26 viral hepatit - Viral Hepatitle Savaşım Derneği
Transkript
26 viral hepatit - Viral Hepatitle Savaşım Derneği
HEPATİT B AŞILAMASI, DÜNYADAKİ VE ÜLKEMİZDEKİ DURUM Doç. Dr. Selma Tosun İçerik Hepatit B virüs enfeksiyonu hakkında genel bilgi Başlıca bulaşma yolları HBV aşılaması önerilen kişiler TC Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Genelgelerine göre HBV için risk grubu olarak bildirilen gruplar Hepatit B aşısı ile ilgili bazı kavramlar (Serokonversiyon oranı, Seroproteksiyon oranı, Geometrik ortalama titre) Hepatit B aşıları Hepatit B aşılarının üretim teknolojisi Hepatit B aşılarının etkinliği Kombine aşılar Hepatit B aşı şeması Temas öncesi HBV aşılaması Aşı aralıkları HBV aşısı yapılma yeri ve uygulama şekli HBV aşısına yanıtın değerlendirilmesi Tekrar aşılamaya yanıt İmmun hafıza Aşı yanıtsızlığı ve yapılması gerekenler Universal aşının etkinliği Ülkemizdeki universal (ulusal) HBV aşılamasının tarihçesi Ülkemizde ulusal HBV aşılaması ile ilgili genelgelerin tarihleri ve aşı şeması önerileri Ülkemizde bulunan ruhsatlı Hepatit B aşıları ve kullanım dozları Ülkemizdeki ulusal HBV aşılama uygulamaları ve aşı etkinliği Ulusal aşılamada HBV aşısı maliyeti HBV aşılamasının ülkemizdeki değişik gruplar üzerine etkileri Ülkemizde ulusal HBV aşılaması uygulaması ile ilgili olarak yaşanan sorunlar Ülkemizdeki risk grubu HBV aşılamaları yeterli midir? Aşının saklanması HBV aşısı yapılmadan önce test yapılmalımıdır? CDC tarafından HBV aşılaması öncesi tetkik yapılması önerilen kişiler Viral Hepatit Tanı & Tedavi rehberine göre HBV açısından test edilmesi önerilen kişiler Çoklu doz aşı içeren aşı flakonu kullanımı Aşı sonrası test Kimlere aşı sonrası test yapılmalıdır? Farklı aşı dozlarına ve farklı aşı şemalarına gereksinim HBV ile temas sonrası yapılması gerekenler Temas sonrası proflaksi Şüpheli temasta yapılması gerekenler Hepatit B hiperimmune globulin (HBIG) HBsAg pozitif annenin bebeğine doğumda yapılması gereken immün proflaksi Hızlı aşılama ile ilgili çalışmalar Aşı güvenilirliği, Aşı reaksiyonları, Yan etkiler Thiomersol Kontrendikasyonlar HBV aşısı rapeli gerekir mi? Kimlere HBV aşısı uygulanmamalıdır? Aşılamaya bir firmanın aşısı ile başlanıp başka firmanın aşısıyla devam edilebilirmi? Aşılamaya başladıktan sonra aksama olursa aşı şemasına yeni baştan başlamak gerekir mi? HBV aşısı diğer aşılarla aynı zamanda uygulanabilirmi? HBV aşısının koruyuculuğu ne kadar sürer? Annesi HBsAg negatif olsa bile bir yenidoğan bebeğin hastaneden taburcu olmadan önce HBV için aşılanmasının nedeni nedir? HBV aşısı gebelikte veya emzirirken yapılabilir mi? Hemodiyaliz hastaları veya HIV pozitif hastalar gibi immün sistemi baskılanmış hastalara HBV aşısı yapılabilirmi? Aşı öncesi HBV göstergelerine bakılması gereklimidir? HBV ile enfekte kişilere aşı yapılmasının yararı ya da zararı varmıdır? HBsAg pozitif annenin doğumunu vaginal yolla veya sezaryenle yapması HBV geçişine etkilimidir? Annede maternal antiHBs varlığı, bebeğin aşı yanıtını etkiler mi? HBV ile karşılaştıktan sonra HBV aşısı yapılabilirmi? HBV aşılamasında yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri 309 Hepatit B virüs enfeksiyonu hakkında genel bilgi Hepatit B virüs (HBV) enfeksiyonu global bir sağlık sorunu olup güvenilir aşıların 1982 yılından beri kullanımda olmasına rağmen halen tüm dünya için önemli sağlık sorunlarından biri olmaya devam etmektedir. Dünya çapında 2 milyar kişinin HBV ile enfekte olduğu, yaklaşık 400 milyon kişinin kronik HBV’li olduğu tahmin edilmekte; her yıl 500 bin ile 1.2 milyon kişi HBV’ye bağlı kronik hepatit, siroz ve hepatosellüler karsinoma nedeniyle ölmektedir. Dünyadaki ölüm nedenleri arasında 10. sırada yer alan HBV enfeksiyonu, gelişmiş batı ülkelerinde relatif olarak erişkin yaş grubunun hastalığı olmakla birlikte Asya ülkeleri, geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde öncelikle bebekleri, çocukları ve genç erişkin nüfusu etkilemektedir. Yaşamını HBV enfeksiyonuna ve/veya komplikasyonlarına bağlı olarak kaybeden bu kişilerin %21’i perinatal dönemde, %48’i ise 5 yaş altı yani erken çocukluk döneminde enfekte olmaktadır (1-4). HBV enfeksiyonu prevalansı dünyanın değişik kesimlerinde farklılık göstermekte, HBsAg pozitifliği %0.1 ile %20, antiHBs pozitifliği ise %20 ile %70 arasında değişmektedir (1-4). Ülkemizde de belirgin bölgesel farklılıklar görülmekte ve erişkinlerde HBsAg pozitifliği %1.7-21, HBV ile karşılaşma oranı %63.9’a varan oranlarda, çocuklarda HBsAg pozitifliği ise %2-12.1 arasında değişen oranlarda bildirilmektedir (5-7). sında olduğu halde doğumda yeterli ve uygun immünizasyon yapılmayan taşıyıcı gebelerin bebeklerinde kronikleşme oranı oldukça yüksek olduğundan yenidoğan bebeklerin ve küçük çocukların HBV bulaşından korunması tüm dünyada öncelik verilen korunma yöntemi olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle 1984 yılından beri Advisory Committee on Immunization Practices (ACIP), Center for Disease Control (CDC) ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından tüm gebelerin HBsAg yönünden taranması ve taşıyıcı gebelerin bebeklerine doğumda aşı + Hepatit B hiper immunglobulin (HBIG) yapılması önerilmektedir (1,9-11). Annede HBeAg pozitifse bebeğe bulaşmanın yüksek oranda olduğu bilinmektedir. Bununla birlikte annede HBeAg negatif olsa bile bebeğin enfekte olabildiği ve ciddi hatta fulminan hepatit tablosu gelişebildiği bildirilmiştir (10,12). Bu nedenle de gebelere HBeAg taraması zorunlu tutulmamakta, sadece HBsAg bakılması ve tüm HBsAg pozitif gebelerin bebeklerine doğumda uygun şekilde immunizasyon uygulanması önerilmektedir. Maliyet nedeniyle HBIG yapılamayan durumlarda özellikle annede HBeAg negatif ise tek başına aşının da yeterli olabileceği bildirilmektedir (9,10,11,13). HBeAg pozitif anneden doğan çocukların %70-90’ı enfekte olur, bunlarda da enfeksiyon %90 kronikleşir. HBeAg negatif anneden doğanların ise %10-40’ı enfekte olur ve bunların da %40-70’inde enfeksiyon kronikleşir. Ayrıca anneleri HBsAg pozitif olan çocuklar, doğumda enfeksiyonu almadıysa bile uygun immunizasyon yapılmazsa %40 olasılıkla ilk beş yıl içinde enfekte olabilirler. Eğer enfeksiyon 1-5 yaş arası dönemde alınmışsa kronikleşme oranı %20-50’dir (1,4). Ancak tüm bu önerilere rağmen günümüzde HBV’nin endemik olduğu çoğu bölgede ve hatta gelişmiş ülkelerde bile halen gebelere HBsAg taraması yeterince yapılamamaktadır. Bu nedenle universal HBV aşılaması daha etkin ve daha kolay uygulanabilir bir yöntem olarak kabul edilmiş ve 1987 yılında WHO Technical Advisory Group (TAG), HBV aşısının EPI (Expanded Programme on Immunization) içine entegre edilmesini önermiştir. Bunu takiben WHO/EPI/Global Advisory Group 1991 yılında HBsAg pozitifliğinin %8’den fazla olduğu ülkelerde, 1997 yılından itibaren ise tüm ülkelerde doğumdan itibaren HBV aşısı uygulanmasını önermiştir (1,11,13,14). Erişkin dönemde geçirilen akut HBV enfeksiyonu sonrası kronikleşme oranı %5-10 ara- EPI kapsamında universal HBV aşılaması 1990 yılında sadece 20 ülkeyi kapsamakta iken 310 1996 yılına kadar katılan ülke sayısı 80, 2000 yılında 116, 2001 yılında 126, 2005 yılında 155 olmuştur. Günümüzde ise Aralık 2007 itibarı ile bu uygulama DSÖ üyesi 192 ülkeden 171’inde (%89) devam etmektedir (1,11,14). Daha sonra universal HBV aşılamasının çok önemli ve fiyat etkin olduğu bir çok çalışmada gösterilmiş ve 1996 yılında AAP (the American Academy of Pediatrics), AAFP (the American Academy of Family Physicians) ve AMA (the American Medical Association) tarafından da desteklenen ortak bir görüşle 11-12 yaş çocukların da bu gruba dahil edilmesi gerektiği bildirilmiştir (15). Bunu takiben 1999 yılında ACIP, önerilerini 19 yaş altı tüm adolesanlar ve ergenler için genişletmiştir (16). Günümüzde ise HBV aşı önerileri kapsamı oldukça genişletilmiş olup özellikle yüksek riskli erişkinler başta olmak üzere HBV’den korunmak isteyen herkesin aşılanması gerektiği görüşü benimsenmiştir (13,17-21). Başlıca bulaşma yolları HBV geçişinde çeşitli yollar söz konusu olabilmektedir ve esas geçiş parenteral yolladır. Perkütan yolla (deri bütünlüğünün bozulduğu her türlü durum) veya enfeksiyöz kan ve vücut sıvılarının (semen, tükrük gibi) mukozaya temasıyla bulaşır. Bunun yanı sıra enfekte partnerle seks, enjektör-ilaç hazırlama ekipmanı vb gibi malzemelerin ortak paylaşıldığı IV ilaç kullanımı, enfekte anneden doğma, enfekte kişinin kanı veya açık yarası ile temas, iğne batması veya kesici delici alet yaralanması ile HBV ile karşılaşma ya da enfekte kişinin jilet, ustura, tırnak makası, diş fırçası gibi kesici-delici/kanla temas edebilecek malzemelerini paylaşma yoluyla da bulaşma olmaktadır. Ancak HBV yiyecek ve içecekle, tabak kaşık bardak vb nin paylaşılmasıyla, birlikte yemek yemekle, kucaklaşmayla, el sıkışmakla, öksürmekle, hapşırmakla, aynı ortamda bulunmakla pratik olarak bulaşmaz. Bununla birlikte HBV’nin oda ısısında yüzeylerde 7 gün canlılığını koruduğu akılda tutulmalı ve enfekte kişilerin kanının bulaşması durumunda uygun şekilde yüzey dezenfeksiyonu yapılmalıdır (1,17,18,20,21). HBV aşılaması önerilen kişiler ACIP (The Advisory Committee on Immunization Practices) tarafından HBV aşılanması önerilen kişiler (19): • Doğumda başlamak üzere tüm bebekler • Önceden aşılanmamış olan ve 19 yaşın altında olanlar • HBsAg pozitif kişilerin HBV’ye duyarlı cinsel partnerleri • Uzun süreli tek eşli yaşam sürdürmeyen (örneğin son 6 ay içinde birden fazla cinsel partneri olan) cinsel aktif kişiler • Cinsel ilişkiyle geçen hastalıklarla ilgili tetkik veya tedavi gören kişiler • Erkeklerle cinsel ilişkiye giren erkekler • İV ilaç bağımlıları • HBsAg pozitif kişinin ailesindeki HBV’ye duyarlı bireyler • Kan ve vücut sıvılarıyla temas riski olan sağlık çalışanı veya emniyet (güvenlik) çalışanları • Prediyaliz, periton diyalizi, evde diyaliz uygulananlar veya son dönem böbrek hastalığı olanlar • Bedensel veya zihinsel engelliler ve bu kişilerin bulunduğu yerdeki kişiler ve personel • HBV enfeksiyonu açısından orta veya yüksek endemik bölgelere seyahat edenler • Kronik karaciğer hastaları • HIV ile enfekte kişiler • Yakın aile bireylerinde hepatit B taşıyıcılığı/siroz/karaciğer kanseri olanlar • Mesleki risk olan kişiler • Genel kadınlar • Pıhtılaşma bozuklukları olan hastalar gibi belli kan ürünleri alıcıları • Taşıyıcılarla evde yakın temaslı veya cinsel yolla temasta olanlar • Yüksek HBV endemisi olan ülkelerden evlat edinenler • HBV taşıyıcıları ile diğer temaslar (deri bütünlüğünün bozulduğu) • Yüksek HBV enfeksiyonu endemisi olan toplumlar örneğin yüksek endemi olan ülkelerden göçmenler veya iltica edenler • Uzun-dönem tedavi merkezlerinde kalanlar 311 Son zamanlarda ACIP tarafından belli bazı sağlık kurumlarının ve izlem merkezlerinin de HBV açısından tetkik ve aşı yapılması konusunda yönlendirilmesi gerektiği bildirilmektedir. Bu merkezler; Cinsel yolla geçen hastalıklarla ilgili merkezler, HIV test ve tedavi merkezleri, İlaç bağımlılığı koruma ve tedavi servisleri/merkezleri, Homoseksüelleri hedefleyen sağlık kuruluşları, Kronik hemodiyaliz ve son dönem böbrek hastalığı programı uygulayan merkezler, Bedensel ve zihinsel engelli kişilerle ilgili günlük bakım evleri ve enstitülerdir. Son olarak ACIP aşı önerileri içine “HBV enfeksiyonu açısından korunmak isteyen herkes aşılanmalıdır” önerisini eklemiştir (9,18,19,21). Bu önerilerin en önemli nedeni ABD’de son yıllarda saptanan akut HBV vakalarının büyük çoğunluğunun 25-45 yaş arası erişkin kişiler olmasıdır. Yapılan bir değerlendirmede 2005 yılında saptanan akut olguların %79’u yüksek riskli cinsel ilişki, IV ilaç kullanımı ve diğer temaslar (mesleki, ev içi bulaşma, seyahat, sağlık bakımı hizmeti almak) sonucu enfekte olmuş, olguların %16’sında spesifik risk faktörü saptanamamıştır (1,21). ABD’de erişkinlerdeki HBV enfeksiyonun en önemli kaynağı cinsel yolla bulaşmadır. IV ilaç kullanımı da ikinci sırada yer almaktadır. Aile içi bulaşmada ise sayı değişken olup %14-60 arasında değişmektedir. Bu konuda en yüksek risk cinsel partnerler için söz konusudur, ikinci sırada da bu ailelerin çocukları yer almaktadır. Bedensel ve zihinsel engelli kişilerin uzun süreli bakım gördüğü birimlerdeki kişiler ve buralarda çalışan personel de risk altındadır. Mesleki olarak HBV ile temas eden personelin riski özellikle laboratuar çalışanlarında daha fazladır. Bu grubun aşılanmaya başlamasıyla 1990 yılının ortalarından itibaren bu kesimde HBV enfeksiyonu belirgin olarak azalmıştır. ABD’de diğer meslek grupları arasında da toplumda görev yapan polislerin riski daha fazla olmakla birlikte büro çalışanı polisler, itfaiye çalışanları ve ıslahevi çalışanlarının riski toplumun diğer bireylerinden farklılık göstermemektedir ve bu kişilerdeki HBV enfeksiyonu sıklıkla mesleki temasın dışındaki nedenlerle oluş- maktadır. Kan ve vücut sıvılarıyla daha seyrek karşılaşan diyetisyen, büro çalışanları, temizlik çalışanları, öğretmenler, günlük bakım evlerinde çalışan personel için mesleki olarak artmış bir risk bulunmadığı bildirilmektedir. Bu kriterler göz önüne alınarak ACIP aşı önerileri geliştirilmektedir (1,19,21,22). Ayrıca Avrupa Birliği Talimatları altında, HBV virüsü zararlı bir biyolojik ajan olarak sınıflanmakta ve işverenlerin HBV’ye maruz kalma riski olan çalışanlarına ücretsiz olarak Hepatit B aşılaması yapması önerilmektedir. Sağlık çalışanlarının mesleki risk kapsamında HBV için aşılanması uzun yıllardır önerilmektedir. OSHA (Occupational Safety and Health Administration) sağlık çalışanlarının HBV ve benzeri etkenlerle ilgili risklerini ve yapılması gereken uygulamaları 1991 yılında ayrıntılı olarak tanımlamıştır (20,23-25). Ülkemizde de HBV aşısı yapılması gereken kişilere ilişkin TC Sağlık Bakanlığı’nın ilgili genelgeleri bulunmaktadır. Bu konuya ilişkin olarak ilk kez yayınlanan 1998 tarihli genelgede HBV aşısı yapılması önerilen kişiler şunlardır: TC Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü 04.06.1998 tarih ve 6856 sayılı genelge ile hastalığa yakalanma riski yüksek olarak bildirilen gruplar (26) • Sağlık çalışanları • Damar yoluyla uyuşturucu kullananlar • Çok sayıda cinsel eşi olanlar ve para karşılığı cinsel ilişkide bulunanlar • Sık kan ve kan ürünü kullanmak zorunda olanlar • Diyaliz hastaları • Bağışıklama sistemi baskılanmış kişiler • Hepatit-B taşıyıcıları ile yakın teması olan kişiler • Hepatit-B taşıyıcısı annelerin bebekleri • Yetiştirme yurtları, ıslahevi ve cezaevinde yaşayanlar Daha sonra yapılan bazı değişiklikleri takiben önce 30.10.2006 tarihinde yayınlanan, 312 daha sonra 25 Şubat 2008 tarihinde güncellenen ve halen yürürlükte bulunan Genişletilmiş Bağışıklama Programı Genelgesinde yer alan HBV aşılaması önerilen risk grupları şunlardır: TC Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Genişletilmiş Bağışıklama Programı Genelgesine (Daimi Genelge) Göre HBV için risk grubu olarak bildirilen gruplar (27) * * * * * * * * * * * Hasta ve hasta çıkartıları ile teması bulunan tüm sağlık personeli, Sağlık çalışanlarının yetiştirildiği tıp fakülteleri, diş hekimliği fakülteleri, sağlık meslek yüksekokulları vs. öğrencileri, Hemodiyaliz hastaları, Sık kan ve kan ürünü kullanmak zorunda kalanlar, Damar yoluyla uyuşturucu kullananlar, Hepatit B taşıyıcısı ile aile içi temaslılardan aşısız olanlar, Çok sayıda cinsel eşi olanlar ve para karşılığı cinsel ilişkide bulunanlar, Homoseksüeller, Hepatit B dışında kronik karaciğer hastalığı olanlar, Cezaevleri ve ıslahevlerinde olanlar, Endemik bölgelere seyahat edenler, * * * * * * * * Berberler-kuaförler, manikür-pedikürcüler Zihinsel özürlü bakımevlerinde bulunanlar, Yetiştirme yurtlarında bulunan kişiler, İtfaiye personeli, Askerler (yüksek risk altındakiler), Polis memurları (yüksek risk altındakiler), Kazalarda ve afetlerde ilk yardım uygulayan kişiler, Bu risk gruplarının dışında, hekimin yüksek risk nedeniyle aşı yapılmasını uygun bulduğu kişilere sağlık kuruluşlarında aşı uygulaması yapılmalıdır. Görüldüğü gibi yıllar içinde HBV aşılaması kapsamı oldukça genişletilmiş ve ACIP önerilerine benzer şekilde eklenen en son madde ile hekimin risk grubu kapsamında olduğunu düşünerek HBV aşısı yapılmasını uygun bulduğu kişilerin de Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz olarak aşılanması için önemli bir kolaylık sağlanmıştır (27). Ülkelerin aşılama politikaları belirlenirken öncelikli olarak ele alınan konulardan biri o enfeksiyon hastalığının görülme sıklığı ve en sık görüldüğü yaş gruplarının belirlenmesidir. Ülkemizde bildirimi yapılan akut Hepatit B vakaları değerlendirildiğinde 1990 yılına kadar hepatit A ve B bildirimi birlikte yapıldı- Tablo 1. Sağlık Bakanlığı’na 1990-2007 yılları arasında bildirimi yapılan akut HBV olgu sayıları. HEPATİT B VAKA SAYILARI 1990-2007 Sayı Yıllar 313 Tablo 2. Sağlık Bakanlığı’na bildirimi yapılan akut HBV olgularının yaş gruplarına ve yıllara göre dağılımı. HEPATİT B VAKALARININ YILLARA VE YAŞ GRUPLARINA GÖRE DAĞILIMI yaş yaş yaş yaş yaş ğından 1990 sonrası dönemden itibaren daha sağlıklı kayıtlara ulaşılabildiği görülmektedir. Bu kayıtlar içinde ”Bildirimi Zorunlu Hastalıklar”la ilgili yapılan değişiklik ve yeni uygulama nedeniyle 2005 yılından itibaren sadece serolojik olarak doğrulanan olguların akut HBV olarak bildirimi yapıldığından bu tarihten sonraki ihbarların diğer yıllara göre daha gerçeğe yakın oldukları düşünülebilir (28). yaş yaş T.C. Sağlık Bakanlığına 1990-2007 yılları arasında bildirilen akut hepatit B olguları incelendiğinde 1990 yılında 2620 olgu-18 ölüm; 2000 yılında 4115 olgu-17 ölüm; 2007 yılında ise 5960 olgu ve bir ölüm olduğu görülmektedir (27). Bulaşıcı hastalık bildirimlerinin değiştiği 2005 yılından sonra bildirilen akut HBV olgularının yaş gruplarına göre dağılımı incelendiğinde 0 yaş grubu ve >65 yaş Tablo 3. Sağlık Bakanlığı’na bildirimi yapılan 14 yaş altı akut HBV olgularının yaş gruplarına ve yıllara göre dağılımı. HEPATİT B VAKALARININ YILLARA VE YAŞ GRUPLARINA GÖRE DAĞILIMI yaş yaş yaş 314 yaş grubunda en düşük oranda olduğu (sırasıyla %0.28 ve %0.30); 1-4 yaş grubunda %1.6; 59 yaş grubunda %4.0, 10-14 yaş grubunda %4.75 şeklinde hafifçe artış gösterdiği; 15-24 yaşta ise %27.3 oranı ile keskin bir artış oluştuğu gözlenmektedir. Bunu takiben 25-44 yaş grubunda akut HBV olguları %44.8 ile en yüksek orana çıkmaktadır. Daha sonraki yaş grubu olan 45-64 yaş döneminde akut HBV olgu sayısı tekrar azalmaktadır (Tablo 1). Bu verilerin analizi yapıldığında uygulanan universal HBV aşılamasına bağlı olarak küçük yaş grubundaki (8 yaş altı) çocuklarda akut HBV olgularının belirgin olarak azaldığı gözlenmektedir (Tablo 2,3). Daha sonra olgu sayısı adolesan dönemde belirgin şekilde artmaya başlamakta, genç erişkin döneminde ise en yüksek düzeye ulaşmaktadır. HEPATİT B AŞILARI Hepatit B aşısı ile ilgili bazı kavramlar Serokonversiyon oranı: Etkene yönelik spesifik antikorları üreterek aşıya yanıt veren kişilerin yüzdesidir. Seroproteksiyon oranı: Aşı uygulandıktan sonra koruma sağlamak için yeterli düzeyde antikor üreten kişilerin yüzdesidir. Geometrik ortalama titre: Bireylerin aşılara yanıt dereceleri arasında önemli farklılıklar görülebilir. Yaş, cinsiyet, sağlık durumu, beslenme ve aşı öyküsü gibi pek çok faktör etkide bulunabilir. Bir grup kişinin aşılamaya karşı genel yanıtını değerlendirmek amacıyla, ortalama bir antikor titresi hesaplamak gerekir. Bunun için kişilerin bireysel antikor titrelerinin logaritmaları toplanır. Ardından bu sayı kişi sayısına bölünür ve Geometrik Ortalama Titre’yi elde etmek için bu sonuçların anti-logaritması alınır. Bu yaklaşım ortalamayı hesaplamanın karmaşık bir yolu olarak görünse de, böyle yapılmasının nedeni grup içerisindeki istisnai ölçüde yüksek ya da düşük antikor titrelerinin yol açacağı sapmaları (biasları) azaltmaktır. GOT = antilog Σ bireysel titrelerin logaritması /aşılananların sayısı Hepatit B aşıları İlk üretilen HBV aşıları plazma kökenli aşılar olup 1981 yılında FDA tarafından onaylanmıştır. Ancak bu aşının elde edilişinin pahalı oluşu, üretim işleminin güç oluşu, özellikle daha sonraki yıllarda gündeme gelen HIV/AIDS olguları nedeniyle oluşan güvensizlik, kısa süre geliştirilen rekombinan aşıların aktif olarak kullanılmasına yol açmıştır (9,11,18,19,29-32). Günümüzde kullanımdaki hepatit B aşıları, hepatit B virüsünün rekombinant DNA teknolojisi ile üretilmiş majör yüzey antijenini içerir. Rekombinasyon teknolojisi ile elde edilen aşılar iki grup olup maya kökenli aşılar maya hücrelerinden, memeli hücresinden yararlanılarak üretilen aşılar ise fare over hücresinden (chinese hamster ovarian cell) yararlanmak suretiyle elde edilmektedir. Bu yüzey antijeni (S antijeni) saflaştırılmış ve alüminyüm hidroksit üzerine adsorbe edilmiş bir steril süspansiyon şeklindedir. Antijen, genel olarak HBV majör yüzey antijenini kodlayan genini taşıyan maya hücreleri (genellikle Saccharomyces cerevisia denen ekmek mayalamada kullanılan bir çeşit maya mantarı veya Hansenula polymorpha) kültüründen genetik mühendisliği yoluyla üretilir. Maya hücrelerindeki bu hepatit B yüzey antijeni (HBsAg) çeşitli fiziko-kimyasal işlemlerle saflaştırılır. Kimyasal bir işlem olmaksızın HBsAg ortalama 20 nm çapında küresel parçacıklara dönüştürülür. Bu parçacıklar glikozilleşmemiş HBsAg polipeptidlerini ve başlıca fosfolipidlerden oluşan bir lipid matriksi taşırlar (33-39). Hepatit B aşısı hazırlanırken önce genetik mühendisliği yoluyla üretilmiş bir maya hücresi stoğu hazırlanır ve bir Hepatit B virüsünden, yüzey antijeninin üretilmesi için gerekli yönergeleri taşıyan bir DNA parçası izole edilir. Bu parça küçük ve dairesel bir genetik materyel iplikçiği olan plazmid içeri- 315 sine yerleştirilir ve plazmid maya konak hücresinin içine implante edilerek, soğuk ortamda saklanan bir stok elde edilir. Aşı üretimi için eldeki stokta bulunan hücrelerin küçük bir bölümü alınır ve kültürde çoğaltılır. Hücreler tomurcuklanırken içlerindeki plazmidler de çoğalır, yüzey antijeninin üretilmesini sağlayan gen kopyalanır ve maya hücrelerine yüzey antijenini üretme emri verilir; yüzey antijeni sonuçta doğal formunu alır. Fermentasyon sürecinin sonunda maya hücreleri parçalanır, yüzey antijeni çıkartılır, saflaştırılır ve aşıya dönüştürülür. Rekombinasyon teknolojisi (genetik mühendisliği) ile üretilen aşıları hiçbir enfeksiyöz paçacık içermedikleri için plazma aşılarına göre daha avantajlı ve güvenilirdirler (33-39). HBV aşıları üretiminde S. cerevisiae’nın yanı sıra metilotrofik maya olan H. polymorpha’nın daha üstün ekspresyon özelliği olduğu belirlenmiş ve birçok HBV aşısında kullanılmaya başlanmıştır (36-39). Rekombinasyon teknolojisi ile üretilen aşılardan bazıları da maya hücresi yerine memeli hücresi (fare over hücresi) kullanılarak üretilmektedir (40). Son zamanlarda nanoemulsion teknolojisi ile geliştirilen HBV aşıları ile ve farklı teknolojilerle geliştirilen aşı çalışmaları yapılmaktadır (41-46). dan 2001 yılında onaylanmıştır. Bu aşının bir dozu 720 ELISA unitesi (çocuk dozuna eşdeğer) hepatit A aşısı (Havrix) ve 20 mcg hepatit B yüzey antijen proteini (erişkin dozuna eşdeğer: Engerix B ) içermekte ve 0, 1 ve 6.aylarda uygulanmaktadır. Bu aşının ilk dozu ile son dozu arasında en azından 6 ay süre bulunması gerekmektedir. İlk iki doz 1 ay arayla yapılıp ikinci ve üçüncü doz arasında 5 ay süre bırakılmalıdır. Twinrix ile ilgili olarak FDA 2007 yılında alternatif bir uygulama şemasını daha onaylamıştır. Bu uygulamada 0,7 ve 21-31 günlerde üç aşı yapılıp 12. ayda da bir doz rapel yapılmaktadır. Aşılar arasındaki süre uzamışsa kalındığı yerden devam edilmekte, tekrar başlanması gerekmemektedir (69-71). Bu hızlı aşılama şeması özellikle endemik bölgelere seyahate çıkmak üzere olan seronegatif bireyler için önerilmektedir, ancak 40 yaş üzerindekilere rapel gerekip gerekmeyeceği konusunda daha geniş kapsamlı çalışmalara gerek olduğu bildirilmektedir (72-74). Yurt dışında DTaP+hepatit B + inaktive polio aşılarını içeren beşli kombine aşı (Pediarix) bulunmaktadır. Bu aşı 2,4,6. aylarda yapılır, rapel önerilmez, 6 hafta-7 yaş arası çocuklarda kullanılabilir. Yine HBV ile başka aşıların kombine formları da (Comvax: Hib+HBV kombine aşısı) yurt dışında mevcuttur (9,17,18). Hepatit B aşılarının etkinliği Hepatit B aşı şeması Dünya genelinde çok sayıda rekombinan aşı bulunmakta olup bu aşılarla ilgili olarak yapılmış çok sayıda çalışmada hem çocuklarda hem de erişkinlerde oldukça etkin ve güvenilir oldukları gösterilmiştir (47-67). Hepatit B aşısı ile ilgili olarak yapılan çok sayıda çalışmanın sonuçlarına göre gerek çocuklarda gerekse erişkinlerde en iyi antikor yanıtının elde edildiği 0,1,6. aylarda birer doz aşı uygulaması şeklindeki aşı şeması günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra hızlı yanıt elde edilmesi istendiğinde şema 0,1,2,12. aylar şeklinde de uygulanabilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün HBV aşı programı önerileri 0,1,6’ıncı ay, 0,1,12’inci ay; ya da 0,1,2,12’inci ay şeklindedir ve universal aşılamada yaygın olarak kullanılan şema 0,1,6 ay şemasıdır (1,13,17-22). Kombine aşılar Son yıllarda hepatit A ve B aşılarını birlikte içeren kombine aşılar çıkarılmıştır (TwinrixGlaxoSmithKline, HEP-A+B-in-VAC). Twinrix pediatrik (1-18 yaş) 360 EU HAV + 10 mcg HBsAg, Twinrix (18 yaş üzeri) 720 EU HAV + 20 mcg HBsAg içerir. Primer aşılamada 0, 1,6. ay şemasıyla üç aşı yapılır. Aşıda koruyucu olarak phenoxyethanol bulunur; FDA tarafın- Ayrıca 0,10,21. günde ve 0,7,28. günlerde birer aşının yapıldığı ve 12. ayda bir doz daha 316 aşının uygulandığı hızlandırılmış aşı şemaları da özellikle bazı özel gruplarda kullanılabilmektedir. dört doz aşı yapılması önerilmektedir (1,13,17-20). Temas öncesi HBV aşılaması Aşı dozu çocuklarda 10 mcg, erişkinlerde ise 20 mcg dır. Bununla birlikte bazı aşıların yapılan çalışmalara dayalı olarak farklı doz önerileri olabilmektedir. Örneğin Recombivax isimli aşının (ülkemizde HB vax pro-Merck Sharp&Dohme) çocuk dozu 5 mcg, erişkin dozu ise 10 mcg olarak onay almıştır. Yine GenHevac B isimli aşının sadece 20 mcg lık dozu bulunmaktadır ve üretici firma çocuk ve erişkinlere aynı dozu önermektedir. Bu nedenle aşı uygulanırken bu özelliklere dikkat edilmeli ve üreticilerinin ruhsat aldıkları forma göre yaptıkları önerilere uyulmalıdır. Yaşları 11-15 arasında olan adolesanları kapsayan karşılaştırmalı bir çalışmada adolesanlar iki gruba ayrılmış ve 0,1,6 ay şemasıyla bir gruba 10 mcg, diğer gruba da 20 mcg aşı uygulanmıştır. Sonuçta her iki grupta da antiHBs yanıtları benzer bulunduğu için 19 yaşa kadarki adolesanlara 10 mcg aşı yapılmasının yeterli olduğu, aynı zamanda ekonomi sağladığı, bu nedenle özellikle gelişmekte olan ülkelerde kullanılabileceği bildirilmiştir (75). Erişkin yaş grubunda 0,1,6 aylarda yapılan üç doz aşılama ile 40 yaş altı sağlıklı erişkinlerde birinci dozdan sonra %30-55, ikinci dozdan sonra %75, üçüncü dozdan sonra da %90’dan fazla oranda koruyucu antiHBs yanıtı oluşmaktadır (16-21). 60 yaşından sonra aşılanan kişilerde antiHBs yanıtı %75 civarında kalmaktadır. Yaşın yanı sıra sigara içme, şişmanlık, genetik faktörler ve immün baskılanma gibi konağa ait diğer faktörler de aşı yanıtını azaltmaktadır (17-21,76,77). Klasik aşı şemasına alternatif aşı şemaları (örneğin 0, 1, 4 ay veya 0, 2, 4 ay) ile yapılan aşılamalar da da 0,1,6 ay şemasına benzer antikor yanıtı oluştuğu gösterilmiştir (13,17,20,21). Bir çalışmada seks çalışanlarına 0-1-4 aylarda ve 0-1-6 aylarda iki farklı şema ile aşı uygulanmış ve sık olarak yer değiştiren bir kesim olan bu kişilerde kısa sürede aşı yanıtı sağlamak açısından bu şemanın kullanılabileceği bildirilmiştir (78). Aşı aralıkları Food and Drug Administration (FDA), 1999 yılında 11-15 yaş arası adolesanlar için alternatif bir aşı programını onaylamıştır. Bu alternatif şemaya göre Recombivax (ülkemizde HB vax pro) isimli aşıdan 1 ml (toplam 10 mcg) 4-6 ay arayla olmak üzere iki doz uygulanmaktadır. Bu konuda yapılan çalışmalarda bu aşının normalde adolesanda kullanılan 5 mcg doz ile toplam üç doz olarak yapılan standart aşılama ile benzer sonuçlar elde edilmiştir. Bu alternatif şema sadece adolesan gruba ve bu aşı için onaylanmış olup aşı şeması 16 yaşına kadar tamamlanmalıdır (18). Yenidoğan bebeklerle ilgili olarak doğum ağırlığı 2000 gm dan düşük olanlarda HBV yanıtı düşük olduğundan eğer anne HBsAg negatifse aşının bebek miyad oluncaya kadar (1. ay sonuna) ertelenmesi ya da bu bebeklere yapılan ilk dozun sayılmayıp toplam Aşı şemasında ilk iki aşı arasında dört hafta aralık olmalı, üçüncü doz ikinci dozdan 4-6 ay sonra yapılmalıdır. Hızlandırılmış aşı şeması gerekirse ilk iki doz arasındaki aralık dört hafta; ikinci ve üçüncü doz arasındaki aralık ise sekiz hafta olmalıdır. Bununla birlikte ilk dozla üçüncü doz arasındaki aralık 16 haftadan kısa olmamalıdır. Dozlar atlanırsa tekrar başlamak gerekmez, kalınan yerden devam edilir (1,13,17-21). Aşı dozları arasındaki aralığı kısaltmanın (yani birinci dozla ikinci dozun arasında dört hafta; ikinci ve üçüncü doz arasında sekiz hafta; birinci dozla üçüncü doz arasında 16 hafta olması) immunojenite üzerine etkisi tam olarak gösterilememiştir. İlk iki doz arasındaki aralığın arttırılmasının immunojenite üzerine etkisi veya son antikor konsantrasyonu üzerine 317 tramuskuler (kas içi) yolla uygulanmalı, enjektör dik açı ile batırılmalıdır (Resim 1,2). HBV aşısı düşük immun yanıta yol açması nedeniyle gluteal bölgeye ve intradermal yolla yapılmamalıdır (18,82-84). Deltoid kasından yapılacak aşılarda uygulama şeması Enfeksiyon bölgesi akromium çıkıntısı Deltoid kası skapula derin brakial arter radial sinir humerus Resim 1. Deltoid kastan yapılacak aşılarda uygulama şeması. etkisi çok düşüktür. Üçüncü doz aşı özellikle rapel doz gibi etki gösterir ve maksimum düzeyde uzun süreli korunmayı sağlar. İkinci ve üçüncü doz arasındaki sürenin uzaması son antikor düzeyinin daha yüksek olmasına yol açmaktadır, ancak son dozun fazla geciktirilmesi risk altındaki kişinin enfekte olması riskini arttırabilir (16-18,21). Aşılamaya farklı firmalara ait aşılarla başlanıp devam edilmesinin immunojenite üzerine herhangi bir olumsuz etkisi bulunmamaktadır (16-18,79-81). HBV aşısı yapılma yeri ve uygulama şekli HBV aşısı iki yaş altı bebeklerde bacak ön yan yüzüne, erişkinlerde ise deltoid kasa in- Sağlık çalışanlarına ekonomik olması için düşük dozda intradermal aşı uygulamasına ilişkin bazı çalışmalar yapılmıştır ancak IM yolla etkinlik daha fazladır (13,17,22-25). Aşı yapılırken kullanılan iğnenin uzunluğu da en az aşı yapılan yer kadar önemlidir. İğne uzunluğunun yenidoğanlarda 5/8” (16 mm) ve üzeri; 1-12 ay arası bebeklerde 1 “(25 mm); 12 ay-2 yaş arası çocuklarda 5/8” (1625 mm) veya 1”-1 ?” (25-32 mm); 3-18 yaş arası çocuk ve adolesanlarda ise 1”-1 ?” (2532 mm) olması gerekmektedir. Erişkinlerde ise iğne uzunluğu kiloya göre değişmekte olup 60 kg ın altındaki erkek ve kadınlarda 1 “(25 mm); 60-90 kg arası kadınlarla 60-118 kg arasındaki erkeklerde 1”-1 ?” (25-38 mm); 90 kg ın üzerindeki kadınlar ve 118 kg ın üzerindeki erkeklerde ise 1 ? “ (38 mm) olmalıdır (18,82-84). HBV aşısına yanıtın değerlendirilmesi HBV enfeksiyonuyla ilgili hayvan modelleri olmayışı, HBV enfeksiyonunun önlenmesi için gerekli antikor konsantrasyonunun kesin olarak belirlenmesini olanaksızlaştırmakta- İğnenin farklı pozisyonları Kas içi (intramüsküler) Deri altı (subkutan) Deri içi (intradermal) Deri Deri altı bölge Kas Resim 2. Aşı uygulamasında iğnenin farklı pozisyonları. 318 dır. Bununla birlikte aşı sonrası koruyucu antikor düzeyinin 10 mIU/ml nin üzerinde olması gerektiği, antikor titresi bir kez 10 mIU/ml’nin üzerine çıktıktan sonra bu değerin altına düşse ve saptanamayacak duruma gelse bile, hepatit B enfeksiyonuna karşı koruyuculuğun devam ettiği bildirilmektedir. Virüsle daha sonra tekrar karşılaşıldığında immün sisteme ait bellek hücreleri tarafından antijenik yapı tanınmakta ve kişi aktif şekilde hasta olmamakta; vücuda giren virüs antikor yapımını uyarmaktadır. Bu anlamda, daha önceleri her 5-10 yılda bir rapel doz yapılması öngörülmekteyse de on yıl sonra bile çok düşük titrelerin virüsle karşılaşıldığında yeterli antikor yanıtı oluşturduğu gösterilmiştir (85-87). Yüksek risk altındaki erişkinlerle çocuklar üzerinde yapılan çalışmalarda immün sisteminde sorun olmayan kişilerde aşıdan yıllar sonra antiHBs yanıtı çok düşük veya saptanamaz düzeyde olsa bile uzun süreli koruyuculuk sağladığı; virüsle karşılaşma durumunda klinik hastalık veya taşıyıcılık durumunun gelişmediği gözlenmiş, bu kişilerin rapel aşı dozuna oldukça iyi yanıt verdikleri belirlenmiştir (88-90). Dünya Sağlık Örgütü de uygun şekilde yapılmış hepatit B aşılamasından sonra rapel doza gerek olmadığını bildirmektedir (91). Avrupa Hepatit B Uzlaşı Grubu’nun (European Consensus Group on Hepatitis B Immunity) önerileri de aşıları tam olan ve immün sistemde sorunu olmayan kişilere rapel doza gerek olmadığı yönündedir (92). Sonuç olarak immün sisteminde sorun olmayan kişilere rapel doz gerekmemekte, zamanla antiHBs düzeyleri saptanabilir düzeyin altına inse bile immün hafızaya bağlı olarak klinik hastalık tablosu oluşmamaktadır. Yenidoğan döneminde aşılanan bebeklerin izlemleri yapılıp daha büyük yaşlarda antiHBs yanıtları kontrol edildiğinde ilk 5 yılda koruyuculuğun yüksek oranda devam ettiği, bu nedenle yaşamın 5-7 yılında rapel doza gerek olmadığı ancak daha sonraki tarihlerde bazı olgularda antikor titrelerinin azaldığı ya da saptanamayacak düzeye inebildiği ve bu nedenle izlenmelerinin uygun olduğu, fakat bu olguların da büyük çoğunluğunun rapel doza yanıt verdikleri bildirilmektedir (93-97). Bununla birlikte bazı çalışmalarda da doğumda yapılan aşılamadan sonra zaman içinde antiHBs yanıtının azaldığı ve rapel doz gerekebileceği bildirilmektedir. Bir çalışmada doğumda maya kökenli aşı uygulanmış olan çocuklardan beş yaşında alınan kan örneklerinde 208 çocuktan sadece 26’sında (%12.5) seroprotektif (>10 mIU/ml) antiHBs yanıtının sürdüğü, yedinci yılda ise tetkik yapılan 36 çocuktan hiçbirinde seroprotektif antiHBs yanıtının olmadığı saptanmış; bu çocuklara birer doz aşı yapıldıktan sonra her iki grupta da %90 oranında koruyucu yanıt elde edilmiştir. Bu çalışmanın sonucunda doğumda aşılanan çocukların çoğunda beş yaş civarında antiHBs’nin kaybolduğu ancak çocukların büyük kısmında immün hafızanın olduğu ve rapel doza çok iyi yanıt verdikleri saptanmış; daha geniş çalışmalarla doğumda aşılanan çocuklara rapel doz gerekip gerekmediğinin ve rapel dozun zamanının araştırılmasının uygun olacağı vurgulanmıştır (98). Benzer şekilde ulusal HBV aşılamasına 1993 yılında başlanmış olan İran’da yapılan bir çalışmada ulusal aşı programında aşılanan 3758 çocukta antiHBs bakılmış ve çocukların %19.3’ünde <10 IU/mL, %51.6’sında 10-100 IU/mL, %29.2’sinde ise >100 IU/mL olarak saptanmış; aşılı çocukların %20’sinde yetersiz antikor yanıtı olduğu vurgulanmıştır (99). Tayvan’da 1996 yılında 2-6 yaş arası okul öncesi dönemdeki 2130 sağlıklı çocukta HBV göstergelerine bakılmış ve HBV aşılama oranı %98, üç aşıyı tamamlama oranı ise %94 olarak belirlenmiştir. Bu yüksek aşılama oranlarına rağmen bu çocuklar arasında HBsAg pozitifliği tam aşılı çocuklarda %1.3, eksik aşılılarda ise %4.5 olarak saptanmıştır (100). Tayvan’da universal HBV aşılamasının uzun vadeli sonuçlarının değerlendirildiği bir başka çalışmada aşı yanıtsızlığındaki birinci etkenin annedeki HBsAg pozitifliği olduğu ve esas olarak bu sorunun çözülmesi gerektiği bildirilmektedir (101). Çin’de yapılan bir çalışmada 319 farklı aşı uygulamalarının uzun süreli sonuçları incelenmiştir. Birinci grupta iki doz rekombinan HBV aşısı, ikinci grupta üç doz rekombinan HBV aşısı, üçüncü grupta ise üç doz plazma kökenli aşı yapılmış olan toplam 318 çocuk çalışmaya dahil edilmiştir. Yirmi iki yıl önce yapılan aşılamaların sonuçlarının değerlendirildiği bu çalışmada en iyi aşı şemasının üç doz aşılama olduğu; bununla birlikte HBV enfeksiyonundan korunma açısından iki doz ile üç doz aşının benzer etkinlikte olduğu bildirilmiştir (102). Ülkemizde yapılan bir çalışmada çocuk ve erişkin olmak üzere toplam 1402 kişiye farklı HBV aşıları yapılıp beş yıl sonra antiHBs yanıtları kontrol edilmiştir. Sonuçlar değerlendirildiğinde seroproteksiyon oranları Engerix B, Euvax B, GenHevac B, HBvax II ve Hepavax Gene isimli aşılar için sırasıyla %98.8; %97.9; %86.8; %97.5 ve %96.4 olarak saptanmıştır. Seroprotektif düzeyin altında antiHBs yanıtı olan kişilere birer doz maya kökenli aşı uygulanıp bir ay sonra antiHBs yanıtları kontrol edildiğinde olguların % 98’inde antiHBs titreleri 100mIU/ml’nin oldukça üzerinde saptanmıştır (103). Manisa’da yapılan yeni bir çalışmada doğumda hepatit B aşısı yapılmış olan çocuklar arasında rapel aşı yapılmış olanlarda anti HBs yanıtının rapel yapılmayanlara göre istatistiksel olarak ileri derecede anlamlı şekilde yüksek olduğu saptanmıştır (104). Aynı araştırmacılar tarafından yine Manisa’da yapılan ve doğumda universal aşı programı ile aşılanmış olup daha sonra hiç rapel yapılmamış 2000 yılı doğumlu toplam 498 çocukta HBsAg pozitifliği %0.2 (1/498) olarak bulunmuş, koruyucu düzeyde antiHBs yanıtı varlığı ise %42.7 olarak saptanmıştır. Çocukların tümünün aşı kayıtlarından doğumda aşılandıkları belirlendiği halde primer aşılamanın yedinci yılında saptanan koruyucu antiHBs düzeyinin düşük olması nedeniyle uzun dönemde rapel aşının gerekebileceği vurgulanmıştır (105). Tekrar aşılamaya yanıt Rutin aşılamadan sonra antikor araştırılması önerilmemekle birlikte immun durumunun bilinmesi istenen sağlık çalışanı veya güvenlik çalışanlarında; hemodiyaliz hastalarında; HIV pozitif kişilerde, diğer immün süpresif kişilerde ve HBsAg pozitif kişilerin cinsel partnerleriyle enjektörlerini paylaşan kişilerin aşı sonrası antikor yönünden tetkik edilmesi önerilmektedir. Toplam üç doz primer aşılamaya yanıt vermeyen kişilere ek bir doz uygulandığında %25-50 oranında yanıt gelişirken üç doz daha aşı yapıldığında %44-100 oranında yanıt gelişmektedir (9,17,18,20,106110). Primer aşılamadan sonra ölçülebilir düzeyde ancak düşük antikor yanıtı gelişmiş olanlarda rapel aşılamayla daha iyi yanıt elde edilmektedir (111,112). IM aşılamaya yanıt vermeyen sağlıklı kişilerde intradermal aşılamaya yanıt alındığı az sayıda çalışmada belirtilmiş olmakla beraber intradermal aşılama rutin olarak önerilmemektedir (113115). HBV aşılamasına yanıtsızlıkta genetik faktörler de rol oynayabilmektedir (18,116). İmmun hafıza Aşıyla sağlanan koruyuculuğu ölçmede tek ölçüm yöntemi antikor yanıtının ölçülmesidir. İmmün sisteminde sorun olmayan kişilerde antiHBs titresinin >10 mIU/mL olması, daha sonra antikor titresi 10 mIU/mL’nin altına inse bile hem akut hem de kronik HBV enfeksiyonundan korunmada yeterli olmakta; hemen hemen tüm aşılanan kişiler HBV enfeksiyonundan korunmaktadır Aşıya bağlı korunmanın devam etme mekanizmasının immun hafızanın korunması ve antijen spesifik B ve T lenfositlerin klonlarının farklılaşması olduğu düşünülmektedir. Aşılananlarda immun hafızanın doğrudan ölçülmesi henüz mümkün olmamakla beraber bu veriler HBV ile temas olduğunda immun hafızanın yanıt oluşturduğunu göstermektedir (88,92,117-119). AntiHBs düzeyinin 10-50 mIU/mL olması zayıf antikor yanıtı olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle sağlık çalışanlarında ve aile içinde taşıyıcı olan kişilerde <50 mIU/mL antikor yanıtı varsa bir doz aşı yapılarak antiHBs yanıtının arttrılması önerilmektedir. AntiHBs titresinin 100 ünitenin üzerinde olması korunmanın oldukça iyi olduğunu gösterir ve an- 320 tiHBs yanıtı ne kadar yüksekse koruyuculuk o kadar uzun süreli olmaktadır (18). Aşılı kişilerde antiHBc veya HBV DNA varlığı ile belirlenen dökümante edilmiş breakthrough (sağlanan korunmanın kırılması) enfeksiyonlar az sayıda kişide gözlenmiş olup bu enfeksiyonlar ılımlı ve asemptomatik seyretmiş, kronik HBV enfeksiyonu gelişimi ise sadece sınırlı sayıda taşıyıcı anne bebeğinde gözlenmiş, immun sistemi sağlam olan erişkinlerde bu durum görülmemiştir (88). İmmun baskılı kişilerin HBV aşılamasından sonraki immun hafızanın süresine ilişkin sınırlı sayıda çalışma vardır. Bununla birlikte koruyucu antiHBs düzeyleri devam eden immün süprese kişiler arasında klinik olarak belirgin HBV enfeksiyonu saptanmamıştır. Uzun süreli çalışmalarda HIV ile enfekte kişilerde antiHBs titresinin <10 mIU/mL’nin altına düşmesini takiben ılımlı ve asemptomatik seyreden breakthrough enfeksiyonlar bildirilmiştir (88,13,17-21). Aşı yanıtsızlığı Primer HBV aşılamasından sonra oluşan antikor düzeyi ilk yıl içinde hızla, daha sonra daha yavaş şekilde azalır. Primer aşılama sonrası antikor yanıtı >10 mIU/mL olan genç erişkinlerin %17-50’sinde aşılamadan 10-15 yıl sonra antiHBs kaybına bağlı olarak düşük veya saptanamayacak düzeyde antikor yanıtı kalır. Çocuklarda hepatit B aşılarına antiHBs yanıtı oldukça iyi olup bu oran %95-99 ‘a ulaşmaktadır; bununla birlikte zaman zaman erişkinler arasında antiHBs yanıtsızlığı görülebilmektedir. Kullanımdaki aşılarla yapılan değişik çalışmalarda HBV aşısı uygulanan kişilerde %15 oranında immun yanıt oluşmayabildiği bildirilmiştir. Bu kişilerde sigara içme, obesite, cinsiyet (erkek olma), 40 yaşın üzerinde olma gibi faktörlerin rol oynayabileceği düşünülmektedir. Ayrıca aşının soğuk zincir kurallarına uymadan saklanmış olması, uygun teknikle yapılmamış olması, aşı şemasına uyulmaması gibi faktörler de aşı yanıtsızlığında önemli rol oynamaktadır. Bu durumdaki kişilerde önce- likle aşı öncesi HBV göstergelerinin bakılıp bakılmadığı kontrol edilmeli (eğer kişi taşıyıcı ise ve bunu bilmeden aşılanmışsa antiHBs oluşmayacaktır), eğer önceki tetkiklerinde HBV göstergeleri negatif ise bir doz aşı yapılıp 1 ay sonra tekrar anti HBs yanıtı bakılmalıdır (1,13,17-21). Aşıya yanıt vermeyenlere bir doz aşı yapıldığında %15-25, üç doz aşı yapıldığında ise %30-50 oranında yanıt alınmaktadır. İlk seri aşılamaya yanıt vermeyenlere 0,1,6 ay veya 0, 1, 4 ay şemasıyla ikinci seri aşılama yapılır. Uygun yere uygun şemayla yapılan iki seri aşılamaya (toplam altı doz aşı) rağmen %5 oranında saptanabilir antiHBs yanıtı oluşmayan kişiler bulunmaktadır. Bazı kişilerde antiHBs yanıtı oluşmakta ama düşük düzeyde olup rutin serolojik tetkiklerle saptanamamaktadır, yine bazı kişilerde oluşan antiHBs çabuk yıkılmakta ve serumdan erken kaybolmaktadır. Bu kişiler düşük yanıtlı kabul edilmekte ve yapılan (iki seri ) altı doz aşıya rağmen rutin testlerle saptanamayacak düzeyde antiHBs oluşmaktadır. Bazen de kişi hepatit B taşıyıcısı olmakta (occult HBV enfeksiyonu) ama HBsAg düzeyi rutin tetkiklerde saptanamayacak kadar düşük olmaktadır. Bu nedenle aşıya yanıt vermeyen bu kişilere HBsAg (gerekirse ALT ve HBV DNA) bakılması önerilmektedir. Sonuçta yapılan iki seri aşıya rağmen koruyucu (saptanabilir) antiHBs oluşmayan, ancak HBsAg negatif olan kişiler HBV enfeksiyonuna duyarlı olarak kabul edilir ve herhangi bir şekilde HBV şüpheli kanla temas veya yaralanma olduğunda aşı ile birlikte HBIG uygulanması gerekir (13,17-18,20,21). Gerçek aşı yanıtsızlığını saptayabilmek için altıncı doz aşı yapıldıktan sonra antiHBs tetkikinin 1-2 ay arayla tekrarlanması önerilmektedir. Bu konudaki daha az maliyetli bir başka öneri ise ilk aşı serisi tamamlandıktan sonra yapılan tetkikte antiHBs oluşmamışsa tek doz aşı yapılıp 4 hafta sonra antiHBs bakılması ve pozitif çıkarsa kişinin önceki aşılamasının yeterli olduğu gözlenerek diğer aşıların ve ileri tetkiklerin yapılmaması şek- 321 lindedir. Eğer bu tetkikte kişide antiHBs yine negatif çıkarsa o zaman diğer iki aşının da yapılarak şemanın tamamlanması şeklindedir (13,16,18,20). Universal aşının etkinliği Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği universal HBV aşılaması halen 171 ülkede uygulanmakta olup yenidoğan ve bebek HBV aşılama programları global HBV insidansını azaltmada oldukça önemli ve etkili bir stratejidir. Toplum bazlı çalışmalarda HBV aşı programının yoğun bir şekilde uygulandığı toplumlarda iki dekat sonra yeni HBV enfeksiyonu elimine olmaktadır (1,120,121). Universal HBV aşılamasının esas amacı, annelerin HBsAg durumlarının bilinmediği koşullarda bebeklerin erken dönemde aşılanması ve virüsle temasın önlenmesidir. Yapılan değişik çalışmalarda universal hepatit B aşılamasıyla ilgili oldukça başarılı sonuçlar bildirilmektedir. Tayvan, 1980’li yıllarda HBV enfeksiyonunun çok yaygın olduğu ve küçük çocuklarda bile hepatosellüler kanserli (HCC) olguların olduğu bir ülke iken ve çocukluk dönemindeki HCC olgularının %97’si HBV’ye bağlı olarak gelişiyorken universal HBV aşılaması bu tabloda önemli bir değişikliğe yol açmıştır. Aşılama öncesi dönemde 69 yaş grubunda 100.000 olguda 0.52 oranında HCC görülürken bu oran aşı sonrası dönemde 100 000 olguda 0.13’e inmiştir (122). Aynı araştırmacı grubu tarafından yine Tayvan’da 1984 yılında başlanan universal HBV aşılaması sonrası aşılanmış olan çocukların uzun vadedeki HBV durumlarını araştırmak için 2000-2003 yılları arasında üniversite birinci sınıf öğrencisi olan toplam 4575 öğrencide HBV göstergeleri araştırılmıştır . Bu çalışmanın sonucunda HBsAg pozitifliğinin %12.8’den %3.8’e düştüğü, aşılama programından önce doğan kızlarda HBsAg pozitifliği %8.1 iken aşılamadan sonra doğan kızlarda %2.7’ye düştüğü gösterilmiştir. Özellikle kızlardaki HBsAg pozitifliğinin belirgin şekilde azalmış olması gebelikte bebeğe ge- çiş olasılığını da ortadan kaldırması açısından oldukça önemlidir (124). Tayvan’da yapılan bir başka çalışmada da 18 yıllık aşı programı sonucunda 1969 üniversite öğrencisinde antiHBc pozitifliğinin %26.5’dan %4.7’ye, HBsAg pozitifliğinin de %8.7’den %1.7’ye düştüğü bildirilmiştir (125). Universal HBV aşılamasının zorunlu olarak uygulandığı Tayland’daki bir bölgede de doğumda HBV aşısı yapılan çocuklarda hepatocelluler karsinomanın belirgin şekilde azaldığı gösterilmiştir (126). HBV enfeksiyonunun ve hepatoselluler karsinomanın yüksek oranda olduğu Gambia’da 1986 yılından beri sürmekte olan ve halen devam eden izlem çalışmasında 50 yaş altında hepatoselluler karsinomanın çalışma başlangıcındaki döneme göre %70-80 oranında azaldığı bildirilmektedir (127). Gambia’da universal HBV aşılamasına geçildikten sonra çocuklardaki kronik HBV enfeksiyonu %10.0’dan % 0.6’ya inmiş, benzer azalma Çin, Endonezya, Senegal, Tayland ve Alaska yerlilerinde de gösterilmiştir (128,129). İran’da universal HBV aşılamasına 1989 yılında iki bölgede başlanıp 1993 yılında tüm yenidoğanlara uygulanmaya başlanmıştır. Bu ülkede HBsAg pozitifliği 1979 yılında %2.5 ile %7.2 değişmekte arasında iken, aşı programından sonra özellikle çocukluk yaş grubunda çok etkili olmuş ve 1991-1999 yılları arasında 2-14 yaş grubunda HBsAg pozitifliği %1.3 ‘den %0.8’e düşmüştür (130,131). Bulgaristan’da universal hepatit B aşılamasına 1998 yılında başlanmıştır ve bu ülkede 1998-1999 yıllları arasında aşılanmış olan 40.000 den fazla bebek değerlendirildiğinde aşıya bağlı koruyuculuk oranının %98.6 olduğu belirlenmiştir (132). Yunanistan’da universal HBV aşılamasına 1998 yılında geçilmiş ve aşılama başladıktan altı yıl sonra yapılan bir çalışmada 1998 yılından sonra doğanlarda, geçirilmiş HBV enfeksiyonu oranının belirgin olarak azaldığı bildirilmiş- 322 tir (133). İtalya’da yapılan bir çalışmada universal aşılamanın başlatıldığı 1991 yılından beş yıl sonra çocuklardaki antiHBs düzeyleri araştırılmış ve 533 çocuktan %92.9’unda antiHBs düzeylerinin koruyucu düzeyde devam ettiği gösterilmiştir (134). Suudi Arabistan’da universal aşılamayla ilgili olarak son yayınlanan bir çalışmada 1989 yılında başlanan aşı programı sonrasında aşının uzun süreli etkinliği değerlendirilmiştir. Bu ülkede HBV aşılamasından 8 yıl sonra çocuklardaki %6.7 oranındaki HBsAg pozitifliği % 0.3’e düşmüştür (135).Yine aynı ülkede yapılan bir başka çalışmada yaşları 16-18 arasında değişen toplam 1355 öğrenci HBV göstergeleri açısından test edilmiştir. Çalışma grubundaki öğrencilerden hiçbirinde HBsAg ve antiHBcIgG saptanmazken öğrencilerin 510’unda (%38) koruyucu antikor (>10mIU/ml) bulunduğu, 528’inde (%39) ise antiHBs’nin <1 mIU/ml olduğu bildirilmiştir. Bu çalışmanın sonucunda bu ülkedeki HBV aşılama programının uygulamanın 18. yılındaki değerlendirmede son derece etkili olduğu, bu nedenle erişkin yaşta rapel doza gerek olmadığı bildirilmiştir (136). ABD’de yapılan 1990-2006 yılları arasındaki akut viral hepatit sürveyans değerlendirmesinde HBV aşılamasının oldukça yararlı olduğu belirlenmiştir. ABD’de 2006 yılında 4,758 akut HBV olgusu bildirilmiştir (insidans 100,000’de 1.6) ve olgu sayısı en çok 25-44 yaş arasındadır. Doğumda ulusal aşı programının başlatıldığı 1991’den beri yeni HBV enfeksiyonu olgularının %80 azaldığı ve azalmanın özellikle 15 yaş altında belirgin olduğu bildirilmiştir (137). Manisa’da 2008 yılında yapılan ve universal HBV aşılaması öncesi ve sonrasında doğmuş olan çocuklarda HBV seroprevalansını saptamaya yönelik geniş kapsamlı yeni bir çalışmada Manisa’daki ilköğretim okullarında okuyan, 1996-1999 yılları arasında doğmuş olan öğrenciler çalışmaya dahil edilmiş; mikro EIA yöntemiyle (Dia Sorin-İtalya) HBsAg ve antiHBs bakılmıştır (104). Bu çalışmanın sonuçlarına göre ulusal HBV aşılamasının başlamasıyla birlikte HBV’ye karşı koruyucu antikor varlığı ileri derecede anlamlı şekilde artmaktadır. Ayrıca bu çalışmada HBsAg pozitifliği veya HBV’den koruyucu antikor bulunmayışı durumu Doğu-Güneydoğu ve Güney bölgesi kökenli olan çocuklarda kökeni diğer bölgeler olan çocuklara göre anlamlı şekilde daha yüksek olarak saptanmıştır. Aynı araştırmacılar tarafından yine Manisa-Turgutlu’da yapılan ve doğumda universal aşı programı ile aşılanmış olup daha sonra hiç rapel yapılmamış 2000 yılı doğumlu toplam 498 çocukta HBsAg pozitifliği %0.2 (1/498) olarak bulunmuş, ulusal HBV aşılamasının oldukça etkili olduğu bildirilmiştir (105). Ülkemizde ulusal HBV aşılaması uygulamaları Ülkemizdeki universal (ulusal) HBV aşılamasının tarihçesi Ulusal HBV aşılaması programına ülkemizde ilk kez Ağustos 1998 tarihinden itibaren rutin yenidoğan aşılaması şeklinde başlanmıştır (26). T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından ithal edilen maya türevi bir aşı olan ve Güney Kore’de üretilen aşı (Euvax-B-LG Chemical Ltd.) 0,1,6 ay şemasıyla 10 mcg dozda kullanılmaya başlanmıştır. Uygulama ile ilgili olarak 1998 yılında yayımlanan ilk genelgede aşının uygulanması için üç farklı seçenek sunulmuş ve birinci seçeneğe göre ilk dozun doğumda, ikinci dozun 3. ayda, son dozun da 9. ayda yapılacağı belirtilirken ikinci seçenekte ilk dozun 3. ayda, ikinci dozun 4. ayda, son dozun da 9. ayda yapılması önerilmiştir. Üçüncü seçenek ise aşıya getirilen üç aydan büyük bebekler için önerilmiş olup ilk dozun çocuk ilk görüldüğünde, ikinci dozun ilk dozdan bir ay sonra, son dozun ise ikinci dozdan beş ay sonra yapılması gerektiği ve ülkemizde gebelerde HBsAg taraması yapılmadığından bebeklere ne kadar erken ulaşılırsa o kadar iyi olacağı vurgulanmıştır. Ayrıca bu genelgede risk grupları da maddeler halinde belirtilmiş ve bu kişilerin Bütçe Uygulama talimatı gereğince reçete yazılarak aşılanacağı, aşı bedellerinin kurumlarca karşılanacağı bildirilmiştir(26). 323 Daha sonra 2000 yılında konuyla ilgili olarak yayımlanan bir diğer genelgede 1998 yılındaki genelgeye ilgi tutulmuş ve ulusal hepatit aşılamasında öncelikle 0-11 aylık bebeklerin aşılanacağı, aşı şemasının 3,4,9. ay şeklinde uygulanacağı belirtilmiş; ayrıca 2000 yılındaki Bütçe Uygulama Talimatındaki değişiklik nedeniyle hepatit B aşılarının reçete ile alınması artık mümkün olmadığından bundan böyle risk grubundaki kişilerin Bakanlığın aşıları ile ücretsiz olarak aşılanacağı vurgulanmıştır (138). Bu genelgede çoklu doz içeren aşı flakonlarının kullanımı ile ilgili olarak da bir bilgilendirme yapılmış ve açılan flakonların soğuk zincir koşullarına uymak koşuluyla birbirini izleyen üç aşı günü kullanılabileceği, ancak bu sürenin bir ayı aşmaması gerektiği belirtilmiştir. Daha sonra 2003 yılından itibaren yürürlüğe giren “Aşı Takvimi Değişikliği” ile ilgili genelgede ise ülkemizde gebelere rutin izlemleri sırasında Hepatit B taşıyıcılığı yönünden taramanın yeterince yapılamadığı, bu nedenle aşılamada bebeğe ne kadar erken dönemde ulaşılırsa hastalıktan korunma şansının o kadar yüksek olacağı bilgisi tekrarlanmış; bunun yanı sıra daha önce yayınlanan genelgelerde erken dönemde/doğumda aşıya başlanmasının gerektiği vurgulanmış olmasına rağmen, genel olarak Hepatit B aşı takviminin 3,4,9. aylar olarak uygulandığı belirtilmiştir. Bu nedenle konunun “Bağışıklama Danışma Kurulu” gündemine getirildiği ve Hepatit B kontrol programının amacına ulaşabilmesi ve yeni taşıyıcıların eklenmesini önlemede Hepatit B’ye karşı rutin aşılamanın doğumda başlatılmasının önemli olacağı vurgulanarak bundan böyle aşının 0,2,9. aylarda uygulanacağı; doğumda tespit edilemeyen bebeklere ilk karşılaşmada 1. doz, en az bir ay sonra 2. doz ve ikinci dozdan 5 ay sonra üçüncü doz hepatit B aşısı uygulanacağı bildirilmiştir (139). Yenidoğan bebeklerin rutin HBV aşılaması başarılı bir şekilde yürütülürken 2005-2006 öğretim yılında adolesan aşılamasına geçiş niteliğinde olarak ilköğretim 8. sınıflara HBV aşısı uygulanmasına başlanmış, 20072008 öğretim yılında eksik ya da yetersiz aşılı çocukları da aşılayabilmek amacıyla 3.-8. sınıflar arasındaki tüm ilköğretim öğrencilerine üç doz aşı uygulaması yapılmıştır. Son olarak 2006 yılında yürürlüğe giren ve 2008 yılında güncellenen Genişletilmiş Bağışıklama Programı (GBP) genelgesinde bebeklere HBV aşılamasının doğumda ilk doz, bebek bir aylık olduğunda ikinci doz, ikinci dozdan dört ay sonra da son doz şeklinde yapılması gerektiği bildirilmektedir (27). Bu genelgede aynı zamanda ilköğretim okullarındaki tüm öğrencilerin eksik aşıları tamamlanmakta ve aşısız çocuk kalmaması hedeflenmektedir. Bu genelgede ilk kez 2006 yılında “Hepatit Kontrol Programı” kavramından söz edilmiştir ve bu programın temel amacı kronik HBV enfeksiyonunun önlenerek, Hepatit B virüs enfeksiyonu ile ilişkili kronik karaciğer hastalığı, siroz ve hepatosellüler kanser insidansını azaltmak olarak belirtilmiştir. Programın esas hedefi 2010 yılına kadar beş yaş altı çocuklarda Hepatit B hastalığı insidansını en az yüz binde 1’in altına düşürmektir. Bu amaçla uygulanacak stratejiler arasında rutin bebek aşılaması kapsamında 0 yaş grubu Hep B aşısı 3. dozda %95 aşılamaya ulaşmak; perinatal Hepatit B virus bulaşının engellenmesi (bunun için doğumda uygulanan Hep B aşısı 1. dozunu takip etmek, doğumdan sonra ilk 72 saatte, tercihen ilk 24 saatte uygulanan Hep B aşısı 1. dozda %90 asılama oranına ulaşmak); ilköğretime devam eden adolesan yaş grubu aşılamalarında Hep B aşısı 3. dozda %95 oranına ulaşmaktır. GBP genelgelerinin her ikisinde de risk grubu aşılamaları üzerinde önemle durulmuş ve ilk kez 1998 yılında tanımlanmış olan risk grupları oldukça genişletilmiş bir şekilde listelenmiş; bu kişilere sağlık kuruluşlarında ücretsiz aşı uygulaması yapılacağı açıkça belirtilmiştir (27). Konuyla ilgili olarak yayınlanan genelgelerde zaman içinde aşı şemasında bazı değişik- 324 likler yapılmıştır (140). Ülkemizde ulusal HBV aşılaması ile ilgili genelgelerin tarihleri ve aşı şeması önerileri aşağıda gösterilmiştir: Engerix B (GlaxoSmith Kline) HB vax pro (Merck Sharp & Dohme) Hepavax gene (Onko-Koçsel) Euvax B (LG Chemical Ltd.Berk İlaç) Heberbiovac * Hepatitis - B Vaccine (rDNA) Sii** Ülkemizde ulusal HBV aşılaması ile ilgili genelgelerin tarihleri ve aşı şeması önerileri (140) Genelge tarihi 1998 2000 2003 2006 2008 Maya hücrelerinden yararlanılarak elde edilen aşılar (Alfabetik olarak ) Aşı şeması önerisi 0,3,9. ay 3,4,9. ay üç aydan büyük aşısız bebeklere 0,1,6. aylarda 3,4,9. ay 0,2,9. ay 0,1,6. ay 0,1,6. ay Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün bundan sonraki hedefi rutin yenidoğan aşılamasının yansıra öncelikle risk grubunda yer alan kişiler olmak üzere adolesan ve erişkin HBV aşılama oranlarının arttırılmasıdır. Bu amaçla son iki yıldır (2007 ve 2008) her yıl Nisan ayında bir hafta süreyle erişkin bağışıklama haftası etkinlikleri yapılmakta ve çeşitli toplantılar broşürler ve eğitimlerle toplumun bilinç düzeyi arttırılmaktadır. Ülkemizde bulunan ruhsatlı hepatit B aşıları ve kullanım dozları Şu anda ülkemizde piyasada birkaç üretici firmaya ait farklı aşılar bulunmaktadır ve bunların dozları farklılık göstermektedir. Her üretici firma kendi aşısıyla ilgili gerekli çalışmaları yaparak kendi aşısının optimal dozunu belirlemiştir ve buna uygun preparatlar piyasaya verilmiştir. Bu nedenle tüm aşıların dozlarının birbirinin aynı olmadığı bilinmeli ve her aşı, o aşıyı üreten üretici firmanın önerilerine uygun şekilde yapılmalıdır. Ülkemizde ruhsatlı hepatit B aşıları ve dozları aşağıda gösterilmiştir. 10 mcg - 20 mcg 5 mcg-10 mcg40 mcg 10 mcg- 20 mcg 10 mcg-20 mcg 10 mcg-20 mcg 10 mcg-20 mcg Memeli hücresinden yararlanarak elde edilen aşılar Gen Hevac B 20 mcg (Sanofi Pasteur ) Kombine aşılar (A+B aşısı) Twinrix (pediatrik) 360 EIA unit HAV antijeni+10 mcg HBsAg antijeni Twinrix (erişkin) 720 EIA unit HAV (GlaxoSmith Kline) antijeni+20 mcg HBsAg antijeni Ülkemizdeki ulusal HBV aşılama uygulamaları ve aşı etkinliği Ülkemizde 1998 yılından itibaren uygulanmaya başlanan universal HBV aşılamasında çoklu doz içeren flakon tarzında aşılar kullanılmaktadır. Bu amaçla ilk olarak Euvax B, daha sonra Hepavax Gene isimli aşılar kullanılmış, kısa bir süre için Heberbiovac isimli aşı kullanıldıktan sonra tekrar Euvax B ve Hepavax Gene aşıları kullanılmaya devam etmiştir. Aşılamada Hepavax-Gene ve Euvax B’nin çoklu doz içeren flakon formları kullanılmış olup bu formlar yalnızca ihaleler sırasında Sağlık Bakanlığı’na verilmektedir. Benzer şekilde Heberbiovac* isimli aşı da çok doz içeren flakon şeklinde sadece Sağlık Bakanlığı ihalesinde alınmış ve bir süre için kullanılmıştır; bu aşı şu anda piyasada bulunmamaktadır (141-145). Sağlık Bakanlığı 325 tarafından yapılan son ihalede alınan ve halen Sağlık Bakanlığı kurumlarında kullanılmakta olan aşı ise yine rekombinan bir aşı olan Hepatitis - B Vaccine (rDNA) Sii isimli, Küba’da üretilen Hansenula polymorpha (maya) kaynaklı aşıdır (146). Bu aşının 10 mcg lık pediatrik ve 20 mcg lık erişkin formları vardır, aluminyuma adsorbe edilmiştir ve koruyucu olarak Thiomersal içerir. Çocuklara 0.5 ml, erişkinlere 1 ml uygulanır. Bu aşı üretildiği ülkede ve başka ülkelerde GeneVac-B adıyla piyasada bulunmaktadır. Ancak ülkemizde bu aşı da Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurumlarında 5 ml doz içeren flakon şeklindeki formuyla kullanılmaktadır. Bununla birlikte 2009 yılından itibaren Sağlık Bakanlığı tarafından aşı uygulanan kurumlarda bu aşının gerek erişkin gerekse çocuklar için üretilmiş olan tek dozluk ambalajlı formlarının kullanılması planlanmaktadır. Aynı aşının difteri, tetanoz, boğmaca ve hepatit B olarak dörtlü kombine formu (SII Q-VAC) da vardır, ancak bu form ülkemizde bulunmamaktadır. Bu aşı ve şu ana kadar Sağlık Bakanlığı tarafından alınarak ulusal HBV aşılamasında uygulanan diğer aşılarla ilgili olarak yapılmış olan çocuk ve erişkinleri kapsayan değişik çalışmalarda oldukça başarılı sonuçlar elde edildiği, etkin ve güvenilir oldukları bildirilmektedir (4767,141-145). Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanan aşıların etkinliği ile ilgili olarak ülkemizde yapılan değişik çalışmalarda da oldukça başarılı sonuçlar bildirilmiştir (104,105,147-150). Manisa’da yapılan bir çalışmada 1998 yılında sağlık ocaklarında aşılanmış olan toplam 100 bebekten, son doz aşıdan bir ay sonra olmak koşuluyla bebekler bir yaşına geldiğinde kan alınarak antiHBs titreleri araştırılmış ve tüm bebeklerde antiHBs titrelerinin koruyucu düzeyin çok üzerinde olduğu saptanmıştır (147). Yine Manisa’da yapılan bir başka çalışmada 1998 yılında sağlık ocağında aşılanmış başka bir grup çocuktan primer aşılamadan dört yıl sonra kan alınarak antiHBs yanıtları araştırılmış ve toplam 76 çocuktan 65’inde (%86.8) seroprotektif düzeyin oldukça üzerinde antiHBs yanıtının devam ettiği saptanmış; an- tiHBs titreleri 10 mIU/mlnin altında saptanan çocuklara birer doz aşı yapılıp bir ay sonra kontrol edildiğinde tümünde oldukça yüksek titrelerde antiHBs yanıtı saptanmıştır (148). Ülkemizde yapılan bir başka çalışmada Antalya’da sağlık ocağında 3,4 ve 9. aylarda aşılanmış olan 200 bebekten üçüncü aşıdan bir ay sonra kan alınarak antiHBs düzeylerine bakıldığında çocukların %99’unda koruyuculuk olduğu, antiHBs titrelerinin geometrik ortalamasının 46.1 IU/mL olduğu ve sadece iki bebekte koruyucu düzeyin altında antiHBs yanıtı olduğu saptanmıştır (149). Yine bir başka çalışmada sağlık ocaklarında uygulanan Euvax B aşısı ile 10 mcg dozda 0,1,6 ay şeması ile 3,4,9. aylarda aşılanan 1 yaş altı 270 bebekteki antiHBs yanıtı değerlendirildiğinde 3 bebekte (%1.1) 10mIU/mL nin altında; 11’inde (%4) 10-100mIU/ml; 256’sında (%94.8) ise 100mIU/ml nin üzerinde olduğu saptanmıştır (150). Manisa’da 2008 yılında yapılan ve universal HBV aşılaması öncesi ve sonrasında doğmuş olan çocuklarda HBV seroprevalansını saptamaya yönelik geniş kapsamlı yeni bir çalışmada Manisa’daki ilköğretim okullarında okuyan, 1996-1999 yılları arasında doğmuş olan öğrenciler çalışmaya dahil edilmiş; mikro EIA yöntemiyle (Dia Sorin-İtalya) HBsAg ve antiHBs bakılmış, ayrıca aileleri ile görüşülerek her çocuk için bir anket formu doldurulmuştur (104). Bu çalışmanın sonuçlarına göre; çocukların takvim yaşları ile HBV göstergelerinin ilişkisi eğimde ki-kare (linear-by-linear association) çözümlemesi ile incelendiğinde, universal HBV aşılamasının başlamasıyla birlikte HBV’ye karşı koruyucu antikor varlığı ileri derecede anlamlı şekilde artmaktadır. Ayrıca bu çalışmada HBsAg pozitifliği veya HBV’den koruyucu antikor bulunmayışı durumu Doğu-Güneydoğu ve Güney bölgesi kökenli olan çocuklarda kökeni diğer bölgeler olan çocuklara göre anlamlı şekilde daha yüksek olarak saptanmıştır. Aynı araştırmacılar tarafından yine Manisa-Turgutlu’da yapılan ve doğumda universal aşı programı ile aşılanmış olup daha sonra hiç rapel yapılmamış 2000 yılı doğumlu 326 toplam 498 çocukta HBsAg pozitifliği %0.2 (1/498) olarak bulunmuştur (105). Batı bölgesinde yer almakla birlikte Doğu ve Güneydoğu illerinden yoğun göç alan ve bu nedenle HBsAg pozitifliğinin diğer batı illerine göre daha yüksek olduğu bir il olan Manisa’da universal HBV aşılaması öncesi dönemde ve aşılamanın ilk yıllarında yapılan çalışmalarda çocuklarda HBsAg pozitifliği %1.6 ve %1.9 olarak saptanmıştır (151,152). Oysa yapılan bu son iki çalışmada çocuklarda saptanan %1.1 ve %0.2 oranındaki HBsAg pozitifliği, ulusal HBV aşılama sonrası çocukluk döneminde HBsAg pozitifliğindeki düşüşü belirgin olarak göstermektedir. Ulusal aşılamada HBV aşısı maliyeti Ülkemizde uygulanan HBV aşıları piyasada mevcut aşılarla benzer yapıda ve bazen birebir aynı olmakla birlikte çok dozlu flakon şeklinde olduğu ve ihaleyle fazla miktarda satın alındığı için piyasada satılan HBV aşılarına göre maliyeti çok düşüktür. Örneğin Sağlık Bakanlığı tarafından 2007 yılında alınan pediatrik HBV aşısının birim dozu 0.3 $, bir bebeğin toplam üç doz aşılanmasının maliyeti 0.9 $; bir erişkinin tek doz aşı maliyeti 0.6 $,toplam üç doz aşı maliyeti ise 1.8 $’dır. Oysa bu aşılama piyasadan satın alınan aşılarla yapılmış olsa bir bebeğin üç doz aşı maliyeti 7.5-12 $, bir erişkinin üç aşı maliyeti ise 13-21 $ şeklinde olacaktır. Ülkemizde aşı için ayrılan bütçede son yıllarda çok belirgin artışlar olmuştur. Örneğin 2002 yılında aşı bütçesi 22.000.000 YTL iken 2006 yılında 113.5000.000 YTL, 2008 yılında ise 161.000.000 YTL ye yükseltilmiştir (153). Bu durum ülkemizde aşılanarak korunma konusuna verilen önemin son yıllarda belirgin olarak arttığının göstergesidir. Bu kapsamda HBV aşılaması ile ilgili olarak da maddi kaynak bulma sorunu kalmamıştır. HBV aşılamasının ülkemizdeki değişik gruplar üzerine etkileri Ülkelerin yıllar içindeki HBV prevalans değişimini izlemede kan merkezi verileri ülke genelini yansıtabildiği için önemlidir. Türki- ye’de son 16 yıldaki verilerle kan donörlerinde HBsAg pozitiflik oranlarının ve yıllara göre değişiminin değerlendirildiği oldukça geniş kapsamlı bir çalışmada 1989-2004 yılları arasında 6.240.130 donörde toplam HBsAg pozitifliği %4.19 olarak saptanmış; bu oranın 1989 yılında %4.92, 1991 yılında %5.23 iken 2004 yılında %2.1 olduğu bildirilmiştir (154). Bu veriye göre, son yıllarda HBsAg pozitifliğinde düşüş olduğu gibi algılanmaktaysa da bu durum esas olarak 1997 yılından beri uygulanmaya başlanan donör sorgulama formu nedeni ile risk taşıdığı düşünülen kişilerden kan alınmamasına bağlı olan yanıltıcı olabilecek bir sonuçtur. Bilindiği gibi donör sorgulama formunda riskli davranışları, hepatit geçirme öyküsünü ve benzeri soruları sorgulayarak baştan riskli olabileceği düşünülen kişilerden kan alınmamaktadır. Bunun yanı sıra donör yaşı 18 yaş ve üzeri olduğundan ülkemizde 1998 yılında başlanan universal HBV aşılamasının bu yaşın üzerindeki kişileri etkilemesi ve buna bağlı olarak HBsAg pozitifliğinde düşüş olması henüz beklenmemelidir. Bu nedenle ülke genelinde HBsAg pozitifliğinin bu çalışmada saptanan genel ortalama yani %4 civarında olduğunun kabul edilmesinin daha akılcı olacağı düşünülebilir. Ülkemizde normal popülasyonda aşı öncesi ve sonrası dönemdeki HBsAg ve antiHBs pozitifliklerinde oluşan değişiklikler değerlendirildiğinde 1976-1997 yılları arasında yapılan değişik çalışmalarda HBsAg pozitifliği ortalama %6.1 (3.5-14.3), antiHBs pozitifliği ise ortalama %34.6 (15.8-50) olarak bildirilmektedir (5,6). Daha sonra 2000-2005 yılları arasında normal popülasyonda yer alan toplam 277.627 kişide yapılan değişik çalışmalarda HBsAg pozitifliği %7.6, antiHBs pozitifliği ise %32.2 olarak bildirilmektedir (7). Bu açıdan bakıldığında universal HBV aşılaması öncesi ve sonrası normal populasyonda HBV prevalansında henüz anlamlı bir değişiklik olmadığı gözlenmektedir. Sağlık çalışanlarının HBV ile karşılaşma durumları ile ilgili olarak 1989-1997 yılları ara- 327 sında yapılan çalışmalarda (toplam 9 177 kişi) toplumdakine benzer sonuçlar elde edilmiş olup HBsAg pozitifliği %5.0, antiHBs pozitifliği %34.7 olarak saptanmıştır (5,6). Universal HBV aşılamasının başlamasından sonra 20002005 yılları arasında yapılan çalışmalarda ise (toplam 5504 kişi) HBsAg pozitifliği %2.19, antiHBs pozitifliği %12.9, aşıya bağlı antiHBs pozitifliği %39 olarak saptanmıştır (7). Bu sonuçlar, universal aşılama programı uygulanmaya başladıktan sonra sağlık çalışanlarında aşılamaya bağlı olarak antiHBs oranlarının biraz daha artmış olduğunu göstermektedir. Benzer bir sonuç hemodiyaliz hastalarında elde edilmiş olup 1988-1997 yılları arasında izlenen toplam 823 hemodiyaliz hastasında HBsAg pozitifliği %11.9, antiHBs pozitifliği %40.6 iken; universal aşılama sonrası 20002005 yılları arasında toplam 2109 hemodiyaliz hastasında HBsAg pozitifliği %7.1, antiHBs pozitifliği %59.0 olarak saptanmıştır (5-7). Bu grupların dışında erişkinlere yönelik olarak yapılmış olan diğer çalışmalarda universal aşılama öncesi ve sonrası dönemde HBV prevalansı açısından anlamlı bir farklılık saptanmamıştır (5-7). Ülkemizde çocuklarla ilgili olarak yapılmış çalışmalarda özellikle universal HBV aşılaması öncesi çocuklarda HBsAg pozitifliğinin yüksek olduğu, ancak yaygın aşılama programının başlamasıyla birlikte bu oranların belirgin şekilde azaldığı; bununla birlikte seropozitifliğin yüksek olduğu ve aşılama oranlarının nisbeten daha düşük olduğu bölgelerde sorunun halen devam etmekte olduğu gözlenmektedir (5-7). Ülkemizde ulusal HBV aşılaması uygulaması ile ilgili olarak gözlenen/yaşanan sorunlar Universal HBV aşılamasının uygulandığı ilk yıllarda Sağlık Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan genelgelerde aşıya başlama zamanı ve aşı şeması ile ilgili olarak farklı öneriler yer aldığından uygulamada farklı tarihlerde aşıya başlanması söz konusu olabilmiştir (155). Bu konuyla ilgili olarak yapılan bir çalışmada, genelgede doğumda aşıya başlanması önerildiği halde sahadaki uygulamada bebeklerin %56’sının ikinci ay ve daha sonrasında HBV aşılanmasına başlanmış olduğu belirlenmiştir. Bu konuya ilişkin daha geniş kapsamlı bir başka çalışma, 2000 yılında Manisa ilinde gerçekleştirilmiş olup toplam 147 sağlık ocağı ve sağlık evinde 1998-1999 ve 2000 yıllarında HBV aşısı uygulanmış olan ve 12 aydan küçük toplam 30.766 bebeğin doğum tarihleri ve aşı başlangıç tarihleri ile aşılar arası intervalleri içeren veriler değerlendirmeye alınmıştır (156). Çalışmanın sonuçları değerlendirildiğinde HBV aşılamasına başlangıç tarihinin en yüksek oranda üçüncü ayda olduğu (%29.7); bunu %17.9 ile dördüncü ay ve %14.9 ile ikinci ayın izlediği saptanmıştır. Doğumda aşılanan bebek sayısı ise yalnızca 1069 (%3.5) olup, bu oranın birinci hafta için %2, ilk 15 gün için %2.6, birinci ay sonunda ise %8.8 olduğu belirlenmiştir. Aynı çalışmada çoklu doz aşı flakonuyla ilgili bir anket formunu dolduran toplam 112 sağlık ocağının verileri de değerlendirilmiş ve yeni aşı flakonu açma aralığının 81 sağlık ocağında ayda bir olduğu (% 72.3), 16 ‘sında (% 14.3) her hafta, 10’unda (% 8.9) 15 günde bir, beşinde (%4.5) ise haftada iki kez yeni aşı flakonu açıldığı belirlenmiştir. Açılan aşı flakonunun kalanının imha zamanlarının ise sıklıkla birinci ay sonunda (%34.8), ve 3. günün sonunda (%33) olduğu saptanmıştır (156). Bununla birlikte ülkemizde HBV aşı oranları özellikle 0 yaş grubunda giderek artış göstermektedir. Konuyla ilgili olarak 2002 yılında ülke genelinde üçüncü doz HBV aşı oranları %72 iken bu oranın ülkemizin batı bölgelerinde %80’in üzerinde olduğu ama doğu bölgesine gidildikçe oranın düştüğü (%50-79 arası), Güneydoğu Anadolu bölgesinde ise %50’nin altında olmuştur (Tablo 4, 153). Oysa 2007 yılında ülke genelinde üçüncü doz HBV aşı oranları %96’ya çıkmış, ülkemizin büyük bir kısmında %90’ın üzerine çıkmış olup Güneydoğu Anadolu bölgesinde 328 Tablo 4. Ülkemizdeki (0) yaş grubu HBV 3 aşı oranları (2002-2007) HBV-3 AŞI ORANLARI 0 YAŞ GRUBU 2002-2007 bile %50’nin altında il kalmamıştır. Bu durum uzun vadede tüm ülke genelinde HBV eliminasyonu sağlanabilecek olması açısından oldukça önemlidir. Universal HBV aşılamasının uygulandığı ilk yıllarda Sağlık Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan genelgelerde aşıya başlama zamanı ve aşı şeması ile ilgili olarak farklı öneriler yer aldığından uygulamada farklı tarihlerde aşı uygulaması söz konusu olabilmiştir. Bu farklı aşı şemaları ve ulusal HBV aşılamasına başlanan ilk yıllarda Doğu ve Güneydoğu illerinde yaygın uygulanamaması gibi sorunların yanı sıra taşıyıcı gebelerin gebelikte çoğunlukla saptanmamış olması gibi nedenlerle halen küç yaş grubundaki çocuklarda az sayıdada olsa akut yada kronik HBV saptanabilmektedir. Yine uygulamanın başladığı ilk yıllardaki aşı oranlarının özellikle bazı bölgelerde düşük olması ülkemizde yeni yapılan çalışmalarda saptanan aşılı çocuklardaki düşük veya yetersiz antiHBs yanıtını açıklayabilir. Bunların yanı sıra HBV aşısının donmaya karşı çok hassas olduğu ve (0) derecede çok kısa bir süre kalmakla bile etkinliğini yitirdiği bilinmektedir. Soğuk zincir kurallarına uyumun giderek tüm ülke çapında çok daha iyi ve yaygın bir hale getirilmesi bundan sonraki aşı başarılarının artışını olumlu yönde etkileyecektir (18,104,105,153,155,156). Ülkemizdeki risk grubu HBV aşılamaları yeterlimi? Manisa’da 2000 yılında gerçekleştirilen ve toplam 147 sağlık ocağı- sağlık evini kapsayan anket çalışmasında risk gruplarına sağlık ocağında aşı uygulanmasının yaygın olmadığı saptanmıştır. Bu çalışmada risk grubundaki kişileri aşılayan sağlık ocağı oranı %59 olarak belirlenmiştir. Bunun nedeni araştırıldığında risk grubu tanımlarının tam olarak bilinemediği, risk gruplarına aşı yapılabileceği konusunun tam olarak bilinmediği ve bu grup için aşı isteğinin nasıl yapılacağı veya yapılan aşıların ne şekilde gösterileceğine ilişkin tereddütlerin olduğu belirlenmiştir (156). Ülke genelinde risk grubu aşılamalarının nasıl yapıldığı konusunda 2005 yılında yapılan bir çalışmada ise toplam 81 ile anket formları gönderilmiş, 22 tanesi anket formlarını doldurarak geri göndermiştir. Bu iller ül- 329 10-14 yaş % 24 15 yaş ve üzeri %5 5-9 yaş %0 1-4 yaş %1 0-11 ay % 70 Grafik 1. 2005 yılında ülke genelinde yaş gruplarına göre HBV aşılama oranları. kenin tüm coğrafi bölgelerini kapsadığından ülke genelini yansıtması açısından önemlidir. Anketlerin sonuçları değerlendirildiğinde 2005 yılı içinde risk grubu kapsamı içinde 15 yaş ve üzeri kişilere HBV aşısı yapılma oranının %1.5 ile %13 arasında (ort. %5) değiştiği belirlenmiştir (157), Grafik 1. Ülkemizde 2007 yılı itibarı ile yaygın okul aşılaması da yapılmış olduğundan sadece okul aşılamaları için harcanan toplam üç doz HBV aşısı miktarı yaklaşık olarak 18 milyon dozdur. Oysa yine 2007 yılında tüm ülke çapında 15 yaş üstü erişkinlere uygulanan toplam üç doz HBV aşısı miktarı sadece 631.298 dozdur (153). Buna göre 2007 yılında tüm ülke genelinde risk grubu kapsamında aşılanmış kişi sayısı sadece 210 bin civarındadır. Bu sayının içinde sağlık çalışanları ağırlıklı olup esas olarak bulaşmanın kaynağı olan HBsAg pozitif kişilerin yakın aile bireylerinin aşılanmasının son derece düşük olduğu görülmektedir. Ülkemizdeki HBsAg pozitif olgu sayısı düşünüldüğünde risk grubu aşılamasının oldukça yetersiz olduğu açıkça görülmektedir. Aşının saklanması HBV aşısının özellikle donmaya karşı çok hassas olduğu ve etkinliğini yitirdiği bilin- mektedir. Bu konuyla ilgili olarak yapılan yeni bir çalışmada HBV aşısı değişik ısı derecelerinde farklı sürelerde tutarak aşı içerğindeki değişiklikler araştırılmıştır. Çalışmada HBV aşısı 0 oC ile - 20 oC arasında olmak üzere 1 saatten 1 haftaya kadar kalan sürelerde tutulmuştur. Bir kez veya tekrarlayan şekilde aşının -10 oC ve daha düşük ısıda tutulmasıyla adjuvan-antijen partikül agregatları oluştuğu, antijende yapısal hasar meydana geldiği ve fare deneyinde aşının immunojenitesinde azalma olduğu saptanmıştır. Aşıdaki hasar, donma süresinin uzunluğu, düşük ısı ve donma periyodlarının sıklığı ile yakın ilişkili bulunmuştur. Adjuvan olarak aluminyum tuzu içeren aşıların saklanma ısısı 2-8 derece arasıdır, bu da soğuk zincir kullanımını gerektirir. Ancak aşının dondurulması da etkinliğini ortadan kaldırır ve aşının imha edilmesini gerektirir. Bu nedenle donmaya dayanıklı aşı geliştirme çalışmaları sürmektedir (158,159). HBV aşısının saklanması ve nakli ile ilgili olarak soğuk zincir kurallarına kesinlikle uyulmalıdır (27). Aşılar genel prensiplere uygun olarak buzdolabının orta rafında saklanmalı, kesinlikle buzlukta dondurulmamalı ayrıca buzdolabı kapağına aşı konulmamalıdır. Bir yerden bir yere aşı nakledileceği zaman da mesafe ne kadar kısa olursa olsun mutlaka buz aküsü üzerinde nakledilmelidir. Ancak bu nakil sırasında da aşı kesinlikle buz aküsü ile doğrudan temas ettirilmemelidir, aksi takdirde aşı donabilir ve etkinliğini kaybedebilir. Bu nedenle aşının direkt olarak buzla veya buz aküsüyle temas etmemesi için aşı mutlaka kutusunda bulundurulmalı veya kalın bir kağıda/kartona sarılmalıdır. HBV aşısı yapılmadan önce test yapılmalımıdır? HBV enfeksiyonunun endemik olduğu bölgelerde aşı öncesi test önerilmektedir. Bu kesimde test yapılması hem fiyat etkindir hem de yüksek riskli ya da virüsle karşılaşmış kişileri saptamak açısından da önemlidir. Ancak HBV prevalansının düşük olduğu ABD’de ve bazı 330 gelişmiş ülkelerde aşılama öncesi rutin tetkik, maliyet-etkin olmadığı için önerilmemektedir. Bununla birlikte günümüzde kronik HBV enfeksiyonu tedavisinde kullanılan farklı ilaçlar mevcut olduğu için son zamanlarda yapılan yeni önerilerde kronik HBV gelişmekte olan kişileri saptayabilmek amacıyla aşı öncesi tetkik önerilmektedir. CDC, aşağıda belirtilen belli popülasyonlardaki kişilere HBV tetkiki yapılmasını önermektedir. Bu kişiler; CDC tarafından HBV aşılaması öncesi tetkik yapılması önerilen kişiler (13,20) Hemodiyaliz hastaları Gebeler HBV ile bilinen ya da şüpheli temas söz konusu olan kişiler: HBV ile enfekte anneden doğan bebekler HBV ile enfekte kişi ile aynı evde yaşayan kişiler Mesleki olarak veya diğer nedenlerle enfekte kan ve vücut sıvıları ile temas eden personel/çalışanlar HBV’nin endemik olduğu ülkelerden gelen yabancı ülke doğumlu kişiler HIV pozitif kişiler’dir Bu kişilere HBV aşılaması yapılmadan önce HBsAg ve antiHBs bakılması önerilmektedir. Ayrıca CDC tarafından 2008 yılı aşı önerileri içine HBsAg prevalansının >2% olduğu coğrafi bölgelerde doğan kişilerin de HBV açısından test edilmesi önerisi eklenmiştir. Yine Bu önerilere ek olarak HBV ile temas riski olan davranışta bulunan kişiler (erkeklerle sex yapan erkekler, IV ilaç kullanıcıları); sitotoksik veya immunosüpresif tedavi gören kişiler ve etiyolojisi bilinmeyen karaciğer hastalığı olanlar (ALT, AST enzim yüksekliği) kişilere de HBV açısından test yapılması önerilmektedir. Viral Hepatitle Savaşım Derneği tarafından ilk kez 2005 yılında hazırlanıp yayınlanan, 2007 yılında güncellenen, 2008 yılında da hepatit B konusunda son güncelleme yapılmış olan II.Viral Hepatit Tanı ve Tedavi rehberi- ne göre HBV açısından test edilmesi önerilen aşağıda listelenmiştir (160). Viral Hepatit Tanı ve Tedavi rehberine göre HBV açısından test edilmesi önerilen kişiler (160) • HBsAg pozitif kişilerle cinsel temasta bulunanlar, HBsAg pozitif kişiyle aynı evde yaşayanlar, aynı evde yaşamasalar da birinci derece akrabalar • Yüksek ve orta endemisiteye sahip bölgelerde doğan ve bu bölgelerden evlat edinilen kişiler, • İntravenöz ilaç kullanma alışkanlığı bulunan kişiler, • Birden çok cinsel partneri bulunan ve cinsel yolla geçen hastalık öyküsü bulunanlar, • Homoseksüeller, • Hapishanelerde yaşayan kişiler, • Kronik ALT ve AST yüksekliği bulunan kişiler, • HCV ya da HIV ile enfekte kişiler, • Diyaliz hastaları, • Tüm gebe kadınlar, • Sık sık kan ve kan ürünleri alanlar, • Kan ve kan ürünleri ile mesleği nedeniyle sık sık temas eden meslek sahipleri, • İmmün yetmezliği bulunanlar veya uzun süre immün süpressif tedavi görenler Çoklu doz aşı içeren aşı flakonu kullanımı Halen ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından ulusal HBV aşılamasında uygulanan hepatit B aşısı, flakon tarzında çoklu doz içeren formdadır. Aşı flakonunun açılma zamanı, açık flakonun ne kadar süreyle kullanılabileceğine ilişkin olarak Sağlık bakanlığı genelgelerinde açılan flakonun soğuk zincir koşullarında saklanması koşuluyla, birbirini takip eden üç aşı günü uygulanabileceği belirtilmektedir. Ancak bu ifade tam net bir tanım olmadığından kurumlar arasında farklı yorumlamalara ve değişik uygulamalara yol açabilmektedir. Konuyla ilgili olarak ABD'deki Advisory Committee on Immunization Practices (ACIP) ve American Academy of Family 331 Physicians (AAFP) ‘ın aşı önerileri arasında çoklu doz içeren flakon şeklindeki aşıların soğuk zincir ve koruma kurallarına uyma koşuluyla flakonun üzerinde yazan son kullanma tarihine kadar kullanılabileceği ve gözle görülür bir kontaminasyon olduğu takdirde de flakonun kalanının atılması gerektiği açıkça ifade edilmektedir (9,17,18,20,21). Çoklu doz aşı içeren flakonlarda yer alan thiomersol benzeri koruyucu maddeler kontaminasyonu önlemekte, ayrıca flakonun ağzındaki lastik tıpa da mekanik bariyer görevi görmektedir. Her uygulama sırasında yeni ve steril bir enjektör kullanılmakta olduğundan çekilen aşının fazla bekletilmeden ve iğnenin ucu herhangi bir yere değdirilmeden uygulanması, flakonun üzerinde iğne ucunun saplı halde bırakılmaması, buzdolabı ısısının yakından ve düzenli olarak izlenmesi ve aşı dolabının temiz olması gibi kurallara özen gösterilmesi halinde çoklu doz hepatit B aşısına bağlı olarak ek bir risk ya da komplikasyon gelişmemektedir. Çoklu doz flakonların açıldıktan sonra kontamine olma durumlarını araştırmak üzere yapılan bir çalışmada sağlık ocaklarında üç aşı günü uygulanarak kullanım süresi bitmiş olan aşı flakonları soğuk zincir kurallarına uygun olarak Mikrobiyoloji laboratuvarına iletilmiş ve toplam 122 flakonda kalan aşı süspansiyonun makroskopik bakısının yanı sıra bakteriyolojik kültürleri ve mikroskobik olarak Gram boyama ile incelemesi yapılmış ve hiçbirinde bakteri morfolojisine rastlanmamış, yapılan kültürlerde üreme saptanmamıştır (161). Bu nedenle açılan aşı flakonunun soğuk zincir kurallarına uygun şekilde saklanması ve flakonda kalan aşının hemen aynı gün atılmaması, ekonomik kaybı en aza indirgemek için de hepatit B aşısı için aşı günü kavramını kaldırarak açılan flakonun yukarda vurgulanan noktalara özen göstermek koşuluyla birkaç gün üstüste uygulanması akılcı bir yaklaşım olacaktır. lerin bebeklerine, HIV ile enfekte kişilere ve diğer immün sistem sorunu olan kişilere aşı sonrası test yapılması önerilmektedir. Taşıyıcı annelerin bebekleri üç doz aşıları bittikten sonra HBsAg ve antiHBs açısından test edilmelidir. Sağlık çalışanları açısından da özellikle hasta ile doğrudan teması olanlara test önerilmekte bunun dışındakilere önerilmemektedir (1,13,17,18,20,21,30). Kimlere aşı sonrası test yapılmalıdır? Bazı kişlerin aşılandıktan sonra immun durumunun serolojik olarak belirlenmesi gerekir ve bu kişilere aşı sonrası test yapılması önerilir: HBsAg pozitif anneden doğan bebekler Kan ve vücut sıvılarıyla deri-mukoza teması riski olan sağlık çalışanları ve bu tür işlerde çalışan diğer çalışanlar Kronik hemodiyaliz hastaları, HIV pozitifler, diğer immun süpresif kişiler (hemopoetik stem cell nakli yapılanlar, kemoterapi alanlar) Kronik HBV’li kişilerin seks partnerleri Aşı sonrası tetkik ne zaman yapılmalıdır Eğer aşı sonrası test gerekiyorsa aşı şeması tamamlandıktan 1-2 ay sonra yapılmalıdır. HBsAg pozitif anneden doğan bebeklerde 3 veya daha fazla aşı tamamlandıktan 1-2 ay sonra tetkik yapılması yaklaşık olarak 9-18 ay civarında olabilir, bu da genellikle bebeğin bir sonraki randevusuna denk gelmektedir. HBIG yapıldıktan sonra geç HBV enfeksiyonu gelişip gelişmediğini saptayabilmek için testin 9. aydan önce yapılmaması ve ayrıca son aşıdan sonraki 4 hafta içinde yapılmaması önerilmektedir. Aşı sonrası test İmmun sisteminde sorun olmayan kişiler için aşı sonrası test yapılması önerilmemektedir. Ancak hemodiyaliz hastalarına, HBsAg pozitif kişilerin cinsel partnerlerine, taşıyıcı anne- Farklı aşı dozlarına ve farklı aşı şemalarına gereksinim İmmün sistemi normal olan kişilere göre hemodiyaliz hastalarında standart dozda aşı 332 Tablo 1. Şüpheli temasta yapılması gerekenler. HBsAg pozitif kaynakla temas varsa Öneri Aşısız kişi Önceden aşılı kişi HBsAg pozitif kan veya vücut sıvıları ile perkütan (iğne batması/ısırık) veya mukozal temas Hepatit B aşısı +HBIG HBV aşısı rapeli HBsAg pozitif kişiyle cinsel ilişki Hepatit B aşısı +HBIG HBV aşısı rapeli Kaynağın HBsAg durumu bilinmiyorsa HBV aşısına başla Aşı gerekmez HBsAg durumu bilinmeyen kaynağa ait kan veya vücut sıvıları ile perkütan veya mukozal temas HBV aşısına başla Aşı gerekmez Cinsel ilişki HBV aşısına başla Aşı gerekmez sonrası koruyucu antikor yanıtı daha düşük olup %67-86 civarındadır. Hemodiyaliz hastalarında normal aşı şeması ile çift doz (40 mcg) aşı uygulanmaktadır ama buna rağmen yeterli koruyucu yanıt saptanamayabilir, bu nedenle bu kişilere aşı sonrası antiHBs bakıldıktan sonra (antiHBs<10 mIU/mL olursa) rapel doz gerekebilir (162-164). İmmun süpresif kişilerde (HIV pozitifler, diğer immun süpresif kişiler kemik iliği nakli yapılanlar, kemoterapi alanlar) rapel durumu tam olarak tanımlanmamıştır. Bu kişilerde de antiHBs’nin <10 mIU/mL düşmesi halinde HBV ile karşılaşma riskinin devam edip etmeyişine göre rapel yapmaya karar verilir (165,166). Diğer immun süpresif kişilerde de aşıya yanıt daha azdır. Aşı dozunun değiştirilmesi örneğin çift doz aşı yapılması yanıtı arttırabilir (166). Bununla birlikte alternatif aşı şemalarıyla ilgili sınırlı sayıda veri bulunmaktadır. HBV ile temas sonrası yapılması gerekenler Temas sonrası proflaksi Temas sırasında saptanabilir antiHBs saptanamayan önceden aşılı kişilerde en azından 20 yıl boyunca kronik HBV enfeksiyonu gelişmediğini gösteren sağlam kanıtlar bulunmaktadır. Bu nedenle bağışıklık sistemi normal olan ve aşı sonrası testte HBV ye yanıt verdiği saptanan (>10 mIU/mL) kişilerde HBV ile temastan sonra pasif veya aktif proflaksiye ve antiHBs bakılmasına gerek yoktur (18,20,30). Bununla birlikte aşısız kişilerde HBV ile temastan sonra hem aşı hemde HBIG kullanılarak pasif ve aktif proflaksi oldukça etkin bir şekilde sağlanmaktadır. Temas sonrası proflakside ilk dozun en kısa zamanda yapılması oldukça önemlidir (Tablo 1). Hepatit B hiperimmune globulin (HBIG) HBIG yüksek antiHBs titresine sahip kişilerin plasma havuzundan soğuk etanol fraksiyonasyon yöntemi ile hazırlanır. Temastan sonra proflaksi zamanı ile ilgili maksimum süreye ilişkin sınırlı sayıda çalışma bulunmakta olup iğne batmasından sonra 7 günden az, cinsel temastan sonra 14 günden az olmalıdır. HBIG geçici süre (yaklaşık 3-6 ay) korur. HBIG yüksek konsantrasyonda antiHBs içeren donörlerden alınan plazmalardan hazırlanmaktadır (18,30,167,168). 333 HBsAg pozitif annenin bebeğine doğumda yapılması gereken immün proflaksi HBV aşılamasının tüm yenidoğanlara hastaneden taburcu olmadan önce yapılması önerilmektedir. Annede HBsAg pozitifse doğumda ilk 6-12 saat içinde bacak kasına ön yan yüze 10 mcg HBV aşısı ve 0.5 mL hepatit B immune globulin (HBIG) IM uygulanır. Kullanılacak iğne uzunluğu 1" (25 mm) olmalıdır (18, 82-84). Şayet annenin HBV durumu bilinmiyorsa 12 saat içinde HBV aşısı yapılır, bu arada annenin HBsAg durumuna bakılır ve eğer HBsAg pozitif çıkarsa en geç 1 hafta içinde HBIG yapılır. Doğum ağırlığı 2,000 gramdan düşük olan prematür bebeklerde annenin HBsAg durumu bilinmiyorsa HBV aşısı ilk 12 saat içinde yapılmalıdır. Eğer annenin HBsAg durumu 12 saat içinde belirlenememişse HBIG de yapılır. Ancak uygulamada bu bebeklere yapılan HBV aşısının ilk dozu yok sayılır ve bebeklere 1.ayda başlanarak üç aşı daha yapılır ve aşılama 6. aya kadar tamamlanır. Doğumdaki aşılama şeması monovalan (tekli) veya kombine aşılama şeklinde sürdürülebilir. İkinci aşı 1-2 aylık olunca yapılır, son doz ise 24 haftadan önce yapılmamalıdır. Annede HBsAg pozitifse bebeğin üç aşısı tamamlandıktan sonra 9-18 aylık iken bebeğe HBsAg ve antiHBs bakılmalıdır. Doğumdan sonra kombine HBV aşısı yapılmışsa dört doz HBV aşısı yapılabilir. Eğer doğumda monovalan HBV aşısı yapılmışsa dördüncü doz gerekli değildir (1,13,18,21,30). Diğer tüm temas sonrası uygulamalarda HBIG dozu 0.06 mL/kg dır. Daha büyük çocuk ve erişkinlerde uygulama yeri deltoid kas veya gluteal kas olabilir. Bu kişilerde de kişinin yaş grubuna ve kilosuna göre uygun iğne ucu kullanılmalıdır. HBIG 2-8° C’de saklanmalı ve dondurulmamalıdır. HBIG uygulanması kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği gibi canlı atenue aşılara yanıtı inhibe edebileceği için HBIG uygulandıktan sonra en az üç ay bu aşılar uygulanmamalıdır (18,21,30). Hızlı aşılama ile ilgili çalışmalar HBV aşılamasında klasik aşı şeması 0,1,6. aylarda üç doz veya 0,1,2,12. aylarda dört doz şeklinde uygulanmaktadır. Bununla birlikte yakın bir tarihte HBV’nin endemik olduğu yerlere seyahat edecek kişilere, aşı şeması düzensiz uygulananmış olanlara veya hızlı şekilde antikor yanıtı oluşması istenen kişilere 0,7,21., 0,7,28. günlerde veya 0,10,21. günlerde üç doz aşı uygulanması ve 12. ayda da rapel doz yapılması şeklinde çalışmalar yapılmış olup oldukça olumlu sonuçlar elde edilmiştir. Bock HL. ve ark. 18-59 yaş arası erişkinleri üç gruba ayırarak 0,1,2 ay (Grup A), 0,14,28. gün (Grup B) ve 0,7,21. gün (Grup C) olarak üç farklı aşı şeması uygulamışlar; 28. günde alınan kan örneklerinde grup B ve C arasında fark olmadığını ama grup A’ya göre antiHBs titrelerinin belirgin şekilde yüksek olduğunu saptamışlar; üç doz aşı bittikten bir ay sonra seroprotektif antiHBs titrelerinin Grup A, B ve C’ de sırasıyla %89, %78.5 ve %76.4 ; 13. ayda ise %95.8, %98.9 ve %98.6 olduğunu belirlemişlerdir (169). Marchou B. ve ark. erişkin yaş grubunda 0-10 ve 21. günlerde aşı uygulamışlar, seroprotektif antiHBs yanıtının 21. günde %40, 82. günde %91 olduğunu ve ve birinci yılın sonunda aşılananların %90’ında seroprotektif antiHBs yanıtının sürdüğünü belirlemişlerdir (170). Aynı araştırmacının bir başka çalışmasında yine erişkinlere 0-1021. günlerde birer aşı (Grup A) ve 0-1-2. aylarda birer aşı (Grup B) uygulanmış, 12. ayda rapel aşı yapılmıştır. Üç doz tamamlandıktan 1 ay sonra alınan kan örneklerinde seroprotektif antiHBs yanıtı Grup A’da %70, Grup B’ de %92 olarak saptanmış; 12. ayda rapel doz öncesi alınan kan örneklerinde bu sonuçlar sırasıyla %93 ve %95 olarak saptanmış ve rapel dozdan bir ay sonra tüm kişilerde seroproteksiyonun sağlandığı gösterilmiştir (171). Ülkemizde yapılan Saltoğlu N. ve ark.nın çalışmasında erişkin gruba 0,10,21. günlerde aşı uygulanıp kontrol kanları 30., 60. ve 90. günlerde alınmış; kontrol grubuna ise 0,1,2.aylarda aşı uygulanmış ve her iki gruba 12. ayda rapel doz yapılmıştır. Seroprotektif antiHBs yanıtı 30. günde çalış- 334 ma grubunda %58.9, kontrol grubunda %30 iken 60. günde yapılan tetkiklerde gruplar arasında istatistiksel fark saptanmamış (sırasıyla % 84.4 ve % 87.7), benzer şekilde 90. günde de farklılık olmadığı belirlenmiştir (172). Konuyla ilgili değişik çalışmalarda hızlandırılmış aşı şemasının klasik aşı şemasına yakın sonuçlar verdiği ve antiHBs yanıtının en azından 1 yıl boyunca devam ettiği gösterilmiştir (173-175). Ülkemizde yapılan çocukluk çağında hızlı aşılama ile ilgili bir çalışmada Bosnak M. ve ark. 40 çocuğu iki gruba ayırarak 0,1,6 ay ve 0,10,21. günlerde 3 doz aşı uygulamışlar; 1.,6. ve 12. aylarda kan almışlar; çalışma sonunda 1. grupta 1.,6.ve 12. aylardaki serokonversiyon oranlarını sırasıyla 35, 95 ve 95 mIU/mL olarak saptanırken, ikinci grupta bu değerler 20, 85 ve 95 mIU/mL olarak saptanmıştır. Seroproteksiyon açısından değerlendirildiğinde ise anti HBs titreleri birinci grupta 20, 85, 95 mIU/mL, ikinci grupta ise 65, 70 ve 95 mIU/mL olarak saptanmış ve her iki grup arasında birinci yılın sonunda istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmadığı saptanmıştır (176). Gençleri kapsayan bir başka çalışmada risk grubundaki 13-20 yaş arası gençlere 0-2 ve 6. haftalarda hepatit B aşısı uygulanmış ve aşı öncesi ile aşıdan 3 ay sonra kan tetkikleri yapılmıştır. Toplam 42 kişinin katıldığı çalışmada iki kişi bağışık olduğu için çalışma dışı kalmış ve 40 kişiden 20’si çalışmayı tamamlamıştır. Üçüncü ayın sonunda tetkik yapılan tüm gençlerde antiHBs titreleri 100 IU/ml nin üzerinde saptanmış ancak kişilerin bu aşı şemasına uyumunun zor olduğu bildirilmiştir (177). Yine ülkemizde yapılan karşılaştırmalı bir başka çalışmada da evlilik öncesi tetkikler sırasında HBsAg pozitifliği saptanan kişilerin eş adayı olan 40 kişiye 0,7 ve 21. günlerde üç doz aşı uygulanmış, antiHBs kontrolü için son aşıdan 1 ay sonra (45. günde), 6. ayda ve 12. ayda kan alınmış; ayrıca tüm olgulara 12. ayda bir doz daha aşı uygulanmıştır. Kontrol grubu olarak da aynı yaş ve cinsiyette 40 kişiye 0,1,6. aylarda aynı aşıdan üç doz uygulanmıştır. Sonuçta çalışma grubundaki kişilerin üç aşısı tamamlandıktan 1 ay sonra (45. gün- de) alınan kan örneklerinde tüm olgularda antiHBs yanıtının seroprotektif düzey olan 10 mIU/mL nin üzerinde olduğu, kontrol grubundaki 20 kişiden sadece beşinde koruyucu antiHBs yanıtı olduğu saptanmıştır. Çalışmanın 12. ayında yapılan tetkikte ise çalışma grubundaki kişilerden 19’unda, kontrol grubundaki kişilerin ise tümünde antiHBs yanıtının koruyucu düzeyin üzerinde olduğu belirlenmiş; çalışma grubundaki kişilere 12. ayda son doz aşı uygulandıktan bir ay sonra alınan kan örneklerinde tüm olgularda yüksek antiHBs titrelerinin oluştuğu belirlenmiştir (178). Sonuç olarak evlenmek üzere olan kişilerde hızlı immunizasyonu sağlamak amacıyla 0,7,21 gün şemasının uygulanabileceği, ancak bu şekilde oluşan antiHBs yanıtı kısa sürede azaldığı için mutlaka 12. ayda bir doz daha aşı yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Sağlık çalışanlarından bir gruba 0,30,60. günlerde, diğer gruba da 0,10,21. günlerde 20 mcg aşı uygulanan bir başka çalışmada da iki şema sonucunda elde edilen antikor yanıtının benzer olduğu ve sağlık çalışanlarının aşılanmasında en az klasik aşı şeması kadar etkin olduğu bildirilmiştir (179). Hızlı aşılama programının hematolojik malignitesi olan hastalara 0.-14.28.günlerde uygulandığı bir başka çalışmada toplam 42 olguya bu şema ile 20 mcg aşı uygulanmış ancak son aşıdan bir ay sonra yapılan kan tetkikinde koruyucu düzeyde antiHBs titresi varlığı sadece 10 olguda (%23.8)saptanmıştır (180). Hızlı aşılama şemasında kullanılabilme açısından lisanslı olan aşı Engerix B(GlaxoSmithKline) dir. Hepatit A ve hepatit B kombine aşısı olan Twinrix (GlaxoSmithKline)de özellikle seyahate çıkmak üzere olan seronegatif bireyler için 0,7,21 şemasıyla önerilmektedir ve bu endikasyon FDA tarafından onaylanmıştır (69-74,181,182). Bir çalışmada genellikle aşı şemasını tamamlayamayan bir grup olan ve HAV –HBV açısından seronegatif IV ilaç bağımlılarında bu hızlı aşı şemasının kullanılabileceği, 12. ayda rapel yapılmasının uygun olduğu ancak bu konuda daha geniş kapsamlı çalışmalar yapılması 335 gerektiği bildirilmiştir (183). Bir başka çalışmada da benzer şekilde IV ilaç bağımlıları veya seks işçileri gibi riskli kesimde bu şemanın uygulanabileceği bildirilmiştir (184). Benzer bir diğer çalışmada da IV ilaç bağımlısı olan 22 yaş altı gençlere 0,7,21 şemasıyla aşı yapılmış, bu yöntemle aşıyı tamamlama oranının %71’e ulaştığı, oysa normalde bu grupta ancak %53’e ulaşılabildiği belirtilmiştir (185). Hızlı aşılama şeması mahkumlar için de önerilmekte ve başarılı sonuçlar bildirilmektedir (18,30,186). Aşı güvenilirliği, Aşı reaksiyonları, Yan etkiler HBV aşısı bebek, çocuk, adolesan ve erişkinler için oldukça güvenilir bir aşıdır ABD’de 1982’den beri yaklaşık 70 milyon adolesan ve erişkinle 50 milyon bebek ve çocuğa bir veya daha fazla HBV aşısı uygulanmıştır. HBV aşısına bağlı olarak en sık gözlenen yan etkiler çocuklarda %3-9, erişkinlerde %13-29 oranında görülen aşı yerinde ağrıdır. Halsizlik, başağrısı, huzursuzluk gibi ılımlı sistemik yan etkiler çocuklarda %0-20, erişkinlerde ise %11-17 oranında bildirilmektedir. Ateş (>37.7 C) çocuklarda %0.4-6.4, erişkinlerde ise %1 oranında görülmektedir. Bunların yanı sıra oldukça düşük oranda bulantı, kusma, diyare, karın ağrısı, karaciğer enzim anormalliği, artralji, myalji, döküntü, kaşıntı, ürtiker görülebilmektedir. En sık rastlanan yan etkiler enjeksiyon bölgesinde ağrı (%329),yüksek ateş (%1-6)dir. Bununla birlikte plasebo kontrollu çalışmalarda bu yan etkiler plasebo alanlara göre daha yüksek oranda bildirilmemiştir. Ciddi sistemik yan etkiler ve alerjik reaksiyon görülme oranı son derece düşüktür. Aşı komponentlerinden birine ciddi alerji gelişmiş olması sonraki aşıların yapılması açısından kontrendikasyon oluşturur. Orta veya ağır derecede sistemik hastalığı olan kişilerin aşılaması iyileşinceye kadar ertelenmelidir (187-189). CDC ve FDA HBV aşısının ve diğer aşıların yan etkilerini kayıt sistemi ile (VAERS: Vaccine Adverse Event Reporting System) izle- mektedir (190). HBV aşısı ile anaflaksi arasındaki ilişki incelendiğinde 1.1 milyon aşılıda bir vaka olarak belirlenmiştir. Anaflaksi HBV aşısı yapıldıktan sonra iki farklı şekilde görülebilir. Buna göre ya aşıdan sonraki ilk dört saat içinde dermatolojik bulgular veya solunum sistemi ile ilgili semptomlar (bunlardan sadece biri) ortaya çıkmakta veya aşıdan 4-12 saat sonra dermatolojik ve/veya solunum sistemiyle ilgili semptomlar ortaya çıkmaktadır (187-190). Az sayıda yayında HBV aşısı sonrası kronik halsizlik sendromu, nörolojik bozukluklar (lökoensefalit, optik nörit, transverse myelit), romatoid artrit, tip 1 diyabet ve otoimmun hastalıklar görüldüğü bildirilmiştir. Bununla birlikte HBV aşısı ile bu durumların ve diğer kronik hastalıkların nedensellik ilişkisi olduğunu gösteren kanıt yoktur. Bazı nadir olgularda aşının saç dökülmesini tetikleyebileceği bildirilmiş olmakla birlikte toplum bazlı çalışmalarda aşı ile alopesi arasında istatistiksel bir ilişki saptanmamıştır (187,188,190). HBV aşısının gebelere uygulanması ile ilgili geniş kapsamlı çalışmalar yapılmamıştır. Bununla birlikte 20 yıldan fazla bir süredir gebelik sırasında HBV aşısı uygulanmış kişilerin bebeklerinde HBV aşısının yol açtığı herhangi bir anomali ya da sorun gözlenmemiştir. Ayrıca eğer bir gebe HBV ile gebelikte karşılaşır ve enfekte olursa ciddi bir hastalık tablosu gelişebilmekte ve bebeği de HBV ile enfekte olup kronikleşmeye gidebilmektedir. Bu nedenle ve ayrıca aşı canlı virüs içermediği için gerektiğinde gebelikte uygulanabilir (19). Hepatit B aşılamasına ilişkin olarak bildirilen en ciddi yan etki 2007 yılında Vietnam’da dört bebekte görülen yan etkiler ve bu bebeklerden üçünün yaşamını yitirmesidir. Konuyla ilgili olarak DSÖ’nün de müdahalesi ile ciddi ve kapsamlı araştırmalar yapılmış, aşının üretimi ve içeriği ile ilişkili herhangi bir sorun saptanmamıştır. Bebeklerden birinde yapılan otopside intrauterin arter trombozuna sekonder gelişen akut myokard enfark- 336 tüsü saptanmış ve aşıyla ilişkisiz bulunmuştur. İki bebekte ölüm nedeni, birden fazla nedene bağlı olabilecek akut şok olarak belirlenmiş, muhtemel etiyoloji olarak endotoksik veya anaflaktoid şok düşünülmüştür. Bununla birlikte bu bulguyu destekleyecek bir kanıt veya program hatası (örneğin aşının kontaminasyonu veya yanlış ilaç kullanımı gibi) gösterilememiştir. Dördüncü olguda ise ölüm muhtemelen pnömoni veya sepsis/bakteremiye bağlanmış ancak aşı uygulamasıyla ilişkilendirilememiştir (191). Aşı üreticisi şirket tarafından (LG Life Sciences) adı geçen aşının üretilmeye başlandığı 1992'den beri ilk kez böyle bir vaka görüldüğü belirtilerek, olayın olduğu tarihe kadar yaklaşık 60 ülkeye 500 milyon doz aşı satıldığını belirtmiştir. Bu aşıyla ilgili olarak daha önce yapılmış çok sayıda çalışmada herhangi ciddi bir yan etkiye rastlanmadığı, etkili ve güvenilir bir aşı olduğu bildirilmiştir (66,132). DSÖ konuyla ilgili olarak yaptığı son açıklamada aşının kullanılmaya devam edilmesini ve aşı programının aksatılmadan sürdürülmesi gerektiğini bildirmiştir. HBV aşısı ile ilgili olarak bazı yayınlarda multiple sclerosis (MS) hastalığına yol açabildiği veya alevlenme nedeni olabileceği iddiaları ileri sürülmektedir. Bu iddianın temel nedeni HBV polimeraz’ın insan myelin temel proteini ile moleküler benzerlik göstermesi nedeniyle otoimmun hasar (özellikle myelinle ilgili) oluşabileceği şeklindedir. Ancak HBV aşısının santral sinir sistemi demyelinizasyonuna yol açtığı ve multipl skleroz oluşturduğu yada alevlendirdiğini bildiren bazı çalışmalar olmakla birlikte yapılan çok sayıda geniş kapsamlı toplum tabanlı epidemiyolojik çalışmalar HBV aşısının multipl skleroz gelişme riskini ya da alevlenmesini arttırmadığını ve arada bir nedensellik ilişkisi bulunmadığı düşündürmektedir. Bu nedenle de bu konuda daha geniş kapsamlı çalışmalar yapılması gerektiği belirtilmektedir (187-193).Erişkinlerdeki aşı yan etkilerinin kayıtlarının (VAERS: The Vaccine Adverse Events Reporting System) değerlendirildiği 1991-2000 yılları arasında aşılanan erişkinlerin 1997-2000 yılları arasındaki aşı yan etki kayıtları incelenmiştir. Bu çalışmanın sonucunda HBV aşısına bağlı yan etkiler konusunda aşı uygulanacak kişilerin ve hekimlerin bilgilendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır (194). HBV aşılamasını takiben artrit, romatoid artrit, myelit, optik nörit, multiple skleroz (MS),Guillain Barré Sendromu (GBS), glomerulonefrit, pansitopeni/trombositopeni, halsizlik, kronik halsizlik, Sistemik Lupus Erythematosus (SLE) gibi otoimmün durumların gelişmesi Pubmed deki 1966-2003 arası yayınlar arasında araştırılmıştır (195). Fransa, HBV aşısına bağlı olası SSS yan etkileri ile ilgili çok sayıda çalışmanın yapıldığı bir ülkedir. Bu ülkede Fransa’da 1989-1998 yılları arasında SSS demyelinizasyonu (MS) gelişen olguların MS’un epidemiyolojik verileriyle birlikte değerlendirildiğinde SSS demyelinizasyonu ile HBV aşısı arasında nedensellik ilişkisi saptanamadığı bildirilmiştir (196). Fransa’da yapılan ve uzun süreli izlem sonuçlarını kapsayan çalışmalarda çocuklarla ilgili başka bir çalışmada 19942003 arasında ilk akut SSS demyelinizasyonu atağı olan olgular ikinci atak zamanına kadar (2005) izlenmiş, HBV aşısı ya da tetanoz aşısının çocukluk döneminde SSS demyelinizasyonunun multiple skleroze dönüşme riskini arttırmıyor gibi göründüğü bildirilmiştir. Yine aynı araştırmacıların Fransa’da yaptığı bir başka araştırmada 1994-2003 yılları arasında ilk atağını geçiren olgular arasında HBV aşısı yapılmış 349 olguda %24.4, eşleştirildikleri 2 941 kontrol grubunda ise %27.3 oranında atak saptanmış ve sonuçta bu periyodda HBV aşısı ile santral sinir sistemi demyelinizasyonu arasında ilişki saptanmamıştır. Bu çalışma grubunun yaptığı vaka kontrol çalışmasında da 143 MS’li hasta (1994-2003 yılları arasında 16 yaşından önce MS tablosu çıkan çocuklar), kontrol grubu olarak 1122 kişiyle karşılaştırılmış; sonuçta HBV aşılamasının çocukluk döneminde ilk MS atağını arttıran bir risk faktörü gibi görünmediği belirlenmiştir. Bu çalışmalardan birinde MS gelişmesine yol açan çevresel faktörler arasında evdeki pasif sigara içiciciliğinin rolü olduğu bildirilmiştir (197200,202-204). 337 Sonuç olarak az sayıda kişinin dahil edildiği farklı çalışmalarda değişik sonuçlar bildirilmekle birlikte geniş kapsamlı toplum tabanlı çalışmalarda HBV aşısının multipl skleroz gelişme riskini ya da alevlenmesini arttırmadığı ve nedensellik ilişkisi kurulamadığı bildirilmektedir (187-193,201-206). Bununla birlikte konuyla ilgili daha geniş kapsamlı ve karşılaştırmalı çalışmalar yapılması, hekimlerin ve aşılanan kişilerin /ailenin aşı yan etkileri konu hakkında bilgilendirilmesi uygun olacaktır (194). Guillain-Barré sendromu (GBS) açısından değerlendirildiğinde bir veya daha fazla doz HBV aşısı uygulanan 2.5 milyon erişkin arasında GBS oranının aşı yapılmayanlara göre artış göstermediği belirlenmiş ve GBS ile HBV aşısı arasında kabul ettirici yada reddettirici bir ilişki saptanamadığı belirtilmiştir (190). Ülkemizde de aşı sonrası gelişen istenmeyen etkilerin (ASIE) izlenmesine yönelik bir program başlatılmış olup uygulamadaki tüm aşılarla ilgili yan etkiler Sağlık Bakanlığı bünyesindeki bu merkeze iletilmekte ve kayıtlar düzenli olarak tutulmaktadır. Konuyla ilgili olarak ilk genelge 2003 yılında yayınlanmış, 2008 yılında güncellenmiş daha kapsamlı hale getirilmiştir ve 2003 yılındaki genelge yürürlükten kaldırılmıştır (207). ASIE genelgesinde HBV aşısına ilişkin sık görülen yan etkiler arasında erişkinde %15, çocukta %5 oranında lokal reaksiyonlar (ağrı, şişlik ve kızarıklık); aşılanan kişilerin %1-6’sında ise kırgınlık, halsizlik, huzursuzluk ve sistemik belirtilerin yer aldığı, 38 derecenin üzerinde ateş saptanan olgu bulunmadığı bildirilmektedir. Ülkemizde uygulanmakta olan “Hepatit B Kontrol Programı” kapsamında; 0 yaş grubunun yanı sıra ilköğretim okulu öğrencilerine HBV aşılaması yapılmış olup 2007-2008 öğretim yılında 3, 4, 5, ve 6. sınıfları kapsayan uygulamada yaklaşık 8.100.000 çocuk aşılanmıştır. Bu nedenle HBV aşılamasının en yüksek oranda olduğu bir yıl olan 2007 yılında Sağlık Bakanlığına bildirilen Hepatit B aşısına bağlı gelişen ASİE sayısı 22’dir. Bu ASIE’lerin da- ğılımı incelendiğinde dokuz olguda akut alerjik reaksiyon, yedi olguda vazospazm, beş olguda ciddi lokal reaksiyon, bir olguda ise optik nörit olduğu belirlenmiştir. Bu olguların yaş grupları incelendiğinde akut alerjik reaksiyon gelişen bir olgu 2003 doğumlu bir çocuk olup diğer olgular 1993-1998 arası doğmuş olan okul çağı çocuklardır. Bildirilen bu ASIE olgularının yedisinin (dört vazospazm olgusu, iki alerjik reaksiyon ve bir optik nörit olgusu) hastaneye yatması gerekmiştir (208Sağlık Bakanlığı yayınlanmamış verisi, Kasım 2008). Manisa’da HBV aşısı sonrası görülen ASIE’leri araştırmaya yönelik prospektif bir çalışmada HBV aşısı uygulanan 450 erişkin ve 54 çocukta en sık gözlenen ASİE lokal ağrı olup erişkinlerde (%7.3) çocuklara göre (%4.8) daha fazla saptanmıştır. Çocuklarda görülen diğer ASİE’ler sıklık sırasıyla aşı yerinde şişlik (%2.3), aşı yerinde kızarıklık (%4.8), halsizlikbitkinlik-huzursuzluk (%2.3) şeklindedir; aşılanan çocukların %80.9’unda hiçbir aşı sonrası istenmeyen etkiye rastlanmamıştır. Erişkinlerdeki diğer ASİE’ler ise sıklık sırasıyla aşı yerinde şişlik (%0.9), aşı yerinde kızarıklık (%4.7), halsizlik-bitkinlik-huzursuzluk (%6), vücutta döküntü (%0.3) şeklindedir; aşılanan erişkinlerin %77.1’inde hiçbir aşı sonrası istenmeyen etkiye rastlanmamıştır (209). Thiomersol (Thimerosal) Thiomersol, aşılarda 1930 yılından beri koruyucu olarak kullanılmaktadır. Civa doğada metalik element, inorganik tuz ve organik bileşik (metil merküri, etil merküri ve fenil merküri) olarak bulunur. Thiomersol de %49.6 civa içerir ve metabolize olunca etil merküri ile thiosalisilat açığa çıkar. Gerek etil merküri gerekse metil merküri yüksek dozda toksik olup özellikle nörotoksisiteye yol açmaktadır. EPA: the Environmental Protection Agency günde kg başına 0.1 mcg civa alımına izin vermektedir. Bu sınırlar FDA için 0.4 mcg/kg/gün, ATSDR(Agency for Toxic Substances and Disease Registry) için ise 0.3 mcg/kg/gün şeklindedir. Günümüzde üretilen aşıların çoğunda artık thiomersal kullanılmamaktadır (210-215). 338 Kontrendikasyonlar HBV aşısı mayaya veya aşı komponentlerinden herhangi birine hipersensitivite durumlarında kontrendikedir. Teorik olarak rekombinan HBV aşılarının çoğunun içeriğinde yer alan Saccharomyces cerevisiae (ekmek mayası)’na alerji olmasının aşıya karşı alerjik reaksiyon oluşturma riski olmasına rağmen maya alerjisi olduğu halde aşılanan kişilerde aşı sonrası alerjiye bağlı yan etki oluştuğunu gösteren bir kanıt yoktur (190). Aşı uygulandıktan sonra anaflaksi gibi ciddi yan etki gelişen kişilere diğer aşı dozları yapılmamalıdır. Diğer aşılarda olduğu gibi orta veya ciddi akut hastalık olduğunda ateş olsun veya olmasın hastalık düzelinceye kadar aşı ertelenir. Özgeçmişinde MS; GBS, SLE veya romatoid artrit gibi otoimmün hastalık ya da diğer kronik hastalık öyküsü olanlarda aşı kontrendikasyonu yoktur. Gebelik ya da emzirme aşı için kontrendikasyon değildir. Gebeye HBV aşısı yapıldığında fetüste ek bir risk oluşmadığını gösteren sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır. Şu anda mevcut olan HBV aşıları canlı virüs içermediğinden fetüs için risk oluşturmamaktadır (18,30,216). HBV aşısı rapeli gerekir mi? İmmün sisteminde sorun olmayan kişilere aşı sonrası rapel gerekmemekle birlikte belli durumlarda rapel önerilmektedir. Kimlere HBV aşısı uygulanmamalıdır ? Önceki HBV aşılamasında HBV aşısının komponentlerinden birine veya mayaya karşı ciddi alerjik reaksiyon gelişen kişilere aşı yapılmaz. Aşılamaya başladıktan sonra aksama olursa aşı şemasına yeni baştan başlamak gerekir mi? Hayır, aşılamaya yeni baştan başlamak gerekmez. - Eğer ilk dozdan sonra aksama olmuşsa ikinci doz mümkün olduğu kadar çabuk yapılmalıdır - İkinci dozla üçüncü doz arasında en azından 6 hafta olmalıdır - Şayet üçüncü doz aksatılmışsa doz mümkün olduğu kadar çabuk yapılmalıdır Eğer aşı kayıtları yazılı olarak mevcut değilse ekstra HBV aşısı yapılması zararlımıdır. Hayır. Eğer gerekliyse ekstra HBV veya HAV aşısı yapılması zararlı değildir. HBV aşısı diğer aşılarla aynı zamanda uygulanabilirmi? Evet. HBV aşısı diğer aşılarla aynı zamanda yapılırsa antikor yanıtı açısından etkileşim olmaz. Ancak aynı anda yapılan aşı uygulamalarında ayrı vücut bölgelerinden ve ayrı enjektörle uygulanmalıdır. HBV aşısının koruyuculuğu ne kadar sürer? Çalışmalar 6 aylıktan sonra başlanan HBV aşısı sonrası sağlıklı kişilerde en azından 20 yıl boyunca immun hafızanın kaldığını göstermektedir. Aşı, klinik hastalıktan ve kronik HBV enfeksiyonundan korur. Antikor düzeyi saptanabilir düzeyin altına düşse hatta kaybolsa bile hücresel immunite ile korunma devam eder. Doğumda aşılanan bebeklerde aşıya bağlı immüniteye ilişkin uzun süreli takip çalışmaları devam etmektedir. Annesi HBsAg negatif olsa bile bir yenidoğan bebeğin hastaneden taburcu olmadan önce HBV için aşılanmasının nedeni nedir? Aşılamaya bir firmanın aşısı ile başlanıp başka firmanın aşısıyla devam edilebilir mi? Evet. Farklı firmaların aşılarının kullanımıyla immun yanıtta herhangi bir farklılık oluşmamaktadır. Annesi HBsAg pozitif olan bebeklere doğumda aşı+HBIG yapılması gerekmektedir. 339 Bununla birlikte annenin HBsAg durumunun test edilmesi, dökümante edilmesi, raporlanması konularında gecikme yada hata olabilmektedir. Bu durumda doğumdan hemen sonra tüm bebeklere aşıya başlanması güvenilir ve perinatal enfeksiyon riskini azaltıcı bir uygulamadır. Ayrıca doğumda HBV aşılamasının aşı şemasının uygulanmasına ve tamamlanmasına arttırıcı yönde olumlu etki yaptığı gösterilmiştir (217,218). HBV aşısı gebelikte veya emzirirken yapılabilirmi? Evet. HBV aşısı canlı virüs içermez bu nedenle de gebelikte veya laktasyon döneminde kontrendikasyon yoktur. Sınırlı sayıda deneyim temelinde, gebelikte HBV aşısı uygulanmasının fetüs gelişimine olumsuz bir etkisi görülmemiştir. Ayrıca gebede yeni HBV enfeksiyonu gelişmesi halinde annede şiddetli hastalık oluşabilir ve yenidoğanda da kronik HBV enfeksiyonu gelişebilir (18,30,216). Hemodiyaliz hastaları veya HIV pozitif hastalar gibi immün sistemi baskılanmış hastalara HBV aşısı yapılabilirmi? Hemodiyaliz hastalarının HBV aşılamasında yanıt genellikle düşük olmaktadır. Bu düşük yanıtın nedenleri arasında immun supresyonun yanı sıra anemi ve malnutrisyonun sorumlu olabileceği bildirilmektedir. Evet. Hemodiyaliz hastalarında koruyucu antikor oluşması için daha yüksek doz aşı verilmesi gerekir. Hemodiyaliz hastaları ile diğer immün sistemi baskılanmış hastalarda son doz aşıdan 1-2 ay sonra rapel gerekip gerekmediğini anlamak için serolojik tetkik yapmak gerekir. Aşı öncesi HBV göstergelerine bakılması gereklimidir? Ülkemizde son yıllarda bazı değişiklikler olmakla birlikte ortalama olarak her üç kişiden birinin hepatit B virüsü ile karşılaşmış olduğu bilindiği için (5-7) özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgesinde yaşayan veya o bölgelerde doğmuş olan erişkinlere aşı öncesi tetkik yapılması hastalığı önceden geçirip bağışıklık kazanmış olanların saptanmasını ve gereksiz yere aşılanmamasını sağladığı için anlamlı ve maliyet etkindir. Ayrıca bu tetkik sırasında HBV enfeksiyonunun ülke ortalamasına göre daha yüksek olduğu bu bölgelerde yaşayan kişilerin taşıyıcı veya kronik hepatit olduğunu saptama olasılığı da bulunmaktadır. HBV enfeksiyonunu doğal yolla geçiren kişilerin aşılanmasının herhangi bir zararı gösterilmemiştir ancak gereksiz aşı maliyetine neden olmaktadır. Benzer şekilde taşıyıcı veya kronik hepatit olgularına aşı uygulanmasının da bir zararı ya da yararı gösterilememiştir. Ancak bu kişiler test yapılmadan aşılandığında taşıyıcı/kronik hepatit olduklarını öğrenememekte ve aşılanarak korunduklarını düşünerek yalancı bir güven duygusuna kapılabilmektedir. Bu kişilere tanı konamadığı için düzenli kontrollere gitmemekte ve daha sonra HBV enfeksiyonuna bağlı komplikasyonlarla karşılaşılabilmektedir. Çocukluk yaş grubunda ülkemizde uygulanan universal HBV aşılaması kapsamında doğumdan itibaren düzenli olarak sağlık ocağına/Çocuk hekimine götürülerek aşıları yapılan çocukların büyük bir kısmının ve okul aşılamaları nedeniyle adolesanların da bir kısmının aşılanmış olduğu göz önüne alınırsa 14 yaş altı çocuklara test ya da aşı yapma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bununla birlikte eğer çocuğun HBV aşılamasının yapılmadığı biliniyor veya aşı durumu bilinmiyorsa test yapılmadan aşı yapılabilir. Ancak ailede özellikle birinci derece akrabalarda (anne, baba, kardeş gibi) HBsAg pozitifliği olan kişilere yaşları ne olursa olsun test yapılmalıdır. Başka bir çözüm olarak da test yapılmaksızın üç doz aşı yapıldıktan sonra yapılacak tek bir testle antiHBs bakılarak hem yapılan aşının etkinliği objektif olarak değerlendirilmiş olur (soğuk zincir hatası/uygulama hatası vb açısından) hem de çocuğun taşıyıcı olmadığı kesinleştirilmiş olur. Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu ülkemiz koşullarında 20 yaş üze- 340 rindeki kişilere de test yapılmaksızın aşı yapılabileceği yönünde görüş bildirmiştir. Bu görüş kitlesel olarak yaygın aşılama yapma kapsamında değerlendirildiğinde akılcı olmakla birlikte ülkemiz HBsAg pozitifliği açısından ülke ortalaması açısından halen orta derecede endemik bölge kapsamında yer almaktadır. Özellikle HBsAg pozitifliğinin fazla olduğu bölgelerde yaşayanlar/bu bölgelerden göç edenler/ailesinde HBsAg taşıyıcı-siroz-karaciğer kanseri olgusu olanlar ve bazı yüksek risk kapsamındaki kişilerde aşı öncesi en azından HBsAg bakılması anlamlı ve önemlidir. Ya da çocukluk dönemindeki öneriye benzer şekilde erişkinlere de test yapmaksızın üç doz aşı yapılıp son dozdan bir ay sonra antiHBs bakılarak kişinin HBV ile karşılaşma durumundan emin olunmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü de artık HBsAg pozitifliğinin %2’den fazla olduğu bölgeleri riskli bölge kabul ederek bu bölgelerden gelen kişilerin HBV açısından test edilmesini önermektedir. Bu açıdan da değerlendirildiğinde olanaklar elverdiğince ülkemiz koşullarında aşı öncesi en azından HBsAg bakılması uygun olacaktır. HBV ile enfekte kişilere aşı yapılmasının yararı ya da zararı varmıdır? Önceden HBV ile enfekte olan kişilere (kronik HBV’li olgulara) HBV aşısı yapılması aşı yapılması konusunda çok sayıda çalışma yapılmış olmakla birlikte gerek çocuklarda gerekse erişkinlerde HBV aşılamasının kronik HBV enfeksiyonu seyrine olumlu bir katkısı (HBV DNA negatifleşmesi, HBeAg serokonversiyonu açısından yada antiHBS gelişimi) ve ek bir yararı gösterilmemiştir; bununla birlikte ek bir zarar da oluşturmaz (219,220). HBsAg pozitif annenin doğumunu vaginal yolla veya sezaryenle yapması HBV geçişine etkilimidir? Kronik HBV’li gebelerde intrauterin geçiş oldukça az olup esas geçiş doğum sırasında gerçekleşmektedir. Doğumun vaginal ya da sezeryan şeklinde gerçekleşmesinin bebeğe geçişe etkisine ilişkin olarak fazla çalışma bulunmamakla birlikte yeni yayınlanan bir çalışmada vaginal doğumun HBV geçişi riskini arttırdığı bildirilmektedir (221). Bununla birlikte bebeğe bulaşmada esas olarak HBeAg’nin pozitif olması ve HBV DNA’nın yüksek titrede pozitifliğinin (yüksek düzeyde replikasyon) rol oynadığı bilinmektedir. Annede maternal antiHBs varlığı, bebeğin aşı yanıtını etkiler mi? Annede maternal antiHBs varlığında bebeklere HBV aşılamasının etkinliği ile ilgili olarak yapılan bir çalışmada 0,1,6 ay şemasıyla uygulanan aşı programı bittikten bir ay sonra alınan kan örneklerinde annesinde antikor bulunan ve bulunmayan bebeklerdeki antiHBs titreleri arasında istatistiksel olarak farklılık saptanmamıştır (222). Bununla birlikte annesinde yüksek titrede antiHBs bulunan bebeklerdeki antikor titresinin belirgin olarak daha düşük olduğu ve bu konuda başka çalışmaların yapılması gerektiği bildirilmiştir. Ayrıca doğumda HBV aşılamasının esas olarak annede HBsAg pozitifliği söz konusu olduğunda ya da aile içinde başka taşıyıcı olgulardan bebeği erken dönemde korumayı amaçladığı düşünüldüğünde antiHBs yanıtının annesinde maternal antikor bulunan bebeklerde daha düşük olmasının pratik olarak anlamlı olmadığı düşünülebilir. HBV ile karşılaştıktan sonra HBV aşısı yapılabilirmi? Evet. HBV ile karşılaştıktan sonra tercihan 24 saat içinde uygun proflaksi uygulanması enfeksiyondan etkin bir şekilde kişiyi koruyabilir. Temas sonrası HBV aşısı uygulanması önerilir ancak belirli durumlarda koruyuculuğu arttırmak için ek olarak HBIG yapılması gerekebilir. HBV aşılamasında yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri Hepatit B aşıları tüm dünyada 25 yıldan beridir kullanılmakta olup şimdiye dek belirgin bir yan etkileri ya da ciddi kompli- 341 kasyonları gösterilmemiştir. Dünya Sağlık Örgütü tüm ülkelerde her yenidoğan bebeğin aşılanmasını önermektedir ve birçok ülkede bu uygulama yapılmaktadır. Aşıların yapılmaması sonucu gelişebilecek kronik aktif hepatit, siroz, karaciğer karsinomu gibi komplikasyonlar ve bunların tetkik ve sağaltım maliyetleri göz önüne alındığında hepatit B aşılamasının önemi tartışılmazdır (223). HBV aşısının ilk lisans aldığı 1982 yılından beri HBV için risk altında olan erişkinlere ACIP tarafından aşı önerilmektedir. Ancak, bu öneri ABD gibi gelişmiş ülkelerde bile tam olarak yaygınlaşamamıştır ve risk altındaki erişkinlerin aşılanma oranları düşük kalmıştır. 1990’ lı yılların başlarında bu nedenle ek aşılama stratejileri önerilmesi ihtiyacı oluşmuştur ve ulusal strateji olarak erişkin aşılamasına ağırlık verilmesi önerilmiştir. Bununla birlikte ABD de hala erişkin HBV aşılaması sağlık kuruluşlarında rutin olarak uygulanamamakta ve erişkinler HBV için aşılanmamış olarak kalmaktadır (1,30). Rutin universal HBV aşılaması yapılmasına ve risk altındaki erişkinlerin aşılanmasına rağmen halen ABD de 1.25 milyon kişi kronik HBV hastasıdır ve bakım- izlem merkezlerine ihtiyaçları vardır. Yapılan bir değerlendirmeye göre ABD’de 1983-2000 yılları arasında yaklaşık 3 milyon erişkin HBV ile enfekte olmuştur ve bunların 1.6 milyonu önlenebilir vakalardır. Yüksek riskli kişiler tüm yeni HBV enfeksiyonu olgularının %75’ini oluşturmaktadır ve bu kişilerin aşılanmamış olmasının maliyeti oldukça yüksek olmaktadır (30). ABD de erişkinlerin HBV aşılamasının düşük kalmasında çok sayıda faktör rol oynamaktadır. Öncelikle bebek ve çocukların HBV aşılamasının aksine erişkin aşıları ulusal program tarafından desteklenmemekte ve aşıyı firmalardan karşılamak gerekmekte, ayrıca sigorta şirketleri de aşıyı karşılamamaktadır. Geri ödeme mekanizması da yaygın olarak uygulanmamaktadır. Buna ek olarak bu konu hekim ve hastalar arasında faz- la konuşulmamaktadır ve hekimler bu aşının önerilmesinde ve yapılmasında fazla istekli bulunmamaktadır. Bu konuyla ilgili olarak erişkinde HBV aşılamasını arttırmayı sağlayan bir stratejinin etkili olduğu gösterilmiş olup bu strateji, belli birimlerde/kliniklerde (cinsel ilişkiyle geçen hastalıklar birimi, HIV pozitiflerin izlendiği ve tedavi edildiği birim, IV ilaç bağımlılarının izlendiği birimler gibi) tüm erişkinlere rutin korunma hizmetinin bir parçası olarak bu hizmetin sunulmasıdır. Yapılan bir çalışmada sağlık ocağı hekimi veya Aile hekimi gibi ilk bakım birimlerinde ücretsiz HBV aşısı yapılmış ancak bu uygulama da aşı oranını arttırmamıştır. Bu çalışma tek başına ücretsiz aşının sorunu çözmeye yetmeyeceğini, buna ek olarak gerek klinisyenlerin gerekse halkın bu konuda eğitimin gerekli olduğunu göstermiştir. Tüm erişkinlerin aşılanması için bir başka olası stratejinin rutin muayene için gelen herkesin aşılanması olabileceği düşünülmektedir (224,225). Global olarak hepatit B hastalığının yükünü ve aşılamanın önemini tahmin etmeye yönelik bir matematik model 2000 yılında Goldstein ST ve arkadaşları tarafından oluşturulmuş ve hesaplamalar yapılmıştır. Bu hesaplamaya göre 2000 yılında dünya genelinde 620 000 kişi akut HBV 40 000’i (%6) ve HBV’ye bağlı komplikasyonlar 580 000 (%94) nedeniyle yaşamını kaybetmiştir. Eğer 2000 yılındaki doğum kohortu izlenmiş olsaydı ve bu kişiler hiç aşılanmamış olsaydı dünya genelinde bu kişilerin 64. 8 milyon’u HBV ile enfekte olacaktı ve bu kişilerin de 1.4 milyonu HBV nedeniyle yaşamını kaybedecekti. Eğer enfeksiyon etkeni ile karşılaşma perinatal dönemde olsaydı ölüm %21, <5 yaş olsaydı %48, >5 yaş olsaydı %31 olacaktı. Rutin yenidoğan aşılamasında %90’a ulaşılması sonucunda dünya genelinde HBV’ye bağlı ölümler %84 oranında önlenebilecektir (226). Avrupa’daki ülkelerin HBV aşılama politikaları, bildirim sistemlerini, aşı oranlarını içeren ve hepatit A ve B enfeksiyonlarından korunmayı hedefleyen ve ülkemizin de yer al- 342 dığı çalışma grubu Eurohep.net tarafından son zamanlarda özellikle göçlere bağlı olarak Avrupa ülkelerinde HBV enfeksiyonunun sorun oluşturduğu bildirilmekte ve henüz HBV aşılamasını rutine koymamış olan ülkelerin bu uygulamaya en kısa zamanda geçmesi gerektiği konusunda uyarıda bulunmaktadır (227,228). Avrupa’da her yıl HBV enfeksiyonuna bağlı 22.000 ölüm olmaktadır. DSÖ’nün universal aşı uygulaması önerisine rağmen Danimarka, Finlandiya, Hollanda, Izlanda, İsveç, Norveç ve İngiltere sadece risk grubu aşılamasını uygulamaktadır. Ancak bu ülkelere endemik bölgelerden göçlerin olması, IV ilaç kullanımı, dövme-piercing kullanımı gibi nedenlerle artık bu ülkelerde de universal aşılamaya geçilmesi gerektiği bildirilmektedir (227-229). Günümüzde universal HBV aşılaması dünyada oldukça yaygın şekilde uygulanmakla beraber henüz tüm ülkelerde uygulamaya geçilmemiştir; uygulamaya geçmiş olan ülkelerde de aşı uygulama oranlarının %90’ın üzerine çıkarılması gerekmektedir. Çocukluk dönemi aşılamada yüksek oranda aşılama hedefine ulaşmış olanların da catch-up uygulamalarla daha büyük çocukları, adolesanları ve HBV için riskli erişkinleri aşılaması önerilmektedir. Hepatit B ile savaşımda başarıya ulaşmak için uzun yıllar süren çabalar gerekmektedir ve bugün yapılacak uygun girişimlerin sonuçları ancak bir veya iki kuşak sonra olumlu sonuçlarını verecektir, bu nedenle çok vakit kaybetmeden herkesin üzerine düşeni yapması gerekmektedir. HBV aşılaması yapılmış olmasına rağmen koruyucu antiHBs oluşmaması soğuk zincir kurallarına uyulmamış olması, aşının uygun yere ve doğru yöntemle yapılmaması, özellikle donmaya karşı çok hassas olan ve etkinliğini hemen yitiren bir aşı olan HBV aşısının uygunsuz saklama koşullarında etkinliğini yitirmiş olması, bebeğin doğumda aşılanmaması/aşının geciktirilmesi, annenin HBsAg pozitif olması gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de gebelerin HBsAg yönünden tetkik edilmesi yeterince yaygın şekilde yapılmadığı için özellikle kırsal kesimde yaşayanlar ya da sosyoekonomik/kültürel düzeyi düşük olan ve bu nedenle taşıyıcı olma olasılığı yüksek olan gebeler evde doğum yapmayı tercih edebilmekte; böylece universal aşılama ile hedeflenen gruba ulaşmak güçleşmektedir. Bu nedenle özellikle sosyoekonomik düzeyi düşük kesimlerdeki gebeler öncelikli olmak üzere tüm gebelere HBsAg bakılması, taşıyıcı çıkan gebelerin bebeklerine doğumda aşı+HBIG uygulanması; evde doğum yapanların da hemen saptanıp aşı programına alınması uygun olacaktır. Ülkemizde adolesan ve genç erişkin yaş grubunda akut HBV enfeksiyonu riski halen yüksek oranda devam etmektedir. Bu durumun önlenmesi için en kısa zamanda yaygın adolesan ve genç erişkin-erişkin aşılamasına geçilmesi uygun olacaktır. Ülkemizde bugüne kadar yapılan HBV aşılama programları sayesinde (universal aşılama veya catch-up programlar) lise üçüncü sınıfa kadarki tüm öğrencilere en az üç doz HBV aşılaması yapılmıştır. Ancak şu anda lise 4. sınıfta okuyan öğrencilere hiç kitlesel HBV aşısı uygulanamamıştır. Bu yaş grubundaki öğrenciler lise bittikten sonra eğitimlerine devam etmedikleri takdirde bu gençlere daha sonra toplu aşılama için ulaşma imkanı pratik olarak kalmayacaktır. Bu açıdan bakıldığında en kısa zamanda bu yıl lise dördüncü sınıfta okuyan öğrencilere toplu olarak HBV aşılaması uygulanması anlamlı olacaktır. Buna ek olarak topluca ulaşılabilecek kesimler olmaları açısından üniversitelerde okuyan, yurtlarda kalan gençlerin de toplu olarak HBV için aşılanması kısa sürede planlanarak uygulanmalıdır. Hemen başlanabilecek bir başka uygulama ise evlilik öncesi başvuran gençlere hızlı test olarak adlandırılan ve sağlık ocağı/toplum 343 sağlığı merkezleri ya da Aile hekimi tarafından kolaylıkla yapılabilecek basit tarama testleri ile HBsAg (eğer mümkün olursa antiHBs) bakılması ve her iki göstergenin negatif olduğu kişilerin hemen aşı programına alınmasıdır. Şu andaki mevcut uygulamada evlilik öncesi HBsAg bakılması yaygın olarak yapılmamakta, yapılan yerlerde de sadece HBsAg bakılıp pozitiflik saptanan kişinin eş adayına HBV aşısı uygulanmakta, test sonucu negatif çıkanlara herhangi bir aşı uygulaması yapılmamaktadır. Oysa ülke verileri değerlendirildiğinde akut HBV olgularının en yüksek oranda 25-44 yaş grubunda görüldüğü dikkat çekmektedir (27). Bu yaş grubuna universal olarak ulaşmanın en kolay yolu evlilik öncesi bu genç erişkin kesime ulaşma şeklinde olabilir. Benzer bir uygulama askerlik görevini yapan erlerin üç doz aşılanması şeklinde de yapılabilir. Bu kesimlerdeki kişilere HBV aşılaması yapılırken daha sonra kişilere ulaşma ve aşı şemasını tamamlama sorunu olmaması için 0,7,21. gün şemasıyla aşı uygulaması yapılması düşünülebilir ve konu Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulunda tartışılıp bu amaçla bir planlama yapılabilir. Akut HBV enfeksiyonu, geçirilirken nadir de olsa fulminan hepatit sonucu ölüme bile yol açabilmekte, çeşitli ve ciddi sağlık problemlerine neden olabilmekte; yol açabildiği iş gücü kaybı- uzun süreli istirahat alma gibi nedenlerle maddi ve manevi kayıplara yol açmaktadır. Bunların yanısıra bu dönemde geçirilen akut HBV sonrası %5-10 oranında kronikleşme olabildiği ve bu kişilerin uzun dönemde tedavi maliyetlerinin ne kadar yüksek olduğu göz önüne alındığında böyle bir uygulamanın hem sağlık açısından çok anlamlı ve önemli hem de ekonomik açıdan ülke yararına olacağı açıktır. Ülkemizde uygulanmakta olan universal HBV aşılamasında kimlere aşı uygulanacağı GBP genelgesinde ilk yayınlandığı tarihten itibaren açıkça ve maddeler halinde belirtilmiş, yenidoğan bebeklerin yanı sıra risk grubu kapsamındaki erişkinlerin aşılanmasının ihmal edilmemesi gerektiği her genelgede ayrıntılı olarak vurgulanmıştır. Bununla birlikte uygulamada universal HBV aşılamasının esas olarak 0-11 aylık bebeklere ve okul aşılaması kapsamında ilköğretim öğrencilerine uygulandığı; erişkin olup risk grubunda yer alan kişilerin aşılama oranlarının çok düşük (tüm ülke genelinde %5) olduğu gözlenmektedir (157). Bu sonuç, risk grubundaki erişkinlerin aşılanması konusunda en kısa zamanda bazı düzenlemeler yapılması ve bu uygulamanın teşvik edilmesi gerektiğini düşündürmektedir. HBV aşılamasının yaygınlaştırılmasının uzun vadede oldukça önemli ekonomik kazançları olacağı da açıktır. Şu anda piyasada mevcut ilaçlarla bir yıllık kronik HBV tedavisi için harcanan para 1 560-16 644 YTL (ortalama 10 975 YTL) arasında değişmektedir. Oral antivirallerle tedavide tedavi süresi genellikle bir yıldan fazla sürdüğü için bu maliyet daha da artmaktadır. Yapılan bir hesaplamaya göre kronik hepatit B hastasının bir yıllık tedavi masrafı ile 13 400 çocuk veya 6700 erişkine toplam üç doz aşı yapmak mümkündür (230,231). Şu anda mevcut olan kronik hepatit B olgularının tetkiklerle saptanması ve gerekli olan kişilere uygun tedaviler yapılması elbetteki doğru olan uygulamadır. Bununla birlikte kaynakları kısıtlı ve ilaçlar açısından yurt dışına bağımlı bir ülke olarak en azından bundan sonraki dönemde yeni HBV olgularının oluşmasının engellenmesi/azaltılması gereklidir. Yenidoğan ve adolesan aşılamaları oldukça başarılı bir şekilde yürütülmekte olduğundan ve bu nedenle olgular daha çok genç erişkin ve erişkin dönemde görüldüğü, bulaş kaynağıda çoğunlukla HBsAg pozitif kişiler olduğundan bundan böyle genç erişkin ve rişkin aşılamasına önem verilmesi, taşıyıcıların tüm aile bireylerinin tetkik edilerek seronegatif kişilerin hemen aşı programına alınması uygun olacaktır. Sonuç olarak, ülkemizde 10 yıldan beri uygulanmakta olan universal HBV aşılaması 344 özellikle çocukluk döneminde HBsAg pozitifliğini anlamlı şekilde azaltmıştır ve bu nedenle yenidoğan aşılamaları yüksek aşılama oranlarıyla sürdürülmelidir. Bununla birlikte daha önceden enfekte olup taşıyıcı kalmış olan veya kronik HBV hastası olan anne adaylarını saptayıp bebeklerini uygun immünizasyonla koruyabilmek için gebelere HBsAg bakılması zorunlu hale getirilip yaygınlaştırılmalı taşıyıcı gebelerin bebeklerinin de doğumda uygun şekilde immünizasyonu sağlanmalıdır. Risk grubu kapsamındaki kişilerin aşılanması mutlaka yaygınlaştırılmalıdır. Bunlara ek olarak en kısa zamanda adolesan, genç erişkin ve erişkinlerin aşılamaları da yaygın şekilde yapılmalıdır. KAYNAKLAR 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. http://www.who.int/csr/disease/hepatitis/en/ http://www.cdc.gov/hepatitis/ChooseB.htm http://www.cdc.gov/hepatitis/index.htm Rantala M, van de Laar MJ. Surveillance and epidemiology of hepatitis B and C in Europe - a review. Euro Surveill 2008 May 22;13(21). pii: 18880 Jules L Dienstag. Hepatitis B Virus Infection (review article). N Engl J Med 2008;359:1486-500. Lavanchy D.Hepatitis B virus epidemiology, disease burden, treatment, and current and emerging prevention and control measures. J Viral Hepat 2004;11(2):97-107. Mıstık R, Balık İ. Türkiye’de Viral Hepatitlerin Epidemiyolojisi: Bir Meta Analiz. Kılıçturgay K. (editör). Viral Hepatit 1998:9-39. Mıstık R, Balık İ. The epidemiological analysis of viral hepatitis in Turkey. In: Kılıçturgay K, Badur S (eds). Viral Hepatit 2001. Viral Hepatitle Savaşım Derneği 2001: 10-55. Mıstık R. Türkiye’de viral hepatit epidemiyolojisi - Yayınların irdelenmesi. Tabak F, Balık İ, Tekeli E. (editörler). Viral Hepatit 2007:9-50. Centers for Disease Control (CDC). MMWR Morb Mortal Wkly Rep. Postexposure prophylaxis of hepatitis B. 1984;33(21):285-90. Ghendon Y. WHO strategy for the global elimination of new cases of hepatitis B. Vaccine 1990; 8 ( Suppl):129-33. Recommendations of the Immunization Practices Advisory Committee. Prevention of perinatal transmission of Hepatitis B virus: prenatal screening of all pregnant women for hepatitis B surface antigen. MMWR 1988;37:341-6. Centers for Disease Control and Prevention. Update on hepatitis B prevention. MMWR Morb Mortal Wkly Rep 1982;31:317-322, 327-328. Sinatra FR, Shah P, Weissman JY, et al. Perinatal transmitted acute icteric hepatitis B in infants born to hepatitis B surface antigen-positive and anti-hepatitis Be-positive carrier mothers. Pediatrics 1982 ;70(4):557-9. CDC. Hepatitis B virus: a comprehensive strategy for eliminating transmission in the United States through universal childhood vaccination’’ Recommendations of the Immunization Practices Advisory Committee (ACIP). MMWR, Morbid Mortal Wkly Rep. 1991;40 (RR-13):1-25. 14. Alter MJ, Hadler SC, Margolis HS, et al. The changing epidemiology of hepatitis B in the United States. Need for alternative vaccination strategies. JAMA 1990;263:1218--22. 15. Centers for Disease Control and Prevention. Immunization of adolescents (recommendations of the Advisory Commitee on Immunization Practices, the American Academy of Pediatrics, the American Academy of Family Physicians, and the American Medical Association). MMWR Recomm Rep. 1996;45 (RR-13):1-16. 16. Centers for Disease Control and Prevention. Update (recommendations to prevent hepatitis B virus transmission-United States). MMWR Morb Mortal Wkly Rep. 1999;48:33-34. 17. Mast EE, Margolis HS, Fiore AE, Brink EW, Goldstein ST, Wang SA, Moyer LA, Bell BP, Alter MJ; Advisory Committee on Immunization Practices (ACIP). A comprehensive immunization strategy to eliminate transmission of hepatitis B virus infection in the United States: recommendations of the Advisory Committee on Immunization Practices (ACIP) part 1: immunization of infants, children, and adolescents. MMWR Recomm Rep. 2005 Dec 23;54(RR-16):1-31. http://www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/rr5416a1.htm?s_cid=rr5416a1_e 18. http://www.cdc.gov/vaccines/pubs/pinkbook/downloads/hepb-508.pdf 19. http://www.immunize.org/acip/ 20. http://www.cdc.gov/hepatitis/HBV/HBVfaq.htm# 21. Mast EE, Weinbaum CM, Fiore AE, Alter MJ, Bell BP, Finelli L, Rodewald LE, Douglas JM Jr, Janssen RS, Ward JW; Advisory Committee on Immunization Practices (ACIP) Centers for Disease Control and Prevention (CDC). A comprehensive immunization strategy to eliminate transmission of hepatitis B virus infection in the United States: recommendations of the Advisory Committee on Immunization Practices (ACIP) Part II: immunization of adults. MMWR Recomm Rep 2006;55(RR-16):1-33. 22. MMWR September 19, 2008 / 57(RR08);1-20. Recommendations for Identification and Public Health Management of Persons with Chronic Hepatitis B Virus Infection http://www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/ rr5011a1.htm 23. Dienstag JL, Werner BG, Polk BF, Snydman DR, Craven DE, Platt R, Crumpacker CS, Ouellet-Hellstrom R, Grady GF. Hepatitis B vaccine in health care personnel: safety, immunogenicity, and indicators of efficacy. Ann Intern Med 1984;101(1):34-40. 24. http://www.osha.gov/ http://www.osha.gov/pls/oshaweb/owadisp.show_document?p_table=STANDARDS&p_id=10051 25. http://www.immunize.org/catg.d/p2017.pdf 26. T.C. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü. Hepatit B hakkında genelge. 4-6-1998 / 6856. 27. http://www.saglik.gov.tr TC Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Genişletilmiş Bağışıklama Programı Genelgesi (Daimi Genelge) 30.10.2006/16664. TC Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Genişletilmiş Bağışıklama Programı Genelgesi (Daimi Genelge) 25.02.2008 2008/14 28. TC Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri İstatistik Yıllıkları, Çalışma Yıllığı 2006 http://www.saglik.gov.tr 29. Centers for Disease Control (CDC). Recommendation of the Immunization Practices Advisory Committee (ACIP) Inactivated Hepatitis B Virus Vaccine. MMWR Morb Mortal Wkly Rep 1982;31(24):317-322,327-328. 30. http://www.wipo.int/pctdb/en/wo.jsp?IA= WO1987001129&wo=1987001129&DISPLAY=DES C http://www.cdc.gov/vaccines/pubs/pinkbook/downloads/hepb-508.pdf 345 31. 32. 33. 34. 35. 36. 37. 38. 39. 40. 41. 42. 43. 44. 45. 46. 47. http://www.who.int/csr/disease/hepatitis/en/ http://www.who.int/immunization/topics/hepatitis_b/en/index.html (Accessed 10/10/2008). World Health Organization. Immunization, Vaccines and Biologicals. Hepatitis B vaccine. http://biopharminternational.findpharma.com/biopharm/Downstream+Processing/Recombinant-VaccineProduction-in-Yeast/ArticleStandard/Article/detail/485189 http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs204/en/ www.thecochranelibrary.com Mast E, Mahoney F, Kane M, Margolis H. Hepatitis B vaccines. In: Plotkin SA, Orenstein WA, eds. Vaccines. 4th ed. Orlando, FL: WB Saunders Co.; 2003:299--337. Stephenne J. Development and production aspects of a recombinant yeast-derived hepatitis B vaccine. Vaccine 1990; 8 Suppl:S69. Harford N, Cabezon T, Coiau B, Delisse A-M, Rutgers T, De Wilde M. Construction and characterization of a Saccharomyces cerevisiae strain (RIT4376) expressing hepatitis B surface antigen. Postgrad Med J 1987;63:65–70. Brocke P, et al. Recombinant hepatitis B vaccines: disease characterization and vaccine production. Gellissen G, editors. In: Production of recombinant proteins. Weinheim, Germany: Wiley VCH;2000, pp. 319–359. Gellissen G, Hollenberg CP. Application of yeasts in gene expression studies: a comparison of Saccharomyces cerevisiae, Hansenula polymorpha and Kluyveromyces lactis—a review. Gene 1997;190:87–97. Schaefer S, Piontek M, Ahn S-J, Papendieck A, Janowicz ZA, Timmermans I, Gellissen G. Recombinant hepatitis B vaccines—disease characterization and vaccine production. Gellissen G, editor. In: Hansenula polymorpha—biology and applications. Weinheim, Germany: Wiley VCH;2002, pp. 185–210. Hollenberg CP, Gellissen G. Gene expression in methylotrophic yeasts. Curr Opin Biotechnol 1997;8:554–60. Roggenkamp R, Hansen H, Eckart M, Janowicz Z, Hollenberg C. Transformation of the methylotrophic yeast Hansenula polymorpha by autonomous replication and integration vectors. Mol Gen Genet 1986;202:302–308. Gellissen G, Melber K. Methylotrophic yeast Hansenula polymorpha as production organism for recombinant pharmaceuticals. Arzneim Forsch/Drug Res 1996;46:943–8. Hilleman MR et al. History, precedent, and progress in the development of mammalian cell culture systems for preparing vaccines: safety considerations revisited. J Med Virol 1990;31(1):5-12. http://www.NanoBio.com Kumar GB, Ganapathi TR, Revathi CJ, Srinivas L, Bapat VA. Expression of hepatitis B surface antigen in transgenic banana plants. Planta 2005;222(3):484-93. Kumar GB, Ganapathi TR, Bapat VA.Production of hepatitis B surface antigen in recombinant plant systems:an update. Biotechnol Prog 2007;23(3):532-539. Ganapathi TR, Sunil Kumar GB, Srinivas L, Revathi CJ, Bapat VA. Analysis of the limitations of hepatitis B surface antigen expression in soybean cell suspension cultures. Plant Cell Rep 2007;26(9):1575-84. Streatfield SJ.Oral hepatitis B vaccine candidates produced and delivered in plant material. Immunol Cell Biol 2005;83(3):257-262. Makidon PE, Bielinska AU, Nigavekar SS. et al. Pre-clinical evaluation of a novel nanoemulsion-based hepatitis B mucosal vaccine. PLoS ONE 2008;3(8):e2954. http://www.pbs.org/wgbh/nova/bioterror/vacc_hepatitis.html http://www.beyonddiscovery.org/content/view.page.asp?I=273 48. Williams IT, Goldstein ST, Tufa J, Tauillii S, Margolis HS, Mahoney FJ.Long term antibody response to hepatitis B vaccination beginning at birth and to subsequent booster vaccination. Pediatr Infect Dis J 2003;22(2):157-63. 49. Faustini A, Franco E, Sangalli M, et al. Persistence of antiHBs 5 years after the introduction of routine infant and adolescent vaccination in Italy. Vaccine 2001;6;19(2022):2812-8. 50. Shivananda , Somani V, Srikanth BS, Mohan M, Kulkarni PS. Comparison of two hepatitis B vaccines (GeneVac-B and Engerix-B) in healthy infants in India. Clin Vaccine Immunol 2006;13(6):661-4. 51. Tsebe KV, Burnett RJ,Hlungwani NP et al. The first five years of universal hepatitis B vaccination in South Africa:evidence for elimination of HBsAg carriage in under 5-year-olds. Vaccine 2001;19:3919-3926. 52. Averhoff F, Mahoney F, Coleman P, Schatz G, Hurwitz E, Margolis H. Immunogenicity of hepatitis B vaccines: implications for persons at occupational risk for hepatitis B virus infection. Am J Prev Med 1998;15:1--8. 53. Hadler SC, de Monzon MA, Lugo DR, Perez M. Effect of timing of hepatitis B vaccine doses on response to vaccine in Yucpa Indians. Vaccine 1989;7:106--10. 54. Jilg W, Schmidt M, Deinhardt F. Vaccination against hepatitis B: comparison of three different vaccination schedules. J Infect Dis 1989;160:766--9. 55. Baldy JL, de Lima GZ, Morimoto HK, Reiche EM, Matsuo T, de Mattos ED, Sudan LC. Immunogenicity of three recombinant hepatitis B vaccines administered to students in three doses containing half the antigen amount routinely used for adult vaccination. Rev Inst Med Trop Sao Paulo. 2004 Mar-Apr;46(2):103-7. Epub 2004 May 05. 56. Hieu NT, Kim KH, Janowicz Z, Timmermans I. Comparative efficacy, safety and immunogenicity of HepavaxGene and Engerix-B, recombinant hepatitis B vaccines, in infants born to HBsAg and HBeAg positive mothers in Vietnam: an assessment at 2 years. Vaccine. 2002 Mar 15;20(13-14):1803-8. 57. Baldy JL, de Lima GZ, Morimoto HK, Reiche EM, Matsuo T, de Mattos ED, Sudan LC. Immunogenicity of three recombinant hepatitis B vaccines administered to students in three doses containing half the antigen amount routinely used for adult vaccination. Rev Inst Med Trop Sao Paulo 2004;46(2):103-7. 58. Hieu NT, Kim KH, Janowicz Z, Timmermans I. Comparative efficacy, safety and immunogenicity of Hepavax-Gene and Engerix-B, recombinant hepatitis B vaccines, in infants born to HBsAg and HBeAg positive mothers in Vietnam: an assessment at 2 years. Vaccine 2002;20(13-14):1803-8. 59. Kar P, Jandwani P, Khurana V. et al. Seroconversion with rDNA hepatitis B vaccine of Cuban origin. Indian J Gastroenterol 1997;16(4):161. 60. Sapru A, Kulkarni PS, Bhave S, Bavdekar A, Naik SS, Pandit AN. Immunogenicity and reactogenicity of two recombinant hepatitis B vaccines in small infants: a randomized, double-blind comparative study. J Trop Pediatr 2007;53(5):303-7. 61. Velu V, Nandakumar S, Shanmugam S. et al. Comparison of three different recombinant hepatitis B vaccines: GeneVac-B, Engerix B and Shanvac B in high risk infants born to HBsAg positive mothers in India. World J Gastroenterol 2007;13(22):3084-9. 62. Rajapurkar MM, Gang S, Dabhi M, Kulkarni PS. Comparative immunogenicity of 2 recombinant hepatitis B vaccines (GeneVac-B and Engerix-B) in adult patients with chronic renal failure. J Nephrol 2007;20(5):596-601. 63. Abraham P, Narayanan TS, Mistry FP. Safety and immunogenicity of an r-DNA hepatitis B vaccine (Hepavax-ge- 346 64. 65. 66. 67. 68. 69. 70. 71. 72. 73. 74. 75. 76. 77. 78. 79. 80. ne) in healthy Indian adults. J Assoc Physicians India 2000;48(11):1131-2. Vijayakumar V, Hari R, Parthiban R. Evaluation of immunogenicity and safety of Genevac B: A new recombinant hepatitis b vaccine in comparison with Engerix B and Shanvac B in healthy adults. Indian J Med Microbiol 2004;22(1):34-8. Hussain Z, Ali SS, Husain SA. et al. Evaluation of immunogenicity and reactogenicity of recombinant DNA hepatitis B vaccine produced in India. World J Gastroenterol 2005;11(45):7165-8. Teles SA, Martins RBM,Lopes CLR, et al. Immunogenicity of a recombinant hepatitis B vaccine (Euvax-B) in haemodialysis patients and staff. European Journal of Epidemiology 2001;17 (2):145-149. Coursaget P, Bringer L, Sarr G. et al. Comparative immunogenicity in children of mammalian cell-derived recombinant hepatitis B vaccine and plasma-derived hepatitis B vaccine. Vaccine 1992;10(6):379-82. Rebedea I, Diaconescu IG, Bach D, Bartelsen O, Arndtz N. Comparison of thiomersal-free and thiomersal-containing formulations of a recombinant hepatitis B vaccine (Hepavax-Gene) in healthy adults. Vaccine 2006;24(25):5320-6. Centers for Disease Control and Prevention (CDC). FDA approval for a combined hepatitis A and B vaccine. MMWR Morb Mortal Wkly Rep 2001;50(37):806-7. MMWR. Notice to Readers: FDA Approval of an Alternate Dosing Schedule for a Combined Hepatitis A and B Vaccine (Twinrix). October 12, 2007/ 56(40);1057. h t t p : / / w w w. c d c . g o v / m m w R / p r e v i ew/mmwrhtml/mm5640a5.htm Keystone JS, Hershey JH. The underestimated risk of hepatitis A and hepatitis B: benefits of an accelerated vaccination schedule. Int J Infect Dis 2008;12(1):3-11. Zuckerman J. The place of accelerated schedules for hepatitis A and B vaccinations. Drugs 2003;63(17):1779-84. Connor BA, Blatter MM, Beran J, Zou B, Trofa AF. Rapid and sustained immune response against hepatitis A and B achieved with combined vaccine using an accelerated administration Schedule. J Travel Med 2007;14(1):9-15. Connor BA, Patron DJ. Use of an Accelerated Immunization Schedule for Combined Hepatitis A and B Protection in the Corporate Traveler. J Occup Environ Med 2008;50(8):945-950. Heron L, Selnikova O, Moiseieva A, Van Damme P, van der Wielen M, Levie K, Hoet B, Stoffel M. Immunogenicity, reactogenicity and safety of two-dose versus threedose (Standard care) hepatitis B immunisation of healthy adolescents aged 11-15 years: a randomised controlled trial. Vaccine 2007;25(15):2817-22. Shaw FE Jr, Guess HA, Roets JM, et al. Effect of anatomic injection site, age and smoking on the immune response to hepatitis B vaccination. Vaccine 1989;7:425-30. Wouters K, Leuridan E, Van Herck K, Van Ardenne N, Roelofs I, Mak R, Prévost C, Guérin P, Denis B, Van Damme P. Compliance and immunogenicity of two hepatitis B vaccination schedules in sex workers in Belgium. Vaccine 2007;25(10):1893-1900. MMWR. General Recommendations on Immunization. Recommendations of the Advisory Committee on Immunization Practices (ACIP) Interchangeability of Vaccines from Different Manufacturer. December 1, 2006 / 55(RR15);1-48. Bush LM, Moonsammy GI, Boscia JA. Evaluation of initiating a hepatitis B vaccination schedule with one vaccine and completing it with another.Vaccine 1991;9(11):807-9. Piazza M, Abrescia N, Picciotto L, et al. Demonstration of the interchangeability of 2 types of recombinant anti-hepatitis-B vaccine. Boll Soc Ital Biol Sper 1993;69:273--80. 81. Tregnaghi M, Ussher J, Baudagna AM, Calvari M, Grana G. Comparison of two recombinant hepatitis B vaccines and their interchangeability in Argentine infants. Rev Panam Salud Publica 2004;15(1):35-40. 82. Zuckerman JN. Importance of injecting vaccines into muscle: different patients need different needle sizes. Brit Med J 2000;321:1237--8. 83. Poland GA, Borrund A, Jacobson RM, et al. Determination of deltoid fat pad thickness: implications for needle length in adult immunization. JAMA 1997;277:1709--11. 84. Groswasser J, Kahn A, Bouche B, Hanquinet S, Perlmuter N, Hessel L. Needle length and injection technique for efficient intramuscular vaccine delivery in infants and children evaluated through an ultrasonographic determination of subcutaneous and muscle layer thickness. Pediatrics 1997;100:400--3. 85. Jack AD, Hall AJ, Maine N, Mendy M, Whittle HC. What level of hepatitis B antibody is protective? J Infect Dis 1999;179:489-92. 86. Wi JS, Hwang LY, Goodman KJ, Beasley RP. Hepatitis B vaccination in high-risk infants: 10-years follow-up J Infect Dis 1999;179:1319-25. 87. Coursaget P, Lcboulleux Dr. Soumare M et al: Twelwe year follow-up hepatitis B immunization of Senegalese infants. J Hepatol 1994;21:250. 88. Banatvala JE, Van Damme P. Hepatitis B vaccine-do we need boosters. J Viral Hepat 2003;10(1):1-6. 89. Banatvala J, van Damme P, Oehen S. Lifelong protection against hepatitis B: the role of vaccine immunogenicity in immune memory. Vaccine 2001(19):877-885. 90. Ayerbe MC, Perez-Rivilla A; ICOVAHB group.Assessment of long-term efficacy of hepatitis B vaccine. Eur J Epidemiol 2001;17(2):150-6. 91. Viral hepatitis: HB vaccine afford long-term protection, even without booster, Viral Hepatitis Prevention Board: conference nows, 1997;5;6. 92. European Consensus Group on Hepatitis B Immunity. Are booster immunisations needen for lifelong hepatitis B immunity? Lancet 2000;355:561-565. 93. Mintai Z, Kezhou L, Lieming D, Smego RA Jr. Duration and efficacy of immune response to hepatitis B vaccine in high-risk Chinese adolescents. Clin Infect Dis 1993;16(1):165-7. 94. Da Villa G, Peluso F, Picciotto L, Bencivenga M, Elia S, Pelliccia MG. Persistence of anti-HBs in children vaccinated against viral hepatitis B in the first year of life: followup at 5 and 10 years. Vaccine 1996;14(16):1503-5. 95. Tosun S, Aksu S, Doruk AK. Hepatit B taşıyıcı annelerden doğan bebeklerin erken immünizasyonunun ve uzun süreli izlenmesinin önemi. VII. Ulusal Viral Hepatit Kongresi, 24-28 Kasım 2004, Ankara (kongre kitabı). 96. Petersen KM, Bulkow LR, McMahon BJ, Zanis C, Getty M, Peters H, Parkinson AJ.Duration of hepatitis B immunity in low risk children receiving hepatitis B vaccinations from birth. Pediatr Infect Dis J 2004;23(7):650-5. 97. Gold Y, Somech R, Mandel D, Peled Y, Reif S. Decreased immune response to hepatitis B eight years after routine vaccination in Israel. Acta Paediatr 2003;92(10):1158-62. 98. Petersen KM, Bulkow LR, McMahon BJ, Zanis C, Getty M, Peters H, Parkinson AJ. Duration of hepatitis B immunity in low risk children receiving hepatitis B vaccinations from birth. Pediatr Infect Dis J 2004;23(7):650-5. 99. Hassan S, Ziba F. Antibody titer in Iranian children 6 years after hepatitis B vaccine administration. Vaccine 2007:3511-3514. 100. Lin DB, Wang HM, Lee YL, et al. Immune status in preschool children born after mass hepatitis B vaccination program in Taiwan. Vaccine 1998;16(17):1683-1687. 347 101. Ni YH, Huang LM, Chang MH, et al. Two decades of universal hepatitis B vaccination in Taiwan:Impact and implication for future strategies. Gastroenterology 2007;132:1287-1293. 102. But DY, Lai CL, Lim WL, Fung J, Wong DK, Yuen MF. Twenty-two years follow-up of a prospective randomized trial of hepatitis B vaccines without booster dose in children:Final report. Vaccine 2008[Epub ahead of print] Sayfa 12 103. Tosun S, Türkel N, Saruç M, Doruk AK, Yüceyar H. Primer hepatit B aşısı uygulandıktan beş yıl sonra rapel doz gerekli mi ? VII. Ulusal Viral Hepatit Kongresi, 24-28 Kasım 2004, Ankara, S 153, P-88. 104. Tosun S, Deveci S, Kaplan Y, Kasırga E. Universal HBV aşılaması öncesi ve sonrasında çocuklarda HBV seroprevalansı. IX. Ulusal Viral Hepatit Kongresi, kongre kitabı. Antalya, 3-6 Nisan 2008. 105. Tosun S, Deveci S, Kaplan Y, Kasırga E. Universal (Universal) Hepatit B aşılaması sonrası rapel gerekli mi ? IX. Ulusal Viral Hepatit Kongresi, 3-6 Nisan 2008, Antalya. 106. Clemens R, Sanger R, Kruppenbacher J, et al. Booster immunization of low- and non-responders after a standard three dose hepatitis B vaccine schedule---results of a post-marketing surveillance. Vaccine 1997;15:349--52. 107. Craven DE, Awdeh ZL, Kunches LM, et al. Nonresponsiveness to hepatitis B vaccine in health care workers. Results of revaccination and genetic typings. Ann Intern Med 1986;105:356--60. 108. Goldwater PN. Randomized, comparative trial of 20 micrograms vs 40 micrograms Engerix B vaccine in hepatitis B vaccine non-responders. Vaccine 1997;15:353--6. 109. Kim MJ, Nafziger AN, Harro CD, et al. Revaccination of healthy nonresponders with hepatitis B vaccine and prediction of seroprotection response. Vaccine 2003;21:1174--9. 110. Bertino JS Jr, Tirrell P, Greenberg RN, et al. A comparative trial of standard or high-dose S subunit recombinant hepatitis B vaccine versus a vaccine containing S subunit, pre-S1, and pre-S2 particles for revaccination of healthy adult nonresponders. J Infect Dis 1997;175:678--81. 111Clemens R, Sanger R, Kruppenbacher J, et al. Booster immunization of low- and non-responders after a standard three dose hepatitis B vaccine schedule---results of a post-marketing surveillance. Vaccine 1997;15:349-352. 112. Ohara H, Ebisawa I, Naruto H. Prophylaxis of acute viral hepatitis by immune serum globulin, hepatitis B vaccine, and health education: a sixteen year study of Japan overseas cooperation volunteers. Am J Trop Med Hyg 1997;56:76-79. 113. Levitz RE, Cooper BW, Regan HC. Immunization with high-dose intradermal recombinant hepatitis B vaccine in healthcare workers who failed to respond to intramuscular vaccination. Infect Control Hosp Epidemiol 1995;16:88-91. 114. Nagafuchi S, Kashiwagi S, Okada K, et al. Reversal of nonresponders and postexposure prophylaxis by intradermal hepatitis B vaccination in Japanese medical personnel. JAMA 1991;265:2679--83. 115. Sangfelt P, Uhnoo I, Reichard O, Weiland O. A low-dose intradermal hepatitis B vaccine programme in health-care workers and students is highly effective and cost saving: a retrospective follow-up survey in the clinical setting. Scand J Gastroenterol 2008;43(4):465-472. 116. Alper CA, Kruskall MS, Marcus-Bagley D, et al. Genetic prediction of nonresponse to hepatitis B vaccine. N Engl J Med 1989;321:708--12. 117. West DJ. Clinical experience with hepatitis B vaccines. Am J Infect Control 1989;17(3):172-80. 118. Francis DP, Hadler SC, Thompson SE, et al. The prevention of hepatitis B with vaccine: report of the Centers for 119. 120. 121. 122. 123. 124. 125. 126. 127. 128. 129. 130. 131. 132. 133. 134. 135. 136. 348 Disease Control multi-center efficacy trial among homosexual men. Ann Intern Med 1982; 97:362-6. Jack AD, Hall AJ, Maine N, Mendy M, Whittle HC. What level of hepatitis B antibody is protective? J Infect Dis 1999;179:489-92. Stevens CE, Toy PT, Taylor PE, Lee T, Yip HY. Prospects for control of hepatitis B virus infection: implications of childhood vaccination and long-term protection. Pediatrics 1992;90(1 Pt 2):170-173. Van Herck K, Van Damme P. Benefits of early hepatitis B immunization programs for newborns and infants. Pediatr Infect Dis J 2008;27(10):861-869. Chang MH, Chen DS, Hsu HC, et al. Maternal transmission of hepatitis B virus in childhood hepatocellular carcinoma. Cancer 1989;64:2377-2380. Chang MH, Chen TH, Hsu HM, et al. Prevention of hepatocellular carcinoma by universal vaccination against hepatitis B virus:The effect and problems. Clin Cancer Res 2005;11(21):7953-7957. Chen CC,Yen CH, Wu WY,et al. Epidemiology of hepatitis B virus infection among young adults in Taiwan, China after public vaccination program. Chin Med J 2007;120(13):1155-1158. Su FH,Chen JD, Cheng SH,et al. Seroprevalence of Hepatitis-B infection amongst Taiwanese university students 18 years following the commencement of a national HepatitisB vaccination program. J Med Virol 2007;79(2):138-143. Wichajarn K, Kosalaraksa P, Wiangnon S. Incidence of hepatocellular carcinoma in children in Khon Kaen before and after national hepatitis B vaccine program. Asian Pac J Cancer Prev 2008;9(3):507-10. Viviani S, Jack A, Hall AJ, et al. Hepatitis B vaccination in infancy in The Gambia: protection against carriage at 9 years of age. Vaccine 1999;17:2946-50. MMWR September 12, 2003 / 52(36);868-870 Global Progress Toward Universal Childhood Hepatitis B Vaccination, 2003. http://www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/mm5236a5.htm Viviani S, Carrieri P, Bah E. et al. Gambia Hepatitis Intervention Study. 20 years into the Gambia Hepatitis Intervention Study:assessment of initial hypotheses and prospects for evaluation of protective effectiveness against liver cancer. Cancer Epidemiol Biomarkers Prev 2008;17(11):3216-23. Zali MR, Mohammad K, Noorbala AA, Noorimayer B, Shahraz S. Rate of hepatitis B seropositivity following mass vaccination in the Islamic Republic of Iran. East Mediterr Health J 2005;11: 62-67. Alavian SM, Fallahian F, Lankaran KB. The changing epidemiology of viral hepatitis B in Iran. J Gastrointestin Liver Dis 2007;16:403-406. Kojouharova M, Teoharov P, Bahtchevanova T, Maeva I, Eginlian A, Deneva M. Safety and immunogenicity of a yeast-derived recombinant hepatitis B vaccine in Bulgarian newborns. Infection 2001;29(6):342-344. Papaevangelou V, Hadjichristodoulou C, Cassimos DC,et al. Seroepidemiology of Hepatitis B in Greek Children 6 Years After the Implementation of Universal Vaccination. Infection 2008;36(2):135-139. Faustini A, Franco E,Sangalli M, et al. Persistence of antiHBs 5 years after the introduction of routine infant and adolescent vaccination in Italy. Vaccine 2001;19(2022):2812-2818. Al Faleh FZ, Jeffri M, Ramia S, Rashed R, et al: Seroepidemiology of hepatitis B virus infection in Saudi children 8 years after a mass hepatitis B vaccination programme. J Infect Dis 1999; 38(3):167-170. Alfaleh F, Alshehri S, Alansari S. et al. Long-term protection of hepatitis B vaccine in Saudi Arabia 18 years after vaccination. J Infect 2008;57(5):404-409. 137. Wasley A, Grytdal S, Gallagher K; Centers for Disease Control and Prevention (CDC). MMWR Surveill Summ 2008;57(2):1-24. Surveillance for acute viral hepatitis-United States, 2006. http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs204/en/ 138. T.C. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü. Hepatit B aşısı uygulaması hakkında genelge. 21-6-2000 / 8942. 139. T.C. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü. Aşı takvimi değişikliği hakkında genelge. 29.09.2003/14408. 140. Tosun S. Ulusal Hepatit Aşılamasının Değerlendirilmesi. VII. Ulusal Viral Hepatit Kongresi, Kongre kitabı, 24-28 Kasım 2004, s11-16, Ankara. 141. Díaz González M, Navia Molina O, Bravo González JR, et al. The reactogenicity of Heberbiovac-HB vaccine at different doses. Rev Cubana Med Trop 1995;47(1):65-70. 142. Akram DS, Maqbool S, Khan DS,et al. Immunogenicity of a recombinant, yeast-derived, anti-hepatitis-B vaccine after alternative dosage and schedulle vaccination in Pakistani children. Vaccine 2005;23(50):5792-5797. 143. Mphahlele MJ, Burnett RJ, Kyaw T, Schoeman HS, Aspinall S. Immunogenicity and safety of yeast-derived recombinant hepatitis B vaccine(HeberbiovacH) in South African children. S Afr Med J 2004;94(4):280-281. 144. Estévez ZC, Betancourt AA, Muzio González V, Baile NF, et al. Immunogenicity and safety assesment of the Cuban recombinant hepatitis B vaccine in healthy adults. Biologicals 2007;35(2):115-122. 145. Aguilar-Betancourt A, González-Delgado CA, CinzaEstévez Z,et al. Safety and immunogenicity off a combined hepatitis B virus-Haemophilus influenzae type B vaccine comprising a synthetic antigen in healthy adults. Hum. Vaccine 2008;4(1):54-59. 146. http://www.seruminstitute.com/content/news_mile.htm h t t p : / / w w w. s e ru m i n s t i t u t e . c o m / c o n t e n t / p ro ducts/product_hepatitis.htm 147. Tosun SY, Karaca M, Ertilav M, Akkum K. Sağlık Ocaklarında uygulanan hepatit B aşısının etkinliğinin değerlendirilmesi. T Klin J Pediatri 2003;12:77-80. 148. Tosun SY, Eser E, Sır E, Bayındırlı D, İrençin D, Obalı Ç. Manisa ili Muradiye Sağlık Ocağı merkez bölgesinde 1998 yılında hepatit B aşılama programına alınan çocuklarda dört yıl sonraki aşı koruyuculuk düzeyinin araştırılması. MN Klinik Bilimler&Doktor 2003;9(4):459-466. 149. Erol M, Artan R, Öztekin M, Yiğitbaşı O, Velipaşaoğlu S, Uğuz A, Yeğin O. Türkiye’de hepatitis B aşı şemasının etkinliği.p 136, IV. Ulusal Hepatoloji Kongresi, p 115, 14-16 Haziran 2001, İstanbul. 150. Erol M, Velipaşaoğlu S,Uğuz A,Artan R,Yeğin O. Türk Bebeklerinde Hepatit B aşısının Etkinliği. Türk Pediatri Arşivi 2000;35(4):252-255. 151. Tosun SY, Ertan P, Kasırga E, Benzergil S. Manisa bölgesinde çocuklarda ve adolesanlarda hepatit B virüsü ile karşılaşma durumunun sosyoekonomik düzeyle ilişkisi. VI. Ulusal Viral Hepatit Simpozyumu, p21, 31 Ekim-2 Kasım 2002, Ankara. 152. Tosun SY, Kasırga E ve Benzergil S. “Hepatit B aşılaması öncesi serolojik tetkik yapılmalı mı?”, 70. yıl Mikrobiyoloji Kongresi, p 38, Bursa, 2001. 153. Torunoğlu MA. Türkiye’de Hepatit B Hastalığının Kontrolü. Hepatit Aşılarında Son Durum (Panel). IX. Ulusal Viral Hepatit Kongresi, kongre kitabı. Antalya, 3-6 Nisan 2008. 154. Gurol E, Saban C, Oral O, Cigdem A, Armagan A.Trends in hepatitis B and hepatitis C virus among blood donors over 16 years in Turkey. Eur J Epidemiol 2006;21(4):299-305. 155. Tosun SY, Karaca M, Kasırga E. Ülkemizde uygulanan universal HBV aşılama şeması HBV eradikasyonunda yeterli mi? V. Ulusal Viral Hepatit Simpozyumu. 9-11 Kasım 2000, Ankara, P-B92. 156. Tosun SY, Erdurak K, Ertekin E. Ülkemiz koşullarında universal hepatit B aşılaması nasıl daha etkin, daha yaygın ve daha ekonomik uygulanabilir? T Klin Pediatri 2003;12:30-35. 157. Tosun S, Ayhan MS, İsbir B. Ülke Genelinde HBV Aşılamasının Değerlendirilmesi. VII. Ulusal Viral Hepatit Kongresi, 2-5 Eylül 2006, Antalya, S 192, P-94. 158. Chen D, Tyagi A, Carpenter J, et al. Characterization of the freze sensitivity of a hepatitis B vaccine. Hum Vaccin 2009;5(1). 159. Braun LJ, Tyagi A, Perkins S. et al. Development of a freze-stable formulation for vaccines containing aluminum salt adjuvants. Vaccine 2009;27(1):72-79. 160. II. Viral Hepatit Tanı ve Tedavi Rehberi- www.vhsd.org 161. Tosun S, Demirel M, Ertekin E. Sağlık ocaklarında çoklu doz içeren hepatit B aşı flakonlarının sterilite kontrolu. XXXI. Türk Mikrobiyoloji Kongresi, 19-23 Eylül 2004, Kuşadası. P 164. 162. CDC. Recommendations for preventing transmission of infections among chronic hemodialysis patients. MMWR 2001;50(No. RR-5). 163. Angelet P, Compte MT, Gallego C, Aguilar C. To change from once to twice a year the hepatitis B antibodies control. Does it provide additional clinical information. Nefrologia 2008;28(2):227-228. 164. Radziszewski A, Gajda M, Pituch-Noworolska A, Drozdz M, KraÊniak A, Kaczmarczyk I, Ho∏yÊ S, Zurowski J, Sydor A, Su∏owicz W. The evaluation of the effectiveness of multiple dose intradermal hepatitis B re-vaccination in hemodialyzed patients not responding to standard method of immunization. Przegl Lek 2007;64(78):470-475. 165. Rey D, Krantz V, Partisani M, et al. Increasing the number of hepatitis B vaccine injections augments anti-HBs response rate in HIV-infected patients. Effects on HIV-1 viral load. Vaccine 2000;18:1161-1165. 166. Fonseca MO, Pang LW, de Paula Cavalheiro N, Barone AA, Heloisa Lopes M. Randomized trial of recombinant hepatitis B vaccine in HIV-infected adult patients comparing a standard dose to a double dose. Vaccine 2005;23:2902-08. 167. Zuckerman JN. Review:hepatitis B immune globulin for prevention of hepatitis B infection. J Med Virol 2007;79(7):919-921. 168. MWR. Recommendations and Reports. Appendix B, Postexposure Prophylaxis to Prevent Hepatitis B Virus Infection. December 8, 2006 / 55(RR16);30-31. 169. Bock HL, Loscher T, Scheiermann N, Baumgarten R, Wiese M, Dutz W, Sanger R, Clemens R. Accelerated Schedule for Hepatitis B Immunization. Travel Med 1995;2(4):213-217. 170. Marchou, B, Picot, N, Chavanet, P, Auvergnat, JC, Armengaud, M, Devilliers, P, Cerisier, JE, Marie, FN, & Excler, JL: Three-week hepatitis B vaccination provides protective immunity Vaccine 1993, 11:1383-1385. 171. Marchou B, Excler JL, Bourderioux C, Salaun J, Picot N, Yvonnet B, Cerisier JE, Salomon H, Auvergnat. A 3-week hepatitis B vaccination schedule provides rapid and persistent protective immunity: a multicenter, randomized trial comparing accelerated and classic vaccination schedules. JC. J Infect Dis 1995;172(1):258-260. 172. Saltoğlu N, Inal AS, Tasova Y, Kandemir O. Comparison of the accelerated and classic vaccination schedules against Hepatitis B: three-week Hepatitis B vaccination sche- 349 173. 174. 175. 176. 177. 178. 179. 180. 181. 182. 183. 184. 185. 186. 187. 187. 188. 189. 190. 191. dule provides immediate and protective immunity. Ann Clin Microbiol Antimicrob 2003;2(1):10. Wilkinson, SE, Morath, M, Bennett, DL, Burgess, MA, & Isaacs, D: Accelerated schedule of hepatitis B vaccination in high-risk youth J Paediatr Child Health 1996;32(1):6062. Belloni, C, Pistorio, A, Tinelli, C, Komakec, J, Chirico, G, Rovelli, D, Gulminetti, R, Commolli, G, Orsolini, P, & Rondini, G: Early immunisation with hepatitis B vaccine: a five-year study. Vaccine 2000;18:1307-1311. Kaya A, Erol S, Taşyaran MA, Aktaş O & Yılmaz Ş: Early antibody response of 3-weeks hepatitis B vaccination Schedule. J of Turkish Med 1997;2:1-4. Bosnak M, Dikici B, Bosnak V, Haspolat K. Accelerated hepatitis B vaccination schedule in childhood. Pediatr Int 2002;44(6):663-665. Burgess MA, Isaacs D. Accelereted Schedule of hepatitis B vaccination in high-risk youth. J Paediatric Child Health 1996;32(1):60-62. Tosun SY. ve Yücetürk M, “ Evlilik öncesi tetkik sonucu hepatit B taşıyıcılığı saptanan kişilerin eşlerinin hızlı immünizasyonu, XI. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi, p 15/05, İstanbul, 2003. Tarhan MO, Aker AI, Sipahi OR, Kardes G, Biberoglu K. Accelerated versus classical hepatitis B virus vaccination programs in healthcare workers accelerated vs. classical HBV vaccination. Med Sci Monit 2006;12(11):CR 467-470. Pullukcu H, Ertem E, Karaca Y, Yamazhan T, Sertoz RY, Altuglu I. Efficacy of accelerated hepatitis B vaccination program in patients being actively treated for hematologic malignencies. Int J Infect Dis 2008;12(2):166-170. CDC Health Information for International Travel 2008. Chapter 4 Prevention of Specific Infectious Diseases. http://wwwn.cdc.gov/travel/yellowBookCh4HepB.aspx#363 Keystone JS. Travel-related hepatitis B: risk factors and prevention using an accelerated vaccination schedule. Am J Med 2005;118 Suppl 10A:63S-68S. Brim N, Zaller N, Taylor LE, Feller E. Twinrix vaccination schedules among injecting drug users. Expert Opin Biol Ther 2007;7(3):379-389. Macdonald V, Dore GJ, Amin J, van Beek I. Predictors of completion of a hepatitis B vaccination Schedule in attendees at a primary health care centre. Sex Health 2007;4(1):27-30. Rogers N, Lubman DI. An accelerated hepatitis B vaccination schedule for young drug users. Aust N Z J Public Health 2005;29(4):305-307. Christensen PB, Fisker N, Krarup HB, Liebert E, Jaroslavtsev N, Christensen K, Georgsen J. Hepatitis B vaccination in prison with a 3-week schedule is more efficient than the standard 6-month schedule.Vaccine 2004;22(2930):3897-3901. a-http://www.cdc.gov/vaccinesafety/ Greenberg DP. Pediatric experience with recombinant hepatitis B vaccines and relevant safety and immunogenicity studies. Pediatr Infect Dis J 1993;12:438--445. CDC. Update: vaccine side effects, adverse reactions, contraindications, and precautions: recommendations of the Advisory Committee on Immunization Practices (ACIP). MMWR 1996;45 (No. RR-12). Stratton KR, Howe CJ, Johnston RB Jr, eds. Adverse events associated with childhood vaccines: evidence bearing on causality. Washington, DC: Institute of Medicine, National Academies Press; 1994. http://vaers.hhs.gov/ www.who.int/immunization_safety/aefi/investigations_EuvaxB_synopsis/en/index.html 192. Girard M. Autoimmune hazards of hepatitis B vaccine. Autoimmun Rev 2005;4(2):96-100. 193. Piaggio E, Ben Younes A, Desbois S et al. Hepatitis B vaccination and central nervous system demyelination: an immunological approach. J Autoimmun 2005;24(1):33-37. 194. Geier MR, Geier DA. Hepatitis B vaccination safety. Ann Pharmacother 2002;36(3):370-374. 195. Geier MR, Geier DA. A case-series of adverse events, positive re-challenge of symptoms, and events in identical twins following hepatitis B vaccination: analysis of the Vaccine Adverse Event Reporting System (VAERS) database and literature review. Clin Exp Rheumatol 2004;22(6):749-755. 196. Soubeyrand B, Boisnard F, Bruel M. et al. Central nervous system demyelinating disease following hepatitis B vaccination with GenHevac B. Review of ten years of spontaneous notifications (1989-1998). Presse Med 2000;29(14):775-780. 197. Mikaeloff Y, Caridade G, Assi S, Tardieu M, Suissa S; KIDSEP study group of the French Neuropaediatric Society. Hepatitis B vaccine and risk of relapse after a first childhood episode of CNS inflammatory demyelination. Brain 2007;130(Pt 4):1105-10. 198. Mikaeloff Y, Caridade G, Suissa S, Tardieu M. Hepatitis B vaccine and the risk of CNS inflammatory demyelinitaion in childhood. Neurology 2008. 199. Mikaeloff Y, Caridade G, Rossier M, Suissa S, Tardieu M. Hepatitis B vaccination and the risk of childhood-onset multiple sclerosis. Arch Pediatr Adolesc Med 2007;161(12):1176-1182. 200. Tardieu M, Mikaeloff Y.Multiple sclerosis in children:environmental risk factors. Bull Acad Natl Med 2008;192(3):507-9; discussion 509-510. 201. Hernan MA, Jick SS, Olek MJ, Jick H. Recombinant hepatitis B vaccine and the risk of multiple sclerosis: a prospective study. Neurology 2004;63:838--842. 202. MacIntyre CR, Kelly H, Jolley D, et al. Recombinant hepatitis B vaccine and the risk of multiple sclerosis: a prospective study [Letter]. Neurology 2005;64:1317. 203. Stratton K, Almario D, McCormick MC, eds. Immunization saftey review: hepatitis B vaccine and central nervous system demyelinating disorders. Washington, DC: Institute of Medicine, National Academies Press; 2002. 204. Halsey NA, Duclos P, Van Damme P, Margolis H. Hepatitis B vaccine and demyelinating neurological diseases. Pediatr Infect Dis J 1999;18:23-24. 205. DiMiceli L, Pool V, Kelso JM, Shadomy SV, Iskander J; V.A.E.R.S. Team. Vaccination of yeast sensitive individuals :review of safety data in the US vaccine adverse event reporting system (VAERS). Vaccine 2006;24(6):703-707. 206. DeStefano F, Verstraeten T, Chen RT. Hepatitis B vaccine and risk of multiple sclerosis. Expert Rev Vaccines 2002;1(4):461-466. 207. Sağlık Bakanlığı yayınlanmamış veri, Aralık 2008. 208. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü. Aşı Sonrası İstenmeyen Etkiler Genelgesi. 11.04.2008/11750. http://www.saglik.gov.tr/TR/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFF1A9547B61DAFFE2A5F34BD1143AC14A2 209. Tosun S, Yıldırım N. HBV aşısına bağlı Aşı Sonrası İstenmeyen Etkilerin araştırılması. VIII. Ulusal Viral Hepatit Kongresi, 2-5 Eylül 2006, Antalya, S 208, P-111. 210. Centers for Disease Control and Prevention (CDC). Recommendations regarding the use of vaccines that contain thimerosal as a preservative.MMWR Morb Mortal Wkly Rep 1999;48(43):996-998. 211. www.cdc.gov/nip/q&A/genqa/Thimerosal.htm 212. Thimerosal in vaccines--An interim report to clinicians. American Academy of Pediatrics. Committee on Infectio- 350 213. 214. 215. 216. 217. 218. 219. 220. 221. us Diseases and Committee on Environmental Health. Pediatrics 1999;104(3 Pt 1):570-574. CDC. Thimerosal in vaccines: a joint statement of the American Academy of Pediatrics and the Public Health Service. MMWR 1999;48:563-565. Ball LK, Ball R, Pratt RD. Assessment of thimerosal use in childhood vaccines. Pediatrics 2001;107:1147-54. Information about the thimerosal content of vaccines is available from FDA (http://www.fda.gov/cber/vaccine/thimerosal.htm). Updated: June 3, 2008 ACIP: Guidance for Vaccine Recommendations in Pregnant and Breastfeeding Women. Centers for Disease Control and Prevention, April 2008. www.cdc.gov/vaccines/recs/acip/downloads/pregprinciples05-01-08.pdf Centers for Disease Control and Prevention (CDC). Newborn hepatitis B vaccination coverage among children born January 2003-June 2005-United States. MMWR Morb Mortal Wkly Rep 2008;57(30):825-828. Centers for Disease Control and Prevention (CDC). Newborn hepatitis B vaccination coverage among children born January 2003-June 2005-United States. MMWR Morb Mortal Wkly Rep 2008;57(30):825-828. Yalcin K, Danis R, Degertekin H, Alp MN, Tekes S, Budak T. The lack of effect of therapeutic vaccination with a preS2/S HBV vaccine in the immune tolerant phase of chronic HBV infection. J Clin Gastroenterol 2003;37(4):330335. Dikici B, Kalayci AG, Ozgenc F, Bosnak M, Davutoglu M, Ece A, Ozkan T, Ozeke T, Yagci RV, Haspolat K. Therapeutic vaccination in the immunotolerant phase of children with chronic hepatitis B infection. Pediatr Infect Dis J 2003;22(4):345-349. Yang J, Zeng XM, Men YL, Zhao LS. Elective caesarean section versus vaginal delivery for preventing mother to 222. 223. 224. 225. 226. 227. 228. 229. 230. 231. 351 child transmission of hepatitis B virus----a systematic review. Virol J 2008;5(1):100. Hu Y, Wu Q, Xu B. et al. Influence of maternal antibody against hepatitis B surface antigen on active immune response to hepatitis B vaccine in infants. Vaccine 2008;26(48):6064-67. Zurn P, Danthine JP. Economic evaluation of various hepatitis B vaccination strategies in Switzerland Soz Praventivmed 1998;43:134-137. CDC. Hepatitis B vaccination among high-risk adolescents and adults---San Diego, California, 1998--2001. MMWR 2002;51:618--621. Koya DL, Hill EG, Darden PM. The effect of vaccinated children on increased hepatitis B immunization among high-risk adults. Am J Public Health 2008;98(5):832-8. Goldstein ST, Zhou F, Hadler SC, Bell BP, Mast EE, Margolis HS. A mathematical model to estimate global hepatitis B disease burden and vaccination impact. Int J Epidemiol 2005;34(6):1329-1339. Zuckerman J, van Hattum J, Cafferkey M, Gjørup I, Hoel T, Rummukainen ML, Weiland O.Should hepatitis B vaccination be introduced into childhood immunisation programmes in northern Europe? Lancet Infect Dis 2007;7(6):410-9. Banatvala J, Van Damme P, Emiroglu N. Hepatitis B immunisation in Britain: time to change ? BMJ 2006;332(7545):804-805. http://www.eurohep.net/files/surveyresults/BookPreventionprogrammeshepB.pdf Tosun S, Ayhan MS, İsbir B. Hepatit B virüs enfeksiyonu ile savaşımda ülke kaynaklarının ekonomik kullanımı. VIII. Ulusal Viral Hepatit Kongresi, Viral Hepatit Derg 2007;3. Tosun S. Ülkemizde Kitlesel HBV Aşılamasının 10. Yıl Sonuçlarının Değerlendirilmesi. Hepatit Aşılarında Son Durum (Panel). IX. Ulusal Viral Hepatit Kongresi, kongre kitabı. Antalya, 3-6 Nisan 2008.