OMÜ`DEN OMÜ`DEN - OMÜ Mezunlar Koordinatörlüğü

Transkript

İÇİNDEKİLER
İÇİNDEKİLER
OMÜ’den
OMÜ Bosna Hersek’te Yeni İşbirliği Anlaşmalarına İmza Attı
Kiev Politeknik Üniversitesi ile Eğitimde İşbirliği
Mevlana Değişim Programı
Ürdün Üniversiteleri ile Akademik İşbirliği Anlaşması OMÜ Uluslararasılaşma Yolunda Emin Adımlarla İlerliyor
OMÜ-YÖS Başarıyla Tamamlandı
Samsun’da 6. Uluslararası Öğrenci Buluşması Başladı
Rektör Akan Uluslararası Öğrencilerle Bir Araya Geldi
OMÜ’lü Doktorlar Bir İlki Daha Gerçekleştirdi
OMÜ’de Başarılı İlik Nakli
OMÜ’de Ameliyatsız Kalp Kapak Nakli Gerçekleştirildi Özel Eğitim Okulu Açılıyor
Diş Hekimliği Fakültesi Kent Merkezine Klinik Açtı
OMÜ’de Temel Atma ve Açılış Törenleri Yapıldı
Diş Hekimliği Fakültesi Türkiye’nin En Büyüklerinden Biri Olacak
Astronomi Öğrenmeme Engel Yok
OMÜ Çocuk Romatoloji Bilim Dalı Açıldı
Öğrenciler Sordu Rektör Akan Yanıtladı
OMÜ’de Emekli Personel Kimlik Kartı Çıkartılması Uygulaması Başladı
Bu Benim Eserim
Orta Karadeniz Üniversiteleri İşbirliği
Kısa Filmler Yarışması Ödülleri Sahiplerini Buldu
Çok Okuyan Kazandı!
Deney Hayvanları Kullanım Sertifikası Eğitim Programı
Etiket Geleceğimiz Olabilir
Mühendislik Fakültesi Öğrencilerinden Lösam’a Destek
OMÜ’lü Öğrenciler Doğanın Ortak Dilinde Buluştular
Samsun’da Bulunan Fransız Heyet Fransız Dili Eğitimi
Anabilim Dalını Ziyaret Etti
Öğretim Üyelerimizin Başarısı
OMÜ’de İnternet Haftası
Ankara Fransız Ve Alman Kültür Merkezlerinin OMÜ Ziyareti
8. OMÜ Tanıtım Günü
Kuş Halkalama Çalışmaları Devam Ediyor
Anestezi Teknisyen Ve Teknikerleri OMÜ’de Buluştu
Akademik Bakış
19 Mayıs Satranç Turnuvasında Ödüller Sahiplerini Buldu
Pilye Günleri
Genç Mucitlere Yedaş’tan Ödül
Çarşamba Konuşmaları
Cerrahi Günleri
Gökyüzü Gözlem Etkinliği
Doktor Adaylarından Anlamlı Kermes
İlahiyat Fakültesinde Ney ve Ebru Sanatı Anlatıldı
Samsun MYO Öğrencileri 12. Uluslararası Prınttek
2013 Fuarı’na Katıldılar
Ünlü Çizgi Film Karakterleri Okullara Çiziliyor
Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümünün Geleneksel Etkinliği
Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi Öğrencilerinin Eğitim Gezisi
OMÜ Vakfı Özel Ortaokulu İlk Mezunlarını Verdi
OMÜ Vakfı Kolejinin Nostalji Gecesi
Sağlık Bilimleri Enstitüsü Evde Bakım Hemşireliği Programı Türkçe Topluluğunun Başarılı Kampanyası
Eğlenerek Keşfediyoruz
KONGRE
Ulusal Frankofoni Kongresi
Ulusal Ebelik Öğrenci Kongresi
Bitki Koruma Öğrenci Kongresi
2
4
4
5
6
7
8
9
10
10
11
12
13
14
15
16
17
18
18
19
20
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
49
50
52
54
56
SEMPOZYUM
Samsun Sempozyumu Kitabı Basına Tanıtıldı
Tıp ve Biyolojide Elektromanyetik Alan Tartışmaları
16th European Weed Research Socıety Symposıum
Ord. Prof. Dr. Ali Fuad Başgil Ve Çarşamba Sempozyumu
Uluslararası Data Zarflama Analizi Sempozyumu
57
58
60
62
63
PANEL
10 Bin Kadına Ulaşacaklar
Ekmeğini ve Geleceğini İsraf Etme
Türkiye’de Felsefe ve Geleceği
İş Dünyasında Başarının Yolu Sabırlı Olmaktan Geçiyor
Bin Yıl Hedefleri: Enfeksiyon Kontrolünde Hemşire
Lösam’dan Kanser Haftası
Tarım Öğrencilerinin Mesleki Kapasitesini Geliştirme Günleri
Hacı Bektaş-I Veli Düşünce Sistemine Bakışlar
64
65
66
68
69
70
71
72
KONFERANS
OMÜ’de Bilim Teknoloji Politikası Konuşuldu
Türkiye Adının Ortaya Çıkışı
Türkiye Ekonomisinde Mevcut Durum ve İleriye Yönelik Beklentiler
Kimlik Siyaseti
Ulusal Hedefler Doğrultusunda Tübitak
Hacı Bektaş-I Veli ve Bektaşilik
Çevre ve Din Bağlamında Nükleer Enerji
Dilde Birlik
Samsun Kariyer ve Girişimcilik Günleri
Çağdaş Yöneticiler İçin Felsefe ve Din
Kriz ve Medeniyet
OMÜ’lü Doktorlara Kırım Kongo Kanamalı Ateş Hastalığı Anlatıldı
Özel Gereksinimli Çocuklara Oyun Becerilerinin Öğretimi
Sınav Stresi ve Baş Etme Yolları
Tübitak Burs ve Destek Programları Bilgilendirme Toplantısı
Karadeniz Bölgesinde Turizm ve Geleceği
Geleceğin Türkiye’sinde Vergi Müfettişi Olarak Yer Alın
İslam Birliğinden İslam İşbirliği Teşkilatına
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
Dünden Bugüne İshak Paşa Sarayı
Kaos Bilimin Neresinde?
Yenidoğanlarda Ağır Kombine İmmün Yetmezlik Taraması
Metropolde Belediye Başkanı Olmak
Büyük Doğu ve Necip Fazıl
OMÜ’de Yeni Medya Konuşuldu
Sosyal Tutuşma
Etkili Düşünme ve Hafıza Teknikleri
Çocuk Ruh Sağlığını Etkileyen Faktörler
İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu ve Basım Sektörüne Etkileri
7 Bölge 7 Seminer: Erasmus Yollarda
91
92
93
94
95
96
96
97
97
98
99
SEMİNER
Yasama Semineri
Sinyal İşleme ve Karikatürcü Bakışıyla Yüz Tanıma Problemi
Eğitim Bilimleri Enstitüsünde Mobbing Konuşuldu
Canlı Yayınla Kapalı Endoskopi Histerektomi Ameliyatı
Doktor Adaylarına Sunum Yapma Teknikleri Anlatıldı
Otizm Farkındalık Semineri
Birey Merkezli Grup Yaşantısı
Nöropatoloji Semineri
100
102
102
103
103
104
105
105
ÇALIŞTAY
Havzadan Tarlaya Su Kaynakları Yönetiminde
Güncel Yaklaşımlar Çalıştayı
Eurasıan Soıl Workshop 2013
Samsun Kültür Ve Sanat Çalıştayı
Dinler Tarihi Anabilim Dalı 3. Koordinasyon Toplantısı
Organik Tarım Eğitim Çalıştayı
106
108
109
110
111
TOPLANTI
Bilgi Ve Düşünce Toplantıları
Bologna Süreci Toplantısı
Samsun 2019 Eğitim Vizyonu Projesi Toplantısı
OMÜ Mezunlar Koordinatörlüğü İlk Danışma Kurulu Toplantısını Yaptı
Teknoloji Transfer Günleri
Mezoterapi Kursu
Sanayiciye Ar-Ge Destekleri Bilgilendirme Toplantısı
112
114
115
116
116
117
117
YAYIN KURULU BAŞKANI
Prof. Dr. Hakan LEBLEBİCİOĞLU
SÖYLEŞİ
Eyvah Üniversite Bitiyor!
İş Hayatında Başarı Öyküleri
Ekümenopolis
118
119
120
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Uzm. Esra Ayşe KIROĞLU
ANMA-KUTLAMA
OMÜ’nün 38. Kuruluş Yıldönümü Törenle Kutlandı
OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi İlköğretim Sınıfında 23 Nisan Coşkusu Yeni Rektörümüz Görev Başında
Türk Dil Bayramı Kutlamaları ve Geleneksel Âşıklar Şöleni
OMÜ Dünya Kitap Okuma Gününde Kitap Dağıttı
OMÜ’de Hıdırellez Kutlandı
Kutlu Doğum Haftası
Samsun Lösam Derneği Anneler Gününü Kutladı 121
121
122
123
124
125
126
128
MEZUNİYETLER
129
KONSER
Türk Sanat Müziği
Tasavvuf Müziği
Piyano Resitali
142
142
142
TİYATRO
OMÜTİT 19. Ulusal Tiyatro Festivali
143
SERGİ
Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü Materyal Sergisi Açtı
Karikatür Sergisi
Şiirin Türkçesinden Portreler
Resim-İş Eğitimi Öğrencileri Mezuniyet Sergisi Açtılar
Samsun Meslek Yüksekokulundan Yılsonu Sergisi
İlahiyat Fakültesi Öğrencileri Materyal Sergisi Açtı
Hacı Bektaş-I Velî’nin Evrensel Mesajları Sergisi
Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesinde Resim Sergisi
144
145
146
147
148
149
150
150
SPOR
Ünilig’de OMÜ’nün Büyük Başarısı
151
OMÜ Güreş Takımı Dünya Sıralamasında 1. Sırada
152
Üniversitemiz Sporcularından Bir Şampiyonluk Daha
152
Ulusal Yüzme Oyunları Özel Olimpiyatları
153
Şampiyon Atletıco Röntgen
154
OMÜ Futbol Dış Saha Takımı Ve Futsal Takımından Rektör Akan’a Ziyaret 155
OMÜ Geleneksel Sınıflararası Futbol Turnuvası Sona Erdi
155
OMÜ Karate Takımı Madalya İle Döndü
156
OMÜ Badminton 1. Lig’e Çıktı
157
Şampiyon OMÜ Judo Takımı Kupalarını Rektör Akan’a Hediye Etti
158
OMÜ Boks Takımı Rektör Akan’ı Ziyaret Etti
158
28. Bahar Şenliği Fakülteler Arası Voleybol Turnuvası Sona Erdi
159
OMÜ Bayan Basketbol Takımı Türkiye 2.’Si Oldu
159
ATAMA-YÜKSELME
- özenilen üniversite -
160
Nisan-Mayıs-Haziran 2013
Sayı: 57
ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ
ADINA
İMTİYAZ SAHİBİ
Rektör
Prof. Dr. Hüseyin AKAN
YAYINA HAZIRLAYANLAR
Doç. Dr. Bekir ŞİŞMAN
Doç. Dr. Ali SEYLAN
Tayfun SOKUL
Özlem TEKİNER
Kısmet AYDIN
Gökhan ÇETİN
YAYIN DANIŞMA KURULU
Prof. Dr. Faruk BAĞIRICI
Prof. Dr. Hikmet AYDEMİR
Prof. Dr. Hüsnü DEMİRSOY
Prof. Dr. Mehmet TÜTÜNCÜ
Doç. Dr. Nurettin ÖZTÜRK
Doç. Dr. Önder DUMAN
Yrd. Doç. Dr. Erdem E. MARAŞ
Yrd. Doç. Dr. Hakan AVCI
Yrd. Doç. Dr. Recep GÜN
YEREL SÜRELİ YAYINDIR
Yönetim Yeri Adresi
OMÜ Rektörlüğü
Basın - Yayın Birimi
Kurupelit Yerleşkesi - SAMSUN
Telefon - Fax : (362) 457 60 60
Santral : (362) 312 19 19
ISSN: 1305 - 4260
Baskı
Erol Ofset Ltd. Şti.
Pazar Mah. Necati Efendi Sk. No. 43/A SAMSUN
Tel.: 0.362 431 98 96 Fax: 0.362 432 41 17
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
2013 / Nisan-Mayıs-Haziran
OMÜ BOSNA HERSEK’TE YENİ İŞBİRLİĞİ
ANLAŞMALARINA İMZA ATTI
İkili işbirliği
protokolleri
imzalamak,
ortaklaşa
yapılabilecek
projeleri görüşmek
ve Mevlana
Programı hakkında
bilgi vermek
amacıyla Bosna
Hersek’te bir
dizi görüşme
gerçekleştirdi.
İ
kili işbirliği protokolleri imzalamak, ortaklaşa yapılabilecek projeleri görüşmek ve Mevlana Programı
hakkında bilgi vermek amacıyla; Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, Uluslararası İlişkiler Birimi Başkanı
Prof. Dr. Hüsrev Mennan, Mevlana Kurum Koordinatörü Prof. Dr. Sevilhan Mennan ve Öğr. Gör. İsmail
Hodziç, Bosna Hersek’te bir dizi görüşme gerçekleştirdi.
OMÜ Heyeti ilk olarak Bosna Hersek’teki en uç noktada bulunan Bihaç Üniversitesini ziyaret etti. Üniversiteler arasında ikili işbirliği protokolünün imzalanmasının ardından, Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan ile Prof.
Dr. Refik Şahinoviç basın açıklaması yaptılar.
Bihaç Belediye Başkanı Emdzad Galiyaşeviç de OMÜ heyetini kabul ederek çalışmaları hakkında bilgi
verdi. Belediye Başkanı görüşme esnasında OMÜ heyetini görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
“Bihaç Üniversitesi, savaştan sonra Bihaç için yapılan en önemli projedir. Dolayısıyla, Ondokuz Mayıs Üniversitesinin bu projeye destek vermesi ve ikili işbirliği protokolü imzalanması son derece önemlidir” diyen Galiyaşeviç, belediye olarak her türlü desteği vereceklerini söyledi. Galiyaşeviç, “İşbirliği üniversitelerle sınırlı
kalmamalı, Bihaç ile Samsun Belediyesi de işbirliği içinde olmalıdır.” dedi.
Mostar’daki Dzemal Bijediç (Cemal Biyediç) Üniversitesini ziyaret eden OMÜ heyetini; Rektör Yardımcıları, Fakülte Dekanları ve Uluslararası İlişkiler Birimi Başkanı kabul etti. Son derece sıcak geçen görüşmede, Vali
İl Genel Meclis Başkanı ve Mostar’daki Türkiye Başkonsolos Yardımcısı temsilcisinin katılımı ile ikili işbirliği
protokolü imzalandı. Mostar Valisi Ljubo Beşliç, ikili işbirliği protokolü ve Mevlana Protokolünün imzalamasıyla, Mostar’daki öğretim üyelerinin ve öğrencilerinin, Ondokuz Mayıs Üniversitesiyle bilgi ve tecrübe
paylaşımının yolunun açılmış olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek teşekkür etti. Vali Ljubo Beşliç, “Türkler tarih boyunca Mostar ve Mostar halkına yardım etmiştir. Bunun en iyi örneği Mostar’ı Mostar
yapan Türklerin yaptığı Mostar köprüsüdür.” dedi.
Ev sahiplerine misafirperverliklerinden dolayı teşekkür eden Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, “Her dönemin ihtiyaçları farklıdır. O dönemde Mostar için ihtiyaç olan köprüdür ve onu devletimiz yapmıştır. Bu
dönemde ihtiyaç olan; eğitim köprüleridir. Biz üniversite olarak eğitim köprüleri yapmalıyız. Onun için bugün
sizinle birlikteyiz ve ikili işbirliği protokolleri imzalıyoruz.” diye konuştu.
2
özenilen üniversite
üniversite --- özenilen
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
Mostar’ın ardından OMÜ Heyeti Zenica Üniversitesini ziyaret etti ve burada da ikili işbirliği protokolü imzalandı. Rektör
Prof. Dr. Sabahudin Ekinoviç’in üniversite hakkında bilgi verdi.
İmza töreninden sonra OMÜ Heyeti, ev sahibi heyetle birlikte
Zenica Belediye Başkanı Hüseyin Smayiç’le görüştü. “Bu topraklarında Müslüman olmamız sizin sayenizde oldu. Bundan dolayı çok memnunuz ve size müteşekkiriz.” diyen Smayiç, “Berlin
Kongresi’nden sonra Türkiye’nin varlığı bu bölgede hissedilmediğinden dolayı biz acı çektik. Ancak son yıllarda Türkiye’nin
güçlenmesiyle varlığı bu bölgelerde her alanda daha fazla
hissedildi. Bu da bizi rahatlattı. Birçok sorunu eğitimle aşabiliriz. Bundan dolayı size ricam; çocuklarımızın okutulması için
üniversitelerinizin kapılarını açın. Biz belediye olarak her türlü
desteği vereceğiz. Üniversitenizde okumak isteyen bütün öğrencilerimin harçlarını ödemeye hazırız” dedi. Rektör Prof. Dr.
Hüseyin Akan da; eğitim, ikili işbirliği, YÖS Sınavı ve Mevlana
programı hakkında bilgi verdi.
Tuzla ve Sarayevo Üniversitelerini ziyaret eden OMÜ Heyeti buralarda da ikili işbirliği protokolleri imzaladı. Ziyaretin son
gününde Cumhurbaşkanı Bakir İzetbegoviç OMÜ Heyeti’ni kabul etti. İkili işbirliklerinden memnuniyet duyduğunu belirten
İzetbegoviç, “Bu protokollerle, öğretim üyelerimizin ve öğrencilerimizin Ondokuz Mayıs Üniversitesinin bilgi ve deneyiminden
yararlanacak olmalarının yolu açılmıştır. Savaş zamanında Samsun halkının yardımlarından ve üniversitenizin Boşnak öğrencilere kapılarını açmış olmasından dolayı teşekkür ederiz.” diye
konuştu. Kendilerini kabul etmiş olmalarından dolayı Cumhurbaşkanı Bakir İzetbegoviç’e teşekkür eden Rektör Akan da Cumhurbaşkanını OMÜ’ye davet ederek, eğitim öğretim çalışmaları
hakkında bilgi verdi.
Diyanet İşleri Başkanı Hüseyin Kavazoviç tarafından da kabul
edilen OMÜ heyeti, görüşmelerin tamamlanmasının ardından
Samsun’a döndü.
özenilen üniversite
üniversite --- özenilen
3
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
KİEV POLİTEKNİK ÜNİVERSİTESİ İLE
EĞİTİMDE İŞBİRLİĞİ
E
Kiev Politeknik
Üniversitesi ile
Ondokuz Mayıs
Üniversitesi
arasında, “Eğitim
ve Araştırma
Projelerinde
İşbirliği Protokolü”
imzalandı.
ğitim ve Araştırma Projelerinde paylaşım ve
birlikte hareketi öngören işbirliği protokolünü
Rektör Prof. Dr. Hüseyin
Akan ile Kiev Politekniik
Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Sergey I. Sidorenko içten duygularını, iyi niyet ve dileklerini
ifade ederek imzaladılar.
Oldukça sıcak ve misafirperver bir ortamda,
iki ülkenin üst düzey akademik temsilcileri ülkelerinin ve üniversitelerinin tanıtımlarını yaptılar.
OMÜ’nün tanınırlığının
üst düzeyde gerçekleştiği bu ortamda imzalanan protokol ile her iki üniversite birbirleri ile karşılıklı olarak, öncelikle Havacılık ve Uzay
Bilimleri Fakülteleri arasında, lisans, yüksek lisans ve doktora programları açarak, ortak program ve ortak diploma verebileceklerine
dair anlaşma yaptılar.
Anlaşmada karşılıklı olarak; öğrenci değişimi, öğretim elemanlarının görevlendirilmesi, araştırma projelerinde ortaklık, havaaraçlarının tasarım ve üretiminde bilgi ve alt yapı imkânlarının paylaşımı temelinde, sürekli geliştirilecek konularda mutabakata varıldı.
Karadeniz’e kıyısı olan, tarihten gelen bağlarla birbiriyle dayanışma ve paylaşım arzusunda olan bu iki ülkenin karşılıklı güven duygularını diplomatik ortamda kaynaştıran bu protokol ile karşılıklı hareketliliğin artacağı ve ileride uluslararası işbirliklerinin istenilen
düzeylere ulaşmasına da vesile olması umut ediliyor.
MEVLANA DEĞİŞİM PROGRAMI
Y
ÖK tarafından yeni başlatılan Mevlana Değişim Programı kapsamında, 13
Protokol imzalandı.
Sırbistan, USA, Gürcistan, Azerbaycan, Bosna-Hersek ve Rusya Üniversiteleri ile imzalanan protokoller şöyle:
Perm State Agr. Academy-Rusya
Kostanay Üniversitesi-Rusya
Altay State Agr. Üniversitesi-Rusya
Southern Federal Üniversitesi-Rusya
Baskırd State Agr. Üniversitesi-Rusya
Azerbeican State Agr. Üniversitesi-Azerbeycan
Niş Üniversitesi-Sırbistan
Mostar Üniversitesi-Bosna Hersek
Zenica Üniversitesi-Bosna Hersek
Tuzla Üniversitesi-Bosna Hersek
Bihac Üniversitesi-Bosna Hersek
Michigan State Üniversitesi-USA
Int. Black See Üniversitesi- Gürcistan
Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan,
Uluslararası İlişkiler Birimi Başkanı
Prof. Dr. Hüsrev Mennan, OMÜ
Mevlana Koordinatörü Prof. Dr.
Sevilhan Mennan ve Uluslararası
İlişkiler Birimi’nden İsmail Hodszic’in
katılımıyla gerçekleşen imza töreninde protokol sayısının yakın zamanda 20’lere ulaşmasının beklendiği
belirtildi.
4
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
ÜRDÜN ÜNİVERSİTELERİ İLE
AKADEMİK İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI
OMÜ ile
Ürdün’de bulunan
University
of Jordan
ve Yarmouk
University
arasında
akademik işbirliği
protokolleri
imzalandı.
O
ndokuz Mayıs Üniversitesi uluslararası
akademik işbirliklerine bir yenisini daha
ekledi. OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr.
Halis Ölmez, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Salih Kesgin ve İktisat Fakültesi
öğretim görevlisi Hiroko Kawamorita Kesim’in 2529 Mart tarihleri arasında ’de yaptıkları resmi temaslar sonrasında, Ürdün’de bulunan University of
Jordan ve Yarmouk University ile akademik işbirliği
protokolleri imzalandı.
Prof. Dr. Halis Ölmez, üniversiteler arasında
öğretim elemanı ve öğrenci değişimini hedefleyen
bu anlaşmalar ile ilgili olarak, çeşitlilik kavramının
modern dönemde çok önem kazandığını, bu anlaşmalar ile öğrencilerin farklı ülkelerden arkadaşlar edinme ve değişik kültürleri tanıma imkânını bulacağını, sosyal anlamda kardeşlik bilincinin, akademik anlamda ise ortak çalışabilme ruhunun kazanılacağını
belirtti.
Ürdün Üniversitelerindeki temasları haricinde, T.C. Amman Büyükelçisi Sedat Önal tarafından da misafir edilen heyet, ayrıca Amman Yunus Emre Türk Kültür Merkezini de ziyaret ederek her iki ülke halkına
hitap eden ortak kültürel ve akademik etkinlikler yapma hususunda mutabakata vardı.
“The International Education Establishment” tarafından organize edilen Uluslararası Eğitim Fuarına
da katılan OMÜ heyeti, dünyanın farklı bölgelerinden gelen üniversite temsilcileri ile bir araya gelerek,
Ürdün’deki temaslarını tamamladı. Heyetin bu faaliyetten beklentisini Prof. Dr. Ölmez şu şekilde ifade
etti:
“Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden birisi olarak öğrencilerimize sunduğumuz eğitimin kalitesini artırmak, öğretim üyelerimize sağladığımız imkânları çeşitlendirmek en temel sorumluluğumuzdur.
Dünyadaki ve bölgemizdeki gelişmeleri yakından takip eden, uluslararası ölçekte çalışmalar yapan bir
üniversite olmak için akademik ortaklıklarımızın sayısını artırmaya çalışmaktayız. Ürdün Üniversiteleri ile
gerçekleştirdiğimiz bu akademik işbirliği anlaşmalarının her iki ülkenin öğrencilerine, öğretim üyelerine
ve üniversitelerine ciddi anlamda katkı sağlayacağına inanmaktayım.” dedi.
5
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
OMÜ ULUSLARARASILAŞMA YOLUNDA
EMİN ADIMLARLA İLERLİYOR
Ondokuz
Mayıs Üniversitesi
Rektör Yardımcısı
Prof. Dr. Hakan
Leblebicioğlu
Arnavutluk Sağlık
Bakanlığını,
Tiran Vitrina
Üniversitesini
ve Tiran Tıp
Üniversitesini
ziyaret etti.
A
rnavutluk Sağlık Bakanı Dr. Halim Kosova
ile yapılan görüşmede Ondokuz Mayıs
Üniversitesinin eğitim ve sağlık alanındaki hizmetleri hakkında bilgi verilerek, Arnavutluk’ta
görev yapan hekimlerin OMÜ’de mezuniyet sonrası
eğitim programlarına katılarak eğitimlerine katkı
sağlanabileceği görüşüldü.
Vitrina Üniversitesi ziyaretinde, Rektör Prof. Dr.
Hüseyin Akan tarafından imzalanan Mevlana Protokolü, Vitrina Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Mario
Kedhı tarafından imzalandı. Prof. Kedhı, Ondokuz
Mayıs Üniversitesinin Vitrina Üniversitesine verdiği eğitim desteği dolayısı ile teşekkürlerini ifade
ederek, Temmuz-Ağustos 2012 tarihlerinde OMÜ
Tıp Fakültesinde eğitim alan öğrencilerinin başarılı bir dönem geçirdiklerini ve aldıkları eğitimin tıp
eğitimine katkı sağladığını belirterek, yaz stajı programını bu yıl da tekrar etmek istediklerini belirtti.
İmzalanan Mevlana Programı anlaşması ile öğrenci
ve öğretim üyesi değişiminin gerçekleştirileceğini, tıp dışında, özellikle mühendislik alanından da
Mevlana Protokolü çevresinde işbirliği yapılmasının yararlı olacağını, Vitrina Üniversitesinde Türkçe
dersler de verme yönünde hazırlıkların devam ettiğini ifade etti.
Tiran Tıp Üniversitesi ziyaretinde ise, mevcut
imkânlar ve yapılması gerekenler üzerine fikir alış
verişinde bulunuldu. Kurucu Rektör Prof. Dr. Jera
Kruja, Tiran Üniversitesinden yeni ayrılan bir üniversite olduklarını, Tıp, Hemşirelik ve Eczacılık fakültelerinde eğitim verdiklerini, OMÜ’den alacak-
6
ları bilimsel desteğin, öğrencilerinin eğitimine katkı
sağlayacağını, bu kapsamda yapılacak bir protokol
ile eğitim alanında işbirliği yapmak istedikleri belirtti.
Ziyaretleri değerlendiren Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, Arnavutluk ve Türkiye arasında tarihten
gelen kuvvetli bağlar olduğunu söyleyerek, ziyaretlerdeki misafirperver ve sıcak ortamın da bunun
önemli bir göstergesi olduğunu ifade etti. Leblebicioğlu iki ülke arasındaki ekonomik ve sosyal işbirliğini, yapılan görüşmeler ve anlaşmalarla eğitim
alanında bu birlikteliğin geliştiğini, üniversiteler
arasında yapılacak olan karşılıklı öğrenci ve öğretim
üyesi değişiminin akademik alanda, uluslararası işbirliği atılımlarına ivme kazandıracağını söyledi. İkili
anlaşmanın dost ve kardeş ülke Arnavutluk ile yapılmasının önemini vurgulayan Prof. Leblebicioğlu,
Vitrina Üniversitesi ile imzalanan “Mevlana Değişim
Programı” Protokolü ile işbirliği yapılan üniversite
sayısının 30’a ulaştığını ifade etti.
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
OMÜ-YÖS
BAŞARIYLA TAMAMLANDI
Prof. Dr. Hüsrev Mennan
OMÜ-YÖS
18 Mayıs
2013’de 17
ülkede 26
merkez de
gerçekleştirildi.
O
ndokuz Mayıs Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Birimi ve UZEM (Uzaktan Eğitim
Merkezi) işbirliği ile yapılan Uluslararası Öğrenci Giriş Sınavı (OMÜ-YÖS), 16 farklı
ülkede; Türkiye, Almanya, Avusturya, Azerbaycan, Belçika, Etiyopya, Fransa, Güney
Afrika, İran, İsviçre, Kırgızistan, Kosova, Malavi, Nijerya, Suudi Arabistan ve Tacikistan ve 26
merkezde gerçekleştirildi. 2 saat süren sınav huzur ve güven içerisinde tamamlandı.
Konu ile ilgili olarak bilgi veren OMÜ Uluslararası İlişkiler Birimi Başkanı Prof. Dr. Hüsrev
Mennan şunları söyledi: “Türkçe, İngilizce, Arapça ve Rusça olmak üzere 4 farklı dilde yapılan
sınava yaklaşık 5000 öğrenci adayı başvurdu. OMÜ-YÖS Türkiye’de üniversite öğrenimi görmek
isteyen uluslararası öğrencilerin başvurularında kabul edilen sınavlardan biridir. Türkiye’de bulunan 71 üniversite OMÜ-YÖS’ü uluslararası öğrenci kabulünde geçerli saymaktadır. Bu sınava 82 farklı milletten öğrenci başvurusu alınmıştır. Bu ölçekte ve bu büyüklükte Türk
üniversiteleri tarafından gerçekleştirilen ilk ve tek sınavdır. Sınavda öğrencilere 80 soru soruldu ve 120 dakika süre verildi. Soruların 40
tanesi matematik, 40 tanesi ise temel öğrenme becerileri ile ilgili sorulardı.
OMÜ’de halen 64 ülkeden 1.164 uluslararası öğrenci öğrenim görmektedir. Uluslararası öğrenci sayısında hedefimiz ilk etapta 2000
öğrencidir ve bu rakam üniversitemizdeki toplam öğrenci sayısının yüzde 5’ine tekabül etmektedir. OMÜ, Uluslararası bir üniversite
olma yolunda hızla ilerlemektedir.”
OMÜ-YÖS Sınavının ardından değerlendirme toplantısı yapıldı.
Toplantıya Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Aydın, Uluslararası İlişkiler Birimi Başkanı
Prof. Dr. Hüsrev Mennan, UZEM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sönmez
Pamuk; sınav sorularının hazırlanmasında ve sınavın gerçekleştirilmesinde görev alan öğretim üyeleri katıldı.
Toplantıda sınavın gerçekleştirilmesinde karşılaşılan kimi sorunlar, özellikle Afrika ülkelerinin özel durumları, öğretim üyelerinin sınavla ve sınavın yapıldığı ülkelerle ilgili izlenimleri, gelecek sene gerçekleştirilecek olan sınava yönelik bazı öngörüler ve
öneriler, sınav sorularının çeşitli alanlara göre çeşitlendirilmesi
gibi konular masaya yatırıldı ve öğretim üyelerinden birer rapor
hazırlamaları talep edildi.
7
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
SAMSUN’DA 6. ULUSLARARASI
ÖĞRENCİ BULUŞMASI BAŞLADI
Samsun’da düzenlenen “6. Uluslararası Öğrenci
Buluşması”na,
Ondokuz Mayıs
Üniversitesi’nde
öğrenim gören
40 ülkeden 300
öğrenci katıldı.
U
luslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF) tarafından Samsun
Cumhuriyet Meydanı’nda “6. Uluslararası Öğrenci Buluşması” düzenlendi. Etkinliğe
katılan yabancı öğrenciler alandaki stantlarda
ülkelerine ait yöresel kıyafet ve yiyeceklerini tanıtarak dans gösterilerinde bulundular.
Programın açılış konuşmasını yapan Samsun
Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Yrd. Doç.
Dr. Menderes Kabadayı, “Dernek olarak odak
noktamız, ülkemize ve Samsun’a eğitim için gelen yabancı öğrencilerin Samsun’da yabancı olarak görülmemesi, derslerinde başarılı olmaları
ve mezun olduklarında Türkiye’yi ikinci vatanları olarak görmelerini sağlamaktır. Bu amaç doğrultusunda
Samsun’da eğitim gören yabancı öğrenciler arasında farkındalık oluşturmak ve kamuoyunda misafir öğrenci algınlısının geliştirmek, onlara katkıda bulunmak için bu etkinliği düzenlemekteyiz.” dedi.
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy ise, “Ondokuz Mayıs Üniversitemiz ve Canik Başarı Üniversitemiz sayesinde uluslararası öğrencilerin buluşma noktalarından birisinin de Samsun olması bu yönüyle önemli ve
anlamlıdır. Samsun bir eğitim şehri olma yolunda gençlerin buluşma noktası olma yolunda hızla devam
ediyor. Çeşitli ülkelerin öğrencileri kendi stantlarını açtılar. Kültürlerini bizlerle paylaşacaklar. Uluslararası
alanda farklı kültürlere, inançlara, renklere sahip olan öğrencileri bir arada ve farklı kültürlerini tanıtma
adına buradalar.” diye konuştu.
Konuşmaların ardından protokol üyeleri stantların açılış kurdelesini kestiler. Kurdele kesimi sonrasında Amasya Belediyesi Mehteran Takımı katılımcılara gösterilerde bulundu. Protokol üyeleri daha sonra
yabancı öğrencilerin açtığı stantları gezerek onlarla sohbet ettiler.
Programa Samsun Valisi Hüseyin Aksoy’un yanı sıra; AK Parti Samsun Milletvekili Çağatay Kılıç, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, AK Parti İl Başkanı Fuat Köktaş, Canik Belediye Başkanı Osman
Genç, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu ve Prof. Dr. Mahmut
Aydın, kamu kurum ve kuruluş müdürleri, sivil toplum örgütü temsilcileri, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
8
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
REKTÖR AKAN ULUSLARARASI
ÖĞRENCİLERLE BİR ARAYA GELDİ
OMÜ’de öğrenim
gören uluslararası
öğrenciler
Konuevi’nde Rektör
Akan’la biraraya
geldiler.
O
ndokuz Mayıs Üniversitesi’ne bağlı çeşitli fakültelerde öğrenim gören
uluslararası öğrenciler, Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, Rektör Yardımcıları, Rektör Danışmanları, Uluslararası İlişkiler Birimi Başkanı ve Öğretim Üyeleri ile yemekli toplantıda biraraya geldiler.
Rektör Akan yemekte uluslararası öğrencilerle tanışarak onların sorunlarını
dinledi ve öğrencilerden kendi ülkeleri ile Türkiye ve Samsun arasında eğitim ve
kültür konusunda köprü görevi görmelerini istedi.
Rektör Danışmanı ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezi
(OMÜ-TÜRKÇE) Müdürü Doç. Dr. Bekir Şişman da söz alarak, uluslararası öğrencilerin Türkçe öğrenebilecekleri bir merkezin OMÜ’de açıldığını ve Türkçe öğretim sertifikasının artık OMÜ tarafından da verilebileceğini belirtti. Toplantı, hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.
9
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
OMÜ’LÜ DOKTORLAR BİR İLKİ DAHA
GERÇEKLEŞTİRDİ
Samsun’da
kısa bir süre önce
ameliyat olan ve
karaciğerinin dış
kısmında kitle
tespit edilen
hasta, Ondokuz
Tıp Fakültesi
Hastanesi’nde
SILS tekniğiyle
ameliyat
edilerek bir ilk
gerçekleştirildi.
Ü
ç ay önce bağırsak ameliyatı olan 55
yaşındaki D. Y’nin karaciğerinde Genel Cerrahi
Bölümünde Doç. Dr. İlhan
Karabıçak ve Yrd. Doç. Dr.
Kağan Karabulut’un yaptığı incelemeler sonucu
tümör tespit edildi. Doç.
Dr. İlhan Karabıçak ve Yrd.
Doç. Dr. Kağan Karabulut,
daha önce ameliyat olmuş
hastayı ilk kez SILS (tek
kesiden kapalı ameliyat)
tekniğini uygulayarak sağlığına kavuşturdular.
Hastanın durumu ve ameliyat hakkında bilgi veren OMÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlhan Karabıçak, “3 ay önce bağırsak tümörü ameliyatı olan hastanın karaciğerinde tümör saptandı. Hasta, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Polikliniği’ne başvurdu. Hastaya
Türkiye’de ilk kez yapılan tek kesiden kapalı ameliyat (SILS) ile karaciğerinin sol dış kısmı çıkartıldı.” dedi.
Hastaya dış bir merkezde 3 ay önce bağırsak tümörü ameliyatı yapıldığını belirten Karabıçak, “Kemoterapi
alması gerekiyordu. Tetkiklerinde karaciğerde bir tümör saptanması üzerine bize başvurdu. Biz, Türkiye’de ilk
kez uygulanan ama daha önce ameliyat olmuş bir hastada dünyada ilk defa yapılan bir ameliyatı gerçekleştirdik. Hastanın göbeğine yaptığımız 5 santimetrelik bir kesiden ‘tek kesiden kapalı yöntem’le hastanın karaciğerinin sol dış kısmını çıkarttık. Daha önce ameliyat olmuş hastalara bu teknik uygulanmamaktadır. Normalde
bu ameliyatı 20-25 santimlik bir kesiden yapıyoruz” diye konuştu.
OMÜ’DE BAŞARILI İLİK NAKLİ
O
ndokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi
Çocuk Hastanesi Saadettin Vasfi Baysal Kemik İliği Nakli Ünitesi’nde annesi
K.K.’den alınan tam uyumlu ilik, 5 yaşındaki Z. F.
K’ye başarılı bir şekilde nakledildi.
Bir yaşında talasemi majör hastalığı tanısı konulan Z. F. K., Saadettin Vasfi Baysal Kemik İliği Nakli Ünitesi’nde yapılan ilik nakli ile sağlığına kavuştu.
Taburcu olduğu gün doğum gününe denk gelen
minik Z. F. K. çifte mutluluk yaşadı. Çocuk Hastanesi Hematoloji Bilim Dalı Başkanı ve LÖSAM Başkanı
Prof. Dr. Davut Albayrak, Hematoloji Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi Doç. Dr Canan Albayrak, İlik Nakil
Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Murat Elli ve LÖSAM
üyelerinin katıldığı doğum günü partisinde kendisi
için hazırlanan doğum günü pastasını kesen Z. F. K
büyük sevinç yaşadı.
İlik Nakil Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Murat Elli, “Hastalarımızın en iyi şartlarda en hızlı bir şekilde sağlıklarına kavuşturmak için
yoğun mücadele veriyoruz. Z.’nin başarılı bir ilik nakli sonucunda eski sağlığına kavuşması bizleri de çok mutlu etti.” dedi.
10
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
OMÜ’DE AMELİYATSIZ KALP KAPAK
NAKLİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Ondokuz
Mayıs
Üniversitesi
Tıp Fakültesi
Hastanesi’nde
Kardiyoloji
doktorları Orta
Karadeniz’de bir
ilke imza attılar.
O
ndokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde kardiyoloji doktorları
Orta Karadeniz’de bir ilke imza attılar.
Yaşları 69 ila 85 arasında değişen iki hastaya ameliyatsız kalp kapak nakli yapıldı.
Uzun zamandır nefes darlığı çeken 85 yaşındaki
H. H. Ö.’nün yapılan tetkiklerinde Aort kalp kapağında ileri düzeyde darlık tespit edildiğini belirten
Yrd. Doç. Dr. Korhan Soylu, “Hastanın yaşının ilerlemiş olması ve ek hastalıkları nedeniyle ameliyat
yüksek riskliydi. Hastaya bu nedenle ameliyatsız
kalp kapağı nakli uygulandı.” dedi.
Bir diğer hasta 69 yaşındaki Ş. Ç.’ye de yine
ameliyatsız aort kapak yerleştirilmesi yapıldı. Öte
yandan Orta Karadeniz’de bir ilki başaran Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Özcan
Yılmaz ve Yrd. Doç. Dr. Korhan Soylu ilk kez uygulanan ameliyatsız kalp kapak nakli hakkında şunları
söylediler: “Kalp kapak hastalıkları oldukça yaygın
olarak görülen önemli kalp hastalıkları arasında
sayılabilir. Uzun yıllar cerrahi olarak tedavi edilen kapak hastalıklarının tedavisinde son yıllarda
hatırı sayılır gelişmeler ortaya çıkmıştır. Önceleri
mitral kapak darlıkları ameliyatsız olarak balon ile
tedavi edilebilmiş daha sonra aort kapak darlıkları
ameliyatsız olarak tedavi edilebilir hale gelmiştir.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Kliniği’nde 2 hastanın aort kapakları kasık-
tan yapılan bir müdahale ile ameliyatsız olarak başarılı bir şekilde değiştirilmiştir. Orta Karadeniz’de
ilk defa uygulanan bu işlemle özellikle ameliyat
olamayan yaşlı aort kapak hastalarına bir tedavi
seçeneği sunulmuş olmaktadır. Yapılan bu kapak
değiştirme işleminden hemen sonra hastalar ayağa kalkabilmekte ve uzun süre hastanede ve daha
sonrada evde yatmalarına gerek kalmadan günlük
yaşamına dönebilmektedirler.
Ameliyatsız aort kapak yerleştirme işlemi
(TAVİ: Transcatheter Aortic Valve Implantation)
ciddi aort kapak darlığı olan hastalarda uygulanan
bir yöntemdir. Aort darlığı özellikle yaşlı hastalarda ciddi kalp yetmezliğine neden olarak ölümlere
neden olmaktadır. Asıl tedavisi cerrahi olmakla
birlikte, özellikle yaşlı hastalarda ameliyat risklerinin yüksek olması nedeni ile her hastada ameliyat yapılamamaktadır. TAVİ işlemi bu hastalarda
önemli bir tedavi seçeneğidir. Kasıktan femoral
arter (kasık atardamarı) yoluyla uygulanmaktadır.
Atardamar içinden ilerletilen kapak kalbe kadar
ilerletilerek kalp içine yerleştirilmektedir. Toplam
işlem süresi ortalama bir-iki saat kadar sürmektedir. Kasıkta açılan küçük bir kesi dışında hastanın
vücudunda herhangi bir ameliyat yarası olmaması
ve kalp kapağının işlem sonrası çalışmaya başlaması ile birlikte hastalarda hızla düzelme ve kısa
sürede taburcu edilmeleri mümkün olmaktadır.
Ameliyat riskinden çok daha düşük riskle işlem yapılabilmektedir.”
11
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
ÖZEL EĞİTİM OKULU AÇILIYOR
Samsun
Valiliği, OMÜ,
İl Milli Eğitim
Müdürlüğü
ve Altınkum
Kalkındırma ve
Güzelleştirme
Derneği’nin
ortaklaşa
hayata geçirdiği,
“Altınkum Özel
Eğitim Uygulama
Okulu”nun
eğitime açılması
için protokol
imzalandı.
S
amsun Valiliği Toplantı Salonu’nda düzenlenen ve ilk ve
orta öğretim okulu olarak hizmet verecek olan özel eğitim okulunun protokolü; Samsun Valisi Hüseyin Aksoy,
Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan ve Samsun İl Milli Eğitim Müdürü
Dr. Mustafa Cora tarafından imzaladı.
Vali Hüseyin Aksoy yaptığı konuşmada özel eğitim gerektiren çocuklara hizmet verecek olan binanın bir katının daha önce
Milli Eğitim Müdürlüğüne tahsis edildiğini, bu binanın yapımına
Altınkum Kalkınma ve Güzelleştirme Derneği, İl Genel Meclisi,
OMÜ Vakfının maddi katkılarda bulunduğunu, okulun açılması
ile bölgede özel eğitim gerektiren çocuklara verilecek hizmetlere anlamlı katkı sağlanacağını belirtti. Vali Aksoy, katkı sağlayan
tüm kurum ve vatandaşlara teşekkür etti.
Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan konuşmasında, 4.500 metre
karelik araziye yapılan binaya 100’e yakın kişinin katkı sağladığını, yapımı ve işleyişi bakımından kolektif yapılanmaya örnek bir
proje olduğunu belirtti. Rektör Akan ayrıca, binada giriş katında
hizmet verecek olan Gelişimsel Eğitim, Uygulama ve Araştırma
Merkezinin (OGEM) 0-6 yaş grubu gelişimsel yetersizlik gösteren
çocukların ve ailelerinin eğitimine ve rehabilitasyon hizmetlerine yönelik bilimsel faaliyetler göstereceğini söyledi. Milli Eğitim
Bakanlığına bağlı okulla, OGEM’in sunacağı rehabilitasyon hizmetlerinin birlikte yürüyeceğini de vurgulayan Rektör Akan, başta Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü olmak üzere, bu alanda
yetişecek öğretmenlerin, öğretim üyelerinin ve sağlık personelinin eğitimine de ciddi katkı sağlanacağını sözlerine ekledi.
Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan ayrıca, bölgede hizmet bekleyen gelişimsel yetersizliği olan çocukların yararlanacağı okul ve
rehabilitasyon merkezi binasına en büyük katkıyı sağlayan Altınkum Kalkınma ve Güzelleştirme Derneğine ve Başkanı Nafiz
Kaya’ya, İl Genel Meclisi Üyelerine, İl Özel İdaresi ile OMÜ Vakfı
yönetici ve personeline desteklerinden dolayı teşekkür etti.
12
Samsun İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Mustafa Cora yaptığı konuşmada, Üniversite ve Milli Eğitim arasında uzun süredir hazırlanan bu ortak projenin, her iki kurumunda yapıcı girişimleri ile
sonuca geldiğini, 2019 Eğitim vizyonunu gerçekleşmesine katkı
sağlayacağını, ülkemizin bu tür ortak projelere ihtiyacı olduğunu belirtti. Okul binasında oyun alanlarının geniş tutulduğunu,
basket sahası ile, kapalı ve açık alanda küçük halı saha olacağını,
özel eğitim hizmetleri için binanın özel olarak yapıldığını, sınıfların ve diğer uygulama alanlarının gelişmiş batı ülkelerindeki
örneklerinde olduğu gibi planlandığını söyleyen Dr. Cora, 2013–
2014 yılına okulun açılışının yapacaklarını katkı sağlayan herkese
teşekkür etti.
Dr. Mustafa Cora ayrıca, gelişimsel yetersizliği olan çocukların son 10 yıldır topluma kazandırılması için başta Milli Eğitim
Bakanlığı olmak üzere tüm kamu kurumları ve özel teşebbüsün
ciddi atılımlarda bulunduğunu ancak yetişmiş kalifiye personel
ve eğitici sayısının çok az olduğunu söyledi. Ülkemizde eğitim
ve rehabilitasyon hizmet kalitesinin gelişmiş batı ülkelerine göre
geride olduğunu belirten Dr. Cora, okul ve rehabilitasyon merkezinin ortak bilimsel faaliyetler yapacağını, toplantı ve seminerlerle, güncel uygulamaların Karadeniz bölgesindeki diğer öğretmen ve eğiticilerle de paylaşılacağına dikkat çekti.
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ KENT
MERKEZİNE KLİNİK AÇTI
Samsun’da
aylık yaklaşık 3 bin
hastaya hizmet
veren Ondokuz
Diş Hekimliği
Fakültesi Ağız ve Diş
Sağlığı Hastanesinin
şehir merkezinde
yaptığı çok yönlü
çalışma eğitim
kliniği törenle açıldı.
İ
lkadım ilçesinde Öğretmenevi yanında bulunan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Vakfına ait poliklinik
binasının üçüncü katında hizmete giren ve 10 koltuk kapasiteli klinik için yaklaşık 400 bin TL harcandı. Multidisipliner Uygulama Kliniği’nin (Çok Yönlü Çalışma Eğitim Kliniği) açılış kurdelesi Rektör
Prof. Dr. Hüseyin Akan ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis Ölmez tarafından kesildi.
Açılış sonrası beraberindekilerle birlikte kliniği gezen ve diş tedavisi yapan doktorlarla sohbet eden Rektör Akan’a Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selim
Arıcı hastalara verilecek hizmetler hakkında bilgi verdi.
OMÜ Tıp Fakültesine bağlı şehir polikliniğine başvuran hastaların, Tıp Fakültesine gelmişler gibi kaliteli hizmet alabilmeleri için hiçbir masraftan kaçınmadıklarını
söyleyen Prof. Dr. Hüseyin Akan, “Ondokuz Mayıs Üniversitesi şehir merkezindeki binamızın bir katını çok yönlü çalışma eğitim kliniği olarak düzenledik. Binada
göz, kardiyoloji, nefroloji, çocuk hastalıkları ve fizik tedavi olmak üzere toplam 5
bölüm yani 5 ayrı hasta birimi var. 400 bin TL’ye mâl olan klinikte toplam 10 diş
hekimi, 1 röntgen teknisyeni, 3 çalışan ve asistan öğrenciler ile birlikte 20’ye yakın
çalışanımız hizmet veriyor. Bütün birimlerde Tıp Fakültesi gibi aynı kalitede hizmet
veriliyor. Buraya halkımız rahatlıkla gelip tıp fakültesine gelmiş gibi kaliteli bir muayene hizmeti alabilirler. Diş hastalıklarıyla ile ilgili olan bölümümüz; Multidisipliner
Uygulama Kliniği’nde haftanın 6 günü vatandaşlarımıza hizmet vereceğiz.” dedi.
Söz konusu merkezde tüm branşlardan hekimlerin bulunacağını belirten Prof.
Dr Selim Arıcı, “Yoğunluğa göre buradaki hekim sayısını arttırmamız söz konusu
olabilir. Bilgisayar sistemi ana hastanemize bağlı olacak buradaki bir hasta orada,
oradaki de burada tedavisine devam edebilecek. Sürece göre hafta sonu mesai dışı
çalışmayı hastanemiz yerine kent merkezindeki polikliniğe kaydırmayı da düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.
Klinik hafta içi sabah 09.00 akşam 18.00, cumartesi günleri ise 09.00 ile 15.00 arasında hizmet verecek.
13
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
OMÜ’DE TEMEL ATMA VE AÇILIŞ
TÖRENLERİ YAPILDI
Diş Hekimliği
Araştırma Hastanesinin Temel
Atma Töreni, Otopark ve Helikopter
İniş Alanı (Heliport), Refakatçi Evi
ve OMÜ Tıp Fakültesinde yenilenen
ameliyathanelerin
açılışı Gençlik ve
Spor Bakanı Suat
Kılıç’ın katılımıyla
gerçekleşti.
Prof. Dr. Hüseyin Akan
Hüseyin Aksoy
Suat Kılıç
T
14
örenlere Gençlik ve Spor Bakanı
Suat Kılıç’ın yanı sıra; Samsun
Valisi Hüseyin Aksoy, AK Parti
Milletvekilleri Tülay Bakır, Mustafa Demir, Çağatay Kılıç, Garnizon Komutanı
Tuğgeneral Mehmet Göktan, Büyükşehir
Belediye Başkan Vekili Turan Çakır, Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Rektör Prof.
Dr. Hüseyin Akan, Samsun Barosu Başkanı
Av. Necat Anıl, Rektör Yardımcısı Prof. Dr.
Hakan Leblebicioğlu, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selim Arıcı, dekanlar,
öğretim üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının üst düzey temsilcileri, AK Parti İl Başkanı Fuat Köktaş katıldı.
İlk olarak 24 bin metrekare alana inşa edilecek olan Diş Hekimliği Araştırma Hastanesi’nin temel atma töreni düzenlendi. Törende konuşan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, OMÜ’nün daha
da büyümesi gerektiğini ifade ederek, “Bu eserleri günden güne büyütmek ve çoğaltmak, bu temel
atma heyecanını 42 bin öğrencisi bulunan OMÜ’nün öğrencilerine de yaymak lazımdır. Bu eserleri
gençlerimiz, öğrencilerimiz için, daha sağlıklı ve daha kaliteli eğitimler almalarını sağlayabilmek
için yapıyoruz. OMÜ, Samsun’un gururudur. OMÜ aynı zamanda bölgemizdeki yüksek öğrenim
hayatımızın bir lokomotifidir. Sinop, Ordu ve Amasya OMÜ’den doğdu. Yani 1 idik, 4 olduk. Bünyemizden 3 üniversite çıkmasına rağmen bugün, ayrılmadan önceki sayımızdan daha fazla öğrenci
mevcuduna sahibiz. OMÜ’nün daha da büyümesi gerekir. Ordu, Sinop ve Amasya’ya gerektiğinde
öğretim üyesi takviyesini yine bizim üniversitemizin yapmaya devam etmesi lazım. Üniversiteler
şehirlerin eğitim, kültür, sosyal, akademik hayatlarına çok büyük katkılar yapıyor. Üniversitesi olan
bir şehir ile üniversitesi olmayan bir şehir arasındaki farkı 5 yıl geçtikten sonra çok rahat fark edebiliyorsunuz. Üniversitelileşmek aynı zamanda kentleşmek, yapılaşmak, bilinçlenmek, yönetişim
evresine geçmek demektir. Bu anlamda üniversitelerin şehirlere kattığı çok büyük değerler var.
Samsun bundan yararlandı.” şeklinde konuştu.
OMÜ’nün Türkiye’nin önemli üniversitelerden birisi olduğunu belirten Samsun Valisi Hüseyin
Aksoy, “Bugün temelini atacağımız bu fakültede bölgemizde önemli bir ihtiyacı giderecek ciddi bir
yatırım olarak görüyoruz. Şu anda eğitim ve hizmet verdiği bina arzu edilen standartlarda değil.
Bugün yine ayrıca OMÜ Tıp Fakültesi ameliyathanelerinin standartlarının iyileştirilmesi ve sayılarının arttırılması adına yıllardan beri başlatılan çalışmalarda önemli mesafeler alındı. Bugün de
onların açılışları gerçekleştirilecek.” dedi.
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
“Temeli atılacak olan Diş Hekimliği Araştırma Hastanesi Türkiye’de hem büyüklük hem de klinikler açısından sanıyorum birinci sırada olacak.” diyen
Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan ise, “OMÜ Diş Hekimliği Fakültesi 1992 yılında kurulmuş, 1993 yılında da eğitime başlamıştır. Bu fakülte binası ve hastanenin toplam alanı 24 bin metrekareye yaklaşmaktadır. Bölge için olduğu kadar Türkiye için de büyük katkı sağlayacağına inandığımız bu fakültenin burada yapılıyor olmasından dolayı mutlu ve gurur duyuyoruz. Üniversitemizin özellikle son yıllarda kat ettiği gelişmelerde ciddi desteklerini gördüğümüz
bakanımız Suat Kılıç’a ve milletvekillerimize teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.
Konuşmaların ardından OMÜ Dış Hekimliği Araştırma Hastanesi’nin temeli törenle atıldı. Temel Atma töreni’nin ardından Heliport, Refakatçi Evi ve
Tıp Fakültesi’nde yenilenen ameliyathanelerin açılışlarına geçildi.
Temel atma ve açılışlar törenleri protokol üyeleri; Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, AK Parti Milletvekilleri Tülay Bakır,
Mustafa Demir, Çağatay Kılıç, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Göktan, OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, AK Parti İl Başkanı Fuat Köktaş
tarafından yapıldı. Ayrıca; Heliport’un açılışı Acil Servis Doktor Asistanı Muhammet Okuyucu, Refakatçi Evi’nin açılışı hasta yakını Yücel Aydın, Tıp
Fakültesi’ndeki yenilenen ameliyathanelerin açılışı da intern doktorlar Rümeysa Onal ve Musa Turan tarafından yapıldı.
Diş Hekimliği Fakültesi Türkiye’nin
En Büyüklerinden Biri Olacak
1
Prof Dr. Selim Arıcı
993-1994 eğitim-öğretim yılında açılan OMÜ
Diş Hekimliği Fakültesinin bu zamana kadar kendisi için yapılmış bir binasının olmadığını belirten Dekan Arıcı, “Mevcut bina, Diş Hekimliği Fakültesi için
uygun değil. Tamamen sıfırdan bir diş hekimliği fakültesi
planlanması gerekiyordu. Güzel bir proje oluşturuldu.
Modern ve büyük bir proje. 1.5 yıl önce bu konuda ihaleye çıkıldı. Yeni fakültemiz, Türkiye’nin en büyüklerinden
biri olacak” dedi.
Mevcut Diş Hekimliği Fakültesi’nin 12 bin m2 olduğuna ve yetersiz geldiğine dikkat çeken Prof Dr. Selim Arıcı,
“İnşaatına başlanılan Diş Hekimliği Fakültesi’nin toplam
alanı yaklaşık 22 bin metrekare. Hastane 4 bloktan oluşuyor. Projede, hastane bölümü, hastalara hizmet verecek
bölümler, öğrencilerin eğitim görecekleri alanlar, eğitim
sisteminin modern hale getirilmesi için sınıfların ötesinde çok özel alanlar olacak” diye konuştu. Diş Hekimliği
Fakültesi’nin ilk kurulduğunda 15 adet diş ünitesinden
oluşan klinikte faaliyete başladığını ifade eden Arıcı, “Diş hekimliğinde en önemli şeylerden bir
tanesi diş ünitesi sayısı. Şu anda hastanede 130 tane diş ünitesi bulunmakta. Yeni ünite koyabileceğimiz bir yer yok. Yeni hastaneye geçtiğimizde 250 diş ünitemiz olacak” dedi.
Prof. Dr. Selim Arıcı, Diş Hekimliği Fakültesi inşaat çalışmalarının 3 yıl içerisinde tamamlanacağını sözlerine ekledi.
15
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
ASTRONOMİ ÖĞRENMEME
ENGEL YOK
“Astronomi
Öğrenmeme
Engel Yok” adlı
projenin açılış
töreni OMÜ
Gözlemevi’nde
gerçekleşti
T
ÜBİTAK Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları
Destekleme Programı çerçevesinde Ondokuz Mayıs Üniversitesi ve Milli Eğitim
Müdürlüğü ile birlikte yürütülen “Astronomi Öğrenmeme Engel Yok” adlı projenin açılış töreni OMÜ
Gözlemevi’nde gerçekleşti.
Açılışa; Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, öğretim üyeleri, işitme
engelli öğrenciler ve davetliler
katıldı.
Törenin açılış konuşmasını yapan Proje Yürütücüsü Yrd. Doç.
Dr. Mualla Bolat: “Bugün burada
eğitim ve sosyal sorumluluğu beraber yürüttüğümüz bir çalışmanın içindeyiz. Çalışmanın temel
amacı; işitme engelli öğrencilerin
astronominin temel kavramlarını
ve mevsimleri yaparak, yaşayarak öğrenmesi ve Türkiye’de fen
ve astronomi alanlarında işaret
dilinin geliştirilmesidir.
Evren, evrendeki yerimiz, güneş sistemi, güneş
tutulması, ay tutulması, mevsimlerin oluşumu astronominin konularındandır. Bu çalışmada yukarıdaki konularla ilgili etkinlikler yapılması planlanmaktadır.
Projenin ana temasını ‘mevsimler’
oluşturmaktadır. Mevsim kavramı
her öğrencinin fen eğitiminin bir
parçası olmalıdır. Mevsimlerin etkileri günlük yaşamımızın içindedir.
Mevsimlere göre sıcaklık değişimi,
beslenme alışkanlıkları, tarım ürünlerindeki fark, kültür farkı, gece ve
gündüz süreleri arasındaki fark, güneşin doğuş ve batış noktalarının
değişimi, Güneş’in gökyüzündeki
hareketinin değişimi, Güneş’in gökYrd. Doç. Dr. Mualla Bolat
yüzündeki hareketinin süresinin değişimi, gölgenin boyunun değişimi
gibi daha birçok özellik mevsimlerin
oluşmasındaki nedenin sonuçlarıdır.
Gökyüzü ve uzayın gizemli yapısı geçmişten günümüzde bilim insanlarının daima dikkatini çeken bir
araştırma alanı olmuştur. Teleskopun bulunmasına
kadar bu gizemin çözülmesi sadece çıplak gözle başımızı yukarı kaldırarak yapılmıştır. Yani duyulardan
sadece gözümüz kullanılmıştır. İşitmeye ihtiyacımız
olmamıştır. Bu yüzden İşitme engelli öğrencilerle
16
astronomi ile ilgili bir proje yapmanın uygun olduğu
düşüncesinden hareketle, ‘Astronomi Öğrenmeme
Engel Yok’ başlığı seçilmiştir.
Projede öğrencilerin yapacakları etkinliklerle
gözlem (işitme duyusu hariç), ölçme, sınıflama, sayıları kullanma, model oluşturma, verileri yorumlama, iletişim kurma gibi bilimsel süreç becerilerinin
kazandırılacağı düşünülmektedir. Bu projenin gerçekleşmesi durumunda öğrencilerin; deney yapma,
bilim insanı gibi çalışma, gözlem yapma, ölçme, sı-
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
verimli bir çalışma olacağına
inanıyor, TÜBİTAK’a desteğinden ötürü teşekkür ediyorum.”
diye konuştu.
nıflama, verileri kullanma ve yorumlama gibi bilimsel süreç becerilerine, işbirliği içinde çalışma, bilimin doğasını farkına varma
gibi kazanımları elde etmeleri planlanmaktadır.” dedi.
“Üniversitenin işlevlerini; bilim, eğitim ve topluma hizmet yada
sosyal sorumluluk olarak sıralayabiliriz. Burada üçünün de birlikte
olduğunu görüyoruz.” diyen Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, “Bu
topluma hizmet projesinde eğitim de var bilim de var. Bu açıdan
gerçekten örnek bir projedir. Sanıyorum bu çalışma, Türkiye’deki
ilk çalışmadır. Bu nedenle bu projeyi muhtemelen bundan sonra
birçok ilde tekrarlanacak olan bir proje olarak düşünüyorum. Çok
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy da konuşmasında şunları
kaydetti: “Sosyal sorumluluk
anlamında çok önemli bir projeyi Samsun’da hayata geçiriyor olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Öğrenmede engel olmadığını, her
alanda her konuda bununla ilgili çalışmalar yapılabileceğini bugün
bu proje ile ortaya koymuş oluyoruz. Özellikle astronomi ve uzay
konusunda genç arkadaşlarımızın belirli engelleri olmasına rağmen
burada bilgi sahibi olma, bu alanda yürütülen çalışmalar konusundaki faaliyetler sürdürme ve yine birtakım araştırmaları öğrenme
noktasındaki çabaları büyük önem taşıyor. Samsunda bu anlamda
yürütülen birçok çalışmaya bunlar da eklenmiş oldu. Ondokuz Mayıs Üniversitemiz bu anlamda önemli bir çalışmaya öncülük yaptı.
Bu proje Türkiye’nin ilk projesidir. Çalışmanın örnek oluşturmasını
temenni ediyoruz. Projenin gerçekleştirilmesinde emeği geçenlere
teşekkür ediyorum.”
Açılış konuşmalarının ardından Samsun Valisi Hüseyin Aksoy ve
Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan teleskopdan güneşteki uzay patlamalarını incelediler ve öğrencilerle birlikte Planetaryum’da Uzay
Tiyatrosu izlediler.
OMÜ ÇOCUK ROMATOLOJİ BİLİM DALI AÇILDI
O
ndokuz Mayıs Üniversitesi
Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesinde, 0-18 yaş arası hastalara hizmet verecek Çocuk Romatoloji
Bilimdalı açıldı.
Çocuk Nefroloji ve Çocuk Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ozan Özkaya, romatizmal hastalıkların çocukluk çağında
sık görüldüğünü ve bu ünitede juvenil
idiyopatik artrit, ailevi akdeniz ateşi,
vaskülit ve diğer bağ dokusu hastalıklarının tanı ve tedavilerinin yapılacağını
belirtti.
Dr. Özkaya, Çocuk Romatoloji Bilim
Dalı olarak amaçlarının; yüksek bilimsel
düzeyde ve uluslararası kalitede sağlık
hizmeti verebilmek ve bilimsel araştırma faaliyetleri ile ulusal ve uluslararası literatüre katkıda bulunarak, ulusal ve uluslararası sağlık problemlerinin
farkında ve bunlara çözüm üretme becerisini kazanmış, “kanıta dayalı tıp”
kurallarını benimsemiş hekimler ve uzmanlar yetiştirmek olduğunu söyledi.
Çocuk Romatoloji polikliniğinde, Prof. Dr. Ozan Özkaya denetiminde hafta
içi her gün, 08.30-17.00 saatleri arasında hastalar randevu ile hizmet veriliyor.
17
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
ÖĞRENCİLER SORDU
REKTÖR AKAN YANITLADI
Ülkemizde başka
hiçbir üniversitede
olmayan bir gelenek
bu yıl da sürdürüldü
ve Ondokuz Mayıs
Üniversitesi Rektörü
bir kez daha söyleşi
yapmak üzere
öğrencilerle bir
araya geldi.
1
2 yıldır geleneksel olarak düzenlenen “Rektörle Buluşma” başlıklı
söyleşide Prof. Dr. Hüseyin Akan’a; Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Halis Ölmez, Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, Prof. Dr. Mahmut Aydın ve
Genel Sekreter Selahattin Özyurt da eşlik etti. OMÜ’nün üst düzey yöneticileri öğrencilerin karşısına geçerek onların sorunlarını dinledi, eleştirilerine
ve sorularına cevap verdi.
Konuşmasına, “Ondokuz Mayıs Üniversitesi her geçen gün büyüyor; yerleşkedeki inşaatlardan bunu anlıyor olmalısınız. Hız kesmeden büyümeye
devam edeceğiz.” diyerek başlayan Rektör Akan, Üniversitedeki yenilikler, gelişmeler ve bilimsel faaliyetler hakkında bilgi verdi.
Konuşmasının ardından öğrencilerden gelen çeşitli konulardaki soruları tek tek içtenlikle yanıtlayan Rektör Akan, öğrencilerin
önerilerini de değerlendirdi. Söyleşide, öğrencilerin sorularına karşılık ilgili yöneticiler de söz aldı.
OMÜ’DE EMEKLİ PERSONEL KİMLİK
KARTI ÇIKARTILMASI UYGULAMASI BAŞLADI
O
ndokuz Mayıs Üniversitesi tarafından, emekli olan tüm
personele “Emekli Personel Kimlik Kartı” çıkartılması uygulaması başlatıldı.
Konu ile ilgili açıklama yapan Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, “üniversitemize yıllarca hizmet etmiş olan çalışma arkadaşlarımız, emekli kimlik kartı ile emeklilik yıllarında üniversitemiz olanaklarından
ve sosyal tesislerinden, halen çalışanlarımızın yararlandığı şekilde
yararlanma imkânı bulacaklardır. Ayrıca diğer üniversitelerin sosyal tesislerini de kullanabileceklerdir.” dedi. Emekli olan personelimize emeklilik işlemleri sırasında verilecek olan kartı, daha
önce emekli olmuş olan Ondokuz Mayıs Üniversitesi çalışanları da
başvurduklarında alabileceklerdir.
26 yıl süreyle hizmet ettiği Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık
Uygulama ve Araştırma Merkezi Hastanesinden ayrılırken bir konuşma yapan, ilk emekli personel kimlik kartı sahibi Hemşire Rahşan
Yılmaz, uygulamanın emekli personel için güzel bir jest olduğunu, ayrıca ilk kartı almanın kendisi için ayrı bir mutluluk kaynağı olduğunu
belirtti. Türk Hemşireler Derneği Samsun Şube Başkanı olarak da görev yapan Rahşan Yılmaz, Ondokuz Mayıs Üniversitesinden emekli
olduğunu, ancak ailesi gibi gördüğü OMÜ ile eğitim ve sağlık alanında gerçekleştirdikleri faaliyetlerin artarak devam edeceğini ifade
etti.
18
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
BU BENİM ESERİM
Ondokuz Mayıs
Üniversitesi ve
İl Milli Eğitim
Müdürlüğü
tarafından organize
edilen ve bu yıl
8.’si düzenlenen
“Bu Benim Eserim
Matematik ve Fen
Bilimleri Proje”
çalışmasının bölge
sergi ödül töreni
düzenlendi.
A
takum Grand Deluxe
Amisos Otel’de düzenlenen ödül törenine;
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, Rektör Prof.Dr. Hüseyin Akan, Atakum
İlçe Kaymakamı Salim Demir, İl
Milli Eğitim Müdürü Mustafa Cora,
OMÜ Öğretim Üyeleri, İlçe Milli
Eğitim Müdürleri, İl Milli Eğitim
Müdür Yardımcıları, İl Genel Meclis Başkanı Mustafa Karakurt, Vergi
Dairesi Başkanı Şuayip Sevgi, Meteoroloji 10. Bölge Müdürü Murat
Asan, okul müdürleri, öğretmenler,
öğrenciler ve veliler katıldı.
Bu Benim Eserim çalışmaları
ortaokul 6., 7., ve 8. sınıf öğrencilerinin katılımıyla matematik, fen
ve teknoloji dersleri alanlarında
yapılan çalışmalarda Samsun, Tokat, Amasya, Ordu, Kastamonu, Giresun ve Sinop ilinden toplam 11 bin
230 proje yer aldı.
Ödül töreni öncesi açılış konuşmasını yapan İl Milli Eğitim Müdür
Yardımcısı ve Bölge Koordinatörü
Muharrem Akyan, “Proje çalışmaları ortaokul 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerinin katılımıyla matematik, fen
ve teknoloji dersleri alanlarında
yapılan çalışmalardır. Türkiye genelinde 78 bin 887 proje hazırlanmış
olup, bu projelerin 7 bin 452 tanesi
Samsun’da öğrencilerimiz tarafından hazırlanmıştır. Samsun üretilen
proje bakımından Türkiye 3.’sü bölgemizde ise 1. olmuştur. 24 Eylül’de
başlayan süreç 1 Şubat tarihinde
sona ermiştir. Fedakâr eğitmen ve
öğrencilerimizin çalışmaları sonucu Samsun ilimiz adına 7 bin 452,
bölge toplamında 11 bin 230 proje girişi olmuştur. Samsun, Tokat,
Amasya, ordu, Kastamonu, Giresun
ve Sinop illerinden gelen projeler
matematik, fen ve teknoloji öğretmenleri tarafından değerlendirilerek 406 projenin Bölge Bilim Kurulu’na gitmesi
uygun görülmüştür. Bölge Bilim Kurulu tarafından
yapılan değerlendirme sonucunda 406 projeden 76
projenin sergilenmesine ve bu projelerden 8 tanesinin de Ankara’daki Türkiye Finallerine katılmasına
karar verilmiştir” dedi.
tanesi projelerdir. Çocuklarımız yaparak, deneyerek
kendi eserlerini ortaya koyuyorlar. Bu şekilde kendilerini de ifade etmiş oluyorlar. Kendilerine olan özgüvenleri kazanmaları da bu tür organizasyonlarla
da katkı sağlanmış olunuyor” diye konuştu.
Bu tür organizasyonları yararlı bulduklarını belirten İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Cora, “Eğitim
öğretimde öğrenme yollarının en güzellerinden bir
Konuşmaların ardından Samsun Valisi Hüseyin
Aksoy, ‘Bu Benim Eserim’ projesinde dereceye girenlere ödüllerini verdi.
19
Bilim denince akla teknolojinin geldiğini ifade
eden Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, “Rekabet edebilmemiz için, dünyada hak ettiğimiz yeri bulabilmemiz için teknolojide o kaliteyi yakalamamız, üretim
yapmamız lazım. Bunun da yolu araştırma ve geliştirme gibi unsurlardır. Bu alışkanlığı kazandırmak
için de en uygun çözüm yolu bunu ilkokul düzeyinde
çocuklarımıza aşılamamızdır. Şu anda araştırma ve
geliştirmede olmamız gereken seviyenin altındayız.
Bizi 5-10 yıl içerisinde bu seviyeye öğrencilerimiz ve
gençlerimiz ulaştıracaktır.” şeklinde konuştu.
Teknolojide ülkeler birbirleriyle rekabet edebilecek bir çağa girildiğini belirten Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, “Bu proje çocuklarımızın kendi düşüncelerini ortaya koyabilme, onların içindeki fikirlerin
açığa çıkartan güzel bir çalışma. Çağımızda inovasyon kavramı var. Artık bu süreçte inovatif çalışmalarla ekonomik anlamda yeni bir takım değerlerin
oluşturulduğu ve ülkelerin birbirleriyle rekabet ettiği
bir döneme girmek üzereyiz. Bu çalışmalar öğrencilerimizin bu fikirlerinin ortaya çıkmasında onların
inovatif çalışmalara yönlenmelerinde önemli bir
başlangıç oluşturacaktır.” ifadelerini kullandı.
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
ORTA KARADENİZ ÜNİVERSİTELERİ
İŞBİRLİĞİ
Orta Karadeniz’de
bulunan 8 üniversite,
tüm fiziksel ve
teknolojik alt yapının
ortak kullanılması
amacıyla protokol
imzaladı.
O
Vali Hüseyin Aksoy
rta Karadeniz Üniversiteleri Akademik İşbirliği Platformu (OKÜP) imza töreni Samsun’da yapıldı.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Amasya Üniversitesi, Giresun Üniversitesi, Sinop Üniversitesi, Ordu Üniversitesi, Çorum Hitit Üniversitesi, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi ve Canik Başarı Üniversitesinin tüm fiziksel ve teknolojik alt yapısını ortak kullanma amacı taşıyan protokol, Canik Başarı Üniversitesi Fehmi Yıldız Kültür Merkezi’nde
imzalandı.
İmza töreni öncesi açılış konuşmasını yapan Canik Başarı Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Yunus Bekdemir, “Bu birliktelik, uzun zamandır devam eden rektörlerimizin
bölgelerdeki toplantıları ile gelişen bir birliktelikti. Amacımız üniversitelerimizce sahip
olan akademik, fiziki ve diğer bütün imkanların bir sinerji oluşturacak şekilde bir arada
kullanılmasıdır. Bütün imkanlarımızın yapacağımız platform çerçevesinde merkez laboratuvarlarımızda, sanayi-üniversite işbirliğinde,
araştırma projelerin oluşturulmasında geliştirilmesinde ve bölgesel kalkınmada bir itici güç olacağına inanıyoruz. Çünkü bu kadar
üniversitenin bir araya getirdiği akademisyenlerin toplam entelektüel kapasitesi, Ar-Ge imkanlarının toplam kapasitesi görülmeye
değer. Bütün bu imkanları kaynak israfına da yol açmadan daha etkin ve verimli kullanılması adına bu platformun çok şey yapacağına
inanıyoruz” dedi.
Açılış konuşmasının ardından üniversite rektör ve yardımcıları duygu ve düşüncelerini söylediler. İlk olarak kürsüye çıkan Tokat
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mücahit Eğri, “Biz Gaziosmanpaşa Üniversitesi olarak bu çalışmanın içersinde
olmaktan dolayı mutlu olduğumuzu, katkı vermekten ve katkı alacağımızdan da mutlu olacağımızı belirtmek isterim” diye konuştu.
Kendilerini halen OMÜ’nün bir parçası olarak gördüklerini belirten Amasya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Gökdere, “Ama her şeyden önce ayrı bir üniversiteyiz. OMÜ’den ayrıldığımız dönemden itibaren etkin ve verimli çalışabilmek için ilk
parametremiz yerel dinamiklerle uyumlu hareket etmek, işbirliği içersinde olmak temel felsefemizdi. Bunun üzerinde ilerlerken biz
aslında denizde bir kayıkla ilerliyorduk, şimdi gemiyle ilerleyeceğiz. Biz bu geminin bir kısmıyız. Ama bu sürecin bir parçası olarak
Amasya Üniversitesi olarak bizlere mutluluk veriyor. Bu işbirliği devlet imkanlarının ya da özel sektör imkanlarının eğitime vermiş
olduğu katkının etkin bir şekilde kullanılmasına son derece önem sağlayacaktır. Sağlanan bir imkanın etkin bir şekilde kullanılması
verimi arttıracaktır. Bizim üniversiteler olarak temel hedefimiz topluma en önce kendi bölgesine daha sonra geniş bölgelere hizmet
edebilmektir.” şeklinde konuştu.
Bu protokolün önemli sonuçları ortaya çıkaracağının altını çizen Çorum Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet
Evkuran, “Hitit Üniversitesi tarihte ilk yazılı anlaşma olan kardeş anlaşmasına imza atan bir uygarlığın ismini taşımaktadır. Kamu kaynaklarının çok rasyonel bir şekilde kullanılması adına Orta Karadeniz’de yer alan üniversitelerin arasında böyle bir işbirliği platformu
oluşturması çok önemlidir. Bu çalışmanın çok önemli sonuçlar doğuracağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
20
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
Akademik birikimi olan bütün hocaları öğrenciler nezdinde kullanacaklarını ifade eden Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarık
Yarılgaç, “Bu imza töreni ile araştırıcının bütün imkanları olan laboratuvar araçlarını bir arada kullanabileceğiz.” dedi.
Bu birlikteliğin güzel olacağını ve güzel olayları ortaya çıkaracağını belirten Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bircan,
“Çünkü bu 8 üniversite ile çok büyük işler yapacağız. Bu güzel fikrin
oluşmasını sağlayan herkese teşekkür ediyoruz. 8 üniversite olarak
gücümüzü birleştirip, bölgemizin problemlerine çözüm getirerek
Türkiye’nin önemli bölgesi haline getireceğine inanıyorum.” açıklamasında bulundu.
Üniversite eğitimlerinde özellikle araştırma konusunda israfların olduğunu ama işbirliğinin olmadığının altını çizen Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan şöyle konuştu: “Tüm rektör
arkadaşlarımız ile bir araya geldik ve böylesine bölgesel işbirliğine
zorunlu olduğumuzun altını çizdik. İlk toplantıda lisansüstü yapabilecekleri eğitimleri konuştular. Bugün burada ikinci toplantıda ise
tüm üniversitelerin araştırma merkezleri, laboratuvarları, teknolojik üniversite sanayi işbirliği merkezleri yani araştırmaya yönelik
tüm birimlerin yöneticileri bir araya gelecek ve ortak birlikte neler
yapılabiliri konuşacaklar. Bir Türk vatandaşı rahatlıkla bu ülkede aç
kalmadan sıcak çatı altında hayatını tamamlayabilir. Türkiye’nin
omuzlarında çok fazla yük var. Dünya insanlık tarihine baktığımda
mağdurun ve mazlumun yanında olan bir devlet, güçlü bir devlet yok. Bu görev Türkiye’nin üzerinde düşüyor. Bunu gündelik bir
hayatta da görüyoruz. Uluslararası politikada Türkiye’nin politikası
yine mezhebine, dinine ve ırkına bakmadan ezilenin yanında yer
alması gerçekleşiyor. Dolayısıyla Türkiye’ye oynaması zorunlu olduğu bu rolü, bu ülkenin bir parçası üniversiteler olarak da bizler
üzerimize düşeni yaparak desteklemeliyiz. Özellikle üniversite
eğitiminde, özellikle araştırma konusunda israf var, işbirliği yok.
Aynı cihaz birkaç üniversiteye alınabiliyor ve çok da iyi kullanılmıyor. Amaçladığımız bu 8 üniversite birbirinin cihazlarını ve laboratuarlarını kullanabilsin. Böylece gereksiz kamu kaynaklarını israf
etmeyelim. Bir araya gelip ortak projeler geliştirilsin. Burada asıl
vazife öğretim üyelerimize düşmekte. Biz idareciler ve rektörler
olarak sadece yerim dar diyene yerini genişletme vazifesini yerine
getirebiliriz. Bundan sonra tamamen öğretim üyesi ve akademisyenlerimizin işidir. Onlar çalışacak, bir araya gelecek ve üretecek.
Onlar ürettikçe de üniversitelerimiz parlayacak. Üniversite sanayi
işbirliğimiz gelişecek ve Türkiye bu sayede daha da güçlü bir ülke
haline gelecek.”
Bu protokol imza töreni ile birçok noktada işbirliğinin sağlanacağını, israfları önleyecek ve daha fazla verim alabilecek birçok
çalışmayı gerçekleştirmek adına güzel bir başlangıç olduğunu ifade eden Samsun Valisi Hüseyin Aksoy ise şunları kaydetti: “Orta
Karadeniz’de bulunan üniversitelerimiz bir araya gelerek belirli
alanlarda işbirliği yapmak üzere bu protokolü imzalayacaklar. Bu
güzel bir başlangıç. Üniversitelerimiz sadece gençlerimizi hayata
hazırlayan kurumlar olarak varlığını sürdürmemeli ve sürdürmemektedir. Bunu daha çok geliştirmek ve farklı alanlarda çalışmalar yapmak şekilde ortaya koymalıdır. Üniversiteler bulunduğu
alanlarda, bulunduğu kentlerde kentin sorunlarıyla da yakından
ilgilenen ve onlara çözüm üreten, üretme noktasında gayret gösteren kurumlar olarak kendilerini gösteriyorlar. Bizler Samsun’da
başta OMÜ olmak üzere işbirliği yaptığımız kentin sorunları ile ilgili
birçok çalışmalarımız var. Üniversitelerimiz kentlerin, bulundukları illeri sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda gelişmelerine katkı
sağlayan önemli kurum olarak görüyoruz. Bu bakımdan sadece
eğitimle sınırlı olarak bir çalışmanın varlığı yok ama bunu daha da
geliştirmek ve daha farklı alanlara yaymak anlamında bu işbirliği
büyük önem taşıyor. Samsun’da üniversitelerimizin gerçekleştirecekleri işbirliği de belirli projelerde ortak hareket etme anlayışının
ötesinde bölgenin sorunlarının da ortaya konmasında ve bunlara
çözüm üretmekte oldukça önemli katkılar gerçekleştirecektir.”
Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı’nda (OKA) Çorum, Tokat,
Amasya ve Samsun illeri olarak ortak birçok çalışma içersinde yer
aldıklarını belirten Vali Aksoy sözlerini şöyle tamamladı: “Özellikle diğer komşu illerimiz Ordu, Giresun ve Sinop da bu platforma
dahil olarak Karadeniz’i bir bütün olarak orta noktasında yer alan
üniversitelerimizin işbirliğimizin daha üst noktalara taşınmasında
önemli bir başlangıç oluşturuyor. Akademik iş birliği, laboratuar
imkanlarının kullanılması, araştırma merkezlerinin kullanılması
gibi birçok üniversitenin kendi imkanları olmadığı için yapamadığı
çalışmalara da fırsat oluşturacak ve güzel çalışmaları ortaya çıkaracak bir başlangıç olarak bunu görüyoruz.”
Konuşmaların ardından Orta Karadeniz Bölgesi Üniversiteleri Akademik İşbirliği Platformu (OKÜP); Canik Başarı Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Yunus Bekdemir, Sinop Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Recep Bircan, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Tarık Yarılgaç, Giresun Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Aygün Atar, Çorum Hitit
Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Evkuran, Amasya
Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Murat Gökdere, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mücahit Eğri ve
OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan tarafından imzalandı.
21
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
KISA FİLMLER YARIŞMASI ÖDÜLLERİ
SAHİPLERİNİ BULDU
“OMÜ’ye
Hikâyeler, Kıs(a)
Kıs(a) Filmler” adlı,
OMÜ temalı kısa
filmler yarışmasının
finali, OMÜ
Atatürk Kongre
Kültür Merkezinde
düzenlendi.
O
Prof. Dr. Yavuz Demir
MÜ Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencilerinin, Yaratıcı Yazarlık Merkezi bünyesinde hazırlamış oldukları, “OMÜ’ye Hikâyeler, Kıs(a) Kıs(a) Filmler” adlı, OMÜ temalı kısa filmler yarışmasının finali, OMÜ Atatürk Kongre Kültür Merkezinde düzenlendi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesinin hikayesinin öğrenci gözünden anlatıldığı 10 kısa film jüri önünde yarıştı. Filmlerin gösterimine Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Halis Ölmez, Prof.
Dr. Hakan Leblebicioğlu ve Prof. Dr. Mahmut Aydın, Genel Sekreter Yrd. Doç. Dr. Selahattin Özyurt, OMÜ Yaratıcı Yazarlık Merkezi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü ve Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yavuz Demir, öğretim üyeleri ve
öğrenciler katıldı.
Prof. Dr. Yavuz Demir yaptığı konuşmada, “2012’de Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Yaratıcı Yazarlık Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni kurduk. Şimdilerde dünyanın ilk
ve tek uluslararası yaratıcı yazarlık merkezini kuruyoruz, Oxford, New York ve Ferris
Üniversiteleriyle birlikte Seferihisar’da Silikon Vadisi gibi yaratıcılığın vadisi olacak bir
merkez kuruyoruz. Daha ilk yılda yanımızda bu işin merkezinden, Amerika Birleşik
Devletleri’nden bir akademisyen ve romancı vardı. O konuştukça biz nereye gideceğimizi daha iyi görmeye başlamıştık. Sabaticalının yarısını üniversitemizden geçiren,
bu değerli akademisyeni bizlerle buluşturan o zamanki idarecimize, eski Fen-Edebiyat
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmet Şenel’e şükranlarımı sunarım. Bu projeyi kendilerine
ilk takdim ettiğim günden beri maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen sevgili Rektörümüze huzurlarınızda şahsım, öğretim üyesi arkadaşlarım ve öğrencilerim adına
teşekkür ederim. Biz haritada bir nokta misal, fakültede bir bölümüz. Sınırlarımız ve
çapımız beli. Bugün karşınızda olan bu program ve daha niceleri fakültede, engin destek ve ilgileriyle gerçekleşiyor. Bu bağlamda Fakültemiz dekanı sevgili Prof Dr. Şenol
Eren ve çok kıymetli yardımcısı, sevgili dostumuz Doç. Dr. Bünyamin Kocaoğlu’na huzurarınızda gönülden şükranlarımı sunuyorum.” dedi.
Birbirinden iddialı 10 kısa filmin gösterildiği yarışmada filmlerin gösteriminin ardından, OMÜ’lü öğretim üyelerinden oluşan “Gül Işığı” adlı müzik grubu; Prof. Dr. Burhanettin Tatar, Doç.
Dr. Ahmet Çakır, Öğretim Gör. İlyas Şenel, Zülfi Gaydan, Selami Çakmak ve Arş. Gör. Atiye Gülfer Kaymak,
Türk Halk Müziğinin birbirinden güzel ezgilerini seslendirdiler. Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, Gül Işığı Grubu adına öğretim görevlisi İlyas Şenel’e plaket takdim etti.
Mini konserin ardından, Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Halis Ölmez ve
Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu tarafından dereceye giren filmler açıklandı. Birinci, ikinci ve üçüncü olan
filmlerin yönetmenlerine Rektör Akan ve yardımcıları tarafından plaket takdim edilirken, filmlerde emeği
geçen tüm öğrencilere OMÜ amblemli armalar hediye edildi.
22
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
Gecenin sürpriz ödülü olan, “En İyi Misafir Oyuncu” ödülünü, Deniz Türküsü filminde oynadığı rolle Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan
aldı. Ayrıca Akan’ın oynadığı filmin objesi olan kum saati, film oyuncuları tarafından Rektör Akan’a hediye edildi. Rektör Prof. Dr.
Hüseyin Akan yaptığı konuşmada “Bu benim ilk oyunculuğum. Oyunculuk bayağı zor bir işmiş. Ekranda gözüktüğüm 5, 10 saniyeyi 2
günde çektik. Görüyorum ki öğrencilerimiz OMÜ’den memnunlar. Neşeniz ve enerjiniz hiç kaybolmasın.” dedi.
Prof. Dr. Şenol Eren, Prof. Dr. Yavuz Demir, Prof. Dr. Şaban Sağlık, Doç. Dr. Şahin Köktürk, Yrd. Doç. Dr. Dursun Ali Tökel, Yrd. Doç.
Dr. Cem Gençoğlu ve Öğretim Görevilisi Sıddık Akbayır’ın jüri üyeliği yaptığı yarışmada; “Crossroads” birinci, “Deniz Türküsü” ikinci ve
“Üstü Kurmaca Altı Gerçek” adlı film üçüncü oldu.
ÇOK OKUYAN KAZANDI!
O
MÜ en çok okuyan öğrencisini tablet PC ile ödüllendirdi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kütüphane ve Dökümantasyon Daire Başkanlığı tarafından, 23 Nisan Dünya Kitap Okuma günü dolayısıyla, 2013 yılında Merkez
Kütüphane’den en çok kitap ödünç alan 3 öğrenci mini
tablet PC ile ödüllendirildi.
OMÜ Merkez Kütüphane’de düzenlenen ödül törenine; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis Ölmez, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Ömer Bozkurt ile
Ödül töreninde konuşma yapan Rektör Yardımcısı
Prof. Dr. Halis Ölmez, “Kütüphaneler Haftası, Dünya
Kitap Okuma Günü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı dolayısıyla, en çok kitap okuyan öğrencilerimiz arasında düzenlenen yarışmanın ödül törenini bugün yapmak istedik. Millet olarak okuma alışkanlığımız zayıf. İstiyoruz ki
gençliğimiz ve halkımız daha fazla okusun. Buna katkı sağlamak için en çok okuyan öğrencilerimizi tablet PC ile ödüllendirdik. Ödül alan
öğrencilerimizin bundan sonra da okuma alışkanlıklarının devam etmesini diliyorum. Ayrıca, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kütüphane ve
Dokümantasyon Daire Başkanlığına okumayı teşvik edici çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum.” dedi.
Konuşmanın ardından, 99 kitapla en çok ödünç kitap alan Fen-Edebiyat Fakültesi öğrencisi Merve Cengil’e, 93 kitap ödünç alarak 2.
olan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencisi Gökhan Çam’a ve 89 kitap ile 3. olan Özlem Baran’ın yerine annesi Cemanur Baran’aProf.
Dr. Halis Ölmez tarafından ödülleri verildi.
23
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
DENEY HAYVANLARI KULLANIM
SERTİFİKASI EĞİTİM PROGRAMI
OMÜ Hayvan
Deneyleri Yerel Etik
Kurulu tarafından,
öğretim üyelerine
yönelik “Deney
Hayvanları
Kullanım Sertifikası
Eğitim Programı”
düzenlendi.
O
ndokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Veteriner Fakültesi ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Deney Hayvanları Araştırma ve Uygulama Merkezi (DEHAM) işbirliği ile
OMÜ Hayvan Deneyleri Yerel Etik Kurulu tarafından, öğretim üyelerine yönelik “Deney Hayvanları Kullanım Sertifikası Eğitim Programı” düzenlendi.
Programın açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Cankon Germiyanoğlu: “02.07.2007 tarihli Çevre ve Orman
Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun
9. uncu maddesi 5. inci fıkrası gereği ‘Hayvan Deneyleri Etik Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına Dair
Yönetmelik’ çerçevesinde oluşturulan Hayvan Deneyleri Merkezi Etik Kurulu (HADMEK)’nun 02.11.2007
tarihli toplantısında alınan kararı da dikkate alınarak, hayvan deneyleri yerel etik kurulu oluşturulan kuruluşlarda yerel etik kurullarca Deney Hayvanları Kullanım Sertifikası Eğitim Programı’nın düzenlenmesi
karara bağlanmıştır.
Bu karar neticesinde, üniversitemizde hizmet vermeye başlayan Hayvan Deneyleri Merkezi Etik Kurulumuz bu bilinçle eğitim faaliyetlerine başlamıştır. Bu eğitim faaliyetleri kapsamda öncelikle üniversitemiz
öğretim üyelerine yönelik Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Veteriner Fakültesi ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Deney Hayvanları Araştırma ve Uygulama Merkezi (DEHAM)
işbirliği ile Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hayvan Deneyleri Yerel Etik Kurulu tarafından 18-25 Mayıs 2013
tarihleri arasında ‘Deney Hayvanları Kullanım Sertifikası Eğitim Programı’ planlanmıştır. Bu eğitim programına üniversitemiz Tıp Fakültesi ve Veteriner Fakültesinde görevli 25’i eğitmen 40’ı kursiyer olmak üzere 65
Öğretim Üyesi katılıyor. Eğitim programı bitiminde kursiyerler girecekleri sınavda başarılı olmaları halinde
uluslararası geçerliliği olan kullanım sertifikasına sahip olacaklardır. Böyle bir eğitim programının üniversitemizde gerçekleşmiş olmasından kıvanç duyduğumuzu ve katılımcılara faydalı bir kurs olması temenni
ederiz.” dedi.
8 gün boyunca devam eden teorik ve pratik derslerin ardından kursiyerler sertifikalarını aldılar.
Tıp Fakültesi Dekanlığı Pembe Salon’da düzenlenen sertifika törenine; Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan,
Rektör Yardımcısı Prof. Dr.Hakan Leblebicioğlu, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Haydar Şahinoğlu, Veteriner
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Faruk Bağrıcı, Başhekim Prof. Dr. Mustafa Bekir Selçuk, Sivil Havacılık Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ferşat Kolbakır ve öğretim üyeleri katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Cankon Germiyanoğlu, “Kısa sürede çok iyi bir iş başardığımıza inanıyorum. Başlatmış olduğumuz Deney Hayvanları Kullanım Sertifikası Eğitim Programı’na 40 kişi müracaat
etmişti. Kursiyerlerimizden sadece 4 arkadaşımız bazı nedenlerden dolayı sertifika almayı başaramamış,
diğer 36 arkadaşımız kursun sonunda girdikleri sınavlarda başarı göstermiş ve uluslararası geçerliliği olan
sertifikalarını kazanmışlardır. Bizimle beraber olan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz.” dedi.
24
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
Daha sonra söz alan OMÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Haydar Şahinoğlu, “18 Mayıs’ta başlayan 25 Mayıs’ta başarıyla tamamladığınız bu kursta eğitici ve kursiyer arkadaşlarımızı kutluyorum. Başarılarınızın devamını diliyorum. DEHAM’ın başka güzel
organizasyonlara daha imza atacağına inanıyor ve bundan sonrası için hepinize başarılar diliyorum.” şeklinde konuştu.
Son olarak kürsüye çıkan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, “Bu yapılan iş sonuçta araştırma ve geliştirmeye kapı açmaktır. 36 arkadaşımız bu sertifikalarıyla hayvanlar üzerinde deney yapma yetkisine sahip oluyor. Bu kursun gerçekleşmesine katkı sağlayan eğitimcilerimize teşekkür ediyorum. Bu önemli bir eğitim programıdır. Eğitim programını tamamlayan ve
hakkıyla sertifika alan arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Sertifika sahibi arkadaşlarımızın bundan sonra ciddi ve bilim tarihine geçecek
araştırmalar yapmaları mümkündür” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından başarılı kursiyerlere sertifikaları verildi.
ETİKET GELECEĞİMİZ OLABİLİR
S
amsun Meslek Yüksekokulu
tarafından düzenlenen, “10.
Uluslararası Etiket Tasarımı Ödül Töreni” ve “Etiket Geleceğimiz Olabilir” başlıklı konferans, OMÜ
Sahnesi’nde gerçekleştirildi.
Belgesi, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Orhan Kurt tarafından da plaket verildi.
Etiket Sanayicileri Derneği
Başkanı Aydın Okay’ın konuşmacı
olarak katıldığı etkinliğe; Samsun
Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof.
Dr. Sevilhan Mennan, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Orhan Kurt,
öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı. 10.Uluslararası Etiket
Tasarımı yarışmasında başarılı olan
Grafik Tasarım Bölümü öğrencilerinden birinci olan Eda Kürekçi’ye
ve mansiyon ödülü alan Merve
Solak’a Samsun Meslek Yüksekokulu Müdürü tarafından Teşekkür
Ödül töreninin ardından konferansa geçildi. Konferansta konuşan Etiket Sanayicileri Derneği Başkanı Aydın Okay, “Biz etiket üretiyoruz. Bunun için de gerekli olan tüm teknolojik imkanlara sahibiz. Bu açıdan Türkiye Avrupa ülkelerinden geride değildir. Bugün
Almanya’nın İhracatındaki başarının önemli nedenlerinden biri de ambalajlarındaki etiketlerin çok iyi olmasıdır. Bizim çok iyi makinelerimiz var. Fakat en nihayetinde bu makineleri çalıştıranlar insanlardır. Bizim de donanımlı insanlara ihtiyacımız var. Yaptığınız işlerde
başarılı olup olmamanız dikkatinize bağlıdır. Yani başarı detaylarda gizlidir. Onun için detayları gözünüzden kaçırmamanızı öneririm.
Bizim böyle etkinlikleri yapmamızın amacı gelişen bir sektör olan etiket sanayini öğrencilerle buluşturmaktır. Çünkü İstanbul dükalığı
bitiyor. Bu sektör Türkiye’nin her alanına yayılıyor. İş hayatında başarılı olmak için size tavsiyem bu sıralarda okurken zamanınızı çok iyi
değerlendirerek yabancı dilinizi geliştirmenizdir. Artık bir yabancı dil dahi yetmemekte, İngilizcenin yanında Arapça, Çince, Rusça dillerinden birini de öğrenmeniz gerekmektedir.” diye konuştu.
25
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ
ÖĞRENCİLERİNDEN LÖSAM’A DESTEK
Mühendislik
Fakültesi öğrencileri LÖSAM yararına gıda kermesi
düzenlediler.
S
amsun Lösemili ve Kan Hastalıklı Çocuklar Derneği ve Mühendislik Fakültesi öğrencilerinin ortaklaşa düzenlediği ve bu yıl ikincisi düzenlenen Gıda Kermesi Ondokuz Mayıs Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde yapıldı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hemalotoji Onkoloji
Ana- bilim Dalı Öğretim Üyesi Samsun Lösam Dernek Başkanı Prof.Dr. Davut Albayrak, Hemolotoji ve
Onkoloji Öğeritim Üyesi Doç.Dr. Canan Albayrak, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fehmi Yazıcı,
Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Hüseyin Gençcelep ve Yrd. Doç. Dr. Erdem Emin Maraş, araştırma görevlileri
ile lösam üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi (OMÜ) Hemotoloji Onkoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Samsun Lösam Dernek Başkanı Prof.Dr. Davut Albayrak yaptığı kısa konuşmada tüm katılımcılara teşekkür
etti. Albayrak, “Çocuklarımız sizlerden aldığı manevi destek sayesinde mücadele ettikleri hastalıklarla baş
edebiliyor. Bu durum herkesin başına gelebilir. Bu noktada hep beraber birlikte hareket edersek çocuklarımızı sağlıklı bir yaşama kavuşturabiliriz. Lösam tedavi edilebilir bir hastalıktır. Bunu unutmayalım”
dedi.
Kermesin sonunda lösam derneğine maddi manevi destekte olan araştırma görevlilerine Ondokuz
Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hemalotoji Onkoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Samsun Lösam Dernek
Başkanı Prof.Dr. Davut Albayrak teşekkür belgesi verildi.
26
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
OMÜ’LÜ ÖĞRENCİLER DOĞANIN
ORTAK DİLİNDE BULUŞTULAR
Üniversitemiz
Ekolojik Yaşam
Topluluğu
tarafından
Kızılırmak
Deltası’nda “II.
Ekolojik Yaşam
Kampı” düzenledi.
İ
ki gün süren kampta katılımcılara; doğa koruma, doğa fotoğrafçılığı, kuş halkalama, organik tarım, biyoçeşitlilik, ağız ve diş sağlığı gibi konularda uzman
öğretim üyelerince uygulamalı eğitimler verildi.
“Dünya Üniversitesinden, Dünya Mirası Kızılırmak Deltası’na” kamp
sloganı ile başlayan, “II.
Ekolojik Yaşam Kampı”
bu yıl OMÜ’de öğrenim
gören; Nijer, İran, Afganistan, Moğolistan, Kazakistan, Gürcistan, Azerbaycan, Pakistan, Kırgızistan,
Somali, Kenya, Nijerya,
Mozambik, Türkmenistan, Tacakistan, Etiopya, Gine, Kongo uyruklu 50 uluslararası
öğrenci ve 10 akademisyenin katılımı ile gerçekleştirildi.
OMÜ Ekolojik Yaşam Kulübü Akademik Danışmanı Doç. Dr. Ali Kemal Ayan etkinlikle ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Ondokuz Mayıs İlçesi Kaymakamı Kadir
Ekinci’ye, Belediye Başkanı Osman Topaloğlu’na, Yörükler Belediye Başkanı Süleyman Eroğlu’na, Bafra Umut Derneği Başkanı Hülya Yangın Ertekin’e Sağlık Kültür ve
Spor Daire Başkanı Güngör Kural’a desteklerinden dolayı teşekkür ederiz. Amacımız
üniversitemizdeki uluslararası öğrencilerimizle doğanın ortak dilinde buluşmaktır.
Gördük ki dillerimiz, ülkelerimiz hatta renklerimiz farklı olsa da doğanın dili ortak
ve herkes çok iyi anlaşabiliyor. Sınıf ortamlarında sıkılan öğrencilerimiz doğal yaşam
alanlarını Kızılırmak Deltası’nda, yaşayarak ve hissederek, burada yaşamakta olan
ekosistemlere dokunarak tanıyor.
Ekolojik Yaşam Kulübü başkanı Nazlı Deniz Gürbüz ise; “Açık hava laboratuvarı
olan bu deltada, insanın doğanın bir parçası olduğuna ve canlıların yaşamını sürdürebilirliğine şahit olarak, burada var olan bütün yaşam alanlarını, bunların birbirleriyle olan ilişkilerini yaşayarak öğrenmiş olmaktan, bu görsel eğitim şölenine
katılmaktan ben ve arkadaşlarım çok mutlu olduk. Doğa okuluna dönüşen kamp
organizasyonumuz her yıl gelişerek ve büyüyerek devam edecektir.” dedi.
27
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
SAMSUN’DA BULUNAN FRANSIZ HEYET
FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM DALINI
ZİYARET ETTİ
Samsun’da
bulunan Fransız
heyet, OMÜ Fransız
Dili Eğitimi Anabilim
Dalını ziyaret
ederek, öğrencilerin
sorularını yanıtladı.
L
ourmont Belediye Başkanı ve Türkiye Belediyeler Birliği
Fransa Temsilcisi aynı zamanda Gironde Genel Başkan Yardımcısı Jean Touzeau, Fransa Parlamentosu Türk-Fransız
Dostluk Komisyonu Başkanı ve Gironde Bölgesi Genel Konsey Başkanı Senatör Philippe Madrelle, Gironde Bölge Konseyi Uluslararası
İlişkiler Başkanı PhilippeLedru, Gironde Bölge Konseyi Genel Sekreteri İsabelle Dumont Ondokuz Mayıs Üniversitesini ziyaret ettiler.
Samsun’da ticaret, ekonomi, eğitim gibi alanlarda işbirliği yapmak amacıyla bir dizi ziyaretlerde bulunan Fransız heyet, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fransız Dili Eğitimi Anabilim Dalı öğrencileri ile bir araya geldiler.
Heyeti, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet Yılmaz karşıladı. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile
getiren ve Ondokuz Mayıs Üniversitesinin en iyi bölge üniversitesi olduğunu söyleyen Yılmaz, “Her türlü
kültürel katkıya hazırız.” dedi. Dekan Yılmaz ayrıca heyetten, Fransızca Bölümüne bir öğretim görevlisi temin etmelerini ve Fransız klasiklerinden de yabancı diller kütüphanesine bağış yapmalarını talep etti.
Fransa Parlamentosu Türk-Fransız Dostluk Komisyonu Başkanı ve Gironde Bölgesi Genel Konsey Başkanı Senatör Philippe Madrelle ise dekanın taleplerini değerlendireceklerini belirterek, “Özellikle eğitim
alanında karşılıklı çalışmalar yapmak için buradayız. Her sene Fransa’dan stajyer öğretmenleri OMÜ’ye
gönderiyoruz. Biz de aynı şekilde sizden stajyer öğretmen kabul etmeye hazırız.” dedi.
Dekanlık ziyaretinin ardından Eğitim Fakültesi Fransız Dili Eğitimi Anabilim Dalı öğrencilerine sürpriz ziyarette bulunan heyet burada öğrencilerin yoğun ilgisi ile karşılaştı. Sınıf ziyaretinde ana bilim dalı öğretim
elemanları da yer aldı.
Türk dostu olduğunu ve Türk Bayrağına saygı duyduğunu belirten Senatör Philippe Madrelle, kendisinin
sözde Ermeni soykırımı tasarısına karşı Fransadaki ilk imza kampanyasının başlatıcısı olduğunu söyledi.
Madrelle, bu kampanyanın Türk-Fransız dostluğuna ne kadar önem verdiğinin göstergesi olduğunu belirtti.
Senatörün sözde Ermeni soykırımı tasarısı ile ilgili söylediği sözler öğrencilerden büyük alkış aldı.
28
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
ÖĞRETİM ÜYELERİMİZİN BAŞARISI
Yrd. Doç. Dr. Ayşenur Büyükgöze “Başarılı Genç
Araştırmacı” ödülü aldı.
F
en-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim
Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ayşenur Büyükgöze Kavas, “Hope,
Optimism, and Career Adaptability among Turkish
Undergraduate Students: The Mediating Role of Resilience”
başlıklı çalışmasıyla Avrupa Mesleki Dizayn ve Kariyer
Danışmanlığı Birliği (European Society for Vocational Designing
and Career Counseling) tarafından Başarılı Genç Araştırmacı
Ödülüne layık görüldü.
Yrd. Doç. Dr. Ayşenur Büyükgöze Kavas’ın ödülü İtalya’nın
Padova kentinde “Life Designing and Career Counseling:
Building Hope and Resilience” adıyla düzenlenen kongrede,
Birliğin Başkanı Prof. Dr. Jean-Pierre Dauwalder tarafından
verildi.
E
ğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Seylan aynı yarışmadan
iki ödül aldı.
İki yılda bir düzenlenen Uluslararası Hiiibrand Tasarım Yarışması’nda, Doç. Dr. Ali Seylan, tasarladığı 3
logo ile bu yıl “Logo Tasarımı Profesyonel” kategorsinde finale kaldı.
Doç. Dr. Ali Seylan
Doç. Dr. Ali Seylan’ın logo çalışması bronz
ödül aldı.
Doç. Dr. Ali Seylan finalde Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü için tasarladığı logo ödüle aday gösterilirken, Canik
Belediyesi için tasarlamış olduğu logo ise Bronz Ödüle layık görüldü. Seylan diğer bir logo ile de mansiyon ödülü aldı.
29
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
OMÜ’DE İNTERNET HAFTASI
Uzm. Murat
Özdemir
Doç. Dr. Bünyamin
Karabulut
Prof. Dr. Hakan
Leblebicioğlu
İnternetin
Türkiye’ye
gelişinin 20. Yılı
olması dolayısıyla,
Samsun Meslek
Yüksekokulu
Bilgisayar
Teknolojileri
ve Enformatik
Bölümü
tarafından
“İnternet Haftası”
etkinlikleri
düzenlendi.
H
aftanın ilk etkinliği olan “Sanallaştırma Teknolojileri” başlıklı konferansa Uzm.
Murat Özdemir konuşmacı olarak davet edildi.
OMÜ Sahnesi’nde düzenlenen konferansa; Rektör Vekili Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, öğretim üyeleri ve çok sayı da öğrenci katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan da konuşan Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, “İnternetin ülkemize gelişinin 20. yılındayız. Bizler de üniversite olarak geldiği günden beri
internetle bir tanışıklık içindeyiz. 1992 yılının sonunda bizim bilgisayar merkezimizde bir
kaç tane bilgisayar vardı. Siyah bir ekranda komutlarla internete bağlanmaya çalışıyorduk. Bugün baktığımızda ise bilgiye ulaşım çok hızlı ve aradığımız birçok bilgiye de rahatlıkla ulaşabiliyoruz. Örneğin üniversitemiz kütüphanesinde 180 bin civarında elektronik
kitap, 40 bin civarında elektronik dergi ve 1 milyon tam metin makaleye var. Bilgiye bu
kadar hızlı ulaşmak, bir başka sorunu da beraberinde getirdi; o da ‘bilgi kirliliği’. Bu açıdan bilginin güvenliğini de sağlamamız gerekiyor. Sosyal medya ile eski arkadaşlarımızı
bulabiliyoruz. Bunlar çok güzel ama bir yandan da bakıyoruz ki uzaktakileri yakın ederken
yakınları da biraz uzak ediyoruz. Yakın çevremizden de kopuyoruz. İnternetin çekim gücü
artırdıkça çevremizden de kopuyoruz.” dedi
İnternetin getirdiği değişime değinen, Enformatik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Bünyamin
Karabulut, “Günümüzde insanlık sanayi devriminden daha köklü bir devrim olan bilgi
toplumuna geçişi yaşıyor. Bu açıdan bakıldığında internet ile birlikte bilgi ve enformasyonun üretilmesi, işlenmesi, saklanması, taşınması ve sunulmasında olan devrimsel gelişmeler tüm ekonomik yapıyı, yaşamın her boyutunu, mesleklerin yapısını ve çalışma
alışkanlıklarımızı değiştirmeye başlamıştır.” diye konuştu.
Sanallaştırma teknolojilerini anlatan Uzm. Murat Özdemir, sanallaştırma teknolojilerini; işlemci, bellek, depolama, ve ağ kaynaklarının sunucu üzerinde bulunan yazılım
(hypervisor) tarafından paylaştırılması ile oluşturulan uygulamaların (sanal makineler) tamamı olarak
açıkladı. Özdemir, “Sanallaştırma Teknolojileri, Dünya’da eski olsa da ülkemizde yeni bir teknoloji olarak
değerlendirilmekte ve hakkında bazı soru işaretleri ile birlikte bahsedilmektedir. Her tür hizmet sanallaştırmaya uygun olsa da, performans ve gereklilik açısından analiz yapılması gerekmektedir. Sanallaştırma
peki neden gereklidir? Çünkü sanallaştırma teknolojileri beraberinde, makine konsolidasyonu ve verimliliği, %70’lere varan tasarrufunu, kolay yönetilebilirliği, yedekleme ve geri dönme avantajlarını, test ortam
avantajlarını, hızlı kurulumu, taşıma avantajlarını beraberinde getirmektedir.” dedi.
30
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
Etkinlik kapsamında ayrıca; Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr.
Nurettin Şenyer, “Tıbbi Bilişim”, Bilgisayar Mühendisliği öğrencilerinden Özgür
Yazlım ve Açık Kaynak Grubu, “Açık kaynak yazılımlar ve geleceği”, Samsun Meslek Yüksekokulu’ndan Öğr. Gör. Yüksel Karaman, “Güvenli ve etkin bilgisayar ve
internet kullanımı”, Samsun Meslek Yüksekokulu Bilgisayar Programcılığı öğrencileri tarafından, “Python”, Enformatik Bölümü’nden Öğr. Gör. Cem Baş,
“Bilişim Hukuku”, UZEM’den Yrd. Doç. Dr. Polat Şenduru, “Uzaktan Eğitim Teknolojileri” başlıklı seminerler verdiler.
Etkinlikte; Öğr. Gör. Kemal Özcan ve TÜBİDER (Türkiye Bilişim Sektörü Derneği) tarafından, “Bilişim
Sektörünün Sorunları ve Çözüm Önerileri” konulu panel de düzenlendi.
ANKARA FRANSIZ VE ALMAN KÜLTÜR
MERKEZLERİNİN OMÜ ZİYARETİ
A
nkara Fransız Kültür Merkezi ve Alman Kültür Merkezi temsilcileri, “Avrupa Dil Günleri” kapsamında, OMÜ Eğitim Fakültesi Alman Dili Eğitimi ve Fransız Dili Eğitimi Anabilim Dalı Bölümlerini
ziyaret ettiler.
Ankara Alman Kültür Merkezi Eğitim Birliği Müdürü Dr. Hans
Werner Schmidt, Almanca Öğretmeni Jens Krüger ve Fransız Kültür Merkezi Eğitimi İşbirliği Sorumlusu Hülya Öz, Eğitim Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Cevdet Yılmaz’ı makamında ziyaret ederek, Eğitim
Fakültesi B Blok Konferans Salonu’nda söyleşi gerçekleştirdiler.
Söyleşiye; Fransız Dili Eğitimi ABD Başkanı Rıfat Günday, Eğitim
fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dursun Ali Akbulut, Almanca ve
Fransızca Bölümü öğrencileri katıldı. “İki dil iki zekâ demektir.” diyen Hens Werner Schmidt, konuşmasında çok dilliliğin öneminden
bahsetti.
Fransız Kültür Merkezi Eğitimi İşbirliği Sorumlusu Hülya Öz,
“Günümüzde tek bir yabancı dil bilmek artık yetersiz. İngilizcenin
yanında diğer yabancı dillerin öğrenilmesi de gerekiyor. Bu dillere
örnek olarak Fransızca, Almanca, Rusça veya İspanyolca olabilir.”
dedi.
Konuşmaların ardından Almanca Öğretmeni ve Müzisyen Jens
Krüger akordeon eşliğinde müzik dinletisi verdi. 6 farklı dilde şarkı
söyleyen Jens Krüger öğrencilerin beğenisini topladı.
31
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
8. OMÜ TANITIM GÜNÜ
Her yıl geleneksel
olarak Sağlık
Kültür ve Spor
Daire Başkanlığı
edilen OMÜ tanıtım
Günü’nün 8.’si bu
yıl da Yaşar Doğu
Beden Eğitimi ve
Yüksekokulunun
Kapalı Spor
Salonu’nda
düzenlendi.
Üniversite eğitimini, okuyacağı bölümü planlamaya çalışan lise ve dengi okul öğrencilerine OMÜ’nün akademik birimlerini ve kampusünü tanıtmak, öğrencilerin sorularına yetkili ağızlardan cevap vermek amacıyla düzenlenen tanıtım gününe Samsun, Amasya, Tokat, Sinop, Ordu ve Kastamonu’dan yüzlerce lise son sınıf öğrenci
katıldı.
Öğretmenleri eşliğinde üniversite yerleşkesini de görme olanağı bulan öğrenciler, fakülte ve yüksekokulların
yer aldığı stantları tek tek gezerek bilgi aldılar.
32
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
KUŞ HALKALAMA ÇALIŞMALARI
DEVAM EDİYOR
Arif Cemal Özsemirci
Ondokuz
Ornitolojik
Araştırmalar
Merkezi’nce,
“Ulusal Kuş
Halkalama
Programı”
kapsamında 11
yıl önce Kızılırmak
Deltası’nda
başlayan kuş
halkalama
çalışmaları bugün
de devam ediyor.
O
MÜ Ornitolojik Araştırmalar Merkezi’nde
kuş halkalama çalışmalarını sürdüren Uzm. Arif
Cemal Özsemirci, yaptığı açıklamada, “Ulusal Kuş Halkalama
Programı” kapsamında deltadaki 23. dönem ilkbahar kuş halkalama çalışmalarının ornitolog ve
öğrencilerin katkılarıyla başladığını söyledi.
Özsemirci, Kızılırmak Deltası’nda 11 yıl önce başlatılan ve bugüne kadar düzenli olarak devam eden
kuş halkalama ve yön bulma çalışmalarının her yıl
sonbahar ve ilkbaharda yapıldığım belirtti. Kızılırmak Deltası Cernek Kuş Halkalama İstasyonu’nda
uzun soluklu çalışmalar yaptıklarını anlatan Özsemirci, “Deltada bugüne kadar 175 türden 76 bin
kuşa halka takıldı. Bu çok büyük bir basandır. Bu
çalışma Türkiye’de sürdürülen en önemli çalışmalardan bir tanesidir.” dedi.
“Kızılırmak Deltası kuşlar için konaklama ve yaşam alanı. Sürdürdüğümüz çalışmaların 10. yılı bitti.
Bu süre içinde deltadaki kuş varlığım ve türlerini belirledik. Deltanın yaşanabilirliği, ekolojik dengedeki
önemi bu sayılarla ortaya çıktı. Bundan sonra kuşların varlığı ile deltanın kirlenmesi, yok olması gibi
etkenleri daha net görebileceğiz. Deltanın olumsuz
yönde etkilenmesi kuş neslini zora sokacaktır. Bu da
insan neslinin devamı için önemlidir. Sulak alanların
yok olması, çevresel ve meteorolojik etkenler kuş
varlığına yansıyor. Sadece kuşların varlığını değil,
yaşam alanlarının korunabilirliği için bu çalışma
önem taşıyor.”
“Avcılar ve yöre halkı bilinçli hareket ediyor.”
Halkalama çalışmaları ile kuşların yaşam döngüleri, göç dinamikleri, konaklama süreleri, göç
stratejileri gibi bilgilere ulaşmayı amaçladıklarını
anlatan Özsemirci, yürütülen çalışmalarla hangi
türlerin yok olduğunu ortaya çıkardıklarını vurguladı. Kuşlara TR rumuzlu halka takarak Türkiye’nin
adını bu alanda dünyaya duyurduklarını dile getiren
Özsemirci şöyle konuştu:
OMÜ Ornitolojik Araştırmalar Merkezi’nce
sürdürülen çalışmalarda önemli sonuçların ortaya
konulduğunu kaydeden Özsemirci, kuş sayımları
ile deltadaki nesli tehlike altında olan türlerin belirlendiğini belirtti. Deltada bazı su kuşlarının neslinin tükenme aşamasında olduğuna işaret eden
Özsemirci, “Dikkuyruk, pasbaş-patka ördek, gök
kuzgun, tepeli pelikan, cüce karabatak, şah kartal,
küçük kerkenez ve alboyunlu kaz gibi türler deltada görülen ve nesli tehlikede olan kuşlar arasında
yer alıyor. Büyük deniz düdükçünü, kuzey incirkuşu, küçük kirazkuşu ve ak kirazkuşu gibi türler ise
son 20 yıldır Kızılırmak Deltası’nda görülebiliyor. Bu
nedenle doğal üreme ve yaşama alanı olan deltanın korunabilmesi çok önemlidir. Avcıların ve yöre
halkının bu konuda son yıllarda daha bilinçli olması
sevindiriyor.” diye konuştu.
33
“Deltanın olumsuz yönde etkilenmesi kuş
neslim zora sokar.”
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
ANESTEZİ TEKNİSYEN VE
TEKNİKERLERİ OMÜ’DE BULUŞTU
Anestezi
Teknisyen ve
Teknikerleri
Derneği,
mezuniyet
sonrası eğitim
seminerlerinin
altıncısını
Samsun’da
gerçekleştirdi
34
O
Kurupelit Kampüsü Atatürk
Kongre ve Kültür Merkezi’nde
düzenlenen seminere Türkiye genelinden yaklaşık 200 anestezi teknisyen ve
teknikeri katıldı. İstanbul, Ankara, İzmir,
Antalya, Kocaeli, Trabzon, Bolu, Malatya,
Konya, Kahramanmaraş’tan gelen anestezi teknisyen ve teknikerleri hazırladıkları sunumları katılımcılarla paylaştılar.
Şahinoğlu’na ve Anestezi Ana Bilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Binnur Sarıhasan, Hastane Baş Müdürlüğü’ne ve emeği geçen
herkese bir kez daha teşekkür ediyorum.”
dedi.
Sarıhasan’ın konuşmasının ardından
kürsüye çıkan OMÜ Tıp Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Şahinoğlu, anestezi de eğitimin
çok önemli olduğunu söyledi. Anestezi
Teknisyen ve Teknikerleri Derneği (ATTD)
Yrd. Doç. Dr.
Seminere; OMÜ Tıp Fakültesi Dekanı Z. Serpil Ustalar Özgen Yönetim Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Zehra
Prof. Dr. Ali Haydar Şahinoğlu, Prof. Dr. B.
Serpil Ustalar Özgen tarafından Tıp FakülBinnur Sarıhan, Prof. Dr. Deniz Karakaya,
tesi Dekanı Şahinoğlu’na desteklerinden
Prof. Dr. E. Bengi Şener, Prof. Dr. Sibel Barış, Doç. Dr. dolayı teşekkür plaketi verildi.
Ebru Kelsa, Doç. Dr. Tülay Hoşten, Yrd. Doç. Dr. Serpil
Ustalar Özgen ve Öğr. Gör. Yasemin Keskin katıldı.
İki gün süren seminerde Travma ve Travma Yaşayan
Hastalara Yaklaşım konuları işlendi. Seminerde belirleSeminerin açılış konuşmasını Yrd. Doç. Dr. Z. Serpil nen konuları teknisyen ve teknikerler sunum şeklinde
Ustalar Özgen yaptı. Özgen, “Yılda iki kez gerçekleştir- katılımcılara anlattı. Anestezi Teknisyen ve Teknikerleri
diğimiz bu organizasyonun bu sene altıncısını yapıyo- Derneği (ATTD) Yönetim Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr.
ruz. Bizleri buraya davet eden ve bu güzel ortamın sağ- Zehra Serpil Ustalar Özgen, semineri konuşmacı olarak
lanmasına öncülük eden başta Samsun Ondokuz Mayıs katılan anestezi teknisyen ve teknikerlerine plaketlerini
Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Haydar takdim etti.
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
AKADEMİK BAKIŞ
OMÜ İş Sağlığı ve Güvenliği Sertifikası Verecek
H
er hafta Perşembe günleri 55 TV’de yayınlanan, “Akademik Bakış” programında “İş Sağlığı ve Güvenliği”
konusu konuşuldu. Programın konuğu, OMÜ Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi ve aynı
zamanda İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı eğiticisi Yrd. Doç. Dr. Nevzat Beyazıt idi.
Nevzat Beyazıt konuşmasına “İş Sağlığı ve Güvenliği” kavramını tanımlayarak başladı. Beyazıt, “İş Sağlığı ve Güvenliği; tehlikelerin önlenmesinin yanında risklerin öngörülmesi, değerlendirilmesi ve bu riskleri tamamen ortadan kaldırabilmek ya da zararlarını
en aza indirebilmek için yapılacak sistematik ve bilimsel çalışmalardır. İş Sağlığı Güvenliği alanındaki hızlı gelişmelerin temel sebebi meslek hastalıkları ve iş kazalarını azaltmaktır.” dedi.
“İş Sağlığı ve Güvenliği” kavramının dünyada ve Türkiye’deki tarihsel gelişimine de değinen Yrd. Doç. Dr. Beyazıt, “Her yıl dünyada 250
milyon iş kazası, 160 milyon meslek hastalığı vuku bulmakta ve bunlara bağlı olarak da 1,2 milyon insan ölmektedir. 2012 verilerine göre
ülkemizde iş kazası ve meslek hastalıklarından dolayı her yıl ortalama 7 milyar TL devlete mali yük getirmektedir.” diye konuştu. Ülkemizde
ve dünyada çok sayıda İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanına ihtiyaç olduğunu belirten Beyazıt, Ondokuz Mayıs Üniversitesinde de 2013 Mayıs
ayı içerisinde kayıtları alınmak üzere bir “İş Sağlığı ve Güvenliği Sertifika Programı”nın açılacağını belirtti. Yrd. Doç. Dr. Nevzat Beyazıt bu
sertifika programına mühendislerin, mimar ve teknik öğretmenlerin, Fen ya da Fen-Edebiyat Fakültelerinin Fizik ve Kimya lisans mezunları
ile meslek yüksekokullarının iş sağlığı ve güvenliği programından mezun olanların başvurabileceklerini ve ayrıca eğitimin 220 saat olduğu
sertifika programına katılacakların da Ağustos ayında yapılacak sınava yetiştirileceğini söyledi.
O
İnfertilite ve Tüp Bebek
MÜ Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı
öğretim üyesi ve Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Prof. Dr.
Ali Sertaç Batıoğlu İnfertilite ve Tüp bebek konusunda bilgi
verdi.
Prof. Dr. Batıoğlu programda şunları söyledi: Haftada iki kez, düzenli korunmasız cinsel ilişkiye rağmen 12 aylık periyodda çiftin gebelik
ve takiben bebek elde edememesini infertilite (gebelik elde edilememesi) olarak tanımlıyoruz. Düzenli ilişki özellikle Ovulasyon (yumurtlama) döneminde olmalı. Çünkü yumurtanın ömrü 12-24 saat, spermin
de 48 saattir. Bu dönemde olmayan ilişki gebelik sağlayamaz. O zaman
yumurtlama zamanının öğrenilmesi gereklidir. Düzenli ayda bir adet
gören kadında gebelik için uygun zaman tam ortalara denk gelecektir.
Kabaca; 12, 14, 16. günlerdeki ilişki gebeliği sağlayabilir. Bir aydan çok
kısa veya çok daha uzun period varsa doktor takibi ile tespiti yararlı olacaktır.
Bu arada yumurtlamayı, dolayısıyla gebeliği etkileyen en önemli sorunlardan biri de yumurtalık rezervinin yeterli olmamasıdır. Yumurta
rezervi yaşa, ailevi geçişe, geçirilmiş hastalıklar, endometriozis, yumurtalık ameliyatları ve alınan ilaçlara bağlı olarak erken tükenebilir.
Bu tehlike nedeniyle gecikmeden ileri tedavilere başlama zarureti doğabilir. Bu nedenlerle bize başvuran ve 1 yıllık evlilik süresini aşmış
çiftlerde araştırma ve tetkiklere başlıyoruz. Öncelikle erkekte sperm sayımı istiyoruz. Spermiogram sonucuna göre kadında tetkik ve tedavi
haritasını çiziyoruz. Öncelikle kadında organ yokluğu, rahim perdesi gibi doğuştan gelen bozuklukları bakıyoruz. Normalse hormonal tetkikler ve ultrason ile yumurtalık rezervi, rahim filmi ile de tüp tıkanıklıkları araştırıyoruz. Herhangi bir engel tespit edilebilmiş ve cerrahi olarak
düzeltilebiliyorsa, cerrahi tedavi uyguluyoruz ve 6 ay–1 sene sonucunu bekliyoruz. Cerrahi olarak düzelmesine rağmen gebe kalmayanlara,
hormonal bozukluk, yumurtlama sorunu olanlara yumurtlama tedavisi ve gerekirse aşılama uyguluyoruz. Bu tedavilerden sonuç alamazsak
hastayı tüp bebek tedavisine alıyoruz. Tüp bebek tedavisine ayrıca tüp tıkanıklığı olanlar, ileri derecede erkek infertilitesi olanları ise beklemeden alıyoruz. Tüp bebek işlemi sırasında kanunlar 35 yaşa kadar tek embriyo transferine izin veriyor. İkiden fazla tüp bebek yapılanlar
ile 35 yaş üzerindekilere iki embriyo transfer edebiliyoruz. Kalan embriyoları da dondurarak saklıyoruz ve sonraki aylarda daha ekonomik
koşullarda transfer edebiliyoruz.
SGK; 23- 39 yaş aralığında 2 kez tüp bebek tedavisinin büyük bir kısmını ve ilaçları ödeyerek infertil hastalara katkı sağlamaktadır.
35
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
19 MAYIS SATRANÇ TURNUVASINDA
ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU
19 Mayıs Satranç
Turnuvası’nın 14.
Geleneksel Bahar
Kupası OMÜ
Konukevi’nde
düzenlendi.
T
Turnuvanın ilk hamlesini yapan Rektör Vekili Prof. Dr. Halis Ölmez,
“Bu spora meraklı olup uğraştığınız için hepinizi tebrik ediyorum. Satranç sporu sizleri olgunlaştırıp, hayatta daha ileri hamleler yapmanızı
sağlayacak bir spordur. Sizler heyecanınızı koruduğunuz sürece, biz
bu tür etkinlikleri düzenlemeye devam edeceğiz. Katkı sağlayan herkese çok teşekkür ediyorum ve bütün sporculara başarılar diliyorum.”
dedi.
Turnuvada elenme olmadığını belirten Turnuva Baş Hakemi Hüseyin Usta, turnuvanın 7 tur oynandığını söyleyerek, verdiği destek
dolayısıyla Ondokuz Mayıs Üniversitesine teşekkür etti.
Prof. Dr. Halis ÖLMEZ
urnuvaya; Rektör Vekili Prof. Dr. Halis Ölmez, öğretim üyeleri,
veliler ve öğrenciler katıldı.
“Açık”, “14 yaş altı” ve “Özel (Üniversite öğrencileri)” olmak üzere toplam üç kategoride düzenlenen turnuvaya; 14 yaş
altında 83, genel kategoride ise 101 sporcu katıldı.
Satranç turnuvasında dereceye girenlere ödüllerini Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu verdi. Rektör Yardımcısı
Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu böyle bir organizasyona ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek sporculara
başarılar diledi.
36
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
PİLYE GÜNLERİ
Ertuğrul Çöl
Prof. Dr. Fehmi Yazıcı
Ondokuz Mayıs
Üniversitesi ve
Harita ve Kadastro
Mühendisleri
Odası Samsun
Şubesi işbirliğiyle
düzenlenen “1.
Pilye Günleri”
Mühendislik
Fakültesi
bahçesinde yapıldı.
A
çılış konuşmasını yapan Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Başkanı Ertuğrul Çöl, “Ondokuz Mayıs Üniversitesi ile işbirliği içinde yapılan
“Pilye Günleri” etkinliğinin geleneksel hale gelecek olmasından dolayı mutlu olduğunu belirtti.
Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fehmi Yazıcı
ise, “Mühendislik Fakültesi olarak bilim ve sanayiye yönelik araştırmaların yanı sıra öğrenci ve öğretim üyelerini
bir araya getirmek istiyoruz. Beton bayramı ilkti ve şimdi
pilye günlerinin geleneksel olmasını istiyoruz. Amacımız
sizlerin en iyi şekilde yetişmesini sağlamak. Emeği geçen
herkese teşekkür ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum.” dedi.
Konuşmaların ardından pilye noktasının betonu Rektör Vekili Prof. Dr. Mahmut Aydın, Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fehmi Yazıcı, Harita Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sebahattin
Bektaş, TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası
Samsun Şube Başkanı Ertuğrul Çöl, öğretim üyeleri ve öğrenciler tarafından atıldı.
Harita Mühendisleri için ölçüm noktası olan pilye inşa
edildikten sonra kutlamaya yemeğe geçilerek devam edildi. Mühendislik Fakültesi öğrencileri etkinlikte Karadeniz
müzikleri eşliğinde horon da oynadılar.
37
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
GENÇ MUCİTLERE YEDAŞ’TAN ÖDÜL
“Gençler Yeni
İcat Çıkarıyor”
yarışmasının
ödül töreni,
OMÜ Atatürk
Kültür ve Kongre
Merkezi’nde
yapıldı.
Y
EDAŞ ve OMÜ işbirliğiyle Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) Projeleri kapsamında Samsun,
Sinop, Ordu, Çorum ve Amasya illerinde yaşayan üniversite öğrencilerine yönelik başlatılan, “Gençler Yeni İcat Çıkarıyor” yarışmasının ödül töreni, OMÜ
Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde yapıldı.
Törene; Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, Samsun
Cumhuriyet Savcısı Vedat Soğukpınar, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, YEDAŞ Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu, YEDAŞ Samsun, Ordu, Çorum,
Sinop ve Amasya İl Koordinatörleri, YEDAŞ yöneticileri
ve paydaş firmaların yöneticileri ve yarışmaya katılan
öğrenciler yer aldı.
YEDAŞ Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu yaptığı
konuşmada, hayatın her alanına YEDAŞ olarak dokunduklarını belirterek, “3 ana başlıkta toplam 14 KSS
projemiz var. Bunlardan biri de bu proje. Gençlerimizi
üretmeye, sürece dâhil etmeye, farkındalık yaratmaya
davet ettik. Oldukça güzel projeler yarıştı. Bizim için birinci ya da üçüncü yok. Bizler teşvik etme noktasında
buradayız. Gençlerimize tavsiyemiz daha çok çalışmaları ve başarılarında sürdürülebilir olmalıdır.” şeklinde
konuştu.
Ödül töreni, YEDAŞ Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu’nun, Rektör Prof. Dr. Hüseyin
Akan’a teşekkür plaketi takdim etmesiyle
sona erdi.
Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, YEDAŞ’ın KSS projelerinde bölgede öncü olma yolunda büyük adımlar attığını belirterek, “Bu yılki, katılımın yeterli olduğunu
düşünüyorum. Seneye daha iyi tanıtım ile bu sayımızın üstüne çıkacağız. Gençlere imkân verildiğinde neler
yapabildiklerini biliyor, bu düşünceyle hareket ediyoruz. Önümüzde Atatürk gibi büyük bir örnek var. Genç
yaşta yaptıkları, başardıkları ortadadır. Öğrencilerin bu tür projelerle teşvik edilmesi son derece önemli bir
konu.” diye konuştu.
Konuşmaların ardından, “Endüstriyel Tasarım” dalında Yasin Can, Ali Aydın ve Yasin Güreşir, “Afiş Tasarım” dalında Özge Zevkiroğlu, Serpil Kıllı Basılı ve Tolga Zeybek, “Kısa Film/Animasyon” dalında ise Hazal
Cansu Türk ödül aldılar.
38
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
ÇARŞAMBA KONUŞMALARI
Yüzler Coğrafyasında Bir Söz Haritası
T
ürkiye belgeselcilik tarihinin nevi şahsına münhasır eserlerine imza atan isimlerinden Nebil Özgentürk, “Yüzler Coğrafyasında Bir Söz Haritası” adlı konuşmasıyla konuk oldu.
Kendisini, “Başkalarının hayatını anlatmaktan kendi hayatını anlatmaya fırsat bulamayan bir adam” olarak tanımlandığını ifade eden Nebil Özgentürk, meslek hayatının
30. yılında olduğunu belirterek, “Politik mecralarda hiç bulunmadım ama dolaylı olarak
politika yaptım. 30 yıl boyunca ne sansüre uğradım ne de kendime otosansür uyguladım.” dedi. Belgeselini hazırladığı isimleri seçerken ıskalanmış, kenarda kalmış ve anlatılmaya değer ilginç hayatları anlatmaya özellikle dikkat ettiğini söyleyen Özgentürk,
“Google terbiyesi”yle ilerlediğimiz bu günlerde günlük gazete ve kitap okumanın çok
önemli olduğunu vurgulayarak, önemli olanın yazıya ihanet etmemek olduğunu belirtti.
Özgentürk bir katılımcının, “Bir röportajınızda, drama belgesel yöntemi portre sinema filmi çekmek istediğinizi söylüyorsunuz. Kimin
filmini çekmek istiyorsunuz?” sorusunu, filmini çekmek istediği yazarın Orhan Kemal olduğunu söyleyerek yanıtladı.
Türk Şiiri Üzerine
Y
ıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü
öğretim üyesi Prof. Dr. Yakup Çelik “Türk Şiiri Üzerine” isimli konuşmasıyla Çarşamba Konuşmaları’na konuk oldu.
Türk şiirinin genel olarak sosyal ve siyasal olaylara bağlı kalınarak şekillendirildiğini
söyleyen Prof. Dr. Yakup Çelik konuşmasında, Ahmet Paşa, Fuzûlî, Yahya Kemal, Necip
Fazıl, Cahit Sıtkı Tarancı, Attila İlhan gibi şairlerin şiirlerini izleyerek, Türk şiirinin değişen
özellikleri üzerinde durdu.
Prof. Dr. Çelik, “Nedim’le birlikte Osmanlı’nın da Divan Şiiri’nin genetiği bozulmuştur.
Nedim’in şiirlerinin içeriği Lale Devri’nin getirdiği şeylerle doğrudan ilişkilidir. Tanzimat’la
birlikte bu duruş ben merkezli olarak dünyayı yorumlama şekline dönüşmüştür. Tanzimat aynı zamanda eleştirel düşüncenin hayatımıza girişidir. Servet-i Fünûn her şeyden
önce bir dil arayışının ürünüdür. Buna Halit Ziya Uşaklıgil’in Mai ve Siyah adlı romanındaki Ahmet Cemil karakterinin ‘…öyle bir lisan isteriz ki…’ diye başlayan cümlelerini örnek olarak gösterebiliriz. Yahya Kemal’de mekân, orada yaşayan insanlarla bütünleşerek bir milletin
kendisini seslendirir. Necip Fazıl’la ise Türk şiiri çok farklı bir sese ulaşmıştır.” dedi. Çelik, 1940 sonrası Türk şiirini ise dinleyicilerden gelen
soruları cevaplayarak anlattı.
Tarih ve Edebiyat
T
arih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fahri Sakal Tarih ve Edebiyat başlıklı
konuşma yaptı.
Doç. Dr. Fahri Sakal konuşmasına edebiyat ve tarih arasındaki kadim ilişkiyi
vurgulayarak başladı. Tarih ve edebiyatın sosyoloji ve psikoloji gibi disiplinlerle de
derin bağlarının olduğunu belirten Sakal, üniversite yıllarında okuduğu Sait Faik
Abasıyanık’ın öyküsünde geçen “bizim gibi birileri geçti mi buralardan?” sözünün
anlamını yıllar sonra daha iyi fark ettiğini dile getirdi. Edebiyatın sosyal tarihle ilişkisine de değinen Doç. Dr. Fahri Sakal, Şerif Mardin’in Tanzimat Döneminde gerçekleşen batılılaşma ile ilgili olarak alafranga züppe tiplerini hicveden eserleri inceleyen
sosyolojik okumalarına dikkat çekti.
39
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
CERRAHİ GÜNLERİ
21. Cerrahi
Günleri, Ondokuz
Tıp Fakültesi
Dekanlığı
Pembe Salon’da
düzenlendi.
T
oplantıya, Azerbaycan ve Afganistan da dâhil olmak üzere; Türkiye’deki 12 ilden yaklaşık 40 genel cerrahi uzmanı ve öğretim üyesi yer aldı. Geniş katılımlı toplantının açılış konuşmasını, OMÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Kenan Erzurumlu yaptı. 14 bilimsel sunumunun yapıldığı toplantıda Doç. Dr. İlhan Karabıçak OMÜ adına, “Karaciğer ve Pankreas Cerrahisinde Minimal İnvaziv Deneyimimiz” başlıklı bir sunum yaptı. Gün boyu devam eden oturumlar tartışma ve
soru cevaplarla devam etti.
GÖKYÜZÜ GÖZLEM ETKİNLİĞİ
O
Gözlemevi’nde, Gözlem Şenliği
düzenlendi.
Şenlikte teleskoplarla Güneş lekeleri,
Jüpiter ve uyduları, Satürn, Ay gözlemleri ile
takımyıldızların tanıtımı yapıldı. Ayrıca saat
20:04’te, yaklaşık 6 dakika süren ve içinde
Dünya’nın yörüngesinde dolaşan astronotların bulunduğu, Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS)’nun geçişi gözlemlendi. Etkinliğe
öğrencilerin yanı sıra, farklı meslek ve yaş
gruplarından katılımcılar yoğun ilgi gösterdi. Gözlemlerin önümüzdeki günlerde de
devam edeceği bildirildi.
SAMSUN
40
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
DOKTOR ADAYLARINDAN
ANLAMLI KERMES
Tıp Fakültesi
öğrencileri
“Kitap Okuma
Zamanı” ve
“Yardım Kermesi”
etkinlikleri
düzenlediler
O
diler.
MÜ Aktif Üniversiteliler Topluluğu adı
altında bir araya gelen Tıp Fakültesi öğrenciler yılın son faaliyetini gerçekleştir-
OMÜ Tıp Fakültesi Dekanlığının katkılarıyla “Kitap Okuma Zamanı” ve “Yardım Kermesi” düzenledi. Tıp Fakültesi dersliklerinin yer aldığı bahçede
düzenlenen kermese; OMÜ Tıp Fakültesi Dekan
Yardımcısı Prof. Dr. Faruk Bağırıcı’nın yanı sıra öğretim üyeleri, öğrenciler ve personel katıldı.
Kermesin açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Faruk Bağırıcı, “Öğrencilerimizi bu güzel ve anlamlı
kermesi organize ettikleri için kutluyorum. Biz de
dekanlık olarak öğrencilerimizin her zaman yanındayız. Buradan elde edilen paralar çok büyük paralar değil belki ama bu paralar öğrencilerimizin
harçlıklarından kestikleri paralar. Bu paraların anlamlı yerlerde kullanılması sağlanacak.
Aktif Üniversiteliler Topluluğu Başkanı Abdullah
Bayrak, “Gerçekleştirdiğimiz bu kermesten güzel
bir miktar yardım topladık. Bu yardımı da yeryüzü
doktorları ve çocuk kütüphanesine bağışlayacağız.
İkincisini düzenlediğimiz kermesin daha geniş kapsamlı olarak yapmayı planlıyoruz. Aktif Üniversiteliler ve aynı zamanda tıbbiyeliler olarak bu kermesi
üzerimize borç olarak gördük ve yüzümüzün akıyla
bu işi de sonlandırmış olduk.” şeklinde konuştu.
41
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
İLAHİYAT FAKÜLTESİNDE NEY VE EBRU
SANATI ANLATILDI
İlahiyat Fakültesi
Öğretim Üyeleri
tarafından ney
sazının tarihçesi
ve ebru sanatı
Anlatıldı.
İ
lahiyat Fakültesi Konferans
Salonu’nda düzenlenen
etkinlikte, Doç. Dr. Ahmet
Çakır, “Ney ve Uygulamalarıyla
Kültürümüzdeki Yeri” konulu bir
konuşma yaptı. Doç. Dr. Ahmet
Çakır ney sazının tarihçesinden
bahsederek, bilinen ilk ney örneğinin Sümerlere ait olduğunu
ve bu neyin Philedephia Üniversitesi Müzesi’nde sergilendiğini
söyledi. İslam tasavvufunda neyin insan kâmili temsil ettiği belirten Çakır, özellikle Mevlana’nın
neye çok önem atfettiği ve “eles
bezmindeki” hitaba duyulan özlemi ifade ettiği vurguladı. Divan
edebiyatında ney sazının birçok
şaire ilham kaynağı olduğu söyleyen Doç. Dr. Ahmet Çakır, neyin üzerindeki yedi perde insandaki yedi nefis
mertebesine benzetildiğine dikkat çekti. Neyin teknik özellikleri anlatan Çakır, neyin boyutları ve çeşitleri
hakkında da bilgi verdi. Doç. Dr. Ahmet Çakır konuşmasının sonunda Türk Müziği ve Tasavvuf Müziğinden
de örnekler verdi.
Yrd. Doç. Dr. Eyüp Nefes sunumunda Ebru Sanatı ile ilgili bilgi verdi. Ebru sanatının Orta Asya menşeli
olduğu ve bu sanata en çok hizmet eden milletin Türkler olduğunu ifade söyleyen Nefes, “Bulutumsu, hareli
anlamına gelen ebru sanatını Batılılar Türklerden öğrenmiştir. Üzerinde tarih olan en eski ebrular Osmanlı
dönemine aittir. Osmanlı’da özellikle Özbekler Tekkesi ebru sanatının gelişiminde rol oynamış ve bu tekke
vasıtasıyla ebru günümüze kadar ulaşabilmiştir.” dedi. Yrd. Doç. Dr. Eyüp Nefes sunumunun ardından eski
tarz ebruları teknesinde uygulayarak bilgi verdi. Katılımcılardan biri de Yrd. Doç. Dr. Eyüp Nefes’le birlikte
ebru yaptı.
42
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
SAMSUN MYO ÖĞRENCİLERİ 12. ULUSLARARASI
PRINTTEK 2013 FUARI’NA KATILDILAR
12.
Uluslararası
PRINTTEK 2013
Fuarı TÜYAP
Fuar ve Kongre
Merkezi’nde
düzenlendi.
S
amsun Meslek Yüksekokulu Basım ve Yayın Teknolojileri programından 38 öğrenci; Öğr. Gör. Esma Ünsal, Öğr. Gör. Serpil
Kaptan ve Öğr. Gör. Zehra Akgün Fafanoğlu rehberliğinde; TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen “12. Uluslararası PRINTTEK 2013 Fuarı”na
katıldılar.
BASEV ve Marmara Üniversitesi Matbaa Eğitimi işbirliği ile düzenlenen, “Yeni Leasing Yasası ve
Sektöre Etkileri” konulu seminere de katılan öğrenciler, sertifika alma imkânı da buldular. Öğrenciler
ayrıca, baskı teknolojileri ve kağıt sektörlerindeki
ürünleri, son yenilikleri takip etme ve staj-iş bağlantıları kurma fırsatı yakaladılar.
Basım Sanayi Eğitim Vakfı’nın (BASEV) düzenlediği, “Emin Barın 100 Yaşında” sergisini ziyaret
eden öğrenciler, Prof. Dr. Emin Baran’ın kaligrafi çalışmalarını, hat, tezhip ve süslemelerle hazırladığı
orijinal eserleri yakından görüp incelediler.
Meslek Yüksekokulu öğrencileri PRINTTEK 2013
kapsamında; son baskı teknolojileri ve baskı malzemeleri gibi teknik konularda gerekli bilgileri alarak, uluslararası arenada bu mesleğin diğer meslek
gruplarına göre daha fazla teknolojiyle doğru orantılı bir gelişim sürecinde olduğunu yaşayarak görme
ve öğrenme fırsatı buldular.
Fuarda yetkililerle görüşen OMÜ’lü öğretim görevlileri bir sonraki fuarda; “Samsun Meslek Yükse-
kokulu Görsel, İşitsel Teknikler ve Medya Yapımcılığı
Bölümü Yıl Sonu Sergisi”nin TÜYAP’ta gerçekleştirilmesi için gerekli girişimlerde bulunarak, fuara katılımcı olarak dahil edildiler.
43
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
ÜNLÜ ÇİZGİ FİLM KARAKTERLERİ
OKULLARA ÇİZİLİYOR
Samsun’un Bafra ilçesinde, OMÜ
Karikatür Kulübü
öğrencileri tarafından, Nasrettin
Hoca, Keloğlan ve
Hacivat-Karagöz
gibi yerel karakterler okul duvarlarına çizildi.
H
ikâyeleri dilden dile anlatılan ve halkın
gönlünde taht kuran Nasrettin Hoca,
Keloğlan, Hacivat -Karagöz gibi yerel
karakterler, OMÜ Karikatür Kulübü öğrencileri
tarafından TOKİ Şehit Mehmet Boşnak İlk ve
Ortaokulu’nun duvarlarına resmedildi.
İki yıl önce “Neşeli Renkli Çocuklar” projesi kapsamında 13 okulda yapılan etkinlikler 14. okul olan TOKİ Şehit Mehmet Boşnak
İlk ve Ortaokulu’nda da devam etti.
OMÜ Karikatür Kulübü Başkanı Özkan Arabacı, “30 kişilik üyelerimizle elimizden gelenin en
iyisini sunmaya çalışıyoruz. Amacımız program
kapsamında Nasrettin Hoca, Keloğlan, HacivatKaragöz, Tipi Tip, Seyit Onbaşı gibi yerel karakterlerimizi fark ettirmek ve bu karakterlerin
sahiplenilmesini sağlamak. Ayrıca şiddet
içeren karakterleri yapmıyoruz ve yapanları da kınıyoruz. İki yıldır Üniversitemiz ve
Samsun Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün
destekleri ile çalışma gösterdik. Yerli karakterler bilincini oluşturmak istiyoruz” dedi.
Okullardan yoğun talep olduğunu ifade eden Arabacı, okullardan
gelen talepleri ulaşım, yemek ve boya malzemelerinin tedarik edilmesi durumunda kabul etiklerini, ayrıca bir ücret almadıklarını da dile getirdi.
44
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ
BÖLÜMÜNÜN GELENEKSEL ETKİNLİĞİ
Ondokuz
Okul Öncesi
Öğretmenliği
Bölümü tarafından
her dönem
geleneksel olarak
düzenlenen
gösteriler bu
yıl da müzikli
rontlar eşliğinde
gerçekleştirildi.
O
kul Öncesi Öğretmenliği Bölümü 2. Sınıf Matematik Eğitimi Dersi ile 3. Sınıf Materyal Geliştirme ve Müzik Eğitimi derslerine devam eden öğrencilerin, öğretim görevlileri; Ömer Kanca,
Münevver Biçer ve Esra Demir’in danışmanlığında, dönem boyunca derslerde yapmış oldukları
materyallerden oluşan sergi ve müzikli drama gösterisi düzenlendi. Eğitim Fakültesi B Blokta düzenlenen
etkinliğe, müzik bölümü öğretim elemanlarından Yrd. Doç. Dr. Alper Varış ve Öğr. Gör. Fulya Anıt enstrümanlarıyla eşlik ettiler.
Etkinlikte bir de sürpriz gösteri yer aldı. Okul Öncesi 3. sınıf öğrencilerinden Büşra Keleş ve Ali Cumhur
Yıldırım tarafından çalıştırılmış olan Seyfi Demirsoy İlkokulu Anasınıfı öğrencilerinden; Ebrar Öztunç ,Bartu
Toprak, Yiğit Berk Şentut ve Sahra Ergin’in zeybek gösterisi ile etkinlik sona erdi.
45
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
ALİ FUAT BAŞGİL HUKUK FAKÜLTESİ
ÖĞRENCİLERİNİN EĞİTİM GEZİSİ
Ali Fuad Başgil
Hukuk Fakültesi
öğrencileri,
Türkiye Adalet
Akademisini ve
T.C. Anayasa
Mahkemesini
ziyaret ettiler
D
ekan Yardımcısı ve Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Erdal Abdulhakimoğulları, Arş. Gör. Metin Baykan, Arş.
Gör. Fatmagül Kale, Arş. Gör. Firdes Yüzbaşı ve Ali
Fuad Başgil Hukuk Fakültesi öğrencileri Ankara’ya
yaptıkları gezide hâkim ve savcıların staj yaptıkları
yer olan Türkiye Adalet Akademisini, ardından da
T.C. Anayasa Mahkemesi’ni ziyaret ederek bu kurumların yapısı ve işleyişi hakkında bilgi edindiler.
Adalet Akademisine yapılan ziyarette kurumun
başkanı olan Hüseyin Yıldırım kısa bir konuşma
yaptı ve öğrencilerin sorularını cevapladı. Anayasa
Mahkemesi’ne yapılan gezide ise Mahkeme raportörlerinden Mustafa Baysal ve Musa Sağlam, mahkemenin kurumsal yapısı, işleyişi ve Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yöntemi hakkında oldukça
faydalı bilgiler verdi.
46
Anayasa Mahkemesi’ne yapılan gezide Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç ve mahkeme üyelerinden
Prof. Dr. Zühtü Aslan’da OMÜ heyetini kabul etti.
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
OMÜ VAKFI ÖZEL ORTAOKULU
İLK MEZUNLARINI VERDİ
OMÜ Vakfı
Özel Ortaokulu ilk
mezunlarını verdi.
18 mezun veren
Okulun Mezuniyet
Töreni OMTEL
Deniz Otel’de
gerçekleşti
Prof. Dr. Halis Ölmez
M
ezuniyet Törenine; OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis ölmez, OMÜ Vakfı Başkanı Doç. Dr. Muhammet Dervişoğlu, Vakıf Yöneticileri, öğrencileri ve veliler katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Okulun SBS Zirve Başkanı Gökhan Bat, “Ailelerin bizlere teslim ettiği öğrencilerimizi en iyi şekilde yetiştirmeye çalıştık. Bu
özverili yolda emeği geçenlere çok teşekkür ederim.” dedi.
Doç. Dr. Muhammet Dervişoğlu
Alaattin Bayram
Okul Müdürü Alaattin Bayram, “Şu an tarihi bir
gün yaşıyoruz. İlk mezunlarımızı veriyoruz. 18 pırıl
pırıl öğrencimiz okulumuzun ilk mezunları olmaya
hak kazandılar. Siz veliler, sevginizi çocuklarınızdan
eksik etmeyiniz. Sevgili öğrencilerimiz, çok çalıştınız,
çok yoruldunuz. Sizlerin güzel günlere uyanmanızı
ve tüm insanlığa faydalı olmanızı diliyorum.” diye
konuştu.
OMÜ Vakfı Başkanı Doç. Dr. Muhammet Dervişoğlu konuşmasında, “Kolejimizin ilk mezun töreni.
Kıymetli velilerimizi öncelikle kutluyorum. Bizim okulumuzu tercih ettikleri
için de teşekkür ediyorum. Gayret
gösteren öğretmenlerimize ve okulumuzun açılmasına vesile olan Sayın
Rektörümüze çok teşekkür ediyorum.
Öğrencilerimizin kendi istediği meslekleri seçeceğine inanıyor ve insanlığa faydalı olmalarını diliyorum. Yolunuz açık olsun.” dedi.
Yardımcısı Prof. Dr. Halis Ölmez ise, “Bugün, ileride özlemle anılacak bir gününüzdür. Girdiğiniz SBS
Sınavı’ndan iyi puan alacağınızı umuyorum. Siz sevgili öğrenciler, başarılarınızın devamını diliyorum.”
şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Okul 1.’si Emine Bilge Kuran, Okul 2.’si Ayşe Buket Peşken ve Okul 3.’sü Berfin
Akkoca’ya protokol üyeleri tarafından plaket verildi.
Diğer mezunların da belgelerini almalarının ardından, Okulun ilk yaş kütüğüne protokol üyeleri ve
okul birincisi tarafından plaket çakıldı.
“Vakfımız Üniversitemizin Medar-ı
iftiharıdır. Birbirimizi destekleyerek
sinerji yaratıyoruz.” diyen Rektör
Tören, mezuniyet pastasının kesilmesi ve keplerin havaya atılmasıyla sona erdi.
47
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
OMÜ VAKFI KOLEJİNİN NOSTALJİ
GECESİ
OMÜ Vakfı
Koleji Korosu
Atatürk Kongre
ve Kültür
Merkezi’nde
nostalji gecesi
düzenlendi.
Ş
ef Ceren Düşünceli yönetimindeki koro ve Samsun Devlet Opera ve Balesi (DOB) Gençlik
Korosu Üyeleri 70’li yıllardan sevilen 18 eserini seslendirdiler.
Konserin sonunda konuşan Okul Müdürü Alaattin Bayram koro üyelerine ve emeği geçen herkese
teşekkür etti. Rektör Vekili Prof. Dr. Mahmut Aydın da, “Üniversitem adına, OMÜ Vakfı Koleji adına bu
güzel çocuklarımızı tebrik ediyor ve kendilerine teşekkür ediyorum.” diyerek, Şef Ceren Düşünceli’ye
çiçek takdim etti.
Konsere; OMÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Mahmut Aydın, Okul Müdürü Alaattin Bayram, öğretmenler,
veliler ve öğrenciler katıldı.
48
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EVDE
BAKIM HEMŞİRELİĞİ PROGRAMI
Ö
Sağlık Bilimleri
Enstitüsü Evde
Bakım Hemşireliği
Programı Uzaktan
Eğitim Yükseklisans
Programı öğrencileri
uygulama yapmak
amacıyla, Sağlık
Yüksekokulunda
çalışmalar yaptılar.
ğrenciler; Enstitü Müdürü Prof.
Dr.
Süleyman
Kaplan, Samsun Sağlık Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr.
Nermin Kılıç, Evde bakım
Hemşireliği Program Koordinatörü Doç. Dr. İlknur
Aydın Avci, Uzaktan Eğitim
Merkezi Müdürü Yrd. Doç.
Dr. Sönmez Pamuk ve programda ders veren hocaları;
Prof. Dr. Yüksel Kesim, Prof.
Dr. Şennur Dabak, Doç. Dr.
Aliye Özenoğlu, Yrd. Doç.
Dr. Birsen Altay ve Yrd. Doç.
Dr. Hatice Kumcağız ile birlikte OMTEL Deniz Otel’de
yemek yediler. Yemekte konuşan Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Süleyman Kaplan, öğrencilerle birlikte olmaktan mutlu
olduğunu, gelecekte hemşirelikle ilgili yeni programların açılabileceğini ve özellikle doktora programı konusunda çalışmalar yapılacağını ifade etti.
Evde bakım Hemşireliği Program Koordinatörü Doç. Dr. İlknur Aydın Avcı ise, programda ders veren öğretim elemanlarına ve UZEM
yetkililerine teşekkür ederek, programın başarılı olmasında öğrencilerden alınacak geri bildirimlerin önemli olduğunu, birlikte programın başarıya ulaşması için çalışacaklarını ifade etti. Öğrenciler de “Evde Bakım Hemşireliği Uzaktan Eğitim Yüksek Lisans Programı”nda
olmaktan mutlu olduklarını belirttiler. Programın sonunda öğrenciler Program Koordinatörü Doç. Dr. İlknur Aydın Avci ve Yrd. Doç. Dr.
Birsen Altay ile birlikte hatıra fotoğrafı da çektirdiler.
TÜRKÇE TOPLULUĞUNUN
BAŞARILI KAMPANYASI
O
ndokuz Mayıs Üniversitesi Türkçe Topluluğu Yukarı Sarıkaya Ortaokulu’nda yeni
bir kütüphane açarak bu kütüphaneye
binlerce kitap sağladı.
Yukarı Sarıkaya Ortaokulu’nda bulunan yetersiz
kütüphane nedeniyle okulun öğrencilerinin kitap
ve kaynak sıkıntısı çekmesi üzerine harekete geçen Ondokuz Mayıs Üniversitesi Türkçe Topluluğu
öğrencileri büyük bir kampanya başlattılar. Kampanyayı duyan vatandaşlar okulun yeni bir kütüphaneye kavuşması için seferber oldular. Binlerce
kitap bir havuzda toplanarak Samsun İlkadım Belediyesinin de desteğiyle Yukarı Sarıkaya Ortaokulu
öğrencilerine ulaştırıldı. Öğrenciler kitapları kucaklayarak kütüphanelerine taşıdılar. Minik öğrenciler,
kitapları getiren ağabey ve ablaları ile birlikte kütüphanelerinin raflarını doldurdular.
49
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
EĞLENEREK KEŞFEDİYORUZ
Ondokuz Mayıs
Üniversitesi ile Aile
ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı Samsun
İl Müdürlüğü
tarafından ortaklaşa
yürütülen ve
TÜBİTAK tarafından
desteklenen
“Eğlenerek
Keşfediyoruz” adlı
proje hayata geçti.
P
roje yürütücüsü Yrd. Doç. Dr. Güner Tural, uygulaması bir hafta boyunca devam edecek olan proje ile ilgili
şunları kaydetti: “Projemizin amacı; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Samsun İl Müdürlüğü bakım ve koruması altında
bulunan ortaokul öğrencileri ile eğlenceli bilimsel etkinlikler gerçekleştirmek, bu etkinlikler ile onlara bilimi sevdirmek, onların
yaparak, yaşayarak ve keşfederek öğrenmelerini sağlamaktır.
Proje kapsamında bilimsel etkinliklerin (fen bilimleri, matematik, astronomi) yanı sıra sosyal aktiviteler (doğa gezisi, drama
50
vb.) de yürütülerek disiplinler arası bir uygulama gerçekleştirilmektedir. Proje ekibi, alanında uzman akademisyenler, öğretmenler ve sosyologlardan oluşmaktadır. Proje sayesinde öğrenciler akademisyenler ile bir arada bilimin eğlenceli yüzü ile
tanışıp, yeteneklerinin farkına varmaktadırlar. İlk izlenimlerimiz
projemizin amacı doğrultusunda başarılı bir şekilde ilerlediğini
göstermektedir. Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımız
ile bu projeyi yürüterek, proje ekibi olarak sosyal bir sorumluluk
üstlenmenin ve her birinin hayatlarını bilimin ışığında sürdürmelerine katkı sağlamanın mutluluğunu yaşıyoruz.”
OMÜ’DEN
OMÜ’DEN
Eğlenerek Keşfediyoruz Projesi Törenle
Sona Erdi
Projenin katılım ve teşekkür belgesi töreni OMÜ Konukevi’nde yapıldı.
Törene; Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Halis Ölmez ve Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet
Yılmaz, Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Bulut, Aile ve Sosyal Politikalar
İl Müdür Yardımcısı Necmettin Aygün, davetliler ve öğrenciler katıldı.
Törenin açılış konuşmasını yapan Proje Yürütücüsü Yrd. Doç. Dr. Güner Tural,
“Uygulaması bir hafta süren projemizde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Samsun İl Müdürlüğünün bakım ve koruması altında bulunan 30 ortaokul öğrencisi
ile eğlenceli bilimsel etkinlikler gerçekleştirmeyi, bu etkinlikler ile onlara bilimi
sevdirmeyi, onların yaparak, yaşayarak ve keşfederek öğrenmelerini sağlamayı
amaçladık. Fen bilimleri matematik astronomi gibi bilimsel etkinliklerin yanı sıra
doğa gezisi, drama gibi sosyal aktiviteler gerçekleştirdik. Proje ekibi olarak böyle
bir sosyal sorumluğu üstlenmenin ve öğrencilerimizin hayatlarını bilimin ışığında sürdürmelerine katkı sağlamanın mutluluğunu yaşamaktayız. Projeye destek
veren herkese teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Samsun İl Müdür Yardımcısı Necmettin Aygün,
“Devletin yardımına ihtiyacı olan tüm bireylere hizmet veren bir kurumuz. Bu
kapsamda çocuk hizmetlerini önemsiyoruz. Bu projenin yürütücülerine çok teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
Öğrencilere, “Eğlendiniz mi?” diye seslenerek konuşmasına başlayan Rektör
Prof. Dr. Hüseyin Akan, “Bu ülkenin güçlenmesi için gençlerin çok eğitimli ve bilgili olması gerekiyor. Gençlerimizin yaparak, yaşayarak ve keşfederek öğrenmeleri ve bu şekilde yetişmeleri gerekiyor. Bu proje de onu amaçlıyor. Projenin amacına eriştiğini umuyorum. Katkı sağlayan hocalarımızı
kutluyorum. Projeye dahil olan gençlerimizi de ayrıca kutluyorum.” dedi.
Teşekkür ve katılım belgelerinin verilmesinin ardından kapanış konuşması yapan Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet Yılmaz da
“Sizleri bir haftadır Eğitim Fakültemizde ağırlamaktan mutluluk duyduk.” diyerek, projeye destek veren herkese teşekkür etti.
51
KONGRE
KONGRE
ULUSAL FRANKOFONİ KONGRESİ
OMÜ Eğitim
Fakültesi Yabancı
Diller Eğitimi
Bölümü Fransız Dili
Eğitimi Anabilim
Dalı tarafından
düzenlenen,
“9.Ulusal Frankofoni
Kongresi” Atatürk
Kongre ve Kültür
Merkezi’nde
düzenlendi.
F
arklı üniversitelerin de katılımıyla, 110 bilim insanının ağırlandığı, 18 oturum ve 70
bildiren oluşan Kongre, Müzik Bölümü’nün
verdiği müzik dinletisiyle başladı.
Kongreye; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut
Aydın, Fransız İşbirliği Ataşesi Marie Christine Jung,
Marmara Üniversitesi Fransız Dili Eğitimi Anabilim
Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Gümüş, dekanlar, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Kongrenin açılış konuşmasını yapan Fransız Dili
Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı ve Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Rıfat Günday, “Tanzimat dönemiyle yoğunluk kazanan, modern Türkiye
Cumhuriyeti’nin kuruluşunda etkisini iyice hissettiren Fransız aydınlanmasının günümüze ulaşan bir
yansıması olan Frankofoni Kongresi’ni Atatürk’ün
şehri Samsun’da düzenlemekten çok mutluyuz.
Kongreye destek veren herkese çok teşekkür ediyorum. Verimli bir kongre olmasını diliyorum.” şeklinde konuştu.
Fransız İşbirliği Ataşesi Marie Christine Jung, “Açılış konuşmasında bir kadın sesine yer verdiğiniz için
teşekkür ederim. Frankofoni bir öğretmenler, öğrenciler ve değerler topluluğudur. Fransızca yaşadığımız
ortamda önemli bir iletişim dilidir. Özellikle eğitim
ve Türk-Fransız ekonomik ilişkileri açısından önemli bir role sahiptir. Bugün Fransızcanın Türkiye’deki
rolü yadsınamayacak kadar önemlidir. Birçok alanda Fransızca konuşulmaktadır. Karşılıklı ilişkileri artırma yolunda her gün yeni girişimler depolanıyor.
Uluslararası öğrenci değişim programı yoluyla birçok
öğrenci Fransa’ya gidip eğitim görmektedir. Bu anlamda Frankofoni, dünya kültürünün bir parçasıdır.”
dedi.
52
Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet Yılmaz
yaptığı konuşmada, böyle bir kongrenin OMÜ’ de
yapılmasından duyduğu memnuniyeti belirterek,
verimli bir kongre olmasını diledi.
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Aydın, “9.
Ulusal Frankofoni Kongresini üniversitemizde ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Dil, kültürler arası
ilişkileri belirlemede önemli bir rol oynuyor. Zenginleşmek için dil öğrenme yerine, benimsemek için
dil öğrenme yoluna gidince ortaya kültürsüzleşme
çıkıyor. Bu noktaya büyük dikkat etmek gerekiyor.
Bu çok kötü bir durum çünkü hangi kültürden olduğunuzu bilmemek ortaya melez bir kültür çıkmasına
sebep oluyor. Bizim coğrafyamız farklı kültürlere saygıyı benimsemiş bir coğrafyadır. Osmanlıyla beraber
farklılıklara saygı gösterip, beraber yaşayabilmiş bir
milletiz. Farklı kültürler hiçbir zaman yok edilmeye
çalışılmamıştır aksine ortak bir kültür de oluşturulmuştur. Bu kongrenin farklı kültürleri benimsemek
yerine zenginleşmeye çalışmak adına yardımcı olmasını umuyorum. Destek veren herkese teşekkür
ediyorum.” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Cevdet Yılmaz
KONGRE
KONGRE
Prof. Dr. Mahmut Aydın
Marie Christine Jung
Onur Konuğu olarak davet edilen Marmara Üniversitesi Fransız Dili
Eğitimi öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Gümüş’ün “Neden Frankofoni?”
başlıklı sunumunda Gümüş, “Frankofoni nedir sorusuyla çok karşılaşıyorum. Frankofoni yalnızca Fransızca öğretimi değildir. Bir grameri, bir dili
öğretmek değildir. Frankofoni 150 yıl kadar önce Onesime Reclus adında
bir coğrafyada ortaya çıkmıştır.” şeklinde konuştu.
Kongrenin son gününü, Fransız Dili Eğitimi Anabilim Dalı öğrencileri
hazırladıkları “Don Juan Müzikali” tiyatro gösterisiyle renklendirdiler.
Gösterinin sonunda Türkiye’nin çeşitli illerindeki üniversitelerden
kongreye katılan bilim insanları bir proje hazırlayarak bu yetenekli öğrenci grubunu kendi üniversitelerinde de gösteri yapmaya davet etmek
istediklerini dile getirdiler. 3 gün boyunca devam eden kongre, OMÜ
Konukevi’nde verilen gala yemeği ile sona erdi.
53
KONGRE
KONGRE
ULUSAL EBELİK ÖĞRENCİ KONGRESİ
OMÜ
Sağlık Meslek
Yüksekokulu
Müdürlüğü
Ebelik Bölümü
tarafından
düzenlenen, “4.
Ulusal Ebelik
Öğrenci Konseyi”,
OMÜ Atatürk
Kongre ve Kültür
Merkezi’nde
düzenlendi.
K
Yrd. Doç. Dr. Birsen Altay
Esra Teker
54
ongrenin açılış konuşmasını yapan Kongre Başkanı Ebelik Bölümü öğrencisi Esra
Teker, “İnsanlıkla beraber var olan kutsal
mesleğimizin daha çok benimsenmesi, geliştirilmesi adına düzenlediğimiz 4. Ulusal Ebelik Öğrenci
Kongresi’ne hepiniz hoş geldiniz. ‘Gerçeklerimiz ve
Geleceğimiz’ sloganı ile başladığımız kongremizde sizleri aramızda görmekten büyük heyecan ve
mutluluk duyduğumu dile getirmek isterim. İnsan
yaşamı bir mucizedir ve bizler o mucizeye tanık
olan şanslı kişileriz. Bir bebeğin doğumu, bir kadının annelik duygusunu tatması, bir çocuğun her
yaşta karşımıza çıkması, mesleğimizi kutsal kılan sebeplerden bazılarıdır. İyi ki ebeyiz! diyor ve hepinizi
saygıyla selamlıyorum.” şeklinde konuştu.
Sağlık Meslek Yüksekokulu Ebelik Bölüm Başkanı
ve Kongre Başkanı Yrd. Doç. Dr. Birsen Altay konuşmasında, “2010 yılında 1. Ulusal ve Uluslararası Ebelik Öğrenci Kongre’sini başlatarak, bilimsel platformda ebelik
öğrencilerinin yerini alması konusunda öncülük yapan,
onları harekete geçiren Ege Üniversitesi Atatürk Sağlık
Yüksekokulu’na teşekkür ediyoruz. Bugün sizlerle paylaşacağımız bu Kongre’nin dördüncüsünü OMÜ Sağlık Yüksekokulu olarak düzenlemekten mutluluk duyuyoruz. Sağlık
ekibinin bir üyesi olarak toplum sağlığının korunması,
sürdürülmesi ve geliştirilmesi çalışmalarında önemli roller
üstlenecek olan bugünün öğrenci ebeleri, siz sevgili öğrenciler; yarınların ebeleri olarak, özellikle kadın sağlığı, üreme sağlığı, doğum ve yeni doğan sağlığı alanlarında topluma sağlık hizmeti vereceksiniz. Bu görüşten yola çıkarak,
sizlerin kongremize etkin katılımlarınıza özen göstererek,
görüşlerinizi almak istedik. Kongrenin düzenlenmesinde
desteklerini esirgemeyen üniversite rektörlüğüne, Büyükşehir, Atakum, İlkadım ve Bafra Belediye Başkanlıklarına,
katkı gösteren tüm kişi, kurum ve kuruluşlara teşekkür
ediyorum. ” dedi.
Onursal Başkan Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan ise yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Hepiniz hoş geldiniz. Üniversitemizde bilimsel bir toplantının yapılıyor olması bizim için bir kıvanç kaynağıdır. Eminim ki geri döndüğünüzde bu
günleri unutamayacaksınız. Sağlık hizmeti öyle bir hizmettir ki; burada zaman
ve enerji hesabı yapılamaz. İster istemez özveri gerektirir. Bugün bu yorgunluğun karşılığında beklenen; teşekkür ve takdir edilme isteğidir. Bunu bulursanız
yorgunluk zaten gider ama bulamazsanız da işinizi yine aynı sevgi ve özveriyle
yapmak zorundasınız. Bebek, çocuk ve annesiyle ilgilenen bir meslek erbabı
eğer o bebeği sevemiyorsa hizmetini tam anlamıyla yerine getiremez. Yani bir
sağlık personeli göreve ilk başladığında sahip olduğu enerjiyi emeklilik gününe dek muhafaza etmek zorundadır ki, gerçek hizmeti verip, verimli olabilsin.
Prof. Dr. Nermin Kılıç
Sağlık Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Nermin Kılıç, “Mesleki bilinci
ve örgütlenmeyi güçlendirmek amacıyla düzenlenen ve geleneksel hale gelen,
“4. Ulusal Ebelik Öğrenci Kongresi”ni Sağlık Meslek Yüksekokulu olarak üniversitemizde düzenlemenin onur ve gururunu yaşıyoruz. Ebelik insanlığın var
oluşuyla başlamıştır. Çocuğun sağlığı için ilk dokunuş ebesinin dokunuşudur.
Kadının olduğu her alanda var olan ebeler ana-çocuk sağlığı hizmetleriyle birlikte, doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası dönemde anneye ve bebeklere
bakım hizmetleriyle yurdumuzun her köşesinde oldukça önemli ve kutsal bir
görevi yerine getirmektedir. Bu bilimsel zeminin oluşmasında emeği geçen,
bilgi, deneyim ve araştırmalarını bizimle paylaşan akademisyen ve araştırmacılara, değerli katılımcılara, kongremize maddi ve manevi destek sağlayan tüm
kurum ve kuruluşlara şükranlarımı sunuyorum. Başarılı bir kongre olmasını
diliyorum. ” şeklinde konuştu.
Nazan Karahan
KONGRE
KONGRE
Bu kongrenin diğer bir önemi bir öğrenci kongresi olmasıdır. Biz öğrenciyken bu tür toplantılar çok yoktu. Daha öğrenciyken
bilimsel bir tavır takınmaya çalışmanız gerçekten ülke geleceği açısında da çok önemli. Kongre düzenlemenin ne kadar zor olduğunu biliyorum. Bu yüzden bütün katkı sağlayanları tebrik ediyor, Samsun’umuza geldiğiniz için hepinize teşekkür ediyor, verimli
ve keyifli bir kongre diliyorum.”
Açılış konuşmalarının ardından plaket törenine geçildi. Kongre, OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından düzenlenen müzik
dinletisi ve Ebeler Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Nazan Karahan’ın “Sağlıkta Dönüşüm Programının Ebelik Mesleğine Yansımaları”
başlıklı sunumuyla devam etti.
Sunumun ardından, İstanbul Bilim Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hediye Arslan ve OMÜ Sağlık Yüksekokulu Öğrencisi
Kübra Çelebican başkanlığındaki “Dünyada ve Ülkemizde Ebelik Eğitimi ve Geleceği” başlıklı panele geçildi. Panelde; Marmara
Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Nurdan Demirci, Ege Üniversitesi Atatürk Sağlık Yüksekokulu öğretim
üyesi Doç. Dr. Hafize Öztürk Can, Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Handan Güler ve
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi öğrencisi Özge Temurcan panelist olarak yer aldılar.
Kongreye; Vali Yardımcısı Haluk Şimşek, Canik Belediye Başkanı Osman Genç, Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, Sağlık Meslek
Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Nermin Kılıç, öğretim üyeleri ve farklı üniversitelerden öğrenciler katıldı.
55
KONGRE
KONGRE
BİTKİ KORUMA ÖĞRENCİ KONGRESİ
II. Bitki Koruma
Öğrenci Kongresi,
Dekan Yardımcısı
Doç. Dr. Mehmet
Bozoğlu, Bitki
Koruma Bölüm
Başkanı Prof.
Dr. Celal Tuncer,
bölümün öğretim
elemanları ve çok
sayıda öğrencinin
katılımı ile
gerçekleşti.
B
Doç. Dr. Mehmet Bozoğlu
itki Koruma Öğrenci Kongresi’nin 2.si OMÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü ve
son sınıf öğrencileri tarafından düzenlendi.
Geleneksel hale gelmesi planlanarak ikincisi yapılan “Bitki Koruma Öğrenci Kongresi”yle,
meslek hayatına adım atmak üzere olan Bitki Koruma Bölümü mezunu Ziraat Mühendisi
adaylarına, öğretim süreleri boyunca kazandıkları bilgi, beceri ve tecrübelerini sunma imkânı
sağlandı. Öğrenciler böylece; akademik bilgi düzeyleri ile pratiğe yönelik becerileri konusunda
bir birliktelik sağladılar. Çağımızın gerektirdiği teknik bilgi ve birikimin öneminin vurgulandığı
Kongrede; günümüz ve ülkemiz tarımsal üretiminde önemli bir yer tutan bitki koruma hizmetleri üzerinde stratejik düşünme becerilerinin kazandırılması ve öğrencilerin bu kazanımı
meslek hayatlarında prensip haline getirmeleri gerektiği üzerinde duruldu.
Prof. Dr. Celal Tuncer
Ziraat Fakültesi Fahrettin Tosun Konferans Salonu’nda düzenlenen, mezun durumundaki
Bitki Koruma Bölümü öğrencilerinin bitirme tezi çalışmalarının bir araya getirilmesi ile hazırlanan Kongrede 2 gün boyunca 8 oturum yapılarak, 35 sözlü bildiri sunuldu. Kongreye bu
yıl ilk defa Iğdır Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümünden de öğrenciler katıldı.
Iğdır’dan katılan öğrenciler 2 sözlü bildiri sundular.
56
Son sınıf öğrencileri tarafından başarı ile hazırlanmış olan bitki koruma uygulamalarında
günden güne önemini artan biyolojik mücadeleye yönelik; “Domateste kök-ur nematoduna
karşı siyah ve yeşil çayın etkisi”, “Endofit fungusların buğday tohumunun gelişimindeki etkileri”, “Potasyum bikarbonatın Penicillium expansum’a karşı antifungal etkisinin belirlenmesi”,
“Amerikan Beyaz Kelebeği Üzerine Bazı Biyopreparatların Araştırılması” gibi konu başlıklarını
içeren çalışmalar da sunuldu.
Ziraat mühendisliği öğretimine, özellikle lisans düzeyinde sağladığı katkının çok önemli olduğunun vurgulandığı Kongre sertifikaların verilerek, hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.
SEMPOZYUM
SEMPOZYUM
SAMSUN SEMPOZYUMU KİTABI
BASINA TANITILDI
13 – 16 Ekim
2011 tarihinde
gerçekleşen Samsun
Sempozyumu’ndaki
sunumlar
kitap haline
getirildi.
S
amsun’a Bir Parantez Açıyoruz sloganıyla 2010 yılı
Ekim ayında başlatılan ve 13 – 16 Ekim 2011 tarihinde
gerçekleştirilmiş olan Samsun Sempozyumu’ndaki sunumlar, Samsun Valiliği, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun
Ticaret ve Sanayi Odası, Samsun Ticaret Borsası, İl Özel İdaresi,
Büyükşehir Belediyesi, diğer belediyeler ve kaymakamlıkların
işbirliğinde uzun süren çalışmaları sonrasında 3 cilt halinde basılarak kitaplaştırıldı.
Samsun Valiliği Toplantı Salonu’nda, Samsun Valisi Hüseyin Aksoy başkanlığında gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısına; Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Zeki
Murzioğlu, Samsun Ticaret Borsası Başkanı Sinan Çakır, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Arslan, OMÜ
İlahiyat Fakültesi Dinler Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Rektör yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Aydın ve
Rektör Danışmanı Doç. Dr. Bekir Şişman katıldı.
300 ü aşan bildiri sunma talebinin ilgili komiteye intikal ettiğini belirten Samsun Valisi Hüseyin Aksoy,
“Editörlerin değerlendirmesinden sonra 280 bildirinin sunulması karar altına alınmıştı. 13 – 16 Ekim 2011
tarihlerinde OMÜ Atatürk Kültür Merkezi ve Canik Kültür Merkezi’nde bu sunular gerçekleştirildi. Sunum
yapan kişiler sunumlarından 1 ay sonra redakte ederek sunumlarını bize göndermişlerdi. Bugün itibariyle
Samsun Sempozyumu’nu 3 cilt halinde kayıt altına alınarak bütün kurum ve kuruluşlarımıza gönderilmek
üzere hazırlıkları tamamlandı. Bu çalışmalarda özellikle kendilerine tanınan süre sonrasında düzeltmelerini
yapıp ilgili komiteye gönderen kişilerin çalışmaları sonrasında bu kitaplarımızda basılan bildiri sayımız 263
olmuştur. Bu 263 bildirinin 135’i Ondokuz Mayıs Üniversitesi akademik personeli tarafından, 41’i Samsun’da
yaşayan diğer araştırmacılar tarafından, 87’si de Samsun dışından gelen katılımcılar tarafından gerçekleştirilmiştir.” şeklinde konuştu.
Kitapta yer alan bölümler hakkında da bilgi veren Vali Hüseyin Aksoy “Arkeoloji’de 6 sunum, Bağımsızlık
Mücadelesi İlk Adım Samsun 1919’da 4 sunum, Çevre ve Atık Su Yönetiminde 10 sunum, Deniz ve Su Ürünlerinde 5 sunum, Dil ve Edebiyatta 23 sunum, Eğitimde 23 sunum, Ekolojide 4 sunum, Ekonomi ve Ticarette
9 sunum, Halk Biliminde 16 sunum, İnançta 10, Kentleşme ve Mimarlıkta 10 sunum, Lojistikte 3 sunum,
Müzik ve Görsel Sanatlarda 11 sunum, Psikososyal ve Kültürel Yaşamda 18 sunum, Sağlıkta 7 sunum, Sosyal
Ekonomik Yaşam ve Coğrafyada 10 sunum, Sporda 7 sunum, Tarım Gıda ve Hayvancılık alanında 40 sunum,
Tarih ve Sanat Tarihinde 30 sunum, Turizme 10 Yenilenebilir Enerji kaynaklarında da 8 sunum yer almıştır.”
diye ifade etti.
Bu çalışmanın daha sonrasın il özel idaresi tarafından kitap ve CD getirildiğini söyleyen Vali Aksoy,
“Samsun’un birçok konusu enine boyuna tartışılarak, bilimsel süzgeçten geçerek yayın haline getirilmiştir.
Biz bu çalışmayı bütün bakanlıklara, bütün valiliklere, bütün üniversitelere göndereceğiz. Samsunla ilgili
araştırma ve çalışma yapmak isteyenlere bir rehber kaynak olacaktır.” diye konuştu.
57
SEMPOZYUM
SEMPOZYUM
TIP ve BİYOLOJİDE ELEKTROMANYETİK
ALAN TARTIŞMALARI
Ondokuz Mayıs
Üniversitesi ve
Türk Stereoloji
Derneği
tarafından
düzenlenen “Tıp
ve Biyolojide
Elektromanyetik
Alan Tartışmaları”
adlı sempozyum,
OMÜ Atatürk
Kongre ve Kültür
Merkezi’nde
gerçekleşti
58
E
lektromanyetik alan çalışmaları ile ilgili olarak
dünyanın birçok ülkesinden ve Türkiye’den
araştırmacıların bir araya geldiği etkinlikte,
elektromanyetik alanın insan sağlığı üzerine olan muhtemel etkilerini konu alan çalışmalar sunuldu.
Sempozyuma; Türkiye başta olmak üzere Amerika
Birleşik Devletleri, Suudi Arabistan,
Hindistan ve İtalya’dan çok sayıda
araştırmacı katıldı.
Sempozyum, Şef Arzu Kopuz
Çelik yönetimindeki Samsun Devlet Klasik Türk Müziği Korosu tarafından sunulan müzik dinletisi ile
başladı.
tik alanların olası sağlık problemlerine olan etkilerinin
nasıl azaltılacağını araştırıyorlar. Bugün gencinden
yaşlısına kadar herkes cep telefonu kullanıyor ve bu
gittikçe artıyor. Bu sebeple elektronik alanlar bu sempozyumun ana konusunu oluşturuyor. Ben inanıyorum
ki; sizler elektromanyetik alanların insanlar üzerindeki
etkilerini tartışacak ve bu tartışmalarınızın sonucunda
çok iyi sonuçlar elde edeceksiniz.
Samsun’da iyi vakit geçirmenizi diliyorum.” diye konuştu.
Konuşmaların ardından; Enviromental Health Trust Kurucusu ve
Başkanı Prof. Dr. Devra Davis, Utah
Üniversitesinden mezun Lloyd Morgan, New York’taki Sloan-Kettering
Kanser Merkezi’nden Dr. David GülSempozyumda konuşan Semtekin, Avustralya Wellington Victopozyum ve Türk Stereoloji Derneği
ria Üniversitesinden Mary RedmayBaşkanı Prof. Dr. Süleyman Kaplan’ın
ne, Gazi Üniversitesinden Prof. Dr.
Prof. Dr. Süleyman Kaplan
teşekkür konuşNesrin Seyhan
masının ardınve Doç. Dr.
dan Rektör YarElçin Özgür
dımcısı Prof. Dr.
Büyükatalay,
Mahmut Aydın
Karadeniz
da “Değerli koTeknik Üninuklar, iyi bilinversitesinden
diği üzere gelişProf. Dr. Ersan
miş teknolojik
Odacı, Harran
aletlerin vermiş
Üniversitesinoldukları soden Prof. Dr.
nuçlar günden
Cemil Sert,
güne artıyor.
Ondokuz MaBu gün elektroyıs Üniversimanyetik alanların, kullandığımız elektronik makine- tesinden Doç. Dr. Özlem Nispet elektromanyetik alan
lerin insan üzerindeki etkileri bilim insanları arasında maruziyetinin canlı organizma üzerindeki muhtemel
tartışılıyor. Bu tartışmaların sonucu bilim insanları ara- etkileriyle ilgili yaptıkları çalışmaları sundular. Sempozsında elektromanyetik alanların etkileri hakkında gide- yum, sunulan çalışmalarla ilgili bilimsel tartışmalar börek artan bir endişe var. Bilim insanları elektromanye- lümü ile sona erdi.
SEMPOZYUM
SEMPOZYUM
Cep Telefonları Oyuncak Değildir!
Sempozyumun ardından OMÜ Konukevi’nde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Rektör Danışmanı Doç. Dr. Bekir Şişman da katıldı. Toplantıda konuşan ve konuyla ilgili önemli açıklamalar yapan ABD Çevre Sağlığı Örgütü Kurucu Başkanı Prof. Dr. Devra Davis, cep
telefonlarında güvenirliği hiçbir zaman tam anlamıyla tespit edilemeyen iki yönlü mikrodalga radyasyon bulunduğunu söyledi. “Cep telefonları açık oldukları sürece baz istasyonlarıyla sürekli sinyal iletişimi halindedir. Dolayısıyla vücut ve beyin her an cep telefonları tarafından yayılan radyasyona maruz kalmaktadır. 10 yıl boyunca günde ortalama 30 dakikadan fazla cep telefonuyla konuşanların beyin
kanserine yakalanma riski normalden iki kat veya daha fazladır. Cep telefonu kullanmaya başlayan gençlerde on yıldan daha kısa süre
içerisinde 4-5 kat daha fazla beyin kanseri oluşma riski vardır.” dedi. Prof. Davis konuşmasında aileleri de ciddiyetle uyardı; “Çocuklarınızın
eline oyun oynamaları için cep telefonlarınızı vermeyin çünkü çocuklar yetişkinlerden daha fazla radyasyon soğururlar. Cep telefonları
oyuncak değildir!”
Bluetooth cihazlarında da radyasyona maruz kalınabildiğini söyleyen Prof. Dr. Davis, “Bluetooth cihazı daha az radyasyon çıkartıyor.
Fakat telefonla görüşülürken aktif duruma geçtiği için radyasyona maruz kalıyorsunuz. Bu konuda en iyi durum telefonu kulağınızdan 1-2
santim uzak tutmak ya da kulaklık kullanmaktır. Bu durumlar daha faydalı, yani daha az radyasyona maruz kalınıyor. Mesafe önemlidir.
Cep telefonu ne kadar vücuda yakınsa, radyasyon o kadar vücudun ve dokunun içerisine işliyor.” dedi.
Baz istasyonlarının kurulacağı alanlara dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nesrin Seyhan da, “Baz istasyonlarında mesafe ne kadar uzaksa, radyasyon o kadar azalır. Ama 24 saat istasyondan radyasyona maruz kalmak, kronik maruziyeti getiriyor. Cep telefonunu istediğiniz zaman kapatabilirsiniz ancak baz istasyonundan radyasyonu
kapatamazsınız. Problem buradadır. Uzun süreli radyasyona maruz kalabilirsiniz. O nedenle Telekomünikasyon Kurumu’nun baz istasyonlarının kurulumuna çok büyük bir hassasiyet göstermesi, özellikle elektrik direklerine, evlerin aralarına baz istasyonlarının kurulmaması
gerekiyor.” diye konuştu.
59
SEMPOZYUM
SEMPOZYUM
16th EUROPEAN WEED RESEARCH
SOCIETY SYMPOSIUM
“16th European
Weed Research
Society” başlıklı
sempozyum , OMÜ
Atatürk Kongre ve
Kültür Merkezinde
düzenlendi
O
MÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü ve Karadeniz Tarımsal Araştırma 16.
Avrupa Yabancı Ot Araştırmaları Enstitüsü işbirliğiyle düzenlenen ve tüm dünyada herboloji
alanındaki projelerin bir araya getirilip değerlendirildiği, “16th European Weed Research Society”
başlıklı sempozyum, OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür
Merkezinde düzenlendi.
Sempozyuma; Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan,
Kongre Başkanı Prof. Dr. Hüsrev Mennan, dekanlar
ve dünyanın 58 farklı ülkesinden gelen çok sayıda
araştırmacı katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Kongre Başkanı Prof.
Dr. Hüsrev Mennan, “ Değerli katılımcılar, sempozyuma katılımınızdan dolayı sizlere çok teşekkür
ediyorum. Hepimizin bildiği üzere, yabancı otlar, ta-
60
rımsal üretimin en önemli sorunlarından birini oluşturuyor. Bu konu bu sempozyumda enine boyuna
tartışılacaktır. Umuyorum ki, bu toplantının sonucunda evrensel bilime ve insanlığa katkıda bulunan
sonuçlar ortaya çıkaracağız.
Sempozyumda; 37’si sözlü, 256’sı poster olmak
üzere toplam 293 sunum yer alacak. 321 araştırmacının yaklaşık 58’inin farklı ülkelerden olması,
Türkiye’nin coğrafi konumunun ne kadar önemli
olduğunu bizlere bir kez daha göstermektedir. Sunumlara ve katılımcı sayısına baktığımızda bunun
bir rekor olduğunu söyleyebiliriz. Sempozyumun
düzenlenmesinde emeği geçen başta Üniversitem
olmak üzere; Samsun Büyükşehir Belediyesi, Gıda
ve Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve TÜBİTAK’a, bizi
destekleyen ulusal ve uluslararası şirketlere teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Nezihi Uygur
Prof. Dr. Hüsrev Mennan
SEMPOZYUM
SEMPOZYUM
Herboloji Derneği adına konuşma yapan Prof. Dr. Nezihi Uygur,
“Türkiye’de herboloji alanında yapılan çalışmalara yüksek oranda ihtiyaç
duyuluyor ve bu alanda çalışan araştırmalarının son derece önemli başarılara imza atıyorlar.” dedi.
TAGEM adına konuşan Doç.
Dr. Birol Akbaş da Prof. Dr. Hüsrev
Mennan’a teşekkür ederek, sempozyumun yararlı geçmesini diledi.
Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan ise yaptığı konuşmada şunları
kaydetti: “Değerli konuklar ve öğrenciler, öncelikle sizlere hoş geldiniz diyorum. Sizleri Türkiye’nin en güzel kampüslerinden birinde
misafir etmekten gerçekten onur duyuyoruz. OMÜ Karadeniz’in
en güzel ve en gelişmiş şehri olan Samsun’da bulunmaktadır. Bu
bile öğrencilerimiz için tek başına bir ayrıcalıktır. Sosyal aktiviteleri, ucuz konaklama tesisleri, harika ve zengin mutfağı, kente ve
kent içi kolay ulaşım, tarihi mekânları ve farklı kültürleri görebilme
imkânları ile Samsun çok önemli bir kenttir.”
Konuşmasında Üniversite hakkında
da bilgi veren Rektör Akan sözlerine
ABD’li filozof ve eğitim kuramcısı John
Dewey’den yaptığı bir alıntıyla devam
etti: “John Dewey’in de dediği gibi;
‘Eğitim yaşama hazırlık değil, yaşamın
kendisidir.’ Ben de bu noktaya dikkat
çekmek istiyorum; Ondokuz Mayıs
Üniversitesi de öğrencilerinin ve çalışanlarının gelişmesini sağlamak için
durmaksızın hizmet veren bir üniversitedir. Bir diğer misyonumuz ise; bölgenin ekonomik ve kültürel kalkınmasına
katkı sağlamak, sorgulayan ve çözümleyen bir gençlik yetiştirmek
amacıyla gelişen teknolojileri kullanarak evrensel etik değerlere
bağlı, öncü, yenilikçi ve kalite anlayışıyla paydaşlarına bilim, eğitim ve sağlık hizmeti sunmaktır.” dedi.
Protokol konuşmalarının ardından sempozyuma sponsor olan
firmaların temsilcilerine Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan tarafından
plaket verildi.
Bilimsel oturumların Prof. Dr. Hüseyin Mennan’ın sunumuyla
başladığı sempozyum dört gün boyunca devam edecek.
61
SEMPOZYUM
SEMPOZYUM
ORD. PROF. DR. ALİ FUAD BAŞGİL VE
ÇARŞAMBA SEMPOZYUMU
Çarşamba
Belediyesi ve OMÜ
Ali Fuad Başgil
Hukuk Fakültesi
tarafından, “Ord.
Prof. Dr. Ali Fuad
Başgil ve Çarşamba
Sempozyumu”nun
bu yıl 5.’si
düzenlendi.
Ç
arşamba Ali Fuad Başgil Hukuk Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen sempozyum Hukuk
Fakültesi öğrencilerinin müzik dinletisi ile başladı. Açılış konuşmasını yapan OMÜ Ali Fuad Başgil
Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Tiftik, Hukuk Fakültesi ve Ali Fuad Başgil hakkında katılımcılara bilgi verdi.
Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, “Her memleketin kendine has özellikleri var. Çarşambamızın da bu bakımdan kendine has özellikleri var. Önemli bir konumu var. Bunların hepsinin üzerinde bizim
Ord. Prof. Dr. Ali Fuad Başgil gibi bir değerimiz var. Başgil’in ailesi Çarşamba’nın köklü ailelerindendir. Çarşambamız ilim irfan merkezlerinden biridir. Başgil de bu noktada ilim irfan konusunda bizim önemli değerlerimizdendir. İlk olarak 2007 yılında başladığımız sempozyumlarımızı son 2 yıldır üniversitemizle birlikte
yapıyoruz. Bu yılki toplantımızda ifade özgürlüğü tartışılacak. Merhum Ord. Prof. Dr. Ali Fuad Başgil’lin bu
konuda önemli eserleri bulunmakta. Ali Fuad Başgil hocamız, ‘Hak ve Hukuku iyi tanıyın ki hak ve hukuk erbabı kimdir bilinsin’ diyor. 1960 darbesinden sonra, 1962’de kaleme aldığı ‘Demokrasi Yolunda’ adlı eserinin
hemen girişinde demokrasinin formülünü Başgil şöyle ifade ediyor; iyiliğin yanında kötülüğün karşısında
olmak ve kötülüğe karşı mücadele etmek. Katılan herkese çok teşekkür ediyorum.” dedi.
Belediye Başkanı Hüseyin Dündar’ın ardından konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis Ölmez, “Katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ederim. Türkiye’mizde yakın zamanlarda, ifade özgürlüğüne, temel
hak ve özgürlüğe ve demokrasiye değerli katkılar yaptığını düşündüğüm Ergun Özbudun hocamızın anayasa
çalışmasından dolayı teşekkür ediyorum. Burada kendisinden de faydalanacağız. Ayrıca değişik üniversitelerden gelerek sunum yapacak hocalarımıza da teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.
Düzenlenen sempozyumun ilk oturumu “Değişik perspektiflerden ifade özgürlüğü” başlığı altında yapıldı.
Düzenlen oturumda İstanbul Şehir Üniversitesinden Prof. Dr. Ergun Özbudun, ifade özgürlüğü ve demokrasi
başlığı altında sunum yaptı. Özbudun, gerçeklere ifade özgürlüğü sayesinde ulaşılabileceğini belirterek, “Din
ve vicdan hürriyeti de insanın kendisini ifade edebilmesiyle alakalıdır. Ticaret hürriyeti de diğer bir özgürlüktür. Dolayısıyla ifade özgürlüğü çok çeşitli özgürlükler ile bütünleşmektedir. Siyasi teorisyenler, ifade hürriyeti
üzerine çeşitli yorumlar yaparak, ‘gerçeğe ulaşmanın yolu ifade özgürlüğü olmadan olmaz, kişilik gelişmesi
de mümkün olmaz’ demişlerdir. İfade özgürlüğünde hoşgörü toplumun önemli bir kesimini kavramalıdır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi üye ülkelerine takdir hakkı veriyor. İsveç’te suç olan bir davranış başka bir
ülkede suç olmayabilir.” şeklinde konuştu.
Özbudun’un ardından yine İstanbul Şehir Üniversitesi’nden Prof. Dr. Serap Yazıcı, İfade özgürlüğü ve siyasi partiler konulu sunumunu gerçekleştirdi. İlk oturumun son konuşmacısı ise Yalova Üniversitesi’nden Yrd.
Doç. Dr. Kemal Şahin oldu. Kemal Şahin de, “Evrensellik-Görecelilik Bağlamında İfade Özgürlüğü” başlıklı
sunum yaptı. Sempozyumun ilk oturumu düzenlenen plaket takdimin ardından son buldu.
62
SEMPOZYUM
SEMPOZYUM
Öğleden sonraki ikinci oturumda ise Bakü Devlet
Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi,
Melikşah Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Ondokuz Mayıs
Üniversitesi Ali Fuad Başgil Hukuk Fakültesi öğrencileri,
“Azerbaycan Anayasasında İfade Özgürlüğü”, “Toplantı
ve Gösteri Yürüyüşü Özgürlüğü”, “Bilim ve Sanat Özgürlüğü”, “Dernek Kurma Özgürlüğü”, “Kitle İletişim Özgürlüğü” konularında sunum yaptılar.
Sempozyuma; OMÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Halis
Ölmez, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Aydın, Çarşamba Belediye Başkanı Av. Hüseyin Dündar, Samsun
Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Çarşamba Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Emin Kurt, Çarşamba Ağır Ceza
Mahkemesi Kemal Subaşı, Ayvacık Kaymakamı Ufuk Akıl, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve öğrenciler katıldı.
ULUSLARARASI DATA ZARFLAMA ANALİZİ
SEMPOZYUMU
O
ndokuz Mayıs Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi İstatistik bölümlerinin ortaklaşa düzenlediği, “11th International Conference on Data
Envelopment Analysis başlıklı sempozyum, OMÜ Atatürk Kongre
ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşti.
Sempozyuma; Vali Yardımcısı Hakan Kubalı, Rektör Vekili Prof. Dr. Mahmut
Aydın, dekanlar ve çeşitli ülkelerden araştırmacılar katıldı.
Samsun’un tanıtımını içeren video sunumu ile başlayan sempozyum, Valerie Özkan (piyano) ve Mehmet Ağar (çello) tarafından verilen müzik dinletisi
ile başladı.
Organizasyon Komitesi adına konuşma yapan, Temple Üniversitesi öğretim Üyesi Rajiv Banker, “Bizleri ağırlayan Ondokuz Mayıs
Üniversitesi’ne çok teşekkür ediyorum. 35 farklı ülkeden katılımcının katıldığı, bu güzel ülkenizde düzenlenen sempozyuma davet
ettiğiniz için ayrıca teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
Protokol konuşmalarının ardından sempozyumun ödül törenine geçildi. DEA Organizasyon Komitesi adına Prof. Dr. Rajiv Banker
tarafından, Prof. Dr. R. Fane’e, “William W. Cooper Ödülü” verildi. Törenin ardından oturumlara geçildi.
63
PANEL
PANEL
10 BİN KADINA ULAŞACAKLAR
O
ndokuz Mayıs Üniversitesi Sürekli
Eğitim Merkezi (OMÜSEM), Akademi Grup Kadın ve Toplum Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliğiyle, “Kadın ve
Toplum, Beden ve Ruh Gibi Bütündür” projesi
düzenlenen panelle hayata geçti.
Doç. Dr. İlknur Avcı
“Kadın ve
Toplum, Beden
ve Ruh Gibi
Bütündür” projesi
düzenlenen
panelle hayata
geçti.
Programın açılış konuşmasını yapan Akademi Grup Genel Koordinatörü Yeşim Kıyıcı,
“Akademi Grup, OMÜSEM, Kadın ve Toplum
Uygulama ve Araştırma Merkezi ile merkez dahil olmak üzere 18 ilçe belediyesiyle ortaklaşa
yürüteceğimiz bu paneller zinciriyle hem kadın
adına bir fizibilite çalışması yapıp hem de farkındalıklarımız noktasında elimizden gelen her
türlü desteği sağlamayı amaçlamaktayız. Bu yüzden üniversitemizin bilimsel katkılarını çok önemsiyoruz.
Bu işbirliğini yaparken de işin akademik yönünün ilerde yapacağımız çalışmalar için ışık tutacağı inancındayız. Bugün burada İlkadım Belediyesi ile birlikte ilkini gerçekleştirdiğimiz yeni bir projeyi daha hayata
geçirmekten duyduğumuz memnuniyeti ayrıca belirtmek isteriz” dedi.
Kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) noktasında bütün büyük yapıların topluma karşı duyarlılığı taşıması
gerektiğinin altını çizen Kıyıcı, “Bütün kurumlar ve işletmeler hizmet verdikleri veya ürettikleri ürünlerin
kamuoyuna tanıtılması için ciddi reklam bütçeleri ayırmaktadır. Biz bu noktada reklam giderlerimizin büyük bir bölümünü böyle bir sosyal sorumluluk noktasında değerlendirip bu harcamaları topluma faydalı,
değer katar bir halde kullanılması gerektiğine inanarak çalışmalar gerçekleştiriyoruz. OMÜSEM ve Kadın
ve Toplum Uygulama ve Araştırma Merkezi ile ortaklaşa yürüteceğimiz bu paneller zincirinde merkez ve ilçeler olmak üzere 10 bin kadına ulaşmayı hedefliyoruz. ‘Kadın ve Toplum Beden ve Ruh Gibi Bir Bütündür’
sloganıyla hareket ettiğimiz bu paneller zincirinde kadının ruh halini etkileyen bütün sorunları masaya
yatırıp onları tartışmak istiyoruz. Bu manada kadınların aktif hayata katılımını sağlayarak sosyalleşmesini,
istihdamını sağlamak amacıyla projeler üretiyoruz. Kadınların sosyal yaşam içinde maruz kaldığı şiddetin
önüne geçme, aktif hayatın tüm katmanlarında en iyi şekilde görev alabilmelerine yardımcı olma, sorunları tartışıp çözüm üretme noktasında ciddi kazanımlar elde etmenin gayreti içerisinde inançlı ve azimli bir
şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Aynı zamanda bu paneller zincirinin bize bir yol haritası belirleme
noktasında ışık tutacağına inanıyoruz” diye konuştu.
Konuşmaların ardından OMÜ Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Kezban Çelik, Kadın ve Toplum Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. İlknur Avcı ve rol model muhtarlar seçilen; Hançerli Mahallesi Muhtarı Asuman Koç, Selahiye Mahallesi Muhtarı Derya Bozkurt, Çiftlik Mahallesi Muhtarı
Fatma Aksoy, “Kadın ve Toplum” ve “Kadınların Yerel Yönetimlerde Yerini Arttırma” konulu konuşmalar
yaptılar.
Yıldıray Çınar Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele; OMÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, İl
Sağlık Müdür Yardımcısı Hatice Öz, OMÜ’lü öğretim üyeleri, sağlık temsilcileri ve kadınlar katıldı.
64
PANEL
PANEL
EKMEĞİNİ VE GELECEĞİNİ
İSRAF ETME
OMÜ
Mühendislik
Fakültesi ve
Toprak Mahsulleri
Ofisi işbirliğiyle
hazırlanan,
“Ekmeğini ve
Geleceğini İsraf
Etme” başlıklı
panel, Mühendislik
Fakültesi Konferans
Salonu’nda
düzenlendi.
P
anele; Vali Yardımcısı Hakan Kubalı, Mühendislik Fakültesi Dekan Vekili Yrd. Doç.
Dr. Erdem Emin Maraş, öğretim üyeleri ve
Konuşmaların
ardından, Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası
Şiir Yarışması’nda 3. olan,
OMÜ Gıda Mühendisliği
Bölümü öğrencisi Merve
Eser, “Sofranın Baş Tacı”
adlı şiirini okudu.
Toprak Mahsulleri Ofisi Samsun Şube Müdürü
Fahri Kesepara’nın yönetimindeki panele; Samsun İl
Müftüsü Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk, Toprak Mahsulleri Ofisi Yetkilisi Ziraat Mühendisi Derya Şahinler,
Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç.
Dr. Münir Anıl ve Samsun Sağlık Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Aliye Özenoğlu panelist olarak katıldılar.
Açılış konuşmasını yapan Mühendislik Fakültesi
Dekan Vekili Yrd. Doç. Dr. Erdem Emin Maraş, “Konu
hakkında ufak bir araştırma yaptım. Ülkemizde yaklaşık 2 milyar adet ekmeğin çöpe atıldığını ve bunun
1.5 milyar TL’ye, yani 500 okulun yapımına değer olduğunu gördüm. Ülkemiz bu parayı çöpe atacak kadar zengin değil diye düşünüyorum.” dedi.
Vali Yardımcısı Hakan Kubalı yaptığı konuşmada,
“Ekmek israfını önleme kampanyası bir kaç ay önce
ülke çapında başlatıldı. Bir yıl içinde Samsun’da israf
edilen ekmekle; 4 okul ve 500 yataklı bir hastane yapılabilir. Türkiye ekmek israfında önde giden bir ülke
ancak Samsun Türkiye ortalamasının da üstünde. En
çok ekmek yurtlarda israf ediliyor. Bunu önlemek için
gerekli çalışmaları yapıyoruz ancak konu restoranlar
ve evler olunca yapabildiğimiz tek şey insanları uyarmak oluyor. Ekmek, ihtiyacı kadar alındığında israf
edilmez. Çok ekmek alıp bozulmasından ziyade az
alıp ihtiyaç olduğunda tekrar almak çok daha mantıklı. Ekmeğin içinde en kutsal emek olan, insan emeği
var. Ekmek bedava değil, sizin emeğinizdir.” şeklinde
konuştu. Samsun Sağlık Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Aliye Öztürk, “Ekmek
yeryüzünün Tanrı tarafından kutsanmış besini olarak
tanımlanmaktadır. Günlük enerjimizin büyük bir bölümünü ekmekten karşılamaktayız. 2010 yılı araştırmalarına bakıldığında ekmek tüketiminin günde kişi
başına 185 gram olduğu saptanmıştır. İsrafın azalması için her birimize düşen görev ne kadar ekmeğe ihtiyacımız olduğunu bilmektir.” dedi.
“İsraf gereksiz ve yersiz harcama demektir.” diyen Samsun İl Müftüsü Yrd. Doç.Dr. Hayrettin Öztürk,
hayattaki en büyük israflar, insanı, hayatı ve zamanı
israf etmektedir. İnsan çok değerlidir. İnsanın değerini bilirsek ekmeğin de, zamanın da değerini biliriz.
Hayatınızı israf etmeyin ve geleceğinizi tahrip etmeyin. ” dedi.
Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.
Doç. Dr. Münir Anıl, “Ekmek Kalitesi ve İsraf Üzerine
Etkileri”, hakkında konuşurken, Toprak Mahsulleri
Ofisi Yetkilisi Ziraat Mühendisi Derya Şahinler ise;
‘Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası’nın Amacı” konusunda bilgi verdi.
65
PANEL
PANEL
TÜRKİYE’DE FELSEFE VE GELECEĞİ
Ondokuz
Felsefe Topluluğu
tarafından,
“Türkiye’de Felsefe
Geleneği ve
Geleceği” başlıklı
panel düzenlendi.
Panelin açılış konuşmasını Felsefe Topluluğu Akademik Danışmanı ve Felsefe Bölüm Başkanı Doç. Dr. Cevdet Kılıç yaptı. Kılıç, “IX.
Asırda yaşamış ilk Müslüman filozof El-Kindî, ‘İnsan sanatları içinde
en değerlisi felsefedir. Çünkü o hakikati elde etmeye giden yolları
gösterir.’ der. Uygarlıkların beşiği medeniyetler kavşağı kültürlerin
doğuş yeri bir coğrafyadır Anadolu. Etilerden, Hititlere, Miletlilerden, Lidyalılara, Selçukludan, Osmanlıya tarih sahnesinin en renkli
resmi geçidinin yaşandığı bir platformdur Anadolu. Böylesine yerel
olduğu kadar evrensel olan bu topraklarda felsefenin de en az kültür
ve medeniyet kadar –ki onları kuran felsefedir- bu toprakların ürünü
olduğunu hepimiz biliyoruz. Hakikatin-aşkın birliği perspektifinden
baktığımızda bu geçmişin bize katacağı çok şey olduğu gibi, gelecek
adına da çağdaş felsefe adına da, düşünce üretimimizin klasik DoğuBatı ikileminde üçüncü bir yol olarak kendisine layık bir mevki olacağına inancımız tamdır. Bu vesileyle Anadolu’muzun önemli felsefe
zekâları bugün buradadır. Kendilerinden Anadolu’muzun felsefi birikimini dinleyeceğiz. Geleneğini ve geleceğini dinleyeceğiz.” dedi.
Panelin yöneticiliğini, UNESCO Felsefe gurubu Türkiye komitesi
üyesi, Hacettepe Üniversitesinden Prof. Dr. Harun Tepe yaptı. Panelistler, Cumhuriyet dönemi öncesi ve
sonrasında Almanya’dan Nazi zulmünden kaçıp Türkiye’ye gelen felsefe üstatlarının, felsefe adına Türkiye’de
bıraktıkları etkiyi, özellikle tek tek üniversiteler bazında, felsefi geleneği kuran ve bu geleneği devam ettiren bölümleri anlattılar. Ayrıca, son yıllarda üniversitelerde 60’a yakın sayıda açılan felsefe bölümlerinin
Türkiye’ye ne gibi olumlu ya da olumsuz etkisi olacağı konusuna değindiler. Panel, karşılıklı soru cevap
bölümüyle sona erdi.
66
Doç. Dr. Cevdet Kılıç
P
anelde Türkiye’nin önemli üniversitelerinden altı akademisyen; Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
İsmail Demirdöven, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr Hüseyin Gazi Topdemir, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Haluk Erdem, Mersin Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Taşkıner Ketenci, Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.
Mustafa Günay, Türkiye’deki felsefi birikimi ve felsefenin geleceği
ile ilgili konuları konuştular.
PANEL
PANEL
Panelin ardından Felsefe Bölümü öğrencileri
Sinop’ta, Sinop Üniversitesi ve UNESCO Felsefe Türkiye Milli Komitesinin ortaklaşa düzenlediği, “Anadolu’da
Felsefeye Yolculuk, Sinop’lu Bir Filozof: Diogenes” isimli
sempozyuma katıldılar.
Sempozyuma; OMÜ Felsefe Bölüm Başkanı ve Felsefe Öğrenci Topluluğunun Akademik Danışmanı Doç. Dr.
Cevdet Kılıç, OMÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. M. Said
Kurşunoğlu ve Yrd. Doç. Dr. Engin Delice ile felsefe bölümü lisans ve yüksek lisans öğrencileri katıldı
Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Uygulama ve
Araştırma Merkezinde düzenlenen sempozyumun açılış
konuşmasını, Türkiye Felsefe Kurumu ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Felsefe İhtisas Komitesi Başkan Vekili Maltepe Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betül Çotuksöken yaptı. Çotuksöken, “Anadolu toprakları, uygarlığın ve kültürlerin birbirinden çok farklı görünümlerine ev sahipliği yapmıştır. UNESCO da kültür mirasımıza yönelik yeni bir projeyi devreye sokmuştur.
Hierapolis ilk çalışmamızdı, bugün de Sinop Üniversitesi bizlere ev sahipliği yapıyor. Kurumlararası iş birliği ile günümüz insanını çağlar öncesi ile buluşturmuş oluyoruz. Evrensel değerleri kendisine kılavuz olarak seçen Diogenes sanki bizim çağdaşımızdır.” dedi.
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Harun Tepe’nin konuşması ile devam eden programda Tepe, UNESCO Türkiye
Milli Komisyonu hakkında bilgi verdi. Türkiye Milli Komisyonu’nun UNESCO hedefleri doğrultusunda, bilimin gelişmesine katkıda
bulunmak maksadıyla oluşturulmuş yarı sivil bir kuruluş olduğunu ifade eden Prof. Dr. Harun Tepe, “UNESCO, bilimi ve kültürü bir
araya getiren bir kuruluş. Dolayısıyla Anadolu felsefesine ışık tutacak bu tür organizasyonların UNESCO eliyle yürütülüyor olması
çok önemli.” diye konuştu.
du.
Gün boyu devam eden sempozyumda Sinop’un tarihi ve arkeolojik boyutuna değinildi ve ünlü filozof Diogenes üzerinde durul-
67
PANEL
PANEL
İŞ DÜNYASINDA BAŞARININ YOLU
SABIRLI OLMAKTAN GEÇİYOR
“KASİF Gençlerin
Girişimcilik ve
Geleceklerini
Destekleme Projesi’
çerçevesinde,
Ondokuz Mayıs
Üniversitesi (OMÜ)
Ziraat Fakültesi
öğrencilerine
yönelik, “Geleceğin
Gücü Girişimci
Gençlere Tavsiyeler”
konulu panel
düzenlendi.
Ahmet Aydın
Temel Çamlıdağ
Osman Reis
K
aradeniz Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (KASİF) tarafından yürütülen, Gençlik ve
Spor Bakanlığı’nın 2012 Gençlik Projeleri Destek
Programı kapsamında desteklediği, “KASİF Gençlerin Girişimcilik ve Geleceklerini Destekleme Projesi’ çerçevesinde,
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi öğrencilerine yönelik, “Geleceğin Gücü Girişimci Gençlere Tavsiyeler” konulu panel düzenlendi.
Yeşil Küre Organik Ürünler San. Tic. Ltd Şti Genel
Müdürü Ahmet Aydın ve Çamlıdağ Gıda San. Ve Tic.
Ltd Şti Genel Koordinatörü Temel Çamlıdağ’ın konuşmacı olarak katıldığı paneli OMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kürşat Demiryürek yönetti.
Prof. Dr. Orhan Kurt
Panelin açılış konuşmasını yapan KASİF Başkanı Osman Reis Ziraat Fakültesi öğrencilerine tavsiyelerde bulundu. Öğrencilerin iş hayatında başarılı olabilmek istiyorlarsa okul süresince kazandıkları bilgilerle asla yetinmemeleri gerektiğini vurgulayan Osman Reis, “Kendinizi mesleki olarak devamlı olarak yenileyin. Unutmayın,
kendisini yenilemeyeni yenilerler. Dil öğrenin. Dünyanın her yerinde iş yapacak donanımda olun dedi.
OMÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Orhan Kurt konuşmasında yaptığı konuşma da, KASİF’in üniversite öğrencilerine yönelik girişimcilik kursu ve paneller düzenlemesinin çok önemli
olduğunun altını çizerek, “KASİF bugün çok önemli bir işlevi yerine getiriyor. KASİF’e böyle bir organizasyonundan ötürü teşekkür
ediyorum. İşadamlarımız bizlere bugün iş yaşamında kazandıkları
tecrübeleri anlatacaklar. Bu tecrübelerin parasal anlamda karşılığını vermek çok zor. Umut ediyorum bugün burada iş adamlarımızın anlatacağı tecrübelerden, bilgilerden maksimum düzeyde
fayda sağlarsınız. Belki de bundan 20 yıl sonra içinizden birileri
böyle panellerde yeni girişimcilere tavsiyelerde bulunacaktır”
diye konuştu.
Yeşil Küre Organik Ürünler San. Tic. Ltd Şti Genel Müdürü Ahmet Aydın, gençlere ilk öğüdünün mutlaka bir hayalleri olması
gerektiği olduğunun altını çizdi.
Gençlere yaptıkları işleri mutlaka farklı kılmaları gerektiğini
68
söyleyen Aydın, “Yaptığınız işi iyi araştırın, iyi araştırdığınız ve yeni
neler yapabilirim onu ortaya koyduğunuz zaman başarılı olursunuz. Bir de hangi işte olursanız olun işinizi sevin, işinizi sevmeden
yaptığınız işlerde hep orta sıralarda olursunuz. İşinizi mutlaka sevin” dedi.
Panelin bir diğer konuşmacısı olan Çamlıdağ Gıda San. Ve Tic.
Ltd Şti Genel Koordinatörü Temel Çamlıdağ da yaptığı konuşmada
gençlerin üniversite yıllarını çok iyi değerlendirmeleri gerektiği
öğüdünde bulundu.
Son olarak paneli yöneten OMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kürşat Demiryürek, girişimcilik eğitimlerinin öğrenciler için çok önemli olduğunu belirterek, “Aranızda okul bittikten
sonra iş yaşamına atılmak isteyenler olacaktır, onlar için KASİF’in
düzenlediği girişimcilik eğitimleri çok önemli, bu fırsatı mutlaka
değerlendirin. Girişimcilik eğitiminden alacağınız sertifika sayesinde kuracağınız iş için ilk desteği almış olacaksınız” dedi.
PANEL
PANEL
BİN YIL HEDEFLERİ: ENFEKSİYON
KONTROLÜNDE HEMŞİRE
Selda Rızalar
Doç. Dr. İlknur Aydın Avcı
Prof. Dr. Nermin Kılıç
Prof. Dr. Sırrı Kılıç
OMÜ Samsun
Sağlık Yüksekokulu
(SSYO) Hemşirelik
Bölümü tarafından
“Hemşirelik Haftası”
kapsamında
düzenlenen, “Bin
Yıl Hedefleri:
Enfeksiyon
Kontrolünde
Hemşire” başlıklı
panel, Samsun
Sağlık Yüksekokulu
Konferans
Salonu’nda verildi.
S
amsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Sırrı
Kılıç’ın yönetimindeki panelde,
Öğretim Görevlisi Selda Rızalar; “ICN 2013
Teması-Boşlukları Giderme: Bin Yıl Kalkınma Hedefleri”, Prof. Dr. Sırrı Kılıç; “Hastane
Enfeksiyonları ve Hemşirenin Rolü”, Yrd.
Doç. Dr. Birsen Altay; “Gebelik, Doğum ve
Sonrası Dönemde Enfeksiyon Kontrolü” ve
Öğretim görevlisi Dr. Esra Tural da; “Çocuk
Hastalıklarında Multidisipliner Yaklaşım ve
Enfeksiyon Kontrolü” başlıklı konuşmalar yaptılar.
Açılış konuşmasını yapan SSYO Müdür Yardımcısı ve Hemşirelik Bölüm Başkanı Doç. Dr.
İlknur Aydın Avcı, “Sevgili hemşire arkadaşlarım ve öğrenciler, icra ettiğiniz ve edeceğiniz meslek pek çok sorumluluğu içerisinde barındıran ve özünde bakım verme ve yardım olan, insana
saygı ve değeri üst düzeyde tutan bir meslektir. Mesleğimizin daha iyi bir konuma gelmesi ve
gerçek hemşirelik uygulamalarının yaygınlaştırılması için üzerimize düşen görevlerin farkında
olmalı ve bunu sağlamak için önemli roller üstlenmeliyiz. Bu anlayışla mesleğimizi yükseltmeyi ve her geçen gün daha üst seviyelere getirmeyi amaçladığımız, birlikte geleceğe dönük
hedefler ve ümitle nice hemşirelik haftaları diliyorum.” dedi.
SSYO Müdürü Prof. Dr. Nermin Kılıç, “Sağlık, hayatın her döneminde aynı önemi koruyan
temel ihtiyaçlardan biridir. Hemşirelik bu ihtiyaca cevap veren en kıymetli mesleklerden biridir. Şu anda burada bu mesleğin değerli mensuplarının önemli bir gününü kutlamaktayız. 24
saat geceli gündüzlü nitelikli hizmet verebilmek için sizlerin çok iyi eğitim almanız gerekmektedir. Üniversite ve Yüksekokul olarak bu alanda ihtiyacınız olan her şeyi vermekte olduğumuza inanıyoruz. Hepinize yürekten sevgilerimi sunuyorum.” şeklinde konuştu.
Öğretim Görevlisi Selda Rızalar, “ICN 2013 Teması - Boşlukları Giderme: Bin Yıl Kalkınma
Hedefleri” başlıklı konuşmasında, “Birleşmiş Milletler Küresel Kalkınma Ağı bireylerin uzun ve
sağlıklı bir yaşam sürmeleri için çalışmaktadır. Eylül 2000’de BM genel kurulunda Türkiye’nin
de içinde olduğu 189 ülke ‘Binyıl Bildirgesi’ni imzalamıştır. Bin yıl kalkınma hedefleri; aşırı yoksulluk ve açlığı kaldırmak, herkes için evrensel ilköğretim sağlamak, cinsiyet eşitliğini teşvik
etmek ve kadının güçlendirilmesini sağlamak, çocuk ölümlerini azaltmak, anne sağlığını iyileştirmek, HIV, AIDS, sıtma ve diğer hastalıklarla mücadele etmek, sağlıklı çevre yaratmak ve
uluslararası işbirliği maddelerinden oluşmaktadır.” dedi.
69
Yrd. Doç. Dr. Birsen Altay, “Gebelik, Doğum ve Doğum Sonrası Dönemde Enfeksiyon Kontrolü”
başlıklı konuşmasında, “Enfeksiyon hastalıkları çok önemli bir halk sağlığı sorunudur. Her kadın
hayatının belirli bir döneminde jinekolojik enfeksiyonla karşı karşıya kalabilmektedir. Gebelik döneminde geçirilen enfeksiyon hastalıklarını; gebelik ve bebek sağlığı üzerinde direkt etkisi olanlar
ve direk etkisi olmayanlar diye ikiye ayırabiliriz. ” dedi.
Öğretim görevlisi Dr. Esra Tural, “Çocuk Hastalıklarında Multidisipliner Yaklaşım ve Enfeksiyon Kontrolü” başlıklı konuşmasında, Bin Yıllık Kalkınma Hedefleri içinde olan çocuk ölümlerini
azaltma maddesinden bahsederek hedefin, 5 yaş altı çocuk ölümlerini üçte iki azaltmak olduğunu
belirtti ve Türkiye’de 5 yaş altı çocuk ölümlerini azaltmak için yapılan çalışmalar hakkında bilgi
verdi.
Dr. Esra Tural
Yrd. Doç. Dr. Birsen
Altay
PANEL
PANEL
“Bu etkinliğin düzenlenmesine katkı sağlayan herkese teşekkür ediyor, tüm hemşirelerimizin
Hemşireler Günü’nü kutluyorum.” diyen Prof. Dr. Sırrı Kılıç ise, “Hastane Enfeksiyonları ve Hemşirenin Rolü” başlıklı konuşmasında, “Hastane dışında oluşan enfeksiyonlara toplum kökenli enfeksiyonlar, hastanede gelişenlere ise nozokomiyal enfeksiyonlar denir. Enfeksiyon bir enfeksiyon
ajanın vücuda girip çoğalması durumudur. Bu enfeksiyon ajanının hastalık meydana getirebilmesi
için bazı özelliklere sahip olması gerekir. Enfeksiyon zinciri bir mikroorganizmanın enfeksiyon oluşturması için tamamlamak zorunda olduğu aşamalardır. Enfeksiyon zinciri, patojen, rezervuar, çıkış
kapısı, bulaş yolu, giriş kapısı ve duyarlı konakçı aşamalarından oluşur. Enfeksiyon ajanları solunum, sindirim, deri ve mukoza teması,
cinsel temas vb. gibi durumlarla bulaşabilir. Bulaşma yolları direkt ve indirekt olarak ikiye ayrılır.” dedi.
Panelin sonunda panelistlere katılım belgeleri verildi ve hemşirelik mesleğinde 30. yılını dolduran Yrd. Doç. Dr Birsen Altay’a ve Öğretim Görevlisi Gülsen Sucu’ya plaket takdim edildi.
Panele; Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Sırrı Kılıç, SSYO Müdürü Prof. Dr. Nermin Kılıç, öğretim görevlileri
ve öğrenciler katıldı.
LÖSAM’DAN KANSER HAFTASI
S
amsun Lösemili ve Kan Hastalıklı Çocuklar Derneği (LÖSAM), “Kanser Haftası”
dolayısıyla OMÜ Mühendislik Fakültesi
Konferans Salonu’nda panel düzenledi.
Panele LÖSAM Başkanı Prof. Dr. Davut Albayrak ve Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Öztürk konuşmacı olarak katıldı. 23 yıllık lösemiyle mücadelenin içinde olduğunu söyleyen ve mücadelenin ilk
sekiz yılında çocuğunu kaybetmekle mağduriyet
yaşayan Kenan Öztürk; “Hayat düz bir çizgi değil.
Kimin başına ne zaman ne geleceğinin garantisi yok. Hastalıkla mücadelede ilk dönemde yaşadığımız kaybın dikkate alınmaması gerekiyor.
Onun için buraya lösemiyi yenmiş çocuklarımızı
getirdik. Biz son yıllarda hasta ailelerin evlerinde beraber olma amacı taşıyan projeyi hayata
geçirdik. Amacımız, özellikle şehir dışından gelip
ilimizde konaklamak zorunda olan ailelerin yalnızlık duygularını asgariye çekmektir” dedi.
Dernek Başkanı Prof. Dr. Davut Albayrak ise; “Hastalıkla mücadelede son yıllarda alınan başarı oranı yüzde 90’ları aşmış durumda.
Lösemi artık korkulacak hastalık sınıfının dışına çıktı. Derneğimiz on dördüncü yılına girdi. Bu güne kadar hastalarımızın yanında olma,
onların sorunlarını çözme konusunda ailelere yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ayrıca bugün olduğu gibi toplumdaki duyarlılığı artırma
amaçlı yaptığımız bilgilendirme toplantılarını özellikle okullarda yapmaya devam ediyoruz” diye konuştu.
Toplantının sürpriz misafirleri, lösemi hastalığının yenen çocuklar da yaptıkları konuşmalarda gerek hastalık döneminde, gerekse
hastalığı yendikten sonra kendileriyle yakın diyalogda bulunan dernek üyelerine teşekkür ederken, hastalıkla yaşadıkları süreci ve
löseminin korkulacak hastalık olmadığını ve yaşadıklarının artık geride kaldığını ifade ettiler.
70
PANEL
PANEL
TARIM ÖĞRENCİLERİNİN MESLEKİ
KAPASİTESİNİ GELİŞTİRME GÜNLERİ
Prof. Dr. Mahmut AYDIN
OMÜ Tarım
Ekonomisi Bölümü
tarafından
düzenlenen
panel, OMÜ
Ziraat fakültesi
Konferans
Salonu’nda
gerçekleşti.
B
aşkanlığını Prof. Dr. Vedat Ceyhan’ın
yaptığı “Tarım Öğrencilerinin Mesleki
Kapasitesini Geliştirme Günleri” etkinliği kapsamındaki panele; Ahmet Kasap, Hatice
Köksal ve Gürhan Ulusoy konuşmacı olarak katıldılar.
Konuşmasında üniversite-sanayi iş birliğine değinen Prof. Dr. Mahmut Aydın, “Üniversitemizde bu tür etkinliklerin olması çok güzel.
Çünkü üniversitelerin sanayi ile işbirliği içinde olması gerekmektedir. Sizler de öğrenciler olarak
kendinizi çok iyi şekilde geliştirmelisiniz. Bunu
yaparken de asla çekinmeyin. Hakkınızı arayın.
Çünkü sizler talebesiniz yani; talep edenlersiniz.
Üniversitenin sağladığı imkânları sonuna kadar
değerlendirin.” dedi
Öğrenimin ömür boyu olduğuna değinen
Prof. Dr. Vedat Ceyhan, “Özgüveni yüksek olanların mesleki alanda yükselmeleri daha kolay
oluyor. Esasında eğitim her an devam ediyor.
Sadece 4 yıllık eğitiminizi alıp bunu ömür boyu
kullanacağız diye bir şey yok. Önemli olan sizin kendinizi geliştirmenizdir. Ben şöyle bir hayale inanıyorum;
tarımın değeri o kadar artacak ki, ilerde ziraat fakültesi öğrencileri mezuniyet törenlerine şirket temsilcileri
gelecek ve öğrencilerimize iş teklifinde bulunacaklardır.” dedi.
İki gün Boyunca devam eden etkinliğin ikinci kısmında etkileşimi artırmak amacıyla staj, ortak projeler,
ziyaretler ve eğitime katkı konuları konuşuldu. Aksa Tarım önümüzdeki yıl staj ve diğer konular hakkında
tüm desteği vereceğini belirtti. Diğer kurumlardan da bölüm faaliyetleri adına somut sonuçlar elde edildi.
Kapanış konuşmalarında Prof. Dr. Vedat Ceyhan ve Doç. Dr. Kürşat Demiryürek, bölüm olarak önümüzdeki yaz döneminde yapacakları müfredat güncellemede katılımcıların vurguladıkları konuların çok önem
taşıyacağını ve dikkate alınacağını belirtti. Çalıştay, 14 Mayıs 2013 tarihindeki programda yer almayıp, çalıştaya katılan kurumlara plaketlerinin verilmesiyle sona erdi.
71
PANEL
PANEL
HACI BEKTAŞ-I VELİ DÜŞÜNCE
SİSTEMİNE BAKIŞLAR
OMÜ Hacı
Bektaş-ı Veli
Araştırmaları
Topluluğu
tarafından
düzenlenen,
“Hacı Bektaş-ı
Veli Düşünce
Sistemine Bakışlar”
başlıklı panel,
Atatürk Kongre
ve Kültür Merkezi
Mavi Salon’da
düzenlendi.
D
oç. Dr. Harun Yıldız, Doç. Dr. Selim
Eren, Doç. Dr. Ali
Bolat ve Yrd. Doç. Dr. İbrahim
Gül’ün konuşmacı olarak davet
edildiği ve Prof. Dr. Kurtman
Ersanlı’nın yöneticiliğini yaptığı panele; Rektör Yardımcısı
Prof. Dr. Halis Ölmez, Eğitim
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet Yılmaz, öğretim üyeleri ve
Konuşmasına,
“Hacı
Bektaş-ı Veli’nin din anlayışından bahsedeceğim.” diyerek
başlayan Doç. Dr. Harun Yıldız,
“Hacı Bektaş-ı Veli düşünce yapısında iki önemli unsur var;
ilki Horasan Melametilik anlayışı, ikincisiyse Ahmet Yesevi’nin düşünceleridir.
Bundan dolayı Hacı Bektaş-ı Veli, İslam kültür tarihinin çok yönlü ve komplike bir karakteridir. Hacı
Bektaş-ı Veli’nin halktan kopuk bir düşünür olarak
değil de, kırsal alanda yaşayan bir halk adamı olduğunu düşünmemiz gerekiyor. Bu yüzden O, yoksul
halk tabakalarının ve güçsüz kesimlerin yanında yer
alarak cehalet ve zorbalığa karşı mücadele vermiş
ve bu mücadeleyi İslamın ilkeleri üzerinden gerçekleştirmiştir.
Hacı Bektaş’ın üzerinde Ahmet Yesevi’nin fikirlerinin önemli bir etkisi vardır. Ahmet Yesevi’nin
tasavvuf anlayışı tevhit merkezlidir. Bu yönüyle
72
Hacı Bektaş-ı Veli’yi ciddi anlamda etkilenmişti.
Hacı Bektaş’ın din anlayışı tevhit eksenli olmasının
yanında ahlakı merkeze alan bir karaktere sahiptir.
Dolayısıyla ahlak onun din anlayışında çok önemlidir. Hacı Bektaş felsefesinde imanın özünde tevhit,
tevhitin özünde ise doğruluk ve dürüstlük vardır.
Hacı Bektaş-ı Veli insanı merkeze alan bir kültür ve
medeniyet vizyonuna sahiptir. Özetle Hacı Bektaş’ın
din anlayışı; merkezi bir öneme sahip Allah inancı,
bu çerçevede insan ve tabiat sevgisi, hoşgörü, doğru bilgiye verilen önem ve farklı anlayışlara saygı
gibi unsurlardan oluşuyor. Bu yönüyle O, günümüz
dünyasında çok şey ifade ederek günümüz insanına
çok şey verebilir.” şeklinde konuştu.
Yardımcı Doç. Dr. İbrahim Gül, “Hacı Bektaş’ı Veli
ve Makalat” başlıklı konuşmasında, “Hacı Bektaş’ın
Anadolu’ya sevgi, barış ve hoşgörü getirdiği söylenir. Sağlığında bir tarikat kurmamıştır ancak vefatından sonra Balım Sultan’ın Hacı Bektaş’ın düşünce
sistemini geliştirip bir tarikat kurduğunu görüyoruz.
Bugün düşüncüleri Alevi Bektaşi düşüncesinin ana
temelini oluşturmaktadır. Yunus Emre, Mevlana ve
Hacı Bektaş bizim kültürümüzün en önemli değerleridir.” şeklinde konuştu.
“Değerlerin sloganlaştırılması en büyük risklerden birisidir.” diyen Doç. Dr. Selim Eren ise, “Hacı
Bektaş geçmişte kalan bir şarkı mıdır? Günümüze
aktarılamayacak bir değer midir? Bunu bir düşünelim. Sosyologların üzerinde durduğu konu toplumsal düzendir. Biz burada berabersek bir amaç ve düzen vardır. Her normun dayandığı geçmişten gelen
bir takım dayanaklar vardır.” dedi.
KONFERANS
KONFERANS
OMÜ’DE BİLİM TEKNOLOJİ
POLİTİKASI KONUŞULDU
Bilim ve
Teknoloji
Politikası Yapım
ve Yönetimi,
Ülke için Önemi
başlıklı konferans
düzenlendi.
O
MÜ Sağlık Kültür ve
Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen ve
Türkiye Bilimler Akademisi’nden
Prof. Dr. Özer Bekaroğlu’nun
konuşmacı olarak davet edildiği, “Bilim ve Teknoloji Politikası Yapım ve Yönetimi, Ülke
için Önemi” başlıklı konferans,
OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür
Merkezi’nde düzenlendi.
Konferansa; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Aydın, dekanlar, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
haritası dediğimiz istatistiksel
bilgiler hazırlanmalıdır. İstatistiksel bilgiler hazırlandıktan
sonra devlete bağlı uzmanların karar vermesi ve hangi
teknolojilerin ve bilimsel çalışmaların yapılması gerektiğini
tayin etmeleri gerekmektedir.
Bilim politikalarının tayinindeki mekanizmalar; önceliklerin
şartları, merkezileşme, merkezileşmeme ve detaylılıktır. ”
şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Özer BEKAROĞLU
Prof. Dr. Özer Bekaroğlu yaptığı konuşmada,
“Samsun benim için yabancı değil. Eski dostları
görmek beni çok mutlu etti. Konu olarak bilim ve
teknoloji yönetimi konusu maalesef Türkiye’de de
hiç bilinmeyen bir konu ve bugün içimizde kimyacı
fizikçi matematikçi varsa bilirler, bazı üniversitelerde kimya fizik matematik bölümleri kapanıyor. Bunun sebebi bilim politikası ve yönetimin Türkiye’de
bulunmamasıdır. Kimya bilimin en önde gelen
dallarından biri. Bugün gelişmiş ülkelerin bütün
zenginliklerinin motoru kimyadır. Bilim sistematik
ve formüle edilmiş bilgi, teknoloji sanayi tarzı bilim ve insan ihtiyacını karşılamak için değiştirilen
ürün, olanak, teknik, metot ve yöntemlerdir. Bilim
ve teknoloji politikasının hedefi yeni teknolojilerin
geliştirilmesi ve halkın refahını sağlamaktır. Bilim
ve teknoloji politikası bilim adamları, teknokratlar
ve işletme sahipleri tarafından yapılmamalıdır. Bu
işe, bu işin uzmanlarının ve devletin el atması gerekir. Devletin bu işteki rolü çok büyüktür. Ekonomik
hedeflerin tayini gerekmektedir, bu yüzden tarafsız
kuruluşlar tarafından hazırlanan bilim ve teknoloji
Konferans, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Aydın’ın,
Prof. Dr. Özer Bekaroğlu’na
plaket takdimiyle sona erdi.
73
KONFERANS
KONFERANS
TÜRKİYE ADININ ORTAYA ÇIKIŞI
OMÜ Tarih
Topluluğu
tarafından
düzenlenen,
“Türkiye Adının
Ortaya Çıkışı”
isimli konferans,
Eğitim Fakültesi
B Blok Konferans
Salonu’nda
gerçekleşti.
F
en Edebiyat Fakültesi Tarih bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Tellioğlu’nun konuşmacı olarak davet edildiği konferansa;
öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Tarih Topluluğu Danışmanı Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan, “Tarih bizim için son nefesimize kadar vazgeçemeyeceğimiz
bir bilim dalıdır. Bu etkinliklere katkı sağladığım için çok mutluyum. Tarih aslında tarihçilerin dışında kimsenin konuşmaması gereken önemli bir
alandır.” dedi.
Konuşmasında yer isimleri ve kültür arasındaki ilişkiye dikkat çeken
Tellioğlu, “Türkiye ismin ortaya çıkışı günlük siyasi çekişmelere alet edilen
bir kavram. Bunların ötesine çıkarak, bunları tarihi açıdan nasıl değerlendirmemiz gerektiği konusu üzerinde durmak istiyorum. Öncelikle belirli
teorilerden giriş yapmak istiyorum. Yer isimleri kesinlikle tesadüfen ortaya çıkmış şeyler değildir. Mutlaka oraya yerleşmiş toplulukla, kültürle ilgili
bir aidiyet bağlantısı vardır. Bir topluluk yaşadığı yere isim verirken yer ile
kendisi arasında bir bağlantı kurar. Bu bazen bir ülkenin fethettiği yere isim
vermesi gibi şekillerde tezahür edebilir. Coğrafyalardaki hakim unsurun
uzaklaşmasıyla beraber de yer isimlerinin değiştiğini görmekteyiz.” dedi.
Türkiye İsminin ortaya çıkışının sosyal, siyasal ve kültürel arka planına
değinen Tellioğlu, “İçinde bulunduğumuz coğrafyanın Türkiye ismi ile adlandırılmasını ilk olarak 2. Haçlı Seferi’nde görmekteyiz. Haçlılar bu sefer
sırasında Anadolu’yu o kadar değişmiş buluyorlar ki, ‘Türklerin diyarı’ anlamına gelen, ‘Türkiye’ ismi ile adlandırıyorlar. Bu adlandırma da o dönemde dünyayı en iyi tanıyanlar tarafından verilmiştir. Bu
coğrafyaya tamamen hakim olan tek millet Türk Milleti olabilmiştir. Bu durumun altında ise, içindeki tüm kültürlerin rahat bir
şekilde yaşayabilmelerine izin verilmesi yatmaktadır. Türkiye ismi uğruna çok büyük fedakârlıklar yapılmıştır. En yakın olarak; Çanakkale. Çanakkale, Türkiye isminin tarihten silinmesi adına yapılanlara bir karşı duruştur. Türkiye ismi bu ülkenin en önemli ortak
değerlerinin başında gelir. Türkiye adının ilelebet yaşaması bu milletin en önemli emellerinden biridir. Türkiye adını tartışmak,
bu ülkenin genetik kodlarıyla uğraşmak demektir. Türkiye ismi bu açıdan günlük siyasi tartışmaların konusu yapılamayacak kadar
önemlidir.” diye konuştu.
74
KONFERANS
KONFERANS
TÜRKİYE EKONOMİSİNDE MEVCUT
DURUM VE İLERİYE YÖNELİK BEKLENTİLER
Ondokuz Mayıs
Üniversitesi İktisat
ve Siyaset Topluluğu
tarafından, “Türkiye
Ekonomisi’nde
Mevcut Durum
ve İleriye Yönelik
Beklentiler”
düzenlendi.
K
Prof. Dr. Aziz Konukman
onferansa, Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Aziz Konukman konuşmacı
olarak katıldı.
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe; İktisat
Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alper Güzel, Topluluk Başkanı Doç. Dr. Nuray Ertürk Keskin, öğretim üyeleri, öğrenciler ve çeşitli sivil toplum örgütlerinden dinleyiciler katıldı.
Prof. Dr. Aziz Konukman konuşmasında Türkiye ekonomisinin büyüme grafiği, büyümenin ana kaynakları, büyümenin yapısı ve dinamiklerine ilişkin bilgi verdi Türkiye’de uygulanan iktisat modelinin dünyada egemen sermaye birikimi modeli ile ilişkisi olduğunu
belirten Konukman, “Türkiye’de orta vadeli hesapların hiç biri tutmamıştır. Türkiye’ye sıcak para girişleri olduğunda büyüme olmuş, para girişleri azaldığında ise büyüme hızı düşmüştür. Toplam büyüme oranının %4-5 civarı olduğu dönemde imalat sanayi %0,04 büyümüştür, bu dehşet bir durumdur. Türkiye’de üretken sermayeye ihtiyaç vardır. Şu anda
Türkiye’deki ekonomik modelin geleceği kesinlikle yoktur. Şu anda Türkiye’de 2,5 milyon
işsiz vardır ve ekonominin istihdama hiçbir katkısı yoktur. Bana göre, uygulanan yeni kamu işletmeciliği kanunu ile 19. yüzyıla geri döneceğiz. Türkiye’de az kazanandan çok, çok kazanandan az vergi almaya başladılar.”
dedi.
İç talebe dayalı, dış tasarrufları gözeterek uluslararası sermayeye bağımlı bir ekonomik büyüme modeli
izlenmekte olduğunu belirten Konukman, Türkiye ekonomisinin en sorunlu olduğu alanlardan birinin cari
açık ve dış kaynak bağımlılığı olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Aziz Konukman sözlerine şöyle devam etti:
“Ekonominin kısa ve orta vadeli temel sorunu, büyüme sürecinin giderek artan oranlar ve boyutlarda dış kaynak hareketlerine bağımlı hale gelmesidir. Dış tasarruflara olan bağımlılık büyüme hedefinin de aşağı doğru
inmesine neden olmaktadır.
Türkiye ekonomisi her açıdan dünya ekonomisinin durgun ortamından etkilenmektedir. Zaten öngörülen
büyüme hızı yüzde 4-4,5’tur. Yani potansiyelimizin ancak bu aralıklarda olduğu zaten baştan kabul edilmektedir. Potansiyel büyüme hızı, üretim kaynaklarının tam kapasitede kullanılması durumunda gerçekleşebilecek
büyümenin göstergesidir. Potansiyel büyüme, neoliberal dönemde aşağı çekilmiştir, yüzde 6,5’tan yüzde 4,5’a
düşürülmüştür. Yatırımların dağılımında ithalat bağımlılığını pekiştiren inşaat sektörünün payının arttırılmasına dönük adımlar sıklaştıkça üretken yatırımların payı gerilemektedir. Önemli bir husus şudur ki; üretken
yatırımlar istihdam sağlayan, döviz geliri getiren yatırımlar olurken, konut ve inşaat gibi yatırım dağılımında
öne çıkan sektörler döviz getirmeyen yatırımlardır. Yani reel yatırımların arttırılması borçlanmaya dayalıdır.
İnşaat sektörünün tipik özelliği tasarruf sağlamamasıdır. Tasarruflardan fazla olan yatırım hacmi dış borçlanma anlamına gelmektedir ki, bu da 1998 Asya Krizi’nin tipik patlama nedenidir. Hatırlanacaktır ki, söz konusu
bu dönemde döviz kurunun bir anda yükselmesi ile söz konusu tüm ülkeler batmanın eşiğine gelmişlerdir.
75
KONFERANS
KONFERANS
Merkez kapitalist ülkelerde borçlanmalar aslen konut alımları gibi
mülk edinimi üzerinden gerçekleşirken, Türkiye’de ise borçlu halkın
büyük ölçüde günlük ihtiyaçlarını sürdürebilmek için borçlandığı görülmektedir. Türkiye’de borcu olanla varlığı olan ayrışmaktadır. Batıda
ise daha çok varlık sağlamak üzerine borçlanıldığı gözlemlenmektedir.
Türkiye’de borçluluk oranı giderek yükselmektedir.”
İşsizlik, gelir dağılımı ve ücretler açısından Türkiye’nin son bir yılını
da değerlendiren Konukman, istihdam yapısını bekleyen riskler ve tehditlerden de söz etti.
IMF’ye olan borcun kapatılmasının ve IMF’ye borç verilmesinin
farklı kaynaklardan alınan dış borçlar sayesinde gerçekleşen bir durum
olduğunu belirten Konukman, ayrıca yatırım amaçlı yabancı sermaye
girişinin sıfırdan sabit sermaye yatırımlarından ziyade özelleştirmeler
yoluyla mevcut tesislerin ve yatırımların devralınması şeklinde gerçekleştiğini, dolayısıyla fiilen istihdam yaratma yönünde ciddi bir katkısı
olmadığına dikkat çekti.
KİMLİK SİYASETİ
O
MÜ Kafkasya Araştırmaları Topluluğu tarafından düzenlenen, “ i” isimli
konferans, OMÜ Atatürk Kongre ve
Kültür Merkezinde gerçekleşti.
Prof. Dr. Ferhat Kentel
İstanbul Şehir Üniversitesi, İnsan ve Toplum
Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhat
Kentel’in konuşmacı olarak davet edildiği konferansa öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci
katıldı.
Konuşmasında “Kimlik İnşası” konusuna değinen Kentel, “Kimlik siyaseti her halde yaşadığımız zamanın en önemli meselelerinden birini
oluşturuyor. Ne tarafından tutarsak başka tarafa
kayabiliyor. Yani sabit bir şekilde ‘şudur’ diyebileceğimiz bir şeyden bahsedemiyoruz. Nasıl tanımlayacağız dediğimiz zamanda bile bin tane
tanım yapmak mümkün. Bunun sebebi ise, toplumların, toplumsal aktörlerin, bireylerin kimliklerini sürekli olarak inşa etmesinde yatıyor. Sürekli
olarak değişmekte olanın tanımını nasıl yapacaksınız. Önceki senenin tanımı önceki senede kalıyor.
Diğer bir nokta ise; kimliklerin karşılıklı olarak inşa olmasıdır. Sabit bir şeyden bahsedemediğimiz için
hep değişim halindeyiz.” dedi.
Kimlik meselelerinin Türkiye’de radikalleşme nedenine değinen Kentel, “Biz bu kimlik meselelerini tartışırken aslında tam da modern kimliklerin nasıl inşa olduğuna, neleri, nasıl normal kabul ettiğimize dair ipuçları yaşıyoruz. Yani çok hızlı, radikal, yukardan aşağı getirilmiş bir modernleşme olduğu
için belki de biz bugün kimlik meselelerinde bu kadar radikalleşiyoruz. Yani Fransız devriminin dahi
beceremediği o ‘geçmişi silmek’ ideali burada hiç olamadı. Burada sadece bir takım şeyler paranteze
alındı, sessizliğe itildi. Ama bir şeyleri sürekli yaşadık. Bugün modern sistemde kendine yabancılaşmayı aşmak, kendine verilmesi gerektiği halde verilmeyen şeyi hatırlamaktır. Bunların üstü örtüldüğü
zaman ise bir kimlik oluşmaya başlıyor. İnsanın canı yanıyor ve sonrasında mesela Kürtlüğüm, başörtüm diye bağırıyor. Başörtüsü neden bir kimlik olsun. Ya da başörtüsü sadece bir kimlik olabilir mi? Din sadece başörtüsünden ibaret
değil. Ama kimliğe dönüşüyor. Çünkü birileri başörtüsünün çıkarılması istiyor. Birileri başörtüsünü çıkar da öyle okula gel diyor, ikna
odalarına sokuyor. Yani benim o kadar canım yanıyor ki artık başörtüsü benim kimliğim haline geliyor.” diye konuştu.
Soru-cevap bölümüyle devam eden konferansın sonunda Kafkasya Araştırmaları Topluluğunun Akademik Danışmanı Prof. Dr. Ali
Rıza Aydın tarafından günün anısına Prof. Dr. Ferhat Kentel’e plaket takdim edildi.
76
KONFERANS
KONFERANS
ULUSAL HEDEFLER DOĞRULTUSUNDA
TÜBİTAK
TÜBİTAK
Başkanı Prof. Dr.
Yücel Altunbaşak,
OMÜ Atatürk
Kongre ve Kültür
Merkezi’nde,
“Ulusal Hedefler
Doğrultusunda
TÜBİTAK” başlıklı
konferans verdi.
K
onferansa; Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan,
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, Dekanlar, Yüksekokul ve Meslek
Yüksekokulu Müdürleri ve öğretim üyeleri katıldı.
“Sizlerden daha entegre projeler istiyoruz” diyen TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak konuşmasında şunları kaydetti: “1505 programında
yani Üniversite - Sanayi İşbirliği Destek Programı’na
göre TÜBİTAK’a geliyorsunuz, kapıyı çalıyorsunuz ve
kapıyı çaldığınız zaman biz size 10 bin TL veriyoruz.
Daha ortada proje falan olmadığı halde, hiçbir şey
yok iken kapıyı çalana 10 bin TL veriyoruz. Çünkü
‘sanayici ile kafanda düşündüğün projenin fizibilitesini yap’ diye veriyoruz. Yani ‘buradan bir proje
çıkar mı çıkmaz mı?’ diye veriyoruz. Sadece fizibilitesi için 10 bin TL’yi ilk günden veriyoruz. 3 ay sonra projeyi bekliyoruz. 3 ay içersinde proje çıkmaz
ise, bizde ‘helal olsun’ diyoruz. Eğer fizibilitesi çıkar
ve proje verirseniz 1 milyon TL’ye kadar proje verme hakkınız olacak. 1505 çok cömert bir program.
Gerçekten üniversite - sanayi işbirliği Türkiye’de
olmadığı için burada artık imkânlar sonuna kadar
zorlandı ve çok cömert bir program çıkarıldı. Bunu
umarım daha iyi kullanırız” dedi.
lemi yok. Şu anda TÜBİTAK parasının yüzde 50’sini
temel bilimlere harcıyor. Şirketlere ‘üniversiteyi
yanına almadan bize başvuramazsın’ dedik. Biz sanayiden birisi geliyorsa artık yanında üniversiteyi
görmek istiyoruz. Bunu zorunlu hale getirdik. 10
milyon TL’nin üzerinde TÜBİTAK’a proje verecekse,
onun içerisinde muhakkak üniversite olacak” şeklinde konuştu.
OMÜ’de, dış destekli projelere başvuru yapmış
projelerin desteklenmesine öncelik verileceğini
söyleyen Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan ise, “Dış
desteğe başvurmuş fakat kazanamamış projeleri
destekleyeceğiz.” dedi. 2. Öğretim konusuna da
değinen Rektör Akan, “2. Öğretim tembelliğimize
çok güzel bir mazeret oldu.” diyerek sözlerine son
verdi.
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak’ın
OMÜ’deki programı Rektörlük’te düzenlenen, “8.
TÜBİTAK Bölge Üniversiteleri Toplantısı”yla devam
etti.
TÜBİTAK’ın imkânlarının çok iyi kullanılmasını
isteyen TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak,
“Biz TÜBİTAK’ın imkânlarının yeterince kullanılmadığını düşünüyoruz. Daha büyük düşünmenizi istiyoruz. Küçük projeler olması lazım, olacaktır da
ama biz sizlerden daha büyük projeler bekliyoruz.
Üniversiteleri geziyorum, büyük düşünen arkadaşlarımın sayısı az. TÜBİTAK’ın şu anda mali bir prob-
77
KONFERANS
KONFERANS
HACI BEKTAŞ-I VELİ VE BEKTAŞİLİK
Prof. Dr. Osman Eğri
Yrd. Doç. Dr. İbrahim Gül
Ondokuz
Hacı Bektaşi Veli
Araştırmaları
Topluluğu
tarafından, “Hacı
Bektaş-ı Veli
ve Bektaşilik”
konulu konferans
düzenlendi. Hitit
Üniversitesi Hacı
Bektaş-ı Veli
Araştırmaları
Merkezi Müdürü
(HÜHAM) Prof.
Dr. Osman Eğri
konferansa
konuşmacı olarak
davet edildi.
78
H
acı Bektaş-ı Veli Araştırmaları Topluluğu Akademik Danışmanı Yrd. Doç. Dr. İbrahim Gül yaptığı açılış konuşmasında, Hacı Bektaş-ı Araştırma
Topluluğu’nun üniversiteler arasında bir ilk olduğunu ve böyle bir isimle açılan başka bir topluluğun bulunmadığını belirterek, Hacı Bektaş-ı Veli’nin Anadolu’ya gelişinden söz etti.
Gül, Hacı Bektaş-ı Veli’nin 72 millete bir
gözle baktığını, Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda ve Balkanlara yayılmasında önemli rol oynadığını, kendi adıyla daha sonra
Alevi ve Bektaşi tarikatlarının kurulduğunu
söyledi. “Bu inanç sistemine mensup kişiler Osmanlı’ya önemli hizmetlerde bulundular.” diyen Yrd. Doç. Dr. İbrahim Gül, yoğun ders yüküne rağmen OMÜ’ye gelerek
konferans veren Prof. Dr. Osman Eğri’ye de
üniversite ve topluluk adına teşekkür etti.
Konferansın ardından günün anısına Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof.
Dr. Kenan Erzurumlu tarafından Prof.
Dr. Osman Eğri’ye plaket verildi.
Prof. Dr. Osman Eğri konuşmasına bir anısını anlatarak başladı. Hacı Bektaş-ı Veli’nin,
Hz. Muhammed (SAV)’in Ehli Beytinden yedinci imam Musa-ı Kazım’ın evlatlarından birisi
olduğunu söyleyen Prof. Dr. Osman Eğri, Hacı Bektaş-ı Veli’nin Anadolu’da yapmış olduğu
hizmetlerden bahsetti. Hacı Bektaş-ı Veli’nin Makalat’ına atıfta bulunduktan sonra evrenin
dört nesneden var olduğunu (yel, ateş, su, toprak), bu dört nesnenin zıtlıklar içeren özelliklerine rağmen insanda var olduğuna dikkat çeken Eğri, Hacı Bektaş-ı Veli’nin dört kapı
anlayışını örneklerle açıkladıktan sonra, diğer eserlerinden de örnekler verdi. Eğri, “Besmele Tefsiri” gibi bazı Alevi-Bektaş-ı kaynaklarının çevirilerinin yapıldığını ve artık “AleviBektaşi” inanç sisteminin sadece sözlü kaynaklara dayanmadığını söyledi. Prof. Dr. Osman
Eğri, kendisine getirilen yazılı kaynakların aslına uygun bir şekilde çevirilerinin yapıldığını
ve bunların birçoğunun Diyanet İşlerin Bakanlığınca yayınlandığını da belirtti.
KONFERANS
KONFERANS
2013/ Nisan-Mayıs-Haziran
ÇEVRE VE DİN BAĞLAMINDA
NÜKLEER ENERJİ
İlahiyat
Fakültesi tarafından
düzenlenen “Çevre
ve Din Bağlamında
Nükleer Enerji”
başlıklı konferans,
OMÜ İlahiyat
Salonu’nda
gerçekleşti.
R
ektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis Ölmez’in
konuşmacı olarak yer aldığı konferansa; İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Hüseyin Peker, öğretim üyeleri ve çok sayı da
Konuşmasında kişi başına düşen enerji miktarının ülke açısından önemine değinen Prof.
Dr. Halis Ölmez, “Nükleer enerjinin neden din
bağlamında değerlendirildiği sorulabilir. Nükleer enerjinin çevre ve din bağlamında değerlendirmemizin nedeni çevreye çok önem veren bir
dinin mensubu olmamızdır. Enerji, ekonomik ve sosyal kalkınma için temel girdilerden birisi durumundadır.
Artan nüfus, şehirleşme, sanayileşme, teknolojinin yaygınlaşması ve refah artışına paralel olarak enerji tüketimi kaçınılmaz bir şekilde büyümektedir. Günümüzde, kişi başına düşen enerji tüketimi veya daha doğru
olarak; bir birim enerji tüketimi ile sağlanan üretim ve refah seviyesi, ülkelerin ve milletlerin bir gelişmişlik
göstergesi olarak kullanılmaktadır. Nükleer enerji bir atomun çekirdeğinde gerçekleşen reaksiyonlar sonucu
oluşan enerjidir. Çekirdek reaksiyonları genel olarak bir kütle kaybı ile gerçekleşir ve bu kütle kaybı da, 1905
yılında Einstein tarafından önerilen meşhur E=mc2 eşitliğine göre enerjiye dönüşür. Bu enerji ise olağanüstü
büyüklükte bir enerjidir.” dedi.
Nükleer santrallerin kurulmasındaki sürece dikkat çeken Prof. Dr. Halis Ölmez, “Tüm dünyada bir santralin kurulması, işletilmesi ve kaldırılması daima uluslararası denetim altındadır. Yani hiçbir ülke kafasına göre
bu nükleer santralleri kuramaz. Bu gün onun için İran’a ve Kuzey Kore’ye nükleer enerji konusunda baskı yapılıyor. Uluslararası anlaşmalarda belirlenen sınırların dışına çıkmakla uluslararası arena da itham ediliyorlar.
Bir nükleer santralin maliyetinin %40’ını da güvenlik oluşturmaktadır. Nükleer atıklar konusu ise kuşku ile
yaklaşılan bir konudur. Fakat ülkeler kendi nükleer atıklarını satın alıp işleyip enerjiye çevirebilme teknolojisi
bulunan Fransa ve Rusya’ya satmamaktadır. Çünkü ülkeler atıklarını şimdi rezerv ediyor ve ileri de onları
da değerlendirmeyi hedefliyor. Bu gün nükleer santrallere sahip olan ülkeler en gelişmiş ülkelerdir. Önemli
olan gerekli şartları sağlamaktır. Eğer gerekli olan önlemler alınmazsa her alanda kazalar meydana gelebilir.
Bunun için bilimsel verileri incelemeden propagandalara aldanmamak gerekir.” diye konuştu.
79
KONFERANS
KONFERANS
DİLDE BİRLİK
E
ğitim Fakültesi Konferans
Salonu’nda konuşan Prof. Dr.
Ahmet Bican Ercilasun konuşmasında şunları kaydetti: “Dil dünyasında yaşıyoruz. Ana dilini akıl yürütmekle
değil şartlı refleksle öğreniyoruz. Türkçenin kullanımına bugünden düne doğru bir yolculuk yapmak gerekir. Atatürk,
Namık Kemal, Kanuni Sultan Süleyman,
Yunus Emre, Kaşgarlı Mahmud, Yusuf
Has Hacib Türkçe kullanırdı. Orhun Yazıtlarında da Türkçe kullanıldı. Orhun
Yazıtlarında geçen ‘Bu ödge oturdum’
ifadesi bir devre hükmetme iddiasında
olunduğunu ifade eder. Bilge Kağan bu
yazıtlara Bengü Taşlar diyerek ebedi
olacağını öngörmüştür. Dillerin ilk örnekleri çoğu kez ilkel olur ancak bu yazıtlarda kullanılan dil oldukça işlenmiş edebi bir dildir. Birtakım anlatılması güç duygular bu metinlerde ustalıkla anlatıldığı gibi birçok modern kavrama da yer verilmiştir. Bugünkü
soykırım terimi yazıtlarda kökünü kazımak anlamına gelen uruksatmak şeklinde ifade edilmiştir. Yazıtlarda
uluslararası ticaret de önerilmiştir. Uygurlara ait birçok metin Maniehizm devrinde yazılmış olduğundan Batılı Türkologlar bu dini de bilir. Biz bu konuda oldukça eksiğiz.
Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun
OMÜ Türkçe
Topluluğu
tarafından, Eski
Türk Dil Kurumu
(TDK) Başkanı ve
Gazi Üniversitesi
emekli öğretim
üyesi Prof. Dr.
Ahmet Bican
Ercilasun’un
konuşmacı olarak
davet edildiği,
“Dilde Birlik”
düzenlendi.
On üçüncü asra dek Türk dünyasının
dilinde birlik mevcuttu. Her sahada bu
dile Türkçe ya da Türk tili denirdi. Sonraları bu dil Doğu ve Batı lehçeleri diye
ayrılsa da aralarında kuvvetli bir şirtibat
mevcuttu. Mesela Nedim’e kadar birçok şair Çağatay lehçesiyle Nevai’ye nazireler yazmışlardır. Çağatayca, Osmanlıca gibi adlandırmalar ilmidir. Oysaki o
devrin insanları bu adları değil Türk dili
adını kullanırdı.
Hem Çarlık hem de Sovyetler döneminde Ruslar Türk şivelerini farklı yazı
dilleri haline getirmek, böyle yazmayı
teşvik etmek ve Türk topluluklarının
aralarındaki iletişimi kısıtlamak suretiyle Batı Türkistan, Kırım ve Kafkasya bölgelerindeki Türk dil birliğini bozmuştur. İsmail Gaspıralı bu politikaya
karşı tüm Türk dünyasının anlayabileceği dilde yayınlar çıkarmıştır. Bugün de Türk dünyasında Rusça yavaş
yavaş terk edilirken öte yandan İstanbul Türkçesi öğrenilmektedir. Dil dışı unsurlar Türkiye Türkçesini Türk
dünyasının ortak dili olmak hususunda avantajlı kılmaktadır. Bu dil birliği olur ve olmaktadır. Gelecek 30-40
yıl içinde Türk dünyasının %70’lik kısmı İstanbul Türkçesini ortak iletişim dili olarak kullanıyor olacaktır.”
80
KONFERANS
KONFERANS
SAMSUN KARİYER VE
GİRİŞİMCİLİK GÜNLERİ
Dr. Hikmet Çavuş
Hasan Kılıçaslan
Emel Esenaltun
Vali Yrd. Hasan Ersan
Ondokuz
(OMÜSEM) ve
İŞKUR işbirliğinde
Genç İstihdamın
Desteklenmesi
Operasyonu
Samsun kariyer ve
girişimcilik günleri,
OMÜ İktisadi
ve İdari Bilimler
Salonu’nda
düzenlendi.
G
irişimcilik günlerinin açılış törenine; Vali Yardımcısı Hasan Ersan, İŞKUR İl Müdürü Hasan Kılıçaslan, OMÜSEM Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Fevzi Serkan Özdemir, OMÜ
İİBF Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. İdris Varıcı ve öğrenciler katıldı.
Açılış konuşmasını yapan ve proje hakkında pratik bilgiler veren proje iletişim uzmanı Emel
Esenaltun projenin genel amacının istihdamı ve girişimciliği sağlamak, kuruluşlar arasındaki koordinasyonu sağlamak olduğunu belirterek, genç istihdamın desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Ayrıca öğrencilere hibe programlarını takip etmelerini tavsiye etti.
İŞKUR Samsun İl Müdürü Hasan Kılıçaslan ise önemli olan işsizlik mi mesleksizlik mi önce ona
bakmak gerekir diyerek başladığı konuşmasında, “Kurum olarak Türkiye çapında illere göre hangi mesleklerin öne çıktığına dair araştırmalar yapıyoruz. Meslek seçimi çok önemli. Siz öğrencilerin okulu bitirmeden meslek danışmanlarımızdan destek almanızı tavsiye ediyorum. Doğru bir
seçim yapmak zorundasınız. İŞKUR olarak Meslek danışmanlarımız aracılığı ile siz gençlerimizin
doğru meslek seçmeleri için çalışıyoruz. Samsunda 48 meslek danışmanımız var. Bunlar liselerde ve üniversitelerde stantlar açarak meslek seçiminin önemini anlatıyorlar. İş arayan gençlerimize birebir hizmet veriyoruz. Öğrencilerimize girişimcilik eğitimi ve staj hizmeti de veriyoruz.
Okulunuz bitmeden öğrenciyken İŞKUR’a gelin sizi yönlendirelim. Hayatınızda başarılar dilerim.”
dedi.
Son olarak konuşan Samsun Vali Yrd. Hasan Ersan ise, “ Gençlerimiz için uygulamaya konan
bu anlamlı ve yararlı programı çok önemsiyorum. Burada sizlerle olmaktan son derece mutluyum. Gençlik her ülkede olduğu gibi bizim ülkemiz için de son derece önemli. Ülkemizin en dinamik, üretken, girişimci ve aktif gençlerini etkin hale getirmek ve fırsatlar yaratmak gerek. Bu iki
günlük programda, tecrübe sahibi yöneticiler, siz gençlerimize başarı öykülerini ve tecrübelerini
aktaracaklar. Sizler de görüşlerinizi paylaşacaksınız. Bu projeye verdikleri desteklerden dolayı
tüm kamu kurum ve kuruluşlarına çok teşekkür ediyorum.” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından Medical Park Samsun Genel Müdürü Dr. Hikmet Çavuş’un
“Beklentilere ve Gelecek 10 Yıldaki Kariyer Fırsatlarına Bakış” konulu konferansıyla ilk oturuma
geçildi. Çavuş, görsel bir sunumla desteklediği sunumunda katılımcılarla başarılarını ve tecrübelerini paylaştı.
81
KONFERANS
KONFERANS
ÇAĞDAŞ YÖNETİCİLER İÇİN
FELSEFE VE DİN
İlahiyat
Fakültesi
tarafından
düzenlenen
“Çağdaş
Yöneticiler
için Felsefe ve
Din” konulu
konferans OMÜ
İlahiyat Fakültesi
Konferans
Salonu’nda
gerçekleşti.
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Özel
K
onuşmacı olarak Şehir Üniversitesi Öğretim üyesi
Ekonomist Yazar Yrd.Doç. Dr. Mustafa Özel’in katıldığı
etkinliğe; İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin
Peker, İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Cora, öğretim üyeleri ve
çok sayıda öğrenci katıldı.
Yrd.Doç. Dr. Mustafa Özel konuşmasında şunları kaydetti:
“İnsan medeni bir varlıktır. Yani başkalarıyla yaşayabilendir. Bütün toplumların fikir edenleri buna, yani ‘nasıl beraber yaşayabiliriz?’ sorusuna yanıt aramışlardır. Türk toplumunun şamanları vardı. Şamanın kelime anlamı karanlıkta gören demektir.
Yahudilerin din adamları, İslam’ın uleması, Yunanların filozofları, Hintlilerin yine kendi Budistleri, din adamları olsun bunların
hepsi karanlıkta görmek isteyenlerdir. Bütün sosyal sistemlerin
tarihi, yükselişlerin ve düşüşlerin tarihidir. Sizlerl şunu paylaşmak istiyorum ‘…işte o günler biz onları insanlar arasında döndürürüz dururuz’ bu ayet Uhud Savaşı’ndan
sonra vahyedilmiştir. Çünkü Müslümanların bir kısmı yenildiklerine inanamamıştır. Çünkü, Allahın resulünün içinde bulunduğu bir ordu nasıl yenilebilir? İşte bu ayet demek istiyor ki; aranızda peygamber bile olsa
yükseliş ve düşüşten kurtulamazsınız.
Bin yıl öncesine gittiğimizde dünyanın güç merkezi açısından baktığımızda bunun Çin’de olduğunu görüyoruz. Sonra bunun Hint, Ortadoğu, Avrupa, Amerika’ya geçtiğini ve bugünde tekrardan Çin’e döndüğümüzü görüyoruz. Aynı şey şirketler için, devletler için de geçerlidir. Ben de, ‘Peygamber kısalarını yönetim
açısından nasıl algılayabilir, bu günün yöneticileri için nasıl ilham haline getirebiliriz?’ sorusuna cevap arıyorum. Neden sayısız organizasyon kuruluyor? Bunların 30-40 tanesi ayakta kalıyor. İlk odak güçtür. Güçlü
olan ayakta kalır. Bu en yanlış düşüncedir. Çünkü öyle olsaydı dinozorlar ayakta kalırdı. Organizasyonlar da
böyledir. Kriz ve intibak benim için en önemli yönetim kavramlarıdır. Organizasyonları devam ettiren intibak
yeteneğidir. Bir organizasyon ileriye doğru ne kadar adaptasyon yeteneğine bağlıysa, o kadar ayakta kalıyor.
İç gelişmenin nereye varacağını kestiren şirket ömrünü uzatabiliyor. Bunu kestiremeyenler düşüyor. Krizlerin
en önemlilerinden biri ‘önderlik’tir. Önder, aklını ve ahlakını kendimize örnek aldığımız ve yanında bulunmaktan mutluluk duyduğumuz kişidir. Önderlik zihniyeti anlayışı olduğu zaman önemli bir krizi atlamış oluruz. Önder olabilmenin en önemli özelliklerinden biri farklı bakmaktır. Bu kişiler güce sadece basit anlamda
bakmayanlar, farklı bakanlardır.”
82
KONFERANS
KONFERANS
KRİZ VE MEDENİYET
OMÜ İlmi ve
Fikri Araştırmalar
Topluluğu
tarafından
düzenlenen “Kriz
ve Medeniyet”
başlıklı
Konferans,
Atatürk Kongre
ve Kültür Merkezi
Mavi Salon’da
verildi.
Y
Doç. Dr. Salih Kesgin
Dr. Yusuf Kaplan
eni Şafak Gazetesi Köşe Yazarı Dr. Yusuf Kaplan’ın konuşmacı olarak davet edildiği
konferansa; Rektör Vekili Prof. Dr. Mahmut Aydın, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis
Ölmez, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Açılış konuşmasını yapan İlmi ve Fikri Araştırmalar Topluluğu Akademik Danışmanı Yardımcı Doç. Dr. Salih Kesgin konferansın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek,
“Böyle bir konuyu gündeme taşımamızın iki temel sebebi var. Birincisi dünyada çok kapsamlı
bir kriz dönemi yaşıyor olmamızdır. Bu noktada farklı alanlarda yaşadığımız krizi iyi tanımlamanın sorumluluğumuz olduğuna inanıyorum. İkincisi ise, insanlığın içinde bulunduğu
krizlerden çıkış için son iki-üç asırdır; düşünceleriyle, paradigmasıyla, felsefesiyle, daha sonra kurum ve kuruluşlarıyla dünyaya hakim olan modern batı düşüncesinin değerleriyle bu
krizlerden çıkmanın imkan ve ihtimali olmamasıdır. Konferansın herkes için faydalı olmasını
diliyorum.” şeklinde konuştu.
“Bu dünyaya söyleyeceğiniz bir laf yoksa yaşamanızın anlamı yoktur. Kendinizi hafife almayın.” diyen Dr. Yusuf Kaplan; “Kendinizi önemsemezseniz hiçbir şey yapamazsınız. İddiaları olmayan insanların, rüya ve hayal göremeyen insanların başkalarının iddialarını dillendirip,
başkalarının hayallerini gördüğünü unutmayın. Problem, bizim iddia, rüya ve hayal fikrinden
yoksun olmamızla ilintilidir. Tarihin yazılmasında kilit rolü oynamış bir toplumuz. Oturduğumuz coğrafya basit bir kara parçası olmaktan çok ötedir. Biz burada, bu coğrafyada bütün
medeniyetlerin üzerinde oturuyoruz. Osmanlı, tarihteki bütün medeniyet tecrübelerinin
üzerine kurulmuştur. Bunun yanında bütün bu medeniyetlerden yararlanmasını bilmiş bir
toplum olarak tecrübeye sahibiz. Bu açıdan baktığımızda Osmanlı tecrübesi insanlık tarihinde yaptığımız yürüyüşün bileşkesi ve zirve noktasıdır. Son 2.000 yıllık insanlık tarihi boyunca
Asya’nın içlerinden Avrupa’nın içlerine kadar iki büyük yolculuk gerçekleştirebilmiş bizden
başka bir toplum yoktur. Çin Seddi, Çin’in kendi coğrafyasından çıkamadığını gösteren bir
metafordur. Hint medeniyetindeki hareketse doğuya olan hareketle ilintilidir. Fakat Çin medeniyeti çok derin bir tecrübe olduğu için Hintlerden gelen dalgayı püskürtmektedir. Bunun
dışında İranlıların en fazla ön Asya kısmına kadar yürüyebildiklerini görüyoruz. Onun ötesinde batıdan
doğuya yolculuk yapan hiçbir medeniyet yok.” dedi.
83
KONFERANS
KONFERANS
OMÜ’LÜ DOKTORLARA KIRIM KONGO
KANAMALI ATEŞ HASTALIĞI ANLATILDI
Dr. Hava Yılmaz
Prof. Dr. Mustafa Sünbül
OMÜ Tıp
Fakültesi
doktorlarına Kırım
Kongo Kanamalı
Ateş Hastalığı
konusunda
konferans verildi.
84
O
MÜ Tıp Fakültesi Dekanlığı Pembe Salon’da düzenlenen konferansta, ilkbahar mevsimi ile görülmeye başlayan ve kış aylarına kadar devam eden
Kırım Kongo Kanamalı Ateş Hastalığı doktorlara anlatıldı.
Prof. Dr. Mustafa Sünbül hastalığın dünyada ve ülkemizdeki yaygınlığı, özellikleri
ve tanısı konusunda bilgi verirken, Yrd. Doç. Dr. Hava Yılmaz hastalığın tedavisi ve korunma yollarını anlattı.
Dr. Sünbül son on yıldır ülkemizin bu hastalıkla baş etmeye çalıştığını, bugüne
kadar ülke genelinde 6.529 hasta tespit edildiğini ve bunlardan 359’unun yapılan
tedaviye rağmen kaybedildiğini belirtti. Bu dönemde hastalardan 418’inin OMÜ Tıp
Fakültesi Hastanesi’nde takip ve tedavisinin yapıldığını söyleyen Dr. Sünbül, özellikle
Amasya, Tokat ve Çorum gibi illerin ciddi risk taşıyan yerler olduğunu, son yıllarda
Samsun’un Vezirköprü, Havza, Ladik ve Asarcık gibi rakımı yüksek olan ilçelerden de
hasta başvurularının olduğu ifade etti. Hayatını kaybeden hastalardan 5’inin sağlık
personeli olduğunu da vurgulayan Dr. Sünbül, hastalarına hizmet verirken sağlık personelinin risk altında olduğunu ve kendilerini korumak için dikkatli olmalarını tavsiye
etti.
Dr. Yılmaz ise konuşmasında hastalığın tedavisinde destek tedavisinin esas
olduğunu söyledi. Virüse direkt etkili ilaçlarla ilgili yeterli sayıda insan çalışması
olmadığını belirten Dr. Yılmaz, hastalıktan korunmada enfeksiyon kontrol önlemlerinin önemine dikkat çekti. Hastaların tetkik ve tedavisinde görev alan sağlık personeline, hastalığın kendilerine bulaşmaması için riskli durumlarda standart korunma
önlemlerini almalarını önerdi. Hastalığın yayılımının kontrolü için hem bireysel hem
de hastane genelinde uyulması gereken enfeksiyon kontrol önlemlerini de anlatan
Dr. Yılmaz, en sık sağlık personel yaralanmalarının enjektör uçlarının kapatılması veya
hastadan kan alınması veya hastaya tedavi verilmesi sırasında olduğu belirterek, enjektör uçlarının kapatılmadan tıbbi atık kutusuna atılması gerektiğini de sözlerine
ekledi.
KONFERANS
KONFERANS
ÖZEL GEREKSİNİMLİ ÇOCUKLARA
OYUN BECERİLERİNİN ÖĞRETİMİ
OMÜ Gelişimsel
Eğitim Uygulama ve
Araştırma Merkezi
(OGEM) tarafından,
“Özel Gereksinimli
Çocuklara Oyun
Becerilerinin Öğretimi’’ konulu konferans düzenlendi.
Yrd. Doç. Dr. Serpil Alptekin
Prof. Dr. Lütfi İncesu
K
onferansa, Eğitim
Fakültesi Özel Eğitim Bölüm Başkan
Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Serpil
Alptekin konuşmacı olarak
davet edildi.
Konferansı
düzenleyen
Gelişimsel Eğitim Uygulama
ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lütfi İncesu
merkezin hizmetlerinden söz
ederek kadroya yeni katılan
öğretmenleri tanıttı ve birkaç ay içerisinde taşınacakları
yeni bina hakkında bilgi verdi. İncesu, “Türkiye’de ilk olacak olan ve hem üniversitemiz hem
de bölgemiz için çok önemli hizmetler vereceği planlanan bu binada, Milli Eğitim Bakanlığı’na
bağlı okulla, OGEM’in sunacağı rehabilitasyon hizmetleri birlikte yürüyecek. Böylece, bu alanda yetişecek öğretmenlerin ve öğretim üyelerinin eğitimine ciddi katkı sağlanacaktır.” dedi.
İncesu ayrıca konferans ve seminerlerin devam edeceğini de belirtti.
Yrd. Doç. Dr. Serpil Alptekin de konuşmasında çocukların yaşlarına göre oyun becerilerindeki değişikliklerden, oyunun eğitimdeki rolünden, gelişimsel yetersizliği olan çocuklarda
eğitimin ve ortamın nasıl düzenlenmesi gerektiğinden ve eğitime başlamadan önce tespit edilmesi gereken amaç ve uygulamalardan bahsetti. Oyunun eğitimdeki rolünün çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Alptekin, konferansın sonunda kendisine yöneltilen sorulara cevap verdi. Alptekin, oyun temelli
eğitimin daha küçük gruplara pratik uygulamalı seminerler şeklinde OGEM’de sunulacağını belirtti.
OMÜ Tıp Fakültesi Dekanlığı Mavi Salonda düzenlenen konferansa; Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Lütfi
İncesu, Doç. Dr. Koray Karabekiroğlu, Yrd. Doç. Dr. Murat Yüce, Eğitim fakültesinden, Yrd. Doç. Dr. Zeynep
Alat, Öğr. Gör. Şerife Şahin, Öğr. Gör. Esra Demir, Öğr. Gör. Murat Vural, gelişimsel yetersizliği olan çocukların velileri, stajyerler ve öğrenciler katıldı.
85
KONFERANS
KONFERANS
SINAV STRESİ VE BAŞ ETME YOLLARI
OMÜSEM
Tarafından
8. ve 12. sınıf
öğrenci velileri
ve öğrenciler için
“Sınav Stresi ve
Baş Etme Yolları”
konulu konferans
düzenlendi.
C
Kaygının stresli durumda yaşanan ve her insanda olan bir duygu olduğunu belirten OMÜ Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice
Özyıldız Güz, “Aşırı kaygı normal olan kaygının çok fazla yaşanarak, bir takım fiziksel belirtilerin ortaya çıkıp paniğe neden olmasıdır. Sınav kaygısı
sınav ile ilgili olan tüm düşüncelerin heyecan ve stres oluşturması durumudur. Her öğrenci için sınava girmek stres ve kaygı oluşturur. Ancak kaygının düzeyi öğrenciden öğrenciye değişir. Kaygı, aşırı olmadığı durumlarda
faydalıdır. Çünkü kişiyi motive edici özelliği vardır. Ancak aşırı derecedeki
kaygı bireyleri olumsuz yönde etkiler. Panikleyen adaylar sık sık saatlerine
bakarak konsantrasyonunu düşürür. Birkaç soru yapamayınca iyice panikler
ve morali bozulur. Adayın neyi yapıp neyi yapamayacağını önceden bilmesi
gereklidir. Hızlı düşünme ile soru çözmeyi, acele soru çözmeyle karıştırmamak gerekir. Bilgi ve tecrübeyi arttırmak için eksikleri giderici, bilinçli çalışmalar yapılmalıdır. Ayda en az 3 deneme sınavı yapılarak sürekli eksikler
tespit edilmeli ve eksikleri giderici çalışmalar yapılmalıdır.” diye konuştu.
Abdullah Kalkan
Konferans öncesi açılış konuşmasını yapan Canik Kaymakamı Abdullah
Kalkan, “Girdiğiniz her sınav bundan sonraki hayatınızın en temel ve belirleyici yol ayrımlarından birisi olacak. Sizler her sınava girdiğinizde sizin
geleceğinizi yapan ve hedefinize ulaşmanızı sağlayan yol ayrımlarıdır. Onun
için bu fırsatları kaçırmayın.” dedi.
Prof. Dr. Hatice Özyıldız Güz
anik ilçesinde okuyan 8. ve 12. sınıf öğrenci velileri ile öğrencilere yönelik düzenlenen “Sınav Kaygısı” konulu konferansı
OMÜ Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Özyıldız Güz verdi.
Anne ve babalara da önerilerde bulunan Güz, “Başarı beklenti düzeyinizi azaltın. Sizin beklentiniz çocuğunuzun beklentisinden daha yüksek olmasın. Aşırı idealist ve mükemmeliyetçi olmayın. Sınavlarda başarısız olduğu
zaman kişiliğine yönelik eleştirilerde bulunmayın. Başkaları ile kıyaslamayın. Sevginizi koşullu ve şartlı olarak belli etmeyin. ‘Başarılı olursan seni daha çok severiz’ gibi bir anlam yüklemeyin. Tek taraflı güven
vermeyin. ‘Mutlaka başaracaksın’, ‘Sana güveniyoruz’ gibi yaklaşımlardan kaçının. Daha önce elde etmiş başarılarını hatırlatarak güç
verin. Olumlu davranışlarını takdir edin ve övün. Olumsuz davranışlarında ise yıkıcı eleştirilerde bulunup, duygusal olarak hareket
etmeyin.” şeklinde konuştu.
Canik Kültür Merkezi’nde (CKM) düzenlenen konferansa; Canik Kaymakamı Abdullah Kalkan, OMÜSEM Müdür Vekili Yrd. Doç.
Dr. Fevzi Serkan Özdemir, Canik İlçe Milli Eğitim Müdürü Haluk Melekoğlu, veliler ve öğrenciler katıldı.
86
KONFERANS
KONFERANS
TÜBİTAK BURS VE DESTEK
PROGRAMLARI BİLGİLENDİRME
TOPLANTISI
Uzman Melih Güneş
Dr. Bora Kat
T
oplantının açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Hakan
Leblebicioğlu, “Bildiğiniz gibi TÜBİTAK çok önemli bir kurumdur ve benim de tüm eğitim hayatımda
TÜBİTAK’ın çok önemli yeri vardır. TÜBİTAK’ta, sağlık bilimleri araştırma gurubunda 6 yıl kadar hizmet etme şansım oldu.
TÜBİTAK aynı zamanda çok da öğretici bir yerdir, birçok şeyi
orada öğrendiğimi söyleyebilirim. TÜBİTAK’ın bu tür bilgilendirme toplantıları da son derece yararlıdır ve periyodik olarak
yapılmaktadır.
Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu
TÜBİTAK ve
Ondokuz Mayıs
Üniversitesi
işbirliğiyle,
akademisyenlere
ve öğrencilere
yönelik
düzenlenen
burs ve destek
programları
bilgilendirme
toplantısı, OMÜ
Atatürk ve Kongre
Merkezi’nde
yapıldı.
Bugün TÜBİTAK’tan gelen uzman arkadaşlarımız bu dönemde gerçekleştirilen projeleri ve yeni destekleri anlatacaklar. Aslında biz bunların çoğunu biliyoruz ama TÜBİTAK son 8-10 yıl
içerisinde büyük gelişme kaydetti. Yeni yeni destek projeleri ve
burslar ekleniyor. Bu projeler kendi içerisinde de destekleniyor,
ayrıca ödüller de başladı. Sadece bununla da kalmıyor; TÜBİTAK’ın yüksek lisans ve doktora öğrencilerine ciddi destekleri var. Bu dış destekler üniversitemiz açısından da çok önemli ve ben de bunu
çok önemsiyorum. TÜBİTAK’tan gelen arkadaşlara burada oldukları için çok teşekkür ediyorum.
Ayrıca bu toplantının dışında hepimizi ilgilendirdiğini düşündüğüm başka bir konuya da değinmek istiyorum. Bugün 17 Nisan. Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümü. Kendisi 30 yaşındaydı. Göğüs
cerrahisi uzmanıydı. Maalesef Gaziantep’te mefhum bir saldırı sonucu hayatını kaybetti. Ruhu şad
olsun. Hem sağlık çalışanlarına, hem de ülkemizde yaşayan insanlarımıza karşı işlenen bu şiddet
umarım son olmuştur. Daha fazla Ersinler katledilmesin diyorum.” şeklinde konuştu.
Açılış konuşmasının ardından, TÜBİTAK Araştırma Destek Programları Başkanlığı Mühendislik
Araştırma Destek Gurubundan Dr. Bora Kat, destek programları konusunda bir sunum yaptı. Dr.
Bora Kat’ın ardından, Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığından Uzman Melih Güneş, burs ve
destek programlarına değinerek yeni açılan yurt içi ve yurt dışı destekler ve burs programları hakkında bilgi
verdi. Toplantı karşılıklı soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.
Toplantının öğleden sonra düzenlenen 2. oturumunda da uzmanlar tarafından, öğrencilere yönelik TÜBİTAK burs ve destek programları hakkında bilgi verildi.
Toplantıya; Rektör Vekili Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, TÜBİTAK’dan görevli uzmanlar ve akademisyenler
katıldı.
87
KONFERANS
KONFERANS
KARADENİZ BÖLGESİNDE TURİZM VE
GELECEĞİ
Başaran Ulusoy
OMÜ Turizm
Fakültesi tarafından, “Turizm
Haftası” dolayısıyla düzenlenen,
“Karadeniz Bölgesinde Turizm
ve Geleceği”
başlıklı konferans, Atatürk
Kongre ve Kültür
Merkezi’nde düzenlendi.
T
ÜRSAB Başkanı Başaran
Ulusoy’un
konuşmacı olarak
davet edildiği konferansa;
Rektör Vekili Prof. Dr. Hakan
Leblebicioğlu, Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç.
Dr. Ali Kemal Ayan, öğretim
üyeleri ve öğrenciler katıldı.
TÜRSAB Başkanı Başaran
Ulusoy yaptığı konuşmada,
“Burası benim baba ocağım sayılır. Bana bu fırsatı
veren herkese çok teşekkür
ediyorum. Türkiye olarak
neredeyiz nereye gidiyoruz
bunları konuşacağız. Bugün
İstanbul’da birçok kongre
merkezi var. Aynı anda 36
kongre yapacak kapasitemiz var. Türkiye’de bir tane yat limanı yokken şimdi 34 tane var.
Havalimanı sayısı şu an 52. Bu rakamlar bizim inanamadığımız, Avrupa’yla boy ölçüştüğümüz ve Avrupa’nın gıpta ettiği konulardır. Türkiye’de turizmin nereden nereye geldiğini anlatmaya çalışıyorum. Otellerimiz, her şeyimiz beş yıldızlı, yalnız sokaklarımızda
sıkıntı var. Türkiye’de 76 milyon mimar var. Hepimiz mimarız. Her şeyi istediğimiz gibi
yaparız. Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri çarpık yapılaşmadır.
Doğayla oynamamak gerek, çünkü intikamını alır. Toprağın kıymetini bilmemiz lazım. Türkiye artık elektriği suyun alt yapısını yapabilen bir ülke ancak hala çarpık yapılaşmanın önüne geçemedik. Dünyada korunabilir alan yüz ölçümü %12.8 iken, Türkiye’de
korunabilen alan yüz ölçümü maalesef %3.6’dır. 1.200 kilometre sahile sahip Karadeniz
de bir tane çöp fabrikası yok. Karadeniz çöplük halinde. Küresel ısınma ülkemizi çok etkileyecek o yüzden sahil ilerde büyük öneme sahip olacak. Özellikle Samsun bölgesinin
doğaya çok sahip çıkması lazım. Bir dönem hamsi karaya vurdu, tenekelerle hamsi topladık. Şimdi hamsiyi dürbünle arıyoruz, çünkü deniz dibindeki hayatı öldürdük. Çevreye
ve doğaya duyarlı değilseniz o ülkede turizmden söz edemeyiz. Türkiye bugün yaşadığı
medeniyetlerin tümüne saygı göstermiştir. Bütün eserleri onarmışızdır. Dünyanın hiçbir
ülkesinde kilise, cami ve sinagog yan yana değildir. Sadece İstanbul’da görürsünüz bunu.
Aynı saygıyı yurtdışından bekleriz. Bugün Karadeniz’de çoğu esere sahip çıkmaya çalışıyoruz. HES yapımı konusunda da doğanın korunmasından yanayım. Topraktan uzaklaştıkça hayattan uzaklaşıyorsunuz. Bulgaristan ve Romanya bütün atıklarını bize doğru
gönderiyor. Koruyarak kullanma konusunu Avrupa halletmiş ancak bizde hala sıkıntı söz
konusu. Kongre turizminde 7. sıradayız, sağlık turizmin de ilk 10’a girmeye çalışıyoruz.
Türkiye’de daha çok yapacak işimiz var.
Türkiye’yi birbirine bağlayan turizm sektörüdür. Türkiye’nin geleceği turizmdir. Bunu
sektörüm turizm olduğu için söylemiyorum. Korunabilen alanlarda da hep turizm söz
konusudur. Yaylalardaki yapılaşma sorununun çözümünde üniversitelerin payı büyüktür. Bu konunun üniversitelere sorulması lazım. Bize en çok zarar veren yapılaşmadır.
Değerlerimizi ve zenginliklerimiz korumamız gerekiyor. Geri dönüşü mümkün olmayan
küresel ısınmayla karşı karşıyayız. Üniversitelerin bu konuyla ilgili çalışmalar yapmasını
ve konuya ışık tutması gerektiğini düşünüyorum. ”şeklinde konuştu.
88
KONFERANS
KONFERANS
GELECEĞİN TÜRKİYE’SİNDE VERGİ
MÜFETTİŞİ OLARAK YER ALIN
Prof. Dr. Fatih Yüksel
Vergi Denetim
Kurulu Başkanlığı
(VDK) tarafından
düzenlenen,
“Geleceğin
Türkiye’sinde
Vergi Müfettişi
Olarak Yer
Alın Kariyer
Yapın” başlıklı
konferans, OMÜ
İktisadi ve İdari
Bilimler Fakültesi
Konferans
Salonu’nda
düzenlendi.
V
ergi
Müfettişleri
Nilgün Mumyakmaz ve İskender
Belgüzar yaptıkları sunumlarda, Vergi Denetim Kurulu
ve Vergi Müfettişliği hakkında
bilgi verdiler.
Konferansın açılış konuşmasını yapan İktisadi ve İdari
Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Fatih Yüksel, “Hepiniz hoş
geldiniz. Konuşmacı olarak
katılan müfettişlerimiz bizlere
bir ya da iki sene içinde 5.000
civarında vergi müfettişi atanacağı müjdesini verdiler. Bu
sürpriz bir gelişme çünkü yılda 2 ya da 3 vergi müfettişi
alınırken bu sayının iki sene içinde 5.000 gibi bir rakamı bulması oldukça şaşırtıcı. Bu elbette önemli bir
fırsat ama bundan istifade edebilmemiz için şartlarımızı buna hazır hale getirmemiz gerekiyor. Bu fırsat
ancak, sınavlardan önce hazır olarak mezun olursak bizim için gerçek bir fırsat olacaktır. Bu kapsamda
bizlere bilgi vermek için yoğun programlarına rağmen vakit ayıran vergi müfettişlerimize teşekkür ediyor,
faydalı bir konferans olmasını diliyorum.” dedi.
Vergi Müfettişi Nilgün Mumyakmaz, “Bugün mesleğimizi sizlere tanıtmak ve sizlerin de bu
mesleği tercih etmeniz için buradayız. Önemli olan bizi tercih edip, meslektaşımız olmanız.
VDK farklı dört denetim biriminden oluşuyordu. Daha sonra bu yapı değişti ve dört denetim
birleşti. Bu birleşme sonrasında VDK çatısı altında toplanmış oldu. Vergi Müfettişleri olarak
vergi incelemesi, kayıtsızlıklarla mücadele gibi görevlerimiz vardır. VDK olarak misyonumuz
risk odaklı ve çağdaş denetim tekniklerini kullanarak vergi incelemeleri yapmaktır. Vizyonumuz mükellefe haklarını gözeten, adil ve objektif bir çalışma anlayışlına sahip bir kurum olmaktır.” diye konuştu.
“Sizlere neden bu mesleği tercih etmeniz gerektiğiyle ilgili bilgiler vereceğim.” diyen Vergi
Müfettişi İskender Belgüzar,
“VDK, mensuplarına kariyer
imkanı sunan bir meslektir.
3 yılın sonunda bitecek olan
Vergi Müfettişliği Yardımcılığı, yapılan yeterlilik sınavıyla sona ermekle birlikte bu eğitim hayat boyunca
devam edecek bir süreçtir. Yüksek lisans
için yurtdışına giden vergi müfettişlerinin okul ücretleri, harcırahları ve yurt içi
maaşlarının %60’ı ödenmektedir. ‘Nasıl
Vergi Müfettişi Yardımcısı olunur?’ sorusuna gelirsek, devlet memuru olmak için
gerekli olan maddeleri sayabiliriz. KPSS
sınavında puan türlerinin herhangi birinden asgari 80 puan alan herkes bu sınavlara girebiliyor. Sınav ÖSYM tarafından
yapıldığı için sadece Ankara’da yapılıyor. Bu konuya dikkat etmeniz gerekiyor. ” dedi.
Konferansa; Vergi Denetim Kurulu Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanı Halil Pak, dekanlar,
öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
89
KONFERANS
KONFERANS
İSLAM BİRLİĞİNDEN İSLAM İŞBİRLİĞİ
TEŞKİLATINA
OMÜ Tarih Topluluğu tarafından,
“İslam Dünyasının
100 yıllık serüveni,
İslam Birliğinden
İslam İşbirliği Teşkilatına” başlıklı
konferans
düzenlendi.
T
Dr. Halit Eren
Prof. Dr. Kaya Tuncer
Çağlayan
arih Topluluğunun davetlisi olarak
OMÜ’ye gelen IRCICA Genel Direktörü Dr. Halit Eren, Eğitim Fakültesi
B Blokta öğrencilerle bir araya geldi.
Açılış konuşmasını yapan Tarih Kulübü Akademik Danışmanı Prof. Dr.
Kaya Tuncer Çağlayan,
“Biliyorsunuz ki İslam dünyadaki en büyük dinlerdendir. Ancak İslam 100
yıldır öksüzdür. İslam İşbirliği Teşkilatı Türkiye’nin de
desteği ile yeni bir medeniyet kuracaktır. Bu medeniyetin inşasında hizmeti geçecek İslam işbirliği Teşkilatı’nın
çalışmaları büyük katkı sağlayacaktır.” dedi.
IRCICA Genel Direktörü Dr. Halit Eren konuşmasında, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın
tarihçesi, kuruluş amaçları, ilkeleri, karar organları gibi konularda bilgi verdi. Teşkilatının önemine de değinen Eren “Bütün Müslümanları aynı çatı altında toplayacak bir
konferans fikrini ilk defa Nijerya Başbakanı Ahmed Bello, 1965 yılında Mekke'deki
Rabıtatü’l Alemi’l İslami toplantısında ortaya attı. Bu fikir Suudi Arabistan Kralı II.
Hasan tarafından desteklendi.” dedi.
Eren, teşkilatın amaçlarını ise; üye devletler arasındaki dayanışmayı geliştirmek;
ekonomik, sosyal, kültürel bilimsel alanlarda işbirliğini pekiştirmek, ırk ayrımını, eşitsizliği ve sömürgeciliğin her çeşidini ortadan kaldırmak milletler arası barışa yardım etmek için gerekli alt yapıyı hazırlamak, mukaddes beldelerin korunması için ortak çaba sarf etmek, Filistin halkının mücadelesini
desteklemek ve onlara yardım sağlamak, Müslüman halkların bağımsızlıklarını kazanmaları ve milli
haklarını elde etmeleri için verdikleri her türlü mücadeleyi desteklemek şeklinde sıraladı. Dr. Halit
Eren kendisine yöneltilen soruları da cevapladı.
90
KONFERANS
KONFERANS
DÜNDEN BUGÜNE İSHAK PAŞA
SARAYI
Prof. Dr. Hamza
Gündoğdu Dünden
Bugüne İshal Paşa
Sarayı’nı anlattı.
O
MÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü
tarafından düzenlenen
ve Sakarya Üniversitesi Sanat Tarihi
Bölümü Anabilim Dalı Başkanı Prof.
Dr. Hamza Gündoğdu’nun konuşProf. Dr. Hamza Gündoğdu
macı olarak davet edildiği “Dünden
Bugüne İshak Paşa Sarayı” başlıklı
konferans, Fen Edebiyat Fakültesi Lacivert Salon’da
düzenlendi. Konferansa; öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Sanat Tarihi Bölümü
öğretim üyesi Yardımcı Doç. Dr. Mehmet Sami Bayraktar, konuşmacı hakkında bilgi verdi ve faydalı bir
konferans olmasını dilediğini belirtti.
Konuşmasını görsel bir sunumla da destekleyen Prof. Dr. Hamza Gündoğdu, “İshak Paşa Sarayı
gerçek anlamda hanedan saraylarının bir tekrarıdır.
Dönemi içerisinde yapılmış ilginç örneklerden biridir. Sarayın 17. yy. sonunda yapılmaya başlandığı
söylenmektedir. Yapı üzerinde görülen farklı üslup
özellikleri sebebiyle, yerel yönetimlerin de bu sarayın yapımında etkili olduğu düşünülüyor. Bu durum
sarayın yapım süresinin uzun sürdüğünün bir kanıtıdır. Sarayın konumu farklı etkilere maruz kalmış
bir bölgede olduğu için yapının üslubu son derece
önemli. Osmanlının ilk sarayı Bursa Eski Sarayı’dır.
Öyle ahım şahım bir saray olmamakla birlikte Türk
adetlerine göre yapılmış bir saraydır. Osmanlıya
mimari açıdan başlangıç için model olmuştur. Daha
sonra yapılan Edirne Sarayı’ndan da korunaklı ve
sıcak olmadığı için vazgeçilmiştir. İstanbul Eski Sarayı bugünkü İstanbul Üniversitesinin bulunduğu
yerdir. Fatih zamanında yaptırılıp önemini de çok
çabuk yitirmiştir, çünkü Fatih yeni bir saray yeri aramaya başlamıştır. Hemen ardından da Osmanlı’nın
ilk derli toplu sarayı olan Topkapı Sarayı yaptırılmıştır. 5.000 insanın yaşadığı, yaklaşık 30 burcu olan
ve 7 kapısı bulunan bir saraydır. Dünyanın en güzel
manzaralarından birine açık bir yere yapılmıştır. İshak Paşa Sarayı ise yaklaşık 5.800 metrekare alana
yapılmıştır. Tek kişinin yaptırdığı bir saray değildir,
babadan oğla geçerek yapımı tamamlanmıştır.
Sarayın taşlarında 122 tane taşçı markası tespit
edilmiştir. Bu durum saray yapımında farklı kişilerin çalıştıklarının göstergesidir. Misyonerler, şövalyeler, elçiler ve daha birçok insan buradan geçmiş
ve sarayın güzelliğiyle büyülenmişlerdir. Saray bir
kartal yuvası şeklinde narin bir tepenin düzlenmesiyle kurulmuştur. Taş ustalığı ve mimari açıdan çok
önemli bir dönemde yapılan sarayın surları Urartular tarafından inşa edilmiştir. Dik bir yamacın
üzeri düzlenerek yapılmış sarayın önündeki tepeye dokunulmamıştır. Bunun özel bir anlamı vardır.
Herhangi bir saldırı durumunda düşman kuvvetleri
ikiye bölmek için kapının tam önünde bulunan tepe
muhafaza edilmiştir. Biraz abartı gibi dursa da sarayın 360 odası olduğu söylenmektedir. Ayrıca sarayın duvar süslemelerinde Kafkas ve Gürcü özelliklerine rastlanmaktadır. İyi korunaklı bir saraydır.
Duvarların içinden geçen ilk ısıtma sistemi sarayın
harem bölümünde görülmektedir. Kültür Bakanlığı tarafından 1950 yıllarında restorasyon yapılmış
olup, daha sonra yeniden düzenleme yapılmış ve
müthiş bir çalışma yürütülmüştür. İshak Paşa Sarayı keşke işlevsel, insan nefesi olan bir yer olabilse,
çünkü insan nefesi olmayan, terk edilen binalar da
tahribat daha çok görülüyor.” dedi.
91
KONFERANS
KONFERANS
KAOS BİLİMİN NERESİNDE?
Doç. Dr. Erol Kurt
Prof. Dr. Reşat Kasap
Yrd. Doç. Dr. Yüksel
Öner
İstatistik bölümü tarafından düzenlenen “Kaos Bilimin Neresinde?”
başlıklı konferans,
OMÜ Mühendislik
Fakültesi Konferans Salonu’nda
gerçekleşti.
K
onferansa Gazi Üniversitesinden;
Fen-Edebiyat Fakültesi İstatistik
bölümü öğretim üyesi Prof. Dr.
Reşat Kasap ile Teknoloji Fakültesi ElektrikElektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim
üyesi Doç. Dr. Erol Kurt konuşmacı olarak
katıldı.
Açılış konuşmasını yapan İstatistik Bölüm
Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Yüksel Öner,
“Bu konferans sadece bu salon ile sınırlı değil, OMÜWEB’ten de canlı olarak izlenebiliyor. Bunun için OMÜ Basın-Yayın Birimine teşekkür ediyorum.” dedi.
Konferansta konuşan Prof. Dr. Reşat Kasap, “İstatistik bölümü öğretim üyesi olmam
münasebetiyle öncelikle istatistik giriş noktasında ‘Kaos’ kavramına giriş yapmak istiyorum. Bilindiği gibi istatistik, disiplinler arası çalışmalardan bir tanesidir. Bu konu için
birçok tanım vardır. Bir tanımla istatistik, belirsizlik ortamında karar verme süreçlerinin
oluşturduğu yapıyı ifade eder. Bir bilim dalı olarak istatistik, diğer bilim dallarının da teknolojisidir. Esas anlamda istatistik tahmin etmedir. Temelde araştırma metadolojisi içinde istatistik bir iskelettir. Kaotik, bilimin görünmeyen kısmını oluşturuyor. Onun için, onu
bilimin dışında görünüyor diye, bilimin dışında bırakmamak gerekir.” dedi.
Erol Kurt ise, “Mühendislikte kaos nasıl yer bulabilir. Bununla ilgili olarak birkaç örnek
üzerinde durmak istiyorum. Öncelikle sistemin üzerinde durmak lazım. Doğadaki her şey bizim sistem
olarak tarif ettiklerimizdir. Bizim de bunu bir nesne olarak incelememiz gerekmektedir. Bilimi doğayı daha
iyi anlayabilmek için bir araç olarak kullanıyoruz. Elimizde birçok veri var işte bizim bu verileri anlaşılabilir
bir hale getirmemiz gerekiyor. Örneğin biz kaosu dikkate almadığımız, bilimin dışında bıraktığımız anda
hata yapıyoruz. Japonya’daki tsunami felaketi bunun bir örneğidir.” şeklinde konuştu.
Konferansın sonunda Prof. Dr. Halis Ölmez tarafından Prof. Dr. Reşat Kasap’a ve Fen-Edebiyat Fakültesi
Dekanı Şenol Eren tarafından Doç. Dr. Erol Kurt’a günün anısına plaket takdim edildi.
92
KONFERANS
KONFERANS
YENİDOĞANLARDA AĞIR KOMBİNE
İMMÜN YETMEZLİK TARAMASI
OMÜ’ de
yenidoğan
taraması
için alt yapı
oluşturulması
amacıyla çalışma
başlatıldı.
O
ndokuz Mayıs Üniversitesi Çocuk
İmmünoloji–Alerji Bilim Dalı Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Alişan Yıldıran tarafından
düzenlenen, “Yenidoğanlarda Ağır kombine İmmün
Yetmezlik Taraması (Severe combined immunodeficiency screening in newborns)” adlı konferans, Tıp
Fakültesi Konferans Salonu’nda verildi. Dr. Stephan
Borte’nin konuşmacı olduğu konferansa öğretim
elemanları katıldı.
OMÜ Çocuk İmmünoloji-Allerji Bilim Dalı, Çocuk
Genetik Bilim Dalı, Yenidoğan Bilim Dalı ve Leipzig
Üniversitesi İmmündiagnostik Kliniği’nin işbirliği ile
ülkemizde ilk defa, Üniversitemizde doğan bebeklere immün yetmezliğin yenidoğan taraması için alt
yapı oluşturulması amacıyla çalışma başlatıldı.
Dr. Stephan Borte konuşmasında yeni geliştirdikleri bir yöntemle yenidoğan döneminde, ağır kombine
immün yetmezlik hastalığı ve diğer önemli bazı hastalıkların, kolay, hızlı, ucuz ve etkili bir şekilde tanınabildiğini söyledi.
Prof. Dr. Alişan Yıldıran da, “Ülkemizde akraba evliliklerinin oldukça yüksek oranda görülmesinden dolayı, genetik hastalıklara rastlanma sıklığı da diğer ülkelerden çok daha fazladır. Genetik hastalıklarda erken
teşhis ve uygun tedavinin gecikme olmaksızın verilmesi hasta, ailesi ve milli menfaatler açısından önemlidir.
Ülkemizde konjenital hipotiroidi, biotinidaz eksikliği gibi hastalıkların yenidoğan döneminde taranması ile
bu hastalıklara bağlı ağır hasar ve ölüm büyük ölçüde önlenebilmiştir. Toplumda henüz pek bilinmeyen bir
hastalık grubu olan immün yetmezlikler için bu durum bilhassa önemlidir. Bu hastalara teşhis konulmadan
önce bilmeden ölümcül olabilecek aşılar yapılabilmektedir. Bu konuda Üniversitemizde, Leipzig Üniversitesi
ile birlikte öncü bir çalışma başlatılmıştır. Çalışmanın sonucunda bir yılda 2.500 doğumun olduğu üniversite
hastanemizde en az 15-20 bebeğe hayatın ilk ayında teşhis konulabilecek, böylece ölümden veya sakat kalmaktan kurtulabilecektir. Bunun için gerekli olan tek şey ise bir damla topuk kanıdır.” şeklinde konuştu.
93
KONFERANS
KONFERANS
METROPOLDE BELEDİYE
BAŞKANI OLMAK
Halkbilimi
Araştırmaları
Topluluğu
tarafından
düzenlenen
“Metropolde
Belediye Başkanı
Olmak” konulu
konferansa, Esenler
Belediye Başkanı
M. Tevfik Göksu
konuşmacı olarak
davet edildi.
İ
ktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa; Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Aydın, Halkbilimi Araştırmaları Tpluluğu Akademik Danışmanı Doç. Dr. Bekir Şişman, dekanlar, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı. Konferansın açılış
konuşmasını Topluluk Başkanı Fatih Akçaoğlu yaptı.
Konuşmasında; Büyükşehirlerde göç ve yaşanılan sorunlar, sosyal sorumluluk projeleri, kentsel dönüşüm
ve kentlilik bilinci gibi konulara değinen Göksu şunları söyledi: “Üniversite okumak, üniversiteden mezun
olmaktan daha iyidir derler hep. Sizlere metropolde belediye başkanı olmak nedir? Ne değildir? Onu aktarmak için buradayım. Karşılaştığımız en büyük sorun
göç ile ilgili. İstanbul 15 milyon nüfusuyla dünyanın sayılı metropollerinden biri.
Toplamda 39 ilçesi var ve sadece Esenler 61 ilden büyük. Esenler belediyesine
kayıtlı resmi nüfus 500.000. İstanbul’un en kozmopolit ilçelerinden biri. Esenler
toplamda 18,5 km2 alana sahip ve bunun 8,5 km2’si askeri alan. 1 km2 alana
68.000 kişi düşüyor ve kişi başına düşen yeşil alan sadece 0,3 m2. Ben Esenler’i
Japonya’ya benzetiyorum. Japonya’da toprak çok değerli. Japonya’yı ziyaretimde
80 m2’lik bir evin devlet töreniyle açılmasına denk gelmiştim. Onlarda da bir ev
için o kadar büyük alan ayırmak zor, bizde de. Esenler, İstanbul’da ilk gördüğünüz
yer. Esenlere göç eden insanları %33 payla Karadeniz bölgesi, %33 payla Doğu
Anadolu bölgesi ve yine %33 payla Ege, Akdeniz, İç Anadolu bölgesi oluşturuyor.
En önemli konumuz kentsel dönüşüm. Sadece şu anda Esenler’i dönüştürmek
için gereken kaynak 12 katrilyon. Toplamda en az 100.000 konutun yenilenmesi
gerek.
Beş şeyin iyi yönetilmesi gerekir. Bunlar bilgi, finans, zaman, insan ve iletişimdir. Her bir yatırımımız
Anadolu’da bir ilçenin tüm masraflarını karşılayacak şekilde. Yatırımımız yaklaşık 1 katrilyon. Şehri bütün unsurlarıyla yönetmek zorundasınız. Öncelikle şehir nedir? Şehirli kimdir? Ve şehirde ne yapılır? Sorularını sorduk. Şehir üzerinde değil, içerisinde yaşanılınca şehirdir dedik. Şehre gelenler şehre gönüllerini açmazsa şehir
de onlara esrarını açmaz. Yola çıktığımız konu hangi hizmeti biz neden yapacağız sorusuyla oldu.
Metropol şehir tarım, ticaret gibi unsurların bir arada olduğu yerdir. Metropollerin en büyük sorunu göçtür. Şehirler zaman ve mekân kavramı olmayan yerlerdir. Esenler 30 yıldır o metropolün ilçesi. Göçün olmasının 5 temel etkeni var; insan yapısı, toplum yapısı, kalkış yeri, gidiş yeri ve şehir dokusu. İstanbul’un göç
hikâyesi 40 yıl önce başladı. Seçmen sayısı 4 yıl önceye kadar 4-5 milyondu ama bu sayı şimdi 9 milyon. Göç,
şehrin sosyal ve fiziki dokusuna zarar veriyor. İnsanların İstanbul’a göç etmesinde 3 etmen var. Bunlar; ekonomik, eğitim ve evlilik. Ayrıca Doğu Anadolu’dan terörden kaçanlar eklenince bu sayı daha da artıyor. Esenlerde
27.000 bina var. 15.000 tanesinin imar dosyası dahi yok. Şimdi bunları nasıl düzeltiriz ona bakıyoruz.
94
KONFERANS
KONFERANS
Bu göçün sonunda ne yaptığımızı anlatmak istiyorum. Esenlerin denize mesafesi 6-7 dakika. Bir kamuoyu araştırmasına göre Esenler’de çocukların %40’ı
denizi görmemiş. Biz şu soruyu sorduk kendimize. Bu şehirde yaşayanların ait
olma hissi nasıl olacak? Çünkü insanların bu şehirde kiracı gibi değil, ev sahibi
gibi hissetmelerini istiyorduk. Bunun üzerine bir sosyal dönüşüm başlattık. Şu
soruyu sorduk burada. Sosyal, kültürel ve ekonomik olarak bu insanlar bu şehre
kendilerini nasıl ait hissedecek. Bu şehrin yoksulları var, işsizleri var. Sahip çıkmamız gerek. Her çarşamba yaklaşık 250 kişiyle görüşüyorum. Her gelen açlık
ve işsizlik sorunuyla geliyordu. ‘Esenler Dayanışma ve İyileştirme Merkezi’ diye
bir merkez kurduk. Yoksulları kronik, geçici ve anlık olmak üzere üç farklı sınıfa
ayırdık. Ardından bir istihdam merkezi kurduk. Yoksul aileleri zengin ailelerle
kardeş aile yaptık. Esenlerde yoksullar çıkardığımız kartla istedikleri alışverişi yapıyorlar. Ne istediklerine kendileri karar veriyorlar. Bu uygulamayı geçici yoksullara verdik. Anlık yoksullara ise sevgi çemberi diye bir proje başlattık. Diyelim ki
bir mahallede biri zorluk yaşıyor. Diğer komşulara diyoruz ki; ‘bu komşun zorda,
yardım eder misin?’ diye. 3 yılda 7.332 kişiyi işe yerleştirdik. Türkiye’ye model
oldu. Bu kartı verdikten sonra 3 ayda bir iş teklifi yapıyoruz. İki iş teklifinden sonra gelen işleri kabul etmezse kartı elinden alıyoruz. Vatandaşların şehri sosyal
ve kültürel olarak da kabullenebilmesi için gençlik merkezleri, sanat evleri kurduk. Vatandaşın her sorunu karşılanınca ev sahibi olarak
hissetmeye başladı.
Göçün tahribatını ortadan kaldırdığımızda şehri ve şehirliyi ortaya çıkaracağız. Şehirli demek aklıselim insan demektir. Baktığınızda
şehri bina ve insan odaklı olmak üzere iki türlü görürsünüz. Bina odaklı görürseniz rant görürsünüz. İnsan odaklı bakarsanız hizmet görürsünüz. Herkesin kendisini mutlu hissettiği bir şehir için uğraşıyoruz.”
Konferansın ardından, Halk Bilimi Araştırmaları Topluluğu Akademik Danışmanı Doç. Dr. Bekir Şişman, Esenler Belediye Başkanı M.
Tevfik Göksu’ya teşekkür etti. Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan da günün anısına Göksu’ya plaket takdim etti.
BÜYÜK DOĞU VE NECİP FAZIL
O
MÜ İlmi ve Fikri Araştırmalar
Topluluğu tarafından düzenlenen “ Büyük Doğu ve Necip
Fazıl” başlıklı Konferans, İlahiyat Fakültesi
Konferans Salonu’nda verildi.
Yusuf Ziya Mermertaş
Dr. İhsan Şenocak
İlahiyatçı Yazar Dr. İhsan Şenocak’ın konuşmacı olarak davet edildiği Konferansa;
öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Açılış konuşmasını yapan İlmi ve Fikri
Araştırmalar Topluluk Başkanı İlahiyat Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Yusuf Ziya Mermertaş, “Bu sene başında faaliyetlere başlayan topluluğumuz, vazifesini üniversite
gençliğinin medeni birikimimizden haberdar edilmesi olarak tayin etmiş ve bu gaye
doğrultusunda programlar düzenlemiştir. Faydalı bir konferans olmasını
diliyorum.” dedi.
İlahiyatçı Yazar Dr. İhsan Şenocak verdiği Konferansta, “Büyük Doğu islama yol açmak için bir geçittir. Büyük Doğu, Hz. Muhammet’le başlar. Hz.
Muhammet’in karşısında farklı zaman ve zeminlerde muhalifler olmuştur.
Üstat Necip Fazıl da ben buradayım dediğinde aynı muhalifler farklı kimliklerle yine Büyük Doğu’nun karşısına çıkmışlardır.” şeklinde konuştu.
Konferans, öğrencilerden gelen soruların cevaplanmasının ardından
Dr. İhsan Şenocak’a plaket takdim edilmesiyle sona erdi.
95
KONFERANS
KONFERANS
OMÜ’DE YENİ MEDYA KONUŞULDU
O
MÜ Gençlik Topluluğu tarafından düzenlenen, “Yeni Medya”
konulu konferans, Eğitim Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirildi.
Doç. Dr. Murat Asker, “Alanda en aktif
olarak kullandığımız araç olan sosyal medya
konusu tüm dünyaca kabul edilmiş olup, ülkemizde de yeni yeni yaygınlaşmaya başlamıştır. Yeni açılan bu bölüm neredeyse her
bölümle ve fakülteyle iç içedir. İletişim, radyo, televizyon, tasarım gazetecilik bölümleri
başta olmak üzere mühendislik, hukuk, iktisadi ve idari bilimler fakülteleriyle de bağlantılıdır. Bölüm olarak Fatih projesi için TUBİTAK ile ortak çalışılmıştır.
Microsoft’tan en çok Türkiye ve Türk polisi bilgi almıştır. Bu da ülkemizde özel hayatın engellendiğinin göstergesidir. Özel hayata saygı kısmında da yasal eksiklikler vardır.”
dedi. İnternetteki her bilginin güvenilir olmadığına da değinen Asker, “Wikipedia denilen ansiklopediye herkesin bir şeyler yazabilme yetkisi var. İnternette bir sürü yalan
yanlış bilgi bulunuyor.” şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Murat Asker
OMÜ Gençlik Topluluğu tarafından düzenlenen, Kadir Has Üniversitesi Yeni Medya Bölüm Başkanı Doç. Dr. Murat Asker’in
konuşmacı olarak davet edildiği, “Yeni Medya” konulu konferans, Eğitim Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirildi.
Konferans, günün anısına Gençlik Topluluğu Akademik Danışmanı Prof. Dr. Metin Eker tarafından, Doç. Dr. Murat Asker’e plaket verilmesi ile sona erdi.
SOSYAL TUTUŞMA
P
rof. Dr. Cafer Marangoz tarafından verilen, “Sosyal
tutuşma” başlıklı konferans, İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleşti.
OMÜ İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenen konferansa; İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Peker, öğretim
Prof. Dr. Cafer Marangoz konuşmasına, beyindeki sinir
hücreleri ve insan beyni hakkında önemli bilgiler vererek
başladı. Marangoz; “Sosyal tutuşma iç ve dış çevreden sık
ve sürekli olarak gelen sosyal uyaranlarla başlayan bir süreçtir. Bu bağlamda tutuşmuş insanları harekete geçirmek kolaydır. Sosyal tutuşmayı kendi içerisinde doğruca, tersine ve
yalancı tutuşmalar olarak 3 farklı kategoriye ayırabiliriz. Her
çeşit fanatik taraftarlık, saldırganlık, bağımlılık gibi eğilimler
bu teoriyle açıklanabilir. Tutuşmaya neden olan sosyal uyaranların ana kaynakları ise medya, çeşitli örgütler ve uluslararası sorunlardır.
Sosyal tutuşma bu kapsamda yeni bir teoridir ve sosyal uyaranlar gen ifadesini değiştirebilir.” dedi. Prof. Dr. Marangoz görsel sunumla
desteklediği konuşmasında, sosyal tutuşma teorisine göre aşk ve dini deneyimler konularına da değindi.
96
OMÜ’DEN
KONFERANS
OMÜ’DEN
KONFERANS
ETKİLİ DÜŞÜNME VE HAFIZA
TEKNİKLERİ
Kitap
Topluluğu’nun
davetlisi olarak
OMÜ’ye gelen
Türkiye Hafıza
Şampiyonu
Mücahit Aköz ile
Kişisel Gelişim ve
NLP Uzmanı Oğuz
Saygın, “Etkili
Düşünme ve Hafıza
Teknikleri” konulu
konferans verdiler.
E
tkinliğin açılış konuşmasını yapan Kitap Topluluğu
Başkanı Hüseyin Haydari katılımcılara teşekkür etti. NLP
Uzmanı Oğuz Saygın, “Kendi zihninizdeki sınırları ne
kadar çözerseniz onu o kadar kullanırsınız. Ne istediğimizi biliyor
muyuz? Önemli olan budur. Lütfen hedefinizi koyun. Hayalinizin ve
hedefinizin mutlaka olması gerekir.” dedi.
Oğuz Saygın’ın ardından söz alan Türkiye Hafıza Şampiyonu
Mücahit Aköz görsel sunumla desteklediği konuşmasına bir
gösteriyle başladı. Gösterisinde katılımcıların söylediği 20 hadis
ve özlü sözü tahtaya yazan Aköz, tahtaya yazdıklarını daha sonra
ezbere okudu. Mücahit Aköz, “Hafıza şampiyonlarının hiç biri
süper zekâ değildir. Normal
insanlardır. Nasıl sporcular
kaslarını geliştiriyorsa bizler de
hafıza tekniklerini kullanarak
beynimizi
geliştiriyoruz.
Bizim için görüntüler çok
önemli, kelimeleri guruplara
ayırıp görmek gerekir.” diye
konuştu.
Kendisine yöneltilen soruları cevaplayan Mücahit Aköz
konuşmasında, hafızayı kullanmanın ipuçlarını da verdi.
ÇOCUK RUH SAĞLIĞINI ETKİLEYEN
FAKTÖRLER
O
MÜ Vezirköprü Meslek Yüksek Okulu tarafından, Çocuk Gelişimi Bölümü Öğrencilerine
Yönelik olarak, “Çocuk Ruh sağlığını Etkileyen
Faktörler” konulu konferans düzenlendi.
Konferansa konuşmacı olarak Din Psikolojisi
Ana bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Köylü katıldı.
Köylü, çocuk ruh sağlığının tanımını yaparak
başladığı konuşmasında çocuklarda görülen ruhsal
sorun çeşitleri ve çocuk ruh sağlığını tehdit eden
unsurlar hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Mustafa Köylü farklı anne-baba tutumlarına da değinerek, çocuk ruh sağlığının olumlu gelişimi için
ideal anne-baba tutumları hakkındaki düşüncelerini örneklerle süsleyerek katılımcılarla paylaştı.
97
SEMİNER
SEMİNER
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU
VE BASIM SEKTÖRÜNE ETKİLERİ
Hakan Serter
Ondokuz Mayıs
Üniversitesi tarafından organize
edilen ve BASEV’in
katkı sağladığı “İş
sağlığı ve güvenliği kanunu ve
basım sektörüne
etkileri” başlıklı
seminer, İlkadım
Kampüsü OMÜ
Sahnesinde verildi.
A
çılış konuşmasını yapan
Samsun Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Orhan Kurt, “Toplantının gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür
ederim. İş ve sağlık birbirinden ayrılmaz iki olgu. Hem işimizi mükemmel
yapacağız hem de sağlığımızı ihmal
etmeyeceğiz. Hepinize hoş geldiniz
diyorum.” dedi.
Prof. Dr. Orhan Kurt’un ardından
konuşmasını yapmak üzere sözü alan
iş güvenliği uzmanı Hakan Serter konuşmasında şunları kaydetti: “Bugün
Türkiye için bir dönüm noktası olacak
bir kanunu tartışmak için buradayım.
Konu neden önemli? Tarihimizde iş
güvenliği ile ilgili 4 tane kanun var.
Fakat bu kanunlar çağın gereksinimlerini karşılayacak biçimde değildi. Bu kanuna geçiş süresinde
göreceğiz ki; kamu kuruluşları, üniversiteler daha
iyi bir yapıya kavuşacak. Kanunun yapısını incelediğimizde diğerlerinden farklı bir yapı olarak göze
çarpan önleyici yaklaşım içermesidir. Olay olduktan sonra değil, olmadan önce ben ne yapabilirim
sorusuna yanıt olabilecek bir kanundur. Reaktif
değil proaktif bir yaklaşım sunar. Yani herhangi bir
kaza gerçekleşmeden değerlendirme yapmayı gerektirir.
Kanunla ilgili işverenin yükümlülükleri kaza
oluşmamasına ilişkin ve kaza oluştuktan sonraki
sorumluluğu olarak iki ana kola ayrılıyor. Bu yükümlülükler proaktif tedbirler çerçevesinde çalışanların eğitimi, sağlık gözetimi, risklerin değerlendirmesi, işçilerin bilgilendirilmesi, acil durum
planlama ve tahliye olarak alt dallara ayrılıyor.
98
İşin tehlike boyutuna geldiğimizde, işyerinin
yaptığı iş esas alınır. Yapılan iş; çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli olarak ayrılır. Bu kanunla her
işyeri yaptığı işe göre bir işyeri güvenliği uzmanı
bulundurmak zorunda. Ayrıca bu kanunla her işyerine risk değerlendirmesi zorunluluğu getirilmektedir. Böylelikle işveren risklerden kaçınmalı
ve doğabilecek risk oluşumlarını analiz etmelidir.
Kanunun önemli maddelerinden biri de; çalışan, ciddi ve yakın tehlikeyle karşı karşıya kaldığında çalışmaktan kaçınma hakkını kullanabilecek.
Kanunun uygulanmasını kolaylaştırmak için ise
etkin idari yaptırım cezası uygulanacak. Bu demek
oluyor ki; işveren kanuna uygun hareket etmiyorsa para cezasıyla karşı karşıya kalacak.
Son olarak işveren çalışanla ilgili tedbirleri aldığı takdirde, yani mesleki yeterlilik bilgisi, risk değerlendirmesi, acil afet planlama gibi raporlarını
titizlikle tamamladığında her iki tarafta herhangi
bir kayıp yaşamayacaktır.”
Hakan Serter’in öğrencilerin sorularını cevaplamasının öğrencilere katılım sertifikaları verildi.
SEMİNER
SEMİNER
7 BÖLGE 7 SEMİNER: ERASMUS
YOLLARDA
Ondokuz Mayıs
Üniversitesinde
düzenlenen, “7
Bölge 7 Seminer:
Erasmus Yollarda”
başlıklı seminerlerin
Karadeniz Bölgesi
ayağı Mühendislik
Salonu’nda
gerçekleşti.
C
İNECA İtalya Konsorsisyumu Bölge Sorumlusu Zekiye Doğan’ın bilgilendirme sunumu ile başlayan
seminerlerin açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, “Uluslararasılaşma yolunda hızla ilerliyoruz. Şu anda üniversitemizde 64 farklı ülkeden 1.164 öğrenci var.
Nihai hedefimiz, şu anda %2,5 olan oranımızı %5’e çıkarmaktır. Bu yıl 16 ülkede 26 ayrı merkezde OMÜ
Uluslararası Öğrenci Sınavı’nı (OMÜYÖS) yaptık. Bu çapta bir sınav üniversiteler arasında bir ilktir. Ayrıca bu
sınav Türkiye’deki 71 üniversite tarafından tanınmıştır. Biz üniversite olarak bu yıl 400 öğrenci kontenjanı belirledik. 19 ülkeden 30 üniversite ile ikili anlaşmalarımız var. Bu bağlamda yaz stajları ve programlar düzenliyoruz. Bu ülkelerden gelen öğrenci ve öğretim üyelerimiz, bizden de giden öğretim üyeleri ve öğrencilerimiz
var. Bu sayı her gecen gün artıyor. Kendi öz kaynaklarımız ile öğretim üyelerimize yurt içinde ve yurt dışında
İngilizce dil kursları veriyoruz. OMÜ bünyesinde ve yurt dışında verilen İngilizce kurslar öğretim üyelerinin
yetkinliğinin arttırılmasını da sağlamaktadır.
Mevlana Programı’yla da 16 ülkeyle 31 anlaşma yaptık. Bu kapsamda özellikle gelişmekte olan ülkelerle
de karşılıklı öğrenci ve öğretim üyesi değişimi sağlanabilecektir. Erasmus Programı’nda da güzel bir ivme
yakalandı. Bu ivmenin artarak yükseleceğine inanıyoruz. Özellikle İngilizce paralel programların açılması ile
bu hareketlilik daha da artacaktır. Değişim programlarının eğitimin yanında önemli bir katkısı da; farklı kültürleri tanımak, farklılıkları anlamak ve kültürümüzü tanıtmaktır. Bu toplantıya ev sahipliği yapmaktan son
derece mutluyuz. Başarılı geçmesini diliyorum.” dedi.
Üç ayrı salonda eş zamanlı gerçekleşen seminerlerde; özellikle yeni EUC almış ya da almak için çalışmalar
yürüten üniversiteler ve uzun zamandır bu konuda çalışan Erasmus Ofislerinin ekibe yeni katılan ofis personeli için düzenlenen, “Yola Yeni Çıkanlar” grubu ile “Değişimde Kalite” ve “ÖİDB İçin” grupları konuşmalar ve
tartışmalar yaptılar. Türkiye’de ilk defa Öğrenci İşleri Daire Başkanlıkları ve Erasmus Kurum Koordinatörlerini
bir araya getiren seminerlerde içerik tümüyle uygulama temelli sorunlar ve sorular çerçevesinde hazırlandı.
Seminerlerde Ulusal Ajans tarafından da eğitim verildi.
Öğleden sonra düzenlenen seminer, “Değişimde Kalite” gurubuyla “ÖİDB İçin” grubunun birleşmesiyle,
Erasmus Koordinatörü İlyas Ülgür ve Muğla Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Ziya Erdil başkanlığında devam etti. Teorik bilgilendirmeden ziyade uygulamaya yönelik olmasına dikkat edilen seminerlerde
“Akademik Tanınma” konusu da İlyas Ülgür tarafından ayrıntılı olarak anlatıldı. Ülgür, “Akademik Tanınma”nın
doğru yapılmadığı üniversitelerin “Erasmus University Charter”ları, yani Erasmus Programı’ndan yararlanma hakları, ECTS ve veya DS Etiketleri olsa dahi ellerinden alınabileceğine dikkat çekti.
Toplantıya Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, Muğla Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.
Dr. Yusuf Ziya Erdil, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fehmi Yazıcı, Erasmus Koordinatörü İlyas Ülgür,
Uluslararası İlişkiler Birimi Sorumlusu Emine Bol Yazıcı, farklı üniversitelerden ve OMÜ’den öğretim üyeleri
katıldı.
99
SEMİNER
SEMİNER
YASAMA SEMİNERİ
OMÜ Hukuk
Topluluğu
tarafından
düzenlenen
“Yasama Semineri”,
OMÜ Ali Fuad
Başgil Hukuk
Salonu’nda
düzenlendi.
T
Prof. Dr. Mustafa Tiftik
BMM Yasama Uzmanı Mustafa Doğanay, TBMM Yasama Uzman Yardımcısı Murat Eker ve TBMM
Yasama Uzman Yardımcısı Günal Seyit’in konuşmacı olarak davet edildiği seminere; öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Açılış konuşması yapan Adalet Meslek Yüksekokulu Müdürü ve Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Erdal Abdulhakimoğlulları, “Hepiniz hoş geldiniz.
Bugün gerçekten güzel bir konuyu sizlerle paylaşacağız. Konumuz, devletin üç temel organından biri olan yasama konusu. Programımızda yasama ve yasamanın
faaliyetlerinden bahsedeceğiz. TBMM’den yasama uygulama uzman ve uzman
yardımcılarına davetimizi kırmayıp geldikleri için teşekkür ediyorum. TBMM ile
ilgili temel kavramlar ve kanun yapma teknikleri gibi yasama çalışmaları, süreçleri
temsili komisyon süreci şeklinde anlatılacak. Umarım uygulamalı bir şekilde gerçekleşecek olan bu semineri beğenirsiniz. Faydalı bir seminer olmasını diliyorum.”
şeklinde konuştu.
Ali Fuad Başgil Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Tiftik , “Fakülte olarak teori ile uygulamanın buluşmasını çok önemsiyoruz. Bunun gereği olarak, lisans öğrenimimize başladığımız yıldan beri ders programlarımızda bir günü boş
bırakmak suretiyle, her kademedeki öğrencilerimizin avukat büroları ve adliye
kâtipliklerinde bulunmalarını, BARO Başkanlığı ve Adalet Komisyonu Başkanlığı
çalışmalarıyla sağlamaya çalışıyoruz. Bu uygulamanın da başarılı ve faydalı olmasını diliyorum. ” dedi.
TBMM Yasama Uzmanı Mustafa Doğanay yaptığı konuşmada, “Hukuk fakültesini bitirdiğimde TBMM’yi
görmemiştim. Meclisi bir bina ve milletvekillerinden ibaret sanıyordum. Ancak yasama uzmanlığını kazandığım zaman bunun böyle olmadığını anladım. Biz meclisi sizlerin ayağına getirmek istedik. Bugün yapacağımız çalışma özellikle komisyonlarda model parlamento ve komisyon çalışması olacak. Mecliste vuku bulan bütün evreleri burada canlandırmaya çalışacağız. Gerçek oy pusulası getirdik. Temsili komisyon başkan
seçimi yapacağız. Yarın da Ordu’nun büyükşehir olmasıyla ilgili görüşmelerin genel kurulunu yapacağız.”
dedi.
100
SEMİNER
SEMİNER
Konuşmasında TBMM ve yasamayla ilgili bazı temel kavramları hatırlatan Mustafa Doğanay, “Siyasi partiler demokratik siyasi
hayatın vazgeçilmez unsurudur. Bir siyasi partinin kurulmasını için en az 20 milletvekiline ihtiyaç vardır. Danışma Kurulu, siyasi
parti gruplarının TBMM çalışmalarına katılımlarında uyum sağlamak ve bu çalışmalara yön vermek amacıyla oluşturulmuş bir
kuruldur. Oybirliği esasına göre çalışır.” dedi.
TBMM Yasama Uzmanı Yardımcısı Günal Seyit ‘Kanun Yapım Tekniği’ başlıklı konuşmasında, “Kanun yapım tekniği dediğimizde çok geniş kapsamlı bir kavram kullanmış oluyoruz. Kanun tasarısın ortaya çıması için taslağın ortaya çıkması gerekiyor. Bir
taslağın ortaya çıkması içinde belli bir konuda toplumsal talebin, gereksinimin olması gerekiyor. Bu gereksinimin olgunlaşması
kanuna giden sürecin ilk adımını oluşturuyor. Yani, ilk aşama ihtiyacın ortaya çıkması sonraki aşama bu talebi değerlendiren
kurumun bir taslak hazırlamasıdır. Hazırlanan taslağın başbakanlığa sunulmadan önce ilgili sivil toplum örgütlerine sunulması
gerekir. Görüş bildirmek için 30 günlük bir süre öngörülmüştür. Başbakanlığa sunulduktan sonra bakanlar kurulu gündemine
alınır ve tartışılır. Taslak, TBMM Başkanlığına sunulduğunda tasarı halini almış olur. Kanun teklifleri milletvekilleri tarafından
oluşturulur. ” diye konuştu.
Parlamenter Denetim Yolları ile ilgili konuşan TBMM Yasama Uzmanı Yardımcısı Murat Eker de, “TBMM’nin yetkileri yasa
yapımı, karar alma, ve parlamenter denetimdir. Hükümetin keyfi uygulamalardan uzak, hukuki çerçevede, ulusal çıkarlar doğrultusunda, görevlerini yerine getirmesinin ve yürütme yetkisini kullanmasının kontrolü, seçmenlere söz verdiği ilkelere uymasının,
politika ve programları gerçekleştirmesinin izlenmesi ve denetimi parlamenter denetimin gerekliliğidir. Parlamenter denetimle,
hükümet politikaları sorgulanmakta, kamu yönetiminin aksayan, eksik yönleri ortaya konulmakta, uygulamalardaki olumsuzluklara, sorunlara dikkat çekilmekte, işlenen konu üzerinde ilgi uyandırılmakta, harekete geçilmesi, çözüm üretilmesi sağlanmaya
çalışılmakta ve izlenen politikaları etkilemek, yön vermek istenmektedir. ” dedi. Konuşmaların ardından temsili model parlamento toplantısı yapıldı.
Doç. Dr. Erdal Abdulhakimoğlulları
Mustafa Doğanay
Günal Seyit
101
SEMİNER
SEMİNER
SİNYAL İŞLEME VE KARİKATÜRCÜ
BAKIŞIYLA YÜZ TANIMA PROBLEMİ
“Sinyal İşleme
ve Karikatürcü
Bakışıyla Yüz
Tanıma Problemi”
adlı seminer,
OMÜ Mühendislik
Fakültesi
konferans
salonunda
gerçekleşti.
E
lektrik Mühendisleri Odası Samsun Şubesi tarafından düzenlenen ve İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun
Akgül’ün konuşmacı olarak davet edildiği, “Sinyal İşleme ve Karikatürcü Bakışıyla Yüz Tanıma Problemi” adlı seminer, OMÜ Mühendislik Fakültesi konferans salonunda gerçekleşti.
Seminerin açılış konuşmasını yapan EMO Samsun Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Fikret Ergün, “Bilimin zekâsıyla, sanatın estetiğinin buluştuğu bir seminer olacak” diyerek emeği geçenlere teşekkür etti. Prof. Dr. Tayfun Akgül verdiği seminerde montaj karikatürler
hakkında bilgi verdi.
Seminere; Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Samsun Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Fikret Ergün, öğretim üyeleri ve çok sayıda
EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜNDE MOBBİNG
KONUŞULDU
E
ğitim Bilimleri Enstitüsü araştırma görevlileri tarafından
düzenli aralıklarla gerçekleştirilen seminerlerin bu haftaki
konusu “Mobbing”ti.
Enstitü Müdürü Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın da katıldığı seminerde konuşan Müzik Eğitimi Bölümü Araştırma Görevlisi Beril Tekeli;
“Mobbing, özellikle hiyerarşik yapılanmış gruplarda ve kontrolün
zayıf olduğu örgütlerde, gücü elinde bulunduran kişinin ya da grubun, diğerlerine psikolojik yollardan, uzun süreli sistematik baskı
uygulamasıdır. Mobbing, son dönemde sosyoloji ve hukuk başta
olmak üzere, çeşitli alanlarda disiplinler arası çalışılan bir konu haline gelmiştir.” dedi.
Mobbingin tarihçesine de değinen Tekeli; “Mobbing sözcüğü önceleri çocukların birbiriyle olan zorbalık ilişkilerini tanımlamakta
kullanılmıştır. İşyerlerinde de 1950-1960’lı yıllarda yapılan araştırmalar, mobbingin sadece çocuklar arasında yaşanmadığını ortaya koymuştur. Mobbing duygusal bir saldırıdır. Yaş, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeden, taciz, rahatsız etme ve kötü davranış yoluyla herhangi bir
kişiye yönelen saldırganlıktır. Kişiyi iş yaşamından dışlamak amacıyla kasıtlı olarak yapılır. Kişinin saygısız ve zararlı bir davranışın hedefi
olmasıyla başlar. İşveren, ima ve alayla, karşısındakinin toplumsal itibarını düşürmeye yönelik saldırgan bir ortam yaratarak kişiyi işten
ayrılmaya zorlar.” şeklinde konuştu.
102
SEMİNER
SEMİNER
CANLI YAYINLA KAPALI ENDOSKOPİ
HİSTEREKTOMİ AMELİYATI
OMÜ Tıp
Fakültesi Kadın
Doğum Anabilim
Dalının daveti
üzerine gelen Ege
Üniversitesi Tıp
Fakültesi Öğretim
Üyesi ve aynı
zamanda Jinekolojik
Endoskopi Derneği
Başkanı Prof. Dr.
Fatih Şendağ, Tıp
Fakültesi Dekanlığı
Pembe Salon’da
seminer verdi.
Ş
endağ, seminerin ardından
Kadın Doğum
Hastalıkları servisinde
yatmakta olan 44 yaşındaki bir hastayı ameliyat
ederek sağlığına kavuşturdu. Ameliyathaneden seminer salonuna
canlı yayınla aktarılan
ameliyatı 50’ye yakın kadın doğum uzmanı izledi. Operasyon sırasında
salon ile ameliyathane
arasında soru cevap
şeklinde konuşmalar da
yapıldı.
Seminerde ayrıca;
OMÜ Tıp Fakültesi Kadın Doğum Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu
Prof. Dr. A. Sertaç Batıoğlu, “Endoskopik cerrahide myomlara yaklaşım”, Kadın Doğum Hastalıkları Anabilim
Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. İdris Koçak, “Laparoskopide kullanılan enerji mudaliteleri”, Yrd. Dç. Dr. Davut
Güven “Laporoskopi batına giriş teknikleri”, Ordu Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Doğum Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Hulusi Gürel de “Laporoskopide komplikasyonlar” konularında seminer verdiler.
DOKTOR ADAYLARINA SUNUM YAPMA
TEKNİKLERİ ANLATILDI
O
ndokuz Mayıs Üniversitesi Bilimsel
Araştırma Kulübü (OMÜBAK) tarafından düzenlenen “Etkili Sunum Yapma
Teknikleri” konulu seminer, OMÜ Tıp Fakültesi
Dekanlığı Mavi Salon’da düzenlendi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi
Mikrobiyoloji Ana-bilim Dalı Öğretim Üyesi ve
OMÜBAK’ın Akademik Danışmanı Prof. Dr. Murat Günaydın’ın, “Slayt Hazırlama Teknikleri”ni
anlatmasıyla başlayan seminer, Prof. Dr. Elif
Bengişener’in “Beden Dili” ve Doç. Dr. Fatih
Özkan’ın “Sahne Performansı” başlıklı sunumlarıyla sona erdi.
Doktor adaylarının ilerleyen zamanlarda yapacakları akademik sunumlarına yardımcı olması amacıyla düzenlenen seminerin, son derece
faydalı olduğu gözlendi. Katılımın yoğun olduğu
seminerin sonunda doktor adaylarına katılım belgeleri takdim edildi.
103
SEMİNER
SEMİNER
OTİZM FARKINDALIK SEMİNERİ
Otizm farkındalık
ayı etkinlikleri
kapsamında,
Ondokuz Mayıs
Üniversitesi ile
İlkumut Özel Eğitim
ve Rehabilitasyon
Merkezi işbirliğiyle,
“Otizm Farkındalık
Semineri”
düzenlendi.
S
Ahmet Yılmaz
eminere; Samsun Vali Yardımcısı Hakan Kubalı, Rektör Vekili Prof. Dr. Hakan
Leblebicioğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis Ölmez, öğretim üyeleri ve
OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen seminer, Hollanda’dan
gelen ve kendisi de yüksek işlevli bir otistik olan Birsen Başar tarafından verildi. Yayınlanmış iki kitabı ve O’nu anlatan bir belgeseli de bulunan, Birsen Başar seminerde
otizmli bir bireyin gözünden, Otizm’i anlattı.
Seminer öncesi konuşma yapan İlkumut Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi
Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yılmaz, “Otistik olarak kitap yazabilen insanlar bir elin parmaklarını geçmez ve bunlardan birisi de Birsen Başar’dır. Kendisine
bizleri kırmayarak geldiği için teşekkür ediyorum.” dedi.
Otizm’e ilişkin farkındalık oluşturabilmek için seminer verdiğini vurgulayan Birsen Başar konuşmasında, otistik bireylerin sosyalleşmekte yaşadıkları sorunlara da yer verdi.
104
SEMİNER
SEMİNER
BİREY MERKEZLİ GRUP YAŞANTISI
O
MÜ PDR Topluluğu tarafından, “Birey Merkezli Gurup Yaşantısı” isimli seminer,
Eğitim Fakültesi Konferans Salonu’nda verildi.
Seminerin açılış konuşmasını Topluluk Başkanı Günay Balım yaptı. PDR Topluluğunun
Akademik Danışmanı Yrd. Doç. Dr Hatice Kumcağız da seminerin iki aşamadan oluşacağını
belirterek, seminerin yararlı olmasını diledi.
Prof. Dr. Nilüfer
Voltanacar
OMÜ PDR
Topluluğu
tarafından, “Birey
Merkezli Gurup
Yaşantısı” isimli
seminer, Eğitim
Salonu’nda verildi.
Konuşmaların ardından seminere geçildi. Prof. Dr. Nilüfer Voltanacar uygulamalı eğitimin önemine vurgu yaparak,
katılımcılar arasından gönüllü bir danışan belirledi. Voltanacar seminerini gönüllü danışanla birlikte uygulamalı olarak
öğrencilere anlattı.
Seminere, Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Psikolojik Danışma ve Rehberlik (PDR) Bölümü Başkanı Prof. Dr. Kurtman
Ersanlı, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
O
NÖROPATOLOJİ SEMİNERİ
Prof. Dr. Tarık Tihan
ndokoz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji
Anabilim Dalı tarafından, “Nöropatoloji” konusunda seminer düzenlendi.
Tıp Fakültesi Pembe Salon’da
düzenlenen seminerde, University of California San Francisco
(UCSF)’da görev yapan Prof. Dr.
Tarık Tihan, Samsun ve çevre illerden gelen patolog ve beyin cerrahi
doktorlarına santral sinir sistemi
tümörlerinde intraoperatif konsültasyon, stereotaktik biyopsilere
yaklaşım ve histopatolojik tanısal
algoritma konularında bilgi verdi.
Prof. Dr. Tarık Tihan ayrıca Patoloji Anabilim Dalı’nda, katılımcılara patoloji dalındaki son gelişmeler hakkında
sunum yaptı.
105
ÇALIŞTAY
ÇALIŞTAY
HAVZADAN TARLAYA SU KAYNAKLARI
YÖNETİMİNDE GÜNCEL YAKLAŞIMLAR
ÇALIŞTAYI
Prof. Dr. Yusuf Demir
Havzadan Tarlaya
Su Kaynakları
Yönetiminde Güncel
Yaklaşımlar Çalıştayı
OMÜ’de Yapıldı.
O
ndokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü’nün ev sahipliğinde ve
Meteoroloji 10. Bölge Müdürlüğünün katkıları ile, “Havzadan Tarlaya
Su Kaynakları Yönetiminde Güncel
Yaklaşımlar” konulu çalıştay, OMÜ
Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde yapıldı.
Çalıştaya; Samsun Vali Yardımcısı Mustafa Özer,
Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, Rektör Yardımcıları
Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu ve Prof. Dr. Mahmut
Aydın, Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Metin Türker, Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, Meteoroloji 10. Bölge
Müdürü Murat Asar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl
Müdürü Kadir Güven, ABD Tuzluluk Sulama Enstitüsü Müdürleri Dr. Steve Evet, Dr. Donald Suarez ve Dr.
Prasanna Gowda, kamunun ve özel sektörün temsilcileri, bilim adamları ve öğrenciler katıldı.
Konuyla ilgili açıklama yapan Tarımsal Yapılar ve
Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, “Su,
Mustafa Özer
106
dünyada insanoğlunun geleceği ile ilgili en önemli maddelerden bir tanesidir. Türkiye’de su ile ilgili
ciddi anlamda sıkıntılarımız ve problemlerimiz var.
Türkiye’de kullanılan suyun yüzde 75’inin tarımda
kullanıldığını düşündüğümüzde, tarımda kullanılan
suyun doğru yönetimi, suyun gelecekte daha iyi
kullanımı ve insanoğluna hizmeti konusunda su çok
önemli bir kavramdır. Türkiye’deki su yönetiminde
ciddi problemlerin olduğunu biliyoruz. Su yönetimin
daha doğru yapılabilmesi, gelecek nesillere suyun
daha güzel aktarılabilmesi için, su yönetimi yapan
kurumların yöneticilerine, araştırıcılarına, yönetimin nasıl olması gerektiğini ve suyun daha doğru
nasıl kullanılabileceğini anlatmak istiyoruz” dedi.
Türkiye’de toplam 110 milyar metreküpün üzerinde su kaynağı potansiyeli olduğunu ifade eden
Organizasyon Komite Başkanı Doç. Dr. Eyüp Selim
Köksal, “Yapılan alt yapı çalışmaları ve yatırımlarla
birlikte su kaynaklarının yüzde 40’ı kontrol altına
alınmıştır. Ülkemizde kontrol altına alınan su kaynaklarının yüzde 75’i ise tarımda sulama amacıyla
kullanılmaktadır. Devlet yatırımları ile birlikte günümüze kadar 6 milyon hektar arazi sulamaya açılmıştır” diye konuştu.
Metin Türker
Doç. Dr. Eyüp Selim Köksal
ÇALIŞTAY
ÇALIŞTAY
Çalıştayın açılış konuşmasını düzenleme komitesi adına yapan Doç. Dr. Eyüp Selim Köksal, “Su insan hayatında çok önemli bir yere
sahiptir. Mevcut su kaynaklarımızın %75’i tarımsal alanda kullanılmaktadır. Sulama eğitimi alan ziraat mühendisleri su yönetiminde daha
fazla söz sahibi olmalıdır. Ülkemiz su yönetimi açısından çok başarılı değil. Ülkemizin gelecekte su kaynaklarını yönetme konusunda daha
da etkili olmasını umut ediyoruz. Tüm katılımcılara ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” dedi.
Dünyada konuşulan 3 gündem konusu olduğunu ve bunların; gıda, su ve enerji olduğunun altını çizen Tarım Reformu Genel Müdür
Yardımcısı Metin Türker, “Tarım sektörü ülkemizde 75 milyon nüfusun gıda ihtiyacını karşılarken aynı zamanda 30 milyon turisti de beslemektedir. Buna ilave olarak 16 milyar dolarlık bir ihracat geliri söz konusudur. Su kıymetlidir. Belki önümüzdeki süreçlerde altından daha
da değerli olacak, bunu görüyoruz. O nedenle bir damla suyun israf olmaması için gerekli alt yapıyı kurmak zorundayız. Bakanlık olarak
kırsal yatırımları destekleme programları kapsamında modern sulama sistemlerini yağmurlama ve damlama sulama sistemlerini destekledik ve desteklerimiz devam ediyor. Bugüne kadar 4 milyon dekarlık bir alanda modern sulama sistemleri ile ilgili çalışmayı tamamlamış
durumdayız. Önümüzdeki süreçte bu desteklerimiz artarak devam edecektir.” diye konuştu.
2008 yılında yapılan proje ile Guinness Rekorlar Kitabı’na girdiklerini belirten Türker, “Su, Atatürk Barajı’ndan Harran Ovası’na verilmesinden ve ilk yıllardaki kontrolsüz ve bilinçsiz su kullanımından sonra, yüksek taban suyu zeminin özelliklerinden de kaynaklanarak
aşırı su kullanımlarından dolayı, su tablosu yükseldi. Bunun sonucunda üretim kayıpları ve 150 bin hektarlık alanın 50 bin hektarında
yüksek taban su sorunu yaşadık. 2008 yılında hazırlamış olduğumuz bir proje ile 55 bin hektarlık bir alanın ıslahı ile ilgili projeyi ihale ettik, çalışmayı başlattık ve bugüne kadar 6 bin kilometre drenaj borusunu döşemek suretiyle sorunları temelden çözmüş bulunmaktayız.
25 bin hektarlık bir alanda da çalışmalarımız devam ediyor. Onlar da tamamlandığında bölgeye çok ciddi bir üretim potansiyeli sağlamış
olacağız. Yaptığımız çalışmanın ilk yılında 300 kilogram pamuk alan çiftçi drenaj borularının döşenmesinden sonraki ilk yılın sonunda
verimini ikiye katladı ve 600-700 kilogram pamuk aldı. Bunun olumlu yansımalarını çiftçilerden çok güzel alıyoruz. Bu çalışmamızı Guinness Rekorlar Kitabı’na başvurduk ve uygun buldular. Dünyada 3 yıl gibi bir süre içersinde bu kadar drenaj borusunun döşendiği bir proje
olmamasından dolayı ‘Bu proje Guinness Rekorlar Kitabı’na uygundur.’ dediler. Beratımızı da yakın bir tarihte aldık.” dedi.
Suyun yönetiminin çok önemli olduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan ise konuşmasında şunları kaydetti: “Çocukken
tarlalarda ve bahçelerde suyun serbest akışı ve toprakların çapa ile yönlendirilmesiyle bahçeler sulanıyordu. Daha sonra biraz büyüdüğümüzde şehirlerarası otobüsle giderken yağmurlama tabir edilen sulamayı gördük. Son olarak da damlama sulama ile sulamanın yapıldığını fark ettik. Bu sanıyorum suyun israfını önlemesine yönelik bir gelişmedir. Yıllar önce ‘Bir New York’lu günde 400 litre su kullanıyor.
Türkiye’de ise 60-70 litre kullanılıyor. Dolayısıyla suyun New York’daki gibi tüketildiği ülkeler gelişmiş ülkeler, Türkiye ise henüz geri bir
ülke’ diye bir şey okumuştum. Ama sanıyorum bugün geldiğimiz noktada ‘aman 400 litre su kullanmayın, mümkün olduğunca tasarruf
edin’ denmeye başlandı. Yıllardır biz Türkiye’yi su zengini bilirdik, ne yazık ki öyle değilmiş. Aslında suyun ne kadar önemli olduğunu daha
doğrusu suyun yönetiminin ne kadar önemli olduğunu böylece bizler de fark etmiş olduk.”
Tarım arazilerine yönelik taleplerde oluşan sıkıntıları dile getiren Vali Yardımcısı Mustafa Özer, “Türkiye’de çeşitli kamu yatırımlarının
yapılabilmesi için tarım arazilerine yönelik bir talep var. O talebi de bizler karşılıyoruz. İl yöneticilerine inisiyatif veriliyor. Genelde şehir
merkezlerine yakın olan tarım alanlarına talep oluyor. Kamu yatırımı olup çiftçinin kullandığı arazi okul, cami, baz istasyonu gibi olarak
uygun yer görülüp talep oluyor. Bunun da yasalarla verilip verilemeyeceği çok net olarak belirtilmemiştir. Bu da il yöneticilerini hem
sıkıntıya düşürmekte, hem de talep edenleri teşvik etmektedir. Bu nedenle benim önerim; üniversitelerimizin Tarım Bakanlığı ile işbirliği
yaparak, bu mevzuatta biraz daha bilimsel olarak değişikliğe gidilmesi ülkemiz için de, tarım sektörü için de yararlı olacaktır” ifadelerini
kullandı.
Açılış konuşmalarının ardından çalıştaya Amerika’dan katılan ABD Tuzluluk Sulama Enstitüsü Müdürleri Dr. Steve Evet, Dr. Donald
Suarez ve Dr. Prasanna Gowda’a plaket verildi. Ayrıca çalıştaya destek veren kuruluşların temsilcilerine de plaket verildi.
Çalıştayın ilk oturumu Üniversitemizden emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Apan’ın su kaynakları ve kullanımı konulu konuşmasıyla başladı.
Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde 4 gün boyunca devam edecek olan çalıştay sonunda katılımcılara sertifika verilecek.
107
ÇALIŞTAY
ÇALIŞTAY
EURASIAN SOIL WORKSHOP 2013
Eurasion Soil
Workshop 2013
OMÜ Ziraat
Fakültesi ve
Avrasya Toprak
Bilimi Dernekleri
ile ortaklaşa
düzenlendi.
O
ndokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü ile Avrasya Toprak Bilimi Derneklerinin ortaklaşa düzenlediği, OMÜ’lü öğretim üyeleri; Doç. Dr.Rıdvan
Kızılkaya ve Prof. Dr. Coşkun Gülser tarafından yürütülen: “The biophysical attributes of soil
quality” isimli EURASIAN SOIL Workshop 2013 sona erdi.
Çalıştaya; Rusya’dan Altay Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sergey MAKARYCHEV, Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. Gennady MORKOVKIN ile Moskova Devlet Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi
Müdürü Prof. Dr. Aminat UMAROVA ve Rusya,
Azerbaycan ve Kazakistan’dan çok sayıda bilim insanı katıldı.
Çalıştayın ilk gününde Tepe Oteldeki açılış ve
tebliğlerin sunulmasının ardından Ziraat Fakültesinin Kayagüneyi Köyü’ndeki deneme istasyonunda
arazi çalışmaları yürütüldü. Çalıştayın ikinci gününde, Toprak Bölümü laboratuar ve seralarında yürütülen bilimsel aktiviteler katılımcılarla paylaşılarak
bazı analizler yapıldı. Çalıştayın son gününde ise yapılan genel değerlendirmelerin ardından katılımcılar
için düzenlenen Amasya gezisi gerçekleştirildi.
108
ÇALIŞTAY
ÇALIŞTAY
SAMSUN KÜLTÜR VE SANAT ÇALIŞTAYI
Samsun
Kültür ve Sanat
Platformu ve
OMÜ Güzel
Sanatlar
Fakültesi işbirliği
ile organize
edilen, Samsun
Kültür ve Sanat
Çalıştayı, İlkadım
Kampüsü OMÜ
Sahnesi’nde
gerçekleşti.
Mehmet Ali Karatekeli
Mesut Taner Genç
Ç
alıştaya; Vali Yardımcıları Mesut Taner
Genç, Mehmet Ali
Karatekeli, Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, Rektör Yardımcısı
Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu,
dekanlar, öğretim üyeleri çok
sayıda öğrenci katıldı.
Samsun Kültür ve Sanat
Platformu adına konuşan Vali
Yardımcısı Mesut Taner Genç,
“Samsun’da maalesef çoğu
Çalıştay öncesinde Müzik Eğitimi Anabilim Dalı
kurumlar ancak kendilerinin
öğretim
üyeleri ve öğrencileri tarafından müzik dinletisi
organize ettiği programları
sunuldu.
destekliyorlar ve katılım olarak da onlara ilgi gösteriyorlar.
Bunun mutlaka ve mutlaka aşılması ve birlikte hareket edilmesi gerektiğine inanıyorum. Ben
Samsun’un çok ileriye gittiğine, çok iyi işler başarabileceğine, kültür ve sanat faaliyetlerinin
de ilerde çok üst düzeyde olacağına inanıyorum. Samsun’da gözle görülür değişiklikler var.
Her gün yeni bir otel, yeni bir işletme, yeni bir müessese açılıyor. Samsun’un sosyal hayatını
geliştiren gelişmeler meydana geliyor. İleriki yıllarda Samsun şu anda bulunduğundan kat
kat daha fazla önem kazanacaktır. Buna cân-ı gönülden inanıyorum. Biz de Samsun Kültür ve
Sanat platformu olarak bir katkı sağlayabilirsek ne mutlu bize.” dedi.
Prof. Dr. Hüseyin Akan, “Kültür ve sanat dediğimizde öncelikle çok basit bir tanım yapmak gerekir. İnsan eliyle yapılmış üretilmiş her şey kültürdür. Sanat ise herkesin yapamadığı,
bazı kişilerin ortaya koyabildiği, diğer kişilerin ise beğendiği, gıpta ettiği, hayranlık duyduğu
ürünlerdir.
Samsun’da çok güzel bir platform kuruldu. Samsun her bakımdan sanat şehri diyebileceğimiz bir şehir. Müzikle, resimle, tiyatro ile. Ama bunların bir araya gelmesi, birlikte üretilmesi Samsun’un sesinin çok daha fazla duyulmasını sağlayacaktır. Bu platform da bunu
amaçlamaktadır.” diye konuştu.
Samsun Valiliği adına konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Ali Karatekeli ise, “daha çok genç bir platform
olmasına rağmen, platformun çok önemli çalışmalara imza atacağına inandığını belirtti.” Protokol konuşmalarının ardından çalıştayın “Görsel Sanatlar ve Sahne Sanatları Sanat Kurulları” isimli ilk oturumuna geçildi.
109
ÇALIŞTAY
ÇALIŞTAY
DİNLER TARİHİ ANABİLİM DALI
3. KOORDİNASYON TOPLANTISI
Ondokuz Mayıs
Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi Dinler
Tarihi Anabilim Dalı
3. Koordinasyon
toplantısı
çerçevesinde
gerçekleştirilen
“Dinler Tarihi
Çalışmalarında
Özgünlük Sorunu”
konulu çalıştay,
OMÜ Atatürk
Kongre ve Kültür
Merkezi’nde
düzenlendi.
Ç
Prof. Dr. Mahmut Aydın
alıştayda; Rektör Vekili Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Halis Ölmez ve
Prof. Dr. Mahmut Aydın, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Peker, öğretim üyeleri ve katılımcılar yer aldı.
Prof. Dr. Hüseyin Peker
Açılış konuşmasını yapan Dinler Tarihi Anabilim Dalı Başkanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Aydın: “Türkiye’de İlahiyat fakülteleri bünyesinde ayrı bir bilimsel disiplin olan ‘Dinler Tarihi, kuruluşundan
bugüne kadar geniş bir alanda nitelikli çalışmalara imza atmıştır. Ülkemizde yaklaşık yüz yıllık bir geçmişe
sahip olan bu alan, zaman zaman kesintilere uğrasa da bugüne kadar sosyal bilimler alanındaki etkinliğini
devam ettirmiştir. Son birkaç yıldır, özellikle lisansüstü seviyedeki öğrencilerin dinler tarihi disiplinine yönelik teveccühleri ve ilgileri, bu bilim dalının geleceği konusunda bizleri umutlandırmaktadır. Zira son dönemlerde dinler tarihi disiplini içerisinde değerlendireceğimiz çalışmalarda hem nitelik hem de nicelik açısından
kayda değer artışların yaşandığını görmekteyiz. Bugün geldiğimiz noktada artık dinler tarihi çalışmalarında
özgünlük sorununun tartışılması, bu çerçevede nitelikli önerilerin ortaya konması ve lisansüstü çalışmalarla
bunun desteklenmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Zira özgün bir bakış açısı geliştirerek bunu gelecek kuşaklara
aktarmak için hem nitelik hem nicelik hem de ekonomik açıdan birçok fırsat bulunduğu bir ortamda yaşıyoruz. Bu bağlamda klasik İslam düşüncesine ait eserlerde, dinler tarihi alanına girebilecek yorumların ortaya
çıkartılması; bunların irdelenmesi ve eleştirel bir bakış açsısıyla değerlendirilmesi kanaatimizce dinler tarihi
çalışmalarında özgün araştırmalar için yeni ufuklar açacaktır.
Öte yandan, hangi bilimsel alanla ilgili olursa olsun özgün bir bakış açısı ve özgün bir bilimsel çalışmada
multidisipliner okumaların önemi günümüzde artık yadsınamaz bir gerçekliktir. Zira farklı bilimsel disiplinler, aynı konuya değişik noktalardan yaklaşarak özgün bir bakış için yeni araştırmacılara perspektifler ve
bakış açıları sunacaktır.
Bunun yanında tüm bilimlerde, özellikle sosyal bilimlerde kavram üretmenin ve sağlam bir terminolojinin önemi hepimizin malumudur. Şu noktanın özellikle vurgulanması gerekir ki eğer, özgün bir dinler
tarihi çalışması gayreti içerisinde olacaksak, öncelikle kavram belirsizliğinden bizi kurtaracak sağlam bir
terminoloji oluşturmalıyız. Dinler tarihi çalışmalarında özgünlük sorununu, terminoloji ve multidisipliner
yaklaşımlar çerçevesinde değerlendirmemizin gerekçelerinden bazıları bunlardır. Birbirleriyle bağlantılı üç
konu, bugün siz değerli bilim insanları tarafından tartışılacak ve müzakere edilecektir. Umudumuz, bu toplantının dinler tarihi çalışmalarında ‘özgün’ bir bakış açısı geliştirmede gelecekte yapılacak çalışmalar için
ufuk açmasıdır. Hepinize değerli katılımlarınız ve özgünlük sorununa yönelik yapacağınız fikri katkılar için
üniversitem ve Dinler Tarihi Anabilim Aalı adına şimdiden şükranlarımı sunuyorum” dedi.
110
ÇALIŞTAY
ÇALIŞTAY
OMÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu ise yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Multidisipliner yaklaşım açısından sadece kendi alanlarının içindeki disiplinlerle değil, fen, sosyal, sağlık
gibi alanların birbiri ile multidisipliner bir yaklaşım içerisinde olmasında yarar olduğu düşüncesindeyim. Bu programdaki konuların yerini dinler tarihi değil, tıp yapın, enfeksiyon hastalıkları
yapın, aynı konular, aynı sorunlar, aynı ortak bir yol bulma çabasının çalıştığım tıp alanında da
olduğunu görüyorum. Bu tür toplantılarda, çözüm için uygulanan yöntemlerin disiplinler arasında
paylaşılması yararlı olur düşüncesindeyim. Bu toplantının ana konusu olan ‘özgünlük’ günümüzde
son derece önemlidir, Birçok alanda batı literatürünün etkisi ile kitaplar yazılmakta, dersler anlatılmaktadır. Bunun yerine eğitimde batılı kaynaklardan aktarmaktansa, kendi kaynaklarımızı kullanmak istiyoruz. Gerçekten şöyle bir
sorun var; örneğin tıp tarihine baktığınızda, bir çok buluşun, tıp alanındaki ilerlemenin Avrupa ve Amerika kaynaklı olduğunu görürsünüz. Halbuki Avrupa’dan isimlere biraz daha araştırıcı olarak baktığımızda görüyoruz ki; İbn-i Sina’nın (980-1037) yazdığı ‘el-Kânûn
fî’t-Tıb’ (Tıp Kanunu) adlı 12 ciltlik eseri 1200’lü yıllarda Latinceye çevrilmiş ve bu kitap 18. yüzyıla kadar Avrupa’da ana tıp kitabı
olarak okutulmuştur ve baktığınızda bir çok tıpla ilgili durumun bu kitapta detaylı olarak yer aldığını görürsünüz. Yine bir İslam alimi
Ebubekir Razi (865-925) ‘Bir kantar ilim bir okka edebe muhtaçtır’ diyerek bilim etiğinin temellerini yüzyıllar önce ortaya koymuştur
ama Türkçe etik ile ilgili kitaplara baktığınızda bu bilgilere maalesef nadiren ulaşabiliyoruz. Bu özgünlüğü mutlaka oluşturmamız
gerekiyor. Öğrencilerimize bilim etiğini ve özgünlük kavramını mutlaka doğru olarak aktarmalıyız. Bu kapsamda baktığımızda, ‘3.
Dinler Tarihi Anabilim Dalları Koordinasyon Toplantısı’nın son derece yararlı olacağını, dinler tarihi açısından bir metodoloji belirlenmesinin, ortak müfredatın oluşturulmasında yol gösterici olacağı inancındayım.” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından sunumlara geçildi. Sunumlarda, Dinler Tarihi Çalışmalarında “Özgünlük” Sorunu, Dinler Tarihi
Alanında Kapsamlı Bir Alan Sözlüğü Oluşturma İhtiyacı ya da Terminoloji Sorunu, Dinler Tarihi Felsefe-İlişkisinin Boyutları ve Multi
-disipliner Çalışmaların Önemi konularına değinildi. Çalıştay, ertesi gün Kızılırmak Deltası’nda bulunan OMÜ Kuş Gözlem Evi’ne
yapılan ziyaretle sona erdi.
ORGANİK TARIM EĞİTİM ÇALIŞTAYI
O
MÜ Bafra Meslek Yüksekokulunda, 30 ayrı
üniversiteden yaklaşık 50 öğretim üyesinin
katıldığı, III. Organik Tarım Eğitim Çalıştayı
düzenlendi.
Bafra Kaymakamı Ali Katırcı ve Bafra Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Necdet Çamaş’ın açılış konuşmaları ile başlayan Çalıştay, “Türkiye’de Organik Tarım”
konulu panelle devam etti.
Panele; Ondokuz Mayıs Üniversitesinden Doç. Dr. Ali
Kemal Ayan, Uludağ Üniversitesinden Prof. Dr. İbrahim
Ak, Ege Üniversitesinden Prof. Dr. Yılmaz Şayan, Tarım
Bakanlığından Osman Aslan ve İşadamı Ahmet Aydın
konuşmacı olarak katıldılar. Çalıştayın ikinci oturumunda ise, “Organik Tarım Eğitiminin Sorunları” konusu çeşitli üniversitelerden gelen öğretim üyeleri tarafından
uzun uzun tartışıldı.
Çalıştayın 2. gününde ise Kızılırmak Deltası ve Yeşil Küre Organik Çiftlikleri
gezildi. Günün öğleden sonrasında Organik Tarım Teknikleri Derneğinin (ORTEK)
düzenlemiş olduğu, “I. Ekolojik Tohum ve Yaşam Şenliği”nde Bafra Ovası’nda yetiştirilen organik ürün standları gezildi. Ondokuz Mayıs Üniversitesinde bulunmaktan, Bafra Ovası’nda organik tarımı konuşmaktan ve gördükleri yakın ilgiden dolayı
memnuniyetlerini bildiren öğretim üyeleri bir sonraki yıl, Bursa Uludağ Üniversitesinde düzenlenecek olan, 4. Organik Tarım Çalıştayı’nda buluşmak üzere sözleşerek Samsundan ayrıldılar.
111
Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu
İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Peker: “Bu toplantılarda çeşitli fakültelerde görev
yapan arkadaşlar birbirlerini tanımış oluyorlar. Anabilim Dallarının sorunları ele alınıyor, değerlendiriliyor. Bazı Anabilim Dallarının yaptığı şekildeki, burada da olduğu gibi bir konu derinlemesine
ele alınarak değerlendiriliyor. Bir tür sempozyum ya da çalıştay yapılıyor. Bu çalıştayda ele alınacak özgünlük sorunu hem Dinler Tarihi ve diğer anabilim dalları açısından da çok önemli. Bütün
İlahiyat Fakültesi Anabilim Dallarında özgünlük konusu gerçekten ele alınıp değerlendirilmesi ve
yapılan çalışmaların ilahiyat alanına, bilim dünyasına ne tür katkılar sağlıyor; bunun üzerinde durulmalı ve ona göre hareket edilmeli. Bu toplantının mutlaka olumlu sonuçlar ortaya çıkaracağını
düşünüyorum, katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
TOPLANTI
TOPLANTI
BİLGİ VE DÜŞÜNCE
TOPLANTILARI
Türkiye’de Anayasal Değişim ve Yeni Anayasa
Yapim Süreci
Bilgi ve Düşünce
Toplantıları nın
8.’si Doç. Dr. Erdal
Abdulhakimoğulları’nın
katılımıyla gerçekleşti.
H
ukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç Dr.
Erdal Abdulhakimoğulları, “Türkiye’de
Anayasal Değişim ve Yeni Anayasa Yapım
Süreci” başlıklı bir konuşma yaptı.
Konuşmasına Türkiye’de anayasal değişim sürecinin tarihini ele alarak başlayan Doç. Dr. Erdal
Abdulhakimoğulları, “anayasalı devlet olmak” ile
“anayasal bir devlet” arasındaki farkı açıklayarak,
“Diktatör yönetimlerin dahi bir anayasası vardır,
mevzû sadece anayasa sahibi olmak değildir esas
olan anayasanın belirli değerlerle donatılmış olmasıdır.” dedi. Bu girişin ardından, Türkiye’de neden yeni
bir anayasaya ihtiyaç duyulduğu sorusuna odaklanarak sözlerine devam eden Abdulhakimoğulları,
ülkemizde son dönemlerde toplumsal barışı sağlamak adına uzun ömürlü bir anayasa yapılabilmesi
için toplumun geniş kesimleri tarafından da dile
getirilen yeni bir anayasa talebinin ciddi bir şekilde
sahiplenildiğini, zaten 1982 Anayasasının yapıldığı
ilk günden bu yana değişik çevrelerce yeni bir anayasa yapma talebi dile getirilmesinin de bunun bir
göstergesi olduğunu ifade etti.
2011 yılı milletvekili genel seçimlerinde ülkemizdeki mevcut siyasi partilerin hemen hemen hepsinin seçim vaadi olarak yeni bir anayasa vurgusu yapmış olmalarının da bu süreci hızlandırdığını belirten
Doç. Dr. Erdal Abdulhakimoğulları, bir anayasanın
içeriği kadar, bunun nasıl yapılacağı ve kim tarafından yapılacağı hususunun da önemli olduğunu
112
belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: “Halihazırdaki Meclis’in yüksek temsil niteliğine haiz olması,
bu meclisin yeni anayasayı hazırlama noktasındaki
meşruiyetini artırmaktadır. Nitekim bu meclisin yeni
anayasayı hazırlaması hususunda bir konsensüs de
kamuoyunda hissedilmektedir. Öte yandan bu meclisin asli kurucu iktidar özelliği gösteren bir kurucu
meclis olmamasından ötürü yeni bir anayasa hazırlayamayacağı yönündeki görüşlerde pek kabul edilebilir değildir. Çünkü asli kurucu iktidar-tali kurucu
iktidar ayrımı pozitif hukukçuların dayattığı suni bir
sınıflandırmadır. Kaldı ki bu ayrımı bir an için kabul
etsek dahi, bu meclis her ne kadar kurucu bir meclis
olmasa da kurucu meclis yetkisini gösteren bir meclistir. Zira yapılan son genel seçimlerde halk hali hazırdaki meclise yeni anayasayı hazırlama amacıyla
yetki vermiştir.”
Herkesin kazandığı, herkesin kendini rahatlıkla
ifade edebildiği ve kendinden bir şeyler bulduğu bir
anayasa yapım süreci inşa etmek zorunda olduğumuzu belirten Doç. Dr. Erdal Abdulhakimoğulları,
“Ancak bu şekilde toplumda kimsenin dışlanmadığı
ve hepimizin sahipleneceği yeni bir anayasa ortaya
çıkabilecektir.” ifadelerini kullandı.
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis Ölmez, Sosyal
Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Zeki Terzi ve Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Salih Kesgin ile araştırma
görevlilerinin katıldığı toplantı soru-cevap bölümüyle tamamlandı.
TOPLANTI
TOPLANTI
Yazı Yazma Stratejileri
Bilgi ve Düşünce
Toplantılarının
9.’su Prof. Dr.
Soner Gündüzöz’ün
katılımıyla
gerçekleşti.
Y
azı Yazma Stratejileribaşlığıyla dokuzuncusu düzenlenen “Bilgi ve Düşünce Toplantıları” İlahiyat
Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Soner Gündüzöz’ün katılımıyla, Sosyal Bilimler Enstitüsü Toplantı Salonu’nda gerçekleşti.
Düşüncelerimizi, kuşaktan kuşağa aktaran en önemli yöntemin yazı olduğunu vurgulayarak sözlerine
başlayan Prof. Dr. Soner Gündüzöz, yazıyla bireyin sadece kendisi ve muhatabı ile değil artık o konuya
ilgi duyabilecek herkes ile yüz yüze olduğunu, bu nedenle de yazıda düşüncelerimizi ifadelendirme alanı
daralırken, etki alanının ise olabildiğince genişlediğini ifade etti. Yazı yazan kişinin, büyük bir misyon
üstlendiğinin bilincini taşıması gerektiğini, çünkü tutanağa geçen her kelimenin bütün insanlığa karşı bir
sorumluluk yüklediğini belirten Prof. Gündüzöz, sözlerine şöyle devam etti:
“Bir açıdan yazı spor yapmak gibidir. Ne kadar çok egzersiz yaparsanız kaslarınız o kadar güçlenir. Ne
kadar çok yazarsanız da yazı yeteneğiniz o kadar gelişir. O açıdan, çok önemsiz gibi olan konularda bile
yazdıkça giderek belli bir stil ve üslup oluşur. Böyle kişiler de yazı engelleriyle karşılaşırlar ama onları
çabuk aşarlar ve bir kere aşınca da çok uzun süre yazabilirler.”
Yazı yazarken, başlangıç ve bitiş kısımlarına ayrı bir önem vermenin gerekli olduğunu belirten Prof.
Dr. Soner Gündüzöz, yazının ardından tashih işleminin de en az yazı yazmak kadar önemli olduğunu,
farklı bir gözle yazının okunmaması halinde vahim hataların oluşabileceğini örnekler üzerinden ifade
etti. Prof. Gündüzöz kendisine yöneltilen, yazı yazmak için nasıl hareket edilmesi gerektiği yönündeki
soruya ise şu şekilde cevap verdi:
“Yazı yazmak uyumak gibidir. Eğer uyumak için kendinizi zorlar ve sadece uykuyu düşünürseniz uyuyamazsınız. Kafanız rahat olmazsa da dalıp gidemezsiniz. O yüzden bir konuda yazı yazmak için kendinizi
zorlamayın. Bırakın beyniniz kendinizi rahat hissettiğiniz bir ortamda kuluçkaya yatsın ve o yazı kafanızda
olgunlaşsın. Zamanı geldiğinde bu sefer yazmak için içinizde bir baskı duyacaksınız.”
Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Zeki Terzi ve Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Salih Kesgin ile
araştırma görevlilerinin katıldığı toplantı soru-cevap bölümüyle tamamlandı.
113
TOPLANTI
TOPLANTI
BOLOGNA SÜRECİ TOPLANTISI
Bologna Süreci
Kurumsal Ziyaret
ve Bölgesel Bilgi
Paylaşımı Programı
kapsamında,
Ondokuz Mayıs
Üniversitesinin
Bologna süreci ile
ilgili çalışmalarında
kaydedilen
aşamanın anlatıldığı
ve tartışıldığı,
“Bologna Süreci
Toplantısı”, OMÜ
Atatürk Kongre ve
Kültür Merkezinde
yapıldı.
T
oplantıya; Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan,
Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Halis Ölmez
ve Prof. Dr. Mahmut Aydın, Genel Sekreter
Yrd. Doç. Dr. Selahattin Özyurt, Bologna Uzmanları
Ulusal Takımından; Prof. Dr. Çiğdem Güldür, Prof. Dr.
Mehmet Durman, Prof. Dr. İsmail Naci Cangül, Yrd.
Doç. Dr. Filiz Cicioğlu, Yrd. Doç. Dr. Birgül Demirtaş,
Bologna Eşgüdüm Komisyonu (BEK) Üyeleri, Stratejik
Planlama Komisyonu Üyeleri, Dekanlar, Yüksekokul,
Meslek Yüksekokulu ve Enstitü Müdürleri, Fakülte, Yüksekokul ve Meslek Yüksekokulu Sekreterleri,
Uluslararası İlişkiler Birimi Yetkilileri ve Personeli, Öğrenci İşleri Daire Başkanı ve Öğrenci Konseyi Başkanı
katıldı.
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Aydın toplantıda yaptığı konuşmada, Bologna sürecinde Ondokuz
Mayıs Üniversitesinde yapılan çalışmaları ve gelinen aşamayı görsel bir sunumla destekleyerek anlattı. Prof.
Dr. Mahmut Aydın’ın sunumunun ardından Bologna Uzmanları, Bologna sürecine dair yapılması gerekenler
ve Bologna süreci ve bu süreçte dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında bilgi verdiler.
Toplantının soru cevap bölümünde konuşan Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan 2008 yılından bu yana Üniversitede istihdama yönelik olarak bölüm ve programlar açmaya dikkat ettiklerini belirterek tüm katılımcılara ve Bologna Uzmanlarına teşekkür etti.
Bologna Uzmanlarının OMÜ’nün ilgili birimlerini ziyaretleriyle devam eden program 2 gün boyunca
devam etti.
114
TOPLANTI
TOPLANTI
SAMSUN 2019 EĞİTİM VİZYONU
PROJESİ TOPLANTISI
2019 Eğitim Vizyonu Projesinin II.
Aşaması için OMÜ
Senato Odasında
geniş katılımlı bir
toplantı
gerçekleştirildi.
2
010 yılında başlayan ve üç aşamalı olarak
planlanan Samsun 2019 Eğitim Vizyonu
Projesinin II. Aşaması için OMÜ Senato
Odasında geniş katılımlı bir toplantı gerçekleştirildi.
Toplantıya; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan
Leblebicioğlu, İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Mustafa
Cora, Ondokuz Mayıs İlçesi Milli Eğitim Müdürü Nihat Aslantaş, İl ve İlçe AR-GE ekipleri, İlçe Müfettişi
ve proje ekibi, Eğitim Fakültesinden öğretim üyeleri ve Milli Eğitim Müdürlüğü temsilcileri katıldı.
Toplantının açılışını yapan Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, “Bu projeye Samsun Valiliğimiz ve Üniversitemiz büyük önem vermektedir. Bugüne kadar
yapılan çalışmalarla, Samsun’un ve ilçelerinin ayrı
ayrı eğitim alanındaki mevcut durumu ve sorunları
yapılan çalıştayla ve uygulamalarla belirlenmiş, çözüm önerileri ortaya konmuştur. Başarıyla devam
eden bu projenin önümüzdeki dönemdeki çıktılarıyla; hem Samsun’a, hem ülkemize, hem de geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımıza yararlı
olacağı düşüncesindeyim.” dedi.
Samsun Valiliğine ve Ondokuz Mayıs Üniversitesine desteklerinden ve çalışmalarından dolayı
teşekkür eden İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Mustafa
Cora, Samsun’la özdeşleşen bu çalışmanın örnek
bir çalışma olduğunu belirtti ve başarılar diledi.
Proje Yürütücüleri; Yrd. Doç. Dr. İsmail Gelen ve
Yrd. Doç. Dr. Yakup Keskin’in proje hakkında ayrıntılı bilgi vermelerinin ardından, İl ve İlçe Milli Eğitim
Müdürlerinin proje ile ilgili gerçekleştirdikleri etkinlikler ve ilerlemeler örneklerle anlatıldı.
Toplantıda, Samsun ilinde okul öncesi, ilköğretim (ilkokul ve ortaokul) ve ortaöğretim (lise) kademelerindeki (eğitimin paydaşları olan) öğrenci,
öğretmen, veli, yönetici ve müfettişlerin belirtecekleri sorunlar ve çözüm önerilerini belirleyerek,
bu sorunların çözümüyle ilgili kurum yada paydaşlarda farkındalık yaratmak ve bu kurumları çözüm
için harekete geçirmeyi hedefleyen projenin çok
başarılı bir şekilde ilerlediği ve ilgili araştırmacılar
tarafından desteklendiği bir kez daha vurgulandı.
Toplantıda ayrıca; projenin bu aşamasından
sonra projede araştırmacı olarak görev alan öğretim elemanları, bizzat pilot ilçe olan Ondokuz Mayıs İlçesi’ne giderek, sorunları yerinde çözmek için
harekete geçecekleri belirtildi. Bu amaçla bulgular
tek tek ilgili öğretim elemanları ile paylaşıldı. Toplantı, katılımcıların karşılıklı olarak görüş ve önerilerinin değerlendirilmesi ile sona erdi.
115
TOPLANTI
TOPLANTI
OMÜ MEZUNLAR KOORDİNATÖRLÜĞÜ İLK
DANIŞMA KURULU TOPLANTISINI YAPTI
R
OMÜ Mezunlar
Koordinatörlüğü
mezunları kendi
aralarında ve üniversite ile ilişkilerini sürdürmelerini
sağlayacak
ektör Yardımcısı
Prof. Dr. Hakan
Leblebicioğlu
başkanlığında gerçekleştirilen OMÜ Mezunlar
Koordinatörlüğü Danışma
Kurulu’nun ilk toplantısına; Mezunlar Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Yakup Keskin, Mezunlar Koordinatör
Yardımcısı Yrd. Doç. Dr.
Ayşenur Büyükgöze Kavas
ve danışma kurulu üyeleri
katıldı.
Toplantının açılış konuşmasında OMÜ Mezunlar Koordinatörlüğü’nün misyonuna vurgu yapan Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, “Koordinatörlüğümüz sadece
üniversitede geçen sürede değil, öğrencilerin tüm hayatı boyunca taşıyacağı OMÜ’lü ruhunu yaşatabilmek, mezunlarının kendi aralarında ve üniversite ile iletişimini sürdürmek amacı ile çalışmalar yapacaktır.” dedi.
Mezunlar Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Yakup Keskin ise konuşmasında koordinatörlüğün kuruluş amaçlarından söz ederek, “OMÜ Mezunlar Koordinatörlüğü, mezunlarımızın üniversite ile bağlarını güçlendirerek, mezunlarımız arasında başta iş hayatında olmak üzere bir
sinerji yaratmak, öğrencilerimiz ile mezunlarımızı bir araya getirerek bağlılık ve dayanışmayı hedefleyen ilişkileri kurmak ve geliştirmek
amacı ile kuruldu” dedi. Keskin konuşmasında koordinatörlüğün kuruluş amaçlarını, hedeflerini, yapacağı çalışmaları görsel bir sunumla
destekleyerek anlattı. Sunumunun ardından, danışma kurulu üyelerinin görüş ve önerileri alındı.
TEKNOLOJİ TRANSFER GÜNLERİ
T
eknoloji Transfer Günleri Programı, OMÜ
Mühendislik Fakültesi Pembe Salon’da
düzenlendi.
Üniversite- Sanayi İşbirliği Programı kapsamında, bölgenin önemli firmalarıyla yapılabilecek ortak çalışmalar ve projeler konulu Teknoloji Transfer Günleri Programı, OMÜ Mühendislik Fakültesi
Pembe Salon’da düzenlendi. Programa firma yetkilileri ve öğretim üyeleri katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Üniversite- İş Dünyası İşbirliğini Geliştirme Uygulama ve Araştırma
Merkezi (OMÜSİGEM) Müdürü Doç. Dr. Talip Kahyaoğlu; “Bugün çeşitli firmalarla 2.’sini düzenlemiş
olduğumuz Teknoloji Transfer Günleri Programı ile
üniversite ve sanayi kuruluşları arasındaki işbirliğini
geliştirerek, ortak proje ve tezler yapmak istiyoruz. Birlikte ortak projeler yaparak
sorunları çözmeyi ve katma değeri yüksek ürünler üretmeyi hedeflemekteyiz. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.” dedi. Firma yetkililerinin sunumlarından sonra
program soru- cevap bölümüyle sona erdi.
116
TOPLANTI
TOPLANTI
MEZOTERAPİ KURSU
Ondokuz
Dermatoloji
Anabilim Dalı
tarafından
Mezoterapi Kursu
düzenlendi.
Y
aklaşık 100 yıldır kas-eklem hastalıkları, ağrı tedavisi gibi tıbbın çeşitli alanlarında kullanılan ve deri altına ince iğneler yardımı
ile ilaçların uygulanması anlamına gelen Mezoterapi yöntemi günümüzde özellikle; cildi gençleştirme, saç dökülmesi, sellülit ve
zayıflama gibi estetik uygulamalarda oldukça yaygın biçimde kullanılıyor.
OMÜ Tıp Fakültesi Dekanlık Pembe Salon’da dermatoloji uzmanlarına yönelik düzenlenen kursa Türkiye’nin çeşitli illerinden toplam
75 dermatoloji uzmanı katıldı. Kursun açılış konuşmasını Dermatoloji Ana-bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayyar Cantürk yaptı.
Kursta, bu konuda uzun yıllar deneyimi olan Barselona (İspanya) Hera Klinik’ten Dr. Philippe Deprez tarafından; klasik mezoterapide
kullanılan ilaçlar, selülit mezoterapisi, lipoliz (yağ eritme), stria(çatlak), melazma (leke), antiaging (cilt gençleştirme), saç dökülmesi, göz
çevresi morlukları ve halkalarının mezoterapi yöntemi ile tedavisi konuları hem teorik olarak anlatıldı hem de gönüllü hastalar üzerinde
uygulama yapıldı. İki gün boyunca yoğun bir şekilde devam eden kursta toplam 7 hasta üzerinde uygulanan “Mezoterapi Tedavi Yöntemi” kamera ile ekrana yansıtılarak anlatıldı. Uygulamayı ekrandan izleyen konuklar Dr. Philippe Deprez’e sorular sorarak merak ettikleri
konular hakkında da bilgi sahibi oldular. Dr. Philippe Deprez’in tercümanlığı Yrd. Doç. Dr. Esra Pancar Yüksel tarafından yapıldı.
SANAYİCİYE AR-GE DESTEKLERİ BİLGİLENDİRME
TOPLANTISI
Ü
niversite-Sanayi İşbirliği kapsamında sanayiciye, TÜBİTAK tarafından özel sektöre sunulan Ar-Ge destekleri
anlatıldı
Türkiye’nin 2023 hedeflerini tutturmasında lokomotif rol
üstlenecek olan Ar-Ge çalışmalarının, sanayi alanında arttırılabilmesi amacıyla TÜBİTAK tarafından özel sektöre sunulan ArGe destekleri, yapılan bir bilgilendirme toplantısı ile Samsunlu
sanayicilere anlatıldı.
OMÜ Üniversite-Sanayi-İş Dünyası İşbirliğini Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Talip Kahyaoğlu’nun ve bu
alanda uzman Öğr. Gör. Tarık Kotan’ın sunumunu gerçekleştirdiği programa; Borsan, Sampa, Ulusoy Un, Resman, Poelsan ve Sürsan’ın
da aralarında bulunduğu pek çok sanayi firmasından temsilciler katıldı. Yeşilyurt Demir Çelik Meslek Yüksekokulunda yapılan ve iki saat
süren programda katılımcılara TEYDEB 1501-1505-1507-1511 ve San-Tez destekleri hakkında bilgiler verildi.
117
SÖYLEŞİ
SÖYLEŞİ
EYVAH ÜNİVERSİTE BİTİYOR!
Ondokuz
Mühendislik
Fakültesi, Çevre
Mühendisliği
Bölümü ile Çevre
Mühendisleri Odası
işbirliğiyle, “Eyvah
Üniversite Bitiyor!
Ne Yapmalıyım?”
başlıklı söyleşi
düzenlendi.
S
öyleşiye, Çevre Mühendisi Nezir Güner konuşmacı olarak katıldı.
Mühendislik Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen söyleşide konuşan Nezir Güner, Çevre Mühendisliği Bölümü öğrencilerine üniversite eğitimini
bitirip mezun olduklarında özel sektör ve kamuda
çalışabilecekleri uzmanlık dalları ve karşılaşabilecekleri zorluklar hakkında önemli bilgiler verdi.
Mesleklerinde iş alanları ile çevresel yeni yaklaşımlar yasa ve yönetmelikler hakkında genel bilgi
veren Güner, söyleşi sonunda öğrencilerin sorularına da cevap verdi. Güner, çevre mühendislerinin
aranan meslek grupları arasına girdiğini söyleyerek,
öğrencilerden meslekleriyle gurur duymalarını ve mesleklerine sahip çıkmalarını istedi.
Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yüksel Ardalı yaptığı konuşmada, öğrencilerin mezun olmadan önce, programlı ve hedefi olan bir plan yapmalarının önemli olduğunu, bu tür etkinlikleri daha fazla yaparak öğrencilerin meslekleri hakkında daha net bilgilere sahip olmalarını sağlamaya çalışacaklarını belirtti.
Çevre Mühendisleri Odası Samsun Temsilciliği başkanı Özcan Çoluk, çevre mühendisliği bölümü öğrencilerine oda örgütlülüğünün mesleki kazanımlar açısında önemli olduğunu söyleyerek, mezun olduktan sonra
bir an önce odaya üye olarak mesleklerine sahip çıkmaları gerektiğini vurguladı.
Çevre Mühendisleri Odası Öğrenci Komisyonu Başkanı Semih Duman ise, komisyon olarak yapılan etkinliklerden bahsederek, öğrenci arkadaşlarını öğrenci komisyonu çatısı altında çalışmaya ve etkinlikler yapmaya davet etti. Söyleşiye; Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri, Çevre Mühendisleri Odası Yönetim
Kurulu Üyeleri ve öğrenciler katıldı.
118
SÖYLEŞİ
SÖYLEŞİ
İŞ HAYATINDA BAŞARI ÖYKÜLERİ
Hidayet Hidayetoğlu
Selin İnal
Münevver Uğurluoğlu
OMÜ SAMİKAD
işbirliğiyle düzenlenen “İş Hayatında Başarı Öyküleri” adlı söyleşi,
İlkadım Kampüsü
OMÜ Sahnesinde gerçekleşti.
Söyleşiye konuşmacı olarak Selen
İnal ve Hidayet
Hidayetoğlu davet
edildi.
A
çılış konuşmasını yapan
Samsun Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Orhan
Kurt, “Bugün burada bizimle anılarını,
tecrübelerini paylaşacak iki değerli insan var. Deneyimlerini gençlerle, sizlerle paylaşmak için buradalar. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.”
dedi.
SAMİKAD Başkanı Münevver
Uğurluoğlu konuşmasında, “Biz kadınları belli bir seviyeye getirmek isteyen gönüllü bir kuruluşuz. Ayrıca dernek olarak stajın
önemine değiniyoruz. Amacımız işveren ile staj arayanı buluşturmak. Bizim gayretimiz kadar siz öğrencilerin de istemesi gerek.” dedi.
“Yaratıcılık önemli bir olgu” diyen. Selin İnal ise, “Günümüzde fark yaratmak, sizin diğerleriyle aranızda fark yaratmanızı sağlar. Kariyerinize yön vermek için üniversite sıralarından itibaren aktif rol edinmeniz gerekir. Üniversite sıralarındayken hemen herkes bir
projeyi nasıl kolay bir şekilde yaparız peşindeydi. Ben ve iki arkadaşım farklı bir adım atarak
değişik bir alanda, enerji alanında bir proje ürettik. Bu sayede bana Almanya’da yüksek
lisansın kapıları açılmış oldu. Burada karar vermeniz gereken kurumsal bir firmada mı yer
almak yoksa girişimci mi olmak istiyorsunuz. Girişimci olmak isteyenlere önerim bir süre
farklı bir firmada çalışıp, daha sonra girişimciliğe yönelmek daha akılcı bir karar olacaktır.
Çalışma disiplininiz, işinizi ne kadar çok sevdiğiniz, sizi başarıya götürecek anahtarlardır.”
şeklinde konuştu.
Hidayet Hidayetoğlu ise konuşmasında, “Teori ile pratiği birleştirmeniz gerekiyor. Neden ve niçin sorularını sormanız gerek. Bunların olmadığı bir üniversiteyi ve öğrencisini
düşünemiyorum. Kalkınmış bir ülkeyle geri kalmış bir ülkenin arasındaki tek fark eğitimdir.
İnsanlar eğitilirse ancak o zaman gerçek bir insan olurlar. Eğer ben okumak yerine tamirci
atölyesinde çalışmayı seçseydim kendimi gerçek bir insan olarak kabul etmezdim.” dedi.
Söyleşinin ardından konuşmacılara Samsun Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Orhan Kurt ve Samsun iş Kadınları Derneği Başkanı Münevver Uğurluoğlu tarafından teşekkür
belgesi ve plaket takdim edildi.
119
SÖYLEŞİ
SÖYLEŞİ
EKÜMENOPOLİS
İktisat ve
Siyaset Topluluğu
tarafından
düzenlenen
“Ekümonopolis
film gösterimi
ve yönetmen
İmre Azem ile
şöyleşi” etkinliği
OMÜ İktisadi
ve İdari Bilimler
Salonu’nda
gerçekleşti.
G
österim öncesi yaptığı konuşmada, Ekümonopolis filminin; Saraybosna Film Festivali–İnsan Hakları Ödülü, 44. SİYAD – En İyi Belgesel
Ödülü, İstanbul Mimarlar Odası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali –
En İyi Belgesel Ödülü, Documentarist: İstanbul Belgesel Günleri – Yeni Yetenek
Ödülü gibi ödüller aldığına değinen İktisat ve Siyaset Topluluğu Başkanı Özlem
Baran, filmin 2011 Roterdam Mimarlık Filmleri Festivali’nde açılış film olarak
oynandığını da belirtti.
Ekümenopolis filminin gösteriminin ardından gerçekleşen söyleşide konuşan İmre Azem, “Bizim aslında filmde anlatmak istediğimiz, asıl problemlerin
daha da derinde olduğudur. Bu filmde seyrettikleriniz problemler değil, sonuçlardır. Kentlerde yaşarken de aslında sonuçların içinde yaşıyoruz. Neyin sonucu? Daha çok derindeki sistemlerin sonucu. Bir yaklaşım ve bunun beraberinde getirdiği bir sistem var. O sisteminde politikaları oluyor ve bunun sonuncunda somut binalar ve yollar
oluşuyor. Aslında sorun bizim bakış açımızda. Benim düşünceme göre iki yerde bizim büyük sorunlarımız var. Bunlardan bir tanesi
demokrasi sorunumuz. Daha doğrusu bizim demokrasiyi algılama sorunumuz var. Diğer bir sorunumuzu ise gelişmişlik anlayışı
oluşturuyor. Filmin sonunda konuşan Sosyolog Fikri Aslan Hoca şunu söyledi: ‘Gelişmişlik aslında bizim ülkemizin kazandığı toplam
para ile değil, o paranın nasıl dağıtıldığıyla ölçülür.’ Asıl gelişmişlik kriteri bu olmalıdır. Bu gün asgari ücret yeni artışla birlikte 780
lira. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 1.000 lira. Sorun aslında burada. Bunun değişmesi içinse gelişmişlik ve demokrasi anlayışımızın
değişmesi lazım. Bizim toplum olarak demokrasi anlayışımız, çoğunluk ne diyorsa o olur düşüncesine dayanıyor. Yani çoğulcu bir demokrasi dediğimiz bir anlayışı hakim. En çok oyu aldı, istediğini yapar. Bu ortaçağ demokrasisi çoktan geride kaldı. Çağdaş demokrasi
ise ikinci dünya savaşı sonrası kurulan Birleşmiş Milletler tarafından yazılan, 1948 ‘İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde yatıyor.
Belki bunu dünyada uygulayan ülke şu anda yok. Ama herkesin hemfikir olduğu insan hakları orada listelenmiş. Çağdaş demokrasi.
Aslında çoğulcu bir demokrasi değil. Hak temelli bir demokrasidir. Onun için biz bu anlayışımızı değiştirmediğimiz sürece bu tür
kentler yapmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
Kır-kent arasındaki politikaların bütünselliğine de değinen Azem, “Bir kere kırsalla kent arasındaki ilişkiyi iyi kurmamız gerekiyor. Türkiye’deki tarım politikaları kentler için belki bir metrobüs, bir konut projesinden daha önemlidir. Çünkü siz kırsaldaki kişinin
karnını doyuramadığınız zaman o kişi kentte gelecek. Türkiye’de devlet tarıma teşvik veriyor. Ama araziye teşvik veriyor, yani arazi
sahibi üretse de üretmese de o teşviki alıyor. Ve ne yapıyor? Ekmiyor. Belki de Türkiye’deki en önemli tarım sorunlarından biri budur.
Toprak ekilmiyor. Çünkü toprak sahipleri ekmiyorlar. O zaman toprak sahiplerinin toprağında çalışacak işçilerde işsiz kalıyorlar. Onlar
da bırakıp şehre gidiyorlar. Bu açıdan tarım politikası kentle birebir alakalıdır. Bunları birbirinden ayıramayız. Bütüncül bir planlama
dediğimizde bundan bahsediyoruz.” diye konuştu.
Söyleşinin ardından günün anısına Topluluğun Akademik Danışmanı Doç. Dr. Nuray Ertürk Keskin tarafından İmre Azem’e plaket
takdim edildi.
120
ANMA-KUTLAMA
ANMA-KUTLAMA
OMÜ’NÜN 38. KURULUŞ
YILDÖNÜMÜ TÖRENLE KUTLANDI
Üniversitemizin
38. Kuruluş
Yıldönümü
dolayısıyla Kurupelit
Yerleşkesindeki
Atatürk Anıtı’na
çelenk sunuldu.
T
örene; Rektör Vekili Prof. Dr. Mahmut Aydın, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Halis Ölmez ve Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, Rektör danışmanları, dekanlar, akademik ve idari personel katıldı.
Tören, Rektör Vekili Prof. Dr. Mahmut Aydın’ın Anıt’a çelenk sunmasının ardından saygı duruşunda bulunulması ve istiklal
Marşı’nın söylenmesiyle sona erdi.
OMÜ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ
İLKÖĞRETİM SINIFINDA 23 NİSAN COŞKUSU
A
takum Şehit Onbaşı Yücel
Ünsal İlköğretim Okulu’na
bağlı OMÜ Tıp Fakültesi
Hastane Sınıfı 23 Nisan’ı coşkuyla
kutladı
Tedavileri nedeniyle Ondokuz
Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi’nde yatmakta olan öğrenciler 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı’nı kutladılar. Kutlamalara tedavi gören çocukları aileleri ve
personel katıldı. Çocuklar müzik eşliğinde şarkılar söyleyip gönüllerince
eğlendiler.
121
ANMA-KUTLAMA
ANMA-KUTLAMA
YENİ REKTÖRÜMÜZ GÖREV BAŞINDA
Her yıl 23 Nisan
Ulusal Egemenlik
ve Çocuk Bayramı
dolayısıyla
geleneksel olarak
gerçekleştirilen
temsili devirteslim töreninde
bu yıl Rektörlük
Makamına, Mimar
Sinan İlkokulu 4.
sınıf öğrencisi Ece
Uğur oturdu.
E
ce Uğur’u Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu karşıladı. Prof. Dr. Hakan
Leblebicioğlu temsili devir-teslim töreni
için gelen Mimar Sinan İlkokulu 4. sınıf öğrencileri;
Ece Uğur, Oğuzcan Kerem Sayal, Yusuf Emre Yıldız,
Aybike Gören, Dilansu Beyaz, Okul Müdürü İbrahim
Gün ve öğretmen Hasan Arat’ın sorularını cevapladı
ve üniversite hakkında bilgi verdi.
Törende konuşan Ece Uğur, üniversitede sosyal
aktivitelerin artmasını, öğrenci topluluklarının, özellikle Karikatür Topluluğu’nun okullarına destek vermesini istedi. Ece Uğur, OMÜ Eğitim Fakültesindeki
derslerin uygulamalarının okullarında yapılmasını
talep ederek, özellikle müzik alanındaki yetenekli
öğrencilere destek olunmasını istediklerini belirtti.
iOkul Müdürü İbrahim Gün ise, bilimsel araştırmalara daha büyük pay ayrılmasını arzu ettiklerini
söyleyerek, “Samsun bilimsel çalışmalara merkez
olsun.” dedi.
Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu da öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada, “Umarım sizler daha iyi
yerlerlere geleceksiniz. Çünkü gelecek sizlerde.”
dedi. Leblebicioğlu, tiyatro, karikatür, halkoyunları
gibi çeşitli aktivitelerde OMÜ öğrenci topluluklarının Mimar Sinan İlkokuluna destek vereceğini de
sözlerine ekledi.
Temsili z töreni, Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu’un
öğrencilere günün anısına çeşitli armağanlar ver-
122
mesi ve öğrencilerin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı’nı kutlaması ile sona erdi.
ANMA-KUTLAMA
ANMA-KUTLAMA
TÜRK DİL BAYRAMI KUTLAMALARI VE
GELENEKSEL ÂŞIKLAR ŞÖLENİ
OMÜ Halkbilimi
Araştırmaları
Topluluğu
tarafından
düzenlenen, “Türk
Dil Bayramı ve
Geleneksel 10.
Âşıklar Şöleni”,
Atatürk Kongre
ve Kültür Merkezi
Konferans
Salonu’nda
düzenlendi.
H
atay’ın Reyhanlı ilçesindeki mefhum
saldırının kınanarak, birlik ve beraberlik
mesajlarının verilmesiyle başlayan etkinliğe; Âşık Divani (Cemal Alper), Âşık Turabi (Temel
Şahin), Ozan Aşikar (Abdullah Gizlice) ve Âşık Kul
Mustafa (Mustafa Danacı) katıldı.
Doç. Dr. Bekir Şişman
Açılış konuşmasını yapan Fen Edebiyat Fakültesi
Felsefe Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. M. Said
Kurşunoğlu, “Aşkın Dili Oğuzca” başlıklı konuşmasında, “Öncelikle Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki hain
saldırıyı kınıyorum. Hepimizin başı sağ olsun. Gerçekliğin doğasını keşfetmek ve tüm varoluşun yalın
açıklamasını bulabilmek çabası insanlık tarihine yön
vermekle kalmamış, kültür ve medeniyetler bağlamında gelişmemizin de öncüsü olmuştur. Ozanlık
geleneğinden, Anadolu’nun aşıklık geleneğine, insanımızın varlık ve doğayı duyumsayışının ortak dili
anonim destanlar ve halk şairlerinin deyişleridir. Bu
deyişler ilhama dayalı anlık doğaçlama olmalarıyla
tarihsel tecrübemizin iç fenomeni olarak ‘aşk’ı bize
sunarlar.” şeklinde konuştu.
Açılış konuşmasının ardından Âşık Turabi ve
Ozan Aşikar, Âşık Divani ve Âşık Mustafa; güzelleme, taşlama, koçaklama, ağıt, lebdeğmez, muamma, türkü ve bazlak örnekleri sundular.
Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan konuşmasında,
“Bugünün bilişim dünyasına rağmen bu geleneği yaşattıran herkese ve katkılarından dolayı Bekir
Şişman’a teşekkür ediyorum. Bu geleneği devam
ettiren âşıklarımızı kutluyorum.” dedi.
Şölen, bağlama sanatçısı ve bağlama yapımcısı
Emin Sancak’ın “Şelpe” resitali vermesinin ardından
katılımcılara plaket takdim etmesiyle sona erdi.
Etkinliğe Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, Rektör
Yardımcıları; Prof. Dr. Halis Ölmez, Prof. Dr. Hakan
Leblebicioğlu ve Prof. Dr. Mahmut Aydın, Halkbilimi Araştırmaları Topluluğu Akademik Danışmanı ve
Rektör Danışmanı Doç. Dr. Bekir Şişman, İl Jandarma Alay Komutanı İsmail Özcan,Dekanlar, öğretim
123
ANMA-KUTLAMA
ANMA-KUTLAMA
OMÜ DÜNYA KİTAP OKUMA
GÜNÜNDE KİTAP DAĞITTI
Ondokuz
Kütüphane ve
Dokümantasyon
Daire Başkanlığı
tarafından, “23
Nisan Dünya
Kitap Okuma
Günü” dolayısıyla
tramvayda ve
otogarda yolculara
kitap dağıtıldı.
Raylı sistemin Üniversite İstasyonu’nda başlayan
kitap dağıtımı, yol boyunca binen yolcular ile devam
etti. Kitap dağıtma etkinliğine OMÜ Kütüphane ve
Dokümantasyon Daire Başkanı Ömer Bozkurt ile öğrenciler katıldı.
Etkinlikle ilgili açıklama yapan Kütüphane ve
Dokümantasyon Daire Başkanı Ömer Bozkurt, “Bu
kampanyanın amacı; kitabın ve okuma alışkanlığının
önemini vurgulamak, okumayı özendirmek; yayına,
yayın hakkına, düşünce ve ifade özgürlüğüne saygıyı teşvik etmek; kitabın kültür alışverişini sağlayan,
karşılıklı anlayış ve hoşgörüyü geliştiren niteliğiyle
barışa hizmet etmektir. Kitap okuma alışkanlığının
gittikçe azaldığı, gelişen bilgisayar teknolojilerinin
124
özellikle gençlerin ve çocukların kitap okumasını
olumsuz etkilediği bir dünyada böyle bir günün çok
önemli olduğuna inanıyoruz. 23 Nisan Dünya Kitap
Okuma Günü’nde sevdiklerimize armağan edeceğimiz bir kitap belki de onların okuma alışkanlığı kazanmasında, kitaplarla tekrar buluşmasında küçük
ama önemli bir adım olacaktır.” dedi. En güzel hediyenin kitap olduğunu vurgulayan Bozkurt, “23 Nisan
Dünya Kitap Okuma Günü’nde sevdiklerimize kitap
armağan edelim” çağrısıyla sözlerini tamamladı.
Gar İstasyonu’na kadar devam eden kitap dağıtma etkinliği tekrar Üniversite İstasyonu’nda son
buldu. Etkinlikte; roman, dergi ve çocuk kitabı olmak
üzere toplam bin adet kitap dağıtıldı.
ANMA-KUTLAMA
ANMA-KUTLAMA
OMÜ’DE HIDIRELLEZ KUTLANDI
OMÜ Halkbilimi
Araştırmaları
Topluluğu
tarafından
düzenlenen
“Hıdırellez
Şenliği” OMÜ
Eğitim Fakültesi
bahçesinde yapıldı.
E
tkinlikte Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç.
Dr. Cafer Özdemir Hıdırellez ile ilgili kısa bir bilgi verdi. Özdemir konuşmasında
şunları söyledi: “Hızır-İlyas günü, kısaca Hıdrellez; Türk dünyasının pek çok yerinde kutlanan mevsimlik bayramlarımızdandır. Kış mevsiminin sona erip yaz mevsiminin
başladığı bugün, halk inanışına göre karaların peygamberi Hızır ile denizlerin peygamberi
İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olarak kabul edilir. Hızır ve İlyas sözcükleri birleşerek
halk ağzında “Hıdrellez” seklini almıştır. Hıdrellez, ülkemizde ve Balkan coğrafyasında etkin bir biçimde kutlanmaktadır. Büyük şehirlerde daha az olmak üzere, kasaba ve köylerde Hıdrellez için önceden hazırlıklar yapılır. Bu hazırlıklar, evin temizliği, üst-baş temizliği,
yiyecek-içeceklerle ilgili hazırlıklardır. Hıdrellez gününden önce evler temizlenir; çünkü temiz olmayan evlere Hızır’ın uğramayacağı düşünülür. Hıdrellez günü giyilmek üzere yeni
elbiseler ve ayakkabılar alınır. Hıdrellez kutlamaları daima yeşillik, ağaçlık alanlarda, su
kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılmaktadır. Hıdrellezde kırlara çıkılması
ve baharın taze ürünlerinin (yeşil soğan, biber, salatalık vs.) yenilmesi bir gelenek halini
almıştır. Bu yönüyle Hıdrellez, Türk Dünyasındaki Nevruz algılamasıyla yapısal ve işlevsel
açıdan örtüşmektedir.”
Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan’ın öğrencilerle yumurta tokuşturmasıyla başlatılan Hıdrellez Şenliği, öğrencilerin yumurta tokuşturmaları, “martıval” denilen mani çekme ve
okuma geleneğini canlandırmaları, halat çakme ve çuvalla koşu yarışmalarıyla devam etti.
Katılımın yoğun olduğu şenlikte daha sonra öğrenciler davul zurna eşliğinde eğlendiler;
halay çekip, horon teptiler. Ayrıca etkinlikte Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından, Hıdırellez’in geleneksel yiyecekleri olan; peynir, ekmek, domates, salatalık, yeşil
soğan ve haşlanmış yumurta ikram edildi.
Etkinliğe; Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Halis Ölmez, Prof.
Dr. Hakan Leblebicioğlu, Prof. Dr. Mahmut Aydın, Dekanlar, Halkbilimi Araştırmaları Topluluğu Akademik Danışmanı Doç. Dr. Bekir Şişman, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı
Güngör Kural, öğretim üyeleri, idari personel ve öğrenciler katıldı.
125
ANMA
- KUTLAMA
ANMA - KUTLAMA
KUTLU DOĞUM HAFTASI
Kutlu Doğum
Haftası dolayısıyla,
OMÜ İlahiyat
Fakültesi Dekanlığı
tarafından
düzenlenen, “Hz.
Peygamber ve
İnsanlık Onuru”
isimli panel, İlahiyat
Salonu’nda
gerçekleşti
P
anele konuşmacı olarak;
İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Hüseyin Peker, Samsun
Müftüsü Yrd. Doç. Dr.
Hayrettin Öztürk ve
Amasya Müftüsü İsmail
İpek katıldı. Panelin yöneticiliğini de İlahiyat
Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Hüseyin Peker yaptı.
Prof. Dr.
Hakan Leblebicioğlu
Peygamberin dünyaya gelişinin 1442. Yılı münasebetiyle düzenlenen
Kuran-ı Kerim Tilaveti, Ney taksimi ve Hz. Peygamber konulu sinevizyon gösterimi ve Peygamber
sevgisini simgeleyen güllerin, gönülden gönüle
aktarılması amacıyla dağıtılmalarının ardından panele geçildi.
Açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu: “Peygamberimiz gelişiyle dünyayı onurlandırdı ve nurlandırdı. Gerçekten temsiliyetiyle
örnek bir insan. Yakın zamanda okuduğum bir
kitaptan da bu kapsamda söz etmek istiyorum.
John Adair isimli bu yazar daha çok liderlik üzerine
yazılar yazıyor. Ama dünyada ilk defa bu kişi, bir
örnek üzerinden liderliği anlatıyor; “Hz. Muhammed Örneğinden Lider” isimli kitabı yönetim uygulamaları yönüyle örnekler içeriyor.
Bugün bir yıl önce Gaziantep’te kaybettiğimiz
30 yaşındaki Kalp damar Cerrahi uzmanı Doktor
Ersin Akdemir’in yıl dönümü. Maalesef mefhum
bir saldırı sonucu hayatını kaybetti. Peygamberimiz diyor ki; ‘Dünyanın yerinden oynaması, Allahın nezdinde Müslüman bir kimsenin öldürülme-
126
Prof. Dr.
Hüseyin Peker
sinden daha hafiftir.’ O
yüzden bizim iletişimi
artırmamızda,
hem
sağlık çalışanlarımızda,
hem
kadınlarımızda,
hem çocuklarımızda,
genel olarak da topluma karşı yönelen tüm
şiddetin önlenmesi için
çaba göstermemiz gerekiyor ve ancak bunları
yapabilirsek Peygamberimize layık olabiliriz diye
düşünüyorum.” dedi.
Moderatör Prof. Dr. Hüseyin Peker, “İnsan
onurlu olarak yaratılan bir varlık. Cenabı hak insanı Dünyanın halifesi olarak yarattı. Ona akıl vermiş, irade vermiş. Peygamberler göndererek nasıl
hareket etmesi gerektiğini göstermiş. Ama insan
iradeli bir varlık olması sebebiyle tercihini yanlış
şekillerde kullanabilmektedir. İnsan maalesef belirtilen şekilde hareket etmiyor. Son peygamber
olarak alemlere rahmet olarak gönderilen peygamberimiz ile onun getirdiği yüce Kuran-ı Kerim
ile insanlık tekrar onuruna kavuşmuştur. Kadın,
çocuk, yaşlı, genç onurlu olarak bir hayat sürdürebilecek şekilde yönlendirilmeye çalışılmıştır. Ancak
günümüze de baktığımızda, ülkemizde de başka
ülkelerde de aşırı davranışların olduğu görülmektedir. İnsanlar birbirlerine karşı şiddet uygulayabilmektedir. Maalesef bunları Müslüman ülkelerde
çokça görebiliyoruz. İşte bu ‘Kutlu Doğum Haftası’
inşallah hepimizi için, ülkemiz için de, tüm insanlık
için de hayırlara vesile olur. İnsanlık tekrar kendini
bilerek, kendine gelerek hem kendine değer verir
hem de diğer insanlara çevresindekilere değer veren bir tutum izler.” diye konuştu.
ANMA
- KUTLAMA
ANMA - KUTLAMA
İnsanlık onurunun neyi ifade ettiğine değinen
Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk, “Selam, karşı tarafa
değer vermek ve onurlandırmaktır. Allah insana bir
değer vermiş ve onu onurlu bir varlık olarak yaratmıştır. İnsan dünyaya gelmeden önce dünya bir misafirhane olarak hazırlamıştır. Dünyadaki her şey
hazır olduktan sonra insanı dünyaya göndermiştir.
Değeri insana insan vermiyor, Allah veriyor. Peki,
insanların değerini bilmemiz için ne gerekiyor? İnsanları tanımamız gerekiyor. İnsanları da tanımak
için önce kendimizi tanımamız gerekiyor. Kendimizi
tanıyabilmemiz için de merak etmemiz gerekiyor.
Merak edersek ancak insanı tanıyabiliriz ve aynı zamanda da insanlarla ilişki içinde olmamız gerekiyor.”
dedi.
Peygamberin insanlık onuruna verdiği değere
değinen İlyas İpek, “Bizler insanlığın üyesiyiz. Bir bilim adamı insanlığı 4 gruba ayırıyor; ‘1.grup ben değerliğim, diğerleri değersiz, 2. grup ben değersizim
başkaları önemli, 3. grup hiç kimse önemli değil, 4.
gruptan olanlar ise ben de önemliyim başkaları da
önemli’ diyerek ifade ediyor. Herhalde bunlardan en
çok alakamızı çeken 4.’sü olsa gerek. Hz. Muhammed Mustafa kendisi çok değerliydi, çünkü Allah ona
değer verdi. Cenab-ı Hak peygamberlerin içerisinde
en çok Hz. Muhammed Mustafa’ya değer vermiş.
Onun en önemli özelliği Kura-ı Kerim’de de belirtildiği gibi güzel ahlaklı olmasıdır. Yine Kuran-ı Kerim’de
de yer aldığı gibi; O güzel ahlakı tamamlamak için
gönderilmiştir. Peygamber efendimiz de İnsanlık
onuruna çok değer vermiştir. Hadis-i şeriflerindeki,
‘Onur, insanın sahip olduğu şeyler, can ve mallar
gibi, dokunulmazdır. İnsanın değeri canı kadar malı
kadar değerlidir.’ İle ‘Müslüman Müslüman’ı küçük
göremez’ sözleri O’nun İnsanlık onuruna ne kadar
değer verdiğini göstermektedir.” şeklinde konuştu.
Etkinliğe; Rektör Vekili Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis Ölmez, Vali
Yardımcısı Mehmet Hulusi Kaya öğretim üyeleri ve
çok sayıda öğrenci katıldı.
127
ANMA-KUTLAMA
ANMA-KUTLAMA
SAMSUN LÖSAM DERNEĞİ ANNELER
GÜNÜNÜ KUTLADI
Ondokuz Mayıs
Üniversitesi Tıp
Fakültesi Çocuk
Hastanesi Konferans
Salonu’nda,
Hematoloji Onkoloji
Servisi Anneler
Günü’nü kutladı.
Prof. Dr. Davut Albayrak
L
ÖSAM Derneği ve Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi tarafından organize edilen etkinlikte
tedavi gören çocukların anneleri için gerçekleştirilen organizasyonda Anneler Günü
kutlandı. Açılış konuşmasını yapan LÖSAM Başkanı Prof. Dr. Davut Albayrak, “Bugün
anneler günü. Hasta çocuklarımızın bu amansız savaşında çok değerli annelerimize büyük
görevler düşüyor. Bizler burada annelerimizin çocuklarına nasıl kol kanat gerdiklerine şahit
oluyoruz. Ancak hasta çocuklarımızdan da annelerini çok fazla üzmemelerini istiyoruz.” dedi.
Albayrak, organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ederek, “Bundan sonra da desteklerinizin devamını bekliyoruz.” şeklinde konuştu.
Yılın annesi seçilen Doç. Dr. Canan Albayrak ise çok duygulandığını belirterek, tüm annelerin anneler gününü kutladı. Hastanede tedavi gören çocuklardan Yusuf Ziya Işık’ın sahneye
çıkarak, “Anneciğim seni seviyorum. Anneler günün kutlu olsun!” sözleri salonda duygulu
anların yaşanmasına neden oldu. Minik Yusuf Ziya sahneye gelen annesine çiçek de verdi.
Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Gökhan İnat, İlkadım Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi öğretmenleri;
Yüksel Şener, Yasemin Katmerlikaya, A. Sibel Büyüközer, Nurdeniz Yılmazşamlı ve Levent Aydın’ın katıldığı
anneler günü etkinliğinde İlkadım Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi öğrencileri konuklara mini bir konser verdi.
128
MEZUNİYETLER
MEZUNİYETLER
MEZUNİYETLER
129
MEZUNİYETLER
MEZUNİYETLER
DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ
201
Eğitim 2-2013
Yılınd Öğreti
m
a 58
Mezu
n
Diş Hekimliği Fakültesinde dereceye
giren öğrenciler :
1. Zeynep Işık
2. Pelin Özbey
3.
EĞİTİM FAKÜLTESİ
201
Eğitim 2-2013
Ö
Yılınd
a 1.8 ğretim
00 M
ezun
Eğitim Fakültesinde birinci öğretimde dereceye
1. Melike Türkoğlu
2. Tuğçe Kaya
3. Nazife Kulantaş
130
Eğitim Fakültesi ikinci öğretimde dereceye
1. Funda Civil
2. Gül Fidan Hoşluer
3. Pınar Işkın
FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ
201
Eğitim 2-2013
Yılınd
Ö
a 1.2 ğretim
10 M
ezun
Fen Edebiyat Fakültesinde dereceye giren öğrenciler :
1. Olcay Demirdağ
2. Sadık Duran
3. Eyüp Karataş
İKTİSADİ VE İDARİ
BİLİMLER FAKÜLTESİ
201
Eğitim2-2013
Ö
Yılınd ğretim
a1
Mezu 50
n
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde dereceye
1. Seval Öksüz
2. Meryem Köz
3. Neslihan Tatar
131
MEZUNİYETLER
MEZUNİYETLER
İLAHİYAT FAKÜLTESİ
201
Eğitim 2-2013
Yılınd Öğreti
a 397
m
Mezu
n
İlahiyat Fakültesinde ilahiyat Bölümünde dereceye
1. Mücahide Önem
2. Sümeyya Açmak
3. Hami Bektaş
İlahiyat Fakültesinde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği
Bölümünde dereceye giren öğrenciler :
1. Mahmut Aksoy
2. Mehmet Furkan Aygün
3. Emine Çayır
MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ
201
Eğitim2-2013
Yılınd Öğreti
m
a 900
Mezu
n
Mühendislik Fakültesinde dereceye giren
öğrenciler :
1. Şeymanur Yılmaz
2. Fatih Emre Sırtkata
3. Dorukhan Şahin
132
132
MEZUNİYETLER
MEZUNİYETLER
TIP FAKÜLTESİ
201
Eğitim 2-2013
Yılınd Öğreti
m
a 97
Mezu
n
Tıp Fakültesinde dereceye giren öğrenciler :
1. Mehmet Aydın Yüce
2. Gizem Demir
3. Nadire Emirzeoğlu
VETERİNER FAKÜLTESİ
201
Eğitim2-2013
Yılınd Öğreti
m
a 53
Mezu
n
Veteriner Fakültesinde dereceye giren öğrenciler :
1. Celil Ateş
2. Kamil İnan
3. Sinem Beyazkılınç
133
MEZUNİYETLER
MEZUNİYETLER
ZİRAAT FAKÜLTESİ
201
Eğitim 2-2013
Yılınd Öğreti
a 273
m
Mezu
n
Ziraat Fakültesinde dereceye
1. Ali Kanuş
2. Rahman Kushiyev
3. Betül Baştürk
134
MEZUNİYETLER
MEZUNİYETLER
SAMSUN SAĞLIK
YÜKSEKOKULU
201
Eğitim 2-2013
Yılınd Öğreti
a 189
m
Mezu
n
Samsun Sağlık Yüksekokulunda dereceye giren
öğrenciler :
1. Elif Tosun
2. Özge Er
3. Elif Uyar
YAŞAR DOĞU BEDEN EĞİTİMİ VE
SPOR MESLEK YÜKSEKOKULU
201
Eğitim 2-2013
Yılınd Öğreti
a 269
m
Mezu
n
Yaşar Doğu Beden Eğitimi ve Spor Meslek
Yüksekokulunda dereceye giren öğrenciler :
1. Rıdvan Ergin
2. Metin Can Kalaycı
3. Burak Talip Çilhoroz
135
MEZUNİYETLER
MEZUNİYETLER
ADALET MESLEK YÜKSEKOKULU
201
Eğitim 2-2013
Yılınd
Ö
a 1.8 ğretim
00 M
ezun
Adalet Meslek Yüksekokulunda dereceye
1. Ayten Arslan
2. Recep Çolakoğullarıuer
3. Selma Akgünlü
ALAÇAM MESLEK
YÜKSEKOKULU
201
Eğitim 2-2013
Yılınd Öğreti
m
a 160
Mezu
n
Alaçam Meslek Yüksekokulunda dereceye
1. Selçuk Dündar
2. Şeyma Etlik’
3. Hüseyin kabul
136
BAFRA MESLEK YÜKSEKOKULU
Bafra Meslek Yüksekokulunda dereceye
1. Ömer Kırbaş
2. Tülay Öztürk
3. Vildan Kaynak
Ömer Kırbaş
201
Eğitim 2-2013
Ö
Yılınd ğretim
a
Mezu 50
n
ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI
MESLEK YÜKSEKOKULU
201
Eğitim 2-2013
Yılınd Öğreti
a 440
m
Mezu
n
Çarşamba Ticaret Borsası Meslek Yüksekokulunda
dereceye giren öğrenciler :
1. Nazım Bektaş
2. Ferhat Çelik
3. Hatice Yazıcı
137
MEZUNİYETLER
MEZUNİYETLER
HAVZA MESLEK YÜKSEKOKULU
201
Eğitim 2-2013
Yılınd Öğreti
a 400
m
Mezu
n
Havza Meslek Yüksekokulunda dereceye giren
öğrenciler :
1. Hayriye Çakmak
2. Serap Canbulat
3. Rabia Danacı
KAVAK MESLEK YÜKSEKOKULU
YÜKSEKOKULU
201
Eğitim 2-2013
Yılınd Öğreti
a 360
m
Mezu
n
Kavak Meslek Yüksekokulunda dereceye giren
öğrenciler :
1. Yasemin Soylu
2. Birsen Bilgili
3. Derya Eker
138
138
MEZUNİYETLER
MEZUNİYETLER
SAĞLIK HİZMETLERİ
MESLEK YÜKSEKOKULU
201
Eğitim 2-2013
Yılınd Öğreti
a 550
m
Mezu
n
Veteriner Fakültesinde dereceye giren öğrenciler :
1. Gökhan Sarı
2. Yavuz Aydın
3. Gülsün Polat
SAMSUN MESLEK
YÜKSEKOKULU
201
Eğitim 2-2013
Yılınd Öğreti
m
a v vv
Mezu
n
Samsun Meslek Yüksekokulunda dereceye
1. Pınar Arslan
2. Betül Tarım
3. Sibel Karacakoyun
139
TERME MESLEK
YÜKSEKOKULU
201
Eğitim 2-2013
Yılınd Öğreti
a 130
m
Mezu
n
Terme Meslek Yüksekokulunda dereceye giren
öğrenciler :
1. Refik Candaş Dal
2. Pınar Çavuş
3. Rukiye Canbolat
YEŞİLYURT DEMİR ÇELİK MESLEK
YÜKSEKOKULU
201
Eğitim 2-2013
Yılınd Öğreti
m
a 228
Mezu
n
Yeşilyurt Demir Çelik Meslek Yüksekokulunda
dereceye giren öğrenciler :
1. Orhan Bayır
2. Ebru Yıldız
3. Yasin Yılmaz
140
MEZUNİYETLER
MEZUNİYETLER
VEZİRKÖPRÜ MESLEK
YÜKSEKOKULU
201
Eğitim 2-2013
Yılınd Öğreti
a 280
m
Mezu
n
Vezirköprü Meslek Yüksekokulunda dereceye giren
öğrenciler :
1. Hatice Ayyıldız
2. Sevgi Menekşe Üst
3. Elvan Yazıcı
141
KONSER
KONSER
TÜRK SANAT MÜZİĞİ
O
ndokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Türk Sanat Müziği Topluluğu Korosu, Atatürk Kongre ve Kültür
Merkezi’nde konser verdi.
Şef Dr. Mehmet Halis Korur yönetimindeki Koro, Türk Sanat Müziğinin saygın bestekârlarının seçkin eserlerine yer verdi. İki bölümden
oluşan konserde; 20 solo ve 8 koro olmak üzere, 28 şarkı seslendirildi.
Koro, gecenin son eseri olan “Vatan” şarkısını, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis Ölmez, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Bekir Şişman, Sağlık
Kültür ve Spor Daire Başkanı Güngör Kural ve öğretim üyeleri ile birlikte seslendirdi. Konserin sonunda Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis
Ölmez yaptığı konuşmada, “Sınav haftasında böyle güzel bir konser veren öğrenci arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum.” diyerek koroyu tebrik etti ve Şef Dr. Mehmet Halis Korur’a gecenin anısına plaket verdi. Konsere; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis Ölmez, Salıpazarı
Kaymakamı Hatice Bayar Özdemir, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Bekir Şişman, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Güngör Kural, öğretim
üyeleri, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.
TASAVVUF MÜZİĞİ
K
ültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Devlet Türk Müziği Araştırma ve Uygulama Topluluğu, OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde Tasavvuf Müziği
konseri verdi.
Konsere; Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Halis
Ölmez ve Prof. Dr. Mahmut Aydın, üniversitenin akademik ve idari personeli
ve davetliler katıldı.
Tasavvuf Müziğinin en güzel eserlerinden örnekler veren topluluk büyük
beğeniyle ve alkışla izlendi. Konserin sonunda topluluk üyelerini tek tebrik
eden Rektör Akan, günün anısına plaket takdim etti.
PİYANO RESİTALİ
O
MÜ Samsun Devlet Konservatuvarı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Olga Hasanoğlu, Konservatuvar konser salonunda açıklamalı bir piyano resitali verdi.
Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü öğrencileri ile dışarından çok sayıda konuğun
izlediği konserde; J.S. Bach, R. Schumann, Chopin ve Ravel’in eserlerini seslendiren Hasanoğlu, performansıyla büyük beğeni ve alkış topladı.
142
TİYATRO
TİYATRO
OMÜTİT 19. ULUSAL TİYATRO
FESTİVALİ
O
ndokuz Mayıs Üniversitesi Tiyatro Topluluğu (OMÜTİT) tarafından bu yıl 19.’su düzenlenen “Ulusal Tiyatro
Festivali”, OMÜ Tiyatro Topluluğu’nun “Balkon” adlı oyunu ile başladı. 30 Mart – 12 Nisan tarihleri arasında
düzenlenen “Tiyatro Festivali”nde 16 tiyatro topluluğu tarafından 20 farklı oyun sergilendi.
143
SERGİ
SERGİ
EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE EĞİTİMİ
BÖLÜMÜ MATERYAL SERGİSİ AÇTI
Eğitim Fakültesi
Türkçe Eğitimi
Bölümü 2. Sınıf
öğrencilerinin
Öğretim Teknolojileri
ve Materyal Dersi
etkinliği olarak
hazırladıkları iki
ve üç boyutlu
materyallerin
sunulduğu sergi
açıldı.
S
ergide öğrencilerin bir dönem boyunca hazırladıkları 110 adet iki boyutlu, 30 adet de üç boyutlu
materyal sergilendi.
Açılışı Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet Yılmaz tarafından gerçekleştirilen sergiye; Türkçe Eğitimi
Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Aydın, Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Dursun Erdem, çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci katıldı. Tüm materyallerle özel olarak tek tek ilgilenen Dekan Prof. Dr. Cevdet Yılmaz,
hazırlanan materyallerin kullanılabilir ve kazanımlara uygun olmasının önemini vurgulayarak, emeği geçen
öğrencileri ve ders danışmanını tebrik etti.
144
SERGİ
SERGİ
KARİKATÜR SERGİSİ
Üniversitemiz
Karikatür Topluğu
tarafından,
“Murat İlhan
Karikatür Sergisi”
açıldı.
Yrd. Doç. Dr. Tarık Yazar
S
amsunlu Karikatür Sanatçısı Murat İlhan’ın 43 karikatürünün yer
aldığı sergi, Samsun Meslek Yüksekokulu Sergi Salonu’nda açıldı. Serginin açılışa; Sanatçı Murat İlhan, öğretim
üyeleri, öğrenciler ve davetliler katıldı.
Serginin açılış konuşmasını yapan Karikatür Topluğu Akademik Danışmanı Yrd. Doç.
Dr. Tarık Yazar, “Karikatür Topluluğu OMÜ
öğrencilerinin kültürel, toplumsal, sanatsal
ve eğitsel alanlarda etkin şekilde gelişmelerine yardım etmek ve boş zamanlarını anlamlı
şekilde değerlendirmelerini sağlamak amacıyla kurulmuştur. Herhangi bir insanın, fikrin
veya bir olayın gülünç şekilde anlatılmasını
ifade eden karikatür, hayatın içinde varlığını
sürdürmeye devam edecektir.” diye konuştu.
Karikatür Topluluğu Başkanı Özkan Arabacı, “800’e yakın üyemiz oldu. 250 kadar da katılımcımız oldu. Katılım gösteren
herkese çok teşekkür ediyorum.” dedi.
Açılış öncesinde Sağlık Kültür ve Spor
Daire Başkanlığı Şube Müdürü Ersin Erge,
günün anısına Samsunlu Karikatür Sanatçısı Murat İlhan’a teşekkür plaketi takdim etti.
145
SERGİ
SERGİ
ŞİİRİN TÜRKÇESİNDEN PORTRELER
Eğitim
Fakültesi
Türkçe Eğitimi
Bölümü 3. sınıf
öğrencilerinden
Yağmur Balcı’nın
hazırladığı “Şiirin
Türkçesinden
Portreler” adlı
sergi açıldı.
K
oordinatörlüğünü Yrd. Doç. Dr. İlknur
Karagöz’ün yürüttüğü “Topluma Hizmet
Uygulamaları” dersi kapsamında, Eğitim
Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü 3. sınıf öğrencilerinden Yağmur Balcı’nın hazırladığı “Şiirin Türkçesinden Portreler” adlı sergi, Eğitim Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Cevdet Yılmaz, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
Müdürü ve Türkçe Öğretmenliği Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Mehmet Aydın, öğretim elemanları ve çok
sayıda öğrencinin katılımıyla açıldı.
Açılış kurdelesini birlikte kesen Prof. Dr. Cevdet
Yılmaz ve Prof. Dr. Mehmet Aydın, “Öğrencimizi
kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz.” dediler.
Açılış esnasında kısa bir konuşma yapan dersin koordinatörü Yrd. Doç. Dr. İlknur Karagöz de serginin
hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür
etti.
Sergide, Hoca Ahmed Yesevi’den Mevlana’ya,
Nazım Hikmet’ten Necip Fazıl’a birbirinden farklı
dönemlerde eser vermiş on yedi şairin portrelerinin karakalemle resmedilmesinin yanı sıra, her şairin birer şiiri de portrelerinin yanında yer aldı.
Eğitim Fakültesi A Blok’ta ziyaret edilen sergide
öğrenciler portrelerin önünde hatıra fotoğrafı da
çektirdiler.
146
SERGİ
SERGİ
RESİM-İŞ EĞİTİMİ ÖĞRENCİLERİ
MEZUNİYET SERGİSİ AÇTILAR
Samsun
Ondokuz Mayıs
Üniversitesi Güzel
Sanatlar Eğitim
Bölümü Resim-İş
Eğitimi öğrencileri
tarafından
“Mezuniyet Sergisi”
açıldı.
O
MÜ İlkadım Kampüsü Resim İş Eğitim Binası Fuaye Salonu’nda düzenlenen serginin açılış törenine, Samsun Valisi Hüseyin Aksoy ve eşi Hülya Aksoy, Rektör Prof.
Dr. Hüseyin Akan, Samsun Emniyet Müdürü İsmail Türkmenli ve eşi Aslı Türkmenli,
İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, Rektör Yardımcıları; Prof. Dr. Halis Ölmez, Prof.
Dr. Hakan Leblebicioğlu, Prof. Dr. Mahmut Aydın, OMÜ Güzel Sanatlar Bölüm Başkanı Prof.
Memduh Erkin, öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı.
OMÜ Resim-İş Öğretmenliği Bölümünden mezun olan 120 öğrencinin açtığı sergide,
heykel, seramik, resim, fotoğraf, endüstriyel tasarım, özgün baskı ve grafik çalışması olmak
üzere toplam 155 eser sergilendi. OMÜ Güzel Sanatlar Bölüm Başkanı Prof. Memduh Erkin,
çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Teknolojinin hızla artmasının hekimliğin sanat tarafının azalmasına neden olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, “Herkesin saygı duyduğu, baktığında bütün hastalığı
anlayan hekimlik sanatı, artık bir anlamda unutulmaya yüz tuttu. Biz yine de ‘hekimlik sanattır’ demeyi seviyoruz. Bu binanın yenilenmesi bize nasip oldu. Burası Samsun için önemli
bir sanat üretim merkezi olacak. Bu serginin öğrencilerimiz için hayırlı olmasını diliyorum.”
dedi.
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy yaptığı konuşmada, sanatsız bir toplumun gelişmesinin
mümkün olmadığını hatırlatarak, üniversitelerde yer alan güzel sanatlar fakültelerinin önemine değindi. Vali Aksoy, “Yetenekleri olan insanları güzel bir noktaya taşıma adına fakültelerimiz, üniversitemizin bu bölümleri, toplumun geleceğine ışık tutacak ve bu anlamda
yürütülecek çalışmalarda önemli rehberlik edecek olan kurumlarımızdan birisidir.” diye
konuştu.
Eşi Hülya Aksoy için OMÜ Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümünün ayrı bir önem ve anlam
taşıdığını ifade eden Vali Aksoy, “Eşim, OMÜ Eğitim Fakültesi Resim-İş Grafik Bölümünden 1989
yılında mezun oldu. Bu binada eğitim gördü. O da yıllar sonra bu okula böyle bir vesile ile gelme fırsatı
buldu. Bu anlamda eşim de, ben de sizlerle beraber burada bulunmaktan büyük bir keyif duyduk. Üniversitemiz gerçekten hızla gelişiyor, hızla ilerliyor. Bunu birçok alanda görüyoruz. Öğrenci sayısıyla, öğretim
kadrosuyla, yayınlarıyla, diğer çalışmalarıyla ülkemizin önemli üniversitelerinden bir tanesidir.” dedi.
Konuşmaların ardından protokol üyeleri tarafından serginin açılış kurdelesi kesildikten sonra öğrencilerle birlikte sergi gezildi.
147
SERGİ
SERGİ
SAMSUN MESLEK YÜKSEKOKULUNDAN
YILSONU SERGİSİ
Prof. Dr.
Sevilhan Mennan
Yrd. Doç. Dr.
Tamer Aslan
Ondokuz
Samsun Meslek
Yüksekokulu El
Sanatları Bölümü
Mimari Dekoratif
Sanatlar Programı
Yıl Sonu Sergisi
açtı.
S
ergiye; Vali Yardımcısı Mehmet Ali
Karatekeli, Cumhuriyet Başsavcısı
Ali Yeldan, Bölge İdare Mahkemesi
Başkanı Ali Telli, Baro Başkanı Av. Necat Anıl,
Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, Rektör Yardımcıları, Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, Prof.
Dr. Halis Ölmez ve Prof. Dr. Mahmut Aydın,
Atakum Belediye Başkanı Metin Burma, davetliler ve öğrenciler katıldı.
El Sanatları Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr.
Tamer Aslan’ın bölümle ilgili kısa bilgi vererek şunları söyledi, “Sergimiz, El Sanatları
Bölümü-Mimari Dekoratif Sanatlar Programı
öğrencilerinin aldıkları uygulama derslerinde ortaya çıkan ürünlerinden oluşmaktadır.
İnanın hepsi büyük bir mutluluk ve heyecanla bu günü beklediler. Öğrenme azimleri ile
çalışmalarını sergiye yetiştirmek için, gece,
gündüz, hafta sonu, tatil demeden çalışmalar yaptılar ve bu çalışmaları sizlerle paylaşıyorlar. Bu
dönem sergimize yıllardır birlikte çalışmaktan ve bölüm
olarak destek olmaktan onur duyduğumuz LÖSAM’da
katılmaktadır. Stantlarında sizleri ağırlamaktan mutluluk
duyacaklardır. Serginin hazırlanmasında emeği geçen öğrencilerimize, mesai arkadaşlarıma, teknik elemanlarımız
saygılarımı sunuyorum.” dedi.
Samsun Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Sevilhan Mennan konuşmasında, “Öğrencilerimizin yaptıkları
el emeği göz nuru eserleri titizlikle inceleyeceğiz. Bugün
öğrencilerimizin mürüvvet günüdür. Hepsini teker teker
kutluyorum.” diye konuştu.
148
SERGİ
SERGİ
Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan ise, “İçerde gezdiğimizde göreceğimiz eserler aslında gençlerimizin hayal dünyalarının ne kadar
geniş ve ne kadar yenilikçi olduklarını gösterecek. Bir anlamda ne kadar ‘innovatif’ olduklarını göreceğiz. Genç beyinlerde aslında
bizim göremediğimiz yönleri görme, bakamadığımız taraflara bakma yeteneği var. Bu kampüs hocalarımızın ve öğrencilerimizin katkılarıyla ‘Güzel Sanatlar Kampüsü’ olarak; Güzel Sanatlar Fakültesi, Eğitim Fakültesinin Resim-İş Eğitimi ve Müzik Eğitimi Bölümleri,
Konservatuar, Mimarlık Fakültesi ve Samsun Meslek Yüksekokulunun Mimari Dekoratif, Grafik El Sanatları gibi tamamen kreatif,
güzel sanatlara yönelik bölümlerin yerleştiği bir kampus olacak ve sıklıkla sergilerin konserlerin ve bir çok kültürel etkinliğin olacağı
bir kampus haline gelecek.” dedi.
Geçen seneki sergide Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan’ın ve Baro Başkanı Av. Necat Anıl’ın yapmış olduğu ebru çalışmaları sergide
sürpriz olarak kendilerine hediye edildi. Protokol üyeleri de sergide ebru çalışması yaptılar.
İLAHİYAT FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ
MATERYAL SERGİSİ AÇTI
O
ndokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2. sınıf öğrencilerinin hazırladığı “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Öğretim Teknolojileri ve Materyalleri” sergisi İlahiyat Fakültesi fuaye alanında açıldı.
Serginin açılışını Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Aydın ve İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Peker yaptı. Sergiye ayrıca; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şenol Eren, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Sergide konuşan İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Peker emeği geçenlere teşekkür ederek, öğrencilere başarılar
diledi.
149
SERGİ
SERGİ
HACI BEKTAŞ-I VELÎ’NİN EVRENSEL
MESAJLARI SERGİSİ
Danışmanlığını
Yrd. Doç. Dr.İbrahim
Gül”ün yaptığı
Hacı Bektaş-ı Velî
Araştırmaları
Topluluğu
edilen, “Hacı
Bektaş-ı Velî’nin
Evrensel Mesajları”
konulu sergi, Eğitim
Fakültesinde açıldı.
E
ğitim Fakültesi B Blok’ta düzenlenen serginin açılışında konuşan Doç. Dr.
Yavuz Bayram, Hacı Bektaş-ı Velî hakkında kısa bir değerlendirme yaptı.
Doç. Dr. Yavuz Bayram Hacı Bektaş-ı Velî’nin Anadolu’da birlik ve beraberlik ruhunun oluşturulmasında büyük katkıları olduğunu söyledi. Ayrıca Hacı
Bektaş-ı Velî’nin Anadolu’nun Müslümanlaşmasında da önemli katkıları bulunduğuna işaret eden Doç. Dr. Yavuz Bayram, serginin hazırlanması ve organize edilmesinde emeği
geçenlere ve serginin açılışına katılanlara teşekkür etti.
TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK HASTANESİNDE
RESİM SERGİSİ
O
ndokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim
Öğretmenliği 4. sınıf öğrencileri tarafından Çocuk
Hastanesi’nde, topluma hizmet uygulamaları dersi
kapsamında mini bir resim sergisi açtı. Sergi, Öğretim Görevlisi
Murat Ağçiçek ve Grup Başkanı Kübra Nur Emin tarafından organize edildi.
150
LÖSAM Başkanı Prof. Dr. Davut Albayrak’ın sergiyi düzenleyen öğrencilere sertifikalarını vermesinin ardından serginin açılış
kurdelesi kesildi. Prof. Dr. Albayrak sergide yer alan resimleri tek
tek inceledi. Lösemi hastası çocuklar da hastanede açılan resim
sergisini gezdiler.
SPOR
SPOR
ÜNİLİG’DE OMÜ’NÜN BÜYÜK
BAŞARISI
G
ençlik ve Spor Bakanlığı tarafından bu sene ilk defa
düzenlenen Üniversiteler Spor Ligi’nde (ÜNİLİG) dereceye giren üniversiteler için ödül töreni, 17 Mayıs
2013 tarihinde Ankara’da düzenlendi. Törene; Gençlik ve Spor
Bakanı Suat Kılıç, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan,
Yaşar Doğu Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) Müdürü Prof. Dr. Osman İmamoğlu, Müdür Yardımcısı Prof. Dr. S.
Ahmet Ağaoğlu, Hentbol Antrenörü Yrd. Doç. Dr. Erkut Tutkun,
Voleybol Antrenörü Okt. Pelin Akyol ve Basketbol Antrenörü
Okt. Fulya Cengizhan ve takımlarda oynayan öğrencilerimiz
katıldı.
Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından üniversite sporlarına
yeni bir heyecan getirmesi ve spor kültürünün yaygınlaşması adına başlatılan ÜNİLİG’in ilk sezonu sona erdi ve dereceye giren üniversiteler belli oldu. 6 spor branşında 49 ilden 86
üniversitenin 47’si bayan ve 129’u erkek olmak üzere 176 takımın mücadele ettiği ÜNİLİG’in ilk sezonunda 2559’u erkek ve
526’sı bayan olmak üzere 3065 sporcu ter döktü. ÜNİLİG’in ilk
sezonunun ardından 6 branşta toplam 25 üniversite dereceye
girmeyi başardı. Branşında şampiyona 50 bin, ikinciye 30 bin
ve üçüncüye 15 bin TL ödülün dağıtıldığı ÜNİLİG’de dereceye
giren üniversitelere 1 milyon 160 bin TL tutarındaki ödüllerini
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç takdim etti.
Üniversitemiz ÜNİLİG’e bayan hentbol, erken voleybol ve
bayan basketbol olmak üzere üç takım ile katıldı ve büyük başarı elde etti. Bayan Hentbol Takımı birinci, Erkek Voleybol Takımı birinci ve Bayan Basketbol Takımı ikinci oldu.
Bakan Kılıç, ÜNİLİG’in ilk sezonunda beklenenden daha iyi
bir noktaya geldiğinin altını çizerek, “ÜNİLİG, büyük bir heyecanla istediğimiz, hedeflediğimiz, önem verdiğimiz bir projeydi.
Gençlerimizdeki arzu ve istek bizi bu projeyi hayata geçirmeye
teşvik etti. ÜNİLİG, ilk sezonunda beklenenden daha iyi bir noktaya geldi. ÜNİLİG’e emeği geçen herkese katkılarından dolayı
teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu. Bakan Kılıç, ÜNİLİG’i
hayata geçirmelerindeki ana hedeflerinden birisinin de sporun bağdaştırıcı gücü olduğu olduğunu söyledi. Kılıç, “Biz, bu
ülkenin tüm gençlerinin birbirini tanımasını istedik. Batıdaki bir
üniversite ile doğudaki bir üniversitenin eşit şartlarda karşılaşmasını istedik. Böylelikle herkes birbirini daha iyi birbirini anlama şansını yakalayacaktır. Hiçbir üniversitemizi ayrı düşünmedik, düşünemeyiz de. Spor, ülke gençlerine kardeş olduklarını
anımsatmak için çok önemli bir araçtır.” dedi.
151
SPOR
SPOR
OMÜ GÜREŞ TAKIMI DÜNYA
SIRALAMASINDA 1. SIRADA
T
ürkiye
Üniversite
Sporları Federasyonu
organizasyonunda
03–07 Nisan 2013 tarihinde
Kahramanmaraş Sütçü İmam
Üniversitesi’nde yapılan, “A
Grubu Türkiye Üniversitelerarası Güreş Şampiyonası”na
Serbest Güreş, Greko-Romen
ve Bayan güreş dallarında katılan Ondokuz Mayıs Üniversitesi takımları rakiplerini büyük
üstünlükle yenerek Türkiye
şampiyonu / Türkiye Birincisi
oldular.
Sağlık Kültür ve Spor Daire
Başkan Vekili Güngör Kural,
Antrenörler Okutman Hasan
İmamoğlu ile OMÜ Güreş Takımları ve Milli Takımlar Teknik Direktörü Yrd. Doç. Dr. Mehmet Türkmen, şampiyon sporcularla birlikte Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu’nu ziyaret
ettiler.
OMÜ Güreş Takımları ve Milli Takımlar Teknik Direktörü Yrd. Doç. Dr. Mehmet Türkmen, “Üniversitemiz Güreş Takımı Dünya sıralamasında 1. sırada yer almaktadır. Bu yıl güreş milli takımının oluşturulması da üniversitemize verilmiştir. Oluşturulacak Milli Takım ülkemizi
temsilen müsabakalara katılacaktır. 15-20 Nisan tarihleri arasında KKTC’de düzenlenecek olan “I. Üniversite Spor Oyunları”nda ülkemizi
üniversitemizin güreşçilerinden oluşturulan takım temsil edecektir.”dedi.
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, “Güreş deyince üniversitemiz akla geliyor. Kupa, madalya alınmasa da sportmence
yarışmak da gurur vericidir. Güreşçilerimiz spordaki bu başarılarının yanı sıra eğitimlerinde de aynı başarıyı göstererek meslek hayatlarında kendileri gibi başarılı sporcuların yetişmesinde de önayak olacaklardır. Sporcularımızı her yıl yinelenen başarıları dolayısıyla tebrik
eder, başarılarının devamını dilerim” dedi.
ÜNİVERSİTEMİZ SPORCULARINDAN BİR
ŞAMPİYONLUK DAHA
T
ürk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) tarafından KKTC’nin
Lefkoşa şehrinde, 15-20 Nisan 2013 tarihleri arasında düzenlenen üniversitelerarası spor müsabakalarında üniversitemiz
güreş takımı, ülkemiz milli takımı adına yarışarak, 8 ülke arasında serbest
ve grekoromen branşlarında birinci olarak ülkemize ve üniversitemize bir
mutluluk daha yaşattı.
Alınan şampiyonluklar dolayısıyla üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu’nu ziyaret eden, OMÜ Milli takımlar teknik direktörü Yrd. Doç. Dr. Mehmet Türkmen, sporcular adına
Leblebicioğlu’na milli takım üniforması hediye etti. Ziyarette Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Güngör Kural da bulundu.
152
SPOR
SPOR
ULUSAL YÜZME OYUNLARI ÖZEL
OLİMPİYATLARI
Bu yıl
Ondokuz Mayıs
Üniversitesinde 4.’sü
düzenlenen Ulusal
Yüzme Oyunları Özel
Olimpiyatları açılış
töreni, Yaşar Doğu
Beden Eğitimi ve
Spor Yüksekokulu
Kapalı Spor
Salonu’nda yapıldı.
A
çılış törenine; Rektör Vekili Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis Ölmez,
Özel Olimpiyatlar Türkiye Direktörü Ali Üredi, dekanlar, yüksekokul müdürleri, öğretim üyeleri,
öğrenciler ve davetliler katıldı.
Özel Olimpiyatlar Töreninin açılış konuşmasını yapan, Özel Olimpiyatlar Türkiye Direktörü Ali Üredi,
“Ondokuz Mayıs Üniversitesinde bu sene Özel Olimpiyatların 4.’sünü yapıyoruz. Tüm sporculara başarılar
diler, ailelerine de teşekkür ederim” dedi.
BESYO Müdürü Prof. Dr. Osman İmamoğlu da sporculara başarılar dileyerek, Gençlik ve Spor Bakanı
Suat Kılıç’a sporculara ve olimpiyatlara verdiği destekten dolayı teşekkür etti.
Rektör Vekili Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu da yaptığı konuşmada, “4.’süne ev sahipliği yaptığımız Özel
Olimpiyatlarda sizleri ağırlamaktan onur duyuyoruz. Özverili aileler ve öğretmenler sayesinde her şeyin
başarılabileceğine inanıyorum. Siz velilerimize ve öğretmenlerimize çok teşekkür ediyor, tüm sporculara
başarılar diliyorum” dedi.
Tören, Özel Olimpiyatlara 11 ayrı ilden katılan 100 sporcunun, Samsun Büyükşehir Belediye Bandosu
eşliğinde yaptıkları geçit töreninin ardından, BESYO öğrencilerinin modern dans gösterileri, olimpiyatlara
katılan öğrencilerin halk oyunları gösterisi ve plaket töreniyle sona erdi.
153
SPOR
SPOR
ŞAMPİYON ATLETICO RÖNTGEN
OMÜ Tıp
Fakültesi
Hastanesi
yönetimi
tarafından
organize edilen
Salon Futbol
Turnuvası
finalinde Hastane
İdaresi’ni 6-3
mağlup eden
Atletico Röntgen
mutlu sona ulaştı.
F
inal sonrasında şampiyon takıma kupasını Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Aydın verdi.
Turnuvanın iki iddialı ekibinin karşı karşıya geldiği müsabaka ortada başladı. Hastane İdaresi’nin önemli isimleri İsa
Erfalay, İbrahim İnan ve Cengiz’in sakatlıklarından dolayı tam
kapasiteyle oynayamadığı müsabakada oyunun kontrolü Atletico Röntgen’e geçti. Kırmızı beyazlı ekip, tatlı sert oyunuyla
rakibi Hastane İdaresi karşısında rahat bir görüntü sergiledi.
Maç içerisinde yakaladığı gol pozisyonlarını iyi değerlendiren
Atletico Röntgen, her iki yarıda bulduğu gollerle salondan 6-3
gibi net bir skorla galip ayrıldı. Karşılaşmanın sonunda yapılan
ödül töreninde dereceye giren takımları ve turnuvanın gol kralına hediyeleri taktim edildi. Maç sonunda şampiyon Atletico
Röntgen takımındaki sevinç görülmeye değerdi.
Final maçını OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr.Mahmut Aydın, Fen Edebiyet Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şenol Eren, OMÜ
Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr.Mustafa Bekir Selçuk ve OMÜ Genel Sekreteri Yrd. Doç. Dr. Selahattin Özyurt
izledi. Maçın sonunda Aydın, Eren, Selçuk ve Özyurt sporcuları tebrik ettiler. Şampiyon Atletico Röntgen’e kupasını Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Aydın verdi. İkinci olan Hastane
İdaresi ise kupasını Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şenol Eren’den aldı.
Her anı büyük heyecana sahne olan turnuvayı üçüncü olarak bitiren Kardiyoloji takımına ise kupasını Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr.Mustafa Bekir Selçuk verdi. Başhekim
Selçuk, turnuvanın amacına ulaştığını ve seneye daha geniş
katılımlı bir organizasyona daha imza atacaklarının şimdiden
sözünü verdi. Kupa töreni sonrasında toplu olarak objektiflere
fotoğraf çektiren şampiyon Atletico Röntgen takımında büyük
sevinç yaşandı.
154
Sakatlığına rağmen başarılı
performansıyla göz dolduran Hastane İdaresi’nin forveti İbrahim
İnan, turnuvayı gol kralı olarak
tamamladı Oynadığı her karşılaşmada gol atan başarılı oyuncu
İbrahim İnan, turnuvayı uzak ara
birinci olarak tamamladı. Final
karşılaşması sonrasında gol krallığı resmiyet kazanan İbrahim İnan,
ödülünü Ondokuz Mayıs Üniversitesi Genel Sekreteri Yrd. Doç. Dr.
Selahattin Özyurt’dan aldı.
SPOR
SPOR
OMÜ FUTBOL DIŞ SAHA TAKIMI VE
FUTSAL TAKIMINDAN REKTÖR AKAN’A
ZİYARET
OMÜ Futbol
Dış Saha Takımı ve
Futsal Takımı Rektör
Prof. Dr. Hüseyin
Akan’ı ziyaret ettiler.
A
ntrenör Okutman Fedai Aksoy, “OMÜ Futbol Dış Saha Takımı 25 – 29 Nisan tarihleri arasında Tokat’ta düzenlenen süper lige
yükselme 1. etabını şampiyon olarak tamamladı. Süper Lige terfii mücadelelerin 2. Etabı, 14 – 18 Mayıs tarihleri arasında
İzmir’de düzenlenecek.” dedi.
Antrenör Yardımcısı Okutman Kazım Bıyık, “OMÜ Futsal takımı 19 – 23 Mart tarihleri arasında Samsun’da yapılan süper lige yükselme 1. etabında şampiyon oldu. Takım, 9 – 13 Nisan tarihleri arasında Adana’da düzenlenen süper lige terfii müsabakalarında şampiyon
olarak, 21 – 25 Mayıs tarihleri arasında Kayseri’de düzenlenecek olan turnuvalarda üniversitemizi temsil edecektir.” dedi.
“Üniversitemiz öğrencilerinin sporun çeşitli dallarında kazandıkları başarılar bizlere gurur veriyor.” diyen Rektör Prof. Dr. Hüseyin
Akan, öğrencileri tebrik ederek çeşitli hediyeler takdim etti.
OMÜ GELENEKSEL SINIFLARARASI
FUTBOL TURNUVASI SONA ERDİ
H
er yıl Öğrenci Konseyi tarafından düzenlenen ve geleneksel hale gelen sınıflararası futbol turnuvası’nın 5.’si sona erdi.
150 takımın katıldığı turnuvanın final maçına; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, öğretim üyeleri öğrenciler ve davetliler katıldı.
Heyecan ve çekişmeyle geçen final maçında uzatmalardan sonra penaltılarda galip
gelen İlköğretim Matematik Öğretmenliği
Bölümü 4. sınıf öğrencilerinin takımı 1. oldu.
Müsabakada; Coğrafya Bölümü 4. sınıf öğrencileri. 2., Tarih bölümü 4. sınıf öğrencileri
ise 3. oldu.
Turnuvada 1. olan İlköğretim Matematik Öğretmenliği 4. sınıf öğrencilerinin takımına madalya ve kupaları Rektör Yardımcısı Prof. Dr.
Hakan Leblebicioğlu tarafından verildi. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Vakfı İktisadi İşletmesi (OMKAN) ise 1. olan takıma 1.000 TL, 2.’ye
500 TL ve 3.’ye 250 TL para ödülü verdi.
155
SPOR
SPOR
OMÜ KARATE TAKIMI MADALYA İLE
DÖNDÜ
OMÜ Karate
Takımı, Üniversitelerarası
Türkiye Karate
Şampiyonası’ndan
üçüncülükle
döndü.
O
MÜ Karate Takımı, 29 Nisan–1 Mayıs 2013 tarihleri arasında Kayseri’de düzenlenen, “Üniversitelerarası Türkiye Karate Şampiyonası”ndan, Bayanlar 68 Kg’da ve Erkekler 60 Kg.’da 3.’lükle
döndü.
Takım antrenörü Ayhan Özkurt yaptığı açıklamada, “Sporcularımız üstün başarı sergilediler. Her bir
sporcumuz yaptığı maçta sergilediği yüksek kaliteli sportif performansla, rakiplerinin hafızasında OMÜ adına hatırlanacak izler bıraktı. Elde ettiğimiz başarı çok sevindiricidir. Başarı çıtamızı yükseltmek için çalışmalarımız ve çabamız sürecektir.” dedi.
Takım Antrenörü Ayhan Özkurt yaptığı konuşmada, “Sporcularımız üstün başarı sergilediler. Her bir sporcumuz yaptığı maçta sergilediği yüksek kaliteli sportif performansla,
rakiplerinin hafızasında OMÜ adına hatırlanacak izler bıraktı. Elde ettiğimiz başarı çok
sevindiricidir. Başarı çıtamızı yükseltmek için çalışmalarımız ve çabamız sürecektir.” dedi.
Timur Acar
156
SPOR
SPOR
OMÜ BADMİNTON 1. LİG’E ÇIKTI
Ondokuz Mayıs
Üniversitesi
Badminton
Takımı,
Badminton
1. Ligi’ne
yükseldi.
O
ndokuz Mayıs Üniversitesi Badminton Takımı, Badminton 1. Ligi’ne yükseldi. Antalya-Belek’te
yapılan Üniversiteler Arası 2. Lig Badminton müsabakasında 26 üniversite arasında takım halinde
2. olan OMÜ Badminton Takımı, 1. Lig’e çıkmayı başardı.
Badminton Takımı Antrenörü Ömer Aydoğmuş yaptığı açıklamada, “Müsabakalara çok iyi hazırlanmıştık.
Başarıya ulaşmak için çok çalıştık ve elde ettik. Müsabakalar sırasında Samsun’u ve üniversitemizi temsil
ettiğimizin bilincinde olarak bizlere güvenenlerin emeklerlerini boşa çıkarmadık. En centilmen ve ferdi bayanlarda birinciliği Eda Kulunk ve ikinciliği Simge Kop, ferdi erkeklerde beşinciliği Yaşar Kaya ile elde ettik.
Bize destek veren Yaşar Doğu Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Osman İmamoğlu’na
ve Müdür Yrd. Prof. Dr. Seydi Ahmet Ağaoğlu’na ve Samsun Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Güven
Özyurt’a teşekkür ederiz.” dedi.
Takımın Akademik Danışmanı Prof. Dr. Seydi Ahmet Ağaoğlu, Antrenör Ömer Aydoğmuş ve
Badminton Takımı Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan’ı makamında ziyaret ettiler. Rektör Akan başarılarının devamını dileyerek sporculara çeşitli hediyeler takdim etti.
157
SPOR
SPOR
ŞAMPİYON OMÜ JUDO TAKIMI
KUPALARINI
REKTÖR AKAN’A HEDİYE ETTİ
1
-3 Mayıs 2013 tarihleri arasında Şanlıurfa Harran Üniversitesinde
düzenlenen Üniversitelerarası Judo Şampiyonası’nda birinci olan
OMÜ erkek takımı ve 2. olan bayan takımı, Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan’ı makamında ziyaret ederek kupalarını hediye ettiler.
OMÜ BOKS TAKIMI REKTÖR AKAN’I
ZİYARET ETTİ
O
MÜ Boks Takımı 24-28 Nisan tarihleri arasında
Ankara’da düzenlenen ve 100 üniversitenin katıldığı
turnuvada Türkiye 3.’sü olarak Rusya’da yapılacak
olan Universiad Olimpiyatları’na katılma hakkı kazandı.
Boks Federasyonu Eğitim Kurulu Üyesi Antrenör Hasan Tat
gözetiminde çalışmalarını sürdüren sporculardan Muhammet
Aydın 69 kg’da Türkiye şampiyonu, Alkan Özdemir 56 kg’da
Türkiye ikincisi oldu.
Boks Federasyonu Eğitim Kurulu Üyesi Antrenör Hasan Tat,
“Polonya’da yapılan Stamm Feliks Şampiyonası’nda Bünyamin
Aydın 60 kg’da, Hüseyin Karslıoğlu 64 kg’da takım olarak şampiyon oldular. İki sporcu 20 Haziranda Mersin’de yapılacak olan
Akdeniz Oyunları’na katılma fırsatı kazandı.” dedi.
158
SPOR
SPOR
28. BAHAR ŞENLİĞİ FAKÜLTELER ARASI
VOLEYBOL TURNUVASI SONA ERDİ
OMÜ 28. Bahar
Şenliği kapsamında
düzenlenen
“Fakülteler
Arası Voleybol
Turnuvası” final
maçı BESYO Kapalı
Spor Salonu’nda
yapıldı.
B
ayanlar ve erkekler voleybol turnuvasında her iki kupanın da sahibi Ziraat Fakültesi oldu.
Tıp Fakültesi ve Ziraat Fakültesi’nin oynadığı final maçında sevinen taraf Ziraat Fakültesi Bayan Voleybol takımı oldu.
Ziraat Fakültesi Bayan Voleybol Takımı maçı 3-0 alarak kupanın sahibi oldu. Erkekler final maçında ise mücadele Eğitim Fakültesi ve
Ziraat Fakültesi arasında geçti. Hayli çekişmeli gecen mücadelede Ziraat Fakültesi maçı 3-2 alarak kupanın sahibi oldu.
OMÜ BAYAN BASKETBOL TAKIMI TÜRKİYE
2.’Sİ OLDU
O
MÜ Bayan Basketbol Takımı 2-6 Mayıs tarihleri arasında Ankara’da düzenlenen Bayanlar ÜNİLİG Müsabakalarında 6 takım
arasında Türkiye 2.si oldu.
Takımın aldığı 2.’lik ödülünün yanı sıra; sporcularımızdan Neslihan Özkan en değerli oyuncu, Seda Yılmaz ise 5 maçta 120 sayı ile
sayı kraliçesi oldu.
Antrenör Okt. Leyla Türkmen, Takımın Akademik Danışmanı Prof. Dr. Seydi Ahmet Ağaoğlu ve OMÜ Bayan Basketbol Takımı Rektör
Prof. Dr. Hüseyin Akan’ı makamında ziyaret ettiler.
159
ATAMA-YÜKSELME
ATAMA-YÜKSELME
Adı - Soyadı
Fakülte / Yüksekokul / Ana Bilim Dalı
Atandığı Kadro
Nurettin ÖZTÜRK
Yunus MACİT
Bünyamin KARABULUT
Nurşen BELET
Murat KABAK
İlknur AYAN
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi / İktisat Politikası
İlahiyat Fakültesi / Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Eğitimi
Mühendislik Fakültesi / Bilgisayar Donanımı
Tıp Fakültesi / Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Veteriner Fakültesi / Anatomi
Ziraat Fakültesi / Çayır Mera ve Yem Bitkileri
Prof. Dr.
Prof. Dr.
Prof. Dr.
Prof. Dr.
Prof. Dr.
Prof. Dr.
Nilüfer ÖZKAN
Murat KURT
Çağrı URAL
Tuğrul KIRTILOĞLU
Ali ERARSLAN
Nalan KIZILTAN
Kamil ALAKUŞ
Yüksel TERZİ
Metin AYDIN
Hasan KORKMAZ
Tülay Zakire AYTAŞ
Melda YAMAN ÖZTÜRK
Nuray Ertürk KESKİN
Ayşe KULEYİN
Zeki KARACA
Erdal KILIÇ
Ahmet DİLEK Sezgin GÜNEŞ
Levent GÜNGÖR
Berrin Zuhal ALTUNKAYNAK
Nazlı Dide Kutluk YILMAZ
İsmail ERPER
Osman KILIÇ
Gürkan Alp KAĞAN
Funda ASLANOĞLU
Diş Hekimliği Fakültesi / Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi
Diş Hekimliği Fakültesi / Protetik Diş Tedavisi
Diş Hekimliği Fakültesi / Protetik Diş Tedavisi
Diş Hekimliği Fakültesi / Periodontoloji
Eğitim Fakültesi / İ.Ö. Matematik Eğitimi
Eğitim Fakültesi / İngiliz Dili Eğitimi
Fen-Edebiyat Fakültesi / Uygulamalı İstatistik
Fen-Edebiyat Fakültesi / Uygulamalı İstatistik
Fen-Edebiyat Fakültesi / Fizikokimya
Fen-Edebiyat Fakültesi / Botanik
Fen-Edebiyat Fakültesi / Botanik
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi / İkt. Gelişme ve Uluslararası İktisat
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi / Yönetim Bilimleri
Mühendislik Fakültesi / Çevre Mühendisliği
Mühendislik Fakültesi / Yapı
Mühendislik Fakültesi / Bilgisayar Bilimleri
Tıp Fakültesi / Anesteziyoloji ve Reanimasyon
Tıp Fakültesi / Tıbbi Biyoloji
Tıp Fakültesi / Nöroloji
Tıp Fakültesi / Histoloji - Embriyoloji
Ziraat Fakültesi / Fitopatoloji
Ziraat Fakültesi / Fitopatoloji
Ziraat Fakültesi / Tarım İşletmeciliği
Ziraat Fakültesi / Tarım Makinaları
Ziraat Fakültesi / Endüstri Bitkileri
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Doç. Dr.
Ali EKİN
Osman SALIŞ
Gülay AYDIN
Özlem GENÇ
Emine ŞENDURUR
Rıza KORKMAZGÖZ
Özge YAKA KÜÇÜKARSLAN
Kerem ERZURUMLU
Melda GENÇ
Emel KURTOĞLU
Gürkan GENÇ
Kiraz ERCİYAS YAVUZ
Harun ÖZER
Ahmet ÖZTÜRK
Vedat KESKİN
Gaye Yeşim TAFLAN
Ali Fuad Başgil Hukuk Fakültesi / İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku
Samsun Sağlık Yüksekokulu / Beslenme ve Diyetetik Bölümü
Fen-Edebiyat Fakültesi / Sosyoloji Bölümü
Fen-Edebiyat Fakültesi / Ortaçağ Tarihi
Eğitim Fakültesi / Bilgisayar Öğr. ve Tek. Eğitimi
İlahiyat Fakültesi / Kelam
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi / Siyaset ve Sosyal Bilimler
Mühendislik Fakültesi / Bilgisayar Donanımı
Mimarlık Fakültesi / Mimarlık Bölümü
Tıp Fakültesi / Kadın Hastalıkları ve Doğum
Tıp Fakültesi / Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Turizm Fakültesi / Turizm Rehberliği
Ziraat Fakültesi / Sebze Yet. ve Islahı
Ziraat Fakültesi / Meyve Yetiştirici ve Islahı
Sivil Havacılık Yüksekokulu / Pilotaj Bölümü
Sivil Havacılık Yüksekokulu / Uçak Gövde - Motor Bakım Bölümü
160
Yrd. Doç. Dr.
Yrd. Doç. Dr.
Yrd. Doç. Dr.
Yrd. Doç. Dr.
Yrd. Doç. Dr.
Yrd. Doç. Dr.
Yrd. Doç. Dr.
Yrd. Doç. Dr.
Yrd. Doç. Dr.
Yrd. Doç. Dr.
Yrd. Doç. Dr.
Yrd. Doç. Dr.
Yrd. Doç. Dr.
Yrd. Doç. Dr.
Yrd. Doç. Dr.
Yrd. Doç. Dr.

OMÜ`DEN OMÜ`DEN - OMÜ Mezunlar Koordinatörlüğü

Transkript

Benzer belgeler

SANAYİ VE TEKNOLOJİ TEZLERİ YARIŞMASI

7. ulusal hidatidoloji kongresi 7. ulusal hidatidoloji kongresi

ISSN: 1305 - 4260 Yerel Süreli Yayındır 62. Sayı / Ekim-Kasım

OMÜ` DEN OMÜ` DEN - Ondokuz Mayıs Üniversitesi

KADRİYE BAKIRCI CV Kadriye Bakirci, İstanbul Teknik Üniversitesi

Poke Stop ve Poke GYM noktaları ile Beytepe