Osmanlıspor kupa maçına hazır - Birleşik Kamu İş Konfederasyonu

Transkript

Osmanlıspor kupa maçına hazır - Birleşik Kamu İş Konfederasyonu
Osmanlıspor kupa
maçına hazır
Sıla'dan
unutulmaz
konser
Türk pop müziğinin sevilen ismi Sıla muhteşem
sahne performansıyla Ankara BİS'te sahne aldı.
Sıla ilk kez sahne aldığı
BİS'te iki buçuk saat
sahnede kalarak birbirinden güzel şarkılarını
Ankaralılar için söyledi.
Y
arın kendi sahasında Türkiye Kupası 3’üncü Tur eleme maçında Büyükçekmece Tepecikspor’u ağırlayacak olan Osmanlıspor, bu maçın
hazırlıklarını devam ettirerek tamamladı.
Haberi Sayfa 15’te
SÜRPRİZ
DÜETLER
Konser sırasında Kenan
Doğulu sürpriz yaparak
Sıla'nın sahnesine çıktı.
Sıla ve Doğulu daha sonra
3 şarkı seslendirdiler.
(Başkent)
1 Aralık 2015 Salı
www.baskentgazete.com.tr
FİYAT: 25 Kr
TÜRKİYE ZİRAAT ODALARI BİRLİĞİ GENEL BAŞKANI ŞEMSİ BAYRAKTAR:
“Rusya pazarına
alternatif yaratılmalı”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ihracatta her ülkenin
hedef alınması gerektiğini belirterek, "Önümüzdeki dönemde sıkıntıya girebilecek bir
Rusya pazarı için önlem alınmalı, alternatif pazarlar yaratılmalı" ifadelerini kullandı.
"RUSYA PAZARI İÇİN
ÖNLEM"
Akıl almaz iddia
A
nkaralı bir esnaf, annesi ile ilgili akıl almaz iddialarda bulundu. 1995 senesinde B.T. ile evlendiğini ve B.T.’den bir kız çocuğunun olduğunu kaydeden Berkay Doğan, öz annesinin, eski
eşinden olan kız çocuğunu, “Gölcük depreminde öldü
gösterdiğini” iddia etti. Çocuğunun adının B.D. olduğunu belirten Doğan, şöyle konuştu:
“Ailemin, B.T.’nin ailesiyle anlaşamamasından
dolayı ters düştük ve ayrıldık. Annem Z.D., eski eşim
B.T.’den intikam alabilmek için çocuğum B.D.’yi
Gölcük depreminde öldü gösterip, bir nüfus müdürüne rüşvet vererek yeni bir nüfus kaydı oluşturdu.
Biz bundan yargılandık ve beraat ettik. Aradan 12-13
yıl geçmesine rağmen aynı nüfusta ve aynı isimde
başka bir M.D.’yi de annem kendi nüfusuna kaydettirdi. İlk çocuğu beni eşimden ayırmak için kullandı,
ikinci çocuğu devlet kurumlarını yanıltarak onlardan
çıkar için kullanıyor. Benim M.D. isminde ne bir kız
kardeşim ne de bir kızım var. Benim yeryüzünde iki
çocuğum var. Kendisinden bu çocukların mezhebin
reddi davasından hem benim kütüğümden hem kendi
kütüğünden düşürülmesi için rica ettim. Şuan çocuğu
nüfustan sildirmiyor. Bu kadına birisinin 'dur' demesini istiyorum. Benim kendisinden miras ile ilgili hiçbir talebim yoktur. Bu çocukları nüfustan sildirsin
istiyorum.”
(İHA)
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye İstatistik Kurumu
(TÜİK) tarafından açıklanan Ekim
ayına ilişkin dış ticaret verilerini değerlendirdi. Bayraktar, özellikle sebze ve meyvede ihracatın devamının
tarım sektörü açısından olmazsa olmaz olduğunu vurguladı. Bayraktar,
"İhracatın belli pazarlara bağlı kalması, siyasi sorunlarda sıkıntılara
yol açıyor.
Her ne kadar, Ortadoğu ve Afrika, Kafkaslar, Balkanlar, Orta Asya, kuzeyi, güneyi, batısı ve doğusuyla Avrupa önceliğimiz olsa da
ülke olarak uzak yakın demeden dünya yüzeyinde her ülkeyi ihracatta hedef almamız, her ülkenin ithalat potansiyelini değerlendirmemiz gere-
kir. Önümüzdeki dönemde sıkıntıya
girebilecek bir Rusya pazarı için
önlem alınmalı, alternatif pazarlar
yaratılmalı."
"İHTİYACI VAR"
Rusya'nın yıllık 40 milyar doların üzerinde gıda ve tarım ürünü ithal ettiğinin altını çizen Bayraktar,
"Rusya'nın, Türkiye'ye daha fazla
ihtiyacı var. Nitekim Rusya, 7 Ağustos 2014 tarihinden geçerli olmak
üzere bir yıl süreyle AB, ABD, Avustralya, Kanada ve Norveç'in sığır
ve kümes hayvanı eti, tüm meyve ve
sebzeler, kaşar peynirleri ve süt başta olmak üzere tarım ve gıda mallarına ambargo kararı aldığında, bu ihtiyaçlarını karşılayacak 4 ülke arasında Brezilya, Çin ve Arjantin ile
birlikte Türkiye'yi de saymıştır" şeklinde konuştu.
A
İlgili haberler 7’de
dürü Korkmaz, çalışmayı yerinde inceleyerek firma yetkililerinden bilgi aldı. İl Müdürü Korkmaz burada yaptığı açıklamada buğday ve arpa ekiminde sertifikalı tohum kullanan çiftçilere dekara 8,5 TL destek verildiğini
kaydederek, “Sertifikalı tohumun faydalarını gören çiftçilerimiz, Bakanlığımızın verdiği destekle sattığı mahsul
fiyatına sertifikalı tohum alabildiği için, sertifikalı tohumu tercih ediyor” dedi. Sertifikalı tohumun faydalarından da bahseden Korkmaz, dekara ekilen tohum miktarında sağladığı tasarruf ve yüksek verimle çifte kazanç
sağlamasının yanında, kaliteli ürün ile de yüksek fiyata
satıldığını söyledi.
Nüfusun arttığı ve gıdaya daha çok ihtiyaç duyulduğu günümüzde tohumculuğun öneminin daha da arttığını vurgulayan İl Müdürü Korkmaz, bunun için Bakanlıkça çeşitli projeler uygulandığını ifade ederek, sertifikalı tohum üretimi için de kilogram başına çiftçilere
buğday için 10 kuruş, arpa için 8 kuruş destek verildiğini
sözlerine ekledi.
(İHA)
Miniklerden hayvan
barınağına ziyaret
M
amak’ta bulunan binlerce sahipsiz hayvanı tedavi
eden ve sahiplendiren Mamak Belediyesi hayvan barınağını bu kez minikler ziyaret etti. Haberi 2’de
Başkent’e “Kış çiçeği”
A
nkara Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve
Kontrol Daire Başkanlığı ekipleri, Başkent'in
bulvar, cadde, sokak, rekreasyon alanları ve
parklarını, soğuk hava şartlarına dayanıklı rengarenk
çiçeklerle donatıyor.
Haberi 2’de
Cezalar değil denetim
ve eğitim yetersiz
2
FEVZİYE ÇEVİK SAREL
D
Sertifikalı tohum yaygınlaşıyor!
nkara İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Bülent Korkmaz, sertifikalı tohumun faydalarının
çiftçiler tarafından görüldüğünü ve sertifikalı
tohum kullanımının arttığını söyledi.
Şereflikoçhisar’da Kırsal Kalkınma Yatırımları Programı çerçevesinde silo kurulumuna yüzde 50 hibe desteği verilen bir tohumculuk firmasını ziyaret eden İl Mü-
Avukatlara
boykot çağrısı
5 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası
Mücadele ve Dayanışma Günü’nde birlikte düzenlendiği bir panelle masaya yatırıldı.
Haberi 3’te
emokratik Hukuk Platformu (DHP)
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin katledilmesini protesto etmek
için hukukçuları 3 gün boyunca mahkemeleri boykot etmeye çağırdı.
Mezapotamya Hukukçular Derneği.
Özgürlükçü Hukukçular Derneği, Toplum
ve Hukuk Araştırmaları Vakfı ve Asrın Hukuk Bürosu'nun içinde yer aldığı platform,
Diyarbakır Barosu'nun 3 gün için almış olduğu "hiçbir adli işlem yapmama" kararını
destekleyeceğini açıkladı.
Platform, Türkiye'de bulunan tüm üye,
dost ve hukuk kurumlarını mahkemeleri
boykot etmeye ve duruşmalara girmemeye
davet etti.
Bileşen üyeleri, bu çerçevede ilgili
mahkemelere hazırladıkları mazeret dilekçesini sundu. Dilekçede şu ifadelere
yer verildi:
"Bilindiği üzere, Diyarbakır Baro Başkanı Sayın Av. Tahir Elçi katledilmiştir. Yaşamını, zorla kaybettirilen insanların ve
ailelerinin adalet arayışına, halkın; hak, özgürlük ve demokrasi mücadelesine adamış
ve bu uğurda büyük bedeller ödemiş olan
değerli baro başkanı meslektaşımızın katledilmesinden dolayı, başkanı olduğu Diyarbakır Barosu’nun '3 gün boyunca adli
işlem yapmama' yönündeki kararını üyesi
bulunduğum Özgürlükçü Hukukçular Derneği / Mezopotamya Hukukçular Derneği
olarak destekliyoruz. Bu kapsamda mazeretimi bildiriyorum."
Kurtuluş’ta
nefes kesen
kovalamaca
B
aşkent’te polis uygulamasından kaçan araç, kovalamaca sırasında 3 polis otosu ile 6 sivil araca çarparak
zarar verdi. Polis ekiplerinin durdurmayı
başardığı araçta bulunan 3 kişi gözaltına
alınırken, 3 kişi kayıplara karıştı.
Edinilen bilgiye göre, Çankaya ilçesi
Kurtuluş semtinde asayiş uygulaması yapan yunus ekipleri, 06 EB 2064 plakalı
aracı durdurmak istedi. Polisin ‘dur’ ihtarına uymayan şüpheli şahıslar, kaçmaya başladı. O andan itibaren, yunus ekipleriyle, kaçan zanlılar arasında nefes kesen bir kovalamaca başladı.
Batıkent istikametine doğru kaçan araç,
Ayaş yolundan çevre yoluna çıktı. Araç, 3 polis aracına ve 6 sivil araca çarparak kaçışını
sürdürdü. Polis ekipleri, kaçan aracı çevre
yolundan İstasyon Caddesi’ne çıkarken varyantta durdurdu. Araçtaki 6 kişiden 3'ü bu sırada yaya olarak kaçmaya başladı. Araçta
yakalanan 3 zanlı gözaltına alındı.
(İHA)
KENT - YAŞAM
2
1 ARALIK 2015
SALI
Mahkumlar
için oynadılar
Başkent’e “Kış çiçeği”
Yaz aylarında dikilen çiçekler, havaların soğumasıyla, yerini kışlık çiçeklere bırakıyor. Başkent’i
kışlık çiçeklerle bezeyen Büyükşehir Belediyesi, bu kış 4 milyon adet çiçek dikmeyi hedefliyor.
NASAN NAZ
A
nkara Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı ekipleri,
Başkent'in bulvar, cadde, sokak, rekreasyon
alanları ve parklarını, soğuk hava şartlarına dayanıklı rengarenk çiçeklerle donatıyor. Yılın dört
mevsiminde renk renk olan alanlar, kış aylarında
da görsel zenginliğini kaybetmeden koruyacak.
HEDEF 4 MİLYON ÇİÇEK…
Her yıl olduğu gibi bu yıl da soğuk ve sert
geçen Ankara iklimine dayanıklı çiçek dikmeyi
planladıklarını belirten Çevre Koruma ve Kontrol
Daire Başkanı Ömer Bircan, şunları söyledi:
“Ankara, iklim olarak soğuk ve sert havanın belirgin yaşandığı şehirlerimizden. Büyükşehir Bele-
diyesi olarak bizler bu mevsimlerde de vatandaşlarımıza görsel bir şölen sunmak için çalışmalarımıza
devam ediyoruz. Kış soğuklarına dayanıklı hercai
menekşeler, süs lahanası, kasımpatı gibi çiçeklerden
oluşan 4 milyon çiçekle, Başkentimizin dört bir tarafını bezeyeceğiz.”
“ŞARTLARI MAZERET DEĞİL”
Mevsim geçişlerinin belirgin olarak yaşanmasının, peyzaj ve yeşillendirme çalışmalarını zorlaştırdığını vurgulan Bircan, “Yazın sıcak ve kuraklık,
kışın da sıcaklıkların sıfırın altına düşmesi, işimizi
oldukça zorlaştırıyor. Ancak bu, çiçek dikemeyeceğimiz, yeşillendirme çalışmaları yapamayacağımız
anlamına gelmez.
Kış soğuklarını mazeret sayarak, hiçbir şey yapmadan duramayız. Önemli olan, bu koşullarda bile
vatandaşlarımıza daha nezih ve görkemli ortamlar
sağlayabilmek” diye konuştu.
Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı ekipleri, son olarak Gençlik Parkı, Altınpark, Elvankent
Parkı gibi dev rekreasyon alanları, meydan, bulvar
ve caddelere yerleştirilen 1250 vazoya, kış şartlarına
dayanıklı çiçekler dikti. Akay Kavşağı üzerine yapılan dev çiçek sepetleri de yine kışlık çiçeklerle donatılarak alana görsel estetik kazandırdı. Mevlana
Bulvarı, Eskişehir Yolu, 1071 Malazgirt Bulvarı,
Cumhurbaşkanlığı Caddesi, Çankırı Caddesi, Kızlarpınarı Caddesi gibi birçok ana arter üzerindeki vazolara dikilen çiçekler, yayalara olduğu kadar sürücülere de renkli bir seyahat zevki yaşatıyor.
Kamu kurum ve kuruluşlarının kampus alanları,
iş merkezleri ve meydanlara yerleştirilen vazolar da
kışlık çiçeklerle donatılıyor.
M
amak Belediyesi Kent Tiyatrosu, Anton Çehov
tarafından kaleme alınan ve Mamak Belediyesi
Konservatuar Tiyatro Bölüm Başkanı Kenan Olpak’ın yönetmenliğini yaptığı “Bir Evlenme Teklifi ve Ayı
“adlı oyunları Kalecik Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda sahneledi.
Anton Çehov’un yaşadığı dönemde hem kadın-erkek
çatışması gibi evrensel bir konuyu gündeme getiren hem
de yaşadığı dönemdeki toplumsal ve sınıfsal yapının akıcı,
sade ve alaycı bir dille eleştirildiği iki kısa komedi oyunu
mahkûmlardan büyük alkış aldı.
Kent Tiyatrosu’nun kurumlardan gelen talepleri de değerlendirdiğini kaydeden Mamak Belediye Başkanı Mesut
Akgül, “Kurumlardan gelen bu tür taleplerle birlikte Kent
Tiyatrosu sosyal sorumluluk projelerimiz çerçevesinde
sahne alıyor. Mamak Belediyesi olarak sanatı toplumun
her kesimiyle buluşturuyoruz” dedi.
Yaklaşık 150 kişinin izlediği oyun sonrasında konuşan
Tiyatro Bölüm Başkanı Kenan Olpak da mahkûmlara
Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül’ün selamını ileterek; “Sizlere moral olduysak ne mutlu bizlere” dedi.
BİR EVLENME TEKLİFİ VE
AYI İLE EĞLENDİLER
Çehov'un eşsiz karakterlerinin gözüyle yaşam ve insanoğlunun tuhaflığını konu alan oyunları izleyen mahkumlar “Bir Evlenme Teklifi”nde bir türlü gelemeyen evlenme
teklifine, “Ayı”da ise kocasının ölümüyle hayata küsen bir
kadının alacaklılarla mücadelesine tanıklık etti.
12 kişilik ekiple oynanan oyunlar, mahkumlar tarafından çok beğenildi. Sık sık kahkahalara boğulan mahkumlar oyun sonunda oyuncuları ayakta alkışladı. (Başkent)
ARAÇ (AKARYAKIT TANKERİ) SATIN ALINACAKTIR
ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ DESTEK
HİZMETLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
5 Adet ADR’li Akaryakıt Tanker alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık
ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
İhale Kayıt Numarası
: 2015/153027
1-İdarenin
a) Adresi
: Emniyet Mahallesi Hipodrom Caddesi No:5 B Blok Kat:13 06330
YENİMAHALLE/ANKARA
b) Telefon ve faks numarası
: 3125072503 - 3125072545
c) Elektronik Posta Adresi
: [email protected]
ç) İhale dokümanının
: https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/
görülebileceği internet adresi (varsa)
2-İhale konusu malın
a) Niteliği, türü ve miktarı
: 5 Adet ADR’li Akaryakıt Tankeri Alım
Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir.
b) Teslim yeri
: Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı Makine İkmal Bakım ve
Onarım Dairesi Başkanlığına teslim edilecektir.
c) Teslim tarihi
: Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 60(Altmış) takvim günüdür.
3- İhalenin
a) Yapılacağı yer
: Ankara Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetleri Dairesi İhale
Komisyon Başkanlığı Emniyet Mahallesi Hipodrom Caddesi No:5
B Blok Kat:7 Yenimahalle/ANKARA
b) Tarihi ve saati
: 22.12.2015 - 15:00
4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar
Odası belgesi;
4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine
göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir
belge,
4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu
gösterir belge,
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri;
4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel
kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5 İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6. İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açık olup yerli malı teklif eden istekliye ihalenin tamamında % 1
(bir) oranında fiyat avantajı uygulanacaktır.
7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 150 TRY (Türk Lirası) karşılığı Ankara Büyükşehir
Belediyesi Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Emniyet Mah. Hipodrom Cad. No:5 B Blok Kat:13 Yenimahalle/ANKARA adresinden satın alınabilir.
7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur.
8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Ankara Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Emniyet Mahallesi Hipodrom Caddesi No:5 B Blok Kat:13 Yenimahalle/ANKARA adresine elden
teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.
9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu,
üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.
Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir.
10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir.
11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (doksan) takvim günüdür.
12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de.
BASIN-192329 (www.bik.gov.tr)
Miniklerden hayvan barınağına ziyaret
M
amak’ta bulunan binlerce sahipsiz hayvanı tedavi eden ve sahiplendiren Mamak Belediyesi
hayvan barınağını bu kez minikler ziyaret etti.
Ankara’nın çeşitli ilçelerinde faaliyet gösteren Sevgi
Okul Öncesi Eğitim Kurumları’nın Balgat, Çankaya,
Cebeci ve Mamak şubelerinden 120 minik barınağı
gezdi. Veteriner hekim Eser İnsal barınağa gelen miniklere yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, “Gelecek
kuşaklara şimdiden hayvan sevgisi ve doğa bilincini aşılamak gerekiyor.
Barınağımız Mamak’ta sahipsiz bir şekilde dolaşan
hayvanlara yönelik olarak hem tedavi hem rehabilite çalışmaları yapıyor. Burada yapılan çalışmaları miniklere
göstermek, bu çalışmalar hakkında minikleri bilgilendirerek onların dikkatini çekmek ve minik yüreklere hayvan sevgisi yerleştirmek açısından son derece önemli”
şeklinde ifadelerini kullandı.
MİNİKLER HEYECANLANDI
Barınak ziyaretinde birçok miniğin ilk defa yakından
bir hayvanla iletişim kurma fırsatı buldu. Öğretmenleriyle birlikte barınağa gelen minikler özellikle yavru köpeklere karşı oldukça meraklıydı.
(Başkent)
Zabıta müdürleri bir araya geldi
A
nkara'da yer alan 25 merkez ilçe belediye zabıta müdürleri, Gölbaşı’nda
Gölbaşı Belediye Başkanı Fatih Duruay’ın ev sahipliğinde bir araya geldiler.
Gölbaşı Belediyesinin ev sahipliğinde
gerçekleşen ilçe Belediyeleri Zabıta Müdürlükleri ve amirlikleri koordinasyon toplantısı Gölbaşı’nda gerçekleşti.
Düzenlenen toplantıya Gölbaşı Belediye
Başkanı Fatih Duruay, Ankara Büyükşehir
Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanı Abdurrahman Karabudak ve 25 merkez ilçe Belediye Zabıta müdürleri ve Zabıta amirleri
katıldı. Toplantıda Belediye Zabıta Yönetmeliği, Yapısal Birleşme, Görev alanları,
Çalışma Şartları, Branşlaşma, Özgül hakları, yıpranma durumu, sınıf tayini, Hizmet
içi Eğitim, Zabıta Algı Yönetimi, Denetim
ve sonuçta standart, Dış Kanun ve yönetmeliklerle Etkileşim vb. başlıklı konular
ele alındı.
Toplantıda bir konuşma yapan Gölbaşı
Belediyesi Başkanı Fatih Duruay, “Zabıta
teşkilatının belediyenin en önemli unsurlarından biri olarak gördüğünü vurgulayarak,
"Zabıta personellerimizi belediyenin gülümseyen yüzü olarak görüyorum. Yaptıkları görevler ile vatandaşlarımızın ve esnafımızın yanında olarak Belediyenizin güler
yüzünü yansıtıyorlar. Ayrıca sizleri bugün
Gölbaşı’da misafir etmekten mutluluk duyuyorum" diye konuştu.
(Başkent)
1 Aralık 2015 Salı, Sayı: 16783
Özgün Matbaacılık Sanayi ve Ticaret A.Ş. Adına Sahibi:
FIRAT GÜNDOĞAN
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Gül TERZİ
Sayfa Editörü: Aysel KANBER
İnternet Editörü: Makbule AKGÜL
Yayın Türü : Yerel Süreli Yayın
Adres:
Akay Caddesi No:10 06640
Bakanlıklar/ANKARA
Tel
: 0.312.419 01 75
Faks
: 0.312.425 73 99
e-posta: [email protected]
Köşe yazarları tarafından hazırlanan makalelerin hukuki
sorumluluğu tümüyle yazarlara aittir.
Baskı: Özgün Matbaacılık San.ve Tic.A.Ş. Ankara Polatlı Karayolu 52. km.
Nurlu Mevkii Özgün Grup Sitesi Temelli Beldesi Polatlı/ANKARA
Tel
: 0.312.645 19 10
Faks : 0.312.645 19 19
Dağıtım: Tunalı Medya Limited Şirketi
BAŞKENT GAZETESİ İLAN TARiFESİ
(St/Cm)
1. Sayfa (Renkli)
1. Sayfa (Siyah Beyaz)
Zayi İlanları Kelimesi
: 30,00 TL
: 22,50 TL
: 50 KR+KDV
Diğer Sayfalar (St/Cm)
Renkli
Siyah-Beyaz
Genel Kurul 10x2 Sütun
: 15,00 TL
: 12,00 TL
: 60 TL + KDV
KENT - YAŞAM
1 ARALIK 2015
SALI
Aralık sanatla dolu
Ç
ankaya Belediyesi tiyatro-sinema festivallerinden, konser
ve sergilere kadar pek çok
kültür sanat etkinliğiyle geçirdiği
yılı, dolu dolu bir ayla kapatıyor.
“3 Aralık Dünya Engelliler Günü” kapsamında, görme engelli vatandaşları sesli betimlemeli tiyatro
oyunuyla buluşturacak Çankaya Belediyesi, “Behçet Aysan Şiir Ödül
Töreni”nden eski İstanbul ve Rum
ezgilerinin seslendirileceği “Türk
Yunan Dostluk Konseri”ne kadar
pek çok etkinliği Ankaralılarla buluşturacak.
Yeni ayın ilk etkinliği olarak
Bugün saat 18.30’da Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde (ÇSM) açılacak
“Gezgin Gözüyle Fotoğraf Sergisi”, 15 Aralık’a kadar görülebilecek. Ankaralı Gezginler Grubu
üyelerinin yurt içinde ve dışında
çektiği fotoğraflardan oluşan sergi,
150 kişilik rekor bir katılıma sahip.
Sergide yer alan yer alan fotoğraflardan hazırlanan masa takvimleri
ise LÖSEV yararına satılacak.
“3 Aralık Dünya Engelliler Günü” kapsamında ise ÇSM’de 18.00de başlayacak etkinlikte, Yönetmen
Ali Özbıyık’ın “Bir Garip Hırsızlık
Hikayesi” adlı filmi, down sendromlu Ozan Ulusoy ile babası Ali Ulusoy’un “Down ile Yaşamak” performansı, eğitilebilir zihinsel engelli
bireylerden oluşan Ç’engel Atölye’nin ritm gösterisi yer alacak.11
Aralık’ta ise yine ÇSM’de “Diktat”
adlı tiyatro oyunu görme engelli bireyler için sesli betimlemeli olarak
sahnelenmek üzere 18.00’de başlayacak.
Türk Tabipleri Birliği’nin, 2
Temmuz 1993’te Sivas’ta Madımak
A
TİRYAKİ’DEN ÜNİVERSİTE
ÖĞRENCİLERİNE TAVSİYELER
Öte yandan, Altındağ Belediye Başkanı
Veysel Tiryaki, İstanbul Üniversitesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi’nin farklı bölümlerinde
okuyan öğrencilerle bir araya geldi. Hamamönü Kabakçı Konağı’nda öğrencileri ağırlayan Başkan Tiryaki, İstanbul Üniversitesi
Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi
bölümü mezunu olarak öğrencilik ve yurt
yıllarına ait deneyimlerini paylaştı. RTÜK
üyesi Nurullah Öztürk’le birlikte genç arkadaşlara tavsiyelerde bulunan Başkan Tiryaki, öğrencilere kendilerine yatırım yapmalarını tembihledi.
“Okulda öğretilenlerle yetinmeyin. Bugün artık Türkiye’nin dört bir yanında üniversiteler açıldı. Ve her yıl yüzlerce mezun
veriliyor. Mutlaka fark yaratmanız gerekiyor. Bunun için de kendinize yatırım yapın.
Mutlaka bir yabancı dili ana diliniz gibi öğrenin. Mutlaka sanat veya sporla ilgilenin.
Dar planlara hapsolmayın” diyen Tiryaki,
Türkiye’deki yerel yönetimler sistemi üzerine de bilgiler verdi.
(Başkent)
Süha Örtülü
Kontrolsüz Büyüme
Hem öğrendiler
hem eğlendiler
Çocuklara özel hizmetleriyle "Çocuk Dostu Belediye" olan Keçiören
Belediyesi, Dünya Çocuk Hakları
Gününe özel bir etkinlik düzenledi.
Çocukların bilgi ve özgüven sahibi
yetişmesi için çalışmalar yapan Çocuk Danışma Merkezi ve Üstün Zekalı ve Yetenekli Çocuklar Derneği
iş birliği ile çocuklara haklarına yönelik bilgilendirme çalışması yapıldı. Farklı milletlerden çocukların
katıldığı etkinlikte Bağlum Doğal
Yaşam Uygulama Alanında çocuklarla birlikte fidan dikildi. Çocukların doğayı sevip koruması için yapılan fidan dikimi esnasında çocuklar hem neşeli zaman geçirdi hem
de bir fidanın toprakla buluşmasına
ilk kez tanıklık etti.
Bağlum Doğal Yaşam Uygulama Alanında doğayla baş başa eğlenceli oyunlar oynayan çocuklar
hem Dünya Çocuk Gününü neşeyle kutlarken hem de bilgilenme ve
sosyalleşme imkanı yakaladılar.
(Başkent)
Kentsel gelişim açısından bir çok eksiği bulunsa da Ankara,
Türkiye’nin yaşanabilir nitelikteki kentlerinin başında geliyor.
Cnbce- Business Dergisi tarafından geçen yıllarda 81 ilde yapılan araştırma sonuçları “yaşanabilirlik’’ açısından Başkent’in karnesinin “iyi’’ olduğuna işaret ediyor.
Kişi başına düşen doktor ve hastane sayıları, deprem riski, suç
oranı, yeşil alanların miktarı, hava kirliliği gibi kriterler esas alınarak yapılan araştırma, Ankara’yı toplam puanda zirveye oturturken,
zayıf yönlerini de gözler önüne seriyor.
Örneğin, ulaştırma konusu..
Araştırma’ya göre Ankara’daki araç yoğunluğu İstanbul’dan
daha yüksek, trafiği de çok daha kötü durumda.
Başkent’in, daha modern, daha çağdaş bir yapıya kavuşabilmesi, sunulan kentsel hizmetlerden azami ölçüde yararlanabilmesi,
Avrupa ülkelerinin başkentleriyle kıyaslandığında da “yaşanabilir’’
düzeyde olması için pek çok kırılganlığın sorun olmaktan çıkması
gerekiyor.
Bu kırılganlıklardan biri de kentin kontrolsüz büyümesinden
kaynaklanıyor.
Yoğun biçimde kendini gösteren hızlı kentsel yayılma karşısında belediyelerin toplu ulaşım hizmetlerinin yetersiz kalması Ankaralılar’ın özel araç sahibi olma isteklerini de tetikliyor. Bu
gereksinim doğrultusunda trafiğe kayıtlı araç sayısının giderek artması ulaşım sorununu da beraberinde getiriyor.
İstatistiki verilere göre Ankara trafiğine kayıtlı araç sayısı 1 buçuk
milyonu aşmış durumda. Buradan hareketle Başkent’te yaşayan her
üç kişiden birinin araç sahibi olduğu düşünülürse, ulaşım sorununun
büyüklüğü daha net görülebiliyor.
Ankara’nın kentsel büyümesinde karşısına dikilen bir başka
sorun da göç olgusu. Ankara her yıl önemli ölçüde göç alan bir il.
Araştırmalar, söz konusu göç hareketinin hedefinde, Başkentin
önemli ilçelerinin ilk sıralarda yer aldığını gösteriyor.
Göçün olumsuz faturası ise nüfus potansiyeli zaten yüksek olan
Çankaya, Keçiören, Yenimahalle, Mamak, Etimesgut’un da aralarında bulunduğu kentin önemli ilçelerine çıkıyor. Sunulan hizmetler, göçle gelen nüfus artışı nedeniyle yetersiz kalıyor.
Bir yandan araç sayısının artması, diğer yandan kontrolsüz göç,
barınma, istihdam gibi sorunları da beraberinde getiriyor.
Ankara’ya göç, çözülmesi, iyi yönetilmesi gereken bir sorun
olarak yetkililerin karşısında duruyor.
Cezalar değil denetim
ve eğitim yetersiz
Ç
ankaya Belediyesi Halk Sağlığı Merkezi toplantı salonunda düzenlenen panele konuşmacı olarak Türkiye Barolar Birliği Yaşam Ağacı Projesi Koordinatörü Avukat
Tülay Bekar; Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim
Üyesi Dr. Fahri Gökçen Taner, Türkiye Barolar Birliği Gelincik
Projesi Uzmanı Avukat Meral Erdoğan ve Sosyal Hizmetler
Uzmanı ve Aile Terapisti Demet Özgün katıldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan Tülay Bekar, Türkiye’de
Şiddetle Mücadelenin Tarihçesi’ni anlattı. Konuşmasının başında kadına yönelik şiddet olaylarını içeren haberler ve kamuoyunda tanınan isimlerin yaptığı ayrımcı açıklamaların yer
aldığı bir sunum yapan Bekar, erkek şiddetinin yeni bir kavram
olmadığını ancak gelinen noktada, sadece erkek şiddetinden
değil kadın haklarının ihlal ve tırpanlanmasından da bahsedilmesi gerektiğini söyledi.
CEZAYI ARTIRMAK SUÇU ÖNLEMEZ
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr.
Fahri Gökçen Taner de, “Şiddetle Mücadelede Ceza Hükümleri
–Cezaların Artırılması Mücadelede Etkin Bir Yol Mu?” başlıklı
konuşmasında ceza hukukunun zannedildiği ya da arzulandığı
kadar etkin bir kurum olmadığını söyledi. Ceza hukukunun son
çare olması gerektiğini kaydeden Taner, çözümün cezaları
değil eğitim ve denetimi artırmak olduğunu söyledi.
Yasalarda değişiklikle uyuşturucu ve cinsel saldırı suçlarında ceza artırımına gidildiğini de hatırlatan Taner, “aslında
cinsel saldırı suçları hafif şekilde cezalandırılan suçlar değildi.
Cezaların işe yaramasını sağlayan şey onların kaçınılmaz olduğunun hissedilmesidir.
Hepiniz dikkat etmişsinizdir, trafik kameralarının konulmasından sonra kırmızı ışıkta geçme suçlarında çok ciddi bir
azalma oldu. Çünkü insanların, arkadaşlarının eline ceza makbuzu gelmeye başladı. Cezaları artırmak bir çözüm değildir,
çözüm denetim ve eğitimdir” diye konuştu.
(Başkent)
Polatlı Belediyesi istihdama
katkı sunmaya devam ediyor
P
([email protected])
“ADALET SİZSİNİZ”
Ankara Kalkınma
Ajansı Altındağ’da
nkara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Arif Şayık ve beraberindeki uzman heyet Altındağ Belediyesi’nde
incelemelerde bulundu.
Heyeti, Altındağ Belediyesi Başkan Yardımcıları Tuncay Temel, Saim Parlak ve
Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Cengiz Keskin ile uzman ekip karşıladı. Önce Ulucanlar Cezaevi Müzesi ve çalışmaları devam
eden Ankara Kent Müzesi’ni gezen heyet,
daha sonra 29 Ekim Kadın Eğitim ve Kültür
Merkezi, Güneşevler Osman Yüksel Serdengeçti Gençlik Merkezi, Güneşevler Kreşi ve Güneşevler Kadın Eğitim Kültür Merkezi’ni ziyaret ederek faaliyetler hakkında
detaylı bilgi aldı.
Kadınlara ve gençlere yönelik çalışmaların yanı sıra Altındağ Belediyesi’nin kültür, sanat ve sosyal alanlardaki çalışmaları
hakkında da bilgi alan Ankara Kalkınma
Ajansı heyeti, Altındağ Belediyesi’nin projelerini yakından takip ettiklerini de vurguladılar.
ANKARA RÜZGARI
Oteli’nde katledilen şair Dr. Behçet
Aysan ve 35 kişinin anısına düzenlediği “Behçet Aysan Şiir Ö-dül
Töreni” de 9 Aralık 19.00’da
ÇSM’de başlayacak.
14 Aralık19.30’da ise usta oyuncu Rutkay Aziz ve Taner Barlas’ın
“Adalet Sizsiniz” adlı tiyatro oyunu başkentli sanatseverlerle buluşacak. Çankaya Belediyesi’nin ev sahipliğinde Devlet Tiyatroları Şinasi
Sahnesi’nde gerçekleşecek oyun için ÇSM’den yer fişi alınması yeterli olacak.
17 Aralık 19.30’da Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği tarafından
düzenlenen “AFSAD Sinema Kısa
Film” ücretsiz gösteriminin ardından, 20 Aralık 19.30’da “Yunan Müzikleri Konseri” düzenlenecek.
ÇSM’de “İki Yaka El Ele” fotoğraf sergisiyle başlayacak etkinlik,
eski İstanbul ve Rum ezgilerinin seslendirileceği “Türk Yunan Dostluk
Konseri” ile devam edecek.
Konserde, “Vassiliki Papageorgiou ve Orkestrası”, geleneksel Rum
ezgilerini Türkçe ve Rumca ifadelerle harmanlayarak eski İstanbul ve
İzmir’in sandukasından çıkarıp günümüze taşıyacak.
(Başkent)
3
olatlı Belediyesi, Ticaret Odası, İŞKUR ve
Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle istihdama
katkı gayesiyle düzenlediği UMEM 10 Beceri
Geliştirme Kurslarından Pazarlamacılık kursu Polatlı
Huzurevi Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezinde
başladı. Şehrin sorunlarının tespit ve çözümü için
yoğun çaba sarf eden Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya’nın, işsizliği önlemeye yönelik meslek edindirme çalışmaları çeşitli kamu kurumlarıyla işbirliği
halinde devam ediyor. Polatlı Belediyesi AR-GE İstihdam merkezine başvuran yüzlerce işsiz genç Belediye aracılığıyla düzenlenen kurslar sonunda meslek sahibi olarak işbaşı yapıyor.
Belediye aracılığıyla UMEM 10 Beceri Kur-
suna katılan Polatlılı işsizler Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya’ya
teşekkür ediyorlar.
Hem kursa gidip hem de günlük ücret aldıklarını ifade eden kursiyerler, “Kurs süresince günlük 25
TL, staj süresince ise günlük 38,5
TL yevmiye alacağız. Hem meslek
sahibi olacak hem de evimize para
götüreceğiz’’ diye konuştu.
Vatandaşların memnuniyetinin
birinci öncelikleri olduğunu belirten
Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya, “İçinde bulunduğumuz ay pazarlama kursu başladı. Aralık ayında
ise mobilya imalatı elemanı ve gazaltı kaynakçılığı kursları başlayacak.
Kursiyerler burada hem meslek sahibi olacaklar,
hem de 2 ay kursta günlük 25, 3 ay stajda 38,5 TL
ücret alacaklar. Hemşerilerimiz yeter ki çalışmak istesinler, meslek öğrenmek istesinler. Biz onlar için
varız’’ dedi.
Polatlı Ticaret Odası Başkanı Ulvi Sakarya’yı
temsilen Pazarlamacılık kursu ilk dersine katılan Ticaret Odası yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Barış
ise, “Kaybedeni olmayan kurslarımız ile hem işçi,
hem işveren hem de kursiyerler kazanmaktır’ şeklinde ifade etti.
UMEM Beceri 10 Projesi kapsamında başlayan
Pazarlama/ Satış Görevlisi Eğitimi 2 ayı kurs, 3 ayı
staj şeklinde gerçekleştirilecek.
(Başkent)
Esnaf Kızılcahamam’a çıkarma yaptı
Y
enimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Swiss International Kızılcahamam Termal Otel’de, Ankara
Oto Sanatkârları Esnaf Odası tarafından düzenlenen
Birlik Beraberlik ve Eğitim Semineri’ne katıldı. Kendisinin de esnaf kökenli olduğuna dikkat çeken Yaşar, “Masanın bu tarafında da oturdum diğer tarafında da.
Sorunlarınızı biliyorum. Sadece sizlerin değil tüm esnaflarımızın hangi zorlu şartlar altında yaşamaya çalıştığını yakinen biliyorum. Sizlerin işleri iyi olursa huzurun
ve refahın daha iyi olacağına yürekten inanan bir arkadaşınızım” diye konuştu. Oto sanatkarlarını bir araya getirmek ve kaynaştırmak için ilk kez organize edilen seminere
Yaşar’ın yanı sıra Kızılcahamam Belediye Başkanı Muhittin Güney, Oto Sanatkarları Esnaf Odası Başkanı Mustafa
Arslanoğlu, Yönetim Kurulu üyeleri ve esnaflar da katıldı.
“KÜÇÜK ESNAF İMDAT DİYOR”
Küçük esnafın sorunlarına değinen Yaşar, “Tekeller nedeniyle zor günler yaşayan esnaf eleman ve çırak bulmakta
zorluk çekiyor. Çıraklık konusunda kurumlar elaman yetiştirmeli ve bu sorunu eğitimle çözmelidirler. Büyük marketler küçükleri eziyor. Ankara’mızda dünyanın hiçbir
yerinde olmadığı kadar çok AVM var. Sadece benim bölgemde 27 tane AVM var. AVM’ler her açıdan sizlerin işinden, aşından bir şeyler alıyor. Küçük esnaf her geçen gün
yok oluyor. Ayakta kalmak için mücadele ediyor” dedi.
“SAMAN PAZARI KAYBOLMAMALI”
Şehirlerin kimliklerini kaybetmemeleri gerektiğinin
altını çizen Yaşar, “Geçmişte ticaret merkezi olan ve
küçük esnafın toplandığı Ulus kaybolmamalı, Kızılay
kaybolmamalı, Samanpazarı kaybolmamalı. Ticaret orda
ne kadar canlı olursa tarih de o kadar canlı olur. Daha
çok turist gelir. Bu yüzden AVM konusunda yerel yöneticiler de genel yöneticiler de önlem almalı. Esnaf odanız
çalışkan bir oda. Burası bir aile meclisidir. Burada tüm
sorunlarınızı işbirliğiyle çözebilirsiniz. Türkiye kalkınacaksa sizler sayesinde kalkınacaktır. Türkiye güzel bir
ülke. Türkiye’de yaşamak dünyanın en güzel yerinde yaşamaktır. Sorunlarımız var bunları el birliği ile gönül birliği ile aşacağız” dedi.
Arslanoğlu da, esnaf ve sanatkâr odası olarak eğitim
seminerleri ve istişare toplantılarına devam edeceklerini
söyledi. Arslanoğlu, “Esnaf odaları içerisinde hakikaten
konsept olarak ilk defa bir esnaf odası sizleri eğitim semineri ile buluşturuyor. Esnaf odanızla gurur duymanız lazım. Biz bundan sonraki süreçte sizlerle beraber istişare
ederek çalışmalarımızı devam ettireceğiz. İlkleri gerçekleştiriyoruz, gerçekleştirmeye de devam edeceğiz. 5 yıl önce sorunlarımız vardı. Bazıları çözdük bazıları çözüm
aşamasında ve bunda sonra ki yol haritamızla ilgili sizlerle
istişare içerisinde bulunacağız” dedi.
(Başkent)
“Bize iş öğretmeye çalışıyorlar”
Ç
ubuk Kent Konseyi'nin olağan genel kurul toplantısı yapıldı. Genel kurulda ilçe ile ilgili 59
maddelik önerge oy birliği ile kabul edildi.
Çubuk Belediyesi Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıya, Çubuk Belediye Başkanı Dr. Tuncay Acehan, Kent Konseyi Başkanı Dr. İsmail Tekaüt, Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Metin, İlçe
Milli Eğitim Müdürü Murat Aslan, Çubuk Kent Konseyi
Genel Sekreteri Hüseyin Yiğiner, kent konseyi meclis başkanları, kent konseyi üyeleri ve davetliler katıldı.
İlçenin önemli sorunlarına çözüm olacak 59 maddenin gündeme taşındığı Olağan Genel Kurulun Divan
başkanlığını Ali Naci Yeşil Tepe yaptı.
ELEŞTİRİLERE SERT CEVAP VERİDİ
Genel kurulun açılış konuşmasını yapan Kent Konseyi Başkanı Dr. İsmail Tekaüt, kent konseyine ve kendisine yöneltilen eleştirilere sert cevap verdi.
Kent konseyinin çok güzel çalışmalar yaptığını ve
yapmaya da devam edeceğini söyleyen Tekaüt, “Meyve
veren ağacın taşlandığını biliyordum ama bu kadar da
insafsızca taşlandığını yeni öğrendim” dedi.
Kendisini ve kent konseyi insafsızca eleştiren bazı
gruplar olduğunu vurgulayan Tekaüt, “Bazı siyasetçiler
ve gelecekle ilgili siyasi hedefleri olanlar kendi yapamadıkları muhalefetliği kent konseyinden ve dolayısı ile
benden istiyorlar. Kent konseyi siyaset üstü bir yerdir,
bunu bir türlü anlatamadım. Kent konseyi ilçemizin yöneticilerini veya mevcut iktidar partisini eleştirmek, yerden yere vurmak, kötülemek için kurulan bir kuruluş
değildir arkadaşlar. Kaldı ki muhalefet yapmak görevi
siyasetçilerin, muhalefetteki partilerin görevidir. Ben si-
yasetçi değilim. Siyasetçilerin yani sizlerin yapamadığınız işi ben mi yapayım? Ben yapacaksam siz ne diye
oturuyorsunuz o koltuklarda” diye konuştu.
Kent Konseyinin amacının dışına çıkmadığını savunan Tekaüt, “Biz işimizi biliyoruz ve çalışmaya devam
edeceğiz. Kendi işlerini bırakıyorlar, yada yapmıyorlar
bize iş öğretmeye çalışıyorlar. Kardeşim madem yanlış
olan bir şeyler var gel buraya sorunları burada tartışalım.
Doğal üyesi oldukları halde, davet edildikleri halde gelmeyip dedi kodu kültürüyle eleştirmeye çalıyorlar. Varsa
bir sorun buraya gelin burada konuşun. Bizim üzerimizden siyaset yapmayın’’ şeklinde konuştu.
(Başkent)
4
SİYASET
1 ARALIK 2015
SALI
“Bu karanlık güçler kim?”
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, “Baro Başkanı sokakta öldürülüyor, Beyaz Toros dönemi mi başlıyor?
Bu karanlık güçler kim? Sırayla insanları öldürecekler mi? Bütün bunları tartışmak, kongreyi tartışmaktan
daha önemlidir. Türkiyeʼnin pek çok ülkede büyükelçisi yok. Suriyeʼde ne duruma geldiğimizi görüyoruz” dedi.
C
umhuriyet Halk Partisi (CHP) Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Diyarbakır Baro Başkanlığınca Dört Ayaklı Minare’de düzenlenen basın
açıklaması sonrasında çıkan çatışmada öldürülen Tahir
Elçi ile ilgili yaptığı açıklamada, "Baro Başkanı sokakta
öldürülüyor, Beyaz Toros dönemi mi başlıyor? Bu karanlık güçler kim? Sırayla insanları öldürecekler mi?" dedi.
Muharrem İnce, bu olayları çıkaranları kastederek
"Bu karanlık güçler kim" diye sordu.
CHP Gemlik İlçe Örgütü, seçim dönemlerinden dolayı geciken ilçe kongresini Milton Aile Çay Bahçesinde
yaptı. Kongreye, CHP Yalova Milletvekili Muharrem
İnce, Bursa Milletvekili Erkan Aydın, Mudanya Belediye
Başkanı Hayri Türkyılmaz, CHP Bursa İl Başkanı Zafer
Yıldız, eski Milletvekili İlhan Demiröz, İl Yöneticileri,
Belediye Meclis Üyeleri ve çok sayıda partili katıldı. Açılış konuşmasını yapan İlçe Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, "32 arkadaşımızla her ne yapabildiysek birlikte yaptık. Bursa’da ardı
ardına seçim geçiren ve aynı ekiple
kongreye giden tek ilçe örgütüyüz, bununla gurur duyuyoruz’’ dedi.
CHP Yalova Milletvekili Muharrem
İnce de konuşmasında, Türkiye’nin dış politikasının zaten sorunlu olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Baro Başkanı
sokakta öldürülüyor, Beyaz
Toros dönemi mi başlıyor? Bu
karanlık güçler kim? Sırayla
insanları öldürecekler mi?
Bütün bunları tartışmak, kongreyi tartışmaktan daha
önemlidir. Türkiye’nin pek çok ülkede büyükelçisi yok.
Suriye’de ne duruma geldiğimizi görüyoruz. Bunun sebebi Erdoğan’ın Esad’a Alevi gözüyle bakmasıdır. Erdoğan, Orta Doğu’ya mezhep üzerinden bakıyor" diye
konuştu.
“REFERANDUMA HAZIR OLUN"
Düşürülen Rusya savaş uçağıyla ilgili de konuşan
İnce, şunları söyledi: "17 saniye sınırı ihlal etti, uçağı düşürürüm. Düşürürsün de sonucu? Başkanlık sistemi geliyor da, kabadayılıkla mı başladı bu işe. Kendi geleceği
önemli, ülkenin geleceği umurunda değil. Mayıs veya haziranda referanduma hazır olun. Yargıyı teslim almış
cumhurbaşkanı var. Can Dündar’a hesap soracağım diyor. Sen silah göndermeye utanmıyorsun, o yazınca
hapse giriyor.’’
Konuşmalardan sonra divan seçimi, faaliyet ve denetleme kurulu raporları oy birliği ile kabul edildi. Yönetime, sadece Mehmet Uğur Sertaslan’ın listesi sunuldu.
Listenin divana verilmesinden sonra tekrar söz alan İlçe
Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, çözümün CHP olduğunu söyledi. Konuşmalar sonrasında yönetim tanıtıldı
ve oy kullanma işlemine geçildi. CHP İlçe Yönetimi şu
isimlerden oluştu:
"Mehmet Uğur Sertaslan, İhsan Acar, Ufuk Akay, Hatice Ayşem Anafarta, Ayşe Nil Avcı, Yasemin Bayar, Erol
Coşkun, Bertan Deliorman, Mehmet Gül, Özgür Han, Ali
Kalkan, İlkay Küpe, Çetin Pehlivan, Tekin Rama, Çiğdem Seç, Dilek Taşpınar, Mehtap Ünlü."
(İHA)
CHP'den sağlıkta şiddete
araştırma istemi
1
3 yıl boyunca TBMM Anayasa Komisyonu Başkanlığını sürdüren AK Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu,
bu kez hiç bir komisyonda görev almadı.
22, 23. ve 24. dönemlerde TBMM’de Anayasa Komisyonu Başkanlığı görevlerinde bulunan Anayasa profesörü AK Partili Burhan
Kuzu, 26. dönemde yeniden seçilerek Meclise
girdi. 26. dönemde Meclis Başkanlığı ve bakanlık beklentisi olan Burhan Kuzu'nun, bu sefer
de beklentisinin gerçekleşmemesine tepki olarak TBMM’de oluşturulan hiçbir komisyona
girmediği kulislere yansıdı.
(İHA)
HDP'den Meclis
Araştırması istemi
C
HP, sağlık çalışanlarına uygulanan şiddetin
nedenlerinin ve alınacak önlemlerin belirlenmesi için Meclis Araştırması açılmasını istedi.
CHP Ankara Milletvekili Murat Emir ve arkadaşlarının imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulan araştırma önergesinin gerekçesinde, son yıllarda tüm
dünyada olduğu gibi Türkiye'de de şiddet olaylarında
artış olduğu, yaş, cinsiyet, ırk, din, dil, eğitim düzeyi
ayırt etmeksizin toplumdaki tüm bireyleri etkilediği
belirtildi.
Şiddetin, bir halk sağlığı sorunu olduğu ifade edilen gerekçede, hastane ve sağlık kurumlarının da şiddet olgusundan etkilendiği, sağlık çalışanları için
riskli ve tehlikeli bir ortama dönüştüğü vurgulandı.
Gerekçede, sağlık çalışanlarına yönelen şiddetin
nedenleri ve çözüm yollarının genel şiddet olgusundan ayrı ele alınamayacağına işaret edildi.
Sağlık çalışanlarına yönelen şiddetin nedenleri
arasında, sağlık sektöründe küreselleşme sürecinde
yaşanan dönüşümlerin etkisinin yoğun olarak hissedildiği savunuldu. Gerekçede, "Sağlık ocakları kaldırılarak müşteri memnuniyetine dayalı bir özelleştirme
ve ticarileşme modeli olan aile hekimliği başlamıştır.
Bu modelle aşırı yük altında çalışmak durumunda
kalan sağlık çalışanları, hasta ve hasta yakınlarına yeterince bilgi verememekte, yürüttükleri hizmetlerin
niteliği düşmektedir" denildi.
(AA)
Kuzu, Anayasa
Komisyonu’nda yok
H
Ünal’dan Rus turistlere güvence
Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, "Rus vatandaşlarının hiçbir çekinceye ve
hiçbir sıkıntıya kapılmadan rahat bir şekilde ülkemize gelmelerini ve Türkiye'yi evleri olarak görmelerini ben buradan rica ediyorum" dedi.
K
ültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Diyarbakır'ın
Sur ilçesinde terör saldırısında şehit olan polis
memuru Ahmet Çiftaslan'ın Kahramanmaraş Ulu
Camisi'ndeki cenaze namazına katıldı.
Daha sonra Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 2. Kitap ve Kültür Fuarı'nı ziyaret
eden Ünal, stantları gezerek yazarlarla sohbet etti. Türkiye
Diyanet Yayınları standında Kur'an-ı Kerim hediye edilen
Ünal, burada şair ve yazar Nuri Pakdil ile sohbet etti.
Ünal, daha sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, kitapların insanlara kendi hikayelerini anlattığını söyledi.
İnsanın hikayesinin kimi zaman acılarla, kimi zaman
sevinçlerle, kimi zaman hüzünlerle devam ettiğini dile getiren Ünal, şunları kaydetti: "Bölgemiz bir süreden beri
ateş çemberinin içerisinden geçiyor. Bakanlar Kurulu'nun
ilan edildiği gün Türk hava sahasını işgal eden milliyeti
bilinmeyen bir uçak, angajman kuralları gereği düşürüldü.
Daha sonra bu uçağın Rusya Federasyonu'na ait bir uçak
olduğu fark edildi. Bu krizden de kaynaklanan, bir süreden
beri devam eden turizmimize dönük Rusya Federasyonu'nun yaptığı bazı açıklamalar oldu. Bu anlamda ilk günden itibaren bakanlığımızda oluşturduğumuz bir kriz
masasıyla süreci yakından takip ediyoruz. Hem sektör
temsilcileriyle yakından görüşerek hem de ilgili kuruluşlarla iş birliği içerisinde entegre bir çalışma yürütüyoruz.
Yürüttüğümüz bu entegre çalışmanın sunucunda yaptığımız Bakanlar Kurulu'nda konuyu etraflıca ele aldık."
Bakan Ünal, dün hükümet programı görüşmelerinden
hemen sonra Ekonomik Konseyin toplandığını anımsatarak bu konuda hem telafi edici, hem yapısal, hem de diğer
önlemler konusunda kapsamlı bir çalışma yaptıklarını belirtti.
Perşembe günü Antalya'da turizm sektör temsilcileriyle bir araya geleceklerini bildiren Ünal, "Turizm sektörümüzün temsilcilerini dinleyeceğiz. Onların da önerilerini
alarak hükümet olarak bu konuda telafi edici tedbirler
neler olur, önlemler neler olur, aynı zamanda her kriz bir
fırsat da içerdiğinden, aynı zamanda hangi yapısal tedbirlerde bu konuda alınmalıdır bunları da turizm sektörümüzün değerli temsilcileriyle görüşüceğiz" diye konuştu.
"TÜRKİYE EVİNİZDİR"
DP, Diyarbakır'daki terör saldırısında hayatını kaybeden Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin "katledilmesine zemin sunanların ve bu süreçte yer alanların" araştırılması için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunulan araştırma
önergesinin gerekçesinde, Elçi'nin hayatını, faili
meçhul cinayetlerin ve azmettiricilerinin bulunmasına adadığı kaydedildi. Gerekçede, Elçi'nin
"PKK terör örgütü değildir" sözünden sonra linç
girişimlerine maruz kaldığı savunularak, "Elçi'nin
hayatını kaybetmesi sürecinin Hrant Dink'in katledilme süreci ile benzer şekilde ilerlediği" savunuldu. Elçi'nin yürüttüğü mücadelenin "Ankara'nın derin dehlizlerinde kaybolmasına" izin verilmeyeceğinin belirtildiği gerekçede, "Elçi'nin
katledilmesi olayı, katledilmesine zemin sunan
hedefleştirici süreç ve bu süreçte yer alan dahiliyetlerin araştırılması ve bu katliama zemin sunanların açığa çıkarılması amacıyla Meclis
Araştırması açılmasını talep ediyoruz" ifadesi
kullanıldı.
(AA)
Hükümetin iş başında olduğunu ve gerekli çalışmaların hızla yerine getirildiğini, bu nedenle gönüllerin rahat
olmasını isteyen Ünal, şöyle devam etti:
"Kültür ve Turizm Bakanı olarak buradan Rusya Federasyonu vatandaşlarına şunu söylemek istiyorum, Türkiye evinizdir. İnsanların sehayat özgürlüğü evrensel bir
haktır. O yüzden Türkiye'de daha önce olduğu gibi güvenli
bir şekilde tatilinizi geçirebilirsiniz. Daha yeni G20'ye ev
sahipliği yapan Türkiye, son derece güvenli rahat ve misafirperverliğiyle de ünlü bir ülkedir. Rus vatandaşlarının
hiç bir çekinceye ve hiçbir sıkıntıya kapılmadan rahat bir
şekilde ülkemize gelmelerini ve Türkiye'yi evleri olarak
görmelerini ben buradan rica ediyorum."
"ELÇİ'Yİ MAALESEF KAYBETTİK"
Diyarbakır'daki saldırıya ilişkin soru üzerine Ünal, birinci önceliklerinin insanları evinde, sokağında, mahallesinde, ilçesinde mutlu kılmak, güven ve huzuru sağlamak
olduğunu söyledi. Emniyet güçlerinin huzur ve güveni,
emniyeti, kamu düzenini bozucu her türlü faaliyeti engellemek durumunda olduğunu ifade eden Ünal, "Burada acı
olan şey şudur, dünyada başka bir örneği bulunmayan Diyarbakır'da 4 ayaklı minarenin hasar görmesinden dolayı
kendilerince öz yönetimcilik oynayanların oyunlarından
dolayı o kadim şehir, kültür beşiği şehir Diyarbakırımızdaki dört ayaklı minarenin önünde bir barış adamı, bir kültür adamı, kendi tarihine ve geleneğine aşık, orta yerde
duran yürekli bir insan olarak, üçüncü tarafta durmayı becerebilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'yi maalesef
kaybettik" dedi.
(İHA)
MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin soruşturmasına iki tutuklama
DSP Olağanüstü Kurultayı'nda
Türker aday olmayacak
D
SP Genel Başkanı Masum Türker'in, partisinin 13 Aralık'ta yapılacak Olağanüstü Kurultayı'nda aday olmayacağı bildirildi.
DSP Medya İletişim Merkezinden yapılan yazılı
açıklamaya göre, DSP Parti Meclisi ve Merkez Disiplin Kurulu üyeleri ile il başkanları, yol haritasını
belirlemek üzere, Türker başkanlığında toplandı.
Türker, toplantı sonunda 13 Aralık'taki Olağanüstü Kurultay'da Genel Başkan adayı olmayacağını
açıkladı. DSP Genel Sekreteri Hasan Erçelebi başkanlığında yapılan ikinci toplantıda ise olağanüstü
kurultayda, DSP Genel Başkan Yardımcısı ve Örgüt
Kurulu Başkanı olarak görev yapan Önder Aksakal'ın Genel Başkan adayı olması önerildi.
Aksakal, öneriye ilişkin "Parti Meclisi Üyeleri,
Merkez Disiplin Kurulu Üyeleri ve il başkanlarımız
DSP'nin yeni dönemdeki Genel Başkanlığını benim
üstlenmemi istediler. Bu elbette benim için onurların
en büyüğüdür. Siyaset Türkiye'de zor ve fedakarlık
isteyen bir iştir" değerlendirmesinde bulundu. (AA)
"Selam Tevhid'de Kumpas'' soruşturması kapsamında, Ocak 2014'te Adana ve Hatay'da MİT'e ait
TIR’ların durdurulmasıyla ilgili tutuklama istemiyle
mahkemeye sevk edilen Ankara Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral İbrahim Aydın, Tuğgeneral Hamza Celepoğlu ve emekli Albay Burhanettin Cihangiroğlu
tutuklandı.
MİT'e ait TIR’ların durdurulmasının, kamuoyunda
''Selam Tevhid'' olarak bilinen "Sözde Kudüs Ordusu
Terör Örgütü'' dosyası kapsamında yapıldığının tespiti
üzerine yürütülen soruşturmada, ifadeleri alınan ve tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilen Aydın, Celepoğlu ve Cihangiroğlu'nun hakimlik sorguları sona erdi.
Sorguların ardından kararını açıklayan nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliği, 3 şüphelinin de tutuklanmasına karar verdi.
Hakimlik, şüphelilerden Hamza Celepoğlu'nun "Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini
yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından,
diğer şüpheliler İbrahim Aydın ve Burhanettin Cihangiroğlu'nun ise "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini
siyasi veya askeri casusluk amacıyla temin etme, devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri ca-
susluk maksadıyla açıklama, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını
engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütü kurma
veya yönetme" suçlarından tutuklanmalarına hükmetti.
SORUŞTURMANIN GEÇMİŞİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü
Suçlar Bürosu'nca daha önce yürütülen ve takipsizlik kararı verilen "Sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü" soruşturmasında usulsüzlükler yapıldığı iddialarına ilişkin 22
Temmuz'da gerçekleştirilen operasyonda, aralarında eski
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün'ün
de olduğu 11 emniyet görevlisi tutuklandı.
Soruşturmayı genişleten savcılık, yeni deliller doğrultusunda, Şubat 2015'te düzenlenen ikinci operasyonda, "terör örgütü kurmak ve yönetmek", "kurulan
örgüte üye olmak", "terör örgütünün faaliyeti kapsamında siyasal veya askeri casusluk", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini
yapmasını engellemeye teşebbüs'' suçlarından 29 şüpheli
polis hakkında gözaltı kararı verdi, operasyonda gözaltına alınan 21 kişiden 17'si tutuklandı. Bu operasyonda
Fetullah Gülen ve Emre Uslu hakkında da tutuklamaya
yönelik yakalama kararı çıkarıldı.
Soruşturma kapsamında, elde edilen yeni deliller
doğrultusunda, Adana ve Hatay'da Ocak 2014'te MİT'e
ait TIR’ların durdurulmasının "Selam Tevhid" dosyası
kapsamında yapıldığının tespiti üzerine, 5 Nisan 2015'te
başlatılan üçüncü operasyonda, aralarında yarbay ve binbaşıların da bulunduğu 19 kişi tutuklandı.
Aynı soruşturmada gözaltına alınan eski cumhuriyet
savcısı ve avukat Gültekin Avcı ile 3 emniyet personeli
tutuklanırken, 3 emniyet personeli de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Elde edilen yeni deliller doğrultusunda, eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer 6
Ekim'de tutuklandı, eski Zaman Gazetesi Genel Yayın
Yönetmeni Ekrem Dumanlı hakkında da 11 Kasım'da
tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı.
Soruşturmayı yürüten savcılık bir kısım şüphelilerle
ilgili dosyayı tamamlayarak, firari şüpheliler Fetullah
Gülen ve Emre Uslu, eski emniyet müdürü Yurt Atayün
ve muvazzaf subayların da aralarında bulunduğu 55'i tutuklu 122 kişi hakkında iddianame hazırladı. İddianame,
İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 9 Kasım'da kabul edildi. Savcılık, şüpheliler Ekrem Dumanlı,
Gültekin Avcı, Ali Fuat Yılmazer ve diğer bazı polislerle
askerler hakkında dosya üzerindeki incelemesini ise sürdürüyor.
(AA)
5
SİYASET
1 ARALIK 2015
SALI
CHP’li vekillerden
turizm ve tarım uyarısı!
CHP Antalya milletvekilleri Mustafa Akaydın, Çetin Osman Budak, Niyazi Nefi Kara ve Devrim Kök,
düzenledikleri ortak basın toplantısında, Rusya ile yaşanan kriz nedeniyle ülke ekonomisi ve Antalya'da tarım ve turizm sektöründe yaşanan olumsuzluklara ilişkin görüşlerini ifade etti.
C
HP Antalya milletvekilleri, Rusya ile gerilimin
devam etmesi halinde turizm ve tarım alanında yaşanacak sıkıntıların daha da büyüyeceğini belirterek, önlem alınmasını istedi.
CHP Antalya milletvekilleri Mustafa Akaydın, Çetin
Osman Budak, Niyazi Nefi Kara ve Devrim Kök, düzenledikleri ortak basın toplantısında, Rusya ile yaşanan kriz
nedeniyle ülke ekonomisi ve Antalya'da tarım ve turizm
sektöründe yaşanan olumsuzluklara ilişkin görüşlerini
ifade etti.
Akaydın, dış politikada gelinen noktayı ve Rusya ile
yaşanan gerilimi başarısızlık olarak gördüklerini belirte-
"Savurganlık halka mı
fatura ediliyor?"
FEVZİYE ÇEVİK SAREL
C
HP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, zorunlu trafik sigortasının bu yıl üç katına çıkarılmasına ilişkin olarak, Başbakan Ahmet
Davutoğlu'nun yazılı olarak yanıtlaması istemiyle
TBMM Başkanlığı'na soru önergesi verdi.
Aylin Nazlıaka, önergesinde zorunlu trafik sigortasına son 6 ayda 8 kez zam geldiğini, artışın yüzde
200’leri bulduğunu belirterek, geçtiğimiz yıl 250 ile
300 lira arasında olan zorunlu trafik sigortasının bu
yıl 700 ila 800 liraya yükselmesi nedeniyle vatandaşların büyük mağduriyet yaşadığına dikkat çekti.
"KAMU KAYNAKLARI
VERİMLİ KULLANILMIYOR"
"Vatandaşların büyük tepkisine neden olan uygulama makul değildir. Ülkemizde kamu kaynakları
etkili ve verimli bir şekilde kullanılmamaktadır.
Kamu hesap verebilir bir yapıya ve malî saydamlığa
da sahip değildir" diyen Nazlıaka, önergesinde şunları dile getirdi.
"Makam araçları, Cumhurbaşkanlığı Sarayı, örtülü ödenek, kamu eliyle yapılan gereksiz harcamaların akla gelen örneklerinden bir kaçıdır. Kötü
ekonomi yönetimi, ağır borç yükü, yolsuzluklar ve
kamu kaynaklarıyla yapılan savurgan harcamaların
faturası ise yine halka ödetilmektedir. Temel tüketim maddelerine yapılan zamlar, vergi ve harçlardaki yüksek oranlı artışlar ise kamudaki açıkları
kapatmanın en kolay yolu olarak görülmektedir."
"YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLECEK Mİ?"
Nazlıaka, konuya ilişkin olarak Davutoğlu'na şu
soruları yöneltti:
"Son bir yıl içinde araç türlerine göre trafik sigortasındaki artış oranı nedir? Trafik sigortasına
yüzde 200’e yakın zam yapılmasının makul bir
açıklaması ve gerekçesi var mıdır? Vatandaşlarımızın büyük tepkisine neden olan bu uygulama yeniden gözden geçirilecek midir? Kamuda yaşanan
savurganlığın faturası bu tür yollarla halka mı fatura
edilmektedir?"
ANKARA
TELEFONCULAR
DERNEĞİ GENEL
KURUL İLANI
Derneğimiz olağanüstü genel kurul toplantısı
16.12.2015 Çarşamba günü saat 10:00’da Kızılay
Ihlamur sok:12/3 Çankaya /ANKARA (dernek binasında) adresinde aşağıda yazılı gündemle yapılacaktır. Çoğunluk sağlanmadığı takdirde bir hafta sonra
aynı yerde ve aynı saatte yapılacaktır. Tüm üyelerimize önemle duyurulur.
GÜNDEM:
1-Açılı ve Yoklama
2- Divan Seçimi
3- Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı
4- Yönetim Kurulu faaliyet Raporunun Okunması ve ibrası
5- Denetleme Kurulu Raporunun Okunması ve
İbrası
6- Tahmini Bütçenin Görüşülmesi ve onaylanması
7- Organ Seçimleri
8- Dilek ve temenniler
9- Kapanış.
Hüseyin Geyik
Ankara Telefoncular
Derneği Başkanı
rek, halen Antalya'da yerleşik yaklaşık 40 bin Rus vatandaşı, Moskova'da da 200 bin Türk yaşadığını bildirdi.
"Hava sahamıza tecavüz eden bir yabancı uçağın, uyarılara rağmen ihlali sürdürmesinin ve angajman kurallarına
uymamasının tabii ki askeri yöntemlerle çözülmesine hiçbir itirazımız yok, doğru buluyoruz ama geldiğimiz noktada bu işin çözülmesi lazım" diyen Akaydın, krizin
Antalya'ya turizmde 6 milyar, tarımda 500 milyon dolar
olmak üzere 6,5 milyar dolar zarara yol açabileceğine işaret etti. Akaydın, Gazipaşa'da halin kapandığına dikkati
çekerek, belediyeler eliyle müstahsil ve depolardaki ürünlerin yoksullara ücretsiz dağıtılabileceğini, orta vadede ise
bazı üçüncü ülkeler üzerinden Rusya'ya ihracat yapılması
veya yeni pazar yaratılması zorunluluğunun Hükümet'i
beklediğini savundu. Akaydın, alternatif çok pazarın olmasına karşılık, Suriye politikasının yanlışlığı nedeniyle
Arap ülkelerini kaybettiklerini ileri sürdü.
Brüksel'deki Türkiye-AB Zirvesinden çıkan kararlarla
ilgili bir soru üzerine Akaydın, "3 milyar Avro karşılığında
Türkiye'nin mülteci ağırlaması, yapılabilecek en büyük
ayıp ve eziyetlerden biridir. Şu anda 2 milyondan fazla Suriyeliden devletin zararı 7-8 milyar dolar. Avrupa'dan gelecek geri dönüşlerle bu rakam çok daha artacaktır. 3
milyar Avro, Suriyelilerin vereceği zararı karşılamayacak.
Ama özünde ayıplı bir tekliftir, sosyolojik rüşvet teklifidir"
dedi. Osman Budak da geçen yıl Rusya'daki kriz nedeniyle Antalya'nın yüzde 25 gelir kaybına uğradığını, bu yıl
ise sadece Antalya'yı değil, ülkeyi çok ciddi sıkıntıların
beklediğini savunarak, "İhracatta 6 milyar dolar, turizmde
6-7 milyar dolar Rusya'dan gelir elde ediyoruz. Bir de
bavul ticareti var; 2013'te 8,5 milyar dolar, 2014'te 6 milyar dolara düşen bir tablo var. Kriz derinleşerek devam
ederse, Türkiye'nin 20 milyar dolar kaybı olacağı göz
önünde bulundurulmalı. Bu da GSMH'nın yaklaşık yüzde
3'üne denk geliyor" diye konuştu.
"ETKİN TURİZM TANITIMI VE İMAJ
ÇALIŞMASI YAPILSIN"
Kök ise Antalya'de turizm ve örtü altı yetiştiriciliği
sektöründe belirsizlik olduğunu belirterek, Rusya Federal
Gümrük Dairesinin bir takım resmi olmayan talimatları
olduğunu, Türk mallarının ithalat gümrük işlemlerinin yapılmaması, Rusya'da gemi ve tırlarla yapılan yaş sebze ve
meyve sevkıyatının durdurulması, Türk mallarının gümrüklerden geçirilmemesi ve beyannamelerinin kabul edil-
memesi, taşımacılara malların iade edilmesi konusunda
tavsiyelerde bulunulması ve geçici depolarda bekletilmesi
şeklinde çok ciddi sıkıntılar olduğunu anlattı.
Antalya, Mersin ve Karadeniz limanlarından kalkan
yaş sebze ve meyve dolu 750 konteynerlik üç geminin
Rusya'nın Novoroski Limanı'nda, Mersin'den giden yaklaşık 200 tırın Moskova halinde bekletildiğini, Antalya'dan
giden 600 tırın geriye döndürüldüğünü belirten Kök, gönderilecek ürünlerdeki yığılma nedeniyle fiyatların düştüğünü, sadece Kumluca'da geçen hafta zararın 8 milyon
dolar olduğunu söyledi.
Kök, sadece Antalya değil, narenciye üreten Mersin
ve Adana'daki üreticilerin de batmanın eşiğine geldiğini
iddia ederek, şunları kaydetti:
"Krizin etkileri henüz tamamen hissedilmiş değil,
ancak domino etkisi yaratıp vuracağı sektörler ihracatçılar,
çiftçiler, komisyoncular, ilaç ve gübre bayileri, tohum firmaları, fide ve plastik firmalarıdır. Gümrük, Tarım, Turizm
bakanlıkları ile sektör temsilcileri sorunu tespit ederek
çözüm önerilerini belirlemek için mutlaka bir araya gelmeli. İhracatçılara verilen teşvik acilen artırılmalı. Krizin
devamı halinde ülke ve Antalya açısından kayıp ciddi miktarda olacak. 2015'te turizm çok olumlu geçmemişti, korkum odur ki 2016 yılını da bu gerilim vuracak. Her şeye
rağmen önümüzde rezervasyonların ve fuarların yapılacağı bir dönem var. Etkin turizm tanıtımı ve imaj çalışması
yapılmalı. Turizme önemli destekler verilmeli. Yakıt desteğinin yaygınlaşması, boş koltuğa destek ve tur operatörleriyle hızla diyaloğa geçilmeli."
(AA)
Kılıçdaroğlu mal
bildirimi TBMM’ye sundu
C
HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu imzalı,
eşi Selvi Kılıçdaroğlu ve oğlu Kerem Kılıçdaroğlu’nun mal varlığını da içeren mal bildirimi TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu imzalı, eşi Selvi ve oğlu
Kerem Kılıçdaroğlu'nun mal varlığını içeren mal bildirimi TBMM Başkanlığına sunuldu. TBMM Başkanlığına sunulan mal bildirimine göre Kılıçdaroğlu'nun
mal varlığında bulunan konutlar şöyle:
"Ankara Balgat'ta 2003 yılında edinilen, değeri
142 bin lira olan Selvi Kılıçdaroğlu üzerine tapulu
konut. Ankara Akyurt'ta 2003 yılında edinilen, değeri
57 bin 313 lira olan kendisi üzerine konut, Tunceli'de
2007 yılında edinilen, değeri 75 bin 284 lira olan, kendisi üzerine kayıtlı konut; Burhaniye'de 2009 yılında
edinilen, değeri 300 bin lira olan, kendisi üzerine kayıtlı konut."
Kılıçdaroğlu'nun oğlu Kerem Kılıçdaroğlu'nun
üzerinde ise Opel Astra marka, 2015 model, değeri 51
bin lira olan ve 2015'de edinilen bir otomobil olduğu
beyan edildi.
Kılıçdaroğlu'nun üzerinde ayrıca Nuri Abaç, Fikret Otyam, Güler Çakır, Hüseyin Yüce, Ayatullah
Sümer'e ait 8 tablo bulunuyor.
Kılıçdaroğlu'nun mal varlığı listesinde, eşi Selvi
Kılıçdaroğlu'na ait 1 adet pırlanta yüzük de yer alıyor.
(İHA)
Meral Akşener adaylığını açıkladı
MHP eski Milletvekili Meral Akşener, Ülkücü iradenin yükleyeceği
her türlü sorumluluğu almaya hazır olduğunu söyledi.
M
illiyetçi Hareket Partisi’nde (MHP) Sinan
Oğan ve Koray Aydın’ın genel başkanlık için
adaylıklarını açıklamalarının ardından MHP
eski Milletvekili Meral Akşener de düzenlenen basın
toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir
gazetecinin, delegelerin imzaların toplanmasına rağmen kurultayı toplamaması durumunda Yargıtay’a
gidecek misiniz?” soruna Meral
Akşener, “Üst kurulu delegelerimizin üstünde kimse yoktur. Dolayısıyla bu gerekli imzalar
toplandığı takdirde herhangi
bir yargı mercine müracaat etmeden, üst kurulda yer alan delegelerimizin kararının geçerli
olacağına inanıyorum. Buna
herkesin de emin olmasını isterim” dedi.
"BİRARAYA GELMEDİM"
Başka bir gazetecinin “Sizi eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç ile Sapanca’da bir toplantı yaptığınız iddia edilmişti. Siz böyle bir
toplantı yaptınız mı? Yaptınız ise neden yaptınız?” soruna
Akşener, “Ben bu konuyu defalarca sosyal medya üzerinden yazmama rağmen bu iddia devam etti. Önce Sapanca
yerine Manyas Serpin Tesisleri’nde görüştüğüme dair iddialar vardı. Ben Manyas Serpin Tesisleri'ne hayatımda
hiç gitmedim, yerini de bilmiyorum. Sonra Sapanca’ya
getirildi, buradan büyük bir açıklıkla Sapanca’da ya da
Türkiye’nin başka bir yerinde ne sayın Bülent Arınç ne
sayın Abdullah Gül ile ne de başka siyasetçilerle bir araya
gelmedim. Geleceğe ya da MHP’ye ilişkin herhangi bir
toplantıya katılmadım, görüşme yapmadım. Doğrusu bu
iddianın benim tarafımdan yalanlanmasına rağmen devam
etmesini bir ısrar devam edilmesini şaşkınlıkla karşıladığımı ifade etmek isterim. MHP’nin bünyesinde oraya
mensup kişi ve siyasetçiler dışında hiç kimse ile siyaset
konuşmadım” ifadelerini kullandı.
Olası bir olağanüstü kongrede aday olup olmayacağının sorulması üzerine Meral Akşener, “Ben
arkadaşlarımızın, ülkücü iradenin üstümüze ve
omuzlarımıza yükleyeceği her türlü sorumluluğu almaya hazırız” dedi.
Gazetecilerin “Adaylığını açıklayanlarla
bir işbirliği içerisinde misiniz? Öyle ise kongre salonunda onlarla bir ittifak ya da demokratik yarış gibi öngörüleriniz var mı?”
sorusuna da Meral Akşener şu şekilde cevap
verdi: “Şu an itibariyle olağanüstü kurultay
talebiyle daha sonra da sizlerin soruları üzerinden aday olacaklarını açıklayarak yola
çıktılar. Kendilerine başarılar diliyorum.
MHP’de görev yapan her ülküdaşımızın genel
başkan adayı olmaya hakkı vardır. Dolayısıyla
bugün ben adayım diyen arkadaşlarımız ve yarın diyecek
olan arkadaşlarımıza şimdiden başarılar diliyorum. Onun
dışında evet hukuki tek metin üzerinden imza toplayacağız. Olağanüstü kongre kurultayımız sağlandıktan sonra
bu değişikliği yaparsak, seçimli kongreye geçeceğiz.
Ondan sonra yan yana gelişleri delegeler sağlayacaktır.
Şuanda böyle bir konuşma yapılması hiçbirimiz açısından
doğru değildir. Yıllardır söylediğim bir şey vardır ‘İşbirliği
içerisinde rekabet’ siyasette bunu hakim kılmamız lazım.
Önce kendi içerimizde bu kavramı hayata geçirebilirsek
çok güzel olacaktır."
Başka bir gazetecinin, “Delegelere baskı var mı?” sorusuna Akşener, “Böyle bir şey düşünmek istemem ama
sonuç itibariyle bu bir rekabettir. Yani genel merkez ve
sayın genel başkan olağanüstü kurultay çağrılarına cevap
vermeyeceğini ve bunun yapılmayacağını 2018 yılında
bunun yapılacağını açıkladı. Dolayısıyla baskı konusunu
bilmiyorum ama bu rekabetin oldukça renkli geçeceği kesindir. Delegelerimize bir taraf diyecek ki imza vermeyin.
Biz de diyeceğiz ki diyoruz ki, imzanızı verin olağanüstü
kurultay yapmamız lazım” ifadelerini kullandı.
(İHA)
“Bahçeli gizli bir
Ak Parti ajanıdır”
M
uhafazakar Yükseliş Partisi (MYP) Lideri
Ahmet Reyiz Yılmaz, “Bahçeli gizli bir
AK Parti ajanıdır. Bozkurtların esaret halkasıdır. Bahçeli AK Parti’yi 2002 sonrası iktidara taşıyan yegane şahsiyettir” dedi.
Muhafazakar Yükseliş Partisi (MYP) Lideri
Ahmet Reyiz Yılmaz, yazılı bir açıklama yaptı. Yılmaz yaptığı açıklamada, “Ak saçlı bilge Bozkurt karanlık şahsiyet Bahçeli’yi tarihe gömecektir. Türk
Milletinin kaderi Beyaz saçlı adamın elindedir. MHP
bir kez daha karanlık geçmişi ve belli belirsiz kişilerin eline geçmeden muhakkak bu milletin öz evlatları
tarafından kontrol altına alınıp idare edilmelidir. Bahçeli gizli bir AK Parti ajanıdır. Bozkurtların esaret
halkasıdır. Bahçeli AK Parti’yi 2002 sonrası iktidara
taşıyan yegane şahsiyettir. İktidar imkanı milliyetçilere geldiğinde en kurnaz manevralarla halkı AK Parti'ye sürüklemiştir. 7 Haziran da tek başına iktidar
imkanını kaybeden AK Parti için bir kez daha devreye giren karanlık el Bahçeli, bir kez daha 1 Kasım
seçimlerinde AK Parti için çalışarak onları tek başına
iktidara getirmeyi başarmıştır. Hemen seçim sonrası
her koşulda AK Partiyi destekleyeceğini söyleyen bu
karanlık kişilik derhal MHP çatısı altından uzaklaştırılmalıdır” dedi.
Ahmet Reyiz Yılmaz, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bahçeli bir görev ifa ediyor. Nedir o görev?
Türkiye de iktidarın Türk milliyetçileri, Bozkurtların
yani ülkücülerin eline geçmesinin engellenmesidir.
Bu nedenle kendisi Genel Başkan olamasa da bu görevi yerine getirecek bir isim için uğraş verecektir.
Zira bu bir işgaldir. Bu işgal Türk milleti üzerinde
kurulan en derin işgaldir. Bu nedenle delege tamamı
ile bu oyunları görerek tercihini acilen yapmalıdır.”
(İHA)
Anadolu Yayıncıları’ndan RTÜK ve YSK’ya tepki
Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Burhan, "RTÜK ve YSK tarafından ortaklaşa verilen cezalar yayıncılık alanını
daraltmaktadır. 1961 yılında çıkmış bir kanunla televizyon kanalları cezalandırılmamalıdır" dedi.
A
nadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından televizyon kanallarına uygulanan yaptırımların medya kuruluşlarını mağdur ettiğini ve bu yaptırımların yayıncılık
alanını daralttığını belirterek, "YSK ve RTÜK kanununda özgürlükçü bir düzenleme talep ediyoruz. Bütün
siyasi partiler bir araya gelmeli, Çağdaş yayıncılık ilkelerini hayata geçirmelidir" dedi.
Burhan, düzenlediği basın toplantısında, yayıncılık
alanında yeni düzenlemelere gidilmesi, kamu yayıncılığı
ile özel sektör yayıncılığının ayrı kurallara tabi tutulması
gerektiğini söyledi. Özel televizyon kanallarına uygulanan cezaların kaynağının 1961 yılında çıkan 298 sayılı
kanun olduğuna işaret eden Burhan, "1994'lü yıllarda
özel televizyon yayıncılığı gelişmişken, yine aynı yıllarda RTÜK kurulmuşken, 1961 yılında çıkan bir kanunla televizyon kanalları cezalandırılmamalıdır" diye
konuştu. Türkiye'de 1 Kasım seçimlerine gidilen süreçte
televizyon kanallarına verilen toplam cezanın 402 olduğuna dikkati çeken Burhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cezalardan 195'i uyarı 207'si ise yayın durdurma
cezasıdır. Bu cezalar arasında yorumcuların yapmış olduğu yorumlar nedeniyle verilen cezalar da vardır. Yorumcunun ne söyleyeceğini, ne söylemeyeceğini belirleyecek kuruluş ne YSK'dır ne de RTÜK'tür. Yorumcu
hür olmalıdır. RTÜK ve YSK tarafından ortaklaşa verilen cezalar yayıncılık alanını daraltmaktadır."
Yayıncılık alanında verilen cezaların çağdaş iletişim
uygulamalarına ters düştüğünü savunan Burhan, yazılı
ve sosyal medyada denetleyici bir otoritenin var olmadığını öne sürerek, sadece televizyon kanallarına yaptırım uygulanmasının 'çifte standart' olduğunu vurguladı.
Kanunların en kısa zamanda çağın koşullarına adapte
edilmesi gerektiğini ifade eden Burhan, "Özel sektör yayıncılığının sorumluluğu, yükümlülüğü, karı ve zararı
özel sermayeye aittir. Özel sektör yayıncılığına ayrı bir
tarif ve tanımlama getirilmesi şarttır. Biz YSK ve RTÜK
kanununda özgürlükçü bir düzenleme talep ediyoruz.
Bütün siyasi partiler bir araya gelmeli. Çağdaş yayıncılık
ilkelerini hayata geçirmelidir" değerlendirmesinde bulundu.
(AA)
6
GÜNDEM
1 ARALIK 2015
SALI
Hayko Cepkin’e, kadın
dövmekten para cezası
Ünlü Rockçı Hayko Cepkin, Beyoğlu'nda bar çıkışında bir kadını darp ettiği iddiasıyla hakkında
açılan davada bin TL para cezasına çarptırıldı. Cepkin'in kendisinden şikayetçi kadın ile yaşadığı
kavga ve ardından başka bir kadına kafa atması, güvenlik kameralarına da saniye saniye yansıdı.
Kayseri’de
uyuşturucu operasyonu
K
ayseri’deki uyuşturucu operasyonunda
gözaltında bulunan 12 kişi yapılan işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi.
Kayseri'de Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Narkotik
Suçlar Büro Amirliği ekiplerince geçtiğimiz
günlerde yapılan uyuşturucu operasyonunda
gözaltına alınan 15 kişiden 12'si yapılan işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi.
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Narkotik Suçlar Büro
Amirliği ekiplerince uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan yürütülen soruşturma
kapsamında yapılan operasyonda, uyuşturucu
madde ticareti yaptığı belirlenen E. S., O. B.,
B. D., Y. E., E. M., M. Ç., M. G., E. Ş., T. M.,
Ş. B., K. C., A. B., F. O., M. Y. ve İran uyruklu H.R. yakalanarak gözaltına alınmıştı.
Gözaltına alınan şahısların ikamet ve otolarında yapılan aramalarda 206 gram metamfetamin, 9,45 gram esrar, 0,10 gram bonzai, 11 adet
ecstasy hap, 20 adet cinsel içerikli hap, 3 adet
uyuşturucu madde tartımında kullanılan hassas
terazi, 7 adet ruhsatsız tabanca, 32 adet fişek, 5
adet ruhsatsız av tüfeği, 86 adet av tüfeği fişeği,
3 adet uzun namlulu tüfeğe ait fişek ve aralarında iletişim sağladıkları 2 adet telsiz ele geçirilmişti.
(İHA)
5’inci kattan düştü
hayatını kaybetti
G
iresun’un merkez Kale mahallesinde
meydana gelen olayda 20 yaşındaki
bir genç oturduğu apartmanın 5’nci
katından düşerek hayatını kaybetti.
Olay, önceki gece saat 11.50 sıralarında, Kale
mahallesi Pastırmacı sokakta bulunan bir apartmanda meydana geldi. Ailesiyle birlikte oturduğu öğrenilen 20 yaşındaki Orçun Rıfkı Turan,
isimli genç henüz bilinmeyen bir nedenden dolayı oturdukları apartmanın 5’nci katındaki dairenin balkonundan beton zemine düştü. Gencin
düştüğü esnada çıkan sesler üzerine evlerinden
dışarı bakan komşuları yerde hareketsizce yatan
Turan’ı gördü. Olay yerine çağrılan ambulans ile
özel bir hastaneye kaldırılan Turan’ın hayatını
kaybettiği öğrenildi.
(İHA)
R
ock müziğin ünlü ismi Hayko Cepkin, bar çıkışında
bir kadını darp ettiği iddiasıyla hakkında açılan davada bin lira para cezasına çarptırıldı.
Sıradışı tarzıyla bilinen ünlü rockçı Hayko Cepkin’in, 2
yıl önce Beyoğlu’ndaki bir bar çıkışında yaşadığı tartışma yargıya taşınmıştı. Cepkin hakkında “kasten yaralama” suçundan
3 yıl, tartıştığı Gülşen A.’nın ise “ırkçı söylemle hakaret” ten
2 yıl hapsi istenmişti.
İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen dava geçtiğimiz günlerde karara bağlandı. Mahkeme, Cepkin’i “basit
yaralama” suçundan günlüğü 20 TL olmak üzere 120 gün adli
para cezasına çarptırdı.
Cepkin’in bu eylemini haksız tahrik altında işlediği kanaatine varan ve duruşmalardaki saygılı tutumunu dikkate alan
mahkeme indirim yaparak toplamda bin TL olmak üzere 50
gün adli para cezasına çarptırdı.
Duruşmaya katılan sanık Gülşen A.’nın “şantaj” suçundan
beraatine hükmeden mahkeme, “ırkçı söylemle alenen hakaret” suçundan ise toplamda bin 240 TL olmak üzere 62 gün
adli para cezası verdi.
“KAFA ATMADIM O BANA KÜFÜR ETTİ”
Davanın daha önceki duruşmalarından birine katılan
Hayko Cepkin, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek kafa
attığı iddiasını da yalanladı.
Cepkin savunmasında, “Ben müşteki sanığa kesinlikle
kafa atmadım. Kendisini yaralamam söz konusu değildir. Olay
günü gece kulübünde DJ’lik yaptıktan sonra dışarı çıktım. İki
erkek şahıs bana selam verdi. Bu arada Gülşen A., ‘Bu O….u
Ç….ğu’ na mı selam veriyorsunuz?’ dedi.
Aşırı alkollüydü, bu durumu gören yanımdakiler Gülşen
A.’yı uzaklaştırmaya çalıştı. Gülşen A. gitmemek için direniyordu ve yerlerde sürünüyordu” dedi.
“50 BİN TL İSTEDİ”
Gülşen A.’nın bu arada kendisine ‘Ermeni P…i, siz Ermeniler buradan gideceksiniz’ dediğini öne süren Cepkin,
“Bu olayın sonrasında herhangi bir şekilde hastaneye gitmedi. Ertesi gün menajerimle görüşülmüş. Menajerime 50
Bin TL verirsek şikayetinden vazgeçeceği önerisinde bulunulmuş. Para vermeyi kabul etmeyince hakkımızda şikayette bulunulmuş. Suçsuzum beraatimi istiyorum. Gülşen
A. Tarafından bana hakaret edildi. Ayrıca 50 Bin TL para
istendi. Şikayetçiyim” ifadelerini kullandı.
Gülşen A. ise ifadesinde, Cepkin’e karşı etnik hakaret ettiği iddiasını reddetti. Gülşen A., “Ben kesinlikle Hayko Cepkin’e hakaret etmedim. Kendisini darp da etmedim. Ona karşı
şantajım da söz konusu değildir. Olay gecesi sabah karşı arkadaşlarımla birlikte evime giderken bir mekanın önünden
geçerken Kaan ve Özgür isimli arkadaşlarım Hayko Cepkin’i
görmüşler. Ben kendisini tanımadığım için arkadaşlarıma
‘Kim bu?’ dedim.
Bunu duyan Cepkin, hiçbir şey söylemeden bana kafa attı.
Ben yere düştüm. Alkollü de olmam nedeni ile sonrasını net
hatırlamıyorum. Ben yere düştükten sonra Cepkin tarafından
tekmelendiğimi ve orada bulunanlar tarafından Cepkin’in
Tecavüze uğradı
darp edildi, sol gözünü kaybetti
U
şak’ta bir gazinoda çalışan 59 yaşındaki Gürcü asıllı bir kadın
darp edildi, yediği dayak sonrası sol gözünü kaybetti. Manisa
Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi
altına alınan T.G., yaşadıklarını gözyaşları içinde anlatırken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’dan yardım istedi.
Biyoloji mezunu Gürcü asıllı T.G., 2001 yılından bu yana vatandaşlığını taşıdığı Türkiye’de yaşam savaşı verirken Uşak’ta bir gazinoda iş bularak çalışmaya başladı. Çalışmaya başladığı ilk gün
gazinoda bir çalışan tarafından darp edilip
tecavüz edilen T.G., öldüresiye yediği
dayak sonrası sol gözünü kaybetti.
Tecavüzcüsünün bir anlık boşluğundan faydalanarak kendini can havliyle
gazinodan dışarı atan T.G., bir kamyon
şoförü sayesinde yeniden hayata tutundu. Kamyon şoförünün durumu
polis ve 112 ekiplerine haber vermesi
üzerine kaldırıldığı Eşme Devlet Hastanesinde ilk müdahalesi yapılan T.G., daha sonra Manisa
Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alındı.
KAMYON ŞOFÖRÜ HAYATINI KURTARDI
20 Kasım’dan bu yana hastanede tedavi gören T.G., yaşadıklarını
gözyaşları içinde anlatırken, kimsesiz ve çaresiz olduğunu, kendisine
bir yardım eli uzanmasını beklediğini söyledi.
Gözyaşları içinde olayın nasıl gerçekleştiğini anlatan T.G., şöyle konuştu: “İş aramak için gitmiştim. O gece işe başladım. Patron beni o
gece orada bıraktı. Başka bayanlarda vardı orada 5-6 bayan. Niye beni
oraya bıraktı? Patron beni bıraktı o psikopatı getirdi onun yanında kaldım. Bilmiyorum, tanımıyorum, hiç konuşma yok. Beni bu hale getirdi.
Ne yaptım ona? Beni dövdü sahne içinde, hiç kimse yoktu. Sonra bana
tecavüz etti.
Tecavüzden sonra pantolonunu giyerken ben dışarı kaçtım. Bir tarafta yol var bir tarafta tarla. Tarla tarafından kaçtım. Buğdayların içinden koşa koşa kendimi attım yukarıdan. Orada kamyonlar duruyordu.
Bir kamyonun kapısına vurdum ‘Abi lütfen yardım et beni öldürüyorlar
gazinoda’ dedim. Adam beni kurtardı kapıyı açtı ‘Korkma’ dedi. Hemen
polisi, jandarmayı aradı sonrasını bilmiyorum.”
Kendisini Manisa’da Celal Bayar Üniversitesi Hastanesi’nde bulduğunu anlatan T.G., “Allah’a çok şükür. Buradakiler çok iyi insan.
Böyle hastane görmedim herkes yardıma koşuyor. İyi ki varlar. Yoksa
ölecektim. Kimse bana bakmayacaktı ölecektim oralarda” diye konuştu.
Olayın 20 Kasım gecesi meydana geldiğini kaydeden T.G., mekanın
hâlâ açık olduğunu ve kendisini bu hale sokan kişinin orada çalışmaya
devam ettiğinin söyledi. T.G., o adamın orada çalışmaya devam ettiğini
belirterek, "Hiç umurlarında değilim.
Hiç yakalanmadılar, cezaevinde yatmadılar. Bana kim yardım edecek bilmiyorum. Gözümün içi patlamış, protez lazım. Onu alacaklar,
nasıl yapacağım nerede çalışacağım nereye gideceğim? SSK yok kimse
bana yardım etmiyor” dedi.
(İHA)
Dündar ve Gül’ün
tutukluluğuna itiraz
C
umhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile gazetenin Ankara
Büro temsilcisi Erdem Gül’ün tutukluluğuna itiraz edildi.
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Büro
Temsilcisi Erdem Gül, MİT TIR'larına ilişkin
görüntülerin yayınlanmasına ilişkin yürütülen
soruşturma kapsamında “silahlı terör örgütüne
yardım”, “devletin gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “siyasal ve askeri casusluk” suçlarından tutuklanmasına itiraz edildi.
Dündar’ ve Gül’ün avukatları tarafından
mahkemeye 1 sayfalık itiraz dilekçesi sunuldu.
İstanbul 7’nci Sulh Ceza Mahkemesine sunulan itiraz dilekçesinde, “Biz üzerimize düşeni
yapıyor ve anayasaya, yasalara Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesine, Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi kararlarına aykırı olan tutuklama
kararlarına itiraz ediyoruz. Gerisi sizin bileceğiniz iş. Tercih ve sorumluluk sizindir” ifadelerine yer verildi.
(İHA)
Aşkı için
sahte stajyer oldu
uzaklaştırıldığını arkadaşlarımdan öğrendim. Sonrasına olay
yerinden uzaklaştım ve evime gittim. Akşamına da hastaneye
giderek rapor aldım” diye konuştu.
“ÖZÜR TALEBİ İÇİN MENAJERLE BULUŞTUK”
Cepkin’e şantaj yaptığı yönündeki suçlamayı reddederek, kendisinden özür dilenmesi için talepte bulunduğunu
hatırlatan Gülşen A., “Daha sonra avukatımın aracılığı ile
yanımda avukatım da olduğu halde özür talep etmek için
Cepkin’in menajeri ile buluştuk. Özür talep ettik ancak
kabul edilmeyince şikayetçi olduk. Şantaj kesinlikle söz
konusu değildir. Ayrıca Cepkin’in etnik kimliğini de bilmiyorum. Şikayetçiyim” dedi.
Mahkemeye sunulan olay anına ait güvenlik kamerası
görüntülerinde Gülşen A.’nın büyük bir kalabalığın içinde
kaldığı görülüyor. Gülşen A. daha sonra düşüyor ve yerde
tekmeleniyor. Gülşen A. daha sonra olay yerindekilerin
araya girmesiyle ayağa kalkıyor ve mekandan uzaklaşıyor.
Gülşen A.’nın kim tarafından darp edildiği görüntülerde
net olarak seçilemiyor ancak olaylı gece bununla bitmiyor.
Cepkin, menajeri olduğu öne sürülen erkek bir şahsa
yumruk atıyor, Erkek şahıs ise hiçbir tepki vermiyor. Saldırgan tavırlar sergilediği görülen Cepkin, bu kez de sarışın
bir kadına kafa atıyor. Sarışın kadın uzun süre burnunu tutuyor.
KAFA ATIP TEKMELEDİ
İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen dava dosyasındaki iddialara göre, 2 yıl önce Hayko Cepkin, Roxy
Bar’da eğlendikten sonra dışarı çıktı. Gülşen Dilek Akbaş’ın
arkadaşları Cepkin’in yanına giderek selam verdi. Akbaş,
Cepkin’i işaret ederek ‘bu kim be, ne selam veriyorsunuz’
dedi.
İkili arasında tartışma çıktı. İddiaya göre Cepkin, Akbaş’a kafa attı. Yere düşen Akbaş’ı tekmeleyen Cepkin
daha sonra üzerine tükürdü.
Kafası yarılan ve burnunda şişlik meydana gelen
Akbaş, şikayetçi oldu. Cepkin’e ‘kasten adam yaralama’
suçundan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Akbaş’a
ise Cepkin’e ırkçı hakarette bulunduğu gerekçesiyle 2 yıla
kadar hapis istemiyle dava açıldı.
(İHA)
Yola çıkan domuz faciaya nede oldu
K
onya'nın Beyşehir ilçesinde, yola çıkan
yaban domuzunun neden olduğu trafik
kazasında 3 kişi öldü, 2 kişi yaralandı.
Kaza, Beyşehir-Şarkikaraağaç Karayolunun 5’nci kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Mehmet Kılıç yönetimindeki
otomobil, Hüyük’ten Beyşehir ilçe merkezi yönüne seyir halinde iken aniden önüne çıkan yaban domuzuna çarptıktan sonra kontrolden çıktı.
Savrulan araç karşı yönden gelen Mehmet
Tulum idaresindeki hafif ticari araçla çarpıştı.
Kazada şarampole devrilerek yan yatan minibüste sıkışan sürücü Mehmet Tulum olay yerinde, aynı araçtaki Emre Biçerler yolda
hayatını kaybetti. Minibüsteki yaralılar
Mehmet Keçeci ile Mehmet Karadağ
ambulanslarla kaldırıldıkları Beyşehir
Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınırken, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan otomobil sürücüsü Mehmet Kılıç da
acil serviste yapılan tüm müdahalelere
rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Kaza yerine çok sayıda ambulans ve itfaiye ekibi sevk edilirken, ulaşım kazaya karışan araçlar
kaldırılana kadar kontrollü olarak sağlandı.
Kazaya neden olduğu ileri sürülen yol kenarına savrulan yaban domuz leşinin olay yerine gelen vatandaşlar fotoğraflarını çekerken,
kazada ölen kişilerin cenazeleri otopsi yapılmak üzere hastane morguna kaldırıldı. (İHA)
Adana'da 17 yaşındaki bir gencin, aşık olduğu hemşireyi görebilmek için kendisini sağlık
meslek lisesinde okuyor gibi gösterip aylarca
hastaneye stajyer gibi gelip damar yolu açıp,
kalp masajı bile yaptığı ortaya çıktı.
Edinilen bilgiye göre, olay Seyhan ilçesine
bağlı Yenibaraj Mahallesi'nde meydana geldi.
Açık lisenin motor meslek bölümünde eğitim
gören 17 yaşındaki B.D. Çukurova Dr. Aşkım
Tüfekçi Devlet Hastanesi'nde bir hemşireye
aşık oldu. B.D. hemşireyi her gün görebilmek
ve ona yakın olmak için bir plan yaptı. Kendisini sağlık meslek lisesi öğrencisi gibi gösteren
B.D. hastanede staj yapan 250 öğrencinin giydiği kıyafetlerden özel olarak diktirerek, hastanenin aciline stajyer öğrenci gibi çalışmaya
gelip gitti. Buradaki görevlilere de babasının
annesini öldürdüğünü kimsesinin olmadığını
söyleyip çoğu zamanda hastanede kaldı.
Sağlık konusunda hiçbir bilgisi olmayan
B.D. acil servise gelen hastalara damar yolu
açıp, kalp masajı bile yaptı. Ancak bir süre sonra
B.D.'den özellikle stajyer kız öğrenciler şikayetçi oldu.
Yönetim ise toplam 250 stajyer olduğunu
söyleyip yoklama yaptıklarında B.D. isimli bir
stajyer olmadığı ortaya çıktı. Yönetim hemen
polise haber verdi. Polis yakaladığı B.D.'yi yaşı
küçük olduğu için çocuk şube müdürlüğüne
teslim etti.
İfadesi alınan B.D.'nin sağlık personeli olmayı çok istediğini içinde bir uhde olduğunu
bu nedenle böyle bir şey yaptığını söylediği öğrenildi.
(İHA)
35 yıl hapis cezası
bulunan firarı zanlı
yakalandı
K
onya’da çeşitli suçlardan hakkında
35 yıl hapis cezası bulunan ve 13
suçtan da araması olan bir kişi, polis
tarafından yaşanan kovalamaca sonucu yakalanarak cezaevine gönderildi.
Edinilen bilgiye göre, uyuşturucu, sahte
para, hırsızlık ve resmi belgede sahtecilik
suçlarından hakkında 35 yıl hapis cezası bulunan Ali G. (46), Asayiş Şube Müdürlüğü
İnfaz Büro Amirliği ekipleri tarafından yakalanarak adalete teslim edildi.
Ali G.’nin ikamet ettiği merkez Karatay ilçesi Saraçoğlu Mahallesi’nde çalışma yapan
ekipler, yerini tespit ettiği sanıkla kısa süreli
otomobille kovalamaca yaşandı.
Başka bir araca çarparak durabilen Ali G.,
daha fazla kaçamayarak polis tarafından yakalandı. Şahsın arabasında yapılan aramada
yaklaşık bin paket kaçak sigara ele geçirildi.
Poliste onlarca suçtan kaydı bulunan ve
13 suçtan daha araması olan Ali G. emniyetteki işlemleri tamamlandıktan sonra cezaevine gönderildi.
(İHA)
BURÇ’TAN HABER
Koç (21 Mart-19 Nisan): Sizinle birlikte aynı kişiye ilgi duyan
başka birisi daha olabilir. Ancak karşınızdaki kimse sizden daha
avantajlı konumda gözükse bile kazanan siz olacaksınız. Aile çevrenizdeki kişilerin sizin yakınlığınıza ihtiyaçları var. Gün içinde zaman
zaman bazı terslikler olabilir.
Boğa (20 Nisan-20 Mayıs): Bugün memnuniyetsiz bir yapıda olmanız ve her şeyin sizi rahatsız etmesi mümkündür Çok küçük sebepler
nedeniyle bile karşınızdaki kimseleri kırma eğilimindesiniz. Kaybettiklerinize ve onları kaybetmenize sebep olarak gördüğünüz insanlara fazla
takmayın.
İkizler (21 Mayıs-21 Haziran): İşlerinizi başarıyla yürütecek şansa
ve enerjiye sahipsiniz. Kazanacağınız bir başarı bugün aşırı hayalci tutumlara girmenize sebep olabilir. Bir süre için durgun geçecek olan bir
döneme girmektesiniz. Her duruma hazır olarak beklemelisiniz.
Yengeç (22 Haziran-22 Temmuz): Bugün acelecilikten kaçınmanız gerekiyor Sizi son derece sakarlaştırabilecek bazı etkiler altındasınız. Çevrenizdeki kimseler için faydalı olacağınız bazı durumlar
olabilir bunları ihmal etmemelisiniz. Bir yerden beklediğiniz para bugün
gelebilir.
Aslan (23 Temmuz-22 Ağustos): Enerji seviyeniz oldukça düşük olabilir ve bu nedenle kendinizi yorgun hissedebilirsiniz. Merak etmeyin
bu geçici bir durumdur ve akşam üzeri istediğiniz forma gireceksiniz.
Başak (23 Ağustos-22 Eylül): Bugün işyerinizde biraz daha gayret
göstermeniz gerekebilir. Temponuzun düşük olması nedeniyle sizinle birlikte olan kişileri de sekteye uğratabilirsiniz. Maddi açıdan
şanslı bir gündesiniz. Yeni girişimler için iyi bir dönemdesiniz.
[email protected]
Terazi (23 Eylül-22 Ekim): Kendinizde bulacağınız ani bir enerji ile
çok yavaş ilerleyen bir işinizi bir anda halledebilirsiniz. Bir tartışmaya
girmeniz için çevre faktörleri oluşabilir ancak dikkatli olmalı ve uzak
durmalısınız. Bir eğlence sürprizi gündeme gelebilir.
Akrep (23 Ekim-21 Kasım): Bugün olayları ya da üzerinde çalıştığınız bir konuyu değerlendirirken biraz daha dikkatli olmak zorundasınız. Şimdilik gözden uzak olan pürüzler sonradan sıkıntı yaratabilir.
Partnerinize karşı daha tutarlı olmanız gerekebilir.
Yay (22 Kasım-21 Aralık): Karşılaştığınız olumsuzlukların en önemli
sebeplerinden biri aşırı söylenmeniz ile ilgili olabilir. Kendinize veya
bir yakınınıza ait önemsiz bir sağlık sorununu gözünüzde büyüterek telaşlanmanız mümkün.
Oğlak (22 Aralık-19 Ocak): Yeni başlangıçlar yeni ilişkiler veya yeni
işler için bir dönüm noktasında olabilirsiniz. Bugün her şeye anında
uygun bir tepki göstermek uygun bir cevap bulmak zorundasınız. Biraz
daha kontrollü olmaya çalışmalısınız. Kendinizi işin akışına bırakırsanız toparlayamayabilirsiniz.
Kova (20 Ocak-18 Şubat): Çevrenizde hata yapmanızı bekleyenler var ve bunun için ellerinden geleni
yapıyorlar. Ancak siz mutlu gelişmelere açık bir
gündesiniz. Çevrenizdekilerin beklentilerini boşa çıkaracak başladığınız işi başarıyla bitireceksiniz.
Balık (19 Şubat-20 Mart): Değişken ruh haliniz
ile çevrenizdekiler üzerinde olumsuz bir izlenim
bırakıyorsunuz. Yeni arayışlar içindesiniz ancak dikkatli olmalısınız. Bazı sağlık sorunlarınızdan bunalabilirsiniz.
7
EKONOMİ
1 ARALIK 2015
SALI
Dış ticaret rakamlarına
Rusya etkisi
AB'ye yapılan ihracat, ekimde geçen yılın aynı ayına göre
yüzde 10,7 artarak 6 milyar 288 milyon dolara yükseldi.
Bu dönemde en fazla ihracat Almanya'ya gerçekleştirildi,
en fazla ithalat ise Çin'den yapıldı.
T
ürkiye'nin Avrupa Birliğine (AB) ihracatı, ekimde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,7 artarak, 6 milyar 288 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Gümrük ve
Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret istatistiklerine göre, AB'nin ihracattaki payı geçen
yılın ekim ayında yüzde 44,1 iken, bu yılın aynı ayında
yüzde 47,3 oldu. AB'ye yapılan ihracat, geçen yılın aynı
ayına göre yüzde 10,7 artarak 6 milyar 288 milyon dolara çıktı.
Almanya, 1 milyar 320 milyon dolarla geçen ay
en fazla ihracat yapılan ülke oldu. Bu ülkeyi sırasıyla
986 milyon dolarla İngiltere, 870 milyon dolarla Irak
ve 707 milyon dolarla İtalya takip etti.
İthalatta ise ilk sırayı 2 milyar 270 milyon dolarla
Çin aldı. Çin'i 1 milyar 820 milyon dolarla Almanya izledi.
RUSYA İLE DIŞ TİCARET
Türkiye'nin Rusya ile dış ticaret verilerine bakıldığında, ekim ayında 354 milyon 804 bin dolarlık ihracata karşılık, 1 milyar 516 milyon 933 bin dolarlık ithalat yapıldı. Ekim ayında iki ülke arasındaki ihracat
geçen yılın aynı ayına göre yüzde 27,3, ithalat ise yüzde
12,4 geriledi.
Bu yılın ocak-ekim döneminde Rusya'ya yapılan
ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38,9
azalarak 3 milyar 65 milyon 230 bin dolar oldu. İthalat ise aynı dönemde yüzde 17,8 azalarak 17 mil-
yar 338 milyon 445 bin dolara düştü.
Ekimde fasıllar düzeyinde
en büyük ihracat kalemi 1 milyar 669 milyon 251 bin dolarla
"Motorlu kara taşıtları, traktörler, bisikletler, motosikletler ve diğer kara taşıtları,
bunların aksam, parça, aksesuarları" oldu. "Kazanlar, makineler, mekanik cihazlar ve aletler, nükleer
reaktörler, bunların aksam ve parçaları" ise 1 milyar
101 milyon 704 bin dolarla ikinci sırada yer aldı.
En fazla ithalat yapılan fasıl ise 2 milyar 815 milyon 359 bin dolarla "Mineral yakıtlar, mineral yağlar
ve bunların damıtılmasından elde edilen ürünler, bitümenli maddeler, mineral mumlar" olarak belirlendi. Bu faslı, 2 milyar 221 milyon 689 bin dolarla
"Kazanlar, makineler, mekanik cihazlar ve aletler,
nükleer reaktörler, bunların aksam ve parçaları" izledi.
Söz konusu ayda imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 92,9, yüksek teknoloji
ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki
payı yüzde 4,1, orta yüksek teknolojili ürünlerin payı
ise yüzde 31,9 olarak gerçekleşti.
İmalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı
ise yüzde 82,5 oldu. Ekimde yüksek teknolojili ürünlerin, imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı
yüzde 16,2, orta yüksek teknolojili ürünlerin payı da
yüzde 45,6 olarak hesaplandı.
(AA)
Merkez, şoklara karşı dayanıklı
T
ürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ilave bir yavaşlama olduğu dikkati çekiyor. KrediFinansal İstikrar Raporu'nda, kamuda uygula- lerdeki yavaşlamanın iç ve dış belirsizliklerin kadenan mali disiplin ve özel sektörde sağlanan ba- meli olarak azalması sonucunda geçici olabileceği
siretli borçlanma eğiliminin devam ettiği belirtilerek, değerlendiriliyor.
Bankaların aktif kalitesinde önemli bir değişiklik
"Bu sayede cari işlemler açığının eğilimi Gayri Safi
Yurt İçi Hasıla'ya (GSYİH) oranla Avrupa Birliği (AB) görülmüyor. Takipteki alacak oranı yatay seyretnormu olan yüzde 4 eşiğinin altında seyretmeye başla- mekle birlikte özellikle teminatsız bireysel krediler
ve KOBİ kredilerinin oranlarında bir miktar artış
mıştır" değerlendirmesi yapıldı.
TCMB tarafından yılda iki kez yayımlanan ''Fi- dikkati çekiyor. Yabancı para firma kredilerinde tahnansal İstikrar Raporu"nun ikincisi bankanın internet sili gecikmiş alacak oranı düşük seyrini koruyor.
Bankaların sermaye yeterlilik oranları bir miktar
sitesinde yayımlandı.
Rapor'un ön sözünde, TCMB Başkanı Erdem Baş- azalmakla birlikte sektörün özkaynaklarının beklençı'nın değerlendirmelerine de yer verildi. Buna göre meyen zararları karşılayabilecek güçte olduğu gözleniyor. Küresel risk iştahının dalgalı seyrettiği bu
Başçı, şunları kaydetti:
"Finansal İstikrar Raporu'nun son sayısından bu dönemde bankaların yurt dışı kaynak temininde
yana yurt içi ve küresel piyasalar oynak seyrini sür- ilave maliyet baskısı hissetmediği görülüyor.
Bankaların yurt dışı borçlanmalarında sınırlı bir
dürmüştür.
Son yıllarda alınan makroihtiyati önlemlerin katkı- düşüş gözlenirken, bu gelişmenin büyük ölçüde yurt
sıyla küresel şokların yurt içi ekonomi üzerindeki etkisi içi bankaların tercihlerinden kaynaklandığı değersınırlı kalmış ve finansal sistemimiz aracılık faaliyetini lendiriliyor. Son Rapor tarihinden bu yana, TCMB
sağlıklı bir şekilde devam ettirmiştir. TCMB bu dö- tarafından Türk lirası cinsinden zorunlu karşılıklara
nemde, enflasyon görünümüne karşı sıkı, döviz likidi- çekirdek yükümlülükleri teşvik edecek şekilde ödentesinde dengeleyici ve finansal istikrarı destekleyici du- mekte olan faiz oranının artırılmasının yanı sıra banruşuyla ekonomimizin şoklara karşı dayanıklılığına kat- kaların çekirdek dışı yabancı para yükümlülüklerinin
vadesini uzatma amacıyla ilave önlemler alındı. Bu
kıda bulunmuştur.
Küresel ve yurt içi makroekonomik görünümün önlemler, bankaların kısa vadeli dış borçlarının azalyanı sıra finansal istikrara ilişkin güncel gelişmelerin masına ve kredi/mevduat oranının iyileşmesine katkı
sağladı.
(AA)
irdelendiği Finansal İstikrar Raporumuzun 21'inci
sayısının okuyucular için faydalı olmasını dileTCMB
rim."
stikrar
Raporun "Genel Değerlendirme" bölüinansal İ andı.
F
münde ise küresel büyümeye dair aşağı
çıkl
Raporu a altı aylık
yönlü riskler nedeniyle finans piyasalat
, “Son
rındaki oynaklıkların devam ettiği beRaporda piyasalar ve yur
lirtildi.
rin
küresel
elişmele
Buna göre, ABD Merkez Bankası’nın süreçte,
g
i
k
e
d
i
m
(Fed) faiz artırım süreci, Çin ekonomisiniçi ekono stikrar üzerinde
i
a
deki yavaşlamaya ilişkin endişeler ve
finans l ici olduğu
emtia fiyatlarında oluşan aşağı yönlü eğibelirley tedir”
lim, gelişen ülkeler üzerinde özellikle yılın
k
görülme .
üçüncü çeyreğinde önemli ölçüde etki yaptı.
denildi
Bu dönemde, gelişen ülkelere yönelik portföy hareketleri zayıf ve dalgalı bir seyir izledi.
Sorumluluk Ödülleri
F
ord Otosan Yeniköy Fabrikası'nın "Engelli Dostu Bir
Fabrika" projesi, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından verilen Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri kapsamında büyük ödüle layık görüldü.
TİSK'ten yapılan açıklamaya göre, kapsayıcılık, etkililik, iyi
uygulama, yenilikçilik, sürdürülebilirlik alanlarında değerlendirilen 58 şirketten 23'ü finale kalırken, bunlardan 9'u ise ödüllendirildi.
Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri için siyasiler, gazeteciler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri oy kullandı.
Yarışmada büyük ödülü Ford Otosan Yeniköy Fabrikası
"Engelli Dostu Bir Fabrika" projesiyle kazandı.
Kapsayıcılık ödülünü Allianz Türkiye "Maden Kazası Psikososyal Destek" projesiyle, etkililik ödülünü Boyner Büyük
Mağazacılık "İyiliğe Dönüştür" projesiyle, iyi uygulama ödülünü Opet Petrolcülük "Opet Trafik Dedektifleri" projesiyle,
yenilikçilik ödülünü STFA Yatırım Holding "TEVİTÖL Gelecek Kampı/Geleceğin Seninle Aynı Renk Olsun" projesiyle,
sürdürülebilirlik ödülünü ise Visa Europe "Paramı Yönetebiliyorum" projesiyle almaya hak kazandı.
Mercedes-Benz Türk AŞ'nin "İşbaşı Eğitim @MBT" projesiyle özel ödül kazandığı yarışmada, mansiyon ödülleri ise
KOBİ kategorisinde KOOPERT'in "Tarımda Doğal Yöntemlerin Tüketici ve Üretici Nezdinde Yaygınlaştırılması" projesi ile
Polat Organik Gübre'nin "Tarımsal Artıklardan Gübre Elde Edilmesi" projesini verildi.
(AA)
Vodafone, yönetici
ihraç ediyor
Bakan Işık:
2
Yansıması olacak
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık,
"Rusya'yla hiç arzu etmediğimiz bir sorun yaşıyor
olmamızın üretime de az veya çok bir yansıması
olacak. Bu yansımanın minimize edil- mesi, etkisinin sınırlı olması için biz de bakanlık olarak,
diğer tüm ilgili bakanlıklarla koordineli çalışıyoruz" dedi.
Işık, İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji
Enstitüsü'nün (SMIIC) 11’nci Yönetim Kurulu
toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Türkiye sanayisinde Rusya gerginliğinin
üretime henüz olumsuz bir yansımada bulunmadığını ifade eden Işık, şunları kaydetti:
"Rusya Türkiye'nin önemli bir ticaret ortağı,
Rusya'yla hiç arzu etmediğimiz bir sorun yaşıyor
olmamızın üretime de az veya çok bir yansıması
olacak. Bu yansımanın minimize edilmesi, etkisinin sınırlı olması için biz de bakanlık olarak, diğer tüm ilgili bakanlıklarla koordineli çalışıyoruz.
Bu etkinin sınırlı olması için elimizden gelen
gayreti gösteriyoruz. Temennimiz bu sorunun
sağduyuyla, akl-ı selim ve teenni ile bir an evvel
çözülmesi."
Işık, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin
ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın salı
günü Paris'te yapılacak İklim Değişikliği Konferansı'nda görüşerek masada sağlanan bir çözüme ulaşmasını umduklarını söyledi.
Türk tırlarının Rusya'ya girişlerde sınır kapılarında bekletildiğini anımsatan Işık, "Sanayi sektöründe şu ana kadar bir yansıma olduğunu söylememiz için erken ama sebze meyve ihracatında
bazı sorunları, lojistik sektörüyle ilgili bazı sorunları yaşadığımızı biliyorsunuz. Ama sanayide
üretime henüz olumsuz bir yansımasının olduğunu söyleyemeyiz" ifadelerini kullandı.
(AA)
BISTECCH İşlem
Platformu uygulamada
B
orsa İstanbul, Pay Piyasası işlemlerinin BISTECH
İşlem Platformu üzerinde başarılı bir şekilde yapılmaya başlandığını ve işlemlerin sağlıklı bir şekilde
yürütüldüğünü bildirdi.
Borsa İstanbul'dan yapılan açıklamada, "Teknoloji ile Dönüşüm Programı" kapsamında, paydaşlarla birlikte gerekli dönüşümlerin gerçekleştirildiği belirtilerek, dün sabah saat 09:15'ten
itibaren Pay Piyasası işlemlerinin
BISTECH İşlem Platformu üzerinde başarılı bir şekilde yapılmaya başlandığı ifade edildi.
Tüm veri yayın kuruluşlarına gerekli veri yayınının
sağlandığı belirtilen açıklamada, BISTECH üzerinde
gerçekleştirilen işlemlerin
gerçek zamanlı olarak Takasbank sistemine de aktarıldığı
kaydedildi.
Açıklamada, "BISTECH üzerindeki işlemler sağlıklı bir
şekilde yürütülmeye devam etmekte olup, Pay Piyasası seansının planlanan prosedürde tamamlanması öngörülmektedir" ifadelerine yer verildi.
(AA)
Hisse
Kodu
TRNSK
LOGO
RAYSG
KLGYO
ORGE
PEGYO
TACTR
MZHLD
TARAF
ALCTL
Kamuda uygulanan mali disiplin ve özel sektörde sağlanan basiretli borçlanma eğilimi devam
ediyor.
Bu sayede cari işlemler açığının eğilimi GSYİH'ye
oranla AB normu olan yüzde 4 eşiğinin altında seyretmeye başladı. Dış ticaret hadlerindeki pozitif gelişmeler
ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri de cari dengedeki iyileşmeyi destekledi.
Yılın üçüncü çeyreğinden itibaren artan iç ve dış
belirsizlikler nedeniyle kredilerin büyüme hızında
Enerjide Ar-Ge’ye 48 milyon TL harcandı
Ge Çalıştayı'nın açılışında konuşan EPDK Başkanı Mustafa
Yılmaz, Ar-Ge alanında atılan her adımı, yapılan her harcamayı Türkiye'nin geleceğine yapılan yatırım olarak görülmesi gerektiğini, gelişmiş ülkelerin kriz dönemlerinde bile
ar-ge alanında yapılan yatırımlarını korumaya çalıştığına dikkati çeken Yılmaz, "Ar-Ge çalışmalarından ödün vermeyen
ülkelerin refah seviyesinde yaşanan artışın bu alanda yapılan
yatırımların israf değil, ülke ekonomilerine değer katan faaliyetler olduğunu ispatlıyor" dedi.
Yılmaz, "Türkiye büyüdükçe doğalgaz ve elektrik kullanımı da doğru orantılı olarak artıyor, bu durum yeni taleplerin karşılanabilmesi, yeni şebekelerin yapılabilmesi için
daha fazla çaba sarf etmemizi gerektiriyor. Araştırma ve geliştirmeye verebilecek imkânlar ise zorunlu olarak bağlantı
taleplerine ve yenileme yatırımlarına ayrılıyor. Ancak ülkemizin gelişmesi ile birlikte dağıtım sisteminin de daha iyi bir
sisteme ulaşması, yani büyürken gelişmesi, gelişirken etkin
bir sisteme dönüşmesini sağlayabileceğimize inanıyorum"
diye konuştu.
(AA)
009-2014 yılları arasında Vodafone Türkiye’de Bireysel
Pazarlama Direktörü olarak görev alan ve 1 Şubat 2014’te
Vodafone Almanya Bireysel Pazarlama Direktörlüğünü
üstlenen Lütfullah Kitapçı, Vodafone İrlanda’ya Bireysel Satış
ve Pazarlamadan Sorumlu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı olarak atandı.
Kariyerine 2001 yılında yönetim danışmanı olarak başlayan
Kitapçı, Türkiye ve Hindistan’da farklı telekomünikasyon firmalarında danışmanlık projeleri yaptıktan sonra 2005 yılında
Vodafone Çek Cumhuriyeti’ne katıldı.
Çek Cumhuriyeti’nde Strateji, Planlama ve Program Kıdemli Müdürlüğü ve KOBİ ve Kurumsal Müşterilerden Sorumlu Kıdemli Müdür olarak görev yapan Kitapçı, 2009 yılında
Türkiye’ye dönüş yaptı ve Vodafone Türkiye Bireysel Pazarlama Direktörü olarak atandı.
Koç Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olan ve Harvard Business School Genel Yönetim Programı’nı tamamlayan
Kitapçı, pazarlama alanındaki başarıları sonucunda Vodafone’un
en büyük operasyonu olan Vodafone Almanya’ya 2014 yılı başında Bireysel Pazarlama Direktörü olarak atanmıştı.
(Başkent)
En çok artan 10 hisse
BASİRETLİ BORÇLANMA
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı
Mustafa Yılmaz, Ar-Ge alanında atılan her adımı, yapılan
her harcamayı Türkiye'nin geleceğine yapılan yatırım
olarak görülmesi gerektiğini söyledi.
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) ve Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği (GAZBİR) tarafından
Ankara Bilkent Otel'de gerçekleştirilen 2’nci Enerji'de Ar-
TİSK’ten Kurumsal Sosyal
Son
Fiyat
0,37
39,6
0,52
1,58
4,66
0,41
6,53
1
0,93
7,65
Fiyat
Değişimi
(%)
19.35
15.62
13.04
12.06
11.75
10.81
10.68
9.89
8.14
7.75
En çok azalan 10 hisse
Hisse
Kodu
HDFGS
MRTGG
PLASP
KRGYO
ATSYH
TUCLK
MEMSA
DZGYO
AVHOL
GEDZA
Son
Fiyat
6,3
0,15
1,08
1,17
0,35
2,62
0,12
1,65
8,03
4,68
Fiyat
Değişimi
(%)
-17.54
-16.67
-12.90
-12.03
-10.26
-9.03
-7.69
-6.25
-6.08
-5.45
BIST ANKARA
Son
Hisse
AKFEN
ALCTL
ASELS
EMKEL
FLAP
IPEKE
KAREL
KOZAA
LKMNH
OSTIM
SAMAT
TTKOM
TTRAK
ULKER
ULUSE
YAYLA
h
h
h
n
n
i
h
i
n
i
i
h
h
i
h
i
10,65
7,62
16,62
1,20
1,13
1,00
1,63
1,03
2,19
2,56
0,99
5,90
73,15
18,70
8,99
3,37
Alış
10,55
7,61
16,61
1,20
1,13
0,99
1,62
1,02
2,18
2,57
0,99
5,90
73,10
18,70
8,93
3,36
Satış
10,65
7,63
16,64
1,21
1,14
1,00
1,63
1,03
2,19
2,58
1,00
5,91
73,15
18,72
8,99
3,37
Yüzde
Fark
4,41
7,32
3,23
0,00
0,00
-0,99
5,84
-1,90
0,00
-0,78
0,00
0,34
0,14
-0,53
3,10
-0,88
En
En
Düşük Yüksek
10,22
7,10
16,06
1,19
1,12
0,99
1,51
1,02
2,19
2,54
0,99
5,89
72,90
18,70
8,75
3,35
10,90
7,81
17,02
1,23
1,15
1,03
1,63
1,05
2,25
2,63
1,02
6,01
74,50
19,09
9,07
3,41
Saat
09:00
09:00
09:00
08:49
08:57
08:57
09:00
08:53
08:57
08:49
08:59
09:00
08:57
08:57
08:55
08:55
Hacim
(Lot)
107.347,00
3.579.312,00
1.981.915,00
96.490,00
390.513,00
1.332.020,00
834.908,00
1.018.521,00
45.350,00
38.659,00
139.635,00
1.810.299,00
18.775,00
359.044,00
30.857,00
14.579,00
Hacim
(TL)
1.137.811,67
27.320.884,44
32.873.749,46
116.109,36
442.874,67
1.341.239,21
1.329.598,55
1.054.079,91
99.689,72
99.463,82
139.912,92
10.754.134,31
1.375.969,00
6.802.576,31
276.880,14
49.393,61
8
EKONOMİ
1 ARALIK 2015
SALI
Çağrı merkezleri
asgari ücrete destek istedi
Çağrı Merkezleri Derneği, asgari ücretin bin 300 TL seviyesine çıkacağı iyileştirme
sürecinde devlet desteği olmazsa, sektörde ciddi istihdam kayıpları olacağını
belirtti ve şirket kapanmalarının önüne geçilemeyeceği uyarısında bulundu.
S
ektörü tek çatı altında toplayan bir Sivil Toplum Kuruluşu olmanın bilinciyle faaliyetlerini sürdüren Çağrı
Merkezleri Derneği (ÇMD), vatandaşların refah ve
gelir seviyesinin artmasından büyük memnuniyet duyacaklarını belirtirken, söz konusu iyileştirmenin uygulama sürecinde devlet desteğinin gerekli olduğunu da belirtti. Konuyla
ilgili açıklama yapan ÇMD Yönetim Kurulu Başkanı Metin
Tarakçı, sözlerinde şu ifadelere yer verdi:
“Vatandaşımızın refah seviyesinde artış olması hiç
kuşkusuz bizleri de memnun edecektir. Ancak söz konusu
uygulamaya geçiş sürecinde sektörlerin de zor durumda
bırakılmaması ve devlet tarafından desteklenmesi gerekmektedir.
Son yıllarda büyümesini hem ekonomik olarak hem de
istihdam anlamında sürdüren Türkiye çağrı merkezi sektörü,
3,6 milyar lira TL pazar değerine ve 83 bin kişilik istihdama
ulaşmıştır. Bugün 50’ye yakın ilde yapılan yatırımlarımız
ile ekonomiye ve bölgesel kalkınmaya katkı sağlayan en
stratejik iş alanlarından biri haline gelmiş bulunmaktayız.
Sektörümüz, yatırım yapılan bölgede sağlanan istihdamın
yanı sıra; ulaşım, yemek, teknoloji, eğitim gibi yan sektöre
de hareket kazandırmaktadır.
Anadolu’da 50’ye yakın ilimizde en az 1 çağrı merkezi
yatırımımız bulunmaktadır ve bu şirketlerimiz genellikle o
illerin en büyük işverenleri konumundadır. Çalışanlarımızın
yüzde 67’ si kadın ve yaş ortalaması 25’tir. Kadın işgücünün
ekonomiye dâhil olduğu, genç nüfusa iş olanağı sağlayan
öncü sektörlerden biriyiz.
Çağrı Merkezleri Derneği olarak, siyasi iktidarın söylemlerinin arkasında olmasını ve vatandaşın gelir seviyesinin yükseltilmesi için çeşitli iyileştirmeler yapılmasını
memnuniyetle karşılamakla birlikte bu iyileştirme sürecinin işveren tarafındaki etkileri konusunda endişelerimiz
mevcuttur.
Bu iyileştirmenin, etki alanında olacak tüm paydaşlar
açısından sağlıklı olarak gerçekleştirilebilmesi, istihdamın
sürekliliği için oldukça kritik bir konudur. Planlanan asgari
ücret artışının, asgari ücretli çalışan ve kademeli olarak da
diğer çalışanlara olacak etkisinin işveren tarafındaki yükünün hafifletilmesi için devletin desteği son derece önemlidir.
İNSAN KAYNAĞI GİDERİ YÜZDE 70
Çağrı merkezlerinde insan kaynağı gideri yüzde 70 seviyesindedir. Devlet desteği olmaz ise bu artışı yönetebilmemiz maalesef mümkün olmayabilir ve işsizlik sorunu
ile birlikte tüm sektörümüzde özellikle Anadolu illerimizde
istihdam kaybı, küçülme ve şirket kapanmaları kaçınılmaz olacaktır. Bu noktada asgari ücretten alınan bazı vergilerin kaldırılması ve insan kaynağına yönelik
ekstra teşvikler verilmesi sektörümüzü rahatlatacaktır. Olası
artışın basında telaffuz edildiği şekilde hayata geçirildiğini varsayarsak; AGİ dahil bin TL olan asgari ücret, bin 300 TL’ye
çıkacak ve çalışanlarımızın yüzde 50’sine doğrudan yüzde
30’luk bir artış, ek olarak kademeli bir artışı da diğer tüm pozisyonlardaki çalışanlarımıza yapmamız gerekecektir. Bu
durum mevcut kaynaklar sabit kalmakla birlikte, asgari ücret
artışına paralel olarak tüm çalışanlarımızın ücretlerinde artış
olması anlamına gelmektedir.”
“RADİKAL ARTIŞA HAZIR DEĞİLİZ”
Diğer yandan 2016 bütçelerinin çok daha önceden yapılması, karlılık oranlarının yüzde 6-8 seviyelerinde olması ve
hizmet sundukları firmalarla yapılan sözleşmelerin büyük kıs-
mında fiyat artışının enflasyona bağlı olması nedeniyle enflasyon farkı ile yeni ücret arasında oluşacak farkın tolere edilmesinin mümkün gözükmediğine vurgu yapan Metin Tarakçı,
sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sektörümüzde bulunan hiçbir şirket, 2016’nın ilk yarısında bu kadar radikal bir artışa hazırlıklı değildir.
Çağrı merkezi işkolunun iş sağlığı ve güvenliği açısından “tehlikeli” sınıfta olması nedeniyle de bu artışın bizim
sektörümüzde telaffuz edilenden daha fazla yapılabilme
ihtimali yine sektörümüz açısından son derece kaygı verici
hatta doğrudan sektörümüzün ortadan kalkma sebebi olacaktır.
Sağladığımız istihdamın sürekliliği açısından kritik öneme
sahip olan bu düzenleme için dernek olarak öneri ve beklentilerimizi yetkili kurumlarla paylaştık.
Bu önerilerimiz; çağrı merkezleri gibi emek yoğun sektörlerde ek insan kaynağı teşvikleri verilmesi, asgari ücret üzerindeki vergilerin bir kısmının kaldırılması ile bu artışının bir
kısmının devlet tarafından karşılanması, söz konusu artışın
2016 yılının 2’nci yarısında olacak şekilde planlanması ve kademeli olarak 2-3 yıla yayılması ile “tehlikeli” işkolundaki faaliyetlerde bu artış oranın daha fazla uygulanmaması yönünde
olmuştur.
Aralık ayında Ankara’da toplanacak olan işçi, işveren ve
kamu yetkililerinden oluşan “Asgari Ücret Tespit Komisyonu” toplantısında hem çalışanlarımız hem de işverenlerimiz açısından hayır bir karar çıkmasını bekliyoruz.”
(Başkent)
Yatırımcılardan
ofis projelerine ilgi
Son yıllarda sayısı hızla artan ofis
projeleri, yatırımcıların gözdesi haline
geldi. Yılın ilk yarısında ofis projelerinde, toplam 140 bin 500 metrekareye
ulaşan yeni ofis kiralama hacmi, bunun en büyük ispatı.
Fakat ofis projelerinde minimum
120 metrekare standardının olması,
KOBİ ölçeğindeki işletmelerin apartman dairelerine yönelmesine neden oluyor.
Basın Ekspress’te hayata geçireceği
projede, daha küçük metrekarelere sahip
ofisler yapacağını söyleyen AB Grup
Holding Yönetim Kurulu Başkanı Muhsin Bayrak, KOBİ’ler için iyi bir alternatif oluşturduklarını sözlerine ekledi.
Ofis projelerinde önemli bir açık olduğunu belirten Muhsin Bayrak, “Minimum 120 metrekare standardının olması,
daha küçük ofis tercih eden KOBİ’leri
apartman dairelerine mecbur bırakıyor.
Biz Basın Ekspres’te hayata geçireceğimiz Bayrak Tower projesinde; 70, 120 ve
200 metrekarelik ofis seçenekleri sunacağız. Böylece iş ve yaşam alanı arasında
bir sınır belirlemiş olacağız” dedi.
İnşaat sektörünün yükselen değeri
haline gelen ofislere, yatırım yapan ve
bunları kiraya verenlerin kârı gün geçtikçe artıyor. Yılın ilk yarısında toplam
yeni ofis kiralama hacmi 140 bin 500
metrekareye ulaştı.
Geçtiğimiz yılın aynı dönemine
göre yüzde 6 artış söz konusu. Özellikle
İstanbul’da geçen yıl A tipi toplam ofis
arzı 3,1 milyon metrekareyi buldu. 2015
yılı sonunda da arzın 4,5 milyon metrekareye ulaşması bekleniyor. Talebin artış gösterdiği bu ortamda, ofis projelerinde düşük metrekare ihtiyacı ise gözardı ediliyor.
Bu durumun, gelişimi yavaşlattığını
belirten AB Grup Holding İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Muhsin Bayrak,
“Yatırımcısına yüksek getiri sağlayan
gayrimenkullerden biri de ofisler oldu.
Ofis projelerinde, gelecek 3 yıl içerisinde
6,5 milyon metrekare ofise ulaşılması
bekleniyor. Sektörümüz açısından son
derece umut verici olan bu rakamların,
ofis büyüklüklerinin çeşitlendirilmesi ile
daha yüksek noktalara ulaşacağını düşünüyorum” dedi.
Bayrak, “Yatırımcıların bir çok tercih kriteri bulunuyor. Başlıca kriterler
ise metrekare birim maliyeti, aidatlar ve
ulaşım imkanları” şeklinde konuştu.
(Başkent)
Kış gelmeden zamlar geldi
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu gıda fiyatlarındaki gelişmeleri aylık olarak izlemeye aldı. Yoksul kesimlerin gelirlerinin yüzde 31'inin gıda için harcadığını belirten Birleşik
Kamu-İş Ar-Ge Bölümü, Türkiye’deki gıda maddelerinin
fiyat değişimini izlemek amacıyla en fazla tüketilen 115 ürünün fiyatlarını aylık olarak derlemeye başladı. Tüketici fiyatları endeksindeki ağırlıkları dikkate alınarak izlemeye
alınan söz konusu gıda maddelerinin ortalama fiyat artışları
hesaplandı.
EN YÜKSEK ARTIŞ SEBZEDE
Bakan Yıldırım’dan
banliyö sözü
U
laştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım,
Pendik-Ayrılıkçeşme ve Kazlıçeşme-Halkalı Banliyö hatlarının süratle İstanbullu vatandaşın hizmetine sunulacağını
söyledi. Marmaray'ın devamı olan Pendik-Ayrılıkçeşme banliyö hattında incelemeler yapan Bakan Yıldırım, gezisinin ardından Yenikapı Aktarma Merkezi'nde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Pendik-Ayrılıkçeşme ve Kazlıçeşme-Halkalı Banliyö hatlarının
süratle hizmete alınacağını söyleyen Yıldırım, şunları kaydetti:
"Hatlar çok önemli. Çünkü Marmaray'dan veya Kadıköy-Kartal
hattından yararlanacak olan İstanbullular veya havaalanına gidecek
olanlar, Anadolu ve Avrupa yakasındaki nüfusun yoğun olduğu bölgelerdeki İstanbullu hemşehrilerimiz her gün Marmaray'a erişmek
için çeşitli yollarla, otobüslerle, özel araçlarla, minibüslerle ağır trafik altında gelmek mecburiyetinde kalıyorlar.
Dolayısıyla burada büyük bir sıkıntı yaşıyorlar. Banliyö hattı ve
hızlı tren hattının bir an önce tamamlanması gerekiyor. Bugün şantiyede hat boyunca arkadaşlarımızla incelemelerde bulunduk. Nihayet burada bilgilendirme yaptıktan sonra Avrupa yakasında
Halkalı'ya kadar da incelememizi devam ettireceğiz."
3 VARDİYA GECE GÜNDÜZ
Hattın tamamlanabilmesi için çok ciddi çalışmalar yapılması gerektiğini ifade eden Yıldırım, alt yapı, üst yapı, sinyalizasyon ve elektrifikasyon işlerinin saptandığını anlattı. Yıldırım şu bilgileri verdi:
"Projenin tamamlanması için ciddi çalışmalara ihtiyaç var. Onlarca
karayolu alt-üst geçidi, menfezler, viyadükler, tüneller ve istasyonlar, istasyon sayısı 38, her iki yakada. Bu istasyonların yapımı, istinad duvarları
yapımı, menfez yapımı, karayolunun alt-üste alınma konusu, yayalar için
alt-üst geçitler, bütün bunları topladığımızda önemli sayılabilecek miktarda sanat yapısı, özellikli sanat yapısı var. Bu işleri 3 vardiya, gece gündüz çalışarak, bir an önce tamamlayıp İstanbulluların hizmetine sunmak
istiyoruz."
Marmaray'ın devamı niteliğindeki banliyo Pendik-Ayrılık çeşme
ve Kazlıçeşme-halkalı hattının yapımının sürdüğünü belirten Yıldırım, "Ankara'dan gelen hızlı tren bilindiği gibi Pendik'e kadar geliyor, burası 25 kilometre.
Avrupa yakasında ise Kazlıçeşme'den başlayıp Halkalı'ya kadar
devam edecek banliyö hattı var, burası 20 kilometre. Gebze-Pendik
hattı daha önce bitmişti. Onu da ilave ettiğimizi zaman 63 kilometre
oluyor" bilgilerini verdi.
(AA)
Konfederasyonun araştırmasına göre, Kasım'da gıda fiyatları yüzde 5, 53 oranında
Birleşik
arttı. En yüksek artış yüzde 24,7 ile sebze
Kamu-İ
Konfede
fiyatlarında yaşanırken, meyve fiyatları
rasyonu, ş
ayı gıda
Kasım
da yüzde 16,7 oranında arttı. Et ve bafiyatl
lık grubunda fiyatlar yüzde 2,4, kudeğerlen arındaki artışı
ru gıdada ise 3,7 oranında artış geraçıklama dirdi. Yapılan
da, "Ka
çekleşti.
fiyatları
yüzde 5, sım'da gıda
Yapılan basın açıklamasında
53 o
En yüks
şunlar kaydedildi:
ek artış y ranında arttı.
üzde 24,7
s
ebze fiya
"Türkiye’de aileler gıda için
ile
tlarında
yaptıkları her 100 liralık harcamanın
yaşanırk
meyve f
e
n
,
iy
atları da
6,7 lirasını meyve, 11,5 lirasını sebze,
y
ü
z
1
d
6
e
,7
oranında
19,6 lirasını et, et ürünleri ve balık, 16,2
arttı"
lirasını süt, süt ürünleri, yumurta ve bal,
denildi.
18,1’ini ekmek, un ve diğer unlu ürünler, 3,8
lirasını kuru gıda, 4,2 lirasını yağ, 2,5 lirasını kuruyemiş, cips, 4,1 lirasını alkolsüz içecekler, 13,3 lirasını ise konserve şeker,
çay, kahve ve benzeri diğer ürünler için harcıyor. Piyasa payı en fazla olan en
az üç markanın fiyatının ortalaması alınarak ve mevsimi olmayan meyve ve
sebzeler hariç tutularak yapılan araştırmanın ilk sonuçları, kış gelmeden zamlarının geldiğini gösteriyor. Gıda fiyatları Kasımda bir önceki aya göre yüzde
5.53 oranında artış kaydetti."
Kasım ayındaki yüksek orandaki artışın ağırlıklı olarak meyve ve sebze
fiyatlarından kaynaklandığını belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Meyve fiyatlarındaki artışta elma, nar, muz ve kivi gibi meyvelerin fiyatında
gözlenen artış, sebze fiyatlarındaki artışta ise domates, kabak, kuru soğan, marul,
patlıcan, patates gibi ürünler belirleyici
oldu. Kasımda, et ve et ürünleri ile balık
fiyatlarında ise ortalama yüzde
2,36 artış kaydedildi. Bu gruptaki
fi- yat artışları ise özellikle dana
eti ve salam, sosis gibi işlenmiş et
ürünlerinden kaynaklandı.
Süt, süt ürünleri, yumurta ve bal
gurubunda ise ortalama yüzde 1,5 oranında
artış kaydedildi. Bu artışa da büyük ölçüde beyaz peynir ve yumurta fiyatlarında gözlenen artışlar yol açtı."
Açıklamada Kasım ayında, ekmek, un ve unlu ürünlerde de yüzde 0,5
oranında fiyat düşüş yaşandığı kaydedilirken, “Bu düşüş de buğday unu fiyatlarındaki düşüşten kaynaklandı. Bakliyat ve benzeri kuru gıda fiyatlarında
da Kasımda yüzde 3,72 oranında artış kaydedildi. Pirinç ve bulgur fiyatlarında gözlenen artışlar kış aylarına girerken kuru gıdanın aile bütçesine olan
yükünü artırdı.
Kasımda, yağ grubunda fiyatlar yüzde 0,91 artarken, kuruyemiş-cips grubunda yüzde 8,6, alkolsüz içecek fiyatları yüzde 3,31 artış kaydederken,
büyük bölümünü işlenmiş gıda ürünlerinin oluşturduğu diğer gıda maddelerinde ise yüzde 3,14 oranında fiyat artışı artış gözlendi" denildi.
(Başkent)
“Türk yapı sektörü için Avrupa pazarı önemli”
İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Yapı Malzemeleri Komitesi Başkanı
Serdar Urfalılar, Avrupa pazarının Türk yapı sektörü için çok önemli olduğunu bildirdi.
İMMİB'den yapılan açıklamaya göre İMMİB
Yapı Malzemeleri Komitesi, bünyesinde bulunan
16 firma ile bu yıl 2 bin 600 katılımcı firma ve 350
binin üzerinde ziyaretçiyi ağırlayan "Paris Batimat
2015"e milli katılım gerçekleştirdi.
Misyon ve görevlerinin Türk yapı malzemesinin değerini bütün dünyaya anlatarak ihracatı
en üst seviyelere taşımak olduğunu aktaran Urfalılar, burada bulunan 60 Türk firmadan
16'sının üyeleri olarak milli katılım
gerçekleştirildiğini dile getirdi.
Avrupa'nın en büyük ikinci yapı
fuarı olan Batimat'a bu yıl dördüncü
kez katıldıklarına değinen Urfalılar,
"İki sene sonra burada Türk yapı
sektörü olarak çok daha fazla firma
ile yer alacağız. Bu fuar genelde Av-
rupa ve Fransız ekolünden gelen Afrikalı firmaları
buluşturuyor" ifadelerini kullandı.
Avrupa pazarının sektör için çok önemli olduğunu vurgulayan Urfalılar'ın açıklamada şu
görüşlerine de yer verildi:
"Ülke ihracatımızın önemli oranı Avrupa'ya yapılmasına rağmen Türk yapı sektörü olarak hala Ortadoğu, Afrika, Türki Cumhuriyetleri ve körfez ülkelerinde yoğunlaşmış durumdayız.Ürettiğimiz malların kalite olarak Avrupalı firmalardan hiçbir
eksiği yok ve fiyat performansı olarak da
onlardan daha uygunuz.
Biz bu kalitemizi katıldığımız
fuarların hepsinde anlatıyoruz ve
iş yapmaya başladıkça sektördeki
Türk yapı malzemelerinin kalite
algısı yükseliyor. Yaptığımız her anlaşma bize bir sonraki iş için referans
oluyor. Mermer ve inşaat demiri ihracatında dünya, çelik boru ve esnek
havalandırma kanalları üretiminde
Avrupa birincisiyiz. Ham çelik, doğal taşlar ve boya ihracatında yine
dünya ve Avrupa'da söz sahibiyiz.
Bunları anlattıkça insanlar şaşırıyor.”
(AA)
9
SAGLIK
1 ARALIK 2015
SALI
Kanserde yeni yöntem
Kanser tedavisinde ilk kez bir devlet hastanesinde geliştirilen yazılımla
uygulanan yöntem sayesinde zarar gören dokular tedavi edilirken,
sağlam dokuların zarar görmesi büyük ölçüde önlendi.
Acı biber, vücut
direncini arttırıyor
Ş
işli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kanser hastalarına uygulanan tedavi, geliştirilen yazılım sayesinde oluşturulan yeni yöntemle yeni bir boyut
kazandı. Zarar gören dokuları tedavi ederken sağlam dokulara da zarar vermemek
için geliştirilen yöntemle beraber kanser hastalarının tedavisinde daha verimli sonuçlar
alınırken, hastaların yeni uygulanan tedavi yönteminden memnun oldukları öğrenildi.
Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Kliniği’nde
“Smart Adaptive” adı verilen yazılımla kanser hastaları üzerinde yeni bir yöntem uygulanmaya
başlandı. Geliştirilen yazılım sayesinde eskiden zarar gören dokuları tedavi ederken sağlam
dokuların da zarar görmesi büyük oranda önlendi. İlk kez bir devlet hastanesinde uygulanan
yöntemden klinik çalışanları daha verimli sonuçlar alırken, hastaların da tedavilerinde büyük
ölçüde kolaylık sağlandı. Yazılımla beraber eskiden çekilen tomografi ve günlerce yapılan
planlama, yazılıma yüklenen veriler sayesinde daha hızlı ve otomatik bir şekilde uygulamaya
geçiriliyor.
Geliştirilen yazılım ve yöntem hakkında bilgiler veren Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Kliniği Eğitim Sorumlusu Dr. Orhan Kızılkaya, “Bütün
kanser hastalıklarında temel olarak tedavi birden fazla branşı ilgilendirmektedir. Bunlardan bir
tanesi de Radyasyon Onkolojisi'dir. Hastalarımıza yapmış olduğumuz tedavilerde kullandığımız
radyasyonun hasarlandırıcı etkilerini, hastalarımızın sağlam dokularına en az zarar verecek şekilde kullanmayı temel prensiplerimiz olarak görüyoruz. Bu çerçevede aynı zamanda hasarlandırmayı korurken tedavi ettiğimiz organların hastalıklı bölgelerine en yüksek dozda vererek
hastalığı kontrol altına almak zorundasınız.
Sonuç olarak iki ucu keskin bir bıçağı kullanmak durumundayız. Bu amaçla yaptığımız
bütün planlarda, hastaların sağlam dokularını en üst düzeyde koruyabilecek ama hastalıklı bölgeleri de mutlak kontrolünü sağlayabilecek tedavileri oluşturmalıyız. Biz teknolojiden bağımsız
olmayan bir branş olarak bu konuda kullandığımız yöntem artan marifetlerden birisidir. Tümörlerin cinsine göre radyoterapiye verdiği cevaplar farklı farklıdır. Sonuç olarak her tedavide
mutlaka doğru tedavi yapıyorsanız bir cevap elde edeceksiniz. Bu cevap tümörün küçülmesiyle
beraber gidecektir. Hasalandıracağınız bölge ufaldığı zaman sizin planınız da otomatik olarak
ufalıyorsa, etraftaki sağlam dokuların azalması daha düşük ihtimalle olacaktır. Smart Adaptive
dediğimiz yöntemde de temel nokta budur” dedi.
TEDAVİ GÜNLÜK OLARAK UYGULANIYOR
Dr. Kızılkaya, “Yazılımın verdiği imkanlar çerçevesinde kendi kendine ufalarak sizin
müdahalenize gerek kalmaksızın, sağlam dokuları mümkün olduğunca korumaya yönelik
daha az bölge ışınlanıyor ve tümör kontrol altına alınırken sağlam dokular daha fazla korunmuş oluyor. Bu durum bize iki konuda yarar sağlıyor. İlk olarak otomatik olarak bizim kontrolümüzü gerektirmeden daha hassas sınırlar içerisinde ufalmaları test ederek yakalayıp
U
zmanlar soğuk kış günlerinde soğuk
algınlığı ve gribal hastalıklara karşı,
sofraların vazgeçilmezi acı biberi
öneriyor. Antibakteriyel özelliği bulunan acı
biber, zengin A ve C vitaminleri ile de vücut
direncini arttırıyor.
Gaziantep, Şanlıurfa ve Kahramanmaraş
gibi doğu ve Güneydoğu’da yoğun olarak
üretilen acı biber, yine bu bölgelerde bol miktarda tüketiliyor.
Tarlalardan zahmetli bir yolculukla ulaştığı sofraların vazgeçilmezi haline gelen acı
biber soğuk algınlığına bağlı hastalıklar için
de direnci arttırıyor. Güneydoğu bölgesinde
kebapla eş değerde tüketilen acı biberin isotu
ve salçası da sofraların büyük vazgeçilmezleri
arasında bulunuyor. Acı yemeyi sevenlerin
vazgeçilmezi olan kırmızı acı biber, birçok
hastalığa da iyi geliyor.
sağlam dokuları korumaya yöneliyor.
İkinci olarak da gereksiz zaman kaybı olan,
hastanın tomografiye girip oradan çıktıktan sonra planlamanın yapılması gibi hastanın konforuna olumsuz etki eden durumların önüne geçiliyor. Bu yazılımla
ekonomik olarak günlük olarak bu tedaviden yararlanmış oluyorlar” ifadelerini kullandı.
GÜNDE 2 BİBER YİYİN
“YÖNTEM İLK KEZ BİR DEVLET HASTANESİNDE KULLANILIYOR”
Uygulamanın Eylül ayında hastanede kullanılmaya başlandığını
söyleyen Dr. Kızılkaya, “Şimdi ise eskiden kullandığımız yöntemlere gerek kalmayacak. Yazılım sayesinde bu otomatik olarak yapılacak. Şu anda dünyada uygulamalar var ama bizim bunu uyguladığımız
iki hastamız var. Onlarda otomatik olarak başlandı. Bu tedavi yönteminden
mutlaka hepsinin mutlu olacağını düşünüyoruz. Kendilerini korumaya
ve hastalıklarını daha iyi kontrol altına alabilecek bir tedavi yöntemiyle karşı karşıya kalmaları ve bilmeleri onları rahatlatacaktır.
Bizim açımızdan temel değişiklik hastalarımızın daha fazla yararlanabilmeleri
bizi mutlu ediyor. Şu anda ilk kez bir devlet hastanesinde kullanıyor, o da burasıdır” diye
konuştu.
(İHA)
15 senedir rahat uyuyamıyordu
A
nkara’dan Bursa’ya tedavi olmak için gelen Ela
Can Ezgü, 15 senedir kendisini uyutmayan ağrılarından bir ayda kurtuldu.
Ankara’da kendilerine ait temizlik firmasında muhasebeci olarak çalışan 38 yaşındaki Ela Can Ezgü, 15 senedir
çektiği ağrılarından Bursa'da Fizik Tedavi ve Manipülasyon
Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu sayesinde kurtuldu.
Ağrılarından 1 ayda kurtulan Ezgü, “Kendi şirketimizde muhasebeci olarak çalışıyorum. Sabahtan akşama
kadar masa başında bilgisayarla uğraşıyorum. Ağrılarım
Başkentʼteki hastaneler
DEVLET HASTANELERİ
Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ............... 291 27 00
Ankara Dışkapı Çocuk Hastalıkları Eğitim
ve Araştırma Hastanesi..................................................... 596 96 00
Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim
ve Araştırma Hastanesi..................................................... 596 20 00
Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi............................. 595 30 00
Ankara Etlik İhtisas Hastanesi ......................................... 323 41 70
Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim............... 310 32 30
ve Araştırma Hastanesi
Ankara Gazi Devlet Hastanesi ......................................... 212 66 66
Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi ............................. 580 83 95
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi............. 231 82 00
Ankara Ulucanlar Göz Eğitim........................................... 312 62 61
ve Araştırma Hastanesi
Ankara Ulus Devlet Hastanesi ......................................... 509 70 00
Ankara Verem Savaş Derneği Hastanesi ..........................311 58 22
Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi ............... 355 21 10
Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Büyükşehir Belediye Hastanesi ........................................ 231 71 40
Ankara Deri ve Zührevi Hastalıkları Hastanesi ................. 311 66 94
Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji
Eğitim ve Araştırma Hastanesi...........................................336 09 09
Dr. Hulusi Alataş Elmadağ Devlet Hastanesi .................... 863 10 41
Dr. Nafiz Körez Sincan Devlet Hastanesi.......................... 272 62 40
Dr. Sami Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Eğitim ve Araştırma Hastanesi...........................................317 07 07
Elmadağ Devlet Hastanesi ............................................... 863 10 41
Etimesgut Devlet Hastanesi ............................................. 293 30 00
Gölbaşı Hasvak Devlet Hastanesi .................................... 484 03 22
Halil Şıvgın Çubuk Devlet Hastanesi ................................ 837 81 10
Hamdi Eriş Kazan Devlet Hastanesi .................................814 14 14
Haymana Devlet Hastanesi............................................... 658 12 22
Kalecik Devlet Hastanesi .................................................. 857 25 23
Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi ......................... 356 90 00
Kızılcahamam Devlet Hastanesi ...................................... 736 10 08
Muhittin Ülker Acil Yardım Hastanesi ............................. 287 84 55
Nallıhan Devlet Hastanesi ................................................ 785 10 41
Prof. Dr. Celal Ertuğ Etimesgut Devlet Hastanesi ............ 292 30 00
Şereflikoçhisar Devlet Hastanesi ..................................... 687 17 54
Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim
ve Araştırma Hastanesi .................................................... 306 10 00
Ulucanlar Dispanseri ........................................................ 319 77 00
V.S.D. Nusret Karasu Göğüs Hastalıkları Hastanesi
311 71 21
Yenişehir Dispanseri ......................................................... 417 69 59
Etlik Zübeyde Hanım Doğumevi ve Kadın
Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi ......................... 322 01 80
Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı
Eğitim ve Araştırma Hastanesi....................................... 310 11 00
ÜNİVERSİTE HASTANELERİ
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci
Araştırma ve Uygulama Hastanesi.................................... 595 60 00
A.Ü. Tıp Fakültesi İbni Sina
Araştırma ve Uygulama Hastanesi .................................. 310 33 33
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi .................... 595 60 00
Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi ............................ 212 68 68
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ........................ 202 60 54
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Gölbaşı Hastanesi ...........202 44 44
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ............... 305 10 80
Hacettepe Üniversitesi İhsan
Doğramacı Çocuk Hastanesi............................................ 305 50 00
Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi..................... 204 40 00
dayanılmazdı. Geceleri beni uykumdan kaldırıyordu. 4-5
tane boyun fıtığım olduğu söylendi.
Değişik hastaneler ve fizik tedavi merkezlerine gittim.
Ağrı kesiciler ve kas gevşeticiler kullandım ama sonuç alamadım. Buraya geldiğim ilk gün ağrılarımın hafiflediğini
hissettim. 8 seansın sonunda ise tüm ağrılarımdan kurtuldum” diye konuştu.
Şahabettinoğlu, bu tür rahatsızlıklarda hemen bir fizik tedavi uzmanına başvurulmasını tavsiye etti.
(İHA)
Naylon torbaya
karşı bio torba
Ç
evreci Eczacılar Kooperatifi
(ÇEKOOP), eczanelerde bio
torba uygulamasını hayata geçirerek naylon torbalara karşı savaş açtı.
Gelecek nesillere yaşanabilir bir
çevre bırakmak için çalışma yürüten
Çevreci Eczacılar Kooperatifi (ÇEKOOP), örnek çevre projelerini bir bir
hayata geçiriyor.
Bu projelerden bio torba uygulamasını başlatan ÇEKOOP, önemli başarı
yakaladı. Vatandaşların naylon torbadan
uzaklaşıp bio torba kullanmasını isteyen
kooperatif, bu torbaları eczaneler kanalıyla halka ulaştırıyor. Dernek, dağıtılan
torbaların üzerine önemli bilgiler yazıyor.
Proje hakkında bilgi veren ÇEKOOP
İkinci Başkanı Adnan Aygan, kooperatiflerinin ana kuruluş amaçlarından birinin
‘sürdürülebilir çevreye katkı sunmak’ olduğunu belirterek "Sürdürülebilir çevreye katkı sunmanın en önemli özelliklerinden biri de çevreyi kirleten sentetik kimyasalların doğaya bırakılmasını
önlemeye çalışmaktır. Bunlardan en önemlisi biz eczacıları ilgilendiren atık ilaçlardır. Atık ilaçları toplayıp imhaya gönderiyor ve doğayı temizliyoruz” dedi.
Aygan, torbaların üzerinde ‘Anne
sütü en değerli besindir’,‘Karbon ayak
izinizi sıfırlayabilirsiniz’ gibi mesajların
yer aldığını bildirdi.
Yapılan araştırmalarda ise kalp hastalıklarından ülsere, cilt sağlığından sindirimi kolaylaştırmasına kadar birçok rahatsızlığa
faydası bulunan acı biber ve acı soslu yemekler tüketenlerin ölüm oranı yemeyenlere
göre yüzde 10 daha az olduğunu ve haftanın
7 günü acı biber yiyenlerin erken ölüm riskinin de düştüğü de ifade ediliyor. Biberlerin acı olmasını sağlayan kapsaisin maddesi,
yüzyıllardır tedavi amaçlı
kullanıldığı, özellikle soğuk havaların gelmesiyle
birlikte vücut direncini artırmak isteyenler uzmanlar kırmızı acı biber
tüketmeleri öneriliyor.
Günde 2 kırmızı biber tüketmek, kalp
sağlığından kolesterole, sindirimi rahatlatmasından cilt sağlığına kadar birçok rahatsızlığa iyi geldiği ifade ediliyor.
Diyetisyen Raife Bayel, yemeklerde acılık ve lezzet vermesi için kullanılan kırmızı
biber, besin kaynağı olmasının yanı sıra anti
bakteriyel özelliği ile de bir çok bulaşıcı hastalıktan koruma özelliğine sahip olduğunu
kaydetti.
Günde 2 adet acı biber tavsiyesinde bulunan Bayel, “A vitamini açısından oldukça
zengin, posa içeriği yüksek bir besin kaynağı
olan kırmızı biber, C vitaminini de fazlasıyla
içerisinde barındırır” dedi.
(İHA)
Ihlamur hakkında bildiğimiz yanlışlar
H
avaların soğuması ve kış mevsiminin yaklaşmasıyla beraber vatandaşlar, kışı hastalanmadan geçirmek ve ilaç kullanmaktan sakınmak için aktarlara ilgi gösteriyor. Uzmanlar ise
uyarıyor: “Ihlamuru keyif çayı olarak kullanmak
doğru değildir.”
Türkiye'de Doğu Karadeniz ve Marmara bölgelerinde yetişen ve içinde uçucu yağ, tanen,
şeker, C ve P vitamini, reçine ve enzimler bulunan
ıhlamur her derde deva olurken, ıhlamurun keyif
çayı gibi tüketilmesi uzmanlarca önerilmiyor.
"Ihlamur, çay ve kahve gibi rahatlıkla tüketilebilecek günlük bir çay şekli değildir" diyen Ankara
Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Botanik
Ana Bilim dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşegül Köroğlu, “Ihlamur bir tedavi aracı ve bu nedenle hastalık olduğu dönemlerde kullanılması gerekiyor.
Hastalık dönemlerinde kullanıldığında ıhlamurun etkilerini rahatlıkla görebiliyoruz. Ihlamuru keyif çayı
olarak kullanmak doğru değil.
Çünkü keyif çayı olarak kullandığımızda vücut buna hazırlanıyor, bundan
beklediğimiz etkileri hastalık döneminde
göremiyoruz. Bunu için ıhlamur diğer
keyif amaçlı tüketilen çaylar gibi günlük
hayatta tüketilmemesi gereken bir çaydır" dedi.
Ihlamurun çok yararlı olduğunu,
bildiğimiz bitkilerden bir tanesi olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Köroğlu, “Ihlamur
Türkiye’de 4 türü doğal olarak yetişiyor. Bunlardan
sadece bir tanesinde tıbbı amaçlı kullanabilecek olan
bir tür. Biz ıhlamuru bebeklerde bile rahatlıkla kullanabiliyoruz çünkü bebeklerde bile geçiş dönemi
hastalıklarında, soğuk algınlıklarında ıhlamur güvenle kullanılabilecek bir çaydır. Ihlamur hazırlanır-
ken en önemlisi doğru bitkiden elde edilmiş olduğunu bilmektir. Doğru türden tıbbi amaçlı kullanılacak türden elde edildiğini bilmemiz gereklidir.
Bununla beraber ıhlamur çiçekleriyle birlikte
değil çiçekleri taşıyan yapraklarıyla birlikte kullanılması gerekmektedir. Ne sadece çiçekler, ne sadece
yapraklar bizim istediğimiz etken bileşiği taşımıyorlar. İkisi birlikte olduğunda bizim istediğimiz etken
bileşiklere sahipler. Bu etken bileşikler, uçucu yağlar, flavonoid yapısında bileşikler ve musilaj var,
bunların 3 gurubunda kendine özgü etkileri var. Bu
nedenle demlenirken dikkatli demlenmesi gerekiyor.
Genellikle bizim tercih ettiğimiz şekil ıhlamurun bir
süzgeç üzerine koyulup, onun üzerine sıcak su dökülmesi ve belirli soğukluğa geldiğinde hafif ılık seviyeye geldiğinde içilmesidir.
Bu bize uçucu yağların içinde kalmasını sağlıyor. Etki olarak vücudun terlemesine yardımcı oluyor, terlemeyi daha çok arttırıyor. Biz ıhlamuru tavsiye ederken özellikle içilmesi istediğimiz durumlar
insanının rahat hissettiği ve yatağına gittiği anda, böylece etki daha da desteklenmiş oluyor” ifadelerini kullandı
(İHA)
Ankaraʼdaki Nöbetçi Eczaneler
Önemli
Telefonlar
Eczane Adı
İlçe
Telefon
Polis İmdat ...........................155
Ambulans .............................112
Yangın İhbar.........................110
Jandarma İmdat ...................156
Trafik ....................................154
Su Arıza ...............................185
Zabıta ...................................153
Elektrik Arıza ........................186
Gaz Arıza .............................187
Telefon Arıza ........................121
Cenaze Hizmetleri................188
Telefon Borç Sorma .............163
Uyandırma Servisi................135
Zehir Danışma .....................114
Orman Yangını İhbar............177
Kablo TV Arıza .....................126
TTNET Arıza ........................145
Alo Tüketici...........................175
Hilal
Çağın
İkbal
Gökçe
Emrelli
Küçükesat
Duru
Gökhan
Kaptan
Çetin
Yeni Naz
Yeni Çağlar
Gül
Barış
Yılmaz
Baysal
Başkent Şifa
Meram
Şimşek
Güdül
Hayat
Akyurt
Altındağ
Altındağ
Ayaş
Beypazarı
Çankaya
Çankaya
Çankaya
Çankaya
Çankaya
Çankaya
Çankaya
Çubuk
Elmadağ
Elmadağ
Etimesgut
Etimesgut
Etimesgut
Gölbaşı
Güdül
Haymana
844 27 44
310 76 19
311 92 52
712 11 59
763 11 62
418 90 23
230 64 19
427 21 11
476 93 00
212 53 38
284 62 83
235 72 06
838 54 72
863 00 90
866 12 33
226 28 32
263 11 01
282 81 82
485 32 31
728 15 33
658 12 20
Eczane Adı
İlçe
Telefon
Yeni Mert
Kalecik
857 24 19
Neslihan
Kazan
814 29 80
Keyif
Keçiören
378 70 78
Gökay
Keçiören
352 69 69
Sandalcı
Keçiören
316 06 11
Fatih
Keçiören
358 05 69
Nur Çevik
Kızılcahamam
358 04 01
Galen
Mamak
392 08 09
Fatih
Mamak
320 18 26
Merkez
Nallıhan
785 10 91
Güler
Polatlı
622 91 30
Sıhhat
Pursaklar
328 29 02
Veli
Sincan
269 22 72
Yenikent Berk
Sincan
277 02 89
Gülse
Sincan
276 70 76
Fatih Murat
Sincan
272 88 11
Melek
Şereflikoçhisar
688 01 07
Bölükbaşı
Yenimahalle
346 50 73
Eryılmaz
Yenimahalle
344 70 45
Çağlar
Yenimahalle
763 64 80
Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’nden alınmıştır.
10
ÇEVRE-EĞİTİM-BİLİM
İyi güveye direnen
domates çeşitleri geliştirdiler
Sebze tarımını olumsuz yönde etkileyen haşere ve
böceklere dirençli gen üreterek kimyasal yöntemlerden
vazgeçmenin mümkün olduğu belirtildi.
İ
zmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi (İYTE) Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Bitki Moleküler Genetik ve Moleküler Islah Laboratuvarında domates
üretimine zarar veren domates güvesine (Tuta absoluta) dirençli domates çeşidi
geliştirildi.
Dünyada, domates üretiminde dördüncü sırada yer alan Türkiye’nin, en önemli ihracat ve gelir kaynaklarından biri olan sebze yetiştiriciliğini tehdit eden domates güvesine
karşı kimyasal ilaç kullanmadan farklı bir domates çeşidiyle mücadele etmek mümkün
olabilecek.
Son dönemlerde dünya çapında karantina uygulanmasına rağmen sıcak iklim bölgelerine yayılması engellenemeyen Tuta absoluta ile mücadelede kullanılan geleneksel
kimyasal ilaçlama yöntemi, hem istenilen sonucu sağlamadığı hem de insan sağlığını tehdit eden yönleri nedeniyle tercih edilmiyor.
İYTE Bilimsel Araştırma Projesi kapsamında destekli proje hakkında açıklama
yapan İYTE Moleküler Biyoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sami Doğanlar, “Tuta absoluta ile geleneksel mücadele organofosfat ve pyrethroid kimyasallar
ile ilaçlama yoluyla gerçekleştirilmektedir.
Ancak Tuta absoluta larvaları bitki mezofil dokusu içinde beslendikleri
için bu kimyasal insektisitlerden etkilenmemekte dolayısıyla sık aralıklarla ilaçlanmaya gerek duyulmaktadır. Ancak bu kimyasal genellikle
kolay çözülmedikleri için tüketilen bitkilerde ve doğada birikmekte dolayısıyla hem insan sağlığına hem de doğaya zarar vermektedirler” dedi.
Hasat edilmiş ürünlerdeki kimyasal kalıntının, söz konusu ürünlerin ihracatını da olumsuz etkilediğini belirten Prof. Dr. Doğanlar, haşere
böceklerle mücadelede kullanılan zararlı kimyasalların kullanımının sınırlandırılması için zararlı böceklere dirençli bitkilerin geliştirilmesinin zorunlu
olduğunu ifade etti.
Doktora öğrencisi Hatice Şelale, böceklere karşı toksik etki gösterdiği kanıtlanan toprak bakterisi olan Bacillus thuringiensisten izole edilen Cry genlerinin
izole ederek genetik mühendisliği yöntemleri ile domates bitkisine aktarıldığını ifade
etti.
Doktora öğrencisi Hatice Şelale, yapılan çalışmayı şöyle özetledi: “Gen aktarımı
gerçekleştirilen bitkilerde çeşitli moleküler biyoloji yöntemleri kullanılarak Cry1Ac
geninin varlığı doğrulandı. Gen aktarılan domates bitkilerinde gen ifadelenmesi ile
ilgili gerekli moleküler analiz tamamlandıktan sonra böcek direncinin belirlenmesi
için hızlı ve sayısal mikrobiyolojik analiz yapıldı. Tuta absoluta, domates bitkilerinde asıl hasarı, larva aşamasında, bitki dokularında özellikle de yaprak
dokusunda beslenerek oluşturur. Dolayısı ile Tuta absoluya karşı dirençli domates hatlarının belirlenmesi için yaprak ve bütün bitkilerde Tuta absoluta
larvalarının beslenme ve verdikleri hasar düzeylerinin belirlenmesi için laboratuvar koşullarında ölçüm yapıldı. Çalışmada, dört farklı transgenik bitki
hattı ve transgenik olmayan kontrol bitkileri test edildi. Cry1Ac geni aktarılan bitkilerde larva ölüm oranlarının yüzde 37 ile yüzde 100 arasında
değiştiğini, tüm bitki testlerinde ise canlı larva oranı transgenik olmayan
bitkilerde yüzde 100 iken, trangenik bitkilerde canlı larva oranlarının
yüzde 7 ile yüzde 40 arasında değiştiğini gözlemledik.”
Klasik ıslah çalışmaları ile ülkemizde ya da dünya da geliştirilmiş Tuta absolutaya dayanıklı bir domates çeşidi olmadığını belirten Prof. Dr. Sami Doğanlar, transgenik teknoloji kullanılarak geliştirilen bu hatların ileride domates güvesine
karşı dayanıklı çeşit geliştirme çalışmalarında kullanılabileceğini ifade etti. Söz konusu çalışma neticesinde elde edilen genotiplerin önemine değinen Prof. Dr. Sami
Doğanlar, “Önümüzdeki yıllarda sürdürülebilir bir domates tarımı için tespit edilen
genotiplerin kullanılması gerekecektir” dedi.
(İHA)
1 ARALIK 2015
SALI
Anahtarların yerini
cep telefonları alacak
H
ID Global Fiziksel Erişim Kontrol ve Güvenli Kart Basım Doğu Avrupa Satış Direktörü Erhan Kahraman, işletmelere, akıllı
telefonları ve diğer mobil cihazları, anahtarların ve
akıllı kartların yerini alabilecek, güvenilir ve kolay
kullanımlı dijital kimliklere dönüştürerek, güvenliği
ve kolaylığı birleştirirken, mobil erişim çözümü seçiminde dikkatli olmaları uyarısında bulundu.
Kahraman, çözümün, son akıllı telefon teknolojileri ile çalışabilmesi ve mobil sanayi ile evrimleşebilmesi için çok çeşitli mobil telefon, tablet ve
giyilebilir üründe kullanılabilen, standarda dayalı
kart teknolojisi temelinde oluşturulması gerektiğini
belirterek, "Çalışanlar ve öğrenciler tarafından kabul
görmesi için kullanıcı deneyimi fiziki kart kullanımına eşit olmalıdır.İlk izlenimler uzun sürer ve çözüm eğer beklentileri karşılamıyorsa kolaylıkla bir
kenara konulabilir. Mobil cihazlarla kapıların açılması yaygın, sezgisel ve kolay olmalıdır; kullanıcının çok fazla işlem yapması beklenmemelidir.
Mobil erişimin ilginç bir katma değeri, mobil
kimliklerin neredeyse gerçek zamanlı olarak gönderilmesi veya reddedilmesi olasılığıdır ve maksimum
fayda sağlanması için mobil kimlik platformu yönetici açısından kolaylık ve etkinlik sağlayacak biçimde tasarlanması gerekiyor. Mobil erişim, kapıları
nasıl açtığımızı ve çevremizle nasıl etkileşim içinde
olduğumuzu dramatik biçimde değiştirme fırsatı sunuyor ve doğru uygulandığında erişim kontrolünün
geleceği de kapımızı çalacaktır" dedi.
Teknoloji ne olursa olsun, mobil cihazların kapıları açma biçimini eşsiz biçimde değiştirecek bir
yol sunduğunu belirten Kahraman, "Ancak, güvenlik
yöneticileri ve BT direktörleri, yerleşkelerine en uygun erişim deneyimini oluşturmak amacıyla hangi
mobil bağlantılı teknolojilerin çalışanlarıyla birlikte
işleyeceğini gözden geçirmelidir" dedi.
(İHA)
Nanoteknoloji
Kümelenmesi Çalıştayı
NASA, Ay’ı
başladı
gözden çıkardı
T
ÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi
(MAM), Doğu Marmara Kalkınma Ajansı
(MARKA) ve Teknopark Ankara işbirliğinde düzenlenen Nanoteknoloji Kümelenmesi
Çalıştayı başladı.
TÜBİTAK TÜSSİDE'de yapılan çalıştaya katılan
enerji, otomotiv, savunma, sağlık, tekstil, elektronik
ve inşaat sektörlerinde nanoteknoloji kapsamında
faaliyet gösteren firmaların yetkilileri, sektörlerin nanoteknolojik yol haritalarını belirleyecek ve proje
önerilerini sunacak.
TÜBİTAK MAM Başkan Yardımcısı İbrahim
Bekar, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kümelenme Destek Programı’nın 2016 yılının ilk yarısında
açılacak üçüncü çağrısına yönelik, TÜBİTAK MAM
koordinatörlüğünde "Nanoteknoloji Kümelenmesi"
proje önerisi hazırlandığını söyledi.
Hazırlanan proje önerisiyle nanoteknolojinin
Türk sanayisine entegrasyon eşiğini geçirmek için
söz konusu sektörlerin rekabet öncesi birlikteliğini sağlamaya çalıştıklarını vurgulayan Bekar,
şunları kaydetti:
"Bu nanoteknoloji kümelenmesi proje önerisinin
ikinci çalıştayı. Birinci çalıştayda düğmeye bastık,
ardından liderler grubunu oluşturduk ve vizyonumuzu belirledik. Bu çalıştayla da ana çalışma konularını belirlemeyi ve projeleri oluşturmayı arzu ediyoruz. Bu projeler, Türk sanayisinin nanoteknolojiye
entegrasyonunu sağlayacak projeler olacak. Bunları
detaylandırdıktan sonra üçüncü çalıştayda kümelenme başvurumuzu son haline getirip bakanlığımıza
teslim edeceğiz".
"ÇİNİ DE BİR NANOTEKNOLOJİ"
Bekar, Türkiye'de nanoteknolojinin şimdiye kadar farkında olmadan uygulandığına dikkati çekerek,
"Çini sanatı, atalarımızın uyguladığı nanoteknolojik
bir işlem. Biz bilmeden bunu uyguluyoruz. Fakat
bunun uzmanlığını öğrendikten sonra aynı uygulama, çok daha farklı sektörlerde çok daha verimli sonuçlara bizi götürecek. İşte burada bunun uzmanlığını oluşturup ülkemizde bütün sektörlerde yeni bir
atılım sağlamayı amaçlıyoruz" ifadelerini kullandı.
(AA)
Öğrenciler
köprü olacak
Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf
Ulcay, üniversitelerinde okuyan yabancı öğrencilerin ülkeler arasında köprü olacağını söyledi.
Azerbaycan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği
Eğitim Müşaviri Doç. Dr. Necibe Nesibova, Uludağ
Üniversitesi’ni ziyaret etti.
Ziyarette UÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay ve
rektör yardımcıları tarafından ağırlanan Eğitim Müşaviri Doç. Dr. Necibe Nesibova, Türkiye üniversiteleri ile gurur duyduklarını söyledi.
Uludağ Üniversitesi’ne bu yıl yabancı öğrenci
statüsünde 5 bin öğrenci adayının başvuruda bulunduğunu açıklayan Ulcay ise bu başvurulardan ancak
800 civarında öğrenci kabul edebildiklerini vurguladı. Dünya genelinde 104 ülkeden öğrencinin Uludağ’da okumak için başvuru yaptığının altını çizen
Ulcay, “Bizler kontenjanlarımız elverdiğince öğrenciyi kabul edebiliyoruz. Bu sene 89 ülkeden 800 civarında öğrenci aldık” şeklinde konuştu.
(İHA)
A
Özel yetenekli
çocuklar için ‘özel eğitim’
İ
stanbul Aydın Üniversitesi’nin düzenlediği ‘Uluslararası Üstün ve Özel Yetenekliler Eğitimi Konferansı’nda ‘Dünyada ve Türkiye’de Üstün Yeteneklilerin Eğitimi’ değerlendirildi. Üstün zekalı çocukların mevcut eğitim sisteminde diğer çocuklarla aynı
eğitime tabii tutuldukları için dezavantajlı durumda olduklarını belirten Yrd. Doç. Dr. Ayşin Kaplan Sayı, bu
çocuklar için özel eğitim okullarının açılması gerektiğini söyledi.
Üniversitenin Florya Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen ve iki gün süren konferansta, üstün yeteneklilerin
kapasitelerine uygun eğitim almadıkları takdirde hem
bu yeteneklerinin körelmesine hem de psikolojik olarak
sıkıntıya düşmelerine yol açacağına vurgu yapılarak,
“Üstün zekâlı ve yetenekli öğrencilerin bu özelliklerinin geliştirilerek en üst seviyede kullanmalarının sağlanmasının önemi” üzerinde duruldu. Türkiye’de 2013
nüfus sayımına göre 0-14 yaş arası nüfusun yüzde 2’si
üstün yetenekli. 0-14 yaş arası üstün yetenekli çocuk
sayısı yaklaşık 377 bin. TÜBİTAK araştırmasına göre;
Türkiye’de 0-24 yaş aralığında 682 bin üstün zekâlı
birey var. Bu sayı da nüfusun yüzde 2’sini oluşturuyor.
“FIRSAT TANIMAK GEREKİYOR”
Konferansta konuşan İstanbul Aydın Üniversitesi
Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın, doğuştan
gelen zekânın eğitilebildiğini ve geliştirilebildiğini belirterek, “Sadece zeki doğmak yetmiyor. Bunun eğitimle
ilerletilmesi, çocuğun hayal gücünü ilerletmesine fırsat
tanımak gerekiyor” dedi.
Dr. Aydın şunları söyledi: “Biz, Çocuk Üniversitesi’ni geliştirerek ve şemsiyenin altına farklı disiplinlerdeki eğitim sistemlerini de alarak ilerliyoruz. Bu
eğitimle beraber üstün ve özel yetenekli insanların, bu
yeteneklerinden istifade etmek, o insanların topluma
ayak uydurabilmesini sağlamak, o grupla beraber hareket edebilme eğitimini ve kültürünü vermek amaçlanıyor.
Bu kapsamda üniversitemizde Çocuk Üniversitesi’nin temellerini atan Ayşin Kaplan’a teşekkür ediyorum. Çocuk Üniversitesi kavramını biraz daha geliştirerek o şemsiyenin altına farklı disiplinlerdeki eğitim
sistemlerini de alarak yolumuza devam ediyoruz.
Bu çalışmanın çok önemli bir parçasını bu teşkil ediyor. Burada alacağınız tecrübe ve deneyimi hayatınızın
bir başka safhasında ve döneminde alamayabilirsiniz.
Bugün burada dinleyeceğiniz bilim insanlarını tekrar
dinleme imkanı bulamazsınız. O nedenle alabildiğimiz
her şeyi dağarcığımıza doldurmaya çalışalım.”
“EĞİTİMİ BÜTÜN HALİNDE
DEĞERLENDİRİYORUZ”
İstanbul Aydın Üniversitesi olarak eğitimi bir bütün
halinde değerlendirdiklerini söyleyen Rektör Prof. Dr.
Yadigar İzmirli, “Eğitim-öğretimin yanında toplumun
her kesiminden her yaş ve sosyal gruptan insana ulaşarak
onların kişisel gelişimlerine katkıda bulunmayı bir görev
olarak görüyoruz. Bu çalışmalar üniversitemiz bünyesinde yer alan araştırma merkezler vasıtasıyla büyük ölçüde yürütülmektedir. Hayat boyu öğrenim kapsamında
Sürekli Eğitim Merkezi, özel öğretim alanında Steam
Uygulama ve Araştırma Merkezi, Yükseköğretim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, Çocuk Eğitimi
Uygulama ve Araştırma Merkezi ve benzeri merkezlerimiz Türk eğitim hayatına önemli katkı yapacak çalışmaları gerçekleştirmektedir” dedi.
“ÖZEL EĞİTİM OKULLARI AÇILMALI”
İstanbul Aydın Üniversitesi Üstün Zekâlılar Öğretmenliği Bölüm Başkanı ve Çocuk Üniversitesi Müdürü
Yrd. Doç. Dr. Ayşin Kaplan Sayı ise “İstanbul Aydın
Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Çocuk Üniversitesi ve
Anadolu Eğitim Vakfı işbirliğinde üstün zekalı çocukların eğitimine yönelik uluslararası bir konferans düzenledik.
Üstün zekalı çocuklarımız mevcut eğitim sisteminde
diğer çocuklarla aynı eğitime tabii tutuldukları için dezavantajlı durumdalar. Bu sorunların üzerine gidebilmek, kamuoyu oluşturabilmek ve diğer paydaşlarla bu
durumu paylaşmak adına böyle bir organizasyon yaptık.
Öncelikle yönetmelik ve yönerge bağlamında birtakım
düzenlemelere ihtiyaç var. Bu çocuklar için mutlaka
özel eğitim okulları açılmalı. Ya da devlet okullarında
özel sınıfların ve kaynak odalarının açılması hızlanmalı.
Ayrıca Üstün Zekalılar Öğretmenliği bölümünden
mezun öğretmen adaylarımızın bu tür sınıflara atanmaları gerekiyor. Çünkü Onlar bu alanda yetişmiş uzmanlar” ifadelerini kullandı.
(İHA)
BD Uzay ve Havacılık Dairesi'nde (NASA) görev yapan 4 Türk astronomdan biri
olan Dr. Umut Yıldız, NASA’nın Ay’a ilk
insanın ayak basmasının ardından daha sonra hiç
ilgilenmemesine ilginç bir cevap verdi. Yıldız, “Ay
resimleri artık eskidi, yeni heyecan lazım” dedi.
NASA’nın 40 yılı aşkın süre önce Apollo Projesi
kapsamında aya ayak basılmasının ardından bir daha
hiç ilgilenmemesi gizemini korumaya devam ediyor.
Ay'da uzay üssü kurulmasının tartışıldığı bir dönemde bir anda projeyi durduran NASA, tüm ağırlığını uzay uçuşları ve Mars projesine verdi.
NASA'da görev yapan Türk astronom ve veri bilimcisi Dr. Umut Yıldız, konferans vermek üzere
geldiği Ordu'da bu soruyla karşılaştı. Astronom Yıldız, uzay çalışmalarında yeni heyecanlar keşfetmek
gerektiğini belirterek, “Aya ayak basıldığı 1969 yılı
babalarımızın nesliydi. Günümüz kuşaklarına yeni
hedef gerekiyordu. Ay’a tekrar gidilirdi ama Mars
çok daha uzak bir hedef. Ay’a yine gidilecek belli
ama ama uzay çalışmalarını biraz daha hızlandırmak
için bir katalizör gerekiyor. Ay resimleri artık eskidi,
eski modeldi. Babamın yaşındaki insanlar ay fotoğraflarını gördü. Şu anda ben bile aynı fotoğrafları
görmek istemiyorum” diye konuştu.
Mars 2020 projesine odaklandıklarını ve ilk astronotu 2035’te Mars’a indirmek istediklerini vurgulayan Yıldız, “Mars’a giden astronot geri dönemeyecek diye bir şey yok, dönecek.
İlk seferde Mars’a gidecek olan astronot 10 gün
kalp geri dönecek. İkinci gidişte 1 yıl kalacaklar.
Üçüncüsünde de daha uzun kalacaklar” açıklamasında bulundu.
(İHA)
ÖZKUR-BİR üyeleri
bir araya geldi
Ü
lkemizin eğitim alanında önemli fikirler
üreterek hayata geçirilmesinde katkılarda
bulunan Özel Öğretim Kurumları Birliği
Derneği (ÖZKUR-BİR)’nin bilgilendirme toplantısı yapıldı.
Toplantıya Özel Öğretim Kurumları Temsilcileri, Genel Müdürler ve Genel Müdür Yardımcıları,
Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer
Faruk Yelkenci, ÖZKUR-BİR Yönetim Kurulu
Başkanı Hami Koç, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü Proje Koordinatörü Ali Yeşilyurt, yazar Hayati
İnanç ve derneğe üye okulların temsilcileri katıldı.
Toplantıda konuşan ÖZKUR-BİR Yönetim Kurulu Başkanı Hami Koç, ÖZKUR-BİR’in 2014 2015 yılında yapmış olduğu çalışmalar hakkında
dernek üyelerine bilgiler verdi.
ÖZKUR-BİR’in organizatörlüğünde düzenlenen
Altınçağ Konferansı’nın beşincisinin 2016 yılının
ilkbahar aylarında düzenleneceği müjdesini veren
Koç, katılımın haftalar önce dolduğunu hatırlatarak
erken kayıt yaptırılmasını tavsiye etti.
Özel okullarda çalışan öğretmenlerin de durumuna değinen Koç, ÖZKUR-BİR’in sadece özel
okullara yönelik bir dernek olmadığını aynı zamanda
öğretmenlerin de derneği olduğunu vurguladı.
(İHA)
11
SİNEMA-TV
1 ARALIK 2015
SALI
“Uzaklarda Arama”
filmi için özel gösterim
52ʼnci Uluslararası Antalya Film Festivali'nin açılış filmi olarak, yönetmenliğini
ünlü sinema oyuncusu Türkan Şoray'ın yaptığı, kızı Yağmur Ünal'ın da
yapımcılığını üstlendiği “Uzaklarda Arama” filminin gösterimi yapıldı.
A
05:15 Geniş Aile 07:00
Bugün (Yeni Bölüm) 09:00
Beni Affet 10:00 Ezgi Sertel
İle Lezzetin Haritası (Yeni
Bölüm) 11:00 Big Brother
Türkiye (Yeni Bölüm) 13:30
Evleneceksen Gel (Yeni Bölüm) 17:00 Beni
Affet (Yeni Bölüm) 19:00 Star Haber 20:00
Kaderimin Yazıldığı Gün (Yeni Bölüm)
23:30 Süper Dadı (Yeni Bölüm) 01:00 Big
Brother Türkiye 03:00 Evleneceksen Gel
52 YILDIR TÜRK SİNEMASININ
TANITILMASINDA ÖNEMLİ GÖREV ÜSTLENDİ
Antalya'nın evi gibi olduğunu anlatan Şoray, "Festivalin
bu kadar uzun, yıllarca sürmesi biraz da Antalya halkının
desteğiyle sevgisiyle oluyor. Antalya Uluslararası Film Festivali, 52 yıldır Türk sinemasının tanıtılmasında çok önemli
bir görev üstlendi, yıllarca sinemacı arkadaşlarım, bizler festivale katılmanın heyecanını yaşadık, onurunu yaşadık" diye
konuştu.
Festivalin açılış filminin kendi filmlerinin seçilmesinde
onur duyduğunu ifade eden Şoray, 30 yıl aradan sonra yönetmenlik deneyimi olduğunu belirtti.
Çekim sırasında yaşadıklarını anlatan Şoray, "110 kişiydi
ekip galiba, değil mi yapımcı kızım? Benim kızım hiçbir masraftan kaçınmadı" diye espri yaptı.
Türk sinemasının
Oscar’ında buluştular
B
ZOR SÜREÇ, DOĞUM YAPAR GİBİ
anlam taşıyor, çok mutluyum. Bu filmde şunu söylemek istedim ben, ön yargılı olmamak lazım, kendimizi karşımızdakinin yerine koymamız lazım. Yani empati duygusu ve hoşgörü,
bunları uygularsak o zaman birbirimizi anlayacağız, seveceğiz, birbirimizden nefret etmeyeceğiz. Dünyada huzur ve
mutluluk olacak" diye konuştu.
(AA)
Davetliler, Tokyo’da törenle karşılandı
T
ürk-Japon dostluğunu pekiştiren 2 gerçek hikayenin
anlatıldığı "Ertuğrul 1890" filmi için özel tasarlanan
THY'nin Kushimoto uçağı ve filmin dünya prömiyeri
için Türkiye'den gelen davetliler, Tokyo'da törenle karşılandı.
Türkiye ve Japonya'nın ilk ortak sinema çalışması "Ertuğrul
1890" filminin yarın akşam gerçekleştirilecek dünya prömiyerine katılacak davetlileri taşıyan THY'nin Kushomito uçağı,
Japonya'nın başkenti Tokyo'daki Narita Uluslararası Havalimanı'na indi.
Burada düzenlenen törende konuşan Türkiye'nin Tokyo
Büyükelçisi Ahmet Bülent Meriç, Türk-Japon ilişkileri için
çok anlamlı bir günü idrak ettiklerini söyledi.
İki ülke ilişkilerinin önemine vurgu yapan Meriç, "İlişkilerimizin dinamikleri kendine özel bir yere sahip. İlişkilerimiz
bir dostlukla başladı. Bu dostluk 125 yıllık tarihi geçmişe
sahip. 125 yıl önce Kushimoto'da başlayan dostluk, bundan
30 yıl önce Tahran'dan THY vasıtasıyla Japon vatandaşlarının
tahliyesiyle pekişmiştir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Japonya ziyaretini hatırlatan Meriç, "Ertuğrul 1890" filminin ilk gösteriminin Japonya Başbakanı Shinzo Abe'nin katılımıyla
İstanbul'da yapıldığını aktardı.
Meriç, "Türk-Japon dostluğu her iki ülke içinde çok
önemlidir. Bu dostluğu sıkı sıkı sahiplenmeli ve genç nesillere aktarmalıyız" diye konuştu.
“FİLM, BÜTÜN DÜNYADA SES GETİRECEK”
Kushimoto Belediye Başkanı Katsumasa Tajima, iki ülkenin dostluğuna ilişkin THY'nin bir uçağına Kushimoto isminin verilmesinden duyduğu memnuniyeti belirtti.
Türkiye ve Japonya dostluğunun 125’nci yılı kapsamında
gerçekleştirdikleri etkinliklerden bahseden Tajima, "Ertuğrul
1890 filmi tamamlandı ve gösterime girecek. Bu film sadece
Japonya ve Türkiye'de değil, bütün dünyada ses getirecek"
vurgusunu yaptı.
Tajima, Kushimotolular olarak iki ülkenin dostluğunu
artırmaya katkı sunacaklarını kaydetti.
Irak-İran Savaşı'nda kurtarılan Japon iş adamı Junichi Numata, uçağı ve kabin memurlarını görünce o günleri tekrar
hatırladığını söyledi. O tarihte Avrupalı havayolları şirketle-
05:28 İstiklal Marşı ve Günün Program Akışı 05:30
Ana Ocağı 07:00 1'de Sabah
09:20 1'de Bugün 09:30 Avrupa Avrupa 11:15 İyi Fikir 13:25 Pastane
14:25 1'de Bugün 14:35 Zengin Kız Fakir
Oğlan 17:00 Ana Ocağı 18:50 Hava Durumu
18:55 Spor 19:10 Ana Haber Bülteni 19:50
Heredot Cevdet Saati 20:00 Yabancı Sinema
"Madagaskar 3" 21:45 Yabancı Sinema "Son
Samuray" 00:30 Türk Sineması "Bal" 02:25
Zengin Kız Fakir Oğlan 04:05 Avrupa Avrupa
05:30 Akasya Durağı 06:35
Kanal D Haber Günaydın
(Canlı) 09:10 Aşk ve Günah
10:00 Aşk ve Günah (Yeni
Bölüm) 11:15 Evim Şahane
12:30 Gün Arası (Canlı) 12:45 Kısmetse
Olur (Yeni Bölüm) 16:15 Arka Sokaklar
18:40 Baba Haber Bülteni (Yeni Bölüm)
19:00 Ana Haber Bülteni (Canlı) 20:00 Oflu
Hoca'nın Şifresi 22:15 Sağ Salim 00:30
Kanıt 03:00 Galip Derviş
ntalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen festival kapsamında, Antalya Kültür
Merkezi Aspesdos Salonu'nda, "Uzaklarda
Arama" filmi gösterildi.
Salona kızı Yağmur Ünal ve filmde oynayan oycuncularla gelen Şoray'ı, davetliler bir süre alkışladı.
Salondakileri selamlayan Şoray, teşekkür etti.
Şoray, katılımcılara geceyi kendisiyle paylaştıkları için teşekkür ederek, ilk "Altın Portakal" alan
oyuncu olduğunu söyledi.
Sanatçı Şoray, "İlk önce sevgi bağı kurduk, güzel şey ürettik. İki ay boyunca Muğla'da kaldık, sevgiyle yapılabilecek
her şey çok güzel oluyor. 'Biz bu filmde bunu yaşadık' diye
düşünüyorum. Film çok zor süreç, doğum yapar gibi" diye
konuştu.
Festivalin direktörü Elif Dağdeviren de festivalin güçlü
bir şekilde devam ettiğini belirterek, sinemaseverlerin takip
ettiği Hollywood yıldızlarını getirdiklerini söyledi.
Konuşmaların ardından gösterimi yapılan filmi, sanatçı
Şoray, kızı Yağmur Ünal, film ekibi, jüri ve katılımcılar izledi.
Gösterimin ardından bir süre alkışlanan Şoray, gazetecilere yaptığı açıklamada, festivalden gurur duyduğunu, festivalin yıllarca Türk sinemasına hizmet ettiğini belirtti.
Birçok kez geldiğini, jüri olarak oyuncu olarak onur ödülü
aldığını vurgulayan Şoray, "Bu seferki gelişim çok farklı bir
TV’DE BUGÜN
rinde yer bulamadıklarını aktaran Numata, "THY'nin Tahran'dan kurtardığı 215 Japon'dan biriydim. Bundan dolayı
Türkiye'ye ne kadar teşekkür etsek azdır. Kurtarılmamız
1890'da Ertuğrul Fırtakeyni'ni kurtarma çabalarıyla başlayan
iki kadim dostluğun devamıdır" değerlendirmesinde bulundu.
THY Satış Başkan Yardımcısı Ahmet Harun Baştürk, Tokyo'da bulunmaktan ve iki ülke arasındaki ilişkilere katkı sağlamaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.
Tahran'dan 1985'te Japonları kurtaran uçağın bir benzerinin tekrar tasarlandığını aktaran Baştürk, uçağa Ertuğrul
Fırkateyni faciasının yaşandığı beldenin ismi Kushimoto'nun adının verildiğini ifade etti.
(AA)
Ertuğrul 1890 filmi
B
ugüne kadar Türkiye'de yapılmış en büyük
bütçeli sinema filmlerinden biri olarak dikkati
çeken filmin yapımcılığını, Türkiye'de Kültür
ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Japonya'da ise Ertuğrul Film Partners üstlendi.
Uygulayıcı yapımcılığını Japonya'da TOEI şirketi,
Türkiye'de Böcek Yapım'ın gerçekleştirdiği filmin çekimleri Türkiye'de İstanbul, Kapadokya ve Antalya'da,
Japonya'da ise Kuşimoto ve Kyota'da toplam 4,5 ayda
tamamlandı.
Mitsutoshi Tanaka'nın yönettiği filmin senaryosu
Eriko Komatsu tarafından kaleme alınırken, senaryo
ve tarih danışmanlığını Prof. Dr. İskender Pala, görüntü
yönetmenliğini Tetsuo Nagata, sanat yönetmenliğini
Hakan Yarkın ile Hidefumi Hanatani üstlendi.
Film, 1890'da 600'ü aşkın mürettebatıyla fırtınaya
yakalanarak, Japon karasularında batan Osmanlı fırkateyni Ertuğrul'un hazin hikayesini ve 1985'te 215 Japon
vatandaşının, Başbakan Turgut Özal'ın talimatıyla
THY tarafından İran-Irak savaşından kurtarılmasının
çarpıcı gerçek öykülerini kurgusal bir senaryoyla aktarıyor.
u yıl 52'ncisi düzenlenen "Uluslararası Antalya Film Festivali"nin açılışı dolayısıyla
düzenlenen gala gecesinde yerli ve yabancı
sanatçılar, salona kırmızı halıdan geçerek girdiler.
Antalya Büyükşehir Belediyesince düzenlenen
ve ''Türk sinemasının Oscar'ı" olarak nitelendirilen
festivalin açılış töreni, Cam Piramit'te gerçekleştirildi.
Vatandaşların da yoğun ilgi gösterdiği festivalde,
sanatçılar kırmızı halıda objektiflere poz verdir. Kırmızı halıda kızı Yağmur Ünal ile el ele yürüyen sanatçı Türkan Şoray, "Mutluyuz, hayırlı olsun" dedi.
Kırmızı halıda eşiyle yürüyen Büyükşehir Belediye Başkanı ve Festival Başkanı Menderes Türel
de yurt dışından starların, sanatçıların kortejde gördüğü ilgiyi ifade ettiklerini söyledi.
Antalya'nın önemli organizasyonlara ev sahipliği yaptığını belirten Türel, "Bundan sonra söz,
sanat ve sanatçıların. Biz de heyecanla yarışmanın
sonucunu bekliyoruz" diye konuştu.
Sanatçı Şebnem Bozoklu da kendini iyi hissettiğini dile getirerek, çok uzun yıllardır hiç beğeni
kaybetmeden sürüp giden bir festivale katılmaktan
duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Festivale dahil olmaktan da bir üyesi olmaktan
da çok mutlu olduğunu anlatan Bozoklu, "Yeni jenerasyonda şahane kadın komedyenlerimiz var"
diye konuştu.
Açılış galasında çok heyecanlı olduklarını, şahane
konuklar olduğunu vurgulayan Bozoklu, "Film izlemek için yoğun bir hafta olacak. Bu hafta içinde çok
fazla film izleyeceğim, sonu tabii ki değerlendirme
kısmı. Bu sürenin saydığım her dönemiyle ilgili heyecanlı hissediyorum" dedi.
Sinema sanatçısı Ayşen Gruda ise sinemanın,
her şeyin geliştiğini belirterek, yavaş yavaş daha iyi
öğrenildiği, eksikliklerin görüldüğünü söyledi.
"Gergin günler yaşanıyor, festivalde barış mesajı verebilir mi" sorusu üzerine Gruda, "Düzelecek, diyalektik diye bir şey vardır, siyah beyaz gibi,
ölüm yaşam gibi mutlaka düzelecek, iyi ve kötü, iyi
olacak. Ben umutluyum" dedi.
Sinema sektörünün geliştiğini anlatan Gruda,
yeni projelerinin olduğunu söyledi.
Galaya film afişlerinden yapılan elbiseyle katılan sanatçı Yonca Evcimik de kıyafetini Marmara
Üniversitesi'nden öğrencilerin hazırladığını anlattı.
06:45 Kahvaltı Haberleri
10:00 Müge Anlı ile Tatlı
Sert 13:00 Atv Gün Ortası
Bülteni 13:40 Sağlıklı Mutlu
Huzurlu 16:30 Esra Erol'da 19:00 Atv Ana
Haber 20:00 Eşkıya Dünyaya Hükümdar
Olmaz (13.Bölüm) 23:30 Kasırga 01:40 Evli
ve Öfkeli 04:10 Eve Dönüş
06:45 Kız Tarafı Erkek Tarafı 09:30 Acil Aşk Aranıyor
12:00 Nursel'in Mutfağı
(Yeni Bölüm) 13:00 Evrim
Akın İle Ev Kuşu (Yeni
Bölüm) 14:00 Asla Vazgeçmem 16:30 Kız
Tarafı Erkek Tarafı (Yeni Bölüm) 18:30
Show Ana Haber 19:45 Mayıs Kraliçesi
(Yeni Bölüm) 23:30 Silsile 01:30 Kız Tarafı
Erkek Tarafı 03:30 Evrim Akın İle Ev Kuşu
05:30 Asla Vazgeçmem
06:00 Güne Merhaba 07:55
Piyasa Ekranı 09:00 Parametre 10:00 10'dan Sonrası
12:00 Bugün 12:45 Hava
Durumu 14:00 Günlük 15:40 Hava Durumu 16:45 Afiş 17:00 Ana
Haber 17:50 Spor Vizyon 19:00 Spor Ana
Haber 19:30 Her Şey 21:00 Ne Oluyor?
00:00 Burada Laf Çok 02:30 Ne Oluyor?
(Tekrar) 04:40 Her Şey (Tekrar)
06.45 İsmail Küçükkaya ile
Çalar Saat (Canlı) 10.00 Aşk
Yeniden 12.15 O Hayat
Benim 14.30 Unutma Beni (Yeni Bölüm)
16.30 Zuhal Topal'la (Canlı) 19.00 Fatih Portakal ile FOX Ana Haber (Canlı) 20.00 Aşk
Yeniden (Yeni Bölüm) 23.45 Wolverne 02.15
Lale Devri 04.30 Ömre Bedel
06:00 Çok Güzel Hareketler
Bunlar 07:00 Oynat Bakalım
07:30 Aşkların En Güzeli
08:40 Maşa ile Koca Ayı 09:00
Aramızda Kalmasın (Canlı)
12:15 Ver Fırına (Yeni Bölüm) 14:00 Aşkların En Güzeli (Yeni Bölüm) 15:15 İşte Benim
Stilim All-Star (Yeni Bölüm) 20:00 O Ses
Türkiye (Yeni Bölüm) 23:15 İşte Benim Stilim All-Star 02:30 Aşkların En Güzeli 03:15
Ver Fırına 05:00 Aramızda Kalmasın
07:00 Vukuat Var 08:45
2.Sayfa 10:30 İyilik Sağlık
12:50 Derya'nın Dünyası
15:00 Elif'in Sofrası 15:45 Dolu Dolu Anadolu 16:45 Piyano 18:30 Ekin Olcayto İle
Ana Haber 19:45 Cesurların Vatanı 21:45
Umut Ve Zafer 23:45 Yabani 02:00 Umut Ve
Zafer 03:40 Gag Guk 04:50 Dünyayı Geziyorum 06:10 Dolu Dolu Anadolu
06.00 Jon & Kate Plus 8
06.- 25 Little People, Big
World 06.45 Kitchen Boss
07.10 Something Borrowed,
Something New 07.30 Ultimate Shopper
08.20 Say Yes to the Dress 09.10 Something
Borrowed, Something New 10.05 Cake
Boss 10.30 Kitchen Boss 11.00 Oprah:
Where Are They Now? 11.55 Oprah's Master Class 12.50 Jon & Kate Plus 8 13.15
Little People, Big World 13.45 Kitchen
Boss 14.10 Say Yes to the Dress 15.05 Your
Style in His Hands 16.00 Something Borrowed, Something New 16.30 Say Yes to the
Dress 17.30 Family SOS with Jo Frost
18.30 Cake Boss 19.00 Dynamo: Magician
Impossible 20.00 Hot in Cleveland 20.30
Schitt's Creek 21.00 Welcome to Sweden
21.30 Mike & Molly 22.30 Younger 23.00
Odd Mom Out 23.30 Schitt's Creek 00.30
Beauty Queen Murders 01.25 Mike &
Molly 02.15 Younger 02.40 Odd Mom Out
03.10 Beauty Queen Murders 04.00 Say Yes
to the Dress 04.50 Family SOS with Jo
Frost 05.35 Say Yes to the Dress
KÜLTÜR-SANAT
12
1 ARALIK 2015
SALI
"Endonezya'dan Selamlar" büyüledi
Endonezya İstanbul Konsolosluğu'nun düzenlediği "Endonezya'dan Selamlar" etkinliğinde öğrenciler geleneksel giysileriyle Endonezya danslarını sahneledi. Etkinlik sonunda salonda bulunan bütün dinleyicilere
Endonezya milli çalgısı "Angklung" hediye edilmesinin yanı sıra, çalınma tekniğiyle ilgili bilgi verildi.
"Endonezya'dan Selamlar" etkinliğinde Endonezyalı
"Angklung Orkestrası" ve geleneksel dans grupları İstanbullu sanatseverlerle buluştu.
Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü'nde düzenlenen etkinlik hakkında açıklamada bulunan Endonezya
İstanbul Konsolosu Maya Damayanti, etkinliği Endonezya'yı Türkiye'de tanıtmak için düzenlediklerine dikkati çekerek, "Endonezya ve Türkiye arasında vize uygulaması
yok. Türkiyelilerin ülkemizi daha çok tanımasını ve ziyaret
etmesini istiyoruz" dedi.
Damayanti, yaptıkları faaliyeti Endonezya hükümetinin eğitim ve kültür bakanlıklarının da desteklediğini kaydederek, şu bilgileri verdi: "Bugün etkinliğe davetli veya
görevli olarak katılan Endonezyalı öğrencilerin birçoğu İstanbul'da yaşıyor, öğrenim görüyor. Kocaeli ve Yalova'dan
da öğrencilerimiz var. Konsolosluğumuzun sorumluluğu
altında, dokuz ilde yaklaşık üç yüz Endonezyalı öğrencimiz var ve bu sayı gün geçtikçe artıyor."
“Lüküs Hayat”
Eskişehir’de
E
"TÜRKİYE'DE VERİLEN EĞİTİM ÇOK İYİ"
Etkinliğe izleyici olarak katılan Endonezyalı öğrenci
Nazlatan Ukhra Kasuba da, yaklaşık iki aydır Türkiye'de
olduğunu, psikoloji eğitimi görmek için geldiğini dile getirdi. Kasuba, Türkiye'ye ilk kez geldiğini belirterek, "Türkiye çok güzel, çok beğendim" diye konuştu.
Türkiye'de Endonezya kültürünün tanıtılmasından
memnun olduğunu söyleyen Kasuba, şöyle devam etti:
"Türkiye'de verilen eğitim çok iyi olduğu için buraya geldim. Burada öğrendiklerimi dönüp ülkemde aktarmak istiyorum. Geldiğimden beri Türk arkadaşlarım oldu, hepsi
bana yardımcı olmak için elinden geleni yapıyor. Türkler
çok yardımsever, herkesi çok sevdim."
"BAZEN BURADA KALMAK İSTİYORUM"
Endonezyalı öğrenci Siti Zahrotun da, 2012 yılından beri
Türkiye'de olduğuna işaret ederek, "İstanbul Teknik Üniversitesi'ndeyim. Üç yıldır buradayım. Burslu okuyorum ve
eğitim düzeyi burada çok iyi. Okulum iki yıl sonra bitecek.
Sonra Endonezya'ya döneceğim" ifadelerini kullandı.
Türkiye ve Endonezya arasında kültür farklılıkları olduğunu vurgulan Zahrotun, şunları aktardı:
"Yemeklerimiz Türkiye ile çok farklı ama insanları çok
sevdim. Arkadaşlarım bana çok yardımcı oluyorlar, Türk
kültürünü ve çevreyi tanıtıyorlar. Türkiye'de her şey çok
güzel, bazen burada kalmak istiyorum, bazen de ülkemdeki
ailemi, arkadaşlarımı özlüyorum. Bugünkü etkinlik mesela
beni çok mutlu etti. Kendi ülkemden birçok insanı gördüm,
danslarımızı izledim, müziğimizi dinledim. Düzenleyenlere teşekkür ederim."
"Endonezya'dan Selamlar" etkinliğinde, Endonezyalı
öğrenciler geleneksel giysileriyle Endonezya danslarını
sahneledi.
Öğrencilerin sahnelediği Endonezyalı Müslümanların
geleneksel danslarından olan ve özel günlerde sahnelendiği
belirtilen "Saman Dansı", salonda bulunan dinleyicilerden
büyük alkış aldı. Dansların ardından, Endonezyalı "Anklung Orkestrası" Endonezya şarkılarının seslendirildiği
bir konser verdi.
Etkinlik sonunda salonda bulunan bütün dinleyicilere
Endonezya milli çalgısı "Angklung" hediye edilmesinin
yanı sıra, çalınma tekniğiyle ilgili bilgi verildi.
(AA)
Kültür-Sanat Rehberi
LİBYA KÜLTÜR MERKEZİ
ESKİ ZAMAN SANAT VE KÜLTÜR MERKEZİ
EKİN KÜLTÜR - SANAT MERKEZİ
DEVLET OPERA VE BALESİ
ÇAĞDAŞ SANAT MERKEZİ
MÜJDAT GEZEN SANAT MERKEZİ
İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ
TÜRK JAPON VAKFI KÜLTÜR MERKEZİ
HÜSEYİN GAZİ KÜLTÜR MERKEZİ
ALMAN KÜLTÜR MERKEZİ
ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ
ANKARA OPERA - BALE
SARAY KÜLTÜR MERKEZİ
NAZIM HİKMET KÜLTÜR MERKEZİ
KARAKUM KÜLTÜR MERKEZİ
DEVLET OPERA VE BALESİ
436 05 21
467 30 87
213 41 21
324 22 10
425 17 51
491 99 07
446 51 78
491 17 48
375 98 57
418 31 24
384 50 50
324 68 01
399 36 88
417 56 59
339 65 19
229 76 25
MÜZELER
Anadolu Medeniyetleri Müzesi: 324 31 60 - 312 62 48, ziyarete
açık saatler: 08.30 - 17.30.
Etnografya Müzesi: 311 95 56, ziyarete açık saatler: 08.3012.30/13.30-17.30.
Devlet Resim ve Heykel Müzesi: 310 20 94, ziyarete açık saatler:
09.00-12.00/13.30-17.00.
Cumhuriyet Müzesi: 310 71 40, ziyarete açık saatler: 09.0012.00/13.30-17.00.
Kurtuluş Savaşı Müzesi: ( I. TBMM Binası) 310 53 61, Kış:
09.00-12.00/13.00-17.00 -Yaz: 09.00-12.30/13.30-17.00.
Anıtkabir Müzesi: 310 53 61, ziyarete açık saatler: Kış: 09.0012.00/13.00-17.00 -Yaz: 09.00-12.30/13.30-17.00.
Atatürk Evi Müzesi: 212 65 06, ziyarete açık saatler: 09.00-17.00.
Demiryolu Müzesi: 310 35 00, ziyarete açık saatler: 13.30-17.00.
Ankara Atatürk Kültür Merkezi Cumhuriyet Devri Müzesi:
342 10 10, ziyarete açık saatler: 08.30-17.30.
MTA Tabiat Tarih Müzesi: 287 34 30, ziyarete açık saatler: Hafta
İçi, 09.00-17.00 - Cumartesi-Pazar, 10.00-15.00.
ODTÜ Müzesi: 210 10 10, ziyarete açık saatler: 08.30-17.00
Gordion Müzesi: 638 21 88, ziyarete açık saatler: Yaz, 08.30-17.30
(Her gün) - Kış, 08.30-17.00.
Alagöz Karargâh Müzesi: 641 65 13, ziyarete açık günler: cumartesi-pazar hariç
Vehbi Koç Müzesi ve Ankara Araştırmaları Merkezi:
(VEKAM) 355 20 27, ziyarete açık saatler: 09.00-17.30, ziyarete
açık günler, salı hariç.
Oyuncak Müzesi: 363 33 50/335-340, Ziyaret Saatleri: 10.0017.00 ( Cumartesi-Pazarı hariç)
Çankaya Müze Köşk: 468 63 00/2675, ziyaret Saatleri: 13.3017.00
Devlet Mezarlığı Müzesi: 221 06 27, Ziyaret Saatleri: 09.30-17.00
Kış: 09.30-16.30 Cumartesi-Pazar: 10.00-17.00, ziyaret günleri (pazartesi-salı hariç).
Eğitim Müzesi: 311 95 56/311 30 07, Ziyaret Saatleri: 08.3012.30/13.30-17.30
Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Müzesi: 212 64
60/45, Ziyaret Saatleri: 08.30-12.00/13.00-17.30, Ziyaret günleri:
Cumartesi-Pazar hariç.
Hava Müzesi: 244 85 50/4059-4114, Ziyaret Saatleri: 09.00-16.30,
Ziyaret günleri: Pazartesi-Salı hariç
Mehmet Akif Ersoy Müze Evi: 305 21 23, Ziyaret Saatleri: 08.3012.00/13.30-17.30, Ziyaret günleri: Cumartesi-Pazar ve resmi tatiller hariç.
Milli Mücadelede Atatürk Konutu: 309 05 15/4084, Ziyaret Saatleri: 09.00-12.00/13.00-17.00
Ziyaret günleri: Pazar-Pazartesi hariç.
Haritacılık Müzesi: 363 70 09/2038, Ziyaret Saatleri: 08.3012.00/14.00-17.30, Ziyaret günleri: Salı -Perşembe günleri izin alınarak ziyaret ediliyor.
PTT Pul Müzesi: 316 62 63, Ziyaret Saatleri: 08.30-12.30/13.3017.30, Ziyaret günleri: Cumartesi - Pazar ve resmi tatiller hariç.
T.C. Ziraat Bankası Müzesi: 310 37 50/4348, Ziyaret Saatleri:
08.30-12.30/13.30-17.30, Ziyaret günleri: Cumartesi - Pazar hariç
75.Yıl Cumhuriyet Eğitim Müzesi: 232 04 24, Ziyaret Saatleri:
09.00-12.30/13.30-17.00, Ziyaret günleri: Cumartesi - Pazar ve
resmi tatil hariç
Şefik Bursalı Müze Evi: 441 23 90, Ziyaret Saatleri: 09.0012.00/13.00-17.00, Ziyaret günleri: Pazartesi hariç.
Prusias ad Hypium Antik
Kenti turizme kazandırılıyor
D
üzce Belediyesi tarafından hazırlanan ve
Doğu Marmara Kalkınma Ajansınca desteklenen "Doğu Marmara Antik Kent Projesi" ile "Prusias ad Hypium Antik Kenti'nin
turizme kazandırılması hedefleniyor. Konuralp
Mahallesi'nde, aslan pençesi figürleriyle süslenmiş basamakları ve kemerli geçitleriyle varlığını
koruyan antik tiyatro, su kemerleri ve Roma Köprüsü gibi yapıların da yer aldığı antik kent bölgesinde "Arkeopark" kurulmasına yönelik çalışmalar sürdürülüyor.
Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş, iki
yıl sürecek "Doğu Marmara Antik Kent
Projesi"nin yaklaşık 1 milyon 215 bin liralık bütçeye sahip olduğunu, proje kapsamında antik tiyatro ve çevresinde düzenleme yapılacağını
skişehir'de, Türk tiyatrosunun klasikleşen eseri "Lüküs Hayat" müzikali
sahnelendi.
Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen etkinlikte müzikal, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları ve Eskişehir Senfoni Orkestrası tarafından yeniden yorumlandı.
Türk tiyatrosunun müzikal klasiği "Lüküs
Hayat", arka mahallelerde küçük hırsızlıklarla
geçinen "Rıza ile Fıstık"ın, kendileri için çok
yabancı olan bir zenginin evinde yaşadıkları
komik olayları konu alıyor.
Cemal Reşit Rey'in bestelediği iki perdelik müzikal şef Aytuğ Ülgen tarafından yönetildi.
Yaklaşık bin 200 kişinin izlediği müzikalde sanatçılar ayakta alkışlandı.
(İHA)
İşaret dili ile
şarkı söylediler
"İşaret dili öğreticiliği ve tercümanlığı"
kursu öğrencileri, sertifika töreninde, İstiklal
Marşı ile bazı şarkıları işaret diliyle söyledi.
Süleymanpaşa Halk Eğitim Merkezi'nde
"işaret dili öğreticiliği ve tercümanlığı" kursu
alan öğrenciler, düzenlenen törenle sertifikalarını aldı.
Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu'ndaki tören, saygı duruşunda bulunulması
ve İstiklal Marşı'nın söylenmesiyle başladı.
Kursu başarıyla tamamlayan kursiyerler, İstiklal Marşı'nı işaret diliyle ifade etti.
Barış Manço, Mustafa Ceceli, Demet Akalan ve Gökhan Özen'in şarkılarını işaret dili ile
söyleyen kursiyerler, davetlilerin beğenisini
topladı.
Tören, Can Yücel'in "Yaşayınca anladım"
adlı şiirinin de işaret diliyle anlatılmasıyla sona
erdi.
Süleymanpaşa Halk Eğitim Merkezi Müdürü Suat Aydın, üç yıldır farkındalık oluşturmak için "işaret dili öğreticiliği ve tercümanlığı" kursu düzenlediklerini söyledi. Bu yıl
kursu başarıyla tamamlayan 25 kursiyere sertifikalarını verdiklerini belirten Aydın, "Amacımız, işitme engelli kardeşlerimizin anlaşabilecekleri, iletişim kurabilecekleri birilerinin
olmasını sağlamak. Kursa birçok kurumdan
kursiyer katılıyor" dedi.
(AA)
söyledi. Bölgede "Açık Hava Kent Müzesi" oluşturulacağını ve ev pansiyonculuğunun yaygınlaştırılacağını anlatan Keleş, "Arkeopark çalışmasıyla turistlere görsel bir seyir alanı oluşturmayı hedeflemekteyiz. Turizm Enformasyon
Ofisi de kurulacak. Tanıtım toplantıları düzenlenerek, afiş, broşür ve tabelalar hazırlanacak. Bu
kapsamda tarihi, doğal ve kültürel mirasın korunmasına katkı sağlanarak, Konuralp'in turizm ayağı
ön plana çıkartılacak" diye konuştu.
Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi ve Kazı Başkanı
Yrd. Doç. Dr. Nurperi Ayengin ise antik kentte
kazı çalışmalarına 3 yıl önce başladıklarını, bu
yılki çalışmaların da eylül ayında tamamlandığını
belirtti.
(AA)
Antalya’da mavi önlüklü
kültür festivali
Antalya'da düzenlenen "6’ıncı Rus, Ukrayna, Türk Kültürleri Dostluk
Festivali" kapsamında kentte yaşayan Ruslar, temsili mavi ilkokul önlüğü
giyip, oluşturulan sınıfta Türkçe dersi aldı.
Bir alışveriş merkezinde festival kapsamında düzenlenen yarışma öncesinde, Rus ve Türk çocukları birlikte jimnastik ve dans gösterileri sundu.
Türk ve Rus çocukların gösterilerinin ardından Antalya'da yaşayan Ruslara,
temsili olarak hazırlanmış bir sınıfta Türkçe konuşma dersi verildi.
Mavi öğrenci önlüğü giyen 5 Rus kadın, Türkçe öğretmeninin yardımıyla
selamlaşma, kendini tanıtmayı öğrenerek, tekerleme söylemeye çalıştı.
Alışveriş Merkezi Reklam Tanıtım Sorumlusu Bihter Nalbant, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her yıl çeşitli konularda yarışmalar ve etkinlikler düzenlendiklerini söyledi.
Bu yıl ki konseptin ise "eğitim" olduğunu anlatan Nalbant, "Son zamanlarda Rusya ile Türkiye arasında yaşanan krizden Antalya'daki Ruslar hiç
etkilenmedi. Bizler de barış içinde kültür festivalimizi yapmaya devam ediyoruz" dedi.
(AA)
Kitapçı Vitrini
Canım Cicim
Fransa’nın “rock” yazarı Djian’ın son romanı şu sıradan cümleyle başlıyor: “Gündüz, adım
Denis idi. Belli bir başarı kazanmış, eleştirel anlamda sivri dilli bir
yazardım.
Bazı akşamlar, adım Denise
oluyordu. Evet, bir kabarede dans
ediyordum.” Daha ilk cümlede,
okuyucuyu bekleyen güzel, çarpıcı ve büyüleyici bir nesir akışının ipuçları veriliyor.
Djian’ın asıl dehası, tek bir
cümleyle metnine kazandırdığı,
bisiklet sürmeyi bilmeyen birinin
hissettiği itkiye benzer bir hızdan
ileri geliyor:
Durmak düşmektir. Ama durmayıp rüzgârın tokadıyla sürüklenmek, geri dönüp bakmak da
mümkün.
Sürat önem kazanıyor Djian’ın
anlatısında; ama zincirleme akış
bazen kopuyor ve araya okuru
uyuma tehlikesinden koruyan eksiltiler yerleştiriliyor. Soluklanacak zaman kalmıyor.
Elbette kendine mahsus bazı
numaralara da başvuruyor yazar:
Paragraf girintisi, diyaloglarda tırnak ya da tire, tek bir ünlem veya
soru işareti kullanmıyor.
Eksikleri okurun hayal gücü
tamamlıyor. Djian’ın sanatı her
cümlesinde kendini duyuruyor;
bunlar o kadar duru ve okuması
öyle kolay cümleler ki, gizledikleri
gayret asla göze çarpmıyor.
13
YURTTAN-DÜNYADAN
1 ARALIK 2015
SALI
2016’da vizeler kalkıyor
AB-Türkiye Zirve kararlarında, gereken şartlarının karşılanması durumunda Türk vatandaşlarına vize
muafiyeti için Ekim 2016 tarihi verildi. 14 Aralık 2015'te, Ekonomik ve Parasal Politika başlıklı 17ʼinci fasıl
açılacak. AB, Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar için başlangıç olarak 3 milyar avro kaynak sağlayacak.
A
B-Türkiye Zirvesi'nde, geri kabul anlaşmasının
uygulanması ve öngörülen şartların karşılanması
durumunda Türk vatandaşlarına vizesiz Avrupa
için Ekim 2016 hedef tarih olarak gösterildi.
Zirve kararlarında, Türkiye'nin AB katılım müzakerelerinde 17'nci fasıl olan ekonomik ve parasal politikanın 14 Aralık'ta açılacağı kayıt altına alındı.
Zirvede ayrıca AB Komisyonu'nun bazı fasılların
açılması için hazırlıklarını 2016'nın ilk çeyreğinde tamamlaması kararlaştırıldı.
Kararlarda, AB Komisyonu ve üye ülkelerin katkılarıyla Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar için "başlangıç
olarak" 3 milyar avro mali destek sağlanacağı belirtildi.
Brüksel'de yapılan AB-Türkiye Zirvesi'nde onayla-
İsrail, AB'nin "barış
sürecindeki rolünü"
askıya aldı
A
vrupa Birliği'nin illegal Yahudi yerleşim
birimlerinde üretilen mallarla ilgili kararına tepki olarak İsrail, birliğin Filistin-İsrail barış sürecindeki rolünü askıya aldı.
İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Emanule
Nahson, "(Başbakan Benyamin Netanyahu'nun talimatı doğrultusunda) AB ile barış süreci ile alakalı
tüm iletişim kanalları kapatıldı. Bu karar, AB'nin
İsrail mallarının etiketlenmesi ile ilgili attığı adımın doğrudan sonucudur" ifadesini kullandı.
İsrail devlet radyosu, ismini açıklamadığı üst
düzey bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, Başbakan Netanyahu'nun Dışişleri Bakanlığından, Filistin ile barış sürecinde AB'nin rolü konusunda yeni
bir değerlendirme yapmasını istediği, değerlendirme sonuçlanana kadar tüm diplomatik temasların askıya alınması talimatını verdiğini aktardı.
AB, 11 Kasım'da, İsrail'in, işgal altında tuttuğu
Batı Şeria'daki gayrimeşru yerleşim birimlerinde
üretilen ürünlerde "İsrail malı" etiketi kullanılmasını engelleyen bir karar almıştı.
AB'nin bu kararının hedefinin, Yahudi yerleşim
yerlerinde üretilen mallara yönelik "zaten var olan
yasaların daha etkili bir şekilde hayata geçirilmesi"
olduğu belirtilmiş, AB ile İsrail arasındaki serbest
ticaret anlaşması da Tel Aviv yönetiminin işgal altında tuttuğu Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Golan Tepeleri'ni kapsamadığına dikkat çekilmişti.
Filistin Ekonomi Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, işgal altındaki Filistin topraklarında
kurulu 250 fabrika ve farklı sektörler için üretim
gerçekleştiren 3 bin tesis bulunuyor.
İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan daha önce konuyla ilgili yapılan açıklamada, sözkonusu karar
dolayısıyla Avrupa Birliği kınanmıştı.
İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Emmanuele
Nahson, yaptığı yazılı açıklamada, "İsrail, Avrupa
Birliğinin, 1967'den beri İsrail kontrolünde olan
yerlerde üretilen ürünleri etiketleme (üretildiği yeri
yazma) kararını kınıyor.
AB'nin siyasi nedenlerle ve boykot hareketinden etkilenerek, İsrail'in vatandaşlarını hedef alan
terör dalgasıyla yüzleştiği bir dönemde böyle ayrımcılık içeren bir karar almasını teessüfle karşıladık" ifadelerini kullanmıştı.
Nahson bu kararın, İsrail-AB ilişkileri açısından da sonuçları olabileceğini söylemişti. (AA)
Türk askerinden Afgan
engellilere tekerlekli
sandalye yardımı
A
fganistan Türk Görev Kuvveti Komutanlığının (ATGK) imkanlarıyla tedarik edilen 34
tekerlekli sandalye, Afgan yetkililerle daha
önceden tespit edilen ihtiyaç sahiplerine törenle teslim edildi.
Başkent Kabil'deki Bağı Zenane (Kadınlar Bahçesi) yerleşkesinde düzenlenen törene Afganistan'daki Türk Gücü Komutanlığı’nda görevli
subaylar ile Afgan yetkililer katıldı.
Faaliyet hakkında basına bilgi veren Türk Görev
Gücü Sivil Asker İşbirliği Biriminde görevli Yüzbaşı
Serkan Koç, "Engelliler haftası münasebetiyle 34 ihtiyaç sahibi Afgan vatandaşa, tekerlekli sandalye dağıttık, Bu, şu anda bizim dağıttığımız ikinci parti
oluyor. Devamında ihtiyaç sahibi Afgan vatandaşlarımıza diğer yardımlarda da bulunacağız" dedi.
Ülkesinde çatışmaların devam ettiğini dile getiren Afganistan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Yardımcısı Necibe Afgan da "Afganistan savaş halinde bir ülke, her gün insanlar savaşlardan ötürü engelli durumuna düşüyor. Dost ülke Türkiye'nin
yardımları her daim çok etkili olmuştur. Türklerin
yardım ettiği kişiler, elinde tekerlekli sandalye alabilecek gücü olmayan insanlar.
Mesela Türk askeri, geçen defa 2 engelli kadına
tekerlekli sandalye vermişti ki onların ikisi de 23 yıldır engelliydi ama sandalye alacak maddi imkanları
yoktu. Bu faaliyet insani ve çok önemli bir yardım,
Allah onlara bu yardımların sevabını verecektir" ifadelerini kullandı.
Tekerlekli sandalye alan hem zihinsel hem de bedensel engelli olan bir genç kadının babası, "Allah
Türk halkından razı olsun, daha önce çok büyük
sorun oluyordu, kızımı kucağımızda taşımak mecburiyetindeydik. Şimdi daha rahat olduk, yardım için
çok teşekkür ederiz. Bu yardım bizim gibi fakir insanlar için çok büyük anlam ifade ediyor" sözleri ile
memnuniyetini dile getirdi.
Safiye Hasan isimli bir başka genç kadın ise "Bu
yardım benim için çok önemli. Evden çıkmak istediğimde tekerlekli sandalyeye ihtiyacım oluyordu
ama imkansızlıktan ötürü alamıyorduk. Bir yere gitmek istediğimde sandalye olmadığı için gidemiyordum. Daha önceden yoktu, çok zorlanıyordum ama
şimdi artık daha rahat oldum. Türklere çok teşekkür
ederim" şeklinde konuştu.
(AA)
nan metinde, AB ve Türkiye'nin ortak zorlukların üstesinden gelinmesinin önemini ele aldıkları belirtilerek tarafların üyelik sürecinin yeniden canlandırılmasına karar
verdiği vurgulandı.
"Bu amaçla, bugüne kadar tam olarak anlaşılamayan,
daha sık üst düzey diyaloğun AB-Türkiye ilişkisinin
geniş potansiyelini keşfetmek açısından gerekli olduğu
hususunda tarafların görüş birliği içinde olduğu" kaydedilen metinde, "Bu çerçevede, her iki taraf senede iki kez
uygun formatta zirve yapmayı kararlaştırdı" denildi.
Zirvelerin, AB-Türkiye ilişkilerinin yanı sıra uluslararası sorunları görüşmek için bir platform olacağı ifade
edilen metinde, "Düzenli görüşmeler ile güvenlik ve dış
politika konularındaki işbirliğinin terörizmle mücadeleyi
de içine alacak şekilde zenginleştirilmesi gerektiği" kaydedildi.
YENİ FASILLAR
14 Aralık 2015'te, Ekonomik ve Parasal Politika başlıklı 17’inci faslın açılacağı kaydedilen bildiride, "Buna
ek olarak Komisyon, üye ülkelerin pozisyonları hakkında peşin yargı doğurmaksızın, 2016'ın ilk çeyreğinde
bazı fasılların açılması için çalışmalarını tamamlayacak"
denildi.
Bildirinin 5. maddesinde ise vize muafiyeti konusuna
yer verildi. AB Komisyonu'nun mart ayında vize muafiyeti konusundaki ikinci raporunu yayımlayacağı belirtilen metinde, "AB-Türkiye Geri Kabul Anlaşması'nın
Haziran 2016'dan itibaren tamamen uygulanabilir olacağı" ifade edildi.
Anlaşmanın uygulanması ve şartların yerine getirilmesi durumunda Komisyon'un, üçüncü raporunu sonbaharda yayımlayarak, "Türk vatandaşlarının Ekim
2016'da vizesiz olarak Schengen ülkelerine seyahat edebilmeleri için" vize muafiyeti sürecinin tamamlanmasını
sağlayabileceği ifade edildi.
SIĞINMACILAR
Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar için finansman
sağlanması da kararlarda yer aldı. Belgede, "AB, başlangıç olarak 3 milyar avro kaynak sağlayacak" denildi.
Yük paylaşılması olarak nitelenen desteğe dair gelişmeler ışında yeni değerlendirmeler yapılacağı ifade
edilen metinde, böylece daha fazla fona da kapı aralandı.
Bildiride, Türkiye'nin 15 Ekim'de kabul edilen Ortak
Eylem Planı çerçevesinde, uluslararası korumaya ihtiyacı olmayan ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya gitmiş
olan düzensiz göçmenlerin geri kabul edilmesi ve ardından geldikleri ülkelere gönderilmesi kayda alındı. (AA)
Paris'teki COP21 gösterisinde gerginlik
B
aşkent Paris'te BM İklim Konferansı COP21 için
yapılan gösteriye polis müdahale etti. Paris'teki
Republique Meydanı'na bugün başlayan İklim
Konferansı COP21 öncesi gösteri yapmak için gelen eylemciler ve polis arasında gerginlik yaşandı.
Sayıları valilik tarafından yaklaşık 3 bin olarak açıklanan göstericiler, insan zinciri oluşturarak yarın başlayacak İklim Konferansı'nda bağlayıcı bir sonuca
ulaşılması konusunda çağrıda bulundu.
Valiliğin 13 Kasım terör saldırıları sonrasında ilan
edilen olağanüstü hal kapsamında ay sonuna kadar toplanma yasağı uygulaması nedeniyle uyarılara rağmen dağılmayan göstericilere polis, biber gazıyla müdahale etti.
Bazı göstericiler polise su şişesi ve meydanda "13 Kasım
kurbanları" anısına yakılan mumları fırlattı. Polis, gösteriyle ilgili 100 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.
Sabah saatlerinde ise toplanma yasağını protesto
eden bir grup, Republique Meydanına yüzlerce çift ayakkabı bırakmıştı.
Çevreci örgütler, Paris'in yanı sıra Sidney, Londra ve
New York olmak üzere dünyanın 50'den fazla kentinde
gösteri çağrısı yapmıştı.
Yarın başlayacak COP21 kapsamında, aralarında
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı
Barack Obama ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in de olduğu 147 devlet adamını ağırlayacak Paris'te
güvenliği sağlamak için yaklaşık 11 bin polis ve jandarma görev yapıyor.
Konferans kapsamında bugün ve yarın 40 bin kişinin
Paris'e gelmesi bekleniyor, şehirde çok sayıda yol güvenlik nedeniyle trafiğe kapatıldı.
COP21 için bugün ve yarın toplu taşıma ücretsiz
olurken polis Parislilere "mecbur kalmadıkça evlerinizden çıkmayın" ve "toplu taşıma kullanmayın" çağrısında
bulundu.
Paris Belediyesinin ücretsiz toplu taşıma uygulamasına karşılık valiliğin "toplu taşıma kullanmayın" çağrısı
sosyal medyada tartışma konusu oldu.
(AA)
Türkmenlere
saldırılar sürüyor
E
sed ve Rus güçlerinin Suriye'deki Türkmendağı'na yönelik saldırıları, Toronto'da protesto edildi.
Kanada Türk Dernekleri Federasyonu ve
Toronto Türkmen Evi tarafından Rus Başkonsolosluğu önünde düzenlenen eyleme Kerkük
Türkmenleri, Azerbaycan Türkleri, Kıbrıs Türkleri, Doğu Türkistan Türkleri ve diğer Türkler
katıldı. Ellerinde bayraklar ile Bayırbucak bölgesinde yaşanan katliama ait posterler taşıyan
grup, yoldan geçen Kanadalılara bölgede yaşananları anlattı. Gösteriye katılanlar, Kanada
Türk Dernekleri Federasyonu tarafından hazırlanan İngilizce bildiri metnini de halka dağıttılar.
Toronto polisinin başkonsolosluğun bulunduğu binanın girişinde barikat kurarak önlem
aldığı gösteride, Toronto Türkmen Evi Başkanı
Kemal Dağıstanlı, yaptığı açıklamada, Bayırbucak Türkmenlerinin katliamla karşı karşıya olduğunu söyledi. Türkiye'nin sınırı açması ile
ailelerin canlarını kurtarmaya başladığını anlatan Dağıstanlı, "Rusya'nın yaptıklarını anlamak
mümkün değil. Kırım bitti, şimdi sırada Türkmenler var. Orada IŞİD var diyorlar. Orada hiçbir örgüt yok. Irak'ta 3,5 milyon Türkmen'e
yaptıklarını şimdi de Suriye'deki soydaşlarımıza
yapıyorlar" dedi.
Kanada Türk Dernekleri Federasyonu Başkan Vekili ve Balkan Türkleri Derneği Başkanı
İsmail Vataner de Suriye'de Türkmenlere yapılan saldırıları kınadıklarını söyledi. Vataner,
"Rusya'yı, burada, kendi konsoloslukları önünde protesto etmek için geldik. Elimize katledilen çocuklar ve sivillerin fotoğrafları ulaştı. Bu
ve diğer belgelerle, Rusya'yı ve orada yaşananları Kanada Devleti'ne ve insan hakları kuruluşlarına anlatmaya devam edeceğiz. Sonuna kadar
kardeşlerimizin yanındayız. Kalbimiz onlarla"
diye konuştu.
(AA)
Hamburg
olimpiyat istemiyor
Almanya'nın 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları
için Hamburg'u aday göstermesine rağmen kent
halkından adaylığa vize çıkmadı.
Kentte yapılan referandumda halk Hamburg'un olimpiyatlara aday olmasına "hayır"
dedi. Almanya Olimpiyat Komitesi'nin (DOSB)
Frankfurt'ta gerçekleştirilen genel kurulunda,
Hamburg kenti oy birliğiyle 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları için adaylığa seçilmişti.
Hamburg Seçim Kurulu'ndan yapılan açıklamada, 650 bin 106 geçerli oyun yüzde 51,6'sı
olimpiyatların Hamburg'ta yapılmasına "hayır"
dedi. Seçime katılanların yüzde 48,4 ise olimpiyatların yapılması yönünde oy kullandı. Bu
sonuçlara göre Hamburg, Almanya adına olimpiyatlara müracaat etmeyecek.
(AA)
AIDS her yıl ortalama 1 milyon can alıyor
ABD'de Los Angeles'te, 5 Haziran 1981'de ilk kez bir grup eşcinselde rastlanan ve ABD'li oyuncu Rock
Hudson'un ölümüne de neden olan AIDS, son 34 yılda yaklaşık 34 milyon kişinin yaşamına mal oldu.
A
BD'nin Los Angeles kentinde, 5 Haziran
1981'de ilk kez bir grup eşcinselde rastlanan
AIDS nedeniyle son 34 yılda yaklaşık 34 milyon kişi öldü.
Türk Dermatoloji Derneği Veneroloji Çalışma
Grubu Yürütme Kurulu Sekreteri Doç. Dr. Kenan Ay-
doğan, 1 Aralık 2015 Dünya AIDS Günü dolayısıyla
yaptığı yazılı açıklamada, AIDS'in ciddi bir hastalık olduğunu, hastalığı önleyecek bir aşının henüz bulunamadığını, bu nedenle erken tanı ve düzenli takibin tedavi açısından önemli olduğunu belirtti.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Birleşmiş Milletler
(BM) HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS) 2014 verilerine göre, AIDS nedeniyle son 34 yılda yaklaşık 34
milyon kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.
Aydoğan, "2013 yılında 240 bini çocuk olmak üzere
2.1 milyon yeni HIV/AIDS vakası tespit edilirken, toplam 1,5 milyon kişi bu hastalık sebebiyle ölmüştür.
2014'te ise dünya genelinde 220 bini çocuk hasta olmak
üzere 2 milyon yeni hasta tespit edilmiş, 1,2 milyon kişi
hayatını kaybetmiştir" bilgisini paylaştı.
"TÜRKİYE'DE 2014'ÜN SONUNA KADAR 9
BİN 582 KİŞİDE HIV VİRÜSÜ TESPİT EDİLDİ"
Doç. Dr. Aydoğan, Türkiye'de hastalığın görülme
sıklığının dünya ile kıyaslandığında düşük olduğuna
dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Ülkemizde hastalığın görülme sıklığı yüzde 1 olmasına rağmen, her gün eklenen ortalama 6 yeni olguyla giderek artmaktadır.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, geçen yılın sonuna
kadar 9 bin 582 kişide HIV virüsü tespit edilirken, 2015
yılı sonunda bu rakamın 11 bini geçeceği tahmin edilmektedir. Özellikle son 4 yıl içinde katlanarak hızlı artışı dikkati çekmektedir."
DÜNYA AIDS'LE İLK KEZ 1981'DE TANIŞTI
AIDS, ilk kez 5 Haziran 1981'de ABD'nin California eyaletinin Los Angeles kentinde bir grup eşcinselde
görüldü.
Doktorlar, 5 eşcinselde karşılaştıkları belirtilere ve
daha önce sağlıklı olan bu kişilerin birden bire nasıl za-
türre gibi sıradan hastalıklara yakalandıklarına anlam
veremedi. Bundan bir ay sonra 26 Amerikalı eşcinselde
ender rastlanan deri kanseri teşhis edilmesinden sonra
hastalık, önce "eşcinsel kanseri" olarak adlandırıldı. 20
Mayıs 1983'te Luc Montagnier başkanlığında Paris'teki
Pasteur Enstitüsü’nden bilim adamlarının Amerikan
"Science" dergisinde yayımlanan araştırmasında, hastalığa neden olan yeni virüs "tasvir edildi" ve bir hastadan alınan virüse, lenf bezinin büyümesine yol açtığı
için önce LAV (Lymphadenopathy Associated VirusLenf bezinin büyümesiyle ilgili virüs) adı verildi.
Sonraki yıl Robert Gallo'nun Amerikalı ekibi, virüsün AIDS'in nedeni olduğunu keşfedip HTLV-II
(Human T-Lymphotic Virus type 1,2,3 - İnsan T-Lenfosit Virüsü tip 1,2,3) olarak adlandırdı. Gallo ve ekibi
yeni tanımladıkları bu virüse benzeyen diğer virüsleri
de ayırarak, ayrılan virüslere HTLV-I ve HTLV-II isimlerini verdi. Yeni tanımlanan bu virüsün etiketlenmesinden sonra Uluslararası Virüs Sınıflandırma Komitesi, virüsün adını Human Immuno Deficiency Virus
(HIV-İnsan Bağışıklığı Yetmezliği Virüsü) olarak değiştirdi.
Yıllardır milyonlarca insanı etkileyen AIDS'e dikkati çekmek ve kişileri bilinçlendirmek amacıyla
1995'te, 1 Aralık Dünya AIDS Günü olarak belirlendi.
AIDS'TEN ÖLEN ÜNLÜLER
AIDS'in dünyada kamuoyunda hızlı tanınmasında
etkili olan ilk isim, Amerikalı sinema oyuncusu Rock
Hudson oldu. Kasım 1925'te doğan Hudson, Ekim
1985'te bu hastalıktan yaşamını yitirdi.
Sovyet-Rus baleti, Mart 1938 doğumlu Rudolf Nureyev de Ocak 1993'te bu hastalığın kurbanı oldu.
İngiliz popçu Queen grubunun solisti, Eylül 1946
doğumlu Freddie Mercury de Kasım 1991'de AIDS'ten
ölen ünlüler arasında yer aldı.
(AA)
14
SPOR
Hakan’dan övgü
alan hareket
B
undesliga'nın 14. hafta maçında Schalke 04'ü
konuk eden Leverkusen'de milli oyuncu Hakan
Çalhanoğlu yaptığı hareketle büyük takdir topladı. Bayer Leverkusen-Schalke 04 karşılaşması 1-1 berabere sonuçlandı. Mavi-beyazlı ekibin golünü Eric
Maxim Choupo-Moting'den, Leverkusen'in golü topu
kendi kalesine gönderen Sascha Riether'den geldi.
Hakan Çalhanoğlu'nun bir köşe vuruşu öncesinde
tribünlerden saha içine atılan ekmek parçalarını toplaması, üç kez öpüp alnına götürdükten sonra saha dışına
koyması takdirle karşılandı.
1 ARALIK 2015
SALI
51-24
Yenimahalle yeniden zirvede
RAHİM AĞACIK
Y
enimahalle Belediyesi Spor Kulübü Bayan
Hentbol Takımı dinlenmeden başarıdan başarıya koşuyor. Avrupa Kupa Galipleri Kupası
maçları sebebiyle ertelenen lig maçlarını arka arkaya
oynayan takım yeniden ligin zirvesine yerleşti.
Geçtiğimiz hafta Bursa Dikkaldırım Spor Salonu’nda rakibi Osmangazi Belediyesi takımını 45-25
yenen Altın Kanatlı Melekler hafta sonu Ankara THF
YUNUS MALLI’DAN TARİHİ GOL
Spor Kompleksi’nde oynanan maçta Sivas Belediyesi
Spor Kulübü’nü 51-24 mağlup etti. Her iki maçta toplam 24 gol atan Olga ise ligde gol kraliçeliğine emin
adımlarla yürüyor.
“LAYIKIYLA OYNADILAR”
Her iki maçta genç oyuncuları oynatma imkanı
bulan Antrenör Serdar Eler, “Avrupa Kupa Galipleri
Kupası sonrası yolculuk ve maçlardan yorulan takımımıza genç kardeşleri destek verdi. Her iki maçta da
Milli futbolcu Yunus Mallı'nın forma giydiği Mainz
05, sahasında Eintracht Frankfurt'u 2-1 mağlup etti.
Mainz 05'in gollerini 5. dakikada Yoshinori Muto ve
42. dakikada Yunus Mallı kaydetti. Frankfurt'un tek
golü 61. dakikada Haris Seferovic'ten geldi.
Yunus Mallı'nın golü Bundesliga'da atılan 49 bininci gol oldu. Bu ay Türkiye Milli Takımı'na çağrılan
genç oyuncu bu sezon 8. golünü attı.
Almanya Birinci Futbol Ligi'nde (Bundesliga) 14.
hafta maçında Hertha Berlin'i 2-0 yenen Bayern Münih
liderliğini sürdürdü. Allianz Arena'da oyanan maçta Bayern Münih ilk yarıda Thomas Müller ve Kingsley Coman'ın golleriyle başkent ekibini 2-0 mağlup etti.
Bavyera ekibi 14 haftada 40 puan toplayarak bu
alanda yeni bir rekora imza attı. Bu sezon 13. golünü
atan Thomas Müller kariyer rekorunu egale etti. Liderin en yakın takipçisi Borussia Dortmund, sahasında
Stuttgart'ı 4-1 mağlup etti.
(AA)
Halkbank
kafilesi Rusya'da
H
alkbank Voleybol Takımı, Erkekler DenizBank
CEV Şampiyonlar Ligi mücadelesi için Rusya'nın Kazan kentine gitti.
Kulüpten yapılan açıklamaya göre Halkbank, Şampiyonlar Ligi D Grubundaki üçüncü maçında, yarın
Rusya'nın Zenit Kazan takımıyla deplasmanda karşılaşacak.
Havalimanında Kazan'daki Türk konsolosluk yetkililerinin karşıladığı Halkbank kafilesi, sorunsuz bir
şekilde ülkeye giriş yaptı ve konaklayacağı otele geçti.
Sain Petersburg Kazan Spor Salonu’nda, Zenit Kazan'la karşı karşıya gelecek Halkbank takımına Türkiye
Voleybol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet
Göksu da eşlik ediyor.
"ARKADAŞLARIMA GÜVENİYORUM"
Halkbank Erkek Voleybol Takım Kaptanı Ulaş Kıyak, yorucu bir yolculuktan
sonra Kazan'a ulaştıklarını belirterek,
"Burada hem çalışıp hem dinleneceğiz. Halkbank takımı her maça
kazanmak için çıkar. Buradan puanla dönmek için elimizden geleni yapacağız. Arkadaşlarıma
güveniyorum" ifadelerini kullandı.
Takımın milli oyuncularından Emre Batur da
önce fiziksel koşullara uyum sağlayacaklarını ardından da Zenit mesaisine
başlayacaklarını belirtti. Emre, Türkiye'ye puanla dönmek için iddialı olduklarını kaydetti.
(AA)
Türk Telekom,
KTP deplasmanında
B
asketbol FIBA Erkekler Avrupa Kupası'nda Türkiye'yi temsil eden takımlardan Türk Telekom, J
Grubu'ndaki altıncı ve son maçında yarın Finlandiya'nın KTP Basket ekibiyle deplasmanda karşılaşacak.
KTP Basket ile Türk Telekom arasındaki karşılaşma,
Steveco Arena'da TSİ 18.30'da başlayacak. Grupta oynadığı 5 maçı da kazanarak liderliği daha önce garantileyen
Türk temsilcisi, KTP Basket karşısında da galip gelerek
namağlup unvanını sürdürmeyi hedefliyor. İlk maçında
Makedonya'nın Kumanovo takımını Ankara'da 93-71,
ikinci haftada deplasmanda Rosa'yı 84-68'lik skorla yenen Türk Telekom, üçüncü karşılaşmada sahasında Finlandiya'nın KTP-Basket takımını 108-66 mağlup etti.
Türk temsilcisi, dördüncü maçında deplasmanda Kumanovo'yu 84-75 ve beşinci maçında da sahasında Rosa'yı
89-72'lik skorla yendi.
(AA)
uzun süre sahada kalan gençler bizleri mahcup bırakmadı ve layıkıyla oynadılar” dedi.
Belediye Başkanı Fethi Yaşar, “Yoğun maç temposu sebebiyle dur durak bilmeden başarıdan başarıya
koşan takımımıza teşekkür ediyor. Ligde yeniden birinci sıraya yerleştikleri için tebrik ediyorum” dedi.
Yenimahalle Belediyesi Spor Kulübü iki Avrupa
maçı ve iki lig maçından hemen sonra Çarşamba günü
Üsküdar Belediyesi Spor Kulübü’nü ağırlamaya hazırlanıyor.
Futbol: Spor Toto
Süper Lig'de görünüm
S
Deplasmandan 1 puan aldı
S
por Toto 2’nci Lig Kırmızı Grup 14’üncü hafta mücadelesinde deplasmanda
Ankara Demirspor ile karşılaşan Başkent
ekibi Ankaragücü maçtan berabere ayrıldı.
Ankaragücü’nün gollerini 45’inci ve
87’nci dakikalarda Adem Sağlam atarken
Ankara Demirspor'un gollerini ise 21’inci
dakikada Enes Cebeci ve 63’üncü dakikada
Emre Akdağ kaydetti.
Başkent ekibi bu sonuçla Spor Toto 2’nci
Lig Kırmızı Grup’ta puanını 24 yükseltti ve
3’üncü sıraya yerleşti.
(Başkent)
Üst üste dördüncü galibiyet
PTT 1. Lig'de Samsunspor'u 2-0 yenen Giresunspor, bu sezon üst üste 4. galibiyetine imza attı. Karadeniz ekibi, son 4 maçta elde ettiği 12 puanla, lider Kardemir Karabükspor ile arasındaki puan farkını 2'ye indirdi. Ligde son 4 maçını
kazanan Giresunspor, haftayı 21 puan ve averajla 6. sırada kapadı. Sezona 32'lik Kardemir Karabükspor yenilgisiyle başlamasına rağmen üçüncü
haftada evinde Adanaspor'u 2-1 ve dördüncü haftada deplasmanda
Göztepe'yi 1-0 yenen Giresunspor, 10. haftaya kadar galip gelme başarısı gösteremedi. Teknik Direktör Sefer Yılmaz'ın görevine son
verilmesinin ardından yeni Teknik Direktör Erkan Sözeri ile 9. haftada Kayseri Erciyesspor'a 2-1 mağlup olan yeşil-beyazlı ekip,
10. haftada evinde Altınordu'yu 1-0 yenerek 5 hafta sonra ilk
kez galip geldi.
Erkan Sözeri yönetiminde çıkışa geçen Giresunspor, 11.
haftada deplasmanda Adana Demirspor'u 3-2, 12. haftada
Karşıyaka'yı 3-1 ve bugün de deplasmanda Samsunspor'u
2-0 yenerek son dört maçından 12 puan aldı.
(AA)
İç sahada kaybediyor
Spor Toto
Süper Lig'de
sahasında Akhisar Belediyespor'a 2-0 mağlup olan Beşiktaş, bu sezonki puan kayıplarının çok büyük bölümünü seyircisi önünde yaşadı. Teknik Direktör Şenol Güneş yönetiminde sezona iyi başlayan siyah-beyazlı takım, ligde 10 maç aradan
sonra mağlup olduğu Akhisar
Belediyespor karşılaşmasıyla sahasındaki ikinci kez yenilgiyle ayrıldı. Süper Lig'de ilk 13 haftasında
hanesine 29 puan yazdıran Beşiktaş,
bu sezon kaybettiği 10 puanın 8'ini sahasında yitirdi.
Yeni stadı Vodafone Arenanın yapımının sürmesi nedeniyle iç saha maçlarını
Atatürk Olimpiyat Stadı
ve Başakşehir Fatih Terim Stadı'nda oynayan siyah-beyazlı ekip, bu statlarda çıktığı 7 maçtan 4 galibiyet, 1 beraberlik ve 2 mağ-
lubiyetle ayrıldı. Ev sahibi olduğu maçlarda Medipol Başakşehir, Fenerbahçe,
Çaykur Rizespor ve Medicana Sivasspor'u
yenen Şenol Güneş'in ekibi, Kasımpaşa
ile berabere kaldı, Trabzonspor ve Akhisar
Belediyespor'a mağlup oldu.
Beşiktaş, Spor Toto Süper Lig'de bu
sezon deplasmanda en başarılı takım olarak dikkati çekiyor. Dış sahada hiç mağlubiyet yaşamayan siyah-beyazlı takım,
sadece bir beraberlikle 2 puan kaybetti.
Deplasmanda Mersin İdmanyurdu, Gaziantepspor, Eskişehirspor, Antalyaspor ve
Bursaspor ile oynadığı maçlardan galibiyet alan Beşiktaş, Gençlerbirliği ile berabere kaldı.
DAHA ÇOK GOL ATTI
Beşiktaş, Süper Lig'de bu sezon dış
saha maçlarında daha skorer bir performans ortaya koydu. Rakip sahalarda 18
kez ağları havalandıran siyah-beyazlı ekip, sahasında ise 12 gol kaydetti. Beşiktaş, deplasman maçlarında 5 gol yerken,
sahasındaki karşılaşmalarda ise rakiplerinin 9 golünü engel olamadı.
(AA)
por Toto Süper Lig’in 13. haftasında lider Beşiktaş sahasında Akhisar Belediyespor'a 2-0 yenildi.
İstanbul'da oynanan karşılaşmaya konuk Akhisar Belediyespor golle
başladı. Manisa temsilcisi 4. dakikada Güray Vural'ın golüyle
1-0 öne geçti. İlk yarı bitmeden
40. dakikada Sami ile ikinci golünü bulan Akhisar Belediyespor devreye 2-0 önde girdi.
İkinci yarıda da rakibine pozisyon vermeyen konuk ekip sahadan 3 puanla ayrıldı. Beşiktaş aldığı yenilgiye rağmen 29 puan
ve maç fazlasıyla liderliğini sürdürdü. Akhisar
ise 25 puanla üçüncü sıraya yükseldi.
CİMBOM YİNE
KAZANAMADI
Galatasaray, deplasmanda Kasımpaşa ile 2-2 berabere kalarak, şampiyonluk
yolunda 2 puan kaybetti.
Teknik Direktör Mustafa
Denizli'nin ilk maçında sarıkırmızılılar, 13. dakikada Burak Yılmaz ve 51. dakikada Hakan Balta ile iki kez öne geçmesine karşın üstünlüğünü koruyamadı. Ev sahibi Kasımpaşa bu gollere 32.
dakikada Hakan Arslan ve 76. dakikada
Titi ile karşılık verdi.
Gençlerbirliği, sahasında Gaziantepspor
ile 2-2 berabere kaldı. Başkent ekibi 2-0 öne geçmesine karşın 9
kişi kalan rakibi önünde sahadan 1 puanla ayrıldı.
Gençlerbirliğinin gollerini
34. dakikada
Stancu ve 45.
dakikada El
Kabir atarken,
konuk ekibin golleri ise 89. dakikada
Muhammet Demir ve
90+2. dakikada Camara'dan geldi.
Gaziantepspor'da Arokoyo 73. dakikada, Chibuike de
85. dakikada kırmızı kart görerek oyun dışında kaldı.
(AA)
Puan Durumu
TAKIMLAR:
O G
1. BEŞİKTAŞ
13 9
2. FENERBAHÇE
12 8
3. AKHİSAR BELEDİYESPOR13 7
4. GALATASARAY
13 6
5. MEDİPOL BAŞAKŞEHİR 13 7
6. KASIMPAŞA
13 5
7. TORKU KONYASPOR
13 5
8. ÇAYKUR RİZESPOR
13 4
9. TRABZONSPOR
12 5
10. ANTALYASPOR
13 4
11. OSMANLISPOR
13 4
12. BURSASPOR
13 5
13. GAZİANTEPSPOR
13 4
14. KAYSERİSPOR
13 3
15. GENÇLERBİRLİĞİ
13 3
16. MEDICANA SİVASSPOR 13 1
17. MERSİN İDMANYURDU 13 1
18. ESKİŞEHİRSPOR
13 2
B
2
3
4
5
2
5
5
6
2
5
3
0
3
5
4
7
4
1
M
2
1
2
2
4
3
3
3
5
4
6
8
6
5
6
5
8
10
A
30
19
19
30
19
17
14
19
15
20
16
14
11
10
14
15
14
12
Y AV
14 16
10
9
11
8
18 12
12
7
11
6
16 -2
16
3
15
0
23 -3
15
1
18 -4
20 -9
12 -2
19 -5
20 -5
29 -15
29 -17
P
29
27
25
23
23
20
20
18
17
17
15
15
15
14
13
10
7
7
SPOR
1 ARALIK 2015
SALI
2-2
Yine puan kaybedildi
S
por Toto Süper Lig'de Gençlerbirliği,
Gaziantepspor ile sahasında 2-2 berabere kaldı.
Gençlerbirliği Teknik Direktörü Mehmet Özdilek, Gaziantepspor ile oynadıkları
maçta, rakibin 9 kişi kalmasına rağmen kazanamamalarının izahının olmadığını söyledi. Özdilek, 2-2 sona eren Gaziantepspor
maçının ardından yaptığı açıklamada
Gençlerbirliği'nin ilk yarıda her yönüyle iyi
oynadığını belirterek, "İlk devre iyi oynayan, girdiği pozisyonlardan sadece 2'sini
gole çeviren, cömert bir Gençlerbirliği ama
ikinci yarı bunun tam tersi bir Gençlerbirliği vardı" değerlendirmesinde bulundu.
Bu sezon dördüncü kez son dakikalarda
puan kaybı yaşadıklarına dikkati çeken Özdilek, "Bu kez rakip 9 kişi. 11'e 9'un izahı
yok. Direnci tamamen düşmüş bir takıma
karşı olayın rengi başka olacakken, inanılmaz pas hataları sonrasında yenilen 2 gol.
Rakip beklemediği 1 puanı aldı. Rakip havlu
atmışken, karşılaşma 11'e 9 oynanırken bu
beraberliğin mazereti yok" diye konuştu.
Takım olarak gerekeni yapamadıklarını,
oyuna sonradan giren futbolcuların da katkı
vermediğini dile getiren Özdilek, "Kadrodaki futbolcu arkadaşlarla ilk yarının sonuna kadar beraberiz. Çok çalışacağız yapacak
başka da bir şeyimiz yok" dedi.
Özdilek, Gaziantepsporlu Muhammet
Demir'den de övgüyle bahsederek, "Muhammet bugün bir gol bir asistle yine işi bitirdi"
şeklinde konuştu.
Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav,
maçın ardından gazetecilere yaptığı açıkla-
mada karşılaşmanın ilk yarısında sezonun
en iyi futbolunu oynadıklarını ifade etti.
Karşılaşmanın ikinci yarısında yapılan
değişikliklerin takıma yaramadığını belirten, Cavcav, "9 kişi oynayan rakibimizle
berabere kaldık. Bizim için hayati önem taşıyan bir maçtı ama yapacak bir şey yok.
Önümüzdeki maçlara bakacağız" diye
görüş belirtti.
GAİANTEPSPOR CEPHESİ
Gaziantepspor Teknik Direktörü Mutlu
Topçu, karşılaşmada eksildikçe güçlendikle-
rini söyledi. Topçu, ilk yarıda maçın atmosferine ayak uyduramadıklarını, pas yapmaya
çalıştıkları dönemde Gençlerbirliği'nin forvetlerini uzun toplarla buluşturarak, devreye
2-0 önde girdiğini dile getirdi.
Gaziantepsporlu futbolcuların ikinci yarıda 'ben bu maça ortak olacağım' dediğini
kaydeden Mutlu Topçu, şöyle konuştu:
"Eksildikçe güçlendik 10 kişi kaldık güçlendik, 9 kişi kaldık daha da güçlendik. Bu
bir onur mücadelesiydi. Kaptanımız Muhammet Demir sorumluluk aldı. Bugün çok
istedi ve istediğini de aldı."
(AA)
SPOR KULİSİ
Yusuf YALKIN
Bir başarı öyküsü…
Yıllar önce Atatürk Spor Salonu’nda
antrenman izliyorum…
Yıldızlar Projesi kapsamında seçmelere katılan çocuk yaştaki hentbolcü
adayları var sahada…
Dönemin Hentbol Federasyonu Başkanı Prof. Yavuz İmamoğlu da yanımda…
“Hocam” dedim, “Şu solak çocuğu
fark ettiniz mi?..”
Prof. İmamoğlu adeta irkildi ve “Fark
etmez miyim!.. İnanılmaz şeyler yapıyor! Çok yetenekli. Hani antrenörler
solak oyun kurucu arıyorlardı” dedi.
“Hocam sen o işi bana bırak… Bak
şimdi ne yapacağım…” diyerek sahaya
indim.
Teknik Kurul üyeleri de oradaydı…
Ben de o dönem federasyonda as başkanım…
“Arkadaşlar kimse kusura bakmasın
ama bu solak elli çocuğu Balkan Şampiyonası’nda genç milli takıma alacaksınız… Hiç kimse bana sakın yaşı küçük
falan filan demesin… Çok akıllı, çok yetenekli ve çok cesur. Tekrarlıyorum, bu
çocuk genç milli takımda oynayacak…”
dedim.
Bozuldular tabii…
***
Ama aradan yıllar geçti. Bu çocuk
Türkiye’nin 1 numaralı hentbolcüsü
oldu…
500’den fazla milli formayı giydi…
Bu ülkede aynı anda yıldız, genç ve A
milli takımlarda oynayan tek oyuncu oldu.
Kulübünde ve milli takımlarda bir
çok maçın kazanılmasında “En aktif
rolü” üstlendi.
Bu arada akademik kariyerini sürdürdü.
Daha sonra antrenörlük hayatına başladı…
“Ya iyi de kim bu?” diyeceksiniz şimdi…
***
Serdar Eler’den söz ediyorum…
Hani Yenimahalle Belediyesi Bayan
Hentbol takımını başarıdan başarıya götüren kişi var ya…
İşte ondan bahsediyorum size…
Ortada bir gerçek var.
Serdar, Yenimahalle kulübüne gidene
değin, burada bir dinamizm yoktu.
Üzerlerine adeta ölü toprağı serpilmiş
gibiydi.
2012-13 sezonunda kolları sıvadı
Serdar!
Zor görevler onun için bir yaşam biçimiydi.
İşe, yönetim- sporcu- antrenör kaynaşmasıyla başladı. Takım ruhunun başarının ilk anahtarı olduğunun
bilincindeydi. Genç ve tecrübeli oyuncuları en iyi şekilde harmanladı ve ardından ligde “Çifte kupalı şampiyonluklar”
gelmeye başladı.
Ve sonunda takımını Avrupa Kupa
Galipleri Kupası’nda ilk 16’ya sokmayı
başardı…
***
Şimdi burada duralım.
Başarı asla tek başına olmaz; ekip işidir.
Yardımcı antrenör ve oyuncuların
büyük özverisinin ve çabasının yanı sıra,
Serdar’ın bu başarısında Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Başkan Vekili Mehmet
Kartal, Yardımcılar Erhan Aras, Başar
Bal, Yaşar Neslihanoğlu, Şube Sorumlusu Mesut Bolatcan ile tüm idarecilerin
önemli payları bulunuyor.
Yenimahalle Belediyesi Bayan Hentbol Takımı şu an Ankara’nın en başarılı
markası olduysa, bu “Ekip çalışmasına”
inanmalarından kaynaklanıyor!..
Galatasaray kayıplarda!
G
Futbolculardan anlamlı pankart
S
por Toto Süper Ligi'nde Gençlerbirliği ile Gaziantepspor, 19
Mayıs Stadyumu'nda karşılaştı. Gençlerbirliği takımı karşılaşma
öncesi pankart açtı. “Kadına şiddete dur de!” yazan pankartı iki
takımın oyuncuları maç başlamadan önce sahaya çıkarak açtı.
Osmanlıspor kupa maçına hazır!
METİN FIRAT
Y
15
arın kendi sahasında Ziraat Türkiye Kupası 3’üncü Tur eleme
maçında Büyükçekmece Tepecikspor’u ağırlayacak olan Osmanlıspor, bu maçın hazırlıklarını devam ettirerek tamamladı.
Ziraat Türkiye Kupası 3’üncü Tur eleme maçında 2’nci Lig ekiplerinden Büyükçekmece Tepecikspor’la yarın kendi sahasında karşılaşacak olan Başkent ekibi, oynayacağı maçın hazırlıklarını sürdürdü.
Tecrübeli Teknik Adam Mustafa Reşit Akçay yönetimindeki antrenmana, Mor-Sarılı oyuncular ısınma koşusuyla başladı. Koordinasyon ve pas çalışmasının ardından taktik ağırlıklı çalışma yapan
ekip oynanan çift kale maçla günün tek antrenmanını tamamladı. 1,5
saat süren çalışmalara kalecilerden Artur Moraes, Avdija Vrsajevic
ve Tiago Pinto katılmaz Serdar Deliktaş ve Papa Ndiaye takımdan
ayrı düz koşu yaptı.
Diğer yandan kaleci Ahmet Şahin ise takımdan
ayrı koşu yaptıktan sonra kaleci antrenörü Hakan
Polat nezaretinde özel çalıştı.
KALECİ HAKAN'A KUTLAMA
Osmanlıspor'un kalecilerinden Hakan Canbazoğlu'na antrenman bitiminde doğum günü kutlaması yapıldı. Takım arkadaşlarının organize ettiği
kutlamada Hakan, kendisi için hazırlanan pastanın
mumlarını üfleyerek 28 yaşına 'merhaba' dedi.
OSMANLISPOR’UN MUHTEMEL 11’İ
Hakan Canbazoğlu, Mehmet Güven, Hakan Aslantaş, Pinto, Uğur Demirok, Serdar
Deliktaş, Erdal Kılıçaslan, Musa Çağıran,
Numan Çürüksu, Torje, Ndiaye.
alatasaray, Teknik Direktör Mustafa
Denizli yönetiminde çıktığı ilk maçta Kasımpaşa ile 2-2 berabere kaldı.
Spor Toto Süper Lig'in 13. haftasında Kasımpaşa'ya konuk
olan sarı-kırmızılı ekip, rakibi karşısında bir puana
razı olarak son haftalardaki kayıplarını sürdürdü.
Galatasaray Teknik Direktörü Mustafa Denizli, 22 beraberlikle tamamlanan
Kasımpaşa maçında alınan
bir puandan memnun olduğunu söyledi. Müsabaka
sonrası düzenlenen basın
toplantısında konuşan
Mustafa Denizli, "Mevcut görüntümüzle ben
bir puanı kazanç olarak değerlendiriyorum" dedi.
Yaşanılan zafiyetleri en aza indirmek için
çalışmaları gerektiğini söyleyen
Denizli, "Böyle zorlu bir rakibe
karşı en azından iki kez öne geçmenin avantajını kullanabilseydik,
güven duygusu anlamında ayrı bir
kazanç olacaktı. Bu görüntüyle burada bir puan iyidir. Gelecek haftalarda kazanarak daha mutlu olacağız" diye konuştu.
Takım olarak eksiklerinin bulunduğunu anlatan tecrübeli teknik
adam, "Bunları aştığımızda, kafamızdaki işleri başarmış oluruz. Sadece iki antrenmanda takımla çalışarak bu maça çıkmak kolay değil. Oyuncularımla konuşmalarımızın önemli kısmı yardımlaşma ve mücadele üzerineydi"
ifadelerini kullandı.
"ZAMANA
İHTİYACIMIZ VAR"
Denizli, sarı-kırmızılı takımın son haftalarda hiç beklemediği puan kayıpları yaşayarak
psikolojik olarak da çok yıprandığını belirterek, "Zaman her
şeyin ilacıdır. Eksikleri tespit
ettik ve ediyoruz. Bunlar çözülecek. Sıkıntılar çözülmek için
vardır. İnşallah ekip olarak üstesinden geliriz" değerlendirmesinde bulundu.
Mustafa Denizli,
takımı istediği seviyeye getirebil-
mesi için belli bir zamana ihtiyacı olduğunu
ancak mevcut süreçte böyle bir imkanın ise
bulunmadığını aktardı.
İlk yarının tamamlanmasının ardından
devre arasını nasıl değerlendireceklerini
planladıklarını vurgulayan Denizli, "Bize 56 haftalık bir süreç gerekiyor. Gerçek anlamda birbirimizi tanıma, oyunu oturtma
açısından zamana ihtiyacımız var ama bu
kadar zaman da bekleyemeyiz. Takımı bu süreçte, treni kaçırmadan istediğimiz seviyeye
getirmemiz lazım. Önemli olan, bu dönemi
çok az kayıpla, mümkünse kayıpsız geçmek.
Biz bu durumu düzeltiriz. Futbolcularımız
yeterli kaliteye sahipler" şeklinde konuştu.
Takıma takviye isteyip istemeyeceğiyle
ilgili olarak Denizli, "Daha iki günde 'şuna
ihtiyacımız var' demek doğru olmaz. Önümüzdeki günlerde netleşir. Belki hiç düşünmediğimiz bölgeler için de düşünebiliriz.
Bugünden bir şey söylemek mümkün değil'
yorumunu yaptı.
KASIMPAŞA CEPHESİ
Kasımpaşa Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, 2-2 berabere kaldıkları Galatasaray maçında galibiyeti kaçırdıklarını söyledi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Rıza Çalımbay,
"Takımımı tebrik ediyorum. Maçın sonuna kadar kimse oyundan kopmadı ve herkes mükemmel mücadele etti. Bu sonuç, oyunumuzun karşılığı değildi. Rahat kazanmamız gerekiyordu. İnanılmaz pozisyonlar yakaladık ve
iyi mücadele ettik. Maalesef fırsatları değerlendiremedik" diye konuştu.
DENİZLİ DE ÖNLEYEMEDİ
Galatasaray, 13. dakikada Burak Yılmazla öne geçerken, 32. dakikada Hakan Arslan
Kasımpaşa adına skoru eşitledi. Hakan Balta'nın 52. dakikadaki golüyle bir kez daha
öne geçen sarı-kırmızılı takım, 76. dakikada
Titi'nin golünü önleyemeyince müsabaka 22 sonuçlandı.
Galatasaray, 13. hafta itibarıyla puanını
23'e çıkarırken, zirve yarışında 2 önemli puan daha yitirdi. Kasımpaşa, Galatasaray karşısında birçok önemli pozisyon yakalamasına karşın, son vuruşlarda etkisiz kalınca
galibiyete ulaşamadı.
Kasımpaşa önünde bir puana razı olan
Galatasaray'ın ligdeki galibiyet hasreti 3 maça çıktı. Ligin 11. haftasında deplasmanda
Çaykur Rizespor'a 4-3 yenilen sarı-kırmızılılar, 12. haftada evinde Antalyaspor ile 3-3
berabere kalırken, Kasımpaşa karşısında 22'lik skorla maçı tamamladı ve son 3 maçında 7 puan yitirmiş oldu.
(AA)
BAŞKENTTEN BAKIŞ
Ertan GÜNÇİNER
[email protected]
Bir zamanlar kardeştik!..
1 Aralık 2015 Salı
www.baskentgazete.com.tr
FİYAT: 25 Kr
Animasyon, çizgi film ve
dijital oyun akademisi açıldı
Gösterge Bilim ve Sanat Akademisi eğitimlerine başladı. Akademi Kurucusu Erdem
Dağdemir, dünyanın dijitale doğru gittiğini belirterek, akademide bilim ve sanat
bağlamında anlama, öğrenme, ve yorumlama eğitimleri verildiğini söyledi.
G
österge Bilim ve Sanat Akademisi (GBSA), animasyon,
çizgi film ve dijital oyun eğitimlerine başladı. Ataşehir'de başlattıkları faaliyetlere ilişkin açıklama yapan
akademinin kurucusu Erdem Dağdemir, akademide, bilim ve
sanat bağlamında "anlama", "öğrenme" ve "yorumlama" üzerine eğitim vermek istediklerini kaydetti.
Dağdemir, dünyanın dijitale doğru gittiğini belirterek,
"Oyun oynadığımızda ve bir çizgi film izlediğimizde duygu
durumlarına geçiyoruz. Burada karşı tarafta oyunu oynayan
veya çizgi filmi izleyen kişilerin duygu durumlarının incelemelerini yapıyoruz. Göz hareketlerini izliyoruz mesela. Bunda
birazcık da nörobilimden yararlanıyoruz" ifadelerini kullandı.
Görsel iletişim alanında üretme, anlama ve
yorumlama biçimleri üzerine çalıştıklarının altını çizen Dağdemir, "Görsel iletişim materyallerinin üretilmesi, karşı tarafın nasıl anladığı ve
nasıl yorumlandığı üzerine çalışmalar yapıyoruz. Bununla alakalı bir sanat ekibi oluşturuluyor" dedi.
Dağdemir, kara kalem çizimleriyle başladıkları
eğitimin, 2 ve 3 boyutlu çizimlerle devam ettiğini
söyleyerek, şunları kaydetti:
"Burayı bir bütün olarak düşünün. Bütünün içerisinde çizgi film de yapılıyor. Bütünü de şöyle düşünün, karakalemden başladı, 2 boyutlu çizimlere
geçti. Ardından 3 boyuta taşıdı. Işığı ve rengini koydu. Sonraki basamakta bunu kodladığınız andan itibaren, bu
oyun olur. Senaryo anlamında giderseniz, animasyon, çizgi
film olur."
çok satıyor şu anda. Diğerlerini yapma imkanı bulamadıkları
için yapamıyorlar zaten" diye konuştu.
GBSA kurucusu Dağdemir, akademide eğitim alan gençlerin, çizimden başlayarak, oyun yapmaya başladıklarını, sinema
ve televizyon sektöründe jenerik hazırlama, jeneriklerin oluşumu, görsel efektler, çizgi film, animasyon ve reklam hazırlayabilecek duruma geldiklerini aktardı.
Eğitimlerin ikinci basamağının çizgi film üzerine olduğunu
dile getiren Dağdemir, Türkiye'de çok fazla çizgi sinema üzerine çalışma yapılmadığına
da dikkati çekti.
Erdem Dağdemir,
sadece bir mesaj
oluşturup onu
sunmak yerine,
mesajın karşı tarafta nasıl algılandığı üzerinde
de çalışmak istediklerini söyledi.
(AA)
"TÜRKİYE'DE, 250 MİLYON LİRALIK BİR
OYUN SEKTÖRÜ VAR"
Türkiye'de oyun sektörünün çok fazla gelişmediğine
vurgu yapan Dağdemir, "Baktığınızda dünyanın
en genç nüfuslarından birine sahibiz. Bizim en
çok çalışma yaptığımız alan, gençlerin istihdam
edilmesi. Buraya gelsin, eğitimini alsın ama bizim
anlaşmalı olduğumuz yerlerde de istihdam olsun.
Mesela projelerimizin içine de kendi projeleri içerisine de dahil olabilirler. Türkiye'de şu anda, 250 milyon liralık bir oyun sektörü var. Çok da bilinmemesine rağmen, ağırlıklı olarak aplikasyon üzerinde piyasa var. Aplikasyon daha
İzel’den
öğretmenlere
özel konser
Sevilen sanatçı İzel, Edirne Valiliği'nin
himayesinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve
Trakya Üniversitesi'nin işbirliğinde, öğretmenler için özel konser verdi.
Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezi Konservatuvar Salonu'nda düzenlenen
İzel konserine, çok sayıda öğretmen ve davetli katıldı. Sevilen sanatçı İzel, gecede eski
ve yeni şarkılarını seslendirirken, konseri dinleyen Edirneli müzikseverler sanatçıya eşlik
ederek güzel bir akşam yaşadı.
Edirne İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin
Özcan, kente gelerek öğretmenler için verdiği
konser için ünlü sanatçıya teşekkür etti ve
tüm öğretmenler adına kendisine çiçe takdim etti.
(İHA)
Blogger anneler,
Minipolis’te bir araya geldi
Çocukların eğlenerek öğrendiği
ve birçok mesleği deneyimleme şansı
bulduğu Minopolis ile Şehrin Çocuk
Hali’nin ortaklaşa düzenlediği proje,
blog yazarı anneleri ve çocuklarını bir
araya getirdi.
Birçok blog yazarı annenin ve çocuklarının katıldığı “Blogger Anneler
Toplantısı’’ etkinliğinde çocuklar,
meslekleri deneyimlerken keyifli saatler geçirdi. Kendi bloglarının yer aldığı internet sitelerinin kurucuları olan
anneler, yazar Derya Özel ve Ayşe
Kucuroğlu’nun bir araya geldiği etkinlikte, ‘define bulma’ oyunu ile eğlenen çocuklar oyunun ardından
sürpriz bir doğum günü kutlaması ile
karşılaştı. Toplantıya çocukları ile katılan Ayşe Kucuroğlu çalışan bir an-
“Oyunculuk benim için nefes almak gibi”
T
elevizyon dizisi Karagül'e, Sevda karakteri olarak giren ve gelecek vaat eden oyuncular
arasına ismini yazdıran Özlem Maden,
oyunculuk hikayesini ve hedeflerini Ankara
Life Dergisi okuyucularıyla paylaştı.
Lise yıllarında tiyatroyla tanıştığını belirten Özlem Maden, hiperaktif bir çocukluk geçirdiğini ve bu yönünü avantaj olarak kullanarak
her fırsatta kendini geliştirmeye ve keşfetmeye özen gösterdiğini kaydetti.
Edebiyat öğretmeninin yönlendirmesiyle ilk tiyatro deneyimini yaşayan genç
oyuncu, yaptığı işi, hayata tutunma sebebi olarak adlandırarak şunları söyledi:
"Oyunculuk hiç aklımda olmayan,
kendimde keşfedemediğim bir yetenek
oldu benim için. Ortaokulda başlayan
judo maceram büyük bir hevesle devam
ederken, bir gün lisede edebiyat öğretmenim 'tiyatro yapmalıyız' dedi ve o günden
sonra içimde büyümesi gereken yaşam
kaynağımı buldum. Devamında DPÜ Tiyatrosu beni bünyesine dahil ederek hayat
çizgimi belirledi. Sonra konservatuar sınavları için planlı çalışmalar ve hedefler
derken yedi yıldır tükenmeden hedefime
kilitlendim. Şimdi de emin adımlarla
ilerlediğimi düşünüyorum. Oyunculuk
benim için sadece bir iş değil nefes gibi
oldu. Belki bencilce olacak ama kendimle gurur duyuyorum çünkü tüm kötülüklere ve engellere rağmen pes
etmeyerek yoluma devam ettim. Öyle
bir şey ki şu an hayata tutunma sebebim olacak kadar yüceldi. Halbuki
herkesten ve her şeyden daha nankördür bizim mesleğimiz. Ama bu
mücadelenin sonucunu bir şekilde
takdir ile alıyorsunuz."
Maden, "Her karakterin ayrı bir hi-
Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin
tarihi bir kaç önemli dönüm noktasından
geçmiştir...
Bunların en önemlilerinden biri, Çarlık
Hükümeti'nin yıkılmasında Osmanlı ordusunun Çanakkale'deki direnişinin oynadığı
önemli roldür...
Bu olay kimi zaman Birinci Dünya Savaşı'na girişimizi "aklamak" için kullanılmıştır...
Ancak o dünya savaşına Türk üniforması
giydirilen Alman subaylarının Rus limanlarını bombalaması ile girdiğimiz ve savaş sonunda ülkemizin yıkılma noktasına geldiği
çoğu zaman unutulmuştur...
***
Atatürk'ün yakın arkadaşı ve Çankaya kitabının yazarı Falih Rıfkı Atay, işgal yıllarında başından geçen bu konu ile ilgili bir
olayı şöyle anlatıyor:
"Harbin nasıl biteceğini görmemek için
pek saf olmalıydı... Arkadaşım (Yahya Kemal Beyatlı) biz harbe girdiğimiz için Rusya'nın yıkıldığını, hiç olmazsa o beladan kurtulduğumuzu söyleyince, ev sahibi (Kurtuluş
Savaşından sonra İngiliz yanlısı tutumundan
ötürü linç edilen gazeteci Ali Kemal) bir
fıkra anlattı: Berlin elçimizi bir hususi ava
davet etmişler. Ormanda onu da bir kaya başına yatırmışlar. Kendi avalayacağı ayının
(Rusyanın sembolü -EG) ne taraftan geleceğini de göstermişler. Elçi sapsarı kesilmiş.
Gözünü yola dikmiş. Hem bekler, hem de
içinden avın yolunu şaşırıp bir başka yana
gitmesine dua edermiş. Derken koskoca bir
ayı homurdanarak çıkagelmez mi? Bizim
elçi sendelemiş, kayadan yuvarlanıp düşmüş.
Fakat tesadüfe bakınız ki elindeki tüfek taşa
çarparak ateş almış ve ayıyı tam alnından
vurmuş. Herkes şaşkın şaşkın üstünü başını
temizlemeye uğraşan elçimizin yanına gelmişler, nişancılığını tebrik etmişler. Bizim de
Rusya'yı yıkışımızın hikâyesi böyle idi.
Sonra: (Ali Kemal), 'O da mahvoldu, fakat
ben dahi elden gittim!' mısraını söyleyerek
bir kahkaha attı."
***
Mustafa Kemal Paşa, Ulusal Kurtuluş Savaşımızı örgütlemek üzere Samsun'a çıktığı
andan başlayarak Sovyet Rusya ile ittifak
kurma meselesine büyük önem vermiştir...
Bu ittifakın temelleri, Rusya'da devrimin
hemen ardından yeni yönetimin Çar Hükümeti'nin Türkiye ile ilgili İngilizlerle yaptığı
gizli anlaşmaları tüm dünyaya duyurarak
iptal etmesi ve Türkiye toprakları üzerindeki
işgalci Rus askerlerini çekmesi ile atılmıştır...
Olay, o dönemde Türkiye'de büyük bir
yankı uyandırmıştır... Azeri Profesör Hamid
kayesi, ayrı bir rengi, ayrı bir dokusu ve kokusu" olduğunu belirterek öncelikle hikayeyi doğru anlayıp
benimsemenin önemine değindi. Herkesin ayrı bir
metodu olduğuna dikkati çeken Maden, "Ben önce
kendi özelliklerimi sıralar, canlandıracağım karaktere bende olmayanları yüklemeye çalışırım ki sonrasında ikimizin hayatında bir bağ oluşmasın,
böylece duygularımıza yenik düşmeyelim. Hayali bir
karakter oluşturduğumuzda benliği, duyguları
ve tepkileri oluşur. İşte o taşları doğru yerleştirmeyi başarırsak güven bütünlüğü ile tamamlar ve sunarız" dedi.
Kariyerinde hedefinin, "şu işin baş rolü"
diye anılmak yerine "bu karakteri en güzel
Özlem Maden oynar" dedirtebilmek olduğunu
ifade eden Maden, bunun dışında başka bir
hedef belirlemediğini, çünkü hayatın akışında
her gün yeni şeylere tanık olunduğunu ve buna
bağlı olarak da istek ve arzuların değiştiğini
sözlerine ekledi.
(İHA)
nenin gözünden hayata bakışını şu
sözlerle ifade etti: “Çocuklarla birlikte
olduğunuz zaman o kalabalık ve adrenaline alışmış oluyorsunuz. İş hayatında günlük yaşantınızda olumsuz
olaylarla karşılaşıyorsunuz ancak çocuklarınızın varlığını hissetmek daha
dinç ve dik durmanızı sağlıyor.’’
Blogger annelerin etkili olduğunu
dile getiren Kucuroğlu, “Minopolis’in
çocukları küçük yaştan itibaren meslek hayatına alıştırmaları çok güzel.
Çalışan bir anne olarak çocuklarımın
buraya gelmesini keyifli buluyorum.
Biz küçükken oyuncak bebeklerle
yapbozlarla oynardık. Oysa şimdiki
çocukların elinde kocaman bir dünya
var. Bu açıdan çok şanslılar” diye konuştu.
(İHA)
Aliyef'in yazdığına göre, İstanbul Hamidiye
Üniversitesi öğrencileri, bu olayın ardından
12 Nisan 1918 tarihinde bir toplantı düzenleyerek Nobel Barış Ödülü'nün Lenin'e verilmesini istemişlerdir... Bu kararı protesto
ederek ödülün müttefikimiz Almanya'nın
Feldmareşali Hindenburg'a verilmesini isteyen Alman profesörler ise ıslıklanarak salondan çıkarılmıştır...
***
Doğal olarak İngilizler ve Fransızlar,
Türkiye ve Sovyet Rusya arasındaki bu yakınlaşmayı önlemek için bir çok çabada bulunmuşlardır... Bu amaçla İngiltere, Sevr
Anlaşması'nın yumuşatılması ve "Kafkasya
Halkları Federasyonu"nun Türkiye'nin himayesine verilmesi önerilmiş, ancak bu öneri
reddedilmiştir...
Stefanos Yerasimos'un "Ekim Devriminden Milli Mücadeleye" adlı kitabında belirttiğine göre, Mustafa Kemal'in tam yetkili
askeri müfettiş olarak Anadolu'ya geçmesinin hemen öncesinde, bu seyahat için vize
verecek olan İngiliz istihbaratçı J. G. Bennett Mustafa Kemal'i Şişli'deki evinde ziyaret etmiş ve ilginç bir öneride bulunmuştur:
Rusya'daki Sovyet Hükümetine karşı çarpışmakta olan İngiliz yanlısı Denikin kuvvetlerine Anadolu'dan derlenecek askeri bir
kuvvetin gönderilmesi durumunda İstanbul
ve Trakya İstanbul hükümetine bırakılacaktır... Ancak Mustafa Kemal Paşa, İngilizlerin
bu aldatmacalarına kanmamış ve 1920 Nisan
ayı sonlarında Halil Paşa başkanlığında bir
heyeti Moskova'ya göndererek "siyasi ve askeri" bir ittifak için zemin yoklamıştır.
***
Ankara'da Büyük millet Meclisi'nin kurulmasından sonra bu temaslar daha da yoğunlaşır... 11 Mayıs 1920'de, Hariciye Vekili
Bekir Sami Bey'in başkanlığında beş kişilik
bir heyet resmi bir ziyaret için Moskova'ya
gönderilir... Heyete verilen görev iki ülke
arasında bir dostluk anlaşması imzalamak;
silah, cephane ve para yardımlarını en kısa
zamanda başlatmaktır.
Bu çabalar karşılığını bulur ve iki ülke
arasında "dostluk ve kardeşlik" ilişkileri gelişir... Dahası, Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile Sovyet Rusya, Kafkaslar bölgesinde
Taşnakların yönetimindeki Ermenistan, Musavatçıların yönetimindeki Azerbaycan, ve
Menşeviklerin yönetimindeki Gürcistan'ın
oluşturduğu İngiliz yanlısı "set"i birlikte yıkarak "komşu" olurlar...
***
Yarın bu işbirliğinin Türk donanmasının
kurulmasının ilk adımlarının atılmasına nasıl
yol açtığının öyküsünü anlatacağız.
Aslı Zen
şarkıyı kaptı
S
ahne yoğunluğundan dolayı
İzmir İstanbul arasında mekik
dokuyan ve albüm çalışmalarında devam eden ünlü sanatçı Aslı
Zen geçtiğimiz günlerde Selami Şahin'in İzmir’de verdiği konserinde
kulisi bastı. Selami Şahin yeni bestesi olan "Durma Git"i dinleyen
ve almak isteyen Aslı Zen İzmir’deki sahnesinden sonra
bornozu üstünde Selami Şahin
ve eşi Didem Şahin’in yanına
giderek Kuliste şarkıyı kaptı
ünlü sanatçı ile çektirdiği fotoğrafı Instagram hesabından
paylaşarak “Şarkıyı kaptık
geliyoruz” dedi.
(Başkent)
Pakistan’da büyüleyen defile
P
akistan'ın Karaçi kentinde moda haftası
kapsamında bir otelde defile düzenlendi.
Defilede mankenler yeni tasarım ürünleri
sergiledi.

Benzer belgeler

25 AGUSTOS 01.SAYFA_Mizanpaj 1

25 AGUSTOS 01.SAYFA_Mizanpaj 1 Konservatuar Tiyatro Bölüm Başkanı Kenan Olpak’ın yönetmenliğini yaptığı “Bir Evlenme Teklifi ve Ayı “adlı oyunları Kalecik Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda sahneledi. Anton Çehov’un yaşadığı dönemde hem...

Detaylı

Türkiye - Başkent

Türkiye - Başkent Yeşiltepe modernleşmiş, şehirleşmeye başlamış ilçemizin bir parçası.” (AA)

Detaylı

`Aramıza fitneyi sokmayalım`

`Aramıza fitneyi sokmayalım` kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üz...

Detaylı