25 AGUSTOS 01.SAYFA_Mizanpaj 1
Transkript
25 AGUSTOS 01.SAYFA_Mizanpaj 1
Kına gecesinde coştu 3 kişiyi yaraladı A Danıştay’dan KİK ihalesi kararı D anıştay, verdiği kararla iş ortaklığı kurarak ihaleye girecek olan şirketleri rahatlattı. Ankaralı Av. Duygu Kılıç Çaylı'nın Danıştay'dan aldırdığı kararla, iş ortaklığı kuran her bir şirket idarelere karşı işlediği suçtan kendisi sorumlu olacak ve söz konusu ortak, kamu ihalelerine katılamayacak. Av. Duygu Kılıç Çaylı ile ilgili kararı Başkent Gazetesi için görüştük. Aysel Kanber’in haberi sayfa 4’te masya'nın Hamamözü ilçesinde kına gecesine katılan polis memurunun havaya ateş açması sonucu 1'i ağır, 3 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre, ilçeye bağlı Sarayözü köyünde bir yakınının kına gecesine katılan ve Ankara'da görev yaptığı öğrenilen polis memuru Veysel Turan'ın (52) beylik tabancası ile havaya ateş açması sonucu, bir evin balkonundan töreni izleyen Leyla Gümüş (52), Fikriye Yener (65) ve Zübeyde Kaya (51) yaralandı. Yaralılar, Merzifon Karamustafa Paşa Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Durumu ağır olan Leyla Gümüş, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi. Olayla ilgili gözaltına alınan Turan, savcılıktaki ifadesinin ardından serbest bırakıldı. (AA) Ressamlar Sakarya’da buluşacak Ç ankaya Belediyesi ve Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltraşlar Derneği, 30 sanatçının katılacağı Resim Çalıştayı ile sanatı sokağa indirerek, ülke ve Başkentin sanat yaşamına yeni değerler katacak. Sanatın farklı ögelerini ve sanat- çıların söylemlerini Başkentlilerle buluşturmayı amaçlayan Çankaya Yazı etkinlikleri kapsamında düzenlenen ahşap heykel ve atık heykel sempozyumlarının ardından Sakarya Caddesi büyük bir etkinliğe daha ev sahipliği yapacak. Haberi sayfa 2’de Ölüm akraba ziyaretinde yakaladı K FİYAT: 25 Kr 25 Ağustos 2012 Cumartesi arasu ilçesinde denize giren 11 yaşındaki çocuk boğuldu. Ankara'dan annesiyle ilçede yaşayan teyzesini ziyarete gelen Melih Fazıl Gökgül (11), dün gece arkadaşlarıyla Batı Karadeniz Caddesi mevkisinde denize girdi. Bir süre sonra suda çırpınmaya başlayan Gökgül, gözden kayboldu. Arkadaşlarının ihbarı üzerine gece saatlerinde kayıp çocuğu arama çalışmalarına başlayan Karasu Belediyesi cankurtaran ekipleri sonuç alamayınca, çalışmalara bugün de devam etti. Gökgül'ün cesedi, kaybolduğu bölgeye 10 metre uzaklıkta dalgıçlar tarafından bulundu. Çocuğun cenazesi otopsi için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. ‘İbretle izliyorum’ Ankaragücü eski Başkanı Ahmet Gökçek, kulübe FİFA tarafından öngörülen 6 puan silme cezasının sorumlusu olarak gösterilmesini tepkiyle karşıladı. Kızılcahamam’da orman yangını K ızılcahamam'ın Pazar beldesindeki Otacı köyünde çıkan ve 100 hektarlık alana zarar veren yangını söndürme çalışmaları devam ediyor. Öğle saatlerinde henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan yangın 100 hektarlık ormanlık alana zarar verdi. Ankara, Kızılcahamam, Çamlıdere, Kazan'daki orman işletmesine bağlı ekiplerle itfaiyenin müdahale ettiği yangını söndürme çalışmaları sürüyor. Çalışmalara vatandaşlar da katılıyor. (AA) r Gökçek, ”Görevden ayrılma- r Gökçek, “Konuya vakıf olma- mızın üzerinden 1 yıl gibi bir süre geçmiş olmasına rağmen anılan borçların belki de yönetimimize karşı bir kamuoyu oluşturabilmek için kasten ödenmemesi kulübe yapılan ihanetten başka bir şeyin olmadığını düşünmekteyim” dedi. yan siyasi bir takım çevrelerin Ankaragücü menfaatleri ile ilgilenmedikleri tek yaptıklarının gölgemiz ile kavga etmek olduğu da aşikardır. Bu tarz zihniyetlere tek tavsiyem, gündeme icraatları ile gelmeleridir” diye konuştu. Ahmet Gökçekʼin açıklamaları sayfa 7ʼde Kılıçdaroğlu’ndan şehit evine ziyaret C HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Şehit evlerine, şehit cenazelerine gitmek, onların acılarını paylaşmak nereye kadar. Artık buna bir son verilmesi lazım. Hükümet, gerçek anlamda neyi yapmak istiyorsa nasıl yapmak istiyorsa çıkıp kamuoyuna bu konuda açıklama yapsın, biz de kendisine destek verelim'' dedi. Kılıçdaroğlu, Şırnak'ın Uludere ilçesinde askerleri taşıyan minibüsün devrilmesi sonucu şehit düşen ve Çorum'da toprağa verilen jandarma uzman çavuş Ali Doğan'ın (25) Ankara'daki evine Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın ve Ankara İl Başkanı Zeki Alçın ile gelerek, aileye taziyelerini iletti. Akşam saatlerinde şehidin Mamak Şirintepe Mahallesi'ndeki evine gelen Kılıçdaroğlu, dışarıda taziyeleri kabul eden baba Arap Doğan'a başsağlığı diledi. Kılıçdaroğlu, daha sonra binaya girerek şehidin diğer yakınlarına taziyelerini sundu. Evden çıkışında bir gazetecinin, Gaziantep'teki patlamayla ilgili Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın istihbarat zafiyeti olmadığına yönelik bir açıklama yaptığını, AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın da istihbarat zafiyeti olmadığı ancak emniyet müdürünün hatası olduğunu söylediğini belirterek, bunu nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Kılıçdaroğlu, ''Türkiye'nin iyi yönetilmediğini artık bütün yurttaşlarımızın görmesi lazım'' diye konuştu. Hükümetin kendi içinde uyumlu olmadı- Pencereden atlayarak kaçmaya çalıştı S incan F2 Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan bir kişinin, sevk edildiği Sincan Devlet Hastanesi'nde firar girişiminde bulunduğu bildirildi. Yürütülen bir ''dolandırıcılık'' soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Kadir Cumhur Özdemir, bazı tetkikler için cezaevi görevlilerince getirildiği Sincan Devlet Hastanesi'nin penceresinden atlayarak, kaçmaya teşebbüs etti. Özdemir, görevlilerin durumu fark etmesi üzerine hastane bahçesinde yakalandı. Tekrar cezaevine götürülen Özdemir hakkında, Sincan Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulacağı belirtildi. ğını savunan Kılıçdaroğlu, ''Birisi bir telden çıkıp söz ediyor, öbürü öbür telden. Birisi istihbarat sağlam diyor, öbürü istihbaratta zafiyet var diyor. Hangisine inanacaksınız. Aynı partiden çok farklı sesler çıkıyor'' değerlendirmesinde bulundu. Kılıçdaroğlu, gelinen noktada sonuca bakılması gerektiğini belirterek, Türkiye'de tam bir terör havası olduğunu iddia etti. ''Şehit evlerine, şehit cenazelerine gitmek, onların acılarını paylaşmak nereye kadar. Artık buna bir son verilmesi lazım. Hükümet, gerçek anlamda neyi yapmak istiyorsa nasıl yapmak istiyorsa çıkıp kamuoyuna bu konuda açıklama yapsın, biz de kendisine destek verelim'' diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: Otomobille minibüs çarpıştı: 6 Yaralı A nkara'nın Çubuk ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 6 kişi yaralandı. Yıldırım Beyazıt Mahallesi Ankara Bulvarı'ndaki Çıraklık Eğitim Merkezi Kavşağı'nda, Şükrü Koyuncu yönetimindeki 06 CCB 03 plakalı otomobil, Ankara istikametine giden İsmail Yıldırım'ın kullandığı 06 VKS 36 plakalı minibüsle çarpıştı. Kazada, otomobil sürücüsü Şükrü Koyuncu ile minibüsteki İsmail, Hatice, Emine, Fahriye ve 5 yaşındaki Hafize Çakır yaralandı. Yaralılar ambulanslarla Ankara'daki hastanelere kaldırıldı. Mahalle sakinleri kavşakta sinyalizasyon sistemi bulunmamasına tepki gösterdi. ''Ciddi bir zafiyet var, ciddi bir yönetim boşluğu var. Kimin ne yaptığı belli değil. Hükümet bir anlamda kendisini teröre teslim etmiş gibi bir hava var. Teröre teslim olan bir hükümet olabilir mi? Terörün arkasından sürüklenip giden bir hükümet olabilir mi? Bir demokrasi anlayışı olabilir mi? Bunu kabul etmiyoruz. Eğer bugün eleştirimizin dozunu hafif tutuyorsak Türkiye daha fazla bir kutuplaşma yaşamasın diye bunu yapıyoruz, ama hükümet de bir şey yapacaksa biran önce oturup gereğini yapsın. Biz bunu bekliyoruz.'' Kılıçdaroğlu, bu konuda çözüm üretmek istediklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Parlamentoya, buyrun gelin toplantıya dedik, hep beraber görüşelim dedik, reddedildi. Madem bizim taleplerimiz reddediliyor, sizler çözüm üretin biz size gelip destek verelim. Biz bu ülkede hiç kimsenin burnu kanamasın istiyoruz. Bu ülkede huzur olsun istiyoruz. Bu ülkede barış olsun istiyoruz biz. Bayrağımız tek, devletimiz tek, milletimiz tek. O zaman biz neyi paylaşamıyoruz. Niye gencecik insanlarımız hayatlarını kaybediyor bu ülkede. Biz çalışalım diyoruz, parlamentoyu açalım diyoruz, oturalım konuşalım diyoruz, çözüm önerelim diyoruz. 'Hayır efendim, terörün ekmeğine yağ sürersiniz siz' deniyor. Cami avlusunda devlet toplanıyor da Meclis'te niye devlet toplanmıyor. Cami avlusunda bir araya geliyoruz da Meclis'te niye bir araya gelmiyoruz.'' (AA) 2012 Dikey Geçiş Sınavı sonuçları açıklandı 2 012 Dikey Geçiş Sınavı(DGS) sonuçları açıklandı. ÖSYM'den yapılan açıklamada, 15 Temmuz 2012 tarihinde yapılan 2012-Dikey Geçiş Sınavı'nın değerlendirme işlemlerinin tamamlandığı bildirildi. Açıklamaya göre, sonuçlar ÖSYM'nin ''https://sonuc.osym.gov.tr'' internet adresinde duyuruldu. Adaylar, sınav sonuçlarını internet adresinden TC Kimlik Numaraları ve şifreleri ile öğrenebilecek. Sınav sonuç belgesi basılmayacak ve adayların adreslerine gönderilmeyecek. Tercih işlemlerinin yapılacağı tarihin, ÖSYM'nin internet adresinden daha sonra duyurulacağı belirtildi. Sırça Kümes ADT, Kıbrıs yolcusu 2 012 – 2013 Tiyatro Sezonu’na 2 Ekim 2012 tarihinde perde açacak olan Ankara Devlet Tiyatrosu; hazırlık çalışmalarının yanı sıra yurtdışı turnelerini sürdürüyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Lefkoşe Belediyesi’nin 3 - 30 Eylül 2012 tarihleri arasında düzenlediği “10. Kıbrıs Tiyatro Festivali”ne 4 değişik oyun ile katılacak olan Ankara Devlet Tiyatrosu’nun turne programı şöyle: “Sırça Kümes (Cam Biblolar)” 11 Eylül tarihinde saat 21:00’de Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde temsil edilecek. Tony ve Pulitzer ödüllerinin sahibi Tennessee Williams’ın yazdığı, Can Yücel’in dilimize çevirdiği oyunu Amerikalı konuk rejisör Jason Hale yönetti. Oyun, Dekor tasarımı H. Güven Öktem’e, giysi tasarımı İnci Kangal’a, ışık tasarımı Yakup Çartık’a ait olan oyunda: Meltem Keskin Bayur, Orhan Özyiğit, İrfan Kılınç ve Gülin Ersoy rol alıyor. “Oyun, değişen dünyanın dansına ayak uydurmaya çalışan bir ailenin öyküsünü ele alıyor.” “Soğuk Bir Berlin Gecesi” 17 Eylül 2012 tarihinde aynı sahnede aynı saatte temsil edilecek diğer Ankara Devlet Tiyatrosu oyunu. Yazan ve yöneten Barış Eren. Dekor tasarımı Sinan Yardıme- dici’ye, giysi tasarımı Günnur Orhon’a, ışık tasarımı Zeynel Işık’a ait oyunda: Olcay Kavuzlu, Fulya Koçak, Ferahnur Barut, Eray Eserol, Adnan Erbaş, Mahmut Işık rol alıyor. Nikolay Vasiliyeviç Gogol’un yazdığı, Sylvie Luneau – Roger Coggio’nun uyarladığı, Coşkun Tunçtan’ın çevirdiği, Cem Emüler’in proje tasarımını ve yönetmenliğini yaptığı “Bir Delinin Hatıra Defteri” ise 24, 25 ve 26 Eylül tarihlerinde Halk Sanatları Derneği Lokali’nde sanatseverler ile buluşacak. (Başkent) Bir Delinin Hatıra Defteri KENT-YAŞAM 2 25 AĞUSTOS 2012 CUMARTESİ Ressamlar Sakarya’da buluşacak Çankaya Belediyesi ve BRHD'nin ortaklaşa gerçekleştireceği Resim Çalıştayı ile Sakarya Caddesi yeniden sanat sokağına dönüşecek. 30 sanatçının katılacağı Resim Çalıştayı ile sanat sokağa indirilerek Başkentin sanat yaşamına yeni değerler katmak hedefleniyor. Ç ankaya Belediyesi ve Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltraşlar Derneği, 30 sanatçının katılacağı Resim Çalıştayı ile sanatı sokağa indirerek, ülke ve Başkentin sanat yaşamına yeni değerler katacak. Sanatın farklı ögelerini ve sanatçıların söylemlerini Başkentlilerle buluşturmayı amaçlayan Çankaya Yazı etkinlikleri kapsamında düzenlenen ahşap heykel ve atık heykel sempozyumlarının ardından Sakarya Caddesi büyük bir etkinliğe daha ev sahipliği yapacak. Yurttaşların sanatla içiçeliğini sağlamak amacıyla halka açık alanlarda çeşitli sanatsal etkinliklere imza atan Çan- kaya Belediyesi, resim sanatının 30 önemli ismini Başkentlilerle buluşturmaya hazırlanıyor. Sanat yaşamlarını Ankara'da sürdüren BRHD üyesi 30 ressam, Çankaya Belediyesi'nce düzenlenen Resim Çalıştayı'nda yurttaşlarla birlikte örnek bir projeye imza atarlarken 6 gün sürecek etkinlik boyunca halkın sanata bakış açısından estetik kaygılarının değişimine varana dek pek çok algıyı da değiştirmeyi hedefliyorlar. Sanata ve sanatçıya sahip çıkan toplumların hayatı en güçlü biçimde sürdürme düzeyine de eriştiklerini belirten Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, "Bir kültür sanat odağına dönüştürmeye çalıştığımız kent merkezinde 27 Ağustos'ta başlayıp 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde sona erecek Resim Çalıştayı'nı izlemeye tüm Ankaralıları davet ediyoruz" dedi. RESİM ÇALIŞTAYINA KATILACAK SANATÇILAR Ataç Elalmış, Halil Coşkun, Hacı Demirci, Bedri Karayağmurlar, Gülay Yüksel, Bünyamin Balamir, Güzin Ayrancıoğlu, Güzin Arısoy, Önder Aydın, Gültekin Serbest, Mustafa Salim Aktuğ, Rabiya Çalışkan, Durmuş Ali Akça, Ayşe Arkün, Sezai Kara, Efkan Beyaz, Adil Ocak, Ercan Gülen, Himmet Gümrah, Nejla Tosmur, Muharrem Pire, Nihat Kahraman, Nur Esen, Orhan Kurmalı, Svetlana İnaç, Teymur Ağalıoğlu, Sabri Akça, Ali Düzgün, Mehmet Ali Doğan, Nur Gökbulut'tan oluşan Çalıştay sanatçıları Sakarya Caddesi ve yapımı devam etmekte olan Çankaya Belediye Başkanlığı Binası avlusunda 6 gün boyunca katılımcılarla sohbet ederek resim yapacaklar. (Başkent) Başkent BELMEK kayıtları başladı B aşkentli hanımların meslek kapısı BELMEK’lerin (Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kursları) kayıtları başladı. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 18 yıldır başarıyla düzenlediği ve bugüne kadar yaklaşık 197 bin Başkentli hanımı meslek sahibi yaptığı BELMEK’ler, kayıtların ardından yeni eğitim dönemine de 17 Eylül’de başlayacak. Başkentli hanımların üretime katılarak toplum içerisindeki yerlerini almalarını sağlamak amacıyla başlatılan BELMEK’lerin, yeni dönemiyle de Ankaralı hanımları meslek sahibi yapacağını ifade eden Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Selma Okuroğlu, “Toplam 6 bölgede, 160 kurs merkezinde ve 32 branşta açacağımız kurslarımıza katılmak isteyen Başkentli hanımlarımız, Altındağ, Çankaya, Keçiören, Mamak, Sincan ve Yenimahalle BELMEK kurs merkezlerinde kayıt yaptırabiliyorlar” dedi. “Her ev bir atölye olacak” sloganıyla 1994 yılında açılan BELMEK’lerin, bugüne kadar yaklaşık 197 bin kursiyere hizmet vererek, hem Ankaralı hanımların vakitlerini en iyi şekilde değerlendirmelerini hem de meslek sahibi olmalarını sağladığını ifade eden Okuroğlu, “Kimi nakış ustası, kimi el sanatları ustası olan kadınlarımızın bazıları da yaptıkları rölyeflerle ustalıklarını sergilediler” diye konuştu. “BELMEK kursiyeri hanımların el emeği göz nuru ebruları, çinileri, nakışları, yaptıkları pek çok güzel işler evlerinin en güzel köşelerini süslüyor” diyerek konuşmasını sürdüren Selma Okuroğlu, “Ben de el sanatlarıyla uğraşmak istiyorum’, diyerek, bu meslek kapısı BELMEK’lere koşan hanımlar, kurslarda kurdukları dostluk ve arkadaşlıklarla da sosyal yaşamın içerisinde keyif dolu anlar yaşıyorlar” dedi. Başkentli her kadının, şehrin dört bir tarafında oluşturulan merkezlerde katılabileceği kursların, 17 Eylül 2012 tarihinde başlayıp, 14 Haziran 2013 tarihine kadar devam edeceğini de kaydeden Okuroğlu, şunları söyledi: “Kurslara katılmak isteyen hanımların, 2 adet fotoğraf, nüfus cüzdanı fotokopisi ve diplomalarının fotokopisiyle birlikte, Altındağ, Çankaya, Keçiören, Mamak, Sincan ve Yenimahalle’deki BELMEK bölge merkezlerine giderek kayıt yaptırmaları yeterli ola- cak.” Kursların, “Makine Nakışı, El Nakışı, Sim Sırma, İğne Oyası, Şiş Dantel, Tel Kırma, Dantel Anglez, El Sanatları, İpek Pentur, Ahşap Boyama, Kumaş Boyama, Rölyef , Ahşap Rölyef, Turistlik El Sanatları, Taş Bebek, Takı Tasarımı, Gümüş İşlemeciliği, Giyim, Mefruşat, Patchwork, Trikotaj, Yorganlama, Kilim, Resim, El Örgücülüğü, Çini, Ebru, Minyatür, Tezhip-Hat, Mozaik, Seramik, Ev Ekonomisi-Yemek” olmak üzere toplam 32 branşta yapılacağını da ifade eden Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Okuroğlu, merkezlerin telefon numaralarından her türlü soruların da cevaplandırıldığını kaydetti. (Başkent) Evlere cenaze hizmeti B üyükşehir Belediyesi, yakını vefat edenlerin cenaze hizmetlerini baştan sona yerine getirmesinin ardından, evlere de mevlit okuyacak hoca gönderiyor. “Alo 188” Cenaze Hizmeti ile yakını vefat eden üzüntü içerisinde ne yapacağını bilemeyen vatandaşın yardımına koşarak acısına ortak olan Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı, defin sonrasında da cenaze sahiplerinin talebi üzerine, özel günlerde mevlit okuyacak hoca ile mevtanın ardından dualar gönderiyor. Defin işleminin başından sonuna kadar cenaze sahiplerinin psikolojik ve fiziki durumlarını göz önünde tutan, dini vecibelerin yerine getirilmesi, ölüm raporunun hazırlanması dahil ücretsiz hizmet veren “Alo 188” Cenaze Merkezi, özel günlerde mevlit okuyacak 2 bayan ve 7 erkek hoca ile de bir hizmeti yerine getiriyor. Tüm cenaze hizmetlerinde olduğu gibi “Alo 188”yine hiçbir ücret talep etmeden, ölen vatandaşların 7’si, 40’ı ve 52’si gibi özel günlerde cemaatin talebine göre vatandaşın konutu veya belirlediği bir mekanda mevlit okuması için bayan veya erkek hoca temin ediyor. (Başkent) Etimesgut’ta Anadolu lezzetleri E timesgut’ta 7 Eylül’de başlayacak 9. Uluslararası Anadolu Günleri Kültür ve Sanat Festivali’nde vatandaşlar, Anadolu mutfağının lezzetlerini tatma imkanı bulacaklar. Ankara’nın gözlemesi Yozgat’ın testi kebabı, Arabaşısı, Erzurum’un Cağ Kebabı, kadayıf dolması, Çorum’un leblebisi, Tokat’ın batı, Gümüşhane’nin kömesi, şekerlemesi, Sivas’ın ketesi, Kars’ın kaşarı, Niğde’nin elması, Kırım’ın Çig böreği, Kırgızların pilavı, Ural’ların SekSek’i ve daha birçok geleneksel lezzetler bu festivalde yer alacak. Unutulmaya yüz tutmuş veya yeni neslin bilmediği bir- çok tat yeniden hatırlanacak. Festivalde ayrıca asırlık kalaylı bakır kaplar ve tencereler, güğümler, ibrikler sergilenecek. Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel, Türk dünyasına ve Anadolu cografyasına ait bütün kültürel ve sanatsal unsurların bu festivalle yaşatıldığını belirterek, “Festivalimizde Anadolu mutfağımızın yanı sıra Türk Cumhuriyet ve topluluklarının da yemek kültürleri yer alacak. Hiç tatmadığımız ya da adını tadını unuttuğumuz birçok lezzeti tadabileceğiz. Tüm vatandaşlarımızı 10 gün 10 gece sürecek festivalimize davet ediyorum” dedi. (Başkent) Altındağ Belediyesi’nde kurs kayıtları başlıyor A ltındağlı kadınlarının ufkunu genişleten Altındağ Belediyesi Kadın Eğitim ve Kültür Merkezleri’nde yeni eğitim sezonu kayıtları başlıyor. Altındağlı kadınların cesaret ve yeteneklerini geliştiren, her yaş grubundan binlerce kadına sertifika ve seminer programları ile kendilerini geliştirme imkanı sağlayan Kadınlar Eğitim ve Kültür Merkezleri 2012- 2013 dönemi için kapılarını açıyor. Okuma yazmadan İngilizceye, bilgisayardan ebruya kadar sanatın ve sporun çeşitli dallarından tam 49 farklı branşta kursun Altındağlı kadınların hizmetine sunulduğu merkezlere başvurular başladı. 22 Ağustos – 14 Eylül 2012 tarihleri arasında gerçekleşecek olan kayıtlar için merkezlere müracaat etmek gerekiyor. Sayıları 23’e ulaşan Altındağ Belediyesi Kadınlar Eğitim ve Kültür Merkezleri’nde meslek edindirme ve hobi kurs kayıtları için başvurular tüm Kadın Eğitim Kültür Merkezleri’nden gerçekleştirilebilecek. Merkezlere üye olmak ve kurslara kayıt yaptırmak için yalnızca nüfus cüzdanıyla merkezlere başvurmak yeterli. Yeni kurs döneminde birbirinden farklı 49 kategoride eğitimlerin başlayacağını belirten Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, “Altındağlı kadınların kendilerini geliştirmeleri, sosyal ve iş hayatına da atılmaları için başlattığımız kursların çok doğru bir adım olduğunu görüyoruz. Şimdiye kadar binlerce Altındağlı kadın bu kurslarda kendilerini geliştirdiler, sertifikalarını aldılar. El becerilerini geliştiren yüzlerce kadın yaptıkları ürünleri satarak aile bütçesine katkı sağlamaya başladı. Belediye olarak onlara yeni imkanlar yarattı.” diyerek, tüm Altındağlı kadınları merkezlerden faydalanmaya çağırdı. (Başkent) Mamak Belediyesi’nden Türk bayrağı anıtı M amak Belediyesi Başkent’te büyük bir Türk bayrağı anıtı kazandırmaya hazırlanıyor. Beş bin metre kare alan üzerine yapılan ve hafriyat alım çalışmaları tamamlanan Anıt Park Projesi tamamlandığı zaman Samsun yolu üzerinden Ankara’ya giriş yapan tüm vatandaşları Başkent’in en güzel anıt park projelerinden birisi karşılayacak. Mamak’ta birbirinden iddialı projeleri hayata geçirerek büyük dönüşümlere imza atan Mamak Belediyesi dikkat çekici bir projeyi daha hayata geçiriyor. Samsun yolu üzerinde beş bin metre kare alan üzerinde yapımı hızla sürdürülen Anıt Park projesinin hafriyat alım çalışmalarını tamamlandı. Mamak Belediyesi Anıt Park projesini üç ayda tamamlamayı hedefliyor. İçerisinde 37 adet küçük Türk Bayrağı ile birlikte 40 metre yüksekliğinde bir büyük kule bulunuyor. Kule üzerine dikilecek olan 5x10 metre ebatlarında Türk Bayrağı sayesinde bu proje Başkent’in en büyük Türk bayraklarından birine ev sahipliği yapacak. Anıt Park projesinin dikkat çeken bir diğer unsuru ise park içerisinde uygulanacak olan ışıklandırma. Belli bir senaryo çerçevesinde tasarlanan ışıklandırmada kırmızı renkte efektler eşliğinde gerçekleştirilecek. Her bayrağın altına ayrı ayrı konulacak projektörlerle birlikte Anıt Bayrak projesi Başkentlilere geceleri de tam bir görsel şölen yaşatacak. Anıt Bayrak projesini değerlendiren Mamak Belediye Başkanı Mesut AkMamgül, “Bayrağımızın şanına yakışır bir proje. Samsun Yolu üzerinden Başkente giren tüm vatandaşlarımızı karşılayacak olan Anıt Park, Mamaklılar içinde ayrı bir gurur kaynağı olacak. Anıt Park, Başkent’te ki en büyük Türk bayraklarından birisine, kırk metre yüksekliğinde bir kule ile ev sahipliği yapacak. Gölgesinde bulunmaktan büyük bir gurur duyduğumuz ay yıldızımıza ne kadar hizmet etsek azdır. Anıt bayrak projesini yaparken ayrı bir felsefesi olsun istedik. Proje içerisinde bulunan 37 küçük bayrağın sayısını ise İstiklal Marşı’nın onuncu kıtasında yer alan, ‘Dalgalan Sende Şafaklar Gibi Ey Nazlı Hilal’ mısralarındaki harf sayısınca belirledik. Bu projenin şimdiden tüm vatandaşlarımıza hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi. (Başkent) 25 Ağustos 2012 Cumartesi Sayı 15776 Özgün Medya Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş Adına Sahibi: Ünsal GÜNDOĞAN Sorumlu Yazı İşleri Müdürü M. Mahzun DOĞAN Adres: Sayfa Editörü Aysel KANBER İnternet Editörü Makbule AKGÜL Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Akay Caddesi No:10 06640 Bakanlıklar/ANKARA Tel Faks : 0 312 419 01 75 : 0 312 425 73 99 email: [email protected] Baskı: Özgün Matbaacılık San.ve Tic.A.Ş. Ankara Polatlı Karayolu 52. km. Nurlu Mevkii Özgün Grup Sitesi Temelli Beldesi Polatlı/ANKARA Tel: 0312 645 19 10 Faks: 0312 645 19 19 BAŞKENT GAZETESİ İLAN TARiFESİ (St/Cm) 1. Sayfa (Renkli) 1. Sayfa (Siyah Beyaz) Zayi İlanları Kelimesi : 30,00 TL : 22,50 TL : 50 KR+KDV Diğer Sayfalar (St/Cm) Renkli SiyahBeyaz Genel Kurul 10x2 Sütun : 15,00 TL : 12,00 TL : 60 TL + KDV 3 SİYASET-GÜNDEM 25 AĞUSTOS 2012 CUMARTESİ Failin kimliği açıklandı Gaziantep Valisi Erdal Ata, Gaziantep'teki patlamayı gerçekleştiren kişinin “Firaz” kod adlı Murat Filiz olduğunu açıkladı. Ata, olayla ilgili 13 kişinin gözaltına alındığını, il sınırları dışına çıktığı tahmin edilen Murat Filizʼin aranmasına devam edildiğini söyledi. G aziantep Valisi Erdal Ata, ''Şu anda gözaltında bulunan kişi sayısı 13. Adliyeye sevk edilenlerle birlikte gözaltı sayısı 13'' dedi. Vali Erdal Ata, valilik toplantı salonunda düzenlediği basın toplantısında, K.S'nin alınan beyanında olay günü kendisini Siverek ilçesinde ikamet eden M.H'nin arayarak arızalı bir aracının olduğunu söylemesi üzerine bulunduğu yere gittiğini, ancak arızasını tespit edemediğini belirttiğini, bu kişilerin adı geçen örgüt mensubunu teşhis etiğini söyledi. Ata, olayla ilgili olarak güzergahta örgüt mensubuna 63 EM 422 plakalı araçla yardım eden M.H'nin Siverek ilçesinden Mersin'e gittiğinin tespit edilmesi üzerine, 22 Ağustos'ta evinde kaldığı M.A. ile yakalanarak Gaziantep'e getirildiğini ifade etti. MOBESE ve güzergahlardan alınan kamera kayıtlarının incelenmesinde ve yapılan istihbarat çalışmalarında, örgüt mensubu olan ''Firaz'' kod adlı ''Murat Filiz''e R.F, H.F, B.T ve Y.A'nın 21 TP 998 plakalı araçla yardım ettikleri bilgisinin elde edilmesi üzerine adı geçenlerin 24 Ağustos'ta Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nce gözaltına alındığını bildiren Ata, şunları belirtti: ''21 Ağustos günü yakalanarak gözaltına alınan şahıslardan gözaltı süreleri dolan M.Ç, M.Y, V.Y ve K.S, haklarında hazırlanan tahkikat evraklarıyla bugün cumhuriyet başsavcılığına sevk edilmiştir. Bu olaya yardım ve iştirak eden şahıslar yakalanmış, ilimizden ayrıldığı değerlendirilen olayın asıl faili 'Firaz' kod adlı Murat Filiz'in yakalanması çalışmaları devam etmektedir.'' Toplantı sırasında basın mensuplarına Murat Filiz'in fotoğrafını gösteren Vali Ata, ''Ayrıca bu kadar önemli ve ülkemizi yasa boğan bu olayın kısa sürede aydınlatılması emniyet teşkilatımızın bu konuya ne kadar önem verdiğinin, başarılı çalışmasının bir göstergesidir. Ben İl Emniyet Müdürümüz Sayın Süleyman Oğuz'u ve çalışma arkadaşlarını kutluyorum, tebrik ediyorum. Ayrıca İl Jandarma Komutanımıza olayın başlangıcından son aşamasına kadar teşkilat olarak emniyetimize gösterdikleri yardım ve destekten dolayı teşekkür ederim'' diye konuştu. Vali Ata, Gaziantep'te ve Türkiye'de yaşanan bu tür acı olayların son olması, birlik ve beraberliği bozmayı amaçlayan saldırıların son bulmasını temenni ettiklerini ifade ederek, vatandaşların bu konuda duyarlı olarak, provokatif olaylara meydan verilmemesini diledi. Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Vali Ata, bir soru üzerine, ''Ölü sayısı 9. Yalnız olayla bağlantısı olmayan kalp krizi geçiren bir polisimizin annesi de maalesef hayatını kaybetti. Onun olayla bir ilgisi yok, ama olayın oluş sebebiyle bağlantılı olarak hayatını kaybeden kişi sayısı 9. Bunun 4 tanesi hepinizin bildiği gibi çocuk, 5 tanesi de daha yetişkin vatandaşlarımız'' cevabını verdi. Bir gazetecinin, ''Eylem için neden Gaziantep seçilmiş olabilir, Suriye'de yaşanan olaylar sonrasında sınır güvenliği konusunda bazı zafiyetlerin söz konusu olduğu, örgüt üyelerinin Suriye'den bu tarafa geçtiği yönünde iddialar var, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusunu ise Ata, şöyle yanıtladı: ''O iddiaların doğru olup olmadığını net olarak söylemiz mümkün değil. Çünkü Suriye'den şu ana kadar gelen kişi sayısı en son rakamı bilmiyorum ama 70 bini geçtiğini zannediyorum. Bunların içinde farklı amaçlar için gelmiş insanlar olabilir. O konuda benim net olarak (evet doğrudur) deme şansım yok. Gaziantep'in seçilmesinin sebebi de Gaziantep bir huzur kenti, sanayisiyle ticaretiyle kültürüyle turizmiyle ülke ekonomisine yaptığı katkıyla bir huzur kenti. Bu kentte Türkiye'nin her bölgesinden insanlarımızı barış, kardeşlik ve huzur içinde yaşamakta. Doğusuyla güneydoğusuyla başka illerden gelen vatandaşlarımız arasında en ufak bir olumsuzluk bir huzursuzluk yok. Burada huzuru bozmak, insanlarımızı birbirine düşürmek amacı güdülüyor. Ama Gaziantep'te yaşayan tüm vatandaşlarımız sağduyuludur. Böylesi olaylara alet olmayacaklardır, bunlara meydan vermeyeceklerdir. Bu kente yaşayan 7'den 70'e herkes bunların karşısında duracaktır.'' Vali Erdal Ata gözaltı sayısının sorulması üzerine ise ''Şu anda gözaltında bulunan kişi sayısı 13. Adliyeye sevk edilenlerle birlikte gözaltı sayısı 13. Şu anda hedefimizde bir kişi var. Onu da yakaladığımız takdirde olayı tamamen aydınlatmış oluyoruz. Sınır ötesinde olduğunu düşünmüyoruz. Burada olduğunu, daha doğrusu bölgemizde olduğunu düşünüyoruz'' diye konuştu. (AA) Hamzaçebi: Gün güç birliği günü C HP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, ''Uluslararası güçlerin Suriye'den sonraki hedefinin, etnisite ve mezhep temelli bir Türkiye tasarımı'' olduğunu öne sürdü. Hamzaçebi, yaptığı yazılı açıklamada, ''Irak'ın yıkıldığını, yerine mezhep ve etnisite temelinde bir yapının ortaya çıktığını'' ifade etti. Daha sonra ''Arap Baharı'' adı altında önce Tunus'u, devamında Libya'yı ve Mısır'ı hedef alan bir dalganın bölgeyi istikrarsızlığa sürüklediğini savunan Hamzaçebi, Libya ve Mısır'ın sınırlarını, üniter devlet yapılarını koruyup koruyamayacağına yönelik belirsizliğin devam ettiğini belirtti. ''Bu ülkelerin totaliter yönetimleri gitti ama yerine demokrasi ve özgürlükler gelmedi'' ifadesini kullanan Hamzaçebi, şöyle devam etti: ''Şimdi hedef Suriye. Uluslararası güçlerin Suriye tasarımı Irak'a benziyor; etnisite ve mezhepleri esas alan federatif bir yapı veya devletler. Artık Esad'ın gitmesiyle gitmemesi arasında Türkiye açısından büyük bir fark kalmamıştır. Her iki halde de Türkiye'nin güney sınırında artık iyi komşuluk ilişkilerimiz olan bir ülke değil, düşman bir ülke olacaktır. Uluslararası güçlerin Suriye'den sonraki hedefi ise etnisite ve mezhep temelli bir Türkiye tasarımıdır'' Akif Hamzaçebi, son terör eylemlerinden sonra bunun açık bir şekilde bir kez daha ortaya çıktığını savunarak, ''Türkiye'nin güney sınırında etnisite ve mezheplere dayanan iki veya daha fazla devletin varlığı Türkiye'nin ulusal birliğini tehdit eden bir yapı olarak gözümüzün önünde duracaktır'' dedi. ''Uluslararası güçler, benzer bir modeli yakın bir gelecekte Türkiye'ye de dayatmak isteyecektir. Hesap budur'' iddiasında bulunan Hamzaçebi, şu görüşleri ifade etti: ''Hükümet ve yetkililer tarafından bu gerçeğin halen görülmüyor olmasını ‘Senaryolarda hedef Türkiye’ M HP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Washington'da hazırlandığı iddia edilen bir senaryoda Gaziantep saldırısının öngörüldüğüne ilişkin haberle ilgili, ''Türkiye'nin, küresel güç merkezlerinde hazırlanan birtakım senaryoların uygulayıcısı konumuna getirilmek istendiği ortaya çıkmıştır'' dedi. Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, ABD'deki bazı düşünce kuruluşlarının iki ay önce Washington'da yaptıkları toplantıda, Gaziantep'te patlayan bombayı da öngören senaryo üzerinde çalıştıklarına ilişkin bir gazetede çıkan haberi değerlendirdi. Türkiye'nin küresel güç merkezlerinde hazırlanan birtakım senaryoların uygulayıcısı konumuna getirilmek istendiğinin ortaya çıktığını öne süren Vural, ''Biz her zaman şu soruyu sorduk; Büyük Ortadoğu Projesi ekseninde Ortadoğu ve Türkiye'ye bakmak, yabancı menfaatlerini kollamak demektir. Şu ortaya çıkıyor ki Türkiye yabancı merkezlerde oluşturulan senaryolar ekseninde yönlendiriliyor'' iddiasında bulundu. Vural, “Hangi senaryoyu esas alırsanız alın, özellikle Suriye'de oluşacak bir iç savaşın Türkiye'ye sıçraması ihtimalinin büyük olduğunu ortaya koymaktadır. Bu senaryolarda Türkiye hedef ülkedir” diye konuştu. (AA) üzüntü verici buluyorum. Herkesi bu gerçeği görmeye ve buna göre davranmaya davet ediyorum. Gün polemiklerle birbirimizi eleştirme, birbirimizin eksiğini bulma günü değildir. Gün toplumu din, inanç, mezhep ve siyasi görüşler ekseninde kutuplaştırma günü değildir. Gün her şehit haberinden sonra milleti yatıştırmaya yönelik alışılmış lafları edip, orada kalma günü değildir. Gün teröristleri cehennemle korkutma, onları ahirete havale etme günü değildir. Gün bütün milletin, bütün siyasi partilerin teröre karşı dimdik ayakta durma ve güç birliği yapma günüdür. Bu çerçevede çağrıda bulunuyorum: Sayın Başbakan sorunu bütün açıklığıyla siyasi partilerle paylaşmalıdır. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun terörün yok edilmesi için bütün siyasi partilerin bir araya gelmesi önerisi değerlendirilmelidir. Bütün siyasi partiler teröre karşı açık ve net bir duruş sergilemelidir. Terörü vasıta olarak kullanan kimlik politikalarını, bütün siyasi partiler açık bir şekilde reddetmelidir. Terörden medet umanlar açık bir şekilde siyasi partiler tarafından kınanmalıdır. Irak'tan sonra Suriye'nin parçalanması gibi bir hedef Türkiye'nin önünde kesinlikle olmamalı, Suriye'nin üniter yapısı ve toprak bütünlüğü gözetilmelidir. CHP olarak bu politikaların arkasında olacağız.'' (AA) Gül’ün sağlık durumu iyi H acettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün sağlık durumuna ilişkin olarak, ''İncelemede sağ kulakta daha belirgin olmak üzere her iki kulakta iç kulak kaynaklı rahatsızlık olduğu tespit edilmiştir. Problem yapılan ileri tetkikler sonucunda iç kulaktaki sıvı basıncı yükselmesine bağlanmıştır. Kendilerine tıbbi tedavi planlanmış ve izlenmeye alınmıştır. 24 Ağustos 2012 tarihinde yapılan odyolojik incelemenin kontrolünde her iki kulakta düzelmenin başladığı tespit edilmiştir'' açıklamasında bulundu. Tuncer, Cumhurbaşkanı Gül'ün sağlık durumu ile ilgili yazılı basın açıklaması yaptı. Tuncer, açıklamada, ''Sayın Cumhurbaşkanımızın duyduğu seslerde yankılanma şeklinde başgösteren şikayetler nedeniyle 23 Ağustos 2012 tarihinde Hacettepe Üniversitesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalında muayenesi ve odyolojik incelemeleri yapılmıştır'' bilgisini verdi. Öte yandan, Gül'e, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve bakanlar arayarak geçmiş olsun dileğinde bulundu. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani de geçmiş olsun mesajı gönderdi. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden verilen bilgiye göre, Gül'e çok sayıda geçmiş olsun telefonu ve mesajı geldi. Cumhurbaşkanı Gül'ü TBMM Başkanı Çiçek, Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve kabine üyeleri telefonla aradı ve geçmiş olsun dileğinde bulundular. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Gül'e yazılı bir mesaj göndererek, geçmiş olsun dileklerini iletti. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Cumhurbaşkanı Gül'ü hastanede ziyaret ederek, sağlık durumu hakkında bilgi aldı. Hacetepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, Akdağ'ı hastane girişinde karşılayarak, Gül'ün bulunduğu odaya çıkardı. Akdağ, yaklaşık 2 saat Gül'ün yanında kalırken, çıkışta açıklama yapmadı. (AA) Öğütçü: Deliller tartışılmadan iddia makamı mütalâa verdi B alyoz Planı davasında tutuklu yargılanan emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütçü, esas hakkındaki savunmasını tamamladı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada esas hakkındaki savunmasını yapan tutuklu sanık emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütçü, 40 yıl Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve devlete hizmet ettiğini, hiçbir oluşumun içerisinde yer almadığını belirtti. Öğütçü, ''Emekli Orgeneral Aytaç Yalman ile dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün tanık olarak dinlenmesi, bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesi, 363 sanığın sorularının cevaplanmaması ve diğer taleplerimizin kabul edilmemesi nedeniyle avukatlarımız duruşmalara katılmıyor. Bu sebeple avukatımın yokluğunda savunma yapıyorum'' dedi. Delillerin tartışılması atlanarak iddia makamının mütalaa verdiğini ifade eden Öğütçü, dijital verilerde bulunduğu iddia edilen görevlendirmeler konusunda hiçbir bilgisinin olmadığını, bu görevlendirmelerle ilgili kimseden emir almadığını ve vermediği, ''Suga'' hareket planının da resmi bir evrak niteliği taşımadığını ve hiçbir denizci subayın da bu planın altına imza atmayacağını dile getirdi. Koramiral rütbesinin son senesinde suçlandığını dile getiren Öğütçü, şunları söyledi: ''Kaynağı belli olmayan, sahtelikleri teknik raporlar ile açıkça ortaya konulan dijital veriler ile hakkımdaki suç şüphesi yaratılamaz ve delil olarak kabul edilemez. Esasa ilişkin mütalaada üzerime atılı suçlamaların tamamını şiddetle reddediyorum.'' Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararıyla emekliliğe sevk edilen tutuklu sanık Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu da, mahkemenin tanık ve bilirkişi taleplerini reddettiğini belirterek, ''Bu koşullar altında savunma yapmam mümkün değil, bu yargılama tarihte hak ettiği yeri bulacaktır'' diye konuştu. Tutuklu sanık emekli Tümamiral Özer Karabulut ise 21 aydır devam eden mahkemede kendisini sadece 15 dakika savunduğunu, 20 aydır tutuklu olduğunu, neden tutuklandığını merak ettiğini söyledi. Tutuklu sanık Nedim Ulusan da tanımadığı, üçüncü şahıslardan ele geçirilen bir listede ismi geçtiği için sanık olduğunu belirterek, ''Savcılık, suçlu olduğuma ilişkin ortaya delil koyması gerekirken suçlamayı yapıp benim suçsuz olduğumu ispat etmemi istiyor. Yargılanmam için gereken adil şartların oluşmadığını düşünüyorum ve savunmamı yapamıyorum'' dedi. Tutuklu sanık emekli Tuğamiral Hüseyin Hoşgit ise tutukluluk süresi boyunca sadece 3 dakika konuştuğunu, dava dosyasının usul açısından mütalaa aşamasında olmadığını, taleplerinin reddedildiğini ve tüm dijital dosyaların sahte olduğunu dile getirdi. (AA) Ocak’tan beri bin 444 orman yangını oldu Petrol sektörü O rman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, 1 Ocak'tan bugüne kadar bin 444 orman yangınının meydana geldiğini ve toplam 4 bin 400 hektar alanın yandığını belirterek, ''Yangına en geç 12-15 dakika içinde müdahale ediyoruz. Başarının sırrı bu. Her yerde elimiz, gözümüz var'' dedi. Bakan Eroğlu, Afyonkarahisar Kent Meydanı'nda İl Genel Meclisi tarafından satın alınan 16 iş makinesinin hizmete girmesi dolayısıyla düzenlenen törendeki konuşmasında, hizmetin eskiden Ankara'dan yürütüldüğünü ve tıkanma noktasına geldiğini, AK Parti Hükümeti ile ''her şey yerinden yönetilir'' anlayışının hakim olarak hizmet akışının sağlandığını bildirdi. İl Genel Meclisi'nin Afyonkarahisar'da destansı çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Eroğlu, KÖYDES, BELDES, SUKAP'la Türkiye'nin her köşesine büyük yatırımlar gittiğini vurguladı. Orman yangınları konusuna da değinen Eroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kısa süre önce kendisini aradığını ve orman yangınlarıyla ilgili son durum hakkında bilgi edindiğini aktardı. ''1 Ocak'tan bugüne kadar bin 444 orman yangını mey- dana geldi, toplam 4 bin 400 hektar alan yandı'' diyen Eroğlu, şunları kaydetti: ''Ekiplerimiz yangına çok hızlı müdahale ediyor. Yangın başına ortalama 3 hektar alan düşüyor. Hava sıcaklığı artınca, nem oranı düşünce, yangına karşı hassas bölgeler için uyarıda bulunduk. Vatandaş endişe etmesin. Gece dahi arazide yatacak şekilde ekiplerimizi konuşlandırdık. Yangına en geç 12-15 dakika içinde müdahale ediyoruz. Başarının sırrı bu. Her yerde elimiz, gözümüz var. Bir yerdeki yangını, yangına giden uçağı, helikopteri, arazözü, kaç dakikada bölgeye varacaklarını takip edebiliyoruz. Bunları odamdan izleyebiliyo- rum. Yangın Harekat Merkezi'miz uzay üssü gibi. Muazzam bir teknolojiye sahibiz. Bu teknolojiyi aktarmak için ABD'den talep geldi, çalışma halindeyiz.'' Gerekli tedbirlerin alınmasına rağmen vatandaşların da bu konuda duyarlılığının önemli olduğunu dile getiren Eroğlu, şöyle devam etti: ''Kasıtlı orman yangınlarına sebep olanlara maddi, manevi büyük ceza, ağır hapis cezası var. Bir de ihmalle çıkan yangınlar var. Anız yakılıyor, rüzgarla ağaçlar çıra gibi yanıyor. Lütfen anız yakmayın, özellikle de orman çevrelerinde. Vatandaşlarımız yollarda araçlardan sigara izmariti atmasın. Vatandaşımız duyarlılık gösterirse, sıcak yazı sıkıntı yaşamadan atlatabiliriz. Orman çevrelerindeki yangınları mutlaka '177'ye bildirin.'' Vali İrfan Balkanlıoğlu da, köylerde 15 yıl öncesine kadar ilkel yaşam şartlarının var olduğunu, fakat bugün şehirde olan ne varsa köylerde de bulunduğunu söyledi. İl Genel Meclis Başkanı Salih Sel ise yeni makinelerle araç parkının daha da büyüdüğünü ve köylere daha çok ve hızlı hizmet verileceğini kaydetti. Konuşmaların ardından Bakan Eroğlu ve diğer protokol mensupları, iş makinelerinin anahtarlarını operatörlerine teslim etti. (AA) terör mağduru E nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, terörün hedeflerinden birinin Türkiye'nin yerli kaynaklarına ulaşmasını engellemek olduğunu belirterek, gelecek yıl bahar aylarında Hakkari bölgesinde petrol arama çalışmalarına başlayacaklarını söyledi. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Akçakoca-Çayağzı Doğalgaz Proses Tesisleri'ni incelemek üzere Akçakoca ilçesine gelen Yıldız, tekneyle denizin açıklarındaki doğalgaz platformlarına hareket etti. Yıldız, teknede gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'nin istikrarını hedef alan terör sorununun petrol ve doğalgaz sektörünü olumsuz etkilediğini bildirdi. ''Özel sektör orada bir nevi petrol bulduğuna inansa bile bazı arama faaliyetlerini başlatamadı'' diyen Yıldız, mutlaka Türkiye'nin yerli kaynaklarına ulaşılması gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin yerli kaynaklara ulaştığı kadar istikrarını sürdürülebilir hale getirebileceğine dikkati çeken Yıldız, şöyle devam etti: ''Terörün hedeflerinden biri, Türkiye'nin yerli kaynaklarına ulaşmasını engellemektir. İthal kaynaklarını azalttığı kadar Türkiye büyümesini hızlandıracaktır. Yerli kaynaklarımıza er ya da geç ulaşacağız. Bunu artık hedefimize koymuşuz.'' (AA) EKONOMİ 4 25 AĞUSTOS 2012 CUMARTESİ Danıştay’dan KİK ihaleleri için yeni karar Danıştay, verdiği kararla iş ortaklığı kurarak ihaleye girecek olan şirketleri rahatlattı. Ankaralı Av. Duygu Kılıç Çaylı'nın Danıştay'dan aldırdığı kararla, iş ortaklığı kuran her bir şirket idarelere karşı işlediği suçtan kendisi sorumlu olacak ve söz konusu ortak, kamu ihalelerine katılamayacak. Av. Duygu Kılıç Çaylı ile ilgili kararı Başkent Gazetesi için görüştük. AYSEL KANBER İ ş ortaklığı kurarak, kamu ihalelerine giren istekliler için sorun teşkil eden bir durum Danıştay tarafından 3 Mayıs 2012 tarihinde alınan kararla sıkıntı olmaktan çıktı. Karar ile daha önce iş ortaklığı kurarak ihaleye katılan isteklilerden birinin ihale sürecindeki suç mahiyetindeki fiilinden dolayı, aynı ortaklık içerisinde yer alan diğer isteklilerin de ihalelere katılması yasağı ortadan kalkmış oldu. Danıştay kararına göre, iş ortaklığı kuran her bir şirket, idarelere karşı işlediği suçtan kendisi sorumlu olacak ve bu nedenle sadece suçu işleyen ortaklığın kamu ihalelerine katılması yasaklanacak. Kılıç Hukuk Bürosu Avukatı Duygu Kılıç Çaylı, konuyla ilgili soruları şöyle yanıtladı: Danıştay’a yapmış olduğunuz itirazın konusundan söz eder misiniz? Bilindiği üzere kamu ihalelerine giren istekliler, şahıs, şahıs şirketi, sermaye şirketleri veya bunların en az ikisi tarafından oluşturulan iş ortaklıklarıdır. Yani ihaleye tek istekli olarak birden fazla kişi iş ortaklığı kurarak girebilmekte. Aslında ihale sistemimiz bu tür oluşumları, rekabetin sağlanabilmesi ve ihalelere katılımın artması için desteklemektedir. Ancak geçmişte yaşanan bazı sorunlar, iş ortaklığı kurmayı riskli hale getirmiştir. Örneğin ihaleye iş ortaklığı kurarak giren şirketlerden birinin sahte belge sunması gibi durumlarda, kamu idareleri iş ortaklığı oluşturan tüm ortakları cezalandırmakta, ihalelerden yasaklanmaktaydı. Bu yüzden de şirketler iş ortaklığı kurarak ihalelere girmeyi riskli kabul etmekteydi. Benzer bir olayda, müvekkilim iş ortaklığı halinde ihaleye girmiş ve küçük ortağın idareye sunduğu sahte bir belgeden dolayı ihalelere katılmaktan yasaklı konuma düşmüştü. Yargılama sürecinde, Danıştay, suç ile ilişkisi olmayan müvekkil şirketin, ihalelere katılmaktan yasaklanması işlemini hukuka aykırı buldu. Daha önce ihalelere yönelik olarak bu tür iş ortaklıkları oluşturmak bir risk miydi? İhaleye giren hiçbir şirket, hak etmediği bir suçtan dolayı cezalandırılmak istemez. Bilindiği gibi idareler, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa göre yasak fiil ve davranışları işlediğine karar verilen istekliler hakkında, başta ihalelerden yasaklama işlemi olmak üzere, teminatlarına el koyma işlemi de dahil idari işlemler yapabilmektedirler. İdareler tarafından, ortak girişimi oluşturan şirketlerden birinin işlediği suç, diğer ortaklara da mal edilmekte ve tüm firmalar hakkında yasaklama işlemi yapılmaktaydı. Böylece başka bir firmanın işleyeceği suç yüzünden yasaklanmak istemeyen istekli de, ortak girişim oluşturmaktan kaçınmaktaydı. TİCARİ HAYATA OLUMSUZ ETKİ Kamu ihalelerinden yasaklanma işlemi, neden istekliler için çekinilen bir yaptırımdır? Bunun ticari hayata yansıması nedir? Kamu idarelerinin ihale işlemlerini sağlıklı bir şekilde sonuçlandırabilmeleri için kanun koyucu, idarelere birtakım yaptırımları uygulama yetkisi vermiştir. Bir isteklinin ihale mevzuatına uygun hareket etmediğinin belirlenmesi halinde, altı aydan başlamak üzere, bir yıl ile iki yıl arasında tüm kamu ihalelerine katılmaktan yasaklama cezası verilir. Örneğin ihale üzerinde kalan bir istekli sözleşme imzalamaya yanaşmazsa, teminatına el konulur ve 6 ay yasaklanır. Yine isteklinin sahte belge sunduğu anlaşılırsa; teminatına el konulur, bir seneden az olmamak üzere iki yıla kadar kamu idarelerinin yapacağı tüm ihalelere katılma yasağı getirilir ve İdare tarafından savcılığa suç duyurusunda bulunulur. Bu duruma düşen isteklinin ticari hayatı tabi ki çok olumsuz yönde etkilenir. Şirketinin organizasyonunu ve işleyişini kamu ihalelerine göre ayarlayan bir şirketin iki yıla kadar hiçbir ihaleye girememesi, neredeyse ticari hayatının bitmesine eşdeğerdir. Üstelik bu şirketin, çalıştığı banka ve finans kuruluşları açısından, kredibilitesinin de sıfırlanacağı açıktır. Danıştay’a götürdüğünüz davanın niteliği ve konusu bu içerikte miydi? Müvekkil şirket bize başvurduğunda, ihaleye üç KOBİDER’den ‘yastık altı’ tepkisi K üçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç, ''Yastık altı diye iki yüzük bir çift küpenin hesabı yapılıyor. Çıkar hesabı gözetilip ikide bir 'yastık altında 5-6 ton altın var' deyip de kafa karıştırmanın bir anlamı yok'' dedi. Özgenç, yaptığı açıklamada, Türkiye'de yastık altında 5 bin ile 6 bin ton arasında altın bulunduğu ve bunun da mali değerinin 450-500 milyar dolar olduğu yönünde abartılı rakamlar telaffuz edildiğini ifade etti. Özgenç, ''Yastık altı diye iki yüzük bir çift küpenin hesabı yapılıyor. Çıkar hesabı gözetilip ikide bir 'yastık altında 5-6 ton altın var' deyip de kafa karıştırmanın bir anlamı yok'' görüşünü aktardı. ''Altın toplama günleri'', ''Altın buluşmaları'', ''Altın kabul günü'' ve benzer adlar altında altın mevduat toplayan bankalarla işbirliği içerisinde bulunanların gündem oluşturmak ve vatandaşı etkilemek için açıklamalar yaptığını öne süren Özgenç, şunları kaydetti: ''Maksat ekonomiye katkı yapmak mı yoksa kazanç elde etmek midir, bunların sorgulanması gerekir. Yastık altındaki altının gerçek boyutu tam olarak bilinmiyor. Bize göre vatandaşın elinde en fazla 1,5 ton civarında altın var. Bunun da ederi günümüz fiyatlarına göre 100-150 milyar dolar kadardır. İnsanlar ev eşyası ve giysi gibi aksesuar olarak altın takı alabilirler. Vatandaşın kolundaki bilezik, kulağındaki küpe ve parmağındaki yüzük 'yastık altı' olarak görülmemeli. Bunlar altın takıdır yatırım aracı değil. '' Özgenç, altının, her zaman uzun vadeli yatırım yapıldığında yatırımcısını güldürdüğünü belirterek, şunları aktardı: ''Öyle ki ekonomi yönünden insanların olduğu kadar devletlerinde altına bakışı aynıdır. Garanti yatırım araçlarından biri olan altının, her dönem alıcısına sürekli kazandırması ile popülaritesini muhafaza etmektedir. Altın takı olarak kullanılmaktır, bozdurup bankaya yatırmanın bir esprisi yok. Altın, tarihinde ilk defa bu kadar artmıştır. Bundan 20 yıl önce 300-350 dolar seviyesinde olan altının onsu, şu an 1,670 dolar civarlarında seyretmektedir. Özellikle 2008-2011 yıllarında altın çok büyük getiri sağlamıştır. İnsanlar en sağlam yatırım aracı olarak çoğu zaman altını görmüşlerdir dolayısıyla son yıllarda iyi prim yapması ile halkımız ellerindeki altınlarını bozdurup değişik yatırım enstrümanlarına veya alışveriş yaparak harcadıklarından dolayı bir şekilde ekonomiye katmışlardır.'' (AA) Hattat Traktör 36. yılında çiftçiler ile buluştu T ürkiye’nin yerli traktör üreticilerinden Hattat, traktör üretiminin36. yılını kutladığı 2012 yılı başından bu yana 36 ilde 36.350 çiftiçiye ulaştı. Hattat Tarım, Çiftçi Günleri, Servis Günleri, Ramazan Sohbetleri ve Tanıtım Günleri etkinlikleri ile Edirne’den Van’a, Bartın’dan Adana’ya, İzmir’den Samsun’a kadar tüm Türkiye’yi özel donanımlı tanıtım tırı ile dolaşarak çiftçileri dinledi. Biraraya geldiği çiftçilere yeni model traktörleri tanıtmalarının yanı sıra, ileri sürüş tekniği eğitimleri de veren Hattat Tarım yetkilileri çiftçiler ile bu yılki hasadı ve yeni ekim dönemine ilişkin beklentileri ve sorunları da konuşma fırsatı buldular. Hattat Tarım’ın 100 Beygir gücündeki A110 serisinin ve bahçe traktörlerinin demo gösterisinin de yapıldığı etkinliklerde traktörleri daha yakından tanıma fırsatı bulan çiftçiler, Hattat Tarım’ın traktörlerine tam not verdiler. Hattat Tarım, ekonomik krize rağmen 5 yıl gibi kısa sürede 19 farklı model çıkartarak traktör sektöründe bir ilke imza attı. Konuyla ilgili açıklama yapan Hattat Tarım Genel Müdürü Abdullah Akkuş, "Düzenlediğimiz tanıtım etkinlikleri ve ücretsiz bakım günleriyle Türkiye'yi karış karış geziyor, çiftçilerimizi dinliyor ve bilgilendiriyoruz. Arkadaşlarımız, bölgelerdeki yetkili satıcı ve servislerimizin de katıldığı etkinliklerle çiftçilerimizi hem doğru traktör kullanımı konularında bilgilendiriyorlar" dedi. (Başkent) şirketin oluşturduğu bir ortak girişimin pilot ortağı olarak girmiş ve en küçük ortağın idareye sunduğu iş deneyim belgesinin sahte çıkması üzerine, Kanunun’un 17’inci maddesi olan yasak fiil ve davranışları işlediği gerekçesiyle ihalelerden iki yıl süre ile yasaklanmıştı. Bir ihalede, iş ortaklığı yaptığınızı ve birkaç ortağınızın olduğunu düşünün. Bu durumda ortağınızın hangi belgeyi sahte alıp almadığını kontrol etme şansınız fiilen olmayacaktır. Hukuk sistemimiz, iş ortaklıklarında herhangi bir ortağın ihaleye aykırı işlem yaptığında, diğer ortakların etkilenmemesini garanti altına alıyor mu? Suç oluşturan bir iştirakten bahsedilebilmesi için, suçu oluşturan fiil üzerinde, fiile iştirak edenlerin ortak hakimiyetinin bulunması gerekmektedir. Siz küçük ortağın sahte iş deneyim belgesinden bahisle, pilot ortağı yasaklarsanız, bunda iştirak olup olmadığına da bakmak zorundasınız. Keza iş deneyim belgelerini düzenleyen kuruluşlar bellidir. Bu belgenin sahte olup olmadığı belgeyi düzenleyen kuruluş ile o belgeyi alan kişiyi ilgilendirir. Üçüncü kişilerin bu suça iştirak etmedikleri açıkça bellidir. Bu yasaklama cezasını veren İdare neden söylediğiniz konuların farkına varmamıştı? Ancak somut olayda, Davalı İdare yetkisini sınırsız olarak kullanarak, kendisine verilmeyen bir yetkiyi müvekkilimin aleyhine kullanmıştı. Tarafımızca verilen hukuk mücadelesinin sonucunda, Danıştay, adeta yüreklere su serpen bir karar vermiş, hukukun üstünlüğü bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu karar ile, müvekkilim ve yüzlerce çalışanının iş ve meslek hayatı olumlu etkilenmiştir. İhale Mevzuatının zor olması yanında, ihaleyi yapan, uygulayan veya ihaleye giren okuyucularımıza ne tavsiye edersiniz? İhale işlemlerinde okumadan hiçbir işlemin yapılmaması gerektiğine inanıyorum. Gerek ihaleyi yapan idare çalışanları, gerekse ihaleye teklif veren istekliler olsun, yapacakları tüm işlemleri neden ve sonuç ilişkisine dayandırmadan, mevzuatı okumadan hareket etmemelidirler. Bu konuda okuyucularımıza karşılaşabilecekleri sorunları giderecekleri hap bilgilerden oluşan www.kilichukuk.org adı altında bir internet sitesi kurduk. İlgilenenler telefon, faks veya e-mail yolu ile bize ulaşıp sorunlarını anlatıyorlar. Yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ancak ihale sistemindeki temel sorun okumak ve araştırmak diye düşünüyorum. İhale mevzuatı değişken ve bir çok hukukçunun bilmediği bir alan. Bu konuda uzun süredir çalışıyoruz ve danışmanlık hizmeti veriyoruz. Ayrıca basılı iki kaynak kitabımız söz konusu. Konut satışları ikinci çeyrekte arttı T ürkiye'de yılın ikinci çeyreğinde konut satışları, bir önceki çeyreğe göre yüzde 10,35 oranında arttı. Söz konusu dönemde 106 bin 35 konut, satış sonucu el değiştirdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2012 yılının ikinci dönemine (Nisan-Mayıs-Haziran) ilişkin ''Konut Satış İstatistiklerini'' açıkladı. Buna göre, 2012 yılı ikinci döneminde, konut satışlarında bir önceki döneme göre en yüksek artış yüzde 102,89'la Van, Muş, Bitlis, Hakkari (TRB2) bölgesinde gerçekleşti. Bir önceki döneme göre yüksek artış gösteren diğer bölgeler sırasıyla yüzde 37,33'le Zonguldak, Karabük, Bartın (TR81), yüzde 30,74'le Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1), yüzde 27,33'le Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli (TRB1) ve yüzde 22,40'la Tekirdağ, Edirne, Kırıkkale (TR21) bölgeleri oldu. Aynı dönemde konut satışlarında bölge düzeyinde bir önceki döneme göre azalış gösteren iki bölge ise sırasıyla yüzde 5,51'le Bursa, Eskişehir, Bilecik (TR41) ve yüzde 3,82'yle Aydın, Denizli, Muğla (TR32) bölgeleri oldu. Konut satışları, bu yılın ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre 13 bölgede artış, 13 bölgede ise düşüş görüldü. En çok artış gösteren bölgeler sırasıyla yüzde 19,59'la Zonguldak, Karabük, Bartın (TR81), yüzde 14,04'le Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova(TR42), yüzde 13,9'la Tekirdağ, Edirne, Kırklareli (TR21), yüzde 11,5'le Mardin, Batman, Şırnak, Siirt (TRC3) ve yüzde 9,96'yla Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli (TRB1) bölgeleri olarak hesaplandı. En çok düşüş gösteren bölgeler ise sırasıyla yüzde 22,17'yle Kastamonu, Çankırı, Sinop (TR82), yüzde 20,53'le Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan(TRA2), yüzde 18,31'le Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1), yüzde 11,37'yle Ankara (TR51) ve yüzde 8,87'yle Samsun, Tokat, Çorum, Amasya (TR83) bölgeleri oldu. Konut satışlarında, yılın ikinci çeyreğinde, 4 dönemlik ortalamalara göre değişimlere bakıldığında ise Türkiye genelinde yüzde 11,37 oranında artış gerçekleşti. Konut satışlarında 4 dönemlik ortalamalara göre 25 bölgede artış, 1 bölgede ise düşüş meydana geldi. Değişim oranlarına bakıldığında en yüksek artışı gösteren bölge yüzde 56,66 oranıyla Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova (TR42) bölgesi oldu. (AA) STK’lerden terör mağdurlarına ziyaret 1 2 sivil toplum kuruluşu (STK), meslek örgütü ve sendika konfederasyonun başkanları, bugün Gaziantep’e giderek, terör mağdurlarına geçmiş olsun ziyaretinde bulunacak. Gaziantep’te; Vali Erdal Ata, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, ile terör saldırısında hayatını kaybedenlerin ailelerini ziyaret edecek olan heyet, ardından ortak bir basın toplantısı düzenleyecek. Heyette, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu, , TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, Hakİş Başkanı Mahmut Arslan, Memur-Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu, Türkiye Kamu-Sen Başkanı İsmail Koncuk, MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, TÜMSİAD Başkanı Hasan Sert, TÜRMOB Başkanı Nail Sanlı ve ASKON Başkanı Mustafa Koca yer alacak. (Başkent) Tatilciler bayramda 75 milyon lira harcadı G ünümüzde birçok kişi bayramlarda tatil yapmayı tercih ediyor. Bu bayramda da tatil satışlarında büyük bir artış yaşandı. Tatilsepeti.com, Ramazan Bayramı’nı da içine alan dokuz günlük dönemde on binlerce kişiyi tatile gönderdi. Tatilsepeti.com’un verilerine göre, bu dönem için en çok tercih edilen yerler ise Antalya, Bodrum, Çeşme, Kuşadası ve Kıbrıs oldu. Tatilsepeti.com Yönetici Ortağı Kaan Karayal, bayram döneminde son dakika rezervasyonlarının da yoğun talep gördüğünü belirtti ve şunları söyledi: “Tatilsepeti.com olarak yaptığımız araştırmaya göre, bayramı da içine alan 18 Ağustos-26 Ağustos tarihleri arasındaki dönemde yurtiçinde tatile çıkanların konaklama ücreti olarak yaklaşık 75 milyon TL harcadıklarını tahmin ediyoruz. Ramazan Bayramı’nın son iki gününün hafta içine denk gelmesi, birçok çalışanın yıllık izinlerini de kullanarak tatili uzatmalarına imkan sağladı. Bu günlere denk gelen 9 günlük tatil satışlarına yoğun talep oldu. Verilerimize bakarak genel bir ortalama vermek gerekirse, daha çok 30-40 yaş arasındaki kişilerin tatile çıktığını söyleyebiliriz. Ayrıca, evli ve çocuklu olan kişiler daha çok her şey dahil konseptli tesisleri tercih ederken, bekarlar genellikle eğlence mekanlarının yoğun olduğu yerlerde konakladılar. Geçen yıl bayram döneminde daha çok yurtdışı tatilleri tercih edilirken bu yıl çoğunlukla yurtiçi seçenekler talep gördü.” (Başkent) Volvo Kamyon’dan yeni FH serisi V olvo Truck Corporation Başkanı Claes Nilsson, yakında piyasaya sürülecek olan yeni Volvo FH ve Volvo FH16 modellerini “Bizi geleceğe taşıyacak çekiciler” diyerek tanımlıyor. Volvo Kamyon, en çok tercih edilen ürünü Volvo FH'ın ve en prestijli kamyonu olarak değerlendirdiği Volvo FH16'nın yeni modellerini 5 Eylül Çarşamba günü piyasaya sürecek. Volvo Truck Corporation Başkanı Claes Nilsson bu özel lansman öncesinde yaptığı açıklamada, “Volvo FH serisi, neredeyse yirmi yıldır nakliye şirketlerine güvenlik, verimli taşımacılık ve yüksek kalite sunuyor. Yeni modellerimizle birlikte, bu üç alanın hepsinde daha da güçlü hale geleceğiz. Yeni modellerin son halini müşterilerimiz belirledi. Kamyon ve çekici sektörüne yeni bir standart getirdiğimize inanıyorum” diyor. Volvo Kamyon Ürün Müdürü Martin Palming, “Kendi beklentilerimizin bile ötesine geçtik. Volvo FH, hassas tepkileri ve güven veren yön dengesiyle bir kamyondan çok otomobile benziyor. IFS, çekici dünyasının yol tutuşa olan yaklaşımını kökten değiştirecek şe- kilde tasarlandı. IFS'li Volvo FH, dünyanın yolda nasıl davranması gerektiğini en iyi bilen çekicisi olacak” dedi. Volvo'dan yapılan açıklamaya göre, Volvo FH Serisinin dünya prömiyeri ve resmi lansmanı 5 Eylül'de, Orta Avrupa saati ile 21.00’da Göteborg'da gerçekleştirilecek. Madrid, Birmingham, Paris, Rotterdam ve Brüksel'de de paralel etkinlikler düzenlenecek. Ayrıca, lansman sitesi olan www.volvotrucks.com.tr/fh adresinden etkinliği canlı olarak online izlemek de mümkün olacak. (Başkent) 5 SAĞLIK-EĞİTİM-ÇEVRE Yurt ve kredi başvuru süresi 2 gün uzatıldı u yıl ilk defa bir yükseköğretim alanına girenler için yurt, burs ve kredi başvuru süresinin 28 Ağustos'a uzatıldığı bildirildi. YURTKUR Genel Müdürülü- B ğü'nden yapılan yazılı açıklamada, 2012-2013 öğretim yılında lisans yerleştirme sınavı sonucunda yurt içinde ilk defa herhangi bir yüksek öğretim programına girmeye hak kazanan hazırlık ve birinci sınıf öğrencilerinden yurtlarda barınmak, burs, öğrenim ve katkı kredisi almak isteyenler için başvuru süresinin 28 Ağustos 2012 gece 24.00'a kadar uzatıldığı ve başvuruların ''www.kyk.gov.tr'' adresinden yapılacağı belirtildi. YURKUR'dan daha önce yapılan açıklamada, başvuruların 26 Ağustos 2012 akşamına son bulacağı belirtilmişti. (AA) ERÜ’ye Malavi ve Burkina Faso’dan öğrenci rciyes Üniversitesi'ne (ERÜ), ÖSYM tarafından yapılan Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı (YÖS) sonucu aralarında Afrika ülkeleri Malavi, Burkina Faso, Uganda, Kenya, Zambiya ve Gine'nin de bulunduğu 31 ülkeden 144 öğrenci kayıt hakkı kazandı. AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, ÖSYM tarafından yapılan YÖS sonucu başarılı olan öğrenciler, aldıkları puana göre çeşitli üniversitelere yerleştiriliyor. 2012 YÖS sonuçlarına göre aralarında Malavi, Burkina Faso, Uganda, Kenya, Zambiya, Gine, Moğolistan, Suriye, Çad, Endonezya, Güney Kore, Ürdün ve İran'ın da bulunduğu 31 ülkeden toplam 144 öğrenci, 2012-2013 E eğitim döneminde ERÜ'ye kayıt hakkı kazandı. Daha çok iktisadi ve idari bilimler, mühendislik ve fen fakültelerine yerleştirilen yabancı öğrenciler, yerleştirildikleri bölümlere 3-7 Eylül tarihleri arasında kayıt yaptırabilecekler. ERÜ'ye Türk Cumhuriyetleri Sınavı sonucunda da yaklaşık 322 öğrenci yerleştirilecek. Bu öğrencilerin kayıt tarihleri ise daha sonra açıklanacak. Son 9 yılda yaklaşık 599 yabancı öğrenciye lisans eğitiminin verildiği ERÜ'de, halen 623 yabancı öğrenci çeşitli fakülte ve yüksek okullarda eğitim görüyor. Bu öğrencilerden 254'ü Milli Eğitim Bakanlığı'nın, 369'u da kendi ülkelerinin bursuyla eğitimlerini sürdürüyor. (AA) 25 AĞUSTOS 2012 CUMARTESİ Orman yangınlarında ‘yüksek riskli dönem’e girildi Çanakkale Orman İşletme Müdürü Günen, Basra alçak basıncı nedeniyle yangın çıkma riskinin arttığını belirtti. Türkiyeʼdeki orman yangınlarının nedenlerinin çok farklı olduğuna dikkat çeken Günen, Çanakkale bölgesinde ise, daha çok anız yakmadan dolayı yangın çıktığını söyledi. anakkale Orman İşletme Müdürü Rıfat Günen, Basra Alçak Basıncı'nın etkili olması nedeniyle orman yangınlarında kritik bir döneme girildiğini belirterek, ''Bununla ilgili ek tedbirleri aldık. Bütün yangın ekiplerimiz teyakkuz halinde'' dedi. Günen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müdürlük bünyesinde 40 adet yangın gözetleme kulesinin bulunduğunu ifade ederek, ''40 adet arazözümüz, 15 adet su tankerimiz, 7 adet dozerimiz var. 4 adet uçak, bir adet helikopterle yangınlarla mücadele veriyoruz. Bu mücadeleyi 400 işçimizle birlikte yapıyoruz'' diye konuştu. Bu yıl içinde şu ana kadar 18 yangında, 113 hektar ormanlık alan kaybının olduğunu, bunun son 10 yılın ortalamasının altında bulunduğunu kaydeden Günen, son 10 yılda 30 yangında, 357 hektar alanın yandığını söyledi. ''2011 yılında 28 yangında 303 hektar alan yanmış. Bunun dışında biz her yıl aşağı yukarı 300 açık alan yangına da müdahale ediyoruz'' diyen Günen, ''Şu anda Basra Alçak Basıncı'nın etkili olması sebebiyle kritik bir durumdayız önümüzdeki bir hafta. Bununla ilgili ek tedbirleri aldık. Bütün yangın ekiplerimiz teyakkuz halinde. Çıkabilecek herhangi bir orman yangınına karşı hazır beklemektedirler'' dedi. Türkiye'nin her yerinde yangının çıkış sebeplerinin farklı olduğunu dile getiren Günen, şöyle konuştu: ''Çanakkale'de yangınların çoğunluğu anızlardan kaynaklı. Tarla, bağ ve bahçe sahiplerinin anız konusunda dikkatli olmalarını istiyoruz. Bu dönemde kesinlikle anız yakmamalarını istiyoruz. Aslında tüm sezonda yasak ama bu kritik dönemde en ufak bir dumana dahi tahammülümüz yok. Yazlıkçılarımızın da ormana piknik amaçlı gitmelerini istemiyoruz bu dönemde. Bizim tescilli mesire alanlarımız var, burada diledikleri gibi piknik yapabilirler. Avcılar ve çobanların da gece üşüyüp ateş yakmaları sonucu Ç Kuşlara ‘TR’ rumuzu ndokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ornitolojik Araştırmalar Merkezi'nce Türkiye'nin önemli sulak alanlarından olan Kızılırmak Deltası'nda kuş halkalama programında 2012 sonbahar dönemi çalışmaları başladı. O yürütüyoruz. Bu kendi alanında çok büyük bir gelişme ve başarıdır. Halkalama çalışmaları ile kuşların yaşam döngüleri, göç dinamikleri, konaklama süreleri, göç stratejileri gibi bilgilere ulaşmayı amaçlıyoruz. Bu çalışmalarla kuşlara TR rumuzu ta- alanlara göç ediyorlar. Burada mart ayına kadar kalacaklar. Mart ayının başlarında ise tekrar buraya gelecekler. Bu nedenle Kızılırmak Deltası gibi sulak alanların olması çok önemli . Buraların doğal olarak korunabilmesi kuş varlığı açısından büyük önem taşıyor. Burada kuşlar ürüyor ve barınıyor. Sezon sürecince burada besleniyor ve yağlanmalarını buradan sağlıyor. Belirli yağ yüklemesi yaptıktan sonra uzun süre uçabiliyorlar. enerjilerini bu yağlardan sağlıyorlar.' ''AVCILAR VE YÖRE HALKI BİLİNÇLİ OLMALI'' OMÜ Ornitolojik Araştırmalar Merkezi görevlisi Dr. Kiraz Erciyas Yavuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Ulusal Kuş Halkalama Programı'' kapsamında deltadaki 22'inci dönem çalışmalarının başladığını ve bugüne kadarda 75 bine yakın kuşa halkı takıldığını söyledi. Yavuz, Kızılırmak Deltası Cernek Kuş Halkalama İstasyonu'nda kuş halkalama çalışmalarının 2002'den beri devam ettiğini ve Türkiye'de en düzenli ve en uzun süreli çalışan istasyon olduklarını ifade etti. Deltada halkalama çalışmalarının 2002 yılından beri düzenli olarak sürdürüldüğünü, bugüne kadar 175 türden 75 bin kuşa halka takıldığını ifade eden Yavuz, ''Kızılırmak Deltası'nda sürdürülen en uzun soluklu ve önemli çalışmalardan birini karak Türkiye'nin adını bu alanda dünyaya duyurduk. Sonbahar dönemi halkalama çalışmaları 30 Ekim'e kadar kadar devam edecek'' dedi. ''GÖÇ HAZIRLIKLARI BAŞLADI'' Kızılırmak Deltası'nda konaklayan kuşlar için göç hazırlıklarının başladığını da anlatan Yavuz, kuşların Türkiye'den sonra Mısır ve oradan da Afrika'ya gideceğini kaydetti. Yürütülen çalışmalarla kuşların göç yollarının haritasının çıkardıklarını ve ellerinde önemli arşiv bulunduğunu anlatan Yavuz şunları söyledi: ''Delta'daki kuşlar göç hazırlıklarına başladı. Buradan Afrika sahra çölü altındaki OMÜ Ornitolojik Araştırmalar Merkezi'nce sürdürülen çalışmalarda önemli sonuçların ortaya konulduğunu da anlatan Yavuz, kuş sayımları ile deltadaki nesli tehlike altında olan türlerin belirlendiğini kaydetti. Kızılırmak Deltası'nda bilinen 175 türdeki su kuşlarının bazılarının neslinin tükenme aşamasında olduğunu vurgulayan Yavuz, ''Dikkuyruk, pasbaşpatka ördek, gök kuzgun, tepeli pelikan, cüce karabatak, şah kartal, dikkuyruk, küçük kerkenez ve alboyunlu kaz gibi türler deltada görülen ve nesli tehlikede olan kuşlar arasında yer alıyor. Büyük deniz düdükçünü, kuzey incirkuşu, küçük kirazkuşu ve ak kirazkuşu gibi türler ise son 20 yıldır Kızılırmak Deltası'nda görülebiliyor. Bu nedenle doğal üreme ve yaşama alanı olan deltanın korunabilmesi çok önemlidir. Avcıların ve yöre halkının bu konuda daha duyarlı ve bilinçli olmasını istiyoruz'' şeklinde konuştu. çıkan orman yangınları var. Onların da bu tür faaliyetlerden uzak durmalarını rica ediyoruz.'' Tüm ekiplerin şu anda teyakkuzda hazır beklediğini dile getiren Günen, ''Her orman yangınına, işçilerimiz ve araçlarımız 1,5 dakika içinde hareket ediyorlar. En uzak mesafede ise 15 dakikada yangına müdahale ediyoruz'' ifadelerini kullandı. Günen, Çanakkale'de, Gelibolu Yarımadası'nın yangın yönünden en kritik bölge olduğunu belirterek, ''Orası bir rüzgar tüneli olduğu için orada sürekli şiddetli rüzgar var. Tabii yangında rüzgarın önüne geçilemiyor. En kritik noktamız Gelibolu Yarımadası'' diye konuştu. (AA) Dünyanın en ünlü siber savaşçısı 13 Eylül’de İstanbul’da iber güvenlik alanında son yıllarda yaşanan en büyük depremlerden biri olan İran Nükleer Tesisleri'ne yönelik STUXNET'i çözümlemesiyle dünya çapında ünlenen Alman Siber Güvenlik kuruluşu Langner'in Başkanı Ralph Langner, 13 Eylül 2012 tarihinde İstanbul'a geliyor. Langer, İnterpromedya tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde, 11-13 Eylül 2012 tarihleri arasında düzenlenecek ICT Summit Eurasia - Bilişim Zirvesi'12'ye konuşmacı olarak katılacak. Özellikle enerji santralları, petrol, ulaştırma tesisleri gibi kritik yapıların siber güvenliği konusunda uzmanlaşan Langner, Zirve'de ileri ve karmaşık siber saldırıların nasıl önlenebileceğini anlatacak. Langer, Zirve kapsamında Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) himayesinde, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) desteği ile 13 Eylül'de gerçekleştirilecek ''Savunmada Bilişim Konferansı''nda ''Siber alanda devlet dışı kişi ve birimlerin oluşturduğu tehdit karşısında askeri güçler çaresiz mi?'', ''Siber silah yarışları olacak mı?'' gibi soruların yanıtlarını verecek. ICT Summit Eurasia – Bilişim Zirvesi'12'nin öne çıkan konuşmacıları arasında Changelab Uluslararası Davranış Değişikliği Kuruluşu'nun Kurucu Ortağı ve baş yaratıcısı Dominic Thurbon da yer alıyor. S Nesiller arası davranış farklılıkları, çalışanların eğilimleri ve eğitimin, kuruluş içi iş birliğinin ve yenilikçiliğin geleceği konusunda dünyanın birçok ülkesinde danışmanlık yapan Thurbon, Zirve'de 11 Eylül'de yapacağı sunumda katılımcılara sezgilerine aykırı düşünmeyi öğretecek. Sosyal medyanın etkin bir mecra olarak kullanımı için yenilikçi yaklaşımları irdeleyecek Thurbon, kurumlardaki bilgiye ulaşma ve sorun çözme yöntemlerinde sosyal medya araçlarından nasıl yararlanılabileceğini gösterecek. Sağlıkta Duyarlı İletişim Teknolojileri Uzmanı ve Agnitio Kurucusu ve Başkanı Morten Hjelmsoe ve Publicis Healthware International Grup Başkanı Roberto Ascione ise Sağlık Bakanlığı desteği ile Zirve kapsamında 12 Eylül'de ''e-Sağlık, m-Sağlıkta Sonraki Adım Konferansı''nda ''Sağlıkta Pull Marketing'' konulu bir sunum yapacak. Vodafone'un ana sponsorluğunda bu yıl ''Sonraki Adım'' teması ile düzenlenecek Zirve, bölge ülkelerini bilişimin ortak paydasında, Türkiye'de buluşturacak. Orta Doğu, Türk Cumhuriyetleri, Kafkasya ve Balkan ülkelerinden teknoloji ve iş profesyonellerinin katılacağı zirve, geleceğe yönelik yenilikçi stratejileri ve yol haritalarını tartışmaya açarken, bölgede etkin iş birlikleri kurulmasına da zemin teşkil edecek. KIZILIRMAK DELTASI Samsun'un Bafra ilçesinde, ''Kuş Cenneti'' olarak da bilinen ve Karadeniz sahilinde doğal özelliklerini koruyabilmiş en büyük sulak alan olan delta, irili ufaklı çok sayıdaki gölü, sazlık alanları, ender subasar çayırları, 12 bin hektarı bulan sulak alanları ve barındırdığı canlı türleri ile Türkiye'nin önemli doğal sistemlerinden birini oluşturuyor. Deniz kartalı, tepeli pelikan, kara leylek, turna, balıkçıl ve yağmurcanın da aralarında bulunduğu yaklaşık 175 türün ürediği Kızılırmak Deltası'nda, kış döneminde de 100 bin dolayında su kuşu, kışı geçiriyor. Delta, bu yönüyle de uluslararası ornitolojik öneme sahip bulunuyor. (AA) Deprem öğrencilerin tercihini etkilemedi Karaca yavrusu, tedavi altına alındı üzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, kentte meydana gelen depremlere rağmen üniversite yerleştirme sonuçlarına göre depremin izi veya görüntüsünün hissedilmediğini belirtti. Prof. Dr. Battal, düzenlediği basın toplantısında, 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde meydana gelen depremlerden sonra üniversitenin yeniden eğitime Y hazır hale getirilmesi için yoğun bir çalışma içine girdiklerini anımsattı. Yaptıkları çalışmayla 2012-2013 eğitim öğretim dönemine hazır hale geldiklerini vurgulayan Battal, ÖSYM'nin, Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) sonuçlarıyla yaptığı yerleştirmelere göre, üniversite olarak bu eğitim ve öğretim yılında geçmiş yıllara oranla daha fazla öğrenci aldıklarını ifade etti. Battal, ÖSYM'ye ön lisans ve lisans eğitimi için 5 bin 780 kontenjan bildirdiklerini ve tercih işlemlerinin ardından 5 bin 218 öğrencinin YYÜ'yü tercih ettiğini dile getirerek, şöyle konuştu: ''Bu oransal olarak yüzde 90'ın üzerinde bir yerleştirme demektir. Kontenjan olarak açık kalan birimler, diğer üniversitelerde olduğu gibi fizik, kimya, biyoloji ve matematik gibi alanlar oldu.'' (AA) ize'nin Fındıklı ilçesinde, bir vatandaşın yaralı halde bulduğu karaca yavrusu tedavi altına alındı. İlçeye bağlı Yaylacılar köyünde yaşayan Kadir Öztürk, arazide kalçasından yaralı ve bitkin halde bir karaca yavrusu görünce durumu Fındıklı Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Atilla Şanal'a bildirdi. Şanal da İlçe Orman İşletme Müdürlüğü ekipleriyle gittiği köyde R yavru karacayı alarak Yaban Hayatı Şube Müdürlüğü'ne getirdi. Şanal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kalçasında yarası bulunan yavrunun 5 aylık olduğunu tahmin ettiklerini, tedavisinin tamamlanmasının ardından bulunduğu yerde doğaya bırakılacağını söyledi. Yavru karacaya vatandaşlar tarafından gösterilen duyarlılığın son derece önemli olduğunu vur- gulayan Şanal, ''Sanırım yabani bir hayvan tarafından yaralanmış, kovalamaca sırasında yorgun düşmüş. Yaban Hayatı Şube Müdürlüğü'nde tedavisinin yapılmasının ardından tekrar doğaya salınacak. Duyarlı vatandaşımıza teşekkür ediyorum. Tüm vatandaşlarımızdan bölgemizdeki yaban hayatının devamlılığı için aynı şekilde duyarlılık bekliyoruz'' diye konuştu. (AA) KÜLTÜR-SANAT 6 25 AĞUSTOS 2012 CUMARTESİ Ankaranâme M. MAHZUN DOĞAN Bulut, yat turu, Akkuyu, 10. yıl, demir ağlar ve yalanla beslenmek… Ağustos ayının ilk yarısında tatildeydim. Tatil deyince usa, deniz, kum ve güneş geliyor belki ama, benim için öyle değil. Benim için tatil, dostlukları tazelemek, coğrafyamızda yeni yerler, yeni insanlar keşfetmek, yeni anılar edinmek demek… Denizsiz kent Ankara’da yaşayan birisi olarak, deniz her dem burnumda tütse de, bu böyle… Bununla birlikte, bugüne dek tatillerimi genel olarak Ege Denizi kıyılarında geçirdim. Akdeniz, Antalya’dan Batıya doğru uzanan kıyılarıyla girdi yaşamıma… Öbür tarafı da var biliyorum ama, hiç görmedim… Haritadan baktığım bir coğrafya parçası olarak vardı… Bu yıl o “öbür taraf”a uzandım. Bu “öbür taraf”a uzanmamın nedeni şair Abdülkadir Bulut oldu. Ben henüz genç bir üniversite öğrencisiyken, 1985’te, “saçma” (1) bir trafik kazasıyla yaşama veda eden Bulut’un, beni Anamur’a çağıracağı usumdan geçmezdi. Ama, oldu… Bulut, beni Anamur’a çağırdı… Gittim… Şöyle ki… Çağdaş Şair ve Yazarlar Derneği (ÇAĞŞAD), dört yıldır şiir yarışması düzenliyor. Yarışmanın ilk ikisi, “Genç Ölmek”in şairi Ergin Günçe anısınaydı. Sonra, Abdülkadir Bulut adına yapıldı. Önümüzdeki yıl ise bir başka şairin anısına sürdürülecek. Çünkü, bir şairin anısına iki kez düzenleniyor. Sonra bir başka şair adına veriliyor ödül. Bunda amaç şu ki, edebiyatımıza önemli katkıları olmakla birlikte, günümüzde pek anılmayan, hatta unutturulmaya çalışılan değerleri anımsatmak, onları gündeme getirmek… Dört yıldır gerçekleştirilen, hem Günçe, hem de Bulut adına yapılan yarışmaların seçici kurulunda değişmeyen adlardan birisi oldum ben de… Bu yılki, ödül törenini, Bulut’un memleketinde, Anamur’da, onu anma etkinliğinde verme kararı aldı ÇAĞŞAD. Anamur Kültür Derneği, her yıl 8 Ağustos’ta, Bulut için anma etkinliği düzenliyordu zaten. Bu yılki anma etkinliği ise, iki derneğin işbirliğiyle yapılacak, ödüller de sahiplerini orada bulacaktı. Törene ben de katılacaktım. Dahası, Anamur Kültür Derneği’nin düzenlediği panelin konuşmacıları arasındaydım. “Lorca’nın Türkiyeli kardeşi, arkadaşım Abdülkadir Bulut” başlığı altında bir konuşma yapacaktım. Özetle, Abdülkadir Bulut çağırdı, gittim… *** Ankara’dan başlayan yolculuğumuzun ilk durağı Anamur değildi. Silifke’ye vardık önce. ÇAĞŞAD yönetimindeki şair dostum, Silifkeli sevgili Aydan Yalçın’ın konuğuyduk. 8 Ağustos sabahı, Silifke’den Anamur’a doğru çıktık yola… Abdülkadir Bulut’un 27 yıl önce “saçma bir kaza”yla savrulduğu yoldan Anamur’a vardık. Ramazan ayı olması nedeniyle etkinlik, akşam saat 21.00’de başlayacaktı zaten. Otelimize yerleşip, sonra denizin koynuna bıraktık kendimizi… Akşam da, hazırlanıp, belediyenin konferans salonuna gittik, anma etkinliği için… Andık Bulut’u… Ve Anamur’da unutulmaz, güzel anlar ekledik yaşamımıza ve Silifke’ye döndük... 11 Ağustos Cumartesi günü ise, yat turuna çıktık. Taşucu’ndan kalktı yatımız. Koyları dolaştık… Barbaros Koyu oldu ilk durağımız… Sonra, Dana Adası’na yanaştık. Alize Yatçılık’ın yatındaki bu molada, tam da denize atlayacağımız sırada, alabildiğine yüksek sesle mehter marşı çalmaya başladı: “Ceddin deden, neslin baban Hep kahraman Türk milleti… Orduları pek çok zaman Vermiştiler dünyaya şan” Bu marşın ezgileri eşliğinde atladık sulara… Orada, bu marşın çalınmasını bir espri olarak algıladım. Gülümsedim. Bana, 1970’lerdeki yatılı okul yıllarımı anımsattı. Manisa Demirci Öğretmen Lisesi’nde okurken, Milliyetçi Cephe (MC) hükümetleri döneminde, bu marşlarla yatıyor, bu marşlarla kalkıyorduk. Bir yayın odası vardı ve salonlara, yatakhanelere, okul bahçesine yayın yapılıyordu. Her tarafta, yayın odasına bağlı hoparlörler vardı… O zulüm yıllarını anımsadım. Ama, marşı gülümseyerek dinledim. Öfkeyle değil, eski bir anıya yolculuk gibi… Hatta, belleğime, zoraki şırınga edilmiş bu marşın sözlerinin hâlâ belleğimde kazılı olmasına biraz da şaşarak, dahası, mırıldanarak da değil, yüksek sesle marşa katılarak… Ama bir süre sonra, Silifkeli şair ve tiyatrocu dostum Ahmet Gedik ve orada, denizde, ezgilerin bizi buluşturduğu başka insanlarla birlikte, deniz ortasında kendi şarkılarımızı söyledik, “Bir kıvılcım düşer önce / Büyür yavaş yavaş” diye başlayan “Arkadaş”la açtığımız şarkı sofrasında… Yat turunda, bir şey dikkatimi çekti. Karşımızdaki Toroslar’ın tepesinde, doruğunda, o dağ manzarasının arasında koca bir alanda toprak rengi… Belli ki inşaat var. Ne yapıyorlar? Kaç ağaç katlettiler? Yaptıkları rant alanının sahibi kim? Yerli gözüken, Türk ortağını paravan olarak kullanan bir yabancı şirket büyük olasılıkla… Yani, Toroslar’ın kalbi delik deşik… Bir kez daha somut olarak gördüm ki, dinin ve toprağın tüccarları iş başında… Talan da sınır yok… Sanki, önümüzdeki yıllarda bu ülkede onların oğulları, kızları da yaşamayacak… Yat turunda, en uzun molayı ise Tisan’da verdik. Kaptan mı, yoksa bir rehber miydi konuşan bilmi- Anamur Kültür Derneği’nde şair Bulut’un eşi Havva Bulut ve Osman Namdar’la. yorum ama, bir saatlik molayı duyururlarken, durduğumuz koyun öbür tarafının Akkuyu olduğunu anımsattılar. Akkuyu mu? Dünyamız iki büyük nükleer felaket yaşadı. Birisi Çernobil… Diğeri de, henüz ona göre anısı daha taptaze olan Japonya’daki Fukuşima felaketi… Hükümetimizse bunlara rağmen nükleer santralde kararlı. Mersin’in Akkuyu’suna nükleer santral yapılacak. Akkuyu’ya dünyada hiç denenmemiş olan WWWER-1200 model nükleer reaktör kurulacak. Avrupa’da lisans alamamış bir reaktör bu… Küresel sermaye, biz de deneyecek… Dahası… Santralde üretilen elektrik için 15 yıl alım garantisi var. Üstelik de, 12.35 cente... Elbette KDV artısıyla birlikte. Bu fiyat, dünyadaki elektrik fiyatları ortalamasının 2.5 katı. Ruslar’ın bu santral için yapacakları yatırım 22 milyar dolar. 15 yıl fahiş fiyatla yapacağımız elektrik alımının karşılığı ise 70 milyar dolar olacak (2). Özeti, ülkemiz ve geleceğimiz satılıyor… Çocuklarımızın geleceği satılıyor. İhaleden, bugün için pay alacak yandaşlar için… İşte o Akkuyu… *** Yeniden hareket edip, Taşucu’na geri dönerken denizde deli bir dalga başladı. Dana Adası’nın arkasından dolaşacakken, bundan vazgeçildi… Kıyıdan seyre koyulduk. Sakin bir koyda son molayı verdik ve oradan da hareket ettiğimizde, Dana Adası’nın öbür yakası yerine başka bir sürpriz hazırladı bize organizatörler. Kıyıda, yüksek kayaların olduğu bir yerde iyice kıyıya yanaşmış halde yol aldı yat. Yüksek sesle insanın ruhunu ürperten bir müzikle kayaları seyreyledik… Denizdeki deli dalgaların kayalara vuruşunu… Ve Taşucu’na yaklaştığımızda, bir animatör yatın önünde Türk bayrağı açtı. Başladı 10. Yıl Marşı. “Çıktık açık alınla on yılda her savaştan, On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan; Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan; Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan” *** Onuncu Yıl Marşı, Türkiye’de Cumhuriyet’in onuncu yılına bir armağandır. Emperyalizme karşı verilmiş Kurtuluş Savaşı’ndan çıkmış, bağımsızlığını ilan etmiş, yokluk ve yoksulluk içinde yeni bir yaşam düzeni, üstelik de uygar bir yaşam düzeni kurmaya girişmiş bir ülkenin, bu mücadelenin ilk on yılını kutlamasana adanmıştır. Milliyetçi duygular içerir. Sivil bir duyarlılığı yoktur. Ezgisi bile, askeri bir törendeki adımları çağrıştırır… Ve İstiklâl Marşı gibi, okulların açılış kapanış törenlerinde okunma zorunluluğu da olmadığından, bir süre sonra rafa kaldırılmıştır. Yıllar sonra, yeniden inmiştir raftan… Niçin? Türkiye’de, günlük yaşamı dinsel kurallara göre biçimlendirmeyi hedef alan siyasal örgütlenmenin ivme kazanması, tırmanışa geçmesi ve iktidar olması nedeniyle… Bir de, aynı dinsel çarkı besleyen ABD’nin patentini taşıyan, yani dinsel yobazlıkla aynı havuzdan beslenen Kürt şovenizminin acımasızca kıydığı canlar nedeniyle… Değilse, tarihçi gözüyle değerlendirilecek, yorumlanacak, günlük yaşamda hiç bir yeri olmayan bir marştı Onuncu Yıl Marşı… Mersin’de, Taşucu’na dönerken, yat gezisi biterken Türk bayrağı açılmasının, Onuncu Yıl Marşı’nın söylenmesinin anlamı üzerinde düşünürken, tatil bitti. Tatilde, özellikle üç şeyden uzak durmuştum. Televizyon, bilgisayar ve gazeteler… Ankara’ya döndüğümde, uzağa ittiğim bu üç iletişim aracıyla yeniden bağlantıya girdim ki, neler neler… En başta da, İstanbul’da, Kadıköy-Kartal metrosunun açılışında, açılıp kapanan bir ağzın söyledikleri dikkatimi çekti: “10. Yıl Marşı’nda ‘Demir ağlarla ördük’ der. Neyi ördünüz? Demir ağlarla Türkiye’yi biz örüyoruz.” Şaşırmadım. Yalnızca, beklediğim sonucun açık ifadesine ilk kez tanık olmanın garip duygularını yaşadım. Cumhuriyet ve bağımsızlık değerlerine saldırı, İsmet İnönü üzerinden yürütülmüştü bugüne dek… Anlaşılan, tüm kaleleri zapt ettik düşüncesine vardı ki emperyalist güçler, Mustafa Kemal Atatürk ve onun dönemi de açıkça hedef olabilir denildi. Ama, hiç değilse, istatistiklere bakarak, o yıllarda yapılan demir yollarının ne kadar olduğuna bakarak konuşur değil mi insan! O yoksul, savaştan çıkmış ülkenin ilk on yılındaki demir yolları yatırımını inceler de konuşur değil mi? Üstelik, halkın alın terinden alınan vergilerle beslenen onlarca danışmana rağmen, o bilgilerden habersiz açılıp kapanan dudaklar… O zaman, şimdiki o danışmanlara ödenecek paranın bile olmadığını bilmez mi? Bilir elbette… Bilir de… Toplumun bilinçaltını sarsmak için, yalan söyler… Ve ben Nâzım Hikmet’in dizelerini anımsarım: “Yalanla besliyorlar sizi” ______________________________ (1) Abdülkadir Bulut’un 1942’den 9 Ağustos 1985’e uzanan yaşam serüveni, topu topu 42 yıl. Doğrusu kısacık bir ömür… Hem de kısalığı saçma sapan bir kaza nedeniyle… Bulut, Anamur’un Akine Köyü’nden. 8 Ağustos 1985’te, hapiste yatan bir akrabasının mahkemesine gidiyor. Mahkemeden köye dönerlerken, Silifke-Anamur arasındaki o bol virajlı, bol tuzaklı yolda minibüsün kapısı açılıveriyor. Demek, kapının dibinde, ayakta falanmış ki, yola savruluyor Bulut. Başı taşa denk geliyor bu düşmede. Ağır yaralı olarak kaldırıldığı Mersin Devlet Hastanesi’nde, ancak bir gün daha nefes alıp verebiliyor. 9 Ağustos’ta veda ediyor yaşama. Bundan dolayıdır ki, Bulut’tan söz ederken, söyleşilerimde olsun, yazılarımda olsun, konu ölümüne gelince hep “saçma bir trafik kazası” derim ben. Yıllardır bu böyle… Nitekim, bu yılki ödül sonucunu açıklayan basın metnini ben yazdım. Yolladım gazetelere, yarışmada birinci olan Alp Arslan Akman’ın fotoğrafıyla birlikte. Bazı gazeteler yayımladılar. Benim yazdığım o ifadeyle hem de… Meğer, Hilmi Yavuz’un “Abdülkadir Bulut İçin” yazısında da, aynı şekilde niteleniyor Bulut’un ölüm biçimi… “Ülkemin Şiir Atlası”nın (Abdülkadir Bulut, Ülkemin Şiir Atlası, e Yayınları, İkinci Basım: Ekim 2010, İstanbul) önsözü olan yazısında (Konuşma metniymiş gerçekte) okudum. Dahası, Hilmi Yavuz’un o yazısından öğreniyorum ki, benzer bir kazada yaşama veda eden Albert Camus için Jean Paul Sartre’ın yazdığı yazıya uzanıyor böyle bir niteleme. Sartre, Camus, 4 Ocak 1960’ta trafik kazasında öldüğünde, “Onu sevenlerce katlanılmaz bir saçmalık var bu ölümde!” demiş. (2) Melis Alphan, “Nükleer santral inşası bir demokrasi sorunu”, Hürriyet Gazetesi, 30 Temmuz 2012. İznik’de Yunanca yazıt bulundu znik Antik Roma Tiyatrosu'ndaki kazı çalışmaları sırasında, tiyatroya ait olduğu belirlenen, heykel kaidesi üzerinde yer alan Yunanca yazıt ortaya çıkarıldı. Kaymakam Nurettin Kakillioğlu, kazı bölgesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, tiyatronun İ sahne binası kazılarında Bizans dönemine ait kiremit duvar eklentilerine rastlanıldığını söyledi. Alandaki çalışmalar sırasında heyecan verici bir bulguya da ulaşıldığını dile getiren Kakillioğlu, ''Kazılarda tiyatroya ait olduğu belirlenen, heykel kaidesi üzerinde yer alan Yunanca yazıt ortaya çıkarıldı. Yazıtın günümüz Türkçesine çeviri çalışmaları sürüyor. Elde edilecek bilgilerle epigrafik açıdan tiyatro tarihine yeni veriler eklenecek olması bizler için heyecan verici bir gelişme'' dedi. Kakillioğlu, yazıtın yanı sıra yaklaşık 2 bin yıllık olduğu tahmin edilen metal bir buluntuya rastlanıldığını, henüz ne olduğu kesinlik kazanmayan bu parçanın günümüzdeki tiyatro biletine benzediği konusunda görüşlerin bulunduğunu bildirdi. Tiyatrodaki kazı çalışmaları hakkında da bilgi veren Kakillioğlu, şunları söyledi: ''Seyirci oturma sıralarını taşıyan tonozlu galerilerden 4 tanesi tamamen açığa çıkarıldı. Ayrıca tiyatro içinde geç dönemlerde yapılan toplu ölü gömülerinde, salgın hastalıklara karşı kireç elde edebilmek amacıyla oluşturulmuş kireç havuzuna ulaştık. Buradan elde edilen kireçlerle toplu gömülerin üzerine serpilerek bir nevi hijyen arayışı söz konusu. Şu anda çalışmalar 2 katlı olduğu düşünülen Skene'de (sahne binası) sürdürülüyor. Orkestra bölümünün kuzeyinde yer alan dolgu toprak kaldırılarak, ilk etapta Proskene (sahne platformu) açığa çıkarılmış ve sahne binasının diğer mimari ögelerinin bağlantılarına ulaşılmıştır. Zengin mimari bezeklere sahip olduğu bilinen sahne binasının ön cephesi günümüze ulaşmamıştır. Ancak Skene'den Proskene'ye açılan 5 kapı bulundu. Bu kapılar, Anadolu'ya özgü olması sebebiyle çok önemli.'' Kakillioğlu, kazı çalışmaları sırasında 300'den fazla sikke, çok sayıda pişmiş topraktan yapılmış kandil, haç, kemer tokası, çivi ve günlük kullanım seramiklerinin bulunduğunu ifade ederek, sahne binasına uzanan muhtemel Roma yolunun da açığa çıkarılması beklentisinde olduklarını, ancak tiyatro genelinde gözlemlenen tahribat nedeniyle yolun açığa çıkmasının kesin olmadığını kaydetti. (AA) Pekin Operası Türkiye’ye geliyor 9.Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali’nin ikinci yarısı Eylül ayında Pekin Operası ile birlikte başlıyor. 2012 yılının Türkiye’de “Çin Kültür Yılı “ ilan edilmesi ile festivale davet edilen Çin Pekin Operası, izleyicilere oldukça özel bir gece yaşatacak. Samsun Devlet Opera ve Balesi Orkestra ve Korosu ile birlikte sahne alacak olan topluluk , festivalde G. Puccini’nin ünlü operası “Madama Butterfly”ı sahneleyecek. Eser 3 Eylül Pazartesi günü saat 20:30 ‘da Aspendos Antik Tiyatrosu’nda izlenebilir. Librettosu Luigi Illica ve Giuseppe Giacosa tarafından yazılan 1 eser, Li Dandan tarafından sahneleniyor. Orkestrayı şef Yu Fen’in yöneteceği eserde dekor tasarım İsmail Dede , kostüm tasarım Zhao Yujie , ışık tasarım Mustafa Eski imzasını taşıyor. Eserde konzertmeister Çise Korkmaz, koro şefi ise Chen Bing. Çin Pekin Operası’nın solistlerinden Shen Na gecede Madama Butterfly’ı canlandıracak. Guan Zhijing “ Bonzo” , Wang Feng “Pinkerton”, Zhang Peng “Prince Yamadori “,Wang Hong “ Kate”, Zhang Xiaoyuan “L’ufficiale del Registro”, Li Xiang “ Goro”, Wang Haitao “Sharpless” ve Liu Sh “Suzuki” rolüyle sahne alacak. (Başkent) Aida Diva, 8. kez Marmaris’e geldi talyan Bayraklı dev yolcu gemisi Aida Diva bu sezon sekizinci kez Marmaris'e geldi. Marmaris Liman İşletmeciliği'nden alınan bilgiye göre, Yunanistan'ın Heraklion Limanı'ndan gelen gemi, Marmaris Limanı'nın büyük rıhtımına yanaştırıldı. Gemide çoğu Alman yaklaşık 2 bin 500 yolcu ile 614 personel bulunduğu belirtildi. Gümrük işlemlerinin tamamlanmasının ardından gemiden inen turistler havanın sıcak olmasına rağmen Yat Limanı, Kordon ve Atatürk caddelerinde yürüyüş yaparak ilçeyi tanımaya çalıştı. Turistlerin bazıları günlük turlara katılarak çevredeki tarihi ve doğal güzelliklere sahip yerleri ziyaret ederken, bazıları ise Marmaris Kapalı Çarşısı'nda alışveriş yapmayı tercih etti. Turistler genelde çarşıdaki hediyelik ve takı eşyalarına ilgi gösterdi. Kanunu Sultan Süleyman'ın Rodos seferi sırasında yaptırdığı Marmaris Ka- İ lesi içerisinde bulunan müzeyi ziyaret edenlere ise bölgenin tarihi hakkında bilgi verildi. 11 katlı olan dev gemi, özellikle ilçede tatilini geçiren turistlerin ilgi odağı oldu. Turistler geminin önünde hatıra fotoğrafları çektirdi. Aida Cruises şirketinin filosuna 2007 yılında katılan 69 bin 203 grostonluk, 250 metre uzunluğundaki dev geminin ilçeye sezon boyunca seferlerini devam etmesinin planlandığı belirtildi. Lüks geminin içinde süit kamaralar, yüzme havuzları, sauna, masaj odaları, spor salonları, casino ile gösteri salonlarının bulunduğu öğrenildi. Liman yetkilileri, Aida Diva'nın Marmaris'e bu yıl sekizinci seferini gerçekleştirdiğini, Geminin bu seferlerde 23 binden fazla turisti günübirlik olarak ilçeye getirdiği kaydedildi. Aida Diva kruvaziyerinin, Antalya'ya gitmek üzere Marmaris'ten akşam saatlerinde ayrılacağı bildirildi. Tuz Gölü, flamingo cenneti oldu Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler içinde en büyük flamingo kolonisine ev sahipliği yapan Tuz Gölü’nde bu yıl binlerce yavru kuluçkadan çıkarken, göl adeta flamingo cennetine dönüştü. 7 SPOR 25 AĞUSTOS 2012 CUMARTESİ Gökçek: İbretle izliyorum Ankaragücü Eski Başkanı Ahmet Gökçek, futbolcu Bednarʼın 200 bin avroluk alacağı nedeniyle Ankaragücüʼnün 6 puanının silinmesinden yeni yönetimi sorumlu tuttu. Gökçek, söz konusu borcun ödenmemesini kulübe ihanet olarak değerlendirdi. nkaragücü Eski Başkanı Ahmet Gökçek, Ankaragücü’nün FİFA tarafından 6 puanının silinmesi ile ilgili gelişmeler ve yapılan yorumları değerlendirdi. Ahmet Gökçek, açıklamasında şunları söyledi: “MKE Ankaragücü Spor Kulübü’ne FIFA tarafından verilen - 6 puan cezası verilmesi ile oluşan gündemi büyük bir dikkatle takip etmekteyim. MKE Ankaragücü Spor Kulübü’nü ‘Hukuki zemine oturtma’ maskesi arkasında şahsi ihtirasları uğruna girişimde bulunup kulübü yönetmekten aciz çevrelerce cezaya gerekçe olan Futbolcu Roman Bednar’ın, Başkanlığım döneminde transfer edilmesi sebebi ile konunun şahsıma ve yönetimime mal edilmesi çabalarını A ibretle takip etmekteyim. Öncelikle belirtmek isterim ki, kulüp adına yapılan borçlar her ne kadar sonraki yönetimleri rahatsız etse de kulüplerin kurumsal yapısı göz önüne getirildiğinde mevcut yönetimlerin de sorumluluğundadır. Zira ben ve yönetimim göreve geldikten sonra geçmiş dönemlerden yönetimimize kalan borçlardan şikayetçi olmamıza rağmen ayırım yapmadan MKE Ankaragücü’nün borcu olarak görüp bu borçları ödeme yoluna gittik. Hal böyleyken ve görevden ayrılmamızın üzerinden 1 yıl gibi bir süre geçmiş olmasına rağmen anılan borçların belki de yönetimimize karşı bir kamuoyu oluşturabilmek için kasten ödenmemesi kulübe yapılan ihanetten başka bir şeyin olmadığını düşünmek- teyim. Zira, FIFA bu konuda kulüp yönetimine 18 Ağustos 2012 tarihine kadar süre vermiş olmasına rağmen yönetim kurulunca herhangi bir işlem yapılmamıştır.” Başkanlığı süresince FIFA’dan kulübe eski dönemlerde yapılan futbolcularla ilgili benzer sayısız ihtarnameler geldiğini belirten Gökçek sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben ve yönetimim bu ihtarların gereği olan ödemeleri yaparak kulübün adının böyle bir skandala karışmasını her zaman önlemişizdir. Dönemimdeki borçlardan sürekli şikayet eden yönetim zihniyetinin dönemimizde takıma kazandırılan futbolcuların satışından elde edilen gelirleri alırken pek şikayetçi olmadık- ları da tüm kamuoyunun ve camianın malumudur. Hal böyleyken, İshak Doğan’ı 1.6 trilyon liraya satan bir zihniyetin, FIFA’nın ihtar ettiği 200.000.-Avro’luk meblağ ödememesi ve kulübün adını bu olayları alet edip suçu da yönetimimize atma cüretinin adı herhalde kamuoyu tarafından konacaktır diye düşünmekteyim. Gelinen bu noktada, yönetim ve Ankaragücü’nün kendi ve tarihi hakkında kulaktan dolma bilgisi olan, konuya vakıf olmayan siyasi bir takım çevrelerin Ankaragücü menfaatleri ile ilgilenmedikleri tek yaptıklarının gölgemiz ile kavga etmek olduğu da aşikardır. Bu tarz zihniyetlere tek tavsiyem, gündeme icraatları ile gelmeleridir.” (Başkent) 2016 ve 2020 Olimpiyatları hazırlıkları için start verildi ençlik ve Spor Bakanı (GSB) Suat Kılıç, 2016 ve 20120 Olimpiyatları hazırlıkları için federasyon yetkililerinden sporculara, antrenörlerden akademisyenlere kadar bir çok kişiyle görüş alışverişinde bulunduktan sonra olimpiyatlara sporcu yetiştirme programını açıklayacak. GSB'den yapılan açıklamada, Türkiye'de ilk defa bir sonraki olimpiyatların hazırlığına 4 sene önceden başlanıldığına vurgu yapılarak, ''Bakan Kılıç'ın en büyük hedefi, 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları'nın İstanbul'a verilmesi ihtimaline karşılık, bu olimpiyatlara en yüksek katılımla hazırlanmak. Yani, 26 olimpik branşın tamamında olimpiyatlarda temsil edilmek'' denildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: ''27 Ağustos Pazartesi günü 'Değerlendirme Komisyonu' toplanacak. Öğleden sonra ise 2012 Londra Olimpiyatları'na katılan milli sporcular dinlenecek. Milli sporcular iki kademeli bir dinleme sürecine tabi tutulacak. Sadece olimpiyatlarda madalya kazanan sporcular değil, başarının kıyısından dönen sporcular da dinlenecek. Bununla yetinmeyen bakanlık daha önceki olimpiyatlara katılan sporcuların da görüşüne başvuracak. 28 Ağustos Salı günü Yaz ve Kış Olimpiyatları'na katılma hakkı bulunan 33 federasyon başkanı ile spordaki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri bakanlıkta değerlendirmeye alınacak. Böylece Türkiye sadece yaz olimpiyatlarına yönelik değil, kış olimpiyatlarına da ilk defa bilimsel veriler ışığında hazırlık yapacak.Atıcılık ve avcılık, atletizm, badminton, basketbol, binicilik, bisiklet, boks, Cimnastik, hokey, eskrim, futbol, güreş, golf, halter, hentbol, judo, kayak, kızak, kürek, kano, masa tenisi, modern pentatlon, okçuluk, beyzbol, sutopu, tekvando, tenis, triatlon, voleybol, yelken, yüzme, buz hokeyi, buz pateni federasyonun başkanlarının görüşleri alınacak.'' Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ve paralimpik komitenin yanı sıra spor yazarları, antrenör, spor bilimleri, beden eğitimi öğretmenleri ve olimpiyat derneğinin de görüşlerine başvurularak sivil toplum kuruluşları arasında yer aldığı belirtilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi: ''29 Ağustos Çarşamba günü ise Türkiye'nin 7 bölgesinden 20 akademisyenin görüşlerine başvurulacak. Aynı gün G öğleden sonra de sporcu sağlığı ve masörleri ile ikinci bir toplantı gerçekleştirilecek. 31 Ağustos'ta ise antrenör ve teknik direktörlerle toplantılar gerçekleştirilecek. 3 Eylül 2012 Pazartesi günü, bu kez Londra 2012 Olimpiyatları'na katılan spor medyası ile toplantı yapılacak. Bu toplantının hemen akabinde de Londra Olimpiyatları'nı yerinde izlemeyen ancak olimpiyat sürecinde yazı ve değerlendirmelerde bulunan medya mensupları ile ikinci bir toplantı gerçekleştirilecek. 4 Eylül 2012 Salı günü de Spor Genel Müdürlüğü bürokratları ve uzmanları ile son toplantı yapılacak. 'Kendimizi Dinliyoruz' başlığıyla yapılacak bu toplantılar sırasında Spor Genel Müdürlüğü yöneticileri, 2012 Londra Olimpiyatları'na katılan yöneticiler ve 10 Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü'nün görüşü alınacak. Bakanı Kılıç, bu değerlendirme toplantılarının ardından Spor Genel Müdürlüğü uzmanlarına hazırlattığı raporlar ışığında olimpiyatlara sporcu yetiştirme programını açıklayacak. Böylece Türkiye tarihinde ilk defa bir sonraki olimpiyatlara yönelik olarak bilimsel veriler ışığında hazırlık yapmış olacak.'' (AA) Genç kızlar final arıyor enç Kız Voleybol Milli Takımı, Avrupa Şampiyonası Finallerindeki son grup maçında Sırbistan´a 3-0 kaybetmesine karşın grubu ikinci sırada bitirerek yarı finale yükseldi. Milli Takımın yarı finaldeki rakibi II. Grubun birincisi Rusya. Ay-Yıldızlı takımımızın final mücadelesi vereceği müsabaka bugün saat 16.30´da başlayacak ve NTV Spor´dan naklen yayınlanacak. Diğer yarı final maçında I. Grup birincisi Sırbistan ile II. Grubu ikinci sırada bitiren İtalya karşı karşıya gelecek. Maçın başlama saati 14.00. Öte yandan, Türkiye-Sırbistan karşılaşmasının ilk seti dengeli ve karşılıklı sayılarla başladı. Genç Milli Takım´ın manşet ve defans hatalarına, Sırbistan takımı da servis kaçırarak yanıt verdi. İlk G teknik mola 8-6 Sırbistan üstünlüğünde geçildi. Takımımız 10-10´da beraberliği yakaladı. File önünde Milli Takımımıza boy üstünlüğü kuran Sırbistan, ikinci teknik molayı 16-14 önde tamamladı. Setin sonundaki çabamız yeterli olmadı ve 27 dakika süren seti 25-22 alan Sırbistan 10 öne geçti. İkinci sete iyi başlayan Sırbistan, defans hatalarımızdan da yararlanarak skoru 5-1 yaptı. Rakibin ortadan ve köşelerden yaptığı hücumlara karşılık veremeyince, Sırbistan ilk teknik molaya 8-3 önde girdi. Buna karşılık maçı bırakmayan ve toparlanan Genç Milli Takım 14-14´te eşitliği sağladı ve rakip antrenör molayı aldı. Moladan sonra hatalarımızı iyi değerlendiren Sırbistan ikinci teknik molaya 16- My Team, Samsun 39. Hitit Rallisi’ne katılıyor ürkiye Ralli Şampiyonası’nın 6. ayağı olan 39.Hitit Rallisi, bugün ve yarın Samsun’da organize ediliyor. İlk kez ulusal bir ralliye ev sahipliği yapacak olan kentte, tüm hazırlıklar tamamlandı ve büyük organizasyon için geri sayım başladı. Kısa adı ANOK olan Ankara Otomobil Sporları Kulübü tarafından, Samsun Otomobil Yetkili Satıcıları Derneği (SOYS), Grand De Luxe Amisos Otel, Samsun Valiliği, Samsun T Büyükşehir Belediyesi ve Samsun Mahalli Otomobil Kulübü (SAMOS) katkıları ile organize edilen 39.Hitit Rallisi, bugün Samsun’da başlayacak. Ralli iki gün sürecek. 26’sı ulusal 4’ü historic olmak üzere 30 ekibin katılımına sahne olacak rallide, Tütün İskelesi’nde yer alan Kurtuluş Yolu sembolik starta ev sahipliği yapacak. 39. Hitit Rallisi heyecanı; bugün saat 13:00’da Atatürk ve 18 arkadaşını temsilen se- ramik rölyefler ve temsili Bandırma Vapuru bulunan bu tarihi alanda ilk otomobile verilecek sembolik start ile başlamış olacak. Ekipler; sembolik startın ardından Demirci, Akgöl, Yeralan etaplarını geçerek, saat 16.27’den itibaren SOYS Özel Seyirci etabında kozlarını paylaşacaklar. Şehir merkezinde Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü karşısındaki dolgu toprak alan üzerinde oluşturulan 2,30 km. uzunluğundaki seyirci özel etabı, Samsun yerel kanallarından Kanal Starafından da canlı olarak yayınlanacak. Batıpark Otoparkı’nın servis alanı olarak kullanılacağı büyük organizasyonda ilk gün saat 17:37’den itibaren bu noktada son bulacak. Yarın saat 09.30’dan itibaren yeniden direksiyon başına geçecek olan ekipler; Demirci, Akgöl, Yeralan etaplarını ikişer kez geçtikten sonra saat 17:00’den itibaren Kurtuluş Yolu’ndaki finiş podyumuna ulaşacaklar. Son yıllardaki en çekişmeli sezonunu geçiren Türkiye Ralli Şampiyonası’nda Hitit Rallisi öncesinde Castrol Ford Team Türkiye ekibinden Yağız Avcı-Bahadır Gücenmez ikilisinin liderliği devam ederken, Pegasus Racing’den İtalyan Luca Rossetti-Matteo Chiarcossi ikinci, Team 47 Motorsports’tan Volkan Işık-Vedat Bostancı üçüncü sırada yer alıyor. Ayrıca takımlar birinciliğinde de Castrol Ford Team Türkiye ilk sırada yer alırken, Pegasus Racing ikinci ve Team 47 Motorsports üçüncü sırada yer alıyor. (Başkent) 14 önde girdi. Manşet sorununu çözemediği için hücumda aksayan, sert toplar vuramayan Genç Milli Takım, basit hatalar da yapınca 26 dakika süren seti 25-19 kazanan Sırbistan 2-0 üstünlüğü yakaladı. Üçüncü sette de oyunun karakteristiği değişmedi. Defansımızdaki boşlukları iyi değerlendiren, yumuşak hücumlarımıza da başarılı savunma yapan Sırbistan Genç Kız Milli Takımı ilk teknik molayı 8-5, ikinci teknik molayı 16-10 önde tamamladı. Seti 25-21, maçı da 3-0 kazanan Sırbistan grup birincisi oldu. Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonunda oynanan diğer grup maçında ise Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan'ı 23-25, 25-20, 25-22 ve 25-20'lik setlerle 3-1 yendi. (Başkent) Elvis Fatovic, Galatasaray için İstanbul'da T ürkiye Sutopu 1. Ligi'nde son 8 sezondur şampiyonluklara ambargo koyan Galatasaray, dünyaca ünlü antrenör Hırvat Elvis Fatovic'i Türkiye'ye getirdi. Hırvatistan Milli Takımı Başantrenörü Ratko Rudic'in yardımcılığını yapan Elvis Fatovic, sarı-kırmızılı kulüple transfer görüşmesi yapmak için İstanbul'a geldi. Ülkesinin 2012 Londra Olimpiyat Oyunları'nda altın madalyaya uzanmasında önemli rol oynayan Fatovic'i, sarı-kırmızılı ekibin Sutopu Şube Kaptanı Vakur Dağdeviren ve şube kaptan yardımcısı Mehmet Bilen ağırladı. Hırvat çalıştırıcı, Galatasaray Ergun Gürsoy Olimpik Yüzme Havuzu ve Kalamış Tesisleri'ni gezdikten sonra Türk Telekom Arena'da bulunan kulüp merkezine geçti. Kulüp binasında Galatasaray Sportif Koordinatörü Bülent Tulun ile bir görüşme yapacak olan Fatovic'le anlaşma sağlanması durumunda, Galatasaray Sutopu Takımı'nın yeni sezonda başantrenörü Hırvat çalıştırıcı olacak. Hırvat antrenör Fatovic, yaptığı açıklamada, Galatasaray'ın teklifinin kendisine çok ilginç geldiğini ve sarı-kırmızılı kulübün sutopunda çok başarılı bir takım olduğunu belirtti. Fatovic, Galatasaray'da çalışıp, Avrupa kupalarında başarı yakalamak istediğini vurguladı. (AA) 25 Ağustos 2012 Cumartesi FİYAT: 25 Kr Gezici TIR Kızılcahamam’da 19. Altın Koza Film Festivali kapsamında Kızılcahamamʼa gelen Adana Büyükşehir Belediyesi gezici TIRʼı, Kızılcahamamlılarʼla buluştu. “Adanaʼdan Anadolu'ya Türk Sineması Yollarda” sloganı ile 17 Temmuzʼda başlatılan Gezici TIR Projesiʼnin, 36. noktası Kızılcahamam oldu. A dana'dan Ana-dolu'ya Türk Sineması Yollarda' sloganı ile yola çıkan, 19. Altın Koza Film Festivali kapsamında Kızılcahamam'a gelen Adana Büyükşehir Belediyesi gezici tırı, gösterimde bulundu. Kaplıca Parkı’nda düzenlenen etkinliğe, Milliyetçi Hareket Partisi Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, Kızılcahamam Belediye Başkanı Coşkun Ünal, Başkan Yardımcısı Cevat Yüce, Belediye Meclis Üyeleri ve Çok sayıda vatandaş katıldı. Etkinlikte konuşan Şehir Tiyatrosu Sanat Yönetmeni İsmail Tumiçin, 19. Altın Koza Film Festivali kapsamında' Adana'dan Anadolu'ya Türk Sineması Yol- larda' sloganı ile 17 Temmuz'da başlatılan gezici tır projesinin, 36. noktasının Kızılcahamam olduğunu söyledi. Programda ilk olarak Adana Büyükşehir Belediyesi Bando takımı tarafından Kızılcahamam Belediyesi önünden bando marşları ile kaplıca parkına gelindi. Kaplıca parkında başlayan etkinlikte yine Bando ekibi konser verdi. 10.yıl marşı nı çalan bando ekine bütün katılanlar ayakta eşlik edilerek tırı üzerinden dev Türk Bayrağı sallandı. Program da Adana Büyük Şehir Belediyesi Türk Sanat müziği hocaları Cevdet Cömertbay ve Lale Dağtekin Türk Sanat Müziği'nden eserler seslendirdi. Türk sinemasına emek veren sanatçıların fotoğraflarının yer aldığı gezici sinema Tırın da Anadolu Kartalları adlı film gösterimi ile sona erdi. (Başkent) John Lennon’ın katilinin şartlı tahliye talebi reddedildi T he Beatles grubunun üyesi John Lennon'ın katili Mark David Chapman'ın şartlı tahliye talebi 7. kez reddedildi. Amerikalı yetkililer, şartlı tahliye kurulunun dünkü başvurunun ardından yaptığı değerlendirmede, Chapman'ın talebinin reddedilmesine karar verdiğini söyledi. Chapman, 1980 yılının aralık ayında John Lennon'ı kaldığı otelin önünde vurarak öldürmüştü. 1981'de cinayetten suçlu bulunan Chapman, ömür boyu hapse mahkûm edilmişti. T ürkiye’nin efsane grubu MFÖ, Ankara Kentpark’ta hayranlarıyla buluşmaya hazırlanıyor. MFÖ grubunun 31 Ağustos Cuma akşamı saat 21.00’de sahne alacağı konserin biletleri MyBilet.com internet adresinden satın alınabiliyor. Türk pop ve rock müzik tarihinin gelmiş geçmiş en sevilen şarkılarının sahibi ve Türkiye’nin köklü müzik gruplarından biri olan MFÖ, en sevilen şarkılarını Ankaralılar için seslendirecek. (Başkent) MFÖ Ankara’ya geliyor Mar, festival turunda H indistan'ın başkenti Yeni Delhi'de ilk kez bir uluslararası film festivali düzenlenecek. ''Uluslararası Delhi Film Festivali'' adıyla aralık ayında düzenlenecek festivalde, Türk yönetmen Caner Erzincan'ın ''Mar'' filmi de gösterilecek. Festival müdürü Sureş Kumar Gosvami, etkinlikte 70 ülkeden dünyanın en iyi sinema filmlerini izletmeyi hedeflediklerini ifade etti. Festivalde gösterilecek filmler arasında bu yıl en iyi film Oscar'ını kazanan Fransız filmi ''The Artist''in yanı sıra Patrizia Landi'nin ''Daughters of Hill'' ile Eran Paz'ın ''Jeremiah'' filmi de yer alıyor. Yeni Delhi halen her yıl düzenlenen Arap ve Asya Filmleri Festivali'ne ev sahipliği yapıyor. (AA) Dükkânında unutulan para dolu çantayı sahibine teslim etti M alatya'nın Arapgir ilçesinde ayakkabı tamirciliği yapan Lütfi Kırık (48), dükkanında unutulan, içinde 15 bin lira para ve kredi kartları bulunan çantayı sahibine teslim etti. Gözeli köyünde ikamet eden Bayram Kaya, alışveriş yapmak için geldiği Arapgir'de, ayakkabı tamircisi Lütfi Kırık'ın dükkanında, içinde 15 bin lira para ve kredi kartları bulunan çantasını unuttu. Bunu farkederek, tekrar ilçeye gelen Kaya, alışveriş yaptığı dükkanları dolaşıp çantasını gören olup olmadığını sordu. Bayram Kaya'nın dükkanları dolaştığını gören Lütfi Kırık, yanına gelerek çantayı kendisinin dükkanında unuttuğunu belirtip, çantasını teslim etti. Çantasını bulduğu için mutlu olduğunu dile getiren ve Lütfi Kırık'a teşekkür eden Kaya, ''Çok duygulandım. Lütfi kardeşimizi bu asil davranışından dolayı kutluyorum'' dedi. Lütfi Kırık da ''Benim yerimde hangi esnaf arkadaşım olsa aynı davranışı gösterirdi'' diye konuştu. Şapka ve Kıyafet Devrimi etkinlikleri başladı B Bu yarışma 8 asırdır sürüyor Ç ANKARA ŞUBELERİMİZ ABİDİNPAŞA AKYURT AYDINLIKEVLER BALGAT BATIKENT ÇANKAYA DEMETEVLER 367 00 06 844 34 05 347 00 34 287 84 66 252 02 02 287 84 66 336 11 12 DİKMEN ELMADAĞ ETLİK GÖLBAŞI İNCİRLİ KARAPÜRÇEK KEÇİÖREN 478 67 77 863 01 02 323 55 11 287 27 27 360 00 12 376 81 62 359 95 15 KIZILAY MAMAK NALLIHAN PURSAKLAR SİNCAN ÜMİTKÖY 424 13 20 368 39 99 785 55 58 527 19 41 276 84 84 235 99 99 al ilçesine bağlı Aşağıseyit köyünde 838 yıldır geleneksel olarak düzenlenen ''Sudan Koyun Geçirme Yarışması''nın, bu yıl 26 Ağustos Pazar günü yapılacağı bildirildi. Çal Kaymakamı Fatih Arıkoğlu, yaptığı açıklamada, Aşağıseyit köyünde 8 asırlık bir gelenek olarak sürdürülen ''Sudan Koyun Geçirme Yarışması''nın Denizli Valiliği, Çal Kaymakamlığı ve Denizli Belediyesi desteği ile bu yıl da tekrarlanacağını söyledi. Vatandaşlar arasında son dönemde ''koyun olimpiyatı'' diye de adlandırılan yarışmanın, bir festival havasında 26 Ağustos Pazar günü gerçekleştirileceğini ifade eden Arıkoğlu, yarışma kapsamında, aralarında TRT sanatçısı Makbule Kaya'nın da yer aldığı ses sanatçıları tarafından konserler verileceğini, yörük kültürünü yaşatan etkinlikler gerçekleştirileceğini bildirdi. Arıkoğlu, yarışmanın, insanın, sahip olduğu hayvana olan sevgisi ve onunla bütünleşmesini or- taya koyan bir etkinlik olduğunu ve tüm dünyaya örnek teşkil ettiğini dile getirerek, yarışmanın Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı'nın (UNESCO) Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınması için girişimde bulunacaklarını ifade etti. Bu kültürel değerin tüm insanlık tarafından bilinmesini arzu ettiklerini belirten Arıkoğlu, şunları söyledi: ''Yarışmada, seyir için gelen vatandaşların da birbirleriyle kaynaşmasını görüyoruz. Burada, bunun mutluluğunu, bereketini görüyoruz, ortaya güzellikler çıkıyor. İleride bu yarışmanın bölge, ülke ve hatta yurtdışına da yansımasını istiyoruz. Aynı İspanya'daki boğa güreşleri gibi; ama burada bir güzellik, çobanla hayvanının devamlı kucaklaşması ve sevginin bütünleşmesi var. Bu güzelliği ve sadakati insanlarımız çobanlarla paylaşıyorlar. Yarışmayı dünya ile buluşturmak için UNESCO'ya başvurmayı planlıyoruz.'' (AA) üyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Kastamonu'ya gelişi, Şapka ve Kıyafet İnkılabının 87. yıl dönümü dolayısıyla etkinlik düzenlendi. Atatürk'ün, beraberindeki heyetle Kastamonu'ya giriş yaptığı Olukbaşı mevkisinde başlayan ve Cumhuriyet Meydanı'nda sona eren yürüyüşe Vali Erdoğan Bektaş, AK Parti Kastamonu Milletvekilleri Mustafa Gökhan Gülşen, ve Hakkı Köylü, MHP Kastamonu Milletvekili Emin Çınar, Belediye Başkan Vekili Bahri Yavuz, İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Tevfik Anzerlioğlu ve çok sayıda vatandaş katıldı. Cumhuriyet Meydanı'nda Şehit Şerife Bacı Anıtı'na çelenk bırakılmasından sonra saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Vali Bektaş, törenin sonunda yaptığı konuşmada, Kastamonu'nun Türkiye Cumhuriyeti tarihinde önemli bir rol oynadığını söyledi. Atatürk'ün 87 yıl önce Kastamonu'ya geldiğini ifade eden Bektaş, şöyle konuştu: ''Mustafa Kemal Atatürk, 87 yıl önce Kastamonu'ya gelerek kılık kıyafet devrimini, şapka inkılabıyla başlatmıştır. Biz 87 yıl sonra o günü yeniden yaşıyoruz. Atatürk ve arkadaşlarını davulcularımız karşılamıştır. Bugün de aynı şekilde bizim meşhur davulcumuz Karayılan'ın torunları törenimize katıldılar. Biz o günleri yeniden yaşama şansı bulduk. Ulu Önder Atatürk'ün ziyaret ettiği illerden birisi de ilimizdir. Kastamonu'da çok önem verdiği kılık kıyafet devrimini başlatarak, ilimize verdiği önemi göstermiştir. Kastamonu bu onuru ve gururu 87 yıldır yaşamaktadır. Bu yılda bu vesileyle çeşitli etkinlikler gerçekleştiriyoruz.”