51. SAYI - Avrasya Hospital
Transkript
51. SAYI - Avrasya Hospital
Avrasya Hospital Sa€l›k Dergisi Kadın Sağlığı Özel Sayısı - Y›l:14 - Say›:51 - www.avrasyahospital.com Yön. Kur. Başk. Op. Dr. Hüseyin Urlu BÖLÜMLERİMİZ TEŞHİS VE TEDAVİ ÜNİTELERİMİZ K-Q TSE-ISO-EN 9000 Sağlıklı Nesiller, Sağlıklı Kadınlar... HASTANEMİZİ FARKLI KILAN ÖZELLİKLER Temelden itibaren hastane olarak projelendirilip, inşa edilen ülkemizin ender özel hastanelerinden biridir. Avrasya Hospital; 51 yoğun bakım olmak üzere 135 nitelikli hasta yataklarına sahiptir. 6 adet üstün teknolojik donanımlı ameli- yathane, 3 doğumhane, 3 küçük cerrahi müdahale odası mevcuttur. Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi, Koroner Yoğun Bakım Ünitesi, KVC Yoğun Bakım Ünitesi, Cerrahi ve Dahili Yoğun Bakım Üniteleri, Onkoloji Merkezi (Radyasyon Onkolojisi, Medikal Onkoloji Ünitesi) bulunmaktadır. 50 adet modern poliklinik odası, yüksek teknolojisi ve deneyimli kadrosu, 4200 m2’lik kapalı, 1000 m2’lik açık otoparkı ile 7 gün 24 saat hizmet veren bir sağlık kuruluşudur. İTO Kurumlar Vergisi Ödülü 2009-2012 Yön. Kur. Baflk. Op. Dr. Hüseyin Urlu BÖLÜMLERİMİZ • 24 Saat Acil Hizmet • Genel Cerrahi • Onkoloji • Kad›n Hastal›klar› ve Do€um • Çocuk Sa€l›€› ve Hastal›klar› • ‹ç Hastal›klar› • Kulak Burun ve Bo€az • Nöroloji • Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi (Nöroflirurji) • Gö€üs Hastal›klar› • Gö€üs Cerrahisi • Kardiyoloji • Kalp ve Damar Cerrahisi • Göz Hastal›klar› • Difl Sa€l›€› • Ortopedi ve Travmatoloji • Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon • Üroloji • Estetik-Plastik Cerrahisi • El ve Mikro Cerrahi • Psikiyatri • Cilt Hastal›klar› • Beslenme ve Diyet • Eriflkin Yo€un Bak›m • Koroner Yo€un Bak›m • Yeni Do€an Yo€un Bak›m TEŞHİS VE TEDAVİ ÜNİTELERİ Onkoloji Merkezi Kanser Teflhis ve Tedavisi Radyasyon Onkolojisi Kemoterapi Ifl›n Tedavisi Lineer Akseleratör (Linak) Kobalt Ayg›t› Simülatör Üç Boyutlu (3D) Tedavi Planlama Onkoloji Yo€un Bak›m› Genel Cerrahi Acil Cerrahi Kanser Cerrahisi Endoskopik Cerrahi Sünnet Endoskopi Ünitesi Gastroskopi Duodenoskopi E.R.C.P. Kolonoskopi Rektoskopi Gö€üs Hastal›klar› Bronkoskopi Transtorasik ‹€ne Aspirasyonu Plevral Biyopsi Torasentez Plörodesiz Solunum Fonksiyon Testleri Allerji Testleri Kardiyoloji Koroner Anjiyografi 128 Kesit BT Anjiyo MR Anjiyo Damarlar›n Doppler Tetkiki Periferik Anjiyografi Kalp Anjiyografisi Balon Anjiyoplasti Stent Tak›lmas› ASD VSD PDA Kapat›lmas› Valvüloplasti DSA ile Damarlar›n Tetkiki Kal›c› Kalp Pili Tedavisi Periferik Anjiyografi (Alt-ÜstEkstremite-Karotis-Renal-Beyin Anjiyografisi) Ekokardiyografi Eforlu EKG EKG Stres Eko Holter Tansiyon Holter Kardiovasküler Cerrahi Eriflkin Koroner Arter BYPASS Kalp Kapak Cerrahisi Do€ufltan (Konjentinal) Kalp Hastalıkları Cerrahisi Büyük Aort Damarı Cerrahisi Bacak Atardamarları ve Varis Karotis (fiahdamarı) Ameliyatları Nöroloji EEG A€r› Tedavisi Göz Ünitesi FFA (Göz Anjiyosu) Görme Alan› Belirleme Ünitesi Argon Laser Yag Laser Kontakt Lens Üroloji Böbrek Tafl› K›rma Ünitesi (ESWL) Pnömatik Tafl K›rma Sistoskopi Üreteroskopi Renoskopi Sünnet Dermatoloji (Cildiye) Laser Uygulama Ünitesi Kal›c› Epilasyon Cilt Gençlefltirme Varis Tedavisi Elektrokoterizasyon Krioterapi Radyoloji Emar-MR (Manyetik Rezonans) Multislice Tomografi 128 Kesit Tomografi (Dijital Anjiyo) Ultrason Renkli Doppler Mamografi Fluoroskopi Konvansiyonel Röntgen Laboratuvar Biyokimya CHEK-UP Mikrobiyoloji Patoloji Laboratuvar› Histopatoloji Sitoloji Frozen ‹nceleme Hasta Bafl› Giriflimler MİSYONUMUZ VİZYONUMUZ DEĞERLERİMİZ Nitelikli uzman kadrolar›m›z ile bireylerin teflhis, tedavi , bak›m ve koruyucu sa€l›k hizmetlerini kapsayan uygulamalar›m›z›, etik de€erlere ba€l›, hasta haklar›na sayg›l›, dil, din, ›rk ve cinsiyet ayr›m› gözetmeksizin kaliteli ve ekonomik olarak sunmakt›r. Ça€dafl bir yönetim sistemi, t›bbi uygulamalar› ve teknolojisi ile örnek gösterilen, toplumun beklentileri ile hastalar›m›z›n tüm sa€l›k gereksinimlerini karfl›layan ve bu özellikleri ile öncelikle tercih edilen, güvenilir, standart, kurumsal, sayg›n bir sa€l›k kuruluflu olmakt›r. De€iflim ve geliflime aç›kl›k fiefkat ve güleryüzlülük Çevreye ve insana sayg› Tak›m çal›flmas›na olan inanç Güvenilirlik HASTANEMİZ SGK, BANKALAR VE ÖZEL SAĞLIK SİGORTALARI İLE ANLAŞMALIDIR. 2 2013’ün son aylarını yaşadığımız bu günlerde hastanemizin 3 ayda bir çıkardığı süreli yayını “Avrasya Sağlık Dergisi”ni “Kadın Sağlığı ve Güzelliği” ana temasıyla işlemeye karar verdik. 15. yılını doldurmak üzere olan hastanemiz kurulduğundan bu yana “Sağlıklı nesiller sağlıklı annelerden doğar” felsefesiyle kadın sağlığına yönelik sayısız işlere imza attı. Tıbbi ve sosyal olarak kadınlarımızın daha sağlıklı bireyler olmaları ve annelik süreçlerini en iyi şekilde yaşamalarını sağlayacak gebelik öncesi ve sonrası eğitim, bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarını yürüttü. Halk Eğitim Merkezleri ile birlikte Kadın Sağlığı ve Cinselliği seminerleri verdi. Gebelere yönelik eğitim seminerleri, meme ve rahim ağzı kanserleri gibi onlarca eğitim ve televizyon programları yapılarak kadınlarımızın daha bilinçli ve sağlıklı olması hedeflendi. Hastane teknolojik altyapısını yenilerken kadınlarımızın lehine olacak gelişmeler yaşandı. Tüm kadın doğum kliniklerindeki ultrason cihazları yenilendi. Yeni 1.5 Tesla MR, 128 Kesitli Tomografi üstün özellikli olan Mammografi cihazları alındı. Görüntüleme ünitelerimiz artırıldı. Meme kanserinden, rahim kanserine, gebelik süreçlerinin izlenmesinden, genç veya yaşlı kadınlarımızın muhtelif sorunlarına kadar birçok teşhis ve tedavi süreçleri hastanemizde daha hızlı ve ekonomik yapılır hale geldi. 135 yataklı hastanemizde 6 özellikli kadın doğum polikliniği, 17 yataklı bebek (yenidoğan) yoğun bakım ünitesi ve 34 yataklı erişkin yoğun bakım ünitemizde hastanemizi tercih eden kadınlarımıza daha iyi ve kaliteli hizmet sunumu sağlanmaktadır. Sağlıklı nesillere ulaşmada kadınlarımızın sağlıklı, mutlu, bilgili ve bilinçli olması çok önemli bir faktördür. Bu konuda hastanemizde de kadın sağlığına toplumumuz ve kadınlarımızın bilgilenmesi ve bilinçlenmesine gereken önemi veriyor ve vermeye devam edeceğiz. Bilimin ve gelişmiş tıbbi teknolojiler sayesinde başta doktorlarımız ve diğer sağlık çalışanlarımızla hastalarımızın taleplerini hızlı, ekonomik ve doğru karşılama amacındayız. Bu sayımızda gebelik, kadın sağlığı ve güzelliği ile ilgili birçok bilgiye ulaşabileceksiniz. Sağlıklı ve hoşça kalın. Ekim - Kasım - Aralık, 2013 Ad›na Sahibi : Op. Dr. Hüseyin Urlu Genel Yay›n Yönetmeni: Op. Dr. Tamer Sözen Yaz› ‹flleri Müdürü: Ömer Urlu Yay›n Koordinatörü: ‹brahim Urlu Bilgi ‹fllem ve ‹letiflim: Güner Mollao€lu - Gülay Tunçel YAYIN KURULU Uz. Dr. Ahmet Altun Op. Dr. Ali Güven Ak›nc› Doç. Dr. Ali Rıza Cenal Uz. Dr. Ali Vardar Op. Dr. Arman Çitçi Uz. Dr. Ayflegül Navdar Uz. Dr. Banu Altoparlak Op. Dr. Bülent Öztürk Uz. Dr. Celal Gölgeci Doç. Dr. Cenk Tataroğlu Doç. Dr. Çetin A. Evliyaoğlu Op. Dr. Coşkun Görmüş Uz. Dr. Deniz Yardımcı Uz. .Dr. Ebru Öztürk Op. Dr. Ebru Topuz Uz. Dr. Ersin Sar› Prof. Dr. Esat Akıncı Dt. Eylem Uslu Op. Dr. Ferhat O€uz Op. Dr. Fuat Kurflun Op. Dr. Gamze Baykan Dr. Hakan Oğurlu Uz. Dr. Handan Yaflar Op. Dr. Hasan Lice Op. Dr. Hüseyin Urlu Uz. Dr. Ifl›l Soysal Op. Dr. ‹stepan Suna Prof. Dr. H. Kadircan Keskinbora Op. Dr. Kemal Y›ld›r›m Doç. Dr. Mahmut İlhan Prof. Dr. Mehmet Meriç Op. Dr. Mehmet Koç Uz. Dr. M. Ali Talay Uz. Dr. Melek fialc›o€lu Uz. Dr. Murat Ulusoy Uz. Dr. Nilgün Demirba€ Dr. Nur Arslan Op. Dr. Nurcan Dalan Op. Dr. Özgür Çetiner Op. Dr. Özgür Odabafl Op. Dr. Özgür Ortak Uz. Dr. Suzan Uzan Uz. Dr. fienay S›ld›r Op. Dr. Tamer Sözen Dr. Türkan Kasabal› Uz. Dr. Türkan Zeybel Uslu Uz. Dr. Züleyha Ö. Kadehçi Baflhemflire: Gülay Aziret YAYIN DANIfiMA KURULU Prof. Dr. Ayan Gülgönen - Prof.Dr. Bülent Ergun Prof. Dr. Gökhan Töre - Op.Dr. Halil Önsoy Op.Dr. Halil Toplamao€lu - Prof.Dr. Kürflat Bozkurt Prof.Dr.Lemi ‹brahimo€lu - Doç. Dr. Rafet Yi€itbafl› Prof.Dr. Türker Özkan - Prof.Dr. Hasan Serdaro€lu ‹LET‹fi‹M: Befltelsiz Mahallesi Seyit Nizam Caddesi 101. Sk. No:107 Zeytinburnu - ‹stanbul Tel:(0212) 665 50 50 (pbx) Fax: (0212) 665 50 60 www.avrasyahospital.com.tr - [email protected] Grafik, Tasarım ve Baskı: Litros Yolu Fatih Sanayi Sitesi No: 129-130 Topkap›-‹stanbul Tel: (0212) 565 21 12 - 544 16 83 E-mail: [email protected] 3 AVRASYA HOSPITAL KADIN SAĞLIĞI ÖZEL SAYISI AVRASYA HOSPITAL KADIN SAĞLIĞI ÖZEL SAYISI Her Yönüyle Kadın Sağlığı... Kadınım Sağlıklıyım tedavi • Menopoz • ‹drar kaç›rma teflhis, tedavi ve ameliyatlar› yap›lmaktad›r. Afla€›daki Belirtiler Oldu€unda Avrasya Hospital Kadın Sa€l›€› Merkezi, anne aday› olman›n mutlulu€unu yaflamaya bafllad›€›n›z andan itibaren bebe€inizi dünyaya getirip onun sa€l›kl›, mutlu geliflimini izlerken her zaman yan›n›zda... Bebe€inizin sa€l›kl› ve mutlu bir birey olarak büyümesi için sizin gerekli e€itimi alman›za da katk›da bulunuyor... Gebeliklerde amaç, anne aday›n›n sorunsuz bir gebelik geçirmesini sa€lamak, erken do€umu önlemektir. Düzenli gebelik takibi flartt›r. Do€umun yenido€an yo€un bak›m ünitesi olan bir hastanede gerçekleflmesi gerekmektedir. Op. Dr. Tamer SÖZEN Kad›n Hastalıkları ve Do€um Op.Dr. Mehmet KOÇ Kad›n Hastalıkları ve Do€um Tüp Bebek ve Reprodüktif Endokrinoloji 4 Aileye bebe€in bak›m› ve beslenmesi için gerekli ilk bilgiler verilir. Lohusal›k döneminin izlenmesi ve uygun do€um kontrol yöntemlerinin tan›t›lmas› kad›n hastal›klar› ve do€um uzmanlar› taraf›ndan yap›l›r. Kadın Hastalıkları ve Do€um Klini€imizde; • K›s›rl›k tedavisi, • Normal ve riskli gebeliklerin takibi • 4 boyutlu ultrason • A€r›s›z normal do€um • Sezaryenla do€um • Jinekoloji ameliyatlar› • Kanser ameliyatlar› • Rahim a€z› kanserinde erken teflhis ve Op. Dr. Nurcan DALAN Kad›n Hastalıkları ve Do€um Op. Dr. Gamze BAYKAN Kad›n Hastalıkları ve Do€um • Erken Gebelikte; afl›r› bulant›, kusma, kanamal› veya kanamas›z kas›k a€r›lar›nda, • Gebelerde; beklenen do€um takviminden önce meydana gelen kas›lma, kas›k a€r›s›, kanama ve su gelmesi durumlar›nda, • ‹draryollar› enfeksiyonunda, • Bebek hareketlerinin azalmas›nda, • Afl›r› s›v› kayb› durumlar›nda, • Her türlü enfeksiyon durumunda • Gebe Olmayan Bayanlarda; zamans›z gelen hertürlü kanamalarda, bir kaç gün devam eden kanama ve kas›k a€r›lar›nda, adet gecikmelerinde, a€r›l› adette, afl›r› kilo kayb› ve seyreden kar›n a€r›s›, ele gelen sertlikte. • Cinsel iliflkiden sonra kanama • Vajinal kafl›nt› • Kötü kokulu ak›nt› • Menopoz sonras› kanama Yenido€an Yo€un Bak›m Ünitesi Riskli gebelikler hastanemizde takip edilerek yo€un bak›m servisimizde tedavi edilmektedir. 17 küvözlü Yeni Do€an Yo€un Bak›m Ünitemizde Prematüre Bebekler, solunum s›k›nt›s› olan bebekler, sar›l›k geçiren bebekler (fototerapi), Sepsiz (kanda enfeksiyon) Asfiktik do€an bebeklerin tedavileri gerçeklefltirilmektedir.. Op.Dr. ‹stepan SUNA Kad›n Hastalıkları ve Do€um Op. Dr. Özgür ÇET‹NER Kad›n Hastalıkları ve Do€um Eriflkin Yo€un Bak›m (Reanimasyon) Hastanemizde operasyon sonras› yak›n takip gerektiren, suni solunum cihaz›na ihtiyaç duyan hastalar›m›z için; hastabafl› yaflam destek cihazlar›, monitör sistemi, merkezi oksijen, hava ve vakum sistemlerini içeren yo€un bak›m üniteleri bulunmaktad›r. Hastalar›n takipleri dünya standartlar›nda 17 yatakl› Eriflkin Yo€un Bak›m, 9 yataklı KVC Yo€un Bak›m ve 8 Yatakl› Koroner Yo€un Bak›m Ünitesinde gerçeklefltirilmektedir. 5 Op. Dr. Tamer SÖZEN Kadın Hastalıkları ve Doğum Op. Dr. Tamer SÖZEN Kadın Hastalıkları ve Doğum Eşsiz Değerlerimiz Op. Dr. Tamer SÖZEN Kadın Hastalıkları ve Doğum ‹stanbul’da do€du. 1991 y›l›nda ‹stanbul T›p Fakültesinden mezun oldu. 1992-1996 y›l›nda ‹st. T›p Fak. Kad›n Hast. Do€um Ana Bilim Dal›’nda ihtisas yapt›. Bir y›l süreyle Alman Hastanesi’ne ba€l› olarak çal›flt›. 2000 y›l›ndan beri Avrasya Hospital’de görev yapmaktad›r. Evli ve 2 çocuk babas›. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1123 - 1138 Kadınlar... H er an her saniye hayatımızın içindeler onlar. Farklı rollerle, değişik ilişkilerle, özel kimliklerle ve heyecanlı görevlerle yaşamlarımıza renk ve anlam katıyorlar. Kadınlardan söz ediyorum tabiki. Doğurganlık gibi tanrısal bir gücü olan, annelik gibi kutsal bir yapının temsilcisi durumundaki kadınlardan. Kimimizin babaannesi, anneannesidirler; bazılarımızın teyzesi, halası, yengesi; birçoğumuzun eşi, candaşı, yoldaşı, hayat arkadaşı; şanslı olan çoğumuzun ise eşssiz kız evlatları! Kadın özeldir ve de güzeldir. Nayıftır, hassas ve duygusaldır. Fiziksel zayıflığına karşın duygusal ve beyinsel olarak öyle güçlüdür ki o zafiyet gözümüzde zerafate dönüşüverir. Bakımlı, temiz ve özenlidriler. Yapı gereği anaç, koruyucu ve kollayıcıdırlar. Erkeklerin, evlatların ve babaların en güçlü desteğini sağlarlar. İşte bu kadar önemli ve değerli olan kadınlarımızın sağlığı da herşeyin önünde gelir. Biz hekimlerin hele de jinokologlar onların kıymetini biliriz bilmesi de koruyucu hekimlik adına sınıfta kalırız çoğu kez! Merak edip de bu yazıyı okumaya başladıysanız eğer geride bıraktığınız iki dakika içinde ne yazık ki dünya üzerinde bir kadın meme kanserine yakalandı, bir diğeri rahim ağzı kanseri olduğunu öğrendi ve bir başka kadın da yumurtalık kanserinin pençesine düştü. Ve bir yıl gibi kısa süre içinde pekçok katkıda bulundukları gezegene ve hayatlarının bu boyutuna veda edecekler. Peki bu hüzünlü sorun önlenebilir ya da yaratacağı acılar azaltılabilir mi? Kesinlikle evet! Buradaki en önemli unsur koruyucu hekimlik, meme, yumurtalık, rahim, rahim ağzı ve vajina kadını erkekden ayıran ve kanserleri engellenebilir organlardır. Meme için muayene, ultrasan ve mammografi Rahim ağzı için smear ve kolposkopi Rahim için ultrason ve gerekirse biopsi Yumurtalık için ultrason ve tümör markırları (kan tahlili) Vajina için muayene ve smear düzenli yapıldıklarında hastalıklar baş göstermeden önlem alınabilir. Bunun için medyaya,tüm sağlık kuruluşlarına, öğrencisinden asistanına aile hekiminden profösörüne bütün doktorlara çok önemli görev düşüyor.Ama daha önemlisi hepinize de sorumluluk yüklemek gerekiyor. Hayatlarımızın merkezindeki kadınlar için çıkartacağımız her doğru bilgi, düzelteceğinin her yanlış kanı bir hayat demek olabilir. İnternetteki önemli bir veri, gazetedeki düzgün bir yorum ve televizyondaki etkileyici bir görüntü kadınlarımızın bizimle kalmasına destek olabilir. Avrasya Hospital tedavi edici ve koruyucu hekimlik görevinin yanısıra toplumu bilgilendirme ödevini de sosyal sorumluluğu gereği çok iyi biliyor ve bu doğrultudaki katkılarını sürdürüyor. 15. yılına girecek olan dergimizin bu sayısı kadınların sağlığına ve hastalıklarına ayrıldı. *Rahim kanserinin %95 i Human panpillamotoz virisüne (HPV-İnsan siğil virüsü ) bağlı gelişir. Bu virüsün kanser riski yüksek olan 16-18,31 ve 33 nolu tiplerine karşı hazırlanmış aşılar ülkemizde de mevcuttur. Evlenmiş ya da hiç cinsel ilişkiye girmemiş kadınlar başta HPV ile karşılaşmamış tüm hanımların aşı yaptırması önerilir. *Rahim kanseri ise daha ilerki yaşlarda görülür. Daha az doğum yapmış,obez, diabetik ve hipertansiyonlu kadınlar risk altındadır.Avantajlı tarafı kanserin kapalı alanda sınırlı kalabilmesidir.Dolayısıyla vücuda yayılmadığı için operasyonla mutlak tedavi sağlanabilir. *Vajina ve vulua kanseri ise 70 yaşından sonra ve çok az görülür. Çabuk bulgu verebilir. Sonuç olarak tüm kadınlar sevgiyi ve daha önemlisi ilgiyi fazlasıyla hakediyor. Onları sağlıklı ve uzun yaşatmak için ne olur elele verelim. Söylenmeyin söyleyin, uzun ve sağlıklı bir ömür diliyorum. Merak edip de bu yazıyı okumaya başladıysanız eğer geride bıraktığınız iki dakika içinde ne yazık ki dünya üzerinde bir kadın meme kanserine yakalandı, bir diğeri rahim ağzı kanseri olduğunu öğrendi ve bir başka kadın da yumurtalık kanserinin pençesine düştü. Kadınım Sağlıklıyım * Yumurtalık kanseri ve meme kanseri ailevi yani genetik olabilir. Anne, teyze ve ablalarda varsa düzenli ve yakın takip gerekir. *Rahim ağzı kanseri 20-40 yaş aralığında daha sık görülebileceğinden özellikle bu dekatlardaki kadınların en geç yılda 1 smear yaptımaları gerekir.Rahim ağzı kanseri başlangıç ya da riskli dönem de saptanıp küçük operasyonlarla hastalık başlamadan bitirilebilir. 6 7 Op. Dr. Nurcan DALAN Kadın Hastalıkları ve Doğum Op. Dr. Nurcan DALAN Kadın Hastalıkları ve Doğum Genital Hijyen ve Enfeksiyonlar G Op. Dr. Nurcan DALAN Kadın Hastalıkları ve Doğum 1967’de Tekirda€’da do€du. ‹lk ve orta e€itimini Tekirda€ fiarköy’de tamamlad›. Lise e€itimini Kandilli K›z Lisesinde, T›p e€itimini de Uluda€ Ün. T›p Fak. tamamlad›. Uzmanl›k e€itimini Osmangazi Üniversitesi’nde tamamlad›. Lüleburgaz SSK ve K›rklareli SSK Hast. 7 y›l görev yapt› Halen Avrasya Hospital’da Kad›n Hast. ve Do€um Uzman› olarak görev yapmakta ... Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1128 - 1136 enital hijyenin sağlanması, kadın sağlığı ve üreme sağlığının korunmasında ki en önemli basamaktır. Sağlıklı bir genç kızda genital organlar flora olarak adlandırılan bir çok mikroorganizmayı içerir. Bu mikroorganizmalar arasındaki dengenin bozulması enfeksiyonlara yol açarak üreme sağlığına zarar verebilir. rilerin nemli ve sıcak ortamlarda daha kolay üremesi nedeniyle genital bölgenin kuru kalması önemlidir. · Genital temizlik nasıl yapılmalı? - Dar, sıkı ve bedene uygun olmayan iç çamaşırları ve pantolon giyilmemeli. - Tuvalet sonrası temizlik mutlaka önden arkaya doğru yapılmalı. Temizliği anüsten vajinaya doğru yaptığınızda dışkıdaki kalınbağırsak bakterileri vajinaya ve buradan da idrar borusu yoluyla mesaneye bulaşabilir. - Temizlik yapıldıktan sonra genital bölge mutlaka kurulanmalı. Mantar ve diğer bakte- - Banyo yaptıktan ve havuza girdikten sonra da genital bölge mutlaka kurulanmalı. - Pamuklu iç çamaşırları kullanılmalı. - İç çamaşırları sık değiştirilmeli ve yıkandıktan sonra ütülenmeli. Sağlıklıyım - Vajinal duş, sabun, pudra ve sprey kullanımından kaçınılmalı. Adet kanaması sırasında genital temizlik nasıl yapılmalı? - Kullanılan pedlerin kokusuz ve renksiz olmasına dikkat edilmeli. - Pedler sık değiştirilmeli. Kullanılmamış pedler poşetlerinde veya temiz bir yerde kapalı tutulmalıdır. Açıkta duran ve kirli ellerinizle ellenen pedler mikrop taşıyarak enfeksiyonlara neden olabilir. - Belli bir cins ped kullanımından sonra kaşıntı, kızarıklık ve yanma gibi problemler olduğunda farklı bir ped denenerek sizde yakınmalara yol açmayan bir ürünü tercih edilmelidir. Ped seçimi yaparken reklamlara göre değil doktor tavsiyesine göre hareket edilmelidir. Yüzeyi selüloz olan doğal malzemeden yapılmış pedleri tercih etmek gerekir. Tabanı zaten sıvı geçirmez naylon tabaka olan pedlerin yüzeyinin selüloz olması gereklidir. Zaten sık sık ped değiştirmek ve adet günlerinde, ılık, özel sabunlu suyla ayakta duş yapmak gerekir. (Vajinal lavaj bu dönemde sakıncalıdır. Küvet banyosu da adet dönemlerinde sakıncalıdır. Ama sabah ve akşam ayakta duş yapmakta hiçbir sakınca yoktur. Perine bölgesinde biriken kanın uzaklaşmasını sağlar ve enfeksiyonların oluşmasını engeller). Cildi temizlemeden sık 8 Kadınım - Kokusuz ve renksiz tuvalet kağıdı kullanılmalı. sık ped değiştirilmesinin de bir yararı yoktur. - Bu dönemde yıkanmanızda hiçbir sakınca yoktur. Küvete sıcak su doldurarak yıkanmaktan kaçınmalısınız. En uygun olanı ayakta duş alınmasıdır. - Adet döneminde kötü kokulardan kaçınmak için fazla miktarda parfüm, kolonya vs kullanmanın yararı yoktur. Özellikle genital bölgenize kolonya veya parfüm sürmekten ve kokulu pedler kullanmaktan kaçınmalısınız. - Dar, sıkı ve bedene uygun olmayan iç çamaşırları ve pantolon giyilmemeli. - Kokusuz ve renksiz tuvalet kağıdı kullanılmalı. - Vajinal duş, sabun, pudra ve sprey kullanımından kaçınılmalı. İdrar ihtiyacı ertelendiğinde mesanedeki bakteriler enfeksiyon yapmak için “zaman” bulurlar. Halbuki idrar yapılması bakterilerin idrarla birlikte vücuttan atılmasını sağlar. · Sağlıklı vajina nasıl olmalıdır? Sağlıklı bir genç kızda vajina, vajinal florayı oluşturan birçok mikroorganizma içerir. Normal vajinal salgılar kokusuz ve renksizdir. Cinsel aktivite, yaş, menstrual siklusun dönemi, genel sağlık durumu ve beslenme vajinal salgıda değişikliklere yol açabilir. Vajinal florada yer alan mikroorganizmalar arasındaki denge bozulduğunda bu mikroorganizmalardan biri veya birkaçı fazla çoğalarak enfeksiyonlara yol açar. Vajinal enfeksiyonlarda vajinal salgının miktarı, rengi ve kokusu değişir. Genç kızlarda en sık mantarların yol açtığı enfeksiyonlar görülür. · Hangi durumlarda vajinal enfeksiyonlar daha sık görülür? - Genital bölgenin nemli kalması, - Dar ve sıkı iç çamaşırlarının giyilmesi, - Genital bölgenin temizliğine dikkat edilmemesi, - Vajinal duş, sprey gibi kimyasal mad- deler içeren ürünlerin kullanılması, - Fazla kilolu olmak, - Şeker hastalığı, - Uzun süre antibiyotik kullanmak, vajinal mantar enfeksiyonlarının sık görülmesine yol açar · Vajinal mantar enfeksiyonları hangi yakınmalara yol açar? - Kaşıntı ve hassasiyet - Beyaz peynirimsi vajinal akıntı - İdrar yaparken yanma - Vajinal duş, sprey gibi kimyasal maddeler içeren ürünlerin kullanılması, - Fazla kilolu olmak, - Şeker hastalığı, - Uzun süre antibiyotik kullanmak, vajinal mantar enfeksiyonlarının sık görülmesine yol açar. Hijyenik kurallara dikkat edilerek bu enfeksiyonlardan korunmak mümkündür. Bu enfeksiyona ait yakınmalarınız olduğunda mutlaka hekime danışarak tedavi olmanız gerekir. 9 Op. Dr. Gamze BAYKAN Kadın Hastalıkları ve Doğum Op. Dr. Gamze BAYKAN Kadın Hastalıkları ve Doğum Gebelikten Korunma Yolları, Avantajları ve Dezavantajları Y apılan istatistiklere göre 15-44 yaş arası kadınların % 98 ‘ı en az bir doğum kontrol yöntemini kullanmaktadır.Doğum kontrol yöntemlerinin tatmin olmadan ve uygunsuz veya yanlış kullanımı sonucunda istenmeyen gebelikler oluşabilir. Doğum kontrol yöntemlerini avantajları ve dezavantajları ile bilmek hangi yöntemi seçmemiz konusunda daha yardımcı olacaktır. 1- Doğum kontrol hapları: Günlük alınan hormanal düşük dozlu haplardır. Avantajları; gebelikden korunma da çok etkilidirler, yumurtalık ve rahim kanserine karşı koruyuculukları vardır, adet düzensizliği, adetlerde fazla kanama olması ve ağrılı geçmesi durumunda olumlu etkileri görülür. Op. Dr. Gamze BAYKAN Kadın Hastalıkları ve Doğum 1973 Tokat do€umlu. ‹lk, orta, lise ve üniversite e€itimini ‹stanbul’da tamamlad›. ‹stanbul T›p Fakültesinden mezun olduktan sonra Taksim E€itim ve Araflt›rma Hastanesinde ihtisas›n› tamamlad›. Bir süre serbest doktorluk yapt›. Halen Avrasya Hospital’da Kad›n Hastal›klar› ve Do€um Uzman› olarak çal›flmaktad›r. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1122 10 Dezavantajları; emziren annelerde anne sütünün kalitesini ve miktarını azaltır, nadir olmakla birlikte kan pıhtılaşması gibi ciddi yan etkileri olabilir, her gün alınmaları gerekir ve reçete edilmelidir. 2-Aylık hormanal iğneler; doğum kontrol hapları gibi etki gösterirler, her gün alınmaları gerekmez ayda bir enjeksiyon şeklinde uygulama kolaylığı vardır. 3-Üç aylık iğneler; hızlı yüksek oranda etkilidirler, emzirme döneminde kullanılablirler. Dezavantajları; tekrarlayan kullanımlar da kanamanın kesilmesine ve bırakıldıktan sonra gebelik ve adetlerin geri dönmesinde gecikmeye neden olurlar, kilo artışına neden olabilirler, 2 yıldan fazla kullanılmamalıdırlar, kemik erimesine geri dönüşlüde olsa neden olabiliceğini gösteren çalışmalar vardır, saç dökülmesi sebebi olabilirler. 4- Hormonal vajinal halkalar; Doğum kontrol hapları gibi etki gösterirler fakat günlük alım yerine 3 hafta boyunca kalacak şekilde vajına içine yerleştirilir, 1 hafta kanama olması için çıkarılır, günlük haplara oranla daha az hormon içeriğine sahiptirler ve daha az çekilme kanaması yaparlar, uygulama kolaylığı vardır sağlık personeline ihtiyaç duyulmaz. Dezavantajları; vajina da yabancı cisim hissi , vajinal akıntı , cinsel ilişkide hissedilme korkusu, aletin dışarıya atılması kulanımdan vazgeçmeye neden olabilir. 5- Rahim içi araçlar ;Bakır salgılayan araçlar rahim içinde sperm geçişini bo- zan etkilere neden olurlar, 10 yıl kullanılabilirler, Hormon içeren rahim içi araçlar, 5 yıl kullanılablirler, adet kanaması fazla olan kadınlarda kanamayı azaltır ve rahim kanserine karşı koruyuculuk sağlar, tüm rahim içi araçlar takılır takılmaz etki gösterirler, emziren anneler kullanabilir, istenildiği zaman çıkarılabilir ve çıkarılır çıkarılmaz gebelik kabiliyeti geri döner, kilo alımı gözlenmez. Dezavantajları; her ikiside deneyimli ve yetkili sağlık personeli tarafından uygulanmalıdır, özellikle bakır içeren araçlar enfeksiyon ve kanama miktarında artma ve ağrılı adet görmeye sebep olabilir, az oranda gebelik gelişme riski ve yoğun kanamalı günlerde rahim içinden kayma gözlenmektedir, kanama ve vajinal enfeksiyon da artma en çok çıkarılma nedenlerindendir, hormonlu araçların kulanımında adetlerde azalma ve adet olamama görülmektedir. Dezavantajları; materyaline karşı allerjik reaksiyon gelişebilir, uygun kullanılmazlarsa gebelik riski taşırlar . Erkekler için kondomlar, cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruyan tek kontrol yöntemidir fakat cilt ile temasla bulaşan genital herpes ve genital siğil virüslerine karşı koruyucu değildirler. 8- Spermisitler (sperm öldürücüler); vajen içinde sperm hücresin de harabiyet yaratan, hareketliliğini azaltan köpük, krem, fitil , jel şeklinde olan maddelerdir. Avantajı, sağlık riski taşımazlar, kayganlaştırıcı olarak etkileri olur ve cinsel ilişkiyi kolaylaştırırlar. Dezavantajları; oldukça yüksek gebelik oranı, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı koruyucu değildirler, 1-2 saat Kadınım Sağlıklıyım etki gösterirler. İrrritasyon gelişebilir. 9- Doğal korunma (takvim yöntemi); sağlık riski yoktur, ekonomiktir. Düzenli adet görmeyi gerektirir, başarısızlık oranı yüksektir. 10- Cerrahi olarak tüplerin bağlanması olarak bilinen yöntem; etkilidir ve uzun sürelidir. Cerrahi işlem ve anestezi gerektirir, geri dönüşümü yoktur, çok az oranda dış gebelik gelişebilir, pişmanlık duymamak için çocuk sayısı, sağlık durumu ve yaş iyi değerlendirilmelidir. 6- Hormonal implant; etkili ve uzun süreli koruma sağlarlar, emzirme döneminde kullanılabilirler. Dezavantajları; yerleştirilmesi ve çıkartılması küçük cerrahi girişim gerektirir, tüylenme, kilo artışı, ara kanama, adet olamama gibi düzensizliklere neden olabilirler. 7- Bariyer metodları; kadınlar için diaframlar, uygun boyutlarda seçilmelidirler, vajen içine yerleştirilip spermin üst üreme yollarına geçişini engelllerler, sperm öldürücüler ile kullanılabilirler. 11 Op. Dr. Nurcan DALAN Kadın Hastalıkları ve Doğum Op. Dr. İstepan SUNA Kadın Hastalıkları ve Doğum Rahim Ağzı Kanseri (Cerviks ca) Dismenore (Ağrılı Adet Görme) Menstürasyon nedir? N Op. Dr. Nurcan DALAN ormal menstürasyon bir ovulatuar (yumurtlamalı) menstürial siklustan sonra, sekretuar endometriumun periyodik dökülmesidir ve doğurganlık yıllarının simgesidir. Kadın Hastalıkları ve Doğum 1967’de Tekirda€’da do€du. ‹lk ve orta e€itimini Tekirda€ fiarköy’de tamamlad›. Lise e€itimini Kandilli K›z Lisesinde, T›p e€itimini de Uluda€ Ün. T›p Fak. tamamlad›. Uzmanl›k e€itimini Osmangazi Üniversitesi’nde tamamlad›. Lüleburgaz SSK ve K›rklareli SSK Hast. 7 y›l görev yapt› Halen Avrasya Hospital’da Kad›n Hast. ve Do€um Uzman› olarak görev yapmakta ... R Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1128 - 1136 ahim ağzı kanserinin en güzel yanı erken tanısı olabilen, yeni çıkan aşılarla da gelecekte tamamen ortadan kalkabilecek bir kanser olmasıdır. En kötü yanı ise genç kadınlarda görülmesi ve rutin kontroller yapılmadığında erken tanı konulamadığında çok hızlı ilerlemesi ve genç ölümlere neden olmasıdır. Dünyada kadınlarda rahim ağzı kanserinden ölüm nedenleri arasında 2. sırada Türkiye de ise 9. sırada yer almaktadır. Dünyanın birçok bölgesinde en yaygın görülen jinekolojik kanserdir. Türkiye’de 1 yılda 1364 yeni rahim ağzı kanseri olgusu beklenmektedir ve bunlarında yaklaşık 720 si ölümle sonlanacaktır, Türkiye de görülme sıklığı 4.5/100000 dir. Rahim Ağzı Kanserinin Risk Faktörleri , • Human papilloma virus (HPV) enfeksiyonu • Erken yaşta cinsel ilişki • Sigara • Multiple seks partneri • İmmunsupresyon • Çok fazla doğum • Beslenme bozukluğu • Uzun süreli doğum kontrol hapı kullanımı • Genetik yatkınlık 12 Rahim ağzı kanserinden korunma %100 e yakın mümkündür, yaşam tarzı, monogam (tek eşli) yaşam, en önemlisi rahim ağzı kanseri aşısı (HPV aşısı) yaptırmak. HPV aşısı tercihen cinsel aktivite başlamadan 9 – 26 yaş arası bayanlara rutin yapılmalıdır. Rahim ağzı kanserini tanısını koymak ancak düzenli kontrollerini yaptıran kadınlarda mümkündür. Muayene sırasında rahim ağzını gözle görmek ve akıntı (pap smear ) testi işimizi çok kolaylaştırıyor. Aşı yaptırmak kesinlikle pap smear testi yaptırmayı bırakmak anlamına gelmiyor. Rutin kontroller kesinlikle devam etmelidir. Rahim ağzı kanseri gelişimi; HPV virusu alındıktan sonra 2-3 yıl içinde %60 ı geriler, kalan %40 LSIL ( düşük dereceli lezyon)’a neden olur. Bu kadınların %15 i 3-4 yıl içinde HSIL (yüksek riskli lezyon)’a ilerler. Özellikle tip 16 ve 18 ile enfekte olan hastalarda risk fazladır, ancak bu hastaların da hepsi kanser olmaz, 10 yıl içinde %12 si invaziv kansere ilerler. Günümüz koşullarında yaşam tarzının değişmesine bağlı olarak bir kadının yaşam boyu rahim ağzı kanserine yakalanma riski 1/100 iken, tedavisiz HPV enfeksiyonu olanların 5-10/100 ü , LSIL olsa dahi takipte olan hastalarda kanser olma riski 1/500, tüm lezyonu olan hastalarda (yüksek dereceli lezyon olanlarda dahil) tedavi sonrası kanser riski 1/250, yüksek dereceli lezyonu olup 20 yıl boyunca tedavi almamış hastalarınsa 1/3 ü kansere yakalanır. Cinsel aktif kadınların her yıl jinekolojik muayenelerinin yapılması şarttır, pap smear 2 kez üst üste iyi çıkarsa 2-5 yıla örneklemeler açılabilir, 65 yaşına kadar da kontrollerde sorun çıkmaz ise pap smear kontrolleri kesilir. Pap smearda bir sorun çıkarsa smear tekrarı veya kolposkopi denen rahim ağzına mikroskop a benzer aletlerle bakılır, bazı kimyasal maddelerde uygulanıp gerekli yerlerden biopsi yapılır. Sonuca göre ya takibe alınır veya rahim ağzı koni gibi çıkarılır, erken evre rahim ağzı kanserlerinde bu tedavi yeterlidir. Özellikle hastanın çocuk isteği var ise bu yöntem tercih edilir, çocuk istemiyorsa basit histerektomi (rahimi almak) yeterlidir. Ancak lenfovasküler invazyonda varsa lenf nodlarını da çıkartmak gerekir. Daha ileri evrelerde ise cerrahinin radyoterapiye üstünlüğü olmadığından hastaya radyoterapi önerilir. Ancak seksüel aktif hastalara cerrahi tedavi uygulanır. Hastanın sağ kalım şansı yaşına, ırkına, sosyoekonomik durumuna, birlikte başka bir hastalığı olup olmamasına, tümörün büyüklüğüne ve yayılımına bağlıdır. Tedavi sonrası tümör tekrarlarının %74 ü ilk 2 yıl içinde olur. Bu yüzden hastaları 2-4 ayda bir kontrol etmek gerekir. Bu hastaların %50-60 ı üreterlere olan baskı ve tıkanıklığa bağlı üremiden, %40 ı enfeksiyondan kalanı da durdurulamayan kanamadan kaybedilirler. İnsanda siklusun endokrin (hormonal) kontrol mekanizması; 1-Hipatalamusta bulunan nucleus arcuatus 2-Hipofis ön lobu ve 3-Ovarium (yumurtalık) tarafından idare edilir. Adet döneminin süresi 21-35 gündür. Adet kanamasının süresi 2-7 gündür. Bir menstüriel siklus boyunca kaybedilen kan miktarı oranı ortalama 60-80 ml kadardır ki buda bir fincan kadar eder. Adet kanı genellikle koyu kırmızıdır. Genelleme yapılacak olursa koyu renkte veya siyah kan proleolitik enzimlerin etkisinde kalmış eski mensturiel kandır. Parlak kırmızı kan, genellikle enzimlerin etkisinde kalmamış veya diğer mensturiel kan elemanları ile birleşmemiştir. Adet görme kadın organizması için fizyolojik bir olaydır. Pek çok kadın adet gördüğü dönemde çeşitli organik ve psikolojik rahatsızlıklardan sık- Op. Dr. İstepan SUNA Kadın Hastalıkları ve Doğum 1956 Yozgat do€umlu. 1981 ‹stanbul Çapa T›p Fakültesi mezunu, fiiflli Etfal Hastanesi’nde Kad›n Hastal›klar› ve Do€um ihtisas›n› 1996 y›l›nda tamamlad›. Evli ve iki çocuk babas›d›r. Muayene Saatleri: 08:30 - 17:00 Dahili Tel: 1109 - 1122 Kadınım Sağlıklıyım 13 Op. Dr. İstepan SUNA Kadın Hastalıkları ve Doğum Op. Dr. İstepan SUNA Kadın Hastalıkları ve Doğum me) ‘nin nedenleri son yıllarda oldukça iyi tanımlanabilmiştir. Geçmişte nedeninin psikolojik faktörlere bağımlı olduğu sanılmaktaydı. Primer Dismenore (Ağrılı Adet Görme)’de ağrı, uterus kasılmalarının artışı sonucu ortaya çıkar. Fakat bu aktivite artışının yanında özellikle künt ağrı oluşumunda uterustaki kanlanmanın azlığı da rol almaktadır. Yapılan çalışmalarda adet sırasında uterus kasılmalarının 2-4 dakika ara ile geldiği, 30-60 saniye sürdüğü ve 100 mm Hg üzerinde bir basınç yarattığı gösterilmiştir. Primer Dismenore (Ağrılı Adet Görme)li kadınların adet kanlarında ve endometriumlarında PROSTAGLANDİN F 2 alfa daha yüksektir. Prostaglandin F 2 alfa uterus kasılmalarını uyarır. Eldeki kanıtlar, Prostaglandin F 2 alfa fazlalığının Dismenore (Ağrılı Adet Görme)den sorumlu olduğunu ortaya koymuştur. Prostaglandin F 2 alfa Dismenore (Ağrılı Adet Görme)li kadınların menstruel kanında daha fazla oranda bulunmaktadır. TEDAVİ: ça yakınmakta ve doktora başvurmakta iken, bu dönemi belirgin bir şikayeti olmadan geçiren kadınlar da vardır. Bu farklılığın temelinde hiç şüphesiz kişisel, hormonal, metabolik ve psikolojik farklılıklar yatmaktadır. Dismenore (Ağrılı Adet Görme) sözcüğü kelime anlamıyla ağrılı adet görmeyi ifade etmektedir. Adet gören kadınların yaklaşık yarısında Dismenore (Ağrılı Adet Görme) şikayeti vardır. Bu şikayetler, tedavi arayışına itmekte, özellikle çalışan ve okuyan kesimde iş gücü kaybı ve devamsızlığın en sık nedenidir. Dismenore (Ağrılı Adet Görme) ‘ yi 2 ‘ye ayırarak incelemek uygundur. 1-Primer Dismenore 2-Sekonder Dismenore içinde görülür. İlk siklüslerin % 60’ı anovulatuardır. Dismenore (Ağrılı Adet Görme) ovülasyonun yerleşmesi ile başlar. Ovulasyon ve normal corpus luteum fonksiyonu (işlevi) başladığında Dismenore (Ağrılı Adet Görme) belirtileri başlamaktadır. Bundan dolayı 25 yaşın üzerinde başlayan Dismenore (Ağrılı Adet Görme)de pelvik patoloji düşünülmelidir. Dismenore (Ağrılı Adet Görme) Fizyopatolojisinde tarihsel gelişim içerisinde Servikal obstrüksiyon (rahim ağzı darlığı veya engelleyici durum), prostaglandinlerin artmış etkisi, sinirsel iletide değişiklikler ve vazopressinin etkisi üzerinde durulmuştur. 1-PRİMER DİSMENORE KLİNİK BULGULARI klinik olarak neler görülmektedir. Özelliği, herhangi bir pelvik patolojiyle bağımlı olmadan oluşmasıdır. Genellikle menarş (ilk kanama) ile 20-25 yaş arasındaki dönemde ve menarştan ortalama 6-12 ay sonra, en geç 3 sene AĞRI: Genellikle adet kanamasından hemen önce kanama ile beraber ortaya çıkar ve genellikle birkaç saat ile 1-2 gün içinde sona erer. Bazı kadınlarda günlerce sürebilir. Ağrı spazm (kramp) 14 tarzında olup, en şiddetli olarak alt batın kadranlarında hissedilir, sırt, bel ve uyluklara yayılır. Bazen yatağa düşürücü şiddettedir. %50 vakada bu ağrıya genellikle, BULANTI, KUSMA, İSHAL, ÇARPINTI, BAŞ AĞRISI, BAŞ DÖNMESİ, YORGUNLUK, İŞTAHSIZLIK, SİNİRLİLİK ve BAYILMA gibi çeşitli organ sistemlerini içeren belirtilerden biri veya birkaçı eşlik eder. Primer Dismenore tanısında anamnez en önemli kriterdir. Primer Dismenoredeki tanı kriterlerini şöyle sıralayabiliriz: 1-Dismenore (Ağrılı Adet Görme) menarştan kısa süre sonra başlar (2 yıl içinde) 2-Pelvik patoloji yoktur. 3-Ağrı genellikle suprapubik bölgede sınırlı olup kramp veya spazm şeklindedir. 4-Ağrı genellikle adet kanaması ile birlikte başlar ve 48-72 saat içinde sonlanır. AĞRI MEKANİZMASI: Ağrının oluşması. Primer Dismenore (Ağrılı Adet Gör- Günümüze kadar Dismenore (Ağrılı Adet Görme)li hastaların tedavisi için çeşitli yaklaşımlar ortaya konulmuştur. Bunlar: 1. Medikal ve 2. Cerrahi olarak başlıca iki ana grupta inceleyebiliriz. A.MEDİKAL TEDAVİ YÖNTEMLERİ: 1.PSİKOTERAPİ: Özellikle anneden kızına geçen davranış özelliklerinin irdelenmesi, kızların menarş öncesinde yeterli bilgiye sahip olması, aşırı tedirginlik durumunun çözümlenmesi gereken temel hareket noktalarıdır. 2. ANALJEZİKLER: Ağrı giderici ilaçlar. 3. ANTİKOLİNERJİKLER 4. DÜZ KAS GEVŞETİCİLERİ 5. ALKOL 6. LOKAL SICAK UYGULAMASI 7. NONSTEROİD ANTİİNFLAMATUAR İLAÇLAR: Bu ilaçlar Prostaglandinlerin sente- zini inhibe ederek etki gösterirler. 2.Miyoma uteri 8. BETA ADRENERJİKLER 9. OVÜLASYONU BASKILAYAN İLAÇLAR: Kombine oral kontraseptifler (doğum kontrol hapları) özellikle gebelikten korunmak da isteyen Dismenore (Ağrılı Adet Görme)li kadınlarda etkin ve geçerli bir yöntemdir. Ovülasyonun baskılanması ile mensturıel Prostaglandin düzeyleri normal düzeylere düşmektedir. 3-4 siklusluk bir kullanımdan sonra eğer belirtiler ortadan kalkmaz ise Prostaglandin sentezi inhibitörlerine geçilir. 10. KALSİYUM KANAL BLOKERLERİ: Uterus kasılmalarını azaltarak etkili olurlar. 3.Endometrial polip B.CERRAHİ YÖNTEMLER: Medikal tedaviye yanıt vermeyen inatçı vakalarda başvurulacak yöntemlerdir. Bu amaçla çeşitli cerrahi yöntemler denenmiştir. 1:PESSER tatbiki: Servikal kanal genişletilip, kanala pesser konulup mensturıel artıkların rahat drenajı sağlanması amaçlanır. 2:Presakral Nevrektomi ve Geniş Presakral Nevrektomi: Presakral sinirin son lomber vertebra üzerinden geçen bir kısmının kesilerek çıkarılması ile yapılır. Majör bir cerrahi yöntemdir, komlikasyonları fazladır. 3:YUMURTALIKLARIN DENERVASYONU: İnfundibulopelvik bağın proksimal ucunun klampe edilerek kesilmesi. 4:UTERO SAKRAL : Ligamentin (bağın) kesilmesi 2-SEKONDER DİSMENORE Başlangıçta adet dönemlerinin ağrısız olmasına karşın daha sonraki yıllarda genellikle 25-30 yaş arası reprodüktif dönemde adetlerin ağrılı olmasını ifade eder. Sekonder Dismenore (Ağrılı Adet Görme)de primer Dismenore (Ağrılı Adet Görme)nin aksine ağrı nedeni organik bir lezyondur. Fakat bu hastalarda da prostaglandin F 2 alfa düzeyi yüksek bulunmuştur. Altta yatan organik nedenler incelendiğinde geniş bir sebepler tablosuyla karşılaşılır. 1.Endometriozis ve Adenomiyozis 4.Geçirilmiş pelvis infeksiyonları 5.Rahim içi araç kullanımı 6.İç genital organlarda venöz birikim 7.Uterusun pozisyon anomalileri: Uterusun pozisyon bozukluklarının, öne doğru ve arkaya doğru aşırı derecede eğik olması ve yana doğru bükülmesi durumunda; uterus venöz ve lenfatik drenajı staza uğrayarak ağrıya sebep olur. Ayrıca kavite içinde akım zorluğuna bağlı pıhtı oluşumu ve birikimi gerilmeye yol açarak ağrıya neden olabilir. 8.Servikal daralma 9.Travmatik jinekolojik operasyonlara bağlı yumuşak doku yırtıkları 10.Konjenital (Doğmalık) uterus anomalileri a)Uterus bicornis b)Uterus septumu c)Transvers vaginal septum gibi. SEKONDER DİSMENORE ‘de ağrı kaynağı uterustan başka pelvis içinde yer alan komşu doku ve organlardır. Ağrı genellikle adet kanamasından bir hafta kadar önce ortaya çıkar, adet kanamasına yakın 2-3 gün önce şiddetlenir ve adet kanaması ile birlikte azalmaya başlar. Sekonder Dismenore (Ağrılı Adet Görme)de zaman içinde ağrı şiddetinde artış görülür. Ağrının karakteri pelvik patolojinin tipine göre farklılık gösterir. Ağrı ENDOMETRİOZİS ve pelvisin iltihabi hastalıklarında KÜNT bir karakter gösterirken, POLİP ve RAHİM İÇİ ARAÇ varlığında KOLİK tarzına döner. Ağrı alt batın kadranlarına (kasıklar ) lokalize olup, bel ve uyluklara yayılma eğilimindedir. SEKONDER DİSMENORE TEDAVİSİ nedene yönelik olarak yapılır. 15 Op. Dr. Mehmet KOÇ Kadın Hastalıkları ve Doğum Op. Dr. Mehmet KOÇ Kadın Hastalıkları ve Doğum Kadınım Sağlıklıyım İnfertilite erkeğe mi kadına mı bağlıdır.: Genel kanının aksine çiftlerin yarısında az Ya da çok etkili olmakla birlikte erkek faktörü vardır.Bu nedenle çiftler görüşmeye birlikte gelmelidir.Gebe kalamama nedeni sadece kadına Ya da sadece erkeğe bağlı olabildiği gibi çiftlerin her ikisinde de sorun olabilir. Süre ve Yaş önemli mi? İnfertilite süresi uzadıkça başarı şansı düştüğünden bir yıl ilişki sonrası gebe kalınmıyorsa fazla zaman kaybedilmemelidir.Bir diğer faktör kadının yaşıdır.30 yaştan sonra kadınlarda gebelik ihtimali azalmakta 40 yaş sonrası hem gebe kalma zor olmakta gebe kalınsa bile düşük ihtimali fazla olmaktadır..Yaşla birlikte yumurta kalitesi düşmektedir.Bu nedenle 35 yaş üstünde 1 yıllık süreyi beklemeyip 6 ay gibi daha kısa sürede gebe kalınamamışsa mutlaka doktora gidilmelidir. Hangi Tedavi Kullanılmakta? Yöntemleri Çiftler birlikte değerlendirilip eğer erkeğe ait bir problem yoksa kadında gözüken bir problem yoksa gebelik şansını artırmak için yumurtaları uyarıcı ilaçlar kullanılmaktadır.Burada da en basit tedaviden gebelik elde edilinceye kadar daha karmaşık tedavilere doğru bir yol izlenir. Türkiye’de başkasına ait sperm ya da yumurta kullanılması yasal olmayıp suçtur bu nedenle başkasına ait yumurta ve sperm kullanılmamaktadır. Erkekte yada kadında normal yollardan gebe kalmayı önleyen ve düzeltilmesi mümkün olmayan bir durum varsa(örnek olarak erkeğin sperm sayısı çok düşükse veya kadının tüpleri kapalı ise) yada görünürde bir problem yok ve 3 defa aşılama yapılmasına rağmen gebe kalamamışsa o zaman tüp bebek uygulanır. Erkekte Hiç sperm yoksa tüp bebekle çocuk sahibi olunabilir mi? Gerekli muayeneler yapıldıktan sonra sperm tahlilinde hiç sperm yoksa TESE denilen yöntem ile testislerde sperm aranır ve çok az sayıda sperm varsa bile tüp bebekle çocuk sahibi olunabilir. İnfertilite de psikolojik destek ne kadar önemli: Çocuk sahibi olmak evliliğe adım atan çiftlerin en büyük hayalidir birbirleri- ne olan aşklarını perçinler.Bu nedenle infertilite eşlerin yaşamlarını her yönü ile etkiler özellikle ülkemizde olan sosyal baskıyı da hesaba kattığımızda infertilite problemleri olan çiftler çok ciddi bir psikolojik baskı ve çok yüksek bir beklenti içerisindedirler.Her başarısız deneme onların psikolojilerini olumsuz yönde etkilediğinden çiftlerle yapılan görüşmede beklentiler dikkate alınarak sonuçlarla ilgili ayrıntılı bilgi verilmesi stresi azaltacaktır. Yoksa bu süreçte umutsuzluk eşlerin birbirlerini suçlaması, kendini suçlama, yalnızlık duygusu,aile içi huzursuzluk, endişe ve cinsel ilişki problemleri nedeni ile evlilik birliğinde sorun olabilmekte veya ağır depresyonlar ortaya çıkabilmektedir. İnfertilite bir suç, zayıflık, yetersizlik olmayıp eşlerin ortak yaşadığı bir sağlık sorunudur, diğer sağlık problemleri gibi çeşitli aşamaları ve çözümleri vardır Eşlerin birbirine desteği sorunun aşılmasında ve ortadan kaldırılmasında çok önemlidir.Tedavi sırasında karşılaşılan problemlerle ilgili doktorunuzdan da yardım istemekten çekinilmemelidir. Aşılama Nedir: Op. Dr. Mehmet KOÇ Kadın Hastalıkları ve Doğum Tüp Bebek ve Reprodüktif Endokrinoloji 05.07.1972 yılında Kırşehirde doğdu.1996 yılında Atatürk Üniv. Tıp Fak. bitirdi. Kadın Hast. ve Doğum uzmanlığı eğitimini Şişli Etfal E.A. hastanesinde yaptıktan sonra 2003-2007 özel bir sağlık kuruluşunda çalıştı. 2007 yılında İ.Ü. Çapa Tıp Fak. Perinatoloji (2. Düzey USG eğitimi aldı. 2008 yılında yurtdışında Laparaskopi(kapalı ameliyat) eğitimi aldı.2008 Kasım ayından itibaren hastanemizde çalışmaktadır. 2009-2010 yılları arasında İ.Ü. Çapa Tıp Fak. Yard. Üreme Teknikleri Merkezinden Tüp Bebek eğitimi almıştır.Tüp bebek uzmanlığını İ.Ü. Çapa Tıp Fak. 2010 yılında aldı. Yurt içi ve yurt dışında bir çok kongreye katıldı. Evli ve 1 çocuk babası. Muayene saatleri:08:00-18:00 Dahili Tel: 1114 16 İnfertilite (Kısırlık) NEDİR? K ısırlık kelimesi kelime olarak da çok hoş durmamakta bu nedenle en doğru tanımın gebe kalmakta güçlük yaşamak olarak söylenmesi daha doğru olur. Çocuk sahibi olmak istendikten sonra 1 yıl düzenli ve korunmasız ilişkiye rağmen gebe kalınamıyorsa infertiliteden bahsedilir. Her ay gebe kalma ihtimali % 25’dir. İlk 1 yıl içerisinde çiftlerin % 85’i gebe kalırlar. Bu sürede gebelik olmaz ise tedaviye ihtiyaç olabileceğinden infertilite uzmanı ile görüşmek gerekmektedir. Gebelik şansını artırmak için yumurta gelişimini sağladıktan sonra Erkekten alınan spermin bir kanül yardımı ile direkt olarak rahme verilmesidir.3 defa aşılama sonrası yine gebelik elde edilemez ise IVF(tüp bebek) yöntemine geçilir. Tüp Bebek (IVF) nedir? kimlere yapılır? Şimdilik infertilite tedavisindeki son basamaktır, yüksek doz ilaçlarla kadının yumurtası uyarılır ve gelişen yumurtalar ultrason eşliğinde toplanır ve hemen embriyologlara verilir o arada erkekten alınan spermle laboratuarda döllenir, döllenip embriyo oluştuktan ve hücre sayısı belli bir büyüklüğe geldikten sonra anne rahmine yerleştirilir. 17 Op. Dr. Özgür ÇETİNER Kadın Hastalıkları ve Doğum Op. Dr. Özgür ÇETİNER Kadın Hastalıkları ve Doğum Gebelikte Egzersiz ve Spor Kadınım Sağlıklıyım Hamilelikte Egzersiz Gebelik sizi hayattan koparan bir süreç değil aksine hayatın içine alan daha fazla sosyalleflece€iniz bir dönemdir. Op. Dr. Özgür ÇETİNER Kadın Hastalıkları ve Doğum 1977 ‹skenderun’da do€du. 2000 yılında Cerrahpafla Tıp Fakültesi’den mezun oldu. Kadın Hastalıkları ve Do€um Uzmanlı€ı e€itimini fiiflli Etfal E€itim ve Arafltırma Hastanesinde yaptı. 2011 Kasım ayından itibaren Avrasya Hospital’da Kadın Hastalıkları ve Do€um Uzmanı olarak çalıflmaktadır. Evli ve 2 çocuk Annesi. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1134 Bu nedenle gebelikde egzersiz ve spor yap›labilir. Yap›lan egzersizler ve sporla daha sa€l›kl› ve zinde olabilir do€um sürecine kendinizi daha iyi haz›rlayabilirsiniz. Düzenli yap›lan egzersiz ve spor do€um sürecinide kolaylaflt›rmaktad›r. · Spor yaparken dikkat edilecek en önemli nokta ata binme, basketbol, kayak, skuba dal›fl›, paten, tenis gibi çok fazla efor gerektiren ve düflme çarpma gibi riskleri olan sporlar› yapmamakt›r. · Ayr›ca çok yo€un yap›lan egzersizler size yarardan çok zarar verebilir ve bebe€inizin kilo al›m›n› da azaltabilir. · Egzersiz yada spor esnas›nda kesinlikle çok fazla yorulacak flekilde efor sarfedilmemeli vücut ›s›s›n› art›rmamal›. E€er nefes nefese kal›yorsan›z ve kalbiniz çarp›yorsa siz yanl›fl yoldas›n›z demektir. Egzersiz yaparken rahat bir tempoda konuflabilmelisiniz. E€er konuflam›yorsan›z kendiniz çok fazla efor sarfetmiflsiniz demektir. · Cok yogun egzersiz vucut isisinda artisa yol acar buda ozel- 18 likle gebeli€in ilk dönemlerinde bebe€iniz için çok zararl›d›r. · E€er gebeli€inizde kanama, düflük tehdidi, ço€ul gebelik gibi durumlar var ise ve riskli gebelik olarak takip ediliyorsan›z egzersiz ve spora bafllamadan önce mutlaka doktorunuzla görüflmeniz gereklidir. · Egzersiz ve spor vücuttan s›v› at›l›m›n› art›rd›€› için mutlaka su flifleniz yan›n›zda olsun egzersize bafllamadan önce egzersiz esnas›nda ve egzersiz sonras› mutlaka s›v› al›n. · Egzersiz kalori ihtiyac›n›z› art›raca€›ndan egzersiz öncesi ve sonras› mutlaka hafif bir fleyler at›flt›r›n ancak yo€un yemek yemeyin çünkü bu vücudunuza binecek yükü daha fazla art›racakt›r. · E€er bir egzersiz vücudunuzu zorluyor ve size ac› veriyorsa o egzersizi yapmay›n. · Baflka hastal›klar (grip gibi) veya gebelikle ilgili bir problem oldu€unda egzersize ara verin ve mutlaka doktorunuzla görüflün. · Gebeli€in ilerleyen dönemlerinde 20 hafta ve sonras› rahim büyüdü€ü ve büyük damarlara bask› yapt›€›ndan s›rt üstü egzersizlerden kaç›n›n. Egzersiz yapmasan›z bile uzun süre s›rt üstü yatmay›n bu hem bebe€e giden kan ak›m›nda problemlere yol açt›€› gibi sizin böbre€inizde de fliflmeye ve s›v› toplanmas›na neden olabilir bu nedenle solunuza yatmaya çal›fl›n. · Egzersize birden bafllamay›n ve birden bi- tirmeyin. Yürüme gibi hafif egzersizlerle bafllay›n bitirirken de so€uma ya da germe egzersizleri ile egzersizinizi bitirin. · Egzersiz esnas›nda derin nefes alarak hem do€um için kendinizi haz›rlam›fl hem de egzersiz esnas›nda sizin ve bebe€inizin artan oksijen ihtiyac›n›z› karfl›lam›fl olursunuz. · Egzersiz esnas›nda bol sizi s›kmayacak elbiseler tercih edilmeli rahat genifl tabanl› ayakkab› giyilmeli. Kendi bafl›n›za evde yapabilece€iniz baz› egzersizler: · Gebelik de üç grup kas›n çal›flt›r›lmas› önemlidir. · Bunlar : S›rt kaslar›, Kar›n kaslar›, Pelvis kaslar› · Kilo al›m›na ve rahmin büyümesine ba€l› olarak vücudumuzun a€›rl›k merkezi de€iflir bu nedenle gebelik de s›rt a€r›s› olur s›rt kaslar›n›n çal›flt›r›lmas› bu a€r›lar› hafifletecektir. Bunun için ba€dafl kurularak oturulup bir omuz di€er dize de€dirilmeye çal›fl›l›r. 10’a kadar say›l›r bu pozisyonda durulur sonra karfl› taraf için ayn› hareket tekrar edilir. 5 defa yapmak yeterlidir. Yine ba€dafl kurmufl pozisyonda her iki el önde birlefltirilir öne do€ru e€ilinir ve 10’a kadar say›l›r. 5 kez tekrar yeterlidir. · Kar›n ve bacak kaslar›n› kuvvetlendirmek do€um esnas›nda ›k›nmak için önemlidir bu kaslar› çal›st›rmak için bir duvara yaslan›r bacaklar birbirinden ayr› ve duvardan 15- 25 cm uzakta durulur bel duvara yaslan›r ve yavaflça s›rt afla€› kayd›r›larak dizlerden çömelinir. 5 kez tekrar yeterlidir. S›rt üstü yat›l›r dizleri geri çekerek ayak tabanlar› yere basar eller arkadan uzat›larak ellerin üzerinde köprü vaziyeti al›n›r. 5’e kadar say›l›r bu hareketi de 5 kez tekrarlamak yeterlidir. · Pelvis kaslar›n›n güçlendirilmesi önemlidir bu nedenle Kegel Egzersizi denilen do€um sonras› iyileflmede ve do€um esnas›nda cok yararl› olan her yerde rahatl›kla uygulanabilecek egzersizlerin ögrenilmesi önemlidir. Bu egzersizler mesaneyi tutan kaslar› güçlendirerek idrar kaç›rmay› da önlerler. ‹drar yaparken idrar›n›z› tutmak için kaslar›n›z› kasd›€›n›zda bu egzersizi yapars›n›z. ‹lk baflta ögrenirken idrar›n›z yaparken idrar›n›z› tutunuz ve hangi kaslar› çal›st›rd›€›n›z› ö€reniniz. Kalça uyluk ve mide kaslar›n›z› çal›flt›rmay›n›z ö€rendikten sonra art›k her yerde otururken sanki idrar yap›yormuflunuzda bunu durdurur gibi kaslar›n›z› 3 sn. kas›n günde 10 kez 10 sn. süre ile bu egzersizi yapman›z do€um sonras› iyileflmede ve idrar kaç›rmay› önlemede çok yard›mc› olacakt›r. · Bu egzersizler d›fl›nda yürüme, koflu band›, bisiklet çevirme, yüzme gibi kendinizi çok yormayacak aktiviteleri tercih edebilirsiniz. Dikkat edilmesi gereken nokta kalp h›z›n›z›n çok fazla artmas›na izin vermemenizdir. E€er normal konuflman›z› yapam›yorsan›z ve nefes nefese kal›yorsaniz fazla efor sarfediyorsunuz demektir. · Bunun d›fl›nda bir sa€l›k klübü yada egzersiz merkezine giderek güvenli egzer- Spor yaparken dikkat edilecek en önemli nokta ata binme, basketbol, kayak, skuba dal›fl›, paten, tenis gibi çok fazla efor gerektiren ve düflme çarpma gibi riskleri olan sporlar› yapmamakt›r. siz programlar›na kat›labilirsiniz. Burada ki en önemli nokta gitti€iniz merkezin flartlar›n›n çok iyi olmas› e€itim veren kiflinin sertifikal› olmas› ve gebelik farkl› bir durum oldu€u için bunun özel önlemlerinin al›nm›fl olmas› gerekir. Aksi taktirde yarar yerine zarar görebilirsiniz. · E€er vajinal kanama, ani ve fliddetli a€r›, bafl dönmesi, nefes darl›€›, suyunuzun gelmesi, rahimde kas›lma olmas›, bebek hareketlerini hissedememe, gö€üs a€r›s› gibi durumlar oldu€unda hemen egzersizi sonland›r›p doktorunuzu aramal›s›n›z. 19 Op. Dr. Hüseyin URLU Yön. Kur. Baflkan› 1950 Dörtyol/Hatay’da do€du. 1973 ‹st. T›p Fak.’nden mezun oldu. 1980 y›l›nda Vak›f Gureba Hast. Genel Cer. Uzm. E€itimi ald›. B.Evler Erdem Yügen Klini€i’nde çal›flt›. 19921998 y›llar› aras›nda Özel Çaml›k Hastanesi’nin Baflhekimli€ini yapt›. 1998’den itibaren Avrasya Hospital’da Yön. Kur. Baflk. ve Genel Cerrahi Uzmanl›€› görevini yürütmektedir. Uz. Dr. Türkan USLU Baflhekim - Nöroloji ‹stanbul do€umlu. Uluda€ Üniversitesi T›p Fakültesi’nden 1990 Y›l›nda mezun oldu. Bak›rköy Ruh ve Sinir Hastal›klar› Hastanesi’nde Nöroloji ihtisas›n› tamamlad›. 1999 y›l›ndan itibaren Nöroloji Uzman› olarak görev yapmaktad›r. 2008 y›l›ndan beri Avrasyo Hospital’da Baflhekim olarak görev yapmaktad›r. Dahili Tel: 1020 - 1122 Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1112 - 1122 Op. Dr. Tamer SÖZEN Op. Dr. Nurcan DALAN Op. Dr. Ali Güven Akıncı Başhekim Yard. - Göğüs Cerrahisi Gaziantep 1970 do€umlu. Gaziantep Anadolu Lisesinden mezun oldu. ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesini 1994 y›l›nda bitirdi. Yedikule Gö€üs Cerrahisi Merkezinde uzmanl›k e€itimi ald›ktan sonra, Kastamonu Devlet Hast. mecburi hizmetini tamamlayarak, Özel Ordu Umut Hast. çal›flt›ktan sonra, 2007 y›l›nda Avrasya Hospital bünyesine kat›ld›. Evli ve iki çocuk babası. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1136 Kad›n Hastalıkları ve Do€um ‹stanbul’da do€du. 1991 y›l›nda ‹stanbul T›p Fakültesinden mezun oldu. 1992-1996 y›l›nda ‹st. T›p Fak. Kad›n Hast. Do€um Ana Bilim Dal›’nda ihtisas yapt›. Bir y›l süreyle Alman Hastanesi’ne ba€l› olarak çal›flt›. 2000 y›l›ndan beri Avrasya Hospital’de görev yapmaktad›r. Evli ve 2 çocuk babas›. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1123 - 1138 1967’de Tekirda€’da do€du. ‹lk ve orta e€itimini Tekirda€ fiarköy’de tamamlad›. Lise e€itimini Kandilli K›z Lisesinde, T›p e€itimini de Uluda€ Ün. T›p Fakültesi’nde tamamlad›. Uzmanl›k e€itimini Osmangazi Üniversitesi’nde tamamlad›. Lüleburgaz SSK ve K›rklareli SSK Hast. 7 y›l görev yapt› Halen Avrasya Hospital’da Kad›n Hast. ve Do€um Uzman› olarak görev yapmakta ... Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1128 - 1136 Op.Dr. Mehmet KOÇ Op. Dr. Gamze BAYKAN Kad›n Hastalıkları ve Do€um Op. Dr. Özgür ÇET‹NER Kad›n Hastalıkları ve Do€um 1973 Tokat do€umlu. ‹lk, orta, lise ve üniversite e€itimini ‹stanbul’da tamamlad›. ‹stanbul T›p Fakültesinden mezun olduktan sonra Taksim E€itim ve Araflt›rma Hastanesinde ihtisas›n› tamamlad›. Bir süre serbest doktorluk yapt›. Halen Avrasya Hospital’da Kad›n Hastal›klar› ve Do€um Uzman› olarak çal›flmaktad›r. 1977 ‹skenderun’da do€du. 2000 yılında Cerrahpafla Tıp Fakültesi’den mezun oldu. Kadın Hastalıkları ve Do€um Uzmanlı€ı e€itimini fiiflli Etfal E€itim ve Arafltırma Hastanesinde yaptı. 2011 Kasım ayından itibaren Avrasya Hospital’da Kadın Hastalıkları ve Do€um Uzmanı olarak çalıflmaktadır. Evli ve 2 çocuk Annesi. Kad›n Hastalıkları ve Do€um 05.07.1972 yılında Kırşehirde doğdu.1996 yılında Atatürk Üniv. Tıp Fak. bitirdi. Kadın Hast. ve Doğum uzmanlığı eğitimini Şişli Etfal E.A. hastanesinde yaptıktan sonra 2003-2007 özel bir sağlık kuruluşunda çalıştı. 2007 yılında İ.Ü. Çapa Tıp Fak. Perinatoloji (2. Düzey USG eğitimi aldı. 2008 yılında yurtdışında Laparaskopi(kapalı ameliyat) eğitimi aldı.2008 Kasım ayından itibaren hastanemizde çalışmaktadır. 2009-2010 yılları arasında İ.Ü. Çapa Tıp Fak. Yard. Üreme Teknikleri Merkezinden Tüp Bebek eğitimi almıştır.Tüp bebek uzmanlığını İ.Ü. Çapa Tıp Fak. 2010 yılında aldı.Yurt içi ve yurt dışında bir çok kongreye katıldı. Evli ve 1 çocuk babası. Muayene saatleri:08:00-18:00 Dahili Tel: 1114 Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1122 Op.Dr. Coşkun GÖRMÜŞ Op. Dr. Hasan LİCE 1977 İstanbul’da doğdu, 2001 yılında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. 2002-2007 yılları arsında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ihtisas yaptı. 2009-2010 yılları arasında Van Özalp Devlet Hastanesi, 2010-2012 yılları arasında Bilecik Bozüyük Devlet Hastanesinde çalıştı. 2012 Mart Ayından itibaren Avrasya Hospital’de görev yapmaktadır. Evli ve 1 çocuk babasıdır. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1017 1967 yılında İstanbul’da doğdu. 1993’de Çapa Tıp Fak. mezun oldu. 1994-1998 yılları arasında Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesinde asistanlık yaptı. 1998-2012 yılları arasında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 2. Cerrahi Kliniğinde Genel Cerrahi, Kanser Cerrahisi, Laparoskopi Cerrahisi ve Endoskopi alanlarında teşhis ve terapatik çözümler konusunda hizmet verdi. Evli ve 2 çocuk babası. Genel Cerrahi Genel Cerrahi Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Op.Dr. Özgür ODABAfi 1974 Razgart’da do€du. 1997 y›l›nda ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi’nden mezun oldu. Aral›k 2002’de Haseki Araflt›rma ve E€itim Hastanesi’nde Genel Cerrahi ‹htisas›n› tamamlad›. Avrasya Hospital’da Genel Cerrahi Uzman› olarak çal›flmakta. 1971 y›l›nda Trabzon’da do€du. 1989 y›l›nda ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi ‹ngilizce program›n› kazand›. 1995 y›l›nda Haseki Hastanesi’nde Genel Cerrahi ‹htisas›na bafllad›. Mart 2000’de Cerrahi Uzman› oldu. fiu an Avrasya Hospital’da Endoskopi ERCP ve Genel Cerrahi ünitesinde görev yapmaktad›r. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 2051 - 2053 Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 2053 - 2051 Op. Dr. Arman Ç‹TÇ‹ Üroloji ‹stanbul’da do€du. 1992 y›l›nda ‹st. T›p Fakültesi’nden T›p Doktoru olarak mezun oldu. 1999 y›l›nda ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi’nde Üroloji ihtisas›n› tamamlad›. 1999-2000 y›llar›nda Erciyes Üniversitesi T›p Fakültesi Üroloji A.B.D.’da ö€retim görevlisi olarak çal›flt›. 2000 y›l›ndan beri Avrasya Hospital’da üroloji uzman› olarak görev yapmaktad›r. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 2052 - 2046 Op. Dr. Ebru TOPUZ K.B.B. 1974 ‹stanbul do€umlu. ‹lk, Orta, Lise ö€renimini ‹stanbul’da tamamlad›ktan sonra, Uluda€ Üniv. T›p Fakültesi’ne girdi. 1997 y›l›nda mezun olduktan sonra fiiflli Etfal E€itim ve Araflt›rma Hastanesinde 4 y›l K.B.B. ihtisas›n› yapt›. 2 y›l ayn› hastanede uzman olarak çal›flt›. Evli ve iki çocuk annesi. Muayene Saatleri 09:00 - 17:00 Dahili Tel: 1117 - 1138 Uz. Dr. Ersin SARI Genel Cerrahi Uz.Dr. Banu ALTOPARLAK Gö€üs Hastal›klar› Erzurum’da do€du 1997 y›l›nda Ankara Gazi Üniversitesi T›p Fakültesi’nden mezun oldu. Uzmanl›k e€itimini ‹stanbul Yedikule Gö€üs Hastalıkları ve Gö€üs Cerrahisi E€itim ve Araflt›rma Hastanesi’nde tamamlad›. 2005 y›l›ndan beri Avrasya Hospital’de görev yapmaktad›r. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1015 - 1012 Op. Dr. Ferhat O⁄UZ Kad›n Hastalıkları ve Do€um 1956 Yozgat do€umlu. 1981 ‹stanbul Çapa T›p Fakültesi mezunu, fiiflli Etfal Hastanesi’nde Kad›n Hastal›klar› ve Do€um ihtisas›n› 1996 y›l›nda tamamlad›. Evli ve iki çocuk babas›d›r. Muayene Saatleri: 08:30 - 17:00 Dahili Tel: 1109 - 1122 Avrasya Hospital Kurucusu ve Onkoloji Merkezi Koordinatörlü€ü görevini yürütmektedir. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1134 Prof. Dr. H.Kadircan KESKİNBORA Göz Hastalıkları Uzmanı 1959 yılında Mardin’de doğdu. Yüksek öğrenimini Hacettepe Tıp Fak. tamamladı. Göz Hast. konusunda 1987 yılında Uzman, 1999’da Doçent, 2007’ de Profesör olan Keskinbora, hekimlik görevini yurdun çeşitli yerlerinde sürdürdü. Ulusal veya uluslararası bilimsel, sosyal ve sivil toplum kuruluşlarından bazılarına da üye olan Keskinbora İngilizce, Almanca ve Arapça bilir. Evli ve iki çocuk babasıdır. Halen Avrasya Hospital’de Göz Hastalıkları Uzmanı olarak görevini yürütmektedir. Dahili Tel: 1127 Doç. Dr. Cenk TATAROĞLU Kalp Damar Cerrahisi 1968 İstanbul doğumlu. Kadıköy Anadolu Lisesi ve Hacettepe Tıp Fakültesi (İngilizce Tıp) mezunu (1992). Koşuyolu Kalp ve Araştırma Hastanesinde Uzmanlık eğitimini aldı. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesinde Öğretim Görevlisi olarak çalıştı. 2006 yılından beri özel sektörde çalışıyor. 11.10.2012 tarihinde Doçentlik Ünvanını aldı. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili:4007 Uz. Dr. Celal GÖLGEC‹ Uz. Dr. Ali VARDAR 1970 y›l›nda Gaziosmanpafla – ‹stanbul’da do€du. 1996 y›l›nda ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesinden mezun oldu. 2009 y›l›nda ‹stanbul Üniversitesi T›p Fakültesinde Kardiyoloji uzmanl›€›n› tamamlad›. Ocak 2010 tarihinden itibaren Avrasya Hospital’da Kardiyoloji uzman› olarak çal›flmaktad›r. 1963 ‹zmir do€umlu. 1987 y›l›nda GATA T›p Fakültesi’nden mezun oldu. 1990 – 1994 aras› Gata Haydarpafla E€itim Hastanesi’nde ‹ç hastal›klar› ihtisas›n› yapt›. 1994–2007 y›llar› aras› Deniz Kuvvetlerinin çeflitli hastanelerinde klinik flefli€i yapt›. 2008 y›l›ndan itibaren Avrasya Hospital’da ‹ç hastal›klar› uzman› olarak çal›flmaktad›r. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1016 Kardiyoloji Muayene Saatleri: 08:00 - 17:00 Dahili Tel: 1126 ‹ç Hastal›klar› Op. Dr. Özgür ORTAK Ortopedi ve Travmatoloji Mardin do€umlu. 1985’de ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla Tıp Fakültesini bitirdi. Kofluyolu Kalp ve Arafltırma Hastanesinde Anesteziyoloji ve Reanimasyon ihtisasını tamamladı. 2012 Ocak ayından bu yana Avrasya Hospital’da görev yapıyor. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1011 - 1012 Görev Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 4105 Op. Dr. Fuat KURfiUN Plastik-Rekonstruktif ve El Cer. 1966 ‹stanbul do€umlu. 1990 ‹stanbul Üniv. T›p Fakültesi’nden mezun oldu. 2000 y›l›nda uzmanl›k e€itimini tamamlad›. 2006 y›l›nda Avrasya Hospital’da çal›flmaya bafllayan Op. Dr. Fuat Kurflun El Cerrahisi alan›nda Amerika Birleflik Devletleri Columbia University Newyork Hand Department of Orthopedic Surgery de bir y›l çal›flt›ktan sonra 2008 Eylül’ünde tekrar aram›za kat›ld›. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1138 1979 Balıkesir doğumlu.2004 yılında İst. Üni. Tıp Fak. mezun oldu. Göztepe Eğit. Araş. Hast. K.B.B. İhtisası yaptı. 2013 Mayıs ayı itibari ile Avrasya Hospital’da görev yapmaktadır. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1009 - 1012 Muayene Saatleri: 08:00 - 14:30 Cumartesi : 11.30 - 15.00 Dahili Tel: 1133 Çocuk Sa€lığı ve Hastalıkları Van Ercifl’de do€du. 1988 - 1994 y›llar›nda Çapa T›p Fakültesi’nde t›p e€itimini ald›. Ayn› fakültede 1999 y›l›nda Çocuk Hastal›klar› ve Sa€l›€› Uzman› oldu. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1008 - 1012 Kardiyoloji Bölüm Baflkan› 1949’da Antalya’da do€du. 1973’de ‹stanbul Tıp Fakültesi’ni bitirdi.Aynı sene, ‹stanbul Tıp Fakültesi ‹ç Hast. Anabilim Dalında ihtisasa baflladı. 1995-1998 yılları arasında Alman Hastanesi’nde, 1998-1999 yılları arasında Academic Hospital’da çalıfltı, 2000-2006 y›llar› aras›nda fiafak Hastanesinde Kardiyoloji Bölüm Baflkanı olarak kalp kateterizasyon laboratuvarında çalıfltı. 2006 yılından itibaren JFK hastanesi’nde çalıfltı. A€ustos 2010’dan 2011 yılı sonuna kadar Özel Avrupa fiafak Hastanesinde çalıfltı. 1 fiubat 2012 tarihinden itibaren Özel Avrasya Hospital’de Kardiyoloji Bölüm Baflkanı olarak çalıflmaya baflladı. ‹ngilizce ve Almanca bilmekte olup, iki çocuk babasıdır. K.B.B. Uz. Dr. Handan YAfiAR Çocuk Sa€lığı ve Hastalıkları Uz. Dr. Ahmet ALTUN Radyoloji 1963 Elbistan Do€umlu. Çukurova Üniversitesi Mezunu. ‹htisas›n› Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Radyoloji Ana Bilim Dal›nda, Radyasyon Onkoloji Rotasyonunu ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi’nde tamamlad›. Halen Avrasya Hospital’da Radyoloji Uzman› olarak görev yapmaktad›r. Görev Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 2052 - 2046 Uz. Dyt. Meryem AKBEN Doç. Dr. Mahmut İLHAN 1966 yılında Sivas-Divri€i’de do€du. 1991 yılında istanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu.1992-1998 tarihleri arasında Kofluyolu Kalp E€itim ve Arafltırma Hastanesinde ihtisasını yaptı. 1 yıl bu hastanede uzman doktor olarak çalıfltı. 2001-2011 yılları arasında Özel Avrupa fiafak hastanesinde ve 2011 y›l›nda Çamlıca Alman Hastanesinde görev yaptı. 2012 y›l›nda Avrasya Hospital’de göreve bafllam›flt›r. 1966 Ağrı doğumlu.1989 yılında Erzurum Tıp Fakültesini bitirdi.1995 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve 2000 yılında aynı fakülteden Medikal Onkoloji dalında uzmanlığını aldı. 2006 yılında Doçentlik ünvanı aldı. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1118 Doç. Dr. Çetin Ayhan EVLİYAOĞLU Muayene Saatleri : 08.00 - 18.00 Dahili Tel: 4806 Op. Dr. Kemal YILDIRIM Göz Hastal›kları 1964 Ankara doğumlu.1988 Ankara Üni. Tıp Fak. mezun oldu.1995 yılında Ankara Numune Eğit. Araşt. Hast. Nöroşirurji ihtisasını tamamladı. 1997-1998 yılları arası Boston Harvard Üni. Brigham Women’s Hospitalda Nöroonkoloji research followluğu yaptı.1996-2001 yılları arası Kocaeli Üni. ve 2001-2009 yılları arasında Kırıkkale Üni. akademik çalışmalarını devam ettirdi. 2005 Doçentlik ünvanı aldı. 2006-2009 yılları arası anabilim dalı başkanlığı yaptı. İngilizce ve Almanca bilmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır. Malatya do€umlu. ‹st. Üniv. ‹st. T›p Fakültesi 1988-1994 mezunu. 1994-1998 ‹st. Üniv. ‹st. T›p Fakültesi Göz Hastal›klar› Ana Bilim Dal›’nda ihtisas yapt›. 2001 itibaren Avrasya Hospital’da Göz Hastal›klar› Uzman› olarak çal›flmaktad›r. Uz.Dr. Ayflegül NAVDAR Uz.Dr. Ebru ÖZTÜRK Rize do€umlu. 1996 y›l›nda ‹st. Ünv. Cerrahpafla T›p Fakültesinden mezun oldu. 1996- 2001 aras›nda Haseki E€itim ve Araflt›rma Hastanesinde ‹ç Hastal›klar› Uzmanl›k E€itimi ald›. Evli ve 2 çocuk annesi. 2001 yılından itibaren Avrasya Hospital’da görev yapmaktadır. 1997 Yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden mezun oldu, 2002 Yılından beri iç hastalıkları uzmanı olarak görev yapmaktadır. İyi derece de İngilizce biliyor. Birçok dergilerde yayınlanmış çalışmaları vardır. 2013 itibariyle Avrasya Hospital’de İç Hastalıkları Uzmanı olarak görevini sürdürmektedir. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1111 - 1122 Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili:1129 Uz.Dr. Züleyha Ö.KADEHÇ‹ Uz. Dr. H. Deniz YARDIMCI Cildiye (Dermatoloji) 1974 Lüleburgaz’da do€du. Trakya Üniversitesi T›p Fakültesi mezunu ‹stanbul Üniversitesi Çapa T›p Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dal›nda ihtisas›n› tamamlad›. Avrasya Hospital’da Onkolog olarak çal›fl›yor. Evli ve iki çocuk sahibi. 1987 İstanbul Tıp Fakültesi mezunu olan Deniz YARDIMCI, Haseki Eğitim Araştırma Bölümünde Dermatolog İhtisasını tamamlayarak 1992 yılında Uzman Dermatolog ünvanını aldı, 3 yıllık mecburi hizmet görevini Niğde Devlet Hastanesinde sürdürdü. Haseki Eğitim Araştırma Hastanesinde 2011 yılına kadar çalıştı. 2011 yılından sonra istanbul 29 Mayıs Hastanesinde mesleğine devam etti, 2013 itibariyle Avrasya Hospital’de görevini sürdürmektedir. Evli 2 çocuk annesidir. Görev Saati: 09:00 - 16:00 Dahili Tel: 1105 Muayene Saatleri : 08:00 - 17:00 Dahili Tel: 1132 - 1136 Muayene Saatleri : 08:30 - 14:00 Dahili Tel: 1140 - 1136 ‹ç Hastal›klar› Radyasyon Onkoloji Muayene Saatleri: 09:00 - 16:00 Dahili Tel: 3078 - 3079 Uz.Dr. Ifl›l SOYSAL Reanimasyon ve Anestezi ‹stanbul Do€umlu. 1992 Trakya Üniversitesi T›p Fakültesi’den mezun oldu. Avrasya Hospital’da çal›fl›yor. Evli ve bir çocuk babas›. Uz. Dr. fienay SILDIR Muayene Saatleri : 08.00 - 17.00 Dahili Tel: 1119-1138 1961 yılında Denizli-Acıpayam’da doğdu. A.Ü. Tıp Fak. 1985 yılında mezun oldu. Koşuyolu Kalp ve Araştırma Hast. Kalp ve Damar Cerrahisi ihtisasını 1993 yılında tamamladı. Koşuyolu Kalp Hast. baş asistanlık görevine atandıktan sonra 1998 yılında Doçent 1999 yılında klinik şefi olarak aynı hastanede görevine devam etti. 2005 yılında başladığı Avrupa Şafak Hastanesinde K.V.C. bölüm başkanlığı görevine 2011 yılına kadar devam etti. 2011-2012 yıllarında Universal grup Çamlıca hastanesinde bölüm başkanlığı görevini yürüttü, aynı yıl profesör unvanını aldı. Ağustos 2012’den beri Avrasya Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi bölüm başkanlığı görevini yürütmektedir. Med. Onk. ve Kemoterapi Uzm. ‹ç Hastal›klar› Uz. Dr. Tülay UYANIK Reanimasyon ve Anestezi 1967 yılında İstanbul’da doğdu. 1991 yılında Uludağ Üni.mezun oldu. Uzmanlığını İst. Eğit. Araş. Hastanesinde tamamladı. 2.5 yıl Moskova’da El Cerrahisi eğitimi aldı. 2013 yılı itibariyle Avrasya Hospital’de görev yapmaktadır. Görev Saati: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1108 Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon 1947 K›br›s’ta do€du. 1972’de ‹stanbul Çapa T›p Fakültesinden mezun oldu.1978 y›l›nda Okmeydan› Hastanesinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ihtisas›n› tamamlad›. Evli ve üç çocuk annesi. Ekim 2007 tarihinden itibaren Avrasya Hospital’da FTR uzman› olarak çal›fl›yor. Prof. Dr. Esat AKINCI Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Bşk. Kalp Damar Cerrahisi Görev Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 2065 Op. Dr. Galip Arda PELEN Eskiflehir do€umlu. Marmara Üniversitesi ‹ngilizce T›p Fakültesi’nden mezun oldu. Eskiflehir Osmangazi T›p Fakültesi’nde uzmanl›€›n› tamamlad›. Uz. Dr. Meral ÖZER Reanimasyon ve Anestezi 1976 Bornova do€umlu. Ege Üniv. T›p Fakültesinden 2000 Y›l›nda mezun oldu. 2005 y›l›nda Vak›f Gureba Araflt›rma ve E€itim Hastanesinde Ortopedi ve Travmatoloji ihtisas›n› tamamlad›. Evli ve 1 çocuk babası. Halen Avrasya Hospital’da çal›fl›yor. K.B.B. Uz. Dr. M. Ali TALAY Prof. Dr. Mehmet MERİÇ Beyin ve Sinir Cerrahisi Mersin’de do€du. ‹lkokul-Lise ö€renimini Mersin’de tamamlad›. 1988 y›l›nda ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesine girdi. 1996-1999 yılları arasında aynı fakültede uzmanlık eğitimini tamamladı. 1999 yılında Avrasya Hospital’de göreve başladı. Çocuk Sa€lığı ve Hastalıkları Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1113 - 1122 1943 ‹zmit do€umlu. 1967 ‹stanbul T›p Fakültesi mezunu. 1967-72 Ayn› Fakültede Kad›n Do€um Klini€inde Uzmanl›k e€itimi. 1973-77 ‹st.T›p Fakültesi Raryoterapi Klini€inde Uzm. e€itimi. 1977-80 ayn› Fakültede Radyoterapi Klini€inde Bafl Asistanl›k. 198081 ‹nstitut Gustave-Roussy (Paris) tez çal›flmalar› 1982 Radyoterapi Doçenti 1988 y›l›nda Radyoterapi Profesörü oldu. Dahili Tel: 1017 Op. Dr. Bülent ÖZTÜRK Genel Cerrahi Onkoloji Bölümü Baflkan› Doç. Dr. Ali Rıza CENAL Op.Dr. ‹stepan SUNA Kad›n Hastalıkları ve Do€um Tüp Bebek ve Reprodüktif Endokrinoloji Prof. Dr. Gökhan TÖRE Uz.Dr.Hasan Murat DİKMEN Radyoloji 1964 yılında İstanbul’da doğdu. İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fak. bitirdikten sonra TUS sınavını kazanarak Önce Prof.Dr. Siyami Ersek ve Haydarpaşa Numune Hast.’de Radyoloji asistanı olarak çalıştı. Daha sonra tekrar TUS sınavına girdi ve Marmara Üniv. Radyodiagnostik Ana Bilim Dalın’nda ihtisas yaptı. İhtisas sonrası sırasıyla StarMar Görüntüleme Merkezi, Acıbadem İnternatinal Hospital, Memorial Hastanesi Şişli, Medikal Park Bahçelievler ve en son Özel Gaziosmanpaşa hastanelerinde 5 yıl Radyoloji uzmanı olarak görev yaptı. Ağustos 2012 tarihinde Avrasya Hospital da göreve başladı. Dt. Eylem USLU Diş Hekimi Ardahan do€umlu. 1998 y›l›nda Hacettepe Difl Hekimli€i Fakültesi mezunu. Halen Avrasya Hospital’da difl hekimi olarak görev yapmaktad›r. Muayene Saatleri: 10:00 - 18:00 Dahili Tel: 1010 - 1012 Dahili Tel: 2071 Uz. Dr. Murat ULUSOY Radyoloji 1957-İstanbul’da doğdu. 1980 İstanbul Tıp Fak. mezun oldu. 1982-1985 İstanbul Bezmi Alem Vakıf Gureba hastanesinde Radyoloji Uzmanlığı eğitimini tamamladı. 1986-2006 Sinop Atatürk Hastanesi, Taksim Hast. ve Haseki Hast. çalıştı. 2006 yılında Haseki Hast. radyoloji Klinik Şefliğinden kendi isteği ile emekli olup serbest çalışmaya başlamıştır. Haziran 2013’den itibaren Avrasya Hospital’de görev almaktadır. Görev Saati: 08:00 - 14:00 Dahili Tel: 2071 Uz. Dr. Suzan UZAN Malatya’da do€du. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Çocuk Sa€lı€ı ve Hastalıkları ihtisasını yaptı. Evli ve 2 kız çocuk annesi. 1 Aralık 2011 tarihinden itibaren Avrasya Hospital’de çalıflmaktadır. Beslenme ve Diyet Biyokimya ve Klinik Biyokimya 1988 yılında ‹ngiltere’de do€du. Baflkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü mezunu. Yüksek lisans e€itimini ‹ngiltere’de Chester Üniversitesinde tamamladı. fiubat 2012 tarihinden itibaren Avrasya Hospital’de Beslenme ve Diyet Uzmanı olarak çalıflmaktadır. 1968 y›l›nda Kocaeli’de do€du. 1991 y›l›nda ‹st. Üniv. Cerrahpafla T›p Fakültesi’nden T›p Doktoru olarak mezun oldu. 1998 y›l›nda ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi’nde Biyokimya ve Klinik Biyokimya ihtisas›n› tamamlad›. Evli ve bir çocuk annesi. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1013 Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1126 Görev Saatleri: 09:00 - 17:00 Dahili Tel: 2044 Uz. Dr. Nilgün DEM‹RBA⁄ Patoloji 1963 y›l›nda Bolu’da do€du. 1986 y›l›nda Ege Üniversitesi T›p Fakültesinden mezun oldu. Uzmanl›k e€itimini Haseki E€itim ve Araflt›rma Hastanesi’nde tamamlad›. Avrasya Hospital’da Patoloji Uzman› olarak görev yapmaktad›r. Evli ve iki çocuk annesi. Görev Saatleri : 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 2047 Uz. Dr. Melek fiALCIO⁄LU Mikrobiyoloji 1960 y›l›nda Antalya’da do€du. 31.01.1984 tarihinde fakülteden mezun oldu. 1992 tarihinde uzmanl›k e€itimini tamamlad›. ‹stanbul Üniversitesi Çocuk Sa€l›€› Enstitüsü ve ‹stanbul T›p Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dal›’nda uzman olarak görev yapt›. May›s 2008’den itibaren hastanemizde görev yapmaktad›r. 22 23 Op. Dr. Mehmet KOÇ Kadın Hastalıkları ve Doğum Op. Dr. Mehmet KOÇ Kadın Hastalıkları ve Doğum ENDOMETRİOZİS (ÇİKOLATA KİSTİ) Genetik yatkınlık ve bağışıklık sistemi bozukluklarıda tespit edilmiştir. Endometriozis oluşan hastaların bağışıklık sistemlerinde de düzensizlik olup bu probleme bağlı olarak hem endometriozisin gelişimi hemde gebelik oluşumunu etkilemektedir. Tanı: Şikayetlerin değişken olması ve Hiçbir bulgunun Endometriozise özgü olmaması nedeni ile tanı zordur. Şüpheli durumlar da Laparoskopi ile endometriozis odaklarının görülmesi ve alınan parçaların patalojik incelenmesi ile kesin tanı konulabilir. Hikaye: Kadınlık hormonu Estrojene bağlı bir hastalık olan endometriozis en sık 2530 yaş arası görülür. İnfertilite (kısırlık), dismenore (ağrılı adet), disparoni (ağrılı cinsel ilişki) ve pelvik ağrısı olan hastalarda endometriozis akla gelmelidir. En sık şikayetler: Kronik Pelvik Ağrı(%30-50) Dismenore(%60-80) Disparuni(%25-40) İnfertilite(%30-40) Tanı Yöntemleri: D Op. Dr. Mehmet KOÇ Kadın Hastalıkları ve Doğum Tüp Bebek ve Reprodüktif Endokrinoloji 05.07.1972 yılında Kırşehirde doğdu.1996 yılında Atatürk Üniv. Tıp Fak. bitirdi. Kadın Hast. ve Doğum uzmanlığı eğitimini Şişli Etfal E.A. hastanesinde yaptıktan sonra 2003-2007 özel bir sağlık kuruluşunda çalıştı. 2007 yılında İ.Ü. Çapa Tıp Fak. Perinatoloji (2. Düzey USG eğitimi aldı. 2008 yılında yurtdışında Laparaskopi(kapalı ameliyat) eğitimi aldı.2008 Kasım ayından itibaren hastanemizde çalışmaktadır. 2009-2010 yılları arasında İ.Ü. Çapa Tıp Fak. Yard. Üreme Teknikleri Merkezinden Tüp Bebek eğitimi almıştır.Tüp bebek uzmanlığını İ.Ü. Çapa Tıp Fak. 2010 yılında aldı. Yurt içi ve yurt dışında bir çok kongreye katıldı. Evli ve 1 çocuk babası. Muayene saatleri:08:00-18:00 Dahili Tel: 1114 24 ismenore (ağrılı adet), kronik pelvik ağrı, infertilite (kısırlık), disparoni (ağrılı cinsel ilişki) gibi cinsel ve sosyal problemlere yol açan bir hastalıktır. Estrojen bağımlı bir hastalık olup menapoz sonrası görülmez gebelik hastalığın şiddetini azaltır. Yumurtalıklar -tüpler-karın içi zarını etkileyebilir yaygınlığına bağlı olarak evrelenir. Minimal-Hafif- Orta ve Şiddetli olarak dörde ayrılır. Sıklık: Üreme çağındaki kadınların %1-2 sinde görülür, İnfertil (kısırlık) kadınlarında bu oran 20 kat artmıştır, geçmeyen kasık ağrısı ve ağrılı adet olan hastaların %40 ında sebeb endometriozisdir. Oluşumu: Nasıl oluştuğu kesin olmayıp en çok kabul edilen görüş adet kanının gerisin geriye akması sonucu oluştuğudur. Ancak bunun dışında da görüşler vardır. Tek başına tanı koydurabilecek bir yöntem yoktur. Muayene esnasında hiç bulgu vermeyebilir. Vaginal Ultrasonografi yararlı olabilir. (Endometrioma (Çikolata Kisti) görülebilir. Şüphe duyulan hastaya yapılacak laparaskopi ve patalojik inceleme ile tanı konulabilir. Tedavi: A. Ağrıya yönelik tedavi B. İnfertilite (Kısırlık) tedavisi Ağrıya yönelik tedavi: 1. Bekleme tedavisi: Çok ciddi şikayeti olmayan, menopoz dönemine yakın, tesadüfen saptanmış hastalarda tedavi vermeden beklenebilir. 2.Medikal tedavi: Amaç adet görmeyi engellemek veya adet miktarını azaltmaktır.Ensık uygulanan ve genellikle iyi sonuç alınan tedavi Doğum kontrol ilaçları ile birlikte (doğum kontrol hapı kesintili veya ara vermeksizin kullanılabilir.) ağrı kesicilerin kullanılmasıdır. Doğum kontrol hapları dışında adetleri kesmeye yönelik diğer ilaçlar tedaviye yanıt alınamaması durumunda düşünülmelidir. 3.Cerrahi tedavi: İlaç tedavasine cevap vermeyen hastalarda Ya da şikayetlerin çok fazla olduğu olgularda, çok büyük endometrioma (çikolata kisti) varlığında cerrahi tedavi düşünülür. Eğer çocuk sayısı tamamlanmış ve gebelik isteği yoksa rahim ve yumurtalıklar alınabilir. Gebelik isteği olan genç yaştaki hastalarda ise yapışıklıklar düzeltilir, varsa kistler çıkarılabilir.Ameliyat öncesi 3 ay ve ameliyat sonrası 3 ay adet görmeyi engelleyici ilaç kullanımı cerrahinin başarısını artırır. Endometriozis ve İnfertilite tedavisi İleri derecede yaygın endometriozisde kısırlık sebebi oluşan yapışıklıklar ve normal anatomik yapının bozulması iken hafif endometriozisde tam nedeni ortaya konulamasa da salgılanan bazı maddelerdir. Endometriozis sperm yumurta döllenmesini,büyümesini ve rahme yerleşmesini olumsuz etkiler.Düşük olasılığını artırır. 1.Hormon Tedavisi: Hormonlarla adet görülmesinin engellenmesi teorik olarak başarılı gözüksede gebelik oranlarını çok artırmamaktadır. Ancak aşılama ve özellikle tüp bebek planlanıyorsa tedavi öncesi ilaç kullanımı başarıyı artırmaktadır. 2.Cerrahi Tedavi: Başarısı tartışmalıdır.Ancak güncel yaklaşım eğer Laparaskopi esnasında Endometiozis odakları saptanmış orta dereceli vakalarda odakların yakılması gebelik oranlarını artırmaktadır.Eğer tüplerde ve karın içi yaygın yapışıklık varsa Tüp bebek tedavisi planlanmalıdır. İnfertilite tedavisinde öncelikle yumurtaların uyarılması gerekiyorsa buna aşılama eklenebilir. Eğer bu tedavi başarısız olursa da Tüp bebek tedavis düşünülmelidir. Tüp bebek tedavisi öncesi hormonlarla adet kesilmesi başarı şansını artırır. 25 Uz. Dr. Ali VARDAR İç Hastalıkları Uz. Dr. Ali VARDAR İç Hastalıkları Gebelikte Şeker Hastalığı (Hamilelikte) (Gebeliğe Bağlı Şeker Hastalığı, Diyabet) Hamileliğe Bağlı Şeker Hastalığı (Gestasyonel Diabets mellitus) Uz. Dr. Ali VARDAR İç Hastalıkları 1963 ‹zmir do€umlu. 1987 y›l›nda GATA T›p Fakültesi’nden mezun oldu. 1990 – 1994 aras› Gata Haydarpafla E€itim Hastanesi’nde ‹ç hastal›klar› ihtisas›n› yapt›. 1994–2007 y›llar› aras› Deniz Kuvvetlerinin çeflitli hastanelerinde klinik flefli€i yapt›. 2008 y›l›ndan itibaren Avrasya Hospital’da ‹ç hastal›klar› uzman› olarak çal›flmaktad›r. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1016 Ş eker hastalığı (diyabet) kanda yüksek şeker düzeylerine neden olan bir durumdur. Bazı kadınlarda gebe kalmadan önce diyabet mevcuttur. Bazı diğer kadınlarda ise “gestasyonel diyabet” olarak adlandırılan durum şeklinde gebelikte meydana gelir. Her 200 gebelikten birinde pregestasyonel DM (gebelik öncesi diabet) olduğu, Ek olarak her 200 gebe kadından 5’inde gestasyonel DM (gebelik seyri sırasında diabet) geliştiği tahmin edilmektedir. Eğer gebe kalmadan önce diyabetiniz var ise, gebelik süresince kan şeker düzeyinizi kontrol altında tutabilmeniz öncekine nazaran daha zor bir hale gelebilir. İnsülin dozunuzu değiştirmeniz gerekebilir. Eğer gebelik öncesinde veya gebelik süresince diyabet tedavi edilmezse şu problemler ortaya çıkabilir: - Kanınızdaki yüksek şeker düzeyleri, bebeğin çok irileşmesine neden olabilir. İri bebeklerde, doğum öncesinde ve sırasında daha çok problem ortaya çıkma riski vardır. İri bebeklerde sezaryen gerekme riski daha yüksektir. Ayrıca doğum sırasında omuz takılması, doğum travması, doğum eyleminin uzaması da iri bebeğe ait risklerdir. - Gebelikte önce başlayan diyabetik hastalarda bebekte bazı anomalilerin görülme riski artar. Kadınım Sağlıklıyım Ancak gebelikte başlayan gestasyonel diyabet (GDM) bebekte anomalilere neden olmaz veya çok hafif ilgili olabileceği konusunda şüpheli araştırmalar vardır. - Gebelik esnasında, “pre-eklampsi” olarak adlandırılan yüksek tansiyonunuz olabilir ve bu durum sizde veya bebekte sorunlara yol açabilir. - Erken doğum eyleminiz olabilir (gebeliğin 37. haftası sonlanmadan önce) veya bebeğin erken doğurtulmasını gerektiren durumlar ortaya çıkabilir. - Bebeğin doğumunu takiben, “hipoglisemi” olarak adlandırılan kan şeker düzeyinde düşüklük olabilir. - Bebeğin doğumunu takiben, akciğerleri tam gelişemediği için solunum problemleri ortaya çıkabilir. - Ani bebek ölümü meydana gelebilir - Doğumdan sonra RDS (bebekte akciğer yani solunum) sıkıntısı gelişebilir - Doğumdan sonra bebekte hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü) ve biluribin yüksekliği, polisitemi (bebekte kan hücrelerinin fazlalığı) gelişebilir Eğer gebelik öncesinde ve süresince doğru bir tedavi alıyor ve düzenli kontrollerinizi yaptırıyorsanız, sağlıklı bir bebek doğurabilme şansınız yüksektir. Belirtiler: Pek çok gebe kadın diyabetin belirtilerini fark etmemektedir. Bu durum tahlillerle anlaşılmaktadır ancak susuzluk hissi, kilo kaybı, çok fazla yemek yemek, çok fazla miktarda idrar yapmak, yorgunluk gibi belirtiler olabilir. Diyabeti olan bir kadın gebe kalırsa, gebelik esnasında hastalığın kontrolünün zorlaşacağını ve daha kötüleşebileceğini bilmelidir. 26 Tanı (Teşhis): Tanı için Oral Glikoz Tolerans Testi denilen testler yapılır. 24-28. gebelik haftasında bütün gebelere tarama amaçlı 50 gr. glukoz testi yapılır. 50 gram glukoz yükleme testi sadece tarama testidir kesin olarak diyabet tanısı koydurmaz. 50 gram glukoz testi değeri 140’dan yüksek çıkanlara 100 gram glukoz tolerans testi yapılır. 100 gram glikoz testinin sonucuna göre diabet tanısı koyulabilir. Tedavi: Gestasyonel diyabet tedavisi için bazen diyet yeterli olur. Diyet yeterli olmadığı zaman ise insülin tedavisine geçilir. Tablet şeklindeki şeker düşürücü ilaçlar gebelikte şimdiki kesin bilgilere kullanılamazlar. Bu konuda çalışmalar devam etmektedir. Bazı ilaçların kullanılabileceği bildirilmiştir. Gebelik Diyabetinde insülin kullanımı ayrıntıları aşağıdadır.. Doğum nasıl ve ne zaman olmalı? Diyabetik gebelerde doğum eğer başka bir anormallik yoksa, sezaryen gerektirecek başka bir durum yoksa normal doğum şeklinde ve normal zamanında yaptırılır. Ancak genellikle (özellikle insülin kullananlarda) 40 haftayı geçmeden doğum planlanır. İri bebek yada anne kemik yapısının uygunsuzluğu gibi durumlarda sezaryen gerekebilir. Doğumdan sonra diabet devam eder mi? Çoğu kadında bebeğin doğumunu takiben bu durum geçer. Gebeliklerinde gestasyonel diyabet tanısı konmuş annelere doğumdan 6 hafta sonra 75 gram glukozla OGTT (şeker yükleme testi) uygulanır. Bu testle şeker hastalığının devam edip etmediği öğrenilir. Bu test normal çıksa bile annenin sonraki gebeliklerinde ya da hayatının ileriki dönemlerinde şeker hastalığına yakalanma riskinin diğer insanlara göre daha fazladır. Gebelik öncesinde diyabeti olanlar doğumdan sonra gebelik öncesindeki durumlarına tekrar döneceklerdir muhtemelen. İleriki yıllarda çocukta diabet gelişme riski var mı?: - Diabetik anneden doğan çocuklarda diabetik olmayan anne çocuklarına göre ileride Tip 2 diabet ve gebelikte (gestasyonel) diabet gelişme riski 20 kat artmıştır. - Gebe iken diabetli olan annenin çocuklarında diabet gelişme riski %33’tür GESTASYONEL DİYABET (HAMİLELİK ŞEKERİ) VE İNSÜLİN TEDAVİSİ Gestasyonel diyabet saptanan anne adayının tedavisinde genellikle öncelikle diyet uygulanır. Uygulanan diyete rağmen kan şekeri (açlık ve tokluk glukoz) değerleri hedeflenen seviyeye indirile- 27 Uz. Dr. Ali VARDAR İç Hastalıkları Op. Dr. Nurcan DALAN Kadın Hastalıkları ve Doğum Gebelikte Beslenme Op. Dr. Nurcan DALAN Kadın Hastalıkları ve Doğum 1967’de Tekirda€’da do€du. ‹lk ve orta e€itimini Tekirda€ fiarköy’de tamamlad›. Lise e€itimini Kandilli K›z Lisesinde, T›p e€itimini de Uluda€ Ün. T›p Fak. tamamlad›. Uzmanl›k e€itimini Osmangazi Üniversitesi’nde tamamlad›. Lüleburgaz SSK ve K›rklareli SSK Hast. 7 y›l görev yapt› Halen Avrasya Hospital’da Kad›n Hast. ve Do€um Uzman› olarak görev yapmakta ... Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1128 - 1136 te hipertansiyon, diyabet, ödem, bel ağrısı, gebelik öncesi ve sonrası idrar kaçırma, aşırı cilt çatlaklarına neden olabilir, hareket kısıtlılığına bağlı eklem sorunları, en kötüsü de sezaryen doğumlara yol açabilir. Hamilelik sırasında şeker hastalığı (diyabet) gelişen annelerin doğum sonrası düzenli ve uzun süreli emzirme için teşvik edilmeleri çok önemlidir. Çünkü doğum sonrası bebeğini emziren annelerde ileriki yıllarda tip 2 diyabet gelişme riski azalmaktadır ve gecikmektedir. mezse sıklıkla tedaviye insülin (insülin iğnesi, insülin ilacı) eklenir. GDM (gebeliğe bağlı şeker hastalığı) saptanan hastaların yaklaşık %15’inde insulin tedavisine ihtiyaç duyulmaktadır, kalan kısım ile normal kan şekeri değerlerini sağlayabilmektedir. Hamilelikte insülin tedavisi: İnsülin tedavisinde uygulanan doz hastadan hastaya ve ülkeler, ırklar arasında bir miktar değişiklik gösterebilmektedir. Obezite seviyesi, etnik ve genetik karakterler bu değişiklikte rol almaktadır. Hastanın kilosuna göre hesaplanan günlük insülin dozu belli aralıklarla paylaştırılarak uygulanır. İkiz gebeliklerde genellikle 2 kat fazla ünsülin dozu kullanılması gerekebilir. İnsülin nasıl kullanılır? - Açlık glukoz seviyesi yüksek olduğu için insülin tedavisine gerek duyuluyorsa genellikle yatmadan önce ve kahvaltı öncesi NPH insülin (orta etkili insülin) uygulanır. 28 Açlık kan şekeri yüksekliği GDM hastalarının yaklaşık %15’inde yüksek saptanır sadece. - Tokluk kan şekerleri seviyesinde de yükseklik varsa kısa etkisi insülinler yemekten hemen önce uygulanır. Bu uygulamalar standart değildir, klinikler arasında farklı uygulamalar olabilmektedir. İnsülin cilt altına enjekte edilerek kullanılır. Hastalar doktorlarının tariflerine uygun şekil ve dozda kendi kendilerine uygulayabilirler. Genellikle karın bölgesi ve bacak ön kısmından cilt altına uygulanır. Gebelikte insülin kullanmak zararlı mı? İnsülin gebelikte B kategorisinde bir ilaç olarak güvenle kullanılan ilaçlar arasındadır. İnsülinin bebek üzerine zararlı etkileri yoktur, tersine gerektiği hallerde insülin kullanmamak hiperglisemiye (yüksek glikoz seviyeleri) neden olarak bebekte konjenital anomali ve makrozomi gibi riskleri arttırmaktadır. Ç ocuğun gelişimi anne karnından itibaren başlar. Hatta bugün gebe kalınan bebeği oluşturan yumurta 3 ay öncesinden hazırlanmaya başlar ve 3 ay sonra döllenme olur. Bu yüzden planlı gebelikler bebek sağlığı için çok önemlidir. Hayatımızın düzenini, yediğimiz içtiğimiz besinleri gebe kalmadan düzeltirsek, zararlı rafine katkı maddesi içerenleri hayatımızdan çıkarırsak daha sağlıklı bireyler dünyaya getiririz. En az 3 ay önce zararlı alışkanlıklarımızı da hayatımızdan çıkarmalıyız. Örneğin sigara, alkol, varsa ilaç alışkanlıkları bırakılmalı. Folik asit, bölgede eksiklik varsa ıyot preparatları başlanmalı gebelik süresincede kullanmaya devam etmeli. Beslenmemizde kola hazır meyve suları, hazır çorbalar salam-sosis-sucuk, turfanda meyve-sebzeler, aşırı çay kahve yani katkı maddesi içeren rafine sağlıksız hiçbir şey yer almamalı. Bebeğin yapı taşlarını oluşturan besinler annenin sindirim yolundan gelir. Yani ne ile beslenirsek bebeğimiz onlardan oluşur, sağlıksız ve dengesiz beslenme sağlıksız bireyler oluşturur. çocuğunuzun büyümesi, bedensel ve zihinsel yönden gelişimi için, gebelik döneminde yeterli ve dengeli beslenmeniz için önemlidir, aksi taktirde ölü doğum, erken doğum, düşük, düşük kilolu bebek, bedensel ve zihinsel özürlü çocuk, anne de kansızlık, kemiklerde zayıflık vs görülebilir. Doğal taze ve bol çeşitli besinler almalısınız. Öğün sayısını arttırılmalı, ancak öğündeki miktarı azaltılmalısınız, tuz alımını çok azaltmalı mümkün olduğu kadar az tuzlu yemelisiniz. Bol su tüketmeli ve iyi kaynatılmış süt içmelisiniz meyve suyunu değil meyvenin kendisini yemelisiniz. Lifli yiyecekler; bulgur, mevsim meyveleri, tam buğday unlu ekmek gibi besinler ana beslenmenizi oluşturmalı: günde 3 su bardağı süt, 2-3 kibrit kutusu kadar peynir ,6-7 adet zeytin, haftada 3-4 gün yumurta, günde 4-6 yemek kaşığı makarna veya bulgur pilavı , 1-2 kase çorba, 2-4 orta dilim tam tahıllı ekmek. 2-4 köfte kadar balık, tavuk, kırmızı et, 3-4 porsiyon meyve , 1-2 çiğ veya pişmiş sebze, 4 yemek kaşığı kadar zeytin yağ veya tereyağı (yemeklerin içinde) , 10-15 adet fındık, badem, veya 2 adet ceviz çok güzel bir beslenme şeklidir ve kilo kontrolünü de çok güzel sağlar. Sağlıklı bebek çok kilo almakla olmaz, aşırı kilo gebelik- Gebeliğin ilk aylarında bazen bulantı ve kusmalar olabilir. Bu dönemde beslenme de özellik arzeder. Bulantılar geçene kadar az az tuzlu ve kuru şeyler yemek gerekebilir, bu dönemde daha çok, ekmek, kraker, bisküvi, kuru pasta, makarna, haşlama patates, yoğurt, ayran içebilirse süt, az miktarda açık çay, peynir, zeytin, yenebilirse yumurta, her çeşit meyve, limon, haşlanmış-ızgara-fırında pişmiş her türlü kırmızı et, derisi çıkarılmış tavuk,yağsız balık,sade kek, muhallebi,sütlaç,kabak tatlısı. Sağlıklı bebekler sağlıklı annelerden doğar siz sağlıklı olursanız gebeliğinizde doğumunuzda o kadar sorunsuz ve rahat geçer, bebeğinizde sağlıklı mutlu ve huzurlu bir birey olarak dünyaya gelir. Dünyada en değerli varlık olan çocuklarımız için sağlıklı beslenmeli daha ona anne karnındayken hayata 1-0 önde başlamasına yardımcı olmalıyız. 29 Op. Dr. Bülent ÖZTÜRK Genel Cerrahi Op. Dr. Bülent ÖZTÜRK Genel Cerrahi Meme Kanseri Meme Kanserini çok daha erken yakalayabilirlerdi. Önerilenler : Meme – Over kanseri sendromlu aileye üye bir kişi • 18 yaşından itibaren aylık kendi kendini muayene yapmalı • 25 yaşından itibaren yarı yılda bir klinik muayeneden geçmeli • 25 yaşında veya hastalığın görüldüğü aile bireyinin hastalığının başladığı yaştan 10 yıl önce mamografiye başlamalıdır. Meme Kistleri ve Tümör İlişkisi Op. Dr. Bülent ÖZTÜRK Genel Cerrahi 1974 Razgart’da do€du. 1997 y›l›nda ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi’nden mezun oldu. Aral›k 2002’de Haseki Araflt›rma ve E€itim Hastanesi’nde Genel Cerrahi ‹htisas›n› tamamlad›. Avrasya Hospital’da Genel Cerrahi Uzman› olarak çal›flmakta. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 2053 - 2051 Kadınım Sağlıklıyım D ergimizin bu sayısında ; son yıllarda birçok ünlü isminde bu hastalığa yakalanması ile adını sıkça duyar olduğumuz,bazı hastalarımın ifadesi ile ‘’grip gibi oldu doktor bey’’ cümlesinden de anlaşılacağı gibi sıklığı artan MEME KANSERİ’ne yönelik bir yazı planladık. Kadınlar arasında yaygın olan 4 (dört) kanser: MEME RAHİM AĞZI AKCİĞER KOLOREKTAL (kalın barsak) kanserleridir. Meme kanseri tek başına kadınlarda %32 oranda kanserden sorumludur. Kanser 40-79 yaşlarındaki kadınlarda en yaygın ölüm nedeni olarak görülmektedir.meme kanserleri tek başlarına 40-49 yaşlarında en yaygın ölüm nedenidir. Meme kanseri 20 yaş altında çok nadirdir ve 30 yaşın altında kadınlarda meme kanser toplam hastaların %2’sinden azını oluşturur. Hastalığın sıklığı: • 40 yaşta 93’de 1’e • 50 yaşta 50’de 1’e • 60 yaşta 24’de 1’e 30 • 70 yaşta 14’de 1’e • 80 yaşta 10’da 1’e yükselir. Meme kontrol ve meme muayenesine gelen birçok hastada USG’de FİBROKİSTİK DEĞİŞİKLİKLER saptanır. Hastaların sıklıkla sorduğu soru: Meme kanseri ile ilişkisi var mı? Bu soruya açıklık getirelim. Fibrokistik değişiklikler proliferatif ve nonproliferatif durumları içeren histolojik değişiklikler grubundan oluşmaktadır. Meme kanseri görülme riski fazla olan kadınlar spesimenleri proliferatif değişiklikler gösterenlerden oluşur. Non proliferatif değişiklikler önemli ölçüde meme kanseri riskini arttırmaktadır. Meme Kanseri için Risk Faktörleri • Birinci derece akrabasında (anneler, kız kardeşler ve kızlar) meme kanseri olanlarda 2-3 kat artmış riski vardır. Uzak akrabalarda meme kanseri olanlarda risk düşer. Çok sayıda etkilenmiş üyesi olan ailelerde özellikler her iki memede birden kanser ve menepoz öncesi erken yaşta başlangıçlı kanserlerde birinci de- rece akrabalarda mutlak risk %50 ‘ye varmaktadır. • Kadınların hayatları süresince östrojene maruz kaldıkları süre onların meme kanseri olma riskini arttırır ki bunlar : • 12 yaşından önce ilk adet olması • İlk doğumu 30 yaşından sonra yapmak • Doğurmamış olmak • Menepozun 55 yaşın sonrasına kalmasıdır. • Hastalarımızca sık sorulan bir konu da : Doğum kontrol hapları yada menepoz sonrası hormon replasman tedavisinin meme kanseri riskini arttırıp arttırmadığıdır. Yapılan bilimsel çalışmalarda 35-60 yaş arası oral kontraseptif (doğum kontrol hapı) kullananlarda meme kanseri görülme riski artmadığı saptanmıştır. Menepoz sonrası semptomları düzeltmek amacıyla 5 yıldan az süre ile östrojen ve progesteron şeklinde hormon replasman tedavisi önerilmektedir. Geçtiğimiz ay içerisinde iki meme kanserli hastamda da aynı üzücü durumu saptadım. Her ikisi de annelerinin de meme kanseri olduğunu ifade ettiler. Oysa yakın takip ve öncelikli davranarak Her 14 bayandan birinde memede kist gelişmektedir ve bu kistlerin %50’si birden çok sayıdadır veya tekrarlayandır. Birçok bayanda ilk kist formasyonu 35 yaşından sonra ortaya çıkmaktadır ve nadiren 25 yaşından önce ortaya çıkar. Yapılan bir araştırmada 3000 kist aspire edilmiş(iğne ile içindeki sıvı boşaltılıp patolojik incelenmiş) sadece 3’ünün (%0.1) kanser olduğu raporlanmıştır. Kistik hastalığı olan bayanlar için kanser gelişme riski ile ilişkili olarak küçük veya mikroskobik kisti olan bayanlarda artmış kanser riskini gösteren hiçbir çalışma mevcut değildir. muayenesinde yada rastlantısal olarak saptanmasıyla bulunur. Bir ayna karşısında kendisini muayene edip, her iki meme arasında fark, anormallik daha önce olmayıp yeni oluşan bir sertlik var mı? koltukaltlarında sertlik, hassasiyet var mı? kolların başın üzerine kaldırılarak meme derisinde çekilme, çökme var mı kontrol edilmelidir. En ufak şüphede mutlaka, hiçbir şey olmasa da arada klinik muayeneye gidilmeli, Meme kanserleri genellikle ağrısız ve sert bir kitle olarak ele gelir. Meme kanseri özellikle erken yakalanan Meme Kanseri ÖLÜMCÜL DEĞİLDİR. Tüm dünyada kurulan vakıflar yapılan bağışlar ile en çok araştırılan tedavisinde sürekli yenilikler bulunan kanser türlerindendir. MEMEDE KİTLEYE YAKLAŞIM Meme kanserinden başka meme sıklıkla görülen iyi huylu dediğimiz kitle ve lezyonlarda sık görülür. • Basit Kist • Fibrokistik hastalık (çok sayıda kistler) • Fibroadenom • Duktal ektazi • Yağ nekrozu • Meme apsesi • Galaktosel gibi lezyonlar sık görülenlerdir. TEŞHİS Klinik muayene Gözle muayene (inspection) : Memelerde asimetrik büyüklük farkı, deride renk değişikliği, portakal kabuğu görünümü, kabarıklık, çöküntü, açık yara, meme başında çekilme, akıntı gibi görüntüler önemlidir. Elle Muayene (palpasyon) : Meme dokusu saat 12 istikametinden Memede Fibroadenom – Kanser ilişkisi Fibroadenom kanserden sonra memede görülen ikinci en sık sert kitledir. 30 yaşından küçük olan bayanlarda görülen en sık tümördür. Bening (iyi huylu) bir tümördür.her ne kadar fibroadenomlar malign (kötü huylu) potansiyeli olmayan tümörler olarak düşünülselerde epitelyumyal elemanlar memenin herhangi bir yerinde olduğu gibi buradada neoplazi riski taşıyorlar. Daha önce fibroadenom tedavisi görmüş bayanlarda ılımlı derecede meme kanseri riski bulunduğu bildirilmiş ve büyüklük olarak bu risk normal popülasyondan iki kat daha fazladır. KADINLARIN KENDİ KENDİNİ MUAYENESİ VE ERKEN TEŞHİS Kadınların kendilerini her ay düzenli olarak muayene etmesi çok çok önemli bir husustur. Genellikle meme kanserlerinin %75’i kitle nedeni ile saptanır ve bunların % 75’i hastanın kendini düzenli 31 Op. Dr. Bülent ÖZTÜRK Genel Cerrahi Op. Dr. Tamer SÖZEN Kadın Hastalıkları ve Doğum Yumurtalık (Over) Kanseri başlanarak saat yönünde, elin 3-4 parmağıyla meme dokusu göğüs kafesi üzerinde sıkıştırılarak yapılır. Her iki memenin tüm alanları, meme başı ve koltuk altları iyice muayene edilir. Şüpheli lezyon bulunmuş ve yeni fark ediliyorsa muayene daha titizlikle yapılır. Sert düzensiz kitleler kanseri düşündürür. Benign kitleler daha hareketli, çevreye fiske değil, ağrılı değil (inflamatuar kanser hariç) Sessiz ve Derinden K Ancak tanı; radyolojik, ultrasonik görüntüler sonrası yapılan biopsiler ve patolojik incelemelerle konur. RADYOLOJİK İNCELEME Mamografi: Önemli bir tanı aracıdır. Düzensiz kenarlı spiküler uzantıları olan, opasite artışı olan veya küme oluşturmuş, küme şeklindeki mikrokalsifikasyon içeren lezyonlar kanser düşündürür. Ultrasonografi: Kolay uygulanması hastanın daha kolay kabullenmesi pek çok merkezde yapılabilmesi yönünden sık başvurulan bir tetkik şeklidir. Tespit edilen kitlenin iç yapısı konturları, boyutları, kistik veya solid oluşu hakkında daha net bilgi verir. 5-10mm’lik lezyonlar tespit edilebilir. Mikrokalsifikasyonlar gözden kaçabilir. Doppler ultrasonografi yapılarak lezyon detaylı incelenebilir. USG ile iğne aspirasyon biopsisi, kist boşaltılması yapılabilir. Daha fazla doku parçası alınarak patolojik tetkik yapılır. Doğru tanı oranı İ.İ.A.S.’e göre fazladır. Burada meme koruyucu ameliyatlar tercih edilir. Koltukaltı diseksiyonu genellikle gerekebilir. İnsizyonal Biopsi Meme MR: Büyük tümör veya inoperabl tümörlerden bistürü ile kısmı patolojik tetkik için bir parça alınmasıdır. Kesin patolojik teşhis sağlanır. Evre 2-3 ve evre 3A.B olan koltuk altı lenf bezlerine sıçramış meme Ca’larda mastektomi ve aksiler küraj yapılması uygundur. Özellikle dinamik meme MR incelemeleri, kritik lezyonların daha iyi tanımlanmasını sağlıyabilmekte, lezyonun benign veya malign olma olasılığı hakkında yazılım ve grafiklerle daha ileri fikir verebilmektedir. HİSTOPATOLOJİK İNCELEME Meme kanserinin kesin teşhis yöntemidir. İ.İ.A.S. (İnce İğne Aspirasyon Siotolojisi) Palpe denilen kitle veya USG eşliğinde tespit edilen kitleden iğne ve injektörle hücreler aspire edilir Patolog tarafından sitolojik inceleme yapılır. Tru-cut Biopsi 32 Kitlenin damarının çıkarılması ve patolojik kesin teşhis için yapılır. Uzak metastaz yapmış başka organlara sıçramış vakalarda palyatif dediğimiz geçici rahatlık sağlayacak ameliyatlar yapılır. Frozen Section: Radyoterapi (Işın Tedavisi): TEDAVİ Genellikle ameliyat sonrası uygulanır. Bölgesel nüks veya yayılıma karşı koruyucu olarak kullanılır. İlerlemiş vakalarda tümörü küçültmek veya metastatik lezyonu durdurmak amacıyla yapılmaktadır. Cerrahi Tedavi: Kemoterapi (İlaçla Tedavi): Eksizyonel Biopsi: Ameliyat esnasında, kitlenin tamamının alınması veya bir parça alınarak yapılan kesin patolojik tanı için yapılan bir işlemdir. Özellikle Evre 1-2 döneminde yani tümör henüz doku dışına taşmamışsa kesin tedavi cerrahidir. Erken teşhis ve tedavi hayat kurtarır. Kanser tedavisinde kullanılan, kanserin ilerlemesini durduran bunun için kullanılan ilaçlarla yapılan tedavidir. adınlarla erkekleri ayıran ve fiziksel görünümlerindeki farkları yapan temel unsur kromozomlardır. Kadınlar 46xx, erkekler ise 46xy kromozom yapısındadırlar. Görünümdeki fark ise hormonlarla oluşur. Kadınların hormonu östrojen, erkeklerinki ise testesterondur. Östrojen hormonunun çok büyük bir bölümü yumurtalıkta üretilir. Kadın genital organları arasında uterus (rahim ) daha büyük olmasına rağmen üreme dahil mensturasyon (adet) ve seksüel aktivitenin sorumlusu overler (yumurtalık) dir. Bu küçük ama fonksiyonları büyük organ vücudumuzdaki pek çok organ gibi 2 adettir ve rahmin (uterus) iki tarafında yer alır. Tuba (tüp)larla uterus (rahim) ile bağlantı kurar. Yumurtalıklar üreme çağındaki (15-45 yaş) kadınlarda her adet periyodunun hemen hemen ortasında (genellikle 14.gün) çoğu kez 1 nadiren 2 adet yumurta üretirler. Bu yumurta tüp tarafından tutulup döllenir ve oluşan embriyo (cenin) bölünerek büyür ve 3-4 gün süren bir yolculukla rahime ulaşır. Sonra da 282 günlük bir dönemi rahimde geçirerek doğuma hazır hale gelir. saptanırlar. Bir bölümü (kister) oral kontraseptiplerle (doğum kontrol hapları) yok olurlar. Diğerleri şikayete neden oluyor ya da çok büyüklerse ameliyatla alınırlar. Ameliyatlar yumurtalık alınmadan ve zarar görmeden kapalı ya da açık operasyonlar şeklinde yapılır. Yumurtalığın hem selim (iyi huylu) hem de malign (kötü huylu) tümörleri vardır. Selim tümörler daha genç yaşta görülür. Kist adını da alırlar. Çoğu kez belirti vermezler. Genel jinekolojik kontrollerdeki muayene ya da ultrason ile Hastalar karın ağrısı, şişkinlik, idrar ve büyük abdest yapmada sorunlarla doktora başvururlar. Bu noktada cerrahi tedavi ya da kemoterapi ve radyoterapi hastalığı iyileştirmede yetersiz kalabilir. Son yıllardaki onkolojik (kanser bilimi) Belirti verenler ise adet gecikmesi, kasık ve karın ağrısı, şişkinlik ya da adet düzensizlikleri şikayetlerine neden olurlar. Malign (kötü huylu) over tümörleri ise çoğu olguda SESSİZ VE DERİNDEN gelişir büyür ve geç bulgu verirler. Tümör over dokusundan (merkezi ya da kapsülü) gelişir. Over (yumurtalık) karın boşluğunda bir organ olduğu için tümör hücreleri kapsülü aşarlarsa karın zarına ve barsak yüzeyleri ile mesane üstüne dökülür ve orada yerleşirler. Bir süre sonra ascites (asit) adı verilen şeffaf sarımsı sıvı üretirler. Bu sıvı miktarı yavaş ya da hızlı bir şekilde artar. Oluşan kitleler büyümeye başlar. Bu noktada artık tümör iyice yayılmış durumdadır. Karaciğere kadar bile ulaşıp orada da yerleşebilirler. Bu boyuta gelmiş hastalık da artık belirti vermeye başlar. Op. Dr. Tamer SÖZEN Kadın Hastalıkları ve Doğum ‹stanbul’da do€du. 1991 y›l›nda ‹stanbul T›p Fakültesinden mezun oldu. 1992-1996 y›l›nda ‹st. T›p Fak. Kad›n Hast. Do€um Ana Bilim Dal›’nda ihtisas yapt›. Bir y›l süreyle Alman Hastanesi’ne ba€l› olarak çal›flt›. 2000 y›l›ndan beri Avrasya Hospital’de görev yapmaktad›r. Evli ve 2 çocuk babas›. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1123 - 1138 gelişmeler hastalığın tedavisinde kemoterapi ve radyoterapiyi vazgeçilmez unsurlar haline getirmiştir. Başarılı bir cerrahi operasyon sonrası tamamlayıcı ilaç ve radyasyon tedavisi yüz güldürücü sonuçlar vermektedir. Tedavilerin sonrasında da hasta sürekli gözetim altında tutulmalıdır. Takiplerde belli aralarla yapılan batın MR’leri ve tümör markerleri adı verilen özellikle over kanseri için belirleyici CA 125 in kandaki seviyesinin izlemi önemlidir. Özetleyecek olursak yumurtalık kanserleri sessiz ve derinden ilerler, geç belirti verir. Erken teşhis güçtür. Bazı kanser türleri genetik olabilir. Bu tiplerde aile öyküsü varsa belli aralarla USG takibi ve tümör markerleri ile takip gerekir. 40 yaşından büyük tüm kadınların özellikle ailesinde meme ya da yumurtalık kanseri olanların 6 ay ile 1 yıl arasında düzenli jinekolojik kontrollerini yaptırması gerekir. Adet rötarı, karın ağrısı, şişkinlik, tuvalet şikayetleri ve karında ele gelen kitle gibi sorunları olan hastalar hemen bir kadın doğum uzmanına başvurmalıdır. Çünkü yumurtalık kanseri belirgin şekilde ortaya çıktığında geç kalmış olabilirsiniz. 70’li yılların sloganının en çok uyduğu kanser türü de yumurtalık kanseridir. Bu da son sözümüz olsun o halde! KANSERDEN KORKMA GEÇ KALKMAKTAN KORK! Söylemeyin, söyleyin! Sağlıklı günler dilerim.. 33 Uz. Dr. H. Deniz YARDIMCI Cildiye (Dermotoloji) Uz. Dr. H. Deniz YARDIMCI Cildiye (Dermotoloji) Bizde hastanemizde bu uygulamaları yapmaktayız. Şimdi bunlardan bahsedelim. Bunlar ; Lazer epilasyon, Botoks, Dolgu tedavileri, Mezoterapi, Lazer uygulamaları, PRP, Aşırı terleme tedavileri Kimyasal peeling LAZER EPİLASYON: Hastanemizde Alexandrıte lazer kullanılmaktadır. En sık kullanılan bu lazer tipi epilasyonda hızlı ve etkili bir lazerdir. 4-6 seans sonrası kıllarda %90’a varan azalma görülür. Kadınım Güzelim... Uz. Dr. H. Deniz YARDIMCI Cildiye (Dermotoloji) 1987 İstanbul Tıp Fakültesi mezunu olan Deniz YARDIMCI, Haseki Eğitim Araştırma Bölümünde Dermatolog İhtisasını tamamlayarak 1992 yılında Uzman Dermatolog ünvanını aldı, 3 yıllık mecburi hizmet görevini Niğde Devlet Hastanesinde sürdürdü. Haseki Eğitim Araştırma Hastanesinde 2011 yılına kadar çalıştı. 2011 yılından sonra istanbul 29 Mayıs Hastanesinde mesleğine devam etti, 2013 itibariyle Avrasya Hospital’de görevini sürdürmektedir. Evli 2 çocuk annesidir. 34 İ nsanlar her zaman genç ve güzel kalmak için uğraşmışlardır. Son yıllarda artık cerrahi değil medikal yöntemlerle bunu yapmaya çalışıyorlar. Bu yüzden bir çok tedavi yöntemi geliflmiştir. Lazer, epilasyon amaçlı kullanılan en etkili ve sağlıklı cihazlardır. Lazer , yüksek enerjili bir ışındır. Cihaz sayesinde bu ışın kıl köklerindeki renk veren hücreleri etkiler. Bu şekilde kıl kökü tahrip edilir. Çevredeki kökler zarar görmeden sadece bir nokta etkilenir. Bu sayede kıllardan kurtulmak mümkün olur. Bunun için çeşitli lazerler kullanılır. Alexandrite, ND YAG , Diod , ruby lazerler kullanılabilir. Biz hastanemizde alexandrıte lazer kullanmaktayız. En sık kullanılan bu lazer tipi epilasyonda hızlı ve etkili bir lazerdir. 4-6 seans sonrası kıllarda %90’a varan azalma görülür. Lazer epilasyon, ergenlik çağına ulaşmış erkek ve kadınlarda uygulanabilir. Kadınlarda düzenli adet görmeye başlaması zaman için uygundur. Hamileler ve emzirenlerde bilinen bir yan etki saptanmamasına rağmen, yapılmaması uygun olur. Lazer epilasyon kontrolsüz şeker hastalığı , ateşli hastalık, cilt hastalıklarının bazıları ve cilt enfeksiyonlarında, akne ilaçları ve ışığa duyarlılığı arttıran ilaçlar kullananlarda, yeni bronzlaşmış, olanlarda kılları tamamen beyaz olanlarda, çok koyu renkli olan ciltlerde, ışıkta tetiklenen epilepsi hastalarında, kalp pili olanlarda yapılmamalıdır. Lazer epilasyondan sonra güneşten koruyucu losyonlar kullanılmalı. Kese peeling gibi uygulamalar yapılmamalıdır. Lazer epilasyon uygulamasının iç organlara zarar verici etkisi yoktur. Sadece uygulandığı bölgede etkilidir. KİMYASAL PEELİNG: Peeling de kimyasal ajanlar kullanılarak cilt yenileme işlemi yapılır. Kullanılan maddeler cildin üst tabakalarının tahrip ederek yeni cilt hücrelerinin oluşumunu sağlarlar. Bu işlem yaşlanma etkilerinin düzeltilmesi, akne tedavisi, yüzdeki izlerin ve lekelerin silinmesinde kullanılır. Kimyasal peeling de meyve asitleri olan alfa hidroksi asitler , fenol , trikloroasetik asit kullanılır. Kişinin cilt yapısı ve şikayetine göre ilacın tipi ve dozu belirlenir. Peeling sonrası ciltte kızarıklık, hafif soyulmalar olur. Uygulama sonrası yine güneş koruyucu kullanılmalıdır. LAZER UYGULAMALARI : Lazerde her ortam (katı –sıvı-gaz) ve farklı dalga boyundaki ışın nedeniyle cilt ve cilt altındaki su , melanin, hemoglobine etki eder. Bu da farklı şikayetlere farklı lazer kullanımını sağlar. Biz burada Alexandrite (leke ve epilasyonda) Nd-YAG lazer (kılcal damar tedavisi) kullanmaktayız. Leke lazeri yüzdeki lekeler çiller ve benlerin yok edilmesinde kullanılır. Damar için olan ise bacaklardaki ince kırmızı kılcal damar tedavisi , damar lekelerinde kullanılır. BOTOKS : Botoks bir bakteriden elde edilen toksindir. Geçici olarak sinir kas iletisini 35 Op. Dr. Mehmet KOÇ Kadın Hastalıkları ve Doğum Uz. Dr. H. Deniz YARDIMCI Cildiye (Dermotoloji) Op. Dr. Mehmet KOÇ Kadın Hastalıkları ve Doğum Tüp Bebek ve Reprodüktif Endokrinoloji 05.07.1972 yılında Kırşehirde doğdu.1996 yılında Atatürk Üniv. Tıp Fak. bitirdi. Kadın Hast. ve Doğum uzmanlığı eğitimini Şişli Etfal E.A. hastanesinde yaptıktan sonra 2003-2007 özel bir sağlık kuruluşunda çalıştı. 2007 yılında İ.Ü. Çapa Tıp Fak. Perinatoloji (2. Düzey USG eğitimi aldı. 2008 yılında yurtdışında Laparaskopi(kapalı ameliyat) eğitimi aldı.2008 Kasım ayından itibaren hastanemizde çalışmaktadır. 2009-2010 yılları arasında İ.Ü. Çapa Tıp Fak. Yard. Üreme Teknikleri Merkezinden Tüp Bebek eğitimi almıştır.Tüp bebek uzmanlığını İ.Ü. Çapa Tıp Fak. 2010 yılında aldı. Yurt içi ve yurt dışında bir çok kongreye katıldı. Evli ve 1 çocuk babası. Kadının Yaşı Doğurganlığı Nasıl Etkiler? Muayene saatleri:08:00-18:00 Dahili Tel: 1114 B Bunlar insanın kendi vücudundan ( yağ ve kök hücre ) olabilir. Dıştan olarak hyaluronik asit, collegen kullanılır. PRP (Platelet Rich Plazma) TEDAVİSİ : Botoks problem olan yere enjekte edilir. Sadece enjek yerindeki kaslara etki yapar. Etki 1 haftada oluşur. 4-6 ay sürer. Tekrar edildikçe etki süresi uzar. Dolgu maddeleri dudak kontürü düzeltme, dudak dolgusu, kaş arası ve nazobiyal kıvrımları düzeltmede kullanılır. Biz hastanemizde dolgu maddesi olarak hyalüronik asit kullanıyoruz. Maddeye karşı duyarlı olanlara, gebelere, bazı ilaçlar kullananlara uygulanmaz. Doğru şekilde ve uygun dozda yapıldığında bir yan etki izlemez. Nadiren kaş ve göz kapağı düşmesi görülebilir. Dolgu maddesi alerjisi olanlara, gebe, bağışıklık sistemi olan hastalar, kan sulandırıcı alanlara yapılmaz. Belli bir yan etkisi görülmez. Uygulama sonrası kızarıklık şişlik olabilir. Platelet (trombosit) kanı pıhtılaştırırlar. Vücutta bir yaralanma olduğunda Plateletto zedelenmiş bölgeye giderler. Bazı faktörler salgılanarak iyileşme oluşumunu sağlarlar. İyileşmeyi hızlandırırlar. engeller. Kasta kasılma olmaz. Geçici bir felç hali olur. Günümüzde nörolojik hasta tedavisi amaçlı ve estetik amaçlı olarak kullanılır. TERLEME TEDAVİSİNDE BOTOKS : Koltuk altındaki yoğun terlemelerde botoks tedavisi çok başarılıdır. Hastalar 6-8 ay terleme derdinden kurtulurlar. El ayak terlemelerinde de botoks kullanılır. Fakat ağrılıdır ve etkisi koltuk altına göre daha azdır. DOLGU UYGULAMALARI : Ciltteki kışıklık, çöküntülerin düzeltilmesi için dolgu maddeleri kullanılır. 36 MEZOTERAPİ : Problem olan cilt, cilt altı yağ tabakası, saçlı deri bölümüne micro enjeksiyon ile çeşitli ilaçlar bitki ekstireleri, vitaminler ve aminoasitler enjekte edilir Mezoterapi yaşlanma karşıtı etkiler için zayıflamayı hızlandırmak, bölgesel yağları eritmek, saç köklerini çoğaltmak için kullanılır. Mezoterapi ciddi hastalığı olan, kalp böbrek ve şeker hastaları, kanama bozukluğu olanlar , hamilelerde uygulanmaz. PRP trombositten zengin serum demektir. PRP ile normal doku iyileşmesinde rol alan maddelerin bölgeye enjeksiyonu ile daha hızlı ve iyi bir iyileşme olur. PRP de hastanın kendi kanı kullanılır. PRP kliniğimizde saç dökülmesi tedavisinde, saç ekimi sonrası destekleyici olarak, kırışıklık ve cilt canlandırma, bölgesel zayıflama tedavisinde kullanılmaktadır. Hastanın kendi kanı alınarak yapılan bir uygulama olduğundan yan etkisi yoktur. ir kadın için fizyolojik anlamda en uygun doğurganlık yaşı 2030 yaşlar arasıdır. Yaşın ilerlemesi gebelik oluşması için kesin bir engel değildir fakat yaş ilerledikçe gebelik elde edilene değin geçen süre uzar. Otuz yaş altında herhangi bir ayda gebe kalabilme şansı % 20 iken, 40 yaş üzerinde bu şans yalnızca % 5 olarak bildirilmiştir. Bir başka deyişle; 25 yaşındaki bir kadın genellikle birkaç ay içinde gebe kalabilirken, 35 yaşın üzerindeki normal kadınlarda bu süre 6 aydan daha uzun sürebilir. Düşük yapma riski de benzer şekilde yaşla birlikte artmaktadır. Tüp bebek gibi ileri ileri düzey kısırlık tedavilerinde dahi 40 yaş üzerinde gebe kalma şansı azalırken, düşük yapma ve anomalili bebek riski artmaktadır. Yaşın ilerlemesi ile birlikte “yumurta kalitesi” düşer, bu da sperm tarafından döllenme kabiliyetlerinin azalmasına neden olur. Bu yumurtaların döllenmesi durumunda genetik bozukluklar açısından daha fazla risk söz konusudur. Örneğin, Down Sendromu (21. kromozomun iki yerine üç tane olması, mongol bebek) yaşlı kadınların çocuklarında daha sık görülür. Kadınım Sağlıklıyım 37 Op. Dr. Mehmet KOÇ Kadın Hastalıkları ve Doğum Op. Dr. Mehmet KOÇ Kadın Hastalıkları ve Doğum İleri yaş grubundaki kadınların bilmeleri gereken önemli bir konu da genetik problemi bulunan bebek taşıma şanslarının genç yaştaki kadınlara göre daha fazla olduğudur. Gebe kaldıklarında, amniosentez veya koryon villus örneklemesi gibi girişimlerle bu durumu ortaya koymak mümkündür. Etkili tedaviye (aşılama ve tüp bebek gibi)rağmen sonuç alınamayan yaşlı infertil kadınlar için yurt dışındaki bazı merkezlerden genç kadın yumurtalarının satın alınması yani yumurta bağışı (donasyon) düşünülebilir. Ancak yasalarımız buna imkan vermediğinden dolayı Türkiye Cumhuriyeti sınırları içersinde bu işlem yapılmamaktadır. artması: Yaş ilerledikçe karın içine kaBir kadın için fizyolojik anlamda en uygun doğurganlık yaşı 20-30 yaşlar arasıdır. Yaşın ilerlemesi gebelik oluşması için kesin bir engel değildir fakat yaş ilerledikçe gebelik elde edilene değin geçen süre uzar. Yaş ilerledikçe gebelik elde edilmesini zorlaştıran nedenler; • Yumurtalıkların yaşlanması: Kız çocuklar doğduklarında yumurtalıklarında yaklaşık 400.000 adet yumurta bulunur. Doğumdan sonra yumurta üretimi olmaz ve kadının yaşı ilerledikçe yumurtalar da geriye dönüşsüz olarak azalır ve de yaşlanır. • Döllenme oranında azalma: Yaş ilerledikçe yumurtanın sperm ile döllenebilme ve döllendikten sonra iyi kalitede bir embriyo oluşturma şansı azalır. Elde edilen gebeliklerin düşükle sonlanma ihtimali de artar. • Rahim iç zarının döllenen yumurtayı tutma yeteneğinin azalması: İlerleyen yaş ile endometriumun (rahmin iç tabakasının) döllenen yumurtayı tutma yeteneğini azalır ve dolayısıyla gebelik şansı düşer. • Endometriozis hastalığı ve myomların görülme sıklığının 38 namalar yaparak infertiliteye neden olan endometriozis hastalığı ve rahim içinde yer kaplayan myomlar daha sık görülür. Ayrıca kırk yaşına gelene kadar bir çok kadının başından doğurganlığını etkileyebilecek, kadınlık organları ile ilgili tüpleri tıkayabilen iltihaplar, dış gebelik, apandisit, endometriosis ya da değişik nedenlere bağlı cerrahi müdahaleler geçebilmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki üreme sağlığı açısından kadınların biyolojik yaşı kronolojik yaşından daha önemlidir. Bazen 45 yaşındaki bir kadın düzenli olarak yumurta üretirken çok daha genç olan bir kadın erken olarak menopoz dönemine girmiş olabilir. Otuzbeş yaşın üzerindeki evli çiftler düzenli ilişki kurmalarına rağmen gebe kalamadıkları taktirde hekime başvurmak için altı aydan daha fazla beklememelidirler. İleri yaştaki bir kadın gebe kalmaya karar verirse; Öncelikle gebelik meydana geldiğinde oluşabilecek tıbbi problemler olup olmadığı araştırılmalıdır. Örneğin hipertansiyon ya da şeker hastalığı gibi durumlar gebelik sürecinde sıkıntı yaratabilir. Gebe kalma potansiyelini değerlendirmek üzere adetin 2-4 günlerinde yapılan FSH ve östradiol (E2) ölçümleri ve ultrason ile yumurtalıkların görünümünün değerlendirilmesi önemli bilgiler sağlar. İleri anne yaşına sahip gebeler hamilelik süresince de pek çok sıkıntı ile baş etmek zorunda kalabilirler. Örneğin gebelikte ciddi bir sorun olan tansiyon yükselmesi (hipertansiyon), gebelik şekeri, erken doğum, anne karnında bebek kaybı istenmeyen olaylar da daha sık yaşanmaktadır. Anne yaşının artmasıyla gebelikte diğer sistemik hastalıklar olma şansı da artmaktadır. Ama tüm bunlar anne adayını korkutmamalıdır. Tecrübeli Hekimler tarafından dikkatli bir takip ve yerinde müdahaleler ile bu riskler minimal düzeye indirilebilir.! Bebeği bekleyen riskler var mıdır? İleri yaşta anne olmak sadece hamileler açısından değil bebekler açısından da risk taşıyabilir. Daha önce de bahsedildiği gibi 35 yaşın üzerinde oluşan gebeliklerde ortaya çıkan önemi sorunlardan birisi artmış kromozom anormalliği olasılığıdır. Bunlar arasında Down sendromu (mongolizm) önemli bir yer tutar. Annede oluşan gebeliğe bağlı hastalıklar, gebeliğe bağlı hipertansiyon, şeker hastalığı ve plasental anormallikler nedeniyle bebeğin erken doğurtulduğu durumlarda bebek erken doğumdan kaynaklanan tehlikelere maruz kalmaktadır. Sonuç olarak bilinmelidir ki kadınlar açısından gebelik yaşı ertelendikçe kısırlık problemleri yaşanmakta, gebelik süreci zorlaşmakta, gebelik ve doğumun komplikasyonları artmaktadır. 39 0212 ve TBMM 665 50 50 DUR