rolls-royce dawn satışa sunuldu rolls

Transkript

rolls-royce dawn satışa sunuldu rolls
YIL: 13
SAYI: 169
TEMMUZ 2016
www.autowritetr.com
ROLLS-ROYCE DAWN
SATIŞA SUNULDU
Editörden
Yeni aydan
merhaba,
Yazın kendini iyice hissettirdiği şu
günlerde otomobil sektörü hızını
biraz yitirse de, ramazan rehaveti
bayram sonrası, yerini hızlı günlere
bırakacak.
Y
erli üretim otomobillerin piyasadaki durgunluğu kırması,
Volkswagen’in ise en çok satan marka sıralamasını
Renault’ya bırakması piyasadaki dengeleri biraz
değiştirdi. Renault, Fiat ve Ford’un satış ivmelerini
artırması, piyasa taleplerinin biraz değiştiğini gösterdi.
Cazip satış kredi ve şartları bunda rol oynadı. Ekonomik verilerin
iyi gidişatının, pazarlara çok yansımaması tezatlık oluştursa da,
rakamlar 2016 senesinin de satış rakamlarının yukarılarda bir grafik
çizeceğini şimdilik gösteriyor.
NISSAN, yeni modeli PULSAR’ın lansmanını İstanbul’da
gerçekleştirdi. Pulsar kardeşleri gibi klasik NISSAN çizgisini devam
ettirecek bir arazi aracı olarak karşımıza çıktı.
Geçtiğimiz ay MAZDA X3’ün lansmanı Yunanistan’da Halkidikis
bölgesindeki Porto Carras’da yapıldı. Rahat ve güzel bir deneme
sürüşü gerçekleştiren biz gazeteciler; günün gecesinde ve ertesi
günkü Selanik turunda çok keyifli saatler geçirdik. MAZDA,
Yunanistan’daki bu ikinci lansmanında da, yine akılda kalıcı bir
organizasyona imza attı.
Hemen ertesinde ise, TOYOTA’nın 7. Neslini tanıttığı statik
programlı COROLLA lansmanı vardı. Göcek’de iki ayrı otelde iki
ayrı gruba yapılan lansmanda, gazetecilere yapılan farklı programlar
dikkat çekiciydi.
Bu arada son dönemlerde bazı firmaların yaptıkları
organizasyonlardaki bazı davranışlar ilgimi çekiyor.
Bariz ayrıcalığın yaşandığı organizasyonlarda; dergi ve internet
sitelerine yapılan ayrım artık ayyuka ulaştı. Günlük ve daha
yayınlanmamış bazı dergiler nedense lansmanlarda farklı yerlerde,
farklı sürelerde ve farklı anlayışlarla ağırlanırken; internet siteleri
ve bazı digital dergiler göz ardı edilip baştan savma (-ki sabah otele
getirilip öğlenden sonra oda teslimi, farklı ve kısa araç kullanımı
gibi) def-i bela kabulünden bu işlere davet ediliyorlar.
Buradaki düşünce tarzını en baştan beri anlamadığımı defalarca
yazdım.
Bir kere daha yazamam sebep ise, son günlerde yapılan bir lansman
ve lansmandaki davranışlar oldu.
Digital medya için uygulanan program tamamen baştan savma ve
kötü bir uygulamaydı.
Öyle ki, hayatımda ilk defa bir organizasyonda ağırlanırken, davet
edildiğim otelde 5 saatten fazla oda için bekledim. Hayatımda ilk
defa, bilinmesine rağmen bir gün önce yurt dışından gelip, ilk gün
grubuna alınıp, yurt dışında olmayan grubun sıkıştırılmadan ( belli ki
rahat etmeleri istenmiş) rahat rahat lansman yapmaları sağlanmış.
Neyse , bu yazımı eğer vakit ayırıp okurlarsa; benim gibi digital
medya çalışanlarının salak olmadıklarını, yaptıkları işi iyi
yapmadıklarını ve bu işi yapanlardan çok eski veya yeni onlardan
çok çok daha fazla lansmanda bulunup; daha onların leb demeden
leblebiyi anladığımızı da bilmelerini isterim.
Şimdi doğal olarak kırılıp bozulan PR, organizasyon ve otomobil
firması olacaktır. Hatta, “reklam tehdidi” ise, an meselesi. Fakat,
kendi adıma biraz düşünmeye davet ediyorum hepsini. İstedikleri
anda yazmam şartıyla da toplantıya davet ediyorum. Ve haddim
değil ama uyarmak isterim AYRIMCILIK HOŞ DEĞİL.
Neyse, daha sonraki sayılarımızda görüşmek üzere…
Babür GÜREL
[email protected]
TOYOTA COROLLA YENİLENDİ
Bu yıl üretiminin 50’nci yılını kutlayan Toyota Corolla yenilendi. Dünyada tüm zamanların en çok tercih
edilen otomobili olan araç, çok daha premium ve prestijli bir görünüme kavuştu
G
üçlü tasarım ve üstün kaliteyi
daha fazla ön plana taşıyan
Yeni Corolla, D segment
araç görünümünü, sunduğu
daha geniş ön alt ızgara, yeni tampon
tasarımı ve yenilenmiş bagaj üstü krom
detayı ile kuvvetlendirdi. Dış tasarımında
göz alıcı yeni LED farlar, kusursuz LED
ışık çizgisi, LED arka stop lambaları ve
karartılmış arka ve arka yan camlar ile
kapı kollarındaki yeni krom detaylar
prestij algısını en üst seviyeye taşıdı.
Yeni Corolla’nın kabininde ise yalnızca
araç içi teknolojik özelliklerde değil, aynı
zamanda premium algısını arttıran önemli
iyileştirmelere de imza atıldı. Kabinde
yapılan bu kapsamlı düzenlemeyle
birlikte yenilenen özellikler arasında,
sportif klima paneli, 7 inç Toyota Touch
2 dokunmatik ekran, 4.2 inç renkli
(TFT) çok fonksiyonlu ekran yer alıyor.
Ayrıca yumuşak doku malzemeler, saten
krom detaylar ve lake siyah kaplamalar
iç kabin dizaynında sofistike görünümü
güçlendirdi. Ayrıca benzinli modellerde
geliştirilmiş yeni nesil Yokuşta Kalkış
Destek Sistemi (HAC3) Yeni Corolla’da
sunulan bir diğer özellik. Yeni Corolla’nın
tanıtım toplantısında bir konuşma yapan
Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış
A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt, 2013
yılında 11’inci neslini piyasaya sundukları
Corolla’nın şimdi çok daha prestijli bir
otomobil haline geldiğini belirterek “50
yıl önce otomotiv dünyasına merhaba
diye Corolla, bugün artık bir efsane.
Hiçbir otomobil modeli Corolla’nın
yakaladığı başarıya ulaşamadı. Türkiye’de
de Yeni Corolla yükselen hedeflerimize
ulaşmada anahtar rol oynayacaktır. 2016
yılında toplam 35 bin Corolla satışı
hedefliyoruz ” dedi. Bozkurt şunları
söyledi:
Hedef 40 bin adetlik satış
“Yeni Corolla kıyasıya bir rekabetin
yaşandığı otomotiv pazarında yerini
alacak. Corolla itici gücümüz ve olmaya
da devam edecek. Geçtiğimiz yıl
Türkiye’de 34.961 adetlik satışla filo
hariç en çok tercih edilen model olan
Corolla ile perakende pazarında yine
birinci olmayı hedefliyoruz. Türkiye’de
de üretilecek olan Corolla yerlilik
oranının yüksekliği ile de aynı zamanda
filo pazarında da çok daha fazla tercih
edilmeye başladı. Özellikle kamu
alımlarında dikkat çekici bir seviyeye
ulaştık.” Bozkurt, Türkiye’de ki Corolla
araç parkının 400 bin olduğunu ifade
ederek sözlerine şöyle devam etti:
“Corolla’nın yıllık ortalama satışı 1990’lı
yıllarda 14 bin civarındayken bugün 35
bin adetlere çıktı. Önümüzdeki seneden
sonra konjonktürel bir sorun olmazsa
Corolla 40 binler bandına ulaşacaktır.”
Toyota’dan Yenilik “Rent
A Toyota”
Toyota’nın tüm dünyada olduğu gibi
Türkiye’de de hizmet ağını genişletmeye
büyük önem verdiğini belirten Bozkurt,
Türkiye’deki tüm Toyota bayilerinde
araç kiralamaya olanak veren “Rent
A Toyota” sistemini başlattıklarını da
kaydetti. Bozkurt Rent A Toyota ile ilgili
şu bilgileri verdi: “KOBİ’ler ve kurumsal
müşterilerimiz bu yeni sistemle tüm
bayilerimizden; araç sayısına bakılmaksızın
en avantajlı fiyatlarla isterlerse 1 araç
bile kiralayabilecekler. Özellikle büyük
kentlerde işleyen kiralama sistemini
Türkiye’nin hemen her kentine yayan
Toyota, bu sistem ile özellikle küçük ve
orta ölçekli işletmeler için çözüm ortağı
olacak.
En uygun fiyat avantajını müşterilerine
sunacak olan bu sistem ile kurumsal
müşteriler kısa sürede kolayca
kiralama yapabilecekler. Bugüne
kadar Xchange by Toyota ve Toyota
Finans sistemleriyle müşterilerine farklı
yenilikler sunan Toyota, Rent a Toyota
ile de müşterilerine büyük avantajlar
sağlayacak.”
Motorlar aynı
Yeni Corolla’nın motor seçenekleri
arasında 1.4 litre D-4D turbo dizel ve
iki benzinli motor (1.33 litre Dual VVT-i,
hem VVT-I hem Valvematic sistemlerine
sahip 1.6 litre benzinli motor). 1.4 D-4D
dizel motor, Toyota’nın MultiMode
otomatikleştirilmiş şanzımanıyla
sunulurken, 1.6 litre benzinli motorlar
düz vitesin yanı sıra Multidrive S
otomatik şanzıman seçeneği ile tercih
edilebiliyor. 1.6 litrelik motor ise, 132
beygir üreten performanslı Valvematic
teknolojisiyle sunuluyor.
Yeni Lamborghini Centenario
Automobili Lamborghini, kurucusu Ferruccio Lamborghini’nin 100. doğum gününü kutladığı bu yıl
Lamborghini Centeneario’yu tanıttı.
C
entenario, Lamborghini’nin bir defaya mahsus
tercih ettiği bir strateji olmayı sürdürürken,
şirketin de yenilikçi tasarım ve mühendislik
uzmanlığını ortaya koyuyor. V12 yapısını
kullanan Centenario’nun 770 HP gücündeki atmosferik
motoru 0-100 km/s hızlanmasını 2,8 saniyede
tamamlarken, 0-300 km/s hızlanmasını 23,5 saniyede
tamamlıyor. Bu modelin maksimum hızı da 350 km/s.
100 km/s hızla giderken fren mesafesi ise 30 metre.
Tamamı karbon elyafından imal edilen monokok gövde
1.520 kilogram gibi düşük bir ağırlığa ve 1,97 kg/hp güç/
ağırlık oranına sahip.
Otomobilin aerodinamik tasarımında yüksek hızlarda
daha fazla bastırma kuvveti sağlayan uzatılmış arka kanat
da yer alıyor. İlk kez sunulan arkadan itiş de çeviklik
ve stabiliteyi artırırken, yenilikçi dokunmatik ekran da
internet tarayıcı ve Apple CarPlay gibi bağlantılı bilgieğlence sistemleri sunuyor.
Genel Yayın Yönetmeni
Katkıda Bulunanlar
Babür Gürel
Turgay Fişekçi
[email protected]
Özgür Taçkın
Görsel Yönetmen
Asena Özkan
Tuana Medya
Kemalettin Bulamacı
Yayın Kurulu
İtalya Temsilcisi
Zeynep Görktürk Gürel
Yiğit Şen
Ali Otyam
Mahir Bayındır
Almanya Temsilcisi
Berke Bayındır
Şeyda Kırali
Savni Okcu
Polonya Temsilcisi
Ali Gülal
Öshan Çakar
Erkan Öztürk
Adres: 100, YIL Mah. 14 Yol Sok. No: 11 OTO CENTER Sitesi
H-Blok Kat: 2 Büro: 207 BAĞCILAR - İS­TAN­BU
Tel: 0212 654 45 81
Autowrite Dergisi’nde yayımlanan haber ve fotoğrafların her hakkı saklıdır.
Autowrite Dergisi, basın meslek ilkelerine uymayı kabul eder.
“LÜKSÜN SPORTİF YANI”
C
Bentley Mulsane First Edition bu çok özel serisi ile sahiplerini bekliyor!
rewe’da el işçiliğiyle üretilen ve
bir dizi zarif tarz revizyonu içeren
Bentley’in yeni zirve model serisi
Mulsanne, performans odaklı Mulsanne
Speed ve geliştirilmiş arka yolcu alanı ve uçak
tarzı koltuklarıyla bilinen ultra lüks Mulsanne
ExtendedWheelbase modellerini kapsıyor.
Yeni üç modelli Mulsanne ailesi genelinde
sadece 50 adet First Edition örneği satışa
sunulacak.
kaplamasıyla sunuluyor.
Birinci sınıf bir uçak seyahati deneyimini
karayolunda sunan yeni Bentley Mulsanne
ExtendedWheelbase, özel şoför kullanmayı
tercih eden müşteriler için tasarlandı. Arka
koltuklarda diz mesafesinin 250 mm daha fazla
olduğu Mulsanne ExtendedWheelbase’in, iç
alanındaki bu önemli artış bu modeli, dünyada,
en cömert oranları sunan lüks limuzini
yapıyor.
Özel hazırlanan ve arka piknik masasının içine
yerleştirilen Mulliner sterlin gümüşü makyaj ve
bakım seti Mulsanne First Edition’da yer alıyor.
Merkezi Londra’da bulunan Asprey tarafından
hazırlanan lüks ağırlıklı sette bir makyaj aynası,
saç fırçası ve tarağı bulunuyor. Setin tamamı
Mulliner tarafından tasarlanan benzersiz bir
piknik masasının içine mükemmel uyumla
yerleşiyor.
Zirvedeki iç mekan, yeni uçak tarzı yatan
koltuklar ve açılan ayak dayama yerleri ve
arka bölmeye ait bir tavan penceresiyle daha
da güçleniyor. Yolcuların arka tarafta uyuma
olanağı, arka bölme perdeleriyle garanti
altına alınıyor. First Edition’da perdeler yeni
bir fildişi rengiyle iç kısmın genel renklerine
uyum sağlıyor. Bütün bu özellikler bir araya
geldiğinde benzersiz bir rahatlatıcı otomobil
ortamı oluşturuyor.
First Edition motifleri kabinin her yerinde
görülebiliyor. Örneğin arka koltuklardaki
piknik masalarının üzerindeki eşsiz dairesel
yerleşim, özel basamak sacları
ve koltuklardaki UnionJack’ten
esinlenen First Edition işlemeleri bu
motifler arasında yer alıyor.
Bentley’in yeni amiral gemisinin
gerçek bir kutlaması olan her bir
Mulsanne First Edition özel oyma
bir Bentley “Uçan B” kaput süsüne
sahip ve bir şampanya soğutucuyla
birlikte sipariş edilebiliyor.
Mulsanne ExtendedWheelbase
First Edition’da bulunan dalga
desenli Fulbeck ahşap kaplamanın
malzemesi, 350 yıllık bir İngiliz ceviz
ağacından alındı. Son derece nadir
olan ve çok talep gören bu ahşap
türü, müzayedeyle ve açıklanmayan
rekor bir fiyattan satıldı. Bentley
de az sayıda otomobilin ahşap
kaplamalarına yetecek kadar ahşap
satın almayı başardı. Diğer tüm
Mulsanne First Edition modelleri
benzersiz bir AntiqueAsh
Arka koltuk yolcuları yeni kullanılmaya
başlayan Bentley Entertainment Tablet’ten
yararlanacaklar. 10,2 inçlik bu iki Android
cihaz (4G, WiFi ve Bluetooth özellikleriyle)
ön koltukların arkasına kesintisiz bir şekilde
entegre edildi.
Ayrıntılara her zamanki gibi büyük özen
gösterilirken, çok güzel bir mekanizma ile
ekranlar kapalı konumlarından pürüzsüz
bir şekilde kullanıma hazır hale getiriliyor.
Android sistem ve Bentley’e özel arayüzle
çalışan tabletler, Skype, Google Play ve Spotify
gibi bir milyondan fazla Android uygulamaya
erişebiliyor ve otomobilin dışında, ofiste ve
evde de kullanılabiliyor. Her bir tabletin 32
GB yerleşik depolama alanı (bir Micro-SDXC
kartla 128 GB’a çıkarılabiliyor), USB girişleri
ve ön tarafta kameraları bulunuyor. Sesler
otomobilin hoparlörlerinden de akıtılabiliyor
ve gidilecek yerler tabletlerden Mulsanne’ın
navigasyon sistemine gönderilebiliyor.
İnternet tarama, otomobilin 4G WiFi sistemi
üzerinden yapılıyor ve internet radyosuna
veya yerel veya akıtmalı video yayınlarına
erişilebiliyor.
Sâmiye Cahid Morkaya!
İlk Türk kadın otomobil yarışçısı Fenerbahçeli Samiye Burhan Cahit Morkaya, 1932’de kazandığı
kupalarla…
İ
lk defa 1930’da yarışan ve 1932’de karma
kategoride erkeklerin arasından sıyrılarak
birinciliğe yerleşen Sâmiye Cahid Hanım’ı
görenler “Şeytan işi, hem de nasıl! Atsız
öküzsüz arabayı bir de kadın idare ediyor…”
diyerek büyük bir hayretle isyan etmiş, bazı
akrabaları ise, “Ben kadının kullandığı otomobile
zinhar binmem!” itirazıyla onun kullandığı
otomobile binmemişlerdi.
İlk Türk kadın otomobil yarışçısı Fenerbahçeli
Samiye Burhan Cahit Morkaya, 1932’de kazandığı
kupalarla…
Samiye Hanım, 1922’de direksiyon başına geçmişti!
Türkiye’nin “ilk kadın otomobil yarışçısı” olan
Sâmiye Cahid Morkaya’nın hayatı ve iştirak ettiği
yarışlarla ilgili bazı bilgiler vermek istedik.
Osmanlı İmparatorluğunun başkenti İstanbul’da
ilk otomobil kullanan kişi ise Züheyrzâde
Ahmed Paşa olmuştu. Otomobiller arttıkça
bu araçların kullanılabilmesi için gereken şoför
şehadetnamelerini, yani ehliyetleri veren kurumlar
da birbiri ardına açılmaya başladı. O yıllarda
otomobil sporuna heves edenlerden Sâmiye
Cahid Hanım şehadetnamesini aldıktan sonra,
kocası, devrin meşhur gazetecisi ve romancısı
Burhan Cahid Bey’in satın aldığı otomobili ile
İstanbul sokaklarında boy göstermeye başladı.
İki senede bir otomobilini yenileyen, Buick,
Ford, Cadillac, Fiat, Nash gibi döneminin iyi
otomobillerini süren ve gerçek bir sürat tutkunu
olan Sâmiye Cahid Hanım’a 1922’den itibaren
araba kullanmak yetmemiş olacak ki, üyesi olduğu
Turing Klüp’ün her sene düzenlediği geleneksel
otomobil yarışlarına o da katılmaya başladı.
1930 ve 1931’deki yarışlarda dereceye girdiyse
de ilk birinciliğini 1932’de, İstinye köprüsü ile
Zincirlikuyu arasındaki 9.5 kilometrelik parkurda
düzenlenen rallide kazandı. Bu birinciliğin hemen
ardından yarışta ikinci olan Vehbi Bey sonuca itiraz
etti, yarışın iptalini istedi ve gerekçe olarak da
birinci ilan edilen yarışmacının bir kadın olmasını
gösterdi. İş mahkemeye aksetti ise de Sultanahmet
Sulh Hukuk Mahkemesi, “Bir kadın da otomobil
yarışlarına katılabilir ve birinci gelebilir,” kararını
verince Sâmiye Cahid Hanım’ın birinciliği resmiyet
kazandı. Ertesi yıl Turing tarafından düzenlenen
otomobil yarışlarında tekrar birinci olduysa da
1934 yarışlarında aynı parkurda kaza yaptı ve
takla atarak parçalanan Ford marka otomobilinin
içinden son anda ağır yaralı olarak kurtarıldı.
Hastanede, sol kolu kazada parçalandığı için
yapılan bir dizi ameliyata rağmen sol elini bir daha
kullanamayacağı anlaşıldı. Sâmiye Cahid Hanım
araba sevdasından ölene kadar vazgeçmedi ve 4
Haziran 1972 tarihinde Amerikan Hastanesi’nde
vefat edene dek otomobil kullanmayı sürdürdü.
RENAULT, EN ÇOK SATAN OTOMOBİLİ
YENİLENEN CLIO’YU GÜN YÜZÜNE ÇIKARIYOR
Dünya çapında 13 milyon satış adedine sahip Clio’nun lansmanından tam yirmi yıl sonra Renault, CLIO’yu
yeniliyor ve gün yüzüne çıkarıyor.
Y
enilenen CLIO, sahip olduğu far
tasarımı ve full-LED Pure Vision
farları ile birlikte yepyeni tasarım
detayları sayesinde çok daha
çekici bir görünüme sahip.
Yeni CLIO pazarın en kapsamlı aktarma
organları yelpazesinden birini sunuyor.
Clio IV markanın 2012’de ortaya
çıkan yeni tasarım kimliğini bünyesinde
barındıran ilk Renault modeliydi. Belli
modellerde yer alan C şekilli gündüz
sürüş ışıklarını da içeren full-LED
aydınlatma imzası sayesinde Yeni CLIO
Renault’nun tasarım kimliğini vurgulamayı
sürdürüyor. Aracın ön kısmında üzerinde
Renault logosu yer alan ızgara tamamıyla
yeniden tasarlandı ayrıca alt kısmı
otomobile daha modern bir hava katmak
amacıyla genişletildi. Arkada ise daha
fazla sağlamlık hissi vermesi bakımından
etek kısmı çizgileri yeniden tasarlandı.
Yeni Clio’ya dört yeni renk seçeneği
eklendi (Intense Kırmızı, Titanyum Grisi,
İnci Beyazı ve Demir Mavisi). Bununla
birlikte yeni jantlar ve jant kapakları ile
birlikte çok daha geniş kişiselleştirme
programı da müşterilere sunuluyor
olacak.
Yeni CLIO daha önce Renault’nun
üst segment modellerinde kullanılan
malzemeler ile donatıldı. İç mekanda
kullanılan döşemeler yepyeni ve
kullanılan plastik akşamların dokunuş ve
görsel kalitesine özel önem gösterildi.
Krom detaylar ise daha dingin ve mat bir
görünüme sahip; renkler ise çok daha
seçkin. Yeni Clio baştan çıkarıcı tasarım
ve yüksek kaliteli detaylar arasında son
derece çekici bir denge oluşturuyor.
Sürüş keyfi, internet bağlantısı ve ataklık:
her ihtiyaca cevap veren özellikler
Altı vitesli düz vites kutusu ile eşleştirilen
daha güçlü ve yakıt açısında verimli 1.5
dCi 110 dizel motor, Yeni CLIO’nun
motor seçeneğini zenginleştiriyor.
Benzinli Energy TCe 120 motorla
birlikte altı vitesli düz vites kutusu ile
ayrıca sunuluyor. Yeni CLIO tam 11
motor/vites kutusu seçeneği sayesinde
pazarın en geniş aktarma yelpazesinden
yelpazesinden birini sunuyor.
Yeni CLIO, müşterilerinin beklentilerine
daha fazla cevap vermek üzere geniş
bir opsiyon seçeneği sunası bakımından
Media Nav Evolution ve Renault
R-Link Evolution adıyla iki farklı bağlantı
teknolojili multimedya sistemiyle
sunuluyor. Yeni CLIO, çok daha etkileyici
bir ses deneyimi için Bose ses kalitesiyle
donatılan ilk B segmenti Renault modeli.
Arka park sensörlerine ek olarak Yeni
Clio, versiyona bağlı olarak, ön park
sensörleri ve geri vites kamerası da
sunuyor. Daha üst segment modellerde
bulunan Easy Park Assist sistemi
sayesinde park manevraları aracın kendisi
tarafından yapılıyor.
Lansmandan itibaren
sunulan Initiale Paris
versiyonu
INITIALE PARIS imzası, bir dizi özel renk
ve malzeme kullanımı sayesinde en üst
düzeydeki Renault seyahat konforunu
sunuyor. Özel bir gri renk (metalik),
Nappa deri kaplı direksiyon simidi,
Nappa deri kaplı vites kolu, özel kapı
panelleri, ön panel döşemesi ve ister
siyah isterse de siyah/beyaz olarak tercih
edilebilecek deri koltuklar araçla birlikte
sunulan özellikler arasında yer alıyor.
Yeni CLIO’nun INITIALE PARIS
versiyonu; BOSE® premium audio, LED
Pure Vision farlar ve C-şekilli gündüz
sürüş ışıkları, bağlantı teknolojili servisleri
ve geri görüş kamerasıyla beraber
R-LINK Evolution multimedya sistemi
ve Easy Park Assist sistemi standart
ekipmanları ile göze çarpıyor.
Yeni CLIO INITIALE PARIS ile birlikte iki
farklı benzinli motor (90bg veya 120bg)
ve iki dizel motor (90bg veya 110bg)
seçeneği mevcut. Bu motorlar düz vites
kutusu veya versiyona bağlı olarak EDC
çift kavramalı otomatik vites kutusu ile
alınabiliyor.
Yeni Clio Türkiye ve diğer ülkelerde
yılın son çeyreğinde yolarda görülmeye
başlayacak.
MAZDA3 1.5 TURBO DİZEL
Avrupa’nın rekabeti yüksek C sınıfında en dikkat çekici seçeneklerden birisi olarak
profilini yükselten Mazda 3 hatchback ve sedan modelleri yeni dizel motora kavuştu.
Japon üretici Mazda3 modelindeki motor serisini yeniledi. Yeni euro
6 uyumlu 105 beygirlik Skyactıv-D 1.5 turbo dizel motorun araca,
eklenmesiyle büyüyor. Mazda 3’ün sınıf içinde rekabetçi avantajını büyük
oranda artıran yeni motorda, 14.8:1 gibi oldukça düşük sıkıştırma
oranı ve değişken türbin geometrisine sahip turboşarj bulunuyor. 99 g/
km’ye kadar düşük CO2 emisyonlarına sahip olan motorun ortalama
yakıt ekonomisi rakamları ise 100 kilometrede 3.8 litre olarak kayıtlara
geçiyor. Aynı zamanda yeni Doğal Ses Düzenleyici teknolojisini de içinde
barındıran motorla gürültü ve titreşim büyük oranda azalıyor. Mazda
Türkiye Genel Müdürü Nurkan Yurdakul “Mazda3’ün dizel versiyonu
herkesin heyecanla beklediği bir modelimiz. Haziran sonu itibari ile
tüm Türkiye’deki Mazda showroomlarında yerini alacak. Lansmana özel
olarak Mazda3 Skyactiv-D 1.5 Motion AT ve Reflex MT donanımına
sahip modelimizi 92 bin lira, Reflex AT donanımlı modelimizi 96 bin
lira, Power AT donanımlı modelimizi 102 bin liradan başlayan fiyatlar ile
satışa sunacağız” dedi.
Zengin donanım
Mazda 3, heyecan verici KODO - Hareketin Ruhu tasarımı çerçevesinde
SKYACTIV teknolojisinin mühendislik inceliklerini de bünyesinde
barındırıyor. Yenilikçi, hafif ve ultra sağlam gövdeye sahip Mazda 3,
C sınıfında yer alan araçlar içinde 1185 kg’lik boş ağırlığıyla en hafif
otomobillerden birisi. Mükemmel aerodinamik özelliklere sahip şasi
parçaları, incelik, benzersiz sürüş konforu ve yakıt ekonomisiyle sürücüyü
içine alan sürüş dinamikleri ve mükemmel atletik çevikliği bir araya
getiriyor. Mazda 3’ün geniş iç mekanında yer alan sofistike ve sürücü
odaklı kokpit, kompakt gösterge paneli, 7 inçlik geniş renkli dokunmatik
ekranı, HMI kumandası ve Aktif Sürüş Ekranı sayesinde C sınıfının en
gelişmiş özelliklerine sahip. 2016 model ailesinde, yeni 18 inç koyu alaşım
jant tasarımı aksesuar olarak sunuluyor, DAB radyo, Geri görüş kamerası
ve yükseklik ayarlı yolcu koltuğu da standart özellikler arasına ekleniyor.
Mazda 3’te, Mazda’nın gelişmiş ve yenilikçi i-ACTIVSENSE sürücü destek
güvenlik teknolojileri yer alıyor. Bunlara Ön Engel Uyarısı (FOW), Akıllı
Şehir İçi Fren Desteği (SCBS), Şerit Değiştirme Uyarı Sistemi (LDWS) ve
Mazda Radar Hız Kontrol Sistemi (MRCC) sistemi gibi sistemler de dahil.
Üst seviye aktif güvenlik performansı sayesinde Mazda 3, Euro-NCAP
çarpışma testinden maksimum beş yıldız aldı.
ALFA’NIN ROKETİ YOLA ÇIKTI
Alfa Romeo Giulia, gerek benzersiz tasarımı gerekse atak sürüş dinamizmi ve üstün teknolojik özellikleriyle sıra dışı bir Alfa Romeo
modeli olarak ön plana çıkıyor. 510 beygirlik en güçlü motorlu versiyonu Giulia Quadrifoglio’yla Türkiye yollarına çıkacak.
A
lfa Romeo Giulia model
ailesinin spor versiyonu
Quadrifoglio, 2016 yılının
son çeyreğinde ülkemizde
de yollara çıkmaya hazırlanıyor. Markayı
tanımlayan ve “duyguların mekaniği”
mottosunu kazandıran kendine özgü
İtalyan tasarımı, son teknoloji yenilikçi
motorları, mükemmel 50/50 ağırlık
dağılımı, eşsiz teknik çözümleri ve en
iyi güç-ağırlık oranı özellikleriyle ön
plana çıkan Alfa Romeo Giulia’nın en
performanslı versiyonu, Alfa Romeo
4C ve 4C Spider model ailesi gibi sınırlı
adette ülkemizde satışa sunulacak.
Alfa Romeo Marka Direktörü Türker
Gürtekin, “Alfa Romeo Giulia model
ailesininen hafif ama en yüksek
performanslı versiyonu olan Giulia
Quadrifoglio’yu yılın son çeyreğinde
Türkiye’de lüks ve sportif otomobil
severler ile buluşturacağız. Karbon
seramik fren balataları ile ultra hafif
karbon fiber sportif koltuklarla donatılan
510 beygirlik Ferrari teknolojili çok özel
spor modelden, Türkiye’de ilk etapta
sadece 5 adet satışa sunulacak. Bu çok
özel ve sıra dışı sportif Alfa Romeo
modelinin hem 6 ileri manuel şanzımanlı
hem de otomatik vitesli model
versiyonlarını müşterilerimize sunmayı
hedefliyoruz.” açıklamasını yaptı.
Dikkat çekici tasarım
Alfa Romeo’nun Magneti Marelli’yle
yaptığı işbirliğiyle üretilen sportif
Giulia’nın ön ve arka far panelleri
ayrıca dikkat çeken tasarım ve teknoloji
unsurları arasında yer alıyor. Stil
mükemmelliği ve teknolojinin başarılı
bir birleşimi olan LED arka far panelleri,
aracın arka kısmını eşsiz ve ayırt edici bir
şekilde ortaya koyuyor. Ön bölümde
ise 35W modüllü Xenon teknolojisini
kullanan, güç tasarrufuyla ışık akışını ve
dağılımını artıran ve normal halojen
farlara göre gece görüşünü %200 artıran
farlara yer veriliyor. Aynı zamanda
bu farlar, öndeki engellerin en az bir
saniye öncesinden görülmesini sağladığı
için saatte 50 km/s hızla giderken fren
mesafesinde 28 metrelik bir erken duruş
avantajı sağlıyor.
510 beygirlik sedan
Arkadan itişli Alfa Romeo Giulia
Quadrifoglio, aynı zamanda lüks orta
sınıftaki rekabete Alfa Romeo markasının
güçlü bir yanıtı olacak. Mühendislerin
Ferrari altyapısıyla düzenlediği altı silindirli
turbo benzinli motora sahip Alfa Romeo
Giulia Quadrifoglio, 510 HP’lik eşsiz
bir güce sahip. 0-100 km/s hızlanmasını
sadece 3.9 sn’de tamamlayan ve 307
km/s’lik son hıza erişebilen Alfa Romeo
Giulia Quadrifoglio’nun heyecan
verici güç ve tork üreten motoru,
elektronik olarak kontrol edilen silindir
kapatma sistemine sahip olmasıyla aynı
zamanda şaşırtıcı bir yakıt tasarrufu
ve emisyon seviyesi (198 g/km CO2)
bakımından sınıfının en iyisi değerleri
sunabilmektedir. 1524 kg’lik boş ağırlığa
ulaşılmasını sağlayan tüm bu ağırlık
optimizasyonlarına ek olarak, araç zaman
içinde kalite, akustik konfor ve aşırı zorlu
koşullarda bile yeterli kavrayış sunma
bakımından en iyi burulma direncine
sahiptir. Alfa Romeo Giulia, sürücünün
seçimine bağlı olarak aracın dinamik
davranışını değiştiren yenilenmiş Alfa
DNA’sına sahiptir. Alfa DNA’sı, Dinamik
(Dynamic), Doğal (Natural), İleri
Düzeyde Verimli (Advanced Efficient)
(enerji verimliliği modu ilk defa bir Alfa
Romeo’da kullanılmıştır) ve elbette
yüksek performanslı Quadrifoglio
versiyonunda yer alan yarış modlarına
sahip olmasıyla dikkat çekmektedir.
ROLLS-ROYCE DAWN
Istanbul’daki yetkili bayii, şu ana kadarki en çekici Rolls-Royce otomobilinin
lansmanını prestijli bir etkinlikle kutluyor
Rolls-Royce Motor Cars, Istanbul’da Esma Sultan’da gerçekleştirilecek
prestijli bir etkinlikle Dawn’ın uzun bir zamandır beklenen lansmanını
kutluyor. İkonik araç, Türkiye’de ilk defa bugün Boğazın kıyılarında
müşteriler ve marka uzmanları için sergilendi.
Dawn, Rolls-Royce Silver Dawn’ın 1940 ve 1950’lerdeki zarif ve zamana
yenik düşmeyen üstü açık arabalarından ilham almıştır. Tasarım ekibinin
amacı, Rolls-Royce’un tasarım dilinin evrimine uyum sağlamak ve son
derece modern, dört koltuklu süper lüks üstü açık mimariyi bu dille
buluşturup bünyesine dahil etmektir. Dawn, dünyadaki en eşsiz üstü açık
araç deneyimini sunan zarif ve yeni bir otomobildir.
Açıldığında Dawn’ı dünyanın üstü açık en sessiz arabası yapan çok
katmanlı, açılır kapanır kumaş bir tavana sahip, Rolls-Royce Motor Cars
ailesinin dördüncü özgün modeli olan Dawn, hiçbir şekilde zorlanmaksızın
mükemmel bir performans sergileyen 6.6 litre çift turbolu V12 motoru
ile hayat buluyor.
Rolls-Royce Motor Cars´ın Bölge Satış Müdürü Robert Barnes, “Bu
ödüllü üstü açık coupé, cazibeli lüksün, stilin ve güzelliğin somut bir
örneğidir. Onu kısa bir zaman içinde rahatlatıcı bir gün batımının keyfinin
çıkarken Istanbul’da ve Akdeniz’in muazzam bir güzelliğe sahip sahil
yollarında görmek için artık sabırsızlanıyoruz”, dedi.
Yeni Rolls-Royce Dawn’ın teslimatları birkaç hafta içinde başlayacak.
Rolls-Royce Motor Cars Istanbul, Istanbul şehrini Kişiye Özel Ismarlama
programının eşsiz özellikleriyle de buluşturdu. Ismarlama yoluyla
kişiselleştirme hizmeti, müşterilere kendi parmak izleri kadar benzersiz
bir otomobil oluşturma imkanı tanıyor ve bu özellik, dünya çapındaki
ticaret için oldukça kilit bir etmendir. Bu hizmet 44,000 dış boyadan,
yıldız ışığı tavan döşemesindeki fiber optik elemanların kişiye özel bir
araya getirilmesine ve ötesine kadar uzanıyor. 2015 yılında satılan RollsRoyce otomobillerinin %90’ınından fazlası, bu Kişiye Özel Ismarlama
hizmetinin bazı elemanlarını içermektedir.
Dawn lansmanına özel bir katkıda bulunması adına Rolls-Royce
merkezinden gelen bir ahşap uzmanı, Goodwood imalat fabrikasında
uygulanan ince işçiliği göstererek tanıttı.
Rolls-Royce Motor Cars Istanbul’un sahibi Artuğ Aysal, “Bir otomobili
kişiselleştirmek için neredeyse sınırsız fırsatlar sunan Ismarlama programı,
müşterilerimize oldukça duygusal bir satın alma sebebi sunuyor. Aslında
otomobil sahibinin istek ve hayallerini gerçekleştirmek için çalışmak
bizim için oldukça değerli ve tatminkar bir şey”, diyerek yorumlarını
sundu.
INFINITI Q30 MODELİNİ SUNDU
Infiniti yeni Q30’u Türkiye’de satışa sundu. Küçük hacimli motor seçenekleriyle vergi ve fiyat avantajı sağlayan
model, sınıf standartlarını değiştirecek
P
remium otomobil üreticisi
Infiniti, son dönemdeki
en iddialı modeli Q30’u
Türkiye’de satışa sundu.
Avrupa’da üretilen ilk Infiniti modeli
olan kompakt crossover, markanın
bu bölgedeki satışlarının da yüzde 33
artmasını sağladı. Kaliteyle kullanışlılığı
bir araya getiren yeni Q30, Türkiye’de
marka açısından daha da büyük bir
önem taşıyor. Vergi avantajlı motorların
kullanıldığı ilk Infiniti olan araç, 139
bin 850 liradan başlayan fiyatlarla
satışa sunuldu. Markanın kompakt
crossover sınıfındaki ilk temsilcisi Q30,
çekici tasarımı, premium donanımları,
düşük yakıt tüketimi sunan benzinli ve
dizel motorlarıyla öne çıkıyor. Aracın
konsept olarak 2013 yılında tanıtıldığını
hatırlatan Infiniti Marka Müdürü Kağan
Gülerce, Q30’da yüzde 98 oranında
konsepte sadık kalındığını söyledi. 6
yıldır bu anı beklediklerini vurgulayan
Gülerce, “Q30 ile birlikte Türkiye’de
sattığımız model sayısı 3’e çıktı. Türkiye
pazarındaki etkinliğimizi Q30 ile artırarak
premium segmentte ‘Oyuna yeniden
giriyoruz’. Yılın kalan 6 ayında 150 adet
Q30 satmayı hedefliyoruz. Bu yılı 200,
2017’yi de toplamda 600 adetlik satışla
kapatacağız. 2017’de hedefimiz 500 adet
Q30 satmak” dedi.
3 MOTOR SEÇENEĞİ
Yeni Q30, Türkiye pazarına 3 farklı
motor seçeneğiyle sunuluyor. Aracın
benzinli motor seçeneklerini 1.6 litre
(156 beygir) ve 2.0 litre (211 beygir,
4X4) oluştururken, dizel motor
seçeneği olarak 1.5 litre (109 beygir)
sunuluyor. Tamamı turbo beslemeli olan
motorlarda 7 kademeli çift kavramalı
otomatik şanzıman (7 DCT) da standart
olarak sunuluyor. Q30’da Premium,
Sport, Premium Tech, Premium TechTheme, Sport City Black, Premium
City Black ve Premium City Black-
Sport olarak 7 farklı donanım seviyesi
sunuluyor. 1.6 litre benzinli Q30’da 4
farklı donanım, 1.5 litre dizelde 3 farklı
donanım ve 2.0 litre benzinlide de tek
donanım mevcut. Tüm modellerde
panoramik cam tavan ve tavan rayları
Türkiye paketinin standart donanımında
yer alıyor. Sport donanım paketli Q30
modellerinde spor ön ızgara, spor ön
tampon, spor arka tampon ve difüzör,
gövde rengi yan pervazlar, koyu
krom egzoz kaplamaları, 235/45 R19
ölçüsünde lastikler ve 19 inç 5 çift kollu
hafif alaşım jantlarla daha dinamik bir
tasarım sunuluyor.
Ferrari 488 Spider Türkiye’de!
Ferrari’nin katlanabilir metal tavanıyla dikkatleri üzerine çeken en yeni, üstü açık,
süper spor modeli 488 Spider, ülkemizde de satışa sunuldu. Ferrari 488 Spider’ın
6 adetlik 2016 Türkiye kotası kapsamında ilk 4 model müşterilerine teslim edildi.
Yılsonuna kadar yeni modelden sipariş veren 2 Ferrari müşterisine daha araçlarını
teslim edeceklerini belirten FerMas Şirket Müdürü Sinan Saip Bel, 488 Spider’a olan
yoğun talep sebebiyle birçok ülkede 24 aya varan bekleme süreleri olduğunun ve 2017
yılı siparişlerinin alınmaya başlandığının altını çizdi.
670 HP’lik V8 motorlu Ferrari 488 Spider, 0-100 km/s hızlanmasını sadece
3 saniyede gerçekleştirmesini sağlayan orta/arka konumlu motora sahip.
Markanın gelmiş geçmiş en güçlü katlanabilir metal tavanlı modeli olarak
ön plana çıkan Ferrari 488 Spider, sadece 14 saniyede açılıp kapanabilen
katlanabilir metal tavan, klasik kumaş tavanlara göre ortalama daha az
ağırlık (-25 kg) ve daha iyi kokpit konforu sunmasıyla da dikkat çekiyor.
Ferrari’nin son 10 yıldır, özel müşterileri için, sadece pistlerde
kullanılmak üzere tasarladığı otomobilleri kapsayan, özel programı
doğrultusunda geliştirilen 488 GTB modelinin ardından gelen 488 Spider
modeli, ülkemizde de satışa sunuldu. 590 bin Euro’dan başlayan anahtar
teslim satış fiyatına sahip Ferrari 488 Spider’ın 2016 yılında sadece 6
adet Türkiye kotası olduğunu belirten FerMas Şirket Müdürü Sinan Saip
Bel, “Mayıs sonu itibarı ile ilk 4 aracı müşterilerimize teslim ettik. Sipariş
edilen araçların Ferrari fabrikasında üretilmesinin ardından 2016 yılı
kotası kapsamında sipariş veren 2 müşterimize daha araçlarını teslim
edeceğiz. Ferrari 488 Spider’a tüm dünyada olan yoğun talep sebebiyle
birçok ülkede 24 aya varan bekleme süresi mevcut. Bu nedenle 2017 yılı
siparişlerini şimdiden alıyoruz” açıklamasını yaptı.
Markanın yarışçı ruhunu tüm öğeleriyle üzerinde taşıyan Ferrari 488
Spider, genel olarak dış tasarımdan yürüyen aksama, motordan kabin
içine kadar kardeşi 488 GTB’yle büyük ölçüde bütünlük gösteriyor. Her
iki kardeşi birbirinden ayıran en temel unsurlar olarak ise Ferrari’nin
patenti kendine ait olan katlanabilir metal tavan sistemi ve buna paralel
değişen ‘roadster’ tasarım özellikleri ön plana çıkıyor. Sadece 14 saniyede
açılıp kapanabilen katlanabilir metal tavan, klasik kumaş tavanlara göre
ortalama daha az ağırlık (-25 kg) ve daha iyi kokpit konforu sunuyor.
Ferrari 488 Spider, rüzgar direncini azaltırken optimum performansı
garanti etmek üzere tasarlanmış olan gövde tasarım unsurları sayesinde
bugüne kadar üretilen en aerodinamik üstü açılır Ferrari modeli unvanını
da elde ediyor. Ferrari mühendisleri, büyük bir spoyler ve aerodinamik
gövdealtı parçaları dahil olmak üzere bazı yenilikçi tasarım eklemeleri
yaparak bu hedefe ulaşmayı başardı. Araç içi konforuna ilişkin olarak
hava akışı çalışmalarını da göz ardı etmeyen Ferrari mühendisleri, 3
farklı konuma ayarlanabilen arka rüzgarlık sayesinde tavan açıkken
bile maksimum konforu sağlamayı garanti etti. Rüzgarlığın tamamen
indirilmesi durumunda ise hava ve sürüş koşullarına bakılmaksızın,
açılır tavan kapalı haldeyken dahi, V8 motor sesinin maksimum biçimde
duyulması hedefleniyor.
Modeli veya misyonu ne olursa olsun, bir Ferrari’nin kalbi motorudur.
Ferrari 488 Spider’ın yeni 3.9 litrelik V8 turbo motoru, güç, tork ve
tepki süreleri açısından sınıfının en iyi değerlerini sunarken, devrim
niteliğindeki mimarisiyle de standartlara yeni bir boyut getiriyor. Ferrari
488 Spider’ın 8 bin devirde 670 HP güç üreten motoru, 7. viteste
760 Nm maksimum tork üretebilmesiyle dikkat çekiyor. 0 - 200 km/s
hızlanmasını sadece 8.5 saniyede tamamlayan ve 325 km/s’lik maksimum
bir hıza erişebilen Ferrari 488 Spider, sıra dışı sportif tasarımıyla da
rakiplerinin önünde yer alıyor. Her Ferrari kendine has, belirgin bir
sese sahip olma geleneği 488 Spider’da da bozulmuyor. Yeni V8, düşük
hızlarda bile cezbedici dolgunluk ve güce sahip bir sese sahip ve devir
arttıkça yükselerek motorun mükemmel tepkime, tork ve performansını
vurguluyor. Normalden daha uzun ve her silindir için eşitlenmiş şekilde
tasarlanan egzost manifoldu ile 180° açılı düz krank mili sayesinde tavan
açıldığında da rahatsız etmeyen bu motor sesi, Ferrari’nin bir başka
uzmanlık alanı olan motor ses tonu analizi ile, farklı motor devirlerinde
daha da çekici bir hale geliyor.
Yeni “Brembo Extreme” tasarım fren sistemi sayesinde, 488 Spider’ın
durma mesafeleri önceki modele göre yüzde 9 daha kısalıyor ve 30
metrenin de altına iniyor. LaFerrari’den türetilmiş frenler ekstrem
sürüşlerde optimum soğutma sağlayan yeni kaliperlere sahip olup doğru
çalışma sıcaklığına daha hızlı ve her noktada eşit bir şekilde ulaşılmasını
sağlayan yeni malzemeler kullanılarak üretiliyor.
Yeni PEUGEOT 3008 GT SUV tarzı, GT ruhu
Yeni Peugeot 3008’i lanse ettikten sadece birkaç hafta sonra Fransız üretici yeni SUV modelinin dinamik ve özel
versiyonu olan GT’yi tanıtıyor.3008 GT 2 litre BlueHDi 180 S&S EAT6 motor ve şanzıman ile donatılıyor
Y
eni Peugeot 3008 satış
başlangıcıyla birlikte farklı
müşteri beklentilerini karşılayan
ve markanın sınıf atlama
stratejisini de destekleyen son derece
zengin bir ürün gamıyla sunulacak.
Access, Active ve Allure olmak
üzere üç temel donanım seviyesinin
üzerinde GT Line konumlandırılırken
ürün gamının tepe noktasını ise GT
oluşturacak. Otomobil kullanıcılarının
beklenti ve görüşleri doğrultusunda
tasarlanan ve yeni iç mekan konsepti
Peugeot i-Cockpit® de dahil markanın
yeni karakteristik SUV öğelerinin yanı
sıra yüksek teknolojik ekipmanlarını da
bünyesinde barındıran yeni Peugeot
3008 GT aynı zamanda sportif ve seçkin
detaylarıyla öne çıkıyor.
2 LİTRELİK DİZEL
FULL LED’LER
SPORTİF SUV
Ön tarafta sportif ve çekici bir radyatör
ızgarası dikkat çekiyor. Radyatör
ızgarasının etrafını çevreleyen kumlanmış
krom kalın çerçeve sportif ve dinamik
bir görünüm sergilerken, krom radyatör
ızgarasının ortasında bulunan ‘Aslan’
logosu ise marka aidiyetini ortaya
koyuyor. Tüm bu yapı şık tasarımlı
tampon ve tam LED farlar tarafından
tamamlanıyor. Ön bölüme hakim olan
güçlü ve sportif tasarım zarif çizgilerle
şekillendirilen yan cephe boyunca
devam ederken, paslanmaz krom cam
çıtaları ve arka stop çerçeveleri hem
sportifliği desteliyor, hem de kalite
algısını yükseltiyor. Peugeot 3008 de,
1.6L BlueHDi 100 S&S ve GT’ye özel
2.0L BlueHDi 180 S&S hariç, yüksek
verimlilik seviyesine sahip güçlü Peugeot
motorlarıyla yollara çıkıyor.
Allure ekipman seviyesini temel alan GT
Line, ilave özelliklerini GT versiyonundan
alıyor. Dışarıdan bakıldığında ön bölüm
ve arka bagaj kapağını süsleyen GT Line
logosu dışında; Full LED farlarla GT
radyatör ızgarasına sahip ön tasarım,
paslanmaz krom cam çıtalarıyla stop
çerçevesi, krom çift egzoz çıkışı, standart
olarak sunulan “Black Diamond” tavan
ve isteğe bağlı olarak sunulan “Coupe
Franche” tasarım çift renk boya dikkat
çekiyor. Bunun dışında çift renk 18 inçlik
alüminyum alaşım jantlar ve Perla Nera
siyah kapı aynası kapakları da, GT’de
krom ayna kapaklarına yer veriliyor, GT
Line versiyonunda sunuluyor.
İç mekana geçildiğinde ise eskitme meşe
yüzeyler, Alcantara koltuklar ve saten
krom aplikasyonlar hariç, GT versiyonun
sportif ve çekici ortamı karşılıyor
sürücü ve beraberindeki yolcuları.
Bunun dışında sürücü ve beraberindeki
yolcular standart olarak sunulan
i-Cockpit® Amplify ile benzersiz bir
sürüş deneyiminin keyfini sürebilirler. GT
ve GT line versiyonlarıyla yeni Peugeot
3008 sürücü ve beraberindeki yolculara
dinamik olduğu kadar şık bir görsel
şölen sunuyor. Satış başlangıcıyla birlikte
sunulacak olan bu iki versiyonun da
katkısıyla Peugeot’nun yeni SUV modeli
pazarın en çekici ve teknolojik modeli
olacak.
LÜKS SEDAN OTOMOBIL DÜNYASINI YENIDEN
TANIMLIYOR
Volvo Car Turkey, Volvo’nun gelecek vizyonundaki en önemli adımını temsil eden yeni modeli Volvo S90’ın
lansmanını gerçekleştirdi.
H
alit Ergenç’in özel sunumuyla başlayan lansmanda, yeni S90’ın tanıtımının yanı
sıra davetliler Türkiye’de ilk kez Hololens Artırılmış Gerçeklik (Augmented
Reality) deneyimini yaşadı. Sanal test sürüşünde, Yeni Volvo S90’ın tüm
güvenlik teknolojileri keşfedildi.
Hedefler için S90 yeni bir dönem
Volvo Car Turkey Genel Müdürü Frank Versaevel, “Volvo Cars, Yeni Volvo S90 ile
premium segmentteki iddiasını gösterecek; bu sınıfa tam anlamıyla yeni bir şeyler
getirecek, liderliğin ve güvenin göstergesi olacaktır. Yeni Volvo S90, sürüş dinamikleri,
performans ve sürüş anlamında ileriye doğru atılmış önemli bir adımı oluşturuyor.
Volvo sürüş deneyimini değerlilik hissi sunma, kontrolü ele alma ve konfor anlamında
yeniden tasarladık” diyerek model hakkında bilgi verdi. Versaevel, premium
segmentteki güçlü hedeflerini ise şu sözlerle dile getirdi: “S90, önümüzdeki dönemdeki
hedefleri için önemli bir adım. Önümüzdeki 4 yıl içinde tüm ürün gamımız baştan sona
yenilenecek. Yeni Volvo S90, Volvo otomobillerinin bundan sonraki yolculuğunun ilk
adımını oluşturuyor. Premium sedan segmentine tamamen yeni bir soluk getirmeyi
hedefleyen Yeni Volvo S90, kendi segmentinde var olan tüm modellere meydan
okuyacak.”
Otonom sürüşte önemli basamak
IntelliSafe Assist özelliği Volvo S90’da standart olarak yer alıyor. Buna, Adaptif
Hız Sabitleyici (Adaptive Cruise Control), Mesafe İkazı ve ileri düzey yarı-otonom
sürüş özelliği Pilot Assist de dahil. Pilot Assist fonksiyonu, otomobil 130 km/h hızla
seyrederken, şerit çizgileri içerisinde kalması için hafif direksiyon uyarıları sağlıyor ve
başka bir aracı izleme gerekliliği kalmıyor. Pilot Assist, Volvo’nun önem verdiği yenilik
alanlarından biri olan, tam otonom sürüşe geçişte önemli basamak oluşturuyor.
Volvo S90, geniş sedan sınıfındaki en lüks iç tasarıma ve internet tabanlı eğlence-bilgi
sistemlerine sahip.

Benzer belgeler

“toyota corolla” yenilendi

“toyota corolla” yenilendi ışık çizgisi, LED arka stop lambaları ve karartılmış arka ve arka yan camlar ile kapı kollarındaki yeni krom detaylar prestij algısını en üst seviyeye taşıdı. Yeni Corolla’nın kabininde ise yalnızc...

Detaylı