UND`nin Sesi

Transkript

UND`nin Sesi
’NİN SESİ
NİSAN 2016 SAYI: 404
Uluslararası Nakliyeciler Derneği Yayın Organı
Sektörün
çatı kuruluşu
nakliyeciyi
teşvikle tanıştırıyor
Kapıkule ve Kapitan Andreevo
Süreç İyileştirme ve Uyumlaştırma Projesi başlatıldı
içindekiler
Nisan
2016
26
52
18 Bakan Tüfenkci, Lojistik Üssü’nde
LARA sistemini inceledi
Bakan Tüfenkci, LARA vasıtasıyla tescil edilmiş gümrük beyannamesi
muhteviyatı eşyanın, tahlil edilmek üzere laboratuvara sevkinden itibaren
tüm işlemlerin elektronik ortamda yürütüleceğini vurguladı.
20 Karakaya: Ezber bozan eğitim
sistemimizle tercih nedeni oluyoruz
Akademik kadrolarının diğer üniversitelere oranla daha geniş ve kapsamlı
olduğunu, 1.ve 2. dönemde İngilizce dersinin zorunlu; Almanca, Fransızca
ve İtalyanca’nın isteğe bağlı olduğunu belirten Medipol Üniversitesi Lojistik
Bölümü Program Başkanı Elif Karakaya, gerek staj gerekse de iş bulma
konusunda öğrencilere yardımcı olduklarını söylüyor.
26 Tırsan meydan okudu:“Halep oradaysa arşın burada”
2016 yılı ilk çeyreğini değerlendiren Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin
Nuhoğlu, “Halep oradaysa arşın burada” diyerek meydan okudu.
28 Türkiye lojistik sektörüne genel bir bakış:
Güçlü Lojistik Güçlü Türkiye
Türkiye lojistik sektörü özellikle son 10 yılda değerini katlamaya devam
ediyor. Hizmet sektörlerinin giderek daha önemli hale geldiği günümüz
liberal ekonomik sistemde ‘Güçlü ülke olmanın en temel koşulu da güçlü
lojistik’ kavramından geçiyor.
30 8 hizmet sektörünün ihracat stratejileri belirleniyor
“2023 Hizmet İhracatı Strateji Projesi”nin ilk adımı Ekonomi Bakan Yardımcısı
Fatih Metin koordinasyonunda atıldı.
UND Danışmanlık ve Tanıtım
Hizmetleri A.Ş Adına Sahibi
Ömer Çetin Nuhoğlu
Genel Yayın Yönetmeni
Fatih Şener
Sorumlu ve Yazı İşleri Müdürü
Hatice Hacısalihoğlu
Yayın Kurulu
Ali Çiçekli, Şerafettin Aras,
www.locamedya.net
Nagihan Soylu,
Banu Damla Alışan
Mali İşler Müdürü
Muhammet Haybarlık
Editör
Ahmet Doğan
Yazı Kurulu
Alper Özel, Evren Bingöl,
Muammer Ünlü, Elif Sevim
Reklamlar için;
0212 359 26 00 / 208
Grafik Tasarım
Erhan Aydın
Yayına Hazırlık
LOCA MEDYA
ORG. VE REK. HİZ. LTD. ŞTİ
İletişim
0212 579 92 35
Genel Yönetmen
Mutlu Doğan
ctp baskı ve cilt
İstanbul Basım Ltd.Şti
0212 603 26 20
Nisan 2016
Haber Merkezi
Alpdoğan Kahraman,
Berkalp Kaya, Erman Ereke,
Gürol Gülbeyaz,
İbrahim Çolak, Burak Çığa,
Kadir Çirkin
Adres: Cennet Mah. Hürriyet Cad. No: 1/1 B Blok Cennet / Küçükçekmece - İSTANBUL - TÜRKİYE
Tel: 0212 579 92 35 Fax: 0212 598 47 62 / [email protected] / Yerel ve Süreli Yayın
46
46 Ford Otosan Türkiye’nin ilk Euro 6
motoru Ecotorq ile dünyaya açılıyor
Türkiye’nin sıfırdan motor geliştiren ve üreten tek şirketi Ford Otosan,
Euro 6 Ecotorq motorlarının da seri üretimine başladı.
49 Taha Kargo Davutpaşa
50
60
Sevkiyat Merkezi hizmete başladı
Taha Kargo Davutpaşa Sevkiyat Merkezi hizmete başladı. Taha Kargo Yönetim
Kurulu Başkanı Emin Taha, 6 bin metrekare kapalı alan ve çok avantajlı bir
lokasyon ile müşterilerine 7/24 kesintisiz hizmet vereceklerini ifade etti.
50 Tek bir şoför 10 kamyonu yönetecek;
kamyonlar lojistiği yönetecek
İçten yanmalı motorlar ile sanayi devriminin öncüsü Daimler lojistik sektöründe devrim yaratacak yeni çözümlerini tanıttı. Araçların birbiriyle ağ
bağlantılı seyretmesini sağlayan sistem ile araçlar, lojistik süreç içerisinde yer alan; gümrükler, yollar, depolar ve fabrikalarla da sürekli iletişim
halinde olacak. Lojistikçiler zamandan ve maliyetten tasarruf sağlarken
verimliliklerini artıracaklar ve sorunsuz hizmet verebilecekler.
51 Scania 125. yılını kutluyor
Bu yıl 125. yaşını kutlayan Scania, istikrarlı yükselişini devam ettiriyor. Scania, her geçen gün yenilikçi ve güvenilir araçlar üretmeye
devam ederken, 125 yıllık tarihi boyunca da birçok yeniliğe imza
attı.
52 22 duayen, bin öğrencinin katıldığı
28
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik
Konferansı’na katılımcılardan tam not
Pegasus Hava Yolları Kargo Direktörlüğü ve İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi işbirliği ile düzenlenen 5. Uluslararası Taşımacılık
ve Lojistik Konferansı’na öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. 4 yıldır sektör
ve üniversiteleri buluşturduklarını belirten Pegasus’un Kargo Direktörü
Aydın Alpa da, “Bu yıl beşincisini düzenlediğimiz organizasyonu ilk kez bir
devlet üniversitesinde yapıyoruz” dedi.
59 Ars-Pet Nakliyat yoluna
Krone ile devam edecek
İzmirli köklü taşımacılık firması Ars-Pet, yine İzmirli olan Krone Tire ile çalışmaya karar verdi. Ars-Pet Nakliyat, bundan böyle ihtiyaçlarına uygun römork
alımlarını sadece Krone’den yapacak. Firma ilk Krone treylerleri kardeş şirketi
Atom Nakliyat adına teslim aldı.
51
BAŞYAZI
Değerli Dostlarım,
Lojistiğin en önemli sac ayaklarından birini kuşkusuz ki gümrükler oluşturuyor. Gümrük Bakanımız, Dünya Ticaret Örgütü raporlarına göre,
gümrüklerde bir günlük gecikmenin ticari kaybının yüzde 4 olduğunu,
gelişmemiş ülkelerde, gelişmiş ülkelere oranla kağıt ve imza bürokrasinin
daha fazla olduğunu söyledi. Gümrüklerimizde son yıllarda IT yatırımlarının yapılması, yeni elektronik sistemlerin kurulması, modernizasyon çalışmaları ile önemli kolaylaştırmalar hayata geçirilmiş; 10.01.2013 tarihinde
yürürlüğe giren “Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği” ile
taşımacı firmalara Yetkilendirilmiş Yükümlü sıfatıyla “İzinli Gönderici Statüsü” tanınmasıyla gümrük süreçleri firmalar lehine kolaylaşmış ve kısalmıştır. Durum böyle olmakla birlikte, aradan 3 yıl geçmesine karşın alınan
statü belge sayısı 6 adedi geçememiştir. Halen tüm zorunluluklarını yerine
getirmiş ve dosyası Bakanlığımızda olan nakliye firmalarımız “İzinli Gönderici” yetki belgesini almayı beklemektedir. Keza, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından ilan edilen “İzinli Alıcı Statüsü” de bir türlü uygulamaya
alınamamıştır.
Lojistik sektörüne büyük bir ferahlık sağlayacak “İzinli Gönderici” ve “İzinli
Alıcı” statülerinin yaygınlaştırılması elzem görülmekle birlikte, konu ile ilgili
bakanlığımız girişimleri ve destekleri önem arz etmektedir. 2023 için 500
milyar dolarlık bir ihracat hacmi hedefliyorsak, bu artışı karşılayabilecek
bir lojistik altyapıyı da sağlamak zorundayız. Bu, tüm taşıma türlerinde
hacim artışı anlamına geliyor. Gümrüklerimiz, sınır kapılarımız bu büyük
hacmi kaldırabilmeli, global ticaretin gerek duyduğu hızı yaratmak için 7 x
24 hizmet sunuyor hale gelebilmeli. Karayolu, demiryolu, denizyolu, tüm
taşıma modlarında daha etkin hizmet verebilen, global lojistik markaları
yaratmalıyız.
Sınır kapılarından giriş-çıkışlarda uzun beklemeler ticarete zarar veriyor...
UND olarak, sınır kapılarımızda ve gümrük süreçlerimizde iyileştirmeleri
hızla hayata geçirmek için yaptığımız girişimlerden de buradan bahsetmekte fayda olacağına inanıyorum: Türkiye’nin en büyük kara sınır kapısı olan ve yılda yaklaşık 400 bin TIR kamyonunun giriş ve çıkış yaptığı
Kapıkule Sınır Kapısı’ndaki yakın zamana kadar yaşanan ve günler ile
ölçülen bekleme süreleri, gerek sektörümüze gerek ise ülke ekonomimize ciddi biçimde zarar vermiştir. Gümrükler Genel Müdürlüğümüzün
oluru ve Trakya Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğümüzün destekleri ile
derneğimiz tarafından yapılan süreç analizi çalışmalarında ihracat işlem
süreçlerinde sadece yüzde 8,4 katma değerli işlem yapıldığı, yüzde 91,6
oranında ise bekleme yaşandığı görülmüştür. İthalat yönünde de benzer
süre kayıpları tespit edilmiş ve bu süreçleri hızlandırıcı öneriler geliştirilmiştir. UND halen, ilk olarak Kapıkule-Kapitan Andreevo sınır kapılarından
başlatılacak ve Türkiye’nin tüm sınır kapılarına yayılacak proje kapsamında, Türk ve Bulgar gümrük yetkililerinin ve bakanlıkların yanı sıra her 2
taraftan üniversite ve sektör derneklerinin işbirliğiyle “Sınır Kapılarındaki
Süreçlerin Uyumlaştırılması ve Etkinleştirilmesi” başlıklı bir projeyi hayata
geçirmeye hazırlanıyor. Bu proje ile faaliyetine başlayacak olan “UND-
ÖMER ÇETİN NUHOĞLU
UND YÖNETİM KURULU BAŞKANI
Sabancı Üniversitesi Lojistik Laboratuvarı” tarafından yürütülecek proje
için, Kapıkule-Hamzabeyli ve İpsala sınır kapılarının “AB’nin de sınır kapıları” olduğundan hareketle, Avrupa Komisyonu Ulaştırma ve Hareketlilik Genel Müdürlüğü ve Genişleme ve Komşuluk Politikası Genel
Müdürlüğü’nden destek talep edildi, görüşmeler sürüyor.
Laboratuvarın ilk projesi, “Sınır Kapılarındaki Süreçlerin Uyumlaştırılması ve Etkinleştirilmesi”, 29 Mart’ta Kapıkule-Kapitan Andreevo
Sınır Kapısı’nda gerçekleşen bir açılış toplantısı ile start aldı. Burada
amaç, sınırın her iki tarafında kuyruklara ve gecikmelere yol açan süreç tıkanıklıklarının detaylı olarak incelenmesi, yapılacak tespitlere göre
gereken iyileştirmelerin planlanması. Proje kapsamında 2 tarafın yetkili
makamlarının desteğiyle sınırın her tarafında işlem hızının artırılmasını,
özellikle Kapıkule Sınır Kapısı’nda günlük tek yönde 3 bin TIR işleminin,
TIR başına 1 saat içinde tamamlanabilmesini sağlayacak iyileştirmeler
hedefleniyor. Bu konuda özellikle Habur’daki günlük tek yönde yaklaşık 2.000 TIR’lık işlem hacmi örnek alınabilir. Ayrıca Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı yetkililerimizin de yerinde teknik incelemeler yaptıkları, Amerika ile Meksika arasındaki dünyanın en büyük sınır kapıları olan ancak
alan olarak Kapıkule’nin 6’da biri olan El Paso ve Otay Mesa Sınır Kapılarındaki 3.000 TIR’lık tek yönlü işlem hacminin, gereken çalışmalar
yapılırsa yakalanabileceğini düşünüyoruz.
Bu proje için, Yunanistan’ın Kipi Sınır Kapısı’nın modernizasyonu ile ilgili
proje ile beraber, Avrupa Birliği’nin Ulaştırma, Ticaret, Genişleme ve
Gümrük-Vergi Genel Müdürlüklerinden de destek talep edilmiş olup;
Türkiye-AB ticaretinin bu ortak geçiş noktalarındaki sorunların giderilmesinin her 2 ekonominin gelişiminde sağlayacağı kazanımlar Avrupa
Birliği’ndeki muhataplarca da teyit edilmektedir.
Nitekim, UND olarak AB tarafından fonlanan ve Uluslararası Göç Örgütü (IOM) tarafından yürütülen “Sınır Yönetimi Alanında Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan arasında Bölgesel İşbirliği – Aşama 1” projesinde
Derneğimiz de aktif rol alıyor. Esasen sınır beklemelerinin yarattığı sorunlar, sadece ticaret mallarının tesliminin gecikmesi değil. Süreçlerdeki aksamaların yarattığı kuyruklar neticede sınırlarımızı insan kaçakçılığı
vakalarına karşı korunmasız kılıyor ve bu sorun, Avrupa çapında giderek büyüyen krizin önemli bir parçası.Sınır kapılarından geçen araçlarda ve römorklarda saklanan göçmenlerin gizli sınır geçişlerinin önlenmesi ve tespit edilmesine ilişkin ortak eğitim çalıştayı 20-21 Nisan’da
Edirne’de Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan’dan muhatapların katılımıyla gerçekleşecek. UND’nin de bir sunum gerçekleştireceği çalıştayda sektör firmalarımızın sınırlarda yaşadıkları mağduriyetleri yetkililere
aktarılacak. Aynı konuda göçmen krizinin baş gösterdiği tarihten bu
yana taşımacılarımızın Derneğimize ilettikleri sorunları örneklerle açıklayan raporumuzu, IRU aracılığıyla Avrupa Birliği yetkililerine sunmuş
bulunuyoruz. Çok yakında bu alanda önleyici, iyileştirici tedbirlerin uygulamaya konacağına inanıyoruz.
Saygı ve Sevgilerimle...
8
Nisan 2016
Editör’den
“Ekonomi Bakanlığımız tarafından yayınlanan son verilere
göre, 50 milyar dolarlık, 2014 yılı hizmet ihracat gerçekleşmesinde sektörün payı 14,4 milyar dolardır. 2023 yılı için
hedeflenen 150 milyar dolarlık hizmet ihracatında, ulaştırma
hizmetleri ihracatımızın potansiyel değeri 60 milyar dolar
olarak hedefleniyor. Bu 60 milyar doların içinde, karayolu
taşımacılık hizmetlerinin payının en az 12 milyar dolara
çıkarılacağı öngörülüyor.”
Merhaba,
Lojistik sektörü, sağladığı ‘döviz geliri’ üzerinden, cari açığın
azaltılması ve milli gelirin yaklaşık yüzde 10’unun gerçekleşmesini sağlayan bir “Hizmet Ticareti” unsuru olarak, kayda değer bir
ekonomik değeri temsil ediyor. Ekonomi Bakanlığımız tarafından
yayınlanan son verilere göre, 50 milyar dolarlık, 2014 yılı hizmet
ihracat gerçekleşmesinde sektörün payı 14,4 milyar dolardır.
2023 yılı için hedeflenen 150 milyar dolarlık hizmet ihracatında,
ulaştırma hizmetleri ihracatımızın potansiyel değeri 60 milyar dolar
olarak hedefleniyor. Bu 60 milyar doların içinde, karayolu taşımacılık hizmetlerinin payının en az 30 milyar dolara çıkarılacağı öngörülüyor. 2015 yılında 144 milyar dolarlık ihracat gerçekleşmesinde
Türk taşımacılık firmalarının genel performansı 1.2 milyon sefer
iken; 2023 yılı için hedeflenen 500 milyar dolarlık ihracatın hedef
pazarlarına ulaştırılması için sınır kapılarımızdan gerçekleştirilmesi
gereken taşıma sayısı 5 milyon seferdir.
1,2 milyon seferlik bir performansın gün geçtikçe artan maliyetler ve zorluklar sebebiyle giderek zayıfladığı bir ortamda, 5 milyon
seferlik bir performansa erişmek için bazı müdahalelere gerek olduğu açık. Genel olarak baktığımızda, şu sıkıntı, sektörümüzün
ve dolayısıyla ülkemizin dış ticaretinin gelişimini tıkıyor: Artan maliyetler sektördeki firma sayısının azalmasına yol açıyor, sektördeki
firma sayısının azalması ülke ekonomisine ve ülke istihdamına zarar veriyor, yaşanan beklemeler sefer sayılarını azaltıyor, dolayısıyla
ihracat ve ithalat sipariş hacmini daraltıyor,vize sorunları ve bir yıl
içindeki 180 günlük kalışa dair Schengen kuralları taşımacılarımızı ve sürücülerimizi zorlamakta; zaten az sayıda olan profesyonel
sürücülerin bu meslekten soğumasına neden oluyor.
Avrupa Komisyonu tarafından 2015 yılında yayınlanan Karayolu
Taşımacılık Anlaşması’nın Etki Analizi sonuçları da Türkiye ve AB
tarafı için toplam 3,5 milyar Euro ihracat kaybını doğruluyor. AB
ülkeleri, Schengen Sistemi kapsamında Türkiye’de kayıtlı profesyonel kamyon/TIR sürücülerinin AB’ye giriş ve çıkışlarına “vize”
kısıtlamaları getiriyor. Bu kısıtlamalar ise Türkiye ile AB arasında
1963 yılında Ankara Antlaşması’yla tesis edilmiş bulunan Ortaklık
ilişkisi ve Gümrük Birliği ilişkisi hukuku kapsamında “miktar kısıtlaması ile eş etkili önlem” sonucunu doğuruyor. “Her Schengen
vizesinin ortalama 130-150 euro arasında bir maliyeti bulunuyor.
Ancak tek seferde en fazla 90 gün kalınmasına izin verdiğinden
Fatih ŞENER
UND İcra Kurulu Başkanı
sürücüler için bir kısıt oluşturuyor. 2013 yılı sonunda uygulamaya konan yeni Schengen Kalış Süresi Hesaplama Sistemi sonucunda, 6 ay
geçerli vizesi bulunmasına rağmen AB sınırlarından Türkiye’ye 90 gün
aşımı gerekçesiyle geri gönderilen Türk sürücülerin sayısı 200’ü aşmış;
bu sürücülere uygulanan cezalar 500 Euro gibi yüksek ek maliyetlerle,
mevcut sıkıntıların artmasına yol açmıştır. Schengen alanına giriş ve/
veya Schengen alanından geçiş yapacak olan kamyon/TIR şoförleri”nin
Schengen vizesi alabilmeleri için “AB’deki bir şirketten davet mektubu
ya da iş ortaklığı belgesi” talep ediliyor. Oysa, ilk olarak 2009 yılında AB
tarafından yayınlanan “AB içinde hizmet sağlamak amacıyla AB Üye
Devletlerinin Sınırlarını Geçen Türk Vatandaşlarının Dolaşımına Yönelik Kurallar/İlkeler” başlıklı doküman ile, profesyonel Türk sürücülerinin
‘hizmet sağlayıcı’ statüsüne sahip oldukları ve sınırlı vize muafiyetine
hak kazandıkları teyit edilmiştir.
Bazı kısıtlamacı AB ülkelerinin ayrımcı kısıtlamarına karşı davalar açıyoruz. UND olarak davalarımızda söylemlerimizi şu minval üzere oturtuyoruz: Türkiye-AB Gümrük Birliği, 50. yılında, düzgün işlemeyen bazı
unsurlar nedeniyle ve küresel ekonomi/rekabet bakış açısıyla “Güncellenmeli/İyileştirilmelidir”. Türkiye’den çıkan (Gümrük Birliği’ne tabi)
malların varış noktasına sorunsuz ulaşması, aynı şekilde Avrupa’dan
çıkan malların varış noktasına sorunsuz ulaşması sağlanamıyor. AB ülkeleri, Türk taşımacılara uyguladıkları “taşıma kotalarını”, artan ihracatımız ve ithalatımıza paralel oranda artırmıyor (Örn. İtalya transit kotası
2008-2014 arasında artırılmamıştır). Oysa, Türkiye-AB Gümrük Birliği, Türkiye-AB arasındaki ihracat ve ithalatta miktar kısıtlamalarını ve
eş etkili tedbirleri; gümrük vergilerini ve eş etkili vergileri yasaklamıştır.
Ayrıca, Dünya Ticaret Örgütü, 1947 yılından beri GATT Anlaşması ile,
“transit geçişlere miktar kısıtlaması ve ayrımcı ücretleri” yasaklamıştır. AB ülkelerinin Türk taşımacılara yönelik transit kısıtlamaları, hem
Türkiye’nin hem AB’nin rekabet gücünü olumsuz etkiliyor. Türkiye’nin
ihracatının yüzde 50’sini gerçekleştiren AB sermayeli 30 bin şirket
olumsuz etkileniyor. UND olarak bu ve benzeri konuların yakından
takipçisi konumunda bulunuyoruz. Konunun muhatabı STK’larla da
konuyu görüşerek çözüme giden yolları bir bir deniyoruz. Türkiye’nin
en önemli hizmet sektörünün bu denli haksızlığa maruz kalmasından
dolayı uluslararası arenada da sesimizi en gür şekilde duyurmaya çalışıyoruz. Çünkü UND olarak biz, “Güçlü Türkiye’nin Güçlü Lojistik” ile
mümkün olduğunu biliyor, görüyoruz.
Saygılarımla…
10
UND’den
Türkmen Ro-Ro gemi ücretlerinde
yüzde 20 indirim sağlandı
Raşit Meredov / Türkmenistan Bakanlar
Kurulu Başkan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı
UND’nin, 24 Mart’ta Mustafa
Kapucu’nun destekleri ile Türkmenistan Bakanlar Kurulu Başkan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Raşit Meredov, Türkmenistan Bakanlar Kurulu
Başkan Yardımcısı Ulaştırma Bakanı
Satlık Satlıkov ve Türkmenistan Deniz
ve Derya Ulaştırma Devlet Kurumu
Başkanı Rustam Avezoviç’e yapmış
olduğu ziyaretlerinde, başlangıç olarak
Türkmenbaşı-Bakü hattında çalışan
“Berkarar” ve “Bahtiyar” Ro-Ro Gemi
ücretlerinde yüzde 20 oranında indirim
yapıldığı açıklandı. Bu itibarla 24 Mart
tarihinden itibaren Türkmenbaşı-Bakü
komple araç fiyatları (gidiş-dönüş) 2
bin 200 dolardan bin 760 dolara ve
römork fiyatları bin 800 dolardan bin
440 dolara düşürüldü.
Bu güzergaha ilişkin olarak 2015 yılı
Aralık ayında Azerbaycan’da ödenen
muhtelif maliyetlerde sağlanan 550
dolar indirim ile birlikte toplam indirim
990 dolara ulaştı. Yapılan görüşmelerde, Orta Asya-Avrupa yük trafiğinde
önemli gelişmeler için adım atılabilmesi ve bu itibarla Hazar güzergahının tercih edilebilmesi için öncelikle
vize sürecinde yaşanan sorunlar ve
söz konusu sorunlara ilişkin çözüm
önerileri paylaşıldı. Türkmen gemilerinin doluluk oranlarının artırılması
için gemi ücretlerinde önemli ölçüde
indirim yapılmasının sağlanması,
Nisan 2016
Türkmenistan’da Türk sürücülerine
tanınan oturum süresinin artırılması ve
limanlarda yaşanan bekleme sürelerinin oturum izinlerinden sayılmaması,
Kazakistan ve Özbekistan örneklerinde olduğu gibi Türkmenistan’ın da
bir an evvel “Elektronik Ön Bildirim”
uygulamalarını hayata geçirmesi
gibi konular etraflıca görüşülmüş ve
özellikle vize süreçlerinin kolaylaştırılmasını teminen, Türkmenistan’a giriş
yapacak araçlara “araç takip sistemi”
hazırlıklara başlandığı bilgisi alındı.
Türkmen yetkililer, söz konusu indirimlerin taşıma sayılarına olumlu yansımaları
halinde indirimlerin yüzde 40 oranlarına
ulaşabileceği bilgisini verdi. Diğer önerilerimize ilişkin çalışmaların da sürdürüldüğünü en kısa zamanda gerek gemi
ücretleri gerekse vize süreçlerine ilişkin
daha güzel gelişmeleri bizlerle paylaşabileceklerini de açıkladılar.
Komple Araç Ro-Ro Fiyatı (Gidiş – Dönüş)
Römork Ro-Ro Fiyatı (Gidiş – Dönüş)
Eski Ücret
2.200 $
1.800 $
Yeni Ücret
1.760 $
1.440 $
12
UND’den
UND bakanlıklarda sektör sorunlarını görüştü
18 Mart tarihinde Ankara’da Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Şaban
Atlas’a resmi ziyaret gerçekleştiren
UND Yönetim Kurulu Başkanı Çetin
Nuhoğlu başkanlığındaki heyet, sektörümüzün temel sorunları hakkında
bakanlarımıza güncel bilgiler verdi.
Ankara ziyaret programı kapsamında
ilk olarak ziyaret edilen Kalkınma
Bakanı Cevdet Yılmaz’a, Kuzey
Irak’a yapılan taşımalarda yaşanan
sorunlar aktarıldı ve Şırnak’dan
başlayan Silopi, Mardin, Kızıltepe,
Antep, Hatay, Mersin ihracatının
tamamının Habur Kapısı’ndan
taşındığı, Habur’un 55 gün
kapalı kalması ile bölgeye taşıma
yapan firmaların olumsuz etkilendiği dile getirildi. Bölgedeki
fiziki duruma da değinen heyet,
Silopi çevreyolu ve köprü inşaatının biran önce tamamlanması
talebi sunuldu.
Cevdet Yılmaz: Sektöre elimizden geldiğince sahip çıkacağız
Kalkınma Bakanımız Cevdet
Yılmaz, bu kapının katma değer
açısından Türkiye’nin can damarı olduğunu belirterek bölgeyi
bizzat ziyaret ettiğini, özellikle
köprünün üç geliş, üç gidiş
şeklinde tamamlanması gerektiği konusunda karayolları ile
irtibata geçtiğini anlattı. Yılmaz,
bölgede yapılan incelemelerde
Habur Sınır Kapısı’nın da yeterli
olmadığını belirten UND Heyeti, alternatif kapılar konusunda
mutlaka çalışılması gerektiğini
vurguladı. Sayın Cevdet Yılmaz
sektöre sahip çıkılması gerektiği, bunun için ellerinden geleni
yapmaya çalışacaklarını ifade
etti. UND heyetinin resmî ziyaret
programının ikinci durağı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı
Şaban Atlas oldu. Kalkınma
Bakanı’na aktarıldığı üzere,
vergiden muaf mazot miktarının
550 litreden 900 litreye çıkarılması hususunda bakanlık desteği talep edildi. Sürücü davaları
konusunda bilgilendirme yapıldı.
Ziyaretlerde UND Yönetim
Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu
ile birlikte UND Heyetinde İkinci
Başkan İzzet Salah, Yönetim
Kurulu Üyeleri Erdal İlhan, Tahir
Aydoğan, Ömer Faruk Yıldırım ve Ankara Temsilcisi Nejla
Albayrak yer aldı.
UND Erenköy Gümrüğü’nü ziyaret etti
İşlem hacmi itibari ile ülkemizin önemli gümrük idarelerinden biri olan ve sektörümüz
tarafından sıklıkla kullanılmakta olan Erenköy Gümrük
Müdürlüğü’ne yeni atanan
Gümrük Müdürü Cihangir Tüysüz, UND Gümrük ve Antrepo
Çalışma Grubu heyeti tarafından 22 Mart’ta makamında ziyaret edildi ve yeni görevi için
başarılar dilekleri paylaşıldı.
Gümrük Müdürü Cihangir Tüysüz tarafından karşılıklı işbirliğinin devam ettirilmesi
gerektiği paylaşıldı ve mevzuatlar dahilinde
gümrük süreçlerinin iyileştirilmesi adına geNisan 2016
reken desteğin verileceği hususu
paylaşıldı. UND Çalışma Grubu
Heyeti, Uzman Gürol Gülbeyaz,
Çalışma Grubu Başkanı Mustafa Kemal Avcı (Mars), Çalışma
Grubu Başkanı Yalçın Karakoç
(Sittnak), Çalışma Grubu Üyeleri, Caner Tan (TGL) ve Cumhur
Erzurumluoğlu’ndan (Çobantur)
oluştu.
13
Nisan 2016
14
UND’den
UND, kota mücadelesinde Otomotiv Yan Sanayi
İhracatçıları’nı da yanına alıyor
“Otomotiv Sektörünün Lojistik
Maliyetleri” konulu bir araştırma
yürüterek sektörün artan maliyet kalemlerinin özelikle Avrupa
pazarına ihraç edilen Türk yan
sanayi ürünlerinin rekabet gücünü
azalttığına dikkat çekmeyi amaçlayan TOSB Bölge Müdürlüğü yetkilileri, 23 Mart’ta UND Heyeti ile bir
araya geldi. Ekonomi Bakanlığı’na
sunulmak üzere otomotiv yan sanayi ihracatımızın maliyet kalemlerinin, rakip ülkelerle detaylı olarak
kıyaslandığı bu önemli çalışma
vesilesi ile lojistik sektörünün
sorunlarını ve güncel meselelerini
paylaşan UND İcra Kurulu Başkanı
Fatih Şener, lojistik maliyetlerin
azaltılmasını sağlayacak UND
girişimlerine TOSB üyelerinin aktif
desteğini talep etti. Türkiye’den
Avrupa’ya ihraç edilen otomotiv
yan sanayi ürünlerinin taşınması sürecinde, sınır kapılarımız ve
gümrüklerimizde yaşanan sorunlar
ve gecikmeler gibi faktörler yüzünden teslim sürelerimizin uzadığına
ve öngörülemediğine, bu durumun Avrupa’daki üretici firmaların
tedarik pazarlarını değiştirmelerine
yol açtığına, bunun ise ülkemizin
otomotiv yan sanayi ürün ihracatının azalması ve ülkemize önemli
yatırım ve istihdam olanaklarının
yitirilmesiyle sonuçlandığına dair
örnekleri paylaşan TOSB yetkilileri,
analizlerini UND ile paylaştı.
Şener, UND’nin çözüm amaçlı
çalışmalarına destek istedi
TOSB yetkilileri, başta Kapıkule olmak üzere, gümrük ve sınır kapılarımızdaki süreçleri hızlandıracak İzinli
Gönderici/Yetkilendirilmiş Yükümlü
gibi basitleştirilmiş prosedürlerden
faydalanan firma sayısının artırılması
olmak üzere, lojistik maliyetleri düşürme amaçlı çalışmalarını aktardı.
UND İcra Kurulu Başkanı Fatih
Şener ise, yurtiçi kaynaklı lojistik
maliyetlerin yanı sıra ülkemiz taşımacılarının yurtdışında maruz kaldıkları haksız ve ayrımcı kısıtlamalar
sonucunda yaşanan sıkıntılara dair
bilgi verdi ve UND’nin çözüm amaçlı
çalışmalarına destek istedi. TOSB
Bölge Müdür Yardımcısı Ramazan
Şahin başkanlığında toplanan TOSB
yetkilileri Serkan Yavuz (FARBA),
Fuat Burtan Arkan (ARPEK Arkan),
Kadir Dönmez (CAVO) ve Pınar
Çataltaş (TOGEV) ile gerçekleştirilen toplantı sonucunda UND-TOSB
işbirliğinin geliştirilmesi, kota mücadelesine otomotiv ihracatçılarımızın
desteğinin artırılması ve UND’nin
aktif görev aldığı “Türkiye Ulaştırma
Master Planı” çalışmalarına otomotiv sektörünün lojistik taleplerinin
de yansıtılmasının sağlanması
kararlaştırıldı. Kocaeli’nin Çayırova
ilçesinde 2.8 milyon metrekare arazide kurulmuş olan TOSB Otomotiv
Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi
Bölgesi, 80 üye otomotiv parça
sanayicisinin faaliyet gösterdiği
ilk ve tek ihtisas organize sanayi
bölgesi olarak TAYSAD (Taşıt
Araçları Yan Sanayicileri Derneği),
KOSGEB ve Kocaeli Sanayi Odası
Gebze Temsilciliğini de bünyesinde
barındırıyor.
UND’den Halkalı Gümrük Müdürlüğü’ne ziyaret
21 Mart’ta Çatalca’daki yeni hizmet binasına taşınan Halkalı Gümrük Müdürlüğü’ndeki
süreçleri gözlemlemek ve Halkalı Gümrük
Müdürü Nihat Kınık’ı makamında ziyaret
etmek amacıyla UND Yönetim Kurulu ve İcra
Kurulu’ndan oluşan bir heyet ile Halkalı Gümrük Müdürlüğü’ne ziyaret düzenlendi. Gümrük idaresinin taşınma süreci boyunca gerek
gümrük müdürlüğü teşkilatınca gerek ise bölge
müdürlüğünce verilen destekler ve özverili
çalışmalar için teşekkür edilirken, ziyaret sonrasında ihracat ve ithalat sahalarında incelemelerde bulunuldu. UND heyeti, Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı Ali Çiçekli, Yüksek İstişare
Kurulu Başkanı Bahaddin Karakuş, İcra Kurulu
Üyesi Erman Ereke ve Gümrük ve Antrepo
Çalışma Grubu üyesi Caner Tan’dan oluştu.
Nisan 2016
15
Nisan 2016
16
UND’den
Kapıkule ve Kapitan Andreevo
Süreç İyileştirme ve Uyumlaştırma Projesi başlatıldı
Türkiye’den Sabancı Üniversitesi ve
Bulgaristan’dan Sofya Teknik Üniversitesi “Kapıkule ve Kapitan Andreevo
kapılarında Uyumlaştırma ve İyileştirme
Süreç Analizi ” için ortak araştırma
projesi başlattı. Türkiye’den UND ve
Bulgaristan’dan SMP’nin organizasyonu
ile başlayan projenin hedefi; mevcut
durumda, ortalama 750 TIR’ın geçişine
imkan veren kapıdan kısa vade de bin
600, uzun vadede 3 bin araç geçişini
sağlamak.
Gümrük bakanlıklarının desteği ve
gözetiminde gerçekleşiyor
Bu önemli proje her iki tarafta Gümrük
Bakanlıklarının desteği ve gözetiminde
gerçekleşiyor. İki üniversite uzmanları ve
iki dernek Trakya Gümrük Başmüdürlüğü ev sahipliğinde Kapıkule’de biraraya
geldi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığımızın
destekleri ve Trakya Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı ev sahipliğinde gerçekleştirilen
toplantıya Gümrük Bakanlığı Merkez
Teşkilatı, TOBB, GTİ, SMP, UND, Sabancı Üniversitesi-UND Lojistik Laboratuvarı temsilcileri ile katıldı. Trakya Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Müslüm
Yalçın tarafından yapılan açılış toplantıda
projenin startı verildi.
El Paso ve Otay Mesa
Toplantının açılışını yapan Yalçın konuşmasında; “Amerika ile Meksika arasındaki dünyanın en büyük sınır kapıları olan El
Paso ve Otay Mesa’ya yapmış oldukları
ziyaretler ve bu gümrük idarelerindeki
gümrük süreçlerine dair bilgilendirme
yaparken, Kapıkule Sınır Kapısı’nın alan
olarak sadece 1/6 oranındaki Otay Mesa
Sınır Kapısı’nda günde 3 bin TIR’lık tek
yönlü işlem hacminin Kapıkule’de yakalanabilmesi yani hızlı ve güvenli geçişin
sağlanabilmesi için, Kapı bölgesinde
yürütülen faaliyetlerin tümden gözden
geçirilmesi ve bu bölgenin ticari faaliyet
alanı değil, İstanbul boğaz köprüsü gibi
sadece bir geçiş amaçlı tasarlanması ve
kullanılması gerekir” dedi.
Şener: Kaybedilen zaman
yatırımcının ülkemizden
gitmesine neden oluyor
UND İcra Kurulu Başkanı Şener “İç ve
sınır kapılarında kaybedilen zaman sebebiyle birçok yatırımcı firmanın ülkemizden
çıkmaya başladı. Müşteri kayıpları ile
Nisan 2016
karşı karşıya kalınıyor, beklemelerin
lojistik maliyetleri arttırıyor ve bu da
ülkemizin, ihracatının rekabet gücünü
öldürüyor” dedi.
İhracat 3.5 kat artacaksa ya
3.5 tane Kapıkule yapacak
ya da daha verimli olacağız!
UND İcra Kurulu Başkanı Şener ayrıca,
“İhracatımızı 3.5 kat artıracaksak, ya
3,5 tane daha kapıkule yapacağız.
Ya da performansımızı 3,5 kat artıracağız. Başka örneklere bakarsak,
bu sayılar mümkün. Dünya çapındaki
en iyi uygulama örnek uygulamaları
ve teknolojileri bulup ülkemize getirmeliyiz. Aslında Habur kapımız da
bir örnek olarak incelenebilir. Habur
Sınır Kapısı’nda bir günde tek yönde
yaklaşık 2 bin TIR’lık işlem yapılıyor.
Kapıkule için kısa dönemde bin 600,
uzun dönemde ise 3 bin araç geçişi zor
değil. Bu süreçlerin yeni hedeflere göre
yeniden tasarlanması gerekebilecek.
İhracatla kalkınan büyüyen bir ülkenin
çıkış kapılarında 2-3 gün bekleme
kabul edilebilir bir şey değil” diye ekledi.
Bulgaristan Uluslararası Nakliyeciler
Birliği (SMP) Genel sekreteri Yordan
Arabacıyev de “Kapıkule ve Kapitan
Andreevo Süreç İyileştirme ve Uyumlaştırma Projesi” kapsamında sınırın
her iki tarafında bizi yavaşlatan sorunlar
çözülmeli ve her iki ülke taşımacılarının
sınır kapılarındaki beklemelerini ortadan
kaldıracak şekilde sınır kapılarındaki
süreçler iyileştirilmelidir” dedi. Sabancı
Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakülte-
si Dekanı Prof. Dr. Füsun Ülengin,
Sofya Teknik Üniversitesi Makine
Mühendisliği Fakültesi, Ulaştırma ve
Hava Araçları Ekipman ve Teknolojileri Bölümü Dekanı Prof. Dr. Valyo
Nikolov Nikolov ve Öğretim Üyesi
Doçent Dr. Georgi Jordanov Kozarev
tarafından yapılan sunumlarda ise
hedefler ortaya koyulurken, “Kapıkule ve Kapitan Andreevo Süreç
İyileştirme ve Uyumlaştırma Projesi”
kapsamında yapılacak akademik
çalışmalar ve araştırmalar ile ilgili
bilgilendirmeler yapılırken kullanılacak
metotlar hakkında detaylar paylaşıldı. Gümrük ve Ticaret Bakanlığımız temsilcilerinin katılım sağladığı
toplantıda, bakanlığımız yetkilileri
tarafından gerçekleştirilen sunum ve
değerlendirmelerde ise, sınır kapıları
ile ilgili Bakanlığımız projeleri hakkında
bilgilendirme yapıldı.
Örnek proje!
Türkiye ve Bulgaristan taşımacı
derneklerinin inisiyatifi ile başlayan ve İki ülkeden saygın üniversiteler tarafından yürütülecek
bu projenin yılsonuna kadar
tamamlanması ve her iki ülkenin gümrük otoritelerine teslim
edilmesi hedefleniyor. Her iki
ülkeden gümrük makamlarının
da desteklediği proje konusunda AB yetkilileri de haberdar ve
çalışmanın sonucu tüm kesimlerce merakla bekleniyor.
17
Nisan 2016
18
GÜNCEL
Bakan Tüfenkci, Lojistik Üssü’nde
LARA sistemini inceledi
Bakan Tüfenkci, LARA vasıtasıyla tescil edilmiş gümrük beyannamesi muhteviyatı
eşyanın, tahlil edilmek üzere laboratuvara sevkinden itibaren tüm işlemlerin
elektronik ortamda yürütüleceğini vurguladı.
Bakan Tüfenkci, Ankara Lojistik Üssü’nde bulunan gümrük laboratuvarını gezdi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent
Tüfenkci, 15 Mart’ta tüm Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlükleri
tarafından kullanılmaya başlanan
Laboratuvar Analiz ve Raporlama
Programı (LARA) tanıtım toplantısına katıldı. Ankara Kazan’da bulunan
Lojistik Üssü’nde gerçekleştirilen
toplantıda Bakan Tüfenkci, LARA
sayesinde gümrük laboratuvarlarındaki tahlil işlemlerinin kâğıtsız
ortamda hızlı, kolay, eksiksiz yürütülebileceğini, arşivlenebileceğini,
merkez ve taşradan takibinin ve verilerin izlenmesinin sağlanabileceğini
söyledi. Bakan Tüfenkci, program
Nisan 2016
ile laboratuvarlar arasındaki iletişimin artacağını ve aynı ürüne ait farklı analiz sonuçları alınmasının da önüne geçileceğini
belirterek, “LARA sistemi ile Ankara’da
yapılan bir tahlilin sonucu yurdun tüm
illerinden görülebilecek, örnekler kolayca
gönderilebilecek hızlı ve etkin bir şekilde
işlemler yapılabilecek. Bu bize hem
zaman tasarrufu hem de büyük bir verim
sağlayacaktır” dedi.
Tüm işlemler elektronik
ortamda yürütülecek
LARA vasıtasıyla tescil edilmiş gümrük
beyannamesi muhteviyatı eşyanın, tahlil
edilmek üzere laboratuvara sevkinden
itibaren tüm işlemlerin elektronik
ortamda yürütüleceğini vurgulayan
Bakan Tüfenkci, “Böylece, altı gümrük laboratuvarı arasında bağlantı
sağlanacak, daha önce yapılan
analizler ve elde edilen sonuçlar görülebilecek, bu şekilde verilerin derlenmesi ve ulaşılabilir kılınmasıyla da
işlem süreleri kısalacaktır” değerlendirmesinde bulundu. LARA’nın
BİLGE sistemine de entegre olduğunu ifade eden Bakan Tüfenkci,
“İthalatçılar, ihracatçılar ve dolaylı
temsilcilerinin laboratuvar analizine
tabi tutulan eşyalarına ilişkin bilgileri
internet üzerinden takip edebilmeleri için, “LARA Beyanname Tahlil
Sorgulama” adresi oluşturulmuştur.
Söz konusu bilgileri, Gümrük Beyannamesinin 14 üncü ve 54 üncü
hanelerinde kayıtlı bulunan kişiler
görüntüleyebilecektir.” açıklamasında bulundu.
19
Etis Lojistik’in yeni genel müdürü Sinan Çıtak oldu
Endüstriyel taşımacılığın tecrübeli oyuncusu Etis Lojistik’in Genel Müdürlüğügörevine Sinan Çıtak getirildi. 1980 yılında
İstanbul’da doğan Sinan Çıtak, 2002
yılında Balıkesir Üniversitesi İşletme
Bölümü’nden mezun oldu. Yıldız Teknik
Üniversitesi’nde yüksek lisansını yapan
Çıtak, kariyerine 2004 yılında Grant
Thornton International Audit Firmasında Asistan Denetçi olarak başladı.
Firmada 3 yıl içerisinde sırasıyla Denetçi
Yardımcılığı ve Uzman Denetçi unvanlarıyla görev alan Çıtak, birçok şirketin
Uluslararası Muhasebe Standartlarına
göre denetim çalışmalarının planlanması, yürütülmesi ve UFRS standartlarına
uyumlu Mali tablolar ile denetim raporlarının hazırlanması görevlerini üstlendi.
Kariyerinde önemli görevler üstlenen
Çıtak, ekip arkadaşlarıyla birlikte Etis’teki kurum kültürünü sağlam bir zemine
oturtarak, verimi artıracak bir yapılanma
içinde olacaklarını söyledi.
Nisan 2016
20
EĞİTİM
Karakaya: Ezber bozan eğitim
sistemimizle tercih nedeni oluyoruz
Akademik kadrolarının diğer üniversitelere oranla daha geniş ve kapsamlı olduğunu, 1.ve 2. dönemde İngilizce dersinin zorunlu; Almanca, Fransızca ve
İtalyanca’nın isteğe bağlı olduğunu belirten Medipol Üniversitesi Lojistik Bölümü Program Başkanı Elif Karakaya, gerek staj gerekse de iş bulma konusunda
öğrencilere yardımcı olduklarını söylüyor. Karakaya, ezber bozan lojistik eğitim
anlayışı ile öğrenciler tarafından tercih edilmenin üniversite olarak kendilerini
gururlandırdığını da vurguluyor.
Ü
lkemiz eğitim camiasında
adından başarılarla söz
ettiren Medipol Üniversitesi,
lojistik alanına büyük önem veriyor.
Çağımızın meslekleri arasında başlarda gösterilen lojistiğin üniversitelerce bu denli önemsenmesi sektörümüz adına sevindirci gelişmeler
arasında yer alıyor.
Akademik kadromuz diğer üniversitelere oranla daha geniş
ve kapsamlıdır
Medipol Üniversitesi Lojistik Programı Başkanı Elif Karakaya, “Medipol Üniverstesi Lojistik Programı,
Medipol Üniversitesi Sosyal Bilimler
Meslek Yüksek Okulu’nun ön lisans
programıdır. Donanımlı bir akadeNisan 2016
mik kadro ve 35 öğrencisi ile 20152016 yılında Eğitim-öğretime başlamıştır. Lojistik ön lisans programına
kayıtlı doktorasını /yüksek lisansını
yurt dışında yapmış öğretim üyeleri
ile birlikte lojistik alanında hala doktora yapan donanımlı ve geniş bir
akademisyen kadromuz bulunmaktadır. Bunula birlikte yine Medipol
Üniversitesi bünyesinde bulunan
Uluslararası Lojistik Yönetimi Lisans
Bölümü öğretim üyelerimiz de
programımızda ders vermektedir.
Böylece akademik kadromuz diğer
üniversitelere oranla daha geniş
ve kapsamlı hale gelmiştir” diyor.
Medipol Üniversitesi’nde ön lisans
programı olan lojistik Programı ders
programının lisans programlarına
Medipol Üniversitesi Lojistik
Program Başkanı Elif Karakaya
dikey geçişi sağlayacak şekilde
planlandığını ifade eden Karakaya,
“Lojistik programı mezunlarının
DGS ile geçiş yapacakları lisans
programları çok fazladır. Örneğin
21
İşletme, Uluslararası Lojistik Yönetimi, Uluslararası Finans ve Bankacılık, Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü gibi. Geçiş yapacakları
bu bölümlerin de müfredatları
dikkate alınarak hem kapsamlı ve
hem de lojistik konularının güncel
çalışmalarını da içeren Lojistik Programı Ön Lisans müfredatı hazırlandı.
İlk sene Lojistik Yönetimine Giriş,
Fiziksel Dağıtım Kanalları ve Planlama ve özellikle öğrencileri staja göndermeden önce mutlaka bilmeleri
gerektiğine inandığımız Depo ve
Envanter Yönetimi dersleri ile ikinci
senelerinde Tedarik Zinciri, Üretim
Yönetimi, Lojistik Bilgi Sistemleri,
Ulaştırma Sistemleri dersleri zorunlu
bölüm dersleri olarak ders planına
eklendi. Zorunlu derslerin yanında
Dış Ticaret Yönetimi, Sosyal Güvenlik ve İş hukuku, Toplam Kalite
Yönetimi, Uluslararası Pazarlama,
Yönetim ve Organizasyon, Girişimcilik gibi dersleri alabileceği çok
geniş bir seçmeli ders yelpazesi
sunulmuştur” diyor.
1.ve 2. dönemde İngilizce dersi
zorunlu; Almanca, Fransızca
ve İtalyanca isteğe bağlı
Yabancı dil olgusunun sektör için
son derece önemli olduğunun altını
çizen Karakaya, “Ali Afatoğlu‘nun
2013’te yayınlanan makalesinde
Türkiye’de Lojistik sektöründe 500
bin kişi istihdam edildiği bilgisi yer
alır ve ayrıca 2013 Lojistik Sektör
Raporu‘nda Türkiye lojistiği bin 500
şirket ve 46 bin araçla Avrupa’ nın
en büyük filosuna sahip olduğu gerçeği ortaya koyulur. Yine
biliyoruz ki jeopolitik öneminden
kaynaklanan lojistik üssü olma
potansiyeline sahip olan Türkiye’de
lojistik sektörü büyümesini sür-
dürecektir. Bu büyüme sürecinde
nitelikli elemanlarda aranan en
büyük özelliklerden biri de yabancı
dildir. Biz 1. ve 2. dönemde İngilizce
dersini zorunlu ders olarak veriyoruz. Almanca, Fransızca ve İtalyanca
dillerini isteyen öğrencilerimiz ikinci
yabancı dil olarak öğrenebilirler”
diyen Karakaya, lojistik bölümünün
Türkçe olmasına rağmen öğretim
elemanlarının yurtdışında yüksek lisans ve doktoralarını yapmalarından
dolayı İngilizce ve Almanca terimleri
de ders sırasında kullanmasıyla
öğrencilerin yabancı literatüre aşina
olmalarının da sağlandığını belirtiyor.
Sağlık alanındaki başarısını
Sosyal Bilimler alanına da
taşımak istiyor
Medipol Üniversitesi’nin 6 yıllık geçmişi olan ve başarısını özellikle sağlık
sektöründe kanıtlamış bir üniversite
Nisan 2016
22
EĞİTİM
olduğunu ifade eden Karakaya,
Medipol’ün şimdi ise bu başarısını diğer alanlara özellikle sosyal
bilimler alanına taşımak istediğini
söylüyor. Karakaya şu bilgileri veriyor: “Healthcare Logistics, Medical
Logistics gibi yurt dışında özellikle
sağlık sektöründeki tıbbi cihazların ve ilaçların tedariki gibi çok
önemli bir alanda lojistik faaliyetleri
özelleştirilmiş durumdadır. Sağlık
sektöründe önemli bir başarısı
olan Medipol Üniversitesi’nin sağlık
sektöründe lojistik uygulamaları
adına da iyi bir örnek oluşturabileceğine inanıyoruz. Özellikle son
iki yılda sosyal bilimler alanında da
büyüme gösteren üniversitemiz, bu
büyümeyle rakipleri arasında farklılık
yaratarak önemli bir ivme kazanmıştır. 12 fakültesiyle tüm alanlarda
öğretime hızla devam eden genç dinamik bir kadroya sahiptir. Merkezi
yerlerde bulunan kampüsleri, burs
imkanları ve öğrencilerine sunduğu
sosyal olanaklarla eğitim sektöründe kaliteyi ön plana çıkarmaktadır.
Bunun yanında başarı bursları,
tercih bursları, öğrenim bursları gibi
çok geniş bir burs imkanı sunmaktayız. Şu anda Medipol Üniversitesi
Lojistik Programı’nda 6 tam burslu
29, yüzde 50 burslu olmak üzere
toplam 35 öğrencimiz vardır.”
Staj konusunda öğrencilerimize yardımcı oluyoruz
Büyüyen lojistik sektöründe nitelikli
eleman ihtiyacının da o oranda
arttığını ve hatta bu ihtiyacın yakın
gelecekte 50 bin kişi olacağının
tahmin edildiğini ifade eden Karakaya, “Nitelikli eğitimli personelin
Nisan 2016
yeterli olmaması, eğitilmiş insan
gücüne olan ihtiyaç firmaların
lojistik öğrencilerini staj döneminde alıp mezun olduklarında ise
firma bünyesine katmak istemeleri
avantajını sağlamaktadır. Diğer bir
ifade ile lojistik sektörü dinamik ve
hızla büyüyen bir alan olduğundan
dolayı sektörü takip eden gençler
için ciddi bir staj fırsatı sunuyor. Biz
Lojistik Programı içeriğinde 2. yarı
yılın sonunda en az 25 iş günü stajını zorunlu kılmaktayız. Yaz stajının
özellikle birinci senenin sonunda
konulmasının da altında yatan iki
önemli sebebi söyle sıralayabiliriz: İkinci senenin sonunda DGS
sınavına hazırlanan öğrencilerimize
kolaylık sağlamak ve yaz döneminde staj vesilesi ile pratik uygulamalarını gören öğrencilerimizin 3.
ve 4. dönem dersleri işlenirken
edindikleri tecrübelerle dersleri
daha da pekiştirmelerini sağlamaktır. Staj bulma konusunda akademik kadromuz öğrencilerimiz için
gerekli bilgilendirmeleri yapmanın
yanında ayrıca Medipol Üniversitesi bünyesinde yer alan Kariyer
Planlama Merkezi staj konusunda
öğrencilerimize yardımcı olmayı
hedeflemektedir” diyor. Lojistik
Programı mezunlarını, müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere
her türlü hammadde ve ürünün
nakliyesi, dağıtımı, barkotlanması
(etiketleme), stoklanması, paketlenmesi, depolanması ve tüketileceği pazar mahalline kadar nakliyesi işlemlerinin en kısa zamanda ve
en ucuz maliyetle tamamlanması
işlerini yürüten, planlama ve bilgi
akışını sağlayan ara eleman olarak
tanımlamanın mümkün olduğunu
ifade eden Karakaya, firma içinde
pozisyon olarak bakıldığında
ise Satış ve Pazarlama, İthalat,
İşletme, Proje Yönetimi, Hava-Kara-Deniz Operasyonları Yönetimi,
Gümrük, Denetim, Sigorta gibi
birçok alanda iş bulunabileceğini
belirtiyor. Lojistik Programının
sahip olduğu akademik kadronun,
akademik çalışmaların yanı sıra
özel sektör deneyimine sahip öğretim elemanlarından oluştuğunu
söyleyen Karakaya, bundan dolayı
öğrenciye gerekli ilk yönlendirmelerini öğretim elemanlarının yaptığını belirtiyor. Son olarak Karakaya, Medipol Üniversitesi Kariyer
Planlama Merkezi’nin sadece staj
değil iş bulma konularında da
öğrencilere katkı sağladığının altını
özellikle çiziyor.
KİMDİR?
Medipol Üniversitesi Lojistik Program Başkanı Elif Karakaya, 2008
yılında İstanbul Kültür Üniversitesi
Endüstri Mühendisliği ve Bilgisayar Mühendisliği bölümlerinden
mezun oldu. 2008-2011 yılları
arasında özel bir firmada planlama direktörü olarak çalıştı. 2015
yılında Almanya Dortmund Teknik
Üniversitesi’nde Hücresel Taşıma Sistemlerinde Agent-tabanlı
Model ve Simülasyon Geliştirme
alanında doktorasını İşletme Lojistiği Fakültesi’nde tamamladı ve
yaklaşık bir yıla yakın bir zamandır
Medipol Üniversitesi’nde Lojistik
Program Başkanı olarak görev
yapıyor.
23
Nisan 2016
24
LOJİSTİK
UND Heyeti Cilvegözü yetkilileri ile görüştü
Kemal Gül, Hamit Şanverdi gibi isimlerden oluşan UND Heyeti, nisan ayı içerisinde Cilvegözü Mülki İdari Amiri Mehmet Eriş ve Cilvegözü Gümrük Müdürü
Hayrettin Yıldırım’ı ziyaret etti.
K
emal Gül, Hamit Şanverdi
gibi isimlerden oluşan UND
Heyeti, nisan ayı içerisinde
Cilvegözü Mülki İdari Amiri Mehmet
Eriş ve Cilvegözü Gümrük Müdürü
Hayrettin Yıldırım’ı ziyaret etti. Ziyaret; Hatay Çalışma Bölge Yönetim
Kurulu Üyeleri Kemal Gül ve Hamit
Şanverdi başkanlığında gerçekleşti. Öncelikle Cilvegözü Mülki İdari
Amiri Mehmet Eriş’ten Suriye’nin
içerisine yapılan taşımaların tamamıyla durmasından bu yana kapıda
yaşanan zorluklar ve aktarma sisteminin geliştirilme aşaması ile ilgili
bilgi alındı. Eriş, UND Heyeti’ne şu
bilgileri verdi: “2013 yılında TIR’ların
yakılması olayından sonra bu bölgeye taşımaların bitme derecesine
geldiğini gördük. Daha sonra bir-iki
nakliyecinin Suriye’de bulunan alıcılar ile görüşerek araçlarındaki malları
tampon bölgede yol kenarında Arap
plakalı araçlara aktarmak suretiyle
malları gönderdiklerini gözlemledik.
Bir-iki denemeden sonra bunun
geliştirilip etkin bir çözüm yöntemi
olarak kullanılabileceğine ve resmilik
kazandırılması gerektiğine karar
Nisan 2016
verdik. Gerekli müsaadelerin de
alınmasıyla aktarma yöntemini resmi
olarak uygulamaya koyduk.”
Proje ve girişimler
sürdürülüyor
Aktarmalar önceden Cilvegözü
Sınır Kapısı çıkışından yaklaşık 1
km uzaklıkta yol kenarında bulunan
geniş boşluktan faydalanılırken, zamanla sistemin oturması, taşıma ve
aktarmalarda gözlenen artış ile birlikte yine Cilvegözü kapı çıkışından
yaklaşık 2-2,5 km uzaklıkta yeni ve
daha geniş bir saha oluşturuldu.
Yaklaşık 50 dönüm kapasiteli geniş
saha ise kışın çamur yazın ise toz
sebebiyle aktarmalarda aksamalara
neden oluyordu. Zamanla sahanın
eksikleri tamamlandı ve alt yapı ile
ilgili gerekli çalışmalar yapıldı. Mevcut saha; tamamı 20 cm kalınlığında beton asfalt, 45 bin metrekare
normal yük ve araçlar için ayrılmış
açık alan ve 5 bin metrekare üstü
kapalı ve açık alandan BM ve diğer
yardım kuruluşları için ayrılmış
bir alan içeriyor. Ayrıca aktarma
sahasının tamamının kapalı aktar-
ma alanına dönüştürülmesiyle ilgili
proje ve girişimler sürdürülüyor.
Cilvegözü Sınır Kapısı’nda
beklemeler sıfıra indirgenmiş
durumda
Mevcut durumda uygulanan
elektronik sıra yöntemi sayesinde
Cilvegözü Sınır Kapısı’nda beklemeler neredeyse sıfıra indirgenmiş
durumda. Gümrükte sıra kaydı
yapılıyor ve sıra internetten takip
ediliyor.
Cilvegözü Mülki İdari Amiri Mehmet
Eriş özellikle bu dönemde taşımalarda düşüş yaşanmasına sebep
olarak mevcut durumda ticari yolların kesilmiş olmasının sebebiyet
verdiğinin de önemle altını çizdi.
Suriye rejiminin Halep’in kuzeyine
kadar ulaşması ile birlikte ticari
yolların kesildiğini, bağlantıların
koptuğunu belirten Eriş, daha önce
bölgede hakim olan İŞİD grubunun
ticari araçların geçişine izin verdiğini söyledi. Eriş, “Ancak şu an bu
araçların geçişine izin verilmiyor.
Dolayısıyla aktarma sağlayacak
Arap plakalı araçlar yok” dedi.
25
Nisan 2016
26
LOJİSTİK
Tırsan meydan okudu:
“Halep oradaysa arşın burada”
2016 yılı ilk çeyreğini değerlendiren Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin
Nuhoğlu, “Halep oradaysa arşın burada” diyerek meydan okudu. Kalıcı başarı
için çok ve disiplinli çalıştıklarının altını özenle çizen Nuhoğlu, hedeflerini her
zaman en üst seviyeye çıkardıklarını da vurguladı.
T
ırsan Treyler, 4 Nisan’da
gerçekleştirdiği toplantıyla 2016 yılı ilk çeyreğini
değerlendirirken geçtiğimiz yıl
yapılan yatırımlar ve bu yıl gerçekleştirilecek yatırımlar hakkında
bilgi verdi. Tırsan Treyler Yönetim
Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu,
Türkiye’nin ekonomideki durum
ve şartları hakkında konuşarak
“Bu durumda çok çalışmaktan
başka çaremiz yok” dedi.
Halep oradaysa arşın burada
2015 yılını yüzde 34 pazar payı ile
kapattıklarını ve 39 yıldır sektörün
lideri olduklarını söyleyen Çetin
Nuhoğlu, bu liderliği devam ettirmek için tüm alt yapılarının hazır
Nisan 2016
olduğunu ve sürekli yenilikler yaptıklarını söyledi. Nuhoğlu, en son
açıkladıkları 2+1 ve 2+3 Garanti
Kampanyası’nın en son yeniliklerden biri olduğunu ve müşteriler
tarafından yüksük beğeni topladığını söyleyerek. “Bütün rakiplerimizi 5 yıl Garanti Kampanyası’na
davet ediyoruz” dedi. Nuhoğlu,
“Halep oradaysa arşın burada”
diyerek 5 yıllık garanti kapmanyasının hiçbir rakip tarafından
yapılamayacağına vurgu yaptı.
9 bin adet üretim yapacağız
2015 yılında 9 bin adet üretim
yaptıklarını bunun 6 bin adedini iç pazarda sattıklarını 3 bin
adetlik kısmını da ihraç ettiklerini
söyleyen Nuhoğlu, “2016 yılında
da 9 bin adet üretim yapacağız
demiştik. Ancak bu 9 bin adetlik
üretimin 4 bin 500 adedini ihracat için yapacağız.
İlk çeyrek sonucunda 1.835
adet üretim yaptık. Bunun yüzde
52’sini ihraç ettik. Türkiye treyler
ihracatının yüzde 34’ünü biz
yapıyoruz. Amanya’da yüzde 65,
Polanya’da yüzde 95 artış sağladık. Alüminyum tanker ihracatınını yüzde 80’inini biz yapıyoruz.
Yine Avrupa’da trafiğe kayıtta
yüzde 48 artış sağladık. Bunu
çok çalışmakla yapıyoruz. Tüm
ekip olarak yurtdışına odaklandık.
Yurtdşında yüzde 70 büyüdük”
diye konuştu.
27
10 bin adet ihracat yapacak
Tırsan olarak 20 bin araç üretecek ve bunun 10 bin adedini ihraç
edeceklerini aktaran Nuhoğlu,
öncelikli pazarlarının Avrupa olduğunu söyledi. Şu anda hedeflerine
adım adım ilerlediklerini ifade eden
Çetin Nuhoğlu, Rusya pazarı
hakkında da konuştu: “Rusya
bizim için çok kötü geçti. Ama
yine de Rusya pazarında ithalatçı
olarak en fazla pazar payını artıran
şirketiz. Rusya faaliyetlerimiz var
gücüyle devam ediyor. Made in
Rusia olduk. Pazar payını artırmak
için bu ciddi fırsatttır.”
Üretim teknolojilerine
26.7 milyon TL yatırım yaptı
Çetin Nuhoğlu, üretim teknolojilerine 26.7 milyon TL yatırım
yaptıklarını da söyledi. Nuhoğlu,
“Yeni bir robotlu boyama istasyonu yapıyoruz. Hattımız 12
dakikaya inecek. Kapasitemiz 15
binden 18 bin adede çıkacak.
Hem kalite açısından hem zaman
açısından tasarruf sağlayacak.
Kaynak otomasyonu konusunda
da yatırımımz var. Kriz döneminde
yatırımlarımız sürüyor. Tanker
bombe imalatında yeni bir teknolojiye geçiyoruz. Bombeleri su ile
şekillendireceğiz” dedi.
61 milyon TL yatırımla
2. Ar-Ge merkezini açacak
Treyler sektöründe ilk Ar-Ge merkezini kurduklarını, 2. Ar-Ge merkezini
kurmak için düğmeye bastıklarını
61.2 milyon TL’lik yatırım teşvik
başvurusunu yaptıklarını söyledi. Nuhoğlu yeni Ar-Ge merkezi hakkında
şu bilgileri verdi: “16 bin metrekare
kapalı alanı ile Avrupa’nın en büyük
test merkezi olacak. 7 bin metrekare
mühendislik alanımız olacak. Prototip
üretim, robotik üretim gibi geliştirmeler yapacağız. Taysad Organize Sanayi Bölgesi’nde olacak. 5 yıl sonra
bunun sonuçlarını göreceğiz. 2015
yılında ilk defa 59 patent başvurusu
oldu. Türkiye’de ilk 10’un içerisindeyiz. Demek ki bu proje sonuç
vermeye başladı.”
Sürdürülebilir
büyüme sağlayacağız
Lider olmak için sadece Türkiye
şartlarında değil uluslararası alanda
sürüdürülebilir yapının oluşturulması
gerektiğini ifade eden Nuhoğlu, “Türkiye Ar-Ge konusunda inanılmaz bir
dönüşüm başlattı. Hükümetin stratejisi
doğruydu. Parasal desteğin yanında
motive etmesi için de önemli. Bunu iyi
değerlendirmemiz gerekiyor. Sanayi-üniversite işbirlikleri ön plana çıktı.
Tırsan olarak ODTÜ, İTÜ, Hacettepe,
Kocaeli, Ahen Üniversitesi, Atina
Teknik Ünivedsitesi ileçalışmalarımız
var. Hem üniversitelerle hem tedarikçilerimizle işbirlikleri yapıyoruz. Bütün
bunların sonucunda bilgiyi tranfer edip
onu işleyip sektörün menfaatine sunulmasına çalışıyoruz” diye konuştu.
6 ayda 8 yeni ürün tasarladık
“Son 6 ayda 8 adet yeni ürün tasarladık” diyen Çetin Nuhoğlu, şunları
söyledi: “Özellikle Rulo taşıyıcımız
güven duyduğumuz rekabette bizi
öne taaşıacak bir ürün oldu.Hafif treylerimizin yeni versiyonu çıkacak. 1900
kilo gram daha hafif olacak. Gıda
tankerini komple yeniliyoruz. Hem
ürün gamımızı genişletiyoruz. Hem
de müşteri beklentisini karşılıyoruz.
Türkiye’de fuara katılır gibi artık yurdışında fuarlara kaatılıyoruz. Fransa,
İngiltere, Almanya..”
Otomotiv sektöründe
treylere haksızlık yapıldı
Çetin Nuhoğlu, otomotiv sektöründe treylere çok haksızlık yapıldığını
anlatarak şunları söyledi: “Aslında
bütün işi treylerler görüyor. Rekabeti
sağlayan treylerdir. Treyler sektöründe geliştirilecek çok teknoloji var.
İkinci Ar-Ge merkezini de bu yüzden
hayata geçiriyoruz.”
Nisan 2016
28
LOJİSTİK
Güçlü Lojistik Güçlü Türkiye
Türkiye lojistik sektörü özellikle son 10 yılda değerini katlamaya devam
ediyor. Hizmet sektörlerinin giderek daha önemli hale geldiği günümüz liberal
ekonomik sistemde ‘Güçlü ülke olmanın en temel koşulu da güçlü lojistik’
kavramından geçiyor.
L
ojistik sektörü, aynı zamanda
sağladığı ‘döviz geliri’ üzerinden, cari açığın azaltılması ve
milli gelirin yaklaşık yüzde 10’unun
gerçekleşmesini sağlayan bir “Hizmet Ticareti” unsuru olarak, kayda
değer bir ekonomik değeri temsil
etmektedir. Ekonomi Bakanlığımız
tarafından yayınlanan son verilere
göre, 50 milyar dolarlık, 2014 yılı
hizmet ihracat gerçekleşmesinde
sektörün payı 14,4 milyar dolardır.
2023 yılı için hedeflenen 150 Milyar
dolarlık hizmet ihracatında, ulaştırma hizmetleri ihracatımızın potansiyel değeri 60 Milyar dolar olarak
hedeflenmektedir. Bu 60 milyar
doların içinde, Karayolu taşımacılık
hizmetlerinin payının en az 12 Milyar
dolara çıkarılacağı öngörülmektedir.
2015 yılında 144 Milyar dolarlık ihracat gerçekleşmesinde Türk taşımacılık firmalarının genel performansı
1.2 milyon sefer iken; 2023 yılı için
Nisan 2016
hedeflenen 500 Milyar dolarlık
ihracatın hedef pazarlarına ulaştırılması için sınır kapılarımızdan
gerçekleştirilmesi gereken taşıma
sayısı 5 Milyon Sefer’dir.
5 milyon seferlik bir performansa erişmek için bazı müdahalelere gerek olduğu açık
1,2 milyon seferlik bir performansın
gün geçtikçe artan maliyetler ve zorluklar sebebiyle giderek zayıfladığı bir
ortamda, 5 milyon seferlik bir performansa erişmek için bazı müdahalelere gerek olduğu açıktır. Genel olarak
baktığımızda, şu sıkıntı, sektörümüzün
ve dolayısıyla ülkemizin dış ticaretinin
gelişimini tıkamaktadır: Artan maliyetler sektördeki firma sayısının azalmasına yol açmakta, Sektördeki firma
sayısının azalması ülke ekonomisine
ve ülke istihdamına zarar vermekte,
Yaşanan beklemeler sefer sayılarını
azaltmakta, dolayısıyla ihracat ve
ithalat sipariş hacmini daraltmakta,Vize
sorunları ve bir yıl içindeki 180 günlük
kalışa dair Schengen kuralları taşımacılarımızı ve sürücülerimizi zorlamakta; zaten
az sayıda olan profesyonel sürücülerin
bu meslekten soğumasına neden
olmaktadır.
Serbest taşıma olmadan malların
serbest dolaşımı olmaz
Avrupa Komisyonu tarafından 2015
yılında yayınlanan Karayolu Taşımacılık
Anlaşması’nın Etki Analizi sonuçları da
Türkiye ve AB tarafı için toplam 3,5
milyar Euro ihracat kaybını doğrulamaktadır. AB ülkeleri, Schengen Sistemi
kapsamında Türkiye’de kayıtlı profesyonel kamyon/TIR sürücülerinin AB’ye
giriş ve çıkışlarına “vize” kısıtlamaları
getirmektedir. Bu kısıtlamalar ise Türkiye
ile AB arasında 1963 yılında Ankara Anlaşmasıyla tesis edilmiş bulunan Ortaklık
ilişkisi ve Gümrük Birliği ilişkisi hukuku
kapsamında “miktar kısıtlaması ile eş
29
etkili önlem” sonucunu doğurmaktadır.
“Her Schengen vizesinin ortalama 130150 € arasında bir maliyeti bulunmaktadır. Ancak tek seferde en fazla 90 gün
kalınmasına izin verdiğinden sürücüler
için bir kısıt oluşturmaktadır.” 2013 yılı
sonunda uygulamaya konan yeni Schengen Kalış Süresi Hesaplama Sistemi sonucunda, 6 ay geçerli vizesi bulunmasına
rağmen AB sınırlarından Türkiye’ye 90
gün aşımı gerekçesiyle geri gönderilen
Türk sürücülerin sayısı 200’ü aşmış; bu
sürücülere uygulanan cezalar 500 Euro
gibi yüksek ek maliyetlerle , mevcut sıkıntıların artmasına yol açmıştır. Schengen
alanına giriş ve/veya Schengen alanından geçiş yapacak olan kamyon/TIR
şoförleri”nin Schengen vizesi alabilmeleri
için “AB’deki bir şirketten davet mektubu
ya da iş ortaklığı belgesi” talep edilmektedir. Oysa, ilk olarak 2009 yılında AB
tarafından yayınlanan “AB içinde hizmet
sağlamak amacıyla AB Üye Devletlerinin
Sınırlarını Geçen Türk Vatandaşlarının
Dolaşımına Yönelik Kurallar/İlkeler”
başlıklı doküman ile, profesyonel Türk
sürücülerinin “hizmet sağlayıcı” statüsüne
sahip oldukları ve sınırlı vize muafiyetine
hak kazandıkları teyit edilmiştir.
Ayrımcı kısıtlamalara
karşı davalar açıyoruz
Bazı kısıtlamacı AB ülkelerinin ayrımcı
kısıtlamarına karşı davalar açıyoruz. UND
olarak davalarımızda söylemlerimizi şu
minval üzere oturtuyoruz: Türkiye-AB
Gümrük Birliği, 50. yılında, düzgün işlemeyen bazı unsurlar nedeniyle ve küresel
ekonomi/rekabet bakış açısıyla “Güncellenmeli/İyileştirilmelidir”. Türkiye’den çıkan
(gümrük birliğine tabi) malların varış noktasına sorunsuz ulaşması, aynı şekilde
Avrupa’dan çıkan malların varış noktasına
sorunsuz ulaşması sağlanamamaktadır.
AB ülkeleri, Türk taşımacılara uyguladıkları “taşıma kotalarını”, artan ihracatımız ve
ithalatımıza paralel oranda artırmamaktadır (Örn. İtalya transit kotası 2008-2014
arasında artırılmamıştır). Oysa, TürkiyeAB Gümrük Birliği, Türkiye-AB arasındaki
ihracat ve ithalatta miktar kısıtlamalarını ve
eş etkili tedbirleri; gümrük vergilerini ve eş
etkili vergileri yasaklamıştır. Ayrıca, Dünya
Ticaret Örgütü, 1947 yılından beri GATT
Anlaşması ile, “transit geçişlere miktar kısıtlaması ve ayrımcı ücretleri” yasaklamıştır. AB ülkelerinin Türk taşımacılara yönelik
transit kısıtlamaları, hem Türkiye’nin hem
AB’nin rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. Türkiye’nin ihracatının % 50’sini
gerçekleştiren AB sermayeli 30 bin şirket
olumsuz etkilenmektedir.
2015 yılında ihraç
taşımalarında yüzde 4
civarında azalma oldu
Genel olarak tüm sınır kapılarımızdan
karayoluyla gerçekleştirilen ihracatımıza baktığımızda; son 1 yılda ihracatımızdaki yaklaşık yüzde 9’luk düşüşe
paralel olarak ihraç taşımalarımızda
yüzde 4 azalma kaydedildi. 2015 yılında ülkemizden dış pazarlara yaklaşık
1,5 milyon ihracat seferi gerçekleşirken, bunun beşte biri yabancı ülke
taşımacılarına ait araçlarla gerçekleşti. İhracat taşımalarında en büyük
düşüşler, BDT ve Orta Asya pazarına
yönelik taşımalarımızda yaşanırken;
Rusya ve Irak taşımalarımız siyasi gerginlik ve çatışmalardan dolayı durma
noktasına geldi. Sınır kapılarımızdan
özellikle Kapıkule, İpsala ve Sarp çıkışlı
ihracat taşımalarında yabancı araçlar
karşısında pazar payı kaybının devam
ettiği görüldü. 144 milyar dolara
gerileyen ihracat performansımızın
taşıma performansımıza yansımaları,
küresel ekonomide artan risk faktörleri, giderek tırmanan mülteci krizi,
küresel terör faaliyetleri ve ülkemizi
çevreleyen siyasi gerginlik, çatışma ve
bloklaşmaların gölgesinde girdiğimiz
2016 yılında da sürecek. Bu engeller
ile mücadelede yine sektörümüzün
yanındayız. “Türkiye-AB arasında 20
yıl sonra yeniden değerlendirmeye
alınan Gümrük Birliği’nin Güncellenmesi Müzakereleri’nin ana gündemleri arasına girmesine vesile olan
UND, geçtiğimiz günlerde TBMM’de
onaylanan DTÖ Ticareti Kolaylaştırma Anlaşması’nın ticaretimizi taşıyan
araçlara yurtdışında serbest transit
geçiş haklarının da takipçisi olacak.
Aynı şekilde, Türk vatandaşı profesyonel TIR şoförlerine 2009 yılında AB
Adalet Divanı tarafından tanınmış olan
“hizmet sağlayıcı” statüsünün zorunlu
kıldığı “vize muafiyeti”hakkının geri verilmesinin ve Avrupa Komisyonu’nun
bağımsız araştırmacılara yaptırdığı ve
taşıma kotaları nedeniyle Türkiye-AB
ticaretinin 3,5 milyar Euro azaldığını açık ve net olarak ortaya koyan
“Türkiye-AB Karayolu Taşımacılığı
Anlaşması Etki Analizi” sonuçlarının da
takipçisi olacağız.
Türkiye-AB Hukuku
mücadelemiz sürüyor
UND ve TİM tarafından Haziran 2015
tarihinde Avrupa Komisyonu’na
resmen sunulmuş olan Şikayet
Dosyası’nda sunduğumuz argümanların teyidi niteliğindeki “Türkiye-AB
Karayolu Yük Taşımacılığı Anlaşması Etki Analizi” sonuçları Temmuz
2015’te yayınlanmış ve 2014’te Dünya
Bankası tarafından yayınlanmış olan
raporu doğrulamakta ve ötesine
geçmektedir. ICF Etki Analizi sonuçları
“Karayolu Kotalarının tamamen kaldırılması halinde Türkiye’nin AB’ye ihracatı
açısından yılda toplam 1,9 milyar Euro;
AB’nin Türkiye’ye ihracatı açısından
ise 1,6 milyar Euro kazanım sağlanacağını; bu sayede Türkiye’de 14 bin;
AB ülkelerinde ise toplam 25 bin kişiye
istihdam olanağının açılacağını” ortaya
koymaktadır. Kotaların serbestleştirmesiyle birlikte, Türkiye’de yerleşik
olan yabancı sermayenin yüzde 70’ini
oluşturan ve Türkiye’nin AB’ye ihracatının yüzde 50’sini gerçekleştiren AB
sermayeli şirketler de fayda sağlarken;
AB’li tüketiciler ucuzlayacak ürünlerle yılda 145 milyon Euro tasarruf
edebilecektir. Söz konusu Etki Analizi
sonuçları ayrıca, “sadece Transit taşımaların serbestleşmesi halinde (2013
Bali Kararları doğrultusunda) ihracat
artışından sağlanacak toplam 3.5
milyar Euro’luk kazancın % 90’unu
sağlayacağını” belirtmektedir.
Nisan 2016
30
LOJİSTİK
8 hizmet sektörünün
ihracat stratejileri belirleniyor
“2023 Hizmet İhracatı Strateji Projesi”nin ilk adımı Ekonomi Bakan Yardımcısı
Fatih Metin koordinasyonunda atıldı. Aralık 2013 tarihinde Elektrik Elektronik
İhracatçıları Birliği (TET) çatısı altında toplanan hizmet ihracatçıları, 2023 hedefleri doğrultusunda ilk çalıştaylarını gerçekleştirdiler. Açılışı Ekonomi Bakan
Yardımcısı Fatih Metin tarafından gerçekleştirilen ve 8 hizmet sektöründen biri
olan Kültürel Hizmetler’in çalıştayı, sektörün önde gelen STK, akademisyen,
kamu ve özel sektör temsilcilerinin katılımıyla düzenlendi.
E
lektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği (TET), Türkiye’nin
2023 Hedefleri doğrultusunda
önemli bir misyon üstleniyor. Türkiye’nin
2023 yılında dünyanın en büyük 10
ekonomisi arasında yer alması vizyonu doğrultusunda çalışmalarına hız
kazandıran TET, Ekonomi Bakanlığı
koordinasyonu ve Türkiye İhracatçılar
Meclisi’nin çatısı altında “2023 Hizmet
İhracatı Stratejisi Belgesi” için bir dizi
çalıştay gerçekleştiriyor. 23 Mart’ta gerçekleştirilen Kültürel Hizmetler çalıştayının açılışı, Ekonomi Bakan Yardımcısı
Fatih Metin tarafından yapıldı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi
8 sektöre 8 çalıştay kısmının 2 numarasında
KARGO TAŞIMACILIĞI var
Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin
Metin: Sürdürülebilir
büyümenin anahtarı
‘sürdürülebilir ihracattır’
Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin,
“Bilindiği üzere bakanlığımız, mal ticareti
ile birlikte hizmet ticaretinin de makroekonomik ve sosyal politikalar çerçevesinde ülke yararına geliştirilmesinden
sorumlu bulunmaktadır. Bu çerçevede
Bakanlık olarak, 2023 hizmet ihracatı
hedeflerimize, ilgili tüm tarafların katılımıyla bütüncül bir strateji çerçevesinde
ulaşılması amacıyla Türkiye İhracatçılar
Meclisi ile Elektrik, Elektronik ve Hizmet
Nisan 2016
Birlik tarafından belirlenen (1) Yolcu Taşımacılığı ve Genel Hizmetleri; (2) Kargo Taşımacılığı
Hizmetleri; (3) Seyahat Hizmetleri; (4) Sağlık
Hizmetleri; (5) Telekomünikasyon, Yazılım ve Bilişim Hizmetleri; (6) Kültürel Hizmetler; (7) İnşaat
Müteahhitlik ve Teknik Müşavirlik Hizmetleri;
(8) Eğitim Hizmetleri’nden oluşan 8 alt hizmet
sektörünün her biri için birer çalıştay gerçekleştirilecek. Bu sayede ilk olarak her sektör için
oluşturulacak “Hizmet İhracatı Strateji Belgesi”,
sonraki adımda strateji belgelerinin konsolide
edilmesiyle “2023 Ulusal Hizmet İhracatı Strateji
Belgesi”ne dönüştürülecek.
İhracatçıları Birliği işbirliğinde ‘Hizmet
İhracatı Stratejisi Projesi’ başlattık. Çalışmanın ilk adımı, 23-24 Mayıs 2015
tarihlerinde kamu ve özel sektörün
iştirakiyle bir ‘Arama Konferansı’ ile
atıldı. Konferans, hem kamu hem de
özel sektör kuruluşlarımız nezdinde
‘hizmet ihracatı vizyonu’ ile bu vizyon
çerçevesinde yapılması gerekenlerin
ortaya konması için stratejik önemi haiz
bir altyapı tesis etti” dedi.
Büyükekşi: Yüzde 22’lik
artışla son 20 yıldaki rekor
artış düzeyine ulaşıldı
Açılışta konuşan Türkiye İhracatçılar
Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi
ise Türkiye’nin önüne çok önemli ve
erişilebilir bir hedef koyduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Küresel
piyasalarda mal ticaretinin yanı sıra
hizmetler ticaretinin ağırlığının ve öneminin giderek arttığı bir dönemdeyiz.
Son 20 yılda, mal ticaretinde konjonktüre bağlı düşüşlere şahit olduk.
Ancak, aynı dönemde hizmet ihracatı
sadece 2009 yılında düşüş kaydetti.
2010-2014 yılları arasında ise küresel
hizmet ihracatında yüzde 22’lik artışla
son 20 yıldaki rekor artış düzeyine
ulaşıldı.
31
Ebiçlioğlu: 8 çalıştayın
sonunda sektörel potansiyel
tam anlamıyla ortaya konacak
Çalıştayın açılışında Ekonomi Bakanlığı ve TİM’e teşekkürlerini dile getiren
TET Yönetim Kurulu Başkanı Fatih
Kemal Ebiçlioğlu; “Her bir hizmet
sektörü için gerçekleştireceğimiz
çalıştaylarla oluşturacağımız “İhracatı
Stratejisi” ile sektörel potansiyel tam
anlamıyla ortaya konulacak. Elbette
bu çalıştaylar, her sektörün kendi
içerisinde yaşadığı pek çok sıkıntı ve
zorluğu da ortaya koyup, sektörün
kendi içerisinde çözüm üretmesine
de yardımcı olacak. Ülkemizin girdiği
bu yolda Elektrik Elektronik ve Hizmet
İhracatçıları Birliği olarak tüm çabamızı ortaya koymaya hazırız” dedi.
Hizmet Setkörü İhracatı’nda öne
çıkan bilgiler:
•Günümüzde hizmetler sektörünün
hem gelişmiş hem de gelişmekte olan
ülke ekonomilerinin GSYİH’sinin yüzde
60’ından fazlasını oluşturuyor.
•Türkiye’de 2015’in ilk 9 aylık dönemi
için hizmetler sektörünün toplam milli
gelirdeki payının yüzde 57,1 seviyesinde.
•2015 Aralık sonu itibariyle hizmet
sektörlerinin Türkiye istihdamındaki payı
yüzde 54 düzeyinde.
•Hizmet sektörleri, kadınlar ve gençler başta olmak üzere toplumun tüm
kesimleri için belirgin bir istihdam imkânı
sunuyor.
•2015 Aralık itibariyle ülkemizdeki kadın-
TET Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu
ların yüzde 56,1’i hizmet sektörlerinde
istihdam ediliyor.
•Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre,
2014’te mal ihracatı yalnızca yüzde 0,7
(binde 7) oranında artarak 19 trilyon
dolar düzeyinde gerçekleşirken, hizmet
ihracatı yıllık bazda yüzde 5’lik artışla 4,9
trilyon dolara ulaştı.
•Türkiye’de küresel mal ticaretinin geçici
veriler ışığında yüzde 11 civarında daraldı. Ancak kaygı verici atmosfere rağmen
Türkiye hizmet ticaretinde fazla vermeyi
sürdürüyor.
•2002 yılında sadece 14 milyar dolar
olan Türkiye’nin hizmet ihracatı, 2015
yılında 46,3 milyar dolar düzeyinde
gerçekleşti.
•Hizmet Sektörü’nde 2015 yılında tam
24 milyar dolarlık dış ticaret fazlası elde
edildi.
Dünyada ve Türkiye’de
hizmet ihracatı:
•2014 yılı Dünya’nın toplam hizmet
ticareti 4.9 trilyon dolar
•2015 yılı Türkiye’nin toplam hizmet
ihracatı: 46,2 milyar dolar (yüzde 10,5
daralma)
•Net hizmet ihracatçısıyız (24 milyar
dolar fazla)
•Fazla veren kalemler: İşlem gören mallar, taşımacılık, turizm, inşaat hizmetleri
•En yüksek fazla: turizm (21,2 milyar
dolar)
•2023 Hizmet İhracatı Hedefi: 150
milyar dolar
Nisan 2016
32
GÜNCEL
Allison tam otomatik şanzıman donanımlı yeni
MAN TGM itfaiye aracı SICUR 2016’da sergilendi
Madrid’de gerçekleştirilen Uluslararası Güvenlik, Emniyet ve
İtfaiye Fuarı SICUR 2016, yine
sektör uzmanlarını bir araya getirdi. Allison şanzıman, global bir
perspektif ile sektör yeniliklerini ve
itfaiye araçları için son teknolojileri
sunan fuarda İspanya pazarı için
yeni aracının tanıtımını yaptı. Allison standında katılımcılar, Rosenbauer AT üst yapısı ile yeni müret-
tebat kabinli ve tork konvertörlü
Allison 3000 serisi tam otomatik
şanzıman donanımlı TGM 15.290
4x4 BL, HLF 20 itfaiye ve kurtarma aracını inceleme fırsatını buldular. Allison şanzımanların MAN
TGM ve TGS serisi acil durum
araçlarına entegrasyonu ilk olarak
geçen yıl Almanya’da düzenlenen Interschutz 2015 Fuarı’nda
lanse edilmişti. Bu lansman ile
MAN, fabrika opsiyonu olarak
Allison şanzımanlı araçları sunan
lider üreticiler arasına katıldı.
Allison 3000 serisi tam otomatik şanzımanın, Euro 6 motorlu
MAN TGM itfaiye aracı şasisinde
bulunması bu yılın ikinci yarısı için
planlandı. Direksiyon üzerinden
kontrol edilen entegre output retarder opsiyonu da gelişen ürün
gamına dahil olacak.
Pirelli iş ortaklarıyla buluşmaya devam ediyor
Premium lastik segmenti lideri
Pirelli’nin lastik satış noktalarına
yönelik düzenlediği ürün tanıtımtoplantılarıdevam ediyor. eçtiğimiz
yıl toplam 10 ilde 400’ün üzeNisan 2016
rinde sektör temsilcisinin katılımı
ile gerçekleşentoplantılar, 2016
yılında da devam ediyor. Pirelli’nin
performans ve premium lastik
hedeflerinin vurgulandığı toplan-
tılarda yeni ürün ve kampanyalar
da satış noktalarına anlatıldı.
Pirelli, 2015 yılı Eylül ayında
başlattığı ürün toplantılarına 2016
yılında da hızkesmeden devam
ediyor. İstanbul, Ankara ve İzmir
bölgelerindeki satış noktalarının yetkililerinin katıldığı toplantı
şampiyonların fabrikası Pirelli
İzmit Fabrikası’nda gerçekleştirildi. Yaz lastikleriyle ilgili teknik
bilgiler, doğru lastik seçimi,
Avrupa ve Türkiye’deki yaz lastiği
regülasyonları ve doğru lastik
kullanımının yararları ile yeni ürün
ve kampanyaların aktarıldığı
toplantıya 64 sektör temsilcisi
katıldı. Toplantılar sektör temsilcilerinin oto, hafif ticari, kamyon,
otobüs ve 2011 yılından bu yana
Pirelli’nin tedarikçisi olduğu Formula 1 lastiklerinin üretildiği Pirelli
Fabrikası’sı ziyareti ile son buldu.
33
UND’den Arap Karayolu Taşımacılığı
Birliği’ne taşımacılığı kolaylaştırın çağrısı
UND, 5 Nisan’da Dubai’de gerçekleştirilen Arap Karayolu Taşımacıları Birliği Genel Kuruluna katıldı. Burada bir konuşma yapan UND İcra Kurulu Başkanı Fatih
Şener, taşımacılıkta Türkiye ile bölge ülkeleri arasındaki işbirliğini geliştirmeyi
amaçladıklarını belirterek, Türkiye ile Arap ülkeleri arasında gerçekleşen taşımacılık faaliyetleri ile işbirliğini zorlaştıran faaliyetleri ortadan kaldırma çağrısında
bulundu.
UND İcra Kurulu Başkan Yrd. Alper
Özel de, genel kurul etkinliği kapsamında yapılan bölgenin taşımacılık
faaliyetlerinin değerlendirildiği panelde; taşımacıların bölgede yaşadığı
güncel sorunlara değinerek destek
talep etti.
Dünyanın ilgisi Ortadoğu’da
UND’nin Arap Karayolu Taşımacıları
Birliği Genel Kurulu’na davet edilmesi Türkiye açısından da önemli.
Bilindiği üzere, Arap Baharı ve sonrası yaşanan gelişmeler dünyanın
ilgisinin Ortadoğu’ya çekti.
Aynı zamanda bu dönem içerisinde
Arap Ligi Üyesi ülkeler küreselleşmenin ekonomi üzerindeki rolünün
de etkisi ile önemli kararlar almaya
itti, özellikle ulaştırma konuları ön
plana çıktı.
Alınan kararlar, Birleşmiş Milletler’in
taşımacılığı ve ticareti kolaylaştırıcı
sözleşmelerine taraf olma hususundaki iradeyi beyan ediyor ve
ilerleyen yıllarda bu bölge üzerinde
taşımacılığın daha cazip ve önemli
hale geleceğini gösteriyor.
Arap Karayolu Taşımacıları
Birliği hakkında
Arap Karayolu Taşımacıları Birliği
(Arap Union of Land Transport)
1976 yılında Amman’da kuruldu.
Arap Ligi Ulaştırma Bakanları
Konseyi’nde gözlemci statüsünde bulunan ve aynı zamanda Konsey’de alınan kararların
uygulamaya geçirilmesini sağlayan, siyasi otorite ile yakın işbirliği
içerisinde bulunan önemli bir birlik
konumunda. UND birliğin de onursal üyesi.
Nisan 2016
34
Sektörün
çatı kuruluşu UND,
nakliyeciyi
teşvikle tanıştırıyor
Nisan 2016
Nakliyeci teşvikle moral bulacak
Kazanan Türkiye olacak…
Teşvikler, özel sektörün gelişmesi için
son derece önemli ve vazgeçilmez
unsurlardır.
Ülkemizde de çeşitli sektörlere yönelik
sektörel teşvikler bulunuyor.
Lojistik sektörümüzde de önemli
teşviklerin olduğunu biliyor muydunuz?
Peki, bu teşviklerden kimler,
nasıl yararlanabilir?
35
Nakliyeci İŞ-KUR ve Eximbank’tan
yararlanabiliyor. Peki ama nasıl?
L
ojistik, hizmet sektörleri
içerisindeki payını giderek
artırıyor. Ülkemizde özellikle
son yıllarda önemini katlayan lojistik
sektöörü turizmden sonra en fazla
katma değer sağlayan sektör olarak
çok önemli bir yerde bulunuyor. Bu
kadar önemli bir sektör olmasına
rağman lojistik; ekonomik krizler ve
durgunluktan ilk etkilenen sektörlerin başında lojistik geliyor.
İŞ-KUR ve Eximbank
Türkiye, son yıllarda bölgesinden
kaynaklı kaos ve savaş durumu ile
mücadele ediyor. Irak, Suriye gibi
önemli pazarlar yoğun bir savaş
ve kaotik durum ile karşı karşıya. Siyasal durum böyle olunca
ekonomik durum da çok parlak
olmuyor ve lojşstikçi bütün bu
durumlardan etkilenmek zorunda
kalıyor. Bölgesel sorunlar nedeniyle işleri azalan lojistikçiler
İŞKUR ve Eximbank yetkilileriyle
çözüm arayışında...
Nakliyeci 1 elemanın yıllık
maliyetinden 18 bin TL
tasarruf edebilecek
Çözüm arayışlarına dur durak
demeden devam eden nakliyeci
İŞKUR yetkilileri ile de görüşerek
neler yapılabilecğeini masaya
yatırıyor. Kısaca turizmcilerden
sonra nakliyeciler de İŞKUR’un
kapısını çaldı dersek abartmamış
oluruz. Bölgede ve Türkiye’de yaşanan siyasi krizlerden ağır darbe
alan nakliyeciler de tüm alanlarda
maliyetleri düşürmeye odaklandı.
İŞKUR’a kayıt yaptıran lojistik
firmaları 1 elemanın yıllık maliyetinden 18 bin TL tasarruf edebilecek. Nakliyeciler Eximbank’tan
da sektöre kredi artırımı talebinde
bulundu. Bu iki kurum da sektörün taleplerine yeşil ışık yaktı.
Uluslararası Nakliyeciler Derneği
(UND) yönetim kurulu üyelerinden
oluşan bir heyet, geçtiğimiz hafta
İŞKUR İstanbul İl Müdürlüğü’nü
ziyaret ederek, sektörün istihdam
konusunda yaşadığı sıkıntıların çözümü konusunda destek
istedi. 18 Mart’ta İŞKUR’ İstanbul
Müdürü Muammer Coşkun ile
yapılan toplantıya UND Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcısı Murat
Baykara, Finanstan Sorumlu İcra
Kurulu Üyesi Muhammet Haybarlık
ve Eğitimden Sorumlu İcra Kurulu
Üyesi Muammer Ünlü katıldı.
Nisan 2016
36
DOSYA
Baykara: Sektör İŞKUR’dan istifade etmeli
UND Heyetine başkanlık eden UND
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Murat Baykara, görüşmeler sonunda
sektörün istihdam alanında önemli
imkanlardan yararlanabileceğinin
altını özenle çidi. Sektörün zor günler
geçirdiğini ifade eden Baykara,
bölgede yaşanan siyasi krizlerden en
fazla etkilenen sektörlerden birinin
lojistik olduğunu ifade etti. İŞKUR’la
yapılan görüşmede sektörümüzün
faydalanabileceği pek çok desteğin
bulunduğunun altını çizen Baykara,
UND yönetimi olarak bu ve benzeri
konularda sektörü her daim aydınlatmaya, üyelere bilgi vermeye odaklandıklarını ve ekonomik darboğazın
yaşandığı böylesi durumlarda İŞKUR
ya da muadili kurumlarla işbirliğinin
şart olduğunu söyledi.
UND Heyeti, İŞ-KUR İstanbul Müdürü Muammer Coşkun’u ziyaret edip
bilgi alışverişinde bulundu.
İŞKUR neleri karşılıyor?
Destekten yararlanmak için firmaların yönetici asistanı, muhasebeci, filo müdürü, yönetici, depo sorumlusu, lojistik operasyon uzmanı, yurtiçi çalışan sürücüler vb. personel alımlarında mutlaka İŞKUR’a
başvurmaları gerekiyor. Kayıt yaptırdıktan sonra tüm işe alımlar İŞKUR üzerinden yapılması gerekiyor.
İŞKUR’a kayıtlı olan fi rmalara danışman tahsis ediliyor. İşbaşı eğitim programı kapsamında; firma
çalışan personel sayısının yüzde 10’u kadar personel program dahilinde işe alınabiliyor. Destekler 160
işgünü ile 320 işgünü arasında değişiyor. İşe alımı yapılacak personele İŞKUR, günde 50-TL harçlık
veriyor. Çalışanın firmada işe başlamasıyla birlikte; kısa vadeli sigorta primleri İŞKUR’tarafından ödeniyor. Çalıştırılan personele İŞKUR’un verdiği tutara ek olarak bir ödeme yapıldığı durumlarda asgari
ücretin brüt matrahının yüzde 50’si kadarı vergi matrahından düşülüyor. Firma son 6 aylık ortalama
çalışanı üzerinde bir çalışanı istihdam etmesi durumunda (çalışanın 6 aydır işsiz olması gerekiyor) 30
aya kadar SGK işveren primleri İŞKUR tarafından karşılanıyor. Firma İşbaşı eğitim programında çıkan
personeli işe alması durumunda asgari ücretin SGK işveren kısmı İŞKUR tarafından karşılanıyor. İŞKUR personele mesleki eğitim desteği de veriyor.
Nisan 2016
37
Şener: Suriyeli mültecilerden yararlanılabilir
İ
ŞKUR, Eximbank, Kalkınma
Ajansları ve KOSGEB’lerin çok
iyi değerlendirilmesi gerektiğini
ifade eden UND İcra Kurulu Başkanı
Fatih Şener, İŞKUR’un destek verdiği
personelin taahhüt edildiği gibi aktif
çalışıp çalışmadığını bizzat kontrol
etmek istemesi nedeniyle yurtdışına
çalışan sürücüleri şimdilik bu kapsam
dışında tuttuğunu belirtti. Ancak bu
konuda UND’nin girişimlerinin sürdüğü
vurgulayan Şener, İstihdam konusunda
en büyük sıkıntının uluslararası şoförler
konusunda yaşandığına dikkat çekti.
Şener, “Uluslararası çalışacak şoför bulmakta zorlanıyoruz. Sefer sayımızda bu
nedenle düşüş oldu. Suriyeli mülteciler
arasında uluslararası çalışmış şoförler
olduğunu biliyoruz. Kaç kişi olduklarını
henüz bilmiyoruz ama bu konuda bir
çalışma başlatacağız” dedi.
Eximbank, kredi artırım talebini
gündeme aldı
UND, Eximbank kredi imkânlarının
geliştirilmesi konusunda da Eximbank
Genel Müdür Yardımcıları Mesut Gürsoy ve Alaadin Metin ile görüştü. Ziyaret
kapsamında Eximbank tarafından şu an
sektörün yararlandığı Uluslararası Nakliyat Pazarlama kredisinin imkânlarının
daha fazla geliştirilmesi ve birlikte yapılacak çalışmalar ile sektöre yeni kredi
imkânlarının tahsis edilmesi konusunda
talepler iletildi. Toplantında, UND ve
Eximbank tarafından oluşturulacak bir
grubun çalışmalara başlamasına karar
verildi.
UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener
UND, Güzergah Maliyetleri
Çalışma Grubu’nu kurdu
Sektörde maliyet altı taşımaların yarattığı haksız rekabetin önüne geçilmesi ve sektörün gidişatının sağlıklı
veriler üzerinden izlenebilmesi amacı
ile UND çalışma gruplarına bir yenisi
eklendi. 14 Mart’ta ilk toplantısı
gerçekleştirilen Güzergah Maliyetleri
Çalışma Grubu, uluslararası karayolu taşımacılığında yoğun kullanılan
güzergâhların maliyet unsurlarını
mercek altına alarak, gereksiz ve
yüksek maliyetleri saptama çalış-
malarını başlattı. Toplantıda, deniz
ve kara güzergâhlarında oluşan
maliyetlerin güncel olarak takibi ile
ilgili mekanizmanın oluşturulması ve
sektöre fayda sağlayacak projeler
üretilmesi kararlaştırıldı. Son günlerde sektörde ilgili yetki belgelerine
sahip olmadığı halde komisyonculuk
yapan ve işbirliği yaptıkları uluslararası nakliye fi rmalarını dolandıran fi
rmaların sayısında artış gözlediğini
açıklayan UND, bu konuda üyelerini
daha dikkatli davranmaları konusunda uyardı.
Nisan 2016
38
DOSYA
İŞ-KUR İstanbul İl Müdürlüğü’nden
sektöre “İstihdam Kolaylıkları” müjdesi!
Lojistik sektörünün personel açığının karşılanması
amacıyla İŞKUR ile temaslar yürüten UND, son olarak
İstanbul İl Müdürlüğü ile yürüttüğü çalışma sonucunda
sektörümüzün istihdam alanında önemli imkanlardan
yararlanabileceğini tespit etti.
18 Mart’ta İŞKUR İstanbul Müdürü Muammer Coşkun
ile yapılan toplantıya; UND Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı Murat Baykara, Finans’tan sorumlu İcra
Kurulu Üyesi Muhammet Haybarlık ve eğitimden
sorumlu İcra Kurulu Üyesi Muammer Ünlü katılım sağladı. Sektör firmalarımız, istihdam konusunda İŞKUR
üzerinden aşağıdaki koşullar altında yararlanabilecek:
“1 elemanın yıllık maliyetinin
yaklaşık 18 bin TL’si İŞ-KUR’dan”
1.
2.
3.
4.
5.
a.
b.
c.
d.
e.
Destekten yararlanmak için mutlaka İŞ-KUR’a kayıt yaptırılmalı.
Kayıt yaptırdıktan sonra tüm işe alımlar İŞ-KUR üzerinden yapılmalı.
İŞ-KUR destekleri, hem işe gireceklere hem de çalışanlara (istihdamı korumak) yöneliktir.
İŞ-KUR’a kayıtlı olan firmalara danışman tahsis ediliyor. Her durumda danışmanlarının rehberliğinde başvurularını ve
bilgi alışverişinde bulunabilirsiniz.
İşbaşı eğitim programı kapsamında:
Firma çalışan personel sayısının yüzde 10’u kadar personeli program dahilinde işe alabilirsiniz.
Destekleri 160 işgünü ile 320 işgünü arasında değişiyor.
İşe alımı yapılacak personele İŞ-KUR 2016 tarihinden itibaren günde 50-TL (26x50=1.300) harçlık veriliyor.
Çalışanın firmada işe başlamasıyla birlikte; kısa vadeli sigorta primlerinin (Genel Sağlık Sigortası Primiyle İş Kazası Meslek Hastalıkları) İŞ-KUR tarafından (Uzun vadeli sigorta primleri “emeklilik vb.” ödenmemektedir.) ödeniyor.
Çalıştırılan personele İŞ-KUR’un verdiği tutara ek olarak bir ödeme yapıldığı durumlarda asgari ücretin
BRÜT matrahının yüzde 50’si kadarını vergi matrahından düşülüyor.
6. Firmada 1 Ocak 2013 tarihinden önce işe giriş yapmış aktif çalışanlara meslekleriyle ilgili alanlarda eğitim desteği veriliyor. (MEB Hayat Boyu Öğrenme Merkezi Eğitim Müfredatı ve Yüksek Öğrenim Kurumu –YÖK Müfredatı
dikkate alınır),
7. Firmalar; Sekreter, Yönetici Asistanı, Muhasebeci, Filo Müdürü, Yönetici, Depo Sorumlusu, Gümrük Uzmanı, Lojistik Operasyon Uzmanı, Depo Çalışanları, Forkliftçiler, Yurtiçi Çalışan Sürücüler vb. personel alımlarında
mutlaka İŞKUR’a başvurmalı.
8. 6111 Sayılı Kanunun,
a. Geçici 10. maddesi kapsamında:
Firma son 6 aylık ortalama çalışanı
üzerinde bir çalışanı istihdam etmesi
durumunda (Çalışanın 6 aydır işsiz
olması gerekiyor) 30 aya kadar SGK
işveren primleri İŞ-KUR tarafından
karşılanıyor.
b. Geçici 15. maddesi kapsamında:
Firma İşbaşı eğitim programında
çıkan personeli işe alması durumunda asgari ücretin SGK işveren kısmı
İŞ-KUR tarafından karşılanıyor.
(İŞKUR, destek verdiği personelin
taahhüt edildiği gibi aktif çalışıp
çalışmadığını bizatihi kontrol etmek
istemesi nedeniyle yurtdışına çalışan
sürücüleri şimdilik bu kapsam dışında
tutuyor. Ancak bu konuda UND’nin
girişimleri sürüyor.)
Nisan 2016
(Soldan Sağa); UND Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Baykara,
İŞKUR İstanbul Müdürü Muammer Coşkun, Finans’tan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi
Muhammet Haybarlık ve Eğitimden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Muammer Ünlü
39
İş Bankası ‘Lojistik
Sektörü Destek Paketi’nden
yararlanabilirsiniz
Çeşitli bankalar sektörümüzle ilgili
teşvikler veriyor. Bunlardan biri de
İşbankası. İşbankası yetkilileri konu
ile ilgili şu bilgileri veriyorlar: “İşinizi büyütmek için uzun bir yol kat
etmeniz gerekmiyor. Nakliye ve
lojistik sektöründe faaliyet gösterip,
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’ndan alınmış gerekli
Yetki Belgesi’ne sahipseniz, Lojistik
Sektörü Destek Paketi’nden siz de
faydalanabilirsiniz.”
Lojistik İşletme Kredisi
Paket kapsamı ve ‘Lojistik İşletme
Kredisi’ kapsamında firmalar; işletme sermayesi ihtiyaçları için uygun
vade seçenekleri ile aylık taksit
ödemeli olarak kullanabiliyorlar.
Lojistik Yatırım Kredisi
Firmalar; lojistik deposu, antrepo,
makine/ekipman v.b. yatırımları için,
Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında
ilk 1 yılı anapara ödemesiz olmak
üzere 5 yıl vadeli ve taksit ödemeli
olarak kullanabilirler.
Yetki Belgesi Kredisi
Firmalar; Karayolu Taşıma Yönetmeliği çerçevesinde; taşımacılık,
acentelik, taşıma işleri komisyoncu-
luğu, nakliyat ambarı işletmeciliği,
kargo işletmeciliği, lojistik işletmeciliği, taşıma işleri organizatörlüğü,
dağıtım işleri ve benzeri faaliyetlerin
yapılabilmesi amacıyla Ulaştırma
Bakanlığı’ndan alınması zorunlu
bulunan “Yetki Belgesi” alımlarının
finansmanı için, uygun vade seçenekleri ile aylık taksit ödemeli olarak
kullanabilirler.
Mesleki Yeterlilik
Eğitim Kredisi
Firmalar; Ulaştırma Bakanlığı’nın
yetki verdiği kurumlardan alınacak
olan mesleki yeterlilik eğitiminin
finansmanı amacıyla, 12 aya varan
vadelerde ve aylık taksit ödemeli
olarak kullanabilirler.
Faturalı Teknoloji Kredisi
Firmalar; bilişim ve teknoloji altyapısının geliştirilmesi amacıyla depo
yönetim sistemleri, nakliye yönetim
sistemleri, uydu araç takip sistemi
vb. yazılım ve donanım ihtiyaçlarını
karşılamak için uygun vade seçenekleri ile aylık taksit ödemeli olarak
kullanabilirler.
İşyeri Kredileri
Firmalar; işini büyütmek ve geliştirmek için dükkân, büro vb. ticari
gayrimenkul alımlarınıza yönelik
uygun vade seçenekleri ile aylık
taksit ödemeli olarak İşyeri Kredisi
kullanabilirler.
Ticari Taşıt ve Filo Kredisi
Firmalar; 0 km ve ikinci el taşıt ve filo
alımları için, uygun vade seçenekleri ile ‘Aylık Taksit Ödemeli’ olarak
Ticari Taşıt ve Filo Kredisi kullanabilir. İş Bankası yetkilileri; “Bankamız anlaşması bulunan markalarla
düzenlediği kampanyalar sayesinde
indirimli faiz oranlarından faydalanabilirler” diyorlar.
Teminat Mektubu
Firmalar; Karayolu Taşıma Yönetmeliği kapsamında, mali yeterlilik
şartı olarak Ulaştırma Bakanlığı’na
verilecek kesin ve süresiz teminat
mektubu ile mal alımı, gümrük işleri,
ihale, kira kontratı vb konularla ilgili
teminat mektubu ihtiyaçlarını karşılayabilirler.
Nakliyeci Sorumluluk
Sigortaları, Depo İşleten
Sorumluluk Sigortaları,
Emtia Sigortaları ve Kasko
Firmalar; Anadolu Sigorta avantajı
ile uluslararası karayolu taşımaları
için “CMR Sigortası”, Türkiye sınırları
içindeki taşımalar için “Yurtiçi Taşıyıcı Sorumluluk Sigortası”, depolama
Nisan 2016
40
DOSYA
Yollara göre dış ticaret
faaliyetleri ile ilgili olarak “Depo İşleten Sorumluluk Sigortaları”, araçlar
için yurtdışında geçerli kasko ve
trafik sigorta ürünlerine İş Bankası
Şubeleri’nden ulaşabilirler.
‘Yeni Teşvik Paketi ve
Lojistik Beklentiler’
2012 yılında yürürlüğe giren Yeni
Teşvik Paketi ile lojistik beklentiler
de bir adım öteye geçti. Hizmet
sektörlerinde lojistiğin yeri ve önemi
tartışılmayacak kadar özeldir. Turuzm ve otelcilikten sonra en fazla
katma değeri üreten sektör olan
lojistik, Yeni Teşvik Paketi ile daha
güçlü bir konuma ulaşacak. Yeni
Teşvik Paketi ile 2023 yılında yani
Cumhuriyetimizin 100. Yılında “En
Büyük 10 Ekonomiden biri olmak”,
“500 Milyar Dolar Mal İhracatı”
ve “25 bin dolar kişi başına milli
gelir” hedeflerinin gerçekleşmesine
katkıda bulunacak özel sektör yatırımlarının teşvik edilmesi ve desteklenmesi hedefleniyor. Bu paket ile
ülkemizin her bölgesinin, il bazında
kalkınması amaçlanıyor. Burada
Kalkınma Ajansları da son derece
büyük bir öneme ve işleve sahip.
Teşvik paketi ile beraber
neler yapılabilir?
Bu yeni teşvik paketinin sonucunda şu öngörüler veya beklentiler
hayata geçirilebilir mi sorusu sıklıkla
soruluyor. İşte onlardan bazıları:
Sadece belli başlı illerden Türkiye’ye
veya belli başlı iller arasındaki yük
hareketi yerine Türkiye’nin her ilinden her iline daha fazla ve belki de
daha dengeli yük akışının olması.
25 bindolar kişi başına milli gelir”
Nisan 2016
hedefinin gerçekleşmesi durumunda insanların daha çok şey satın
alabilecek olması (araba, beyaz
eşya, elektronik eşya, tekstil, ev,
diğer tüketim). Sadece belli başlı
iller dışında birçok ilimizin daha fazla
ihracat yapabilmesi. Bu öngörülerin öncesinde (üretim öncesi), icra
edilmesinde (üretim) ve sonrasında
(satış ve dağıtım); birçok lojistik
hareket olacak.
Türkiye’de Dış Ticaret Lojistiği:
Maliyet ve Rekabet Unsurları
Raporu”
Bu yeni teşvik paketi ile birlikte
bazı sorulara da cevap aramak yerinde olacaktır. Bunlar: Yeni Teşvik
Paketi, bu lojistik hareketleri destekliyor mu? Türkiye’nin her ilinden
yapılacak ihracat taşımalarını
destekleyecek dış ticaret lojistiğine
yönelik bir teşvik var mı? Şeklinde
özetlenebilir. Bu konuda TÜSİAD
önemli çalışmalara imza atmış bulunuyor. TUSİAD tarafından PwC
Türkiye’ye hazırlatılan “Türkiye’de
Dış Ticaret Lojistiği: Maliyet ve
Rekabet Unsurları Raporu”, 14
Mart 2012 tarihinde yayınlandı.
PwC’nin sunumunda “Firmaların
lojistik performansları ve dış ticaret
işlemlerinde katlandıkları masraflar,
büyük ölçüde ülkenin taşımacılık
altyapısına ve lojistik sektörünün
etkinliğine bağlıdır.” tespiti yapılmakta ve “Bu hedefe ulaşılması ve
bu süreçte Türkiye’deki firmaların
rekabet güçlerinin korunması için
ulaştırma altyapısının ve lojistik
hizmetlerinin kapasite ve kalite
olarak bu yoğunluğa hazır olması
gerekmektedir” deniliyor.
TÜİK’in “Yollara Göre Dış Ticaret
(USD)” verisine göre Türkiye’nin
2011 yılındaki toplam ithalat ve ihracatın yüzde 55’i deniz yolu, yüzde 25’i kara yolu, yüzde 8’i hava
yolu ve yüzde 1’de demir yolu ile
yapılmıştır (2012 yılının ilk iki ayı için
de benzer durum). Sadece ihracat
olarak bakıldığında ise yüzde 55’i
deniz yolu, yüzde 37’s kara yolu,
yüzde 6’si hava yolu ve yüzde 1’de
demir yolu ile yapılmıştır (2012 yılının ilk iki ayı içinde benzer durum).
2015 yılına gelindiğinde toplam
ithalat ve ihracatın yüzde 55’inin
deniz yolu, yüzde 25’inin kara yolu,
yüzde 8’inin hava yolu ve yüzde
1’inin de demir yolu ile yapıldığını
görüyoruz. Karayalo yüzde 25 ile
çok önemli bir paya sahip bulunuyor. Karayolu nakliye sektörü
her 100 yükün 25’ini taşıyarak
bu kategoride Avrupa’da rekor
kırıyor. TC Ekonomi Bakanlığı’nın
“Mart 2012-Ekonomik GörünümHizmetlerin Ticareti” çalışmasına
göre 2011’de Türkiye’nin taşımacılık geliri 11.108 milyon dolar ve
taşımacılık gideri ise 8.611 milyon
dolar (2010 yılında taşımacılık
geliri, 9.586 dolar ve taşımacılık
gideri 8.104 milyon dolar) olup
Turizm’den en sonra en büyük
ikinci kalemdir. 2015 verileri de bu
rakamlarla benzerlik gösteriyor.
Lojistik, turizm ve otelcilikten sonra
en fazla katma değeri sağlayan
sektör olarak çok özel bir yerde
bulunuyor.
Yatırımlarda Devlet
Yardımları-Yeni Teşvik Yasası
Ülkemizde yatırım destekleri
Hazine Müsteşarlığı, Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanlığı, Maliye
Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü, KOSGEB, Bölgesel Kalkınma Ajansları, Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı, Türkiye Sınai Kalkınma
Bankası, Türkiye Kalkınma Bankası, Dünya Bankası, Avrupa Yatırım
Bankası ve İslam Kalkınma Bankası
tarafından veriliyor.
Hazine Müsteşarlığı
Hazine Müsteşarlığı’nın destek unsurları: Gümrük Vergisi Muafiyeti,
KDV İstisnası, Vergi İndirimi, Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği,
Faiz Desteği şeklindedir. Yatırımlarda Devlet Yardımlarında, destek
41
Otomotiv
Asgari 250 milyon TL tutarındaki
yatırımlar.
Demir yolu
Asgari 50 milyon TL tutarındaki
yatırımlar.
Liman
Asgari 250 milyon TL tutarındaki
yatırımlar.
unsurlarının kapsamı, işleyişi, çeşitli
kurum ve kuruluşlara verilen görevlere ilişkin usul ve esasları Hazine
Müsteşarlığı belirliyor. Yeni Teşvik
Kanunu 16 Temmuz 2009 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak
yürürlüğe girmiştir. Sosyo-ekonomik
gelişmişlik düzeyine göre Türkiye’de
4 bölge belirlenmiş olup, buna göre
yapılan yatırımlar teşvik sisteminin
araçlarından, bulundukları bölgeye
göre farklı oranlarda faydalanacak.
Genel Yatırım Teşvik Rejimi
Genel yatırım teşvik rejimi temel
olarak bir vergi destek programı
olmakla birlikte, bazı durumlarda
kredi olanakları içerebiliyor. Türkiye’deki teşvik rejimi; yatırımların yeri,
miktarı ve konusuna göre değişiklik
gösteriyor.
Temel yatırım teşvik türleri
Gümrük vergisi muafiyeti: Yatırım
teşvik belgesi kapsamında yurt
dışından ithal edilen makine ve teçhizat için gümrük vergisi muafiyeti.
KDV muafiyeti: Yatırım teşvik belgesi kapsamında yurt dışından ya
da iç piyasadan tedarik edilen makine ve teçhizat için KDV muafiyeti.
Büyük ölçekli yatırımlara yönelik
teşvikler
31 Aralık 2011 tarihinden önce
başlayan yatırımlar için yüzde 2-10
oranlarında kurumlar vergisi
31 Aralık 2011 tarihinden önce
başlayan yatırımlar için işverenlere
7 yıla varan SGK primi desteği
Devlet arazisinin tahsisi
Elektronik
Kimya Sektörü
İlaç
Asgari 1 milyar TL tutarındaki LCD/
plazma üretimi yatırımları.
Asgari 150 milyon TL tutarındaki
modül panel üretimi yatırımları.
Asgari 50 milyon TL tutarındaki
Lazer TV, üç boyutlu TV ve OLED
TV üretimine yönelik yatırımlar ile
bilgi ve iletişim teknolojilerinin dâhil
olduğu diğer elektronik sektörü
yatırımları.
Tıbbi ve optik aletler
Asgari 50 milyon TL tutarındaki
yatırımlar.
Kimyasal hammadde imalatında asgari 1 milyar TL tutarındaki
yatırımlar.
Diğer kimyasalların imalatında
asgari 300 milyon TL tutarındaki
yatırımlar.
Asgari 100 milyon TL tutarındaki
yatırımlar.
Petrol endüstrisi
Asgari 50 milyon TL tutarındaki
yatırımlar.
Asgari 1 milyar TL tutarındaki
yatırımlar.
Transit boru hattı hizmetleri
Asgari 50 milyon TL tutarındaki
yatırımlar.
Havacılık
Asgari 50 milyon TL tutarındaki
yatırımlar.
Makine
Maden
Asgari 50 milyon TL tutarındaki
cevher işleme tesisleri ile entegre
Nisan 2016
42
GÜNCEL
ği-güçbirliği amacı ile en az 5 (beş)
işletmenin bir araya gelmesi şartı
aranıyor. Projenin, Orta-Yüksek ve
Yüksek Teknoloji alanlarında gerçekleştirilecek olması durumunda
ise en az 3 (üç) işletmenin bir araya
gelmesi yeterlidir.
İşbirliği Güçbirliği
Destek Programı
maden üretimi (yalnızca 3213 No’lu
Maden Kanunu’nda tanımlanan
IV/c grubu metaller) tesisi yatırımları. Kurumlar vergisi indirimi, söz
konusu indirim tutarı “yatırıma katkı
oranı” tutarına ulaşana dek uygulanacak.
Bölgesel ve Sektörel Teşvikler
31 Aralık 2011 tarihinden önce
başlayan yatırımlar için yüzde 2-10
oranlarında kurumlar vergisi,
31 Aralık 2011 tarihinden önce
başlayan yatırımlar için 7 yıla varan
SGK primi işveren desteği,
Devlet arazisinin tahsisi,
Faiz desteği (3. ve 4. Bölgeler)
Bölge: Ağırlıklı olarak ileri teknoloji
gerektiren otomotiv ve yan sanayi,
elektronik, ilaç, makine, tıbbi ve
optik alet vb. yatırımlar teşvik kapsamında yer alıyor.
Bölge: Genellikle teknoloji ağırlıklı
sektörler teşvik kapsamındadır.
Bu çerçevede makine, akıllı çok
fonksiyonlu tekstil ürünleri, metal
dışı mineral ürünler, kâğıt, gıda ve
içecek teşvik kapsamında yer alıyor.
Bölge ve 4. Bölge: Tarım, tarıma
dayalı imalat sanayi, hazır giyim,
deri, plastik, kauçuk, metal eşya ile
turizm, sağlık ve eğitim yatırımları
teşvik kapsamındadır. Bazı ilave
sektörler için de bölgeye bakılmaksızın teşvik sağlanacaktır: Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı tarafından kurulan
İhtisas Organize Sanayi Bölgelerinin (İstanbul’dakiler hariç) alanına
giren yatırım türleri, bölgede faaliyet
gösteren seçilmiş sektörler arasında
yer almasa da bölgesel teşviklerden
yararlanabilir. Deniz yoluyla kargo/
yolcu taşımacılığına yönelik yatırımlar 2. Bölge’de uygulanan teşviklerden yararlanabilirken, hava yoluyla
kargo/yolcu taşımacılığına yönelik
Nisan 2016
yatırımlar 1. Bölge’de uygulanan
teşviklerden yararlanabilir. Öte
yandan, hava taksiciliği faaliyetleri
için teşvik verilmiyor. Özel sektör
tarafından yapılacak şehirlerarası
kargo/yolcu taşımacılığına yönelik demir yolu yatırımlarının yanı
sıra, şehir içi kargo taşımacılığına
yönelik demir yolu yatırımları da tüm
bölgeler için geçerli olan teşviklere
tabidir. Taşımacılık faaliyetlerinin
birden çok sayıda bölgede mevcut
olması durumunda, nakliye araçlarının tedarikine yönelik harcamalar
en düşük gelişmişlik düzeyine sahip
bölge için verilen teşviklere tabidir.
Jeotermal enerji ve/veya santral atığı ısılarının değerlendirilmesi yoluyla
gerçekleştirilen konut ısıtma/soğutma yatırımları bölgesel teşviklerden
yararlanabilir.
Lojistikj sektörün
yararlanabileceği mevcut
teşvikler
KOSGEB (KOBİ)
İşbirliği Güçbirliği
Destek Programı
Program ve Proje Limitleri:
Proje Süresi : 6-24 ay(+12 ay)
Destek Üst Limiti: 750.000-TL
- 250.000-TL (Geri Ödemesiz),
500.000 TL (Geri Ödemeli)
- Proje ortağı işletmeler mevcudiyetlerini koruyarak kurulacak işletici
kuruluşa ortak olmaları,
- Proje ortağı işletmelerin bir kısmı
ya da tamamı kendilerini feshederek kurulacak işletici kuruluşa dâhil
olmaları,
- Proje ortağı işletmelerin bir kısmı
kendilerini feshederek ortaklardan
birinin bünyesinde birleşmesi,
gerekiyor.
Ayrıca, proje başvurusunda, işbirli-
Desteklenecek Proje Konuları
Hammadde, ara mamul, mamul,
lojistik ve diğer hizmetleri daha hızlı
ve ucuz temin edebilmeleri amacıyla ortak tedarik,
Müşteri istekleri ve pazarın talebi
doğrultusunda ürün ve hizmet
geliştirmeleri, ürettikleri ürün ve
hizmetleri yeni pazarlara sunmaları
amacıyla ortak tasarım,
Ürün ve hizmet kalitelerini yükseltmek ulusal ve uluslararası pazar
paylarını artırmak, marka imajı
oluşturmak, uluslar arası pazarın
ihtiyaçlarına cevap vermeleri amacıyla ortak pazarlama,
Ürün ve hizmet standartlarını geliştirmeleri amacıyla ortak laboratuvar,
Üretim ve hizmet kapasitelerini,
çeşitlerini, verimliliğini ve kalitelerini
artırmak amacıyla ortak imalat ve
hizmet sunumu konularında sunacakları projeler desteklenir.
43
Proje Destek Programı
Program Süresi : 3 Yıl
Proje Süresi : 6-24 ay(+12 ay)
Destek Üst Limiti: 150.000 TL
DESTEKLENECEK
PROJE KONULARI
İşletmelerin; üretim, yönetim-organizasyon, pazarlama, dış ticaret, insan
kaynakları, mali işler ve finans, bilgi
yönetimi ve bunlarla ilişkili alanlarda
sunacakları projeler desteklenir.
EXIMBANK
Uluslararası Nakliyat
Pazarlama Kredisi
Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Uluslararası karayolu nakliyat işi
gerçekleştiren, - C2 Yetki Belgesi veya
L2 Yetki Belgesi veya R2 Yetki Belgesi
bulunan
Kredi vadesi; TL kredilerde azami 360
gün, Döviz kredilerde ise 720 gündür.
KREDİ GARANTİ FONU
Risk Paylaşımına Dayalı Kefaletler
Banka Talepli Kefaletler
Portföy Garantisi Sistemi (PGS)
KOSGEB Geri Ödemeli Destekleri
TÜBİTAK Transfer Ödemeleri
TTGV Destekleri
EXİMBANK Kredileri Devredilebilir
Kefaletler
Reklam Giderlerinin 100 bin dolara
kadar yüzde 50’si karşılanıyor.
Pazara giriş desteği Bilişim Şirketleri için 200 bin dolara kadar yüzde
50, Film Sektörü için 100 bin dolara kadar yüzde 50 karşılanıyor!
SEKTÖRÜN YARARLANABİLECEĞİ MEVCUT TEŞVİKLER
Turguality ve marka destekleri şu
an için sektöre açık değil. En yakın
sürede Turquality ve marka destekleri sektörün hizmetine açılacak.
Başvuru sürecinde firma bakanlığın sitesinde kendi firması ile ilgili
Turguality ve marka destekleri şu an
için sektöre açık değil. En yakın sürede
Turquality ve marka destekleri
sektörün hizmetine açılacak.
değerlendirme sorularını yanıtladıktan
sonra çıkan skorun yeterli olması
sonucunda danışmanlık firmasının inceleme yapması için gerekli olan tutarı
(20.000-TL) yatırdıktan sonra bakanlığın belirlemiş olduğu danışmanlık
firmalarından birinin yönlendirilmesi ile
birlikte inceleme başlatılacak. İnceleme sonucu bakanlığa iletildikten sonra
bakanlık yeterli skor almış firmaları
Turquality veya marka programına
dâhil ediyor.
Ekonomi Bakanlığı hizmet
sektörü TURQUALİTY ve
marka destekleri
Destek Programı, ‘Marka ve Turquality’ destekleri olmak üzere ikiye
ayrılıyor.
MARKA DESTEĞİ: 4 yıllık destek süresini kapsamaktadır. %50 si
karşılanmak üzere firmalara aşağıda
belirtilen harcama kalemleri ve limitleri
dâhilinde destek veriliyor.
DESTEK VERİLEN
HARCAMALAR VE LİMİTLERİ
Ürün/ Hizmet/ Marka tescili 50.000 $
Reklam/ Tanıtım/ Pazarlama
400.000 $
Yurtdışı birim
600.000 $ (kira)
300.000 $ (dekorasyon)
Showroom/ Marketlerde
açılan reyon
200.000 $
Çevre Kalite Belgeleri
50.000 $
Mağaza / Franchising
50.000 $
Danışmanlık alımı
300.000 $
Nisan 2016
44
GÜNCEL
DOSYA
İstihdam (aşçı, şef, mühendis)
200.000 $
Pazar araştırması
100.000 $
Turguality desteklerinde ise üst limit
olmamakla birlikte verilen destek
miktarı yüzde 50 ile sınırlıdır. Program 5+5 yıllık bir süreyi kapsıyor.
ÜRGE
İhtiyaç Analizi
ÜRGE Eğitim ve Danışmanlık
KAPSAMI
Yurtdışı
Pazarlama Programı ve Alım Heyeti
İstihdam
Bireysel
Danışmanlık
DESTEK TALEPLERİ
İş ve Yatırım Ortamının Geliştirilmesi Programı Eylem Planı
İlgili eylem planının birinci bileşeninin dördüncü maddesinde ISO
9000 ve diğer kalite belgelerinin
alma sürecinin kolaylaştırılması
hedeflenmekte olup bu eylemle
ilgili olarak uluslararası karayolu ile
eşya taşımacılığı yapan firmalarının kurumsallaşmaları için teşvik
verilmeli.
Taşımacılıktan Lojistiğe
Dönüşüm Programı Eylem
Planı
İlgili eylem planının beşinci bileşeninin (Sektörde faaliyet gösteren
firmaların rekabet güçlerinin artırılması) 73 nolu maddesinde lojistikte
modern depoculuk anlayışına geçiş sağlanması kapsamında ulusla-
Nisan 2016
rarası karayolu ile eşya taşımacılığı
yapan firmalara teşvik verilmeli.
İŞ-KUR DESTEKLERİ
İşverenler için İstihdam Teşvikleri
İşbaşı Eğitim Programları Kapsamında İşverenlere Sunulan Teşvikler:
31 Aralık 2016 tarihine kadar
başlayan işbaşı eğitim programını
tamamlayan;
18 yaşından büyük, 29 yaşından
küçük kişilerin
Program sonrasında 3 ay içinde
işe alınması durumunda işe alan
işverenler
- İmalat sanayi sektöründe faaliyet
gösteriyorsa 42 ay,
- Diğer sektörlerde faaliyet gösteriyorsa 30 ay süre ile
SGK işveren primi İşsizlik Sigortası
Fonundan karşılanıyor.
Ayrıca işverenler 30 Haziran 2015
tarihine kadar başlayan işbaşı
eğitim programlarına katılan kişileri
işe almış olurlarsa 42 aylık süre
48 aya; 30 aylık süre ise 36 aya
uzuyor.
30 yaşından büyüklerin istihdam
edilmesi durumunda
Katılımcının cinsiyetine göre 6
aydan 30 aya kadar işveren sigorta
primi İŞKUR tarafından karşılanıyor. (4447 sayılı Kanun Geçici
10.madde)
Ayrıca, Programa katılan kişilere İŞKUR’un yaptığı ödemeler
dışında programın düzenlendiği
işveren tarafından yapılan ve aylık
asgari ücretin yarısını geçmeyen
fiili ödemelerin gelir vergisi kanunu
gereğince vergi matrahından
indirilmesi imkânı bulunuyor. (193
sayılı Gelir Vergisi Kanunu 40/11.
madde)
İşverenler için
İstihdam Teşvikleri
İşbaşı Eğitim Programları Kapsamında İşverenlere Sunulan
Teşvikler şunlardan oluşuyor: Bu
teşviklerden yararlanabilmek için;
İşe alınan kişinin son 6 ay içinde
SGK’ya bildirilmemiş olması, İşe
girdiği işyerindeki son 6 aylık personel ortalamasına ilave olarak işe
alınması gerekiyor.
Başvuru yeri ve zamanı
81 ilde bulunan Çalışma ve İş
Kurumu İl Müdürlükleri ile hizmet
merkezlerine istenildiği zaman başvuru yapılarak ayrıntılı bilgi alınması
mümkün.
45
Akdemir: Logitrans olarak
İŞ-KUR ve Eximbank’tan destek aldık
Sektörümüzde bahsettiğimiz teşviklerden yararlanan firmalar da var. Belki
sayı istenilen düzeyde değil ama yine
de bazı firmalarımızın bu teşviklerden
yararlanması aslında bu konuların
sektörümüze uzak olmadığını da
gösteriyor. UND’nin Sesi olarak konuyu Logitrans yetkililerinden Tuğba
Akdemir ile değerlendirdik.
Firma olarak hangi kurumlardan
ne tür destekler aldınız?
Firma olarak İş-Kur ve Eximbank’tan
destek aldık. 2014 yılındaki mali
verilerimiz ile değerlendirildiğinde orta
düzey işletme olarak değerlendirildiğimiz için KOSGEB desteklerinden de
artık faydalanamamaktayız.
Ortalama olarak bir yılda
almış olduğunuz destek
miktarı ne kadardır?
İş-Kur dışında başka bir yerden destek almadık. Aldığımız destek miktarı
6 bin TL’dir.
Almış olduğunuz desteklerin
yeterli olduğunu düşünüyor
musunuz?
Almış olduğumuz desteklerin yetersiz
olduğunu düşünüyoruz. İş-Kur dışında
destek alabildiğimiz hiçbir yer yok. Sürekli araştırıyoruz, takip ediyoruz fakat
hizmet sektörünün destek alabileceği
yerler çok sınırlı.
Sektörün en çok hangi alanlarda
desteklenmesi gerektiğini düşünüyorsunuz?
Nitelikli iş gücü, faizsiz krediler, kredi
vadelerinin daha uzun olması gibi.
İhracata daha fazla katkı sağlamak
adına yapılabilecek diğer destekler...
EXİMBANK KREDİLERİNİN
VADELERİNİN UZAMASI
Hizmet sektörünün
desteklenmesi konusunda
ne düşünüyorsunuz?
Üretim sektöründeki desteklerin
hizmet sektörü için de düzenlenmesini
ve hızlı bir şekilde uygulamaya geçmesini istiyoruz. Eximbank kredilerinin
vadelerinin uzaması, karşılığında alınan
teminat mektuplarının kaldırılması
sektörümüz adına önem arz ediyor.
Turquality ve Marka desteklerinin sektörümüze verilmesi
hakkında görüşleriniz nelerdir?
Üretim sektörü ile birlikte açılması
gereken desteklerdi bunlar. Henüz
destekler de açılmış durumda değil.
İstediğimiz Turquality ve marka
desteklerinin de bir an önce hizmet
sektöründe faaliyet gösteren firmalara
açılması ve uygulamaya geçilmesidir.
BİLİNÇLENME ARTTIKÇA
DESTEKLERİN ARTACAĞI
DÜŞÜNCESİNDEYİM
Ekonomi Bakanlığı’nın döviz
kazandırıcı hizmetler kategorisinde değerlendirdiği 4 sektör
ve lojistik sektörünün şu an
için desteklenmeyen sektörler
arasında olması hakkında ne
düşünüyorsunuz?
Lojistik sektörü daha yeni hizmet
sektöründe görülmeye başlandı.
Bilinçlenme arttıkça desteklerinde
artacağı düşüncesindeyim.
Mal ihracatı yapan firmalara
daha fazla destek olunması ve
hizmet ihracatı yapan sektörlerin daha az desteklenmesi
hakkında görüşleriniz neler?
Hizmet ihracatı önceki yıllarda bir
sektör olarak değil, yardımcı hizmet
gibi görülmekteydi. Bilinçlenme
arttıkça destekler de arttırılacaktır
diye düşünmekteyiz. Mal ihraç etmek
ile hizmet ihraç etmek birbirlerini
tamamlayan hizmetlerdir. Lojistik
üretim sektörünün tamamlayıcısı
niteliğindedir.
TURİZME DEV DESTEK, SIRADA
LOJİSTİK Mİ VAR?
Artan terör olayları ve Rusya’yla yaşanan
uçak krizi sonrasında sıkıntıya düşen
turizm sektörü için 9 maddelik eylem
planı yapıldı. Başbakan Ahmet Davutoğlu
tarafından açıklanan Eylem Planı’nda
288 milyon liralık ödemelerin ertelenip
3 yıla yayılacağı ve sektöre 255 milyon
lira destek sağlanacağı belirtildi.Turizm
sektöründe dünyada ilk üçe girmeyi
hedefleyen Türkiye, bu eylem planıyla
dünyayla bütünleşmeyi ve 2023 hedefleri
yolunda ilerlemeyi planlıyor.
İşte O Eylem Planı
Turist getiren acentelere uçuş başı
desteğin yanında kredi verilmesi planlanıyor. Turizm kredilerinin ödenmesinde
yapılandırmaya gidilecek. Deniz turizmine
teşvik ve konaklama tesislerine enerji
desteği sağlanarak, bu tesisler ihracatçı
kapsamına alınacak ve 750 bin dolar ve
üzeri gelir getirenler ihracatçı sayılacak.
Ayrıca sektöre verilen desteklerin maliye
yedek ödeneğinden karşılanıp ekonomiye
artı bir yük teşkil etmeyeceği belirtiliyor.
Turizmden sonra en fazla katma değeri
sağlayan lojistikçi bu destekle birlikte büyük bir heyecan içinde. Akılllarda sırada
lojistik sektörü mü var sorusu yer alıyor.
Sektörümüze yönelik ne tür destekler
sağlanabilir, ya da turizmdeki gibi dev bir
destek sağlanır mı hep beraber
göreceğiz...
Nisan 2016
46
GÜNCEL
Türkiye’nin ilk Euro 6
motoru Ecotorq ile dünyaya açılıyor
Türkiye’nin sıfırdan motor geliştiren ve üreten tek şirketi Ford Otosan,
Euro 6 Ecotorq motorlarının da seri üretimine başladı. 330, 420 ve 480 beygir
gücünde 3 farklı motor seçeneği ile üretilen Ecotorq’lar yüzde 10 yakıt tasarrufu
sağlıyor. Bu motorların sadece Türkiye için değil dünya için üretildiğini belirten
Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koç, “Tüm dünyanın yükünü
taşımaya hazırız. Ford Otosan Ecotorq ile dünya vizesi alıyor” dedi.
G
üçlü Ar-Ge geleneğiyle, ülkemizin sıfırdan motor geliştirme
ve üretme yeteneğine sahip
tek şirketi olan Ford Otosan, fikri ve
sınai hakları tamamen kendisine ait
olan, E6 normlarına uygun, yeni nesil
Ecotorq motorun seri üretimine başladı. Törene, Bilim Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Fikri Işık, Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, Koç Holding Yönetim
Kurulu Başkan Vekili ve Ford Otosan
Yönetim Kurulu Başkanı Ali Y. Koç,
Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, Koç Holding Otomotiv Grup
Başkanı Cenk Çimen ve Ford Otosan
Genel Müdürü Haydar Yenigün, Ford
Otosan Genel Müdür Başyardımcısı
Will Periam ve Ford Otosan çalışanları katıldı. 320 Ar-Ge mühendisinin
çalıştığı ve 100 milyon doları aşan bir
yatırımla Ford Otosan Eskişehir İnönü
Nisan 2016
fabrikasında seri üretimi başlayan yeni
nesil Ecotorq motor ailesi, yurt içinin
yanısıra yurtdışı pazarlara ihraç edilen
Ford Trucks kamyon ve çekici modellerinde kullanılacak. -50 dereceden
+50 dereceye kadar her coğrafya
koşullarına uygun olarak geliştirilen
Ecotorq motor; Ford Trucks modelleri
ile Çin’den Avrupa’ya, Ortadoğu’dan
Güney Amerika’ya tüm dünyaya ihraç
edilerek, Türkiye ekonomisine önemli
bir katkıda bulunacak.
Koç: Ar-Ge harcamalarının
yüzde 13’ü Koç
Topluluğu’na ait
Törende konuşan Koç Holding
Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Ford
Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali
Y. Koç, “Ülkemizin özellikle teknoloji
alanında rekabet gücünü artırarak,
global arenada önemli oyunculardan ve merkezlerden biri olması en
büyük arzumuz. Bu hedefin temelinde bilgi ve teknoloji üretebilmemiz
ve yüksek katma değerli ürün ve
hizmetler sunabilmemiz yatıyor. Bu
süreçte gerekli olan insan kaynağının
da planlı ve sistematik şekilde ele
alınması en önemli ihtiyaçlardan biri.
Mesafe almış ülkelere oranla, daha
gidilecek çok uzun bir yolumuz olsa
da, Hükümetimizin bu hedefle sağladığı Ar-Ge teşviklerinin ve başlattığı
reformların yatırımları cesaretlendirdiğini memnuniyetle söyleyebilirim.
Geçtiğimiz günlerde devreye alınan
‘Ar-Ge Reformu Paketi’nin günümüzün önemli rekabet unsurlarından biri
olan tasarıma destek vereceğine ve
üniversite-sanayi işbirliği açısından da
son derece önemli bir adım oldu-
47
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık
Ford Otosan
Yönetim Kurulu
Başkanı Ali Y. Koç,
ğuna inanıyoruz”dedi. Koç Topluluğu olarak teknoloji ve inovasyona
öncülük ederek; yenilikçi, çevreye
duyarlı ve enerji verimliliği yüksek
ürün ve hizmetlere odaklanmanın en
önemli hedefleri olduğunu vurgulayan
Ali Y. Koç, sözlerine şöyle devam etti:
“Bugün Koç Topluluğu olarak her işimizde yönümüzü geleceğe, Ar-Ge’ye
ve inovasyona çevirerek faaliyetlerimizi
sürdürüyoruz. Hız kesmeyen teknoloji
yatırımlarımızla, daha üstün nitelikli
ürünler ve hizmetler geliştirmeye ve
iş süreçlerimizi yenilemeye gayret
ediyoruz. Geçmişe nazaran bugün
daha uzun vadeli düşünüp planlar
yapabiliyoruz. Bu felsefe ile, 20072014 yılları arasında yaptığımız Ar-Ge
harcamaları toplam 4,6 milyar TL’ye
ulaştı. Buna ilave olarak, sadece
geçen yıl yaptığımız Ar-Ge harcaması
da 1,3 milyar TL’yi buldu. Bu da ülkemizin geleceğine olan güvenimizin en
somut göstergesidir. TUİK verilerine
göre, Türkiye’de özel sektör Ar-Ge
harcamalarının yüzde 13’ü Topluluğumuz tarafından yapılmaktadır.
Ayrıca, Topluluğumuza ait 15 Ar-Ge
merkezinde, 4 bin 300 mühendisimiz
görev yapıyor. Ar-Ge merkezlerimizin,
sektörlerindeki en başarılı Ar-Ge merkezleri olarak ödüller alması da bizleri
ayrıca sevindiriyor.”
Ford Trucks 50 ülkedeki
satış ağını 2020 yılına kadar
tamamlayacak
Konuşmasında, Ford Otosan’ın,
üretim kabiliyetleri ve bin 500’e ulaşan
Ar-Ge mühendisi ile Ford’un global
organizasyonunda gün geçtikçe
artan önemde sorumluluk üstlendiğini
de belirten Ali Y.Koç, Ford Otosan’ın
Avrupa’daki en büyük ticari araç üretim merkezi ve sektörünün en büyük
Ar-Ge merkezine sahip olmasıyla dikkat çektiğini söyledi. “Şirketimiz Ford
kamyon ve çekicilerinin, ilgili dizel
motorları için global mühendislik çalışmalarının sorumluluğunu üstlenmiş
durumdadır. 2010 yılında imzalanan
anlaşma ile şirketimiz, kendi geliştirdiği ve ürettiği Ford Trucks çekici ve
kamyonları için, 3 kıtada toplam 60
ülkede satış yapma, organizasyon
kurma ve distribütör atama haklarına
sahiptir. Bu doğrultuda, 2020 yılına
kadar, 50 ülkede distribütörlük ve
bayi ağı yapılanması tamamlamayı
hedefliyoruz. “ dedi.
Ford Otosan, Türkiye’nin tek
yerli kamyon motoru olan yeni
Ecotorq’la dünya vizesi alıyor
Ali Y. Koç bugün geldikleri noktada, Türkiye’de sıfırdan geliştirilen ve
üretilen, ilk ve tek kamyon motorunu
sunmanın gururunu yaşadıklarını ileterek şunları söyledi, “Geçmiş yıllarda
teknoloji ithal ederken, bugün yüksek
Ar-Ge yeteneğimiz ile teknoloji ihraç
eder hale geldik. Daha evvel de ifade
ettiğimiz üzere Ford Otosan, yeni
nesil Ecotorq motorlarının dünyanın
en büyük kamyon pazarı olan Çin’de
üretimi için JMC firması ile teknoloji
lisans anlaşması imzalamıştı. Son
5 yılda 320 milyon doların üzerinde
mühendislik ihraç eden şirketimiz,
önümüzdeki dönemde yeni nesil
Ecotorq’un da katkılarıyla yüksek
katma değerli bu faaliyetini artırarak
sürdürecek. Ford Otosan, Ecotorq
ile dünya vizesi almış oluyor. Ayrıca
şirketimiz, ülkemizde yan sanayi,
üniversite ve KOBİ işbirliklerini de
içeren bir yüksek teknoloji altyapısına
da öncülük ediyor. En önemlisi de ülkemiz, otomotiv sektörüne teknoloji ve
Ar-Ge gücünü bir kez daha kanıtlamış
oluyor. İnönü fabrikamızda ürettiğimiz
yeni nesil Ecotorq motorun fikri ve
sınai haklarının yüzde yüzüne sahip
olan şirketimiz; bu ürünü geliştirme,
yenileme, yurtdışına pazarlama ya da
teknoloji olarak satma hakkına sahiptir.
Dolayısıyla, Ecotorq sürdürülebilir büyümemiz için stratejik bir ürün olarak
önemini koruyor ve Ford Otosan’ın
ağır ticari araç segmentinde dünyaya
açılan kapısı rolünü üstleniyor. Özetle,
Eskişehir İnönü fabrikamızda ürettiğimiz yeni nesil motorumuz ile tüm
dünyanın yükünü taşımaya talibiz.”
Fikri Işık: Ford Otosan
bir kahraman
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri
Işık da yaptığı konuşmada yeni motorun daha başlangıç olduğunu belirterek Ford Otosan’ın Ar-Ge gücüne
ve bu yönde yaptığı yatırımlara dikkat
çekti. Herkesin son dönemde daha
kazançlı olan gayrimenkul sektörüne
yatırım yaparken Ford Otosan’ın inatla
sanayi yatırımlarına devam etmesinin
önemine işaret eden Bakan Işık, “Bu
dönemde sanayiye yatırım yapmak
kahramanlıktır” dedi. Bu yeni motor
ile Ford Otosan’ın Ford ailesi içinde
vazgeçilmez bir partner haline geldiğini
belirten Işık, “Artık Ford alacağı her kararda Ford İnönü Fabrikası’nı hesaba
katacaktır” dedi.
Nisan 2016
48
LASTİK
2015’te lastik pazarı yüzde 9.4 büyüdü
toplam 22 milyon adet lastik satıldı
Lastik Sanayicileri ve İthalatçıları Derneği LASİD Yönetim Kurulu Başkanı Yiğit
Gürçay; 2015 yılında Türkiye lastik pazarının ülke büyüme oranının üzerinde
yüzde 9.4 büyüdüğünü kaydetti. Gürçay, toplam 22.1 milyon adet lastik
satıldığını; büyümenin kış lastiğiyle ivme kazandığını belirtti.
LASİD Genel Sekreteri Bahadır Ünsal
T
ürkiye lastik pazarı 2015 yılında 22.1 milyon adetle yüzde
9.4 büyüme gösterdi. Lastik
Sanayicileri ve İthalatçıları Derneği;
Shangri-La Bosphorus’ta düzenlenen basın toplantısında sektör
değerlendirmesi yaptı. LASİD Genel
Sekreteri Bahadır Ünsal’ın açılışını
yaptığı toplantıda; LASİD Yönetim
Kurulu Başkanı Yiğit Gürçay; Türkiye
lastik piyasasının 2015 yılı verilerini değerlendirerek şu bilgileri verdi: ‘‘2015
yılında yüzde 9.4 büyümeye paralel
olarak 22 milyon adet lastik satıldı.
Büyüme tüm lastik gruplarında ortaya
çıktı ama giderek artan kış lastiği
kullanımının toplam satışta önemli bir
etkisi olduğunu söyleyebiliriz. 2015 yılı
itibariyle kış lastiği kullanımı oranı yüzde 30’un üzerinde.’’ LASİD Yönetim
Kurulu Başkanı Gürçay; 2016 yılına
dair gelişme tahminlerini ise şöyle
açıkladı: ‘’Lastik sektörü 2009 yılına
göre 2015’de yüzde 52.4 büyüdü.
2016 yılında ise 2015’e benzer şekilde
bir büyüme bekliyoruz. 2020’li yıllarda
ise büyümenin yüzde 30’un üzerinde
olacağı tahmin ediliyor.’’
Nisan 2016
LASİD Yönetim Kurulu Başkanı Yiğit Gürçay
2015 yılında 1 milyar
710 milyon lastik satıldı
LASİD Yönetim Kurulu Başkanı
Yiğit Gürçay, dünya lastik pazarında 2015 yılında adet bazında bir
önceki yıla göre artış olmadığını;
1 milyar 710 milyon adet lastiğin
satıldığını ve pazarın bir önceki yıla
göre sadece % 1 büyüme gösterdiğini kaydetti. LASİD Yönetim
Kurulu Başkanı Gürçay; Avrupada
ise; 2014 yılında 206 milyon adet
lastiğin satıldığını, 2015 yılında ise
% 2 büyüme ile 210 milyon lastik
satıldığını ekledi.
2015 ihracatı 961 milyon
500 bin dolar
LASİD Yönetim Kurulu Başkanı Yiğit
Gürçay; 2015 yılında 961 milyon
500 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini; bunun 1 milyar 127 milyon
dolar olan 2015 yılı ihracatından %
14.7 daha küçük olduğunu kaydetti. 2012 yılından bu yana Türkiye
lastik ihracatında düşme olduğuna
da dikkat çeken Gürçay; trendin
2016’da da sürdüğünü, 2016 Ocak
ayında bir önceki yılın aynı ayına
göre gerilemenin yüzde 18’lerde
seyrettiğini belirtti.
6 bin 350 çalışan
2 bin 500 bayi
LASİD Yönetim Kurulu Başkanı Yiğit
Gürçay; LASİD üyelerinin toplam
istihdam ve bayi ağına dair veriler
de paylaştı: ‘’LASİD üyeleri olarak
toplam 6.350 çalışan sayısıyla ülke
istihdamına katkıda bulunuyoruz.
Türkiye çapında toplam 2.500 bayi
ile yarattığımız bu ekonomi ve istihdamın Anadolu’ya yayılmasını sağlıyoruz. Üyelerimiz lastik üretiminde
kullanılan hammadelerin doğaya
ve çevreye saygılı olması için özen
gösterirken gelişmiş teknolojiler
kullanarak, üretimin her aşamasında çevrenin ve kaynakların verimli
kullanılmasını sağlamak konusunda
hassasiyet göstermektedir. Özellikle
enerji tasarrufu ve toplumun bilinçlendirilmesi için uyguladığı sürdürülebilir proje ve fikirlerin Anadolu’nun
dört yanında yaygın olarak benimsenmesine de öncülük ediyoruz.’’
49
Taha Kargo Davutpaşa
Sevkiyat Merkezi hizmete başladı
Taha Kargo Davutpaşa Sevkiyat Merkezi hizmete başladı. Taha Kargo Yönetim
Kurulu Başkanı Emin Taha, 6 bin metrekare kapalı alan ve çok avantajlı bir lokasyon ile müşterilerine 7/24 kesintisiz hizmet vereceklerini ifade etti.
S
ektörün öncü ve lider firması
Taha Kargo, yatırımlara doymak bilmiyor. Yatırım yapmayı
‘milli bir mesele’ olarak gören Taha
Kargo, gerçekleştirdiği istihtamla da
ülke ekonomisine can suyu sunmaya
devam ediyor. Taha Kargo, Mayıs
ayı içerisinde Davutpaşa Sevkiyat
Merkezi’ni hizmete açtı.
6 bin metrekare kapalı alan
Taha Kargo’nun Davutpaşa’daki
sevkiyate merkezi 6 bin metrekare
kapalı alandan oluşuyor. Taha Kargo
Yönetim Kurulu Başkanı Emin Taha,
“Lojistikte sevkiyat merkezlerinin,
depoların, antrepoların önemi her
geçen gün artıyor. Biz de müşterilerimizin en iyi, kalitel, profesyonel ve
donanımlı hizmeti alabilmesi için bir
dünya şehri ve aynı zamanda dünya
ticaretinin başkenti olan İstanbul’da
bu yeni tesisimizi açarak ülke ekonomimize katkı sunmaya kaldığımız
yerden devam edelim dedik. Bizim
için yatırım yapmak farz gibi kutsaldır. Yatırımlar bir ülkeyi ülke yapan
en önemli ekonomik göstergelerden
biridir. Taha Kargo olarak topluma
karşı ‘sosyal sorumluluk’ bilinci ile
hareket ediyoruz. Toplumumuzun
daha fazla istihdamdan pay alabilmesi için firma olarak üstümüze
düşen görv ve sorumluluğu yerine
getirmeye çalışıyoruz naçizane olarak” dedi. Taha, lojistik sektöründe
alacakları çok yol olduğunu belirterek, Davutpaşa’daki bus evkiyat
merkezi ile 7/24 kesintisiz hizmet
suncaklarının da altını çizdi.
Yeni açılan Taha Kargo Davutpaşa sevkiyat merkezi 6 bin metrekare kapaklı
alandan oluşuyor. Davutpaşa metro istasyonu ve Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü’nün kesişim alanında bulunan sevkiyat merkezi ile müşterilere
7/24 kesintisiz hizmet sunulacak.
Davutpaşa Metro İstasyonu’nun
hemen yanında
Taha Kargo Davutpaşa Sevkiyat Merkezi, Davutpaşa Metro İstasyonu’nun
hemen yanında bulunuyor. Çok
önemli bir yerde bulunan Taha Kargo
Davutpaşa Sevkiyat Merkezi, lokasyon olarak da müşterilerin gözdesi
konumunda yer alıyor. Metro gibi bir
ağın yanında olmasının kendileri için
bir avantaj olduğunu ifade eden Taha
Kargo Yönetim Kurulu Başkanı Emin
Taha, “Özellikle İstanbul gibi kozmopolit şehirlerde vakit nakit oluyor.
Böylesine dünya ticaretinin başrolü
bir şehirde iş yapmak hem kolay hem
de sanıldığının aksine çok zor. Çünkü
bir yerden bir yere gitmek gerçekten
de bir sorun olarak karşımıza çıkabilir.
Ama biz Taha Kargo olarak en küçük
ayrıntıyı bile hesaplıyoruz. Bu sevkiyat
merkezimizin de ulaşım açısından
müşterilerimizi rahat edecek bir
lokasyonda olmasına özen gösterdik”
dedi. Taha Kargo Davutpaşa Sevkiyat Merkezi, Davutpaşa Yıldız Teknik
Üniversitesi’nin hemen yanında bulunuyor. Lokasyon olarak çok önemli bir
yerde bulunan Taha Kargo Davutpaşa Sevkiyat Merkezi, müşterilerine
anında çözüm üretebilen, paydaş
olarak hizmet veren bir yerde.
Nisan 2016
50
İFTAR
LOJİSTİK
Tek bir şoför 10 kamyonu idare edecek;
kamyonlar lojistiği yönetecek
İçten yanmalı motorlar ile sanayi devriminin öncüsü Daimler lojistik sektöründe
devrim yaratacak yeni çözümlerini tanıttı. Araçların birbiriyle ağ bağlantılı seyretmesini sağlayan sistem ile araçlar, lojistik süreç içerisinde yer alan; gümrükler, yollar, depolar ve fabrikalarla da sürekli iletişim halinde olacak. Lojistikçiler
zamandan ve maliyetten tasarruf sağlarken verimliliklerini artıracaklar ve sorunsuz hizmet verebilecekler.
O
tonom sürüş için geliştirdiği
Future Trucks’ı tanıtarak
geleceğin taşımacılğına yön
veren Daimler Trucks, yeni bir çözüm
ile ile yine geleceğin taşımacılık şeklini
kurguluyor. Araçların ve tüm lojistik
süreçlerin birbiriyle ağlantılı olması
üzerine kurulu sistem için Daimler oldukça iddalı ve bunu bir devrim olarak
niteliyor. Dünyada değişen trendlerle
birlikte iletişimin yoğunlaşmasından ve
herkesin birbiriyle bağlantılı olduğundan yola çıkan Daimler bu trendi
lojistik süreçlere entegre ediyor. Tabi
işin ana aktörü yine kamyonlar olacak.
Birbiriyle iletişim halinde olan kamyonlar, aynı zamanda gümrükle iletişime
geçecek, yol durumuna göre hareket
edecek, sürücülerini ellerini bırakıp
rahatça çalışmalarını sağlayacak, deponun boş durumunu önceden tespit
ederek yükü ona göre teslim edecek,
araçtaki yük durumunu en doğru
şekilde ortaya koyarak ideal yük durumunu yaratacak. Kısacası lojistiğin bel
kemiği olan kamyonllar artık lojistiğin
tam da kendisi olacak.
365 bin aracı birbirne bağladı
Daimler Trucks Bağlantılılık
Kampüsü’nün son çalışmalarını uluslararası bir lansmanla duyurdu. Ticari
araçların ağ bağlantısında Daimler
Trucks öncü konumunda bulunuyor. Dünyanın önde gelen kamyon
üreticisi bağlantılılık konusunu 2013
yılından bu yana teknoloji stratejisinin
odağında tutuyor ve bugüne kadar
tüm dünyada 365 bin aracı birbirine
bağladı.
Kazanan lojistikçi olacak
Araçtan Araca (V2V - Vehicle to
Vehicle) ve Araçtan Altyapıya (V2I
- Vehicle to Infrastructure) sağlanacak olan bağlantı çözümü ile birçok
sorunun bertraf edilebilir. Daimler
Nisan 2016
bunu; trafik sıkışıklığı önlenebilir, yakıt
tüketimiyle emisyon değerleri önemli
oranda düşürülebilir ve trafik kazaları
azaltılabilir diye sıralıyor. Tabi sistemin
faydaları bunlarla sınırlı değil. Sistem
aynı zamanda kaynakların korunmasını da sağlıyor. İşletmeler optimize
edilmiş lojistik süreçler sayesinde
zaman kazanırken işletme maliyetlerini
de düşürecekler. Zor şartlar altında
çalışan kamyon şoförlerinin yükü
önemli oranda azalacak.
Daimler içten yanmalı
motoru buldu her şey değişti
Ekonomi, çevre kirliliği ve uluslararası
politikalar konusunda uzman yazar
ve düşünür Jermy Rifkin de Bağlantılılık Kampüsü tanıtımanda yer aldı.
Dünyadaki dengeler, yeni trendler ve
geleceğin nasıl şekilleneceği konusunda merak uyandıran öngörülerini
paylaşan Rifkin, en büyük trendin
nesnelerin internetle bağlantıları olduğunu söyledi. Üretkenliğin dünyada
yavaşlamaya başladığını, artık yeni
ekonomik modellerin gerektiğini belir-
ten Rifkin, yeni ekonomik faaliyetlerin;
iletişim, teknoloji ve enerji olmak üzere
3 temelde noktada süreceğini kaydetti. Rifkin,1900’lü yıllarda kömürün
bulunması ve ardın vapurların kullanılmasıyla sanayi devriminde adımların
atıldığını, trenlerin devreye girdiğini
her yere rayların döşendiğini ancak
Daimler’in içten yanmalı motorları
bulmasıyla her şeyin biranda değiştiğini söyledi.
Bernhard: Kamyonlar
internete katılıyor
Wolfgang Bernhard da yaptığı
konuşmada nesnelerin internetine değinerek “2016 yılında 1,5 milyar nesne
internette olacak. İnternete katılan en
sıcak nesneler kamyonlar” dedi. 10
sene sonra geriye dönüp baktıklarında bu günün bir dönüşüm noktası
olduğunu göreceklerini söyleyen
Bernhard, “Biz dünyaya otonom sürüş gösterdik. Sürücü ellerini bırakarak
yoluna devam ediyor. Bunu rahatça
herkese anlattık. Ancak bağlantılılığı
anlatmak o kadar kolay değil” dedi.
51
Scania 125. yılını kutluyor
Bu yıl 125. yaşını kutlayan Scania, istikrarlı yükselişini devam ettiriyor. Scania,
her geçen gün yenilikçi ve güvenilir araçlar üretmeye devam ederken, 125 yıllık
tarihi boyunca da birçok yeniliğe imza attı.
K
arayolu taşımacılığına sunduğu
geniş motor seçenekleri ve her
türlü ihtiyaca cevap veren model
gamı ile müşterilerinin çözüm ortağı olan
Scania, 125. yaşını kutluyor.
Scania, sadece araç satışı ile değil, hem
satış hem de satış sonrasında sunulan
hizmetlerle de müşterilerinin her zaman
yanında yer alıyor.Scania’nın, düşük yakıt
tüketimi işletme maliyetlerini azaltırken,
üstün konforu kullanıcısı için büyük
rahatlık sağlamakta. 125 yıllık deneyimi
ile pazara sunduğu modellerinde barındırdığı üstün teknoloji, sağlamlık ve zor
koşullara uygun altyapısı ile işletmelerin
en büyük yardımcısı ve örnek marka
olma özelliğini her zaman koruyor.
Scania’nın başarılarla dolu
125 yılı
Scania’nın efsanesi,1891’de
Södertälje’de demiryolu vagonu üretimi
için bir fabrikanın kurulmasıyla başladı. İsmi kısaca Vabis olarak bilinen bu
şirket kısa süre sonra aynı zamanda
otomobil ve kamyonda geliştirip üretime
geçti. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte
motorlar hacim olarak daha da küçüldü
ve esnekleşti. Bu dönemde Scania’nın
ilk endüstriyel motoru 1905 yılında İsveç, Stockholm’deki itfaiye
teşkilatına teslim edildi. İtfaiyeciler bu
24 beygirlik motoru, su pompasında
kullandılar. 1911 yılında üretilen ilk
yolcu otobüsü ise otoritelerden tam
not aldı. “Yeni otomobil mükemmel
performans sergiledi.” yorumunu
getiren NordmarkensAutomobiltrafik
kurulundaki yerel operatör, İsveç’te
üretilen ilk yolcu otobüsü olan Scania-Vabis otobüsünü test ettiğinde
çok memnun kaldı. Scania, 1923’te
tasarlayarak ürettiği yeni bir dört silindirli motor ile ağır ticari araç sektöründe gücü ve dayanıklılığı konusunda
büyük ses getirmişti. 1936 yılı ise
Scania’nın ilk dizel motorunun yollara
çıkış yılı oldu. Scania otobüsünde
kullanılan bu dizel motor sessizliğinin yanı sıra performans açısından
da hayranlık uyandırdı. 1950’lerin
sonuna gelindiğinde Scania-Vabis 75
serisinin satışlarına başladı. Bu serinin
satışı 1970’li yıllara kadar devam etti
ve şirket bünyesinde tüm zamanların
en uzun ömürlü modeli oldu. 1960’lı
yılların sonunda ise Scania bir efsane
meydana getirdi. 350 beygir gü-
cündeki V8 motorunun tanıtımını yaptı.
V8 motoru çıkardığı muhteşem sesi ile
büyük ilgi gördü. 1980’de 2-serisi’ni ve
1988’de 3-serisi’ni tanıtan Scania, bir yıl
sonra “Uluslararası Yılın Kamyonu” ödülünü alma başarısı gösterdi. 1991 yılında
ise Scania, 100. yılını 65 bin seyircinin
izlediği ve Streamline tanıtımının da yapıldığı eşsiz bir gösteriyle kutladı. Bu başarı
4-serisi’nin tanıtılmasıyla devam etti.
Yine birçok özelliğiyle sektöre öncülük
yapan ve 1995’te üretilen 4-serisi de aynı
ödülün sahibi oldu. Scania, 2010 yılında
üretilen yeni V8 motoru ile 730 bg’lik
motorun tanıtımını gerçekleştirdi. 2013
yılında ise yeni Streamline yıllar süren
araştırma ve geliştirmenin sonucu ortaya
çıktı. Yeni ürün gamı en son çevresel
taleplere uygun olarak tasarlandı ve
Euro 6 motorlarda yüzde 8’e kadar yakıt
tüketiminde tasarruf sağlandı. 2015’te
150 bininci kamyonunu teslim ederek
teknoloji konusundaki üstünlüğünü sergileyen Scania, elde ettiği başarılarla global
alanda adından söz ettiriyor. Geleceğe
yaptığı yatırımlarla teknoloji konusunda
da öncü olmaya devam eden Scania,
Türkiye yollarına 2016 yılında Euro 6
motor seçeneği ile çıkıyor.
Nisan 2016
52
KONFERANS
22 duayen, bin öğrencinin katıldığı
Uluslararası Taşımacılık ve
Lojistik Konferansı’na
katılımcılardan tam not
Pegasus Hava Yolları Kargo Direktörlüğü ve İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve
Lojistik Fakültesi işbirliği ile düzenlenen 5. Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik
Konferansı’na öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. 4 yıldır sektör ve üniversiteleri buluşturduklarını belirten Pegasus’un Kargo Direktörü Aydın Alpa da, “Bu yıl beşincisini
düzenlediğimiz organizasyonu ilk kez bir devlet üniversitesinde yapıyoruz. Buradaki ilgi beni mutlu etti. Bundan böyle de her yıl devam edeceğimizin bilinmesini
isterim” dedi. UND Başkanı Çetin Nuhoğlu, öğrencilerin yabancı dil konusunu
hallederek staj imkanlarını verimli kullanması gerektiğinin altını çizdi.
Pegasus Hava Yolları Kargo Direktörlüğü ve İstanbul Üniversitesi
Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi işbirliği ile düzenlenen 5. Uluslararası
Taşımacılık ve Lojistik Konferansı’na
öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.
Konferansın ilk gününde Türkiye ve
Nisan 2016
dünyadaki lojistik gelişimler öğrencilere aktarıldı ve lojistik mesleğinin
önemine değinildi. Konuşmacılar
özellikle öğrencilerin ‘yabancı dil ve
kişisel gelişim konuları’nda kendilerini yetiştirmeleri gerektiğini vurguladılar.
Okumuş:Lojistiğin gelişimine
eğitimle katki sağlayacağiz
Konferansın açılış konuşmasını
gerçekleştiren İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Abdullah Okumuş,
son 10 yılda lojistik sektörünün ge-
53
biri havayolunun. Toplam taşımaların
içinde ihracat taşımalarının yüzde
10’u havayolu ile yapılıyor. Lojistik
hizmet sağlayıcı pazarının büyüklüğü
20 milyar dolar.”
Lojistiği bir de Mehmet
Nane’den dinleyin
lişimine yönelik önemli yatırımlar olduğuna işaret ederek, “Türkiye’nin
2023 hedeflerine giden yolda kritik
sektörlerden biri lojistik sektöründür.
Bu hedeflere ulaşmak için lojistik
sektörünün önemli yatırımlara ve
projelere ihtiyacı vardır. 3. Köprü,
3. Havalimanı, Kanal İstanbul gibi
önemli projeler lojistiğin gelişmesinde önemli etken olacaktır. Lojistik
sektörünün gelişmesine vereceğimiz
eğitimlerle katkı sunmaya devam
edeceğiz” şeklinde konuştu.
Nuhoğlu: Sektörün yaptığı
en doğru yatırım
UND Başkanı Çetin Nuhoğlu, lojistik fakültesinin her zaman sektörün
yüz akı olduğunu, imece usulü ile
4 milyon dolar harcadıklarını ifade
ederek “Belki de sektörün yaptığı en
doğru yatırımdı. Bu okulun fakülteye
dönüşmüş olması ve sektöre eğitimci yetiştirecek olması gerçekten
beni binanın yeni kurulması kadar
heyecanlandırıyor” dedi. Lojistik sektörünün hizmet ihracında
14.44 milyar dolar ile turizmden
sonra geldiğini ifade eden Nuhoğlu, 2023’te bu rakamın 60 milyar
dolara ulaşacağını kaydetti. Lojistik
performansımızda sürekli bir iyileşme trendi yakalanmasına karşın,
izlenebilirlik ve zamanında ulaşımda geride kalındığını ifade eden
Nuhoğlu, bunda Avrupa Birliği tarafından getirilen engel ve yasakların
payı olduğunu savundu. Nuhoğlu
sözlerine şöyle devam etti: “Lojistik
sektörü büyüyor. Lojistik sektörünün toplam GSYH’daki payı yüzde
15. İhracat kaynaklı büyüme modelimiz var. Karayolunun payı hala
artıyor ama en büyük artışlardan
Bu konferansta Mehmet Nane’yi
görmenin kendisini mutlu ettiğini
ifade eden Nuhoğlu, “Mehmet
Nane’ye ayrı bir parantez açmak
gerekir. Daha önce Carefoursa,
Teknosa gibi dev kuruluşlarda
yöneticilik yapan Mehmet Nane’den
lojistik öğrencilerinin öğreneceği çok
şey var. Lojistiği lütfen bir de ondan
dinleyin! Dünyada önce tarım, sanayi, finans ve şimdi de bireyin öne
çıktığı bir dönem yaşıyoruz. Suriyeli
bir babadan olma ABD vatandaşı
bir Steve Jobs çıkıyor, Türkiye’nin
ekonomik birikimini tek başına ortaya çıkaracak proje üretiyor. Sayın
Mehmet Nane de, aranan kişidir.
Carefour’dan ayrılırken en az 1.000
kişinin peşinden koştuğuna inanıyorum. İşte bu, bireyin gücüdür” dedi.
Nuhoğlu, şimdi ise bireyin ön plana
çıktığı dönemi yaşadıklarını söyledi.
“Türkiye’de bugün bireyin kendini
geliştirebileceği her türlü imkan var”
diyen Nuhoğlu, lojistik öğrencilerinin mutlaka İngilizce bilerek mezun
olması gerektiğini vurguladı.
Sektörel gelişimi takip edin
UND Başkanı Nuhoğlu, sektörel
gelişimin çok iyi takip edilmesi
gerektiğini ifade ederek, öğrencilerin
kendilerini kişisel beceri, yabancı
dil ve sektörel gelişim konularından
donatması gerektiğini vurguladı.
Nuhoğlu, öğrencilerin dersleri ve
sektörü aynı anda takip ederek
arada bir denge unsuru gözetmeleri
gerektiğini söyledi.
Staj imkanlarının değerlendirilmesi gerekiyor
UND Başkanı Çetin Nuhoğlu, staj
imkanlarının öğrenciler tarafından
iyi değerlendirilmesi gerektiğini
vurgulayarak, okulda öğrenilenler
kadar sektörde ğrenilenlerin de çok
kıymetli olduğunu ifade ederek bu
iki alanın çok iyi harmanlanması
gerektiğini belirtti.
Öztürk: Pegasus
havacılığı da büyüttü
Pegasus Hava Yolları Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Güliz
Nisan 2016
54
KONFERANS
yonuna gitmesi için çalışıyoruz.”
diyen Kula, yük ve yolcu dağılımı
uçakta ne kadar dengeli olursa o
kadar ekonomik uçtuğunu kaydetti. Kula, öğrencilere yükleme ve
boşaltmanın kurallarına göre yapılmadığı takdirde neler olabileceğini
fotoğraf ve videolarla gösterdi.
Altuntaş: Değer
yaratın farklı olun
Öztürk, ‘Uçmak herkesin hakkı’
diye yola çıktıklarını ve geçtiğimiz
yıl 22 milyon misafir taşıdıklarını
söyledi. “Ben İstanbul’da doğdum
İstanbul’da büyüdüm ama uçağa ilk
defa 20 yaşında bindim. Artık ilk ne
zaman uçağa ne zaman bindiğimiz
bir hatıra olmaktan çıktı.” diyen
Öztürk, Pegasus’un büyümesi ile
sektörün de büyüdüğünü, son 5 yılda yüzde 90’ların üstünde büyüme
yaşandığını vurguladı.
Uğurluteğin: İşte
bizim sihrimiz!
Pegasus Hava Yolları Yer İşletmeden Sorumlu Genel Müdür
Yardımcısı Boğaç Uğurluteğin,
havacılıkta ve kargoda yer işletme
bölümünün önemli bir yer tuttuğunu, misafirlerin ve bagajının
havalimanına girişinden varış
istasyonundan çıkışına kadar
süren tüm operasyonel süreçlerin
verimlilik odaklı ve yerel ve uluslararası mevzuatlara uyumlu olarak
sağlanmasından sorumlu olduklarının altını çizdi. Uğurluteğin,
sözlerini şöyle sürdürdü: “Bize
en çok sorulan soru siz low-cost
havayolu değil misiniz, neden
kargo taşıyorsunuz? Çünkü
dünyada low-cost şirketleri kargo
taşımaz. Bu soruya biz de işte
bizim sihrimiz bu diyoruz. Tüm bu
opersayonları yaparken en çok
emniyete ve zamanında kalkışa
önem veriyoruz. Biz havacılığı
başlatmadık ama değiştirdik diye
bir sözümüz var.”
Kula: Yük ve yolcu dağılımı yakıtı ve uçuş güvenliğini etkiler
Pegasus Kargo Operasyon Kontrol
Merkezi (OCC) Müdürü Ümit Kula,
operasyon kontrol merkezi olarak
ana hatları ile iki tane iş yaptıklarını
bunları; uçuşun planlanması ile
operasyonun kontrolü ve takibinin
yapılması olarak sıraladı. “Günde
ortalama 500 uçuşun planlamasını
yapıyoruz. Her bir uçuşun, Türkiye
ve ilgili yabancı ülke otoritelerin
kurallarına uygun ve emniyet kurallarına uygun bir şekilde planlamasını
yapıyoruz. Bizim ana görevimiz bir
uçuşta bir gecikme oldu ise sonrası
uçuşun gecikmemesine çalışmak.
Biz her uçağın zamanında destinas-
İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve
Lojistik Fakültesi Dekan Yardımcısı
Yardımcı Doç Dr. Gültekin Altuntaş,
fakültede yönetici adayı yetiştirmek
için bir eğitim tasarladıklarını söyledi.
Kişilerin de firmalar gibi fırsat ve tehdit
analizi yapması gerektiğini savunan
Altuntaş, “Bilimsel araştırmalar şunu
gösteriyor. Bir iş ararken ya da bir
proje yaparken güçlü yanlarınıza
odaklanmanız gerekiyor. Zayıf yanlarınıza odaklanırsanız zaman kaybedersiniz” dedi. Sektörde önemli bir
yabancı dil sorunu olduğunu da dile
getiren Altuntaş, konu hakkında şunları söyledi: “Bunun için önce kendi
dilimizi doğru kullanacağız. Sonra
İngilizce daha sonra da Türkiye’nin
ticaretinin geliştiği ülkelerden birinin
dilini öğreneceğiz.” İletişim çağında
olmalarına karşın bireylerin iletişemediklerini vurgulayan Altuntaş,
öğrencilere konuşmaktan çekinmemelerini ve fikirlerini acıkmaları
konusunda öneride bulundu. “İyi bir
yönetici olmak için 3 önemli nokta.
Teknik beceri gerekliliği, insan ilişkileri
becerisi gerekliliği, kavramsal beceri
gerekliliği. Hangi kademede olursanız
İÜ Lojistik Fakültesi öğrencileri konferansı not alarak takip etti.
Nisan 2016
55
olun insan ilişkileri düzeyi değişmiyor.”
diyen Altuntaş, sözlerine şöyle devam
etti: “Değer yaratmanız gerekiyor. İşletme için hangi çalışan değerlidir. Müşteriye iki farklı yönle değer önerilir. Müşteri
olarak bunu ucuz olduğuna inandığınız
için veya farklı olduğunu düşündüğünüz
için alırsınız. İşveren müşteri ise yani
sizi istihdam edene göre, ya ucuza
çalışırsınız ya da farklısınızdır. Temel
derdimiz kendimizi diğerlerinden farklı
hale getirmek.”
Oğur: IATA, E-AWB’yi yüzde
56’ya çıkarmak istiyor
IATA Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan Proje Yöneticisi Okan Oğur,
IATA’nın görevleri ve amaçları hakkında
bilgi içeren bir video paylaştı. Yaklaşık 3
milyar ton yükün havayoluyla taşındığı
bilgisini veren Oğur, havacılıkta doküman akışının karmaşıklığından bahsetti:
“18 farklı belge 36 kez 9 paydaşa
gönderiliyor.” diyen Oğur, söz konusu
durumun havacılığın gelişmesine engel
olduğunu açıkladı. 10 yıl önce e-AWB
uygulamasına geçildiğini ve dünyanın
yüzde 30’unun dijitalleşme sağlandığına
dikkat çeken Oğur, IATA’nın hedefinin
bu oranı yüzde 56’ye çıkarmak olduğunu söyledi.
Boğ: Ekol 3 yıl içinde
iki kat büyüyecek
Ekol Lojistik Taşımacılık Genel
Müdürü Murat Boğ, Ekol Lojistik’in
gelişimi ve marka yolculuğunu
anlatarak lojistik trendeler hakkında şu bilgileri verdi: “Ekol entegre
lojistik çözümleri sunuyor. Ro-Ro
şirketimizle birlikte 600 milyon
Euro ciroya ulaşacağız. 750 bin
metrekarelik kapalı depolama
alanımız var. Türkiye’nin aynı çatı
altında 250 bin metrekarelik tesisini Çayırova’da açacağız. Ekol
Lojistik olarak ortalama yüzde
25 büyüyoruz. Sektör ortalaması
yüzde 15’tir. Türkiye lojistikte ön
plana çıkabilir. Biz Ekol’ü önce
Avrupa’da sonra dünyada marka
haline getirmeyi amaçlıyoruz.”
Ekol’ün dünya genelinde Avrupa
ağırlıklı olmak üzere kendi şirketleri olduğunu söyleyen Murat
Boğ, 15 ülkede kendi ekip ve
kaynaklarıyla faaliyet gösterdiklerini 2017’de 20 ülkeye ulaşacaklarını söyledi. Almanya dışındaki
diğer tüm ülkelerde yerel yöneticileri kullandıklarını vurgulayan
Boğ, öğrencilere yeşil lojistik
alanında yaptıklarını çalışmalardan da bahsetti. Yılda 6 milyon
Euro’yu Ar-Ge’ye ayırdıklarını
söyleyen Boğ, gelecek üç yıldaki
hedeflerini şöyle açıkladı: “5 bin
olan araç sayısını 10 bin adede,
40 olan trenyolunu 80 adede, 5
olan Ro-Ro gemisini 11 adede,
doğrudan yatırım yaptığımız 17
olan ülke sayısını 28 adede, 750
bin metrekare olan depolama alanımızı 1,5 milyon metrekare kapalı
alana çıkarmayı planlıyoruz.”
Yaşar: Yeni jenarasyon
sabır ve sadakatta sıkıntılı
Borusan Lojistik Uluslararası Taşımacılıktan Sorumlu Genel Müdür
Yardımcısı Savaş Yaşar, Borusan
Lojistik’in yurtiçi ve yurtdışındaki
yatırımlarından bahsederek sektöre
kazandırdıkları iki yenilikçi hizmetten bahsetti. ETA ile müşteri ve
yurtiçi taşımacısını buluşturduklarını
aktaran Yaşar, 17 bin kamyon sürücüsüne ulaştıklarını söyledi. Yaşar,
Bukoli’de 500 teslim noktasını
geçtiklerini ve bu alanda hızlı bir büyüme sergilediklerini söyledi. Savaş
Yaşar, öğrencilere kariyer planlamalarında şu tavsiyelerde bulundu:
“Nerede başlayacağınıza çok iyi karar vermeniz gerekiyor. Yapacağınız
plan doğrultusunda gireceğiniz işte
farklı yetkinlikler ön plana çıkarmanız
lazım. Ben işe alırken nelere dikkat
ediyorum? Bir kere ne istediğini
bilen biri olması çok önemli. Niye bu
şirkete çalışmak istiyor bu şirkete
ne getirecek? Sizin jenerasyondan
yaşadığım en çok sıkıntı: Sebat
ve sadakat. Hemen neden terfi
alamıyorum gibi sonuçlarla karşılaşıyoruz. Biraz burada sabretmek
lazım. İnsana yatırım yapan firmalarda zamanla karşılığını bulursunuz.
Nisan 2016
56
KONFERANS
Çalışkan olması lazım. Kişisel ve iletişim özeliği çok önemli. Halen fark
yaratmanın bireysel iletişim becerisi
olduğunu düşünüyorum. Üstünü,
altını yönetme, gerekse de müşterileri yönetme. Fark yaratma adına
çırpınıyorsunuz, müşteri sonunda
sizinle olan iletişimine bakıyor.”
Muller: Doğru yerdesiniz
Saudi Airlines Cargo Ticaretten
Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
Rainer Muller, öğrencilerin ilgisini
çeken bir konuşma yaptı. 3 yıldır
Türkiye’de olduğunu söyleyen Muller, kızına Türkiye’de doğduğu için
Leyla ismi verdiğini ve Türkiye’de olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu
söyleyerek konuşmasına başladı.
“Buradaki yöneticilerin hepsi sizin
gibi başladılar. Birkaç yıl sonra siz
bu sahnede olacaksınız.”diyen
Muller, konuşmasına şöyle devam
etti: “Yemek esnasında başka bir
fakülteden bir öğrenci yanıma gelip
Almanca konuşarak burada ne yapıyorsunuz dedi. Endüstri mühendisi öğrencisiymiş. 500 metre ötedeki
lojistik bölümünden habersiz. Sizler
tam olarak doğru yerde oturuyorsunuz, doğru seçim yaptınız çünkü
gelecek burada. O makinesini
üretsin, onun ürettiği makineyi siz
taşıyacaksınız. Ekonomiyi bir araya
getirecek olan sizsiniz.” Dünyanın
en zengin ikinci adamının (Ortega)
lojistik sayesinde para kazanabildiğini anlatan Muller, Zara’nın
dünyanın her yerinden İspanya’ya
ürün taşındığını ve havayollarının en
önemli müşterilerinden biri olduğunu kaydetti. Muller, uçak bileti çekilişini kazanan öğrencinin staj yapma
isteğini de takdir ederek, öğrenciyi
kendi kurumunda staj yapması için
davet etti.
Hatipoğlu: Hava kargoya gelin
Lufthansa Cargo AG Türkiye Genel
Müdürü Hasan Hatipoğlu, bu
konferansın gelenekselleştiğini ve
Türkiye’nin birçok yerinden teklifler
gelmesinin sevindirici olduğunu
söyledi. Lufthansa Cargo hakkında
bilgi öğrencilere bilgi veren Hatipoğlu, 117 bin çalışanı, içerisinde
400’ün üzerinde ayrı firma bulunduran Lufthansa’nın dev bir firma
olduğunu dile getirdi. “Lufthansa
kargo ölçülebilir kalitede yüzde 88.6
teslimat ve yüzde 84’lük söz verilen
uçurma verilerinde dünyanın en
iyi sonuçlarını almaktadır. Müşteri
Nisan 2016
Pegasus Havayolları Genel Müdürü Mehmet Nane
memnuniyet anketinde çok iyi noktalardayız.” diyen Hatipoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Sektör verileri
araştırmasına göre en büyük kalemi
otomotiv ve makine parçaları alıyor.
İkinci sırada ileri teknoloji ürünleri
ikinci sırayı alıyor. Hammaddeler
üçüncü sırada yer alıyor. Dördüncü sırada soğuk taşımalar.” Yeşil
lojistik alanında da yaptıklarından da
bahseden Hatipoğlu, Lufthansa’nın
2020’ye kadar karbon salımını
yüzde 25 oranında azaltma hedefi
olduğunu dile getirdi. 2007 den
2020 ye kadar hava kargonun gelişimine bakıldığında senelik yüzde
3.6 oranında büyüdüğünü ifade
eden Hatipoğlu, öğrencileri hava
kargoda kariyer yapmaya devam
etti. Özellikle Ortadoğu firmalarının
çok hızlı büyüdüğüne dikkat çeken
Hatipoğlu, öğrencilerin firmalara
başvuru yapmalarından çekinmemeleri gerektiğini söyledi.
Nane: Artık ‘Sinekten yağ çıkarma’ tabirinin ötesine geçip,
‘kalandan da nasil küspe
yapabiliriz’i hesaplıyoruz;
Pegasus Havayolları Genel Müdürü
Mehmet Nane, lojistiğin tedarik
zinciri demek olduğunu net görenlerden ve bilenlerden biri olduğunu,
lojistiğin iki taşıyıcı kolu olan maliyet
ve optimizasyonun kendi işlerinde
çok önemli olduğuna değindi. Artık
‘sinekten yağ çıkarma’ tabirinin
ötesine geçip, ‘kalandan da nasıl
küspe yapabiliriz’i hesapladıklarını
aktaran Nane, “Türkiye, bu bölgenin
merkez üssüdür ve öyle kalacaktır.
Hava taşımacılığı olmadan lojistik
olmaz. Çünkü, başka hiçbir taşıma
modunda sabah yüklediğiniz ürünü
öğleden sonra ilgili yere ulaştıramazsınız” dedi.
Güliz Öztürk: Pegasus
Kargo model oldu
“Pegasus Kargo’nun da benzer bir
başarı öyküsü var. Bu yeni iş modelimiz içinde kargo taşımacılığını da
başlattık. Bu modelde kargo operasyonu yoktur ama biz bu konuda
model olduk. 97 noktada kargo
operasyonmuzu yönetiyoruz. Sadece
tonaj olarak değil, ciro olarak da
önemli artış sağladık. Kargoda fark
yarattığımız şey hizmetimiz.” diyen
Pegasus Hava Yolları Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Güliz
Öztürk, Pegasus Kargo’nun kuvvetli
bir ekibi olduğuna işaret etti. Sürekli
pazarlama faaliyeti ile müşterilerini
dinleyerek onların istediği hizmeti
sunmaya çalıştıklarını anlatan Öztürk,
“Hasarsızlık ve kayıp kargo oranımız
oldukça düşük. Pegasus Kargo’nun
11 yılda geldiği noktadan çok mutluyuz. Türkiye’de gerçekten çok ciddi
kargo potansiyeli var. Hem dünyada
hem de Türkiye’de hava kargoya olan
talepleri de dikkate alarak çalışmamızı
sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.
Güliz Öztürk
57
Pegasus Kargo Direktörü
Aydın Alpa
Alpa: Konferansa
olan ilgi beni mutlu etti
4 yıldır sektör ve üniversiteleri buluşturduklarını belirten Pegasus’un Kargo Direktörü Aydın Alpa da, “Bu yıl
beşincisini düzenlediğimiz organizasyonu ilk kez bir devlet üniversitesinde
yapıyoruz. Buradaki ilgi beni mutlu
etti. Bundan böyle de her yıl devam
edeceğimizin bilinmesini isterim”
dedi. Konferansın ikinci gününde bir
konuşma yapan Aydın Alpa, konferans için 4 ay önce görüştüklerini
daha önce özel üniversitelerle konferans yaptıklarını söyleyerek İstanbul
Üniversitesi Lojistik Kulübü’nden
etkilendiğini anlattı. Öğrencilere sektörün önemli isimleriyle tanışma önerisinde bulunarak, öğrencileri ingilizce
bilmeleri gerektiği konusunda uyardı.
Alpa, “Rakipleriniz ingilizce bilenler
olacak. İngilizceyi öğrenmezseniz
benim diplomam var işim elimde diye
düşünmeyin. Verdiğim derslerde bütün öğrencilerime aynı şeyi söyledim.
Burada önemli olan eğitim, yabancı
dil ve hırs olacak. Lojistik zor bir iş,
stres sevmeyene başka mesleği
öneriyorum. Ama zevkli tarafları da
var” dedi.
Lojistiğin anlamı
yeniden mi tanımlanıyor?
Konferansın ikinci gününde, lojistikte yeni trendlerin, dünyada yeni
yeni oluşmaya başlayan uluslararası
güzergahların, lojistiğin rekabette nasıl fark yarattığının, taşıma
modlarındaki gelişmeler ve değişimlerin
tartışıldığı konferansta sektörün geleceğinin ipuçları paylaşıldı. Lojistiğin artık
üretimin önüne geçtiği, üreticilerin de
bütün yapılarını tedarik zinciri üzerinde
şekillendirdiğinin anlatıldığı konferansta
lojistiğin yeni tanımları ortaya kondu.
Damco Doğu Akdeniz Bölgesi CEO’su
Okyay Öztuğran daha önce Ekol Lojistik ve Almanya’da üst düzey yöneticilik
ve yine P&G’de çalıştığını belirterek
Boğaziçi Üniversitesi mezunu olduğunu ve İstanbul Üniversitesi İşletme
Fakültesi’nde yüksek lisans yaptığını
belirtti. Damco hakkında bilgi veren Öztuğran, şirketlerinin özellikle deniz yolu
konteyner taşımacılığında faaliyet gösterdiğini, havayolu taşımacılığında da
hizmet verdiklerini söyledi. İstanbul’da
Ambarlı Limanı’na yakın bir depolama
alanlarının bulunduğunu, askılı ve paletli
ürünlere hizmet verdiklerini anlattı.
Öztuğran:Üreticiler ürünlerle değil
tedarik zinciriyle fark yaratiyorlar
Nike, Adidas, H&M gibi büyük markalara hizmet verdiklerinin üzerinde duran
Damco Doğu Akdeniz Bölgesi CEO’su
Okyay Öztuğran daha sonra perakende sektöründe global trendleri anlattı.
Türkiye’nin perakende alanında iyi bir
oyuncu olduğunu anlatan Öztuğran,
“Dışarıdan aldığımız ürünler dünyanın
farklı bölgelerinden geliyor. Çok hızlı
moda değişimleri var. Çok daha sık
değiştirilen modeller piyasaya girdi.
Tchibo fanlar buna örnektir. Haftalık değişimlerle tedarik zincirlerini yönetiyor-
lar. Bu oldukça kompleks hale geliyor.
Malların hangi döngülerden geçtiğini
anlamak için stratejiye bakmak gerekiyor. Ürünler tatillerden çok etkileniyor. Hem üretim anlamında hem
lojistik anlamında doğru yönetiliyor
olması gerekiyor. Yeni tedarik coğrafyaları oluştu. Çin en büyük üretimi
oluşturuyor ancak Çin’in payı azalırken yeni ülkeler ortaya çıkıyor. Üretim
maliyetleri dünyanın hemen hemen
her yerinde aynı farkı yaratan tedarik
zinciri oluyor. Bunu en iyi yöneten öne
geçebiliyor. Lojistiği iyi yapan firmalar
rakiplerinin önüne geçiyor. Lojistikte
esneklik maliyet ve hızlılık çok önemli.
Değişkenlik ve güvenilirlik çok önemli.
Örneğin Nike’ın bir konteyner malı
kaybolmuşsa bu hem mali kayıp
hem güvenilirlik kaybına yol açıyor.
Niş ve özgün olmak önemli. Şirket
içi hedeflerde de buna uygun yapının
olması gerekiyor. İş ortaklarına güven
çok önemli. Perakendeci lojistikçiye
maliyet kalemi olarak değil de iş ortağı
olarak baktığında lojistikçiyle birlikte
düşünme beceresi sağlayabiliyor.
“Perakende sektöründeki trenlerde
öncelik işbirliğidir” diyen Öztuğran
Nike’ın ne kadar üretim yapacağını
önceden öngörebildiklerini ve bunun
iyi yönetim kabiliyeti getirdiğini anlattı.
Omni-Channel kavramı üzerinde
duran Öztuğran, artık e-ticaretin ve
iletişim teknolojilerinin öne çıktığını
anlattı. Müşterinin beğenilerinin ortaya
çıkarıldığı sistemlerini Omni-Chanel
olarak tabir edildiğini belirtti. Yine
Nisan 2016
58
KONFERANS
Badur: Kamyon olmadan
5 gün yaşanmaz
Konferans’ta Lojistik Fakültesi ve kulübü öğrencileri UND Yönetim Kurulu
Başkanı Çetin Nuhoğlu ile görüşme ve bilgi alma şansı yakaladı.
teknolojinin önemli olduğunu ürünün
izlenebilirliği ve takibinin önemine
değindi. Güvenliğin diğer bir trend olduğundan bahseden Öztuğran, diğer
bir trendin de markanın kendi marke
trendi olduğunu anlattı. Segmentasyon
ve esneklik üzerinde duran Öztuğran
çevre ve sürdürülebilirlik üzerinde durdu. Bu bilincin giderek arttığını çevreye
duyarlı ürünlerin üretildiği bir dünyanın
bizi beklediğini ifade etti.
Türkiye hızlı modanın üretim
merkezi oluyor
Sourcing üzerinde özellikle duran
Damco Doğu Akdeniz Bölgesi CEO’su
Okyay Öztuğran, üretim merkezi olan
Çin’deki üretimin yavaşladığını ve
işçi maliyetlerinin çok hızlı arttığını bu
nedenle rekabet avantajını kaybetmeye başladıklarını söyledi. Bunun
Türkiye’ye avantaj getirdiğini belirten
Öztuğran “Eskiden tekstilde Türkiye
önemli bir pazardı. Üretim Çin’e kayınca Türkiye markalaşmaya gitti. Zaman içinde büyük markalar Türkiye’yi
üretim merkezi olarak seçtiler. Hızlı
moda olan parça değişim hızı daha
fazla olan malları Çin değil türkiye üretiyor. Türkiye Avrupa’ya yakın pazar.
Üretimi 6-7 günde teslim edebiliyorsunuz. Bunu Çin 29 günde yapabiliyor.
Tabi maliyetleri artıyor. O sebeple
Türkiye hızlı moda üretim merkezi haline geldi. Damco olarak bu potansiyeli
görebiliyoruz” diye konuştu.
Erkeskin: Lojistik rekabetin
ana unsuru oldu
UTİKAD Başkanı Turgut Erkeskin
konuşma öncesi Aydın Alpa’nın bu
sektörde eğitime verdiği önemde hem
Türkiye hem dünyada çok tanındığını
söyleyerek teşekkürlerini iletti. Dünyanın lojistiğe bakış açısının özellikle son
5-6 yıldır değiştiğini belirten Erkeskin
Nisan 2016
artık rekabetin en büyük unsurunun
lojistik olduğunun anlaşıldığından bahsetti. Lojistiğin bir hizmet
ihracatı olduğunu anlatan Erkeskin “Sektör zor bir sektör. Stresli
bir sektör. Çünkü müşteriler artık
zamana çok duyarlılar. Örneğin siz
internetten bir ürünü aldığınızda
eline geçmediğinde sahiplik duygusu olmuyor. Amazon kendi lojistik
şirketini kurmaya başladı. 20 tane
uçak alıyor. Çünkü daha hızlı olmak
istiyor. Bu da stres yaratıyor” dedi.
Yumrutaş: Kargolar
Asla Şikayet Etmez
Pegasus Uçuş İşletme Müdürü
Aydın Yumrutaş da yaptığı konuşmada sektöre farklı bir pencereden
bakarak pilotluk mesleğini şöyle
anlattı: “Pilot olmak için öncelikle
çok paranız olacak. Sonra istekli olacaksınız. Yoğun bir eğitim
başlıyor. Bunları tamamladıktan
sonra uçuş faaliyetleri başlıyor.
Bu faaliyet çok keyifli geçiyor.
Bundan sonra ticari pilot oluyorsunuz. Sonra tekrar eğitim alıp işe
başlıyorsunuz. Bu okuldan mezun
olduktan sonra fark yaratmak
istiyorsanız lojistik hukukunu iyi
bilmeniz gerekiyor. Fark yaratmak
isteyenlerin yapmaları gerekin bir
diğer konuda sektörel yabancı
dildir.” Sektörün üst yapıda çok
iyi ilerlerken alt yapıda çok büyük
eksikliklerin olduğunu anlattı. Yolcu
uçağı uçurmakla kargo uçağı
uçurmak arasındaki farkı anlatan
Yumrutaş, uçuş esnasında kargo
uçaklarını uçurmanın çok daha
keyifli olduğunu aktardı. “Çünkü
yolcudan şikayetler alıyorsunuz
ama kargolar şikayet etmiyor.
Daha sonra şikayet geliyor ama o
da bu işi yönetenlere geliyor” diyerek konuya esprili bir yorum kattı.
Reibel Taşımacılık Genel Müdürü
Arif Badur öğrencilerin sektöre nasıl
entegre olacaklarını anlattı. “Herkesin söylediği ana konu var, yabancı
dili çok iyi bilmeniz gerekiyor,
bilgisayarı çok iyi kullanmanız gerekiyor. Coğrafyayı çok iyi bilmeniz
ve sevmeniz gerekiyor. Taşımacılık
yapacağınız ülkenin iklimini, tatillerini
bilmeniz gerekiyor. Bir fark yaratmak istiyorsanız bu bilgileri edinin”
diyen Badur, kara nakliyesiz bir
haftanın nasıl olacağına dair olası
senaryoyu şu şekilde paylaştı: “Birinci gün; süt ve ekmek tükenecek,
hastanelerde temiz çarşaf kalmayacak, çöpler birikmeye başlayacak,
altyapı çalışmaları duracak… ikinci
günde; eczaneler kapanma noktasına gelecek, raflarda taze ürün
kalmayacak, toplu ulaşım kesintiye
uğrayacak.. Üçüncü gün; çiftliklerde
süt toplanamayacak, raflarda süt
ve ürünleri kalmayacak… dördüncü gün; gıda sıkıntısı başlayacak, benzin istasyonlarında yakıt
kalmayacak.. Beşinci gün; içme
suyu bitecek, oteller ve restaurantlar kapanacak, endüstriyel üretim
tamamen bitecek.”
Sandalcı: Müthiş
bir branş seçtiniz
Militzer Münch lntl Türkiye Delegesi
Kosta Sandalcı, öğrencilere Türkiye
ve dünyadaki sivil toplum kuruluşları
hakkında bilgi verdi. Kosta Sandalcı, “Başarı ülkenin başarısıdır. Ülkeyi
temsil edenler, sivil toplum örgütleridir. Lojistik için kurulmuş olan sivil
toplum örgütleriyle iç içe olmalısınız.
Müthiş bir branş seçtiniz. İnsanoğlu
olduğu sürece lojistik hizmetleri
de olacak.” sözleriyle kurumların
önemine değindi. Sabiha Gökçen
Kargo Operasyonları ve Pazarlama
Müdürü Harun Ay, Türkiye’de havacılık sektörünün hızla büyüdüğüne
değinerek, geçen yıl 181 milyon yolcuya ulaştıklarını söyledi. Türkiye’nin
yolcu anlamında 3. Büyük havaalanı
konumunda olduklarını kaydeden
Ay, her geçen gün kapasitenin
arttığını, bunu karşılamak için ikinci
pist inşasını planladıklarını ifade etti.
Konferansın soru cevap kısmında
3. Havalimanı ile ilgili soruları da
yanıtlayan Harun Ay, havalimanının
sadece Türkiye değil dünyadaki
havacılık sektörünü değiştireceğini
söyledi
59
Ars-Pet Nakliyat yoluna
Krone ile devam edecek
İzmirli köklü taşımacılık firması Ars-Pet, yine İzmirli olan Krone Tire ile çalışmaya karar verdi. Ars-Pet Nakliyat, bundan böyle ihtiyaçlarına uygun römork alımlarını sadece Krone’den yapacak. Firma ilk Krone treylerleri kardeş şirketi Atom
Nakliyat adına teslim aldı.
etkileyen yabancı şoförler. Yabancı plakalar Türk şirketlerine zarar
veriyor” diyor. İzmir Bornova’da
toplam 40 bin metrekarelik bir
alanda faaliyet gösteren Arspet,
500 kişiyi istihdam ediyor. İzmir’de
olmaktan memnun olduklarını ifade
eden Ayhan Savaşan, “Biz buraya
alışmışız, doğma büyüme buralıyız.
Ege bölgesinin üretimi yüksektir.
İzmir’in ithalatı düşük ama ihracatı
yüksektir” diye konuşuyor.
Krone alımlarının
devamı gelecek
T
aşımacılık sektöründe 70.
yılını dolduran İzmirli lojistik
firması Ars-Pet Nakliyat,
Tire’de açtığı fabrikayla İzmirli olan
Krone Türkiye ile işbirliği başlattı.
Ars-Pet Nakliyat, bundan böyle
ihtiyaçlarına uygun römork alımlarını
sadece Krone’den yapacak. Firma
ilk Krone treylerleri kardeş şirketi
Atom Nakliyat adına teslim aldı.
Krone’nin Tire fabrikasında üretilen
Mega Liner Huckepack modelini tercih eden şirket, Krone’den
yaptığı alımları sürdürecek. Ars-Pet
Nakliyat sahibi Ayhan Savaşan,
“Elbette ki, hemşerimizle çalışmak
isteriz. Biz de İzmirliyiz, Krone de
İzmirli. Başka şehirlere gitmek
istemeyiz. Bundan sonra sadece
Krone ile çalışacağız” dedi. Savaşan
ailesinin 1946 senesinde başladığı
taşımacılık faaliyetleri, 2000 yılına
kadar Arslan Nakliyat adı altında
gerçekleşti. 1970’li yıllarda 50 TIR’ı,
25 adet de otobüsü bulunan şirket,
2000 yılında Ars-Pet ismini aldı.
2012 yılında da kardeş şirket Atom
Nakliyat hayata geçti. İki şirketin
toplam filosunda 390 adet dorse,
196 adet de çekici bulunuyor.
Fransa, Romanya, Bulgaristan ve
Yunanistan’a taşımacılık yapan
Ars-Pet Nakliyat, Türkiye’de sefer
sayısında önde gelen firmalardan
biri. Ağırlıklı olarak otomotiv yedek
parça taşıdıklarını belirten Ars-Pet
Nakliyat sahibi Ayhan Savaşan, lojistikte Türkiye’nin uzun vadede geleceğinin açık olduğunu söylüyor.
Savaşan, “Eski kazançlar olmasa
da sektör her geçen gün büyüyor.
Bugün nakliyecinin para kazanması
için sürekli sefer yapması gerekiyor.
Türk lojistik sektörünü olumsuz
Atom Nakliyat firmasına Krone
Mega HP römork yatırımı yapan Savaşan, Krone’yi tercih etme sebeplerini de şu şekilde açıklıyor: “Krone
her şeyden önce bir Alman markası,
kaliteli araç üretiyorlar. En önemlisi
de, biz de İzmirliyiz, onlar da İzmirli,
hemşeriyiz. Krone’nin buradaki
fabrikası, istediğimiz aracı üretince biz de onlarla çalışmaya karar
verdik. Bundan sonra da Krone ile
çalışmayı sürdüreceğiz. Krone’den
başka yerden araç almayacağız. Bu
yıl Krone alımlarının devamı gelecek,
bizim de yenilenmemiz lazım. Yeniye
ayak uydurmamız lazım.”
“Yabancı plakalar Türk
şirketlerine zarar veriyor”
Almanya, Hollanda, Belçika,
Nisan 2016
60
MAKALE
Tazminatsız İş Akdi Feshi
Yılmaz Pirli
İK Yönetimi Danışmanı
[email protected]
www.ypd.com.tr
Nereden nereye?
İnsan Kaynakları Yönetimi alanındaki 20 yılı aşkın meslek hayatımda
en sevimsiz ‘iş’in, İş Akdi Feshi
olduğunu çokça telaffuz etmişimdir.
Elbette sevdiğim yanları sevmediğim yanlarından çok daha fazla
ama her meslekte olduğu gibi bu
işin de sevimsiz yanları var. İş akdi
feshi sadece işten ayrılan/çıkarılan çalışana acı ve zarar veren bir
süreç olarak görülmemeli. İster
kendi isteğiyle, isterse işveren kararı
ile olsun; işten her ayrılan çalışan
işveren, işyeri, organizasyon ve
kalan çalışanlar içinde acı ve zarar
veren bir süreçtir. Yürürlükte olan
İş mevzuatımızın temel metni 4857
Sayılı İş Kanunumuzda da bu konu
açık şekilde kendini gösterir; “…
feshin son çare olması” ifadesi
hem yasada hem de pek çok
mahkeme kararında karşımıza sık
sık çıkıyor. Gündelik iş hayatımızda da bu ifadeye benzer ifadeleri
işverenlerden, yöneticilerden ve
Nisan 2016
hatta çalışanlardan sıklıkla duyarız.
Hiçbirimiz istemeyiz, ama iş akitleri
fesih olur. 4857 sayılı yasadan,
yani 2002-2003 yıllarından önce
de fesih konusu İş Hukuku alanında tartışılan bir konu idi. Ancak o
yıllardan itibaren mevzuatımıza ve
uygulamaya giren yeni bazı süreçler
feshin sonuçlarını daha uzun vadeye ve daha büyük maliyetlere yaydı.
İşe İade, haksız fesih tazminatları
gibi uygulamalar sonrası artık hem
işveren ve organizasyonlar, hem
de çalışanlar yeni ve kendilerine
yardımcı olacak çözümler üretme
arayışına giriştiler. 4857 sayılı yasa
ile gelen temel değişikliklere tek
tek değinmek çok yer ve zaman
istiyor. Bu yazıda sadece fesih ve
özellikle tazminatsız feshi konu
ediyoruz.
Tazminatsız fesih;
gerekleri ve sonuçları:
Meslek hayatım boyunca işverenler/patronların 4857 sayılı İş
Kanunu sonrası ortaya çıkan
durumun tamamen işveren/işyeri
‘aleyhine’ bir anlayış ile yapıldığı
yorumlarını dinlemekle geçti. Oysa
gerçekte yasa koyucuların (TBMM)
böyle bir kaygı ile kanunu kabul
ettiklerine inanmak mümkün değil.
Yasa iş hayatında ‘ahengi’ sağlamak amaçlıdır. Bu yasada da aynı
amaç ve özelliklede AB mevzuatına
uyum amacı öne çıkar. İşverenler
her durumda tazminat ödemek
zorunda değildir. Yasa metninde
tazminat şartları detaylı olarak belirtilmektedir. Bu şartlara uyulduğu
sürece tazminatsız olarak iş akitleri
feshedilebilir. İyi bir İnsan Kaynakları
Yönetimi sisteminiz var ise, tüm
süreçlerinizde İş Hukuku mevzuatını dikkate alıyorsanız, kayıtlarınız
ve dokümanlarınız bunlarla uyumlu
ise herhangi bir sorun yok. Bir
önemli hatırlatma; özellikle İşverenlerin/Patronların çokça şikâyetine
ve isyanına mazhar olan “İhbar
Tazminatı” (Bildirim Süresi) şartı
61
sadece işverenin sorumluluğunda
olan, onun ödeyeceği bir tazminat
değildir. İhbar Tazminatı her iki tarafı
bağlayan bir tazminattır. İşçi veya
işveren bildirim süresi ile ilgili veya
fesihle ilgili şartlara uymaz ise karşı
tarafa ödemek zorundadır. Seyrekte
olsa işçinin İhbar Tazminatı ödediği
durumlar vardır. Meslek hayatımda az sayıda olsa da bazı örnekler
hatırlarım. Gelelim tazminatsız feshin
şartlarına... Bu konuda yasa metni
işçinin bildirimsiz derhal fesih hakkına ilişkin 24.maddesinde detaylı
tanımlamaya gider. I-fıkrasında Sağlık Sebeplerini, II-fıkrasında Ahlak ve
İyiniyet kurallarına uymayan halleri ve
III- fıkrasında zorlayıcı sebepleri tanımlar. İşverenlerin tazminatsız feshi
için ise takip eden 25.maddesinde
yine benzer başlıklarla/fıkralarla gerekli şartları belirtir. Her iki maddede
de gayet detaylı tanımlar mevcuttur.
Hatta 25. Maddenin 24’e göre daha
da detaylı olduğunu söyleyebiliriz.
Bunca detaya rağmen neden pek
çok fesihte işe iade, tazminat veya
ek külfetler ortaya çıkar? Çok basit
bir cevabı var; yasaya ve kurallara
‘uygun olmadığı’ için. Daha öncede
belirtildiği gibi, işyerleri, organizasyonlar doğru bir İK Yönetimi sistemi
olmadan, İş Hukukuna uygun kayıt
ve dokümanlar olmadan, yetersiz
evrak ve belge ile yaptıkları fesihlerin sonuçlarına katlanmak zorunda
kalıyorlar. Velev ki çalışanın yaptığı fiil
açık ve kesin şekilde 25. Maddenin
tanımladığı fiillerden biri olsa dahi,
eğer sistem, kayıt ve belgeleriniz
yetersizse, küçücük bir hatanız size
ağır sonuçlara mal olabilir.
UND önemli bir kılavuz
yayınladı
Sektörümüzün önde gelen meslek örgütü UND, üye işyerleri ve
organizasyonlardan gelen taleplere
ve yaşanan sıkıntılara bir nebze
çare olur düşüncesiyle geçtiğimiz
yıllarda çok önemli bir Kılavuz
yayınladı. (linki: http://www.und.
org.tr/tr/16238/surucu-istihdam-kilavuzu) Amaç işveren ve
organizasyonları İş Hukuku ve İK
Yönetimi alanında daha gelişmiş
sistemler kurmalarına yardımcı
olmaktı. Özellikle uluslararası TIR
Sürücüsü çalıştıran işyerlerinde
yaşanan sıkıntılardan hareket eden
UND çok değerli bir mesleki bilgi
paylaşımında bulundu. Bence bu
kaynak hala çok değerli ve kıymetli
örneklere sahip. Yalnız çok kritik
bir uyarı! UND’ninKılavuzundaki
belge örnekleri standart, kesin ve
değişmez belgeler değiller. Bilakis
sizin şirketinize, organizasyon
yapınıza, çalışan profilinize, olayın
kendisine özel değiştirilmesi zaruri
olan belgelerdir. Onlardan destek
alabilir, faydalanabilirsiniz. Tavsi-
yem ‘kopyala-yapıştır’ yapmamanız.
Belgeleri ve bilgileri okuyup, analiz
edip kendi şirket ve organizasyonunuza uyumlu hale getirmeniz gerekli.
Sizin organizasyonunuz, şirketiniz,
çalışanınız size özel ve biriciktir. Ona
özel sistem, evrak, bilgi ve belge
hazırlamanız zorunludur. Kopya
çekmek ülkemizin en kötü alışkanlığıdır unutmayalım!
Sonuç yerine…
İnsan Kaynakları yönetimi ve sistemi
bu nedenle tüm organizasyonlar
için önemi artan bir fonksiyon.
Buna gereken özen ve önemi veren
organizasyonlar daha ileri gidecekler. Daha az tazminat ödeyecekler.
Daha planlı ve programlı, sistem
sahibi organizasyonlar olarak tercih
edilen işyerleri olacaklar. Böylece
daha az feshe maruz kalacaklar.
Ayrılıklar daha az yaşanacak. Yok
mu böyle şirketler, organizasyonlar?
Var. Çalışanlarınızı böylesi şirketlere
kaptırmaktan mışikâyet ediyorsunuz? Etmeyin. Sisteminizi kurun, var
olanı değiştirin. Gerekiyorsa uzmanlardan, danışmanlardan destek alın.
Buna para, zaman ve emek harcayın. Kesinlikle daha çok kazanırsınız.
Çünkü ‘insan’a yapılan her 1 TL’lik
yatırımın geri dönüşümü (ROİ, diyor
yabancılar buna), diğer tüm yatırım
araçlarından daha büyük oluyor.
Herkese fesihsiz, tazminatsız, mutlu
günler diliyorum.
Nisan 2016
62
LOJİSTİK
Omsan, Dacia’yı demiryoluyla taşıyor
O
msan, Dacia’nınRomanya içi
ve Romanya - Türkiye arasındaki otomobil taşımalarını oto-taşıma vagonlarıile gerçekleştiriyor.
Omsan, Romanya’daPiteşti ve
Köstence Limanı arasındaki otomobil taşımaları ile Piteşti/Romanya – Köseköy/Kocaeliarasındakiotomobil taşımalarını oto-taşıma
vagonları ile gerçekleştiriyor. Omsan, Dacia için vermekte olduğu
blok tren taşımacılığı kapsamında
yıllık ortalama 25 bin araç taşıyor.
Omsan Lojistik Araç Taşımaları
Müdürü Kürşad Ünlü, çevreye
duyarlı olması ve maliyet avantajı
sağlaması bakımından demiryolu taşımalarının portföylerindeki
ağırlığını artırmayı hedeflediklerini
belirtti. Dacia için verdikleri blok
tren taşımacılığının Omsan’ın
çevreci intermodaluygulamalarının
iyi bir örneği olduğunu vurgulayanÜnlü, müşterilerine değer yaratan
çevrecilojistik çözümler geliştirmeye devam edeceklerini sözlerine
ekledi.
UN Ro-Ro’dan, Türk Hava Yolları ile işbirliği
Türkiye-Avrupa arasındaki RoRo hatlarında sunulan intermodal
taşımacılığın lider firması U.N. Ro-Ro
İşletmeleri A.Ş; Ro-Ro gemileri ile
taşıdığı TIR’ların şoförlerine daha
kolay ulaşım sağlanması adına Türk
Hava Yolları ile bir anlaşma yaptı.
Anlaşma kapsamında ilk yılda 45 bin
TIR şoförü limanlara Türk Hava Yolları konforu ile uçacak. U.N. Ro-Ro
müşterilerine, Türk Hava Yolları’nın
uluslararası standartlarda ve kalitedeki seferleri ile seyahat edebilme
fırsatı sunacak. U.N. Ro-Ro’nun
Türkiye’nin lider havayolu şirketi
Türk Hava Yolları ile yaptığı işbirliği
sonucunda, uçuşlarda operasyonel
esneklik sağlanacak, uçuş saatleri
şoförlere daha uzun süre dinlenebilme imkanı verecek. Anlaşma
kapsamında U.N. Ro-Ro ve Türk
Hava Yolları arasında 2015 yılında
Marsilya uçuşlarında başlayan mevcut işbirliği, 2018 yılına kadar uzatıldı.
Bu hatta 3 yıl için toplam 50 bin
yolcu hedefleniyor. İşbirliğinin kapsamı genişletilerek, Trieste’ye giden
İtalya Ro-Ro hatlarına servis vermek
Nisan 2016
için Venedik ve Ljubljana uçuşları
da 3 yıl süreli olarak toplam 100 bin
yolcuyu taşıyacak şekilde planlandı.
U.N. Ro-Ro’nun toplam 150.000
müşterisi Türk Hava Yolları’nın uluslararası standartlarda ve kalitedeki
seferleri ile uçacak. U.N. Ro-Ro
CEO’su Sedat Gümüşoğlu konuyla
ilgili yaptığı açıklamada “Taşıdığımız
tırların sürücülerinin konforlu ulaşımı
adına Türk Hava Yolları ile gerçekleştirdiğimiz anlaşmadan dolayı çok
mutluyuz. Özellikle Fransa’ya sefer
sayısının çok fazla olması, operasyonel esneklikler ve Marsilya’ya
uçuşlarının bulunması Türk Hava
Yolları’nın ilk aşamada tarafımızca
tercih edilmesinde önemli oldu. Artan
yolcu sayılarımız ile müşterilerimizin
Venedik havalimanı taleplerini dikkate
aldık. Mersin-Trieste Ro-Ro hattımızın Anadolu’daki müşterilerine ise
bağlantılı seferler ile Adana, Kayseri
ve Gaziantep uçuşlarını da Türk Hava
Yolları ile gerçekleştiriyor olacağız”
diye konuştu.
63
Ekol Lojistik, AB’den sonra ABD’ye de açılıyor
Ekol Lojistik, Amerika Birleşik Devletleri
bağlantılı deniz taşımacılığı faaliyetlerinde
“Gemi Taşımacılığı Yapabilme” olanağı
sağlayan NVOCC belgesini almaya hak
kazanarak, önemli bir adım attı.
ABD Federal Deniz Komisyonu’na (FMC)
başvurarak, NVOCC belgesini almaya hak kazanan Ekol Lojistik, Amerika
Birleşik Devletleri bağlantılı deniz taşıma
faaliyetlerinde son kapı teslimler de dahil
olmak üzere başka lisanslı bir firmaya
ihtiyaç duymadan kendi taşıma senedini
basabilecek ve navlun kontrat anlaşmaları
yapabilecek. Ekol Lojistik Forwarding
Genel Müdürü Mehmet Özal konuya
ilişkin şunları söyledi: “NVOCC belgesini
almaya hak kazanmış olmamız, bölgede
deniz taşımacılığı alanında ilerlememiz ve
söz sahibi olabilmemiz adına önemli bir
adım. Ekol Ailesi olarak bu başarıya imza
atmış olmaktan gurur duyuyoruz. “
Dünya ticaretinin yüzde 80’inin denizyoluyla gerçekleştiği günümüzde; sahip
olduğu geniş acente ağı, Uluslararası
Taşıma İşleri Organizatörleri Federasyonu (FIATA), Uluslararası Tank
Konteyner Örgütü (ITCO), Uluslararası
Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri
Derneği (UTIKAD) üyelikleriyle Ekol
Lojistik, navlun alternatifleri ve maliyet
avantajı sağlayarak birçok müşteriye
kıtalararası entegre lojistik çözümleri
sunuyor. Limandan limana, limandan
kapıya, kapıdan kapıya taşımanın
yanında, deniz taşımacılığı çözümleri
kapsamında LCL ürünlerin konsolide
edilmesi, transit yükleme hizmeti ve
Türkiye dışındaki iki ülke arasında
gerçekleşen cross taşımacılık
hizmetlerini de sunan Ekol, hizmet
verdiği standart ve özel tip konteynerler dışında, filosuna dahil ettiği
Flexi ve ISO Tank tipi konteynerler sayesinde; sıvı ve kimyasal
maddelerin lojistik operasyonlarını
çok daha hızlı, güvenli, çevreye
duyarlı ve mümkün olan en yüksek
hacimlerle gerçekleştiriyor.
TISİAD’dan Mersin Vergi Dairesi Başkanı Güngör’e ziyaret
T
ürkiye-Irak Sanayici ve İşadamları
Derneği (TISİAD) Genel Başkanı
Nevaf Kılıç, Mersin Vergi Dairesi
Başkanı Adem Güngör’ü makamında ziyarete etti. TISİAD Genel
Başkanı Nevaf Kılıç, Yönetim Kurulu
Üyeleri Şehmus Ceylan ve Erdal
Alkan, Mersin Vergi Dairesi Başkanı
Adem Güngör’ü makamında ziyaret
ederek, dernek çalışmaları hakkında
bilgi verdi. Irak’ın Türkiye açısından
önemli bir pazar olduğunu vurgulayan Kılıç, “Türk iş dünyası Irak’la çok
yoğun çalışıyor. Irak en fazla ihracat
yaptığımız ikinci ülkedir. Bizler de TISİAD olarak, Türk iş dünyası ve Iraklı
iş insanları olarak önemli bir köprü
vazifesini görüyoruz” dedi. TISİAD
Genel Başkanı Nevaf Kılıç, TISİAD
üyelerine yönelik olarak Mersin Vergi
Dairesi Başkanlığı’nın vergi yönetimiyle ilgili olarak bir bilgilendirme
toplantısı gerçekleştirilme talebini de
Başkan Güngör’e iletti. TISİAD’ın
çalışmalarını ilgiyle takip ettiğini ifade
eden Mersin Vergi Dairesi Başkanı
Adem Güngör, “Çalışmalarınızı
ilgiyle takip ediyorum. Malumunuz Mersin’de Irak’la çalışan çok
sayıda firmamız mevcut. O firmaların
sağlıklı bir ihracat yapabilmesi için
dernek olarak taşın altına elinizi
sokmanız gerçekten takdire şayan”
diye konuştu. TISİAD üyeleriyle
buluşmayı kendisinin de çok arzu
ettiğini vurgulayan Güngör, “Türkiye’nin
6. Büyük ekonomisine sahip Mersin iş
dünyasıyla her platformda buluşmayı ve
onları vergi hususunda bilgilendirmeyi
çok önemsiyorum. Nisan ayı içerisinde
toplantıyı programlayalım ve TISİAD
üyelerinin vergi konusundaki sorularına
yanıtlar verelim” dedi. Karşılıklı görüş
alışverişinin ardından ziyaret sona erdi.
Nisan 2016
64
TESLİMAT
Renault Trucks, ilk Euro6 filosunu
Netlog Lojistik Grubu’na teslim etti
N
etlog Lojistik, uluslararası kara,
inter-modal, deniz ve hava taşımacılık konularında Türkiye’nin
öncü taşımacılık firmalarından İntercombi
Uluslararası Taşımacılık ve Soğuk Zincir
Lojistik şirketi Polar Express şirketlerini
bünyesinde bulunduran Netlog Lojistik
Grubu, her alanda toplam lojistik hizmetleri sunuyor. Bu yönde yurtiçi ve yurtdışı
lojistik hizmetleri için yatırımlarına kesintisiz devam eden Netlog Lojistik Grubu,
Renault Trucks’tan teslim adlığı ilk Euro
6 çekicileri ile standartlarını da yükseltiyor. Netlog’un yeni Renault Trucks T
460 Euro 6 çekicileri, grup bünyesinde
faaliyet gösteren yurtdışı operasyonlarında kullanacak. Hadımköy’deki Volvo
Group Kamyon Merkezi’nde düzenlenen
teslimat törenine Renault Trucks adına
Uluslararası Pazarlar Kıdemli Başkan
Yardımcısı Christophe Martin, Doğu Pazarlarından Sorumlu Başkan Yardımcısı
Mete Büyükakıncı, Renault Trucks Satış
Müdürü Özkan Çelik, Netlog Lojistik
Grubu İşletmeler Genel Müdürü Ali
İstanbullu ile Ağır Ticari Bakım Müdürü
Erdal Mantaroğlu katıldılar. enault Trucks
Uluslararası Pazarlar Kıdemli Başkan
Yardımcısı Christophe Martin, konuşmasını Türkçe yaparak bir dönem Renault
Trucks adına Türkiye’de görev yaptığının altını çizdi. Martin konuşmasında;
“Türkiye’nin bir yönetici olarak da yeri
benim için çok özeldir. Burada bulunduğum süre zarfında farklı dinamikleri
olan Türkiye pazarını daha yakından
tanıma şansını elde ettim. Şimdi
Türkiye’nin dev lojistik firmalarından
Netlog Grubu’na bizim için bir ilki temsil
eden teslimatımızda bulunmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum” dedi.
İstanbullu: Yatırımlara
devam ediyoruz
Netlog Lojistik Grubu İşletmeler
Genel Müdürü Ali İstanbullu ise
teslimat törenindeki açıklamasında;
“Netlog Lojistik Grubu, son dört
senedir üst üste Türkiye’nin lider
lojistik firması olarak yatırımlarına
devam ediyor. Şirketimiz kendi-
sini her yıl katlıyarak büyümesini
sürdürüyor. Hedefimiz sadece
Türkiyede değil, dünya çapında
tanınan bir lojistik firması haline
gelmektir. Bu doğrultuda filo yatırımlarımız da büyük önem taşıyor.
Öte yandan grubumuz, her zaman
çevreye duyarlı araçlara yatırım
yapmaktadır. Doğaya daha az zararlı emisyon yayan Euro 5 motorlu
araçların bulunduğu filomuz için
bugün ilk Euro 6 araçlarımızı teslim
alıyoruz. Netlog Lojistik Grubu
olarak 2016’nın henüz ilk çeyreğinde 40 adetlik araç yatırımı yaparak
Euro 6 araçlarımızı filomuza katmış
bulunuyoruz ve araçlarımızı Euro
6 motorlarla yenilemeye devam
edeceğiz” dedi.
VIP Renault Trucks ile devam ediyor
G
eçtiğimiz yıl Aralık ayında
23 adet Euro 5 normunda
Renault Trucks T460 çekici
alan VIP Uluslararası Taşımacılık
filosunu gençleştirmeye devam
ediyor. 29 Mart’ta 5 adet daha
Renault Euro 6 T serisi araçlarını
Renault Trucks Hadımköy tesislerinde yapılan törenle VIP İşletme
Müdürü Vedat Tutu’ya teslim edildi.
Bu satış, Renault Trucks’ın 2016
yılının ilk gerçekleştirdiği Euro 6 araç
satışı satışlarından biri oldu. Renault
Trucks’ın yeni çekicileri EUOR 6 / T
460’ların VIP filosuna katılmasıyla,
filonun yaş ortalaması gençleşti ve
2’nin altına çekildi ve araç filosunu
90 çekiciye çıkarmış oldu. VIP, genç
araç ve genç filo kullanma prensibini
koruyan, müşteri memnuniyetini
en üst seviyede tutarak, güvenli
ve zamanında teslim hızını “Türk
Nisan 2016
Telekom ile birlikte 4,5G Fiber hızına
ulaştırmıştır”.
VIP prensipleri
Teslimat sırasında çalışma prensiplerini
ve VIP’in faaliyetlerini anlatan Vedat
Tutu şunları söyledi: “Biz yapabileceklerini taahhüt eden ve söylediklerini mut-
laka yapan bir firmayız. Bu, kurucumuz
Ali Sait Ünlü’nün temel prensibidir ve
tüm VIP personeli tarafından kabul görüp
uygulanmaktadır. Filomuzda toplam 90
çekici ve 120 mega yarı römork semi
treyler ile hizmet vermekteyiz. Özellikle
Fransa, Belçika Hattı olmak üzere Avrupa taşımalarında uzmanlaştık.”
65
Medlog, yetkilendirilmiş yükümlü statüsü sahibi ilk ve tek firma
MSC Grubu iştiraki şirketlerinden Medlog Lojistik Gemicilik ve Turizm A.Ş,
Türkiye’de “Yetkilendirilmiş Yükümlü”
kapsamında “İzinli Gönderici” ve “İzinli
Alıcı” belgesine ve yetkilerine bir arada
sahip olan ilk güvenilir ve yetkili taşıyıcı
oldu.
Ülkemizin ihracat hedeflerinin desteklenmesine katkı sağlanması amacıyla;
10.01.2013 tarihli 28524 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanan Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı’nın Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği ile Yetkilendirilmiş
Yükümlü Statüsü (AEO Authorized Economic Operator) süreci devreye alındı.
Yetkilendirilmiş yükümlü, gümrük yükümlülüklerini yerine getiren, kayıt sistemi
düzenli ve izlenebilir olan, mali yeterlilik,
emniyet ve güvenlik standartlarına sahip
bulunan, kendi oto kontrolünü yapabilen
güvenilir firmalara gümrük işlemlerinde
birtakım kolaylık ve imtiyazlar tanıyan
uluslararası bir statüdür. 4 farklı yetkiyle
Türkiye’de sadece 25 firmada bulunan
İthalat ve ihracatta gümrük işlemlerini
ve maliyetlerini büyük oranda düşüren
Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü, “İhracatta Yerinde Gümrükleme”, “İthalatta
Yerinde Gümrükleme”, “İzinli Gönderici” ve “İzinli Alıcı” yetkilerinden oluşuyor.
Haziran 2011’de Türkiye’de faaliyete
başlayan, müşteri memnuniyetini artırmak ve müşterilerin lojistik ihtiyaçlarına
çözümler sunmak amacıyla MSC’nin
(Mediterranean Shipping Company) bir
iştiraki olarak kurulan Medlog Lojistik
“İzinli Gönderici” ve “İzinli Alıcı” yetkilerine bir arada sahip olan ilk ve tek lojistik
firması oldu. Medlog Lojistik Gemicilik
ve Turizm A.Ş. adına sertifikayı Genel
Müdür İsmail Görgün teslim aldı. “İzinli
Alıcı” ve “İzinli Gönderci” yetkilerine
sahip olunmasıyla ithalatçı ve ihracatçı
firmalara gümrük işlemlerinde önemli
oranda zaman kazancı ve maliyet düşüşü sağlanıyor. Bu yetkiyle İthalatta
ve ihracatta eşya muayenesi ve belge
kontrolünün olmadığı hat olan yeşil
hatta işlem görebilmenin yanı sıra İzinli
alıcı yetkisiyle, transit eşyasını varış
gümrük idaresine sunmadan kendi
tesislerine sevk edebilme; İzinli gönderici yetkisiyle, transit eşyasını hareket
gümrük idaresine sunmadan kendi
tesislerinden sevk edebilme kolaylıkları
sunuluyor.
Bolu Belediyesi hizmetlerine Scania ile devam ediyor
“Sahaya çıkıyoruz” sloganı ile yeni
çalışma dönemine start verirken
Bolu Belediyesi, araç filosuna dahil
ettiği 17 adet Scania’yı törenle
teslim aldı.
Kış aylarının sonuna gelinmesi ve
yeni çalışma döneminin yaklaşması ile birlikte ‘Sahaya çıkıyoruz’
sloganı ile çalışmalarına start veren
Bolu Belediyesi, 4 adet ScaniaG400 CA4X2HSA çekici ve 13
adet P400 CB8x4EHZ inşaat
kamyonuolmak üzere toplam 17
adet Scania aracı filosuna ekledi.
Karaçayır Mahallesi’nde bulunan
etkinlik alanında gerçekleşen
teslimat törenine Bolu Belediye
Başkanı Alaaddin Yılmaz, AK Parti
Bolu Milletvekilleri Ali Ercoşkun ve
Fehmi Küpçü, AK Parti İl Başkanı
Nurettin Doğanay, Doğuş Otomotiv
Scania Genel Müdürü İlhami Eksin,
Doğuş Otomotiv Pazarlama ve İş
Geliştirme Müdürü Adnan Yücel
ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Belediye halk dansları topluluğunun
gösterisiyle başlayan programda
Abant İzzet Baysal Üniversitesi
mehteran takımı da konser verdi.
Gösterilerin ardından bir konuşma
yapan Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz “Bu sene yeni çalışma
sezonuna tam hazır vaziyetteyiz.
Yeni aldığımız Scania araçlarımız
ile dev bir araç filosu kurduk. Yeni
araçlarımız ile Bolululara verdiğimiz
hizmet kalitesini daha da artırmayı
hedefliyoruz. 12 yıldır devam ettiğimiz hizmetlerimizi yeni araçlarımız
ile birlikte kesintisiz sürdüreceğiz”
dedi. Konuşmaların ardından
Doğuş Otomotiv Scania Genel
Müdürü İlhami Eksin Bolu Belediye
Başkanı Alaaddin Yılmaz’a teşekkür
plaketi verdi.
Nisan 2016
medya

Benzer belgeler