51. SAYI - Avrasya Hospital

Transkript

51. SAYI - Avrasya Hospital
Avrasya Hospital Sa€l›k Dergisi Kadın Sağlığı Özel Sayısı - Y›l:14 - Say›:51 -
www.avrasyahospital.com
Yön. Kur. Başk.
Op. Dr. Hüseyin Urlu
BÖLÜMLERİMİZ
TEŞHİS VE TEDAVİ ÜNİTELERİMİZ
K-Q
TSE-ISO-EN
9000
Sağlıklı Nesiller,
Sağlıklı Kadınlar...
HASTANEMİZİ FARKLI KILAN ÖZELLİKLER
Temelden itibaren hastane olarak projelendirilip, inşa edilen ülkemizin ender
özel hastanelerinden biridir. Avrasya Hospital; 51 yoğun bakım olmak üzere 135
nitelikli hasta yataklarına sahiptir.
6 adet üstün teknolojik donanımlı ameli-
yathane, 3 doğumhane, 3 küçük cerrahi
müdahale odası mevcuttur. Yenidoğan
Yoğun Bakım Ünitesi, Koroner Yoğun
Bakım Ünitesi, KVC Yoğun Bakım Ünitesi,
Cerrahi ve Dahili Yoğun Bakım Üniteleri,
Onkoloji Merkezi (Radyasyon Onkolojisi,
Medikal Onkoloji Ünitesi) bulunmaktadır.
50 adet modern poliklinik odası, yüksek
teknolojisi ve deneyimli kadrosu, 4200
m2’lik kapalı, 1000 m2’lik açık otoparkı
ile 7 gün 24 saat hizmet veren bir sağlık
kuruluşudur.
İTO Kurumlar
Vergisi Ödülü
2009-2012
Yön. Kur. Baflk. Op. Dr. Hüseyin Urlu
BÖLÜMLERİMİZ
• 24 Saat Acil Hizmet
• Genel Cerrahi
• Onkoloji
• Kad›n Hastal›klar› ve Do€um
• Çocuk Sa€l›€› ve Hastal›klar›
• ‹ç Hastal›klar› • Kulak Burun ve Bo€az
• Nöroloji
• Beyin, Omurilik ve Sinir
Cerrahisi (Nöroflirurji)
• Gö€üs Hastal›klar›
• Gö€üs Cerrahisi
• Kardiyoloji
• Kalp ve Damar Cerrahisi
• Göz Hastal›klar›
• Difl Sa€l›€›
• Ortopedi ve Travmatoloji
• Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
• Üroloji • Estetik-Plastik Cerrahisi
• El ve Mikro Cerrahi
• Psikiyatri
• Cilt Hastal›klar› • Beslenme ve Diyet
• Eriflkin Yo€un Bak›m
• Koroner Yo€un Bak›m
• Yeni Do€an Yo€un Bak›m
TEŞHİS VE TEDAVİ ÜNİTELERİ
Onkoloji Merkezi
Kanser Teflhis ve Tedavisi
Radyasyon Onkolojisi
Kemoterapi
Ifl›n Tedavisi
Lineer Akseleratör (Linak)
Kobalt Ayg›t›
Simülatör
Üç Boyutlu (3D) Tedavi Planlama
Onkoloji Yo€un Bak›m›
Genel Cerrahi
Acil Cerrahi
Kanser Cerrahisi
Endoskopik Cerrahi
Sünnet
Endoskopi Ünitesi
Gastroskopi
Duodenoskopi
E.R.C.P.
Kolonoskopi
Rektoskopi
Gö€üs Hastal›klar›
Bronkoskopi
Transtorasik ‹€ne Aspirasyonu
Plevral Biyopsi
Torasentez
Plörodesiz
Solunum Fonksiyon Testleri
Allerji Testleri
Kardiyoloji
Koroner Anjiyografi
128 Kesit BT Anjiyo
MR Anjiyo
Damarlar›n Doppler Tetkiki
Periferik Anjiyografi
Kalp Anjiyografisi
Balon Anjiyoplasti
Stent Tak›lmas›
ASD
VSD
PDA Kapat›lmas›
Valvüloplasti
DSA ile Damarlar›n Tetkiki
Kal›c› Kalp Pili Tedavisi
Periferik Anjiyografi (Alt-ÜstEkstremite-Karotis-Renal-Beyin
Anjiyografisi)
Ekokardiyografi
Eforlu EKG
EKG
Stres Eko
Holter
Tansiyon Holter
Kardiovasküler Cerrahi
Eriflkin Koroner Arter BYPASS
Kalp Kapak Cerrahisi
Do€ufltan (Konjentinal) Kalp
Hastalıkları Cerrahisi
Büyük Aort Damarı Cerrahisi
Bacak Atardamarları ve Varis
Karotis (fiahdamarı) Ameliyatları
Nöroloji
EEG
A€r› Tedavisi
Göz Ünitesi
FFA (Göz Anjiyosu)
Görme Alan› Belirleme Ünitesi
Argon Laser
Yag Laser
Kontakt Lens
Üroloji
Böbrek Tafl› K›rma Ünitesi
(ESWL)
Pnömatik Tafl K›rma
Sistoskopi
Üreteroskopi
Renoskopi
Sünnet
Dermatoloji (Cildiye)
Laser Uygulama Ünitesi
Kal›c› Epilasyon
Cilt Gençlefltirme
Varis Tedavisi
Elektrokoterizasyon
Krioterapi
Radyoloji
Emar-MR (Manyetik Rezonans)
Multislice Tomografi
128 Kesit Tomografi (Dijital
Anjiyo)
Ultrason
Renkli Doppler
Mamografi
Fluoroskopi
Konvansiyonel Röntgen
Laboratuvar
Biyokimya
CHEK-UP
Mikrobiyoloji
Patoloji Laboratuvar›
Histopatoloji
Sitoloji
Frozen ‹nceleme
Hasta Bafl› Giriflimler
MİSYONUMUZ
VİZYONUMUZ
DEĞERLERİMİZ
Nitelikli uzman kadrolar›m›z ile
bireylerin teflhis, tedavi , bak›m ve
koruyucu sa€l›k hizmetlerini kapsayan
uygulamalar›m›z›, etik de€erlere ba€l›,
hasta haklar›na sayg›l›, dil, din, ›rk ve
cinsiyet ayr›m› gözetmeksizin kaliteli ve
ekonomik olarak sunmakt›r.
Ça€dafl bir yönetim sistemi, t›bbi uygulamalar› ve teknolojisi ile örnek gösterilen,
toplumun beklentileri ile hastalar›m›z›n
tüm sa€l›k gereksinimlerini karfl›layan ve
bu özellikleri ile öncelikle tercih edilen,
güvenilir, standart, kurumsal, sayg›n bir
sa€l›k kuruluflu olmakt›r.
De€iflim ve geliflime aç›kl›k
fiefkat ve güleryüzlülük
Çevreye ve insana sayg›
Tak›m çal›flmas›na olan inanç
Güvenilirlik
HASTANEMİZ SGK, BANKALAR VE ÖZEL SAĞLIK SİGORTALARI İLE ANLAŞMALIDIR.
2
2013’ün son aylarını yaşadığımız bu günlerde hastanemizin 3 ayda
bir çıkardığı süreli yayını “Avrasya Sağlık Dergisi”ni “Kadın Sağlığı ve
Güzelliği” ana temasıyla işlemeye karar verdik.
15. yılını doldurmak üzere olan hastanemiz kurulduğundan bu
yana “Sağlıklı nesiller sağlıklı annelerden doğar” felsefesiyle kadın
sağlığına yönelik sayısız işlere imza attı. Tıbbi ve sosyal olarak kadınlarımızın daha sağlıklı bireyler olmaları ve annelik süreçlerini en
iyi şekilde yaşamalarını sağlayacak gebelik öncesi ve sonrası eğitim,
bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarını yürüttü. Halk Eğitim
Merkezleri ile birlikte Kadın Sağlığı ve Cinselliği seminerleri verdi.
Gebelere yönelik eğitim seminerleri, meme ve rahim ağzı kanserleri
gibi onlarca eğitim ve televizyon programları yapılarak kadınlarımızın
daha bilinçli ve sağlıklı olması hedeflendi.
Hastane teknolojik altyapısını yenilerken kadınlarımızın lehine
olacak gelişmeler yaşandı. Tüm kadın doğum kliniklerindeki ultrason cihazları yenilendi. Yeni 1.5 Tesla MR, 128 Kesitli Tomografi üstün
özellikli olan Mammografi cihazları alındı. Görüntüleme ünitelerimiz
artırıldı. Meme kanserinden, rahim kanserine, gebelik süreçlerinin
izlenmesinden, genç veya yaşlı kadınlarımızın muhtelif sorunlarına
kadar birçok teşhis ve tedavi süreçleri hastanemizde daha hızlı ve
ekonomik yapılır hale geldi.
135 yataklı hastanemizde 6 özellikli kadın doğum polikliniği, 17
yataklı bebek (yenidoğan) yoğun bakım ünitesi ve 34 yataklı erişkin
yoğun bakım ünitemizde hastanemizi tercih eden kadınlarımıza daha
iyi ve kaliteli hizmet sunumu sağlanmaktadır.
Sağlıklı nesillere ulaşmada kadınlarımızın sağlıklı, mutlu, bilgili ve
bilinçli olması çok önemli bir faktördür. Bu konuda hastanemizde de
kadın sağlığına toplumumuz ve kadınlarımızın bilgilenmesi ve bilinçlenmesine gereken önemi veriyor ve vermeye devam edeceğiz.
Bilimin ve gelişmiş tıbbi teknolojiler sayesinde başta doktorlarımız
ve diğer sağlık çalışanlarımızla hastalarımızın taleplerini hızlı, ekonomik ve doğru karşılama amacındayız.
Bu sayımızda gebelik, kadın sağlığı ve güzelliği ile ilgili birçok bilgiye ulaşabileceksiniz.
Sağlıklı ve hoşça kalın.
Ekim - Kasım - Aralık, 2013
Ad›na Sahibi :
Op. Dr. Hüseyin Urlu
Genel Yay›n Yönetmeni:
Op. Dr. Tamer Sözen
Yaz› ‹flleri Müdürü:
Ömer Urlu
Yay›n Koordinatörü:
‹brahim Urlu
Bilgi ‹fllem ve ‹letiflim:
Güner Mollao€lu - Gülay Tunçel
YAYIN KURULU
Uz. Dr. Ahmet Altun
Op. Dr. Ali Güven Ak›nc›
Doç. Dr. Ali Rıza Cenal
Uz. Dr. Ali Vardar
Op. Dr. Arman Çitçi
Uz. Dr. Ayflegül Navdar
Uz. Dr. Banu Altoparlak
Op. Dr. Bülent Öztürk
Uz. Dr. Celal Gölgeci
Doç. Dr. Cenk Tataroğlu
Doç. Dr. Çetin A. Evliyaoğlu
Op. Dr. Coşkun Görmüş
Uz. Dr. Deniz Yardımcı
Uz. .Dr. Ebru Öztürk
Op. Dr. Ebru Topuz
Uz. Dr. Ersin Sar›
Prof. Dr. Esat Akıncı
Dt. Eylem Uslu
Op. Dr. Ferhat O€uz
Op. Dr. Fuat Kurflun
Op. Dr. Gamze Baykan
Dr. Hakan Oğurlu
Uz. Dr. Handan Yaflar
Op. Dr. Hasan Lice
Op. Dr. Hüseyin Urlu
Uz. Dr. Ifl›l Soysal
Op. Dr. ‹stepan Suna
Prof. Dr. H. Kadircan Keskinbora
Op. Dr. Kemal Y›ld›r›m
Doç. Dr. Mahmut İlhan
Prof. Dr. Mehmet Meriç
Op. Dr. Mehmet Koç
Uz. Dr. M. Ali Talay
Uz. Dr. Melek fialc›o€lu
Uz. Dr. Murat Ulusoy
Uz. Dr. Nilgün Demirba€
Dr. Nur Arslan
Op. Dr. Nurcan Dalan
Op. Dr. Özgür Çetiner
Op. Dr. Özgür Odabafl
Op. Dr. Özgür Ortak
Uz. Dr. Suzan Uzan
Uz. Dr. fienay S›ld›r
Op. Dr. Tamer Sözen
Dr. Türkan Kasabal›
Uz. Dr. Türkan Zeybel Uslu
Uz. Dr. Züleyha Ö. Kadehçi
Baflhemflire: Gülay Aziret
YAYIN DANIfiMA KURULU
Prof. Dr. Ayan Gülgönen - Prof.Dr. Bülent Ergun
Prof. Dr. Gökhan Töre - Op.Dr. Halil Önsoy
Op.Dr. Halil Toplamao€lu - Prof.Dr. Kürflat Bozkurt
Prof.Dr.Lemi ‹brahimo€lu - Doç. Dr. Rafet Yi€itbafl›
Prof.Dr. Türker Özkan - Prof.Dr. Hasan Serdaro€lu
‹LET‹fi‹M:
Befltelsiz Mahallesi Seyit Nizam Caddesi 101. Sk. No:107
Zeytinburnu - ‹stanbul
Tel:(0212) 665 50 50 (pbx) Fax: (0212) 665 50 60
www.avrasyahospital.com.tr - [email protected]
Grafik, Tasarım ve Baskı:
Litros Yolu Fatih Sanayi Sitesi No: 129-130
Topkap›-‹stanbul Tel: (0212) 565 21 12 - 544 16 83
E-mail: [email protected]
3
AVRASYA HOSPITAL
KADIN SAĞLIĞI ÖZEL SAYISI
AVRASYA HOSPITAL
KADIN SAĞLIĞI ÖZEL SAYISI
Her Yönüyle Kadın Sağlığı...
Kadınım
Sağlıklıyım
tedavi
• Menopoz
• ‹drar kaç›rma
teflhis, tedavi ve ameliyatlar› yap›lmaktad›r.
Afla€›daki Belirtiler Oldu€unda
Avrasya Hospital Kadın Sa€l›€›
Merkezi, anne aday› olman›n
mutlulu€unu yaflamaya bafllad›€›n›z
andan itibaren bebe€inizi dünyaya getirip onun sa€l›kl›, mutlu geliflimini izlerken her zaman
yan›n›zda... Bebe€inizin sa€l›kl› ve
mutlu bir birey olarak büyümesi
için sizin gerekli e€itimi alman›za
da katk›da bulunuyor...
Gebeliklerde amaç, anne aday›n›n sorunsuz bir gebelik geçirmesini sa€lamak,
erken do€umu önlemektir. Düzenli gebelik takibi flartt›r. Do€umun yenido€an
yo€un bak›m ünitesi olan bir hastanede
gerçekleflmesi gerekmektedir.
Op. Dr. Tamer SÖZEN
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
Op.Dr. Mehmet KOÇ
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
Tüp Bebek ve Reprodüktif Endokrinoloji
4
Aileye bebe€in bak›m› ve beslenmesi
için gerekli ilk bilgiler verilir. Lohusal›k döneminin izlenmesi ve uygun do€um kontrol
yöntemlerinin tan›t›lmas› kad›n hastal›klar›
ve do€um uzmanlar› taraf›ndan yap›l›r.
Kadın Hastalıkları ve Do€um Klini€imizde;
• K›s›rl›k tedavisi,
• Normal ve riskli gebeliklerin takibi
• 4 boyutlu ultrason
• A€r›s›z normal do€um
• Sezaryenla do€um
• Jinekoloji ameliyatlar›
• Kanser ameliyatlar›
• Rahim a€z› kanserinde erken teflhis ve Op. Dr. Nurcan DALAN
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
Op. Dr. Gamze BAYKAN
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
• Erken Gebelikte; afl›r› bulant›, kusma,
kanamal› veya kanamas›z kas›k a€r›lar›nda,
• Gebelerde; beklenen do€um
takviminden önce meydana gelen kas›lma, kas›k a€r›s›, kanama ve su gelmesi durumlar›nda,
• ‹draryollar› enfeksiyonunda,
• Bebek hareketlerinin azalmas›nda,
• Afl›r› s›v› kayb› durumlar›nda,
• Her türlü enfeksiyon durumunda
• Gebe Olmayan Bayanlarda; zamans›z gelen hertürlü kanamalarda, bir
kaç gün devam eden kanama ve kas›k a€r›lar›nda, adet gecikmelerinde,
a€r›l› adette, afl›r› kilo kayb› ve
seyreden kar›n a€r›s›, ele gelen
sertlikte.
• Cinsel iliflkiden sonra kanama
• Vajinal kafl›nt›
• Kötü kokulu ak›nt›
• Menopoz sonras› kanama
Yenido€an Yo€un Bak›m Ünitesi
Riskli gebelikler hastanemizde takip
edilerek yo€un bak›m servisimizde tedavi edilmektedir. 17 küvözlü Yeni Do€an
Yo€un Bak›m Ünitemizde Prematüre Bebekler, solunum s›k›nt›s› olan bebekler,
sar›l›k geçiren bebekler (fototerapi), Sepsiz (kanda enfeksiyon) Asfiktik do€an bebeklerin tedavileri gerçeklefltirilmektedir..
Op.Dr. ‹stepan SUNA
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
Op. Dr. Özgür ÇET‹NER
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
Eriflkin Yo€un Bak›m
(Reanimasyon)
Hastanemizde operasyon sonras› yak›n
takip gerektiren, suni solunum cihaz›na
ihtiyaç duyan hastalar›m›z için; hastabafl›
yaflam destek cihazlar›, monitör sistemi, merkezi oksijen, hava ve vakum sistemlerini içeren yo€un bak›m üniteleri
bulunmaktad›r. Hastalar›n takipleri dünya
standartlar›nda 17 yatakl› Eriflkin Yo€un
Bak›m, 9 yataklı KVC Yo€un Bak›m ve 8
Yatakl› Koroner Yo€un Bak›m Ünitesinde
gerçeklefltirilmektedir.
5
Op. Dr. Tamer SÖZEN
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Op. Dr. Tamer SÖZEN
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Eşsiz Değerlerimiz
Op. Dr. Tamer SÖZEN
Kadın Hastalıkları ve Doğum
‹stanbul’da do€du. 1991 y›l›nda ‹stanbul T›p Fakültesinden mezun oldu.
1992-1996 y›l›nda ‹st. T›p Fak. Kad›n
Hast. Do€um Ana Bilim Dal›’nda
ihtisas yapt›. Bir y›l süreyle Alman
Hastanesi’ne ba€l› olarak çal›flt›. 2000
y›l›ndan beri Avrasya Hospital’de görev
yapmaktad›r. Evli ve 2 çocuk babas›.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1123 - 1138
Kadınlar...
H
er an her saniye hayatımızın içindeler onlar. Farklı rollerle, değişik ilişkilerle, özel kimliklerle ve heyecanlı
görevlerle yaşamlarımıza renk ve anlam katıyorlar.
Kadınlardan söz ediyorum tabiki.
Doğurganlık gibi tanrısal bir gücü olan, annelik gibi kutsal bir yapının temsilcisi durumundaki kadınlardan. Kimimizin babaannesi, anneannesidirler; bazılarımızın teyzesi,
halası, yengesi; birçoğumuzun eşi, candaşı, yoldaşı, hayat
arkadaşı; şanslı olan çoğumuzun ise eşssiz kız evlatları!
Kadın özeldir ve de güzeldir. Nayıftır, hassas ve duygusaldır. Fiziksel zayıflığına karşın duygusal ve beyinsel olarak
öyle güçlüdür ki o zafiyet gözümüzde zerafate dönüşüverir.
Bakımlı, temiz ve özenlidriler. Yapı gereği anaç, koruyucu
ve kollayıcıdırlar. Erkeklerin, evlatların ve babaların en güçlü
desteğini sağlarlar.
İşte bu kadar önemli ve değerli olan kadınlarımızın sağlığı da herşeyin önünde gelir. Biz hekimlerin hele de jinokologlar onların kıymetini biliriz bilmesi de koruyucu hekimlik
adına sınıfta kalırız çoğu kez!
Merak edip de bu yazıyı okumaya
başladıysanız eğer geride bıraktığınız iki
dakika içinde ne yazık ki dünya üzerinde
bir kadın meme kanserine yakalandı, bir
diğeri rahim ağzı kanseri olduğunu öğrendi ve bir başka kadın da yumurtalık
kanserinin pençesine düştü.
Ve bir yıl gibi kısa süre içinde pekçok katkıda bulundukları gezegene ve hayatlarının bu boyutuna veda edecekler.
Peki bu hüzünlü sorun önlenebilir ya da
yaratacağı acılar azaltılabilir mi?
Kesinlikle evet!
Buradaki en önemli unsur koruyucu hekimlik, meme, yumurtalık, rahim, rahim
ağzı ve vajina kadını erkekden ayıran ve
kanserleri engellenebilir organlardır.
Meme için muayene, ultrasan ve mammografi
Rahim ağzı için smear ve kolposkopi
Rahim için ultrason ve gerekirse biopsi
Yumurtalık için ultrason ve tümör markırları (kan tahlili)
Vajina için muayene ve smear düzenli
yapıldıklarında hastalıklar baş göstermeden önlem alınabilir.
Bunun için medyaya,tüm sağlık kuruluşlarına, öğrencisinden asistanına aile
hekiminden profösörüne bütün doktorlara çok önemli görev düşüyor.Ama
daha önemlisi hepinize de sorumluluk
yüklemek gerekiyor. Hayatlarımızın merkezindeki kadınlar için çıkartacağımız
her doğru bilgi, düzelteceğinin her yanlış
kanı bir hayat demek olabilir.
İnternetteki önemli bir veri, gazetedeki düzgün bir yorum ve televizyondaki
etkileyici bir görüntü kadınlarımızın bizimle kalmasına destek olabilir. Avrasya
Hospital tedavi edici ve koruyucu hekimlik görevinin yanısıra toplumu bilgilendirme ödevini de sosyal sorumluluğu
gereği çok iyi biliyor ve bu doğrultudaki
katkılarını sürdürüyor. 15. yılına girecek
olan dergimizin bu sayısı kadınların sağlığına ve hastalıklarına ayrıldı.
*Rahim kanserinin %95 i Human panpillamotoz virisüne (HPV-İnsan siğil virüsü ) bağlı gelişir. Bu virüsün kanser riski
yüksek olan 16-18,31 ve 33 nolu tiplerine karşı hazırlanmış aşılar ülkemizde
de mevcuttur. Evlenmiş ya da hiç cinsel
ilişkiye girmemiş kadınlar başta HPV ile
karşılaşmamış tüm hanımların aşı yaptırması önerilir.
*Rahim kanseri ise daha ilerki yaşlarda
görülür. Daha az doğum yapmış,obez,
diabetik ve hipertansiyonlu kadınlar risk
altındadır.Avantajlı tarafı kanserin kapalı
alanda sınırlı kalabilmesidir.Dolayısıyla vücuda yayılmadığı için operasyonla
mutlak tedavi sağlanabilir.
*Vajina ve vulua kanseri ise 70 yaşından
sonra ve çok az görülür. Çabuk bulgu verebilir.
Sonuç olarak tüm kadınlar sevgiyi ve
daha önemlisi ilgiyi fazlasıyla hakediyor.
Onları sağlıklı ve uzun yaşatmak için ne
olur elele verelim.
Söylenmeyin söyleyin, uzun ve sağlıklı
bir ömür diliyorum.
Merak edip de bu yazıyı
okumaya başladıysanız eğer
geride bıraktığınız iki dakika
içinde ne yazık ki dünya üzerinde bir kadın meme kanserine
yakalandı, bir diğeri rahim ağzı
kanseri olduğunu öğrendi ve
bir başka kadın da yumurtalık
kanserinin pençesine düştü.
Kadınım
Sağlıklıyım
* Yumurtalık kanseri ve meme kanseri ailevi yani genetik olabilir. Anne, teyze ve ablalarda varsa düzenli ve yakın takip gerekir.
*Rahim ağzı kanseri 20-40 yaş aralığında daha sık görülebileceğinden özellikle
bu dekatlardaki kadınların en geç yılda
1 smear yaptımaları gerekir.Rahim ağzı
kanseri başlangıç ya da riskli dönem de
saptanıp küçük operasyonlarla hastalık
başlamadan bitirilebilir.
6
7
Op. Dr. Nurcan DALAN
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Op. Dr. Nurcan DALAN
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Genital Hijyen ve
Enfeksiyonlar
G
Op. Dr. Nurcan DALAN
Kadın Hastalıkları ve Doğum
1967’de Tekirda€’da do€du. ‹lk ve orta
e€itimini Tekirda€ fiarköy’de tamamlad›. Lise e€itimini Kandilli K›z Lisesinde, T›p e€itimini de Uluda€ Ün. T›p
Fak. tamamlad›. Uzmanl›k e€itimini
Osmangazi Üniversitesi’nde tamamlad›. Lüleburgaz SSK ve K›rklareli SSK
Hast. 7 y›l görev yapt› Halen Avrasya
Hospital’da Kad›n Hast. ve Do€um Uzman› olarak görev yapmakta ...
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1128 - 1136
enital hijyenin sağlanması, kadın sağlığı
ve üreme sağlığının korunmasında ki en
önemli basamaktır. Sağlıklı bir genç kızda
genital organlar flora olarak adlandırılan bir çok
mikroorganizmayı içerir. Bu mikroorganizmalar
arasındaki dengenin bozulması enfeksiyonlara
yol açarak üreme sağlığına zarar verebilir.
rilerin nemli ve sıcak ortamlarda daha kolay
üremesi nedeniyle genital bölgenin kuru kalması önemlidir.
· Genital temizlik nasıl yapılmalı?
- Dar, sıkı ve bedene uygun olmayan iç çamaşırları ve pantolon giyilmemeli.
- Tuvalet sonrası temizlik mutlaka önden arkaya doğru yapılmalı. Temizliği anüsten vajinaya doğru yaptığınızda dışkıdaki kalınbağırsak bakterileri vajinaya ve buradan da idrar
borusu yoluyla mesaneye bulaşabilir.
- Temizlik yapıldıktan sonra genital bölge
mutlaka kurulanmalı. Mantar ve diğer bakte-
- Banyo yaptıktan ve havuza girdikten sonra da genital bölge mutlaka kurulanmalı.
- Pamuklu iç çamaşırları kullanılmalı.
- İç çamaşırları sık değiştirilmeli ve yıkandıktan sonra ütülenmeli.
Sağlıklıyım
- Vajinal duş, sabun, pudra ve sprey kullanımından kaçınılmalı.
Adet kanaması sırasında genital
temizlik nasıl yapılmalı?
- Kullanılan pedlerin kokusuz ve renksiz olmasına dikkat edilmeli.
- Pedler sık değiştirilmeli. Kullanılmamış
pedler poşetlerinde veya temiz bir yerde kapalı
tutulmalıdır. Açıkta duran ve kirli ellerinizle
ellenen pedler mikrop taşıyarak enfeksiyonlara
neden olabilir.
- Belli bir cins ped kullanımından sonra kaşıntı,
kızarıklık ve yanma gibi problemler olduğunda
farklı bir ped denenerek sizde yakınmalara yol
açmayan bir ürünü tercih edilmelidir.
Ped seçimi yaparken reklamlara göre değil
doktor tavsiyesine göre hareket edilmelidir.
Yüzeyi selüloz olan doğal malzemeden yapılmış pedleri tercih etmek gerekir. Tabanı zaten
sıvı geçirmez naylon tabaka olan pedlerin
yüzeyinin selüloz olması gereklidir. Zaten sık
sık ped değiştirmek ve adet günlerinde, ılık,
özel sabunlu suyla ayakta duş yapmak gerekir.
(Vajinal lavaj bu dönemde sakıncalıdır. Küvet
banyosu da adet dönemlerinde sakıncalıdır.
Ama sabah ve akşam ayakta duş yapmakta
hiçbir sakınca yoktur. Perine bölgesinde biriken
kanın uzaklaşmasını sağlar ve enfeksiyonların
oluşmasını engeller). Cildi temizlemeden sık
8
Kadınım
- Kokusuz ve renksiz tuvalet kağıdı kullanılmalı.
sık ped değiştirilmesinin de bir yararı
yoktur.
- Bu dönemde yıkanmanızda hiçbir sakınca yoktur. Küvete sıcak su doldurarak
yıkanmaktan kaçınmalısınız. En uygun
olanı ayakta duş alınmasıdır.
- Adet döneminde kötü kokulardan
kaçınmak için fazla miktarda parfüm,
kolonya vs kullanmanın yararı yoktur.
Özellikle genital bölgenize kolonya veya
parfüm sürmekten ve kokulu pedler
kullanmaktan kaçınmalısınız.
- Dar, sıkı ve bedene uygun olmayan iç
çamaşırları ve pantolon giyilmemeli.
- Kokusuz ve renksiz tuvalet kağıdı
kullanılmalı.
- Vajinal duş, sabun, pudra ve sprey
kullanımından kaçınılmalı.
İdrar ihtiyacı ertelendiğinde mesanedeki bakteriler enfeksiyon yapmak için
“zaman” bulurlar. Halbuki idrar yapılması bakterilerin idrarla birlikte vücuttan
atılmasını sağlar.
· Sağlıklı vajina nasıl olmalıdır?
Sağlıklı bir genç kızda vajina, vajinal
florayı oluşturan birçok mikroorganizma
içerir. Normal vajinal salgılar kokusuz ve
renksizdir. Cinsel aktivite, yaş, menstrual
siklusun dönemi, genel sağlık durumu
ve beslenme vajinal salgıda değişikliklere yol açabilir.
Vajinal florada yer alan mikroorganizmalar arasındaki denge bozulduğunda
bu mikroorganizmalardan biri veya
birkaçı fazla çoğalarak enfeksiyonlara
yol açar. Vajinal enfeksiyonlarda vajinal
salgının miktarı, rengi ve kokusu değişir.
Genç kızlarda en sık mantarların yol
açtığı enfeksiyonlar görülür.
· Hangi durumlarda vajinal
enfeksiyonlar daha sık görülür?
- Genital bölgenin nemli kalması,
- Dar ve sıkı iç çamaşırlarının giyilmesi,
- Genital bölgenin temizliğine dikkat
edilmemesi,
- Vajinal duş, sprey gibi kimyasal mad-
deler içeren ürünlerin kullanılması,
- Fazla kilolu olmak,
- Şeker hastalığı,
- Uzun süre antibiyotik kullanmak,
vajinal mantar enfeksiyonlarının sık
görülmesine yol açar
· Vajinal mantar enfeksiyonları hangi yakınmalara yol
açar?
- Kaşıntı ve hassasiyet
- Beyaz peynirimsi vajinal akıntı
- İdrar yaparken yanma
- Vajinal duş, sprey gibi kimyasal maddeler içeren ürünlerin kullanılması,
- Fazla kilolu olmak,
- Şeker hastalığı,
- Uzun süre antibiyotik kullanmak,
vajinal mantar enfeksiyonlarının sık
görülmesine yol açar.
Hijyenik kurallara dikkat edilerek bu
enfeksiyonlardan korunmak mümkündür. Bu enfeksiyona ait yakınmalarınız
olduğunda mutlaka hekime danışarak
tedavi olmanız gerekir.
9
Op. Dr. Gamze BAYKAN
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Op. Dr. Gamze BAYKAN
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Gebelikten
Korunma Yolları,
Avantajları ve
Dezavantajları
Y
apılan istatistiklere göre 15-44 yaş
arası kadınların % 98 ‘ı en az bir
doğum kontrol yöntemini kullanmaktadır.Doğum kontrol yöntemlerinin
tatmin olmadan ve uygunsuz veya yanlış
kullanımı sonucunda istenmeyen gebelikler oluşabilir.
Doğum kontrol yöntemlerini avantajları ve dezavantajları ile bilmek hangi
yöntemi seçmemiz konusunda daha yardımcı olacaktır.
1- Doğum kontrol hapları: Günlük
alınan hormanal düşük dozlu haplardır.
Avantajları; gebelikden korunma da çok
etkilidirler, yumurtalık ve rahim kanserine karşı koruyuculukları vardır, adet düzensizliği, adetlerde fazla kanama olması ve ağrılı geçmesi durumunda olumlu
etkileri görülür.
Op. Dr. Gamze BAYKAN
Kadın Hastalıkları ve Doğum
1973 Tokat do€umlu. ‹lk, orta, lise ve
üniversite e€itimini ‹stanbul’da tamamlad›. ‹stanbul T›p Fakültesinden
mezun olduktan sonra Taksim E€itim
ve Araflt›rma Hastanesinde ihtisas›n›
tamamlad›. Bir süre serbest doktorluk
yapt›. Halen Avrasya Hospital’da Kad›n
Hastal›klar› ve Do€um Uzman› olarak
çal›flmaktad›r.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1122
10
Dezavantajları; emziren annelerde anne
sütünün kalitesini ve miktarını azaltır,
nadir olmakla birlikte kan pıhtılaşması
gibi ciddi yan etkileri olabilir, her gün
alınmaları gerekir ve reçete edilmelidir.
2-Aylık hormanal iğneler; doğum
kontrol hapları gibi etki gösterirler, her
gün alınmaları gerekmez ayda bir enjeksiyon şeklinde uygulama kolaylığı vardır.
3-Üç aylık iğneler; hızlı yüksek oranda etkilidirler, emzirme döneminde kullanılablirler.
Dezavantajları; tekrarlayan kullanımlar
da kanamanın kesilmesine ve bırakıldıktan sonra gebelik ve adetlerin geri dönmesinde gecikmeye neden olurlar, kilo
artışına neden olabilirler, 2 yıldan fazla
kullanılmamalıdırlar, kemik erimesine
geri dönüşlüde olsa neden olabiliceğini
gösteren çalışmalar vardır, saç dökülmesi sebebi olabilirler.
4- Hormonal vajinal halkalar; Doğum kontrol hapları gibi etki gösterirler
fakat günlük alım yerine 3 hafta boyunca kalacak şekilde vajına içine yerleştirilir, 1 hafta kanama olması için çıkarılır,
günlük haplara oranla daha az hormon
içeriğine sahiptirler ve daha az çekilme
kanaması yaparlar, uygulama kolaylığı
vardır sağlık personeline ihtiyaç duyulmaz.
Dezavantajları; vajina da yabancı cisim hissi , vajinal akıntı , cinsel ilişkide hissedilme
korkusu, aletin dışarıya atılması kulanımdan vazgeçmeye neden olabilir.
5- Rahim içi araçlar ;Bakır salgılayan
araçlar rahim içinde sperm geçişini bo-
zan etkilere neden olurlar, 10 yıl kullanılabilirler,
Hormon içeren rahim içi araçlar, 5 yıl
kullanılablirler, adet kanaması fazla olan
kadınlarda kanamayı azaltır ve rahim
kanserine karşı koruyuculuk sağlar, tüm
rahim içi araçlar takılır takılmaz etki
gösterirler, emziren anneler kullanabilir,
istenildiği zaman çıkarılabilir ve çıkarılır
çıkarılmaz gebelik kabiliyeti geri döner,
kilo alımı gözlenmez.
Dezavantajları; her ikiside deneyimli ve
yetkili sağlık personeli tarafından uygulanmalıdır, özellikle bakır içeren araçlar
enfeksiyon ve kanama miktarında artma
ve ağrılı adet görmeye sebep olabilir, az
oranda gebelik gelişme riski ve yoğun
kanamalı günlerde rahim içinden kayma gözlenmektedir, kanama ve vajinal
enfeksiyon da artma en çok çıkarılma
nedenlerindendir, hormonlu araçların
kulanımında adetlerde azalma ve adet
olamama görülmektedir.
Dezavantajları; materyaline karşı allerjik
reaksiyon gelişebilir, uygun kullanılmazlarsa gebelik riski taşırlar .
Erkekler için kondomlar, cinsel yolla
bulaşan hastalıklara karşı koruyan tek
kontrol yöntemidir fakat cilt ile temasla
bulaşan genital herpes ve genital siğil
virüslerine karşı koruyucu değildirler.
8- Spermisitler (sperm öldürücüler);
vajen içinde sperm hücresin de harabiyet yaratan, hareketliliğini azaltan köpük, krem, fitil , jel şeklinde olan maddelerdir. Avantajı, sağlık riski taşımazlar,
kayganlaştırıcı olarak etkileri olur ve cinsel ilişkiyi kolaylaştırırlar.
Dezavantajları; oldukça yüksek gebelik
oranı, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı koruyucu değildirler, 1-2 saat
Kadınım
Sağlıklıyım
etki gösterirler. İrrritasyon gelişebilir.
9- Doğal korunma (takvim yöntemi);
sağlık riski yoktur, ekonomiktir. Düzenli adet
görmeyi gerektirir, başarısızlık oranı yüksektir.
10- Cerrahi olarak tüplerin bağlanması olarak bilinen yöntem; etkilidir
ve uzun sürelidir. Cerrahi işlem ve anestezi gerektirir, geri dönüşümü yoktur, çok
az oranda dış gebelik gelişebilir, pişmanlık duymamak için çocuk sayısı, sağlık
durumu ve yaş iyi değerlendirilmelidir.
6- Hormonal implant; etkili ve uzun
süreli koruma sağlarlar, emzirme döneminde kullanılabilirler. Dezavantajları; yerleştirilmesi ve çıkartılması küçük
cerrahi girişim gerektirir, tüylenme, kilo
artışı, ara kanama, adet olamama gibi
düzensizliklere neden olabilirler.
7- Bariyer metodları; kadınlar için diaframlar, uygun boyutlarda seçilmelidirler,
vajen içine yerleştirilip spermin üst üreme yollarına geçişini engelllerler, sperm
öldürücüler ile kullanılabilirler.
11
Op. Dr. Nurcan DALAN
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Op. Dr. İstepan SUNA
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Rahim
Ağzı
Kanseri
(Cerviks ca)
Dismenore
(Ağrılı Adet Görme)
Menstürasyon nedir?
N
Op. Dr. Nurcan DALAN
ormal menstürasyon bir ovulatuar (yumurtlamalı) menstürial siklustan sonra,
sekretuar endometriumun periyodik dökülmesidir ve doğurganlık yıllarının simgesidir.
Kadın Hastalıkları ve Doğum
1967’de Tekirda€’da do€du. ‹lk ve orta
e€itimini Tekirda€ fiarköy’de tamamlad›. Lise e€itimini Kandilli K›z Lisesinde, T›p e€itimini de Uluda€ Ün. T›p
Fak. tamamlad›. Uzmanl›k e€itimini
Osmangazi Üniversitesi’nde tamamlad›. Lüleburgaz SSK ve K›rklareli SSK
Hast. 7 y›l görev yapt› Halen Avrasya
Hospital’da Kad›n Hast. ve Do€um Uzman› olarak görev yapmakta ...
R
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1128 - 1136
ahim ağzı kanserinin en güzel yanı
erken tanısı olabilen, yeni çıkan aşılarla da gelecekte tamamen ortadan kalkabilecek bir kanser olmasıdır. En
kötü yanı ise genç kadınlarda görülmesi
ve rutin kontroller yapılmadığında erken
tanı konulamadığında çok hızlı ilerlemesi
ve genç ölümlere neden olmasıdır. Dünyada kadınlarda rahim ağzı kanserinden ölüm nedenleri arasında 2. sırada
Türkiye de ise 9. sırada yer almaktadır.
Dünyanın birçok bölgesinde en yaygın
görülen jinekolojik kanserdir. Türkiye’de
1 yılda 1364 yeni rahim ağzı kanseri olgusu beklenmektedir ve bunlarında yaklaşık 720 si ölümle sonlanacaktır, Türkiye
de görülme sıklığı 4.5/100000 dir.
Rahim Ağzı Kanserinin
Risk Faktörleri ,
• Human papilloma virus (HPV)
enfeksiyonu
• Erken yaşta cinsel ilişki
• Sigara
• Multiple seks partneri
• İmmunsupresyon
• Çok fazla doğum
• Beslenme bozukluğu
• Uzun süreli doğum kontrol hapı
kullanımı
• Genetik yatkınlık
12
Rahim ağzı kanserinden korunma
%100 e yakın mümkündür, yaşam tarzı,
monogam (tek eşli) yaşam, en önemlisi
rahim ağzı kanseri aşısı (HPV aşısı) yaptırmak. HPV aşısı tercihen cinsel aktivite
başlamadan 9 – 26 yaş arası bayanlara
rutin yapılmalıdır.
Rahim ağzı kanserini tanısını koymak
ancak düzenli kontrollerini yaptıran kadınlarda mümkündür. Muayene sırasında
rahim ağzını gözle görmek ve akıntı (pap
smear ) testi işimizi çok kolaylaştırıyor. Aşı
yaptırmak kesinlikle pap smear testi yaptırmayı bırakmak anlamına gelmiyor. Rutin
kontroller kesinlikle devam etmelidir.
Rahim ağzı kanseri gelişimi; HPV virusu alındıktan sonra 2-3 yıl içinde %60
ı geriler, kalan %40 LSIL ( düşük dereceli lezyon)’a neden olur. Bu kadınların
%15 i 3-4 yıl içinde HSIL (yüksek riskli
lezyon)’a ilerler. Özellikle tip 16 ve 18 ile
enfekte olan hastalarda risk fazladır, ancak bu hastaların da hepsi kanser olmaz,
10 yıl içinde %12 si invaziv kansere ilerler.
Günümüz koşullarında yaşam tarzının değişmesine bağlı olarak bir kadının
yaşam boyu rahim ağzı kanserine yakalanma riski 1/100 iken, tedavisiz HPV
enfeksiyonu olanların 5-10/100 ü , LSIL
olsa dahi takipte olan hastalarda kanser olma riski 1/500, tüm lezyonu olan
hastalarda (yüksek dereceli lezyon olanlarda dahil) tedavi sonrası kanser riski
1/250, yüksek dereceli lezyonu olup 20
yıl boyunca tedavi almamış hastalarınsa
1/3 ü kansere yakalanır.
Cinsel aktif kadınların her yıl jinekolojik muayenelerinin yapılması şarttır, pap
smear 2 kez üst üste iyi çıkarsa 2-5 yıla
örneklemeler açılabilir, 65 yaşına kadar
da kontrollerde sorun çıkmaz ise pap
smear kontrolleri kesilir. Pap smearda
bir sorun çıkarsa smear tekrarı veya kolposkopi denen rahim ağzına mikroskop
a benzer aletlerle bakılır, bazı kimyasal
maddelerde uygulanıp gerekli yerlerden
biopsi yapılır. Sonuca göre ya takibe alınır
veya rahim ağzı koni gibi çıkarılır, erken
evre rahim ağzı kanserlerinde bu tedavi
yeterlidir. Özellikle hastanın çocuk isteği var ise bu yöntem tercih edilir, çocuk
istemiyorsa basit histerektomi (rahimi
almak) yeterlidir. Ancak lenfovasküler
invazyonda varsa lenf nodlarını da çıkartmak gerekir. Daha ileri evrelerde
ise cerrahinin radyoterapiye üstünlüğü
olmadığından hastaya radyoterapi önerilir. Ancak seksüel aktif hastalara cerrahi tedavi uygulanır. Hastanın sağ kalım
şansı yaşına, ırkına, sosyoekonomik durumuna, birlikte başka bir hastalığı olup
olmamasına, tümörün büyüklüğüne ve
yayılımına bağlıdır. Tedavi sonrası tümör
tekrarlarının %74 ü ilk 2 yıl içinde olur.
Bu yüzden hastaları 2-4 ayda bir kontrol
etmek gerekir. Bu hastaların %50-60 ı
üreterlere olan baskı ve tıkanıklığa bağlı
üremiden, %40 ı enfeksiyondan kalanı
da durdurulamayan kanamadan kaybedilirler.
İnsanda siklusun endokrin (hormonal) kontrol
mekanizması;
1-Hipatalamusta bulunan nucleus arcuatus
2-Hipofis ön lobu ve
3-Ovarium (yumurtalık) tarafından idare edilir.
Adet döneminin süresi 21-35 gündür. Adet kanamasının süresi 2-7 gündür.
Bir menstüriel siklus boyunca kaybedilen kan
miktarı oranı ortalama 60-80 ml kadardır ki buda
bir fincan kadar eder.
Adet kanı genellikle koyu kırmızıdır. Genelleme
yapılacak olursa koyu renkte veya siyah kan proleolitik enzimlerin etkisinde kalmış eski mensturiel kandır. Parlak kırmızı kan, genellikle enzimlerin etkisinde kalmamış veya diğer mensturiel kan
elemanları ile birleşmemiştir.
Adet görme kadın organizması için fizyolojik
bir olaydır. Pek çok kadın adet gördüğü dönemde
çeşitli organik ve psikolojik rahatsızlıklardan sık-
Op. Dr. İstepan SUNA
Kadın Hastalıkları ve Doğum
1956 Yozgat do€umlu. 1981 ‹stanbul
Çapa T›p Fakültesi mezunu, fiiflli Etfal
Hastanesi’nde Kad›n Hastal›klar› ve
Do€um ihtisas›n› 1996 y›l›nda tamamlad›. Evli ve iki çocuk babas›d›r.
Muayene Saatleri: 08:30 - 17:00
Dahili Tel: 1109 - 1122
Kadınım
Sağlıklıyım
13
Op. Dr. İstepan SUNA
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Op. Dr. İstepan SUNA
Kadın Hastalıkları ve Doğum
me) ‘nin nedenleri son yıllarda oldukça
iyi tanımlanabilmiştir. Geçmişte nedeninin psikolojik faktörlere bağımlı olduğu
sanılmaktaydı. Primer Dismenore (Ağrılı
Adet Görme)’de ağrı, uterus kasılmalarının artışı sonucu ortaya çıkar. Fakat bu
aktivite artışının yanında özellikle künt
ağrı oluşumunda uterustaki kanlanmanın azlığı da rol almaktadır. Yapılan çalışmalarda adet sırasında uterus kasılmalarının 2-4 dakika ara ile geldiği, 30-60
saniye sürdüğü ve 100 mm Hg üzerinde
bir basınç yarattığı gösterilmiştir.
Primer Dismenore (Ağrılı Adet Görme)li kadınların adet kanlarında ve endometriumlarında PROSTAGLANDİN F
2 alfa daha yüksektir. Prostaglandin F
2 alfa uterus kasılmalarını uyarır. Eldeki
kanıtlar, Prostaglandin F 2 alfa fazlalığının Dismenore (Ağrılı Adet Görme)den
sorumlu olduğunu ortaya koymuştur.
Prostaglandin F 2 alfa Dismenore
(Ağrılı Adet Görme)li kadınların menstruel kanında daha fazla oranda bulunmaktadır.
TEDAVİ:
ça yakınmakta ve doktora başvurmakta iken, bu dönemi belirgin bir şikayeti
olmadan geçiren kadınlar da vardır. Bu
farklılığın temelinde hiç şüphesiz kişisel,
hormonal, metabolik ve psikolojik farklılıklar yatmaktadır.
Dismenore (Ağrılı Adet Görme) sözcüğü kelime anlamıyla ağrılı adet görmeyi ifade etmektedir. Adet gören kadınların yaklaşık yarısında Dismenore
(Ağrılı Adet Görme) şikayeti vardır. Bu
şikayetler, tedavi arayışına itmekte, özellikle çalışan ve okuyan kesimde iş gücü
kaybı ve devamsızlığın en sık nedenidir.
Dismenore (Ağrılı Adet Görme) ‘ yi 2
‘ye ayırarak incelemek uygundur.
1-Primer Dismenore
2-Sekonder Dismenore
içinde görülür. İlk siklüslerin % 60’ı anovulatuardır.
Dismenore (Ağrılı Adet Görme) ovülasyonun yerleşmesi ile başlar. Ovulasyon
ve normal corpus luteum fonksiyonu
(işlevi) başladığında Dismenore (Ağrılı
Adet Görme) belirtileri başlamaktadır.
Bundan dolayı 25 yaşın üzerinde başlayan Dismenore (Ağrılı Adet Görme)de
pelvik patoloji düşünülmelidir.
Dismenore (Ağrılı Adet Görme) Fizyopatolojisinde tarihsel gelişim içerisinde
Servikal obstrüksiyon (rahim ağzı darlığı
veya engelleyici durum), prostaglandinlerin artmış etkisi, sinirsel iletide değişiklikler ve vazopressinin etkisi üzerinde
durulmuştur.
1-PRİMER DİSMENORE
KLİNİK BULGULARI klinik
olarak neler görülmektedir.
Özelliği, herhangi bir pelvik patolojiyle bağımlı olmadan oluşmasıdır. Genellikle menarş (ilk kanama) ile 20-25
yaş arasındaki dönemde ve menarştan
ortalama 6-12 ay sonra, en geç 3 sene
AĞRI: Genellikle adet kanamasından hemen önce kanama ile beraber
ortaya çıkar ve genellikle birkaç saat ile
1-2 gün içinde sona erer. Bazı kadınlarda
günlerce sürebilir. Ağrı spazm (kramp)
14
tarzında olup, en şiddetli olarak alt batın kadranlarında hissedilir, sırt, bel ve
uyluklara yayılır. Bazen yatağa düşürücü
şiddettedir. %50 vakada bu ağrıya genellikle, BULANTI, KUSMA, İSHAL, ÇARPINTI,
BAŞ AĞRISI, BAŞ DÖNMESİ, YORGUNLUK,
İŞTAHSIZLIK, SİNİRLİLİK ve BAYILMA gibi
çeşitli organ sistemlerini içeren belirtilerden biri veya birkaçı eşlik eder.
Primer Dismenore tanısında anamnez
en önemli kriterdir.
Primer Dismenoredeki tanı kriterlerini
şöyle sıralayabiliriz:
1-Dismenore (Ağrılı Adet Görme) menarştan kısa süre sonra başlar (2 yıl içinde)
2-Pelvik patoloji yoktur.
3-Ağrı genellikle suprapubik bölgede sınırlı olup kramp veya spazm şeklindedir.
4-Ağrı genellikle adet kanaması ile birlikte başlar ve 48-72 saat içinde sonlanır.
AĞRI MEKANİZMASI: Ağrının
oluşması.
Primer Dismenore (Ağrılı Adet Gör-
Günümüze kadar Dismenore (Ağrılı
Adet Görme)li hastaların tedavisi için
çeşitli yaklaşımlar ortaya konulmuştur.
Bunlar:
1. Medikal ve 2. Cerrahi olarak başlıca iki
ana grupta inceleyebiliriz.
A.MEDİKAL TEDAVİ YÖNTEMLERİ:
1.PSİKOTERAPİ: Özellikle anneden kızına
geçen davranış özelliklerinin irdelenmesi, kızların menarş öncesinde yeterli
bilgiye sahip olması, aşırı tedirginlik durumunun çözümlenmesi gereken temel
hareket noktalarıdır.
2. ANALJEZİKLER: Ağrı giderici ilaçlar.
3. ANTİKOLİNERJİKLER
4. DÜZ KAS GEVŞETİCİLERİ
5. ALKOL
6. LOKAL SICAK UYGULAMASI
7. NONSTEROİD ANTİİNFLAMATUAR İLAÇLAR: Bu ilaçlar Prostaglandinlerin sente-
zini inhibe ederek etki gösterirler.
2.Miyoma uteri
8. BETA ADRENERJİKLER
9. OVÜLASYONU BASKILAYAN İLAÇLAR:
Kombine oral kontraseptifler (doğum
kontrol hapları) özellikle gebelikten korunmak da isteyen Dismenore (Ağrılı
Adet Görme)li kadınlarda etkin ve geçerli bir yöntemdir. Ovülasyonun baskılanması ile mensturıel Prostaglandin
düzeyleri normal düzeylere düşmektedir.
3-4 siklusluk bir kullanımdan sonra eğer
belirtiler ortadan kalkmaz ise Prostaglandin sentezi inhibitörlerine geçilir.
10. KALSİYUM KANAL BLOKERLERİ: Uterus kasılmalarını azaltarak etkili olurlar.
3.Endometrial polip
B.CERRAHİ YÖNTEMLER:
Medikal tedaviye yanıt vermeyen inatçı
vakalarda başvurulacak yöntemlerdir. Bu
amaçla çeşitli cerrahi yöntemler denenmiştir.
1:PESSER tatbiki: Servikal kanal genişletilip, kanala pesser konulup mensturıel artıkların rahat drenajı sağlanması
amaçlanır.
2:Presakral Nevrektomi ve Geniş Presakral Nevrektomi: Presakral sinirin son
lomber vertebra üzerinden geçen bir
kısmının kesilerek çıkarılması ile yapılır.
Majör bir cerrahi yöntemdir, komlikasyonları fazladır.
3:YUMURTALIKLARIN DENERVASYONU: İnfundibulopelvik bağın proksimal ucunun
klampe edilerek kesilmesi.
4:UTERO SAKRAL : Ligamentin (bağın)
kesilmesi
2-SEKONDER DİSMENORE
Başlangıçta adet dönemlerinin ağrısız olmasına karşın daha sonraki yıllarda
genellikle 25-30 yaş arası reprodüktif
dönemde adetlerin ağrılı olmasını ifade
eder.
Sekonder Dismenore (Ağrılı Adet Görme)de primer Dismenore (Ağrılı Adet
Görme)nin aksine ağrı nedeni organik
bir lezyondur. Fakat bu hastalarda da
prostaglandin F 2 alfa düzeyi yüksek
bulunmuştur.
Altta yatan organik nedenler incelendiğinde geniş bir sebepler tablosuyla
karşılaşılır.
1.Endometriozis ve Adenomiyozis
4.Geçirilmiş pelvis infeksiyonları
5.Rahim içi araç kullanımı
6.İç genital organlarda venöz birikim
7.Uterusun pozisyon anomalileri: Uterusun pozisyon bozukluklarının, öne doğru ve arkaya doğru aşırı derecede eğik
olması ve yana doğru bükülmesi durumunda; uterus venöz ve lenfatik drenajı
staza uğrayarak ağrıya sebep olur. Ayrıca
kavite içinde akım zorluğuna bağlı pıhtı
oluşumu ve birikimi gerilmeye yol açarak ağrıya neden olabilir.
8.Servikal daralma
9.Travmatik jinekolojik operasyonlara
bağlı yumuşak doku yırtıkları
10.Konjenital (Doğmalık) uterus anomalileri
a)Uterus bicornis
b)Uterus septumu
c)Transvers vaginal septum gibi.
SEKONDER DİSMENORE ‘de ağrı kaynağı
uterustan başka pelvis içinde yer alan
komşu doku ve organlardır.
Ağrı genellikle adet kanamasından bir
hafta kadar önce ortaya çıkar, adet kanamasına yakın 2-3 gün önce şiddetlenir
ve adet kanaması ile birlikte azalmaya
başlar. Sekonder Dismenore (Ağrılı Adet
Görme)de zaman içinde ağrı şiddetinde
artış görülür. Ağrının karakteri pelvik patolojinin tipine göre farklılık gösterir. Ağrı
ENDOMETRİOZİS ve pelvisin iltihabi hastalıklarında KÜNT bir karakter gösterirken, POLİP ve RAHİM İÇİ ARAÇ varlığında
KOLİK tarzına döner. Ağrı alt batın kadranlarına (kasıklar ) lokalize olup, bel ve
uyluklara yayılma eğilimindedir.
SEKONDER DİSMENORE TEDAVİSİ nedene
yönelik olarak yapılır.
15
Op. Dr. Mehmet KOÇ
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Op. Dr. Mehmet KOÇ
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Kadınım
Sağlıklıyım
İnfertilite erkeğe mi kadına
mı bağlıdır.:
Genel kanının aksine çiftlerin yarısında az Ya da çok etkili olmakla birlikte
erkek faktörü vardır.Bu nedenle çiftler
görüşmeye birlikte gelmelidir.Gebe
kalamama nedeni sadece kadına Ya
da sadece erkeğe bağlı olabildiği gibi
çiftlerin her ikisinde de sorun olabilir.
Süre ve Yaş önemli mi?
İnfertilite süresi uzadıkça başarı
şansı düştüğünden bir yıl ilişki sonrası
gebe kalınmıyorsa fazla zaman kaybedilmemelidir.Bir diğer faktör kadının yaşıdır.30 yaştan sonra kadınlarda
gebelik ihtimali azalmakta 40 yaş
sonrası hem gebe kalma zor olmakta
gebe kalınsa bile düşük ihtimali fazla
olmaktadır..Yaşla birlikte yumurta kalitesi düşmektedir.Bu nedenle 35 yaş
üstünde 1 yıllık süreyi beklemeyip 6
ay gibi daha kısa sürede gebe kalınamamışsa mutlaka doktora gidilmelidir.
Hangi Tedavi
Kullanılmakta?
Yöntemleri
Çiftler birlikte değerlendirilip eğer
erkeğe ait bir problem yoksa kadında
gözüken bir problem yoksa gebelik
şansını artırmak için yumurtaları uyarıcı ilaçlar kullanılmaktadır.Burada da
en basit tedaviden gebelik elde edilinceye kadar daha karmaşık tedavilere doğru bir yol izlenir.
Türkiye’de başkasına ait sperm ya
da yumurta kullanılması yasal olmayıp suçtur bu nedenle başkasına ait
yumurta ve sperm kullanılmamaktadır.
Erkekte yada kadında normal
yollardan gebe kalmayı önleyen ve
düzeltilmesi mümkün olmayan bir
durum varsa(örnek olarak erkeğin
sperm sayısı çok düşükse veya kadının tüpleri kapalı ise) yada görünürde
bir problem yok ve 3 defa aşılama yapılmasına rağmen gebe kalamamışsa
o zaman tüp bebek uygulanır.
Erkekte Hiç sperm yoksa tüp
bebekle çocuk sahibi olunabilir mi?
Gerekli muayeneler yapıldıktan
sonra sperm tahlilinde hiç sperm
yoksa TESE denilen yöntem ile testislerde sperm aranır ve çok az sayıda
sperm varsa bile tüp bebekle çocuk
sahibi olunabilir.
İnfertilite de psikolojik destek ne kadar önemli:
Çocuk sahibi olmak evliliğe adım atan
çiftlerin en büyük hayalidir birbirleri-
ne olan aşklarını perçinler.Bu nedenle infertilite eşlerin yaşamlarını her
yönü ile etkiler özellikle ülkemizde
olan sosyal baskıyı da hesaba kattığımızda infertilite problemleri olan
çiftler çok ciddi bir psikolojik baskı
ve çok yüksek bir beklenti içerisindedirler.Her başarısız deneme onların
psikolojilerini olumsuz yönde etkilediğinden çiftlerle yapılan görüşmede
beklentiler dikkate alınarak sonuçlarla ilgili ayrıntılı bilgi verilmesi stresi
azaltacaktır.
Yoksa bu süreçte umutsuzluk eşlerin birbirlerini suçlaması, kendini
suçlama, yalnızlık duygusu,aile içi
huzursuzluk, endişe ve cinsel ilişki
problemleri nedeni ile evlilik birliğinde sorun olabilmekte veya ağır depresyonlar ortaya çıkabilmektedir.
İnfertilite bir suç, zayıflık, yetersizlik olmayıp eşlerin ortak yaşadığı bir sağlık sorunudur, diğer sağlık
problemleri gibi çeşitli aşamaları ve
çözümleri vardır Eşlerin birbirine desteği sorunun aşılmasında ve ortadan
kaldırılmasında çok önemlidir.Tedavi
sırasında karşılaşılan problemlerle
ilgili doktorunuzdan da yardım istemekten çekinilmemelidir.
Aşılama Nedir:
Op. Dr. Mehmet KOÇ
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Tüp Bebek ve Reprodüktif Endokrinoloji
05.07.1972 yılında Kırşehirde doğdu.1996 yılında Atatürk Üniv. Tıp Fak.
bitirdi. Kadın Hast. ve Doğum uzmanlığı eğitimini Şişli Etfal E.A. hastanesinde yaptıktan sonra 2003-2007 özel bir
sağlık kuruluşunda çalıştı. 2007 yılında
İ.Ü. Çapa Tıp Fak. Perinatoloji (2. Düzey
USG eğitimi aldı. 2008 yılında yurtdışında Laparaskopi(kapalı ameliyat) eğitimi
aldı.2008 Kasım ayından itibaren hastanemizde çalışmaktadır. 2009-2010
yılları arasında İ.Ü. Çapa Tıp Fak. Yard.
Üreme Teknikleri Merkezinden Tüp Bebek eğitimi almıştır.Tüp bebek uzmanlığını İ.Ü. Çapa Tıp Fak. 2010 yılında aldı.
Yurt içi ve yurt dışında bir çok kongreye
katıldı. Evli ve 1 çocuk babası.
Muayene saatleri:08:00-18:00
Dahili Tel: 1114
16
İnfertilite (Kısırlık)
NEDİR?
K
ısırlık kelimesi kelime olarak da çok hoş durmamakta bu nedenle en
doğru tanımın gebe kalmakta güçlük yaşamak olarak söylenmesi daha
doğru olur. Çocuk sahibi olmak istendikten sonra 1 yıl düzenli ve korunmasız ilişkiye rağmen gebe kalınamıyorsa infertiliteden bahsedilir. Her ay
gebe kalma ihtimali % 25’dir. İlk 1 yıl içerisinde çiftlerin % 85’i gebe kalırlar.
Bu sürede gebelik olmaz ise tedaviye ihtiyaç olabileceğinden infertilite uzmanı ile görüşmek gerekmektedir.
Gebelik şansını artırmak için yumurta gelişimini sağladıktan sonra
Erkekten alınan spermin bir kanül
yardımı ile direkt olarak rahme verilmesidir.3 defa aşılama sonrası yine
gebelik elde edilemez ise IVF(tüp bebek) yöntemine geçilir.
Tüp Bebek (IVF) nedir? kimlere yapılır?
Şimdilik infertilite tedavisindeki
son basamaktır, yüksek doz ilaçlarla
kadının yumurtası uyarılır ve gelişen
yumurtalar ultrason eşliğinde toplanır ve hemen embriyologlara verilir
o arada erkekten alınan spermle laboratuarda döllenir, döllenip embriyo
oluştuktan ve hücre sayısı belli bir
büyüklüğe geldikten sonra anne rahmine yerleştirilir.
17
Op. Dr. Özgür ÇETİNER
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Op. Dr. Özgür ÇETİNER
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Gebelikte
Egzersiz ve Spor
Kadınım
Sağlıklıyım
Hamilelikte Egzersiz
Gebelik sizi hayattan koparan bir süreç
değil aksine hayatın içine alan daha fazla
sosyalleflece€iniz bir dönemdir.
Op. Dr. Özgür ÇETİNER
Kadın Hastalıkları ve Doğum
1977 ‹skenderun’da do€du. 2000 yılında Cerrahpafla Tıp Fakültesi’den
mezun oldu. Kadın Hastalıkları ve
Do€um Uzmanlı€ı e€itimini fiiflli Etfal
E€itim ve Arafltırma Hastanesinde
yaptı. 2011 Kasım ayından itibaren
Avrasya Hospital’da Kadın Hastalıkları ve Do€um Uzmanı olarak
çalıflmaktadır. Evli ve 2 çocuk Annesi.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1134
Bu nedenle gebelikde egzersiz ve spor
yap›labilir. Yap›lan egzersizler ve sporla daha
sa€l›kl› ve zinde olabilir do€um sürecine
kendinizi daha iyi haz›rlayabilirsiniz. Düzenli
yap›lan egzersiz ve spor do€um sürecinide
kolaylaflt›rmaktad›r.
· Spor yaparken dikkat edilecek en önemli nokta ata binme, basketbol, kayak, skuba
dal›fl›, paten, tenis gibi çok fazla efor gerektiren ve düflme çarpma gibi riskleri olan sporlar› yapmamakt›r.
· Ayr›ca çok yo€un yap›lan egzersizler size yarardan çok zarar verebilir ve bebe€inizin kilo
al›m›n› da azaltabilir.
· Egzersiz yada spor esnas›nda kesinlikle
çok fazla yorulacak flekilde efor sarfedilmemeli vücut ›s›s›n› art›rmamal›. E€er
nefes nefese kal›yorsan›z ve kalbiniz
çarp›yorsa siz yanl›fl yoldas›n›z demektir. Egzersiz yaparken rahat bir
tempoda konuflabilmelisiniz. E€er
konuflam›yorsan›z kendiniz çok
fazla efor sarfetmiflsiniz demektir.
· Cok yogun egzersiz
vucut isisinda artisa
yol acar buda ozel-
18
likle gebeli€in ilk dönemlerinde bebe€iniz için
çok zararl›d›r.
· E€er gebeli€inizde kanama, düflük tehdidi,
ço€ul gebelik gibi durumlar var ise ve riskli
gebelik olarak takip ediliyorsan›z egzersiz ve
spora bafllamadan önce mutlaka doktorunuzla görüflmeniz gereklidir.
· Egzersiz ve spor vücuttan s›v› at›l›m›n› art›rd›€›
için mutlaka su flifleniz yan›n›zda olsun egzersize bafllamadan önce egzersiz esnas›nda ve
egzersiz sonras› mutlaka s›v› al›n.
· Egzersiz kalori ihtiyac›n›z› art›raca€›ndan
egzersiz öncesi ve sonras› mutlaka hafif bir
fleyler at›flt›r›n ancak yo€un yemek yemeyin
çünkü bu vücudunuza binecek yükü daha fazla art›racakt›r.
· E€er bir egzersiz vücudunuzu zorluyor ve size
ac› veriyorsa o egzersizi yapmay›n.
· Baflka hastal›klar (grip gibi) veya gebelikle ilgili bir problem oldu€unda egzersize ara verin
ve mutlaka doktorunuzla görüflün.
· Gebeli€in ilerleyen dönemlerinde 20 hafta
ve sonras› rahim büyüdü€ü ve büyük damarlara bask› yapt›€›ndan s›rt üstü egzersizlerden
kaç›n›n. Egzersiz yapmasan›z bile uzun süre
s›rt üstü yatmay›n bu hem bebe€e giden
kan ak›m›nda problemlere yol açt›€› gibi sizin
böbre€inizde de fliflmeye ve s›v› toplanmas›na
neden olabilir bu nedenle solunuza yatmaya
çal›fl›n.
· Egzersize birden bafllamay›n ve birden bi-
tirmeyin. Yürüme gibi hafif egzersizlerle bafllay›n bitirirken de so€uma ya da
germe egzersizleri ile egzersizinizi bitirin.
· Egzersiz esnas›nda derin nefes alarak
hem do€um için kendinizi haz›rlam›fl
hem de egzersiz esnas›nda sizin ve
bebe€inizin artan oksijen ihtiyac›n›z›
karfl›lam›fl olursunuz.
· Egzersiz esnas›nda bol sizi s›kmayacak
elbiseler tercih edilmeli rahat genifl tabanl› ayakkab› giyilmeli.
Kendi bafl›n›za evde yapabilece€iniz
baz› egzersizler:
· Gebelik de üç grup kas›n çal›flt›r›lmas›
önemlidir.
· Bunlar : S›rt kaslar›, Kar›n kaslar›, Pelvis kaslar›
· Kilo al›m›na ve rahmin büyümesine
ba€l› olarak vücudumuzun a€›rl›k merkezi de€iflir bu nedenle gebelik de s›rt
a€r›s› olur s›rt kaslar›n›n çal›flt›r›lmas›
bu a€r›lar› hafifletecektir. Bunun için
ba€dafl kurularak oturulup bir omuz
di€er dize de€dirilmeye çal›fl›l›r. 10’a
kadar say›l›r bu pozisyonda durulur sonra karfl› taraf için ayn› hareket
tekrar edilir. 5 defa yapmak yeterlidir.
Yine ba€dafl kurmufl pozisyonda her iki
el önde birlefltirilir öne do€ru e€ilinir
ve 10’a kadar say›l›r. 5 kez tekrar yeterlidir.
· Kar›n ve bacak kaslar›n› kuvvetlendirmek do€um esnas›nda ›k›nmak için
önemlidir bu kaslar› çal›st›rmak için bir
duvara yaslan›r bacaklar birbirinden ayr›
ve duvardan 15- 25 cm uzakta durulur
bel duvara yaslan›r ve yavaflça s›rt afla€›
kayd›r›larak dizlerden çömelinir. 5 kez
tekrar yeterlidir.
S›rt üstü yat›l›r dizleri geri çekerek
ayak tabanlar› yere basar eller arkadan
uzat›larak ellerin üzerinde köprü vaziyeti
al›n›r. 5’e kadar say›l›r bu hareketi de 5
kez tekrarlamak yeterlidir.
· Pelvis kaslar›n›n güçlendirilmesi
önemlidir bu nedenle Kegel Egzersizi denilen do€um sonras› iyileflmede
ve do€um esnas›nda cok yararl› olan
her yerde rahatl›kla uygulanabilecek
egzersizlerin ögrenilmesi önemlidir.
Bu egzersizler mesaneyi tutan kaslar›
güçlendirerek idrar kaç›rmay› da önlerler. ‹drar yaparken idrar›n›z› tutmak
için kaslar›n›z› kasd›€›n›zda bu egzersizi
yapars›n›z. ‹lk baflta ögrenirken idrar›n›z
yaparken idrar›n›z› tutunuz ve hangi
kaslar› çal›st›rd›€›n›z› ö€reniniz. Kalça
uyluk ve mide kaslar›n›z› çal›flt›rmay›n›z
ö€rendikten sonra art›k her yerde otururken sanki idrar yap›yormuflunuzda
bunu durdurur gibi kaslar›n›z› 3 sn. kas›n
günde 10 kez 10 sn. süre ile bu egzersizi
yapman›z do€um sonras› iyileflmede ve
idrar kaç›rmay› önlemede çok yard›mc›
olacakt›r.
· Bu egzersizler d›fl›nda yürüme, koflu band›,
bisiklet çevirme, yüzme gibi kendinizi çok
yormayacak aktiviteleri tercih edebilirsiniz.
Dikkat edilmesi gereken nokta kalp h›z›n›z›n
çok fazla artmas›na izin vermemenizdir.
E€er normal konuflman›z› yapam›yorsan›z
ve nefes nefese kal›yorsaniz fazla efor sarfediyorsunuz demektir.
· Bunun d›fl›nda bir sa€l›k klübü yada egzersiz merkezine giderek güvenli egzer-
Spor yaparken
dikkat edilecek en
önemli nokta ata
binme, basketbol,
kayak, skuba dal›fl›,
paten, tenis gibi çok
fazla efor gerektiren
ve düflme çarpma gibi
riskleri olan sporlar›
yapmamakt›r.
siz programlar›na kat›labilirsiniz. Burada
ki en önemli nokta gitti€iniz merkezin
flartlar›n›n çok iyi olmas› e€itim veren
kiflinin sertifikal› olmas› ve gebelik farkl›
bir durum oldu€u için bunun özel önlemlerinin al›nm›fl olmas› gerekir. Aksi
taktirde yarar yerine zarar görebilirsiniz.
· E€er vajinal kanama, ani ve fliddetli
a€r›, bafl dönmesi, nefes darl›€›, suyunuzun gelmesi, rahimde kas›lma olmas›,
bebek hareketlerini hissedememe,
gö€üs a€r›s› gibi durumlar oldu€unda
hemen egzersizi sonland›r›p doktorunuzu aramal›s›n›z.
19
Op. Dr. Hüseyin URLU
Yön. Kur. Baflkan›
1950 Dörtyol/Hatay’da do€du. 1973
‹st. T›p Fak.’nden mezun oldu. 1980
y›l›nda Vak›f Gureba Hast. Genel
Cer. Uzm. E€itimi ald›. B.Evler Erdem Yügen Klini€i’nde çal›flt›. 19921998 y›llar› aras›nda Özel Çaml›k
Hastanesi’nin Baflhekimli€ini yapt›.
1998’den itibaren Avrasya Hospital’da
Yön. Kur. Baflk. ve Genel Cerrahi Uzmanl›€› görevini yürütmektedir.
Uz. Dr. Türkan USLU
Baflhekim - Nöroloji
‹stanbul do€umlu. Uluda€ Üniversitesi T›p Fakültesi’nden 1990 Y›l›nda
mezun oldu. Bak›rköy Ruh ve Sinir
Hastal›klar› Hastanesi’nde Nöroloji
ihtisas›n› tamamlad›. 1999 y›l›ndan
itibaren Nöroloji Uzman› olarak görev
yapmaktad›r. 2008 y›l›ndan beri Avrasyo Hospital’da Baflhekim olarak görev
yapmaktad›r.
Dahili Tel: 1020 - 1122
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1112 - 1122
Op. Dr. Tamer SÖZEN
Op. Dr. Nurcan DALAN
Op. Dr. Ali Güven Akıncı
Başhekim Yard. - Göğüs Cerrahisi
Gaziantep 1970 do€umlu. Gaziantep Anadolu
Lisesinden mezun oldu. ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesini 1994 y›l›nda bitirdi. Yedikule Gö€üs Cerrahisi Merkezinde uzmanl›k e€itimi ald›ktan sonra, Kastamonu Devlet Hast. mecburi hizmetini
tamamlayarak, Özel Ordu Umut Hast. çal›flt›ktan
sonra, 2007 y›l›nda Avrasya Hospital bünyesine kat›ld›.
Evli ve iki çocuk babası.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1136
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
‹stanbul’da do€du. 1991 y›l›nda ‹stanbul T›p Fakültesinden mezun oldu.
1992-1996 y›l›nda ‹st. T›p Fak. Kad›n
Hast. Do€um Ana Bilim Dal›’nda
ihtisas yapt›. Bir y›l süreyle Alman
Hastanesi’ne ba€l› olarak çal›flt›.
2000 y›l›ndan beri Avrasya Hospital’de
görev yapmaktad›r. Evli ve 2 çocuk
babas›.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1123 - 1138
1967’de Tekirda€’da do€du. ‹lk ve orta
e€itimini Tekirda€ fiarköy’de tamamlad›. Lise e€itimini Kandilli K›z Lisesinde, T›p e€itimini de Uluda€ Ün. T›p
Fakültesi’nde tamamlad›. Uzmanl›k
e€itimini Osmangazi Üniversitesi’nde
tamamlad›. Lüleburgaz SSK ve
K›rklareli SSK Hast. 7 y›l görev yapt›
Halen Avrasya Hospital’da Kad›n
Hast. ve Do€um Uzman› olarak görev
yapmakta ...
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1128 - 1136
Op.Dr. Mehmet KOÇ
Op. Dr. Gamze BAYKAN
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
Op. Dr. Özgür ÇET‹NER
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
1973 Tokat do€umlu. ‹lk, orta, lise ve
üniversite e€itimini ‹stanbul’da tamamlad›. ‹stanbul T›p Fakültesinden
mezun olduktan sonra Taksim E€itim
ve Araflt›rma Hastanesinde ihtisas›n›
tamamlad›. Bir süre serbest doktorluk yapt›. Halen Avrasya Hospital’da
Kad›n Hastal›klar› ve Do€um Uzman›
olarak çal›flmaktad›r.
1977 ‹skenderun’da do€du. 2000 yılında
Cerrahpafla Tıp Fakültesi’den mezun oldu.
Kadın Hastalıkları ve Do€um Uzmanlı€ı
e€itimini fiiflli Etfal E€itim ve Arafltırma Hastanesinde yaptı. 2011 Kasım ayından itibaren
Avrasya Hospital’da Kadın Hastalıkları ve
Do€um Uzmanı olarak çalıflmaktadır. Evli ve
2 çocuk Annesi.
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
05.07.1972 yılında Kırşehirde doğdu.1996 yılında
Atatürk Üniv. Tıp Fak. bitirdi. Kadın Hast. ve Doğum
uzmanlığı eğitimini Şişli Etfal E.A. hastanesinde
yaptıktan sonra 2003-2007 özel bir sağlık kuruluşunda çalıştı. 2007 yılında İ.Ü. Çapa Tıp Fak.
Perinatoloji (2. Düzey USG eğitimi aldı. 2008 yılında
yurtdışında Laparaskopi(kapalı ameliyat) eğitimi
aldı.2008 Kasım ayından itibaren hastanemizde çalışmaktadır. 2009-2010 yılları arasında İ.Ü. Çapa Tıp
Fak. Yard. Üreme Teknikleri Merkezinden Tüp Bebek eğitimi almıştır.Tüp bebek uzmanlığını İ.Ü. Çapa
Tıp Fak. 2010 yılında aldı.Yurt içi ve yurt dışında bir
çok kongreye katıldı. Evli ve 1 çocuk babası.
Muayene saatleri:08:00-18:00
Dahili Tel: 1114
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1122
Op.Dr. Coşkun GÖRMÜŞ
Op. Dr. Hasan LİCE
1977 İstanbul’da doğdu, 2001 yılında
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinden
mezun oldu. 2002-2007 yılları arsında
Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ihtisas yaptı. 2009-2010 yılları
arasında Van Özalp Devlet Hastanesi, 2010-2012 yılları arasında Bilecik
Bozüyük Devlet Hastanesinde çalıştı.
2012 Mart Ayından itibaren Avrasya
Hospital’de görev yapmaktadır. Evli ve
1 çocuk babasıdır.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1017
1967 yılında İstanbul’da doğdu. 1993’de
Çapa Tıp Fak. mezun oldu. 1994-1998 yılları arasında Taksim Eğitim ve Araştırma
Hastanesinde asistanlık yaptı. 1998-2012
yılları arasında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 2. Cerrahi Kliniğinde
Genel Cerrahi, Kanser Cerrahisi, Laparoskopi Cerrahisi ve Endoskopi alanlarında teşhis ve terapatik çözümler konusunda hizmet verdi. Evli ve 2 çocuk babası.
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Op.Dr. Özgür ODABAfi
1974 Razgart’da do€du. 1997 y›l›nda
‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p
Fakültesi’nden mezun oldu. Aral›k
2002’de Haseki Araflt›rma ve E€itim
Hastanesi’nde Genel Cerrahi ‹htisas›n›
tamamlad›. Avrasya Hospital’da Genel
Cerrahi Uzman› olarak çal›flmakta.
1971 y›l›nda Trabzon’da do€du. 1989
y›l›nda ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi ‹ngilizce program›n› kazand›.
1995 y›l›nda Haseki Hastanesi’nde
Genel Cerrahi ‹htisas›na bafllad›.
Mart 2000’de Cerrahi Uzman› oldu.
fiu an Avrasya Hospital’da Endoskopi ERCP ve Genel Cerrahi ünitesinde görev yapmaktad›r.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 2051 - 2053
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 2053 - 2051
Op. Dr. Arman Ç‹TÇ‹
Üroloji
‹stanbul’da do€du. 1992 y›l›nda ‹st.
T›p Fakültesi’nden T›p Doktoru olarak mezun oldu. 1999 y›l›nda ‹.Ü.
Cerrahpafla T›p Fakültesi’nde Üroloji ihtisas›n› tamamlad›. 1999-2000
y›llar›nda Erciyes Üniversitesi T›p
Fakültesi Üroloji A.B.D.’da ö€retim
görevlisi olarak çal›flt›. 2000 y›l›ndan
beri Avrasya Hospital’da üroloji uzman› olarak görev yapmaktad›r.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 2052 - 2046
Op. Dr. Ebru TOPUZ
K.B.B.
1974 ‹stanbul do€umlu. ‹lk, Orta, Lise
ö€renimini ‹stanbul’da tamamlad›ktan
sonra, Uluda€ Üniv. T›p Fakültesi’ne
girdi. 1997 y›l›nda mezun olduktan sonra fiiflli Etfal E€itim ve Araflt›rma Hastanesinde 4 y›l K.B.B. ihtisas›n› yapt›. 2
y›l ayn› hastanede uzman olarak çal›flt›.
Evli ve iki çocuk annesi.
Muayene Saatleri 09:00 - 17:00
Dahili Tel: 1117 - 1138
Uz. Dr. Ersin SARI
Genel Cerrahi
Uz.Dr. Banu ALTOPARLAK
Gö€üs Hastal›klar›
Erzurum’da do€du 1997 y›l›nda Ankara Gazi Üniversitesi T›p Fakültesi’nden
mezun oldu. Uzmanl›k e€itimini ‹stanbul Yedikule Gö€üs Hastalıkları ve
Gö€üs Cerrahisi E€itim ve Araflt›rma
Hastanesi’nde
tamamlad›.
2005
y›l›ndan beri Avrasya Hospital’de görev yapmaktad›r.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1015 - 1012
Op. Dr. Ferhat O⁄UZ
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
1956
Yozgat do€umlu. 1981 ‹stanbul
Çapa T›p Fakültesi mezunu, fiiflli Etfal
Hastanesi’nde Kad›n Hastal›klar› ve Do€um
ihtisas›n› 1996 y›l›nda tamamlad›. Evli ve iki
çocuk babas›d›r.
Muayene Saatleri: 08:30 - 17:00
Dahili Tel: 1109 - 1122
Avrasya Hospital Kurucusu ve Onkoloji Merkezi
Koordinatörlü€ü görevini yürütmektedir.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1134
Prof. Dr. H.Kadircan KESKİNBORA
Göz Hastalıkları Uzmanı
1959 yılında Mardin’de doğdu. Yüksek öğrenimini
Hacettepe Tıp Fak. tamamladı. Göz Hast. konusunda 1987 yılında Uzman, 1999’da Doçent, 2007’ de
Profesör olan Keskinbora, hekimlik görevini yurdun
çeşitli yerlerinde sürdürdü. Ulusal veya uluslararası
bilimsel, sosyal ve sivil toplum kuruluşlarından bazılarına da üye olan Keskinbora İngilizce, Almanca ve
Arapça bilir. Evli ve iki çocuk babasıdır. Halen Avrasya
Hospital’de Göz Hastalıkları Uzmanı olarak görevini
yürütmektedir.
Dahili Tel: 1127
Doç. Dr. Cenk TATAROĞLU
Kalp Damar Cerrahisi
1968 İstanbul doğumlu. Kadıköy Anadolu Lisesi
ve Hacettepe Tıp Fakültesi (İngilizce Tıp) mezunu
(1992). Koşuyolu Kalp ve Araştırma Hastanesinde
Uzmanlık eğitimini aldı. Düzce Üniversitesi Tıp
Fakültesinde Öğretim Görevlisi olarak çalıştı. 2006
yılından beri özel sektörde çalışıyor. 11.10.2012
tarihinde Doçentlik Ünvanını aldı.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili:4007
Uz. Dr. Celal GÖLGEC‹
Uz. Dr. Ali VARDAR
1970 y›l›nda Gaziosmanpafla – ‹stanbul’da do€du.
1996 y›l›nda ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p
Fakültesinden mezun oldu. 2009 y›l›nda ‹stanbul Üniversitesi T›p Fakültesinde Kardiyoloji
uzmanl›€›n› tamamlad›. Ocak 2010 tarihinden
itibaren Avrasya Hospital’da Kardiyoloji uzman›
olarak çal›flmaktad›r.
1963 ‹zmir do€umlu. 1987 y›l›nda GATA T›p
Fakültesi’nden mezun oldu. 1990 – 1994 aras›
Gata Haydarpafla E€itim Hastanesi’nde ‹ç
hastal›klar› ihtisas›n› yapt›. 1994–2007 y›llar›
aras› Deniz Kuvvetlerinin çeflitli hastanelerinde
klinik flefli€i yapt›. 2008 y›l›ndan itibaren Avrasya Hospital’da ‹ç hastal›klar› uzman› olarak
çal›flmaktad›r.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1016
Kardiyoloji
Muayene Saatleri: 08:00 - 17:00
Dahili Tel: 1126
‹ç Hastal›klar›
Op. Dr. Özgür ORTAK
Ortopedi ve Travmatoloji
Mardin do€umlu. 1985’de ‹stanbul Üniversitesi
Cerrahpafla Tıp Fakültesini bitirdi. Kofluyolu
Kalp ve Arafltırma Hastanesinde Anesteziyoloji ve Reanimasyon ihtisasını tamamladı. 2012
Ocak ayından bu yana Avrasya Hospital’da görev yapıyor.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1011 - 1012
Görev Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 4105
Op. Dr. Fuat KURfiUN
Plastik-Rekonstruktif ve El Cer.
1966 ‹stanbul do€umlu. 1990 ‹stanbul Üniv. T›p
Fakültesi’nden mezun oldu. 2000 y›l›nda uzmanl›k
e€itimini tamamlad›. 2006 y›l›nda Avrasya
Hospital’da çal›flmaya bafllayan Op. Dr. Fuat Kurflun
El Cerrahisi alan›nda Amerika Birleflik Devletleri
Columbia University Newyork Hand Department of
Orthopedic Surgery de bir y›l çal›flt›ktan sonra 2008
Eylül’ünde tekrar aram›za kat›ld›.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1138
1979 Balıkesir doğumlu.2004 yılında İst.
Üni. Tıp Fak. mezun oldu. Göztepe Eğit.
Araş. Hast. K.B.B. İhtisası yaptı. 2013 Mayıs
ayı itibari ile Avrasya Hospital’da görev
yapmaktadır.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1009 - 1012
Muayene Saatleri: 08:00 - 14:30
Cumartesi : 11.30 - 15.00
Dahili Tel: 1133
Çocuk Sa€lığı ve Hastalıkları
Van Ercifl’de do€du. 1988 - 1994
y›llar›nda Çapa T›p Fakültesi’nde
t›p e€itimini ald›. Ayn› fakültede
1999 y›l›nda Çocuk Hastal›klar›
ve Sa€l›€› Uzman› oldu.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1008 - 1012
Kardiyoloji Bölüm Baflkan›
1949’da Antalya’da do€du. 1973’de ‹stanbul Tıp Fakültesi’ni
bitirdi.Aynı sene, ‹stanbul Tıp Fakültesi ‹ç Hast. Anabilim
Dalında ihtisasa baflladı. 1995-1998 yılları arasında Alman Hastanesi’nde, 1998-1999 yılları arasında Academic
Hospital’da çalıfltı, 2000-2006 y›llar› aras›nda fiafak Hastanesinde Kardiyoloji Bölüm Baflkanı olarak kalp kateterizasyon laboratuvarında çalıfltı. 2006 yılından itibaren JFK
hastanesi’nde çalıfltı. A€ustos 2010’dan 2011 yılı sonuna
kadar Özel Avrupa fiafak Hastanesinde çalıfltı. 1 fiubat 2012
tarihinden itibaren Özel Avrasya Hospital’de Kardiyoloji Bölüm Baflkanı olarak çalıflmaya baflladı. ‹ngilizce ve Almanca
bilmekte olup, iki çocuk babasıdır.
K.B.B.
Uz. Dr. Handan YAfiAR
Çocuk Sa€lığı ve Hastalıkları
Uz. Dr. Ahmet ALTUN
Radyoloji
1963 Elbistan Do€umlu. Çukurova Üniversitesi
Mezunu. ‹htisas›n› Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Radyoloji Ana Bilim Dal›nda, Radyasyon Onkoloji Rotasyonunu ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi’nde
tamamlad›. Halen Avrasya Hospital’da Radyoloji
Uzman› olarak görev yapmaktad›r.
Görev Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 2052 - 2046
Uz. Dyt. Meryem AKBEN
Doç. Dr. Mahmut İLHAN
1966 yılında Sivas-Divri€i’de do€du. 1991 yılında istanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu.1992-1998 tarihleri arasında Kofluyolu Kalp E€itim ve Arafltırma
Hastanesinde ihtisasını yaptı. 1 yıl bu hastanede
uzman doktor olarak çalıfltı. 2001-2011 yılları
arasında Özel Avrupa fiafak hastanesinde ve 2011
y›l›nda Çamlıca Alman Hastanesinde görev yaptı.
2012 y›l›nda Avrasya Hospital’de göreve bafllam›flt›r.
1966 Ağrı doğumlu.1989 yılında Erzurum Tıp
Fakültesini bitirdi.1995 yılında Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi İç Hastalıkları ve 2000 yılında aynı
fakülteden Medikal Onkoloji dalında uzmanlığını aldı. 2006 yılında Doçentlik ünvanı aldı.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1118
Doç. Dr. Çetin Ayhan EVLİYAOĞLU
Muayene Saatleri : 08.00 - 18.00
Dahili Tel: 4806
Op. Dr. Kemal YILDIRIM
Göz Hastal›kları
1964 Ankara doğumlu.1988 Ankara Üni. Tıp Fak. mezun
oldu.1995 yılında Ankara Numune Eğit. Araşt. Hast. Nöroşirurji ihtisasını tamamladı. 1997-1998 yılları arası Boston
Harvard Üni. Brigham Women’s Hospitalda Nöroonkoloji
research followluğu yaptı.1996-2001 yılları arası Kocaeli
Üni. ve 2001-2009 yılları arasında Kırıkkale Üni. akademik
çalışmalarını devam ettirdi. 2005 Doçentlik ünvanı aldı.
2006-2009 yılları arası anabilim dalı başkanlığı yaptı. İngilizce ve Almanca bilmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır.
Malatya do€umlu. ‹st. Üniv. ‹st. T›p Fakültesi
1988-1994 mezunu. 1994-1998 ‹st. Üniv. ‹st. T›p
Fakültesi Göz Hastal›klar› Ana Bilim Dal›’nda
ihtisas yapt›. 2001 itibaren Avrasya Hospital’da
Göz Hastal›klar› Uzman› olarak çal›flmaktad›r.
Uz.Dr. Ayflegül NAVDAR
Uz.Dr. Ebru ÖZTÜRK
Rize do€umlu. 1996 y›l›nda ‹st. Ünv.
Cerrahpafla T›p Fakültesinden mezun
oldu. 1996- 2001 aras›nda Haseki E€itim
ve Araflt›rma Hastanesinde ‹ç Hastal›klar›
Uzmanl›k E€itimi ald›. Evli ve 2 çocuk
annesi. 2001 yılından itibaren Avrasya
Hospital’da görev yapmaktadır.
1997 Yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden
mezun oldu, 2002 Yılından beri iç hastalıkları uzmanı olarak görev yapmaktadır. İyi
derece de İngilizce biliyor. Birçok dergilerde
yayınlanmış çalışmaları vardır. 2013 itibariyle Avrasya Hospital’de İç Hastalıkları
Uzmanı olarak görevini sürdürmektedir.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1111 - 1122
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili:1129
Uz.Dr. Züleyha Ö.KADEHÇ‹
Uz. Dr. H. Deniz YARDIMCI
Cildiye (Dermatoloji)
1974 Lüleburgaz’da do€du. Trakya Üniversitesi T›p Fakültesi mezunu ‹stanbul Üniversitesi
Çapa T›p Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Ana
Bilim Dal›nda ihtisas›n› tamamlad›. Avrasya
Hospital’da Onkolog olarak çal›fl›yor. Evli ve iki
çocuk sahibi.
1987 İstanbul Tıp Fakültesi mezunu olan Deniz
YARDIMCI, Haseki Eğitim Araştırma Bölümünde
Dermatolog İhtisasını tamamlayarak 1992 yılında
Uzman Dermatolog ünvanını aldı, 3 yıllık mecburi
hizmet görevini Niğde Devlet Hastanesinde
sürdürdü. Haseki Eğitim Araştırma Hastanesinde
2011 yılına kadar çalıştı. 2011 yılından sonra
istanbul 29 Mayıs Hastanesinde mesleğine devam
etti, 2013 itibariyle Avrasya Hospital’de görevini
sürdürmektedir. Evli 2 çocuk annesidir.
Görev Saati: 09:00 - 16:00
Dahili Tel: 1105
Muayene Saatleri : 08:00 - 17:00
Dahili Tel: 1132 - 1136
Muayene Saatleri : 08:30 - 14:00
Dahili Tel: 1140 - 1136
‹ç Hastal›klar›
Radyasyon Onkoloji
Muayene Saatleri: 09:00 - 16:00
Dahili Tel: 3078 - 3079
Uz.Dr. Ifl›l SOYSAL
Reanimasyon ve Anestezi
‹stanbul Do€umlu. 1992 Trakya Üniversitesi T›p Fakültesi’den mezun oldu. Avrasya
Hospital’da çal›fl›yor. Evli ve bir çocuk babas›.
Uz. Dr. fienay SILDIR
Muayene Saatleri : 08.00 - 17.00
Dahili Tel: 1119-1138
1961 yılında Denizli-Acıpayam’da doğdu. A.Ü. Tıp Fak. 1985
yılında mezun oldu. Koşuyolu Kalp ve Araştırma Hast. Kalp
ve Damar Cerrahisi ihtisasını 1993 yılında tamamladı.
Koşuyolu Kalp Hast. baş asistanlık görevine atandıktan
sonra 1998 yılında Doçent 1999 yılında klinik şefi olarak
aynı hastanede görevine devam etti. 2005 yılında başladığı
Avrupa Şafak Hastanesinde K.V.C. bölüm başkanlığı görevine 2011 yılına kadar devam etti. 2011-2012 yıllarında
Universal grup Çamlıca hastanesinde bölüm başkanlığı
görevini yürüttü, aynı yıl profesör unvanını aldı. Ağustos
2012’den beri Avrasya Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi
bölüm başkanlığı görevini yürütmektedir.
Med. Onk. ve Kemoterapi Uzm.
‹ç Hastal›klar›
Uz. Dr. Tülay UYANIK
Reanimasyon ve Anestezi
1967 yılında İstanbul’da doğdu. 1991 yılında
Uludağ Üni.mezun oldu. Uzmanlığını İst.
Eğit. Araş. Hastanesinde tamamladı. 2.5 yıl
Moskova’da El Cerrahisi eğitimi aldı. 2013
yılı itibariyle Avrasya Hospital’de görev
yapmaktadır.
Görev Saati: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1108
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
1947 K›br›s’ta do€du. 1972’de ‹stanbul Çapa
T›p Fakültesinden mezun oldu.1978 y›l›nda Okmeydan› Hastanesinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ihtisas›n› tamamlad›. Evli ve üç çocuk
annesi. Ekim 2007 tarihinden itibaren Avrasya
Hospital’da FTR uzman› olarak çal›fl›yor.
Prof. Dr. Esat AKINCI
Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Bşk.
Kalp Damar Cerrahisi
Görev Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 2065
Op. Dr. Galip Arda PELEN
Eskiflehir do€umlu. Marmara Üniversitesi ‹ngilizce T›p
Fakültesi’nden mezun oldu.
Eskiflehir
Osmangazi
T›p
Fakültesi’nde uzmanl›€›n› tamamlad›.
Uz. Dr. Meral ÖZER
Reanimasyon ve Anestezi
1976 Bornova do€umlu. Ege Üniv. T›p Fakültesinden 2000 Y›l›nda mezun oldu. 2005 y›l›nda
Vak›f Gureba Araflt›rma ve E€itim Hastanesinde Ortopedi ve Travmatoloji ihtisas›n› tamamlad›. Evli ve 1 çocuk babası. Halen Avrasya
Hospital’da çal›fl›yor.
K.B.B.
Uz. Dr. M. Ali TALAY
Prof. Dr. Mehmet MERİÇ
Beyin ve Sinir Cerrahisi
Mersin’de do€du. ‹lkokul-Lise ö€renimini
Mersin’de tamamlad›. 1988 y›l›nda
‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p
Fakültesine girdi. 1996-1999 yılları
arasında aynı fakültede uzmanlık eğitimini tamamladı. 1999 yılında Avrasya Hospital’de göreve başladı.
Çocuk Sa€lığı ve Hastalıkları
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1113 - 1122
1943 ‹zmit do€umlu. 1967 ‹stanbul T›p Fakültesi mezunu. 1967-72 Ayn› Fakültede Kad›n Do€um
Klini€inde Uzmanl›k e€itimi. 1973-77 ‹st.T›p Fakültesi
Raryoterapi Klini€inde Uzm. e€itimi. 1977-80 ayn› Fakültede Radyoterapi Klini€inde Bafl Asistanl›k. 198081 ‹nstitut Gustave-Roussy (Paris) tez çal›flmalar›
1982 Radyoterapi Doçenti 1988 y›l›nda Radyoterapi
Profesörü oldu.
Dahili Tel: 1017
Op. Dr. Bülent ÖZTÜRK
Genel Cerrahi
Onkoloji Bölümü Baflkan›
Doç. Dr. Ali Rıza CENAL
Op.Dr. ‹stepan SUNA
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
Tüp Bebek ve Reprodüktif Endokrinoloji
Prof. Dr. Gökhan TÖRE
Uz.Dr.Hasan Murat DİKMEN
Radyoloji
1964 yılında İstanbul’da doğdu. İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fak. bitirdikten sonra TUS sınavını kazanarak Önce Prof.Dr. Siyami
Ersek ve Haydarpaşa Numune Hast.’de Radyoloji asistanı olarak çalıştı. Daha sonra tekrar TUS sınavına girdi ve Marmara
Üniv. Radyodiagnostik Ana Bilim Dalın’nda ihtisas yaptı. İhtisas
sonrası sırasıyla StarMar Görüntüleme Merkezi, Acıbadem İnternatinal Hospital, Memorial Hastanesi Şişli, Medikal Park
Bahçelievler ve en son Özel Gaziosmanpaşa hastanelerinde 5
yıl Radyoloji uzmanı olarak görev yaptı. Ağustos 2012 tarihinde
Avrasya Hospital da göreve başladı.
Dt. Eylem USLU
Diş Hekimi
Ardahan do€umlu. 1998 y›l›nda Hacettepe
Difl Hekimli€i Fakültesi mezunu. Halen
Avrasya Hospital’da difl hekimi olarak görev
yapmaktad›r.
Muayene Saatleri: 10:00 - 18:00
Dahili Tel: 1010 - 1012
Dahili Tel: 2071
Uz. Dr. Murat ULUSOY
Radyoloji
1957-İstanbul’da doğdu. 1980 İstanbul Tıp Fak. mezun
oldu. 1982-1985 İstanbul Bezmi Alem Vakıf Gureba
hastanesinde Radyoloji Uzmanlığı eğitimini tamamladı. 1986-2006 Sinop Atatürk Hastanesi, Taksim Hast.
ve Haseki Hast. çalıştı. 2006 yılında Haseki Hast. radyoloji Klinik Şefliğinden kendi isteği ile emekli olup serbest çalışmaya başlamıştır. Haziran 2013’den itibaren
Avrasya Hospital’de görev almaktadır.
Görev Saati: 08:00 - 14:00
Dahili Tel: 2071
Uz. Dr. Suzan UZAN
Malatya’da do€du. Ege Üniversitesi Tıp
Fakültesinden mezun oldu. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Çocuk Sa€lı€ı ve
Hastalıkları ihtisasını yaptı. Evli ve 2 kız çocuk annesi. 1 Aralık 2011 tarihinden itibaren
Avrasya Hospital’de çalıflmaktadır.
Beslenme ve Diyet
Biyokimya ve Klinik Biyokimya
1988 yılında ‹ngiltere’de do€du. Baflkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü mezunu. Yüksek
lisans e€itimini ‹ngiltere’de Chester Üniversitesinde
tamamladı. fiubat 2012 tarihinden itibaren Avrasya Hospital’de Beslenme ve Diyet Uzmanı olarak
çalıflmaktadır.
1968 y›l›nda Kocaeli’de do€du. 1991 y›l›nda
‹st. Üniv. Cerrahpafla T›p Fakültesi’nden T›p
Doktoru olarak mezun oldu. 1998 y›l›nda ‹.Ü.
Cerrahpafla T›p Fakültesi’nde Biyokimya ve Klinik Biyokimya ihtisas›n› tamamlad›. Evli ve bir
çocuk annesi.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1013
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1126
Görev Saatleri: 09:00 - 17:00
Dahili Tel: 2044
Uz. Dr. Nilgün DEM‹RBA⁄
Patoloji
1963 y›l›nda Bolu’da do€du. 1986 y›l›nda
Ege Üniversitesi T›p Fakültesinden mezun
oldu. Uzmanl›k e€itimini Haseki E€itim ve
Araflt›rma Hastanesi’nde tamamlad›. Avrasya Hospital’da Patoloji Uzman› olarak görev
yapmaktad›r. Evli ve iki çocuk annesi.
Görev Saatleri : 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 2047
Uz. Dr. Melek fiALCIO⁄LU
Mikrobiyoloji
1960 y›l›nda Antalya’da do€du. 31.01.1984 tarihinde fakülteden mezun oldu. 1992 tarihinde
uzmanl›k e€itimini tamamlad›. ‹stanbul Üniversitesi Çocuk Sa€l›€› Enstitüsü ve ‹stanbul T›p
Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji
Ana Bilim Dal›’nda uzman olarak görev yapt›.
May›s 2008’den itibaren hastanemizde görev
yapmaktad›r.
22
23
Op. Dr. Mehmet KOÇ
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Op. Dr. Mehmet KOÇ
Kadın Hastalıkları ve Doğum
ENDOMETRİOZİS
(ÇİKOLATA KİSTİ)
Genetik yatkınlık ve bağışıklık sistemi
bozukluklarıda tespit edilmiştir.
Endometriozis oluşan hastaların bağışıklık sistemlerinde de düzensizlik olup
bu probleme bağlı olarak hem endometriozisin gelişimi hemde gebelik oluşumunu etkilemektedir.
Tanı:
Şikayetlerin değişken olması ve Hiçbir
bulgunun Endometriozise özgü olmaması nedeni ile tanı zordur. Şüpheli durumlar da Laparoskopi ile endometriozis
odaklarının görülmesi ve alınan parçaların patalojik incelenmesi ile kesin tanı
konulabilir.
Hikaye:
Kadınlık hormonu Estrojene bağlı bir
hastalık olan endometriozis en sık 2530 yaş arası görülür. İnfertilite (kısırlık),
dismenore (ağrılı adet), disparoni (ağrılı
cinsel ilişki) ve pelvik ağrısı olan hastalarda endometriozis akla gelmelidir.
En sık şikayetler:
Kronik Pelvik Ağrı(%30-50)
Dismenore(%60-80)
Disparuni(%25-40)
İnfertilite(%30-40)
Tanı Yöntemleri:
D
Op. Dr. Mehmet KOÇ
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Tüp Bebek ve Reprodüktif Endokrinoloji
05.07.1972 yılında Kırşehirde doğdu.1996 yılında Atatürk Üniv. Tıp Fak.
bitirdi. Kadın Hast. ve Doğum uzmanlığı eğitimini Şişli Etfal E.A. hastanesinde yaptıktan sonra 2003-2007 özel bir
sağlık kuruluşunda çalıştı. 2007 yılında
İ.Ü. Çapa Tıp Fak. Perinatoloji (2. Düzey
USG eğitimi aldı. 2008 yılında yurtdışında Laparaskopi(kapalı ameliyat) eğitimi
aldı.2008 Kasım ayından itibaren hastanemizde çalışmaktadır. 2009-2010
yılları arasında İ.Ü. Çapa Tıp Fak. Yard.
Üreme Teknikleri Merkezinden Tüp Bebek eğitimi almıştır.Tüp bebek uzmanlığını İ.Ü. Çapa Tıp Fak. 2010 yılında aldı.
Yurt içi ve yurt dışında bir çok kongreye
katıldı. Evli ve 1 çocuk babası.
Muayene saatleri:08:00-18:00
Dahili Tel: 1114
24
ismenore (ağrılı adet), kronik pelvik ağrı, infertilite (kısırlık), disparoni (ağrılı cinsel
ilişki) gibi cinsel ve sosyal problemlere yol açan bir hastalıktır. Estrojen bağımlı bir hastalık olup menapoz sonrası görülmez gebelik hastalığın şiddetini azaltır. Yumurtalıklar
-tüpler-karın içi zarını etkileyebilir yaygınlığına bağlı olarak evrelenir. Minimal-Hafif- Orta ve
Şiddetli olarak dörde ayrılır.
Sıklık:
Üreme çağındaki kadınların %1-2 sinde görülür, İnfertil (kısırlık) kadınlarında bu oran 20 kat
artmıştır, geçmeyen kasık ağrısı ve ağrılı adet olan hastaların %40 ında sebeb endometriozisdir.
Oluşumu:
Nasıl oluştuğu kesin olmayıp en çok kabul edilen görüş adet kanının gerisin geriye akması
sonucu oluştuğudur. Ancak bunun dışında da görüşler vardır.
Tek başına tanı koydurabilecek bir yöntem yoktur. Muayene esnasında hiç bulgu vermeyebilir. Vaginal Ultrasonografi
yararlı olabilir. (Endometrioma (Çikolata
Kisti) görülebilir. Şüphe duyulan hastaya
yapılacak laparaskopi ve patalojik inceleme ile tanı konulabilir.
Tedavi:
A. Ağrıya yönelik tedavi
B. İnfertilite (Kısırlık) tedavisi
Ağrıya yönelik tedavi:
1. Bekleme tedavisi:
Çok ciddi şikayeti olmayan, menopoz
dönemine yakın, tesadüfen saptanmış
hastalarda tedavi vermeden beklenebilir.
2.Medikal tedavi:
Amaç adet görmeyi engellemek veya
adet miktarını azaltmaktır.Ensık uygulanan ve genellikle iyi sonuç alınan tedavi Doğum kontrol ilaçları ile birlikte
(doğum kontrol hapı kesintili veya ara
vermeksizin kullanılabilir.) ağrı kesicilerin
kullanılmasıdır. Doğum kontrol hapları dışında adetleri kesmeye yönelik diğer ilaçlar tedaviye yanıt alınamaması durumunda düşünülmelidir.
3.Cerrahi tedavi:
İlaç tedavasine cevap vermeyen hastalarda Ya da şikayetlerin çok fazla olduğu olgularda, çok büyük endometrioma
(çikolata kisti) varlığında cerrahi tedavi
düşünülür. Eğer çocuk sayısı tamamlanmış ve gebelik isteği yoksa rahim ve yumurtalıklar alınabilir. Gebelik isteği olan
genç yaştaki hastalarda ise yapışıklıklar
düzeltilir, varsa kistler çıkarılabilir.Ameliyat öncesi 3 ay ve ameliyat sonrası 3 ay
adet görmeyi engelleyici ilaç kullanımı
cerrahinin başarısını artırır.
Endometriozis ve İnfertilite
tedavisi
İleri derecede yaygın endometriozisde kısırlık sebebi oluşan yapışıklıklar
ve normal anatomik yapının bozulması
iken hafif endometriozisde tam nedeni
ortaya konulamasa da salgılanan bazı
maddelerdir. Endometriozis sperm yumurta döllenmesini,büyümesini ve rahme yerleşmesini olumsuz etkiler.Düşük
olasılığını artırır.
1.Hormon Tedavisi:
Hormonlarla adet görülmesinin engellenmesi teorik olarak başarılı gözüksede
gebelik oranlarını çok artırmamaktadır.
Ancak aşılama ve özellikle tüp bebek
planlanıyorsa tedavi öncesi ilaç kullanımı başarıyı artırmaktadır.
2.Cerrahi Tedavi:
Başarısı tartışmalıdır.Ancak güncel
yaklaşım eğer Laparaskopi esnasında
Endometiozis odakları saptanmış orta
dereceli vakalarda odakların yakılması
gebelik oranlarını artırmaktadır.Eğer tüplerde ve karın içi yaygın yapışıklık varsa
Tüp bebek tedavisi planlanmalıdır.
İnfertilite tedavisinde öncelikle yumurtaların uyarılması gerekiyorsa buna
aşılama eklenebilir. Eğer bu tedavi başarısız olursa da Tüp bebek tedavis düşünülmelidir. Tüp bebek tedavisi öncesi
hormonlarla adet kesilmesi başarı şansını
artırır.
25
Uz. Dr. Ali VARDAR
İç Hastalıkları
Uz. Dr. Ali VARDAR
İç Hastalıkları
Gebelikte
Şeker Hastalığı
(Hamilelikte)
(Gebeliğe Bağlı Şeker Hastalığı, Diyabet)
Hamileliğe Bağlı Şeker
Hastalığı
(Gestasyonel Diabets mellitus)
Uz. Dr. Ali VARDAR
İç Hastalıkları
1963 ‹zmir do€umlu. 1987 y›l›nda GATA
T›p Fakültesi’nden mezun oldu. 1990 –
1994 aras› Gata Haydarpafla E€itim
Hastanesi’nde ‹ç hastal›klar› ihtisas›n›
yapt›. 1994–2007 y›llar› aras› Deniz
Kuvvetlerinin çeflitli hastanelerinde
klinik flefli€i yapt›. 2008 y›l›ndan itibaren Avrasya Hospital’da ‹ç hastal›klar›
uzman› olarak çal›flmaktad›r.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1016
Ş
eker hastalığı (diyabet) kanda yüksek şeker
düzeylerine neden olan bir durumdur. Bazı
kadınlarda gebe kalmadan önce diyabet
mevcuttur. Bazı diğer kadınlarda ise “gestasyonel diyabet” olarak adlandırılan durum şeklinde
gebelikte meydana gelir. Her 200 gebelikten birinde pregestasyonel DM (gebelik öncesi diabet)
olduğu, Ek olarak her 200 gebe kadından 5’inde
gestasyonel DM (gebelik seyri sırasında diabet)
geliştiği tahmin edilmektedir.
Eğer gebe kalmadan önce diyabetiniz var ise,
gebelik süresince kan şeker düzeyinizi kontrol
altında tutabilmeniz öncekine nazaran daha zor
bir hale gelebilir. İnsülin dozunuzu değiştirmeniz
gerekebilir.
Eğer gebelik öncesinde veya gebelik süresince diyabet tedavi edilmezse şu problemler ortaya
çıkabilir:
- Kanınızdaki yüksek şeker düzeyleri, bebeğin
çok irileşmesine neden olabilir. İri bebeklerde,
doğum öncesinde ve sırasında daha çok problem
ortaya çıkma riski vardır. İri bebeklerde sezaryen
gerekme riski daha yüksektir. Ayrıca doğum sırasında omuz takılması, doğum travması, doğum
eyleminin uzaması da iri bebeğe ait risklerdir.
- Gebelikte önce başlayan diyabetik hastalarda
bebekte bazı anomalilerin görülme riski artar.
Kadınım
Sağlıklıyım
Ancak gebelikte başlayan gestasyonel
diyabet (GDM) bebekte anomalilere neden olmaz veya çok hafif ilgili olabileceği konusunda şüpheli araştırmalar vardır.
- Gebelik esnasında, “pre-eklampsi”
olarak adlandırılan yüksek tansiyonunuz
olabilir ve bu durum sizde veya bebekte
sorunlara yol açabilir.
- Erken doğum eyleminiz olabilir (gebeliğin 37. haftası sonlanmadan önce) veya
bebeğin erken doğurtulmasını gerektiren
durumlar ortaya çıkabilir.
- Bebeğin doğumunu takiben, “hipoglisemi” olarak adlandırılan kan şeker düzeyinde düşüklük olabilir.
- Bebeğin doğumunu takiben, akciğerleri
tam gelişemediği için solunum problemleri ortaya çıkabilir.
- Ani bebek ölümü meydana gelebilir
- Doğumdan sonra RDS (bebekte akciğer
yani solunum) sıkıntısı gelişebilir
- Doğumdan sonra bebekte hipoglisemi
(kan şekeri düşüklüğü) ve biluribin yüksekliği, polisitemi (bebekte kan hücrelerinin fazlalığı) gelişebilir
Eğer gebelik öncesinde ve süresince
doğru bir tedavi alıyor ve düzenli kontrollerinizi yaptırıyorsanız, sağlıklı bir bebek doğurabilme şansınız yüksektir.
Belirtiler:
Pek çok gebe kadın diyabetin belirtilerini fark etmemektedir. Bu durum tahlillerle anlaşılmaktadır ancak susuzluk
hissi, kilo kaybı, çok fazla yemek yemek,
çok fazla miktarda idrar yapmak, yorgunluk gibi belirtiler olabilir.
Diyabeti olan bir kadın gebe kalırsa,
gebelik esnasında hastalığın kontrolünün
zorlaşacağını ve daha kötüleşebileceğini
bilmelidir.
26
Tanı (Teşhis):
Tanı için Oral Glikoz Tolerans Testi denilen testler yapılır. 24-28. gebelik haftasında bütün gebelere tarama amaçlı
50 gr. glukoz testi yapılır. 50 gram glukoz
yükleme testi sadece tarama testidir kesin olarak diyabet tanısı koydurmaz. 50
gram glukoz testi değeri 140’dan yüksek
çıkanlara 100 gram glukoz tolerans testi
yapılır. 100 gram glikoz testinin sonucuna göre diabet tanısı koyulabilir.
Tedavi:
Gestasyonel diyabet tedavisi için bazen diyet yeterli olur. Diyet yeterli olmadığı zaman ise insülin tedavisine geçilir.
Tablet şeklindeki şeker düşürücü ilaçlar
gebelikte şimdiki kesin bilgilere kullanılamazlar. Bu konuda çalışmalar devam
etmektedir. Bazı ilaçların kullanılabileceği bildirilmiştir. Gebelik Diyabetinde
insülin kullanımı ayrıntıları aşağıdadır..
Doğum nasıl ve ne zaman
olmalı?
Diyabetik gebelerde doğum eğer başka bir anormallik yoksa, sezaryen gerektirecek başka bir durum yoksa normal
doğum şeklinde ve normal zamanında
yaptırılır. Ancak genellikle (özellikle insülin kullananlarda) 40 haftayı geçmeden
doğum planlanır. İri bebek yada anne
kemik yapısının uygunsuzluğu gibi durumlarda sezaryen gerekebilir.
Doğumdan sonra diabet devam eder mi?
Çoğu kadında bebeğin doğumunu
takiben bu durum geçer. Gebeliklerinde gestasyonel diyabet tanısı konmuş
annelere doğumdan 6 hafta sonra 75
gram glukozla OGTT (şeker yükleme testi) uygulanır. Bu testle şeker hastalığının
devam edip etmediği öğrenilir. Bu test
normal çıksa bile annenin sonraki gebeliklerinde ya da hayatının ileriki dönemlerinde şeker hastalığına yakalanma riskinin diğer insanlara göre daha fazladır.
Gebelik öncesinde diyabeti olanlar doğumdan sonra gebelik öncesindeki durumlarına tekrar döneceklerdir muhtemelen.
İleriki yıllarda çocukta diabet gelişme riski var mı?:
- Diabetik anneden doğan çocuklarda
diabetik olmayan anne çocuklarına göre
ileride Tip 2 diabet ve gebelikte (gestasyonel) diabet gelişme riski 20 kat artmıştır.
- Gebe iken diabetli olan annenin çocuklarında diabet gelişme riski %33’tür
GESTASYONEL DİYABET
(HAMİLELİK ŞEKERİ) VE
İNSÜLİN TEDAVİSİ
Gestasyonel diyabet saptanan anne
adayının tedavisinde genellikle öncelikle
diyet uygulanır. Uygulanan diyete rağmen kan şekeri (açlık ve tokluk glukoz)
değerleri hedeflenen seviyeye indirile-
27
Uz. Dr. Ali VARDAR
İç Hastalıkları
Op. Dr. Nurcan DALAN
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Gebelikte
Beslenme
Op. Dr. Nurcan DALAN
Kadın Hastalıkları ve Doğum
1967’de Tekirda€’da do€du. ‹lk ve orta
e€itimini Tekirda€ fiarköy’de tamamlad›. Lise e€itimini Kandilli K›z Lisesinde, T›p e€itimini de Uluda€ Ün. T›p Fak.
tamamlad›. Uzmanl›k e€itimini Osmangazi Üniversitesi’nde tamamlad›. Lüleburgaz SSK ve K›rklareli SSK Hast. 7 y›l
görev yapt› Halen Avrasya Hospital’da
Kad›n Hast. ve Do€um Uzman› olarak
görev yapmakta ...
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1128 - 1136
te hipertansiyon, diyabet, ödem, bel ağrısı, gebelik öncesi ve sonrası idrar kaçırma,
aşırı cilt çatlaklarına neden olabilir, hareket kısıtlılığına bağlı eklem sorunları, en
kötüsü de sezaryen doğumlara yol açabilir.
Hamilelik sırasında şeker hastalığı (diyabet) gelişen annelerin doğum sonrası düzenli ve uzun süreli emzirme için teşvik edilmeleri çok
önemlidir. Çünkü doğum sonrası bebeğini emziren annelerde ileriki
yıllarda tip 2 diyabet gelişme riski azalmaktadır ve gecikmektedir.
mezse sıklıkla tedaviye insülin (insülin
iğnesi, insülin ilacı) eklenir.
GDM (gebeliğe bağlı şeker hastalığı)
saptanan hastaların yaklaşık %15’inde
insulin tedavisine ihtiyaç duyulmaktadır,
kalan kısım ile normal kan şekeri değerlerini sağlayabilmektedir.
Hamilelikte insülin tedavisi:
İnsülin tedavisinde uygulanan doz
hastadan hastaya ve ülkeler, ırklar arasında bir miktar değişiklik gösterebilmektedir. Obezite seviyesi, etnik ve
genetik karakterler bu değişiklikte rol
almaktadır. Hastanın kilosuna göre hesaplanan günlük insülin dozu belli aralıklarla paylaştırılarak uygulanır. İkiz gebeliklerde genellikle 2 kat fazla ünsülin
dozu kullanılması gerekebilir.
İnsülin nasıl kullanılır?
- Açlık glukoz seviyesi yüksek olduğu
için insülin tedavisine gerek duyuluyorsa genellikle yatmadan önce ve kahvaltı
öncesi NPH insülin (orta etkili insülin)
uygulanır.
28
Açlık kan şekeri yüksekliği GDM hastalarının yaklaşık %15’inde yüksek saptanır
sadece.
- Tokluk kan şekerleri seviyesinde de
yükseklik varsa kısa etkisi insülinler yemekten hemen önce uygulanır.
Bu uygulamalar standart değildir, klinikler arasında farklı uygulamalar olabilmektedir.
İnsülin cilt altına enjekte edilerek kullanılır. Hastalar doktorlarının tariflerine
uygun şekil ve dozda kendi kendilerine
uygulayabilirler. Genellikle karın bölgesi
ve bacak ön kısmından cilt altına uygulanır.
Gebelikte insülin kullanmak
zararlı mı?
İnsülin gebelikte B kategorisinde bir
ilaç olarak güvenle kullanılan ilaçlar arasındadır. İnsülinin bebek üzerine zararlı
etkileri yoktur, tersine gerektiği hallerde insülin kullanmamak hiperglisemiye
(yüksek glikoz seviyeleri) neden olarak
bebekte konjenital anomali ve makrozomi gibi riskleri arttırmaktadır.
Ç
ocuğun gelişimi anne karnından itibaren başlar. Hatta bugün gebe kalınan bebeği oluşturan yumurta 3 ay
öncesinden hazırlanmaya başlar ve 3 ay
sonra döllenme olur. Bu yüzden planlı gebelikler bebek sağlığı için çok önemlidir.
Hayatımızın düzenini, yediğimiz içtiğimiz
besinleri gebe kalmadan düzeltirsek, zararlı rafine katkı maddesi içerenleri hayatımızdan çıkarırsak daha sağlıklı bireyler
dünyaya getiririz. En az 3 ay önce zararlı alışkanlıklarımızı da hayatımızdan çıkarmalıyız.
Örneğin sigara, alkol, varsa ilaç alışkanlıkları bırakılmalı. Folik asit, bölgede
eksiklik varsa ıyot preparatları başlanmalı
gebelik süresincede kullanmaya devam
etmeli. Beslenmemizde kola hazır meyve suları, hazır çorbalar salam-sosis-sucuk, turfanda meyve-sebzeler, aşırı çay
kahve yani katkı maddesi içeren rafine
sağlıksız hiçbir şey yer almamalı. Bebeğin yapı taşlarını oluşturan besinler
annenin sindirim yolundan gelir. Yani
ne ile beslenirsek bebeğimiz onlardan
oluşur, sağlıksız ve dengesiz beslenme
sağlıksız bireyler oluşturur. çocuğunuzun
büyümesi, bedensel ve zihinsel yönden
gelişimi için, gebelik döneminde yeterli
ve dengeli beslenmeniz için önemlidir,
aksi taktirde ölü doğum, erken doğum,
düşük, düşük kilolu bebek, bedensel
ve zihinsel özürlü çocuk, anne de kansızlık, kemiklerde zayıflık vs görülebilir.
Doğal taze ve bol çeşitli besinler almalısınız. Öğün sayısını arttırılmalı, ancak
öğündeki miktarı azaltılmalısınız, tuz alımını çok azaltmalı mümkün olduğu kadar az tuzlu yemelisiniz. Bol su tüketmeli
ve iyi kaynatılmış süt içmelisiniz meyve
suyunu değil meyvenin kendisini yemelisiniz. Lifli yiyecekler; bulgur, mevsim
meyveleri, tam buğday unlu ekmek gibi
besinler ana beslenmenizi oluşturmalı:
günde 3 su bardağı süt, 2-3 kibrit kutusu kadar peynir ,6-7 adet zeytin, haftada
3-4 gün yumurta, günde 4-6 yemek kaşığı makarna veya bulgur pilavı , 1-2 kase
çorba, 2-4 orta dilim tam tahıllı ekmek.
2-4 köfte kadar balık, tavuk, kırmızı et,
3-4 porsiyon meyve , 1-2 çiğ veya pişmiş
sebze, 4 yemek kaşığı kadar zeytin yağ
veya tereyağı (yemeklerin içinde) , 10-15
adet fındık, badem, veya 2 adet ceviz çok
güzel bir beslenme şeklidir ve kilo kontrolünü de çok güzel sağlar. Sağlıklı bebek
çok kilo almakla olmaz, aşırı kilo gebelik-
Gebeliğin ilk aylarında bazen bulantı ve
kusmalar olabilir. Bu dönemde beslenme
de özellik arzeder. Bulantılar geçene kadar az az tuzlu ve kuru şeyler yemek gerekebilir, bu dönemde daha çok, ekmek,
kraker, bisküvi, kuru pasta, makarna, haşlama patates, yoğurt, ayran içebilirse süt,
az miktarda açık çay, peynir, zeytin, yenebilirse yumurta, her çeşit meyve, limon, haşlanmış-ızgara-fırında pişmiş her türlü kırmızı
et, derisi çıkarılmış tavuk,yağsız balık,sade
kek, muhallebi,sütlaç,kabak tatlısı.
Sağlıklı bebekler sağlıklı annelerden
doğar siz sağlıklı olursanız gebeliğinizde
doğumunuzda o kadar sorunsuz ve rahat
geçer, bebeğinizde sağlıklı mutlu ve huzurlu bir birey olarak dünyaya gelir. Dünyada en değerli varlık olan çocuklarımız
için sağlıklı beslenmeli daha ona anne
karnındayken hayata 1-0 önde başlamasına yardımcı olmalıyız.
29
Op. Dr. Bülent ÖZTÜRK
Genel Cerrahi
Op. Dr. Bülent ÖZTÜRK
Genel Cerrahi
Meme Kanseri
Meme Kanserini çok daha erken yakalayabilirlerdi.
Önerilenler :
Meme – Over kanseri sendromlu aileye
üye bir kişi
• 18 yaşından itibaren aylık kendi
kendini muayene yapmalı
• 25 yaşından itibaren yarı yılda bir
klinik muayeneden geçmeli
• 25 yaşında veya hastalığın görüldüğü aile bireyinin hastalığının başladığı yaştan 10 yıl önce mamografiye
başlamalıdır.
Meme Kistleri ve Tümör
İlişkisi
Op. Dr. Bülent ÖZTÜRK
Genel Cerrahi
1974 Razgart’da do€du. 1997 y›l›nda
‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p
Fakültesi’nden
mezun
oldu.
Aral›k 2002’de Haseki Araflt›rma ve
E€itim Hastanesi’nde Genel Cerrahi ‹htisas›n› tamamlad›. Avrasya
Hospital’da Genel Cerrahi Uzman›
olarak çal›flmakta.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 2053 - 2051
Kadınım
Sağlıklıyım
D
ergimizin bu sayısında ; son yıllarda
birçok ünlü isminde bu hastalığa
yakalanması ile adını sıkça duyar
olduğumuz,bazı hastalarımın ifadesi ile
‘’grip gibi oldu doktor bey’’ cümlesinden
de anlaşılacağı gibi sıklığı artan MEME
KANSERİ’ne yönelik bir yazı planladık.
Kadınlar arasında yaygın olan 4 (dört) kanser:
MEME
RAHİM AĞZI
AKCİĞER
KOLOREKTAL (kalın barsak) kanserleridir.
Meme kanseri tek başına kadınlarda
%32 oranda kanserden sorumludur.
Kanser 40-79 yaşlarındaki kadınlarda en
yaygın ölüm nedeni olarak görülmektedir.meme kanserleri tek başlarına 40-49
yaşlarında en yaygın ölüm nedenidir.
Meme kanseri 20 yaş altında çok
nadirdir ve 30 yaşın altında kadınlarda
meme kanser toplam hastaların %2’sinden azını oluşturur. Hastalığın sıklığı:
• 40 yaşta 93’de 1’e
• 50 yaşta 50’de 1’e
• 60 yaşta 24’de 1’e
30
• 70 yaşta 14’de 1’e
• 80 yaşta 10’da 1’e yükselir.
Meme kontrol ve meme muayenesine gelen birçok hastada USG’de FİBROKİSTİK DEĞİŞİKLİKLER saptanır. Hastaların
sıklıkla sorduğu soru:
Meme kanseri ile ilişkisi var mı? Bu soruya açıklık getirelim.
Fibrokistik değişiklikler proliferatif ve
nonproliferatif durumları içeren histolojik değişiklikler grubundan oluşmaktadır.
Meme kanseri görülme riski fazla olan
kadınlar spesimenleri proliferatif değişiklikler gösterenlerden oluşur. Non proliferatif değişiklikler önemli ölçüde meme
kanseri riskini arttırmaktadır.
Meme Kanseri için Risk Faktörleri
• Birinci derece akrabasında (anneler,
kız kardeşler ve kızlar) meme kanseri
olanlarda 2-3 kat artmış riski vardır. Uzak
akrabalarda meme kanseri olanlarda risk
düşer. Çok sayıda etkilenmiş üyesi olan
ailelerde özellikler her iki memede birden kanser ve menepoz öncesi erken
yaşta başlangıçlı kanserlerde birinci de-
rece akrabalarda mutlak risk %50 ‘ye
varmaktadır.
• Kadınların hayatları süresince östrojene
maruz kaldıkları süre onların meme kanseri olma riskini arttırır ki bunlar :
• 12 yaşından önce ilk adet olması
• İlk doğumu 30 yaşından sonra yapmak
• Doğurmamış olmak
• Menepozun 55 yaşın sonrasına kalmasıdır.
• Hastalarımızca sık sorulan bir konu da :
Doğum kontrol hapları yada menepoz
sonrası hormon replasman tedavisinin
meme kanseri riskini arttırıp arttırmadığıdır.
Yapılan bilimsel çalışmalarda 35-60 yaş
arası oral kontraseptif (doğum kontrol
hapı) kullananlarda meme kanseri görülme riski artmadığı saptanmıştır.
Menepoz sonrası semptomları düzeltmek amacıyla 5 yıldan az süre ile östrojen ve progesteron şeklinde hormon
replasman tedavisi önerilmektedir.
Geçtiğimiz ay içerisinde iki meme kanserli hastamda da aynı üzücü durumu
saptadım. Her ikisi de annelerinin de
meme kanseri olduğunu ifade ettiler.
Oysa yakın takip ve öncelikli davranarak
Her 14 bayandan birinde memede
kist gelişmektedir ve bu kistlerin %50’si
birden çok sayıdadır veya tekrarlayandır.
Birçok bayanda ilk kist formasyonu 35
yaşından sonra ortaya çıkmaktadır ve
nadiren 25 yaşından önce ortaya çıkar.
Yapılan bir araştırmada 3000 kist aspire edilmiş(iğne ile içindeki sıvı boşaltılıp patolojik incelenmiş) sadece 3’ünün
(%0.1) kanser olduğu raporlanmıştır.
Kistik hastalığı olan bayanlar için kanser
gelişme riski ile ilişkili olarak küçük veya
mikroskobik kisti olan bayanlarda artmış
kanser riskini gösteren hiçbir çalışma
mevcut değildir.
muayenesinde yada rastlantısal olarak
saptanmasıyla bulunur. Bir ayna karşısında kendisini muayene edip, her iki
meme arasında fark, anormallik daha
önce olmayıp yeni oluşan bir sertlik var
mı? koltukaltlarında sertlik, hassasiyet
var mı? kolların başın üzerine kaldırılarak
meme derisinde çekilme, çökme var mı
kontrol edilmelidir.
En ufak şüphede mutlaka, hiçbir şey
olmasa da arada klinik muayeneye gidilmeli, Meme kanserleri genellikle ağrısız ve sert bir kitle olarak ele gelir.
Meme kanseri özellikle erken yakalanan
Meme Kanseri ÖLÜMCÜL DEĞİLDİR.
Tüm dünyada kurulan vakıflar yapılan
bağışlar ile en çok araştırılan tedavisinde sürekli yenilikler bulunan kanser türlerindendir.
MEMEDE KİTLEYE YAKLAŞIM
Meme kanserinden başka meme sıklıkla
görülen iyi huylu dediğimiz kitle ve lezyonlarda sık görülür.
• Basit Kist
• Fibrokistik hastalık (çok sayıda kistler)
• Fibroadenom
• Duktal ektazi
• Yağ nekrozu
• Meme apsesi
• Galaktosel
gibi lezyonlar sık görülenlerdir.
TEŞHİS
Klinik muayene
Gözle muayene (inspection) :
Memelerde asimetrik büyüklük farkı,
deride renk değişikliği, portakal kabuğu
görünümü, kabarıklık, çöküntü, açık yara,
meme başında çekilme, akıntı gibi görüntüler önemlidir.
Elle Muayene (palpasyon) :
Meme dokusu saat 12 istikametinden
Memede Fibroadenom –
Kanser ilişkisi
Fibroadenom kanserden sonra memede görülen ikinci en sık sert kitledir.
30 yaşından küçük olan bayanlarda görülen en sık tümördür. Bening (iyi huylu) bir tümördür.her ne kadar fibroadenomlar malign (kötü huylu) potansiyeli
olmayan tümörler olarak düşünülselerde
epitelyumyal elemanlar memenin herhangi bir yerinde olduğu gibi buradada
neoplazi riski taşıyorlar.
Daha önce fibroadenom tedavisi görmüş bayanlarda ılımlı derecede meme
kanseri riski bulunduğu bildirilmiş ve
büyüklük olarak bu risk normal popülasyondan iki kat daha fazladır.
KADINLARIN KENDİ KENDİNİ
MUAYENESİ VE ERKEN TEŞHİS
Kadınların kendilerini her ay düzenli
olarak muayene etmesi çok çok önemli
bir husustur. Genellikle meme kanserlerinin %75’i kitle nedeni ile saptanır ve
bunların % 75’i hastanın kendini düzenli
31
Op. Dr. Bülent ÖZTÜRK
Genel Cerrahi
Op. Dr. Tamer SÖZEN
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Yumurtalık (Over) Kanseri
başlanarak saat yönünde, elin 3-4 parmağıyla meme dokusu göğüs kafesi
üzerinde sıkıştırılarak yapılır. Her iki memenin tüm alanları, meme başı ve koltuk altları iyice muayene edilir. Şüpheli
lezyon bulunmuş ve yeni fark ediliyorsa
muayene daha titizlikle yapılır.
Sert düzensiz kitleler kanseri düşündürür.
Benign kitleler daha hareketli, çevreye
fiske değil, ağrılı değil (inflamatuar kanser hariç)
Sessiz ve Derinden
K
Ancak tanı; radyolojik, ultrasonik görüntüler sonrası yapılan biopsiler ve patolojik incelemelerle konur.
RADYOLOJİK İNCELEME
Mamografi:
Önemli bir tanı aracıdır. Düzensiz
kenarlı spiküler uzantıları olan, opasite
artışı olan veya küme oluşturmuş, küme
şeklindeki mikrokalsifikasyon içeren lezyonlar kanser düşündürür.
Ultrasonografi:
Kolay uygulanması hastanın daha kolay kabullenmesi pek çok merkezde yapılabilmesi yönünden sık başvurulan bir
tetkik şeklidir.
Tespit edilen kitlenin iç yapısı konturları, boyutları, kistik veya solid oluşu
hakkında daha net bilgi verir. 5-10mm’lik
lezyonlar tespit edilebilir. Mikrokalsifikasyonlar gözden kaçabilir.
Doppler ultrasonografi yapılarak lezyon detaylı incelenebilir. USG ile iğne
aspirasyon biopsisi, kist boşaltılması yapılabilir.
Daha fazla doku parçası alınarak patolojik tetkik yapılır. Doğru tanı oranı İ.İ.A.S.’e
göre fazladır.
Burada meme koruyucu ameliyatlar
tercih edilir. Koltukaltı diseksiyonu genellikle gerekebilir.
İnsizyonal Biopsi
Meme MR:
Büyük tümör veya inoperabl tümörlerden bistürü ile kısmı patolojik tetkik için
bir parça alınmasıdır. Kesin patolojik teşhis sağlanır.
Evre 2-3 ve evre 3A.B olan koltuk altı
lenf bezlerine sıçramış meme Ca’larda
mastektomi ve aksiler küraj yapılması
uygundur.
Özellikle dinamik meme MR incelemeleri, kritik lezyonların daha iyi tanımlanmasını sağlıyabilmekte, lezyonun
benign veya malign olma olasılığı hakkında yazılım ve grafiklerle daha ileri fikir
verebilmektedir.
HİSTOPATOLOJİK İNCELEME
Meme kanserinin kesin teşhis yöntemidir.
İ.İ.A.S. (İnce İğne Aspirasyon Siotolojisi)
Palpe denilen kitle veya USG eşliğinde
tespit edilen kitleden iğne ve injektörle
hücreler aspire edilir Patolog tarafından
sitolojik inceleme yapılır.
Tru-cut Biopsi
32
Kitlenin damarının çıkarılması ve patolojik kesin teşhis için yapılır.
Uzak metastaz yapmış başka organlara sıçramış vakalarda palyatif dediğimiz
geçici rahatlık sağlayacak ameliyatlar yapılır.
Frozen Section:
Radyoterapi (Işın Tedavisi):
TEDAVİ
Genellikle ameliyat sonrası uygulanır.
Bölgesel nüks veya yayılıma karşı koruyucu olarak kullanılır. İlerlemiş vakalarda
tümörü küçültmek veya metastatik lezyonu durdurmak amacıyla yapılmaktadır.
Cerrahi Tedavi:
Kemoterapi (İlaçla Tedavi):
Eksizyonel Biopsi:
Ameliyat esnasında, kitlenin tamamının
alınması veya bir parça alınarak yapılan
kesin patolojik tanı için yapılan bir işlemdir.
Özellikle Evre 1-2 döneminde yani
tümör henüz doku dışına taşmamışsa
kesin tedavi cerrahidir. Erken teşhis ve
tedavi hayat kurtarır.
Kanser tedavisinde kullanılan, kanserin ilerlemesini durduran bunun için kullanılan ilaçlarla yapılan tedavidir.
adınlarla erkekleri ayıran ve fiziksel
görünümlerindeki farkları yapan temel unsur kromozomlardır. Kadınlar 46xx, erkekler ise 46xy kromozom
yapısındadırlar. Görünümdeki fark ise
hormonlarla oluşur. Kadınların hormonu
östrojen, erkeklerinki ise testesterondur.
Östrojen hormonunun çok büyük bir bölümü yumurtalıkta üretilir. Kadın genital
organları arasında uterus (rahim ) daha
büyük olmasına rağmen üreme dahil
mensturasyon (adet) ve seksüel aktivitenin sorumlusu overler (yumurtalık) dir. Bu
küçük ama fonksiyonları büyük organ vücudumuzdaki pek çok organ gibi 2 adettir
ve rahmin (uterus) iki tarafında yer alır.
Tuba (tüp)larla uterus (rahim) ile bağlantı kurar. Yumurtalıklar üreme çağındaki
(15-45 yaş) kadınlarda her adet periyodunun hemen hemen ortasında (genellikle 14.gün) çoğu kez 1 nadiren 2 adet
yumurta üretirler. Bu yumurta tüp tarafından tutulup döllenir ve oluşan embriyo
(cenin) bölünerek büyür ve 3-4 gün süren bir yolculukla rahime ulaşır. Sonra da
282 günlük bir dönemi rahimde geçirerek
doğuma hazır hale gelir.
saptanırlar. Bir bölümü (kister) oral kontraseptiplerle (doğum kontrol hapları) yok
olurlar. Diğerleri şikayete neden oluyor
ya da çok büyüklerse ameliyatla alınırlar.
Ameliyatlar yumurtalık alınmadan ve zarar görmeden kapalı ya da açık operasyonlar şeklinde yapılır.
Yumurtalığın hem selim (iyi huylu)
hem de malign (kötü huylu) tümörleri
vardır. Selim tümörler daha genç yaşta
görülür. Kist adını da alırlar. Çoğu kez
belirti vermezler. Genel jinekolojik kontrollerdeki muayene ya da ultrason ile
Hastalar karın ağrısı, şişkinlik, idrar
ve büyük abdest yapmada sorunlarla
doktora başvururlar. Bu noktada cerrahi
tedavi ya da kemoterapi ve radyoterapi
hastalığı iyileştirmede yetersiz kalabilir.
Son yıllardaki onkolojik (kanser bilimi)
Belirti verenler ise adet gecikmesi,
kasık ve karın ağrısı, şişkinlik ya da adet
düzensizlikleri şikayetlerine neden olurlar.
Malign (kötü huylu) over tümörleri ise
çoğu olguda SESSİZ VE DERİNDEN gelişir
büyür ve geç bulgu verirler. Tümör over
dokusundan (merkezi ya da kapsülü)
gelişir. Over (yumurtalık) karın boşluğunda bir organ olduğu için tümör hücreleri
kapsülü aşarlarsa karın zarına ve barsak
yüzeyleri ile mesane üstüne dökülür ve
orada yerleşirler. Bir süre sonra ascites
(asit) adı verilen şeffaf sarımsı sıvı üretirler. Bu sıvı miktarı yavaş ya da hızlı bir
şekilde artar. Oluşan kitleler büyümeye başlar. Bu noktada artık tümör iyice yayılmış durumdadır. Karaciğere kadar bile ulaşıp orada
da yerleşebilirler. Bu boyuta gelmiş hastalık
da artık belirti vermeye başlar.
Op. Dr. Tamer SÖZEN
Kadın Hastalıkları ve Doğum
‹stanbul’da do€du. 1991 y›l›nda ‹stanbul T›p Fakültesinden mezun oldu.
1992-1996 y›l›nda ‹st. T›p Fak. Kad›n
Hast. Do€um Ana Bilim Dal›’nda
ihtisas yapt›. Bir y›l süreyle Alman
Hastanesi’ne ba€l› olarak çal›flt›. 2000
y›l›ndan beri Avrasya Hospital’de görev
yapmaktad›r. Evli ve 2 çocuk babas›.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1123 - 1138
gelişmeler hastalığın tedavisinde kemoterapi ve radyoterapiyi vazgeçilmez
unsurlar haline getirmiştir. Başarılı bir
cerrahi operasyon sonrası tamamlayıcı
ilaç ve radyasyon tedavisi yüz güldürücü
sonuçlar vermektedir. Tedavilerin sonrasında da hasta sürekli gözetim altında
tutulmalıdır. Takiplerde belli aralarla yapılan batın MR’leri ve tümör markerleri adı verilen özellikle over kanseri için
belirleyici CA 125 in kandaki seviyesinin
izlemi önemlidir.
Özetleyecek olursak yumurtalık kanserleri sessiz ve derinden ilerler, geç belirti verir. Erken teşhis güçtür. Bazı kanser
türleri genetik olabilir. Bu tiplerde aile
öyküsü varsa belli aralarla USG takibi ve
tümör markerleri ile takip gerekir.
40 yaşından büyük tüm kadınların özellikle ailesinde meme ya da yumurtalık
kanseri olanların 6 ay ile 1 yıl arasında
düzenli jinekolojik kontrollerini yaptırması
gerekir. Adet rötarı, karın ağrısı, şişkinlik,
tuvalet şikayetleri ve karında ele gelen
kitle gibi sorunları olan hastalar hemen
bir kadın doğum uzmanına başvurmalıdır.
Çünkü yumurtalık kanseri belirgin şekilde
ortaya çıktığında geç kalmış olabilirsiniz.
70’li yılların sloganının en çok uyduğu
kanser türü de yumurtalık kanseridir. Bu
da son sözümüz olsun o halde! KANSERDEN KORKMA GEÇ KALKMAKTAN KORK!
Söylemeyin, söyleyin! Sağlıklı günler dilerim..
33
Uz. Dr. H. Deniz YARDIMCI
Cildiye (Dermotoloji)
Uz. Dr. H. Deniz YARDIMCI
Cildiye (Dermotoloji)
Bizde hastanemizde bu uygulamaları yapmaktayız. Şimdi bunlardan bahsedelim.
Bunlar ;
Lazer epilasyon,
Botoks,
Dolgu tedavileri,
Mezoterapi,
Lazer uygulamaları,
PRP,
Aşırı terleme tedavileri
Kimyasal peeling
LAZER EPİLASYON:
Hastanemizde
Alexandrıte lazer kullanılmaktadır. En sık
kullanılan bu lazer tipi
epilasyonda hızlı ve
etkili bir lazerdir. 4-6
seans sonrası kıllarda
%90’a varan azalma
görülür.
Kadınım
Güzelim...
Uz. Dr. H. Deniz YARDIMCI
Cildiye (Dermotoloji)
1987 İstanbul Tıp Fakültesi mezunu
olan Deniz YARDIMCI, Haseki Eğitim
Araştırma Bölümünde Dermatolog
İhtisasını tamamlayarak 1992 yılında
Uzman Dermatolog ünvanını aldı, 3
yıllık mecburi hizmet görevini Niğde
Devlet Hastanesinde sürdürdü. Haseki Eğitim Araştırma Hastanesinde
2011 yılına kadar çalıştı. 2011 yılından sonra istanbul 29 Mayıs Hastanesinde mesleğine devam etti, 2013
itibariyle Avrasya Hospital’de görevini
sürdürmektedir. Evli 2 çocuk annesidir.
34
İ
nsanlar her zaman genç ve güzel kalmak için uğraşmışlardır. Son
yıllarda artık cerrahi değil medikal yöntemlerle bunu yapmaya
çalışıyorlar. Bu yüzden bir çok tedavi yöntemi geliflmiştir.
Lazer, epilasyon amaçlı kullanılan en
etkili ve sağlıklı cihazlardır. Lazer , yüksek enerjili bir ışındır. Cihaz sayesinde
bu ışın kıl köklerindeki renk veren hücreleri etkiler. Bu şekilde kıl kökü tahrip
edilir. Çevredeki kökler zarar görmeden
sadece bir nokta etkilenir. Bu sayede kıllardan kurtulmak mümkün olur. Bunun
için çeşitli lazerler kullanılır. Alexandrite,
ND YAG , Diod , ruby lazerler kullanılabilir.
Biz hastanemizde alexandrıte lazer
kullanmaktayız. En sık kullanılan bu lazer tipi epilasyonda hızlı ve etkili bir lazerdir. 4-6 seans sonrası kıllarda %90’a
varan azalma görülür.
Lazer epilasyon, ergenlik çağına ulaşmış erkek ve kadınlarda uygulanabilir.
Kadınlarda düzenli adet görmeye başlaması zaman için uygundur. Hamileler ve
emzirenlerde bilinen bir yan etki saptanmamasına rağmen, yapılmaması uygun
olur. Lazer epilasyon kontrolsüz şeker
hastalığı , ateşli hastalık, cilt hastalıklarının bazıları ve cilt enfeksiyonlarında,
akne ilaçları ve ışığa duyarlılığı arttıran
ilaçlar kullananlarda, yeni bronzlaşmış,
olanlarda kılları tamamen beyaz olanlarda, çok koyu renkli olan ciltlerde, ışıkta
tetiklenen epilepsi hastalarında, kalp pili
olanlarda yapılmamalıdır.
Lazer epilasyondan sonra güneşten koruyucu losyonlar kullanılmalı. Kese peeling gibi uygulamalar yapılmamalıdır.
Lazer epilasyon uygulamasının iç organlara zarar verici etkisi yoktur. Sadece
uygulandığı bölgede etkilidir.
KİMYASAL PEELİNG:
Peeling de kimyasal ajanlar kullanılarak cilt yenileme işlemi yapılır. Kullanılan
maddeler cildin üst tabakalarının tahrip
ederek yeni cilt hücrelerinin oluşumunu
sağlarlar.
Bu işlem yaşlanma etkilerinin düzeltilmesi, akne tedavisi, yüzdeki izlerin ve
lekelerin silinmesinde kullanılır.
Kimyasal peeling de meyve asitleri
olan alfa hidroksi asitler , fenol , trikloroasetik asit kullanılır. Kişinin cilt yapısı
ve şikayetine göre ilacın tipi ve dozu
belirlenir.
Peeling sonrası ciltte kızarıklık, hafif
soyulmalar olur. Uygulama sonrası yine
güneş koruyucu kullanılmalıdır.
LAZER UYGULAMALARI :
Lazerde her ortam (katı –sıvı-gaz) ve
farklı dalga boyundaki ışın nedeniyle cilt
ve cilt altındaki su , melanin, hemoglobine etki eder. Bu da farklı şikayetlere
farklı lazer kullanımını sağlar.
Biz burada Alexandrite (leke ve epilasyonda) Nd-YAG lazer (kılcal damar tedavisi) kullanmaktayız. Leke lazeri yüzdeki
lekeler çiller ve benlerin yok edilmesinde kullanılır.
Damar için olan ise bacaklardaki ince
kırmızı kılcal damar tedavisi , damar lekelerinde kullanılır.
BOTOKS :
Botoks bir bakteriden elde edilen
toksindir. Geçici olarak sinir kas iletisini
35
Op. Dr. Mehmet KOÇ
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Uz. Dr. H. Deniz YARDIMCI
Cildiye (Dermotoloji)
Op. Dr. Mehmet KOÇ
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Tüp Bebek ve Reprodüktif Endokrinoloji
05.07.1972 yılında Kırşehirde doğdu.1996 yılında Atatürk Üniv. Tıp Fak.
bitirdi. Kadın Hast. ve Doğum uzmanlığı eğitimini Şişli Etfal E.A. hastanesinde yaptıktan sonra 2003-2007 özel bir
sağlık kuruluşunda çalıştı. 2007 yılında
İ.Ü. Çapa Tıp Fak. Perinatoloji (2. Düzey
USG eğitimi aldı. 2008 yılında yurtdışında Laparaskopi(kapalı ameliyat) eğitimi
aldı.2008 Kasım ayından itibaren hastanemizde çalışmaktadır. 2009-2010
yılları arasında İ.Ü. Çapa Tıp Fak. Yard.
Üreme Teknikleri Merkezinden Tüp Bebek eğitimi almıştır.Tüp bebek uzmanlığını İ.Ü. Çapa Tıp Fak. 2010 yılında aldı.
Yurt içi ve yurt dışında bir çok kongreye
katıldı. Evli ve 1 çocuk babası.
Kadının Yaşı
Doğurganlığı
Nasıl Etkiler?
Muayene saatleri:08:00-18:00
Dahili Tel: 1114
B
Bunlar insanın kendi vücudundan ( yağ
ve kök hücre ) olabilir. Dıştan olarak hyaluronik asit, collegen kullanılır.
PRP (Platelet Rich Plazma)
TEDAVİSİ :
Botoks problem olan yere enjekte
edilir. Sadece enjek yerindeki kaslara
etki yapar. Etki 1 haftada oluşur. 4-6 ay
sürer. Tekrar edildikçe etki süresi uzar.
Dolgu maddeleri dudak kontürü düzeltme, dudak dolgusu, kaş arası ve nazobiyal kıvrımları düzeltmede kullanılır.
Biz hastanemizde dolgu maddesi olarak
hyalüronik asit kullanıyoruz.
Maddeye karşı duyarlı olanlara, gebelere, bazı ilaçlar kullananlara uygulanmaz.
Doğru şekilde ve uygun dozda yapıldığında bir yan etki izlemez. Nadiren kaş
ve göz kapağı düşmesi görülebilir.
Dolgu maddesi alerjisi olanlara, gebe,
bağışıklık sistemi olan hastalar, kan sulandırıcı alanlara yapılmaz. Belli bir yan
etkisi görülmez. Uygulama sonrası kızarıklık şişlik olabilir.
Platelet (trombosit) kanı pıhtılaştırırlar. Vücutta bir yaralanma olduğunda
Plateletto zedelenmiş bölgeye giderler.
Bazı faktörler salgılanarak iyileşme oluşumunu sağlarlar. İyileşmeyi hızlandırırlar.
engeller. Kasta kasılma olmaz. Geçici bir
felç hali olur. Günümüzde nörolojik hasta
tedavisi amaçlı ve estetik amaçlı olarak
kullanılır.
TERLEME TEDAVİSİNDE
BOTOKS :
Koltuk altındaki yoğun terlemelerde
botoks tedavisi çok başarılıdır. Hastalar
6-8 ay terleme derdinden kurtulurlar. El
ayak terlemelerinde de botoks kullanılır.
Fakat ağrılıdır ve etkisi koltuk altına göre
daha azdır.
DOLGU UYGULAMALARI :
Ciltteki kışıklık, çöküntülerin düzeltilmesi için dolgu maddeleri kullanılır.
36
MEZOTERAPİ :
Problem olan cilt, cilt altı yağ tabakası, saçlı deri bölümüne micro enjeksiyon
ile çeşitli ilaçlar bitki ekstireleri, vitaminler ve aminoasitler enjekte edilir
Mezoterapi yaşlanma karşıtı etkiler
için zayıflamayı hızlandırmak, bölgesel
yağları eritmek, saç köklerini çoğaltmak
için kullanılır.
Mezoterapi ciddi hastalığı olan, kalp
böbrek ve şeker hastaları, kanama bozukluğu olanlar , hamilelerde uygulanmaz.
PRP trombositten zengin serum demektir. PRP ile normal doku iyileşmesinde rol alan maddelerin bölgeye enjeksiyonu ile daha hızlı ve iyi bir iyileşme
olur. PRP de hastanın kendi kanı kullanılır.
PRP kliniğimizde saç dökülmesi tedavisinde, saç ekimi sonrası destekleyici
olarak, kırışıklık ve cilt canlandırma, bölgesel zayıflama tedavisinde kullanılmaktadır.
Hastanın kendi kanı alınarak yapılan
bir uygulama olduğundan yan etkisi
yoktur.
ir kadın için fizyolojik anlamda
en uygun doğurganlık yaşı 2030 yaşlar arasıdır. Yaşın ilerlemesi gebelik oluşması için kesin bir
engel değildir fakat yaş ilerledikçe
gebelik elde edilene değin geçen
süre uzar. Otuz yaş altında herhangi
bir ayda gebe kalabilme şansı % 20
iken, 40 yaş üzerinde bu şans yalnızca % 5 olarak bildirilmiştir. Bir
başka deyişle; 25 yaşındaki bir kadın
genellikle birkaç ay içinde gebe kalabilirken, 35 yaşın üzerindeki normal
kadınlarda bu süre 6 aydan daha
uzun sürebilir. Düşük yapma riski de
benzer şekilde yaşla birlikte artmaktadır. Tüp bebek gibi ileri ileri düzey
kısırlık tedavilerinde dahi 40 yaş üzerinde gebe kalma şansı azalırken,
düşük yapma ve anomalili bebek
riski artmaktadır. Yaşın ilerlemesi ile
birlikte “yumurta kalitesi” düşer, bu
da sperm tarafından döllenme kabiliyetlerinin azalmasına neden olur. Bu
yumurtaların döllenmesi durumunda
genetik bozukluklar açısından daha
fazla risk söz konusudur. Örneğin,
Down Sendromu (21. kromozomun
iki yerine üç tane olması, mongol
bebek) yaşlı kadınların çocuklarında
daha sık görülür.
Kadınım
Sağlıklıyım
37
Op. Dr. Mehmet KOÇ
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Op. Dr. Mehmet KOÇ
Kadın Hastalıkları ve Doğum
İleri yaş grubundaki kadınların bilmeleri
gereken önemli bir konu da genetik problemi bulunan bebek taşıma şanslarının genç
yaştaki kadınlara göre daha fazla olduğudur.
Gebe kaldıklarında, amniosentez veya koryon villus örneklemesi gibi girişimlerle bu
durumu ortaya koymak mümkündür.
Etkili tedaviye (aşılama ve tüp bebek
gibi)rağmen sonuç alınamayan yaşlı infertil
kadınlar için yurt dışındaki bazı merkezlerden genç kadın yumurtalarının satın alınması yani yumurta bağışı (donasyon) düşünülebilir. Ancak yasalarımız buna imkan
vermediğinden dolayı Türkiye Cumhuriyeti
sınırları içersinde bu işlem yapılmamaktadır.
artması: Yaş ilerledikçe karın içine kaBir kadın için fizyolojik anlamda en uygun doğurganlık yaşı 20-30
yaşlar arasıdır. Yaşın ilerlemesi gebelik oluşması için kesin bir engel değildir fakat yaş ilerledikçe gebelik elde edilene değin geçen
süre uzar.
Yaş ilerledikçe gebelik elde edilmesini zorlaştıran nedenler;
• Yumurtalıkların yaşlanması:
Kız çocuklar doğduklarında yumurtalıklarında yaklaşık 400.000 adet yumurta bulunur. Doğumdan sonra yumurta üretimi
olmaz ve kadının yaşı ilerledikçe yumurtalar da geriye dönüşsüz olarak azalır ve
de yaşlanır.
• Döllenme oranında azalma:
Yaş ilerledikçe yumurtanın sperm ile
döllenebilme ve döllendikten sonra iyi
kalitede bir embriyo oluşturma şansı
azalır. Elde edilen gebeliklerin düşükle
sonlanma ihtimali de artar.
• Rahim iç zarının döllenen
yumurtayı tutma yeteneğinin
azalması: İlerleyen yaş ile endometriumun (rahmin iç tabakasının) döllenen
yumurtayı tutma yeteneğini azalır ve
dolayısıyla gebelik şansı düşer.
• Endometriozis hastalığı ve
myomların görülme sıklığının
38
namalar yaparak infertiliteye neden olan
endometriozis hastalığı ve rahim içinde
yer kaplayan myomlar daha sık görülür.
Ayrıca kırk yaşına gelene kadar bir çok
kadının başından doğurganlığını etkileyebilecek, kadınlık organları ile ilgili tüpleri
tıkayabilen iltihaplar, dış gebelik, apandisit, endometriosis ya da değişik nedenlere bağlı cerrahi müdahaleler geçebilmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki üreme
sağlığı açısından kadınların biyolojik yaşı
kronolojik yaşından daha önemlidir. Bazen 45 yaşındaki bir kadın düzenli olarak
yumurta üretirken çok daha genç olan bir
kadın erken olarak menopoz dönemine
girmiş olabilir. Otuzbeş yaşın üzerindeki
evli çiftler düzenli ilişki kurmalarına rağmen gebe kalamadıkları taktirde hekime
başvurmak için altı aydan daha fazla beklememelidirler.
İleri yaştaki bir kadın gebe
kalmaya karar verirse;
Öncelikle gebelik meydana geldiğinde oluşabilecek tıbbi problemler olup olmadığı araştırılmalıdır. Örneğin hipertansiyon ya da şeker hastalığı gibi durumlar
gebelik sürecinde sıkıntı yaratabilir.
Gebe kalma potansiyelini değerlendirmek üzere adetin 2-4 günlerinde yapılan
FSH ve östradiol (E2) ölçümleri ve ultrason ile yumurtalıkların görünümünün
değerlendirilmesi önemli bilgiler sağlar.
İleri anne yaşına sahip gebeler hamilelik
süresince de pek çok sıkıntı ile baş etmek
zorunda kalabilirler. Örneğin gebelikte ciddi bir sorun olan tansiyon yükselmesi (hipertansiyon), gebelik şekeri, erken doğum,
anne karnında bebek kaybı istenmeyen
olaylar da daha sık yaşanmaktadır. Anne
yaşının artmasıyla gebelikte diğer sistemik
hastalıklar olma şansı da artmaktadır.
Ama tüm bunlar anne adayını korkutmamalıdır. Tecrübeli Hekimler tarafından dikkatli bir takip ve yerinde müdahaleler ile bu
riskler minimal düzeye indirilebilir.!
Bebeği bekleyen riskler var mıdır?
İleri yaşta anne olmak sadece hamileler
açısından değil bebekler açısından da risk
taşıyabilir.
Daha önce de bahsedildiği gibi 35 yaşın
üzerinde oluşan gebeliklerde ortaya çıkan
önemi sorunlardan birisi artmış kromozom
anormalliği olasılığıdır. Bunlar arasında
Down sendromu (mongolizm) önemli bir
yer tutar.
Annede oluşan gebeliğe bağlı hastalıklar,
gebeliğe bağlı hipertansiyon, şeker hastalığı
ve plasental anormallikler nedeniyle bebeğin erken doğurtulduğu durumlarda bebek
erken doğumdan kaynaklanan tehlikelere
maruz kalmaktadır.
Sonuç olarak bilinmelidir ki kadınlar
açısından gebelik yaşı ertelendikçe kısırlık
problemleri yaşanmakta, gebelik süreci zorlaşmakta, gebelik ve doğumun komplikasyonları artmaktadır.
39
0212
ve
TBMM
665 50 50
DUR

Benzer belgeler