PDF İndir - Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi ISSN: 2148-872X

Transkript

PDF İndir - Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi ISSN: 2148-872X
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi
Cilt 1 Sayı 1
http://esosbil.aksaray.edu.tr
1
Sosyal Medya’nın Birey ve Toplumsal Yapıya Etkileri
(Sosyal Medya Kullanıcı Araştırması)
Orhan ALAV1
ÖZET
Günümüz iletişim çağında her değer etkileşime, değişime ve erozyona uğramaktadır. İnternetin
hayatımıza girmesi ile birlikte toplum ve bireylerin klasik yaşam tarzları alt üst olmuş hızla değişime uğramıştır.
Adına sosyal medya denen ve milyonlarca üyesi bulunan sosyal ağlar sınır tanımaz bir etki gücüne sahip
olmuştur. Dünya‟ya baktığımızda en popüler sosyal medyaların; Twitter, Facebook, MSN, Blogger,
Myspace ve Youtube oldukları görülmektedir. Sosyal medyaların bu kadar popüler olmasında sosyal medyaların
kendilerine has çekici özelliklerin olması, aynı anda/eş zamanlı interaktif etkileşim ve iletişimin rolü büyük
olmuştur. Sosyal medyanın etkinliğinde alıcı birey aynı kanalda farklı mesajları alabilmekte aynı anda mesajlara
kendine özgü tepki verebilmektedir. Burada yönlendirilmiş tepkiden ziyade düşünülmüş tepkilerin ortaya
konulmasının önemlidir. Sosyal medyanın çekici ve etkili olmasında; haber alma, güncellik, anlık kamuoyu
oluşumu, tepki verebilmek ve iletişim sürecinde olma gibi özellikler etkili olmuştur. Sosyal medyanın
organizmaya benzer canlı yapısı ve işlevsel gücü birey ve toplumları da derinden etkilemiştir. Bu etkileşim
sürecinde toplumsal yapıdaki birey bir taraftan sanal kalabalıklara karışmakta diğer taraftan da yaşadığı gerçek
toplumdan uzaklaşarak yalnızlaşmaktadır. Çalışmamızda, sosyal medyanın birey ve toplumsal yapıya etkilerini
alan araştırmalı olarak ölçmeye çalıştık.
Anahtar kelimeler: Sosyal medya,Twitter, Facebook, MSN, Blogger, Myspace, Youtube, iletişim, birey ve
toplum, gündem ve kamuoyu, etki, mesaj ve sosyoloji
The Effects of Individual an dSocial Structureon Social Media
(Social Media User Survey)
ABSTRACT
In today‟s communication age, each valve is exposed to interaction change and erosion. With the
advent of the Internet to our life, the community and individual‟s ways of life have been turned upside down
and have undergone rapid change. Social networks that are called social media as well and have millions of
members own a limitless effect power. The most popular social media in the globe are Twitter, Facebook, MSN,
Blogger, Myspace and Youtube. The reason for the popularity of social media are social media‟s own attractive
features and the role of simultaneous interaction and communication. During social media event, the receiver is
able to get different messages on the same channel and respond the received messages with his own reactions.
Here, rather than directed reaction, to put farth thoughtful responses is important. The factors that influence the
attraction and effectiveness of social media are learning the news, currency, instant public opinion formation,
being able to react and being engaged with communication pracess. Similar to organism, the live structure and
functional power of social media have affected individuals and societies deeply. During this interaction process,
individuals in the social structure both intervene in virtual crowds and withdraw themselves from the society in
which they live and become isolated. In this studyi the influences of social media on individuals and social
structure have been investigated by means of field study.
Key words: social media,Twitter, Facebook, MSN, Blogger, Myspace, Youtube, communication, individual and
society, agenda and public opinion, message and sociology.
Öğr.Gör. Orhan ALAV (Sosyolog), Süleyman Demirel Üniversitesi, E-posta: [email protected]
1
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi
Cilt 1 Sayı 1
http://esosbil.aksaray.edu.tr
2
1. Çalışmanın Amacı
Yaşadığımız zamanda, dünya toplumlarını ve bireylerini etkileyen ve global bir
etkileşim süreci içerisinde olduğumuz yeni bir iletişim medyası doğmuştur. Adına; “ sosyal
medya” dediğimiz yeni iletişim vasıtası ile iletişim ve etkileşim devrim niteliğinde bir yapısal
görünüm ve işlevle karşımıza çıkmaktadır. Dünya toplumları ve bireyleri bu iletişim ve
etkileşim süresince aynı anda/eş zamanlı olarak etkileşim ve etki sürecinde yer almaktadırlar.
Internet teknolojisinin yarattığı bu yeni medya denen sosyal medya ile aynı anda milyarlarca
insan
etkileşim
haline geçebilmektedirler. Sosyal medya ile; birey, toplumsal yapının
hücrelerini oluşturduğu gibi diğer hücresel yapılarını da etkileyebilmektedir. Sosyal medya
vasıtası ile dünyanın herhangi bir yerindeki yerel bir haber önem derecesine göre yerellikten
ulusallığa ulusallıktan da evrensel boyuta anında/eş zamanlı olarak dünya toplumlarının
kamuoylarına taşınabilmektedir. Bu bağlamda çalışmamızın amacı; çağımızın sihri
konumundaki “sosyal medya” birey ve toplumları bir sarmal gibi sarmakta ve toplumsal yapıyı
kökünden etkilemektedir. Bu süreçte toplumsal yapının değerleri sarsılmakta ve değişime
uğramaktadır. Sosyal medya gerçeği ile birlikte yaşayan birey ve toplumlar bu süreçte nasıl
bir etkileme ve etkilenme süreci yaşamaktadır? Biz,bu çalışmamızda toplumsal yapıyı
etkileyen sosyal medyayı yeni nesil jenerasyon yaş kuşağında yer alan bireylere etkilerini
ölçmeye yönelik bir çalışma içerisinde olduk.
Çalışmamızda araştırmaya katılan örneklem grubumuzun sosyal medyaya olan ilgileri,
kullandıkları sosyal medya türleri ve bireylere etkileri vb. sorulmuş olup veriler bilimsel bulgu
olarak ölçülerek yorumlanmıştır.
2. Metodoloji
Çalışmamızda araştırma konumuzun belirlemesi yapıldıktan sonra, konu ile ilgili olarak
literatür taraması yapılmıştır. Çalışmamızda örnek model olarak Isparta Süleyman Demirel
Üniversitesi 1 öğrencileri üzerinde sosyal medyanın etkilerini ölçmeye yönelik bir
anket
uyguladık (30 Mayıs 2013). Çalışma evrenimizi üniversitemiz kütüphanesini günlük kullanan
okuyucular oluşturmaktadır. Üniversite kütüphanesini her yaş ve eğitim grubundan günlük
ortalama 3000 öğrenci kullanmaktadır.
1
Süleyman Demirel Üniversitesi 2012 Yılı Öğrenci Sayısı 50.000 Kişi. (SDÜ 2012 Yıllığı)
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi
Cilt 1 Sayı 1
http://esosbil.aksaray.edu.tr
3
Buna
göre
araştırma
evren
ve
örneklem
bağıntımız
şöyle
oluşmuştur:
[n = (örneklem büyüklüğü) / N (evren büyüklüğü) ] x 100 = Örneklem Oranı2.Çalışmamızda
araştırma evreni olarak belirlediğimiz kütüphanemiz kullanıcılarından 220 kişiye rastgele
örneklem yolu ile sosyal medyanın etkileri konusunda anket uygulanmıştır. Bu bağıntımıza
göre ( n=220/ N=3000 X100 = 7,33) örneklem grubumuz araştırma evrenimizi %7,33 oranında
temsil etmektedir. Bilimsel araştırmalarda alt değer olarak %5.0‟lık örneklem değeri araştırma
evrenini temsil ettiği göz önüne alındığında çalışmamızda %7,33‟lük örneklem grubumuzun
çalışma evrenimizi yeterli yüzde oranı ile temsil ettiği görülmektedir. Araştırmamızda elde
ettiğimiz veriler bilgisayar ortamında istatistik programında işlenerek, sonuçlar bilimsel bir
bulgu olarak ortaya konmuştur.
3.Sosyal Medya
Sosyal medya; internet ağı üzerinden bilgisayar, televizyon ve cep telefon vasıtaları ile
iletişimin gerçekleştirildiği medya türüdür. Bu iletişimde bireyler iletileri/mesajları anında eş
zamanlı olarak paylaşmaktadırlar. Adına sosyal medya denen bu iletişim ağlarının en önde
gelenleri; Twitter, Facebook, MSN, Blogger, Myspace ve Youtube‟dur. Sosyal ağlar olarak
tanımlanan bu yazılım ağları aynı anda / eşzamanlı olarak milyonlarca kişiye ulaşmaktadır.
İnternet Web yazılım destekli çalışan bu sosyal ağlar, benzer ve farklı sınıflardan
birçok insanı kendi platformlarında buluşturabilmektedirler. Önceleri masum bir arkadaşlık
sitesi olarak kurulan bu ağlar sonraları ise; birey ve toplumları örgütlü veya örgütsüz olarak
etkileme sürecine almıştır.
Sosyal medya
olarak bilinen bu ağlarda
her türden çok sayıda bilgi erişimine
ulaşılabilmekte ve kullanıcılar sosyal medya üzeri iletişim sağlayabilmektedirler. Güvenlik ve
etik açısından kısmen denetlenebilen ve yönetilen bu ağlar son dönemlerde çok yönlü etkileşimi
beraberinde getirmiştir. Sosyal medya, bir taraftan endüstriyel ürünlerin pazarlandığı, diğer
taraftan ise güçlü örgütlü bir kamuoyu iletişim vasıtası durumuna gelmiştir.
2
BAL, Hüseyin, Sosyal Bilimlerde ve Sosyolojide Araştırma Süreçleri, Isparta, 1999, s.92.
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi
Cilt 1 Sayı 1
http://esosbil.aksaray.edu.tr
4
Sosyal medya, yapısı ve işlevi gereği klasik geleneksel medyadan çok farklı bir işlev
ve görünüme sahiptir. Sosyal medya; geleneksel medyaya göre hem kolay ulaşılabilirlik taşır
hem de daha fonksiyonel bir gündem ve kamuoyu oluşturma süreci/etki gücüne sahiptir.
Sosyal medyada iletiler/mesajlar kullanıcılar tarafından üretilirler ve edite edilir.
Sosyal medya masrafsızdır ve herkese açık fonksiyonel yapı özelliğine sahiptir.
Sosyal medyayı çekici kılan unsurlar arasında; ileti/mesajın güncelliği, çekiciliği,
erişim hızı, erişilebilirlik, kullanılabilir olma, yeniliklere açık olma ve kalıcı olma gibi
özellikler yer almaktadır. Sosyal medyada kullanılan görsel işitsel teknoloji sosyal medya
ağlarında yer alan; fotoğraf, metin, video ve benzeri dosyaların
sahnelenmesine/yayınlanmasında
farklı yollar izlenebilir buna ilaveten sosyal medya
katılımcıları ve kullanıcıları katılım ve paylaşımda
çok sayıda örtük yol da
kullanabilmektedirler.3Burada önemli olan sosyal medyanın ileti ve amacını sağlıyor olmasıdır
bu amaçlar çok çeşitli olabilmektedir. Sosyal medyayı etkili olabilmesinde sosyal medyada
oluşan demokratik katılımcı/paylaşımcı güven ortamı önemli bir öğedir4 çünkü sosyal medya
demokratik bir ortam oluşmaz ise katılım ve paylaşımda sorunlar oluşmaya başlar bu durumu
en aza indirgemek için sosyal medyada sağlıklı bir ortamın var edilmesi gerekir.
4.Sosyal Medya’yı Çekici Kılan Unsurlar
Sosyal Medya iletişim sürecinde; çekicilik, eğlendirme, vakit geçirmek, haber verme,
haberdar olma, farkındalık yaratma, gündem ve kamuoyu oluşturma, diğeri/ötekini merak gibi
pek çok etken sosyal medyayı çekici hale getirmiştir. Sosyal medyanın etki ve etkileşim
süresince birey, geleneksel medyaya göre çift taraflı etkileşimdedir. Sosyal medyada birey,
gelen iletilerden hem etkilenmekte hem de kendisi başka bireyleri ve toplumları etkileme
sürecinde yer almaktadır. Sosyal medya bu yönü ile eğlenceli, çekici interaktif bir sarmal
oluşturmuştur. Sosyal medyayı çekici kılan unsurlara baktığımızda güncel bilgilerin yer
Kotval, Xerxes P. and Michael J. Burns.,Visualization of EntitiesWithinSocial Media: TowardUnderstanding
Users‟ Needs, BellLabsTechnicalJournal 17(4), 2013, p.78
4
PatriciaMoyandDietram A. Scheufele., Media effects on politicalandsocialtrust,
Journalism&Communication
Quarterly,77 (4), 2000, p. 744
3
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi
Cilt 1 Sayı 1
http://esosbil.aksaray.edu.tr
5
almasının yansıra; video, ses, müzik, yazılı ve görsel dosyaların yerelması aynı zamanda sesli,
görüntülü ve yazılı bir iletişim aracı olmasının da etkili olduğu görülmektedir.
Sosyal medyanın çekici oluşunda iki yönlü iletişimin rolü büyüktür. Sosyal medyada
bir konu üzerinde mesajı hazırlarken kendi ideolojisi, düşüncesi veya faydasına hizmet eden bir
kodlama tekniği değil ilgili mesajın alternatiflerinin de hazırlanarak alıcıya verilmesi önemlidir,
böylece alıcı aynı konu üzerinde aynı kanaldan farklı mesajları alacağından vereceği tepkiler de
yönlendirilmiş tepki olmaktan ziyade düşünülmüş bireysel tepkiler 5 olacağı için sosyal
medyanın iletişim sürecinin hızı, demokratik yapısı, açık kaynaklı iletişime
açık olma,
tepkilerin olumlu veya olumsuz olması en kısa sürede / anlık ileti alınabilmesi veya ileti
verilebilmesi gibi özellikler sosyal medyayı güçlü ve çekici kılmaktadır. Sosyal medyada birey
hem sosyal medyanın içinde hemde dışındadır. Yani sosyal medya bir nevi hibrit bir varlıktır.
Bir tarafta iletişim kanalları diğer tarafta bu iletişime maruz kalan canlı organizma/ insan
olgusu sosyal medyayı hibrit bir nesne haline dönüştürmüştür. Geleneksel medyalarda
mesajların çoğu bilinçaltımızı ele geçerime, yönetme ve yönlendirme üzerine örtük bir
mesaj iletirken diğer taraftan sosyal medya da bu durum biraz daha farklı bir yapıdadır. Sosyal
medyada da iletilen mesajın geleneksel medya gibi bilinçaltı hedefi vardır ancak diğer taraftan
sosyal medyada “mesaj” olgusu açık kaynaklı ve katılımcı bir yapıyı içerir. Sosyal medyanın
çekici olmasında iletişim ve arkadaşlık sitelerinin varlığı önemli bir etkendir.
Sosyal medya aynı zamanda tehlikeleri de beraberinde taşımaktadır. Birçok tehlikeli
suç örgütleri ve zararlı alışkanlıklar yapabilen ürünlerin masum görüntüde maskeli/örtük olarak
sunulması (pazarlanması) sosyal medyayı tehlikeli hale getirebilmektedir.
Sosyal medya diğer taraftan bireyleri
sanal ortamda
yoğun bir sosyal
ilişkiye/sosyalleşme ve eğlendirme sürecinde tutarken diğer taraftan ise reel hayatın içinde
bireyi yalnızlaştırmaktadır. Sosyal medyanın çekici/etki gücü, sosyal medyanın çok yönlü etki
ve etkileşim sarmal yapısından kaynaklanmaktadır. Geleneksel ve sosyal medyaların
vazgeçemedikleri ileti yöntemlerinden biri depropaganda tekniğini kullanmaktır. Propaganda
tekniği ile verilen görüntünün / mesajın altında asıl hedefine örtük bir şekilde gizlenerek
Sarı, Hasan.,Sosyal medya ve uygulamarının on-line halkla ilişkiler açısından
URL: http://www.hasansari.com.tr/upload/98603353.pdf , 16 Nisan 2013, s.3
5
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi
Cilt 1 Sayı 1
http://esosbil.aksaray.edu.tr
6
ulaşmak emeli vardır.6 Ancak burada önemli olan sosyal medyanın sunmuş olduğu mesajın
birey ve kamuoyuna etki gücü ve katılımcı rolü belirleyici olmaktadır. Sosyal medya toplumsal
yapıda yapının geneline yönelik daha çekici ve etkileyici mesajlar sunarak dolaylı bir sivil
toplum örgütü görevini de üstlenir. Sosyal medya doğrudan veya dolaylı olarak etkileşimde
bulunduğu katılımcılarının gücünü arkasına alarak; siyaset, eğitim, ekonomi, sanat, spor ve daha
birçok konu üzerinde
gündem ve kamuoyu
gücü oluşturarak
birey ve toplum adına
demokrasiyi dolaylı denetleme (demokrasiyi yönetme) gibi bir görevi üstlenebilmektedir.
Bunu yaparken de
açık yada ada örtülü
bir yapıda sivil toplum örgütü görünümünde
gerçekleştirirler.
Bu belirleyicilikte sosyal medya; mesaj denen ileti
içerisinde
yer alarak hem
kamuoyunu etkilemek hem de etkilenme yönü ile çift taraflı etkileşimi gerçekleştirir. Sosyal
medyada kamuoyunu oluşturan sosyal grupların sosyal nitelikleri de sosyal medya içerisinde
sınıflı bir etkileşimi ve beraberinde getirmektedir. Bu yapıda; kendi
sınıfını oluşturan
bireylerin ortak iletişim ve etkileşimlerini de görmekteyiz. Bu yönü ile sosyal medya bir
taraftan halka açık diğer taraftan da sınıfının dışına kapalı bir sarmal yapıyı oluşturmaktadır.
Bu ve benzer işlevsel yönü ile sosyal medya geleneksel medyaların etki gücünün birkaç adım
önüne geçmektedir.
5. Birey Olgusu
Birey her ne kadar terminoloji olarak bir tek kişi, canlı bir değer, canlı bir obje olarak
tanımlanmış olsa da birey, farklı bilim dallarında farklı terminolojilerle tanımlanmıştır.
Terminoloji olarak birey psikoloji ve sosyoloji bilimleri içerisinde içerik açısından
farklı işlevlerde tanımlanmıştır. Psikoloji biliminde birey psikolojik olarak; güdü, heyecan,
ruhsal, tavır, duyumlar, dikkat, algı, öğrenme, bellek, alışkanlık, düşünme, imge, iletme,
iletişim, zeka, yetenek, kişilik ve benlik terminolojilerinin bütünsel varlığı ile açıklanmaktadır.
Bu bağlamda psikolojide birey kişilikle açıklanmaktadır. Psikolojide kişilik; “bir insanın
bütün ilgilerinin, tutumlarının, yeteneklerinin, konuşma tarzının, dış görünüşün ve çevresine
6
Özsoy, Osman., Propaganda ve kamuoyu oluşturma, Alfa yayınları, 1.bs., İstanbul, 1998, s.110-111
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi
Cilt 1 Sayı 1
http://esosbil.aksaray.edu.tr
7
uyum biçiminin özelliklerini içeren bir terimdir.”
7
Birey terminolojisi
farklı bilim
disiplinlerinde farklı şekillerde ifade edilmiştir.Birey genel anlamda; “kendine özgü nitelikleri
yitirmeden bölünemeyen tek varlık, fert anlamında iken doğa bilgisinde türü oluşturan tek
varlıklardan her biri iken mantık biliminde ise; bir türün kapsamı içine giren somut varlık
anlamında Psikoloji biliminde ise, insan topluluklarını oluşturan, insanların benzer yanlarını
kendinde taşımakla birlikte, kendine özgü ayırıcı özellikleri de bulunan tek can, fert olarak
tanımlanmış. Sosyoloji biliminde ise birey; toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle
ilgili nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri8 olarak tanımlanmıştır. Burada esas
olan birey teriminin farklı yorumlanıyor olması değil yüklenmiş olduğu anlam önemlidir.
Birey terminolojisi tek başına bir tanımdan öte bir bütün içerisinde birçok öğeyi taşıması
önemlidir. Bireyi birey anlamında var eden; bireysel oluş, bireysellik, bireysel mesafe, bireysel
psikoloji, bireysel psikoterapi, bireysel algı, bireysel sembol değerler, birikim, öğrenme, biliş,
bilinç ve cinsiyet gibi pek çok öğe birey terminolojisinin içinde yer alır9 ve bir bütün halinde
bireyi oluşturur. Psikoloji bilimi ise bireyi üç aşamalı olarak değerlendirir; „canlı‟, „insan‟
ve “kültürleşmiş bir kişi” olarak bakar. Bu bağlamda (1)insan; biyolojik ve fizyolojik nitelikleri
olan bir canlı, (2) canlı varlıklar içinde, kendi sınıfına özgü belirgin özellikleri olan bir kişi, (3)
farklı kültürlerde yetişmiş belirli değerlere
sahip olan bir bireydir.” 10 Görüldüğü gibi
terminoloji olarak birey olgusu tek başına çok şey ifade
etmiyor, önemli olan birey
terminolojisinin içeriği ve bireylerin toplumsal yapıdaki fonksiyonlarıdır.
6. Toplumsal Yapı
“Toplumsal yapı” kavramı çok geniş anlamlı bir terminolojidir, içerisinde birçok bilim
disiplini barındırır. Çalışmamızın özünden uzaklaşmamak için “toplumsal yapı” terminolojisini
sosyolojik kavramlar çerçevesinde değerlendirmeye çalışacağız.
7
8
9
Baymur, Feriha., Genel Psikoloji, Inkılap Yayınları, İstanbul, 1994, s.253.
Türk Dil Kurumu Sözlüğü (TDK) İnternet çevrimiçi URL: http://www.tdk.gov.tr ,02.04.2013
Budak, Selçuk., Psikoloji Sözlüğü, Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara, 2003, s.142-143
10
Özgüven, İbrahim Ethem., Bireyi Tanıma Teknikleri, Sistem Ofset, Ankara, 2002, s.1
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi
Cilt 1 Sayı 1
http://esosbil.aksaray.edu.tr
8
Sosyoloji biliminde “toplumsal yapı” kavramı toplumsal bir sistemin yapısal adıdır. Bu
yapıda pek çok yapısal değer karşımıza çıkar. Toplumsal yapıda; toplumsal ilişkiler, statü ve
roller, toplumsal kontrol mekanizmaları, toplumsal normlar, toplumsal sapmalar, toplumsal
grup ve sınıflar, kent ve metropoller, toplumsal tabaka yapıları, toplumsal hareketlilikler –
(yatay ve dikey hareketler), siyasal yapılanmalar, kültür, sanat, edebiyat, bürokrasi, asker,
hukuk, medya ve ekonomi gibi pek çok yapının yer aldığı görülmektedir.
Toplumsal yapı kavramı terminoloji olarak oldukça geniş bir terminoloji içermektedir.
Toplumsal yapıda her yapı bütünsel yapının bir alt parçacığını oluşturur. Her yapı parçası
bütünün varlığının güvencesi yada tehdididir. Bu bağlamda toplumsal yapı sisteminde; yapı
sürekli bir değişim içerisindedir. Toplumsal yapıdaki değişmeler toplumsal yapının en küçük
hücresi durumundaki birey ile başlar sonrasında küçük gruplar ve sınıflı, örgütlü ve örgütsüz
büyük yapıları etkiler değişim yapının bütününde hissedilir ve görülür. Bireyle başlayan
değişim toplumsal yapının kurumları ile devam eder.
Toplumsal yapıyı kitle iletişim ve sosyal medya ekseninde değerlendirecek olursak
yapı içerisinde medyanın önemli dinamiklerden biri olduğu görebilmekteyiz. Toplumsal yapı
içerisinde yer alan yasal örgütlü en büyük güç olan devletlerin yapılarında yer alan üç büyük
erk‟e (yasama, yürütme ve yargı) bir dördüncü güç olarak da sivil toplum gücü olan medya
eklenmiştir. Medya, içinde bulundukları toplumların ve devletin yapısal, siyasal, ekonomik ve
demokratik güç durumlarına göre yer edinirler. Medya; içinde bulunduğu toplum yapılarındaki
zayıflıklardan yararlanırlarsa yani üç büyük erk‟i kontrol edebilme ve yönetme gücünü elinde
bulundurursa o toplumlarda doğrudan birincil güç haline gelebilmektedirler.
Toplumsal yapıyı medya-iletişim ekseninde incelediğimizde son on yılda ortaya çıkan
farklı bir medya türü ile karşı karşıya kaldığımız görülmektedir. Adına “sosyal medya”
denen bu kavram fonksiyonel yapısı itibarı ile diğer geleneksel medya araçlarından tamamen
farklı bir kitle iletişim aracı olduğu görülmektedir. Gücünü bireylerden alan sosyal medya
yakın bir gelecekte de
birincil iletişim vasıtası durumuna geçecekler gibi gelişim
göstermektedir.
Sosyal medya; fonksiyonel yapısı gereği geleneksel medyadan tamamen farklı ve
işlevsel bir yapıdadırlar. Sosyal medya; sunduğu haber, bilgi, eğlence, video, mesaj, fotoğraf,
ses ve yazılı metin dosyaları ile hem içinde bulunduğu toplumu etkilemekte hem de kendisi
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi
Cilt 1 Sayı 1
http://esosbil.aksaray.edu.tr
9
geri dönüşümleri (feedback) ile etkilenmektedir. Bu sürecin tamamında da içinde bulunduğu
toplumu ve sınır tanımaz erişim gücü ile de diğer toplumları da etkilemekte veya
etkilenmektedir. Sosyal medyanın toplumsal gücü ise; iletmiş olduğu iletilerin güncel ve geri
dönüşümlerinin anlık/en kısa sürede oluşmasının yanı sıra, medya iletilerine verilen bireysel
ve kitlesel tepkilerin kısıtlanmadan, sansüre uğramadan özgürce iletilmesi ve bunun yanında
zaman ve mekan kavramlarının olmayışı sosyal medyayı günümüzde ve gelecekte önemli
kılacaktır. Sosyal medyanın toplumsal gücünü ifade etme açısından yakın dönemde cereyan
eden “Arap baharı” halk devrimlerini örneklendirebiliriz. Arap baharı devrimlerinde örgütsüz
halkın sosyal medya önderlerince örgütlenerek toplumsal yapıyı siyasal anlamda kökünden
değiştirdikleri görülmüştür. Bu yönü ile sosyal medya demokrasilerin destekçisi iken öte
yandan diktatörlüklerinde tehdidi durumundadırlar. Diğer taraftan sosyal medya toplumsal
yaşamın hızını artırmıştır.11Toplumsal yaşamda zaman kavramı önemli bir öğe olup sosyal
medya zaman kavramını ortadan kaldırmakta veya zamanı en aza indirgeyerek birey ve
toplumun yaşam hızını artırmıştır. Toplumsal yapı kavramı sosyolojik olarak oldukça geniş bir
kavramdır. Çalışmamızın özünü kaybetmemek için toplumsal yapı kavramını burada sosyal
medya kavramı ve toplumsal yapı etkileşimi olarak özetlemeye çalıştık.
6. Anket Değerlendirme
Sosyal medyanın birey ve toplumsal yapıya etkileri (sosyal medya kullanıcı araştırması)
isimli çalışmamızda sosyal medya kullanıcılarının sosyal medya kullanımı ve etkileşimleri
hakkında bilgi sahibi olabilmek için alan araştırması uygulayarak bu konudaki düşünceleri
anket tekniği ile tespit edilmiştir. Çalışmamızda sosyal medya kullanıcılarının tek ve iki yönlü
etkileşimleri etki sahaları ile birlikte belirlenmiştir. Çalışmamızda sosyal medya, sosyal medya
kullanımı ve sosyal medyanın birey ve topluma etkileri sosyolojik bir saha çalışması ile ortaya
konmaya çalışılmıştır.
Çalışmamız; sosyal medya kullanıcılarının sosyal medya ve toplumsal yapıdaki
etkileşimleri ile sınırlandırılarak yürütülmüştür, aksi taktirde sınırları çok geniş olan böyle bir
konunun içinden çıkılması güç bir durum oluşturabilirdi. Bu yönü ile çalışmamızda belli bir
metodoloji izlenerek araştırma bulguları bilgisayar ortamında istatistik programında analize
11
Thompson, John B., Çev. Serdar Öztürk, Kırmızı Yayınları, İstanbul, 2008, s.63
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi
Cilt 1 Sayı 1
http://esosbil.aksaray.edu.tr
10
tabi tutularak veriler sosyolojik açıdan değerlendirilmeye çalışılmıştır. Buna göre araştırma
evrenimizde araştırma örneklem grubumuza uyguladığımız alan-anket sorularımıza verilen
yanıtlar ve değerlendirme sonuçları ise şu şekildedir:
Araştırmamıza katılan örneklem grubumuzun cinsiyet dağılımlar şöyle; %71,4 Kız,
%28,6 Erkek olarak dağılım göstermiştir. Araştırmaya katkılan örneklem grubumuzun yaş
dağılımlarına baktığımızda çoğunluğun % 46,8 oranında 20-25 yaş
grubundan oluştuğu
görülmektedir bunu % 38,6 ile 25-30 yaş grubu ve % 14,5 oranı ile de 18-20 yaş grubunun
izlediği görülmektedir. Araştırmaya katılan örneklem grubumuzun büyük bir çoğunluğu; %
84,1 oranı ile lisans öğrencilerinden oluşmakta bunu % 15,9 oranında da Yüksek lisans
öğrencileri izlediği görülmektedir. Araştırmaya katılan örneklem grubumuzun ekonomik
durumlarına baktığımızda; örneklem grubumuz çoğunlukla kendilerini % 60 oranında orta
sınıfta görmelerine karşın % 40‟lık bir diğer grup ise kendilerini alt sınıfta görmektedirler. Bu
veri sonucuna göre örneklem grubumuzun hiçbirisi kendisini üst ekonomik sınıfta
görmemektedirler.
Erasmus
12
Araştırmaya katılan örneklem grubumuzun % 2,3‟nün çoğunluğu
proje destekli olarak en az bir defa yurtdışı seyahati gerçekleştirdikleri
görülmektedir.
Çalışma evrenimizde örneklem grubumuzun verilerine göre tercih edilen en güçlü
sosyal medyalar; facebook ve twitter olarak ifade edilmiştir. Bu tercihte facebook ve twitter
sosyal medyalarının içeriklerinin yanı sıra kullanıcı sayılarının fazlalığı ve insanlar üzerindeki
güçlü etkilerinin rolü önemli olmuştur.
12
Erasmus programı, yükseköğretim kurumlarının birbirleri ile işbirliği yapmalarını teşvik etmeye yönelik bir
Avrupa Birliği programıdır.
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi
Cilt 1 Sayı 1
http://esosbil.aksaray.edu.tr
11
Şekil-1: Sosyal medya tercih değerleri: Facebook % 74,1 ve Twitter %14,5 (Diğer %11,4
Örneklem grubumuzun verilerine göre sosyal medya kullanıcılarının çoğunluğu (%
49,5) sosyal medyayı günde 1 ile 2 saat arasında kullanmakta, buna karşın bir diğer çoğunlukta
% 42,7 oranında sosyal medyayı günde 2-4 saat arasında
kullandıkları görülmektedir.
Araştırma evrenimizin örneklem verilerine göre sosyal medyanın toplumsal yapıda gündem ve
kamuoyu etkisine etki gücünü baktığımızda, örneklem grubun çoğunluğunun sosyal medyanın
güçlü etkisine inandıkları görülmektedir. Araştırmaya katılan örneklem grubumuzun verilerine
göre sosyal medya kullanıcılarının çoğunluğu % 81,3 oranında sosyal medyanın toplumsal
yapıda gündem ve kamuoyu oluşturma gücüne/etkisine inancı hakim olduğu görülmektedir.
Şekil-2: Sosyal medyanın gündem ve kamuoyu etki gücü
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi
Cilt 1 Sayı 1
http://esosbil.aksaray.edu.tr
12
Örneklem grubumuzun verilerine göre sosyal medya kullanıcılarının çoğunlukla %
44,1 tercihlerini haber almadan yana kullandıkları görülmekte, bunu; % 25,9 ile eğlence, %
22,3 oranında spor ve 7,7 oranında ise diğer kullanım tercihlerinin izlediği görülmektedir.
Şekil-3: Sosyal medyanın tercih alanları
Araştırmaya katılan örneklem grubumuzun verilerine göre çoğunluğun %81,4 oranında
sosyal medyanın etkileme gücüne sahip olduğu görülmektedir. Araştırmaya katılan örneklem
grubumuz sosyal medyayı toplumsal yapıda içerik olarak % 32,3 oranında siyaset, % 30,0
oranında eğlence, % 29,1 oranında haber edinme ve %7,7 oranında da ekonomi içerikli tercih
ettikleri görülmektedir. Araştırmaya katılan örneklem grubumuzun verilerine göre bireylerin
sosyal yaşamlarında sosyal medyanın etkileri çoğunlukla % 45,4 oranında olumlu karşılanmış
olup sosyal medyanın bireyleri toplumsal yapıda sosyalleştirdiği düşüncesi ortaya konmuştur
ancak örneklem grubumuzun % 25,0‟lık bir diğer kesimi sosyal medyanın bireyleri
yozlaştırdığı ve % 21,4‟lük kesiminde sosyal medyanın bireyleri yalnızlaştırdığı düşüncesi
ortaya konmuştur. Araştırmaya katılan örneklem grubumuzun çoğunluğu % 47,3‟lük bir kesimi
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi
Cilt 1 Sayı 1
http://esosbil.aksaray.edu.tr
13
sosyal medyanın kendilerini mutsuzluğa ittiğini ifade etmelerine karşın % 33,6‟lık bir
kesiminde sosyal medyanın kendilerini mutlu ettiği düşüncesi ortaya konmuştur. (%19,1 diğer)
Şekil-4: Sosyal medya etkileşimi – Anket veri değerleri
Sosyal medyanın birey ve toplumsal yapıya etkileri hem doğrudan hem de dolaylı olarak etkin
bir şekilde görülmektedir. Özellikle örgütlü grupların eylemsel dayanışmalarında sosyal
medyanın etkisi çok kısa sürede görülmesine karşın örgütsüz kalabalık toplumsal yapıya etkileri
ise dolaylı olarak gündem ve kamuoyu süreci olarak yansımaktadır. Sosyal medyanın bireysel ve
kitlesel etkilerini araştırmamızın sonuç bölümünde daha kapsamlı olarak değerlendireceğiz.
6. Sonuç
Sosyal medyanın birey ve toplumsal yapıya
etkileri: Sosyal medya kullanıcı
araştırması isimli çalışmamızda; sosyal medyayı fonksiyonel anlamda tanımlamaya çalıştık.
Bu tanımlamada; sosyal medyanın fonksiyonel yapısı, işlevleri, gündem ve kamuoyuna etkileri
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi
Cilt 1 Sayı 1
http://esosbil.aksaray.edu.tr
14
birey ve toplumsal yapıya etkileriyle birlikte incelenmeye çalışılmıştır. Çalışmamızda sosyal
medyanın birey ve toplumsal yapıya etkileri alan/anket çalışması ile ölçülmeye çalışılmıştır.
Sosyal medya kullanıcı araştırması çalışmamızda; çalışmanın amacı, araştırmanın
sınırları, evren ve örneklemi, metodolojisi belirlenmiş olup çalışmamızda kuramsal bölümleri
ise; sosyal medya, birey ve toplumsal yapı olguları oluşturmuştur. Çalışmamızın kuramsal
bölümlerini ise uygulamış olduğumuz anket çalışması desteklemiş olup, çalışmamızı her iki
bölümün birlikte değerlendirildiği sonuç bölümü ile sonuçlandırdık.
Sosyal medyanın birey ve toplumsal yapıya etkileri: Sosyal medya kullanıcı
araştırması konulu çalışmamızda ortaya çıkan sonuçları genel değerlendirme olarak şöyle
ifade etmekteyiz;
Sosyal medya olarak isimlendirdiğimiz kitle iletişim araçları (Twitter, Facebook, MSN,
Blogger, Myspace, Youtube vb.)geleneksel medyaya göre çok özel ve fonksiyonel işlevsel
yapıya ve taraftara sahip olmuşlardır. Sosyal medyadaki etkileşim çok yönlü olup etkileşimde
bulunanlar sosyal medyayı adeta yarı canlı hibrit bir yapıya dönüştür. Bu hibrit yapıda esas
olan; iki yönlü iletişim sürecinde, göndericinin bir konu üzerinde mesaj hazırlarken kendi
ideolojisi, düşüncesi veya faydasına hizmet eden bir kodlama tekniği değil ilgili mesajın
alternatiflerinin de hazırlanarak alıcıya verilmesi önemlidir. Böylece alıcı aynı konu üzerinde
aynı kanaldan farklı mesajları alacağından vereceği tepkiler de “yönlendirilmiş tepki” olmaktan
ziyade “düşünülmüş tepkiler, bireysel tepkiler” 13 olacaktır. Bu bağlamda sosyal medyada
iletilerin anında tepki alması ve mesajı yaratanında çoğunlukla sosyal medya kullanıcılarının
rolü sosyal medyayı çekici ve daha etkili kılmaktadır.
Sosyal medya her ne kadar avantaj ve çekici bir yapıda olsa da beraberinde
dezavantaj ve tehlikeleri de taşımaktadır. Sosyal medya; gündem ve kamuoyu oluşum süreci
ile birlikte eğlendirme, haber edinme, spor programları, magazin programları, sanal ticaret,
arkadaşlık, iletişim, eğitim ve iş gibi birçok etkileşimi beraberinde taşıma özelliğine sahiptir.
Diğer taraftan sosyal medya birçok sorun ve tehlikeyi de beraberinde taşımaktadır. Bunlar;
açık ve örtük/gizli mesajların sunulması suç ve terör örgütlerinin sosyal medya içinde
13
Sarı, Hasan.,a.g.e, s.3
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi
Cilt 1 Sayı 1
http://esosbil.aksaray.edu.tr
15
yapılanması, zararlı ve yasaklı maddelerin (uyuşturucu vb.) satılması, sunulması ve alıştırılması
gibi tehlikeleri de sunmaktadır. Sosyal medya bireyleri kısmen mutlu etse de diğer taraftan
bireyi reel topluma yabancılaştırmaktadır. Bunun sonucunda birey yalnızlaşarak aile ve yaşadığı
topluma yabancılaşmaktadır. Sosyal medyanın teşhirci ve narsis yönü ise bireyleri sağlıklı
toplum ortamından uzaklaştırmakta, yalnızlaştırmakta ve
ötekileştirebilmektedir. Sosyal medya diğer medyalar gibi ötekileşmeyi yaratmaya çalışır ise
o zaman sosyal medya gerçek amacından çıkarak birey ve toplumu kaos ortamına sürükler ve
bu ciddi bir tehlikedir. Sosyal medya, toplumda şeffaf/açık bir yapıda mı, yoksa örtük/maskeli
bir yapıda mıdır? Bu çok önemlidir. Maskeli medya çok tehlikelidir. Maske çok şey ifade eder
ve daha fazlasını saklar. Medya maske kullanım halindeyken ona dokunulamaz. Maske,
belirsizliğin dehşetiyle yüklüdür, örttüğü şey asla bilinmez.14Medya‟nın maskeli/örtük veya
açık olması birey ve toplumu etkileme sürecinde çok önemlidir. Çünkü niyetler/amaçlar buna
göre şekillenecektir bu süreçte medya maskesiz olarak ileti ve mesajlarında “ötekileştirme”
bilincinden çok “toplumsal farkındalık” ve “yurttaşlık bilincini” ön plana çıkarırsa faydalı
olacak ve hedef kitlesiyle birlikte yaşamaya devam edecektir. Aksi taktirde hem geleneksel hem
de sosyal medya; etkisinde kalan bireyleri farklı düşündürmeye (gizli olarak) zorlayacaktır.
Sosyal medya bu süreçte geleneksel medyalardan çok daha farklı ve işlevsel bir rol
oynamaktadır. Geleneksel medyada haber/ileti sınırlandırılarak, seçilerek sunulmasına karşın
bu durum sosyal medyada sınırsız ve özgür bir ortam içermektedir. Peki, bunun sonucunda
Sosyal medyan korkmak mı gerek? Sosyal medya her ne kadar kendi gündem ve kamuoylarını
oluşturarak bireyleri ve toplumları etki altına alsa da tek başlarına birey ve toplumları değiştirme
gücüne sahip değildir ancak, değişim sürecini zamana yayarak bireyleri etkilemeye
olgunlaştırılmış bir ortam hazırlarlar. Toplumsal yapı ve bireylerin değişimi birden bire
gerçekleşmez bunun için öncesinde gündem ve kamuoyu olarak eylemsel düşüncenin hazırlığı
yapılmalıdır. Bu süreci de medya başarı ile yürütür sonuçta geleneksel medyada olduğu gibi
sosyal medyada; Yusuf Kaplan‟ın ifadesi ile; “barışın dilini savaşın dili ile, savaşın dilini de
barışın dile” kullanabilmektedir. Sonuç itibarı ile sosyal medya toplumsal yapıda yapının
geneline yönelik daha rafine ve etkileyici mesajlar sunarak dolaylı bir sivil toplum örgütü
görevini görebildiği gibi diğer taraftan da korkunç bir savaş makinesine dönüşebilmektedir.
14
Canetti, Elias., çev. Gülşat Aygen, Kitle ve İktidar, Ayrıntı yayınları, 1.bs., İstanbul, 1998, s.371
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi
Cilt 1 Sayı 1
http://esosbil.aksaray.edu.tr
16
Çalışmamızda uygulamış olduğumuz alan/anket çalışmamızda sosyal medya kullanıcı
profiline baktığımızda, sosyal medyanın birey ve toplumsal yapıya etkileri yukarıda sosyal
medya ile ilgili verilen kuramsal bilgilerle örtüştüğü görülmektedir. Araştırma evrenimize
katılan örneklem grubumuzun verilerine
göre sosyal medya
kullanıcılarının profiline
baktığımızda, çoğunluğun yeni neslin (jenerasyon) yaş grubundan oluştuğu görülmektedir.
Yani internet teknolojisi ve sosyal medyaya döneminde doğan neslin sosyal medyaya daha
hakim ve daha yoğun etkileşim sürecinde oldukları tespit edilmiştir. Sosyal medya olarak ise
çoğunluğun facebook ve twitter medyalarını kullanıldığı görülmektedir. Sosyal medya
kullanıcılarının çoğunluğu günlük ortalama en az 2 saat zamanlarını sosyal medya kullanarak
geçirdikleri görülmektedir. Sosyal medya kullanıcılarının büyük bir çoğunluğu ise sosyal
medyanın toplumsal yapıda gündem ve kamuoyu oluşturduğuna inanmaktadırlar. Bu süreçte
sosyal medya kullanıcılarının kendilerinin de
kamuoyu etkileşiminde oldukları ifade
edilmiştir. Sosyal medya kullanıcılarının çoğunluğu sosyal medyayı eğlence aracı olarak
görmelerine karşın sosyal medyanın hibrit fonksiyonel yapısından dolayı sadece eğlence değil
çok fonksiyonlu bir iletişim/etkileşim ve etkileme aracı olduğu görüşünü de ifade etmekteler.
Alan araştırmamızda sosyal medyanın bireyin sosyalleşmesine katkısı sorulduğunda is iki
farklı düşünce ortaya konmuştur. Buna göre sosyal medya çoğunlukla bireyi sosyalleştirmekte
ancak diğer taraftan da
yalnızlaştırmakta anti sosyal bir yapıya sokmaktadır. Buradaki
çelişkinin nedenini açacak olursak ifade edilmek istenen düşünce şu; sosyal medya bireyi
sosyalleştirmekte ama neye göre sosyalleştirmekte? Bu duruma baktığımızda sosyal medya
bireyi kendisine göre mi sosyalleştirmekte, yoksa reel sosyal hayata göre mi sosyalleştirmekte?
Bu etkileşimde birey toplumsal yapının gerçek dinamiklerine göre sosyalleşmiyor ise sanal bir
sosyalleşmeye tabi olmaktadır. Bu durumda birey ve toplumsal hayatın gerçekliği bireyi
rahatsız edebilmekte
birtakım patolojik
rahatsızlıklara sebebiyet verebilmektedir.
Araştırmamızda ortaya konan bir diğer realite ise; bireyin yalnızlaşması ve kendisini reel
dünyadan soyutlayarak sanal dünyanın içerisinde bir kozada yaşamaya mahkum etmesi
gerçeği karşımıza çıkmaktadır. Birey, reel dünyanın içinde yer alan sosyal medya koza
sarmalında yaşayarak yaşam içerisinde başka bir yaşam üretmektedir. Bu durum bireyi
toplumdan yozlaştırmakta, koparmakta ve yalnızlaştırmaktadır. Araştırmamızda; sosyal medya
büyük bir
etki gücüne sahip olarak görülmekte ve toplumsal yapının tüm değerlerini
etkilemektedir. Örneğin; siyaset, spor, eğlence, haber, ekonomi/iş ve diğer birçok alanı
etkilemektedir. Sosyal medya kullanıcıları her ne kadar sosyal medyaya bağımlı düzeyde
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi
Cilt 1 Sayı 1
http://esosbil.aksaray.edu.tr
17
iseler de araştırmamızda sosyal medya kullanıcılarının büyük bir kısmı kendisini mutlu bir
diğer büyük kısımda mutsuz hissetmektedirler. Bu görünürde çelişkiymiş gibi görünse de
psikoloji ve sosyoloji bilimlerinin gözü ile baktığımızda olması gereken patolojik ve reel
durumun çatışmasını görmekteyiz. Sosyal medya kullanıcı araştırmamızda da ortaya konduğu
gibi sosyal medya, toplumsal yapıyı kontrol ederken tüm gücünü kullanmakta, bunu yaparken
de
demokrasi ve özgürlük kavramlarını kullanır. Chomsky‟ nin medya gerçeği isimli
çalışmasında adına “Regan Doktrini” denen anlayışta ifade edildiği gibi medya ve demokrasi
kavramları birbirlerinin varlık sebeplerini oluşturduğu görülmekte ve bu duruma da medya ve
demokrasinin güçlü savunumu15 denmiştir. Sosyal medyanın birincil erk gücü demokrasiyi
yönetmek değildir, birey ve topluma/kamuoyuna
bir sivil toplum
örgütü yapısında
bilgilendirme yapma görevi vardır. Aksi taktirde sosyal medya “erk” konumuna geçer ve bu
yapıda devlet ve toplumlar açısından tehlikeli boyutlara ulaşabilir. Günümüz toplumlarında
medya mesaj ve etki güçleri ile görünmeyen en etkili birincil güç konumuna gelmişlerdir.
Sosyal medyanın etki ve yönlendirme yönetme gücüne örnek verecek olursak örneğin 1 Ocak
2011 tarihi itibarı ile Mısır‟da gerçekleşen Arap Baharı halk hareketleri /devrimlerine yönelik
Amerika‟nın uluslararası en etkin geleneksel medyalarından New York Times, USA Today
ve The Washington Post gazetelerinde 33 haber yer almasına karşın sosyal medyada ise
binlerce haberin yer aldığı görülmektedir. Sosyal medya böylelikle devrim aktörleri ve
toplumsal aktivistleri eylemsel mesajları ile yönlendirdiği yönettiği görülmüştür. 16 Burada
önemli olan sosyal medyanın doğru kullanılması realitesi karşımıza çıkmaktadır. Geleneksel
medyalara göre çok daha özgür bir davranışsal yapıya sahip olan sosyal medya geleneksel
medyaların yaptığı planlı gündem tuzaklarına düşmemelidir. Sosyal medya ileti/haberleri
ile gündem ve kamuoyu oluştururken güdümlü, uzantılı, kumandalı bir siyasal gündemin
içerisinde olmamalıdır. Yapıları gereği sosyal medyalar da bu özellik en aza indirgenmiştir
diyebiliriz. Güdümlü siyasal gündem ile birey ve toplumun sorun ve öncelikleri hükümet
organları, siyasi liderler ve çıkar grupları
tarafından kendi lehlerine göre
gündem ve
kamuoyunun manipüle edilerek mesajların politika eylemi şeklinde gizlenerek sunulması ve
Chomsky, Noam., çev. Abdullah Yılmaz, Osman Akınhay, Medya Gerçeği, Alfa yayınları, İstanbul, 2002, s.5
6Anthony
A. Olorunnisola, Brandie L. Martin, Influences of media on socialmovements:
Problematizinghyperbolicinferencesaboutimpacts, the Pennsylvania StateUniversity, United States.Database: ElsevierScience
(SocialCitation Index), TelematicsandInformatics, 30 (2013), p.277
15
16
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi
Cilt 1 Sayı 1
http://esosbil.aksaray.edu.tr
18
siyasal gündemi belirlemeleri17 sosyal medyanın kötüye kullanımıdır. Sosyal medyanın açık
ve gizli etki
gücünü keşfeden birey ve tüzel kişiler maalesef sosyal medyayı yanlı kullanabilmektedirler.
Çalışmamızda araştırma evrenimize katılan örneklem grubumuza yönelttiğimiz anket
sorularından birisinde sosyal medyanın çekiciliğinde sosyal medyanın çekiciliği yönünde
yanıt almıştık. Burada esas olan sosyal medyanın eğlendirmenin yanında deşarj görevi
karşımıza çıkmaktadır. Sosyal medyanın görevleri arasında kitle içinde meydana gelen en
önemli olay haber ve deşarj olayıdır. Deşarj olmadan kitle gerçek anlamda mevcut değildir,
kitleyi yaratan deşarjdır. Deşarj anı kitleye dahil olan herkesin farklılıklardan kurtulduğu ve
kendilerini diğerleri ile eşit hissettiği andır. 18 Deşarj açısından sosyal medya geleneksel
medyalara göre çok daha çekici ve etkin bir özelliğe sahiptir. Geleneksel medyalar tek yönlü
bir ileti/mesaj sunarken sosyal medya ise çok yönlü bir etkileşim ve ileti/mesaj sunar yani
sosyal medyada deşarj olmak için herhangi bir konudaki haber yada iletiye anında tepki/yanıt
verme olanağı söz konusudur. Bir diğer ifade ile sosyal medyada alıcı aynı konu üzerinde aynı
kanaldan farklı mesajları alacağından vereceği tepkiler de yönlendirilmiş tepki olmaktan ziyade
düşünülmüş bireysel tepkiler19 olarak
ortaya konarak deşarj olayı gerçekleştirilmiş olur.
Global anlamda
sosyal medyayı ve etkilerini
düşündüğümüzde aslında sosyal
medyanın yaratıcıları sosyal medya kullanıcılarını profil olarak etiketlemekte, kimliklemekte
ve kullanmakta olduğunu görmekteyiz. Böylece, oluşan kamuoyuna göre veri tespitleri anında
oluşturulabilmektedir. Sosyal medya bir taraftan görünürde açık kaynak iletişimli, etkileşimli
bir kullanım olanağı verirken diğer taraftan da birey ve toplumun kamuoyu düşüncelerini ele
geçirerek
birey ve toplumu
örtük/maskeli bir şekilde
hissettirmeden yönlendirmekte,
yönetmekte ve kontrol etmektedir. Bu yönü ile sosyal medyalara; egemen sınıfın kitle iletişim
vasıtalarıdır diyebiliriz. Görünmeyen realitede ise sosyal medya yaratıcıları ve sosyal medyayı
kullanan seçkinler hem kendi sınıfını yaratmakta hem de kendisi dışındaki öteki sınıfları
kontrol etmektedirler. Sosyoloji açıdan baktığımızda, sosyal medyalar örgütlü azınlıkların
örgütlü kitle iletişim vasıtalarıdır bu bağlamda her zaman örgütlü azınlık tümlüğü karşısında
17
18
Terkan, Banu, Gündem Belirleme: Medya ve siyasal gündem üzerine bir çalışma, Tablet Kitabevi, Konya, 2005, s.122.
Canetti, Elias, çev.,Gülşat Aygen, Kitle ve İktidar, Ayrıntı yayınları, İstanbul, 2006, s.18 19 Sarı, Hasan, a.g.e., s.3
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi
Cilt 1 Sayı 1
http://esosbil.aksaray.edu.tr
19
tek başına duran çoğunluğa dahil bir birey azınlığın erkine direnemez. 19 Sosyal medyayı
incelediğimizde aynı zamanda bir kültür emperyalizmi ile de karşılaşmaktayız. Sosyal medya
vasıtası ile Dünya toplumlarının
kültürleri bir
virüs
gibi yayılarak birbirlerini
etkilemektedirler. Bunun sonucunda homojen kültür yapısına sahip birey ve toplumlar daha
heterojen yapay yoz bir kültür erozyonu ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu durumu Adorno
ve Horkheimer; “aydınlanmanın diyalektiği” isimli kitabında “kitle kültürü” yerine,
“kültür endüstrileri” 20 terimlerini kullandıklarını görmekteyiz. Bu anlayışa sosyal medya ve
etki, etkileşim açılarından baktığımızda kültürlerin bir nevi yapay endüstriyel ürün olarak
üretildiği ve pazarlandığı/sunumu karşımıza çıkmaktadır. Burada “kitle kültürü” ve “kültür
endüstrileri” kavramlarına sosyal medya açısından baktığımızda iki kültürel durum süreci
karşımıza çıkmaktadır. Bir yanda gerçek, otantik, kendiliğinden oluşa gelmiş bir halk kültürü
ve diğer tarafta ise; yapay, aldatıcı ve imal edilmiş olan kitle/halk kültürü görülmektedir. 21
Tüketim toplumunun egemen olduğu post modern toplumlarda sosyal medya her yönü ile birey
ve toplumları etkilemekte bireyi çift kimlik ve kültürde yaratabilmektedir. Yani birey olduğu
gibi birde olduğunun dışında yapay/sanal ambalajlanmış bir şekilde kendisini sosyal medyada
sunabilmektedir. Bu durum bireylerin ve toplumsal yapının ruh sağlığını bozmakta ve gelecekte
patolojik toplumların doğabilmesine sebep olabilir.
İletişim her canlının karşılıklı anlaşma dili olup iletişim araçları ister geleneksel medya
olsun isterse sosyal medya olsun sunmuş oldukları ileti/mesajları ile ekseninde ve etkisinde
varlığını sürdüren birey ve toplumlara karşı ahlaki sorumluluğa sahip olmalıdırlar.
Dünya uygarlıklarına baktığımızda uygarlıkların dizaynında; edebiyat, sanat, mimari,
resim, müzik, heykel gibi sanatsal estetik değerlerin birey ve toplumları zirveye çıkardığı
görülmektedir. Dünya toplumlarının tarih boyunca iletişim süreçlerine baktığımızda; sözlü,
yazılı ve görsel/sanal olarak iletişim içerisinde oldukları görülmektedir. Günümüzün modern
ve postmodern toplumlarında ise iletişim artık endüstriyel boyuta çıktığı görülmektedir. Biz,
bu çalışmamızda modern ve postmodern toplumların iletişim aracı olan internet / “sosyal
Bottomore, Tom.,çev. Erol Mutlu, Seçkinler ve Toplum, Gündoğan yayınları, Ankara, 1997, s.10
Mutlu, Erol., Globalleşme, popüler kültür ve medya: Popüler kültür için kitlesel bir temizlik, Ütopya
Yayınevi, Ankara, 2005, s.307
19
20
21
Mutlu, Erol.,a.g.e. ,s.307
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi
Cilt 1 Sayı 1
http://esosbil.aksaray.edu.tr
20
medya” kavramını ele alarak sosyal medyanın birey ve toplumsal yapı üzerindeki etkilerini
incelemeye çalıştık. Sosyal yapılar olarak ifade
edilen sosyal örgütlenme ve sosyal
örgütlenmenin kendine uygun olarak yarattığı değerler sistemini
22
parçalardan bütüne
etkileriyle değerlendirilmeye çalıştık. Elbette çalışmamızın eksik yanları olmuştur bu
çalışmamızda
önemli olan sosyal medyanın
toplumun en küçük hücresi olan bireyden
başlayarak örgütlü ve örgütsüz sınıfları, birey ve kalabalıkları da dikkate alarak etki ve
etkileşim süreçlerini ölçmeye ve değerlendirmeye çalıştık.
Sonuç itibarı ile sosyal medya(lar) etkin hibrit yapısı ve kendine has özelliklerinden
dolayı birey ve toplumsal yapı üzerinde çok güçlü etkileşim/etki gücüne sahip kitle iletişim
vasıtaları olduğu realitesi karşımıza çıkmaktadır.
22
Kıray, Mübeccel Beliğ., Toplumsal yapı toplumsal değişme, Bağlam yayınları, İstanbul, 2006, s.312
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi
Cilt 1 Sayı 1
http://esosbil.aksaray.edu.tr
21
KAYNAKÇA
1)-Anthony A. Olorunnisola, Brandie L. Martin, Influences of media on socialmovements:
Problematizinghyperbolicinferencesaboutimpacts, the Pennsylvania StateUniversity, United
States.Database: ElsevierScience (SocialCitation Index), TelematicsandInformatics 30 (2013)
2)- Baymur, Feriha., Genel Psikoloji, Inkılap Yayınları, İstanbul, 1994.
3)- Bottomore, Tom.,çev. Erol Mutlu, Seçkinler ve Toplum, Gündoğan yayınları, Ankara,
1997.
4)- Budak, Selçuk., Psikoloji Sözlüğü, Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara, 2003.
5)- Canetti, Elias, çev.,Gülşat Aygen, Kitle ve İktidar, Ayrıntı yayınları, 1.bs., İstanbul, 1998.
6)- Canetti, Elias, çev.,Gülşat Aygen, Kitle ve İktidar, Ayrıntı yayınları, İstanbul, 2006. 7)Chomsky, Noam, çev. Abdullah Yılmaz, Osman Akınhay, Medya Gerçeği, Alfa
yayınları, İstanbul, 2002.
8)- Kıray, Mübeccel Beliğ., Toplumsal yapı toplumsal değişme, Bağlam yayınları, İstanbul,
2006.
9)- Kotval, Xerxes P. and Michael J. Burns.,Visualization of EntitiesWithinSocial Media:
TowardUnderstandingUsers‟ Needs, BellLabsTechnicalJournal 17(4) 2013.
10)- Mutlu, Erol., Globalleşme, popüler kültür ve medya: Popüler kültür için kitlesel bir
temizlik, Ütopya Yayınevi, Ankara, 2005.
11)- Süleyman Demirel Üniversitesi 2012 Yılı Öğrenci Sayısı 50.000 Kişi.
(SDÜ 2012 Yıllığı)
12)- Özgüven, İbrahim Ethem., Bireyi Tanıma Teknikleri, Sistem Ofset, Ankara, 2002.
13)- Özsoy, Osman, Propaganda ve kamuoyu oluşturma, Alfa yayınları, 1.bs., İstanbul, 1998.
14)- Thompson, John B., Çev. Serdar Öztürk, Kırmızı Yayınları, İstanbul, 2008.
15)- PatriciaMoyandDietram A. Scheufele., Media effects on politicalandsocialtrust,
Journalism&Communication Quarterly,77 (4) 2000.
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi
Cilt 1 Sayı 1
http://esosbil.aksaray.edu.tr
22
16)- Sarı, Hasan, sosyal medya ve uygulamarının on-line halkla ilişkiler açısından
Değerlendirilmesi, URL: http://www.hasansari.com.tr/upload/98603353.pdf
16 Nisan 2013.
17- Terkan, Banu, Gündem Belirleme: Medya ve siyasal gündem üzerine bir çalışma, Tablet
Kitabevi, Konya, 2005.
18- Türk Dil Kurumu Sözlüğü (TDK) İnternet çevrimiçi URL: http://www.tdk.gov.tr
02.04.2013

Benzer belgeler