Geziyorum`un devamı

Transkript

Geziyorum`un devamı
Kahramanlar
Meydanı
(Hösök-Tere)
Macar Parlamentosu
GEZ‹YORUM / BUDAPEŞTE
Orta Avrupa’nın Paris’i
Budapeşte
Budapeşte
River Beatrice
Széchenyi Chain Bridge
Macaristan’ın başkenti Budapeşte, Tuna nehrinin iki
kıyısına yayılan konumu, zengin tarihî geçmişi,
mükemmel kentsel dokusu ve canlı yaşam tarzıyla
Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biri.
Ayşe Kaynarcalı
[email protected]
138 EKOV‹TR‹N ŞUBAT 2014
EKOV‹TR‹N ŞUBAT 2014 139
GEZ‹YORUM / BUDAPEŞTE
Avrupa’nın en önemli
10 merkezinden biri
B
Macar Parlamentosu
A
vrupa'nın merkezinde yer alan
Macaristan Cumhuriyeti, karayla çevrili bir ülke. 19 eyalet
ve ülkenin başkenti Budapeşte'den
oluşan Macaristan, 1999'da çıkarılan
yasa ile 7 bölgeye ayrıldı. Budapeşte,
Avrupa Birliği'nin 9’uncu en kalabalık
kenti olmasının yanı sıra ülkenin
politik, ticari, endüstriyel ve kültürel
merkezi. Düz ve engebeli bir alan
üzerinde yükselen başkent, Tuna
Nehri'ni içine alan bir bölgede kurulu.
Yerleşim alanlarının yüksek bölümlerini oluşturan Castle (Kale) ve
Gellert dağlarının yamaçlarından
kentin düz alanlarına doğru akan
Tuna Nehri, Budapeşte'nin merkezinden geçiyor. Yüksek dağların kenti muhtemel saldırılardan koruyacak
bir set görevi görmesi ve Tuna
Nehri'nin
bereketli
suları,
Budapeşte'nin burada kurulmuş olmasının başlıca sebeplerinden...
140 EKOV‹TR‹N ŞUBAT 2014
udapeşte, Avrupa’da en önemli 10 merkezi içinde listelenmiş durumda. İki milyonluk nüfusuyla Budapeşte sadece Macaristan’ın başkenti olmakla kalmaz, aynı zamanda bölgenin kültür, finans
ve ekonomi merkezidir. Budapeşte’den diğer önemli
Avrupa şehirlere ulaşım kolay. Viyana 260 km, Prag
600, Berlin 900 km uzaklıkta yer alıyor. Alp dağları,
Adriyatik denizi ve turistik cazibe merkezleri olan
İtalyan şehirlerinin Budapeşte’den ulaşılmaları kolay.
Ünlü gezinti caddesi
VACI UTCA
Yılbaşında Budapeşte
Yeni yılı nerede karşılayacağımıza dair sohbetler
başlamıştı. İstanbul’da mı kalsak, farklı bir şehre mi
gitsek ya da farklı bir ülkeye… Hem benim, hem
arkadaşımın henüz görmediği ortak bir şehir yakaladık.
2014 yaklaşırken, yeni yılı nerede
karşılayacağımıza dair sohbetler başlamıştı. İstanbul’da mı kalsak, farklı bir şehre mi gitsek ya da farklı bir
ülkeye… İlk defa bir yıllık schengen
vizesi alınca, uçuş süresi fazla olmayan alternatifleri hızla gözden geçirdik ve hem benim, hem arkadaşımın
henüz görmediği ortak bir şehir yakaladık.
30 Aralık sabahı Türk Hava
Yolları’nın erken saatte uçuşu ile
Budapeşte’ye uçup, bir buçuk saat sü-
ren uçuş sonrası havalimanına iniyoruz. Küçük ama son derece işlevsel düzenlenmiş binadaki işlemlerimizi kısa bir sürede, fazla zaman kaybetmeden bitirip çıkıyoruz.
Bizden bir saat geride olan
Budapeşte’ye vardığımızda, kenti
dolaşmak için kazandığımız bu fazladan bir saati tepe tepe kullanıyoruz.
Bir rehber arkadaşımızın tavsiyesi
ile internetten rezervasyon yaptığımız
otelimiz Sofitel’in lokasyonu tek kelime ile harika. Chain Bridge’in he-
Mutlaka gidin görün dedikleri ünlü gezinti caddesi
Vaci Utca otelimizin hemen arkasındaydı...
men yanında, önemli caddelerin kesiştiği bir yerde olan otelin sadece konumu ile değil hizmet kalitesi ile de
çok doğru bir seçim olduğunu konakladığımız üç gün boyunca hep hissediyoruz.
Odamıza bavullarımızı bıraktığımız gibi şehri keşfetmek için kendimizi hemen caddelere atıyoruz.
Budapeşte’ye gidiyorsanız mutlaka gidin görün dedikleri ünlü gezinti caddesi Vaci Utca zaten otelimizin hemen arkasında. Vaci Utca’da
biraz yürüdükten sonra karşımıza
çıkan meydan yeni yıl için süslenmiş,
hazırlanmış. Yan yana dizili dükkânlarda satılan yemeklere iç geçirsek de, öğlen yemeğimizi yiyeceğimiz
yeri önceden belirlediğimiz için yolumuza devam ediyoruz.
Cadde boyunca sıralanmış kalabalık mağazalara girsek de, yeni yıl
indirimleri nedeniyle oluşmuş uzun
kuyruklarda bekleyemeyecek kadar
zamanımız kıymetli olduğundan alışveriş yapamadan çıkmak zorunda
kalıyoruz. Vaci Utca’nın sonunda
sola dönüp, daha geniş bir cadde olan
Rakozy Caddesi’ne sapıyoruz.
Yaklaşık yirmi dakika kadar yürüdükten sonra hem acıkmış hem yorulmuş bir halde aradığımız kafeyi
buluyoruz.
Kafe desem de, içine girdiğimiz
mekân ihtişamlı bir sarayın kabul salonu görünümünde. Burası ünlü New
York Cafe. Çok şık bir garson tara-
EKOV‹TR‹N ŞUBAT 2014 141
GEZ‹YORUM / BUDAPEŞTE
Budapeşte’nin ünlü
opera binası.
Macar lezzetleri ve Kurtos Kalacs
Otelimizde biraz soluklandıktan
sonra, arka caddenin biraz ilerisindeki
meydanda, sokakta yemek yiyen kalabalığın arasına karışıyoruz ve öğleyin bakıp geçtiğimiz sokak lezzetlerinin teker teker tadına bakıyoruz.
Kaz etleri, adını hatırlamadığım
Macar yemeği, ekşili lahana sarması
fından verilen menüde, kafenin tarihi
hakkında bilgiler de var. 1894 yılında açıldığında dünyanın en harika kafesi olarak tarihe geçmiş bir kafede
olduğumuzu oradan öğreniyoruz.
Gözlerimizi tavandaki fresklerden, duvarlar boyunca yer alan altın
varak çerçeveler içindeki muhteşem
tablolardan alamıyoruz. Avizeler,
aplikler ve servis takımları hepsi 19.
yüzyılın ihtişamını yansıtıyor. Tabii ki
bu lüksün bedelini, gözlerimizin fal
taşı gibi açılmasına neden olan hesapla karşılaşınca anlıyoruz.
New York Cafe’nin hemen yanındaki Boscolo Budapest otelinin lobisine de bir göz atıyor ve ne kadar
görülmeye değer bir yer olduğunu hafızamıza kaydediyoruz bir sonraki gelişimize hazırlık olarak.
Budapeşte’nin soğuğuna dayanacak enerjiyi topladıktan sonra,
uzun şehir yürüyüşümüze devam
Gündüz vakti gözümüze sıradan gelen binalar
bile yılbaşı ışıklandırmaları ile birer sanat eserine
dönüşüyor. Dış cephesinin ışıklandırmasına kapılıp
yaklaştığımız bir binanın Budapeşte’nin ünlü
Opera binası olduğunu görüyoruz.
ediyoruz. Kitaplara bakmak için
girdiğimiz bir kitapçının üst katında
bizi yine bir sürpriz bekliyor: Lotz
Terem; son derece şık bir kafe.
BUDAPEŞTE’DE
MÜZİK KEYİFİ
Duvarlarda dev aynalar, salonun
bir köşesinde ışıl ışıl bir yılbaşı ağacı ve ağacın hemen yanı başında bir
piyano. Başımızın üstünde yine inanılmaz tavan freskleri.
Gözlerimiz tavanda takılı kalmış, kulağımızda hünerli piyanistin
AŞIK OLUNACAK BİR ŞEHİR…
Karşımızdaki ekranda yanından geçmekte olduğumuz binalar hakkında bilgiler geçerken, bir yandan da kulaklıklarımızdan şehrin tarihi ve binaları hakkında bilgi ediniyoruz. Bu geziyi ilk gün
yapmanın çok isabetli bir karar olduğunu ertesi gün kenti gezerken anlıyoruz.
Hangi eserin nerede olduğunu tekne gezisi sırasında iyice öğrenmişiz.
142 EKOV‹TR‹N ŞUBAT 2014
Akşam yemeği için seçtiğimiz yer yine ünlü bir Budapeşte mekanı olarak tavsiye edilen Buddha Bar. Çok güzel ve
kendine özgü müzik derlemeleri eşliğinde hafif bir yemek yiyoruz ve hemen
ardından otelimize üç dakikalık bir yürüme mesafesindeki yerel bir barda, bu
kez popüler dünya müzikleri eşliğinde eğlenen Macarların eğlencesine katılıyoruz.
ve karışık sote sebzeler, tarçınlı elmalı
sıcak şaraplar, dev sosisler, Macar salamları, kokoreç gibi pişirilen bir hamur tatlısı olan Kurtos Kalacs gibi lezzetlere bayılıyoruz.
TUNA NEHRİ’NDE GEZİNTİ
Bu şehirde yapılacak en özel şeylerden
biri
Tuna
boyunca
Budapeşte’nin tüm güzelliklerini gözlerinizin önüne seren tekne gezintileri.
Biz de bu zevkten mahrum kalmamak
için bir tekne turuna katılıyoruz.
Teknemiz yavaş yavaş güzelliği uğruna valslar bestelenen Tuna nehrinde
süzülürken ikram edilen şampanyayı
reddetmiyoruz.
Nehir boyunca altından geçtiğimiz
ışıl ışıl köprüler, kıyı boyunca saraylar, şehrin Buda tarafında yer alan
Gellert tepesindeki ışıklandırılmış
dev heykeller, müzeler, Peşte kıyısının göz kamaştıran bir ışıklandırmayla süslenmiş olağanüstü güzellikteki parlamento binası…
Burası şiir gibi bir şehir diyorum
içimden…
klasik müzik tınıları eşliğinde sıcak
kahvemizi
yudumluyoruz.
Budapeşte’de keyif bu olsa gerek.
Hava karardığında şehrin atmosferi tamamen değişiyor.
Budapeşte yeni yılı karşılamaya hazırlanan süslü püslü, ışıl ışıl güzel bir
kadına dönüşüyor. Gündüz vakti gözümüze sıradan gelen binalar bile yılbaşı ışıklandırmaları ile birer sanat
eserine dönüşüyor. Dış cephesinin
ışıklandırmasına kapılıp yaklaştığımız
bir binanın Budapeşte’nin ünlü
Opera binası olduğunu görüyoruz.
Buddha Bar
ST. Stephen Bazilikası
ST. STEPHEN
BAZİLİKASI’NDAN
BUDAPEŞTE’Yİ
SEYREDİYORUM
Ertesi sabah yani 31 Aralık sabahı, kentin en hareketli bölgelerinden
biri olan St. Stephen Bazilikası’nın
karşısındaki şık kafelerden birinde
kahvaltı yapıyoruz.
Kahvaltımızı ederken tam karşımızda olanca azametiyle St. Stephen
Bazilikası var. Adını 975 – 1038 yılları
arasında yaşamış olan ilk Macar kra-
lından alan bu bazilika Macaristan’ın
en büyük üçüncü kilisesi. 96 metrelik
yüksekliği Macar Parlamentosu’nun
kubbe yüksekliği ile aynı. İnşaatı tam
54 yıl sürmüş ve 1905’te tamamlanabilmiş. 364 basamağı tırmanarak ya da
asansörle çıkabileceğiniz bazilika terasından 360 derecelik Budapeşte
manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.
EKOV‹TR‹N ŞUBAT 2014 143
Gellert Termal Havuz
GEZ‹YORUM
Széchenyi Chain Bridge
Macar Parlamentosu
BUDAPEŞTE
KAHRAMANLAR
MEYDANI
(HÖSÖK-TERE)
Yay şeklinde Macar krallarının
yerleştiği ve merkezinde Hun
Hükümdarı Atilla’nın heykelinin yer
aldığı Kahramanlar Meydanı kentin en
önemli turistik lokasyonlarından biri.
Ö
ğleden sonra ve ertesi gün dükkanlar tatil nedeniyle kapalı olacağı için, sabah bir
kaç saatimizi alışverişe ayırıyoruz.
Elimizde paketlerle yürüyerek
Kahramanlar Meydanı’na (Hösök-Tere)
ulaşıyoruz.
Yay şeklinde Macar krallarının yerleştiği ve
merkezinde Hun Hükümdarı Atilla’nın heykelinin yer aldığı Kahramanlar Meydanı kentin en önemli turistik lokasyonlarından biri.
Meydanın bir yanında klasik resim ve heykel eserlerinin ve önemli sanatçıların geçici sergilerinin yer aldığı Ulusal Güzel Sanatlar
Müzesi, diğer yanında Macar Tarım Müzesi var.
HAMAM MACAR
KÜLTÜRÜNÜN PARÇASI
Yakınımızdaki turizm enformasyon binasına
girip önce bilgi sonra kaplıcaları için bilet alıyoruz. Ertesi gün için planımız Budapeşte’nin
meşhur kaplıcalarını görmek. Roma ve Osmanlı
hamam kültürünün Macarlar hiç terk etmemiş.
Budapeşte’nin her yerinde eski yeni hamamlar Macar kültürünün bir parçası haline gelmiş.
Meydanın diğer yanındaki parkta, üzerine
hafif bir pus çökmüş suni gölün üzerinde sakince yüzen ördekleri izleyerek bir süre dinleniyoruz.
144 EKOV‹TR‹N ŞUBAT 2014
Gellert Tepesi
Gellert
Füniküler
DÜNYANIN 5. BÜYÜK SİNAGOGU BURADA
Önünden geçerken gördüğümüz ilginç yapılardan biri de
Avrupa’nın en büyük, dünyanın beşinci büyük sinagoglarından
biri ve adı da Büyük Sinagog. 3 bin sandalyeli bu tapınak
Neolog Yahudilerinin merkeziymiş. İkinci Dünya Savaşı’na
kadar Budapeşte nüfusuna oranla en büyük Yahudi nüfusuna
sahip kentmiş. Savaştan sonra bu nüfus azalmış.
Budapeşte’de zaman akmıyor… Belki gezdiğimiz yerlerin
ihtişamından, belki tatilde olmanın iç rahatlığından olsa gerek
şehrin merkezini yürüyerek saatlerce gezmemize rağmen
zaman geçmek bilmiyor.
GELLERT TEPESİ
Gezimizin bir sonraki rotası Gellert Tepesi’nin
üzerinde yer alan ve fünikülerle ulaştığımız, kenti tüm
haşmeti ile izleyen Citadelle.
Biz gittiğimizde kapanmış olduğu için bu görkemli
binanın içine giremezsek de buradaki teraslardan şehri izlemek her şeye değer.
İçimden şiir gibi şehir diye fısıldıyorum yeniden…
Artık yeni yıla sadece saatler kalmışken, şehrin
farklı yerlerinden ara ara havai fişekler atılıyor. Biz
de tekrar fünikülere binip yeni yıla hazırlanmak üzere otelimize dönüyoruz.
Yılın son gününün son akşam yemeğini, St.
Stephen Bazilikası’nın hemen karşı köşesinde yer
alan, şehrin en iyi İtalyan restoranlarından biri
olan TG İtaliano’da yiyoruz. Yemeklerin her biri sanat eseri görüntüsünde ve gurmelere hitap eden lezzette…
Yeni yılı boydan boya cam olan penceresinden görünen Chain Bridge’in hemen önünden atılan havai
fişekleri izlediğimiz bir eğlence mekanı olan Bob
Budapest Bar’da karşılıyoruz.
Ertesi gün uykulu şehrin sessiz sokaklarını son
kez geziyor, sevdiğimiz yerlere tekrar gidiyor, Gellert
Kaplıcalarını görüyor ve kalbimizi mutlaka bir daha gelmek üzere Budapeşte’de bırakarak havalimanına doğru yola çıkıyoruz.
Uçak havalanıyor. Gözlerimi kapatıyorum ve bu
kadar güzel bir şehirde girdiğim yeni yılın bana uğur
getireceğine ve dileklerimin gerçekleşeceğine inanıyorum.
Şiir gibi bir şehirde karşıladım ben bu seneyi…
EKOV‹TR‹N ŞUBAT 2014 145

Benzer belgeler

Budapeşte`de Yapılabilecek 10 Bedava Aktivite

Budapeşte`de Yapılabilecek 10 Bedava Aktivite 8- Castle Hill'e Çıkın Castle Hill Budapeşte'de en çok ziyaret edilen yerlerin başında geliyor. Burada yer alan müzeler, galeriler, kale ve bazilika buranın önemli olmasının sebeplerinden birkaçı. ...

Detaylı

Budapeşte Rehberi

Budapeşte Rehberi üzerinde yükselen başkent, Tuna Nehri'ni içine alan bir bölgede kurulu. Yerleşim alanlarının yüksek bölümlerini oluşturan Castle (Kale) ve Gellert dağlarının yamaçlarından kentin düz alanlarına doğ...

Detaylı