Kuş Gribi ve uş Gribi ve Gıda Güvenliği Kuş Gribi ve Gıda Güvenliği

Transkript

Kuş Gribi ve uş Gribi ve Gıda Güvenliği Kuş Gribi ve Gıda Güvenliği
T h e Tu r k i s h B r a n c h o f T h e Wo r l d Ve t e r i n a r y P o u l t r y A s s o c i a t i o n
www.veterinertavukculuk.org • [email protected]
3 ayda bir yayýmlanýr. Yýl 2007 • Cilt 5 • Sayý 4
Hindi Etinin Beshenmedeki
Yeri
Y
eri ve Önemi
Kuþ
Kuþ Gribi ve
Gýda Güvenliði
Kocatepe’den
Kocatepe’den
Gördüklerim
Gördüklerim
“Yumurta
“Yumurta ve Yarýn”
Yarýn”
Yarýn
”
Koksidiyozis
Koksidiyozis Kontrolünde
Kontrolünde Doðru
Rotasyon Programlarý Bir
Zorunluluktur
Veteriner Tavukçuluk Derneði
BAÞYAZI
Sevgili dostlar,
Yönetim Kurulu olarak Ekim ayýnýn baþýnda
yeniden milletvekili seçilen, Tarým ve Köyiþleri
Bakanlýðý görevini sürdürmekte iken ikinci kez
bu göreve tekrar atanan Dr. Mehmet Mehdi
EKER'i ziyaret ederek kutladýk ve baþarýlar diledik.
Sayýn Bakan "tavukçuluk sektörünü yakýndan
takip etmekte olduðunu bu konudaki
faaliyetlerden memnuniyet duyduðunu" ifade
etmiþtir.
Ve t e r i n e r Ta v u k ç u l u k D e r n e ð i o l a ra k
kuruluþumuzun temel amaçlarýndan biri
sektörümüzün problemlerini gündeme getirip
tartýþma ortamý yaratmak yeni bilgi ve tecrübeleri
paylaþmaktýr. Bu çerçevede geçtiðimiz yýllarda
yabancý uzmanlarýn da katýlýmý ile "Kanatlýlarda
Baðýþýklýk Sistemi ve Baðýþýklýðýn Baskýlanmasý"
ve "Saðlýklý Civciv Üretim Kurallarý ve
Management Related Diseases" konularýnda
kurslar düzenlenmiþtir. Katýlýmcýlar sýklýkla bu
kurslarýn ne derece faydalý olduðunu ifade
etmekte, Katýlým Belgelerini özenle muhafaza
etmekte ve tekrarýný istemekteydiler. Yönetim
Kurulu olarak biz de bundan sonra "Kanatlý
Yetiþtiriciliðinde Verim Kayýplarýna Neden Olan
Hastalýklar" konusunu temel alarak, alt baþlýklar
halinde yýlda bir ya da iki defa tavuk hastalýklarý
konusunda bilimsel toplantýlar yapmayý
kararlaþtýrdýk.
Ankara'da 28 Kasým 2007 tarihinde Bilkent
Otelde "Türkiye'de Mikoplazma Ýnfeksiyonlarý
ve Önemi" konulu bilimsel bir toplantý planlanmýþ,
hazýrlýklarý süratle tamamlanmýþ ve duyurularý
da yapýlmýþtýr. Dergimizin ileriki sayfalarýnda
konuþmacý ve baþlýklarý bulabilirsiniz. Bilgi ve
deneyimlerini paylaþmak isteyen tüm
meslektaþlarýmýzý toplantýda görmeyi ümit
ediyoruz. Tabiatýyla asýl olan hastalýklarýn
çýkmamasý için gerekli tedbirleri almaktýr.
Hastalýklar bir defa çýktýktan sonra yapýlanlar
ciddi verim ve dolayýsýyla parasal kayýplara neden
olmaktadýr. Bununla birlikte canlýnýn olduðu
yerde hastalýklardan da mutlaka söz edilecektir.
Bu toplantýda Mikoplazma etkenlerinin özellikleri,
epidemiyolojisi, ekonomik önemi, teþhisi, koruma
ve kontrolü ile ülkemizdeki mevzuatla ilgili
konular tartýþýlacaktýr.
AB'ye girme sürecinde olan Türkiye'de her alanda
a k r e d i t a s y o n ö n p l a n a ç ý k m a k t a d ý r.
Akreditasyonun en önemli aþamalarýndan biri
de meslek içi eðitimleridir. Günümüzde fakülte
ve yüksek okullarda 4-6 yýllýk bir eðitim
sonucunda edinilen bilgilerle tamamlanan
eðitimin bir ömür boyu yeterli olmasý mümkün
görülmemektedir. Derneðimiz tarafýndan
planlanan etkinliðe bu yönüyle de yaklaþtýðýmýzda
"Türkiye'de Mikoplazma Ýnfeksiyonlarý ve Önemi"
konusunda yapýlacak olan bilimsel toplantýnýn
ne derece önemli olduðu ortaya çýkmaktadýr.
Katýlarak gelecek toplantýlarýn gündeminin
belirlenmesine de yardýmcý olmanýzý bekliyoruz.
Saygý ve baþarý dileklerimle.
Prof. Dr. Ahmet ERGÜN
Baþkan
Yýl: 2007 Cilt: 5 Sayý: 4
1
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Veteriner Tavukçuluk Derneði’nin
yayýn organýdýr.
Yýlda 4 kez 3 ayda bir yayýmlanýr.
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Adýna Sahibi
Prof. Dr. Ahmet ERGÜN
Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü
Prof. Dr. Mehmet AKAN
Yayýn Kurulu
Doç. Dr. Erol ÞENGÖR
Dr. Serdar ERTAÞ
Uzman Vet. Hek. Mücteba BÝNÝCÝ
Doç. Dr. Tansel ÞÝRELÝ
Vet. Hek. Ekrem T. YÜCESAN
Ýdare Yazýþma Adresi
Arama Sokak No: 20/D
Aydýnlýkevler - ANKARA
Tel: 0312 517 25 65
Faks: 0312 517 25 65
Banka Hesaplarý
REKLAM GELÝRLERÝ
Türkiye Ýþ Bankasý
Dýþkapý Þubesi 4206 932790
ÜYE AÝDATLARI
Türkiye Ýþ Bankasý
Dýþkapý Þubesi 4206 917468
Dergide yayýmlanan yazýlarýn
sorumluluðu yazarlarýna aittir.
Alýntý Yapýlamaz.
Grafik Tasarým ve Baský
Elma Teknik Basým Matbaacýlýk
Tel: 0312 229 92 65
Faks: 0312 231 67 06
2
Yýl: 2007 Cilt: 5 Sayý: 4
Veteriner Tavukçuluk Derneði
HÝNDÝ ETÝNÝN BESLENMEDEKÝ
YERÝ VE ÖNEMÝ
Dr. Özlem ÝÞERÝ
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin
Hijyeni ve Teknolojisi Bölümü
e-posta: [email protected]
GÝRÝÞ
Saðlýklý ve dengeli beslenebilmenin en önemli
koþullarýndan biri hayvansal kaynaklý proteinin
yeterince tüketilebilmesidir. Bu amaçla, küçük
bir alanda yetiþtirilip, kýsa sürede üretilmesi ve
ucuza mal olmasý nedeniyle kanatlý eti ve
yumurta ülkemiz insanýnýn protein ihtiyacýný
karþýlamada öncelikli bir paya sahiptir.
Türkiye'de kanatlý eti tüketiminde piliç eti büyük
bir paya sahip olmasýna raðmen, hindi eti
geleneksel tüketimden baðýmsýz olarak yeni yeni
sofralarýmýzda yer almaya baþlamýþtýr.
Dünyada 2005 yýlý verilerine göre kanatlý eti
üretimi yaklaþýk 81 milyon ton iken, bu payýn
70 milyon tonu piliç eti ve 5,19 milyon tonu
hindi eti üretimine aittir. Türkiye'de ise kanatlý
eti üretimi geçen zaman içersinde dünyadaki
artýþa paralel olarak artmýþtýr. Türkiye’de 2006
yýlý verilerine göre 945,779 ton civarýnda olan
tavuk eti üretimine karþýlýk hindi eti üretimimiz
yaklaþýk 45,750 ton olmuþtur (Anon, 2006).
Dünya geneline bakýldýðýnda, Türkiye'de hindi
eti üretimi ve tüketiminin sektörel bazda
yeterince geliþmediði, sýnýrlý üretimin sadece
yýlbaþlarýnda yoðunlaþtýðý görülmektedir. Geliþmiþ
ülkelerde kiþi baþýna düþen hindi eti tüketimi,
8-10 kg'larda seyrederken, buna karþýn
Türkiye'de kiþi baþý 2006 talebi yaklaþýk 760
gram civarýndadýr (Anon, 2001a; Anon, 2006).
Kýrmýzý etlere oranla hindi etinin daha ucuz
olmasý ve yað oranýnýn düþük olmasý nedeniyle,
hindi eti geleneksel yýlbaþý menülerinde çýkmaya
baþlayarak, her geçen gün et reyonlarýnýn
vazgeçilmez ürünlerinden biri haline gelmektedir.
Nitekim et reyonlarýnda hindi eti, karkas, parça,
kýyma veya füme, salam, sosis gibi zengin ürün
çeþitleriyle tüketime sunulmaktadýr. Ayný
zamanda hindi eti yüksek deðerli proteine ve
düþük miktarda yað içeriðine sahip olmasý
nedeniyle diyetlerde tercih edilen hayvansal bir
protein kaynaðýdýr. Hindi etinin piliç etine nazaran
k a r k a s ra n d ý m a n ý d a d a h a y ü k s e k t i r.
Hindi karkasýnýn canlý aðýrlýk deðeri üzerinden
yaklaþýk % 65'i insan gýdasý olarak tüketilebilir
doku ve organlarý içermektedir. Randýmanýn
%30'unu deðerli olan göðüs eti oluþtururken,
bu etin protein oraný % 20-22 gibi oldukça
yüksek bir deðere sahiptir. Hindi but ve kanat
etinde bu oran sýrasýyla % 20,9 ve % 22,3'tür.
Hindi eti aminoasit yönünden, çocuklarýn
yetiþkinlere göre 2.5 veya 3.5 kat daha fazla
ihtiyaç duyduðu lizin amino asidini yüksek
miktarda içermektedir. Ayrýca yüksek düzeyde
alanin, serin, aspartik asit, metiyonin, glutamik
asit ve tirozin amino asitlerini de yapýsýnda
bulundurmaktadýr (Masiero, 1993; Anon, 2001b;
Anon, 2004).
Sindirilebilirlik yönünden hindi etinin kas
fibrillerinin yapýsýnýn kasaplýk hayvan türlerinden
daha ince ve kýsa olmasý, baðdoku miktarýnýn
azlýðý ve yað içeriðinin düþük olmasý etin oldukça
yumuþak ve % 99 oranýnda sindirilebilirliðini
saðlamaktadýr (Masiero, 1993).
Diðer taraftan hindi eti insan beslenmesinde
esansiyel öneme sahip birçok doymamýþ yað
asidini yapýsýnda bulundururken, bunlardan
linoleik asit en yüksek düzeyde bulunmaktadýr.
Ayrýca hindi etinde kolesterol seviyesi diðer
etlere oranla daha düþük düzeylerdedir; örneðin
100 gram hindi göðüs etinde ortalama 65 mg
kolesterol bulunurken, broiler etinde 67 mg/100g,
sýðýr etinde 68 mg/100g ve koyun etinde 71
mg/100g’dýr (Masiero, 1993; Anon, 2004).
Yýl: 2007 Cilt: 5 Sayý: 4
3
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Çizelge 1. Çið kanatlý etlerinin temel kompozisyonlarý (deri dahil 100g/porsiyon) (Anon, 2001a; Masiero, 1993)
Hindi
Piliç
Kaz
Ördek
Su
70,4
66,0
50,0
48,5
Kalori (Kcal)
160
215
371
404
Protein
22,0
18.6
16,0
11,5
8,0
15,1
33,6
39,3
Tekli doymamýþ yað asidi *
42,9
44,7
56,8
49.4
Çoklu doymamýþ yað asidi *
23,2
21,0
11,0
13,0
Toplam lipid
Karbonhidrat
Mineral
0,0
0,0
0,0
0,0
0,88
0,8
0,87
0,68
* 100 gram toplam lipidde gram olarak
Hindi etinin mineral yapýsýna göre potasyum, fosfor ve kalsiyum içeriði yüksek sodyum içeriði
ise göðüs etinde düþüktür (Masiero, 1993; Anon, 2004). (Çizelge 2).
Çizelge 2. Kanatlý etlerindeki mineral madde deðerleri (mg/100g) (Dieter ve ark., 1979)
Kanatlý türleri
Na
K
Ca
P
Fe
Mn
Cu
Cl
Hindi
66
315
8
212
1,5
0,035
0,10
106
Tavuk
58
285
12
197
1,4
0,05
0,3
85
Ördek
74
285
12
203
1,3
0,03
0,45
85
Kaz
86
420
11
190
1,5
0,05
0,33
120
Sonuç olarak hindi eti, kýrmýzý et ve kanatlý etine
paralel olarak hýzlý bir üretim ve tüketim artýþý
gösterirken, dünya ticaretinde pazar payýný her
geçen gün artýrmaktadýr. Bu artýþ piliç eti
sektöründe olduðu gibi hindi üretiminde de
benzer sorun ve saðlýk risklerini beraberinde
getirmektedir. Bu nedenle hindi eti üretiminde
de kanatlý eti üretiminde olduðu gibi baþta
hijyenik önlemlerin alýnarak tüm dünyada gýda
infeksiyon ve intoksikasyonlarý için ilk sýrada yer
alan salmonellozis ve campylobacteriozis gibi
bakteriyel hastalýklardan kaynaklanabilecek
saðlýk problemlerinin önlenmesi ve bunlardan
kaynaklanabilecek iþgücü kaybý ve yüksek
maliyetli tedavi masraflarýnýn kontrol altýna
alýnmasý gerekmektedir. Bu amaçla asgari
hijyenik þartlarda yetiþtirilen ve üretilen
hayvanlarýn modern kesimhanelerde kesilmesi
ve uygun þartlarda depolama ve muhafaza
koþullarýnýn saðlanarak, son tüketiciye kadar
gýda güvenliði ve halk saðlýðý güvencesinin
verilmesi temel amaç olmalýdýr. Yine yetiþtiriciler
için daha ucuz ve kaliteli yem ile yeterli ve
sürekli bir iç ve dýþ pazar ortamý yaratýlarak
emeðe deðer istikrarlý bir piyasa oluþturulmalýdýr.
4
Yýl: 2007 Cilt: 5 Sayý: 4
Kaynaklar
Anon 2001a. Devlet Planlama Teþkilatý, Sekizinci Beþ
Yýllýk Kalkýnma Planý, Kanatlý etleri ve yumurta ürünleri
sanayi alt komisyon raporu. Eriþim:
[http://ekutup.dpt.gov.tr/gida/oik646.pdf]. Eriþim
Tarihi: 17.08. 2003.
Anon 2001b. British poultry council-Nutrition.
http://www.poultry.uk.com/food/nutrition.htm. (eriþim
tarihi: 01.03. 2004).
Anon 2004. Nutrition facts. Turkey, fryer-roasters,
light meat, meat only, raw.
http://www.nutritiondata.com/facts-00102s00nk.html%20-%2049k. (eriþim tarihi:
01.03.2004).
Anon 2006. Kanatlý bilgileri yýlýðý 2006, Besd-Bir yayýn
no:7,ISBN : 978-975-01984-1-0 Ýlke Emekmatbaacýlýk ve yayýncýlýk, Ankara.
Dieter G, Bruhann W, Levetzow R, Götze U 1979.
Zusammensetzung des geflügelfleisches und
fleischqualitäten. in: Geflügelfleisch-hygiene. Verlag
Paul Parey, Berlin und Hamburg, 5-33.
Masýero L 1993. Nutrional qualities of turkey meat.
World Poultry Misset, 9: 42-43.
Veteriner Tavukçuluk Derneði
KUÞ GRÝBÝ VE GIDA GÜVENLÝÐÝ
Özgür ÇADIRCI, Gökhan ÝNAT
Ondokuz Mayýs Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalý
Kurupelit Kampusü 55139 Samsun
[email protected]
GÝRÝÞ
Kuþ gribi (Avian influenza-Tavuk vebasý) tavuk,
hindi ve diðer kanatlýlar ile domuz, köpek, balina,
at gibi hayvan türlerinde çeþitli þiddetlerde akut
ve öldürücü, göçmen su kuþlarýnda ise genellikle
asemptomatik hastalýk tablosu oluþturan viral
bir infeksiyondur (3). Etken, Orthomyxoviridae
familyasýnda yer alan bir RNA virüsüdür. Virüs
partikülü neuramidaz (NA) ve hemaglutinin (HA)
çýkýntýlarý bulunan glikoprotein zara sahiptir. Bu
iki yüzey antijeni (HA, NA) influenza virusu
serolojik identifýkasyonunun temelini oluþturur.
Tip A influenza virüsünün 16 HA ve 9 NA antijeni
belirlenmiþtir. Tip tayininin (A, B ve C) temelinde
virüs partikülü içindeki nukleoprotein ve virüs
zarýnýn M proteinin antijenik karakteri bulunur.
Tip A Ýnfluenzanýn tüm alt tipleri evcil hayvanlarda
(at, domuz, köpek, balina, fok, kanatlý, v.b.) ve
insanlarda hastalýk oluþtururken tip B ve C evcil
hayvanlarda hastalýk oluþturmaz (7, 8).
• Virüsün pek çok tipi kanatlýlarýn solunum ve
gastrointestinal sistemine yerleþmektedir.
• Kaslarýnda ise bulunmamaktadýr.
• Ancak, yüksek patojeniteye sahip virüsler
(H5N1 gibi) infekte kuþlarýn etleri dahil tüm
bölgelerine yayýlabilir (9,14, 23).
Bulaþma
• Ýnfekte kanatlýlar virusu salya, nasal
sekresyonlar ve gaitalan ile çevreye
bulaþtýrýrlar. Ýnsanlara bulaþma ise, H5N1 alt
tipi ile infekte kanatlý hayvanlarla veya
kontamine yüzeylerle temas etmeleri sonucu
olduðu düþünülmektedir.
• Vertikal yolla bulaþma bilinmemektedir.
• Ýnsanlara bulaþma, virüs ile kontamine hava
veya tozlann direkt inhalasyonu ve kontamine
Ýnsanlar için infeksiyon tehlikesi oluþturan Kuþ
Gribi etkeni "Virulent influenza A virüs H5N1'
alt tipidir. Virüs normalde tipik olarak insanlarý
infekte etmemektedir. Bulaþma göçmen kuþlar,
su kuþlarý (özellikle vahþi ördekler) ve kýyý kuþlarý
vasýtasýyla olur. Bu kanatlý türleri virusu hastalýk
semptomu göstermeksizin taþýyabilirler.
Hastalýðýn inkübasyon süresi izolata, inokulum
dozuna, türe ve kuþun yaþýna baðlý olarak
genellikle 3-7 gündür (1, 24).
Kuþ Gribi Etken Özellikleri
• Hastalýk etkeni 56 °C'de 3 saat, 60 °C'de 30
dakika ve 70 °C'de 15 dakikada yýkýmlanýr.
• Etken asit pH'da, sodyum dodesil sülfat gibi
oksitleyici ajanlar, formalin ve iodin bileþikleri
gibi dezenfektanlar ile inaktive olur.
Yýl: 2007 Cilt: 5 Sayý: 4
5
Veteriner Tavukçuluk Derneði
yüzeylerle direkt temas sonucu oluþur. Yapýlan
araþtýrmalarda insanlarda görülen vakalarýn
büyük çoðunluðunun infekte canlý hayvan
veya ölü kanatlýlarla direkt temas sonucu
oluþtuðu bildirilmiþtir.
• Ýnsanlara diðer bulaþma yolu ise domuz gibi
aracý konakçýlar yoluyladýr.
• Virüs, dýþkýda +4 °C'de en az 35 gün, 37
°C'de 6 gün canlý kalabilir. Ancak, dokularda,
dýþkýda ve suda uzun bir süre canlýlýðýný
koruyabilir (nemli ortamda ve düþük ýsýda
etken dýþkýda 105 gün canlý kalabilir). Yapýlan
araþtýrmalarda, infeksiyon sonrasý gaita ile
yayýlma 7-14 gün ile 4 hafta kadar devam
edebilir.
• H5N1 virusu buzdolabý sýcaklýðýna ve
dondurmaya karþý dayanýklýdýr. Bu nedenle,
kontamine donmuþ ve soðutulmuþ çið kanatlý
etleri tehlikelidir (4. 5. 6, 13)
Gýdalar ile Bulaþma
• Bu güne kadar H5N1 virüsü ile infekte olmuþ
ve yeteri kadar ýsý iþlemi uygulanmamýþ kanatlý
ve yumurta tüketimine iliþkin herhangi
epidemiyolojik bilgiye rastlanýlmamýþtýr.
• Entegre tesislerde hijyenik koþullarda üretilen
ambalajlý ürünlerde sakýnca söz konusu
deðildir. Veteriner Hekim kontrolü altýndaki
endüstriyel üretimde hastalanmýþ kanatlýlann
tüketime sunulmasý mümkün deðildir.
• En büyük risk infekte kanatlýlann kesildiði
kesimhanelerde tavuklarla temas sonucu
oluþmaktadýr.
• Yapýlan çalýþmalarda kesimhanelerde tüy
yolma ve iç organlann çýkarýlmasý aþamalannda
kontaminasyonun gerçekleþtiði saptanmýþtýr.
• Bu nedenle kesimhanelerde HACCP (Hazard
Analyses Critic Control Point =Tehlike Analizleri
Kritik Kontrol Noktalarý) uygulamasý esastýr.
Ancak, bu þekilde kesim sýrasý ve sonrasý çið
kanatlý eti ile temasýn önüne geçilebilir.
• Ancak, canlý alýnýp kesilen kanatlýlardan direkt
temas sonucu bir enfeksiyon olabileceði de
göz önüne alýnmalýdýr (5, 10, 15. 17).
Kanatlý Etlerinin Tüketimi
• Ýyi piþmiþ kanatlý etlerinin tüketimi güvenlidir.
• Ýnfeksiyonun görüldüðü bölgelerde;
6
Yýl: 2007 Cilt: 5 Sayý: 4
• Çið kanatlý eti ve et ürünlerinin tüketimi
sonucu sýnýrlý sayýda vaka bildirilmiþtir.
• Bu nedenle çið kanatlý eti ve ürünleri tüketimi
insanlar için büyük risk oluþturmaktadýr.
• Ancak bazý kanatlýlann hiçbir hastalýk belirtisi
göstermemesi bu sektörde de sorun
oluþturabilmektedir (11, 16, 21).
Tavuk ve tavuk ürünlerini satýn alýrken;
• Sadece iyi hijyen uygulamalan olan ve
Bakanlýk tarafýndan üretim izni verilmiþ
firmalarýn ürünleri tercih edilmelidir.
• Ýyi hijyen uygulamalarýný uygulayan temiz
kasap veya marketlerden alýnmasýna dikkat
edilmelidir.
• Tavuk karkasý normalin dýþýnda koyu renk ve
hemoraji (kanama) gibi infeksiyon belirtileri
gösteriyorsa satýn alýnmamalýdýr.
Özellikle, kanatlýlar kesinlikle üretim ve satýþ
noktasýnda Veteriner Hekim Kontrolü olmayan,
Tarým Bakanlýðý izni bulunmayan tesislerden,
açýk pazar gibi ortamlardan ve kökeni
belirsiz/þüpheli açýk ortamlarda satýþa sunulan
Veteriner Tavukçuluk Derneði
tavuk ve tavuk ürünlerinin satýn alýnmasýndan
uzak durulmalýdýr (2, 13).
Tavuk eti hazýrlanmasý sýrasýnda nelere
dikkat edilmelidir?
• Çið tavuk eti ile temas durumunda eller
hemen sýcak su ve sabun ile yýkanmalýdýr.
• Çið tavuk ve tavuk ürünlerinde kullanýlan
tüm ekipmanlar (býçak, kesme tahtasý vb) ve
yüzeyler sýcak su ve deterjan ile hemen
temizlenmeli, sulandýrýlmýþ çamaþýr suyu
(hipoklorit çözeltisi) içinde bir süre (1/2 saat)
veya kaynar su içinde en az 10 dakika
bekletilmelidir.
• Et kesme tahtalarýnýn yüzeyindeki derin
kesikler virüsün barýnmasý için uygun ortam
oluþturabilir. Bu malzemelerin temizliði de
itinayla yapýlmalýdýr.
• Temizlik sýrasýnda kullanýlan sünger, bez, fýrça
v.b. malzemeler için de kaynatma iþlemi
uygulanmalýdýr.
• Tavuk için kullanýlan kesme tahtasý diðer
gýdalarýn hazýrlanmasýnda kullanýlmamalýdýr
(5, 7, 13)
Hijyen Uygulamalarý
• Çið etler piþmiþ veya tüketime hazýr gýdalardan
uzak tutulmalýdýr.
• Temizliðe dikkat edilmeli ve eller sabunla
yýkanmalýdýr.
• Piþirilme iþlemi uygun sýcaklýk ve sürelerde
uygulanmalýdýr.
• Çið yumurta yenmemelidir.
• Toplu tüketim yerleri kanatlý et ve et ürünlerini
sipariþ ettiklerinde; ürünlerin Tarým Bakanlýðý
izinli tesislerden tedarik edildiðini ve ürünün
taþýnmasý dahil "Gýda Güvenliði" þartlanný
yerine getirdiðine dair imal tarihi ve parti-seri
no bazýnda üreticinin sorumlu Veteriner
Hekimden onaylý güvence belgesi istenmelidir.
Yumurta veya kanatlý etlerine temastan sonra,
ellerin sabunlu suyla yýkanmasý da oldukça
önemli bir husustur.
• Genel olarak ferdî hijyene de gerekli önem
verilmeli, eller sýk sýk sabun ve bol su ile iyice
yýkanmalýdýr. Mümkünse eldiven kullanýlmalýdýr
(5, 10, 24).
Yumurta Tüketimi
• Yüksek patojeniteye sahip virüs yumurtanýn
içinde (ak ve sarý kýsýmlarýnda) ve dýþýnda
(yumurta kabuðu) bulunabilir.
• Hasta kanatlýlarda genellikle yumurta üretimi
durur.
• Ancak aþýlanmýþ kanatlýlar ördeklerde olduðu
gibi hastalýk belirtisi göstermeksizin portör
olabilirler.
• Dýþkýda etkenin yaþama süreleri
düþünüldüðünde yumurtalarda raf ömürleri
boyunca canlý kalabilirler.
• Kanatlý etinde olduðu gibi yumurta ve
ürünlerinin tüketilmesine baðlý olarak bir vaka
bildirilmemiþtir (6, 16)
Yumurta satýn alýrken;
• Yüzeyi çatlak
alýnmamalýdýr.
yada
kýrýk
yumurta
• Yumurtalarýn kabuklarýnýn temiz olmasýna
dikkat edilmelidir.
Aþýlanmýþ Kanatlýlar
• Kanatlýlar genellikle inaktive edilmiþ virüslerle
aþýlanýrlar.
• Aþýlanmýþ hayvanlar gýda güvenliði açýsýndan
risk oluþturmaz.
• Ancak gýda zincirine herhangi bir hastalýk
belirtisi göstermeyen kanatlýlarýn girmesini
engellemek için çeþitli önlemler alýnmaktadýr.
• Avrupa Birliði Direktifi (92/40) kanatlý
hayvanlarýn aþýlanmasýna izin vermektedir.
• Salgýn görüldüðü zaman destekleyici kontrol
önlemleri alýnmalýdýr.
• FAO/OIE rehberliðinde ve OIE standartlarýnda
çok geniþ kontrol önlemleri alýnmalý
ve takip edilmelidir (12, 18, 19, 20).
Korunma
• Tüketiciler piþirmek amacýyla canlý tavuk satýn
alýnmasýndan kaçýnmalý ve canlý hayvanýn
tüylerine ve pisliðine kesinlikle çýplak el ile
dokunmamalýdýr.
• Kýrsal kesimlerde halk kuþ gribi hakkýnda
yeteri kadar aydýnlatýlmalý ve burada yaþayan
kiþilerin infekte kanatlý eti yemelerinin önüne
geçilmelidir.
• Yumurtalar sabunlu suyla yýkanmalý ve en az
Yýl: 2007 Cilt: 5 Sayý: 4
7
Veteriner Tavukçuluk Derneði
5 dakika 70 °C'de piþirildikten sonra yenmelidir.
12. FAO (2006). Animal Helathspecial Report. Avian
• Çið yumurtalar ayný zamanda yeteri kadar
ýsý iþlemi görmeyen gýdalarda da
kullanýlmamalýdýr (mayonez, pasta vs.).
Influenza-Questions&Answers. Food and Agriculture
• Hastalýðýn görüldüðü ülkelere veya bölgelere
seyahat edenler, infekte tavuk çiftliklerinden
uzak durmalý; iyi piþtiðinden emin olduklarý
kanatlý hayvan etlerini tüketmelidirler.
Eriþim Tarihi: 01.12.2006
• Virüsün yayýlýþýnda önemli bir diðer yol
mekanik taþýmadýr. Kümesten kümese bu yolla
taþýmada kontamine su, yem, insanlar,
kontamine ekipman, uçucu sinek ve böcekler
aracýlýðý ile olur. Bu nedenle, salgýnlarda insekt
ve rodent kontrolü ile temizlik ve dezenfeksiyon
tedbirlerin alýnmasý da çok önem taþýr. Ýnfekte
kümeslere yeni civcivlerin alýnmasý temizlik
ve dezenfeksiyon yapýldýktan 2-3 hafta sonra
olmalýdýr (5,13,21,22,24).
YK, Lee YJ. (2005). Characterization of highly
Kaynaklar
1. Alexander D.J. (2000). A rewiev ofavian influenza
in different bir d species. Veterinary Microbiology.
74:3-13.
2.Anon(2006).Eriþim:http://www.tarim.gov.tr/aray
uz/9/habergoster.asp?ID=804 Eriþim Tarihi:
01.12.2006.
3. Arda M., Minbay A., Aydýn N., Akay Ö. ve Ýzgür
M. (1990). Kanatlý Hayvan Hastalýklarý. 5. Bölüm
Avian Influenza sf: 127-129.
4. Beare AS, Webster RG. (1991). Replication ofavian
influenza viruses in humans.Arch Virol 119:37-42.
5. Bridges CB, Lim W, Hu-Primmer J, Sims L, Fukuda
K, Mak KH, (2002). Risk of influenza A (H5N1)
infection amongpoultry workers, Hong Kong, 19971998. J.lnfect.Dis. 185:1005-10.
6. Cathel Kerr (2001). Avian 'flu. Trends in
Microbiology, 9:311.
7. CDC (2006a). Transmission of influenza A virusses
between animals andpeople. Centers for Disease
Control and Prevention
Eriþim:http://www.cdc.gov/flu/avian/gen_info/tran
smission.htm Eriþim tarihi: 01.12.2006.
8. CDC (2006b). Avian influenza A virüs. Centers for
Disease Control and Prevention
Eriþim:http://www.cdc.gov/flu/avian/gen_info/avia
n_influenza.htm Eriþim tarihi: 01.12.2006.
9. Claas EC, Osterhaus AD, van Beek R, De Jong JC,
Rimmelzwaan GF,Senne DA. (1998). Human influenza
A H5N1 virüs relaied to a highly pathogenic avian
influenza virüs.
Lancet, 351:472-7.
10. David L. Suarez (2000). Evolution of avian influenza
viruses. Veterinary Microbio/ogy, 74: 15-27.
11. Dorothy Bonn (2004). Avian influenza: the whole
world's business. The Lancet Infectious Diseases,
4:128.
8
Yýl: 2007 Cilt: 5 Sayý: 4
Organization.Eriþim:http://www.fao.org/ag/againfo
/subjects/en/health/diseases-cards/avian_qa.html
13. Ilaria Capua and Dennis J. Alexander (2002).
Avian influenza and human health. Acta Tropica 83:1 -6.
14. Lee CW, Suarez DL, Tumpey TM, Sung HW, Kwon
pathogenic H5N1 avian influenza A viruses isolated
from South Korea. J Virol 79:3692-702.
15. M. Toilis and L. D. Trani (2002). Recent
Developments in Avian influenza Research:
Epidemiology and Immunoprophylcocis. The Veterinary
Journal. 164: 202-215.
16. Masamine Jimba, Koji Nabae and Susumu Wakai
(2004). Avian influenza: a chance to strengthen
agriculture-health links. The Lancet, 363:1078.
17. Menno D. de Jong and Tran Tinh Hien (2006).
Avian influenza A (H5N1) Journal of Clinical Virology,
35: 2-13.
18. OIE.(2006) Highly pathogenic avian influenza.
World organisation for animal health
Eriþim:http://www.oie.int/eng/AVIANINFLUENZA/Disease%20card.pdf Eriþim Tarihi:
01.12.2006
19. Schwartz B, Gellin B. (2005). Vaccination strategies
for an influenza pandemic. J lnfect Dis. 191:1207-9.
20. Stohr K.(2003). The global agenda on influenza
surveillance andcontrol. Vaccine
21:1744-8.
21. The Lancet (2004). Avian influenza: the threat
looms. The Lancet, 363:257.
22. Uzun, R. ve Uðurlu, M. (2004) Halk Saðlýðýna
Yeni Tehdit: Avian Ýnfluenza (Kuþ Gribi). Veteriner
Hekimler Derneði Dergisi.75:41-43
23. Webster RG, Guan Y, Peiris M, Walker D, Krauss
S, Zhou NN (2002). Characterization ofH5Nl influenza
viruses that continue to circulate in geese in
southeastern China. J Virol 76:118-26
24. WHO (2006). Avian Ýnfluenza frequently asked
question. World Healt Organization.
Eriþim:http://www.who.int/csr/disease/avian_influ
enza/en Eriþim tarihi: 01.02.2006
Veteriner Tavukçuluk Derneði
KOCATEPE’DEN GÖRDÜKLERÝM
“Yumurta ve Yarýn”
A. Burhaneddin AKKAYA
Afyon Kocatepe Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalýklarý
Anabilim Dalý
[email protected]
Ülkemizden baþlayarak dünya üzerinde
pazarlama ve rekabet stratejilerindeki deðiþime
ayak uyduran Ýlimiz yumurta üreticileri birlik
olma baþarýsý göstererek son yýllarýn en büyük
ihracat hacmine ulaþabilmiþlerdir. Tüm sýkýntýlarý
omuzlayarak yapýlan bu ihracat hamlesi sektörün
iç pazar kâr marjýný artýrmýþ ve sektöre yaþanan
GÝRÝÞ
Avian Influenza krizinin ardýndan nefes aldýrmýþtýr.
Yumurta ve sektörün bugünden bakarak yarýnýný
Bununla birlikte önem arz eden bir diðer husus
Cumhuriyetin Mihengi olan Afyonkarahisar'dan
da, bir Ýlin ufkunda önemli rol oynayan Ticaret
Veteriner Hekim gözüyle deðerlendirmeye
Borsasý ile Ticaret ve Sanayi Odalarýnýn yönetim
çalýþtýðým bu makalede hem var olaný ortaya
kademelerinde sektörle doðrudan iliþkili yetkin
koymaya, hem de her ne sebeple göremediðimiz
idarecilere bulunmasý, yine güçlü bir akademik
yadsýnamaz gerçekleri belirlemeye çalýþacaðým.
kadroya sahip ve altyapýsý güçlü ve gün geçtikçe
Afyonkarahisar'ý en iyi tanýmlayan ifade "Gýda
daha modernize edilen Veteriner Fakültesinin
þehri" tanýmlamasýdýr. Bu bölgeden elde edilen
hayvansal ve bitkisel nihai ürünün pazarýnýn
baþta Ýstanbul olmak üzere ülkemizin diðer
büyük þehirleri olduðu düþünüldüðünde, Ýlimizin
gýda güvenliði zincirinde önemli bir halka olduðu
görülmektedir. Hayvansal menþeli ürünler
arasýnda ise en önemli yeri alan son ürün
yumurta olup, Ýlimiz 6 milyonun üzerinde kurulu
kafes kapasitesi ile sektörün ilk sýralarýnda yer
almaktadýr.
Ýlimizde yumurta yönlü yetiþtirme üniteleri,
küçük kapasiteli aile iþletmelerinden, yarým
milyonu aþan büyük ölçekli iþletmelere kadar
yayýlým gösteren bir yapý arz etmekte, iþletmeler
Ýl merkezi, Bolvadin, Baþmakçý, Sandýklý, Dinar,
Þuhut ilçelerinde yoðunluk göstermektedir.
Yumurta pazar fiyatýnýn belirlenmesinde S.S.
Baþmakçý Tavukçuk Kooperatifi yýllardýr önemli
bir yere sahiptir. Ýþletmelerin %95' ten fazlasý
kullandýklarý yemleri kendi karma yem hazýrlama
ünitelerinde hazýrlamaktadýrlar.
Yýl: 2007 Cilt: 5 Sayý: 4
9
Veteriner Tavukçuluk Derneði
bulunmasý ve ayrýca tecrübeli saha Veteriner
güvenliði kriterlerinin dikkate alýndýðý bir süreç
Hekimlerine sahip olmasý Ýlin en önemli
doðmaktadýr.
avantajlarý olarak görünmektedir.
Doðal veya organik olarak tanýmlanan üretimle
Deðiþen dünyanýn insan merkezli bir yaþamý
talebi karþýlayacak düzeyde arzýn saðlanmasý
öngörüyor olmasý, bununla birlikte kaliteli ve
mümkün olmadýðýna göre, bu yeni süreç,
saðlýklý besin maddelerine ihtiyacýn artan nüfusa
geleneksel üretimin doðal öðeler ile
baðlý olarak katlanarak artmasý, kýt kaynaklarýn
güçlendirilmesi yönünde ilerlemek zorundadýr.
daha etkin deðerlendirilme zaruretinin yükselmesi
yeni ve bir o kadar farklý bir üretim anlayýþýný
þekillendirmeye baþlamýþtýr.
saðlanmasý gerekmekte ve bu kültürel zeminin
saðlýklý olarak inþasýnda sektörle ilintili her bireye
Bugün, gýdalarýn organizmada sadece fizyolojik
ciddi sorumluluk düþmektedir. Bu çerçevede
yaþamýn devamýnda deðil, ruh ve akýl saðlýðýný
tüketime sunulacak yumurtanýn, üretimin her
da ciddi olarak etkilediði belirlenmiþ ve bu
aþmasýnda izlenebilir olmasý gerekmekte ve
durumu en iyi tanýmlayan ifade olarak "Bir yanlýþ
gözlemlenen her türlü aksaklýlýðýn zaman
iþ veya eylem yaptýðýmda, bugün hangi yanlýþ
kaybetmeksizin hangi sebeple meydana geldiði
gýdayý tükettim veya hangi gýdayý yanlýþ tükettim"
sorusu cevaplandýrýlabilmelidir. Bu aþamada en
anlayýþý bilimsel bir gerçek olarak yerini almýþtýr.
önemli kriter etkin biyogüvenlik önlemlerinin ne
Bu yeni þekillenen yaklaþým, üretim anlayýþýnýn
deðiþim sürecini de hýzlandýrmýþ durumda ve
üretici nezdinde ucu açýk birçok yeni soru ve
sorunu da beraberinde getirmektedir. Belki de
bu çerçevede en önemli soru veya sorun "doðala
dönüþ yaklaþýmý içinde doðal üretimin yapýlmasý
mý ya da geleneksel üretimin daha doðal
metotlarla yapýlmasý mýdýr?" sorusudur.
Her iki anlayýþýnda yüklediði yeni ve aðýr
sorumluluklar ve sýrtladýðý yeni problemler vardýr.
Bu problemlerin temelini, artan dünya nüfusunun
talebini karþýlayacak düzeyde üretimin
saðlanmasý ve insanlýðýn karþý karþýya olduðu
protein açlýðý sorununun çözümü noktasýnda en
etkin sektör olan kanatlý hayvan yetiþtiriciliðinde
üretimin
hýzla
artýrýlmasý
gerekliliði
oluþturmaktadýr. Birim alandan en etkin ve
yüksek düzeyde son ürün elde edilebilmesi,
teknolojik geliþmeler, ciddi ve metodolojik
manejman, yoðunlaþtýrýlmýþ besleme programlarý
ve genetik çalýþmalarla mümkün olabilmektedir.
Bu çerçevede, hem üretimde arzý artýrmak
zorunda olan, hem de hayvan refahý ve gýda
10
Üretici nezdinde bu yeni bilincin en kýsa sürede
Yýl: 2007 Cilt: 5 Sayý: 4
nispette uygulandýðýdýr. Saðlýklý yumurtanýn
yalnýzca saðlýklý yemle beslenen saðlýklý tavuktan
elde edilebileceði gerçeði göz önüne alýndýðýnda
Veteriner Tavukçuluk Derneði
aslýnda biyogüvenlik uygulamalarýnýn hem üretici
gerekliliðinin kaçýnýlmaz olmasýna baðlý olarak
hem de tüketici için vazgeçilmez olduðu
daha da daralacaðý açýktýr. Bu noktada; Yegâne
görülebilmektedir. Bu paralelde Ýlimizi
çözüm olarak, alternatif yem maddelerinin
deðerlendirdiðimizde elde edilen kâra baðlý olarak
(özellikle endüstri yan ürünlerinin) enzimler gibi
sistemsiz gerçekleþen kapasite büyümelerinin,
biyoteknolojik yem katkýlarý ile kullanýlabilirliðinin
kümeslerin inþasýnda koruma çemberleri
artýrýlmasý ve sürekli temin edilebilir nitelikte
oluþmasýný engelleyecek nitelikte þekillendiði ve
olan yeni alternatif yem maddelerinin bulunmasý
bu duruma baðlý olarak standart uygulamalarýn
gerekliliði sunulabilir.
dýþýnda çok daha ciddi önlemlerin alýnmasý
zaruretinin doðmuþ olduðu görülmektedir. Yeni
inþa edilecek yetiþtirme ünitelerinin planlarýnda
tesislerin yerleþim yerlerinin biyogüvenlik
kriterlerine ve bununla birlikte kafes sitemlerinin
de
hayvan
refahý
zemininde
ve
AB
düzenlemelerine uygun olarak hazýrlanmasý en
doðru yol olarak karþýmýza çýkmaktadýr.
Geleneksel üretimin doðal metotlarla
güçlendirilmesi gerekliliði dikkate alýndýðýnda,
kendi yemini kendi yem ünitelerinde hazýrlayan
üreticilerin yem katký maddesi olarak kullana
Sonuç olarak, deðiþen dünyanýn insan için en
doðrunun bulma, oluþturma, her zaman ve
adaletli þekilde sunma telaþýnda olduðu dikkate
alýndýðýnda YUMURTANIN en doðru seçim olma
özelliðinin YARIN DA süreceði, üretmek gibi en
kutsal görevi yerine getiren yumurta
üreticilerinin, bilim insanlarýnýn, Veteriner
Hekimlerin ve tüketicilerin güçlü birlikteliklerle
tüm sýkýntýlarý aþabilecekleri görülmektedir.
Kocatepe'den yumurta için aydýnlýk yarýnlar
görüyorum.
geldiði antibiyotikler ve renk maddeleri baþta
olmak üzere sentetik veya yarý sentetik maddeler
yerine asidifiye edicileri, pro ve prebiyotikleri,
aromatik bitkileri ve bitkisel uçucu yaðlarý ve
özellikle yumurta sarýsý renginin saðlanmasý
noktasýnda doðal pigment maddelerini koymasý
gerekliliði ortaya çýkmaktadýr.
Tüketici tarafýndan, üretici tarafýna geçtiðimizde,
tüketicilerin talep ettiði ucuz, güvenli, yüksek
kaliteli ürünü, yukarýda belirttiðimiz Daha Doðal
yaklaþýmý içinde sürekli saðlamanýn ancak kontrol
edilebilir üretim maliyeti ile saðlanabileceði
görülmektedir. Giderlerin en önemli kalemi olan
yem maliyetlerinin (baþta mýsýr olmak üzere
diðer tahýl ve yaðlý tohum küspelerinin) giderek
yükselmesi, bununla birlikte son ürün fiyatýndaki
ciddi dalgalanmalar üreticiyi büyük bir dar boðaza
itmektedir. Bu dar boðazýn ilerleyen günlerde,
ana yem maddesi olan mýsýrýn etanol üretiminde
gün geçtikçe artan miktarlarda kullanýlacak
olmasýna, buðdayýn insan tüketimi için
Yýl: 2007 Cilt: 5 Sayý: 4
11
Veteriner Tavukçuluk Derneði
KOKSÝDÝYOZÝS KONTROLÜNDE DOÐRU
ROTASYON PROGRAMLARI BÝR
ZORUNLULUKTUR
MaJa Marien ve Maarten DeGussem
Alpharma Hayvan Saðlýðý
Çeviri: Vimar Teknik Servis
Koksidiyozis kanatlý yetiþtiricileri için her
zaman mevcut olan bir tehdittir.
Hastalýðýn ekonomik önemi, gerek klinik
gerekse sub-klinik formda çok büyüktür
ve sürekli dikkat gerektirir. Hastalýk
etkeni olan protozoa, spesifik
antikoksidiallere kolayca dirençli hale
geldiði için, etkin bir rotasyon programý
uygulanmalýdýr.
Kanatlýlarda koksidiyozis, baðýrsak problemleri
içinde en önemli etmenlerden biri olduðundan,
kanatlý endüstrisinde büyük ekonomik öneme
sahiptir. Eimeria sýnýfýna ait protozoon parazitleri
tarafýndan meydana getirilir. Etlik piliçler yedi
farklý tür tarafýndan ve hindiler de etlik piliçleri
enfekte etmeyen farklý yedi tür tarafýndan enfekte
edilebilirler. Etlik piliçler için en önemli türler
E.tenella (dýþkýda kan), E.acervulina
(baðýrsaklarýn ilk kesiminde beyaz merdiven
benzeri lezyonlar), E.maxima (baðýrsaklarýn
ortasýnda kýrmýzý toplu iðne baþý peteþiler)'dir
(Resim 1). Daha ileriki yaþtaki piliçler için
E.necatrix ve E. brunetti isimli iki tür de önemlidir.
Koksidiyozis etkenleri çoðalmak amacýyla
baðýrsak hücrelerini istila etmeye ihtiyaç duyar.
Koksidiyozis etkeninin bir sonraki nesli yalnýzca
yerleþtiði hücre parçalandýðýnda serbest kalabilir,
bu demektir ki piliçte var olan her bir koksidia
paraziti tahribata neden olur. Bir pilici sadece
birkaç parazit enfekte ettiðinde, tahribat klinik
hastalýða neden olmaz, fakat elbette herhangi
bir baðýrsak hücresinin yýkýmý, ekonomik kayýplara
neden olan daha yüksek bir YDO'ya ve ayrýca
enerji ve protein kaybýna yol açacaktýr.
12
Yýl: 2007 Cilt: 5 Sayý: 4
Eðer yüksek miktarda bulaþma varsa, baðýrsak
hücrelerinin yýkýmý þiddetli lezyonlara, ishale ve
belli türlerle bulaþmada ise hayvanlarýn
ölümlerine yol açacaktýr. Ancak, bütün türler
kanatlýlarda ölüme ve þiddetli hastalýðý neden
olmaz, fakat hepsi de performans kayýplarýna
neden olur. Baðýrsak hücreleri içinde çoðaldýktan
sonra ve pilicin dýþkýsý ile saçýlmadan önce, bu
parazitler "oosit" denilen herhangi bir dezenfektan
tarafýndan tahrip edilmesi çok güç olan formlara
dönüþürler. Oositlerin saðlamlýðý, dünyada
nerdeyse hemen her çiftliðin koksidiyozisle
enfekte olmasýnýn temel nedenidir.
Koksidiyozis'de büyük problem bir buzdaðý gibi
hareket etmesidir, görülen üst kýsmýndan önce
(klinik koksidiyozis: lezyonlar, hastalýk ve ölüm),
su çizgisinin altýnda kalan esas kýsmý teknenin
GSM: 0533 814 77 73
Veteriner Tavukçuluk Derneði
gövdesini yarabilir (sub-klinik koksidiyozis).
(Deccox®). Maxiban, nikarbazin ve narasin'in
Sub-klinik koksidiyozis hasar görmüþ baðýrsak
düþük seviyelerde bir karýþýmýdýr .
fonksiyonlarýndan dolayý performans kaybýna
neden olur. Ýlave olarak, baðýrsak içine plazma
proteinlerinin sýzmasý sonucu, bakteriyel aþýrý
çoðalmaya elveriþli ortam oluþturmaktadýr ve
ýslak altlýða yol açýlarak, sindirilmeden yem
Öncelikle kimyasallarý veya sentetik olarak
üretilmiþ antikoksidiyalleri (diklazuril, robenidine
ve Maxiban [içinde nicarbazin]) iyonoforlardan
farklýlaþtýrmak
g e r e k i r.
Esas
farklýlýk
çýkarma sendromu yüzünden, baðýrsak
iyonoforlarýn ilave antibakteriyel aktivitelerinin
dengesizlikleri oluþur (Resim 2). Dünyanýn her
ve genellikle kimyasallarýn daha yüksek etkisinin
yerinde kanatlý iþletmelerinin, her zaman var
(gücünün) içinde yatar.
olan zarar riskini sýnýrlamayý antikoksidiyal
ürünlerle yapmaya bel baðlamalarýnýn temel
sebebi budur. 800 yetiþtiricinin katýlýmýyla
Ýngiltere'de yeni yapýlmýþ bir ankette yetiþtiriciler,
ýslak altlýk için en önemli hazýrlayýcý faktörlerden
birinin koksidiyozis olduðunu belirtmiþlerdir. Bu
sonuçta doðru ve etkin bir koksidiyozis
kontrolünün öncelikli olmasýný iþaret etmektedir.
Doðru ve etkin bir koksidiyozis kontrol programý
için en önemli adým, doðru ve bilimsel olarak
etkinliði kanýtlanmýþ rotasyon programlarýný
uygulamaktýr.
Kimyasallarýn etkisinin güçlü olmasý ise ayrý bir
tehlike taþýmaktadýr: temelde dirençli koksidia
yem ile kimyasal antikoksidiyal kullanýmýnda
canlý kalacaðýndan dirence doðru yönelim
iyonoforlarla olduðundan daha hýzlýdýr. Temizlik
programlarýnýn maksimum 3 ay (düz program),
5 ay (Shuttle programý içinde) gibi daha kýsa
sürelerde kullanýlmasýnýn sebebi de budur. Bu
yönde, güçlü kimyasallar enfeksiyon baskýsýný
azaltýr ve sub-klinik kayýplarý önlemeye yardým
eder.
Antikoksidiyal seçenekler
Halihazýrda, etlik piliçlerde koksidiyozisin
önlenmesi ve kontrolü için bir takým stratejiler
kullanýlýr. Bakým þartlarýný geliþtirme; bulaþýk
altlýðýn temizlenmesi üzerine odaklanan sevk ve
idare önlemlerinin ve etlik piliç kümeslerindeki
iyi altlýk þartlarýnýn bu parazitik hastalýðýn
kontrolünde deðerli olduðu düþünülür.
Antikoksidiyal program, genellikle koksidiyostat
da denilen antikoksidiyal ürünlerin yem içinde
uygulanmasýyla gerçekleþtirilir.
Avrupa Birliði (AB)'nde, yalnýzca sýnýrlý sayýda
markalý antikoksidiyal ürünler piyasada
bulunmaktadýr:
Bunlar; lasalosid (Avatec®), salinomisin
(Salinomax®, Sacox), monensin (Elancoban,
Coxidin), narasin (Monteban), diklazuril
(Clinacox), robenidin (Cycostat), maduramisin
(Cygro®), semduramisin (Aviax) ve dekoküinat
Yýl: 2007 Cilt: 5 Sayý: 4
13
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Farklý kimyasal yapý
olmamasýna raðmen, kanatlý endüstrisinde hali
Kimyasallarla kýyaslandýðýnda iyonoforlar,
hazýrda üç tip aþý mevcut bulunmaktadýr.
"koksidiyal kaçak" olarak bilinen ve kimyasallarýn
tesirinden kaçan bir kýsým koksidia üzerine tesir
eden farklý bir etki þekline sahiptir. Bu ilk bakýþta
kötü bir özelliðe benzeyebilir, fakat dirençliliðin
daha yavaþ geliþmesi hususunda gerçek bir
avantaja sahiptir. Ýyonoforlar isim olarak
aþýlanmasý ile maternal antikorlarýn yeni nesile
transferi), genel olarak koksidiyoz için baðýþýklýk
humoraldan ziyade hücresel bazlý olarak
düþünüldüðünden kesinlikle en tartýþmalý tiptir.
monovalent (salinomisin, monensin, narasin),
(2) Canlý zayýflatýlmamýþ aþýlar Avrupa'da mevcut
monovalent
(maduramisin,
deðildir. ABD ve diðer ülkelerde gene de çeþitli
semduramisin) ve divalent iyonoforlar (lasalosid)
zayýflatýlmamýþ aþýlar mevcuttur. Saha þartlarýnda
diye üç farklý sýnýfa ayrýlabilir. Bütün iyonoforlar
bu aþýlarla ilgili temel problem, antibiyotik
koksidia içinde onlarýn ölümüne neden olan
büyütme faktörleri (AGP) kullanýldýðýnda dahi
ozmotik dengeyi bozar fakat iyonoforlarýn farklý
disbakteriozis ve/veya (subklinik) nekrotik
sýnýflarý bunu yapmak için farklý olanaklara
enteritisin daha yüksek sýklýkla görülmesi ile
sahiptir. Farklý sýnýflarýn iyonoforlarý çeþitli
iliþkilendirilmeleridir.
glikozid
katyonlar için farklý seçiciliðe sahiptir (örn:
monovalent iyonoforlar Na+ ve K+ iyonlarý için,
divalent iyonoforlar Ba++ iyonlarý için en yüksek
seçiciliðe sahiptir), bundan dolayý iyonoforlarýn
farklý sýnýflarý arasýnda çapraz direnç sýnýrlýdýr.
Diðer taraftan, ayný sýnýftan iyonoforlarýn arasýnda
çapraz direnç bilimsel araþtýrmalarda defalarca
kanýtlanmýþ olup, pratikte sahada sürekli olarak
görülmektedir. Bunu akýlda tutarak, kullanýlmýþ
iyonoforlar ayný sýnýfa ait olmamak þartýyla farklý
iyonoforlarý seçmek mümkündür (Resim 3).
Böylece, belirli bir iyonofor kullanýlmakta olan
bir iþletme dirençli koksidia geliþme riski, baþka
bir iyonoforun sýralý rotasyonu veya kimyasal
temizlik kullanýmý sayesinde azaltýlabilir.
Sonuçta, direnç oluþumundan kaçýnmak için
önemli olan bu mantýklý ve basit kural, kimyasal
ve iyonoforlara direnç geliþimi oluþmadan önce
bir antikoksidial sýnýfýndan diðerine rotasyondur.
Bu bütün ürünlerin uzun süreli kullanýmýný garanti
altýna alacaktýr.
Alternatif olarak aþýlar
Koksidiyozisi kontrol etmenin alternatif bir yolu
da aþýlamadýr. Bütün tipleri tüm ülkelerde ruhsatlý
14
(1)Ýnaktif enjektabl aþýlar (Damýzlýklarýn
Yýl: 2007 Cilt: 5 Sayý: 4
(3) Aþýlarýn üçüncü bir kategorisi canlý zayýflatýlmýþ
aþýlardýr. Bu aþýlar, aþý türlerinin zayýflatýlmasý
üretim sürecinin yapýsal özelliðinden dolayý
zayýflatýlmamýþ aþýlardan önemli ölçüde pahalýdýr.
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Her iki tür canlý aþýnýn ana avantajý,
koksidiostatlara hassas türleri içerdiklerinden,
geleneksel koksidiostatlarýn yararlýklarýnýn
yenilenmesini saðlarlar. Böylece, etkililiðin
yenilenmesini elde etmek amacýyla
antikoksidiallerin test gruplarýnýn basitçe
uygulanmasý daha yaygýn olmasýna raðmen
aþýlama, rotasyon programýnýn parçalarýndan
biri olabilir.
Metafilaktik tedavi
Kanatlýlarýn rasyonlarýna iyonoforlarýn ve/veya
kimyasallarýn kullanýlmasý kadar popüler olmayan
koksidiozisi kontrol etme yollarý da vardýr.
Antikoksidial etkili ilaçlar ile metafilaktik tedaviler
klinik problemler baþlamadan önce önerilir.
Uygulamalarda, bu tarz yöntemler rapor ediliyor
olmasýna raðmen bazý ilaçlar ile ilgili direnç
problemleri oluþmamasý için sýklýkla tercih
edilmemektedir ve üreticiler garantili tedavi edici
molekülleri tedavi amaçlý olarak tercih
etmektedirler. Etlik piliç üreticilerini bu stratejiyi
uygulamadan alýkoyan bir diðer nedende bazý
ülkelerde ortak olan uzun arýnma süreleridir (28
gün).
Resim 1- Eimerialarýn farklý türleri kanatlý
hayvanlarýn baðýrsaklarýnýn farklý bölgelerinde
problemlere neden olur.
Resim 2- Sub-klinik koksidiyozis baðýrsak
fonksiyonlarýnýn bozulmasýna neden olur bunu
takiben plazma proteinlerinin sýzmasý ve
bakteriyel aþýrý artýþ ortaya çýkar.
1 – saðlýklý mukoza tabakasý
2 - koksidiyozisin mukozal bütünlüðü bozmasý
3 - plazma proteinlerinin sýzmasý
4 - Clostridium perfringens’in çoðalmasý
5 - mukozanýn yýkýmý ve baðýrsak duvarýnýn
yangýsý
Resim 3- Rotasyonu ihmal etmek yükselmiþ bir
enfeksiyon baskýsýna neden olacaktýr. Subklinik
kayýplar daha yüksek olacaktýr ve klinik
koksidiozis riski yükselecektir. Karmaþýk bir
probleme basit bir cevap biçimlendirme:
koksidiostatlarýn rotasyonu hayvanlarýnýzýn
performansýný korumanýn yalnýzca þimdi deðil
gelecekte de anahtarýdýr.
Yýl: 2007 Cilt: 5 Sayý: 4
15
Veteriner Tavukçuluk Derneði
DUYURULAR
Veteriner Tavukçuluk Derneði Yönetim Kurulu
Tarým ve Köyiþleri Bakaný
Sayýn Dr. Mehmet Mehdi Eker'i makamýnda ziyaret etti.
16
Yýl: 2007 Cilt: 5 Sayý: 4

Benzer belgeler

tıklayınız. - Veteriner Tavukçuluk Derneği

tıklayınız. - Veteriner Tavukçuluk Derneği Yýlda 4 kez 3 ayda bir yayýmlanýr. Veteriner Tavukçuluk Derneði Adýna Sahibi Prof. Dr. Ahmet ERGÜN Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü Prof. Dr. Mehmet AKAN Yayýn Kurulu Doç. Dr. Erol ÞENGÖR Dr. Serdar ERTA...

Detaylı

Mikoplazma İnfeksiyonlarının oplazma İnfeksiyonlarının Teşhisi ve

Mikoplazma İnfeksiyonlarının oplazma İnfeksiyonlarının Teşhisi ve Yýlda 4 kez 3 ayda bir yayýmlanýr. Veteriner Tavukçuluk Derneði Adýna Sahibi Prof. Dr. Ahmet ERGÜN Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü Prof. Dr. Mehmet AKAN Yayýn Kurulu Doç. Dr. Erol ÞENGÖR Dr. Serdar ERTA...

Detaylı

Etlik Piliç Dışkılarının Gübre Olarak Değerlendirilmesi ve Önemi Etlik

Etlik Piliç Dışkılarının Gübre Olarak Değerlendirilmesi ve Önemi Etlik Veteriner Tavukçuluk Derneði’nin yayýn organýdýr. Yýlda 4 kez 3 ayda bir yayýmlanýr. Veteriner Tavukçuluk Derneði Adýna Sahibi Prof. Dr. Ahmet ERGÜN Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü Prof. Dr. Mehmet AKAN...

Detaylı

tıklayınız. - Veteriner Tavukçuluk Derneği

tıklayınız. - Veteriner Tavukçuluk Derneği Yýlda 4 kez 3 ayda bir yayýmlanýr. Veteriner Tavukçuluk Derneði Adýna Sahibi Prof. Dr. Ahmet ERGÜN Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü Prof. Dr. Mehmet AKAN Yayýn Kurulu Doç. Dr. Erol ÞENGÖR Dr. Serdar ERTA...

Detaylı

salmonella - Veteriner Tavukçuluk Derneği

salmonella - Veteriner Tavukçuluk Derneği Yýlda 4 kez 3 ayda bir yayýmlanýr. Veteriner Tavukçuluk Derneði Adýna Sahibi Prof. Dr. Ahmet ERGÜN Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü Prof. Dr. Mehmet AKAN Yayýn Kurulu Doç. Dr. Erol ÞENGÖR Dr. Serdar ERTA...

Detaylı