Musa Anter`e ağıt: Babam son yolculuğun böyle yalnız mı olmalıydı?

Transkript

Musa Anter`e ağıt: Babam son yolculuğun böyle yalnız mı olmalıydı?
26.02.2016
Musa Anter'e ağıt: Babam son yolculuğun böyle yalnız mı olmalıydı?
Musa Anter'e ağıt: Babam son yolculuğun böyle yalnız
mı olmalıydı?
Musa Anter, 72 yaşındayken, 21 yıl önce bugün Diyarbakır'da
öldürüldü...
­ A +
Kürt aydın ve yazar Musa Anter, 21 yıl önce bugün öldürüldü. JİTEM adına çalıştığı ileri sürülen
Abdülkadir Aygan, “en büyük eylemimiz Musa Anter cinayetiydi” demişti. 24 Ocak 1993’te aracına
bomba konularak öldürülen gazeteci Uğur Mumcu da Musa Anter için, “Kendi davasının inançlı,
dirençli ve yürekli bir savaşçısıydı. Aziz Nesin’in kendi yaşamını anlatırken yazdığı gibi Musa Anter de
‘gözyaşlarından kahkahalar süzen’ kişilikte bir insandı” diye anlatmıştı. Musa Anter'in 2005 yılında ilk
kez yayınlanan cenaze fotoğrafının altında "Hepimize babalık yaptığı için bizimle ilgilenmedi" diyen
kızı Rahşan Anter'in notu var: Babam son yolculuğun böyle yalnız mı olmalıydı?
Musa Anter, kültür şenliklerine katılmak üzere gittiği Diyarbakır’da uğradığı silahlı saldırı sonucu
yaşamını yitirdi.
Yeğeni Orhan Miroğlu cinayeti anlatıyor
Anter’e düzenlenen saldırı sırada yanında bulunan, yeğeni Orhan Miroğlu, o gün yaşananları şöyle
anlatmıştı:
“Anter’in kaldığı Büyük Otel’e gittim. Oraya Anter’in bir misafiri geldi. Kendisini Dıjwar olarak
tanıtmıştı. Birlikte ticari taksiye binip görüşmenin yapılacağı yere gidecektik. Anter ile gelen kişi
http://t24.com.tr/haber/musa­antere­agit­babam­son­yolculugun­boyle­yalniz­mi­olmaliydi,240082
1/8
26.02.2016
Musa Anter'e ağıt: Babam son yolculuğun böyle yalnız mı olmalıydı?
taksinin arka koltuğuna oturdu. Ben bu sırada ‘Nereye gideceğiz?’ diye sordum. O kişi ‘Silvan
yolundaki peşmerge konutlarına’ dedi. O bölgeye gittik. Aracı durdurduk. Rampa olan yoldan yukarıya
doğru yürümeye başladık. Anter görüşeceği kişileri göremeyince sinirlendi. Bana ‘Biz dönelim.’ dedi.
Sonra yine devam ettik. Bizi otelden alan şahıs önümüzde yürüyordu. Aniden geriye dönerek ikimize
ateş etmeye başladı. Yüzüstü düştüm. Kalkıp kaçmak isterken yanıma geldi bir el de sırtıma ateş etti.
Musa Anter ağabey de benim gibi yüzüstü düşmüştü. O sırada bir komiser geldi, beni hastaneye
yetiştirdi. Gerisini hatırlamıyorum.”
Aygan: Musa Anter'i biz öldürdük JİTEM adına çalıştığı ileri sürülen Abdülkadir Aygan, Musa Anter cinayeti için “en büyük eylemimizdi”
demişti.
2005 yılında yazdığı kitapla Musa Anter cinayetini anlatan Aygan, PKK’dan kaçarak 5 yıl cezaevinde
geçirdiği süre sonunda, Cem Ersever'in girişimiyle JİTEM içinde çalışmalarda bulunduğunu
açıklamıştı.
‘Ben tuttum, Yeşil vurdu’
20 Ocak 1992'de Halkın Emek Partisi (HEP) Muş Malazgirt İlçe Başkanı Harbi Arman'ın bir duruşma
için Diyarbakır'a geldiğini belirten Aygan, Arman'ı “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım'ın talimatıyla
kaçırıp öldürmeleriyle ilgili şu iddiada bulundu:
“Mahmut Yıldırım'ın bu şahsı istemesi üzerine, Harbi Arman'a, 'Bir ifade için bizimle geleceksin' dedik.
Bir araca bindirdik. Gözlerini atkısıyla bağladık. 'Askeri birliğe götüreceğiz' bahanesiyle kent dışında
bir köprünün altına getirdik. Uzman çavuş da Kalaşinkof ile tarayacaktı. Yeşil kod adlı Mahmut
Yıldırım, 'Dur onunla değil' dedi. Ben tuttum Yeşil tabancasıyla vurdu. Köprü altına gözleri bağlı öyle
bıraktık.”
‘En büyük eylem Musa Anter cinayetiydi’
Abdülkadir Aygan olayı şöyle anlattı:
“Hamit, Musa Anter'in kaldığı otele gönderilerek, 'Hogir sizi bir evde bekliyor' diyerek otelden çıkarttı.
Ben ve Hogir, Seyrantepe'de bekliyordum. Yeşil ve Mustafa Deniz, bizden biraz ileride bekliyordu.
Hamit Musa Anter'i getirecekti, Hogir de öldürecekti. Ancak, bir süre sonra siren sesleri gelince
aracımıza binerek JİTEM'e gittik. Bir süre sonra Hamit gelince, 'İş tamam' dedi. 'Neden yanımıza
getirmedin' deyince, 'benden şüphelenince yolda indirdim 'öldürdüm' diye cevapladı.”
Uğur Mumcu’nun kaleminden Musa Anter
Ankara’da evinin önündeki aracına bomba konularak öldürülen gazeteci Uğur Mumcu da Musa
Anter’i anlatmıştı.
http://t24.com.tr/haber/musa­antere­agit­babam­son­yolculugun­boyle­yalniz­mi­olmaliydi,240082
2/8
26.02.2016
Musa Anter'e ağıt: Babam son yolculuğun böyle yalnız mı olmalıydı?
Mumcu’nun Anter’i anlattığı yazısı şöyle:
“Musa Anter ile de geçen Mayıs ayında bir açık oturum için çağrıldığım ‘Yeni Ülke’ gazetesinin Ankara
bürosunda tanışmıştık. Tanışınca da hemen Türkçülük, Kürtçülük üzerine karşılıklı şakalar yapmıştık.
Musa Anter ‘Gel Uğur arkadaş, Yalçın Hoca ile beraber resim çektirip düşman çatlatalım’ demiş ‘Yeni
Ülke’ muhabiri, Musa Anter, Yalçın Küçük ve benim birlikte fotoğrafımızı çekmişti.
Anılarını ve yazılarını hep okurdum. Kendi davasının inançlı, dirençli ve yürekli bir savaşçısıydı. Aziz
Nesin’in kendi yaşamını anlatırken yazdığı gibi Musa Anter de ‘gözyaşlarından kahkahalar süzen’
kişilikte bir insandı.
Davasına katılır ya da katılmazsınız, savunduğu görüşlere karşı olursunuz ya da olmazsınız. Ne fark
eder? Hangi ideoloji, hangi görüşü savunursanız savununuz, Musa Anter gibi insanlara saygı
duymalısınız.
Musa Anter, örneklerini son yıllarda sık sık gördüğümüz türden, devre göre kişilik ve görüş değiştiren
ideoloji tüccarlarından değildi. Anter, yaşamını kendi davasına adamış bir Kürt aydınıydı.
Böyle bir insana kim kurşun sıkar? Kim kıyar 75 yaşını aşan bir yaşlı delikanlıya? Türkiye’yi bir kan
gölüne sürüklemek ve Türk’ü Kürt’e, Kürt’ü Türk’e, Alevi’yi Sünni’ye, Sünni’yi Alevi’ye düşman etmek
isteyenler…
Hain ve alçakça kurşunlar, başta Güneydoğu olmak üzere Türkiye’nin birçok yerinde can alıyor.
Halkları birbirine kırdıracak kanlı ve uğursuz bir plan adım adım uygulanıyor. Hükümet de bütün bu
olayları, kapalı tribün izleyicisi gibi izliyor.”
Fotoğrafın hikayesi
http://t24.com.tr/haber/musa­antere­agit­babam­son­yolculugun­boyle­yalniz­mi­olmaliydi,240082
3/8
26.02.2016
Musa Anter'e ağıt: Babam son yolculuğun böyle yalnız mı olmalıydı?
Musa Anter'in Esmer dergisinin Eylül 2005 sayısında ilk kez yayınlanan son fotoğrafı. Fotoğrafta 3 adam, fonda pencereleri, kapıları olmayan boş evlerin olduğu taşlık bir alanda
öldürülmüş bir aydının tabutunu taşıyorlar. Fotoğrafın altında "Hepimize babalık yaptığı için bizimle ilgilenmedi" diyen kızı Rahşan Anter'in notu
var: Babam son yolculuğun böyle yalnız mı olmalıydı?
ETİKETLER
Gezi Parkı karikatürüyle tepki çeken Salih Memecan'a tepki
veren Sabah yazarı Refik Erduran, 'Sakın ölme Memecan.
Zıpkınların ucunu daha da sivrilt. Haklı atışa devam' ifadesini
kullandı
http://t24.com.tr/haber/musa­antere­agit­babam­son­yolculugun­boyle­yalniz­mi­olmaliydi,240082
4/8
26.02.2016
Musa Anter'e ağıt: Babam son yolculuğun böyle yalnız mı olmalıydı?
­ A +
Sabah’ta Gezi Parkı olaylarıyla ilgili çizdiği karikatür ile sosyal medyada büyük tepki toplayan Salih
Memecan’a gazetesinin yazarlarından Refik Erduran destek verdi. Erduran “Dayan Memecan!”
başlıklı yazısında “Duydum ki sosyal medya denilen gayya kuyusunda pervasız karikatüristimiz için
ölsün diyenler çokmuş. Kuru gürültüye aldırma, Memecan. Sakın ölme. Zıpkınların ucunu daha da
sivrilt. Haklı atışa devam!” ifadelerini kullandı.
Eleştirileri oklarının hedefi olan Salih Memecan ise, kendini "Esasında bu karikatürün eleştiri alacağını
hiç öngörmedim. Bu karikatürü ben Gezi olaylarıyla ilgili de çizmedim. Bu son olaylarla hani bir
sebeplerle çocuklar çıkıyor, taş atıyorlar ve bu arada birileri ölme ihtimali beliriyor” sözleriyle savundu.
Bu arada, Salih Memecan’ın karikatürüyle ilgili sosyal medyada tartışılan son konu ise, Memecan’ın
söz konusu karikatüründe Eskişehir’deki Gezi Parkı olaylarında dövüldükten sonra hayatını kaybeden
Ali İsmail Korkmaz’ı çizdiği iddiası oldu.
Sabah yazarı Refik Erduran, gazetenin 18 Eylül’de çıkan sayısının başsayfasında yer alan ‘Gezi
Parkı’ karikatürüyle tepki çeken Salih Memecan’a sahip çıktı.
Refik Erduran, köşesinde şu ifadeleri kullandı:
Kuru gürültüye aldırma, Memecan
“İnsanoğlunun ağlanmayıp da gülünecek hallerini zekice alaya almak şartıyla her şey ama her şey
mizah malzemesi olabilir. Ölüm içeren konular bile.
Ahrete göçmüş kişileri bulut üstünde gösteren karikatürlere, cehennem kapısındaki Temel fıkralarına,
Azrail'li şakalara, tabutun nasıl taşınacağı sorusunu "İçinde ben olmayayım da" diye yanıtlayan
Hoca'ya gülümsemez miyiz?
Sözü Çarşamba günkü karikatürüyle beyaz kesimimizde öfke fırtınası kopartan Salih Memecan'a
http://t24.com.tr/haber/musa­antere­agit­babam­son­yolculugun­boyle­yalniz­mi­olmaliydi,240082
5/8
26.02.2016
Musa Anter'e ağıt: Babam son yolculuğun böyle yalnız mı olmalıydı?
getireceğim.
Onunla yollarımız bir tek kere kesişti. Yıllar önce Amerika'daydı. Uzun uzun konuşmuştuk. Zarif,
nazik, geniş ufuklu bir delikanlıydı. "Umarım buralarda kalmaz da memlekete döner" diye
düşündüğümü hatırlıyorum.
Döndü. Zamanla zehir gibi karikatürist oldu. En beğendiğim özelliği rotasını ortamdaki modaya
uyarak değil, somut gerçeklere bakarak bağımsızca çizebilmesi.
Nedir "ortam"? Yazar, çizer, "sanatçı" manatçı takımı için beyaz kesimdir. Sömürücü­vesayetçi
ortaklığının musluk başlarını tutmuş olanların nabzına göre şerbet verirseniz övülür, ödüllenirsiniz.
Vermezseniz? En iyi olasılıkla görmezden gelinirsiniz. Kötü olasılıkla? Bahane bulunduğunda linç
edilirsiniz.
Toplu saldırılara uğramayı göze alabilen gerçek aydınlarımızın sayısı çok değil. Salih Memecan
onlardan biri.
Türkiye'de yaşının doğal başkaldırı güdüsüyle ve kimi zaman haklı itirazlarla sesini duyurmak isteyen
gençler de var, onları hinoğluhince hesaplarla ateşe iten kart kurtlar da. Kargaşada kaçınılmaz
felaketler yaşanıyor, kayıplar veriliyor. O zaman kınalı kuzu pozu takınan o kurtlar sevinçle uluyarak
"Kalkın ey insan haklarının savunucuları" diye demokrasi marşı söylemeye başlıyorlar.
Patırtı konusu karikatürdeki çizgileriyle Memecan bu namussuzluğu zıpkınlamış ustaca. Kanlı
keşmekeş organizatörü herif "Sen taş atacaksın, sen Molotof kokteyli, sen barikat kuracaksın" diye
gençlere iş bölümü talimatı verirken birine de "Sen öleceksin" diyor.
Kapkara mizah tabii. Çünkü yansıttığı durumumuz da insana karalar bağlatacak terslikler içermekte.
Eleştirinin sivriliği ile hedefteki çirkinliği birbirine karıştırmamak özel dikkat istiyor.
Balçiçek İlter'in zekâsına hayranlığımı başka bir vesileyle dile getirmiştim. Perşembe gecesi ekranda
"O karikatüre gülümseyemedim" dedi. Nüans onun bile gözünden kaçmışsa işimiz zor.
Duydum ki sosyal medya denilen gayya kuyusunda pervasız karikatüristimiz için ölsün diyenler
çokmuş.
Kuru gürültüye aldırma, Memecan. Sakın ölme. Zıpkınların ucunu daha da sivrilt. Haklı atışa devam!”
http://t24.com.tr/haber/musa­antere­agit­babam­son­yolculugun­boyle­yalniz­mi­olmaliydi,240082
6/8
26.02.2016
Musa Anter'e ağıt: Babam son yolculuğun böyle yalnız mı olmalıydı?
Çok aşağılık bir hareket
Öte yandan, Salih Memecan konuyla ilgili şunları söyledi: "Esasında bu karikatürün eleştiri alacağını
hiç öngörmedim. Bu karikatürü ben Gezi olaylarıyla ilgili de çizmedim. Bu son olaylarla hani bir
sebeplerle çocuklar çıkıyor, taş atıyorlar ve bu arada birileri ölme ihtimali beliriyor. Ve konuda
yukarıdan düşerek ölen çocukla ilgili yaptım.
Tam o olaydan bir kaç gün sonra çizdim o tartışmalarla ilgili konuda şu: "Birileri bu çocuk ölse de biz
de burdan fayda çıkarsak, siyasi prim yapsak' diye düşünüyor ve bu çok aşağılık bir hareket. Bu
Türkiye'de daha önce de yapıldı, şimdi de yapılıyor ve bunun geleneği de var. Biz hep söyleriz Sabah
12 Eylül öncesi sokak vuruşmalarında bir silahla solcular sağcıları öldürüyor, öğleden sonra aynı
silahla sağcılar solcuları öldürüyor. Yani bunlar hep planlanmış, Türkiye'yi kaosa götürmek hükümeti
veya yönetimi yapamaz hale gelmek. Onun için bu konuda duyarlı olmak hassas olmak gerektiğine
dair bir karikatür. Orada eleştirdiğim şey adam orada çocuklara görev veren adam. Çünkü sonra o
'öleceksin' dediği çocuğun hayatı o adam için hiç önemli değil. Sen orada bir araçsın."
Ali İsmail Korkmaz’ı mı çizdi?
Bu arada Memecan’ın kamuoyunda günlerdir tartışılan karika
http://t24.com.tr/haber/musa­antere­agit­babam­son­yolculugun­boyle­yalniz­mi­olmaliydi,240082
7/8
26.02.2016
Musa Anter'e ağıt: Babam son yolculuğun böyle yalnız mı olmalıydı?
türüyle ilgili ortaya atılan yeni bir iddia sosyal medyada günün konusu oldu. Memecan’ın Gezi Parkı
karikatüründe resmedilen eylemcilerden birisinin, Eskişehir’deki Gezi Parkı olayları sırasında sivil
giyimli kişilerce dövüldükten sonra komaya giren ve 38 günlük yaşam mücadelesini kaybeden Ali
İsmail Korkmaz’ı andırması, büyük tepki çekti. Karikatürde yer alan eylemcilerden birinin saç ve sakal
kesimi ile giydiği tişörtün, üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın kamuoyuna yansıyan
fotoğraflarından birindekiyle aynı olması, Memecan’a duyulan tepkinin daha da artmasına neden
oldu. Karikatürde eylemleri organize eden karakterin sosyal medyada Ali İsmail Korkmaz'a benzetilen
karaktere yönelik "Sen öleceksin" diyor olması da kafalarda soru işareti bıraktı. ETİKETLER
http://t24.com.tr/haber/musa­antere­agit­babam­son­yolculugun­boyle­yalniz­mi­olmaliydi,240082
8/8

Benzer belgeler