Konu: "Zengin Mutfağı”nda Dönemin Karakterler Üzerindeki Etkisi

Transkript

Konu: "Zengin Mutfağı”nda Dönemin Karakterler Üzerindeki Etkisi
Konu: "Zengin Mutfağı”nda Dönemin Karakterler Üzerindeki
Etkisi Adı-Soyadı: Ezgi Birdal No: 401
Sınıfı: Hazırlık-D
TARAFINI ŞAŞIRANLAR
Vasıf Öngören "Zengin Mutfağı” adlı tiyatro eserinde zengin bir iş
adamının köşkünde çalışanlar ile köşke gelip gidenler aracılığıyla 1970’lerin
Türkiye’sindeki işçi-patron çatışmasını anlatmıştır.
Yazar, eserinde toplumsal olaylara duyarsız kalınamayacağını, tarafsızlığın
karşı tarafta yer almak olduğunu savunmaktadır. Öngören, dönem
özelliklerini kullanarak köşkte çalışan Lütfü Usta, Seyfi ve Kız karakterlerinin
olayların dışında kalma çabasını ve olaylar neticesinde kahramanların iç
hesaplaşmaya girerek bilinçlenme sürecini işlemektedir.
Ahmet, Lütfü ustaya patronunun işçilerden korkup Avrupa’ya kaçtığını
söyler. Fakat Lütfü Usta inanmaz, çünkü patronuna çok fazla
güvenmektedir:
AŞÇI: Tövbe tövbe... Adamı kızdırma... Benim patronum sizlerden işçilerden
korkup kaçacak ha.. Benim patronum... Ha... aklınıza turp suyu sıkayım...
Moskof ihtilali mi ulan bu... Benim patronum... Pehlivan Lütfü’nün patronu
korkup kaçacak ha... Doğru mu söylüyorsun ulan... Bak benimle dalga
geçme..
İşçi olayları İstanbul’un her yerine yayılmıştır. Kerim Bey ve ailesi zarar
görmemek için yurt dışına kaçar. Lütfü Usta, patronunun Avrupa’ya
kaçtığına hala inanamaz. İnanmadığını söylese bile emin değildir.
Oradakilere sorar, fakat cevap alamaz. Lütfü Usta’nın işçi hareketlerini
"Moskof İhtilali” diye nitelemesi kendisine ekmek verdiğini düşündüğü
patronunun tarafında olduğunu göstermektedir.
Lütfü Usta köşkte çalışanların sözleri üzerine patronunun Avrupa’ya
kaçtığını kabullenir. Olayların büyük olduğunu ve dışarısının çok karışık
olduğunu öğrenen Lütfü Usta kıza söylenmeye başlar:
AŞÇI: Kız bana bak ne yapacağız şimdi? Bakarsın burayı da basarlar. Git
bakalım git... Sen ne anlarsın Moskof ihtilalinden!.. Kapına kasketini assınlar
da gör. İşe bak yahu... Ya beni patron zannederlerse? (Acele ceketini çıkarıp
önlüğünü giymeye çalışır. )
Ben patron olmadığımı anlatıncaya kadar... Post gider elden... Ben aşçıyım
arkadaşlar... (Durur gelenler adına cevap verir). Ya demek Kerim Bey’in
hizmetini gören sensin... Mal getirmişim mutfağa... Mal getirmişim tamam
küfeyle mal getirmişim.
Lütfü Usta ücretlerini alamayan işçilerin evi basacağını düşünmektedir.
Korkusu işçilerin onu patron sanmasıdır. İşçiler geldiklerinde ne
söyleyeceğini planlamaya çalışır. Önce kendisini aşçı olarak tanıtmayı
düşünür, daha sonra da mutfağa mal getiren biri olmaya karar verir. Lütfü
Usta’nın kendisini farklı biri gibi göstermeye çalışması olayların dışında
kalma çabasını göstermektedir.
Nişanına geç kaldığını düşünen Selim telaşla içeri girer. Köşkte kızı arar,
hemen konuşmaya ve durumu anlatmaya başlar:
SELİM: Evini öğrendi kuyumcunun, evine gittim... Adam korkudan sokağa
çıkamıyor... Saatlerce dil döktüm razı ettim adamı... Birlikte gittik dükkanına.
Allahtan o sıra olaylar durulmuştu, oralarda... Acele gidip, getirdi yüzükleri.
Ama korkudan da öldü adamcağız...
Selim zor da olsa yüzükleri almıştır. Kuyumcu evden çıkıp olaylara karışmak
istememektedir. Olayların biraz durulmasından yararlanarak dükkanı açıp
yüzükleri alırlar. Kuyumcunun dışarı çıkmaktan bu kadar çok korkması
olaylara karışmak istememesini ortaya koyar. Toplum, toplumsal olaylardan
zarar görmemek için saklanmaktadır.
Köşkün şoförü olan Seyfi de olaylara taraf olmak istememektedir. Öyle ki
kardeşi Ahmet’in karıştığını öğrenince sinirlenir.
SEYFİ: Kötü ya... Bugün arabada konuşurlarken duydum gece kondu da
evlerini bile yıktırmayı tasarlıyorlar. O kadar söyledim sana karışma şu işlere
diye... Hadi bakalım ne olacak şimdi?
Seyfi, Lütfü Usta gibi olaylara karışmak istememektedir. Ahmet’e de olaylara
karışmaması gerektiğini söylemiştir. Seyfi, eğer olaylar karışırsa evini ve işini
kaybedeceği için korkmaktadır.
Kerim Bey, Avrupa’dan döndükten sonra Selim sürekli köşkte kalmaya
başlar. Selim, Kerim Bey’in emri üzerine işçi hareketlerini örgütleyenleri
öldürmek için baskın hazırlıklarına başlar.
SELİM: Baskın için bundan iyisi olamazdı. Tam solcu işçilere döndün.
SEYFİ: Baskın mı? Nasıl baskın... Ben baskına gitmem...
SELİM: Korkma canım sen sadece bizi taşıyacaksın.
Yazar, Seyfi karakteri ile olaylara karışmak istemeyen kesimi göstermek
istemiştir.
Vasıf Öngören eserinde mutfakta çalışan karakterleri iç hesaplaşmadan
geçirmektedir. Lütfü Usta bilinçlenme sürecine girer ve olayların hep
sıkıyönetime rastladığını fark eder. Aşçı nasıl bir oyun oynandığını anlamaya
çalışır:
AŞÇI: Yahu durun ama durun. Yahu bütün bu anlattıklarım sıkıyönetime
rastlıyor... Yahu durun... Bizi hep sıkıyönetimde yaşatmışlar. Yani tuhaf...
Yani şaşırdım...
Lütfü Usta yaşadığı hayatın sürekli sıkıyönetimde olduğunu anlar. Sürekli
sıkıyönetimde olmak ve bunun farkına yeni varmak aşçıyı şaşırtmıştır. Bir an
için geçmişte yaşadıklarını hatırlar ve hepsinin sıkıyönetimde olduğunu fark
eder. Sıkıyönetimler halkın bilinçlenmesini korku, caydırma ve cezalandırma
ile engellemektedir. Zengin sınıf ise sömürü düzenini sıkıyönetim ile
korumaya alır.
Lütfü Usta’nın mesaisi bittiği anda köpeklere yemek vermesi gerekmektedir.
Bu da aşçının canını sıkmaktadır. Mutfakta kendi kendine konuşmaya
başlar:
AŞÇI: (Yeni köpeğe biftek hazırlamaktadır) Ben kime hizmet ediyorum?
Kerim Bey’e mi, köpeğine mi? Ben köpeklere hizmet etmem arkadaşlar...
Hem benim mesaimin ne zaman biteceği belli olmalı... Aşçıysak eşek değiliz
ya... Bana bak Seyfi o kadar kitap okudun... Ben nasıl grev yaparım, anlat
bana grev yapacağım arkadaş...
Lütfü usta bu yeni köpeğe hizmet etmekten bıkmıştır. Kerim Bey neyse de
köpeğe ve Kerim Beyin adamı Selim’e hizmet etmek aşçının ağırına
gitmektedir. Aşçı grev yapmayı öğrenmeye çalışır. Aşçı da bilinçlenmek
istemiştir.
Selim, Kerim Beyin gönderdiği kamptan döndükten sonra çok değişmiştir.
Köpeğin öldürülmesi üzerine kimin öldürdüğünü bulmaya çalışır. Sonunda
içerden birinin yaptığına kanaat getirir. Selim kızdan şüphelenmiştir. Kız ise
bunu en son öğrenir.
KIZ: Üzülmüyorum usta yalnız bir şeye yanıyorum. Seyfi ağabeyi kurtarmak
için için yalvardım... Kendim için yalvardığımı sanmış işte bir buna
yanıyorum.
Kız çok sevdiği nişanlısının kendisini öldürmeyi planladığını duyunca içten
içe çöker, fakat bunu belli etmemeye çalışır. Sadece Selim’in kendisi için
yalvardığını düşündüğüne üzülmüştür. Kız bu olaydan sonra iç
hesaplaşmadan geçer ve evden ayrılmaya karar verir. Seyfi de haksız yere
işçilerin işten atılmasına dayanamaz, evi terk eder ve devrimcilerin safına
geçer.
Lütfü Usta, kendi çocuğu gibi sevdiği kızın evden ayrılması üzerine ikilem
içinde kalır. Bu zalimlere daha fazla hizmet etmek istememektedir, ama yirmi
sene çalıştığı köşkten ayrılmak da ağır gelmektedir.
AŞÇI: Ayrılayım diye düşünüyorum... Ama zoruma gidiyor. Yirmi sene
burada Kerim Bey’in köşkünde aşçılık yapmışım. Bu yaştan sonra nereye
giderim ne yaparım... Mecburen ya sabır... Geçenlerde gazetede bir fotoğraf
vardı... Bir de baktım amanın durun yahu olamaz... Bir fabrikanın önünde
bizim kız var ya onunla Selim gırtlak gırtlağa dövüşüyor. İşte o anda
ayrılmaya karar verdim. Ama yine de danışayım dedim ayrılmak mı zor
yoksa Kerim Bey’e hizmet etmek mi?
Lütfü Usta, hizmet ettiği Selim’i, Kız ile dövüşürken görmesi üzerine Kız
kadar olamadığını düşünür. İçinde boğulduğu ikilemden okuyucuya sorarak
çıkmaya çalışır. Yazar, Lütfü Usta karakteri ile insanların iç hesaplaşmalarını
gözler önüne serer.
Sonuç olarak; Vasıf Öngören, Zengin Mutfağı adlı eserinde 1970’lerin işçipatron çatışmasını aktarmaktadır. Yazar, köşkün aşçısı Lütfü Usta, Seyfi ve
Kız karakterleri ile bilinçlenme sürecindeki insanların olayların dışında kalma
çabasını ve iç hesaplaşmalarını gösterir. Oyunun finalinde Lütfü Usta zor da
olsa köşkten ayrılmaya karar verir. Yazar; toplumsal olaylara tarafsız
kalınamayacağını, toplumun bilinçlenerek ve örgütlenerek haklarına sahip
çıkacağını savunmaktadır.
1. Öngören, Vasıf, Zengin Mutfağı, İstanbul: Bütün Oyunları 1, Mitos- Boyut
Yayınları,
1999
5

Benzer belgeler

KÖPEKLER VE KÖPEKLEŞENLER

KÖPEKLER VE KÖPEKLEŞENLER Yazar, mutfak çalışanlarının patrona karşı İşçi Ahmet’le işbirliğine gideceğini köpeğin zehirlenmesindeki işbirliği ile paralellik kurarak okuyucuya sezdirir. Yazar, Lütfü Usta’nın sorgulama süreci...

Detaylı