Kars İli Doğa Turizmi Master Planı

Transkript

Kars İli Doğa Turizmi Master Planı
KARS ĠLĠNDE
DOĞA TURĠZMĠ MASTER PLANI
2013 – 2023
KISALTMALAR
SUNUġ
ÖNSÖZ
ÇALIġMANIN MAKSADI
ĠÇĠNDEKĠLER
1. GĠRĠġ
1.1 DOĞAL ALANLAR, YÖRE ĠNSANININ GELENEKSEL HAYATI, KIRSAL KALKINMA, SÜRDÜRÜLEBĠLĠR TURĠZM
ALTERNATĠFĠ ve KARS VĠLAYETĠNDE SÜRDÜRÜLEBĠLĠR DOĞA TURĠZMĠ
Tabiatı korumanın geleceği kırsal alanların geleceğine, kırsal hayatın korunmasına ve sağlıklı yürüyen bir kırsal ekonomiye bağlıdır. Kırsal
alanlardaki düĢük ve dağınık nüfus ile beraber yetersiz gelir söz konusu olduğunda bu alanların turizm köyleri vb. gibi faaliyetler için
kullanılması söz konusu olacaktır. Bu tür giriĢimlerin önemli bir kısmı korunan alanlarda veya dıĢında yapılmaktadır. Bazı etkinliklerin korunan
alanlara ve tabiata çok zarar verdiği de görülmektedir. Bu sebeple tabiatı korumakla görevli olan bizlerin çevremiz ile iyi bir proaktif iliĢkiler
içinde olmamız gerekmektedir. Proaktif kiĢi; iliĢkilerde ve faaliyetlerde insiyatifi eline alan kiĢi demektir. Tabiattaki faaliyetlerin kontrolü için
Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı taĢra kuruluĢlarının kırsal sahalarda doğa turizminin geliĢtirilmesinde öncü olması doğru bir harekettir.
Son yıllarda sivil toplum kuruluĢları ve diğer kamu kurum ve kuruluĢları; statülü korunan alanlar, doğal alanlar, kırsal kalkınma, kalkınma için
iĢbirliği gibi konuları tamamıyla farklı bir bakıĢ açısı ile algılamaya baĢlamıĢlardır. Tabiat ve geleneksel kültürler üzerinde turizmin meydana
getirdiği olumsuz tesirler ve bunların neticesinde duyulan korkular kitle turizmine karĢı alternatif, çevreye duyarlı turizmi ve tabiatı korumayı
öne çıkarmıĢtır. Sürdürülebilir doğa turizmi ve ekoturizm tabiatın korunması için bir umut olarak ortaya çıkmıĢtır. Algılamadaki bu değiĢiklik,
doğal alanlar, korunan alanlar ve çevresinin bölgesel planlamasında turizme iliĢkin proje ve çalıĢmaların giderek artmasına yol açmıĢtır. Bu
sayede turizm, zaman içinde kırsal alanların kalkınmasında, yoksulluğun azaltılması ve yöresel kültürel zenginliğin korunmasında anahtar bir rol
haline gelmiĢtir.
Sürdürülebilir doğa turizmi, kırsal ekonominin çeĢitlendirilmesi, kırsal nüfus için yeni bir bakıĢ açısı meydana getirilmesi, yoksulluğun ve kırsal
göçün azaltılmasında önemli seçeneklerden biri olarak görülmektedir. Ancak, turizmin yalnızca yerel ekonomi ile doğru Ģekilde bütünleĢtirildiği
takdirde beklentileri karĢılayabileceği ve yöre halkı ile diğer ilgi gruplarına fayda sağlayacağı unutulmamalıdır.
1.2 DOĞAL ALANLAR VE SÜRDÜRÜLEBĠLĠR KALKINMA
1980’li yıllardan itibaren BirleĢmiĢ Milletler Çevre Programı (UNEP), çevre konularına iliĢkin çalıĢmaları arttırmıĢ, Bu çalıĢma giderek artan bir
etkinin meydana gelmesini sağlamıĢtır. Dünya Çevre Kalkınma Komisyonu’nca 1987 yılında tamamlanan çalıĢmalar sonunda “ortak
geleceğimiz” adlı bir rapor hazırlanmıĢtır. GeliĢmiĢ ve geliĢmekte olan ülkelerde, çevre ve kalkınma konularına çok farklı yaklaĢılması gerektiği
bu raporda vurgulanmıĢtır. Kalkınmanın ve insanlığın sahip olduğu kaynakların sürdürülebilir olduğuna vurgu yapılmıĢtır. Raporda ortaya
konulan “sürdürülebilir kalkınma” kavramı, insanların elinde bulundurduğu ve onlara muhtaç olduğu ekolojik, kültürel ve sosyo-ekonomik
kaynakların nadir ve eĢsiz olduğu görüĢüne varılmıĢtır.
Bir sahanın sahip olduğu kaynaklar, çok farklı maksatlar için kullanılabilmektedir. Örneğin, bir orman, kereste imalatı için kullanılabilirken,
üzerindeki ağaçlar kesilerek tarım toprağı olarak kullanılabilmekte ayrıca korunan alan olarak da ayrılabilmektedir. Alanın ve alanda yaĢayan
yöre halkının özelliklerine bağlı olarak bu seçeneklerden bazıları uygulanabilirken, bazıları ise kesinlikle uygulanamaz. Yalnızca korumacı bir
yaklaĢım içine girildiğinde doğru görülen seçenek ormanın el değmemiĢ eski haline bırakılması olsa da, yöre halkı ve diğer iĢ gruplarının bu
kaynakların sürdürülebilir kullanımı hayat kalitelerini yükseltmek için ormandan hak iddia etmeleri mevzubahistir. Bu sebeple yüzde yüz
sürdürülebilir kalkınmaya her zaman ulaĢılamasa da bu hedef üzerine yoğunlaĢılmalıdır.
Doğal ve korunan kırsal alanlarda, geçmiĢten günümüze yerel topluluklar ile arazinin beraberliği çok önemlidir. Korunan alan ağı büyüdükçe
korunan alan kavramının anlamı da değiĢmeye ve geliĢme göstermeye baĢlamıĢtır. Bu geliĢme içinde yöre insanlarının varlığı ve
faydalanmalarının sürdürülebilirliği de öne çıkmaktadır.
Bir doğal alan ve korunan alanın içinde yer aldığı bölgenin sürdürülebilir kullanımı, turizm, ekolojik tarım, hayvancılık, yeni bölgesel ürünler,
sürdürülebilir ormancılık, hatta enerji üretimindeki yatırımlarla birlikte düĢünüldüğünde daha baĢarılı olacağı açıktır.
Doğal alanlarda faaliyetlerin açıklanmasında Kırsal alan, Kırsal kalkınma ve Sürdürülebilir Kalkınma gibi kavramlar değerlendirilmelidir. Bu
kavramlara baktığımızda;
Kırsal Alan; ġehir diye tabir edilen yerleĢme sahalarının dıĢında kalan tarımla ilgili etkinliklerin yapıldığı alanları da içeren köy, mezra, kom vb.
adlarla adlandırılan ve anılan insan yerleĢimlerinin var olduğu alanları “kırsal alan” olarak tanımlayabiliriz.
Kırsal Kalkınma Kavramı: Kırsal kalkınma, küçük toplulukların içinde bulundukları ekonomik, toplumsal ve kültürel Ģartları iyileĢtirmek
amacıyla giriĢtikleri çabalarının, devletin bu konudaki çabalarıyla birleĢtirilmesi, bu toplulukların tüm ülke insanlarının tümüyle kaynaĢtırılması
ve ulusal kalkınma çabalarına tam katkıda bulunmalarının sağlanma süreci Ģeklinde tanımlanmıĢtır.
Kırsal Alan Kalkınması; Hem eğitim hem de örgütlenme iĢi olup, kırsal alan; toplumun ihtiyaçlarının göz önünde tutulması, kırsal alan
kalkınma politikası ile ilgili planların alınması sırasında topluma zorla kabul ettirilmemesi gereken bir konudur. Toplum istediklerini elde
etmedikçe kırsal alan çalıĢmalarına katılmayacaktır. Tarımsal çalıĢmalar, beslenme, eğitim, mesleki önderlik ve öğretim, kooperatifler, el
sanatları, küçük sanayiler, sosyal güvenlik çalıĢmaları, planlama ve sağlık politikaları nitelikleri kırsal alan ve ülke planları ile bir bütünlük içinde
olmalıdır.
Sürdürülebilir Kalkınma: Ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel kaynakların sürdürülebilir kullanımına dayanmaktadır. Burada ekolojik,
ekonomik ve sosyo kültürel sürdürülebilirlik Ģartlarının tamamının sağlanması önemlidir.
Kırsal alanlar turizm ve boĢ zamanların değerlendirilmesinde önemli bir yer tutmaktadır. Kırsal alan, turistlere sakin ve huzurlu bir seçenek
sunmaktadır. 2005 yılında yapılan bir araĢtırmada; Fransız vatandaĢları tatillerinin, %52’sini ya bir ailenin yanında ya da bir arkadaĢının evinde,
%26’sı evlerinde geçirdiklerini ve %9’luk bir kısmı ise kırsal alanda ikinci bir eve sahip olduklarını ifade etmiĢlerdir. Kırsal alanlar doğa için
önemli role sahiptir.
Tabii kaynakların korunması, biyolojik çeĢitliliğin sürdürülmesi, doğal felaketlere karĢı koruma, iyi hayat Ģartlarının korunması ve doğal
manzaranın korunması doğal çevre ile ilgili hususlardır.
1.3 SÜRDÜRÜLEBĠLĠR DOĞA TURĠZMĠ
Sürdürülebilir kalkınma, ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel kaynakların sürdürülebilir kullanımına dayanmaktadır.
Sürdürülebilir turizmin geliĢimi de sürdürülebilir kalkınma ile bağlantılı bir yaklaĢımdır. Sürdürülebilir turizmin geliĢiminde turistlerin ve ziyaret
edilen yerlerin bugün kü ihtiyaçlarının, gelecekteki fırsatları koruyup geliĢtirerek ve geniĢleterek karĢılanması amaçlanmaktadır. Bu yaklaĢım,
ekonomik, sosyal ve estetik ihtiyaçların, kültürel bütünlüğün, gerekli ekolojik süreçlerin, biyolojik çeĢitliliğin ve kırsal hayatı destekleyen
süreçlerin devamını içermektedir. BirleĢmiĢ Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün tanımına göre sürdürülebilir bir turizm geliĢimi;
Çevresel kaynakların en iyi Ģekilde kullanılmasını sağlamalı,
Ziyaret edilen toplulukların sosyo-kültürel yapısına, gelenekselliğine saygı göstermeli,
Bütün ilgi gruplarına adil bir Ģekilde dağıtılan sosyo-ekonomik faydalar ile tutarlı ve uzun vadeli ekonomik faaliyetler ortaya koymalıdır.
Buna göre sürdürülebilir kırsal/doğa turizminin geliĢme ölçütleri;
a. Biyolojik çeĢitliliğin korunması,
b. Ekonomik tutarlılık,
c. Kültürel zenginlik,
d. Yöre halkının refahı,
e. Ġstihdam kalitesi,
f. Sosyal eĢitlik,
g. Ziyaretçi memnuniyeti,
h. Yetkinin yerele doğru dağıtılması,
i. Toplumun genelinin refah ve mutluluğu,
j. Fiziki bütünlük,
k. Kaynakların etkin kullanımı,
l. Çevre temizliğidir.
Korunan alanlar açısından; tabiatın seçkin parçaları olan korunan alanlar ile turizm arasındaki bağ, korunan alanların tarihçesi kadar eskidir.
Korunan alanlar turizme, turizm de korunan alanlara ihtiyaç duymaktadır. Turizm korunan alanların kurulması ve yönetiminde göz önüne
alınması gereken önemli bileĢendir.
Turizm; aynı Ģekilde koruma altında olmayan flora ve faunanın tutunduğu tabiat alanlarına ve insanın yaĢadığı sahalardaki yöresel kültüre de
bağımlıdır. Bu bağımlılık doğa ve kültürün bozulmaması için tedbirleri gerektirir. Bu tedbirlerin neler olacağının “sürdürülebilir kırsal kalkınma”
ilkeleri çerçevesinde tespiti de zorunludur.
Turizmin önemli bir ekonomik faaliyet olması ve tüm göstergelerin bu faaliyetin büyüme eğiliminde olacağı yönünde olması önemli bir husustur.
Turizmdeki büyümeyle beraber sürdürülebilir turizm, ekoturizm gibi doğayla ilgili turizme olan talep artmıĢ ve turizm ürünleri ile destinasyonlar
çeĢitlenmiĢtir. Turistlerin talepleri de değiĢmiĢ ve çeĢitlenmiĢtir. Turistlerin talepleri konaklamada konforun sağlanması yanında, yöreye özgü
kültürel değerler hakkında bilgi edinme, yöre halkıyla iletiĢim, bölgenin flora ve faunası, özel ekosistemler, doğal hayat ve bunların korunması
da dahil olmak üzere daha sorumlu bir seyahat deneyimi kazanmak da söz konusudur.
Beklenen büyüme ve yeni eğilimler turizmi o kadar stratejik bir konuma taĢımıĢtır ki, turizm eĢsiz özellikli doğal veya korunan alanların
sürdürülebilirliğinin yanı sıra bu alanların çevresinde yaĢayan yöre halkının kalkınma potansiyeline de müspet etki sağlayabilmektedir. Bu
durumda turizm, doğal alanların korunması ve yöre halkı ile ziyaretçilerin çevre bilincinin arttırılmasında kullanılabilecek çok önemli bir araçtır.
Dolayısıyla turizm sayesinde koruma çalıĢmaları için gerekli mali kaynakların kazanılmasının yanı sıra ziyaretçiler ile yöre halkına yönelik
bilinçlendirme ve eğitim programlarının oluĢturulması ve uygulanması gibi hedeflere de kolayca ulaĢılabilmektedir.
En önemli hususta; turizm faaliyetlerinin uzun dönemde sürdürülebilir olması için geniĢ kapsamlı, dikkatli, katılımcı ve paylaĢımcı olarak
planlaması, sürecin etkin yönetimi ve izlenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, bu faaliyetlerin geri dönüĢü mümkün olmayan olumsuz etkileri
ortaya çıkacak ve turizm bu alanları tahrip eden bir faktör haline gelebilecektir. ĠĢte bu nedenle; “SÜRDÜRÜLEBĠLĠR DOĞA TURĠZMĠ
GELĠġME (MASTER) PLANI” çalıĢmasına lüzum duyulmuĢtur.
1.4 SÜRDÜRÜLEBĠLĠR DOĞA TURĠZMĠ GELĠġME STRATEJĠSĠ
Yukarda da bahsedildiği üzere, insan kullanımı bakımından hassas olan sahalarda turizm söz konusu olduğunda turizmin iyi planlanması ve
yönetilmesi önemli olmaktadır.
AlıĢılmıĢ turizm stratejileri ile Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme Stratejisi arasındaki fark Ģudur; alıĢılmıĢ yöntemler yukarıdan aĢağıya bakıĢ
açısı ile uygulanmaktadır.
Yani kararlar merkezden alınmakta ve uygulanması için yerele taĢınmaktadır. Yöre halkı katılımcı olamamaktadır.
Sürdürülebilir turizm ise aĢağıdan yukarıya bir yaklaĢım için gayret göstermektedir. Bu yaklaĢımda yöre halkının beklentileri ele alınır, yönetime
katılmasını sağlayıcı yapı kurulur, yörenin kalkınma potansiyelini bünyesinde barındıran tabii değerlerin korunması için ortak kararlar alınır.
Karar almanın yanında uygulama ve izleme aĢamalarında da yöre halkının bilgisini, becerilerini, en uygun Ģekilde kullanmak esastır. Bu
yaklaĢım yöre halkının, yerel otorite ve organizasyonların yetkilendirilmesine dayanır.
-Sürdürülebilir turizm geliĢim aĢamasında doğa ve çevresinin ortak çıkarları söz konusudur. Konaklama ve diğer turizm altyapıları mümkün
olduğunca doğal alan dıĢında olmalıdır. Bu durum doğaya ve kültüre zararı en aza indirdiği gibi ev pansiyonculuğu gibi faaliyetlerin
yapılmasıyla yöreye faydayı arttırabilir.
-Yöre halkı ve diğer bölgesel ilgi grupları turizm geliĢiminde önemli ortaklardır. Söz konusu gruplar turiste konaklama imkanı sunacaklar,
sunacakları ürünün kalitesinin korunmasında da sorumluluk alacaklardır.
-Günübirlik ziyaretçiler yerine uzun süreli konaklamaya lüzum duyan turistle hedefleniyorsa, doğal ve kültürel mirasa dayalı çekim noktaları, el
sanatları gibi faaliyetler ortaya konmalıdır.
-Doğal alanlar genellikle çok hassastır, bu sebeple ekolojik değerler, belirli bir saha ile sınırlı olmayacaktır. Geleneksel hayat, yerel kültür, kırsal,
sosyal ekonomik yapılar da aynı zamanda turizmin temel kaynağı olmaktadır.
- Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme (Master) Planı’nın ilimizde/bölgemizde ve ülkemizde doğa turizmine konu olacak sahaların tüm ilgi
grupları için anlamlı ve cazip bir bakıĢ açısına dayandırılmasına esas olmalıdır.
- Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme (Master) Planı’nda turizm; doğayı koruma, kırsal kalkınma için bir araç olarak ele alındığından, doğa
turizmi yönetim planı olarak ele alınmalıdır. Halihazırda olan turizm etkinlikleri de tartıĢılmalı, değerlendirilmelidir. Ġlde sürdürülemez olan
turizm veya gelir getirici faaliyetler de tanımlanmalıdır. Ayrıca iyi bir yönetim için tehditler ve fırsatlar da ele alınarak bunlardan hareketle ortaya
çıkacak fikirler ortaya konmalıdır.
-Doğaya dayalı turizm yönetiminin entegre bir anlayıĢla (alan ve çevresinin sahip olduğu doğal, tarihi ve sosyo-ekonomik kaynakların bütüncül
ele alınması) değerlendirilmesi de önemlidir.
-Turizm geliĢimi genel olarak piyasa talebine göre yönlendirilir. Bir alanın turizm potansiyelinin değerlendirilmesi, rekabetçi özgün ve özellikli
bir destinasyon oluĢturması için gerçekçi beklentiler ortaya konulmalıdır. Yüksek ekolojik değerlere sahip olan sahalar yüksek turizm değeri
içermeyebilir. Turizm, ancak doğru pazar ürünlerini hedeflediği zaman baĢarılı olabilir. Özellikle hassas tabiat alanlarında taĢıma kapasitesi
düĢük iken, bu alanlardan beklenen faydalar yüksek olmaktadır. TaĢıma kapasitesinin düĢüklüğü sınırlı sayıda turist demektir. Bu sebeple taĢıma
kapasitesinin değerlendirilmesi de önemlidir.
-Entegre Doğal Alan Yönetimi, Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme (Master) Planı ile doğa ve turizm yönetimi için tüm ilgi gruplarının
desteğini almayı hedefler. Tüm ilgi gruplarının etkin desteği önem taĢır. Turizm geliĢiminin karmaĢık yapısı göz önüne alınırsa, ilgi gruplarının
etkin iĢ birliği oldukça önemlidir. Planın herkes tarafından sahiplenilmesi ayrıcalık olacaktır.
-Sürdürülebilir kırsal kalkınma için kapsamlı bir vizyon belirlenmesine de ihtiyaç vardır.
-Pazarlama
Stratejisi; Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme (Master) Planı’nın bir parçasıdır. Kalkınma ve rekabete açık ürün-Pazar
kombinasyonu için yaratıcı yaklaĢımlar içermelidir. Pazarlar, hedef gruplar, turist sayısı, ürünler, hizmetler, yaratıcı yaklaĢımlar bu stratejide yer
almalıdır.
-Turizm Destinasyonu Yönetimi; Yaygın bir stratejik yaklaĢım olup, destinasyonu rekabete açık hale getirir, bir turizm pazarını iyi bir Ģekilde
yönetmek, pazarlamak, bir destinasyonu rekabetçi yapabilmek için gereken tüm unsurları içeren bir yaklaĢımdır.
-Ġyi tanımlanmıĢ amaçlar ve göstergelerle mantıksal bir çerçeve kurmak, ayrıntılı bütçe, mali portre ve ilgi gruplarının tümüne açık görev ve
sorumluluklar veren bir iĢ planı hazırlamak gereklidir.
-Ziyaretçinin Ġzlenmesi ve Ziyaretçi Yönetim Planı: Madem ki doğa gibi hassas bir sistemde çalıĢılıyor, bu durumda turist ziyaretinin
ilkelerini belirleyen bir ziyaretçi yönetim planı lüzumludur. Aynı zamanda da hem geri bildirim temin etme, hem de taĢıma kapasitesinin
kontrolü için izleme programı da olmalıdır.
Geri bildirimler kalitenin arttırılması, sunumların taleplere uygun hale getirilmesi (iyileĢtirilmesi), hizmetteki aksamaların ve doğadaki
değiĢimlerin takibi için çok önemlidir.
ġu unutulmamalıdır ki; turizm, doğanın korunması için ortaya konan ana hedeflere ulaĢmak garanti edildiği takdirde teĢvik edilmelidir.
2. SÜRDÜRÜLEBĠLĠR DOĞA TURĠZMĠ GELĠġĠMĠNE ĠLĠġKĠN ÇALIġMALAR
2.1 KAYNAK ANALĠZĠ
GeliĢme planı ve stratejisi için öncelikle kaynak analizi yapılması mecburidir. Bir alanın sahip olduğu kaynaklar, o alanın kalkınması için bir
sermaye veya potansiyel oluĢturmaktadır. Bu kaynakların analizi de önemli veri ve bilgi oluĢturulmasını temin etmektedir.
Ekolojik ve kültürel kaynakların yanında sosyo-ekonomik özellikler de turizm geliĢimi için önemli bir temel oluĢturmaktadır. Örneğin kırsal
turizmin, tarımsal faaliyetleri desteklemediği durumlarda kırsal turizmin gerçekleĢtirildiği bölge hem kendi sermayesini hem de kırsal olma
özelliğini kaybedecektir.Gerek turizm potansiyeli gerekse taĢıma kapasitesi turizm kaynaklarının mevcut durumuna bağlı olduğundan kaynak
envanterinin mutlaka yapılması gerekir.
2.1.1 Kaynak Analizinde Ele Alınacak Unsurlar
a. Doğal Kaynaklar: turizmin geliĢimi için önemli olan yöreye özgü doğal kaynaklardır. Bu kaynakların hali hazırdaki ekonomik kullanımları,
korunma durumları, statüleri, iklim gibi turizm geliĢimi için potansiyel kaynakların envanterini içermektedir.
Seçkin Doğal Kaynaklar: Turizm yalnızca korunan doğa parçaları ile ilgili değildir. EĢsiz manzaralar, dağlar ve nehirler gibi ve korunmayan
türler de turizm için ilgi çekici olmaktadırlar. Örneğin; ormandaki ağaçların üzerinde gezinen sincapları, konakladığımız evin penceresinden
gözlemlemek son derece çekicidir. Bir orman öncelikli olarak odunculuk amacıyla kullanılsa da dağ bisikleti gibi bir aktivite için ortamı çekici
hale getirebilmektedir.
Seçkin Doğal Kaynakların Halihazırdaki Ekonomik Kullanımlarının Tanımlanması Doğal kaynakların çok çeĢitli kullanımları söz
konusudur, ormanların odunculuk, nehirler ve göllerin sportif balıkçılık, su sporları ve enerji üretmek için kullanımları gibi. Bu kullanımlardan
bazıları gelenekseldir ve düĢük etkilere sahiptir. Bazıları ise sürdürülebilir değildir. Bu sebeple bunlar turizm geliĢimi için de uygun değildir.
Kaynağın Korunma Durumu ve Statüsü: Bazı doğal kaynaklar mevcut kanunlarla korunur. Bunların turizmde kullanımı da bu kanunlara
uygun olmalıdır.
Ġklim; mevsimlerin dağılımı, ortalama sıcaklık, nem ve günlük ortalama optimal güneĢ ıĢığı saatlerine bağlı olarak iklim analizi yapılmaktadır.
Burada önemli olan iklimin farklı mevsimlerde turizm için elveriĢli olup olmadığıdır.
Turizm GeliĢimi Ġçin Potansiyel Doğal Kaynaklar: Potansiyel kaynakların tespiti turizm planlaması için önemli ve özellikle yönlendirici
olmaktadır. Tüm bu kaynakların envanter çalıĢmalarının haritaya aktarılması, turizm ürünleri ve hizmetlerinin geliĢmesi ve altyapı ile tesislerin
fiziksel planlaması için önemli olmaktadır.
b. Kültürel Kaynaklar: Kültürel kaynakların envanteri doğal kaynaklara iliĢkin çalıĢmalara benzerlik göstermektedir. Özellikle doğal ve
kültürel kaynaklardan oluĢan kombinasyonlar, turistler tarafından yüksek ilgi ile karĢılanmaktadır. Kültürel mirasın korunmasının önemi
konusunda farkındalık meydana getirilebilirse, sürdürülebilir turizm geliĢimine ve doğa korumaya verilen destek artacaktır.
c. Sosyo-Ekonomik Kaynaklar: Altyapı, insan kaynakları ve farklı ekonomik sektörlerin bileĢimini içermektedir. Bu konuda yapılacak envanter
çalıĢması, birbiri ile bağlantılı birçok farklı unsurlar içermesi ve bu unsurların turizm geliĢimi için ilk bakıĢta kavranamaması mümkündür.
Bölgenin kalkınma potansiyelinde, sosyal ve ekonomik rekabet edebilirlik unsurları büyük öneme sahiptir. Yerel nüfusun turizme yaklaĢımı,
turizm sektöründe çalıĢma isteği gibi bazı unsurların turizm ile doğrudan iliĢkisi bulunmaktadır.
Altyapı: Bir bölgenin turizmde rekabet edebilirliği ve kalkınma seviyesinin tespiti için altyapı kalitesi önemli bir göstergedir. Altyapının kalitesi,
yerel nüfusun hayat kalitesini ortaya koymanın yanı sıra turizm geliĢimi için de zorunlu bir Ģarttır. Alan, güvenli içme suyu, donanımlı sağlık
tesisleri gibi temel unsurları içermiyorsa turizm geliĢimi asla baĢarılı olamayacaktır. Altyapının farklı unsurları için Ģartlar, kalite ve gelecekteki
durum değerlendirilmelidir. Kaynak halihazırda turizm için mi kullanılmaktadır? Sorusu hem kaynağın turizm geliĢimi için önemi konusunda
hem de kaynak kalitesi hakkında göstergeleri ortaya koyabilmektedir.
-
Su kaynaklarına yönelik etütler; kaliteli su kaynağının sağlanması, su kaynağının sürdürülebilir kullanımı ve su çıkarmanın çevresel etkisini
de içerir.
-
ĠletiĢim ağına yönelik etütler; turistlerin refahı ve turizm geliĢimi için önemli olan cep telefonları da olmak üzere telefon ve internet ağlarının
kalitesine yönelik etütleri içermektedir.
-
Sağlık hizmetlerinin; kalite, miktar ve coğrafi dağılımı son derece önemlidir.
-
Güç kaynaklarına yönelik etütler; elektrik Ģebekesi, ısınma ve yemek piĢirme için enerji kaynaklarının varlığı önemlidir. Her ne kadar resmi
standartlara göre planlansa ve tehlike içermese de turistler nükleer santrallerin yakınında konaklamamaktadır.
-
Su ve toprak kirliliği etkisi olan atık su sistemleri önemli olup, bölgeye gelen turistlerin sayısı ile meydana gelecek atık su miktarı da dikkate
alınmalıdır.
-
Katı atıkların düzenli depolaması toplum için olduğu kadar çevre için de önemlidir. Katı atıkların görüntü kirliliğine de yol açması ayrı bir
menfi etkisidir.
-
Yol ağlarının durumu; çoğu turistin tercihlerini yaparken en önemli etkendir.
-
Güvenlik; kamu güvenliğini ve asayiĢi sağlamak turist güvenliği gibi unsurlar önemli olmaktadır. AĢırı kar yağıĢı, kanyon veya dağ kurtarma
timlerinin olup olmaması da çok önemlidir.
-
Politik istikrarsızlık ve suçlar; turist için caydırıcı etki yapmaktadır.
Ġnsan Kaynakları; Bir bölgenin insan sermayesini ifade eden bu unsur, turizm geliĢiminde anahtar etmenlerden biridir. Ġnsan kaynakları
hem hizmeti hem de manevi nitelikteki kültür ve kimliği oluĢturmaktadır.
Ġnsan kaynaklarına iliĢkin etütler aĢağıdaki unsurları içermelidir;
-
Yöre halkının nüfusu,
-
Göç vb. eğilimler,
-
Demografik yapı,
-
Aktif nüfus ve yapısı, eğitim seviyesi, potansiyel bilgi ve beceriler, açık fikirlilik, geleceğe odaklanma, çalıĢma ahlakı,
-
Yöreye özgü geleneksel ekonomik faaliyetleri ve yöresel sanatları yapabilme,
-
Turizm geliĢimine iliĢkin tutum, misafir severlik duygusu, hizmete yönelim,
-
Sosyal tutarlılık, esneklik, mevcut sosyal iliĢkilerin kalitesi ve aralarındaki iĢbirliğini içeren sosyal yapı,
-
Yerel kurumlar, idareler, yönetiĢim, bürokrasiden kaçınma vb. hususlarla finansal kaynaklar ve yönetimleri,
-
Alanın kültürü ve kimliği, alanda etkin görev alacak kiĢilerin ortak değerleri, ilgileri, yaklaĢımları, algılama Ģekilleri, özel ilgi ve becerileri,
özgün gelenekler, o topluma ait olma ve o toplumda yaĢamaktan onur duyma gibi durumları içerir,
-
Farklı ekonomik sektörler; söz konusu coğrafi bölgeye ve ile yoğunlaĢma durumları, firma sayısı, ölçeği, ortalama karlılık, geleceğe yönelik
bakıĢ açısı, pazarları ve dıĢ iliĢkileri, sektörler arası iĢbirliği son derece önemlidir, tüm sektörler turizm sektörü ile iliĢkili olabilmektedir.
Kaynak analizinin sonuçları; sürdürülebilir turizm yönetimi ve kalkınmada sermayeyi oluĢturan kullanılabilir kaynaklara genel bir bakıĢı
sağlamakla beraber, bölgenin mevcut kalkınma durumunu ve sürdürülebilirliğini değerlendiremeye yönelik bir resim sunmaktadır. Analiz
aynı zamanda; bölgenin sürdürülebilir kalkınmasına yönelik bir vizyon oluĢturulmasını ve turizm geliĢiminin diğer sektörlerle
bütünleĢtirilmesini sağlayacaktır.
2.2 TURĠZM POTANSĠYELĠ
Yüksek değerlere sahip doğal ekolojik sahalar her zaman yüksek turizm potansiyeli içermezler;
- Bazı doğa parçaları araĢtırma yapan uzmanlara, iyi eğitimli ekoturistlere hitap etmektedir. Bu alanlar sayıca az olduğu için de sınırlı bir turizm
potansiyeli içerirler,
- Bazı doğal sahalar, eriĢim, güvenlik gibi nedenlerle turistler için elveriĢli olmayan yerlerde bulunurlar,
- Ekolojik kaynakların kullanımlar karĢısındaki duyarlılığı (taĢıma kapasitesi), ziyaretçi giriĢinde kısıtlamalara sebep olmaktadır,
Bir sahanın daha fazla turist çekebilmesi için ihtimalleri ortaya koyan turizm potansiyeli önemli bir konudur. Turizm potansiyelinin tespiti için
arz ve talebin ortaya konması gerekir. Bu potansiyel sınırlıysa baĢarılı bir turizm giriĢimini baĢlatmak imkanı olmayacaktır.
Turizm ekonomik bir faaliyet olduğundan ancak turizm pazarında sürdürülebilirliği için bir talebi karĢılaması lüzumludur.
Turizme iliĢkin motivasyon ve istekler değiĢkendir, kaynakların değeri aynı kalırken değiĢen tüketici davranıĢları turizm potansiyelini
etkilemektedir. Dolayısıyla turizm potansiyeli tüketicinin bakıĢ açısı (talebi) ile değerlendirilmelidir.
Turizm potansiyeline iliĢkin veri toplarken, istatistiki veriler, anketler gibi yöntemlerle veri elde edilebilir, ayrıca derinlemesine görüĢmeler,
katılımcı gözlemleme, olaylar üzerinde çalıĢmalar ile veri elde etmek için kullanılan niteliksel araĢtırma metotları kullanılmaktadır.
Turizm potansiyeli için “turizm talebi” incelemesi aĢağıdaki hususların tespiti ile yapılabilir;
-
Halen yapılan turizm,
-
Halihazırdaki turist miktarı,
-
Her bir ziyaretçinin günde harcadığı miktar,
-
Ortalama kalma zamanları,
-
Turist profili,
-
Dürtü analizi; hangi temel etmenlerin turistler için rol oynadığı,(doğa, kültür, sağlık, güneĢ, vb.)
-
Benzer bir il veya saha ile kıyaslama yapılması, milli veya milletlerarası bir il ile kıyaslama yapılması ve neden o ilin tercih edildiği,
-
Gelecekte rakip olacak iller hangileridir, nedeni,
“Turizm arzı” incelemesinde ise aĢağıdaki hususlar öne çıkmaktadır;
-
Ġlimizde bir uluslar arası havaalanı var mıdır veya yakın bir ilden yararlanma imkanı makul müdür?
-
Alan ulaĢım hangi araçlarla olur?(demiryolu, özel taĢıt, genel taĢımacılık, vd.), bunlara yaklaĢım nasıl olmaktadır (kötü, yeterli, iyi gibi),
-
Alana ulaĢma durumu (kolay-rahat, çaba ile, zor ve tehlikeli)
-
Ġle gelmek için yabancı turistler ülkemizden vize alıyor mu?
-
Sahamızın istikrarlı bir yönetimi var mı?,
-
Güvenlik ve ulaĢım açısından ne gibi problemler yaĢanabilir?
-
Alt yapı incelemesi; taĢımacılık ağı, yerel yolun durumu (toprak, asfalt), anayolla bağlantısı, demiryolu ağı, yerel genel taĢımacılığın
yaygınlığı, program, ücretler, hat/duraklar, döngü patikaları, patikalar, yollar, iĢaret levhaları, genel enformasyon levhaları, araç-otobüs park
kapasitesi, bilgi alma, tercüme kolaylıkları,
-
Yiyecek içecek ve barınma; restoran sayısı, restoranların sınıflandırılması (iyi-sayısı, orta iyi-sayısı vb.)
-
Hangi standartta yiyecek sunuluyor? (yüksek, yeterli, kötü)
-
Ġl ve çevresinde ne tür barınma alanları var? (otel, hotel, yatak kapasitesi, rota üstü barınma kulübeleri, bungalov, parkları, kamp alanı,
diğerleri),
-
Hangi standartlarda barınma sunuluyor? (yüksek, yeterli, kötü),
-
Ġlinizin seçkin özellikteki doğal alanlarının özellikleri (sundukları ile tek mi?, biraz farklı mı?, diğer seçkin özellikli yerlere benziyor mu?),
-
Alan turist gezi rotasına girecek Ģekilde turistlerin ilgisini çekebilecek diğer sahalara yakın mı? (diğer çekici sahalara yakın, orta derecede
potansiyel, düĢük veya yakında böyle bir potansiyel bulunmamakta),
-
Ġlin alanlarında yaban hayatı; (bayrak tür, ilginç diğer türler, temsil edici yaban hayatı, farklı yaban hayatı izleme aktiviteleri, yürüyerek,
botla, gözlem noktası ile vb.),
-
Yaban hayatı izleme de tatmin edicilik durumu (garanti etme, genellikle, Ģans veya mevsime bağlı),
-
Bölgedeki önemli yaban hayatının tanımı,
-
Yardımcı tesislerin durumu (rekreasyonel, spor, diğer; durumu:kötü-yeterli-iyi),
Kaynakların turizm potansiyelinin değerlendirilmesi;
-
doğal değerler: (sahiller, sahil kayalıkları, kumullar, dağlar, ormanlar, korunmuĢ izole olmuĢ alanlar, Ģelaleler, göller, nehirler, mağaralar,
yaban hayatı, hayvan-kuĢ, deniz canlıları, iklim, diğerleri),
-
kültürel değerler; (tarihi binalar, tarihi yerler, anıtlar, arkeolojik yerler ve koleksiyonlar, folklor ve gelenekler, el iĢleri, müzeler, sahne
sanatları, sanayi mirası vb.)
-
Toplumun turizm potansiyeli; (insan kaynakları; aktif nüfusun büyüklüğü ve yapısı, eğitim düzeyi ve profesyonel bilgi, beceriler, eğitimler,
orijinal-karakteristik ve geleneksel özellikleri, ekonomik faaliyetler-sanatlar profesyonel olmayanlar dahil, resmi olmayan bilgi ve beceriler,
turizm geliĢimine yaklaĢımlar, misafir severlik anlayıĢı, hizmet eğilimleri, yerel kuruluĢ ve idareler ile yönetiĢim, alanın kültürü ve kimliği,
-
Ekonomik kaynakların turizm potansiyeli; (tarım, ormancılık, balıkçılık, sanayi ve diğer),
-
Altyapı; (su sistemleri, ulaĢım ağları, sağlık imkanları, ulaĢım terminalleri, enerji kaynakları, kanalizasyon sistemleri, katı atık ve yok etme
sistemi, caddeler/yollar, güvenlik sistemleri vb.)
-
ĠĢ ve hizmet altyapısı; (fırınlar, kasaplar, bakkallar, süpermarketler, doğrudan satıĢ yapan çiftlikler, kiralık araç, servis istasyonları, taksiler,
otobüsler, kiralık bisiklet, kiralık spor malzemeleri ve bakımı, postaneler, bankacılık hizmetleri, doktorlar, diĢçiler, eczaneler, kafe ve
restoranlar, atm’ler, bankalar, diğer iĢ ve hizmetler.)
Turizm Talebi; turizmin mevcut durumunun incelenmesi;
Ziyaretçi; boĢ zamanlarını geçirmek için bir yere gelen kiĢi olarak tanımlanabilir, turist ise alanda bir veya daha fazla gece konaklamaktadır. Her
turist bir ziyaretçidir, ancak her ziyaretçi turist değildir. Dolayısı ile turist ve ziyaretçi sayılarının ayrılması gerekmektedir.
Ziyaretçi ve turist ayrımı farklı talepleri sebebi ile yapılmak durumunadır, ayrıca her ikisinin de farklı etkileri bulunmaktadır. Bir turistin
ortalama harcaması alanda daha fazla zaman geçirdiğinden, konaklamaya, ilave yiyecek ve içeceğe ödeme yaptığından genellikle daha yüksek
olmaktadır.
Turizme iliĢkin mevcut durumun ortaya konabilmesi için;
-
Turist ve ziyaretçileri ayrı ayrı sayısı (yıllık, mevsimlik, aylık, haftalık, günlük),
-
Son on yılda turistlerin/ziyaretçilerin değiĢimi,
-
Ortalama kalıĢ süreleri, konaklama ve ulaĢım Ģekilleri önemlidir.
(Sürdürülebilir doğa turizm geliĢme planımızda ana unsur turizm olduğundan;turizme iliĢkin veri kullanılamaz olduğu hallerde ikinci en iyi
seçenek olarak ziyaretçilere ait verielr üzerinden değerlendirme yapılması mecburiyeti doğmaktadır).
-
Turist baĢına ortalama harcama,
-
Grup hacmi ve düzeni,
-
Turistlerin ağırlıklı yaĢ grubu,
-
Yaptıkları faaliyetler,
-
Ziyaret edecekleri-ettikleri yere iliĢkin seçimleri,
-
Memnuniyeti, deneyimleri ve para harcama Ģekilleri,
-
Ġkinci ziyaretlerin yüzdesi ve sayısı,
-
Kullanılabilir ilave veriler.
Talep incelemesinde ilimizi rakip olarak gördüğümüz veya bizimle rekabet eden benzer il veya illerle karĢılaĢtırmak faydalı ve yerinde
olacaktır.
Turizm Arzı:
Konum Faktörü; Bir ilin baĢka turizm pazarları ile iliĢkili olarak nasıl konumlandığını, bir turistin alana ulaĢmak için harcadığı zamanı,
parayı/enerjiyi belirtir.
Bir saha ne kadar güzel olursa olsun, hedef grup tarafından kolayca ulaĢılabilir değilse asla baĢarılı bir turizm geliĢimi sağlanamayacaktır. Yerel
nüfusun değil turistin algılama durumu dikkate alınmalıdır. Örneğin bakir alanları ziyaret etmekten zevk alan ve ilkel patika yollarla ulaĢılan
yerleri ziyaret etmek isteyen turistler için düĢünülen uzak mesafeler için alanın sınırlı sayıda turist potansiyeli olacaktır.
-
Uzun mesafeden gelen turistler için hava alanına uzaklık çok önemlidir,
-
Tur operatörlerinin çoğu havayolu ulaĢımını zorunlu görmektedirler, bu sebeple bağımsız turistler veya tur operatörleri hedeflenebilir,
-
Tren, otobüs veya özel araçlarla eriĢim de konum faktörleri içinde önemlidir,
-
Alana ziyaret iklim Ģartları açısından da kısıtlı imkanlara neden olabilir,
-
Ġle özgü yapılan bürokratik iĢlemlerin bıktırıcılığı da önemlidir, sık sık güvenlik birimleri tarafından kimlik sorulmak, aranmak gibi,
-
Turizm arzında; iĢaretlemeler, doğru yönlendirmeler, bilgiye ulaĢma kolaylığı da önem arz etmektedir. Haritalar, broĢürler, internet imkanı,
kılavuz ve rehberler önemli bir arz faktörüdür.
-
Yiyecek içecek sunumu ve konaklama arzı; Sunumun ürün ve hizmet kalitesi, hijyenik standartlar, özgünlük/otantik, yöresel olması, yer ve
ürünlerin çeĢitliliği, ortam ve konukseverlik önemlidir.
-
Restoranların sınıflaması önceden yapılırsa turist için kolaylık olacaktır.
-
Konaklama tüm türleri içerebilmelidir, ürün ve hizmetlerin kaliteli olması, özellikle hijyeniklik konaklamada çok önemlidir.
Doğal Alanın Kendine Has Özellikleri; Doğal alanların değer yaratması, kırsal kalkınmada rol oynaması beklentisi de son yıllarda öne çıkan bir
görüĢtür. Doğal alanların alternatif kaynak kullanımına dönüĢtürülmesi için yapılan baskılar sonucu tehdit altında olduğu yerlerde devamlılığını
sürdürebilmeleri, diğer alternatif kaynak kullanımları karĢısında koruma ve kullanma dengesinin uzun dönemli ekonomik değerinin
gösterilebilmesine bağlıdır. Tabiat ve kültürel miras, yaban hayatının gözlemlenmesi, yöreye özgü özellikler ve korunması gereken öncelikli
türler, doğa ile ilgili çalıĢan ve doğanın kıymetini bilen eko-turistler için son derece önemlidir.
2.3 TAġIMA KAPASĠTESĠ
- Belirli bir sürede ( yıl, ay, hafta, gün, saat ) bir bölgenin alabileceği ziyaretçi sayısı veya bölgenin kaynakları üzerinde istenmeyen veya
planlanmamıĢ etkilere sahip olmayan ve sürdürülebilir kalkınmayı tehdit etmeyecek düzeyde bir alanda aynı anda bulunabilecek ziyaretçi sayısı,
- Bir bölgenin, hayati önemde olduğu düĢünülen değerleri, ekolojik süreç ve koĢulları tehlikeye atmadan ve sürdürülebilir kalkınma imkanlarını
azaltmadan belirli bir süre boyunca destekleyebileceği insan faaliyetlerinin (ağaç kesimi, avlanma, tarım) ve diğer etmenlerin (örn: iklim
değiĢikliği, kirlenme.vb.) baskısı,
- Ziyaret edilen bir alan veya tesisin sahip olduğu kaynaklar üzerinde koruma amaçlarını tehlikeye atmadan, istenmeyen ve planlanmayan etkilere
neden olmadan belirli bir süre (yıl, ay, gün, an) boyunca alabileceği ziyaretçi sayısı Ģeklinde tanımlanmaktadır.
TaĢıma kapasitesi, Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme (Master) Planında önemli bir planlama aracıdır. Turizmin geliĢimi ve korunmasında
önemli bir kavramdır. TaĢıma kapasitesinin analizi ve izlenmesi, yönetim kararları yönünden girdi sağlayacaktır. TaĢıma kapasitesi sayesinde
kullanımı sınırlamak, en elveriĢli ziyaretçi sayısını tamamlayarak müspet etkileri azamiye çıkartmak, olumsuz etkileri en aza indirmek mümkün
olabilecektir. Kısaca Doğa Turizmi GeliĢme (Master) Planındaki “sürdürülebilirlik” taĢıma kapasitesinin aĢılmaması ile temin edilir.
Ziyaretçi sayısı ve etkinin büyüklüğü arasında doğrudan iliĢki vardır. Ancak alan içinde tek tehdit unsuru ziyaretçiler değildir. Doğa için önemli
olan tehditlerin tümünün birleĢik etkisidir.
2.3.1. TaĢıma Kapasitesinin Elemanları;
Sosyal TaĢıma Kapasitesi,
Turizm için yerel tolerans limitleri olarak tanımlanmakta olup yöre halkı üzerindeki olumsuz etkilerinden ve ziyaretçiler ile yöre halkı arasındaki
çatıĢmalardan kaçınılmasını içerir.Bu unsurun turizm geliĢimi içerisinde anahtar rolü vardır. Yöre halkı turizmi desteklemezse kalkınma asla
olmaz.
Yerel kabulü belirleyen temel etmenler, sosyal yapı ve kültürün hassaslığı, toplumun değiĢimin üstesinden gelebilme yeteneği, turizmin
algılanıĢı, yöre halkı ile ziyaretçilerin iliĢkileri, kullanıcı grupların davranıĢları, birbiri ile uyumu ve paydaĢ olmanın ekonomik ve toplumsal
faydalarıdır.
Ekonomik TaĢıma Kapasitesi;
Sürdürülebilir bir turizm geliĢiminde turizm, ekonomik yapı ile bütünleĢmiĢtir ve diğer sektörleri de desteklemektedir.
Ekonomik taĢıma kapasitesi; turizm geliĢimini sağlayan bir yerel ekonomi ve yerel ekonominin sürdürülebilirliğini sağlayan bir turizm geliĢimi
anlamına gelmektedir. Yani temel kıstas; turizm geliĢimi ile yerel ekonomi arasındaki sinerjidir.
Ekonomik taĢıma önemli olan iki unsur; Beklenen faydaları temin etmek için asgari turist sayısı ve ekonominin üstesinden gelebileceği azami
turist sayısıdır.
Ekolojik TaĢıma Kapasitesi;
Ekolojik taĢıma kapasitesi, ziyaretçilerin/turistlerin ziyaret edilen alandaki ekosistemler, ikamet yerleri ve canlı türleri üzerinde ortaya koyduğu
ekolojik zararlardır. Burada, ekolojik değerlerin, ziyaretçi akıĢlarının ve davranıĢlarının uzun süreli ve sistematik olarak izlenmesi ve veri
toplanması önemli olmaktadır.
Ġdari/fiziki TaĢıma Kapasitesi;
Fiziki taĢıma kapasitesi aynı anda ve belirli bir zamanda müĢteri olarak alınabilecek ziyaretçi sayısıdır. Bu kapasite, alana uygun insan sayısına,
yani alanın büyüklüğü ve diğer fiziki Ģartlar (doğal, coğrafi koĢullar ve hava Ģartları) ile turizm altyapısının kapasitesine dayanmaktadır. Burada
temel göstergeler; kalabalık, kuyruklar ve trafik sıkıĢıklığıdır.
Fiziksel kapasite yönetiminin verimliliği ve etkinliği Ģu unsurlara bağlıdır;
-
Organizasyon kaynaklarının kapasitesi (insan ve ekonomik kaynaklar vb. gibi),
-
Ziyaretçi yönetiminin kapasitesi,
Fiziksel kapasiteyi değerlendirmek için aĢağıdaki bilgiler gerekmektedir;
Bir sahanın ziyaretçi kullanımına/ turizm geliĢimine karĢı hassas olan kaynakları: Kırmızı liste ve endemik türlerin habitatları, alanın
savunmasız olan diğer kaynakları, göçe hassas türler,
Ziyaretçi yönetimi de dahil olmak üzere yönetim amaçları ve hedefleri: Genel bir doğa koruma planı, amaçlar, hedefler ve doğa koruma
politikası, tür koruma politikaları, bölgeleme sistemi, izleme sistemi,
Ziyaretçiler/turistler, turizm geliĢimi ve etkileri üzerine veriler; tüm güzergahlar, tesisler, konaklama ve ziyaretçi/turist için olan etkinlikler ve
detaylı haritalar, ziyaretçi sayısı, özellikleri, akımları, ziyaretçi modelleri, etkinlikler ve mevsime bağlı özelliklere iliĢkin bilgiler vb., ziyaretçiler
tarafından özel olarak gerçekleĢtirilen faaliyetler, ziyaretçi etkilerine iliĢkin veriler, etkilerin izlenmesi ve değerlendirilmesine iliĢkin yöntemler,
ölçütler ve göstergeler.
Coğrafi bilgi sistemleri (CBS) teknikleri ile bilgilerin gösterilmesi mümkündür.
Psikolojik TaĢıma Kapasitesi;
Psikolojik taĢıma kapasitesi bir alanın belirli bir zaman diliminde ziyaretçi deneyimleri üzerinde olumsuz etkilenmeye sebep olmaksızın
kaldırabileceği maksimum ziyaretçi sayısıdır.
3. ĠLGĠ GRUBU ANALĠZĠ VE YEREL ORGANĠZASYONUN OLUġTURULMASI
3.1 ĠLGĠ GRUPLARI/PAYDAġLAR
Ġlgi grupları, “belirli bir koruma ve sürdürülebilir kalkınma projesi ile ilgili olarak fayda sağlayan, projenin içinde yer alan veya söz konusu
projeden olumlu ya da olumsuz etkilenen bireyler, gruplar veya organizasyonlar” olarak tanımlanabilirler.
PaydaĢlar, bir problemi çözmek için sürdürülebilir doğa turizmi geliĢimine ve amaçlarımıza ulaĢmak için güvenebileceğimiz kiĢilerdir.
Ġlgi gruplarının hepsi sürdürülebilir doğa turizmi geliĢimine ortak değildir veya olmaları gerekmez. Çünkü bir ortağın projeye olumlu bir bakıĢı,
tutumu olmalıdır ve amaçlara ulaĢmak için iĢbirliği yapmalıdır.
Bazen bir ilgi grubu projeye olumsuz bakabilir ve hatta aktif bir tehdit bile olabilir, ilgi gruplarını iĢbirliği yapılanlar haline getirmek onlara
paydaĢ değeri verilmesi ile mümkün olur.
3.2 ĠLGĠ GRUBU KATEGORĠLERĠ
Turizmde ilgi grupları;
-
Yöre halkı, kiĢiler ve kurumlar,
-
Alana dayalı ilin sorumlu yöneticileri,
-
Bölgesel yetkililer,
-
Ulusal yetkililer,
-
Turizm ofisleri, yerel turizm organizasyonları, konaklama ve hizmet sunanlar, taĢımacılar,
-
Turizmle ilgili sektörler,
-
Tarım, ormancılık ve balıkçılık gibi farklı ekonomik sektörlerin temsil edildiği ticaret ve sanayi odaları ve el sanatları ile ilgili birimler,
-
ĠĢçi sendikaları, dernekler, STK’lar,
-
Eğitim ile ilgili birimler,
3.3 ĠLGĠ GRUBU ANALĠZĠ
Ġlgi grubu analizi sürdürülebilir doğa turizmi geliĢme planının ortaya konması ve uygulamasında yer alan farklı taraflara iliĢkin genel bir izlenim
sahibi olabilmek, niyet okumak için kullanılan bir araçtır. Yalnızca bir envanter olarak ele alınmamalıdır, sürdürülebilir doğa turizmi geliĢme
planının planlanmasında potansiyel ortaklarımızın kimler olduğunu ve hangi tarafla çeliĢkiler yaĢayacağımızı bize bildirmektedir. Ayrıca
projenin farklı seviyelerinde destek temini için de son derece elveriĢli bir analizdir.
Ġlgi grupları analizine dayalı olarak sürdürülebilir doğa turizmi geliĢme planının yönetiminden sorumlu bir organizasyon oluĢturulmalıdır.
Sürdürülebilir doğa turizmi geliĢimi için, detaylı bir ilgi grubu analizi ilgi gruplarının;
-
Genel hedeflerini,
-
Turizmden beklediği faydaları
-
Turizmdeki rollerini tanımlamalıdır.
Bu süreç; Ģu adımlardan oluĢur;
1. Ġlgi gruplarının tanımlanması,
2. Her ilgi grubunun çıkarlarının, önceliklerinin ve değerlerinin belirlenmesi,
3. Her ilgi grubunun davranıĢlarının belirlenmesi,
4. Ġlgi grubunun gücünün ve ilgi grupları arasındaki muhtemel koalisyonlarının gücünün tahmin edilmesi,
5. Ġlgi gruplarının mevcut ihtiyaçlarının ne düzeyde karĢılandığının değerlendirilmesi,
6. Ġlgi grupları ile birebir iletiĢimlerin baĢlatılması ve ilgi gruplarının güveninin kazanılması,
7. Ortak menfaatler, sinerji ve baĢarı unsurlarının tanımlanması,
8. PaydaĢların bir araya getirilmesi,
9. Ortak hedef ve amaçların ve onlara ulaĢmak için gerekli olan stratejinin ortaya konması,
10. Organizasyon çerçevesinin oluĢturulması,
11. Uygulama (zaman çizelgesinin ve hedeflerin ortaya konması, iletiĢim organizasyonunun oluĢturulması, ilgi gruplarına somut
sorumlulukların verilmesi.)
12. Ġzleme ve geri bildirimin yapılması
3.4 TOPLUM TEMELLĠ YAKLAġIM
Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme Planı’nın hazırlanmasında toplum temelli yaklaĢım uygulanması neticesinde;
-
Yöre halkı için sürdürülebilir geçim kaynakları ortaya koymak,
-
Toplulukların kendi yapılarını korumalarını teĢvik etmek ve
-
Doğal alanların koruma hedeflerinde yerel faydayı oluĢturmak mümkündür,
Toplum temelli turizmin en önemli özelliği, doğal kaynakların kalitesi ile alanın kültürel mirasının bozulmamıĢ ve turizmle güçlendirilmiĢ
olmasıdır. Doğal çevre üzerindeki olumsuz etkiler en aza indirilmeli ve yerel kültür korunmalıdır. Turizm, insanların kendi yerel kültürlerini
yaĢatma ve değerlendirmeye teĢvik etmelidir.
3.5 YEREL ORGANĠZASYONUN OLUġTURULMASI
Bu iĢbirliği imzalanmıĢ resmi bir dokümana dönüĢebilir, Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme Planını uygulamak, desteklemek ve
sorumluluklarını, karar verme gibi hususları düzenleyebilir.
3.6 TARĠHÇE
Kars Adının MenĢe-i
Kars deyince akla, hamaset (yiğitlik) ve menkıbe diyarı gelir. Esasen ismi de menkıbeye dayanır. Kars adı milattan önce 130 127 tarihleri arasında Kafkas Dağları'nın kuzeyinden Dağıstan'dan gelerek bu havalide yerleĢen Bulgar Türkleri 'nin
“Velentur” boyunun “Karsak oymağından” gelmektedir. KaĢgarlı Mahmut Kars kelimesi için: “deve veya koyun yününden
yapılan elbise ve karsak derisinden güzel kürk yapılan bir hayvan, bozkır tilkisi” demektedir. Türkiye' de bundan daha eski
“Türkçe” isim taĢıyan bir Ģehrimiz daha yoktur. Eski Türkçe'de “Karsak” karnının altı beyaz 75 -80 cm. boyundaki çöl
tilkisinin adıdır. Bu hayvanı totem edindiklerin den Kıpçaklar'ın “Karsak ” boyuna da bu ad verilmiĢtir. Buhara'lı ġeyh
Süleyman da Kars'a; “ġal, kuĢak, dokuma, belbağı, futa, miyanb et, karsak, tilki” demektedir. Batlamyus Kars'a; “Khorsa”,
Strabom ise; “Khorzene” demektedir. Bir söylentiye göre de: Gürc ü dilinde “Kapı kenti” anlamına gelen “Karis Kalaki”den
gelmektedir. Batlamyus Kars'a; “Khorsa”, Strabom ise; “Khorzene” demektedir. Bir söylentiye göre de: Gürcü dilinde “Kapı
kenti” anlamına gelen “Karis Kalaki”den gelmektedir. Türkistan'da bir su , Dağıstan'da bir köy, Bursa, KahramanmaraĢ,
Adana, Silifke, Tortum, Tercan, Afyon, Bolu ve Ankara'da birer köy; Ural Irmağı civarında bir göl, köy ve dağ; Makü
Bölgesi'nde bir kıĢlak adıdır. Çıldır Gölü kuzeyinde ve ortasından devlet sınırı geçen Sodalı Göl'ün kuzeyindeki Karsak,
Karzak Kasabası ile Karsak Gölü adları da Bulgar göçebelerinden kalmadır. Ġlk olarak 7. Asırda Gevond, Kars Ģehri adından
bahsetmiĢtir. Britanya, Rusya ve Kanada'da birer kasabaya Kars adı verilmiĢtir.
SelçukluDönemi
Alparslan'ın 1064 yılındaki ''Ġlk Rum Seferi" ile alınan yerler bir daha Bizanslılar'ın eline geçmemiĢtir . Rumlar
buralardan atılıp, merkezi Ani'de olan ve Selçuklulara bağlı Ani – ġeddadlılar hükümeti kurulmuĢtur ki; Ģimdiki Türkiye'nin
yani Küçük Asya'daki Müslüman Türk Devleti'nin temelleri de bu yılda Alparslan'ın eliyle atılmıĢtır. 1064 yılı fetihleri, mil li
varlığımız ve dünya tarihi bakımından önemlidir. Alparslan ve oğlu MelikĢah döneminde Kars ve civarı barıĢ içinde bir dön
yaĢamıĢtır. Yalnız MelikĢah'ın oğulları arasında taht için yapılan mücadele Kars yöresinde de düzensizliğin baĢ göstermesine
neden oldu.
Selçuklu tahtı için Muhammed Tapar, Berkyaruk ve Sencer çekiĢiyorlardı. Muhammed Tapar ile Berkyaruk 1103'te Ani
yöresinde karĢı karĢıya geldiler. Tarihte " Divin SavaĢı" diye anılan savaĢta Muhammed Tapar yenildi. KardeĢler arasında
yapılan anlaĢmayla Kızılözen'in kuzeyi ile Musul ve ġam Muhammed Tapar'a ; Horasan'la Maveraünnehir yöresi Sence r'e ;
Hemedan , Ġsfehan ve Bağdat Berkyaruk'a kaldı. Berkyaruk 1105 te ölünce bölgede yine karıĢıklıklar çıktı. Muhammed
Tapar'ın egemenliğini tanıyan Ani ġeddadlıları Dilmaçoğulları'nın saldırısına uğradı. Dilmaçoğulları Divin üzerine yürüyüp,
Divin'i ele geçirdiler. Ani Ģehrini koruyan ġeddatlılar ise Fadlun'un oğlu Mahmud'un emirliğini tanıdılar.
Bir süre sonra Saltuklular Ani Ģehrine gelmiĢ fakat Gürcüler Saltukluları büyük bir bozguna uğratmıĢtır. Bunun üzerine Ani
halkı, Fahrettin Saddad'ı ülkeden kovdu. Gürcü Kralı Dimitri'nin oğlu III. Giyorgi , yerli Ermeni halkı ile anlaĢarak Ģehri ele
geçirdi. Ani'nin Hıristiyanların eline geçmesiyle bölgedeki Müslüman beyler bir birlik oluĢturdular . Fakat , Ģehir ele
geçiremediler. Ani Ģehri 1164 yılına dek Gür cü egemenliğinde kaldı. Ancak , Ani Ģehri 1164'te tümüyle Selçuklular'ın eline
geçti.
Bu sırada Selçuklu Devleti yine karıĢıklıklar içinde idi. Sultan Gıyasseddin Mesud döneminde atabeyliğe yükselen ġemseddin
Eldengiz, sultanın ağabeyi Tuğrul Bey'in dul e Ģi Narinç Hatun'la evlendi. Eldengiz, Selçukluların Azerbaycan Emiri
Süleyman ġah'ı tahtından indirerek üvey oğlu Arslan ġah'ı emir ilan etti. Arslan ġah 1163'te Erzen, Ahlat, Erzurum
emirliklerinin ordularını, Atabey Eldengiz komutasında Ani ve Divin üzer ine gönderdi. Kral III. Giyorgi kesin bir yenilgiye
uğrayarak, geri çekildi.
1164'te yöre tümüyle Selçuklular'ın eline geçti. Atabey Eldengiz olası bir Gürcü saldırısına karĢı kalenin sur ve burçlarını
onarttı. Daha sonra Ġsfehan'a geri döndü. Bundan sonr aki 10 yıl içinde Ani tümüyle onarılarak ekonomik yaĢamı canlandıysa
da, bu durum uzun sürmedi ve 1174'te III. Giyorgi'nin saldırısıyla yeniden Gürcülerin eline geçti. III. Giyorgi'nin yerine
geçen kızı Tamara , Gürcistan'da güçlü bir askeri kuvvet oluĢtur du. Bu kuvvetler 1200'de Ani'yi ele geçirerek ġeddadlılar
yönetimine son verdiler. Ayrıca Güneydoğu Anadolu'ya dek inerek yayılmacılık siyasetini sürdürdüler.
Gürcistan BaĢkomutanı Avak Sargis 1231'de Ani ve Kars'ın genel valisi oldu. 1239'da birkaç kolda n gelen Moğollar kısa
zamanda Tiflis dahil tüm Gürcistan'ı, Ani, Kars ve Sürmari'yi ele geçirdiler. Moğollar 1243 Kösedağ SavaĢı'ndan sonra,
Anadolu Selçuklularını tümüyle kendilerine bağladılar. 1239 -1355 yılları arasında 116 yıl boyunca Kars, Moğollar'ın
yönetiminde kaldı. Bunun 1239-1256 arası Cengizli Valilere, 1256'dan sonrası da Ġlhanlılar'a bağlı olarak geçmiĢtir. Ġlhanlı
döneminde Kars ilinin merkezi sayılan Ani bazı vergilerden muaf tutulmuĢtur.
1356'da Altınordu hükümdarı Canı Bey'in (1339 -1357) eline geçen Kars ve yöresinde 1380'de ise Karakoyunlular hakimiyet
sağladı. 1387'de Timur'un ele geçirdiği Kars, vergi ödemek koĢuluyla Firuz Tiri Baht'a teslim edildi ve Timur Türkistan'a ger i
döndü. Bu durumdan faydalanan Karakoyunlular bağımsızlıklarını ilan ettilerse de, 1394'de Timur Kars'ı tekrar ele geçirdi.
Timur'un 1405'te ölümü ile Karakoyunlu Hükümdarı Kara Yusuf taht kavgasından yararlanarak Kars'ta tekrar hakimiyet
sağladı. Böylece Kars ve yöresi, 1406 -1468 yılları arasında Karakoyunlu egemenl iği altında kaldı. Kara Yusuf'un saltanatının
son yıllarında ise Sahruh Azerbaycan'ı ele geçirdi. Karakoyunlular Sahruh'u geri çekilmeye zorladı. Karakoyunlu Hükümdarı
Cihan ġah , devleti 20 yıl bağımsız olarak yönetti. Bu süre içinde Ardahan, Posof ve Çor uh yöresiyle birlikte , Ġran'ın büyük
bölümünü topraklarına katarak, Karakoyunlu Devleti'nin sınırlarını Umman Denizi'ne kadar geniĢletti. 1453'te Akkoyunlu
tahtına çıkan Uzun Hasan Karakoyunlularla, Osmanlıları ortadan kaldırmak amacıyla önce Karakoyunlul ara saldırdı. Uzun
savaĢlardan sonra 1468'de tüm yöreyi ve bu arada Kars'ı ele geçirdiler. Daha sonra Osmanlı Devleti'ne de saldıran Uzun
Hasan Otlukbeli'nde yenilerek (1473) güç kaybetti. Akkoyunlular kısa zamanda çöktüler ve Akkoyunlu Devleti'nin yerine
Safevi Devleti kuruldu. Bu devletin egemenliği döneminde Kars ve yöresi büyük yıkım gördü. 1514 Çaldıran SavaĢı'nda ġah
Ġsmail'i yenilgiye uğratan Yavuz Sultan Selim Kars'ta konakladı. Ordudaki yorgunluk ve huzursuzluk sebebiyle, Doğu
Anadolu'yu tam olarak egemenliğine alamadan Ġstanbul'a geri döndü.
Osmanlı Yönetimi
Kanuni Sultan Süleyman 1534'te yaptığı sefer sonucunda Kars'ı Osmanlı egemenliği altına aldı. 1548 yazında Kars'ı imara
giriĢmiĢken , Süleyman Çelebi Ġdaresinde 5000 atlı da karakol olup Safili sınırını bekliyordu. Yazın Tahmasp oğlu Ġsmail
Mirza ile gelen Kaçarlı Gökçe Sultan idaresindeki büyük bir Safili ordusu ansızın Kars'ı bastı. Kars'ın yapılan yerleri
söktürülüp, yıkıldı. Bu Safili akınından cesaretlenen Atabekliler de taarruza geçip Yusufeli, Artvin ve Tortum bölgelerini ge ri
aldılar. 1548 sonbaharında Erzurum'a gelen bir Osmanlı ordusu, padiĢahın buyruğu ile H.955 Recep ayında Atabekliler
yurduna girip buraları yeniden fethettiler.
1549'da Gök ve Ardahan kaleleri onarıldı ve bölgeye asker yerleĢtirildi. Ancak, Safevilerin saldırıları durmadığından, 1578'de
yapılan Osmanlı- Safevi SavaĢı sonucunda Osmanlı Devleti Çıldır'ı ele geçirerek Çıldır Eyaleti'ni kurdu. Lala Mustafa PaĢa
yıkık ve harap olan Kars'ı büyük ölçüde onardı. Safevi hükümdarı ġah I. Abbas'ın Revan'ı almasının ardından, 1604'te Kars
ġehrini yakıp yıktı. 1615'te yapılan barıĢ sonucunda Ģehri terkeden halk geri döndü. 1639'da yapılan anlaĢma sonrasında Kars
95 yıl sürecek olan bir barıĢ dönemine girdi.
1734 yılında ise Afganlı Nadir ġah Kars'ı kuĢattı. Yapılan barıĢ antlaĢması sonucunda Revan Ġran'a, Kars ve yöresi
Osmanlılara bırakıldı. Nadir ġah'ın 1736'da tekrar Osmanlı topraklarına saldırması üzerine yapılan savaĢ sonucunda, 1746'da
barıĢ anlaĢması imzalandı ve Kars uzun süre barıĢ içinde yaĢadı.
Bu barıĢ dönemi ise Rusya'nın güçlenm esiyle sona erdi. Ayrıca XIX. yy. çeyreğinde Ġranlılar Kaçer Hanedanlığı döneminde
üç yıl üst üste Kars'a saldırdılar. Ġran saldırıları 1823'te Erzurum AntlaĢması ile sona erdi ki; bu saldırıları Rus ordusunu n
hücumu izledi. Sıcak denizlere açılma hayaller ini gerçekleĢtirmek amacıyla ilk olarak 1807'de Kars'a saldıran Ruslar, 1828'de
önce Ģehri, daha sonra iç kaleyi iĢgal etti. ġehir yıkıldı ve yağmalandı. 1829'da imzalanan Edirne AntlaĢması ile Ruslar geri
çekilmek zorunda kaldılar. Fakat Ruslar Ahıska ġeh rini ve altı sancağını savaĢ tazminatı yerine sayıp, geri vermediler. Kırım
SavaĢı sırasında, 16 Haziran 1855'te üçüncü defa Kars'ı kuĢatan Ruslar'a karĢı, küçük yaĢtaki çocuklar bile "Gönüllü Alayı"na
katılıp çarpıĢtı. Sıvastopol Bozgunu'nun acısını çıkar mak için, General Muravyev kumandasında 54 bin kiĢilik ordu ile 29
Eylül 1855'te hücuma geçen Ruslar, tabyalarda yedi buçuk saaat süren kanlı muharebeler sonunda ağır bozguna uğrayıp,
20.000 asker zayiat verdiler. Bu müdafaada, yalnız Ģehir halkından tabya larda altısı kadın, dokuzu din alimi olmak üzere 70
Ģehit ile, 230 yaralı verilmiĢti. 1855 Kars Zaferini gören ve bunda emeği geçen Kanada'lı General Williams yazdığı
raporlarında, Ġngilizler'den Albay Lake ve doktor Sandwithe ise hatıralarında, kadınlı - erkekli Türklerin yurt korumadaki bu
eĢĢiz kahramanlık destanını nasıl yazdıklarını anlatmıĢlardır. Kars'ta yararlığı görülenleri devlet çeĢitli Ģekillerde
mükafatlandırdı. MüĢir Vasıf, Korgenaral Kerim ve Williams PaĢa'lara mücevherle süslü birer altın kı lıç ile Mecidiye
Madalyaları verildi; üzerinde "Kars Kalesi" resmi bulunan altın, gümüĢ ve bronz "Kars Madalyası" yaptırılarak, hizmeti
geçenlere dağıtıldı; Ģehre ve ahalisine " G A Z Ġ " ünvanı verilerek, Mahkeme Siciline yazdırıldı; Ģehir halkı, üç yıl vergi ve
askerlikten muaf tutuldu; Karadeniz'de Ġstanbul -Batum arasında sefere baĢlayan yeni vapura "KARS" adı verildi. Kars
ahalisine Sultan Mecid'in kutlaması ve Vekiller Heyeti'nin teĢekkürleri geldi. Ġngiltere Kraliçesi Victoria, Genaral Williams 'a
"Kars Baroneti" üvanını verdi.
1. Dünya SavaĢı
Kars ilinin milli mücadele tarihi, I.Dünya SavaĢı öncesinden Cumhuriyet'e değin
uzanan kesintisiz bir süreci yansıtmaktadır. 19. yüzyıl sonlarından 20. yüzyıl ilk çeyreğine değin ard arda Rus , Ermeni ve
Ġngiliz iĢgallerine uğramıĢtır.
Türkiye'nin I.Dünya SavaĢı'na girmesi, Çarlığın 1 Kasım 1914'te SarıkamıĢ'ta, Pasım'da ve öteki Anadolu hudutlarında ileri
saldırmasıyla baĢladı. 6 Kasımda baĢlayıp 6 gün süren Köprüköy Muharebesinde , Ruslar yenilince Rus Orduları BaĢkomutanı
sayılan son Rus Çarı II.Nikola, 1914 Aralık ayı baĢlarında Kars'a geldi, SarıkamıĢ'a geçip askerlerine kendi eliyle madalyalar
dağıtarak ordusunu cesaretlendirmeye çalıĢtı.
I. Cihan SavaĢı sırasında, Ruslar 1914 güzünde Kars'ta 150 Türk'ü sürgüne gönderdi. 1915 yılında Enver PaĢa komut asındaki
3 Türk Kolordusu SarıkamıĢ'a ilerleyip bir koldan da Ardahan'a girdi. Keskin soğuklarda Türk ordusu bozguna uğratıldı.
1915 Çanakkale Zaferinin sebebiyle müttefiklerinden yardım alamayan çarlık rejimi tarihe karıĢtı. Bunun ardından sürgündeki
Karslılar geri döndü. BolĢevik yönetimi 3 Mart 1918 Brest -Litowsk AntlaĢmasıyla Kars bölgesini Türkiye'ye vermeyi kabul
etti. Bu anlaĢmayı tanımayan ve baĢlarında, yıkılan çarlığın sadık subayları bulunan TaĢnak Ermenileri Kars köylerinde
katliam ve yağmalamalar yapıp, Ģehrin çarĢı ve mahallelerini ateĢe verdiler.
25 Nisan 1918 günü Kars , kırk yıllık hasretten sonra, Türk Ordusu ve ay yıldızlı bayrağına kavuĢtu. Mart -Nisan 1918'de
Ermeniler Kars ilinde çok vahĢi usullerle katliam yaptılar. 30 Ekim 1918 Mondr os Mütarekesiyle Türk ordusu, 1914 sınırı
gerilerine çekilmeye mecbur kalınca Ermeni istilası tekrar baĢladı.
Buna engel olmak isteyen Karslılar kendi güç ve imkanlarıyla ve Wilson Prensiplerine uygun olarak 5 Kasım 1918'de Milli
Ġslam ġurası adı ile demokratik bir yerli hükümet kurdular. Batum, Artvin, Ahıska, Ahılkelek, Serdarabad ve Ordubad'a değin
Nahçıvan Türkleri de Kars'taki bu yerli Hükümet'e katılarak sancak ve ilçe teĢkilatını kurdular. Böylece, 1914 Türkiye sınırı
kuzeydoğusundaki 36.000 km2'lik bölgenin yerli Türk Hükümetinin merkezi Kars oldu. Bu hükümet 18 Ocak 1919'da 131
temsilcinin katılımıyla gerçekleĢtirilen "Büyük Kongre" ile "Cenub -i Garbi Kafkas Hükümeti" adını aldı.
Kars yöresindeki örgütlenmenin ilk günlerinde , Ġngilizler yöre halk ının siyasal yönlü çalıĢmalarına bir ölçüde göz yumdular.
Ne var ki siyasal örgütlenme çabalarının güçlenmesi ve merkezileĢmesi, Ġngilizler'in yöredeki denetimini zayıflatmaya
baĢlayınca iĢgalciler karıĢmama tutumunu bir yana bıraktılar. 1919'da Kars'a gel en Ġngiliz temsilcisi Pate, yerli yönetimi
tanımayacaklarını bildirdi ve Arpaçay'ın doğusundaki Ermeniler'in Kars'a yerleĢtirilmelerini istedi. Bu durumdan cesaretlenen
Gürcüler de Azgur, Ahıska ve Posof'u iĢgal ettiler. Ġngilizler Kars'taki Türk Hükümeti' ni dağıttıktan sonra yöreyi General
Garganof ve Osibyan komutasındaki Ermenilerin denetimine bıraktılar.
Böylece Kars ve yöresi iĢgalden kurtulduktan bir yıl sonra yeniden Gürcü ve Ermeni egemenliği altına girdi.
Kars'ın KurtuluĢu
Milli mücadelenin ilk günlerinde Mustafa Kemal baĢkanlığında Sivas Heyet -i Temsiliyesi bir durum değerlendirmesi yapmıĢ
ve Ġtilaf Devletlerinin BolĢevik Hükümeti ile iliĢki kurmasını önlemek amacıyla Kafkasya'ya ağırlık verilmesi kararına
varmıĢtır.
Güney Kafkasya'nın Ermeni ve Gürcü denetimine geçmesinden
baĢlarında, 15.Kolordu'nun desteği ile birlikte, büyük bir
dağıtılmasından sonra, Ermeni denetimi neredeyse tüm Kar s
kalabilmiĢtir. Ermeniler ġubat 1920'de bölgeyi ele geçirmek
sonra Nisan 1919'da baĢlayan Kuva -i Milliye eylemleri 1920
yoğunluk kazandı. Cenub -i Garbi Kafkas Hükümeti'nin
yöresini kapsamıĢ , sadece Çıldır uzun süre bunun dıĢında
için büyük bir saldırı baĢlatmıĢ ve 17 ġubat'ta Çıldır ve
Arpaçay'a ulaĢmıĢlardır. Bu geliĢmeler üzerine Heyet -i Temsiliye Elviye -i Selase'nin (Üç Vilayet, Kars, Ardahan ve
Batum'un) yeniden elde edilmesini uygun buldu ve bu amaç doğrultusunda 15.Kolordu Komutanı Kazım Krabekir PaĢa hızla
hazırlıklara giriĢti. Erzurum ve Van vilayetleri ile Erzincan sancağında seferberlik ilan edildi.
Kazım Karabekir PaĢa hükümete harekatın 23 Haziran'da baĢlayacağını bildirerek, karargahını Horum'a taĢıdı.
28 Eylül 1920'de Doğu Cephesi Komutanı Kazım Karabekir PaĢa SarıkamıĢ yönünde harekete geçerek, 29 Eylül'de
SarıkamıĢ'ı kurtardı.
TBMM Hükümeti'nin 'Doğu Harekatı'nın Kars'a dek uzatılmasını istemesi üzerine; Doğu Cephesi birlikleri 28 Ekim 1920'de
yeniden saldırıya geçti ve 9. Kafkas Tümeni 30 Ekim'de Ermenilerin direniĢini kırarak Kars'a girdi.
20 Kasım'da Ermenilerle yapılan ateĢkesin ardından 22 Kasım 1920'de Gümrü'de baĢlayan barıĢ görüĢmeleri 2 Aralık'ta
sonuçlandı ve Ermenistan Hükümetiyle T.B.M.M Hükümeti arasında bir barıĢ antlaĢması imzalandı. Bu antlaĢmayla Kars
Sancağı'nın bütünü Türkiye topraklarına katıldı. AntlaĢma öncesinde Ermenistan' ın elinde bulunan Tuzluca Kazası da
Türklere verildi. Ancak imzadan bir gün sonra , Sovyet Kızılordu Birlikleri Ermenistan'a girdiler. TaĢnak Hükümeti
devrilerek yerine Ermenistan Sovyet Hükümeti kuruldu bu durumda anlaĢma da onaylanamadı. Kızılordu'nun ha rekatı
Gürcistan'a yönelince, Tiflis'teki Gürcü Hükümeti Ankara'ya baĢvurdu ve TBMM'nin desteğini istedi. Bu destek karĢılığında
Batum, Ardahan ve Artvin Türklere bırakılacaktı. GeliĢmeler sonucunda ġubat 1921'de Ardahan ve Artvin Sancakları'nın
Gürcistan Hükümeti tarafından Türkiye'ye bırakıldığı açıklandı. Doğu cephesi birlikleri de aynı gün harekete geçerek, bu iki
Ģehri Türkiye'ye kattılar.
16 Mart 1921'de Sovyet Hükümetiyle imzalanan Moskova AntlaĢması ile Kars ve Artvin'in Sovyet Rusya ile olan sınır ları
belirlendi. Bu antlaĢmaya göre, daha önce Elviye -i Selase içinde yer alan Batum ve ayrıca Ahıska ile Ahılkelek Türkiye
sınırları dıĢında kaldı.
Moskova AntlaĢması'ndan 7 ay sonra 13 Ekim 1921'de Kafkasya'daki Sovyet Hükümetleri ile Türkiye arasında K ars'ta yeni
bir antlaĢma imzalandı. Bu antlaĢma, Sovyet Rusya yönetimi ile Moskova'da yapılan antlaĢmanınyinelenmesi anlamını
taĢıyor, Kars'ın ve Artvin'in bugünkü sınırlarının taraflarca bir kez daha onaylandığını ifade ediyordu. Milli Mücadele
süresince doğu cephesinde yeni bir askeri ya da siyasal geliĢme olmadı. Bu cephenin birlikleri de, kısa bir süre sonra, Batı
Cephesi'ne gönderildi
3.7 KARS ĠLĠNĠN GENEL ÖZELLĠKLERĠ
3.7.1. Ġlin Jeomorfolojik Özellikleri
Pliyosen(Volkanik etkinliğin yanısıra doğrultu atımlı faylanma tektoniğinin hakim olduğu dönemdir) ve Kuvaterner havzaları, Aras nehri ve
Kars çayı gibi yataklarını derine kazmıĢ akarsular ve yan kolları yeralır. Bu çalıĢmada Doğu Anadolu Bölgesinde yeralan ve bölgenin
jeomorfolojik özelliklerini önemli ölçüde yansıtan inceleme alanının genel jeomorfolojik özellikleri, jeomorfolojik evrimi ve bunda önemli rolü
olan volkanizma ve tektonik iliĢkisi incelenmiĢtir.
Ġnceleme alanı Horasan (Erzurum) ilçesinin 17 km. doğusundan baĢlayarak, Karakurt (Kars) nahiyesinin güney doğusunda Zaraphane deresi
ayrımına kadar uzanan bir kesimi kapsar ve Kars H-48 c2, c3, Kars H-49 c1, c4, d1, d2, d3, d4 1/25 000 ölçekli paftaları içerisinde kalır. Bu alan
ve yakın civarı, uzun süreden beri değiĢik amaçlara yönelik birçok araĢtırmacı tarafından incelenmiĢtir. Yörede genel jeolojik özellikleri yanısıra,
özellikle petrol ve kömüre yönelik bir çok araĢtırma yapılmıĢtır
3.7.2. Jeolojik Özellikler
Kars’ın bulunduğu alan, jeolojik devirlerde 3.Zaman sonu ile 4.Zaman özelliği göstermektedir. Bazalt, andezit ve killi bir toprak yapısı gösterir.
Kuzey kısımlar tamamen bazalt nitelikte olmasına karĢılık vadi ve ovalarda değiĢik örtüler tespit edilmektedir. Ġl alanlarında sönmüĢ, yuvarlak
volkanik tepeler ve bunlardan çıkan lav ve küllerin çevreye yayılması sonucunda yaylalar ile ovalar oluĢmuĢtur.
Türkiye’de yüksek ovalara en güzel örnek olarak Kars ovaları gösterilmektedir. Bu ovalar Allahuekber Dağları ile SarıkamıĢ-Kars platosu
arasında doğuya doğru açılan büyük çöküntü oluğunda yer almaktadır. Özellikle Kars Ovası 2.500 km2’lik alanı ile Doğu Anadolu’nun en geniĢ
ovasıdır.
Akarsu vadileri boyunca sıralanan ovaların arasında yer alan Kars Platoları, Aras Vadisi’ne doğru alçalır. Bu platolar doğudan kuzeydoğuya
doğru geniĢler ve yükseklikleri de artar. Kars platoları kalın bir volkanik tüf tabakası ile kaplı olup, yükseltileri 1500 ile 2000 m. arasında değiĢir.
Bu platoların geniĢ ve dalgalı olan kesimlerinde küçük düzlükler ve çöküntü gölleri bulunmaktadır. Kars platoları SarıkamıĢ’ın güneyinden
baĢlayarak doğuda Arpaçay vadisine, kuzeyde BaĢgedikler düzlüğüne kadar uzanır. Platonun SarıkamıĢ’ın güney ve doğusuna düĢen kesimleri
ormanlarla kaplıdır.
3.7.3. Ġklim Özellikleri
Doğu Anadolu Bölgesi’nin en soğuk bölgesinde yer alan Kars’ta yüksek yayla iklimi görülmektedir. KıĢlar uzun ve sert, yazlar ılık ve serin
geçer. Bu bölgenin iklim, Türkiye’de soğukların en yüksek dereceye çıktığı ve uzun sürdüğü yerdir. Bunun nedeni, yüksek dağ sıralarıyla
denizlerin ılımanlaĢtırıcı etkisinden ayrılması, yüksekliğin fazla olması, KıĢ mevsiminde Büyük Asya Kara Kütlesi üzerinde yerleĢen soğuk ve
ağır hava kütlesi (Sibirya yüksek basınç merkezi)’nin buraya kadar sokulmasıdır. Senede 50 güne yakın kar yağar ve toprak 100 günden fazla
karla örtülü kalır. Ġlkbahar ve sonbahar mevsimleri yok denecek kadar kısa sürer. Senelik yağıĢ miktârı bâzı yerlerde 528 mm bâzı yerlerde 252
mm’dir.
3.7.4. Hidrografya
Hidrografya yeraltı ve yer üstü sularının oluĢum ve dağılımlarını araĢtıran ve insan yaĢamı üzerine etkilerini inceleyen bilim dalıdır.Kars ilide bu
bağlamda oldukça zengindir.Sınırları içerisinde Arpaçay ilçesinde bulunan Çıldır Gölü ve Kuyucuk Gölü,Susuz ilçesinde bulunan Aygır Gölü, ve
Çalı Gölü gibi önem arz eden sulak alanları bünyesinde barındırmaktadır. Kars ili akarsu akımından da çok zengindir. Ülkenin sayılı
nehirlerinden olan Aras Kars ili sınırları içinden geçmektedir. Arasın kolu olan Arpaçay Ermenistan ile olan sınırımızı oluĢturur. Bunlardan
baĢka; Kars Çayı, Komdere, Sarıçamur Dere, Çatal Dere, Karanlık Dere, Civanlık Dere, Keklik Dere, Çalcık Dere, Belncik Dere, Balıklı Dere ve
Ġrili ufaklı çok sayıda dere ve derecik bulunmaktadır
3.7.5. Toprak Özellikleri
Kars ilinde tarım topraklarında % 1,5 kil, % 57,3 tın, % 38,6 killi tın ve % 2,6 kum
bünyeye sahiptir.
Tarım toprakları % 6,4 asit, %43,3 nötr, % 50,3 alkali reaksiyona sahiptir.
ĠĢlemeli tarım uygulanan topraklar % 98,5 tuzsuz, % 1,5 hafif tuzludur.
Ġl toprakları % 51,7 az kireçli, % 12,6 orta kireçli, 5 35,7 kireçlidir.
Tarım topraklarının büyük bir kısmı organik madde yönünden fakir durumdadır. Analiz sonuçları ortalamasına göre; topraklarda % 9,2 organik
madde çok az, % 34,5 az, %33,3 orta % 17,1 iyi ve 5 5,9 ise yüksek düzeydedir
3.7.6. Arazi Varlığı
Kars Ġlinin toplam arazi varlığı 944.207 hektardır.Tarla : %4.8 (235,845)
Çayır,mera % 6.7 (327,857)
Ormanlık %0.8 (37.700)
Nadas %2.3 (107.152)
Kültür Alanı % 48 (2369,497) YerleĢim Alanı ve kullanılmayan Alan % 4.9 (235.66)
3.7.7. Orman Varlığı
Kars ili orman varlığı %0.8 ile 37.700 kadar alanı kaplamaktadır.Ġlin SarıkamıĢ ilçesi ağırlıklı olmak üzere Selim ilçesi, Kağızman ilçesi
sınırında yayılıĢ göstermektedir. Ormanların Ekolojik Yapısında bahsederken de yayılıĢ alanları özellikleri üzerinde duracağız zira orman; geniĢ
bir alana yayılan, kendine özgü bir iklim yaratabilen belli boy, çap ve kapalılıktaki ağaçlar ile ağaçcık, çalı, otsu bitkiler, mikroorganizmalar ve
hayvanların toprakla oluĢturdukları hayat birliğinin ve ortamın adı olarak tanımlanır.
Ormanlarda yabani domuz, kurt, ayı, sincap, tilki, tavĢan gibi hayvanlarla yabani
güvercin, karga, kartal, akbaba,serçe, ağaçkakan gibi kuĢlar bulunmaktadır.
3.7.8. Flora-Fauna ve Hassas Yöreler
FLORA : Ġl sınırları içerisinde oldukça çok ve birbirinden zengin flora elemanları bulunmaktadır.Çok çeĢitli ve ayrıntılı olduğundan Plan
ekindedir.
FAUNA : Kars ilinde yaban yaĢamına ait türler tarım alanlarında bitki örtüsüne sahip dağlık alanlarda,su kaynaklarının bulunduğu bölgeler
kuĢlar, memeli hayvanlar,sürüngenler,ve amfibili hayvanların yaĢama alanlarıdır.
Memeli hayvanlar ; Kafkas sivri burunlu faresi(Sorex caucasicus)
kurt (Canis lupus),gelincik (Mustela nivalis) yaban domuzu (Sus scrofa),kirpi(Erinaceus concolor)
Yaygın KuĢ türleri :Bahri (Podiceps cristatus),Ak pelikan(Pelecanus onocrotalus),Küçük Ak balıkçıl(Egretta garzetta),Angıt(Tadorna
ferruginea),yeĢilbaĢ(Anas platyrhynchos),Saz delicesi(Circus aeruginosus),ġahin(Buteo buteo),Kızıl Ģahin(Buteo rufinus),Paçalı Ģahin(Buteo
lagopus) ,Kerkenez(Falco tinnunculus),Delice doğan(Falco subbuteo),Kınalı keklik(Alectoris chukar) Van gölü martısı (Larus armanicus)
Saksağan (Pica pica) , Ekin kargası (Corvus frugilegus)
Sürüngenler : Kars kertenkelesi (Lacerta agilis), Kafkas keleri (
Agama caucasica), Mahmuzlu yılan (Eryx jaculus) , Koca engerek (Vipera lebetina)
Ağrı engereği (Vipera raddei) gibi türler bulunmaktadır.
HASSAS ALANLAR
2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’nda tanımlanan Ģekliyle Milli Park; bilimsel ve estetik
bakımdan, ulusal ve uluslararsı ender bulunan doğal ve kültürel kaynak değerleri ile koruma,
dinlenme ve turizm alanlarına sahip doğa parçalarını ifade eder.Bu kapsamda Ġlimizde
SarıkamıĢ Allahüekber Dağları Milli Parkı 19 Ekim 2004 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile resmen ilan edildi. YaklaĢık 22980 hektarlık bir
alanı kaplayan 34. Milli Parkımızla birlikte tüm Türkiye’deki Milli Park alanları 710.000 hektar’dır.
Söz konusu Milli Parkı da kapsayan ve WWF gibi uluslararası doğa koruma
kuruluĢları tarafından dünyanın en önemli biyolojik çeĢitlilik merkezlerinden biri olarak
kabul edilen Kafkasya Ekolojik Bölgesinde doğanın korunması yönünde atılan her adım, WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) tarafından
takdirle karĢılanmaktadır. Bunu takiben, Önemli KuĢ Alanı ve Önemli Bitki Alanı olan Ağrı Dağı’nın Milli Park ilan edilecek olması, WWF Türkiye’nin Kafkasya Ekolojik Bölgesi’nde bir korunan alanlar ağı oluĢturulması çabalarına büyük katkı sağlayacaktır.
Tabiat Parkları :
Kars ilinde tabiat parkı statüsünde SarıkamıĢ-Soğuksu Tabiat Parkı bulunmaktadır.
Tabiat Anıtı :
Kars ilinde tabiat anıtı statüsünde herhangi bir yer bulunmamaktadır.
Kars-SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı Koruma Sahası :
Erzurum-SarıkamıĢ-Kars yolundan Karakurt Nahiyesinden ayrılarak Kağızman-Tuzluca-
Iğdır ve Ġran karayolları üzerinde Kuloğlu Köyü içerisinden akan ve Aras Nehrine karıĢan Kapul dere, Demirkapı dere, Gobud dere, Gavalık
dere, Bulanıksuyu dere havzasını içine alan, Kuzeyi; Aras Nehri ve Erzurum-Kağızman karayolu, Batısı; Aras Nehrinden
baĢlayarak Dokta köprüsünden mağdur dereyi takiben Han tepesi, 2512 rakımlı tepe,
Heytekomları, 2614 rakımlı tepe, Kuru sırtı takiben 2702 rakımlı tepeye, Güneyi; bu tepeyi
takiben Boz tepe, takiben ġah yolu, KuĢ Göllerini takiben 2746 rakımlı tepe, 2637 rakımlı
tepe ve onu takiben kuzeydoğuya uzanan sırtlardan NiĢangah tepesini, güneydoğu sırtındaki
KuĢ gölleri, PınarbaĢı üzerindeki tepeleri takiben 2850 rakımlı tepe, Keseci tepeden kapu
dağına, Doğusu; Kapu dağı ve oradan kuzey istikametinde Batur dağına, oradan Mamakan
tepeye, oradan da 2646 rakımlı, 2570 rakımlı tepeleri takiben Altıngeldiği Mahallesi bitiĢiğin
de Todanın dere, Bulanıksuyu dereye ulaĢarak dere vadisi boyunca Aras nehrine ulaĢan sınırlar arasında kalan saha.
Kars-Kuyucuk Gölü Yaban Hayatı Koruma Sahası :
Ġlimiz Sınırları içinde, Arpaçay Ġlçesi Kuyucuk Köyü mülki hudutlarında bulunan,
Kuyucuk Gölü Orman Bakanlığı Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğünce tefrik edilmiĢ, 245 Ha. büyüklüğünde bir sulak alandır.
Statüsü Yaban Hayatı Koruma sahasıdır. 28.08.2009 tarihinde Türkiye’nin 13. Ramsar alanı olarak belirlenmiĢtir.Doğusu; Gölün
güneydoğusundan baĢlayarak kuzeydoğusuna kadar Karakuzu dağı, Batısı; Kuyucak Köyü ile Gölçayı Mevkii, Kuzeyi; TaĢkesen, Hamamlı ile
Küçük Alamet tepesi, Güneyi; Küllükler Mevkii, Koyunöldüren ve BaĢgedikler tren istasyon sahası
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu Kapsamında Tespiti ve Tescili
Yapılan Alanlar
2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 2. Maddesinin “a Tanımlar” Bendinin 1.,2.,3. ve 5. Alt Bentlerinde “Kültür Varlıkları”, “Tabiat Varlıkları”,
“Sit” ve “Koruma Alanı” Olarak Tanımlanan ve Aynı Kanun Ġle 3386 Sayılı Kanunun (2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kanunu’nun Bazı Maddelerinin DeğiĢtirilmesi ve Bu Kanuna Bazı Maddelerin Eklenmesi Hakkında Kanun) Ġlgili Maddeleri Uyarınca Tespiti ve
Tescili Yapılan Alanlar olarak;Kafakaslardan Anadoluya giriĢ kapısı olan KARS bölgenin en önemli yerleĢim merkezlerinden birisidir.Kars Ģehri
binlerce yıldır devam eden kültürü simgeleyen
Arkeolojik merkezdir.ġehir merkezindeki Kars Kalesi ve Kaleiçi Mahallesi ile Sukapı Mahallesinin bir bölümü ve Dereiçi mevki Selçuklu ve
Osmanlı dönemi yapılarının bulunduğu Arkeolojik sit alanıdır.Kars Kalesi 1. Derece Arkeolojik sit alanı olup, Kaleiçi mahallesi 2.Derece
Arkeolojik sit alanıdır.ġehrin Ģimdiki Ortakapı, YusufpaĢa, Cumhuriyet ve Ġstasyon mahallelerindeki Batlık mimari tarzında yapılan 2003 adet
taĢınmaz bulunduğu alan ise Kentsel sit alanıdır. Erzurum Koruma Kurulunun 09.11.2002 tarih ve 1307 sayılı kararı ile Ortakapı, YusufpaĢa,
Cumhuriyet Mahallesi ve Ġstasyon Mahallesinin bir kısmı Kentsel sit alanı olarak ilan edilmiĢtir.
Kars ilinde bulunan kentsel sit alanları:
A)KARS MERKEZ KALEĠÇĠ MAHALLESĠ
1 Kars Kalesi
2 Havariler Kilisesi
3 TaĢ Köprü
4 Ulu Cami
5 Büyük Abdiağa Camii
6 Küçük Abdiağa Camii
7 Cuma Hamamı
8 Topçu Hamamı
9 Muradiye Hamamı
10 Beylerbeyi Sarayı
11 Aliağa Camii
12 Kilise Kalıntısı
13 Hacıseyfi Cami
14 Sur Kalıntısı
KARS ANĠ HARABELERĠ
3.7.10. Tarım ve Hayvancılık
Kars ili ekonomisi büyük bir oranda tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Kars ili arazisinin %34,7'si tarım arazisidir.Ġl genelinde baĢta hububat
(buğday, arpa) üretimi olmak üzere yem bitkileri ve endüstri bitkileri yetiĢtirilmektedir. En çok üretilen ürün buğdaydır. Yıllık üretim 234.631
tonun üzerindedir. Bunu 170.984 tonla arpa ve 74.400 tonla Ģeker pancarı izlemektedir. Ġl genelinde en çok üretilen ürünlerden olan tahıllardır.
Bunda ilin iklim yapısı, yer Ģekilleri ve coğrafi konumunun büyük etkisi vardır. Bu ürünlerin dıĢında baĢta Digor ve Kağızman ilçeleri olmak
üzere meyve ve sebze üretimi de yapılmaktadır. Meyve üretiminde baĢı kayısı, elma ve ceviz çekmektedir. Ġl genelinde en çok yetiĢen sebzeler
ise sırasıyla beyaz lahana, soğan ve taze fasulyedir.
Kars ili kırsalındaki en temel ekonomik sektör hayvancılıktır. Çayır ve mera arazileri %39,2 ile tarımsal araziden daha geniĢtir. Bu oranın büyük
oluĢu ilde özellikle küçük ve büyükbaĢ hayvancılığının geliĢimine büyük katkı sağlamaktadır. 2005 yılı itibarı ile il genelinde 350.969 koyun,
332.071 sığır, 28.751 keçi, 19.107 tek tırnaklılar ve 202 manda bulunmaktadır. Bunun dıĢında özellikle arıcılık baĢta olmak üzere kümes
hayvancılığı ve bu hayvanların sayısı ve ürettikleri bal ve yumurta sayılarıda il halkının geçimine katkı sağlamaktadır.KaĢar ve bal haricinde
üretilen hayvansal ürünler pazarlanmamaktadır. Bu ürünler sadece aile ihtiyaçlarını karĢılamaktadır
3.7.11. Sanayi ve Teknoloji
Kars halkının büyük bir kısmı geçimini tahıl tarımı ve geleneksel mera hayvancılığı ile sağlamaktadır. Hayvancılık genellikle küçük aile
iĢletmeciliği Ģeklinde ve aile ihtiyaçlarını karĢılamak amacıyla yapılmaktadır. Bu üretimden doğan ürünlerin büyük kısmı bu aileler tarafından
tüketilmektedir.
Kars ili genelinde 2005 yılı itibarı ile yüz binlerce büyük ve küçükbaĢ ve binlerce tek tırnaklı hayvan bulunmaktadır. Bunun dıĢında 44.296 arı
kovanı olup yıllık ortalama 1058,63 ton bal üretilmektedir.3000 ton beyaz peynir, 5000 ton kaĢar peyniri ile 112.000 ton süt üretilmektedir.
Bitkisel üretimde ise tahıl ürünleri baĢta gelmektedir. Kars'ta sanayi kesimi Gayri Safi Yurtiçi Hasılasından yaklaĢık binde 6 pay almaktadır. Ġl
genelindeki sanayi tesisleri ağırlıklı olarak hayvansal ve tarımsal ürünleri iĢletmektedir. Ġl geneli mevcut sanayi kuruluĢları; Ģeker, ayakkabı,
yem, çimento, et, değirmen taĢı, süt ürünleri, mobilya, tuz, bordür ve parke gibi alanlarda faaliyet göstermektedir. Son zamanlarda ildeki turizm
sektörü de geliĢmektedir.
3.7.12. Altyapı, UlaĢım, HaberleĢme ve Konaklama
Kars, Kuzeydoğu Anadolu'da ulaĢım ağının kesiĢtiği noktada yer almaktadır. Ġle kara, demir ve havayolu ile ulaĢmak mümkündür. Kars ilinin
merkez ilçesinde uluslararası statüye sahip bir de havaalanı vardır. Uzun bir tadilattan sonra 22 Ekim 2007 günü tekrar uçuĢlara açılan
havalimanına Ġstanbul'daki Sabiha Gökçen Havalimanı ve Atatürk Havalimanı'ndan günde iki uçuĢ ve Ankara Esenboğa Havalimanı'ndan bir
uçuĢ yapılır. Ayrıca Aralık 2007'den itibaren SunExpress'in karĢılıklı Kars-Ġzmir seferleri de baĢlamıĢtır.Temmuz 2008'de Kars'tan Azerbaycan'ın
baĢkenti Bakü'ye karĢılıklı seferler düzenlenmeye baĢlandı. 10 Haziran 2009 tarihinden itibaren ÇarĢamba günleri haftada bir olmak üzere
karĢılıklı Köln-Kars uçuĢları Öger Tours-Hamburg International ortaklığı ile baĢlatıldı.Ayrıca Kars ili genelinde sadece Serhat TV adlı bir tane
yerel televizyon yayın yapmaktadır. Bunun dıĢında ulusal bazda hizmet veren bazı haber ajanslarınında -Ġhlas Haber Ajansı, Cihan Haber Ajansı
ve Doğan Haber Ajansı- il temsilcilikleri bulunmaktadır. Ayrıca, il genelinde yayımlanıp basılan birçok gazete ve radyo hizmeti veren istasyonlar
bulunmaktadır.Konaklama olanakları ise SarıkamıĢ ilçesinde hizmet veren SarıkamıĢ toprak otel,Çamkar otel,SarıkamıĢ Kar otel,Merkezde
Grand Ani otel,Karabağ otel,Okan otel olmak üzere birçok konaklama tesisi bulunmaktadır.
3.7.13. Madencilik
Kars ili Doğu Anadolu Bölgesinin kuzeydoğu kesimlerinde ülkemizin en doğusunda yer
almaktadır. Karasal iklim koĢulları nedeniyle ülkemizin en soğuk illerinden birisidir. Ancak bölgenin bu olumsuz koĢulları ilin sanayii
geliĢiminde olumsuz etki yapsa da ilin turizm potansiyeli vardır. Turizm alanında yapılacak yatırımlarla bölge geliĢebilir. Büyük bir plato özelliği
gösteren il
coğrafyasında, volkanlardan çıkan lav ve küllerin çevreye yayılması sonucunda geniĢ yaylalar ve
ovalar görünümü oluĢmuĢtur. Ġl toprakları yüksek dağlarla kuĢatılmıĢ ve genelde batı-doğu
doğrultusunda uzanan akarsularla derin biçimde yarılmıĢ geniĢ bir plato niteliğindedir. Genel Müdürlüğümüzün il ve yakın çevresinde yaptığı
çalıĢmalar sonucunda ilde metalik
madenlerden sadece altın cevherleĢmesine, endüstriyel hammadde kaynaklarından da perlit,
kireçtaĢı ve manyezit oluĢumlarına rastlanmıĢtır. Söz konusu yatak ve zuhurlar ilde Merkez,
SarıkamıĢ ve Kağızman ilçelerinde bulunmaktadır. Kağızman-Darphane yöresindeki plaserlerde 0.1 gr/m3Au içerikli 9 milyon m3mümkün
rezerv tespit edilmiĢtir. Yatak geçmiĢ yıllarda iĢletilmiĢtir. MTA tarafından Kağızman’da ruhsat bazında yapılan bir çalıĢmada % 46-48 Cr2O3
tenörlü 2.000 ton krom rezervi belirlenmiĢ olup, bu yataktan daha sonraki yıllarda yapılan çalıĢmalarla 16.000 ton cevher üretilmiĢtir. Kağızman
ilçesinde aynı zamanda bir adet manyezit cevherleĢmesi yer almakta olup, % 45 MgO içerikli manyezitlerin mümkün rezervi 465.000 tondur.
Ġldeki önemli perlit yatak ve zuhurları SarıkamıĢ ilçesinde gözlenmektedir. Ġlçedeki yatakların toplam jeolojik rezervleri 2.091.346.000 ton olup,
orta kalitededir. Ayrıca ilçede iki adet kireçtaĢı yatağı ortaya çıkarılmıĢ olup, bu yatakların %CaCO3 içerikleri 69.55 ile 98.35 arasında
değiĢmektedir. Yatakların toplam görünür+muhtemel rezervi yaklaĢık 5 milyon tondur. Bunun dıĢında Merkez ilçede de Ģeker sanayinde arana
özelliklere sahip kireçtaĢı oluĢumları da tespit edilmiĢtir. Buradaki kireçtaĢlarının % CaCO3ve % SiO2 içerikleri sırasıyla 94.30 ve 1.80
değerlerinde olup, 3.890.533 ton muhtemel rezerve sahiptir.
4.
KARS DOĞA TURĠZMĠ ARZI
4.1 KARS ĠLĠ’ nin DOĞA TURĠZMĠ DEĞERLERĠ (DOĞA TURĠZMĠ ARZI)
SarıkamıĢ KıĢTurizm Merkezi :
KıĢ sporları ve kıĢ turizmi bakımından Türkiyenin 1. derece öncelikli 5 merkezinden biri olan Kars-SarıkamıĢ Cıbıltepe Kayak Merkezi çevresi
ünlü sarıçam ormanları ile kaplı, 2200-2900 mt. Yüksekli gösteren bir plato üzerinde yer alır. Kars’a 54 km. Erzurum’a 153 km. uzaklıktaki
kayak merkezi Kars Havaalanına 40 dk. Gelen turistlerin profesyonel destek alarak rahatlıkla doğayla iç içe kayak zevkine varabilirler.
Ġnanç Turizmi:
Kars Ġl Merkezinde yer alan Havariler Kilisesi, BeĢik Kilise, Ulu Camii, Evliya Camii, YusufpaĢa Camii, Abdiağa Camii, Vaizoğlu Camii
Müslümanlık ve Hiristiyanlık kültürlerinin ildeki yansımalarıdır. Yine Anı Ören Yerinde bulunan Büyük Katedıral, Resimli Kilise, Polatoğlu
Kilisesi, Keçel Kilise, Gagik Kilisesi, Genç Kızlar Kilisesi, Rahibeler Manastırı, Ebul Muammeran Camii, Ebul Menucehr Camii yüzlerce yıldır
iki kutsal inancın bir arada yaĢatıldığı önemli merkezlerden birisidir. Bu bakımdan Kars Ġli inanç turizmi açısından da çok önemli bir potansiyele
sahiptir
Dağ yürüyüĢü (Traking) : Bilindiği gibi Kars ili genelde büyük dağ kütlelerinden ve yayla
alanlarından oluĢmaktadır. Bu plato üzerinde yaz aylarında güneĢli ve açık hava sayısının fazla olması iklimin de serin olması sebebiyle dağ
yürüyüĢü sporları için elveriĢli bir ortam oluĢturmaktadır.
Olta Balıkçılığı : Kağızman Ġlçesi Çengilli Gölü, Susuz Ġlçesi Aygır Gölü ve SarıkamıĢ Ġlçesi Susuz Gölü, Arpaçay Ġlçesi Çıldır Gölü ile
Arpaçay Barajında sportif amaçlı olta balıkçılığı imkanları bulunmaktadır
4.2 Kars ilinin Doğa Turizmi (Arzı) Değerleri ve Bilinirlik Değerlendirmesi
Bölgesel düzeyde bilinmekle beraber Ani harebeleri uluslar arası bilinirliği vardır.
4.3. KARS Ġlinde Doğa Turizmi Amaçlı Kullanılan ve Koruma Statülü Alanlar
Milli Parklar :
Allahu ekber Dağları Milli Parkı : SarıkamıĢ Allahüekber Dağları Milli Parkı 19 Ekim 2004 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile resmen ilan
edildi. YaklaĢık 22980 hektarlık bir alanı kaplayan 34. Milli Parkımızla birlikte tüm Türkiye’deki Milli Park alanları 710.000 hektara ulaĢmıĢ
oldu.
Söz konusu Milli Parkı da kapsayan ve WWF gibi uluslararası doğa koruma kuruluĢları tarafından dünyanın en önemli biyolojik çeĢitlilik
merkezlerinden biri olarak kabul edilen Kafkasya Ekolojik Bölgesi’nde doğanın korunması yönünde atılan her adım, WWF-Türkiye (Doğal
Hayatı Koruma Vakfı) tarafından takdirle karĢılanmaktadır. Bunu takiben, Önemli KuĢ Alanı ve Önemli Bitki Alanı olan Ağrı Dağı’nın Milli
Park ilan edilecek olması, WWF-Türkiye’nin Kafkasya Ekolojik Bölgesi’nde bir korunan alanlar ağı oluĢturulması çabalarına büyük katkı
sağlayacaktır.
Tabiat Parkları : Soğuksu Tabiat Parkı 2011 yılının son aylarında Tabiat Parkı olarak ilan edilmiĢtir.Ondan önceki yıllarda mesire yeri olarak
kullanılmaktaydı. Soğuksu Tabiat Parkı, Doğu Anadolu Bölgesi, Kars Ġli SarıkamıĢ ilçesinde, 42 37’ 58’’-42 38’ 18’’ Doğu boylamları ve 40 18’
41’’ 40 18’ 51’’ kuzey enlemleri arasında yer alır.Kars’a 53 km mesafededir. SarıkamıĢ ilçesinde yer almaktadır.Denizden yüksekliği
(rakım), 2.121 metre ve 2152 metre arasındaır.
Soğuksu Tabiat Parkı, 2634 metre yüksekliğindeki Çıplakdağ(Cıbıl Tepe) nin doğu yamacında bulunmaktadır.SarıkamıĢ ın güneyinde
ÇIPLAKDAĞ 2.634 metre güneydoğusundaki Aladağ 3134 metre,doğusunda Ziyaret Dağı 2838 metre yüksekliktedir.
Yaban Hayatı geliĢtirme,YerleĢtirme,Yaban Hayatı Koruma Sahaları ve Avlaklar :
Büyük bölümü Kars ilinde, Kağızman ilçe sınırları içerisinde kalan alan, özellikle nesli azalan türlerimizden Yaban keçisi (Capra aegagrus)’nin
korunması için, 1981 yılında Av Koruma ve Üretme Sahası olarak ilan edilmiĢtir. Bu tarihten 25 yıl sonra, Bakanlar Kurulunun, 05.10.2006 tarih
ve 2006/26310 sayılı kararı ile, hedef türün, yani sahanın ayrılmasına gerekçe olan türün Yaban keçisi olduğu SarıkamıĢ-Kağızman Yaban
Hayatı GeliĢtirme Sahası olarak tescil edilmiĢtir
SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahasının büyük kısmı Kars ili Kağızman ilçesi mülki hudutları içerisinde kalmakla
beraber, güneyde Ağrı ili Merkez ilçe mülki hudutları içerisine de kısmen girmektedir. Saha, kuĢ uçuĢu yaklaĢık Kars Ģehir merkezine 55 km,
Kağızman’a 19 km, Ağrı’ya 30 km mesafededir.
SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası’nın Sınırları Doğusu; 1957 m Mamakar Dağı’nı takiben, 2089 m Yanık Tepe ve
2601 m Gazel Güneyi Tepesi ile 3014 metrede Mamakar Tepesi’ni kapsamaktadır. Batısı; Değirmendere Köyü’nden baĢlayıp, 1836 metrelik
Körpınar Tepesi’nin doğusundan Zera Komu’na, Çiçekli Mahallesi’nin doğusundan Heyte Komu’na uzanarak son bulmaktadır. Güneyi; 2889
metre yükseltiye sahip KarataĢ Tepesi’nden KuĢ Göllerinin güneyine, oradan Çukurçam Yaylası’nın güneyinden Keçeci Tepesinin güneyine ve
oradan da 2994 metrelik tepeden geçerek, 3077 metre yükseltiye sahip Kapu Dağı Tepesinde son bulmaktadır. Kuzeyi: Aras Nehri’nin güneyi
boyunca Uzun Tepe ve Çukurbina Tepelerinin kuzeyinden geçerek Denizgölü Köyünün güneyine ve oradan da Kuloğlu Köyünün kuzeyinden
Bezirhane Deresi ile Aras Nehri’nin birleĢtiği yerden geçerek Esenkır Köyü’nde son bulmaktadır. YHGS’nin içinde veya yakın çevresinde 12
adet köy yerleĢimi bulunmaktadır. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin en düĢük yükseltiye sahip yeri 1800 metre ile Maden Deresi, en yüksek yeri
ise sahanın güneydoğusunda bulunan 3077 metre yükseltiye sahip Kapu Dağı’dır.
Sulak Alanlar ve Ramsar Alanları : Sınırları içerisinde Arpaçay ilçesinde bulunan Çıldır Gölü ve Kuyucuk Gölü,Susuz ilçesinde bulunan
Aygır Gölü, ve Çalı Gölü gibi önem arz eden sulak alanları bünyesinde barındırmaktadır. Kars Kuyucuk Gölü’nün Ramsar statüsü, 2 Nisan
2009'da Türkiye Sulak Alan Komisyonu tarafından kabul edilip, 20 Haziran 2009'da Ramsar sınırları ile beraber Resmi Gazete'de yayınlanmıĢtır.
Doğal Sit Alanları :
Kars ilinde bulunan arkeolojik sit alanı ve ören yerleri aĢağıda verilmiĢtir
Anı Ören Yeri :Kars Ġli Merkezine 42 km uzaklıkta bulunan Anı ören yeri bir Orta Çağ Ticaret Ģehridir. Anı ören yerinde bulunan yapılar
aĢağıda belirtilmiĢtir
1-Selçuklu Hamamı
2-Kervansaray
3-Ebul-Menucehr Camii
4-Kaya Kilisesi
5-Köprü
6-Gagik Kilisesi
7-Selçuklu Sarayı
8-Büyük Katedral
9-Yapı Kalıntıları
10-Kilise Kalıntısı
11-Genç Kızlar Kilisesi
12-Resimli Kilise
13-Rahibeler Manastırı
14-Büyük Hamam
15-Kecel Kilisesi
16-Yapı Kalıntısı
4.4 SEÇKĠN ÖZELLĠKLĠ DĠĞER SAHALAR
Yaylalar : Turizmin çeĢitlendirilmesi, tüm yıla ve ülke sathına yaygınlaĢtırılması, değiĢik yörelerin mevcut turizm potansiyelinin geliĢtirilerek
harekete geçirilmesi yönünde baĢlatılan çalıĢmaların önemli bir bölümünü de yayla turizmi oluĢturmaktadır (Akpınar, Bulut, 2010).
Ülkemizde yer alan yaylaların, doğal güzellikleri, etnolojik ve diğer çekicilik yaratan özellikleri ile ekoturizme yönelik sundukları çok çeĢitli ve
eĢsiz olanakların; koruma kullanma dengesi içerisinde turizm amaçlı değerlendirilmesi önemlidir (Akpınar, Bulut, 2010).
Türk kültüründe yaylaların önemi çok büyüktür. Özellikle Yörük Türkmen geleneğinin yaĢatılmasında yaylada yapılan festival ve etkinlikler
ülkemizin birçok yerinde yaygındır. Akdeniz ve Ege Bölgesi’ni sıcak yaz günlerini yaylada geçirmek isteyen halk yaylalardaki otantik kültürü
yaĢarken oraların turizm gelirlerine de katkı bulunurlar. Torosların üst kesimleri ve Ġç Ege’nin yüksek kesimlerinde bulunan yaylalar en çok
tercih edilen ekoturizm bölgeleridir. Kars Akyaka geçit köyü,Azat Köyü yaylası,Kars SarıkamıĢ Çermik yaylası bunlardan birkaçıdır.
Göller : Ġl sınırları içerisinde toplamda 18 göl bulunmaktadır.Bunlar : Çalı gölü,Aygır gölü,Kuyucuk gölü,Çıldır gölü,Çoviyi gölü,MiĢk
gölü,Çamur gölü,Deniz gölü,Hekeli gölü,korcalı gölü,YavaĢ gölü,Papak gölü,Mustafa gölü,Turna gölü,Koz gölü,YaylamıĢk gölü,Gelört
gölü,Yaylamesk gölüdür.Bunlarda Çalı,Aygır,Kuyucuk ve Çıldır gölleri Koruma altına alınmıĢtır.
Barajlar: Kars Barajı ve Sulama Projesi Master Planına dayanarak ESPM öncelikle baraj yeri, arazi kartografisi, jeolojik etüd ve sulama
alanlarını revize etti. Jeolojik Rapor, ÇED (Çevre Değerlendirme Raporu) ve Hidroloji Raporu'na göre Ön Rapor hazırlandı. Optimizasyon ve
kıyaslamalı formülasyon hesapları yapılarak onay için DSĠ'ye sunuldu. ĠĢverenin seçimi doğrultusunda kati formulasyon planlanarak baraj, sanat
yapıları, yollar, sulama ve drenaj ağının ön projesi yapıldı.ġuan Karakurt-Kağızman yolu arasında yapımı devam etmektedir.
Dağları : Rakımı ortalama 2000 m'yi bulan Kars ili topraklarının büyük bölümü yaylalardan oluĢur. Akarsu vadileriyle yer yer parçalanan ilde
yaylalar dalgalı düzlüklerden oluĢur. Kars ilinde yer alan önemli yükseltiler Ģunlardır: Allahuekber Dağları, Kısır dağı, Akbaba, Aladağ ve
AĢağıdağ. Aras Nehri ve Kura Nehri Ģehir topraklarından geçerek Hazar Denizi´ne dökülmektedir.
ġifalı Sular : Kars ili Ģifalı sular bakımından zengindir. Ancak ildeki bu değerlerden yeteri kadar yararlanılmamaktadır. Kars'taki Ģifalı suların
çoğunda tesis bulunmamaktadır. Bu kaynaklar arasında Kağızman'daki Kötek kaplıcaları, AktaĢ ve KızıltaĢ kaplıcaları,Arpaçay ilçesinde akkaya
madensuyu,SarıkamıĢta kızılçubuk köyü yolu üzerinde sodalı su gibi birçok yer altı suyu vardır.
Vadiler:
Kars çayı vadisi: SarıkamıĢın batısında kalan Soğanlı dağının eteklerinden baĢlayıp önce doğu,sonra kuzey doğuya doğru devam eder
AraĢ vadisi : Tekman yaylası ve Pasinler yöresinden baĢlayan araĢ vadisi,batıya yönelen karasu vadisinin tersine doğuya doğru gider.Ana
çöküntü olukları boyunca devam eden vadi daha sonra ülke sınırlarını aĢıp hazar denizine kadar devam eder.
Akarsular:
Akarsuları: Kars ili akarsu akımından çok zengindir. BaĢlıca akarsuları Ģunlardır: Aras Irmağı: Bingöl Dağ eteklerinden çıkar, kuzeye doğru
akarak Pasinler Ovasını sular, burada birçok dereyle beslenir. Derin ve sarp boğazlardan geçerek Kars’ın Kağızman ilçesine ulaĢır, doğuya doğru
akarak, Türk-Rus sınırına varır, bir müddet sınırı teĢkil eder; güney-doğuya akarak Iğdır Ovasını suladıktan sonra Rus sınırını geçerek Hazar
Denizine dökülür. Arpa Çayı: Akbaba Dağının yamaçlarından çıkarak, Arpayel Gölüne dökülür. Gölden Arpa Çayı olarak çıkar Türk-Rus
sınırında seyreder ve sınırda Aras ile birleĢir. Kura Irmağı, (Kur, Kür Irmağı da denilir). Topyolu ve Allahüekber Dağlarından beslenir. Göle
Ovasında Göle Çayı, Ardahan Ovasında Ardahan Çayı ismini alır. Kurtkale’den Rus sınırını aĢarak Hazar Denizine dökülür. Bunlardan baĢka
Kars Çayı ve birçok çay ve dereler de vardır.
Arz analizi tabloları;
Değerin bilinirliği; Bölgesel seviyede B, Ülke seviyesinde T,
Milletlerarası seviyede: M
1- Milli Park ve benzeri sahalar
Adı
Ġlçesi
Bilinirlik
SarıkamıĢ Allahuekber
Dağları Milli Parkı
SarıkamıĢ
T
SarıkamıĢ-Soğuksu Tabiat
Parkı
SarıkamıĢ
B
Kars Milli Park ve benzeri sahalara ait SWOT Analizi
Güçlü Yönler
Zayıf Yönler
-
-
SarıkamıĢ Allahuekber Dağları Milli
Parkının Ulusal düzeyde
-
Kars ġubesinin Müdürlük olarak
yetersiz sayıda teknik eleman olması.
Milli Parktaki güvenlik sıkıntıları
nedeniyle yapılacak olan proje ve
-
-
tanınırlığının olması
BiyoçeĢitlilik açısından oldukça
zengin olduğu için Biyologlar,
Zoologlar, Botanikçiler,
doğaseverler, fotoğrafçılar ve
araĢtırmacılar için ilgi çekici
özelliğinin bulunması
Her yıl düzenli olarak ġarıkamıĢ
Harekatı Ģehitlerinin anılması
araĢtırmalara engel teĢkil etmesi
Fauna ve Flora envanterinin
tamamlanmamıĢ olması
Fırsatlar
Tehditler
-Tarihi
- STK destekleri,
- Halkın ve yöneticilerin etkin
katılımcılığı,
- Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı’nın
ödenek gönderme yönünde imkanlarının
olması,
- Coğrafi bilgi sistemlerinin geliĢmesi
- Ücretsiz/ücretli tanıtım fırsatlarının
olması,
ve kültürel kaynak değerlerinin 24
saat gözetim altında tutulamaması
nedeniyle, alanların art niyetli kiĢilerden
gelebilecek tehlikelere açık olması,
-Özel mülkiyet alanlarındaki otlatma
faaliyetleri ve çobanlar tarafından yakılan
ateĢin yangın riskini artırması
-
Bölgedeki güvenlik sıkıntıları
Yöre halkının bilinçsiz olması
Milli Park ve benzeri sahalara dayalı doğa turizmi uygulamalarında güçlü yönlerin
daha geliĢtirilmesi, güçlü yönler ve fırsatlardan yararlanarak zayıflık ve tehditlerin
önlenmesine ve doğa turizminin geliĢtirilmesine yönelik stratejik kararlar;
1-Tarihi ve kültürel dokusu korunarak turizm potansiyeli arttırılmalı,
2-Yazılı ve görsel medya ile birlikte internet yoluyla da milli park alanlarının ulusal ve
uluslararası düzeyde tanıtımı yapılmalı,
3-Rekreasyon ve altyapı çalıĢmaları yoluyla uzun vadede gelebilecek yerli ve yabancı
turist sayısı öngörüsü esas alınarak planlama yapılmalı,
4-Pazarlama açısından son derece önemli olan marka haline gelmiĢ tüm özellikler
tanıtımda öncelikli tutulmalı,
4.5 Kars ĠLĠNDE DOĞA TURĠZĠM ÇEġĠTLERĠ
Arpaçay Ġlçesi
Akyaka lçesi
Susuz Ġlçesi
Digor Ġlçesi
Kağızman Ġlçesi
Selim Ġlçesi
SarıkamıĢ Ġlçesi
Aktivite/değer
Merkez lçesi
KuĢ Gözlemciliği
Doğa YürüyüĢü (Trekking)
Yayla ve Festival Turizmi
Av Turizmi
Sualtı DalıĢ Turizmi
Sportif Olta Balıkçılığı
Foto Safari
Tarım ve Çiftlik (Agro) Turizmi
Değerler
5
toplamı
1
1
5
5
5
8
KuĢ gözlemciliği
imkanı(KuG)
7
X
Sportif
olta
balıkçılığı
imkanı(SOB)
X
Milli park
sahalar(MP)
X
vb
5
X
X X X
Milli park vb. nde
kona25klama(MP
K)
KıĢ
sporları
potansiyeli(KSP)
X
Aktif kıĢ sporları
merkezi(KSM)
X
Estetik
Ģelale
bulunan
yerler(Eġ)
X
Estetik göl/baraj
olan yerler(EGB)
X
Tescilli
avlak
sahası (AvS)
X
Yabana
hayatı
geliĢtirme
X
X
sahası(YHGS)
Garantili yaban X X X X X X X X
hayatı
gözlemi(GYHG)
Ġzole
ilginç
ekosistemler(ĠE)
Çim kayağı(ÇK)
X
Yaya gezi imkanı X X X X X X X X
(Y)
Tarihi eserler, sit X
alanı (Ts)
ġelale
görme
imkanı (ġ)
X
Peyzaj
değeri X X X X X X X X
yüksek
yerler,fotoğrafik
yerler (P)
Kanyon
görme
imkanı (Cn)
Bakir
orman
gezisi (Bo)
X
X X
Atla
geziye X X X X X X X X
uygun (At)
5.SEÇKĠN VE YÜKSEK DEĞER TAġIYAN (X) YILDIZ ALANLARIN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ VE POTANSĠYELĠNĠ
GELĠġTĠRME ĠMKANLARININ ORTAYA KONULMASINA ĠLĠġKĠN ANALĠZLER
1. Dünya SavaĢının baĢlaması ve Osmanlı Gemilerinin Sivastapol'u bombalamasının ardından 1 Kasım 1914 tarihinde Rus orduları
Anadolu'yu ele geçirmek maksatlı olarak yeniden saldırıya geçmiĢ ve 6 gün süren Köprüköy Muharebeleri yaĢanmıĢtır. Bu sırada
Kafkas Cephesindeki harekâtı yakından takip eden BaĢkomutan Vekili Enver PaĢa doğudaki Rus kuvvetlerini çok zayıf görüyor
yapılacak bir taarruzla Doğu Anadolu'da kaybedilen toprakların geri alınmasını ve müteakiben harekâtın Kafkasya'ya aktarılmasını
mümkün görüyordu. ĠĢte bu düĢünce ile 22 Aralık 1914 ile 19 Ocak 1915 tarihleri arasında Kafkas Cephesinde cereyan eden Türk –
Rus savaĢlarına "SarıkamıĢ Harekâtı" denilmektedir. Bu harekât düĢmanın Türk topraklarından çıkarılmasını öngörmüĢ, binlerce Türk
evladının SarıkamıĢ dolaylarında canlarını vatan uğrunda seve seve vermeleri ile sonuçlanmıĢtır. Askeri tarihimizde bu harekât "Rus
ordusunu imha etmek için geniĢ bir çevirme manevrası, muharebesi olarak anılır." Köprüköy Muharebelerini kazanan Üçüncü Ordu
Komutanı Hasan Ġzzet PaĢa, ordunun durumunu ve yaklaĢan kıĢ aylarının bölgede oldukça zorlu geçtiğini bildiğinden harekâta devam
etmemiĢtir. Harbiye Nazırı Enver PaĢa, bu mevsimde harekât yapılamayacağı, taarruzun bahara bırakılması tavsiyesinde bulunan
Hasan Ġzzet PaĢayı görevden alarak yerine kendisi geçmiĢtir. “Yine aynı ordu ile ki bu ordu Arabistan'dan geri çekilen ve sıcak iklime
alıĢık ve teçhizat yönünden de kıĢ Ģartlarına hazırlıksız olan ordudur”. Üçüncü Ordu, "SarıkamıĢ Çevirme ve KuĢatma Harekâtına" 24
Aralık 1914 günü baĢladı. 24 Aralık günü baĢlayan bu harekâtın planlanan güzergâhı yaklaĢık 3100 metreye ulaĢan Allahuekber
Dağlarını geçerek SarıkamıĢ'a ulaĢmaktı. ĠĢte bu güzergâh üzerinde Aralık ayında -40 derece soğukta, kıĢlık teçhizatı bulunmayan 3.
Ordunun kaybı büyük olmuĢtur. SarıkamıĢ Harekâtı 22 Aralık - 19 Ocak tarihleri arasında gerçekleĢmiĢ, Türk ve Rus ordularının
inanılmaz bir direnme ve istikrarla savaĢtıkları muharebedir. Bu muharebelerde dondurucu soğuk, kar, açlık, hastalık ve ikmal
güçlerinin yetersiz olması sebebiyle Ordumuz yaklaĢık 90000 Mehmetçiğini kaybetmiĢtir. Bu muharebede Türk Ordusunu soğuk ve
açlık yenmiĢtir. Türk askerinin SarıkamıĢ'ta göstermiĢ olduğu metanet, sabır ve özveri çok yüksektir ve her türlü takdirin üzerindedir.
Milli Park alanının iki kaynak değeri bulunmaktadır;Bunlardan birincisi; Sarıçam ağaç türünün bu bölgede en yüksek rakımda yayılıĢ
göstererek optimal kuruluĢta saf sarıçam meĢcereleri oluĢturmasıdır. Ülkemizde 2100 – 2200 metre yüksekliklerden sonra baĢlayan
doğal olarak ağaç bulunmayan yüksek dağ basamağında (alpin zon) çayır otları ve bazı ardıç türlerinden oluĢan kısa boylu bitki türleri
yetiĢmektedir.
SarıkamıĢ Ormanlarını oluĢturan Sarıçam bu bölgede optimum yayılıĢta olup Alpin zonda en iyi geliĢime sahiptir. Kaynak
değerlerinden birini oluĢturan ormanlık alanlar saf sarıçam meĢceresi ve çam türlerinin arasında çok az miktarda titrek kavak ve adi
ardıç türlerinden oluĢmaktadır. Park alanı; savaĢların ve trajedilerin en yoğun yaĢandığı bir bölge olması nedeniyle, ġehitliklerin
çoğunluğu SarıkamıĢ Ġlçesi yakınlarında bulunmaktadır. Bu Ģehitlikler arasında en önemlisi Allahuekber Dağları zirvesinde, yaklaĢık
3100 rakımlı tepe de bulunmaktadır. Milli Parkın kaynak değerleri arasında harp tarihimiz açısından önemli olan Allahuekber Tepe
(Ģehitlik), Dikenli Tabya Tepe (Ģehitlik), Çakırbaba ġehitliği vb. alanlar bulunmaktadır. Yine yakın civarda bulunan Ağababa
ġehitliği, SarıkamıĢ ġehitliği, Meçhul Asker ġehitliği, Soğanlı ġehitliği, Bardız Geçidi ġehitliği, Divik Köyü ġehitliği Milli Parkın
kaynak değerlerini oluĢturmaktadır.
Yörede konaklama yapılabilecek otel ve motel mevcuttur. Kayak sporu için yörede pist ve telesiyej tesisleri mevcuttur.
Sahanın Turizm Talebi Değerleri tablosu
Halihazırda ki ziyaretçi Sahayı gezmek maksatlı gelen ve konaklayan: 5 bin kiĢi
sayısı
Ziyaretçi (konaklamayanlar) : BelirlenememiĢtir.
Para harcama
Ziyaretçi Profili
GeliĢlerinin Ġlk 5 Sebebi
Kıyaslanabileceği saha
UlaĢılabilirlik Analizi
Sahanın Uluslararası
havaalanına yakınlığı
Alana UlaĢım
Konaklama, yeme-içme, yanında yöresel el sanatı ve yöresel
kurutulmuĢ veya konserve ürünler alınarak para ödeme Ģekilleriyle
KiĢi baĢına ortalama harcama belirlenememiĢtir.
Bireysel gezginler : belirlenememiĢtir.EĢler:
belirlenememiĢtir.Aileler : belirlenememiĢtir.
12345-
Yaban Hayatı ve KuĢ Gözlemciliği (fauna gezileri),
Fotosafari,
Doğa Eğitimi Programları
ġehitleri anma programı
Ġnanç turizmi
SarıkamıĢ Allahuekber dağları milli Parı –Gelibolu Tarihi Milli
Parkı
Orta derecede yakın; (2-4 saat arasında)
Özel taĢıt
(X)
Ziyaretçinin Genel ulaĢım
Toplu taĢıma
( X)
kanaati: Zorluklar var
UlaĢım için problemler:Alana giden Yol
Altyapı Analizi
TaĢımacılık ağı
Yerel ağ(toprak, asfalt)
Anayollara bağlantı
Yerel genel taĢımacılık
Programlar
Ücretler
Ring patikaları
ĠĢaret levhaları
Genel yer iĢaret
levhaları
Bilgi panoları
Araçlar için park
kapasitesi
Bilgi alma ve tercüme
kolaylıkları
Restoran sayısı
Yetersiz
X
X
X
X
X
X
X
X
X
Yeterli
Ġyi
Açıklama
X
X
X
X
Yeme içme konaklama analizi
Restoranların durumu
Yemek Standartları
Barınma imkanları
Oteller
Hosteller (Misafirhaneler)
Kategori
Sayısı
Açıklama
Turistik
3
Yerel
7
Yüksek standartlı yemek sunanlar : 3
Yeterli ve yöresel standartta yemek sunanlar: 5
Kötü standartta yemek sunanlar :2
Kategori
KuruluĢ Sayısı
Yatak Sayısı
(iyi-kötü-orta)
Ġyi
5
500
-
Yatak&kahvaltı oteli
Rota üstü kulübeler
Bungalov tarzı
Kamp alanı
Diğerleri: Pansiyon
_
-
-
Sahanın kendine has seçkin ve diğer önemli özellikleri
Var-Yok
Sunduğu değerlerden
Tek-eĢsiz olanlar
Yok
var mı?
Biraz farklı ama
Yok
değerli olanlar
Diğer ilgi çeken
Yok
yerlere benzer
olanlar
Alan turist ziyaret
Evet
Hangi Sahalar
döngüsüne girecek
Ģekilde turistlerin
ilgisini çekecek diğer
Ani harabeleri
alanlara yakın mı?
Alandaki yabanıl
Bayrak türler
1.Ayı
varlıklar
Diğer ilginç yaban 1.Toy
hayatı (fauna)
Kelebekler
Apollo kelebeği
Endemik bitkiler,
--
Neler?
Sunduğu özellikleri
İnanç turizmi
2.VaĢak
2.Kızıl sincap,yabani
kedi
-
Tatmin edici yaban hayatı izleme imkanı (Varsa)
Tatmin edici yaban
hayatı izleme imkanı
Garanti edilen türler var
Memeliler
KuĢlar
Ayı
Toy
Açıklama
mı?
Genellikle rastlanma
ihtimali
ġans veya mevsime
bağlı olanlar
Alanda bulunan tesisler
Sahadaki tesisler
Rekreasyonel tesisler
Spor tesisleri
Diğerleri
Genellikle
KıĢ ayına kadar
Karaca
Yetersiz
-
Ġyi
Yeterli
Durum Açıklaması
TaĢıma Kapasitesi Analizi
Sosyal ve ekonomik taĢıma kapasitesi Değerlendirme ġekli: 1- Tamamen Sağlanabiliyor, 2- Genel
Olarak Sağlanıyor, 3- Veri Yok, 4- Çoğunlukla Sağlanamıyor
5- Hiç Sağlanamıyor
Göstergeler
Tüm ilgi grupları turizmden elde edilen gelirden eĢit pay alırlar
Tüm ilgi grupları turizm geliĢimine oranlı bir miktar para
yatırımı yapabilir
Yerel ekonomi için turizm faydaları açıktır
Turizm geliĢimiyle ilgili paydaĢların ihtiyaç,istek ve önerileri
ele alınıyor
Tüm ilgi gruplarına önem veriliyor
Ġlgi gruplarının birbiriyle olan iliĢkileri iyi
Beraber çalıĢmanın önemi biliniyor
Ġyi bir iĢbirliği içindeler
Belirli kararların alınma amacı saklanmıyor
Yerel ilgi grupları karar almada söz sahibi
Bölgesel ilgi grupları karar almada söz sahibi
Diğer sektörler de turizm geliĢimine fayda sağlıyor
Turizm kırsal ekonomiye destek veriyor
Geleneksel faaliyetler ve üretim türleri turizm geliĢiminden
sonra geliĢme gösterdi
Turizm geliĢimi istihdamı artırma beklentilerini karĢılıyor
1
2
3
4
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
5
X
X
Yerel halk, özellikle gençler için yeni iĢ imkanı ortaya çıktı
Kendi turizm iĢini kurmak isteyenlere yeterli destek veriliyor
Turizm iĢi kurmak için eğitim ve öğretim veriliyor
Planlı turizm uygulaması yapılıyor
Yerel köyler ve kamusal alanın özelliği turizmden sonra zarar
görmemiĢtir.
Turizm temel olarak yerel mal ve hizmetlerden faydalanır
Bölgemizi ziyaret eden turist sayısı yeterlidir
Turizm kültürel mirasın devamına yardımcı oluyor
Turizm endüstriyel mirasın sürdürülmesi için yardımcı oluyor
Turizm geliĢimi peyzaj dokusuna zarar vermiyor
Turizm doğanın korunmasına yardımcı oluyor
Turizm kültürel manzaranın korunmasına yardımcı oluyor
Turizm hayat kalitesini artırıyor
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
Sosyal ve Ekonomik TaĢıma Kapasitesi Verilerini Değerlendirme Sonuçları;
Ekolojik taĢıma kapasitesi analizi
Etki
Faaliyet
Olta balıkçılığı
Normal spor
etkinlikleri
Yeme içme
Doğa yürüyüĢü
Yaban hayatı
gözlemi
Bilimsel geziler
Genel
etkiler
Müspet
/menfi
Müspet
Müspet
Korunan alan
üzerindeki etki
yok
yok
Müspet
Müspet
Müspet
yok
yok
yok
Müspet
yok
Kabul
edilebilir
Kabul
edilemez
Kabul edilebilir
ancak;
Ġzlemeye esas olan Ekolojik Göstergeler aĢağıdaki Ģekilde incelenmelidir.
1- Tamamen doğru, 2- Genel olarak doğru, 3- Veri yok, 4- Çoğunlukla yanlıĢ, 5- Hiç yok,
Ekolojik taĢıma kapasitesinin etkileri;
Ekolojik göstergeler
Bitkiler turizm artıĢından etkilenmemektedir
YürüyüĢ yolarından yürümeyen turistler bitkilere çok zarar
veriyor
Turizmden dolayı daha fazla toprak erozyonu meydana
gelmektedir
Korunan alanın suları gözle görünür Ģekilde kirlenmektedir
Turizm geliĢimi sebebi ile balık miktarı azalmıĢtır
Korunan alanın yer altı suları içme suyu olarak kullanılabilir
Turistler yaban hayatı için rahatsız edici bir faktördür
Turizmden dolayı flora ve faunada ölümler artmıĢtır
1
2
3
X
X
4
5
X
X
X
X
X
X
Ekolojik TaĢıma Kapasitesi Verilerini Değerlendirme Sonuçları;
Fiziki/idari TaĢıma Kapasitesi Ġncelemesi ve Değerlendirmesi;
(1-Akıcı, Yeterli 2- Ġyi, 3- Fena Değil, 4- Kötü, 5- Çok Kötü)
Fiziki/idari taĢıma kapasitesi
Altyapı
Park giriĢi
Park yeri imkanları
Bilgi imkanları
Yer
Kapasite 1
Korunan alana giriĢ yolları
Korunan alandaki yol ağı
Korunan alan içindeki toplu
taĢıma araçları
Park etme
akıĢ
Yer sayısı
Biletleme
yönlendirme
ĠĢaret levhaları
2
3
4
5
X
X
X
X
X
X
X
X
X
Yiyecek içecek temini
Ticaret
Kolaylık tesisleri
Patika ağı
Yaban hayatı izleme noktaları
Aktiviteler
ÇalıĢanlar
Yetkililer
Ziyaretçi merkezi
Ofisler
Basılı ve görsel materyal
Tedarik
Seçenekler
Tuvaletler
Atıkların toplanması
Yeterlilik durumu
Sayısı ve uygunluğu
seçenekler
Paket doğa turları
Bisiklet kiralama
Araç kiralama
At-katır kiralama
Yeterli sayıda
Donanımlı
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
Fiziki/idari taĢıma kapasitesi yönünden yapılan değerlendirme;
Psikolojik TaĢıma Kapasitesi: ( Göstergeler; turistlerle kavga olayları var mı? Sürekli mi? Turistler hakkında genel kanı-Olumlu/olumsuz vb.
göstergeler)
KARS ĠLĠ VE ĠLÇELERĠNĠN KIYAS YÖNTEMĠ ĠLE KISA DEĞERLENDĠRMESĠ
KarĢılaĢtırma yöntemi, kapsam dahilindeki unsurun benzerleri ve rakipleri ile arasındaki farkı görmesi ve daha ilerlemesine itici güç olması amaç
edinilerek verimliliği arttırma yöntemidir.
KarĢılıklı bilgi alıĢveriĢi olarak değerlendirilen bu yöntemde, kopyalama değil, kendi ürünlerimize yönelik ilham almak, uyarlamak hedeftir.
Gelecek eğilimlerini Ģimdiden görüp, müĢterinin isteklerini Ģimdiden karĢılamaya hazırlıklı olmayı gerektirir.
KarĢılaĢtırma yapılan ilçenin/ilin baĢarılı oluğu hususta takip ettiği yolun ilçede/ilde alınabilirliği araĢtırılmalıdır.
KIYAS YÖNTEMĠ ĠLE DOĞA TURĠZMĠ POTANSĠYELĠ YÜKSEK OLAN BAZI
ĠLÇELERĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ
KARS ili
Ġlçe
Kıyaslanan
Kıyaslama
Örnek Alınacak Deneyim
Ġl/ilçe
sebebi,
ÇanakkaleKaynak değeri
Sahaya yapılan tüm çalıĢmalar
SarıkamıĢ
Gelibolu
aynı
Ġnanç turizmi
Tanıtım
Kars - Merkez Ġzmir-Selçuk
6.KARS ĠLĠ SÜRDÜRÜLEBĠLĠR DOĞA TURĠZMĠ STRATEJĠLERĠ
6.1.GeliĢme Stratejileri
Strateji 1. “Doğa turizmi yatırım projelerine uygulanmak için teĢviklerin sağlanması ile Iğdır’da turizm sektöründe yatırımların arttırılması”
Strateji 2. “Yüksek potansiyele sahip ilçelerde yerel kalkınmada turizmin güçlü bir araç olarak öne çıkarılması”
6.2. Pazarlama Stratejisi
Strateji 1. “Milletler arası, ülke geneli, bölgesel ve yerel ölçekte markalaĢmanın hedeflenmesi, ülke çapında tanıtım ve pazarlamaya ek olarak
varıĢ noktaları bazında tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine baĢlanması”
6.3. Ziyaretçi Yönetimi Stratejisi
Strateji 1. “Koruma ilkeleri ve ziyaretçi yönetim kriterlerinin ile yaygınlaĢtırılması, bunun yanında, müĢteri beklentilerine de dayalı
sürdürülebilir ziyaretçi yönetiminin sağlanması”
6.4. Ġzleme ve Değerlendirme Stratejisi (Turizmin etkilerinin ve sürdürülebilirliğin izlenmesi)
Strateji 1. “Turizmin etkilerinin izlenmesi için, izleme birimlerince göstergelerden yararlanılması”
7.1 .KAPASİTE GELİŞTİRME Amaç: ilgili paydaşların doğa turizmi (ekoturizm) açısından kapasitelerini geliştirmek
Eylem no
Öncelik
Eylem
1
3
Açıklama
Yapacak kişi ve
kuruluşlar
İşbirliği
ortakları
Süresi
Başlangıç
tarihi
Ekoturizme yönelik teorik
ve uygulamalı eğitimi
verilmesi.
Ekoturizm uygulamalarında bulunmaya
istekli yerel halka eko-turizm, ekoturizme
sunulabilecek ürünlerin geliĢtirilmesi vb.
konularda teorik ve uygulamalı eğitim
verilmesi. Benzer alan özellikleri taĢıyan
turizm
altyapısı
güçlü
sahalardaki
ekoturizm faaliyetlerinin ve sonuçlarının
OSİB İl Şube
Müdürlüğü
HEM
DOKA
GTH İl
Müdürlüğü
Belediyeler,
Muhtarlıklar
2013
2
0
1
3
2
0
1
4
2
0
1
5
2
0
1
6
2
0
1
7
Bütçesi ve
Finans kaynağı
2
0
1
8
2
0
1
9
Göstergeler
yerinde görülmesi, deneyim edinilmesi
amaçlı yurt içi veya yurt dıĢı eğitim
gezileri.
STK
Bu konuda plan süresince 15 kurs açılarak
300(20 kiĢilik gruplar düĢünülürse) kiĢinin
eğitilmesi sağlanacak.
2
3
4
1
2
1
5
1
6
3
Ekoturizme yönelik
girişimlerde bulunacak yöre
halkına teknik ve finansal
destek sağlayacak bir
derneğin kurulması ve
faaliyete geçmesi.
İlde ekoturizm envanter ve uygulama
planları yapılacak, yerel halkı teşvik edecek
örnek uygulamalar yapılacak, girişimcilere
teknik destek verilecek, ekoturizme yönelik
yapılacak yatırımlar için finansal destek
sağlanması gerekli çalışmalar yapılacak,
ekoturizm işletmelerinin sertifikalı hale
getirilmesi sağlanacak.
Valilik, OSİB İl
Şube Müdürlüğü
GTH İl
Müdürlüğü, Özel
Girişimciler, Yöre
halkı
Milli park ve benzeri korunan
alanların sayısının
arttırılması ve UDGP’lerinin
tamamlanması
Bu çalışmalara hız verilerek ildeki bütün
korunan alanların UDGP’nin verimli bir
şekilde tamamlanması sağlanacak.
DKMPGM
Envanter çalışmaları
İldeki biyolojik çeşitliliği oluşturan flora ve
fauna üyelerine ait envanter çalışmaları
yapılacak ve popülasyon durumları ortaya
koyulacaktır.
OSİB İl Şube
Müdürlüğü
Biyolojik
çeşitliliğin
zengin
olduğu
alanlarda, turizmden kaynaklı
zaman
içinde meydana gelebilecek değişimler
tespit edilerek gerekli önlemler alınacak
OSİB İl Şube
Müdürlüğü
Belediyeler,
Kaymakamlık
lar
2014
Ekoturizm faaliyetleri öne çıkan ilçelerde
gönüllü turizm elçileri ile alanın doğru ve
anlaşılır tanıtımının sağlanması, bu
kapsamda öne çıkan ilçelerde alanın
OSĠB Ġl ġube
Müdürlüğü,
Üniversite,
Kaymakamlıklar,
Belediyeler
DOKA
STK
Yerel halk
2013
Teknolojik altyapının
oluşturulması
Gönüllülük
sisteminin
oluşturulması
DOKA, Özel
Girişimciler
2013
Ulusal ve
Uluslar arası
fon sağlayıcı
kuruluşlar
STK
Kamu
Kurumları
2013
Müşavir
firmalar,
2013
OSİB İl Şube
Müdürlüğü
Üniversite
büyüklüğüne
belirlenecek,
bağlı
olarak
kişi
sayısı
Muhtarlıklar
7
1
Orman Köylüsünün Gelir
Seviyesinin Arttırılmasına
Yönelik Destekleme Projeleri
Ekoturizm yapılabilecek köy ve köylülerin
desteklenmesi için turizm aktörleriyle ara
bağlantılar kurulmalı, bilinç oluşturma,
becerilerin geliştirilmesi ve hizmet sunumu
konularında destek olacak ilgili kuruluşlarla
işbirliği sağlanmalı
Orköy,
Kaymakamlıkl
ar,Belediyeler
, Muhtarlıklar
2013
8
2
Ekoturizm alanlarına ait
kaynak değerleri gösterir
haritaların hazırlanması
Yerli ve yabancı ekoturistlere hitap
edebilecek
haritaların,
broşürlerin
hazırlanması, basılması ve ilgi grupları ile
paylaşılarak
ortak
dil
kullanımının
sağlanması,
Valilik,
Kaymakamlıklar,
Belediyeler,
DKMPGM, Çevre
ve Şehircilik İl
Md.,
STK,
2013
7.2. FİZİKSEL ALTYAPININ OLUŞTURULMASI Amaç; altyapıyı güçlendirmek veya geliştirmek,
Eylem
Açıklama
Yapacak kişi ve
kuruluşlar
İşbirliği
ortakları
Süresi
Eylem no
Öncelik
Başlangıç
tarihi
9
1
Atık Yönetimi
Katı ve sıvı atıkların yönetimi
konusunda, vahşi depolama yapılması
engellenecektir.
Muhtarlıklar(M)
belediyeler,(B) İl
özel idaresi (İÖİ)
Dernekler( D)
Çevre ve
Şehircilik md
(ÇŞM)
2014
1
Güvenli İçme Suyu Temini
Ortak kullanıma açık alanlarda kaliteli,
ulaşılabilir ve güvenle kullanılabilecek
içme suyu tesislerinin yapılması,
Muhtarlıklar,
Belediyeler,OSİB
İl Şube
Çevre ve
Şehircilik İl
2013
10
2
0
1
3
2
0
1
4
2
0
1
5
2
0
1
7
2
0
1
9
Bütçesi ve
Finans kaynağı
2
0
2
1
2
0
2
3
Göstergeler
yürüyüş
yollarında,
parkurlarında
küçük
yapılması gibi,
bisiklet
çeşmelerin
Müdürlükleri,
Müdürlüğü
7.3. ENVANTER, ÜRÜN OLUŞTURMA, ÜRÜN ÇEŞİTLENDİRME VE GELİŞTİRME, SERTİFİKALANDIRMA, TANITIM VE PAZARLAMANIN YAPILMASI Amaç: mevcut ekoturizm
ürünlerinin ortaya çıkarılması, geliştirilmesi, tanıtımı ve pazarlamasını yapmak.
Eylem no
Öncelik
Eylem
11
1
Açıklama
Yapacak kişi ve kuruluşlar
İşbirliği
ortakları
Süresi
Başlangıç
tarihi
Kültürel ürün
envanteri ürünleri
sunuma hazır hale
getirme
Geleneksel hayat
tarzı,
kültüre
ilişkin
olarak
doğadan
toplanan, üretilen
gıda
maddeleri
veya
doğal
materyalden
üretilen
el
sanatları
vb.
Değerlerin tespiti,
satılabilir
hale
getirilmesi, sözlü
değerlerin
envanteri,
bunların turizme
sunulabilir
hale
GTH İl Müd., OSİB İl Şube
Müd.,, Ky, HEM,
Dernekler,
üniversiteler
2014
2013
2014
2015
2017
2019
2021
2023
Bütçesi
ve
Finans
kaynağı
Göstergeler
getirilmesi.
12
3
Bölgede yetişmiş
tarihi şahsiyetlerin ve
eserlerinin tanıtımı
Belirli düzeyde
eğitim almış
profesyonel turist
kitlesine hitap
edecek bu tür
faaliyetlerle doğru
yerden doğru bilgi
alma olanağı
sunulmuş
olunacak,
Valilik, İl Kültür ve Turizm
Müdürlüğü,
13
2
Bilgi alma ve
danışmanlık büroları
oluşturma
İlde ulaşılması
kolay noktalarda
gelen yerli ya da
yabancı turistin
şehirdeki turizm
olanakları
hakkında bilgi
alabileceği
bürolar açılması,
Valilik, Kültür ve Turizm
Müdürlüğü, Belediyeler,
Üniversite
2014
2013
7.4 . iZLEME VE DEĞERLENDİRMEYE YÖNELİK EYLEMLER Amaç: ekoturizm faaliyetlerinin izlenmesine ilişkin kriterlerin belirlenmesi, izlemenin yapılması, raporlama, değerlendirme ve
geri bildirimlerin yapılması.
Öncelik
Eylem no
Eylem
Açıklama
Yapacak kişi ve
kuruluşlar
İşbirliği
ortakları
Süresi
Başlangıç
tarihi
2 2 2 2 2 2 2
0 0 0 0 0 0 0
1 1 1 1 1 2 2
Bütçesi ve
Finans kaynağı
Göstergeler
3 4 5 7 9 1 3
14
1
15
1
Değişimin sınırlarının
belirlenmesi
Çevresel etkilerin
izlenmesi
Doğal ve kültürel değerleri etkileyen tüm
turizm faaliyetlerinin kabul edilebilir
değişimin sınırlarının belirlenmesi, bu
çalışmanın hedefi yöresel düzeyde kabul
edilebilir sınırların tespitidir.
OSİB İl Şube
Müd., GTH İl
Müd.,
Üniversiteler
Yapılan
faaliyetler
sonucu
çevrede
meydana gelen değişimlerin izlenmesi,
OSİ, Üniversite
WWF,
Dernekler
2014
2013

Benzer belgeler