Araştırma Görevlilerine Bilgi ve İletişim
Transkript
Araştırma Görevlilerine Bilgi ve İletişim
T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ ANABİLİM DALI ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİNE BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ BAĞLAMINDA BİLGİ OKURYAZARLIĞI BECERİLERİNİN KAZANDIRILMASI Doktora Tezi Nevzat ÖZEL Ankara-2013 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ ANABİLİM DALI ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİNE BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ BAĞLAMINDA BİLGİ OKURYAZARLIĞI BECERİLERİNİN KAZANDIRILMASI Doktora Tezi Nevzat ÖZEL Tez Danışmanı Prof. Dr. G. Nazlı ALKAN Ankara-2013 T.C. ANKARA ONiVERSiTEsi SOSY AL BiLiMLER ENSTiTOsD BiLGi VE BELGE YONETiMi ANABiLiM DALI ARA~TIRMA GOREVLiLERiNE BiLGi VE iLETi~iM TEKNOLOJiLERi BAGLAMINDA BiLGi OKURYAZARLIGI BECERiLERiNiN KAZANDIRILMASI Doktora Tezi Tez Dam~mam: Prof. Dr. G. Nazh ALKAN Tez Jtirisi Dyeleri: Adl ve Soyadl imzasl Prof. Dr. H. Sekine KARAKA~ Prof. Dr. Serap KURBANOGLU Prof. Dr. Oya GOrdal T AMDOGAN Prof. Dr. G. Nazh ALKAN Doy. Dr. Co~kun PO LA T Tez Smavl Tarihi: 20.12.2013 ... ~~ •.. .. .... .. ~ ~ . /~~A ~~ .. .~c.:;;r:; u 11· · · .. ·.. ,~ ..·7~····· v l··· ··· ; ; o ••• • •• • • • •• • • • • • • ••••• • • ~~ •••• ••••••••• --- TURKiYE CUMHURiYETi ANKARA ONivERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTUSU MODURLUOONE Bu beige ile, bu tezdeki biitiin bilgilerin akademik kurallara ve etik davraru~ i]kelerine uygun olarak toplarup sunuldugunu beyan ederim. Bu kural ve ilkelerin geregi olarak, yah~mada bana ait olmayan tUm veri, dii~iince ve sonuylan andlglml ve kaynagml gosterdigimi aynca beyan ederim. (20112/2013) Tezi Hazulayan Ogrencinin Adl ve Soyadl Nevzat Ozel ~~ .... Varlığından güç aldığım biricik eşim Rabia Tekin Özel’e… i ÖNSÖZ Bilgi ve iletişim teknolojilerinin sürekli gelişimi, bilgi edinme ve öğrenme ortamlarını doğrudan etkilemekte ve bu ortamların yapısını yeniden şekillendirmektedir. Ayrıca kullanılan araçlar, uygulamalar ve hizmetler de değişmekte ve dijital biçimlerde sunulmaktadır. Bu durum, yaşam boyu öğrenme kapsamında bireylerin yeni ortamlara uyum sağlamasını, bilgi ve iletişim teknolojilerinin sunduğu araçlardan, uygulamalardan ve hizmetlerden yararlanmasını, diğer bir ifadeyle çağın gerektirdiği “bilgi gereksinimini tanımlama”, “etkin biçimde bilgiye erişme”, “bilgiyi değerlendirme”, “bilgiyi kullanma” ve “bilgiyi iletme/sunma” gibi bilgi okuryazarlığı becerilerine sahip olmasını zorunlu kılmaktadır. Kütüphaneler tarafından geliştirilecek sistemli, planlı ve sürekli bilgi okuryazarlığı eğitim programları ise bu becerilerin bireylere kazandırılmasında ve onların bilgi okuryazarı olmasında oldukça önemli bir işlevi yerine getirmektedir. Bu çalışma, Ankara Üniversitesi araştırma görevlilerinin bilgi ve iletişim teknolojileri bağlamında bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerine yönelik olarak var olan algılarını belirlemek, eğitim beklentilerini saptamak, bu kapsamda bir bilgi okuryazarlığı eğitim programı geliştirmek ve geliştirilen bu bilgi okuryazarlığı eğitim programının, araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerini geliştirmesi üzerindeki etkisini belirlemek amaçlarıyla yapılmıştır. Çalışmanın kullanıcıları için eğitim etkinlikleri tasarlarken ve eğitim programları hazırlarken kütüphanelere ve kütüphanecilere fikir vereceği ve katkı sağlayacağı düşünülmektedir. ii Öncelikle bu çalışmanın gerçekleştirilmesinde değerli görüşleriyle çok büyük katkı sağlayan, sabır, hoşgörü, anlayış ve yardımlarını hiçbir zaman esirgemeyen değerli hocam ve tez danışmanım Sayın Prof. Dr. G. Nazlı Alkan’a sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Değerli fikirleriyle ve yönlendirmeleriyle çalışmaya katkılarda bulunan Sayın Prof. Dr. H. Sekine Karakaş’a; Sayın Prof. Dr. Serap Kurbanoğlu’na, Sayın Prof. Dr. Oya Gürdal Tamdoğan’a ve Sayın Doç. Dr. Coşkun Polat’a teşekkür ederim. Anket çalışmasının gerçekleştirilmesi ve eğitim programının uygulanması aşamalarında oldukça önemli destekler sağlayan Ankara Üniversitesi Dil ve TarihCoğrafya Fakültesi Dekanlığı’na, özellikle Sayın Prof. Dr. Ali Özçağar’a; Sayın Figen Şenol’a; Sayın Sadettin Yılmaz’a teşekkürü borç bilirim. Çalışma sürecine değerli görüşleriyle katkıda bulunan Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü’nden Sayın Arş. Gör. Tolga Çakmak’a; Eğitim Program Uzmanı Sayın Rabia Tekin Özel’e; Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Ölçme ve Değerlendirme Bölümü’nden Sayın Yrd. Doç. Dr. Göksu Gözen Çıtal’a ve Sayın Yrd. Doç. Dr. Zülfikar Deniz’e; Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü’nden Sayın Arş. Gör. Güleda Doğan’a teşekkürlerimi sunarım. Çalışmanın uygulanması ve veri toplama aşamalarında gösterdikleri yakın ilgi ve ayırdıkları zaman için Ankara Üniversitesi yöneticilerine ve araştırma görevlilerine çok teşekkür ederim. iii Eğitim programının uygulanması aşamasındaki desteklerinden ve yardımlarından dolayı ResearchSoftware firmasına; Sayın Kadir Diren’e ve Sayın Hakan Uyar’a; Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü öğrencilerinden Sayın Nilsu Atıcı’ya; Sayın Tuğba Koçer’e ve Sayın Hasan Duran’a teşekkür ederim. Çalışma sürecinde gösterdikleri anlayış ve desteklerinden dolayı başta Sayın Prof. Dr. Fatoş Subaşıoğlu olmak üzere, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü’ndeki tüm değerli hocalarım ve çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim. Maddi ve manevi desteklerini her zaman yanımda hissettiğim, bana inanan, güvenen, büyük ve değerli aileme sevgi ve şükranlarımı sunarım. Hayatımın en önemli aşamalarında hep yanımda olan, bana yaşama sevinci veren, destekleyen, endişelerimi ve kaygılarımı gideren yol arkadaşım biricik eşim Sayın Rabia Tekin Özel’e minnetlerimi sunarım. Nevzat Özel iv İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ …………………….……………………….……………………... i İÇİNDEKİLER ……………………….………………….……………….... iv KISALTMALAR ……………………………………….………………... ix TABLOLAR LİSTESİ ……………….……………………….………….... xiii I. GİRİŞ ……………………….……………………….………...………..... 1 I.1. Konunun Önemi ……………………….…………………………..... 1 I.2. Araştırmanın Amaçları ………………………………….………….. 7 I.3. Araştırmanın Problemi, Soruları ve Hipotezleri ……………………. 8 I.4. Araştırmanın Kapsamı, Yöntemi, Veri Toplama ve Değerlendirme Teknikleri ………………………...………………………………… 9 I.5. Araştırmanın Düzeni ……………………….……………………...... 19 I.6. Terminoloji .…………………….…………………………………... 20 I.7. Kaynaklar ……………………….…………………………………... 23 v II. BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ BAĞLAMINDA BİLGİ OKURYAZARLIĞI …………………………………………………….. 25 II.1. Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin Gelişimi .……….……………..... 25 II.2. Dijital Ortamlardaki Bilgi Kaynakları ve Hizmetleri ……...………. 31 II.3. Öğrenme ve Öğrenme Ortamlarının Gelişimi …….……………….. 42 II.4. Okuryazarlık Kavramı ve Okuryazarlık Türleri ………..……...…... 52 II.4.1. Okuryazarlık Kavramı ……………………………………..... 52 II.4.2. Okuryazarlık Türleri …………………………………............ 56 II.4.2.1. Bilgisayar Okuryazarlığı ………………...………… 57 II.4.2.2. Kütüphane Okuryazarlığı ………………………….. 58 II.4.2.3. Medya Okuryazarlığı ……………………...………. 60 II.4.2.4. Ağ Okuryazarlığı ……………………...…………... 62 II.4.2.5. Görsel Okuryazarlık ……………………………….. 64 II.4.2.6. Dijital Okuryazarlık …………………………...…... 66 II.4.2.7. Bilgi Okuryazarlığı ………………………………... 69 vi II.5. Bilgi Okuryazarlığı ve Bilgi Okuryazarlığı Eğitim Programları. 69 II.5.1. Bilgi Okuryazarlığı Kavramına Genel Bakış .……….. 70 II.5.2. Bilgi Okuryazarlığı Eğitim Programları ve Bilgi Okuryazarlığı Becerilerinin Bireylere Kazandırılmasında Bilgi Okuryazarlığı Eğitim Programlarının Katkısı ………... 85 III. BULGULAR VE DEĞERLENDİRME ………………………..……… 122 III.1. Ankara Üniversitesi Araştırma Görevlilerine Yönelik Genel Bulgular ve Değerlendirme ……………………….………………. 123 III.2. Ankara Üniversitesi Araştırma Görevlilerinin Bilgi Okuryazarlığı Beceri Düzeyleri ve Eğitim Beklentileri ile İlgili Bulgular ve Değerlendirmeler ……………………….………………….……... 124 III.2.1. Bilgisayar, Internet, Web 2.0 Ortam, Araç ve Uygulamaları Kullanımı …………………….……………. 125 III.2.2. Kütüphane Kullanımı ve Kütüphane Eğitimi Beklentileri .. 131 III.2.3. Araştırma Süreçlerinin Aşamalarında Zorlanma ve Eğitim Gereksinimi Duyma Durumu ……………………….…….. 135 III.3. Bilgi Okuryazarlığı Eğitim Programının Geliştirilmesi ..………..... 141 vii III.4. Ankara Üniversitesi Araştırma Görevlilerine Uygulanan Bilgi Okuryazarlığı Eğitim Programı ile İlgili Bulgular ve Değerlendirme ………………...……………………………...…... 147 III.4.1. Deney ve Kontrol Gruplarına Yönelik Olarak Gerçekleştirilen Ön-Test ve Son-Test Puan Ortalamalarına İlişkin Analiz ve Değerlendirme …………………...……... 147 III.4.2. Deney ve Kontrol Gruplarına Yönelik Olarak Gerçekleştirilen Ön-Test ve Son-Test Bulguları ve Değerlendirmeler …………………………………………. 150 IV. SONUÇ VE ÖNERİLER……………………….………………………. 167 IV.1. Sonuçlar ...………….……………………….…...………………. 167 IV.2. Öneriler …………………….……………….…...………………. 177 KAYNAKÇA ……………………….……………..….……………………. 181 viii EKLER ……………………….…………………….………………………. 210 Ek 1: Ankara Üniversitesi Araştırma Görevlilerinin Bilgi Okuryazarlığı Beceri Düzeylerinin ve Kütüphane Eğitim Programlarından Beklentilerinin Belirlenmesi Anketi ……... 210 Ek 2: Deney ve Kontrol Gruplarına Uygulanan Ön-Test Soruları .. 215 Ek 3: Deney ve Kontrol Gruplarına Uygulanan Son-Test Soruları . 224 Ek 4: Bilgi Okuryazarlığı Eğitim Programı Bilgi Formu .………... 233 Ek 5: Ankara Üniversitesi Etik Kurul Karar Örneği …………….... 241 Ek 6: Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Bilgi Okuryazarlığı Eğitim Programı Uygulama İzni ………….… 242 ÖZ ...…………………………………………………….………………….. 243 ABSTRACT ………………………………………………………………... 245 ix KISALTMALAR AASL : American Association of School Librarians ACRL : Association of College and Research Libraries AECT : Association for Educational Communications and Technology ALA : American Library Association ANKOS : Anadolu Üniversite Kütüphaneleri Konsorsiyumu ANZIIL : Australian and New Zealand Institute for Information Literacy APA : American Psychological Association CAUL : Council of Australian University Librarians CD-ROM : Compact Disc Read-Only Memory DPT : Devlet Planlama Teşkilatı DVD : Digital Versatile Disc EKUAL : Elektronik Kaynaklar Ulusal Akademik Lisansı e-öğrenme : Elektronik Öğrenme e-posta : Elektronik Posta x FTP : File Transfer Protocol GPS : Global Positioning System HTML : HyperText Markup Language HÜBO : Hacettepe Üniversitesi Bilgi Okuryazarlığı Programı IFLA : The International Federation of Library Associations and Institutions ISBN : International Standard Book Number ISSN : International Standard Serial Number LILI : LEARN Information Literacy Initiative MARC : MAchine Readable Cataloging MIT : Massachusetts Institute of Technology MLA : Modern Language Association MMS : Multimedia Messaging Service MS : Microsoft NCLIS : National Commission on Libraries and Information Science OCLC : Online Computer Library Center OCWC : OpenCourseWare Consortium xi OECD : Organisation for Economic Co-operation and Development OER : Open Educational Resources OPAC : Online Public Access Catalogue PASW : Predictive Analytics SoftWare PDA : Personal Digital Assistant RFID : Radio Frequency Identification RSS : Really Simple Syndication RUSA : Reference and User Services Association SAILS : Standardized Assessment of Information Literacy Skills SCONUL : Society of College, National & University Libraries SMS : Short Message Service SWOT : Strengths, Weaknesses, Opportunities, Threats TED : Türk Eğitim Derneği To-Kat : Ulusal Toplu Katalog TUSK : Tufts University Sciences Knowledgebase TÜBA : Türkiye Bilimler Akademisi xii TÜBESS : Türkiye Belge Sağlama ve Ödünç Verme Sistemi TÜBİTAK : Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu UCLA : University of California, Los Angeles ULAKBİM : Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi UNESCO : United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization URL : Uniform Resource Locator W3C : World Wide Web Consortium WAP : Wireless Application Protocol Wi-Fi : Wireless Fidelity WWW : World Wide Web YÖK : Yükseköğretim Kurulu xiii TABLOLAR LİSTESİ Tablo 1. Araştırma Evreninin Fakültelere Göre Dağılımı …………………… 10 Tablo 2. Araştırma Örnekleminin Fakültelere Göre Dağılımı ………………. 13 Tablo 3. Araştırmaya Katılan Araştırma Görevlilerinin Fakültelere Göre Dağılımı ……………………………………………………….……. 123 Tablo 4. Bilgisayar ve Internet Kullanım Sıklığı ……………………………. 125 Tablo 5. Bilgisayar ve Internet Kullanım Düzeyi …………………………… 127 Tablo 6. Web 2.0 Ortamları, Araçları ve Uygulamaları Kullanım Sıklığı …... 128 Tablo 7. Web 2.0 Ortamları, Araçları ve Uygulamalarından Yararlanma ve Algı Durumu ……………………………………………………….. 130 Tablo 8. Fiziksel Olarak Kütüphane Kullanım Sıklığı ………………………. 131 Tablo 9. Dijital Bilgi Kaynakları, Bilgi Erişim Araçları ve Bilgi Hizmetlerinden Yararlanma Sıklığı ………………………………... 133 Tablo 10. Kütüphanenin Sunduğu Dijital Bilgi Kaynakları, Bilgi Erişim Araçları ve Bilgi Hizmetleri ile İlgili Eğitim Gereksinimi Duyma Durumu ……………………………………………………..……… 134 xiv Tablo 11. Araştırmaya Başlama ve Araştırma/Bilgi Erişim Aşamalarında Zorlanma ve Eğitim Gereksinimi Duyma Durumu ………………… 137 Tablo 12. Bilgiyi Değerlendirme, Kullanma ve İletme Aşamalarında Zorlanma ve Eğitim Gereksinimi Duyma Durumu .…………….. Tablo 13. Deney ve Kontrol Gruplarına Yönelik t-Testi Sonuçları .………… 140 148 Tablo 14. Bilgi Okuryazarlığı Aşamalarına İlişkin Deney ve Kontrol Grubu Ön-Test ve Son-Test Sonuçları …………………………………..… 152 1 I. BÖLÜM GİRİŞ I.1. Konunun Önemi Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş ile birlikte bilginin ve bilgiye olan gereksinimin arttığı görülmüştür. Bilgi çağında bilgiyi depolamak veya ona sahip olmak yerine, üretilmiş bilgiye kolay, verimli, etkili ve hızlı bir biçimde ulaşabilmek, onu kullanmak ve yeniden üretmek önem kazanmıştır. Özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, bilginin işlenmesi, depolanması, erişimi ve iletilmesine yönelik sistemleri etkilemiş; farklı araç, yöntem ve kavramlar (görsel-işitsel araçlar, veri iletişimi, dijital bilgi kaynakları, veri tabanları, ağlar vb.) ön plana çıkmıştır (Kurbanoğlu ve Akkoyunlu, 2001, s. 81; United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization [UNESCO], 2006, s. 14). Bu durum, bilginin basılı ortamların yanı sıra dijital ortamlarda da sunulmasını gerektirmiştir. “Bilgisayarlara bağlı olarak kullanılan CD-ROM’lar, DVD’ler, veri tabanları ve Internet gibi araçlar yardımıyla okunabilen ve işlenebilen kodlanmış veriler” olarak tanımlanan ve dijital ortamlarda sunulan elektronik bilgi kaynakları, herhangi bir kütüphanenin dermesinde yer alan veri tabanları, kurumsal arşivler, Web siteleri, elektronik kitaplar, elektronik dergiler ve benzeri kaynakları kapsamaktadır (Reitz, 2012; Davis, 1997, s. 391). 2 Elektronik bilgi kaynakları, özellikle güncel bilgiye erişim olanağı sağlamaları, depolama için gereksinim duyulan yer ve maliyet sorunlarını azaltmaları, kullanıcıların söz konusu kaynaklara erişimde fiziksel olarak kütüphaneye gitme zorunluluğunu ortadan kaldırmaları, birden fazla kullanıcının eş zamanlı olarak aynı kaynağı kullanabilmelerine olanak sağlamaları gibi özellikleri nedeniyle, kütüphanelerin dermelerinde yoğun olarak yer almaya başlamıştır (Al ve Al, 2003, s. 2). Bunun yanı sıra var olan basılı bilgi kaynakları dijitalleştirilerek elektronik ortamlara aktarılmış ve erişime sunulmuştur. Hazırlanışı, üretimi, kullanımı ve biçimi açısından basılı kaynaklardan farklılıklar gösteren elektronik bilgi kaynakları diğer bir ifadeyle dijital bilgi kaynakları, bu yapısıyla bilgiyi arama, istenilen yerden erişebilme ve daha etkin şekilde kullanabilme gibi olanakları kullanıcılarına sağlamıştır. Bilginin dijital ortamlarda çağdaş araç ve yöntemlerle sunulması, bireylerin bilgiye kolayca ulaşmasını sağlarken, karmaşık bir yapıyı da beraberinde getirmiştir. Bu karmaşık yapı, bireylerin bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak basılı veya elektronik ortamlarda sunulan bilgiyi araması, erişmesi, eriştikleri bilgiyi kullanması, değerlendirmesi ve yeniden biçimlendirerek sunması gibi konularda bilgi ve becerilere sahip olmalarını gerektirmiştir (Bundy, 2004, s. 3-4; American Library Association Presidential Committee on Information Literacy, 1989; Bargellini ve Bordoni, 2001, s. 153). Ayrıca günümüz öğretim yaklaşımlarının bireylere “öğrenmeyi öğrenme” ve “eğitim ve öğretimi yaşamın her döneminde devam ettirme” yeterliliğini kazandırmayı amaçlaması ve bu yaklaşımların bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişimlerden de etkilenmesi, bireylerin bilgi ve bilgi kaynaklarıyla sürekli olarak sağlam ilişkiler kurmasını gerektirmiş ve 1989 yılında Amerikan Kütüphane Derneği (American Library Association-ALA) tarafından “bilgi gereksiniminin fark edilmesi, bu bilginin 3 elde edilmesi, değerlendirilmesi ve etkin bir biçimde kullanılması için bireylerin sahip olması gereken beceriler bütünü” olarak tanımlanan “bilgi okuryazarlığı” kavramının önemini ortaya çıkarmıştır. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin öğrenme ortamlarını etkilemesi, bilimsel iletişim yöntemlerinde yaşanan gelişmeler, bilginin sunulduğu ortamların farklılaşması ve kullanıcıların beklentilerinin bu yönde değişmesi, kütüphanelerin hazırladığı eğitim etkinliklerini de doğrudan etkilemiş ve yeniden şekillendirmiştir (Wooliscroft, 1997, s. 13). Kibirige ve DePalo’ya (2001, s. 286) göre, daha önceki dönemlerde kart kataloglar aracılığıyla bilgi kaynaklarına erişmek uzun zaman alırken, bilgi ve iletişim teknolojileri bu zamanı oldukça kısaltmıştır. Buna rağmen bilgiye ulaşmada kullanılan ortam, araç ve yöntemlerin çeşitlilik göstermesi, kullanıcıların bu konuda eğitim gereksinimlerinin oluşmasına neden olmuştur. Kullanıcıların özellikle dijital ortamlarda bulunan bilgi kaynaklarından faydalanabilmeleri için sahip olmaları gereken özellikler ise şu şekilde belirtilmiştir (Kibirige ve DePalo, 2001, s. 283-287): • Sistem gereksinimlerine (yazılım ve donanım) ve temel bilgisayar becerilerine sahip olmak, • Dijital bilgi kaynaklarının mevcut yapısını bilmek, • Dijital bilgi kaynaklarının farklı arayüzlerini kullanabilmek, • Dijital bilgi kaynaklarının içeriklerine yönelik farklı yapıları (ses, görüntü, grafik vb.) tanımak, • Dijital bilgi kaynaklarının kullanımına yönelik olarak kurumsal politikalar ve uygulamalar hakkında bilgi sahibi olmak, • Dijital bilgi kaynaklarına kütüphanelerden veya uzaktan erişebilme becerisi göstermek. 4 Bireylerin yukarıda belirtilen bu niteliklere sahip olabilmesi, kapsamı ve içeriği iyi tasarlanmış, sistemli, planlı ve sürekli olarak yapılacak kullanıcı eğitimi etkinliklerine bağlıdır. Kullanıcı eğitimi, “kütüphane kaynaklarının, hizmetlerinin ve olanaklarının en iyi nasıl kullanılacağını kullanıcılara öğretmek için kütüphaneciler veya diğer kişiler tarafından resmi ve resmi olmayan eğitim yoluyla birebir veya grup olarak düzenlenen bütün etkinlikler” olarak tanımlanabilir (Reitz, 2004, s. 750). Tiefel’e (1995) göre kullanıcı eğitimi ise, kütüphane sistemlerinin en etkili biçimde nasıl kullanılacağı, bilgi gereksiniminin nasıl tanımlanacağı, bilgi kaynaklarına nasıl erişileceği ve bu kaynakların nasıl değerlendirileceği konularının kullanıcılara öğretilmesi etkinlikleri olarak nitelendirilmektedir. Fidzani’ye (1995) göre, kullanıcı eğitim etkinliklerinin amaçları şunlardır: • Kullanıcılara kütüphane hizmetleri ve kaynaklarını tanıtmak, • Kütüphane hizmetleri ve kaynaklarından etkili bir şekilde faydalanmaları için kullanıcıları eğitmek, • Bireyleri kütüphanelerden bağımsız olarak yararlanan bilgi kullanıcıları haline getirmek, • Kütüphaneleri bilimsel etkinliklerin merkezi haline getirmek. Kullanıcı beklentilerinin belirlenmesine yönelik olarak yapılan kullanıcı araştırmalarında, dijital ortamda bulunan bilgi kaynaklarına erişmek ve onları kullanmak için hazırlanan kullanıcı eğitimi programlarının öneminin vurgulandığı görülmektedir. Koenig’in (2003, s. 11) kütüphanelerin kullanıcı beklentilerini karşılayamama nedenlerini ortaya koyduğu araştırmasında, en büyük neden kullanıcı eğitimi programlarının eksikliği olarak belirlenmiştir. Aynı şekilde Heine, Winkworth ve Ray’in (2000, s. 243) araştırması, kullanıcıların bilgiye erişmede karşılaştıkları sorunların başında yetersiz 5 kullanıcı eğitimi programlarının geldiğini vurgulamıştır. Türkiye’de gerçekleştirilen kullanıcı araştırmalarında da bu durumun değişmediği anlaşılmaktadır. Doğan (2007, s. 67) tarafından tıp öğretim üyeleri ve elemanlarına yönelik olarak gerçekleştirilen çalışmada, kütüphaneler tarafından verilen kullanıcı eğitimi programlarının, kullanıcıların dijital ortamda bulunan bilgi kaynaklarına erişmeyi ve onları kullanmayı öğrenmelerinde katkısının düşük olduğu sonucu elde edilmiştir. Besimoğlu (2007, s. 122) tarafından Ankara Üniversitesi’nde yapılan çalışmada, disiplinlere göre öğretim üyeleri ve elemanları incelenmiş, elektronik dergi kullanımına yönelik olarak bu kullanıcıların eğitim gereksinimlerinin kütüphanelerce değerlendirilmediği sonucuna varılmıştır. Polat (2005a, s. 182) tarafından lisansüstü öğrencilere yönelik olarak gerçekleştirilen diğer bir çalışmada ise öğrencilerin büyük çoğunluğunun kütüphane kullanımına yönelik herhangi bir eğitim almadığı ve kütüphane kullanma becerilerini kendi kendilerine edindikleri sonucu ortaya konulmuştur. Geçmişte “kütüphane eğitimi”, “kullanıcı eğitimi” ve “bibliyografik eğitim” gibi çeşitli adlar altında verilen eğitim etkinliklerinin, günümüzde kapsamının ve biçiminin değişerek kütüphaneler tarafından “bilgi okuryazarlığı eğitim programı” adı altında sunulduğu görülmektedir. Son zamanlarda, bireylere bilgi okuryazarlığı becerilerinin nasıl kazandırılacağı ve bu kapsamda hazırlanacak eğitim etkinliklerinde hangi içerik ve öğretim yöntemlerinin kullanılacağı sorgulanmakta, kullanıcı beklentilerinin ve gereksinimlerinin bu eğitim etkinliklerindeki rolü üzerinde daha fazla durulmaktadır (Tiefel, 1995, s. 318-319; Jain, 2006, s. 646). Ayrıca, teknolojilerin sürekli gelişen ve değişen yapısı, kütüphanelerin bu eğitim etkinliklerini daha sistemli, daha planlı ve sürekli olarak gerçekleştirmelerini ve güncellemelerini gerektirmektedir (Kumar ve Phil, 2009, s. 1-5). 6 Li, Leung ve Tam’a (2007, s. 536) göre, bilgi okuryazarlığı becerilerinin bireylere kazandırılmasında, “bilgi kaynakları türleri ve nitelikleri”, “etkili arama stratejileri”, “kütüphane kataloglarını, veri tabanlarını ve Internet’i kullanma”, “bilgi kaynaklarını değerlendirme” ve “kullanılan bilgi kaynakları için gönderme yapma/kaynak gösterme” konularının yer alacağı bilgi okuryazarlığı eğitim programları oldukça etkilidir. Tüm bu gelişmeler, bilgiye erişmede rehberlik görevi üstlenen kütüphaneler tarafından, içeriği, kapsamı ve düzeyi önceden belirlenerek hazırlanacak bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının uygulanması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Ankara Üniversitesi Kütüphaneleri bağlamında konu değerlendirildiğinde, kullanıcı eğitimi etkinlikleri bağlamında çeşitli veri tabanları ve bilgi erişim ile ilgili olarak oluşturulmuş bazı kullanım kılavuzlarının, veri tabanları yardım menülerine yönlendirmelerin ve belirli dönemlerde kütüphaneciler veya veri tabanı firmaları yetkililerince yüz yüze gerçekleştirilen sunumların yer aldığı görülmektedir*. Ayrıca, Ankara Üniversitesi Kütüphanesi Yönetmeliği’nde “Okuyucu Hizmetleri” kapsamında her öğretim yılı başında ve gerek görüldükçe kütüphane kullanıcılarına eğitim verileceği vurgulanmaktadır (Ankara Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, 2012). Bu doğrultuda, Ankara Üniversitesi Kütüphaneleri tarafından kullanıcılara yönelik olarak sistemli, planlı ve sürekli olarak hazırlanan ve sunulan herhangi bir eğitim etkinliğinin veya bilgi okuryazarlığı eğitim programının bulunmadığı ifade edilebilir. * Bilgiler, 2011 yılında Ankara Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı’nda görevli uzmanlarla yapılan görüşmelerden (http://kutuphane.ankara.edu.tr) elde edilmiştir. ve Kütüphane Web sitesinden 7 Bu çalışmada, Ankara Üniversitesi araştırma görevlilerinin var olan bilgi okuryazarlığı beceri düzeyleri ve eğitim beklentileri saptanarak bu doğrultuda geliştirilen bir bilgi okuryazarlığı eğitim programının onların beceri düzeyleri üzerindeki etkisi belirlenmeye çalışılmıştır. Lisansüstü eğitim görmeleri ve akademik kariyer edinmek istemeleri nedeniyle araştırma süreçlerinin içerisinde etkin biçimde yer alan ve bilgi kaynaklarından sıklıkla yararlanan araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı becerileri düzeylerinin ve eğitim beklentilerinin belirlenerek bilgi okuryazarlığı programlarının hazırlanmasının, kütüphanelerin eğitim etkinliklerinin niteliğinin artırılması ve bilgi hizmetlerinin daha etkili verilmesi bakımından kütüphanelere önemli bir katkı sağlayacağı açıktır. Bu doğrultuda, araştırma görevlilerinin bilgiyi aramaları, bilgiye erişmeleri, eriştikleri bilgiyi değerlendirmeleri, kullanmaları ve yeniden biçimlendirerek sunmaları konularında var olan bilgi ve becerilerinin bilgi okuryazarlığı programları aracılığıyla geliştirilmesi önemlidir. Böylelikle, bireylerin öğrenmeyi öğrenen etkin bilgi kullanıcıları olmaları, bilgi kaynaklarına yönelik olarak yapılan yatırımların daha verimli hale gelmesi ve bilgi üretiminin hız kazanarak kolaylaşması sağlanabilir. I.2. Araştırmanın Amaçları Araştırmanın temel amaçları şunlardır: • Ankara Üniversitesi araştırma görevlilerinin bilgi ve iletişim teknolojileri bağlamında bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerine yönelik olarak algılarını kendi ifadelerine dayanarak belirlemek ve eğitim beklentilerini saptamak, 8 • Bu beklentilere göre, Ankara Üniversitesi araştırma görevlilerine yönelik olarak bilgi okuryazarlığı eğitim programı geliştirmek ve uygulamak, • Geliştirilen ve uygulanan bilgi okuryazarlığı eğitim programının, Ankara Üniversitesi araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı beceri düzeyini geliştirmesi üzerindeki etkisini belirlemek. I.3. Araştırmanın Problemi, Soruları ve Hipotezleri Araştırma problemini, “bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkisiyle yeniden şekillenen bilgi ortamlarında Ankara Üniversitesi araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerini geliştirmede kütüphane tarafından uygulanan eğitim etkinliklerinin yeterli olup olmadığı” oluşturmaktadır. Araştırma problemi doğrultusunda Ankara Üniversitesi araştırma görevlileri ile ilgili olarak ortaya çıkan araştırma soruları şunlardır: • bilgi okuryazarlığı beceri düzeyleri ne durumdadır? • bilgi okuryazarlığı becerileri ile ilgili eylemlerde zorlanmakta mıdırlar? • bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerini geliştirmek için Ankara Üniversitesi Kütüphaneleri’nin eğitim etkinliklerinden yararlanmakta mıdırlar? • Ankara Üniversitesi Kütüphaneleri tarafından hazırlanan ve uygulanan eğitim etkinlikleri, onların bilgi süreçlerinde ortaya çıkacak eğitim gereksinimlerini karşılamakta mıdır? • nasıl bir kullanıcı eğitimine gereksinim duymaktadırlar? • mevcut bilgi okuryazarlığı beceri düzeyleri ve eğitim beklentileri dikkate alınarak hazırlanan bir bilgi okuryazarlığı eğitim programı, onların beceri düzeylerini ne şekilde ve ne kadar geliştirmektedir? 9 Araştırmanın hipotezleri şu şekilde ifade edilmiştir: • Ankara Üniversitesi araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı beceri düzeyleri düşüktür. • Gereksinimlere dayalı olarak hazırlanan bir bilgi okuryazarlığı eğitim programı, araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerini olumlu yönde etkilemektedir. • Ankara Üniversitesi Kütüphaneleri’nin hazırladığı eğitim etkinlikleri, araştırma görevlilerinin eğitim beklentilerini karşılamamaktadır. I.4. Araştırmanın Kapsamı, Yöntemi, Veri Toplama ve Değerlendirme Teknikleri Araştırma, Ankara Üniversitesi örneğinde gerçekleştirilmiş, bununla birlikte araştırma sonunda sunulan öneriler, tüm kütüphanelere ve öğretim elemanlarına yönelik olarak geliştirilmiştir. Araştırmanın evrenini, Ankara Üniversitesi’ne bağlı 14 fakültede görev yapan 1028 araştırma görevlisi oluşturmaktadır. Lisansüstü eğitim görmeleri, araştırma süreçlerinin içerisinde etkin biçimde yer almaları, bilgi kaynaklarından sıklıkla ve yoğun biçimde yararlanmaları ve potansiyel öğretim üyesi olarak kabul edilmeleri, araştırmanın araştırma görevlileri üzerinde yürütülmesinin ana gerekçeleri arasında yer almaktadır. Evrenin fakültelere göre dağılımı Tablo 1’de sunulmuştur. 10 Tablo 1. Araştırma Evreninin Fakültelere Göre Dağılımı * Fakülte Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Diş Hekimliği Fakültesi Eczacılık Fakültesi Eğitim Fakültesi Fen Fakültesi Hukuk Fakültesi İlahiyat Fakültesi İletişim Fakültesi Mühendislik Fakültesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Tıp Fakültesi Veteriner Fakültesi Ziraat Fakültesi Toplam N 60 43 47 42 68 40 27 25 58 17 53 451 39 58 1028 Araştırma dört aşamada gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın birinci aşamasında gerekli kuramsal temelin oluşturulması için kapsamlı bir literatür taraması yapılmıştır. Bu doğrultuda, bilgi ve iletişim teknolojilerinin, dijital bilgi kaynaklarının ve bilgi hizmetlerinin, öğrenme kavramının ve öğrenme ortamlarının, okuryazarlık türlerinin ve becerilerinin, bilgi okuryazarlığı kavramının ve bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının gelişimi ulusal ve uluslararası literatüre dayanarak incelenmiştir. Araştırmanın ikinci aşamasının Ankara Üniversitesi araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerine yönelik olarak var olan algılarını belirlemek ve eğitim beklentilerini saptamak amacıyla tüm evren (1028 araştırma görevlisi) * İlgili veriler, Nisan 2012’de Ankara Üniversitesi Personel Daire Başkanlığı’ndan elde edilmiştir. 11 üzerinde gerçekleştirilmesi ön görülmüştür. Buna rağmen araştırma, araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerini ve eğitim beklentilerini saptamak için geliştirilen anketi yanıtlayan ve araştırmaya katılmak isteyen 556 araştırma görevlisi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin evreni temsil etme oranı, diğer bir ifadeyle yanıt oranı %54’tür. Araştırmanın üçüncü aşamasında, anketten elde edilen veriler ve bilimsel literatürden sağlanan bilgiler doğrultusunda bir bilgi okuryazarlığı eğitim programı geliştirilmiştir. Araştırmanın dördüncü aşamasında ise geliştirilen eğitim programının etkisi araştırmanın birinci aşamasına katılan araştırma görevlilerinin arasından “tabakalı rastgele örnekleme” yöntemi ile seçilen 68 araştırma görevlisi (34 araştırma görevlisinden oluşacak iki grup halinde) üzerinde sınanmıştır. Her bir grubun 34 kişi olarak belirlenmesinin gerekçesi, literatürde ifade edilen “deneysel araştırmalar için seçilen her bir grupta en az 30’ar kişinin bulunması” önerisine dayanmaktadır (Aksoy, 2008; Arlı ve Nazik, 2001, s. 77). N genişliğinde bir kitle N1, N2, …, NL genişliklerinde birbirleriyle kesişmeyen ve tüm kitleyi oluşturan daha küçük parçalara ayrılarak uygulanan örnekleme yöntemi “tabakalı örnekleme” olarak adlandırılmaktadır. Burada, N1, N2, … , NL genişliklerindeki alt kümelere “tabaka” adı verilmektedir. Her tabakaya basit rastgele örnekleme yönteminin uygulandığı tabakalı örneklemeye ise “tabakalı rastgele örnekleme” denilmektedir. Tabakalı rastgele örneklemede rastgele sayılar tablosundan yararlanarak tabakalardan örneklemler çekilmektedir. Bunların toplamı örneklemi oluşturmaktadır (Çıngı, 1994). Neyman Dağıtım Yöntemine göre örneklem sayısının dağıtımı şu şekilde belirlenmiştir: 12 N: kitle genişliği, kitledeki araştırma görevlisi sayısı N=556 Nh: h-inci tabaka genişliği, her bir fakültedeki araştırma görevlisi sayısı N1=60, N2=38, N3=33, … , N14=48 Wh: Nh/N (h-inci tabaka ağırlığı) W1=60/556=0,1079; W2=38/556=0,0683; W3=33/556=0,0594; W4=22/556=0,0396; W5=51/556=0,0917; W6=20/556=0,0360; W7=14/556=0,0252; W8=13/556=0,0234; W9=36/556=0,0647; W10=16/556=0,0288; W11=21/556=0,0378; W12=151/556=0,2716; W13=33/556=0,0594; W14=48/556=0,0863. W1+W2+W3+ … +W14=1 n: Örneklem genişliği n=34 araştırma görevlisi üzerinde iki farklı grup olarak bilgi okuryazarlığı eğitim programının etkisinin sınanmasına karar verilmiştir. Tabakalı rastgele örneklemede örneklem genişliği, tabaka genişliğine orantılı olarak dağıtılmaktadır. Her bir fakülteden kaç araştırma görevlisine bilgi okuryazarlığı eğitim programının uygulanacağı, nh=nWh formülü ile bulunmuştur. n1=nW1=34*0,1079=3,6691=4; n2=34*0,0683=2,3237=3; n3=34*0,0594=2,0180=2; n4=34*0,0396=1,3453=1; n5=34*0,0917=3,1187=3; n6=34*0,0360=1,2230=1; n7=34*0,0252=0,8561=1; n8=34*0,0234=0,7950=1; n9=34*0,0647=2,2014=2; n10=34*0,0288=0,9784=1; n11=34*0,0378=1,2842=1; n12=34*0,2716=9,2338=9; n13=34*0,0594=2,0180=2; n14=34*0,0863=2,9353=3. Araştırmanın ikinci aşaması için belirlenen örneklemin fakültelere göre dağılımı Tablo 2’de sunulmuştur. 13 Tablo 2. Araştırma Örnekleminin Fakültelere Göre Dağılımı Fakülte Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Diş Hekimliği Fakültesi Eczacılık Fakültesi Eğitim Fakültesi Fen Fakültesi Hukuk Fakültesi İlahiyat Fakültesi İletişim Fakültesi Mühendislik Fakültesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Tıp Fakültesi Veteriner Fakültesi Ziraat Fakültesi Toplam 1.Grup (Deney) n 4 3 2 1 3 1 1 1 2 1 1 9 2 3 34 2.Grup (Kontrol) n 4 3 2 1 3 1 1 1 2 1 1 9 2 3 34 Toplam n 8 6 4 2 6 2 2 2 4 2 2 18 4 6 68 Araştırmada belgesel tarama yöntemi, betimleme yöntemi ve deneysel yöntem kullanılmıştır. Bilgi ve iletişim teknolojileri, dijital bilgi kaynakları ve bilgi hizmetleri, öğrenme ve öğrenme ortamları, okuryazarlık türleri ve becerileri, bilgi okuryazarlığı ve bilgi okuryazarlığı eğitim programları ile ilgili literatürde yer alan kaynakları tespit etmek için kullanılan belgesel tarama yöntemi; … belli bir amaca yönelik olarak kaynakları bulma, okuma, not alma ve değerlendirme işlemlerini kapsar (Karasar, 2009, s. 183). 14 Araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerini ve eğitim beklentilerini saptamak için kullanılan betimleme yöntemi; ...olayların, varlıkların, kurumların, grupların ve çeşitli alanların ne olduğunu betimlemeye, açıklamaya çalışan incelemelerdir. Bunlar nedir? sorusuna cevap bulmaya yöneliktir. Bununla mevcut durumlar, koşullar, özellikler aynen ortaya konmaya çalışılır. Betimleme araştırmaları, mevcut olayların daha önceki olay ve koşullarla ilişkilerini de dikkate alarak, durumlar arasındaki etkileşimi açıklamayı hedefler (Kaptan, 1998, s. 59). Geliştirilen ve uygulanan bilgi okuryazarlığı eğitim programının araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı becerilerini geliştirmedeki etkisini belirlemek için kullanılan deneysel yöntem ise şu şekilde açıklanabilir: …Bir araştırmada, değişkenleri (nicel olarak ölçülebilen ve farklı değerler alabilen özellikler) ölçebilmek ve bu değişkenler arasındaki sebep-sonuç ilişkilerini ortaya çıkarmak için genelde deneysel yöntem kullanılır. Deneysel çalışmalarda çoğu kez yapay bir durum oluşturulur. Birçok araştırmacı deneysel çalışmalarda değişkenler arasında sebep-sonuç ilişkilerini saptamaya ve bulguları etkileyen etkenleri belirlemeye çalışır. …Bu yaklaşımda genelde kontrol grubu ve deney grubu olmak üzere eşdeğer gruplar seçilir. Ön-test ve son-testlerle kullanılan herhangi bir yaklaşımın deney grubu üzerindeki etkililiği araştırılır. Deney sürecinde, deney grubuna özel davranımlar yapılır, bununla birlikte kontrol grubuna ise herhangi bir özel davranım yapılmaz. Deneysel uygulamanın sonunda örneklem üzerinde herhangi bir değişim olup olmadığına bakılır. (Gökdere, 2012). Bu kapsamda, araştırmanın temelini oluşturacak olan araştırma süreçlerinde, bilgi edinme ve öğrenme ortamlarında bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanmaya yönelik becerilerin ve bunları geliştirmek üzere kütüphanelerin sunabileceği eğitim 15 etkinliklerinin neler olduğunu belirlemeye yönelik olarak kavramlar ve kuramsal çalışmalar ele alınmış ve değerlendirilmiştir. Ankara Üniversitesi araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerine yönelik olarak var olan algılarını belirlemek, eğitim beklentilerini saptamak ve bu bağlamda veri toplamak için 15 sorudan oluşan bir anket oluşturulmuştur (Ek 1). Literatüre dayanan ve kapsam geçerliliği bağlamında konunun uzmanlarına danışılarak oluşturulan ankette, bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanma, dijital bilgi kaynaklarından ve hizmetlerinden yararlanma, bilgi okuryazarlığı bilgi-becerisi gerektiren etkinlikleri gerçekleştirme ve eğitim beklentilerini saptama konularına yönelik sorular sorulmuştur. Oluşturulan anketin güvenirliğini ve uygulanabilirliğini sınamak, hata ve eksiklikleri belirleyerek gidermek amaçlarıyla 16-20 Nisan 2012 tarihleri arasında 10 araştırma görevlisinin katılımıyla bir pilot çalışma gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlar üzerinden güvenirlik çalışması yapılmış; anketin güvenirlik düzeyi Cronbach Alfa değerine göre hesaplanmıştır. Özdamar’a (2004) göre, güvenirlik katsayısı olarak geçerli kabul edilen değer 0.65’dir. Bu oranın altında kalan sorular, madde toplam korelasyonlarına göre değerlendirilmektedir. Buna rağmen ankete yönelik güvenirlik analizi sonucunda tüm maddelerin alpha iç tutarlılık katsayısının 0.65’ten yüksek çıktığı belirlenmiştir. Bu nedenle maddelerin toplam korelasyon katsayılarını bulmaya gerek kalmamıştır. Anketin güvenirliği hakkında yorum yapmak için Kalaycı’nın (2006, s. 405) alpha katsayısının değerlendirilmesinde uygulan değerlendirme ölçütleri esas alınmıştır. Bu ölçütler: 16 .00 ≤ α ≤ .40 ise anket güvenilir değildir. .40 ≤ α ≤ .60 ise düşük güvenirliktedir. .60 ≤ α ≤ .80 ise oldukça güvenilir. .80 ≤ α ≤ 1 ise yüksek derecede güvenilirdir. Pilot çalışmadan elde edilen verilere göre araştırma kapsamında uygulanan anketin güvenirlik katsayısı 0,95 bulunmuştur. Yukarıda belirtilen ölçütler dikkate alındığında, hazırlanan anketin “yüksek derecede güvenilir” olduğu anlaşılmaktadır. Pilot çalışma sonrası yeniden düzenlenen anket, 21 Mayıs-27 Temmuz 2012 tarihleri arasında evreni oluşturan 1028 araştırma görevlisine Üniversite’den alınan izin doğrultusunda ve resmi kanallar aracılığıyla gönderilerek gerçekleştirilmiştir (Ek 1). Ancak 556 araştırma görevlisinden yanıt alınmıştır. Anketten elde edilen veriler doğrultusunda sıklık tabloları oluşturulmuş, araştırma görevlilerinin bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkisiyle değişen bilgi edinme ve öğrenme ortamlarına yönelik olarak sahip oldukları bilgi okuryazarlığı beceri düzeyleri ve eğitim beklentileri kendi ifadelerine dayanarak istatistiksel olarak tanımlanmıştır. Bu istatistiksel tanımlamalara, bilimsel literatüre ve uygulama örneklerine dayanarak bir bilgi okuryazarlığı eğitim programı geliştirilmiştir. Geliştirilen bilgi okuryazarlığı eğitim programı, içerik açısından “Bilgi Gereksinimlerini Tanımlama, Araştırma Planı Oluşturma ve Konu Belirleme”, “Bilgi Arama Stratejileri ve Bilgi Erişim”, “Dijital Bilgi Kaynakları ve Hizmetleri”, “Yeni Nesil Bilgi Hizmetleri ve Web 2.0 Ortam, Araç ve Uygulamaları”, “Bilgi Kaynaklarının Değerlendirilmesi”, “Bilginin Kullanılması” ve “Bilginin İletilmesi ve Sunulması” başlıklı 7 temel modülden oluşturulmuştur. 17 Eğitim programının uygulanması aşamasında birinci, ikinci, dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci modüller için 90 dakika, üçüncü modül için ise konuların çeşitliliği ve yoğunluğu nedeniyle 180 dakika süre ayrılmıştır. Eğitim etkinliği iki gün ve 12 saatte gerçekleştirilmiştir. Her bir modülün sonunda anlatılan tüm konulara yönelik olarak örnekler sunulmuş, uygulamalar yapılmış, tüm konulara açıklık getirilmiş, anlatım, tartışma, soru-cevap, gösterip yapma, problem çözme, beyin fırtınası gibi öğretim yöntem, teknik ve stratejileri kullanılarak katılımcıların bilgi ve becerilerinin pekiştirilmesi sağlanmıştır. Geliştirilen bilgi okuryazarlığı eğitim programının, araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı becerileri üzerindeki etkisi deneysel yöntem modellerinden “öntest / son-test kontrol gruplu model” kullanılarak 17 Eylül-5 Ekim 2012 tarihleri arasında test edilmiştir. Ön-test / son-test kontrol gruplu modelde, yansız atama ile oluşturulmuş iki grup bulunmaktadır. Bunlardan biri “deney”, diğeri “kontrol” grubudur. Her iki grupta da deney öncesi ve deney sonrası ölçmeler gerçekleştirilmektedir (Karasar, 2009, s. 97). Bu kapsamda anketi yanıtlayan araştırma görevlileri arasından seçilen 34’er kişilik iki grup oluşturulmuş; gruplardan biri “deney”, diğeri “kontrol” grubu olarak belirlenmiştir. Ayrıca araştırma görevlilerinin deney öncesi ve deney sonrası bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerini ölçmeyi amaçlayan 25 sorudan oluşan ön-test ve son-test çalışmaları, anketten elde edilen veriler ve literatür bağlamında hazırlanmıştır (Ek 2 ve Ek 3). Bu testlerin kapsam geçerliği için konu uzmanlarının görüşleri alınmıştır. Ön-test ve son-test uygulamaları için “Eşdeğer (Paralel) Formlar Yöntemi”nden yararlanılmıştır. Eşdeğer (Paralel) Formlar Yöntemi’nde aynı 18 davranışları temsil edebilecek farklı maddeler örneklenerek iki eşdeğer form oluşturulmakta; iki formun eşdeğer olabilmesi için, ilgili formların kapsamlarının, yapılarının, zorluk derecelerinin, puanlamalarının, madde sayılarının ve yorumlamaların aynı olması gerekmektedir (Öncü, 1994, s. 145). Ön-test çalışmasında, dijital ortamlarda bilgi gereksinimi fark etme, bilgi gereksinimi tanımlama, bilgiye erişme, erişilen bilgiyi değerlendirme, kullanma ve sunma/iletme konularına yönelik sorular hazırlanmıştır. Son-test çalışmasındaki sorular ise ön-test çalışmasında yer alan sorularla aynı kapsamda ve benzer nitelikte olmasına rağmen farklı ifadeler kullanılarak oluşturulmuştur. Ön-test uygulaması, deney grubuna bilgi okuryazarlığı eğitim programı uygulanamadan önce her iki gruba yönelik olarak 17 Eylül-21 Eylül 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın amaçları doğrultusunda geliştirilen bilgi okuryazarlığı eğitim programı, 25-26 Eylül 2012 tarihleri arasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde iki günlük ve 12 saatlik bir etkinlik olarak sadece deney grubuna uygulanmıştır. Son-test uygulaması, deney grubuna bilgi okuryazarlığı eğitim programının uygulanmasının ardından 1-5 Ekim 2012 tarihleri arasında yine her iki gruba yönelik olarak yapılmıştır. Ön-test ve son-test uygulamalarında çoktan seçmeli, işaretleme ve eşleştirmeye dayanan 25 soru sorularak araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı beceri düzeyleri belirlenmeye çalışılmıştır. Ön-test ve son-testte bulunan her bir sorunun puan değeri “dört” olarak belirlenmiş; doğru yanıtlar 4 puan, yanlış yanıtlar 0 puan ve toplamda 100 puan üzerinden değerlendirilmiştir. 19 Araştırmada elde edilen tüm veriler, Predictive Analytics SoftWare (PASW) ve Microsoft Office Excel kullanılarak analiz edilmiş ve değerlendirilmiştir. Ön-test ve son-test uygulamalarında deney ve kontrol gruplarından elde edilen tüm verilerin analizinde 0.05’ten az anlamlılık düzeyi (p<0.05) benimsenmiştir. Bir değişkene yönelik olarak aynı bireylerin değişik iki zaman ve durumdaki ölçümleri arasında fark olup olmadığını tespit etmek amacıyla, araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı eğitim programından önce ve sonra aldıkları puanları değerlendirmek için eşleştirilmiş örneklem t-testi (paired-samples t-test) kullanılmıştır. Araştırma kapsamında gerçekleştirilen anket çalışması, bilgi okuryazarlığı eğitim programı ve ön-test/son-test uygulamalarında bahsedilen tüm bilgi okuryazarlığı becerileri dijital ortamların kullanımı ekseninde ele alınmış ve incelenmiştir. Belirtilen tüm uygulamalar ve analizler sayesinde, bilgi okuryazarlığı eğitim programının eğitim etkinliğine katılan ve katılmayan araştırma görevlileri üzerindeki etkisi karşılaştırılarak sınanmıştır. I.5. Araştırmanın Düzeni Araştırma dört bölümden oluşmaktadır: Birinci bölümde, araştırma konusunun önemi, araştırmanın amacı, araştırmanın problemi, araştırma soruları/hipotezleri, araştırmanın kapsamı, yöntemi, veri toplama/değerlendirme teknikleri, araştırmanın düzeni ve kaynaklar hakkında bilgiler yer almaktadır. 20 İkinci bölümde, “bilgi ve iletişim teknolojilerinin ve uygulamalarının gelişimi”, “dijital ortamlardaki bilgi kaynakları ve hizmetleri”, “öğrenme ve öğrenme ortamlarının gelişimi” ve “bilgi okuryazarlığı becerilerinin bireylere kazandırılması ve bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının katkısı” konularında literatüre dayalı bilgiler kuramsal olarak verilmektedir. Üçüncü bölümde, araştırma kapsamında gerçekleştirilen anket ve ön-test/sontest uygulamalarına yönelik olarak elde edilen araştırma bulguları ve bu bulgulardan yararlanılarak yapılan yorumlar ve değerlendirmeler sunulmaktadır. Dördüncü bölümde, araştırmanın kuramsal ve uygulama kısmına dayanarak ulaşılan araştırma sonuçlarına ve bu sonuçlar doğrultusunda geliştirilen önerilere yer verilmektedir. I.6. Terminoloji Bilgi Okuryazarlığı: Bilgi gereksiniminin fark edilmesi, bu bilginin elde edilmesi, değerlendirilmesi ve etkin bir biçimde kullanılması için bireylerin sahip olması gereken beceriler bütünüdür (ALA, 1989). Bilgisayar Okuryazarlığı: Çeşitli amaçlara ulaşmak için bilgiyi elde etmede, iletişim kurmada ve sorun çözmede bilgisayarı kullanma yeteneğidir (Akkoyunlu, 1996, s. 129). Dijital Kütüphane: farklı konumlarda bulunan kullanıcıların kullanabilecekleri, bir ağ ortamında dijital formlarda depolanan ve erişime sunulan bilgi kaynaklarını bünyesinde bulunduran kütüphanelerdir (Keenan ve Johnston, 2000, s. 78). 21 Dijital Okuryazarlık: Bireylerin dijital teknolojileri kullanarak bilgiyi bulması, düzenlemesi, anlaması, değerlendirmesi ve analiz etmesini sağlayan ve mevcut ileri teknolojiyi anlama ve kullanma becerileridir (Kārkliņš, 2011, s. 8). Elektronik Bilgi Kaynakları: Bilgisayarlara bağlı olarak kullanılan CDROM’lar, DVD’ler, veri tabanları ve Internet gibi araçlar yardımıyla okunabilen ve işlenebilen kodlanmış verilerdir (Reitz, 2012). Elektronik Kütüphane: Elektronik biçimde depolanan, elektronik sistemler/ağlar aracılığıyla erişilebilen, fiziksel olarak tek bir konumda bulunmayan bilgi kaynaklarının sunulduğu kütüphanelerdir (Feather ve Sturges, 1996, s. 130). Elektronik Öğrenme (e-öğrenme): Eğitim ve öğretimin yayılımında Internet’in yanı sıra diğer bilgi toplama ve dağıtım teknolojilerinin de kullanıldığı süreçtir (Fry, 2001, s. 234). Kullanıcı Eğitimi: Kütüphane kaynaklarının, hizmetlerinin ve olanaklarının en iyi nasıl kullanılacağını kullanıcılara öğretmek için kütüphaneciler veya diğer kişiler tarafından resmi ve resmi olmayan eğitim yoluyla birebir veya grup olarak düzenlenen bütün etkinliklerdir (Reitz, 2004, s. 750). Kütüphane Okuryazarlığı: Gereksinim duyulan bilginin bulunabilmesi ve bilgiyi bünyesinde bulunduran bilgi kaynaklarının tanımlanabilmesi için gerekli temel becerilerin öğrenilmesidir (Lubans, 1978, s. 6; D’Aniello, 1989, s. 371). Okuryazarlık: Düşünme, sorgulama, problem tanımlama ve problem çözme süreçlerini kapsayan ve insanların yaşamlarını kontrol altına almaya yardımcı olan sosyal bir etkinliktir (O'Brien ve Rugen, 2001, s. 2). 22 Sanal Kütüphane: kütüphane ve bilgi hizmetlerinin “sanal gerçeklik” teknikleri kullanılarak sunulduğu, kütüphanelerin fiziksel olarak var olmadığı, buna rağmen gerçek bir kütüphane olarak düşünüldüğü kütüphanelerdir (Prytherch, 2000, s. 763). Web 2.0: Kullanıcıya bilgiyi sunmaktan çok kullanıcının Web ortamında katılımını sağlayan, içeriğin onlar tarafından oluşturulmasını ve kullanılmasını hedefleyen sosyal bir yapıdır (Kolbitsch ve Maurer, 2006, s. 187). Yaşam Boyu Öğrenme: Bireysel, sosyal yaşantıda veya iş yaşantısında bilgi ve becerilerin geliştirilmesi amacıyla yapılan, örgün, yaygın ya da sürekli olarak devam eden öğrenme etkinlikleridir (Commission of the European Communities, 2000, s. 7). I.7. Kaynaklar Araştırma kapsamında yerli ve yabancı literatürün elde edilmesi için kullanılan kaynaklar aşağıda sunulmaktadır: • ACM Digital Library • Bilgi Dünyası (2000-) • CiteseersX • Directory of Open Access Journals (DOAJ) • Dissertation Abstracts (1980- ) • Ebrary • EBSCOHost - Library, Information Science & Technology Abstracts (LISTA) • EMERALD 23 • E-prints in Library and Information Science (http://eprints.rclis.org) • ERIC (1982- ) • Expanded Academic ASAP-Gale Group (1990- ) • Google Books (http://books.google.com) • Google Scholar (http://scholar.google.com) • JSTOR • Library and Information Science Abstracts (1969- ) • Library Literature (1970- ) • Proquest (1986- ) • SAGE • ScienceDirect (1980- ) • Scopus • Springer Link (1993- ) • Taylor & Francis (1954- ) • Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni (1952-1986) • Türk Kütüphaneciliği (1987- ) • Türkiye Bibliyografyası (1935- ) • Türkiye Makaleler Bibliyografyası (1952- ) • ULAKBİM Sosyal Bilimler Veri Tabanı (2002- ) • UMI ProQuest Digital Dissertations (2004- ) • Web of Knowledge • Wiley Interscience (1990- ) • Wilson Select Plus-OCLC • YÖK Tez Kataloğu 24 Bu kaynaklarda tarama yapılırken genellikle aşağıdaki konu başlıkları ve anahtar kelimeler kullanılmıştır. • Dijital teknolojiler (Digital technologies) • Bilgi ve iletişim teknolojileri (Information and communication technologies) • E-öğrenme (E-learning) • Bilgi kaynakları (Information resources) • Bilgi hizmetleri (Information services) • Okuryazarlık (Literacy) • Bilgi okuryazarlığı (Information literacy) okuryazarlığı • Bilgi eğitim programları (Information literacy program/instruction) Araştırma raporunun yazım aşamasında, tez düzeninin oluşturulması için, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün (2013) “Tez Yazım Yönergesi” kullanılmıştır. Ayrıca tez metni içerisinde yapılan göndermeler ve hazırlanan kaynakça, American düzenlenmiştir. Psychological Association (APA) sistemine göre 25 II.BÖLÜM BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ BAĞLAMINDA BİLGİ OKURYAZARLIĞI Çalışmanın bu bölümünde “bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişimi”, “dijital ortamlardaki bilgi kaynakları ve hizmetleri”, “öğrenme ve öğrenme ortamlarının gelişimi”, “okuryazarlık kavramı ve okuryazarlık türleri”, “bilgi okuryazarlığı ve bilgi okuryazarlığı eğitim programları” konuları ele alınmıştır. II.1. Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin Gelişimi 21. yüzyılın başından itibaren “bilgi ve iletişim teknolojileri” kavramı oldukça sık karşılaşılan ve insanların yaşamlarını önemli ölçüde etkileyen kavramlar arasında yer almış, özellikle toplumların gelişmişlik düzeylerini vurgulamada bu kavram önemli bir gösterge olmuştur. “Bilgi ve iletişim teknolojileri” genel olarak bilginin iletilmesi, saklanması, oluşturulması, paylaşılması veya değişimi için kullanılan teknolojileri ifade etmektedir. Bu teknolojiler, radyo, televizyon, video, DVD, telefon, uydu sistemleri, bilgisayar ile ağ donanım / yazılımlarını; ayrıca bu teknolojiler tarafından sağlanan video-konferans ve elektronik posta gibi araç ve hizmetleri kapsamaktadır (UNESCO, 2006, s. 14). Bilgi ve iletişim teknolojileri sürekli olarak gelişmekte; bütün bireylerin günlük yaşamlarını ve mesleki etkinliklerini ayrıca iş sektörlerini evrensel düzeyde oldukça derinden etkilemektedir. Bireylerin film, şarkı, resim, fotoğraf, metin vb. dosyaları 26 kullanma; sağlık ve diğer kamu hizmetlerine erişme; çalışma, oyun oynama, öğrenme, satın alma/satma, bilgiyi arama, diğer bireylerle iletişim kurma gibi birçok etkinlikleri ve farklı meslek gruplarının uygulamaları gelişen bu teknolojilerin yardımıyla şekil değiştirmektedir. Günümüzde bireyler arası iletişimi sağlayan ve destekleyen en yaygın araçlardan biri bilgisayardır. Bunun yanı sıra cep telefonları, PDA’lar (Personal Digital Assistant - Kişisel Dijital Yardımcı), taşınabilir ortam oynatıcıları (mp3, iPod gibi), televizyonlar, video oyun konsolları ve benzeri diğer araçlar da iletişim ortamı sunan diğer teknolojiler arasında yer almaktadır. Bu teknolojilerin temelinde bulunan Internet ise; bireylerin her türlü iletişimi (bir kişiden bir kişiye, bir kişiden çok kişiye, çok kişiden çok kişiye) gerçekleştirmesine; yazılı bir metnin resim, ses ve videolarla desteklenerek yayınlanmasına; bireyler arasında anlık iletişim kurulmasına veya sonradan okunmak üzere mesaj gönderilmesine; her türlü belgenin iletilmesi ve paylaşılmasına olanak sağlamaktadır. Her bir teknoloji aracı Internet’e dayalı olarak farklı iletişim ortamları yaratmakta ve farklı kullanım özellikleri göstermektedir (Cantoni ve Tardini, 2006, s. 43). Internet ile birlikte, elektronik posta, yazılı, sözlü ve görüntülü iletişimi eş zamanlı olarak gerçekleştirmeyi mümkün kılan sistemler (sohbet, anlık mesajlaşma, konferans sistemleri vb.), üç boyutlu sanal ortamlar (Second Life), World Wide Web (WWW) gibi çok çeşitli iletişim araçları ve sistemleri ortaya çıkmıştır (Timisi, 2003, s. 121; Gezer ve Koçer, 2008, s. 87-88; Waskul ve Douglass, 1997, s. 381; Webopedia.com, 2010). Bilginin sürekli artması ve güncellenmesi sonucu gelişen teknolojiler ve Web kullanıcılarının değişen gereksinimleri, statik içeriklerin bulunduğu, tek taraflı 27 iletişimin ağırlıklı olduğu birinci nesil Web ortamının (Web 1.0) ve uygulamalarının ortadan kalkmasına, yeni bir Web ortamının (Web 2.0) ve uygulamalarının oluşmasına katkı sağlamıştır. İkinci nesil Web olarak adlandırılan Web 2.0, bireylerin birbirleriyle çevrimiçi olarak işbirliği yapması ve bilgiyi paylaşması esasına dayanmış; temel olarak statik HTML Web sayfalarının daha dinamik Web sayfalarına dönüştürülmesine olanak tanımıştır. Diğer bir ifadeyle, Web 2.0 araçları kullanıcıya bilgiyi sunmaktan çok kullanıcının Web ortamında katılımını sağlayan, içeriğin onlar tarafından oluşturulmasını ve kullanılmasını hedefleyen sosyal bir yapı sunmuştur (Kolbitsch ve Maurer, 2006, s. 187). Bu yapı, bireylere Internet ortamında profil oluşturma, bilgiye ulaşma, takip etme, içerik oluşturma, diğer içeriklere yorum yapma, etiketleme ve diğer bireylerle bazı iletişim formlarını paylaşmaya olanak sunan “sosyal ağlar”; bireylerin kendi belirledikleri etiketler aracılığıyla Web ortamında sosyal işaretlemelerde bulunabildikleri, bunu başka bireylerle paylaşabildikleri ve işaretledikleri Web içeriklerine bu siteler yardımıyla tekrar erişebildikleri “sosyal işaretleme siteleri”; kullanıcılarına Web ortamında işaretleme dili ve zengin metin editörü kullanarak kolaylıkla içerik oluşturabilme, güncelleyebilme ve düzenleme imkânlarını sunan “vikiler”; periyodik aralıklarla güncellenen, bir ya da birden çok yazar tarafından oluşturulan makaleler ve yazıları tarihsel sıralamada veren Web siteleri olarak bilinen “bloglar”; Web içeriklerini toplamaya, düzenlemeye ve takip etmeye yarayan “RSS Beslemeleri”; ses, video, sunu ve fotoğraf paylaşımına olanak veren “çoklu ortam paylaşım siteleri”; çeşitli dosyaların (MS Office, ses, fotoğraf, video vb.) kişiler arasında eş zamanlı olarak kolaylıkla paylaşılması ve dosyalar üzerinde 28 düzenlenmeler yapılmasına olanak sağlayan “bulut bilişim sistemleri”; çevrimiçi ortam paylaşım türlerinden biri olan “Podcast” ve Web ortamında bulunan farklı kaynaklardaki bilgi ve hizmetlerin, yeni bir arayüzde bir araya getirilerek birleştirilmesi ve biçimlendirilmesi sonucu oluşturulan “karma/melez (mash-up) içerik formları” gibi birçok araç, uygulama ve sistemi beraberinde getirmiştir (Boyd ve Ellison, 2007; Shivalingaiah ve Naik, 2011, s. 56; Barsky ve Giustini, 2007, s. 147; Wikipedia, 2012; Cadenhead, Smith, Hanna ve Kearney, 2006; Torrone, 2005; Peenikal, 2009). Web 2.0 teknolojilerine dayanan yeni nesil uygulama örnekleri her geçen gün artarken, ilgili teknolojilerin gelişimi hızla devam etmekte ve bu teknolojilere yönelik beklentiler sürekli olarak artmaktadır. Özellikle Web içeriklerinin kontrol edilmesi gereksiniminin sonucu olarak ortaya çıkan Web 3.0, içerik kontrolünün insanların elinden çıkarak bilgisayarlar aracılığıyla yapılmasına dayanmaktadır. Bu bağlamda bilgisayarların Web içeriklerini okuyabilmeleri, anlayabilmeleri ve değişken verileri işleyebilmeleri mümkündür. Doğan ve Kesken’e (2007, s. 44) göre Web 3.0, Web üzerindeki içeriğin birbiriyle ilişkilendirildiği ve cümlelerle ifade edilebilir hale geldiği, Web ortamının dev bir veritabanına dönüştüğü, makinelere soruların sorulabildiği, makinelerin birbirleriyle bağlantı kurarak sorulara cevap arayabildiği, servis ve sunucu merkezli yaklaşımların yerini kullanıcı merkezli dağıtık bir yapıya bıraktığı yeni çağ olarak tanımlanmaktadır ve Semantik (Anlamsal) Web bu çağın alt yapısını oluşturmaktadır. Diğer bir ifadeyle Web 3.0, Semantik (Anlamsal) Web tarafından sağlanan verilere ulaşmayı hedeflemektedir. 2001 yılında World Wide Web Consortium (W3C) tarafından öne sürülen Anlamsal Web kavramı, verilerin Web üzerinde anlamsal gösterimlerini ifade 29 etmektedir (W3C, 2012). Diğer bir deyişle, bilgisayarların Web ortamında bulunan bilgileri anlamlandırmasına dayanan teknolojilerdir. Bu teknolojiler sayesinde bugün insanların kontrolünde olan milyarlarca bilginin analiz edilmesi ve gereksinime göre filtrelenmesi işini bilgisayarlar yapabilecek, insanlar ilişkilendirilmiş doğru bilgiye istedikleri zaman ve mekândan kolaylıkla erişebileceklerdir. Ayrıca Anlamsal Web’in oluşturulmasında ontolojiler temel bileşendir. Ontolojiler, sistemlerin birlikte çalışabilirliğini sağlayan ve veriler ile süreçlerin bütünleştirilmesinde kullanılan anahtar teknoloji olarak tanımlanmaktadır (Bloehdorn ve diğerleri, 2009, s. 3). Ontolojiler sayesinde kavramlar arasındaki ilişkilerin ortaya koyulması ve Web sayfalarının içeriklerinin yorumlanabilmesi mümkün olmaktadır. Belirtilen yeni nesil Web uygulamalarının yanı sıra mobil teknolojiler ve açık kaynak kodlu yazılımlar da son zamanlarda ön plana çıkan ve önem kazanan diğer teknolojik gelişmeler arasında yer almaktadır. Bireylerin hareket halindeyken bilgiye erişmelerine ve çeşitli işlemler yapabilmelerine olanak veren ve her geçen gün gelişerek kullanımı artan mobil teknolojiler, farklı iletişim ortamları sağlaması bakımından önem taşımaktadır. Mobil teknolojiler, metin tabanlı haberleşme hizmeti SMS (Short Message Service - Kısa Mesaj Servisi), ses ve metin tabanlı haberleşme hizmeti MMS (Multimedia Messaging Service - Çoklu Ortam Mesajlaşma Servisi), enlem, boylam ve benzeri bilgilerini veren GPS (Global Positioning System - Küresel Yer Belirleme Sistemi), mobil araçların Internet bağlantısını sağlayan WAP (Wireless Application Protocol Kablosuz Uygulama Protokolü), nesnelerin üzerinde mikroişlemci bulunan etiketler kullanılarak radyo dalgalarıyla / frekanslarıyla takip edilmesini sağlayan RFID 30 (Radio Frequency Identification - Radyo Frekansı ile Tanımlama), mobil cihazların kablosuz olarak Internet’e bağlanmasını sağlayan Wi-Fi (Wireless Fidelity Kablosuz Bağlantı) bağlantıları, kısa mesafe radyo dalgaları kullanarak mobil cihazların çevre birimleri ile iletişim kurmasını sağlayan Bluetooth hizmetleri, mobil televizyonlar, cep bilgisayarları (PDA), tablet bilgisayarlar, dizüstü bilgisayarlar, akıllı telefonlar, video-oyun konsolları günümüzde ön plana çıkan mobil teknolojiler ve uygulamalar arasında yer almaktadır (Naismith, Lonsdale, Vavoula ve Sharples, 2004; Kroski, 2008, s. 10-20). Diğer taraftan, kişisel bilgisayarların yaygınlaşmasının sonucunda farklı yazılımların ortaya çıkması, yazılım üreticilerinin yazılımlarını korumaya yönelik önlemler almasına ve yazılımlar üzerinde biçimlendirme yapmaya olanak vermeyen kapalı kaynak kodlu yazılımlar üretmesine neden olmuştur. Bu duruma yönelik olarak önem kazanan ve geliştirilen açık kaynak kodlu yazılımlar, bireylere gereksinimleri doğrultusunda yazılımlar üzerinde değişiklik yapma, biçimlendirme ve Web içeriklerini kolaylıkla yönetme olanakları sunmaktadır. Açık kaynak kodlu yazılımlar, kaynak kodu isteyen herkesin kullanımına açık olan yazılımlar olarak bilinmektedir. Kapalı kodlu yazılımlara bir alternatif olarak çıkan bu yazılımlar, kullanıcılarına uyarlanabilir, hızlı, güvenilir ve özgür bir yazılım geliştirme ortamı oluşturmaktadır (Milli Eğitim Bakanlığı, 2008, s. 4). Bu bağlamda, açık kaynak kodlu yazılımlar aracılığıyla hemen her alana yönelik olarak (açık işletim sistemleri, açık ofis uygulamaları sistemleri, açık konferans yönetim sistemleri, açık dergi yönetim sistemleri, açık ders kaynakları vb.) çeşitli sistemler geliştirilmektedir. Değişen Web yapısı ve tüm teknolojik gelişmeler, mobil uygulamaların ve özgür yazılım ortamlarının çoğalacağını, bilgisayarların bilgiyi okuyarak 31 anlamlandıracağı ve yorumlayacağı bir yapının hâkim olacağını, yapay zekâ teknolojilerinin iletişim sistemlerinde önem kazanarak yeni hizmetlerin ve uygulamaların geliştirileceğini göstermektedir. II.2. Dijital Ortamlardaki Bilgi Kaynakları ve Hizmetleri Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişimi, bilgi kaynaklarının ve hizmetlerinin sunuluş biçimlerini değiştirmiştir. Özellikle basılı bilgi kaynaklarının dijital ortamlara aktarılması, bilgi kaynaklarının dijital ortamlarda üretilmeye başlanması ve bu kaynakların Web üzerinden yeni araç ve yöntemlerle bireylerin erişimine ve hizmetine sunulması “elektronik kütüphane”, “sanal kütüphane” ve “dijital kütüphane” gibi niteliksel olarak benzer kavramları ortaya çıkarmıştır. Elektronik kütüphane, “elektronik biçimde depolananan, elektronik sistemler/ağlar aracılığıyla erişebilen, fiziksel olarak tek bir konumda bulunmayan bilgi kaynaklarının sunulduğu kütüphaneler” olarak tanımlanmaktadır (Feather ve Sturges, 1996, s. 130). Harada (1994, s. 100) ise elektronik kütüphane kavramını, basılı veya elektronik bilgi kaynaklarına daha kolay ve hızlı biçimde erişim sağlayabilmek için kütüphane katalogları, CD-ROM’lar, kütüphane otomasyon yazılımları, kütüphane ağları, çevrimiçi bilgi hizmetleri, çoklu ortamda bilgiye erişim gibi çeşitli araçları/hizmetleri bünyesinde bulunduran ve bilgisayarlar aracılığıyla kullanılabilen kütüphaneler olarak ifade etmektedir. Elektronik kütüphanelerde bilgi kaynakları fiziksel olarak farklı mekânlarda bulunmasına rağmen tek bir mekândaymış gibi görünebilmekte, kolaylıkla taranabilmekte, aynı anda birden fazla kullanıcının hizmetine sunulabilmekte, çok kolay biçimde değiştirilebilmekte, güncelleştirilebilmekte ve işbirliği içinde kolayca üretilebilmektedir. Kullanıcılar, bu 32 bilgi kaynaklarına her yerden ücretsiz veya çok ucuz maliyetlerle erişilebilmekte ve bu kaynaklara erişim hızı, bilgi kaynaklarının bulunduğu mekâna olan uzaklıktan bağımsız olmaktadır. Ayrıca elektronik kütüphanelerde yayınlar, metin, ses ve görüntüyü bir arada bütünleştirebilmekte, kullanıcılar arama yapısı ve bilgi kaynakları hakkında kendi görüşlerini ekleyebilmekte, depolama ve aktarma maliyetleri ortadan kalkabilmektedir (Wainwright, 1995). Geleneksel kütüphanelere oranla elektronik kütüphaneler, bilginin depolanması ve erişime sunulmasında büyük olanaklar ve kolaylıklar sağlamaktadır. Sanal kütüphaneler, kütüphane ve bilgi hizmetlerinin “sanal gerçeklik” teknikleri kullanılarak sunulduğu, kütüphanelerin fiziksel olarak var olmadığı, buna rağmen gerçek bir kütüphane olarak düşünüldüğü kütüphanelerdir (Prytherch, 2000, s. 763). Sanal kütüphaneler, güncel bilgiye evrensel düzeyde hızlı erişim olanağı vermekte; kütüphane hizmetleri ve bilgi kaynaklarını elektronik ağlar aracılığıyla kullanıma sunmakta; kütüphane dermelerinden daha çok erişim unsuruna vurgu yapmakta; kullanıcılara zaman kazandırmakta; üniversiteler ve diğer eğitim kurumlarındaki öğrenciler, öğretmenler ve araştırmacılara etkili bir bilgi erişim ortamı hazırlamakta; ulusal, bölgesel ve uluslararası boyutlarda kütüphaneler ile eğitim kurumları arasında güçlü bir iletişim ve işbirliği platformunu sağlamakta ve yaşam boyu öğrenme fırsatları yaratmaktadır (Koganuramath, 2007, s. 536-537). Sanal kütüphaneler, gereksinim duyulan bilim ve eğitim amaçlı bilgi kaynaklarına kesin, güvenilir ve düşük maliyetli erişim imkânı sunarak kullanıcıları sürekli olarak desteklemektedir. Dijital kütüphaneler ise farklı konumlarda bulunan kullanıcıların kullanabilecekleri, bir ağ ortamında dijital formlarda depolanan ve erişime sunulan 33 bilgi kaynaklarını bünyesinde bulunduran kütüphanelerdir (Keenan ve Johnston, 2000, s. 78). Diğer bir ifadeyle dijital kütüphaneler, derme yönetimi bağlamında uluslararası standartlara göre oluşturulan, toplanan ve yönetilen, tutarlı ve sürdürülebilir bir şekilde erişime sunulan, kullanıcıların bilgi kaynaklarından yararlanmasına olanak veren hizmetleri destekleyen belli bir niteliğe sahip dijital nesnelerin çevrimiçi dermesidir (International Federation of Library Associations and Institutions [IFLA], 2010, s. 1-2). Dijital kütüphaneler, bilginin dijital ortamlarda depolanmasına ve kullanıcıların fiziksel olarak kütüphaneye gelmeden dijital formatta oluşturulmuş bu bilgilere kolaylıkla erişmesine olanak vermektedir. Birbirinden bağımsız olmayan “elektronik kütüphane”, “sanal kütüphane” ve “dijital kütüphane” kavramları arasında “dijital kütüphane” en çok kabul gören ve yaygın olarak kullanılan kavram olmuştur. Dijital kütüphanelerin özellikleri ise şu şekilde belirtilebilir (Chowdhury ve Chowdhury, 2003, s. 8-9): • Dijital bilgi kaynakları çok çeşitlidir. • Fiziksel sınırları ortadan kaldırmaktadır. Dünyanın farklı bölgelerindeki kullanıcılar bilgi kaynaklarına ulaşabilmektedir. • Kullanıcılar, dijital kütüphaneler tarafından sağlanan olanaklarla kendi kişisel dermelerini oluşturabilmektedir. • Sayısız bilgi kaynağına ve içeriğe erişim sağlamaktadır. • Aynı bilgi kaynağı aynı zaman diliminde pek çok kullanıcı tarafından kullanılabilmekte ve paylaşılabilmektedir. • Kullanım ve mülkiyet unsurlarını içermektedir. • Derme geliştirme, potansiyel fayda ve uygun filtreleme mekanizmalarına dayalıdır. 34 • Çok dilli bir içeriği yönetebilme becerisine sahiptir. • Daha etkili bir şekilde bilgiyi arama ve bilgiye ulaşma imkânı sağlamaktadır. • Dijital kaynaklar farklı bireyler tarafından farklı şekillerde değerlendirilebilir ve kullanılabilirler. • Zaman, mekân ve dil engelini ortadan kaldırmaktadır. Bu özellikler doğrultusunda dijital kütüphanelerin, bilgi ve iletişim teknolojilerinden faydalanarak çeşitli bilgi kaynaklarına evrensel düzeyde erişim olanağı sunduğu ve bireyler tarafından zaman ve mekândan bağımsız olarak kolaylıkla kullanıldığı söylenebilir. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkisiyle kütüphane dermelerinin türleri değişmiş ve bilgi kaynakları dijital ortamlarda sunulmaya başlamıştır. Kullanıcıların bu kaynakları kolaylıkla kullanabilmesi için derme geliştirme ve yönetme etkinlikleri önem kazanmıştır. Kütüphanelerin dijital dermelerindeki bilgi kaynakları arasında, geleneksel kitap özelliklerinden ve dijital teknolojilerden yararlanılarak hazırlanan, çeşitli dijital aygıtlar aracılığıyla görüntülenebilen, bir kitap veya kitap dermesi içerisinde bilgi aramaya olanak veren, çoklu ortam verilerini içeren ve diğer elektronik kaynaklarla bağlantı kurulmasını destekleyen dijital formda sunulmuş “elektronik kitaplar”; Web, e-posta veya Internet üzerinde kullanılan bir araç yardımıyla erişilebilen basılı bir derginin dijital versiyonu veya elektronik bir yayın olarak üretilmiş dergiler olarak tanımlanan “elektronik dergiler”; genellikle taranarak basılı formattan makinece okunabilir formata çevirilen, dijital formlarda düzenlenen yüksek lisans ve doktora tezleri olarak bilinen “elektronik tezler”; herhangi bir konuda bilgilenmek için güvenilir bilgileri Web ortamında sunan sözlük, ansiklopedi, el kitabı, biyografi, 35 almanak, rehber, yıllık, coğrafi kaynak, bibliyografya, indeks, katalog ve abstrakt gibi başvuru kaynakları olarak nitelendirilen “elektronik danışma kaynakları”; bir kitabın çoğunlukla uzman bireyler tarafından yüksek sesle okunarak dijital ortamlara kaydedilmesi ile oluşturulan “sesli kitaplar”; araştırma, öğretim ve diğer amaçlar için herhangi bir lisans sınırlaması bulunmadan ücretsiz olarak sunulan hakemli dergi makaleleri, konferans bildirileri, proje raporları, tezler, çalışma raporları ve ders notları gibi bilgi kaynakları olarak adlandırılan “açık erişim kaynakları” ve dosyalar, resimler, grafikler, sesler ve videolarla bağlantı kurulmasını sağlayan ve HTML ile düzenlenen dokümanları ifade eden “Web sayfaları” yer almaktadır (Connaway, 2003, s. 14; Suraj, 2005, s. 264; Reitz, 2004, s. 51, 244, 768). Ayrıca, sosyal ağlar, vikiler, bloglar ve çoklu ortam paylaşım siteleri gibi ikinci nesil Web uygulamaları da kullanıcıların kolaylıkla erişebilecekleri ve kullanabilecekleri bilgi kaynakları arasında bulunmaktadır. Tüm bu dijital bilgi kaynaklarına kolaylıkla erişebilmek ve onları kullanabilmek bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkisiyle geliştirilen bilgi erişim sistemleri ve araçları aracılığıyla mümkün olabilmektedir. Bilgi erişim sistemleri, “bilgiye seçici biçimde yaklaşan ‘kullanıcı’ ile sistematik hale getirilen ve kullanılır kılınan (depolanmış) ‘bilgi’ arasındaki bilgi akış sürecini kesintisiz biçimde sağlamak üzere bir araya gelen, her biri kendi üzerine düşen işlevi yerine getiren, birbirleriyle etkileşimli ve uyumlu parçaların bileşkesi” olarak tanımlanmaktadır (Gürdal Tamdoğan, 2009, s. 162). Bu sistemler genel olarak kullanıcıların bilgi gereksinimlerini gidermek amacıyla kütüphane dermelerindeki ilgili kaynakların tamamına erişme ve ilgisiz olanları ise ayıklama işlevlerine dayanmaktadır (Tonta, Bitirim ve Sever, 2002, s.9). Bilgi erişim sistemlerini temel alan arama motorları, 36 konu rehberleri, literatüre yönelten veri tabanları ve çevrimiçi kütüphane katalogları ise bilgi erişim araçları olarak nitelendirilebilmektedir. Arama motorları, Web üzerinde bilgi aramak için tasarlanmış araçlardır. Bu araçlar, araştırmacıların aradıkları Web sayfalarını bir araya getirerek ilgili sayfaları listelemekte; Web sayfalarının içeriklerini Web ortamında temsil etmekte; erişim algoritmaları kullanarak arama sorgularıyla ilgili bilgi kaynaklarına erişerek araştırmacılara sunmaktadır (Gordon ve Pathak, 1999, s. 142-143). Arama motorları, kullanıcıların çeşitli arama stratejileri (ve/veya/değil gibi Boole işleçleri kullanma, seçilen konuyu daraltma/genişletme, eş anlamlı kelimeler kullanma, kök/gövde araması yapma, tırnak işareti kullanma vb.) kullanarak yaptıkları arama işlemlerinin sonucunda bilgi gereksinimlerinin hangi bilgi kaynaklarından karşılanabileceğine yönelik olarak listeler sunmaktadır. Kullanıcılar bu listelerde yer alan dijital bilgi kaynaklarına kolaylıkla erişebilmektedir. Google, Altavista, Yahoo!, Msn, Bing ve Yandex evrensel boyutlarda hizmet veren arama motoru örnekleri arasında yer almaktadır. Google Scholar ve Microsoft Academic Search gibi arama motorları ise sadece bilimsel çalışmaları ve konuları dizinlemektedir. Konu rehberleri, bilgi kaynaklarının sınıflandırıldığı ve arama sorgularının belirlenmiş konu başlıklarından yararlanılarak gerçekleştirildiği sistemlerdir. Bu sistemlerde hangi bilgi kaynaklarının listeleneceği yetkili kişiler tarafından belirlenmektedir. Konu rehberlerinde yer alması istenilen bilgi kaynakları, editörlerin uygun gördüğü şekillerde tanımlanmakta, arama işlemleri yapıldığında ise tanımlanan bilgi kaynağının listelenmesi için editörlerin yapmış olduğu tanımlamalara uygun sorgu cümlelerinin yöneltilmesi beklenmektedir (Olcay, 2003, s. 18). Konu rehberlerinde bilgi kaynaklarıyla ilgili değişikliklerin editörler tarafından yapılıyor 37 olması güncelliğin sağlanması bakımından ve arama işlemlerinin editörler tarafından belirlenmiş konu başlıklarıyla yapılıyor olması ise erişim açısından sorun oluşturmaktadır. Yahoo! ve dmoz konu rehberleri için örnek olarak gösterilebilir. Veri tabanları ise veri tabanı üreticileri tarafından elektronik olarak yayınlanan, geniş bir arama ve bilgi erişim olanağı sunan, çeşitli disiplinlinler veya konulara göre ayrılmış bilgi dermeleri olarak nitelendirilmektedir (Feather ve Sturges, 2003, s. 126127). Veri tabanları; elektronik kitaplar, elektronik dergiler, elektronik tezler, elektronik danışma kaynakları, sesli kitaplar, açık erişim kaynakları gibi farklı biçimlerdeki dijital bilgi kaynaklarını bünyesinde bulundurabilmektedir. Farklı disiplinlere yönelik olarak oluşturulan veri tabanları, tüm bu bilgi kaynaklarına yönelik olarak kullanıcılarına basit ve ileri düzeylerde arama olanağı sunmaktadır. Bu kapsamda kullanıcılar, binlerce bilgi kaynağını tek bir arama noktasından arayabilmekte ve bilgi kaynaklarına daha kolay erişebilmektedir. Çevrimiçi kütüphane katalogları (Online Public Access Catalogue-OPAC), kütüphane dermelerinde yer alan bilgi kaynaklarına erişmek için kullanılan önemli bilgi erişim araçlarından biridir. OPAC’lar, kullanıcılar tarafından uzaktan erişim terminalleri kullanılarak erişilen, bilginin bir veri tabanında nerede bulunduğunu gösteren araçlar olarak tanımlanmaktadır (Keenan ve Johnston, 2000, s. 183). Bu araçlar sayesinde bilgi kaynaklarının bibliyografik bilgilerine ve tam metinlerine çevrimiçi olarak zaman ve mekân sınırlaması olmadan erişilebilmektedir. İlk başlarda MARC (MAchine Readable Cataloging - Makinece Okunabilir Kataloglama) formatını kullanarak katalog kayıtlarına bilgisayar üzerinden erişim olanağı sağlayan çevrimiçi kütüphane katalogları, zamanla Boole işleçleri ve anahtar sözcüklerin kullanılmasına izin veren bir biçimde geliştirilmiş, Web ile birlikte grafik 38 arayüzler ve hiperlinklerin kullanıldığı, arama, erişme ve keşfetme seçeneklerinin yer aldığı işlevsel bir yapıya sahip olmuştur. Kütüphane katalogları günümüzde ise bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkisiyle “ayarlanabilen ilgililik sıralaması”, “konu etiket haritaları/bulutları sunma”, “arama sonuçlarının genişletilmesi ve filtrelendirilmesi için kümeleme/görüntüleme”, “ödünç verme verileri”, “diğer kataloglar ve veri tabanları gibi farklı kaynaklardan gelen verileri indeksleme”, “yetkeli konu başlıklarıyla ek arama tavsiyelerinde bulunma”, “kullanıcı görüşü/etiketleri” ve “doğru hecelenişleri verme” gibi özellikleri taşımaktadır (Wilson, 2007, s. 406-407). Çevrimiçi kütüphane katalogları bahsedilen tüm özellikleriyle genel olarak kütüphanelerin sahip oldukları dermeleri dijital ortamda listelemekte, kullanıcılara çeşitli erişim noktaları (konu, eser adı, yazar adı, anahtar sözcükler, ISBN, ISSN vb.) sunarak onların bilgi kaynaklarına ulaşmalarına yardımcı olmaktadır. Ayrıca birden çok kütüphanenin çevrimiçi kataloğunun birleşiminden oluşan toplu kataloglar, gereksinim duyulan bilgi kaynaklarının hangi kütüphanelerde bulunduğu bilgisini vermesi bakımından önem taşımaktadır. Toplu kataloglara OCLC WorldCat ve ULAKBİM Ulusal Toplu Katalog (To-Kat) örnek olarak gösterilebilir. Dijital bilgi kaynaklarının ve erişim araçlarının gelişimi, geleneksel olarak verilen bilgi hizmetlerinin boyut değiştirmesini ve dijital ortamlarda yeni hizmetlerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu kapsamda danışma, eğitim, sağlama ve ödünç verme hizmetlerinde yeni modeller ve uygulamalar kullanılmaya başlanmıştır. Kütüphanelerde kullanıcıların bilgi gereksinimlerinin karşılanmasına yönelik olarak sunulan danışma ve eğitim hizmetleri, kütüphane dermelerinde yer alan bilgi kaynaklarının bulunmasını, çeşitli araştırma sorularının cevaplandırılmasını, kullanıcılar için çeşitli arama işlemlerinin gerçekleştirilmesini, kütüphane ile ilgili 39 yönlendirmelerin yapılmasını, kişiselleştirilmiş hizmetlerin sunulmasını, güncel duyuru hizmetlerinin verilmesini, çevrimiçi kütüphane katalogları ve literatüre yönelten veri tabanları gibi çeşitli bilgi erişim araçlarının kullanımının öğretilmesini kapsamaktadır. Önceleri sadece basılı kaynaklara dayanan ve yüz yüze verilen bu hizmetler, bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesine ve bilgi kayıt ortamlarının değişmesine bağlı olarak günümüzde dijital ortamlarda da sunulmaktadır. Bu durum, kullanıcıların bilgi gereksinimlerini daha çok dijital ortamlardan karşılamalarına ve bu hizmetlerden yararlanabilmek için kütüphanelere fiziksel olarak gelen kullanıcıların sayısının azalmasına neden olmaktadır (Kasowitz, Bennett ve Lankes, 2000, s. 356). Özellikle kullanıcılar tarafından basılı bilgi kaynaklarının yerine dijital formattaki bilgi kaynaklarının yönetilmesinde “bilgi tercih kaynaklarına sahip edilmesi, kütüphane olma” anlayışının dermelerinin yerine “bilgi kaynaklarına erişebilme ve kullanabilme” anlayışını beraberinde getirmiştir. Bu gelişmelerin etkisiyle önem kazanan dijital danışma hizmetleri elektronik posta, Web formları, kılavuzlar, sohbet / video konferans yazılımları ve sosyal medya araçları yardımıyla, eş zamanlı veya eş zamanlı olmayan bir yapıda, sesli veya görüntülü olarak sanal ortamlarda verilmektedir. Bu hizmetler kullanılan dijital araçlara bağlı olarak, sanal danışma (virtual reference), dijital danışma (digital reference), canlı danışma (live reference), etkileşimli danışma (interactive reference), gerçek zamanlı danışma (realtime reference) ve Web tabanlı danışma (Web based reference) gibi terimlerle adlandırılmaktadır (Kresh, 2003, s. 23). QuestionPoint, Ask A Question, Ask A Librarian, Internet Public Library, Yahoo! Answer ve Google Answer gibi danışma sorusu yöneltme siteleri; Meebo, MSN, Skype ve Google Hangout gibi sohbet / video konferans yazılımları dijital ortamda sunulan danışma hizmetlerine 40 örnek gösterilebilir. Diğer taraftan ALA’nın bir bölümü olan Danışma ve Kullanıcı Hizmetleri Derneği’nin (Reference and User Services Association-RUSA) 2010 yılında yayınladığı ve dijital ortamlarda sunulacak sanal danışma hizmetlerini uygulamak için kütüphanelere yardımcı olmayı amaçlayan “Guidelines for Implementing and Maintaining Virtual Reference Services” başlıklı rehber, sanal danışma hizmetlerinin düzenlenmesi ve sunulmasına yönelik ilkeleri ortaya koyması bakımından önemli kabul edilebilir. Eğitim hizmetleri açısından bakıldığında, bu hizmetlerin daha önce bilgiye erişme ve kullanma becerilerini kazandırmayı hedeflediği, günümüzde ise bireylerin karşılaşacakları sorunları ancak bilgi ile çözebileceklerini öğretmeye odaklandığı görülmektedir. Bu bağlamda eğitim hizmetleri yüz yüze veya dijital platformlarda geliştirilen eğitim programları aracılığıyla verilmektedir. Sağlama hizmetleri, kütüphaneler ve diğer bilgi merkezleri için kitap ve diğer kaynakların sağlanması süreçlerini ifade etmektedir (Prytherch, 2005, s. 7). Bu kapsamda, kullanıcıların özellikleri ve bilgi gereksinimleri doğrultusunda her türlü bilgi kaynağının yurt içi veya yurt dışında bulunan farklı bilgi sağlayıcılarından temin edilerek kütüphane dermelerinin geliştirilmesi ve desteklenmesi mümkün olmaktadır. Kütüphaneler, kütüphane dermesinde bulunmayan bilgi kaynaklarını yayıncılar aracılığıyla doğrudan satın alabilmekte, bu kaynakların “kütüphaneler arası ödünç verme hizmeti” yoluyla belirli bir süreliğine ödünç alınarak kullanılmasını sağlayabilmekte ve “belge sağlama hizmeti” kapsamında çeşitli belgeleri (makale, kitap bölümü vb.) farklı kütüphanelerden dijital olarak veya fotokopi ile çoğaltma yöntemiyle temin edebilmektedir. Tüm bu hizmetlerin yönetilmesi dijital ortamlarda gerçekleştirilmekte, kullanıcıların gereksinimleri 41 geçmişe oranla daha hızlı bir şekilde ve daha ekonomik biçimde karşılanabilmektedir. Ayrıca kütüphaneler arası işbirliği sağlamak amacıyla geliştirilen konsorsiyum yapıları, dijital bilgi kaynaklarının kütüphaneler tarafından ortak lisanslar yardımıyla edinilmesinde önemli katkılar sağlamaktadır ve kütüphaneler daha etkin hizmetler geliştirmektedir. Ödünç verme hizmetleri açısından bakıldığında ise bilgi ve iletişim teknolojilerinin ve dijital dermelerin gelişimine bağlı olarak bu hizmetlerin de farklılaştığı görülmektedir. Kütüphaneler, sahip oldukları dermelerdeki basılı bilgi kaynaklarını kullandıkları otomasyon sistemlerinin yardımıyla, dijital bilgi kaynaklarını ise (elektronik kitap gibi) veri tabanı sağlayıcıları ve kütüphaneler arasında geliştirilen anlaşmalar doğrultusunda veri tabanı sistemleri üzerinden kullanıcılarına ödünç verebilmektedir. Ödünç verme hizmetlerinin yönetimi otomasyon sistemleri üzerinden gerçekleştirilmektedir. Kullanıcılar kütüphanelerin ödünç verme politikaları kapsamında bu sistemler aracılığıyla kolaylıkla bilgi kaynaklarını ödünç alabilmekte, iade edebilmekte, Web veya mobil araçlar yardımıyla ödünç aldıkları bilgi kaynaklarının sürelerini uzatabilmekte ve istedikleri bilgi kaynaklarını daha sonra ödünç almak için ayırtabilmektedir. Online Computer Library Center (OCLC), Anadolu Üniversite Kütüphaneleri Konsorsiyumu (ANKOS), ULAKBİM Elektronik Kaynaklar Ulusal Akademik Lisansı (EKUAL), Türkiye Belge Sağlama ve Ödünç Verme Sistemi (TÜBESS), konsorsiyum, belge sağlama ve ödünç verme hizmetleri açısından önemli örnekler ve oluşumlar arasında yer almaktadır. 42 Bilgi ve iletişim teknolojilerinin ortaya çıkardığı dijital kütüphaneler ve bu kütüphanelerin sahip olduğu dijital dermeler sayesinde bilgi farklı biçimlerde daha kolay ve hızlı bir şekilde oluşturulabilmekte, güncellenebilmekte, paylaşılarak herkesin erişimine sunulabilmektedir. Dijital bilgi hizmetleri ile bu kütüphaneler ve dermeler daha etkin biçimde kullanılabilmektedir. Tüm bu gelişmeler, toplumların çağın gerektirdiği özelliklere sahip olabilmesi ve bilgi toplumu olarak nitelendirilebilmesi açısından oldukça önem taşımaktadır. II.3. Öğrenme ve Öğrenme Ortamlarının Gelişimi Sanayi toplumunun uzantısı olarak ortaya çıkan bilgi toplumunda, bilgi kavramı üretim, teknoloji, ekonomi, eğitim ve insan gücü boyutlarıyla önem kazanmış, hemen her alanda yapısal değişikliklerin yaşanmasına neden olmuştur. Bilgi merkezli ve teknolojiye dayalı üretim yapılanması ve bu yapılanmanın yaşamın her alanında kullanılabilir olması bilgi toplumunun en belirgin özelliğidir. Bu toplumun yarattığı ortamda meydana gelen değişmeleri doğru algılamak ve değerlendirebilmek için eğitimli ve donanımlı bireylere gereksinim duyulmaktadır (Dikkaya ve Özyakışır, 2006, s.152, 158). Bu durum, bireylerin değişen yapılanmaya ve yeni teknolojilere uyum sağlayabilmek için çaba göstermelerini ve kendi kendilerine öğrenmelerini (öğrenmeyi öğrenme) gerektirmektedir. Özellikle bilgi kaynaklarının niceliksel artışı bireylerin bilgiye erişmelerini, eriştikleri bilgiyi kullanabilmelerini, eleştirel bir biçimde ele alarak özümsemelerini ve kendi yaşamlarına uygulamalarını önemli hale getirmiştir. Diğer bir ifadeyle bilgi toplumu, bireylerin bilgi okuryazarı olmalarını gerektirmiştir. 43 Bilgi toplumunda eğitim; bilgiyi anlayabilen, yorumlayabilen, kullanabilen, yenilerini ortaya koyabilen, düşünebilen, sorgulayabilen, problem çözme yeteneğine sahip, yaratıcı ve yenilikçi bireyler yetiştirmeyi amaçlamaktadır ve bu toplumda bireylerin bilgiye en uygun yol ve yöntemlerle ulaşabilmeleri, nasıl öğreneceklerini bilmelerine bağlı olmaktadır (Çalık ve Sezgin, 2005, s. 63). Bilgi toplumu düzeninde bireylerin eğitim ve beceri değerleri yükselmekte, onların kendilerini yetiştirmeleri, geliştirmeleri ve bireysel yeteneklerini sonuna kadar kullanabilmeleri ön plana çıkmaktadır. Bireylerin bilgi ile yaşamayı öğrenme, analitik düşünebilme, sentez yapabilme, araştırıcılık, girişimcilik, problem çözme ve etkili iletişim kurma gibi bilgi ve becerilere sahip olması gerekmektedir (Numanoğlu, 1999, s. 332-334). Bu bağlamda bireylerden bilgiyi alma, ezberleme, depolama ve uygulama yerine, öğrenmeyi öğrenmeleri ve bu bilgi-becerilerini yaşam boyu sürdürmeleri beklenmektedir. Yeni teknolojilerin etkisiyle bireylerin öğrenme gereksinimlerinin artması “Yaşam Boyu Öğrenme” kavramını ön plana çıkarmaktadır. Yaşam boyu öğrenme, bireysel, sosyal yaşantıda veya iş yaşantısında bilgi ve becerilerin geliştirilmesi amacıyla yapılan, örgün, yaygın ya da sürekli olarak devam eden öğrenme etkinliklerini kapsamaktadır (Commission of the European Communities, 2000, s. 7). Bu eğitim etkinlikleri, bireylere yaşamlarının her döneminde öğrenme olanakları sunması ve onların yeterliklerini devamlı geliştirmesi açısından önem taşımaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, bireylerin bir taraftan resmi ve resmi olmayan öğrenme ortamlarında eğitim ve öğretimlerini kolaylıkla sürdürmelerine katkı sağlarken, diğer taraftan sürekli biçimde bu teknolojilere yönelik olarak kendilerini yenilemelerini ve bilgi sahibi olmalarını zorunlu kılmıştır. 44 Günümüzde öğrenme ortamları okullar, üniversiteler, öğrenme merkezleri gibi kurumlarla ve fiziksel mekânlarla sınırlandırılamamaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojileri bilgiye kolaylıkla erişmek için öğrenen bireylere esnek bir ortam ve fırsatlar sunmaktadır. Bu ortam, bireyleri kendi kendilerine öğrenmeye güdülemekte, aynı zamanda bireylerin diğer bireylerle işbirliği yaparak öğrenmesine yardım etmekte ve öğretimi bireyselleştirmektedir. Bu doğrultuda bireyler kendi öğrenme gereksinim, istek ve koşullarına göre öğrenmeyi gerçekleştirebilmektedir (European Communities, 2006, s. 4-5). Bilgi toplumunun ve teknolojik yeniliklerin bireylerin öğrenme gereksinimleri üzerindeki etkisi, eğitim programlarının, öğrenme ortamlarının ve yaklaşımlarının sorgulanarak yenilenmesini ve geliştirilmesini sağlamıştır. Bu durum eğitimin kalitesinin artırılması adına eğitimde aktif, işbirliğine dayalı, yaratıcı, bütünleştirici ve değerlendirmeci öğrenme özellikleriyle yapılandırmacı yaklaşımı gündeme getirmiştir. Yapılandırmacı yaklaşım, bireylerin kendi deneyimleri ve düşünceleri sonucunda kendi bilgilerini oluşturmaları anlayışına dayanan öğrenme yaklaşımıdır (Titiz, 2005, s. 8). Bu yaklaşım, öğrenme sürecinde daha etkin konumda olan bireylerin bilgiyi nasıl öğrendikleri ve nasıl yapılandırdıklarına odaklanmaktadır. Öğrenen bireyler, bilgiyi transfer edebilirler, var olan bilgiyi yeniden yorumlayabilirler, yeni bilgi oluşturabilirler, daha önceden öğrendikleri bilgi ile yeni öğrendikleri bilgiyi uyumlu hale getirerek yapılandırabilirler ve yapılandırdıkları bilgiyi yaşamlarında problem çözmek için kullanabilirler (Perkins, 1999, s. 7-8). Bu yaklaşıma göre, öğrenen bireylerin mücadelecilik, meraklılık, girişimcilik ve sabırlılık gibi kişisel özelliklere sahip olması önem taşımaktadır. Bireyler öğrenme sürecinde sürekli olarak merak etmekte, buna bağlı olarak da araştırma 45 yapmaktadır. Bireyler, merakları nedeniyle öğrenmeye daha çok güdülenmekte, girişimci öğrenen özelliği ile bilgiyi özgürce daha derinlemesine araştırmakta, incelemekte, analiz etmekte, problem çözmekte, eleştirel sorular sormakta, karşılaştırmalar yapmakta, bulduklarını tartışmakta, yorumlamakta ve yorumladıklarını nedenleriyle savunmaktadırlar (Erdem ve Demirel, 2002, s. 86). Dolayısıyla kendi öğrenmelerinin sorumluluğunu alan öğrenen bireyler, çoklu ve zengin öğrenme ortamlarını kullanarak bilgiyi anlamlı ve kullanışlı hale getirebilmektedirler. Öğrenen bireyler bilgi ve iletişim teknolojilerinin ortaya koyduğu çoklu ortamları kendileri yapılandırdıklarında, bu teknolojiler tarafından kontrol edilmek yerine, düşünme ve öğrenme düzeylerini yükselterek bu teknolojileri kullanma becerisi kazanmaktadır (Jonassen, Myers ve McKillop, 1996, s. 93). Bu kapsamda bireyler, teknoloji kullanarak öğrenmeyi öğrenebilmektedir. Bu teknolojiler ayrıca bireylere bilgi sunarak ve onlardan bilgi edinerek, bireylerin bilgiyi saklamasına ve yaymasına olanak vermekte; bireylerin öğrenmesini yeniden şekillendirmekte; bilgisayar, telekominikasyon, görsel-işitsel teknolojileri kullanma ve veri işletimine dayanan etkileşimli ve farklı bir öğrenme platformunun oluşmasına katkı sağlamaktadır. Diğer bir ifadeyle bu teknolojiler, daha aktif ve bireysel öğrenme için zamandan ve mekândan bağımsız bir öğrenme ortamı sunmaktadır (Guttman, 2003, s. 26-27). Günümüzde bireyler farklı coğrafik alanlarda yer alan bilimsel çalışmalara, kütüphanelere, çeşitli ağlara ve bilgi kaynaklarına uzaktan kolaylıkla erişebilmektedir. 46 Diğer taraftan, bilgi ve iletişim teknolojilerinin öğrenme ortamlarını etkilemesi, uzaktan eğitim, elektronik öğrenme (e-öğrenme), açık eğitim kaynakları, mobil öğrenme gibi kavramların ve öğrenme ortamlarının önem kazanmasını sağlamıştır. Günümüzde uzaktan eğitim, birbirinden bağımsız mekânlarda bulunan öğreten ve öğrenenlerin, teknolojik olanaklardan yararlanarak sanal öğrenme ortamlarında eş zamanlı veya ayrı zamanlarda bir araya getirilerek verilen planlı eğitim etkinliği olarak nitelendirilmektedir (Ertuğrul, 1999, s. 7; Demiray, 1999, s. 2). Uzaktan eğitim, çeşitli nedenlerle eğitim etkinliklerinin sınıf ortamlarının dışında gerçekleştirilmesi gerektiğinde, eğitim çalışmalarını planlayanlar ve uygulayanlar ile öğrenenler arasında iletişim ve etkileşim sağlaması, özel olarak hazırlanmış öğretim içeriklerini çeşitli ortamlar yoluyla sunması ve bazı eğitim sorunlarını gidermesi (eğitim kurumlarının azlığı, mekânların yetersizliği, öğretim elemanı eksikliği vb.) bakımından önemli bir alternatif oluşturmaktadır. Öğrenen bireylerin yaşadıkları yerlerde öğrenebilmelerine ve uzaktaki öğretmenlere ulaşabilmelerine imkân tanıması, eğitimde fırsat eşitsizliğini ortadan kaldırması, geniş kitlelere eğitim hizmeti vermesi, hızlı ve kolay biçimde bilgiye eriştirmesi, bireysel ve bağımsız öğretim sağlaması, anlatılması zor olan konuların açıklanmasını kolaylaştırması ve öğrenen bireylere istedikleri zaman eğitim alabilme olanağı sunması uzaktan eğitimin başlıca yararları arasında yer almaktadır (Karaağaçlı, 2004, s. 163). Genelde kişisel ilişkilerin az olması, bireysel öğrenme sorumluluğu düşük olan öğrencilerde başarılı sonuçlar alınamaması, uzaktan eğitim merkezinden destek alınamaması, eğitim için gerekli olan donanımı öğrencinin tanımaması, kullanılan kaynakların teknoloji ile ilişkilendirilmemesi ise uzaktan eğitimin sınırlılıkları olarak ifade edilmektedir (Demir ve Kaya, 2002). 47 Web’in uzaktan eğitim etkinliklerinde kullanılmaya başlanması ile birlikte, öğrenen bireylerin diğer bireylerle ya da öğretmenlerle tek veya çift yönlü daha etkin iletişim kurması ve etkileşime dayanan hizmetlerin sunulması (dinamik içerikli Web sayfaları, e-posta, dosya transferi, tartışma listeleri, haber grupları, sohbet vb.) mümkün hale gelmiş, elektronik öğrenme kavramı ve öğretim yönetim sistemleri yaygınlaşmaya başlamıştır. Elektronik öğrenme (e-öğrenme) kavram olarak eğitim ve öğretimin yayılımında Internet’in yanı sıra diğer bilgi toplama ve dağıtım teknolojilerinin de kullanıldığı süreç olarak tanımlanmaktadır (Fry, 2001, s. 234). Ayrıca bilgisayar tabanlı öğrenme, Web tabanlı öğrenme, sanal öğrenme, çevrimiçi öğrenme, dağıtık öğrenme, ağlaşmış öğrenme kavramları e-öğrenme ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır (Urdan ve Weggen, 2000; Sasikumar, 2006; Naidu, 2006, s. 1). Eöğrenme, eğitimi bireyselleştirmekte, çoklu öğrenme ortamları hazırlamakta, derslerin daha kolay anlaşılması için görsel ögelerle desteklenen içerikler sunmakta ve ders içeriklerinin Web ortamında yer almasından dolayı öğrenen bireylerin dersi sürekli olarak tekrar edebilmesine olanak tanımaktadır (Altıparmak, Kurt ve Kapıdere, 2011, s. 322). Bu kapsamda e-öğrenme, eğitimin niteliği, maliyeti ve yaygınlaştırılması gibi temel sorunlarına çözümler geliştirmekte, geleneksel öğrenme ortamlarının sunamadığı birçok özelliği bünyesinde barındırmaktadır. Diğer taraftan mobil teknolojilerin gelişmesi ve yaygınlaşması ile birlikte, bireyler hareket halinde iken de öğrenme etkinliklerine devam edebilmektedir. Bu öğrenme biçimi “mobil öğrenme” olarak adlandırılmakta ve uzaktan eğitimin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Mobil öğrenme ortamlarında cep telefonları, cep bilgisayarları, tablet bilgisayarlar ve dizüstü bilgisayarlar gibi mobil araçlardan 48 yararlanılarak zaman ve mekân sınırlaması olmadan eğitim kurumları tarafından sunulan dijital eğitim içeriklerine kolaylıkla erişilebilmektedir. Kavramsal olarak ele alındığında mobil öğrenme, belirli bir mekâna bağlı olmadan eğitim içeriklerine erişebilmeyi, dinamik olarak üretilen hizmetlerden yararlanabilmeyi ve diğer bireylerle iletişimde bulunabilmeyi sağlayan, kullanıcıların bireysel olarak gereksinimlerine anında cevap vererek onların üretkenliklerini ve iş performans verimliliklerini artıran, mobil teknolojiler aracılığıyla gerçekleşen bir eğitim yöntemi olarak tanımlanmaktadır (Traxler ve Kukulska-Hulme, 2005, s. 1-2; Wexler, Brown, Metcalf, Rogers ve Wagner, 2008). Mobil öğrenme uygulamalarına örnek olarak Microsoft Mobil Öğrenme Projesi, MySportsPulse.com, TUSK, Johnson & Johnson ve ALLOGY gösterilebilir. Öğretim yönetim yönetilmesini sağlayan sistemleri ise yazılımlardan öğrenme oluşmaktadır. etkinliklerinin Bu sistemler kolaylıkla öğrenme içeriklerini düzenleme, bu içerikleri sunma, paylaşma ve tartışma, ders kataloglarını yönetme, ödev verme, sınav yapma, bu ödev ve sınavlara ilişkin geri bildirimler alma, öğrenen bireylerin, öğretmenlerin ve sistemin kayıtlarını tutma ve rapor alma gibi işlevler sağlamaktadır (Ellis, 2009; Çevik, 2008, s. 31). Öğretim yönetim sistemleri, e-öğrenme etkinliklerini kolaylaştırmak, daha sistematik, planlı bir şekilde gerçekleştirmek amacını taşımaktadır ve bu sistemler, öğrenim etkinliklerinin değerlendirilmesi, öğrenim şekillerinin sürekli olarak geliştirilmesi, öğrenen bireylerin gerçekleştirdiği işlemlerin izlenmesi ve onlara gerektiği durumlarda destek verilmesi konularında yardımcı olmaktadır (Duran, Önal ve Kurtuluş, 2006, s. 2). Moodle, Blackboard ve BigBlueBotton en bilinen öğretim yönetim sistemleri arasında yer almaktadır. 49 Öğretim yönetim sistemlerinin gelişimi ile birlikte bireylerin öğrenme etkinliklerini fiziksel bir sınırlandırma olmadan, ücretsiz ve kolaylıkla gerçekleştirebilmelerine olanak tanıyan “açık eğitim”, “açık eğitim kaynakları” ve “açık ders malzemeleri” kavramları önem kazanmıştır. “Açık eğitim” kavramı, eğitim kurumlarına girişte her türlü engelin ortadan kalktığı; bilginin, düşüncelerin, öğretim yöntemlerinin ve eğitim alt yapısının Internet üzerinden ücretsiz olarak paylaşıldığı eğitim biçimi olarak ifade edilmektedir (Wikipedia, 2013). Açık Eğitim Kaynakları (Open Educational Resources-OER), belirli lisans koşulları kapsamında bireylerin ücretsiz ve açık olarak kullanımına sunulan, uyarlanması ve dağıtılması mümkün olan dijitalleştirilmiş eğitim, öğretim ve araştırma kaynakları olarak tanımlanmaktadır (Organisation for Economic Cooperation and Development [OECD], 2007, s. 30-31). Bu kaynaklar ticari bir kaygı taşımamakta, eğitim ve araştırma amaçlarına yoğunlaşmakta ve herkesin özgürce faydalanabileceği bir öğrenme ortamı sunmaktadır. Açık Ders Malzemeleri (OpenCourseWare-OCW) ise Massachusetts Institute of Technology (MIT) tarafından 1999 yılında fikir bazında ileri sürülen, 2000 yılında ise geliştirilen bir projedir. Bu proje bağlamında geliştirilen sistemde, dijital ortamda üniversite seviyesinde yüksek kalitede hazırlanmış, ücretsiz ve açık olarak herkesin kullanımına sunulan 2150 ders, ders planlama ve değerlendirme araçları yer almaktadır (Massachusetts Institute of Technology, 2012). Bu projenin yanı sıra 2005 yılında açık ders malzemeleri girişimini evrensel düzeyde yaymak, yeni açık ders malzemeleri girişimlerini takip etmek, açık ders malzemeleri projelerinin uzun dönemde sürdürülebilirliğini sağlamak amaçlarıyla Açık Ders Malzemeleri Konsorsiyumu (OpenCourseWare Consortium [OCWC], 2012) kurulmuştur. Bugün 50 yüzlerce üyeye sahip olan bu konsorsiyum, açık ders malzemelerini yayınlayan kurumları tek bir merkezde toplaması bakımından önem taşımaktadır. Açık ders malzemelerine yönelik olarak Türkiye’de ise Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından 2007 yılında Ulusal Açık Ders Malzemeleri Projesi başlatılmıştır. Bu proje kapsamında Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) önderliğinde 24 üniversitenin temsilcileri, Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ve Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi (ULAKBİM) temsilcileri bir araya gelerek açık ders malzemelerinin geliştirilmesi için anlaşmıştır. TÜBA, Ulusal Açık Ders Malzemeleri Konsorsiyumu’nu oluşturma görevini üstlenmiş, MIT ile bağlantılar kurarak bazı derslerin Türkçeye çevrilmesini ve yayınlanmasını sağlamıştır (Türkiye Bilimler Akademisi [TÜBA], 2010). 2010 yılında konsorsiyuma dâhil olan 65 üniversite bulunmasına rağmen, sadece beş üniversite etkin olarak açık ders malzemelerinin üretilmesine ve yayınlanmasına katkı sağlamıştır (Çağıltay, 2009, s. 70). Öte yandan 1982 yılında kurulan Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi, yürüttüğü lisans programlarına yönelik olarak ders malzemelerini Web ortamında kullanıma sunması nedeniyle Türkiye’de açık eğitim, açık eğitim kaynakları ve açık ders malzemeleri bağlamında oldukça önemli örnekler arasında yer almaktadır. Aynı şekilde özellikle Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi tarafından geliştirilen açık ders malzemeleri ile tüm bireyler çeşitli disiplinlere yönelik eğitsel kaynaklardan ücretsiz olarak yararlanabilmektedir. Açık eğitim programları, açık eğitim kaynakları ve açık ders malzemeleri, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanmasına ve bireylerin kendi kendilerine öğrenmelerine fırsat verecek zengin bir öğrenme ortamının yaratılmasına katkı sağlamaktadır. 51 Gelişen öğrenme ortamlarının yanı sıra Web 2.0 teknolojilerinin getirmiş olduğu yeni Web yapısı, eğitim ve öğretim etkinliklerini doğrudan etkilemektedir. Örneğin, sosyal ağlar ve çoklu ortam uygulamaları, kişisel görüş belirtme, çeşitli gruplar oluşturma/bu gruplara üye olma ve dosya paylaşımlarında (video, ses, resim, sunu vb.) bulunma gibi özellikleriyle işbirliğine dayanan bir öğrenme ortamının yaratılmasına olanak sunmaktadır (Murray, 2008, s. 8). Çoklu ortamlara dayanan bu öğrenme ortamları, sunduğu olanaklarla öğrenme etkinliklerinde ve öğretim değerlendirme işlemlerinde kolaylıkla kullanılabilmektedir. Bloglar ise öğrenen bireyler için öğretici unsurları, ders ile ilgili duyuruları, düşünce ürünü çeşitli makaleleri, grup çalışmaları için karşılıklı tartışma ve ders ile ilgili kaynakları paylaşma özelliklerini bünyesinde bulundurmaktadır. RSS beslemeleri ve Podcast yayınları özellikle yüksek öğrenimde eğitsel bir araç olarak kullanılmakta, öğrenen bireylerin yeni içerikleri kolaylıkla takip etmelerine ve kaçırdıkları dersleri bu yayınlar aracılığıyla tekrar izlemelerine olanak tanımaktadır (Deans, 2009, s. 157). Diğer bir araç olan vikiler, bireylere kişisel Web sitesi oluşturma, proje geliştirme, değerlendirme yapabilme, grup çalışmaları ve araştırma çalışmalarına ilişkin bilgileri gönderme, düzeltme ve paylaşma imkânları tanımaktadır (Genç, 2010, s. 239). Yeni nesil Web uygulamaları sahip olduğu işlev ve özelliklerle, ayrıca katılım, işbirliği ve etkileşime dayanan yapısıyla öğrenen bireylere daha farklı ve faydalı bir öğrenme deneyimi yaşatmaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin sürekli gelişimi, öğrenme yaklaşımlarının ve ortamlarının yeniden şekillenmesini sağlamaktadır. Bu durum, öğrenen bireylerin problem çözme, karar verme, keşfetme, işbirliğine dayalı öğrenme ve eleştirel düşünme becerilerinin gelişmesine; öğretmenlerin ise öğrenme etkinliklerinin 52 planlanması, uygulanması ve değerlendirilmesine yönelik olarak daha yaratıcı ve verimli olmalarına olanak tanımaktadır. Bu bağlamda öğretmenin geleneksel bilgi aktarma ve disiplin sağlama rolleri yerini, rehberlik etme, bireysel farklılıkları göz önünde bulundurarak uygun öğrenme yaşantıları oluşturma, öğrenme etkinliklerini teknoloji ile bütünleştirme, öğrenen bireylerle birlikte öğrenme ve kendini sürekli yenileme rollerine bırakmaktadır. II.4. Okuryazarlık Kavramı ve Okuryazarlık Türleri Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesine bağlı olarak yeni bilgi kaynaklarının, bilgi hizmetlerinin ve öğrenme ortamlarının ortaya çıkması, bireylerin bilgi ile olan ilişkilerinin boyut değiştirmesine neden olmuştur. Bu durum, onların yaşamlarında karşılaştıkları çeşitli durumlara yönelik olarak özellikle dijital ortamlarda farklı bilgi ve becerilere sahip olmalarını zorunlu hale getirmiştir. Geçmişte bilgiyi edinebilmek ve yayabilmek için en etkili yol olarak görülen okuma-yazma becerisi diğer bir ifadeyle okuryazarlık kavramı, zaman içerisinde çeşitli ortam, araç, uygulama ve amaçlar doğrultusunda yenilenmiş ve farklı anlamlar taşımaya başlamıştır. II.4.1. Okuryazarlık Kavramı Okuryazarlık kavramı, en temel anlamıyla “okuryazar olma durumu”, okuryazar ise “okuması yazması olan, öğrenim görmüş kimse” olarak tanımlanmıştır (Türk Dil Kurumu, 2012). Okuryazarlık kavramını kapsamlı olarak ele alan bilimsel çalışmalarda farklı tanımlamaların yapıldığı görülmüştür. Bu tanımlamalara göre okuryazarlık şu şekillerde ifade edilmiştir: 53 • Konuşma, dinleme, okuma, yazma ve hem sözlü hem de yazılı dilin önemini kavramayla ilgili etkinliklerin tamamını içeren bir kavramdır (Armbruster, Lehr ve Osborn, 2006, s. 3). • Toplumun anlamlaştırdığı iletişimsel simgeleri etkili bir biçimde kullanabilme konusunda yeterlik kazanabilmektir (Kellner, 2001, s. 68-69). • Düşünme, sorgulama, problem tanımlama ve problem çözme süreçlerini kapsayan ve insanların yaşamlarını kontrol altına almaya yardımcı olan sosyal bir etkinliktir (O'Brien ve Rugen, 2001, s. 2). • Okuma ve yazma faaliyetinin eşliğinde kişinin yaşadığı hayatı ve bu hayat içinde nesne ve olayları algılayışı, anlaması ve sosyal hayatındaki bütün ilişkilere bir anlam yüklemesi ile ilgili bir kavramdır (Aşıcı, 2009, s.11). • Toplumdaki bilgileri, becerileri ve sosyal normları anlama, birbiriyle paylaşma, yorumlayabilme ve sonraki nesillere aktarma aracıdır (Altun, 2005, s. 11). UNESCO, 1978 yılında okuryazarlık kavramını işlevsel unsurlara odaklanarak “bireysel ve toplumsal gelişme için okuma, yazma ve hesaplama gibi tüm etkinlikleri yapabilme yetisi” şeklinde ifade etmiş, 1987 yılında ortaya koyduğu “Herkes İçin Eğitim” programı kapsamında okuryazarlık kavramını üç farklı düzeyde ele almıştır. Bu bağlamda 1.düzey, kelimeleri seslendirme ve cümleleri anlama gibi temel okumayazma becerilerine sahip olmayı içeren “temel okuryazarlık”; 2.düzey, kişinin okuma, yazma ve aritmetikle ilgili bilgi ve becerilerini bireysel, sosyal ve kültürel alanda kullanma durumunu ifade eden “işlevsel (fonksiyonel) okuryazarlık”; 3.düzey ise bireyin kapasitesini sonuna kadar geliştirmeyi amaçlayan, sadece kendini değil okuyarak ve yazarak toplumun ilerlemesi için çaba göstermesini içeren “çok işlevli (multi-fonksiyonel) okuryazarlık” olarak nitelendirilmiştir (UNESCO, 1978; Güneş, 54 1997). Belirtilen tüm tanımlar ışığında, okuryazarlığın okuma ve yazma becerilerinin yanı sıra konuşma, dinleme, hesap yapma, yorumlama ve uygulama becerilerini de kapsadığı; bireyler arası etkileşim açısından büyük bir rolü bulunduğu; hem bireysel hem de toplumsal gelişmenin sağlanmasında, değişen çağa uyum gösterilmesinde ve bilgi toplumu özelliklerine sahip olarak diğer topluluklara yön verilmesinde önemli katkılar sunduğu söylenebilir. Okuryazarlık kavramı, zaman içerisinde farklı yaklaşımlarla ele alınmıştır. Scribner ve Cole (1981, s. 236), okuryazarlık kavramının herhangi bir kaynağı okuma ya da yazmadan daha fazla anlam içerdiğini; bireyin belli bir amacı gerçekleştirmek için bilgiyi verimli bir şekilde kullanması anlamını taşıdığını belirtmiştir. Langer (1987, s. 2), okuryazarlık kavramını sosyo-bilişsel açıdan ele alarak okuma ve yazmaya ilişkin “anlamlı etkinlikler” ve bir düşünme biçimi olarak tanımlamış; okuryazarlığın “kültüre özgü bir olgu” olduğunu ve toplumun kültürel ve sosyal özelliklerinden ayrılamayacağını açıklamıştır. Scribner (1988, s. 71), okuryazarlık kavramının “güç”, “uyum”, ve “erdem” kavramlarını temsil ettiğini söylemiştir. Okuryazarlığı, okumanın yanı sıra kazanılan becerileri yaşama etkin olarak geçirmeyi de içeren ve yaşam boyu süren dinamik bir kavram olarak nitelendiren Yılmaz (1989, s. 48), okuryazarlık becerisinin bireyin yaşamında olumlu yönde, gözle görülür bir değişim yaratması gerektiğini ve bu değişimin de bireyin insan ilişkilerinden olayları, olguları yani gerçekleri kavrayıp değerlendirmesine kadar uzayabileceğini ileri sürmüştür. Önal (2010, s. 105) okuryazarlık kavramının önceden bilinenlerle yeni öğrenilenler arasında ilişki kurabilme, çıkarım yapabilme ve yeni metinler oluşturabilme gibi nitelikleri de kapsayarak genişlediğini vurgulamıştır. Okuryazarlığa yönelik olarak ortaya çıkan tüm yaklaşımlar doğrultusunda, değişen dünyada bilgi 55 toplumunun bir parçası olabilmek için okuryazarlığın “çağın gerektirdiği bir beceri” olarak kavramsallaştığı ve yaşam boyu eğitimin vazgeçilmez bir parçası olduğu ifade edilebilir. Özellikle 21.yüzyılın başından itibaren dijital ortamların önem kazanması, okuryazarlık kavramını etkilemiş ve farklı okuryazarlık özelliklerini ön plana çıkarmıştır. Bu özellikler şu şekilde ifade edilmektedir (New Media Consortium, 2005, s. 2-3): • İşitsel, görsel ve dijital okuryazarlık yetenek ve becerilerinin birleşimini içermektedir. • İmge ve seslerin gücünü anlama, dijital ortamı yönetme ve değiştirme, dijital bilgiyi yayma ve bilgiyi yeniden yapılandırarak uygulama becerilerine sahip olmayı gerektirmektedir. • Bilginin ve yayılım biçiminin gelişimiyle beraber ortaya çıkan çok işlevli okuryazarlık söz konusudur. • Bilgiyi üretmek, ifade etmek, değerlendirmek ve yorumlamak önemlidir. • Etkili iletişimi teşvik etmektedir. • Duygusal tepkileri geliştirmek için medyanın kullanılmasını gerektirmektedir. • Bireylerin öğrenme yöntemlerini değiştirme kapasitesine sahiptir ve öğrenmede heyecan verici yeni yollardan yararlanmak için bireyleri düşünmeye sevk etmektedir. Yukarıda belirtilen tüm özellikler, bireylerin farklı ve çok boyutlu olan okuryazarlık özelliklerine sahip olması gerektiğini ortaya koymaktadır. 56 II.4.2. Okuryazarlık Türleri Okuryazarlık kavramının farklı bilgi ve becerilere dayanarak zaman içerisinde şekillenmesi ve değişmesi, okuryazarlık türlerinin çeşitlenmesini sağlamıştır. Tarım okuryazarlığı, eskiçağ okuryazarlığı, anayasa okuryazarlığı, coğrafya okuryazarlığı, eleştirel okuryazarlık, kültür okuryazarlığı, ekonomi okuryazarlığı, çevre okuryazarlığı, tüketici okuryazarlığı, tarih okuryazarlığı, yurttaşlık okuryazarlığı, siyaset okuryazarlığı, hukuk okuryazarlığı, grafik okuryazarlığı, görsel okuryazarlık, yatırım okuryazarlığı, sinema okuryazarlığı, dans okuryazarlığı, bilim okuryazarlığı, işyeri okuryazarlığı, teknoloji okuryazarlığı, dünya okuryazarlığı, televizyon okuryazarlığı, ahlâk okuryazarlığı, matematik okuryazarlığı, bilgi okuryazarlığı, bilgisayar okuryazarlığı (bilgi teknolojileri, elektronik okuryazarlık, elektronik bilgi okuryazarlığı), Web okuryazarlığı, kütüphane okuryazarlığı, medya okuryazarlığı, ağ okuryazarlığı (Internet okuryazarlığı, hiper-okuryazarlık) ve dijital okuryazarlık literatürde sıklıkla vurgulanan okuryazarlık türleri arasında yer almaktadır (Snavely ve Cooper, 1997, s. 12; Bawden, 2001, s. 218; Walter, 1999, s. 32). Belirtilen tüm okuryazarlık türleri çeşitli konulara ve alanlara yönelik olarak ortaya çıkmıştır. Buna rağmen özellikle “bilgi okuryazarlığı” kavramı, bilgisayar okuryazarlığı, kütüphane okuryazarlığı, medya okuryazarlığı, görsel okuryazarlık, ağ okuryazarlığı ve dijital okuryazarlık gibi kavramları, diğer bir ifadeyle pek çok okuryazarlık türünü kapsayan şemsiye bir terim olarak nitelendirilmektedir (Society of College, National and University Libraries, 2011; Breivik, 2000; Bawden, 2001, s. 219-220). Bu bağlamda, okuryazarlık açısından en üst nitelikte olan bilgi okuryazarlığı kavramını ve bu kavramın gerektirdiği becerilerin neler olduğunu anlayabilmek için özellikle belirtilen alt okuryazarlık türlerini tanımlamak oldukça önemlidir. 57 II.4.2.1. Bilgisayar Okuryazarlığı Bilgisayar okuryazarlığı, çeşitli amaçlara ulaşmak için bilgiyi elde etmede, iletişim kurmada ve sorun çözmede bilgisayarı kullanma yeteneği olarak tanımlanmaktadır (Akkoyunlu, 1996, s. 129). Diğer bir tanımda ise bilgisayar okuryazarlığı, bilgisayar ile ilgili temel kavramları bilmek ve onu etkin bir biçimde çeşitli etkinliklerde kullanmak şeklinde açıklanmaktadır (Lupo, 2001, s. 333; Childers, 2003, s. 100). İlgili tanımlar doğrultusunda bilgisayar okuryazarlığı kavramının bilgisayar programlarını kullanabilme, bilgisayar ortamında gereksinim duyulan bilgilere erişebilme ve bu ortamlara yönelik sorunları kendi başına çözebilme yeteneklerini ifade ettiği belirtilebilir. Solomon, Wilson ve Taylor’a (2012, s. 18) göre bilgisayar okuryazarlığı, donanım, yazılım, Internet, çoklu ortam, dosya yönetimi ve güvenlik gibi bilgisayar ile ilgili altı önemli alandaki bilgi ve becerileri kapsamaktadır. Bu bilgi ve becerilere sahip bireyler bilgisayar okuryazarı olarak nitelendirilmektedir. Walsh’a (2007, s. 79-80) göre, bir bireyin bilgisayar okuryazarı olarak adlandırılması için bilgisayarı çalıştırması, bilgisayarın çalışma mantığını ve bileşenlerini anlaması, bilgiye nasıl ulaşacağını bilmesi ve bu amaçla bilgisayar programlarını etkin bir şekilde kullanması gerekmektedir. Lloyd, Taylor ve West (1983) tarafından yapılan başka bir çalışmada, bilgisayar okuryazarı bireylerin bilgisayar sistemlerinin ne olduğunu anlamak, bilgisayar sözlüğündeki kelimeleri kullanmak, mesleği ile ilgili olarak bilgisayardan yararlanmak, bir programın ne olduğunun ve nasıl çalıştığının bilincinde olmak, bilgisayarın ticarette, endüstride ve diğer alanlardaki uygulamalarının farkında olmak, bilgi teknolojilerinin ve bu teknolojilerin sosyal sonuçlarını bilmek durumunda oldukları vurgulanmaktadır. Bireylerin bilgisayar 58 okuryazarı olarak sahip olması gereken becerileri ise Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (Organisation for Economic Co-operation and Development-OECD), bir bilgisayar sistemindeki temel yazılım ve donanımları kullanabilme, uygulama programlarını kontrol edebilme ve kullanabilme, algoritmik bir yapıdaki problemleri çözebilme ve bilgi teknolojilerinin en önemli toplumsal, ekonomik ve etik sonuçlarını belirleyebilme olarak belirtmiştir (OECD, 1994). İlgili ifadeler yaşamın her alanında bilgisayarı tüm özellikleriyle etkili ve verimli bir şekilde kullanabilmenin önemini ortaya koymaktadır. II.4.2.2. Kütüphane Okuryazarlığı Kütüphane okuryazarlığı, gereksinim duyulan bilginin bulunabilmesi ve bilgiyi bünyesinde bulunduran bilgi kaynaklarının tanımlanabilmesi için gerekli temel becerilerin öğrenilmesi olarak tanımlanmıştır (Lubans, 1978, s. 6; D’Aniello, 1989, s. 371). Bell’e (1990, s. 32) göre kütüphane okuryazarlığı, genellikle resmi bibliyografik eğitimler ve resmi olmayan kullanıcı eğitimleri yoluyla bilgi kaynakları ve bilgi arama süreçlerinin bilinmesi ve tanımlanmasına yönelik bir dizi becerinin edinilmesini ifade etmektedir. Belirtilen tanımlara dayanarak, kütüphane okuryazarlığının kütüphanelerde bulunan kitaplar, süreli yayınlar, danışma kaynakları, görsel-işitsel kaynaklar, veri tabanları, kütüphane katalogları vb. gibi farklı çeşitlerdeki bilgi kaynaklarının ne olduğunu, bu kaynaklara nasıl erişileceğini ve ne şekilde kullanılacağını anlama becerilerine dayandığı ifade edilebilir. Bireylerin kütüphane okuryazarı olarak nitelendirilebilmesi için bilgi kaynaklarının kütüphanede fiziksel veya elektronik olarak nasıl düzenlendiğini ve yerleştirildiğini bilmeleri, bilgi kaynaklarında yer alan bilgilerin nasıl bulunacağını ve 59 bu bilgilere nasıl erişileceğini anlamaları, bilgiyi değerlendirdikten sonra etik unsurlara dikkat ederek kullanabilmeleri gerekmektedir (Bansode ve Pereira, 2012, s. 13). Fatzer (1987, s. 314) ise kütüphane okuryazarlığı kavramını aşamalı olarak ele almış ve her bir aşamada bireylerin sahip olabileceği becerileri şu şekilde açıklamıştır: • Kütüphane okuryazarlığı öncesindeki dönem: Bireyler, yardım almadan kütüphane raflarındaki kitapları bulamazlar. • Orta düzey kütüphane okuryazarlığı: Bireyler, kütüphane kataloğunu kullanabilmekte, rafta yer alan kitapları bulabilmekte ve makaleler için ilgili danışma kaynaklarından yararlanabilmektedirler. • Kütüphane okuryazarı: Bireyler, gereksinim duydukları bir konuya ilişkin bilgiyi elde etme ve değerlendirmede sistematik bir strateji izleyebilmektedirler. • İleri düzeyde kütüphane okuryazarı: Bireyler, bilgi gereksinimlerini karşılamak için arama stratejileri geliştirebilmekte, iletişim ve yayın şekillerini anlayabilmektedirler. Kütüphane okuryazarlığı kavramı; basılı ortamda bibliyografik kaynakların (bibliyografyalar, indeksler, abstraktlar, kataloglar) ve elektronik ortamda çevrimiçi kütüphane kataloğunun, veri tabanlarının, arama motorlarının nasıl kullanılacağını kullanıcılara öğretmeyi hedefleyen ve kullanıcı eğitiminin özel bir dalı olan “bibliyografik eğitim” ve “kütüphane becerileri” gibi kavramlarla genellikle benzer nitelik ve anlamı taşımaktadır. Özellikle bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkisiyle ortaya çıkan farklı bilgi hizmetleri ve kaynakları, bu kavramın ve bireylerin sahip olması gereken becerilerinin yeni bir boyut kazanmasına neden olmuştur. 60 II.4.2.3. Medya Okuryazarlığı Gazete, dergi, Internet, radyo, televizyon, sinema, kitap, telefon gibi araçları kapsayan medya veya kitle iletişim araçları, eğitim, sağlık, ekonomi, siyaset, spor, eğlence, kültür ve sanat gibi yaşamın pek çok alanında yer almakta, toplumu bilgilendirmekte ve bilinçlendirmektedir. Bu araçlar, hızlı bir biçimde geniş kitlelere bilgi ve haber ulaştırmakta, her türlü iletişime ve etkileşime olanak sağlayarak bireylerin yaşamlarını biçimlendirmektedir. Bu durum, bilgi ve iletişimin oldukça önem kazandığı toplumsal yapıda medya okuryazarlığı olarak nitelendirilen bazı temel becerilere sahip olmanın gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Medya okuryazarlığı kavramı “medya eğitimi” olarak da bilinmekte ve medya araçlarının eleştirel bağlamda değerlendirilmesine dayanmaktadır. Center for Media Literacy (2011) tarafından bu kavram, basılı olan veya olmayan farklı biçimlerdeki medya araçlarının verdiği mesajlara ulaşma, bunları analiz etme, değerlendirme ve yeni mesajlar oluşturma becerisi olarak tanımlanmıştır. Başka bir tanımda medya okuryazarlığı, bilginin erişimi, analizi, değerlendirilmesi ve çeşitli basılı ve basılı olmayan mesajlar biçiminde aktarılmasını içeren pek çok iletişim yetkinlikleri olarak ifade edilmiştir (Alliance for a Media Literate America, 2001). Potter (2005, s. 11) ise medya okuryazarlığını medya araçlarından gelen mesajları tüm boyutlarıyla anlamlandırma ve medya ürünleri oluşturabilme olarak nitelendirmiş; medya okuryazarlığında medya ürünlerini tanıma, takip etme veya izlemeye dayanan “düşük seviye medya okuryazarlığı” ve medya ürünlerinden gelen mesajları yorumlayabilme, tartışabilme ve farklı türden medya araçları kullanarak mesajları iletebilme ve paylaşabilme becerisini kapsayan “yüksek seviye medya okuryazarlığı” olmak üzere iki temel beceri seviyesinden bahsetmiştir. 61 Diğer taraftan Thoman ve Jolls (2005, s. 180-181), çalışmalarında medya okuryazarı olan bireylerin belli özelliklere sahip olduğunu belirtmiştir: • Kendilerini kolaylıkla ifade edebilirler. • Anahtar düşünceleri ayırt edebilir, çeşitli düşünceler arasında bağlantı kurabilir, uygun yerlerde uygun soruları sorabilir, yanıtlar verebilir, yanlışlıkları anlayabilirler ve bu yüzden de sorun çözme, eleştirel ve yaratıcı düşünme becerilerine sahiptirler. • Toplumda siyasi sınıflandırmalar yapabilir, sosyal tartışmaları kavrayabilir, bunlara katılabilir ve seçimlerde karar verebilirler. • Medya araçlarının ilettiği bilgi ve mesajlar konusunda gelişmiş bir farkındalık düzeyine sahiptirler. • Düşünceleri, inançları ve davranışları yönlendirmede medyanın sahip olduğu gücü ve etkiyi görerek medyaya olan bağımlılıktan kurtulmayı bilirler. • Yazılı ve görsel medya türlerini okuma-yazmayı bilirler. • Bilginin kaynağının ve bu bilgilerin kimin çıkarına kullanıldığının bilincindedirler. Belirtilen medya okuryazarlığı becerilerinin ve özelliklerinin bireylere kazandırılması ile demokrasi ve yurttaşlık bilincinin geliştirilmesi, siyasal katılımın teşvik edilmesi, ırk, sınıf ve toplumsal cinsiyet ayrımcılığının asgari düzeye indirgenmesi, uyuşturucu kullanımının ve şiddetin önlenmesi, eğitim düzeyinin iyileştirilmesi ve etkin yurttaşların yetiştirilmesi hedeflenmektedir (İnal, 2009, s. 86). Tüm bu beceriler, özellikler ve hedefler dikkate alındığında, medya okuryazarı olan bireylerin kendilerini daha rahat ve özgürce ifade edebildikleri, bilgiyi doğru 62 analiz ederek doğru yerlerde kullanabildikleri, eleştirel ve yaratıcı düşünce gücüne sahip oldukları ve toplumun siyasi, sosyal ve kültürel alanlarında daha etkin biçimde rol aldıkları söylenebilir. II.4.2.4. Ağ Okuryazarlığı Web teknolojilerinin ve uygulamalarının gelişimiyle birlikte bilgisayar okuryazarlığı becerilerinden farklı olarak ağ ortamından yararlanmaya yönelik bazı becerileri ifade eden ağ okuryazarlığı kavramı önem kazanmıştır. Internet okuryazarlığı ve Web okuryazarlığı olarak da adlandırılan ağ okuryazarlığı kavramı, ağ ortamında yer alan dijital bilgileri tanımlama, erişme, değerlendirme ve kullanma becerileri olarak tanımlanmıştır (McClure, 1994, s. 118). Benson ve Reyman (2009) ağ okuryazarlığını, teknik beceriler ve bilgisayar okuryazarlığının ötesinde, Internet’in işbirliğine dayanan ortamında bireylerin okuma, yazma ve etkin katılım gibi yöntemleri anlayabilme becerisi olarak ifade etmektedir. Diğer taraftan ağ okuryazarlığı kavramını ağ ortamındaki bilgiyi bulma, seçme, değerlendirme ve kullanmaya yönelik beceriler olarak tanımlayan Hu (1996), ağ okuryazarı olan bireylerin evrensel düzeydeki ağ bilgi kaynaklarının ve hizmetlerinin boyutu ile birlikte kullanımını bildiklerini; problem çözme ve temel yaşam etkinliklerini gerçekleştirmek için ağ bilgisinden/araçlarından yararlanabildiklerini ve işlevlerini anlayabildiklerini; ağ bilgisinin oluşturulması, yönetilmesi ve uygulanması için var olan sistemleri tanıyabildiklerini vurgulamıştır. Başka bir çalışmada ise ağ okuryazarlığı becerileri üç başlık altında açıklanmıştır (eXtension, 2012): 63 • Donanım ve yazılıma yönelik beceriler: Ağ ortamında çevrimiçi etkinlikleri ve bu etkinliklere katılımı destekleyen bilgisayar donanım ve yazılımlarını tanıma ve bunların temel özellikleri hakkında bilgi sahibi olma becerilerini içermektedir. • Çevrimiçi bilgiye erişim becerileri: Internet’te erişilmek istenilen bilgiye hangi yollardan ulaşılacağını bilme; bireysel, gruba ve topluma yönelik bilgiye erişme; bulunan bilginin niteliğini ve anlamlarını analiz etme, değerlendirme ve yorumlama; çevrimiçi bilginin güvenilirliğini saptama ve kendi oluşturduğu çalışmaları diğer bireylerle paylaşma becerilerini içermektedir. • Çevrimiçi topluluklara katılma becerileri: Çevrimiçi bir konuşmanın parçası olmak için bir ağa katılma; seçilen ağın hesaplarının nasıl düzenleneceğini, kişisel mahremiyetin nasıl korunacağını, ağ etiğinin neleri kapsadığını bilme; ağ ortamındaki kişisel izlenimleri yönetme; bireylerin kendi ağlarındaki bilgileri iletme, yorumlama ve yükleme; entelektüel mülkiyet haklarını anlama, koruma ve bu haklara saygı duyma becerilerini içermektedir. Bu ifadeler doğrultusunda, bilginin elektronik olarak ağlar üzerinden kullanıma sunulmasının hızla yaygınlaştığı, bu bağlamda ağ okuryazarlığı becerilerine sahip olmanın öneminin daha da arttığı söylenebilir. Web uygulamalarının yaygınlaşması ve bu uygulamaların gösterdiği sürekli değişime bağlı olarak bireylerin sahip olduğu ağ okuryazarlığı becerileri de sürekli olarak farklılaşmaktadır. Bu durum, bireylerin değişime uyum sağlamasını ve kendilerini devamlı olarak geliştirmelerini zorunlu kılmaktadır. 64 II.4.2.5. Görsel Okuryazarlık Teknolojik gelişmelerde görsel unsurların ön plana çıkması, görsel okuryazarlık kavramını da beraberinde getirmiştir. Görsel imgeler yoluyla düşünme, öğrenme ve kendini ifade etme özelliklerini taşıyan görsel okuryazarlık, gelişen çağa uyum sağlama konusunda bireylere yardımcı olmaktadır. Görsel okuryazarlık kavramı, sanat eleştirilerinden ve sanat eğitiminden doğmuş; ilk zamanlarda sanatçıların ve tasarımcıların perspektif, oran, ışık, renk ve diğer görsel iletişim tekniklerini kullanmaları ve algılamalarına odaklanmıştır. Bu bağlamda görsel imgeler, her zaman bilimin yanı sıra, sanat ve günlük yaşamın gereksinimleri ile ilgili olarak, bilginin yorumlanması ve anlamının iletilmesi için güçlü bir araç olarak nitelendirilmiştir (Martin ve Grudziecki, 2006, s. 252). Zaman içerisinde görsel okuryazarlık ile görsel mesajların sadece sanatçılar, tasarımcılar ve estetik uzmanları gibi kişilerce değil, tüm bireyler tarafından öğrenilmesi, farkına varılması, oluşturulması ve anlaşılması için temel bir sistem oluşturmak hedeflenmiştir (Dondis, 1973, s. x). Dilbilim, sanat, psikoloji ve felsefe gibi pek çok disiplini kapsayan ve bu disiplinlerden etkilenen görsel okuryazarlık kavramı, görsel imgelerin taşıdığı anlamları kavrayarak okumak, görsel imgeler kullanarak yazmak ve görsel dili kullanarak kendini etkili, anlamlı ve doğru bir şekilde ifade etmek olarak tanımlanmaktadır (Debes ve Williams, 1978, s. 2; Alpan Bangir, 2008, s. 77). Zeren ve Arslan (2009, s. 43-46) kendine özgü bir dili ve işleyişi olan görsel okuryazarlığı, görsel ögeleri okuma, anlama yeterliliği ve görsel ögelerle düşünebilme ve öğrenme becerisi olarak ifade etmekte; görsel dünyada etkili iletişim kurabilmek, farklı görselleri tanımlayabilmek, yorumlayabilmek için görsel okuryazarlık becerilerine 65 sahip olmak gerektiğini belirtmektedir. Belirtilen tanımlardan hareketle görsel okuryazarlığın, bilgiyi anlama, yorumlama ve yeniden üretme süreçlerinde görsel imgelerin nasıl kullanıldığını anlamaya, bu imgelerle kendini ifade etmeye ve duygu/düşüncelerini rahatlıkla aktarabilmeye odaklanan becerileri ifade ettiği söylenebilir. Görsel okuryazarlığı, gözle görülenin akılda yorumlanması, diğer deyişle görsel dili okuyup anlama şeklinde ifade eden Bamford (2003, s. 1), görsel okuryazarlığın nesneleri zihninde oluşturma; görsel mesajları başarıyla yargılama, çözümleme, yorumlama ve değerlendirme; görsel imgelerin sosyal ve ideolojik etkilerini anlama; görsel mesajlarla anlamlı iletişim ve etkileşim oluşturma; görsel imgelerin doğruluğu, geçerliliği ve değeri hakkında bilgi sahibi olma; görsel imgeleri ve nesneleri ayırt etme ve anlamlandırma; yeni görsel imgeler yaratma; başkaları tarafından oluşturulan görsel imgeleri kavrama ve bunlara değer verme ve görsel imgelerle iletişimi yorumlama becerilerini içerdiğini belirtmiştir. İşler (2002, s. 159160) ise görsel okuryazarlığa sahip bireylerin; görsel mesajların anlamlarını yorumlama, anlama ve değerlendirme; görsel tasarım ilke ve kavramlarını hem uygulayarak hem de çözümleyerek daha etkili bir iletişim gerçekleştirme; karşılaşılan problemlere kavramsal çözümler üretebilmek için görsel düşünme biçimini kullanma becerilerini taşıdığını söylemiştir. Bu bağlamda, görsel okuryazar olan bireylerin görsel imgeleri anlayabilme, analiz edebilme, yorumlayabilme gibi üst düzey düşünme becerileri ile etkili problem çözme ve karar verme becerilerine sahip oldukları görülmektedir. Bu beceriler, bireylerin yaşam kalitesinin artırılmasında ve toplumun sürekli gelişiminde önemli katkılar sağlamaktadır. 66 II.4.2.6. Dijital Okuryazarlık Dijital teknolojilerin hızlı gelişimi ile birlikte, bireylerin dijital araçlardan, uygulamalardan ve hizmetlerden yararlanarak etkin biçimde bilgiye erişmesi ve bilgiyi kullanması için dijital okuryazarlık becerilerine sahip olmaları önem kazanmıştır. Özellikle 21. yüzyılın başından itibaren yaygınlaşan ve okuryazar toplumların vazgeçilemez bir parçası olan dijital okuryazarlık kavramı, dijital ortamlarda problem çözme, eleştirel düşünme, iletişim ve işbirliği kurmak amacıyla bilgi edinme, kullanma, yönetme, paylaşma ve oluşturma becerilerini ifade etmektedir (Canadian SchoolNet National Advisory Board, 2001, s. 3). Diğer bir tanıma göre dijital okuryazarlık, bireylerin dijital teknolojileri kullanarak bilgiyi bulması, düzenlemesi, anlaması, değerlendirmesi ve analiz etmesini sağlayan ve mevcut ileri teknolojiyi anlama ve kullanma becerilerini içeren bir okuryazarlık türüdür (Kārkliņš, 2011, s. 8). Martin’e (2005, s. 135-136) göre ise dijital okuryazarlık, bireylerin dijital kaynakları tanımlama, erişme, yönetme, bütünleştirme, değerlendirme, analiz etme ve sentezleme amacıyla dijital araçları doğru biçimde kullanması, yeni bilgi oluşturması, bilgiyi çeşitli ortamlarda sunması, diğer bireylerle iletişim kurması ve belirtilen bu becerileri yaşamın tamamına yansıtması için sahip olması gereken farkındalıklar, davranışlar ve yetenekleri içine alan bir kavramdır. Belirtilen tanımlar ekseninde dijital okuryazarlığın özellikleri şu şekilde listelenmektedir (Martin, 2008, s.165): • Çalışma, öğrenme, eğlenme ve günlük yaşamın diğer alanlarında başarılı dijital uygulamalar gerçekleştirmeyi sağlamaktadır. • Bireylerin özel yaşam durumlarından etkilenmekte ve onların yaşamları geliştikçe ve değiştikçe yaşam boyu devam eden bir süreç olmaktadır. 67 • Bilgi ve iletişim teknolojileri kavramından daha geniş kapsamlıdır ve dijital teknolojilerle ilgili ögeleri içermektedir. • Bilgi, teknik, tutum ve kişisel nitelikleri edinme ve kullanmayı içermektedir ve günlük hayatta karşılaşılan sorunların çözümünde kullanılan dijital eylemleri planlama, yönetme ve değerlendirmeyi gerektirmektedir. • Bireylerin kişisel olarak dijital okuryazar olduklarının farkında olmalarını ve kendi dijital okuryazarlık gelişimlerini yaşamlarına yansıtmalarını içermektedir. Dijital ortamlarda etkin ve kendine güvenen bireyler olabilmek, diğer bir ifadeyle dijital okuryazar olabilmek için gereken temel beceriler şunlardır (Innovation & Business Skills Australia, 2010, s. 14-15): • Dijital ortamda bağlantı kurma becerileri: Donanımsal araçları yönetebilme; bilgisayar donanımlarının bakımını gerçekleştirebilme; bir ortamdan diğer ortama veri aktarımı yapabilme; bir ağın yapısını anlayabilme; Internet’in ne olduğunu ve nasıl bağlantılar kurulabileceğini bilme; Internet hizmet sağlayıcılarının hizmetlerini ve ücretlendirmelerini anlayabilme; Internet’i güvenle kullanabilme; dijital iletişim araçları ve programlarına yönelik protokolleri tanıyabilme. • İletişim becerileri: Grafik, video ve ses yazılım araçlarının türlerini bilme, görsel yönetimini gerçekleştirebilme, ses/video kaydedebilme ve düzenleyebilme; kelime işlemciler, tablolar, sunum hazırlama programlarını içeren masa üstü üretim araçlarını kullanabilme; çeşitli araçlardaki işletim sistemlerinin nasıl kullanıldığını öğrenebilme, e-posta, tarayıcı, takvim gibi araçlardan yararlanabilme ve dosya ekleme işlemlerini gerçekleştirebilme; 68 anlık mesajlaşma, video konferans ve Web posta hizmetleri için iletişim araçlarını kullanabilme; arama motorları ve Web tarayıcılarını kullanabilme, entelektüel mülkiyet ve telif hakkı konularını anlayabilme ve buna göre hareket edebilme; çevrimiçi ortamda olumsuz davranışların yasal ve sosyal etkilerini bilme; iş dünyasında elektronik iletişimin kullanılması ile ilgili kural, yasa ve yönetmelikleri anlayabilme. • Çevrimiçi ortamlara ve elektronik yaşama uyum sağlama becerileri: Web 2.0 araçlarını/uygulamalarını anlayabilme ve doğru kullanabilme; vikiler, forumlar, bloglar, sanal oyunlar, videolar gibi araç ve uygulamalara katkı sağlayabilme/katılabilme; dijital ortamlarda kişisel olarak varlık gösterebilme; dijital ortamlarda kişisel etki yaratabilme ve dijital ortamı yönetebilme; dijital ortamlarda kişisel güvenliği sağlayabilme; banka, alışveriş, seyahat, devlet hizmetleri ile ilgili işlemleri Internet kullanarak güvenli bir biçimde gerçekleştirebilme; çevrimiçi sahtekârlık, kimlik bilgilerinin çalınması, dolandırıcılık, aldatma konularını belirleyebilme; etiketleme ve veri besleme uygulamalarını kullanabilme; vikiler, bloglar, fotoğraf paylaşım siteleri gibi çoklu ortam araçlarını kullanarak dijital içeriği yayınlayabilme; dijital bir içeriği güvenilir bir kaynaktan sağlandığından emin olmak için analiz edebilme. Dijital okuryazarlık özellikleri ve temel becerileri genel olarak değerlendirildiğinde, bireylerin dijital ortamlar, araçlar ve uygulamalardan yararlanarak bilgiye erişmesi, bilgiyi kullanması, değerlendirmesi, yeniden oluşturması ve diğer bireylerle paylaşması için çok boyutlu teknik ve bilişsel yeteneklere sahip olması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. 69 II.4.2.7. Bilgi Okuryazarlığı Okuryazarlık kavramının zaman içerisinde gelişimi ve okuryazarlık türlerinin çeşitlenmesi, bireylerin farklı konulardaki okuryazarlık türlerine yönelik olarak farklı bilgi ve becerilere sahip olmalarını zorunlu hale getirmiştir. Bu durum genel olarak ele alındığında, bireylerin bilgi ile olan ilişkilerindeki tüm süreçleri başarı ile yönetmelerini diğer bir ifadeyle bilgi okuryazarı olmalarını gerektirmiştir. Chartered Institute of Library and Information Professionals (2004) tarafından bilgi okuryazarlığı kavramı bireylerin bilgiye ne zaman ve neden gereksinim duyduğunu, bilgiyi nerede bulacağını ve nasıl değerlendireceğini, etik olarak nasıl kullanacağını ve ileteceğini bilme becerisi olarak nitelendirilmektedir. Bu bağlamda bireylerin bilgi okuryazarlığı becerilerine sahip olmasının önemi gün geçtikçe artmaktadır. II.5. Bilgi Okuryazarlığı ve Bilgi Okuryazarlığı Eğitim Programları Bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkisiyle şekillenen bilgi edinme ve öğrenme ortamlarında bireylere bilgi gereksinimini fark etme, bilgi arama, erişme, değerlendirme, kullanma ve iletme/sunma gibi bilgi okuryazarlığı aşamalarına yönelik olarak beceriler kazandırılması, nitelikli, sistemli, planlı ve güncel bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının hazırlanmasına ve sunulmasına bağlıdır. 70 II.5.1. Bilgi Okuryazarlığı Kavramına Genel Bakış Bilgisayar okuryazarlığı, kütüphane okuryazarlığı, medya okuryazarlığı, görsel okuryazarlık, ağ okuryazarlığı ve dijital okuryazarlık gibi tüm okuryazarlık türleri ve bu türlerin gerektirdiği beceriler, bilgi okuryazarlığı kavramı ile doğrudan ilişkili ve bağlantılıdır. Buna rağmen bilgi okuryazarlığı kavramı diğer kavramların ötesindedir. Örneğin Gilton (1994, s. 54), bilgi okuryazarlığı ile bilgisayar okuryazarlığı veya kütüphane okuryazarlığı kavramları aralarında güçlü bir ilişki bulunmasına rağmen bu kavramların aynı anlamları taşımadıklarını vurgulamış; sadece teknolojiyi veya kütüphaneyi kullanmanın, nitelikli öğrenme etkinliklerinin gerçekleştirilmesini sağlamadığını; bilgi okuryazarlığının, öğrenen bireyler için bir araç değil, amaç niteliğini taşıdığını; bu kapsamda bilgi okuryazarlığının bilgisayar okuryazarlığı ile karşılaştırıldığında, teknolojiye ulaşmak ve onu kullanmaktan çok daha fazlasını; kütüphane okuryazarlığı ile karşılaştırıldığında ise çevrimiçi katalog veya kütüphane kaynaklarıyla yapılan araştırmalardan çok daha fazlasını içerdiğini belirtmiştir. Günümüzde bireylerin çeşitli kaynaklardan bilgiye ulaşabilmeleri; bilgiyi, problem çözme, karar verme ve planlama amacıyla kullanabilmeleri; bilgiyi günlük yaşama aktarabilmeleri ve bilgiye erişim için teknolojiden bir araç olarak yararlanabilmeleri önemli olarak görülmektedir (Kurbanoğlu ve Akkoyunlu, 2001, s. 82). Diğer taraftan çağdaş öğrenme yaklaşımlarının bireylere düşünme ve bilgi becerilerini kısacası “öğrenmeyi öğrenme”, “eğitim ve öğretimi yaşamın her döneminde devam ettirme” yeterliliklerini kazandırmayı hedeflediği, bireylerin bilgi ve bilgi kaynaklarıyla sağlam ilişkiler içerisinde olma durumunda kaldıkları gözlenmektedir. Özellikle okuryazarlık kavramının zaman içerisinde bilgi ve iletişim 71 teknolojilerinin etkisiyle ve bireylerin becerileri doğrultusunda gelişmesi ile okuma ve yazmadan daha çok bilgiye erişme, onu kullanma ve değerlendirme yetenekleri ön plana çıkmaktadır. Bu bağlamda, bireylerin bu yeteneklerini ortaya koyan “bilgi okuryazarlığı” kavramı ALA tarafından “bilgi gereksiniminin fark edilmesi, bu bilginin elde edilmesi, değerlendirilmesi ve etkin bir biçimde kullanılması için bireylerin sahip olması gereken beceriler bütünü” olarak tanımlanmıştır (ALA, 1989). 2005 yılında gerçekleştirilen “Bilgi Okuryazarlığı ve Yaşamboyu Öğrenme (High Level Colloquium on Information Literacy and Lifelong Learning)” konferansında oluşturulan “İskenderiye Bildirgesi”nde (The Alexandria Proclamation) ise bu kavram, “yaşamın her alanında bireylerin eğitimsel, mesleki, sosyal ve kişisel hedeflerine ulaşabilmesi için onlara bilgiyi etkili biçimde arama, değerlendirme, kullanma ve yeniden oluşturma becerilerini kazandırma” şeklinde açıklanmıştır (Garner, 2006, s.3). Bu tanımlar doğrultusunda, bilgi okuryazarlığı kavramının bireylerin sorun çözerken veya karar verirken eleştirel düşünerek ve teknolojiden faydalanarak bilgi ve bilgi kaynaklarını etkin bir biçimde kullanma becerilerini ifade ettiği söylenebilir. Bireylerin bilgi okuryazarı olarak yaşamlarının her aşamasında etkin bilgi kullanıcıları olabilmeleri, belli niteliklerin onlara kazandırılması ile mümkündür. Bu nitelikler şunlardır (Doyle, 1994, s. 3): • Doğru ve yeterli bilginin karar vermeye temel oluşturduğunu bilme, • Bilgi gereksinimlerini fark etme, • Bilgi gereksinimlerine dayalı olarak soruları oluşturma, • Olası bilgi kaynaklarını saptama, 72 • Başarılı araştırma stratejileri geliştirme, • Bilgisayar ve diğer teknolojileri kullanarak bilgi kaynaklarına erişme, • Bilgiyi değerlendirme, • Uygulamaya geçirmek için bilgiyi düzenleme, • Yeni bilgiyi mevcut bilgiyle bütünleştirme, • Bilgiyi, eleştirel düşünme ve sorunları çözmede kullanma. Bilgi okuryazarlığı kavramı ilk kez 20. yüzyılın son çeyreğinde Paul G. Zurkowski tarafından kullanılmasına rağmen, geniş bir kavramsal yapının oluşturulması daha sonraki senelerde mümkün olmuştur. 1998 yılında Amerikan Okul Kütüphanecileri Derneği (American Association of School Librarians-AASL) ve Eğitimsel İletişimler ve Teknoloji Derneği (Association for Educational Communications and Technology-AECT) tarafından gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda ortaöğretim öğrencilerine yönelik bilgi okuryazarlığı becerileriyle ilgili temel standartlar ve göstergeler ortaya konulmuştur. 2000 yılında Amerikan Üniversite ve Araştırma Kütüphaneleri Derneği (Association of College and Research Libraries-ACRL) tarafından yükseköğretim öğrencileri için hazırlanan “Yüksek Öğrenimde Bilgi Okuryazarlığı Yeterliliği Standartları (Information Literacy Competency Standards for Higher Education)” ve 2001 yılında Avustralya Üniversite Kütüphanecileri Konseyi (Council of Australian University LibrariansCAUL) tarafından Avustralya ve Yeni Zelanda vatandaşlarına yönelik oluşturulan “Avustralya ve Yeni Zelanda Bilgi Okuryazarlığı Enstitüsü (Australian and New Zealand Institute for Information Literacy-ANZIIL) Bilgi Okuryazarlığı Standartları” bilgi okuryazarlığının ana hatlarını belirlemesi bakımından diğer önemli girişimler arasında yer almıştır. 73 1998 yılında AASL ve AECT tarafından “Öğrencilerin Öğrenmelerinde Bilgi Okuryazarlığı Standartları (Information Literacy Standards for Student Learning)” adıyla ilk ve orta öğretim öğrencileri için hazırlanan standartlar ile öğrencilerin bilgi okuryazarlığı kapsamında sahip olması gereken nitelikler belirlenmiştir. Bu nitelikler aşağıda sıralanmıştır (AASL ve AECT, 1998, s. 1-7): • Bilgi okuryazarı olan öğrenciler, bilgiye erişmede etkin ve yeterlidirler: Bireyler, bilgiye olan gereksinimlerinin farkındadırlar; doğru ve geçerli bilginin, mantıklı karar vermede bir temel olduğunu bilirler; bilgi gereksinimlerine dayalı olarak sorular oluştururlar; çeşitli bilgi kaynaklarını tanır ve bilgiye erişmek için başarılı stratejiler geliştirir ve kullanırlar. • Bilgi okuryazarı olan öğrenciler, bilgiyi eleştirel bir şekilde değerlendirirler: Bireyler, bilginin doğruluğunu, ilgililiğini ve geçerliliğini belirlerler; gerçek bilgi, bakış açısı ve düşünce arasındaki farkları bilirler; doğru olmayan ve yanıltıcı bilgiyi fark ederler; sorun ve sorular için uygun olan bilgiyi seçerler. • Bilgi okuryazarı olan öğrenciler, bilgiyi doğru ve yaratıcı bir şekilde kullanırlar: Bireyler, uygulamak için bilgiyi düzenlerler; yeni bilgiyi sahip oldukları bilgi ile bütünleştirirler; sorun çözme ve eleştirel düşünmede bilgiyi uygularlar; bilgiyi ve düşünceleri doğru bir şekilde üretir ve iletirler. • Kendi kendine öğrenen öğrenciler bilgi okuryazarıdırlar ve bilgiyi, kişisel ilgileriyle ilişkili olarak araştırırlar: Bireyler, mesleki, toplumsal, sağlıkla ilgili ve boş zamanlarını değerlendirme gibi çeşitli kişisel beklentilere yönelik bilgiyi ararlar; kişisel ilgileriyle ilişkili bilgiyi ve çözümleri tasarlar, geliştirir ve değerlendirirler. 74 • Kendi kendine öğrenen bilgi okuryazarı öğrenciler, bilgi kaynaklarına ve bilginin diğer yaratıcı ifadelerine değer verirler: Bireyler, kendi kendilerini güdüleyen okuyuculardır; sunulan bilgiden anlam çıkarmasını bilirler; yaratıcı ürünler geliştirirler. • Kendi kendine öğrenen bilgi okuryazarı öğrenciler, bilgi aramada ve bilgi üretmede mükemmele ulaşma çabasındadırlar: Bireyler, kişisel bilgi arama sonuçlarının ve süreçlerinin kalitesini değerlendirirler; kendi ürettikleri bilgiyi gözden geçirmek, geliştirmek ve güncellemek için stratejiler geliştirirler. • Öğrenme ortamına ve topluma olumlu katkılar sağlayan öğrenciler bilgi okuryazarıdırlar ve demokratik bir toplumda bilginin önemini bilirler: Bireyler, bilgiyi çeşitli kaynaklardan, içeriklerden, alanlardan ve kültürlerden araştırırlar; bilgiye eşit olarak erişme ilkesine saygılıdırlar. • Öğrenme ortamına ve topluma olumlu katkılar sağlayan bilgi okuryazarı öğrenciler, bilgi ve bilgi teknolojisi kullanımında etik davranışlar sergilerler: Bireyler, düşünce özgürlüğü ilkesini benimserler; telif hakkına saygı duyarlar; bilgi teknolojisini bilinçli bir şeklide kullanırlar. • Öğrenme ortamına ve topluma olumlu katkılar sağlayan bilgi okuryazarı öğrenciler, bilgiyi aramak ve üretmek için grup etkinliklerine etkin bir biçimde katılırlar: Bireyler, bilgiyi diğerleriyle paylaşırlar; diğer insanların düşüncelerine ve geçmiş deneyimlerine saygı duyar ve onların katkılarına değer verirler; bilgi sorunlarını tanımlamak ve çözümlerini araştırmak için diğer bireylerle işbirliği yaparlar; bilgiyi düzenler, geliştirir ve değerlendirirler. 75 ACRL tarafından oluşturulan “Yüksek Öğrenim İçin Bilgi Okuryazarlığı Yeterlilik Standardı (Information Literacy Competency Standards for Higher Education)” ise bilgi okuryazarı bireylerin nitelikleri şu şekilde sıralanmıştır (ACRL, 2000, s. 2-3): • Gereksinim duydukları bilginin boyutunu ve yapısını belirlerler. • Gereksinim duydukları bilgiye etkin ve etkili olarak erişirler. • Bilgiyi ve bilgi kaynaklarını eleştirel olarak değerlendirirler ve seçmiş oldukları bilgiyi kendi bilgi tabanları ve değer sistemleri içerisinde birleştirirler. • Bireysel veya bir grubun üyesi olarak özel bir amacın gerçekleştirilmesinde bilgiyi etkili bir biçimde kullanırlar. • Bilginin önündeki yasal, ekonomik ve sosyal sorunlarını bilirler ve bilgiyi etik ve yasalara uygun olarak kullanırlar. Bu standartta ortaya konulan performans göstergeleri şu şekildedir: • Standart 1: Bilgi okuryazarı öğrenci, gereksinim duyduğu bilginin yapısını ve boyutunu belirler. Bu kapsamda bilgi okuryazarı öğrenci; bilgi gereksinimini belirler ve ifade eder, potensiyel bilgi kaynaklarının farklı türlerini ve formatlarını tanımlar, gereksinim duyduğu bilgiyi elde etmenin maliyetini ve yararlarını düşünür, bilgi gereksiniminin doğası ve boyutunu yeniden değerlendirir. • Standart 2: Bilgi okuryazarı öğrenci, gereksinim duyduğu bilgiye etkin ve verimli bir biçimde erişir. Bu kapsamda bilgi okuryazarı öğrenci; gereksinim duyduğu bilgiye erişmek için en uygun araştırma yöntemlerini ve bilgi erişim 76 sistemlerini seçer, etkili biçimde tasarlanmış arama stratejileri oluşturur ve uygular, bilgiye çevrimiçi veya çeşitli yöntemler kullanarak erişir, arama stratejilerini gerekliyse yeniden düzenler, bilgiyi ve onun ana kaynağını alır, kaydeder ve yönetir. • Standart 3: Bilgi okuryazarı öğrenci bilgiyi ve bilginin kaynağını eleştirel olarak değerlendirir ve seçilen bilgiyi kendi bilgi temeli ve değer sistemi ile bütünleştirir. Bu kapsamda bilgi okuryazarı öğrenci; elde ettiği bilgiden çıkardığı temel düşünceleri özetler, bu ölçütü bilginin ve bilginin kaynaklarının değerlendirmesi için de ifade eder ve uygular, yeni kavramlar oluşturmak için temel düşünceleri sentezler, bilgiye katılan değeri, çelişkileri ya da bilgiye özgü diğer nitelikleri belirlemede yeni bilgiyi önceki bilgisi ile karşılaştırır, yeni bilginin bireysel değer yargısına etki edip etmeyeceğini belirler ve farklı düşüncelerle uzlaşma yolunda adımlar atar, başka bireyler, konu uzmanları ve/veya uygulamacılar ile görüşerek bilginin anlaşılmasını ve yorumlanmasını doğrular, ilk başta belirlenen arama sorgusunu yeniden gözden geçirip geçirmeyeceğine karar verir. • Standart 4: Bilgi okuryazarı öğrenci, bilgiyi bireysel ya da bir grubun üyesi olarak, belirli bir amacın gerçekleştirilmesinde etkin olarak kullanır. Bu kapsamda bilgi okuryazarı öğrenci; yeni ve önceki bilgiyi belli bir ürünün ya da performansın planlanması ve gerçekleştirilmesinde kullanır, ürün ya da performansın gelişim sürecini gözden geçirir, ürünü ya da performansı diğer bireylere iletir. 77 • Standart 5: Bilgi okuryazarı öğrenci, bilgi ve bilgi teknolojisine ilişkin etik, yasal ve sosyo-ekonomik sorunların çoğunu anlar. Bu kapsamda bilgi okuryazarı öğrenci; bilgi kaynaklarının erişim ve kullanımına yönelik yasalar, yönetmelikler, kurumsal politikalar ve protokolleri takip eder, ürünün ya da performansın iletilmesinde kullandığı bilgi kaynaklarını gösterir. Diğer taraftan 2012 yılında ACRL Bilgi Okuryazarlığı Yeterlilik Standartları Değerlendirme Grubu (ACRL Information Literacy Competency Standards Review Task Force), ACRL tarafından oluşturulan bu standardın bazı unsurlara dikkat edilerek gözden geçirilmesini önermiştir. Buna göre standartlar; • Bilgi okuryazarlığı modellerinin ALA dışındaki bireyler tarafından kolayca anlaşılabilmesi için basitleştirilmelidir. • Kütüphane jargonunu içermeyecek şekilde açık ve anlaşılır bir biçimde ifade edilmelidir. • Sadece bilişsel çıktılara değil, aynı zamanda duyuşsal ve duygusal öğrenme çıktılarına da odaklanmalıdır. • Okuryazarlık türlerinin birbirini bütünlediğini ve tamamladığını vurgulamalıdır. • Okuryazarlık türlerinin biçimsel özelliklerinin ötesinde bu türlerin birbirleriyle olan etkileşimine ve içerdikleri sosyal anlamlara odaklanmalıdır. • Her türlü ortamlardaki içerikleri üreten ve bu içeriklerden sorumlu olan öğrencilere yönelik olmalıdır. • AASL’nin ortaya koyduğu standartlarla bağlantılı olmalıdır. 78 Bu öneri, bilgi okuryazarlığı standartlarının ve modellerinin herkes tarafından anlaşılabilir olmasının gerektiğini, okuryazarlık türleri arasındaki etkileşimin ve bütünlüğün sağlanmasının önemini, bilgi okuryazarlığı temel becerilerinin yanı sıra sorgulama, karar verme, problem çözme, analitik düşünme, eleştirel düşünme, sentez yapma, yaratıcı düşünme, bilgiyi içselleştirme ve transfer etme gibi üst düzey düşünme becerilerinin de dikkate alınması zorunluluğunu vurgulaması bakımından oldukça önemli kabul edilebilir. Başka bir boyuttan bakıldığında, belirtilen tüm standartların ortaya çıkmasında ve şekil almasında bilgi okuryazarlığı modelleri oldukça önem taşımaktadır. Bilgi okuryazarlığı modelleri, bilgi sorunlarının çözülmesinde izlenecek aşamaları (bilgi gereksinimlerinin tanımlanması, bilginin aranması, bulunması, kullanılması, iletilmesi ve değerlendirilmesi) sistematik olarak ele almakta ve açıklamaktadır. Kuhlthau Modeli, Big6 Modeli, Irving Modeli ve Yedi Sütun (Seven Pillars) Modeli literatürde ele alınan ve en çok bilinen bilgi okuryazarlığı modelleri arasında yer almaktadır. Kuhlthau (1995, s. 5), bireylerin bilgi sorunlarını çözerken izledikleri adımları ortaya çıkarmak için bir bilgi arama modeli geliştirmiştir. Bu model, bireylerin bilgi eksikliğini fark etmesi nedeniyle endişe taşıdığı ve belirsizlik yaşadığı “bilgi arama sürecine başlama”; genel bir alanın, konunun veya sorunun tanımlandığı ve belirlendiği “seçim”; belirsizlik, karışıklık ve şüphelerin arttığı “keşfetme”; seçilen konuya yönelik olarak derinlemesine odaklanmanın sağlandığı ve belirsizliklerin azaldığı “formüle etme”; odaklanılan konuyla ilgili bilginin elde edildiği ve belirsizliklerin ortadan kalktığı “toplama”; elde edilen ve öğrenilen bilgilerin diğer bireylere açıklandığı veya bir şekilde kullanıldığı “sunum” aşamalarından oluşmaktadır. 79 Eisenberg ve Berkowitz (1999, s. 22) tarafından geliştirilen Big6 Modeli, bilgi sorunlarını çözmeye yönelik olarak bilgi sorunlarının ve gereksinimlerinin belirlenmesi, bilgi arama stratejilerinin belirlenmesi, bilgi kaynaklarına ve bilgiye erişilmesi, elde edilen bilginin kullanılması, farklı bilgi kaynaklarından elde edilen bilginin sentezlenmesi ve yeniden düzenlenerek diğer bireylere iletilmesi, ürün ve sürecin değerlendirilerek gereksinimin karşılanıp karşılanmadığına karar verilmesi aşamalarını kapsamaktadır. Benzer şekilde Irving’in (1985, s. 22) yaşam boyu öğrenimi hedefleyen ve bireylerin bilgi ve beceri sahibi olması için geliştirdiği bilgi okuryazarlığı modeli; bilgi gereksinimlerinin analiz edilmesi ve tanımlanması; bilgi kaynaklarının belirlenmesi; bilgi kaynaklarına erişilmesi; erişilen bilgi kaynaklarının incelenmesi, seçilmesi ve elenmesi; bilgi kaynaklarının etkili bir şekilde kullanılması; bilginin kaydedilmesi ve saklanması; bilginin yorumlanması, analiz edilmesi, sentezlenmesi ve değerlendirilmesi; bilginin biçimlendirilmesi, sunulması ve iletilmesi; süreçlerin değerlendirilmesi aşamalarını tanımlamaktadır. Kolej, Ulusal ve Üniversite Kütüphaneleri Derneği (Society of College, National & University Libraries - SCONUL) Bilgi Okuryazarlığı Danışma Kurulu (Advisory Committee on Information Literacy) tarafından hazırlanan Yedi Sütun Modeli ise, bilgi problemlerini çözme aşamalarını bireylerin bilgi gereksiniminin fark edilmesi; bilgi kaynaklarının belirlenmesi, bilgiye erişmek için stratejilerin geliştirilmesi, gereksinim duyulan bilgiye erişilmesi; elde edilen bilginin karşılaştırılması ve değerlendirilmesi; bilginin profesyonel ve etik bir şekilde düzenlenmesi, kullanılması ve iletilmesi; bilginin sentezlenmesi ve yeniden yapılandırılarak oluşturulması olarak ifade etmektedir (Society of College, National 80 and University Libraries, 1999, s. 6-8). Yedi Sütun Modeli 2012 yılında dijital okuryazarlık bağlamında tekrar güncellenmiş ve belirtilen tüm bilgi sorunlarını çözme aşamalarında dijital araçların ve teknolojilerin kullanılması önem kazanmıştır (Society of College, National and University Libraries, 2012). Alberta Modeli, 8W Modeli, Dialogue Modeli, McKenzie Araştırma Döngüsü Modeli ve Sauce Modeli gibi modeller, bilgi okuryazarlığına yönelik olarak geliştirilen diğer modeller arasında yer almakta ve bilgi sorunlarını çözmeye yönelik aşamaları benzer şekillerde yorumlamaktadırlar. Bilgi okuryazarlığına yönelik olarak yapılan tanımlamalar, oluşturulan standartlar ve geliştirilen modeller bireylerin öğrenme ortamlarında veya mesleki yaşantılarında başarı elde edebilmeleri için oldukça önemli becerilerin gerektiğini ortaya çıkarmaktadır. Kurbanoğlu’na (2010, s. 743) göre bilgi okuryazarlığı becerileri; bilgi gereksinimini fark etme, bilgi gereksinimini tanımlama, bilgi arama stratejileri geliştirme, bilgiyi arama, bulma, seçme, değerlendirme, kullanma, sınıflama, düzenleme, yorumlama, yeni bilgiyi var olan bilgiyle bütünleştirme ve iletme gibi temel bilgi becerilerinin; sorgulama, karar verme, problem çözme, analitik düşünme, eleştirel düşünme, sentez yapma, yaratıcı düşünme, yeni bilgi üretme, geçmiş deneyimlerden faydalanarak bilgi ve becerileri transfer etme ve bilgiyi içselleştirme gibi üst düzey düşünme becerilerinin; iletişim, ekip çalışması, işbirliği, kişisel motivasyon, uyum sağlama gibi bireysel becerilerin; fonksiyonel okuryazarlık, bilgisayar okuryazarlığı, ağ okuryazarlığı, kütüphane okuryazarlığı, medya okuryazarlığı, görsel okuryazarlık gibi çeşitli okuryazarlık becerilerinin birleşiminden oluşmaktadır. 81 Solomon, Wilson ve Taylor (2012, s. 8-18), bu ifadeleri destekler nitelikte eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme, problem çözme, üst düzey düşünme, etkili iletişim kurma ve yönetim becerilerini bünyesinde bulunduran transfer edilebilir becerilerin (diğer bir ifade ile uygulanabilir becerilerin) bilgi okuryazarlığı için temel oluşturduğunu vurgulamışlardır: • Eleştirel düşünme: Bilginin etkili bir şekilde kullanılması için gereklidir ve bireylerin taraflı, niteliksiz, saptırılmış, yüzeysel veya eksik olabilecek bilgiyi ayırt edebilmelerini sağlamaktadır. Kanıtlara ve gerçeklere dayanarak çıkarımlarda bulunma; karmaşık kavramları daha alt kavramlara bölerek ve alt kavramlar arasındaki ilişkisel yapıları belirleyerek analiz etme; belli ölçütlere göre konuyla ilgili eleştirel değerlendirmeler yapma; konunun önemini veya anlamını kavrayarak yorumlama; konuyla ilgili düşünce süreçlerini, olayları veya kavramları açıklama; genel bir sonuca varmak için farklı düşünceleri bir araya getirerek sentezleme başlıca eleştirel düşünme stratejilerini oluşturmaktadır. • Yaratıcı düşünme: Bir konuya yönelik olarak etkin bir biçimde olanakları keşfetme, seçenekler geliştirme, değişime karşı açık olma ve yeni bir fikir üretmek için düşünceleri birleştirme veya mevcut fikirlerden yola çıkarak yeni fikirler üretme süreçleridir. Bireylerin hayal güçlerini kullanarak ve var olan düşünceler ile engelleri aşarak sıra dışı ve yenilikçi düşünmelerine dayanmaktadır. 82 • Problem çözme: Bir soruna çözüm üretmek için sistematik olarak gerçekleştirilen bir süreçtir. Sorunu tanımlama, sorunun olası nedenleri ortaya koyma, soruna yönelik olarak olası çözümler geliştirme, en iyi çözüme ulaşmak için tüm çözümleri değerlendirme, en iyi çözümü uygulama ve sonuçları değerlendirme aşamalarını kapsamaktadır. • Üst düzey düşünme: Eleştirel ve yaratıcı düşünme süreçlerine katkıda bulunmaktadır. Bloom (1956) tarafından geliştirilen taksonomide belirtilen bilgi, kavrama, uygulama, analiz, sentez ve değerlendirme düzeylerinden son üçünü kapsamaktadır. Bu üç düzeyde karar vermek için bilginin eleştirel bir şekilde değerlendirildiği derin ve karmaşık bir düşünme süreci söz konusudur. • Etkili iletişim kurma: Başarılı bireyler farklı durumlarda farklı kitlelere bilgiyi etkili bir şekilde iletmek ve geri bildirim almak durumundadırlar. Bu bağlamda bireylerin bilgiyi düzgün bir şekilde oluşturmaları, bilgiyi anlamlı ve mantıklı şekilde düzenlemeleri, bilgiyi topluma aktarmaları, diğer bireylerle etkileşim sağlamaları, düşüncelerini iletmede görsel unsurları kullanmaları, iletilerin diğer bireylere ulaşması için çeşitli teknolojilerden (telefon, bilgisayar, e-posta, Internet iletişim araçları, tarayıcılar, kameralar, ses ve video kaydediciler vb.) yararlanmaları gerekmektedir. • Yönetim: Bireylerin bilgiyi sistematik olarak gruplaması, ana noktaların tanımlanması için araştırma hakkında notlar alması, bilginin kolaylıkla bulunabilmesi için bilgi kaynaklarını sınıflandırması ve kullanılan bilgi kaynaklarını belirtmesi yönetimsel açıdan oldukça önemlidir. Bu kapsamda yönetimsel beceriler, elektronik ve basılı dosya yönetim sistemlerini anlama ve uygun biçimde kullanma; zaman yönetimi tekniklerini uygulama; 83 karmaşık görevleri yönetilebilir hedefler haline getirme; Venn diyagramları, iş akış şemaları, Gantt çizelgeleri, örgütsel çizelgeler, kavram haritaları ve benzeri grafik düzenleyicilerinden doğru şekilde yararlanma becerilerini içermektedir. Belirtilen ifadeler doğrultusunda bilgi okuryazarlığının bilgi gereksiniminin fark edilmesiyle ortaya çıkan sorunların çözülmesi sürecinde teknolojiden, üst düzey düşünme becerilerinden, etkili bir iletişim ortamından ve yönetimsel unsurlardan yararlanarak bilgi gereksinimini tanımlama, bilgi arama stratejilerini kullanma, bilgi kaynaklarına erişme, erişilen bilgi kaynaklarını analiz etme, yorumlama, sentezleme, değerlendirme, bilginin kullanılmasına yönelik etik ilkeleri, telif hakları ve politikaları bilerek bilgiyi iletme etkinliklerini gerçekleştirme becerilerine dayandığı belirtilebilir. Diğer taraftan son yıllarda medya okuryazarlığı ve bilgi okuryazarlığının birleşimi olarak nitelendirilebilecek ve UNESCO tarafından “medya ve bilgi okuryazarlığı” olarak adlandırılan kavramın ön plana çıktığı görülmektedir. Medya okuryazarlığı ve bilgi okuryazarlığı kavramları, sorgulama ve eleştirme temelli becerilerin gelişimine ve hangi formatta veya hangi teknolojiyle sunulursa sunulsun medya ve bilgi kanallarını anlamlı bir şekilde kullanabilme yeteneklerine vurgu yapmaktadır. Bu iki kavramın aynı unsurları vurgulaması ve özellikle Internet ve mobil platformlar aracılığıyla bilgi içeriklerine ve medya iletilerine erişimin yaygınlaşması, birbiriyle bağlantılı olan bu kavramların bütünleşmesinin ana gerekçesini oluşturmaktadır (Moeller, Joseph, Lau ve Carbo, 2011, s. 15; UNESCO, 2011, s. 18). 2012 yılında Moskova’da gerçekleştirilen “Media and Information Literacy for Knowledge Societies” temalı konferansta yayınlanan bildirgede medya 84 ve bilgi okuryazarlığı, insan haklarına saygı göstererek yaratıcı, yasal ve etik unsurlara dikkat edecek biçimde bilginin erişilmesi, analiz edilmesi, kullanılması, üretilmesi ve iletilmesi için gerekli olan bilgi, davranışlar, beceriler ve uygulamaların birleşimi olarak ifade edilmiştir. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin ötesinde mesleki, eğitimsel ve toplumsal boyutlarda öğrenme, eleştirel düşünme ve yorumlama becerilerini kapsayan medya ve bilgi okuryazarlığı, her tür ortam (sözlü, yazılı, analog ve dijital) ile bilgi kaynaklarının bütün biçim ve düzenlerini ele almaktadır. Bu bildiride ayrıca medya ve bilgi okuryazarı olan bireylerin sahip olması gereken özellikler şu şekilde belirtilmiştir (Moscow Declaration on Media and Information Literacy, 2012): • Özel, mesleki ve günlük yaşantılarında farklı ortamları, bilgi kaynaklarını ve kanallarını kullanabilirler. • Bilgiye ne zaman ve niçin gereksinim duyacaklarını ve bu bilgiyi nereden ve nasıl sağlayacaklarını bilirler. • Bilginin kimin tarafından ve neden oluşturulduğunu, bunun yanı sıra medya, bilgi sağlayıcıları ve bellek kurumlarının rollerini, sorumluluklarını ve işlevlerini anlarlar. • Medya ve herhangi bir içerik üreticisi tarafından iletilen bilgiyi, mesajları, inançları ve değerleri analiz edebilir ve buldukları ve ürettikleri bilgiyi doğrulayabilirler. Bu bağlamda, bireylerin her türlü ortamdan elde ettikleri içeriklere yönelik olarak belirtilen becerilere sahip olmasının gerekliliği, medya ve bilgi okuryazarlığı kavramının önem kazanmasını sağlamaktadır. 85 Ele alınan tüm becerilere yönelik olarak bireylerin eğitilmesi, bilinçlendirilmesi ve bu becerilerin bireylere kazandırılması için kütüphaneler tarafından hazırlanacak ve sunulacak bilgi okuryazarlığı eğitim programları oldukça önem taşımaktadır. II.5.2. Bilgi Okuryazarlığı Eğitim Programları ve Bilgi Okuryazarlığı Becerilerinin Bireylere Kazandırılmasında Bilgi Okuryazarlığı Eğitim Programlarının Katkısı Kütüphanelerin sahip oldukları bilgi kaynakları ve sundukları hizmetlere yönelik olarak düzenledikleri eğitim etkinliklerinin oldukça eskiye dayandığı, 1970’li yıllardan itibaren kullanıcı eğitim programlarının boyut değiştirdiği ve zaman içerisinde bireylerin bir kütüphaneden en iyi şekilde faydalanabilmeleri için onlara yardım etmeyi amaçlayan etkinlikleri tanımlayan çeşitli kavramların (kütüphane eğitimi, kütüphane öğretimi, kütüphane oryantasyonu, okuyucu eğitimi, okuyucu öğretimi, kullanıcı eğitimi, kullanıcı desteği, bibliyografik eğitim gibi) kullanıldığı bilinmektedir (Feather ve Sturges, 2003, s. 646; Mortimer, 2007, s. 24). Internet’in ortaya çıkışından önce sıklıkla anılan ve dermenin yanı sıra özellikle katalog, indeks, abstrakt, bibliyografya gibi bibliyografik kaynakların nasıl kullanılacağını öğretmeye dayanan bibliyografik eğitim kavramı, kütüphane kullanıcılarının gereksinim duyduğu bilgiye hızlı ve etkili biçimde ulaşmalarına yardımcı olmak için tasarlanan eğitim programlarını ifade etmektedir. Bibliyografik eğitimden daha geniş bir kavramı ifade eden kullanıcı eğitimi, kütüphaneciler tarafından resmi veya resmi olmayan eğitim yoluyla kütüphane kaynakları, hizmetleri ve olanaklarının en iyi şekilde nasıl kullanılacağının kullanıcılara 86 öğretilmesini içermektedir (Reitz, 2012). Kullanıcı eğitimi kavramının ardından önem kazanan kütüphane okuryazarlığı eğitimi kavramı ise, genellikle resmi bibliyografik eğitim ve resmi olmayan kullanıcı eğitimi yardımıyla, kütüphanelerdeki bilgi kaynaklarını ve bilgi arama süreçlerini bilme ve tanıma becerilerini edindirmeyi amaçlamaktadır (Bell, 1990, s.32). İfade edilen tüm kavramlar, kütüphanelerin sahip olduğu bilgi kaynaklarına etkili bir biçimde erişme, bu kaynakları kullanma ve bilgi hizmetlerinden yararlanma becerilerine vurgu yapmaktadır. Zaman içerisinde bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızla gelişimi ile birlikte bilgi kaynaklarının, bilgi hizmetlerinin, öğrenme biçimlerinin ve öğrenme ortamlarının boyut değiştirmesi sonucu bu kavramlar, evrensel düzeyde yerini bilgi okuryazarlığı eğitimi kavramına bırakmıştır. İlgili literatür incelendiğinde, bilgi okuryazarlığı eğitimi düşüncesinin yeni olmadığı, bu kavramın 1980’lerin sonundan itibaren yaygın biçimde tartışıldığı ve farklı öğrenme düzeylerine yönelik çeşitli programların oluşturulduğu görülmektedir (Breivik, 1998; Bruce ve Candy, 2000; Farmer ve Mech, 1992; Henri ve Bonnano, 1999; Spitzer, Eisenberg, ve Lowe, 1998). Bireylere bilgi okuryazarlığının öğretilmesi, sadece kütüphane eğitimini, bibliyografik eğitimi veya farklı bilgi kaynaklarını etkin biçimde kullanma becerilerini değil, ayrıca bilginin kullanılması konusunda eleştirel ve analitik düşünme becerilerinin bireylere kazandırılması ile güncel bilgiye ve önceden var olan bilgiye dayanarak yeni fikirler üretme yeteneğini de ifade etmektedir (ACRL, 2000; Albitz, 2007, s. 97-98; Kasowitz-Scheer ve Pasqualoni, 2002). Bilgi okuryazarlığı becerilerinin bireylere kazandırılması için geliştirilecek olan bilgi 87 okuryazarlığı eğitimlerinin bazı temel unsurlara ve hedeflere odaklandığı görülmektedir (Bruce, 1994, s. 6). Bunlar: • Bilgi toplumunun doğasını anlamak, • Bilgiye erişim ve bilgiyi kullanmanın önemini vurgulayan değerler kazandırmak, • Bilgi gereksiniminin tanımlanması, bilginin yerinin saptanması, bilgiye erişilmesi, bilginin değerlendirilmesi ve sentezlenmesi süreçlerini uygulayabilmek, • Meslektaşlar ve bilgi uzmanları ile iletişim kurabilmeyi içeren üst düzey iletişim becerileri geliştirmek, • Basılı ve elektronik bilgi kaynaklarını ve bu kaynakları kullanma stratejilerini bilmek için farkındalık yaratmak, • Kelime işlemciler, çizelge geliştiriciler, bibliyografik yönetim yazılımları kullanarak erişilen bilginin yönetilmesini sağlamak, • Bilgi teknolojileri, kitaplar, gazeteler, videolar, CD’ler, bilgisayarlar ve beraberindeki bütün araçlar ile ilgili donanımlara aşinalık kazandırmak. Ortaya konulan tüm unsurlar ve hedefler doğrultusunda verilecek bilgi okuryazarlığı eğitimleri, Karakaş’ın (1999, s. 65) kullanıcıların eğitilmesi bağlamında ifade ettiği “kullanıcıların bilgi hizmetleri veya kaynaklarına yönelik olarak oluşacak bilgi gereksinimlerini nasıl karşılayabileceklerinin onlara öğretilmesi gerektiği” önerisine de büyük bir katkı sağlamaktadır. Bu eğitimler, yüzeysel öğrenmeden daha çok derin öğrenmeyi teşvik etmekte; bağımlı bireyleri bağımsız, kendi kendine ve yaşam boyu öğrenen bireyler haline dönüştürmektedir. Bu eğitimlere katılmayarak bilgi okuryazarlığına sahip olmayan bireyler ise, bilgi 88 eksikliğine maruz kalma, bilgiye erişmek için diğer bireylere bağımlı olma ve hatta ileri düzeyde bilgi kaygısı yaşama durumlarıyla karşı karşıya gelmektedir (Wurman, Leifer, Sume ve Whitehouse, 2001, s. 6). Bilgi okuryazarlığı eğitimi ile bireylerin etkin öğrenmeleri sağlanmakta, öğrenim süreçleri kontrol altına alınmakta, öğrenmede öğretmen merkezlilik yerini öğrenci merkezliliğe bırakmakta, karşılıklı etkileşim önem kazanmakta ve bireylerin özgüvenleri gelişmektedir (Gürdal, 2000, s.183). Bu doğrultuda bireylerin bilgiyi etkili biçimde kullanabilmeleri; sorgulamaya dayalı, sorun tabanlı, eylem tabanlı ve diğer öğrenci merkezli öğrenme biçimleri ile desteklenmektedir. Belirtilen tüm becerileri bireylere kazandıracak etkili bir bilgi okuryazarlığı eğitimi, bilgi süreçlerini, bilgi uygulamalarını ve bu uygulamaların genel akademik eğitim programlarına yansımalarını ortaya koymaktadır (Bruce, 2004, s. 8). Bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkisiyle şekillenen yeni bilgi edinme ve öğrenme ortamlarına yönelik olarak bireylerin bilgi okuryazarlığı becerilerinin geliştirilmesinde, kütüphanelerin hazırlayacakları bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının önemli bir rolü bulunmaktadır. Bu rollere dayalı olarak bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının ifade edilebilecek dört temel özelliği şunlardır (Bruce, 2004, s. 14): • Özel becerilerin (Web tabanlı bilgi ve beceriler) öğrenilmesini kolaylaştıran kaynaklar sunarak bireylerin bilgi gereksinimlerini karşılama ve kendi kendine öğrenme yeteneklerini güçlendirir. • Hem okulda hem de okul dışında bilgi gereksinimlerinin karşılanması noktasında bireylerin kendi kendine ve arkadaşlarından, öğretmenlerinden 89 veya kütüphanecilerden yardım alarak özel becerileri edinmesi için imkânlar sağlar. • Bilgi ortamlarıyla sürekli etkileşim içinde bulunmayı ve öğrenme etkinliklerinde sorumluluk almayı gerektirir. • Bilgiye yönelik uygulamaların etkili bir biçimde öğretilmesine olanak sağlar. Diğer taraftan geliştirilecek olan bu bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının etkin öğrenme sürecini gerektiren yapılandırmacı kurama dayanması, çoklu zekâ öğrenme biçimlerini içermesi, öğrenci merkezli olması, etkileşimli bir yapı sunması ve dijital ortamlarda araştırma becerilerini bireylere kazandırması oldukça önem taşımaktadır (Samson ve Granath, 2001; Lederer, 2000, s. 130; Swanson, 2004, s. 259-260; Hunt ve Birks, 2004, s. 35-38). Bu kapsamda öğrenecek bireylerin ne bildiklerinin, ne bildiklerini düşündüklerinin ve neye gereksinim duyduklarının belirlenmesi, onların bilgiye nasıl ve neden eriştiklerinin daha iyi anlaşılması ve bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının tasarlanması bakımından gerekli görülmektedir (Stern, 2003, s. 118). İçerik açısından erişim araçları (katalog, indeks, veritabanı, arama motorları); tarama stratejisi oluşturma (Boole, anahtar sözcük); kaynak türleri, içerikleri, özellikleri (basılı/elektronik); bilgi merkezleri (türleri, özellikleri, düzenleri, hizmetleri); bilginin düzenlenmesi (sınıflama, indeksleme, notasyon); Internet araçları (kullanımları, kullanım kuralları); bilgi kaynaklarının değerlendirilmesi; bilginin kullanımı (ayıklama, sınıflama, karşılaştırma); bilginin değerlendirilmesi (analiz, sentez, sonuca ulaşma); bilgiyi iletme (sözlü, yazılı, Web ortamında) ve kaynak gösterme (kaynakça hazırlama, gönderme, alıntı) bilgi okuryazarlığı eğitim programı kapsamında bireylere öğretilmesi veya bireyler tarafından öğrenilmesi gereken konular 90 arasında yer almaktadır (Kurbanoğlu, 2006, s. 23). Bu konulara ek olarak özellikle Web 2.0 teknolojilerinin etkisiyle ortaya çıkan bloglar, RSS beslemeleri, vikiler, Podcast yayınları, sosyal işaretleme, etiketleme, sosyal kataloglama siteleri, ses, video, sunu ve fotoğraf paylaşım siteleri, anlık mesajlaşma gibi yeni nesil Web uygulamaları ve araçları bilgi okuryazarlığı eğitim programlarını doğrudan etkilemektedir (Godwin, 2007). Bu kapsamda bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının içerik olarak belirtilen konuları kapsaması, ayrıca yeni nesil Web uygulamaları ve araçlarının özellikleri ile bunların kullanımını aktaracak şekilde dijital ortamlara yönelik olarak geliştirilmesi ve bireylere sunulması oldukça önemlidir. Bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının hazırlanmasında ve uygulanmasında kütüphanecilerin, konuyla ilgili uzmanların, program geliştiricilerin, akademisyenlerin ve yöneticilerin ortak çaba göstermesi; bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının genel akademik programlara dâhil edilmesi; akademik yaşantının başlangıç aşamasından itibaren uygulanması; bireylerin bilgi, becerileri ve davranışlarının tanımlanması için ön inceleme yapılması; öğrenme süreçlerini yansıtması bakımından bilgi okuryazarlığı eğitim programının değerlendirilmesi ve yeniden şekil verilmesi gerekmektedir (Secker ve Coonan, 2011, s. 6-7; Jacobson ve Mark, 2000, s. 257; Samson ve Granath, 2001, s. 1). Üniversite düzeyinde hazırlanacak bilgi okuryazarlığı eğitim programlarına yönelik olarak belirlenmesi gereken stratejiler arasında; bilgi okuryazarlığı eğitim programı unsurlarının bir ders veya dersler olarak akademik programlara dâhil edilmesi; bu unsurların belli konuların içerisinde verilmesi; bilgi okuryazarlığının çeşitli yönlerini ele alan farklı düzeylerde özel derslerin hazırlanması; araştırmacılara ve akademisyenlere bilgi okuryazarlığı ile ilgili araçlar, sistemler, teknolojiler, bilgi ve 91 beceriler hakkında güncel bilgilerin aktarılması için çalıştaylar düzenlenmesi; fakülteler, öğrenmeyi destekleyen ve bilgi hizmetleri sunan kurumlar tarafından öğrencilere ekstra öğrenme olanaklarının sağlanması; sürekli eğitim imkânlarının oluşturulması yer almaktadır (Bruce, 1994, s. 7). Ayrıca farklı düzeylerde ve çeşitli kurumlar için bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının geliştirilmesi ve uygulanmasına yönelik olarak önerilebilecek bazı stratejiler şunlardır (Mahapatra, 2006, s. 624): • Geleneksel ve dijital bilgi kaynakları türlerinin kullanımının öğretilmesi için devlet tarafından ulusal bilgi okuryazarlığı politikasının oluşturulması, • Eğitim kurumları tarafından farklı öğrenme düzeylerine yönelik olarak dijital bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının tasarlanması ve geliştirilmesi, • Değişen ortamlarda bilgi okuryazarlığı gereksinimleri konusunda toplantıların düzenlenmesi, • İlgili devlet kurumları tarafından yönergelerin ve standartların hazırlanması, • Öğrenen bireyler için gereksinim duydukları zaman yararlanabilecekleri bir Web sitesinin tasarlanması, • Kütüphanecilikle ilgili mesleki derneklerin ve toplulukların ulusal, bölgesel ve yerel düzeylerde bilgi okuryazarlığı girişimlerinin yürütülmesinde rol alması, • Bilgi okuryazarlığı programlarının üniversitelerde ve diğer okullarda uygulanan genel eğitim programlarıyla bütünleştirilmesi, • Evrensel düzeyde işbirliği ortamlarının sağlanması. Bu stratejilerin yanı sıra Polat (2005b, s. 430-431), bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının geliştirilmesine yönelik olarak eğitim programlarının eğitim-öğretim faaliyetlerini yürütmeye yatkın, bilgi teknolojilerine hâkim, iletişim kurma ve 92 işbirliği yapabilme becerilerine sahip kütüphaneciler tarafından geliştirilmesi, akademik yaşantının ilk yıllarında uygulanması, ortak zorunlu bir ders biçiminde yapılandırılması, bilgi okuryazarlığı becerilerinin kazanılması için uygulama imkânlarının sağlanması, üniversite yönetimi, akademisyenler, kütüphaneciler ve eğitim bilimcilerinin tam bir işbirliği içinde olması gerektiğini vurgulamıştır. Aynı şekilde bilgi okuryazarlığı becerilerinin ve bağımsız öğrenmenin geliştirilmesinde özellikle üniversite kütüphanecilerinin kritik bir rol üstlendiklerini ve etkin bir eğitmen olduklarını vurgulayan Aldemir (2003, s. 275-279), bilgi okuryazarlığı eğitim programları için benzer önerilerde bulunmuştur: • Üniversite kütüphaneleri öğrencilerin bilgi okuryazarı olmaları için politikalar oluşturmalıdır. • Bu alanda projeler geliştirilerek üniversite yönetimlerine iletilmelidir. • Üniversite kütüphanecileri kendilerini bir eğitmen olarak görmeli ve geliştirmelidir. • Bu alanda yapılacak çalışmalarda “bilgi okuryazarlığı standartları” esas alınmalıdır. • Bu konuda çalışan kütüphaneciler işbirliğine gitmelidir. • Üniversitelerde bilgi okuryazarlığına yönelik derslerin açılması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Stratejiler ve önerilerde bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının genel akademik programlara dâhil edilmesi ve akademisyenlerin, kütüphanecilerin ve yöneticilerin ortak çaba göstermeleri sıklıkla vurgulanmaktadır. Bu kapsamda akademisyenler, dersler ve sınıf içi tartışmalar yoluyla, öğrenme için gerekli ortamı yaratabilir; öğrencilere bilinmeyeni keşfetmeleri için ilham verebilir; bilgi 93 gereksinimlerini en iyi şekilde nasıl karşılayacakları konusunda öğrencilere rehberlik edebilir ve onların gösterdikleri gelişmeleri takip edebilirler. Kütüphaneciler, eğitim programları ve hizmetler hakkında entelektüel kaynakların değerlendirilip seçilmesini koordine edebilir; kütüphane dermesine ve bilgiye çeşitli erişim noktalarını düzenleyebilir; bireylerin bilgi gereksinimlerini karşılama, bilginin önemini kavrama ve bilgiyi yönetme becerilerini geliştirmek için onlara yardımcı olabilir ve kendilerini bu konuda sürekli olarak geliştirebilirler. Yöneticiler ise akademisyenler, kütüphaneciler ve bilgi okuryazarlığı programlarını hazırlayan diğer uzmanlar arasında işbirliği ve personel gelişimine yönelik fırsatlar yaratabilir; programlar için planlama ve bütçeleme etkinliklerini yönetebilir ve programların devamlılığı için sürekli kaynak oluşturabilirler (ACRL, 2000; Tiemensma, 2012, s. 166). Bilgi okuryazarlığı becerilerinin bireylere en iyi biçimde kazandırılması için bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının planlanmasına yönelik olan bu stratejilerin, önerilerin ve görüşlerin dikkate alınması oldukça önemlidir. Geliştirilen bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının etkililiği açısından, öğrenme-öğretme sürecinde sınıf ortamında ders anlatılması, seminerler/çalıştaylar düzenlenmesi, uygulama rehberlerinin oluşturulması, görsel-işitsel öğretim kaynaklarının geliştirilmesi, bire bir eğitim verilmesi, konunun paydaşlarıyla işbirliği yaparak eğitim arayüzlerinin oluşturulması, çevrimiçi kursların/eğitim olanaklarının sağlanması ve ders içeriklerinin sürekli/sistematik olarak güncellenmesi gerekmektedir. Ayrıca bu programlarda, ağ temelli öğrenme, Intranet temelli öğrenme, ders sorumlularına çevrimiçi bültenler aracılığıyla erişme, tartışma forumları ve e-postalar yoluyla erişme gibi eş zamanlı olmayan yöntemler ile 94 öğrenen ve öğretenlerin doğrudan etkileşimine dayanan Internet ortamındaki Web siteleri, anlık mesajlaşmalar, ses/video konferans sistemleri, telefonlar ve sınıf ortamında kurulan canlı bağlantılar yoluyla gerçekleştirilen eş zamanlı yöntemlerden yararlanılması oldukça önemli kabul edilmektedir (Mahapatra, 2006, s. 618, 623). Bu bilgiler ışığında özetlemek gerekirse, bilgi okuryazarlığı eğitim programlarında sunulacak ders içeriklerinin, dijital ortamlarda ders yönetim sistemleri kullanılarak uzaktan veya sınıf ortamında yüz yüze olarak akademisyenlere ve öğrencilere sunulabileceği söylenebilir. Tüm bu aşamaların ardından, bilgi okuryazarlığı eğitim programlarında belirtilen kazanımlara ulaşılıp ulaşılmadığını, içeriğin kazanımlara ulaşmada yeterli olup olmadığını ve kullanılan yöntem, teknik, araç ve gereçlerin bu kazanımları gerçekleştirmede etkili olup olmadığını kontrol etmek için bu programların değerlendirilmesi beklenmektedir. Bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının değerlendirilmesi, programa katılan bireylerden elde edilen geri bildirimlere dayanmaktadır. Bu geri bildirimler, testler, anketler, eğitim sonunda gerçekleştirilecek grup tartışmaları, görüş belirtme panoları/sistemleri ve odak grupları gibi doğrudan yöntemlerle veya yöneticilere yapılan geri dönüşler, sözel olmayan davranışlar (göz teması, arka plandaki konuşmalar, sorulan veya cevaplanan sorulara gösterilen ilgi, esneme/uyuma, esprilere karşılık verme, etkinliklere katılım, dersin erken bitmesini bekleme vb.) ve bireylere verilen alıştırmalar/ödevler gibi dolaylı yöntemlerle elde edilebilmektedir (Gaunt, Morgan, Somers, Soper ve Swain, 2009, s. 70). 95 Bu şekilde bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının değerlendirilmesine yönelik veriler toplanabilmekte ve gerekli değişikler/düzenlemeler yapılarak bu programların geliştirilmesi sağlanabilmektedir (Carter, 2002, s. 36). Dolayısıyla bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının değerlendirilmesi sürekli, sistematik ve döngüsel bir süreci ortaya koymaktadır. Günümüzde bilgi okuryazarlığı ve bilgi okuryazarlığı eğitim programlarına yönelik olarak uluslararası ölçekte gerçekleştirilen ve literatürde yer alan çok sayıda bilimsel çalışma, çeşitli üniversiteler, enstitüler, kurumlar, okullar tarafından geliştirilen ve yönetilen evrensel boyutta birçok araştırma projesi, girişim, bilgi okuryazarlığı eğitim programı ve uygulama örneği bulunmaktadır. Uluslararası literatür ele alındığında bilgi okuryazarlığı kavramının farklı kişiler tarafından birbirini tamamlayan nitelikte tanımlandığı görülmüştür. Kavram ilk kez 1974 yılında Amerika Birleşik Devletleri Bilgi Endüstrisi Derneği başkanı Paul Zurkowski tarafından ifade edilmiştir. Zurkowski (1974, s. 6), Kütüphaneler ve Bilgi Bilim Ulusal Komisyonu’na (National Commission on Libraries and Information Science-NCLIS) sunduğu bir öneride, iş yaşamlarında karşılaşılan sorunları bilgiye dayalı olarak çözmek için bilgi kaynaklarını ve çeşitli bilgi araçlarını kullanma teknik ve becerilerine sahip olan bireyleri “bilgi okuryazarı” olarak nitelendirmiştir. Bilgi okuryazarlığına ilişkin ilk kapsamlı tanım ise, 1989 yılında ALA Başkanlık Komitesi’nin bilgi okuryazarlığı sonuç raporunda yapılmıştır. Bu raporda bilgi çağında bireylerin bilgi okuryazarı olması gerektiği ve herhangi bir bilgiye gereksinim duyulduğunda bilgiyi elde edebilen, değerlendirebilen ve etkili bir biçimde kullanabilen bireylerin bilgi okuryazarı olarak tanımlanabileceği vurgulanmıştır (ALA, 1989). 96 Bilgi okuryazarlığı, özellikle 1990 yılından itibaren çeşitli bilimsel çalışmalarda bilim insanları, meslek dernekleri ve eğitim kurumları tarafından farklı boyutlarıyla irdelenmiştir. Bu çalışmalarda bilgi okuryazarlığının tanımları, standartları, modelleri, uygulamaları, diğer okuryazarlık türleriyle ilişkileri, farklı eğitim düzeylerindeki bireylerin bilgi okuryazarlığı becerileri ile bu becerilerin bireylere kazandırılmasında oldukça önemli olan bilgi okuryazarlığı eğitim programları uluslararası boyutta yoğun biçimde incelenmiştir. Konuyla ilgili olarak yapılan çalışmaların sayısı oldukça fazladır. Bunlardan bazıları şu şekilde özetlenebilir: Caravello, Herschman ve Mitchell (2001) tarafından hazırlanan “Assessing the Information Literacy of Undergraduates: Reports from the UCLA Library’s Information Competencies Survey Project” başlıklı araştırmada, Kaliforniya Üniversitesi Los Angeles Kampüsü’ndeki üniversite öğrencilerinin bilgi yeterliliklerini anlamak, üniversitedeki kütüphane eğitiminin etkililiğini artırmak, kütüphanecilerin öğretim görevlileriyle işbirliği içerisinde kütüphane eğitimi düzenlemeleri ve öğrencilerin bilgi okuryazarlığı düzeyleri konusunda fikir yürütebilmek için gerekli olan bilgiyi sağlamak hedeflenmiştir. Araştırma, öğrencilerin üniversite yaşamları boyunca aldıkları kütüphane eğitimlerinin veya kütüphane kullanımlarının onların bilgi yeterlilikleri üzerinde bir etkisininin olup olmadığını saptamayı amaçlamıştır. Bu amaçla, eğitim düzeyleri yükseldikçe öğrencilerin bilgi yeterliliklerinin artıp artmadığı, kütüphane araştırmalarına yönlendiren disiplinlerin öğrencilerinin bilgi yeterliliklerinin yönlendirmeyen disiplinlerin öğrencilerinin yeterliliklerinden daha yüksek olup olmadığı, kütüphane kaynaklarını sık kullanan (haftada en az bir kez) öğrencilerin bilgi yeterliliklerinin sık kullanmayanlara göre daha yüksek olup olmadığı, kütüphane eğitimi alan 97 öğrencilerin bilgi yeterliliklerinin artıp artmadığı sorgulanmıştır. Basit rastgele örnekleme yönteminin kullanıldığı araştırmaya 453 öğrenci katılmış ve araştırma sonucunda kütüphaneden yüksek düzeyde faydalanan öğrencilerin düşük düzeylerde faydalananlara göre daha iyi sonuçlar elde ettiği görülmüştür. Diğer taraftan kütüphane eğitimi alan öğrencilerin sonuçları ile kütüphane eğitimi almayanların sonuçları arasında anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır. Çevrimiçi kütüphane kataloğu ve Boolean stratejileri konusunda öğrencilerin %18’inin aramalardan elde edilecek çok sayıdaki sonuçlar için nasıl davranacaklarını bilmediği, %82’sinin bu duruma yönelik olarak arama terimleri ekleyip tekrar deneme yolunu bildikleri, %45,5’inin Boole işleçlerini tanımadıkları saptanmıştır. Eleştirel düşünme konusunda, öğrencilerin %52’sinin araştırmaları için gerekli olan istatistikî bir bilgiyi resmi kaynaklı gazeteden, diğer yarısının ise doğrulanmamış bir bilgi kaynağından veya bir önceki yılın gazetesinden kontrol ettikleri anlaşılmıştır. Alıntı yapmaya yönelik olarak, öğrencilerin %62’sinin bir dergi makalesini kaynakçada tam ve doğru olarak gösteremedikleri, sadece %11’inin yer numarasındaki bilgileri anlayabilme konusunda bilgi sahibi oldukları, %78’inin bir araştırma makalesi için güncel ve yetkin bilgiye erişmenin en iyi yolunun Web ortamında yapılacak arama ile olabileceğini savundukları belirlenmiştir. Mittermeyer ve Quirion (2003) tarafından yapılan “Information Literacy: Study of Incoming First-Year Undergraduates in Quebec” başlıklı araştırmada, Quebec Üniversitesi’ndeki birinci sınıf öğrencilerinin bilgi okuryazarlığı becerilerini belirlemek ve bilgi okuryazarlığını üniversite eğitim programı ile bütünleştirmek için öneriler geliştirmek amaçlanmıştır. 3003 kişi üzerinde gerçekleştirilen araştırmada veriler, 20 sorudan oluşan bir anket yardımıyla toplanmıştır. Araştırma kapsamında, 98 öğrencilerin kavramları tanımlama, anlamlı olmayan kelimeleri ayıklama, araştırma stratejisi geliştirme, veri tabanlarında Boole işleçlerini kullanma, bilgi kaynakları türlerini bilme ve tanıma, arama araçları, kütüphane katalogları ve bibliyografik veri tabanlarının farklarını ayırt etme, elde edilen bilgiyi kullanma, alıntı yapma ve bilgiyi değerlendirme konularında sorun yaşadıkları tespit edilmiştir. Araştırmada ayrıca bilgi kaynağı olarak Internet’in yaygın bir şekilde kullanıldığı, çoğu öğrencinin kütüphanelerde gerçekleştirilen araştırmaların doğasında bulunan zorluğun farkında olduğu ve bu öğrencilerin kütüphane eğitimine gereksinimlerinin bulunduğu belirlenmiştir. Bu araştırma ile bilgi okuryazarlığının akademik başarıda ve yaşam boyu öğrenmede büyük rol oynadığı ve bilgi okuryazarlığı becerilerindeki eksikliğin akademik başarının yanı sıra bireylerin kişisel ve mesleki gelişimleri açısından olumsuz etkiler yaratacağı gerçeği vurgulanmıştır. Hunt, Hopper, Meyer, Thakkar, Tsoumbakopoulos ve Van Hoose (2006) tarafından yapılan “Assessing Information Literacy Skills of Students in the Basic Communication Course” başlıklı çalışma, Midwestern Üniversitesi’nde öğrenim gören 369 üniversite öğrencisi üzerinde gerçekleştirilmiş, öğrencilere bir bilgi okuryazarlığı eğitim programı uygulanmış, 189 kişiden oluşan kontrol grubu ve 180 kişiden oluşan deney grubuna 10 maddelik ön-test ve son-test uygulanarak onların kütüphane kullanımlarıyla bilgi okuryazarlığı becerileri arasındaki ilişki incelenmiştir. Aynı maddelerden oluşan ön-test ve son-test soruları yardımıyla katılımcıların fiziksel olarak üniversite kütüphanesini veya kütüphane Web sitesini ne sıklıkta ziyaret ettikleri, anahtar sözcükleri belirleme, belli bilgi kaynaknaklarının kullanım amaçlarını bilme, güncel bilgiye erişme, kaynak gösterme, farklı bilgi kaynaklarını türlerine göre ayırt etme ve uygun bilgi kaynaklarını belirleme konularında yeterli olup olmadıkları 99 saptanmaya çalışılmıştır. Araştırma kapsamında bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının öğrencilerin bilgi okuryazarlığı becerilerinin geliştirilmesinde önemli bir katkı sağladığı ve kütüphane tarafından düzenlenen eğitim etkinliklerinden yararlanan öğrencilerin bu becerilerinin daha gelişmiş olduğu sonucu elde edilmiştir. Head ve Eisenberg (2010) tarafından gerçekleştirilen PIL Projesi kapsamında üretilen “Truth Be Told: How College Students Evaluate and Use Information in the Digital Age” başlıklı raporda, üniversite öğrencilerinin bilgi arama stratejileri ve araştırma süreçlerinde karşılaştıkları sorunlar incelenmiştir. Araştırma verileri, geliştirilen bir anket yardımıyla 25 üniversitede 8353 öğrenciden elde edilmiştir. Araştırma kapsamında, öğrencilerin ödevlerinde/araştırmalarında sıklıkla Web ve kütüphane kaynaklarını kullandıkları, bilgiyi kişisel olarak kullanımlarında değerlendirmeye yönelik olarak en çok arkadaş ve ailelerinden; ödev/araştırma amaçlı kullanımlarında ise ders sorumlularından yardım istedikleri; kütüphanecilerden oldukça az düzeyde destek aldıkları; ödevlerini/araştırmalarını tamamlamak için çok azının Web 2.0 uygulamalarından yararlandıkları, çoğu öğrencinin bilgiyi bulma ve değerlendirme konularında kendilerini yeterli hissetmelerine rağmen, araştırmanın başlangıç aşaması için gerekli olan etkinliklerde (bilgi gereksinimi tanımlama, konu belirleme, araştırma sınırlarını oluşturma, erişilen ilgisiz bilgileri ayıklama, araştırma sorularını oluşturma) zorlandıkları tespit edilmiştir. Kerr (2010) tarafından yapılan “Conceptions and Practice of Information Literacy in Academic Libraries: Espoused Theories and Theories-in-Use” başlıklı doktora tezinde bilgi okuryazarlığı kavramları ve uygulamaları arasındaki ilişkiler akademik kütüphaneler bağlamında ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bilgi 100 okuryazarlığı kavramının akademik kütüphanelerde nasıl kavramsallaştığı ve uygulandığı, bilgi okuryazarlığına yönelik temel kavram ve anlayışların ne olduğu, bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının hangi temel özelliklere sahip olması gerektiği, etkili bir bilgi okuryazarlığı eğitim programının nasıl oluşturulacağı ve eğitim etkinliklerinde eğiticilerin hangi rollerinin bulunduğu konuları ele alınmıştır. Araştırma bulguları, akademik kütüphanelerde bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının çok boyutlu, karmaşık ve tutarsız olduğunu; bilgi okuryazarlığına yönelik olarak benimsenen kuramların bilgi üretme ve yaşam boyu öğrenme temalarına odaklandığını; daha az benimsenen ve çelişkili olan kuramların bilgi kaynakları ile yoğun ilişki kurmanın gerekliliğini vurguladığını; bu iki tür kuramın bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının başarısına katkı sağladığını; etkili uygulamalar gerçekleştirmede destekleyici ve engelleyici unsurların bulunduğunu; bilgi okuryazarlığına yönelik yeni eğilimlerin ortaya çıktığını göstermiştir. Wang (2010) tarafından yapılan “Integrating Information Literacy into Higher Education Curricula an IL Curricular Integration Model” başlıklı yüksek lisans tezinde bilgi okuryazarlığı eğitim programının üniversitelerde genel eğitim programının bir parçası haline getirmek ve buna yönelik olarak bir model geliştirmek için gerekli olan koşullar incelenmiştir. Araştırma kapsamında elde edilen bulgular, bilgi okuryazarlığı eğitim programının üniversite eğitim programıyla bütünleştirilmesine yönelik olarak gerekli niteliklerin neleri kapsadığı, paydaşların kimlerden oluştuğu, program geliştirme stratejilerinin ve süreçlerinin neler olduğu ekseninde tanımlanmıştır. Bu doğrultuda, bilgi okuryazarlığı eğitim programının genel akademik programla bütünleştirilmesi açısından işbirliği ve uzlaşma, durumların gerektiği eylemleri gerçekleştirme ve bilgi ile sürekli etkileşim içinde olma kavramları vurgulanmıştır. Kütüphaneciler, öğretim üyeleri ve 101 ders sorumluları, bölüm başkanları ve fakülte dekanları ile öğrencilerin bu bütünleştirmede temel paydaşlar olarak önemli rollere sahip oldukları görülmüştür. Bilgi okuryazarlığı eğitim programı geliştirmede bilgi okuryazarlığı politikaları ve standartlarını kullanma, yüz yüze ve çevrimiçi öğrenme ortamlarını birleştirme, bilgi okuryazarlığı değerlendirme araçlarından yararlanma gibi stratejilerin kullanılması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının enstitüler, fakülteler, bölümler, dersler ve sınıflar bazında farklı düzeylerde hazırlanabileceği belirtilmiştir. Araştırmada, bahsedilen bu özellikleri içeren bir model geliştirilmiştir. Bu model program, pedagoji ve öğrenme kuramları, bilgi okuryazarlığı kuramları, rehberleri ve disiplinlerarası işbirliği unsurlarını kapsamıştır. Model, üç üniversitedeki farklı disiplinlerin bilgi okuryazarlığı eğitim programını genel akademik programla bütünleştirme deneyimine ve diğer bir üniversitedeki mühendislik bölümünün bilgi okuryazarlığı eğitim programı uygulamasına dayanmıştır. Araştırmadaki bulgular ve ortaya konulan model, yüksek öğretimde bilgi okuryazarlığı eğitim programları, araştırmaları ve program geliştirme çalışmaları için önemli bir katkı sağlamıştır. Chen (2011) tarafından yapılan “The Effects of Integrated Information Literacy in Science Curriculum on First-Grade Students’ Memory and Comprehension Using the Super3 Model” başlıklı çalışma, bilgi okuryazarlığı programının fen bilimleri öğretimine etkisini araştırmak amacıyla, Tayvan’daki bir devlet okulundan rastgele biri deney biri kontrol grubu olarak belirlenmiş iki farklı ilköğretim birinci sınıfta gerçekleştirilmiştir. Deney grubuna “Süper3 Modeli” adı verilen bilgi okuryazarlığı ile bütünleştirilmiş araştırma tabanlı bir eğitim programı; kontrol grubuna ise geleneksel bir eğitim programı sunulmuştur. Yaklaşık üç hafta ve haftada 7 kez olmak üzere verilen eğitimler ile öğrencilerin “somut bilgiyi hafızaya kaydetme ve bilimsel kavramları anlama” 102 konularındaki yeterliliklerini tespit etmeye yönelik olarak iki test uygulanmıştır. Elde edilen bulgulara göre, her iki konuda da deney grubu puanlarının kontrol grubundan daha yüksek çıktığı; bilgi okuryazarlığı ile bütünleşik bir öğretim programının öğrencilerin başarısını artırmada ve yaşam boyu öğrenen bireyler olarak yetişmelerinde bir temel teşkil edeceği sonucuna ulaşılmıştır. Birch (2012) tarafından yapılan “The Impact of Information Literacy Instruction on the Library Anxiety and Information Competency of Graduate Students” başlıklı doktora tezinde yüksek öğrenim kurumlarındaki öğrencilerin bilgi okuryazarlığı becerileri ve kütüphane kaygıları arasındaki ilişki ile öğretim üyelerinin öğrencilerin araştırma, bilgi arama ve kullanma becerilerine yönelik olarak beklentileri, tutumları ve kütüphanecilerle işbirliği içinde hazırlanacak bir bilgi okuryazarlığı eğitim programının üniversite eğitim programıyla bütünleştirilmesine ilişkin algıları incelenmiştir. 417 öğrenci ve 68 öğretim üyesi üzerinde gerçekleştirilen araştırma kapsamında, öğrencilerin çoğununun fiziksel olarak kütüphane kullanımını tanımlamaya yönelik sorularda kararsız kaldıkları, kütüphanelerin fiziksel olarak kullanışlı ve amaca uygun olmadığını düşündükleri ve dijital bilgiye erişim ve kullanım eğilimlerinin arttığı görülmüştür. Araştırmada, öğretim üyelerinin öğrencilerini bilgi okuryazarı olarak nitelendirdikleri ve genel eğitim programındaki araştırmaları başarılı bir şekilde gerçekleştirmek için gerekli olan araştırma becerilerinin onlarda bulunduğunu düşündükleri saptanmıştır. Araştırma, öğrencilerin araştırma becerilerine sahip, bilgiyi etkin ve etik unsurlara dikkat ederek kullanan bireyler olarak yetiştirilmesi için bilgi okuryazarlığı konusunda öğretim üyelerinin ve üniversite kütüphanecilerinin işbirliği yaparak fırsatlar oluşturulmasının gerekliliğini vurgulamıştır. 103 Bilgi okuryazarlığı ve bilgi okuryazarlığı eğitim programlarına yönelik olarak gerçekleştirilen projelere, girişimlere, eğitim programlarına ve uygulamalara ise örnek olarak; • Bilgi Okuryazarlığı Projesi (Project Information Literacy-PIL), • Kent Eyalet Üniversitesi Bilgi Okuryazarlığı Becerilerini Standartlaştırılmış Değerlendirme Projesi (Kent State University Project for Standardized Assessment of Information Literacy Skills-SAILS), • Galler Bilgi Okuryazarlığı Projesi (Welsh Information Literacy Project), • Kaliforniya Eyalet Üniversitesi Bilgi Yeterlilik Girişimi (California State University Information Competence Initiative), • Los Angeles Kaliforniya Üniversitesi Kütüphanesi Bilgi Okuryazarlığı Girişimi (UCLA Library Information Literacy Initiative), • LEARN Bilgi Okuryazarlığı Girişimi (LEARN Information Literacy Initiative-LILI), • Avustralya Ulusal Üniversitesi Bilgi Okuryazarlığı Programı (Australian National University Information Literacy Program), • Batı Virginia Üniversitesi Bilgi Okuryazarlığı Programı (West Virginia University Information Literacy Program), • James Madison Üniversitesi Kütüphaneleri Bilgi Okuryazarlığı Programı (James Madison University Libraries Information Literacy Program), • Connecticut Üniversitesi Bilgi Okuryazarlığı Programı (University of Connecticut Information Literacy Program) ve • Ohio Eyalet Üniversitesi Bilgi Okuryazarlığı Uygulaması (Ohio State University InfoLit Toolkit) gösterilebilir. 104 Diğer taraftan son dönemlerde kullanımı hızla yayılan Springshare tarafından geliştirilen LibGuides adlı içerik yönetim sistemi de bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının oluşturulması açısından kütüphanelere yardımcı olmaktadır. LibGuides, dinamik Web sayfalarının yaratılması için yüksek düzeyde teknoloji uzmanlığı gerektirmeyen, HTML düzenleme yazılımlarının yanı sıra vikiler, bloglar, RSS beslemeleri, videolar ve diğer sosyal ağ araçları gibi Web geliştirme yapılarını bünyesinde bulunduran Web 2.0 temelli bilgi yönetimi ve Web yayıncılığı sistemi olarak bilinmektedir (Yelinek, Neyer, Bressler, Coffta ve Magolis, 2010, s. 353). Bu sistem sayesinde, çevrimiçi ortamlarda kütüphanecilerin katılımı ve paylaşımına dayanan, sürekli olarak güncellenebilen, daha etkili bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının hazırlanması ve kullanıcılara sunulması mümkün olmaktadır. Evrensel düzeyde yüzlerce kütüphane bilgi okuryazarlığı eğitimi programlarını bu ve buna benzer içerik yönetimi sistemlerinden yararlanarak hazırlayabilmektedir. Belirtilen bilimsel çalışmalar, projeler, girişimler, eğitim programları ve uygulamalar genel olarak bilgi okuryazarlığı ve bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının önemini ortaya koymakta; bilgi okuryazarlığı becerilerinin eğitim ve iş yaşantısında etkin bir biçimde anlaşılması ve uygulanması için, bu becerileri eğitim etkinlikleri yoluyla bireylere kazandırmayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda, bilgi okuryazarlığı standartlarının ortaya koyduğu bilgi gereksinimini tanımlama, bilgiyi arama, bilgiye erişme, bilgiyi değerlendirme, bilgiyi kullanma ve iletme/sunma gibi tüm aşamalara yönelik bilgilerin, becerilerin ve süreçlerin neler olduğu bilgi okuryazarlığı eğitim programlarında sunulmaktadır. 105 Türkiye açısından ele alındığında ise bilgi kaynaklarını kullanmaya ve kütüphane hizmetlerinden yararlanmaya yönelik olarak hazırlanan eğitim etkinliklerinin (bibliyografik eğitim, oryantasyon eğitimi, kütüphane eğitimi, kullanıcı eğitimi) 1970’lerin başlarından itibaren resmi olmayan bir yapıda sunulduğu, 1980’li yıllardan itibaren resmi bir yapıya kavuştuğu, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kütüphanesi, Boğaziçi Üniversitesi Kütüphanesi ve Hacettepe Üniversitesi Kütüphanesi tarafından üniversite eğitiminin bir parçası olarak verildiği bilinmektedir (Keyman, 1982, s. 167-168; Tutumel, 1992, s. 154). Özellikle 2000 yılından itibaren bilgi okuryazarlığı kavramının ve bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının öneminin gün geçtikçe arttığı, bu konuyla ilgili bilimsel araştırmaların ve uygulama örneklerinin gerçekleştirildiği görülmektedir. Türkiye’de bilgi okuryazarlığı kavramı, ilk kez “enformasyon okuryazarlığı” adı altında Oya Gürdal tarafından 1998 yılında Türk Kütüphaneciler Derneği 18.Genel Kurulu ve 3.Kütüphane Konferansı’nda sunulan bir bildiride dile getirilmiştir. Gözden geçirilen bu bildiri, Gürdal (2000) tarafından “Yaşam Boyu Öğrenme Etkinliği ‘Enformasyon Okuryazarlığı’ adlı çalışmada tekrar ele alınmış ve bu çalışmada enformasyon okuryazarlığı kavramının içeriği, bireyler ve toplumlar için gerekliliği, yaşam boyu öğrenme süreçlerine katkısı ile enformasyon okuryazarı bir toplumun oluşturulmasında kütüphanecilerin işlevleri konuları tartışılmıştır. Enformasyon okuryazarlığı kavramının, daha sonra gerçekleştirilen bilimsel çalışmalarda “bilgi okuryazarlığı” adı altında yaygın olarak kullanıldığı görülmüştür. 2001 yılında Serap Kurbanoğlu tarafından yapılan “Öğrencilere Bilgi Okuryazarlığı Becerilerinin Kazandırılmasının Önemi ve Okul Kütüphanecilerinin Bu Alandaki Rolü” başlıklı çalışmada, bilgi okuryazarlığı kavramı detaylandırılarak açıklanmış, 106 bilgi okuryazarlığı becerilerinin özellikle ilk ve orta öğretim kademelerinde bireylere kazandırılmasının önemi vurgulanmıştır. Bu çalışmada ayrıca öğrencilere yönelik olarak hazırlanması gereken bilgi okuryazarlığı programlarının içerikleri ve bu programların hazırlanmasında okul kütüphanecilerinin rolleri ortaya konulmuştur. Kurbanoğlu ve Akkoyunlu (2001) tarafından gerçekleştirilen “Öğrencilere Bilgi Okuryazarlığı Becerilerinin Kazandırılması Üzerine Bir Çalışma” başlıklı araştırmada, ilköğretim 6.sınıf öğrencilerine yönelik olarak bilgi gereksiniminin formülasyonu, bilgi erişim araçları, kütüphane düzeni, bilgi kaynaklarının türleri, bilgi kaynaklarının kullanılması ve değerlendirilmesi, bilginin sunumu/iletimi (ödev/araştırma raporu yazma) konularını kapsayan bir bilgi okuryazarlığı programı eğitim paketi geliştirilmiş ve öğrencilere bilgi okuryazarlığı becerilerinin kazandırılması amaçlanmıştır. Çalışma, araştırmacıların denetiminde okulda görevli olan okul kütüphanecileri tarafından yürütülmüş, öğrencilere toplam 15 haftalık bir bilgi okuryazarlığı eğitim programı uygulanmıştır. Araştırmaya katılan 6.sınıf öğrencilerinden 433’ü üzerinde ön-test ve son-test çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalar sonucunda, öğrencilerin son-test puan ortalamalarında ön-test puan ortalamalarına göre anlamlı bir değişikliğin olduğu ve uygulanan eğitim programının etkili olduğu görülmüştür. Araştırmada, öğrencilerin bilgisayarla tarama stratejisi oluşturma, Boole işleçlerini kullanma, okul kütüphanesinde kullanılan bilgisayara dayalı kataloğu kullanma, Internet ile ilgili bazı konular ve bazı kaynak türleri ile ilgili sorularda başarılı olamadıkları saptanmıştır. Kütüphanenin Web sayfası ve kütüphane kataloğu ile ilgili genel sorularda her iki testte de öğrencilerin başarılı oldukları, buna rağmen kütüphane kataloğu kullanımıyla ilgili daha detaylı sorularda ön-test başarılarının düşük olduğu anlaşılmıştır. Kaynak türleri ile ilgili sorularda 107 aşina oldukları türlere (sözlük ve ansiklopedi gibi) yönelik olarak başarılı oldukları, buna rağmen ilk kez karşılaştıkları ve çok iyi tanımadıkları türlere (almanak, biyografi, kronoloji gibi) yönelik olarak başarısız oldukları belirlenmiştir. Internet ile ilgili sorularda, özellikle Web sayfalarının üzerinde bulunan bilgileri anlamlandırma, Web sayfalarının güvenirliğini belirleme ve Web adreslerini çözümleme konularında başarı oranlarının yüksek olduğu, FTP, arama motorları ve arama rehberleri ile ilgili sorularda ise başarı oranlarının istenilen düzeylerde olmadığı görülmüştür. Diğer taraftan kaynakça, gönderme, bibliyografik künye ögeleri ve bir ödevde/araştırma raporunda bulunması gereken bölümler ile ilgili sorularda son-test başarı oranlarında önemli düzeyde artışlar yaşandığı gözlenmiştir. Bu araştırma ile bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının, öğrencilerin bilgi okuryazarlığı becerilerini geliştirmede önemli katkılar sağladığı ortaya konulmuştur. Kurbanoğlu ve Akkoyunlu (2002a) tarafından gerçekleştirilen “Bilgi Okuryazarlığı: Bir İlköğretim Okulunda Yürütülen Uygulama Çalışması” adlı diğer bir araştırmada, bilgi okuryazarlığı becerileri olarak nitelendirilen bilgi kaynaklarının ve bilgi merkezlerinin etkin şekilde kullanılması, bilgiyi bulma, değerlendirme, kullanma ve iletme becerilerinin öğrencilere kazandırılması amacıyla bir bilgi okuryazarlığı eğitim programı oluşturulmuş, bu programın etkililiği ilköğretim 6.sınıf öğrencileri arasından seçilen 31 kişilik iki grup (deney ve kontrol grubu) üzerinde sınanmıştır. Oluşturulan program, bilgi arama, bilgi erişim, bilgi kaynaklarını tanıma, kaynak bulma, kullanma ve değerlendirme, bilginin sunumu konularına yönelik olarak 17 etkinlik (konu seçimi ve sınırlaması, amaç belirleme, ödevin/araştırmanın sınırlarını belirleme, bibliyografya kartlarının hazırlanması, not kartlarının hazırlanması, kütüphane düzeni ile ilgili temel bilgiler, bilgi erişim 108 araçları, kütüphane katalogları, bilgisayarla tarama teknikleri, okul kütüphanesinde kullanılan çevrimiçi kataloğun özellikleri, bilgi kaynaklarının türleri, Internet araçları, Internet kaynaklarının değerlendirilmesi, ödevin/araştırma raporunun ana hatlarının belirlenmesi, bir ödevin/araştırma raporunun bölümleri, kaynak gösterme alıntı ve gönderme yapma, kaynakça hazırlama-, içindekiler listesi ve kapak hazırlama ve son kontrol) altında toplanmıştır. Araştırma kapsamında deney grubuna bilgi okuryazarlığı eğitim programı uygulanmış, eğitim öncesi ve sonrası bu grubun bilgi düzeyleri programdaki ana konuları içeren ve 30 sorudan oluşan testler yardımıyla ölçülmüştür. Testlerin analiz edilmesi ile birlikte öğrencilerin eğitim sürecinin sonunda bilgi düzeylerinde anlamlı bir değişikliğin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmada, öğrencilerin özellikle bilgisayarla tarama stratejileri oluşturma, okul kütüphanesindeki çevrimiçi katalogda karmaşık taramalar yapma, bilgi iletiminde gönderme ve alıntı yapma, kaynakça hazırlarken künye düzeni oluşturma konularında zorlandıkları görülmüştür. Bu araştırma ile bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının zaman içerisinde daha karmaşık konuları da kapsayacak şekilde diğer sınıflara yönelik olarak yaygınlaştırılmasının, programın hazırlanması aşamasında eğiticiler ve kütüphanecilerin işbirliği içerisinde bulunmasının, programın sürekli güncel tutulması ve bunun için kütüphaneciler tarafından bilgi okuryazarlığı alanındaki gelişmelerin sürekli takip edilmesinin, öğrencileri yönlendirebilmeleri ve kütüphanecilerle sağlıklı bir işbirliği kurabilmeleri için öğretmenlere de bilgi okuryazarlığı eğitim programının uygulanmasının gerekliliği ortaya konulmuştur. 109 Bu kapsamda, Akkoyunlu ve Kurbanoğlu (2002) tarafından yapılan “Öğretmenlere Bilgi Okuryazarlığı Becerilerinin Kazandırılması Üzerine Bir Çalışma” başlıklı araştırma, daha önce öğrencilere bilgi okuryazarlığı becerilerinin kazandırılmasına yönelik olarak yürütülen bilgi okuryazarlığı araştırmalarında öğretmenlerin önemli bir role sahip olmaları ve öğrencilere yönelik bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının planlanabilmesi için öğretmenlerin de bilgi okuryazarlığı becerilerini kazanmalarının gerekliliği nedeniyle iki ilk ve orta öğretim kurumunda çeşitli zümrelerdeki ve düzeylerdeki 154 öğretmen ve uzman üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada, öğretmenlere ve uzmanlara bilgi okuryazarlığı becerilerini kazandırmak için “bilgi gereksiniminin belirlenmesi”, “bilgi erişim araçları”, “kütüphane düzeni”, “bilgi kaynaklarının türleri”, “bilgi kaynaklarını kullanma ve değerlendirme”, “bilgisayarla bilgi arama”, “Internet araçları ve kaynakları”, “bilginin sunumu/iletimi”, “ödev verme”, “ödev değerlendirme ölçütleri”, “bilginin örgütlenmesi süreci-kavram haritaları, ön örgütleyiciler” gibi konuların yer aldığı bir bilgi okuryazarlığı eğitim programı paketi hazırlanmıştır. Betimleme yönteminin kullanıldığı araştırmada, gözlem ve test tekniklerinden yararlanılmıştır. Araştırmaya katılanların eğitim programına karşı ilgileri, sordukları sorular, uygulama sırasında karşılaştıkları güçlükler gözlemlenmiş, 26 maddeden oluşan bir test aracılıyla bilgi okuryazarlığı eğitim programının istenilen davranışları kazandırıp kazandırmadığı ölçülmüştür. Araştırmada katılımcıların ön-test ve sontest başarı ortalamaları arasında son-test lehine bir artışın olduğu saptanmıştır. Bu durum, bilgi okuryazarlığı eğitim programının etkililiğini ortaya koymuştur. Danışma kaynaklarına yönelik olarak sorulan soruların doğru yanıtlama oranlarının eğitim programı sonrasında arttığı, öğretmenlerin çok bilinen danışma kaynaklarının 110 dışında kalan diğer türler için daha ayrıntılı ve uygulamalı bir eğitim gereksinimi duydukları görülmüştür. Boole operatörlerinden yararlanarak tarama stratejisi geliştirme, Internet araçlarından FTP'nin işlevini bilme, Internet rehberlerini tanıma, arama motorlarını kullanma, URL'nin ne olduğunu bilme konularında fazla bilgi sahibi olmadıkları ve bu konularda eğitim gereksinimleri olduğu gözlenmiştir. Verilen bir Web adresinin ne tür bir kuruma ait olabileceğini saptama, Web sitelerinde genelde bulunan bilgileri anlama ve Web sitelerini değerlendirmede kullanılacak ölçütleri bilme konularında başarı oranlarının ön-test sonuçlarına göre son-testte yükseldiği anlaşılmıştır. Öğretmenlerin bir kısmının bilgisayarı ve Internet’i daha önce hiç kullanmadığı, bir kısmının ise kullandıkları fakat genellikle kendi kendilerine öğrendikleri için etkin bir kullanımın söz konusu olmadığı görülmüştür. Diğer taraftan öğretmenlerin bilgi erişim araçlarına yönelik olarak bilgi eksikliklerinin bulunduğu, veri tabanları, indeksler ve abstrakları tanımadıkları, kullanmadıkları ve bu araçlara yönelik olarak eğitim gereksinimi duydukları tespit edilmiştir. Kaynak gösterme ve gönderme yapma konuları ile ilgili olarak öğretmenlerin ödev verirken giriş, sonuç ve kaynakça/bibliyografya bölümlerini dikkate almadıkları; kaynak gösterme ve gönderme yapma standartlarından, künye düzenlerinden ve künyelerin içermesi gereken unsurlardan haberdar olmadıkları belirlenmiştir. Ayrıca, araştırmada elde edilen bulguların öğrencilere yönelik olarak daha önce gerçekleştirilen diğer çalışmaların bulgularıyla benzerlik gösterdiği saptanmıştır. Araştırma, öğretmenlere de öğrenciler gibi bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının uygulanmasının gerekliliğini ve önemini ortaya koymuştur. 111 Akkoyunlu ve Kurbanoğlu (2003) tarafından gerçekleştirilen “Öğretmen Adaylarının Bilgi Okuryazarlığı ve Bilgisayar Öz-Yeterlik Algıları Üzerine Bir Çalışma” başlıklı araştırmada ise Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi’ne bağlı üç farklı alandaki (Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü, İlköğretim Bölümü Matematik Öğretmenliği ve İlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Öğretmenliği) öğrencilerin bilgisayar ve bilgi okuryazarlığı öz-yeterlik algıları incelenmiştir. Betimsel yöntemin kullanıldığı araştırmada, bilgi okuryazarlığı öz-yeterlik ve bilgisayar öz-yeterlik algılarını ölçmek amacıyla iki farklı ölçek geliştirilmiştir. Araştırma bulguları değerlendirildiğinde, öğrencilerin bilgi okuryazarlığı öz-yeterlik algısı ile bilgisayar öz-yeterlik algısı arasında pozitif bir ilişki bulunduğu, bilgisayar öz-yeterlik algısı ile bilgi okuryazarlığı öz-yeterlik algısının birlikte arttığı ve geliştiği saptanmıştır. Saatçioğlu, Özmen ve Özer (2003) tarafından yapılan “Bilgi Okuryazarlığı Becerilerinin Geliştirilmesinde Kütüphanelerin Rolü ve Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulaması” başlıklı araştırma, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde yürütülen Bilgi Okuryazarlığı Projesi kapsamında, bireylere bilgi okuryazarlığı becerilerini kazandırmada üniversite kütüphanelerinin misyonunu oluşturma, durum analizi yaparak bu kütüphanelerin güçlü ve zayıf yönlerini, çevresel tehdit ve fırsatlarını saptama, kütüphanecilerin rollerini algılama düzeylerini belirleme amaçlarıyla Dokuz Eylül Üniversitesi Kütüphaneleri ve kütüphanecileri üzerinde gerçekleştirilmiştir. Betimleme yöntemi ve içerik analizi tekniklerinden kategorisel analiz ile SWOT (durum) analiz yöntemlerinin kullanıldığı araştırmada, veriler anket çalışması ile toplanmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgular doğrultusunda, teknolojik gelişmelerin kütüphaneden yararlanmadaki algıyı olumlu yönde etkilediği, 112 yeni gelen akademik personele bilgi kaynakları ve hizmetlerinin tanıtılması, yeni gelen öğrencilere tanıtım turlarının düzenlenmesi ve kütüphane becerileriyle ilgili eğitimlerin verilmesi ve kütüphanecilerin bilgi okuryazarlığı programlarının etkin öğretmenleri olmasının önemli bulunduğu görülmüştür. Aldemir (2004) tarafından gerçekleştirilen “Öğretmen Adaylarının Bilgi Okuryazarlığı Düzeyleri Üzerine Bir Araştırma: Sakarya Üniversitesi Örneği” başlıklı yüksek lisans tezinde, Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi son sınıf öğrencilerinin bilgi okuryazarlığı düzeyleri analiz edilmiştir. Anket ve gözlem tekniklerinden yararlanılarak verilerin toplandığı araştırmada, öğrencilerin bilgi okuryazarlığı düzeyleri, bilgi okuryazarlığı aşamalarından hangilerinde zorlandıkları, bilgi okuryazarlığı konularında daha önce eğitim alıp almadıkları ve bu konularda eğitim almak isteyip istemedikleri konuları belirlenmeye çalışılmıştır. Bu kapsamda, öğrencilere yöneltilen 35 farklı bilgi okuryazarlığı etkinliğini içeren bir liste ile söz konusu etkinliklerle ilgili zorlanma düzeyleri tespit edilmiştir. Elde edilen bulgular doğrultusunda, öğrencilerin bilginin kullanılması (kaynakların değerlendirilmesi, bilginin sentezi, yorumlanması) ve iletimi (yeniden ifade edilmesi, düzenlenmesi ve sunulması) aşamalarında zorlanmadıkları, bilgi gereksinimlerinin tanımlanması ve bilgi erişimi (bilgiyi arama ve bulma, gerek bilgi erişiminde gerekse bilginin sunumunda teknoloji kullanımı) aşamalarıyla ilgili etkinliklerde ise kararsız kaldıkları, tüm etkinliklere yönelik olarak yüksek oranlarda eğitim gereksinimi duydukları görülmüştür. Araştırmada, Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Kütüphanesi’nde öğrencilere yönelik herhangi bir eğitimin (oryantasyon, kullanıcı eğitimi veya bilgi okuryazarlığı eğitim programı) verilmediği, kütüphane dermesinin sınırlı sayıda olduğu, bu dermenin kütüphanecilik eğitimi almamış personel tarafından kapalı raf 113 sistemi kullanılarak hizmete sunulduğu, kütüphane içinde kullanıcılar için katalog tarama terminallerinin bulunmadığı, kullanıcıların kütüphane kataloğunu kütüphane dışından kullanabildikleri, kütüphanenin mevcut koşullarının ve kütüphane hizmetlerinin öğrencilerin bilgi okuryazarlığı becerilerinin gelişmesine katkı sağlamadığı saptanmıştır. Polat (2005a) tarafından yapılan “Üniversitelerde Kütüphane Merkezli Bilgi Okuryazarlığı Programlarının Geliştirilmesi: Hacettepe Üniversitesi Örneği” başlıklı doktora tezinde, bilgi okuryazarlığı becerilerinin kuramsal boyutunu ortaya koymak, üniversite öğrencilerinin bu becerilere sahip olup olmadığını ve bu bağlamda en çok zorlandıkları konuları belirlemek ve Hacettepe Üniversitesi’ne yönelik bir bilgi okuryazarlığı programı önerisi geliştirmek amaçlanmıştır. Tez çalışması, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler, Fen Bilimleri ve Sağlık Bilimleri enstitülerinde öğrenim gören 2279 yüksek lisans öğrencisi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Betimleme yönteminin kullanıldığı araştırmada, yüksek lisans öğrencilerinin bilgi okuryazarlığına ilişkin konularda zorlanma düzeylerini belirlemek ve bilgi okuryazarlığı programı için alt yapı oluşturmak için bilgi okuryazarlığı ölçeği geliştirilmiştir. Bu kapsamda, öğrencilerin kütüphane, bilgi kaynakları ve bilgisayar kullanım becerileri, bilgi okuryazarlığı etkinliklerine yönelik olarak eğitim alıp almadıkları, bu etkinliklere yönelik zorlanma düzeyleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmada, bilgi okuryazarlığına ilişkin konularda yüksek lisans öğrencilerinin çoğunun herhangi bir eğitim almadıkları, ilgili konuları kendi çabalarıyla öğrendikleri, bilgi okuryazarlığı eğitim programına gereksinim duydukları, kütüphane ve kaynaklarının kullanımı da dâhil, çoğu konuya yönelik eğitimin lisans ve yüksek lisans aşamalarında, araştırma yöntemleri veya diğer dersler kapsamında ders sorumluları tarafından verildiği, 114 kütüphane tarafından verilen kullanıcı eğitimlerinin amacına ulaşmadığı belirlenmiştir. Diğer taraftan öğrencilerin elektronik veritabanları ve Web kaynaklarını sıklıkla kullanmalarına rağmen bilgisayar ve Internet kullanımı ve ayrıca Web’den elde edilen bilgilerin güvenirlik, doğruluk, geçerlik gibi ölçütlerle değerlendirilmesi, dipnot gösterme, gönderme yapma, kaynakça hazırlama, araştırma sonuçlarını yazılı olarak hazırlama, bilginin etik ve yasal yollarla elde edilmesi ve kullanılması konularında eğitim almadıkları ve bilgilerinin yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Kızıl (2007) tarafından yapılan “Yükseköğrenimde Bilgi Okuryazarlığı: Selçuk Üniversitesi Örneği” başlıklı yüksek lisans tezinde, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sağlık Bilimleri Enstitüsü ve Fen Bilimleri Enstitüsü’nde öğrenim görmekte olan 292 yüksek lisans ve doktora öğrencisinin bilgi okuryazarlığı düzeylerini belirlemek amaçlanmıştır. Betimleme yönteminin kullanıldığı ve verilerin anket yardımıyla toplandığı araştırmada, öğrencilerin bilgi edinme süreci içerisinde kullandıkları mantık yürütme, karar verme, bilgi edinme yöntemlerini belirleme, hangi kaynaklardan nasıl bilgi elde edilebileceği bilme, alanları ile ilgili bilgi merkezleri hakkında ne kadar bilgi sahibi oldukları, elde ettikleri bilgilerin niteliğini ve amaçlarına hizmet edip etmediğini değerlendirebilmeleri, elde edilen bilgiyi etkin kullanma yetileri, bilgi edindikleri kaynaklar hakkında etik ve yasal sorumluluklarının farkında olup olmadıkları gibi konulara yönelik becerileri incelenmiştir. Araştırmada, öğrencilerin bilgi okuryazarlığı becerilerinin her yönüyle gelişmediği, araştırma aşamalarında genel olarak zorlandıkları, akademik görevi olan ve doktora düzeyinde bulunan öğrencilerin araştırma aşamalarında diğerlerine göre daha az zorlandıkları saptanmıştır. Konular açısından ele alındığında, öğrencilerin bilme aşamasına yönelik olarak en çok “araştırma konusunu belirleme”, “bilgi gereksinimi tanımlama”, “bilgi 115 gereksinimini tanımlayan anahtar terimleri ve kavramları belirleme”, “araştırma konusunu genişletme ve daraltma”, “gereksinim duyulan bilginin nerede ve nasıl bulunacağını belirleme”, “bilgi kaynaklarını düzenleme”, “birinci ve ikinci el kaynakların ne zaman ve nasıl kullanılacağını bilme”, “gereksinim duyulan bilgiye erişim için gerçekçi bir plan ve zaman yönetimi yapma”, “yerel kaynaklar dışında bilgi arama işlemini genişletme” konularında zorlandıkları görülmüştür. Erişim aşamasına yönelik olarak en çok “uygun araştırma yöntemini bulma”, “araştırma yöntemine uygun bilgi kaynaklarını belirleme”, “araştırma konusuna uygun elektronik veritabanı seçme ve kullanma”, “kütüphane kataloğundaki bilgileri çözümleme”, “farklı kütüphaneleri kullanma”, “bilgi erişim sistemlerindeki tarama tekniklerini kullanma”, “bilgisayar ile bilgi ararken sınırlandırmaları kullanma”, “gereksinim duyulan bilgiye erişim için kütüphane hizmetlerini kullanma” konularında zorluk çektikleri belirlenmiştir. Değerlendirme aşamasına yönelik olarak en çok zorlanılan konuların “elde edilen bilgiyi doğruluk, tarafsızlık, güvenilirlilik, güncellik gibi etkenler açısından değerlendirme”, “kaynaklardan elde edinilen bilgileri kişisel olarak ifade etme”, “Web kaynaklarını değerlendirme ölçütlerini yorumlama”, “bilginin önyargı, kâr amacı, yönlendirme, propaganda gibi mantıksal hatalar barındırabilecek unsurlarını değerlendirme”, “bilgi aramada başarısız olunduğunda farklı yaklaşımları deneme”, “tablo-grafik gibi görsel bilgileri yorumlama” olduğu anlaşılmıştır. Kullanma aşamasına yönelik olarak ise en çok “araştırma sonuçlarının sunumunda sınırlandırmalar yapma”, “metin içinde gönderme yapma/dipnot verme”, “değişik kaynaklar için kaynakçada hangi tür bilgilerin aktarılacağını belirleme”, “etik/yasal ve sosyal konuları uygulama”, “kullanılacak olan bilginin gizlilik ve güvenlik ile ilgili yükümlülüklerini bilme”, “bilgisayar dosyalarını yasal olarak elde etme”, “bilgisayar 116 dosyalarının depolama ve dağıtımı ile ilgili işlemleri bilme”, “bilgi edinme hakkı ve eşitliğini bilme”, “insan odaklı araştırmalarda kurumsal politikaları tanıma”, “uygun dokümantasyon stilinin seçilmesi ve kaynaklara atıf yapılması” konularında zorlandıkları tespit edilmiştir. Kızılaslan (2007) tarafından belgesel kaynak analizi ve betimleme yöntemleri kullanılarak hazırlanan “Bilgi Okuryazarlığı ve Üniversite Kütüphaneleri: Bilgi Okuryazarlığı Planı Hazırlama Unsurları” başlıklı yüksek lisans tezinde bilgi okuryazarlığı ve bilgi okuryazarlığı planı hazırlama unsurları detaylı olarak incelenmiştir. Araştırmada, üniversite kütüphanesi kullanıcılarına bilgi okuryazarlığı becerilerinin kazandırılmasında bilgi okuryazarlığı planı hazırlanmasının gerekliliği ve önemi vurgulanmıştır. Araştırma kapsamında, üniversite kütüphanelerinin ilk kütüphane eğitimleri verilen yerler olduğu, bu eğitimlerin kütüphane ve kaynak tanıtımına yönelik olarak verildiği, kütüphanecilerin eğitim verme konusunda belli formasyonlara sahip olmasının ve bilgi okuryazarlığı becerilerinin tümüne hâkim olmasının gerektiği, bilgi okuryazarlığı becerilerinin kazandırılmasında bağımsız kullanıcı eğitimleri, çevrimiçi eğitimler, kılavuz kitapçıklar, ders içerikli eğitimler ve dersle bütünleştirilmiş eğitimlerin kullanılan en uygun ve yaygın eğitim türleri olduğu, öğrencilerin etkin bir bilgi okuryazarı olması ile bilgi okuryazarlığı stratejilerinin temel öğretim etkinlikleri içerisinde yer almasının önemli olduğu, bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının bilgi okuryazarı birey yetiştirmekteki rolünün ve öneminin bireylere anlatılmasının gerekliliği ortaya konulmuştur. Ocak (2008) tarafından hazırlanan “Web Tabanlı Çoklu Öğrenme Ortamlarının Öğrencilerin Bilgi Okuryazarlığı Performansı Üzerine Etkisi” adlı yüksek lisans tezinde Web tabanlı etkileşimli çoklu öğrenme ortamlarının bilgi okuryazarlığı 117 performansına etkisi incelenmiştir. 102 ilköğretim 7. sınıf öğrencisi üzerinde dört grup (ortam geliştirme sürecine katılan, yarı zamanlı, öğretmen desteği sunulan ve öğretmen desteği sunulmayan) olarak yürütülen bu araştırmada, öğrenim ortamlarının etkisini ölçmek için ön-test, son-test ve kalıcılık/transfer testleri uygulanmıştır. Araştırma sonunda, Web tabanlı çoklu öğrenme ortamının başarı, kalıcılık ve transfer üzerinde etkili olduğu görülmüştür. Elde edinilen sonuçlara göre, gruplar arasında başarı açısından anlamlı bir farka ulaşılmamış, ortam geliştirme sürecine katılan grupla, öğretmen desteği sunulan grup arasında öğrenmelerinin kalıcılığı ve transferi açısından anlamlı derecede farklılık saptanmış, ortam geliştirme sürecine katılan grubun kalıcılık ve transfer puanlarının anlamlı derecede düşük olduğu anlaşılmıştır. Demiralay (2008) tarafından yapılan “Öğretmen Adaylarının Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanımları Açısından Bilgi Okuryazarlığı Öz-Yeterlik Algılarının Değerlendirilmesi” başlıklı yüksek lisans tezinde ilköğretim öğretmen adaylarının bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanmaları açısından bilgi okuryazarlığı öz-yeterlik algıları karşılaştırmalı olarak incelenmiş ve değerlendirilmiştir. İlişkisel tarama modelinin kullanıldığı araştırmada, verilerin toplanması için “Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kullanım Anketi” ve “Bilgi Okuryazarlığı Öz-Yeterlik Algısı Ölçeği” kullanılmıştır. Anket çalışmasıyla öğretmen adaylarının bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanma deneyimleri, beceri düzeyleri, kullanma sıklıkları ve erişim olanakları belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırma sonucunda, öğretmen adaylarının bilgi okuryazarlığı öz-yeterlik algıları ortalama puanlarının yüksek düzeyde olduğu belirlenmiştir. Buna rağmen, bu puanların, bilgisayarı ve Internet’i kullanma deneyimlerine, beceri düzeylerine, sıklıklarına, bilgisayara erişim koşullarına göre 118 istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar gösterdiği tespit edilmiştir. Araştırma kapsamında bilgisayar ve Internet’e ev, üniversite ve Internet kafelerden erişerek bunları ileri düzeyde, uzun süredir ve sıklıkla kullanan öğretmen adaylarının, bilgi okuryazarlığı öz-yeterlik algı puanlarının daha yüksek olduğu, az kullananların ise algı puanlarının düşük olduğu belirlenmiştir. Bu araştırmada, öğretmenlerin bilgi okuryazarı olabilmeleri için onları yetiştiren yükseköğretim kurumlarının bilgi ve iletişim teknolojileri alt yapılarını çağın gerekliliklerine göre düzenlemelerinin ve hizmete sunmalarının önemi vurgulanmıştır. Yüksel İleri (2011) tarafından yapılan “Okul Kütüphanelerinde Bilgi Okuryazarlığı Eğitimi ve Bir Örnek: Marmara Eğitim Kurumları İlköğretim Okulu” başlıklı yüksek lisans tezinde, okul kütüphaneleri bağlamında Marmara Eğitim Kurumları İlköğretim Okulu için 630 öğrenciye uygulanan bilgi okuryazarlığı eğitim programının etkisi ve okul kütüphanecilerinin bilgi okuryazarlığı konusundaki algıları belirlenmiştir. Araştırma kapsamında, öğrencilere oryantasyon eğitimi verilerek kütüphane tanıtılmış, kütüphaneyi nasıl kullanacakları öğretilmiş, bilgi okuryazarlığı çalışma kâğıtları oluşturularak 6 ve 7. sınıflardan 100 öğrencinin cevapları değerlendirilmiştir. Araştırmada, okul kütüphanelerinde bilgi okuryazarlığı eğitim programının uygulanması için kütüphanecilerin bir standart ders planı oluşturması, bu planın uygulanması, ölçme ve değerlendirme yapılması gerekliliği ortaya konulmuştur. Ata (2011) tarafından yapılan “Üniversite Öğrencilerinin Web 2.0 Teknolojilerini Kullanım Durumları ile Bilgi Okuryazarlığı Öz-Yeterlik Algıları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi” başlıklı yüksek lisans tezi, üniversite öğrencilerinin Web 2.0 teknolojileri kullanma durumları, beceri düzeyleri ve eğitsel olarak bu 119 teknolojilerden faydalanma durumlarını ortaya çıkartmak ve bu değişkenlerin cinsiyet, yabancı dil, bilgisayar sahipliği ve Internet kullanım sıklığı açısından değişiklik gösterip göstermediğini incelemek amaçlarıyla Dokuz Eylül Üniversitesi’nde öğrenim gören 2776 üniversite öğrencisi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Betimsel ve anlam çıkartıcı istatistiksel yöntemlerden faydalanılarak yapılan araştırmada veriler bir anket yardımıyla toplanmıştır. Araştırma kapsamında, anında mesajlaşma servislerinin ve sosyal paylaşım sitelerinin blog, viki, podcast ve video paylaşım sitelerine göre daha fazla kullanıldığı ve öğrencilerin beceri düzeylerinin de bu teknolojilerde daha yüksek olduğu, cinsiyet, yabancı dil, bilgisayar sahipliği ve Internet kullanım süreleri bakımından yürütülen incelemelerde farklılıklar bulunduğu, öğrencilerin bilgi okuryazarlığı öz-yeterlik algılarının, Web 2.0 teknolojilerini kullanma sıklıklarına göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık göstermediği tespit edilmiştir. Ulusal düzeyde gerçekleştirilen araştırmaların bazılarının bilgi okuryazarlığı kavramını literatüre dayanarak ve kuramsal biçimde tanımlayarak analiz ettiği; bazılarının ise bilgi okuryazarlığı eğitim programlarına katılması gerektiği düşünülen grupların (öğrenciler gibi) bilgi okuryazarlığı becerilerini analiz ettiği anlaşılmaktadır. Bunların dışında çok az araştırmanın da bilgi okuryazarlığı konusunda öğrencileri yönlendirecek gruplar (öğretmenler gibi) üzerinde gerçekleştirildiği görülmektedir. Yapılan tüm çalışmalar ele alındığında, bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının bilgi okuryazarlığı aşamalarının tamamında, hangi eğitim düzeyi olursa olsun (ilköğretim, üniversite) bireylerin becerilerini geliştirmede büyük katkı sağladığı; ayrıca, bu programların en çok Internet ve Web ortamındaki araç, kaynak ve uygulamalara ilişkin aşamalarda bireylerin becerilerini geliştirdiği söylenebilir. 120 Hacettepe Üniversitesi Bilgi Okuryazarlığı Programı (HÜBO) ve Türk Eğitim Derneği (TED) Ankara Koleji Kütüphane ve Bilgi Merkezi Bilgi Okuryazarlığı Programı Türkiye’de bilgi okuryazarlığı eğitim programları için en bilinen örnekler arasında yer almaktadır. Ayrıca Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kütüphanesi, Koç Üniversitesi Suna Kıraç Kütüphanesi, Özyeğin Üniversitesi Kütüphanesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Kütüphanesi bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının tasarlanmasında yeni olanaklar sunan LibGuides uygulamalarından yararlanmaktadır. İlgili araştırmalar ve örnekler, Türkiye’de kütüphanelerin büyük çoğunluğunun sistemli, planlı, yeni dijital teknolojileri kapsayacak ve gereksinimleri karşılayacak niteliklerde bilgi okuryazarlığı eğitim programlarına sahip olmadığını göstermektedir. Türkiye’de yapılan bilimsel çalışmalar ve uygulama örneklerinden farklı olarak bu tez çalışması ise, üniversite düzeyinde bireylerin bilgi okuryazarlığı aşamalarında zorlanma ve eğitim gereksinimi duyma düzeylerini tespit ederek bir bilgi okuryazarlığı eğitim programının oluşturulduğu ve uygulandığı ilk çalışma olması bakımından önem taşımaktadır. Bu çalışma, bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının üniversite düzeyinde oluşturulması, geliştirilmesi ve uygulanmasına katkı verecek bir grubun üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bu grup, eğitici ve araştırıcı olma olasılığı yüksek olan, geliştirilecek bir eğitim programına en hâkim olması beklenen, bilgi okuryazarlığı becerilerine en çok gereksinim duyan, lisansüstü eğitim almanın yanı sıra aynı zamanda öğretim elemanı olarak üniversitede görev yapan ve bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının oluşturulmasında disiplinler arası katkı sağlama rolü bulunan araştırma görevlilerinden oluşmuştur. Daha önceki çalışmalarda özellikle ilköğretim, ortaöğretim, lisans ve yüksek lisans düzeylerindeki öğrencilerin bilgi okuryazarlığı becerileri incelenmiştir. Bu çalışmada ise yüksek 121 lisans öğrencilerinin yanı sıra ilk kez doktora öğrencilerinin ve doktora sonrası araştırmacıların, diğer bir ifadeyle öğretim üyeliğine en yakın adayların bilgi okuryazarlığı becerileri ele alınmıştır. Diğer taraftan bu araştırmada, araştırma görevlilerinin sadece bilgi ve iletişim teknolojileri bağlamındaki bilgi okuryazarlığı becerileri incelenmiş, bir araştırma sürecinde yeni nesil bilgi kaynaklarından ve hizmetlerinden yararlanma durumları da içerik olarak bu araştırmanın kapsamına dâhil edilmiştir. Araştırmanın ikinci bölümü genel olarak değerlendirildiğinde bilgi ve iletişim teknolojilerinin, öğrenme ortamlarının, bilgi kaynaklarının ve hizmetlerinin gelişiminin sürekli olarak devam ettiği ve bireylerin yaşamlarının tüm evrelerinde bu gelişimlere kayıtsız kalamayacakları açıktır. Bu nedenle çağın gerektirdiği niteliklerin bilgi okuryazarlığı eğitim programları aracılığıyla bireylere kazandırılması, onların bilgi okuryazarlığı bilgi, beceri ve değerlerine sahip olarak yetişmeleri; sosyal, ekonomik, teknolojik ve kültürel hayata etkin bir şekilde katılarak toplumun gelişmesine katkıda bulunmaları açısından oldukça önemlidir. Bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının hazırlanmasında rol ve sorumluluk üstlenen kütüphanecilerin bilgi okuryazarlığı kavramını, önemini ve aşamalarını iyi bir şekilde özümsemeleri, ayrıca diğer paydaşlarla işbirliği içerisinde bu eğitim programlarını oluşturmaları, bilgiyi etkin biçimde kullanan ve yaşam boyu öğrenen bireylerin ortaya çıkmasına katkıda bulunacaktır. 122 III. BÖLÜM BULGULAR VE DEĞERLENDİRME Bu bölümde, Ankara Üniversitesi araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerine yönelik olarak algılarını kendi ifadelerine dayanarak belirlemek ve eğitim beklentilerini saptamak amacıyla yapılan anket çalışması ve bu kapsamda geliştirilen bir bilgi okuryazarlığı eğitim programının onların bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerini geliştirmesi üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla gerçekleştirilen deneysel çalışmaya ilişkin bulgular ile bu bulgulara yönelik bazı değerlendirmeler yer almaktadır. Araştırma kapsamında “yüksek lisans”, “doktora” ve “doktora sonrası” aşamalarında bulunan 1028 araştırma görevlisi ile 15 sorudan oluşan bir anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Anketi 556 araştırma görevlisi yanıtlamıştır. Yanıt oranı %54’tür. Anket çalışmasının ardından geliştirilen bilgi okuryazarlığı eğitim programının araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerini geliştirmedeki etkisi 25 sorudan oluşan ön-test ve son-test soruları yardımıyla deneysel yöntem modellerinden “ön-test/son-test kontrol gruplu model” kullanılarak 34’er kişilik iki grup (deney ve kontrol) halinde 68 kişi üzerinde test edilmiştir. 123 Araştırma, Ankara Üniversitesi’ne bağlı 14 fakültede (Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Eczacılık Fakültesi, Eğitim Fakültesi, Fen Fakültesi, Hukuk Fakültesi, İlahiyat Fakültesi, İletişim Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Tıp Fakültesi, Veteriner Fakültesi, Ziraat Fakültesi) yapılmıştır. III.1. Ankara Üniversitesi Araştırma Görevlilerine Yönelik Genel Bulgular ve Değerlendirme Bu kısımda ankete yanıt veren araştırma görevlilerinin (556 kişi) fakültelere göre dağılımları, çalışma süreleri ve eğitim düzeylerine yönelik genel bulgular ve değerlendirmeler yer almaktadır. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin fakültelere göre dağılımı aşağıda gösterilmiştir (Tablo 3). Tablo 3. Araştırmaya Katılan Araştırma Görevlilerinin Fakültelere Göre Dağılımı Fakülte Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Diş Hekimliği Fakültesi Eczacılık Fakültesi Eğitim Fakültesi Fen Fakültesi Hukuk Fakültesi İlahiyat Fakültesi İletişim Fakültesi Mühendislik Fakültesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Tıp Fakültesi Veteriner Fakültesi Ziraat Fakültesi Toplam N n 60 43 47 42 68 40 27 25 58 17 53 451 39 58 1028 60 38 33 22 51 20 14 13 36 16 21 151 33 48 556 Katılım Oranı % 10,8 6,8 5,9 4,0 9,2 3,6 2,5 2,3 6,5 2,9 3,8 27,2 5,9 8,6 100,0 124 Tablo 3’e göre araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin %27,2’sinin Tıp Fakültesi, %10,8’inin Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi ve %9,2’sinin Fen Fakültesi’nde çalıştığı görülmektedir. Örneklemin evreni temsil gücü açısından bakıldığında ise sırasıyla Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Veteriner Fakültesi, Ziraat Fakültesi, Fen Fakültesi ve Eczacılık Fakültesi’nin yüksek düzeyde; Mühendislik Fakültesi, Eğitim Fakültesi, İlahiyat Fakültesi, İletişim Fakültesi ve Hukuk Fakültesi’nin orta düzeyde; Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Tıp Fakültesi’nin düşük düzeyde temsil edildikleri söylenebilir. Araştırma görevlilerinin çalışma süreleri incelendiğinde, %58,5’inin (325 kişi) “0-3 yıl”, %31,7’sinin (176 kişi) “4-9 yıl”, %9,9’unun (55 kişi) ise “10 yıl ve üzeri” süreyle Ankara Üniversitesi’nde görev yaptıkları belirlenmiştir. Eğitim düzeyi açısından bakıldığında, araştırma görevlilerinin %47,1’inin (262 kişi) doktora, %36,7’sinin (204 kişi) yüksek lisans ve %16,2’sinin (90 kişi) doktora sonrası aşamalarında olduğu tespit edilmiştir. III.2. Ankara Üniversitesi Araştırma Görevlilerinin Bilgi Okuryazarlığı Beceri Düzeyleri ve Eğitim Beklentileri ile İlgili Bulgular ve Değerlendirmeler Bu kısımda, Ankara Üniversitesi araştırma görevlilerinin bilgi ve iletişim teknolojilerinden yararlanmalarına, kütüphane olanaklarından faydalanmalarına, bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerini ve eğitim beklentilerini kendi ifadeleriyle tanımlamalarına ilişkin bulgular ve değerlendirmeler sunulmaktadır. 125 III.2.1. Bilgisayar, Internet, Web 2.0 Ortam, Araç ve Uygulamaları Kullanımı Araştırma görevlilerinin bilgi ve iletişim teknolojileriyle ve dijital ortamlarla olan ilişkilerini belirlemek için onların bilgisayar ve Internet kullanım sıklıklarının değerlendirilmesi önemlidir (Tablo 4). Tablo 4. Bilgisayar ve Internet Kullanım Sıklığı Sıklık Her gün Haftada birkaç defa Ayda birkaç defa Yılda birkaç defa Toplam N 541 13 1 1 556 % 97,3 2,3 0,2 0,2 100,0 Araştırma görevlilerinin tamamına yakınının (%97,3) her gün bilgisayar ve Internet kullandıkları görülmektedir. Bilgisayar ve Internet’i kullanmayan araştırma görevlisi ise bulunmamaktadır. Bu bulgular, araştırma görevlilerinin bilgisayar ve Internet’e diğer bir ifadeyle dijital kültüre aşina olduklarını ve bilgisayar ve Internet’i sıklıkla kullandıklarını göstermektedir. Araştırma görevlilerinin araştırma süreçlerinin yönetimi için bilgisayar ve Internet araç/uygulamalarından yararlanıp yararlanmadıkları ve bu araç/uygulamalara yönelik olarak kendilerini yeterli hissedip hissetmedikleri incelendiğinde (Tablo 5), dijital ortamlarda en çok diğer insanlarla iletişim kurma (%83,1), arama motorlarını (%82) ve Web sitelerini (%70,9) kullanma konularında kendilerini yeterli hissettikleri anlaşılmaktadır. Kelime işlemcileri kullanma (%56,8), sunum hazırlama (%55,2), dijital dosya indirme (%55,2) ve dijital dosya yükleme (%52,9) konularında ise araştırma görevlilerinin yarıdan fazlası yeterli olduklarını 126 düşünmektedir. Buna rağmen araştırma görevlilerinin %39,6’sı tablo oluşturma, %32,7’si kelime işlemcileri kullanma, %31,5’i sunum hazırlama, %29,1’i tartışma listeleri/forumlar, %29,1’i dijital dosya yükleme, %28,1’i dijital tarayıcı kullanma, %25,7’si Web siteleri ve %25,5’i Web konferans sistemleri konularında kendilerini kısmen yeterli görmektedir. Araştırma görevlilerinin en çok resim ve grafik tasarlama (%37,2) konusunda kendilerini yetersiz olarak nitelendirdikleri görülürken, veri tabanı oluşturma/düzenleme (%27,7), Web sayfası tasarımı (%24,3), dijital kaynaklar üretme (%23,6), dijital sesler oluşturma (%23,2), Web temelli öğrenme sistemleri (%22,3), kaynak gösterme programları (%21), tablo oluşturma (%20) ve açık ders malzemesi geliştirme (%19,1) konularında ise önemli oranlarda kendilerini yetersiz hissettikleri gözlenmektedir. Araştırma görevlilerinin çoğunlukla etkileşimli tahta (%42,1), Web sayfası tasarımı (%34,7), dijital sesler oluşturma (%31,5), veri tabanı oluşturma/düzenleme (%29,7) ve kaynak gösterme (%28,8) araç ve uygulamalarını kullanmadıkları anlaşılmaktadır. Bunun yanı sıra özellikle masaüstü yayıncılık (%28,4), açık ders malzemeleri (%27,7), Web temelli öğrenme sistemleri (%27), dijital kaynaklar üretme (%26,3), tartışma listeleri/forumlar (%26,1), resim ve grafik tasarlama (%25,5) ve Web konferans sistemleri (%24,6) araç ve uygulamalarını kullanmayanların oranları da dikkat çekicidir. Ayrıca araştırma görevlilerinin %53,2’sinin masaüstü yayıncılık, %39,4’ünün Web temelli öğrenme sistemleri, %36,9’unun açık ders malzemeleri, %30,2’sinin Web sayfası tasarımı, %27,2’sinin etkileşimli tahta kullanma, 26,6’sının kaynak gösterme programları ve %26,4’ünün dijital kaynak oluşturma konularında ise hiçbir fikirlerinin bulunmadığı görülmektedir. Tablo 5. Bilgisayar ve Internet Kullanım Düzeyi (N=556) Fikrim yok Kullanmıyorum Yetersiz Kısmen yeterli Yeterli Web siteleri (Bilgi edinme amacıyla) N 4 % 0,7 N 1 % 0,2 N 14 % 2,5 N 143 % 25,7 N 394 % 70,9 Arama motorları (Google, Yahoo gibi) 2 0,4 1 0,2 10 1,8 87 15,6 456 82,0 Kelime işlemcileri kullanma (MS Word gibi) 9 1,6 11 2,0 38 6,8 182 32,7 316 56,8 Tablo oluşturma (MS Excel gibi) 8 1,4 25 4,5 111 20,0 220 39,6 192 34,5 Veri tabanı oluşturma/düzenleme (MS Access gibi) 115 20,7 165 29,7 154 27,7 99 17,8 23 4,1 Resim ve grafik tasarlama/değiştirme (Photoshop gibi) 54 9,7 142 25,5 207 37,2 100 18,0 53 9,5 Sunum hazırlama (MS Powerpoint gibi) 4 0,7 4 0,7 66 11,9 175 31,5 307 55,2 Diğer insanlarla iletişim kurma (E-Posta gibi) 3 0,5 2 0,4 13 2,3 76 13,7 462 83,1 Web temelli öğrenme sistemleri (Blackboard, Moodle gibi) 219 39,4 150 27,0 124 22,3 36 6,5 27 4,9 Web konferans sistemleri (Skype gibi) 52 9,4 137 24,6 83 14,9 142 25,5 142 25,5 Web sayfası tasarımı (Dreamweaver gibi) 168 30,2 193 34,7 135 24,3 32 5,8 28 5,0 Masaüstü yayıncılık (Scribus, Quark gibi) 296 53,2 158 28,4 72 12,9 18 3,2 12 2,2 Kaynak gösterme programları (EndNote gibi) 148 26,6 160 28,8 117 21,0 99 17,8 32 5,8 Açık ders malzemeleri 205 36,9 154 27,7 106 19,1 52 9,4 39 7,0 Etkileşimli (akıllı) tahta kullanma 151 27,2 234 42,1 88 15,8 58 10,4 25 4,5 Tartışma listeleri/forumlar 50 9,0 145 26,1 79 14,2 162 29,1 120 21 Dijital kaynaklar üretme 147 26,4 146 26,3 131 23,6 60 10,8 72 12,9 Dijital tarayıcı (scanner) kullanma 19 3,4 59 10,6 75 13,5 156 28,1 247 44,4 Dijital sesler oluşturma 122 21,9 175 31,5 129 23,2 50 9,0 80 14,4 Dijital dosya yükleme 16 2,9 36 6,5 48 8,6 162 29,1 294 52,9 Dijital dosya indirme 16 2,9 60 10,8 47 8,5 126 22,7 307 55,2 Araç ve Uygulamalar 127 128 Bu bulgular doğrultusunda, araştırma görevlilerinin araştırma süreçlerinin yönetimi için bilgisayar ve Internet ile ilgili olarak yaygın kullanılan araç ve uygulamalarda genelde kendilerini yeterli hissettikleri söylenebilir. Buna rağmen araç ve uygulamaların bazılarına yönelik olarak kendilerini yetersiz hissetme, kullanmama ve fikir sahibi olmama durumlarının da bulunduğu dikkat çekmektedir. Bu durum, araştırma görevlilerinin araştırma süreçlerinde bilgisayar ve Internet araç/uygulamalarından yararlanma konusunda üst düzeylerde yeterlilik gösteremedikleri şeklinde yorumlanabilir. Web 2.0 teknolojilerinin bireylere sunduğu çift taraflı ve eş zamanlı ortamlar, araçlar ve uygulamalar, dijital ortamlarda yeni bilgi edinme ve paylaşma platformlarının oluşmasına katkı sağlamıştır. Araştırma görevlilerinin önem kazanan bu ortam, araç ve uygulamalardan faydalanma sıkları ele alındığında (Tablo 6), yarıdan fazlasının (%64,2) her gün bu ortam, araç ve uygulamalardan faydalandıkları anlaşılmaktadır. Haftada birkaç defa bu ortam, araç ve uygulamalardan yararlananların oranı %23,2’dir. Bu ortam, araç ve uygulamalardan çok seyrek olarak yararlananların oranı (%6,5) ve hiç yararlanmayanların (%2,3) oranı ise oldukça düşük seviyededir. Bu durum, araştırma görevlilerinin Web 2.0 ortam, araç ve uygulamalarını oldukça sık kullandıkları şeklinde değerlendirilebilir. Tablo 6. Web 2.0 Ortamları, Araçları ve Uygulamaları Kullanım Sıklığı Sıklık Her gün Haftada birkaç defa Ayda birkaç defa Yılda birkaç defa Çok seyrek Kullanmam Toplam N 357 129 17 4 36 13 556 % 64,2 23,2 3,1 0,7 6,5 2,3 100,0 129 Araştırma görevlilerinin çeşitli Web 2.0 ortam, araç ve uygulamalarını kullanma durumları ve bu ortam, araç ve uygulamalara yönelik olarak sahip oldukları algıları incelendiğinde (Tablo 7), araştırma görevlilerinin oransal olarak en çok vikiler (%72,7), video paylaşım siteleri (%71,8), sosyal ağlar (%53,1), belge paylaşım siteleri (%45,1), RSS/Web/Haber beslemeleri (%39) ve fotoğraf paylaşım siteleri (%29,9) gibi ortam, araç ve uygulamaları kullandıkları ve faydalı buldukları görülmektedir. Araştırmaya katılanların %32,6’sı blogları, %28,6’sı sunum paylaşım sitelerini, %26,1’i RSS/Web/Haber beslemelerini, %24,8’i fotoğraf paylaşım sitelerini, %21’i belge paylaşım sitelerini kullanmadıklarını belirtmekte; buna rağmen bu uygulamaların faydasız olduğunu düşünmemektedir. Bu ortam, araç ve uygulamaları faydasız bulduğu için kullanmayanların oranları ile kullandıktan sonra faydasız bulanların oranları ise oldukça düşük seviyelerdedir. Sosyal ağları kullandıktan sonra faydasız bulduğunu belirtenlerin oranı (%22,8) dikkat çekicidir. Diğer taraftan araştırma görevlilerinin %66,4’ü sosyal işaretleme sitelerinin, %59,2’si podcastlerin, %38,5’i etiketleme uygulamalarının, %28’i sunum paylaşım sitelerinin, %24,3’ü blogların, %23,7’si fotoğraf paylaşım sitelerinin ve %22,8’i RSS/Web/Haber beslemelerinin ne olduğu konusunda bilgi sahibi değildirler. Bu bağlamda, araştırma görevlilerinin daha çok sosyal ağlar, video paylaşım siteleri, vikiler gibi popüler ortam, araç ve uygulamaları kullandıkları, bunların dışındaki diğer ortam, araç ve uygulamalar hakkında az bilgiye sahibi oldukları söylenebilir. Tablo 7. Web 2.0 Ortamları, Araçları ve Uygulamalarından Yararlanma ve Algı Durumu (N=556) Web 2.0 Ortam, Araç ve Uygulamaları Ne olduğunu bilmiyorum Faydasız bulduğum için hiç kullanmadım Hiç kullanmadım ama faydasız olduğunu düşünmüyorum Kullandım fakat faydasız buluyorum Kullanmak Kullanıyorum istiyorum fakat ve faydalı yardıma buluyorum gereksinim duyuyorum Bloglar (Blogger, WordPress gibi) N 135 % 24,3 N 47 % 8,5 N 181 % 32,6 N 26 % 4,7 N 27 % 4,9 N 140 % 25,2 Vikiler (Vikipedia gibi) 21 3,8 15 2,7 53 9,5 35 6,3 28 5,0 404 72,7 Sosyal ağlar (Facebook, Myspace gibi) 21 3,8 49 8,8 43 7,7 127 22,8 21 3,8 295 53,1 RSS/Web/Haber Beslemeleri 127 22,8 13 2,3 145 26,1 27 4,9 27 4,9 217 39,0 Podcastler 329 59,2 19 3,4 103 18,5 19 3,4 18 3,2 68 12,2 Sosyal işaretleme siteleri (Delicious gibi) 369 66,4 41 7,4 97 17,4 18 3,2 12 2,2 19 3,4 Etiketleme uygulamaları (Tagging) 214 38,5 53 9,5 95 17,1 54 9,7 23 4,1 117 21,0 Video paylaşım siteleri (Youtube gibi) 15 2,7 23 4,1 40 7,2 53 9,5 26 4,7 399 71,8 Fotoğraf paylaşım siteleri (Flickr gibi) 132 23,7 49 8,8 138 24,8 40 7,2 31 5,6 166 29,9 Sunum paylaşım siteleri (Slideshare gibi) 156 28,1 26 4,7 159 28,6 19 3,4 41 7,4 155 27,9 Belge paylaşım siteleri (Google Docs gibi) 108 19,4 16 2,9 117 21,0 25 4,5 39 7,0 251 45,1 130 131 III.2.2. Kütüphane Kullanımı ve Kütüphane Eğitimi Beklentileri Bilgi ve iletişim teknolojileri ile dijital bilgi kaynaklarının önem kazandığı bir çağda, kütüphanelerin sahip olduğu bilgi kaynağı türleri çeşitlenmiş, bilgi erişim için geliştirilen araçlar ve sunulan bilgi hizmetleri boyut değiştirmiştir. Bu durum, kütüphane kullanıcılarının fiziksel kütüphane kullanımlarını da etkilemiştir. Araştırma görevlilerinin basılı ve elektronik kaynaklardan yararlanmak üzere kütüphaneleri fiziksel olarak kullanma durumları değerlendirildiğinde (Tablo 8), yarıya yakınının (46,7) kütüphanelerden çok seyrek yararlandıkları veya hiç yararlanmadıkları bulgusu dikkat çekmektedir. Araştırma görevlilerinin %21,6’sı ise ayda birkaç defa kütüphaneleri fiziksel olarak kullandıklarını belirtmektedir. İlgili bulgular, kütüphanelerin fiziksel olarak kullanımlarının araştırma görevlileri için önemini yitirdiğini ortaya koymaktadır. Tablo 8. Fiziksel Olarak Kütüphane Kullanım Sıklığı Sıklık Her gün Haftada birkaç defa Ayda birkaç defa Yılda birkaç defa Çok seyrek Kullanmam Toplam N 11 78 120 87 143 117 556 % 2,0 14,0 21,6 15,6 25,7 21,0 100,0 Araştırma görevlilerinin kütüphaneler tarafından dijital ortamlarda sunulan bilgi kaynaklarından, bilgi erişim araçlarından ve bilgi hizmetlerinden yararlanma durumları incelendiğinde (Tablo 9), kütüphanelerin sunduğu dijital bilgi kaynaklarından, bilgi erişim araçlarından ve bilgi hizmetlerinden sıklıkla yararlandıkları anlaşılmaktadır. Daha ayrıntılı olarak bakıldığında, araştırma görevlilerinin %26,3’ünün çevrimiçi veri 132 tabanlarından, %26,1’inin elektronik dergilerden ve %21,8’inin elektronik danışma kaynaklarından her gün faydalandıkları görülmektedir. Araştırma görevlilerinin %35,3’ü elektronik dergilerden, %31,8’i kütüphane Web sitesinden, %30,8’i çevrimiçi veri tabanlarından, %29,9’u çevrimiçi kütüphane kataloğundan, %26,8’i elektronik tezlerden, %25,4’ü elektronik danışma kaynaklarından ve %25’i elektronik kitaplardan haftada birkaç defa yararlanmaktadır. Araştırmaya katılanların %28,1’i elektronik kitapları, %25,2’si kütüphane Web sitesini, %23,4’ü çevrimiçi kütüphane kataloğunu, %23,2’si ise elektronik tezleri ayda birkaç defa kullanmaktadır. Sesli kitaplardan (%58,1), kütüphanenin kullandığı sosyal medya araçlarından (%55) ve çevrimiçi danışma hizmetlerinden (%47,8) yararlanmayanların oranları ise dikkat çekmektedir. Bu bulgular, araştırma görevlileri tarafından kütüphane kullanımlarının daha çok dijital ortamlarda gerçekleştirildiğini, dijital ortamlarda sunulan bilgi kaynaklarını, bilgi erişim araçlarını ve bilgi hizmetlerini her gün, haftada veya ayda birkaç defa kullandıklarını ortaya çıkartmaktadır. Araştırma görevlilerinin dijital bilgi kaynaklarına, bilgi erişim araçlarına ve bilgi hizmetlerine yönelik sahip oldukları bilgi düzeylerinin kütüphaneler tarafından verilecek eğitim etkinlikleriyle artırılması ve geliştirilmesi oldukça önem taşımaktadır. Bu bağlamda, araştırma görevlilerinin bu eğitim etkinliklerine belli aralıklarla katılması ve kütüphanelerin de araştırma görevlilerinin eğitim gereksinimlerini belirleyerek sistemli, planlı ve sürekli olarak eğitim etkinlikleri sunması gerekmektedir. Araştırma kapsamında, araştırma görevlilerinin tamamına yakınının (%91,7) Ankara Üniversitesi Kütüphaneleri tarafından bilgi kaynaklarına, bilgi erişim araçlarına ve bilgi hizmetlerine yönelik olarak daha önceden düzenlenmiş eğitim etkinliklerine katılmadıkları, %8,3’ünün ise bu etkinliklerine katıldıkları saptanmıştır. Tablo 9. Dijital Bilgi Kaynakları, Bilgi Erişim Araçları ve Bilgi Hizmetleri Yararlanma Sıklığı (N=556) Kullanmam Çok seyrek Yılda birkaç defa Ayda birkaç defa Haftada birkaç Her gün defa Çevrimiçi kütüphane kataloğu N 56 % 10,1 N 58 % 10,4 N 62 % 11,2 N 130 % 23,4 N 166 % 29,9 N 84 % 15,1 Kütüphane Web sitesi 46 8,3 54 9,7 65 11,7 140 25,2 177 31,8 74 13,3 Kütüphanenin kullandığı sosyal medya araçları (Facebook, Twitter gibi) 306 55,0 64 11,5 52 9,4 44 7,9 48 8,6 42 7,6 Kaynaklar / Araçlar / Hizmetler Çevrimiçi danışma hizmetleri 266 47,8 123 22,1 84 15,1 45 8,1 21 3,8 17 3,1 Elektronik danışma kaynakları (ansiklopediler, sözlükler vb.) 90 16,2 41 7,4 68 12,2 95 17,1 141 25,4 121 21,8 Elektronik kitaplar 42 7,6 46 8,3 80 14,4 156 28,1 139 25,0 93 16,7 Elektronik dergiler 30 5,4 24 4,3 65 11,7 96 17,3 196 35,3 145 26,1 Elektronik tezler 44 7,9 70 12,6 79 14,2 129 23,2 149 26,8 85 15,3 Sesli kitaplar (Audio books) 323 58,1 90 16,2 73 13,1 32 5,8 21 3,8 17 3,1 Açık erişim sistemi 156 28,1 67 12,1 78 14,0 88 15,8 104 18,7 63 11,3 Çevrimiçi veri tabanları 58 10,4 36 6,5 55 9,9 90 16,2 171 30,8 146 26,3 133 134 Bu durum, araştırma görevlilerinin araştırma süreçlerine yönelik olarak tüm aşamaları, sistemli, planlı ve sürekli biçimde oluşturulmuş bir eğitim etkinliğine katılmadan, kendi bireysel deneyimleri yardımıyla yürüttükleri şeklinde yorumlanabilir. Eğitim etkinliklerine katıldığını ifade eden araştırma görevlilerinin en çok referans verme yazılımları ve çeşitli veri tabanlarının kullanımıyla ilgili konularda eğitim aldıkları belirlenmiştir. Kütüphane tarafından düzenlenen eğitim etkinliklerine katılan araştırma görevlilerinin (46 kişi) %54,3’ü bu eğitim etkinliklerini kısmen yeterli, %34,8’i yetersiz, %10,9’u ise yeterli olarak nitelendirmiştir. İlgili bulgular, araştırma görevlilerinin kütüphane tarafından düzenlenen eğitim etkinliklerinden araştırma süreçlerinin tüm aşamalarına yönelik olarak yeterli düzeyde verim alamadıkları şeklinde açıklanabilir. Tablo 10. Kütüphanenin Sunduğu Dijital Bilgi Kaynakları, Bilgi Erişim Araçları ve Bilgi Hizmetleri ile İlgili Eğitim Gereksinimi Duyma Durumu (N=556) Kaynaklar / Araçlar / Hizmetler Çevrimiçi kütüphane kataloğu Kütüphane web sitesi Kütüphanenin kullandığı sosyal medya araçları (Facebook, Twitter gibi) Çevrimiçi danışma hizmetleri Elektronik danışma kaynakları (ansiklopediler, sözlükler vb.) Elektronik kitaplar Elektronik dergiler Elektronik tezler Sesli kitaplar (Audio books) Açık erişim sistemi Çevrimiçi veritabanları Evet N 304 290 255 % 54,7 52,2 45,9 Hayır N % 252 45,3 266 47,8 301 54,1 304 284 54,7 51,1 252 272 45,3 48,9 300 295 292 315 305 305 54,0 53,1 52,5 56,7 54,9 54,9 256 261 264 241 251 251 46,0 46,9 47,5 43,3 45,1 45,1 135 Araştırma görevlilerinin kütüphanenin dijital ortamlarda sunduğu bilgi kaynakları, araçları ve hizmetlerine yönelik olarak eğitim gereksinimi duyup duymadıklarını ortaya koyan veriler incelendiğinde (Tablo 10), sırasıyla sesli kitapların (%56,7), açık erişim sisteminin (%54,9), çevrimiçi veri tabanlarının (%54,9), çevrimiçi kütüphane kataloğunun (%54,7), çevrimiçi danışma hizmetlerinin (%54,7) ve elektronik kitapların (%54) en fazla eğitim gereksinimi duyulan kaynak, araç ve hizmetler arasında yer aldığı görülmektedir. Kütüphanenin kullandığı sosyal medya araçlarına yönelik olarak eğitim gereksinimi duyanların oranı (%45,9) diğer oranlara göre düşük olsa da azımsanmayacak düzeydedir. Bu bulgular doğrultusunda, araştırma görevlilerinin yarıdan fazlasının yaklaşık oranlarda hemen her kaynağa, araca ve hizmete yönelik olarak eğitim gereksinimi duydukları söylenebilir. III.2.3. Araştırma Süreçlerinin Aşamalarında Zorlanma ve Eğitim Gereksinimi Duyma Durumu Bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkisiyle gelişen bilgi edinme ve öğrenme ortamları, bireylerin araştırmalarının tüm aşamalarında (bilgi gereksinimini fark etme, bilgi gereksinimini tanımlama, bilgi erişim stratejilerini etkin bir şekilde kullanma, erişilen bilgi kaynaklarını değerlendirme, kullanma ve üretilen yeni bilgiyi diğer bireylere iletme/sunma) bazı becerilere sahip olmalarını ve bu aşamalardaki etkinlikleri kolaylıkla gerçekleştirmelerini gerektirmektedir. Araştırma görevlilerinin araştırmaya başlama ve araştırma/bilgiye erişim ile ilgili çeşitli aşamalarda zorlanıp zorlanmadıkları ve bu aşamalara yönelik olarak eğitim gereksinimi duyup duymadıkları incelendiğinde (Tablo 11), genelde bu aşamalarda önemli ölçülerde zorlandıkları anlaşılmaktadır. Ayrıntılı olarak ele alındığında, araştırma 136 görevlilerinin çoğunluğunun sırasıyla araştırma konusunu sınırlandırma (%57,2), diğer kütüphanelerden yararlanma ve bu kütüphanelerden bilgi kaynağı temin etme yollarını bilme (%47,5), araştırmaya nereden ve nasıl başlayacağını bilme (%47,4) ve kütüphane kataloğunu kullanabilme ve bu katalogdaki bilgileri anlayabilme/çözümleyebilme (%42,8) aşamalarında zorlandıkları söylenebilir. Bunun yanı sıra araştırma görevlilerinin %40,1’i kütüphanenin abone olduğu veri tabanlarından bilgiye erişme, %43’ü güncel bilgi kaynaklarına erişme, %36,6’sı araştırmayla ilgili anahtar sözcükler belirleme, %36,2’si neye gereksinimi olduğunu belirleme ve %33,7’si arama motorlarını etkin biçimde kullanabilme aşamalarında zorlanmaktadır. Diğer taraftan bilgi erişim için Boole işleçlerini (AND, OR, NOT gibi) kullanabilme aşaması ile ilgili olarak araştırma görevlilerinin %45,5’inin fikirleri bulunmamaktadır. Araştırma görevlileri en çok Web kaynaklarından bilgiye erişme aşamasında (%68,9) sorun yaşamamaktadır. İlgili bulgulara göre, araştırma görevlilerinin araştırmaya başlama, araştırma ve bilgi erişim süreçlerinde özellikle kütüphane araç, kaynak ve uygulamalarında daha fazla zorlukla karşılaştıkları ifade edilebilir. Araştırma görevlilerinin araştırmaya başlama ve araştırma/bilgi erişim ile ilgili aşamalara yönelik olarak eğitim gereksinimi duyma durumlarına bakıldığında ise neredeyse tamamının önemli oranlarda eğitime gereksinim duydukları görülmektedir. Sırasıyla erişim için Boole işleçlerini kullanabilme (%60,6), kütüphane kataloğunu kullanabilme ve bu katalogdaki bilgileri anlayabilme/çözümleyebilme (%56,3), diğer kütüphanelerden yararlanma ve bu kütüphanelerden bilgi kaynağı temin etme yollarını bilme (%56,1), kütüphanenin abone olduğu veri tabanlarından bilgiye erişme (%55) ve araştırma konusunu sınırlandırma (%51,6) aşamaları araştırma görevlilerinin yarısından fazlasının en çok eğitim gereksinimi duydukları aşamalar arasında yer almaktadır. Tablo 11. Araştırmaya Başlama ve Araştırma/Bilgi Erişim Aşamalarında Zorlanma ve Eğitim Gereksinimi Duyma Durumu (N=556) Aşamalar Fikrim yok Zorlanıyorum Zorlanmıyorum Eğitim Gereksinimi Duyma Hayır Evet Nereden ve nasıl başlayacağını bilme N 58 % 10,5 N 263 % 47,4 N 235 % 42,3 N 278 % 50,0 N 278 % 50,0 Neye gereksinimi olduğunu (araştırma konusu) tanımlama 52 9,4 257 36,2 247 44,4 270 48,6 286 51,4 Araştırma konusunu sınırlandırma 61 11,0 318 57,2 177 31,8 287 51,6 269 48,4 Araştırmayla ilgili anahtar sözcükler belirleme 48 8,7 203 36,6 305 54,9 244 43,9 312 56,1 Erişim için Boole işleçlerini (AND, OR, NOT gibi) kullanabilme 253 45,5 162 29,1 141 25,4 337 60,6 219 39,4 Arama motorlarını etkin biçimde kullanabilme (Gelişmiş arama, sınırlandırmalar vb.) 47 8,5 187 33,7 322 57,9 260 46,8 296 53,2 Kütüphane kataloğunu kullanabilme ve bu katalogdaki bilgileri anlayabilme / çözümleyebilme 99 17,8 238 42,8 219 39,4 313 56,3 243 43,7 Kütüphanenin abone olduğu veri tabanlarından (EBSCO, ScienceDirect, JSTOR vb.) bilgiye erişme 91 16,4 223 40,1 242 43,5 306 55,0 250 45,0 Web kaynaklarından (Vikipedia, Google vb.) bilgiye erişme 38 6,8 135 24,3 383 68,9 226 40,6 330 59,4 Diğer kütüphanelerden yararlanma ve bu kütüphanelerden bilgi kaynağı temin etme yollarını bilme 97 17,5 264 47,5 195 35,1 312 56,1 244 43,9 Güncel bilgi kaynaklarına erişme 51 9,2 239 43,0 266 47,8 275 49,5 281 50,5 137 138 Diğer taraftan araştırma görevlilerinin çoğunluğunun Web kaynaklarından bilgiye erişme aşamasında zorlanmadığını belirtmesine rağmen, bu aşamayla ilgili eğitim gereksinimi duyma oranının %40,6 olması dikkat çekici olarak nitelendirilebilir. Bu durum, araştırmanın bu aşamasının araştırma görevlileri tarafından tam anlamıyla ve eksiksiz olarak yönetilemediğini göstermektedir. Eğitim gereksinimi duyan araştırma görevlilerinin genelde araştırmaya başlama ve araştırma/bilgi erişim ile ilgili aşamalarda zorlanan ve bu aşamalara yönelik fikri bulunmayanlardan oluştuğu söylenebilir. Araştırma görevlilerinin bilginin değerlendirilmesi, kullanılması ve iletilmesi ile ilgili aşamalarda zorlanma ve eğitim gereksinimi duyma durumları değerlendirildiğinde (Tablo 12), bu aşamalarda önemli oranlarda zorlandıkları görülmektedir. Araştırma görevlilerinin çoğunlukla erişilen bilgi kaynaklarını güvenilirlik, doğruluk, geçerlilik, tarafsızlık, güncellik ölçütlerine göre değerlendirme (%49,6), bilgi kaynaklarına erişim ve kullanımla ilgili kurumsal politikaları, prosedürleri ve yasaları bilme (%46,4), entelektüel mülkiyet hakları, telif hakları, kişisel gizlilik hakları konularını bilme (%45), farklı bilgi kaynaklarından erişilen bilgiyi tablolar, veri tabanları, çoklu ortam araçları vb. uygulamalardan yararlanarak sentezleme (%44,2) ve farklı kaynaklara yönelik olarak farklı kaynakça oluşturma kurallarını uygulayabilme (%41,4) aşamalarında zorlandıkları söylenebilir. Ayrıca, araştırma görevlilerinin %41,9’u araştırma sonuçlarını yazılı olarak sunabilme, %41,2’si araştırma sonuçlarını sözlü olarak sunabilme, %41,1’i bilgi hırsızlığı ve etik kavramları bilme ve uygulayabilme ve %40,4’ü araştırma konusuyla ilgili olmayan sonuçları ayıklama aşamalarında zorlanmaktadır. Araştırma görevlilerinin %33,6’sı bilgi kaynaklarına erişim ve kullanımla ilgili kurumsal politikaları, prosedürleri ve yasaları bilme, %32,6’sı farklı kaynaklara yönelik olarak farklı kaynakça oluşturma kurallarını uygulayabilme ve %29,3’ü entelektüel mülkiyet hakları, telif hakları, kişisel gizlilik hakları 139 konularını bilme aşamalarında bir fikre sahip olmamaları dikkat çekmektedir. Elde edilen bulgulardan araştırma görevlilerinin bilginin değerlendirilmesi, kullanılması ve iletilmesi ile ilgili aşamalarda da önemli oranlarda zorluklarla karşılaştıkları anlaşılmaktadır. Araştırma görevlilerinin bilgiyi değerlendirme, kullanma ve iletme aşamalarında eğitim gereksinimi duyma durumunu yansıtan veriler ele alındığında ise tüm aşamalarda genel olarak eğitim gereksinimi duydukları anlaşılmaktadır. Bilgi kaynaklarına erişim ve kullanımla ilgili kurumsal politikaları, prosedürleri ve yasaları bilme (%67,8), entelektüel mülkiyet hakları, telif hakları, kişisel gizlilik hakları konularını bilme (%64,7), farklı kaynaklara yönelik olarak farklı kaynakça oluşturma kurallarını uygulayabilme (%61,2), bilgi hırsızlığı ve etik kavramları bilme ve uygulayabilme (%58,1), erişilen bilgi kaynaklarını güvenilirlik, doğruluk, geçerlilik, tarafsızlık, güncellik ölçütlerine göre değerlendirme (%55,6), farklı bilgi kaynaklarından erişilen bilgiyi tablolar, veri tabanları, çoklu ortam araçları vb. uygulamalardan yararlanarak sentezleme (%52,7) ve metin içi göndermeler/alıntılar yapabilme ve kaynak gösterebilme (%50,5) sırasıyla araştırma görevlilerinin yarısından fazlasının eğitim gereksinimi duyduğu aşamalar arasında bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, araştırma görevlilerinin yarıya yakını bilgiyi değerlendirme, kullanma ve iletme ile ilgili diğer aşamalarda da önemli oranlarda eğitim gereksinimi duymaktadır. Tablo 12. Bilgiyi Değerlendirme, Kullanma ve İletme Aşamalarında Zorlanmama ve Eğitim Gereksinimi Duyma Durumu (N=556) Aşamalar Fikrim yok Zorlanıyorum Zorlanmıyorum Eğitim Gereksinimi Duyma Hayır Evet Web sitesi uzantılarının (.com, .gov. vb.) ne anlama geldiğini anlama N 38 % 6,9 N 129 % 23,2 N 389 % 70,0 N 220 % 39,6 N 336 % 60,4 Araştırma konusuyla ilgili olmayan sonuçları ayıklama 71 12,8 225 40,4 260 46,8 275 49,5 281 50,5 Farklı bilgi kaynaklarından erişilen bilgiyi tablolar, veri tabanları, çoklu ortam araçları vb. uygulamalardan yararlanarak sentezleme 99 17,8 246 44,2 211 37,9 293 52,7 263 47,3 Erişilen bilgi kaynaklarını güvenilirlik, doğruluk, geçerlilik, tarafsızlık, güncellik ölçütlerine göre değerlendirme 102 18,3 276 49,6 178 32,0 309 55,6 247 44,4 Erişilen bilgi kaynaklarını okuma 46 8,3 190 34,2 320 57,6 233 41,9 323 58,1 Bilgi kaynaklarıyla ilgili notlar alma, özetleme 47 8,4 209 37,6 300 54,0 241 43,3 315 56,7 Görsel formatta sunulan bilgileri (tablolar, grafikler, vb.) yorumlayabilme 61 11,0 205 36,9 290 52,2 255 45,9 301 54,1 Araştırma sonuçlarını yazılı olarak sunabilme (makale, rapor, tez , vb.) 48 8,7 233 41,9 275 49,5 268 48,2 288 51,8 Araştırma sonuçlarını sözlü olarak sunabilme 58 10,5 229 41,2 269 48,4 269 48,4 287 51,6 Metin içi göndermeler/alıntılar yapabilme ve kaynak gösterebilme 60 10,8 216 38,8 280 50,4 281 50,5 275 49,5 Araştırmada kullanılan kaynakları belirtebilme (kaynakça/bibliyografya oluşturma) 43 7,7 181 32,6 332 59,7 259 46,6 297 53,4 Farklı kaynaklara yönelik olarak farklı kaynakça oluşturma kurallarını (APA, MLA vb.) uygulayabilme 181 32,6 230 41,4 145 26,1 340 61,2 216 38,8 Bilgi kaynaklarına erişim ve kullanımla ilgili kurumsal politikaları, prosedürleri ve yasaları bilme 187 33,6 258 46,4 111 20,0 377 67,8 179 32,2 Entelektüel mülkiyet hakları, telif hakları, kişisel gizlilik hakları konularını bilme 163 29,3 250 45,0 143 25,7 360 64,7 196 35,3 Bilgi hırsızlığı (plagiarism) ve etik kavramları bilme ve uygulayabilme 96 17,2 229 41,1 231 41,5 323 58,1 233 41,9 140 141 Genel olarak değerlendirildiğinde, araştırma görevlilerinin araştırma sürecindeki tüm aşamalara yönelik olarak azımsanamayacak boyutlarda eğitim gereksinimi duydukları söylenebilir. Eğitim gereksinimlerinin giderilmesi için bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının hazırlanmasının ve sunulmasının araştırma görevlilerinin ilgili aşamalarda becerilerinin geliştirilmesine önemli katkılar sağlayacağı ilgili bulgular doğrultusunda kolaylıkla anlaşılmaktadır. III.3. Bilgi Okuryazarlığı Eğitim Programının Geliştirilmesi Ankara Üniversitesi araştırma görevlilerinin bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkisiyle değişen bilgi edinme ve öğrenme ortamlarında sahip oldukları bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerine yönelik olarak algılarını kendi ifadelerine dayanarak belirlemek ve eğitim beklentilerini saptamak amacıyla yapılan anket çalışmasından elde edilen bulgular, konuyla ilgili literatürde yer alan çalışmalar ve uygulama örnekleri doğrultusunda, geliştirilmesi ve uygulanması düşünülen bilgi okuryazarlığı eğitim programının modülleri ve ana konuları belirlenmiştir. Bu kapsamda, araştırma görevlilerinin araştırmaya başlama, araştırma/bilgi erişim, bilginin değerlendirilmesi, kullanılması ve iletilmesi ile ilgili tüm bilgi okuryazarlığı aşamalarında önemli oranlarda eğitim gereksinimi duymasından hareketle, “Bilgi Gereksinimlerini Tanımlama, Araştırma Planı Oluşturma ve Konu Belirleme”, “Bilgi Arama Stratejileri ve Bilgi Erişim”, “Dijital Bilgi Kaynakları ve Hizmetleri”, “Yeni Nesil Bilgi Hizmetleri ve Web 2.0 Ortam, Araç ve Uygulamaları”, “Bilgi Kaynaklarının Değerlendirilmesi”, “Bilginin Kullanılması” ve “Bilginin Sunulması ve Dağıtımı” başlıkları altında 7 modül oluşturulmuştur. 142 Bilgi Okuryazarlığı Eğitim Programının “Bilgi Gereksinimlerini Tanımlama, Araştırma Planı Oluşturma ve Konu Belirleme” başlıklı birinci modülü, araştırma görevlilerinin en çok “araştırma konusunu sınırlandırma”, “araştırmaya nereden ve nasıl başlayacağını bilme”, “araştırmayla ilgili anahtar sözcükler belirleme” ve “neye gereksinimi olduğunu belirleme” aşamalarında zorlandıklarını belirtmelerine ve bu aşamalara yönelik olarak dikkat çekici oranlarda eğitim gereksinimleri duymalarına dayalı olarak şekillendirilmiştir. Birinci modülde yer alan alt konu başlıkları şu şekilde belirlenmiştir: • Bilgi gereksinimlerini tanımlama, • Araştırmaya odaklanma, • Araştırma planı ve zaman çizelgesi geliştirme, • Etkili bir araştırma yapmak için temel aşamaları bilme, • Yönetilebilir araştırma konusu saptama, • Anahtar sözcükler belirleme, • Araştırma sorusu oluşturma. Eğitim programının “Bilgi Arama Stratejileri ve Bilgi Erişim” başlıklı ikinci modülü, araştırma görevlilerinin en çok “diğer kütüphanelerden yararlanma ve bu kütüphanelerden bilgi kaynağı temin etme yollarını bilme”, “kütüphane kataloğunu kullanabilme ve bu katalogdaki bilgileri anlayabilme/çözümleyebilme”, “kütüphanenin abone olduğu veri tabanlarından bilgiye erişme”, “güncel bilgi kaynaklarına erişme”, “arama motorlarını etkin biçimde kullanabilme” ve “Web kaynaklarından bilgi erişme” aşamalarında zorlanmaları ve eğitim gereksinimi duymaları nedeniyle aşağıda belirtilen alt konu başlıklarından oluşturulmuştur: 143 • Etkili bir bilgi arama süreci için gerekli stratejiler (kök ve gövde aramaları, yıldız/tırnak işareti, Boole işleçleri, detaylı aramalar), • Bilginin düzenlenmesine yönelik sistemler ve araçlar (sınıflama sistemleri, konu başlıkları, yer numarası), • Bilgi erişim araçları (çevrimiçi kütüphane katalogları, toplu kataloglar, arama motorları, çevrimiçi veri tabanları). “Dijital Bilgi Kaynakları ve Hizmetleri” başlıklı üçüncü modül, araştırma görevlilerinin yarıdan fazlasının kütüphaneler tarafından sunulan dijital bilgi kaynakları ve hizmetleri ile ilgili olarak eğitim gereksinimi duymasından hareketle aşağıdaki alt konu başlıklarını içermektedir: • Dijital bilgi kaynaklarının ve hizmetlerinin genel özellikleri, • Elektronik veri tabanları, • Elektronik kitaplar, • Elektronik dergiler, • Elektronik tezler, • Elektronik danışma kaynakları, • Sesli kitaplar, • Açık erişim kaynaklar, • Açık ders malzemeleri, • Web kaynakları, • Danışma ve eğitim hizmetleri, • Sağlama hizmetleri, • Ödünç verme hizmetleri, 144 • Kütüphaneler arası ödünç verme hizmetleri, • Güncel duyuru hizmetleri, • Mobil kütüphane hizmetleri. Araştırma görevlilerinin dijital ortamda sunulan bilgi kaynakları ve hizmetlerine yönelik olarak önemli oranlarda eğitim gereksinimi duymaları ve Web 2.0 teknolojileriyle ortaya çıkan ve şekillenen tüm ortamlar, araçlar ve uygulamalar ile ilgili farkındalıklarının eksik olması bulguları doğrultusunda, bu yeni ortam, araç ve uygulamaların bilgi kaynaklarına ve hizmetlerine yansımalarını ele alan “Yeni Nesil Bilgi Hizmetleri ve Web 2.0 Ortam, Araç ve Uygulamaları” başlıklı dördüncü modül geliştirilmiştir. Modülde yer alan alt konu başlıkları şunlardır: • Web 1.0, Web 2.0, Web 3.0 ile sosyal medya kavramları ve özellikleri, • Sosyal ağlar, • Vikiler, • Ağ günlükleri (bloglar), • Resim/video/sunu paylaşım siteleri, işaretleme siteleri, • Etiketleme uygulamaları, • Bulut bilişim teknolojisine dayanan araçlar/uygulamalar, • Podcast/videocasts, • RSS/haber beslemeleri, • Forum listeleri, • Melez uygulamalar, • Mobil uygulamalar. 145 “Bilgi Kaynaklarının Değerlendirilmesi” başlıklı beşinci modül, araştırma görevlilerinin bilgi kaynaklarını güvenilirlik, doğruluk, geçerlilik, tarafsızlık, güncellik ölçütlerine göre değerlendirme, farklı bilgi kaynaklarından erişilen bilgiyi tablolar, veri tabanları, çoklu ortam araçları vb. uygulamalardan yararlanarak sentezleme, araştırma konusuyla ilgili olmayan sonuçları ayıklama, görsel formatta sunulan bilgileri (tablolar, grafikler, vb.) yorumlayabilme ve bilgi kaynaklarıyla ilgili notlar alma/özetleme aşamalarında zorlanmaları ve bu aşamalara yönelik olarak eğitim gereksinimi duymaları gerekçeleriyle şu alt konu başlıkları altında toplanmıştır. • Bilginin kapsam, güvenirlik, doğruluk, geçerlilik, tarafsızlık ve güncellik ölçütlerine göre değerlendirilmesi, • Sorgulama, karar verme, problem çözme, analitik düşünme, eleştirel düşünme, sentez yapma ve yaratıcı düşünme becerileri. Araştırma görevlilerinin bilginin kullanılması ile ilgili tüm aşamalarda ve özellikle bilgi kaynaklarına erişim ve kullanımla ilgili kurumsal politikaları, prosedürleri ve yasaları bilme, entelektüel mülkiyet hakları, telif hakları, kişisel gizlilik hakları konularını bilme, farklı kaynaklara yönelik olarak farklı kaynakça oluşturma kurallarını bilme/uygulayabilme, bilme/uygulayabilme, metin içi bilgi hırsızlığı göndermeler/alıntılar ve etik yapabilme kavramları ve kaynak gösterebilme aşamalarında zorlanıyor olmaları ve eğitim gereksinimi duymaları nedeniyle eğitim programında “Bilginin Kullanılması” başlıklı altıncı modüle yer verilmiştir. Bu modülün alt konu başlıkları şunlardır: • Telif hakkı, • Kurumsal politikalar, • Etik ilkeler, 146 • Bilimsel yanıltma ve intihal (bilgi hırsızlığı), • Hukuksal yaptırımlar, • Gönderme yapma/kaynak gösterme ve kaynakça oluşturma kuralları ile bu konulara yönelik yardımcı yazılımlar. Eğitim programının “Bilginin İletilmesi ve Sunulması” başlıklı yedinci ve son modülü ise araştırma görevlilerinin yarıya yakınının araştırma sonuçlarını yazılı ve sözlü olarak sunabilme aşamalarında zorlanmaları ve eğitim gereksinimi duymaları gerekçesine dayanarak şu alt konu başlıklarından oluşturulmuştur: • Bilginin yeniden üretilmesine ve paylaşılarak başka bireylere iletilmesine yönelik olarak önemli olanaklar sunan dosya paylaşım sistemleri, • Web temelli öğrenme sistemleri, • Web konferans sistemleri, • Web sayfası tasarım araçları, • Masaüstü yayıncılık sistemleri, • Açık ders malzemeleri siteleri. İçerik açısından belirtilen modülleri ve konuları kapsayan bilgi okuryazarlığı eğitim programı için iki gün, toplam 12 saat, birinci, ikinci, dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci modüller için 90 dakika, üçüncü modül için ise 180 dakika süre ayrılmıştır. Eğitim etkinliği süresince anlatım, tartışma, soru-cevap, gösterip yapma, problem çözme, beyin fırtınası gibi öğretim yöntem ve teknikleri kullanılmıştır. Eğitim etkinliği yüz yüze gerçekleştirilmiştir. 147 III.4. Ankara Üniversitesi Araştırma Görevlilerine Uygulanan Bilgi Okuryazarlığı Eğitim Programı ile İlgili Bulgular ve Değerlendirme Bu kısımda, deney grubu araştırma görevlilerinin bilgi gereksinimini fark etme, bilgi gereksinimini tanımlama, bilgiye erişme, erişilen bilgiyi değerlendirme, kullanma ve iletme/sunma gibi tüm araştırma aşamalarına yönelik olarak önceden var olan beceri düzeylerini ortaya koyan ön-test ile geliştirilmiş bilgi okuryazarlığı eğitim programının uygulanması sonucu farklılaşan beceri düzeylerini gösteren son-test bulguları ve bu bulgulara yönelik değerlendirmeler yer almaktadır. Diğer taraftan ön-test uygulamasına katılan, buna rağmen konuyla ilgili her hangi bir eğitim verilmeyen ve doğrudan son-test uygulamasına katılan kontrol grubu araştırma görevlilerine yönelik bulgular ve değerlendirmeler de sunulmaktadır. Tüm bu bulgular ve değerlendirmeler, bir bilgi okuryazarlığı eğitim programının bireylerin bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerini geliştirmedeki etkisini ortaya koyması bakımından önemli kabul edilebilir. III.4.1. Deney ve Kontrol Gruplarına Yönelik Olarak Gerçekleştirilen Ön-Test ve Son-Test Puan Ortalamalarına İlişkin Analiz ve Değerlendirme Araştırma kapsamında oluşturulan deney ve kontrol gruplarına ön-test ve son-test uygulanmış, bu testlerde yöneltilen sorulara puan değeri verilerek her bir grup ve her bir test için ayrı ayrı toplam puanlar elde edilmiştir. Deney ve kontrol gruplarının öntest ve son-test puanlarının karşılaştırılabilmesi amacıyla hangi istatistiksel analiz yönteminin kullanılacağını belirlemek için, öncelikle seçilen örneklem verilerinin, dağılım parametreleri tam olarak bilinen ana kitle olasılık dağılımına uyum gösterip göstermediğini sınamaya, diğer bir ifadeyle araştırma verilerinin normal dağılım gösterip göstermediği saptanmaya çalışılmıştır. Normallik sınamasının 148 gerçekleştirilmesi amacıyla uygulanan “Kolmogorov-Smirnov (K-S) Testi” sonucunda, deney grubunun (N=34) ön-test p değerinin 0,93; son-test p değerinin 0,87 ve kontrol grubunun (N=34) ön-test p değerinin 0,58; son-test p değerinin 0,61 olduğu ve belirtilen tüm p değerlerinin 0,05’ten büyük çıkması (p>0.05) nedeniyle araştırma verilerinin normal dağılım gösterdiği tespit edilmiştir. Bu kapsamda, aynı deneklerin farklı iki koşulda nasıl beceri gösterdiklerini incelemek ve elde edilen sonuçların birbirinden farklı olup olmadığını araştırmak için parametrik testlerden “eşleştirilmiş örneklem t-testi (paired-samples t-test)” uygulanarak, deney ve kontrol gruplarının öntest ve son-test puan ortalamaları karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir (Tablo 13). Tablo 13. Deney ve Kontrol Gruplarına Yönelik t-Testi Sonuçları Ölçüm N X S Deney Grubu Ön-Test 34 45,85 14,41 Deney Grubu Son-Test 34 85,56 9,42 Kontrol Grubu Ön-Test 34 44,79 11,70 Kontrol Grubu Son-Test 34 43,06 12,05 Deney Grubu Ön-Test 34 45,85 14,41 Kontrol Grubu Ön-Test 34 44,79 11,70 Deney Grubu Son-Test 34 85,56 9,42 Kontrol Grubu Son-Test 34 43,06 12,05 sd t p 33 12,67 ,000 33 1,37 ,179 33 0,33 ,741 33 18,06 ,000 149 Tablo verileri dikkate alındığında, deney grubunun bilgi okuryazarlığı eğitim programı sonrasında beceri düzeylerinin arttığı görülmektedir [t (33) =12,67, p<.005]. Deney grubunun bilgi okuryazarlığı eğitimi öncesinde uygulanan ön-test puanlarının ortalaması X =45,85 iken, eğitim programı sonrası uygulanan son-test puan ortalaması X =85,56’ya yükselmiş, standart sapma oranı 14,41’den 9,42’ye düşmüştür. Bu bulgular, bilgi okuryazarlığı eğitim programının deney grubunun beceri düzeyini geliştirmede önemli bir etkiye sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Bilgi okuryazarlığı eğitim programı uygulanmayan kontrol grubunun beceri düzeyinin ise gelişmediği görülmektedir [t (33) =1,37, p<.005]. Kontrol grubunun ön-test puanlarının ortalaması X =44,79 iken, son-test puan ortalaması X =43,06’ya düşmüştür. Bu durum, kontrol grubunun ön-test ve son-test puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunmadığı şeklinde yorumlanabilir. Diğer taraftan bilgi okuryazarlığı eğitim programının uygulanmasından önce, deney ve kontrol gruplarının beceri düzeylerinin birbirine yakın olduğu tespit edilmiştir [t (33)=0,33, p<.005]. Deney grubunun ön-test puanlarının ortalaması X =45,85, kontrol grubunun ön-test puanlarının ortalaması X =44,79’dir. Bu bağlamda, deney ve kontrol grubunun ön-test puan ortalamaları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir farkın olmadığı ifade edilebilir. Ayrıca deney grubunun son-test puanlarının ortalamasının X =85,56, kontrol grubunun son-test puanlarının ortalamasının X =43,06 olduğu; iki grubun puan ortalamaları arasında 42,5’luk bir fark oluştuğu görülmektedir. Kontrol ve deney grubu son-test puan ortalamalarının anlamlılığını test etmek için yapılan t testi sonuçlarına göre [t (33)=18,06, p<.005] deney grubu lehine anlamlı bir farklılık bulunduğu anlaşılmaktadır. 150 Bulunan bu farkın, bilgi okuryazarlığı eğitim programından yararlanan deney grubunun lehine olması, uygulanan eğitim programının bireylerin bilgi okuryazarlığı becerilerini geliştirmede olumlu etkiler yaptığının önemli bir göstergesi olarak açıklanabilir. III.4.2. Deney ve Kontrol Gruplarına Yönelik Olarak Gerçekleştirilen Ön-Test ve Son-Test Bulguları ve Değerlendirmeler Bu kısımda, bilgi okuryazarlığı eğitim programının araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı aşamalarına ilişkin becerileri üzerindeki etkisini ortaya koymak amacıyla geliştirilerek deney ve kontrol gruplarına uygulanan ön-test ve son-test bulguları ile bu bulgulara yönelik değerlendirmeler karşılaştırmalı olarak sunulmaktadır (Tablo 14). Deney ve kontrol grubunun “araştırma sürecinin aşamalarını bilme ve araştırma planı oluşturma” konusuna yönelik olarak saptanan ön-test ve son-test sonuçları incelendiğinde (Soru 1-Ek 2/3), deney grubunun tamamının (%100) ön-test uygulamasında bu soruya doğru yanıt veremedikleri, son-test uygulamasında ise bu soruya %94,1 oranında doğru yanıt verdikleri saptanmıştır. %94,1 oranında yaşanan bu artış, deney grubunun konuyla ilgili bilgi düzeyinin geliştiğini göstermektedir. Kontrol grubunun tamamına yakını ise ön-test (%94,1) ve son-test (%97,1) uygulamalarında bu soruyu yanlış cevaplamıştır. Araştırma görevlilerinin gereksinim duydukları bilgileri çeşitli yöntemler ve stratejiler kullanarak aramaları ve bu bilgilere erişim sağlamaları aşamaları, araştırma sürecinin gerektirdiği en önemli etkinlikleri bünyesinde bulundurmaktadır. Bu doğrultuda bilgi aramalarında anahtar sözcük belirleme konusuna yönelik verilere bakıldığında (Soru 2-Ek 2/3), deney grubu için ön-test uygulamasında belirtilen soruya doğru yanıt verenlerin oranı %64,7 iken, bu oranın son-test uygulamasında 151 %26,5’lik bir oran artışıyla %91,2’ye çıktığı görülmektedir. Kontrol grubunda ise bu soruyu doğru yanıtlayanların oranlarının ön-test (%64,7) ve son-test (%67,6) uygulamalarında birbirine oldukça yakın olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum, deney grubundaki bireylerin bilgi ve becerileri düzeylerinin gelişirken, kontrol grubundaki bireylerin düzeylerinin sabit kaldığı şeklinde değerlendirilebilir. Çeşitli bilgi erişim araçlarını (arama motorları, çevrimiçi kütüphane katalogları, veri tabanları gibi) kullanırken bilgiye daha etkili biçimde erişebilmek ve daha isabetli sonuçlara ulaşmak için çeşitli stratejilerin kullanılarak sorgu cümlelerinin oluşturulmasına yönelik soruya (Soru 3-Ek 2/3) ön-test uygulamasında deney grubunun %20,6’sı doğru yanıt verirken, son-test uygulamasında tamamına yakınını (%97,1) doğru yanıt vermiştir. Kontrol grubunun büyük çoğunluğu, hem öntest uygulamasında (%82,4), hem de son-test uygulamasında (%76,5) bu soruya yanlış yanıt vermişlerdir. Arama stratejilerini kullanarak sorgu cümlesi oluşturma konusuyla ilgili olarak deney grubunda yer alan bireylerin doğru yanıt verme oranının %76,5 artması, bu grubun beceri düzeylerinin önemli ölçüde geliştiğini göstermektedir. Kütüphanelerin sahip olduğu tüm bilgi kaynaklarını listeleyen çevrimiçi kütüphane kataloglarının özelliklerinin bilinmesi ve bu katalogların etkin biçimde kullanılması, bilgi kaynaklarına kolaylıkla erişebilmek açısından oldukça önemlidir. Çevrimiçi kütüphane kataloglarında yer alan unsurları tanıma ve anlamlandırmaya yönelik olarak elde edilen test sonuçlarına (Soru 4-Ek 2/3) bakıldığında, deney grubundaki bireylerin sadece %8,8’inin ön-test uygulamasında bu soruya doğru yanıt verdiği, son-test uygulamasında ise bu grubun tamamına yakınının (%97,1) bu soruyu doğru yanıtladıkları görülmektedir. 152 Tablo 14. Bilgi Okuryazarlığı Aşamalarına İlişkin Deney ve Kontrol Grubu Ön-Test ve Son-Test Sonuçları Sorular 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 a b c d a b c d a b c d a b c d a b c d a b c d Ön-test Doğru % 0 64,7 20,6 8,8 38,2 61,8 55,8 41,2 58,8 79,4 29,4 61,8 44,1 73,5 52,9 26,5 14,7 38,2 44,1 85,3 76,5 85,3 70,6 88,2 79,4 61,8 73,5 38,2 52,9 8,8 26,5 52,9 11,8 52,9 58,8 47,1 58,8 73,5 61,8 73,5 20,6 11,8 17,6 Deney Grubu Son-test Yanlış % 100 35,3 79,4 91,2 61,8 38,2 41,2 58,8 41,2 20,6 70,6 38,2 55,9 26,5 47,1 73,5 85,3 61,8 55,9 14,7 23,5 14,7 29,4 11,8 20,6 38,2 26,5 61,8 47,1 91,2 73,5 47,1 88,2 47,1 41,2 52,9 41,2 26,5 38,2 26,5 79,4 88,2 82,4 Doğru % 94,1 91,2 97,1 97,1 55,9 91,2 85,3 76,5 94,1 100 88,2 100 88,2 88,2 82,4 79,4 52,9 85,3 79,4 94,1 85,3 88,2 97,1 97,1 91,2 94,1 97,1 64,7 67,6 85,3 91,2 100 94,1 76,5 82,4 79,4 91,2 91,2 91,2 88,2 97,1 82,4 67,6 Yanlış % 5,9 8,8 2,9 2,9 44,1 8,8 14,7 23,5 5,9 0 11,8 0 11,8 11,8 17,6 20,6 47,1 14,7 20,6 5,9 14,7 11,8 2,9 2,9 8,8 5,9 2,9 35,3 32,4 14,7 8,8 0 5,9 23,5 17,6 20,6 8,8 8,8 8,8 11,8 2,9 17,6 32,4 Ön-test Fark % 94,1 26,5 76,5 88,3 17,7 29,4 29,5 35,3 35,3 20,6 58,8 38,2 44,1 14,7 29,5 52,9 38,2 47,1 35,3 8,8 8,8 2,9 26,5 8,9 11,8 32,3 23,6 26,5 14,7 76,5 64,7 47,1 82,3 23,6 23,6 32,3 32,4 17,7 29,4 14,7 76,5 70,6 50 Doğru % 5,9 64,7 17,6 5,9 35,3 58,8 50 58,8 61,8 64,7 32,4 55,9 38,2 67,6 61,8 29,4 29,4 44,1 50 88,2 76,5 88,2 76,5 85,3 70,6 67,6 79,4 32,4 50 8,8 29,4 58,8 17,6 47,1 47,1 38,2 58,8 70,6 55,9 73,5 23,5 14,7 14,7 Kontrol Grubu Son-test Yanlış % 94,1 35,3 82,4 94,1 64,7 41,2 50 41,2 38,2 35,3 67,6 44,1 61,8 32,4 38,2 70,6 70,6 55,9 50 11,8 23,5 11,8 23,5 14,7 29,4 32,4 20,6 67,6 50 91,2 70,6 41,2 82,4 52,9 52,9 61,8 41,2 29,4 44,1 26,5 76,5 85,3 85,3 Doğru % 2,9 67,6 23,5 5,9 32,4 64,7 44,1 55,9 67,6 58,8 35,3 61,8 41,2 64,7 58,8 32,4 17,6 32,4 38,2 82,4 76,5 76,5 64,7 82,4 67,6 64,7 76,5 29,4 44,1 11,8 32,4 44,1 17,6 50 41,2 41,2 55,9 64,7 52,9 70,6 17,6 5,9 17,6 Yanlış % 97,1 32,4 76,5 94,1 67,6 35,3 55,9 44,1 32,4 41,2 64,7 38,2 58,8 35,3 41,2 67,6 82,4 67,6 61,8 17,6 23,5 23,5 35,3 17,6 32,4 35,3 23,5 70,6 55,9 88,2 67,6 55,9 82,4 50 58,8 58,8 44,1 35,3 47,1 29,4 82,4 94,1 82,4 Fark % 3 2,9 5,9 0 2,9 5,9 5,9 2,9 5,8 5,9 2,9 5,9 3 2,9 3 3 11,8 11,7 11,8 5,8 0 11,7 11,8 2,9 3 2,9 2,9 3 5,9 3 3 14,7 0 2,9 5,9 3 2,9 5,9 3 2,9 5,9 8,8 2,9 153 Kontrol grubunun tamamına yakını (%94,1) ise ön-test ve son-test uygulamalarında bu soruya yanlış yanıt vermişlerdir. Deney grubunun doğru yanıt verme oranındaki %88,3’lük artış, çevrimiçi kütüphane kataloglarında yer alan bilgileri anlamlandırma konusunda bilgi düzeylerinin geliştiğini göstermektedir. Bireylerin bilgi gereksinimini gidermek için gerçekleştirdikleri bilgi arama etkinliğinin sonucunda, istedikleri bilgi kaynaklarının kütüphane dermesinde bulunmaması durumunda, bu isteklerin diğer kütüphanelerin dermelerinden karşılanması mümkün olmaktadır. Bu bağlamda bilgiye erişmek için diğer kütüphanelerden ve bilgi merkezlerinden yararlanma konusunda yöneltilen soruya (Soru 5-Ek 2/3) deney grubunun %38,2’si ön-test uygulamasında doğru yanıt vermiştir. Son-test uygulamasında ise %17,7’lik bir artışla bu grubunun yarıdan fazlası (%55,9) bu soruyu doğru yanıtlamıştır. Kontrol grubunun yarısından fazlası ön-test (%64,7) ve son-test (%67,6) uygulamalarında bu soruya yanlış yanıt vermiştir. Araştırma sürecinin bilgi arama ve erişim aşamasında araştırma için gerekli olan ve bilinmeyen kavramların açıklığa kavuşturulması oldukça önemlidir. Bu bağlamda dijital ortamda sunulan sözlük, ansiklopedi vb. danışma kaynaklarının kullanılması, hem kavramların anlaşılabilmesi hem de bireyler tarafından bilgi arama ve erişimin etkili bir şekilde gerçekleştirilmesine katkı sağlamaktadır. Bu konuya yönelik olarak sorulan soruya (Soru 6-Ek 2/3), deney ve kontrol gruplarının genel olarak doğru yanıt verdikleri saptanmış; buna rağmen önemli oranda da yanlış yanıt verenlerin bulunduğu görülmüştür. Diğer taraftan, deney grubunun ön-test uygulaması sırasında doğru yanıt verenlerin oranı (%61,8) ile son-test uygulaması sırasında doğru yanıt verenlerin oranı (%91,2) arasında %29,4’lük bir artışın olduğu 154 görülmektedir. Kontrol grubu açısından bakıldığında, ön-test ve son-test uygulamaları sırasında doğru yanıt verenlerin oranlarının birbirine oldukça yakın olduğu söylenebilir. Araştırma görevlilerinin eriştikleri dijital bilgi kaynaklarının ve ortamlarının yapılarını, özelliklerini ve kullanım biçimlerini bilmeleri, onların bu bilgi kaynaklarını ve ortamlarını etkili bir şekilde kullanabilmeleri açısından oldukça gereklidir. Bu açıdan, araştırmada deney ve kontrol grubundaki bireylerin çeşitli konulardaki bilgi gereksinimlerine yönelik olarak doğru dijital bilgi kaynaklarını kullanıp kullanmadıklarını saptamak amaçlanmıştır (Soru 7a/7b/7c/7d-Ek 2/3). Bu kapsamda, dijital bilgi kaynakları türlerini bilme ve kullanma konusunda deney grubunun genel olarak bilgi sahibi olduğu ve bu kaynakları kullanabildikleri tespit edilmiştir. Buna rağmen, ansiklopediler (%58,8), biyografiler (%41,2) ve günlük gazetelerin (%41,2) deney grubunun en fazla sorunla karşılaştıkları ve bilmedikleri dijital bilgi kaynakları arasında yer aldığı anlaşılmıştır. Biyografi türü kaynakları bilme ve kullanma ile ilgili olarak deney grubu %58,8 ile ön-test uygulamasında sorulan soruya doğru yanıt verirken, son-test uygulamasında doğru yanıt verme oranının %85,3’e çıktığı görülmüştür. Ansiklopedilerle ilgili olarak yöneltilen soruya deney grubunun %41,2’si ön-test uygulamasında doğru yanıt vermiş, son-test uygulamasında ise doğru yanıt verme oranı %35,5’lik bir artışla %76,5’ye yükselmiştir. Günlük gazetelerle uygulamasında deney grubunun ilgili olarak %58,8’inin yöneltilen doğru yanıt soruya, ön-test verdiği, son-test uygulamasında ise bu oranın %35,5’lik bir artışla %94,1’e çıktığı belirlenmiştir. Veri tabanları ile ilgili olarak sorulan soruya ise ön-test uygulamasında deney grubunun %79’4’ü, son-test uygulamasında %100’ü doğru yanıt vermiştir. Bu bağlamda, bilgi 155 okuryazarlığı eğitim programının deney grubunun dijital bilgi kaynağı türleri ile ilgili beceri düzeyini geliştirdiği söylenebilir. Dijital bilgi kaynakları türlerini bilme ve kullanma konusunda kontrol grubunun da genel olarak bilgi sahibi olduğu ve bu kaynakları kullanabildikleri anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, biyografiler (%50%55,9) ve ansiklopediler (%41,2-%44,1) kontrol grubunun en fazla sorun yaşadığı ve bilgi sahibi olmadığı dijital bilgi kaynakları arasında bulunmaktadır. Biyografi kaynakları ile ilgili olarak sorulan soruya, ön-test uygulaması sırasında kontrol grubunun yarısının (%50) doğru yanıt verdikleri belirlenmiştir. Bu grubun son test aşamasında ise doğru yanıt verme oranı %44,1’e düşmüştür. Ansiklopedilerle ilgili soruya kontrol grubunun yarısından çoğu (%58,8) ön-test uygulamasında doğru yanıt vermiş, son-test uygulamasında ise doğru yanıt verenlerin oranının %55,9’a düştüğü görülmüştür. Günlük gazetelerle ilgili soruya, ön-test uygulamasında kontrol grubunun %61,8’i doğru yanıt vermiş, son-test uygulamasında ise bu oran %67,6’ya çıkmıştır. Veri tabanları ile ilgili olarak yöneltilen soruya ise ön-test uygulamasında kontrol grubunun %64,7’si, son-test uygulamasında %58,8’i doğru yanıt vermiştir. Genel olarak değerlendirildiğinde, kontrol grubunun ön-test ve son-test oranlarının birbirine yakın olduğu, ön-test ile son-test oranları arasında anlamlı bir farkın bulunmadığı ve bu oranlara yönelik olarak artış ve düşüşlerin istatistiksel açıdan bir anlam ifade etmediği söylenebilir. Bilgiye tam metin erişim sağlayan veya bibliyografik bilgiler sunan dijital bilgi kaynaklarının özelliklerini ve yapılarını bilerek bu kaynakları birbirinden ayırt etme ile ilgili ön-test ve son-test sonuçları (Soru 8-Ek 2/3) incelendiğinde, deney grubunun bu konuda çoğunluğunun (%70,6) ön-test uygulaması sırasında bilgi sahibi olmadığı belirlenmiştir. Bu grubun konuyla ilgili olarak beceri düzeylerinin bilgi okuryazarlığı 156 eğitim programıyla birlikte geliştiği, son-test uygulamasına doğru yanıt verenlerin yükselen oranından (%88,2) anlaşılmaktadır. Kontrol grubu açısından bakıldığında, ön-test (%67,6) ve son-test (%64,7) uygulamalarında çoğunluğun bu soruya yaklaşık oranlarda yanlış yanıt verdikleri görülmektedir. Web 2.0 teknolojileri ve bu teknolojilerin ortaya çıkardığı ortam, araç ve uygulamalar, yeni bir bilgi üretme, paylaşma ve edinme biçimlerini de beraberinde getirmektedir. Bireyler bu yeni bilgi, öğrenme ve iletişim ortamlarında bilgiyi daha etkin biçimlerde kullanabilmektedir. Web 2.0 ortam, araç ve uygulamalarının ne olduğu ve nasıl tanımlandığı konusunda deney ve kontrol grubunun bilgi düzeyini ölçen sorularla (Soru 9a/9b/9c/9d-Ek 2/3), deney grubunun bu ortam, araç ve uygulamaları genel olarak bildikleri ve tanımlayabildikleri tespit edilmiştir. Buna rağmen, özellikle ön-test uygulamasında vikiler (%55,9), sosyal ağlar (%47,1) ve podcast (%38,2) konularında yanlış yanıt verenlerin oranları da dikkat çekmektedir. Ön-test uygulamasında Podcast ile ilgili olarak sorulan soruya doğru yanıt verenlerin oranı %61,8’dir. Son-test uygulamasında ise deney grubunun tamamının (%100) bu soruyu doğru yanıtladıkları tespit edilmiştir. Vikilerle ilgili soruya deney grubunun %44,1’inin ön-test uygulamasında doğru yanıt verdiği, son-test uygulaması sırasında ise %88,2’lik bir oranla doğru yanıt verdikleri görülmüştür. Bloglarla ilgili olarak sorulan soruya deney grubunun büyük çoğunluğunun (%73,5) ön-test uygulaması sırasında doğru yanıt verdiği, son-test uygulamasında ise doğru yanıt verenlerin oranının %88,2’ye yükseldiği gözlenmiştir. Sosyal ağlara yönelik olarak sorulan soruya, deney grubunun yarısından çoğu (%52,9) ön-test uygulaması sırasında doğru yanıt vermiş, doğru yanıt verenlerin oranı son-test uygulamasında %82,4’e yükselmiştir. Bu kapsamda, uygulanan bilgi okuryazarlığı eğitim programı sonrasında deney grubundaki bireylerin her bir ortam, 157 araç ve uygulama için sahip oldukları bilgi düzeylerinde artış yaşandığı ifade edilebilir. Kontrol grubu bireylerinin de Web 2.0 ortam, araç ve uygulamalarını bazıları hariç genel olarak bildikleri ve tanımlayabildikleri görülmüştür. Kontrol grubunun ön-test ve sontest uygulamalarında özellikle vikiler (%61,8-%58,8), podcast (%44,1-%38,2) ve sosyal ağlar (%38,2-%41,2) araç ve uygulamalarına yönelik olarak zorluk çektikleri söylenebilir. Podcast ile ilgili olarak yöneltilen soruya ön-test uygulamasında kontrol grubunun %55,9’u, son-test uygulamasında %61,8’i doğru yanıt vermiştir. Vikilerle ilgili olarak sorulan soruyu ön-test uygulamasında katılımcıların %38,2’si; son-test uygulamasında ise 41,2’si doğru yanıtlamıştır. Bloglara yönelik olarak sorulan soruyu, ön-test uygulamasında kontrol grubunun %67,6’sı; son-test uygulamasında ise %64,7’si doğru yanıtlamıştır. Sosyal ağlarla ilgili soruya, kontrol grubunun %61,8’i ön-test uygulamasında, %58,8’i son-test uygulamasında doğru yanıt vermiştir. Bu bağlamda, kontrol grubunun Web 2.0 ortam, araç ve uygulamalarına yönelik bilgi düzeylerini gösteren tüm oranların ön-test ve son-test uygulamalarında birbirine yakın olduğu ve anlamlı bir farkın bulunmadığı söylenebilir. Web 2.0 olanaklarını sunan çeşitli Web sitelerini tanımaya yönelik olarak sorulan sorularda (Soru 10a/10b/10c/10d-Ek 2/3), deney grubundaki bireylerin çoğunun özellikle ön-test uygulaması sırasında bilgi sahibi olmadıkları tespit edilmiştir. Deney grubunun çoğunluğunun ön-test uygulamasında en çok sosyal işaretleme siteleri (%85,3), fotoğraf paylaşım siteleri (%73,5) ve dosya paylaşım siteleri (%61,8) ile ilgili sorularda yanlış yanıt verdikleri belirlenmiştir. Son-test uygulamasında ise yanlış yanıt verenlerin oranında büyük bir azalma yaşandığı; fotoğraf paylaşım siteleri ile ilgili soruya katılımcıların %79,4’ünün; sosyal işaretleme siteleri ilgili soruya %52,9’unun; sunu paylaşım siteleri ile ilgili soruya %85,3’ünün ve dosya paylaşım siteleri ile ilgili 158 soruya %79,4’ünün doğru yanıt verdikleri belirlenmiştir. Bu durum, verilen eğitim sonucunda deney grubunun ilgili konuda bilgi ve beceri düzeylerinin geliştiğini ortaya koymaktadır. Kontrol grubundaki bireylerin ise çoğunlukla ön-test ve son-test uygulamalarında bu siteleri genel olarak tanımadıkları ve bilgi sahibi olmadıkları anlaşılmaktadır. Kontrol grubunun en çok sosyal işaretleme siteleri (%70,6-%82,4) ve fotoğraf paylaşım siteleri (%70,6-%67,6) ile ilgili sorularda zorlandıkları belirlenmiştir. Genel olarak bakıldığında, kontrol grubunun ön-test ve son-test uygulamalarında verdikleri doğru ve yanlış yanıtların oranlarının birbirine yakın olduğu görülmektedir. Bu durum, kontrol grubunun bilgi ve beceri düzeyinin her iki uygulamada da anlamlı biçimde değişmediğini göstermektedir. Dijital bilgi kaynakları, dijital ortamlarda metin, resim, ses, video, film, grafik vb. türlerde ve farklı dosya uzantılarına (.html, .doc, .jpg gibi) sahip olarak sunulmaktadır. Dijital bilgi kaynaklarını etkili ve bilinçli bir biçimde kullanma, dijital ortamlarda üretilen her bir dosyanın uzantısını ve bu uzantıların anlamlarını bilmeyi ve anlamayı gerektirmektedir. Bu konuya yönelik olarak deney ve kontrol grubuna yöneltilen sorularla (Soru 11a/11b/11c/11d-Ek 2/3) ilgili olarak ön-test ve son-test uygulamalarında deney grubunun büyük çoğunluğunun dijital dosya uzantılarını bilme konusunda genel olarak bilgi sahibi olduğu gözlenmiştir. Buna rağmen, ön-test uygulamasında özellikle MS Excel veri tabanının (%29,4) ve ses dosyasının (%23,5) uzantısını bilmeyenlerin ve bu sorulara yanlış yanıt verenlerin oranları da dikkat çekicidir. Son-test uygulamasında yanlış yanıtların azaldığı söylenebilir. Diğer taraftan, tüm sorulara yönelik olarak deney grubunun son-test uygulamasındaki doğru yanıt verme oranlarının ön-test uygulamasına göre belli oranlarda yükseldiği görülmektedir. Kontrol grubunun büyük çoğunluğunun da ön-test ve son-test 159 uygulamalarında dijital dosya uzantılarını bilme konusuna ilişkin yöneltilen tüm sorular hakkında genel olarak bilgi sahibi oldukları ve bu soruları doğru yanıtladıkları anlaşılmaktadır. Deney grubunda olduğu gibi kontrol grubundaki bireylerin de oransal olarak en çok MS Excel programını (%23,5) ve ses dosyasının (%23,5) uzantılarını bilmedikleri ve bu sorulara yanlış yanıt verdikleri görülmektedir. Diğer taraftan kontrol grubunun ön-test ve son-test uygulamalarında ilgili tüm sorulara doğru ve yanlış yanıt verme oranlarının birbirine yakın olduğu gözlenmektedir. Araştırma görevlilerinin dijital ortamlarda elde ettikleri dijital bilgi kaynaklarını doğruluk, güncellik, nesnellik, güvenilirlik, yetkinlik, kapsam gibi çeşitli ölçütlere göre eleştirel bağlamda sorgulamaları, analiz etmeleri, sentezlemeleri, değerlendirmeleri ve bu doğrultuda bu kaynaklardan yararlanmaları oldukça önemlidir. Dijital ortamlarda sunulan bilgiyi değerlendirme aşamasına ilişkin ölçütlerle ilgili olarak (Soru 12-Ek 2/3), deney ve kontrol gruplarındaki bireylerin büyük çoğunluğunun bilgi sahibi oldukları ve sorulan soruyu doğru yanıtladıkları anlaşılmıştır. Deney grubu için ön-test uygulamasındaki %88,2’lik doğru yanıt verme oranının son-test uygulamasında %97,1’e yükseldiği; kontrol grubu için ise her iki test uygulamasında da oranların yaklaşık olarak aynı düzeylerde olduğu gözlenmektedir. Dijital ortamda sunulan bilginin doğruluk ölçütüne göre değerlendirilmesi ile ilgili olarak deney ve kontrol gruplarına yöneltilen soruya (Soru 13-Ek 2/3) deney ve kontrol grubundaki bireylerin büyük çoğunluğunun doğru yanıt verdikleri tespit edilmiştir. Deney grubundan bu soruya doğru yanıt verenlerin oranı, ön-test uygulamasında %79,4 iken, son-test uygulamasında %11,8’lik bir artışla %91,2 olmuştur. Kontrol grubunun bu soruya yönelik doğru yanıt verme oranları ise ön-test (%70,6) ve son-test (%67,6) uygulamalarında birbirine yakındır. 160 Dijital ortamlarda sunulan bilgi kaynaklarının güncellik ölçütüne göre değerlendirilmesi ile ilgili olan soruda (Soru 14-Ek 2/3) deney ve kontrol grubunda yer alan bireylerin çoğunluğunun bu konu ile ilgili olarak bilgi sahibi oldukları ve doğru yanıt verdikleri gözlenmiştir. Deney grubunun bu soruya ön-test uygulamasında doğru yanıt verme oranının (%61,8), son-test uygulamasında (%94,1) arttığı görülmüştür. Kontrol grubunun oranları ise yaklaşık olarak aynı düzeylerde kalmıştır. Dijital ortamlarda sunulan bilgi kaynaklarının tarafsızlık/nesnellik ölçütüne göre değerlendirilmesi ile ilgili olarak yöneltilen soru (Soru 15-Ek 2/3), deney ve kontrol grubundaki bireylerin büyük çoğunluğunun bu konuda bilgi sahibi olduklarını ortaya koymuştur. Ön-test uygulamasında deney grubunun %73,5’i bu soruya doğru yanıt verirken; son-test uygulamasında ise doğru yanıt verme oranının %23,6 yükseldiği ve deney grubunun tamamına yakınının (%97,1) ilgili soruya doğru yanıt verdiği gözlenmiştir. Kontrol grubu açısından bakıldığında, ön-test uygulamasında ilgili soruya doğru yanıt verenlerin oranı %79,4 iken, son-test uygulamasında bu oran %76,5’e düşmüştür. Dijital ortamlarda sunulan bilginin yetkinlik (otorite) ölçütüne göre değerlendirilmesi ile ilgili olarak ön-test ve son-test sonuçlarına (Soru 16-Ek 2/3) bakıldığında, deney ve kontrol gruplarının büyük çoğunluğunun dijital ortamda sunulan bilginin yetkinlik ölçütüne göre değerlendirilmesi konusunda genel olarak bilgi sahibi olmadıkları ve ilgili soruyu yanlış yanıtladıkları görülmektedir. Deney grubunun çoğunluğu (%61,8) ön-test uygulamasında ilgili soruya yanlış yanıt vermiştir. Bu grubun son-test uygulamasında yanlış yanıt verme oranı %26,5’lık bir azalma ile %35,3’e gerilemiştir. Kontrol grubunun çoğunluğu ise ön-test (%67,6) ve son-test (%70,6) uygulamalarında ilgili soruları yanlış yanıtlamıştır. 161 Dijital ortamlarda sunulan bilginin kapsamının belirlenmesine yönelik olarak yöneltilen soru yardımıyla (Soru 17-Ek 2/3) deney ve kontrol gruplarının yaklaşık yarısının bilgi sahibi olduğu, yarısının ise bilgi sahibi olmadığı belirlenmiştir. Ön-test uygulamasında deney grubunun yarısından fazlası (%52,9) konuyla ilgili soruya doğru yanıt verirken, son-test uygulamasında doğru yanıt verenlerin oranının %14,7’lik bir artışla %67,6’ya çıktığı gözlenmiştir. Buna rağmen bilgi okuryazarlığı eğitim programının bu konuya yönelik olarak deney grubu üzerinde istenen etkiyi göstermediği anlaşılmıştır. Kontrol grubu açısından bakıldığında ise ön-test (%50) ve son-test (%55,9) uygulamalarında oldukça yaklaşık oranlarda yanlış yanıtların verildiği dikkat çekmektedir. Şüphesiz araştırma görevlilerinin bilgi ve bilginin kaynaklarını değerlendirme becerilerini ölçmek ve bu becerileri hazırlanan bilgi okuryazarlığı eğitim programıyla geliştirmek oldukça zordur. Araştırma görevlilerinin bu becerilerinin gelişmesi yaşam sürecinde edinilen birikimin bir sonucudur. Araştırma kapsamında uygulanan eğitim programında sadece konuya yönelik olarak dikkat edilmesi gereken unsurlar ve ölçütler açıklanmıştır. Araştırma görevlilerinin, araştırma sürecinde bilgi gereksiniminden yola çıkarak bilgi arama, erişme, değerlendirme ve kullanma aşamalarının ardından elde ettikleri bilgileri var olan bilgileriyle bütünleştirerek, diğer bir deyişle bilgiyi yapılandırarak yeniden üretmeleri ve bu yeni bilgiyi çeşitli ortamlardan yararlanarak diğer bireylere iletmeleri/sunmaları ve etik unsurlara dikkat etmeleri oldukça önemlidir. Bu bağlamda bilginin sunulması/iletilmesi ve etik unsurlar ile ilgili olarak bireylerin eğitim etkinlikleri düzenleme, konferanslar verme, bilimsel yayınlar üretme için çeşitli 162 araçları ve sistemleri tanımaları; gönderme yapma, kaynakça oluşturma, kurumsal politikalar, telif hakları ve etik konular hakkında bilgi sahibi olmaları gerekmektedir. Bilginin üretilmesi ve sunulması bağlamında, dijital ortamlarda eğitim etkinliklerini düzenlemek, konferanslar vermek ve bilimsel yayınlar üretmek için kullanılabilecek araç ve sistemlere yönelik olarak deney ve kontrol grubuna yöneltilen sorularda (Soru 18a/18b/18c/18d-Ek 2/3) deney grubunun ön-test uygulamasında dijital bilginin üretilmesi ve sunulması ile ilgili araç ve sistemleri tanıma konusunda genel olarak bilgi sahip olmadıkları ve ilgili sorulara yönelik yanlış yanıtlar verdikleri belirlenmiştir. Ön-test uygulamasında en fazla bilgisayarda kitap veya derginin yayına hazırlanmasına yönelik araç ve sistemler (%91,2), uzaktan Web temelli dersler verilmesine yönelik araç ve sistemler (%88,2), bibliyografik künyelerin düzenlenmesi ve gönderme yapmaya/kaynak göstermeye yönelik araç ve sistemler (%73,5) ile ilgili sorularda yanlış yanıt verilmiştir. Son-test uygulamasında ise tüm konulara yönelik sorulara verilen çok büyük oranlarda doğru yanıt verildiği ve deney grubunun bilgi beceri düzeylerinin geliştiği gözlenmiştir. Kontrol grubunun büyük çoğunluğunun öntest ve son-test uygulamalarında dijital bilginin üretilmesi ve sunulmasına yönelik araç ve sistemleri tanıma konusunda bilgi sahibi olmadıkları ve konuyla ilgili olarak sorulan sorulara genel olarak yanlış yanıt verdikleri saptanmıştır. Kontrol grubu her iki uygulamada da en çok bilgisayarda kitap veya derginin yayına hazırlanmasına yönelik araç ve sistemler (%91,2-%88,2), uzaktan Web temelli dersler verilmesine yönelik araç ve sistemler (%82,4), bibliyografik künyelerin düzenlenmesi ve kaynak gösterilmesine yönelik araç ve sistemler (%70,6-%67,6) ile ilgili sorularda yanlış yanıt vermiştir. Bu durum, ön-test ve son-test uygulamaları sonrasında kontrol grubunun bilgi ve beceri düzeylerinin sabit kaldığı ve anlamlı bir biçimde değişmediği şeklinde yorumlanabilir. 163 Dijital ortamda erişilen ve kullanılan bilgi kaynaklarına araştırma metinlerinde gerektiği şekilde göndermeler yapmak ve kaynak göstermek, araştırmanın bilimsel niteliğinin artırılması ve bilim etiği açısından oldukça önemlidir ve gereklidir. Araştırma sürecinde gönderme yapma ve kaynak gösterme gerekçelerine yönelik olarak deney ve kontrol grubundaki bireylerin bilgi düzeyini ölçen soruya (Soru 19-Ek 2/3) deney grubunun ön-test (%52,9) ve son-test (%76,5) uygulamasında genel olarak doğru yanıt verdiği, ön-test uygulamasına göre son-test uygulamasında doğru yanıt verme oranının %23,6 arttığı görülmüştür. Kontrol grubunun ön-test uygulamasında yarısından fazlası (%52,9), son-test uygulamasında ise yarısı (%50) ilgili soruya yanlış yanıt vermiştir. Araştırma sürecinde kullanılan dijital ortamda erişilen bilgi kaynaklarına yönelik olarak hangi durumlarda gönderme yapmanın ve kaynak göstermenin gerektiği ile ilgili olarak yöneltilen soru (Soru 20-Ek 2/3) yardımıyla, deney grubunun ön-test uygulamasında yarısından çoğunun (%58,8) gönderme yapma ve kaynak gösterme durumları konusunda bilgiye sahip oldukları ve ilgili soruyu doğru yanıtladıkları anlaşılmıştır. Bilgi okuryazarlığı eğitim programının ardından yapılan son-test uygulamasında ise doğru yanıt verme oranının %23,6’lık bir artış göstererek %82,4’e yükseldiği görülmüştür. Kontrol grubunun ise yarısından çoğunun hem ön-test (%52,9) hem de son-test (%58,8) uygulamasında ilgili soruya yanlış yanıt verdikleri saptanmıştır. Bireyler tarafından kullanılan dijital bilgi kaynaklarına yönelik olarak kaynakça oluşturmak için var olan çeşitli kaynak gösterme stilleri doğrultusunda, hangi ögelerin bibliyografik künyelerde yer alması gerektiği ile ilgili olarak sorulan soru (Soru 21-Ek 2/3), deney ve kontrol grubundaki bireylerin yarıdan fazlasının genel olarak kaynakça oluşturmak için gerekli ögeler ile ilgili bilgi sahibi olmadıklarını ve ilgili soruya yanlış yanıt verdiklerini ortaya çıkarmıştır. Deney grubunun yarısından çoğu (%52,9) ön-test 164 uygulamasında ilgili soruyu yanlış yanıtlamış, buna rağmen son-test uygulamasında bu oran oldukça azalmış ve doğru yanıt verenlerin oranı (%79,4) artmıştır. Kontrol grubuna bakıldığında ise hem ön-test (%61,8) hem de son-test (%58,8) uygulamasında bu grubun yarısından fazlasının ilgili soruya yanlış yanıt verdiği tespit edilmiştir. Bireylerin araştırma sürecinde yararlandıkları dijital bilgi kaynaklarını listelemek için kaynakça oluşturabilmeleri veya yararlandıkları bilgi kaynaklarında bulunan kaynakçalardan yararlanarak diğer bilgi kaynaklarının bilgilerine erişebilmeleri önemlidir. Bu bağlamda, farklı kaynakça oluşturma stillerine göre, hangi bibliyografik künyelerin hangi dijital bilgi kaynaklarına ait olduğunun bilinmesi ile ilgili sorulara (Soru 22a/22b/22c/22d-Ek 2/3) yönelik olarak deney grubunun bilgi sahibi olduğu ve doğru yanıtlar verdikleri gözlenmiştir. Buna rağmen, ön-test uygulaması sırasında elektronik kitap içinde bölüm (%41,2) ve elektronik kitap (%38,2) künyelerine yönelik sorulan sorulara önemli oranlarda yanlış yanıt verenlerin varlığı da dikkat çekmektedir. Son-test uygulamasında ise tüm sorulara yönelik olarak deney grubunun tamamına yakınının doğru yanıtlar verdiği ve düzenlenen eğitim etkinliği sonrası bilgi beceri düzeylerinin geliştiği görülmüştür. Kontrol grubunun da bibliyografik künyelerin hangi dijital bilgi kaynağına ait olduğunu bildikleri ve bu konuya yönelik olarak sorulan soruları doğru yanıtladıkları gözlenmektedir. Kontrol grubu da deney grubu gibi en çok elektronik kitap (%44,1-%47,1) ve elektronik kitap içinde bölüm (%41,2-%44,1) ile ilgili künyelere yönelik sorulan sorulara yanlış yanıt vermiştir. Ön-test ve son-test uygulamasında verilen doğru ve yanlış yanıtların oranlarının birbirine yakın olduğu ve kontrol grubunun bilgi beceri düzeyinin her iki test uygulamasında da aynı kaldığı söylenebilir. 165 Kütüphaneler, dijital bilgi kaynaklarını sağlama aşamasında yayıncılar ve veri tabanı üretim firmaları ile çeşitli lisans anlaşmaları gerçekleştirmektedir. Bu lisans anlaşmaları, dijital bilgi kaynaklarının kullanım koşullarını ve sınırlandırmalarını ortaya koymaktadır. Bu durum, kütüphanelerin kurumsal olarak politikalar geliştirmesini ve kütüphane kullanıcılarının da bu politikalara uymasını gerektirmektedir. Bu konuya ilişkin farkındalık düzeyini ölçen soru (Soru 23-Ek 2/3) aracılığıyla, deney ve kontrol grubundaki bireylerin büyük çoğunluğunun dijital bilgi kaynaklarından yararlanmaya yönelik olarak oluşturulan kurumsal politikalar hakkında bilgi sahibi olmadıkları belirlenmiştir. Deney grubunun sadece %20,6’sı ön-test uygulamasında ilgili soruya doğru yanıt vermiş; buna rağmen son-test uygulamasında ise tamamına yakını (%97,1) %76,5 oransal bir artışla bu soruyu doğru yanıtlamıştır. Kontrol grubu ise ilgili soruya ön-test uygulaması sırasında %76,5 oranında, son-test uygulamasında ise %82,4 oranında yanlış yanıt vermiştir. Dijital bilgi kaynaklarına yönelik olarak fikri mülkiyet/entelektüel mülkiyet veya diğer bir ifadeyle telif hakları konusunda var olan yasal düzenlemeleri bilmek, üretilen fikir ürünlerinin korunması bağlamında oldukça önemli diğer bir unsurdur. Buna yönelik olarak deney ve kontrol grubundaki bireylerin büyük çoğunluğunun telif hakları konusunda bilgi sahibi olmadıkları ve ilgili soruya (Soru 24-Ek 2/3) yanlış yanıt verdikleri tespit edilmiştir. Deney grubunun %88,2’si ön-test uygulamasında ilgili soruya yanlış yanıt vermiş, bu oran son-test uygulamasında %70,6 azalmış ve büyük çoğunluk (%82,4) bu soruyu doğru yanıtlamıştır. Kontrol grubu için bakıldığında, öntest uygulamasında yanlış yanıt verenlerin oranı %85,3 iken, bu oran son-test uygulamasında %94,1’e yükselmiştir. 166 Araştırma sürecinde erişilen ve kullanılan dijital bilgi kaynaklarının üretilmesinden sorumlu olan kişilerin fikir ve düşüncelerinden yararlanırken, araştırmacılardan araştırma etiğinin gerektirdiği hususlara dikkat etmesi ve etik davranışlar sergilemesi beklenmektedir. Elde edilen bulgular, deney ve kontrol grubundaki bireylerin büyük çoğunluğunun araştırma etiği ile ilgili unsurlar hakkında bilgi sahibi olmadığını ve bu konuya yönelik olarak sorulan soruya (Soru 25-Ek 2/3) yanlış yanıt verdiklerini göstermektedir. Deney grubunun ön-test uygulaması sırasında yanlış yanıt verme oranı %82,4 iken, son-test uygulamasında bu oran (%32,4) oldukça düşmüş ve doğru yanıt verenlerin oranı (%67,6) artmıştır. Kontrol grubunun büyük çoğunluğu ise ön-test (%85,3) ve son-test (%82,4) uygulamasında yaklaşık oranlarda yanlış yanıt vermiştir. Genel olarak değerlendirildiğinde, “bilgi gereksinimini fark etme ve tanımlama”, “bilgi arama ve erişim”, “bilgi değerlendirme”, “bilgi kullanma” ve “bilgi iletme/sunma” aşamalarına yönelik olarak deney grubunun bilgi ve beceri düzeyinin hazırlanan bilgi okuryazarlığı eğitim programı sonrası geliştiği ve ön-test ile son-test oranları arasında anlamlı bir farkın ortaya çıktığı belirtilebilir. Kontrol grubu açısından bakıldığında ise ön-test ve son-test uygulamalarındaki oranların aynı düzeylerde kaldığı ve bu oranlar arasında anlamlı bir farkın oluşmadığı görülmektedir. Bu durum, bireylerin bilgi okuryazarlığı becerilerinin geliştirilmesi için sistemli ve planlı bir biçimde oluşturulacak eğitim programlarının önemini ve gerekliliğini ortaya koymaktadır. 167 IV. BÖLÜM SONUÇ VE ÖNERİLER Bu bölümde, araştırmanın kuramsal kısmındaki bulgulardan, araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerine yönelik olarak var olan algılarını belirleyen ve eğitim beklentilerini ortaya koyan anket çalışmasındaki bulgulardan ve bu bağlamda oluşturulan bilgi okuryazarlığı eğitim programına yönelik test çalışmalarındaki bulgulardan elde edilen sonuçlar ve bu sonuçlar doğrultusunda geliştirilen öneriler yer almaktadır. IV.1. Sonuçlar Araştırma kapsamında kuramsal olarak elde edilen sonuçlar şunlardır: • Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, bilginin işlenmesi, depolanması, erişimi ve iletilmesine yönelik sistemleri etkilemiş; farklı ortam, araç ve uygulamalar ön plana çıkmıştır. Bu durum, bilgi edinme ve öğrenme ortamlarını yeniden şekillendirmiş, bilgi kaynaklarının, hizmetlerinin ve öğrenme sistemlerinin biçim değiştirerek dijital olarak sunulmasına neden olmuştur. • Bilginin dijital olarak yeni ortam, araç ve uygulamalar yardımıyla sunulması, bireylerin bilgiye kolayca ulaşmasını sağlamış, buna rağmen bu süreçte karmaşık bir yapıyı da beraberinde getirmiştir. Bu yapı, bireylerin bilgi ve 168 iletişim teknolojilerinden faydalanarak basılı veya elektronik olarak var olan bilgiyi araması, erişmesi, eriştikleri bilgiyi kullanması, değerlendirmesi ve yeniden biçimlendirerek iletmesi/sunması gibi konularda bilgi ve becerilere sahip olmalarını gerektirmiştir. Diğer taraftan öğrenme ortamlarının teknolojik gelişmelerden etkilenmesi ve çağdaş öğretim yaklaşımlarının da bireylere öğrenmeyi öğrenme ve yaşam boyu öğrenme yeterliliklerini kazandırmayı amaçlaması, okuryazarlık kavramının tekrar sorgulanmasını gündeme getirmiştir. • Okuryazarlık kavramı, zaman içerisinde çeşitli ortam, araç, uygulama ve amaçlar doğrultusunda yenilenmiş ve çeşitli konulara ve alanlara yönelik olarak farklı anlamlar taşımaya başlamıştır. Buna rağmen özellikle “bilgi okuryazarlığı” kavramı, bilgisayar okuryazarlığı, kütüphane okuryazarlığı, medya okuryazarlığı, görsel okuryazarlık, ağ okuryazarlığı, dijital okuryazarlık gibi birçok okuryazarlık türünü kapsayan şemsiye bir terim olarak nitelendirilmiştir. • Bireylerin eğitimsel, mesleki, sosyal ve kişisel hedeflerine ulaşabilmeleri ve tüm ortamlarda bilgi arama, erişme, değerlendirme, kullanma ve iletme/sunma etkinliklerini başarı ile gerçekleştirebilmeleri için onlara bilgi okuryazarlığı becerilerinin kazandırılması gerekliliği ön plana çıkmıştır. • Bu bağlamda, bilgi okuryazarlığı konusunda bireylerin eğitilmesi, bilinçlendirilmesi ve buna yönelik becerilerin onlara kazandırılması için kütüphaneler tarafından hazırlanacak ve sunulacak bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının önemi artmıştır. 169 Araştırma görevlilerinin bilgi ve iletişim teknolojileri bağlamında bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerine yönelik olarak algılarını kendi ifadelerine dayanarak belirlemek ve eğitim beklentilerini saptamak, bu beklentilere göre bir bilgi okuryazarlığı eğitim programı geliştirmek ve uygulamak, geliştirilen ve uygulanan bilgi okuryazarlığı eğitim programının, araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı beceri düzeyini geliştirmesi üzerindeki etkisini belirlemek amaçlarıyla gerçekleştirilen anket ve test gibi uygulama çalışmalarına ilişkin sonuçlar ise şu şekilde özetlenebilir: • Araştırma görevlilerinin bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkisiyle şekillenen dijital kültüre aşina oldukları, sıklıkla bilgisayar, Internet, Web 2.0 ortam, araç ve uygulamalarından yararlandıkları saptanmıştır. Bu bağlamda, dijital olarak tasarlanmış bilgi edinme ve öğrenme ortamlarında bilinen bazı araç ve uygulamalardan (diğer insanlarla iletişim kurma, arama motorları ve Web sitelerini kullanma) kolaylıkla yararlandıkları, bazılarından (etkileşimli tahta, Web sayfası tasarlama, dijital sesler oluşturma, veri tabanı oluşturma/düzenleme ve kaynak gösterme uygulamaları ve programları) hiç yararlanmadıkları, bazıları (masaüstü yayıncılık, Web temelli öğrenme sistemleri, açık ders malzemeleri ve dijital kaynak oluşturma) hakkında ise hiçbir fikirlerinin bulunmadığı görülmüştür. Diğer taraftan Web 2.0 teknolojilerinin sunduğu vikiler, video paylaşım siteleri, sosyal ağlar, belge paylaşım siteleri, RSS/Web/haber beslemeleri ve fotoğraf paylaşım siteleri gibi ortam, araç ve uygulamaları kullandıkları ve faydalı buldukları; blogları ve sunum paylaşım sitelerini kullanmadıkları; sosyal işaretleme sitelerinin, podcastlerin ve etiketleme uygulamalarının ne olduğu konusunda bilgi sahibi olmadıkları tespit edilmiştir. Bu bağlamda, gerçekleştirilen eğitim 170 çalışmasının sonucunda araştırma görevlilerinin Web 2.0 ortam, araç ve uygulamalarının ne olduğu ve nasıl tanımlandığı konusunda bilgi sahibi oldukları, buna rağmen Web 2.0 olanaklarını sunan çeşitli Web sitelerini tanımadıkları anlaşılmıştır. Bilgi okuryazarlığı eğitim programının uygulanmasından sonra deney grubundaki araştırma görevlilerinin bu konulara yönelik bilgi ve beceri düzeylerinin arttığı gözlenmiştir. • Kütüphane hizmetleri kullanımı açısından araştırma görevlilerinin dörtte birinin kütüphanelerden fiziksel olarak çok seyrek yararlandıkları; daha çok dijital ortamlarda kütüphanelerin sunduğu dijital bilgi kaynaklarından, bilgi erişim araçlarından ve bilgi hizmetlerinden faydalandıkları belirlenmiştir. Bu kaynaklar, araçlar ve hizmetler arasında araştırma görevlilerinin en çok elektronik dergilerden, kütüphane Web sitelerinden ve çevrimiçi veri tabanlarından yararlandıkları, en az ise sesli kitaplar, kütüphanenin kullandığı Web 2.0 ortam, araç ve uygulamaları ile çevrimiçi danışma hizmetlerinden yararlandıkları tespit edilmiştir. • Araştırma görevlilerinin büyük çoğunluğunun dijital bilgi kaynaklarına, bilgi erişim araçlarına ve bilgi hizmetlerine yönelik olarak daha önceden düzenlenmiş bir eğitim etkinliğine katılmadıkları ve bu eğitim etkinlikleri ile ilgili fikirlerinin de bulunmadığı görülmüştür. Eğitim etkinliklerine katılanların daha çok referans verme yazılımları ve çeşitli veri tabanlarının kullanımıyla ilgili konularda eğitim aldıkları ve bu etkinlikleri kısmen yeterli buldukları görülmüştür. Ayrıca kütüphane tarafından sunulan her bir dijital bilgi kaynağına, bilgi erişim aracına ve bilgi hizmetine yönelik olarak 171 araştırma görevlilerinin eğitim gereksinimi duydukları saptanmıştır. Eğitim gereksinimi duyulan kaynak, araç ve hizmetler arasında ise en çok sesli kitaplar, açık erişim sistemi, çevrimiçi veri tabanları, çevrimiçi kütüphane kataloğu, çevrimiçi danışma hizmetleri ve elektronik kitapların yer aldığı anlaşılmıştır. Geliştirilen bilgi okuryazarlığı eğitim programı öncesinde yapılan ön-test uygulamasında da belirtilen bu durumlara paralel olarak kütüphane tarafından sunulan dijital bilgi kaynaklarına, bilgi erişim araçlarına ve bilgi hizmetlerine ilişkin olarak araştırma görevlilerinin bilgi ve becerileri düzeylerinin düşük olduğu, özellikle “dijital bilgi kaynakları türlerini bilme ve kullanma” ve “bilgiye tam metin erişim sağlayan veya bibliyografik bilgiler sunan dijital bilgi kaynaklarının özelliklerini ve yapılarını bilerek bu kaynakları birbirinden ayırt etme” konularında başarısız olunduğu ve eğitim sonrasında ise bu sorunların ortadan kalkarak araştırma görevlilerinin bilgi ve beceri düzeylerinin geliştiği gözlenmiştir. • Bu bağlamda, araştırmanın “Ankara Üniversitesi Kütüphaneleri’nin hazırladığı eğitim etkinlikleri, araştırma görevlilerinin eğitim beklentilerini karşılamamaktadır.” hipotezinin doğrulandığı anlaşılmıştır. • Anket çalışması kapsamında araştırma görevlilerinin araştırmaya başlama aşamaları ile ilgili olarak zorlandıkları kendi ifadelerine dayalı olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda özellikle araştırma konusunu sınırlandırma, araştırmaya nereden ve nasıl başlayacağını bilme aşamalarında araştırma görevlilerinin sorunla karşılaştıkları tespit edilmiştir. Bu bağlamda, araştırma görevlilerinin araştırmaya başlama ile ilgili aşamaların neredeyse tamamına 172 yönelik olarak önemli oranlarda eğitim gereksinimi duydukları; bu eğitim gereksinimlerinin en çok “araştırma konusunu sınırlandırma” ve “araştırmaya nereden ve nasıl başlayacağını bilme” aşamalarında yoğunlaştığı saptanmıştır. Test çalışmalarında da “araştırma sürecinin aşamalarını bilme ve araştırma planı oluşturma” konusunda araştırma görevlilerinin zorlandıkları ve bilgi ve beceri düzeylerinin düşük olduğu anlaşılmıştır. Bilgi okuryazarlığı eğitim programının uygulanmasının ardından deney grubunda bulunan araştırma görevlilerinin araştırmaya başlama ile ilgili aşamalara yönelik bilgi ve beceri düzeylerinin arttığı görülmüştür. • Anket çalışmasında araştırma görevlilerinin bilgi arama ve erişim aşamalarında önemli oranlarda zorlandıkları belirlenmiştir. Özellikle “diğer kütüphanelerden yararlanma ve bu kütüphanelerden bilgi kaynağı temin etme yollarını bilme”, “kütüphane kataloğunu kullanabilme ve bu katalogdaki bilgileri anlayabilme/çözümleyebilme”, “kütüphanenin abone olduğu veri tabanlarından bilgiye erişme” ve “güncel bilgi kaynaklarına erişme” aşamalarında sorunla karşılaştıkları; “Boole işleçlerini (AND, OR, NOT gibi) kullanabilme” aşaması ile ilgili olarak ise fikir sahibi olmadıkları saptanmıştır. Ayrıca araştırma görevlilerinin bilgi arama ve erişim ile ilgili aşamaların büyük çoğunluğuna yönelik olarak eğitim gereksinimi duydukları; en çok “erişim için Boole işleçlerini kullanabilme”, “kütüphane kataloğunu kullanabilme ve bu katalogdaki bilgileri anlayabilme/çözümleyebilme”, “diğer kütüphanelerden yararlanma ve bu kütüphanelerden bilgi kaynağı temin etme yollarını bilme” ve “kütüphanenin abone olduğu veri tabanlarından bilgiye erişme” aşamalarında eğitim gereksiniminin olduğu 173 tespit edilmiştir. Bilgi arama ve erişim aşamaları ile ilgili olan “bilgi aramalarında anahtar sözcük belirleme”, “arama stratejilerini kullanarak sorgu cümlesi oluşturma”, “çevrimiçi kütüphane kataloglarının özelliklerini bilme ve bu katalogları etkin biçimde kullanma” ve “diğer kütüphanelerden ve bilgi merkezlerinden yararlanma” konularına yönelik olarak test çalışmalarında yöneltilen sorularda da araştırma görevlilerinin zorlandıkları ve bu konulara ilişkin bilgi/beceri düzeylerinin düşük olduğu anlaşılmıştır. Bilgi okuryazarlığı eğitim programının uygulanmasının ardından ise deney grubunda bulunan araştırma görevlilerinin bu konulardaki bilgi ve beceri düzeylerinin arttığı gözlenmiştir. • Anketten elde edilen veriler doğrultusunda araştırma görevlilerinin bilginin değerlendirilmesi ile ilgili aşamalarda da genel olarak zorlandıkları görülmüştür. Bu bağlamda araştırma görevlilerinin “erişilen bilgi kaynaklarını güvenilirlik, geçerlilik, tarafsızlık, güncellik ölçütlerine göre değerlendirme” aşamalarında sorun yaşadıkları ve eğitim gereksinimi duydukları anlaşılmıştır. Diğer taraftan bu aşamalara yönelik olarak yapılan test çalışmalarında, bilginin genel değerlendirme ölçütlerini bilme, bilgiyi doğruluk, güncellik ve tarafsızlık/nesnellik ölçütlerine göre değerlendirme konularında araştırma görevlilerinin bilgi sahibi oldukları; bilgiyi kapsam ölçütüne göre değerlendirme konusunda kısmen bilgi sahip oldukları; bilgiyi yetkinlik ölçütüne göre değerlendirme konusunda ise bilgi sahibi olmadıkları belirlenmiştir. Bilgi okuryazarlığı eğitim programının uygulanmasının ardından ise belirtilen tüm aşamalarda deney grubunun var olan bilgi ve beceri düzeyinin daha da arttığı, sadece bilginin kapsamının 174 değerlendirilmesi konusunda eğitim programının istenilen etkiyi sağlamadığı gözlenmiştir. Bu durum, genel olarak bilgiyi değerlendirme aşamalarına yönelik becerileri ölçmenin ve bilgi okuryazarlığı eğitim programıyla geliştirmenin zor olmasından kaynaklanabilir. • Anket çalışmasından sağlanan veriler yardımıyla araştırma görevlilerinin bilginin kullanılması ile ilgili aşamalara yönelik olarak zorlandıkları belirlenmiştir. Bu kapsamda araştırma görevlilerinin özellikle “bilgi kaynaklarına erişim ve kullanımla ilgili kurumsal politikaları, prosedürleri ve yasaları bilme”, “entelektüel mülkiyet hakları, telif hakları, kişisel gizlilik hakları konularını bilme”, “farklı bilgi kaynaklarından erişilen bilgiyi tablolar, veri tabanları, çoklu ortam araçları vb. uygulamalardan yararlanarak sentezleme” ve “farklı kaynaklara yönelik olarak farklı kaynakça oluşturma kurallarını uygulayabilme” aşamalarında sorun yaşadıkları tespit edilmiştir. Ayrıca bilginin kullanılmasına yönelik tüm aşamalarda araştırma görevlilerinin genel olarak eğitim gereksinimi duydukları; bu gereksinimlerin “bilgi kaynaklarına erişim ve kullanımla ilgili kurumsal politikaları, prosedürleri ve yasaları bilme”, “entelektüel mülkiyet hakları, telif hakları, kişisel gizlilik hakları konularını bilme”, “farklı kaynaklara yönelik olarak farklı kaynakça oluşturma kurallarını uygulayabilme”, “bilgi hırsızlığı ve etik kavramları bilme ve uygulayabilme”, “farklı bilgi kaynaklarından erişilen bilgiyi tablolar, veri tabanları, çoklu ortam araçları vb. uygulamalardan yararlanarak sentezleme” ve “metin içi göndermeler/alıntılar yapabilme ve kaynak gösterebilme” aşamalarında yoğunlaştığı görülmüştür. Yapılan test çalışmalarında, bilgiyi kullanma aşamaları ile ilgili olarak araştırma görevlilerinin gönderme yapma, 175 kaynak gösterme ve kaynakça oluşturma gerekçelerini bilme ve bibliyografik künyeleri tanıma konularında genel olarak bilgi sahibi oldukları; kaynakça oluşturmak için gereken ögeleri, kurumsal politikaları, telif haklarını ve araştırma etiği ile ilgili unsurları bilme ve tanıma konularında ise yetersiz kaldıkları tespit edilmiştir. Bilgi okuryazarlığı eğitim programının sonucunda ise bu konulara ilişkin deney grubunun bilgi ve beceri düzeyinin arttığı gözlenmiştir. • Anket çalışmasında araştırma görevlilerinin yarıya yakınının bilginin iletilmesi/sunulması ile ilgili olarak “araştırma sonuçlarını yazılı ve sözlü olarak sunabilme” aşamalarında zorlandıkları ve eğitim gereksinimi duydukları anlaşılmıştır. Bu duruma paralel olarak test çalışmalarında da araştırma görevlilerinin dijital bilginin üretilmesi ve sunulmasına yönelik olarak kullanılabilecek araç ve sistemleri tanımadıkları ve kullanamadıkları belirlenmiş, bu durumun bilgi okuryazarlığı eğitim programı sonrasında değiştiği ve deney grubundaki araştırma görevlilerinin bu konudaki bilgi ve beceri düzeyinin arttığı görülmüştür. • Araştırma görevlilerinin araştırmaya başlama, bilgi arama, erişim, değerlendirme, kullanma ve iletme/sunma aşamalarında genel olarak zorlandıkları bulgularından hareketle, araştırmanın “Ankara Üniversitesi araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı beceri düzeyleri düşüktür.” ve “Gereksinimlere dayalı olarak hazırlanan bir bilgi okuryazarlığı eğitim programı, araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerini olumlu yönde etkilemektedir.” hipotezlerinin doğrulandığı söylenebilir. 176 Genel olarak değerlendirildiğinde; • Bilgi okuryazarlığı eğitim programının araştırma görevlilerinin araştırma süreçlerine yönelik olarak bilgi ve beceri düzeylerini geliştirdiği ve daha önce deney grubu tarafından ön-test uygulamasında yanlış yanıtlanan sorulara sontest uygulamasında doğru yanıtlar verildiği görülmüştür. Bu bağlamda, deney grubunun ön-test uygulamasında aldığı puan ortalamalarının ( X =45,85) sontest uygulamasında ( X =85,56) artış gösterdiği ve iki test arasında anlamlı bir farkın oluştuğu; kontrol grubunun ön-test ( X =44,79) ve son-test ( X =43,06) puan ortalamalarının aynı düzeylerde kaldığı ve anlamlı bir farkın oluşmadığı; deney grubunun ön-test puan ortalaması ile kontrol grubunun ön-test puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunmazken; bu ortalamaların son-test uygulaması sırasında deney grubunun lehine artış gösterdiği belirlenmiştir. • Literatürdeki çalışmalarda (Caravello, Herschman ve Mitchell, 2001; Mittermeyer ve Quirion, 2003; Hunt, Hopper, Meyer, Thakkar, Tsoumbakopoulos ve Van Hoose, 2006; Head ve Eisenberg, 2010; Kurbanoğlu ve Akkoyunlu, 2001; Kurbanoğlu ve Akkoyunlu, 2002a; Akkoyunlu ve Kurbanoğlu, 2002; Aldemir, 2004; Polat, 2005a; Kızıl, 2007) farklı eğitim düzeylerindeki bireylerin araştırmanın başlangıç aşaması için gerekli olan bilgi gereksinimi tanımlama, konu belirleme, araştırma sınırlarını oluşturma, erişilen ilgisiz bilgileri ayıklama, araştırma sorularını oluşturma gibi etkinliklerde; bilgi arama ve erişim aşamasında araştırma stratejisi geliştirme, Boole işleçlerini kullanma, yer numarasındaki ögeleri bilme, arama motorları, çevrimiçi kütüphane katalogları ve veri tabanları gibi bilgi erişim araçlarını tanıma gibi 177 etkinliklerde; bilginin güvenirlik, doğruluk, geçerlik ve kapsam ölçütleri açısından değerlendirilmesi aşamasındaki etkinliklerde; bilginin kullanımı aşamasında bilgi kaynakları türlerini bilme ve tanıma, bilgiyi etik ve yasal yollarla elde etme ve kullanma, kaynak gösterme ve kaynakça oluşturma gibi etkinliklerde; bilginin iletilmesi/sunulması aşamasında ise araştırma sonuçlarını yazılı olarak hazırlama etkinliğinde zorlandıkları ve bu etkinliklere yönelik olarak herhangi bir eğitim almadıkları sonuçları elde edilmiştir. Bu sonuçların araştırma kapsamında elde edilen sonuçlarla benzer nitelikler taşıdığı tespit edilmiştir. IV.2. Öneriler Araştırma kapsamında elde edilen sonuçlardan hareketle, kuramsal düzlemde olan ve bu araştırmayı ilgilendirebilecek öneriler aşağıda sıralanmıştır: • Kütüphaneler, kullanıcı eğitim politikalarını bilgi okuryazarlığı kavramı bağlamında tekrar gözden geçirerek yenilemeli ve güncellemelidir. Eğitim politikası bulunmayan kütüphaneler, eğitim politikası oluşturarak, eğitim etkinliklerini planlı, sistemli ve sürekli bir hale getirmeli ve bu kapsamda bilgi okuryazarlığı eğitim programları hazırlamalıdırlar. • Bilgi okuryazarlığı eğitim programının içeriği oluşturulurken araştırma görevlilerinin var olan bilgi ve beceri düzeyleri detaylı bir biçimde analiz edilmelidir. Bu bağlamda ayrıca, araştırma görevlilerinin çalışma süreleri ve eğitim düzeyleri de dikkate alınarak karşılaştırmalı analizler yapılabilir. 178 • Belirlenen eğitim konuları, anlaşılır ve uygulanabilir biçimde ele alınmalıdır. Eğitim programının içerdiği etkinlikler güncel, ilgi çekici ve çeşitli olmalıdır. Gereksiz etkinliklere ve tekrarlara yer verilmemelidir. • Oluşturulan eğitim programının üniversitenin tamamında uygulanabilmesi ve yaygınlaştırılabilmesi için eğitim programı genel akademik programlarla bütünleştirilmelidir. • Bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının nasıl hazırlanması gerektiği ve bilgi okuryazarlığı becerilerinin kullanıcılara nasıl kazandırılabileceği konusunda bu eğitim programlarının uygulayıcıları olması düşünülen kütüphaneciler farklı hizmet içi eğitim olanaklarıyla eğitilmelidirler. • Eğitim programı tasarlanırken bilgi ve belge yönetimi, eğitim ve bilişim alanlarındaki akademisyenler, kütüphaneciler ve üniversite yöneticileri işbirliği yapmalıdır. • Eğitim programları, tüm disiplinleri kapsayacak şekilde veya farklı disiplinlere yönelik olarak ayrı ayrı oluşturulmalıdır. Anket ve test çalışmalarının uygulanması sonucunda elde edilen sonuçlara yönelik olarak sunulabilecek öneriler ise şunlardır: • Kütüphaneler, araştırma görevlilerinin dijital ortamlarda araştırma süreçlerini başarı ile yürütebilmesi için var olan eğitim politikalarını yeniden gözden geçirmeli, araştırma süreçlerinin gerektirdiği tüm aşamaları içeren kapsamı, niteliği ve düzeyi belirlenmiş planlı, sistemli ve sürekli bilgi okuryazarlığı eğitim programları düzenlemelidir. 179 • Geliştirilecek eğitim programlarında, araştırma görevlilerinin dijital olarak tasarlanmış bilgi edinme ve öğrenme ortamlarından faydalanabilmeleri ve bu ortamlarda bulunan araç ve uygulamaları kolaylıkla kullanabilmeleri için bilgisayar, Internet ve Web 2.0 teknolojilerinin sunduğu olanakların neler olduğu konusu ele alınmalıdır. • Hazırlanacak eğitim programları, kütüphanelerin sunduğu her bir dijital bilgi kaynağını, bilgi erişim aracını ve bilgi hizmetini kapsayacak; bu kaynak, araç ve hizmetlerin türlerini, özelliklerini ve yapılarını anlatacak; özellikle sesli kitaplar, açık erişim sistemi, çevrimiçi veri tabanları, çevrimiçi kütüphane kataloğu, çevrimiçi danışma hizmetleri ve elektronik kitaplar ile ilgili konuları bünyesinde barındıracak biçimde planlanmalıdır. • Araştırmaya başlama ile ilgili aşamalara yönelik olarak, araştırma sürecinin aşamalarının neler olduğu, araştırmaya nereden ve nasıl başlanılacağı, araştırma planının ne şekilde oluşturulacağı ve araştırma konusunun nasıl sınırlandırılacağı konuları hazırlanacak olan eğitim programında yer almalıdır. • Bilgi arama ve erişim ile ilgili aşamalara yönelik olarak, bilgi aramalarında anahtar sözcük belirleme, arama stratejilerini kullanarak sorgu cümlesi oluşturma, çevrimiçi kütüphane kataloglarının özelliklerini bilme, bu katalogları etkin biçimde kullanma ve diğer kütüphanelerin hizmetlerinden yararlanma konuları eğitim programına dâhil edilmelidir. 180 • Bilginin değerlendirilmesi aşamaları ile ilgili olarak bilginin doğruluk, güncellik, güvenirlik, tarafsızlık/nesnellik ve kapsam gibi ölçütlere göre nasıl değerlendirilmesi gerektiği eğitim programında ele alınmalıdır. Bu ölçütler arasında özellikle kapsam ölçütüne daha fazla ağırlık verilmelidir. • Bilginin kullanılması ile ilgili aşamalara yönelik olarak, bilgi kaynaklarına erişim ve kullanımla ilgili kurumsal politikaların, prosedürlerin ve yasaların neler olduğu; entelektüel mülkiyet haklarının, telif haklarının, kişisel gizlilik haklarının neleri kapsadığı; bilgi hırsızlığı ve etik kavramlarının neleri içerdiği; metin içi gönderme/alıntı yapma, kaynak gösterme ve kaynakça oluşturma kurallarının nasıl uygulanabileceği; farklı bilgi kaynaklarından erişilen bilginin tablolar, veri tabanları, çoklu ortam araçları vb. uygulamalardan yararlanarak ne şekilde sentezlenebileceği konuları eğitim programında sunulmalıdır. • Bilginin iletilmesi/sunulması ile ilgili olarak araştırma sonuçlarının yazılı ve sözlü olarak nasıl sunulabileceği, bu bağlamda dijital bilginin üretilmesi ve sunulmasına yönelik olarak kullanılabilecek araç ve sistemlerin neler olduğu eğitim programında anlatılmalıdır. Belirtilen önerilerin yanı sıra araştırma, bilgi okuryazarlığı becerilerinin bireylere kazandırılması ve bilgi okuryazarlığı eğitim programlarının geliştirilmesi üzerine yapılacak diğer araştırmalar ve uygulamalar için örnek bir çalışma olarak değerlendirilebilir. 181 KAYNAKÇA ACRL Information Literacy Competency Standards Review Task Force. (2012). Task force recommendations. 20 Aralık 2013 tarihinde http://www.ala.org/acrl/ sites/ala.org.acrl/files/content/standards/ils_recomm.pdf adresinden erişildi. Akkoyunlu, B. (1996). Bilgisayar okur yazarlığı yeterlilikleri ile mevcut ders programları’nın kaynaştırılmasının öğrenci başarı ve tutumlarına etkisi. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 12, 127-134. Akkoyunlu, B. ve Kurbanoğlu, S. (2002). Öğretmenlere bilgi okuryazarlığı becerilerinin kazandırılması üzerine bir çalışma. Türk Kütüphaneciliği, 16(2), 123-138. Akkoyunlu, B. ve Kurbanoğlu, S. (2003). Öğretmen adaylarının bilgi okuryazarlığı ve bilgisayar öz-yeterlik algıları üzerine bir çalışma. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 24, 1-10. Akkoyunlu, B. ve Kurbanoğlu, S. (2004). Öğretmenlerin bilgi okuryazarlığı özyeterlik algıları üzerine bir çalışma. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 27, 11-20. Aksoy, H. H. (2008). Örneklem seçimi ve hesaplaması. 13 Kasım 2012 tarihinde http://80.251.40.59/education.ankara.edu.tr/aksoy/eay/eay/b0506/delmaci.doc adresinden erişildi. Al, U. ve Al, P. (2003). Elektronik bilgi kaynaklarının seçimi. Bilgi Dünyası, 4(1), 1-14. 182 Albitz, R. S. (2007). The what and who of information literacy and critical thinking in higher education. Portal: Libraries and the Academy, 7(1), 97-109. Aldemir, A. (2003). Bilgiye erişimde yeni yaklaşım: Bilgi okuryazarlığı. Bilgiye Erişimde Değişen Yollar ve II. Tıbbi Bilgi Yönetimi ve Teknolojileri Sempozyumu, 25-27 Eylül 2003, Ankara, Başkent Üniversitesi. 10 Aralık 2012 tarihinde http://kaynak.unak.org.tr/bildiri/unak03/u03-29.pdf adresinden erişildi. Aldemir, A. (2004). Öğretmen adaylarının bilgi okuryazarlığı düzeyleri üzerine bir araştırma: Sakarya Üniversitesi örneği. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara. Alliance for a Media Literate America. (2001). What is media literacy? 22 Kasım 2012 tarihinde http://www.amlainfo.org/medialit.html adresinden erişildi. Alpan Bangir, G. (2008). Görsel okuryazarlık ve öğretim teknolojisi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 5(2), 74-102. Altıparmak, M., Kurt, İ. D., Kapıdere, M. (2011). E-öğrenme ve uzaktan eğitimde açık kaynak kodlu öğrenme yönetim sistemleri. Akademik Bilişim’11 - XIII. Akademik Bilişim Konferansı Bildirileri, 2 - 4 Şubat 2011 İnönü Üniversitesi, Malatya. 13 Eylül 2012 tarihinde http://ab.org.tr/ab11/kitap/altiparmak_kurt_ AB11.pdf adresinden erişildi. Altun, A. (2005). Gelişen teknolojiler ve yeni okuryazarlıklar. Ankara: Anı Yayınları. American Association of School Librarians [AASL] ve Association for Educational Communications and Technology [AECT]. (1998). Information literacy 183 standards for student learning: Standards and indicators. Chicago: American Library Association. American Library Association [ALA]. (1989). Presidential committee on information literacy: Final report. Washington: ALA. 3 Aralık 2012 tarihinde http://www.ala.org/ala/mgrps/divs/acrl/publications/whitepapers/presidential.cfm adresinden erişildi. Ankara Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı. (2012). 13 Aralık 2012 tarihinde http://kutuphane.ankara.edu.tr adresinden erişildi. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (2013). Tez yazım yönergesi. 16 Aralık 2012 tarihinde http://sosbilens.ankara.edu.tr/files/2013/03/tezyazimyonergesi.pdf adresinden erişildi. Arlı, M. ve Nazik, H. (2001). Bilimsel araştırmaya giriş. Ankara: Gazi Kitabevi. Armbruster, B. B., Lehr, F. ve Osborn, J. (2006). A child becomes a reader: Proven ideas from research for parents (2nd Ed.). Jessup, Maryland: National Institute for Literacy. Association of College and Research Libraries [ACRL]. (2000). Information literacy competency standards for higher education. Chicago: American Library Association. Aşıcı, M. (2009). Kişisel ve sosyal bir değer olarak okuryazarlık. Değerler Eğitimi Dergisi, 17(7), 9-28. Ata, F. (2011). Üniversite öğrencilerinin Web 2.0 teknolojilerini kullanım durumları ile bilgi okuryazarlığı öz-yeterlik algıları arasındaki ilişkinin incelenmesi. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir. 184 Bamford, A. (2003). The visual literacy white paper. 27 Kasım 2012 tarihinde http://wwwimages.adobe.com/www.adobe.com/content/dam/Adobe/en/educatio n/pdfs/visual-literacy-wp.pdf adresinden erişildi. Bansode, S. Y. ve Pereira, S. (2012). Library literacy of the post graduate students of College of Fisheries, Ratnagiri. Asia Pacific Journal of Library and Information Science, 2(2), 11-23. Bargellini, M. L. ve Bordoni, L. (2001). The role of the library in a new learning scenario. The Electronic Library, 19(3), 153-157. Barsky, E. ve Giustini, D. (2007). Introducing Web 2.0: Wikis for health librarians. Journal of the Canadian Health Libraries Association, 28(4), 147-150. Bawden, D. (2001). Information literacy and digital literacies: A review of concepts. Journal of Documentation, 57(2), 218-259. Bell, R. (1990). Library literacy in the academic library. Innovation, 1, 32-39. Benson, J. ve Reyman, J. (2009). Learning to write publicly: Promises and pitfalls of using weblogs in the composition classroom. 27 Kasım 2012 tarihinde http://www.bgsu.edu/departments/english/cconline/LearningtoWritePublicly.pdf adresinden erişildi. Besimoğlu, C. (2007). Akademisyenlerin elektronik dergi kullanımında disiplinler arasındaki farklılıklar. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara. 185 Birch, R. G. (2012). The impact of information literacy instruction on the library anxiety and information competency of graduate students. Yayınlanmamış doktora tezi, Olivet Nazarene University, Illinois. Bloehdorn, S., Haase, P., Huang, Z., Sure, Y., Völker, J., van Harmelen, F. Ve diğerleri. (2009). Ontology management. J. Davies, M. Grobelnic ve D. Mladenic (Eds.). Semantic knowledge management: Integrating ontology management, knowledge discovery, and human language technologies içinde (ss. 3-20). Berlin: Springer. Bloom, B. S. (1956). Taxonomy of educational objectives, Handbook I: The cognitive domain. New York: David McKay. Boyd, D. M. ve Ellison, N. B. (2007). Social network sites: Definition, history, and scholarship. Journal of Computer-Mediated Communication, 13(1). 20 Ağustos 2012 tarihinde http://jcmc.indiana.edu/vol13/issue1/boyd.ellison.html adresinden erişildi. Breivik, P. S. (1998). Student learning in the information age. Phoenix, Arizona: ORYX Press. Breivik, P. S. (2000). Information literacy for the skeptical library director. Proceedings of the IATUL Conferences. 13 Kasım 2012 tarihinde http://docs.lib.purdue.edu/iatul/2000/papers/5 adresinden erişildi. Bruce, C. S. (1994). Information literacy blueprint. 5 Aralık 2012 tarihinde https://courses.washington.edu/mlis560/su09/Module1/bruce_information_litera cy_blueprint.pdf adresinden erişildi. 186 Bruce, C. S. (2004). Information literacy as a catalyst for educational change: A background paper. P. A. Danaher, C. Macpherson, F. Nouwens ve D. Orr (Eds.). Lifelong Learning: Whose responsibility and what is your contribution? The 3rd International Lifelong Learning Conference, Yeppoon, Central Queensland, Australia 13-16 June 2004 içinde (ss. 8-19). Rockhampton, Qld: Central Queensland University Press. Bruce, C. S. ve Candy, P. (Eds.). (2000). Information literacy around the world. Wagga Wagga, Australia: Centre for Information Studies Charles Sturt University. Bundy, A. (2004). Australia and New Zealand information literacy framework: Principles, standards and practice (2nd ed.). Adelaide: Australian and New Zealand Institute for Information Literacy. 12 Aralık 2012 tarihinde http://www.library.unisa.edu.au/learn/infolit/Infolit-2nd-edition.pdf adresinden erişildi. Cadenhead R., Smith, G., Hanna, J. ve Kearney, B. (2006). The application/rss+xml media type. 23 Ağustos 2012 tarihinde http://www.rssboard.org/rss-mime-typeapplication.txt adresinden erişildi. Canadian SchoolNet National Advisory Board. (2001). Consensus of the SchoolNet National Advisory Board on a foresight of the role of information and communications technologies in learning. 1 Aralık 2012 tarihinde http://www.schoolnet.ca/snab/e/reports/Foresight.pdf adresinden erişildi. Cantoni, L. ve Tardini, S. (2006). Internet. New York, NY: Routledge. 187 Caravello, P. S., Herschman, J. ve Mitchell, E. (2001). Assessing the information literacy of undergraduates: Reports from the UCLA Library’s Information Competencies Survey Project. ACRL Tenth National Conference. 20 Temmuz 2013 tarihinde http://0-www.ala.org.catalog.wblib.org/acrl/sites/ala.org.acrl/ files/content/conferences/pdf/caravallo.pdf adresinden erişildi. Carter, E. W. (2002). “Doing the best you can with what you have”: Lessons learned from outcomes assessment. Journal of Academic Librarianship, 28(1), 36-41. Center for Media Literacy. (2011). Media literacy: A definition and more. 22 Kasım 2012 tarihinde http://www.medialit.org/media-literacy-definition-and-more adresinden erişildi. Chen, L. C. (2011). The effects of integrated information literacy in science curriculum on first-grade students’ memory and comprehension using the Super3 model. Knowledge Management & E-Learning: An International Journal, 3(3), 399-411. Childers, S. (2003). Computer literacy: Necessity or buzzword? Information Technology and Libraries, 22(3), 100-104. Chowdhury, G. G. ve Chowdhury, S. (2003). Introduction to digital libraries. London: Facet Publishing. Chartered Institute of Library and Information Professionals. (2004). Information literacy: Definition. 28 Ekim 2012 tarihinde http://www.cilip.org.uk/ professionalguidance/informationliteracy/definition adresinden erişildi. 188 Commission of the European Communities. (2000). A memorandum on lifelong learning. Brussels: Commission of the European Communities. 10 Eylül 2012 tarihinde http://www.bologna-berlin2003.de/pdf/MemorandumEng.pdf adresinden erişildi. Connaway, L. S. (2003). Electronic books (eBooks): Current trends and future directions. DESIDOC Bulletin of Information Technology, 23(1), 13-18. Council of Australian University Librarians [CAUL]. (2001). Information literacy standards. 3 Aralık 2012 tarihinde http://archive.caul.edu.au/caul- doc/InfoLitStandards2001.doc adresinden erişildi. Çağıltay, K. (2009). Açık ders malzemeleri. Odtülü, 45, 70-71. 16 Eylül 2012 tarihinde http://www.academia.edu/302316/Acik_Ders_Malzemeleri_-_OCW adresinden erişildi. Çalık, T. ve Sezgin, F. (2005). Küreselleşme, bilgi toplumu ve eğitim. Kastamonu Eğitim Dergisi, 13(1), 55-66. Çevik, A. (2008). Moodle öğrenme yönetim sistemi yönetimindeki karşılaşabilecek olası sorunlar ve çözüm önerileri. 8. Uluslararası Eğitim Teknolojileri Konferansı, 6-9 Mayıs 2008, Eskişehir. 14 Eylül 2012 tarihinde http://ietc2008.home.anadolu.edu.tr/ietc2008/2.doc adresinden erişildi. Çıngı, H. (1994). Örnekleme kuramı. Ankara: Hacettepe Üniversitesi. D’Aniello, C. A. (1989). Cultural literacy and reference service. RQ, 28(3), 370-380. Davis, T. L. (1997). The evolution of selection activities for electronic resources. Library Trends, 45(3), 391-403. 189 Deans, P. C. (2009). Social software and Web 2.0 technology trends. Hershey, PA: Information Science Reference. Debes, J. L. ve Williams, C. M. (1978). Visual literacy, language and learning. Washington, D.C.: The Visual Literacy Center. Demir, M. ve Kaya, Z. (2002). Uzaktan eğitimde teknoloji kullanımının yasal boyutları. Açık ve Uzaktan Eğitim Sempozyumu, 23-25 Mayıs 2002, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir. 13 Eylül 2012 tarihinde http://aof20.anadolu.edu.tr/ bildiriler/Mehmet_Demir.doc adresinden erişildi. Demiralay, R. (2008). Öğretmen adaylarının bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanımları açısından bilgi okuryazarlığı öz-yeterlik algılarının değerlendirilmesi. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Gazi Üniversitesi, Ankara. Demiray, U. (1999). Kuruluşunun 5.yılında Açıköğretim Lisesi ile ilgili çalışmalar kaynakçası: 1992-1997. Ankara: Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü. Dikkaya, M. ve Özyakışır, D. (2006). Küreselleşme ve bilgi toplumu: Eğitimin küreselleşmesi ve neo-liberal politikaların etkileri. Uluslararası İlişkiler, 3(9), 151-172. Doğan, B. ve Kesken, E. (2007). Ağ 3.0 - anlamsal ağ. Elektrik Mühendisliği, 432(Aralık), 44-46. 24 Ağustos 2012 tarihinde http://www.emo.org.tr/ekler/ 6cfe2907f1c9a45_ek.pdf adresinden erişildi. Doğan, S. C. (2007). Tıp akademisyenlerinin elektronik veri tabanı ve elektronik dergi kullanımları: Hacettepe Üniversitesi örneği. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara. 190 Dondis, D. A. (1973). A primer of visual literacy. Cambridge MA: MIT Press. Doyle, C. S. (1994). Information literacy in an information society: A concept for the information age. New York: Syracuse University. Duran, N., Önal, A. ve Kurtuluş, C. (2006). E-öğrenme ve kurumsal eğitimde yeni yaklaşım: Öğrenim yönetim sistemleri. Akademik Bilişim 2006, 9-11 Şubat 2006, Pamukkale Üniversitesi, Denizli.15 Eylül 2012 tarihinde http://ab.org.tr/ab06/ bildiri/165.pdf adresinden erişildi. Eisenberg, M. B. ve Berkowitz, R. E. (1999). Teaching information and technology skills: The Big6 in elementary schools. Worthington, Ohio: The Book Report and Library Talk. Ellis, R. K. (2009). A field guide to learning management systems. 14 Eylül 2012 tarihinde http://www.astd.org/~/media/Files/Publications/LMS_fieldguide_20091 adresinden erişildi. Erdem, E. ve Demirel, Ö. (2002). Program geliştirmede yapılandırmacılık yaklaşımı. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 23, 81-87. Ertuğrul, E. (1999). Uzaktan eğitim nedir? Uzaktan eğitimin kuramsal ilkeleri, yöntemleri, kullanım alanları, amaçları, faydaları, teknikleri nelerdir? Birinci Uzaktan Eğitim Sempozyumu, 15-16 Kasım 1999, Ankara. Ankara: Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığı. European Communities. (2006). Information society and education: Linking European polies. Luxembourg: Office for Official Publication of the European Communities. 10 Eylül 2012 tarihinde http://ec.europa.eu/information_society/ newsroom/cf/itemlongdetail.cfm?item_id=3293 adresinden erişildi. 191 eXtension. (2012). What is network literacy? 27 Kasım 2012 tarihinde http://www.extension.org/pages/62091/what-is-network-literacy adresinden erişildi. Farmer, D. W. ve Mech, T. F. (Eds.). (1992). Information literacy: Developing students as independent learners. San Francisco: Jossey Bass. Fatzer, J. B. (1987). Library literacy. RQ, 26(3). 313-314. Feather, J. ve Sturges, P. (Eds.). (1996). International encyclopedia of information and library science (2nd ed.). London: Routledge. Feather, J. ve Sturges, P. (Eds.). (2003). International encyclopedia of information and library science. London: Routledge. Fidzani, B. T. (1995). User education in academic libraries: A study of trends and developments in Southern Africa. 13 Ekim 2009 tarihinde http://ifla.queenslibrary. org/IV/ifla61/61-fidb.htm adresinden erişildi. Fry, K. (2001). E-learning markets and providers: Some issues and prospects. Education and Training, 43(4/5), 233-239. Garner, S. D. (2006). High-Level Colloquium on Information Literacy and Lifelong Learning, Bibliotheca Alexandrina, Alexandria, Egypt November 6-9, 2005. 3 Aralık 2012 tarihinde http://archive.ifla.org/III/wsis/High-Level-Colloquium.pdf adresinden erişildi. Gaunt, J., Morgan, N., Somers, R., Soper, R. ve Swain, E. (2009). Handbook for information literacy teaching (HILT). Cardiff: Cardiff University. 192 Genç, Z. (2010). Web 2.0 yeniliklerinin eğitimde kullanımı: Bir Facebook eğitim uygulama örneği. Akademik Bilişim 2010, 10-12 Şubat 2010, Muğla Üniversitesi, Muğla. 16 Eylül 2012 tarihinde http://ab.org.tr/ab10/kitap/ genc_AB10.pdf adresinden erişildi. Gezer, A. ve Koçer, S. (2008). Uzaktan eğitimde sesli ve görüntülü yayınların Internet üzerinden aktarılması. Gazi Üniversitesi Bilişim Teknolojileri Dergisi, 1(2), 87-92. Gilton, D. L. (1994). A world of difference: Preparing for information literacy instruction for diverse groups. Multicultural Review, 3(3), 54-62. Godwin, P. (2007). The Web 2.0 challenge to information literacy. INFORUM 2007: 13th Conference on Professional Information Resources, Prague, May 22-24, 2007. 15 Aralık 2012 tarihinde http://www.inforum.cz/pdf/2007/godwinpeter.pdf adresinden erişildi. Gordon, M. ve Pathak, P. (1999). Finding information on the World Wide Web: the retrieval effectiveness of search engines. Information Processing & Management, 35(2), 141-180. Gökdere, M. (2012). Bilim nedir? 20 Ekim 2012 tarihinde http://muratgokdere.net/forstudents/bil.aras.tek.ppt adresinden erişildi. Guttman, C. (2003). Education in and for the information society. Paris: UNESCO. Güneş, F. (1997). Okuma-yazma öğretimi ve beyin teknolojisi. Ankara: Ocak Yayınları. Gürdal, O. (2000). Yaşamboyu öğrenme etkinliği “enformasyon okuryazarlığı”. Türk Kütüphaneciliği, 14(2), 176-187. 193 Gürdal Tamdoğan, O. (2009). Enformasyon zincirinde bilgi erişim sistemleri, bilgi erişim sürecinde kütüphane kurumu ve diğer bilgi merkezleri. Türk Kütüphaneciliği, 23(1), 151-168. Harada, M. (1994). The electronic library. I. Wesley-Tanaskovic, J. Tocatlian ve K. H. Roberts (Eds.). Expanding Access to Science and Technology: The Role of Information Technologies içinde (ss. 99-116). Tokyo: The United Nations University. Head, A. J. ve Eisenberg, M. B. (2010). Truth be told: How college students evaluate and use information in the digital age. 20 Temmuz 2013 tarihinde http://projectinfolit.org/pdfs/PIL_Fall2010_Survey_FullReport1.pdf adresinden erişildi. Heine, M., Winkworth, I. ve Ray, K. (2000). Modeling service-seeking behavior in an academic library: a methodology and its application. The Journal of Academic Librarianship, 26(4), 233-247. Henri, J. ve Bonnano, K. (Eds.). (1999). The information literate school community: Best practice. Wagga Wagga, N.S.W.: Centre for Information Studies, Charles Sturt University. Hu, C. (1996). Network literacy: New task for librarians on user education. 62nd IFLA General Conference - Conference Proceedings - August 1996 içinde (ss. 25-31). Beejing: IFLA. 27 Kasım 2012 tarihinde http://www.ifla.org/IV/ifla62/62huch.htm adresinden erişildi. Hunt, F. ve Birks, J. (2004). Best practices in information literacy. Libraries and the Academy, 4(1), 27-39. 194 Hunt, S. K., Hopper, K. M., Meyer, K. R., Thakkar, K. V., Tsoumbakopoulos, V. ve Van Hoose, K. J. (2006). Assessing information literacy skills of students in the basic communication course. 20 Temmuz 2013 tarihinde http://communication.illinoisstate.edu/kmeyer/research/documents/481Informati onLiteracypaperCSCA.doc adresinden erişildi. Innovation & Business Skills Australia. (2010). Identifying digital literacy skills: Cybercitizen and e-employee in the 21st century. 2 Aralık 2012 tarihinde http://www.ibsa.org.au/news-and-projects/reports-and-publications.aspx adresinden erişildi. International Federation of Library Associations and Institutions. (2010). IFLA/UNESCO manifesto for digital libraries. 25 Eylül 2012 tarihinde http://www.ifla.org/files/assets/digital-libraries/documents/ifla-unesco-digitallibraries-manifesto.pdf adresinden erişildi. Irving, A. (1985). Study and information skills across the curriculum. London: Heinemann Educational Books. İnal, K. (2009). Medya okuryazarlığı: Elkitabı. Ankara: Ütopya Yayınları. İşler, A. Ş. (2002). Günümüzde görsel okur yazarlık ve görsel okur yazarlık eğitimi. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 15(1), 153-161. Jacobson, T. E. ve Mark, B. L. (2000). Separating wheat from chaff: Helping firstyear students become information savvy. Journal of General Education, 49(4), 256-278. 195 Jain, V. (2006). LIS professionals as teachers and trainers: User education and information literacy for life-long learning. C. Khoo, D. Singh ve A. S. Chaudhry (Yay. Haz.). Proceedings of the Asia-Pacific Conference on Library & Information Education & Practice 2006 (A-LIEP 2006), Singapore, 3-6 April 2006 içinde (ss.645-648). Singapore: School of Communication & Information, Nanyang Technological University. Jonassen, D. H., Myers, J. M. ve McKillop, A. M. (1996). From constructivism to constructionism: Learning with hypermedia/multimedia rather than from it. B. G. Wilson (Ed.). Constructivist learning environments: Case studies in instructional design içinde (ss.93-106). Englewood Cliffs, N. J.: Educational Technology Publications. Kalaycı, Ş. (2006). SPSS uygulamalı çok değişkenli istatistik teknikleri. Ankara: Asil Yayınevi. Kaptan, S. (1998). Bilimsel araştırma teknikleri. Ankara: Tekışık Ofset. Karaağaçlı, M. (2004). Eğitimde teknoloji ve materyal. Ankara: Pelikan Yayıncılık. Karakaş, S. (1999). Üniversite kütüphanesi kullanıcılarının beklentileri ve kullanıcı tatmini. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, 39(1-2), 57-66. Karasar, N. (2009). Bilimsel araştırma yöntemi. Nobel: Ankara. Kārkliņš, J. (2011). Towards digital literacy: What libraries can do. World Library and Information Congress :77th IFLA General Conference and Assembly. San Juan, Puerto Rico: IFLA. 29 Kasım 2012 tarihinde http://conference.ifla.org/ past/ifla77/114-karklins-en.pdf adresinden erişildi. 196 Kasowitz, A., Bennett, B. ve Lankes, R. D. (2000). Quality standards for digital reference consortia. Reference & User Services Quarterly, 39(4), 355-364. Kasowitz-Scheer, A. ve Pasqualoni, M. (2002). Information literacy instruction in higher education: Trends and issues. 6 Aralık 2012 tarihinde http://www.eric.ed.gov/PDFS/ED465375.pdf adresinden erişildi. Keenan, S. ve Johnston, C. (2000). Concise dictionary of library and information science (2nd ed.). Bowker Saur, London. Kellner, D. (2001). New technologies / new literacies: Reconstructing education for the new millennium. International Journal of Technology and Design Education, 11(3), 67-81. Kerr, P. A. (2010). Conceptions and practice of information literacy in academic libraries: Espoused theories and theories-in-use. Yayınlanmamış doktora tezi, Graduate School - New Brunswick Rutgers, The State University of New Jersey, New Brunswick, New Jersey. Keyman, D. (1982). Üniversite kütüphanelerinde okuyucu eğitimi. Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni, 31(4), 164-168. Kızıl, M. (2007). Yükseköğrenimde bilgi okuryazarlığı: Selçuk Üniversitesi örneği. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Selçuk Üniversitesi, Konya. Kızılaslan, D. (2007). Bilgi okuryazarlığı ve üniversite kütüphaneleri: Bilgi okuryazarlığı planı hazırlama unsurları. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul. 197 Kibirige, H. M. ve DePalo, L. (2001). The education function in a digital library environment: A challenge for college and research libraries. The Electronic Library, 19(5), 283-295. Koenig, M. E. D. (2003). Knowledge management, user education and librarianship. Library Review, 52(1), 10-17. Koganuramath, M. (2007). Virtual library: An overview. 5th International CALIBER-2007, 08-10 February 2007, Eylül 2012 tarihinde Panjab University, Chandigarh. 25 http://ir.inflibnet.ac.in/dxml/bitstream/handle/ 1944/1430/535-542.pdf?sequence=1 adresinden erişildi. Kolbitsch, J. ve Maurer, H. (2006). The transformation of the Web: How emerging communities shape the information we consume. Journal of Universal Computer Science, 12(2), 187-213. Kresh, D. (2003). Virtually yours: Thoughts on where we have been and where we are going with virtual reference services in libraries. The Reference Librarian, 38(79/80), 19-34. Kroski, E. (2008). On the move with the mobile Web: Libraries and mobile technologies. Library Technology Reports, 44(5), 1-48. Kuhlthau, C. C. (1995). The process of learning from information. School Libraries Worldwide, 1(1), 1-12. Kumar, B. R. ve Phil, M. (2009). User education in libraries. International Journal of Library and Information Science, 1(1), 1-5. 198 Kurbanoğlu, S. (2001). Öğrencilere bilgi okuryazarlığı becerilerinin kazandırılmasının önemi ve okul kütüphanecilerinin bu alandaki rolü. Bilgi Dünyası, 2(1), 1-19. Kurbanoğlu, S. (2004). An overview of information literacy studies in Turkey. The International Information and Library Review, 36(1), 23-27. Kurbanoğlu, S. (2006). Bilgi okuryazarlığı. 5 Aralık 2012 tarihinde http://www.ilipg.org/sites/ilipg.org/files/bo/sunumlar/serap_kurbanoglu_bilgi_o kuryazarligi.pdf adresinden erişildi. Kurbanoğlu, S. S. (2010). Bilgi okuryazarlığı: Kavramsal bir analiz. Türk Kütüphaneciliği, 24(4), 723-747. Kurbanoğlu, S. ve Akkoyunlu, B. (2001). Öğrencilere bilgi okuryazarlığı becerilerinin kazandırılması üzerine bir çalışma. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 21, 81-88. Kurbanoğlu, S. ve Akkoyunlu, B. (2002a). Bilgi okuryazarlığı: Bir ilköğretim okulunda yürütülen uygulama çalışması. Türk Kütüphaneciliği, 16(1), 20-40. Kurbanoğlu, S. ve Akkoyunlu, B. (2002b). Öğretmen adaylarına uygulanan bilgi okuryazarlığı programının etkililiği ve bilgi okuryazarlığı becerileri ile bilgisayar öz-yeterlik algısı arasındaki ilişki. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 22, 98-105. Langer, J. A. (1987). A sociocognitive perspective on literacy. J. A. Langer (Ed.). Language, literacy and culture: Issues of society and schooling içinde (ss. 1-20). Norwood, NJ: Ablex Publishing. 199 Lederer, N. (2000). New form(at): Using the Web to teach research and critical thinking skills. Reference Services Review, 28(2), 130-153. Li, L. F., Leung, S. ve Tam, G. (2007). Promoting information literacy skills through web-based instruction: The Chinese University of Hong Kong Library experience. Library Management, 28(8/9), 531-539. Lloyd, J., Taylor, J. ve West, C. (1983). Computer literacy: A teacher's guide. London: Further Education Unit. Lubans, J. (1978). Progress in educating the library user. New York: Bowker. Lupo, D. (2001). Computer literacy and applications via distance e-learning. Computers & Education, 36(4), 333-345. Mahapatra, G. (2006). Towards e-information literacy: Quest for interoperable Web based information system. 4th International Convention CALIBER-2006, Gulbarga, 2-4 February, 2006. 10 Aralık 2012 tarihinde http://ir.inflibnet.ac.in/bitstream/handle/1944/1151/72.pdf adresinden erişildi. Martin, A. (2005). DigEuLit - a european framework for digital literacy: A progress report. Journal of eLiteracy, 2(2), 130-136. Martin, A. (2008). Digital literacy and the “digital society”. C. Lankshear ve M. Knobel (Eds.). Digital literacies: Concepts, policies and practices içinde (ss. 151-176). New York: Peter Lang. Martin, A. ve Grudziecki, J. (2006). DigEuLit: Concepts and tools for digital literacy development. Italics, 5(4), 249-267. 200 Massachusetts Institute of Technology. (2012). Our history. 16 Eylül 2012 tarihinde http://ocw.mit.edu/about/our-history adresinden erişildi. McClure, C. R. (1994). Network literacy: A role for libraries? Information Technology and Libraries, 13(2), 115–125. Milli Eğitim Bakanlığı (2008). Bilişim teknolojileri: Açık kaynak işletim sistemi-1. 25 Ağustos 2012 tarihinde http://vfiles.cizgi.com.tr/tagem/dms_dosya/2738/ 481bb0048.pdf adresinden erişildi. Mittermeyer, D. ve Quirion, D. (2003). Information literacy: Study of incoming firstyear undergraduates in Quebec. Quebec: National Library of Canada. 20 Temmuz 2013 tarihinde http://www.crepuq.qc.ca/documents/bibl/formation/studies_ang.pdf adresinden erişildi. Moeller, S., Joseph, A., Lau, J. ve Carbo, T. (2011). Towards media and information literacy indicators. Paris: UNESCO. Moscow Declaration on Media and Information Literacy. (2012). 25 Eylül 2013 tarihinde http://www.ifla.org/files/assets/information-literacy/publications/moscowdeclaration-on-mil-en.pdf adresinden erişildi. Mortimer, M. (2007). Library speak: A glossary of terms in librarianship and information management. Friendswood: Total Recall. Murray, C. (2008). Schools and social networking: Fear or education? Synergy Perspectives: Local, 6(1), 8-12. Naidu, S. (2006). E-Learning: A guidebook of principles, procedures and practices. New Delhi, India: Commonwealth of Learning, Commonwealth Educational Media Center for Asia. 201 Naismith, L., Lonsdale, P., Vavoula, G. ve Sharples, M. (2004). Literature review in mobile technologies and learning. Bristol: NESTA Futurelab. New Media Consortium. (2005). A global imperative: the report of the 21st Century Literacy Summit. Stanford, California: The New Media Consortium. 14 Kasım 2012 tarihinde http://www.nmc.org/pdf/Global_Imperative.pdf adresinden erişildi. Numanoğlu, G. (1999). Bilgi toplumu- eğitim- yeni kimlikler- II: Bilgi toplumu ve eğitimde yeni kimlikler. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 32(1), 331-339. O'Brien, M. ve Rugen, L. (2001). Teaching literacy in the Turning Points School. Turning Points: Transforming middle schools. Boston, MA: Center for Collaborative Education. Ocak, G. (2008). Web tabanlı çoklu öğrenme ortamlarının öğrencilerin bilgi okuryazarlığı performansı üzerine etkisi. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara. Olcay, N. E. (2003). Türkçe Internet tarama motoru kullanıcılarının arama stratejilerinin analizi: Arabul örneği. Yayınlanmamış doktora tezi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara. OpenCourseWare Consortium. (2012). About us. 16 Eylül 2012 tarihinde http://www.ocwconsortium.org/en/aboutus adresinden erişildi. Organisation for Economic Co-operation and Development (OECD). (1994). Informatics for secondary education: A curriculum for schools. Paris: OECD. 12 Eylül 2012 tarihinde http://collections.infocollections.org/ukedu/en/d/ Js1411e/4.html adresinden erişildi. 202 Organisation for Economic Co-operation and Development (OECD). (2007). Giving knowledge for free: The emergence of open educational resources. Paris, OECD. Önal, İ. (2010). Tarihsel değişim sürecinde yaşam boyu öğrenme ve okuryazarlık: Türkiye deneyimi. Bilgi Dünyası, 11(1), 101-121. Öncü, H. (1994). Eğitimde ölçme ve değerlendirme. Ankara: Matser. Özdamar, K. (2004). Paket programlar ile istatistiksel veri analizi. Eskişehir: Kaan Kitabevi. Peenikal, S. (2009). Mashups and the enterprise. 22 Ağustos 2012 tarihinde http://www.mphasis.com/pdfs/Mashups_and_the_Enterprise.pdf adresinden erişildi. Perkins, D. (1999). The many faces of constructivism. Educational Leadership, 57(3), 6-11. Polat, C. (2005a). Üniversitelerde kütüphane merkezli bilgi okuryazarlığı programlarının geliştirilmesi: Hacettepe Üniversitesi örneği. Yayınlanmamış doktora tezi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara. Polat, C. (2005b). Üniversite öğrencilerinin bilgi okuryazarlığı becerilerindeki zorlanma düzeyleri üzerine bir araştırma. Türk Kütüphaneciliği, 19(4), 408-431. Potter, W. J. (2005). Media literacy (3rd Ed.). Thousand Oaks, California: Sage Publications. Prytherch, R. J. (2000). Harrod's librarians' glossary and reference book. Hants: Gower House. Prytherch, R. J. (2005). Harrod's librarians' glossary and reference book (10th ed.). Hants: Gower House. 203 Reference and User Services Association (RUSA). (2010). Guidelines for ımplementing and maintaining virtual reference services. 20 Eylül 2013 tarihinde http://www.ala.org/rusa/sites/ala.org.rusa/files/content/resources/guidelines/virtual -reference-se.pdf adresinden erişildi. Reitz, J. M. (2004). Dictionary for library and information science. Westport, Connecticut: Libraries Unlimited. Reitz, J. M. (2012). Online dictionary for library and information science. 27 Eylül 2012 tarihinde http://www.abc-clio.com/ODLIS/odlis_a.aspx adresinden erişildi. Saatçioğlu, Ö., Özmen, Ö. ve Özer, P. S. (2003). Bilgi okuryazarlığı becerilerinin geliştirilmesinde kütüphanelerin rolü ve Dokuz Eylül Üniversitesi uygulaması. Bilgi Dünyası, 4(1), 45-63. Samson, S. ve Granath, K. (2001). Information literacy and the academy. The Montana Professor, 11(2). 24 Ekim 2012 tarihinde http://mtprof.msun.edu/Spr2001/Samson.html adresinden erişildi. Sasikumar, M. (2006). E-learning: Opportunities and challenges. 11 Eylül 2012 tarihinde http://www.cdacmumbai.in/design/corporate_site/override/pdf-doc/e- learning.pdf adresinden erişildi. Scribner, S. (1988). Literacy in three metaphors. E. R. Kintgen, B. M. Kroll ve M. Rose (Eds.). Perspectives on literacy içinde (ss. 71-81). Carbondale: Southern Illinois Press. Scribner, S. ve Cole, M. (1981). The psychology of literacy. Cambridge: Harvard University Press. 204 Secker, J. ve Coonan, E. (2011). A new curriculum for information literacy: Curriculum and supporting documents. 5 Aralık 2013 tarihinde http://ccfil.pbworks.com/f/ANCIL_final.pdf adresinden erişildi. Shivalingaiah, D. ve Naik, U. (2011). Social networking tools: Social bookmarking and social tagging. 8th International CALIBER - 2011, Goa University, Goa, March 02-04, 2011. 21 Ağustos 2012 tarihinde http://ir.inflibnet.ac.in/dxml/ bitstream/handle/1944/1600/7.pdf adresinden erişildi. Snavely, L. ve Cooper, N. (1997). The information literacy debate. The Journal of Academic Librarianship, 23(1), 9-13. Society of College, National and University Libraries. (1999). Information skills in higher education: A SCONUL position paper. 3 Aralık 2012 tarihinde http://www.sconul.ac.uk/groups/information_literacy/sp/papers/Seven_pillars2.pdf adresinden erişildi. Society of College, National and University Libraries. (2011). The SCONUL seven pillars of information literacy: Core model for higher education. 13 Kasım 2012 tarihinde http://www.sconul.ac.uk/sites/default/files/documents/coremodel.pdf adresinden erişildi. Society of College, National and University Libraries. (2012). The SCONUL7 pillars of information literacy through a digital literacy ‘lens’. 3 Aralık 2012 tarihinde http://www.sconul.ac.uk/sites/default/files/documents/SCONUL%20digital_literacy _lens_v4_0.doc adresinden erişildi. Solomon, A., Wilson, G. ve Taylor, T. (2012). 100% information literacy success (2nd ed.). Boston, MA: Wadsworth. 205 Spitzer, K., Eisenberg, M. ve Lowe, C. (1998). Information literacy: Essential skills for the information age. New York: Syracuse University. Stern, C. (2003). Measuring students’ information literacy competency. A. Martin ve H. Rader (Eds.). Information and IT literacy: Enabling learning in the 21st century içinde (ss. 112-119). London: Facet. Suraj, V. K. (2005). Encyclopaedic dictionary of library and information science (v.1). Delhi: ISHA Books. Swanson, T. A. (2004). A radical step: Implementing a critical information literacy model. Libraries and the Academy, 4(2), 259-273. Thoman, E. ve Jolls, T. (2005). Media literacy education: Lessons from the center for media literacy. G. Schwartz ve P. U. Brown (Eds.). Media literacy: Transforming curriculum and teaching içinde (ss. 180-205). Malden, MA: National Society for the Study of Education. Tiefel, V. M. (1995). Library user education: examining its past, projecting its future. Library Trends, 44(2), 318-338. Tiemensma, L. (2012). Information literacy education in higher education institutions in South Africa. R. Gwyer, R. Stubbings ve G. Walton (Eds.). The road to information literacy: Librarians as facilitators of learning içinde (s. 155-168). Berlin/Munich: De Gruyter Saur. Timisi, N. (2003). Yeni iletişim teknolojileri ve demokrasi. Ankara: Dost Kitabevi. Titiz, O. (2005). Yeni öğretim sistemi. İstanbul: Zambak Yayınları. 206 Tonta, Y., Bitirim, Y. ve Sever, H. (2002). Türkçe arama motorlarında performans değerlendirme. Ankara: TOTAL Bilişim. Torrone, P. (2005). What is Podcasting? 22 Ağustos 2012 tarihinde http://www.oreillynet.com/pub/a/oreilly/digitalmedia/2005/07/20/WhatIsPodcasting.h tml adresinden erişildi. Traxler, J. ve Kukulska-Hulme, A. (2005). Evaluating mobile learning: Reflections on current practice. mLearn 2005: Mobile technology: The future of learning in your hands içinde. Cape Town, South Africa. 24 Kasım 2012 tarihinde http://oro.open.ac.uk/12819/1 adresinden erişildi. Tutumel, S. (1992). Üniversite kütüphanelerinde okuyucu eğitimi programı ve Hacettepe Tıp Merkezi Kütüphanesindeki uygulama. Türk Kütüphaneciliği, 6(3), 152-158. Türk Dil Kurumu. (2012). Güncel Türkçe sözlük. Ankara: Türk Dil Kurumu. 24 Kasım 2012 tarihinde http://www.tdk.gov.tr adresinden erişildi. Türkiye Bilimler Akademisi [TÜBA] (2010). ADM Konsorsiyumu: Konsorsiyum hakkında. 16 Eylül 2012 tarihinde http://www.acikders.org.tr/mod/page/ view.php?id=710 adresinden erişildi. United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization [UNESCO]. (1978). Literacy in Asia: A continuing challenge. Report of the UNESCO Regional Experts Meeting on Literacy in Asia, Bangkok, 22–28 November 1977. Bangkok: UNESCO Regional Office for Education in Asia and Oceania. 207 United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization [UNESCO]. (2006). Using ICT to develop literacy. Bangkok: UNESCO. 16 Ağustos 2012 tarihinde http://www2.unescobkk.org/elib/publications/088/Using_ICT_to_Develop_Literacy. pdf adresinden erişildi. United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization [UNESCO]. (2011). Media and information literacy curriculum for teachers. Paris: UNESCO. Urdan, T. A. ve Weggen, C. C. (2000). Corporate e-learning: Exploring a new frontier. WR Hambrecht + Co. W3C. (2012). Semantic Web. 24 Ağustos 2012 tarihinde http://www.w3.org/standards/semanticweb adresinden erişildi. Wainwright, E. (1995). Libraries, networks and democracy: Government and the people in an electronic age. Annual New Norcia Library Lecture, St. Ildephonsus College Building, Benedictine Community of New Norcia, Western Australia, 26 September 1995. 25 Eylül 2012 tarihinde http://www.nla.gov.au/openpublish/ index.php/nlasp/article/viewArticle/961/1236 adresinden erişildi. Walsh, C. S. (2007). Creativity as capital in the literacy classroom: Youth as multimodal designers. Literacy, 41(2), 79-85. Walter, P. (1999). Defining literacy and its consequences in the developing world. International Journal of Lifelong Education, 18(1), 31-48. Wang, X. (2010). Integrating information literacy into higher education curricula: An IL curricular integration model. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Queensland University of Technology, Brisbane. 208 Waskul, D. ve Douglass, M. (1997). Cyberself: The emergence of self in on-line chat. The Information Society, 13(4), 375-397. Webopedia.com. (2010). World Wide 18 Web. Ağustos 2012 tarihinde http://www.webopedia.com/TERM/W/World_Wide_Web.html adresinden erişildi. Wexler, S., Brown, J., Metcalf, D., Rogers, D. ve Wagner, E. (2008). The e-learning guild report mobile learning. 24 Kasım 2012 tarihinde http://www.elearningguild.com/research/archives/index.cfm?id=132&action=vie wonly adresinden erişildi. Wikipedia. (2012). Blog. 20 Ağustos 2012 tarihinde http://en.wikipedia.org/wiki/Blog adresinden erişildi. Wikipedia. (2013). Open education. 13 Ocak 2013 tarihinde http://en.wikipedia.org/wiki/Open_education adresinden erişildi. Wilson, K. (2007). OPAC 2.0: Next generation online library catalogues ride the Web 2.0 wave! Online Currents, 21(10), 406-413. Wooliscroft, M. (1997). From library user education to information literacy: Some issues arising in this evolutionary process. 12 Ekim 2009 tarihinde http://www.library.otago.ac.nz/pdf/tandlpapers_MJW.pdf adresinden erişildi. Wurman, R. S., Leifer, L., Sume, D. ve Whitehouse, K. (2001). Information anxiety 2. Indianapolis, Indiana: Que. Yalvaç, M. (2001). 21.yüzyılda enformasyon profesyonellerinin eğitim ve öğretiminde enformasyon okur-yazarlığı standartları. Türk Kütüphaneciliği, 15(2), 136-150. 209 Yelinek, K., Neyer, L., Bressler, D., Coffta, M. ve Magolis, D. (2010). Using LibGuides for an information literacy tutorial: Tutorial 2.0. College & Research Libraries News, 71(7), 352-355. Yılmaz, B. (1989). Okuryazarlık ve okuma alışkanlığı üzerine. Türk Kütüphaneciliği, 3(1), 48-55. Yüksel İleri, F. (2011). Okul kütüphanelerinde bilgi okuryazarlığı eğitimi ve bir örnek: Marmara Eğitim Kurumları İlköğretim Okulu. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Marmara Üniversitesi, İstanbul. Zeren, G. ve Arslan, R. (2009). Bir eğitim süreci olarak görsel okuryazarlık. Türkiye Sosyal Araştırmalar Dergisi, 13(3), 43-52. Zurkowski, P. G. (1974). The information service environment: relationships and priorities. (Report ED 100391). Washington DC: National Commission on Libraries and Information Science. 210 EKLER Ek 1: Ankara Üniversitesi Araştırma Görevlilerinin Bilgi Okuryazarlığı Beceri Düzeylerinin ve Kütüphane Eğitim Programlarından Beklentilerinin Belirlenmesi Anketi Değerli Katılımcı, Bu anket, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü’nde yürütmekte olduğum Doktora tezi için hazırlanmıştır. Anketten elde edilecek verilerle, Ankara Üniversitesi araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerine yönelik olarak var olan algılarının ve kütüphane eğitim beklentilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Anket verileri aynı zamanda daha sonra geliştirilecek “Ankara Üniversitesi Bilgi Okuryazarlığı Eğitim Programı”nın temelini oluşturacak ve bu kapsamda kullanılacaktır. Araştırmamız için gerekli olan verileri elde etmede anket sorularına vereceğiniz yanıtlar büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla her soruya içten ve samimi yanıtlar vermeniz araştırmanın bilimsel kalitesini doğrudan etkileyecektir. Anket sorularına yönelik tüm yanıtlarınız gizli kalacak ve sadece bilimsel amaçla kullanılacaktır. İlgi ve ayırdığınız zaman için teşekkür ederim. Nevzat ÖZEL Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü [email protected] 505 782 16 57 / 312 310 32 80 (1718) 211 Ankara Üniversitesi Araştırma Görevlilerinin Bilgi Okuryazarlığı Beceri Düzeylerinin ve Kütüphane Eğitim Programlarından Beklentilerinin Belirlenmesi Anketi 1. Bağlı Bulunduğunuz Fakülte: …………………………………… 2. Bölümünüz: ……………………… 3. Araştırma Görevlisi Olarak Çalışma Süreniz (yıl): …………………… 4. Eğitim Durumu: [ ] Yüksek Lisans [ ] Doktora [ ] Doktora Sonrası (Araştırmacı) 5. Bilgisayar ve interneti hangi sıklıkta kullandığınızı değerlendiriniz. [ ] Yılda birkaç defa [ ] Ayda birkaç defa [ ] Haftada birkaç defa [ ] Her gün 6. Bilgisayar ve internet kullanımınız ile ilgili bilgi ve beceri düzeyinizi 1-Fikrim yok / 2Kullanmıyorum / 3-Yetersiz / 4-Kısmen yeterli / 5-Yeterli şeklinde değerlendiriniz. Lütfen her bir satırı tek tek değerlendiriniz. Web siteleri (Bilgi edinme amacıyla) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 Arama motorları (Google, Yahoo gibi) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 Kelime işlemcileri kullanma (MS Word gibi) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 Tablo oluşturma (MS Excel gibi) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 Veri tabanı oluşturma/düzenleme (MS Access gibi) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 Resim ve grafik tasarlama/değiştirme (Photoshop gibi) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 Sunum hazırlama (MS Powerpoint gibi) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 Diğer insanlarla iletişim kurma (E-Posta gibi) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 Web temelli öğrenme sistemleri (Blackboard, Moodle gibi) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 Web konferans sistemleri (Skype gibi) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 Web sayfası tasarımı (Dreamweaver gibi) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 Masaüstü yayıncılık (Scribus, Quark gibi) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 Kaynak gösterme programları (EndNote gibi) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 Açık ders malzemeleri [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 Etkileşimli (akıllı) tahta kullanma [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 Tartışma listeleri/forumlar [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 Dijital kaynaklar üretme [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 Dijital tarayıcı (scanner) kullanma [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 Dijital sesler oluşturma [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 Dijital dosya yükleme [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 Dijital dosya indirme [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 Diğer-1 (belirtiniz) ………………………………………. [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 7. Web 2.0 ortam, araç ve uygulamalarından (Vikipedia, Facebook, Youtube vb.) hangi sıklıkta yararlandığınızı değerlendiriniz. [ ] Kullanmam [ ] Çok seyrek [ ] Yılda birkaç defa [ ] Ayda birkaç defa [ ] Haftada birkaç defa [ ] Her gün 212 8. Aşağıda belirtilen Web 2.0 ortam, araç ve uygulamalarından yararlanma durumunuzu 1-Ne olduğunu bilmiyorum / 2-Faydasız bulduğum için hiç kullanmadım / 3-Hiç kullanmadım ama faydasız olduğunu düşünmüyorum / 4-Kullandım fakat faydasız buluyorum / 5-Kullanmak istiyorum fakat yardıma gereksinim duyuyorum / 6-Kullanıyorum ve faydalı buluyorum şeklinde belirtiniz. Lütfen her bir satırı tek tek değerlendiriniz. Bloglar (Blogger, WordPress gibi) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 Vikiler (Vikipedia gibi) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 Sosyal ağlar (Facebook, Myspace gibi) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 RSS/Web/Haber Beslemeleri [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 Podcastler [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 Sosyal işaretleme siteleri (Delicious gibi) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 Etiketleme uygulamaları (Tagging) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 Video paylaşım siteleri (Youtube gibi) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 Fotoğraf paylaşım siteleri (Flickr gibi) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 Sunum paylaşım siteleri (Slideshare gibi) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 Belge paylaşım siteleri (Google Docs gibi) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 Diğer (belirtiniz) ……………………………… [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 9. Kütüphaneden fiziksel mekân olarak yararlanma sıklığınızı değerlendiriniz. [ ] Kullanmam [ ] Çok seyrek [ ] Yılda birkaç defa [ ] Ayda birkaç defa [ ] Haftada birkaç defa [ ] Her gün 10. Kütüphane tarafından sunulan ve aşağıda isimleri belirtilen dijital bilgi kaynakları / erişim araçları ve hizmetlerinden yararlanma sıklığınızı 1-Kullanmam / 2-Çok seyrek / 3-Yılda birkaç defa / 4-Ayda birkaç defa / 5-Haftada birkaç defa / 6-Her gün şeklinde değerlendiriniz. Ayrıca bu konularda eğitim gereksinimi duyup duymadığınızı E-Evet / H-Hayır şeklinde belirtiniz. Lütfen her bir satırı tek tek değerlendiriniz. Çevrimiçi kütüphane kataloğu [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 [ ]E [ ]H Kütüphane Web sitesi [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 [ ]E [ ]H Kütüphanenin kullandığı Web 2.0 ortam, araç ve uygulamalar [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 [ ]E [ ]H Çevrimiçi danışma hizmetleri [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 [ ]E [ ]H Elektronik danışma kaynakları (ansiklopediler, sözlükler vb.) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 [ ]E [ ]H Elektronik kitaplar [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 [ ]E [ ]H Elektronik dergiler [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 [ ]E [ ]H Elektronik tezler [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 [ ]E [ ]H Sesli kitaplar (Audio books) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 [ ]E [ ]H Açık erişim sistemi [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 [ ]E [ ]H Çevrimiçi veri tabanları [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 [ ]E [ ]H Diğer (belirtiniz) ………………... [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]6 [ ]E [ ]H 213 12. Ankara Üniversitesi Kütüphaneleri tarafından bilgi kaynaklarına, erişim araçlarına ve hizmetlerine yönelik olarak hazırlanan herhangi bir eğitim etkinliğine katıldınız mı? [ ] Evet [ ] Hayır (Lütfen 15.soruya geçiniz) 13. Eğitime katıldıysanız hangi konuda / konularda (Örn. veri tabanı kullanımı, elektronik dergiler, referans yazımları eğitimi vb.) eğitim aldığınızı belirtiniz. …………………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………………………………….. 14. Ankara Üniversitesi Kütüphaneleri tarafından düzenlenen eğitim etkinliklerini genel olarak değerlendiriniz. [ ] Fikrim yok [ ] Yetersiz [ ] Kısmen Yeterli [ ] Yeterli 15. Araştırma yaparken aşağıda belirtilen hangi aşamalarda güçlükle karşılaşmaktasınız? 1-Bu konuda fikrim yok / 2-Zorlanıyorum / 3-Kararsızım 4-Kısmen zorlanıyorum / 5Zorlanmıyorum şeklinde değerlendiriniz. Ayrıca bu aşamalarda eğitim gereksinimi duyma durumunuzu E-Evet / H-Hayır şeklinde belirtiniz. Lütfen her bir satırı tek tek değerlendiriniz. Nereden ve nasıl başlayacağını bilme [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H Neye gereksinimi olduğunu (araştırma konusu) tanımlama [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H Araştırma konusunu sınırlandırma [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H Araştırmayla ilgili anahtar sözcükler belirleme [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H Erişim için Boole işleçlerini (AND, OR, NOT gibi) kullanabilme [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H Kütüphanenin abone olduğu veri tabanlarından (EBSCO, ScienceDirect, JSTOR vb.) bilgiye erişme [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H Web kaynaklarından (Vikipedia, Google vb.) bilgiye erişme [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H Web sitesi uzantılarının (.com, .gov., .edu vb.) ne anlama geldiğini anlama [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H Diğer kütüphanelerden yararlanma ve bu kütüphanelerden bilgi kaynağı temin etme yollarını bilme [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H Güncel bilgi kaynaklarına erişme [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H Arama motorlarını etkin biçimde kullanabilme (Gelişmiş arama, sınırlandırmalar vb.) Kütüphane kataloğunu kullanabilme ve bu katalogdaki bilgileri anlayabilme / çözümleyebilme 214 Araştırma konusuyla ilgili olmayan sonuçları ayıklama [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H Erişilen bilgi kaynaklarını güvenilirlik, geçerlilik, tarafsızlık, güncellik ölçütlerine göre değerlendirme [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H Erişilen bilgi kaynaklarını okuma [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H Araştırma sonuçlarını yazılı olarak sunabilme (makale, rapor, tez , vb.) [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H Araştırma sonuçlarını sözlü olarak sunabilme [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H Metin içi göndermeler / alıntılar yapabilme ve kaynak gösterebilme [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H Bilgi kaynaklarına erişim ve kullanımla ilgili kurumsal politikaları, prosedürleri ve yasaları bilme [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H Entelektüel mülkiyet hakları, telif hakları, kişisel gizlilik hakları konularını bilme [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H Bilgi hırsızlığı (plagiarism) ve etik kavramları bilme ve uygulayabilme [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H Diğer (belirtiniz) ……………………...… [ ]1 [ ]2 [ ]3 [ ]4 [ ]5 [ ]E [ ]H Farklı bilgi kaynaklarından erişilen bilgiyi tablolar, veri tabanları, çoklu ortam araçları vb. uygulamalardan yararlanarak sentezleme Bilgi kaynaklarıyla ilgili notlar alma, özetleme Görsel formatta sunulan bilgileri (tablolar, grafikler, vb.) yorumlayabilme Araştırmada kullanılan kaynakları belirtebilme (kaynakça/bibliyografya oluşturma) Farklı kaynaklara yönelik olarak farklı kaynakça yazım kurallarını (APA, MLA vb.) uygulayabilme Eklemek istediğiniz başka görüşleriniz varsa kâğıdın arka tarafına belirtebilirsiniz. Yanıtlarınız ve katkınız için teşekkür ederim. 215 Ek 2: Deney ve Kontrol Gruplarına Uygulanan Ön-Test Soruları Soru 1: “İstihdam Politikaları” konusunda size verilecek bir araştırma projesinde aşağıdaki aşamaları hangi sırada uygularsınız? a) Konuyla ilgili eriştiğim elektronik bir derginin en son sayısına göz atarım. b) “İstihdam” ve “Politika” anahtar sözcüklerini kullanarak veri tabanında arama yaparım. c) Konuyu nitelendirecek terim ve kavramları belirlerim. d) Araştırma sorularını formüle ederim. Doğru cevap: 1.c / 2.d / 3.b / 4.a Soru 2: “1980’lerde kadınların çeşitli alanlarda elde ettiği başarıların ekonomiye katkısı ile ilgili bir sunum hazırlayınız.” şeklinde verilen bir araştırma ödevinde bilgi gereksinimini en iyi tanımlayan anahtar sözcük grubu hangisi olabilir? a) b) c) d) e) ekonomi, kadınlar, başarılar kadınlar, başarılar, sunum kadınlar, başarılar, ekonomi, 1980 başarılar, ekonomi, 1980 1980, kadınlar, ekonomi Doğru cevap: c. kadınlar, başarılar, ekonomi, 1980 Soru 3: “Hemşirelikte kariyer olanakları” konusunda bilgiye gereksinim duyuyorsunuz. Bir bilgi erişim aracında (veri tabanı, arama moturu gibi) bilgi ararken kullanacağınız sözcüklerin farklı bileşimlerini de aramaya dâhil etmek için nasıl bir arama sorgusu oluşturursunuz? a) b) c) d) nurses or nursing opportunities career opportunities in nursing nurs* career* “nursing jobs or careers” Doğru cevap: c. nurs* career* 216 Soru 4: Aşağıda belirtilen ve çevrimiçi kütüphane kataloğundan eriştiğiniz yer numarasından hangi bilgileri edinirsiniz? İlgili numarayı / numaraları yuvarlak içine alarak işaretleyiniz. 616.8 N66 1971 Konu ………………………....................... 1 Yazar …………………………………….. 2 Eser adı ………………………................. 3 Kitabın raftaki yeri ………………………. 4 Kitabın hangi kütüphaneye ait olduğu ….... 5 Kitabın ne zaman temin edildiği ………… 6 Hangi sınıflama sisteminin kullanıldığı …... 7 Kitabın kaç sayfa olduğu ………………… 8 Kitabın yayın tarihi ………………………. 9 Doğru cevap: 1 / 2 / 4 / 7 / 9 Soru 5: Gereksinim duyduğunuz ve sizin için oldukça önemli bir kitap Ankara Üniversitesi Kütüphaneleri’nin dermesinde bulunmuyor. Bu kitabı elde edebilmek için en hızlı ve etkili yol hangisidir? a) Kütüphanenin ödünç verme birimine uğrarım. b) Kitabı yayınevinin Web sitesinden satın alırım. c) Toplu kataloglara (WorldCat, TO-KAT gibi) bakarak en yakın kütüphaneye giderim. d) Kütüphane Web sitesinde yer alan ILL Formu’nu doldurarak kütüphaneler arası ödünç verme hizmetinden yararlanırım. e) Kütüphaneye bu kitabı satın alması için siparişte bulunurum. Doğru cevap: c. Toplu kataloglara (WorldCat, TO-KAT gibi) bakarak en yakın kütüphaneye giderim. Soru 6: Hazırladığınız bir çalışmada ilk olarak “Andezit” kelimesini tanımlayacak bilgiye gereksinim duyuyorsunuz. Bu kelime ile ilgili kısa bilgi edinmek için en iyi seçenek sizce hangisidir? a) b) c) d) e) Çevrimiçi kütüphane kataloğuna göz atarım. Elektronik danışma kaynaklarından temel bilgileri öğrenirim. Ders sorumlusuna ilgili konuyu değiştirip değiştiremeyeceğini sorarım. Konuyla ilgili forumları, blogları veya tartışma listelerini incelerim. Konuyla ilgili bilgisi bulunan arkadaşlarıma danışırım. Doğru cevap: b. Elektronik danışma kaynaklarından temel bilgileri öğrenirim. 217 Biographical Dictionary a. Benjamin Franklin hakkında bilgi b. Orthoptera ile ilgili temel bilgiler c. Genel seçimlerin en son sonuçları d. Güncel genetik çalışmalar PubMed Database Bilgi Gereksinimleri Encyclopædia Britannica Bilgi Kaynakları Milliyet.com Soru 7: Aşağıdaki tablonun sol sütununda yer alan bilgi gereksinimlerinize yönelik olarak hangi dijital bilgi kaynağını tercih edeceğinizi ilgili numarayı/numaraları yuvarlak içine alarak belirtiniz. 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 Doğru cevap: a.4 / b.2 / c.1 / d.3 Soru 8: Aşağıdakilerden hangisi bilgiye dolaylı olarak eriştiren dijital bilgi kaynaklarından biri değildir? a) b) c) d) e) İndeksler Çevrimiçi kütüphane katalogları Bibliyografik veri tabanları Arama motorları Elektronik biyografiler Doğru cevap: e. Elektronik biyografiler 218 Soru 9: Aşağıda verilen tanımların hangi sosyal medya uygulamasına ait olduğunu belirtiniz. 1) 2) 3) 4) Blog Sosyal ağ Podcast Viki a) Internet üzerindeki dijital ses ve video dosyalarının dağıtımının bir formu b) Herhangi bir birey tarafından içeriklerin doğrudan oluşturulabildiği, düzenlenebildiği ve diğer kullanıcılar tarafından da erişilebilen ve gerektiğinde düzenlenebilen web siteleri c) Bireylerin kendi kişisel duygu ve düşüncelerini diğer Internet kullanıcılarının okuyabilmesi için teknik bilgi gerektirmeden ve genellikle tarih sırasıyla yayınladıkları web siteleri d) Bireylerin veya kurumların bilgilerinin paylaşıldığı, çeşitli grupların oluşturulduğu ve bireyler/kurumlar arasında bağlantıların geliştirildiği sosyal yapılar Doğru cevap: a.3 / b.4 / c.1 / d.2 Soru 10: Aşağıda verilen tanımların hangi sosyal medya uygulamasına ait olduğunu belirtiniz. 1) 2) 3) 4) Sosyal işaretleme sitesi Sunu paylaşım sitesi Dosya paylaşım sitesi Fotoğraf paylaşım sitesi a) b) c) d) Flickr Delicious Dropbox Slideshare Doğru cevap: a.4 / b.1 / c.3 / d.2 Soru 11: Dijital ortamlardaki dosyaları uzantılarıyla eşleştiriniz. 1) 2) 3) 4) .jpg .docx .xls .wav a) b) c) d) MS Word Ses Resim MS Excel Doğru cevap: a.2 / b.4 / c.1 / d.3 219 Soru 12: Araştırmanızda kullanmak üzere seçtiğiniz dijital bir kaynağın değerini belirlemede hangi ölçütler kullanılmalıdır? a) yazarın uzmanlığı, bilginin güvenirliği, bilginin güncelliği, bilginin nesnelliği, kapsam. b) yazarın ünü, arama motorlarında yüksek ilgililik, bilginin güncelliği, kısa bilgi. c) yazarın ünü, bilginin güncelliği, bilginin kolay bulunabilirliği, kapsamlı bilgi. d) bilginin kolaylıkla okunabilmesi, bilgininin Internet’te erişilebilirliği, bilginin görsel araçlarla (diyagramlar, resimler vb.) desteklenmesi, bilginin nesnelliği. Doğru cevap: a. yazarın uzmanlığı, bilginin güvenirliği, bilginin güncelliği, bilginin nesnelliği, kapsam. Soru 13: Büyükşehirlerde işlenen cinayetlerle ilgili bir araştırma yapıyorsunuz ve istatistiklere göre 2000 yılında %15’lik bir azalmanın olduğunu bir gazete haberinde okuyorsunuz. Bu noktadan sonra araştırmanız için yapacağınız en iyi adım nedir? İlgili numarayı/numaraları yuvarlak içine alarak işaretleyiniz. a) Geçen senenin gazeteleri ile karşılaştırarak bu haberin doğruluğunu araştırırım. b) Resmi kaynaklardaki istatistikleri kontrol ederim. c) Bu verilere güvenerek ve atıf göstererek verileri çalışmamda kullanırım. d) Diğer gazeteleri de gözden geçiririm. Doğru cevap: b. Resmi kaynaklardaki istatistikleri kontrol ederim. Soru 14: Dijital bir bilgi kaynağını değerlendirirken, bilgi kaynağının yayın tarihi: a) b) c) d) e) konusuna bağlı olarak önemlidir. asla 10 yıldan eski olmamalıdır. sadece tıp çalışmalarında kritik öneme sahiptir. bilgi kaynağı eğer güvenilir bir kaynaksa genellikle önemli değildir. önemli değildir. Doğru cevap: a. konusuna bağlı olarak önemlidir. Soru 15: Dünya akaryakıt devi Shell’in çevre uygulamaları hakkında bir araştırma yapıyorsunuz. Aşağıdaki kurumların / kuruluşların hangisinin Web sayfası nesnellik/tarafsız bilgi sunabilir? a) b) c) d) e) Greenpeace (www.greenpeace.org) Shell (www.shell.com) Free the Planet! (www.freetheplanet.org) Environmental Protection Agency (www.epa.gov) Economic Development Board (www.edb.org) Doğru cevap: d. Environmental Protection Agency (www.epa.gov) 220 Soru 16: Belirli konudaki bir çalışmanın yetkin (otorite) bir yazar tarafından yazılmış olduğunu tanımlamada, aşağıdakilerden hangisi yazarın konuyla ilgili yetkinliğine (otoriteye) sahip olduğuna yönelik en doğru bilgiyi verir? a) b) c) d) e) Genel bir ansiklopedi Yazarın web sitesi (çalıştığı kurum adresli) Biyografi indeksleri veya veri tabanları Cevap a. ve c. Hepsi Doğru cevap: e. Hepsi Soru 17: Bir makale yazmak için “kadına şiddet” konusunda araştırma yapıyorsunuz ve aşağıda verilen iki alıntıya eriştiniz. Bu iki alıntıya yönelik hangisi söylenebilir? Kadın/erkek eşitliğinin sağlanamadığı, kadının toplumsal yapıda pasif olmaya itildiği toplumlarda erkeklerin uygulamış oldukları her türlü şiddet, kültürel kurumlar, siyasi ve ekonomik düzen tarafından da desteklenmektedir. Çünkü devlet ve onun uygulamış olduğu politikalar, toplumsal yapının özelliklerini taşımakta yani eril ideolojiler tarafından belirlenmektedir. Gökkaya, V. B. (2011). Türkiye'de kadına yönelik ekonomik şiddet. Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 12 (2), 101-112. Aile içi şiddet nedeniyle kadın depresyon, suçluluk, özbenlik saygısında azalma gibi psikolojik etkileri; yaralanma, kırık, kesi, yanık, cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma ve hatta öldürülme gibi fizyolojik etkileri ve şiddeti olağanlaştırma ve içselleştirme eğilimi, kadın yoksulluğu, sosyal dışlanma gibi sosyolojik etkileri bir arada yaşamaktadır. Özateş, Ö. S. (2009). Bir sosyal hizmet müdahalesi olarak aile içi şiddet mağduru kadın sorununda feminist etik yaklaşım. Toplum ve Sosyal Hizmet, 20 (2), 99-107. a) b) c) d) e) İki alıntı birbiriyle çelişmektedir. Her iki alıntı da kadına şiddet konusunun farklı boyutlarını açıklamaktadır. Her ikisinin de farklı araştırmalara dayanan sonuçları bulunmaktadır. Alıntılar birbirini desteklemektedir. Alıntılar iki farklı konudan bahsetmektedir. Doğru cevap: b. Her iki alıntı da kadına şiddet konusunun farklı boyutlarını açıklamaktadır. 221 Soru 18: Aşağıda ifade edilen durumlarda belirtilen hangi sistemleri kullanırsınız? Eşleştiriniz. 1) 2) 3) 4) a) b) c) d) Akademik yayınların bilgi hırsızlığına karşı denetlenmesi Uzaktan Web tabanlı dersler verilmesi Bibliyografik künyelerin düzenlenmesi ve kaynak gösterilmesi Bilgisayarda kitap veya derginin yayına hazırlanması Scribus BibTeX Turnitin Moodle Doğru cevap: a.4 / b.3 / c.1 / d.2 Soru 19: Bir araştırmada kullanılan bilgi kaynaklarına yönelik olarak kaynak gösterme, dipnot verme ve kaynakça oluşturmanın temel gerekçesi/gerekçeleri ne olabilir? a) Araştırmayı okuyanların kaynak gösterilen bilgi kaynaklarını bulmak ve okumak istemeleri b) T.C. Temel Ceza Kanunu gereği kaynak göstermenin zorunlu olması c) Yararlanılan bilgi kaynaklarına gerektiği gibi kaynak gösterilmemesinin bilgi hırsızlığı olarak nitelendirilmeye sebep olması d) Cevap a. ve c. e) Hepsi Doğru cevap: e. Hepsi Soru 20: Araştırmanız için elektronik bir dergide bulduğunuz bazı bilgileri kullanmak istiyorsunuz. Hangi durum/durumlarda kullandığınız bilgi kaynağı için kaynak göstermeniz veya dipnot vermeniz gerekir? a) b) c) d) e) Kendi cümlelerinizle ana unsurları açıkladığınızda Bir makaleden bir cümle alıntısı yaptığınız zaman Bütün bir paragrafın tamamını kopyaladığınız zaman a. ve b. Hepsi Doğru cevap: e. Hepsi 222 Soru 21: Elektronik bir kitabın içinde yer alan bir bölümü kaynakçada gösterirken (MLA veya APA kaynak gösterme stillerine göre) hangi ögelerin bibliyografik künyede yer alması gerekir? a) yazar, başlık, kitap adı, yayın tarihi, editörler, sayfa aralıkları, yayın yeri, yayınevi. b) yazar, başlık, kitap adı, yayın tarihi, editörler, sayfa aralıkları, yayın yeri, yayınevi, erişim tarihi, URL. c) yazar, başlık, kitap adı, yayın tarihi, sayfa aralıkları, yayın yeri, yayınevi, erişim tarihi, URL. d) yazar, başlık, yayın tarihi, editörler, sayfa aralıkları, yayın yeri, erişim tarihi, URL. Doğru cevap: b. yazar, başlık, kitap adı, yayın tarihi, editörler, sayfa aralıkları, yayın yeri, yayınevi, erişim tarihi, URL. Soru 22: Aşağıda belirtilen bibliyografik künyeler ile dijital bilgi kaynağı türlerini eşleştiriniz. 1) 2) 3) 4) Elektronik kitap Elektronik dergi makalesi Elektronik kitap içinde bölüm Elektronik gazete makalesi a) Ramsey, J. K., & McGrew, W. C. (2005). Object play in great apes: studies in nature and captivity. A. D. Pellegrini & P. K. Smith (Eds.), The nature of play: Great apes and humans. New York, NY: Guilford Press. Retrieved from http://www.barnesandnoble.com/w/the-nature-of-play-anthony b) Packham, B. (2010, January 18). Bullies to show concern: schools to try Euro method that lets thugs off the hook. Herald-Sun. Retrieved from http://www.heraldsun.com c) Meeks, K. (2000). Driving while black: Highways, shopping malls, taxicabs, sidewalks: How to fight back if you are a victim of racial profiling. New York: Broadway. Retrieved from http://www.eblib.com d) Lawson, M. D. (1999). Assessment of a college freshman course in information resources. Library Review, April, 73-79. Retrieved from http://lj.libraryjournal.com Doğru cevap: a.3 / b.4 / c.1 / d.2 223 Soru 23: Aşağıdakilerden hangisi Ankara Üniversitesi Kütüphanelerinin dijital bilgi kaynaklarının kullanımı ile ilgili politikaları arasında yer almaz? a) Elektronik veri tabanlarından indirilecek makale sayısı günde 10’u geçemez. b) Bir elektronik veri tabanından çeşitli yazılımlar (FlashGet vb.) aracılığıyla çok sayıda makale indirilemez. c) Elektronik veri tabanlarından kopyalanan bilgiler ticari amaçla kullanılamaz. d) Elektronik veri tabanlarından kopyalanan bilgiler üniversite mensubu olmayan kişilerle paylaşılamaz. Doğru cevap: a. Elektronik veri tabanlarından indirilecek makale sayısı günde 10’u geçemez. Soru 24: Dijital bir bilgi kaynağının telif hakları ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? a) Yazarı yaşadığı müddetçe telif hakları devam eder. b) Bilgi kaynağında © gibi simge ile telif hakkı bildiriminin gösteriminden ibarettir. c) Metin, müzik, çizim, video vb. gibi herhangi bir biçimde özgün bir fikri ortaya koyar. d) Bilgi kaynaklarının sadece basımlarıyla ilgilidir. e) T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’ne kayıt (tescil) ettirilmesi ya da onaylattırılması zorunludur. Doğru cevap: c. Metin, müzik, çizim, video vb. gibi herhangi bir biçimde özgün bir fikri ortaya koyar. Soru 25: Araştırmanızda başka birilerinin fikirlerini kullanmak size göre etik bir davranış mıdır? a) b) c) d) e) Evet. Fakat sadece o kişilerden izin alınarak kullanılmalı. Evet. Fakat o kişilere haklarını veriyorsak. Evet. Fakat o kişilerin ifadeleri birebir kullanılmalıdır. Evet. Fakat o kişilerin ifadeleri birebir kullanılmamalıdır. Hayır. Bir araştırmada başka birilerinin fikirlerinin kullanılması etik değildir. Doğru cevap: b. Evet. Fakat o kişilere haklarını veriyorsak. 224 Ek 3: Deney ve Kontrol Gruplarına Uygulanan Son-Test Soruları Soru 1: “Türkiye’de çalışma ekonomisi” konusunda size verilecek bir araştırma projesinde aşağıdaki aşamaları hangi sırada uygularsınız? a) Bilgi gereksinimimi ifade edecek araştırma sorularını formüle ederek araştırmaya başlarım. b) Konuyla ilgili erişilen elektronik dergileri incelerim. c) Konuyla ilgili kullanılan terim ve kavramları belirlerim. d) “Çalışma ekonomisi” ve “Türkiye” anahtar sözcükleri ile elektronik veri tabanlarını ararım. Doğru cevap: 1.c / 2. a / 3.d / 4.b Soru 2: “2010 yılında elektrikle yürütülen çalışmalarda gerçekleşen iş kazalarının oranı ile ilgili bir sunum hazırlayınız.” şeklinde verilen bir araştırma ödevinde bilgi gereksinimini en iyi tanımlayan anahtar sözcük grubu hangisi olabilir? a) iş kazaları, işçiler, elektrik b) 2010, işçiler, iş kazaları c) iş kazaları, oranlar, 2010 d) elektrik, iş kazaları, oranlar e) elektrik, iş kazaları, 2010 Doğru cevap: e. elektrik, iş kazaları, 2010 Soru 3: Bir veri tabanı sorgu ekranına “Cats AND Tumors NOT Dogs” şeklinde yazmanız durumunda hangi konudaki bilgi kaynakları listelenir? a) Sadece kedilerde görülen tümörler konusunda kaynaklar b) Kedi ve köpeklerde görülen tümörler konusu ile ilgili kaynaklar c) Sadece tümörlerle ilgili kaynaklar d) Köpeklerde görülen tümörler konusu ile ilgili kaynaklar Doğru cevap: a. Sadece kedilerde görülen tümörler konusunda kaynaklar 225 Soru 4: Çevrimiçi kütüphane kataloğundan eriştiğiniz ve aşağıda verilen yer numarasından hangi bilgileri edinirsiniz? İlgili numarayı / numaraları yuvarlak içine alarak işaretleyiniz. 371.42 S72 1986 k.4 Kitabın kaç sayfa olduğu ………………… 1 Kopya sayısı ……..………………………. 2 Kitabın hangi kütüphaneye ait olduğu …..... 3 Kitabın raftaki yeri ………………………. 4 Kitabın ne zaman satın alındığı ..………… 5 Yazar ……………………...…………….. 6 Eser adı ……………………....................... 7 Konu ………………………...................... 8 Hangi sınıflama sisteminin kullanıldığı ....... 9 Doğru cevap: 2 / 4 / 6 / 8 / 9 Soru 5: Araştırmanız için oldukça önem taşıyan bir kitap Ankara Üniversitesi Kütüphaneleri’nin dermesinde bulunmuyor. Bu kitabı kütüphane olanaklarıyla elde edebilmek için en hızlı ve etkili yol hangisidir? a) Kütüphanenin ödünç verme birimine uğrarım. b) Kitabı yayınevinin Web sitesinden satın alırım. c) Toplu kataloglara (WorldCat, TO-KAT gibi) bakarak en yakın kütüphaneye giderim. d) Kütüphane Web sitesinde yer alan ILL Formu’nu doldurarak kütüphaneler arası ödünç verme hizmetinden yararlanırım. e) Kütüphaneye bu kitabı satın alması için siparişte bulunurum. Doğru cevap: d. Kütüphane Web sitesinde yer alan ILL Formu’nu doldurarak kütüphaneler arası ödünç verme hizmetinden yararlanırım. Soru 6: Hazırladığınız çalışmada ilk olarak “Enzimler” kavramını tanımlayacak bilgiye gereksinim duyuyorsunuz. Bu kelime ile ilgili kısa bilgi edinmek için en iyi seçenek sizce hangisidir? a) Elektronik danışma kaynaklarından temel bilgileri öğrenirim. b) Konunun uzmanlarına e-posta atarak danışırım. c) Yeni bir konu belirlerim. d) Konuyla ilgili forumları, blogları veya tartışma listeleri araştırırım. e) Çevrimiçi kütüphane kataloğundan konuyla ilgili kaynakları incelerim. Doğru cevap: a. Elektronik danışma kaynaklarından temel bilgileri öğrenirim. 226 Encyclopædia Britannica a. Stephen Hawking hakkında bilgi b. Scorpions ile ilgili temel bilgiler c. Spor etkinliklerinin sonuçları d. Patolojik çalışmalar Hürriyet.com Bilgi Gereksinimleri Biographical Dictionary Bilgi Kaynakları PubMed Database Soru 7: Aşağıdaki tablonun sol sütununda yer alan bilgi gereksinimlerinize yönelik olarak hangi dijital bilgi kaynağını tercih edeceğinizi ilgili numarayı/numaraları yuvarlak içine alarak belirtiniz. 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 Doğru cevap: a.2 / b.4 / c.3 / d.1 Soru 8: Aşağıdakilerden hangisi bilgiye doğrudan eriştiren dijital bilgi kaynaklarından biri değildir? a) Elektronik ansiklopediler b) Tam metin veri tabanları c) Web siteleri d) Bibliyografik veri tabanları e) Elektronik sözlükler Doğru cevap: d. Bibliyografik veri tabanları 227 Soru 9: Aşağıda verilen tanımların hangi sosyal medya uygulamasına ait olduğunu belirtiniz. 1) Sosyal ağ 2) Viki 3) Podcast 4) Blog a) Internet üzerindeki dijital ses ve video dosyalarının dağıtımının bir formu b) Herhangi bir birey tarafından içeriklerin doğrudan oluşturulabildiği, düzenlenebildiği ve diğer kullanıcılar tarafından da erişilebilen ve gerektiğinde düzenlenebilen web siteleri c) Bireylerin kendi kişisel duygu ve düşüncelerini diğer Internet kullanıcılarının okuya-bilmesi için teknik bilgi gerektirmeden ve genellikle tarih sırasıyla yayınladıkları web siteleri d) Bireylerin veya kurumların bilgilerinin paylaşıldığı, çeşitli grupların oluşturulduğu ve bireyler/kurumlar arasında bağlantıların geliştirildiği sosyal yapılar Doğru cevap: a.3 / b.2 / c.4 / d.1 Soru 10: Aşağıda verilen tanımların hangi sosyal medya uygulamasına ait olduğunu belirtiniz. 1) 2) 3) 4) Sunu paylaşım sitesi Dosya paylaşım sitesi Fotoğraf paylaşım sitesi Sosyal işaretleme sitesi a) b) c) d) Picasa Delicious Slideshare Google Drive Doğru cevap: a.3 / b.4 / c.1 / d.2 Soru 11: Dijital ortamlardaki dosyaları uzantılarıyla eşleştiriniz. 1) 2) 3) 4) .xls .doc .wav .gif a) b) c) d) MS Word Ses Resim MS Excel Doğru cevap: a.2 / b.3 / c.4 / d.1 228 Soru 12: Araştırmanızda kullanmak üzere seçtiğiniz dijital bir kaynağın değerini belirlemede hangi ölçütler kullanılmalıdır? a) bilginin kolaylıkla okunabilmesi, bilginin Internet’te erişilebilirliği, bilginin görsel araçlarla (diyagramlar, resimler vb.) desteklenmesi. b) yazarın ünü, bilginin güncelliği, bilginin kolay bulunabilirliği, kapsamlı bilgi. c) yazarın ünü, arama motorlarında yüksek ilgililik, bilginin güncelliği, kısa bilgi, bilginin nesnelliği. d) yazarın uzmanlığı, bilginin güvenirliği, bilginin güncelliği, bilginin nesnelliği, kapsam. Doğru cevap: d. yazarın uzmanlığı, bilginin güvenirliği, bilginin güncelliği, bilginin nesnelliği, kapsam. Soru 13: Türkiye’de hayvancılık konusunda bir araştırma yapıyorsunuz ve bir gazetede 2010 yılında Türkiye’de hayvan nüfusunda %35’lik bir azalma yaşandığı bilgisine erişiyorsunuz. Araştırmanız kapsamında bu noktadan sonra yapacağınız en iyi adım hangisidir? İlgili numarayı/numaraları yuvarlak içine alarak işaretleyiniz. a) Resmi kaynaklardaki istatistikleri araştırırım. b) Diğer gazeteleri de gözden geçiririm. c) Bu verileri atıf göstererek çalışmamda kullanırım. d) Geçen senenin gazetelerine erişirim, karşılaştırma yaparak bu haberin doğruluğunu araştırırım. Doğru cevap: a. Resmi kaynaklardaki istatistikleri araştırırım. Soru 14: Dijital bir bilgi kaynağını değerlendirirken, bilgi kaynağının yayın tarihi: a) önemli değildir. b) sadece tıp ve sağlık bilimleri çalışmalarında kritik öneme sahiptir. c) konusuna bağlı olarak önemlidir. d) bilgi kaynağı güvenilir bir kaynaksa önemli değildir. e) 10 yıldan eski olmamalıdır. Doğru cevap: c. konusuna bağlı olarak önemlidir. Soru 15: “Kültürel mirasın korunması” konusu ile ilgili bir araştırma yapıyorsunuz. Aşağıdaki Web sayfalarından hangisinde nesnel bilgiye erişmek mümkündür? a) http://www.kulturvarliklari.gov.tr b) http://www.millifolklor.com c) http://www.kulturmirasi.net d) http://www.kulturvarliklari.org e) www.cekulvakfi.org.tr Doğru cevap: a. http://www.kulturvarliklari.gov.tr 229 Soru 16: Bir çalışmanın yetkin (otorite) bir yazar tarafından yazılmış olduğunu tanımlarken, aşağıdakilerden hangisi yazarın çalışma konusuyla ilgili yetkinliğe (otoriteye) sahip olduğunu gösterir? a) b) c) d) e) Yazarın üniversite adresli web sayfası Ansiklopedi maddesi Bilimsel veri tabanları Cevap b. ve c. Hepsi Doğru cevap: e. Hepsi Soru 17: Bir makale yazmak için “taşımacılık” konusunda araştırma yapıyorsunuz ve aşağıda verilen iki alıntıya eriştiniz. Bu iki alıntıya yönelik hangisi söylenebilir? Taşımacılık sektörü, mal akışlarının düzenlemesi, bu sürecin sürekliliğinin sağlaması ve istihdam yaratıcı bir sektör olması nedeniyle ekonomik büyümeye katkısı açısından en önemli sektörlerden birisidir. Ekonomik yapı içinde ulaştırma olanaklarının iyileşmesi, makroekonomik açıdan istihdam yapısını, yatırımları ve üretim düzeyini; mikroekonomik açıdan ise, satış ve dağıtım aşamasında işletmelerin faaliyetlerini olumlu yönde etkilemektedir. Çekerol, S. G. ve Nalçakan, M. (2011). Lojistik sektörü içerisinde Türkiye demiryolu yurtiçi yük taşıma talebinin ridge regresyonla analizi. Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 31(2), 321-343. Türkiye’de yolcu ve yük taşımacılığında karayollarının payı diğer ulaştırma türleri ile karşılaştırıldığında karayollarının ulaştırma sektörü içinde önemli bir paya sahip olduğu görülür. Karayolu taşımacılığı yolcu taşımacılığında %96, yük taşımacılığında ise %92 oranında ağırlığa sahiptir. Ergülen, A. ve Kazan, H. (2007). Taşımacılık sektörünün işleyiş süreci, bulanık dağıtım probleminin tamsayılı doğrusal programlama model denemesi. Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 3(6), 109-125. a) Alıntılardaki ifadeler birbiriyle çelişmektedir. b) Her ikisi de karayolu taşımacılığının farklı araştırmalara dayanan sonuçlarını ortaya koymaktadır. c) Alıntılar birbirini desteklemektedir. d) Alıntılar iki farklı konudan bahsetmektedir. e) Her iki alıntıdaki ifadeler yanlıştır. Doğru cevap: d. Alıntılar iki farklı konudan bahsetmektedir. 230 Soru 18: Aşağıda ifade edilen durumlarda belirtilen hangi sistemleri kullanırsınız? Eşleştiriniz. 1) Bilgisayarda kitap veya derginin yayına hazırlanması 2) Bibliyografik künyelerin düzenlenmesi ve kaynak gösterilmesi 3) Uzaktan eğitim amacıyla Web üzerinden dersler verilmesi 4) Akademik yayınların bilgi hırsızlığına karşı denetlenmesi a) b) c) d) Quark EndNote iThenticate BigBlueButton Doğru cevap: a.1 / b.2 / c.4 / d.3 Soru 19: Araştırmalarda kullanılan bilgi kaynaklarına yönelik olarak kaynak gösterme, dipnot verme ve kaynakça oluşturmanın temel gerekçesi/gerekçeleri ne olabilir? a) Bir bilimsel çalışmada kaynak göstermemenin kanunen suç sayılması b) Akademik saygınlığı koruma gereksinimi c) Araştırmadaki bilgilerden faydalanan bireylerin kaynak gösterilen bilgi kaynaklarına erişmek istemeleri d) Cevap a. ve c. e) Hepsi Doğru cevap: e. Hepsi Soru 20: Araştırmanız için elektronik bir dergide bulduğunuz bazı bilgileri kullanmak istiyorsunuz. Hangi durum/durumlarda kullandığınız bilgi kaynağı için kaynak göstermeniz veya dipnot vermeniz gerekir? a) Metindeki paragraflardan birinin tamamını kopyaladığınızda b) Makale metnindeki bir cümlenin tamamını araştırmanızda kullandığınızda c) Çalışmanın önemli kısımlarını kendi ifadelerinizle belirttiğinizde d) b. ve c. e) Hepsi Doğru cevap: e. Hepsi 231 Soru 21: Elektronik bir kitabın içinde yer alan bir bölümü kaynakçada gösterirken (MLA veya APA kaynak gösterme stillerine göre) hangi ögelerin bibliyografik künyede yer alması gerekir? a) yazar, makale adı, dergi adı, yayın tarihi, sayfa aralıkları, veri tabanının adı. b) yazar, makale adı, dergi adı, derginin yayıncısının adı, yayın tarihi, sayfa aralıkları, veri tabanının adı, URL. c) yazar, makale adı, dergi adı, yayın tarihi, sayfa aralıkları, veri tabanının adı, URL. d) yazar, makale adı, dergi adı, yayın tarihi, sayfa aralıkları, erişim tarihi, URL. Doğru cevap: d. yazar, makale adı, dergi adı, yayın tarihi, sayfa aralıkları, erişim tarihi, URL. Soru 22: Aşağıda belirtilen bibliyografik künyeler ile dijital bilgi kaynağı türlerini eşleştiriniz. 1) Elektronik gazete makalesi 2) Elektronik kitap içinde bölüm 3) Elektronik kitap 4) Elektronik dergi makalesi a) Branch, S., Ramsay, S., & Barker, M. (2008). The bullied boss: a conceptual exploration of upwards bullying. In A. Glendon, B. M. Thompson, & B. Myors (Eds.), Advances in organisational psychology (pp. 93-112). Retrieved from http://www.info.com/human.htm b) Gadher, D. (2007, September 2). Leap in gambling addiction forecast. The Sunday Times. Retrieved from http://www.timesonline.co.uk c) Bennett, P. (2006). Abnormal and clinical psychology: An introductory textbook (2nd ed.). Retrieved from http://www.eblib.com d) Novotney, A. (2010). Integrated care is nothing new for these psychologists. Monitor on Psychology, 41(1). Retrieved from www.apa.org/monitor Doğru cevap: a.2 / b.1 / c.3 / d.4 232 Soru 23: Aşağıdakilerden hangisi Ankara Üniversitesi Kütüphanelerinin dijital bilgi kaynaklarının kullanımı ile ilgili politikaları arasında yer alır? a) Elektronik veri tabanlarından indirilen makaleler diğer kurumlarda çalışan bireylerle paylaşılabilir. b) Elektronik veri tabanlarından elde edilen bilgiler ticari amaçlarla kullanılamaz. c) Bir elektronik veri tabanından çeşitli yazılımlar (FlashGet vb.) aracılığıyla en fazla 25 makale indirilebilir. d) Elektronik veri tabanlarından indirilecek makale sayısı günde 15’i geçemez. Doğru cevap: b. Elektronik veri tabanlarından elde edilen bilgiler ticari amaçlarla kullanılamaz. Soru 24: Dijital bir bilgi kaynağının telif hakları ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğru değildir? a) Koruma süresi, eser sahibi yaşadığı sürece ve ölümünden itibaren 70 yıldır. b) Koruma süresinin ardından izin alınmadan serbestçe kullanılabilir. c) T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’ne kayıt (tescil) ettirilmesi ya da onaylattırılması zorunludur. d) Yetersiz, yanlış veya aldatıcı şekilde kaynak gösterme kanunen suç olarak tanımlanmıştır. e) Koruma şartları ülkelerin mevzuatlarına göre şekillenir. Doğru cevap: c. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’ne kayıt (tescil) ettirilmesi ya da onaylattırılması zorunludur. Soru 25: Aşağıda araştırma etiği ile ilgili ifade edilen cümlelerden hangisi doğru değildir? a) Araştırmada yanlılığı önlemek için tüm karşıt düşünceler verilmelidir. b) Araştırmada elde edilen veriler en az üç ay saklanmalıdır. c) Araştırmada tüm bilgiler analiz edilmelidir. d) Bir araştırmada yazarlık hakkı araştırma aşamalarının tümünde katkı sağlamakla mümkündür. e) Desteklenerek yürütülen araştırmalarda destek veren kurum ve kuruluşların desteği vurgulanmalıdır. Doğru cevap: b. Araştırmada elde edilen veriler en az üç ay saklanmalıdır. 233 Ek 4: Bilgi Okuryazarlığı Eğitim Programı Bilgi Formu Eğitim etkinliğinin adı: Bilgi Okuryazarlığı Etkinliğin tarihi: 25-26 Eylül 2012 Etkinliğin süresi: 14 saat Program yöneticisi: Arş. Gör. Nevzat ÖZEL Programın Kazanımları Bilgi okuryazarlığı eğitim programının genel amacı, Ankara Üniversitesi araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı becerilerini geliştirmektir. Bu kapsamda, araştırma görevlilerinin, bilgiyi arama, erişme, değerlendirme, kullanma ve iletme/sunma becerilerini geliştirerek bilgi toplumunun gerektirdiği yeterliliklere sahip olmalarına katkı sağlamak hedeflenmektedir. Bu programı tamamlayan her katılımcı; 1. Bilgi gereksinimini fark eder ve belirler. 2. Gereksinim duyduğu bilgiyi tanımlar. 3. Gerçekleştireceği araştırma konusunu sınırlandırır. 4. Başarılı araştırma stratejileri geliştirir. 5. Dijital ortamda sunulan bilgi erişim araçlarını bilir ve kullanır. 234 6. Dijital bilgi kaynaklarını belirler ve bu kaynaklara erişir. 7. Dijital bilgi kaynaklarının formatlarını açıklar ve kullanır. 8. Dijital bilgi hizmetleri hakkında detaylı bilgiye sahiptir. 9. Web 2.0 ortam, araç ve uygulamalarının ortaya koyduğu yeni nesil dijital bilgi hizmetlerini bilir ve kullanır. 10. Dijital ortamda sunulan bilgi kaynaklarını değerlendirir. 11. Yeni bilgiyi eski bilgisi ile bütünleştirir ve yeniden düzenler. 12. Bilgiyi yeniden düzenlerken analiz yapma, yorumlama, sentezleme ve değerlendirme becerilerini kullanır. 13. Dijital ortamdaki bilgiye erişilmesi ve bu bilginin kullanılmasına yönelik olarak etik ve yasal kuralları bilir. 14. Bilginin nasıl iletileceğini ve sunulacağını bilir. 15. İletişim kurma, işbirliği yapma, zamanı etkin kullanma, eleştirel düşünme, değişime uyum sağlama ve karar verme konularının önemini kavrar. Programın Hedef Kitlesi: Ankara Üniversitesi Araştırma Görevlileri 235 Programın İçeriği (Konular) Bilgi okuryazarlığı eğitim programında aşağıda sıralanan konularda gerekli bilgi ve beceriler kazandırılacaktır. 1) Bilgi Gereksinimlerini Tanımlama, Araştırma Planı Oluşturma ve Konu Belirleme a) Bilgi gereksinimlerini tanımlama, b) Araştırmaya odaklanma, c) Araştırma planı ve zaman çizelgesi geliştirme, d) Etkili bir araştırma yapmak için temel aşamaları bilme, e) Yönetilebilir araştırma konusu saptama, f) Anahtar sözcükler belirleme, g) Araştırma sorusu oluşturma. 2) Bilgi Arama Stratejileri ve Bilgi Erişim a) Etkili bir bilgi arama süreci için gerekli stratejiler (kök ve gövde aramaları, yıldız/tırnak işareti, Boole işleçleri, detaylı aramalar), b) Bilginin düzenlenmesine yönelik sistemler ve araçlar (sınıflama sistemleri, konu başlıkları, yer numarası), c) Bilgi erişim araçları (çevrimiçi kütüphane katalogları, toplu kataloglar, arama motorları, çevrimiçi veri tabanları). 236 3) Dijital Bilgi Kaynakları ve Hizmetleri a) Dijital bilgi kaynaklarının ve hizmetlerinin genel özellikleri, b) Elektronik veri tabanları, c) Elektronik kitaplar, d) Elektronik dergiler, e) Elektronik tezler, f) Elektronik danışma kaynakları, g) Sesli kitaplar, h) Açık erişim kaynaklar, i) Açık ders malzemeleri, j) Web kaynakları, k) Danışma ve eğitim hizmetleri, l) Sağlama hizmetleri, m) Ödünç verme hizmetleri, n) Kütüphaneler arası ödünç verme hizmetleri, o) Güncel duyuru hizmetleri, p) Mobil kütüphane hizmetleri. 237 4) Yeni Nesil Bilgi Hizmetleri ve Web 2.0 Ortam, Araç ve Uygulamaları a) Web 1.0, Web 2.0, Web 3.0 ile sosyal medya kavramları ve özellikleri, b) Sosyal ağlar, c) Vikiler, d) Ağ günlükleri (bloglar), e) Resim/video/sunu paylaşım siteleri, işaretleme siteleri, f) Etiketleme uygulamaları, g) Bulut bilişim teknolojisine dayanan araçlar/uygulamalar, h) Podcast/videocasts, i) RSS/haber beslemeleri, j) Forum listeleri, k) Melez uygulamalar, l) Mobil uygulamalar. 5) Bilgi Kaynaklarının Değerlendirilmesi a) Bilginin kapsam, güvenirlik, doğruluk, geçerlilik, tarafsızlık ve güncellik ölçütlerine göre değerlendirilmesi, b) Sorgulama, karar verme, problem çözme, analitik düşünme, eleştirel düşünme, sentez yapma ve yaratıcı düşünme becerileri. 238 6) Bilginin Kullanılması a) Telif hakkı, b) Kurumsal politikalar, c) Etik ilkeler, d) Bilimsel yanıltma ve intihal (bilgi hırsızlığı), e) Hukuksal yaptırımlar, f) Gönderme yapma ve kaynak gösterme kuralları ile bu konulara yönelik yardımcı yazılımlar. 7) Bilginin İletilmesi ve Sunulması a) Bilginin yeniden üretilmesine ve paylaşılarak başka bireylere iletilmesine yönelik olarak önemli olanaklar sunan dosya paylaşım sistemleri, b) Web temelli öğrenme sistemleri, c) Web konferans sistemleri, d) Web sayfası tasarım araçları, e) Masaüstü yayıncılık sistemleri, f) Açık ders malzemeleri siteleri. 239 Program Uygulama Çizelgesi TARİH SÜRE KONULAR (SAAT) ÖĞRETİM ÖĞRETİCİ YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 09:00-10:30 10:45-12:15 25/09/2012 13:00-16:00 09:00-10:30 Bilgi Gereksinimlerini Tanımlama, Araştırma Planı Oluşturma ve Konu Belirleme Bilgi Arama Stratejileri ve Bilgi Erişim Anlatım Tartışma Dijital Bilgi Kaynakları ve Hizmetleri Soru-cevap Arş. Gör. Gösterip yapma Nevzat Özel Yeni Nesil Bilgi Hizmetleri ve Web 2.0 Ortam, Araç ve Uygulamaları Problem çözme 10:45-12:15 Bilgi Kaynaklarının Değerlendirilmesi Beyin Fırtınası 13:00-14:30 Bilginin Kullanılması 14:45-16:00 Bilginin İletilmesi ve Sunulması 26/09/2012 240 Öğretim Yöntem ve Teknikleri Sınıfta yüz yüze gerçekleştirilecek olan eğitimler, görsel sunumlarla desteklenerek ve anlatım, tartışma, soru-cevap, gösterip yapma, problem çözme ve beyin fırtınası gibi yöntem ve teknikler kullanılarak gerçekleştirilecektir. Ölçme ve Değerlendirme Programın amacına ulaşıp ulaşmadığını belirlemek amacıyla her dersin son 10 dakikası eğitim programına yönelik geri bildirimler almak için kullanılacaktır. Eğitim sonunda katılımcılara ayrıca test uygulanacaktır. 241 Ek 5: Ankara Üniversitesi Etik Kurul Karar Örneği 242 Ek 6: Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Eğitim Programı Uygulama İzni 243 ÖZ Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan sürekli gelişim, bilgi edinme ve öğrenme ortamlarını doğrudan etkilemekte ve bu ortamların yapısını yeniden şekillendirmektedir. Bu ortamlarda kullanılan araçlar, uygulamalar ve hizmetler de değişmekte ve dijital biçimlerde sunulmaktadır. Bu gelişmeler, bireylerin bilgiye kolayca erişmesini sağlarken, diğer taraftan da karmaşık bir yapıyı beraberinde getirmiştir. Bu yapı, bireylerin “bilgi okuryazarlığı becerileri” olarak nitelendirilen bilgi arama, erişme, değerlendirme, kullanma ve sunma/iletme gibi konularda çeşitli becerilere sahip olmalarını zorunlu kılmıştır. Bireylerin belirtilen bu niteliklere sahip olabilmesi, kütüphaneler tarafından hazırlanacak kapsamlı, sistemli, planlı ve sürekli bilgi okuryazarlığı eğitim programlarına bağlıdır. Bu araştırma, Ankara Üniversitesi araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerine yönelik olarak algılarını kendi ifadelerine dayanarak belirlemek ve eğitim beklentilerini saptamak, bu doğrultuda geliştirilen bir bilgi okuryazarlığı eğitim programının araştırma görevlilerinin beceri düzeyleri üzerindeki etkisini ölçmek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın hipotezleri, “Ankara Üniversitesi araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı beceri düzeyleri düşüktür.”, “Gereksinimlere dayalı olarak hazırlanan bir bilgi okuryazarlığı eğitim programı, araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerini olumlu yönde etkilemektedir.”, “Ankara Üniversitesi Kütüphaneleri’nin hazırladığı eğitim etkinlikleri, araştırma görevlilerinin eğitim beklentilerini karşılamamaktadır.” şeklinde ifade edilmiştir: 244 Araştırmanın evrenini, Ankara Üniversitesi’ne bağlı 14 fakültede görev yapan 1028 araştırma görevlisi oluşturmaktadır. Araştırmada betimleme yöntemi ve deneysel yöntem kullanılmıştır. Araştırma dört aşamada gerçekleştirilmiştir. Birinci aşamada, gerekli kuramsal temelin oluşturulması için ulusal ve uluslararası kapsamlı bir literatür taraması yapılmıştır. İkinci aşamamada, Ankara Üniversitesi araştırma görevlilerinin bilgi okuryazarlığı beceri düzeylerine yönelik olarak algılarını kendi ifadelerine dayanarak belirlemek ve eğitim beklentilerini saptamak amacıyla 1028 araştırma görevlisinin ankete katılımı ön görülmüştür. Buna rağmen araştırma, anketi yanıtlayan ve araştırmaya katılmak isteyen 556 araştırma görevlisi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın üçüncü aşamasında ise, anketten elde edilen veriler doğrultusunda bir bilgi okuryazarlığı eğitim programı geliştirilmiştir. Araştırmanın dördüncü aşamasında ise geliştirilen eğitim programının etkisi araştırmanın birinci aşamasına katılan araştırma görevlilerinin arasından “tabakalı rastgele örnekleme” yöntemi ile seçilen 68 araştırma görevlisi (34 araştırma görevlisinden oluşacak iki grup halinde) üzerinde deneysel yöntem modellerinden “ön-test / son-test kontrol gruplu model” kullanılarak sınanmıştır. Araştırma sonucunda, araştırma hipotezi doğrulanmıştır. 245 ABSTRACT The constant development in information and communication technologies has had a direct impact on the environment of knowledge acquisition and learning besides reshaping the structure of this environment. As a result, the resources, tools, applications and services used in this environment have changed and been presented digitally. While these developments provide easy access to information by individuals, they bring a complex structure which makes people be equipped with “information literacy skills” including searching, accessing, evaluating, using and presenting/conveying information by using digital technologies. Comprehensive, systematic, planned and permanent information literacy programs prepared by librarians enables people to have these skills. This study aims to determine perceptions of the research assistants at Ankara University about their levels of information literacy skills based on their own statements, identify their educational expectations and evaluate the effects of an information literacy program developed accordingly on their skills. The hypotheses of the study are defined as “information literacy skills level of the research assistants at Ankara University is low.”, “information literacy skills levels of the the research assitants are positively effected by the information literacy program based on their needs.” and “educational activities prepared by Ankara University Libraries do not meet educational requirements of the research assistants.”. The universe of the study is 1028 research assistants working in 14 faculties at Ankara University. The descriptive and experimental method is used in this study. 246 The research is carried out in four stages. In the first stage of the study, a national and international extensive literature review has been made in order to provide a necessary conceptual basis. In the second stage of the study, it has been anticipated that 1028 research assistants will participate in the survey created with the aim of determining perceptions of the research assistants at Ankara University about their levels of information literacy skills based on their own statements and education expectations. However, the research has been done with 556 participants who intended to participate and responded to the survey. In the third stage of the study, an information literacy program has been developed according to the results obtained from the survey. In the final stage of the study, the impacts of information literacy program on research assistants who participated in the first stage of the study have been analyzed. In this respect, 68 research assistants (divided into two subgroups which consist of 34 research assistants) have been chosen via stratified random sampling technique and impacts of information literacy program on research assistants have been examined by using pre-test/post-test control group model that is one of the experimental methodology models. The hypotheses were confirmed at the end of the study.