16 GOSB`lu Olmak

Transkript

16 GOSB`lu Olmak
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
SAYI: 13
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERGİSİ
GOSB'lu olmak
GOSB'da üretim yapan
kuruluşlar, bölgenin
yarattığı değeri
anlatıyor...
GOSB'un yıldızları
İSO ilk 500’e 16,
ikinci 500’e
15 GOSB firması girdi
GOSB'a övgü
Japon sanayiciler değerlendirdi:
GOSB, uluslararası
arenada çok iyi bir örnek
23 yılda
dinamik değişim
Otoyol sorunu
çözülecek
BAŞKAN
D
MESAJI
Mükemmellik yolunda…
eğerli sanayicilerimiz,
Türkiye kalkınmasının motor gücü olan sanayinin hızlı
gelişmesini sürdürerek gelişmiş dünya ülkeleri standartlarına ulaşmasında, Organize Sanayi
Bölgeleri’nin öncü rolü yadsınamaz bir
gerçekliktir. Bilindiği gibi tarihsel süreçte,
üretimin önceliği her zaman söz konusu
olmuş ve olmaya devam edecektir…
Kazanılan bu unvanın sürdürülerek geliştirilmesi yönünde bölgemizin gerçek
sahipleri olan katılımcı sanayicilerimizin
ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda geliştirilen projelerimiz hızla hayata geçirilmektedir. Söz konusu projeler, gelinen
aşama ve sonuçları, çağdaş yüzüyle yenilenen gosb web sitemizde katılımcılarımızın bilgilerine anlık on-line olarak sunulmaktadır.
GOSB yönetimi olarak, sanayicilerimizin
elektrik, su, doğalgaz, haberleşme gibi
önemli girdilerini oluşturan hizmet maliyetlerini aşağıya çekerken, aynı zamanda
Merkezi Atıksu Arıtma Tesisi, Denizli Göleti, Endüstri Meslek Lisesi, TIR Parkı, otel,
hastane gibi büyük çaplı projelerimizde
önemli mesafeler kat edilmiş bulunmaktır.
Yanı sıra yönetimimiz, başta bakanlıklarımız olmak üzere, Kocaeli ve Gebze resmi
kurum ve kuruluşlarıyla sürekli diyalog
içindedir. Bu çerçevede, son olarak; nüfusu
büyük bir hızla artan Gebze’deki OSB’ler
ve çevresinde ciddi bir trafik sorunu oluşacağı öngörüsüyle; kavşak, yol düzenlemeleri dışında otoyola bağlantı yapılması
konusunda Ulaştırma Bakanımız Sayın
Binali Yıldırım’la yapılan görüşme sonrası, çalışmaların ivedi olarak başlatılmasına
karar verilmiştir…
Yücel Güngör
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı
GOSB Dergimizin bu sayısında ele alınmış olan “GOSB’lu olmak üzerine…” ise,
GOSB’un en eski sanayicilerinden biri
olarak, bugün bir “çöl’den vaha” yaratıldığını ifade edebilirim. Bu vahadan yeni
zenginliklerin fışkırması için GOSB yönetimi olarak gereken her şey yapılacak ve
böylece küresel dünyanın güçlü aktörleri
olarak krizlerin bertaraf edilmesinde sanayicilerimizin önemli güç kazanımı elde
etmelerine olanak sağlanmış olacaktır...
Tüm sanayicilerimizi
saygıyla selamlıyorum…
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
Türkiye’de sanayinin disipline edilmesini sağlayan 253 Organize Sanayi Bölgesi
içerisinde, ülkemiz zenginliğinin kavşak
noktasında bulunan Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB)’nin yeri büyük önem
taşımaktadır. Türkiye ve uluslar arası
boyutta uygulamalar da göstermektedir
ki; Türkiye ekonomisine üretim, ihracat,
istihdamıyla yüksek katma değer sağlayan, önde gelen sanayi kuruluşlarımızın
üretim yaptığı GOSB; sunduğu altyapı
ve üstyapı hizmetleriyle bugün itibariyle
“Türkiye’nin en iyi OSB’si” konumundadır.
3
GOSBSAD
G SB
®
İÇİNDEKİLER
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri
Derneği Yayın
Organı
GOSBSAD Adına
İmtiyaz Sahibi:
Selçuk Paksoy
GOSBSAD Yönetim
Kurulu Başkanı
Sorumlu
Yazı İşleri Müdürü:
Tunçer Gömeçli
GOSBSAD
Genel Sekreteri
3
GOSBSAD
14
GOSB'un yıldızları
ISO 500’e GOSB’dan
16 firma birden girdi
16
GOSB'lu Olmak
Mükemmellik yolunda…
Yücel Güngör
Gebze Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı
6
Clariant, Gebze’yi
Üretim Üssü Yaptı
GOSBSAD Mesajı
Selçuk Paksoy
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri
Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
18
8
Genel Sekreter Mesajı
Tunçer Gömeçli
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri
Derneği Genel Sekreteri
Editör:
Demet Sunar
4
Başkan Mesajı
Yayın Kurulu:
İsmail Turfanda
Şahin Ürgün
İbrahim
Bayraktaroğlu
Tunçer Gömeçli
10
İdare Merkezi:
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
GOSB Yönetim
Merkezi ve Sosyal
Tesisleri Şahabettin
Bilgesu Cad. No: 605
PK: 0072
Gebze 4180 Kocaeli
Tel: 0 262 677 11 77
Faks: 0 262 677 11 78
11
GOSB'tan Haberler
Avrupa’nın en zengin
ülkesi Lüksemburg
GOSB’da
13
İbrahim Bayraktaroğlu
Ersem, Genel Müdür
22
Türk tarımıyla
özdeşleşen
kuruluş: Hektaş
Şahin Ürgün
Hektaş Teknik İdari İşlerden Sorumlu
Genel Müdür Yardımcısı
Japon sanayicilerden
GOSB’a övgü
GOSB 1. Tenis Turnuvası
12
ERSEM, ERDEMİR
güvencesini kapınıza
kadar teslim ediyor
24
Orhan Kadir Oktay
İleri Elektrokimya
Otoyol projemiz Bakan
Binali Yıldırım’a sunuldu
GOSB yönetimi ve
katılımcıları Çarşamba
buluşmalarında bir araya
geliyorlar
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GOSB’da bulunmak
bir prestij
28
GOSB’un yeni sakini
Siemens Türkiye
Kaşif Yıldırım
Siemens Türkiye
Gayrimenkul Direktörü
İÇİNDEKİLER
GOSB'un Renkleri
56
Türkiye’de dikey perdeyi
üreten ilk kuruluş:
Oba Perdesan
Üyelerden Haberler
Linde Gaz hidrojen
Arabaları Yarışına
sponsor oldu
Osman Özçakar
OBA Perdesan, Genel Müdür
36
57
GOSB Teknopark
Artesis dünya
devi olma yolunda
Prof. Ahmet Duyar
58
Artesis, Genel Müdür
42
İnovasyon
Grundfos’ta
inovasyon müzik gibidir
46
Turizm sektörü “Beyaz
Yıldız” ile Parlayacak
İnceleme: OSB'ler
Organize sanayi
bölgelerinin tarihsel
gelişimi
İş Yaşamı
Atilla Hacısüleymanoğlu:
“Hobiler insanı dışarıdaki
dünyaya hazırlıyor”
52
59
Sandoz IPTS 2008’de
Altın Sponsor
olarak yerini aldı
62
Yönetim Teknikleri
Sevgili patronuma
mektup
Genel müdürünüze müşteri
odaklılık üzerine açık mektup
Verimlilik
Yapım:
Mavi Tanıtım ve
İletişim
Bahariye Cad. Taner
Apt. No: 78/1
Kadıköy 34710
İstanbul
Tel: 0 216 418 59 31
Faks: 0 216 348 95 22
Baskı:
Özgün Ofset
Tic. Ltd. Şti.
Yeşilce Mah. 4. Levent
Oto Sanayi Sitesi
Aytekin Sok. No: 21
Kağıthane - İstanbul
Tel: 0 212 280 00 09
Yazıların sorumluluğu
yazarlarına aittir.
Yayınlanan yazılardan
kaynak gösterilmeden
alıntı yapılamaz.
GOSBSAD Dergi
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
tarafından üç ayda
bir yayınlanır.
Ulusal-Türkçe-İlmi
Verimlilik artışının adresi:
Sanallaştırma
Abdurrahman Komaz
Teknotel Bilişim Ltd. Şti.
Yönetim Kurulu Başkanı
66
Yönetici Kitaplığı
67
Yıllar içinde GOSB
Büyük değişim
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
32
5
GOSBSAD
MESAJI
Selçuk Paksoy
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
D
eğerli Katılımcılarımız,
Birleşik Amerika’da başlayıp,
adım adım yayılan ekonomik kriz artık Avrupa’da kendini adamakıllı hissettirmeye
başladı. Ülkemizde de kapımızı çaldı.
Hala büyük bir çoğunluk işin ciddiyetini görmüyor, Ya da görmek istemiyor.
Hal böyle olunca da tedbir almak noktasına gelemiyoruz. Buna siyasal düzensizliği de eklersek
önümüzdeki günlerin iç açıcı olmayacağı görünüyor.
GOSBSAD
Herkes temkinli, atacağı adımı hesaplayarak atıyor. Diğer taraftan alınan siparişlerin zaman içinde gerilediği, ödeme
vadelerinin uzadıkça uzadığı, satış fiyatlarının devamlı bir şekilde gerilediği,
ama ham madde fiyatlarının sürekli arttığı, hatta bazılarının temininde darlık nedeniyle olağanüstü zorlukların yaşandığı
ve dolayısıyla fiyatların korkunç bir şekilde tırmandığı bir süreçten geçiyoruz.
6
Bu olumsuz tabloya rağmen, GOSB içinde inşaatı devam eden 13 fabrika, olumlu
bir tabloyu oluşturuyor. Bu katılımcılara
kolaylıklar diliyorum. GOSB de halen 67
si Açılış Ruhsatını almış, 97 firma faaliyetini sürdürüyor. GOSB yönetimiyle ahenkli bir şekilde,
Bölge içindeki faaliyetlerimiz kesintisiz devam ediyor.
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
İnşaatı devam eden GOSB Endüstri Meslek Lisesi’nin atölye yapımında kullanılmak üzere GOSBSAD olarak 500.000
YTL bağış yaparak bu eğitim kurumuna
önemli bir katkı sağladık.
TIR Parkı yakın zamanda işletmeye açılmış olacak.
GOSB Merkezi Atık Su Arıtma Tesisi Projesinde bazı engellerle karşılaşmış olmamıza rağmen, son aşamaya gelmiş bulunuyoruz
İSU (İzmit Sular İdaresi) ile anlaşarak su
sorununu aşmış oluyoruz.
Altı banka şubesinin faaliyette bulunduğu kısımda iş merkezi olarak takribi
1000’er m2 lik alanları kiraya veriyoruz.
Konaklama ihtiyacını karşılama amacıyla,
iş oteli projesinde imza safhasına gelindi.
Sağlık Merkeziyle ilgili girişimlerimiz devam ediyor.
Siz üyelerimizin söz konusu faaliyetlere
katılımı ve desteğiyle, bu faaliyetlerimizi
arttıracağımıza, daha da çeşitlendireceğimize inanıyor ve etkin katılımınızı GOSBSAD yönetimi olarak bekliyoruz
Tüm üyelerimizin, okurlarımızın şeker bayramını kutluyor saygılarımı
sunuyorum..l
GOSBSAD
MESAJI
kişi ve kuruluşların bu konudaki görüşlerini dergimiz sayfalarında bulacaksınız.
GOSBSAD dernek merkezimizi Ekim ayı
içinde yeni adresimize taşıyoruz. Böylece
GOSB Yönetim Merkezi ve Sosyal Tesisleri
içindeki misafirliğimiz son buluyor. GOSB
Doğu Kapısı girişinde yer alan merkezimizin adresi; “Şahabettin Bilgisu Cad. No: 613
41480 Gebze – Kocaeli”, “Tel: 0262 677 11 77
Faks: 0262 677 11 78”.
Tunçer Gömeçli
GOSBSAD
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
Genel Sekreteri
8
M
erhaba Değerli Katılımcılar,
GOSB ailesine GOSBSAD
Genel Sekreteri olarak 1
Temmuz tarihinde katıldım.
Tatil dönemine rastlayan
bu kısa süre içinde birçoğunuzla tanışma
fırsatım olmadı. Bu nedenle önce kendimi
kısaca tanıtmak istiyorum. Meslek olarak
Kimya Mühendisiyim. Yaklaşık 35 yıllık iş
hayatımda üretim ve bakım, kalite/çevre/
iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemleri
alanlarında uzun yıllar yönetici olarak görev yaptım. Bu yıllarda edindiğim deneyimi GOSBSAD öncesinde birçok kuruluşa
verdiğim eğitimler ve yaptığım danışmanlıklarla değerlendirdim. Yerel, ulusal ve
uluslar arası derneklerde yönetim kurulu
üyeliği, sekreterlik ve başkanlık görevlerinde bulundum ve bulunmaktayım.
GOSB bünyesinde, siz değerli katılımcılarımız ile birlikte önemli projeler ve değerli
hizmetler üreteceğimize inanıyorum.
Bazı kurumlar vardır, isimlerini hemen
hemen herkes bilir, yarattıkları değerler ile
toplumda saygın bir yer edinmişlerdir. Bu
kurumlara mensup olmak, bu kurumlar
içinde veya bu kurumlar için değer üretmiş olmak size değer katar ve kimliğinizin
önemli bir parçasını oluşturur. Bizim akılımıza da “GOSB da böyle bir kurum mu?”
sorusu geldi ve bu sorunun yanıtını bizim
vermemizin doğru olmayacağı düşüncesinden hareketle dergimizin bu sayısını
“GOSB’lu olmak” temasına ayırdık. Farklı
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Dergimizin tirajını bu sayıdan itibaren
ikiye katlayarak arttırdık. Baskımız 2000
adet. Dergi dağıtımını siz katılımcılar ve
GOSB ilgilileri için önemli olduğunu düşündüğümüz adreslere yapıyoruz. Oysa
inancımız GOSB’un potansiyelinin bu rakamın da çok üzerinde olduğu yönünde.
5000 rakamı hiç de ulaşılmayacak bir rakam değil. Ancak bu konuda siz katılımcılarımızın desteğine ihtiyacımız var. Duyuru olarak sizlere gönderdiğimiz e-posta da
belirttiğimiz gibi, derginin ulaşmasını istediğiniz, sizler için önemli olan kuruluşlar
ve yetkililerinin isim ve adreslerini bizlere
gönderirseniz derginin bu adreslere ulaşmasını sağlayacağız. Hesap çok basit. Katılımcılarımız sadece 10’ar adet adres bildirirse, tirajımızı 1000 adet arttırabiliriz.
GOSBSAD olarak tüm GOSB katılımcılarının yararlanacağı “Ortak satın alma” çalışması başlattık. “Akaryakıt”, “Filo Araç
Kiralama”, “Kargo/kurye işleri”, “Misafir
ağırlama”, “İş kıyafetleri ve kişisel koruyucu donanım” ve “Yangın söndürme
donanımı ve bunların bakımları” konularında mevcut durumu tespit etmek üzere
tüm üyelerimize anket formu gönderdik.
Bu konuda ilk sonucu “Misafir ağırlama”
konusunda elde ettik. Bir otel ile yürüttüğümüz görüşmeler sonucu GOSB katılımcıları için özel koşullar sağladık ve sizlere
duyurduk. Önümüzdeki aylar içinde diğer
konularda da güzel haberlerimiz olacak.
Çalışmalarımızda başka kardeş kuruluşların yapmış oldukları çalışmalardan yararlanmakta ve bazı konularda da onlarla
işbirliği yapmaktayız.
Diğer çalışmalarımızla ilgili güzel haber
ve gelişmeleri önümüzdeki sayılarda sizlere duyurmak dileğiyle sevgi ve saygılarımı sunarım.l
GOSB’DAN
HABERLER
Avrupa’nın en zengin
ülkesi Lüksemburg GOSB’da
Lüksemburg Ticaret Odası Genel Direktörü Pierre Gramegna, Gebze Organize
Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı
Yücel Güngör tarafından gerçekleştirildi.
Kocaeli ABİGEM ve Kocaeli Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Kanbak,
Kocaeli’nin ticaret ve yatırım konusundaki güçlü performansı konusunda bilgi verirken, Kocaeli’nden gerçekleşen dış ticaretin 44 milyar dolar boyutunda olduğuna
dikkat çekti.
GOSBSAD
Lüksemburg Ticaret
Odası Genel Direktörü
Pierre Gramegna ve 30
firma temsilcisinden
oluşan Lüksemburg ticari
heyeti, GOSB’a ziyaret
gerçekleştirdiler.
10
L
üksemburg Ticaret Odası Başkanı
Pierre Gramegna’nın beraberindeki 30 firma temsilcisinin Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde
gerçekleştirdiği karşılıklı iş görüşmeleriyle, ihmal edilen ilişkilerin telafisi yönünde önemli adımlar atıldı.
Geçtiğimiz yıl itibariyle Türkiye ile dış ticareti 170 milyon dolar seviyesinde bulunan, kişi başına 100 bin doları aşan yıllık
geliriyle dünyanın ikinci, Avrupa’nın en
zengin ülkesi Lüksemburg, karşılıklı ticaret hacmi ve ortak yatırımların artırılması
konusunda düğmeye bastı. Bu çerçevede, Türkiye’nin örnek Organize Sanayi
Bölgesi olan GOSB’da tam gün yapılan
İş Platformu’nda, Lüksemburg’dan 30,
Türkiye’den 60 firma temsilcisi, 150’den
fazla karşılıklı iş görüşmesi gerçekleştirdi.
Kocaeli ABİGEM, GOSB ve Lüksemburg
Ekonomi ve Dış Ticaret Bakanlığı’nın Ortak Girişimi ile düzenlenen, GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Güngör ve
GOSB Bölge Müdürü Güher Türker’in
de katıldığı etkinliğin açılış konuşmaları;
Kocaeli ABİGEM ve Kocaeli Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Kanbak,
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Lüksemburg Ticaret Odası Genel Direktörü Pierre Gmamegna; Avrupa’nın önemli
başkenti Lüksemburg’un, finans merkezi
konumu dışında sanayi ve hizmet sektörlerinin de büyük önem taşıdığını kaydetti.
Gramegna, ülke ihtiyacının yüzde 90’ını
ihracat, yüzde 95’ini ise ithalat yoluyla
karşılayan Lüksemburg için Türkiye’nin
önemini vurguladı.
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Yönetim
Kurulu Başkanı Yücel Güngör, 23 yıllık
geçmişe sahip olan GOSB’da 37’si uluslararası olmak üzere 116 firmanın üretim
gerçekleştirdiğini belirtti. Tüm altyapı
ve üstyapı sorunları çözümlenmiş olan
GOSB’da ABD, Almanya, Fransa, Kore,
Japonya, İngiltere gibi dünyanın farklı ülkelerinden kuruluşlar olduğunu belirterek
“Dilerim görüşmeler sonrası Türk firmaları ile Lüksemburg firmaları farklı platformlarda işbirliği gerçekleştirir ve biz yabancı
sermayeli ülkeler arasına Lüksemburg’u
da dahil edebiliriz” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından, Gebze
Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Güngör, Lüksemburg
Ticaret Odası Genel Direktörü Pierre
Gramegna’ya, İznik çinisinden özel tasarlanmış GOSB tabağını takdim etti. Gmamegna ise Güngör’e, kravat ve ayrıca
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girişini temsil eden sembolik euro hediye etti.l
HABERLER
“Japonya’da GOSB
benzeri endüstri bölgesi yok”
GOSB’DAN
Japon sanayicilerden GOSB’a övgü
U
luslararası heyetlerin ilgi odağı olan GOSB’u, Japonya’nın
önde gelen firmalarının başkanları ziyaret etti. GOSB Bölge Müdür Yardımcısı Sertaç
Ürkmez, 17 Japon firma temsilcisinden
oluşan işadamları grubuna, GOSB hakkında detaylı bilgi verdi. Sertaç Ürkmez,
halen GOSB’da üretim yapan toplam 116
firmanın 37’sinin uluslar arası firmalardan
oluştuğunu belirterek, GOSB’a uluslar
arası firmaların büyük ilgi gösterdiğini
belirtti.
Japon işadamlarına verilen detaylı GOSB
sunumu sonrasında GOSB hakkında görüş ve değerlendirmelerini aktaran Japon
işadamları; Japonya’da çok sayıda endüstri bölgesi olduğunu ancak hiçbir bölgenin
GOSB kadar altyapısı düzenli ve çevreci
olmadığını belirterek “GOSB, uluslararası arenada çok iyi bir örnek oluşturuyor”
dediler. Japon işadamları grubu; Katsura
Roller, Iao Takeda Archıtect Assocıates,
Arata, Iga Industry, Osk, Ogıc, Ohtsu Che-
mıcal, Sato Specıal Oil, Sanko Shojı, Sanyo
Electrıc Wire, Labotec gibi firmaların başkanları düzeyinde temsil edildi.
Japon işadamlarının GOSB’u ziyaretleri
kendi talepleri üzerine gerçekleşirken, işadamları GOSB’un ardından Japonya’nın
Türkiye’deki önemli yatırımları arasında
yer alan Honda ve Isuzu’da temaslarda
bulundular.l
GOSB 1. Tenis Turnuvası
GOSB Yönetim Merkezi ve Sosyal
Tesisleri’nde yer alan tenis kortlarının hizmete girmesiyle, GOSB’da
sportif etkinlikler de düzenlenmeye başlandı.
Hacı Güner ve Hamdi Armağan arasında
oynanan maçı, Hamdi Armağan 2 – 0’lık
skorla kazandı.
Diğer maçların sonuşları ise şu şekilde;
08.10.2008 18+ Bayanlar Kategorisi: Yağmur Olgun:2 Pelin Taşdan:0
09.10.2008 40+ Erkekler Kategorisi: Haluk
Asıllıoğlu:2 Gökhan Önalan:0
10.10.2008 30+ Bayanlar Kategorisi: Gül
Yılmaz:0 Reşide Küçükay:2
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
Gebze Tenis Kulübü’nün de katkılarıyla düzenlenen turnuva 6 Ekim 2008 – 23
Ekim 2008 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Dört ayrı yaş grubunda ve bay/
bayan kategorilerinde gerçekleşecek turnuva, 18+ erkekler kategorisinde oynanan
maçla başladı.
11
GOSB’DAN
Otoyol projemiz
HABERLER
Bakan Binali Yıldırım’a sunuldu
vadeli çözüm önerileri üzerinde durulmuştur.
Bu bağlamda, Kocaeli Sanayi Odası’nın
koordinatörlüğünde, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Yol Koordinatörü İnş. Yük.
Müh. Adnan Bilgiç ve Dr. İsmail Hakkı
Acar, GOSB, TOSB, Plastikçiler OSB ve
Gebze Güzeller OSB Yönetimlerinin katılımıyla, GOSB’a ve diğer OSB’lere ulaşım
yollarındaki kavşak düzenlemeleri konulu toplantılar düzenlenmiş ve yerinde inceleme yapılmış olup, hazırlanan proje ve
keşifler OSB Yönetimlerine sunulmuştur.
Ancak sorunun sadece kavşak ve yol düzenlemesi ile yeterli olmayacağını düşünen ve bu soruna kalıcı çözüm arayan Yönetimimiz, “Otoyola Bağlantı Yapılması”
konusunda da girişimlerini başlatmıştır.
GOSB'un Gebze'deki
OSB'ler çevresinde, yeni
yerleşim alanlarıının
açılmasıyla birlikte
oluşacak trafik yükü,
çekilen trafik sıkıntıları,
çözüm önerileri ve
bağlantı alternatiflerini
içeren raporu 25 Eylül
2008 tarihinde Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırım'a
sunuldu.
D
eğerli Katılımcılarımız...
Sizlerin talepleri doğrultusunda, daha iyi hizmet sunmak için
göreve gelmiş olan Yönetimimize iletilen konular arasında en
önemli sorunların başında ulaşım problemleri olduğu belirlenmiştir.
GOSB’a ulaşım yollarında ve gişelerinde
yaşanan trafik sıkışıklığı, gişe sonrası ulaşım yolların yetersizliği, nitelik ve kalite
eksiklikleri konularının çözüme kavuşturulması amacıyla, GOSB Yönetimi olarak
bir takım girişimler başlatılmıştır.
GOSBSAD
Öncelikle, Şekerpınar (GOSB Kuzey girişi)
kavşağındaki sinyalizasyonun süresi maksimuma çekilerek kısmen de olsa rahatlama sağlanmaya çalışılmıştır.
12
Şubat 2008 tarihinde, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim
Karaosmanoğlu’na, GOSB güney girişinde bulunan kavşaktaki trafik probleminin çözümlenmesi amacıyla hazırlanan
alternatif kavşak projeleri, GOSB Yönetim
Kurulu Başkanı Yücel Güngör tarafından
iletilmiş, yapılan görüşmede kısa ve uzun
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Gebze’deki OSB’ler ve çevresinde, yeni
yerleşim alanlarının açılmasıyla birlikte
oluşacak trafik yükü, çekilen trafik sıkıntıları, çözüm önerileri ve bağlantı alternatiflerini içeren raporumuz 25 Eylül 2008 tarihinde Ulaştırma Bakanımız Sayın Binali
Yıldırım’a ve Karayolları genel Müdürü
Mehmet Cahit Turhan’a Makamında yapılan görüşme sırasında sunulmuştur.
Görüşmemiz son derece olumlu geçmiş ve
bağlantının yapılması için Sayın Bakanımız, Karayolları Genel Müdürü’nü çalışmaların ivedilikle başlatılması konusunda
görevlendirmiştir.
Karayolları Genel Müdürlüğü ile Kocaeli
Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Kocaeli
Sanayi Odası, OSB’nin katılımlarıyla sürdürülecek çalışmalar, her iki projenin entegre edileceği bir öneride birleştirilecektir.
Böylelikle; GOSB’un güneyinden Otoyola
bağlantı yapılması ve devamındaki yol ile
kavşakların düzenlenmesi tamamlanarak,
trafik sorununa köklü ve kalıcı bir çözüm
getirilecektir.
Saygılarımızla,
GOSB Yönetim Kurulu.l
GOSB yönetimi ve katılımcıları
Çarşamba buluşmalarında
bir araya geliyorlar
GOSB Yönetim Kurulu üyeleri ve Bölge Müdürü Güher Türker’in, her hafta
GOSB katılımcılarıyla öğle yemeklerinde bir araya geldiği Çarşamba Buluşmaları devam ediyor. Temmuz ayında
ara verilerek, kış sezonuyla birlikte
yeniden başlanan GOSB Çarşamba
Yemekleri’nde, hizmet kalitesinin
artırılması yönünde GOSB katılımcılarının beklenti ve önerileri alınırken,
GOSB yönetiminin kısa ve orta vadeli
projeleri değerlendiriliyor.
G
OSB Çarşamba Buluşması’nda,
IFF Aroma Esans San. ve Tic.
A.Ş. Firma Müdürü Didem
Keskin, Kireç ve Tuğla Kimya San. A.Ş Yönetim Kurulu
Başkanı Lütfü Örgücü, Ulus Metal San.
ve Tic. Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı
Ragıp Tunalılar, Robotek Otomasyon Teknolojileri San. Tic. Ltd. Şti. Genel Müdürü
Osman Canberi, Bant Boru San. ve Tic.
A.Ş. Genel Müdürü İsmail Cenker, GOSB
Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nejat H.
Karaağaçlı, GOSB Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Turfanda, GOSB Bölge Müdürü
Güher Türker, 15 Ekim Çarşamba günü
GOSB Restoranı’nda gerçekleştirilen öğlen yemeğinde bir araya geldiler.
15 Ekim Çarşamba Buluşması’nda, GOSB
Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nejat Karaağaçlı ve Yönetim Kurulu Üyesi İsmail
Turfanda tarafından katılımcılara GSM
ruhsatı alan katılımcıların aidatlarında
yapılan iyileştirme, elektrik ve su fiyatlarındaki tarife değişiklikleri, GOSB’un
güneyinden otoyola bağlantı yapılmasına ilişkin Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım’a sunulan rapor, ortak sağlık
merkezi çalışmaları, arıtma tesisi ile ilgili
yapılan çalışmalar hakkında ayrıntılı bilgi
aktarıldı.
Çarşamba Buluşması’nda, Ekim ayında
GOSB Konferans Salonu’nda Ar-Ge ve
Teşvikleri konusunda bilgilendirme toplantısı düzenleyecek olan TÜBİTAK MAM
çalışmaları değerlendirildi. IFF Aroma
Esans San. ve Tic. A.Ş. Firma Müdürü Didem Keskin tarafından gündeme getirilen
İş Güvenliği mevzuatında değişiklik konusunda eğitim çalışmasının yapılması
konusu da ele alındı.l
16 Ekim 2008 Perşembe günü, GOSB Yönetim Merkezi ve Sosyal Tesisleri Konferans Salonu’nda sahne alan Asuman
Dabak Tiyatrosu, “Şahane Düğün” adlı
oyun ile izleyicisiyle buluştu. Robin
Hawdon’un yazdığı, usta tiyatrocu Hal-
dun Dormen’in yönettiği oyunda; Asuman Dabak, Ziya Kürküt, Tuna Arman,
Ufuk Özkan, Bedia Ener, Mehtap Bayri
ve Atila Irgılata gibi tiyatro sahnelerinin
birbirinden değerli oyuncuları bir araya
geldi. l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
GOSB Tiyatro perdesi açıldı
13
GOSB’DAN
GOSB’un yıldızları
HABERLER
ISO 500’e GOSB’dan 16 firma birden girdi
Vergi rekortmenleri, çevre ödüllü yerli ve yabancı
firmaların faaliyet gösterdiği Gebze Organize Sanayi
Bölgesi’nden 16 kuruluş, 500 Büyük Firma liginde
yer aldı. GOSB Bölge Müdürü Güher Türker, “Gelecek
yıllarda daha çok sayıda GOSB firmasının Türkiye’nin
500 Büyük Sanayi Kuruluşu arasına gireceğine
inanıyoruz” dedi.
GOSBSAD
İ
14
SO tarafından açıklanan Türkiye’nin
500 Büyük Sanayi Kuruluşu arasında
Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde
(GOSB) üretim yapan 16 firma yer
aldı. Toplam 16 firmanın 5’i ise
“Türkiye’nin ilk 100 Sanayi Kuruluşu” arasında bulunuyor.
Türkiye’nin en zengin iki ili İstanbul ve
Kocaeli sınırında bulunan Gebze Organize
Sanayi Bölgesi (GOSB); üye profili, altyapıüstyapı hizmetleriyle Türkiye’nin en büyük
OSB’si konumunda bulunuyor. GOSB’da
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
üretim yapan toplam 116 kuruluşun, 37’sini
yabancı sermayeli şirketler oluşturuyor.
En büyük 500 firma liginde bulunan GOSB
firmaları şöyle sıralandı: “Aygaz, Habaş,
Siemens, Yücel Boru, Arçelik-LG Klima,
Eczacıbaşı Yapı Gereçleri, Autoliv Cankor,
Bilim İlaç, Betek Boya, Sarıtaş Çelik, Alarko
Carrier, Keskinkılıç Gıda, İdeal Gıda, Teklas
Kauçuk, Zf Sachs Süspansiyon Sistemleri,
Basf Yapı Kimyasalları.”
Konuyla ilgili açıklama yapan GOSB Bölge Müdürü Güher Türker, Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nden 500 Büyük firma
arasına giren GOSB katılımcı sayısının her
yıl artış gösterdiğini belirterek “Bu yıl 16
firmamızın yer alması bize büyük gurur
vermiştir. Halen GOSB’ta inşaat ve etüd
aşamasında yer alan firmalarımızın hızla
faaliyete geçmesiyle birlikte, gelecek yıllarda Türkiye’nin en büyükleri arasında daha
çok sayıda GOSB katılımcısının yer alaca-
İstanbul merkezli ve çok uluslu yabancı firmaların faaliyet gösterdiği GOSB’un, Gebze ilçesi ve Kocaeli ilinde kişi başına düşen
milli gelir artışına önemli katkı yarattığını
belirten Güher Türker, Kocaeli 2007 yılı Kurumlar Vergisi “İlk 100 Rekortmeni” arasında ise, GOSB’dan 14 firmanın yer aldığını
kaydetti.
Vergi rekortmeni GOSB firmaları şöyle sıralandı: “Autoliv Cankor, Arçelik LG Klima,
Hektaş, Erdemir, Teklas Kauçuk, Aromsa
Besin, Dostel Makine, Arcelor Mittal, Sandoz Grup, Arfesan Arkan Fren Elemanları,
Belgin Madeni Yağlar, Rözmaş Makine, Foseco Döküm, Legrand Elektrik San. A.Ş.”
Türker, ayrıca GOSB firmalarının sahip oldukları Çevre ödüllerine de dikkati çekerek en son, Kocaeli Sanayi Odası Şahabettin
Bilgisu Çevre Büyük Ödülü’nü, GOSB’dan
Autoliv Cankor Otomotiv Emniyet Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin kazandığını
hatırlattı.l
500 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞU
SIRALAMASINDA GOSB FİRMALARI
9
13
48
65
98
121
126
142
145
156
335
391
398
429
475
493
AYGAZ A.Ş.
HABAŞ SINAİ VE TIBBİ GAZLAR İSTİHSAL END. A.Ş.
SIEMENS SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
YÜCEL BORU VE PROFİL ENDÜSTRİSİ A.Ş.
ARÇELİK-LG KLİMA SAN. VE TİC. A.Ş.
ECZACIBAŞI YAPI GEREÇLERİ SAN. VE TİC. A.Ş.
AUTOLİV CANKOR OTOMOTİV EMNİYET
SİSTEMLERİ SAN. VE TİC. A.Ş.
BİLİM İLAÇ SANAYİİ VE TİC. A.Ş.
BETEK BOYA VE KİMYA SANAYİ A.Ş.
SARITAŞ ÇELİK SAN. VE TİC. A.Ş.
ALARKO CARRIER SAN. VE TİC. A.Ş.
KESKİNKILIÇ GIDA SAN. VE TİC A.Ş.
İDEAL GIDA SAN. VE TİC. A.Ş.
TEKLAS KAUÇUK SAN. VE TİC. A.Ş.
ZF SACHS SÜSPANSİYON SİSTEMLERİ
SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
BASF YAPI KİMYASALLARI SAN. A.Ş.
İKİNCİ 500 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞU
SIRALAMASINDA GOSB FİRMALARI
20072006
18
40
50
21
144 104
250 225
253 270
275 282
280 180
312 325
13 0
325 306
332 381
336 342
368
0
428 0
500 500
Firma adı
UMUR BASIM VE KIRTASİYE SAN. VE TİC. A.Ş.
FARPLAS OTO YEDEK PARÇALARI İMALATI
İTHALATI VE İHRACATI A.Ş.
HEKTAŞ TİCARET T.A.Ş.
IŞIK PLASTİK SANAYİ VE DIŞ TİCARET
PAZARLAMA A.Ş.
PLASTİFAY KİMYA ENDÜSTRİSİ A.Ş.
ARGON KİMYA SAN. VE TİC. A.Ş.
SEZON PİRİNÇ VE TARIM ÜRÜNLERİ
GIDA SAN. TİC. A.Ş.
ÜNTEL KABLOLARI SAN. VE TİC. A.Ş
FARMAMAK AMBALAJ MADDELERİ VE
AMBALAJ MAKİNALARI SAN. TİC. A.Ş.
BOSAL MİMAYSAN METAL İŞLEME SANAYİ A.Ş.
ARFESAN ARKAN FREN ELEMANLARI
SAN. VE TİC. A.Ş.
LİNDE GAZ A.Ş.
CORNİNG KABLO VE SİSTEMLERİ LTD.ŞTİ
PLAŞ PLASTİK AMBALAJ SAN. VE TİC. A.Ş.
E-KART ELEKTRONİK KART
SİSTEMLERİ SAN. VE TİC. A.Ş.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
ğına inanıyoruz”dedi. Türker, GOSB’da
devam etmekte olan yatırımlar tamamlandığında istihdamın yaklaşık 45 bin kişiye
çıkacağını belirtirken, GOSB’un fiziki altyapısı ve sunduğu hizmetlerin, gelişmiş ülkelerdeki endüstri parkları ile eş düzeyde,
hatta bazı konularda daha da gelişmiş olması nedeniyle özellikle uluslar arası kuruluşlar tarafından tercih edildiğini kaydetti.
15
DOSYA
GOSB’LU OLMAK
Clariant, Gebze’yi
Üretim Üssü Yaptı
İsviçre’nin 120 yıllık kimya devi Clariant, 40 milyon İsviçre Frangı (Yaklaşık 47.6 milyon YTL) yatırımla, tüm birimlerini Kocaeli İli Gebze Organize
Sanayi Bölgesi içinde topladı.
1
950 yıllarından bu yana
Türkiye’de faaliyette bulunan
Clariant
(Türkiye) AŞ’nin
merkez binası Sefaköy’de,
üretim ve depolama üniteleri ise Gebze Organize Sanayi
Bölgesinde yer alıyor. Neden GOSB’ta
yer almayı seçtiniz.
GOSBSAD
Yatırımın ilk kararı 1998 yılında alındı. O
dönemde Gebze Organize Sanayi Bölgesi
İstanbul’a yakınlığı ile bize oldukça cazip
imkanlar sunuyordu. Bütün faaliyetleri bir
araya getireceğimiz ve kapasitemizi artıracağımız yatırım kararını aldığımız dönem
sonrası 99 depremi ve 2001 krizi gibi sürprizlerle karşılaştık ve projemiz gecikti.
16
Uzun süredir Türkiye’deyiz ve büyümek
istiyorsak yatırım yapmamız gerektiğini
biliyoruz. Bu açıdan bakıldığında da Türkiye bizim için önemli bir potansiyele sahip .
Clariant (Türkiye) A.Ş. olarak ise; Gebze
Organize Sanayi Bölgesinde tüm birimlerimizi bir araya getirecek proje’nin ikinci
aşamasına geçmek üzereyiz.
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GOSB’un size göre
avantajları nelerdir?
Gelişmiş altyapısı, sosyal tesisleri, yetkin
teknik personeli, kaliteli hizmet ve işbirliği
anlayışı ve sağlık birimleri ile çalışanlarımız ve iş verimliliği konusunda bir sürü
avantaj sunmaktadır
Faaliyetlerini 5 kıtada 100 den fazla grup şirketi ile yürütmekte olan
Clariant’ın Türkiye’nin faaliyetlerini
bizimle paylaşabilir misiniz?
Clariant bölümleri itibariyle 4 gruba ayrılmıştır :
Tekstil, Deri & Kağıt Kimyasalları,
lReaktif ve direkt boyalar, kükürt boyalar, asit ve metal kompleks boyalar ,
lÖn terbiye, boyama, baskı ve bitim işlemleri için kimyasallar,
lOptik beyazlatıcılar ,
lİnşaat boyaları ve tutkal sanayii için polimer ve co-polimer emülsiyonları,
Pigment ve Katkı Maddeleri
lÇözücü içerisinde çözülmeyen renklendiriciler,
lCilalar, UV stabilizatörler, yangın geçiktiriciler
lOksidasyon önleyici ve anti-statik katkı
malzemeleri ile özel uygulamalar için fosfor bileşikler
Masterbatches
lPlastik ve elyaf için renkli, yüksek konsantreli pigment ve katkı malzemeleri
Fonksiyonel Kimyasallar
lDeterjan sanayii, kozmetik, petrol, tekstil, deri, madencilik, sivil havacılık ve kimya endüstrisi için ham ve yardımcı maddeler,
lİlaç, zirai ilaçlar, plastik, pigment, CMC,
boya ve tekstil endüstrisinde kullanılan
organik sentez ara ürünleri.
Şirketimiz, ISO 9000- 14000 , Ohsas 18001
ve 14001 belgelerine sahiptir.
GOSB’taki fabrikanız ile ilgili bize bilgi verebilir misiniz?
55 990 metrekarelik parsel üzerinde kurulan ve projenin birinci aşamasını oluşturan 4 000 ton kapasiteli depo, 20 000 ton
kapasiteli kimyevi madde ve 20 000 ton
kapasiteli tamamen otomatik emülsiyon
üretim birimlerinden oluşan tesis, 4 Temmuz 2008 tarihinde resmen açılmıştır.
Gebze’deki tesisimiz yeni inşaa edilmiş ve
daha modern bir üretim alanında hizmet
veren TLP Kimyasal üretimi binasından
(Tekstil, deri, kağıt kimyasalları ve diğer
endüstri için kimyasal üretimi) , 7 gün 24
saat hizmet vermek üzere ful otomasyon
olarak hizmete geçen Emülsiyon üretim
biriminden ( tekstil, deri, kağıt, boya, inşaat ve tutkal emülsiyonları üretimi), Kalite –Kontrol laboratuvarı ve depolardan
oluşmaktadır.
Yenilikçi gücüyle
Clariant, sürdürülebilir
büyümeyi ilke
edinmiştir. Clariant’ın
son teknoloji ürünleri,
müşterilerin üretim ve
uygulama süreçlerinde
anahtar rol oynamakta
ve nihai ürünlerinde artı
bir değer sağlamaktadır.
Kuruluşun başarısı,
çalışanlarının bilgi ve
tecrübesinde olduğu
kadar, müşterilerinin
ihtiyaçlarını erken
safhada saptamasında
ve müşterilerle yenilikçi
ve etkili çözümler
geliştirmekte ortaklaşa
haraket etmesinde
yatmaktadır.
6,355 m2 üzerine Clariant Depolama yönetmeliklerine uygun olarak inşaa edilen
depomuzda; malzemelerin depolanması
malzemelerin teknik özelliklerine göre ; yanıcılar, patlayıcılar, aşındırıcılar, zehirleyiciler, tehlikeli özelliği olmayan mallar olarak ayrı ayrı bölümlerde yapılmaktadır.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
İran, Irak, Sudan, Suriye, Israil, Suudi Arabistan, Bahreyn, Katar, Umman, Yemen,
Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Lübnan,
Kuveyt ülkeleri Clariant Türkiye’nin bölgesinde yer almaktadır.
17
DOSYA
GOSB’LU OLMAK
ERSEM, ERDEMİR güvencesini
kapınıza kadar teslim ediyor
Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları tarafından 2001
yılında kurulan Erdemir Çelik Servis Merkezi, kısa
adıyla ERSEM 2002 yılından beri GOSB’da faaliyetlerine devam ediyor.
E
RSEM olarak hangi nedenlerden dolayı GOSB’da üretime geçme kararı aldınız?
GOSBSAD
Erdemir çoğu çelik üreticisi
gibi çelik servis merkezlerini
çeliğin nihai tüketicilere ulaştırılmasında
dağıtım kanallarından biri olarak görüyor.
Çelik servis merkezi, özellikle sanayileşmiş ülkelerde 30-40 yıllık geçmişi olan bir
kavram. Özellikle otomotiv ve beyaz eşya
sanayinin gelişmesiyle birlikte ülkemizde
de belirgin bir hale gelen bu ihtiyaca ERDEMİR de 2000 li yılların başında kurmuş
olduğu ERSEM ile bir ölçüde cevap vermiştir.
18
Kuruluş yeri olarak GOSB’un seçilmesinde şüphesiz nihai tüketiciye yakınlık ve
diğer lojistik avantajları önemli etkenler
olmuştur. Zira servis merkezi işinde nihai
tüketiciye coğrafi yakınlık, müşteri stoku
tutma, zamanında teslim ve genel servis
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
kalitesi bakımından önemli avantajlar
oluşturmaktadır.
Marmara Bölgesi, keza GOSB ve hemen
yanındaki TAYSAD özellikle otomotiv sanayinin yoğunlaştığı bir bölgedir. Doğrudan deniz yolu bağlantısı diğer bir ifadeyle bir rıhtıma sahip olması bir çelik servis
merkezi için şüphesiz daha da değerli bir
lojistik avantaj demektir. Denize çok uzak
olmaması ve birkaç yakın liman alternatifiyle GOSB’u bu bakımdan önemli dezavantaja sahip bir bölge olarak göremeyiz.
Şu anda lokasyon olarak yakınımızda hedef müşteri segmentimizi oluşturan birçok beyaz eşya ve otomotiv yan sanayi
firması var. Keza ana üreticiler olarak da
gerek beyaz eşya gerekse otomotiv olarak
yoğunlaşılan bir bölgenin merkezindeyiz
denilebilir.
Sonuç olarak bu bölgeyi seçmemizdeki
ana faktör coğrafi bölge olarak nihai kullanıcılara olan yakınlıktır. Diğer yandan
GOSB tüm altyapısı tamamlanmış örnek
bir sanayi bölgesi oluşu da her bakımdan
yatırımcılar için avantaj sağlamaktadır.
Bu gerek ilk yatırım maliyetleri gerekse
işletme maliyetleri bakımından geçerlidir.
Kaldı ki GOSB bu tarz organize sanayi bölgeleri arasında daha özel bir yere sahiptir.
Nihayetinde GOSB’un çok iyi çalışan bir
sanayi bölgesi olduğu inancındayım.
Aynı zamanda siz lojistik hizmet de
veriyorsunuz.
Siz nasıl başladınız Erdemir Çelik Servis Merkezi’nde çalışmaya? Hangi kademelerden geçtiniz?
Benim mesleğim endüstri mühendisliği. Mezun olduktan sonra 1990 yılında
Erdemir’de çalışmaya başladım ve endüst-
ERSEM
Erdemir Çelik Servis Merkezi (ERSEM),
Türkiye’nin tek entegre yassı çelik üreticisi
Ereğli Demir Çelik Fabrikaları T.A.Ş. (ERDEMİR) tarafından 2 Ekim 2001 yılında kuruldu.
Sermayesinin tamamı ERDEMİR’e ait olan
ERSEM, Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde
1 Ocak 2002 yılında ticari faaliyetlerine başladı. Üçte biri kapalı, yaklaşık 30 dönüm arazi
üzerinde faaliyet gösteren ERSEM’de kapalı
alanın yaklaşık yarısı stok sahası olarak kullanılmaktadır. Yıllık 200.000 ton nominal üretim
kapasitesiyle, başta otomotiv ve beyaz eşya ol-
ri mühendisliği, sistem geliştirme stratejik
planlama gibi değişik fonksiyonlarda görev yaptım. 2000 yılında satış pazarlama
fonksiyonuna geçtim. 2007 Nisan’ından
beri de ERSEM’de görev yapıyorum.
18 yıl görev aldığınız Erdemir’i nasıl
özetlersiniz?
Erdemir ürettiği ürün itibariyle ülkemiz
sanayi için çok önemli bir kuruluş. Yassı
Nihai üreticiye yakın
olmak, hammaddenin
geliş süresi gibi faktörler
GOSB’u cazip bir hale
getirdi bizim için. Şu
anda GOSB’da hedef
müşteri segmentimizi
oluşturan birçok beyaz
eşya ve otomotiv yan
sanayi firması var.
mak üzere yassı çelik ürün kullanan çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren imalatçıların spesifik
taleplerini karşılamak üzere, soğuk haddelenmiş ve galvanizli yassı çelik ürünlerine dilme,
boy kesme, kenar kesme vb. işlemleri uygulamaktadır. Müşterilerinin üretim süreçlerinde
girdi olarak ihtiyaç duyduğu çeşitli özelliklerdeki ürünleri, yüksek kalitede, tam zamanında ve gereken miktarlarda sağlayan ERSEM,
sürekli teknik destek, satış sonrası hizmet vb.
tamamlayıcı fonksiyonları da müşteri memnuniyetine odaklı komple hizmet anlayışının
ayrılmaz unsurları olarak görmektedir
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
Otomotiv ve beyaz eşya segmentinde ekseriyetle çalışan müşterilerimizin çeşitli
beklentileri var. Tam zamanında tedarik
isterler, ellerinde stok tutmak istemezler.
Biz gerektiğinde müşterilerimiz adına
stok da tutarız burada. O da bir hizmet
alanımız. Burada sahip olduğumuz üstün
teknolojiyle çok dar, hassas toleranslarda
kesim işleri yapıyoruz. Dolayısıyla üreticilerin hassas makinelerinde de bir ebat sorunu olmuyor. Bu önemlidir. Türkiye’deki
bütün servis merkezleri bu denli hassas
toleranslarda üretim yapmıyor. ERSEM’in
burada bir farkı oluşuyor.
19
DOSYA
GOSB’LU OLMAK
İbrahim
Bayraktaroğlu
GOSBSAD
Ersem
Genel Müdür
20
çelik üretimi ise, genel olarak çelik üretiminde uzun ürünlere nazaran daha teknoloji yoğun ve zorlu bir prosestir. Hele bu
işi Erdemir gibi tam entegre bir üretim teknolojisiyle yapmak, yani cevher ve kömürden oldukça geniş bir ürün yelpazesinde
yassı çeliğin hemen her çeşidini üretmek,
işi daha da önemli ve de heyecanlı kılıyor.
Kurulduğundan beri hiç ara verilmeden
süren yatırımlarıyla Erdemir bugün dünyanın önde gelen çelik üreticileri arasında
yerini almıştır. Ham çelik olarak bakarsak,
yani yassı ya da uzun olarak ayırmadan
bakarsak ülkemiz de kapasite itibarıyla
gerçekten dünyanın önde gelen çelik üreticileri arasında yer alıyor. Türkiye aynı
zamanda hurda ithalatçısı bir ülke. Daha
fazlası ithal edilen çelik hurdası çok sayıdaki ark ocaklı mini tesislerde proses
edilerek kütük, inşaat demiri, filmaşin
gibi uzun çelik ürünleri üretiliyor. Ülkemizin bu alanda ciddi bir ihracatı da söz
konusu. Bununla beraber, Türkiye’de yassı çeliği üreten sadece Erdemir’dir. Yani
entegre bir prosesle kömür ve cevherden
yassı çeliği üreten başka bir üretici yoktur.
Erdemir’in yatırımlarıyla İskenderun’daki
tesisimiz İsdemir de yassı çelik üretebilir duruma gelmiştir. Yassı çelik, çelik
olarak çok daha nitelikli ve üretimi zor
bir üründür. Erdemir’in de çok geniş bir
ürün portföyü vardır yassı çelikte. Yassı
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
çeliğin kullanım alanları gemi sanayinden
savunma sanayine, ağır makine sanayinden teneke kutu imalatına kadar oldukça
geniştir. Erdemir Türkiye’nin yassı çelik
üreticisi olarak zaman içinde bu denli çeşitlilik gösteren kullanım alanlarına yönelik geniş bir ürün yelpazesi oluşturmuştur.
Kalayla kaplanmışı, çinkoyla kaplanmışı,
kalını, incesi, serti ya da daha yumuşak
olanı ve daha birçok çeşitli spesifikasyonda binlerce tür ürünün üretimini başarıyla
gerçekleştirmiştir. Erdemir bu yönüyle 40
yılı aşan tarihinde Türk sanayisi için çok
önemli ve zor bir rolü başarıyla yerine getirmektedir.
Aynı zamanda siz GOSBSAD’da yönetim kurulu üyeliği yapıyorsunuz?
Bunu bir nöbetleşe görev olarak görmekteyiz. Her kuruluşun olduğu gibi, bir sistem olarak bu organize sanayi bölgesinin
de bir yönetime ihtiyacı var. Bu yönetimi
oluşturan insanlar, organize sanayi bölgemizin üyeleri çeşitli dönemlerde gelip
görev yapmışlar. Bu defa biz sıramızı savmadık ve elimizi taşın altına biz de koyalım dedik, bu görevi üstlendik. Bu bir
sorumluluk. Çünkü buna kaynak harcanıyor, zaman harcanıyor, kendi işimizle ilgili
onca yoğunluğun içinde bu işlere de yer
veriliyor.
ERSEM’in faaliyet alanını ne oluşturuyor?
Çeliğin nihai olarak tüketildiği yer imalatçılardır. Otomotiv ve beyaz eşya çelik
tüketen birçok endüstriden ikisidir diyebiliriz. Çelik birçok alanda kullanılan imalat sanayinin temel malzemelerinden biri.
Hayatımızın birçok alanında çelik var.
Paralel bir şekilde çelik üreticileri için de
Pazarın oldukça çeşitli bir segmentasyonu
var. Özellikle bu belirttiğim iki segment
yani beyaz eşya ve otomotiv de çelikle ilgili kendine özgü spesifik ihtiyaçlara sahip.
Bu ihtiyaçlar ürünle ilgili olabildiği gibi
çeliğin tedarikiyle, lojistiğiyle de ilgili olabiliyor. Bu sektörlerde çelik malzemeler
çoğu zaman imal usulü olarak direkt pres
Yassı çeliğin rulo olarak alınıp izleyen prosesler için hazırlanması artık çoğu üretici
için rasyonel bir yaklaşım olarak görülmüyor. Çoğu zaman işin bu kısmını çelik
servis merkezleri üstleniyor ve üreticiler
asıl işlerine yoğunlaşıyorlar. Çelik servis
merkezlerinin de doğuşunun nedeni budur. Öte yandan bu hizmetleri entegre çelik üreticileri yapamaz mı sorusu da akla
gelebilir. Yapabilir belki ama çok teferruatlı işlemlerdir bunlar. Bir nevi perakende
işidir. Entegre üreticiler yapıları gereği
“yığın-batch” dediğimiz büyük miktarlarda ve yeknesak siparişlerle çalışmak
isterler ve bu şekilde çalışmak verimliliklerini önemli ölçüde arttırır. Yeri gelir biz
A3 ebadında sac da keseriz. Erdemir ya
da başka bir entegre üretici için bu tür siparişleri yönetmek daha zordur. Gereksiz
karmaşa yaratır sistemlerinde ve tabi maliyet getirir. Sadece ürünün hazırlanması
değil, aynı zamanda sipariş yönetimi, fire
kontrolü, ödemelerin takibi gibi diğer iş
süreçlerinde de teferruat yaratır.l
Bu bölgeyi seçmemizdeki
ana faktör coğrafi bölge
olarak nihai kullanıcılara
olan yakınlıktır. Diğer
yandan GOSB tüm
altyapısı tamamlanmış
örnek bir sanayi bölgesi
oluşu da her bakımdan
yatırımcılar için avantaj
sağlamaktadır.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
işlemlerine tabi tutuluyor. İmalatçılar malzemelerini pres, kaynak, bükme vb. kendi
prosesleri için ebat olarak hazırlanmış ve
paketlenmiş olarak istiyorlar. Bunca ürün
çeşitliliğinde ve kısa ürün ömürlerinde bu
ebatlar da çok çeşitlilik gösteriyor ve hızlı bir şekilde değişiyor. Diğer bir ifadeyle
başlı başına kompleks bir malzeme ihtiyaç
planlaması (MRP) problemiyle karşı karşıya olan müşterilerimize bu zorlu işlerinde
destek veriyoruz.
21
DOSYA
GOSB’LU OLMAK
Türk tarımıyla özdeşleşen
kuruluş: Hektaş
Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Hektaş tesisleri 75.000 m2 açık ve 25.470 m2 kapalı
alandan oluşmakta ve Yabani Ot İlaçları Ünitesi,
Sıvı ve Toz İlaçları Ünitesi, Teknik Merkez, Antrepolar, Garaj, İdari - Sosyal Binalar ve Kontrol
Laboratuarlarını kapsamaktadır. Fabrikanın kapasitesi ise 55.074 ton/yıl. Hektaş’ın Teknik ve İdari İşlerden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Şahin
Ürgün Hektaş’ı kısaca bizlere anlattı.
GOSBSAD
H
22
ektaş Ticaret T.A.Ş. 15 Haziran
1956 tarihinde 400’e yakın hekim, ziraat mühendisi, kimya
mühendisi ve kimyagerin tasarruflarının birleştirilmesi ile
kuruldu. Yıllar içinde, Türkiye ekonomisinin gelişen şartları sonucunda bitki koruma ürünlerinin üretimi kararı alınarak bir
üretim tesisi kurmak için sanayi imarlı bir
yer aranmış ve o zaman sanayi imarına ayrılmış Cevizli/Maltepe/İstanbul bölgesinde 1960 yılında 34 bin m2 sanayi arsasını
satın alarak, Imperial Chemical Industries
(ICI) firması know how’ı ile 15 bin m2 kapalı alanlı üretim tesislerini kurarak 1962
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
yılında işletmeye alındı. Kurulan tesis,
sıvı ve toz formunda insektisit, fungusit,
herbisit, sıvı gübre, ektoparazit veteriner
ve halk sağlığı ürünlerini üretmeye başlamıştı.
1963 yılında OYAK iştirakı olan Hektaş,
zamanla ICI, Union Carbide, Uniroyal,
Cıba Geigy, Rhom and Haas, MakteshimAgan, Lances Link, FMC, DOW, BASF.
DuPont, Chemtura, Agrichem firmaları ile
yaptığı distribütör ve üretim anlaşmaları
ile toplam 55 bin ton/yıl üretim kapasitesi
ile üretimine devam etti.
Ancak daha sonraları uygun olmayan imar
gelişmeleri ile zamanla tesisin bulunduğu
yer ve civarı yerleşim alanı haline gelmiş
ve bu bölgede kurulu diğer kuruluşlar gibi
HEKTAŞ da yeni tesislerini kuracak uygun
bir sanayi alanı arayışına girmiştir.
1980’li yılların başında Organize Sanayi
Bölgeleri oluşturulması gündemde oldu-
ğundan, özellikle zamanla yerleşim alanı
olamayacak, gerekli alt yapıya sahip, aynı
zamanda lojistik ve teknik imkanlar açısından İstanbul – Kocaeli bölgesinde uygun bir OSB de yer aranmış ve 1986 yılında GOSB de 74.670 m2 alanlı sanayi parseli
satın alınmıştır.
Toplam 25.000 m2 kapalı alanda kurulan
tesis, evsel ve proses atık sularını ayrı kanallardan taşıyarak ileri arıtma yapan atık
su arıtma ünitesi, yangın söndürme ve
yağmursuyu bariyeri, aktif karbon filtre,
gaz tutucu, toz tutucu emisyon önleyicilerle teçhiz edilmiş olup, toplam 56 000
ton/yıl üretim kapasitesindedir.
Hektaş, Şanlıurfa OSB de satın aldığı
22.000 m2 alanlı sanayi parselinde 1996
yılında temelini attığı ikinci üretim tesisini 1998 yılında işletmeye almıştır. Hektaş ŞOSB Tesisleri toplam 7.844 m2 kapalı
alanda kurulu olup, sıvı formda insektisit,
fungusit ve sıvı gübre ürünlerini 10.000
Ton/Yıl kapasite ile üretmektedir.
Hektaş üretmekte olduğu veteriner ektoparazit ürünlerinin yanında 2004 yılından
itibaren diğer veteriner ürünlerin de üretim ve ithalatına başlamıştır.
Adana, Ankara, Antalya, Bursa, İzmir,
Samsun ve Şanlıurfa olmak üzere 7 Bölge
Müdürlüğü kanalıyla 3.000’e yakın bayi
vasıtasıyla 200 çeşit ürün ile Türk Tarımına hizmet veren HEKTAŞ zaman içerisinde solvent kullanımını azaltan su bazlı
ürünlere geçerek ve organik bitki koruma
ürün sayısını artırarak daha çevreci bir
yaklaşım içerisinde olmuş ve bu yöndeki
çalışmaları devam etmektedir.
Tüm Üretim Tesislerimiz ve Bölge Müdürlüklerimiz Üçlü Sorumluluk (RC), ISO9001.2000, ISO-14001 kalite sistemleri ile
belgelendirilmiş olup, sağlık, çevre ve iş
güvenliği boyutları ile bunlara ait risk yönetimi, ürün bütünlüğü, atık yönetimi, doğal kaynak kullanımı ve enerji verimliliği
mevcut prosedürler ile uygulanmaktadır.
Hektaş, % 20 – 22 pazar payı ile uzun yıllardır iç pazarda sektörünün ön sırasında
yer almakta olup, ayrıca Azerbaycan, Ürdün, KKTC, Bulgaristan, Türk Cumhuriyetleri ülkelerine ihracat yapmaktadır.
Halen Gebze ve Şanlıurfa’da üretim tesisleri olan HEKTAŞ, her iki tesisini de OSB
de kurmuştur. Bu tesislerin OSB lerde kurulu olmasının en önemli nedeni zaman
içerisinde bu bölgelerin imar durumlarının değişime uğrayarak yerleşim veya
diğer alanlar haline gelmeyecek olmasıdır.
Ayrıca sanayi bölgesi altyapı olanakları,
kesintisiz enerji ve lojistik imkanları da
OSB tercihinde yer almıştır.l
Üretim tesisimizde
arıtma sistemi ile
hem atık sular
yeniden sanayiye
kazandırılmakta, hem de
aktif karbon filtresi ile
atmosfere zararlı gazpartiküllerin karışması
önlenmektedir. Bu
anlamda Şirketimiz
çevreyle dost bir üretim
sistemi kurmuştur.
Ayrıca tesisimizin açık
alanlarında ağaçlandırma
çalışması yapılmış
olup, değişik cinslerde
6500 adet ağacımız
bulunmaktadır.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
11 Haziran 1990 tarihinde temeli atılan
GOSB tesislerimiz, 15 Aralık 1991 yılında
işletmeye alındı. Bu yeni tesislerde, modernizasyon yapılarak kapalı sistem üretim üniteleri kurulmuş olmakla birlikte
toplam tesis yatırımının %40 ı çevresel yatırımlara ayrılmıştır.
23
DOSYA
GOSB’LU OLMAK
GOSB’da bulunmak
bir prestij
1991 yılından beri İleri Elektrokimya’da görev yapmakta olan Orhan Kadir Oktay’la İleri
Elektrokimya’yı ve GOSB’lu olmayı konuştuk.
GOSBSAD
İ
24
aşamada hali hazırda kendi firmamız olan
Bant Boru’ya 4 çeşit kaplama tekniği kapasitemizle hizmet veriyoruz.
Siz nasıl İleri Elektrokimya’da göreve
başladınız?
leri Elektrokimya’nın faaliyet alanı nedir?
Biz kimya sektöründe faaliyet gösteren bir firmayız. Elektroliz ve fırınlama yöntemiyle boru kaplamaları yapıyoruz. Asıl olarak otomotiv yan sanayisi
olarak nitelendirilebiliriz kendimizi. Otomotiv yan sanayisinde kendi firmamızın
yan sanayisiyiz bir anlamda. Bizim yan
sanayisi olduğumuz kendi grup içi firmamız Bant Boru firması. Bant Boru’nun üretimini yaptığı malzemelerin, mamullerin
kaplamalarını yapıyoruz. Daha önceleri
burada Bufer gibi, Altaş gibi firmalara da
birtakım hizmetler sunuyorduk. Fakat bizim kendi kapasitemiz kendi üretimimizle
dolaylı olarak bağlantılı olduğu için bizim
için fazla bir fayda temin etmediği, verimli
olmadığı için o üretimden vazgeçtik ve şu
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Ben 1991’de yani inşaat başladıktan 3-5
ay sonra iş başvurusunda bulundum. 91
senesinden beri aynı vazifede devam ediyorum. Muhasebenin A’dan Z’ye kadar
tüm sorumluluğu üstümde. Son 4 senedir
işveren temsilcisi olarak da yetkim bulunmakta.
Şirketin yapısı nasıl? Bir yönetim kurulu tarafından mı yönetiliyor?
Bir yönetim kurulumuz var. Yönetim kurulunun altında bir genel müdürümüz
var. Genel müdürün kontrolünde ise genel müdür vekili bulunmakta. Genel müdür vekilinin altında fabrika müdürü ve
muhasebe müdürü olarak biz kendisine
bağlıyız. 2 kişi olarak burada fabrikada
fabrikanın idaresinden sorumluyuz.
GOSB’da olmaya nasıl karar verdiniz?
Firmamız eskiden sadece bir çeşit kaplama
yapabilme kapasitesine sahipken bu sayı
artınca bir kapasite artımına gidilme kararı alındı ve mevcut yerimizden farklı bir
yer arama yoluna gidildi. GOSB yeni kurulmuş, altyapısını tamamlamış, organize
olmuş, bir bölge olduğundan ve GOSB yönetimi tarafından sunulacak hizmetlerin
daha profesyonel düşünceyle yapılacağı
göz önünde bulundurularak, GOSB içinde
böyle bir yatırım yapmaya karar verdiler.
Bir kere altyapısı tamamen hazır halde.
İkincisi, bütün sanayicilerle beraber tamamen şehir ortamından, yerleşim alanından uzaktasınız ve tüm sanayinin ihtiyaç
duyduğu enerji, lojistik ve altyapı hizmetlerinin tümü sanayicinin isteğine göre
organize edilmiş bir alandasınız. İşte bu
tür etkilerden dolayı da GOSB’a yöneldik.
Ayrıca bütün sanayiciler burada. GOSB
bütün dünyayla entegre olmuş bir bölge.
Çünkü bütün dünyaca tanınmış, dünyaya ithalat ihracat yapan firmaların artık
çoğu GOSB’da. Bugün Türkiye’nin devi
Eczacıbaşı burada, Koç Holding’in burada şirketleri var. Bu burada bulunan diğer
firmalara da artı bir prestij sağlıyor.
Peki, siz bu işin muhasebesini, mali
ve idari işlerini yapan, para ve insan
gücüyle iç içe çalışan birisi olarak
Türkiye’nin mevcut durumunu nasıl
görüyorsunuz?
İnsan gücü noktasından başlayacak olursam Türkiye’de korkunç derecede kalifiye
eleman ihtiyacı var. Bunun nedeni olarak
mesleki eğitimde daha önceki hükümetlerin belki düşünce olarak doğru ama
uygulama olarak çok yanlış politikalarını
görüyorum. Diğer dünya ülkelerine bakacak olursak insanlar istedikleri branşlarda
uzmanlaşma adına hep mesleki eğitim için
İleri Elektrokimya GOSB’a ilk taşınan firmalardan,
resimlerde yıllar öncesinde İleri Elektrokimya
fabrikası inşaat halinde
birtakım okullara giderler. Bizde ise eğitim
kavramı daha tam profesyonel bir noktaya
gelemedi. Dolayısıyla Türkiye’nin eğitimde eksikliğinden dolayı kalifiye eleman
ihtiyacı ortaya çıkıyor. Türkiye’de hemen
hemen bütün sanayi alanlarında artık
teknolojik gelişmeler hissedilir durumda. Artık her ihtiyacımız dışarıdan ithal
olmuyor. Türkiye’de birtakım şeyler değişmiş durumda artık. Dünyada teknoloji
ilerliyor, ve Türkiye de buna kayıtsız kalmayarak kendi teknolojisini imal ediyor.
Dolayısıyla Türkiye’de de bu gelişmelerle
birlikte kalifiye eleman ihtiyacı doğuyor.
Bizim sektörümüzden örnek verirsek eğer,
Türkiye’ de bu alanda çok fazla imalat
yapan yer yok. Dolayısıyla biz de bu konuda kalifiye eleman almak zorundayız.
Yetiştirdiğimiz eleman gittiği zaman biz
dışarıdan o işte daha önce çalışmış elemanı da rasgele alamıyoruz. Çünkü bu iş de
kendi içerisinde farklı branşlara ayrılıyor.
GOSB bütün dünyayla
entegre olmuş bir
bölge. Çünkü bütün
dünyaca tanınmış,
dünyaya ithalat ihracat
yapan firmaların artık
çoğu GOSB’da. Bugün
Türkiye’nin devi
Eczacıbaşı burada,
Koç Holding’in burada
şirketleri var. Bu burada
bulunan diğer firmalara
da artı bir prestij
sağlıyor.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
Sizce GOSB’un avantajları nedir?
25
DOSYA
GOSB’LU OLMAK
GOSBSAD
Türkiye’de hemen
hemen bütün sanayi
alanlarında artık
teknolojik gelişmeler
hissedilir durumda.
Artık her ihtiyacımız
dışarıdan ithal olmuyor.
Türkiye’de birtakım
şeyler değişmiş durumda
artık. Dünyada teknoloji
ilerliyor, ve Türkiye de
buna kayıtsız kalmayarak
kendi teknolojisini
imal ediyor. Dolayısıyla
Türkiye’de de bu
gelişmelerle birlikte
kalifiye eleman ihtiyacı
doğuyor.
26
Bizde 3 tane tesis var kaplama yapan. Bu 3
tesisin de kaplama teknolojileri aynı olmasına rağmen proseslerinde, niteliklerinde
farklılıklar var. Bir tesiste uzman olan kişi
ikinci tesiste “ben de yaparım” diyemez.
Mutlaka ufak bir eğitimden geçip orada
çalışması gerekiyor. Bu bizim alanımızda
böyleyken daha teknolojik, daha kapsamlı, daha detaylı bir otomotiv endüstrisinde,
tıp alanında, bir tekstil, bir gıda sektöründe çok daha fazla kalifiye elemana ihtiyaç
var. Sokaktan getirdiğiniz kişiyi belirli bir
noktaya kadar çalıştırabiliyorsunuz.
Bant Boru’nun gelecek
hedefleri neler?
Türkiye’de ve dünyada şu anda bütün
otomotiv piyasası bizim müşterimiz veya
potansiyel müşterimiz. Potansiyel müşterimiz diyorum çünkü üretim çeşitlerimizde arttırmaya gidiyoruz. Bu artırım
çalışmaları gelecek hedeflerimiz arasında.
O artırım da dolayısıyla bizim müşterimiz
olmayan otomotiv yan sanayinde potansiyel müşteri haline getiriyor.
Siz burada çok uzun yıllardır görev yapıyorsunuz. Burada neler değişti? Süreç nasıl gelişti?
Öncelikle biz bu işe ilk başladığımızda
Türkiye’de tektik. Hala da tek olduğumuzu düşünüyoruz. Kendi içimizde, teknolojimizle, kendi imkanlarımızla kurduk
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
tesisi. Fakat dünyada birtakım teknolojiler
geliştikçe ve o teknolojileri bizim tecrübemizle birleştirince ortaya daha farklı, daha
verimli çalışmalar çıkıyor. Bizim hava sıcaklığından, elektriğin voltajından bile
etkilenen bir imalat yapımız var. Voltaj
düşer, üretim hızımız düşer. Hava ısınır,
yaptığımız kaplamanın ayarlarını takip
etmezsek kaplamanın nitelikleri değişir. Hava soğur, aynı etkiyle kaplamanın
niteliği değişir. İmalat yapımız canlı bir
organizma gibi. Dolayısıyla muhasebe,
mali işlerden tutun da imalatın merkezine
kadar bu işte bir bilgimiz oluyor. Ben her
halükarda bir üretimci olmasam da bunun
bu şekilde yürütüldüğünün farkındayım.
Bu da bu tecrübeyi kazandırıyor bize. Bu
değişimi GOSB açısından da değerlendirecek olursak 91 senesinde biz burada inşaat
ruhsatını alıp inşaata başladığımızda burası çorak bir araziydi. Hiçbir fabrika yoktu. Kışın kardan, çamurdan buraya ulaşılmazdı. Fakat aradan geçen 17 senelik süre
içerisinde büyük bir değişim yaşandı bu
bölgede. GOSB’un yönetimi, buranın asıl
sahibi olan firma sahiplerinin, müteşebbislerin eline geçtikten sonra bu 17 senede
sağlanan hizmetin daha da farklı olacağı
düşüncesindeyim. Çünkü buradaki imalat
yapan insanlar kendi ihtiyaçlarını, sıkıntılarını daha da iyi tespit edip, farkında olup
daha iyi çözümler arayabiliyorlar. Daha
önceki yönetim üretimci değildi, sanayici
değildi. Devlet gözüyle bakıyorlardı çözümlere. Çözümler bürokrasinin yavaşlığıyla daha zor yaratılıyordu. Ama şimdi
üretimci kendi ihtiyacını daha önceden
biliyor. Bizim gibi tecrübesi olanlar burada sanayicinin ne gibi ihtiyaçları olduğunu çok iyi biliyorlar. Örneğin GOSB’un en
büyük sıkıntılarından birisi tır parkıydı.
Yeni yönetim hemen bunu uygulamaya
koydu. Şimdi tırlar sokaklarda park etmiyor. Şimdi birde hastane projesi var. O da
bölgemiz için oldukça önemli ve büyük
bir proje. Özetle burada önemli olan nokta
sanayicinin burada yönetime geçmiş olması kendi ihtiyaçlarını bilip daha çabuk
çözüm alma noktasında çok büyük avantajlar sağlıyor.l
DOSYA
GOSB’LU OLMAK
GOSB’un yeni sakini
Siemens Türkiye
Siemens Türkiye yeni fabrika binaları için GOSB’u seçti. 2009’un
ilke çeyreğinde GOSB’a taşınacak
enerji fabrikasını 2013 yılında kontaktör, termik röle, şalter, otomatik sigorta gibi elektrik malzemesi
üreten endüstri fabrikası izleyecek. Siemens Türkiye gayrimenkul
direktörü Kaşif Yıldırım şirketin
GOSB’a taşınma sürecini anlattı.
GOSB’da yatırım yapmaya
nasıl karar verdiniz?
GOSBSAD
S
28
iemens Türkiye’de
hangi görevdesiniz?
Siemens Türkiye’nin gayrimenkul direktörü olarak görev yapıyorum. Siemens’in yerleşim
alanlarını planlayan ve yerleşim alanlarını
planladıktan sonra inşa ettiren, gerekirse
dışarıdan da kiralama yoluna giden ve bunun yanında tüm bina ile ilgili hizmetleri
Siemens için veren bölümün başındayım.
Bölüm olarak direkt olarak fabrikanın yerleşiminden ya da Siemens’in daha sonra
hayata geçecek olan yerleşimlerinden sorumluyuz. Genel müdürlüğe bağlı olarak
çalışıyorum. 1 Ekim’den itibaren de yine
gayrimenkul direktörü olarak Siemens
Doğu Akdeniz Bölgesi ve Ortadoğu sorumluluğunu da üstlenmiş durumdayım.
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Şu an Kartal’daki fabrika olarak 90.000 metrekarelik bir arazi üzerindeyiz. Ve bunun
65.000 metrekarelik bölümü kapalı alan.
Fakat bu alanın bize yetmediğini gördük.
Her geçen gün fabrikalarımız büyüyor. Bu
büyümeler Siemens olarak artık Kartal’da
üretim yapmayı gittikçe zorlaştırır hale
getirdi. Bir ikinci neden ise Kartal’da bir
kentsel dönüşüm projesi var. Bu kentsel
dönüşüm projesi dahilinde sanayiden ofis
ve konuta doğru bir hareketlenme mevcut. Bununla ilgili olarak master planlar
yapılıyor. O çerçevede belirli bir zaman
sonra bizim burada üretim yapmamız
mümkün olmayacak. Bunun negatif etkilerini yaşamak istemediğimizden dolayı,
çok daha rahat üretim yapabileceğimiz,
ileriye yönelik de gelişme potansiyelinin
daha iyi olduğunu düşündüğümüz alanlar aramaya başladık. Alan arama sürecine
girdiğimizde sadece fabrika olarak değil
ayrıca satış ve pazarlama birimlerini de
buradan taşıma kararı aldık. Hem fabrikanın hem de bu birimlerin birlikte ortak hareket etmesinin sinerji yakalama açısından
önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu sebepten dolayı aradığımız yerde sadece fabrika
olarak gelişmemiz değil, onun yanında satış pazarlama ve idari birimlerin de aynı
yerde “kampüs” mantığında yerleşmesi
za bakacak olursak da; 150.000 metrekare içinde zaten toplamda 0.8 emsalden
120.000 metrekare kadar yer yapabilme
imkanımız var. Siemens Türkiye olarak
iki tane önemli fabrikamız bulunmakta.
Biri enerji fabrikası, diğeri ise endüstri
fabrikası. Enerji fabrikası satış ve pazarlama birimleriyle birlikte ilk taşınacak olan
fabrikamız olacak. 2009’un ilk çeyreğinde
bu fabrikamızın taşınmasını öngörüyoruz.
İlk yapacağımız fabrika ofisleriyle birlikte
35.000 metrekare kadar bir fabrika olacak.
Yani 7.000 metrekaresi ofis, geri kalan kısımlarıysa üretim alanı olarak planlanıyor.
Yeni fabrikamızda da bu fabrikamızda
yaptığımız gibi alçak ve orta gerilim enerji
panoları, vakumlu devre kesicileri üreteceğiz. İlk fazımız 2009 itibariyle bu şekilde
olacak. Daha sonra ise ikinci faz olarak endüstri bölümümüz GOSB’a geçecek. Endüstri fabrikamızda enerji fabrikamız gibi
sürekli olarak büyüyen bir fabrikamız. Bu
fabrikamızın da geçişini 2013 yılı olarak
öngörmekteyiz. Endüstri fabrikamız enerji
fabrikamız kadar bir alan kaplayacak. Bu
GOSB’un dışındaki
yerlerden bahsedecek
olursak bu GOSB’dan
oldukça farklı.
Biz bu bölgelerde
incelemelerde
bulunurken
ihtiyaçlarımızı tam
olarak karşılamadıklarını
gördük. Gebze Organize
Sanayi Bölgesi hem alt
yapısı hem de ulaşım
konusunda bizim için
daha uygun olduğunu
gördük. GOSB yönetimi
de oldukça destek oldu.
GOSBSAD
gerektiğini düşündük ve bu doğrultuda
alan, arazi araştırma çalışmasını yaptık.
Dudullu bölgesinden başlayıp gelişmemiz
için uygun noktaları araştırarak Gebze ve
çevresine kadar olan kısımda bir lokasyon
planı ortaya çıkarttık. Personelimizin hangi bölgelerde oturduğuna, neresinin gelişmemiz için çok daha uygun koşullara sahip olduğuna, o bölgenin altyapısına, ana
arterlere olan uzaklığına, yerel yönetime
bağlı olarak gelişebilme durumuna baktık
ve Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde de
bizim büyüklüğümüzü kaldırabilecek bu
araziyi bulabildik. Tabii bu tek seçeneğimiz değildi. Çalışma biçimi olarak lokasyon konseptlerinde biz 3-4 tane alternatif
buluruz ve o alternatifleri daha sonra kendi aralarında hem finansal hem de çevresel faktörler olmak üzere karşılaştırırız.
Bu şartları dikkate aldığımızda Gebze
Organize Sanayi Bölgesi’nde yer almaya
karar verdik ve bugün GOSB’da 150.000
metrekarelik bir arazimiz var. GOSB’un
içindeki ilk fabrikamız da enerji fabrikası
olacak. Diğer gelecek olan yatırımlarımı-
29
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
DOSYA
GOSB’LU OLMAK
GOSBSAD
GOSB'daki binamızın en
önemli özelliklerinden
bir tanesi Leed sertifikası
almış olması. LEED yani
“leadership in energy
and environmental
design” bir Amerikan
Yeşil Bina Değerlendirme
Sistemi. Leed sertifikası
olan Türkiye’deki ilk
bina olacak. LEED
(leadership in energy
and environmental
design) bir yeşil bina
derecelendirme sistemi
olup, çevreye saygılı,
iç mekan kalitesiyle
çalışanları için sağlıklı
ve maksimum enerji
tasarrufuyla düşük
işletme maliyetli bir bina
olduğunu ortaya koyan
bir standart.
30
fabrikamızın geçişi ile birlikte mevcut arazinin tamamını kullanmayıp gerekli büyümeler içinde belirli bir alan ayırma gibi bir
planımız da var.
Dünya çapındaki büyük şirketlerde de
sizin pozisyonunuzda yöneticiler ya da
görevliler var mı ve planlama anlamında baktığımızda nasıl çalışıyorsunuz?
Siemens Real Estate, gayrimenkul yönetimi ve şirketin kurumsal gayrimenkul yönetimi olarak düşünecek olursak sadece
Türkiye’de değil dünya çapında tüm Siemens şirketlerinde bu var. Eskiden bir anlamda idari işler müdürlüğünün, kısmen
insan kaynaklarının ve de genel müdür
yardımcılarının yapmış olduğu görevleri
kısmen toparlayan bir pozisyon. Sistem
olarak içerideki departmanlara metrekare
bazında, kullandıkları alan kadar bir kira
belirleriz ve bunlar da piyasa fiyatlarıdır.
Bu noktada da bizim bölüm olarak görevimiz yatırımcı gibi m2 maliyetlerini ve
genel işletme giderlerini mümkün olduğunca azaltarak hem iç sektörlerimize hem
de şirketimize rekabet avantajı, katma değer sağlamaktır. Dünyaya bakacak olursak
ben bunu şimdiye kadar sadece Siemens’te
gördüm. Onun dışında bazı büyük küresel
şirketlerde kısmen uygulanıyor ama bence
Siemens bunu mükemmellik derecesinde
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
gerçekleştirmekte. Biz bugün önümüzdeki
5 yıla bakacak olursak Siemens olarak ne
kadar metrekareye ihtiyaç duyacağımızı şimdiden planlarız. Sağlık, endüstri ve
enerji sektörlerinde ileriye yönelik olarak
hem fabrika, hem depo, hem de ofis alanlarının toplamlarını 5 yıllık projeksiyon şeklinde ele alırız. Bunları inceledikten sonra
gelişmemizin gerçekten doğru yerlerde
olup olmadığı sorusunu sorarız kendimize. Eğer doğruysa, gelişme potansiyelimiz
varsa, devam ediyorsa müdahale sürecini
1 sene sonraya bırakırız. Eğer performansın yeterli olmadığı şeklinde bir izlenim
edinirsek direkt olarak tedbir alırız. Bunu
yaparken de lokasyon konseptlerini hazırlarız. Gebze projemizde bu tür bir planın
sonucu.
GOSB’a karar kılmadan önceki alternatifler arasında olan bölgelerle
GOSB’u kıyaslarsanız arada ne gibi
farklılıklar
var?
Kıyasladığınızda
GOSB’un artıları ve eksileri olarak neleri görüyorsunuz?
GOSB’un dışındaki yerlerden bahsedecek
olursak bu GOSB’dan oldukça farklı. Biz
bu bölgelerde incelemelerde bulunurken
ihtiyaçlarımızı tam olarak karşılamadıklarını gördük. Gebze Organize Sanayi
Bölgesi hem alt yapısı hem de ulaşım ko-
Yapmakta olduğunuz bina da Gebze
Organize Sanayi Bölgesi’ne ayrı bir
güzellik katacak kuşkusuz. Biraz da
o binadan bahsedebilir misiniz? Nasıl
bir yapı olacak bu?
Siemens olarak gittiğimiz yerlerde çalışanlarımıza verebileceğimizin en azamisini vermek isteriz. Bu anlamda personelimizin içeriye girdikten sonra orada da
hayatını devam ettirebilmesi için gerekli
gördüğümüz standartlarımızı yerleştiririz. Örneğin mevcut Kartal Kampüsünün
içinde fitness salonu olan bir sosyal kulüp
vardır. Bu çerçevede GOSB’da yapılan
fabrika içerisinde lounge alanında, 2 adet
küçük toplantı odası, konfrolu oturma alanı ve internet erişimi mevcut olacak. 270
kişiye içerde, 120 kişiye terasında hizmet
edecek bir yemekhanemiz ayrıca modern
bir dizayna sahip 60-70 kişilik hizmet sunacak bir kafeteryamız olacak. Çalışan arkadaşlarımızın taleplerine göre değerlendirebileceğimiz iki adet 20-30 metrekarelik
dükkan olacak. Bu dükkanlar çalışan arkadaşlarımızın ihtiyaçları doğrultusunda
hizmet verecek. İkinci fabrikamız da taşındığı zaman spor komplekslerimizi biraz
daha büyütmek istiyoruz. Bunun dışında
binamızın en önemli özelliklerinden bir
tanesi Leed sertifikası almış olması. LEED
yani “leadership in energy and environmental design” bir Amerikan Yeşil Bina
Değerlendirme Sistemi. Leed sertifikası
olan Türkiye’deki ilk bina olacak. LEED
(leadership in energy and environmental
design) bir yeşil bina derecelendirme sistemi olup, çevreye saygılı, iç mekan kalitesiyle çalışanları için sağlıklı ve maksimum
enerji tasarrufuyla düşük işletme maliyetli
bir bina olduğunu ortaya koyan bir standart. Siemens olarak bizim çevreye karşı
da bir sorumluluğumuz var. Bu kaynakların daha uygun kullanılması anlamına
geliyor. Bu açıdan baktığınızda yağmur
sularını toplama projemiz var. Yağmur sularını belirli bir depo içinde toplayıp onu
daha sonra hem peyzaj alanlarımızın su-
lanmasında hem yangın anında kullanma
çalışmalarımız var. Peyzaj alanlarında çok
az su ihtiyacı olan bitkilerin seçimine özen
gösterilecek. Gebze tesislerinde enerji verimliliği sağlayacak sistemlerden biri de
ayaklı aydınlatma armatürleri. Hem gün
ışığı hem de hareket sensörlü bu sistem
ofislerimizde enerji tasarrufu sağlayacak.
Kullanacağımız sistemler fabrikada doğal
havalandırma diye adlandırılan yani herhangi bir soğutma ünitesi ihtiyacı hissetmeden havanın cephelerden alınıp daha
GOSB’da yapılan fabrika içerisinde lounge alanında, 2 adet
küçük toplantı odası, konfrolu oturma alanı ve internet erişimi
mevcut olacak. 270 kişiye içerde, 120 kişiye terasında hizmet
edecek bir yemekhanemiz ayrıca modern bir dizayna sahip
60-70 kişilik hizmet sunacak bir kafeteryamız olacak. Çalışan
arkadaşlarımızın taleplerine göre değerlendirebileceğimiz iki
adet 20-30 metrekarelik dükkan olacak.
sonra yukarıdaki bacalardan dışarıya
atılmasıyla sağlanacak bir havalandırma.
Kullandığımız ana sistemler mümkün olduğu kadar enerjinin daha az kullanılması
odaklı olacak. Bunun yanında geri dönüşüm konusu da çok önemli malzemede.
İçeride kullandığımız malzemeleri tamamen geri dönüştürülmüş veya geri dönüşebilir olması lazım. Güneş kolektörü de
kullanacağımız teknolojik sistemlerden
biri. Güneş kolektörüyle güneş enerjisini
daha sonra sıcak su üretiminde kullanacağız. Belki %3-%5 kadar maliyetleriniz
fazla çıkabiliyor fakat bunlar daha sonra
işletme maliyetlerinin düşüşü şeklinde
geri dönüyor.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
nusunda bizim için daha uygun olduğunu
gördük. GOSB yönetimi de oldukça destek oldu. Profesyonel bir kadro GOSB’un
yönetiminde görev yapıyor. Koordinasyon
içinde yönetimle çalışmalarımızı sürdürdük, bizden desteklerini esirgemediler.
31
GOSB’UN
Türkiye’de dikey perdeyi üreten ilk kuruluş:
RENKLERİ
Oba Perdesan
GOSBSAD
1972 yılında OBA Mefruşat adıyla kurulan OBA Perdesan Türkiye’de dikey perdeyi ilk kez üreterek
modern perde sistemlerini Türk halkıyla tanıştırdı. Yurtiçi pazarın da yüzde 60’ını karşılayan OBA
Perdesan’ın Genel Müdürü Osman Özçakar OBA
Perdesan’ı ve gelecek hedeflerini anlattı.
32
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
OBA PERDESAN modern
perde sistemleri dediğimiz
mekanizmalı perde sistemlerini üretiyor. Ürünlerimiz arasında stor
perdeler, jaluzi perdeler, dikey perdeler,
ahşap jaluzi, ahşap stor, kaplamalı perde
mekanizmaları dediğimiz, sahne, sinema
perdeleri gibi büyük raylı sistemler geliyor.
Üretim şeklimiz diğer üretim biçimlerini
ve diğer fabrikaları düşünürsek farklılık
göstermekte. Biz sipariş üstüne üretim yapıyoruz. Günlük 3.000 perde üretim kapasitemiz var. Bu çeşitli ölçülerde olabiliyor.
OBA Perdesan, sektörün en büyük, pazar
payı en yüksek olan firması ve tabii bundan dolayı da sektörde bir öncülüğü var.
OBA Perdesan dikey perdeyi Türkiye’ye
ilk getiren firma. Ürünlerimizin %80ini
yurtdışından alıyoruz. Burada üretimini
yapıp perde haline getiriyoruz. Jaluziler
alüminyumdan üretilse de, kaplamalı perde mekanizmaları plastik ve alüminyum
aksamlı olsa da müşteri portföyü olarak ev
tekstili segmentine giriyoruz. Ev tekstilinin de bir alt kolu olarak faaliyetimizi yürütüyoruz. Dünyada da bu ayrı bir sektör
ve biz şu anki kapasitemizle dünyadaki bu
sektörde sayılı firmalardanız. Gerçekten
yurtdışıyla rekabet edebiliyoruz ve yarışabiliyoruz. Türkiye’de 1.000’in üstünde bayiimiz va. Bayii kanalıyla çalışıyoruz. Bu
bayiiler bildiğiniz mefruşatçılar, dekorasyoncular, zeminciler, mimarlar. Onun dışında zincir mağazalar var. Biz daha önce
Taksim’deydik İstanbul’da. Fabrikamız,
oranın fiziki koşullarından dolayı biraz
dağınıktı. Daha sonra burada fabrikamızı yaptırdık ve 2. senemiz doluyor. Burayı
da tabii ki sıfırdan yaptırdığımız için hem
üretim şeklimize göre yaptırdık, hem de
kendi zevkimize göre döşettik.
Peki, bu dizayndaki hoşluk çalışanlarda nasıl bir sinerji yaratıyor?
Biz 200 kişilik bir fabrikayız. İstanbul’dan
buraya gelirken doğal olarak herkese biz
seçim hakkı tanıdık ve fabrikanın yarısı
bizle geldi buraya. Burası 36 senelik bir firma ve firmanın ilk kuruluşundan bu yana
beraber çalıştığımız ustalarım hala aşağıda çalışıyorlar. Yani bir ailesel, duygusal
bağdan da bahsedebiliriz. Ama gençleşmiş bir ekibiz. Çok genç bir ekibimiz var.
İstanbul’dan kalkıp Gebze’ye insanlar geliGEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
O
BA PERDESAN’ın üretim
alanı nedir?
33
GOSB’UN
RENKLERİ
yorlar. Bu önemli bir şey. Bizim bir kurum
kültürümüz var. O kültürün içinde insanlar biraz rahat ettiklerini, mutlu olduklarını düşünüyor. İşyerimiz dekore edildikten
sonra bir motivasyon aracı da olmuştur.
Yani çalışma ortamının rahatlığı da bir değer sağlıyor çalışanlarımıza. Yaptığımız iş
çok stresli bir iş. Çünkü günde 3.000 perde
üretiyoruz. Butik gibi sipariş üstüne çalışıyoruz ve zamanla yarışıyoruz.
Siz nasıl girdiniz bu sektöre?
GOSBSAD
OBA Perdesan’dan Hakan Altuğ, yapılanma ve kurumsallaşma adına bir çalışma
istedi. Ben o vesileyle geldim buraya. O
hareketin başına geçtim. Ondan sonra kaldım. 4 sene oldu. Ben tekstil sektöründen
gelmedim. Yeniden yapılanma faaliyetlerinde çalışmıştım. Sektörü de sevdim, işin
tarzını da sevdim. Ayrıca bahsettiğim gibi
buranın kendine özgü bir havası var. Her
fabrikada , her iş yerinde görebileceğiniz,
her iş yerinde görebileceğiniz bir durum
değil. Burada onu biraz aşmış durumdayız. Bizim burada örneğin titrler pek konuşulmaz. Bizim kartvizitlerimizde bile
titrler yazmaz. Satışlarda, kritik, dışarıya
yönelik pozisyonlarda yazar. Öyle bir arkadaşlık ortamı kurduğunuz zaman insanlar motive olabiliyorlar. -
34
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
OBA Perdesan olarak geleceğe yönelik
hedefleriniz neler? İleriye dönük bundan sonra neler yapmayı düşünüyorsunuz?
Fabrika yapılırken, yeniden yapılanma,
kurumsallaşma çalışmaları yapılırken
zaten uzun vadeli hedeflerimiz vardı.
Fabrika bunların ilk adımıydı. Örneğin,
fabrikadan sonra bir üretim hattı kurduk
burada. Perdenin dışında hammadde olarak yurtdışından aldığımız kumaşlar özel
akre dediğimiz kaplamalarla kaplanıyor.
Bunun yatırımını yaptık burada. Oldukça
yüksek maliyetli bir yatırımdır bu. Böylece
yurtdışına bağımlılığımız azalacak. Orada
yeni bir iş sahası açacağız. Bizim sektördeki diğer rakibimiz desek de onlara da belki
böyle bir imkan sağlayacağız. Onun dışında da en büyük hedeflerimizden biri yurtdışına açılmak. Bizim yurtdışında müşterilerimiz var ama sınırlı sayıda. Yani büyük
ihracat rakamlarından bahsedecek gibi bir
durum söz konusu değil. Ama 2009’dan
itibaren özellikle yurtdışında hedef ülkeler belirledik. Bu ülkelerde 2009’da ciddi
bir atağımız olacak. Bunun ilk göstergesi
de 3 senede bir Almanya’da Stuttgart’da
yapılan R+T fuarı olacak. Bu fuar bizim
sektörümüzün fuarıdır. Dünyada bu işle
ilgili herkes oraya gelir. Bu fuara biz hep
giderdik, gezerdik, mal tedariki yapardık.
Bu sene biz katılımcı olarak gideceğiz fuara. 161 metrekarelik bir standımız olacak.
2009’un Şubat ayında gerçekleşecek olan
bu fuar bizim için çok önemli. Avrupa pazarını geliştirmek istiyoruz artık. Bizim en
büyük hedefimiz bu.l
GOSB
TEKNOPARK
Artesis dünya
devi olma yolunda
Arçelik’in bünyesinde kurulan ve 2005 yılında
Koç bünyesinden ayrılan Artesis, “Motor Durum
İzleme”, “Arıza Erken Uyarı Sistemleri” ve “Kestirimci Bakım Teknolojileri” gibi yaratıcı teknolojilerle, işletmelerde çeşitli süreçlerde kullanılan
elektrik motorları ve motor bazlı makine ve aksamlarını sürekli olarak izleyerek, maliyeti yüksek
olan plansız makine duruşlarını engelliyor. Genel
Müdür Prof. Ahmet Duyar GOSB Teknopark’da bulunan Artesis’in hikayesini, gelişmiş teknolojisini
ve gelecek hedeflerini GOSBSAD Dergisine anlattı
Ö
Bu cihaz hangi sektörlerde
kullanılıyor?
ncelikle bize Artesis’i tanıtabilir misiniz?
Artesis kurulduğunda Arçelik’in bir parçasıydı. Arçelik’in
içinden ve Arçelik araştırma
ve geliştirmesinden çıkmış, ayrılmış bir firmayız. Arçelik’ten 2005 yılında ayrıldık. Şu
anda 85 ortağımız var. Bu 85 ortağın büyük
bir kısmı Koç Holding’in bugünkü ya da
geçmiş üst düzey yöneticileri, Arçelik ve
Koç Holding firmalarında çalışan arkadaşlarımız.
GOSBSAD
Firmamız makinelerin bozulacağını aylar
önceden haber veren yeni ve özgün bir
teknolojiyi kullanarak cihaz üretiyor.
36
bir noktaya gelip patlama eğilimindeyiz.
İngiltere’de ofisimiz var. Bu alanda satış
pazarlama son derece önemli. Bu nedenle,
o pazardaki bilgilere sahip, biri daha önce
Rockwell’de başkan yardımcılığı, diğeri
PricewaterhouseCoopers firmasında direktörlük yapmış iki arkadaşı ofis yönetimine getirdik. Yakında Amerika’ya açılma
planımız var. Yani, Artesis arge çalışmaları
ile kendisinin özgün olarak geliştirdiği,
dünyada olmayan, yeni, patentlenmiş
bir teknoloji geliştirmiş ve bunu da tüm
dünyaya pazarlayarak çok büyük getiriler
hedefleyen bir firma. Standart, averaj getiriler değil.
Bu, makinelerden sadece voltaj ve akım
ölçmesine rağmen, hem elektriksel hem
mekanik arızaları aylar önceden haber veren, arızanın nerede olduğunu, ne kadar
zaman içerisinde makinenin bozulacağını ve ne yapılması gerektiğini bildiren
bir cihaz. Cihazın patenti bütün dünyada
bize ait. Ben firmamızı riskli ama başarısı
çok büyük olabilecek bir firma olarak nitelendiriyorum. Yani kendimizi Intel’le,
Microsoft’la, 3M’le, HP’yle kıyaslayan bir
firmayız. Onlar gibi sıfırdan başlayıp belli
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Bütün endüstriyel sektörlerde kullanılıyor. Su, petrokimya, demir çelik ve ağır
sanayi başta olmak üzere bütün sektörlerde kullanılabilen bir cihaz. Bütün dünyada; Amerika’da, Çin’de, Avrupa’da,
Kanada’da, Brezilya’da, Kore’de her tarafta patenti bize ait ve dünyanın her tarafına da satıyoruz. Ürünlerimiz Shell’in
rafinerilerinde, Türkiye’de ve yurtdışında
otomotiv sektöründe de kullanılmakta.
İngiltere’de iki nükleer santralde, 6 tane
off-shore platform dediğimiz platform
makinelerinde ve Amerika’da deniz kuvvetlerinin gemilerinde kullanılan ürünlerimiz var, ki bu son derece prestijli bir olay,
çünkü Amerika’da deniz kuvvetlerine bir
şey satmak oldukça zordur.
Makineye özel bir üretim mi yapıyorsunuz yoksa standart mı?
Üretimini yaptığımız cihaz akıllı bir cihaz.
On gün içinde makineyi kendi kendine
öğreniyor. Ondan sonra onun davranış
biçimine bakarak neyin yanlış gittiğini
algılıyor. Örneğin sabah kalktığınızda arabanıza biniyorsunuz, gaz pedalına bastığınızda istediğiniz gibi ivmelenmiyorsa
“bir yerde bir yanlışlık var” diyorsunuz.
Nereden biliyorsunuz? Çünkü kafanızda
geçmişten davranış biçimini bildiğiniz bir
model var. Ayağınızla kafanız arasında
oluşmuş bir ilişki, bir bağlantı var. Hızlı
mı, yavaş mı bastınız, az mı gitmesi, çok
mu gitmesi gerekli? Cihazımız da bu tarz
bir yaklaşım içinde olan akıllı bir cihaz. Siz
cihaza hiçbir bilgi vermiyorsunuz. O değişik cihazları kendi kendine öğreniyor ve
daha sonra işleyişlerini izliyor.
Siz burayı Ar-Ge laboratuarı olarak
kullanıyorsunuz. Bir üretim tesisiniz
var mı bu aleti üretmek için?
Bizim fikri mülkiyetimiz olan araştırma
neticesi olarak ortaya çıkarttığımız bir yazılımız var. Bizim yazılımımız herhangi
bir yazılım değil, 25 yıllık araştırma sonucu ortaya çıkmış bir ürün.
Nasıl aklınıza geldi böyle bir şey yapmak? Bu süreç nasıl gelişti? Cihazı ve
bu teknolojinin önemini anlatabilir
misiniz?
Ben uzun zaman Amerika’da, Florida
Atlantic Üniversitesi’nde profesörlük ve
Makine Mühendisliği Bölüm Başkanlığı
yaptım. O sırada bu yeni teknolojiyi geliştirmek üzere NASA’dan, Amerikan ordusundan Pratt & Whitney adında uçak motorları yapan çok büyük bir firmadan ve
Florida eyalet yönetiminden destek alarak
bu araştırma alanında çalıştım. Geliştirilen
teknolojiyi uzay mekiği ana motorunda
kullandılar. Aynı teknoloji Amerikan ordusunun helikopter motorlarında, uçak
motorlarında kullanıldı. Yaptığım çalışmalar nedeniyle Florida Eyalet Valiliği Yılın
Bilim Adamı Ödülü’nü aldım. Dolayısıyla
geliştirdiğimiz teknoloji bir gün düşünülüp ertesi gün ortaya çıkmış bir teknoloji
değil. İlk uygulamaları Amerika’da uzay
ve havacılık alanında yapılmış, fakat doğrudan doğruya elektrik motor bazlı sistemlere uygulanması Türkiye’de ve Türk
mühendisleri tarafından ortaya çıkarılmış
bir teknoloji. Bu teknolojinin önemi ise şu;
Dünyada olmayan, özgün, yeni bir teknoloji çıkarabilirsiniz, fakat birisinin işine yaramıyorsa bunun bir anlam ve önemi yoktur. Ortaya çıkartılan teknoloji yeniyse ve
başkalarının da ihtiyacı varsa kar marjınız
çok yüksek olur. Herkesin yaptığı teknolojiyi yapıyorsanız çok düşük kar marjınız
vardır. Bizim çıkarttığımız ürün de herkesin kullandığı teknolojiyi kullanarak üretim yapan firmalarda verimliliği yükseltmeye yönelik. Kar marjı düşük bu firmalar
Prof. Dr.
Ahmet Duyar
Artesis A.Ş.
Genel Müdür
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
Dünyadaki bütün elektronik firmaları
gibi ya da birçok firma gibi biz de ürünün
büyük bir kısmını dışarıda yaptırıyoruz.
Kartlar, parçalar hepsi dışarıda üretiliyor.
Biz burada, geliştirdiğimiz yazılımı yüklüyor ve kalite güvencesini sağlıyoruz.
Biz bu ürünü Kore’de satıyoruz, Çin’de
satıyoruz. Çin’e Türkiye’den teknoloji satmak çok gurur duyulacak bir olay. Şili’de,
Arjantin’de, İngiltere’de, Almanya’da
satıyoruz. Dolayısıyla sıfır arızalı ürün
üretmek zorundayız. Kalite, güvence son
derece önemli bizim için.
37
GOSB
TEKNOPARK
bütün dünyada çok yoğun bir rekabet ortamında çalışıyorlar. Dolayısıyla beklenmedik bir makine duruşu çok ciddi maliyetlere yol açıyor. Örneğin Amerika’da
2000 yılında beklenmedik bu duruşların
neden olduğu üretim kaybının maliyeti
700 milyar dolar. Gereksiz bakımlara harcanan miktar da yaklaşık 300 milyar dolar.
Dolayısıyla bu cihaz Amerika için yıllık 1
trilyon dolarlık bir maliyeti yok etmeyi hedefleyen bir ürün. Dünyada ise bu rakam
2 trilyon dolar civarında. Türkiye’nin yıllık endüstriyel üretimi yaklaşık 300 milyar
YTL. Bu durumda Türkiye için 30 ila 40
milyar YTL’lik üretim verimliliği artırma
potansiyeli var. Bizim ürünümüz bu potansiyeli kullanabilme imkanı sağlıyor. Bu
mühendis, usta ya da teknisyen tarafından kullanılabilecek, güvenilir, kullanımı
kolay, fiyatı ucuz bir ürüne ihtiyaç var. Biz
böyle bir ürünü çıkaran yegane firmayız.
Bu cihazımız voltaj ve akım ölçtüğü için
bir kontrol panosuna yani ilgili makineye
giden kabloların geçtiği kontrol panosuna
koyabiliyorsunuz. Makine denizin dibinde de olabilir, tavan arasında da. Nerede
olduğu mühim değil. Nükleer santraller
içine girilmeyen ya da çok nadir girilebilen yerler. Bizim cihazımız bu türlü uygulamaya da açık. Yılda 80 milyon motor
üretiliyor. Dünyada da 2 milyar civarında
bir motor parkı var. Bunların titreşim ölçümleri son derece zor ve fiyatları yüksek
olduğu için çok az bir kısmında uygulama
yapılabiliyor.
Biz bu uygulamayı daha da genişletmek
isteği içerisindeyiz. Bunun için de lisans
satışı yapıyoruz. Bir kart geliştirdik. Bu
kartı bizden satın alıp kendi cihazınızın
içerisine koyabilirsiniz. Dolayısıyla voltaj ve akım ölçen herhangi bir cihaz aynı
zamanda bir kestirimci bakım aleti de olabilir. Türkiye’de Federal Elektrik, bizden
aldığı lisansla böyle bir icadı çıkartmak
üzere. Aynı zamanda Çin’de, Kore’de ve
İngiltere’de üç firma bunları entegre etmek için uğraşıyor.
GOSBSAD
Bizim esas hedefimiz lisans satışı yaparak
başka firmaların kendi cihazlarını üretmelerini ve satmalarını sağlamak.
38
ürün, kestirimci bakım dediğimiz, arızanın olacağını daha önceden tahmin eden
bir bakım yönteminin içinde kullanılacak
bir cihaz. Kestirimci bakımın bu getirisi
Türkiye’de ve dünyada herkes tarafından
biliniyor, fakat bu uygulamayı yapabilen
firmaların oranı %1’in de altında. Geçmişte kullanılan ve halen kullanılmakta olan
cihazlar titreşim ölçümü yaparak olası
arızayı bulmaya çalışan teknolojiler. Bunlar yoğun insan gücü ve uzmanlık gerektiren, kullanım ve montaj zorlukları olan,
fiyatları çok yüksek cihazlar. Bu nedenle
uygulamalarda başarılı olamıyorlar. Dolayısıyla, kestirimci bakımda bu bahsettiğim getirinin olması için, ortalama bir
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Bu nedenle biz insan sayısı olarak büyük
bir firma olmayı hedeflemiyoruz. Stratejik
iş birlikleriyle büyüme hedefine sahibiz.
Bu ürünle birlikte aldığımız ödüller de
var. Türkiye’de bizim çıkarttığımız özgün teknoloji, TÜBİTAK, TÜSİAD ve
TTGV Teknoloji Büyük Ödülünü aldı.
Dünyada da bir çok ödül aldık. Cihazımız Amerika’da en iyi 40 ürün arasına
kondu. Geçtiğimiz Aralık’ta İngiltere’de
inovasyon ödülü aldık. Şu anda da bizim
alanımızda seçkin bir araştırma kuruluşu
olan ve ürünlerin, pazar büyüklüğünü
saptayan Frost & Sullivan firmasının verdiği büyük ödülü aldık. Geçtiğimiz Aralık ayında İngiltere’de Faraday’ın kurduğu, tüm mühendislik kuruluşlarını çatısı
altında toplayan bir dernek olan IEE ‘den
aldığımız inovasyon ödülü var.
Peki, neden Gebze Organize Sanayi
Bölgesini seçtiniz? Burada yer almanızın nedenleri neydi?
Siz aslında bir bilim adamısınız. Bilim
adamı olmak ve girişimci olmak aslında birbirine göre farklı ve çok sık rastlanan bir durum değil. Bilim adamları
yeni açılımlar sunarlar, girişimciler de
bilim adamlarının tasarladığı şeyi gerçeğe dönüştürür, ürün haline sokarlar.
Siz hem bilim adamı olmayı, hem girişimci olmayı nasıl başardınız?
Ben Amerika’ya gittikten sonra Amerika’da girişimciliğin toplum hayatı için,
refah için ve başarı için de ne kadar önemli
olduğunu gözledim. Eğer bugün elinizde
başkasında olmayan bir teknoloji yoksa,
kar marjınız da son derece düşük kalıyor.
Eğer elinizde özgün ve başkasında olmayan silah yoksa bağımsızlığınız da tehlikede demektir. Bunların üstesinden nasıl
gelinir? Ancak teknolojinin inovasyona
dönüşümüyle. Bu herkesin görebileceği
açık bir gerçek ama Amerika’da bunu çok
Türk icadına İngiltere’den ödül
Artesis
Teknoloji
Sistemleri
A.Ş’nin geliştirdiği, arızaları öncedenbildirme özelliğine sahip MCM
(Motor Durum İzleme) ürünü,
İngiltere’de “Innovation in Engineering Awards 2007” ödülüne layık
görüldü. Ürünün, “Kestirimci bakımda yaratıcılık ve basitlik” uygulamasıyla inovasyon büyük ödülüne
layık görüldüğü kaydedildi. Patenti
Artesis’e ait olan ve Türkiye’de geliştirilen MCM Motor Arıza Erken
Uyarı Sistemlerinin, olası motor
arızalarını önceden haber veren,
motorun çalışma koşullarıyla ilgili
tüm önemli bilgileri izleyen
bir ürün olarak öne çıktığı belirtiliyor. Ürünün, tüm dünyada otomotiv, kimya, metal, enerji, kağıt,
su, çimento, gıda, demir çelik gibi
önemli sektörlerde arıza erken uyarısı, durum izleme ve proses ptimizasyonu
konularında başarıyla uygulanıyor.
Türk mühendislerinin çalışmaları
sonucu ortaya çıkan sistemin ayrıca, ABD Deniz Kuvvetlerine bağlı
USS Paul F. Foster gemisinde uygulanarak, savunma sanayinde de
etkin şekilde kullanılmaya başlandı.
daha açık bir netlikle görebiliyorsunuz.
Çünkü Amerika düşük teknolojileri, hatta oto teknolojileri başka yerlere gönderiyor; kendisi daha yüksek, enformasyon
teknolojileriyle uğraşıyor. Bu gözlemi
yaptıktan sonra aynı şeyi kendi ülkemde
niye yapmayayım diye düşündüm. Benim Amerika’da başka bir tecrübem daha
oldu. Çok genç bir yaşta Bölüm Başkanlığı
yaptım. Bölüm başkanlığı; teknik alanın
dışında bir takım koordinasyonları, hatta
politik koordinasyonları da gerektiren bir
olay. Ondan dolayı yönetim, koordinasyon ve önemli alanlarda öncelikleri belirleme tecrübesine sahibim. Bunlar girişimci
olmak için belki gerekli özellikler ama esas
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
Teknoparkta yer almamızın en belirgin nedenlerinden biri son derece pahalı ve zahmetli olan Ar-Ge masraflarımızın azalması. Çünkü vergi muafiyetine sahibiz. Daha
önce de söylediğim gibi, 1999’da bir Koç
Holding firması olarak kurulduk. Olmayan bir ürünü çıkartmaya çalışıyor ve elimizde ürün olmadığı için sadece araştırma
yapıyorduk. Korkunç masraflarımız vardı.
Yoğun masraflarımız geçen seneye kadar
sürdü ve kar edemedik. Bu zaten önceden öngördüğümüz bir şeydi. Bu seneden
itibaren karlı bir duruma geçtik ama geçmişte yaptığımız masrafları henüz çıkaramadık. GOSB içinde yer alan bu teknoparkın ve bütün teknoparkların en önemli
avantajlarından biri vergi muafiyeti. Diğer
bir avantaj ise sinerji yaratabilecek başka
firmaların çok yakında olması. Cihazımız
gibi bir ürünün çıkartılması, çok boyutlu
bilgi ya da know-how gerektiriyor. Bunun
donanımı var, yazılımı var, satış pazarlama ayağı var. Bu nedenle, birtakım destekler verecek ya da işbirliğine gidebilecek
başka firmaların burada olması son derece
önemli. Üçüncü avantaj ise buradaki teknopark yönetiminin oldukça iyi ve etkin
olması.
39
GOSB
TEKNOPARK
önemli olan her alanda en iyi insanlarla ve
en iyi firmalarda iş birliği yapabilme özelliğine sahip olmak.Ben çok genç yaşta bölüm başkanı olmanın ve görevi başarmanın verdiği özellikle bu tür işbirliklerini
gerçekleştirebilecek bir yapıya sahip oldum. Ben girişimciyi, değişik boyutlarda
nelerin gerektiğini bulan ve bunları koordine edebilen kişi olarak tanımlıyorum.
Türkiye’de bu yenilikçilik uygulamaları, inovasyon çalışmaları size göre
ne düzeyde?
Çok düşük düzeyde.. Bunun da sebebi şu:
Yenilikçi bir ürünün çıkarılması riskli bir
olay. Ciddi risklerin alındığı bir ülke olan
Amerika’da 100 projeden biri firma haline
dönüşüyor. Firma haline dönüşen olaylarda da yenilikçi firmaları bekleyen tuzaklar var. Örneğin; Apple firması bir ara adı
Newton olan küçük bir bilgisayar çıkardı.
GOSBSAD
Kar marjı düşük bu firmalar bütün dünyada çok yoğun bir rekabet ortamında çalışıyorlar.
Dolayısıyla beklenmedik bir makine duruşu çok ciddi maliyetlere yol açıyor. Örneğin
Amerika’da 2000 yılında beklenmedik bu duruşların neden olduğu üretim kaybının
maliyeti 700 milyar dolar. Gereksiz bakımlara harcanan miktar da yaklaşık 300 milyar
dolar. Dolayısıyla bu cihaz Amerika için yıllık 1 trilyon dolarlık bir maliyeti yok etmeyi
hedefleyen bir ürün. Dünyada ise bu rakam 2 trilyon dolar civarında. Türkiye’nin
yıllık endüstriyel üretimi yaklaşık 300 milyar YTL. Bu durumda Türkiye için 30 ila 40
milyar YTL’lik üretim verimliliği artırma potansiyeli var. Bizim ürünümüz bu potansiyeli
kullanabilme imkanı sağlıyor.
40
Bu ürün tutmadı ve üretimden çıkartıldı.
Apple’dan ayrılanlar “biz bu bilgisayarı
tutturacağız” diyerek yeni bir firma kurdular. Onların ürünü de tutmadı. Oradan
ayrılanlar “Palm” firmasını kurdular. Oldukça tanınan bir firma olan Intel firması, aynı alanda çalışan başka bir firmadan
ayrılanların kurduğu yeni bir firma olarak
ortaya çıktı ve pazara ilk ürünlerini sürmek için 3 sene çalışmak zorunda kaldılar.
Bir diğer örnek de “3M”. 3M madencilik
firması olarak kuruldu ve ilk 11 – 12 sene
batmamak için çalıştı. Demek istediğim,
böyle bir kültüre ve tarihe sahip olmayan
Türkiye’de bu kadar riskli bir işe girmek
isteyecek firma ya da insan sayısı çok azdır. Bizde 5 sene verilir, 5 sene içerisinde
para kazanırsan kazanırsın kazanamazsan
“ısrar etme kardeşim” kavramı vardır.
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Bu ürününüzün yenilikçilikten çok yaratıcılık yönü yok mu?
İşte ben ona inovasyon diyorum. Belki
Türkiye’de kullanılan anlamından farklı
bir yaklaşımım var. İnovasyon daha önce
olmayan bir olayı yaratmak, yarattıktan
sonra bunu ticari olarak insanların kullanabileceği, para kazanılacak hale sokmak
demek. Yani bilinenden hareketle ortaya
yeni bir ürün çıkarıyorsunuz. Zaten başka şekilde çok büyük getiriler beklemeniz
mümkün değil. Olmayan bir Pazar ve ihtiyaç oluşturmanız ve o ihtiyacı gidermeniz lazım. Araştırma geliştirmeyle ortaya
çıkarttığınız yaratıcı bir ürünü insanların
kullanımına sokmak son derece zor bir
şey.l
MAKALE
İNOVASYON
Grundfos’ta
inovasyon müzik gibidir
Dünya çapında bir pompa üreticisi olan Grundfos
için inovasyon şirketin hamuruna işlenmiş bir şeydir. Bu onların 60 yıldır adeta bir ibadetmişçesine
yaptıkları bir şey olup, değiştirmeye kesinlikle niyetleri yoktur.
G
GOSBSAD
rundfos’un kurucusu Poul
Due Jensen 1945’te şöyle bir
problem yaşadı; bir pompa
siparişi almıştı, ancak içine
sinecek kalitede bir pompayı
bir türlü bulamadı. Bunun üzerine, elinde
makine operatörü eğitiminden ve problemleri yeni bir şekilde çözme tutkusundan başka bir şey olmadığı halde gidip
kendi pompasını üretti.
42
O günden bugüne kadar şirket, geliştirdiği
her yeni pompa ya da pompa sistemi ile
inovasyona, atılımların belirli bir yapı içerisinde ancak kısıtlayıcı olmayacak şekilde
gerçekleşmesine olanak sağlayan sorumlu
ve ilerici düşünce biçimine hala ne kadar
bağlı olduğunu göstermiştir.
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
İnovasyon piyanosu
Danimarka,
Bjerringbro’da
bulunan
Grundfos Genel Merkezi’nden Kurumsal
Marka Grubu Kıdemli Başkan Yardımcısı
Kim Klastrup, Grundfos’un yenilikçilik
hakkındaki görüşlerini bizimle paylaştı.
Şirketin “İnovasyon piyanosu” modeli,
belirli bir işte inovasyon yapmanın çeşitli
yollarını kolay anlaşılır bir bağlamda bize
açıklamaktadır.
“Günümüzde inovasyon, sadece daha
iyi bir ürün ortaya koymaktan çok daha
fazlasıdır. Sahip olduğunuz network, kilit süreçleriniz ve müşteri deneyimleriniz
de dahil olmak üzere daha soyut diğer
etmenleri de göz önünde bulundurmanız
gerekmektedir. Biz bu özelliklerden her birinin bir piyano tuşu ile temsil edildiği bir
model geliştirdik.” diyor Klastrup.
“İnovasyon piyanosunu çalmada bizim
için esas olan şey, doğru tuşlara doğru
zamanda ve doğru süre ile basmaktır.
Önemli olan birbirinden kopuk notalar
değil, bir melodi çalabilmektir. Melodiler,
yenilikçi müzisyenleri diğerlerinden farklı
kılan uyumlu kombinasyonlardır. Onları
duyduğunuzda ilk fark ettiğiniz şey farklı oldukları ve onları taklit etmenin zor
olduğudur. Ama bu melodileri yaratmak
zor bir iştir.” diye sözlerini sürdürüyor
Klastrup.
“Mesele bütün tuşlara aynı anda basmak
değildir. Bunu gerçek bir piyanoda denediğinizde elde edeceğiniz tek şey korkunç
bir gürültü olacaktır. Her seferinde bütün
tuşları zorlamaya çalışmak yerine, hangi
notalara bir arada bastığınızda uyumlu
sesler verdiğini bulmanız gerekir.”
Grundfos’un İnovasyon Mükemmeliyet Modeli
“Fikir ve yaratıcılık her zaman önceden
tahmin edilemez,” diye devam ediyor
Klastrup. “Başarılı inovasyon projelerinde
yeni fikirler geliştirmek için aynı mantıksal
evrelerden geçmek önemlidir. Bu fikirlerin
durup dururken mi ortaya çıktığı yoksa
belirli bir hedefe ulaşmak için mi yaratıldığının bir önemi yoktur. Grundfos’un İnovasyon Mükemmeliyet Modeli, şirketin
fikir geliştirme sürecinden şans faktörünü
alıp çıkarmakta, çalışanlara inovasyon başarı oranlarını yükseltmek için basit ve anlaşılır bir yöntem sunmaktadır.
“Grundfos
İnovasyon
Mükemmeliyet
Modeli, inovasyon çabalarımızın verimliliğini nasıl arttırabileceğimiz konusunda
karşılıklı bir anlayış oluşturmaktadır. Fikir
geliştirme ve bu fikirleri başarıyla uygulamada planlı rehberlik sağlar.”
“Bu modelin üzerine kurulduğu yapı,
uzun yıllara yayılan şirket dışı araştırmalardan doğan ilhamdan ve bizim kendi
inovasyon anlayışımızdan oluşmaktadır.
Basit evreler ve pratik araçlar kullanmak
suretiyle, yenilikçiliği etkin şekilde planlanabilen pratik bir süreç haline getirebiliyoruz,” diye belirtiyor Klastrup.
Çeşitli evreler dediğimiz şey, çok sayıda
önemli adımı, unsuru ve süreci kapsamaktadır.
Liderlik
Grundfos İnovasyon Mükemmeliyet Modelinin liderlik evresindeki en önemli
nokta, gidilecek yönü belirlemek ve proje
için açık bir amaç belirlemektir. Takımın
fikirler, fırsatlar ve çözümler üzerinde
görüşmeye başlaması öncesinde projedeki önemli hedeflerin tanımlanmasının ve
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
“İster dahi bir müzisyen, isterse yenilikçi
bir çalışan olsun, bu piyanoyu iyi çalmak
isteyen herkes için pratik yapmak şarttır.
Seçici olmanın da çok ama çok önemli olduğunu unutmayın.”
43
MAKALE
İNOVASYON
daha sonra da basit ama güçlü bir amaç
belirlenmesinin önemli olduğuna inanıyoruz, diye açıklıyor Klastrup.
geliştirilmek üzere belirli konseptlere uygun hale getirilir.
Stratejik Seçim
Fırsatları Tanımlama
Takım üyeleri projenin geleceğe yönelik
hangi fırsatları barındırdığını ortaya çıkarırlar. Bu fırsatlar teknolojik mi, ekonomik
mi, yoksa sosyal midir?
Kullanıcı İhtiyaçlarını Keşfetme
Projenin son kullanıcıları tanımlanır, problemler tespit edilir ve ortaya çıkan ihtiyaçların türü saptanır.
İdeasyon
Takım üyeleri yaratıcı bir şekilde düşünmeye başlarlar. Fikirler yaratılır ve asıl
soru olan “Geleneksel düşünme yöntemlerine nasıl meydan okuduk?” sorusu ortaya atılır.
GOSBSAD
Fikir Seçimi
44
Fikirler belirli temalar altında toplanır ve
üzerinde durmaya değer olanlara öncelik
verilir. Takımlar yenilik düzeyi, etki düzeyi, uygulama kolaylığı ve kullanıcı değeri
gibi kıstaslar üzerine fikirleri değerlendirir.
Konsept Çalışmaları ve Pilot Projeler
Fikirler pilot projelerde test edilmek veya
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Klastrup, modelin bu kısmını bir evreden ziyade bir karar verme noktası olarak
açıklıyor.
“Takımın önceki evrelerden bilgi toplayıp, iş konseptinin açık bir tanımını ortaya
koyması önemlidir. Bu sayede, yönetimin
bu konsepti uygulamaya koyup koymayacağı hakkında değerlendirme yapması
kolaylaştırılmış olacaktır,” diye ekliyor.
Uygulama
Grundfos gibi büyük bir organizasyonda,
uygulama aşamasında olan çok sayıda süreç vardır. Şirket içi iletişim, bütün çalışanların bu süreçlerden haberdar olduğunu
ve bunların nasıl kullanılacağını bildiğini
garanti eder.
Öğrenme
Doğal olarak Grundfos, şirketin yenilikçi
kalma yeteneğini geliştirmek için, yapılanlardan ders alma ve öğrenmenin önemini
vurgular, diye devam ediyor Klastrup.
“Her yaptığımız yenilikte, bütün katılımcılar sonuçları değerlendirmede yardımcı
olmalı, kendi deneyimlerini kaydetmeli ve
buna göre sistem ve süreçleri geliştirmelidir,” diyor.
Esaslar
Grundfos’un İnovasyon Mükemmeliyet
Modelinde yer alan inovasyon esasları,
projenin hangi ortam içerisinde hareket
edeceğini ve bu ortamı kendi faydası için
nasıl kullanabileceğini tanımlar. Bu başlık
altındaki beş husus, proje grubuyla ve bu
grubun nasıl çalıştığıyla ilgilidir:
• Kültür
• Takımlar
• İşbirliği
• Yetkilendirme
Strateji ve İzleme
Son olarak Klastrup, özellikle stratejik seçim ve uygulama aşamaları sırasında inovasyon projelerinin, Grundfos markası,
değerleri ve iş stratejileriyle aynı doğrultuda olmasını sağlamak için incelendiğini
söylüyor.
“İzleme sayesinde gerçek hayatta ne kadar
başarılı olduğumuzu görmemiz mümkün
oluyor. Projenin önceden tanımlanmış hedefleri var, ancak geliştirme ve uygulama
sırasında bu projenin güvenilirliğini etkileyebilecek dış değişikliklerin de farkında
olmalıyız,” diye ekliyor.
Enerji etiketleri bu işin geleceği
Grundfos inovasyonun somut örneklerinden biri de şirketin geçtiğimiz günlerde
enerji verimliliği etiketlerinin pompalarda
da kullanılmasına öncülük etmiş olmasıdır.
“Artık tüketiciler buzdolabı ya da çamaşır
makinesi seçer gibi bu ürünleri de seçebilecekler” diyor Klastrup. Buna inovasyon
piyanosunun ışığında bakacak olursak,
Grundfos enerji etiketini diğer pompa
üreticileriyle birlikte oluşturma yolunda
bir girişimde bulundu (Network), piyasadaki enerji verimliliği en yüksek pompayı
yarattı (Ürün performansı), geçişi kontrol
altında tutmak ve fayda anlayışlarından
emin olmak için distribütörlerle yakın bir
şekilde çalıştı (Kanal) ve enerji etiketini
ürünleri farklılaştırmak ve piyasaya sürmek için yeni bir iletişim aracı olarak kullandı (Marka).
Klastrup, “bu zor bir iştir, ancak süreci
öğrenmek işinizi biraz daha kolaylaştırır”
diye sözlerine devam ediyor.
“Doğru akordu yakaladığınızda, aynı melodiyi başka enstrümanlarda çalmanız bile
mümkündür. Ayrıca başka müzisyenler
de aynı zamanda sizinle birlikte çalabilir.
Grundfos, tuşların her birini çok iyi bir
şekilde tanımlamıştır ve çalışanlarımızın
bu piyanoyu ellerinden gelen en iyi şekilde çalacağına güveniyoruz. Bunu başardığımızda, çok daha yenilikçi başyapıtlar
yaratma yolunda ilerliyor olacağız,” diye
sözlerini noktalıyor.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
• Yapı
45
İŞ DIŞI YAŞAM
Atilla Hacısüleymanoğlu:
İÇİMİZDEN BİRİ
“Hobiler insanı dışarıdaki
dünyaya hazırlıyor”
Atilla Hacısüleymanoğlu içindeki çalışma aşkı, yaşam sevgisi, idealistliği, giyim tarzı ve hobileriyle
renkli bir yönetici. Hacısüleymanoğlu’yla kendi
elleriyle hayat verip bugüne getirdiği ISCAR’ın
hikayesini, tekne sevdasını, motor tutkusunu ve
hayata nasıl baktığını konuştuk.
S
ektöre nasıl adım attınız?
ISCAR’la olan ilişkiniz nasıl
başladı?
GOSBSAD
Ben daha önce bu sektörde
başka bir firmanın müdürüydüm. Görev aldığım İsveç firması dünya lideri bir firmaydı. ISCAR
Türkiye’de oldukça düşük rakamlarla çalışıyordu. İşlem hacmi olarak oldukça gerilerdeydi. Bu arada ben İsveç
firmasından ayrıldıktan sonra
kendimle ilgili projelerim ve
bir de küçük atölyem vardı.
Daha sonra ISCAR beni
görüşmek üzere İsrail’e
çağırdı. Çeşitli temaslarda bulunduk ve onlarla
çalışmaya karar verdim.
1995 yılında ISCAR’la
anlaştım ve 1996 yılında
da Türkiye’de ISCAR’ı
kurdum. Bu esnada
atölyem de faaliyetlerine bir
süre
daha
devam etti.
Kısa bir süre
içerisinde
46
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
de ISCAR olarak 7.yılımızda Türkiye birincisi olduk. Öncelikle ben işçilikten gelme bir mühendisim. Yani işçilikten gelen
pratiğimle birlikte ISCAR’ı bu şekilde organize ettim. Bunun ISCAR’ın bu noktaya
gelmesinde önemli rol oynadığını düşünüyorum. Yaklaşık 22 yıldır kesici takım
işindeyim. Fakat meslek hayatım daha da
uzun diyebilirim.
ISCAR’ın faaliyet alanından
bahseder misiniz?
ISCAR’ın faaliyet alanı kesici takımlar.
Otomobil sektörü, uçak, tren, gemi motorları gibi alanlarda faaliyet göstermekteyiz.
ISCAR olarak biz çeliği işliyoruz. Yani bildiğiniz otomobil jantı, uçak motoru, türbin
kanatları, otomobil motorları, ve kaportaları için yapılan kalıplar vs. gibi alanlarda
da faaliyetlerimiz var. Camdan tutun cam
kalıplarının, kullandığımız telefondan hemen hemen günlük hayatımızda kullandığımız tüm malzemelerin, makinelerin işlenmesi bizim elmas dediğimiz kesicilerle
yapılmakta. Ayrıca imalat yelpazemiz içerisinde “tailor made” dediğimiz , işe özel
olarak yapılan dizaynlar vardır. Örneğin
TOFAŞ’ın motoru veya FORD’un motoru
birbirinden farklıdır. Bu firmalara standart bir ürün veremezsiniz. Her birisi için
biz kendimiz özel tasarımlar yapıyoruz.
O firmanın silindir yuvasına, pistonunun
şekline, iç parçasına vs uygun takımlar
üretiyoruz. Bunları dizayn edip üretirken
ISCAR olarak üzerinde önemle durduğumuz şey üretim sürelerini azaltmak. Üretimde harcanan zamanı azaltmak oldukça
önem taşıyor. Bazen öyle işler yapıyoruz
ki toplam üretim süresi 1 saat olan bir
iş yarım saate, 20 dakikaya düşebiliyor.
Genel olarak bakacak olursak da Türkiye bu konuda da oldukça başarılı. Benim
iyi bir ekibim var. Başlangıçtan bugüne
ISCAR’da iyi bir ekip oluşturduğumuza
inanıyorum. Başarının bir diğer sırrı da
bu olsa gerek.
Yaptığınız hobiler sizin hangi tarafınıza hitap ediyor en çok?
Artık günümüzde teknoloji bizleri
öyle bir hale getirdi ki her an her
yerde çalışabilir hale geldik. Çalışmaya engel bir şey yok, çalışmamak için bir bahane yok.
yıllar böyle çok yoğun çalıştım. İşimi hep
ön planda tuttum. İş belirli bir noktaya
geldiği zaman işte ufak tefek hobilere ilgi
duymaya başladım. Model uçakla başladım daha sonra motosiklet onu takip etti.
Şimdi “motorcu” oldum diyebiliyorum.
Ardından da tekne başladı.
Motosikleti evden işe gitmek amaçlı
mı yoksa gezi amaçlı mı kullanıyorsunuz daha çok?
Sıklıkla geziler, turlar yapıyorum. Yılda
30 – 40 bin kilometre yapıyorum diyebilirim. Üye olduğum motosiklet gruplarımız var. Grup gezileri yapıyoruz. Örneğin
bir Türkiye gezimiz var 1 hafta sürdü 3
bin kilometre yol yaptık. Geçenlerde yine
Almanya’ya gittim tek başıma. Orada bir
motor grubuyla buluştum sadece 1 gün
onlarla gezmek için ama 7–8 günde gidip
geldim tek başıma ve toplamda 2700 kilometre sürdü bu yolculuk.
Bu yoğun tempoda nasıl zaman bulabiliyorsunuz?
Öncelikle zamanı iyi değerlendirmek lazım. İnsan isterse her şeyi yapar. “Vaktim
yok” demek bence kendini kandırmaktan
öteye gitmeyen bir söz. Vakit ayırmak istiyorsanız yaratırsınız bunu zaten. Uykuya
önem veren, yatıp kalkış saatlerine önem
veren birisiyim. Kimisi işten gelir yemeğini yer dizisini izler, televizyon karşısında
pinekler ve “Vakit bulamıyorum” diye sızlanır. Ben öyle değilim erken yatıyorum,
erken kalkıyorum. Geriye kalan zamanımı
değerlendiriyorum. Özel bir çaba sarf etmiyorum aslında bunun için.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
Sanırım benim özgür tarafım oldukça ağır
basıyor. Her insanın ruhunda bir parça
ama az ama çok özgür olmak isteyen bir
tarafı vardır. Sanırım benimde özgürlüğüme düşkün tarafımı okşuyor gerçekleştirdiğim hobiler. Hep yapmak istersiniz, hayal edersiniz, yapamazsınız, ya şartlar ya
olanaklar el vermez. Öncelikle ben yıllarca
çok yoğun tempoda çalıştım. 48 yaşındayım. Üniversiteye 16 yaşında başladım.
Hayata oldukça erken atıldım diyebilirim. Doğu kökenli bir insanım. Doğudan
batıya geldim. Doğuda paranız da olsa
olanaklarınız yoktur genellikle. Örneğin
küçükken benim en çok hayal ettiğim şey
model uçaktı. Ben model uçak da uçuruyordum. İnsanoğlu hayal ettiği, ilgi duyduğu faaliyetleri yapmak ister. Ama tabii
para da kazanmanız lazım. Ben işimi de
çok severim, ilgi duyarım. Bu benim için
şans. Hep iyi olmak, hep önde olmak isterim. O yüzden de çalıştığım firmalarda
hem firmayı, hem kendimi hep iyi noktalara getirdiğimi düşünüyorum. Benim
için her zaman öncelikli olan iştir. İnsanlar
şunu söyler “ benim özel hayatım, ailem
öndedir, iş sonradır.” Ama iş önde olmadı
mı onlar hiçbir zaman öne geçemez. Tabii
ki değer anlamında iş önde değildir, onlar
daha değerlidir ama iş insan hayatında
en önde olmalı. Çünkü iş sorumluluktur.
Topluma sorumluluğunuzdur. Kendinize,
ailenize sorumluluğunuzdur. Para kazanmasanız yeri gelir herkes terk edebilir sizi.
O yüzden işim önemli benim için. Uzun
47
İŞ DIŞI YAŞAM
İÇİMİZDEN BİRİ
Siz haftanın belli günleri yelkenlinizde yaşıyorsunuz. Yelkene olan ilginiz
nasıl başladı?
Önceden beri ilgim vardı denize. Aslına
bakacak olursanız işim hep rüzgarla benim. Snowboard yapıyorum, motorla geziyorum, uçak eğitimi aldım. Bisiklette yaptım. Rüzgar beni çekiyor belki de. Benimki
böyle güce dayalı, hırsa hedefe dayalı hobiler oldu hep. Ben bir hedef koymayı ve
o hedefe doğru yaklaşma duygusunu seviyorum. Benim için hedef hiçbir zaman
ulaşılmaz, hep ilerdedir. Yelkencilik içinde
özgürlük hissini yoğun yaşayabileceğiniz,
sizi dinlendiren, kendinizle baş başa kalmanızı sağlayan, iş stresinden uzaklaştıran bir uğraş. Yelkenli bahsettiğim doğa
Teknede bir gününüz nasıl geçiyor?
Aslına bakacak olursanız daha teknem
yeni olduğu için teknedeki yaşamı henüz
oturtabilmiş değilim. Ben kendi işimi bir
başkasına yaptırmayı sevmeyen bir yapıya sahibim. Birtakım harcamalarım varsa
birtakım da tasarruflarım vardır. Biliyorsunuz bu tekne piyasası biraz değişkenlik
gösterir. Fiyatlar birbirini tutmaz çoğu zaman. Bende makine mühendisi olduğum
için elimden birçok iş gelir. Teknede yapmam gereken bazı montajlar var, yenilikler var. Şimdi tekne yeni olduğu için bazı
parçalar ekliyorsunuz veya işte yaşamınızı kolaylaştıracak şeyler yapıyorsunuz.
Onları kendim yapıyorum. Bundan da
ayrı bir haz alıyorum. Şu an için teknede
bir günüm, teknenin içinde uzun vadede
daha rahat yaşamak için yapılması gereken düzenlemeleri yapmakla geçiyor diyebilirim.
Nereye bağlıyorsunuz tekneyi?
GOSBSAD
Kalamış’a. İş yerimden tekneye ulaşmam
maksimum 45 dakika. Alışverişimi yapıyorum, yemeğimi yiyorum, daha sonra
teknedeyim. Kalamış Marina’da oldukça
güzel bir yer. Üst tarafı Bağdat Caddesi,
İstanbul’un merkez yerlerinden birisi. O
bakımdan birçok alışveriş merkezi restoran tarzı yerler var. Bu arada tabii tekne
yeni olduğu için sağ olsunlar gelen giden
çok oluyor. O da işin ayrı bir keyfi tabii ki.
48
sporları uğraşlarından sonra biraz daha
uç noktada kalıyor. Hem yatırım açısından baktığınızda hem de zaman açısından
baktığınızda. Çoğu insan bu tarz büyük
kapsamlı, zamanını, parasını yatıracağı
aktiviteleri emekli olduktan sonra yapmayı tercih ediyor. Ben de bunun üzerine diyorum ki “niye emekli olunca?” Şimdi ben
evimde kalıyorum, evimde yatıyorum.
Teknede yatarsam ne farkı var? Teknede
yatmış olurum. Bir de düşünün tekneye
motosikletle giderseniz ikisini de yapmış
olursunuz. Yani zamanlama ve planlama
çok önemli burada.
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Tekneye girdikten sonra diz üstü bilgisayarınız, cep telefonunuzu da yanınızda taşıyor musunuz? İş hayatınız
devam ediyor mu teknede de?
Evet. Bir zaman ayarlaması dedik, bir de
teknolojiden bahsetmek lazım. Akşamları
çalışabiliyorum, maillerimi kontrol edebiliyorum. İletim açısından bir sorun yok.
Zaten artık birçok yerde de kablosuz internet ağı var. İşle bağlantım kesilmiyor. Teknoloji artık öyle bir noktaya geldi ki her an
her yerde bütün bilgilerinize ulaşabiliyorsunuz. Artık telefonlar bile mailleri açabiliyor. Planlamanın yanı sıra teknoloji çok
güzel bir nimet insanlık için. Doğru, verimli bir şekilde kullanabildiğiniz zaman
oldukça yararlı oluyor iş hayatı ve sosyal
hayat için. Artık günümüzde teknoloji biz-
İŞ DIŞI YAŞAM
GOSBSAD
İÇİMİZDEN BİRİ
50
Denizde manevralarınız
çok ağır olmak, dikkatli
olmak zorunda. Acele
edemezsiniz. Önceden
yapacağınız manevrayı
öngörmelisiniz. Tekne
suyun üzerinde bir
ceviz kabuğu gibidir.
Sonuçta doğanın gücüyle
mücadele ediyorsunuz.
Oradaki her hareket
rüzgarın hareketi,
suyun, dalganın hareketi
tekneyi yönlendirir. Onu
kavramanız için de çok
dikkat etmeniz lazım.
Ağır hareket etmeniz
lazım. Bu insana sabrı,
neyi nasıl yapacağını
öğretiyor. Dışarıdaki
hayata hazırlıyor aslında.
leri öyle bir hale getirdi ki her an her yerde
çalışabilir hale geldik. Çalışmaya engel bir
şey yok, çalışmamak için bir bahane yok.
Genel olarak bakacak olursak hobileriniz iş yaşamınızı, iş hayatınızdaki
ilişkilerinizi, çalışmalarınızı nasıl etkiliyor? Sosyal ilişkilerinize nasıl katkıları oluyor? Bu aktiviteler size işte
nasıl bir açılım sağlıyor?
Bir defa spor yapan insanın kendine güveni vardır. Ben zamanında uslanmaz bir
sigara tiryakisiydim, sigarayı bıraktım. Bu
bana bir artısıdır. İradeli davranmamda
sporun büyük katkısı oldu. Kendini sağlıklı hisseden bir vücut her zaman psikolojisi de sağlıklı olur. Ben spor yaptıkça
kendimi daha güçlü, daha iyi, daha mutlu
hissediyorum. O da işime pozitif yönde
yansıyor. Mesela bazı insanlar saat 11lere
12lere kadar uyuyorlar. Yaşları ilerlemiş,
hayatları bitecek hala uyuyorlar. Ben bunu
kayıp zaman olarak nityelendiriyorum.
Belirli bir dönem yapabilirsiniz bunu belki. Örneğin ben bu şirketi kurduğumda
bir dönem elemanım yoktu, yapmam gerekende şeyler vardı. Gece seyahat edip
sabah müşteriye gitmek, Cumartesi-Pazar
çalışmak gibi. Ama bunun sabırla sonunu
bekledim. Çünkü işim oturacak, ondan
sonra kadrolarım oturacak, ben hayatımla
ilgileneceğim. Çünkü bir insan sosyal hayatını değerlendiremezse bana göre işinde
bir anlamı yok. Sosyal varlıklarız. Hobilerimiz olmalı, ilişkilerimiz olmalı. Bunları
da yapmak lazım. Bunları yaptığın zaman
verimliliğiniz artıyor. Sürekli işleri, problemleri düşünen birisinin çok yaratıcı olması mümkün değil. Ben inanmıyorum
ona. Yaratıcı olamaz bir insan. Örneğin
model uçak yaparken bir plan üzerinden
yaparsınız. Ben aceleciydim, hala öyleyim
gerçi. Her şeyin hızlı bir şekilde gerçekleşmesini isterim. Ama hızın yanına doğru
programlamayı katabilirseniz ve sabrı da
bunun yanına oturtursanız süper bir birleşim olur. Mesela hızlı yaptığım bir uçağın
kanadı, kuyruğu hassastır. Hataya, yalpalamaya müsaittir. Ve eğer bir problem
varsa görürüm ve bütün hevesim kaçar.
Ama onu sabırla, güzel, dikkatli yaptığınız zaman el becerileri, sabrın kişiliğini
de değiştiriyor. Hep derler denizciler çok
sabırlıymış diye. Ben biraz daha sabırlı
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
olmaya başladım. Hakikaten denizde manevralarınız çok ağır , çok dikkatli olmak
zorunda. Acele edemezsiniz. Önceden
yapacağınız manevrayı öngörmelisiniz.
Tekne suyun üzerinde bir ceviz kabuğu
gibidir. Sonuçta doğanın gücüyle mücadele ediyorsunuz. Oradaki her hareket rüzgarın hareketi, suyun, dalganın hareketi
tekneyi yönlendirir. Onu kavramanız için
de çok dikkat etmeniz lazım. Ağır hareket
etmeniz lazım. Bu insana sabrı, neyi nasıl
yapacağını öğretiyor. Dışarıdaki hayata
hazırlıyor aslında.
Katıldığınız motorsiklet gruplarında
sizin gibi yönetici motorsiklet tutkunları var mı? İşle ilgili konuşuyor musunuz?
Evet genelde yöneticiler katılıyor bu gruplara. Fakat ben katıldığım zaman iş konuşmayı pek sevmiyorum. Tabii kişiye bağlı
bu, bazı insanlar iş konuşmak için geliyor.
Mesela Harley Owners grubu biraz daha
zengin, biraz daha imkanları iyi olan grup
ama ben onların rahatlığını ve çılgınlığını
seviyorum. Çünkü ben oraya rahatlamaya
gitmişim, iş konuşmaya gitmemişim. Bazılarının işini, hangi mevkide bile bilmem.
Ama onlarla sohbet etmek yani günlük
hayattan, gezdiğimiz yerlerden bahsetmek hoşuma gider. Bazen öyle arada birisi
merak ederse sorar işimi falan, ancak öyle
bahsederim. Onun dışında iş konuşmayı
sevmiyoruz çoğumuz. Bence konuşmamak da lazım, gerek olmadığı süre içerisinde.
Sizin gibi hayat dolu, çalışmayı seven
birisine sorulmaz belki ama hiç çalışma hayatınıza nokta koymayı, emekli
olmayı aklınızdan geçiriyor musunuz?
Bir ara onu düşündüm. Diyorum ya benim sorumluluk duygum çok fazla. Ben
ülkemi seviyorum. İçinde bulunduğumuz
toplumda da herkesin aynı şekilde çalışması gerektiğini düşünen birisiyim. Mesela biz ISCAR’ı sıfırdan çok iyi bir organizasyon yarattık, güzel bir düzen oturttuk.
Türkiye’de bir numara olduk. Bazen gün
geliyor bazı şeylerden bıkıyorsunuz haksızlıklardan, yanlışlıklardan, adaletsizliklerden. “Ben neden bu işi yapmaya devam
edeyim ki?” diyorsunuz. Ama gidemem.
Siz giyim tarzı olarak da alışılagelmiş yönetici profilinin dışında bir portre çiziyorsunuz.
Evet yeri geldiğinde yırtık kot giyerim, motosiklet kıyafetiyle gelirim. Eskiden hep kravatlıydım. Ben
insanların rahat olmasını isterim.
Çünkü benim için iş önemlidir.
İşimi yaparım. Gerisine bakmam.
Örneğin küpe takıyorum ki bu bir
tepkidir. Aslında ben küpeye karşıydım. Kendi adıma “hiçbir zaman
takmayacağım bir şey”dir derdim.
Ama bir tepki oldu bu. Dedim ki
“işimi güzel yapıyorum. İnsanlar
şekle mi önem veriyor? Benim gibi
bir adamdan beklemiyor. Takacağım” dedim taktım. Bir alıştım, hiç
umurumda bile değil, hoşuma gitmeye başladı.Bazen garipserdim
yurtdışında da “adama bak” derdim. Çok ciddi bir adam karşımıza
çıkıyor, işte saçlar arkadan bağlı,
küpesi var. Adam iyi iş yapıyor
ama. Bunu kavramak lazım. İnsanların şeklini, biçimini değil. Hatta
özel yaşamlarını da değil. O da beni
ilgilendirmiyor. Bir insanla iş yaptığınız zaman şekilden ziyade işi
önemli. İşte biz işe önem veren bir
toplum haline geldiğimiz zaman
bu ülke çok hızlı değişecek. Çok şey
değişecek. O zaman insana önem
verir hale geleceğiz. İş karşılıklı sorumluluk gerektirir. Geçimdir ama
aynı zamanda sosyal yaşamı destekleyen bir şeydir. Ona önem verdiğin an insana önem veriyorsun.
Birlikte yaşamaya, trafikteki davranışa, her şeye önem veriyorsun.
Kalitene, işini alışverişini yaparken
dürüst olmaya, iyiyi üretmeye özen
gösteriyorsun. Ama gene hepsinin temelinde insan mutlu olmayı
bilmeli. Sosyal yaşamalı. Hayatın
nimetlerinden az dahi olsa almayı
bilmeli. Ben şuna da inanıyorum
yani insanın mutlu ve sosyal olabilmesi için çok olanağının olmasına
gerek yok. Ben çocukken basit şeylerden yaptığım oyuncaklar, maketler, uçaklar, hobi malzemelerim
vardı bir sürü ve hepsini kendim
yapıyordum. Onlardan inanılmaz
mutlu oluyordum. Aynı mutluluğu ben yine hissediyorum şu anki
sahip olduklarımla. O yüzden belki
yaşlanmıyorum. Çocukken ki duygularımla, üniversitedeki duygularım hepsi birbirinin aynısı. Hatta
ben çocuğuma söylerim “kızım”
derim “bak birtakım şeyleri çalışarak kazandık ama insan kazandığını kaybedebilir. Her şey bir anda
gidebilir ama mutlu olmayı bilmeli
insan. Onurlu ve mutlu yaşamayı
bilmeli.” O da insanın yeteneğiyle
orantılı. Ben mühendisim, çalıştım
buralara geldim, bir gün her şeyimi
kaybetsem, yemek pişiririm, aşçılık
yaparım. Veya hiçbir şey satamayacak mıyım, benim yaşamam lazım
diyelim. Balığımı avlarım, bitkimi ekerim. Her şeyimi kaybetsem
giderim doğa var, şu var, bu var.
Avlanırım, ekerim, karnımı doyururum, güzel bir yaşamım olur ve
mutlu olurum diye düşünüyorum.
Bu mantalite belki de güç verip
mutlu ediyor beni.l
GOSBSAD
Çünkü benim bir birikimim var.
Ben burada bir sürü iyi mühendis
yetiştiriyorum. Etrafımda işini bilen, seven insanlar olsun istiyorum.
Çünkü benim görevim Türkiye’de
bir sınıf oluşturmak. Sınıf derken sınıfsal anlamda değil. Yani iş yapan
insanları organize etmek ve onlara
yardım etmek. Çünkü Türkiye’de
gerek yöneticiler olsun gerek aileler
olsun gerek devlet kademeleri, yetkililer olsun insan gücünü önemsemiyorlar sanki. Böyle bir ülkenin
kıymetini kimse bilmiyor. Kaliteli,
işinin farkına varmış, ülkesinin
farkına varmış insan yetiştirmek
çok önemli. Aslında ben emekliyim
Sosyal Sigortalardan 4 yıldır. Geçmişteki iş yaşamımla beraber toplam 27-28 yıllık bir iş hayatım var.
Şimdi benim en verimli dönemim
bu dönemdir. Bu dönemde ben her
şeyi bırakıp gidersem ayıp ederim
diye düşünüyorum. İhanet ederim
o aldığım eğitime, bilgi birikimime,
ülkeme.
51
MAKALE
Verimlilik artışının adresi:
VERİMLİLİK
Sanallaştırma
Şirket mimarisinin temeline indiğiniz ve rekabeti devam
ettirebilmek için zamanla nasıl geliştiklerine baktığınız
zaman, başarıya giden yolun sunucu işletim sistemi ve
şirket uygulamalarından geçtiğini görürsünüz. Şirketi
ayakta tutan yazılımları ve bu yazılımların yeniden yapılandırmasını dile getirirseniz, çok pahalı ve tehlikeli
bir süreçten bahsetmiş olursunuz. Bir şeyler değiştirildiği zaman uyumluluk ortadan kalkabilir ve geliştirme ile
sınama süresi beklenenden uzun olabilir. İşte sanallaştırma tüm bu gibi durumlarda devreye giriyor.
Abdurrahman
Komaz
GOSBSAD
Teknotel Bilişim Ltd. Şti.
Yönetim Kurulu Başkanı
52
S
anallaştırma, veri depolama ve
erişime açma ihtiyacına bakış
açımızı tamamen değiştiren
yeni bir kavram… Bu kavramın
temelinde fiziksel bir şeyi alıp
mantıksal (logical) hale getirmek yatıyor. Sanallaştırma (virtualization)
sayesinde; en basit anlamda bir bilgisayar
içinde birden çok bilgisayar; kaynakları
ortak kullanarak, aynı anda çalışabiliyor,
tasarruf sağlarken, kurumsal verimliliği
arttırmaya yardımcı oluyor.
Gerçek bir işletim sistemi üzerinde bir
veya daha fazla işletim sistemini çalıştırabilen ortama sanal makine adı veriliyor.
Örneğin Linux yüklü bir bilgisayar üzerindeki sanal makine pencereli bir halde
veya tam ekran üzerinde birçok başka işletim sistemini açabiliyor ki; bunların sayısı sadece işlemciye, sistem belleğinin kapasitesine ve sabit disk alanına bağlı. Yani
sanallaştırma ile; basit bir Linux sistemi,
Windows 95, 98, ME, 2000,XP ve Vista’yı
sanal olarak başlatabiliyor; üstelik eğer
kullanılan sistem yeterince güçlüyse, bu
işletim sistemlerinin bir veya birkaç tanesi
aynı anda çalıştığı durumda bile, en ufak
bir performans kaybı yaşanmıyor.
Neden Sanallaştırma?
Sanallaştırmanın avantajlarına gelince; öncelikle birden çok fiziksel sunucunun ya-
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
pacağı işi tek bir sunucu ile yapabilmenin
sağladığı düşük donanım maliyeti ile az
enerji sarfiyatı ve iklimlendirme ihtiyacı
sayılabilir. Bu şekilde beş farklı sunucuyu
tek bir sunucuda toplayabilme imkanı, tek
sunucunun enerji maliyeti ve gerekli ortamın küçülmesi anlamına geliyor.
Diğer bir avantaj ise; sanallaştırma sayesinde veri yedekleme ve geri yükleme işinin
basitleşmesi. Sanallaştırma sayesinde kurumlar, tek bir seferde bir bilgisayar içindeki sanal katmanların her birinin yedeğini alabiliyor ve böylece IT altyapılarının
yönetimini de kolaylaştırmış oluyorlar.
Sanallaştırılmış bir sunucu içindeki dosyalar (işletim sistemi ve içindeki uygulamalar) yedekleme (backup) dosyaları olarak
düşünülebilir. Bir dosyayı istediğiniz yere
taşıyıp, sonra sanal makineye tekrar kopyalayarak çalıştırmak, hatta başka bir bilgisayara da aynı sanal makine programını
yükleyerek; bu dosyayı orada da çalıştırmak mümkün. Örneğin bir yazılım deneyi
için sanal bir Windows 2000 makinesi yaratmak veya Windows XP sanal makineyi,
masaüstü bilgisayarda kullanmak yerine
yolda kullanmak için; sadece ilgili dosyayı dizüstü bilgisayara kopyalamak yeterli.
Böylece tüm özel dosyalar, ayarlar, kullanıcı adı/şifre vb. tüm gerekenler kolayca
aktarılmış oluyor.
Sanallaştırmanın en önemli avantajlarından biri de güvenlik… Kötü bir virüs
saldırısı; sanal makine ve ana bilgisayar
arasında bir paylaşım ağı kurulmadığı
durumda, kesinlikle ana bilgisayara sıçramaz. Öte yandan sanal makine dosyasının
önceden yedeğini alındı ise, bozuk dosyanın üzerine yapıştırılması sistemin eski
haline dönmesi için yeterli oluyor.
Günümüzde öncü çip üreticileri ve yazılım
firmaları sanallaştırma konusunda yeni ve
farklı çözümler sunuyorlar. Intel ve AMD
gibi firmalar, yeni geliştirdikleri işlemcilerin daha fazla işletim sistemi ile daha performanslı çalışabilmesi için teknolojilerini
geliştirirken, Microsoft, VMware gibi firmalar sanallaştırma yazılımlarına yoğunlaşıyorlar.
Bu trend belirleyiciler sanallaştırmanın gereğini; insanlara sanal da olsa her zaman ve
her yerde doğru bilgi-işlem kaynaklarını
sunmak ve daha verimli, esnek ve ucuz bir
bilişim ortamı yaratmak olarak tanımlıyor
ve kullanıcıların masaüstü klasöründeki
neredeyse tüm bileşenleri sanallaştırmayı
ve bu bileşenlere her yerden sanal olarak
erişmelerini sağlamayı hedefliyorlar.
Sanallaştırmanın Çalışma Prensibi
Sanallaştırma günümüzde iki ayrı biçimde
sunuluyor: Tüm x86 sistemleri üzerinde
çalışabilen yazılımsal çözümler ve en yeni
işlemcileri kullanmayı gerektiren donanımsal/yazılımsal sanallaştırma desteği.
Yazılımsal çözümler tüm VIA, AMD, Intel
ve hatta Transmeta işlemcileri üzerinde çalışabilirken, her işlemcinin her iş yükünü
kaldıramadığını göz önünde bulundurmak gerekir. Gerekli şartlar sağlandığında;
yazılımsal çözümler işletim sistemlerinin
hatasız çalışmasını sağlarlar; yani yazılım
katmanı işletim sistemleri üzerinden gelen
her türlü isteği yerine getirmeye çalışır. Bu
işlemler fazladan iş yükü sebebiyle ana
bilgisayarı yavaşlatabilse bile; hatalara sebep olmazlar.
Diğer çözüm olan; AMD ve Intel tarafından sağlanan donanımsal desteğe gelince;
AMD’nin AMD-V adını, Intel’in ise IVT
adını verdiği özel çözümleri ile karşılaşıyoruz. Donanım destekli sanallaştırma
adını verdiğimiz bu çözümde yine yazılım
katmanı (aracı yazılım) kullanılıyor; ancak
bu kodlar tamamen yazılımsal çözümler
Sanallaştırmanın en önemli avantajlarından biri de güvenlik… Kötü bir virüs saldırısı; sanal makine ve ana bilgisayar arasında bir paylaşım ağı kurulmadığı durumda,
kesinlikle ana bilgisayara sıçramaz. Öte yandan sanal
makine dosyasının önceden yedeğini alındı ise, bozuk
dosyanın üzerine yapıştırılması sistemin eski haline
dönmesi için yeterli oluyor.
ile karşılaştırıldığında çok daha kısa ve
basit.
Söz konusu yazılım katmanı tüm sanal
işletim sistemlerini idare ediyor ve yazılım ile donanım arasında aracı vazifesi
görüyor. Bu bileşen ister yazılımsal isterse donanımsal/yazılımsal altyapı üzerine
kurulmuş olsun bir sanallaştırma motoru olma özelliğini taşıyor. Temel olarak
sanallaştırma motoru işletim sisteminin
üzerinde çalışıyor ve donanımla alakalı
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
Sanallaştırmada Son Durum…
53
MAKALE
VERİMLİLİK
her şeye fiziksel olarak erişebiliyor; bu şekilde işletim sisteminin veya uygulamanın
donanımla beraber yapabildiği işlemleri o
donanımdan bağımsız olarak gerçekleştirebiliyor. Sanallaştırma motoru işletim
sistemi veya yazılım tarafında yapılması
istenilen şeyin ne olduğuna bakarak, donanımın bu isteğe vereceği tepkiyi veriyor
veya doğrudan donanıma başvuruyor. İşletim sistemi veya yazılımlar ise isteklerini
neyin gerçekleştirdiğiyle ilgilenmeksizin;
donanımla birebir temas halinde bulunduklarını varsayıyorlar.
Kurumlar günümüzün
rekabetçi koşullarında
bir adım öne geçmek için
IT altyapılarını verimlilik,
esneklik, güvenlik ve
uygun maliyet gibi
kriterleri göz önünde
bulundurmak zorundalar.
Bazı uygulamalar daha yüksek başarım
amacıyla donanım kaynaklarına daha çabuk erişilmesine izin verirler. Bunlar genellikle donanımları oldukça zorlayan 3B
grafikler ve bazı özel programlar için kullanılırlar. Bu uygulamalar oldukça özeldirler çünkü paylaşımı son derece sınırlı olan
bileşenlerin kullanımına imkân sunarlar.
GOSBSAD
Abdurrahman Komaz
54
1947 yılında İstanbul’da doğan Abdurrahman
Komaz, 1970 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünden Yüksek Mühendis derecesi ile mezun oldu. İş hayatına Habaş’da Fabrika Müdürü olarak adım
atan Komaz; 1972-1977 yıllarında Habaş’da,
1977-1982 yıllarında ise ticaret ile uğraşan
aile şirketinde görev aldı. Abdurrahman KOMAZ, 1982 senesinde ortağı Aydın BAYRI
ile kurdukları Ere Enerji Telekomünikasyon
İnşaat ve Tic. A.Ş. ile telekomünikasyon ve
inşaat sektöründe büyük ölçekli projeleri hayata geçirmeye başladı. 1984’den itibaren
Türk Telekom’un telefon altyapısı, kablo TV
altyapısı gibi anahtar teslimi uygulamalarını
yapan şirketin, Türkiye’nin teknolojik dönüşümüne önemli katkıları oldu. Abdurrahman
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Örneğin sıradan bir sanallaştırma motoru,
iki Windows işletim sisteminin üst düzey
bir ekran kartına aynı anda fiziksel erişimini sağlayamaz ancak bu bahsettiğimiz
uygulamalar bunu birkaç sene içinde gerçeğe dönüştürebilecekler.
Sonuç:
Kurumlar günümüzün rekabetçi koşullarında bir adım öne geçmek için IT altyapılarına önem veriyor ve gerekli yatırımları
yaparken, verimlilik, esneklik, güvenlik
ve uygun maliyet gibi kriterli göz önünde
bulunduruyorlar. Sanallaştırma bu anlamda kurumların sunucularını ister kendileri
işletiyor olsunlar, ister profesyonel bir firmanın barındırma servisinden faydalansınlar; değerlendirmeleri gereken önemli
bir teknolojik yenilik. Sanallaştırma hayatımızın bir parçası olmayı hedefliyor ve
olacak da. Birçok farklı biçimde karşımıza
çıkan ve geçmişi neredeyse yazılımların
ilk ortaya çıktığı zamana dayanan bu kavram; iş dünyasında giderek vazgeçilmez
bir konuma yükselirken, yakında bireysel
kullanıcıların da hayatına girecek. Farklı
ortamların kişisel bilgisayara taşınması
mümkün olurken, sayısız fayda getireceği kuşkusuz. Yıllardan beri arkasında
mükemmel fırsatları saklayan, fakat aşılamayan o yüksek duvar sanallaştırma ile
yıkılmak üzere.l
KOMAZ, paralel olarak 1997-2000 yıllarında,
Ere Enerji ortaklığında kurulan ve Türkiye’de
ilk genişbant internet servisini son kullanıcıya sunan KabloNET’in Yönetim Kurulu
Başkanlığını yaptı. Abdurrahman KOMAZ
halen Ere Enerji’nin devamı niteliğindeki Teknotel şirketler grubu içinde yer alan, kurumsal
internet servis sağlayıcı, datacenter ve geniş
alan network hizmetleri veren Teknotel Telekomünikasyon A.Ş. ve bayi kanalı üzerinden
kendi markasını taşıyan erişim cihazlarını son
kullanıcıya ulaştıran Teknotel Bilişim Ltd.
Şti’nde Yönetim Kurulu Başkanı, kamu ve özel
kuruluşlara altyapı, network ve güvenlik projeleri gerçekleştiren Teknotel Enerji A.Ş.’de ise
Yönetim Kurulu Üyesi pozisyonlarında görev
alıyor. Abdurrahman KOMAZ; ortak olduğu
Kare Kaplama A.Ş. ile GOSB katılımcıları arasında bulunuyor.
ÜYELERİMİZDEN
Linde Gaz
HABERLER
Hidrojen Arabaları Yarışına
sponsor oldu
Dördüncü TÜBİTAK
Formula-G Güneş
Arabaları Yarışı ve 2.
TÜBİTAK Hidromobil
Hidrojen Arabaları
Yarışı, Linde Gaz'ın
da sponsorluğuyla
İzmir Yarış Pisti'nde
gerçekleşti.
GOSBSAD
D
56
ördüncü TÜBİTAK Formula-G
Güneş Arabaları Yarışı ve 2.
TÜBİTAK Hidromobil Hidrojen Arabaları Yarışı, Linde
Gaz’ın da sponsorluğuyla İzmir Yarış Pisti’nde gerçekleşti.
Yarış gününe hazırlanmakla geçen uzun
bir sürenin ardından takımlar, yarıştan
yaklaşık altı gün önce İzmir Yarış Pisti’nde
kamp kurdu. Kalan zamanda, biryandan
yarış öncesi son hazırlıklarını tamamlayıp
teknik denetimlerden geçerken bir yandan
da sıralama turlarının heyecanını yaşadılar. 31 Ağustos’ta yapılan final yarışları,
yarışa katılan tüm takımlara ve İzmirlilere
heyecanlı anlar yaşattı.
açık farkla birinci olurken ODTÜ Robot
Topluluğu’nun ODTÜ-TEK adlı aracı ikinci, Anadolu Üniversitesi’nin HİDRONA
adlı aracı da üçüncü oldu. Bu yarışta en iyi
tasarım ödülünü Erciyes Üniversitesi’nin
Y.E.K.K. takımının KATREMOBİL adlı
aracıyla ODTÜ Hytech Racing takımının
ATAR adlı aracı paylaştı. Değerlendirme
Kurulu Özel Ödülü de MMO Hidromobil
Grubu’na verildi.
Linde Gaz’ın sponsor olduğu TÜBİTAK
Hidromobil Hidrojen Arabaları Yarışı’na
katılan 16 araba çok hoş görünümleri ve
küçüklükleriyle izleyenlerin sempatisini ve ilgisini topladı. MMO Hidromobil Grubu’nun POSEİDON II adlı aracı
Ülkemizi geleceğe taşımada öncülük eden
bütün takımların dostluk ve dayanışması
görülmeye değerdi. Linde Gaz’ın geleceğe yönelik çalışmalara desteğinin devam
edeceği bildirildi.l
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Devlet Bakanı, İzmir Milletvekili Mehmet Aydın ile İzmir Valisi Mustafa Cahit
Çakır’ın da ödül törenine katıldığı yarışlar
renkli görüntülere sahne oldu.
T
ürkiye ilaç sektörünün önemli aktörlerinden Sandoz, IPTS
(International Pharmaceutical Technology Symposium
– Uluslararası Farmasötik
Teknolojiler
Sempozyumu)
2008’e katıldı. Sempozyumun “Biyotek ve
Biyobenzer Ürünler” başlıklı oturumunda
Sandoz’u Türkiye ve yurtdışından konunun uzmanı olan konuşmacılar temsil etti.
HABERLER
IPTS 2008’de Altın Sponsor
olarak yerini aldı
ÜYELERİMİZDEN
Sandoz
Eşdeğer ilaç pazarının öncü ismi Sandoz,
Hacettepe Üniversitesi tarafından bu yıl
14.’sü gerçekleştirilen IPTS’ye Altın Sponsor olarak katıldı. 6 ve 7 Eylül tarihlerinde sempozyum öncesi “workshop”larla
başlayan ve 8-10 Eylül tarihleri arasında
Antalya’da gerçekleşen IPTS’de bu yıl “İnnovatif Taşıma Sistemlerindeki Biyolojik
Engelleri Aşma” konusu kapsamlı olarak
ele alındı.
Sandoz hakkında
Global Novartis Şirketler Topluluğu iştiraki
olan Sandoz, geniş ürün portföyü ve sunduğu patent süresi dolmuş, yüksek kaliteli ve
uygun fiyatlı ürünleri ile eşdeğer ilaç sektöründe küresel aktörlerden biri. Sandoz ürünleri, 950’den fazla molekül içeren portföyü
ile 130’dan fazla ülkede satılmaktadır. Ana
ürün gruplarını antibiyotikler, merkezi sinir
sistemi ilaçları, gastroenteroloji ve kardiyoloji ilaçları ile hormonlar oluşturmaktadır.
Sandoz, bu ürünler ve bunlara ek olarak ilaç
etken maddesi, biyofarmasötikler ve antiinfektifler alanında da geliştirme, üretim ve pazarlama faaliyetlerini yürütmektedir. Sandoz
hızlı büyümesinin yanında son yıllarda Lek
(Slovenya), Sabex (Kanada), Hexal (Almanya) ve Eon Labs. (Amerika) gibi birçok şirketi
satın almıştır. Sandoz, 2007 yılında dünya
çapında 23.000 çalışanı ile 7,2 milyar dolar
satış gerçekleştirmiştir.
yobenzerler alanında bir örnek çalışma:
Erythropoietin” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Sandoz İlaç’tan bir diğer yabancı
konuşmacı Dr. Andreas Premstaller ise
“Biyobenzer ürün geliştirmesi: Omnitrope” başlıklı konuşmasıyla katılımcıları aydınlattı. Omnitrope’lar Avrupa ve ABD’de
pazara sürülen onaylanmış ilk biyoeşdeğer ürün olma özelliğini taşıyor.
Yaklaşık 400 kişilik bir katılımcı sayısına
ulaşan sempozyumun konuşmacıları arasında Hacattepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Eczacılık Ana Bilim Dalı üyeleri ile diğer
eczacılık fakültelerinden önemli isimler,
ilaç endüstrisi çalışanları, İEGM (T.C. İlaç
ve Eczacılık Genel Müdürlüğü) ve yurtdışından katılımcılar yer aldı. SSK, T.C.
Maliye Bakanlığı ve FDA (Amerikan Gıda
ve İlaç Kurumu) yetkililerini de ağırlayan
IPTS 2008, uluslararası akademik çevreleri, endüstriyel temsilcileri ve devlet kurumlarını bir araya getirerek tarafların farmasötik alandaki son gelişmeler hakkında
bilgi ve görüş alışverişinde bulundukları
bir platform sundu.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
IPTS 2008’in “Biyotek ve Biyobenzer Ürünler” başlıklı oturuma Sandoz İlaç-Almanya
adına katılan Dr. Carsten Brockmeyer “Bi-
57
ÜYELERİMİZDEN
HABERLER
Turizm sektörü
“Beyaz Yıldız” ile Parlayacak
“Sürdürülebilir Çevre ve Verimlilik Zirvesi”nde
bir araya gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul
Günay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. M. Hilmi Güler ve turizm sektörü temsilcileri “Beyaz
Yıldız” projesinin startını verdiler.
Türkiye Otelciler
Federasyonu (TÜROFED)
tarafından hazırlanan
JohnsonDiversey,
Electrolux ve
Grundfos’un desteği
ile daha temiz,
sürdürülebilir bir
çevreye katkı sağlamak
için düzenlenen zirveye,
Kültür ve Turizm Bakanı
Ertuğrul Günay, Enerji
ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Dr. M. Hilmi
Güler de katılarak
destek verdiler.
Ç
evre kirliliği ve küresel ısınmanın neden olduğu çevresel
felaketler her geçen gün artarken, turizm sektörü bu sorunu “Sürdürülebilir Çevre ve
Verimlilik Zirvesi”nde masaya yatırdı. Zirvede Türk ekonomisinin lokomotif sektörlerinden Türk
turizmini uluslararası arenada “Çevreye
Saygılı Turizm Destinasyonu” yapmak
amacıyla hayata geçirilecek olan “Beyaz
Yıldız Projesi”nin de startı verildi. Zirvede
açılış konuşmasını yapan TÜROFED Başkanı Ahmet Barut, bilinçli tüketim ve uluslar arası standartlara uygun çalışmalarla
sadece turizm sektöründe ortalama su ve
enerji tüketiminde, yüzde 25’lerden yüzde
90’lara varan oranlarda tasarruf edebilme
olanağının yaratılabileceğini belirtti.
Grundfos’un, Türkiye Genel Müdürü Okay
Barutçu yaptığı konuşmada “Grundfos bir
vakıf şirketi olarak gelecek kuşaklara daha
iyi bir dünya bırakılması için sorumlu ve
bilinçli bir anlayışla teknolojiler geliştirerek, hem tüm insanların yaşam standardının gelişimine katkıda bulunmak, hem de
hızla tükettiğimiz kaynaklarımızın bilinçli
ve verimli kullanımını teşvik edebilmeyi
kendisine ilke edinmiştir. Beyaz Yıldız bu
anlamda bizler için son derece önemli bir
projedir” şeklinde konuştu.
“Beyaz Yıldız Projesi”nde Turistik işletmelerde kullanılan su, elektrik, enerji, kimyasal ve katı atık miktarının kontrol altına
alınması, çevreye ve doğal kaynaklara yönelik oluşabilecek zararın minimize edilmesi hedefleniyor. Projede tesislerin misafirlerinin konforundan taviz vermeden,
onların da bu çevresel duyarlılığa katılımcı olmalarının sağlanması amaçlanıyor.
Gerekli kriterleri yerine getiren işletmeler
“Beyaz Yıldız” almaya hak kazanıyorlar.
Beyaz Yıldız projesine katılan turizm işletmeleri, sürdürülebilir bir çevrenin sağlanmasına katkıda bulunmakla kalmayıp,
artan müşteri memnuniyeti sonuçları ile
birlikte ekonomik kazanımlar da sağlayacaklar. TÜROFED’in; Electrolux, JohnsonDiversey, ve Grundfos tarafından desteklenen Beyaz Yıldız Projesi kapsamında tesis
yöneticileri ile çalışanları için Akdeniz,
Ege, İç Anadolu ve Marmara’da yer alan
12 bölgede, projeyi anlatan bilgilendirme
seminerleri ve çevre eğitimleri düzenlenecek. Ayrıca kitapçıklar, eğitici poster ve
dokümanlar hazırlanarak dağıtılacak, çalışanların ve genel olarak toplumun bilinçlenmesine katkı sağlanacak.l
GOSBSAD
En güzel renk hangisi?
58
Filli Boya, fotoğrafa ilgi duyanların katılabileceği “En Güzel Renk”
temalı fotoğraf yarışması düzenliyor.
Fotoğraf meraklılarının en fazla 3 eserle katılabileceği yarışmaya başvurular 01
Eylül – 31 Ekim 2008 tarihleri arasında kabul edilecek. Fotoğraf sanatına katkıda bulunmayı ve fotoğrafa ilgi duyanları teşvik etmeyi amaçlayan yarışmaya,
her türden eserle katılmak mümkün olacak. Bilgi için: www.filliboya.com.tr
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
İNCELEME
OSB’LER
Organize sanayi
bölgelerinin tarihsel gelişimi
Türkiye’de, organize sanayi
bölgeleri, gelişmelerin
bölgeler açısından dengeli
olması bakımından özel sektör
yatırımlarının belirli yörelere
yönlendirilmesi veya mevcut
yatırımların desteklenerek teşvik
edilmesi için parasal ve
fiziksel teşviklerin verilmesinin
bir aracıdır. OSB’ler, aynı
zamanda da, gelişmekte
olan sanayilerin arazi
gereksinmelerinin karşılanması,
birbiriyle ilişkisi olan sanayilerin
belirli bir program çerçevesinde
bir arada üretim yapmalarına
olanak sağlanacak şekilde
örgütlenmesi ve bunun sonucunda
dışsal ekonomiler yaratılması
yoluyla yararlar sağlamaktadır.
Nitekim, 1905 ve 1909 yıllarında, özel girişimciler Chicago kentinde ‘Central Manufacturing’ ve ‘Clearing’ ismini verdikleri
iki sanayi bölgesi kurmuşlardır. Bunlar
aynı zamanda, modern anlamda sanayi
bölgelerinin ilk örneklerini oluşturmuştur.
Bu uygulamaların amacı, sanayicilerin altyapılı sanayi arsası gereksinmelerinin karşılandığı bölgelerin inşa eden özel firmaların kâr elde etmeleridir. Yani, ABD’deki ilk
OSB uygulamaları, özel sektör tarafından
kâr elde etmek amacıyla gerçekleştirilmiştir.
İkinci Dünya Savaşı ile birlikte başlayan
dönemde, OSB’ler bir devlet yatırımı olarak görülmeye başlanmış; gelişmekte olan
ülkelerde küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin geliştirilmesine hizmet eder bir
biçimde düzenlenmiştir. Ancak, geç sanayileşen ülkelerde organize sanayi bölgesi
uygulamalarını görmek için 1950’li yılları
beklemek gerekecektir. OSB ile ilgili dün-
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
D
ünyada ilk OSB uygulaması,
on dokuzuncu yüzyılın ilk
yarısında, ABD’de ortaya çıkmıştır. Gelişme kendiliğinden
olmuş, tekstil imalathaneleri
fiziksel yerleşmelerle bir araya
toplanmıştır. ABD’de 1885 yılında hazırlanan bir raporda ise, ekonominin geliştirilmesiyle bağlantılı olarak ‘sanayi bölgesi’
fikri ortaya atılmıştır. Raporda, sanayi
bölgelerinin oluşturulmasının sanayinin
geliştirilmesi için önemli bir araç olacağına dikkat çekilmektedir. Organize sanayi
bölgeleriyle ilgili ilk bilinçli uygulama ise;
1896 yılında İngiltere’nin Manchester kenti yakınlarında kurulan ‘Trafford Park’ uygulamasıyla gerçekleştirilmiştir. Organize
sanayi bölgesi düşüncesinin ilk ortaya atıldığı ABD’de ise, uygulamaya 1899 yılında
geçilmiştir. ABD’de, örneklerin yaygın
hale gelmesi uzun zaman almış; fakat bu
uygulamalar ileri bir anlayışla gerçekleştirilmiş ve başarılı sonuçlar elde edilmiştir.
59
İNCELEME
OSB’LER
ya uygulamalarından birkaç örneğe kısaca göz atmak; bizdeki uygulamaları daha
nesnel olarak değerlendirmemize yardımcı olacaktır.
İngiltere’de Organize Sanayi
Bölgelerinin ortaya çıkışı
GOSBSAD
Organize sanayi bölgelerinin bu ülkedeki uygulamalarında güdülen en önemli
amaç; geri kalmış bölgelerde işsizlikle
mücadele etmek olarak belirlenmiştir. İlk
uygulamaların, Birinci Dünya Savaşı sonrasında yaygınlaştığı görülmektedir. ‘1929
Büyük Dünya Bunalımı’nın İngiliz ekonomisini çökerttiği yıllarda; bunalımdan çok
etkilenen kömür, çelik ve gemi inşa sanayilerinden açıkta kalan işgücü, gelişmiş
sanayi merkezlerine akın etmiştir. Belli
bölgelerin göç nedeniyle aşırı nüfus kaybına karşı bir önlem olarak 1936 yılında
devlet, ‘özel gelişme alanları ve ilerleme
yasası’ çıkarmıştır. Bu yasa çerçevesinde
alınan önlemler sayesinde, 1936-1938 yılları arasında İskoçya’da ve Galler’de altı
adet sanayi bölgesi kurulmuştur. İkinci
Dünya Savaşı sonrasında, belli yörelerde
sanayi patlaması olabileceği öngörülerek; büyük kent merkezlerine ve sanayi
alanlarına olabilecek yönlenmeye karşı
koyabilmek amacıyla yeni politikalara
başvurulmuştur. Bu amaçla, 1945 yılında
‘sanayinin dağılımı yasası’ çıkarılmıştır.
Amaç sanayi kuruluşlarının coğrafî dağılımlarını düzenlemektir. Böylece gelişme
alanı olarak belirlenen bölgelerde, yeni sanayilerin gelişmesine yardımcı olmak için;
projelerin finansmanının devlet tarafından
60
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
karşılanması sağlanmıştır. Ayrıca, ‘kent ve
kasaba planlama yasası’ çıkarılarak; yerel
planlama örgütlerine sanayi bölgesi kurma hakkı tanınmıştır.
Böylece devlet, sanayiyi bazı yerleşim yerlerine özendirmek suretiyle, az gelişmiş
yörelerin sanayileşme yoluyla geliştirilmesi bakımından birkaç aracı birlikte kullanma olanağına kavuşturulmuştur. İngiltere
bu düzenlemelerle uzun yıllar başarılı bir
sanayileşme politikası yürütmüştür. İkinci Dünya Savaşı sonrasında, İngiltere’de
yaygın olarak oluşturulan organize sanayi
bölgeleri aracılığıyla, bir yandan geri kalmış yörelerde yeni sanayi merkezlerinin
oluşturulmasına çalışılırken; öte yandan
büyük kentlerde sanayinin kent dışında
geliştirilmesi sağlanmıştır.
ABD’deki uygulamalar
ABD’deki uygulamalara da kısaca değinmekte yarar görülmektedir. OSB’lerin
ABD’deki özgün adı ‘sanayi parkı’dır.
Bunların temel amacı, kapsamlı bir plan
çerçevesinde belli bir alanın geliştirilerek
alt bölümlere ayrılıp sanayi yerleşmelerine sunulmasıdır. Bu uygulamada da temel
amaç, (çeşitli hizmetlerden, iş ilişkilerinden, ulaşım ve finansman kolaylıklarından
ve eğitilmiş insan gücü açısından) dışsal
ekonomiler yaratarak, sanayileri büyük
kentlerin yakınında toplamaktır. Ayrıca
yeterli pazarın, işgücünün ve hammaddenin bulunduğu küçük kentlerin çevresi
de, sanayi için çekim gücü olan alanların
arasına girmiştir. ABD’de sanayi parklarını oluşturulmasında; belirlenen bölgelerin
çevresinin bazı kullanımlara karşı korunması, yapıların ve diğer hizmet binalarının
tasarımı ve inşaatı için finansman kolaylıklarının ve mühendislik hizmetlerinin sağlanması gibi bazı özendiricilere başvurulmuştur. İkinci Dünya Savaşı’nın ertesinde,
sanayinin gelişmesine koşut olarak sanayi
parkları da ani ve önemli bir gelişme göstermiştir. Bunda, federal devletin konuya
eğilmesinin rolü de olmuştur. ABD’de
sanayi bölgelerinin gelişimi federal devletin güdümü olmaksızın ortaya çıkmış;
fakat 1951 yılından sonra federal hükümet
politikaları sanayi parkı uygulamalarını
belli boyutlarda etkilemiş; özellikle yeni
sanayi yerleşimlerinin ülke düzeyindeki
dağılımında stratejik bir rol oynamıştır.
ABD uygulamasının bir özelliği, sanayi
bölgelerinin önemli bir bölümünün kâr
amacı gütmeyen örgütlerce oluşturulmuş
olmasıdır.
Bu örgütlerin amacı istihdamın, ücretlerin,
ticaretin, hizmetlerin ve vergi gelirlerinin
artırılması noktasından hareket ederek;
sanayileşmenin bir bütün olarak yaratacağı olumlu etkilerden yararlanmaktır.
Hindistan örneği
Türkiye’de OSB uygulamaları
Türkiye’deki OSB uygulaması, gelişmiş batı
ülkelerindeki uygulamalara birçok açıdan
benzemekle birlikte; bazı farklılıklar da taşımaktadır. Batılı ülkelerdeki OSB’lerde, genelde, yarı-kentsel alanlarda, uzmanlaşmış
yani belli bir sanayi dalını içeren, standart
fabrika binaları ve altyapı tesislerinden oluşurken; ülkemizde organize sanayi bölgeleri
kentsel alanlarda, karma yapıda, standart
olmayan fabrika binaları ve altyapı tesisleriyle onlardan ayrılmaktadır. Ayrıca, batılı
ülkelerde bazı OSB yönetimleri kâr amacı güderken; bizdekiler kâr amacı gütmeyen kuruluşlardır. Yine batıdakilerde sadece küçük ve
orta işletmeler yer alırken; bizdeki OSB’lerde
büyük işletmeler de yer almaktadır. Batıdaki
uygulamalarda, sanayi parselleri satın almanın dışında aynı zamanda firmalara kiralanabilirken; bizdeki uygulamalarda kiralama
yapılmamaktadır.
len devlet desteği, hem önemli boyutlara
ulaşan finansman desteği; hem de sanayi
bölgelerinin kurulması ve desteklenmesi
şeklinde olmuştur. Hindistan’da konunun
bir başka önemli yanı da, küçük işletmelerin, aynı zamanda, ekonomik gelişmeyi
gerçekleştirecek önemli araçlar olarak görülmeleridir. Organize sanayi bölgelerinin
Hindistan’daki uygulamalarının sağlayacağı yararlar şöyle öngörülmüştür:
l Çalışma koşullarını iyileştirilmesi yoluyla verimliliğin artırılması.
lKüçük işletmelerin kendi aralarındaki
yatay ve dikey olarak geliştirecekleri ilişkilerle oluşan dışsal ekonomilerden yararlanmaları.
lKooperatifçilik ruhunun gelişmesine
yardımcı olarak; girişimcilerin birleşme
yoluyla güç kazanmaları.
l Sanayideki düzensiz gelişmeleri belli
bir disiplin altına alarak, sanayinin gelişmesine doğru yön verilmesi.
lEkonomik olarak az gelişmiş yörelerde,
özellikle kırsal alanlarda sanayinin geliştirilmesinin özendirilmesi.
Diğer uygulamalarda da görüldüğü üzere, Hindistan’da da sanayi bölgelerinin
oluşturulması, büyük ölçüde, bir planlama kuruluşunun önerileri doğrultusunda
yönlendirilmiştir.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
Aktarılacak bir başka deneyim Hindistan’a
aittir. Bilindiği gibi Hindistan ekonomik
büyümesini küçük ölçekli sanayi işletmelerinin üretimine dayalı olarak gerçekleştirmiştir. Kolayca tahmin edileceği üzere,
bu işletmeler yetersiz sermaye kaynakları,
teknolojik anlamda gelişmiş makinelere
ilişkin bilgi eksikliği, üretim ve pazarlama yöntemlerinin yetersizliği ve nitelikli
işgücü yetersizliği gibi ciddi sorunlarla
başetmek durumunda kalmışlardır. Küçük ölçekli işletmelerin kendi varlıklarını koruyabilmeleri bakımından gerekli
olan rekabet gücünü kazanabilmeleri ve
içinde bulundukları darboğazları gidermeleri için devlet yardımıyla desteklenmeleri gerekli görülmüştür. Bunlara veri-
61
YÖNETİM
Sevgili patronuma mektup
TEKNİKLERİ
Genel müdürünüze müşteri odaklılık
üzerine açık mektup
S
evgili Patronum, ISO 9001 başlangıç etkinliklerinde verdiğiniz güzel pizza partisi için size
teşekkür etmek isterim. Herkes
güzel vakit geçirdi ve sizin teşvik edici sözlerinizden etkilendi. Fil, vaiz ve prosedür defteriyle ilgili
anlattığınız fıkra gerçekten çok komikti.
Gerçekten çok sıra dışı bir mizah anlayışınız var; özellikle de üst düzey yönetimde
olan biri için.
Size bu mektubu yazmamın amacı, önümüzdeki iş için sizi hazırlamak. Ne kadar
meşgul olduğunuzu biliyorum. Organizasyonumuzun günlük koşturmacasına
kapılmak çok kolay. Ancak artık organizasyonumuzu yeni Kalite Yönetim Sistemi’yle
(KYS) yürüteceğiz ve bunun başarılı olabilmesindeki anahtar kişi sizsiniz. Sizin bu
girişime ne ölçüde katılacağınız, KYS’yi
daha rekabetçi ve müşteri odaklı olabilmek için mi kullanacağımızı yoksa sadece
duvarda asılı bir kâğıt parçası olarak mı
göreceğimizi belirleyecektir.
GOSBSAD
Patron, stratejik planlama
yapmamız gerekiyor!
62
Bildiğiniz gibi, yönetim sistemimizi uygulamaya geçirmede en önemli adım,
süreçleri tanımlamaktır. Her süreç için en
azından bir müşteri tanımladığımızdan
emin olalım. Bu, içerden ya da dışardan
bir müşteri olabilir, fark etmez. Önemli
olan, bütün süreçlerde çalışan herkesin
kendi küçük krallığının dışında birilerine
hizmet ettiğinin farkında olmasıdır. Şu
anki süreçlerimizin bazıları, sadece kendilerine hizmet eder gibi işlemektedir. Bu
organizasyonu baştan başa müşteri odaklı
hale getirmeliyiz ve bu konuda KYS bize
yardımcı olacaktır.
Kilit süreçlerden biri stratejik planlamadır.
Stratejik planlama ISO 9001 için gerekli
değildir, ama bu standardın gerektirdiği birçok şey için en mantıklı başlangıç
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
noktasıdır. Yaptığımız her şeyde, stratejik
planlamanın bize sağlayacağı yüksek seviyedeki rehberliğe ihtiyaç duymaktayız. En
azından yılda bir kere, en iyi ve en çeşitli
danışmanlarınızı bir araya getirmeli ve rekabetçi çevremizi gözden geçirmelisiniz.
Müşterilerimizin neye ihtiyaçları var ve
ne isterler? Bu ihtiyaç ve istekler ne şekilde değişiyor? Bir organizasyon olarak,
değişen piyasaya ve sürekli gelişen müşterilerimize hitap edebilmek için ne kadar
iyi konumlanmış durumdayız? Kendimizi, çevremizdeki gerçeklere uyumlu hale
getirmeli, bizi ileriye götürecek eylemleri
belirlemeli ve bu eylemleri açık bir plan ile
hayata geçirmeliyiz. Stratejik planlamanın
özü budur. Eğer ISO 9001 sistemimiz stratejiden kopmuşsa, ciddi bir problemimiz
var demektir.
Aynı şey hedefler için de geçerli
Hedeflerimiz doğrudan stratejik planlarımızdan doğar. Başarımız için hangi belli
girişimlerin önemli olduğunu gösterirler.
Lütfen stratejik ve çarpıcı hedefler bul-
yondaki bir başkası tarafından da gelebilir
ancak sizden gelmesi çok daha etkili olur.
Hedeflerimizin her birinin uzun vadedeki
başarımızı nasıl etkilediğini açıklayın ve
bütün çalışanların bu hedeflere ulaşmada
nasıl katkıda bulunacaklarını bildiğinden
emin olun. Hepsinden de önemlisi, günlük eylemlerimizle müşterilerimizi nasıl
etkilediğimizi bildiğimizden emin olun.
Kalite yönetiminin
gözden geçirilmesi çok önemli
Biri ISO 9001 hatırına, diğeri işleri “gerçekten” yürütmek adına iki ayrı hedef grubu
oluşturmanın cazibesine karşı koyun. Sadece, herkesin anlayabileceği tek bir hedef
grubuna ihtiyacımız var. Bunlara “kalite
hedefleri” ismini koymak için zahmet etmeyin, çünkü bu sadece konuyu gölgelemeye yarayacaktır. Birisi “kalite” terimini
duyup, hedeflerin yönünün ne olduğunu
tarif etmeye çalışabilir. Bizim hedeflerimiz, başarı sürecini nasıl ele aldığımıza
hitap etmelidir.
İcra kurulu başkanımız olarak, hedeflerimizi ve onların önemlerini duyurmaya yetkili tek kişi sizsiniz. Bu mesaj, organizas-
Kalite Yönetim Sistemimizin her yönünü
etraflıca duyurmalıyız. Çok çeşitli iletişim
araçlarına sahibiz; yapmamız gereken sadece bunları kullanmak. Ne yaptığımızı
ve nereye gittiğimizi organizasyonumuzla
dürüstçe konuşmak için her fırsatı kullanın. Mesajınızı, KYS’de yaptığımız işlerle
ve bunların müşterilerimizi nasıl etkilediğiyle ilişkilendirmeye çalışın. Bunu hemen
anlamamızı beklemeyin. Mesajlarınızı iletirken çok açık ve kesin konuşun ve bize
cevap vermemiz için fırsat tanımayı unutmayın.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
mamız için bize yardımcı olun. Hedeflerimiz stratejik planımıza sıkı sıkıya bağlı
olmalı, bu belgeyi basit bir metrik sisteme
dökerek herkesin kolayca anlamasını sağlamalıdır. Stratejik planımız, müşterilere
daha iyi hizmet vermeye odaklanacağı
için, hedeflerimiz de müşterilerimize bağlı
olacak. Bütün süreçlerde, o sürecin hizmet
ettiği müşterilerle doğrudan ilişkili olan
hedefler olacak.
Bu gözden geçirme işlemini, verileri gözden geçirme ve karar verme forumunuz
haline getirmek için çaba göstermelisiniz.
Bunu ISO 9001 için yapmıyoruz; başarımızı garantilemek için yapıyoruz. Yönetimi
gözden geçirme düzenli aralıklarla yapılmalı ve güncel bilgilere dayanmalıdır. Eğer
organizasyonumuzun ilerleyişini gözden
geçirmek için üst düzey toplantılar yapıyorsak, bu uygulamayı kalite yönetimine
de çevirebiliriz. Bunu nasıl yaptığımız çok
önemli değil; önemli olan gözden geçirmenin sizin etkinliğiniz olması ve belirlenen
girdi ve çıktıların tarafımızdan denetlenmesi. İstediğimiz kadar yaratıcı olabiliriz.
Kalite yönetimini gözden geçirme, sadece
bir ISO 9001 şartını yerine getirmek için
yapılmamalıdır. Yapmamız gereken verileri gözden geçirmek, karar almak ve
uzun vadede daha başarılı bir organizasyon haline gelmektir.
63
YÖNETİM
TEKNİKLERİ
Müşteri geribildiriminin
kurallarını siz koyarsınız
KYS’mizin diğer bir kilit noktası, belki de
en önemlisi, müşteri geribildirimidir. Şüphesiz, bize ulaşan en kritik veridir. Bize
olmuş bitmiş olayları haber veren ve geleceği tahmin etme konusunda başarısız
olan finansal göstergelerimizden bile daha
iyidirler. Müşteri geribildirimi geleceğimizi tahmin etmekle kalmaz, aynı zamanda
uzun vadede başarılı olmamız için bize bir
kapı açar.
İcra kurulu başkanımız olarak, müşteri
geribildirimi konusunu çokça düşünmeniz gerekir. Olumlu ya da olumsuz olsun,
topladığımız bütün geribildirimlere karşı
büyük alakanız olmalı. Topladığımız diyorum, çünkü yerimizde oturup müşterilerin bizi aramasını bekleyemeyiz. Geribildirimleri etkin bir şekilde toplamak için
basit, kullanışlı araçlara ihtiyacımız var.
Geribildirim elde etmek için yeni yöntemler icat etmektense, mevcut müşteri etkileşimlerini kullanalım. Organizasyonumuz
halihazırda müşterileriyle her gün çeşitli
şekillerde bağlantı kuruyor ve bu etkileşimler kolaylıkla geribildirim toplamak
için kullanılabilir.
Müşterilerden şikayet geldiği zaman bunu
kişisel olarak algılamalı ve düzeltici tedbirler almak için bütün kaynaklarınızı
seferber etmelisiniz. Müşteri şikayetlerinin ne kadar kritik olduğunu herkes fark
edemez, bu yüzden insanlara bunu hatırlatmanız gerekir. Müşterilerin şikayet
etmelerini, bizim de onların şikayetlerine
yönelik düzeltici eylemlerde bulunmamızı
kolaylaştırın. Müşteri geribildirimi olumlu olduğu zaman, bu tatmini neyin sağladığını bulun. Öğrendiğiniz şeyi herkesle
paylaşın ve bunu yeni standardımız haline
getirin. Eğer sürekli müşteri geribildirimlerini sorarsanız, herkes bunun ne kadar
önemli olduğunu anlayacaktır.
Bunu tamir edebilir misiniz?
Dikkatinizi vermeniz gereken bir diğer
konu da, önleyici ve düzeltici tedbir sistemimiz. Tahmin ediyorum ki insanları bu
süreçleri kullanmaya ikna etmekte zorluk
çekeceğiz. Kimse fazladan iş yapmayı sevmez ve bunlar da genellikle fazladan iş kategorisindedir. Sorunları tespit etmek ve
çözmek program dışı faaliyetler değildir –
herkes için kilit iş fonksiyonlarıdır. Ortaya
bir sorun çıktığında ya da müşterilerden
şikayet geldiğinde, “Düzeltici tedbir alalım” demelisiniz. Potansiyel bir problem
açığa çıkarıldığında “Önleyici tedbir başlatalım” demelisiniz. Her iki durumda da
yeterli kaynağın kullanıldığından ve süreç
tamamlanana kadar takip ettiğimizden
emin olun.
GOSBSAD
Aramızdan çok az kişi problem çözme
teknikleriyle ilgili eğitim aldı. Bunu düzeltebilir misiniz? Herkesin problem çözme
konusunda hızlanmasını sağlamak, organizasyonumuzu geliştirme konusunda çok
büyük bir adım olacaktır. Bizi, önleyici ve
düzeltici tedbir sürecinde yer almaya hazırlayacaktır. Bu eğitimlere siz de katılmalısınız. Çok meşgulsünüz, ama daha iyi bir
problem çözücü olmayacak kadar meşgul
değilsiniz. Sizin katılımız aynı zamanda
bu eğitimin önemini vurgulayacaktır. Eğer
bu önerime katılıyorsanız, yarın problem
çözme eğitimiyle ilgili bir satınalma siparişini masanıza bırakacağım. Daha iyi
problem çözücüler olmak, yapabileceğimiz en iyi yatırımlardan biridir. Problem
çözme konusunda ne kadar iyi olursak,
müşterilerin değişen isteklerini karşılamada o kadar iyi oluruz.
64
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Tek kelime: Eğitim
Eğitim, sorunları baştan önlemede kilit süreçlerimizden biridir. İsteğe bağlı değildir.
Yığınla para ve haftalarca zaman harcamak zorunda değiliz, ama çalışanlarımızı eğitmek zorundayız. Çalıştığım çoğu
organizasyonda eğitim sadece zaman ve
şartlar uygun olduğu zaman iyi bir şey
olarak görülüyordu. İşler arttığı zaman,
eğitim hemen terk ediliyordu. “Yapmamız
gereken işler var! Eğitime kimin zamanı
var?” diye bağırıyordu herkes. Sonra da
müşteri şikayetlerinin neden birdenbire
arttığını merak ediyorlardı. Bu çok basit bir sebep-sonuç ilişkisi: Eğitimi ihmal
ederseniz insanlar hata yaparlar.
Size şöyle bir teklifim var: Eğitimlerin sade,
kısa ve konuyla ilgili olmasını sağlayacağız. Bunun karşılığında da siz, müdürlere
ve şeflere sık sık eğitim programlarının nasıl geçtiğini soracaksınız. Belki belirli aralıklarla eğitimlere katılarak, eğitmenlere
ve katılımcılara bu sürecin başarımız için
ne kadar önemli olduğunu hatırlatabilirsiniz. Siz de sürekli öğrenme halinde olmalısınız. Üstünüzdeki büyük sorumluluklar
göz önüne alındığında, eğitime sizin herkesten çok ihtiyacınız olduğu söylenebilir.
vermemiz için bize yardımcı olursanız,
denetçiler de güçlü sonuçlara ulaşacaklardır.
Patron, beni dinliyor musunuz?
Değinmek istediğim son konulardan biri
de güven. Organizasyonumuzu geliştirmek için bir öneride bulunduğum zaman
lütfen bana güvenin. Elbette bana katılmama ayrıcalığına sahipsiniz, ama en azından organizasyonumuz için her zaman en
iyisini düşündüğüme inanın. Burada çalışan biri olmam, iyi fikirlerim olamayacağı
anlamına gelmez. Çoğu iş liderleri, mükemmel fikirlerin şirket dışından, özellikle
de evrak çantalı ve üstünde “danışman”
yazan kartvizitli birilerinden geleceğini
düşünme tuzağına düşerler. Çoğu problemin cevabı burada, organizasyonumuzun içinde yatıyor; tek yapmamız gereken
bunları dinlemek. İcra Kurulu Başkanı
ünvanı, Dinleme Kurulu Başkanı olarak
değiştirilmelidir. Verileri, müşterileri, rakipleri, tedarikçileri ve elbette biz çalışanları dinleyeceksiniz. Bu dinlemeler, akıllı
eylemlerle birleştirildiğinde, doğru şeyler
yapmak garanti olacaktır.
İç denetim, yakın gelecekte dahil olacağınız bir süreçtir. Hiçbir zaman gerçek bir
denetim yapamayabilirsiniz (ki yapsanız
çok daha iyi olurdu), ama elbette bu sürecin çok önemli bir parçası olacaksınız.
Sizin oynayacağınız kilit rollerden biri, denetçilerin kaynaklarının uygun şekilde olduğunu kontrol etmektir. Zeki ve anlayışlı
personelin denetçi seçilmesi konusunda
ısrar edin. Denetçi seçiminin “Kimi feda
edebiliriz?” şeklinde bir çalışmaya dönüşmesine izin vermeyin. Bu sürece akıllı
insanlarla yatırım yaparsanız, sonuçlar gelişme getirecektir. Denetçiler fırsat ortaya
çıkardıklarında, önleyici ve düzeltici tedbirler aldığımızdan emin olun. Denetçilerimiz önemli ve stratejik konulara odaklanmalıdırlar. Denetçilerin bize daha iyi
bir organizasyon olma yolunda nasıl yardımcı olduklarını sorun. Müşterilerimizin
yaptığımız denetimlerle neden ilgilendiğini sorun. Dikkatimizi önemli konulara
Son olarak, KYS’nin başarımızın önderi olacağının farkında olun. Başarısız bir
yönetim sistemi, daha büyük başarısızlıkların habercisidir. Eğer KYS’mizin çürümesine, bürokratikleşmesine ya da şirket
içine aşırı odaklanmasına izin verirsek
kendi sonumuzu hazırlarız. Dışarıya bakmalı, piyasanın ve müşterilerin ne yönde
ilerlediğini görmek için sistemimizi kullanmalıyız. KYS’mizin uygulanabilir kalması ve gelişebilmesi de sizin bu konuya
ilginiz, katılımınız ve liderliğinizle mümkün olacaktır. Eğer sistemimizin bir parçası herhangi bir amaca hizmet etmiyorsa,
onu çıkarın. Eğer prosedürlerimizi uygulamıyorsak, bunun nedenini bulun. Eğer
anlamsız bir şey yapıyorsak araştırmanızı
daha da ileri götürün. “Neden” ve “dinliyorum” kelimeleri sizin en iyi dostlarınız.
Bu kelimeler ve sizin kendi aklınız sayesinde bizi müşteri odaklı ve her zaman gelişir halde tutma gücüne sahipsiniz. Anahtar sizin elinizde.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
Anahtar sizin elinizde…
İç denetimde akıllıca çalışalım.
65
KİTAP
TANITIMI
Kriz Yönetimi
Richard Luecke
Her kurum krizle yüz yüze gelebilir. Böyle
bir anda derhal harekete geçmek gerekir krizin kaynağını, kapsamını tespit etmeli
ve minimum zararla üstesinden gelmelisiniz. Kriz Yönetimi size şirketinizin başına
gelebilecek felaketleri önlemede ihtiyaç
duyacağınız temel bilgileri sunuyor. Beklenmedik krizlerde önce istikrarı sağlamak, sonra da duruma hâkim olmak için
uygulanacak tedbirlere yönelik bir çerçeve
ortaya koyuyor, krizin çaresini bulmada
size yol gösteriyor.
Kriz için hazırlıklı olmak ve krizlerden
sakınmak, Krizi anında teşhis etmek, Acil
Yönetim Felsefesi
GOSBSAD
Christopher Hodgkinson
66
Yönetim kavramı insanoğlunun işbölümüne başvurduğu ve topluluklar halinde yaşamaya başladığı ilk andan beri hayatının
değişmez bir parçası olarak var olmuştur.
İnsanoğlunun evrendeki yaşam biçiminin
evrimine paralel olarak çeşitli süreçlerden geçerek
gelişen yönetim kavramı
günümüz dünyasının çok
örgütlü yaşamı içerisinde
insanların isteselerde her
gün karşılaştıkları bir olgu
olarak varlığını korumaktadır. Vatandaş olarak, çalışan olarak yönetir ve yönetiliriz..Hatta yönetmek
kavramını çoğu zaman
farkında olmadan birçok
eylemimiz için kullanırız.
Yönetmek eylemini, örgütler içersindeki günlük
kullanımının ötesinde, derinlemesine analiz etmek istediğimizde karşımıza neler
çıkar?Elinizde tuttuğunuz eser, bu gibi sorulara yanıt verme çabası içindedir.l
Beta Basım Yayım Dağıtım, 384 sayfa, 1. hamur, ISBN: 9789752958562; Boyut: 16 x 24
cm; Baskı Tarihi: Eylül 2008
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
durum planları oluşturmak, Önceki krizlerden ders çıkarmak. Bazı krizler yangın
gibidir. Göz ardı edilen bir bölgede ufak
çapta başlar. Duman kokusunu alıp yangını erken fark ederseniz, çok büyük bir
krizi engellemiş olursunuz. Başıboş bıraktığınızda, için için yanan ateş cehenneme
dönüşebilir. Sakın böyle bir şeyin sizin şirketinizin başına gelmeyeceği düşüncesine
kapılmayın.l
Türkiye İş Bankası Yayınları / İş Dünyası
Klasikleri Dizisi, 168 sayfa, 2. hamur, ISBN:
9789944882439; Boyut: 16 x 23 cm; Baskı Tarihi: Şubat 2008
İş Dünyasında
Zirveye Giden Yol
Mark Reiter,
Marshall Goldsmith
Farz edin ki
95 yaşındasınız ve ölüm
döşeğindesiniz. Son nefesinizi vermeden önce,
size
büyük
bir
hediye
veriliyor: Zamanda geriye
yolculuk yapabilme yeteneği şu an bu satırları okumakta olan
kişiyle konuşabilme şansı, iş yaşamında
daha başarılı olması ve daha iyi bir hayat
sürmesi için ona yardımcı olabilme şansı.
95 yaşındaki siz, hayatta nelerin önemli
olup olmadığını, nelerin öncelikli olup
olmadığını artık anlamışsınızdır. Bu bilge “ihtiyar siz”in, bu satırları okumakta
olan “siz”e tavsiyeleri neler olurdu?l
Mediacat Kitapları, 232 sayfa, 2. hamur,
ISBN: 9789944383974; Boyut: 14 x 20 cm;
Baskı Tarihi: Eylül 2008
Büyük değişim
1985 yılında kurulan
Gebze Organize Sanayi Bölgesinin
1992 ve 2005 yıllarında çekilen hava
fotoğraflarını karşılaştırdığımızda büyük
değişim gözler önüne seriliyor.
1992 GOSB Güney Girişi
1992 GOSB Güney Girişi
2005 GOSB Güney Girişi
GOSB YOLLARI
Boş bir araziden yemyeşil bir dünyaya
GOSB 700. Sokak

Benzer belgeler

gosbsad

gosbsad Küresel krizin olumsuz etkilerinin azalmakta olduğu genel kabul gören bir saptama,

Detaylı

GOSBSAD - bilgikurumsal.org

GOSBSAD - bilgikurumsal.org Lüksemburg Ticaret Odası Genel Direktörü Pierre Gramegna, Gebze Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Güngör tarafından gerçekleştirildi. Kocaeli ABİGEM ve Kocaeli Sanayi Odası Yönet...

Detaylı

Daha Güçlü Bir GOSBSAD için Üyelik Geliştirme Sanayi Bakanı

Daha Güçlü Bir GOSBSAD için Üyelik Geliştirme Sanayi Bakanı mektup Genel müdürünüze müşteri odaklılık üzerine açık mektup

Detaylı

Y - GOSB

Y - GOSB Lüksemburg Ticaret Odası Genel Direktörü Pierre Gramegna, Gebze Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Güngör tarafından gerçekleştirildi. Kocaeli ABİGEM ve Kocaeli Sanayi Odası Yönet...

Detaylı

gosbsad

gosbsad mektup Genel müdürünüze müşteri odaklılık üzerine açık mektup

Detaylı

“Mükemmellikte Kararlılık Belgesi”ni alan ilk OSB TOSB

“Mükemmellikte Kararlılık Belgesi”ni alan ilk OSB TOSB Turizm sektörü “Beyaz Yıldız” ile Parlayacak

Detaylı