77.Sayı (2009/2) - TC Orman ve Su İşleri Bakanlığı

Transkript

77.Sayı (2009/2) - TC Orman ve Su İşleri Bakanlığı
Do÷ann
Penceresinden
Türkiye
Avrupa ve Asya Ktasnn birleúti÷i, dünyann
en güzel köúelerinden birinde, üç yan denizlerle çevrili ve kendine has do÷al güzelliklerle
dolu bir co÷rafya üzerinde bulunan Türkiye’nin
sahip oldu÷u eúsiz güzelliklerini gözler önüne
seren foto÷raf a÷rlkl olan kitap 240 sayfa
olarak hazrlanmútr.
Türkçe ve øngilizce olarak hazrlanan ve Genel
hatlar ile Türkiye’nin ziki, co÷ra ve ekolojik yaps, Türkiye’nin orman varl÷, Milli
parklar, Özel Çevre Koruma Bölgeleri, Yaban
Hayat, Türkiye’de Sulak Alanlar, Türkiye’nin
Orman Varl÷ gibi bölümlerden oluúan kitapta; Korunan Alanlar ve Türkiye’de Genel Kuú
Göç Yollar Haritalar da yer alyor.
E÷itim ve Yayn Dairesi Baúkanl÷
Deerli Okuyucularmz,
S
Prof. Dr.
Hasan Z. SARIKAYA
Müsteşar
Çevre ve Orman Bakanlığı
Adına Sahibi ve
Genel Yayın Yönetmeni
Prof. Dr.
Hasan Z. SARIKAYA
Müsteşar
Yayın Koordinatörü
Mustafa ARI
Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanı
Yazı İşleri Müdürü
Aycan SARGIN
izlerden gelen olumlu ve olumsuz
eletiriler bizleri gerçekten mutlu
etmektedir. Dergimize gösterdiiniz
ilgi ve alakanzdan dolay teekkür ederiz.
Dergiyi içerik, bask ve grak gibi birçok
yönden, sizlerden gelen eletirileri göz önüne
alarak düzenlemeye çaltk. 23 yldr yayn
hayatna devam eden Çevre ve nsan dergisi,
duyarl okuyucular sayesinde yaptmz yeniliklerle eylül saysn siz deerli okuyucularn beenisine sunuyoruz.
Çevre ve nsan dergisi bu saydan balayarak birçok yenilie adm atmaktadr. Birçok okurumuzun bize yönelttii
olumlu,olumsuz eletiriler dorultusunda
dergiyi hem grak tasarm hem de içerik
anlamnda yenilemeye çaltk.
Çevre ve nsan dergisi bundan sonra sadece belli resmi dairelerde masa üstlerinde bir
kere baklp unutulan bir dergiden ziyade gündemi takip eden, çevre sorunlarnn tartld,
orta örenim, üniversite ve akademik kariyer
yapan örencilerin elinden brakmayaca ve
içeriiyle göz dolduran bir dergi niteliine
dönümeliydi. Avrupa’daki benzer dergiler incelendiinde Çevre ve nsan dergisi de onlar
kadar bilimsel ve çevreci bir anlayla tekrar
düzenlenmeli, her says merakla beklenen bir
dergi sunmalydk.
Heyecan içerisindeyiz, çünkü sizlerden gelen dönütler bizleri daha iyiye ulama noktasnda kamçlamaktadr. çiniz rahat olsun her
yeni saymzda her kesimin bir eyler bulduu,
elinden düüremeyecei aranan okunan gündem oluturan bir dergi çkarma azmimiz devam edecektir.
Yeni anlayla dergimizin kapak tasarmndan iç kapaklara, yaz boyutundan dergi içi tasarmlarna ve konularn seçimine kadar derginin her aamas yayn kurulu ve tasarmclarla
tartlarak dergimizin daha fazla kiilere ulamas yönünde sürekli çaba sarfediyoruz.
Dergimizin yenilenme aamasnda siz
okuyucularmzdan da bizleri yönlendirmesini
bekliyoruz. Duyarsz kalmak daha iyiye ulama azminde olan dergimizin mükemmel olmasn geciktirecektir.
Dergimizle ilgili her türlü görüleriniz derginin daha geni kesimlere ulamasn salayacak, içerisindeki konularn gerçekten okunan,
üzerinde düünülen ve yaayan bir dergi olmas hedeerimizi gerçekletirecektir. Yllardr
Haber Müdürü
Sinan DELİDUMAN
Redaksiyon
Semih ŞEYDA
İ. Ethem AVŞAR
M.Tamer ÇOBANOĞLU
Çevre ve Orman Bakanlığı
Eğitim ve Yayın Dairesi
Başkanlığınca
Hazırlanmıştır.
üç ayda bir yaymlanan dergimizi Ocak ayndan itibaren iki ayda bir yaymlamay düünmekteyiz.
Ülkemizden ve dünyadan haberleri ilk
sayfalara yerletirerek dergiye farkl bir boyut
getirdik. Dergiyi akademisyenlerin anlayaca
dilden geni kesimlere hitap eden anlalabilir,
akc bir Türkçe ile yaymlamay hedeedik.
Makaleleri farkl bir tasarmda sizlerin beenisine sunduk. Makale balklarnn ilgi çekmesini ve okuyucuyu cezbetmesini yeledik. Balklarn renkli ve yeterli büyüklükte olmasn
saladk. Ara balklarn rahat okunmas için
renkli ve kaln yaptk. Derginin arka sayfalarna çevreyle ilgili kitap tantm bölümü koyduk.
ki sayfa olarak yaynlanmakta olan içindekiler
bölümünü tek sayfaya indirdik. Yine sonlarda
okuyucularmzn görülerinin yanstld
okuyucu köesi hazrladk.
Bundan sonraki saylarmzda yaymlanmak üzere tüm okuyucularmzdan, yazlarn
akc bir dille elektronik ortamda dergiye göndermesini bekliyoruz. Dergimiz akademik düzeyde yayn yapan bir dergi deildir.
Çevre ve nsan dergisinde yaynlanan yazlar genel okuyucu kitlesi tarafndan anlalabilir bir dille yazlmaldr. Teknik terimlerden
kaçnlmal, yazy destekleyici fotoraf, grak
gibi görseller yaz metninden ayr dosyada ve
yüksek çözünürlükte gönderilmelidir. Yazlar
mutlaka elektronik ortamda Eitim ve Yayn
Dairesi Bakanl [email protected]
adresine, yazyla birlikte ksa öz geçmi, cep
telefonu ve vesikalk bir resim de gönderilmelidir.
Yeni yayn döneminden itibaren “Çevre
ve Çocuk” adl çocuklara yönelik bir dergi
yaymlanmas için çalma balatm bulunmaktayz.
Derginin yeni saysn merakla bekleyeceinizi, dergiyi beeneceinizi tahmin ettiimizden derginin snrl sayda basldn da
düünerek imdiden derginizi almanz tavsiye
ederiz.
Bizi izlemeye devam edin.
Her ey gönlünüzce olsun.
Çevre ve nsan’n olduu her yerde varz.
Yönetim Yeri ve
Yazışma Adresi
Çevre ve Orman Bakanlığı
Eğitim ve Yayın Dairesi
Başkanlığı
Söğütözü Cad. No:14/E Kat:3
Beştepe - ANKARA
Grafik Tasarım - Baskı
Başak Matbaacılık ve Tan. Hiz. Ltd. Şti.
T: (0312) 397 16 17
www.basakmatbaa.com
e-mail:[email protected]
Tel: (0312) 207 51 91-92
www.eyd.cevreorman.gov.tr
e-posta: [email protected]
Dergide yer alan yazılardan doğacak her türlü sorumluluk yazı sahiplerine aittir.
Grafik Tasarım:
Önder ŞAHİN
Baskı Tarihi:
01.10.2009
ISSN: 1302-0145
çindekiler
29
ki Yanl Bir Doru Etmez / Prof. Dr. Veysel Erolu ................................... 3
Türkiye’den Haberler ..................................................................................... 4
Taknla Mücadele Seferberlii Balyor ....................................................... 10
Doal Menengiçler Antep fst ile Alanyor / enay Çetinay ................... 12
Yavrularna Su Tayan
Çöl Tavuklar
Güne Enerjisi / M. Tamer Çobanolu........................................................... 14
Akdeniz Foku ................................................................................................. 16
36
Kum Köpekbal ........................................................................................... 17
Ziraat ve Meteorolojik Hizmetler .................................................................. 18
Kuyucuk Gölü / Yusuf Ceran ......................................................................... 20
klim Deiiklii, Kyoto Protokolü Türkiye .................................................. 22
Ambalaj Nedir?
Denizlerimizdeki Yabanc Türler ve Biyolojik stila / Dr. rfan Uysal .......... 26
Siz Sorun Aaçlar Söylesin / Dr. Neat Erkan ............................................... 30
Kavak ve Hzl Gelien Türler / Mehmet Karata.......................................... 32
Binyl Hedeeri ve Biyolojik Çeitlilik / Erdoan Ertürk ............................. 34
55
Özel Aaçlandrma Çalmalar ve Esaslar / smail Hakk Bar ................... 38
Destek Devletten Kazanç Aaçtan ................................................................. 41
klimsel Deiimler ve Küresel Isnma / Ahmet Cangüzel Taner .................. 42
Gizemli Ormanlar
Çevre Diplomasisi / Adem Bilgin .................................................................. 46
Soyu Tükenmekte Olan Dört Bitki Türü (Datça Hurmas, Serik Armudu,
Sla Aac, Peygamber Çiçei) .................................................................... 50
Türkiye’nin Korunan Alanlar Sisteminin Güçlendirilmesi / Güler Ergün ..... 52
59
Gizemli Ormanlar / M. Tamer Çobanolu ..................................................... 55
Avrupa Birlii Konumsal Bilgi Altyaps ve Getirdikleri / Tuncay Demir .... 56
Çevreci Farkndalk ve Empati / Doç. Dr. smail Ceritli ............................... 60
Eitim ve Yayn Dünyas ............................................................................... 62
Bulmaca ......................................................................................................... 64
Soba Gaz Zehirlenmeleri
ve Çözümleri
^
^
^
Çevre ve nsan Eylül 2009
ki Yanl Bir
Doru Etmez
Dilimize yerleen ve günlük hayatmzda sk sk kullandmz bir ifade var, “Sudan
ucuz.” Bu sözü genellikle bir eyin deersiz olduunu veya kolay ulalabilir olduunu
ifade etmek için kullanrz. Dier bir söz ise yine deersizlii ve ruhsuzluu ifade
etmek için kullandmz “Odun gibi, kütük” kavramdr.
D
ünya nüfusunun üçte biri yeterli ve salk-
erini aadaki iki söz en anlaml bir ekilde ifade
l su kaynaklarna sahip deildir. Kullan-
ediyor.
labilir suyun dengeli datldn da iddia
Snr tanmaz tüketim anlayn Kzlderili u
etmek mümkün deildir. Her geçen yl su saryat-
sözlerle vermeye çalm, “En son bal tuttuunda,
nn artmas sebebiyle, mesele daha da büyümektedir.
en son aac kestiinde, en son zehirli suyu içtiinde,
Nitekim dünyada 1940 ylnda su tüketimi 1000 km3
iken, 1960 ylnda 2000 km3’e, 1990 ylnda 4130
km3’e, 2000’li yllarn banda da yaklak 5000 km3’e
ulamtr. Dier bir milletleraras aratrma kuruluu
Prof. Dr.
Veysel EROLU
Çevre ve Orman Bakan
raporunda da; “2025 ylna kadar, dünyann üçte birinin su ktlndan etkilenecei, 20 yldan az bir sürede
Afrika’da yeterli ve temiz su bulamayan insan saysnn 600 milyona ulaabilecei” belirtilmektedir.
en son aac
yklacan zaman bana haber ver’ diye sürekli yalvarr. Bir gün gelir adamn evi yklr, yerle bir olur.
Adam üzgün ve perian bir biçimde ‘Ya evim! Ben
sana, yklacan zaman bana haber ver demedim mi’
Bütün bu veriler (insan ve bütün canllarn) suyun
tahmin edilen kadar ucuz ve kolay ulalan bir madde
karlk ev, ‘Ey sahip! Ben sana kaç kere yklacam
olmadn ortaya koymaktadr. Suyun gelecei, in-
haber verdimse de, sen her seferinde beni susturdun.
sanln geleceidir. Sürdürülebilir çevre politikalar
Ne zaman bir çatlam olsa svayp geçtin. Ben sana o
ve yeni teknolojiler öncelikli olmaldr. Temiz ve sa-
çatlaklarla binlerce kez haber verdim de sen anlamak
lkl su imkânlar salanmadan Bin Yl Hedeeri’ne
istemedin’ diye cevap verir.”
Suyun ve Aacn Deeri
tuttuunda,
Yine Mevlana’nn konuyu çok güzel izah eden bir
kssas vardr: “Adamn biri evine ‘Ya evim! Ne olur
diyerek evine kar duyduu sitemini dile getirir. Buna
ulalamaz.
“En son bal
parann yenilip içilemeyeceini anlayacaksn!”
Evet, tabiat da, her gün defalarca can çekimekte olduunu bize çeitli yollarla anlatmaya çalyor
ama biz gerekli tedbirleri alma noktasnda hassasiyet
Vatandana salkl su temin etmek, sosyal devle-
göstermiyoruz. Ancak bir gün, ani bir ekilde yklr-
tin asli unsurudur. Çevre ve Orman Bakanl olarak
sa, altnda bütün insanlk kalacak, bunu hepimiz bili-
biz bu uurla 81 ilimizin 72 milyon vatandamzn
ihtiyac olan suyu temin etmek için bütün plan ve
programlarmz yaptk. Vatandalarmzdan istei-
kestiinde,
miz büyük zorluklar ile evlerine ulatrlan bu suyu
en son zehirli
israf etmeden kullanmalardr.
yoruz. Netice olarak çok geç olmadan gezegenimize
sahip çkmalyz.
Gelecek nesillere iyi kaynaklar tükenmemi bir
dünya brakmak için; suyu, havay ve yeili korumak
için, toplumun bütün unsurlarnn mesuliyeti müdrik
suyu içtiinde,
Ormanlar için en büyük tehlike üphesiz ki yan-
parann yenilip
gnlardr. Orman yangnlar sebebiyle dünyada her yl
olarak hareket etmesi gerekir. Su tasarrufuna, orman-
içilemeyeceini
ortalama 4 milyon hektar, Akdeniz ülkelerinde 500
larn korunmasna ayrca önem vermeliyiz. Tüketip
anlayacaksn!”
bin hektar ve ülkemizde de 10 bin hektar orman alan
kirlettikten sonra temizlemenin ne kadar maliyetli ol-
Kzldereli Reisi
zarar görmektedir.
duunu biliyoruz. Bizim gayemiz israf etmeden, kir-
Seattle -1853
Hayatn vazgeçilmezi olan suyun ve aacn de-
letmeden koruma-kullanma dengesini salamaktr.
Türkiye’den Haberler
Yerli Hayvanlarn
Genleri Topland
Amacmz 1500 Hayvann Genini
Toplamak
Sezen Arat, projenin ayn zamanda,
mevcut dondurma teknolojilerinin
iyiletirilmesi ve gelecekte gen
kaynaklarnn korunmasnda
kullanlabilecek alternatif teknolojilerin
Yerli Koyun ve Kuzusu
TÜBTAK, Türkiye’de soylar
tehlike snrnda bulunan hayvanlarn
genlerinin bir bankada toplanmasn
amaçlayan ‘’TÜRKHAYGEN–1
Projesi’’ kapsamnda 2 ylda 1000’in
üzerinde hayvan genini koruma altna
ald.
TÜBTAK-MAM Gen Mühendislii
ve Biyoteknoloji Enstitüsü Proje
Sorumlusu Doç. Dr. Sezen Arat, deien
çevre koullarnn (hzl nüfus art,
küresel snma, düzensiz yaplama,
çevre kirlilii) önüne geçilmez bir
ekilde dünya fauna ve orasn olumsuz
ekilde deitirdiine iaret ederek,
yaplan bilimsel aratrmalarn ylda 27
bin bitki ve hayvan türünün dönüümsüz
olarak doadan silindiini gösterdiini
kaydetti.
Sezen Arat, rklarn ne çevre
koullarna dayankllklarnn, ne de
hastalklara dirençliliklerinin üzerinde
durulduunu, deien çevre koullarnn
birçok tür ve rkn geleceini ciddi
ekilde tehdit ettiini belirtti.
Arat, Tarm ve Köyileri Bakanl,
TÜBTAK ile Adnan Menderes,
Ankara, Atatürk, stanbul, Mustafa
Kemal, ODTÜ, Ondokuz Mays, Namk
Kemal, Selçuk ve Uluda Üniversiteleri
ibirliinde 2007 ylndan bu yana
‘‘TÜRKHAYGEN–1’’ Projesini
yürüttüklerini bildirdi.
Doç. Dr. Arat, projenin, ‘‘hayvan
genetik kaynaklarn koruma altna
alacak bankalarn oluturulmasn,
yerli evcil hayvan rklarn genetik
karakterizasyonuna balanarak
sonuçlardan tescil çalmalarnda
yararlanlmasn, hayvan genetii
ve biyoteknolojisi alannda kritik
aratrmac kitlesinin oluturulmasn,
bilgilerin bütünletirilmesi ve
yaygnlatrlmasn’’ hedeediini
kaydetti.
Ülkelerin sahip olduklar yerli
rklarn ortadan kalkmasnn önlenmesi
gerektiini ifade eden Arat, yerli
rklarn, ülkelerin sahip olduklar yer
üstü ve yer alt kaynaklar gibi doal
kaynaklar olduunu vurgulad.
Arat, yerli rklarn koruma altna
alnarak genetik kaynaklarnn devaml
elde tutulmasnn ekonomik açdan
zor olduunu, bu yüzden korunmas
istenilen rklarn genetik yaplar ve
bu rklar aras genetik ilikilerinin
belirlenmesi gerektiini belirterek,
proje kapsamnda oluturulan ‘‘Gen,
Bankasnn’’, bu alanda Türkiye’deki ilk
banka olduunu bildirdi.
4
ülkeye transferini hedeeyen güçlü bir
AR-GE faaliyetiyle de desteklendiini
belirterek, u bilgileri verdi:
‘’Proje, 13 koyun, 5 keçi, 6 sr, 5
at, 1 manda rk olmak üzere 5 tür ve
30 rk kapsyor. Bankada materyalinin
saklanmas öngörülen hayvan says
1,500, ancak bugüne kadar 1000’nin
üzerinde hayvann geni bankada
mevcut. 2011 ylna kadar kadar devam
edecek olan projenin bütçesi 9 milyon
TL. Bankada saklanan materyaller
üzerinden yaplacak çalmalarla özel
genler belirlenebilecek, bu genetik
bilgiler, yeni rklarn gelitirilmesinde
kullanlabilecek.’’
Çevre ve Orman
Bakanl Kütüphanesi
Mülga Orman Bakanl ta binas
(Bakanlklar Merkez Bina) 3. katnda
faaliyet gösteren kütüphanenin mülga
Çevre Bakanlnn kütüphanesi ile
birlemesiyle Çevre ve Orman Bakanl
Kütüphanesi olarak Eitim ve Yayn
Dairesi Bakanl, Basm Yayn ve
Dokümantasyon ube Müdürlüüne
bal olarak Bakanlk Merkezinin Gazi
tesislerine tanmas ile 2007 Aralk
aynda Ek binada hizmete girmitir.
2008 yl Ocak aynda balayan kitap
derleme ve sisteme kayt çalmalar
sonucunda kütüphane envanteri 2008
yl Mays aynda yaklak 1.100
kitaba ulam ve kütüphanemiz faal
duruma gelmitir. Kütüphanemizde iki
görevli personel çalmaktadr. Ayrca
kütüphanemizin bir okuma salonu
mevcuttur.
Halen derleme çalmalar devam
etmekte olan kütüphanemiz, lisans ve
yyüksek lisans örencileri bata olmak
üüzere bütün vatandalarmza, çevre ve
oormanclk alannda ihtisas kütüphanesi
eklinde
hizmet vermektedir.
Kütüphanemiz katalou
Bakanlmzn
web adresi olan
B
“www.eyd.cevreorman.gov.tr”
adresinde
“
görüntülenebilmektedir.
g
Çevre ve nsan Eylül 2009
Dünyada soyu tükenmekte olan
120 memeli arasnda yer alan Ege ve
Akdeniz’de çam ormanlar arasnda
yaad bilinen ancak bugüne
dek görüntülenemeyen kedigiller
familyasndan Karakulak, Hacettepe
Üniversitesinden iki örencinin projesi
esnasnda Antalya’nn Düzlerçam
mevkisinde görüntülendi.
Antalya ve Mula’da kurulan
fotokapanlarn birine yakalanan
Karakulak’n Latince ismi “Carakal
Carakal” da Türkçe’den gelmektedir.
Orta Asya’daki Türkler tarafndan
kulak çevresindeki siyahlktan dolay
bu ekilde adlandrlan Karakulaklarn
arl 17 kg’a, boyu 90 cm’e kadar
çkabiliyor.
Antartika 10 Yl
Öncesine Oranla 4 Kat
Kat Hzl Eriyor
Antartika’daki buzullarn, 10 yl
öncesine oranla 4 kat hzl eridii
açkland. Leeds Üniversitesinden bir
grup bilim adamnn aratrmasna göre,
en belirgin erime Bat Antartika’daki
en büyük buzullardan Pine Island’da
gözlemleniyor.
Pine Island buzulunun 175 bin
kilometre kare genilii ve tipik
özellikleri nedeniyle uyduyla en iyi
izlenen buzul olduuna iaret eden
aratrmaclar, erimenin bu hzla devam
E
Eczaneler
Atk Pil
Toplayacak
T
Çevre ve Orman Bakanl ile Türk
Eczaclar Birlii arasnda parafe edilen
protokol kapsamnda eczanelerde atk
pil toplanacak. Dünya Çevre Günü’nde
imzalanan protokolle, Türkiye’de atk
pil toplama noktalar yaygnlaacak,
eczaclar toplum salna verdikleri
önemin bir parças olarak çevre
salna da duyarl olduklarn
göstermi olacaklar. Projeyi ise
ülkemizde atk pil toplama konusunda
yetkilendirilmi tek kurulu olan
Tanabilir Pil Üretici ve thalatçlar
Dernei (TAP) yürütecek.
Trtllar, Yangnlarn 5
Kat Ormanlara Zarar
Veriyor
Ege Orman Vakf Genel Müdürü
Metin Gencol, Ege Bölgesi’nde
kzlçam ormanlarnda çam kese
böcei (trtl) zararlarnn had safhaya
ulatn belirterek, “Böcekler orman
yangnlaryla meydana gelen zararn, 5
kat kadar zarar verebiliyor” dedi.
Ege Orman Vakf’nda gönüllülere
trtln zararlar konusunda verilen bilgi
toplantsnda konuan Gencol, trtln
özellikle kzlçam, karaçam, fstk
çamna zarar verdiini ve bu aaçlara
musallat olan böcein aaçlarn yeil
ibrelerini yediini ve ormanlara uzaktan
bakldnda yangn yerine dönmüe
benzediini söyledi.
Caretta Caretta
Karakulak
^
^
^
Karakulak, Antalya’daa
ilk kez görüntülendi
etmesi halinde devasa buzdann
100 yl içinde yok olaca tahmininde
bulundu. Bilim adamlar daha önce bu
süreyi 600 yl olarak öngörüyorlard.
Aratrmaclar, Kanada’nn
Newfoundland ve New Brunswick
eyaletleri büyüklüünde olan Pine
I
Island’da,
dünyadaki tüm denizlerin su
s
seviyesini
iki kat artracak kadar buz
b
bulunduunu
söylediler.
Ha gayret! Denize
ulamaya ne kald ki!
Nesli koruma altnda tutulan caretta
caretta türü deniz kaplumbaalarnn
üreme alanlar olan Akdeniz plajlarnda
zorlu bir yolculuk balad.
Denize yönelen caretta yavrular,
otel ve büfe klar yüzünden
yönlerini arrken, zaman zaman da
hayvanseverlerden yardm alyor. Ancak
ne yazk ki yavrularn bir ksm denize
ulaamadan ölüyor.
Kemer Ulupnar Köyü Çevre
Koruma ve Gelitirme Kooperati
Bakan Bayram Kutlu, son 15 yln
en fazla caretta yuva saysn bu yl
gördüklerini söyledi.
Yer nciri Çok Faydal
Doada kendiliinden yetien,
kaktüs türü bir bitkinin meyvesi olan
ve halk arasnda ‘yer inciri’ olarakta
bilinen dikenli incirin, sindirim sistemi
rahatszlklarnda ilaç etkisi gösterdii
belirtiliyor.
Vatandalarn büyük rabet
gösterdii yer incirinin, d dikenlerinin
temizlenmesi sonras rahatlkla
yenilebiliyor. Lezzet bakmndan
da farkl bir tada sahip olan türün,
Frenk inciri, dikenli incir, kaynanadili
adlar da kullanlyor. 5-10 santimetre
uzunluunda, krmz, sar, turuncu
renklerde kabuu bulunan, etli bir
meyve olan yer incirinin, C vitamini
yönünden zengin olduu, bu nedenle
vücut direncini artrma, güç ve zindelik
verme özelliinin bulunduu kaydedildi.
Ayrca türün, sindirim sistemini
rahatlatan, kabzlk sorununu gideren bir
meyve olduu da biliniyor.
5
Türkiye’den Haberler
36. Tabiat Parkmz
Ulugöl Tabiat Park
Ulugöl Tabiat Park
Ordu li Gölköy lçesi mülki
hudutlar içerisinde yer alan ve 26,5
hektar büyüklüündeki alan, Çevre
ve Orman Bakan Prof. Dr. Veysel
EROLU’nun onay ile Ulugöl Tabiat
Park olarak ilan edildi.
Çevre ve Orman Bakan Prof.
Dr. Veysel Erolu’nun talimatyla
balatlan “81 ile 81 Tabiat Park
Projesi” kapsamnda Doa Koruma
ve Milli Parklar Genel Müdürlüü,
ülkemizin doal ve rekreasyonel kaynak
deerlerine sahip yörelerini, 2873
Sayl Milli Parklar Kanunu’na göre
Tabiat Park olarak tescillemekte ve
planlayarak aziz milletimizin hizmetine
sunmaktadr. Bu çerçevede 36. Tabiat
Parkmz Ulugöl Tabiat Park olarak ilan
edilmitir.
Doal yaps itibariyle yüksek
peyzaj deerlere sahip olmas, yaprakl
türlerin younlukta olduu, özellikle güz
mevsiminde yapraklarn sararmasyla
oluan renk armonisi ile birlikte yöre
halknn rekreasyon ihtiyacna cevap
verecek nitellikte bir alana ulam
Gölköy-Aybast karayolu üzerinden
salanmaktadr.
Manzara bütünlüü içerisinde yöre
halknn rekreasyon ihtiyacna cevap
verecek nitellikte olan bu alan olan
Ulugöl Tabiat Park, yaz aylarnda
günübirlik piknik yapma imkan
sunmaktadr.
Alan içerisinde üç adet heyelan set
gölü bulunmaktadr. Göllerden birisi
büyük dier ikisi ise sazlkla kapl küçük
yapda göllerdir. Büyük olan gölde
Abant Alas yaamaktadr.
Orman ve göl ekosisteminin hakim
olduu alandaki gölün etraf, gür kayn
6
ormanlaryla kapldr. Kaynla birlikte
gürgen, kzlaaç, akçaaaç, orman gülü,
karayemi, çobanpüskülü gibi yaprakl
türler de yayl göstermektedir. Çok
yllk otsu bitkilerden yabani soan,
krlangç otu, civanperçemi, ballbaba
ve kekik bulunan alan Bakanlmzca
36. Tabiat Parkmz olarak Milletimizin
hizmetine sunulmutur.
Elektrik Yatrmlarna
“Çevre” Ayar
Elektrik Piyasas Lisans
yönetmeliinde yaplan deiiklikle,
Çevresel Etki Deerlendirme (ÇED)
sürecinin tamamlanmas, lisans almann
ön koulu haline getirildi.
Enerji Piyasas Denetleme Kurulu
(EPDK)’nn yapt yönetmelik
deiiklii ile ÇED yönetmeliine
tabi olan tüzel kiilere, ÇED sürecinin
tamamlanarak, bu sürecin sonucunda
alnacak kararlarn ibraz yükümlüü
getirildi.
Buna göre tüzel kiiler, lisans
almann uygun bulunduuna dair EPDK
kararnn kendilerine tebliini izleyen
30 gün içerisinde ÇED Yönetmelii
kapsamnda ilgili kuruma bavuracak.
Projesi ÇED yönetmelii
kapsamnda seçme-eleme kriterlerine
tabi olan tüzel kiiler, yine 90 gün
içerisinde ‘’ÇED gerekli deildir’’
kararn ibraz edecek.
Projesi ÇED yönetmelii
kapsamnda Çevresel Etki
Deerlendirmesine tabi olan tüzel kiiler
ise 300 gün içerisinde ÇED olumlu
kararn ibraz edecek.
Bu yükümlülüklerini belirtilen süre
zarfnda yerine getiren tüzel kiilere,
kurul kararyla lisans verilecek.
Tüzel kiiden kaynaklanmayan
nedenlerle ÇED’e ilikin yükümlülüün
belirtilen sürelerde yerine
getirilememesinin belgelenmesi halinde,
bu süreler Kurul kararyla uzatlabilecek.
Aksi hallerde lisans bavurusu
reddedilecek ve Kuruma sunulmu
teminat mektubu irat kaydedilecek.
Projeye ilikin ÇED olumsuz
karar verilmesi halinde ise bavuru
reddedilecek ancak EPDK’ya kurulma
sunulmu teminat mektubu irat
kaydedilmeyecek, iade edilecek.
EPDK Bakan Hasan Kökta da,
yönetmelik deiikliine ilikin yapt
açklamada, bundan önceki uygulamada
önce lisansn verildiini, daha sonra
inaat öncesi ve sonras eklinde iki
aamal bir zaman çizelgesi kapsamnda
yatrmcnn ÇED raporunun alnmas
ve dier eksikliklerin giderilmesi için 18
aylk hazrlk döneminin bulunduunu
hatrlatt.
Da-Ta Antep Fst
Olacak!...
Gerger ilçesi Gürgenli köyü ile
Gölba ilçesi Yaylack köyü snrlarnda
bulunan yabani menengiç aaçlarna
Antep fst as çalmalarna
baland. Toplam 4.000 dekar alanda
yaplan çalmalar sonunda yaklak
16.000 adet menengiç aacna Antep
fst as yaplyor.
Yaplan çalma ile verimsiz orman
alanlar rehabilite edilerek verimli
hale getirilmeye çallmaktadr.
Proje kapsamnda orman köylüleri
çaltrlmakta olup, bir istihdam
olumaktadr. Aya hazr hale getirme
ve alama ilemleri sonucunda yaklak
144.000 TL orman köylüsünün kazanc
olacaktr. Kazanç bununla da kalmayp,
Antep fst alanan aaçlar köylülerin
istifadesine sunulacak ve 2–3 yl sonra
ciddi ekonomik girdi salanacaktr.
Bu çalma ile birlikte verimsiz
ormanlar ekonomiye kazandrlm, milli
ekonomiden paylar en düük kesim olan
orman köylüsünün ekonomik durumlar
iyilemi olacak, bulunduklar yerde
geçimlerini salam olacak, köyden
kente göç azalacak, ormanlara olan
bask azaltlm olacak, ormanlarmz
daha iyi korunacak ve ormanlardan
beklenen her türlü fayda salanm
olacaktr.
Güne Enerjisi le Çalan Oto
^
^
^
Çevre ve nsan Eylül 2009
Bu Otomobil Güne
Enerjisiyle Çalyor
Sakarya Üniversitesi leri
Teknolojiler Uygulama Topluluu
(SATEM) örencileri, gelitirdikleri
güne enerjisiyle çalan otomobil
‘’Sakarya Güne Arabas-SAGUAR’’ ile
‘’Avustralya World Solar Challenge’’da
yaracaklar.
Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Mehmet Durman, ‘’SAGUAR’’n
tantm için TM Show Center’da
düzenlenen toplantda yapt
konumada, rektörlüe seçildii
günden bu yana birçok projeyi
gerçekletirdiklerini, ancak en çok
gurur duyduu projenin ‘’SAGUAR’’
olduunu söyledi.
‘’Bu proje, Türk gençlerinin çok kt
kaynaklarla dahi neler baarabileceinin
göstergesidir’’ diyen Durman,
projenin sadece bir mühendislik ürünü
olmadn, birçok fakültenin daha
projeye katksnn olduunu belirtti.
Projenin, sivil toplum kurulular,
sponsorlar ve birçok sosyal grubun
katlmyla hayata geçtiini dile
getiren Durman, ‘’Örencilerimizin
Avustralya’dan baar ile döneceine
inanyorum’’ dedi.
Örenciler adna konuan Mehmet
Burak Msrl ise, güne enerjili araba
yapma çalmalarna 2003 ylnda
baladklarn bildirdi.
‘’Çou zaman laboratuvarlarda
uyuduk’’ diyen Msrl, ‘’SAGUAR’’n
tasarm, üretim, sponsorluk gibi her
aamasnn SATEM’de yer alan 40
örenci tarafndan yürütüldüünü
söyledi.
Msrl, bugüne kadar 8
güne enerjili araba ürettiklerini
belirterek, ‘’SATEM’in, 2003
ylnda balayan güne arabalar
çalmalar devam ediyor. SAGUAR’
2 yllk bir çalmann sonucunda
tamamladk. 2 Eylül’de Avustralya’da
gerçekletirilecek olan dünyann en
prestijli güne enerjili araçlar yar
World Solar Challenge’da, ülkemizi en
iyi ekilde temsil etmek istiyoruz’ dedi.
Araç, Avustralya yarnda
ktay boydan boya geçecek. Yar,
Avustralya’nn en kuzey noktasndan en
güney noktasna kadar 3 bin kilometrelik
yolda trak içerisinde yaplacak.
Bugüne kadar yaptklar projelerin
toplam deerinin 1 milyon liray
bulduunu anlatan Msrl, ‘’SAGUAR’’
projesinin ise 500 bin dolara mal
olduunu ifade etti.
Aracn, 133 km/saat maksimum hza
ulaabildiini belirten Msrl, araçta
yüksek verimli silikon esasl güne
gözeleri ile telemetri (aracn performans
verilerini aktaran sistem) ve haberleme
sisteminin de olduunu sözlerine ekledi.
Hibrit (Hybrid)
Otomobil
Hibrit (Hybrid) otomobil elektrik
ve benzin motorunun bir arada olduu
sisteme denir. Hibrit otolar elektrik
motoru sayesinde çevre dostu olduu
için günümüz artlarnda çok büyük
önem arz etmektedir.
Küresel snmaya somut
çözümlerden biri olan Hibrit otolar
gün geçtikçe piyasadaki pazar payn
da attryor. Hatta dev rmalar hibrid
otomobillerde seri
üretime baladlar
bile.
Hibrit
otomobillerin
çalma prensibi
ise öyle;
Otomobil
benzinli motoru sadece
arabann kalknda ve yüksek hzda
kullanyor. Yani 0-12 km/s ve 80 km/s
üstü hzlarda araba benzinli motoru
kullanrken 12 ile 80 km/s ‘lik dilimde
ise elektrikli motoru kullanyor.
•Sabit durumda (Krmz kta
durduunda)
Benzinli motor devre d ve yakt
tüketimi sfr
•Çaltrma ve hzlanma
Benzinli motor, elektrik motoru
destei ile düük hz supap atelemesi
modunda çalyor
•Ani hzlanma
Benzinli motor elektrik motor
destei ile yüksek hz supap atelemesi
modunda çalyor
•Düük hzda seyir
Benzinli motorun dört silindirinin
de supaplar kapal, ateleme yok. Araç
sadece elektrik motoru ile çalyor
•Kademeli hzlanma ve yüksek hzda
seyir
Benzinli motor düük hz supap
atelemesi modunda çalyor
•Frenleme
Benzinli motorun dört silindirinin
supuplar kapal, ateleme yok. Elektrik
motoru hzlanma srasnda aça
çkan enerjiyi maksimum oranda geri
kazanyor ve aküde depoluyor
Elektrik motoru kullanaca
elektirii de benzin motoru çalt
zamanlarda ya da frenleme srasnda arj
oluyor. Yani ekstradan bir arja ihtiyaç
duymuyor.
Çevre ve Orman Bakanl’ndan
da hibrit otolara destek geldi. Motor
oranlarnda ve emisyon ölçümünde
düük oran veren arabalarn araç
vergisinin daha düük alnmas
konusunda çalma balatld. Hibrit
otomobil sahipleride bu kapsam
da vergi indiriminden
yararlanabilecekler.
7
M. Tamer ÇOBANOLU
Çevre ve Orman Uzman Yardmcs
Eitim ve Yayn Dairesi Bakanl
Güne Inlarnn klim Deiikliindeki Rolü
D
ünya yüzeyine gelen güne
nlar 1923 ylndan bugüne
dein kaydedilmektedir. Dünya yüzeyine gelen enerji miktar, iklimde
sebep olduu deiimler geçmi yüzyllarda deiimler göstermitir.
Güne nlarn younlatran ya da
azaltan faktörlerin aratrlmas ile “küresel azalma” veya “küresel art” gibi yeni
gelien aratrma konular ortaya çkmtr.
Güne Inlarnda Azalma
Kefedildi
Dünyann belli bölgeleri için gelen
güne nlarnn miktarnn ayn olmad
ve yüzyllar boyunca deiim gösterdii
1980’lerin sonunda ve 1990’larn banda yaynland. ETH Zürih’ten emekli bilim adam Atsumu Ohmura, 1950’ler ile
1980’ler arasnda gelen güne n miktarnn azaldn tespit etmitir. 1998’e
kadar ise Afrika, Asya, Kuzey Amerika ve
Avrupa gibi ktalarla ilgili küresel çalma
yaplmad. Bu dönemde yaplan çalmada
gelen n miktarnn 1950–1990 dönemine nazaran ortalama olarak % 2 azald
tespit edilmitir.
Wild ve ekibinin son döneme ilikin olarak yaptklar aratrmalarda ise
1985’ten günümüze güne nlar kademeli olarak artmaktadr. Science dergisinde 2005 ylnda yaynlanan bir makalede,
yeni süreç için “küresel artm” yeni eilim
olarak tanmlanm ve “küresel azalma”
ifadesine kart olarak kullanlmtr. N a ture dergisinde yeni yaynlanan bir yazda
Wild bu iki kavram ile ilgili daha fazla ilgi
çekici bilgiye yer vermitir.
Hava Kirlilii Fotosentezi
Destekliyor
Bu çalmada küresel artma/azalma
kavramlar ile karbon döngüsü arasndaki
iliki incelenmitir. Küresel azalma döneminde, aeresoller ve bulutlar n bitkiye
ulamasn açk ve temiz bir havaya göre
kolaylatrr. Bilim adamlarna göre, dalan nlar, direkt gelen a göre bitki
içerisinde daha derinlere ulaabilmekte ve
bu da fotosentez için daha etkili olmaktadr. Sonuç olarak, toprak biyosferinde %
10 daha fazla karbon 1960 ile 1999 yllar
arasnda depolanmtr.
Baz Sorular Cevapsz
Bu noktada, aeresoller hem bulutlarn
yaam süresinde belirleyici ve açkl etkileyici olarak, bulutlarla olan etkileimi
veya küresel artmaya/azalmaya olan etkileri belirsizdir. Bulutlarn ve aeresollerin
younluklarnn geçen dönemlerde nasl
deitiine ait veriler olmad sürece bu
karmak ilikileri açklamak çok kolay
olmayacaktr. Bu aç kapatmak için,
uzaydan uydu ölçüm programlar kullanlabilir.
Wild, “Birçok cevapsz soru olduu
için bu konuda hala birçok aratrma yaplmas gerekiyor” diyerek ekledi. Yaanan deiimin küresel düzeydeki büyüklü-
ü ve krsal-kentsel alanlar arasndaki etki
farkll gibi konular cevapsz sorulara
örnek olarak verilebilir. Bir baka cevapsz konu da çok zor ölçüm deeri bulunan
okyanuslarda neler olacadr.
Aratrmaclar bekleyen bir baka
zorlayc nokta, iklim deiikliinin etkilerinin daha iyi anlalabilmesi için, iklim
modellerine deiimlerin aktarlmasdr.
Yaplan çalmalarda, küresel azalm,
1980’lere kadar scaklk artlarn gizlemitir. Ek olarak, Hükümetleraras klim
Deiiklii Konferans 4. nceleme Raporunda modellerin kullanm ile ilgili
çalmalar yaynlanm olsa da modeller
deiimi yanstma konusunda baarl
olamamtr. Bilim adamlarna göre, bu
durum deiime sebep olan unsurlarn
tam olarak modellere yanstlmamas ve
belirsizlik içeren antik ça deerlerinin
veri olarak kullanlmas yaanan durumun
sebepleridir.
Global Dimming and Brightening, Special Issue of Journal of Geophysical Research, vol.
114, no. 2009.
nsanolunun Yaamn Sürdürmesi çin 8 Ekolojik Kural
Bilim adamlarnn bir araya gelerek
yapt çalmada dünya üzerinde yaammz sürdürmek için 8 maddeden oluan
bir liste hazrland. 8 snr deer ile ilgili
yaplan bu listede, u an için 3’ünün snrn am durumdayz.
8
halen snr deerlerin altndadr.
Ozon Atmosferdeki ozona zarar veren
kimyasallarn yasaklanmas sayesinde günümüzde atmosferdeki ozon seviyesi istenen seviyelerdedir.
Atmosferdeki Karbondioksit Temel
sebebi küresel snmadr. Bu noktada snr am bulunuyoruz. Aratrmaclar, 350
ppm (ppm: milyonda bir)’in almamas
gerektiini belirtirken, u an atmosferdeki
deer 387 ppm seviyesindedir.
Temiz Su Kullanm Günümüzde
su kullanm snr deerin altnda olsa da
dünyadaki insan nüfusunun artmaya devam etmesi durumunda olumsuzluklar yaanacaktr. Özellikle kuruyan göller veya
kirlenen nehirler bu konuda yaanan sorunlara örnek olarak verilebilir.
Azot ve Fosfor Kirlilii Azot konusunda daha fazla ürün almak için kullanlan kimyasallar nedeniyle snr alm
durumdadr. Buna karn fosfor kirlilii
Arazi Kullanm Bu konuda henüz
sorun yaanmasa da dünya üzerindeki
ormanlar ve sulak alanlar gibi verimli
arazileri kaybetmi durumdayz. Ayrca
artan nüfus bu konuda bir baka zorlayc
etmendir.
Biyolojik Çeitlilik nsanolunun faaliyetleri nedeniyle dünyamzdaki biyoçeitliliin önemli ksm yok olmaktadr.
Okyanuslarn Asitlilii Atmosferdeki
karbondioksit miktarnn artmasna bal
olarak okyanuslarda birçok olumsuz deiiklik yaanmaktadr. Bu konuda henüz
snr almamtr.
Kimyasal Kirlilik nsanlardan kaynaklanan ar metaller, radyoaktif atklar
gibi toksik kirliliklerin artmas ile canllarda genetik deiimlere sebep olabilmektedir. (Science Daily, Eylül 2009)
^
^
^
Çevre ve nsan Eylül 2009
Bacasz Sobalar
K aylarnda bacal ve bacasz sobalar
snma amac ile kullanlmaktadr. Isnmada kullanlan yaktlar; kömür, odun, fueloil, kerosen, LPG ve doal gazdr. Ayrca
elektrik enerjiside snma amac ile kullanlmaktadr. Özellikle çeitli i yerlerinde
ve bekar evlerinde bacasz stclarda terçih edilmektedir. Bacasz sobalarda kerosen, LPG ve doal gaz gibi maddeler yakt
olarak kullanlmaktadr. Yanma esnasnda
oda içindeki oksijen yakc olarak kullanlmaktadr. Yanma sonucu oluan gazlar ise
oda içinde birikmektedir. Kerosen , propan ve doal gaz gibi yaktlar hidrojen
ve karbondan olumaktadr. Bu yaktlarn
tam yanmalar halinde sadece karbondioksit ve su buhar oluur. Gerçekte ise
eksik yanma sonucu karbon dioksit ve su
buhar haricinde karbonmonoksit,
azotdioksit, kükürtdioksit ve dier
gazlarda bir miktar olumaktadr.
Eer odada yeterli havalandrma
yoksa yanma sonucu oluan bu
gazlar oda içine birikir. Karbon
monoksit gibi zehirli gazlar oda
içinde belli younlamaya ulatnda ölümlere neden olmaktadr. Uyku esnasnda vücut karbon
monoksit kirliliinin zehirleme
etkisini alglayamad için ölüm
olaylar genelde gece saatlerinde
gerçeklemektedir. Gündüz saatlerinde ise
karbon monoksit kirliliinin ilk etkisi ba
ars ve dönmesi, halsizlik ve mide bulants halinde gerçeklemektedir.
Yanl bacasz soba
satn alnmas ve bacasz
sobann yanl kullanlmas sonucu her yl onlarca insan k aylarnda
soba zehirlenmesi sonucu ölmektedir.
Bacasz sobalardan
dolay ölümlerin %35
yatak odasnda, %25
oturma odas veya salonda ve %10 banyoda gerçeklemektedir.
Bacasz sobalardan ileri gelen yangnlarn %40 hatal kullanmdan ve %30 mekanik hatalardan ileri gelmektedir.
Türkiye’de 63,6 Milyon Cep Telefonu Abonesi Var
Türkiye genelinde Haziran 2009 itibariyle 40 bin civarnda baz istasyonu, 63,6
milyon GSM abone says var.
Ulatrma Bakanl abone saysndan
dolay baz istasyonlarn saysnn giderek
art gösterdiini bir baz istasyonunun
ayn anda hizmet verebilecei görüme
saysnn snrl olduunu belirtti. Ulatrma Bakan Binali Yldrm, kullanc
saysnn yüksek olduu bölgelerde kullanc saysnn arttrlabilmesi için yeni baz
istasyonlarnn kurulduunu belirtti.
153 Baz istasyonu kapatld
Yeni teknolojilerle ilgili insan sal ve çevre güvenlii konusunda en üst
düzeyde hassasiyet gösterildiine vurgu
yapan bakanlk, Bilgi Teknolojileri ve letiim Kurumu (BTK) tarafndan bu alanda snr deerleri belirleyen ve denetimi
öngören iki yönetmeliin uygulamaya
konulduunu anmsatt. Bu
kapsamda, yeni kurulacak her
bir elektronik haberleme cihaz için verilen elektrik alan
limit deerinin, AB ülkeleri
ve çou dünya ülkesinin kabul ettii Uluslararas yonlatrmayan Radyasyondan
Koruma Komisyonu’nun
snr deerlerinin dörtte birine karlk geldii bu snr deerlerle ilgili düzenli
ölçümlerin yapld açkland. Bugüne kadar yaplan ölçümlerde
snr deerleri at tespit edilen 44 baz
istasyonunun BTK’ca, 109 baz istasyonunun ise mahkeme kararyla kapatld.
nsan Salna Etkisi
Baz istasyonlarnn ortama yayd
elektrik alanlarn insan sal üzerine
olas zararl etkilerinin belirlenmesi amacyla Avrupa ülkeleri bata olmak üzere birçok ülke tarafndan çalmalar
yürütülmekte Türkiye de bu
çalmalar yakndan izlemektedir. Dünya Salk Örgütü’nün
yaynlad bilimsel bültenlerde de olumsuz etkilere ilikin
bilimsel kant bulunamamtr.
‘’imdiye kadar yaplan çalmalarda baz istasyonlarnn olumsuz
bir etki oluturduuna dair bilimsel bir kant bulunamadn WHO
yaymlam olduu bültenlerde dünya
kamuoyuna açklamtr. Dünyann çou
ülkesinde izin verilen elektrik alan limit
deerlerinin, ihtiyati tedbir açsndan ülkemizde dörtte birinin uygulanmas, vatandalarmzn daha yüksek oranda korunduu anlamna gelmektedir.’’
Ay ve Mars’ta Su Bulundu
Su güne sisteminde her yerde var ve sonunda su Ay ve Mars gezegeninde de bulundu. Yaplan çalmalarda, 2 NASA aratrma
arac ve bir Hindistan uydusu tarafndan Ay
yüzeyinde su, buz kristalleri eklinde tespit
edildi. Ay yüzeyinde tespit edilen su, kristal
ve mineraller arasnda ay yüzeyinin üst 5
milimetrelik ksmnda yer almaktadr.
Mars yüzeyinde bulunan su bulunmas
beklenen bir gelime olsa da, tespit edilen
miktar bilim adamlarn artt. Buz kristallerinin yüzeyin yüzlerce mil altnda yer
ald düünülmektedir.
(Science Daily, Eylül 2009)
9
Devlet Su leri Genel Müdürlüü
Taknla Mücadele
Seferberlii balyor
Sel Felaketi
Takn (sel, feyezan)
Bir akarsuyun
muhtelif sebeplerle
yatandan taarak,
çevresindeki
arazilere, yerleim
yerlerine, altyap
tesislerine ve
canllara zarar
vermek suretiyle,
normal sosyo
- ekonomik
faaliyeti kesintiye
uratacak ölçüde
bir ak büyüklüü
oluturmas olaydr.
Takn, tabii bir
olaydr. Ancak,
insan faaliyetleri
taknlar bir afete
dönütürebilmektedir.
stanbul ve Tekirda illerimizde ar yalara bal olarak meydana gelen sel felaketi
sebebiyle 32 vatandamz hayatn kaybetmi ve büyük boyutta maddi zarar meydana gelmitir. Ülkemizde yaanan en büyük felaketlerden biri
olan bu takn olaylar uzun yllar ya ortalamasnn çok üzerinde gelen yalar neticesinde meydana gelmi olup bu yalarda metrekareye 200
kilogram aan miktarda ya dümütür.
Ancak takn afetlerinin yalnzca meteorolojik
oluumlara bal olarak ifade edilmesi doru olmayacaktr. Özellikle Türkiye gibi ekonomik gelime
faaliyetlerinin youn bir biçimde devam ettii artlarda, sanayileme ve sektör çeitliliinin beraberinde getirdii ehirleme aktivitesi akarsu havzalarnn muhtelif kesimlerindeki insan faaliyetinin
çeitliliini ve younluunu büyük ölçüde arttrmaktadr. Bu durum ise havza bütünündeki hidrolojik dengeyi bozmakta ve neticede büyük boyutta
can ve mal kaybna yol açan takn afetlerine sebep
olmaktadr. Akarsu havzalar içinde gelien yerleimler, açlan yeni yollar ve kurulan yeni tesisler ile
Takn (sel, feyezan)
Bir akarsuyun muhtelif sebeplerle yatandan
taarak, çevresindeki arazilere, yerleim yerlerine,
altyap tesislerine ve canllara zarar vermek suretiyle, normal sosyo - ekonomik faaliyeti kesintiye
uratacak ölçüde bir ak büyüklüü oluturmas
olaydr. Takn, tabii bir olaydr. Ancak, insan faaliyetleri taknlar bir afete dönütürebilir.
arazi yaps deimekte, bilinçsiz toprak kullanm,
ormanlar ve meralara yaplan müdahaleler sebebiyle takn afetleri giderek daha büyük ve sk olarak
görülmektedir.
Devlet Su leri Genel Müdürlüü, kuruluundan bu yana taknlarda meydana gelen can ve mal
kayplarn asgariye indirmek maksadyla çalmalar yapmaktadr. DS tarafndan bugüne kadar ina
edilen barajlarn 37 adedi takn koruma maksatldr. Barajlar yal sezonlarda sular depolayarak,
yüksek akmlarn mansapta can ve mal kayplarna
sebep olmasn önlemektedir. Ayrca küçük su ileri muhtevasnda havzann bir bölümü ele alnarak
yerleim yerlerini, sanayi tesislerini, tarm arazilerini takndan korumak maksadyla; gölet, sedde,
sel kapan, mahmuz, tersip bendi, dere yata slah, takn kanal gibi tesisler ina edilmektedir. Bu
çerçevede DS tarafndan 4.364 adet takn koruma
tesisi ina edilerek 3.500’ün üzerinde yerleim birimi ile birlikte 1 milyon hektar alan takndan korunmutur.
Taknlarn Sebepleri
1. Ar ve iddetli yalar, (Giresun, Tekirda
ve stanbul’daki taknlarda yllk ya toplamnn
1/3’ü 2 günde dümütür.)
2. Özellikle yerleim yerleri içerisinden geçen
dere yataklarnda, yaplama ile dere kesitinin daraltlmas,
Dere yatana tekniine aykr, izinsiz menfez,
köprü, bent veya dolgu yaplmas,
stanbul Sel Felaketi 2009
Dere yatana kanalizasyon ebekesi döenmesi, moloz dökülmesi, sanayi ve evsel atklarn atlmas,
10
Dere yatann üstünün kapatlarak otopark, konut vb. yaplmas
3. Yamaçlardaki plansz yaplama, tekniine
aykr yol açma çalmalar,
4. Dere yataklarnda kaçak kum çakl alma faaliyetleri,
5. Nehrin memba ksmndan çeitli sebeplerle
harekete geçen rüsubatn mansaba intikali,
6. Dere yataklarnda tabii olarak büyüyen aaç
ve çallarn yatak kapasitesini daraltmas
^
^
^
Çevre ve nsan Eylül 2009
idarelerinin mevzuat açsndan yetkilendirilmesi kararlatrld.
1989 – 2009 Yllar arasnda
Yllar
1989 – 2009
Takn Says
369
Ölü Says
448
Zarar Gören Alan (Ha)
501 428
Parasal zarar (USD)
2 095 543 000
Ülkemizde meydana gelen büyük taknlar:
zmir kasm -1985, Hatay mays 2001, Rize haziran 2002, Silifke 2004, Rize haziran 2005, Rize Çamlhemin 2005, Silivri eylül 2009,
7- 13 Eylül 2009 Tarihlerinde Meydana Gelen Yalar
stasyon
Ad
Yllk
Ya
Normali
mm/m2
(07 – 13
Eylül)
Toplam
ya Tekerrür Yl
Gerçekleen
Maksimum
Ya Miktar ve
Periyodu
Bandrma
719,9
290,4
135 Yl
4 Saat 125,0 mm
Malkara
1181,5
215,4
110 Yl
8 Saat 111,8 mm
Gönen
873,3
157,8
151 Yl
3 Saat 83,8 mm
Krklareli
562,3
140,2
200 Yl
6 Saat 82,8 mm
Kum köy /
Kilyos
794,0
282,5
87 Yl
3 Saat 123,4 mm
Saryer
807,2
135,8
32 Yl
18 Saat 95,4 mm
Tekirda
574,6
130,8
41 Yl
24 saat 107,6 mm
Bakanlar Kurulu (14 Eylül 2009)
Taknlarn da ele alnd Bakanlar Kurulu’nda;
ƒKurumlar arasnda sk bir ibirlii ile kalc tedbirlerin alnmas,
ƒBüyükehir belediye snrlar içerisindeki derelerin slah ve
bakmnn su ve kanalizasyon idareleri tarafndan, belediye snrlar haricindeki derelerin slahnn ise DS tarafndan yaplmas,
ƒDier belediyelerde belediye ve DS’nin müterek çalarak
derelerin slah ve bakmnn yaplmas kararlatrlmtr.
Takn Kontrol Seferberlii Muhtevasnda yaplacak Çalmalar
1. Devlet Meteoroloji leri Genel Müdürlüü ve DS Genel
Müdürlüü tarafndan erken uyar sisteminin gelitirilerek uygulamaya konulmas,
2. Erken uyar sistemi muhtevasnda 6 adet meteoroloji radar
(zmir, Mula, Antalya, Adana, Samsun, Trabzon bölgelerine) kurulacaktr.
3. lçeler dâhil olmak üzere ülke genelinde 200 adet daha meteoroloji gözlem istasyonu kurulacaktr. Erken uyar modeli gelitirme, erken uyar modellerini çaltrmak ve doruluu artrmak
üzere yüksek performansl bilgisayar sistemlerinin tesisi.
4. Bütün havzalarda mevcut takn risk haritalarnn meteorolojik veriler çerçevesinde güncellenmesi,
Takn Yönetimi Kapsamnda DS’ce Yaplan Çalmalar
DS’ce na Edilen Takn Koruma Tesisleri
5. Yukar havzalarda erozyon kontrol çalmalarnn yaplmas,
Tesis Adedi
Koruma alan (ha)
Takn Tesisi
4372
735 341
6. Yukar havzalarda baraj, gölet, tersip bendi, sel kapan ve
geciktirme yaplarnn
Baraj
37
241 755
7. Toplu i makinesi çalmalar vastasyla derelerin slah
Toplam tesis Adedi
4409
977 096
8. 81 ildeki derelerin DS yetkililerince yakinen takibi, dere
üzerinde teknie uygun olmayan tüm yaplarn ve müdahalelerin
belirlenerek önlenmesi ve derelerin her yl bakmnn salanmas,
Devlet Meteoroloji leri Genel Müdürlüü tarafndan yaplan erken uyar sistemi ve çalmalar:
stanbul, Ankara, Balkesir ve Zonguldak illerinde bölgesel radar sistemleri kuruldu.
9. Takn srasnda kimyasal maddelerin incelenmesi, gerekli
tedbirlerin alnmas ve uyarlarn yaplmas ile alakal olarak Çevre
Yönetimi Genel Müdürlüü inceleme ekipleri oluturacaktr.
Erken uyar sistemi için 356 adet otomatik meteoroloji gözlem
sistemi kuruldu.
Takn risk yönetimi ilgili kurum ve kurulularn yannda, sivil
toplum kurulular ile vatandalarn ibirliini de gerektirir.
2009 ylnda meydana gelen taknlar, uzun vadede yürütülen
koruma faaliyetlerinin hzlandrlmasn zorunlu klmtr.
DS tarafndan yaplmakta olan slah çalmalarnn yannda
aadaki hususlara uyulmas büyük önem arz etmektedir.
Takn koordinasyon toplantsnda alnan kararlar;
ƒDerelerdeki imar ve kadastro durumunun gözden geçirilerek
gerekli önlemlerin alnmas,
ƒYukar ( üst ) havzalarda DS tarafndan, alt havzalarda ve
meskûn mahallerde ise ilgili su ve kanalizasyon idareleri tarafndan çalmalarn yaplmas,
ƒProjelerin yapmnda öncelik sralamasnn belirlenip, istimlâk
planlarnn hazrlanarak, ilgili kurumlarca yapm ihalesinin yaplmas,
ƒTakn Risk Haritas’nn hazrlanmas,
ƒBüyükehirlerde dere slahlar ile ilgili su ve kanalizasyon
Babakanlk genelgesi hükümlerine tavizsiz ekilde bütün kurum ve kurulularca uyulmas gerekmektedir.
Bu genelge gerei olarak dere yataklarnda yaplacak olan her
türlü ilemlerde mutlaka DS görüü alnacaktr.
Belediyeler tarafndan yaplan imar düzenlemesi ve ruhsata
tabi yapm ilerinde DS tarafndan oluturulan teknik görüler
esas alnacaktr.
Dere yataklarndan uygunsuz kum ve çakl malzemesi alnmas
mutlaka engellenecektir.
Takndan koruma tesisleri iletme teblilerine göre takn koordinasyon kurullarnn aktif olarak çalmas salanacaktr.
11
enay ÇETNAY
Bat Akdeniz Ormanclk
Aratrma Müdürlüü,
Antalya
[email protected]
Manavgat Yöresindeki
Doal Menengiçler
Antep Fst ile
Alanyor
Geni adaptasyon
yetenei bulunan
menengiçler,
Akdeniz iklim
kuann etkin
olduu bölgelerde
doal olarak
yetimektedir.
Antalya’nn çeitli
bölgelerinde
benzer ekilde
doal menengiçler
nerdeyse mecere
oluturacak
younlukta yayl
göstermektedir.
12
Doal Menengiç’e Antep Fst As Yaplyor
Dünyada ve Türkiye’de antep fst yetitiriciliinin gelimesi için önemli çaba
sarfedilmektedir. Bu gelime esas olarak, yeni bahçelerin kurulmas ve yabani olarak
adlandrlan dier türlerin çevirme asyla antep fstna çevrilmesi eklindedir.
Bu türlerin bulunduklar alanlarda çok kez baka bir bitkinin yetimesine ve yetise
bile ekonomik yetitiriciliine olanak yoktur. Sakz Aac türlerinin bulunduu bu
eimli, kayalk, kireçli ve kraç alanlarda baka kültür bitkileri yetimedii içindir
ki, bu topraklarda mevcut yabani antep fst anaçlarnn, Antep fstna çevrilmesi
suretiyle yararlanmak mümkün olabilecektir.
^
^
^
Çevre ve nsan Eylül 2009
Ü
lkemizde 66 milyona yakn, Antep fstna alanabilir yabani aaç vardr. Bu
miktar üretimi yaplan aaç varlnn
iki katdr. Bu potansiyelin üçte ikisi orman içinde,
üçte biri ise orman alan dndadr. Orman içindeki potansiyelin, çou bölgelerde, dikimle kurulmu
bahçelerden bile sk olduu görülmektedir.
Bat Akdeniz Ormanclk Aratrma Müdürlüü
tarafndan Antalya Orman Bölge Müdürlüünün
de katklaryla Antalya Orman Bölge Müdürlüü
snrlar içerisinde bulunan potansiyel menengiç
alanlarnn verimli antep fst alanlarna çevrilmesi konusunda ilk adm atlmtr. Bu amaçla 2006
ylnda Manavgat ilçesi Deirmenli ve Saraçl köy
snrlar içerisinde, menengiçlerin youn olduu
alanlarda “Manavgat Yöresindeki Doal Menengiç
Alanlarnda Verimli Antep fst Elde Edebilme
Koullarnn Belirlenmesi” isimli aratrma projesi
balatlmtr.
Antep Fst Alanan Menengiç
Geni adaptasyon yetenei bulunan menengiçler, Akdeniz iklim kuann etkin olduu bölgelerde doal olarak yetimektedir. Antalya’nn çeitli bölgelerinde benzer ekilde doal menengiçler
nerdeyse mecere oluturacak younlukta yayl
göstermektedir. 1960’l yllarda bu potansiyeli üretime katma giriimleri sonucunda, yine Antalya’nn
Akseki ilçesine bal Murtiçi ve Ahmetler köyü’nde
Menengiç üzerine antep fst alama çalmalar
gerçekletirilmitir. Fakat bölge halknn alama
çalmalar sonras bakm ilerinde etkin olamamalar sonucu fstk veriminde düü gerçeklemi
hatta baz aaçlarda “fs meyve” oluumu gözlenmitir.
Seçilen deneme alannda, Gaziantep’te bulunan
Antepfst Aratrma Enstitüsü’nden, Akdeniz
bölgesine uyum salayabilecek a kalemleri temin
edilerek alama çalmalar gerçekletirilmitir.
Yabani aaçlar alandktan sonra 3-4 yl içerisinde, ekonomik anlamda verimli hale dönümektedirler. Böylece yabani alamalarnda bahçelere
oranla 10-12 yl avantaj elde edilebilmektedir. Bu
nedenle alama faaliyetlerinde öncelikle yabani
aaçlarn deerlendirilmesi ekonomik açdan daha
yararl olacaktr.
Antalya Orman Bölge Müdürlüü snrlar içerisinde kalan alanlarda, büyük oranda doal
menengiç yayl göstermektedir. klim koullar
deerlendirilerek, uygun koullarda bölgeye uyum
salayabilecek çeit seçimi yaplarak, konu uzmanlar ile birlikte bu alanlarda alama çalmas yaplabilecektir.
Antep Fst Filizleri
Youn bir ekilde insan ve hayvan basks altnda kalarak büyük bir ksm yapsal bozulmaya uram menengiç ocaklar zaman içinde bodurlam
ve böylece verim gücünü büyük ölçüde kaybederek
gerçek üretim kapasitelerinden oldukça uzaklamlardr. Bu alanlarn üretime katk yapar hale dönütürülmesi yöre halkna, bölge ve ülke ekonomisine
Youn bir ekilde
insan ve hayvan
basks altnda
kalarak büyük
bir ksm yapsal
bozulmaya
uram menengiç
ocaklar
zaman içinde
bodurlam
ve böylece
verim gücünü
büyük ölçüde
kaybederek
gerçek üretim
kapasitelerinden
oldukça
uzaklamlardr.
önemli oranda katk salayabilecektir.
13
M.Tamer ÇOBANOLU
Çevre ve Orman Uzman
Yardmcs
Güne
Eitim ve Yayn Dairesi
Bakanl
Güne Enerjisi
Güne, dünyamzn temel enerji kaynadr. Dünyamza ulaan güne nlar,
dünya yüzeyindeki tüm canl ve cansz varlklar için temel enerji kaynadr. Güne
çekirdeinde meydana gelen füzyon süreci ile oluan yüksek miktardaki enerji
(dakikada dünyamza ulaan enerji 1.400 Mega-watt ki bunun da yars yüzeye
ulayor), dünyadaki tüm süreçlerin devamll için vazgeçilmezdir. Örnek olarak
dünyaya ulaan güne enerjisinin % 30’u su döngüsünde harcanmakta iken bir ksm
da fotosentez yoluyla besin üreten bitkilerce kullanlmaktadr.
Formula G Yarlarndan
D
ünyamz son yllarda önemli çevresel so-
kullanlmaktadr. Son yllarda dünyamza ulaan gü-
runlarla kar karyadr. Bu sorunlarn
ne n miktarnn azalma göstermesi (hava kirlilii
çözümü anlamnda fosil yaktlarn yeri-
gibi süreçler) güne enerjisinden faydalanma oran-
ne yenilenebilir enerjiye önemli bir yönelim vardr.
Enerji alannda fosil yaktlarn yerine özellikle scak
iklim kuanda yer alan ülkeler güne enerjisine
yönelmektedirler. Güne panellerinin kullanm ile
birçok santralden daha fazla enerji üretimi salanabilecektir.
Güne enerjisi, günümüzde çounlukla evlerde
scak su salanmas, elektrik üretimi amaçl olarak
14
mz olumsuz etkilemektedir.
Genel olarak güne enerjisinden yararlanmaya
yönelik olarak kullanlan baz araçlar vardr. Örnek
olarak, dev aynalar kullanarak gelen güne nlarnn
belli bir odaa younlatrlmasn salayan younlatrc güne enerjisi santralleri, düzenli ve youn
güne salanan alanlarda kullanlmaktadr.
^
^
^
Çevre ve nsan Eylül 2009
Ek olarak vakum tüplü güne enerjisi
sistemleri, güne ocaklar vb. sistemler de
bu alanda kullanlmaktadr. Genel anlamda güne enerjisi uygulamalarnn fazla younlamamas ekonomik sebeplere dayandrlabilir.
• Son yllarda sürdürülebilir bir yaam
salanmasna yönelik olarak yaplan planlamalarda, yenilenebilir enerji kaynaklarnn
Güne Enerjisi le Istlan Ev
desteklenmesi öne çkarlmtr. Özellikle
yenilenebilir enerji kaynaklarnn geliimi
anlamnda yaplan desteklemeler ile balangçta ekonomik olarak pahal görünen
güne enerjisi ile üretim sektörü, daha da
ucuz maliyetlerle üretim yapabilmektedir.
Güne enerjisi ile üretimin önündeki temel baz sorunlar ise;
• Güne enerjisi ile enerji üretimi için
youn ve sürekli güne nlarna gerek vardr. Bu anlamda, baz bölgeler için güne
Or-Köy Güne Enerjisi ile Su Istma Projesi
enerjisi kullanm uygun olmayabilir.
• Halen günümüz teknolojisinde, güne
enerjisi üretimi balangç yatrm maliyeti
yüksektir.
• Güneten gelen n miktar isteimize
bal deildir.
• Günümüzde yaplan yatrm miktar
giderek artsa da henüz yeterli seviyede deildir,
• Güne enerjisi depolanabilen bir enerji deildir.
Son yllarda yaplan yatrmlarn artmas, daha ekonomik hale gelmesi ile birlikte
evler, okullar gibi binalarn çatlar güne
panelleri ile kaplanmakta ve bu yolla da
enerji elde edilebilmektedir.
Bu konuda bir baka üzerinde çallan
Özellikle de doal bir
enerji kayna olan ve zararl at olmayan günein
enerjisinden yararlanma,
dünyamza fosil yakt kullanm ile vermi olduumuz olumsuz etkileri de
azaltacaktr. Bakanlmz
Orman-Köy likileri Genel Müdürlüü (ORKÖY),
son yllarda orman köylerinde Güne Enerjisi le Su
Istma Projesi çalmalarn
yaygnlatrmaktadr.
ORKÖY Genel Müdürlüü, proje ile orman
köylüsünün yaam kalitesinin yükseltilmesi ile daha
salkl bir yaam ortamna
kavumasn salamay hedeemektedir. Proje kapsamnda orman köylülerin,
scak su ihtiyaçlarn gidermek için kullanacaklar
odun yerine güne enerjisi
kullanm yaygnlatrlacaktr. Böylece odun tüketimi anlamnda tasarruf
salanacak ve böylece
ciddi anlamda ekonomik
tasarruf salanacaktr. Bu
proje kapsamnda 2004
ylndan beri yaplan çalmalar aadaki tabloda
özetlenmektedir;
Projenin 2009
yl kapsamndaki
çalmalarnda,
18.546 aileye 24
milyon TL’nin
üzerinde destek
salanmas planlanmaktadr.
Proje ile bugüne
kadar 330.470
ster yakacak odun
tasarrufu salanm
olup 5.508 hektar 3. Bonitet 10
Yal Mee Baltalk
Orman kesilmekten
kurtarlmtr.
konuya örnek olarak da güne enerjisi veya
güne pili ile çalan araçlardr. Güne Ara-
Krediden Yararlanan
Aile Says
Yllar
balar olarak adlandrlan bu araçlar, henüz
çok yüksek hzlara ulaamasa da, bu alanda
önemli akademik çalmalar yürütülmekte
ve TÜBTAK organizasyonunda Formula
G adyla yarlar 2005 ylndan beri düzenlenmektedir. Yarn temel amac, temiz ve
gelecein enerji kayna olan güne enerjisi kullanm yaygnlatrmak ve öneminin
2004
2005
2006
2007
2008
Toplam
31
553
4.607
14.611
20.684
40.486
Toplam Kredi Miktar
TL
31.000
586.327
5.283.386
17.292.237
25.787.172
48.980.122
Kaynaklar: www.encarta.net • www.tubitak.gov.tr • www.orkoy.gov.tr
kavranmasn salamaktr.
15
Foça Özel Çevre Koruma Kurumu Bakanl
Akdeniz Foku
Akdeniz Foku
Akdeniz Foku
Koruma ve zleme Projesi
Akdeniz foku, Dünya Doay Koruma Birlii (IUCN) tarafndan
yaymlanan krmz listede soyu kritik derecede tehdit altnda olan tür olarak
snandrlmtr. Tür, bu kritik durumundan dolay ülkemizin de taraf olduu
uluslararas sözlemeler tarafndan koruma altna alnmtr. Ayrca tür, ulusal
mevzuatmz kapsamnda da koruma altna alnmtr. Tür ulusal mevzuatmz
kapsamnda Çevre ve Orman Bakanl ile Tarm ve Köyileri Bakanl
tarafndan da 1977 ve 1978 yllarndan beri koruma altndadr.
A
kdeniz foku ülkemizde özellikle
dan Türkiye kylarndaki önemli yaam alan-
Ege’de; Foça, Bodrum Yarma-
larn barndrmaktadr. Kurumumuz, alanda
das ve Anamur - Taucu’nda
yaamaktadr.
Temiz bir çevrenin göstergesi olan Akdeniz
izleme çalmalarn 1993 ylnda balatm
olup, 2004 ylna kadar sürekli olarak bu çalmalar devam etmitir. Ancak, bu düzenli
Foku, üzerinde yaplama olmayan insanla-
izleme çalmas 2004 ylndan bu yana baz
rn kolay ulaamad veya insan etkilerinden
imkânszlklar nedeniyle yaplamamtr. Bu
uzak kalm maara ve kovuklara sahip sessiz
nedenle türün son 3 yl içindeki durumunu
ve ssz kayalk sahilleri tercih eder. Foça Özel
tespit etmek ve 2008 yl içinde de bire bir ta-
Çevre Koruma Bölgesi Akdeniz foklar açsn-
kibini yapabilmek üzere türe yöAkdeniz Foku
ri bir deniz memelisi
olan Akdeniz fokunun
boyu 2-3 metre, arl
200-300 kilogram arasnda
deimektedir. Erginlerin
vücudunu 5 cm’yi geçmeyen
ksa ve sert kllar kaplar. Su
üstünde görüldüünde en
belirgin özellikleri iri kafalar,
uzun byklar ve kömür gibi
siyah gözleridir. Ergin dii ile
erkekler arasnda belirgin bir
boy ve kilo fark yoktur ancak
karakteristik renk ayrmlar
mevcuttur. Karada yatarken
vücudun irilii ve tombul
görünümü göze çarpar.
Vücudun her iki yannda ön
yüzgeçleri ve arkada ise iki
parça halinde arka yüzgeçleri
yer alr.
•Erkek: Siyaha yakn koyu
kahve renginde olup karn
bölgesinde belirgin bir beyaz
leke vardr.
•Dii: Açk kahverengi veya
gri tonlarda olup karn altlar
da boyundan kuyrua kadar
srta göre daha açk hatta
beyaza yakn renktedir. Ayrca
üstte bel bölgesinde çiftleme
srasnda erkeklerin neden
olduu trnak izleri bulunur.
•Yavru: Doduunda boyu
yaklak 80-90 cm, arl
yaklak 20 kilogramdr.
Karn bölgesinde istisnasz
görülen bariz bir beyaz leke
haricinde tüm vücudu havlu
gibi 1-1,5 cm uzunluunda
parlak siyah kllarla kapldr.
Yavru, anne ve babann da
sahip olduu byklarla doar.
Yaklak iki aylkken kürkünü
deitirmeye balar ve bir-iki
ay içinde uzun siyah kllarn
yerini ksa ve parlak gri olanlar alr.’
nelik
koruma-izleme ve yönetim
n
planlarn
yönlendirecek güncel
p
çktlar
elde edilmesi amacyla
ç
“Akdeniz
Foku Koruma ve zle“
me
m Projesi”ni balatmtr.
Akdeniz Foku’nu yaatmak
iiçin alnacak her önlem; ayn
zamanda balkçl, turizmi,
kylarmz ve denizlerimizi bir
bütün olarak koruyacaktr.
16
^
^
^
Çevre ve nsan Eylül 2009
Kum Köpek Bal
Koruma ve zleme
Projesi
türlü
pek bal (Kkrdakl balk) türünün büyük
balk avcl,
bir bölümü hakknda detayl bilgimiz bulun-
aletli dal ve serbest
seyir,
mamaktadr. Kum Köpek balklar bu türlerden olup
dal ve demirleme faa-
dünyada bilinen iki üreme alannda; ABD Atlantik
liyetleri
yasaklanmtr.
kylarnda Chesapeake koyu ve Marmaris Boncuk
Ayrca, halkn bilinçlen-
koyunda üremeleri gözlenebilmektedir. Uluslararas
dirilmesi çalmalar, koya
sözlemeler ile koruma altna alnmtr.
yerletirilen bilgilendirme
Kum köpek balklarnn Akdeniz’de bilinen tek
ve uyar tabelalar yard-
üreme alan olan Gökova Özel Çevre Koruma Bölge-
myla balatlm olup alan
sinde bulunan Boncuk Koyu’nun kuzeyidir
içerisindeki insan faaliyetleri de düzenlenmitir. Bu
Özel Çevre Koruma Kurumu Bakanl tür ile
kapsamda Rio Konferans’nn önlem yaklam da
ilgili 2006–2007 yllarnda balatm bulunduu ça-
dikkate alnarak, türün Akdeniz’de bilinen tek üreme
lmalarnda alanda düzensiz olarak alan kullanm
alan olan Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi ky-
izleme çalmalarn balatm olup alan çekirdek ko-
larn üreme dönemi içinde kulland bilinen Boncuk
ruma alan olarak izlemeye alnmtr. Önceki veriler
Koyu’nda türün koruma-izleme ve yönetim progra-
ile mays aynda bu bölgede köpek balklarnn yavru-
mna ilikin 2008 ylndan itibaren düzenli olarak
lamak amac ile kylara geldii saptanmtr. Bölgede
izleme ve koruma çalmalar balatlmtr. Kurum
yürütülen anket çalmalar ve gözlemler, ar avcl-
2008 yl içerisinde türe yönelik koruma ve izleme
n bu koyda da etkili olduunu göstermitir. Akabin-
projesini; hizmet alm marifeti ile Su Alt Aratrma-
de bu alan be amandra yardmyla iaretlenmi, her
lar Dernei’ne (SAD) yaptrmaktadr.
Kum Köpek
balklar dünyada
bilinen iki
üreme alannda;
ABD Atlantik
kylarnda yer
alan Chesapeake
Koyu ve Marmaris
Boncuk Koyunda
üremeleri
gözlenebilmektedir.
Kum Köpek Bal
T
ürkiye karasularnda yaayan 39 çeit Kö-
17
Devlet Meteoroloji
leri Genel Müdürlüü
Zirai Meteoroloji Dairesi
Bakanl
Ziraat ve
Meteorolojik
Hizmetler
Ziraat ve Meteorolojik
Hizmetler
1- Günlük ve haftalk
zirai hava tahminleri,
2- Zirai don tahmin ve
uyarlar,
3- Ürün izleme ve
verim tahmini (Buday
için),
4- Hasat zaman
tahmini,
5- Fenolojik gözlemler,
6- Uygun ekim
Sürekli artan dünya nüfusu ve olaanüstü hava koullar (kuraklk, don, sel frtna
vb.) sonucunda ortaya çkan üretim azalmas, dünya gda pazarlarnda önemli
dalgalanmalara neden olmu ve ürün yatlar bundan büyük ölçüde etkilenmitir.
Yaanan bu dalgalanmalar ziraî üretimin hava koullarna bamlln ve ziraî
üretimde meteorolojinin vazgeçilmezliini bir kez daha göstermitir. Canllarn
içinde yaadklar ziksel çevreye kar gösterdikleri tepkileri inceleyen ve aratran
bilim dal olan zirai meteorolojinin, ekim, dikim, gübreleme ve ilaçlamadan hasada,
tarmsal mekanizasyon, sulama ve hayvansal üretime kadar tarmsal üretimin
her aamasnda yaplacak planlama ve günlük faaliyetlerde mutlaka kullanlmas
gerektii tüm dünyada kabul edilmitir. Bu amaçla Devlet Meteoroloji leri Genel
Müdürlüü tarafndan zirai tahminler, kuraklk analizleri ve don uyarlar gibi
birçok çalma yaplmakta ve bunlar www.dmi.gov.tr internet sitesinde ilgililerin
hizmetine sunulmaktadr.
zamannn tespiti,
7- Meteorolojik
Zirai Meteoroloji
Gözlem A
karakterli
doal afetlerin
gözlemlenmesi,
M
8- Kuraklk analizleri,
(uluslararas
yöntemlerle)
eteoroloji Genel Müdürlüü 2001 ylnda balatt
modernizasyon
çalma-
lar kapsamnda otomasyona geçerek
birçok otomatik meteoroloji gözlem
istasyonu kurmutur. Bu istasyonlarn bir ksm tarm potansiyeli yüksek
olan yerlere kurulmutur. Bunlardan
Yamur Sonras Bir Gül Yapra
14 tanesi 2005’de Tarm letmeleri
Genel Müdürlüü’ne (TGEM) bal
iletmelere kurulmutur. lave olarak
2010’da yeni kurulmas planlanan otomatik meteoroloji gözlem istasyonlarnn 14 adedi Tarmsal Aratrmalar
Genel Müdürlüü’ne (TAGEM) bal
enstitülere kurularak zirai meteoroloji
gözlem ann geniletilmesi planlanmaktadr.
18
^
^
^
Çevre ve nsan Eylül 2009
Zirai Don Uyarlar
ve Ücretsiz Ksa Mesaj
Genel hava tahminleri takip edilerek tarmsal üretime en çok zarar veren sonbahar
erken ve ilkbahar geç donlar 4 gün öncesinden tahmin edilmekte, uyarlar, üreticilerin gerekli önlemleri zamannda almalar
için önceden medya araclyla (internet,
radyo (Meteor Fm, Tv) duyurulmaktadr.
Ayrca cep telefonlarna Ksa Mesaj Uyar
gönderilmektedir. Bu ilem için herhangi
bir ücret alnmamakta olup tamamen ücretsiz verilmektedir. Yaplmas gereken tek
ey cep telefonunun hücresel bilgi kanal
listesine “302” nolu kanaln eklenmesidir.
Hidrometeoroloji
Günümüzde can ve mal kayplarna neden olan sellerin kontrolü, her çeit su yaps (baraj, gölet, sulama ve drenaj kanallar,
kanalizasyon vb.) tasarmnda, takn kontrol ilerinin planlama ve projelendirilmesi
için ya deerlerinin güvenilir biçimde
toplanmas ve gelecee yönelik doru biçimde tahmin edilmesi gereini ortaya
çkarmaktadr. Bu sebeple belirlenmi 14
standart zamanda Türkiye Maksimum Yalar tespit edilerek, statistiksel dalm
fonksiyonlarn kullanarak Tekerrür Analizleri en son 2005 yl datalar kullanlarak
güncellenmi ve bata DS olmak üzere
kullanclarn hizmetine sunulmutur. 2010
ylnda tekrar güncellenmesi için çalmalar devam etmektedir.
6- Standart zamanlardaki (10 dak., 1
saat, 24 saat vb.) iddetli ya analizleri,
7- Standart zamanlardaki yllk maksimum ya analizleri,
8- Açk yüzey buharlama rasatlarnn
analizi,
4- Istma ve soutma gün-dereceleri
analizi;
Istma/soutma
gün-dereceleri,
24 saatlik periyodun ne kadarnn souk/
scak geçtiini ölçmeye yarayan bir birimdir. Istma ya da soutma gün dereceleri
toplamnn bilinmesi, binalarn stlmas
ya da soutulmas için gerekli olan ener-
Klimatoloji (klim)
Hava durumu belirli bir yerde ve ksa
bir süre içinde etkin olan atmosfer koullardr. klim ise, geni bölgelerde ve çok
uzun zaman için ayn kalan ortalama hava
artlardr ve bir bölgenin hava olaylar bakmndan karakterini tayin eder. klim bilimi (Klimatoloji), iklimi meydana getiren
elemanlarn analizini yapar. Farkl iklimlerin oluum nedenlerini ve iklimde meydana gelen deiimleri inceleyerek iklimin
etkisini açklamaya ve kefetmeye çalr.
Toplum da bu ekilde kendi aktivitelerini
planlayabilir, binalarn ve iç mekanlarn
dizayn edebilir ve ekstrem olaylarn etkilerine hazrlkl bekler. klim gdann varl, su kalitesi, barnma ve yaama ortam
açsndan hayati önem tar. klim ayn
zamanda ekstrem hava olaylar ile kendini
gösteren potansiyel tehlikeler içerir. klim
bilgisi bu olaylarn etkisini azaltmak için de
gereklidir. Eer bugünün iklim durumunu
ve bunun yakn geçmile olan farkn ortaya koyabilirsek, gelecek için planlar yapmaya balayabiliriz.
ji gereksiniminin hesaplanmas açsndan
önemlidir.
Altyap
Yukarda saylan tüm bu hizmetlerin
verilebilmesi elbetteki güçlü bir teknolojik altyap ve haberleme gerektirmektedir.
TEFER projesi kapsamnda, 2002 ylnda
ülkemizin Sinop-Antalya hattnn bats,
2007 ylnda ihalesi yaplan ve 2008-2009
ylnda kurulumu tamamlanan proje ile de
ülkemizin dou kesimleri tamamen Otomatik Meteoroloji Gözlem stasyonu ile
kaplanmtr.
Otomatik Meteoroloji Gözlem
stasyonlar
Otomatik Meteoroloji Gözlem stasyonu, insan kaynakl hata payn en aza indirmek, günün 24 saatinde anlk ölçüm alabilmek, gözlem ebekesinden elde edilen
anlk verileri, çevrimiçi kullanclarn hizmetine sunmak ve veri tabannda otomatik
olarak arivlemek bakmndan modern ve
teknolojik ölçüm sistemi olarak meteoroloji birimlerince kullanlmaktadr. Oto-
DM’de konuyla ilgili yaplan dier
çalmalar
1- Manuel ve otomatik ölçüm yapan
istasyonlarn günlük, 15 günlük ve aylk
ya miktarlar takip edilmesi,
2- Bu miktarlarn toplamlarn gösteren
haritalar ve graklerin yer ald ya raporlarnn hazrlanmas,
3- Hazrlanan raporlarn ilgili kurululara gönderilmesi,
4- Havzalara (25 havza) ve tarmsal
bölgelere (14 bölge) göre ya analizleri,
5- Her ay Türkiye hava tahmini, ya
DM’de yaplan çalmalardan bazlar
1- Aylk, mevsimlik ve yllk scaklk
analizleri,
2- Türkiye iklim atlasnn güncellenmesi çalmalar, 1971-2000 iklim periyoduna
ait veriler kullanlarak Türkiye iklim atlas
üretilmektedir. Çalmada 34 adet iklim parametresine ait toplam 522, 11 adet sayll
güne ait toplam 130, ve 27 adet iklim indisine ait toplam 27 adet olmak üzere toplam
679 harita üretilmitir. Verinin araziye datm ve modellenmesi çalmalar ODTÜ
ile birlikte yürütülmektedir,
3- klim snandrmalar; Aydeniz,
Erinç, De Martonne, Trewartha ve Thornthwaite gibi snandrma yöntemleri kulla-
miktarlar, baraj ve su durumlarn içeren
nlarak Türkiye’nin iklim özellikleri ortaya
adet otomatik istasyonla hizmet vermeye
raporun hazrlanmas,
çkartlmas,
balayacaktr.
matik Meteoroloji Gözlem stasyonunda
(AWOS) bulunan Ana Sensörler ; Rüzgar
Hz ve Yön Ölçer, Hava Scaklk ve Nem
Ölçer, Basnç Ölçer,Ya Ölçer, Toprak Scaklk Ölçerler, Küresel Güne Radyasyonu Ölçer, Günelenme Süresi Ölçer, UV-B
Ölçer, Kar Yükseklik Ölçer.
DM
olarak; 2010 ylnda tamamen
hizmete alnacak 150 AWOS ile birlikte toplam 356 adet Klimatolojik amaçl
otomatik meteoroloji istasyonun yan sra
2009 ylnda ihalesi gerçekletirilecek 196
adet Otomatik stasyon Alm Projesi sonucunda 2012 ylnda gözlem a daha da genileyerek klimatolojik amaçl toplam 552
19
Yusuf CERAN*
Serhan ÇAIRANKAYA**
Yasin KÖYCÜ***
Doa ve Koruma Milli
Parklar Gen. Müd.
*ube Müdürü, Sulak
Alanlar ube Müdürlüü
**Mühendis, Sulak Alanlar
ube Müdürlüü
***Uzman Yardmcs, Sulak
Alanlar ube Müdürlüü
Ramsar Nedir?
Kuyucuk Gölü
Dounun lk, Türkiye’nin 13. Ramsar Alan
ran’n bir ehri olan
Ramsar’da 1971’de
imzalanan anlama
sonucu dünyann en
önemli sulak alanlarnn
tescillenmesine karar
verildi. Ramsar statüsü
kazanmak, bir sulak
alann bir nevi altn
madalya ya da be yldz
kazanmas demektir.
Bir yerin Ramsar alan
olmas için Dünya
Ramsar Sekreterlii’nin
belirledii bilimsel
219 hektarlk bir alan kaplayan Kuyucuk Gölü, Kars ehir merkezinin yaklak
30 km kuzeydousunda, Akyaka ilçe merkezinin yaklak 15 km batsnda,
denizden 1627 m yükseklikte ve Kuyucuk Köyü’nden yaklak 1 km uzaklktadr.
Kars-Akyaka platosunda yer alan göl, yüzey ve kaynak sularyla beslenmektedir.
Pancar ekiminin durdurulmasna ramen, göl suyunun halen ancak yars kadar
geri gelmitir ve baz türler kaybolmutur. Gölün kuzeyinden geçen eski KarsAkyaka yolu, gölün kuzey ksmn ikiye bölmektedir.
Göl çevresindeki balca geçim kayna tarm (çounlukla tahl ve yem bitkisi)
ve hayvanclktr. Göl çevresinde youn bir ekilde otlatma yaplmaktadr. Yer yer
küçük Phragmites ve Juncus saz öbekleri olsa da, göl kys bitki örtüsü yönünden
fakirdir. Gölün etraf çounlukla aaçsz bozkrla çevrelenmi durumdadr. Gölde
yaplan çalmalarda göl suyunun nispeten temiz olduu ortaya çkmtr.
ölçütlere uygunluk
göstermesi ve dünya
çapnda önem tamas
gerekiyor. Bu ölçütlere
uygunluk salayan
alanlar deerlendirip,
Ramsar Sekreterlii’ne
yollama kararn, sadece
ülkenin sulak alanlar
komisyonu verebiliyor.
Dokuz ölçütten birini
karlamak Ramsar alan
olmaya hak kazanmak
demek oluyor. Son
be yldr Kuzeydou
Dernei’nin, Kuyucuk
Gölü’nde toplad
alann bir deil, be
ayr Ramsar ölçütlerini
karladn gösterdi.
20
Kuyucuk Gölü
bilimsel veriler ise,
^
^
^
Çevre ve nsan Eylül 2009
Neden Ramsar
Alan?
K
uyucuk Gölü’nde imdiye
kadar 207 adet ku türü tespit edilmitir. Civarndaki
onlarca bitki türüyle dünyann en büyük
ku göç yollarndan biri olan Avrasya –
Afrika rotasnn tam üzerinde, Kafkasya
ve ran-Anadolu Biyolojik Çeitlilik scak
noktalarnn kesime noktalarnda, tam bir
geçi zonunda bulunan konumuyla ülkemizin doal zenginlik açsndan en zengin
alanlarndan biridir. Gölü en az 250 ku
türünün kulland tahmin edilmektedir
ki bu da Türkiye’deki 465 ku türünün
yarsndan fazlasdr. Göl, ilkbahar ve
sonbahar aylarnda dünyann en önemli
ku göç rotalarndan biri olan Kuzeydou
Anadolu’da birçok ku türü için önemli bir
konaklama ve üreme alandr. Alanda gözlemlenen dikkuyruk ördei, sibirya kaz
ve küçük akbaba Dünya Koruma Örgütü
derinliinin azalmas anlamna
gelmektedir. Ayn zamanda göl
çevresinde yaplan youn tarm
faaliyetleri de gölü etkilemektedir. Kimyasal gübre ve ilaç kullanm nedeni ile göl su kalitesinde azalmalar görülmektedir.
Koruma ve
Yönetim
1994 ylnda Yaban Hayat
Koruma Sahas olarak ilan edilen
Kuyucuk Gölü’nün bu statüsü
2005 ylnda Yaban Hayat Gelitirme Sahas olarak deitirilmitir. Alan ayn zamanda 2009
ylnda 13. Ramsar Alan olarak
ilan edilmitir.
Ramsar Alanlar
Türkiye, 1994 ylnda Ramsar Sözlemesine taraf olmutur ve taraf olma aamasnda
5 sulak alann (Manyas Gölü, Seyfe Gölü,
Burdur Gölü, Sultan Sazl ve Göksu Deltas) Sözleme Listesine kaydettirmitir. 1998
ylnda ise daha önce bir ksm Sözleme
listesine dâhil edilen Manyas (Ku) Gölü ile
Burdur Gölünün tamam, Gediz Deltas, Akyatan Lagünü, Uluabat Gölü ve Kzlrmak
Deltas da Sözleme Listesine dahil edilmitir. u anda RAMSAR kapsamnda 13 sulak
alan bulunmakta olup toplam 179.898 ha‘lk
bir alana yaylmtr. Uluslararas ölçütler
dikkate alnarak yaplan deerlendirmeler
neticesinde uluslararas önemde sulak alan
olduu tespit edilen 135 alan (2.212.893 ha.)
bulunmaktadr.
krmz listesine göre dünya çapnda nesli
tehlikede, Tepeli Pelikan, Küçük Kerkenez, Toy, Küçük Sakarca ve ah Kartal
Hassas, Pasba Patka Ördei, Bozkr Delicesi, Büyük Suçulluu, Çamurçullugu,
Gökkuzgun, Kzl Çaylak ve Kara Kanatl
Bataklk Krlangc ise tehlikeye açk kategorisindedir. Angt dünya popülâsyonunun
% 10-12’si göç mevsimlerinde bu gölde
konaklamaktadr. Bunun yannda tilki ve
kurt gibi memeli hayvanlar bulunmaktadr. Gölde düzenli olarak 20.000’den fazla
ku gözlenmekte, baz zamanlarda bu say
35.000’i geçebilmektedir. Bu sebeplerden
dolay, göl 9 Ramsar kriterinden 1.-2.-3.4.-5 ve 6. kriterlerini karlamaktadr.
Göl çevresinde bulunan endemik Ayrk
otu bitkisinin de nesli tehlike altndadr.
Detayl bir botanik çalmas yaplmamtr.
Kuyucuk Gölü
Balca Tehdit ve
Sorunlar
Göldeki en büyük tehdit ar otlatmadr. Ayrca bunun dnda, göl çevresinde
nispeten bitki topluluklarnn olmay
erozyon sonucu göl çanann sedimanla dolmasna yol açmaktadr. Bu da göl
21
Çevre Yönetimi Genel
Müdürlüü Hava
Yönetimi Dairesi
Bakanl
klim deiiklii,
Kyoto Protokolü ve
Türkiye
Türkiye Birlemi Milletler klim
Deiiklii Çerçeve Sözlemesi’ne
(BMDÇS) 24 Mays 2004 tarihinde
taraf olmutur. BMDÇS’ ne yönelik
“Kyoto Protokolüne Katlmamzn
Uygun Bulunduuna Dair Kanun
Tasars” nn Türkiye Büyük Millet
Meclisi Genel Kurulunda kabulünün
ardndan ülkemiz 26 Austos
2009 tarihinde BMDÇS Kyoto
Protokolü’ne resmen taraf olmutur.
Bugün gelinen durum itibariyle
son derece önemli ve kritik
bir sürece girilmitir. Kyoto
Protokolü’nün ilk yükümlülük
döneminin tamamland 2012
sonrasn ekillendirecek, yeni iklim
deiiklii rejiminin müzakerelerine
balanlm ve yeni çerçevenin 2009
yl Aralk aynda Kopenhag’da
gerçekletirilecek olan BMDÇS 15.
Taraar Konferansnda (COP 15)
tamamlanmas hedeenmitir.
22
Çevre ve nsan Eylül 2009
^
^
^
U
luslararas platformda, 2012
Bu kapsamda; Kopenhag’ a en iyi e-
sonras iklim deiiklii reji-
kilde hazrlk yapmak amacyla Bakanl-
minin belirlenmesi için yap-
mz koordinasyonunda birçok çalma
lacak müzakerelerde, 2009 ylnn esas
müzakereler yl olmas nedeniyle, Ba-
yaplmaktadr.
lgili kurumlar iklim deiiklii ile
kanlmz koordinasyonunda, ilgili ku-
mücadele kapsamnda bugüne kadar
rum temsilcilerinden oluan Türk heyeti
yaptklar çalmalar anlatan ngiliz-
müzakerelere aktif olarak katlm sa-
ce tantm materyalleri hazrlayarak
lamakta ve ülkemiz önceliklerini ortaya
Kopenhag’ta sergileyeceklerdir.
koymaktadr.
07–18
Aralk
Ayrca; bakanlmz koordinasyo2009
tarihlerinde
nunda, ilgili tüm kurum/kurulularla i-
Danimarka’nn Kopenhag kentinde ger-
birlii içerisinde oluturulan ve ülkemiz
Dier taraftan, uluslararas iklim deiikli-
çekletirilecek Taraar Konferans (COP
önceliklerini tanmlayan “Ulusal klim
i müzakerelerinin genel gidiatna baktmz
15), ülkemiz açsndan son derece önem-
Deiiklii Stratejisi” Babakanlk Yük-
zaman gelimi ülkelerin iklim deiiklii ile
li olup, anlan konferansa bakanlmzn
sek Planlama Kurulu’nun onayndan
mücadele kapsamnda ileriye dönük bir takm
bir heyetle katlmnn salanmas plan-
sonra çevirisi yaplarak basm yaplacak
hedeer ortaya koyduklar, gelimekte olan ül-
lanmaktadr.
ve Kopenhag’da tantm yaplacaktr.
kelerin ise müzakerelerde artan baskya kar
iklim deiiklii stratejilerini açkladklarn
K
yoto Protokolü, küresel sn-
Sözlemeye göre;
ma ve iklim deiiklii konu-
•Atmosfere salnan sera gaz miktar
sunda mücadeleyi salama-
% 5’e çekilecek,
görüyoruz.
Kyoto Protokolü’ne taraf baz ülkeler,
2012 sonras rejimdeki azaltm hedeerini
ya yönelik uluslararas tek çerçevedir.
•Endüstriden, motorlu tatlardan,
açklamlardr. Gelimi ülkeler, gelimekte
Birlemi Milletler klim Deiiklii
stmadan kaynaklanan sera gaz mikta-
olan ülkelerin de sorumluluk almalarn iste-
Çerçeve Sözlemesi içinde imzalan-
rn azaltmaya yönelik mevzuat yeniden
mektedirler.
mtr. Bu protokolü imzalayan ülkeler,
düzenlenecek,
Türkiye ise söz konusu müzakereye
karbondioksit ve sera etkisine neden
•Daha az enerji ile snma, daha az
olan dier be gazn salnmn azalt-
enerji tüketen araçlarla uzun yol alma,
• Halen sanayilemeye devam eden,
maya veya bunu yapamyorlarsa sal-
daha az enerji tüketen teknoloji sistem-
•Sera gaz snrlamas (arttan azaltm) ya-
nm ticareti yoluyla haklarn arttrmaya
söz vermilerdir. Protokol, ülkelerin
atmosfere saldklar karbon miktarn
1990 ylndaki düzeylere düürmelerini
gerekli klmaktadr. 1997’de imzalanan protokol, 2005’te yürürlüe girebilmitir. Çünkü, protokolün yürürlüe
girebilmesi için onaylayan ülkelerin
1990’daki emisyonlarnn (atmosfere
saldklar karbon miktarnn) yeryüzün-
lerini endüstriye yerletirme salanacak, ulamda, çöp depolamada çevrecilik temel ilke olacak,
ilikin yapt bildirimlerde;
pabilecek,
•Ulusal
uygun
azaltm
eylemlerini
(NAMA) uygulamaya koymay hedeeyen,
•Atmosfere braklan metan ve kar-
•Düük karbonlu kalknma stratejisi ile
bon dioksit orannn düürülmesi için
kalknmay hedeeyen, bir ülke olarak kendini
alternatif enerji kaynaklarna yöneline-
tanmlamtr.
cek,
•Fosil yaktlar yerine örnein bio dizel yakt kullanlacak,
Buna yönelik; 28 Temmuz 2009 tarihinde
ilgili kurum temsilcilerinin katlm ile bakanlmzda gerçekletirilen DDK toplantsnda;
•Çimento, demir-çelik ve kireç fab-
2007 ylnda BMDÇS sekretaryasna gönde-
rikalar gibi yüksek enerji tüketen ilet-
rilen klim Deiiklii I. Ulusal Bildirimi’nde
8 yln sonunda Rusya’nn katlmyla
melerde atk ilemleri yeniden düzenle-
yer alan, 2020 ylna kadar sera gaz emisyon-
ulalabilmitir.
necek,
larnn art orannn alnacak önlemlerle s-
deki toplam emisyonun % 55’ini bulmas gerekmekteydi ve bu orana ancak
Kyoto Protokolü’ne katlm: mza-
•Termik santrallerde daha az karbon
nrlandrlmak suretiyle; 2020 yl toplam sera
layanlar, imzalama sürecinde olanlar,
çkartan sistemler, teknolojiler devreye
gaz emisyonun art oranndan % 11 azaltm
imzalayan fakat anlamay reddedenler
sokulacak,
yaplmasna yönelik yaklamn benimsenme-
•Güne enerjisinin önü açlacak,
sine ve bu yaklamn 2012 sonras uluslara-
Kyoto Protokolü u anda yeryüzün-
nükleer enerjide karbon sfr olduu için
ras iklim deiiklii müzakerelerinde, mü-
deki 160 ülkeyi ve sera gaz salnmla-
dünyada bu enerji ön plana çkarlacak,
zakere heyeti tarafndan kullanlmasna karar
rnn % 55’inden fazlasn kapsamakta-
•Fazla yakt tüketen ve fazla karbon
ve imzalamayanlardan olumaktadr.
dr.
verilmitir.
üretenden daha fazla vergi alnacaktr.
23
klim deiiklii, Kyoto Protokolü ve Türkiye
Türkiye’deki mevcut
durum;
Türkiye’nin 1990 yl toplam sera gaz
emisyon miktar 170 milyon ton CO2 edeeri iken 2007 ylnda bu deer 372 milyon
ton CO2 edeeri olarak gerçeklemitir.
Sera gaz yutak alanlarna bakldnda,
1990 ylnda 44 milyon ton CO2 edeeri
sera gaz emisyonu yutak alanlar tarafndan yutulmu olup, 2007 ylnda bu deer
yaklak 77 milyon ton CO2 e deeri olarak gerçeklemitir.
Türkiye; OECD ve BMDÇS EK-I ülkeleri arasnda; kii ba sera gaz emisyon,
kümülatif emisyon ve kii ba birincil
enerji tüketimi miktarnda en düük deere
sahiptir.
Türkiye’nin 2007 yl kii ba sera gaz
emisyonu deeri 5,3 ton CO2 edeerdir.
Ayn dönemde OECD kii ba emisyonu
ortalama 15,0 ton CO2 ve Avrupa Birliine üye 27 ülkede ortalama 10,2 ton CO2 e
deeridir.
Türkiye, kii ba sera gaz emisyonlar açsndan, BMDÇS ülkelerinin tamamndan, ayrca Meksika, Brezilya, Güney
Kore ve Arjantin gibi ekonomileri hzla
gelimekte olan ve ekonomik yaplar bize
çok benzeyen d ülkelerden de daha düük
bir deere sahiptir.
Türkiye’nin gelimekte olan bir ülke
olmas, artan nüfusu, hzla büyüyen ekonomisi, artan enerji talebi düünüldüünde
sera gaz emisyonlarnn ileriki dönemde
de art gösterecei aikârdr. Ancak; Türkiye bir taraftan sera gaz emisyonlarnn
azaltlmasn hedeerken, dier taraftan
sürdürülebilir kalknma ilkesi çerçevesinde ekonomik kalknmasn devam ettirme
kararllndadr.
Her ne kadar ülkemizin sera gaz emisyonlarnn azaltlmasna yönelik bir mükelleyeti olmasa da, bu yönde politika,
mevzuat, kurumsal yaplanma ve tedbirler
çerçevesinde önemli hamleler gerçekletirmitir.
24
Bu çalmalar aada ksaca
özetlenmitir.
• Bata Çevre Kanunu olmak üzere
bütün mevzuat ve uygulamalarda AB’nin
genel çevre politikalarn da ön planda tutarak; “kirlilik kontrolü kavram” yerine
kirliliin kaynanda önlenmesi, atklarn
en aza indirilmesi, en iyi teknik ve teknolojiler ile enerjinin verimli kullanlmas, izleme denetim sisteminin etkin uygulanmas
ve kirleten öder prensibinin uygulanmasn
hedeemitir.
• Kirletici kaynaklarn emisyonlarnn
azaltlmasnda ciddi mesafeler alnmtr.
• Bakanlmz bünyesinde iklim ile
ilgili ayr bir Daire Bakanl kurulmas
çalmalar balatlmtr.
Enerji sektöründe
• 2005 ylnda “Yenilenebilir Enerji Kanunu” çkarlmtr. 2007 ylnda, takriben
200 milyar kwh’lik Türkiye tüketiminin
35,8 milyar kwh’lik bölümü hidrolik santrallerden karlanmtr.
• 1990 ila 2004 yllar arasnda yenilenebilir enerji kaynaklarnn kullanm 23,23
milyar kwh’dan 46,23 kwh’ya yükselmi
yani iki kat artmtr.
• 2007 ylnda enerji verimlilii kanunu
çkarlm ve enerji tasarrufuna önem verilmitir. Enerji verimliliinin arttrlmasna
yönelik uygulamalarla, 2020 ylnda 222
mtep olmas beklenen tüketimin en az 30
mtep’lik (milyon ton e deer petrol) bölümü, sanayide, binalarda, ulamda ve enerji
sektöründe tasarruf edilebilecek ve böylece
yaklak 75 milyon ton karbondioksit emisyonu önlenebilecektir.
• Çimento ve demir çelik tesisleri olmak üzere enerji verimliliinin arttrlmas,
daha kaliteli yaktlarn ve alternatif yaktlarn (lpg ve etanol) kullanm yönünde çalmalar balatlmtr.
Atk sektörü
• 2009 yl itibariyle, 3.225 belediyenin
611 tanesini kapsayan düzenli depolama tesisleri kurulmutur
• 2003 ylnda 15 düzenli depolama tesisi ile 23 milyon nüfusa hizmet verilirken;
2008 de 38 adet tesisle 31 milyon nüfusa
hizmet verilmektedir.
• Atk sektörüne yönelik olarak, öncelikle atklarn kaynanda azaltlmas, geri
kazanlmas, düzenli depolanmas ve oluan deponi gaznn enerjiye dönütürülmesi
çalmalar yaygnlatrlmaktadr.
Ormanclk
• 2008–2012 yllar arasnda toplam 2,3
milyon hektar alann yani Trakya bölgesi
kadar bir alann aaçlandrlmas ve böylece yutak alan kapasitesinin arttrlmas
hedeenmektedir.
Ulatrma sektöründe
• Araçlarda kullanlan yakt kalitesinin
iyiletirilmesi ve alternatif yaktlarn kullanlmas yönünde önemli admlar atlmtr.
• Yeni teknoloji ürünü motorlara sahip
tatlarn kullanlmas ve eski araçlarn trakten çekilmesi politikalar benimsenmitir.
• Büyük ehirlerde toplu tamacln
teviki için metro ve haf rayl sistemlerin
kullanmnn hzla yaygnlatrlmas çalmalarna hz verilmitir.
^
^
^
Çevre ve nsan Eylül 2009
• Çok büyük bir ulatrma projesi olan
samnda 2006 ylnda, kamuoyunun bil-
lmalar Raporu”- Bakanlmzca Eylül
ve ylda 130 bin ton sera gaz emisyonu
gilendirilmesi
2008’de hazrlanmtr.
azaltm yapmas beklenen stanbul Boa-
yönelik, Türkiye’de klim Deiiklii
• “Türkiye’nin klim Deiikliine Uyum
z Marmaray Tüp Geçit Projesinin 2010
Politikalarnn Tantlmas Projesi, Çevre
Kapasitesinin Artrlmas Projesi” Birlemi
ylnda tamamlanacaktr.
ve Orman Bakanl ve Bölgesel Çevre
Milletler Kalknma Program (UNDP) ve
Merkezi (REC) Türkiye Osi ile ibirlii
Bakanlmz arasnda balatlmtr.
Türkiye küresel sorumluluk çerçevesinde iklim deiiklii ile mücadele ko-
ve
bilinçlendirilmesine
Ocak 2008 tarihinde tamamlanmtr.
• “Sektörel Sera Gaz Azaltm Potan-
nusunda görüldüü gibi pek çok çalma
• Türkiye Büyük Millet Meclisi “Kü-
siyelleri ve Maliyetleri Projesi” Devlet
yapm ve yapmaya devam edecektir. Ay-
resel Isnmann Etkileri ve Su Kaynakla-
Planlama Tekilat Müstearl tarafndan balatlmtr. (Ocak 2009)
rca bakanlmz, ilgili kurumlarla ibir-
rnn Sürdürülebilir Yönetimi Aratrma
lii içerisinde iklim deiiklii konusunda
Komisyonu Raporu” Nisan 2008’de ha-
pek çok önemli proje balatmtr.
zrlanmtr.
• “klim Deiiklii Eylem Plan Projesi” – UNDP ve Bakanlmz tarafndan
balatlmtr. (2009)
• klim Deiiklii I. Ulusal Bildiri-
• “Kyoto Protokolü Esneklik Meka-
mi hazrlanm ve Ocak 2007 tarihinde
nizmalar ve Dier Uluslararas Emisyon
• “Türkiye’nin Uluslararas klim De-
BMDÇS Sekretaryas’na gönderilmitir.
Ticareti Sistemleri” Özel htisas Komis-
iiklii Müzakerelerine Etkin Katlm
Ayrca, Türkiye’nin 1990–2007 yllar
yonu Raporu ilgili sektör uzmanlarnca
ve Gönüllü Karbon Piyasalarna Yönelik
aras Sera Gaz Emisyon miktar hesap-
Eylül 2008 tarihinde hazrlanm ve Ba-
Kapasitesinin
lanm ve Sekretarya’ya iletilmitir.
kanlmza sunulmutur.
• Avrupa Birlii LIFE Program kap-
• “klim Deiiklii ve Yaplan Ça-
Gelitirilmesi
Projesi”-
Bakanlmz, DPT, UNDP ortaklnda
Ocak 2009 tarihinde balatlmtr.
Elektrikli Bisiklet Yok Satyor
Hollanda’da 89 bin, Almanya’da ise 60 bin adet
satld.
Hibrid bir aracn çalma sisteminin esas
alnd bisikletler, 40 kilometre hz yapyor. 2
kiiyle 30 kilometre hza ulayor. Genellikle
600 wattlk akülerle çalan bu araçlar, bir defalk arjla 40 kilometre yol alabiliyor. Ancak ‘yo-
Elektrikli Bisiklet
Çevreci ve alternatif tat kimlii ile ön plana çkan ve trafik sorununa farkl çözüm getiren
elektrikli bisiklet büyük ilgi görüyor.
Geçen yl Çin’den ithal edilen 9 bin elektrikli
bisikletin tamam satld. Krize ramen bu yl da
satlar oldukça iyi. Türk insann bu ürünleri benimsediini belirten firma temsilcileri, elektrikli
bisikletin kullanmnn daha da yaygnlaacan
kaydetti.
Bir kaç yl önce ‘çevre dostu’ tat olarak
piyasaya sürülen elektrikli bisikletler, imdilerde
en fazla kullanlan araçlardan biri haline geldi.
ehir içinde kullanma uygun olarak gelitirilen elektrikli bisikletler yolda giden araçlarn
gerisinde kalmyor. Elektrikli bisikletin gelecein ulam arac olduunu belirten firma temsilcileri, trafik sorunu ve akaryakt maliyetlerinin
bu araçlara olan ilginin temel nedeni olduunu
kaydediyor.
2008 ylnda 9 bin adet ithal edilen elektrikli
bisikletin tamam satld.
Elektrikli bisikletler, 7 marka ile Türkiye pazarnda boy gösteriyor. Bu ürünlerin kullanm
dünyada da artyor. Amerika’da son 3 ylda 20
bin elektrikli bisiklet satld.
Avrupa’da birkaç yldr yaygn olarak kullanlan elektrikli bisikletlerden 2007 ylnda
kular da rahat çkaym’ diyorsanz anzmanl
ya da pedall olann almakta fayda var.
Otoyollar ve çevre yollar dnda güvenli
bir ekilde kullanlabiliyor. Egzozu olmad için
çevreye zarar vermeyen ve ayn zamanda gürültü kirliliini de önleyen bu bisikletler, özellikle
tatil mekânlar ve düz yollarda yüksek performans sunuyor.
arj bittiinde pedal çevirerek hareket
ettirilebilen modelleri de bulunan elektrikli bisikletlerin yolda kalma sorunu yok. Genellikle
fazla hz yapmamas ve çevre dostu olmas
nedeniyle tercih ediliyor. Ancak Karayollar
Yönetmelii’nde yaplan deiiklikle artk plakas ve ruhsat olmayan elektrikli bisikletlerin
ülkeye giriine izin verilmiyor.
Fiyatlar 1.000 -2.300 TL arasnda deien bu araçlarn bir sorunu da servis ve yedek
parça imkannn snrl oluu. thalatç firmalar,
kullanmdaki yükselie paralel olarak bayi ve
servis imkânlarn hzla artryor.
Yaklak 14 aydr elektrikli bisiklet kullanan
brahim Bac, halinden memnun. e bisikletiyle gidip gelen Bac, günlük 3 TL dolmu
parasndan kurtulduunu kaydetti. Bac, bu
sayede bisikletin kendini bir ylda amorti ettiini
belirtti.
25
Dr. rfan UYSAL
Su Ürünleri Yük. Müh.
Doa Koruma ve Milli
Parklar Genel Müdürlüü
Denizlerimizdeki
Yabanc Türler ve
Biyolojik stila
Türkiye iki yarmadadan (Anadolu ve Trakya) oluan bir ülkedir ve Türk Boazlar
Sistemi (stanbul ve Çanakkale Boaz, Marmara Denizi) dahil ky uzunluu yaklak
8.500 km civarndadr. Türkiye’yi çevreleyen denizlerin farkl özelliklere sahip olmas
içinde bulundurduu biyoçeitliliin de farkllamasn salamtr. Türkiye denizleri
içinde en yüksek tuzluluk ve scaklk oranna sahip olan Akdeniz, tür çeitlilii
bakmndan zengindir. Yabanc türler, genetik, tür ve ekosistem çeitliliini olumsuz
etkilemektedir. Dolaysyla bu yabanc türlerin ekolojik, ekonomik etkileri ile insan
sal üzerinde ciddi olumsuz etkileri bulunmaktadr. Özellikle Süvey Kanal’nn
1869 ylnda açlmasndan sonra indo-Pasik kökenli birçok tür (yaklak 300 Tropikal
indo-Pasik tür) Dou Akdeniz’in oligotrok sularna gelmitir. Akdeniz’de katil
yosun olarak ta bilinen Caulerpa taxifolia türü yaylmac bir yabanc tür olup, Akdeniz
biyoçeitliliini olumsuz etkilerken, Karadeniz’de de gemilerin balast sularyla gelen
bir tarakl denizanas türü olan Mnemiopsis leidyi hem Karadeniz’in biyoçeitliliini
hem de balkçln olumsuz ekilde etkilemektedir.
Yabanc Tür ve stilac Yabanc
Tür Nedir?
stilac yabanc türler, küresel olarak biyoçe-
itlilik üzerine en büyük tehditlerden biridir.
Çok ciddi olarak ekonomik, çevresel ve salk
üzerine olumsuz etkilere neden olabilirler. Sonuçta,
kalknmay büyük ölçüde engelleyebilir. Deniz ve
ky bölgelerde istilac türler karasal kökenli deniz
kirlilii, deniz canllarnn ar avlanlmas ve ziki tahrifat deniz habitatlarnn bozulmasyla beraber
dünya denizleri üzerine en önemli dört büyük tehditten biridir.
Yabanc Tür: Doal olarak bir yerde, alanda veya
bölgede olmayan bilerek veya bilmeyerek tantrlan türdür.
stilac Yabanc Tür: Çevreye, dier türlere, ekonomiye veya insan salna zarar verebilme potansiyeline sahip yabanc türlerdir. Biyoçeitlilik
26
Çevre ve nsan Eylül 2009
^
^
^
nizmalardr. Bir örnek vermek gere-
lemesi ve istilasyla ekonomik veya çevre-
kirse, gemi tamacl bir yabanc
sel zararlar vererek ekosistemleri, habitat-
türün geli yolunu geminin içindeki
lar veya türleri tehdit eden yabanc türdür.
Birçok problemlere neden olan bir türün
balast suyu veya kargo ise tayclar
ifade eder.
istilas veya igalcilii, deniz ekosistemleri
ni ve türleri tehdit etmekte hatta bir ülkenin
kalknmasn bile engelleyebilmektedir.
stila safhas 3 aamadan oluur;
1- Türün tantrlmas,
2- Türün yerlemesi ve
3- Türün istilas
Bilerek veya bilmeyerek tantrlan istilac yabanc türler, k, scaklk, tuzluluk,
besleyici elementler vb. çevresel artlar uygun olduunda yaamlarn devam ettirirler
ve baaryla üreyebiliriler. Bir yere, alana
veya bölgeye yerleen bu türler daha sonra
birkaç günden hatta onlarca yllar bulan
istilas balar.
Yabanc türlerin geli yollar: Bilerek
veya bilmeyerek yeni bir bölgeye tantrlan yabanc türün uçak, gemi veya insan
gibi araçlarla, akuakültür, balkçlk gemicilik veya akvaryum ticareti gibi belirli
amaç veya aktivitelerle geli yollarn ifade
eder.
Yabanc türlerin tanma mekanizmalar: Tayclar ise her geli yolu içinde
spesik transfer için daha spesik meka-
Denizlerimizdeki
Yabanc Türler ve Deniz
Biyoçeitliliine Etkileri
Türkiye denizlerinde 133 familyaya ait toplam 448 tür balk yaamaktadr. Bunlarn 151’i Karadeniz’de,
249’u Marmara Denizi’nde, 389’u Ege
Denizi’nde ve 388 tür balk ta Akdeniz’de
yaamaktadr.
Türkiye denizlerindeki yabanc türlerin
says da 11 sistematik gruba ait toplam 263
olup bu say artmaya devam etmektedir. Bu
yabanc türlerin 85’i kabuklu, 51’i eklembacakl, 43’ü balk ve 39’u tobentos olup,
bunlarn 20’si Karadeniz’de, 48’i Marmara
Denizi’nde, 98’i Ege Denizi’nde ve 202’si
de Akdeniz’de tespit edilmitir. 178 adet
yabanc türler Lessepsiyan göçle gelmesine
karn, 48 tür gemi tamacl vastasyla
karasularmza girmitir.
Yabanc türler hibrizidasyon, patojenlerin hzl yaylmas ve/veya besin kaynaklarnn paylam nedenlerinden dolay yerli
tür populasyonlar olumsuz etkilemektedir.
Hibrizidasyon, ksr hibridlerle sonuçlanabilir ve bu da doan yavrularn
çounluunu hibritler oluturduu zaman yerli populasyonlarnn
azalmasna yol açar. Genetik kirlenme yerli türlerin bütünlüünü
de tehdit eder. Buna bir örnek
vermek gerekirse; Avrupa’da yabanc tür samon bal ile yerli tür
doal alabalktan doan yavrular
ksr olmaktadr. Bu ksr yavrular
da yerli tür populasyonlarn büyümesini azaltmaktadr.
Yabanc türler beraberinde
patojen ve parazitleri de getirmektedir. Patojenler yerli türler
üzerinde ykc etki yapmaktadr.
Örnein, Avrupa’da yabanc tür
olan Japon ylan bal’ndan parazit ve patojenlerin geçmesiyle
yerli tür olan ylan bal yüzme
Mnemiopsis Leidyi
Sözlemesi’ndeki tanmlamaya göre; yer-
kesesinde iplik kurtlar görülmütür.
lun
Avc yabanc bir tür yerli türün bulunduu ortama baarl bir ekilde yerletikten sonra doal olarak yerli tür üzerinde
bir tehdit oluturacak ve avc veya avc
olmayan yerli türün beslenme kaynaklarna
ortak olacaktr. Buna tarakl denizanasn
örnek verebiliriz.
Denizanas: Esasen Kuzey Amerika
kylarnda yaayan bir türdür. Özellikle
1980’li yllarn sonunda gemilerin balast
sular ve dier faktörler ile Karadeniz’e gelen ve 1982 ylnda ilk defa görülen jelimsi
zooplankton Mnemiopsis leidyi yüksek biyokütle artlar göstermi, özellikle balkçlk düzeyinde ani krizler yaanmasna neden olmutur. Büyüklüü en çok 100-120
mm olan M. leidyi türünün zooplankton
üzerinden beslenmesi plankton komunitelerinin yapsnda çok etkili deiimleri
beraberinde getirmi balk yumurta ve larvasn da içeren zooplankton bolluk ve biyokütlesinde azalmaya neden olmutur. Bu
nedenle M. leidyi Karadeniz’de ekonomik
öneme sahip hamsi gibi ekonomik öneme
sahip balk stoklarndaki azalmann önemli
bir nedeni olarak gösterilmektedir.
Denizanas’nn hamsi yavrular üzerinden beslenmesi ve ortak besin rekabeti
nedeniyle hamsinin azalmasyla birlikte de,
hamsi üzerinden beslenen mezgit, uskumru, kalkan ve palamut gibi balk türleri de
azalmaya balad.
Ekim 1997’de Karadeniz’de Bulgaristan kylarnda görülen ve bir tür tarakl denizanas olan Beroe ovata balklar ve
küçük zooplanktonlarla beslenmek yerine Mnemiopsis üzerinden beslenmesiyle
Mnemiopsis’in ar üremesi engellenmi
27
^
^
^
ve zooplankton saysnda bir art gözlenmitir.
Denizanas türünün kazara Karadeniz’e
girii bölgedeki açk deniz balkçlnn
çökmesine neden olmutur. Balkçlktaki
ar avlanmann ortaya çkarm olduu
[açk denizdeki balk biyokütle miktarnn dümesi + plankton yiyici balklarn
azalmas olarak gözlenen] pekitirici etki;
‘Mnemiopsis leydyi’nin uygun koullar
bularak, varln artrmasna neden olmutur. Bunun bir sonucu olarak; ‘mezozooplankton’ ve ‘ichthyoplankton’ türlerinin çeitliliinde ve varlnda bir azalma
görülmütür.
Japon Denizi’nden gemilerin balast sularyla gelen deniz salyangozu Karadeniz’de
ilk defa 1947 ylnda Rusya sularnda, Türkiye karasularnda ise 1962 ylnda Trabzon kylarnda görülmütür. 1966 ylnda
Marmara Denizi’nde, 1969 ylnda ise Ege
Denizi Çaltburnu kylarnda tespit edilmitir. 13-14 cm’ye kadar büyüyebilen bu
tür, 90 m derinlie kadar kumlu, çamurlu,
algli zeminler ve midye fasiyesleri civarnda yaarlar.
Midye, istiridye ve dier yumuakçalarla beslenen deniz salyangozu, midye ve istiridye stoklarnn azalmasna neden olmu,
dolaysyla midye ve istiridye ile beslenen
balk stoklarn da olumsuz etkilemitir.
Dümannn bulunmamas nedeniyle bu tür
ar çoalmtr. Ancak ar çoalan bu tür
balkçlar tarafndan avlanarak alternatif bir
gelir kayna olmutur.
Küreselleme sayesinde insanolunun
giderek daha çok hareket halinde olmas
çeitli canllarn bir ekosistemden dierine
geçme ve orada yerleme hzlar radikal
bir biçimde artmtr. Özellikle gemi traindeki art bu istilac yabanc türlerin
bir bölgeden dier bölgeye hzla geçmesini
kolaylatrmtr. Yabanc türlerin says ve
hzndaki art böyle sürerse ve ekolojik,
ekonomik etkileri ile insan sal üzerin-
de olumsuz etkileri olan yabanc türler 21.
yüzyln en önemli ekolojik konularndan
biri olacaktr.
Süvey kanalnn açlmas ve alc ortamn biyolojik çeitlilik yönünden fakirlii
yeni türlerin yerleimini kolaylatrmtr.
Akdeniz’de yabanc bitki ve hayvan türlerinin geliimi oldukça hzl olup, uzmanlar
bu hzla devam ederse yirmibirinci asrn
ortalarnda Akdeniz’deki yabanc deniz
bitkisi türlerinin saysnn yerli türleri geçecei endiesini tamaktadr. Küresel
snmann etkisiyle Akdeniz’e özgü türlerin
yok olaca, yerini Kzldeniz canllarna
brakaca ve Karadeniz’inde giderek Akdenizleecei dolaysyla balk stoklarnn
zarar görmesi nedeniylede ticari balkçln zarar görecei kaçnlmazdr.
Kaynaklar
Bülteni, 7:3.
-CRK, ve AKÇALI, B., 2002. Denizel Ortama Yabanc Türlerin Tanp Yerlemesi: Biyolojik galin
Kontrolü, Hukuksal, Ekolojik ve Ekonomik Yönleri. E.U.
Journal of Fisheries & Aquatic Sciences, Cilt/Volume 19,
Say/Issue (3-4): 507 – 527.
-M. E. ÇINAR, M. BILECENOLU, B. ÖZTÜRK, T.
KATAGAN ve V. AYSEL: Alien species on the coasts
of Turkey, Mediterranean Marine Science, Volume 6/2,
2005, 119-146.
-ÖZDEMR, G. ve CEYLAN, B. 2007. Biyolojik stila ve
Karadeniz’deki stilac Türler. SÜMAE Yunus Aratrma
-Vadim E. Panov, Stephan Gollasch, Boris Alexandrov,
Sonuç
Kestutis Arbaciauskas, Michal Grabowski, Frances Lucy,
Dan Minchin, Sergej Olenin, Momir Paunovi
, Mikhail
Son. 2009. New electronic journal “Aquatic Invasions”:
an important part of the developing European early warning system on aquatic invasive species. (Assessing Large
Scale Environmental Risks for Biodiversity with Tested
Methods. New electronic journal “Aquatic Invasions”: an
important part of the developing European early warning
system on aquatic invasive species). pp.8.
Bulak Makinesinin Kapal
Ortam Hava Kirliliine Katks
M.Tamer ÇOBANOLU
T
eksas Üniversitesi Çevre mühendislii,
dularn ve bulak makinesinin kapal ortam hava kirliini arttrdn belirten bir
yayn hazrlad. Musluk suyu, belli oranda ya partikülleri, radon gibi tehlikeli kimyasallar, klorlama
sonras oluan yan ürünler içerir ve bu maddeler
musluk suyundan havaya karrlar.
Dr. Richard Corsi liderliindeki mühendislerden oluan ekip, ev temizlik malzemeleri, bulak
makinesi, çamar makinesi, du ve küvette birçok
deney yapld. Deneyler süresince, uygulamada da
su kullanld ve kullanlan malzemedeki kimyasal28
larn kapal ortama tand, aratrma grubu tarafndan tespit edildi.
Corsi, klorlamann su temini sistemlerinde, patojen organizmalardan korumak
için yaplan yararl bir süreç olmasna
ramen bu sürecin az miktarda da olsa da
potansiyel olarak tehlikeli kimyasal olumasna sebep olduunu belirtti. Ek olarak,
bu maddelerin nefes alma yolu ile alnan
miktar, su içme yolu ile alnan miktar kadar veya daha fazla olabilir.
^
^
^
Çevre ve nsan Eylül 2009
Yavrularna Su Tayan Çöl Tavuklar
D
Baz ku türlerinde yetikinler yavrularna suyu kursaklarnda tayarak getirirler; fakat erkek çöl tavuu suyu çok
uzak bir mesafeden getirmek zorundadr ve bu nedenle kursanda tayabilecei suyun tamamna, yapt uzun yolculuk
srasnda kendisinin ihtiyac vardr. Aksi takdirde yaamn
sürdüremez. Ancak su tamak için esiz bir ziksel özellie
sahiptir. Kuun gösündeki ve alt ksmndaki tüyler, iç yüzeyde ince bir lif katmanyla kapldr.
Bir su birikintisine ulaan ku, altn kuma ve toza sürter,
böylece tüylerini temizledii srada kalm olabilecek suyu
tutmay engelleyici yalardan kurtulmu olur. Sonra suyun
kenarna gider. Önce kendi susuzluunu giderir. Sonra suyun
içine girer, kanat ve kuyruunu havaya kaldrarak vücudunu
Bulak makineleri, ykama ilemini tamamladktan sonra
Çöl Tavuu
oada, tüm canllarn sahip olduklar ziksel özellikler, yaadklar ortamla son derece uyumludur. Bunun
bir örnei de çöl tavuklardr. Çöl tavuklarnn belli
bir yerleim yerleri yoktur. Yumurtlama zaman yaklatnda
kumun s bir yerine çounlukla 3 yumurta brakrlar. Yavrular yumurtadan çkar çkmaz, yuvadan ayrlrlar ve kendileri
için yiyecek olarak tohum toplamaya balarlar. Yiyeceklerini
kendi balarna bulabilirler ancak uçamadklar için su ihtiyaçlarn gideremezler. Dolaysyla su onlara getirilmelidir ve
bu görevi erkek üstlenir.
slanileri geri hareket ettirir; böylece tüm tüyleri tamamen slanm olur. Tüylerin üstündeki ince lif katman bir sünger gibi
suyu çeker.
Tüyleriyle vücudu arasnda tad sv yük, buharlamaya kar sk koruma altndadr. Fakat yine de 20 milden fazla
uçmas gerektii takdirde, tad suyun bir ksm buharlar.
Ku nihayet kumda tohum arayan yavrularnn yanna ulatnda, yavrular ona doru koarlar. Baba çöl tavuu vücudunu yukar kaldrdnda, yavrular da sanki süt emen memeliler gibi suyu babalarnn vücudundan içerler. Yavrular tüm
suyu emdikten sonra ku tekrar kumun üzerine sürtünerek
kendini kurutur.
düzenlemeler gerektiini belirtti:
önemli miktarda kimyasal kullanlan sudan havaya geçmektedir.
* Genel olarak, insanlar d ortam hava kirlilii konusunda
Corsi ayrca, çamar makineleri ve bulak makineleri klorlu aar-
daha bilgilidir. nsanlar ortam hava kirlilii konusuda eitilmeli ve
tc ve deterjanlar kullanmasndan dolay, klorlu kimyasallara ma-
kendi sorunlarn çözmelidir.
ruz kalma ve bu maddelerin buharlamas artar.
ABD Çevre Koruma Ajans, bu maddelerin öncelikli olarak
beslenme yoluyla vücuda alnd düünülerek, kimyasallara maruz kalma ve sebep olaca salk risklerini aratrmaktadr.
Son 6 ylda yaplan aratrmalarda, tehlikeli ve uçucu kirleticilerin açk/kapal ortam konsantrasyonlarn kararlatrmtr. Corsi,
* Evler, okullar ve i ortamlarnda oluan tehlikeli hava kirleticilerinin kaynaklarnn daha iyi anlalmas konusunda daha fazla
aratrma yaplmaldr.
* Sonuçta, iç ortam hava kirlilii hakknda, toplumun eitimi
ve çevre dostu üretim ve tüketim malzemelerinin satlmas yoluyla
ev ortamnda toksik maddelere maruz kalma riski azaltlabilir.
“yaplan her çalmada, Amerika’nn en kirli ehirlerinde bile, ka-
* Sudan buharlama söz konusu olduunda, su kullanm süre-
pal ortam konsantrasyonlar açk ortam deerlerinden fazla bulun-
since ortamn iyi havalandrlmas salanmaldr. Örnein, du alr-
du.” diyerek aratrma sonuçlarn ortaya koydu.
ken banyo havalandrlr ve cam açk braklabilir, su kaynatlrken
Bu yüzyln ikinci yarsndaki eilimler, kapal hava kalitesini
aspiratör açlabilir vb.
olumsuz etkilemitir. Garajlar, otomobil egzoz gazlar ve kimyasal
* Corsi, insanlarn öncelikle sorunu anlamalar gerektiini be-
buharlarn eve girmesine sebep olmaktadr. Enerji krizi nedeniyle,
lirterek bir sonraki adm olarak insanlarn kendilerini korumak ve
evlerin yaltml olmas, kirleticilerin iç ortamda olumasna sebep
çözüm bulmak için önlem alabileceklerini belirtti.
olan bir baka sebeptir. Corsi, bu konuda sorunun çözümü için baz
http://www.engr.utexas.edu/. ScienceDaily
29
Dr. Neat ERKAN
Orman Yüksek Mühendisi,
Bat Akdeniz Ormanclk
Aratrma Müdürlüü
Antalya
Siz Sorun
Aaçlar Söylesin
Dendroklimatoloji bilimi, istenilen belli bir bölge için elimizde bulunmayan
geçmi yllara ait ya ve scaklk gibi iklim verilerinin kestirilmesini amaçlar.
Bu veriler geçmie dönük iklim olaylarnn belli güvenirlikte örenilmesine
ve gelecee ilikin planlarn daha salkl yaplmasna olanak salar. Özellikle
doal kaynak yönetimi ve planlamasnda iklim koullarnn uzun dönemdeki
deiimlerinin bilinmesi önem tar.
A
aç yllk halka geniliklerinden faydalanlarak tarih belirleme olarak tanmlanabilecek olan dendrokronoloji, geçen
yüzylda gelien ve deiik alanlarda kullanlan bir
bilim daldr. lgilendii alana göre dendroekoloji,
dendrohidroloji, dendroklimatoloji ve dendroarkeoloji gibi alt bilim dallarna ayrlmaktadr. Burada
dendroklimatoloji konusundan bahsedilecektir.
Aaç Halkalarn nceleyen Örenciler
Dendroklimatoloji, aaç yllk halka kalnlklar
ile iklim koullar arasndaki ilikileri inceleyen bir
bilim daldr. Aaçlar genellikle (istisnalar bir tarafa braklrsa) her yl bir halka oluturacak ekilde
çap büyümesi ve belli miktarda da boy büyümesi
yaparlar. Büyüme faaliyetinin bütün yl boyunca
sürdüü tropik bölgelerdeki aaçlar ile baz angi-
30
ospermlerde her yl oluan yllk halkalar gözle ayrt
edilebilecek kadar belirgin deildir. Bunlarn dndaki
aaçlarn ilkbahar ve yaz odunu renk farkllamasndan
dolay yllk halkalar ayrt edilebilmekte ve kalnlklar
da ölçülebilmektedir. Yandaki resimde tipik bir gimnosperme ait gövde enine kesiti, yllk halkalar ve ksmlar
görülmektedir.
Aaçlarda çap ve boy büyümesi olarak özetlenebilecek olan büyüme olay, birçok faktörün ortak etkisiyle ortaya çkan karmak bir olaydr. Nitekim büyüme
üzerinde bilinmeyen ve ölçülemeyen faktörler bir yana,
etkisi bilinen; aacn genetik yaps, yetime ortam verimlilii, iklim koullar, aacn ziksel özellikleri (çap
ve boy gibi), ya ve komuluk ilikileri gibi faktörlerin
etkileri bile ancak yaklak olarak hesaplanabilmekte
ve genel bantlarla ortaya konabilmektedir. Bu faktörlerden birisinin yllk halka genilii üzerindeki etkisini gözlemleyebilmek için dier faktörlerin etkilerinin
elimine edilmesi gerekmektedir. Dendroklimatoloji ile
iklim koullarnn yllk halka kalnl üzerindeki etkisi incelenmekte, bunun için de dier faktörlerin etkileri
elimine edilmektedir.
Ölçülmü aylk ve yllk ortalama ya ve scaklk
gibi iklim verileri, genellikle 100 yldan daha gerilere
gidememektedir. Örnein ülkemizde bu tür ölçülmü
meteorolojik veriler ancak baz merkezler için 70 yl
kadar gerilere gidebilmektedir. Bu süre, küçük yerleim
birim ve bölgeleri için birkaç 10 yldan fazla geçmie
gitmemektedir. Dolaysyla dendroklimatolojik yöntemlerle ortalama ya ve scaklk gibi iklim verilerinin
mümkün olduu kadar geçmie giderek ortaya konulabilmesi önem tamaktadr.
^
^
^
Çevre ve nsan Eylül 2009
Ya da scakla benzer, ancak ters etkiye sahiptir. Rakmn düük olduu yetime ortamlarnda scakln genellikle yüksek olmas ya kritik faktör pozisyonuna
sokmaktadr. Özellikle yaz kuraklnn
yaand yerlerde yaz yamurlarnn etkisi
oldukça belirgin hale gelmektedir.
Dendrokronoloji ile geçmie yönelik
iklim verilerini elde etmek için öncelikle
iklim verilerine duyarl koullarn olutuu
özellikle verimsiz ve s toprak üzerinde
büyümü, yeterince yal ve en az 15-20
aaçtan oluan bir deneme alannn belirlenmesi gereklidir. Tek bir aaçta görülen
yllk halkalardaki farkllamann ayn yllar için deneme alanndaki dier aaçlar ile
de uyum içinde olmas gerekmektedir
Bat Akdeniz Ormanclk Aratrma
Müdürlüü Amerika Birleik Devletleri,
Arizona Üniversitesi Yllk Halka nceleme Laboratuar ile ibirlii içinde ve 20012003 yllar arasnda yürüterek sonuçlandrd “Dendrokronolojik Yöntemle
Güneybat Anadolu Bölgesi’nde Geçmie
Yönelik lkbahar Ya Miktarlarnn Tespiti” isimli Proje ile Bat Akdeniz Bölgesi
için geçmie yönelik iklim verileri üretilmeye çallmtr. Bunun için bölgede yayl gösteren karaçam, kzlçam, sedir ve
ardç türlerinden alnan toplam 10 deneme
alanndan toplanan veriler deerlendirilmi
ve 659 yl kadar geçmie gidilerek iklim
verileri üretilmitir.
Dendrokronolojide geçmie yönelik
iklim verilerini kestirebilmek için öncelikle mevcut kaytl iklim verileri ile deneme
alanlarndan elde edilen yllk halka kalnlklar arasnda yeteri derecede ilikinin
si 1 yl uzunluunda, 5 tanesi 2 yl uzunluunda, 4 tanesi 3 yl uzunluunda ve 1
tanesi de 4 yl uzunluunda (1476-1479)
gerçeklemitir. En kurak yl 1746 ylnda
15,95 mm ile yaanmtr. Kaytl ya
deerlerine göre ise en kurak ilkbahar 18
mm ile 1935 ylnda yaanmtr. Gözlenen
deerlere bakldnda 1-2 yllk kurak periyotlar düzenli bir dal göstermektedir.
Dier taraftan 3-4 yllk kuraklk periyotlarnn 16. ve 17. yüzyllarda hiç yaanmad anlalmaktadr.
Aaç Halkalar
Bilindii gibi scaklk aaçlarda vejetasyon döneminin balamas ve bitmesini
belirleyen önemli faktörlerden birisidir.
Dier koullarn uygun olmas durumunda
vejetasyon dönemi uzunluu yllk halka
kalnln da dorudan etkilemektedir. Ancak scakln bu yaln etkisinden ziyade,
scaklk-su ilikileri yllk halka kalnl
üzerinde daha belirgin etkiye sahiptir. Düük rakml yetime ortamlarnda yan
genellikle az olmas nedeniyle scaklk yaz
kuraklna neden olup, yllk halka kalnl üzerinde olumsuz etkiye sahip iken,
yüksek rakml yetime ortamlarnda yan ve nispi nemin genellikle yeterli olmas
nedeniyle olumlu etkiye sahiptir.
tespit edilmi olmas gerekmektedir. Söz
konusu çalmada bölge için kaytl verileil
rin en eskisi 1931 ylna kadar gidebilmektedir ve 1931-1998 yllar aras elde edilen
veriler ile yllk halka kalnlklar arasndaki iliki incelenmitir.
Bunun için gruplandrlm deiik
mevsimsel ve aylk kaytl meteorolojik
veriler denenmi ve en iyi ilikiyi mayshaziran dönemi toplam ya miktarnn
gösterdii anlalmtr. Kurak ve nemli
yllarn tespitine 1339-1998 dönemi için
kestirilmi olan mays-haziran toplam ya deerlerinden faydalanlmtr. Kuraklk analizi için 53,55 mm olan eik deeri
kullanlmtr. Bu eik deer 1931-1998
dönemine ilikin gözlenen kaytl mayshaziran ortalama ya miktarnn % 80’i
olarak alnmtr. Kuraklk iddetleri ve
uzunluklar olaslklarnn hesaplanmasnda Monte Carlo simulasyonu kullanlmtr. Yine nemli dönemlerin analizinde de
1931-1998 yllar arasnda gözlenen mayshaziran toplam ya deerlerinden faydalanlm ve bu aylar için ortalama yan
% 120’si olan 80,33 mm deeri eik deer
olarak kullanlmtr
Elde edilen bu sonuçlara göre 13391998 yllar arasnda ortalama 4,8 yl aralkla gerçekleen 139 defa ilkbahar kurakl vuku bulmutur. lkbahar kuraklk
periyotlar arasndaki en uzun aralk 18481866 yllar arasnda ve 18 yl olmutur.
139 ilkbahar kuraklk periyodundan 117
En yal ilkbahar 1827 ylnda 127,85
mm ile yaanmtr (mays+haziran ya
toplam). Kaytl verilere göre ise 1936
yl 122 mm ile en yal ilkbahar olmutur. Yine kaytl veriler 1-2 yllk yal
ilkbahar periyotlarnn düzenli daldn
göstermektedir (1980’li yllarn ba hariç). Daha uzun dönemli yal ilkbahar
periyotlar 1532-1535 ve 1688-1690 yllar
aralklarnda yaanmtr.
Yaplan Monte Carlo Simülasyonu sonuçlarna göre ise bölgede 659 yl boyunca
6 yl ve daha uzun ilkbahar kurakl yaanmas olaslnn % 11,6 olduu anlalmtr. Nitekim yaplan 1.000 simülasyondan
sadece 11 adedinde 1 defa 6 yllk kuraklk
gerçeklemitir.
Yal periyotlar daha çok 1800’lü yllardan önce gerçeklemitir. Gerçekten de 5
yllk yal periyotlarn hepsi 1756 ylndan önceye rastlamaktadr.
Sonuç olarak aaç yllk halka kalnlklar geçmite yaanm iklim olaylarn
tespit etmemize yardmc olan ve bu konuda kullanlabilecek önemli araçlardan
birisidir. Bu yolla elde edilen bilgiler iklim
koullarnn etkisi altndaki doal kaynaklarn uzun ve orta dönemli planlanmas
için önem tamaktadr. Nitekim dünyada
son yüzylda gelien Dendrokronoloji ve
bunun alt dal olan Dendroklimatoloji bu
amaçla etkin bir ekilde kullanlmaktadr.
Ancak öncelikle bu amaçla deneme alan
alnabilecek kadar yal ve iklime duyarl
orman parçalarnn bulunmas gerekmektedir. Ülkemiz bu anlamda zengin saylabilir.
Ancak ormanlarmzn iletilmesi srasnda
bilimsel fonksiyonu haiz bu alanlarn korunmas büyük önem tamaktadr.
31
Mehmet KARATA
Orman Y. Müh.
ube Müdürü
Aaçlandrma ve
Erozyon Kontrolü Genel
Müdürlüü
Kavak ve Hzl
Gelien Türler
32
Ülkemizde yaplan envanter çalmalarnn sonuçlarna göre entansif kültür
metodlarnn uygulanmas ile hzl gelien türlerle aaçlandrma yaplabilecek alanlar
1 milyon hektar civarndadr.
Kavak, sulanabilen alanlarda bilinen en hzl gelien tür durumundadr. Kavak
aacn, Okaliptus, Söüt izlemektedir. Ayrca Kzlaaç, Dibudak, Kestane kendine
özgü ekosistemlerde hzl gelien yaprakl türlerdir.
Hzl gelien tür kavram; en uygun yetime ortamlarnda, en youn kültür
metodlarnn kullanlmas sonucu, ylda hektarda 10 m3’ ün üzerinde dalsz, kabuksuz
hacim yapabilen, idare süresi genelde 30-40 yl olan türler olarak tanmlanabilir.
Ülkemizde hzl gelien türlerle aaçlandrma çalmalarna 1963 ylnda balanmtr.
Kavak Aaçlar
Kavak Aaçlar
Aaçlandrma
ve Erozyon
Kontrolü Genel
Müdürlüünce
ylda ortalama
250.000 adet
kavak dan
üretilmektedir.
Özel sektör
tarafndan da
ylda ortalama
1,5 milyon adet
kavak dan
üretilmektedir.
^
^
^
Çevre ve nsan Eylül 2009
Bölgeler itibari ile hzl gelien türlerin
neler olduu aaya çkarlmtr.
daki odun verimi açsndan en verimli klonun ZMT Klonu olduu tespit edilmitir.
Karadeniz Bölgesi
Duglas, Avrupa Ladini, Kzlaaç, Dibudak, Yalanc Akasya, Radiataçam, Kavak ve Sahil çam,
Kavak aac düz veya az meyilli, derin, serin, tuzsuz, geçirgen, reaksiyonu
nötr dereceye yakn topraklar sever. Hzl
büyüdüü kadar ekolojik istekleri de fazladr. Kavaklar iyi geliebilmeleri için besin
maddelerince zengin, ziksel özellikleri iyi
olan toprak isterler.
Ege Bölgesi
Kzlçam, Fstk çam, Kavak, Yalanc
Akasya, Kokar aaç, Sahil çam,
Akdeniz Bölgesi
Okaliptüs, Kavak, Kzlçam, Fstk
çam, Yalanc Akasya, Kokar aaç,
Marmara Bölgesi
Kzlçam, Sahil çam, Akasya, Radiataçam, Yalanc Akasya, Kokar aaç,
Dier Bölgeler
Kavak türleri olarak belirlenmitir.
Yetitiriciler açsndan, hzl gelien
türler içinde ekonomik açdan en uygun
olan tür kavaktr.
Yaplan envanter çalmalarna göre,
ülkemizin kavakçlk potansiyel alan
475.000 ha’dr. Bu rakama yeni sulamaya açlan GAP bölgesindeki 1,8 milyon
ha. sahann %5’i de (90.000 ) ilave edilirse,
toplam potansiyel 565.000 ha.’a ulamaktadr.
Kavak yetitirmek için, içindeki kil
oran % 35 in altnda olan, kumlu balçk
ve kumlu killi balçk türündeki topraklar
en uygun olanlardr. Topraktaki kil miktar
arttkça topran istienmesinin sk olmas
nedeniyle suyun ve havann topraa girii
zorlar. Böyle topraklara iyi yanm, çiftlik
gübresi verilmeli ve derin sürüm yaplmak
suretiyle krnt bünyesi kazandrlmaldr.
Eer kavak yetitirilecek toprak kumlu ve
kireçsiz iskelet toprak ise skça sulanmal,
azot ve kireçle gübrelenmelidir.
Özetle gevek bünyeli, geçirgen, reaksiyonu (PH) 6-8 aras olan sulanabilen veya
taban suyu seviyesinin kavak köklerinin
Aaçlandrma alan bir tarm arazisi ise, toprakta sürüm derinliinin altnda
pulluk taban denilen sertlemi bir tabaka
olumaktadr. Dikimden önce yaz aylarnda
veya sonbahar balarnda arazi riperlenip
derin bir sürüm yapldktan sonra diskaro
ve trmk çekilerek düzeltilmeli, yamurlardan önce dan çukurlarnn açlmas
salanmaldr.
Aaçlandrlacak sahada daha önce
tarmsal çalma yaplmamsa dikimden
önceki yaz mevsiminde en az iki defa ve
çapraz yönde derin (45-55 cm) bir ekilde
sürüm yaplmaldr. Böylece zararl otlarla
toprak kurtlarnn temizlenmesi ve topran
havalanmas salanm olur.
lk sürümlerden sonra sahann her tarafn salma sulama yöntemi ile iyice sulanabilecek duruma getirmek için gerekli
tesviyelerin yaplmas gereklidir.
Dikimde aralk mesafeyi, üretim amac,
ekolojik artlar, kavak tür ve klonlar, aaçlandrmann türü ile pazarlama koullar
belirlemektedir.
Kavak Aac
Aaçlandrma ve Erozyon Kontrolu Genel Müdürlüü’nce ylda ortalama 250.000
adet kavak dan üretilmektedir. Özel sektör tarafndan da ylda ortalama 1,5 milyon
adet kavak dan üretilmektedir.
zmit – Kavak ve Hzl Gelien Orman
Aaçlar Aratrma Müdürlüü tarafndan
yaplan aratrmalara göre uygun ekolojik koullarda, tüm ky bölgelerimiz ile
Orta ve Güney Dou Anadolu Bölgelerinde I-214 Euramerican Melez Kavak klonu, Karadeniz ve Marmara Bölgelerinde
I-77/51 no.lu P.Deltoides (Samsun) klonu
ile I-45/51 no.lu Euramerican klonu, karasal iklim görülen Orta Anadolu’nun dousu
ile Dou Anadolu Bölgesinde TR-56/52
GAZ ve TR-56/75 ANADOLU adl yerli
karakavak klonlar yetitirilmektedir. Yaplan son aratrma sonuçlarna göre, hektar-
uzanabilecei derinlikte olan, topraklar kavaklk kurmak için en uygun topraklardr.
Bu yönden vadi taban, büyüme mevsiminde uzun süreli su taknlarna uramayan
akarsu kenarndaki düzlükler ile dalgal
yap göstermeyen düz ve düze yakn meyilli ovalar ideal saylabilecek arazilerdir.
Dikim ilemi, aaçlarn yapraklarn
döktükleri tarihten itibaren ilkbaharda yaprak açmndan 15-20 gün öncesine kadar
yaplabilir. Don olmayan yörelerde dikimler
yapraksz dönem boyunca yaplabilir. Orta,
Dou ve Güneydou Anadolu gibi kara iklimine sahip bölgelerde ilkbahar dikimleri
tercih olunmaldr. Topran donmu olduu zamanlarda dikim yaplmamaldr.
Kavak aaçlandrma alanlarnda dikim
ssralar arasndaki alanlar tarmsal amaçlla kullanlarak ikinci bir ürün elde edilmek
ssuretiyle bakm masraarnn bir bölümü
kkarlanm olur. Ara tarm seyrek aralkmesafeli kavaklklarda uygulanr.
Kavakçlkta bakm, sulama, budama,
ilaçlama konular da çok önemlidir.
33
Erdoan ERTÜRK
Mühendis
Doa Koruma ve Milli
Parklar Genel Müdürlüü
Binyl Hedeeri ve
Biyolojik Çeitlilik
Dünya liderleri 6-8 Eylül 2000 tarihleri arasnda New York’ta toplandlar ve açlk,
yoksulluk, eitim eksiklii ve felaketler gibi insanlk için tehdit oluturan konularda
daha fazla çaba sarf etmek için belli kararlar aldlar. Binyl Kalknma Hedeeri olarak
adlandrlan bu kararlarda, özellikle cinsiyet eitlii ve kadnn güçlendirilmesi,
çevresel sürdürülebilirliin salanmas ve gelimek için küresel ortaklk yaplmas
konularnda belli hedeer ortaya koydular.Yaanabilir daha iyi bir dünya için bir yol
haritas niteliinde olan bu kararlar, içinde bulunduumuz yüzylda eitlik, tolerans,
sorumluluk paylam ve doaya sayg gibi hususlar özünde barndran (8) önemli
hedef içermektedir
Y
ukarda ifade edilen bütün ana hedeerin
yerine getirilmesi için belli stratejik hedefler belirlenmi ve zamanlama verilmitir.
Bu hedeerden yedincisi olan ve aslnda dier tüm
hedeerin ana kaynan oluturan “Çevresel Sürdürülebilirliin Salanmas” konusunda dört stratejik
hedef belirlenmitir;
1) Sürdürülebilir geliim prensiplerinin ülke politikalarna ve programlarna entegre edilmesi ve çev-
Yaban Koyunu
Binyl Hedeeri
•Açlk ve yoksulluun
bütünüyle ortadan
kaldrlmas
•Evrensel eitimöretimin salanmas
•Cinsiyet eitlii ve
kadnn güçlenmesinin
tevik edilmesi
•Çocuk ölümlerinin
azaltlmas
•Doum öncesi
ve sonras salk
koullarnn
iyiletirilmesi
•AIDS, stma ve dier
bulac hastalklar ile
mücadele edilmesi
•Çevresel
sürdürülebilirliin
temin edilmesi
•Küresel anlamda
ibirlii mekanizmalar
oluturularak geliimin
güçlendirilmesi
34
resel kaynak kayplarnn geri döndürülmesi,
2) 2010 yl itibariyle biyolojik çeitlilik kayp
orannn önemli derecede azaltlmas,
3) Güvenilir içme suyu ve temel shhi ihtiyaçlara
ulamada güçlük çeken nüfus orannn 2015 yl itibariyle yarya indirilmesi,
4) 2020 yl itibariyle, kentlerin yoksul bölgelerinde yaayan en az 100 milyon insann yaam koullarnn iyiletirilmesi.
Sürdürülebilir çevre hedeerinden “Biyolojik
Çeitlilik Kaybnn Azaltlmas” konusunda taahhüt
edilen zaman giderek tükenmektedir. Birçok kuruluun hazrlad raporlara göre dünya üzerindeki
biyolojik çeitlilik kayb giderek artmaktadr. Dünya Doay Koruma Birlii’nin “(IUCN) 2009-2012
Program”nda bu kaybn her geçen gün giderek artt belirtiliyor. Hem “IUCN Nesli Tükenme Tehlikesi Altnda Olan Türlerin Krmz Listesi”nde hem
de “Binyl Ekosistem Deerlendirmesi Raporu” nda
bütün taksonlarda ve biyomlarda kayplar olduu ve
kurak ormanlarda, kutup bölgelerinde ve ky bölgelerde bu kayplarn yüksek seviyelere ulat ifade
edilmektedir. Ayrca Binyl Ekosistem Deerlendirmesi Raporu’nda ekosistemlerin yerine getirdii
görevlerin % 60’nda bozulma görüldüü ve küresel
Çevre ve nsan Eylül 2009
^
^
^
olarak bütün türlerin %30’unun iklim deiiklii
nedeniyle tehdit altnda olduu belirtilmektedir. Biyolojik çeitliliin kaybna sebep olan en önemli etkenler, habitat kayb ve bozulmas, yabanc türlerin
istilas, doal kaynaklarn ar kullanm ve kirlilik
olarak görülmektedir. Son zamanlarda iklim deiiklii de buna ilave edilmektedir.
Avrupa Çevre Ajans Raporu’na göre Avrupa’daki
kayplar halen devam etmekte ve biyolojik çeitlilik
ciddi bask ve tehditler altnda kalmaktadr. Özellikle genler, türler ve ekosistemler açsndan tehlikeli riskler ile kar karya gelinmektedir. Konuya
ilikin politikalar baz alanlarda olumlu gelimeler (atmosferdeki emisyon, tatl su kalitesi ve atk
su ile ilgili yasal düzenlemeler biyolojik çeitlilie
olan basky azaltmtr) salanm olmasna katkda
bulunsa da maalesef biyolojik çeitlilikteki “Genel
Kayp” gidermeye yeterli olamamaktadr. Söz konusu rapora göre biyolojik çeitliliin kaybnn azaltlmasn hedeeyen “2010 Yl tibariyle Biyolojik
Çeitlilik Kaybnn Önlenmesi” taahhüdü maalesef
zamannda yerine getirilemeyecektir.
Binyl Geliim Hedeeri 2009 Raporu’nda,
dünyadaki bütün bu olumsuzluklara ramen yine
de baz bölgelerde önemli pozitif gelimeler olduu kaydedilmektedir. Örnein Kongo Demokratik
Cumhuriyeti, 2007 ylnda dünyann en büyük tropikal yamur ormanlarn içeren bir korunan alan ilan
etmitir. Bundan baka, Endonezya’da toplam 9.000
kilometrekare alan kapsayan yedi adet ky korunan alan ilan edilmitir. Ancak yok olma tehlikesi
altndaki türlerin saysnn dünya genelinde giderek
artt ve özellikle memelilerin kulardan fazla tehlike altnda olduu da vurgulanmtr. Her iki fauna
türünün de gelimi ve gelimekte olan ülkelerde
nesli tehlike altnda olduu belirtilmitir. Dier organizmalarn da azalma yöneliminde olduu ve bu
nedenle sürdürülen yatrmlarn hem korunan içindeki hem de dndaki biyolojik çeitlilii etkili bir
ekilde korumas gerektii ifade edilmitir.
Ülkemizde de özellikle ehirleme, endüstrileme, turizm ve çevresel bozulma gibi tehditler biyolojik çeitlilik üzerine olumsuz etkiler yapmaktadr.
OECD Türkiye Çevresel Performans Deerlendirmesi Raporu’na göre, ülkemizdeki memelilerin
% 20’sinden fazlas tehdit altndadr. Kzlgeyik, yaban koyunu, ceylan ve su samuru gibi baz karasal
memelilerinin says azalmakta ve yok olma tehlikesi ile kar karya olduklar tahmin edilmektedir.
Anadolu
Pars’nn
neslinin yok olduu
düünülmekle beraber
izlerinin halen görüldüü bilinmektedir.
Akdeniz Foku, ribal
Deniz Kaplumbaas
(Caretta Caretta) ve
Yeil Deniz Kaplumbaas yllardr tehlike altndadr. Yunus
ve balinalarn saylar
giderek azalmaktadr.
Avrupa’da yok olma
tehlikesiyle
kar
karya olan pek çok
ku türü (amingo
ve dikkuyruk gibi)
Türkiye’de üremektedir. Bununla beraber ülkedeki korunan
alanlarn toplam büyüklüü ülke yüzölçümünün % 5,3’üne
erimitir.
Ancak
OECD standartlar ile
karlatrldnda
(üye ülkelerde yaklak %16,6) bu oran düük kalmaktadr ve 2010 ulusal hede olan %10’dan çok uzaktr.
Biyolojik çeitlilik kaybnn bütünüyle önlenmesi için birçok alanda politika gelitirilmesi ve yaam
mekanlarnda ve endüstri hayatnda davran deiikliklerinin balatlmas gerekmektedir. IUCN’nin
2009-2012 Program bunun için önemli ipuçlar
vermektedir. IUCN, biyolojik çeitliliin adil ve
sürdürülebilir yönetiminin yerelden genele doru
gelitirilmesi ana hede yannda, özellikle 20092012 yllar arasnda aadaki tematik konularda
da belli hedeer ortaya koymutur:
Tematik Konu 1: Biyolojik çeitlilik unsurlarnn ve frsatlarnn iklim deiiklii politika ve uygulamalarna entegre edilmesi.
Tematik Konu 2: Ekolojik olarak sürdürülebilir,
adil ve verimli enerji sistemlerinin kullanlmas.
Tematik Konu 3: Sürdürülebilir ekosistem yönetimi sayesinde geçim kaynaklarnn, çevrenin ve
insann güvenliinin arttrlmas, yoksulluk ve dükünlüün azaltlmas.
Ülkemizde
de özellikle
ehirleme,
endüstrileme,
turizm ve
çevresel
bozulma
gibi tehditler
biyolojik
çeitlilik üzerine
olumsuz etkiler
yapmaktadr.
35
Milenyum Hedeeri ve Biyolojik Çeitlilik
Tematik Konu 4: Ekosistem koruma deerlerinin ekonomi politikalarna, nans ve pazar yönetimi sistemine entegre edilmesi.
klim deiikliklerinin etkilerinin gelecek on yllar süresince de
devam edecei düünülmektedir. Böyle olunca da ekosistemlerin
ve insan topluluklarnn bu deiime adapte olmalar gerekecektir.
IUCN’e göre bu adaptasyon için gerekli olan unsur, biyolojik çeitliliin ve ekosistemlerin devamllnn salanmasdr. Bu sebeple,
sera gaz emisyonlarnn azaltlmas ve deneyim, bilgi ve nansal
kaynaklarnn bu amaç dorultusunda kullanlmas gerekmektedir.
Enerji, insan yaamnn her safhasnda önemli rol oynayan bir
unsurdur. Enerjiye olan ihtiyaç, biyolojik çeitlilik üzerinde önemli
olumsuz etkiler yaratmaktadr. Enerjinin üretiminden datmna
ve son kullanmna kadar geçen sürede birçok tür ve habitat kayplar yaanmaktadr. Bununla birlikte enerji sistemlerinde özellikle
güvenlik sorunlar ve çevresel hassasiyet nedeniyle bir geçi dönemi de yaanmaktadr. Ekolojik olarak sürdürülebilir ve ekonomik
Dier taraftan çölleme, toprak verimliliin kayb, iklimsel koullarn deimesi, ar balk avlanmas, ormanszlama ve dier
bütün olumsuz gelimeler insanlarn yoksulluunun artmasna ve
güvenliklerinin azalmasna sebep olmaktadr. Eitlik, adalet, doruluk ve hassaslk gibi konular ihtiva eden ve ortaya çkabilecek
çatmalar yönetebilen doal kaynak yönetim mekanizmalarnn
kurulmas insan refah için olumlu sonuçlar douracaktr.
Bugünkü ekonomik politikalar ne yazk ki sürdürülebilir ekosistem yönetimini desteklememekte ve biyolojik çeitliliin deerini dikkate almamaktadr. IUCN programnda, ticaret ve yatrm
politikalarnda doal kaynaklarn verimli ve sürdürülebilir kullanmn tevik etmek ve biyolojik çeitlilii ve sürdürülebilir gelimeyi destekleyen ekonomi politikalar hakknda karar vericileri
ve kamuoyunu bilgilendirmek konusunda adm atlmas gerektii
vurgulanmtr.
Kaynaklar
1-The United Nations Millennium Decla-
anlamda verimli enerji sistemlerine olan bu geçiin daha da hz-
ration, 8th Plenary Meeting , 8 September
landrlmas için en uygun teknolojilerin kullanlmas ve yönetiim
2000
mekanizmalarnn oluturulmas konular IUCN’nin programnn
2-The Millennium Development Goals
önemli ayrntlar olarak göze çarpmaktadr.
Ambalaj
Nedir?
A
mbalaj; “Ham maddeden, ilenmi ürüne kadar, bir ürünün üreticiden kullancya veya tüketiciye ulatrlmas
aamasnda, tanmas, korunmas, saklanmas ve sata
sunumu için kullanlan herhangi bir malzemeden yaplm” olarak
tanmlanyor, ancak ürünün ayrlmaz bir parças deilse, o ürünü
ömrü boyunca içinde bulundurmak, desteklemek veya korumak
için de gerekli deilse ve tüm parçalar ile birlikte kullanlp, tüketilip, bertaraf edilmiyorsa ambalaj olarak kabul edilir.
Sat yerlerinde doldurulmak üzere tasarlanan ve bu ekilde
kullanlan ürünler ve sat yerlerinde satlan ya da doldurulmas tasarlanan ve bu ekilde kullanlan tek kullanmlk ürünler, ambalaj
görevi görmeleri artyla ambalaj olarak kabul edilir.
Ambalajn parçalar ve ambalajda bulunan destekleyici, yardmc parçalar bütünleik olduklar ambalajn parças kabul edilir.
36
Report 2009,United Nations, New York
3-The IUCN 2009-2012 Program, Shaping
a Sustainable Future
4-Progress Towards the European 2010
Biodiversity Target, EEA (European Environment Agency) Report ,No:4/2009
5-OECD Environmental Performance Reviews of Turkey, 2008
2009
Bir ürüne dorudan
aslan ya da taklan
ve ambalaj görevi gören yardmc
parçalar o ürünün
ayrlmaz bir parças
olmayp, tüm parçalar ile birlikte kullanlp, tüketilip, bertaraf edilmedikçe,
ambalaj kabul edilir.
Ambalaj Alt Komisyonlar Çalmalarna Balad…
Ambalaj Atklar Kontrolü Yönetmeliinin dört yllk uygulamasnn deerlendirilmesi amacyla; 43 kurum ve kuruluun, 75
uzman ve yöneticinin katlm ile gerçekletirilen Birinci Ambalaj
Komisyonu Toplantsnda;
^
^
^
Çevre ve nsan Eylül 2009
Ambalaj Atklar Kontrolü Yönetmeliinin
uygulamas, yaanan skntlar ve çözüm önerileri
konusunda tüm kurum ve kurulularn görüleri
alndktan sonra gündem dorultusunda aada
belirtilen alt çalma gruplarnn oluturulmasna
karar verilmitir.
Amblaj:
çindeki ürünü
1. Piyasaya sürenlerin kayt altna alnmas.
koruyan, temiz
2. Belediyelerin rolü, yükümlülükleri, ikili sözlemelerin güçlendirilmesi.
kalmasn salayan
ve tanmasn
3. Kaynakta ayr toplamann maliyetleri, üretici
sorumluluuna ilerlik kazandrmak, belgelendirme, ekonomik araçlar.
kolaylatran
4. Yetkilendirilmi kuruluun (YK) kriterleri,
fonksiyonu.
5. Sanayi kaynakl ambalaj at ile konut kaynakl ambalaj atnn toplama sisteminin ayrlmas.
kurulular temsilcilerin isimleri bakanla ayrca
6. Depozito uygulamas.
bildirilecektir. Toplant sonucunda yukarda be-
7. Poet kullanmnn azaltlmas.
8. Standartlar, ar metal konsantrasyonu.
lirtilen konularda çalma alt gruplarnn oluturulmas ve bu alt gruplarn ayr ayr çalmasna
karar verilmitir. Çalma alt gruplarnda çala-
9. Eitim ve bilinçlendirme.
cak kurum ve kurulularn temsilcileri Çevre ve
10. aretlemenin zorunluluu.
Orman Bakanl tarafndan deerlendirilerek
Komisyon toplantsnda yukarda belirlenen
çalma gruplarnda görev almak isteyen kurum/
Aadaki örnekler “ambalaj” deildir.
ilgili taraara bildirilecek, ayrca bakanlmz
web adresinde yaynlanacaktr.
•Bitki sakslar
Aadaki örnekler “ambalaj” olarak
kabul edilirler.
•Tamir, bakm aletleri gibi saklama kutular
•CD kutusuna sarlm streç lm
•Çay poetleri
•Tek kullanmlk tabak ve bardaklar
•Peynirin etrafndaki balmumu tabakas
•CD’nin içinde kendisiyle birlikte sakland kap
•Tek kullanmlk çatal, bçak, kak
•Kapan bir ksmn oluturan rimel frças
•Ambalaja taklan yapkan etiketler
•Ambalajlamada kullanlan plastik, metal ve benzeri eritler
•Deterjanlarn içinde bulunan ve
doz ölçmede kullanlan kaplar
•Sat yerlerinde doldurularak kullanlan yapkan lm, sandviç torbalar, alüminyum folyo ve benzeri
malzemeler
•Hazr yiyecek ambalajlar
•Su, maden suyu, meyve suyu
ampuan, deterjan ve benzeri
ambalajlarn kapaklar
•Köpük, karton ve benzeri
destekleyici malzemelere
•Yumurta viyolleri
•Ve benzeri ürünler
•Alveri poetleri
•Kargo ve kurye sektöründe kullanlan zarar, plastik poetler ve
koliler
•Ve benzeri ürünler
Kaynaklar
www.cygm.gov.tr
malzemeler olarak
adlandrlr.
Önceleri sadece
ürünü muhafaza
etme ve tama
görevini üstlenmi
olan ambalajlar
günümüzde
içindeki ürünü
temiz bir biçimde
saklayabilmesinin
yannda ürünü
tantmay
amaçlayan bir
araç haline
gelmitir. Gündelik
yaammzda
ambalajlarn
kullanm
alan oldukça
genilemitir.
Yiyecekten
kozmetie çiçekten
mobilyaya kadar
birçok ürünü
ambalajyla
satn alyoruz ve
genellikle geri
kazanlabilir
nitelikte ambalajl
ürünler tüketiyoruz.
37
smail Hakk BARI*
Y. Bar ODABAI**
*Özel Aaçlandrma ube
Müdürü
**Orman Mühendisi
Özel Aaçlandrma
Çalmalar ve Esaslar
Kamu kurum ve kurulular ile gerçek ve tüzel kiiler tarafndan orman snrlar
içindeki açklklarda, bozuk orman alanlarnda, hazine arazilerinde ve sahipli
arazilerde, asli ve tali orman ürünü veren bitki türleri ile uygulamas Çevre ve Orman
Bakanl’nn onaylad proje dorultusunda, her türlü faydalanmas ve korumasnn
ilgilisi tarafndan yaplan aaçlandrmalara “özel aaçlandrma” denilmektedir.
O
rman alanlarnn arttrlmas, erozyonun önlenmesi, halkn ormancla katkda bulunmas ve
vatandalarmza dan dikme alkanln kazandrmak için Bakanlmz ‘‘Devlet Ormanclndan Millet Ormanclna’’ geçii temel felsefe olarak kabul etmitir.
Bununda en önemli ayan özel aaçlandrmalarn tevik
edilmesi ve yaygnlatrlmas tekil etmektedir.
Özel aaçlandrma ile tesis edilen ormanlar, önemli bir
gelir kayna olmasnn yannda ormandan çok yönlü faydalanma salamakta ve orman alanlarnda artlar meydana
getirmektedir.
Ceviz Fidanlar
6831 sayl Orman Kanununun 3302 sayl Kanunla deiik 57. maddesi ile ayn kanunun ve 63. maddeleri ve bu
kanuna 2896 sayl Kanunla eklenen ek-5’inci maddeye göre
yürürlükte bulunan ‘‘Aaçlandrma Yönetmelii’’, 03 Eylül
2005 gün ve 25925 Sayl Resmi Gazetede yaymlanarak yürürlüe giren ‘‘Çevre ve Orman Bakanl Aaçlandrma ve
Erozyon Kontrolu Hizmetlerine likin Özel Ödenein Kullanmna Ait Usul ve Esaslar’’ ile “19 nolu Tamim” özel aaçlandrmaya ait mevzuatlar oluturmaktadr.
38
Ülkemizde özel aaçlandrma çalmalar 1986 ylnda
balamtr. 2009 yl Austos ay itibariyle 479.842 dekar
ormanlk alan, 159.551 dekar Hazine arazisi, 27.890 dekar
sahipli arazi olmak üzere toplam 667.283 dekar alanda özel
aaçlandrma çalmas gerçekletirilmitir. Bugün bu ormanlarn bir bölümünden meyve (ceviz, badem vb.) ve ara haslat
alnmaktadr.
Aaçlandrma ve Erozyon Kontrolu Genel Müdürlüü
olarak, özel aaçlandrma çalmalarn tevik amacyla bir-
Çevre ve nsan Eylül 2009
^
^
^
Ceviz
çok defa mevzuat deiiklii yaplmtr. Bu amaç dorultusunda
bozuk ormanlardan ücretsiz arazi tahsisi yaplmakta hazine arazileri çok düük ücretlerle kiralanmakta ve köy tüzel kiiliklerine hibe,
dier gerçek ve tüzel kiiliklere ise düük faizli ve uzun süreli krediler verilmektedir. Bu ekilde 2009 yl Austos ay itibariyle özel
aaçlandrma çalmalar için 9.016.515 TL. hibe ve 27.509.934
TL. kredi verilmitir.
Aaçlandrma Yönetmeliinde son olarak 30 Nisan 2009 tarih
ve 27215 sayl Resmi Gazete’de yaymlanarak yürürlüe giren
“Aaçlandrma Yönetmeliinde Deiiklik Yaplmasna Dair Yönetmelik” ile köklü deiiklikler yaplmtr. Yaplan deiiklikler
aadaki tabloda belirtilmitir.
Özel aaçlandrmaya konu sahalarn; orman alanlarnda ve sahipli arazilerde en az 5 dekar, Hazine arazilerinde en az 20 dekar
büyüklüünde olmas gerekmektedir. Ormanlk arazilerde, Hazine
arazilerinde ve sahipli arazilerde bir defada en fazla 3.000 dekar
sahada özel aaçlandrma yaplabilmektedir.
Aaçlandrma Yönetmeliine göre orman aaç ve aaççklarndan çam, göknar, ladin, sedir vb. ibreli türler ile mee, kayn,
akasya vb. yaprakl türler kullanlmaktadr.
Bu türlerin yannda özellikle gelir getirici türlerden oluan ve
gerçek ve tüzel kiilerce aaçlandrlmas daha çok talep edilen
ceviz, antep fst, zeytin (Hazine ve sahipli arazilerde), badem,
kestane, kuburnu, defne ve harnup gibi türler ile hzl gelien kzlaaç, kavak, okaliptüs gibi türler özel aaçlandrma çalmalarnda kullanlmaktadr. Bu türlerin altnda alt tür olarak ormanlk
alanlarda soanl, yumrulu, tbbi ve aromatik bitkiler ile hazine ve
sahipli arazilerde bu türlerin yannda tek yllk tarm ürünleri de
kullanlabilmektedir.
Deiiklik Yaplmadan Önce
Deiiklik Yapldktan Sonra
1-Özel enerji orman tesis edilebilmekteydi,
1- Özel enerji orman tesisi uygulamasndan vazgeçildi,
2-Orman alanlarnda alt snr 3 hektarken,
2- Alt snr 0,5 hektara düürüldü,
3-Saha tahsisi ön etüt raporuna göre yaplyordu,
3- Saha tahsisi Orman Bölge Müdürlüünün düzenleyecei izin
raporuna göre yaplacak,
4-Ön etüt raporlar, AGM ve OGM elemanlarndan oluan heyet
tarafndan yaplyordu,
5- lan süresi 15 gündü,
6- zin öncelii uygulamas yaplyordu,
7-Köy tüzel kiiliklerinin projesi il müdürlüklerince yaplmaktayd,
8- Özel danlk uygulamalarnda saha büyüklüü en az 1 hektarken,
9- Ormanlk alanlarda yaplamaya izin verilmemekteydi,
10- Özel aaçlandrma sahasnda kamu kurum ve kurulularnca
6831 sayl Kanun’un 17. maddesi 2. fkrasnda saylan tesislerin
yaplmasna dair herhangi bir hüküm bulunmamakta idi,
11- Turizm Alan ve Merkezleri ile Kültür Turizm Koruma ve Geliim Bölgeleri kapsamnda bulunan alanlar, doal, tarihi ve arkeolojik sit alanlar, Bakanlar Kurulu kararyla muhafazaya ayrlan
ve ilan edilen yerler, toprak muhafaza karakteri tayan yerler,
2873 sayl Milli Parklar Kanunu kapsamndaki yerler ile 2872
sayl Çevre Kanunu’na göre “Özel Çevre Koruma Bölgesi” olarak ilan edilen alanlarda özel aaçlandrmaya izin verilmemekte
idi,
4- Ön etüt raporu kaldrlarak projeler tanzim edilecek,
5-lan ksmen kaldrlarak ilgili köy veya belde tüzel kiiliine 7
gün bavuru süresi verilmitir,
6- zin öncelii uygulamas daraltlarak, köy/belde tüzel kiilii
ile o köy nüfusuna kaytl ve /veya o köyde ikamet eden gerçek
kiiliklere indirildi,
7- Köy tüzel kiiliklerinin projeleri de ormanclk bürolarnca
yaplabilecektir,
8- Özel danlklarda alan büyüklüü Bakanlkça belirlenecektir.
0,2 hektar olarak belirlenmitir,
9- Ormanlk alanlarda hangar-depo, yangn havuzu yaplmasna
izin verilebilecek,
10- Özel aaçlandrma sahalarnda kamu kurum ve kurulularnn talepleri halinde, 6831 sayl Kanun’un 17. maddesi 2. fkrasnda saylan tesisler için masraarnn ilgili kurum tarafndan
özel aaçlandrma sahibine ödenmesi artyla Bakanlkça saha
tahsisi yaplabilmektedir.,
11- lgili kurumlarn olumlu görü bildirmeleri halinde bu sahalarda özel aaçlandrma yaplabilecektir,
39
Özel Aaçlandrma
Müracaattan sonra saha tahsisi veya
kiralamas gerçekleirse il çevre ve orman
müdürlükleri, gerçek veya tüzel kiilerden
90 gün içerisinde ormanclk veya yeminli
ormanclk bürolarna projelerini yaptrmalarn istenmektedir.
Orman alanlarndaki özel aaçlandrma
çalmalarnda 19 nolu Tamimde belirtilen tip projeye göre 40 m2’yi geçmeyecek
ekilde çalanlarn her türlü hava artlarndan korunabilecekleri ve ürünlerini
saklanabilecei hangar-depo yaplmasna
izin verilmektedir. Bununla birlikte Hazine
arazilerinde tesis edilen alann % 0,1 (binde bir), sahipli arazilerde ise % 6’s kadar
alanda üretim, koruma ve bakm amaçl tesisler yaplabilmektedir.
Özel aaçlandrma sahalar, amerajman
planna göre iletilir. Tesis edilen ormanlardan proje süresi sonuna kadar elde edilecek
her türlü ceviz, zeytin, kestane gibi meyveler ile kesim çanda elde edilecek odun
haslat talep sahibi tarafndan hiçbir izne
tabi olmadan istenildii gibi deerlendirilebilmektedir.
Özel aaçlandrma sahalar, il müdürlüü mühendisleri tarafndan proje süresi
sonuna kadar her yl, ylda en az bir defa
kontrol edilmektedir.
Kontroller neticesinde;
•Projede belirtilen ilerin zamannda
yaplmamas,
•Saha teslimi veya proje onayndan
sonra bir yl içerisinde çalmalara balanlmamas,
•Projede belirtilen türler dndaki türlerle aaçlandrma yaplmas,
•Orman alanlarnda proje sahasna bina
yaplmas,
40
Ceviz Fidanlar
Orman alanlarnda yaplacak özel aaçlandrma çalmalar için orman iletme eflii, orman iletme müdürlüü veya orman
bölge müdürlüklerine, Hazine arazilerinde
yaplacak özel aaçlandrma çalmalar
için illerde valiliklere, ilçelerde kaymakamlklara, sahipli arazilerde ise il çevre ve
orman müdürlüklerine talep edilen sahaya
ait kroki, harita ya da tapu ve çap dilekçeye eklenerek müracaat edilmektedir.
•Proje sahasnn herhangi bir ekilde
amac dnda kullanlmas,
ürünü veren türler için verilen kredi ilee özel
•Taahhütnameye uygun hareket edilmemesi,
15. yln ekim aynda faizi ile birlikte bir
•Aaçlandrma tekniine uygun çallmamas,
•Hazine arazilerinde ve sahipli arazilerde izin verilen alandan daha fazla alanda
yaplama olmas, hallerinde talep sahipleri,
yazl olarak ikaz edilerek ikazn gereklerini verilen süre içinde yerine getirmeyenlerin saha tahsis/izinleri, kredileri ve projeleri
iptal edilmektedir.
dil
imar-ihya çalmalar için verilen krediler
defada geri alnr.
Projesi ve saha tahsisi iptal edilenlerle,
hibe ve kredileri amaç dnda kullanlanlarn hibe ve kredileri yasal faizi ile birlikte
tahsil edilir.
Hazine arazilerinde ve sahipli arazilerde özel orman danl kurulabilmektedir.
Hazine arazilerinde özel orman danl
kurmak isteyenler, illerde valiliklere, ilçe-
Özel aaçlandrma sahalarnda projede
belirtilen arazi hazrl, ekim veya dikim,
dan veya tohum bedeli (a kalemi), ahap
ihata kaz ve dikenli tel, 3 yllk bakm
tutar köy tüzel kiiliklerine hibe, dier gerçek ve tüzel kiiliklere kredi olarak verilmektedir.
Asli orman ürünü veren aaç ve aaççklar ile yaplacak özel aaçlandrmalara
verilen kredilerden faiz alnmamaktadr.
Verilen krediler 30. yln ekim aynda bir
defada geri alnmaktadr.
lerde kaymakamlklara müracaat etmeleri
gerekmektedir.
Özel danlklara konu olacak sahann
en az 2 dekar olmas gerekmektedir. Özel
danlklar, serbest orman mühendisi tarafndan tanzim edilen özel orman danl
projesine dayanlarak tesis edilmektedir.
Özel danlklarda çplak köklü, tüplü, çok yal, boylu-formlu danlar ve süs
bitkileri yetitirilebilir. Fidanlklarda yetitirilen danlarn % 70’inin orman aaç ve
Hzl gelien türler ile odun d orman
ürünü veren ceviz, kestane, antep fst,
zeytin, mahlep ve harnup türleriyle yaplacak aaçlandrmalar için verilecek kredi
ile özel danlk, özel imar-ihya çalmalar
için verilen kredilere Türkiye Cumhuriyeti
Ziraat Bankasnn küçük ölçekli tarmsal
iletme tanmna giren üreticilere uygulad kredi faizinin yedide biri orannda faiz
uygulanmaktadr.
Hzl gelien türle ile odun d orman
aaçc dan olmas zorunluluu bulunmaktadr.
Özel danlklarda kredi talebi halinde;
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasnn küçük ölçekli tarmsal iletme tanmna giren
üreticilere uygulad kredi faizinin yedide
biri orannda düük faizle proje bedeli kadar kredi verilebilmektedir. Verilen krediler
7. yln ekim aynda bir defada geri alnmaktadr.
^
^
^
Çevre ve nsan Eylül 2009
Destek Devletten
Kazanç Aaçtan
Devlet desteiyle, özel aaçlandrma
yapn. Orman ürünü ihtiyaçlarn karlayarak, yatrmnz kazanca dönütürün.
Özel Aaçlandrmayla, özel ormanclk
tevik edilmekte; orman alanlarnn arttrlmas amaçlanmaktadr.
Özel Aaçlandrma, bozuk orman alanlar ile aaçsz orman topraklarnda, hazine arazilerinde aaçlandrlmas ve sahipli
arazilerde devletin destei ile faydalanma
projesidir.
Özel aaçlandrmada kullanlabilen türler:
Özel aaçlandrmada;
-Çam, mee, sedir, kayn gibi odunundan faydalanlan,
- Kavak, okaliptüs, kzlaaç gibi hzl
gelien,
-Ceviz, kestane, badem, harnup, menengiç, antep fst, alç, kuburnu vb ile
ayrca hazine arazilerinde zeytin gibi daha
çok meyvesinden faydalanlan, türler yetitirilebilir.
-Ayrca ormanlk alanlarda alt tür olarak; tbbi, aromatik, soanl ve yumrulu
türlerin ekimleri de yaplabilir.
-Hazine ve sahipli arazilerde ise alt tür
olarak; ormanlk alanlarda yetitirilebilen
türlerin yannda, aaçlarn arasnda tarm
yaplabilmektedir.
Özel aaçlandrma alan,
-Ormanlk alanlarda en az 50 dekar,
-Hazine arazilerinde en az 20 dekar,
-Sahipli arazilerde en az 5 dekar,
olmaldr.
Bugünün aaçlar
Ormanlk alanlarda, hazine arazilerinde
ve sahipli arazilerde özel aaçlandrma yaparak; hem siz kazanabilir hem de ülkenin
geleceine kazandrabilirsiniz.
Fstk çam
1 dekarlk alana dikebileceiniz 10 – 15
adet fstk çam ile ylda 500 – 750 TL arasnda kazanç salayabilirsiniz.
Badem
1 dekarlk alana dikebileceiniz 40 adet
badem ile ylda 1.800 TL kazanabilirsiniz.
Ceviz
1 dekarlk alana dikebileceiniz 10 – 15
adet ceviz ile ylda 2.400 – 3.600 TL arasnda kazanç salayabilirsiniz.
Zeytin
1 dekarlk alana dikebileceiniz 40 adet
zeytin ile ylda 1.500 TL kazanabilirsiniz.
Harnup (Keçiboynuzu)
1 dekarlk alana dikebileceiniz 10 adet
harnup ile ylda 350 TL kazanabilirsiniz.
Antep fst
1 dekarlk alana dikebileceiniz 25 adet
Antep fst ile ylda 2.000 TL kazanabilirsiniz.
Yarnn kazançlar
Erozyona bal çölleme, verimsizlik,
ekonomik çöküntü ve susuzluk, seller, göçler, fakirlik ve açlk… Tüm bu olumsuzluklar önlemek için bugün dikili aaçlarmz,
yarn çok yönlü kazançlarmz olsun.
Orman ürünleri
Ormanlarmz; hayatmz renklendiren deerlerimiz… Ceviz, kestane, badem,
harnup, kuburnu, mee, sedir, kayn…
Oluturulacak özel aaçlandrma alanlaryla orman ürünleri yetitirip kazanç salayabilirsiniz. Doal ormanlara zarar vermeden;
orman ürünü ihtiyaçlarnn karlanabilecei, refah seviyesi yüksek bir yaama katk
salamak için ‘’Özel Aaçlandrma’’ yapnz.
Yeni i sahalar
Ormanlarmz; yeilinden meyvesinden
ve odunundan faydalandmz sahalarmz… Deer verdikçe bizi besleyen bize
kucak açan i alanlarmz… Özel aaçlandrma sahalarnda gençlerimize i alanlar
oluturup, onlarn hayatlarn yeertmek
için ‘’Özel aaçlandrma’’ yapnz.
Orman sevgisi
Ormanlarmz; ülkemizin geleceini yeerten kaynaklarmz… Deer verdikçe güzelliini bizden esirgemeyen yeil alanlarmz… Bakanlmzn desteiyle yeni orman
alanlar oluturup kaynaklarmz canlandrabiliriz. Çocuklarmza nefesi kesilmeden
yaayabilecei bir dünya brakabilmek için
‘’Özel Aaçlandrma ‘’ yapnz.
Yeeren dünya
Ormanlarmz aldmz nefese can veren yeil alanlarmz… Kaybettikçe yok
olduumuz yaam kaynaklarmz… Orman
sahalar kurarak ülkemizin yeil alanlarna katkda bulunup erozyonu önleyebiliriz.
Toprak kaybna çözüm olup, kuraklk ve
verimsizlik sorununu ortadan kaldrabilecek bir çözüm için ‘’Özel Aaçlandrma’’
yapnz.
Özel aaçlandrma çalmalarnda:
-Arazi hazrl,
-Fidan dikimi ve fidan bedeli,
-Dikenli tel ihata,
-Üç yllk bakm tutar için ,
-Köy tüzel kiilerine hibe,
-Gerçek ve dier tüzel kiilere düük
faizli ve uzun vadeli kredi verilir.
Özel aaçlandrma gelirleri
Proje süresince elde edilen meyve (ceviz, badem, vb) ve proje sonunda elde edilen odun, özel aaçlandrma sahibine aittir.
Özel aaçlandrma denetimi
Özel aaçlandrma alanlar, idarece,
saha tahsisinden kesim ça sonuna kadar
denetlenir. Belirlenen artlara uyulmad
takdirde ilk olarak yazl uyar yaplp, ihlalin devamnda ise proje iptal edilir.
Özel aaçlandrma hakknda bilgi ve
müracaat için:
-l Çevre ve Orman Müdürlüklerine,
-Orman Bölge ve letme Müdürlüklerine,
-AGM ve Fidanlk Mühendisliklerine,
bavurabilirsiniz.
41
Ahmet Cangüzel Taner
Fizik Yüksek Mühendisi
Türkiye Atom Enerjisi
Kurumu
[email protected]
klimsel Deiimler
ve Küresel Isnma
Gezegenimizin akcierleri olan yeil yaprakl bitkiler, yerkürede bulunan
karbondioksiti almakta, atmosfere oksijen ve su buhar vermektedir. Tpk
insanlarn solunum ve terleme yolu ile su kaybetmelerine benzer ekilde, bitkiler de
fotosentezle su kaybetmektedir. Sorulmas gereken soru, atmosferdeki karbondioksit
konsantrasyonunun artmas, bu durumu ne kadar etkileyecektir? Bunun yantn
ngiltere Meteoroloji Kurumu aratrm ve atmosfere daha az, okyanuslara ise daha
fazla su verildii sonucuna varmtr
Y
aplan su ölçümlerinden, dünya genelinde, geçen yüzyla nazaran nehirler vastasyla okyanuslara daha fazla
su tand ortaya konulmutur. Teorik olarak, bunun
pek çok nedeni olmakla beraber, bazlar daha iin banda dikkate alnmamtr. Aratrma ya da bilimsel inceleme; yamur,
kar, dolu veya sulu kar yamasnn, önceden göz önüne alnana
nazaran, tamamen farkl bir temele dayandrlmtr. Bununla
beraber, dier olaslklar da dikkate alnmtr. Bunlardan biri,
ormanlarn yok olmas ve hzl ehirleme ile arazi kullanm
deiimlerinden oluan kayglandrc deiimlerdir. Krsal bölgelerde, yamur suyu, toprak tarafndan emilmekte ve atmosfere
aaçlar vastas ile geri verilmektedir. Dier taraftan, kentsel kesimlerde ise, yamur suyu, kanallar ve drenaj sistemleri ile nehirlere dökülmektedir. Bir dier olaslk da “güne solmas” sureti ile, havadaki zerreciklerin, daha az su tutan, sisli ve rutubetli
bir atmosfer oluturmasdr. Öte yandan, karbondioksit, bitkinin
terlemesine dorudan etki yapmaktadr. Bir bitki, atmosferle
olan ilikisini, yapraklar üzerinde bulunan ve “stomata” ad verilen çok ince gözenekler yoluyla salamaktadr. Bitkiler, gözenekler vastas ile karbondioksiti alrken, bu gazn atmosferde
çok youn bulunmas nedeni ile hiçbir ekilde zorlanmamaktadr. Böylece, karbondioksitten dolay, gözeneklerin çou kapal
kalmakta ve bitki atmosfere daha az su vermektedir. Bitkiler, bu
ekilde suyu daha tasarruu kullandklarndan, toprak yolu ile,
çok az su almaktadr. Kullanlmam ya da bitki tarafndan alnmam su da, nehirlere akp gitmektedir. Son zamanlarda görülen yerküredeki scaklk yükselmelerinde, sera gazlar, özellikle
de karbondioksit oranndaki art, fail olarak gösterilmektedir.
Bu çalmada, ekosistem üzerinde, karbondioksit gaznn etkisi
direkt olarak tespit edilmeye çallmtr. Bulgular oldukça karmak bir yapya sahiptir.
42
Çevre ve nsan Eylül 2009
^
^
^
Bir taraftan, daha hzl akan nehirler, sel ve toprak kaymas eklinde çevreyi tehdit etmekte iken, son zamanlarda, Tayland’ta, bir
çok ehrin yaklak 1 metre suyun altnda kalmas sebebi ile, yüzlerce aile evlerini terk etmeye zorlanmaktadr. Çok endielendirici
biçimde, nehirler vastas ile okyanuslara daha fazla su tanrsa,
deniz seviyesi yükselmesini hzl ekilde sürdürecektir. Özellikle,
bu deiimler, Banglade gibi, nüfusun youn ve fakir olduu,
deniz seviyesine yakn ülkelerde, kendisini çarpc tarzda hissettirecektir. Dier taraftan, nehirler emniyetli ekilde denetim altnda
tutulabilirse, dünya yüzeyinde tatl suyun artmas, olumlu bir gelime olarak görülmektedir. Dünya Salk Tekilat yeryüzündeki 6
milyar insandan, asgari 1 milyar 100 milyon kiinin güvenli ya da
salkl içme suyundan yoksun olduunu ve 2 milyar 400 milyonunun da yetersiz hfzshha koullarnda yaadn tahmin etmektedir. Karbondioksit konsantrasyonunun artmas, bitkilerin çok daha
az su sarf etmesine neden olacandan, fazlasn insanlara brakmak sureti ile hiç de kötü olmayan bir ortam da oluturabilecektir.
Öte yandan, deniz seviyelerinin öngörülenden daha hzl yükselmesinin bir nedeni de küresel snma nedeniyle, Güney kutbunda
Antarktika ve Kuzey Atlantikte Grönland’da bulunan buzul kütlelerinde ortaya çkan erimedir. Son zamanlara kadar buzullardaki
erimenin, oldukça yava olduu düünülmekteydi. 2000’li yllarn
balarnda, Güney Kutbu’ndaki küçük bir buz tabakasnn birdenbire parçalanmas, bilim insanlarn tekrar ciddi olarak düünmeye
yönlendirdi. Hatta, son zamanlarda dünyann dier bir ucundan da
nefes kesen kayglandrc haberler gelmesi, bilim insanlar arasndaki endieleri artrd.
Geçmite, aratrclar buzullarn genilii konusunu deerlendirmek için, Grönland üzerini uçaklarla katetmek sureti ile toplanan
bilgileri kullanmakta idi. Bu ekilde yaplan inceleme, çok youn
bir faaliyet gerektiriyordu. Grönland’da bulunan buz tabakalar,
Türkiye’nin iki katndan büyük veya Meksika’dan biraz daha küçük, yaklak 1,7 milyon km2 ’lik bir alan kapsamakta ve buzullarn yükseklii 3 km’ye erimektedir. Uçularn tüm bölgeyi içine
alamamas sebebi ile, bolukta kalan alanlar için bilgisayar modelleri kullanlm ve tahmini bir deerlendirme yaplmtr. Elde edilen verilerin ve modellemelerin sonucunda, Grönland’daki buzul
tabakalarnn kalnlklar merkezi yerde nispeten kararl olduu ve
kenarlara doru biraz inceldii bulunmutur. Yukarda elde edilen
sonuç, Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü ve Kansas Üniversitesi bilim adamlarnn uydudan alnan verileriyle karlatrlarak, Grönland kylarndaki incelmenin ne kadar süratli olduu, 12 tane buzulun ak hz tespit edilmek sureti ile saptanmtr. Her buzuldaki
suyun yaklak yarsnn, artan oranlarda ve hzl ekilde denize
döküldüü hesaplanmtr. Bu hesaplamalar; haftalk Bilim Dergisinde yaynlanm ve “American Association for the Advancement
of Science”n ubat 2006’da düzenlenen 18. toplantsnda ayrntl
biçimde tartlmtr. Buzullarn ak hznn, yllk 12 km ile, iki
misli fazla olduu görülmütür. Sonuç olarak, Grönland’ta denize
dökülen buzul hacmi, geçen 10 ylda, iki kat art göstermektedir.
Sonuçlar, yeterince kayg vericidir. Ayn bilim adamlar, 1979 ylnda balayan çalmalarla karlatrldnda, Grönland’taki buz
tabakasnn, 2002 ve 2005 yllarnda daha büyük bir sahay kapsayacak ekilde eridiini tespit etmilerdir. Büyük bir çounluu
da, hzlanan buzullarn olduu, adann güneyinde bulunmaktadr.
Yüzeyden akan su, buzullarn denize geçmesini kolaylatrabilmektedir. Her iki faktörde gözönüne alndnda, Grönland’daki
buz tabakasnn, küresel ölçüde deniz seviyesinin yükselmesine
yapt katk yllk olarak, 1996 ylnda 0,23 mm’den 2005 ylnda
0,57 mm’ye artmtr. Tüm bunlara ilaveten; buzullarn tuz ihtiva
etmemesi nedeni ile, eridiklerinde dorudan doruya tatl suya dönümektedir. Grönland’ta bu ekilde tatl su miktarndaki art hz,
Atlas Okyanusu’nda mevcut en iyi modellemeler gözönüne alndnda, Kuzey-Bat Avrupa’y daha lml bir iklimde tutan, Gofstrim
scak su akntsna zarar vererek, Kuzey Atlantik’te bulunan akntlarn yönlerini deitirecei tahmin edilmektedir. Golfstrim’in
etkilenmesi, Avrupa’nn iklim deiikliklerinde çok kayglandrc
bir durumu ortaya çkarmaktadr. Son yllarda, Avrupa’da nehir
seviyelerinin yüzyln en yüksek düzeyine çkmasnda, atmosferdeki sera gazlarnn art neden gösterilmektedir. Örnein, Tuna
nehrinin ak hz, bir baka deyile debisi, saniyede 16.000 m3 ’e
ulaarak, geçtii pek çok Avrupa ülkesinde su taknlar ile, çevreyi ciddi ekilde tehdit etmektedir. Amerika Birleik Devletlerinde,
2005 ylnda New Orleans’da 1.500 insann ölümüne neden olan
“Katrina” kasrgasnn, tufan eklinde vuku bulmasnn, küresel
snmadan kaynakland düünülmektedir.
Öte yandan, buzul çalarnn dönemsel olduu varsaylmaktadr. Buna göre, her 100.000 ylda bir scakln artt dönem
görülmekte, kutuplarda bulunan buzullar eriyerek, deniz seviyesinin yükselmesine neden olmaktadr. Daha sonra da buzul dönemi
balamak sureti ile, bir scak bir souk dönem yaanarak, süreç
devam etmektedir. Sebepleri konusunda çok çeitli teoriler bulunmasna ramen, en geçerli olan dünya ekseninin eik olmasdr.
Eksenin 40.000 ylda bir defa deitii öngörülmektedir. Eimin
fazla olduu zamanlarda, güne nlarnn kutuplara dik gelmesinden dolay, buzullarn eridii düünülmektedir. Son erimenin
20.000 yl önce olduu hesaplandndan, küresel snmaya doru
deil, buzul devrine girmekte olmamza ramen, sera gazlarndan
ve ozon tabakasnn delinmesinden kaynaklanan mevcut durumun,
ileri safhalarda iklim deiikliklerini nasl etkileleyecei konusundaki aratrmalar, günümüzde youn bir ekilde sürdürülmektedir.
Dünyamzn; küresel snmadan kaynaklanan iddetli yalar ile
meydana gelen sel, toprak kaymas, heyelan vb. doal afetlere
maruz kalaca ayrca da, deniz seviyesinin yükselmesi nedeniyle
New York, Boston, Londra, Tokyo gibi kentlerin baz kesimlerinin
sulara gömülecei düünülmektedir. Dier taraftan da, yine sera
gazlarnn artndan ileri gelen iddetli kuraklklarn, yerküremizin akcieri saylan Güney Amerika’daki Amazon Yamur Ormanlarn yakn bir gelecekte yok olma tehdidi ile kar karya brakaca öngörülmektedir.
imdiye kadar “klim Deiikliini” ele aldk. Bundan sonraki
bölümde, çamzda bunun en büyük faili gösterilen “Küresel Isnmay” ele alacaz.
43
klimsel Deiimler ve Küresel Isnma
remizdeki scaklklar ne kadar artracan tahmin etmek imkanszdr. Scaklklar üzerine; sera gazlarnn dorudan tesiri bilinmemekte olup, saysz dolayl yan etkileri de bulunmaktadr. Örnein,
sera gazlarndan oluan bulutlar yeryüzüne gelen güne nlarn
engelleyerek scaklklarn dümesine veya sera gazlarn içeren
donmu topraklar eriterek dünyamzn daha fazla snmasna neden olabilecek mekanizmay oluturabilir. Sistem kendi kendini
zamanla düzeltebilir ve onarabilir ya da hzl ekilde kontrolden
çkabilir.
Gezegenimizin geçmiine doru baktmzda, yerküremizdeki
scaklklarda, standartlarmza göre bir ar yüksek ve bir de ar
düük olduu dönemlerin yaand süreçler bilinmektedir. Örnein, 50 milyon yl önce kutuplarda buzullar bulunmamakta, hatta
buralara yakn bölgelerde, timsahlar bile yaamlarn sürdürmekte
idi. Öte yandan, 18 bin yl önce, ngiltere’deki skoçya bölgesi,
kalnl 4 kilometre’ye varan buzul kütleleri ile kapl ve deniz seviyesi de 130 metre daha düük bir düzeyde bulunmaktayd. Buzul kitleleri üzerinde yaplan çalmalarda, yine o yllara ait çok
hzl ekilde çarpc deiimler saptanm olup, scaklklarn on
yllk periyotta 20º C kadar yükseldii tespit edilmitir. 10 bin yl
önce, hava scaklklarndaki keskin ini çklar son bulmu ve o
zamandan beri, Dünyamz, lman yaanabilir bir iklime ulamtr. Yaklak bu tarihlerde, muhtemelen ezamanl ekilde ve belki
de tesadüf eseri olarak, insanla ait uygarlklar da ilerlemeye ve
gelimeye balamtr.
Zamanmzda insandan kaynaklanan sera gazlar salnmlar
bu kararll ciddi olarak tehdit etmektedir. klim deiiklikleri;
karmaklklar ve belirsizlikler içermekle birlikte, deiimlerle ilgili oldukça gerçekçi hesaplamalar da yaplabilmektedir. Bu yüzylda küresel ortalama scaklk artnn 1,4 ºC ila 5,8 º C arasnda
olaca tahmin edilmektedir. En düük düzeyde beklenen scaklk,
kuzey yarmkürede yaayan insanlar için güney yarmkürede yaayan insanlara nazaran daha kolay bir yaam sunacaktr. Yukarda
verilen aralktan daha yüksek scaklk artlar, deniz seviyelerinin
felâkete varabilen yükselmelerine neden olabilecek ve ayrca da
çok iddetli kasrgalara, sellere, heyelân ve toprak kaymalarna,
ar kuraklk eklindeki doa olaylarna sebebiyet vermek sureti ile tarm ürünlerindeki üretimin dümesine, böylece de; ktlk,
açlk ve bunun sonucunda kitle halinde göçlere kadar dünyamzdaki nüfus younluklarnn deiimlerine yol açabilecektir. klim
sisteminin uçsuz bucaksz olan karmakl, konu ile ilgili herkes
tarafndan bilinmektedir. Belirli düzeydeki karbondioksitin, yerkü44
Yukarda anlatlan belirsizlikler, probleme çözüm yolu bulunmasnn temelini oluturmaktadr. klim deiikliklerinin maliyetlerinin de tahmin edilememesi, önlenilmesinden kaynaklanacak
yararlarn veya kârlarn deerlendirilmesini de olanaksz klmaktadr. Bunlarn hiçbiri gerçeklemedii takdirde, kamu kaynaklarnn; halkn temel gereksinimleri ve hizmetler yerine; gelecekte
karlalacak risk ve tehlikelere harcanarak heba edilmesine deer
mi? sorusu skça sorulmaktadr. Tüm bunlara ramen, risk yeteri
derecede büyük müdür? Bunun yant kesinlikle evet’tir. Hükümetler bu tür harcamalar her zaman yapmaktadr. Örnein, her hükümet, gelirinin bir ksmn, baz ülkeler için vuku bulmas hiçbir zaman olas olmasa bile, ülkelerinin yakn bir gelecekteki muhtemel
istilâsna kar, savunma harcamalarna tahsis etmektedir. Bütün
bunlara karn, böyle bir istilâ gerçekleirse, durumun o ülke için
çok vahim olacan günümüzde artk canl olarak televizyonlardan izlemekteyiz. Dier bir örnek, aileler için de verilebilir. Mülk
sahibi aileler gelirlerinin bir ksmn, sanki mülkleri ksa sürede
yanp yklp yok olacakm gibi, evlerini sigorta ettirmek için ayrmaktadr. Olasl çok az olan bu durumun gerçeklemesinin, kendileri için felâket olacan düünerek bir tür önlem almaktadrlar.
Yukarda anlatlanlara benzer ekilde, bilimsel çevrelerin önerilerine uyarak, yönetimler; iklimsel deiimlerin felâketle sonuçlanacan öngörerek, gelirlerinin belirli bir bölümünü, bu tehlikelerin
önlenebilmesine tahsis etmektedir.
Sera gazlar emisyonlar ya da sera gaz salmlarn denetim
altna almak için, tahsis edilmesi gereken fonun miktar, küresel
ölçülerde o derecede yüksek deildir. Fosil yaktlara dayal enerji
ile alternatieri arasndaki maliyet fark git gide dümekte olup,
muhtemelen de dümesini sürdürecektir. Karbondioksit konsantrasyonun milyonda 550 partikül veya daha altnda bir seviyede tutmak için (u andaki düzey 380 ppm olup, 450 ppm oldukça iddial,
550 ppm ise kabul edilebilir seviye olarak deerlendirilmektedir)
en son maliyeti hesaplamaya çalan ekonomistler, belirsizlikleri
de göz önünde bulundurmak zorunda kalmaktadr. Projeksiyonlarn bir ksm herhangi bir maliyet öngörmemekte, dier modeller
ve senaryolar ise, emisyonlar denetim altna almak için bir giriim
yaplmad takdirde, bu yüzyln sonuna kadar maliyetlerin fonun
en çok % 5’ine ulaacan tahmin etmektedir. Bununla beraber
çou tahminler %1’in altnda kalmaktadr.
Sorunla ilgili teknolojik ve ekonomik görüler geni bir kesimin umduu veya tahmin ettii kadar oldukça karmak deildir.
Gerçek zorluk ve karmaklk izlenecek politikadan kaynaklan-
^
^
^
Çevre ve nsan Eylül 2009
maktadr. klim deiiklii; politik açdan uluslararas düzeyde
dünyamzn karlat en zor ve çetrelli sorunlardan biridir.
Problem küresel olup, sorunla baa çkabilmek için, her bir ülkenin menfaati, dier ülkeleri de yakndan ilgilendirmektedir. Öte
yandan, sorunun çözümü uzunca bir süre gerektirdiinden, dünya
genelinde i banda bulunan her yönetim sorumluluktan ve karlaaca olumsuzluklardan kaçnmak sureti ile problemi; kendinden sonrakilere aktararak, sürümcemede brakmaktadr. Dünyada
çevreyi en çok kirleten ülkelerin, kendi emisyonlarn 1990 ylndaki seviyelerine veya daha alt düzeylere indirmeyi taahhüt ettikleri Kyoto protokolü tamam ile baarsz deildir. Kanada dndaki
ülkelerin, özellikle de Avrupa Birlii ve Japonya’nn hedeerine
ulaacaklar tahmin edilmektedir. Dier taraftan, emisyonlarn
nispeten etkin olarak snrlandrlmasn öngören Kyoto Protokolü, karbondioksit emisyonu miktarnn azaltlmasnda
küresel bir market yaratmtr. Bununla beraber,
mevcut statünün, gelimekte olan ülkelerin
emisyonlarn azaltamamas ve en önemlisi de Amerika Birleik Devletlerinin
protokolü onaylamamas nedeni ile,
emisyonlar ve bundan kaynaklanan iklim deiiklerinin hz
üzerinde çok önemli etkileri
gözlenememektedir.
Amerika Birleik Devletleri; sera gaz emisyonlar veya sera gazlar salnm
perspekti
balamnda,
gelecekte olmasa da, u
anda dünyann en büyük
emisyon yada salnm yapan ülkesi konumundadr.
Çin; en kirli fosil yakt olan
kömürü kullanan ve de yaklak olarak ngiltere’nin tümüne
edeer kapasiteli fosil kaynakl
termik santralleri her yl devreye
alan hzla gelien bir ülke kabul edilmektedir. Mevcut duruma göre, Çin ve
hemen arkasndan da Hindistan, çok ksa
süre içinde Amerika Birleik Devletlerini geçeceinden hiçbir üphe yoktur. Gelimekte olan
ülkeler, problemi gelimi ülkelerin yaratmas nedeni ile, oldukça
makul ve de akllca ekilde, çözümüne de bu zengin ülkelerin
önayak olmasn iddetle savunmaktadr. Amerika Birleik Devletleri; sera gazlar emisyonlarn denetim altna almak için harekete
geçmeyi reddettii sürece, gelimekte olan ülkelerin, kendiliklerinden, sorunla ilgili bir eylem ya da giriimde bulunmayacaklar
ortadadr. Tam olarak eyleme geçildii takdirde, iki önlem gerekmektedir. Bunlardan biri, sera gazlarnn emisyon veya salnmnda
maliyetin deerlendirilmesi eklinde ekonomik boyutta olmaktadr. Ekonomik önlem; salnm veya emisyon yapabilen ne kadar
üreticinin snrlandrlacana ve emisyon fonlarnn alm ve satmlarna izin veren Avrupa Emisyon Pazarlama Projesi gibi, bir karbon vergisi veya karbon borsas, bir baka deyile, döner sermaye
fon sistemini öngören emisyon ticareti biçiminde olabilmektedir.
deal olarak politikaclar; yatrm planlarn oluturabilen sera gaz
üreticileri için, nispeten kararl bir yat endeksini gerekli klan çok
daha verimli karbon vergisini tercih etmektedirler. Bununla beraber, çok daha fazla hassas veya duyarl olan döner sermaye fon
sisteminin, proje balatld zaman, ödeneklerden yada fonlardan
serbestçe yararlanabilen sera gaz üreticilerine pazarlanmas daha
kolaydr.
Bu projelerden biri, fosil yaktlarn kullanmn azaltmak sureti
ile, alternatierinin deerinin artmasna neden olmaktadr. Böyle
bir durum da, enerji yatlarnn yükselmesini zorunlu klmaktadr. Fiyat yükselmelerini kontrol altna almak ve bu ekilde de politik süreci rahatlatmak için, hükümetler;
umut verici yeni teknolojileri pazara almaya
yardmc olan harcamay öngören, ikinci bir
önlemi yürürlüe koyacaklardr. Çevreyi
kirleten fosil yaktl güç santralleri ya
da kömürle çalan termik santraller
vastasyla oluan karbonun tutulmas, yakalanmas, hapsedilmesi ve
yeraltnda depolanmas olasln
sunan “karbon tecridi” birincil
öncelikli tedbirler arasndadr. u
andaki Amerika Birleik Devletleri yönetimi; fosil yaktlara
bamlln kademe kademe
azaltma gereini müzakere etmesine ramen, halen herhangi bir
eyleme geçmeyi reddetmektedir.
Bununla beraber, eyalet düzeyinde
durum hzla deimektedir. Örnein,
Kaliforniya Eyalet Meclisi’nde Kyoto
Protokolü’ne benzer bir yasa tekli görüülüp kabul edilmitir. Konu ile ilgili
iyerleri; eyalet düzeyinde ve de bir temele
dayal olmayan önlemlerin sona ereceinden
kayglanarak, federal düzeydeki veya ülke çapndaki kontrol ve denetimleri talep etmektedirler. Amerika Birleik Devletleri’ndeki politik akmlardan bir ksm
genellikle ar muhafazakârlar, insanln yerkürenin yönetiminde
söz sahibi olmasndan ve hükmetmesinden endie duymakta, dier bir bölümü Orta Dou petrollerine bamlln azaltlmasn
youn ekilde talep etmekte ve bir ksm da özellikle de çiftçiler,
enerji sektöründe karbon miktarlarnn azaltlmas görüünü benimseyerek alternatif enerji kaynaklarn desteklemektedirler.
Sonuç itibari ile tüm ülkeleri kapsayacak ekilde yönetimlerin;
iklim deiikliklerinin ve küresel snmann önemi konularnda
ciddi ura vermeleri, dünyamzn gelecei açsndan en akllca
ve doru düünülmü yol olarak görülmektedir.
45
Adem Bilgin
Çevre ve Orman Uzman
Yardmcs
Doa Koruma ve Milli
Parklar Genel Müdürlüü
Doa Koruma Dairesi
Biyolojik Çeitlilik ve Gen
Kaynaklar ube Müdürlüü
[email protected]
Çevre Diplomasisi
Bu makalede çevre
diplomasisinin
tarihsel geliimi,
önemli konular
ve aktörleri
ile bir çevre
diplomatnda
olmas gereken
entellektüel
birikim irdelenmi
ve ülkemiz çevre
diplomasisi
hakknda baz
deerlendirmeler
yaplmtr.
46
Birlemi Milletler Genel Kurulu
Her ne kadar çevre diplomasisi bir “kavram” olarak yeni gibi görülse de, gerçekte
diplomasi ve uluslararas ilikiler hiçbir zaman çevre dediimiz maddeler ve maddeler
aras ilikilerinden bamsz olmamtr. Zira diplomasi tanmlanm çkar için yaplr
ve çkar genellikle ekonomik veya siyasidir. Diplomasiye konu olan her ey eninde
sonunda çevresel bir kaynaktr, çünkü insan ve kültür belirli bir çevre içerisinde
tanmldr. Bu noktada çevresel kaynak tanmn açmak gerekir.
Tarihin ve kültürün geliimi sürecinde çevre unsurlar arasnda insan faaliyeti için
kaynak görevi gören maddeler dier çevresel unsurlardan ayr bir yere konulmu ve
“çevresel kaynak” olarak adlandrlmtr. Bu çevresel unsurlarn doa içerisindeki
dalm, ülkelerin ve kültürlerin cora, jeostratejik ve jeopolitik snrlarn belirlemi,
savalarn geliimini, ülkelerin ve hatta medeniyetlerin kaderlerini etkilemitir.
Çevre ve nsan Eylül 2009
^
^
^
Ç
evresel unsurlar her eyden önce
canl ve cansz çevresel unsurlar
eklinde ikiye ayrabiliriz. Tarihin
ve kültürün geliimini etkileyen en önemli
cansz çevresel “kaynak” hiç kuku yok ki
bata altn olmak üzere deerli mineraller,
19. yy Sanayi Devrimi’nden sonra ise ham
madde ve enerji kaynaklardr. 20. yy’dan
itibaren ise su ve radyoaktif mineraller tarihin ve jeostratejinin geliimini etkilemi
ve gelecekte de etkileyecektir. Bilhassa su
konusu “Çevre Diplomasi”sinin en önemli
aktörlerinden olan Birlemi Milletler Çevre Program (UNEP) tarafndan ciddiyetle
izlenmekte, “su savalar” tehlikesine çeitli yaynlarda deinilmektedir.
Tarihsel süreçlerde ve özellikle uluslar
aras ilikilerde en dikkat çekici “biyolojik
kaynaklar” ise ipek ve baharat olmutur.
Baka bir deyile ipekböcei adnda bir
omurgasz hayvan ve ürünlerini baharat
olarak kullandmz baz bitkiler insan
eliyle medeniyetleri etkilemi, nice savata büyük rol oynam canllardr. Ticaret
ve haliyle diplomasi tarihini etkileyen bu
kaynaklara Afrika Ktas’nda ldii’ni,
Sibirya’da kürkünden yararlanlan canllar, Güneydou Asya’da kauçuu, Tibet’te
ve Çin’de tütsüleri, ngiltere kolonilerinde
çay ve tüm dünyada prehistorik çalardan
beri boya yapmnda kullanlan kaynaklar
da ekleyebiliriz. Hatta kadnlarn kulland ilk ziynet eyalarnn deniz kabuklularndan ve talardan, ilk kozmetiklerin ise
bitkilerden yapldn da göz önüne alrsak
çevresel kaynaklarn kültürün en köklü ve
önemli öelerinden olduunu da tespit ederiz; zira çevremiz dünyamzdr.
Çevresel kaynaklarn uluslararas ilikilerdeki yeri her ne kadar insanlk tarihi
kadar eskiyse de bir “terim” olarak çevre
diplomasisi oldukça yenidir. Çevre diplomasisi terimi ilk olarak Souk Sava’n
bitimiyle kullanlmaya balanmtr. Çevre ve kalknma politikalarnn ise gerçek
anlamda öncelik kazanmas ise 1992 Rio
Zirvesi’nde gerçeklemitir.
“Stockholm Konferans, ekolojik sorunlara kar insanln dikkatini çeken ilk
uluslararas konferanstr. Bu konferans sonrasnda Birlemi Milletler Çevre Program
kurulmutur. Daha sonra yine Birlemi
Milletler önderliinde Birlemi Milletler
Dünya Çevre ve Kalknma Komisyonu
tarafndan “Ortak Geleceimiz” raporu hazrlanarak “Sürdürülebilir Kalknma” modeli gündeme getirilmitir.”
Günümüzde ise çevre diplomasisi akademik bir çalma sahas haline gelmitir,
bu ad altnda eitimler verilmekte ve akademik bölümler açlm bulunmaktadr.
Çevre Diplomasisinin Scak
Konular
1. Çevresel Kaynaklar
Her ne kadar 5. Dünya Su Forumu’nun
en temel slogan “Su bir haktr” olsa bile su
ayn zamanda ticari bir metadr. En büyük
su ihracatçlar Amerika Birleik Devletleri, Avustralya ve Kanada iken; en büyük su
ithalatçlar ise Japonya, Avrupa ve artan
tarm faaliyetleri sebebiyle Çin’dir. Hem
hak hem de ticari bir meta ve üstelik enerji üretiminde rol alan bir çevresel kaynak
olarak su hiç üphe yok ki diplomasinin
en temel konularndan birisidir ve hatta su
baz durumlarda bir sava sebebidir. öyle
ki Ürdün, ran, Msr ve Cezayir su ticareti
yapmadan, kendi kaynaklaryla su ihtiyaçlarn karlayamamaktadr. Komularmz
Irak ve Suriye ise Türkiye’den doan ve
kutsal kitaplarda dahi ad geçen iki snr
aan suya, yani Frat ve Dicle’nin suyuna
tam anlamyla bamldrlar. Ayrca gelecekte Irak ve Türkiye; Suriye ve Türkiye;
Suriye ve srail arasnda suyun hzl bir ekilde bir sava sebebine dönüebileceini,
Frat ve Dicle üzerindeki barajlarmz ve
tabi ki srail’e Manavgat suyunu ihraç etme
düüncesini de göz önüne alrsak, ülkemizin su diplomasisinde ne kadar aktif bir rol
üstlenmesi gerektii ortaya çkar.
Enerji kaynaklar ve bunlarn dünya
pazarna sunulmas konusu da bir dier
önemli çevre diplomasisi konusudur. Enerji kaynaklarna sahip olan ülkeler ansldr.
Ülkemiz ise enerji iletim hatlarnn geçtii bir ülke olmas sebebiyle ansldr ve
gelecekte enerji diplomasisinin en önemli
aktörlerinden birisi olacaktr. Gelecekte
petrol ve doalgaz borular, tarihteki ipek
ve baharat yollar gibi jeostratejik bir rota
tekil edecektir.
Baz mineraller de çevre diplomasisinin
scak konularndandr. Sanayi’de hammadde görevi gören element ve bileikler, bata
bu maddeleri kullanabilecek teknolojiye
sahip olan ülkeler açsndan olmak üzere
uluslararas ticaret ve siyasette önemli rol
oynamaktadr. Bakr, alüminyum, demir,
bor, radyoaktif mineraller ve deerli metaller ile talar da bu balkta ele alnabilir.
2. Sürdürülebilir Kalknma ve
Ekokalknma
Sürdürülebilir kalknma kavram, çevre
konularnn ekonomi ve uluslararas ilikiler arenasna kavramsal olarak etkili bir ekilde yerlemesini salamtr. Ne var ki bu
kavramn üzerinde bir konsensüse varlm
ve teorik bir bütünsellik arzeden bir tanm
hala yoktur.
Sürdürülebilir Kalknma, “Ortak Geleceimiz” isimli Dünya Çevre ve Kalknma
Komisyonu Raporunda “bugünün ihtiyaçlarn, gelecek kuaklarn da kendi ihtiyaçlarn karlayabilme imkanndan ödün
vermeksizin karlamak” eklinde tanmlanmaktadr.
Ansiklopedik Çevre Sözlüü’nde ise;
“Ekonomik kalknmann, doal varlklar
ve çevreyi tahrip etmeden gerçeklemesi
anlay” olarak tanmlanmtr.
1972 Stockholm Çevre Konferans’nda,
Konferansn Genel Sekreteri Maurice
Strong’un kulland Türkçeye “ekokalknma” olarak çevirebileceimiz “Ecodevelopment” ise çevreyi dlamayan kalknma anlamna gelmektedir ve “yerel kaynaklardan
adaletli bir biçimde yararlanmay öngören
bir kalknma stratejisini kastetmektedir”.
Ayrca “Toplumsal ve ekonomik gelime
hedeeriyle çevrebilimsel deerlerin korunmas arasnda bir uyum salamak gerei” olarakta tanmlanmtr.
Ülkemizde “çevre olgusunun geni bir
ekilde ele alnp, ayr bir bölüm olarak yer
ald ilk kalknma plan 1973-1977 yllarn kapsayan 3. Be Yllk Plan olmasna
ramen sürdürülebilir kalknma kavram ilk
kez 1990-1994 yllarn kapsayan Altnc
Be Yllk Kalknma Plan’nda anlmtr.
47
Çevre Diplomasisi
Sürdürülebilir kalknma ile kartrlan
ve dahas baz müzakerelerde “anlam saptrma” amacyla diplomatlarn çeitli metinlere bilerek kattrd bir dier önemli
kavram ise sürdürülebilir büyümedir. Her
ne kadar bu kavram baz ekolojik boyutlara
indirgenebilinse de temel olarak ekonomik
bir kavramdr ve ülke zenginlik ve refahnn düzenli olarak artmas, sabitlenmemesi veya azalmamas anlamnda kullanlr;
istatistiki bir kesinlikle ölçülebilir. Oysa
sürdürülebilir kalknma u an için ölçülebilir bir parametre deildir. Buna ilaveten
sürdürülebilir kalknma tanm ekolojik ve
etik unsurlar içermektedir.
Çevre Diplomasisinin Aktörleri
Kimlerdir
Aktörler, yaplarnn müsait olmas artyla “bilgi toplama, kir deiimi, öneri
formülize etme, resmi/gayr resmi müzakere seanslar düzenleme, yasal dökümanlar
hazrlama, oylama”, kapasite gelitirme,
tecrübe paylam, mevzuat hazrlama, metin onaylama/imzalama gibi amaçlarla iki
tara ya da çok tara olarak buluabilirler.
Çevre diplomasisi açsndan çok önemli
bir nokta da program yapsnda olan organizasyonlarda (UNEP ve UNDP gibi) oylama sisteminin bulunmamasdr. Bu sebeple
bir platformda, daha önceden programn
otoritesi taraar tarafndan kabul edilmi
deilse (taraar konferans metni hazrlama
otoritesi veya platformun kuruculuundan
doan haklar gibi), program sekreteryasnn kendi çalmas dorultusunda alnm
kararlarnn ülkeler için balaycl yoktur
ve hatta bu programlar tarafndan hazrlanan metinlerin müzakere edilmesinin reddi
mümkündür. Zira bütün aktörler içinde en
önemlisi egemen ülkelerdir, çünkü sadece
ülkeler oy hakkna sahiptir. Ne var ki burada öyle bir tablo ortaya çkar; bir program,
hatta ülkeler dndaki baz aktörler ilgilerini metinlere platform (sözleme, protokol)
sekreteryas üzerinden dolayl olarak yanstabilirler. Ayn ekilde sekreterya içerisinde
temsili olan bir ülke de bunu yapabilir ve
bu konu kaçnlmaz olarak siyasi ve ekonomiktir.
Çevre Diplomatnda Olmas Gereken
Entellektüel Birikim
Nihayetinde çevreyle ilgili olsun ya da
olmasn diplomasi, daha önceden de belirtildii gibi tanmlanm bir ekonomik veya
siyasi çkar için yaplr ve bazen çkarn
doas gerei entellektüel hakllk olmayabilir. Böyle bir durumla karlaan bir
çevre diplomat hem çevre hukukunu hem
de uluslararas ilikileri çok iyi biliyor olmaldr, böylece gereken ince manevralar
yapabilmelidir. Bunun için teknik bilgiye
haiz olmak ya da teknik bilgiye sahip üyeleri olan bir takm içerisinde olmak da son
derece faydal ve gereklidir.
Bütün boyutlaryla konuyu ele aldmzda bir çevre diplomat; uluslararas
ilikiler ve uluslararas hukuk, çevre hukuku, çevre teknolojileri, çevre güvenlii ve
çevre yönetimi, çevre etii, ülkesel öncelikler ve çekinceler/sakncalar konularnda
kesin olarak; bunun yan sra, iklim, enerji,
biyolojik çeitlilik, koruma biyolojisi, peyzaj, jeolojik miras, su vb. konularnda ise
gerektii kadar bilgiye sahip olmaldr. Hiç
üphe yok ki bu i aslnda bir takm iidir.
Çevresel Teknolojiler
Çevresel teknolojiler, temiz teknolojiler
ve cleantech olarak da bilinen yeil teknolojiler, doa üzerine yaplan insan faaliyet-
Birlemi Milletler Genel Kurulu
Diplomasi, nihai olarak metin oluturma veya oluturulmu bir metini ekillendirme esasna dayanr; yani yazl belge
üzerinden yaplr. Bu metinler anlamalar,
sözlemeler ve protokollerdir. Bu metin
oluturma sistemlerinde rol alan aktörler;
ülkeler, resmi ve gayr resmi ilgi gruplar,
sivil organizasyonlar-sivil toplum örgütleri, özel sektör organizasyonlar-odalar, dernekler, vakar, bilimsel organizasyonlar,
bamsz bir yurdu olmayan ve otonomisi
olan/olmayan yerli ve yerel halklar, iki tara ya da çok tara ibirlii amaçl uluslar
aras organizasyonlar ve bunlarn resmi sekreteryalardr. Uluslararas organizasyonlar
içerisinde çeitli kurulu ve programlar
yer almaktadr. Bunlardan küresel ölçekte
çalan balcalar UNEP, Dünya Bankas,
UNDP, UNESCO v.b. dir. Bölgesel ölçekte
çalanlar ise AB, OECD, KE v.b. dir.
48
^
^
^
Çevre ve nsan Eylül 2009
lerinin çevrebilimsel bilgiler ve teknikler
dorultusunda, doaya en az zarar vermesi
ve kalknmann sürdürülebilir olmas esaslarna dayanr.
Bir çevre diplomat tarafndan bilinmesinde fayda olan belli bal çevre teknolojileri aada sralanmtr.
1. Geri dönüüm teknolojileri: Yeniden kullanlabilir olan maddelerin yeniden
kullanm ile ilgili teknolojilerdir. Kat,
teneke, cam, plastik, demir-çelik gibi maddeler geri dönütürülebilir.
2. Yenilenebilinir enerji teknolojileri:
“Yenilenebilirler Küresel Durum Raporu”
2007 ve 2009 raporlarnda güne, rüzgar,
su, dalga ve jeotermal kaynaklar gibi doada kendiliinden yenilenen unsurlardan
kaynaklanan
enerjilerin
yenilenebilinir
enerji olarak kabul edildii yer almaktadr.
resel platforma taraf olmutur. Bu durum
inden itibaren önemi hzla artan ve 21.
ülkemizin etkin bir çevre diplomasisine
yy’n en önemli gündemlerinden birisi olan
olan ihtiyacn da gözler önüne sermekte-
çevre konusunda daha çok sayda ve daha
dir. Etkin bir çevre diplomasisi için gerekli
donanml diplomatlar yetitirmemiz için
olan en önemli öe yetimi kadrolardr.
konuya üniversitelerimiz, hatta TODAE
3. Çevre remeditasyonu teknolojile-
Tarihin sayl medeniyetlerinden birisi
eilmelidir. Bunun yan sra koullar bize
ri: Çeitli kimyasallar, biyolojik maddeler
olan ülkemizin köklü bir devlet ve diplo-
benzeyen ülkelerle anlaml ibirlii olanak-
ve kitle kaldrma metotlaryla çevresel kir-
masi gelenei olduu aikardr. Ne var ki
lar aratrlmal, aktif bir politika izlenmeli
lilie sebep olan maddelerin kaldrlmas
ülkemizde hala çevre diplomasisi ile ilgili
ve dünya çevre gündeminin lehimize ola-
yöntemleridir. Çevresel kirliliin kaldrl-
ve “çok disiplinli program” eitimi veren
cak, en azndan aleyhimize olmayacak e-
masnda en etkin yöntemin hala damtma
üniversitemiz yoktur. 20.yy’n son çeyre-
kilde biçimlendirilmesi salanmaldr.
Kaynaklar
J.B. Ruhl Water Wars, Eastern Style: Divvying Up the
Apalachicola-Chattahoochee-Flint River Basin JOURNAL
OF CONTEMPORARY WATER RESEARCH & EDUCATION
Radioactive Minerals. R. Dhana Raju. Geological Society
of India, P.B. No. 1922, Gavipuram P.O., Bangalore 560
019. 2005. 65 pp.
The UNEP Magazine for Youth-www.unep.org/pdf/tunza/
Tunza_6.3_EN.pdf
Environmental Diplomacy Conference Report-Washington
D.C. 18 Kasm 1998
H.H. Çal, Sürdürülebilir Kalknmann Türkiye’deki Geliimi, www.caginpolisi.com.tr (Online yayn)
Internet: www.graduateinstitute.ch/corporate/executive/
training-workshops/environmental-diplomacy_en.html
Türkiye Çevre Sorunlar Vakf, Ortak Geleceimiz, Dünya
Çevre ve Kalknma Komisyonu Raporu, TÇSV Yaynlar,
Ankara, 1989, s:71-97. s:31-32.
Türkiye Çevre Vakf, Ansiklopedik Çevre Sözlüü, TÇV
Yaynlar, Ankara, 2001, s: 328.
Ruen KELE, ve Can HAMAMCI, Çevrebilim, mge Kitabevi, Ankara, 1998, s:155-157.
Nesrin ALGAN, “Devlet Politikalar Balamnda Çevre
ve Çevre Korumann Tarihine Ksa Bir Bak”, Türkiye’de
Çevrenin ve Çevre Korumann Tarihi Sempozyumu 7-8
Nisan 2000, Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakf,
stanbul, 2000, s: :227.
Gülün EGEL, Avrupa Birlii ve Türkiye’de Çevre Politikalar, TÇV Yaynlar, Ankara, s: 103.
Lawrence E. SUSSKIND, Environmental Diplomacy-
olduunu ileri süren çalmalar varsa da bu
konuda yeni metotlarn aratrlmasna hzla devam edilmektedir.
4. Su artm teknolojileri: Sudaki
(göller, akarsular, denizler, yer alt sular)
kirliliin kaldrlmas amacn güden bu
teknolojiler, büyüyen tarm ve sanayi sektörleri sebebiyle artan su kullanmn göz
önüne alrsak, 21. yy çevre biliminin en
önemli konularndan birisidir.
5. çme suyu artm teknolojileri:
çme sularnn artm ile ilgilidir.
6. Kat atk yönetimi teknolojileri:
Kat atklarn tüketim, yeniden kullanm,
artma, boaltma ve genel olarak yönetimi
ile ilgili teknolojilerdir.
Deerlendirmeler
Ülkemiz birçok çevresel kaynak açsndan son derece zengindir ve birçok çev-
Negotiating More Effective Global Agreements, Oxford
University Press, 1994, s:11
Lawrence E. SUSSKIND, a.g.e., s:46
Recycling” June 15th, 2009. http://earth911.com/recycling/
Renewables Global Status Report 2009 - www.ren21.net/
pdf/RE_GSR_2009_Update.pdf
Livescience. June 27,2009.10 top emerging environmental
technologies.
www.reference.md/les/D052/mD052918.
html
Gershon
Cohen
Ph.D..
“The
‘Solution’
to
Pol-
lution Is Still ‘Dilution’”. Earth Island Institute.
http://www.earthisland.org/eijournal/new_articles.
cfm?articleID=299&journalID=49.
Recycling” June 15th, 2009. http://earth911.com/recycling/
“What is Water Purication”. June 16th, 2009,
http://www.bionewsonline.com/s/what_is_water_purication.htm
“Sewage Treatment”. June 17th, 2009
http://www.euwfd.com/html/sewage_treatment.html
“Sewage Treatment”. Retrieved June 17th, 2009
http://www.euwfd.com/html/sewage_treatment.html “Environmental remedies and water Resource
http://www-esd.lbl.gov/ERT/index.html
“Urban
Waste
Management”. June 16th, 2009.
http://web.worldbank.org/WBSITE/EXTERNAL/TOPICS/EXTURBANDEVELOPMENT/ EXTUSWM
49
Özel Çevre Koruma Kurumu Bakanl
Soyu Tükenmekte Olan 4 Bitki Türü
Datça Hurmas, Serik Armudu,
Sla Aac, Peygamber Çiçei
Datça Hurmas
Datça hurmas, Türkiye ve
Lindasba Tepe, Andzcl Tepe
Rodos adasna özgü, 4. buzul
civarnda yaylm göstermekte-
çandan kalan endemik bir tür.
dir.
Buzul çanda, güneydeki scak
iklimlere inen Datça hurmas
Kurumumuz 2008 ylnda
ve sla gibi türler derin dere
türün biyolojik çeitlilik yö-
ve ky vadileri gibi korunakl
nünden izlenmesi, korunmas
alanlarda günümüze dein ula-
ve gelitirilmesi amacyla “Dat-
abilen türler arasnda.
ça Hurmas Koruma ve zleme
Datça Hurmas vadi tabanlarnda
bulunmaktadr.
Çok
snrl yayla sahip olan bu
Projesi”ni balatmtr. Bu proje ile türün yetime alanndaki
yerel halkn, bölge ziyaretçile-
tür kuzeyde Eksera Deresi ya-
rinin ve turizm yatrmclarnn
maçlarnda ve güney ky ke-
eitim ve bilinçlendirme yolu
siminde Azganak Tepe, Kara-
ile koruma faaliyetlerine itira-
cahapiba, Yarmcaba Tepe,
kinin salanmas da hedeen-
Kovalca Tepe, Tanman Tepe,
mektedir.
Gülgiller familyasna
ait, Belek için lokal endemik ve nesli tehlike altnda
bir türdür.
Türün Yeri: Belek Özel
Çevre Koruma Bölgesi habitatlar
Özel Çevre Koruma
Kurumu’nun yapt iler :
Kurumumuz 2008 ylnda
türün biyolojik çeitlilik
yönünden korunmas ve gelitirilmesi ve Belek Özel
Çevre Koruma Bölgesi ha50
bitatlarnn turizm, tarm ve
hayvanclk faaliyetlerinin
Serik Armudunun yetime
alan ile örtümesinden kaynaklanan sorunlarnn almas için bölgedeki tarmla
ve hayvanclkla uraan
yerel halkn, bölge ziyaretçilerinin ve turizm yatrmclarnn eitim ve bilinçlendirme yolu ile koruma
faaliyetlerine
itirakinin
salanmas amacyla “Serik
Armudu Koruma ve zleme
Projesi” ni balatmtr.
Yabani Armut
Serik Armudu
^
^
^
Çevre ve nsan Eylül 2009
Sla Aac
Köyceiz-Dalyan
Özel
Çevre Koruma Bölgesi’ndeki
Doal Günlük Orman Adacklar birbirinden kopuk ve
küçük yüz ölçümlü olmalar
nedeniyle;
zilyet basksy-
la köylüler tarafndan tarm
alanlarna
dönütürülerek
hzla yok edilmektedir.
Günlük
aac
olarak-
ta adlandrlan Sla aac,
ülkemizin
güneybatsnda,
belli kesimlerde doal olarak
bulunmaktadr.
Bulunduu
Sla Aac
yörelerin kuzey snrn Büyük Menderes Nehri, dou
snrn Aksu Nehri, güney
ve bat snrn da Akdeniz
oluturmaktadr.
Özel Çevre Kurumu
2008 ylnda Tersiyerden
kalan ve doal olarak dar bir
alanda yayl gösteren Sla
aac ormanlarnn ekosistemini korumak, Doal Liquidambar orientalis türünün
gen havuzunun ve bölgesel
orman mozaiinin muhafaza edilmesi ve kaltmnn
genetik mirasn devamll
salanarak Sla Aac ’nn
Doal Ortamnda Korunmas, Avrupa Tarmsal ve
Doal Peyzajnn korunmas
amacyla “Sla Aac Koruma ve zleme Eylem Plan”
projesini balatm olup, 1.
Payda Toplants 23 Mays
2008 tarihinde Dalyan’da
gerçekletirilmitir.
Peygamber Çiçei
Ankara Gölba civarnda yetimektedir.
Kurumumuz 2008 yl içerisinde türün korunmasna yönelik olarak Mogan
Gölü Doru kesiminde Mogan Gölü bat
kesiminde (ANÇEVA Orman çi Dinleme
Tesisi, Kültür ve Turizm Bakanl Devlet Opera ve Balesi Arazisi) çekirdek zon
konumundaki lokalitelerde ivedi olarak
önlemlerin alnmas amacyla bir koruma
eylem plan hazrlanmas çalmas balatlmtr.
Bu proje ile;
-Koruma kriterlerinin belirlenmesi,
-Tür yönetim plan hazrlanmas,
-Türün rezerv alanlarnn belirlenmesi,
-Türün eko-turizme açlmas için gerekli çalmalarn yaplmas,
-Gölba Havzasnda yer alan dier
endemik türlerinde koruma altna alnmas için “Endemik Türler Botanik Bahçesi”
oluturulmas hedeenmektedir.
Proje ile yükleniciye tahsis edilen üç
dönümlük temizlenmi çekirdek zon olan
bu arazi, çit ile koruma altna alnm düzenli ve tesadüfe bal deneme düzeneine
göre tohumlar ekilip, bakmlar yaplmaktadr. Bu srada;
-Tohumlarn çimlenme yetenekleri,
dallanma, çiçeklenme, renklenme durumlar aratrlmakta,
-Çiçek üzerinde faaliyet gösteren böcekler ve kular tespit edilmekte,
-Bitkinin tohum tutma kapasitesinin
tespiti yaplmakta,
-Bitkideki gelimeler her aamada resimlenmektedir.
Peygamber Çiçei
Dünya Doay Koruma Birlii Kriterlerine göre nesli tehlike altnda, Bern
Sözlemesi’ne (Avrupa’nn Yaban Hayat
ve Yaama Ortamlarnn Korunmas Sözlemesi) göre de “Kesin Korunan Bitki
Türü” listesinde yer almaktadr.
51
Güner ERGÜN*
Levent KESKN**
Nurhan EN***
Özel Çevre Koruma Kurumu
Bakanl
Çevre Koruma Aratrma ve
nceleme Daire Bakanl
*nceleme ube Müdürü
**Uzman
*** Uzman
Türkiye’nin
Korunan Alanlar
Sisteminin Güçlendirilmesi,
Deniz ve Ky Koruma Alanlarnn
Sürdürülebilirliinin Kolaylatrlmas Projesi
Doal kaynaklarn korunmas ve devamllnn salanmas, 21. Yüzylda insanln
en önemli sorunlarndan biri olmaya devam etmektedir. Dünya nüfusundaki hzl arta
karn, doal kaynaklarn hzla tüketilmesi, düzenli yerleim alanlarnn daralmas,
çevre kirlilii ile ilgili problemler, ülkeleri ortak çözüm arama yolunda giderek daha
sk bir ibirliine yöneltmektedir. Çevrenin, doal ve kültürel kaynaklarn korunmas
amacyla yaplan çalmalar uluslararas sözleme ve antlamalarla hukuki bir zeminde
ve bilimsel aratrmalarn nda yürütülmektedir.
Projenin amac,
ulusal ky ve
deniz alanlar
koruma sistemini
güçlendirmek ve
etkin yönetimini
kolaylatrmaktr.
B
arndrd önemli biyolojik çeitlilik deerleri ile üç biyolojik bölgeye ayrlan Türkiye,
iki karasal (Kafkaslar ve Akdeniz) ve bir denizel (Akdeniz) alan arasnda olmak üzere küresel ölçekte 200 ekolojik bölge içinde kalmaktadr. Bu alanlar tadklar koruma deerleri açsndan dünyann
en önemli ekolojik bölgeleri içinde gösterilmektedir.
Türkiye, Doal Hayat Koruma Vakf (WWF) tarafndan belirlenen dünyann en önemli 200 ekolojik
bölgesinden üç tanesine ev sahiplii yapmaktadr.
Ülkemiz Akdeniz, Ege Denizi, Marmara Denizi ve
Karadeniz kylar ve adalar da dahil yaklak 8.500
km ky uzunluuna sahiptir. Böylesine uzun deniz
ve ky alanlar zengin biyolojik çeitlilik deerlerini
barndrmaktadr.
Bu balamda ülkemiz özellikle son on be yl
içerisinde biyolojik çeitliliin korunmas amacyla
birçok uluslararas antlamaya taraf olmutur. Bern
Sözlemesi olarak bilinen “Avrupa’nn Yaban Hayatnn ve Habitatlarnn Korunmas Sözlemesi”yle,
nesli tehdit ve tehlike altnda olan türlerin korunmas
taahhüt edilmitir. Söz konusu türler ve habitatlarn
korunmas “Barselona Sözlemesi” ile de koruma altna alnmtr.
Akdeniz’de biyolojik çeitliliin korunmasna yönelik çalmalar, Barselona Sözlemesi’nin eki protokollerinden olan “Akdeniz’de Özel Koruma Alanlar
ve Biyolojik Çeitlilik Protokolü” çerçevesinde sürdürülmektedir. Protokolün ilk hali “Akdeniz’de Özel
Olarak Korunan Alanlara Ait Protokol” dür. 1995 y-
52
Çevre ve nsan Eylül 2009
^
^
^
lnda revize edilerek ad “Akdeniz’de Özel
Koruma Alanlar ve Biyolojik Çeitlilik
Protokolü” olarak deitirilmitir. Taraf ülkelerce 1982 ylnda imzalanan protokol 26
Mart 1986 ylnda yürürlüe girmitir. Ülkemiz Protokol’e taraf olduktan sonra konuyla ilgili ulusal uygulamalardan sorumlu bir otorite olarak Özel Çevre Koruma
Kurumu Bakanl’n 1989 ylnda tesis
etmi ve bugüne kadar 14 adet alan Özel
Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan
edilmitir. Akdeniz’de Özel Koruma Alanlar ve Biyolojik çeitlilie likin Protokol kapsamnda Birlemi Milletler Çevre
Kurumu Bakanl’na bildirilmi ve proje
Program (UNEP) tarafndan Türkiye’de
hazrlklar balamtr.
12 adet alan özel koruma alanlar listesine
alnmtr. Bunlardan 9 tanesi Özel Çevre
Proje koordinasyonu Özel Çevre Koru-
Koruma Bölgesi olup, 3 tanesi Milli Park
ma Kurumu Bakanl ile Çevre ve Orman
niteliindedir. Bunlar; Köyceiz-Dalyan,
Bakanl D likiler ve Avrupa Birlii
Foça, Fethiye-Göcek, Datça, Gökova,
Dairesi Bakanl tarafndan salanmak-
Göksu, Patara, Kekova, Belek, Dilek Yar-
ta olup, proje doküman hazrlk sürecine
madas Milli Park, Gelibolu Milli Park ve
ilikin tüm faaliyetler Özel Çevre Koruma
Beydalar Milli Park’dr.
Kurumu Bakanl tarafndan yürütülmektedir. Projenin GEF uygulayc kuru-
Ülkemizdeki önemli doal kaynaklarn
luu Birlemi Milletler Kalknma Fonu
sürdürülebilir kullanm için korunan alan-
(UNDP)’dur. Proje paydalar; Çevre ve
larda bir sistem oluturulmas gereklidir.
Orman Bakanl, Tarm ve Köyileri Ba-
Oldukça kstl koruma etkinlikleri bulunan
kanl, Kültür ve Turizm Bakanl, Bayn-
deniz ve ky koruma alanlar için de böyle
drlk ve skân Bakanl, Ulatrma Bakan-
bir sistemin kurulmas gereklidir.
l, Devlet Planlama Tekilat, Denizcilik
Bu gereklilikten hareketle, Küresel
Müstearl, Sahil Güvenlik Komutanl,
Çevre Fonu (GEF) 4. döneminde, ülkemi-
Valilikler, mahalli idareler, üniversiteler,
zin deniz ve ky alanlarnn etkin bir koru-
aratrma enstitüleri ve ulusal ve yerel sivil
ma ve yönetim sistemine kavuturulmasn
toplum örgütleridir.
amaçlayan büyük ölçekli “Türkiye’nin Ko-
Projenin amac, ulusal ky ve deniz
runan Alanlar Sisteminin Güçlendirilmesi,
alanlar koruma sistemini güçlendirmek ve
Deniz ve Ky Koruma Alanlarnn Sürdü-
etkin yönetimini kolaylatrmaktr. Proje-
rülebilirliinin Yaygnlatrlmas Projesi”
nin bütçesini oluturan d kaynaklardan
GEF Konseyine sunulmu, Proje, Konseyin
2. 220.000 US $ (GEF: 2.200.000 US $ ve
ubat 2008’de gerçekleen toplantsnda
UNDP: 20.000 US $ ) ve ulusal kaynak-
deerlendirilmitir.
tan 4.000.000 US (2.000.000 US $ ayni ve
GEF–4 “Türkiye’nin Korunan Alanlar
2.000.000 US $ akdi) olmak üzere toplam-
Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi” krini
da 6.220.000 US $ bir katk gelecektir. Pro-
ve projeden beklenen faydalar içeren Proje
je, Eylül 2009-Eylül 2013 tarihleri arasnda
Tanmlama Belgesi onay GEF’in 22 ubat
uygulanacaktr.
2008 tarihli mektubu ile; projenin hazrlk
Proje bileenleri:
yöntemini belirten Proje Hazrlama Hibesi belgesi onay ise GEF’in 27 Mart 2008
1. Mevcut ky ve deniz alanlarnn
tarihli mektubu ile Özel Çevre Koruma
daha etkin yönetimi ve öncelikle yeni ky
ve deniz alanlarnn kurulmas için sorumlu
kurumlarn ihtiyaç duyduu iç yap ve kapasitenin güçlendirilmesi,
Türkiye’nin korunan alanlar sistemi deniz bileeninin yönetimi güçlendirilecek ve
deniz alanlar kapsama alan arttrlacaktr.
Bu da Özel Çevre Koruma Bölgeleri ve balkçlk koruma alanlar gibi iki önemli alt
sistem bileenlerinin geniletilmesi ve güçlendirilmesini ihtiva edecektir.
Bu sonuca ulamak için:
• Mevcut deniz koruma alanlarnn yönetim kapasitesinin gelitirilmesi,
• 5 Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde ve
Ayvalk Adas’nda zonlama çalmasnn
yaplmas,
• Ulusal korunan alanlar sistemi içindeki deniz alanlar kapsamnn geniletilmesi
ve buradaki yeni alanlar için yönetim kapasitesinin kurulmas: 100.000 ha.’lk yeni
deniz ve ky koruma alannn kurulmas,
• Deniz koruma alanlar sistemi temeline dayal denizsel biyolojik çeitlilik kapsamnda boluk analiz deerlendirmesi:
Çalma grubu tarafndan veri ve bilgilerin
deerlendirilerek 10 yllk Eylem Plannn
gelitirilmesi ve ky deniz koruma alanlarnn genilemesi çalmalarna katk salanmas,
• Kurumlar aras koordinasyon mekanizmasnn kurularak deniz koruma alanlarnn genilemesi için 10 yllk bir ulusal
strateji ve eylem plannn onaylanmas gerekmektedir.
53
Türkiye’nin Korunan Alanlar Sisteminin Güçlendirilmesi,
amaçl kullanm içinde ekonomik faaliyetlerin yönetimi ve düzenlenmesi için kurumlar aras koordinasyon mekanizmasnn
yerletirilmesi.
Deniz kaynakl tehditlerin yönetimi
için koordinasyon balkçlk-gemi kaynakl
tehditler-karasal kirleticiler gibi farkl alana yönelik çözüm önerisi gelitirilmesi ve
son olarak farkl taraarn koordinasyon
mekanizmalar gelitirerek çözüm süreçlerine dahil edilmesinin salanmas gerekmektedir.
2. Deniz koruma alanlar planlama ve
yönetim sisteminin etkin i planlamas, yeterli etkin yönetim maliyeti ve gelir üretim
düzeyine imkân vermesinin salanmas,
GEF tarafndan desteklenecek faaliyette, Özel Çevre Koruma Kurumu
Bakanl’ndaki mevcut organizasyonel
engellerin kaldrlmas, tüm dünyada bilinen yeni gelir üreten önlemlerin Türkiye
artlarna dahil edilmesi, merkezi hükümet
ve yerel seviyedeki karar vericiler ve Özel
Çevre Koruma Bölgelerindeki yerel kaynak
kullanclar arasnda farkndaln yaratlmas ve yeni düzenlemelerin desteklenmesi
salanacaktr.
Bunun için de;
• Özel Çevre Koruma Kurumu’nun sürdürülebilir nans yönetimi kapasitesinin
artrlmas için i planlarna adapte edilen
nansal sistem ve uygulamalarnn oluturulmas,
• Hazrlanan i planlarnn gözden geçirilmesi ve sistem nanslamann benimsenmesi ve uygulanmas (yeni gelir frsatlarnn
düzenli olarak tanmlanmas, tanmlanan
ihtiyaçlar optimal karlayacak öncelik ve
zamanlamaya yönelik nans tahsisi.
• Yerinde uygun gelir üretme mekanizmas ve uygulanmas. Gelitirme Birimince Özel Çevre Koruma Bölgeleri deniz
alanlarnda i planlarnn gözden geçirilmesi sonucu, bunun yeni gelir frsatlarnn
salanmas, Özel Çevre Koruma Bölgelerindeki yatrm maliyetleri ve devirlenen
iletme masraarnn maliyet yönetimi,
• Yerinde uygun harcamalarn kar54
lanma mekanizmas ve uygulanmas. Özel
Çevre Koruma Kurumu’nun proje ve yeniden tekrarlanan gider maliyetlerini azaltmak için gelir üretimine ek olarak maliyet
karlama ve maliyet paylam frsatlarnn
tanmlanmas,
• Ky ve deniz alanlar harcama ve
gelir üretimi için kurumsal sorumluluklar
üzerinde anlama. Özel Çevre Koruma Kurumu Bakanl’nn çeitli kamu kurumlar ile gelir yaratma, harcama ve yönetim
konusunda i çerçeve anlamalarn gelitirmesi,
• lgili ulusal ve yerel kamu kurumlar
arasnda bu alanlara ilikin farkndaln
arttrlmas,
• zleme, uygulama ve çatma çözümü
salama konularnda ÖÇKK ve ilgili dier
yerel ve kamu kurumlarnn bir arada çalma mekanizmasnn gelitirilmesi,
• Özel Çevre Koruma Kurumu Bölgeleri özelinde hassas zonlarda belirgin kurallarn gelitirilmesi,
• lave teknik ekiplerin oluturulmas,
• Be Özel Çevre Koruma Bölgesinde
yönetim birimlerinin kurulmas,
• Özel Çevre Koruma Kurumu Bakanl planlama uygulamalar içine ekonomik
maliyet yönetimi için ekonomik prensiplerin entegrasyonu,
• ki Özel Çevre Koruma Bölgesinde
balk avclna yasak bölgelerin oluturulmas,
• Ky ve deniz alanlar için destek ve
farkndaln arttrlmas,
• Deniz Koruma amaçlarnn bir ÖÇKB’
de karasal planlama sürecine entegre edilmesi,
• Deniz koruma alanlar 10 yllk genileme plan uygulanmas için sürdürülebilir
nans stratejilerinin tespit edilmesi gerekmektedir.
3. Ky ve deniz koruma alanlarnn çok
• ÖÇK Bölgelerinde gemi kaynakl tehditlere kar, kurumlar aras koordinasyon
mekanizmalarn gelitirerek ve gerekli yasal düzenlemeleri getirerek kontrol mekanizmas kurulmas gerekmektedir.
^
^
^
Çevre ve nsan Eylül 2009
Tamer ÇOBANOLU
Çevre ve Orman Uzman Yar.
Eitim ve Yayn Dairesi Bk.l
Gizemli Ormanlar
Fray Jorge Tabiat Park ile ilgili çalan
bir grup bilim adam, bu ufak yamur ormannn çölün ortasnda nasl varln sürdürdüünü incelerken karlat bir dier
sürpriz, aaçlarn ayn zamanda sisten besleniyor olmalardr. Bu sis, aaçlarn ihtiyac
olan suyun 3/4’ünü karlamaktadr.
Tabiat Park, ili’ye 600 mil uzaklkta
kuzeyde bulunuyor. Bu alann güneyi daha
nemli, yal ve sk bir durumda iken yazn
scak döneminde yaamn sürdürmeleri ise
sise baldr. 25 yldr orman ekosistemlerini aratran Ekosistem Çalmalar Enstitüsü çalanlar, bölgedeki sisteme inanmakta
zorluk çektiklerini belirterek, bu ormana bir
adm atnca inanlmaz bir ekosisteme giriyorsunuz ve bu bölgedeki aaçlarn havadaki su taneciklerini tutmak için gösterdikleri
adaptasyonun esizliine hayret etmemek
elde deil diyorlar
Fray Jorge’de yaayan her canlnn
önemli görevleri var. Örnein, yosunlar ve
likenler havadaki nemi tutuyorlar. Aaç yapraklar güneten çok havadaki sisi tutmak
için geni yüzeye sahip ekilde olumular.
Aaçlar kökleri ve lizleri ile topraktan ihtiyac olan nemi almaktalar, kular, böcekler
ve dier yaratklar, scak yaz dönemlerinde
su bulmak için ormana akn ederler. Kular
ve fareler, ayrca bitkilerin tohum ve polenlerini tarlar.
Daha da harika olan ey, bu milli parkta
bulunan aaçlar, besin maddesi ihtiyaçlarn
sisten gelen besin maddeleriyle karlyorlar. Ekosistem Çalmalar Enstitüsü’nden
Weathers ve arkadalar, zengin okyanus
sular gibi uzaklardan gelen sisin, sülfür,
kalsiyum, fosfor gibi organik maddeleri ve
gerekli azotu tadn buldular. Columbia
Üniversitesi Lamont-Doherty Dünya Gözlemevinden okyanus bilimci Ajit Subramaniam, sisin içerisinde yüksek miktarda besin
maddesinin içerdiini ve sis yardmyla da-
n üst ksmlarna ulatn belirtti. Subramaniam
“Besin maddeleri çounlukla karadan okyanusa
geçerken burada ters yönde yüksek miktarda geçi
olduu görülmektedir. Bu
durum allmn dndadr.” diyerek ekliyor.
Weathers ve arkadalar, eer okyanustan sis
gelmezse milli parktaki
yamur ormanlarnn yok
olabileceini belirtiyorlar. Bölgenin sk yapsna ramen, topraklar tarm yapmaya uygun olan Orta Bat
Amerika ile karlatrldnda, bölge toprak yaps besin maddeleri açsndan oldukça zayftr. Birçok bitkinin bir arada olduu
bir ortamdaki bitkiler besin maddelerine
besin ulamaya çalacaklardr ve sisle gelen besin dierleri için yeterli olmaktadr.
Bu sebepten dolay, ili’nin ufak yamur
ormanlar için, içerisinde azot bulunan sis
çok büyük önem tayor.
Bölgeye yakn olan Humboldt aknts,
kuzeyden bir dönü ile batya dorudur.
Besin maddesi açsndan da çok zengindir.
Yaplan aratrmalarda bu zenginliin kara
ile paylald görülmütür. Ayrca Weathers, sisin yamura göre besin maddesi tanmnda 5–300 kat daha etkili olduunu
belirtiyor.
Sis ormanlar, atmosfer hareketleri, okyanus akntlar, kirleticiler ve besin maddeleri gibi çevresel deerlerin ölçümlerine
hassastr. klim deiiklii, Fray Jorge ve
dier sis ormanlar açsndan tehlikeler yaratmaktadr. Örnek olarak, hava hareketleri
ve deniz scaklklarndaki deiimler sisin
özelliklerini etkilerler. Sis oluan alanlarda
benzer ekilde deiime urarlar.
Kaliforniya’da Kaliforniya Üniversitesi Bütünleyici Biyoloji Profesörü Todd
Dawson, “Elimizdeki deerler snrl, son
50 yl için verilere sahibiz. Bu süreçte, ya miktar deikenlik gösterdi diyerek
bölgedeki farkllamay ortaya koyuyor.”
Dawson’a göre sisli gün süresi 14 saatten
11 saate inmi durumda. Süreç deiimi ve
sisin etkisi yal aaçlara olmasa da genç
aaçlara ve tohumlara olacaktr.”
Sis Ormanlar
ili’nin Fray Jorge Milli Park’na yaklarken, yol ssz çöllerle kapldr.
Ylda 150 mm’den az ya alan çorak arazi, amazon manzarasna göre daha
çekicidir. Yola devam ettikçe büyük bir deiim görülür. Bu noktada, 1.500 – 2.000
metre yükseklikte yaklak 30 dönümlük bir
yamur orman yer alr. Yamur ormannda
ereltiotu, bataklk yosunlar gibi bitkilerin
boylar gökyüzüne doru uzanmaktadr.
Bilim adamlar, ili’nin lman yamurr
ormanlarnn hassas noktalar olduunu belirtiyor. Artan scaklklarn enversiyon tabakasn etkileyerek havann bu alann üzerinden geçmesini etkilemesi de deiimlerden
biridir. Ayrca, kydan gelen yukar akm ve
besin maddesi miktarnda deiim yaanmas bekleniyor. Sonuç olarak, iklim deiiklii sisli gün saysn veya sis bölgesinin deimesini sebep olabilecei hususu üzerinde
durulmaktadr. Bilim adamlar “Isnma, sis
miktarnn artmasn salasa da bu sisin ormanlara gelmesini salayacak anlamna gelmez.” diyerek durumu açklyor.
Tüm sebepler göz önüne alndnda,
sis ormanlar çevre ile ilgili uyar sinyallerini izlemek için önemli yerlerdir. Weathers
“sis ormanlar snrda ve temel çevresel deiimlerden etkilenecektir.” demektedir. ili
sis ormanlar kendine özgü adapte çevredir.
250 yl öncesine gidildiinde, El Nino frtnas gibi ar scak dönemler dnda, aaç
ya halkalarnda yaplan çalmalarda görülmütür. Bu ormanlar yeni bitkiler oluturmaktadr. Kaliforniya’daki selvi aaçlar
da ayn etkileri göstermitir. Fray Jorge’nin
kuraklkla yüz yüze kalmas ile bu ormanlarn dier iklim deiimlerinden ne kadar
etkileneceklerdir? Sis ormanlar gibi yerler,
hassas doal ortamlar anlamaya yarar, ayrca bu gibi yerler sistemlerin nasl adapte
olduu ve ilikide olduunu anlamamz
salar. Weathers bu durumu “Doada deer
olarak çok az yanstlan, kokladmz, hissettiimiz ve görebildiimiz eylerin, organizmalar, nem ve doal sistemler arasndaki
balantsn gösterir.” diye açklamaktadr.
Bu Fray Jorge’deki son deiim, gerçein
doann karmaklnn açk olarak görülmesini salayan bir yolculua çklmas…
55
Tuncay DEMR*
Özlem ESENGN**
Çed ve Planlama Genel
Müdürlüü
Çevre Envanteri Dairesi
Bakanl
*Daire Bakan
**Çevre ve Orman Uzman
Avrupa Birlii Konumsal
Bilgi Altyaps (Inspire)
ve Getirdikleri
Avrupa Birlii’nin INSPIRE ile ulamaya çalt nokta, çevresel politikalarn
yönetilmesi ve çevre üzerine etkisi olabilecek faaliyetler için Avrupa’da konumsal veri
altyapsnn kurulmasdr. Kurulacak bu altyap ile kamu sektörü, özel sektör ve halkn
çevreye ilikin konumsal bilgiyi etkin bir ekilde paylamalar hedeenmektedir.
A
vrupa Birlii Konumsal Bilgi Altyaps, çevreye ilikin konumsal verinin sadece bir kez
toplanmas, en etkin ekilde sürdürülmesi,
farkl kaynaklardan gelen parçalarn birletirilmesiyle
bütünleik konumsal verinin sunulmas, amaca yönelik farkl ölçek ve seviyelerde bilginin paylalmas
temel prensiplerine dayanmaktadr.
Avrupa Birlii Konumsal Bilgi Altyaps direkti 15 Mays 2007 tarihinde yürürlüe girmitir.
INSPIRE’n nihai amaçlarna ulamas için planlanan
tarih ise 2019 yldr. Bu zaman planlamas, Avrupa
Birliinin INSPIRE’dan beklentilerinin hangi seviyede olduunun ve INSPIRE’n ne kadar kapsaml
olacann açk bir göstergesidir.
INSPIRE’n teknik ve idari altyap bileenleri ekil 1’de gösterilmitir.
INSPIRE’n Geçmii
Konumsal bilgi altyaps kurulmas ile ilgili ilk
çalmalarn 1995 ylnda balatlmasna karlk, INSPIRE
ile ilgili ilk somut adm 2001
ylnda komisyon, Avrupa Çevre
Ajans, üye ülkelerin çevre ve
Cora Bilgi Sistemleri (CBS)
temsilcilerinin katlmyla bir
uzman grup oluturulmasyla
birlikte atlmtr. Daha sonra
INSPIRE’da çallacak ana konularla ilgili alt çalma gruplar
tekil edilmitir. 2002 ylnda
Komisyonerler arasnda mutabakat zapt imzalanm ve alt çalma gruplar pozisyon belgelerini
yaynlamlardr. 2003 ylnda
ekil 1: INSPIRE’n Teknik ve dari Altyap Bileenleri.
56
Çevre ve nsan Eylül 2009
^
^
^
internet ortamnda 185 kurumun katklaryla açk konsültasyon yaplm ve buna paralel olarak yürütülen etki deerlendirmesi
çalmas sonucunda INSPIRE’n çevre
sektöründeki mevcut maliyetin 6 kat kadar
faydas olaca deerlendirilmitir.
INSPIRE direktinin ilk önerisi 2004
ylnda komisyon tarafndan onaylanm,
2005 ylnda uygulama kurallarnn belirlenebilmesi amacyla daha geni katlm
salanmasna yönelik çalmalar yaplmtr. 2006 ylndan itibaren yürütülen yasal
temele oturtma çalmalar sonucunda 15
Mays 2007 tarihinde Avrupa Birlii Resmi
Gazetesinde yaynlanarak INSPIRE direkti yürürlüe girmitir.
2008 ylndan itibaren uygulamaya
yönelik tüzüklerin gelitirilmesine arlk
verilmi ve 12 Nisan 2008 tarihinde “üst
veri” konusunda ilk Tüzük yaynlanmtr.
Haziran 2009’da taslak olarak “arama ve
görüntüleme servisleri” ile “veri ve servis
paylam” konularnda tüzükler yaynlanmtr.
Çevre Balants
INSPIRE’n amac çevre politikalarnn
ve çevreye etkisi olabilecek dier sektör
politikalarnn oluturulmasnda konumsal
bilgiye ulalmasn salamaktr. INSPIRE
Direkti’nin eklerinde yer alan veri setlerinin incelenmesinden anlalaca gibi,
Direktin kapsamnda çallacak veri katmanlar çevre arlkldr. Avrupa Birliinde
INSPIRE konusunda roller tanmlanrken
Avrupa Komisyonu Çevre Genel Müdürlüü mevzuat ve politika koordinatörü olarak
belirlenmitir.
INSPIRE Direkti ile Avrupa Birliinde Halkn Çevresel Bilgiye Eriimini düzenleyen 2003/4/EC sayl Direktif belli bir
ölçüde örtümektedir. INSPIRE Direkti
çevreye ilikin konumsal bilginin sunum
ve paylam altyapsn düzenlemeye çalrken Halkn Çevresel Bilgiye Eriimi
Direktinin amaçlarna dorudan hizmet
edecektir.
INSPIRE Direktinde, Avrupa çapnda çevresel bilgiden sorumlu kurulu olan,
çevrenin tüm yönlerine ilikin objektif, güvenilir ve karlatrlabilir bilgi salamak-
ekil 2: Servis Tabanl Mimari Gösterimi
la görevli, amac, karar vericiler ve halkn
çevrenin durumu ve görünümü hakknda
bilgilenmesini salamak olan Avrupa Çevre Ajansnn da Direktin uygulanmasna
aktif olarak katlmas gerektii vurgulanmtr. Türkiye 2003 ylndan beri Avrupa
Çevre Ajans’nn bir üyesidir ve çalmalarna aktif katlm salamaktadr.
INSPIRE’n Teknik Altyaps
INSPIRE Direkti, konumsal verinin
paylam için servis tabanl bir mimari öngörmektedir. Bu mimari üzerinde birlikte
çalacak olan konumsal veri servislerinin
de ilgili ISO standartlar temel alnarak gelitirilmesini gerektirir. Bahsi geçen ISO
standartlar ise çounlukla OGC (Open
Geospatial Consortium) tarafndan olgunlatrlmtr. OGC, konumsal veri ile ilikili ortak çözümlerin halka açk standartlar
olarak gelitirilmesi amacyla uluslararas
düzeyde farkl kurum ve kurulularn katlmyla oluturulmu bir konsorsiyumdur.
OGC’nin gücü, CBS (Cora Bilgi Sistemi) ve konumsal veri dünyasnda kabul
görmesinden gelmektedir.
Servis tabanl mimari, platform (Windows, Linux, vb.) bamszl, programlama dili (Java, .NET, vb.) esneklii, yazlm
üreticisi bamszl, standart protokollerin (HTTP, XML, SOAP, WSDL, vb.)
kullanm ve merkezi yönetim gibi kritik
konularda büyük avantajlar salamaktadr.
Servis tabanl mimaride her servisin bir sorumluluu vardr. Servis tabanl mimarinin
genel yaklam aada açklanmtr.
Servis tabanl mimaride yer alan baz
kavramlar açklamak gerekirse;
Veri kaynaklar, ziksel olarak verinin
tutulduu veritaban veya dosya sistemi
benzeri yerlerdir.
Veri soyutlama, servis katmanlarnn
ortak çalabilirlii açsndan veriler konusunda rahat anlaabilmelerini hedeer.
Kurumsal i katman, soyutlanm verinin i aklarn ve kurallarn belirler.
Altyap servis katman, servislerin birbirleri ile olan ilikilerini düzenler.
servis katman, soyutlanm veriler
üzerinde kurumsal i kurallarna uygun
olarak ilemler yapar.
Organizasyon / yönlendirme katman,
uygulamalarn i aklarna göre i servis
katmanndaki servislerin uygun srada ve
ilevsellikte kullanlmasn salar ve kontrol eder.
Güvenlik ve yetkilendirme, servisler
üzerinden yaplan tüm ilemlerin yetkiler
dahilinde ve güvenlik kurallarna uyularak
yapldn kontrol eder.
57
Türkiye’nin Korunan Alanlar Sisteminin Güçlendirilmesi,
servise balant
kurarak istedikleri verilere veya
kabiliyetlere
ulaacaklardr.
Bu i ak OGC
tabanl servislerin de temelinde
yatmaktadr.
ekil 3: INSPIRE Geoportal Gösterimi
Servis kaytlar ve yönetimi, servislerin
birbirlerini tanmasn, sisteme kayt olmalarn ve sistem yöneticisi tarafndan yönetilmelerini salar.
Kurumsal arayüz uygulamalar, servis
tabanl mimari elemanlarn kullanarak kullancya ihtiyaç duyduu hizmeti salar.
kanallar, kurumun dier ihtiyaçlarna yönelik olarak sistemdeki verinin ve servislerin dier uygulamalara veya servislere
sunulmasn salar.
INSPIRE çok geni bir yelpazeye yaylan konumsal veri servislerinin hayata geçirilmesini takviminde öngörmesine ramen,
temel servisler olan arama (discovery) ve
görüntüleme (view) servislerinin ilk etapta kullanma açlarak INSPIRE Geoportal
üzerinden konumsal verilerin paylamn
salamay planlamaktadr. INSPIRE Geoportal, servis tabanl mimaride “Kurumsal
arayüz uygulamalar” bileenine karlk
gelmektedir.
Günlük yaamdan yola çkarak bu i akn u ekilde
örnekleyebiliriz;
bir
kullanc
yapmakta olduu ile ilgili bir
veriye veya bilgiye ulamak istedii zaman, bir arama motoru (Google, v.b.) üzerinden kriterlerini girerek sorgusunu yapar
ve arama motoru kriterlere uygun sitelerin balantlarn (link) kullancya sunar.
Kullanc kendisine sunulan alternatier
arasndaki sitelere balant kurarak arad
verinin veya bilginin kaynana ulamaya
çalr.
Bütün bu arama ileminin temelinde
verinin hangi kriterlere göre aranaca ve
bu kriterlere karlk gelen üst verinin tanmlanm olmas yatmaktadr. ISO 19115
standart konumsal veriler için üst verinin
nasl tanmlanabileceini kapsamaktadr.
INSPIRE’n 1205/2008 sayl komisyon
58
INSPIRE Geoportal üzerinde hâlihazrda prototip olarak üst verilerin tanmlanmas için bir editör, arama servisi ve görüntüleme servisi bulunmaktadr. INSPIRE
takvimi süresince üye ülkelerin kendi servislerini de sunarak bu aa dahil olmalar
planlanmaktadr.
Türkiye için de INSPIRE gelimelerinin takip edilmesi, takvime uygun olarak
ilgili servislerin çalr duruma getirilmesi,
çevreye ilikin konumsal verilerin üst verilerinin eksiklerinin tamamlanarak sisteme
dahil edilmesi ve kullanclarn bilgilendirilmesi gerekmektedir.
Türkiye için INSPIRE çalmalarnn
takip edilmesi ve yaplmas gerekenler
düünüldüünde; INSPIRE için balangç noktas tekil edecek çalmalarn
hâlihazrda balatld söylenebilir. Bu
kapsamda, Avrupa Birlii tarafndan desteklenen Türkiye’de Çevre Bilgi Deiim
A’nn Kurulmas Projesi (TEIEN) için
yaplan analiz çalmalar INSPIRE altyapsnn oluturulmas için çok önemli bir
admdr. 2010 ylnda tamamlanmas planlanan bu proje ile INSPIRE altyapsnn
oluturulmas için neler yaplmas, nereden
balanmas gerektii konularnda soru
iaretleri büyük ölçüde giderilmi olacaktr.
rumlu kurum, kontak noktas gibi bilgiler
Önümüzdeki dönemde AB ile ülkemiz
arasnda çevre faslnn da açlmasyla birlikte çevre kalitesinin izlenmesi, yatrmlara yön verilmesi açsndan da bir o kadar
önemli olan INSPIRE Direkti ile ilgili
çalmalarn bir an önce balatlmas AB
çevre mevzuat uyumlatrma çalmalarnn koordinasyonunu yapan Bakanlmz
açsndan oldukça önemlidir.
yer almaktadr.
Kaynaklar
tüzüü ile üst veriye ilikin uygulama esaslar detaylandrlmtr. Bu tüzük içerisinde
konumsal verinin aranmasnda kullanlacak en küçük kriter seti de tanmlanmtr.
Bu kriterler arasnda balk, özet, tip, dil,
Altyapnn ilevsellik kazanmas INSPIRE Geoportal altnda çalan Arama Servisi
(servis tabanl mimaride “Servis kaytlar
ve yönetimi” bileenine karlk gelmektedir) sayesinde olacaktr. Servis tabanl
mimaride “ servis katman” bileenine
karlk gelen ilevsel servislerin (Görüntüleme Servisi, ndirme Servisi, v.b.) kendi
kabiliyetlerini ISO 19119 standartna, sunduklar verileri ise ISO 19115 standatna
uygun olarak Arama Servisi’ne kayt etmeleri gerekmektedir. stemciler, kendi kriterleri dorultusunda Arama Servisi üzerinden
yapacaklar sorgulamalar neticesinde ilgili
Sonuç
anahtar kelimeler, konumsal ve zamansal
kapsam, eriim ve kullanm kstlar, so-
1) European Commission, INSPIRE, http://inspire.jrc.
INSPIRE’n Gelecei
ec.europa.eu/
2) Bilgi GIS GeoKIT Eitim Materyalleri, 2009
INSPIRE’n önünde henüz ulalmas
gereken birçok hedef bulunmaktadr. Aa-
3) “Avrupa’da Konumsal Veri Altyaps Politikalar”,
2005, Aydnolu ve arkadalar.
4) 2007/2/EC sayl Avrupa Parlamentosu ve 14 Mart 2007
daki INSPIRE yol haritasnda bu hedef-
tarihli Avrupa Topluluunda Konumsal Bilgi Altyaps Ku-
lere eriilmesi planlanan tarih ve özet açk-
ran Konsey Direkti (INSPIRE)
lamalar, ilgili direktif maddesiyle birlikte
5) 2007/2/EC sayl Avrupa Parlamentosu ve Konsey
belirtilmitir.
Direkti’nin üst veri uygulamalar ile ilgili 1205/2008 say
ve 3 Aralk 2008 tarihli Komisyon Tüzüü
^
^
^
Çevre ve nsan Eylül 2009
Makyaj yaparken
zehirlenmeyin
C
iva, cilt tarafndan emiliyor
ve vücutta birikiyor. Bu da
bedende alerjik reaksiyonlara neden olabiliyor. Kant bunun belirtilerinden biri. Civa hamile kadnlarn
bebeklerinin beyin geliimlerini olumsuz etkiliyor.
Amerika'da makyaj malzemelerinde civa kullanm yasakland. Ancak göz bölgesinde kullanlan makyaj
malzemelerinde snrl miktarda civa
kullanmna izin verildi.
Bu arada Amerikan Çevre Çalma
Grubu'na göre makyaj malzemeleri
yapmnda kullanlan kimyasallar üzerinde yeterince aratrma yaplmyor.
Bu da onlarn ne tür tehlikeler
yaratabilecei konusunda eksik bilgiye
sahip olmamza neden oluyor.
Makyaj
malzemelerinde
kullanlan kimyasallar
vücutta birikiyor.
Bu da saysz salk
sorununa yol açyor.
Uzmanlarn uyars...
Çevre Çalma Grubu'nun uyars
ise öyle "nsanlar günlük bakmlarnda
ve makyaj malzemelerinde ne tür
kimyasallar kullanld konusunda
daha duyarl olmallar. Kozmetikte
kullanlan kimyasallarn neredeyse
yüzde doksannda yeterince aratrma
yaplmyor. Bu da büyük bir tehlike."
Soba Gaz Zehirlenmeleri ve Çözümler
Prof. Dr. Mustafa ÖZTÜRK
T
ürkiye’de her yl bina yangnlarnn yüzde yirmisi
temizlenmeyen bacalardan
ileri gelmektedir. Bacalar temizlenmediinden dolay binlerce liralk konutlar
yanarak tahrip olmaktadr. Temizlenmemi ve doru kurulmam sobalardan dolay özellikle rüzgârl havalarda
evlerde baca tepmesi dediimiz olaylar
sk aralklarla meydana gelmektedir.
Baca gaznn tepmesi sonucu gaz içinde bulunan çok zehirli karbonmonoksit
gaz zehirlenmelere neden olmaktadr.
Ylda en az bir defa bacalarn temizlenmesi gereklidir.
Bacalar temizlenmedii ve yakclar
(sobalar, ofbenler ve kombiler) doru
ekilde doru yere kurulmad zaman
yaktlar (kömür, odun, doal gaz, LPG
ve gaz ya) eksik ve verimsiz yanmaktadr. Eksik yanma sonucu oluan kirli
gazlar ve parçacklar baca tkanmasna
neden olmaktadr. Böylece her yl onlarca kii evlerinde zehirlenmekte ve
hatta ölmektedirler. Bir binann yllk
baca temizleme maliyeti ise bina büyüklüüne bal olarak 100–250 TL
arasnda deimektedir.
Baca temizlii için Türkiye’de en
uygun aylar Haziran ve Eylül’dür. Valilikler, belediyeler, doal gaz datm
irketleri ve kömür satclar bu aylarda
baca temizlii için halk her yl uyarmallar. Mutlaka baca temizlii yaptrmalarn salamallar. Bacalarn nasl
temizlenecei ve sobalarn, kombilerin,
ofbenlerin odalara nasl kurulaca öretilmelidir.
Belediyeler, doal gaz datm irketleri ve kömür satclar, baca temizlii yapacak rmalarn elemanlarn eitmeliler. Bacalarn nasl temizleneceini
öretmeliler. Baca temizliinde kullanlacak aletleri göstermeliler. Temizlik
rmalarnn bu aletleri kullanmalarn
salamallar. Kömür ve odun satclar
bu konuda tüketicilere hizmet vermeliler.
kilde sour. Souyan bacalarda scak
gaz içindeki nem younlaarak bacalarda daha hzl tkanmalara ve duvarlarda
lekelenmelere neden olur. Sobada baca
çekii ve yanma verimlilii düer.
Zehirlenmelerin ana sebeplerinden
biride sobalarn ve ofbenlerin doru
ekilde doru yere kurulmamasdr.
Soba ve ofben kurarken nelere dikkat
edilecei detayl bir ekilde anlatlmaldr. Borularla ilgili gerekli kurallar öretilmelidir. Bu bilgiler halkmza doru
ekilde anlatlmaldr.
Bacalarda mutlaka baca bal kullanlmaldr. Aksi durumda rüzgârl havalarda zararl ve zehirli gazlar teperek
zehirlenmelere neden olur.
Bacalar yeterli oranda yaltml olmaldr. Yaltlmam bacalar hzl e59
Doç. Dr. smail CERTL
Çevre ve Orman Bakanl
Strateji Gelitirme Bakan
Çevreci Farkndalk ve
Empati
Hz. Muhammed’in
“Kendisi için
istediini bakas
için de istemeyen;
kendisi için
arzu etmediini
bakas için de
arzu etmeyen
Hiç kuku yok ki bugün insanlk birçok açdan buhranlar yaamaktadr. Toplumsal,
ekonomik, ruhsal, maddi, manevi vs. birçok problem ve çkmaz insanl çeitli
ölçeklerde ve çeitli derinliklerde kuatm bulunmaktadr. imdi dünya bütün bu
meseleleri nasl aabileceinin hesab ve çabas içindedir. Burada kaleme almaya
çaltklarmn, akademik bir içerikte olmamakla birlikte, akademik bir bak açsn
göz ard etmeden, deneme mahiyetinde, kiisel gözlemlere dayal kri bir çabann
tezahürü olduunu ifade etmek isterim. Maksadm insann duygu dünyasnn
temelinde var olan “empati” mayasnn, hayatn içinde kendine yeterince yer
bulamamasnn ve bunun ksaca “çevre” dediimiz maddi varla nasl tesir ettiine
bir kez daha dikkat çekmek ve ülkemiz insannn ve özellikle genç nesillerin insançevre ilikisini gözden geçirmelerine frsat vermektir.
bizden deildir”
sözü “empati”
kavramnn
içini daha da
doldurmaktadr.
Adeta, empatiyi
ete kemie
büründürmektedir.
T
ürk Dil Kurumu’nun sözlüünde “empati”, “duygudalk” olarak Türkçeye çevrilmi ve “kendini duygu ve düüncede bir
bakasnn yerine koyabilme” eklinde açklanmtr.
Bu mana çerçevesinde ele alndnda, Alman düünür Schumacher ise durumu biraz daha öteye tam ve Küçük Güzeldir adl eserinde erdemli insann
dört penceresinden söz etmitir. Schumacher der ki,
ayet insan erdeme ulamak istiyorsa, karlat durumlarda;
1. Bir bakasnn dünyasna kendisi olarak bakabilmeyi,
2. Bir bakasna bir bakasnn gözüyle bakabilmeyi,
3. Kendisine kendisi olarak bakabilmeyi ve
4. Kendisine bir bakas olarak bakabilmeyi baarabilmelidir.
Empatinin manasn ve Schumacher’in yorumunu
dikkate aldmzda, aslnda bütün problemlerin ya
da iyi eylerin temelinde yatan tutum ve davranlarn ana unsurunun insann benliinde yer alan empati
kabiliyetinin uygulamadaki sonuçlar olduu anlalmaktadr. ster herhangi bir maddeye bakalm ve isterse herhangi kii ya da olay karsndaki duruumuzu
sorgulayalm; neticeleri ortaya çkaran temel faktör
insanda az ya da çok var olan empati becerisidir. Bu
paralelde bakldnda Hz. Muhammed’in “Kendisi
için istediini bakas için de istemeyen; kendisi için
arzu etmediini bakas için de arzu etmeyen bizden
deildir” sözü “empati” kavramnn içini daha da doldurmaktadr. Adeta, empatiyi ete kemie büründürmektedir.
Yukarda izah etmeye çaltm ve kavramsal
çerçevesini sunmaya gayret ettiim açklamalardan
sonra, empatik tutum ve davran biçiminin çevre-
60
^
^
^
Çevre ve nsan Eylül 2009
mizle olan ilikimizi nasl etkilediine ya
da etkilemesi gerektiine dikkat çekmek
isterim. Burada açklamalarmza önemli
bir k tutmakta olan Edward Lorenz’in
Kelebek Etkisi teorisini de unutmamak gerekir. Onun gerçekletirdii ampirik bir çalma neticesine göre, “dünyann herhangi
bir beldesinde kanat çrpan bir kelebek, bir
baka corafyasnda ortaya çkan frtnann
sebebi olabilmektedir”. Söz konusu bulgu
ve teorinin ortaya koyduu gerçeklii de
dikkate alarak, empatik tutum ve davran
durumunu çok uzaklara gitmeden aada
olduu gibi özel ve kurumsal hayatlarmzla örneklendirerek izah etmek isterim:
1. Aile Hayatmzda Empati-Çevre
likisi
Çok ayrntlarna girmeden müahhas
örneklerle tanmlamak ve açklk getirmek
istersem, evlerimizdeki alkanlklarmzdan balayabiliriz. Su tüketim alkanlmz, elektrik, yiyecek, içecek ve eyalarmz kullanma davranlarmz vs. Çok
basit bir sorgulamayla ele alacak olursak,
tra olurken, di frçalarken, bulak ya da
çamar ykarken fazladan harcadmz her
bir damla suyun, dünyann bir baka corafyasndaki (mesela Afrika’da) insanlarn
hakk olduunu ve aslnda gasp giriiminde bulunduumuzu düünüyor muyuz? Ya
da ksa bir süre için dahi olsa tükettiimiz
her bir Kw elektriin, dünyann bir baka
bölgesindeki bir insann gecesini karanlkta
geçirmesine sebep olduunu hesap edebiliyor muyuz? Ksaca her bir tutum ve davranmzn olumsuz ya da olumlu bir d-
sallk olarak çevremizdekilere yansdn
bilmemiz gerektiinin farknda myz? Ve
bu dorultuda çocuklarmzn olumlu tutum gelitirmesine katk vermemiz gerektiini sürekli aklda tutmamz ve bir davran
biçimine dönütürmemiz gerekmektedir.
Bu bizim hem milli ve hem de küresel sorumluluumuzdur.
2. Hayatmzda Empati-Çevre
likisi:
ayet bir özel sektör ya da kamu çalanysak, bize emanet edilmi olan her bir
varln aslnda bir bakas tarafndan ve
hatta gelecek nesiller tarafndan bize emanet edilmi bir varlk ve deer olduunu
bilmemiz gerekiyor. yerinde kullandmz her bir araç, oturduumuz sandalye
ve koltuklar, bilgisayar ve yazclarmz
vs. bunlarn her biri aslnda kutsal emanet
gibidir. Söz konusu araç ve gereçlerin ömrünü ne kadar uzatabilirsek ya da ne kadar
etkili ve verimli kullanabilirsek, o derecede çevresel kaynaklara ve dolaysyla bir
bakasnn hakkna sayg göstermi oluruz.
Elektronik cihazlarmz gereksiz yere ne
kadar az kullanrsak atmosfere o derecede
az radyoaktif madde ve zararl gaz salvermi oluruz.
Ya da ayet bir üretici isek, hammaddemizi ne kadar etkili kullandmz ve zararl
atklar doru yolla bertaraf ederek çevreye
ne derecede az zarar verirsek, bakalarnn
hakkna o derecede sayg duyuyoruz ve
gelecek nesillerin haklarn ayn düzeyde
koruyor ve gözetiyoruz demektir. Böylece
dünyann ve tabii kaynaklarn, yalnz kendimiz için deil etrafmzdaki ve ülkemizdeki insanlar, bütün insanlk ve gelecek nesiller için de yaratldnn farkna varmz
demektir.
3. Sokakta Empati-Çevre likisi:
Kullandmz aracn atmosfere ne düzeyde zararl gaz braktna dikkat etmemi isek, dünyay kendi etrafmzda dönüyor sanrz. Hemen hepimizin trakte ahit
olduu ekilde, ayet yanmzdan geçen bir
araç ltresiz fabrika bacas gibi atmosfere
duman brakyorsa ve bundan sorumlu bir
Allah’n kulu (sorumlu kamu kurumlar,
sürücü, araç sahibi dahil)ve bunda da bir
anormallik görmüyorsa, empati becerimiz
sfrn altnda ve hatta tersine iliyor demektir. Yani bu davran biçiminden ne ülkemize ve ne de insanla bir fayda çkar.
Ya da sokaa dikilmi taze bir dana
aslarak onu yerinden sökmeye çalan bir
çocukla karlamsak; ayet çocukta hayati süreç içerisinde bir ekilde olumlu bir
deiiklik olmazsa ileride kaçak konut alan
açmak için orman talan edecek bir kiiliin
lizlenmekte olduundan emin olabiliriz.
Ya da arabayla seyahat ederken, içtii
sv içecein kutusunu aracn penceresinden dar frlatan biriyle karlamsak,
yeri geldiinde dünyay zehirlemekten imtina etmeyecek muhtemel bir insan kimliiyle kar karyayz demektir.
Netice
Gayesiz harcadmz her bir kaynan,
o kaynan ölümü demek olduunu bilmek
lazm. Bundan da öte, bakalarnn hakkn
gasp etmek olduunu ve bu sebeple de israf
edilen ya da yanl kullanlan her bir tabi
kaynak ya da ürün, çevresel kaynaklardan
eksiltme demektir. Yani (kim okuyucuya
abartl gelecek olsa da) hrszlktr. Empatiden yoksun tutum ve davranlar, insanmzn, insanln ve gelecek kuaklarn
yok oluuna zemin hazrlamaktadr. Alm
gücümüzün yüksek ve yeterli olmas, her
eyi istediimiz gibi ve istediimiz miktarda kullanmamza ve kirletmemize gerekçe
olamaz. Erdemli insanlarn ve toplumlarn
gayesi, geride iyilikle yad edilecek eserler
brakmaktr. air Baki’nin de ifade ettii
gibi her birimizin görevi “Baki kalan bu
dünyada, ho bir seda brakmaktr”. Bunu
da empatik hayat tarzn içselletirerek ve
gelecek nesillere aktararak yapabiliriz.
Kendimizi (bir toprak parças, bir aaç
dal, bir ta parças, bir kanatl ku, bir küçük karnca ya da bir gökyüzü, bir deniz,
bir rmak, bir orman olarak) düünelim ve
kendimize yaplmasn istemediimizi bakasna yapmayalm.
Sözün Özü
Empati kabiliyetimizin günlük hayata
izdüümü olan tercihlerimiz, ya yok oluumuz ya da kurtuluumuz olacaktr.
61
eitim ve yayn dünyas
Türkiye Çevre Durum
Raporu
2007 ylnn sonunda yaklak bir
yllk bir çalmann sonucunda
16 ana konu balndan oluan
“Türkiye Çevre Durum Raporu”
hazrlanm, basm yaptrlarak
ilgili kurum ve kurululara 2008
yl banda datlm olup, ayrca
(www.cdgm.gov.tr) sayfasnda
yaymlanmaktadr.
ÇED ve Planlama Genel Müdürlüü
Türkiye Çevre Sorunlar ve
Öncelikleri Envanteri
2005–2006 yl veri ve
bilgilerini içeren l Çevre
Sorunlar ve Öncelikleri
Envanteri Çalmas 81
limizde tamamlanmtr.
Söz konusu çalmann
deerlendirilmesi ile elde
edilen “Türkiye Çevre
Sorunlar ve Öncelikleri
Envanteri Deerlendirme
Raporu” kitap haline
getirilmi olup, merkez ve tara
tekilatmza ve ilgili kurum
ve kurulular ile karar vericiler ve dier kullanclara
datm tamamlanmtr. Çalma (www.cdgm.gov.
tr) sayfasna aktarlarak kullanclarn hizmetine
sunulmutur.
Atk Yönetimi Eylem Plan
Atk Yönetimi ile ilgili
mevzuatta öngörülen
ekilde kat atk yönetim
eylem plan hazrlanmas
gerekmitir. Yönetmelikler
ve Avrupa Birlii’ne uyum
süreci de eylem plannn
hazrlanmasnn genel
hattn oluturmaktadr.
Atk yönetimi eylem
plan ülkemizin 81 ilinin u anki
durumunu istatistiki verilerle ortaya koymakla beraber
ileriki dönemde yaplmas gerekli çalmalar için bir
yol haritas çizmektedir. 2012 yl sonu itibar ile atk
yönetimi açsndan Avrupa Birlii standartlarna ulamak
söz konusu olacak, her insann hakk olduu gibi daha
salkl ve daha temiz bir çevrede yaama imkan
salanacaktr.
Çevre Yönetimi Genel Müdürlüü
Okul Öncesi Eitim Seti
ÇED ve Planlama Genel Müdürlüü
Çevresel Göstergeler
Ülkemiz çevre
durumu ile sektörlerin
ilikilerini özetleyen ve
politika hedeerinin
gerçekleme
durumlarnn tespiti
ve çevre korumasn
daha etkin olarak salamak üzere,
hem Türkçe hem de ngilizce dillerinde 2007 ve 2008
yllarnda “Çevresel Göstergeler Kitapç” hazrlanarak
yerli ve yabanc uzmanlar ile dier kullanclarna
datm salanmtr.
ÇED ve Planlama Genel Müdürlüü
Özellikle Okul öncesi eitim gören çocuklarmzn
çevre konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi
çerçevesinde , çevre kirliliinin önlenmesi, aaç
ve orman sevgisinin verilmesi, olumlu davran
deiikliklerinin kazandrlmas ile tasarruf bilincinin
gelitirilmesi amacyla bir çalma kitab,bir boyama
kitab ve yap-boz olarak hazrlanarak bastrlmtr.
Eitim ve Yayn Dairesi Bakanl
Erdem MOR
Kütüphaneci
Eitim ve Yayn Dairesi Bakanl
Çevre El Kitab
Milli Parklar
Ülkemizde yaanan tüm
çevre problemlerinin yannda,
Türkiye’nin tabii kaynaklar
ve esiz güzelliklerinin
anlatld kitap, özellikle
örencilerimizin bilgilendirilmesi
ve bilinçlendirilmesine yönelik
olarak 142 sayfa olarak hazrlanarak
bastrlmtr.
ABD’de 1872 ylnda
Yellowstone’un Milli Park
ilan edilmesiyle bugünkü
anlamda ilk koruma alan
ortaya çkmtr. Ülkemizde
ise 1956 ylnda ilk milli park
çalmalar balam, 1958
ylnda Yozgat Çaml ilk
milli park ilan edilmitir.
Eitim ve Yayn Dairesi Bakanl
Üvez, Ardç, Andz,
Akçaaaç, Yabanl Meyveli
Aaç Türlerimiz ve Fidan
Üretim Teknikleri
Kitapta ülkemizdeki milli parklarn doal
güzelliklerinden örnekler verilmekle birlikte ziyaretçilere
milli parklarn tantm yaplm ayrca görülecek yerlerle
ilgili de kir verilmi ve mevcut hizmetler belirtilmitir.
Ziyaretçilere milli parklara ulam hakknda bilgi
vermitir. Konaklanacak yerleri ve yaknndaki yerleim
alanlar ile ilgili bilgiler içermektedir. Kitap doa
severler ve alternatif turizm merakllar için bir rehber
durumundadr.
Doa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüü
nsanln Ortak Miras
“Tabiat”
Yabani meyveli aaçlarn, insanolu tarafndan slah
edilmesi, toplayclktan üretime geçilmesinde önemli
bir aamadr.Bu olay günümüzdeki meyve üretimi ve
modern tarmn da ilk basaman oluturmutur. Bu
kitapçk seti halen doada var olan yabanl meyvelerin
üretimi hakknda teknik bilgiler içermekle birlikte üvez,
ardç, andz ve akçaaaç türleri ile ilgili çalmalara yer
vermitir.Bu eserin hazrlanmas ayn zamanda binlerce
hektar bozuk alann aaçlandrlmasnda ve biyolojik
çeitliliin korunmasnda da faydal olacaktr.
Eser, yazarn Akdeniz ve ç Anadolu orasna ait
120 taksonun silvikültür üzerine yaklak 20 yldr
sürdürdüü çalmalarn sonucu elde ettii verileri,
meslektalaryla paylamak istemesi neticesinde kaleme
alnmtr. Ayrca eser tüm aratrmaclara kaynak
olabilecek niteliktedir.
Tabiat, ekosistem içerisinde
tam bir denge ve düzen
çerçevesinde var olabilmektedir.
Fakat bu denge maalesef insan
eliyle, gerek tarm için arazi
açmak gayesiyle ve gerekse
ar avlanmak suretiyle
bozulmaktadr. Dünyada 1
milyar insann açlk tehlikesi ile kar karya olduu
düünüldüünde tabi kaynaklarn korunmas ve gelecek
nesillere aktarlmas hayati önem tad görülmektedir.
9 dakika 25 saniye süreli bu DVD’de Türkiye’nin
sahip olduu bitki ve hayvan çeitliliine, Türkiye’nin
göçmen kularn ana göç yollar üzerinde bulunduuna
ilikin dikkat çekici bilgilerin yan sra Dünya Tabiat
Koruma Birliinin verilerine de yer verilmitir. Bu
veriler çerçevesinde Dünyann %5’inden fazlas koruma
altndadr. Türkiye’de ise bu oran %5.6 olmakla birlikte
giderek artan bir eilim içerisindedir.
Bu DVD sunmu olduu görsel içerik, etkili anlatm
ve istatistiksel bilgiler sayesinde insanlarda tabiat ve
çevre bilincini arttrarak pekitirecek bir özellikte ve
izlenmesinde son derece yarar olan bir eserdir.
Doa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüü
Aaçlandrma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüü
BULMACA
1
1
2
3
20
1
Ömer BAKAN
ube Müdürü
4
5
6
7
8
9
10
3
2
8
3
7
4
6
5
16
19
6
22
7
13
8
2
10
18
5
11
9
23
10
12
9
25
4
15
Anahtar Slogan
1
2
3
4
5
6
13
14
Ö
15
16
17
Ü
18
19
7
8
9
10
11
12
20
21
Y
22
23
24
25
Soldan Saa: 1. lk çi köftenin yapmnda etinden istifade edilen yaban hayvan -lk türk hava ehitlerinin mezarlarnn bulunduu
ehir. 2. Belirlenen bir yerde taycya teslim (denizcilik terimi). -Hz.Muhammed’in hicret ettii ehir. 3. (tersi) Kamu idarelerinde stratejik planlama. -Osmanl döneminde tarmdan alnan vergi. 4. (tersi)Bir Avrupa bakenti –Naz, ive. 5. Bir orman zararls (böcek). 6. 100
m2 deerinde yüzey ölçü birimi –(tersi) Bir ilin emir hali. 7. BM Kalknma Program –Altn elementi. 8. Kuru souk. 9. (tersi) 1926’da
ngiltere ile Türkiye arasnda yaplan anlama ile Irak devleti egemenliine braklan eski vilayetimiz –(tersi)Halk dilinde Is otu. 10. Ekin
biçildikten sonra tarlada kalan köklü sap –Atmosferin sera etkisini artran gaz (bataklk gaz).
Yukardan Aaya: 1. Ozon tabakasna zarar veren gaz. –Bir projenin çevre üzerindeki etkilerinin belirlendii süreç –Bayramzn
rengi. 2. Avrupa Topluluu(ing.) –Bir haber ajans -Eski bir imparatorluk. 3. (tersi)Kamer –(tersi) Manganez elementi –(tersi) zlanda’nn
trak kodu. 4. Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetien bir ceviz türü –ie yatkn, becerikli. 5. Sürdürülebilir kalknma konusuna ilk vurgu
yapan antlama. 6. (tersi) Hayvanlara vurulan damga –Bir ite bata gelen –Paraguay’n trak kodu. 7. Rusça “evet” –(tersi) Kur’an’da bir
sure ad olan element –Tanrtanmaz. 8. Doada yok olu süresi 400-500 yl olan bir (plastik-cam) ürün –Atmosferde en fazla bulunan gaz.
9. Üzüm asmasnn gen merkezi –(tersi) skambilde birli. 10. Otlak –Atk bertaraf yöntemlerinden olan Kompost’u ilk uygulayan ülke.
Türkiye
Güneú Enerjisi
Potansiyeli Atlas
Ülkemiz, co÷ra konumu nedeniyle sahip oldu÷u güneú enerjisi
potansiyeli açsndan birçok ülkeye göre úansl durumdadr. Devlet
Meteoroloji øúleri Genel Müdürlü÷ü’nde 1971-2000 yllar aras ölçülen
güneúlenme süresi ve únm úiddeti verilerine göre Türkiye’nin ortalama
yllk toplam güneúlenme süresi 2573 saat (günlük ortalama 7 saat),
ortalama toplam únm úiddeti 1474 kWh/m²-yl (günlük toplam 4 kWh/
m²) oldu÷u tespit edilmiútir. Aylara ve bölgelere göre Türkiye güneú
enerjisi potansiyeli ve güneúlenme süresi de÷erleri bulunmuú ve bu
çalúmada tablolarda verilmiútir.
Meteoroloji Genel Müdürlü÷ü ilgili birimleri için bir rehber niteli÷inde
olan
“Türkiye Güneú Enerjisi Potansiyeli Atlas” çalúmas di÷er
kullanclar ve yenilenebilir enerji sektörü için de bir baúvuru ve
yararlanlacak kaynak niteli÷inde hazrlanmútr.
Meteoroloji Genel Müdürlü÷ü kurum olarak bilimsel çalúmalara ve
yeniliklere çok önem vermektedir. Yeni teknikler göz önüne alnarak
ODTÜ ile birlikte Genel Müdürlük elemanlarnca titizlikle hazrlanan
bu atlas önemli bir boúlu÷u dolduracaktr.
Türkiye Güneú Enerjisi Potansiyeli Atlas Orta Do÷u Teknik Üniversitesi
Ö÷retim Üyelerinden Doç. Dr. Zuhal Akyürek ve Pnar A. Bostan ile
Meteoroloji personelleri Serhat ùensoy, Mesut Demircan ve Yusuf
Ulupnar tarafndan hazrlanmútr.
Türkiye Güneú Enerjisi Potansiyeli Atlas-2009, Meteoroloji Genel
Müdürlü÷ü yaynlar arasnda baslmútr.
Meteoroloji Genel Müdürlü÷ü

Benzer belgeler