izmit tarihi - Art Nicomedia Derneği

Transkript

izmit tarihi - Art Nicomedia Derneği
İZMİT TARİHİ
Marmara Bölgesi’nin kuzey doğu kesiminde yer alan İzmit, tarihi gelişimi M.Ö.ki yıllara dayanan ve
izleri halen günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin yaşandığı bir bölgedir. Ilk çağlarda, Bithynia
adı verilen bölgede kurulan kentler, sırasıyla, Olibya, Astakoz, Nicomedia, Iznikmid, Izmid ve Kocaeli
adlarını almıştır.
Asya ve Avrupa doğal geçiş yolları üzerinde önemli bir kültür, ticaret ve jeopolitik köprü işlevi gören
kent, M.Ö. bugünkü Izmit’in güney doğusuna, Başiskele çevresine yerleşen Megaralı göçmenler
tarafından M.Ö. 712 yilinda kurulmuş ve Astakoz adını almıştır. Kent, M.Ö. 300 yılına kadar yöreye
egemen olmuş, M.Ö. 500-435 yılları arasında bağımsız bir kent olarak yaşamış ve kendi adına sikke
bastırmıştır. M.Ö. 262 yılında Astakoz halkı, bugünkü İzmit’in bulunduğu alanda kurulan bölgeye
yerleşmiş ve kent Bithynia kralı olan Nikomedes dolayısıyla Nikomedya adını almıştır.
Diokletianus (284-305) Nicomedia’yı III. yy. sonlarında Roma İmparotorluğu topraklarında yönetimde
düzenlemeler yapılırken bu imparatorluğun doğu bölgesinin başkenti ilan etti. Bu dönemde Gotların
yıktıgı kent onarıldı. Kent doğuya kaydırıldı ve surları yeni bölgeyi de içine alacak biçimde yenilendi. Bu
dönemde Nicomedia’da hipodrom, saray,tapınak hamam, resmi yapılar, darphane ve tersane inşa
edildi. İmparator Galerius, dünyada bilinen ilk hoşgörü fermanını 30 Nisan 311 yılında o dönemdeki
adıyla Nicomedia[Izmit]' dan yayınlamıştır. İzmit’ ten yayinlanan hosgörü fermanının bir başka özelliği
de, 313 yılında Milano’da tüm dinleri kapsayacak şekilde genişletilen 2. fermana ilham olmasıdır. Izmit’
ten yayınlanan bu ferman sayesinde dünyada hoşgörü olgusunun temelleri atılmıştır.
Bu dönemde Nicomedia; Roma, Antiokheia (Antakya), Aleksanderia (İskenderiye)’ den sonra 4.ncü
büyük kent halini aldı. Kentte bir Demeter Tapınağı, bunun iki yanında da sekizer sütunlu imparator
tapınakları bulunuyordu. Alanda ayrıca bir sunak ve bir Demeter heykeli vardı. Alan bir kolonlu
caddeyle limana bağlanıyordu. Kent surlarının, su kemerlerinin, tümülüslerin, nekrepollerin, bir anıtsal
çeşmenin, bir su sarnıcının kalıntıları dışında Roma dönemi yapıtları günümüze ulaşamamıştır.
Milattan sonra 395 yılında Roma İmparatorluğu ikiye ayrılınca Anadolu gibi Kocaeli de Bizans
İmparatorluğu payına düştü.
1087 yılında İzmit Anadolu Selçuklularının eline geçti Kutalmışoğlu Süleymanşah'ın kurduğu Anadolu
Selçuklu Devleti topraklarına katıldı. 1097 yılında önce İzmit, sonra iznik Haçlıların eline geçti. 12041207 yılları arasında İzmit Latin işgali dönemini yaşadı.1261 yılına kadar İzmit Türkler, Latinler ve
Bizanslılar arasında birkaç kere el değiştirdi. İzmit 1337 yılında kesin olarak Osmanlıların eline geçmişti.
Kara Mürsel Bey ele geçen kıyıların korunması için bir donanma kurmuştur. Türk ordularının Kocaeli
yarımadasındaki kaleleri alarak İstanbul'a yaklaşmaları üzerine Bizanslılar 1329'da Orhan Gazi'nin
üzerine yürüdü. Darıca ile Eskihisar arasında yapılan savaşta Bizanslılar yenildi. Yardım umudu
kalmayan İznik Türklere teslim oldu. 1331 yılında İzmit kuşatıldı. Bizans İmparatorluğu şehrin
yardımına koşunca Orhan Gazi kuşatmayı kaldırdı. Bu arada yakınındaki kalelerin büyük bir bölümü
Orhan Gazi'ye kendiliklerinden teslim oldular. İzmit yeniden kuşatıldı ve 1337 yılında ele geçirildi. İzmit
önceleri Anadolu Eyaletine bağlı bir sancaktı. Yavuz Sultan Selim zamanında Hersekzade Ahmet Paşa
Karamürsel'deki, Deftardar Abdüsselam Efendi de İzmitteki tersaneleri onartarak çalışır duruma
getirdiler. Daha sonra İzmit Tersanesi birkaç kere onarım gördü. İkinci Abdülhamid döneminde
bağımsız sancak olan İzmit'in ilk mutasarrıfı Selim Sırrı Paşa'dır. İzmit Bağımsız kazaları (İlçeleri)
Yalova, Karamürsel, Adapazarı, Kandıra ve Geyve idi. İleriki yıllarda İznik de İzmit Mutasarrıflığına
bağlandı.
Birinci Dünya Savaşından sonra Mondros Mütarekesi gereğince Yavuz Savaş gemimizin İzmit
Körfezinde alı koyulması bahane ederek İngilizler 6 Temmuz 1920'de İzmit'e asker çıkardılar. Hükümet
Konağı İşgal kuvvetlerinin karargahı oldu. 28 Haziran 1921’de İzmit düşman işgalinden kurtarılmıştır.
1
FEVZİYE CAMİİ
Kocaeli Kemalpaşa Mahallesi, Hürriyet Caddesi üzerindeki bu cami XVI.yüzyılda İzmitli Mehmet Bey
tarafından yaptırılmıştır. İlk yapımında Mimar Sinan'ın eseri olan bu cami, 1776 depreminde yıkılmıştır.
Sultan II. Mahmut zamanında Kaptan-ı Derya Firari Ahmet Paşa tarafından yeniden yaptırılmıştır. Cami
1894 depreminde bir kez daha yıkılmış ve yalnızca minaresi günümüze gelebilmiştir.
ORHAN CAMİİ
Orhan Mahallesinde İzmit'e hakim bir tepede yer alan cami ilk olarak 13. yüzyılda Orhan Gazi
zamanında Süleyman Paşa tarafından yaptırılmıştır. İzmit’in günümüze kadar ayakta kalan en eski
camisidir. Camiyi önemli kılan tarihi kadar hutbenin kılıçla okunmasıdır. Cami yapıldığı tarihten bu yana
fethin simgesi olarak imamın hutbeyi kılıçla okumasıdır. Türkiyenin birkaç camisinde bu uygulama
yapılmaktadır. Hoca hutbe okumak için minbere kılıcı sağ eline alarak merdivenleri çıkar. İmam hutbeyi
okurken de kılıcı elinden bırakmaz. Hutbe okunduktan sonra imam kılıçla aşağı iner.
YENİ CUMA (PERTEV PAŞA) CAMİİ
Kocaeli Yeni Cuma Mahallesi'nde, eski İstanbul-Ankara Karayolunun yanında bulunan Pertev Mehmet
Paşa Külliyesi'nin bölümlerinden biri olan bu cami, halk arasında Yeni Cuma Camisi olarak da
tanınmaktadır. Pertev Mehmet Paşa'nın ölümünden sonra, 1572'de caminin temelleri atılmış, yapı
topluluğu 1579'da tamamlanmıştır. Külliye Mimar Sinan eseridir.
GÜLTEPE NEKROPOLÜ
Milattan sonra 2.nci ile 9.ncu yüzyıllar arasında yapıldığı İstanbul- Ankara otoyolu İzmit kesiminde
Gültepe parıl alanı doğusunda yer almaktadır. 1991 yılında freskli bir mezar odasının bulunması ile gün
ışığına çıkarılmıstır. Freski odanın bulunmasından sonra Kocaeli müzesinin yaptığı kazılar sonrasında
çok sayıda hipojenler ile haç planlı kilise kalıntısı, batısında ise ince uzun dörtgen odaların yer aldığı ve
Hiristiyan şehitleri için yapılmış martyrion kalıntıları açığa çıkmıştır.
ANTİK SU KEMERİ
İzmit merkezinin kuzeyinde üçtepeler mevkiinde karaüzüm sirki ile üçtepelerdeki yerleşim alanı
arasındaki dere yatağında kalan saha üzerinde yer almaktadır. Yaklaşık 50 m. uzunluğunda, 15 m.
yüksekliğinde ve iki katlı olarak inşa edilmiş, temelleri Roma dönemi izlerini taşımaktadır. Su kemerinin
M.S. 2.nci yüzyılda imparator Trajan döneminde nicomadia valisi Plinius tarafından yaptırıldığını antik
kaynaklardan öğrenmekteyiz. Yapının birçok kez onarım gördüğü, üst kısımlarında bulunan Bizans ve
Osmanlı dönemlerine ait izlerden anlaşılmaktadır.
İZMİT SURLARI
İmparator I.Nicomedes döneminde (MÖ.278-250) Kocaeli Bithynia Krallığı'nın merkezi olduğu zaman
dış surlar yapılmıştır. Surlar doğu-batı doğrultusunda 75-100 m. uzunluğunda; kuzey-güney
doğrultusunda 50 m. genişliğindedir. Surlar kuzey ve güneybatıda burçlarla desteklenmiştir. Roma Çağı
duvar tekniği ve tuğla işçiliğini göstermesi yönünden İzmit şehir surları büyük önem taşımaktadır.
Roma duvarları arasında yer yer Helenistik döneme ait parçalara da rastlanmaktadır. Kaledeki son
onarımlar Osmanlı döneminde yapılmıştır.
TÜMÜLÜSLER
İzmit’in 8km kuzeyinde, iç kısımdan geçen İstanbul yolunda İzmit’ in kuzeyini örten tepelerin en
yüksek noktasında 3 tane büyük yığma tepe(Tümülüs) vardır. Bu nokta körfeze, doğu ve batıya giden
yollara hakimdir. Civarda bir köy vardır. Köyde ve civarında kitabeli lahit parçaları ve diğer antik
kalıntılar mevcuttur. Tümülüslerin en büyüğüne Aytepe deniliyor. Bithinya’ nın en büyük tümülüsleri
olan bu 3 yığma tepenin Bithinya krallarına ait mezarları içerdiği tahmin edilmektedir.
2
SAAT KULESİ
İzmit, Kemalpaşa Mahallesi'nde Av Köşkü ile Atatürk Heykeli arasında, tepe üzerinde yer alan Saat
Kulesi'ni, 1901 yılında İzmit Mutasarrıfı Musa Kazım Bey tarafından Sultan II. Abdülhamit'in tahta
çıkışının 25. Yıldönümü nedeniyle yaptırmıştır. Saat Kulesi'nin mimarı, Mimar Vedat Bey tarafından
neo-klasik üslupta yapılmıştır.
Saat kulesi, köşelerinde ikişer sütun ve kenarlarında çember şeklindeki kemerli sebiller bulunan kare
bir kaide üzerinde yükselmektedir. Sebiller basık yuvarlak niş şeklinde olup, silmelerle çevrilidir. Ayrıca
bu sebillerin profilli birer teknesi bulunmaktadır. Kaide ile gövde arasına bir balkon yapılmıştır. Gövde
genişliğine üç silme ile dört kata bölünmüş, üzeri de pramidal şeklinde bir külah ile örtülmüştür. Geniş
saçaklı olan bu külahın altında dört yöne yönelik birer saat kadranı yerleştirilmiştir. Neo-Klasik üslupta
yapılan kulenin her bir köşesinde silmeli, ince uzun birer pencere bulunmaktadır.
ATATÜRK ANITI
Av köşkü ile istasyon arasında tepe üzerindedir. Anıt, Vali Eşref Sait Bey zamanında, 1933 yılında
Cumhuriyet'in 10. yıl dönümünde dikilmiştir. Heykeltraş Nijat Sirel'in Eseridir. Anıtta Atatürk, ayakta
asker kıyafetiyle sağ kolunu öne uzatmış olarak durmaktadır.
TARİHİ KAPANCA SOKAK
Kentsel sit alanı içinde kalan yolun her iki tarafından sivil mimarlık örneği yapılardan oluşan bir sokak
olup; bir tane çesme, bir tane sarnıç ve bir tanede okul bulunmaktadır. Sokaktaki birçok ev restore
çalışmaları devam etmektedir. Eski tarihsel dokuyu muhafaza eden sokaktır. İzmit Belediyesinin tarih
koridoru projesi kapsamındadır.
KASR-I HÜMAYUN / ETNOGRAFYA MÜZESİ
İzmit iskelesinin yukarısında, Saat Kulesi'nin üst tarafındadır. Daha önce IV. Murat tarafından yaptırılan
av köşkünden hiçbir iz kalmamıştır. Sultan Abdülâziz Sarayı, Av Kasrı, Hünkar Köşkü adlarıyla anılır.
Günümüzdeki saray 1873'te Haydarpaşa - İzmit demiryolunun açılış töreninde bulunacak olan Padişah
Abdülâziz için yapılmıştır. Mimarı Karabet Amira Balyan'dır. Saray, mabeyn dairesi ve muhafızların
kaldığı yapılarla birlikte oldukça geniş bir alanı kaplar.
ARKEOLOJİ VE ETNOGRAFYA MÜZESİ
Kocaeli Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, İzmit'te Eski Gar Alanı'nda bulunmaktadır. Bu alandaki binalar
1873-1910 yılları arasında inşa edilmiştir. Arkeoloji Müzesi'ne ayrılan bölümde Tamir Atölyesi, Su
Deposu, Lojman Binası gibi binalar bulunmaktadır. İki adet Tekel Deposu birleştirilerek arkeolojik
eserler için teşhir salonları oluşturulmuştur.
Müzede Paleolitik, Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait eserler sergilenmektedir.
REDİF DAİRESİ
Redif dairesi İzmit mutasarrıfı Hasan paşa tarafından 1863 yılında Kemalpaşa mahallesinde
yaptırılmıştır. Osmanlı döneminde redif(yedek) subaylarının kullanması amacıyla ikinci ampir uslübunda
yarı kağir kışla tipinde inşa edilmiş olan redif dairesinin girişinin üzerinde sütunları dışarıya taşırılmış bir
balkon bulunmaktadır. Girişten sonar dikdörtgen planlı yapı boyunca uzanan koridorlar ve bunların
çevresinde odalar bulunmaktadır. Cephe boyunca yapının bütününe altlı üstlü dikdörtgen pencereler
sıralanmıştır. Redif dairesinin iç mekan tavanları 19. Yüzyıl bezemeleri ile süslenmiştir ve binanın en
görülmeye değer kısımları da bu kısımlardır. Yapının üzeri ahşap bir çatı ile örtülüdür.
TARİHİ TREN GARI
Bu alanda Eski Gar, Ambar, ve depo binaları ile Arkeoloji Müzesi binasından oluşmaktadır. Sultan
Abdülaziz döneminde demiryoluna önem verilmiş ve Haydarpaşa- İzmit demiryolu hattı 1873 yılında
hizmete girmiştir. Sahada yer alan Gar Binası, Ambar Binası ile Depo Binası bir bütün halinde 1908 ile
1920 yılları arasında yapılmışlardır. Binaların Alman mimar otoriter olup, yapıda İtalyan taş ustaları
çalışmıştır.
3
SAATÇİ ALİ EFENDİ KONAĞI
1776 yilinda 1.nci Abdülhamit zamaninda inşa edilmistir. İzmit esrafindan Gümüslüoglu ailesi
tarafindan yaptirilmistir. Konak zaman içinde el degistirmis ve saat onarimi ile ugraşan Ali Efendi
tarafindan satın alınmıstır. Kültür Bakanlığınca 1976 yilinda kamulaştırılmıştır. 1978 yılında onarımına
başlanmış, 1987-2009 yılları arasında etnografya müzesi olarak kullanılmıştır. Günümüzde İzmit
Belediyesi tarafından kültür ve sanat faaliyetleri amaçlı kullanılmaktadır.
SIRRI PAŞA KONAĞI
Osmanlı devletinin ilk genel yol işleri gezici müfettişliğine atanan Sırrıpaşa; üç yıl Rumeli, Anadolu ve
Suriyede yapılan yolları denetledi ve yapılmalarını sağladı. Gösterdiği başarı üzerine 1888 yılında
Ahmet Siret efendinin yerine Kocaeli sancağı mutasarrıflığına getirildi. Yaptırmış olduğu konakta oturdu
ve son yıllarını bu konakta geçirdi. Konağın planını kendi yaparak inşaatına da kalfalık yapmıştır.
İzmit'te dönemin en güzel yapıtlarındandır. Konağın içi dolmabahçe sarayını restore etmek üzere
Rusya'dan gelen ressamlar tarafından tezyin edilmiştir.
PEMBE KÖŞK
Pembe Konak; Ermeni Milleti'nden Ardeçeş zevcesi Losika'dan hazineye nakil Manastır Muhavirler'inden
Mehmet Efendi'nin oğlu avukat Tevfik Bey'e tahsis edilmiştir. Bu durum 08.06.1933 tarihli kayıtlardan
anlaşılmaktadır. Evin sahibi Gülten Hanım Tevfik Bey'in kızıdır. Binanın yapım tekniği aynı dönem
yapılarından olduğundan tarihleme 19. yüzyıl olarak belirlenir. Yapı bodrum üstüne üç kattan teşekkül
etmiş olup, ahşah üzeri bağdadı sıvadır. Pencereler giyotin özelliktedir. İkinci kat dışa çıkmalı olup eli
böğründeler ile desteklenmiştir. Pembe boyalı olduğundan “ Pembe Köşk “ ismi verilmiştir.
GAYRET GEMİ MÜZESİ
Türk Donanması'na 1973'te ABD'den satın alınarak katılan TCG Gayret Muhribi, 1995'te hizmet dışına
ayrıldı. 1997 yılından bu yana İzmit marinada her gün ziyaretçi kabul eden ülkemizin ilk müze gemisi
Gayret' te ziyaretçiler, bir savaş gemisinde olması gereken bir çok sistemle diğer özellikleri
görebilmektedir. Gayret'te, savaş harekat merkezi, makina ve kazan daireleri, köprü üstü, radar, devre
dışı bırakılmış silah sistemleri, toplar, sualtı silahları da yer alıyor. Geminin yatakhaneleriyse, sergi
salonları
olarak
kullanılıyor.
MEŞHUR İZMİT PİŞMANİYESİ
Pişmaniye kente özgü bir tatlı türü olarak ün kazanmıştır. Yolculuklarda İzmit'ten geçenleri önce
pişmaniye satıcıları karşılar. Kutular içinde ak pamuk görünümü veren bu tatlı ilin simgesi gibidir. Tüm
yöresel şenliklerin, şölenlerin de vazgeçilmez yiyeceklerindendir. Özgün bir tatlı çeşidi olması, hafifliği,
pişmaniyenin il dışında da aranmasını, ilgi görmesini sağlamıştır. 2009 yılında dünyanın en uzun tatlısı
ünvanını alarak Guiness rekorlar kitabına girmiştir.
Bu helvanın neden pişmaniye olarak anıldığına dair rivayet muhtelif. Ana Britannica'ya bakılırsa, ilk
yapıldığı yerin İran olma ihtimali var. Bu ülkede "peşmek" diye adlandırıldığı için de sözcüğün zamanla
Türkçe'de "pişmaniye" biçimini almış olması muhtemeldir.
İzmit pişmaniyesine ün kazandıranlar, 1601-1611 yılları arasında İran ve Ermenistan’dan gelerek İzmit
ve çevresine yerleşen Ermeni ustalar olmuş. İzmit pişmaniyesine ününü kazandıran ise bu ustalardan
Şekerci Hacı Agop Dolmacıyan. Ne var ki 1.Dünya Savaşı’nı izleyen yıllarda diğerleri gibi Dolmacıyan da
şekerci dükkânını kapatarak başka ülkeye göçmüş. Onun maharetinin de kendisiyle birlikte göç
etmesini önleyen ise, Dolmacıyan’ın çocuklarına Türkçe ve Fransızca öğretmek üzere dükkânında
çalışmış bulunan İzmit Muhasebe Başkâtipliği’nde görevli İbrahim Ethem Efendi olmuş. Kendisine
pişmaniye yapımının bütün inceliklerini öğreten Hacı Agop Dolmacıyan’ın Amerika’ya göç etmesi
üzerine, Kapanönü semtinde bir şekerci dükkânı açmış. Botanik kültürü, müzik yeteneği ile de tanınan
ve soyadı kanunu çıktıktan sonra Çınar soyadını alan, 1892-1953 yılları arasında yaşamış bu renkli
kişiliğin imalathanesi adeta pişmaniye ustası yetiştiren bir okul olmuş ilerleyen yıllarla.
4
DİĞER YERLER
İnbayırı Sarnıcı
Seka Antik Yapı Unsurları
Nympheon(Anıtsal Su Çeşmesi)
Hisar geçidi(Çınarlı Caminin Aşağısı)
Yumurtacı Şerif Camii
Portakal Mescidi
Yalı Hamamı
Yeni Hamam
Orta Hamam
Süleyman Paşa Hamamı
Fransız Ruhban Okulu(Günümüzde Acısu mevkiindeki Vergi Dairesi Binası)
Yeşil Konak
Sarı Konak
Portakal Hafız Konağı
Soydan Konağı
Seka Fabrikası Kalıntıları
Tekel Binası Duvarı
5

Benzer belgeler