Hiperemezis Gravidarum`a Güncel Yaklaşımlar

Transkript

Hiperemezis Gravidarum`a Güncel Yaklaşımlar
Yeni TÕp Dergisi 2014;31:159-162
Derleme
Hiperemezis Gravidarum’a Güncel YaklaúÕmlar
(The contemporary approaches to hyperemesis gravidarum)
Hatice KÖùGER, økbal KAYGUSUZ
Turgut Ozal University Faculty of Medicine Department of Obstetrics and Gynecology, ANKARA
ÖZET
BulantÕ ve kusma (BK) gebeliklerin yaklaúÕk %75’inde
görülen yaygÕn bir semptomdur. Hiperemezis gravidarum
(HEG) ise gebeliklerin %0,5–2’sini etkileyen, 3 günden
daha uzun süren aúÕrÕ bulantÕ kusma, dehidratasyon
(a÷Õzda kuruluk, deri turgorunda azalma), ketonüri, sÕvÕ
elektrolit bozuklu÷u, vücut a÷ÕrlÕ÷ÕnÕn %5’inden fazla kilo
kaybÕ ile karakterize nadiren hepatik ve renal yetmezli÷e
ilerleyebilen ve sÕklÕkla hastaneye yatÕú gerektiren daha
a÷Õr bir tablodur. HEG kiúinin sosyal, aile ve iú hayatÕnÕ
etkileyerek psikolojik ve sosyal sorunlara, iú gücü kaybÕna neden olan, hastaneye tekrarlayan yatÕúlara sebep
olarak sa÷lÕk maliyetlerini artÕran bir durumdur. DolayÕsÕyla hastane kadÕn do÷um servislerinde sÕk karúÕlaútÕ÷ÕmÕz HEG hastalarÕnda, risk faktörlerinin ve etyolojide
rol alan mekanizmalarÕn iyi anlaúÕlmasÕ, ayÕrÕcÕ tanÕnÕn
yapÕlarak hastaneye yatÕúÕn de÷erlendirilmesi ve etkin
tedavinin baúlanmasÕ önemlidir. HEG tedavisinde ilk
basamak yaúam tarzÕnda ve diyette yapÕlan de÷iúiklikler
olmalÕdÕr. Günümüzde medikal tedavi yanÕnda alternatif
tÕp yöntemlerinin (hipnoz, akupunktur vs.) de uygulandÕ÷Õ HEG tedavisini tekrar de÷erlendirmek, tedavi basamaklarÕnÕ ve etkinliklerini karúÕlaútÕrmak önemlidir. Gebe
kadÕnÕ 3-4 ay veya daha uzun süre etkileyen bu tabloda
kiúiyi en kÕsa sürede aile ve iú hayatÕna geri kazandÕrmak
sosyal ve maddi kayÕplarÕ en aza indirecektir. Bu yazÕda
bulantÕ kusma ve HEG’in etyopatogenezi, tedavi yaklaúÕmlarÕ ile ilgili bilgiler son yÕllara ait literatür verileri
ÕúÕ÷Õnda ele alÕnmÕú ve klini÷imizde de uyguladÕ÷ÕmÕz
basamaklÕ tedavi yaklaúÕmÕ sunulmuútur.
Anahtar Kelimeler: Hiperemezis gravidarum; bulantÕ;
kusma
ABSTRACT
Nausea and vomiting (BK), common symptoms of
pregnancy, are seen in approximately 75% of pregnants.
Hyperemesis gravidarum (HEG) is a more serious
condition seen 0.5%-2% of pregnant women and is
characterized with intractable recurring excessive nausea
and vomiting that lasts longer than 3 days, dehydration
(xerostomia, decreased skin turgor), ketonaemi, a fluid
and electrolyte imbalance, weight loss more than 5% of
pre-pregnancy weight, rarely can also progress to
hepatic and renal failure and often requires hospitalization. HEG is a condition that causes psychological and
social problems and loss of labor by affecting person's
sociality, family, and labor loss, and often results in
recurrent hospitalisation associated with increased
health care costs. Therefore, in HEG patients frequently
encountered in the Obstetrics and Gynecology services,
risk factors and better understanding of the mechanisms
involved in the etiology, and after performing a
differential
diagnostic
procedure,
evaluation
of
hospitalisation and initiation of effective treatment is
important. The first step in the treatment of HEG
involves dietary change and lifestyle modifications.
Nowadays, it is important to reevaluate the HEG treatments using alternative medicine methods (hypnosis,
acupuncture, etc.) besides medical therapy and to
compare treatment steps and effectiveness. If the
pregnant women, in condition which affects them 3-4
months or longer, are gained to family and work life as
soon as possible, social and material losses is minimized.
In this article, the contemporary information about
etiopathogenesis and treatment approaches of nausea
with associated vomiting and HEG were discussed in the
light of the current literature and the stepped care in the
treatment of HEG of our clinic was presented.
Key Words: Hyperemesis gravidarum; nausea; vomiting
GøRøù
BulantÕ ve kusma (BK) gebeliklerin yaklaúÕk
%75’inde görülen yaygÕn bir semptomdur1. Hiperemezis gravidarum (HEG) ise gebeliklerin %0,5–
2’sini etkileyen, 3 günden daha uzun süren aúÕrÕ
bulantÕ kusma, dehidratasyon (a÷Õzda kuruluk,
deri turgorunda azalma), ketonüri, sÕvÕ elektrolit
YazÕúma adresi:
Hatice KÖùGER, M.D.
Turgut Ozal University Faculty of Medicine Department of Obstetrics and
Gynecology, Ankara
e-mail: [email protected]
YazÕnÕn geldi÷i tarih : 24.01.2014
YayÕna kabul tarihi : 28.02.2014
bozuklu÷u, vücut a÷ÕrlÕ÷ÕnÕn %5’inden fazla kilo
kaybÕ ile karakterize ve sÕklÕkla hastaneye yatÕú
gerektiren daha a÷Õr bir tablodur2.
Epidemiyolojisi çok açÕk olmamakla birlikte
ço÷unlukla kuzey ülkelerde, Asya ve Afrika’da
yo÷un olarak görülür3,4. Gebelik bulantÕ kusmalarÕ
ortalama 5-6. gebelik haftasÕnda baúlar, 9. haftada pik yapar ve genellikle 16-20. haftadan sonra
azalÕr, gebeliklerin %10’unda sonraki haftalarda
devam ederek do÷uma kadar sürebilir. BulantÕkusmaya neden olabilecek gastroenterit, intestinal
obstrüksiyon, akut kolesistit, pankreatit, pnömoni,
üst solunum yolu enfeksiyonu, menenjit, akut
159
159
H. Köşger ve İ. Kaygusuz
piyelonefrit gibi hastalÕklar dÕúlandÕktan sonra
gebeli÷e ba÷lÕ bulantÕ kusma tanÕsÕ konur.
Nulliparite, kÕz fetüs, ço÷ul gebelik, önceki
gebelikte HEG, aile öyküsünde HEG, gestasyonel
trofoblastik hastalÕk, vücut kitle indeksinin normalin altÕnda olmasÕ, Helicobacter pylori enfeksiyonu, psikolojik stress ve migren bilinen risk
faktörleridir5-8. HEG patogenezinde en fazla araútÕrÕlan hormonal de÷iúikliklerdir. Artan serum estrojen ve progesteron seviyelerinin mide düz kasÕnda
gevúemeye, gastrointestinal geçiú zamanÕnda uzamaya sebeb olmasÕ, 1.trimesterde serum human
koryonik gonadotropin (hCG) seviyelerinin pik
yapmasÕ, hidatiform mol ve ço÷ul gebelikler gibi
hCG’nin daha fazla oldu÷u durumlarda hiperemezisin yo÷un olmasÕ hormonal faktörleri desteklemektedir9. Ancak her hastada bu bulgularÕn eúlik
etmemesi baúka faktörlerin de HEG patogenezinde
rol alabilece÷ini düúündürmüútür. Kiúili÷i geliúmemiú, ba÷ÕmlÕ, histerik, depresif veya sinirli yapÕdaki
kadÕnlarda daha sÕk görülmesi psikolojik faktörlerin
de etkili olabilece÷ini düúündürür. Anormal gastrik
motilite, disritmi, Helicobacter pylori enfeksiyonu,
genetik faktörler, immün de÷iúikler di÷er araútÕrÕlan faktörlerdir10-12.
BulantÕ-kusma
úiddetinin
de÷erlendirmesini
nesnel olarak yapabilmek için Rhodes testi uygulanabilir ancak bu test uzun oldu÷undan alternatif
olarak PUQE (Pregnancy Unique Quantification of
Emesis and nause) testi uygulanÕr ve Tablo 1’deki
gibi de÷erlendirilir.
Tablo 1. PUQE Skoru
1. Bir günde ortalama kaç saat mide bulantÕsÕ
hissediyorsunuz?
Hiç (1) ”1s (2)
2-3s (3) 4-6s (4)
>6s (5)
2. Bir günde ortalama kaç defa kusuyorsunuz?
Hiç (1) 1-2 defa (2) 3-4 defa (3) 5-6 defa (4) •
7 defa (5)
3. Bir günde ortalama kaç defa ö÷ürüyorsunuz?
Hiç (1) 1-2 defa (2) 3-4 defa (3) 5-6 defa (4) •
7 defa (5)
Toplam skora göre: hafif BK ”6; orta BK 7-12; úiddetli
BK •13
ùiddetli bulantÕ-kusmasÕ olan hastanÕn takibinde günlük kilo, tansiyon ve kalp hÕzÕ ölçümleri,
idrar çÕkÕúÕ, bilinç durumunun takibi önemlidir.
Laboratuvar paramatrelerinde özellikle gastrik
sekresyonlarÕn kaybÕ ile birlikte hipokloremik
metabolik alkaloz, hipokalemi, hiponatremi, azalan
kalori alÕmÕna ba÷lÕ ketozis ve ketonüri, kanÕn
hemokonsatrasyonuna ba÷lÕ hemotokrit de÷erinde
artÕú, karaci÷er enzimlerinde özellikle alanin
aminotransferaz (ALT)’da daha belirgin olmak
üzere ortalama 3 kat yükselme, serum amilaz ve
lipaz de÷erlerinde 5 kata kadar artmalar görülebilir. ArtmÕú hCG de÷erlerine ba÷lÕ orta úiddette bir
160
Yeni TÕp Dergisi 2014;31:159-162
hipertiroidizm, tiroid stimüle edici hormon (TSH)
düzeylerinde azalma ve sT4’de artma hiperemezisli hastalarÕn %60’Õnda görülür13.
Gebelik bulantÕ ve kusmalarÕ anne adayÕnÕn
hayat kalitesini bozar, iú gücü kaybÕna, hastaneye
tekrarlayan yatÕúlara, buna ba÷lÕ sa÷lÕk maliyetlerinde artÕúlara yol açar ve anne ve bebek
açÕsÕndan önemli sa÷lÕk problemlerine yol açabilir.
BulantÕ ve kusmasÕ olan kadÕnlarda düúük riski
bulantÕ kusmasÕ olmayanlara göre bir miktar artmaktadÕr14. Ancak konjenital anomali sÕklÕ÷Õnda
herhangi bir artÕú görülmemiútir15. ùiddetli bulantÕ
ve kusmasÕ olan, tekrar tekrar hastaneye yatan
hastalar kaybettikleri kilolarÕ tekar alamazlarsa,
gebelik boyunca kilo alÕmlarÕ 7 kilogramÕn altÕnda
olursa preterm do÷um, düúük do÷um a÷ÕrlÕklÕ
bebek veya gebelik haftasÕna göre küçük bebek
gibi risklerle karúÕlaúabilirler16-18.
Tedavide ilk yaklaúÕm non farmakojik olup diyet
ve hayat tarzÕ de÷iúiklikleri, tetikleyici faktörlerden
kaçÕnma, akupunktur veya acupressure gibi yöntemlerdir. ÇalÕúma saatleri azaltÕlarak istirahat
artÕrÕlmalÕdÕr. Diyette az az ve sÕk sÕk, 1-2 saatte
bir küçük lokmalar ve porsiyonlar halinde yemek,
protein içeri÷i yüksek, ya÷sÕz, kuru, tuzlu gÕdalar
tüketmek (tuzlu kraker, tost gibi), aúÕrÕ so÷uk,
sÕcak, ekúi yiyecek ve içeceklerden kaçÕnmak, sÕvÕ
gÕdalarÕ katÕ gÕda aldÕktan sonra en az 30 dakika
sonra almak gibi öneriler hastayla paylaúÕlmalÕdÕr.
Yemek sonrasÕ bulantÕlarÕ önlemek için nane
çaylarÕ önerilebilir. HavasÕz, aúÕrÕ sÕcak, nemli
ortamlarda kalÕnmamasÕ, parfüm, sigara, yemek,
kimyasal kokularÕndan kaçÕnÕlmasÕ, mide boúalmasÕnÕ geciktirdi÷i için hemen yemek sonrasÕ uzanÕlmamasÕ, yemek sonrasÕ diúlerin fÕrçalanmasÕ,
mümkünse a÷Õzda biriken tükürü÷ün dÕúarÕ tükürülmesi önerilmelidir. Demir içeren ilaçlar gastrik
irritasyon yaptÕ÷Õ için bu dönemde kullanÕlmamalÕdÕr. Zencefil (ginger) bitkisel tedavilerden en iyi
bilineni olup günlük 1-1,5 gr (4*250 mg) dozda
orta úiddette bulatÕ kusmanÕn tedavisinde kullanÕlÕr,
plasebodan daha etkilidir ancak gebelik sonuçlarÕnÕ
etkilemez19. Acupuncture ve acupressure el bile÷i
iç yüzünün 3 cm proksimaline P6 noktasÕna i÷ne
veya elektriksel uyarÕ verilerek uygulanÕr ve gastrik myoelektrik aktiviteyi de÷iútirerek midenin
normal siklik aktivitesine dönmesini sa÷lar, placeboya göre oldukça etkin olup gebelik sonuçlarÕnÕ
etkilemez20. Hipnoz yöntemi de bazÕ hasta gruplarÕnda anksiyeteyi azaltarak etkili olmaktadÕr21.
Farmakolojik tedavide sÕklÕkla vitamin (piridoksin), doksilamin, antihistaminik-antikolinerjikler
(difenhidramin, meklizin, dimenhidrinat), motilite
ilaçlarÕ (metoklopromid), kortikosteroid ve seratonin antagonistleri (ondansetron) doksilamin, antiemetikler (klorpromazin, proklorperazin, prome-
160
Yeni TÕp Dergisi
H. 2014;31:159-162
Köşger ve İ. Kaygusuz
tazin) kullanÕlmaktadÕr22 (Tablo 2). Pridoksin (vitamin B6) aminoasid, lipid ve karbonhidrat metabolizmasÕnda koenzim olarak görev yapar ve orta
úiddette bulantÕ tedavisinde etkili olup, kusma da
etkin de÷ildir. Tek ajan olarak baúlangÕç dozu her
8 saatte bir 25 mg, maksimum doz 200 mg/gün
dür23.
Tablo 2. HEG’de Farmakolojik Tedavi AlgoritmasÕ
Antihistaminikler gebelik bulantÕ kusmalarÕnda
ilk tercih olarak kullanÕlan ve ilk trimester kullanÕmlarÕnda herhangi bir malformasyon riski olmayan ilaçlardÕr. Etki mekanizmalarÕ direkt etki ile
histamine 1 (H1) reseptörleri üzerine ve indirekt
etki ile vestibüler sistem ile kusma merkezi arasÕndaki stimülasyonlarÕ azaltarak olmaktadÕr.
Sedasyon, a÷Õz kurulu÷u, baú dönmesi ve
konstipasyon gibi yan etkiler olabilir. Antihistaminik
etkili
ilaçlardan
Doxylamine
succinate
ve
pyridoksin (ÜNøSOM*) kombine preperatÕ yaygÕn
olarak kullanÕlmÕútÕr ve fetal malformasyon riski
saptanmamÕútÕr24. Dimenhidrinate (DRAMAMøN*)
orta úiddette bulantÕ kusma tedavisinde ilk tercih
olup, 25-50 mg oral tabletleri günde 1-2 kez ve 50
mg ampülleri günlük maksimum 400 mg dozunda
kullanÕlabilir25. Meklizin ise 25 mg tb, her 8-6
saate bir kullanÕlÕr. Dopamin antagonistleri gastrik
motilitenin inhibisyonundan ve kusma sinyalini
beyine iletilmesinde görevli dopamin reseptörleri
üzerinden etkilidir. Metoklopramide (METPAMøD*)
gebelikte sÕk ve güvenle kullanÕlan bir ilaç olup,
günde 10 mg oral, I.V veya I.M kullanÕlabilir.
Seratonin antagonistleri 5-HT3 reseptörleri
üzerine etkili olup özellikle kemoterapi sÕrasÕnda
görülen bulantÕ-kusmalarda endike ilaçlardÕr.
Ondansetron gebelikte kÕulanÕmÕ ile ilgili yeterli
çalÕúmalar mevcuttur ve gebelikte herhangi bir
fetal anomali, düúük, düúük do÷um a÷ÕrlÕ÷Õ gibi
yan etkiler görülmemiútir, günlük 4-8 mg oral
veya I.V 8 saatte bir kullanÕlÕr. Baúa÷rÕsÕ, yorgunluk, rehavet, konstipasyon, kalp hastalÕ÷Õ olanlarda EKG’de QT aralÕ÷Õnda uzama gibi yan etkiler
yapabilir26. Glukokortikoidler etki mekanizmalarÕ
açÕk olmasa da, úiddetli hiperemeziste etkin olup
hastaneye tekrar tekrar yatÕú ihtiyacÕnÕ azaltmaktadÕr27. Gebeli÷in ilk 10 haftasÕndan önce kullanÕmlarda yarÕk damak riskinde hafif artÕúa yol açtÕ÷Õ
görülmüútür, dolayÕsÕyla ilk trimesterde kullanÕlmamalÕdÕr. Metilprednisolon 16 mg intravenöz her 8
saatte bir 48-72 saat süreyle uygulanÕr, intravenöz
tedavi kesildikten sonra oral prednisonile 40
mg/gün 1 gün süreyle, 20 mg/gün 3 gün süreyle,
10 mg/gün 3 gün süreyle olacak úekilde doz
azaltÕlarak tedavi tamamlanÕr. Bu rejim 6 haftaya
kadar uygulanabilir. Tüm bu tedavi seçeneklerine
yanÕtsÕz hastalarda klorpromazin 25-50 mg dozunda
I.V veya I.M olarak 4-6 saatte bir verilebilir27.
Antiasit tedaviler tedaviye yardÕmcÕ olup H2
reseptör antagonistleri ranitidin (150 mg günde 2
kez) ve simetidin ile proton pompa inhibitörleri
omeprazol ve lansoprazol 30 ve 40 mg/gün I.V
veya oral kullanÕlabilir.
ùiddetli kusma tedavisinde ilk aúama yeterli
miktarda uygun içerikli sÕvÕnÕn verilmesidir (Tablo 3).
Tablo 3. ùiddetli BulantÕ–Kusma ve HEG’de Mayi
Tedavisi
IV SÕvÕ ve Elektrolit ReplasmanÕ + Tiamin (Vit B1)
+ Piridoksin (Vit B6)
- 1lt %0,9 izotonik içine 20 mmol potasyum klorid, 2
saatte gidecek (ilk tercih)
- 1lt %0,9 izotonik içine 20 mmol potasyum klorid, 4
saatte gidecek
- 1lt %0,9 izotonik, 8 saatte gidecek
(8 saatte bir 1lt %0,9 izotonik veya ringer laktatlÕ
solüsyon ile devam)
(Potasyum klorid 40 mmol’den sonra serum K
seviyesine göre ayarlanmalÕdÕr)
(Dekstrozlu sÕvÕlar yeterli sÕvÕ elektrolit ve tiamin
deste÷i sonrasÕ verilmeli, ilk tercih olmamalÕ)
- B kompleks vitamin
- C vitamin
Ancak bu konuda standart bir mayi rejimi yoktur.
Genellikle baúlangÕçta 2 litre ringer laktat ile 2-5
saat içinde yeterli hidrasyon sa÷lanÕr, devamÕnda
saatlik idrar çÕkÕúÕ 100 ml/sa olacak úekilde sÕvÕ
tedavisine devam edilir. Wernike ensefalopatisini
önlemek için dekstroz içeren sÕvÕlardan önce ringer
laktat (%0,6 NaCl; 131 mmol/L Na) ve serum
fizyolojik (0,9 NaCl; 150 mmol/L Na) gibi elektrolit
içeren sÕvÕlar verilmelidir. Dekstroz içeren sÕvÕ
tedavisine baúlamadan önce 100 mg I.V B1 vitamini (Tiamin) uygulanmalÕdÕr28. Serum Na açÕ÷ÕnÕn
aúÕrÕ hÕzla düzeltilmesi santral demiyelinozis geliúmesine yol açabilir, dolayÕsÕyla yüksek konsan161
161
Yeni TÕp Dergisi 2014;31:159-162
H. Köşger ve İ. Kaygusuz
trasyonlu NaCl solüsyonlarÕ úiddetli hiponatremide
dahi kullanÕlmaz. Gerekli görülürse verilen solüsyonlara potasyum klorür eklenebilir.
SÕvÕ elektrolit tedavi rejimleri, Na ve K ölçümleri ile serum düzeyine göre ayarlanabilir. Antiemetik ilaçlar da sÕvÕlara eklenerek verilebilir. Günlük sÕvÕ alÕm çÕkarÕm tablolarÕ tutulmalÕ ve hastalar
tartÕlarak izlenmelidir. Uygulanan non-farmakolojik
ve farmakolojik tedavilere ra÷men tekrarlayan
kusmalarÕ olan hastalarda son çare olarak enteral
veya parenteral beslenme seçenekleri devreye
sokulmalÕdÕr. Bu tedavi rejimlerinde hastanÕn gün-
lük kalori ihtiyacÕnÕ karúÕlayacak biçimde elektrolit,
protein, ya÷ ve karbonhidrat içeren sÕvÕlardan
saatte ortalama 100 ml gidecek úekilde verilmelidir. Enteral beslenme yan etkilerinin ve maliyetinin az olmasÕ sebebiyle parenteral beslenmeye
tercih edilmelidir. Parenteral tedavi 2 haftadan
uzun sürecek ise periferalden ziyade santral kateter uygulanmalÕdÕr. Katater enfeksiyonu ve tromboz açÕsÕndan dikkatli olunmalÕdÕr28.
YazarÕn beyanÕ: ÇÕkar çatÕúmasÕ bulunmamaktadÕr.
(Conflict of interest statement: None declared)
REFERANSLAR
1. Jewell D, Young G. Interventions for nausea and vomiting in early
pregnancy. In: The Cochrane Library, Issue 4. Chichester, UK: John Wiley
&Sons, Ltd, 2003.
2. Gazmararian JA, Peterson R, Jamieson DJ, Schild L, Adams MM,
Deshpande AD. Hospitalisations during pregnancy among managed care
entrolles. Obstet Gynecol 2002;100:94-100.
3. Lee NM, Saha S. Nausea and vomiting of pregnancy. Gastroenterol Clin
North Am 2011;40:309-34.
4. Lacasse A, Rey E, Ferreira E, et al. Epidemiology of nausea and
vomiting of pregnancy: prevelance, severity, determinants, and the
importance of race/ethnicity. BMC Pregnancy Childbirth 2009;9:26.
5. Weigel MM, Weigel RM. The association of reproductive history,
demographic factors, and alcohol and tobacco consumption with the risk of
developing nausea and vomiting in early pregnancy. Am J Epidemiol 1988;
127:562-70.
6. Fezjo MS, Ingles SA, Wilson M, et al. High prevalence of severe nausea
and vomiting of pregnancy and hyperemesis gravidarum among relatives of
affected individuals. Eur J Obstet Gynecol Reprod Biol 2008;141:13-7.
7. Kaygusuz ø, Gümüú øø, YÕldÕrÕm M, et.al. Association between maternal
ghrelin levels and hyperemesis gravidarum. Turk J Med Sci 2013;43:790-4.
8. Klebanoff MA, Koslowe PA, Kaslow R, Rhoads GG. Epidemiology of
vomiting in early pregnancy. Obstet Gynecol 1985;66:612-6.
9. Verberg MFG, Gillott DJ, Al-Fardan N, Grudzinskas JG. Hyperemesis
gravidarum, a literatüre review. Human Reproduction Update 2005;11:
527-39.
10. Mansour GM, Nashaat EH. Role of Helicobacter pylori in the
pathogenesis of hyperemesis gravidarum. Arch Gynecol Obstet 2011;284:
843-7.
11. Goodwin TM. Hyperemesis gravidarum. Obstet Gynecol Clin North Am
2008;35:401-17.
12. Buckwalter JG, Simpson SW. Psychological factors in the etiology and
treatment of severe nausea and vomiting in pregnancy. Am J Obstet
Gynecol 2002;186:S210-4.
13. Kimura M, Amino N, Tamaki H, et al. Gestational thyrotoxicosis and
hyperemesis gravidarum: possible role of hCG with higher stimulating
activity. Clin Endocrinol (Oxf) 1993;38:345-50.
162
14. Hallak M, Tsalamandris K, Dombrowski MP, et al. Hyperemesis
gravidarum. Effects on fetal outcome. J Reprod Med 1996;41:871.
15. Veenendaal MV, van Abeelen AF, Painter RC, van der Post JA,
Roseboom TJ. Consequences of hyperemesis gravidarum for offspring: a
systematic review and meta-analysis. BJOG 2011;118:1302-13.
16. Paauw JD, Bierling S, Cook CR, Davis AT. Hyperemesis gravidarum and
fetal outcome. JPEN J Parental Enternal Nutr 2005;29:93-6.
17. Tsang IS, Katz VL, Wells SD. Maternal and fetal outcomes in
hyperemesis gravidarum. Int J Gynaecol Obstet 1996;55:231-5.
18. Kallen B. Hyperemesis during pregnancy and delivery outcome: a
registry study. Eur J Obstet Gynecol Reprod Biol 1987;26:291-302.
19. Smith C, Crowther C, Willson K, Hotham N, McMillian V. A randomized
controlled trial of ginger to treat nause and vomiting in pregnancy. Obstet
Gynecol 2004;103:639-45.
20. Roscoe JA, Matteson SE. Acupressure and acustimulation bands for
control of nausea: a brief review. Am J Obstet Gynecol 2002; 186:S244-7.
21. Simon EP, Schwartz J. Medical hypnosis for hyperemesis gravidarum.
Birth 1999;26:248-54.
22. Quinlan JD, Hill DA. Nausea and vomiting of pregnancy. Am Fam
Physician 2003;68:121-8.
23. Koren G, Maltepe C. Pre-emptive therapy for severe nausea and
vomiting of pregnancy and hyperemesis gravidarum. J Obstet Gynaecol
2004;24:530-3.
24. Magee LA, Mazotta P, Koren G. Evidence-based view of safety and
effectiveness of pharmacologic therapy for nausea and vomiting of
pregnancy (NVP). Am J Obstet Gynecol 2002;186:S256-61.
25. Nageotte MP, Briggs GG, Towers CV, Asrat T. Droperidol and
diphenhydramine in the management of hyperemesis gravidarum. Am J
Obstet Gynecol 1996;174:1801-5.
26. Pasternak B, Svanström H, Hviid A. Ondansetron in pregnancy and risk
of adverse fetal outcomes. N Engl J Med 2013; 368:814-23.
27. Ziaei S, Hosseiney FS, Faghihzadeh S. The efficacy low dose
prednisolone in the treatment of hyperemesis gravidarum. Acta Obstet
Gynecol Scand 2004;83:272-5.
28. Jarvis S, Nelson–Piercy C. Management of nausea and vomiting in
pregnancy. BMJ 2011;342:d3606.
162

Benzer belgeler