indir - Arma Elektropanc

Transkript

Ocak, Şubat, Mart, Nisan 2015
AE Arma-Elektropanç ücretsiz yayınıdır.
PROJE : AVRUPA’NIN EN YÜKSEK BİNASI
OKO TOWER
RÖPORTAJ : SMMM
MUSTAFA KOÇ
SEYYAHNAME : FIRSATLAR ÜLKESİ
AMERİKA - 2
KÜLTÜR & SANAT
SABAHHATTİN ALİ
Yıl 8 // Sayı 33
www.arma-elektropanc.com.tr
EDİTÖRDEN
M. Asım Coşkun
Genel Müdür Yardımcısı
Satın Alma ve Lojistik
& İdari İşler
Yönetim Kurulu Başkanımız Kemal
Kızılhan’ın yaptığı açıklamada okuyacağınız üzere 2012 Nisan ayında ortak
olduğumuz Imtech ile verdiğimiz ortak
karar sonucunda 2015 Nisan ayında
hisselerimizi tamamını geri alarak bu
ortaklığa son vermiş bulunuyoruz. Bu
büyük adımın AE ailesine hayırlı olmasını diliyorum. Umuyorum ki başarılı
tarihimize yeni başarılar eklenecektir.
Engineering News Record dergisinin
‘’Dünyanın En Büyük 250 Müteahhitlik
Firması 2014’’ listesinde Türkiye’den tek
teknik müteahhitlik firması olarak yer
alan firmamız ödülünü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan aldı.
AE Arma-Elektropanç olarak Etik ve
İtibar Derneğine üye olup, her zaman
inandığımız ve uyguladığımız açıklık,
dürüstlük, güvenilir olma ilkelerimizi
perçinlemek istedik.
Yönetim Kurulu Üyemiz Burak Kızılhan,
Türkiye ve Dünya’da aile şirketlerinin
ülkelerindeki ekonomiye verdiği katkıları, konferanslarla anlatmaya devam
ediyor.
Bu sayımızın proje bölümünde ise Moskova’nın en prestijli semtinde yer alan
85 katlı konut kulesinin şu an Avrupa’nın
en yüksek binası olma özelliğine sahip
Oko Tower’ı proje müdürlerimiz Özkan
Özkurt (Elektrik İşleri) ve Hasan Cidal
Kaya’nın (Mekanik İşleri) anlatımları ile
tüm teknik detayları öğrenebilirsiniz.
Röportaj bölümümüzde, değerli dostumuz ve şirketimizin Yeminli Mali Müşaviri Mustafa Koç’u daha iyi tanıma fırsatı
bulacaksınız.
Seyyahname bölümümüzde ise Alpaslan
Uğur Şöhret kardeşimizin Amerika’nın
en güzel şehirlerinde yaptığı turistik
geziyi ve izlenimlerini okuyabilirsiniz.
Yılın ilk bölümünde bazı değerli büyüklerimizi kaybettik. Onları her zaman
sevgi ve saygı ile anacağız.
Ülke gündemimize de biraz bakacak
olursak önümüzde ki Haziran ayında bir
seçim var. Seçimin ülkemiz için ve her
vatandaş için hayırlı olmasını diliyorum.
Ocak, Şubat, Mart, Nisan 2015 AE MAGAZİN 01
DERGİ ADI
İÇİNDEKİLER
AE Magazin
İMTİYAZ SAHİBİ
AE Arma-Elektropanç adına
Demir Özkaya
10
SORUMLU GENEL YAYIN YÖNETMENI VE
YAZI İŞLERI MÜDÜRÜ
M. Asım Coşkun
YAYIN KURULU
M. Asım Coşkun
Burak Kızılhan
Merve Çıkrıkçıoğlu
Burcu Kızılhan
Atakan Naçar
GÖRSEL YÖNETMEN
Atakan Naçar
YÖNETİM YERİ
Fulya Mah. Vefa Deresi Sok. No.11 34394
Şişli / İstanbul
T: +90 212 275 54 84 (pbx) • F: +90 212 274 06 41
[email protected]
PROJE “OKO TOWER” ÖZKAN ÖZKURT & HASAN CİDAL
KAYA
RUSYA FEDERASYONU TEMSİLCİSİ
Hakan İnce
T: +7 495 775 01 49
[email protected]
BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ TEMSİLCİSİ
Yavuz Güvener
T: +971 2 628 22 40
[email protected]
BASIM
Umur Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Esenkent Mah. Dudullu Org. San. Bölgesi 2. Cadde
No:5, P.K. 34776 Ümraniye - İstanbul
T: 0216 645 62 00 • F: 0216 420 04 35
YAYIN TÜRÜ
Yerel süreli yayın. Dört ayda bir yayınlanır.
BASIM TARİHİ
Mayıs 2015
02 AE MAGAZİN Ocak, Şubat, Mart, Nisan 2015
20
RÖPORTAJ “MUSTAFA KOÇ” BURCU KIZILHAN
26
16
GLOBAL BAKIŞ “ÇİN HALK CUMHURİYETİ”
ALTAN KABAKÇI
TEKNOLOJİ “KONTROL VANALARINDA OTORİTENİN ÖNEMİ”
ALTEMUR GÜLEÇ
32
28
HUKUK PENCERESİ “TTK’DA AZINLIK PAY SAHİPLERİNE
TANINAN HAKLAR” MERVE ÇIKRIKÇIOĞLU
SEYYAHNAME “AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ - 2”
ALPASLAN UĞUR ŞÖHRET
42
38
KÜLTÜR & SANAT “SABAHATTİN ALİ” BUKET ALTAÇ
BASINDA AE
AE MAGAZİN // YIL 8 SAYI 33
01 BAŞLARKEN “EDİTÖRDEN” M.ASIM COŞKUN
04 KISA KISA
10 PROJE “OKO TOWER” ÖZKAN ÖZKURT & HASAN CİDAL
KAYA
16 GLOBAL BAKIŞ “ÇİN HALK CUMHURİYETİ”
28 HUKUK PENCERESİ “TTK’DA AZINLIK PAY SAHİPLERİNE
TANINAN HAKLAR” MERVE ÇIKRIKÇIOĞLU
32 SEYYAHNAME “AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ - 2”
38 KÜLTÜR & SANAT “SABAHATTİN ALİ” BUKET ALTAÇ
ALTAN KABAKÇI
42 BASINDA AE
20 RÖPORTAJ “MUSTAFA KOÇ” BURCU KIZILHAN
46 AE AİLESİNDEN
26 TEKNOLOJİ “KONTROL VANALARINDA OTORİTENİN
ÖNEMİ” ALTEMUR GÜLEÇ
KISA KISA
IMTECH İLE AE ARMA-ELEKTROPANÇ ARASINDAKİ
İŞBİRLİĞİNİN SONA ERMESİ HAKKINDA AÇIKLAMA
AE Arma-Elektropanç ailesinin değerli üyeleri, değerli okuyucular;
Geçtiğimiz Nisan ayı içerisinde netleşen bir gelişmeyi sizinle
paylaşmak isterim. Bildiğiniz gibi 2012 yılının Nisan ayında
hisselerimizin %80’inin Imtech tarafından satın alınması
paralelinde önemli bir ortaklığa imza atmıştık. Ancak kurumumuzun ve Imtech’in yeni stratejik planlamaları doğrultusunda, bu ortaklığı karşılıklı olarak aldığımız karar ile sona
erdirmiş bulunmaktayız.
Elektrik, elektronik ve mekanik mühendisliği (MEP) hizmetleri alanında, bölgesel bir lider ve Türkiye’nin en güçlü teknik
müteahhitlik şirketi AE Arma-Elektropanç olarak; bölgesel
güç konumumuzdan küresel güç olma yolundaki hedeflerimiz doğrultusunda, büyümeye ve önemli işlere imza atmaya
birlikte devam edeceğiz. Bu gelişmenin hepimize hayırlı olmasını dilerim.
Saygılarımla
Kemal Kızılhan
Yönetim Kurulu Başkanı
Imtech’e %80’ini sattığımız hisselerimizin %31’lik bölümünü
Ocak 2014’de, geri kalan %49’lük bölümünü ise Nisan 2015
tarihinde geri satın alarak Imtech ile olan birlikteliğimizi
sonlandırmış olduk.
KISA KISA
AE ARMA-ELEKTROPANÇ ÖDÜLÜNÜ
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN’DAN ALDI
İnşaat sektörünün prestijli uluslararası dergisi Engineering
News Record (ENR) tarafından yayımlanan “Dünyanın En
Büyük 250 Müteahhitlik Firması” listesinde yer alan AE ArmaElektropanç’ın Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kızılhan, ödülünü “2015 Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül Töreni”nde
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan aldı.
AE Arma-Elektropanç, ayrıca listede yer alan Türkiye’deki
42 müteahhitlik firması arasındaki tek teknik müteahhitlik
(MEP) firması oldu.
Töreni”nde AE Arma-Elektropanç Yönetim Kurulu Başkanı
Kemal Kızılhan ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan aldı.
Rusya, Dubai, Katar, Lübnan iştirakleri; Azerbaycan, Abu
Dabi, Moskova, Cezayir şubeleri ile eski Sovyetler Birliği ülkeleri, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da (MENA) faaliyetlerini
3 kıtada sürdüren AE Arma-Elektropanç’ın 8 ülkede devam
eden 21 projesi bulunuyor. Kurum, bu yıl Fortune Türkiye ve
Capital’in hazırladığı Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin yer
aldığı listelerde de yer almıştı.
Türk inşaat sektörünün bu önemli uluslararası başarısını duyurmak ve firmaların başarılarını ödüllendirmek amacıyla 16
Şubat 2015’de Ankara Sheraton Otel ve Kongre Merkezi’nde
gerçekleştirilen “2015 Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül
KISA KISA
BÜYÜK CEZAYİR CAMİ’NDE İŞLER HIZLANDI
Türkiye’nin lider teknik müteahhitlik firması AE ArmaElektropanç’ın elektrik, elektronik ve mekanik (MEP) tesisat
işlerini yürüttüğü, dünyanın 4. , Cezayir’in ise en büyük camisi olacak olan Büyük Cezayir Cami’nin işlerine hız verildi.
450 bin m2’lik alana sahip olan ve ana müteahhitliğini Çinli
CSCEC’in (Chines State Constructural Engineering Company) üstlendiği Büyük Cezayir Cami, açık ve kapalı alanları
ile dev bir külliye niteliği taşıyor.
AE Arma-Elektropanç Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Demir Özkaya’nın yapılan çalışmaları incelemek üzere
ziyaret ettiği projede CSCEC firmasının MEP Direktörü
Zhang Weibo tarafından Çin’e ait yöresel yemekleri tatması
için yemeğe davet edildi.
270 metre uzunluğunda minaresi ile tüm Ceyazir’den görülebilecek olan caminin içerisinde; kuran kursu, kurs öğrencileri için dizayn edilmiş 300 odalı yatakhane, kütüphane,
sinema, açık ve kapalı otoparklar bulunuyor. Yapının 2016
yılının başında ibadete kapılarını açması hedefleniyor.
KISA KISA
SOCAR TOWER’DA İŞLER SONA YAKLAŞTI
Ana müteahhitliği Tekfen tarafından yürütülen Azerbaycan
devlet petrol şirketi Socar’ın Bakü’deki yeni yönetim binası
Socar Tower’ın inşası sona yaklaştı. Tüm elektrik ve elektronik tesisat işlerini AE Arma-Elektropanç’ın üstlendiği proje;
2 bodrum, 38 normal kat ve kule kısmı ile 200 metre yüksekliğe erişmekte. Kafkasların en yüksek yapısı olan bina,
toplam 100 bin m2 kapalı alana sahip.
KISA KISA
AE ARMA-ELEKTROPANÇ TEİD’E ÜYE OLDU
“Etik” başlığında çalışmaları, iş dünyası perspektifinde yürüterek, kamu yararı elde edilmesini sağlamak amaçlı olarak kurulan TEİD (Etik ve İtibar Derneği) evrensel iş etiği
ilkelerinin, toplumun her kesiminde benimsenmesi ve uygulanması amacıyla kurulmuş ve bu konularda bir referans
merkezi olarak görülmektedir.
2010 yılında kurulan derneğin, iktisadi hayatta önemli kabul
edilen 22 kurucu kurumsal üyesi bulunmaktadır.
olan Mehmet Buldurgan’ın da başkanlık yaptığı dernek;
bugün 100’ü aşkın üyesiyle, kurullarıyla, temsilcikleriyle ve
ulusal uluslararası ortaklarıyla her geçen gün hızla büyümeye devam etmekte.
AE Arma-Elektropanç olarak bizde, TEİD ‘in üyeleri arasına
katılmış olup; çalışanlarımızla, iş ortaklarımızla, sosyal çevremizle her daim uzun vadeli ve sağlıklı ilişkilerde bulunmak
adına; açık, dürüst, güvenilir ve etik kurallarına uygun iletişime özen göstereceğimizi beyan ediyoruz.
AE Arma-Elektropanç’ın ve bir çok saygın kuruluşunda bağımsız yönetim kurulu üyesi görevini başarıyla üstlenmiş
KISA KISA
BURAK KIZILHAN KONFERANSLARINA DEVAM EDİYOR
Burak Kızılhan, Ege Girişimcilik Zirvesi, Uludağ Üniversitesi
2. İnovasyon ve Girişimcilik Günleri, Bilgi Üniversitesi Her
Ders Bir Konferans etkinliği, Yeditepe Üniversitesi Kariyer
Günleri ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi konferansının
ardından son olarak Haliç Üniversitesi Mühendislik Zirvesi’nde aile şirketlerinin ülke ekonomisindeki rolünü katılımcılarla paylaştı.
Türkiye’nin en güçlü teknik müteahhitlik şirketi AE ArmaElektropanç Yönetim Kurulu Üyesi Burak Kızılhan, Haliç
Üniversitesi’nde düzenlenen konferansta aile şirketlerinde
profesyonellik ve gelecek planlaması konusunda bilgi ve tecrübelerini katılımcılarla paylaştı. Kızılhan, Türkiye ve dünyadaki aile şirketlerinden örnekler verip kendi deneyimlerinden de yola çıkarak aile şirketlerinin avantaj ve dezavantajlarına dikkat çekti.
AE’nin Ortadoğu operasyonlarının başında olan Kızılhan,
Türkiye’de toplam şirket sayısının 2 milyon civarında olduğunun tahmin edildiğini, devlet kurumları bir kenara bırakıldığında, Türkiye’deki şirketlerin yüzde 99’unu aile şirketlerinin oluşturduğunu belirtti. “Bu durum ülke ekonomisinin
gücünün aile şirketlerine dayandığını gösteriyor” diyen Kızılhan; “Dünyada da aile şirketlerinin ülke ekonomilerindeki
konumu farklı değil. Dünyanın en büyük 500 şirketinin yüzde
40’ını aile şirketleri oluşturuyor. Avrupa’da şirketlerin yüzde
60’ını, Latin Amerika’da yüzde 65-90’ını, Kuzey Amerika ve
Asya’da ise yüzde 95’ini aile şirketleri oluşturuyor” dedi.
Türkiye’de özellikle aile şirketlerinin %93’ünün üçüncü nesli,
%75’inin ise ikinci nesli göremediğini belirten Burak Kızılhan,
ABD’de aile şirketlerinin ancak %12’sinin üçüncü kuşağa ve
%3’ünün dördüncü kuşağa kadar devamlılığını sürdürebildiğini belirtti.
Gelecek yıllarda aile şirketleri için kurumsallığın öne çıkması
gerektiğine değinen Kızılhan konuşmasını “Aile şirketlerinin
başarılarını gelecek nesillere taşıyarak büyümesi önündeki
tipik engellerin ortadan kaldırılması kurumsal yönetim ile
mümkündür. Kurumsal yönetim, genç nesil aile üyelerinin
şirket içinde alabileceği rollerin belirlenmesi sürecinin net
olmaması, nesiller arası geçiş aşamalarında sorunlar yaşanması, aktif ve pasif aile üyeleri arasındaki beklenti farklılıkları
gibi sorunların önüne geçer” diyerek sürdürdü.
PROJE “OKO TOWER”
“OKO TOWER” PROJE
OKO; eski Slav dilinde gözbebeği...
Londra’nın Canary Wharf ve Paris’in La
Defense’i gibi Moskova’nin da ticaret
ve yaşam merkezi Moscow City bölgesinde yükselen 85 katlı konut kulesi ve
49 katlı ofis kulesi olarak hizmet verecek olan mimari ve mühendislik harikası bu iki binanın tüm elektrik, elektronik ve mekanik (MEP) tesisat işlerinin
teknik müteahhitliğini tamamlamak
üzere olan AE Arma-Elektropanç başarılarına bir yenisini daha eklemenin
haklı gururunu yaşıyor...
Capital Group’un yatırımı olan projenin
ana yükleniciliğini Ant Yapı üstlenirken, mimari projesi Skidmore, Owings
& Merrill LLP (SOM) firması tarafından
yapılmıştır. Hemen batısında üçüncü
çevreyolu uzanan projenin güneyinde
park ve plazalar bulunurken yeşil alanlarında cep bahçeleri ve çimenlikleri
ile misafirlerine bir hediye niteliği taşımaktadır.
Binanın Geneli
25 bin m2 inşaat alanına kurulu proje
toplam 447 bin 85 m2 kapalı alana sahip.
Bu büyük yapı 587 konut, 57 ofis, 1 spa
ve havuz, 1 spor merkezi, 3 restaurant,
1 balo salonu, 2 lobi, dükkanlar ve 202
araç kapasiteli VIP otoparkı ile hizmete
girecektir.
Elektrik & Elektronik İşleri
85 katlı rezidans binasının kurulu gücü,
14 adet 1600kVA, 8 adet 1250kVA ve 2
adet 1000kVA; 49 katlı ofis binasının
kurulu gücü ise 12 adet 1600kVA, 2 adet
1250kVA ve 2 adet 1000kVA BEZ marka,
kuru tip trafolar ile sağlanmaktadır.
Chillerler kısmında ise 8 adet 1600kVA
trafo bulunmaktadır. Trafoların 20 kV
tarafı Schneider marka hücreler ile
beslenmektedir. 0.4kV trafo çıkışları
açık bara sistemi ile ilk bağlantı noktası
TR-DP panolarına yapılmaktadır. Ofis
ve rezidans binasının toplam kurulu
gücü %100 oranında 3 adet 2250 kVA
standby, FG Wilson marka jeneratörler
ile yedeklenmiştir. 3 jeneratör 1 adet
jeneratör dağıtım panosu üzerinden,
ATS panoları girişlerine bağlanmaktadır. Trafo istasyonları ve bunlara ait
ana dağıtım pano odaları; rezidans binasında 1. bodrum, 7, 27, 46, 65, ve 83.
teknik katlarda, ofis binasında ise 1.
bodrum, 4, 28 ve 49. teknik katlarda bulunmaktadır. Chillerler tarafında trafo
ve ana dağıtım odaları yine 1. bodrum
katta bulunmaktadır.
Kuvvet dağılımı genel olarak rezidans
binasında 12 adet, ofis binasında 8 adet
ve chillerler için 4 adet MDP panoları üzerinden yapılmaktadır. Katlarda
elektrik odalarında, müşterek alan tesisatlarını ve kiralık alanları besleyen
sayaç panoları, mekanik odalarda ise
MCC sistem panoları bulunmaktadır.
Ana dağıtım, dikeyde ve yatayda EAE
marka busbarlar ile yapılmış olup, tesisat altyapısında, gereğine göre EAE
marka sıcak daldırma veya pregalvaniz
kablo kanalları kullanılmıştır. Tali panolar, busbar çıkış kutuları üzerinden
kablo ile beslenmektedir.
sensörleri ve kontrol noktalarında ise
otomasyon anahtarı kullanılmaktadır.
Sistemin devreye alınması ve süpervizörlük hizmetleri Schneider, entegratörü Mas otomasyon tarafından yapılacaktır.
Aydınlatmada, dekoratif mahalllerde
iGuzzini, geri kalan bütün genel ve sosyal alanlarda Thorn marka, armatürler
kullanılmıştır, anahtar priz serisi olarak
Plexo ve Valena serisi tercih edilmiştir.
Enerji tüketimini izlemek ve raporlama
yapabilmek amacıyla enerji otomasyon
sistemleri kurulmuştur. Ana dağıtım
panolarında Mercury, tali panolarda ise
Siemens marka enerji analizörleri kullanılmıştır. Sistem modbus haberleşme
protokolü üzerinden tek bir merkezde
bulunan scada bilgisayarı ile kontrol
edilip, izlenmektedir. Sistem devreye
alma ve süpervizörlük hizmeti Mas otomasyon tarafından sağlanacaktır.
Enerji sarfiyatını kontrol altında tutmak ve işletmelerde konfor sunması
amacıyla aydınlatma tesisatının büyük
bölümünde, Schneider KNX sistem aydınlatma otomasyon sistemi kullanılmıştır. Kontrol tek bir merkeze bağlıdır.
Depolar, otoparklar, müşterek kullanım
mahalleri, ofisler, toplantı odaları, dış
cephe aydınlatması bu sistem tarafından kontrol edilmektedir. Sistem konfigurasyonunda projesine göre, hareket
Seslendirme ve acil anons sisteminde
Bosch markası tercih edilmiştir. Sistem
tek merkezden oluşmakta olup, yangın
sinyalizasyon sistemi ile entegredir.
Sistemin amacı, herhangi bir acil du-
rumda veya yangın durumunda binanın
istenilen mahallerine ve yangın zonlarına anons, normal şartlarda ise isteğe
bağlı müzik yayını ve amaca uygun
anons yapabilmektir. Müşterek ve kiralık alanlar olarak ayrılan zonlarda,
mahallerin mimari teknik özelliklerine
bağlı olarak, sıva altı, sıva üstü, kolon
tiplerinde hoparlörler kullanılmıştır.
Sistem çalışma gerilimi 100V’dur.
TV yayın sistemi, rezidans binasının
84. katında kurulmuştur. Yayın kaynağında, Astra, Hotbird, ABS-1, HTB/EU
Telsat W4, Eurbird olarak 5 adet çanak
anten kullanılmıştır.
Binaların mekanik ve elektrik AG/
OG odaları, işverenin belirlediği kritik
mahaller, sistem ve zayıf akim odaları,
yangın kapıları, ofis ana lobideki giriş
turnikeleri, kartlı geçiş, geçiş izleme
ve acil geçiş butonu sistemi ile donatılmıştır. Sistem markası Siemens olup,
geçiş sistemi mifare özellikli kartlar ile
çalışabilmektedir. Rezidans binasında
kat asansörleri kartlı geçiş sistemine
entegre edilmiştir. Ofis binasında yine
kartlı geçiş sisteminin entegre edildiği
12 kulvarlık turnikeler Boon Edam markadır.
Yangın sinyalizasyon sistemi Siemens
markadır. Sistemde mahal özelliklerine
göre dedektörler, yangın loopları, müşterek ve kiralık alanlar olarak bölünmüştür. Senaryo uygulaması rezidans
binasında 12 adet, ofis binasında 10
adet kontrol panellerinin birbirleri ve
merkez ile haberleşmesiyle çalışmaktadır. Yangın senaryosuna bağlı olarak, alarm durumunda, havalandırma
sistemi iptali, yangın egzoz ve basınçlandırma fanlarının devreye girmesi,
yangın damperlerinin ve seksiyonel
zon ayrım kapılarının kapatılması, araç
bariyerlerinin ve turnikelerin açılması,
bina içinde zonlamaya uygun yangın
ihbar anonsunun yapılması gerçekleştirilmiştir. Yangın sinyalizasyon, kartlı
geçiş ve kapalı devre kamera sistemlerine ait ürün temini ve süpervizörlük
hizmetleri Siemens tarafından sağlanacaktır. 8 ile 26. katlar arasında bulunan
209 adet rezidans dairenin fit-out işleri
de kapsam dahilindedir.
Mekanik İşler
49 katlı ofis binasının yaklaşık 36.9 mW
ısıtma ihtiyacı şehirden alınan sıcak su
ile Alfa Laval marka plakalı tip ısı eşanjörleri sayesinde binaya aktarılmakta.
Bodrum 1. katta bulunan her biri 8069
kW 3 asıl 1 yedek kaskad eşanjörlerinin
birincil devreleri şehirden gelen hatla
ısınırken, ikincil devrelerinde 4. ve 28.
katlarda bulunan ısı odalarına ısı aktarılmaktadır. Tüm klima santralleri,
dört borulu FCU devreleri, kullanım
suyu hatları, hava apareyleri, yerden
ısıtma hatları, konvektör ve radyatör
devreleri, sirkülasyon pompaları ve ilgili zonun eşanjör grupları arasındaki
kapalı çevrim ile ısıtılmaktadır. Binanın
soğutma yükü 17 mW mertebesinde
olup B2 katında bulunan soğutma
eşanjörleri ile B2-L3 katları arasında,
4M katında bulunan soğutma eşanjörleri ile L5-L27 arasında bulunan alçak
ve yüksek basınç zonu FCU’larına ve 4.
kat mekanik odada bulunan klima santrallerine aktarılmaktadır. 28M katında
bulunan soğutma eşanjörleri L29-L48
arası alçak ve yüksek basınç zonları
dört borulu FCU’larına, 49-49M mekanik katlarındaki klima santralleri devrelerinde kapalı çevrim olmaktadır.
85 katlı konut binasının toplam ısıtma
ihtiyacı 28.1 mW mertebesindedir. Isı
B1 katındaki ısıtma eşanjörleri birbirine
kaskad ısıtma eşanjörleri sayesinde sırasıyla L27, L46, L65 ve L83 mekanik
katlarındaki ısı odalarında basıncı kırılarak yukarı doğru iletilmekte. Tüm
klima santralleri, dört borulu FCU
devreleri, kullanım suyu hatları, hava
apareyleri, yerden ısıtma hatları, konvektör ve radyatör devreleri, sirkülasyon pompaları ve ilgili zonun eşanjör
grupları arasındaki kapalı çevrim ile
ısıtılmaktadır. Konut binasının toplam
soğutma yükü 13.1 mW olarak hesaplanmıştır. Soğutma eşanjörleri B2 katında kaskad ve zon eşanjörleri olarak
L46 mekanik odadaki soğutma merkezine, B2-L34 arası dört borulu FCU
tesisatına ve klima santrali tesisatlarına
hizmet etmektedir. L46 mekanik odadaki soğutma merkezi ise L35-L85 katları arasında tüm FCU ve klima santrali
tesisatlarına düşük ve yüksek basınç
zonu olmak üzere iki eşanjör gruplaması ile soğutma hizmeti yapılmaktadır. Tüm bu soğutma yükü hemen ofis
binasının yan tarafında bulunan yine
aynı işverenin yatırımı olan otopark binasının B1 katındaki Carrier markalı her
biri 4700 kW kapasiteli 5 asıl 1 yedek su
soğutmalı chiller ve aynı binanın çatısında bulunan Baltimore marka 15 asıl 3
yedek soğutma kulesi yardımıyla yapılmakta. Free cooling eşanjörleri de geçiş
mevsiminde ve elektrik odaları gibi kış
zamanı soğutma yükü olan mahallerde
soğutma yükünü binalara aktarmaktadır.
Sıhhi Tesisat Sistemi
Ofis binasının B2 katında şehir şebekesinden temiz su alan iki adet su
tankı bulunuyor. Aynı katta bulunan su
arıtma sistemi mekanik filtre, kum filtreleri ve dozlama ünitelerinden oluşmakta. Şehirden alınan su filtrelerden
geçtikten sonra tanklara dolduruluyor.
Kullanım suyu soğuk su hidroforu ve
sıcak su hazırlama sistemini besleyen
bu tanklar aynı zamanda L28 ve L49
mekanik odalarında bulunan ikişer adet
su tankını 128 m3/h 3 asıl 2 yedek KSB
markalı transfer pompası ile besleni-
yor. Konut binasının sırasıyla B2, L27,
L46, L65, L83 katlarında bulunan su
tankları arıtma sisteminden geçtikten
sonra transfer pompaları yardımı ile
doldurulmakta. Binanın kirli su sistemi
B1 katından şehir şebekesi ile birleşmekte. B2 katında bulunan kirli su çukurlarında biriken atık su, parçalayıcı
bıçaklı çukur pompaları yardımı ile yine
B1 katında şehir şebekesine verilmekte.
Yangın Sistemi
Ofis binasının sulu yangın söndürme
sisteminde L49 mekanik odada iki
grup yangın pompası bulunuyor. L48L39 arasında kalan 6 numaralı yangın
zonunun sprinkler sistemi 216 m3/h
uçtan emişli pompalar ile basınçlandırılmakta. 95 m3/h debili ikinci grup
yangın pompaları ise aynı zonun yangın dolabı sistemini ve merdivenlerde
bulunan itfaiye bağlantı ağzı sistemlerini; aşağıda kalan beş yangın zonu ise
tanklarda bulunan suyun statik seviye
farkı ile basınçlandırılıyor. Tüm sprinkler hatları şaftlar (riser) 8 inç borular
ile taşınmakta. Her kat bransmani 4
inç gate vanalar ile kesilirken vanaların
üzerindeki temper switch yardımı ile
vananın açık/kapalı konumu izlenebilmekte.
Akış anahtarı yangın halinde alarm sisteminin çalışması ve ilgili katın yangın
damperlerinin kapatılması gibi yangın
senaryosunun başlatılması için sistemde yer alıyor. Herbir riser yanına
sprinkler suyunun boşaltılabilmesi için
4 inç atık su borusu kullanıldı. Yine 2 inç
test & drain vanaları bu suyun boşaltılması esnasında kullanılacak şekilde
tesisatlar da yerini aldı. Sulu söndürmenin uygun olmadığı dispathcer ve
CCTV odaları gazla söndürme sistemi
olarak anılan Novec 1230 (CF3CF2C(O)
CF(CF3)2) gazı ile yangından korunması
sağlanıyor.
Konut binasının sulu söndürme yangın
zonları ilgili zonun sprinkler sistemi
pompaları ve yangın dolabı sistemi
pompaları ile basınçlandırılıyor. L72L85 zon 9, L54-L71 zon 8, L35-L53 zon7,
L27-L34 zon 6, L7-L26 zon 5, B2-L6 zon
1-4 olarak adlandırılmıştır. B2 katında
bulunan yangın pompaları zon 1-4 ve
zon 5’e ait sprinkler sistemi, yangın
dolabı ve itfaiye su alma ağzı sistemlerini basınçlandırıyor. 6 numaralı zonun
pompaları L27 mekanik odada, 7 numaralı zonun pompaları L46 mekanik
odada, 8 numaralı zonun pompaları
L65 mekanik odada, 9 numaralı zonun
pompaları ise L83 mekanik odada bulunmakta. Yangın kaçış koridorlarında
sprinkler sistemine bağlı drencher
hatları yangın senaryosuna bağlı normalde kapalı selenoid vanalar ile kontrol ediliyor. Yangın esnasında kapılarda
su perdesi oluşturan drencher devresi
yangının zon degiştirmesini engellemekte. Her selenoid vananın yanında
vananın arızalanması yada sinyalin calışmaması halinde kullanılacak by-pass
hattı üzerinde manuel bir yangın vanası
daha bulunuyor. Binanın birinci katında
yol kenarında itfaiye aracinin bağlanabilmesi için dört adet 3 inç ölçüsünde
itfaiye bağlantı ağzı daha bulunuyor.
Herhangi bir sebeple binada su olmaması durumuna karşı, itfaiye pompaları
sistem pompalarının basma hattına bu
ağızlardan su basar veya bu ağızlardan
su alabilir.
ÖZKAN ÖZKURT
PROJE MÜDÜRÜ - ELEKTRİK İŞLERİ
OKO TOWER PROJESİ
HASAN CİDAL KAYA
PROJE MÜDÜRÜ - MEKANİK İŞLER
OKO TOWER PROJESİ
Çin bir Uzakdoğu ülkesidir. Kuzeyinde
Moğolistan, kuzey doğusunda Rusya
ve Kuzey Kore, doğusunda Sarı Deniz
ve Doğu Çin Denizi, güney doğusunda
Güney Çin Denizi, güneyde Vietnam,
Laos, Birmanya, Hindistan, Bhutan ve
Nepal, güney batıda Pakistan, Afganistan, Tacikistan,Kırgızistan ve Kazakistan ile çevrilidir. Başkenti Pekin’dir.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin yaklaşık 5
bin yıl geçmişe uzanan yazılı bir tarihi
vardır. Günümüz medeniyetinin temel
taşlarını oluşturan kâğıt, barut, pusula
ve matbaacılık gibi pek çok buluşun
kökenleri Antik Çin medeniyetine dayanmaktadır.
Dünyanın alan olarak en büyük dördüncü ülkesi olan Çin Halk Cumhuriyeti, yaklaşık 1.35 milyar nüfusuyla
dünyanın en kalabalık ülkesidir. Dünya
nüfusunun yaklaşık altıda biri Çin Halk
Cumhuriyeti’nde yaşamaktadır.
Çin Halk Cumhuriyeti, son yıllarda,
yapmış olduğu atılımlarla ve politikalarla, dünyanın en önemli ekonomik
güçlerinden biri haline gelmeye başlamıştır. Çin Halk Cumhuriyeti’nin bölgede ve dünyada nüfusu, askeri alandan çok ekonomik alanda kendisini
hissettirmektedir. Çin’in ordu gücüne
bakıldığında asker sayısı açısından
dünyada birinci sıradadır. Orduda yer
alan toplam 1 milyon 483 bin askerin
850 bini kara kuvvetlerinde, 235 bini
donanmada ve kalan 398 bini ise hava
kuvvetlerinde görev yapmaktadır. Pentagon’a göre Çin Halk Cumhuriyeti ordusu 21. yüzyılın en büyük tehlikesi olarak görülmektedir. 2007 yılında orduyu
geliştirmek için yaklaşık 136-137 milyar
dolar harcama yapıldı. Ayrıca Çin ordusunun tüm ihtiyaçları yine ordu tarafından karşılanmaktadır. Ordu yerli
yapım J-10 adında bir Jet ve Type serisi
altında birçok tank tarafından desteklenmektedir.
2020’lerde Çin Halk Cumhuriyeti’nin
dünyanın en zengin ekonomisi olacağı
öngörülmektedir. Hatta dünyanın en
büyük ikinci ekonomisi Çin Halk Cumhuriyeti, dünyanın en büyük ekonomisi
ABD’yi 2014 yılında geçti. Çin’in satın
alma gücü paritesine göre ABD’yi geçtiği açıklandı. Ancak ABD hâlâ 16.8 trilyon dolarlık gayri safi yurtiçi hasılayla
(GSYİH) dünyada lider.
İktisadi gelişme sürecinde Çin’in atılımlarını başlatması 1930’lu yıllarda, olgunluk dönemine geçişi ise 1980’lerde
mümkün olmuştur. 1978 yılında başlayan dönüşüm süreci sosyalist pazar
modelini yerleştirmeyi hedefleyen
aşamalardan oluşmaktadır. Bu aşamalardan bazılarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
1978: Reform politikalarının uygulamaya konulması
1980: Özel nitelikte 4 ayrı ekonomik
bölgenin kurulması. Ailelere toprak
edinme imkânı veren yasanın çıkarılması.
1985: Pasifikte kıyısı ve de limanı bulunan 14 şehrin dış ticarete açılması.
Tarım ürünleri alım-satımında devlet tekelinin kaldırılması.
1990: Şangay borsasının açılması.
1992: Yabancı yatırımlar ve özelleştirme reformlarının yeniden başlatılması.
1994: Vergi reformu politikasının
uygulanması ve dış ticaret üzerinde
ağırlık oluşturan çok sayıda kontrolün kaldırılması.
1996: Para birimi Yuan’ın kısmen
konvertibilitesi.
2001: Dünya Ticaret Örgütüne giriş.
2004: Anayasanın gözden geçirilerek
özel mülkiyet hakkının tanınması.
2005: Yuan’ın ABD doları karşısında
% 2 oranında yeniden değerlenmesi.
Günümüzde iktisadi bakımdan gelişmiş ülkeler aynı zamanda sanayileşmiş olanlardır. Bu nedenle çoğu kez
ekonomik gelişme sanayileşme ile eş
anlamda kullanılmakta ya da sanayileşmenin ekonomik açıdan gelişmiş
olmanın şartı olduğu düşünülmektedir.
Ekonomik gelişmeyi bu açıdan ele aldığımızda Çin, “yeni sanayileşen ülkeler”
grubuna Hindistan ile birlikte sonradan
katılan ülkelerdendir. Kaynak:Tablonun
hazırlanmasında W.W.Rostow, (1962,
s.12) ve Fréderic Carluer (2002, s.26)’den
yararlanılmıştır.
Ülkenin başlıca ihracat yaptığı ülkeler
ABD (%21), Hong Kong (%17), Japonya
(%14), Güney Kore (%4,8), Almanya
(%4), Hollanda (%2,9), Singapur (%2,3),
Türkiye (%2,2) şeklinde sıralanmaktadır. Aynı doğrultuda ülke belli bir miktar da ithalat yapmaktadır. Ülke, Japonya (%19), Tayvan (%12), Güney Kore
(%11), ABD (%8.5), Almanya (%6),Hong
Kong (%4), Rusya Federasyonu (%4),
Malezya (%2,7) gibi ülkelerden mal
satın almaktadır.
Çin’in en çok ithalat ve ihracat yükünün
bulunduğu limanlar Shanghai, Qingdao,
Tianjin, Ningbo, Xiamen, Hong Kong ve
diğer limanlar olarak sıralanmaktadır.
Doğrudan yabancı yatırımın Çin’e yönelmesinin başlıca sebepleri;
• Çin’in sahip olduğu potansiyel büyüklük ve pazarın büyüklüğü, buna
bağlı olarak da tüketici sayısının
çokluğu,
• Politik ve sosyal açıdan ülkede istikrarın sağlanmış olması,
• Altyapıdaki gelişmeler,
• Ekonomik ilerlemedeki devamlılığın
yıllık ortalama %7-9 civarında büyümeye olanak sağlaması,
• 2001 yılında Dünya Ticaret Örgüwww.arma-elektropanc.com.tr
tü’ne giren Çin’in yabancı yatırımcılara hukuki açıdan güven vermiş
olması.
Çin hükümeti on yıllık kalkınma planlarının merkezine “lojistik” konusunu
yerleştirmiş ve bu zaman zarfında lojistik yatırımları için 18 Milyar Dolar’lık
kaynak aktarımına karar verilmiştir.
Ülke içinde taşımacılık ve lojistik “stratejik sektör” olarak kabul edilmektedir.
Çin uluslararası taşımacılık ve lojistik
sektöründe kamu iktisadi teşebbüslerinin hakimiyeti büyük ölçüde devam etmektedir. Sektörde ülkenin önde gelen
kamu işletmeleri;
• COSCO (China Ocean Shipping
Company) denizcilikte,
• CMST (China Material Storage and
Transportation Company) depolama
ve karayolunda,
• SINOTRANS (China National Foreign
Trade Transportation Corporation)
havayolu ve denizcilikte,
• China Post, posta ve paket taşımacılığında,
• China Rail, demiryolunda faaliyet
göstermektedir.
Dünya pazarları açısından Çin kaynaklı
ekonomik tehdit ve tehlikenin esas
olarak ülke lojistik altyapısının tamamlandığı zaman yaşanacağı şeklindeki
değerlendirmeler giderek yaygınlık kazanmaktadır. Yüksek kapasitede, daha
hızlı eşya sevkıyatının neden olacağı
olumsuz etkinin önümüzdeki on yıla
damgasını vurması beklenmektedir.
Bir ülkenin gelişmişlik düzeyini gösteren en önemli faktörlerden bir tanesi
de limanlarıdır. Buna örnek olarak Çin
deniz limanlarının kapasiteleri ekonomik gelişmenin de bir yansıması olarak
yıllık iki haneli yüzdelerle artmaktadır.
Bunun en çarpıcı örneklerinden biri
Shanghai konteyner limanlarıdır. Shanghai konteyner limanları;
•
•
•
•
1998 yılında % 21.7,
1999 yılında % 37.3,
2000 yılında % 33.8,
2001 yılında % 45.7’lik bir kapasite
artışı sergilemiştir.
(Kaynak:Çin’de Yeni Stratejik Değer:
Lojistik ve Shanghai Limanı Doç. Dr.
Murat Erdal)
ALTAN KABAKÇI
MÜDÜR - LOJİSTİK
SATIN ALMA ve LOJİSTİK DEPARTMANI
RÖPORTAJ “MUSTAFA KOÇ”
“MUSTAFA KOÇ” RÖPORTAJ
Mustafa Bey, sizi kısaca tanıyabilir
miyiz?
Karadeniz’in kıyısında yer alan Ünye-Fatsa arasında doğmuşum. Samsun
19 Mayıs Lisesi’ni ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdikten sonra
Maliye Bakanlığı hesap uzmanlığı yıllarım başladı. Yedi yıl hesap uzmanlığı
yaptıktan sonra Enka Holding’e geçiş
yaptım. Enka’nın tüm şirketlerinin mali
müşavirliği yanında hatırladığım kadarıyla on iki şirketinin yönetim kurulu
üyeliği ve müfettişliği gibi görevler
yaptım. Bu şirketlerin arasında Güney
Sanayi, Burtrak Traktör gibi önemli kuruluşlarda vardı. 1989 Yılında Enka’dan
ayrıldım. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nde hesap işleri daire başkanı
oldum. Bir yıl sonrada genel sekreter
yardımcılığına yükseltildim. Burada
normal görevlerimiz yanında İgdaş,
Belbim , İstanbul ulaşım gibi şirketlerin
Yönetim kurulu murahhas üyesi oldum.
İstanbul’un ilk metrosu olan Taksim –
4. Levent metrosu’ nun yapım kararını
imzalayan bir kaç kişiden birisi olma
şerefine ulaştım. Kamu görevi bittikten
sonra Enka Yapı Merkezi ve Cevahirler
Grubunun müşavirliğini üstlendim. Bu
arada metro inşaatını yapan Garanti –
Koza / Enka / Doğuş ortaklığının mali
müşavirliğini, tam tasdik işlerini de
devam ettirdim. 1997’ de Karınca YMM
şirketini kurduk. Halen Karınca YMM
de çalışıyorum. Bu arada Türkiye Vergi
Konseyi koordinatörlüğü, TGSD Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği müşavirliği, Yıldız Sarayı Vakfı Mütevelli
heyet üyesi ve denetçiliği gibi fahri gö-
revlerimizde olmuştur. Bazıları halen
devam etmektedir.
Sahibi olduğunuz Karınca YMM hakkında bilgi alabilir miyiz, ne tür hizmetler veriyorsunuz, bünyenizde kaç
uzman çalışıyor?
Yeterince uzun ve nitelikli yaşanmış
yılların bilgi ve tecrübe birikimleri sonucunda, Karınca YMM ve kardeş kuruluşumuz Karınca SMMM bünyesinde
çalıştığımız çok değerli firmalar vardır.
Asli görevimiz ve işimiz olan tam tasdik ve bağımsız denetim hizmetleri
yanında yerli ve yabancı yatırımcılara,
yatırım, iş ve kurumsal yönetim, teşvik
uygulama, şirket kuruluşları, birleşme,
bölünme ve tasfiye gibi stratejik danışmanlık ve uygulama hizmetleri verOcak, Şubat, Mart, Nisan 2015 AE MAGAZİN 21
mekteyiz. Özellikle yurtdışı müteahhitlik, tekstil hazır giyim sektörü, ve büyük
yatırımlar bizim uzmanlık alanımızdır.
KDV iadesinde ise başarılarımızı lütfen
müşterilerimize sorsunlar. Malum nakit
konusu hassastır. Kadromuzda halen
üç bağımsız denetçi var, yıl sonunda
bağımsız denetçi sayısı altı olacak. Dört
baş denetçimiz ve asistanlarımız var.
Tecrübeli bir yeminli mali müşavirimiz
var.
sarsılmaz güven ilişkimizdir. Değişik iş
kollarında firmalarımız vardır. Örnek
vermek gerekirse; dayanıklı tüketim
mallarında Silverline, asansör, yürüyen merdiven’ de Thyssen-Krupp,
Denizcilikte Kawasaki, Kline, inşaatta
Yapı Merkezi, Cevahirler, AE ArmaElektropanç, tekstil hazır giyimde Domino Tekstil, Batik Pazarlama, enerji
santralleri , turizm ve tarımda AS İnşaat
Grubu’nu söyleyebiliriz.
TAGİ, denetim-danışmanlık-hukuk alanında tam bir dünya devidir. TAGI bir
network değildir; bünyesinde binlerce
uzmanın çalıştığı bir kuruluştur. Dünya’da Karınca’dan başka bir kuruluşa da
lisans vermemiştir. Tabi ki böyle bir kuruluşu Türkiye-Orta Asya ve Avrupa’ da
temsil etmekten mutluluk duyuyoruz.
TAGI’ yi İdris Can Koç sayesinde elde
ettik; oğlumun hakkını da bu vesileyle
teslim etmek isterim.
Hizmet verdiğiniz firmalar ve müşteri profiliniz hakkında bilgi alabilir
miyiz?
2009 senesinde, Arap dünyasının en
büyük uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi Talal Abu-Ghazaleh
International & Co. (TAGI) ile Türkiye,
Orta Asya ve Avrupa’yı kapsayan imtiyazlı işbirliği sözleşmesi yaptınız.
Bu ortaklığınız ile ilgili bilgi alabilir
miyiz?
Arap dünyasında iş yapan Türk firmalarının bu coğrafyada karşılaştıkları bir
takım mali hukuki ve idari zorlukları aşmada TAGI’nin değerli yardım ve desteklerini gördük. TAGI ile ortaklığımız
işbirliği-güç birliği şeklinde başarıyla
devam etmektedir.
Müşteri profilimizdeki firmaların ortak
özelliği, hepsinin kendi alanında tartışmasız çok kaliteli firmalar olduğu
ve bizimde onlarla uzun yıllara dayalı
IFAC Forumof Firms’ün üyesisiniz, bu
dernekle ilgili bilgi alabilir miyiz sizden, bu derneğe üye olmanızın avantajları nelerdir?
Şirketimiz IFAC-Forum of Firms akreditasyon grubuna tabi ki lisansiye
kuruluşumuz TAGI sayesinde dolaylı
olarak dahil olmuştur. IFAC mesleğimizin Dünya’ daki en üst yetkili organıdır.
IFAC altında Forum of Firms’e dahil
edilerek akredite edilen firma sayısı
24’dür. Forum of Firms’ü mesleki itibarın süperliği olarak tarif etmek mümkündür.
AE Arma-Elektropanç’ın 20 yılı aşkın
süredir mali müşavirliğini yapıyorsunuz , bu kadar uzun süredir bir firmayla çalışabilmenizin sırrı nedir?
Bu bizim için büyük iltifattır çok teşekkür ederim. Hani “Allah korusun”
derken içiniz titrer ya; bizim için bazı
şirketler öyledir. AE Arma-Elektropanç
için söyleyeceğim budur. İnşallah,
umuyorum daha uzun yıllar birlikte
oluruz. Büyük sır ise sevgidir.
Kitabımız ile ilgili, Milliyet’te rahmetli
Örsan Öymen yazı serisi hazırlamış,
birçok köşe yazarı yazılar yazmıştı. Kitapları severim, çok okurum, okumayı
severim. İnternet bir mucize, keşke
benim gençliğimde de olsaydı diye hayıflanıyorum.
Sizi tanıyanlar, sizden kitap gibi insan
diye bahsediyor. Başarınızın sırrı
nedir?
İşinizle ilgili en yeni bilgileri genç arkadaşlarınızla paylaşmayı seviyorsunuz, üniversitede akademisyen olarak
görev almayı hiç düşündünüz mü?
Kitap deyince aklıma geldi. Biz iki arkadaş, Maliye Bakanlığı’ nda iken “Karapara” diye bir kitap yazmıştık, 1980
yılıydı. Kitapta kayıt dışı ekonominin
bütün ekonomiyi ele geçirebileceği
tezi işleniyor, öte yandan bankerlerin
soygunu anlatılıyordu. Kitap Cumhuriyet Gazetesi’nde bir hafta tefrika edildi.
Üniversitede hakkıyla görev yapan
akademisyenlerimize karşı çok büyük
bir saygım vardır. Gerçekten diğer sorularınız gibi çok doğru bir soru, zamanında olabilseydi çok isterdim. Biz
Karınca YMM’de her pazartesi 4-5 saat
toplantı yapıp geçen haftaların somut
çıkarımlarını masaya yatırıyoruz, serbestçe herkes fikrini söylüyor. Şirketlerimizin yararına sunulacak sonuçlar
varsa hemen harekete geçiyoruz ve
gelecek haftayı planlıyoruz. Buda bir
bilimsel çalışmadır, şimdilik bununla
yetiniyoruz.
Sizin branşınızı seçmek isteyen genç
arkadaşlarınıza, mesleğiniz ile ilgili
öğütleriniz ne olur?
Hayattaki hedefleri çok para kazanmak
ise bizim mesleğe girmesinler. Okuma,
inceleme, araştırma, raporlama, yazma,
çizme gibi işlerden zevk almıyorlarsa
bizim mesleğe hiç yanaşmasınlar. Eğer
kendisini kitap gibi insan şeklinde tanımlıyorsa ya da böyle tanımlanmaktan ileri de mutluluk duyacaklarsa, o
zaman, hem SMMM Stajyeri, SMMM,
Bağımsız Denetçi, YMM çizgisinde
devam etsinler, hem de MBA ve doktoralarını yapsınlar, Türkiye’yi ve Dünya’yı çok iyi takip etsinler.
Kanunlar ve vergi mevzuatları sürekli
değişiyor, takiplerini nasıl yapıyorsunuz?
Şuna inanın ki değişen mevzuatlar
konusunda bu mevzuatları değiştiren
malum kurumları bazen biz bilgilendiriyoruz. Mevzuat değişikliğine itirazımız yok, gelişme varsa değişiklik olması da doğaldır. Ama 30 yıldır uygulanan bir kanun hükmünü günün birinde
yeniden yorumlayıp tam aksi görüşü
uygulamaya kalkan bazı kifayetsiz insanlar daha büyük problemdir. Bu tür
keyfilikleri önleyecek olan ise standartlardır. Hala yazık ki bu tür standartları
ülke olarak hayata geçiremedik, özeli
de Devleti de maalesef bu şekilde.
İşinizde karşılaştığınız zorluklar nelerdir?
Diyojen’ in gündüz vakti fenerle aradığı
gibi iyi ve bilgili adam arıyoruz, bulduğumuz zaman çok mutlu oluyoruz. Kamuda hizmet standardı arıyoruz. Eğer
bir gün gerçekleşirse biz, meslek mensupları mesleğimizi hakkıyla ifa edebiliriz ve hatta mali dünyada adaleti temin
edebiliriz, bundan da en çok devlet ve
genelde kamu yararlanır.
Türkiye’de mali müşavirlik kavramı
oturdu mu sizce ve bu konuya nasıl
bakılıyor?
Türkiye’ de mali müşavirler (yeminliler dahil) sistemin kahramanlarıdır.
Türkiye son 20 yılda, 3568 Sayılı Mali
Müşavirlik kanunu ile beraber çok yol
aldı. KDV Kanunu 1985 de çıktı ama insanlara fatura kesmeyi Mali Müşavirler
öğretti. Bugün Türkiye vergi gelirlerinin 2/3’ü KDV ve ÖTV’dendir. Buda
kayıt dışının kayıt içine alınmasının başarısıdır. Hala kayıt dışı yok mu? Tabiki
var. Özellikle devlet üretim faktöründen biri olan toprağı tam olarak kayda
alırsa, o da minimize olacak.
Yurtdışında mali müşavirliğe nasıl
bakılıyor?
Yurtdışında (özellikle batı dünyasında)
mali müşavirlik bizdekinden çok daha
kolay. Çünkü standartlar yerleşmiş durumda, herkes ne yapacağını çok iyi biliyor. Macera yok, heyecan yok; üstelik
mali müşavirler para bile kazanabiliyorlar. Örnek vermem gerekirse; iyi bir
mali müşavir emekli oluncaya kadar 5
milyon $ kazanabiliyor. Fena mı? Gayet
güzel.
insanlara kolay mühür dağıtıldığı gibi
bazı bilgiler bize de geldi. Bundan en
önce devlet zarar görür. Çünkü, biz
kamu görevi yapıyoruz, aksayacak iş
kamu hizmetidir.
Mali müşavirler, batı dünyasında da
sistemin bel kemiğini oluşturuyor,
bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Boş zaman dediğiniz şey çok güzel bir
şey olmalı. Öyle zannediyorum ki boş
zamanım olduğu zaman fazla zamanım
kalmamış olacak.
Yeminli mali müşavirlerin sayısı gün
geçtikçe artıyor, sınavlar hakkında ne
düşünüyorsunuz, yaptırımlar artmalı
mı sizce?
Yeminlilerin sayısının kasıtlı olarak artırıldığı kamu da çalışan bazı ehliyetsiz
Boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
BURCU KIZILHAN
MÜDÜR
HALKLA İLİŞKİLER DEPARTMANI
KONTROL
VANALARINDA
OTORİTENİN
ÖNEMİ
Enerji çıktısı
%
Debi
%
Enerji çıktısı
100
100
100
90
90
90
80
80
80
70
70
70
60
60
50
+
a
40
50
=
b
40
60
50
30
30
20
20
20
10
10
0
0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100
Terminal ünitesi karakteristiği
0
%
0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100
EQM vana karakteristiği
c
40
30
%
%
10
0
%
0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100
Her iki karakteristiğin kombinasyonu
∆PVC Kontrol vanası tam açıkken ve vana içerisindeki tasarım debisi geçerken
Vana Otoritesi* =
Kontrol Vanalarında Otoritenin Önemi
Isıtma ve soğutma hatlarında kullanılan
kontrol vanaların amacı; oda sıcaklığını
istenilen değerde tutmaktır. Sistemin
tasarım değerlerinde kontrol vanalarının göstermiş olduğu performansın,
sistemin kısmi yük altında çalıştırılması
durumunda aynı olması dikkat edilmesi
gereken bir gerçektir. Kontrol vanası
kendisinden beklenen bu performansı
sağlayabilmesi için üzerine etkiyen fark
basıncın değişmemesi gerekmektedir.
Kontrol vanasına etkiyen fark basıncı
sabit değil ise; kontrol vanası kapandığında, borularda ve terminallerde (kullanım noktası örn.: Fan coil, radyatör)
debi ve basınç düşüşü azalır ve vanaya
etkiyen fark basıncı artar ki bazı yüklerde pompa basıncının tamamı etkiyebilir. Bu durum kontrol vanasının
kontrol kabiliyetini etkiler. Yani vana
kapaması gerektiğinde kapayamaz ya
da belirli açıklıkta kalması gerekirken
kalamaz ve sistemin ihtiyacı olan uygun
debiyi gönderemez. Bunun sonucunda
enerji tüketiminde artış ile birlikte
ısıtma/soğutma performansının düşmesi ortaya çıkacaktır; kullanıcılar da
ilk olarak gürültü (tınlama) ile bunu
farkedecektir. Kararlı bir oda sıcaklığı
kontrolü yapılabilmesi için lineer bir
sistem karakteristiğine ihtiyaç vardır.
İlk grafik terminal ünitesinin karaktewww.arma-elektropanc.com.tr
∆P Vana kapalı iken
ristiğidir ve müdahale edemediğimiz
bir veridir. İkinci grafik ise bir kontrol
vanasından beklenen bir karakteristiktir ve kontrol vanasının bu şeklide
çalışmasını sağlamak ancak doğru tasarım ve seçim ile olur. En son grafik
ise olmasını istediğimiz sistem karakteristiğidir.
rahatlıkla duyulabilecek ses ve ısınma
problemlerinin önüne geçmek için ya
Basınçtan Bağımsız Balans ve Kontrol
vanaları ya da Fark Basınç Kontrol vanaları kullanılmalıdır.
Kontrol vanaları karakteristik yapıları
bakımından 3’e ayrılır. Kontrol vanası
karakteristiği vananın plug yapısına
bağlı olarak ani açılma, lineer ve eşit
yüzdelikli olabilir. Vana otoritesinin
vana karakteristiğine etkisi büyüktür.
Yenilikçi ayarlanabilir Kvs’ye sahip balans ve kontrol vanaları sayesinde kolaylıkla volan üzerinden hesaplanan Kvs
değeri set edilerek kontrol vanasının
hep tasarlanan otoritede olması sağlanabilir. (Kontrol vanalarının Kvs değeri;
∆P=1 bar’da vana tam açıkken vana içerisinden geçen debi miktarıdır.)
Kontrol Vana Otoritesi
Kontrol vanası otoritesi; kontrol vanası
tam açık ve tasarım debisi geçerken
vana içerisindeki basınç düşümünün,
vana tam kapalı iken vanaya etkiyen
(hattaki) fark basıncına oranıdır (bk. *)
Otorite değeri 0 ile 1 değeri arasında
değişmektedir. Hedeflenen değer, sistemin tasarım durumunda 0,5 ile 1,0
arasında olması sistemin, en düşük kapasitede ise min. 0,25 değeri arasında
olmasıdır. Vana otoritesinin kabul edilen bu değerlerden düşük olması durumunda, kontrol vanası açamayacak,
kapayamayacak veya konfor şartlarını
sağlayacak değerlerden uzaklaşmış
olacaktır. Son kullanıcı tarafından da
Vana Otoritesinin Garanti Altına Alınması
Bu vanalar ile düşük otoriteye sahip
büyük boyutlandırılmış ya da yüksek
fark basıncına sahip küçük boyutlandırılmış kontrol vanalarının önüne geçilmiş olur. Benzersiz bu özellik sayesinde
hem her durumda vana kontrol kabiliyeti arttırılmış olur hem de düzgün bir
konfor şartları sağlandığı için enerji tasarrufu yapılmış olur.
ALTEMUR GÜLEÇ
ATLAS TEKNİK TESİSAT LTD. ŞTİ.
IMI HYDRONİC ENGİNEERİNG
ÇÖZÜM ORTAĞI
HUKUK PENCERESİ “TTK’DA AZINLIK PAY SAHİPLERİNE TANINAN HAKLAR”
TÜRK TİCARET KANUNU’NDA
AZINLIK PAY SAHİPLERİNE
TANINAN HAKLAR
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile
azınlık pay sahiplerine önemli haklar
getirilmiştir. Bu haklara değinmeden
önce, azınlık pay sahiplerinin kimler
olduğuna açıklık getirmekte fayda var.
Kanun azınlık pay sahiplerini “sermayenin en az onda birini, halka açık
şirketlerde yirmide birini oluşturan
pay sahipleri” olarak tanımlamaktadır.
Dolayısıyla, halka açık olmayan anonim
ortaklıklarda azınlık hakları, esas sermayenin en az 1/10’una sahip olan pay
sahibi veya sahiplerine, halka açık anonim ortaklıklarda ise, sermayenin en az
% 5’ine (1/20) sahip olan pay sahibine
veya sahiplerine tanınmıştır.
Azınlık pay sahiplerine tanınmış hakları
aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz:
Yönetim Kurulunda Temsil ve Aday
Önerme Hakkı
Azınlık pay sahiplerine kanun kapsamında tanınan en önemli haklardan
anonim şirketlerde azınlık pay sahibinin yönetim kurulunda temsil hakkıdır.
İlgili düzenlemeye göre, esas sözleşmede öngörülmek şartı ile, azınlık pay
sahiplerine yönetim kurulunda temsil
edilme hakkı tanınabilir.
Yönetim kurulu üyelerinin, azınlık pay
sahipleri arasından seçileceği esas
sözleşmede öngörülebileceği gibi, esas
sözleşmede yönetim kurulu üyeliği için
aday önerme hakkı da tanınabilir.
Bu hükmün uygulanabilmesi için
önemli olan, azlığın belirlenebilir olmasıdır. Bunun için, somut olayın özelliklerinin ortaya çıkarabileceği istisnalar
bir yana, yüzdelerin anılması yeterli
olmayabilir. Bunun yerine pay senedi
numaraları ve sayıları ayırt edilebilirlilik yönünden daha iyi bir ölçüttür. Azlığın iyi tanımlanmaması imtiyazların
korunmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasını güçleştirebilir. Temsil edilme
hakkı, bazı kurul üyelerinin belirli paysahibi grupları arasından seçilmeleri
veya bağlayıcı aday önerme hakkı tanınması şeklinde de öngörülebilir.
Feshi Talep Etme Hakkı
Kanun azınlık pay sahiplerine hem
halka açık anonim şirketlerde hem de
kapalı tip anonim şirketlerde, şirketin
haklı sebeple feshini talep etme hakkı
vermiştir. İlgili düzenlemeye göre,
haklı sebeplerin varlığı halinde, sermayenin en az onda birini ve halka açık
şirketlerde yirmide birini temsil eden
payların sahipleri, şirketin merkezinin
bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler.
Bu hakkın kullanılabilmesi için esas
sermayenin onda birine sahip olmak
gerekli ve yeterlidir. Bu oranda paya bir
pay sahibinin sahip olması şart değildir. Birden fazla pay sahibi de bir araya
gelerek söz konusu hakkı kullanabilir.
Esas sözleşme ile daha düşük bir oran
öngörülebilir.
Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en
yakın tarihteki gerçek değerlerinin
ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun
düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir. Haklı sebep kavramı kanunda tanımlanmamış; ancak
azınlık hakları ile bireysel hakların
devamlı ihlali, özellikle bilgi alma ve
inceleme hakkının ihlali “haklı sebep”
sayılmıştır. İleri sürülen sebeplerin
haklı olup olmadığına mahkeme karar
verecektir.
Özel Denetim İsteme Hakkı
Kanun azınlık pay sahiplerine özel denetim isteme hakkı vermiştir. İlgili düzenlemeye göre, her pay sahibi, (i) pay
sahipliği haklarının kullanılabilmesi
için gerekli olduğu takdirde ve (ii) kanundan doğan bilgi alma veya inceleme
hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli
olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, genel kuruldan isteyebilir. Bu hak genel kurul toplantı gündeminde yer almasa bile kullanılabilir.
Genel kurul istemi onaylarsa, şirket
veya her bir pay sahibi otuz gün içinde,
şirket merkezinin bulunduğu yerdeki
asliye ticaret mahkemesinden bir özel
denetçi atanmasını isteyebilir.
Özel denetim istemi her paysahibine
tanınmış birel bir haktır. Paysahibinin
bu hakkı genel kurulun iradesini bağlayan bir öneri hakkı değildir. Oylanması
zorunlu olmakla birlikte genel kurul
öneriyi reddedebilir. Ancak, genel ku-
rulun talebi reddetmesinin önemli
bir sonucu vardır: Red üzerine azlık,
mahkemeden özel denetçi atanmasını
talep edebilir; yani genel kurulun reddi
ortaya azlık hakkını çıkarır. Sistem,
genel kurulun red kararıyla talebin etkisiz kalmasına olanak bırakılmayacak
tarzda oluşturulmuştur.
Ayrıca, taleple birlikte denetim mekanizmasının harekete geçmesi sağlanmıştır. Gerçekten bir paysahibi özel
denetim talebinde bulunmuşsa, genel
kurulun bu talebi reddetmesi mekanizmayı durdurmadığı gibi, genel kurul
talebi kabul edip, istediği kişiyi özel
denetçi seçerek denetimin istediği gibi
yapılmasını sağlayamayacaktır. Her iki
halde de, özel denetçiyi mahkeme seçecek, özel denetim gerçekleşecektir.
Genel kurulun özel denetim istemini
reddetmesi hâlinde, sermayenin en
az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay
sahipleri veya paylarının itibarî değeri
toplamı en az birmilyon Türk Lirası
olan pay sahipleri üç ay içinde şirket
merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir. Dilekçe sahiplerinin,
kurucuların veya şirket organlarının,
kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara
uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde
ortaya koymaları hâlinde özel denetçi
atanır.
Genel kurul özel denetim talebini reddettiği takdirde ortaya azlık hakkı çıkar.
Başka bir deyişle, paysahibi özel denetim talebinde bulunmuş, ancak talep
genel kurul tarafından reddedilmişse,
sadece azlık mahkemeden özel denetçi
tayin etmesini isteyebilir. Red, özel
denetçi talebinin ileri sürülebilmesinin şekli ve maddî şartlarını değiştirir.
Azlık kavramı hükümde şirketin halka
açık olup olmamasına göre farklı tanımlanmıştır. Sermayesi çok büyük
olan şirketlerde, hükümdeki yüzdelere
ulaşılması güç olabileceğinden sabit bir
miktar da öngörülmüştür. Yüzdelerin
ve sabit miktarın esas sözleşme ile artırılması geçersizdir. Üç aylık süre hak
düşürücüdür.
Nama Yazılı Hisselerin Bastırılmasını
Talep Etme
Genel Kurulu Olağanüstü Toplantıya
Davet Hakkı
Kanun uyarınca azınlık pay sahipleri
istemde bulunursa nama yazılı pay senedi bastırılıp tüm nama yazılı pay senedi sahiplerine dağıtılır. Bu hükümle
nama yazılı pay senetlerinin bastırılması olanağının yolu açılmıştır. Hüküm
uyarınca azlık isterse nama yazılı pay
senedi bastırılıp tüm nama yazılı pay
senedi sahiplerine dağıtılacaktır. Böylece kapalı anonim şirketlerde özellikle
aile şirketlerinde pay senedinin bastırılmaması ve dağıtılmaması yoluyla
baskı yapılması, pay sahiplerinin bu sıfatlarını ispattan yoksun bırakılmaları,
devir olanaklarının sınırlandırılması
gibi hukuka aykırı yöntemlerin önüne
geçilmiştir.
Azınlık pay sahipleri, yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri
ve gündemi belirterek, genel kurulu
toplantıya çağırmasını veya genel kurul
zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler.
Ancak gündeme madde konulması istemi, çağrı ilanının Türkiye Ticaret
Sicili Gazetesinde yayımlanmasına ilişkin ilan ücretinin yatırılması tarihinden
önce yönetim kuruluna ulaşmış olmalıdır. İlan ücretinin yatırılması tarihinin
hem zaman hem de ispat yönünden
uygun olduğu düşünülmektedir. Çünkü,
para yatırılmadığı takdirde gerekli ekin
yapılması hemen mümkündür. Çağrı
ve gündeme madde konulması istemi
noter aracılığıyla yapılır. Uygulamada
çağrı için yönetim kuruluna başvurulup
başvurulmadığı ve başvuru tarihi sorun
yaratmakta, bu konu da mahkemenin
izni yönünden sorun doğurmaktadır.
Çünkü mahkemenin izin verebilmesi
için yönetim kuruluna başvuru yolunun tüketilmiş olması gerekir. Ayrıca
yönetim kurulunun cevap vermekte
gecikmiş olması da mahkemenin izni
bakımından önem taşır. Bu sebeple,
çağrı ve gündeme madde konulması
talebinin noter aracılığıyla yapılması
zorunluluğu getirilmiştir.
Yönetim kurulu çağrıyı kabul ettiği takdirde, genel kurul en geç kırkbeş gün
içinde yapılacak şekilde toplantıya çağrılır; aksi hâlde çağrı istem sahiplerince
yapılır. Uygulamada, çoğu kez yönetim
kurulu istemi kabul etmekte, fakat toplantı aylarca sonra yapılmakta, böylece
toplantıdan beklenen yarar elde edilemez hâle gelmektedir. Bu sebeple,
toplantının kabul tarihinden itibaren
kırkbeş günde yapılması zorunluğu getirilmiş, aksi halde çağrının talep sahiplerince yapılacağı hükme bağlamıştır.
Kurucuların, İlk Yönetim ve Denetim
Kurulunun İbrasında Anahtar Rolü
Kanun azınlık pay sahiplerine kurucuların, ilk yönetim ve denetim kurulu
üyelerinin sulh ve ibrası hususunda
olumsuz oy kullanma hakkı verilmiştir. İlgili düzenlemeye göre, bu kişilerin sulh ve ibrası azınlığın bu konuda
olumsuz oy kullanmama şartına bağlıdır. Diğer bir deyişle, azınlık pay sahipleri sulh ve ibranın onaylanmasına karşı
iseler, sulh ve ibra genel kurulca onaywww.arma-elektropanc.com.tr
lanmaz. İlgili kanun maddesinde bahsi
geçen 1/10 ve % 5 oranlarının esas sözleşme ile yükseltilmesi mümkün değil
ise de indirilmesi mümkündür.
Finansal Tabloların Müzakerelerini
Erteleme Hakkı
Azınlık pay sahiplerine tanınmış bir
diğer hak da finansal tabloların müzakeresinin ertelenmesi talebidir. İlgili
hüküm uyarınca, azınlık finansal tabloların ve buna bağlı konulara ilişkin müzakerenin 1 ay sonraya ertelenmesini
genel kuruldan talep edebilir. Bu durumda genel kurulun bir karar almasına
gerek olmaksızın, toplantı başkanının
kararıyla bir ay sonraya ertelenir. Finansal tabloların müzakeresinin bir ay
sonraya ertelenmesine ilişkin azınlık
talebi yeterli olup, ayrıca gerekçe bil-
dirilmesine gerek yoktur.
Sonuç
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda çoğunluk prensibi hakim olsa da, azınlık
pay sahiplerine oldukça geniş haklar
tanınmıştır. Böylece, azınlık pay sahiplerinin yönetim kurulunda temsil
edilme, şirketin haklı sebeple feshini
talep edebilme, hisse senedi bastırılmasını sağlama gibi birçok konuda söz
hakkı sahibi olması sağlanmıştır.
MERVE ÇIKRIKÇIOĞLU
YÜKSELKARKINKÜÇÜK
AVUKATLIK ORTAKLIĞI
“AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ - 2” SEYYAHNAME
Miami
Amerika gezime ilk şehir olarak uzun
plajları ile ünlü Miami ile başlamak istedim ve öylede yaptım… Moskova’dan
kalkan uçağım aktarmasız olarak yaklaşık 13 saatlik uçuşun ardından Miami
International havaalanına iniş yaptı. İlk
kez geldiğim bu hava alanından Miami
Beach’deki otelime taksiyle gitmeyi
tercih ederken hava alanındaki araştırmam sonucunda toplu taşımacılığın
yaygın kullanıldığını gördüm ve otobüs
ile (2.5$) otelimin önündeki durakta
inerek çok rahat bir şekilde otelime
ulaşmış oldum. Tabi ki bu uzun yolculuktan sonra odama geçip uyumaktan
başka bir şey düşünemedim.
Saat farkından dolayı ilk gün akşama
doğru otele geldiğimden ve dinlenmemden dolayı gezinti yapamadım.
İkinci gün ise güzel güneşli bir havada
çevreyi keşfetmeye başlamışken yürürken de kendimi de güvende hissediyordum… Çevre çok temizdi ve herkes kendi halinden çok mutlu görünüyordu. İlk olarak meşhur caddelerinden
Lincoln Road’da gezinirken çok hoş bir
ambians ile karşılaştım, burada kimin
Amerika’lı olduğunu anlamak gerçekten çok zordu, cadde boyunca yürürken, insanları ve etrafı izleyerek her
kültürden insan olduğunu görüyorsunuz ve ben bu kalabalıkta gezinirken
kendimi güvende hissettim... Yalnız
Lincoln Road’da dolaşmak için sanırım
yanlış vakti tercih etmiştim, öğle sıcağında aylardan Ekim olmasına rağmen
çok terledim ve hemen plaja inerek Atlantik okyanusunun keyfini çıkardım.
Her gün plajın ve havuzun keyfini doyasıya çıkarıp akşam olunca da Collins
Avenue caddesini kesen ünlü Lincoln
Road caddesinde gezmeden geçmiyordum tabi ki… Ayrıca Ocean Dr. caddesi
de gezilmesi gereken bir yer çünkü çok
kalabalık ve hareketli bir cadde. Caddeleri dolaşmak istemiyorsanız Lummus Park’ta plaj voleybolu oynayabilir
veya Miami Beach’ten şehir merkezine
inerek Amerikan arenada Miami heat
basketbol takımının bir maçını da izleyebilirsiniz. Alışveriş yapmak isterseniz, Aventura alışveriş merkezi çok
güzel bir seçenek. Klasik Big Bus şehir
turları da turistlerin tercih ettiği bir
tur. Moskova ile kıyaslama yaparsam,
burada en ucuz yemek yiyebileceğiniz
yerler fast food restaurantları, 5-10$’a
yemek yeme şansınız var. Restaurantlarda dünya mutfağından değişik tatlar
denemek isterseniz adam başı 20-75$
ödemeniz lazım. Birde dikkatimi çeken
KDV düzeneği oldu; her şeyin fiyatı
KDV hariç yazılıyor ve kasadan ürün
geçirilirken direkt KDV’si ekleniyor.
Böylece reyonda baktığınız ürün size
uygun gelirken, kasadan işlem yapılırken ek olarak KDV eklenince fiyat
birden artıyor ve doğal olarak şaşırıyorsunuz. Amerika’da araba da kiralayabilirsiniz fakat akşamları çok trafik
oluyor ve otopark ücretleri oldukça pa-
halı (günlük 30$ civarı). Lincoln Road’da
gezerken Apple Mağazasının önündeki
kuyruğunda zaman zaman uzun olduğunu görüyorsunuz. Siz siz olun hayatta bir kere olsun Florida ve Miami
South Beach’te eğlenin derim…
Orlando
Miami’den sonra 30 dakikalık kısa bir
uçuş sonrasında Orlando’ya vardım.
Otele giderken Orlando’nun ne kadar
yeşil bir şehir olduğunu gördüm, şehir
küçük ama yapacak çok etkinlik var...
İlk gün otelde dinlendikten sonra erwww.arma-elektropanc.com.tr
tesi gün soluğu Disneyland’de aldım
ve orada çocuklar gibi eğlendim. Hatta
değişik karakterlerin resimleriyle kaplı
Disney arabalarını bile sürdüm. Disneyland, Universal Stüdyoları ve Aqua
Orlando su parkı mutlaka görmenizi
tavsiye edeceğim yerler.
Turistlerin ve otellerin en yoğun olduğu cadde International Dr.’dır. Burada çok şık restaurantlar ve mağazalar var ve mesela yolda yürürken 3
yaşında bir Amerikan timsahı ile bile
fotoğraf çektirebilirsiniz. International
Dr. caddesi akşamları da çok hareketli
oluyor ve herkes bu caddede bulunan
canlı müzikli bistro barlarda günün
yorgunluğunu atabiliyor. Araba kiralamakta zevkli çünkü, trafiği çok rahat
ve Miami’ye göre çok daha ucuz. Helikopterle Orlando turu 2 kişi 30$. Ayrıca timsahların olduğu parklara da tur
yapma imkanınız var. Kısacası oldukça
yeşil ve eğlenceli bir şehir.
New York
Orlando gezisini bitirdikten sonra
Orlando’da ki hava alanından yerel
Amerikan hava yolları ile yaklaşık 3,5
saat sonra New York JFK hava alanına indim. Florida’da ki güzel havadan
sonra bu sisli puslu hava bana hoş gelmedi. Eğer hoteliniz Manhattan’da ise
taksiye 70$ vermek yerine 2,5$ metroya vererek otelinize gidebilirsiniz.
Manhattan’da hoteller oldukça yüksek fiyatlı. Size tavsiyem havaalanına
yakın hotellerde kalmanız. Newyork’ta
dolaşırken Moskova ile kıyaslarda bulundum ve Moskova-Newyork yanında
köy gibi kaldı. Sokaklarda insan seli var
oldukça gürültülü, hareketli bir şehir.
Manhattan’ı yürüyerek gezmenizi tavsiye ederim, zaten caddeler oldukça
düz ve kaybolmanız imkansız. Tabiki
uzun yürüyüşlerden sonra bir şeyler
atıştırmak isterseniz cadde üstünde
Arap kökenli seyyar satıcıların yaptığı
pilav üstü tavuk, et kavurması tarzı yemekleri atıştırabilirsiniz.
Times meydanı gündüz ayrı gece ayrı
bir güzel. Brooklyn köprüsünün hemen
altında ayaklarınız denize yakın Manhattan manzaralı güzel fotoğraflar
çektirebilirsiniz ve sonra Manhattan
adasına geçip dünyaca ünlü bankaların merkezlerini görebilirsiniz. Canal
Caddesi Çin mahallesi olarak geçiyor
burada uygun fiyatlı alışveriş yapabilirsiniz, lüks markalar tercih ederseniz
8. Avenue üzerinde veya Manhattan
Alışveriş Merkezi’nde alışveriş yapabilirsiniz. Tabi ki Central Park’a da gitmeden olmaz, oraya gitmek için metroyu
rahatça kullanabilirsiniz. Mutlaka gitmenizi tavsiye ederim çünkü, kendinizi
ormandaymış gibi hissedeceksiniz. Bisikletle dolaşan, kay kay ile kayan, yatıp
dinlenen binlerce insan göreceksiniz.
Ayrıca, ressamlara resminizi yaptırabilir, küçük konserler izleyebilir ve açık
hava tiyatrosu izleyebilirsiniz.
Benim sizlere tavsiyem eğer New York
tatili düşünüyorsanız Eylül ayı çok tam
mevsimiymiş. Tekne turu da düşünüyorsanız mutlaka Eylül ayını tercih
edin. Anlatacak o kadar çok şey var ki
ama en güzeli sizde Amerika’ya gidin ve
Amerika’yı kendiniz keşfedin…
ElLEKTRİK TEKNİK RESSAM
OKO TOWER PROJESİ
KÜLTÜR & SANAT “SABAHATTİN ALİ”
“SABAHATTİN ALİ” KÜLTÜR & SANAT
Sabahattin Ali, Şubat 1907’de, Edirne
İli Gümülcine Sancağında doğdu. Babası piyade yüzbaşısı (Cihangirli) Selahattin Ali Bey piyade yüzbaşısı olması
nedeniyle, ilköğrenimini sık sık şehir
değişikliği ile (İstanbul, Çanakkale ve
Edremit) tamamladı. İlkokulu takiben,
sonra parasız yatılı olarak Balıkesir Öğretmen Okulu’na girdi. Beş yıl burada
okuduktan sonra, 1926 yılında İstanbul
Öğretmen Okulu’ndan mezun oldu. Bir
yıl kadar Yozgat’ta ilkokul öğretmenliği
yapıp, Millî Eğitim Bakanlığı’nın açtığı
sınavı kazanarak Almanya’ya giderek
1928-1930 yıllarını orada okuyarak geçirdi. Yurda döndükten sonra, Orhaneli’nde ilkokul öğretmenliği; sonrasında
Aydın ve Konya’da Almanca öğretmenliği yaptı.
Sabahattin Ali yazı yaşamına şiirle başlamış, hece vezniyle yazdığı ve halk şiirinin açık izleri görülen bu ürünlerini
1926 yılında Balıkesir’de çıkan ve Orhan
Şaik Gökyay tarafından yönetilen Çağlayan dergisinde yayınlandı. 1926-1928
yılları arası Servet-i Fünun, Güneş,
Hayat, Meşale gibi dergilerde de yazdı,
bu arada öykü de yazmaya başladı. İlk
öyküsü “Bir Orman Hikayesi” Eylül
1930’da Resimli Ay’da yayımlandı. Toplumsal eğilimli bu öykü, Nazım Hikmet
tarafından şu sözlerle okurlara sunuldu: “Bu yazı bizde örneğine az tesadüf edilen cinsten bir eserdir. Köylü
ruhiyatının bütün muhafazekâr ve ileri
taraflarını, iptidaî sermaye terakümünü
yapan sermayedarlığın inkişaf yolunda
köylülüğü nasıl dağıttığını ve en nihayet, tabiatın deniz kadar muazzam bir
unsuru olan ormanın muğlak, ihtiraslı
hayatını, kımıldanışların zeki bir aydınlık içinde görüyoruz”.
Önce Berlin’le ilgili internette sağa sola
bakınırken duyuyorum. Kürk Mantolu
Madonna’nın izinde Berlin.. İlgimi çekiyor. Raif Efendi ile Maria Puder’in
hikayesi.. Bir aşk öyküsü, arka fonunda
Berlin ve boğulacak kadar bir yalnızlık
duygusu.. Şayet beğenmezsem bile, incecik bir kitap, çok sıkılmam diyorum.
Alıyorum ve almamla bitirmem bir oluyor, her ne kadar yalnızlık duygusunu
içine girip veren romanlardan uzak
dursam da bu kitabı beğeniyorum.
Dahası Sabahattin Ali’yi seviyorum.
Bir müddet sonra arkadan İçimizdeki
Şeytan ve Kuyucaklı Yusuf, Değirmen,
Sırça Köşk, Yeni Dünya…. takip ediyor.
Satırlarının altını çize çize okuyorum.
Yalın dille yaptığı harikulade analizlere,
fikirlere ve çatışmalarına hayran kalıyorum.
1932 yılında Konya’da bulunduğu sırada, iken, bir arkadaş toplantısında
Atatürk’ü yeren bir şiir okuduğu iddiasıyla tutuklandı. Bir yıla mahkum oldu,
Konya ve Sinop cezaevlerinde yattı.
“İnsanların en zayıf yanları, sormadan,
araştırmadan, düşünmeden, kafalarını
patlatmadan inanmak hususundaki
hayret verici temayülleridir. Dünyadaki yalancı peygamberleri yetiştirmek
ve beslemek için en iyi gübre, işte bu
bilmeden, inanmak için çırpınan kalabalıktır.” (İçimizdeki Şeytan)
Sinop Cezaevinde, tutuklu olarak kaldığı süre içerisinde, kaleme aldığı,
Hapishane – 5 isimli şiiri daha sonra
Edip Akbayram tarafından şarkı olarak
seslendirilmiştir. 8-9 ay yattığı Sinop
Cezaevi’ni, hem “dışarda deli dalgalar/
gelip duvarları yalar/seni bu sesler
oyalar/aldırma gönül aldırma” diyerek mısralara dökmüş hem de “Duvar”
KÜLTÜR & SANAT “SABAHATTİN ALİ”
isimli öyküsünde olduğu gibi “Tüylerinden sular damlayarak surların arkasında yükseliveren deniz kuşları demir
parmaklıklara hayretle gözlerini kırparak bakarlar ve hemen uzaklaşırlardı”
şeklindeki cümlelere. Üç tarafı denizle
çevrili tarihi Sinop Kalesi içerisinde yer
alan Sinop Cezaevindeki*, Sabahattin
Ali’nin unutulmaz şiirini yazdığı, şimdi
müzeye dönüştürülen hücresinin turistlerin en ilgisini çeken yer.
1933 yılında, Cumhuriyetin onuncu yıl
dönümü dolayısıyla çıkarılan af yasasıyla, Sabahattin Ali, özgürlüğüne kavuştu. Cezaevinden çıktıktan sonra
Ankara’ya giderek Millî Eğitim Bakanlığına başvurarak yeniden göreve alınmasını istedi. Dönemin bakanı Hikmet Bayur’un “eski düşüncelerinden
vazgeçtiğini ispat etmesini” istemesi
üzerine Ocak 1934’te Varlık dergisinde
“Benim Aşkım” adlı şiirini yayımlayarak
Atatürk’e bağlılığını göstermeye çalıştı.
Bu dönemlerde, halk şiirinden esinle40 AE MAGAZİN Ocak, Şubat, Mart, Nisan 2015
nerek yazılmış şiirlerini içeren “Dağlar
ve Rüzgâr” (1934) adlı kitabı edebiyat
çevrelerinde ilgi uyandırdı. Bu kitabıyla
Yaşar Nabi Nayır’ın, Hakimiyeti Milliye’de övgüsünü alsa da, Sabahattin Ali,
bu kitabından sonra şiirle ilgilenmedi.
Sabahattin Ali, Varlık’ta Esirler (1936)
adlı üç perdelik bir oyun da yazdı,
ancak bu türü de bir daha denemedi.
16 Mayıs 1935 günü Aliye Hanım ile evlenip, 1936’da askere alınmıştır. 1937
Eylülünde kızı Filiz Ali dünyaya gelmiştir. Yedek Subay olarak askerliğini Eskişehir’de tamamlamış, 10 Aralık 1938’de
Musiki Muallim Mektebi’nde Türkçe
öğretmeni olarak göreve başlamıştır.
1940 yılında tekrar askere alınıp, askerliğini yaptıktan sonra 1941-1945 yılları
arası Ankara Devlet Konservatuarı’nda
Almanca öğretmenliği yapmıştır.
Ardından yazarın, romanı “İçimizdeki
Şeytan” ile milliyetçi kesimde büyük
tepki topladı. Nihal Atsız’ın, kendisi
hakkında yazdığı hakaret dolu bir yazıya karşılık dava açtı, dava sırasında
çok sıkıntı çekti. 1944 yılında davayı
kazanmasına rağmen tepkilerden kurtulamadı. Bakanlıkça görevinden alındı,
1945 yılında İstanbul’a gelerek gazetecilik yapmaya başladı. 1946 - 1947 yılları
arası Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz’la Marko
Paşa, Malum Paşa, Merhum Paşa, Öküz
Paşa gibi siyasal mizah dergilerini çıkardı. Ancak, bu gazeteler tek parti iktidarının baskılarıyla karşılaştı, dergilerin
isimlerindeki Paşa ifadesiyle “Milli Şef”
İsmet Paşa ile alay edildiği iddiasından dolayı kapatıldı. Yazarlar ve yazıları hakkında dava açıldı. Kovuşturma
kararları sonucu, 1948’de Paşakapısı
Cezaevi’nde üç ay hapis yattı. Hapisten çıktıktan sonra zor günler geçirmeye başladı, işsiz kalıp, yazacak yer
bulamadı. Baskılardan uzaklaşmak için
yurt dışına gitmeye karar verdi ancak
kendisine pasaport verilmedi. Ali Baba
dergisinde yayımladığı “Ne Zor Şeymiş” yazısında, içinde bulunduğu durumu şöyle anlatmaktadır: “Çalmadan,
çırpmadan bize ekmeğimizi verenleri
“SABAHATTİN ALİ” KÜLTÜR & SANAT
aç, bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu kadar güç, bu
kadar mihnetli, hatta bu kadar tehlikeli
mi olmalı idi”.
Yasal yollardan yurt dışına çıkma olanağı bulamayınca da Bulgaristan’a
kaçmaya karar verdi ve para karşılığı
Ali Ertekin adlı bir kaçakçıyla anlaştı.
Ordudan atılmış olan bir astsubay olan
Ertekin, geçimini yurt dışına adam kaçırmakla sağlamakta, öte yandan Millî
Emniyet Hizmeti Riyâseti adına ajanlık
yapmaktaydı. Resmi açıklamalara göre
Ertekin, “milli hislerini tahrik ettiği
için” Sabahattin Ali’yi başına sopa vurarak öldürdü. Cesedin 2 Nisan 1948 tarihinde Bulgaristan sınırında şaibeli bir
şekilde bulunmasından sonra, 28 Aralık
1948’de tutuklanan Ertekin, Kırklareli
Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı.
Yaptırımı 18-24 yıl olan adam öldürme
suçundan, 15 Ekim 1950’de “milli hisleri
tahrik” gerekçesiyle cezası indirilerek 4
yıla hüküm giydi. Ancak yazarın yakın
çevresi ise Sabahattin Ali’nin Kırklareli’de Milli Emniyet tarafından sorgulanırken işkence sonucu öldüğü ve
Ertekin’in paravan olarak kullanıldığını
iddia etse de bu hiçbir zaman kanıtlanamadı. Sabahattin Ali’yi öldürdüğünü
itiraf eden ve Milli Emniyet mensubu
olduğu iddia edilen Ali Ertekin, dört yıla
hüküm giymiş; fakat birkaç hafta sonra
çıkartılan aftan yararlanarak serbest
kalmıştır.
Bulgaristan’ın Eğridere (Ardino) kentinde, Sabahattin Ali’nin 100. doğum
yılı kutlandı. 31 Mart 2007 günü gerçekleşen toplantıya, başta Bulgaristan
Yazarlar Birliği Başkanı olmak üzere
Sofya ve Bulgaristan’ın çeşitli kentlerinden Türk ve Bulgar yazarlar, şairler,
okurlar ve Sabahattin Ali’nin kızı Filiz
Ali katıldı. Bütün eserleri 1950’li yıllardan beri Bulgaristan’daki tüm okullarda
okutulduğundan, Sabahattin Ali bu ülkede çok tanınan bir yazardır.
Hayatta hiçbir şey uğrunda ölmek için
istenmez. Her şey yaşamamız için olmalıdır. Hatta biraz ilerbi gideyim, kendi
yaşamamız için... Sen kafanın içindeki
yokluğa o kadar saplanmışsın ki, derhal
uğrunda can feda edecek bir şey arayarak ikinci bir yokluğa dalmak istiyorsun!
Yaşamak, herkesten daha iyi, herkesten
daha üstün yaşamak, insanlara hâkim
olarak, kuvvetli, belki de biraz zalim olarak yaşamak... Dünyada bundan başka
istenecek ne vardır? Hayatını bu gayeye
vakfet, görürsün, nasıl birdenbire canlanacaksın! (İçimizdeki Şeytan)
BUKET ALTAÇ
ELEKTRİK MÜHENDİSİ
TEKLİF DEPARTMANI
BASINDA AE
Yayın Adı : Bugün TV (Üç Nokta Programı)
Tarih : 25.05.2015
Yayın Adı : Bloomberg Businessweek
Tarih : 15.03.2015
BASINDA AE
Yayın Adı : Bugün Gazetesi
Tarih : 27.04.2015
Yayın Adı : Zaman Gazetesi
Tarih : 27.04.2015
BASINDA AE
Yayın Adı : BEST
Tarih : 01.04.2015
Yayın Adı : Termodinamik
Tarih : 01.03.2015
BASINDA AE
AE AİLESİNDEN
A.MEDİH ERTAN YENİ YAŞINI KUTLADI
AE Arma-Elektropanç Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
A.Medih Ertan, doğum gününü kızı AE Arma-Elektropanç
Genel Müdür Yardımcısı Pınar Ertan’ın düzenlediği sürpriz
parti ile kutladı. Kutlamaya AE Arma-Elektropanç Yönetim
Kurulu Başkanı Kemal Kızılhan, Yönetim Kurulu Üyesi Hasan
İnce ile departman müdürleri katıldı. AE ailesi olarak, Medih
Ertan’a nice sağlıklı yıllar diliyoruz.
BURCU KIZILHAN’IN DOĞUM GÜNÜNÜ KUTLADIK
AE Arma-Elektropanç Halkla İlişkiler Müdürü Burcu Kızılhan’ın 36. yaş günü sürpriz bir parti ile kutlandı. AE ArmaElektropanç Yönetim Kurulu Üyesi Burak Kızılhan’ın
da katıldığı kutlama; Halkla İlişkiler Müdür Yardımcısı
Atakan Naçar ve İnsan Kaynakları Departmanı tarafından
organize edildi. Sürpriz kutlama karşısında çok mutlu olan
Burcu Kızılhan’a AE ailesi olarak, biricik kızı Aleyna ve ailesiyle birlikte geçireceği nice mutlu seneler diliyoruz.
AE AİLESİNDEN
AZERBAYCAN PERSONELİMİZ YEMEKTE BULUŞTU
AE Arma-Elektropanç Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kızılhan’ın da katıldığı yemek ile Azerbaycan çalışanlarımız yeni
yılı ve başarılarını kutladı. Firmamızın verdiği profesyonel
hizmet sayesinde başarı ile yürütülen projelerin yönetici-
leri ve çalışanları Kemal Kızılhan tarafından ayrı ayrı tebrik
edildi. Keyif ile geçen yemekte Kemal Kızılhan ayrıca tüm AE
ailesinin başarılarının daim olmasını diledi.
A’DAN Z’YE İNGİLİZCE ÖĞRENİYORUZ
AE Arma-Elektropanç merkez ofisimizde, merkez personelimiz için haftada 2 gün olmak üzere İngilizce kursu verilmeye başlandı. Değerli öğretmenimiz Özden Ekmekçioğlu
eşliğinde oldukça keyifli bir şekilde geçen İngilizce dersle-
rine personelimizin ilgisi oldukça yoğun oldu. Bu öğrenim
sürecinden memnun olan çalışma arkadaşlarımızın çok kısa
bir süre içerisnde İngilizceyi konuşur hale geleceğinden
eminiz...
AE AİLESİNDEN
HIZLA BÜYÜYEN AE’DE ADRESLER YENİLENDİ
Türkiye’nin en büyük teknik müteahhitlik firması AE ArmaElektropanç’ın Dubai iştiraki artık yeni adresinde hizmet
vermeye devam edecek. İştirakimizin yeni iletişim bilgileri:
Bayan Business Center Office No: 407-4th Floor Plot No: 5981192 Dubai Investment Park First P.O. Box: 74428, Dubai/UAE
Tel: +971 4 881 23 34 - Faks: +971 4 881 23 35
BAE PERSONELİMİZ PAINTBALL MAÇINDA
AE Arma-Elektropanç Birleşik Arap Emirlikleri personellerimiz keyifli bir etkinliğe imza atarak paintball maçı düzenlediler. Oldukça renkli görüntülere sahne olan ve keyif içeri-
sinde geçen maçta, çalışma arkadaşlarımız güzel havanın ve
biraz da adrenalinin tadını çıkardılar...
RİZE VAKFI 2 MART’I ENBE ORKESTRASI İLE KUTLADI
AE Arma-Elektropanç’ın da sponsorlarından olduğu, Maslak
TİM Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen, 2 Mart
Rize’nin kurtuluşu kutlama törenine, Rize Vakfı Üyeleri ile
birlikte seçkin iş adamları, sanat, siyaset dünyasından bir
çok ünlü isim katıldı.
Enbe Orkestrası’nın sahne aldığı gecede, davetliler hareketli
şarkılar eşliğinde eğlence dolu dakikalar yaşadılar. Gecede
bir konuşma yapan Vakıf Başkanı, Orhan Keçeli; gecenin
sponsorlarına teşekkür ederek, plaketlerini takdim etti.
AE AİLESİNDEN
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ’NÜ KUTLADIK
AE Arma-Elektropanç Halkla İlişkiler departmanı tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü coşkuyla kutlandı. Kırmızı
gül ve sürpriz hediyelerle karşılaşan kadın personelimiz çok
mutlu oldu.Türkiye Cumhuriyeti’nin odak noktasında olan
kadınlarımız, her zaman anne, ev kadını ve iş kadını olarak
üstlendikleri misyonu yaşatma görevini hiçbir fedakarlıktan
kaçınmadan yerine getirmişlerdir. Modern ve çağdaş Türkiye’nin oluşmasında söz sahibi olan kadınlarımızın günü kutlu
olsun!
ANNELER GÜNÜ’NÜ KUTLADIK
AE Arma-Elektropanç Halkla İlişkiler departmanı tarafından,
Anneler Günü keyifle kutlandı. 10 Mayıs’a denk gelen Anneler Günü için kadın personellerimize kırmızı gül dağıtımı ya-
pıldı. Güllerle karşılaşan kadın personelimiz oldukça mutlu
oldu. Modern ve çağdaş Türkiye’nin oluşmasında söz sahibi
olan bütün anneleri bir kere daha tebrik ediyoruz!
AE AİLESİNDEN
İstanbul merkez ofisimizde Genel Müdür Yardımcısı (Elektrik İşleri) olarak görev yapan Sn. Kerem Başar Erdem'in 3 Mart 2015
tarihinde biricik kızı Miray Erdem dünyaya geldi. Erdem ailesini
tebrik ediyoruz.
İstanbul merkez ofisimiz Teklif Departmanımızda Müdür Yardımcısı (Mekanik İşler) olarak görev yapan Sn. Mehmet Yıldırım’ın 19 Kasım 2014 tarihinde biricik kızı Ayça Yıldırım dünyaya
geldi. Yıldırım ailesini tebrik ediyoruz.
İstanbul merkez ofisimiz Teklif Departmanımızda Elektrik Mühendisi olarak görev yapan Sn. Ahmet Atam'ın 2 Mart 2015 tarihinde biricik kızı Güneş Atam dünyaya geldi. Atam ailesini tebrik
ediyoruz.
AE AİLESİNDEN
İstanbul merkez ofisimiz Proje Dizayn Departmanımızda Proje
Dizayn Mühendisi olarak görev yapan Sn. Aydın Aydınel'in 28
Nisan 2015 tarihinde biricik oğlu Ahmet Deniz Aydınel dünyaya
geldi. Aydınel ailesini tebrik ediyoruz.
İstanbul merkez ofisimidez görev yapan Sn. Hüseyin Özkan’ın 22
Ocak 2015 tarihinde biricik kızı Ada Özkan dünyaya geldi. Özkan
ailesini tebrik ediyoruz.
Azerbaycan'da elektrik, elektronik ve mekanik (MEP) tesisat işlerini yaptığımız Bakü White City projesinde elektrik ustası olarak görev yapan Sn. Eray Çiroz'un 23 Şubat 2015 tarihinde biricik
oğlu Mehmet Kemal Çiroz dünyaya geldi. Çiroz ailesini tebrik
ediyoruz.
AE AİLESİNDEN
İstanbul merkez ofisimizde İş Geliştirme Müdürü olarak görev yapmış
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcımız A.Medih Ertan’ın ağabeyi
TURGAY ERTAN
vefat etmiştir. Merhuma Allah’tan rahmet
kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz.
Garanti Bankası Pendik Teknoloji Kampüsü projemizde Proje Müdürü
(Mekanik İşler) olarak görev yapan Erhan Yılmaz’ın babası
CELAL YILMAZ
vefat etmiştir. Merhuma Allah’tan rahmet
İstanbul merkez depomuzda görev yapan Hamza Basmacı’nın annesi
NEZAHAT BASMACI
vefat etmiştir. Merhumeye Allah’tan rahmet

indir - Arma Elektropanc

Transkript

Benzer belgeler

Veri sayfası

MEGA cinnet

ACI KAYBIMIZ

ilaveler (banner alti).indd

Yoruma Ait Bülten

O Bir Orangutan O Bir Orangutan

18 Ocak

04 Nisan – 08 Nisan 2016