Nesrin Bayraktar, Türkçede Namaz Vakitleri İçin Kullanılan

Transkript

Nesrin Bayraktar, Türkçede Namaz Vakitleri İçin Kullanılan
Modern Türklük
Araştırmaları Dergisi
Cilt 5, Sayı 1 (Mart 2008)
Mak. #8, ss. 119-128
Telif Hakkı©Ankara Üniversitesi
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebîyatları Bölümü
Türkçede Namaz Vakitleri İçin Kullanılan
Sözcükler Üzerine
Nesrin Bayraktar
Çamakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen‐Edebiyat Fakültesi ÖZET
Türklerin İslâm dinini benimsemeleri, Türkçede pek çok değişikliğe neden olmuştur. Bazı
dinî terimler Arapça ya da Farsçadan ödünçlenmiş, bazıları için de Türkçe sözcükler
türetilmiştir. Günlük ibadetlerden biri olması nedeniyle namazın din terimleri içinde ayrı
bir yeri olmuş ve namaz kavramı etrafında da pek çok sözcük Türkçeye girmiştir.
Türkçede namaz kavramının adlandırılması için Arapça śalāt sözcüğünden çok Farsça
namāz sözcüğünün kullanıldığı görülmektedir. Namāz sözcüğü yoğun olarak ķılyardımcı fiiliyle bir arada kullanılmakla birlikte başka yardımcı fiillerle de kullanılmıştır.
İslam dinine göre farz olan beş vakit namazın her bir vakti için kullanılan adlandırmalar
oldukça ilgi çekici ve çeşitlidir. Sabah ve öğle vakitlerinin beş, ikindi vaktinin dokuz,
akşam vaktinin üç, yatsı vaktinin dört farklı sözcükle ifade edildiği görülmektedir. Bu
çeşitlilik ve ifade zenginliği namaz kavramıyla doğrudan ilişkili abdest, seccade, ezan,
müezzin gibi kavramlarda da kendini göstermektedir. Öte yandan beş vakit namazın
dışında kalan namazların adlandırmalarında genelde böyle bir çeşitlilik
görülmemektedir. Nafile namaz kavramı için türetilenlerin dışında bunlar için Türkçe
adlandırmalar yaygın değildir.
ANAHTAR SÖZCÜKLER
Namaz, zaman sözcükleri, namaz sözcüğünü içeren birleşik fiiller.
ABSTRACT
Conversion of Turks into Islam resulted in many changes in Turkish. Words for some
religious concepts were borrowed from either Arabic or Persian while new words were
coined in Turkish for some other concept. As a daily routine practice of worship, namaz
(daily prayer) has a special place among religious terms as many words in hyponymic
relationship to namaz were borrowed into Turkish. It seems that the concept of daily
prayer in Turkish is represented mostly by Persian word namāz rather Arabic word śalāt.
120 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi
Cilt 5 . Sayı 1 . Mart 2008
The word namāz is mostly used with the auxiliary ķıl- while other auxiliaries were also
used with this term. The naming of times of prayer as a religious duty is interesting and
varied. It was interesting to note in this study that dawn (sabah) and midday (öğlen)
prayers were represented by five different words while midafternoon (ikindi) prayer
had nine names. Evening (akşam) prayer had three names and the nightfall (yatsı)
prayer were referred to with four different words. This variety of lexical representation is
also seen with concepts that are directly related to daily prayer such as ablution
(abdest), prayer rug (seccade), call for the prayer (ezan), and muezzin (müezzin).
However, such a variation does not apply to all prayers other than daily routine ones.
Except for words coined for supererogatory (Nafile) prayer, coinage from Turkish is not
common.
KEY WORDS
Prayer, expressions of time, auxiliary verbs containing namaz.
0. Giriş
Coğrafya ve din bir milletin dil ve kültüründeki değişiklikleri etkileyen unsurlar
arasındadır. Bu açıdan bakıldığında Türklerin İslâm dinini benimsemesi, Türk dil ve
kültüründe çeşitli değişimlere neden olmuştur. Ercilasun bu durumu şöyle
açıklamaktadır. “İlk Müslüman Türk devletlerinde yazı dili olarak büyük ölçüde
Arapça ve Farsça kullanılmıştır. Bilim eserlerinde Arapça, edebiyat eserlerinde Farsça
hâkim durumdaydı. Devlet işlerinde ise Arapça ve Farsça kullanılabiliyordu. Bu
dillerin hâkimiyeti o derece idi ki Orta Çağ’ın en büyük bilgin ve şairlerinden bir
kısmı, Arap ve Fars dillerinde yazdıkları eserlerle ilk Müslüman Türk devletleri
çevrelerinde yetişmişlerdi. (2007a: 163)”. Böylece dilimize pek çok Arapça ve Farsça
sözcük girmiştir. Öte yandan Uygur alfabesinin yerine Arap alfabesinin
yaygınlaşmaya başlaması da dilimiz açısından önemli bir değişimdir. Ercilasun Arap
alfabesinin kullanılmaya başlaması konusunda “Türkler için Arap yazısı 12. yüzyılda
yaygınlaşmaya başladı (2007b: 235)” açıklamasını yapmaktadır. Ancak Arap yazısının
kullanılmaya başlaması hiç değilse 1069/1070 yıllarında Yusuf Has Hācib tarafından
yazılan Kutadgu Bilig ve 1074 yılında Kāşgarlı Mahmud tarafından yazılan Dįvānü
Lugāti’t-Türk’ün Arap harfleriyle yazılmasından 11. yüzyıla dek götürülebilir. Bunun
yanında Kutadgu Bilig ve Atabetü’l-Hakāyık’ın Uygur harfli nüshalarının bulunması
da Arap yazısına birden bire geçilmediğini açıkça göstermektedir. Ercilasun bu
konuya dair “ Temürlülerin siyaset, kültür ve bilim şehirleri olan Herat ile Semerkant,
15. yüzyılın ilk yarısında dünyanın en büyük merkezleri durumundaydı. Türkler üç
asırdan beri Arap harflerini kullanıyorlardı; fakat bazı eserleri bir ata yadigârı olan
Uygur alfabesiyle istinsah etmek de bir moda hâline gelmişti. … Kutadgu Bilig’in
Herat nüshası, işte bu modanın tesiriyle Uygur harfleriyle istinsah edilmiştir (2007a:
176 )” açıklamasını getirmektedir.
Türkçede Namaz Vakitleri Sözcükleri
Nesrin Bayraktar 121
Ercilasun; ilk Müslüman Türk devletinin İdil Bulgar Devleti olmasına rağmen
onların Müslümanlığının diğer Türkler üzerinde etkili olmadığını; asıl dönüm
noktasının Türk dünyasının merkezi durumunda olan Karahanlı Devleti’nin
hükümdarı Satuk Buğra Han’ın muhtemelen 946 tarihinde Müslüman olmasıyla
yaşandığını belirtmektedir (2005: 293-294; 2007a: 162).
Müslümanlığın benimsenmesiyle birlikte pek çok dinî terim dilimize girmeye
başladı. Bunların büyük çoğunluğu Arapça olmakla birlikte namaz ve oruç Farsçadır.
Bu çalışmada bilinen beş vakit günlük namaza ve bunların dışında kalan
namazlara verilen adlar; Türklerin Müslüman olmalarından sonra yazılan eserlerden
yola çıkılarak saptanmaya çalışılmıştır. Bu çalışmanın kapsamında Karahanlı,
Harezm, Kıpçak ve Eski Anadolu Türkçesi dönemlerine ait eserler taranmıştır.1
Burada namaz kavramını karşılamak üzere kullanılan sözcükler ve bu sözcüklerin
oluşturduğu kuralsız birleşik fiiller saptanmış; böylece Türkçenin tarihsel
dönemlerinde namazla ilgili söz varlığının belirlenmesine katkıda bulunmak
amaçlanmıştır.
0F
1. Namaz ve Ezan Kavramlarını Karşılayan Sözcükler ve Bu
Sözcüklerle Oluşturulan Kuralsız Birleşik Fiiller
Namaz sözcüğü, tek başına Müslümanlığın emrettiği günlük ibadetin önemli bir
kısmını karşılayan bir terimdir. Bunun yanında yardımcı fiillerle birleşerek kuralsız
birleşik fiillerin oluşturulmasında da kullanılmıştır. Bu tür kuralsız birleşik fiiller
namaz sözcüğünün yalın durumuyla ya da yönelme durumu ekli biçimiyle
oluşturulmasına göre farklılık göstermektedir. Namaz sözcüğüyle kurulan kuralsız
birleşik fiillerin dışında çarpıcı bir örnek de namāzlaġu (NHT 135b-12) “namaz kılınan
yer, seccade” sözcüğüdür. Bu sözcük günümüz Türkçesinde ağızlarda namazlaġu,
namazlaġu ve büzülme sonucu ortaya çıkan namazlā biçimleriyle de yaşamaktadır.
1 KB: Kutadgu Bilig, ME: Mukaddimetü’l-Edeb, NF: Nehcü’l-Ferâdis, RKE: Rabguzî-Kısasü’lEnbiyâ, İN: Kitâb Fi İlm An-Nüşâb, SGT: Seyf-i Sarâyî-Gülistan Tercümesi, İMS: Berke Fakihİrşâdü’l-Müluk ve’s-Selâtin, MM: Mu’inü’l-Mürid, ELS: Kitâb-ı Mukaddime-i Ebu’l-Leysi’sSemerkandî, TT: Tercumân-ı Türkî ve Arabî ve Farisî NHT: Nazmü’l-Hilâfiyyat Tercümesi, İKT:
Tarih-i İbn-i Kesir Tercümesi, KG: Kitab-ı Gunya, MGT: Mahmud bin Kadı-i Manyas-Gülstan
Tercümesi, YKE: 14. yüzyıla ait yazarı bilinmeyen bir Kısâs-ı Enbiyâ, DYZ: Erzurumlu DarirYusuf u Züleyha, H: Abdülvasi Çelebi-Halilnâme.
122 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi
Cilt 5 . Sayı 1 . Mart 2008
1.1. Namaz Sözcüğünün Yalın Durumda Kullanıldığı Kuralsız
Birleşik Fiiller
Namaz için, Arapça śalāt sözcüğünden daha çok Farsça namāz sözcüğü tercih
edilmiştir. Taranan eserlerden görüldüğü üzere; namāz sözcüğü en çok ķıl- yardımcı
fiiliyle birleşmektedir. Ancak ķıl- yardımcı fiilinin dönüşlü çatısı ķılın- ile; ayrıca yetür-,
oķu-, turġuz-, turġuzıl- yardımcı fiilleriyle kullanımları da saptanmıştır.
śalāt (< A) (NHT 136b-15)
namāz (< F)
namāz ķıl‐ (KB-4969, ME 106-5, NF 10-10, İN 6v-5, SGT 38-12, İMS 5b-6, TT43a12, MGT 25a-10, DYZ-1848, YKE 177b-12, NHT 23b-15, İKT 210b-13)
namāz ķılın‐ (MGT 202b-6, İKT 52b-10) namāz oķu‐ (ME 187-8)
namāz yetür‐ (KB-4962)
namāz turġuz‐ (İMS 25a-5)
namāz turġuzıl‐ (İMS 310b-4)
1.2. Namaz Sözcüğünün Yönelme Durumu Eki Almış Biçimiyle
Kullanıldığı Kuralsız Birleşik Fiiller
Yönelme durumu ekinin +GA olarak kullanıldığı dönemlere ait eserlerde namaz
sözcüğü; başla-, ŧur- ve kir- yardımcı fiilleriyle birleşerek kuralsız birleşik fiil
oluşturmuştur. Namaz sözcüğü taĥrįme “(<A) tekbir alma” sözcüğüyle ve ķılyardımcı fiiliyle birleşerek “namaza başlangıç tekbiri almak” anlamında bir kuralsız
birleşik fiil oluşturmuştur. Yine aynı eserde geçen namāzġa kir- yapısı da bununla eş
anlamlıdır. Mukaddimetü’l-Edeb’de “abdest almak” kavramını karşılamak üzere
kullanılan kuralsız birleşik fiilde de yun- sözcüğü yardımcı fiil olarak kullanılmıştır.
namāzġa başla‐ (ME 129-6)
namāzġa ŧur‐ (SGT 123-4, İMS 77b-8)
namāzġa kir- (ME 179-6)
namāzġa taĥrįme ķıl‐ (ME 179-6)
namāzġa yun‐ ME 89-5
Yönelme durumu ekinin +A olarak kullanıldığı dönemlere ait eserlerde namaz
sözcüğü; başla- ve ŧur- yardımcı fiilleriyle birleşmiştir. Ayrıca sözcük, şürū‘ “(<A)
başlama” sözcüğü ve eyle- yardımcı fiiliyle birleşerek “namaza başlamak” anlamında
bir kuralsız birleşik fiil oluşturmuştur.
Türkçede Namaz Vakitleri Sözcükleri
Nesrin Bayraktar 123
namāza başla‐ (NHT 23b-9, İKT 52b-10)
namāza ŧur‐ (NHT 21b-11, İHT 133b-3)
namāza şürū‘ eyle‐ (NHT 24a-10)
1.3. Ezan Kavramını Karşılayan Sözcükler ve Bu Sözcüklerin
Oluşturduğu Kuralsız Birleşik Fiiller
Ezan kavramını karşılamak üzere Arapça ezan ve Farsça bāng sözcüklerinin
kullanıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca gerçek anlamı “ses, seda, haykırma” olan bāng
sözcüğüyle kurulan bāng‐i namāz tamlaması ve bu tamlamanın ķıl- ve oķı- yardımcı
fiilleriyle birleşmesi sonucu kurulan kuralsız birleşik fiiller de saptanmıştır.
bāng (< F) (NHT 31a-8) bāng‐i namāz (< F) (NF 40-3) bāng‐i namāz kıl‐ (NF 241-17)
bāng‐i namāz okı‐(NF 247-3)
XIV. yüzyıl Eski Anadolu Türkçesine ait tercüme bir fıkıh kitabı olan Nazmü’l Hilāfiyyat Tercümesinde bāng sözcüğünün (‫ )ﺑﺎك‬ve (‫ )ﺑﺎﻧﻚ‬olmak üzere iki farklı şekilde
yazımı görülmektedir. Aynı yazım özelliği Harezm Türkçesine ait Mukaddimetü’l‐
Edeb’de de görülmektedir. Bu nedenle sözcüğün yazı çevrimi söz konusu eserlerde bañ
olarak yapılmıştır. Nazmü’l‐Hilāfiyyat Tercümesinde sözcüğün +lA- isimden fiil yapım
ekiyle oluşturulan fiili tabanı on üç kez geçmektedir ancak bir kez (‫ )ﺑﺎﻧﻚ‬biçiminde
yazılmıştır (NH 135a-16). Eserde, sözcüğün +sXz isimden olumsuz sıfat yapım ekiyle
oluşturulmuş bañsuz (NH 135b-12) biçimi de görülmektedir.
Sözcük Mukaddimetü’l-Edeb’deyse “ezan okumak, namaza çağırmak”
anlamında namāzġa bañla‐ (ME 89-5) olarak kullanılmıştır.
Ezan kavramını karşılamak üzere; günümüz Türkçesinde de kullanılan ezān
sözcüğü ve bu sözcüğün oķu- yardımcı fiiliyle oluşturduğu kuralsız birleşik fiil
kullanılmıştır.
ezān (< A) NHT 71a-16 eźān oķu‐ (MGT 49a-14)
Ayrıca Mukaddimetü’l‐Edeb’de geçen orlaġuçı namāzġa ündedi (ME 89-5) cümlesinde
“ezan okumak, namaza çağırmak” kavramını karşılamak üzere namāzġa ünde‐
kuralsız birleşik fiilinin kullanıldığı görülmektedir. Burada orlaġuçı sözcüğü de
“müezzin, ezan okuyan” anlamındadır.
124 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi
Cilt 5 . Sayı 1 . Mart 2008
2. Namaz Vakitleri İçin Kullanılan Sözcükler
Günümüz Türkçesinde sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı sözcükleriyle karşılanan
namaz vakitleri; taranan eserlerde ilgi çekici ölçüde çeşitlilik göstermektedir.
2.1. Sabah Namazı İçin Kullanılan Sözcükler
Sabah namazı için bazı eserlerde Arapça kökenli ve kökteş śubĥ ya da śabāĥ
sözcüklerinin kullanıldığı görülmektedir. Bunlardan śabāĥ günümüz Türkçesinde de
kullanılmaktadır. Ancak taranan eserlerin büyük çoğunluğunda Türkçe kökenli ėrte
ve tañ sözcükleri namāz sözcüğüyle birleşerek belirtisiz isim tamlaması oluşturmuştur.
Özellikle tañ sözcüğü sıklıkla görülmektedir. Ayrıca XIV. yüzyıla ait tercüme bir fıkıh
kitabı olan Kitâb‐ı Gunya’da geçen ilkingi namāz kullanımı da ilgi çekicidir. Bu sözcük,
içeriğindeki ilk tabanı üzerine getirilen +n zarf eki ve +ki isimden sıfat yapım ekiyle
birlikte “sabah vaktine ait” anlamı vermiştir.
ėrte namāzı (NF 100-9, ELS 14a-1; KG 16b-3, NHT 71b-10)
śabāĥ namāzı (ELS 14a-1)
śubĥ namāzı (KG 16b-3)
ŧañ namāzı (KB 3287, ME 77-3, RKE 217v-5, MM 8b-10, SGT 38-2, DYZ-2077)
ilkingi namāz (KG 16b-3)
2.2.Öğle Namazı İçin Kullanılan Sözcükler
Öğle namazı için kullanılan sözcüklere bakıldığında ilk göze çarpan; buradaki zamanı
belirtmek için Arapça ya da Farsça sözcüklerden yararlanılmamış olmasıdır. Taranan
eserlerde; birbirleriyle ilişkili olan ödle, ödlek, öyle ve öylen sözcükleri dışında tüş
sözcüğü de saptanmıştır.
ödle namāzı (MM 8b-10)
ödlek namāzı (RKE 245v-11, NF 33-1)
öyle namāzı (ELS 14b-2, NHT 71b-11)
öylen namāzı (RKE 137v-16, KG 16b-4)
tüş namāzı (İMS 149b-3, NF 120-12)
2.3. İkindi Namazı İçin Kullanılan Sözcükler
Namaz vakitlerinin adlandırılmasında en çok çeşitlilik, ikindi namazında
görülmektedir. Bu namaz için kullanılan zaman adlandırmaları, Arapça kökenli ‘aśr
dışında Türkçedir. Çeşitli eserlerde saptanan ėkindi, ėkindü, ėkindük, ikindi, ikindü,
Türkçede Namaz Vakitleri Sözcükleri
Nesrin Bayraktar 125
ikindin, kindü ve ükündün sözcükleri birbirleriyle ilişkili görünmektedir. Bunlardan,
yalnızca Nazmü’l‐Hilāfiyyat Tercümesinde görülen kindü sözcüğü söz başında ünlü
düşmesi sonucu oluşmuş izlenimi vermektedir. Sözcük, metinde aynı biçimiyle 23 kez
geçmektedir. Kitâb‐ı Gunya’da saptanan ükündün sözcüğü de söz başı ve ortasındaki
ünlü değişimiyle diğerlerinden ayrılmaktadır.
‘aśr namāzı (< A) (ELS 15a-5, İMS 315b-4)
ėkindi namāzı (RKE127v-10)
ėkindü namāzı (NF 33-7)
ėkindük namāzı (NF 30-14)
ikindi namāzı (ELS 14b-3, KG 16b-4)
ikindin namāzı (H-3557)
ikindü namāzı (MM 8b-11, H-3559
kindü namāzı (NHT 71b-11) ükündün namāzı (KG 16b-4)
2.4. Akşam Namazı İçin Kullanılan Sözcükler
Akşam namazı için en sık kullanılan vakit sözcüğü muhtemelen İranî kökenli olan
aħşām sözcüğüdür. Bunun dışında Arapça kökenli maġrib ve Türkçe tün de görülmektedir. Diğer namaz vakitlerinin adlandırılmasına göre en az çeşitlilik
gösteren, akşam namazıdır.
aħşām namāzı (MM 8b-11, NF 39-12, KG 16b-4, NHT 71b-12)
maġrib namāzı (< A) (ELS 13b-6)
tün namāzı (NF 315-6)
2.5. Yatsı Namazı İçin Kullanılan Sözcükler
Günün son vakit namazı olan yatsı namazı için yatġu, yatsı, yatsıġ, yatsu sözcükleri
kullanılmıştır. Bu sözcüklerin tamamı yat‐ eylemiyle ilişkilidir. Kutadġu Bilig’de geçen
yatġu sözcüğü, fiillerden kalıcı isim yapma göreviyle de kullanılan {-GU} gelecek
zaman sıfat-fiiliyle oluşturulmuş izlenimi vermektedir.
yatġu namāzı (KB-3285) yatsı namāzı (İMS 63a-2)
yatsıġ namāzı (RKE 245v-11, NF 191-6, MM 8b-12)
yatsu namāzı (ELS 14a-2; KG 16b-4, NHT 71b-12)
126 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi
Cilt 5 . Sayı 1 . Mart 2008
3. Diğer Namazlara Verilen Adlar
Taranan eserlerde namaz sözcüğünün, günlük beş vakit namazı gösteren zaman
adları dışında da çeşitli adlarla birleştiği görülmektedir. Bunlardan Arapça nāfile
sözcüğünün yerine kullanılan artuġsı ve Arapça đuĥa sözcüğünün yerine kullanılan
ķuşluķ sözcüğü dışındakiler Türkçe değildir.
Farz namaz kavramını karşılamak üzere namaz sözcüğü farįża sözcüğüyle
birleşmiştir. Nāfile namaz kavramını karşılamak üzere namaz sözcüğü; Türkçe artuķsı, Arapça nāfile ve taŧavvu‘ sözcükleriyle birleşmiştir.
farįża namazı (< A) ( KB-3239, NF 314-6, ME 134-8, NHT 72b-20 artuķsı namāz (NF 294-12, ME 187-8) nāfile namāz (<A) (NHT135b-6)
taŧavvu‘ namāz (<A) (NHT 31a-9) Cuma namazını karşılamak üzere namaz sözcüğü; Farsça ādįne ve Arapça cum‘a sözcüğüyle birleşmiştir.
ādįne namāzı (<F) (KB-3239, RKE 215r-6, ME 80-3) cum‘a namāzı (< A cum‘a ) (NF 24-14, NHT 24a-3)
Bayram namazını karşılamak için namaz sözcüğü; Arapça ‘id ‘bayram’
sözcüğüyle ve günümüz Türkçesinde de görüldüğü gibi bayram sözcüğüyle
birleşmiştir.
‘id namāzı (<A) RKE 143r-9
bayram namazı (NHT 86b-11)
Bunların dışında namaz sözcüğü; ķażā, cenāze, ķuşluķ ve nezr ‘adak’ sözcükleriyle
de birleşmiştir.
ķażā namāzı: (< A) ‘vacib olan namazı sonradan eda etme’ (SGT 104-13)
cenāze namāzı (< A) ‘ölmüş birisi için defnedilmeden önce kılınan namaz’ (NHT
70a-2)
ķuşluķ namāzı ‘güneşin doğuşundan yaklaşık iki saat sonra, 4-12 rekat arası
kılınan sünnet namaz; duha namazı’ (RKE 137v-18, NF 261-1)
nezr namāzı (<A) ‘bir dileğin gerçekleşmesi sonucunda kılınan namaz, adak
namazı’ (NHT30a-18)
Türkçede Namaz Vakitleri Sözcükleri
Nesrin Bayraktar 127
4. Sonuç
Karahanlı, Harezm, Kıpçak ve Eski Anadolu Türkçesine ait eserlerde namazlara ilgili
kavramların adlandırmalarında gözle görülür bir çeşitlilik olduğu görülmüştür. Bu
adlandırmalar, genellikle Türkiye Türkçesindeki adlandırmalardan farklılık
göstermektedir.
Namaz sözcüğünün namaz vakitlerini karşılamak üzere birleştiği ve zaman
anlamı taşıyan sözcüklerin genellikle Türkçe olması ilgi çekicidir. Ancak namaz
sözcüğüyle birleşen diğer sözcükler büyük oranda Arapça ve Farsçadan alıntıdır;
bunlar için Türkçe sözcük türetilmediği anlaşılmaktadır.
Kaynaklar
AKKUŞ, Muzaffer (1995) Kitab‐ı Gunya, Ankara: TDK Yayınları. ARAT, Reşit Rahmeti (1979) Kutadgu Bilig III, İndeks (Haz.: Kemal ERASLAN, Osman F. SERTKAYA,
Nuri YÜCE), İstanbul: TKAE Yayınları 47.
ARAT, Reşit Rahmeti (1991) Kutadgu Bilig I, Metin, Ankara: TDK Yayınları 458 (3. Baskı)
ATA, Aysu (1997) Nasırü’d‐dîn bin Burhânü’d‐dîn Rabgûzî Kısasü’l‐Enbiyâ I‐II, Ankara: TDK
Yayınları.
ATA, Aysu (1998) Nehcü’l‐Ferâdis III Dizin‐Sözlük, Ankara: TDK Yayınları: 518-III.
BİLGİN, Azmi (1996) Nazmü’l‐Hilâfiyyat Tercümesi, Ankara: TDK Yayınları 663.
CEMİLOĞLU, İsmet (1994) 14. Yüzyıla Ait Bir Kısas‐ı Enbiya Nüshası Üzerinde Sentaks İncelemesi, Ankara: TDK Yayınları.
DEMİR, Nurettin-Emine YILMAZ (2003) Türk Dili El Kitabı, Ankara: Grafiker Yayınları.
ECKMANN, Janos (1984) Nehcü’l‐Ferâdis II Metin, Ankara: TDK Yayınları: 518-II.
ERCİLASUN, Ahmet Bican (2005) Başlangıçtan Yirminci Yüzyıla Türk Dili Tarihi, Ankara: Akçağ
Yayınları, 2. Baskı.
ERCİLASUN, Ahmet Bican (2007a) “İlk Müslüman Türk Devletlerinde Dil ve Edebiyat” Makaleler, Dil‐Destan‐Tarih‐Edebiyat, s. 162-214, (Yayıma Hazırlayan: Ekrem Arıkoğlu), Ankara: Akçağ
Yayınları.
ERCİLASUN, Ahmet Bican (2007b) “Osmanlı Türkçesi” Makaleler, Dil‐Destan‐Tarih‐Edebiyat, s. 234246, (Yayıma Hazırlayan: Ekrem Arıkoğlu), Ankara: Akçağ Yayınları.
GÜLDAŞ, Ayhan (1996) Abdülvasi Çelebi, Halilnâme, Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.
KARAHAN, Leyla (1994) Erzurumlu Darîr, Kıssa‐i Yûsuf‐Yûsuf u Züleyhâ, Ankara: TDK Yayınları.
KARAMANLIOĞLU, A. Fehmi (1988) Seyf‐i Sarâyî‐Gülistan Tercümesi, Ankara: TDK Yayınları 544.
ÖZKAN, Mustafa (1993) Mahmud bin Kadi‐i Manyas Gülistan Tercümesi, Ankara: TDK Yayınları.
ÖZTOPÇU, Kurtuluş (2002) Kitâb Fî İlm An‐Nuşşâb, Memlûk Kıpçakçasıyla 14. Yüzyılda Yazılmış Bir Okçuluk Kitabı, İstanbul: TDA Dizisi 34.
TEKİN, Arslan (1998) Şirvanlı Mahmud Tarih‐i İbn‐i Kesîr Tercümesi (4. Cilt, 1. Kısım) Ankara: TDK Yayınları. TOPARLI, Recep (1988) İslām, Mu‘inü’l‐Mürįd, Erzurum: Atatürk Ünversitesi Yayınları: 15.
TOPARLI, Recep (1992) İrşadü’l‐Mülūk ve’s‐Selātįn, Ankara: TDK Yayınları 555.
TOPARLI, Recep (1987) Kitāb‐ı Mukaddime‐i Ebu’l‐Leysi’s Semerkandį, Erzurum: Atatürk
Üniversitesi Yayınları.
128 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi
Cilt 5 . Sayı 1 . Mart 2008
TOPARLI, Recep -M. Sadi ÇÖĞENLİ, Nevzat H. YANIK (2000) Kitāb‐ı Mecmū‐ı Tercümān‐ı Türkį ve Arabį ve Mugalį, Ankara: TDK Yayınları 765.
YELTEN, Muhammet (1998) Şirvanlı Mahmud‐Târih‐i İbn‐i Kesîr Tercümesi (Giriş‐İnceleme‐Metin‐
Sözlük), Ankara: TDK Yayınları-692.
YÜCE, Nuri (1988) Zamahşerî‐Mukaddimetü’l‐Edeb, Ankara, TDK Yayınları.
Nesrin Bayraktar
Yard.Doç.Dr., Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve
Edebiyatı Bölümü
Adres: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve
Edebiyatı Bölümü- 17100 Çanakkale/TÜRKİYE
E-posta: [email protected]
Yazı bilgisi :
Alındığı tarih: 17 Kasım 2007
Yayına kabul edildiği tarih: 5 Şubat 2008
E-yayın tarihi: 28 Şubat 2008
Çıktı sayfa sayısı: 10
Kaynak sayısı: 24