77.Sayı (2009/2) - TC Orman ve Su İşleri Bakanlığı
Transkript
77.Sayı (2009/2) - TC Orman ve Su İşleri Bakanlığı
Do÷ann Penceresinden Türkiye Avrupa ve Asya Ktasnn birleúti÷i, dünyann en güzel köúelerinden birinde, üç yan denizlerle çevrili ve kendine has do÷al güzelliklerle dolu bir co÷rafya üzerinde bulunan Türkiye’nin sahip oldu÷u eúsiz güzelliklerini gözler önüne seren foto÷raf a÷rlkl olan kitap 240 sayfa olarak hazrlanmútr. Türkçe ve øngilizce olarak hazrlanan ve Genel hatlar ile Türkiye’nin ziki, co÷ra ve ekolojik yaps, Türkiye’nin orman varl÷, Milli parklar, Özel Çevre Koruma Bölgeleri, Yaban Hayat, Türkiye’de Sulak Alanlar, Türkiye’nin Orman Varl÷ gibi bölümlerden oluúan kitapta; Korunan Alanlar ve Türkiye’de Genel Kuú Göç Yollar Haritalar da yer alyor. E÷itim ve Yayn Dairesi Baúkanl÷ Deerli Okuyucularmz, S Prof. Dr. Hasan Z. SARIKAYA Müsteşar Çevre ve Orman Bakanlığı Adına Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Hasan Z. SARIKAYA Müsteşar Yayın Koordinatörü Mustafa ARI Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanı Yazı İşleri Müdürü Aycan SARGIN izlerden gelen olumlu ve olumsuz eletiriler bizleri gerçekten mutlu etmektedir. Dergimize gösterdiiniz ilgi ve alakanzdan dolay teekkür ederiz. Dergiyi içerik, bask ve grak gibi birçok yönden, sizlerden gelen eletirileri göz önüne alarak düzenlemeye çaltk. 23 yldr yayn hayatna devam eden Çevre ve nsan dergisi, duyarl okuyucular sayesinde yaptmz yeniliklerle eylül saysn siz deerli okuyucularn beenisine sunuyoruz. Çevre ve nsan dergisi bu saydan balayarak birçok yenilie adm atmaktadr. Birçok okurumuzun bize yönelttii olumlu,olumsuz eletiriler dorultusunda dergiyi hem grak tasarm hem de içerik anlamnda yenilemeye çaltk. Çevre ve nsan dergisi bundan sonra sadece belli resmi dairelerde masa üstlerinde bir kere baklp unutulan bir dergiden ziyade gündemi takip eden, çevre sorunlarnn tartld, orta örenim, üniversite ve akademik kariyer yapan örencilerin elinden brakmayaca ve içeriiyle göz dolduran bir dergi niteliine dönümeliydi. Avrupa’daki benzer dergiler incelendiinde Çevre ve nsan dergisi de onlar kadar bilimsel ve çevreci bir anlayla tekrar düzenlenmeli, her says merakla beklenen bir dergi sunmalydk. Heyecan içerisindeyiz, çünkü sizlerden gelen dönütler bizleri daha iyiye ulama noktasnda kamçlamaktadr. çiniz rahat olsun her yeni saymzda her kesimin bir eyler bulduu, elinden düüremeyecei aranan okunan gündem oluturan bir dergi çkarma azmimiz devam edecektir. Yeni anlayla dergimizin kapak tasarmndan iç kapaklara, yaz boyutundan dergi içi tasarmlarna ve konularn seçimine kadar derginin her aamas yayn kurulu ve tasarmclarla tartlarak dergimizin daha fazla kiilere ulamas yönünde sürekli çaba sarfediyoruz. Dergimizin yenilenme aamasnda siz okuyucularmzdan da bizleri yönlendirmesini bekliyoruz. Duyarsz kalmak daha iyiye ulama azminde olan dergimizin mükemmel olmasn geciktirecektir. Dergimizle ilgili her türlü görüleriniz derginin daha geni kesimlere ulamasn salayacak, içerisindeki konularn gerçekten okunan, üzerinde düünülen ve yaayan bir dergi olmas hedeerimizi gerçekletirecektir. Yllardr Haber Müdürü Sinan DELİDUMAN Redaksiyon Semih ŞEYDA İ. Ethem AVŞAR M.Tamer ÇOBANOĞLU Çevre ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığınca Hazırlanmıştır. üç ayda bir yaymlanan dergimizi Ocak ayndan itibaren iki ayda bir yaymlamay düünmekteyiz. Ülkemizden ve dünyadan haberleri ilk sayfalara yerletirerek dergiye farkl bir boyut getirdik. Dergiyi akademisyenlerin anlayaca dilden geni kesimlere hitap eden anlalabilir, akc bir Türkçe ile yaymlamay hedeedik. Makaleleri farkl bir tasarmda sizlerin beenisine sunduk. Makale balklarnn ilgi çekmesini ve okuyucuyu cezbetmesini yeledik. Balklarn renkli ve yeterli büyüklükte olmasn saladk. Ara balklarn rahat okunmas için renkli ve kaln yaptk. Derginin arka sayfalarna çevreyle ilgili kitap tantm bölümü koyduk. ki sayfa olarak yaynlanmakta olan içindekiler bölümünü tek sayfaya indirdik. Yine sonlarda okuyucularmzn görülerinin yanstld okuyucu köesi hazrladk. Bundan sonraki saylarmzda yaymlanmak üzere tüm okuyucularmzdan, yazlarn akc bir dille elektronik ortamda dergiye göndermesini bekliyoruz. Dergimiz akademik düzeyde yayn yapan bir dergi deildir. Çevre ve nsan dergisinde yaynlanan yazlar genel okuyucu kitlesi tarafndan anlalabilir bir dille yazlmaldr. Teknik terimlerden kaçnlmal, yazy destekleyici fotoraf, grak gibi görseller yaz metninden ayr dosyada ve yüksek çözünürlükte gönderilmelidir. Yazlar mutlaka elektronik ortamda Eitim ve Yayn Dairesi Bakanl [email protected] adresine, yazyla birlikte ksa öz geçmi, cep telefonu ve vesikalk bir resim de gönderilmelidir. Yeni yayn döneminden itibaren “Çevre ve Çocuk” adl çocuklara yönelik bir dergi yaymlanmas için çalma balatm bulunmaktayz. Derginin yeni saysn merakla bekleyeceinizi, dergiyi beeneceinizi tahmin ettiimizden derginin snrl sayda basldn da düünerek imdiden derginizi almanz tavsiye ederiz. Bizi izlemeye devam edin. Her ey gönlünüzce olsun. Çevre ve nsan’n olduu her yerde varz. Yönetim Yeri ve Yazışma Adresi Çevre ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı Söğütözü Cad. No:14/E Kat:3 Beştepe - ANKARA Grafik Tasarım - Baskı Başak Matbaacılık ve Tan. Hiz. Ltd. Şti. T: (0312) 397 16 17 www.basakmatbaa.com e-mail:[email protected] Tel: (0312) 207 51 91-92 www.eyd.cevreorman.gov.tr e-posta: [email protected] Dergide yer alan yazılardan doğacak her türlü sorumluluk yazı sahiplerine aittir. Grafik Tasarım: Önder ŞAHİN Baskı Tarihi: 01.10.2009 ISSN: 1302-0145 çindekiler 29 ki Yanl Bir Doru Etmez / Prof. Dr. Veysel Erolu ................................... 3 Türkiye’den Haberler ..................................................................................... 4 Taknla Mücadele Seferberlii Balyor ....................................................... 10 Doal Menengiçler Antep fst ile Alanyor / enay Çetinay ................... 12 Yavrularna Su Tayan Çöl Tavuklar Güne Enerjisi / M. Tamer Çobanolu........................................................... 14 Akdeniz Foku ................................................................................................. 16 36 Kum Köpekbal ........................................................................................... 17 Ziraat ve Meteorolojik Hizmetler .................................................................. 18 Kuyucuk Gölü / Yusuf Ceran ......................................................................... 20 klim Deiiklii, Kyoto Protokolü Türkiye .................................................. 22 Ambalaj Nedir? Denizlerimizdeki Yabanc Türler ve Biyolojik stila / Dr. rfan Uysal .......... 26 Siz Sorun Aaçlar Söylesin / Dr. Neat Erkan ............................................... 30 Kavak ve Hzl Gelien Türler / Mehmet Karata.......................................... 32 Binyl Hedeeri ve Biyolojik Çeitlilik / Erdoan Ertürk ............................. 34 55 Özel Aaçlandrma Çalmalar ve Esaslar / smail Hakk Bar ................... 38 Destek Devletten Kazanç Aaçtan ................................................................. 41 klimsel Deiimler ve Küresel Isnma / Ahmet Cangüzel Taner .................. 42 Gizemli Ormanlar Çevre Diplomasisi / Adem Bilgin .................................................................. 46 Soyu Tükenmekte Olan Dört Bitki Türü (Datça Hurmas, Serik Armudu, Sla Aac, Peygamber Çiçei) .................................................................... 50 Türkiye’nin Korunan Alanlar Sisteminin Güçlendirilmesi / Güler Ergün ..... 52 59 Gizemli Ormanlar / M. Tamer Çobanolu ..................................................... 55 Avrupa Birlii Konumsal Bilgi Altyaps ve Getirdikleri / Tuncay Demir .... 56 Çevreci Farkndalk ve Empati / Doç. Dr. smail Ceritli ............................... 60 Eitim ve Yayn Dünyas ............................................................................... 62 Bulmaca ......................................................................................................... 64 Soba Gaz Zehirlenmeleri ve Çözümleri ^ ^ ^ Çevre ve nsan Eylül 2009 ki Yanl Bir Doru Etmez Dilimize yerleen ve günlük hayatmzda sk sk kullandmz bir ifade var, “Sudan ucuz.” Bu sözü genellikle bir eyin deersiz olduunu veya kolay ulalabilir olduunu ifade etmek için kullanrz. Dier bir söz ise yine deersizlii ve ruhsuzluu ifade etmek için kullandmz “Odun gibi, kütük” kavramdr. D ünya nüfusunun üçte biri yeterli ve salk- erini aadaki iki söz en anlaml bir ekilde ifade l su kaynaklarna sahip deildir. Kullan- ediyor. labilir suyun dengeli datldn da iddia Snr tanmaz tüketim anlayn Kzlderili u etmek mümkün deildir. Her geçen yl su saryat- sözlerle vermeye çalm, “En son bal tuttuunda, nn artmas sebebiyle, mesele daha da büyümektedir. en son aac kestiinde, en son zehirli suyu içtiinde, Nitekim dünyada 1940 ylnda su tüketimi 1000 km3 iken, 1960 ylnda 2000 km3’e, 1990 ylnda 4130 km3’e, 2000’li yllarn banda da yaklak 5000 km3’e ulamtr. Dier bir milletleraras aratrma kuruluu Prof. Dr. Veysel EROLU Çevre ve Orman Bakan raporunda da; “2025 ylna kadar, dünyann üçte birinin su ktlndan etkilenecei, 20 yldan az bir sürede Afrika’da yeterli ve temiz su bulamayan insan saysnn 600 milyona ulaabilecei” belirtilmektedir. en son aac yklacan zaman bana haber ver’ diye sürekli yalvarr. Bir gün gelir adamn evi yklr, yerle bir olur. Adam üzgün ve perian bir biçimde ‘Ya evim! Ben sana, yklacan zaman bana haber ver demedim mi’ Bütün bu veriler (insan ve bütün canllarn) suyun tahmin edilen kadar ucuz ve kolay ulalan bir madde karlk ev, ‘Ey sahip! Ben sana kaç kere yklacam olmadn ortaya koymaktadr. Suyun gelecei, in- haber verdimse de, sen her seferinde beni susturdun. sanln geleceidir. Sürdürülebilir çevre politikalar Ne zaman bir çatlam olsa svayp geçtin. Ben sana o ve yeni teknolojiler öncelikli olmaldr. Temiz ve sa- çatlaklarla binlerce kez haber verdim de sen anlamak lkl su imkânlar salanmadan Bin Yl Hedeeri’ne istemedin’ diye cevap verir.” Suyun ve Aacn Deeri tuttuunda, Yine Mevlana’nn konuyu çok güzel izah eden bir kssas vardr: “Adamn biri evine ‘Ya evim! Ne olur diyerek evine kar duyduu sitemini dile getirir. Buna ulalamaz. “En son bal parann yenilip içilemeyeceini anlayacaksn!” Evet, tabiat da, her gün defalarca can çekimekte olduunu bize çeitli yollarla anlatmaya çalyor ama biz gerekli tedbirleri alma noktasnda hassasiyet Vatandana salkl su temin etmek, sosyal devle- göstermiyoruz. Ancak bir gün, ani bir ekilde yklr- tin asli unsurudur. Çevre ve Orman Bakanl olarak sa, altnda bütün insanlk kalacak, bunu hepimiz bili- biz bu uurla 81 ilimizin 72 milyon vatandamzn ihtiyac olan suyu temin etmek için bütün plan ve programlarmz yaptk. Vatandalarmzdan istei- kestiinde, miz büyük zorluklar ile evlerine ulatrlan bu suyu en son zehirli israf etmeden kullanmalardr. yoruz. Netice olarak çok geç olmadan gezegenimize sahip çkmalyz. Gelecek nesillere iyi kaynaklar tükenmemi bir dünya brakmak için; suyu, havay ve yeili korumak için, toplumun bütün unsurlarnn mesuliyeti müdrik suyu içtiinde, Ormanlar için en büyük tehlike üphesiz ki yan- parann yenilip gnlardr. Orman yangnlar sebebiyle dünyada her yl olarak hareket etmesi gerekir. Su tasarrufuna, orman- içilemeyeceini ortalama 4 milyon hektar, Akdeniz ülkelerinde 500 larn korunmasna ayrca önem vermeliyiz. Tüketip anlayacaksn!” bin hektar ve ülkemizde de 10 bin hektar orman alan kirlettikten sonra temizlemenin ne kadar maliyetli ol- Kzldereli Reisi zarar görmektedir. duunu biliyoruz. Bizim gayemiz israf etmeden, kir- Seattle -1853 Hayatn vazgeçilmezi olan suyun ve aacn de- letmeden koruma-kullanma dengesini salamaktr. Türkiye’den Haberler Yerli Hayvanlarn Genleri Topland Amacmz 1500 Hayvann Genini Toplamak Sezen Arat, projenin ayn zamanda, mevcut dondurma teknolojilerinin iyiletirilmesi ve gelecekte gen kaynaklarnn korunmasnda kullanlabilecek alternatif teknolojilerin Yerli Koyun ve Kuzusu TÜBTAK, Türkiye’de soylar tehlike snrnda bulunan hayvanlarn genlerinin bir bankada toplanmasn amaçlayan ‘’TÜRKHAYGEN–1 Projesi’’ kapsamnda 2 ylda 1000’in üzerinde hayvan genini koruma altna ald. TÜBTAK-MAM Gen Mühendislii ve Biyoteknoloji Enstitüsü Proje Sorumlusu Doç. Dr. Sezen Arat, deien çevre koullarnn (hzl nüfus art, küresel snma, düzensiz yaplama, çevre kirlilii) önüne geçilmez bir ekilde dünya fauna ve orasn olumsuz ekilde deitirdiine iaret ederek, yaplan bilimsel aratrmalarn ylda 27 bin bitki ve hayvan türünün dönüümsüz olarak doadan silindiini gösterdiini kaydetti. Sezen Arat, rklarn ne çevre koullarna dayankllklarnn, ne de hastalklara dirençliliklerinin üzerinde durulduunu, deien çevre koullarnn birçok tür ve rkn geleceini ciddi ekilde tehdit ettiini belirtti. Arat, Tarm ve Köyileri Bakanl, TÜBTAK ile Adnan Menderes, Ankara, Atatürk, stanbul, Mustafa Kemal, ODTÜ, Ondokuz Mays, Namk Kemal, Selçuk ve Uluda Üniversiteleri ibirliinde 2007 ylndan bu yana ‘‘TÜRKHAYGEN–1’’ Projesini yürüttüklerini bildirdi. Doç. Dr. Arat, projenin, ‘‘hayvan genetik kaynaklarn koruma altna alacak bankalarn oluturulmasn, yerli evcil hayvan rklarn genetik karakterizasyonuna balanarak sonuçlardan tescil çalmalarnda yararlanlmasn, hayvan genetii ve biyoteknolojisi alannda kritik aratrmac kitlesinin oluturulmasn, bilgilerin bütünletirilmesi ve yaygnlatrlmasn’’ hedeediini kaydetti. Ülkelerin sahip olduklar yerli rklarn ortadan kalkmasnn önlenmesi gerektiini ifade eden Arat, yerli rklarn, ülkelerin sahip olduklar yer üstü ve yer alt kaynaklar gibi doal kaynaklar olduunu vurgulad. Arat, yerli rklarn koruma altna alnarak genetik kaynaklarnn devaml elde tutulmasnn ekonomik açdan zor olduunu, bu yüzden korunmas istenilen rklarn genetik yaplar ve bu rklar aras genetik ilikilerinin belirlenmesi gerektiini belirterek, proje kapsamnda oluturulan ‘‘Gen, Bankasnn’’, bu alanda Türkiye’deki ilk banka olduunu bildirdi. 4 ülkeye transferini hedeeyen güçlü bir AR-GE faaliyetiyle de desteklendiini belirterek, u bilgileri verdi: ‘’Proje, 13 koyun, 5 keçi, 6 sr, 5 at, 1 manda rk olmak üzere 5 tür ve 30 rk kapsyor. Bankada materyalinin saklanmas öngörülen hayvan says 1,500, ancak bugüne kadar 1000’nin üzerinde hayvann geni bankada mevcut. 2011 ylna kadar kadar devam edecek olan projenin bütçesi 9 milyon TL. Bankada saklanan materyaller üzerinden yaplacak çalmalarla özel genler belirlenebilecek, bu genetik bilgiler, yeni rklarn gelitirilmesinde kullanlabilecek.’’ Çevre ve Orman Bakanl Kütüphanesi Mülga Orman Bakanl ta binas (Bakanlklar Merkez Bina) 3. katnda faaliyet gösteren kütüphanenin mülga Çevre Bakanlnn kütüphanesi ile birlemesiyle Çevre ve Orman Bakanl Kütüphanesi olarak Eitim ve Yayn Dairesi Bakanl, Basm Yayn ve Dokümantasyon ube Müdürlüüne bal olarak Bakanlk Merkezinin Gazi tesislerine tanmas ile 2007 Aralk aynda Ek binada hizmete girmitir. 2008 yl Ocak aynda balayan kitap derleme ve sisteme kayt çalmalar sonucunda kütüphane envanteri 2008 yl Mays aynda yaklak 1.100 kitaba ulam ve kütüphanemiz faal duruma gelmitir. Kütüphanemizde iki görevli personel çalmaktadr. Ayrca kütüphanemizin bir okuma salonu mevcuttur. Halen derleme çalmalar devam etmekte olan kütüphanemiz, lisans ve yyüksek lisans örencileri bata olmak üüzere bütün vatandalarmza, çevre ve oormanclk alannda ihtisas kütüphanesi eklinde hizmet vermektedir. Kütüphanemiz katalou Bakanlmzn web adresi olan B “www.eyd.cevreorman.gov.tr” adresinde “ görüntülenebilmektedir. g Çevre ve nsan Eylül 2009 Dünyada soyu tükenmekte olan 120 memeli arasnda yer alan Ege ve Akdeniz’de çam ormanlar arasnda yaad bilinen ancak bugüne dek görüntülenemeyen kedigiller familyasndan Karakulak, Hacettepe Üniversitesinden iki örencinin projesi esnasnda Antalya’nn Düzlerçam mevkisinde görüntülendi. Antalya ve Mula’da kurulan fotokapanlarn birine yakalanan Karakulak’n Latince ismi “Carakal Carakal” da Türkçe’den gelmektedir. Orta Asya’daki Türkler tarafndan kulak çevresindeki siyahlktan dolay bu ekilde adlandrlan Karakulaklarn arl 17 kg’a, boyu 90 cm’e kadar çkabiliyor. Antartika 10 Yl Öncesine Oranla 4 Kat Kat Hzl Eriyor Antartika’daki buzullarn, 10 yl öncesine oranla 4 kat hzl eridii açkland. Leeds Üniversitesinden bir grup bilim adamnn aratrmasna göre, en belirgin erime Bat Antartika’daki en büyük buzullardan Pine Island’da gözlemleniyor. Pine Island buzulunun 175 bin kilometre kare genilii ve tipik özellikleri nedeniyle uyduyla en iyi izlenen buzul olduuna iaret eden aratrmaclar, erimenin bu hzla devam E Eczaneler Atk Pil Toplayacak T Çevre ve Orman Bakanl ile Türk Eczaclar Birlii arasnda parafe edilen protokol kapsamnda eczanelerde atk pil toplanacak. Dünya Çevre Günü’nde imzalanan protokolle, Türkiye’de atk pil toplama noktalar yaygnlaacak, eczaclar toplum salna verdikleri önemin bir parças olarak çevre salna da duyarl olduklarn göstermi olacaklar. Projeyi ise ülkemizde atk pil toplama konusunda yetkilendirilmi tek kurulu olan Tanabilir Pil Üretici ve thalatçlar Dernei (TAP) yürütecek. Trtllar, Yangnlarn 5 Kat Ormanlara Zarar Veriyor Ege Orman Vakf Genel Müdürü Metin Gencol, Ege Bölgesi’nde kzlçam ormanlarnda çam kese böcei (trtl) zararlarnn had safhaya ulatn belirterek, “Böcekler orman yangnlaryla meydana gelen zararn, 5 kat kadar zarar verebiliyor” dedi. Ege Orman Vakf’nda gönüllülere trtln zararlar konusunda verilen bilgi toplantsnda konuan Gencol, trtln özellikle kzlçam, karaçam, fstk çamna zarar verdiini ve bu aaçlara musallat olan böcein aaçlarn yeil ibrelerini yediini ve ormanlara uzaktan bakldnda yangn yerine dönmüe benzediini söyledi. Caretta Caretta Karakulak ^ ^ ^ Karakulak, Antalya’daa ilk kez görüntülendi etmesi halinde devasa buzdann 100 yl içinde yok olaca tahmininde bulundu. Bilim adamlar daha önce bu süreyi 600 yl olarak öngörüyorlard. Aratrmaclar, Kanada’nn Newfoundland ve New Brunswick eyaletleri büyüklüünde olan Pine I Island’da, dünyadaki tüm denizlerin su s seviyesini iki kat artracak kadar buz b bulunduunu söylediler. Ha gayret! Denize ulamaya ne kald ki! Nesli koruma altnda tutulan caretta caretta türü deniz kaplumbaalarnn üreme alanlar olan Akdeniz plajlarnda zorlu bir yolculuk balad. Denize yönelen caretta yavrular, otel ve büfe klar yüzünden yönlerini arrken, zaman zaman da hayvanseverlerden yardm alyor. Ancak ne yazk ki yavrularn bir ksm denize ulaamadan ölüyor. Kemer Ulupnar Köyü Çevre Koruma ve Gelitirme Kooperati Bakan Bayram Kutlu, son 15 yln en fazla caretta yuva saysn bu yl gördüklerini söyledi. Yer nciri Çok Faydal Doada kendiliinden yetien, kaktüs türü bir bitkinin meyvesi olan ve halk arasnda ‘yer inciri’ olarakta bilinen dikenli incirin, sindirim sistemi rahatszlklarnda ilaç etkisi gösterdii belirtiliyor. Vatandalarn büyük rabet gösterdii yer incirinin, d dikenlerinin temizlenmesi sonras rahatlkla yenilebiliyor. Lezzet bakmndan da farkl bir tada sahip olan türün, Frenk inciri, dikenli incir, kaynanadili adlar da kullanlyor. 5-10 santimetre uzunluunda, krmz, sar, turuncu renklerde kabuu bulunan, etli bir meyve olan yer incirinin, C vitamini yönünden zengin olduu, bu nedenle vücut direncini artrma, güç ve zindelik verme özelliinin bulunduu kaydedildi. Ayrca türün, sindirim sistemini rahatlatan, kabzlk sorununu gideren bir meyve olduu da biliniyor. 5 Türkiye’den Haberler 36. Tabiat Parkmz Ulugöl Tabiat Park Ulugöl Tabiat Park Ordu li Gölköy lçesi mülki hudutlar içerisinde yer alan ve 26,5 hektar büyüklüündeki alan, Çevre ve Orman Bakan Prof. Dr. Veysel EROLU’nun onay ile Ulugöl Tabiat Park olarak ilan edildi. Çevre ve Orman Bakan Prof. Dr. Veysel Erolu’nun talimatyla balatlan “81 ile 81 Tabiat Park Projesi” kapsamnda Doa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüü, ülkemizin doal ve rekreasyonel kaynak deerlerine sahip yörelerini, 2873 Sayl Milli Parklar Kanunu’na göre Tabiat Park olarak tescillemekte ve planlayarak aziz milletimizin hizmetine sunmaktadr. Bu çerçevede 36. Tabiat Parkmz Ulugöl Tabiat Park olarak ilan edilmitir. Doal yaps itibariyle yüksek peyzaj deerlere sahip olmas, yaprakl türlerin younlukta olduu, özellikle güz mevsiminde yapraklarn sararmasyla oluan renk armonisi ile birlikte yöre halknn rekreasyon ihtiyacna cevap verecek nitellikte bir alana ulam Gölköy-Aybast karayolu üzerinden salanmaktadr. Manzara bütünlüü içerisinde yöre halknn rekreasyon ihtiyacna cevap verecek nitellikte olan bu alan olan Ulugöl Tabiat Park, yaz aylarnda günübirlik piknik yapma imkan sunmaktadr. Alan içerisinde üç adet heyelan set gölü bulunmaktadr. Göllerden birisi büyük dier ikisi ise sazlkla kapl küçük yapda göllerdir. Büyük olan gölde Abant Alas yaamaktadr. Orman ve göl ekosisteminin hakim olduu alandaki gölün etraf, gür kayn 6 ormanlaryla kapldr. Kaynla birlikte gürgen, kzlaaç, akçaaaç, orman gülü, karayemi, çobanpüskülü gibi yaprakl türler de yayl göstermektedir. Çok yllk otsu bitkilerden yabani soan, krlangç otu, civanperçemi, ballbaba ve kekik bulunan alan Bakanlmzca 36. Tabiat Parkmz olarak Milletimizin hizmetine sunulmutur. Elektrik Yatrmlarna “Çevre” Ayar Elektrik Piyasas Lisans yönetmeliinde yaplan deiiklikle, Çevresel Etki Deerlendirme (ÇED) sürecinin tamamlanmas, lisans almann ön koulu haline getirildi. Enerji Piyasas Denetleme Kurulu (EPDK)’nn yapt yönetmelik deiiklii ile ÇED yönetmeliine tabi olan tüzel kiilere, ÇED sürecinin tamamlanarak, bu sürecin sonucunda alnacak kararlarn ibraz yükümlüü getirildi. Buna göre tüzel kiiler, lisans almann uygun bulunduuna dair EPDK kararnn kendilerine tebliini izleyen 30 gün içerisinde ÇED Yönetmelii kapsamnda ilgili kuruma bavuracak. Projesi ÇED yönetmelii kapsamnda seçme-eleme kriterlerine tabi olan tüzel kiiler, yine 90 gün içerisinde ‘’ÇED gerekli deildir’’ kararn ibraz edecek. Projesi ÇED yönetmelii kapsamnda Çevresel Etki Deerlendirmesine tabi olan tüzel kiiler ise 300 gün içerisinde ÇED olumlu kararn ibraz edecek. Bu yükümlülüklerini belirtilen süre zarfnda yerine getiren tüzel kiilere, kurul kararyla lisans verilecek. Tüzel kiiden kaynaklanmayan nedenlerle ÇED’e ilikin yükümlülüün belirtilen sürelerde yerine getirilememesinin belgelenmesi halinde, bu süreler Kurul kararyla uzatlabilecek. Aksi hallerde lisans bavurusu reddedilecek ve Kuruma sunulmu teminat mektubu irat kaydedilecek. Projeye ilikin ÇED olumsuz karar verilmesi halinde ise bavuru reddedilecek ancak EPDK’ya kurulma sunulmu teminat mektubu irat kaydedilmeyecek, iade edilecek. EPDK Bakan Hasan Kökta da, yönetmelik deiikliine ilikin yapt açklamada, bundan önceki uygulamada önce lisansn verildiini, daha sonra inaat öncesi ve sonras eklinde iki aamal bir zaman çizelgesi kapsamnda yatrmcnn ÇED raporunun alnmas ve dier eksikliklerin giderilmesi için 18 aylk hazrlk döneminin bulunduunu hatrlatt. Da-Ta Antep Fst Olacak!... Gerger ilçesi Gürgenli köyü ile Gölba ilçesi Yaylack köyü snrlarnda bulunan yabani menengiç aaçlarna Antep fst as çalmalarna baland. Toplam 4.000 dekar alanda yaplan çalmalar sonunda yaklak 16.000 adet menengiç aacna Antep fst as yaplyor. Yaplan çalma ile verimsiz orman alanlar rehabilite edilerek verimli hale getirilmeye çallmaktadr. Proje kapsamnda orman köylüleri çaltrlmakta olup, bir istihdam olumaktadr. Aya hazr hale getirme ve alama ilemleri sonucunda yaklak 144.000 TL orman köylüsünün kazanc olacaktr. Kazanç bununla da kalmayp, Antep fst alanan aaçlar köylülerin istifadesine sunulacak ve 2–3 yl sonra ciddi ekonomik girdi salanacaktr. Bu çalma ile birlikte verimsiz ormanlar ekonomiye kazandrlm, milli ekonomiden paylar en düük kesim olan orman köylüsünün ekonomik durumlar iyilemi olacak, bulunduklar yerde geçimlerini salam olacak, köyden kente göç azalacak, ormanlara olan bask azaltlm olacak, ormanlarmz daha iyi korunacak ve ormanlardan beklenen her türlü fayda salanm olacaktr. Güne Enerjisi le Çalan Oto ^ ^ ^ Çevre ve nsan Eylül 2009 Bu Otomobil Güne Enerjisiyle Çalyor Sakarya Üniversitesi leri Teknolojiler Uygulama Topluluu (SATEM) örencileri, gelitirdikleri güne enerjisiyle çalan otomobil ‘’Sakarya Güne Arabas-SAGUAR’’ ile ‘’Avustralya World Solar Challenge’’da yaracaklar. Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman, ‘’SAGUAR’’n tantm için TM Show Center’da düzenlenen toplantda yapt konumada, rektörlüe seçildii günden bu yana birçok projeyi gerçekletirdiklerini, ancak en çok gurur duyduu projenin ‘’SAGUAR’’ olduunu söyledi. ‘’Bu proje, Türk gençlerinin çok kt kaynaklarla dahi neler baarabileceinin göstergesidir’’ diyen Durman, projenin sadece bir mühendislik ürünü olmadn, birçok fakültenin daha projeye katksnn olduunu belirtti. Projenin, sivil toplum kurulular, sponsorlar ve birçok sosyal grubun katlmyla hayata geçtiini dile getiren Durman, ‘’Örencilerimizin Avustralya’dan baar ile döneceine inanyorum’’ dedi. Örenciler adna konuan Mehmet Burak Msrl ise, güne enerjili araba yapma çalmalarna 2003 ylnda baladklarn bildirdi. ‘’Çou zaman laboratuvarlarda uyuduk’’ diyen Msrl, ‘’SAGUAR’’n tasarm, üretim, sponsorluk gibi her aamasnn SATEM’de yer alan 40 örenci tarafndan yürütüldüünü söyledi. Msrl, bugüne kadar 8 güne enerjili araba ürettiklerini belirterek, ‘’SATEM’in, 2003 ylnda balayan güne arabalar çalmalar devam ediyor. SAGUAR’ 2 yllk bir çalmann sonucunda tamamladk. 2 Eylül’de Avustralya’da gerçekletirilecek olan dünyann en prestijli güne enerjili araçlar yar World Solar Challenge’da, ülkemizi en iyi ekilde temsil etmek istiyoruz’ dedi. Araç, Avustralya yarnda ktay boydan boya geçecek. Yar, Avustralya’nn en kuzey noktasndan en güney noktasna kadar 3 bin kilometrelik yolda trak içerisinde yaplacak. Bugüne kadar yaptklar projelerin toplam deerinin 1 milyon liray bulduunu anlatan Msrl, ‘’SAGUAR’’ projesinin ise 500 bin dolara mal olduunu ifade etti. Aracn, 133 km/saat maksimum hza ulaabildiini belirten Msrl, araçta yüksek verimli silikon esasl güne gözeleri ile telemetri (aracn performans verilerini aktaran sistem) ve haberleme sisteminin de olduunu sözlerine ekledi. Hibrit (Hybrid) Otomobil Hibrit (Hybrid) otomobil elektrik ve benzin motorunun bir arada olduu sisteme denir. Hibrit otolar elektrik motoru sayesinde çevre dostu olduu için günümüz artlarnda çok büyük önem arz etmektedir. Küresel snmaya somut çözümlerden biri olan Hibrit otolar gün geçtikçe piyasadaki pazar payn da attryor. Hatta dev rmalar hibrid otomobillerde seri üretime baladlar bile. Hibrit otomobillerin çalma prensibi ise öyle; Otomobil benzinli motoru sadece arabann kalknda ve yüksek hzda kullanyor. Yani 0-12 km/s ve 80 km/s üstü hzlarda araba benzinli motoru kullanrken 12 ile 80 km/s ‘lik dilimde ise elektrikli motoru kullanyor. •Sabit durumda (Krmz kta durduunda) Benzinli motor devre d ve yakt tüketimi sfr •Çaltrma ve hzlanma Benzinli motor, elektrik motoru destei ile düük hz supap atelemesi modunda çalyor •Ani hzlanma Benzinli motor elektrik motor destei ile yüksek hz supap atelemesi modunda çalyor •Düük hzda seyir Benzinli motorun dört silindirinin de supaplar kapal, ateleme yok. Araç sadece elektrik motoru ile çalyor •Kademeli hzlanma ve yüksek hzda seyir Benzinli motor düük hz supap atelemesi modunda çalyor •Frenleme Benzinli motorun dört silindirinin supuplar kapal, ateleme yok. Elektrik motoru hzlanma srasnda aça çkan enerjiyi maksimum oranda geri kazanyor ve aküde depoluyor Elektrik motoru kullanaca elektirii de benzin motoru çalt zamanlarda ya da frenleme srasnda arj oluyor. Yani ekstradan bir arja ihtiyaç duymuyor. Çevre ve Orman Bakanl’ndan da hibrit otolara destek geldi. Motor oranlarnda ve emisyon ölçümünde düük oran veren arabalarn araç vergisinin daha düük alnmas konusunda çalma balatld. Hibrit otomobil sahipleride bu kapsam da vergi indiriminden yararlanabilecekler. 7 M. Tamer ÇOBANOLU Çevre ve Orman Uzman Yardmcs Eitim ve Yayn Dairesi Bakanl Güne Inlarnn klim Deiikliindeki Rolü D ünya yüzeyine gelen güne nlar 1923 ylndan bugüne dein kaydedilmektedir. Dünya yüzeyine gelen enerji miktar, iklimde sebep olduu deiimler geçmi yüzyllarda deiimler göstermitir. Güne nlarn younlatran ya da azaltan faktörlerin aratrlmas ile “küresel azalma” veya “küresel art” gibi yeni gelien aratrma konular ortaya çkmtr. Güne Inlarnda Azalma Kefedildi Dünyann belli bölgeleri için gelen güne nlarnn miktarnn ayn olmad ve yüzyllar boyunca deiim gösterdii 1980’lerin sonunda ve 1990’larn banda yaynland. ETH Zürih’ten emekli bilim adam Atsumu Ohmura, 1950’ler ile 1980’ler arasnda gelen güne n miktarnn azaldn tespit etmitir. 1998’e kadar ise Afrika, Asya, Kuzey Amerika ve Avrupa gibi ktalarla ilgili küresel çalma yaplmad. Bu dönemde yaplan çalmada gelen n miktarnn 1950–1990 dönemine nazaran ortalama olarak % 2 azald tespit edilmitir. Wild ve ekibinin son döneme ilikin olarak yaptklar aratrmalarda ise 1985’ten günümüze güne nlar kademeli olarak artmaktadr. Science dergisinde 2005 ylnda yaynlanan bir makalede, yeni süreç için “küresel artm” yeni eilim olarak tanmlanm ve “küresel azalma” ifadesine kart olarak kullanlmtr. N a ture dergisinde yeni yaynlanan bir yazda Wild bu iki kavram ile ilgili daha fazla ilgi çekici bilgiye yer vermitir. Hava Kirlilii Fotosentezi Destekliyor Bu çalmada küresel artma/azalma kavramlar ile karbon döngüsü arasndaki iliki incelenmitir. Küresel azalma döneminde, aeresoller ve bulutlar n bitkiye ulamasn açk ve temiz bir havaya göre kolaylatrr. Bilim adamlarna göre, dalan nlar, direkt gelen a göre bitki içerisinde daha derinlere ulaabilmekte ve bu da fotosentez için daha etkili olmaktadr. Sonuç olarak, toprak biyosferinde % 10 daha fazla karbon 1960 ile 1999 yllar arasnda depolanmtr. Baz Sorular Cevapsz Bu noktada, aeresoller hem bulutlarn yaam süresinde belirleyici ve açkl etkileyici olarak, bulutlarla olan etkileimi veya küresel artmaya/azalmaya olan etkileri belirsizdir. Bulutlarn ve aeresollerin younluklarnn geçen dönemlerde nasl deitiine ait veriler olmad sürece bu karmak ilikileri açklamak çok kolay olmayacaktr. Bu aç kapatmak için, uzaydan uydu ölçüm programlar kullanlabilir. Wild, “Birçok cevapsz soru olduu için bu konuda hala birçok aratrma yaplmas gerekiyor” diyerek ekledi. Yaanan deiimin küresel düzeydeki büyüklü- ü ve krsal-kentsel alanlar arasndaki etki farkll gibi konular cevapsz sorulara örnek olarak verilebilir. Bir baka cevapsz konu da çok zor ölçüm deeri bulunan okyanuslarda neler olacadr. Aratrmaclar bekleyen bir baka zorlayc nokta, iklim deiikliinin etkilerinin daha iyi anlalabilmesi için, iklim modellerine deiimlerin aktarlmasdr. Yaplan çalmalarda, küresel azalm, 1980’lere kadar scaklk artlarn gizlemitir. Ek olarak, Hükümetleraras klim Deiiklii Konferans 4. nceleme Raporunda modellerin kullanm ile ilgili çalmalar yaynlanm olsa da modeller deiimi yanstma konusunda baarl olamamtr. Bilim adamlarna göre, bu durum deiime sebep olan unsurlarn tam olarak modellere yanstlmamas ve belirsizlik içeren antik ça deerlerinin veri olarak kullanlmas yaanan durumun sebepleridir. Global Dimming and Brightening, Special Issue of Journal of Geophysical Research, vol. 114, no. 2009. nsanolunun Yaamn Sürdürmesi çin 8 Ekolojik Kural Bilim adamlarnn bir araya gelerek yapt çalmada dünya üzerinde yaammz sürdürmek için 8 maddeden oluan bir liste hazrland. 8 snr deer ile ilgili yaplan bu listede, u an için 3’ünün snrn am durumdayz. 8 halen snr deerlerin altndadr. Ozon Atmosferdeki ozona zarar veren kimyasallarn yasaklanmas sayesinde günümüzde atmosferdeki ozon seviyesi istenen seviyelerdedir. Atmosferdeki Karbondioksit Temel sebebi küresel snmadr. Bu noktada snr am bulunuyoruz. Aratrmaclar, 350 ppm (ppm: milyonda bir)’in almamas gerektiini belirtirken, u an atmosferdeki deer 387 ppm seviyesindedir. Temiz Su Kullanm Günümüzde su kullanm snr deerin altnda olsa da dünyadaki insan nüfusunun artmaya devam etmesi durumunda olumsuzluklar yaanacaktr. Özellikle kuruyan göller veya kirlenen nehirler bu konuda yaanan sorunlara örnek olarak verilebilir. Azot ve Fosfor Kirlilii Azot konusunda daha fazla ürün almak için kullanlan kimyasallar nedeniyle snr alm durumdadr. Buna karn fosfor kirlilii Arazi Kullanm Bu konuda henüz sorun yaanmasa da dünya üzerindeki ormanlar ve sulak alanlar gibi verimli arazileri kaybetmi durumdayz. Ayrca artan nüfus bu konuda bir baka zorlayc etmendir. Biyolojik Çeitlilik nsanolunun faaliyetleri nedeniyle dünyamzdaki biyoçeitliliin önemli ksm yok olmaktadr. Okyanuslarn Asitlilii Atmosferdeki karbondioksit miktarnn artmasna bal olarak okyanuslarda birçok olumsuz deiiklik yaanmaktadr. Bu konuda henüz snr almamtr. Kimyasal Kirlilik nsanlardan kaynaklanan ar metaller, radyoaktif atklar gibi toksik kirliliklerin artmas ile canllarda genetik deiimlere sebep olabilmektedir. (Science Daily, Eylül 2009) ^ ^ ^ Çevre ve nsan Eylül 2009 Bacasz Sobalar K aylarnda bacal ve bacasz sobalar snma amac ile kullanlmaktadr. Isnmada kullanlan yaktlar; kömür, odun, fueloil, kerosen, LPG ve doal gazdr. Ayrca elektrik enerjiside snma amac ile kullanlmaktadr. Özellikle çeitli i yerlerinde ve bekar evlerinde bacasz stclarda terçih edilmektedir. Bacasz sobalarda kerosen, LPG ve doal gaz gibi maddeler yakt olarak kullanlmaktadr. Yanma esnasnda oda içindeki oksijen yakc olarak kullanlmaktadr. Yanma sonucu oluan gazlar ise oda içinde birikmektedir. Kerosen , propan ve doal gaz gibi yaktlar hidrojen ve karbondan olumaktadr. Bu yaktlarn tam yanmalar halinde sadece karbondioksit ve su buhar oluur. Gerçekte ise eksik yanma sonucu karbon dioksit ve su buhar haricinde karbonmonoksit, azotdioksit, kükürtdioksit ve dier gazlarda bir miktar olumaktadr. Eer odada yeterli havalandrma yoksa yanma sonucu oluan bu gazlar oda içine birikir. Karbon monoksit gibi zehirli gazlar oda içinde belli younlamaya ulatnda ölümlere neden olmaktadr. Uyku esnasnda vücut karbon monoksit kirliliinin zehirleme etkisini alglayamad için ölüm olaylar genelde gece saatlerinde gerçeklemektedir. Gündüz saatlerinde ise karbon monoksit kirliliinin ilk etkisi ba ars ve dönmesi, halsizlik ve mide bulants halinde gerçeklemektedir. Yanl bacasz soba satn alnmas ve bacasz sobann yanl kullanlmas sonucu her yl onlarca insan k aylarnda soba zehirlenmesi sonucu ölmektedir. Bacasz sobalardan dolay ölümlerin %35 yatak odasnda, %25 oturma odas veya salonda ve %10 banyoda gerçeklemektedir. Bacasz sobalardan ileri gelen yangnlarn %40 hatal kullanmdan ve %30 mekanik hatalardan ileri gelmektedir. Türkiye’de 63,6 Milyon Cep Telefonu Abonesi Var Türkiye genelinde Haziran 2009 itibariyle 40 bin civarnda baz istasyonu, 63,6 milyon GSM abone says var. Ulatrma Bakanl abone saysndan dolay baz istasyonlarn saysnn giderek art gösterdiini bir baz istasyonunun ayn anda hizmet verebilecei görüme saysnn snrl olduunu belirtti. Ulatrma Bakan Binali Yldrm, kullanc saysnn yüksek olduu bölgelerde kullanc saysnn arttrlabilmesi için yeni baz istasyonlarnn kurulduunu belirtti. 153 Baz istasyonu kapatld Yeni teknolojilerle ilgili insan sal ve çevre güvenlii konusunda en üst düzeyde hassasiyet gösterildiine vurgu yapan bakanlk, Bilgi Teknolojileri ve letiim Kurumu (BTK) tarafndan bu alanda snr deerleri belirleyen ve denetimi öngören iki yönetmeliin uygulamaya konulduunu anmsatt. Bu kapsamda, yeni kurulacak her bir elektronik haberleme cihaz için verilen elektrik alan limit deerinin, AB ülkeleri ve çou dünya ülkesinin kabul ettii Uluslararas yonlatrmayan Radyasyondan Koruma Komisyonu’nun snr deerlerinin dörtte birine karlk geldii bu snr deerlerle ilgili düzenli ölçümlerin yapld açkland. Bugüne kadar yaplan ölçümlerde snr deerleri at tespit edilen 44 baz istasyonunun BTK’ca, 109 baz istasyonunun ise mahkeme kararyla kapatld. nsan Salna Etkisi Baz istasyonlarnn ortama yayd elektrik alanlarn insan sal üzerine olas zararl etkilerinin belirlenmesi amacyla Avrupa ülkeleri bata olmak üzere birçok ülke tarafndan çalmalar yürütülmekte Türkiye de bu çalmalar yakndan izlemektedir. Dünya Salk Örgütü’nün yaynlad bilimsel bültenlerde de olumsuz etkilere ilikin bilimsel kant bulunamamtr. ‘’imdiye kadar yaplan çalmalarda baz istasyonlarnn olumsuz bir etki oluturduuna dair bilimsel bir kant bulunamadn WHO yaymlam olduu bültenlerde dünya kamuoyuna açklamtr. Dünyann çou ülkesinde izin verilen elektrik alan limit deerlerinin, ihtiyati tedbir açsndan ülkemizde dörtte birinin uygulanmas, vatandalarmzn daha yüksek oranda korunduu anlamna gelmektedir.’’ Ay ve Mars’ta Su Bulundu Su güne sisteminde her yerde var ve sonunda su Ay ve Mars gezegeninde de bulundu. Yaplan çalmalarda, 2 NASA aratrma arac ve bir Hindistan uydusu tarafndan Ay yüzeyinde su, buz kristalleri eklinde tespit edildi. Ay yüzeyinde tespit edilen su, kristal ve mineraller arasnda ay yüzeyinin üst 5 milimetrelik ksmnda yer almaktadr. Mars yüzeyinde bulunan su bulunmas beklenen bir gelime olsa da, tespit edilen miktar bilim adamlarn artt. Buz kristallerinin yüzeyin yüzlerce mil altnda yer ald düünülmektedir. (Science Daily, Eylül 2009) 9 Devlet Su leri Genel Müdürlüü Taknla Mücadele Seferberlii balyor Sel Felaketi Takn (sel, feyezan) Bir akarsuyun muhtelif sebeplerle yatandan taarak, çevresindeki arazilere, yerleim yerlerine, altyap tesislerine ve canllara zarar vermek suretiyle, normal sosyo - ekonomik faaliyeti kesintiye uratacak ölçüde bir ak büyüklüü oluturmas olaydr. Takn, tabii bir olaydr. Ancak, insan faaliyetleri taknlar bir afete dönütürebilmektedir. stanbul ve Tekirda illerimizde ar yalara bal olarak meydana gelen sel felaketi sebebiyle 32 vatandamz hayatn kaybetmi ve büyük boyutta maddi zarar meydana gelmitir. Ülkemizde yaanan en büyük felaketlerden biri olan bu takn olaylar uzun yllar ya ortalamasnn çok üzerinde gelen yalar neticesinde meydana gelmi olup bu yalarda metrekareye 200 kilogram aan miktarda ya dümütür. Ancak takn afetlerinin yalnzca meteorolojik oluumlara bal olarak ifade edilmesi doru olmayacaktr. Özellikle Türkiye gibi ekonomik gelime faaliyetlerinin youn bir biçimde devam ettii artlarda, sanayileme ve sektör çeitliliinin beraberinde getirdii ehirleme aktivitesi akarsu havzalarnn muhtelif kesimlerindeki insan faaliyetinin çeitliliini ve younluunu büyük ölçüde arttrmaktadr. Bu durum ise havza bütünündeki hidrolojik dengeyi bozmakta ve neticede büyük boyutta can ve mal kaybna yol açan takn afetlerine sebep olmaktadr. Akarsu havzalar içinde gelien yerleimler, açlan yeni yollar ve kurulan yeni tesisler ile Takn (sel, feyezan) Bir akarsuyun muhtelif sebeplerle yatandan taarak, çevresindeki arazilere, yerleim yerlerine, altyap tesislerine ve canllara zarar vermek suretiyle, normal sosyo - ekonomik faaliyeti kesintiye uratacak ölçüde bir ak büyüklüü oluturmas olaydr. Takn, tabii bir olaydr. Ancak, insan faaliyetleri taknlar bir afete dönütürebilir. arazi yaps deimekte, bilinçsiz toprak kullanm, ormanlar ve meralara yaplan müdahaleler sebebiyle takn afetleri giderek daha büyük ve sk olarak görülmektedir. Devlet Su leri Genel Müdürlüü, kuruluundan bu yana taknlarda meydana gelen can ve mal kayplarn asgariye indirmek maksadyla çalmalar yapmaktadr. DS tarafndan bugüne kadar ina edilen barajlarn 37 adedi takn koruma maksatldr. Barajlar yal sezonlarda sular depolayarak, yüksek akmlarn mansapta can ve mal kayplarna sebep olmasn önlemektedir. Ayrca küçük su ileri muhtevasnda havzann bir bölümü ele alnarak yerleim yerlerini, sanayi tesislerini, tarm arazilerini takndan korumak maksadyla; gölet, sedde, sel kapan, mahmuz, tersip bendi, dere yata slah, takn kanal gibi tesisler ina edilmektedir. Bu çerçevede DS tarafndan 4.364 adet takn koruma tesisi ina edilerek 3.500’ün üzerinde yerleim birimi ile birlikte 1 milyon hektar alan takndan korunmutur. Taknlarn Sebepleri 1. Ar ve iddetli yalar, (Giresun, Tekirda ve stanbul’daki taknlarda yllk ya toplamnn 1/3’ü 2 günde dümütür.) 2. Özellikle yerleim yerleri içerisinden geçen dere yataklarnda, yaplama ile dere kesitinin daraltlmas, Dere yatana tekniine aykr, izinsiz menfez, köprü, bent veya dolgu yaplmas, stanbul Sel Felaketi 2009 Dere yatana kanalizasyon ebekesi döenmesi, moloz dökülmesi, sanayi ve evsel atklarn atlmas, 10 Dere yatann üstünün kapatlarak otopark, konut vb. yaplmas 3. Yamaçlardaki plansz yaplama, tekniine aykr yol açma çalmalar, 4. Dere yataklarnda kaçak kum çakl alma faaliyetleri, 5. Nehrin memba ksmndan çeitli sebeplerle harekete geçen rüsubatn mansaba intikali, 6. Dere yataklarnda tabii olarak büyüyen aaç ve çallarn yatak kapasitesini daraltmas ^ ^ ^ Çevre ve nsan Eylül 2009 idarelerinin mevzuat açsndan yetkilendirilmesi kararlatrld. 1989 – 2009 Yllar arasnda Yllar 1989 – 2009 Takn Says 369 Ölü Says 448 Zarar Gören Alan (Ha) 501 428 Parasal zarar (USD) 2 095 543 000 Ülkemizde meydana gelen büyük taknlar: zmir kasm -1985, Hatay mays 2001, Rize haziran 2002, Silifke 2004, Rize haziran 2005, Rize Çamlhemin 2005, Silivri eylül 2009, 7- 13 Eylül 2009 Tarihlerinde Meydana Gelen Yalar stasyon Ad Yllk Ya Normali mm/m2 (07 – 13 Eylül) Toplam ya Tekerrür Yl Gerçekleen Maksimum Ya Miktar ve Periyodu Bandrma 719,9 290,4 135 Yl 4 Saat 125,0 mm Malkara 1181,5 215,4 110 Yl 8 Saat 111,8 mm Gönen 873,3 157,8 151 Yl 3 Saat 83,8 mm Krklareli 562,3 140,2 200 Yl 6 Saat 82,8 mm Kum köy / Kilyos 794,0 282,5 87 Yl 3 Saat 123,4 mm Saryer 807,2 135,8 32 Yl 18 Saat 95,4 mm Tekirda 574,6 130,8 41 Yl 24 saat 107,6 mm Bakanlar Kurulu (14 Eylül 2009) Taknlarn da ele alnd Bakanlar Kurulu’nda; Kurumlar arasnda sk bir ibirlii ile kalc tedbirlerin alnmas, Büyükehir belediye snrlar içerisindeki derelerin slah ve bakmnn su ve kanalizasyon idareleri tarafndan, belediye snrlar haricindeki derelerin slahnn ise DS tarafndan yaplmas, Dier belediyelerde belediye ve DS’nin müterek çalarak derelerin slah ve bakmnn yaplmas kararlatrlmtr. Takn Kontrol Seferberlii Muhtevasnda yaplacak Çalmalar 1. Devlet Meteoroloji leri Genel Müdürlüü ve DS Genel Müdürlüü tarafndan erken uyar sisteminin gelitirilerek uygulamaya konulmas, 2. Erken uyar sistemi muhtevasnda 6 adet meteoroloji radar (zmir, Mula, Antalya, Adana, Samsun, Trabzon bölgelerine) kurulacaktr. 3. lçeler dâhil olmak üzere ülke genelinde 200 adet daha meteoroloji gözlem istasyonu kurulacaktr. Erken uyar modeli gelitirme, erken uyar modellerini çaltrmak ve doruluu artrmak üzere yüksek performansl bilgisayar sistemlerinin tesisi. 4. Bütün havzalarda mevcut takn risk haritalarnn meteorolojik veriler çerçevesinde güncellenmesi, Takn Yönetimi Kapsamnda DS’ce Yaplan Çalmalar DS’ce na Edilen Takn Koruma Tesisleri 5. Yukar havzalarda erozyon kontrol çalmalarnn yaplmas, Tesis Adedi Koruma alan (ha) Takn Tesisi 4372 735 341 6. Yukar havzalarda baraj, gölet, tersip bendi, sel kapan ve geciktirme yaplarnn Baraj 37 241 755 7. Toplu i makinesi çalmalar vastasyla derelerin slah Toplam tesis Adedi 4409 977 096 8. 81 ildeki derelerin DS yetkililerince yakinen takibi, dere üzerinde teknie uygun olmayan tüm yaplarn ve müdahalelerin belirlenerek önlenmesi ve derelerin her yl bakmnn salanmas, Devlet Meteoroloji leri Genel Müdürlüü tarafndan yaplan erken uyar sistemi ve çalmalar: stanbul, Ankara, Balkesir ve Zonguldak illerinde bölgesel radar sistemleri kuruldu. 9. Takn srasnda kimyasal maddelerin incelenmesi, gerekli tedbirlerin alnmas ve uyarlarn yaplmas ile alakal olarak Çevre Yönetimi Genel Müdürlüü inceleme ekipleri oluturacaktr. Erken uyar sistemi için 356 adet otomatik meteoroloji gözlem sistemi kuruldu. Takn risk yönetimi ilgili kurum ve kurulularn yannda, sivil toplum kurulular ile vatandalarn ibirliini de gerektirir. 2009 ylnda meydana gelen taknlar, uzun vadede yürütülen koruma faaliyetlerinin hzlandrlmasn zorunlu klmtr. DS tarafndan yaplmakta olan slah çalmalarnn yannda aadaki hususlara uyulmas büyük önem arz etmektedir. Takn koordinasyon toplantsnda alnan kararlar; Derelerdeki imar ve kadastro durumunun gözden geçirilerek gerekli önlemlerin alnmas, Yukar ( üst ) havzalarda DS tarafndan, alt havzalarda ve meskûn mahallerde ise ilgili su ve kanalizasyon idareleri tarafndan çalmalarn yaplmas, Projelerin yapmnda öncelik sralamasnn belirlenip, istimlâk planlarnn hazrlanarak, ilgili kurumlarca yapm ihalesinin yaplmas, Takn Risk Haritas’nn hazrlanmas, Büyükehirlerde dere slahlar ile ilgili su ve kanalizasyon Babakanlk genelgesi hükümlerine tavizsiz ekilde bütün kurum ve kurulularca uyulmas gerekmektedir. Bu genelge gerei olarak dere yataklarnda yaplacak olan her türlü ilemlerde mutlaka DS görüü alnacaktr. Belediyeler tarafndan yaplan imar düzenlemesi ve ruhsata tabi yapm ilerinde DS tarafndan oluturulan teknik görüler esas alnacaktr. Dere yataklarndan uygunsuz kum ve çakl malzemesi alnmas mutlaka engellenecektir. Takndan koruma tesisleri iletme teblilerine göre takn koordinasyon kurullarnn aktif olarak çalmas salanacaktr. 11 enay ÇETNAY Bat Akdeniz Ormanclk Aratrma Müdürlüü, Antalya [email protected] Manavgat Yöresindeki Doal Menengiçler Antep Fst ile Alanyor Geni adaptasyon yetenei bulunan menengiçler, Akdeniz iklim kuann etkin olduu bölgelerde doal olarak yetimektedir. Antalya’nn çeitli bölgelerinde benzer ekilde doal menengiçler nerdeyse mecere oluturacak younlukta yayl göstermektedir. 12 Doal Menengiç’e Antep Fst As Yaplyor Dünyada ve Türkiye’de antep fst yetitiriciliinin gelimesi için önemli çaba sarfedilmektedir. Bu gelime esas olarak, yeni bahçelerin kurulmas ve yabani olarak adlandrlan dier türlerin çevirme asyla antep fstna çevrilmesi eklindedir. Bu türlerin bulunduklar alanlarda çok kez baka bir bitkinin yetimesine ve yetise bile ekonomik yetitiriciliine olanak yoktur. Sakz Aac türlerinin bulunduu bu eimli, kayalk, kireçli ve kraç alanlarda baka kültür bitkileri yetimedii içindir ki, bu topraklarda mevcut yabani antep fst anaçlarnn, Antep fstna çevrilmesi suretiyle yararlanmak mümkün olabilecektir. ^ ^ ^ Çevre ve nsan Eylül 2009 Ü lkemizde 66 milyona yakn, Antep fstna alanabilir yabani aaç vardr. Bu miktar üretimi yaplan aaç varlnn iki katdr. Bu potansiyelin üçte ikisi orman içinde, üçte biri ise orman alan dndadr. Orman içindeki potansiyelin, çou bölgelerde, dikimle kurulmu bahçelerden bile sk olduu görülmektedir. Bat Akdeniz Ormanclk Aratrma Müdürlüü tarafndan Antalya Orman Bölge Müdürlüünün de katklaryla Antalya Orman Bölge Müdürlüü snrlar içerisinde bulunan potansiyel menengiç alanlarnn verimli antep fst alanlarna çevrilmesi konusunda ilk adm atlmtr. Bu amaçla 2006 ylnda Manavgat ilçesi Deirmenli ve Saraçl köy snrlar içerisinde, menengiçlerin youn olduu alanlarda “Manavgat Yöresindeki Doal Menengiç Alanlarnda Verimli Antep fst Elde Edebilme Koullarnn Belirlenmesi” isimli aratrma projesi balatlmtr. Antep Fst Alanan Menengiç Geni adaptasyon yetenei bulunan menengiçler, Akdeniz iklim kuann etkin olduu bölgelerde doal olarak yetimektedir. Antalya’nn çeitli bölgelerinde benzer ekilde doal menengiçler nerdeyse mecere oluturacak younlukta yayl göstermektedir. 1960’l yllarda bu potansiyeli üretime katma giriimleri sonucunda, yine Antalya’nn Akseki ilçesine bal Murtiçi ve Ahmetler köyü’nde Menengiç üzerine antep fst alama çalmalar gerçekletirilmitir. Fakat bölge halknn alama çalmalar sonras bakm ilerinde etkin olamamalar sonucu fstk veriminde düü gerçeklemi hatta baz aaçlarda “fs meyve” oluumu gözlenmitir. Seçilen deneme alannda, Gaziantep’te bulunan Antepfst Aratrma Enstitüsü’nden, Akdeniz bölgesine uyum salayabilecek a kalemleri temin edilerek alama çalmalar gerçekletirilmitir. Yabani aaçlar alandktan sonra 3-4 yl içerisinde, ekonomik anlamda verimli hale dönümektedirler. Böylece yabani alamalarnda bahçelere oranla 10-12 yl avantaj elde edilebilmektedir. Bu nedenle alama faaliyetlerinde öncelikle yabani aaçlarn deerlendirilmesi ekonomik açdan daha yararl olacaktr. Antalya Orman Bölge Müdürlüü snrlar içerisinde kalan alanlarda, büyük oranda doal menengiç yayl göstermektedir. klim koullar deerlendirilerek, uygun koullarda bölgeye uyum salayabilecek çeit seçimi yaplarak, konu uzmanlar ile birlikte bu alanlarda alama çalmas yaplabilecektir. Antep Fst Filizleri Youn bir ekilde insan ve hayvan basks altnda kalarak büyük bir ksm yapsal bozulmaya uram menengiç ocaklar zaman içinde bodurlam ve böylece verim gücünü büyük ölçüde kaybederek gerçek üretim kapasitelerinden oldukça uzaklamlardr. Bu alanlarn üretime katk yapar hale dönütürülmesi yöre halkna, bölge ve ülke ekonomisine Youn bir ekilde insan ve hayvan basks altnda kalarak büyük bir ksm yapsal bozulmaya uram menengiç ocaklar zaman içinde bodurlam ve böylece verim gücünü büyük ölçüde kaybederek gerçek üretim kapasitelerinden oldukça uzaklamlardr. önemli oranda katk salayabilecektir. 13 M.Tamer ÇOBANOLU Çevre ve Orman Uzman Yardmcs Güne Eitim ve Yayn Dairesi Bakanl Güne Enerjisi Güne, dünyamzn temel enerji kaynadr. Dünyamza ulaan güne nlar, dünya yüzeyindeki tüm canl ve cansz varlklar için temel enerji kaynadr. Güne çekirdeinde meydana gelen füzyon süreci ile oluan yüksek miktardaki enerji (dakikada dünyamza ulaan enerji 1.400 Mega-watt ki bunun da yars yüzeye ulayor), dünyadaki tüm süreçlerin devamll için vazgeçilmezdir. Örnek olarak dünyaya ulaan güne enerjisinin % 30’u su döngüsünde harcanmakta iken bir ksm da fotosentez yoluyla besin üreten bitkilerce kullanlmaktadr. Formula G Yarlarndan D ünyamz son yllarda önemli çevresel so- kullanlmaktadr. Son yllarda dünyamza ulaan gü- runlarla kar karyadr. Bu sorunlarn ne n miktarnn azalma göstermesi (hava kirlilii çözümü anlamnda fosil yaktlarn yeri- gibi süreçler) güne enerjisinden faydalanma oran- ne yenilenebilir enerjiye önemli bir yönelim vardr. Enerji alannda fosil yaktlarn yerine özellikle scak iklim kuanda yer alan ülkeler güne enerjisine yönelmektedirler. Güne panellerinin kullanm ile birçok santralden daha fazla enerji üretimi salanabilecektir. Güne enerjisi, günümüzde çounlukla evlerde scak su salanmas, elektrik üretimi amaçl olarak 14 mz olumsuz etkilemektedir. Genel olarak güne enerjisinden yararlanmaya yönelik olarak kullanlan baz araçlar vardr. Örnek olarak, dev aynalar kullanarak gelen güne nlarnn belli bir odaa younlatrlmasn salayan younlatrc güne enerjisi santralleri, düzenli ve youn güne salanan alanlarda kullanlmaktadr. ^ ^ ^ Çevre ve nsan Eylül 2009 Ek olarak vakum tüplü güne enerjisi sistemleri, güne ocaklar vb. sistemler de bu alanda kullanlmaktadr. Genel anlamda güne enerjisi uygulamalarnn fazla younlamamas ekonomik sebeplere dayandrlabilir. • Son yllarda sürdürülebilir bir yaam salanmasna yönelik olarak yaplan planlamalarda, yenilenebilir enerji kaynaklarnn Güne Enerjisi le Istlan Ev desteklenmesi öne çkarlmtr. Özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarnn geliimi anlamnda yaplan desteklemeler ile balangçta ekonomik olarak pahal görünen güne enerjisi ile üretim sektörü, daha da ucuz maliyetlerle üretim yapabilmektedir. Güne enerjisi ile üretimin önündeki temel baz sorunlar ise; • Güne enerjisi ile enerji üretimi için youn ve sürekli güne nlarna gerek vardr. Bu anlamda, baz bölgeler için güne Or-Köy Güne Enerjisi ile Su Istma Projesi enerjisi kullanm uygun olmayabilir. • Halen günümüz teknolojisinde, güne enerjisi üretimi balangç yatrm maliyeti yüksektir. • Güneten gelen n miktar isteimize bal deildir. • Günümüzde yaplan yatrm miktar giderek artsa da henüz yeterli seviyede deildir, • Güne enerjisi depolanabilen bir enerji deildir. Son yllarda yaplan yatrmlarn artmas, daha ekonomik hale gelmesi ile birlikte evler, okullar gibi binalarn çatlar güne panelleri ile kaplanmakta ve bu yolla da enerji elde edilebilmektedir. Bu konuda bir baka üzerinde çallan Özellikle de doal bir enerji kayna olan ve zararl at olmayan günein enerjisinden yararlanma, dünyamza fosil yakt kullanm ile vermi olduumuz olumsuz etkileri de azaltacaktr. Bakanlmz Orman-Köy likileri Genel Müdürlüü (ORKÖY), son yllarda orman köylerinde Güne Enerjisi le Su Istma Projesi çalmalarn yaygnlatrmaktadr. ORKÖY Genel Müdürlüü, proje ile orman köylüsünün yaam kalitesinin yükseltilmesi ile daha salkl bir yaam ortamna kavumasn salamay hedeemektedir. Proje kapsamnda orman köylülerin, scak su ihtiyaçlarn gidermek için kullanacaklar odun yerine güne enerjisi kullanm yaygnlatrlacaktr. Böylece odun tüketimi anlamnda tasarruf salanacak ve böylece ciddi anlamda ekonomik tasarruf salanacaktr. Bu proje kapsamnda 2004 ylndan beri yaplan çalmalar aadaki tabloda özetlenmektedir; Projenin 2009 yl kapsamndaki çalmalarnda, 18.546 aileye 24 milyon TL’nin üzerinde destek salanmas planlanmaktadr. Proje ile bugüne kadar 330.470 ster yakacak odun tasarrufu salanm olup 5.508 hektar 3. Bonitet 10 Yal Mee Baltalk Orman kesilmekten kurtarlmtr. konuya örnek olarak da güne enerjisi veya güne pili ile çalan araçlardr. Güne Ara- Krediden Yararlanan Aile Says Yllar balar olarak adlandrlan bu araçlar, henüz çok yüksek hzlara ulaamasa da, bu alanda önemli akademik çalmalar yürütülmekte ve TÜBTAK organizasyonunda Formula G adyla yarlar 2005 ylndan beri düzenlenmektedir. Yarn temel amac, temiz ve gelecein enerji kayna olan güne enerjisi kullanm yaygnlatrmak ve öneminin 2004 2005 2006 2007 2008 Toplam 31 553 4.607 14.611 20.684 40.486 Toplam Kredi Miktar TL 31.000 586.327 5.283.386 17.292.237 25.787.172 48.980.122 Kaynaklar: www.encarta.net • www.tubitak.gov.tr • www.orkoy.gov.tr kavranmasn salamaktr. 15 Foça Özel Çevre Koruma Kurumu Bakanl Akdeniz Foku Akdeniz Foku Akdeniz Foku Koruma ve zleme Projesi Akdeniz foku, Dünya Doay Koruma Birlii (IUCN) tarafndan yaymlanan krmz listede soyu kritik derecede tehdit altnda olan tür olarak snandrlmtr. Tür, bu kritik durumundan dolay ülkemizin de taraf olduu uluslararas sözlemeler tarafndan koruma altna alnmtr. Ayrca tür, ulusal mevzuatmz kapsamnda da koruma altna alnmtr. Tür ulusal mevzuatmz kapsamnda Çevre ve Orman Bakanl ile Tarm ve Köyileri Bakanl tarafndan da 1977 ve 1978 yllarndan beri koruma altndadr. A kdeniz foku ülkemizde özellikle dan Türkiye kylarndaki önemli yaam alan- Ege’de; Foça, Bodrum Yarma- larn barndrmaktadr. Kurumumuz, alanda das ve Anamur - Taucu’nda yaamaktadr. Temiz bir çevrenin göstergesi olan Akdeniz izleme çalmalarn 1993 ylnda balatm olup, 2004 ylna kadar sürekli olarak bu çalmalar devam etmitir. Ancak, bu düzenli Foku, üzerinde yaplama olmayan insanla- izleme çalmas 2004 ylndan bu yana baz rn kolay ulaamad veya insan etkilerinden imkânszlklar nedeniyle yaplamamtr. Bu uzak kalm maara ve kovuklara sahip sessiz nedenle türün son 3 yl içindeki durumunu ve ssz kayalk sahilleri tercih eder. Foça Özel tespit etmek ve 2008 yl içinde de bire bir ta- Çevre Koruma Bölgesi Akdeniz foklar açsn- kibini yapabilmek üzere türe yöAkdeniz Foku ri bir deniz memelisi olan Akdeniz fokunun boyu 2-3 metre, arl 200-300 kilogram arasnda deimektedir. Erginlerin vücudunu 5 cm’yi geçmeyen ksa ve sert kllar kaplar. Su üstünde görüldüünde en belirgin özellikleri iri kafalar, uzun byklar ve kömür gibi siyah gözleridir. Ergin dii ile erkekler arasnda belirgin bir boy ve kilo fark yoktur ancak karakteristik renk ayrmlar mevcuttur. Karada yatarken vücudun irilii ve tombul görünümü göze çarpar. Vücudun her iki yannda ön yüzgeçleri ve arkada ise iki parça halinde arka yüzgeçleri yer alr. •Erkek: Siyaha yakn koyu kahve renginde olup karn bölgesinde belirgin bir beyaz leke vardr. •Dii: Açk kahverengi veya gri tonlarda olup karn altlar da boyundan kuyrua kadar srta göre daha açk hatta beyaza yakn renktedir. Ayrca üstte bel bölgesinde çiftleme srasnda erkeklerin neden olduu trnak izleri bulunur. •Yavru: Doduunda boyu yaklak 80-90 cm, arl yaklak 20 kilogramdr. Karn bölgesinde istisnasz görülen bariz bir beyaz leke haricinde tüm vücudu havlu gibi 1-1,5 cm uzunluunda parlak siyah kllarla kapldr. Yavru, anne ve babann da sahip olduu byklarla doar. Yaklak iki aylkken kürkünü deitirmeye balar ve bir-iki ay içinde uzun siyah kllarn yerini ksa ve parlak gri olanlar alr.’ nelik koruma-izleme ve yönetim n planlarn yönlendirecek güncel p çktlar elde edilmesi amacyla ç “Akdeniz Foku Koruma ve zle“ me m Projesi”ni balatmtr. Akdeniz Foku’nu yaatmak iiçin alnacak her önlem; ayn zamanda balkçl, turizmi, kylarmz ve denizlerimizi bir bütün olarak koruyacaktr. 16 ^ ^ ^ Çevre ve nsan Eylül 2009 Kum Köpek Bal Koruma ve zleme Projesi türlü pek bal (Kkrdakl balk) türünün büyük balk avcl, bir bölümü hakknda detayl bilgimiz bulun- aletli dal ve serbest seyir, mamaktadr. Kum Köpek balklar bu türlerden olup dal ve demirleme faa- dünyada bilinen iki üreme alannda; ABD Atlantik liyetleri yasaklanmtr. kylarnda Chesapeake koyu ve Marmaris Boncuk Ayrca, halkn bilinçlen- koyunda üremeleri gözlenebilmektedir. Uluslararas dirilmesi çalmalar, koya sözlemeler ile koruma altna alnmtr. yerletirilen bilgilendirme Kum köpek balklarnn Akdeniz’de bilinen tek ve uyar tabelalar yard- üreme alan olan Gökova Özel Çevre Koruma Bölge- myla balatlm olup alan sinde bulunan Boncuk Koyu’nun kuzeyidir içerisindeki insan faaliyetleri de düzenlenmitir. Bu Özel Çevre Koruma Kurumu Bakanl tür ile kapsamda Rio Konferans’nn önlem yaklam da ilgili 2006–2007 yllarnda balatm bulunduu ça- dikkate alnarak, türün Akdeniz’de bilinen tek üreme lmalarnda alanda düzensiz olarak alan kullanm alan olan Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi ky- izleme çalmalarn balatm olup alan çekirdek ko- larn üreme dönemi içinde kulland bilinen Boncuk ruma alan olarak izlemeye alnmtr. Önceki veriler Koyu’nda türün koruma-izleme ve yönetim progra- ile mays aynda bu bölgede köpek balklarnn yavru- mna ilikin 2008 ylndan itibaren düzenli olarak lamak amac ile kylara geldii saptanmtr. Bölgede izleme ve koruma çalmalar balatlmtr. Kurum yürütülen anket çalmalar ve gözlemler, ar avcl- 2008 yl içerisinde türe yönelik koruma ve izleme n bu koyda da etkili olduunu göstermitir. Akabin- projesini; hizmet alm marifeti ile Su Alt Aratrma- de bu alan be amandra yardmyla iaretlenmi, her lar Dernei’ne (SAD) yaptrmaktadr. Kum Köpek balklar dünyada bilinen iki üreme alannda; ABD Atlantik kylarnda yer alan Chesapeake Koyu ve Marmaris Boncuk Koyunda üremeleri gözlenebilmektedir. Kum Köpek Bal T ürkiye karasularnda yaayan 39 çeit Kö- 17 Devlet Meteoroloji leri Genel Müdürlüü Zirai Meteoroloji Dairesi Bakanl Ziraat ve Meteorolojik Hizmetler Ziraat ve Meteorolojik Hizmetler 1- Günlük ve haftalk zirai hava tahminleri, 2- Zirai don tahmin ve uyarlar, 3- Ürün izleme ve verim tahmini (Buday için), 4- Hasat zaman tahmini, 5- Fenolojik gözlemler, 6- Uygun ekim Sürekli artan dünya nüfusu ve olaanüstü hava koullar (kuraklk, don, sel frtna vb.) sonucunda ortaya çkan üretim azalmas, dünya gda pazarlarnda önemli dalgalanmalara neden olmu ve ürün yatlar bundan büyük ölçüde etkilenmitir. Yaanan bu dalgalanmalar ziraî üretimin hava koullarna bamlln ve ziraî üretimde meteorolojinin vazgeçilmezliini bir kez daha göstermitir. Canllarn içinde yaadklar ziksel çevreye kar gösterdikleri tepkileri inceleyen ve aratran bilim dal olan zirai meteorolojinin, ekim, dikim, gübreleme ve ilaçlamadan hasada, tarmsal mekanizasyon, sulama ve hayvansal üretime kadar tarmsal üretimin her aamasnda yaplacak planlama ve günlük faaliyetlerde mutlaka kullanlmas gerektii tüm dünyada kabul edilmitir. Bu amaçla Devlet Meteoroloji leri Genel Müdürlüü tarafndan zirai tahminler, kuraklk analizleri ve don uyarlar gibi birçok çalma yaplmakta ve bunlar www.dmi.gov.tr internet sitesinde ilgililerin hizmetine sunulmaktadr. zamannn tespiti, 7- Meteorolojik Zirai Meteoroloji Gözlem A karakterli doal afetlerin gözlemlenmesi, M 8- Kuraklk analizleri, (uluslararas yöntemlerle) eteoroloji Genel Müdürlüü 2001 ylnda balatt modernizasyon çalma- lar kapsamnda otomasyona geçerek birçok otomatik meteoroloji gözlem istasyonu kurmutur. Bu istasyonlarn bir ksm tarm potansiyeli yüksek olan yerlere kurulmutur. Bunlardan Yamur Sonras Bir Gül Yapra 14 tanesi 2005’de Tarm letmeleri Genel Müdürlüü’ne (TGEM) bal iletmelere kurulmutur. lave olarak 2010’da yeni kurulmas planlanan otomatik meteoroloji gözlem istasyonlarnn 14 adedi Tarmsal Aratrmalar Genel Müdürlüü’ne (TAGEM) bal enstitülere kurularak zirai meteoroloji gözlem ann geniletilmesi planlanmaktadr. 18 ^ ^ ^ Çevre ve nsan Eylül 2009 Zirai Don Uyarlar ve Ücretsiz Ksa Mesaj Genel hava tahminleri takip edilerek tarmsal üretime en çok zarar veren sonbahar erken ve ilkbahar geç donlar 4 gün öncesinden tahmin edilmekte, uyarlar, üreticilerin gerekli önlemleri zamannda almalar için önceden medya araclyla (internet, radyo (Meteor Fm, Tv) duyurulmaktadr. Ayrca cep telefonlarna Ksa Mesaj Uyar gönderilmektedir. Bu ilem için herhangi bir ücret alnmamakta olup tamamen ücretsiz verilmektedir. Yaplmas gereken tek ey cep telefonunun hücresel bilgi kanal listesine “302” nolu kanaln eklenmesidir. Hidrometeoroloji Günümüzde can ve mal kayplarna neden olan sellerin kontrolü, her çeit su yaps (baraj, gölet, sulama ve drenaj kanallar, kanalizasyon vb.) tasarmnda, takn kontrol ilerinin planlama ve projelendirilmesi için ya deerlerinin güvenilir biçimde toplanmas ve gelecee yönelik doru biçimde tahmin edilmesi gereini ortaya çkarmaktadr. Bu sebeple belirlenmi 14 standart zamanda Türkiye Maksimum Yalar tespit edilerek, statistiksel dalm fonksiyonlarn kullanarak Tekerrür Analizleri en son 2005 yl datalar kullanlarak güncellenmi ve bata DS olmak üzere kullanclarn hizmetine sunulmutur. 2010 ylnda tekrar güncellenmesi için çalmalar devam etmektedir. 6- Standart zamanlardaki (10 dak., 1 saat, 24 saat vb.) iddetli ya analizleri, 7- Standart zamanlardaki yllk maksimum ya analizleri, 8- Açk yüzey buharlama rasatlarnn analizi, 4- Istma ve soutma gün-dereceleri analizi; Istma/soutma gün-dereceleri, 24 saatlik periyodun ne kadarnn souk/ scak geçtiini ölçmeye yarayan bir birimdir. Istma ya da soutma gün dereceleri toplamnn bilinmesi, binalarn stlmas ya da soutulmas için gerekli olan ener- Klimatoloji (klim) Hava durumu belirli bir yerde ve ksa bir süre içinde etkin olan atmosfer koullardr. klim ise, geni bölgelerde ve çok uzun zaman için ayn kalan ortalama hava artlardr ve bir bölgenin hava olaylar bakmndan karakterini tayin eder. klim bilimi (Klimatoloji), iklimi meydana getiren elemanlarn analizini yapar. Farkl iklimlerin oluum nedenlerini ve iklimde meydana gelen deiimleri inceleyerek iklimin etkisini açklamaya ve kefetmeye çalr. Toplum da bu ekilde kendi aktivitelerini planlayabilir, binalarn ve iç mekanlarn dizayn edebilir ve ekstrem olaylarn etkilerine hazrlkl bekler. klim gdann varl, su kalitesi, barnma ve yaama ortam açsndan hayati önem tar. klim ayn zamanda ekstrem hava olaylar ile kendini gösteren potansiyel tehlikeler içerir. klim bilgisi bu olaylarn etkisini azaltmak için de gereklidir. Eer bugünün iklim durumunu ve bunun yakn geçmile olan farkn ortaya koyabilirsek, gelecek için planlar yapmaya balayabiliriz. ji gereksiniminin hesaplanmas açsndan önemlidir. Altyap Yukarda saylan tüm bu hizmetlerin verilebilmesi elbetteki güçlü bir teknolojik altyap ve haberleme gerektirmektedir. TEFER projesi kapsamnda, 2002 ylnda ülkemizin Sinop-Antalya hattnn bats, 2007 ylnda ihalesi yaplan ve 2008-2009 ylnda kurulumu tamamlanan proje ile de ülkemizin dou kesimleri tamamen Otomatik Meteoroloji Gözlem stasyonu ile kaplanmtr. Otomatik Meteoroloji Gözlem stasyonlar Otomatik Meteoroloji Gözlem stasyonu, insan kaynakl hata payn en aza indirmek, günün 24 saatinde anlk ölçüm alabilmek, gözlem ebekesinden elde edilen anlk verileri, çevrimiçi kullanclarn hizmetine sunmak ve veri tabannda otomatik olarak arivlemek bakmndan modern ve teknolojik ölçüm sistemi olarak meteoroloji birimlerince kullanlmaktadr. Oto- DM’de konuyla ilgili yaplan dier çalmalar 1- Manuel ve otomatik ölçüm yapan istasyonlarn günlük, 15 günlük ve aylk ya miktarlar takip edilmesi, 2- Bu miktarlarn toplamlarn gösteren haritalar ve graklerin yer ald ya raporlarnn hazrlanmas, 3- Hazrlanan raporlarn ilgili kurululara gönderilmesi, 4- Havzalara (25 havza) ve tarmsal bölgelere (14 bölge) göre ya analizleri, 5- Her ay Türkiye hava tahmini, ya DM’de yaplan çalmalardan bazlar 1- Aylk, mevsimlik ve yllk scaklk analizleri, 2- Türkiye iklim atlasnn güncellenmesi çalmalar, 1971-2000 iklim periyoduna ait veriler kullanlarak Türkiye iklim atlas üretilmektedir. Çalmada 34 adet iklim parametresine ait toplam 522, 11 adet sayll güne ait toplam 130, ve 27 adet iklim indisine ait toplam 27 adet olmak üzere toplam 679 harita üretilmitir. Verinin araziye datm ve modellenmesi çalmalar ODTÜ ile birlikte yürütülmektedir, 3- klim snandrmalar; Aydeniz, Erinç, De Martonne, Trewartha ve Thornthwaite gibi snandrma yöntemleri kulla- miktarlar, baraj ve su durumlarn içeren nlarak Türkiye’nin iklim özellikleri ortaya adet otomatik istasyonla hizmet vermeye raporun hazrlanmas, çkartlmas, balayacaktr. matik Meteoroloji Gözlem stasyonunda (AWOS) bulunan Ana Sensörler ; Rüzgar Hz ve Yön Ölçer, Hava Scaklk ve Nem Ölçer, Basnç Ölçer,Ya Ölçer, Toprak Scaklk Ölçerler, Küresel Güne Radyasyonu Ölçer, Günelenme Süresi Ölçer, UV-B Ölçer, Kar Yükseklik Ölçer. DM olarak; 2010 ylnda tamamen hizmete alnacak 150 AWOS ile birlikte toplam 356 adet Klimatolojik amaçl otomatik meteoroloji istasyonun yan sra 2009 ylnda ihalesi gerçekletirilecek 196 adet Otomatik stasyon Alm Projesi sonucunda 2012 ylnda gözlem a daha da genileyerek klimatolojik amaçl toplam 552 19 Yusuf CERAN* Serhan ÇAIRANKAYA** Yasin KÖYCÜ*** Doa ve Koruma Milli Parklar Gen. Müd. *ube Müdürü, Sulak Alanlar ube Müdürlüü **Mühendis, Sulak Alanlar ube Müdürlüü ***Uzman Yardmcs, Sulak Alanlar ube Müdürlüü Ramsar Nedir? Kuyucuk Gölü Dounun lk, Türkiye’nin 13. Ramsar Alan ran’n bir ehri olan Ramsar’da 1971’de imzalanan anlama sonucu dünyann en önemli sulak alanlarnn tescillenmesine karar verildi. Ramsar statüsü kazanmak, bir sulak alann bir nevi altn madalya ya da be yldz kazanmas demektir. Bir yerin Ramsar alan olmas için Dünya Ramsar Sekreterlii’nin belirledii bilimsel 219 hektarlk bir alan kaplayan Kuyucuk Gölü, Kars ehir merkezinin yaklak 30 km kuzeydousunda, Akyaka ilçe merkezinin yaklak 15 km batsnda, denizden 1627 m yükseklikte ve Kuyucuk Köyü’nden yaklak 1 km uzaklktadr. Kars-Akyaka platosunda yer alan göl, yüzey ve kaynak sularyla beslenmektedir. Pancar ekiminin durdurulmasna ramen, göl suyunun halen ancak yars kadar geri gelmitir ve baz türler kaybolmutur. Gölün kuzeyinden geçen eski KarsAkyaka yolu, gölün kuzey ksmn ikiye bölmektedir. Göl çevresindeki balca geçim kayna tarm (çounlukla tahl ve yem bitkisi) ve hayvanclktr. Göl çevresinde youn bir ekilde otlatma yaplmaktadr. Yer yer küçük Phragmites ve Juncus saz öbekleri olsa da, göl kys bitki örtüsü yönünden fakirdir. Gölün etraf çounlukla aaçsz bozkrla çevrelenmi durumdadr. Gölde yaplan çalmalarda göl suyunun nispeten temiz olduu ortaya çkmtr. ölçütlere uygunluk göstermesi ve dünya çapnda önem tamas gerekiyor. Bu ölçütlere uygunluk salayan alanlar deerlendirip, Ramsar Sekreterlii’ne yollama kararn, sadece ülkenin sulak alanlar komisyonu verebiliyor. Dokuz ölçütten birini karlamak Ramsar alan olmaya hak kazanmak demek oluyor. Son be yldr Kuzeydou Dernei’nin, Kuyucuk Gölü’nde toplad alann bir deil, be ayr Ramsar ölçütlerini karladn gösterdi. 20 Kuyucuk Gölü bilimsel veriler ise, ^ ^ ^ Çevre ve nsan Eylül 2009 Neden Ramsar Alan? K uyucuk Gölü’nde imdiye kadar 207 adet ku türü tespit edilmitir. Civarndaki onlarca bitki türüyle dünyann en büyük ku göç yollarndan biri olan Avrasya – Afrika rotasnn tam üzerinde, Kafkasya ve ran-Anadolu Biyolojik Çeitlilik scak noktalarnn kesime noktalarnda, tam bir geçi zonunda bulunan konumuyla ülkemizin doal zenginlik açsndan en zengin alanlarndan biridir. Gölü en az 250 ku türünün kulland tahmin edilmektedir ki bu da Türkiye’deki 465 ku türünün yarsndan fazlasdr. Göl, ilkbahar ve sonbahar aylarnda dünyann en önemli ku göç rotalarndan biri olan Kuzeydou Anadolu’da birçok ku türü için önemli bir konaklama ve üreme alandr. Alanda gözlemlenen dikkuyruk ördei, sibirya kaz ve küçük akbaba Dünya Koruma Örgütü derinliinin azalmas anlamna gelmektedir. Ayn zamanda göl çevresinde yaplan youn tarm faaliyetleri de gölü etkilemektedir. Kimyasal gübre ve ilaç kullanm nedeni ile göl su kalitesinde azalmalar görülmektedir. Koruma ve Yönetim 1994 ylnda Yaban Hayat Koruma Sahas olarak ilan edilen Kuyucuk Gölü’nün bu statüsü 2005 ylnda Yaban Hayat Gelitirme Sahas olarak deitirilmitir. Alan ayn zamanda 2009 ylnda 13. Ramsar Alan olarak ilan edilmitir. Ramsar Alanlar Türkiye, 1994 ylnda Ramsar Sözlemesine taraf olmutur ve taraf olma aamasnda 5 sulak alann (Manyas Gölü, Seyfe Gölü, Burdur Gölü, Sultan Sazl ve Göksu Deltas) Sözleme Listesine kaydettirmitir. 1998 ylnda ise daha önce bir ksm Sözleme listesine dâhil edilen Manyas (Ku) Gölü ile Burdur Gölünün tamam, Gediz Deltas, Akyatan Lagünü, Uluabat Gölü ve Kzlrmak Deltas da Sözleme Listesine dahil edilmitir. u anda RAMSAR kapsamnda 13 sulak alan bulunmakta olup toplam 179.898 ha‘lk bir alana yaylmtr. Uluslararas ölçütler dikkate alnarak yaplan deerlendirmeler neticesinde uluslararas önemde sulak alan olduu tespit edilen 135 alan (2.212.893 ha.) bulunmaktadr. krmz listesine göre dünya çapnda nesli tehlikede, Tepeli Pelikan, Küçük Kerkenez, Toy, Küçük Sakarca ve ah Kartal Hassas, Pasba Patka Ördei, Bozkr Delicesi, Büyük Suçulluu, Çamurçullugu, Gökkuzgun, Kzl Çaylak ve Kara Kanatl Bataklk Krlangc ise tehlikeye açk kategorisindedir. Angt dünya popülâsyonunun % 10-12’si göç mevsimlerinde bu gölde konaklamaktadr. Bunun yannda tilki ve kurt gibi memeli hayvanlar bulunmaktadr. Gölde düzenli olarak 20.000’den fazla ku gözlenmekte, baz zamanlarda bu say 35.000’i geçebilmektedir. Bu sebeplerden dolay, göl 9 Ramsar kriterinden 1.-2.-3.4.-5 ve 6. kriterlerini karlamaktadr. Göl çevresinde bulunan endemik Ayrk otu bitkisinin de nesli tehlike altndadr. Detayl bir botanik çalmas yaplmamtr. Kuyucuk Gölü Balca Tehdit ve Sorunlar Göldeki en büyük tehdit ar otlatmadr. Ayrca bunun dnda, göl çevresinde nispeten bitki topluluklarnn olmay erozyon sonucu göl çanann sedimanla dolmasna yol açmaktadr. Bu da göl 21 Çevre Yönetimi Genel Müdürlüü Hava Yönetimi Dairesi Bakanl klim deiiklii, Kyoto Protokolü ve Türkiye Türkiye Birlemi Milletler klim Deiiklii Çerçeve Sözlemesi’ne (BMDÇS) 24 Mays 2004 tarihinde taraf olmutur. BMDÇS’ ne yönelik “Kyoto Protokolüne Katlmamzn Uygun Bulunduuna Dair Kanun Tasars” nn Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda kabulünün ardndan ülkemiz 26 Austos 2009 tarihinde BMDÇS Kyoto Protokolü’ne resmen taraf olmutur. Bugün gelinen durum itibariyle son derece önemli ve kritik bir sürece girilmitir. Kyoto Protokolü’nün ilk yükümlülük döneminin tamamland 2012 sonrasn ekillendirecek, yeni iklim deiiklii rejiminin müzakerelerine balanlm ve yeni çerçevenin 2009 yl Aralk aynda Kopenhag’da gerçekletirilecek olan BMDÇS 15. Taraar Konferansnda (COP 15) tamamlanmas hedeenmitir. 22 Çevre ve nsan Eylül 2009 ^ ^ ^ U luslararas platformda, 2012 Bu kapsamda; Kopenhag’ a en iyi e- sonras iklim deiiklii reji- kilde hazrlk yapmak amacyla Bakanl- minin belirlenmesi için yap- mz koordinasyonunda birçok çalma lacak müzakerelerde, 2009 ylnn esas müzakereler yl olmas nedeniyle, Ba- yaplmaktadr. lgili kurumlar iklim deiiklii ile kanlmz koordinasyonunda, ilgili ku- mücadele kapsamnda bugüne kadar rum temsilcilerinden oluan Türk heyeti yaptklar çalmalar anlatan ngiliz- müzakerelere aktif olarak katlm sa- ce tantm materyalleri hazrlayarak lamakta ve ülkemiz önceliklerini ortaya Kopenhag’ta sergileyeceklerdir. koymaktadr. 07–18 Aralk Ayrca; bakanlmz koordinasyo2009 tarihlerinde nunda, ilgili tüm kurum/kurulularla i- Danimarka’nn Kopenhag kentinde ger- birlii içerisinde oluturulan ve ülkemiz Dier taraftan, uluslararas iklim deiikli- çekletirilecek Taraar Konferans (COP önceliklerini tanmlayan “Ulusal klim i müzakerelerinin genel gidiatna baktmz 15), ülkemiz açsndan son derece önem- Deiiklii Stratejisi” Babakanlk Yük- zaman gelimi ülkelerin iklim deiiklii ile li olup, anlan konferansa bakanlmzn sek Planlama Kurulu’nun onayndan mücadele kapsamnda ileriye dönük bir takm bir heyetle katlmnn salanmas plan- sonra çevirisi yaplarak basm yaplacak hedeer ortaya koyduklar, gelimekte olan ül- lanmaktadr. ve Kopenhag’da tantm yaplacaktr. kelerin ise müzakerelerde artan baskya kar iklim deiiklii stratejilerini açkladklarn K yoto Protokolü, küresel sn- Sözlemeye göre; ma ve iklim deiiklii konu- •Atmosfere salnan sera gaz miktar sunda mücadeleyi salama- % 5’e çekilecek, görüyoruz. Kyoto Protokolü’ne taraf baz ülkeler, 2012 sonras rejimdeki azaltm hedeerini ya yönelik uluslararas tek çerçevedir. •Endüstriden, motorlu tatlardan, açklamlardr. Gelimi ülkeler, gelimekte Birlemi Milletler klim Deiiklii stmadan kaynaklanan sera gaz mikta- olan ülkelerin de sorumluluk almalarn iste- Çerçeve Sözlemesi içinde imzalan- rn azaltmaya yönelik mevzuat yeniden mektedirler. mtr. Bu protokolü imzalayan ülkeler, düzenlenecek, Türkiye ise söz konusu müzakereye karbondioksit ve sera etkisine neden •Daha az enerji ile snma, daha az olan dier be gazn salnmn azalt- enerji tüketen araçlarla uzun yol alma, • Halen sanayilemeye devam eden, maya veya bunu yapamyorlarsa sal- daha az enerji tüketen teknoloji sistem- •Sera gaz snrlamas (arttan azaltm) ya- nm ticareti yoluyla haklarn arttrmaya söz vermilerdir. Protokol, ülkelerin atmosfere saldklar karbon miktarn 1990 ylndaki düzeylere düürmelerini gerekli klmaktadr. 1997’de imzalanan protokol, 2005’te yürürlüe girebilmitir. Çünkü, protokolün yürürlüe girebilmesi için onaylayan ülkelerin 1990’daki emisyonlarnn (atmosfere saldklar karbon miktarnn) yeryüzün- lerini endüstriye yerletirme salanacak, ulamda, çöp depolamada çevrecilik temel ilke olacak, ilikin yapt bildirimlerde; pabilecek, •Ulusal uygun azaltm eylemlerini (NAMA) uygulamaya koymay hedeeyen, •Atmosfere braklan metan ve kar- •Düük karbonlu kalknma stratejisi ile bon dioksit orannn düürülmesi için kalknmay hedeeyen, bir ülke olarak kendini alternatif enerji kaynaklarna yöneline- tanmlamtr. cek, •Fosil yaktlar yerine örnein bio dizel yakt kullanlacak, Buna yönelik; 28 Temmuz 2009 tarihinde ilgili kurum temsilcilerinin katlm ile bakanlmzda gerçekletirilen DDK toplantsnda; •Çimento, demir-çelik ve kireç fab- 2007 ylnda BMDÇS sekretaryasna gönde- rikalar gibi yüksek enerji tüketen ilet- rilen klim Deiiklii I. Ulusal Bildirimi’nde 8 yln sonunda Rusya’nn katlmyla melerde atk ilemleri yeniden düzenle- yer alan, 2020 ylna kadar sera gaz emisyon- ulalabilmitir. necek, larnn art orannn alnacak önlemlerle s- deki toplam emisyonun % 55’ini bulmas gerekmekteydi ve bu orana ancak Kyoto Protokolü’ne katlm: mza- •Termik santrallerde daha az karbon nrlandrlmak suretiyle; 2020 yl toplam sera layanlar, imzalama sürecinde olanlar, çkartan sistemler, teknolojiler devreye gaz emisyonun art oranndan % 11 azaltm imzalayan fakat anlamay reddedenler sokulacak, yaplmasna yönelik yaklamn benimsenme- •Güne enerjisinin önü açlacak, sine ve bu yaklamn 2012 sonras uluslara- Kyoto Protokolü u anda yeryüzün- nükleer enerjide karbon sfr olduu için ras iklim deiiklii müzakerelerinde, mü- deki 160 ülkeyi ve sera gaz salnmla- dünyada bu enerji ön plana çkarlacak, zakere heyeti tarafndan kullanlmasna karar rnn % 55’inden fazlasn kapsamakta- •Fazla yakt tüketen ve fazla karbon ve imzalamayanlardan olumaktadr. dr. verilmitir. üretenden daha fazla vergi alnacaktr. 23 klim deiiklii, Kyoto Protokolü ve Türkiye Türkiye’deki mevcut durum; Türkiye’nin 1990 yl toplam sera gaz emisyon miktar 170 milyon ton CO2 edeeri iken 2007 ylnda bu deer 372 milyon ton CO2 edeeri olarak gerçeklemitir. Sera gaz yutak alanlarna bakldnda, 1990 ylnda 44 milyon ton CO2 edeeri sera gaz emisyonu yutak alanlar tarafndan yutulmu olup, 2007 ylnda bu deer yaklak 77 milyon ton CO2 e deeri olarak gerçeklemitir. Türkiye; OECD ve BMDÇS EK-I ülkeleri arasnda; kii ba sera gaz emisyon, kümülatif emisyon ve kii ba birincil enerji tüketimi miktarnda en düük deere sahiptir. Türkiye’nin 2007 yl kii ba sera gaz emisyonu deeri 5,3 ton CO2 edeerdir. Ayn dönemde OECD kii ba emisyonu ortalama 15,0 ton CO2 ve Avrupa Birliine üye 27 ülkede ortalama 10,2 ton CO2 e deeridir. Türkiye, kii ba sera gaz emisyonlar açsndan, BMDÇS ülkelerinin tamamndan, ayrca Meksika, Brezilya, Güney Kore ve Arjantin gibi ekonomileri hzla gelimekte olan ve ekonomik yaplar bize çok benzeyen d ülkelerden de daha düük bir deere sahiptir. Türkiye’nin gelimekte olan bir ülke olmas, artan nüfusu, hzla büyüyen ekonomisi, artan enerji talebi düünüldüünde sera gaz emisyonlarnn ileriki dönemde de art gösterecei aikârdr. Ancak; Türkiye bir taraftan sera gaz emisyonlarnn azaltlmasn hedeerken, dier taraftan sürdürülebilir kalknma ilkesi çerçevesinde ekonomik kalknmasn devam ettirme kararllndadr. Her ne kadar ülkemizin sera gaz emisyonlarnn azaltlmasna yönelik bir mükelleyeti olmasa da, bu yönde politika, mevzuat, kurumsal yaplanma ve tedbirler çerçevesinde önemli hamleler gerçekletirmitir. 24 Bu çalmalar aada ksaca özetlenmitir. • Bata Çevre Kanunu olmak üzere bütün mevzuat ve uygulamalarda AB’nin genel çevre politikalarn da ön planda tutarak; “kirlilik kontrolü kavram” yerine kirliliin kaynanda önlenmesi, atklarn en aza indirilmesi, en iyi teknik ve teknolojiler ile enerjinin verimli kullanlmas, izleme denetim sisteminin etkin uygulanmas ve kirleten öder prensibinin uygulanmasn hedeemitir. • Kirletici kaynaklarn emisyonlarnn azaltlmasnda ciddi mesafeler alnmtr. • Bakanlmz bünyesinde iklim ile ilgili ayr bir Daire Bakanl kurulmas çalmalar balatlmtr. Enerji sektöründe • 2005 ylnda “Yenilenebilir Enerji Kanunu” çkarlmtr. 2007 ylnda, takriben 200 milyar kwh’lik Türkiye tüketiminin 35,8 milyar kwh’lik bölümü hidrolik santrallerden karlanmtr. • 1990 ila 2004 yllar arasnda yenilenebilir enerji kaynaklarnn kullanm 23,23 milyar kwh’dan 46,23 kwh’ya yükselmi yani iki kat artmtr. • 2007 ylnda enerji verimlilii kanunu çkarlm ve enerji tasarrufuna önem verilmitir. Enerji verimliliinin arttrlmasna yönelik uygulamalarla, 2020 ylnda 222 mtep olmas beklenen tüketimin en az 30 mtep’lik (milyon ton e deer petrol) bölümü, sanayide, binalarda, ulamda ve enerji sektöründe tasarruf edilebilecek ve böylece yaklak 75 milyon ton karbondioksit emisyonu önlenebilecektir. • Çimento ve demir çelik tesisleri olmak üzere enerji verimliliinin arttrlmas, daha kaliteli yaktlarn ve alternatif yaktlarn (lpg ve etanol) kullanm yönünde çalmalar balatlmtr. Atk sektörü • 2009 yl itibariyle, 3.225 belediyenin 611 tanesini kapsayan düzenli depolama tesisleri kurulmutur • 2003 ylnda 15 düzenli depolama tesisi ile 23 milyon nüfusa hizmet verilirken; 2008 de 38 adet tesisle 31 milyon nüfusa hizmet verilmektedir. • Atk sektörüne yönelik olarak, öncelikle atklarn kaynanda azaltlmas, geri kazanlmas, düzenli depolanmas ve oluan deponi gaznn enerjiye dönütürülmesi çalmalar yaygnlatrlmaktadr. Ormanclk • 2008–2012 yllar arasnda toplam 2,3 milyon hektar alann yani Trakya bölgesi kadar bir alann aaçlandrlmas ve böylece yutak alan kapasitesinin arttrlmas hedeenmektedir. Ulatrma sektöründe • Araçlarda kullanlan yakt kalitesinin iyiletirilmesi ve alternatif yaktlarn kullanlmas yönünde önemli admlar atlmtr. • Yeni teknoloji ürünü motorlara sahip tatlarn kullanlmas ve eski araçlarn trakten çekilmesi politikalar benimsenmitir. • Büyük ehirlerde toplu tamacln teviki için metro ve haf rayl sistemlerin kullanmnn hzla yaygnlatrlmas çalmalarna hz verilmitir. ^ ^ ^ Çevre ve nsan Eylül 2009 • Çok büyük bir ulatrma projesi olan samnda 2006 ylnda, kamuoyunun bil- lmalar Raporu”- Bakanlmzca Eylül ve ylda 130 bin ton sera gaz emisyonu gilendirilmesi 2008’de hazrlanmtr. azaltm yapmas beklenen stanbul Boa- yönelik, Türkiye’de klim Deiiklii • “Türkiye’nin klim Deiikliine Uyum z Marmaray Tüp Geçit Projesinin 2010 Politikalarnn Tantlmas Projesi, Çevre Kapasitesinin Artrlmas Projesi” Birlemi ylnda tamamlanacaktr. ve Orman Bakanl ve Bölgesel Çevre Milletler Kalknma Program (UNDP) ve Merkezi (REC) Türkiye Osi ile ibirlii Bakanlmz arasnda balatlmtr. Türkiye küresel sorumluluk çerçevesinde iklim deiiklii ile mücadele ko- ve bilinçlendirilmesine Ocak 2008 tarihinde tamamlanmtr. • “Sektörel Sera Gaz Azaltm Potan- nusunda görüldüü gibi pek çok çalma • Türkiye Büyük Millet Meclisi “Kü- siyelleri ve Maliyetleri Projesi” Devlet yapm ve yapmaya devam edecektir. Ay- resel Isnmann Etkileri ve Su Kaynakla- Planlama Tekilat Müstearl tarafndan balatlmtr. (Ocak 2009) rca bakanlmz, ilgili kurumlarla ibir- rnn Sürdürülebilir Yönetimi Aratrma lii içerisinde iklim deiiklii konusunda Komisyonu Raporu” Nisan 2008’de ha- pek çok önemli proje balatmtr. zrlanmtr. • “klim Deiiklii Eylem Plan Projesi” – UNDP ve Bakanlmz tarafndan balatlmtr. (2009) • klim Deiiklii I. Ulusal Bildiri- • “Kyoto Protokolü Esneklik Meka- mi hazrlanm ve Ocak 2007 tarihinde nizmalar ve Dier Uluslararas Emisyon • “Türkiye’nin Uluslararas klim De- BMDÇS Sekretaryas’na gönderilmitir. Ticareti Sistemleri” Özel htisas Komis- iiklii Müzakerelerine Etkin Katlm Ayrca, Türkiye’nin 1990–2007 yllar yonu Raporu ilgili sektör uzmanlarnca ve Gönüllü Karbon Piyasalarna Yönelik aras Sera Gaz Emisyon miktar hesap- Eylül 2008 tarihinde hazrlanm ve Ba- Kapasitesinin lanm ve Sekretarya’ya iletilmitir. kanlmza sunulmutur. • Avrupa Birlii LIFE Program kap- • “klim Deiiklii ve Yaplan Ça- Gelitirilmesi Projesi”- Bakanlmz, DPT, UNDP ortaklnda Ocak 2009 tarihinde balatlmtr. Elektrikli Bisiklet Yok Satyor Hollanda’da 89 bin, Almanya’da ise 60 bin adet satld. Hibrid bir aracn çalma sisteminin esas alnd bisikletler, 40 kilometre hz yapyor. 2 kiiyle 30 kilometre hza ulayor. Genellikle 600 wattlk akülerle çalan bu araçlar, bir defalk arjla 40 kilometre yol alabiliyor. Ancak ‘yo- Elektrikli Bisiklet Çevreci ve alternatif tat kimlii ile ön plana çkan ve trafik sorununa farkl çözüm getiren elektrikli bisiklet büyük ilgi görüyor. Geçen yl Çin’den ithal edilen 9 bin elektrikli bisikletin tamam satld. Krize ramen bu yl da satlar oldukça iyi. Türk insann bu ürünleri benimsediini belirten firma temsilcileri, elektrikli bisikletin kullanmnn daha da yaygnlaacan kaydetti. Bir kaç yl önce ‘çevre dostu’ tat olarak piyasaya sürülen elektrikli bisikletler, imdilerde en fazla kullanlan araçlardan biri haline geldi. ehir içinde kullanma uygun olarak gelitirilen elektrikli bisikletler yolda giden araçlarn gerisinde kalmyor. Elektrikli bisikletin gelecein ulam arac olduunu belirten firma temsilcileri, trafik sorunu ve akaryakt maliyetlerinin bu araçlara olan ilginin temel nedeni olduunu kaydediyor. 2008 ylnda 9 bin adet ithal edilen elektrikli bisikletin tamam satld. Elektrikli bisikletler, 7 marka ile Türkiye pazarnda boy gösteriyor. Bu ürünlerin kullanm dünyada da artyor. Amerika’da son 3 ylda 20 bin elektrikli bisiklet satld. Avrupa’da birkaç yldr yaygn olarak kullanlan elektrikli bisikletlerden 2007 ylnda kular da rahat çkaym’ diyorsanz anzmanl ya da pedall olann almakta fayda var. Otoyollar ve çevre yollar dnda güvenli bir ekilde kullanlabiliyor. Egzozu olmad için çevreye zarar vermeyen ve ayn zamanda gürültü kirliliini de önleyen bu bisikletler, özellikle tatil mekânlar ve düz yollarda yüksek performans sunuyor. arj bittiinde pedal çevirerek hareket ettirilebilen modelleri de bulunan elektrikli bisikletlerin yolda kalma sorunu yok. Genellikle fazla hz yapmamas ve çevre dostu olmas nedeniyle tercih ediliyor. Ancak Karayollar Yönetmelii’nde yaplan deiiklikle artk plakas ve ruhsat olmayan elektrikli bisikletlerin ülkeye giriine izin verilmiyor. Fiyatlar 1.000 -2.300 TL arasnda deien bu araçlarn bir sorunu da servis ve yedek parça imkannn snrl oluu. thalatç firmalar, kullanmdaki yükselie paralel olarak bayi ve servis imkânlarn hzla artryor. Yaklak 14 aydr elektrikli bisiklet kullanan brahim Bac, halinden memnun. e bisikletiyle gidip gelen Bac, günlük 3 TL dolmu parasndan kurtulduunu kaydetti. Bac, bu sayede bisikletin kendini bir ylda amorti ettiini belirtti. 25 Dr. rfan UYSAL Su Ürünleri Yük. Müh. Doa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüü Denizlerimizdeki Yabanc Türler ve Biyolojik stila Türkiye iki yarmadadan (Anadolu ve Trakya) oluan bir ülkedir ve Türk Boazlar Sistemi (stanbul ve Çanakkale Boaz, Marmara Denizi) dahil ky uzunluu yaklak 8.500 km civarndadr. Türkiye’yi çevreleyen denizlerin farkl özelliklere sahip olmas içinde bulundurduu biyoçeitliliin de farkllamasn salamtr. Türkiye denizleri içinde en yüksek tuzluluk ve scaklk oranna sahip olan Akdeniz, tür çeitlilii bakmndan zengindir. Yabanc türler, genetik, tür ve ekosistem çeitliliini olumsuz etkilemektedir. Dolaysyla bu yabanc türlerin ekolojik, ekonomik etkileri ile insan sal üzerinde ciddi olumsuz etkileri bulunmaktadr. Özellikle Süvey Kanal’nn 1869 ylnda açlmasndan sonra indo-Pasik kökenli birçok tür (yaklak 300 Tropikal indo-Pasik tür) Dou Akdeniz’in oligotrok sularna gelmitir. Akdeniz’de katil yosun olarak ta bilinen Caulerpa taxifolia türü yaylmac bir yabanc tür olup, Akdeniz biyoçeitliliini olumsuz etkilerken, Karadeniz’de de gemilerin balast sularyla gelen bir tarakl denizanas türü olan Mnemiopsis leidyi hem Karadeniz’in biyoçeitliliini hem de balkçln olumsuz ekilde etkilemektedir. Yabanc Tür ve stilac Yabanc Tür Nedir? stilac yabanc türler, küresel olarak biyoçe- itlilik üzerine en büyük tehditlerden biridir. Çok ciddi olarak ekonomik, çevresel ve salk üzerine olumsuz etkilere neden olabilirler. Sonuçta, kalknmay büyük ölçüde engelleyebilir. Deniz ve ky bölgelerde istilac türler karasal kökenli deniz kirlilii, deniz canllarnn ar avlanlmas ve ziki tahrifat deniz habitatlarnn bozulmasyla beraber dünya denizleri üzerine en önemli dört büyük tehditten biridir. Yabanc Tür: Doal olarak bir yerde, alanda veya bölgede olmayan bilerek veya bilmeyerek tantrlan türdür. stilac Yabanc Tür: Çevreye, dier türlere, ekonomiye veya insan salna zarar verebilme potansiyeline sahip yabanc türlerdir. Biyoçeitlilik 26 Çevre ve nsan Eylül 2009 ^ ^ ^ nizmalardr. Bir örnek vermek gere- lemesi ve istilasyla ekonomik veya çevre- kirse, gemi tamacl bir yabanc sel zararlar vererek ekosistemleri, habitat- türün geli yolunu geminin içindeki lar veya türleri tehdit eden yabanc türdür. Birçok problemlere neden olan bir türün balast suyu veya kargo ise tayclar ifade eder. istilas veya igalcilii, deniz ekosistemleri ni ve türleri tehdit etmekte hatta bir ülkenin kalknmasn bile engelleyebilmektedir. stila safhas 3 aamadan oluur; 1- Türün tantrlmas, 2- Türün yerlemesi ve 3- Türün istilas Bilerek veya bilmeyerek tantrlan istilac yabanc türler, k, scaklk, tuzluluk, besleyici elementler vb. çevresel artlar uygun olduunda yaamlarn devam ettirirler ve baaryla üreyebiliriler. Bir yere, alana veya bölgeye yerleen bu türler daha sonra birkaç günden hatta onlarca yllar bulan istilas balar. Yabanc türlerin geli yollar: Bilerek veya bilmeyerek yeni bir bölgeye tantrlan yabanc türün uçak, gemi veya insan gibi araçlarla, akuakültür, balkçlk gemicilik veya akvaryum ticareti gibi belirli amaç veya aktivitelerle geli yollarn ifade eder. Yabanc türlerin tanma mekanizmalar: Tayclar ise her geli yolu içinde spesik transfer için daha spesik meka- Denizlerimizdeki Yabanc Türler ve Deniz Biyoçeitliliine Etkileri Türkiye denizlerinde 133 familyaya ait toplam 448 tür balk yaamaktadr. Bunlarn 151’i Karadeniz’de, 249’u Marmara Denizi’nde, 389’u Ege Denizi’nde ve 388 tür balk ta Akdeniz’de yaamaktadr. Türkiye denizlerindeki yabanc türlerin says da 11 sistematik gruba ait toplam 263 olup bu say artmaya devam etmektedir. Bu yabanc türlerin 85’i kabuklu, 51’i eklembacakl, 43’ü balk ve 39’u tobentos olup, bunlarn 20’si Karadeniz’de, 48’i Marmara Denizi’nde, 98’i Ege Denizi’nde ve 202’si de Akdeniz’de tespit edilmitir. 178 adet yabanc türler Lessepsiyan göçle gelmesine karn, 48 tür gemi tamacl vastasyla karasularmza girmitir. Yabanc türler hibrizidasyon, patojenlerin hzl yaylmas ve/veya besin kaynaklarnn paylam nedenlerinden dolay yerli tür populasyonlar olumsuz etkilemektedir. Hibrizidasyon, ksr hibridlerle sonuçlanabilir ve bu da doan yavrularn çounluunu hibritler oluturduu zaman yerli populasyonlarnn azalmasna yol açar. Genetik kirlenme yerli türlerin bütünlüünü de tehdit eder. Buna bir örnek vermek gerekirse; Avrupa’da yabanc tür samon bal ile yerli tür doal alabalktan doan yavrular ksr olmaktadr. Bu ksr yavrular da yerli tür populasyonlarn büyümesini azaltmaktadr. Yabanc türler beraberinde patojen ve parazitleri de getirmektedir. Patojenler yerli türler üzerinde ykc etki yapmaktadr. Örnein, Avrupa’da yabanc tür olan Japon ylan bal’ndan parazit ve patojenlerin geçmesiyle yerli tür olan ylan bal yüzme Mnemiopsis Leidyi Sözlemesi’ndeki tanmlamaya göre; yer- kesesinde iplik kurtlar görülmütür. lun Avc yabanc bir tür yerli türün bulunduu ortama baarl bir ekilde yerletikten sonra doal olarak yerli tür üzerinde bir tehdit oluturacak ve avc veya avc olmayan yerli türün beslenme kaynaklarna ortak olacaktr. Buna tarakl denizanasn örnek verebiliriz. Denizanas: Esasen Kuzey Amerika kylarnda yaayan bir türdür. Özellikle 1980’li yllarn sonunda gemilerin balast sular ve dier faktörler ile Karadeniz’e gelen ve 1982 ylnda ilk defa görülen jelimsi zooplankton Mnemiopsis leidyi yüksek biyokütle artlar göstermi, özellikle balkçlk düzeyinde ani krizler yaanmasna neden olmutur. Büyüklüü en çok 100-120 mm olan M. leidyi türünün zooplankton üzerinden beslenmesi plankton komunitelerinin yapsnda çok etkili deiimleri beraberinde getirmi balk yumurta ve larvasn da içeren zooplankton bolluk ve biyokütlesinde azalmaya neden olmutur. Bu nedenle M. leidyi Karadeniz’de ekonomik öneme sahip hamsi gibi ekonomik öneme sahip balk stoklarndaki azalmann önemli bir nedeni olarak gösterilmektedir. Denizanas’nn hamsi yavrular üzerinden beslenmesi ve ortak besin rekabeti nedeniyle hamsinin azalmasyla birlikte de, hamsi üzerinden beslenen mezgit, uskumru, kalkan ve palamut gibi balk türleri de azalmaya balad. Ekim 1997’de Karadeniz’de Bulgaristan kylarnda görülen ve bir tür tarakl denizanas olan Beroe ovata balklar ve küçük zooplanktonlarla beslenmek yerine Mnemiopsis üzerinden beslenmesiyle Mnemiopsis’in ar üremesi engellenmi 27 ^ ^ ^ ve zooplankton saysnda bir art gözlenmitir. Denizanas türünün kazara Karadeniz’e girii bölgedeki açk deniz balkçlnn çökmesine neden olmutur. Balkçlktaki ar avlanmann ortaya çkarm olduu [açk denizdeki balk biyokütle miktarnn dümesi + plankton yiyici balklarn azalmas olarak gözlenen] pekitirici etki; ‘Mnemiopsis leydyi’nin uygun koullar bularak, varln artrmasna neden olmutur. Bunun bir sonucu olarak; ‘mezozooplankton’ ve ‘ichthyoplankton’ türlerinin çeitliliinde ve varlnda bir azalma görülmütür. Japon Denizi’nden gemilerin balast sularyla gelen deniz salyangozu Karadeniz’de ilk defa 1947 ylnda Rusya sularnda, Türkiye karasularnda ise 1962 ylnda Trabzon kylarnda görülmütür. 1966 ylnda Marmara Denizi’nde, 1969 ylnda ise Ege Denizi Çaltburnu kylarnda tespit edilmitir. 13-14 cm’ye kadar büyüyebilen bu tür, 90 m derinlie kadar kumlu, çamurlu, algli zeminler ve midye fasiyesleri civarnda yaarlar. Midye, istiridye ve dier yumuakçalarla beslenen deniz salyangozu, midye ve istiridye stoklarnn azalmasna neden olmu, dolaysyla midye ve istiridye ile beslenen balk stoklarn da olumsuz etkilemitir. Dümannn bulunmamas nedeniyle bu tür ar çoalmtr. Ancak ar çoalan bu tür balkçlar tarafndan avlanarak alternatif bir gelir kayna olmutur. Küreselleme sayesinde insanolunun giderek daha çok hareket halinde olmas çeitli canllarn bir ekosistemden dierine geçme ve orada yerleme hzlar radikal bir biçimde artmtr. Özellikle gemi traindeki art bu istilac yabanc türlerin bir bölgeden dier bölgeye hzla geçmesini kolaylatrmtr. Yabanc türlerin says ve hzndaki art böyle sürerse ve ekolojik, ekonomik etkileri ile insan sal üzerin- de olumsuz etkileri olan yabanc türler 21. yüzyln en önemli ekolojik konularndan biri olacaktr. Süvey kanalnn açlmas ve alc ortamn biyolojik çeitlilik yönünden fakirlii yeni türlerin yerleimini kolaylatrmtr. Akdeniz’de yabanc bitki ve hayvan türlerinin geliimi oldukça hzl olup, uzmanlar bu hzla devam ederse yirmibirinci asrn ortalarnda Akdeniz’deki yabanc deniz bitkisi türlerinin saysnn yerli türleri geçecei endiesini tamaktadr. Küresel snmann etkisiyle Akdeniz’e özgü türlerin yok olaca, yerini Kzldeniz canllarna brakaca ve Karadeniz’inde giderek Akdenizleecei dolaysyla balk stoklarnn zarar görmesi nedeniylede ticari balkçln zarar görecei kaçnlmazdr. Kaynaklar Bülteni, 7:3. -CRK, ve AKÇALI, B., 2002. Denizel Ortama Yabanc Türlerin Tanp Yerlemesi: Biyolojik galin Kontrolü, Hukuksal, Ekolojik ve Ekonomik Yönleri. E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences, Cilt/Volume 19, Say/Issue (3-4): 507 – 527. -M. E. ÇINAR, M. BILECENOLU, B. ÖZTÜRK, T. KATAGAN ve V. AYSEL: Alien species on the coasts of Turkey, Mediterranean Marine Science, Volume 6/2, 2005, 119-146. -ÖZDEMR, G. ve CEYLAN, B. 2007. Biyolojik stila ve Karadeniz’deki stilac Türler. SÜMAE Yunus Aratrma -Vadim E. Panov, Stephan Gollasch, Boris Alexandrov, Sonuç Kestutis Arbaciauskas, Michal Grabowski, Frances Lucy, Dan Minchin, Sergej Olenin, Momir Paunovi , Mikhail Son. 2009. New electronic journal “Aquatic Invasions”: an important part of the developing European early warning system on aquatic invasive species. (Assessing Large Scale Environmental Risks for Biodiversity with Tested Methods. New electronic journal “Aquatic Invasions”: an important part of the developing European early warning system on aquatic invasive species). pp.8. Bulak Makinesinin Kapal Ortam Hava Kirliliine Katks M.Tamer ÇOBANOLU T eksas Üniversitesi Çevre mühendislii, dularn ve bulak makinesinin kapal ortam hava kirliini arttrdn belirten bir yayn hazrlad. Musluk suyu, belli oranda ya partikülleri, radon gibi tehlikeli kimyasallar, klorlama sonras oluan yan ürünler içerir ve bu maddeler musluk suyundan havaya karrlar. Dr. Richard Corsi liderliindeki mühendislerden oluan ekip, ev temizlik malzemeleri, bulak makinesi, çamar makinesi, du ve küvette birçok deney yapld. Deneyler süresince, uygulamada da su kullanld ve kullanlan malzemedeki kimyasal28 larn kapal ortama tand, aratrma grubu tarafndan tespit edildi. Corsi, klorlamann su temini sistemlerinde, patojen organizmalardan korumak için yaplan yararl bir süreç olmasna ramen bu sürecin az miktarda da olsa da potansiyel olarak tehlikeli kimyasal olumasna sebep olduunu belirtti. Ek olarak, bu maddelerin nefes alma yolu ile alnan miktar, su içme yolu ile alnan miktar kadar veya daha fazla olabilir. ^ ^ ^ Çevre ve nsan Eylül 2009 Yavrularna Su Tayan Çöl Tavuklar D Baz ku türlerinde yetikinler yavrularna suyu kursaklarnda tayarak getirirler; fakat erkek çöl tavuu suyu çok uzak bir mesafeden getirmek zorundadr ve bu nedenle kursanda tayabilecei suyun tamamna, yapt uzun yolculuk srasnda kendisinin ihtiyac vardr. Aksi takdirde yaamn sürdüremez. Ancak su tamak için esiz bir ziksel özellie sahiptir. Kuun gösündeki ve alt ksmndaki tüyler, iç yüzeyde ince bir lif katmanyla kapldr. Bir su birikintisine ulaan ku, altn kuma ve toza sürter, böylece tüylerini temizledii srada kalm olabilecek suyu tutmay engelleyici yalardan kurtulmu olur. Sonra suyun kenarna gider. Önce kendi susuzluunu giderir. Sonra suyun içine girer, kanat ve kuyruunu havaya kaldrarak vücudunu Bulak makineleri, ykama ilemini tamamladktan sonra Çöl Tavuu oada, tüm canllarn sahip olduklar ziksel özellikler, yaadklar ortamla son derece uyumludur. Bunun bir örnei de çöl tavuklardr. Çöl tavuklarnn belli bir yerleim yerleri yoktur. Yumurtlama zaman yaklatnda kumun s bir yerine çounlukla 3 yumurta brakrlar. Yavrular yumurtadan çkar çkmaz, yuvadan ayrlrlar ve kendileri için yiyecek olarak tohum toplamaya balarlar. Yiyeceklerini kendi balarna bulabilirler ancak uçamadklar için su ihtiyaçlarn gideremezler. Dolaysyla su onlara getirilmelidir ve bu görevi erkek üstlenir. slanileri geri hareket ettirir; böylece tüm tüyleri tamamen slanm olur. Tüylerin üstündeki ince lif katman bir sünger gibi suyu çeker. Tüyleriyle vücudu arasnda tad sv yük, buharlamaya kar sk koruma altndadr. Fakat yine de 20 milden fazla uçmas gerektii takdirde, tad suyun bir ksm buharlar. Ku nihayet kumda tohum arayan yavrularnn yanna ulatnda, yavrular ona doru koarlar. Baba çöl tavuu vücudunu yukar kaldrdnda, yavrular da sanki süt emen memeliler gibi suyu babalarnn vücudundan içerler. Yavrular tüm suyu emdikten sonra ku tekrar kumun üzerine sürtünerek kendini kurutur. düzenlemeler gerektiini belirtti: önemli miktarda kimyasal kullanlan sudan havaya geçmektedir. * Genel olarak, insanlar d ortam hava kirlilii konusunda Corsi ayrca, çamar makineleri ve bulak makineleri klorlu aar- daha bilgilidir. nsanlar ortam hava kirlilii konusuda eitilmeli ve tc ve deterjanlar kullanmasndan dolay, klorlu kimyasallara ma- kendi sorunlarn çözmelidir. ruz kalma ve bu maddelerin buharlamas artar. ABD Çevre Koruma Ajans, bu maddelerin öncelikli olarak beslenme yoluyla vücuda alnd düünülerek, kimyasallara maruz kalma ve sebep olaca salk risklerini aratrmaktadr. Son 6 ylda yaplan aratrmalarda, tehlikeli ve uçucu kirleticilerin açk/kapal ortam konsantrasyonlarn kararlatrmtr. Corsi, * Evler, okullar ve i ortamlarnda oluan tehlikeli hava kirleticilerinin kaynaklarnn daha iyi anlalmas konusunda daha fazla aratrma yaplmaldr. * Sonuçta, iç ortam hava kirlilii hakknda, toplumun eitimi ve çevre dostu üretim ve tüketim malzemelerinin satlmas yoluyla ev ortamnda toksik maddelere maruz kalma riski azaltlabilir. “yaplan her çalmada, Amerika’nn en kirli ehirlerinde bile, ka- * Sudan buharlama söz konusu olduunda, su kullanm süre- pal ortam konsantrasyonlar açk ortam deerlerinden fazla bulun- since ortamn iyi havalandrlmas salanmaldr. Örnein, du alr- du.” diyerek aratrma sonuçlarn ortaya koydu. ken banyo havalandrlr ve cam açk braklabilir, su kaynatlrken Bu yüzyln ikinci yarsndaki eilimler, kapal hava kalitesini aspiratör açlabilir vb. olumsuz etkilemitir. Garajlar, otomobil egzoz gazlar ve kimyasal * Corsi, insanlarn öncelikle sorunu anlamalar gerektiini be- buharlarn eve girmesine sebep olmaktadr. Enerji krizi nedeniyle, lirterek bir sonraki adm olarak insanlarn kendilerini korumak ve evlerin yaltml olmas, kirleticilerin iç ortamda olumasna sebep çözüm bulmak için önlem alabileceklerini belirtti. olan bir baka sebeptir. Corsi, bu konuda sorunun çözümü için baz http://www.engr.utexas.edu/. ScienceDaily 29 Dr. Neat ERKAN Orman Yüksek Mühendisi, Bat Akdeniz Ormanclk Aratrma Müdürlüü Antalya Siz Sorun Aaçlar Söylesin Dendroklimatoloji bilimi, istenilen belli bir bölge için elimizde bulunmayan geçmi yllara ait ya ve scaklk gibi iklim verilerinin kestirilmesini amaçlar. Bu veriler geçmie dönük iklim olaylarnn belli güvenirlikte örenilmesine ve gelecee ilikin planlarn daha salkl yaplmasna olanak salar. Özellikle doal kaynak yönetimi ve planlamasnda iklim koullarnn uzun dönemdeki deiimlerinin bilinmesi önem tar. A aç yllk halka geniliklerinden faydalanlarak tarih belirleme olarak tanmlanabilecek olan dendrokronoloji, geçen yüzylda gelien ve deiik alanlarda kullanlan bir bilim daldr. lgilendii alana göre dendroekoloji, dendrohidroloji, dendroklimatoloji ve dendroarkeoloji gibi alt bilim dallarna ayrlmaktadr. Burada dendroklimatoloji konusundan bahsedilecektir. Aaç Halkalarn nceleyen Örenciler Dendroklimatoloji, aaç yllk halka kalnlklar ile iklim koullar arasndaki ilikileri inceleyen bir bilim daldr. Aaçlar genellikle (istisnalar bir tarafa braklrsa) her yl bir halka oluturacak ekilde çap büyümesi ve belli miktarda da boy büyümesi yaparlar. Büyüme faaliyetinin bütün yl boyunca sürdüü tropik bölgelerdeki aaçlar ile baz angi- 30 ospermlerde her yl oluan yllk halkalar gözle ayrt edilebilecek kadar belirgin deildir. Bunlarn dndaki aaçlarn ilkbahar ve yaz odunu renk farkllamasndan dolay yllk halkalar ayrt edilebilmekte ve kalnlklar da ölçülebilmektedir. Yandaki resimde tipik bir gimnosperme ait gövde enine kesiti, yllk halkalar ve ksmlar görülmektedir. Aaçlarda çap ve boy büyümesi olarak özetlenebilecek olan büyüme olay, birçok faktörün ortak etkisiyle ortaya çkan karmak bir olaydr. Nitekim büyüme üzerinde bilinmeyen ve ölçülemeyen faktörler bir yana, etkisi bilinen; aacn genetik yaps, yetime ortam verimlilii, iklim koullar, aacn ziksel özellikleri (çap ve boy gibi), ya ve komuluk ilikileri gibi faktörlerin etkileri bile ancak yaklak olarak hesaplanabilmekte ve genel bantlarla ortaya konabilmektedir. Bu faktörlerden birisinin yllk halka genilii üzerindeki etkisini gözlemleyebilmek için dier faktörlerin etkilerinin elimine edilmesi gerekmektedir. Dendroklimatoloji ile iklim koullarnn yllk halka kalnl üzerindeki etkisi incelenmekte, bunun için de dier faktörlerin etkileri elimine edilmektedir. Ölçülmü aylk ve yllk ortalama ya ve scaklk gibi iklim verileri, genellikle 100 yldan daha gerilere gidememektedir. Örnein ülkemizde bu tür ölçülmü meteorolojik veriler ancak baz merkezler için 70 yl kadar gerilere gidebilmektedir. Bu süre, küçük yerleim birim ve bölgeleri için birkaç 10 yldan fazla geçmie gitmemektedir. Dolaysyla dendroklimatolojik yöntemlerle ortalama ya ve scaklk gibi iklim verilerinin mümkün olduu kadar geçmie giderek ortaya konulabilmesi önem tamaktadr. ^ ^ ^ Çevre ve nsan Eylül 2009 Ya da scakla benzer, ancak ters etkiye sahiptir. Rakmn düük olduu yetime ortamlarnda scakln genellikle yüksek olmas ya kritik faktör pozisyonuna sokmaktadr. Özellikle yaz kuraklnn yaand yerlerde yaz yamurlarnn etkisi oldukça belirgin hale gelmektedir. Dendrokronoloji ile geçmie yönelik iklim verilerini elde etmek için öncelikle iklim verilerine duyarl koullarn olutuu özellikle verimsiz ve s toprak üzerinde büyümü, yeterince yal ve en az 15-20 aaçtan oluan bir deneme alannn belirlenmesi gereklidir. Tek bir aaçta görülen yllk halkalardaki farkllamann ayn yllar için deneme alanndaki dier aaçlar ile de uyum içinde olmas gerekmektedir Bat Akdeniz Ormanclk Aratrma Müdürlüü Amerika Birleik Devletleri, Arizona Üniversitesi Yllk Halka nceleme Laboratuar ile ibirlii içinde ve 20012003 yllar arasnda yürüterek sonuçlandrd “Dendrokronolojik Yöntemle Güneybat Anadolu Bölgesi’nde Geçmie Yönelik lkbahar Ya Miktarlarnn Tespiti” isimli Proje ile Bat Akdeniz Bölgesi için geçmie yönelik iklim verileri üretilmeye çallmtr. Bunun için bölgede yayl gösteren karaçam, kzlçam, sedir ve ardç türlerinden alnan toplam 10 deneme alanndan toplanan veriler deerlendirilmi ve 659 yl kadar geçmie gidilerek iklim verileri üretilmitir. Dendrokronolojide geçmie yönelik iklim verilerini kestirebilmek için öncelikle mevcut kaytl iklim verileri ile deneme alanlarndan elde edilen yllk halka kalnlklar arasnda yeteri derecede ilikinin si 1 yl uzunluunda, 5 tanesi 2 yl uzunluunda, 4 tanesi 3 yl uzunluunda ve 1 tanesi de 4 yl uzunluunda (1476-1479) gerçeklemitir. En kurak yl 1746 ylnda 15,95 mm ile yaanmtr. Kaytl ya deerlerine göre ise en kurak ilkbahar 18 mm ile 1935 ylnda yaanmtr. Gözlenen deerlere bakldnda 1-2 yllk kurak periyotlar düzenli bir dal göstermektedir. Dier taraftan 3-4 yllk kuraklk periyotlarnn 16. ve 17. yüzyllarda hiç yaanmad anlalmaktadr. Aaç Halkalar Bilindii gibi scaklk aaçlarda vejetasyon döneminin balamas ve bitmesini belirleyen önemli faktörlerden birisidir. Dier koullarn uygun olmas durumunda vejetasyon dönemi uzunluu yllk halka kalnln da dorudan etkilemektedir. Ancak scakln bu yaln etkisinden ziyade, scaklk-su ilikileri yllk halka kalnl üzerinde daha belirgin etkiye sahiptir. Düük rakml yetime ortamlarnda yan genellikle az olmas nedeniyle scaklk yaz kuraklna neden olup, yllk halka kalnl üzerinde olumsuz etkiye sahip iken, yüksek rakml yetime ortamlarnda yan ve nispi nemin genellikle yeterli olmas nedeniyle olumlu etkiye sahiptir. tespit edilmi olmas gerekmektedir. Söz konusu çalmada bölge için kaytl verileil rin en eskisi 1931 ylna kadar gidebilmektedir ve 1931-1998 yllar aras elde edilen veriler ile yllk halka kalnlklar arasndaki iliki incelenmitir. Bunun için gruplandrlm deiik mevsimsel ve aylk kaytl meteorolojik veriler denenmi ve en iyi ilikiyi mayshaziran dönemi toplam ya miktarnn gösterdii anlalmtr. Kurak ve nemli yllarn tespitine 1339-1998 dönemi için kestirilmi olan mays-haziran toplam ya deerlerinden faydalanlmtr. Kuraklk analizi için 53,55 mm olan eik deeri kullanlmtr. Bu eik deer 1931-1998 dönemine ilikin gözlenen kaytl mayshaziran ortalama ya miktarnn % 80’i olarak alnmtr. Kuraklk iddetleri ve uzunluklar olaslklarnn hesaplanmasnda Monte Carlo simulasyonu kullanlmtr. Yine nemli dönemlerin analizinde de 1931-1998 yllar arasnda gözlenen mayshaziran toplam ya deerlerinden faydalanlm ve bu aylar için ortalama yan % 120’si olan 80,33 mm deeri eik deer olarak kullanlmtr Elde edilen bu sonuçlara göre 13391998 yllar arasnda ortalama 4,8 yl aralkla gerçekleen 139 defa ilkbahar kurakl vuku bulmutur. lkbahar kuraklk periyotlar arasndaki en uzun aralk 18481866 yllar arasnda ve 18 yl olmutur. 139 ilkbahar kuraklk periyodundan 117 En yal ilkbahar 1827 ylnda 127,85 mm ile yaanmtr (mays+haziran ya toplam). Kaytl verilere göre ise 1936 yl 122 mm ile en yal ilkbahar olmutur. Yine kaytl veriler 1-2 yllk yal ilkbahar periyotlarnn düzenli daldn göstermektedir (1980’li yllarn ba hariç). Daha uzun dönemli yal ilkbahar periyotlar 1532-1535 ve 1688-1690 yllar aralklarnda yaanmtr. Yaplan Monte Carlo Simülasyonu sonuçlarna göre ise bölgede 659 yl boyunca 6 yl ve daha uzun ilkbahar kurakl yaanmas olaslnn % 11,6 olduu anlalmtr. Nitekim yaplan 1.000 simülasyondan sadece 11 adedinde 1 defa 6 yllk kuraklk gerçeklemitir. Yal periyotlar daha çok 1800’lü yllardan önce gerçeklemitir. Gerçekten de 5 yllk yal periyotlarn hepsi 1756 ylndan önceye rastlamaktadr. Sonuç olarak aaç yllk halka kalnlklar geçmite yaanm iklim olaylarn tespit etmemize yardmc olan ve bu konuda kullanlabilecek önemli araçlardan birisidir. Bu yolla elde edilen bilgiler iklim koullarnn etkisi altndaki doal kaynaklarn uzun ve orta dönemli planlanmas için önem tamaktadr. Nitekim dünyada son yüzylda gelien Dendrokronoloji ve bunun alt dal olan Dendroklimatoloji bu amaçla etkin bir ekilde kullanlmaktadr. Ancak öncelikle bu amaçla deneme alan alnabilecek kadar yal ve iklime duyarl orman parçalarnn bulunmas gerekmektedir. Ülkemiz bu anlamda zengin saylabilir. Ancak ormanlarmzn iletilmesi srasnda bilimsel fonksiyonu haiz bu alanlarn korunmas büyük önem tamaktadr. 31 Mehmet KARATA Orman Y. Müh. ube Müdürü Aaçlandrma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüü Kavak ve Hzl Gelien Türler 32 Ülkemizde yaplan envanter çalmalarnn sonuçlarna göre entansif kültür metodlarnn uygulanmas ile hzl gelien türlerle aaçlandrma yaplabilecek alanlar 1 milyon hektar civarndadr. Kavak, sulanabilen alanlarda bilinen en hzl gelien tür durumundadr. Kavak aacn, Okaliptus, Söüt izlemektedir. Ayrca Kzlaaç, Dibudak, Kestane kendine özgü ekosistemlerde hzl gelien yaprakl türlerdir. Hzl gelien tür kavram; en uygun yetime ortamlarnda, en youn kültür metodlarnn kullanlmas sonucu, ylda hektarda 10 m3’ ün üzerinde dalsz, kabuksuz hacim yapabilen, idare süresi genelde 30-40 yl olan türler olarak tanmlanabilir. Ülkemizde hzl gelien türlerle aaçlandrma çalmalarna 1963 ylnda balanmtr. Kavak Aaçlar Kavak Aaçlar Aaçlandrma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüünce ylda ortalama 250.000 adet kavak dan üretilmektedir. Özel sektör tarafndan da ylda ortalama 1,5 milyon adet kavak dan üretilmektedir. ^ ^ ^ Çevre ve nsan Eylül 2009 Bölgeler itibari ile hzl gelien türlerin neler olduu aaya çkarlmtr. daki odun verimi açsndan en verimli klonun ZMT Klonu olduu tespit edilmitir. Karadeniz Bölgesi Duglas, Avrupa Ladini, Kzlaaç, Dibudak, Yalanc Akasya, Radiataçam, Kavak ve Sahil çam, Kavak aac düz veya az meyilli, derin, serin, tuzsuz, geçirgen, reaksiyonu nötr dereceye yakn topraklar sever. Hzl büyüdüü kadar ekolojik istekleri de fazladr. Kavaklar iyi geliebilmeleri için besin maddelerince zengin, ziksel özellikleri iyi olan toprak isterler. Ege Bölgesi Kzlçam, Fstk çam, Kavak, Yalanc Akasya, Kokar aaç, Sahil çam, Akdeniz Bölgesi Okaliptüs, Kavak, Kzlçam, Fstk çam, Yalanc Akasya, Kokar aaç, Marmara Bölgesi Kzlçam, Sahil çam, Akasya, Radiataçam, Yalanc Akasya, Kokar aaç, Dier Bölgeler Kavak türleri olarak belirlenmitir. Yetitiriciler açsndan, hzl gelien türler içinde ekonomik açdan en uygun olan tür kavaktr. Yaplan envanter çalmalarna göre, ülkemizin kavakçlk potansiyel alan 475.000 ha’dr. Bu rakama yeni sulamaya açlan GAP bölgesindeki 1,8 milyon ha. sahann %5’i de (90.000 ) ilave edilirse, toplam potansiyel 565.000 ha.’a ulamaktadr. Kavak yetitirmek için, içindeki kil oran % 35 in altnda olan, kumlu balçk ve kumlu killi balçk türündeki topraklar en uygun olanlardr. Topraktaki kil miktar arttkça topran istienmesinin sk olmas nedeniyle suyun ve havann topraa girii zorlar. Böyle topraklara iyi yanm, çiftlik gübresi verilmeli ve derin sürüm yaplmak suretiyle krnt bünyesi kazandrlmaldr. Eer kavak yetitirilecek toprak kumlu ve kireçsiz iskelet toprak ise skça sulanmal, azot ve kireçle gübrelenmelidir. Özetle gevek bünyeli, geçirgen, reaksiyonu (PH) 6-8 aras olan sulanabilen veya taban suyu seviyesinin kavak köklerinin Aaçlandrma alan bir tarm arazisi ise, toprakta sürüm derinliinin altnda pulluk taban denilen sertlemi bir tabaka olumaktadr. Dikimden önce yaz aylarnda veya sonbahar balarnda arazi riperlenip derin bir sürüm yapldktan sonra diskaro ve trmk çekilerek düzeltilmeli, yamurlardan önce dan çukurlarnn açlmas salanmaldr. Aaçlandrlacak sahada daha önce tarmsal çalma yaplmamsa dikimden önceki yaz mevsiminde en az iki defa ve çapraz yönde derin (45-55 cm) bir ekilde sürüm yaplmaldr. Böylece zararl otlarla toprak kurtlarnn temizlenmesi ve topran havalanmas salanm olur. lk sürümlerden sonra sahann her tarafn salma sulama yöntemi ile iyice sulanabilecek duruma getirmek için gerekli tesviyelerin yaplmas gereklidir. Dikimde aralk mesafeyi, üretim amac, ekolojik artlar, kavak tür ve klonlar, aaçlandrmann türü ile pazarlama koullar belirlemektedir. Kavak Aac Aaçlandrma ve Erozyon Kontrolu Genel Müdürlüü’nce ylda ortalama 250.000 adet kavak dan üretilmektedir. Özel sektör tarafndan da ylda ortalama 1,5 milyon adet kavak dan üretilmektedir. zmit – Kavak ve Hzl Gelien Orman Aaçlar Aratrma Müdürlüü tarafndan yaplan aratrmalara göre uygun ekolojik koullarda, tüm ky bölgelerimiz ile Orta ve Güney Dou Anadolu Bölgelerinde I-214 Euramerican Melez Kavak klonu, Karadeniz ve Marmara Bölgelerinde I-77/51 no.lu P.Deltoides (Samsun) klonu ile I-45/51 no.lu Euramerican klonu, karasal iklim görülen Orta Anadolu’nun dousu ile Dou Anadolu Bölgesinde TR-56/52 GAZ ve TR-56/75 ANADOLU adl yerli karakavak klonlar yetitirilmektedir. Yaplan son aratrma sonuçlarna göre, hektar- uzanabilecei derinlikte olan, topraklar kavaklk kurmak için en uygun topraklardr. Bu yönden vadi taban, büyüme mevsiminde uzun süreli su taknlarna uramayan akarsu kenarndaki düzlükler ile dalgal yap göstermeyen düz ve düze yakn meyilli ovalar ideal saylabilecek arazilerdir. Dikim ilemi, aaçlarn yapraklarn döktükleri tarihten itibaren ilkbaharda yaprak açmndan 15-20 gün öncesine kadar yaplabilir. Don olmayan yörelerde dikimler yapraksz dönem boyunca yaplabilir. Orta, Dou ve Güneydou Anadolu gibi kara iklimine sahip bölgelerde ilkbahar dikimleri tercih olunmaldr. Topran donmu olduu zamanlarda dikim yaplmamaldr. Kavak aaçlandrma alanlarnda dikim ssralar arasndaki alanlar tarmsal amaçlla kullanlarak ikinci bir ürün elde edilmek ssuretiyle bakm masraarnn bir bölümü kkarlanm olur. Ara tarm seyrek aralkmesafeli kavaklklarda uygulanr. Kavakçlkta bakm, sulama, budama, ilaçlama konular da çok önemlidir. 33 Erdoan ERTÜRK Mühendis Doa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüü Binyl Hedeeri ve Biyolojik Çeitlilik Dünya liderleri 6-8 Eylül 2000 tarihleri arasnda New York’ta toplandlar ve açlk, yoksulluk, eitim eksiklii ve felaketler gibi insanlk için tehdit oluturan konularda daha fazla çaba sarf etmek için belli kararlar aldlar. Binyl Kalknma Hedeeri olarak adlandrlan bu kararlarda, özellikle cinsiyet eitlii ve kadnn güçlendirilmesi, çevresel sürdürülebilirliin salanmas ve gelimek için küresel ortaklk yaplmas konularnda belli hedeer ortaya koydular.Yaanabilir daha iyi bir dünya için bir yol haritas niteliinde olan bu kararlar, içinde bulunduumuz yüzylda eitlik, tolerans, sorumluluk paylam ve doaya sayg gibi hususlar özünde barndran (8) önemli hedef içermektedir Y ukarda ifade edilen bütün ana hedeerin yerine getirilmesi için belli stratejik hedefler belirlenmi ve zamanlama verilmitir. Bu hedeerden yedincisi olan ve aslnda dier tüm hedeerin ana kaynan oluturan “Çevresel Sürdürülebilirliin Salanmas” konusunda dört stratejik hedef belirlenmitir; 1) Sürdürülebilir geliim prensiplerinin ülke politikalarna ve programlarna entegre edilmesi ve çev- Yaban Koyunu Binyl Hedeeri •Açlk ve yoksulluun bütünüyle ortadan kaldrlmas •Evrensel eitimöretimin salanmas •Cinsiyet eitlii ve kadnn güçlenmesinin tevik edilmesi •Çocuk ölümlerinin azaltlmas •Doum öncesi ve sonras salk koullarnn iyiletirilmesi •AIDS, stma ve dier bulac hastalklar ile mücadele edilmesi •Çevresel sürdürülebilirliin temin edilmesi •Küresel anlamda ibirlii mekanizmalar oluturularak geliimin güçlendirilmesi 34 resel kaynak kayplarnn geri döndürülmesi, 2) 2010 yl itibariyle biyolojik çeitlilik kayp orannn önemli derecede azaltlmas, 3) Güvenilir içme suyu ve temel shhi ihtiyaçlara ulamada güçlük çeken nüfus orannn 2015 yl itibariyle yarya indirilmesi, 4) 2020 yl itibariyle, kentlerin yoksul bölgelerinde yaayan en az 100 milyon insann yaam koullarnn iyiletirilmesi. Sürdürülebilir çevre hedeerinden “Biyolojik Çeitlilik Kaybnn Azaltlmas” konusunda taahhüt edilen zaman giderek tükenmektedir. Birçok kuruluun hazrlad raporlara göre dünya üzerindeki biyolojik çeitlilik kayb giderek artmaktadr. Dünya Doay Koruma Birlii’nin “(IUCN) 2009-2012 Program”nda bu kaybn her geçen gün giderek artt belirtiliyor. Hem “IUCN Nesli Tükenme Tehlikesi Altnda Olan Türlerin Krmz Listesi”nde hem de “Binyl Ekosistem Deerlendirmesi Raporu” nda bütün taksonlarda ve biyomlarda kayplar olduu ve kurak ormanlarda, kutup bölgelerinde ve ky bölgelerde bu kayplarn yüksek seviyelere ulat ifade edilmektedir. Ayrca Binyl Ekosistem Deerlendirmesi Raporu’nda ekosistemlerin yerine getirdii görevlerin % 60’nda bozulma görüldüü ve küresel Çevre ve nsan Eylül 2009 ^ ^ ^ olarak bütün türlerin %30’unun iklim deiiklii nedeniyle tehdit altnda olduu belirtilmektedir. Biyolojik çeitliliin kaybna sebep olan en önemli etkenler, habitat kayb ve bozulmas, yabanc türlerin istilas, doal kaynaklarn ar kullanm ve kirlilik olarak görülmektedir. Son zamanlarda iklim deiiklii de buna ilave edilmektedir. Avrupa Çevre Ajans Raporu’na göre Avrupa’daki kayplar halen devam etmekte ve biyolojik çeitlilik ciddi bask ve tehditler altnda kalmaktadr. Özellikle genler, türler ve ekosistemler açsndan tehlikeli riskler ile kar karya gelinmektedir. Konuya ilikin politikalar baz alanlarda olumlu gelimeler (atmosferdeki emisyon, tatl su kalitesi ve atk su ile ilgili yasal düzenlemeler biyolojik çeitlilie olan basky azaltmtr) salanm olmasna katkda bulunsa da maalesef biyolojik çeitlilikteki “Genel Kayp” gidermeye yeterli olamamaktadr. Söz konusu rapora göre biyolojik çeitliliin kaybnn azaltlmasn hedeeyen “2010 Yl tibariyle Biyolojik Çeitlilik Kaybnn Önlenmesi” taahhüdü maalesef zamannda yerine getirilemeyecektir. Binyl Geliim Hedeeri 2009 Raporu’nda, dünyadaki bütün bu olumsuzluklara ramen yine de baz bölgelerde önemli pozitif gelimeler olduu kaydedilmektedir. Örnein Kongo Demokratik Cumhuriyeti, 2007 ylnda dünyann en büyük tropikal yamur ormanlarn içeren bir korunan alan ilan etmitir. Bundan baka, Endonezya’da toplam 9.000 kilometrekare alan kapsayan yedi adet ky korunan alan ilan edilmitir. Ancak yok olma tehlikesi altndaki türlerin saysnn dünya genelinde giderek artt ve özellikle memelilerin kulardan fazla tehlike altnda olduu da vurgulanmtr. Her iki fauna türünün de gelimi ve gelimekte olan ülkelerde nesli tehlike altnda olduu belirtilmitir. Dier organizmalarn da azalma yöneliminde olduu ve bu nedenle sürdürülen yatrmlarn hem korunan içindeki hem de dndaki biyolojik çeitlilii etkili bir ekilde korumas gerektii ifade edilmitir. Ülkemizde de özellikle ehirleme, endüstrileme, turizm ve çevresel bozulma gibi tehditler biyolojik çeitlilik üzerine olumsuz etkiler yapmaktadr. OECD Türkiye Çevresel Performans Deerlendirmesi Raporu’na göre, ülkemizdeki memelilerin % 20’sinden fazlas tehdit altndadr. Kzlgeyik, yaban koyunu, ceylan ve su samuru gibi baz karasal memelilerinin says azalmakta ve yok olma tehlikesi ile kar karya olduklar tahmin edilmektedir. Anadolu Pars’nn neslinin yok olduu düünülmekle beraber izlerinin halen görüldüü bilinmektedir. Akdeniz Foku, ribal Deniz Kaplumbaas (Caretta Caretta) ve Yeil Deniz Kaplumbaas yllardr tehlike altndadr. Yunus ve balinalarn saylar giderek azalmaktadr. Avrupa’da yok olma tehlikesiyle kar karya olan pek çok ku türü (amingo ve dikkuyruk gibi) Türkiye’de üremektedir. Bununla beraber ülkedeki korunan alanlarn toplam büyüklüü ülke yüzölçümünün % 5,3’üne erimitir. Ancak OECD standartlar ile karlatrldnda (üye ülkelerde yaklak %16,6) bu oran düük kalmaktadr ve 2010 ulusal hede olan %10’dan çok uzaktr. Biyolojik çeitlilik kaybnn bütünüyle önlenmesi için birçok alanda politika gelitirilmesi ve yaam mekanlarnda ve endüstri hayatnda davran deiikliklerinin balatlmas gerekmektedir. IUCN’nin 2009-2012 Program bunun için önemli ipuçlar vermektedir. IUCN, biyolojik çeitliliin adil ve sürdürülebilir yönetiminin yerelden genele doru gelitirilmesi ana hede yannda, özellikle 20092012 yllar arasnda aadaki tematik konularda da belli hedeer ortaya koymutur: Tematik Konu 1: Biyolojik çeitlilik unsurlarnn ve frsatlarnn iklim deiiklii politika ve uygulamalarna entegre edilmesi. Tematik Konu 2: Ekolojik olarak sürdürülebilir, adil ve verimli enerji sistemlerinin kullanlmas. Tematik Konu 3: Sürdürülebilir ekosistem yönetimi sayesinde geçim kaynaklarnn, çevrenin ve insann güvenliinin arttrlmas, yoksulluk ve dükünlüün azaltlmas. Ülkemizde de özellikle ehirleme, endüstrileme, turizm ve çevresel bozulma gibi tehditler biyolojik çeitlilik üzerine olumsuz etkiler yapmaktadr. 35 Milenyum Hedeeri ve Biyolojik Çeitlilik Tematik Konu 4: Ekosistem koruma deerlerinin ekonomi politikalarna, nans ve pazar yönetimi sistemine entegre edilmesi. klim deiikliklerinin etkilerinin gelecek on yllar süresince de devam edecei düünülmektedir. Böyle olunca da ekosistemlerin ve insan topluluklarnn bu deiime adapte olmalar gerekecektir. IUCN’e göre bu adaptasyon için gerekli olan unsur, biyolojik çeitliliin ve ekosistemlerin devamllnn salanmasdr. Bu sebeple, sera gaz emisyonlarnn azaltlmas ve deneyim, bilgi ve nansal kaynaklarnn bu amaç dorultusunda kullanlmas gerekmektedir. Enerji, insan yaamnn her safhasnda önemli rol oynayan bir unsurdur. Enerjiye olan ihtiyaç, biyolojik çeitlilik üzerinde önemli olumsuz etkiler yaratmaktadr. Enerjinin üretiminden datmna ve son kullanmna kadar geçen sürede birçok tür ve habitat kayplar yaanmaktadr. Bununla birlikte enerji sistemlerinde özellikle güvenlik sorunlar ve çevresel hassasiyet nedeniyle bir geçi dönemi de yaanmaktadr. Ekolojik olarak sürdürülebilir ve ekonomik Dier taraftan çölleme, toprak verimliliin kayb, iklimsel koullarn deimesi, ar balk avlanmas, ormanszlama ve dier bütün olumsuz gelimeler insanlarn yoksulluunun artmasna ve güvenliklerinin azalmasna sebep olmaktadr. Eitlik, adalet, doruluk ve hassaslk gibi konular ihtiva eden ve ortaya çkabilecek çatmalar yönetebilen doal kaynak yönetim mekanizmalarnn kurulmas insan refah için olumlu sonuçlar douracaktr. Bugünkü ekonomik politikalar ne yazk ki sürdürülebilir ekosistem yönetimini desteklememekte ve biyolojik çeitliliin deerini dikkate almamaktadr. IUCN programnda, ticaret ve yatrm politikalarnda doal kaynaklarn verimli ve sürdürülebilir kullanmn tevik etmek ve biyolojik çeitlilii ve sürdürülebilir gelimeyi destekleyen ekonomi politikalar hakknda karar vericileri ve kamuoyunu bilgilendirmek konusunda adm atlmas gerektii vurgulanmtr. Kaynaklar 1-The United Nations Millennium Decla- anlamda verimli enerji sistemlerine olan bu geçiin daha da hz- ration, 8th Plenary Meeting , 8 September landrlmas için en uygun teknolojilerin kullanlmas ve yönetiim 2000 mekanizmalarnn oluturulmas konular IUCN’nin programnn 2-The Millennium Development Goals önemli ayrntlar olarak göze çarpmaktadr. Ambalaj Nedir? A mbalaj; “Ham maddeden, ilenmi ürüne kadar, bir ürünün üreticiden kullancya veya tüketiciye ulatrlmas aamasnda, tanmas, korunmas, saklanmas ve sata sunumu için kullanlan herhangi bir malzemeden yaplm” olarak tanmlanyor, ancak ürünün ayrlmaz bir parças deilse, o ürünü ömrü boyunca içinde bulundurmak, desteklemek veya korumak için de gerekli deilse ve tüm parçalar ile birlikte kullanlp, tüketilip, bertaraf edilmiyorsa ambalaj olarak kabul edilir. Sat yerlerinde doldurulmak üzere tasarlanan ve bu ekilde kullanlan ürünler ve sat yerlerinde satlan ya da doldurulmas tasarlanan ve bu ekilde kullanlan tek kullanmlk ürünler, ambalaj görevi görmeleri artyla ambalaj olarak kabul edilir. Ambalajn parçalar ve ambalajda bulunan destekleyici, yardmc parçalar bütünleik olduklar ambalajn parças kabul edilir. 36 Report 2009,United Nations, New York 3-The IUCN 2009-2012 Program, Shaping a Sustainable Future 4-Progress Towards the European 2010 Biodiversity Target, EEA (European Environment Agency) Report ,No:4/2009 5-OECD Environmental Performance Reviews of Turkey, 2008 2009 Bir ürüne dorudan aslan ya da taklan ve ambalaj görevi gören yardmc parçalar o ürünün ayrlmaz bir parças olmayp, tüm parçalar ile birlikte kullanlp, tüketilip, bertaraf edilmedikçe, ambalaj kabul edilir. Ambalaj Alt Komisyonlar Çalmalarna Balad… Ambalaj Atklar Kontrolü Yönetmeliinin dört yllk uygulamasnn deerlendirilmesi amacyla; 43 kurum ve kuruluun, 75 uzman ve yöneticinin katlm ile gerçekletirilen Birinci Ambalaj Komisyonu Toplantsnda; ^ ^ ^ Çevre ve nsan Eylül 2009 Ambalaj Atklar Kontrolü Yönetmeliinin uygulamas, yaanan skntlar ve çözüm önerileri konusunda tüm kurum ve kurulularn görüleri alndktan sonra gündem dorultusunda aada belirtilen alt çalma gruplarnn oluturulmasna karar verilmitir. Amblaj: çindeki ürünü 1. Piyasaya sürenlerin kayt altna alnmas. koruyan, temiz 2. Belediyelerin rolü, yükümlülükleri, ikili sözlemelerin güçlendirilmesi. kalmasn salayan ve tanmasn 3. Kaynakta ayr toplamann maliyetleri, üretici sorumluluuna ilerlik kazandrmak, belgelendirme, ekonomik araçlar. kolaylatran 4. Yetkilendirilmi kuruluun (YK) kriterleri, fonksiyonu. 5. Sanayi kaynakl ambalaj at ile konut kaynakl ambalaj atnn toplama sisteminin ayrlmas. kurulular temsilcilerin isimleri bakanla ayrca 6. Depozito uygulamas. bildirilecektir. Toplant sonucunda yukarda be- 7. Poet kullanmnn azaltlmas. 8. Standartlar, ar metal konsantrasyonu. lirtilen konularda çalma alt gruplarnn oluturulmas ve bu alt gruplarn ayr ayr çalmasna karar verilmitir. Çalma alt gruplarnda çala- 9. Eitim ve bilinçlendirme. cak kurum ve kurulularn temsilcileri Çevre ve 10. aretlemenin zorunluluu. Orman Bakanl tarafndan deerlendirilerek Komisyon toplantsnda yukarda belirlenen çalma gruplarnda görev almak isteyen kurum/ Aadaki örnekler “ambalaj” deildir. ilgili taraara bildirilecek, ayrca bakanlmz web adresinde yaynlanacaktr. •Bitki sakslar Aadaki örnekler “ambalaj” olarak kabul edilirler. •Tamir, bakm aletleri gibi saklama kutular •CD kutusuna sarlm streç lm •Çay poetleri •Tek kullanmlk tabak ve bardaklar •Peynirin etrafndaki balmumu tabakas •CD’nin içinde kendisiyle birlikte sakland kap •Tek kullanmlk çatal, bçak, kak •Kapan bir ksmn oluturan rimel frças •Ambalaja taklan yapkan etiketler •Ambalajlamada kullanlan plastik, metal ve benzeri eritler •Deterjanlarn içinde bulunan ve doz ölçmede kullanlan kaplar •Sat yerlerinde doldurularak kullanlan yapkan lm, sandviç torbalar, alüminyum folyo ve benzeri malzemeler •Hazr yiyecek ambalajlar •Su, maden suyu, meyve suyu ampuan, deterjan ve benzeri ambalajlarn kapaklar •Köpük, karton ve benzeri destekleyici malzemelere •Yumurta viyolleri •Ve benzeri ürünler •Alveri poetleri •Kargo ve kurye sektöründe kullanlan zarar, plastik poetler ve koliler •Ve benzeri ürünler Kaynaklar www.cygm.gov.tr malzemeler olarak adlandrlr. Önceleri sadece ürünü muhafaza etme ve tama görevini üstlenmi olan ambalajlar günümüzde içindeki ürünü temiz bir biçimde saklayabilmesinin yannda ürünü tantmay amaçlayan bir araç haline gelmitir. Gündelik yaammzda ambalajlarn kullanm alan oldukça genilemitir. Yiyecekten kozmetie çiçekten mobilyaya kadar birçok ürünü ambalajyla satn alyoruz ve genellikle geri kazanlabilir nitelikte ambalajl ürünler tüketiyoruz. 37 smail Hakk BARI* Y. Bar ODABAI** *Özel Aaçlandrma ube Müdürü **Orman Mühendisi Özel Aaçlandrma Çalmalar ve Esaslar Kamu kurum ve kurulular ile gerçek ve tüzel kiiler tarafndan orman snrlar içindeki açklklarda, bozuk orman alanlarnda, hazine arazilerinde ve sahipli arazilerde, asli ve tali orman ürünü veren bitki türleri ile uygulamas Çevre ve Orman Bakanl’nn onaylad proje dorultusunda, her türlü faydalanmas ve korumasnn ilgilisi tarafndan yaplan aaçlandrmalara “özel aaçlandrma” denilmektedir. O rman alanlarnn arttrlmas, erozyonun önlenmesi, halkn ormancla katkda bulunmas ve vatandalarmza dan dikme alkanln kazandrmak için Bakanlmz ‘‘Devlet Ormanclndan Millet Ormanclna’’ geçii temel felsefe olarak kabul etmitir. Bununda en önemli ayan özel aaçlandrmalarn tevik edilmesi ve yaygnlatrlmas tekil etmektedir. Özel aaçlandrma ile tesis edilen ormanlar, önemli bir gelir kayna olmasnn yannda ormandan çok yönlü faydalanma salamakta ve orman alanlarnda artlar meydana getirmektedir. Ceviz Fidanlar 6831 sayl Orman Kanununun 3302 sayl Kanunla deiik 57. maddesi ile ayn kanunun ve 63. maddeleri ve bu kanuna 2896 sayl Kanunla eklenen ek-5’inci maddeye göre yürürlükte bulunan ‘‘Aaçlandrma Yönetmelii’’, 03 Eylül 2005 gün ve 25925 Sayl Resmi Gazetede yaymlanarak yürürlüe giren ‘‘Çevre ve Orman Bakanl Aaçlandrma ve Erozyon Kontrolu Hizmetlerine likin Özel Ödenein Kullanmna Ait Usul ve Esaslar’’ ile “19 nolu Tamim” özel aaçlandrmaya ait mevzuatlar oluturmaktadr. 38 Ülkemizde özel aaçlandrma çalmalar 1986 ylnda balamtr. 2009 yl Austos ay itibariyle 479.842 dekar ormanlk alan, 159.551 dekar Hazine arazisi, 27.890 dekar sahipli arazi olmak üzere toplam 667.283 dekar alanda özel aaçlandrma çalmas gerçekletirilmitir. Bugün bu ormanlarn bir bölümünden meyve (ceviz, badem vb.) ve ara haslat alnmaktadr. Aaçlandrma ve Erozyon Kontrolu Genel Müdürlüü olarak, özel aaçlandrma çalmalarn tevik amacyla bir- Çevre ve nsan Eylül 2009 ^ ^ ^ Ceviz çok defa mevzuat deiiklii yaplmtr. Bu amaç dorultusunda bozuk ormanlardan ücretsiz arazi tahsisi yaplmakta hazine arazileri çok düük ücretlerle kiralanmakta ve köy tüzel kiiliklerine hibe, dier gerçek ve tüzel kiiliklere ise düük faizli ve uzun süreli krediler verilmektedir. Bu ekilde 2009 yl Austos ay itibariyle özel aaçlandrma çalmalar için 9.016.515 TL. hibe ve 27.509.934 TL. kredi verilmitir. Aaçlandrma Yönetmeliinde son olarak 30 Nisan 2009 tarih ve 27215 sayl Resmi Gazete’de yaymlanarak yürürlüe giren “Aaçlandrma Yönetmeliinde Deiiklik Yaplmasna Dair Yönetmelik” ile köklü deiiklikler yaplmtr. Yaplan deiiklikler aadaki tabloda belirtilmitir. Özel aaçlandrmaya konu sahalarn; orman alanlarnda ve sahipli arazilerde en az 5 dekar, Hazine arazilerinde en az 20 dekar büyüklüünde olmas gerekmektedir. Ormanlk arazilerde, Hazine arazilerinde ve sahipli arazilerde bir defada en fazla 3.000 dekar sahada özel aaçlandrma yaplabilmektedir. Aaçlandrma Yönetmeliine göre orman aaç ve aaççklarndan çam, göknar, ladin, sedir vb. ibreli türler ile mee, kayn, akasya vb. yaprakl türler kullanlmaktadr. Bu türlerin yannda özellikle gelir getirici türlerden oluan ve gerçek ve tüzel kiilerce aaçlandrlmas daha çok talep edilen ceviz, antep fst, zeytin (Hazine ve sahipli arazilerde), badem, kestane, kuburnu, defne ve harnup gibi türler ile hzl gelien kzlaaç, kavak, okaliptüs gibi türler özel aaçlandrma çalmalarnda kullanlmaktadr. Bu türlerin altnda alt tür olarak ormanlk alanlarda soanl, yumrulu, tbbi ve aromatik bitkiler ile hazine ve sahipli arazilerde bu türlerin yannda tek yllk tarm ürünleri de kullanlabilmektedir. Deiiklik Yaplmadan Önce Deiiklik Yapldktan Sonra 1-Özel enerji orman tesis edilebilmekteydi, 1- Özel enerji orman tesisi uygulamasndan vazgeçildi, 2-Orman alanlarnda alt snr 3 hektarken, 2- Alt snr 0,5 hektara düürüldü, 3-Saha tahsisi ön etüt raporuna göre yaplyordu, 3- Saha tahsisi Orman Bölge Müdürlüünün düzenleyecei izin raporuna göre yaplacak, 4-Ön etüt raporlar, AGM ve OGM elemanlarndan oluan heyet tarafndan yaplyordu, 5- lan süresi 15 gündü, 6- zin öncelii uygulamas yaplyordu, 7-Köy tüzel kiiliklerinin projesi il müdürlüklerince yaplmaktayd, 8- Özel danlk uygulamalarnda saha büyüklüü en az 1 hektarken, 9- Ormanlk alanlarda yaplamaya izin verilmemekteydi, 10- Özel aaçlandrma sahasnda kamu kurum ve kurulularnca 6831 sayl Kanun’un 17. maddesi 2. fkrasnda saylan tesislerin yaplmasna dair herhangi bir hüküm bulunmamakta idi, 11- Turizm Alan ve Merkezleri ile Kültür Turizm Koruma ve Geliim Bölgeleri kapsamnda bulunan alanlar, doal, tarihi ve arkeolojik sit alanlar, Bakanlar Kurulu kararyla muhafazaya ayrlan ve ilan edilen yerler, toprak muhafaza karakteri tayan yerler, 2873 sayl Milli Parklar Kanunu kapsamndaki yerler ile 2872 sayl Çevre Kanunu’na göre “Özel Çevre Koruma Bölgesi” olarak ilan edilen alanlarda özel aaçlandrmaya izin verilmemekte idi, 4- Ön etüt raporu kaldrlarak projeler tanzim edilecek, 5-lan ksmen kaldrlarak ilgili köy veya belde tüzel kiiliine 7 gün bavuru süresi verilmitir, 6- zin öncelii uygulamas daraltlarak, köy/belde tüzel kiilii ile o köy nüfusuna kaytl ve /veya o köyde ikamet eden gerçek kiiliklere indirildi, 7- Köy tüzel kiiliklerinin projeleri de ormanclk bürolarnca yaplabilecektir, 8- Özel danlklarda alan büyüklüü Bakanlkça belirlenecektir. 0,2 hektar olarak belirlenmitir, 9- Ormanlk alanlarda hangar-depo, yangn havuzu yaplmasna izin verilebilecek, 10- Özel aaçlandrma sahalarnda kamu kurum ve kurulularnn talepleri halinde, 6831 sayl Kanun’un 17. maddesi 2. fkrasnda saylan tesisler için masraarnn ilgili kurum tarafndan özel aaçlandrma sahibine ödenmesi artyla Bakanlkça saha tahsisi yaplabilmektedir., 11- lgili kurumlarn olumlu görü bildirmeleri halinde bu sahalarda özel aaçlandrma yaplabilecektir, 39 Özel Aaçlandrma Müracaattan sonra saha tahsisi veya kiralamas gerçekleirse il çevre ve orman müdürlükleri, gerçek veya tüzel kiilerden 90 gün içerisinde ormanclk veya yeminli ormanclk bürolarna projelerini yaptrmalarn istenmektedir. Orman alanlarndaki özel aaçlandrma çalmalarnda 19 nolu Tamimde belirtilen tip projeye göre 40 m2’yi geçmeyecek ekilde çalanlarn her türlü hava artlarndan korunabilecekleri ve ürünlerini saklanabilecei hangar-depo yaplmasna izin verilmektedir. Bununla birlikte Hazine arazilerinde tesis edilen alann % 0,1 (binde bir), sahipli arazilerde ise % 6’s kadar alanda üretim, koruma ve bakm amaçl tesisler yaplabilmektedir. Özel aaçlandrma sahalar, amerajman planna göre iletilir. Tesis edilen ormanlardan proje süresi sonuna kadar elde edilecek her türlü ceviz, zeytin, kestane gibi meyveler ile kesim çanda elde edilecek odun haslat talep sahibi tarafndan hiçbir izne tabi olmadan istenildii gibi deerlendirilebilmektedir. Özel aaçlandrma sahalar, il müdürlüü mühendisleri tarafndan proje süresi sonuna kadar her yl, ylda en az bir defa kontrol edilmektedir. Kontroller neticesinde; •Projede belirtilen ilerin zamannda yaplmamas, •Saha teslimi veya proje onayndan sonra bir yl içerisinde çalmalara balanlmamas, •Projede belirtilen türler dndaki türlerle aaçlandrma yaplmas, •Orman alanlarnda proje sahasna bina yaplmas, 40 Ceviz Fidanlar Orman alanlarnda yaplacak özel aaçlandrma çalmalar için orman iletme eflii, orman iletme müdürlüü veya orman bölge müdürlüklerine, Hazine arazilerinde yaplacak özel aaçlandrma çalmalar için illerde valiliklere, ilçelerde kaymakamlklara, sahipli arazilerde ise il çevre ve orman müdürlüklerine talep edilen sahaya ait kroki, harita ya da tapu ve çap dilekçeye eklenerek müracaat edilmektedir. •Proje sahasnn herhangi bir ekilde amac dnda kullanlmas, ürünü veren türler için verilen kredi ilee özel •Taahhütnameye uygun hareket edilmemesi, 15. yln ekim aynda faizi ile birlikte bir •Aaçlandrma tekniine uygun çallmamas, •Hazine arazilerinde ve sahipli arazilerde izin verilen alandan daha fazla alanda yaplama olmas, hallerinde talep sahipleri, yazl olarak ikaz edilerek ikazn gereklerini verilen süre içinde yerine getirmeyenlerin saha tahsis/izinleri, kredileri ve projeleri iptal edilmektedir. dil imar-ihya çalmalar için verilen krediler defada geri alnr. Projesi ve saha tahsisi iptal edilenlerle, hibe ve kredileri amaç dnda kullanlanlarn hibe ve kredileri yasal faizi ile birlikte tahsil edilir. Hazine arazilerinde ve sahipli arazilerde özel orman danl kurulabilmektedir. Hazine arazilerinde özel orman danl kurmak isteyenler, illerde valiliklere, ilçe- Özel aaçlandrma sahalarnda projede belirtilen arazi hazrl, ekim veya dikim, dan veya tohum bedeli (a kalemi), ahap ihata kaz ve dikenli tel, 3 yllk bakm tutar köy tüzel kiiliklerine hibe, dier gerçek ve tüzel kiiliklere kredi olarak verilmektedir. Asli orman ürünü veren aaç ve aaççklar ile yaplacak özel aaçlandrmalara verilen kredilerden faiz alnmamaktadr. Verilen krediler 30. yln ekim aynda bir defada geri alnmaktadr. lerde kaymakamlklara müracaat etmeleri gerekmektedir. Özel danlklara konu olacak sahann en az 2 dekar olmas gerekmektedir. Özel danlklar, serbest orman mühendisi tarafndan tanzim edilen özel orman danl projesine dayanlarak tesis edilmektedir. Özel danlklarda çplak köklü, tüplü, çok yal, boylu-formlu danlar ve süs bitkileri yetitirilebilir. Fidanlklarda yetitirilen danlarn % 70’inin orman aaç ve Hzl gelien türler ile odun d orman ürünü veren ceviz, kestane, antep fst, zeytin, mahlep ve harnup türleriyle yaplacak aaçlandrmalar için verilecek kredi ile özel danlk, özel imar-ihya çalmalar için verilen kredilere Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasnn küçük ölçekli tarmsal iletme tanmna giren üreticilere uygulad kredi faizinin yedide biri orannda faiz uygulanmaktadr. Hzl gelien türle ile odun d orman aaçc dan olmas zorunluluu bulunmaktadr. Özel danlklarda kredi talebi halinde; Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasnn küçük ölçekli tarmsal iletme tanmna giren üreticilere uygulad kredi faizinin yedide biri orannda düük faizle proje bedeli kadar kredi verilebilmektedir. Verilen krediler 7. yln ekim aynda bir defada geri alnmaktadr. ^ ^ ^ Çevre ve nsan Eylül 2009 Destek Devletten Kazanç Aaçtan Devlet desteiyle, özel aaçlandrma yapn. Orman ürünü ihtiyaçlarn karlayarak, yatrmnz kazanca dönütürün. Özel Aaçlandrmayla, özel ormanclk tevik edilmekte; orman alanlarnn arttrlmas amaçlanmaktadr. Özel Aaçlandrma, bozuk orman alanlar ile aaçsz orman topraklarnda, hazine arazilerinde aaçlandrlmas ve sahipli arazilerde devletin destei ile faydalanma projesidir. Özel aaçlandrmada kullanlabilen türler: Özel aaçlandrmada; -Çam, mee, sedir, kayn gibi odunundan faydalanlan, - Kavak, okaliptüs, kzlaaç gibi hzl gelien, -Ceviz, kestane, badem, harnup, menengiç, antep fst, alç, kuburnu vb ile ayrca hazine arazilerinde zeytin gibi daha çok meyvesinden faydalanlan, türler yetitirilebilir. -Ayrca ormanlk alanlarda alt tür olarak; tbbi, aromatik, soanl ve yumrulu türlerin ekimleri de yaplabilir. -Hazine ve sahipli arazilerde ise alt tür olarak; ormanlk alanlarda yetitirilebilen türlerin yannda, aaçlarn arasnda tarm yaplabilmektedir. Özel aaçlandrma alan, -Ormanlk alanlarda en az 50 dekar, -Hazine arazilerinde en az 20 dekar, -Sahipli arazilerde en az 5 dekar, olmaldr. Bugünün aaçlar Ormanlk alanlarda, hazine arazilerinde ve sahipli arazilerde özel aaçlandrma yaparak; hem siz kazanabilir hem de ülkenin geleceine kazandrabilirsiniz. Fstk çam 1 dekarlk alana dikebileceiniz 10 – 15 adet fstk çam ile ylda 500 – 750 TL arasnda kazanç salayabilirsiniz. Badem 1 dekarlk alana dikebileceiniz 40 adet badem ile ylda 1.800 TL kazanabilirsiniz. Ceviz 1 dekarlk alana dikebileceiniz 10 – 15 adet ceviz ile ylda 2.400 – 3.600 TL arasnda kazanç salayabilirsiniz. Zeytin 1 dekarlk alana dikebileceiniz 40 adet zeytin ile ylda 1.500 TL kazanabilirsiniz. Harnup (Keçiboynuzu) 1 dekarlk alana dikebileceiniz 10 adet harnup ile ylda 350 TL kazanabilirsiniz. Antep fst 1 dekarlk alana dikebileceiniz 25 adet Antep fst ile ylda 2.000 TL kazanabilirsiniz. Yarnn kazançlar Erozyona bal çölleme, verimsizlik, ekonomik çöküntü ve susuzluk, seller, göçler, fakirlik ve açlk… Tüm bu olumsuzluklar önlemek için bugün dikili aaçlarmz, yarn çok yönlü kazançlarmz olsun. Orman ürünleri Ormanlarmz; hayatmz renklendiren deerlerimiz… Ceviz, kestane, badem, harnup, kuburnu, mee, sedir, kayn… Oluturulacak özel aaçlandrma alanlaryla orman ürünleri yetitirip kazanç salayabilirsiniz. Doal ormanlara zarar vermeden; orman ürünü ihtiyaçlarnn karlanabilecei, refah seviyesi yüksek bir yaama katk salamak için ‘’Özel Aaçlandrma’’ yapnz. Yeni i sahalar Ormanlarmz; yeilinden meyvesinden ve odunundan faydalandmz sahalarmz… Deer verdikçe bizi besleyen bize kucak açan i alanlarmz… Özel aaçlandrma sahalarnda gençlerimize i alanlar oluturup, onlarn hayatlarn yeertmek için ‘’Özel aaçlandrma’’ yapnz. Orman sevgisi Ormanlarmz; ülkemizin geleceini yeerten kaynaklarmz… Deer verdikçe güzelliini bizden esirgemeyen yeil alanlarmz… Bakanlmzn desteiyle yeni orman alanlar oluturup kaynaklarmz canlandrabiliriz. Çocuklarmza nefesi kesilmeden yaayabilecei bir dünya brakabilmek için ‘’Özel Aaçlandrma ‘’ yapnz. Yeeren dünya Ormanlarmz aldmz nefese can veren yeil alanlarmz… Kaybettikçe yok olduumuz yaam kaynaklarmz… Orman sahalar kurarak ülkemizin yeil alanlarna katkda bulunup erozyonu önleyebiliriz. Toprak kaybna çözüm olup, kuraklk ve verimsizlik sorununu ortadan kaldrabilecek bir çözüm için ‘’Özel Aaçlandrma’’ yapnz. Özel aaçlandrma çalmalarnda: -Arazi hazrl, -Fidan dikimi ve fidan bedeli, -Dikenli tel ihata, -Üç yllk bakm tutar için , -Köy tüzel kiilerine hibe, -Gerçek ve dier tüzel kiilere düük faizli ve uzun vadeli kredi verilir. Özel aaçlandrma gelirleri Proje süresince elde edilen meyve (ceviz, badem, vb) ve proje sonunda elde edilen odun, özel aaçlandrma sahibine aittir. Özel aaçlandrma denetimi Özel aaçlandrma alanlar, idarece, saha tahsisinden kesim ça sonuna kadar denetlenir. Belirlenen artlara uyulmad takdirde ilk olarak yazl uyar yaplp, ihlalin devamnda ise proje iptal edilir. Özel aaçlandrma hakknda bilgi ve müracaat için: -l Çevre ve Orman Müdürlüklerine, -Orman Bölge ve letme Müdürlüklerine, -AGM ve Fidanlk Mühendisliklerine, bavurabilirsiniz. 41 Ahmet Cangüzel Taner Fizik Yüksek Mühendisi Türkiye Atom Enerjisi Kurumu [email protected] klimsel Deiimler ve Küresel Isnma Gezegenimizin akcierleri olan yeil yaprakl bitkiler, yerkürede bulunan karbondioksiti almakta, atmosfere oksijen ve su buhar vermektedir. Tpk insanlarn solunum ve terleme yolu ile su kaybetmelerine benzer ekilde, bitkiler de fotosentezle su kaybetmektedir. Sorulmas gereken soru, atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonunun artmas, bu durumu ne kadar etkileyecektir? Bunun yantn ngiltere Meteoroloji Kurumu aratrm ve atmosfere daha az, okyanuslara ise daha fazla su verildii sonucuna varmtr Y aplan su ölçümlerinden, dünya genelinde, geçen yüzyla nazaran nehirler vastasyla okyanuslara daha fazla su tand ortaya konulmutur. Teorik olarak, bunun pek çok nedeni olmakla beraber, bazlar daha iin banda dikkate alnmamtr. Aratrma ya da bilimsel inceleme; yamur, kar, dolu veya sulu kar yamasnn, önceden göz önüne alnana nazaran, tamamen farkl bir temele dayandrlmtr. Bununla beraber, dier olaslklar da dikkate alnmtr. Bunlardan biri, ormanlarn yok olmas ve hzl ehirleme ile arazi kullanm deiimlerinden oluan kayglandrc deiimlerdir. Krsal bölgelerde, yamur suyu, toprak tarafndan emilmekte ve atmosfere aaçlar vastas ile geri verilmektedir. Dier taraftan, kentsel kesimlerde ise, yamur suyu, kanallar ve drenaj sistemleri ile nehirlere dökülmektedir. Bir dier olaslk da “güne solmas” sureti ile, havadaki zerreciklerin, daha az su tutan, sisli ve rutubetli bir atmosfer oluturmasdr. Öte yandan, karbondioksit, bitkinin terlemesine dorudan etki yapmaktadr. Bir bitki, atmosferle olan ilikisini, yapraklar üzerinde bulunan ve “stomata” ad verilen çok ince gözenekler yoluyla salamaktadr. Bitkiler, gözenekler vastas ile karbondioksiti alrken, bu gazn atmosferde çok youn bulunmas nedeni ile hiçbir ekilde zorlanmamaktadr. Böylece, karbondioksitten dolay, gözeneklerin çou kapal kalmakta ve bitki atmosfere daha az su vermektedir. Bitkiler, bu ekilde suyu daha tasarruu kullandklarndan, toprak yolu ile, çok az su almaktadr. Kullanlmam ya da bitki tarafndan alnmam su da, nehirlere akp gitmektedir. Son zamanlarda görülen yerküredeki scaklk yükselmelerinde, sera gazlar, özellikle de karbondioksit oranndaki art, fail olarak gösterilmektedir. Bu çalmada, ekosistem üzerinde, karbondioksit gaznn etkisi direkt olarak tespit edilmeye çallmtr. Bulgular oldukça karmak bir yapya sahiptir. 42 Çevre ve nsan Eylül 2009 ^ ^ ^ Bir taraftan, daha hzl akan nehirler, sel ve toprak kaymas eklinde çevreyi tehdit etmekte iken, son zamanlarda, Tayland’ta, bir çok ehrin yaklak 1 metre suyun altnda kalmas sebebi ile, yüzlerce aile evlerini terk etmeye zorlanmaktadr. Çok endielendirici biçimde, nehirler vastas ile okyanuslara daha fazla su tanrsa, deniz seviyesi yükselmesini hzl ekilde sürdürecektir. Özellikle, bu deiimler, Banglade gibi, nüfusun youn ve fakir olduu, deniz seviyesine yakn ülkelerde, kendisini çarpc tarzda hissettirecektir. Dier taraftan, nehirler emniyetli ekilde denetim altnda tutulabilirse, dünya yüzeyinde tatl suyun artmas, olumlu bir gelime olarak görülmektedir. Dünya Salk Tekilat yeryüzündeki 6 milyar insandan, asgari 1 milyar 100 milyon kiinin güvenli ya da salkl içme suyundan yoksun olduunu ve 2 milyar 400 milyonunun da yetersiz hfzshha koullarnda yaadn tahmin etmektedir. Karbondioksit konsantrasyonunun artmas, bitkilerin çok daha az su sarf etmesine neden olacandan, fazlasn insanlara brakmak sureti ile hiç de kötü olmayan bir ortam da oluturabilecektir. Öte yandan, deniz seviyelerinin öngörülenden daha hzl yükselmesinin bir nedeni de küresel snma nedeniyle, Güney kutbunda Antarktika ve Kuzey Atlantikte Grönland’da bulunan buzul kütlelerinde ortaya çkan erimedir. Son zamanlara kadar buzullardaki erimenin, oldukça yava olduu düünülmekteydi. 2000’li yllarn balarnda, Güney Kutbu’ndaki küçük bir buz tabakasnn birdenbire parçalanmas, bilim insanlarn tekrar ciddi olarak düünmeye yönlendirdi. Hatta, son zamanlarda dünyann dier bir ucundan da nefes kesen kayglandrc haberler gelmesi, bilim insanlar arasndaki endieleri artrd. Geçmite, aratrclar buzullarn genilii konusunu deerlendirmek için, Grönland üzerini uçaklarla katetmek sureti ile toplanan bilgileri kullanmakta idi. Bu ekilde yaplan inceleme, çok youn bir faaliyet gerektiriyordu. Grönland’da bulunan buz tabakalar, Türkiye’nin iki katndan büyük veya Meksika’dan biraz daha küçük, yaklak 1,7 milyon km2 ’lik bir alan kapsamakta ve buzullarn yükseklii 3 km’ye erimektedir. Uçularn tüm bölgeyi içine alamamas sebebi ile, bolukta kalan alanlar için bilgisayar modelleri kullanlm ve tahmini bir deerlendirme yaplmtr. Elde edilen verilerin ve modellemelerin sonucunda, Grönland’daki buzul tabakalarnn kalnlklar merkezi yerde nispeten kararl olduu ve kenarlara doru biraz inceldii bulunmutur. Yukarda elde edilen sonuç, Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü ve Kansas Üniversitesi bilim adamlarnn uydudan alnan verileriyle karlatrlarak, Grönland kylarndaki incelmenin ne kadar süratli olduu, 12 tane buzulun ak hz tespit edilmek sureti ile saptanmtr. Her buzuldaki suyun yaklak yarsnn, artan oranlarda ve hzl ekilde denize döküldüü hesaplanmtr. Bu hesaplamalar; haftalk Bilim Dergisinde yaynlanm ve “American Association for the Advancement of Science”n ubat 2006’da düzenlenen 18. toplantsnda ayrntl biçimde tartlmtr. Buzullarn ak hznn, yllk 12 km ile, iki misli fazla olduu görülmütür. Sonuç olarak, Grönland’ta denize dökülen buzul hacmi, geçen 10 ylda, iki kat art göstermektedir. Sonuçlar, yeterince kayg vericidir. Ayn bilim adamlar, 1979 ylnda balayan çalmalarla karlatrldnda, Grönland’taki buz tabakasnn, 2002 ve 2005 yllarnda daha büyük bir sahay kapsayacak ekilde eridiini tespit etmilerdir. Büyük bir çounluu da, hzlanan buzullarn olduu, adann güneyinde bulunmaktadr. Yüzeyden akan su, buzullarn denize geçmesini kolaylatrabilmektedir. Her iki faktörde gözönüne alndnda, Grönland’daki buz tabakasnn, küresel ölçüde deniz seviyesinin yükselmesine yapt katk yllk olarak, 1996 ylnda 0,23 mm’den 2005 ylnda 0,57 mm’ye artmtr. Tüm bunlara ilaveten; buzullarn tuz ihtiva etmemesi nedeni ile, eridiklerinde dorudan doruya tatl suya dönümektedir. Grönland’ta bu ekilde tatl su miktarndaki art hz, Atlas Okyanusu’nda mevcut en iyi modellemeler gözönüne alndnda, Kuzey-Bat Avrupa’y daha lml bir iklimde tutan, Gofstrim scak su akntsna zarar vererek, Kuzey Atlantik’te bulunan akntlarn yönlerini deitirecei tahmin edilmektedir. Golfstrim’in etkilenmesi, Avrupa’nn iklim deiikliklerinde çok kayglandrc bir durumu ortaya çkarmaktadr. Son yllarda, Avrupa’da nehir seviyelerinin yüzyln en yüksek düzeyine çkmasnda, atmosferdeki sera gazlarnn art neden gösterilmektedir. Örnein, Tuna nehrinin ak hz, bir baka deyile debisi, saniyede 16.000 m3 ’e ulaarak, geçtii pek çok Avrupa ülkesinde su taknlar ile, çevreyi ciddi ekilde tehdit etmektedir. Amerika Birleik Devletlerinde, 2005 ylnda New Orleans’da 1.500 insann ölümüne neden olan “Katrina” kasrgasnn, tufan eklinde vuku bulmasnn, küresel snmadan kaynakland düünülmektedir. Öte yandan, buzul çalarnn dönemsel olduu varsaylmaktadr. Buna göre, her 100.000 ylda bir scakln artt dönem görülmekte, kutuplarda bulunan buzullar eriyerek, deniz seviyesinin yükselmesine neden olmaktadr. Daha sonra da buzul dönemi balamak sureti ile, bir scak bir souk dönem yaanarak, süreç devam etmektedir. Sebepleri konusunda çok çeitli teoriler bulunmasna ramen, en geçerli olan dünya ekseninin eik olmasdr. Eksenin 40.000 ylda bir defa deitii öngörülmektedir. Eimin fazla olduu zamanlarda, güne nlarnn kutuplara dik gelmesinden dolay, buzullarn eridii düünülmektedir. Son erimenin 20.000 yl önce olduu hesaplandndan, küresel snmaya doru deil, buzul devrine girmekte olmamza ramen, sera gazlarndan ve ozon tabakasnn delinmesinden kaynaklanan mevcut durumun, ileri safhalarda iklim deiikliklerini nasl etkileleyecei konusundaki aratrmalar, günümüzde youn bir ekilde sürdürülmektedir. Dünyamzn; küresel snmadan kaynaklanan iddetli yalar ile meydana gelen sel, toprak kaymas, heyelan vb. doal afetlere maruz kalaca ayrca da, deniz seviyesinin yükselmesi nedeniyle New York, Boston, Londra, Tokyo gibi kentlerin baz kesimlerinin sulara gömülecei düünülmektedir. Dier taraftan da, yine sera gazlarnn artndan ileri gelen iddetli kuraklklarn, yerküremizin akcieri saylan Güney Amerika’daki Amazon Yamur Ormanlarn yakn bir gelecekte yok olma tehdidi ile kar karya brakaca öngörülmektedir. imdiye kadar “klim Deiikliini” ele aldk. Bundan sonraki bölümde, çamzda bunun en büyük faili gösterilen “Küresel Isnmay” ele alacaz. 43 klimsel Deiimler ve Küresel Isnma remizdeki scaklklar ne kadar artracan tahmin etmek imkanszdr. Scaklklar üzerine; sera gazlarnn dorudan tesiri bilinmemekte olup, saysz dolayl yan etkileri de bulunmaktadr. Örnein, sera gazlarndan oluan bulutlar yeryüzüne gelen güne nlarn engelleyerek scaklklarn dümesine veya sera gazlarn içeren donmu topraklar eriterek dünyamzn daha fazla snmasna neden olabilecek mekanizmay oluturabilir. Sistem kendi kendini zamanla düzeltebilir ve onarabilir ya da hzl ekilde kontrolden çkabilir. Gezegenimizin geçmiine doru baktmzda, yerküremizdeki scaklklarda, standartlarmza göre bir ar yüksek ve bir de ar düük olduu dönemlerin yaand süreçler bilinmektedir. Örnein, 50 milyon yl önce kutuplarda buzullar bulunmamakta, hatta buralara yakn bölgelerde, timsahlar bile yaamlarn sürdürmekte idi. Öte yandan, 18 bin yl önce, ngiltere’deki skoçya bölgesi, kalnl 4 kilometre’ye varan buzul kütleleri ile kapl ve deniz seviyesi de 130 metre daha düük bir düzeyde bulunmaktayd. Buzul kitleleri üzerinde yaplan çalmalarda, yine o yllara ait çok hzl ekilde çarpc deiimler saptanm olup, scaklklarn on yllk periyotta 20º C kadar yükseldii tespit edilmitir. 10 bin yl önce, hava scaklklarndaki keskin ini çklar son bulmu ve o zamandan beri, Dünyamz, lman yaanabilir bir iklime ulamtr. Yaklak bu tarihlerde, muhtemelen ezamanl ekilde ve belki de tesadüf eseri olarak, insanla ait uygarlklar da ilerlemeye ve gelimeye balamtr. Zamanmzda insandan kaynaklanan sera gazlar salnmlar bu kararll ciddi olarak tehdit etmektedir. klim deiiklikleri; karmaklklar ve belirsizlikler içermekle birlikte, deiimlerle ilgili oldukça gerçekçi hesaplamalar da yaplabilmektedir. Bu yüzylda küresel ortalama scaklk artnn 1,4 ºC ila 5,8 º C arasnda olaca tahmin edilmektedir. En düük düzeyde beklenen scaklk, kuzey yarmkürede yaayan insanlar için güney yarmkürede yaayan insanlara nazaran daha kolay bir yaam sunacaktr. Yukarda verilen aralktan daha yüksek scaklk artlar, deniz seviyelerinin felâkete varabilen yükselmelerine neden olabilecek ve ayrca da çok iddetli kasrgalara, sellere, heyelân ve toprak kaymalarna, ar kuraklk eklindeki doa olaylarna sebebiyet vermek sureti ile tarm ürünlerindeki üretimin dümesine, böylece de; ktlk, açlk ve bunun sonucunda kitle halinde göçlere kadar dünyamzdaki nüfus younluklarnn deiimlerine yol açabilecektir. klim sisteminin uçsuz bucaksz olan karmakl, konu ile ilgili herkes tarafndan bilinmektedir. Belirli düzeydeki karbondioksitin, yerkü44 Yukarda anlatlan belirsizlikler, probleme çözüm yolu bulunmasnn temelini oluturmaktadr. klim deiikliklerinin maliyetlerinin de tahmin edilememesi, önlenilmesinden kaynaklanacak yararlarn veya kârlarn deerlendirilmesini de olanaksz klmaktadr. Bunlarn hiçbiri gerçeklemedii takdirde, kamu kaynaklarnn; halkn temel gereksinimleri ve hizmetler yerine; gelecekte karlalacak risk ve tehlikelere harcanarak heba edilmesine deer mi? sorusu skça sorulmaktadr. Tüm bunlara ramen, risk yeteri derecede büyük müdür? Bunun yant kesinlikle evet’tir. Hükümetler bu tür harcamalar her zaman yapmaktadr. Örnein, her hükümet, gelirinin bir ksmn, baz ülkeler için vuku bulmas hiçbir zaman olas olmasa bile, ülkelerinin yakn bir gelecekteki muhtemel istilâsna kar, savunma harcamalarna tahsis etmektedir. Bütün bunlara karn, böyle bir istilâ gerçekleirse, durumun o ülke için çok vahim olacan günümüzde artk canl olarak televizyonlardan izlemekteyiz. Dier bir örnek, aileler için de verilebilir. Mülk sahibi aileler gelirlerinin bir ksmn, sanki mülkleri ksa sürede yanp yklp yok olacakm gibi, evlerini sigorta ettirmek için ayrmaktadr. Olasl çok az olan bu durumun gerçeklemesinin, kendileri için felâket olacan düünerek bir tür önlem almaktadrlar. Yukarda anlatlanlara benzer ekilde, bilimsel çevrelerin önerilerine uyarak, yönetimler; iklimsel deiimlerin felâketle sonuçlanacan öngörerek, gelirlerinin belirli bir bölümünü, bu tehlikelerin önlenebilmesine tahsis etmektedir. Sera gazlar emisyonlar ya da sera gaz salmlarn denetim altna almak için, tahsis edilmesi gereken fonun miktar, küresel ölçülerde o derecede yüksek deildir. Fosil yaktlara dayal enerji ile alternatieri arasndaki maliyet fark git gide dümekte olup, muhtemelen de dümesini sürdürecektir. Karbondioksit konsantrasyonun milyonda 550 partikül veya daha altnda bir seviyede tutmak için (u andaki düzey 380 ppm olup, 450 ppm oldukça iddial, 550 ppm ise kabul edilebilir seviye olarak deerlendirilmektedir) en son maliyeti hesaplamaya çalan ekonomistler, belirsizlikleri de göz önünde bulundurmak zorunda kalmaktadr. Projeksiyonlarn bir ksm herhangi bir maliyet öngörmemekte, dier modeller ve senaryolar ise, emisyonlar denetim altna almak için bir giriim yaplmad takdirde, bu yüzyln sonuna kadar maliyetlerin fonun en çok % 5’ine ulaacan tahmin etmektedir. Bununla beraber çou tahminler %1’in altnda kalmaktadr. Sorunla ilgili teknolojik ve ekonomik görüler geni bir kesimin umduu veya tahmin ettii kadar oldukça karmak deildir. Gerçek zorluk ve karmaklk izlenecek politikadan kaynaklan- ^ ^ ^ Çevre ve nsan Eylül 2009 maktadr. klim deiiklii; politik açdan uluslararas düzeyde dünyamzn karlat en zor ve çetrelli sorunlardan biridir. Problem küresel olup, sorunla baa çkabilmek için, her bir ülkenin menfaati, dier ülkeleri de yakndan ilgilendirmektedir. Öte yandan, sorunun çözümü uzunca bir süre gerektirdiinden, dünya genelinde i banda bulunan her yönetim sorumluluktan ve karlaaca olumsuzluklardan kaçnmak sureti ile problemi; kendinden sonrakilere aktararak, sürümcemede brakmaktadr. Dünyada çevreyi en çok kirleten ülkelerin, kendi emisyonlarn 1990 ylndaki seviyelerine veya daha alt düzeylere indirmeyi taahhüt ettikleri Kyoto protokolü tamam ile baarsz deildir. Kanada dndaki ülkelerin, özellikle de Avrupa Birlii ve Japonya’nn hedeerine ulaacaklar tahmin edilmektedir. Dier taraftan, emisyonlarn nispeten etkin olarak snrlandrlmasn öngören Kyoto Protokolü, karbondioksit emisyonu miktarnn azaltlmasnda küresel bir market yaratmtr. Bununla beraber, mevcut statünün, gelimekte olan ülkelerin emisyonlarn azaltamamas ve en önemlisi de Amerika Birleik Devletlerinin protokolü onaylamamas nedeni ile, emisyonlar ve bundan kaynaklanan iklim deiiklerinin hz üzerinde çok önemli etkileri gözlenememektedir. Amerika Birleik Devletleri; sera gaz emisyonlar veya sera gazlar salnm perspekti balamnda, gelecekte olmasa da, u anda dünyann en büyük emisyon yada salnm yapan ülkesi konumundadr. Çin; en kirli fosil yakt olan kömürü kullanan ve de yaklak olarak ngiltere’nin tümüne edeer kapasiteli fosil kaynakl termik santralleri her yl devreye alan hzla gelien bir ülke kabul edilmektedir. Mevcut duruma göre, Çin ve hemen arkasndan da Hindistan, çok ksa süre içinde Amerika Birleik Devletlerini geçeceinden hiçbir üphe yoktur. Gelimekte olan ülkeler, problemi gelimi ülkelerin yaratmas nedeni ile, oldukça makul ve de akllca ekilde, çözümüne de bu zengin ülkelerin önayak olmasn iddetle savunmaktadr. Amerika Birleik Devletleri; sera gazlar emisyonlarn denetim altna almak için harekete geçmeyi reddettii sürece, gelimekte olan ülkelerin, kendiliklerinden, sorunla ilgili bir eylem ya da giriimde bulunmayacaklar ortadadr. Tam olarak eyleme geçildii takdirde, iki önlem gerekmektedir. Bunlardan biri, sera gazlarnn emisyon veya salnmnda maliyetin deerlendirilmesi eklinde ekonomik boyutta olmaktadr. Ekonomik önlem; salnm veya emisyon yapabilen ne kadar üreticinin snrlandrlacana ve emisyon fonlarnn alm ve satmlarna izin veren Avrupa Emisyon Pazarlama Projesi gibi, bir karbon vergisi veya karbon borsas, bir baka deyile, döner sermaye fon sistemini öngören emisyon ticareti biçiminde olabilmektedir. deal olarak politikaclar; yatrm planlarn oluturabilen sera gaz üreticileri için, nispeten kararl bir yat endeksini gerekli klan çok daha verimli karbon vergisini tercih etmektedirler. Bununla beraber, çok daha fazla hassas veya duyarl olan döner sermaye fon sisteminin, proje balatld zaman, ödeneklerden yada fonlardan serbestçe yararlanabilen sera gaz üreticilerine pazarlanmas daha kolaydr. Bu projelerden biri, fosil yaktlarn kullanmn azaltmak sureti ile, alternatierinin deerinin artmasna neden olmaktadr. Böyle bir durum da, enerji yatlarnn yükselmesini zorunlu klmaktadr. Fiyat yükselmelerini kontrol altna almak ve bu ekilde de politik süreci rahatlatmak için, hükümetler; umut verici yeni teknolojileri pazara almaya yardmc olan harcamay öngören, ikinci bir önlemi yürürlüe koyacaklardr. Çevreyi kirleten fosil yaktl güç santralleri ya da kömürle çalan termik santraller vastasyla oluan karbonun tutulmas, yakalanmas, hapsedilmesi ve yeraltnda depolanmas olasln sunan “karbon tecridi” birincil öncelikli tedbirler arasndadr. u andaki Amerika Birleik Devletleri yönetimi; fosil yaktlara bamlln kademe kademe azaltma gereini müzakere etmesine ramen, halen herhangi bir eyleme geçmeyi reddetmektedir. Bununla beraber, eyalet düzeyinde durum hzla deimektedir. Örnein, Kaliforniya Eyalet Meclisi’nde Kyoto Protokolü’ne benzer bir yasa tekli görüülüp kabul edilmitir. Konu ile ilgili iyerleri; eyalet düzeyinde ve de bir temele dayal olmayan önlemlerin sona ereceinden kayglanarak, federal düzeydeki veya ülke çapndaki kontrol ve denetimleri talep etmektedirler. Amerika Birleik Devletleri’ndeki politik akmlardan bir ksm genellikle ar muhafazakârlar, insanln yerkürenin yönetiminde söz sahibi olmasndan ve hükmetmesinden endie duymakta, dier bir bölümü Orta Dou petrollerine bamlln azaltlmasn youn ekilde talep etmekte ve bir ksm da özellikle de çiftçiler, enerji sektöründe karbon miktarlarnn azaltlmas görüünü benimseyerek alternatif enerji kaynaklarn desteklemektedirler. Sonuç itibari ile tüm ülkeleri kapsayacak ekilde yönetimlerin; iklim deiikliklerinin ve küresel snmann önemi konularnda ciddi ura vermeleri, dünyamzn gelecei açsndan en akllca ve doru düünülmü yol olarak görülmektedir. 45 Adem Bilgin Çevre ve Orman Uzman Yardmcs Doa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüü Doa Koruma Dairesi Biyolojik Çeitlilik ve Gen Kaynaklar ube Müdürlüü [email protected] Çevre Diplomasisi Bu makalede çevre diplomasisinin tarihsel geliimi, önemli konular ve aktörleri ile bir çevre diplomatnda olmas gereken entellektüel birikim irdelenmi ve ülkemiz çevre diplomasisi hakknda baz deerlendirmeler yaplmtr. 46 Birlemi Milletler Genel Kurulu Her ne kadar çevre diplomasisi bir “kavram” olarak yeni gibi görülse de, gerçekte diplomasi ve uluslararas ilikiler hiçbir zaman çevre dediimiz maddeler ve maddeler aras ilikilerinden bamsz olmamtr. Zira diplomasi tanmlanm çkar için yaplr ve çkar genellikle ekonomik veya siyasidir. Diplomasiye konu olan her ey eninde sonunda çevresel bir kaynaktr, çünkü insan ve kültür belirli bir çevre içerisinde tanmldr. Bu noktada çevresel kaynak tanmn açmak gerekir. Tarihin ve kültürün geliimi sürecinde çevre unsurlar arasnda insan faaliyeti için kaynak görevi gören maddeler dier çevresel unsurlardan ayr bir yere konulmu ve “çevresel kaynak” olarak adlandrlmtr. Bu çevresel unsurlarn doa içerisindeki dalm, ülkelerin ve kültürlerin cora, jeostratejik ve jeopolitik snrlarn belirlemi, savalarn geliimini, ülkelerin ve hatta medeniyetlerin kaderlerini etkilemitir. Çevre ve nsan Eylül 2009 ^ ^ ^ Ç evresel unsurlar her eyden önce canl ve cansz çevresel unsurlar eklinde ikiye ayrabiliriz. Tarihin ve kültürün geliimini etkileyen en önemli cansz çevresel “kaynak” hiç kuku yok ki bata altn olmak üzere deerli mineraller, 19. yy Sanayi Devrimi’nden sonra ise ham madde ve enerji kaynaklardr. 20. yy’dan itibaren ise su ve radyoaktif mineraller tarihin ve jeostratejinin geliimini etkilemi ve gelecekte de etkileyecektir. Bilhassa su konusu “Çevre Diplomasi”sinin en önemli aktörlerinden olan Birlemi Milletler Çevre Program (UNEP) tarafndan ciddiyetle izlenmekte, “su savalar” tehlikesine çeitli yaynlarda deinilmektedir. Tarihsel süreçlerde ve özellikle uluslar aras ilikilerde en dikkat çekici “biyolojik kaynaklar” ise ipek ve baharat olmutur. Baka bir deyile ipekböcei adnda bir omurgasz hayvan ve ürünlerini baharat olarak kullandmz baz bitkiler insan eliyle medeniyetleri etkilemi, nice savata büyük rol oynam canllardr. Ticaret ve haliyle diplomasi tarihini etkileyen bu kaynaklara Afrika Ktas’nda ldii’ni, Sibirya’da kürkünden yararlanlan canllar, Güneydou Asya’da kauçuu, Tibet’te ve Çin’de tütsüleri, ngiltere kolonilerinde çay ve tüm dünyada prehistorik çalardan beri boya yapmnda kullanlan kaynaklar da ekleyebiliriz. Hatta kadnlarn kulland ilk ziynet eyalarnn deniz kabuklularndan ve talardan, ilk kozmetiklerin ise bitkilerden yapldn da göz önüne alrsak çevresel kaynaklarn kültürün en köklü ve önemli öelerinden olduunu da tespit ederiz; zira çevremiz dünyamzdr. Çevresel kaynaklarn uluslararas ilikilerdeki yeri her ne kadar insanlk tarihi kadar eskiyse de bir “terim” olarak çevre diplomasisi oldukça yenidir. Çevre diplomasisi terimi ilk olarak Souk Sava’n bitimiyle kullanlmaya balanmtr. Çevre ve kalknma politikalarnn ise gerçek anlamda öncelik kazanmas ise 1992 Rio Zirvesi’nde gerçeklemitir. “Stockholm Konferans, ekolojik sorunlara kar insanln dikkatini çeken ilk uluslararas konferanstr. Bu konferans sonrasnda Birlemi Milletler Çevre Program kurulmutur. Daha sonra yine Birlemi Milletler önderliinde Birlemi Milletler Dünya Çevre ve Kalknma Komisyonu tarafndan “Ortak Geleceimiz” raporu hazrlanarak “Sürdürülebilir Kalknma” modeli gündeme getirilmitir.” Günümüzde ise çevre diplomasisi akademik bir çalma sahas haline gelmitir, bu ad altnda eitimler verilmekte ve akademik bölümler açlm bulunmaktadr. Çevre Diplomasisinin Scak Konular 1. Çevresel Kaynaklar Her ne kadar 5. Dünya Su Forumu’nun en temel slogan “Su bir haktr” olsa bile su ayn zamanda ticari bir metadr. En büyük su ihracatçlar Amerika Birleik Devletleri, Avustralya ve Kanada iken; en büyük su ithalatçlar ise Japonya, Avrupa ve artan tarm faaliyetleri sebebiyle Çin’dir. Hem hak hem de ticari bir meta ve üstelik enerji üretiminde rol alan bir çevresel kaynak olarak su hiç üphe yok ki diplomasinin en temel konularndan birisidir ve hatta su baz durumlarda bir sava sebebidir. öyle ki Ürdün, ran, Msr ve Cezayir su ticareti yapmadan, kendi kaynaklaryla su ihtiyaçlarn karlayamamaktadr. Komularmz Irak ve Suriye ise Türkiye’den doan ve kutsal kitaplarda dahi ad geçen iki snr aan suya, yani Frat ve Dicle’nin suyuna tam anlamyla bamldrlar. Ayrca gelecekte Irak ve Türkiye; Suriye ve Türkiye; Suriye ve srail arasnda suyun hzl bir ekilde bir sava sebebine dönüebileceini, Frat ve Dicle üzerindeki barajlarmz ve tabi ki srail’e Manavgat suyunu ihraç etme düüncesini de göz önüne alrsak, ülkemizin su diplomasisinde ne kadar aktif bir rol üstlenmesi gerektii ortaya çkar. Enerji kaynaklar ve bunlarn dünya pazarna sunulmas konusu da bir dier önemli çevre diplomasisi konusudur. Enerji kaynaklarna sahip olan ülkeler ansldr. Ülkemiz ise enerji iletim hatlarnn geçtii bir ülke olmas sebebiyle ansldr ve gelecekte enerji diplomasisinin en önemli aktörlerinden birisi olacaktr. Gelecekte petrol ve doalgaz borular, tarihteki ipek ve baharat yollar gibi jeostratejik bir rota tekil edecektir. Baz mineraller de çevre diplomasisinin scak konularndandr. Sanayi’de hammadde görevi gören element ve bileikler, bata bu maddeleri kullanabilecek teknolojiye sahip olan ülkeler açsndan olmak üzere uluslararas ticaret ve siyasette önemli rol oynamaktadr. Bakr, alüminyum, demir, bor, radyoaktif mineraller ve deerli metaller ile talar da bu balkta ele alnabilir. 2. Sürdürülebilir Kalknma ve Ekokalknma Sürdürülebilir kalknma kavram, çevre konularnn ekonomi ve uluslararas ilikiler arenasna kavramsal olarak etkili bir ekilde yerlemesini salamtr. Ne var ki bu kavramn üzerinde bir konsensüse varlm ve teorik bir bütünsellik arzeden bir tanm hala yoktur. Sürdürülebilir Kalknma, “Ortak Geleceimiz” isimli Dünya Çevre ve Kalknma Komisyonu Raporunda “bugünün ihtiyaçlarn, gelecek kuaklarn da kendi ihtiyaçlarn karlayabilme imkanndan ödün vermeksizin karlamak” eklinde tanmlanmaktadr. Ansiklopedik Çevre Sözlüü’nde ise; “Ekonomik kalknmann, doal varlklar ve çevreyi tahrip etmeden gerçeklemesi anlay” olarak tanmlanmtr. 1972 Stockholm Çevre Konferans’nda, Konferansn Genel Sekreteri Maurice Strong’un kulland Türkçeye “ekokalknma” olarak çevirebileceimiz “Ecodevelopment” ise çevreyi dlamayan kalknma anlamna gelmektedir ve “yerel kaynaklardan adaletli bir biçimde yararlanmay öngören bir kalknma stratejisini kastetmektedir”. Ayrca “Toplumsal ve ekonomik gelime hedeeriyle çevrebilimsel deerlerin korunmas arasnda bir uyum salamak gerei” olarakta tanmlanmtr. Ülkemizde “çevre olgusunun geni bir ekilde ele alnp, ayr bir bölüm olarak yer ald ilk kalknma plan 1973-1977 yllarn kapsayan 3. Be Yllk Plan olmasna ramen sürdürülebilir kalknma kavram ilk kez 1990-1994 yllarn kapsayan Altnc Be Yllk Kalknma Plan’nda anlmtr. 47 Çevre Diplomasisi Sürdürülebilir kalknma ile kartrlan ve dahas baz müzakerelerde “anlam saptrma” amacyla diplomatlarn çeitli metinlere bilerek kattrd bir dier önemli kavram ise sürdürülebilir büyümedir. Her ne kadar bu kavram baz ekolojik boyutlara indirgenebilinse de temel olarak ekonomik bir kavramdr ve ülke zenginlik ve refahnn düzenli olarak artmas, sabitlenmemesi veya azalmamas anlamnda kullanlr; istatistiki bir kesinlikle ölçülebilir. Oysa sürdürülebilir kalknma u an için ölçülebilir bir parametre deildir. Buna ilaveten sürdürülebilir kalknma tanm ekolojik ve etik unsurlar içermektedir. Çevre Diplomasisinin Aktörleri Kimlerdir Aktörler, yaplarnn müsait olmas artyla “bilgi toplama, kir deiimi, öneri formülize etme, resmi/gayr resmi müzakere seanslar düzenleme, yasal dökümanlar hazrlama, oylama”, kapasite gelitirme, tecrübe paylam, mevzuat hazrlama, metin onaylama/imzalama gibi amaçlarla iki tara ya da çok tara olarak buluabilirler. Çevre diplomasisi açsndan çok önemli bir nokta da program yapsnda olan organizasyonlarda (UNEP ve UNDP gibi) oylama sisteminin bulunmamasdr. Bu sebeple bir platformda, daha önceden programn otoritesi taraar tarafndan kabul edilmi deilse (taraar konferans metni hazrlama otoritesi veya platformun kuruculuundan doan haklar gibi), program sekreteryasnn kendi çalmas dorultusunda alnm kararlarnn ülkeler için balaycl yoktur ve hatta bu programlar tarafndan hazrlanan metinlerin müzakere edilmesinin reddi mümkündür. Zira bütün aktörler içinde en önemlisi egemen ülkelerdir, çünkü sadece ülkeler oy hakkna sahiptir. Ne var ki burada öyle bir tablo ortaya çkar; bir program, hatta ülkeler dndaki baz aktörler ilgilerini metinlere platform (sözleme, protokol) sekreteryas üzerinden dolayl olarak yanstabilirler. Ayn ekilde sekreterya içerisinde temsili olan bir ülke de bunu yapabilir ve bu konu kaçnlmaz olarak siyasi ve ekonomiktir. Çevre Diplomatnda Olmas Gereken Entellektüel Birikim Nihayetinde çevreyle ilgili olsun ya da olmasn diplomasi, daha önceden de belirtildii gibi tanmlanm bir ekonomik veya siyasi çkar için yaplr ve bazen çkarn doas gerei entellektüel hakllk olmayabilir. Böyle bir durumla karlaan bir çevre diplomat hem çevre hukukunu hem de uluslararas ilikileri çok iyi biliyor olmaldr, böylece gereken ince manevralar yapabilmelidir. Bunun için teknik bilgiye haiz olmak ya da teknik bilgiye sahip üyeleri olan bir takm içerisinde olmak da son derece faydal ve gereklidir. Bütün boyutlaryla konuyu ele aldmzda bir çevre diplomat; uluslararas ilikiler ve uluslararas hukuk, çevre hukuku, çevre teknolojileri, çevre güvenlii ve çevre yönetimi, çevre etii, ülkesel öncelikler ve çekinceler/sakncalar konularnda kesin olarak; bunun yan sra, iklim, enerji, biyolojik çeitlilik, koruma biyolojisi, peyzaj, jeolojik miras, su vb. konularnda ise gerektii kadar bilgiye sahip olmaldr. Hiç üphe yok ki bu i aslnda bir takm iidir. Çevresel Teknolojiler Çevresel teknolojiler, temiz teknolojiler ve cleantech olarak da bilinen yeil teknolojiler, doa üzerine yaplan insan faaliyet- Birlemi Milletler Genel Kurulu Diplomasi, nihai olarak metin oluturma veya oluturulmu bir metini ekillendirme esasna dayanr; yani yazl belge üzerinden yaplr. Bu metinler anlamalar, sözlemeler ve protokollerdir. Bu metin oluturma sistemlerinde rol alan aktörler; ülkeler, resmi ve gayr resmi ilgi gruplar, sivil organizasyonlar-sivil toplum örgütleri, özel sektör organizasyonlar-odalar, dernekler, vakar, bilimsel organizasyonlar, bamsz bir yurdu olmayan ve otonomisi olan/olmayan yerli ve yerel halklar, iki tara ya da çok tara ibirlii amaçl uluslar aras organizasyonlar ve bunlarn resmi sekreteryalardr. Uluslararas organizasyonlar içerisinde çeitli kurulu ve programlar yer almaktadr. Bunlardan küresel ölçekte çalan balcalar UNEP, Dünya Bankas, UNDP, UNESCO v.b. dir. Bölgesel ölçekte çalanlar ise AB, OECD, KE v.b. dir. 48 ^ ^ ^ Çevre ve nsan Eylül 2009 lerinin çevrebilimsel bilgiler ve teknikler dorultusunda, doaya en az zarar vermesi ve kalknmann sürdürülebilir olmas esaslarna dayanr. Bir çevre diplomat tarafndan bilinmesinde fayda olan belli bal çevre teknolojileri aada sralanmtr. 1. Geri dönüüm teknolojileri: Yeniden kullanlabilir olan maddelerin yeniden kullanm ile ilgili teknolojilerdir. Kat, teneke, cam, plastik, demir-çelik gibi maddeler geri dönütürülebilir. 2. Yenilenebilinir enerji teknolojileri: “Yenilenebilirler Küresel Durum Raporu” 2007 ve 2009 raporlarnda güne, rüzgar, su, dalga ve jeotermal kaynaklar gibi doada kendiliinden yenilenen unsurlardan kaynaklanan enerjilerin yenilenebilinir enerji olarak kabul edildii yer almaktadr. resel platforma taraf olmutur. Bu durum inden itibaren önemi hzla artan ve 21. ülkemizin etkin bir çevre diplomasisine yy’n en önemli gündemlerinden birisi olan olan ihtiyacn da gözler önüne sermekte- çevre konusunda daha çok sayda ve daha dir. Etkin bir çevre diplomasisi için gerekli donanml diplomatlar yetitirmemiz için olan en önemli öe yetimi kadrolardr. konuya üniversitelerimiz, hatta TODAE 3. Çevre remeditasyonu teknolojile- Tarihin sayl medeniyetlerinden birisi eilmelidir. Bunun yan sra koullar bize ri: Çeitli kimyasallar, biyolojik maddeler olan ülkemizin köklü bir devlet ve diplo- benzeyen ülkelerle anlaml ibirlii olanak- ve kitle kaldrma metotlaryla çevresel kir- masi gelenei olduu aikardr. Ne var ki lar aratrlmal, aktif bir politika izlenmeli lilie sebep olan maddelerin kaldrlmas ülkemizde hala çevre diplomasisi ile ilgili ve dünya çevre gündeminin lehimize ola- yöntemleridir. Çevresel kirliliin kaldrl- ve “çok disiplinli program” eitimi veren cak, en azndan aleyhimize olmayacak e- masnda en etkin yöntemin hala damtma üniversitemiz yoktur. 20.yy’n son çeyre- kilde biçimlendirilmesi salanmaldr. Kaynaklar J.B. Ruhl Water Wars, Eastern Style: Divvying Up the Apalachicola-Chattahoochee-Flint River Basin JOURNAL OF CONTEMPORARY WATER RESEARCH & EDUCATION Radioactive Minerals. R. Dhana Raju. Geological Society of India, P.B. No. 1922, Gavipuram P.O., Bangalore 560 019. 2005. 65 pp. The UNEP Magazine for Youth-www.unep.org/pdf/tunza/ Tunza_6.3_EN.pdf Environmental Diplomacy Conference Report-Washington D.C. 18 Kasm 1998 H.H. Çal, Sürdürülebilir Kalknmann Türkiye’deki Geliimi, www.caginpolisi.com.tr (Online yayn) Internet: www.graduateinstitute.ch/corporate/executive/ training-workshops/environmental-diplomacy_en.html Türkiye Çevre Sorunlar Vakf, Ortak Geleceimiz, Dünya Çevre ve Kalknma Komisyonu Raporu, TÇSV Yaynlar, Ankara, 1989, s:71-97. s:31-32. Türkiye Çevre Vakf, Ansiklopedik Çevre Sözlüü, TÇV Yaynlar, Ankara, 2001, s: 328. Ruen KELE, ve Can HAMAMCI, Çevrebilim, mge Kitabevi, Ankara, 1998, s:155-157. Nesrin ALGAN, “Devlet Politikalar Balamnda Çevre ve Çevre Korumann Tarihine Ksa Bir Bak”, Türkiye’de Çevrenin ve Çevre Korumann Tarihi Sempozyumu 7-8 Nisan 2000, Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakf, stanbul, 2000, s: :227. Gülün EGEL, Avrupa Birlii ve Türkiye’de Çevre Politikalar, TÇV Yaynlar, Ankara, s: 103. Lawrence E. SUSSKIND, Environmental Diplomacy- olduunu ileri süren çalmalar varsa da bu konuda yeni metotlarn aratrlmasna hzla devam edilmektedir. 4. Su artm teknolojileri: Sudaki (göller, akarsular, denizler, yer alt sular) kirliliin kaldrlmas amacn güden bu teknolojiler, büyüyen tarm ve sanayi sektörleri sebebiyle artan su kullanmn göz önüne alrsak, 21. yy çevre biliminin en önemli konularndan birisidir. 5. çme suyu artm teknolojileri: çme sularnn artm ile ilgilidir. 6. Kat atk yönetimi teknolojileri: Kat atklarn tüketim, yeniden kullanm, artma, boaltma ve genel olarak yönetimi ile ilgili teknolojilerdir. Deerlendirmeler Ülkemiz birçok çevresel kaynak açsndan son derece zengindir ve birçok çev- Negotiating More Effective Global Agreements, Oxford University Press, 1994, s:11 Lawrence E. SUSSKIND, a.g.e., s:46 Recycling” June 15th, 2009. http://earth911.com/recycling/ Renewables Global Status Report 2009 - www.ren21.net/ pdf/RE_GSR_2009_Update.pdf Livescience. June 27,2009.10 top emerging environmental technologies. www.reference.md/les/D052/mD052918. html Gershon Cohen Ph.D.. “The ‘Solution’ to Pol- lution Is Still ‘Dilution’”. Earth Island Institute. http://www.earthisland.org/eijournal/new_articles. cfm?articleID=299&journalID=49. Recycling” June 15th, 2009. http://earth911.com/recycling/ “What is Water Purication”. June 16th, 2009, http://www.bionewsonline.com/s/what_is_water_purication.htm “Sewage Treatment”. June 17th, 2009 http://www.euwfd.com/html/sewage_treatment.html “Sewage Treatment”. Retrieved June 17th, 2009 http://www.euwfd.com/html/sewage_treatment.html “Environmental remedies and water Resource http://www-esd.lbl.gov/ERT/index.html “Urban Waste Management”. June 16th, 2009. http://web.worldbank.org/WBSITE/EXTERNAL/TOPICS/EXTURBANDEVELOPMENT/ EXTUSWM 49 Özel Çevre Koruma Kurumu Bakanl Soyu Tükenmekte Olan 4 Bitki Türü Datça Hurmas, Serik Armudu, Sla Aac, Peygamber Çiçei Datça Hurmas Datça hurmas, Türkiye ve Lindasba Tepe, Andzcl Tepe Rodos adasna özgü, 4. buzul civarnda yaylm göstermekte- çandan kalan endemik bir tür. dir. Buzul çanda, güneydeki scak iklimlere inen Datça hurmas Kurumumuz 2008 ylnda ve sla gibi türler derin dere türün biyolojik çeitlilik yö- ve ky vadileri gibi korunakl nünden izlenmesi, korunmas alanlarda günümüze dein ula- ve gelitirilmesi amacyla “Dat- abilen türler arasnda. ça Hurmas Koruma ve zleme Datça Hurmas vadi tabanlarnda bulunmaktadr. Çok snrl yayla sahip olan bu Projesi”ni balatmtr. Bu proje ile türün yetime alanndaki yerel halkn, bölge ziyaretçile- tür kuzeyde Eksera Deresi ya- rinin ve turizm yatrmclarnn maçlarnda ve güney ky ke- eitim ve bilinçlendirme yolu siminde Azganak Tepe, Kara- ile koruma faaliyetlerine itira- cahapiba, Yarmcaba Tepe, kinin salanmas da hedeen- Kovalca Tepe, Tanman Tepe, mektedir. Gülgiller familyasna ait, Belek için lokal endemik ve nesli tehlike altnda bir türdür. Türün Yeri: Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi habitatlar Özel Çevre Koruma Kurumu’nun yapt iler : Kurumumuz 2008 ylnda türün biyolojik çeitlilik yönünden korunmas ve gelitirilmesi ve Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi ha50 bitatlarnn turizm, tarm ve hayvanclk faaliyetlerinin Serik Armudunun yetime alan ile örtümesinden kaynaklanan sorunlarnn almas için bölgedeki tarmla ve hayvanclkla uraan yerel halkn, bölge ziyaretçilerinin ve turizm yatrmclarnn eitim ve bilinçlendirme yolu ile koruma faaliyetlerine itirakinin salanmas amacyla “Serik Armudu Koruma ve zleme Projesi” ni balatmtr. Yabani Armut Serik Armudu ^ ^ ^ Çevre ve nsan Eylül 2009 Sla Aac Köyceiz-Dalyan Özel Çevre Koruma Bölgesi’ndeki Doal Günlük Orman Adacklar birbirinden kopuk ve küçük yüz ölçümlü olmalar nedeniyle; zilyet basksy- la köylüler tarafndan tarm alanlarna dönütürülerek hzla yok edilmektedir. Günlük aac olarak- ta adlandrlan Sla aac, ülkemizin güneybatsnda, belli kesimlerde doal olarak bulunmaktadr. Bulunduu Sla Aac yörelerin kuzey snrn Büyük Menderes Nehri, dou snrn Aksu Nehri, güney ve bat snrn da Akdeniz oluturmaktadr. Özel Çevre Kurumu 2008 ylnda Tersiyerden kalan ve doal olarak dar bir alanda yayl gösteren Sla aac ormanlarnn ekosistemini korumak, Doal Liquidambar orientalis türünün gen havuzunun ve bölgesel orman mozaiinin muhafaza edilmesi ve kaltmnn genetik mirasn devamll salanarak Sla Aac ’nn Doal Ortamnda Korunmas, Avrupa Tarmsal ve Doal Peyzajnn korunmas amacyla “Sla Aac Koruma ve zleme Eylem Plan” projesini balatm olup, 1. Payda Toplants 23 Mays 2008 tarihinde Dalyan’da gerçekletirilmitir. Peygamber Çiçei Ankara Gölba civarnda yetimektedir. Kurumumuz 2008 yl içerisinde türün korunmasna yönelik olarak Mogan Gölü Doru kesiminde Mogan Gölü bat kesiminde (ANÇEVA Orman çi Dinleme Tesisi, Kültür ve Turizm Bakanl Devlet Opera ve Balesi Arazisi) çekirdek zon konumundaki lokalitelerde ivedi olarak önlemlerin alnmas amacyla bir koruma eylem plan hazrlanmas çalmas balatlmtr. Bu proje ile; -Koruma kriterlerinin belirlenmesi, -Tür yönetim plan hazrlanmas, -Türün rezerv alanlarnn belirlenmesi, -Türün eko-turizme açlmas için gerekli çalmalarn yaplmas, -Gölba Havzasnda yer alan dier endemik türlerinde koruma altna alnmas için “Endemik Türler Botanik Bahçesi” oluturulmas hedeenmektedir. Proje ile yükleniciye tahsis edilen üç dönümlük temizlenmi çekirdek zon olan bu arazi, çit ile koruma altna alnm düzenli ve tesadüfe bal deneme düzeneine göre tohumlar ekilip, bakmlar yaplmaktadr. Bu srada; -Tohumlarn çimlenme yetenekleri, dallanma, çiçeklenme, renklenme durumlar aratrlmakta, -Çiçek üzerinde faaliyet gösteren böcekler ve kular tespit edilmekte, -Bitkinin tohum tutma kapasitesinin tespiti yaplmakta, -Bitkideki gelimeler her aamada resimlenmektedir. Peygamber Çiçei Dünya Doay Koruma Birlii Kriterlerine göre nesli tehlike altnda, Bern Sözlemesi’ne (Avrupa’nn Yaban Hayat ve Yaama Ortamlarnn Korunmas Sözlemesi) göre de “Kesin Korunan Bitki Türü” listesinde yer almaktadr. 51 Güner ERGÜN* Levent KESKN** Nurhan EN*** Özel Çevre Koruma Kurumu Bakanl Çevre Koruma Aratrma ve nceleme Daire Bakanl *nceleme ube Müdürü **Uzman *** Uzman Türkiye’nin Korunan Alanlar Sisteminin Güçlendirilmesi, Deniz ve Ky Koruma Alanlarnn Sürdürülebilirliinin Kolaylatrlmas Projesi Doal kaynaklarn korunmas ve devamllnn salanmas, 21. Yüzylda insanln en önemli sorunlarndan biri olmaya devam etmektedir. Dünya nüfusundaki hzl arta karn, doal kaynaklarn hzla tüketilmesi, düzenli yerleim alanlarnn daralmas, çevre kirlilii ile ilgili problemler, ülkeleri ortak çözüm arama yolunda giderek daha sk bir ibirliine yöneltmektedir. Çevrenin, doal ve kültürel kaynaklarn korunmas amacyla yaplan çalmalar uluslararas sözleme ve antlamalarla hukuki bir zeminde ve bilimsel aratrmalarn nda yürütülmektedir. Projenin amac, ulusal ky ve deniz alanlar koruma sistemini güçlendirmek ve etkin yönetimini kolaylatrmaktr. B arndrd önemli biyolojik çeitlilik deerleri ile üç biyolojik bölgeye ayrlan Türkiye, iki karasal (Kafkaslar ve Akdeniz) ve bir denizel (Akdeniz) alan arasnda olmak üzere küresel ölçekte 200 ekolojik bölge içinde kalmaktadr. Bu alanlar tadklar koruma deerleri açsndan dünyann en önemli ekolojik bölgeleri içinde gösterilmektedir. Türkiye, Doal Hayat Koruma Vakf (WWF) tarafndan belirlenen dünyann en önemli 200 ekolojik bölgesinden üç tanesine ev sahiplii yapmaktadr. Ülkemiz Akdeniz, Ege Denizi, Marmara Denizi ve Karadeniz kylar ve adalar da dahil yaklak 8.500 km ky uzunluuna sahiptir. Böylesine uzun deniz ve ky alanlar zengin biyolojik çeitlilik deerlerini barndrmaktadr. Bu balamda ülkemiz özellikle son on be yl içerisinde biyolojik çeitliliin korunmas amacyla birçok uluslararas antlamaya taraf olmutur. Bern Sözlemesi olarak bilinen “Avrupa’nn Yaban Hayatnn ve Habitatlarnn Korunmas Sözlemesi”yle, nesli tehdit ve tehlike altnda olan türlerin korunmas taahhüt edilmitir. Söz konusu türler ve habitatlarn korunmas “Barselona Sözlemesi” ile de koruma altna alnmtr. Akdeniz’de biyolojik çeitliliin korunmasna yönelik çalmalar, Barselona Sözlemesi’nin eki protokollerinden olan “Akdeniz’de Özel Koruma Alanlar ve Biyolojik Çeitlilik Protokolü” çerçevesinde sürdürülmektedir. Protokolün ilk hali “Akdeniz’de Özel Olarak Korunan Alanlara Ait Protokol” dür. 1995 y- 52 Çevre ve nsan Eylül 2009 ^ ^ ^ lnda revize edilerek ad “Akdeniz’de Özel Koruma Alanlar ve Biyolojik Çeitlilik Protokolü” olarak deitirilmitir. Taraf ülkelerce 1982 ylnda imzalanan protokol 26 Mart 1986 ylnda yürürlüe girmitir. Ülkemiz Protokol’e taraf olduktan sonra konuyla ilgili ulusal uygulamalardan sorumlu bir otorite olarak Özel Çevre Koruma Kurumu Bakanl’n 1989 ylnda tesis etmi ve bugüne kadar 14 adet alan Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan edilmitir. Akdeniz’de Özel Koruma Alanlar ve Biyolojik çeitlilie likin Protokol kapsamnda Birlemi Milletler Çevre Kurumu Bakanl’na bildirilmi ve proje Program (UNEP) tarafndan Türkiye’de hazrlklar balamtr. 12 adet alan özel koruma alanlar listesine alnmtr. Bunlardan 9 tanesi Özel Çevre Proje koordinasyonu Özel Çevre Koru- Koruma Bölgesi olup, 3 tanesi Milli Park ma Kurumu Bakanl ile Çevre ve Orman niteliindedir. Bunlar; Köyceiz-Dalyan, Bakanl D likiler ve Avrupa Birlii Foça, Fethiye-Göcek, Datça, Gökova, Dairesi Bakanl tarafndan salanmak- Göksu, Patara, Kekova, Belek, Dilek Yar- ta olup, proje doküman hazrlk sürecine madas Milli Park, Gelibolu Milli Park ve ilikin tüm faaliyetler Özel Çevre Koruma Beydalar Milli Park’dr. Kurumu Bakanl tarafndan yürütülmektedir. Projenin GEF uygulayc kuru- Ülkemizdeki önemli doal kaynaklarn luu Birlemi Milletler Kalknma Fonu sürdürülebilir kullanm için korunan alan- (UNDP)’dur. Proje paydalar; Çevre ve larda bir sistem oluturulmas gereklidir. Orman Bakanl, Tarm ve Köyileri Ba- Oldukça kstl koruma etkinlikleri bulunan kanl, Kültür ve Turizm Bakanl, Bayn- deniz ve ky koruma alanlar için de böyle drlk ve skân Bakanl, Ulatrma Bakan- bir sistemin kurulmas gereklidir. l, Devlet Planlama Tekilat, Denizcilik Bu gereklilikten hareketle, Küresel Müstearl, Sahil Güvenlik Komutanl, Çevre Fonu (GEF) 4. döneminde, ülkemi- Valilikler, mahalli idareler, üniversiteler, zin deniz ve ky alanlarnn etkin bir koru- aratrma enstitüleri ve ulusal ve yerel sivil ma ve yönetim sistemine kavuturulmasn toplum örgütleridir. amaçlayan büyük ölçekli “Türkiye’nin Ko- Projenin amac, ulusal ky ve deniz runan Alanlar Sisteminin Güçlendirilmesi, alanlar koruma sistemini güçlendirmek ve Deniz ve Ky Koruma Alanlarnn Sürdü- etkin yönetimini kolaylatrmaktr. Proje- rülebilirliinin Yaygnlatrlmas Projesi” nin bütçesini oluturan d kaynaklardan GEF Konseyine sunulmu, Proje, Konseyin 2. 220.000 US $ (GEF: 2.200.000 US $ ve ubat 2008’de gerçekleen toplantsnda UNDP: 20.000 US $ ) ve ulusal kaynak- deerlendirilmitir. tan 4.000.000 US (2.000.000 US $ ayni ve GEF–4 “Türkiye’nin Korunan Alanlar 2.000.000 US $ akdi) olmak üzere toplam- Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi” krini da 6.220.000 US $ bir katk gelecektir. Pro- ve projeden beklenen faydalar içeren Proje je, Eylül 2009-Eylül 2013 tarihleri arasnda Tanmlama Belgesi onay GEF’in 22 ubat uygulanacaktr. 2008 tarihli mektubu ile; projenin hazrlk Proje bileenleri: yöntemini belirten Proje Hazrlama Hibesi belgesi onay ise GEF’in 27 Mart 2008 1. Mevcut ky ve deniz alanlarnn tarihli mektubu ile Özel Çevre Koruma daha etkin yönetimi ve öncelikle yeni ky ve deniz alanlarnn kurulmas için sorumlu kurumlarn ihtiyaç duyduu iç yap ve kapasitenin güçlendirilmesi, Türkiye’nin korunan alanlar sistemi deniz bileeninin yönetimi güçlendirilecek ve deniz alanlar kapsama alan arttrlacaktr. Bu da Özel Çevre Koruma Bölgeleri ve balkçlk koruma alanlar gibi iki önemli alt sistem bileenlerinin geniletilmesi ve güçlendirilmesini ihtiva edecektir. Bu sonuca ulamak için: • Mevcut deniz koruma alanlarnn yönetim kapasitesinin gelitirilmesi, • 5 Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde ve Ayvalk Adas’nda zonlama çalmasnn yaplmas, • Ulusal korunan alanlar sistemi içindeki deniz alanlar kapsamnn geniletilmesi ve buradaki yeni alanlar için yönetim kapasitesinin kurulmas: 100.000 ha.’lk yeni deniz ve ky koruma alannn kurulmas, • Deniz koruma alanlar sistemi temeline dayal denizsel biyolojik çeitlilik kapsamnda boluk analiz deerlendirmesi: Çalma grubu tarafndan veri ve bilgilerin deerlendirilerek 10 yllk Eylem Plannn gelitirilmesi ve ky deniz koruma alanlarnn genilemesi çalmalarna katk salanmas, • Kurumlar aras koordinasyon mekanizmasnn kurularak deniz koruma alanlarnn genilemesi için 10 yllk bir ulusal strateji ve eylem plannn onaylanmas gerekmektedir. 53 Türkiye’nin Korunan Alanlar Sisteminin Güçlendirilmesi, amaçl kullanm içinde ekonomik faaliyetlerin yönetimi ve düzenlenmesi için kurumlar aras koordinasyon mekanizmasnn yerletirilmesi. Deniz kaynakl tehditlerin yönetimi için koordinasyon balkçlk-gemi kaynakl tehditler-karasal kirleticiler gibi farkl alana yönelik çözüm önerisi gelitirilmesi ve son olarak farkl taraarn koordinasyon mekanizmalar gelitirerek çözüm süreçlerine dahil edilmesinin salanmas gerekmektedir. 2. Deniz koruma alanlar planlama ve yönetim sisteminin etkin i planlamas, yeterli etkin yönetim maliyeti ve gelir üretim düzeyine imkân vermesinin salanmas, GEF tarafndan desteklenecek faaliyette, Özel Çevre Koruma Kurumu Bakanl’ndaki mevcut organizasyonel engellerin kaldrlmas, tüm dünyada bilinen yeni gelir üreten önlemlerin Türkiye artlarna dahil edilmesi, merkezi hükümet ve yerel seviyedeki karar vericiler ve Özel Çevre Koruma Bölgelerindeki yerel kaynak kullanclar arasnda farkndaln yaratlmas ve yeni düzenlemelerin desteklenmesi salanacaktr. Bunun için de; • Özel Çevre Koruma Kurumu’nun sürdürülebilir nans yönetimi kapasitesinin artrlmas için i planlarna adapte edilen nansal sistem ve uygulamalarnn oluturulmas, • Hazrlanan i planlarnn gözden geçirilmesi ve sistem nanslamann benimsenmesi ve uygulanmas (yeni gelir frsatlarnn düzenli olarak tanmlanmas, tanmlanan ihtiyaçlar optimal karlayacak öncelik ve zamanlamaya yönelik nans tahsisi. • Yerinde uygun gelir üretme mekanizmas ve uygulanmas. Gelitirme Birimince Özel Çevre Koruma Bölgeleri deniz alanlarnda i planlarnn gözden geçirilmesi sonucu, bunun yeni gelir frsatlarnn salanmas, Özel Çevre Koruma Bölgelerindeki yatrm maliyetleri ve devirlenen iletme masraarnn maliyet yönetimi, • Yerinde uygun harcamalarn kar54 lanma mekanizmas ve uygulanmas. Özel Çevre Koruma Kurumu’nun proje ve yeniden tekrarlanan gider maliyetlerini azaltmak için gelir üretimine ek olarak maliyet karlama ve maliyet paylam frsatlarnn tanmlanmas, • Ky ve deniz alanlar harcama ve gelir üretimi için kurumsal sorumluluklar üzerinde anlama. Özel Çevre Koruma Kurumu Bakanl’nn çeitli kamu kurumlar ile gelir yaratma, harcama ve yönetim konusunda i çerçeve anlamalarn gelitirmesi, • lgili ulusal ve yerel kamu kurumlar arasnda bu alanlara ilikin farkndaln arttrlmas, • zleme, uygulama ve çatma çözümü salama konularnda ÖÇKK ve ilgili dier yerel ve kamu kurumlarnn bir arada çalma mekanizmasnn gelitirilmesi, • Özel Çevre Koruma Kurumu Bölgeleri özelinde hassas zonlarda belirgin kurallarn gelitirilmesi, • lave teknik ekiplerin oluturulmas, • Be Özel Çevre Koruma Bölgesinde yönetim birimlerinin kurulmas, • Özel Çevre Koruma Kurumu Bakanl planlama uygulamalar içine ekonomik maliyet yönetimi için ekonomik prensiplerin entegrasyonu, • ki Özel Çevre Koruma Bölgesinde balk avclna yasak bölgelerin oluturulmas, • Ky ve deniz alanlar için destek ve farkndaln arttrlmas, • Deniz Koruma amaçlarnn bir ÖÇKB’ de karasal planlama sürecine entegre edilmesi, • Deniz koruma alanlar 10 yllk genileme plan uygulanmas için sürdürülebilir nans stratejilerinin tespit edilmesi gerekmektedir. 3. Ky ve deniz koruma alanlarnn çok • ÖÇK Bölgelerinde gemi kaynakl tehditlere kar, kurumlar aras koordinasyon mekanizmalarn gelitirerek ve gerekli yasal düzenlemeleri getirerek kontrol mekanizmas kurulmas gerekmektedir. ^ ^ ^ Çevre ve nsan Eylül 2009 Tamer ÇOBANOLU Çevre ve Orman Uzman Yar. Eitim ve Yayn Dairesi Bk.l Gizemli Ormanlar Fray Jorge Tabiat Park ile ilgili çalan bir grup bilim adam, bu ufak yamur ormannn çölün ortasnda nasl varln sürdürdüünü incelerken karlat bir dier sürpriz, aaçlarn ayn zamanda sisten besleniyor olmalardr. Bu sis, aaçlarn ihtiyac olan suyun 3/4’ünü karlamaktadr. Tabiat Park, ili’ye 600 mil uzaklkta kuzeyde bulunuyor. Bu alann güneyi daha nemli, yal ve sk bir durumda iken yazn scak döneminde yaamn sürdürmeleri ise sise baldr. 25 yldr orman ekosistemlerini aratran Ekosistem Çalmalar Enstitüsü çalanlar, bölgedeki sisteme inanmakta zorluk çektiklerini belirterek, bu ormana bir adm atnca inanlmaz bir ekosisteme giriyorsunuz ve bu bölgedeki aaçlarn havadaki su taneciklerini tutmak için gösterdikleri adaptasyonun esizliine hayret etmemek elde deil diyorlar Fray Jorge’de yaayan her canlnn önemli görevleri var. Örnein, yosunlar ve likenler havadaki nemi tutuyorlar. Aaç yapraklar güneten çok havadaki sisi tutmak için geni yüzeye sahip ekilde olumular. Aaçlar kökleri ve lizleri ile topraktan ihtiyac olan nemi almaktalar, kular, böcekler ve dier yaratklar, scak yaz dönemlerinde su bulmak için ormana akn ederler. Kular ve fareler, ayrca bitkilerin tohum ve polenlerini tarlar. Daha da harika olan ey, bu milli parkta bulunan aaçlar, besin maddesi ihtiyaçlarn sisten gelen besin maddeleriyle karlyorlar. Ekosistem Çalmalar Enstitüsü’nden Weathers ve arkadalar, zengin okyanus sular gibi uzaklardan gelen sisin, sülfür, kalsiyum, fosfor gibi organik maddeleri ve gerekli azotu tadn buldular. Columbia Üniversitesi Lamont-Doherty Dünya Gözlemevinden okyanus bilimci Ajit Subramaniam, sisin içerisinde yüksek miktarda besin maddesinin içerdiini ve sis yardmyla da- n üst ksmlarna ulatn belirtti. Subramaniam “Besin maddeleri çounlukla karadan okyanusa geçerken burada ters yönde yüksek miktarda geçi olduu görülmektedir. Bu durum allmn dndadr.” diyerek ekliyor. Weathers ve arkadalar, eer okyanustan sis gelmezse milli parktaki yamur ormanlarnn yok olabileceini belirtiyorlar. Bölgenin sk yapsna ramen, topraklar tarm yapmaya uygun olan Orta Bat Amerika ile karlatrldnda, bölge toprak yaps besin maddeleri açsndan oldukça zayftr. Birçok bitkinin bir arada olduu bir ortamdaki bitkiler besin maddelerine besin ulamaya çalacaklardr ve sisle gelen besin dierleri için yeterli olmaktadr. Bu sebepten dolay, ili’nin ufak yamur ormanlar için, içerisinde azot bulunan sis çok büyük önem tayor. Bölgeye yakn olan Humboldt aknts, kuzeyden bir dönü ile batya dorudur. Besin maddesi açsndan da çok zengindir. Yaplan aratrmalarda bu zenginliin kara ile paylald görülmütür. Ayrca Weathers, sisin yamura göre besin maddesi tanmnda 5–300 kat daha etkili olduunu belirtiyor. Sis ormanlar, atmosfer hareketleri, okyanus akntlar, kirleticiler ve besin maddeleri gibi çevresel deerlerin ölçümlerine hassastr. klim deiiklii, Fray Jorge ve dier sis ormanlar açsndan tehlikeler yaratmaktadr. Örnek olarak, hava hareketleri ve deniz scaklklarndaki deiimler sisin özelliklerini etkilerler. Sis oluan alanlarda benzer ekilde deiime urarlar. Kaliforniya’da Kaliforniya Üniversitesi Bütünleyici Biyoloji Profesörü Todd Dawson, “Elimizdeki deerler snrl, son 50 yl için verilere sahibiz. Bu süreçte, ya miktar deikenlik gösterdi diyerek bölgedeki farkllamay ortaya koyuyor.” Dawson’a göre sisli gün süresi 14 saatten 11 saate inmi durumda. Süreç deiimi ve sisin etkisi yal aaçlara olmasa da genç aaçlara ve tohumlara olacaktr.” Sis Ormanlar ili’nin Fray Jorge Milli Park’na yaklarken, yol ssz çöllerle kapldr. Ylda 150 mm’den az ya alan çorak arazi, amazon manzarasna göre daha çekicidir. Yola devam ettikçe büyük bir deiim görülür. Bu noktada, 1.500 – 2.000 metre yükseklikte yaklak 30 dönümlük bir yamur orman yer alr. Yamur ormannda ereltiotu, bataklk yosunlar gibi bitkilerin boylar gökyüzüne doru uzanmaktadr. Bilim adamlar, ili’nin lman yamurr ormanlarnn hassas noktalar olduunu belirtiyor. Artan scaklklarn enversiyon tabakasn etkileyerek havann bu alann üzerinden geçmesini etkilemesi de deiimlerden biridir. Ayrca, kydan gelen yukar akm ve besin maddesi miktarnda deiim yaanmas bekleniyor. Sonuç olarak, iklim deiiklii sisli gün saysn veya sis bölgesinin deimesini sebep olabilecei hususu üzerinde durulmaktadr. Bilim adamlar “Isnma, sis miktarnn artmasn salasa da bu sisin ormanlara gelmesini salayacak anlamna gelmez.” diyerek durumu açklyor. Tüm sebepler göz önüne alndnda, sis ormanlar çevre ile ilgili uyar sinyallerini izlemek için önemli yerlerdir. Weathers “sis ormanlar snrda ve temel çevresel deiimlerden etkilenecektir.” demektedir. ili sis ormanlar kendine özgü adapte çevredir. 250 yl öncesine gidildiinde, El Nino frtnas gibi ar scak dönemler dnda, aaç ya halkalarnda yaplan çalmalarda görülmütür. Bu ormanlar yeni bitkiler oluturmaktadr. Kaliforniya’daki selvi aaçlar da ayn etkileri göstermitir. Fray Jorge’nin kuraklkla yüz yüze kalmas ile bu ormanlarn dier iklim deiimlerinden ne kadar etkileneceklerdir? Sis ormanlar gibi yerler, hassas doal ortamlar anlamaya yarar, ayrca bu gibi yerler sistemlerin nasl adapte olduu ve ilikide olduunu anlamamz salar. Weathers bu durumu “Doada deer olarak çok az yanstlan, kokladmz, hissettiimiz ve görebildiimiz eylerin, organizmalar, nem ve doal sistemler arasndaki balantsn gösterir.” diye açklamaktadr. Bu Fray Jorge’deki son deiim, gerçein doann karmaklnn açk olarak görülmesini salayan bir yolculua çklmas… 55 Tuncay DEMR* Özlem ESENGN** Çed ve Planlama Genel Müdürlüü Çevre Envanteri Dairesi Bakanl *Daire Bakan **Çevre ve Orman Uzman Avrupa Birlii Konumsal Bilgi Altyaps (Inspire) ve Getirdikleri Avrupa Birlii’nin INSPIRE ile ulamaya çalt nokta, çevresel politikalarn yönetilmesi ve çevre üzerine etkisi olabilecek faaliyetler için Avrupa’da konumsal veri altyapsnn kurulmasdr. Kurulacak bu altyap ile kamu sektörü, özel sektör ve halkn çevreye ilikin konumsal bilgiyi etkin bir ekilde paylamalar hedeenmektedir. A vrupa Birlii Konumsal Bilgi Altyaps, çevreye ilikin konumsal verinin sadece bir kez toplanmas, en etkin ekilde sürdürülmesi, farkl kaynaklardan gelen parçalarn birletirilmesiyle bütünleik konumsal verinin sunulmas, amaca yönelik farkl ölçek ve seviyelerde bilginin paylalmas temel prensiplerine dayanmaktadr. Avrupa Birlii Konumsal Bilgi Altyaps direkti 15 Mays 2007 tarihinde yürürlüe girmitir. INSPIRE’n nihai amaçlarna ulamas için planlanan tarih ise 2019 yldr. Bu zaman planlamas, Avrupa Birliinin INSPIRE’dan beklentilerinin hangi seviyede olduunun ve INSPIRE’n ne kadar kapsaml olacann açk bir göstergesidir. INSPIRE’n teknik ve idari altyap bileenleri ekil 1’de gösterilmitir. INSPIRE’n Geçmii Konumsal bilgi altyaps kurulmas ile ilgili ilk çalmalarn 1995 ylnda balatlmasna karlk, INSPIRE ile ilgili ilk somut adm 2001 ylnda komisyon, Avrupa Çevre Ajans, üye ülkelerin çevre ve Cora Bilgi Sistemleri (CBS) temsilcilerinin katlmyla bir uzman grup oluturulmasyla birlikte atlmtr. Daha sonra INSPIRE’da çallacak ana konularla ilgili alt çalma gruplar tekil edilmitir. 2002 ylnda Komisyonerler arasnda mutabakat zapt imzalanm ve alt çalma gruplar pozisyon belgelerini yaynlamlardr. 2003 ylnda ekil 1: INSPIRE’n Teknik ve dari Altyap Bileenleri. 56 Çevre ve nsan Eylül 2009 ^ ^ ^ internet ortamnda 185 kurumun katklaryla açk konsültasyon yaplm ve buna paralel olarak yürütülen etki deerlendirmesi çalmas sonucunda INSPIRE’n çevre sektöründeki mevcut maliyetin 6 kat kadar faydas olaca deerlendirilmitir. INSPIRE direktinin ilk önerisi 2004 ylnda komisyon tarafndan onaylanm, 2005 ylnda uygulama kurallarnn belirlenebilmesi amacyla daha geni katlm salanmasna yönelik çalmalar yaplmtr. 2006 ylndan itibaren yürütülen yasal temele oturtma çalmalar sonucunda 15 Mays 2007 tarihinde Avrupa Birlii Resmi Gazetesinde yaynlanarak INSPIRE direkti yürürlüe girmitir. 2008 ylndan itibaren uygulamaya yönelik tüzüklerin gelitirilmesine arlk verilmi ve 12 Nisan 2008 tarihinde “üst veri” konusunda ilk Tüzük yaynlanmtr. Haziran 2009’da taslak olarak “arama ve görüntüleme servisleri” ile “veri ve servis paylam” konularnda tüzükler yaynlanmtr. Çevre Balants INSPIRE’n amac çevre politikalarnn ve çevreye etkisi olabilecek dier sektör politikalarnn oluturulmasnda konumsal bilgiye ulalmasn salamaktr. INSPIRE Direkti’nin eklerinde yer alan veri setlerinin incelenmesinden anlalaca gibi, Direktin kapsamnda çallacak veri katmanlar çevre arlkldr. Avrupa Birliinde INSPIRE konusunda roller tanmlanrken Avrupa Komisyonu Çevre Genel Müdürlüü mevzuat ve politika koordinatörü olarak belirlenmitir. INSPIRE Direkti ile Avrupa Birliinde Halkn Çevresel Bilgiye Eriimini düzenleyen 2003/4/EC sayl Direktif belli bir ölçüde örtümektedir. INSPIRE Direkti çevreye ilikin konumsal bilginin sunum ve paylam altyapsn düzenlemeye çalrken Halkn Çevresel Bilgiye Eriimi Direktinin amaçlarna dorudan hizmet edecektir. INSPIRE Direktinde, Avrupa çapnda çevresel bilgiden sorumlu kurulu olan, çevrenin tüm yönlerine ilikin objektif, güvenilir ve karlatrlabilir bilgi salamak- ekil 2: Servis Tabanl Mimari Gösterimi la görevli, amac, karar vericiler ve halkn çevrenin durumu ve görünümü hakknda bilgilenmesini salamak olan Avrupa Çevre Ajansnn da Direktin uygulanmasna aktif olarak katlmas gerektii vurgulanmtr. Türkiye 2003 ylndan beri Avrupa Çevre Ajans’nn bir üyesidir ve çalmalarna aktif katlm salamaktadr. INSPIRE’n Teknik Altyaps INSPIRE Direkti, konumsal verinin paylam için servis tabanl bir mimari öngörmektedir. Bu mimari üzerinde birlikte çalacak olan konumsal veri servislerinin de ilgili ISO standartlar temel alnarak gelitirilmesini gerektirir. Bahsi geçen ISO standartlar ise çounlukla OGC (Open Geospatial Consortium) tarafndan olgunlatrlmtr. OGC, konumsal veri ile ilikili ortak çözümlerin halka açk standartlar olarak gelitirilmesi amacyla uluslararas düzeyde farkl kurum ve kurulularn katlmyla oluturulmu bir konsorsiyumdur. OGC’nin gücü, CBS (Cora Bilgi Sistemi) ve konumsal veri dünyasnda kabul görmesinden gelmektedir. Servis tabanl mimari, platform (Windows, Linux, vb.) bamszl, programlama dili (Java, .NET, vb.) esneklii, yazlm üreticisi bamszl, standart protokollerin (HTTP, XML, SOAP, WSDL, vb.) kullanm ve merkezi yönetim gibi kritik konularda büyük avantajlar salamaktadr. Servis tabanl mimaride her servisin bir sorumluluu vardr. Servis tabanl mimarinin genel yaklam aada açklanmtr. Servis tabanl mimaride yer alan baz kavramlar açklamak gerekirse; Veri kaynaklar, ziksel olarak verinin tutulduu veritaban veya dosya sistemi benzeri yerlerdir. Veri soyutlama, servis katmanlarnn ortak çalabilirlii açsndan veriler konusunda rahat anlaabilmelerini hedeer. Kurumsal i katman, soyutlanm verinin i aklarn ve kurallarn belirler. Altyap servis katman, servislerin birbirleri ile olan ilikilerini düzenler. servis katman, soyutlanm veriler üzerinde kurumsal i kurallarna uygun olarak ilemler yapar. Organizasyon / yönlendirme katman, uygulamalarn i aklarna göre i servis katmanndaki servislerin uygun srada ve ilevsellikte kullanlmasn salar ve kontrol eder. Güvenlik ve yetkilendirme, servisler üzerinden yaplan tüm ilemlerin yetkiler dahilinde ve güvenlik kurallarna uyularak yapldn kontrol eder. 57 Türkiye’nin Korunan Alanlar Sisteminin Güçlendirilmesi, servise balant kurarak istedikleri verilere veya kabiliyetlere ulaacaklardr. Bu i ak OGC tabanl servislerin de temelinde yatmaktadr. ekil 3: INSPIRE Geoportal Gösterimi Servis kaytlar ve yönetimi, servislerin birbirlerini tanmasn, sisteme kayt olmalarn ve sistem yöneticisi tarafndan yönetilmelerini salar. Kurumsal arayüz uygulamalar, servis tabanl mimari elemanlarn kullanarak kullancya ihtiyaç duyduu hizmeti salar. kanallar, kurumun dier ihtiyaçlarna yönelik olarak sistemdeki verinin ve servislerin dier uygulamalara veya servislere sunulmasn salar. INSPIRE çok geni bir yelpazeye yaylan konumsal veri servislerinin hayata geçirilmesini takviminde öngörmesine ramen, temel servisler olan arama (discovery) ve görüntüleme (view) servislerinin ilk etapta kullanma açlarak INSPIRE Geoportal üzerinden konumsal verilerin paylamn salamay planlamaktadr. INSPIRE Geoportal, servis tabanl mimaride “Kurumsal arayüz uygulamalar” bileenine karlk gelmektedir. Günlük yaamdan yola çkarak bu i akn u ekilde örnekleyebiliriz; bir kullanc yapmakta olduu ile ilgili bir veriye veya bilgiye ulamak istedii zaman, bir arama motoru (Google, v.b.) üzerinden kriterlerini girerek sorgusunu yapar ve arama motoru kriterlere uygun sitelerin balantlarn (link) kullancya sunar. Kullanc kendisine sunulan alternatier arasndaki sitelere balant kurarak arad verinin veya bilginin kaynana ulamaya çalr. Bütün bu arama ileminin temelinde verinin hangi kriterlere göre aranaca ve bu kriterlere karlk gelen üst verinin tanmlanm olmas yatmaktadr. ISO 19115 standart konumsal veriler için üst verinin nasl tanmlanabileceini kapsamaktadr. INSPIRE’n 1205/2008 sayl komisyon 58 INSPIRE Geoportal üzerinde hâlihazrda prototip olarak üst verilerin tanmlanmas için bir editör, arama servisi ve görüntüleme servisi bulunmaktadr. INSPIRE takvimi süresince üye ülkelerin kendi servislerini de sunarak bu aa dahil olmalar planlanmaktadr. Türkiye için de INSPIRE gelimelerinin takip edilmesi, takvime uygun olarak ilgili servislerin çalr duruma getirilmesi, çevreye ilikin konumsal verilerin üst verilerinin eksiklerinin tamamlanarak sisteme dahil edilmesi ve kullanclarn bilgilendirilmesi gerekmektedir. Türkiye için INSPIRE çalmalarnn takip edilmesi ve yaplmas gerekenler düünüldüünde; INSPIRE için balangç noktas tekil edecek çalmalarn hâlihazrda balatld söylenebilir. Bu kapsamda, Avrupa Birlii tarafndan desteklenen Türkiye’de Çevre Bilgi Deiim A’nn Kurulmas Projesi (TEIEN) için yaplan analiz çalmalar INSPIRE altyapsnn oluturulmas için çok önemli bir admdr. 2010 ylnda tamamlanmas planlanan bu proje ile INSPIRE altyapsnn oluturulmas için neler yaplmas, nereden balanmas gerektii konularnda soru iaretleri büyük ölçüde giderilmi olacaktr. rumlu kurum, kontak noktas gibi bilgiler Önümüzdeki dönemde AB ile ülkemiz arasnda çevre faslnn da açlmasyla birlikte çevre kalitesinin izlenmesi, yatrmlara yön verilmesi açsndan da bir o kadar önemli olan INSPIRE Direkti ile ilgili çalmalarn bir an önce balatlmas AB çevre mevzuat uyumlatrma çalmalarnn koordinasyonunu yapan Bakanlmz açsndan oldukça önemlidir. yer almaktadr. Kaynaklar tüzüü ile üst veriye ilikin uygulama esaslar detaylandrlmtr. Bu tüzük içerisinde konumsal verinin aranmasnda kullanlacak en küçük kriter seti de tanmlanmtr. Bu kriterler arasnda balk, özet, tip, dil, Altyapnn ilevsellik kazanmas INSPIRE Geoportal altnda çalan Arama Servisi (servis tabanl mimaride “Servis kaytlar ve yönetimi” bileenine karlk gelmektedir) sayesinde olacaktr. Servis tabanl mimaride “ servis katman” bileenine karlk gelen ilevsel servislerin (Görüntüleme Servisi, ndirme Servisi, v.b.) kendi kabiliyetlerini ISO 19119 standartna, sunduklar verileri ise ISO 19115 standatna uygun olarak Arama Servisi’ne kayt etmeleri gerekmektedir. stemciler, kendi kriterleri dorultusunda Arama Servisi üzerinden yapacaklar sorgulamalar neticesinde ilgili Sonuç anahtar kelimeler, konumsal ve zamansal kapsam, eriim ve kullanm kstlar, so- 1) European Commission, INSPIRE, http://inspire.jrc. INSPIRE’n Gelecei ec.europa.eu/ 2) Bilgi GIS GeoKIT Eitim Materyalleri, 2009 INSPIRE’n önünde henüz ulalmas gereken birçok hedef bulunmaktadr. Aa- 3) “Avrupa’da Konumsal Veri Altyaps Politikalar”, 2005, Aydnolu ve arkadalar. 4) 2007/2/EC sayl Avrupa Parlamentosu ve 14 Mart 2007 daki INSPIRE yol haritasnda bu hedef- tarihli Avrupa Topluluunda Konumsal Bilgi Altyaps Ku- lere eriilmesi planlanan tarih ve özet açk- ran Konsey Direkti (INSPIRE) lamalar, ilgili direktif maddesiyle birlikte 5) 2007/2/EC sayl Avrupa Parlamentosu ve Konsey belirtilmitir. Direkti’nin üst veri uygulamalar ile ilgili 1205/2008 say ve 3 Aralk 2008 tarihli Komisyon Tüzüü ^ ^ ^ Çevre ve nsan Eylül 2009 Makyaj yaparken zehirlenmeyin C iva, cilt tarafndan emiliyor ve vücutta birikiyor. Bu da bedende alerjik reaksiyonlara neden olabiliyor. Kant bunun belirtilerinden biri. Civa hamile kadnlarn bebeklerinin beyin geliimlerini olumsuz etkiliyor. Amerika'da makyaj malzemelerinde civa kullanm yasakland. Ancak göz bölgesinde kullanlan makyaj malzemelerinde snrl miktarda civa kullanmna izin verildi. Bu arada Amerikan Çevre Çalma Grubu'na göre makyaj malzemeleri yapmnda kullanlan kimyasallar üzerinde yeterince aratrma yaplmyor. Bu da onlarn ne tür tehlikeler yaratabilecei konusunda eksik bilgiye sahip olmamza neden oluyor. Makyaj malzemelerinde kullanlan kimyasallar vücutta birikiyor. Bu da saysz salk sorununa yol açyor. Uzmanlarn uyars... Çevre Çalma Grubu'nun uyars ise öyle "nsanlar günlük bakmlarnda ve makyaj malzemelerinde ne tür kimyasallar kullanld konusunda daha duyarl olmallar. Kozmetikte kullanlan kimyasallarn neredeyse yüzde doksannda yeterince aratrma yaplmyor. Bu da büyük bir tehlike." Soba Gaz Zehirlenmeleri ve Çözümler Prof. Dr. Mustafa ÖZTÜRK T ürkiye’de her yl bina yangnlarnn yüzde yirmisi temizlenmeyen bacalardan ileri gelmektedir. Bacalar temizlenmediinden dolay binlerce liralk konutlar yanarak tahrip olmaktadr. Temizlenmemi ve doru kurulmam sobalardan dolay özellikle rüzgârl havalarda evlerde baca tepmesi dediimiz olaylar sk aralklarla meydana gelmektedir. Baca gaznn tepmesi sonucu gaz içinde bulunan çok zehirli karbonmonoksit gaz zehirlenmelere neden olmaktadr. Ylda en az bir defa bacalarn temizlenmesi gereklidir. Bacalar temizlenmedii ve yakclar (sobalar, ofbenler ve kombiler) doru ekilde doru yere kurulmad zaman yaktlar (kömür, odun, doal gaz, LPG ve gaz ya) eksik ve verimsiz yanmaktadr. Eksik yanma sonucu oluan kirli gazlar ve parçacklar baca tkanmasna neden olmaktadr. Böylece her yl onlarca kii evlerinde zehirlenmekte ve hatta ölmektedirler. Bir binann yllk baca temizleme maliyeti ise bina büyüklüüne bal olarak 100–250 TL arasnda deimektedir. Baca temizlii için Türkiye’de en uygun aylar Haziran ve Eylül’dür. Valilikler, belediyeler, doal gaz datm irketleri ve kömür satclar bu aylarda baca temizlii için halk her yl uyarmallar. Mutlaka baca temizlii yaptrmalarn salamallar. Bacalarn nasl temizlenecei ve sobalarn, kombilerin, ofbenlerin odalara nasl kurulaca öretilmelidir. Belediyeler, doal gaz datm irketleri ve kömür satclar, baca temizlii yapacak rmalarn elemanlarn eitmeliler. Bacalarn nasl temizleneceini öretmeliler. Baca temizliinde kullanlacak aletleri göstermeliler. Temizlik rmalarnn bu aletleri kullanmalarn salamallar. Kömür ve odun satclar bu konuda tüketicilere hizmet vermeliler. kilde sour. Souyan bacalarda scak gaz içindeki nem younlaarak bacalarda daha hzl tkanmalara ve duvarlarda lekelenmelere neden olur. Sobada baca çekii ve yanma verimlilii düer. Zehirlenmelerin ana sebeplerinden biride sobalarn ve ofbenlerin doru ekilde doru yere kurulmamasdr. Soba ve ofben kurarken nelere dikkat edilecei detayl bir ekilde anlatlmaldr. Borularla ilgili gerekli kurallar öretilmelidir. Bu bilgiler halkmza doru ekilde anlatlmaldr. Bacalarda mutlaka baca bal kullanlmaldr. Aksi durumda rüzgârl havalarda zararl ve zehirli gazlar teperek zehirlenmelere neden olur. Bacalar yeterli oranda yaltml olmaldr. Yaltlmam bacalar hzl e59 Doç. Dr. smail CERTL Çevre ve Orman Bakanl Strateji Gelitirme Bakan Çevreci Farkndalk ve Empati Hz. Muhammed’in “Kendisi için istediini bakas için de istemeyen; kendisi için arzu etmediini bakas için de arzu etmeyen Hiç kuku yok ki bugün insanlk birçok açdan buhranlar yaamaktadr. Toplumsal, ekonomik, ruhsal, maddi, manevi vs. birçok problem ve çkmaz insanl çeitli ölçeklerde ve çeitli derinliklerde kuatm bulunmaktadr. imdi dünya bütün bu meseleleri nasl aabileceinin hesab ve çabas içindedir. Burada kaleme almaya çaltklarmn, akademik bir içerikte olmamakla birlikte, akademik bir bak açsn göz ard etmeden, deneme mahiyetinde, kiisel gözlemlere dayal kri bir çabann tezahürü olduunu ifade etmek isterim. Maksadm insann duygu dünyasnn temelinde var olan “empati” mayasnn, hayatn içinde kendine yeterince yer bulamamasnn ve bunun ksaca “çevre” dediimiz maddi varla nasl tesir ettiine bir kez daha dikkat çekmek ve ülkemiz insannn ve özellikle genç nesillerin insançevre ilikisini gözden geçirmelerine frsat vermektir. bizden deildir” sözü “empati” kavramnn içini daha da doldurmaktadr. Adeta, empatiyi ete kemie büründürmektedir. T ürk Dil Kurumu’nun sözlüünde “empati”, “duygudalk” olarak Türkçeye çevrilmi ve “kendini duygu ve düüncede bir bakasnn yerine koyabilme” eklinde açklanmtr. Bu mana çerçevesinde ele alndnda, Alman düünür Schumacher ise durumu biraz daha öteye tam ve Küçük Güzeldir adl eserinde erdemli insann dört penceresinden söz etmitir. Schumacher der ki, ayet insan erdeme ulamak istiyorsa, karlat durumlarda; 1. Bir bakasnn dünyasna kendisi olarak bakabilmeyi, 2. Bir bakasna bir bakasnn gözüyle bakabilmeyi, 3. Kendisine kendisi olarak bakabilmeyi ve 4. Kendisine bir bakas olarak bakabilmeyi baarabilmelidir. Empatinin manasn ve Schumacher’in yorumunu dikkate aldmzda, aslnda bütün problemlerin ya da iyi eylerin temelinde yatan tutum ve davranlarn ana unsurunun insann benliinde yer alan empati kabiliyetinin uygulamadaki sonuçlar olduu anlalmaktadr. ster herhangi bir maddeye bakalm ve isterse herhangi kii ya da olay karsndaki duruumuzu sorgulayalm; neticeleri ortaya çkaran temel faktör insanda az ya da çok var olan empati becerisidir. Bu paralelde bakldnda Hz. Muhammed’in “Kendisi için istediini bakas için de istemeyen; kendisi için arzu etmediini bakas için de arzu etmeyen bizden deildir” sözü “empati” kavramnn içini daha da doldurmaktadr. Adeta, empatiyi ete kemie büründürmektedir. Yukarda izah etmeye çaltm ve kavramsal çerçevesini sunmaya gayret ettiim açklamalardan sonra, empatik tutum ve davran biçiminin çevre- 60 ^ ^ ^ Çevre ve nsan Eylül 2009 mizle olan ilikimizi nasl etkilediine ya da etkilemesi gerektiine dikkat çekmek isterim. Burada açklamalarmza önemli bir k tutmakta olan Edward Lorenz’in Kelebek Etkisi teorisini de unutmamak gerekir. Onun gerçekletirdii ampirik bir çalma neticesine göre, “dünyann herhangi bir beldesinde kanat çrpan bir kelebek, bir baka corafyasnda ortaya çkan frtnann sebebi olabilmektedir”. Söz konusu bulgu ve teorinin ortaya koyduu gerçeklii de dikkate alarak, empatik tutum ve davran durumunu çok uzaklara gitmeden aada olduu gibi özel ve kurumsal hayatlarmzla örneklendirerek izah etmek isterim: 1. Aile Hayatmzda Empati-Çevre likisi Çok ayrntlarna girmeden müahhas örneklerle tanmlamak ve açklk getirmek istersem, evlerimizdeki alkanlklarmzdan balayabiliriz. Su tüketim alkanlmz, elektrik, yiyecek, içecek ve eyalarmz kullanma davranlarmz vs. Çok basit bir sorgulamayla ele alacak olursak, tra olurken, di frçalarken, bulak ya da çamar ykarken fazladan harcadmz her bir damla suyun, dünyann bir baka corafyasndaki (mesela Afrika’da) insanlarn hakk olduunu ve aslnda gasp giriiminde bulunduumuzu düünüyor muyuz? Ya da ksa bir süre için dahi olsa tükettiimiz her bir Kw elektriin, dünyann bir baka bölgesindeki bir insann gecesini karanlkta geçirmesine sebep olduunu hesap edebiliyor muyuz? Ksaca her bir tutum ve davranmzn olumsuz ya da olumlu bir d- sallk olarak çevremizdekilere yansdn bilmemiz gerektiinin farknda myz? Ve bu dorultuda çocuklarmzn olumlu tutum gelitirmesine katk vermemiz gerektiini sürekli aklda tutmamz ve bir davran biçimine dönütürmemiz gerekmektedir. Bu bizim hem milli ve hem de küresel sorumluluumuzdur. 2. Hayatmzda Empati-Çevre likisi: ayet bir özel sektör ya da kamu çalanysak, bize emanet edilmi olan her bir varln aslnda bir bakas tarafndan ve hatta gelecek nesiller tarafndan bize emanet edilmi bir varlk ve deer olduunu bilmemiz gerekiyor. yerinde kullandmz her bir araç, oturduumuz sandalye ve koltuklar, bilgisayar ve yazclarmz vs. bunlarn her biri aslnda kutsal emanet gibidir. Söz konusu araç ve gereçlerin ömrünü ne kadar uzatabilirsek ya da ne kadar etkili ve verimli kullanabilirsek, o derecede çevresel kaynaklara ve dolaysyla bir bakasnn hakkna sayg göstermi oluruz. Elektronik cihazlarmz gereksiz yere ne kadar az kullanrsak atmosfere o derecede az radyoaktif madde ve zararl gaz salvermi oluruz. Ya da ayet bir üretici isek, hammaddemizi ne kadar etkili kullandmz ve zararl atklar doru yolla bertaraf ederek çevreye ne derecede az zarar verirsek, bakalarnn hakkna o derecede sayg duyuyoruz ve gelecek nesillerin haklarn ayn düzeyde koruyor ve gözetiyoruz demektir. Böylece dünyann ve tabii kaynaklarn, yalnz kendimiz için deil etrafmzdaki ve ülkemizdeki insanlar, bütün insanlk ve gelecek nesiller için de yaratldnn farkna varmz demektir. 3. Sokakta Empati-Çevre likisi: Kullandmz aracn atmosfere ne düzeyde zararl gaz braktna dikkat etmemi isek, dünyay kendi etrafmzda dönüyor sanrz. Hemen hepimizin trakte ahit olduu ekilde, ayet yanmzdan geçen bir araç ltresiz fabrika bacas gibi atmosfere duman brakyorsa ve bundan sorumlu bir Allah’n kulu (sorumlu kamu kurumlar, sürücü, araç sahibi dahil)ve bunda da bir anormallik görmüyorsa, empati becerimiz sfrn altnda ve hatta tersine iliyor demektir. Yani bu davran biçiminden ne ülkemize ve ne de insanla bir fayda çkar. Ya da sokaa dikilmi taze bir dana aslarak onu yerinden sökmeye çalan bir çocukla karlamsak; ayet çocukta hayati süreç içerisinde bir ekilde olumlu bir deiiklik olmazsa ileride kaçak konut alan açmak için orman talan edecek bir kiiliin lizlenmekte olduundan emin olabiliriz. Ya da arabayla seyahat ederken, içtii sv içecein kutusunu aracn penceresinden dar frlatan biriyle karlamsak, yeri geldiinde dünyay zehirlemekten imtina etmeyecek muhtemel bir insan kimliiyle kar karyayz demektir. Netice Gayesiz harcadmz her bir kaynan, o kaynan ölümü demek olduunu bilmek lazm. Bundan da öte, bakalarnn hakkn gasp etmek olduunu ve bu sebeple de israf edilen ya da yanl kullanlan her bir tabi kaynak ya da ürün, çevresel kaynaklardan eksiltme demektir. Yani (kim okuyucuya abartl gelecek olsa da) hrszlktr. Empatiden yoksun tutum ve davranlar, insanmzn, insanln ve gelecek kuaklarn yok oluuna zemin hazrlamaktadr. Alm gücümüzün yüksek ve yeterli olmas, her eyi istediimiz gibi ve istediimiz miktarda kullanmamza ve kirletmemize gerekçe olamaz. Erdemli insanlarn ve toplumlarn gayesi, geride iyilikle yad edilecek eserler brakmaktr. air Baki’nin de ifade ettii gibi her birimizin görevi “Baki kalan bu dünyada, ho bir seda brakmaktr”. Bunu da empatik hayat tarzn içselletirerek ve gelecek nesillere aktararak yapabiliriz. Kendimizi (bir toprak parças, bir aaç dal, bir ta parças, bir kanatl ku, bir küçük karnca ya da bir gökyüzü, bir deniz, bir rmak, bir orman olarak) düünelim ve kendimize yaplmasn istemediimizi bakasna yapmayalm. Sözün Özü Empati kabiliyetimizin günlük hayata izdüümü olan tercihlerimiz, ya yok oluumuz ya da kurtuluumuz olacaktr. 61 eitim ve yayn dünyas Türkiye Çevre Durum Raporu 2007 ylnn sonunda yaklak bir yllk bir çalmann sonucunda 16 ana konu balndan oluan “Türkiye Çevre Durum Raporu” hazrlanm, basm yaptrlarak ilgili kurum ve kurululara 2008 yl banda datlm olup, ayrca (www.cdgm.gov.tr) sayfasnda yaymlanmaktadr. ÇED ve Planlama Genel Müdürlüü Türkiye Çevre Sorunlar ve Öncelikleri Envanteri 2005–2006 yl veri ve bilgilerini içeren l Çevre Sorunlar ve Öncelikleri Envanteri Çalmas 81 limizde tamamlanmtr. Söz konusu çalmann deerlendirilmesi ile elde edilen “Türkiye Çevre Sorunlar ve Öncelikleri Envanteri Deerlendirme Raporu” kitap haline getirilmi olup, merkez ve tara tekilatmza ve ilgili kurum ve kurulular ile karar vericiler ve dier kullanclara datm tamamlanmtr. Çalma (www.cdgm.gov. tr) sayfasna aktarlarak kullanclarn hizmetine sunulmutur. Atk Yönetimi Eylem Plan Atk Yönetimi ile ilgili mevzuatta öngörülen ekilde kat atk yönetim eylem plan hazrlanmas gerekmitir. Yönetmelikler ve Avrupa Birlii’ne uyum süreci de eylem plannn hazrlanmasnn genel hattn oluturmaktadr. Atk yönetimi eylem plan ülkemizin 81 ilinin u anki durumunu istatistiki verilerle ortaya koymakla beraber ileriki dönemde yaplmas gerekli çalmalar için bir yol haritas çizmektedir. 2012 yl sonu itibar ile atk yönetimi açsndan Avrupa Birlii standartlarna ulamak söz konusu olacak, her insann hakk olduu gibi daha salkl ve daha temiz bir çevrede yaama imkan salanacaktr. Çevre Yönetimi Genel Müdürlüü Okul Öncesi Eitim Seti ÇED ve Planlama Genel Müdürlüü Çevresel Göstergeler Ülkemiz çevre durumu ile sektörlerin ilikilerini özetleyen ve politika hedeerinin gerçekleme durumlarnn tespiti ve çevre korumasn daha etkin olarak salamak üzere, hem Türkçe hem de ngilizce dillerinde 2007 ve 2008 yllarnda “Çevresel Göstergeler Kitapç” hazrlanarak yerli ve yabanc uzmanlar ile dier kullanclarna datm salanmtr. ÇED ve Planlama Genel Müdürlüü Özellikle Okul öncesi eitim gören çocuklarmzn çevre konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi çerçevesinde , çevre kirliliinin önlenmesi, aaç ve orman sevgisinin verilmesi, olumlu davran deiikliklerinin kazandrlmas ile tasarruf bilincinin gelitirilmesi amacyla bir çalma kitab,bir boyama kitab ve yap-boz olarak hazrlanarak bastrlmtr. Eitim ve Yayn Dairesi Bakanl Erdem MOR Kütüphaneci Eitim ve Yayn Dairesi Bakanl Çevre El Kitab Milli Parklar Ülkemizde yaanan tüm çevre problemlerinin yannda, Türkiye’nin tabii kaynaklar ve esiz güzelliklerinin anlatld kitap, özellikle örencilerimizin bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine yönelik olarak 142 sayfa olarak hazrlanarak bastrlmtr. ABD’de 1872 ylnda Yellowstone’un Milli Park ilan edilmesiyle bugünkü anlamda ilk koruma alan ortaya çkmtr. Ülkemizde ise 1956 ylnda ilk milli park çalmalar balam, 1958 ylnda Yozgat Çaml ilk milli park ilan edilmitir. Eitim ve Yayn Dairesi Bakanl Üvez, Ardç, Andz, Akçaaaç, Yabanl Meyveli Aaç Türlerimiz ve Fidan Üretim Teknikleri Kitapta ülkemizdeki milli parklarn doal güzelliklerinden örnekler verilmekle birlikte ziyaretçilere milli parklarn tantm yaplm ayrca görülecek yerlerle ilgili de kir verilmi ve mevcut hizmetler belirtilmitir. Ziyaretçilere milli parklara ulam hakknda bilgi vermitir. Konaklanacak yerleri ve yaknndaki yerleim alanlar ile ilgili bilgiler içermektedir. Kitap doa severler ve alternatif turizm merakllar için bir rehber durumundadr. Doa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüü nsanln Ortak Miras “Tabiat” Yabani meyveli aaçlarn, insanolu tarafndan slah edilmesi, toplayclktan üretime geçilmesinde önemli bir aamadr.Bu olay günümüzdeki meyve üretimi ve modern tarmn da ilk basaman oluturmutur. Bu kitapçk seti halen doada var olan yabanl meyvelerin üretimi hakknda teknik bilgiler içermekle birlikte üvez, ardç, andz ve akçaaaç türleri ile ilgili çalmalara yer vermitir.Bu eserin hazrlanmas ayn zamanda binlerce hektar bozuk alann aaçlandrlmasnda ve biyolojik çeitliliin korunmasnda da faydal olacaktr. Eser, yazarn Akdeniz ve ç Anadolu orasna ait 120 taksonun silvikültür üzerine yaklak 20 yldr sürdürdüü çalmalarn sonucu elde ettii verileri, meslektalaryla paylamak istemesi neticesinde kaleme alnmtr. Ayrca eser tüm aratrmaclara kaynak olabilecek niteliktedir. Tabiat, ekosistem içerisinde tam bir denge ve düzen çerçevesinde var olabilmektedir. Fakat bu denge maalesef insan eliyle, gerek tarm için arazi açmak gayesiyle ve gerekse ar avlanmak suretiyle bozulmaktadr. Dünyada 1 milyar insann açlk tehlikesi ile kar karya olduu düünüldüünde tabi kaynaklarn korunmas ve gelecek nesillere aktarlmas hayati önem tad görülmektedir. 9 dakika 25 saniye süreli bu DVD’de Türkiye’nin sahip olduu bitki ve hayvan çeitliliine, Türkiye’nin göçmen kularn ana göç yollar üzerinde bulunduuna ilikin dikkat çekici bilgilerin yan sra Dünya Tabiat Koruma Birliinin verilerine de yer verilmitir. Bu veriler çerçevesinde Dünyann %5’inden fazlas koruma altndadr. Türkiye’de ise bu oran %5.6 olmakla birlikte giderek artan bir eilim içerisindedir. Bu DVD sunmu olduu görsel içerik, etkili anlatm ve istatistiksel bilgiler sayesinde insanlarda tabiat ve çevre bilincini arttrarak pekitirecek bir özellikte ve izlenmesinde son derece yarar olan bir eserdir. Doa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüü Aaçlandrma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüü BULMACA 1 1 2 3 20 1 Ömer BAKAN ube Müdürü 4 5 6 7 8 9 10 3 2 8 3 7 4 6 5 16 19 6 22 7 13 8 2 10 18 5 11 9 23 10 12 9 25 4 15 Anahtar Slogan 1 2 3 4 5 6 13 14 Ö 15 16 17 Ü 18 19 7 8 9 10 11 12 20 21 Y 22 23 24 25 Soldan Saa: 1. lk çi köftenin yapmnda etinden istifade edilen yaban hayvan -lk türk hava ehitlerinin mezarlarnn bulunduu ehir. 2. Belirlenen bir yerde taycya teslim (denizcilik terimi). -Hz.Muhammed’in hicret ettii ehir. 3. (tersi) Kamu idarelerinde stratejik planlama. -Osmanl döneminde tarmdan alnan vergi. 4. (tersi)Bir Avrupa bakenti –Naz, ive. 5. Bir orman zararls (böcek). 6. 100 m2 deerinde yüzey ölçü birimi –(tersi) Bir ilin emir hali. 7. BM Kalknma Program –Altn elementi. 8. Kuru souk. 9. (tersi) 1926’da ngiltere ile Türkiye arasnda yaplan anlama ile Irak devleti egemenliine braklan eski vilayetimiz –(tersi)Halk dilinde Is otu. 10. Ekin biçildikten sonra tarlada kalan köklü sap –Atmosferin sera etkisini artran gaz (bataklk gaz). Yukardan Aaya: 1. Ozon tabakasna zarar veren gaz. –Bir projenin çevre üzerindeki etkilerinin belirlendii süreç –Bayramzn rengi. 2. Avrupa Topluluu(ing.) –Bir haber ajans -Eski bir imparatorluk. 3. (tersi)Kamer –(tersi) Manganez elementi –(tersi) zlanda’nn trak kodu. 4. Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetien bir ceviz türü –ie yatkn, becerikli. 5. Sürdürülebilir kalknma konusuna ilk vurgu yapan antlama. 6. (tersi) Hayvanlara vurulan damga –Bir ite bata gelen –Paraguay’n trak kodu. 7. Rusça “evet” –(tersi) Kur’an’da bir sure ad olan element –Tanrtanmaz. 8. Doada yok olu süresi 400-500 yl olan bir (plastik-cam) ürün –Atmosferde en fazla bulunan gaz. 9. Üzüm asmasnn gen merkezi –(tersi) skambilde birli. 10. Otlak –Atk bertaraf yöntemlerinden olan Kompost’u ilk uygulayan ülke. Türkiye Güneú Enerjisi Potansiyeli Atlas Ülkemiz, co÷ra konumu nedeniyle sahip oldu÷u güneú enerjisi potansiyeli açsndan birçok ülkeye göre úansl durumdadr. Devlet Meteoroloji øúleri Genel Müdürlü÷ü’nde 1971-2000 yllar aras ölçülen güneúlenme süresi ve únm úiddeti verilerine göre Türkiye’nin ortalama yllk toplam güneúlenme süresi 2573 saat (günlük ortalama 7 saat), ortalama toplam únm úiddeti 1474 kWh/m²-yl (günlük toplam 4 kWh/ m²) oldu÷u tespit edilmiútir. Aylara ve bölgelere göre Türkiye güneú enerjisi potansiyeli ve güneúlenme süresi de÷erleri bulunmuú ve bu çalúmada tablolarda verilmiútir. Meteoroloji Genel Müdürlü÷ü ilgili birimleri için bir rehber niteli÷inde olan “Türkiye Güneú Enerjisi Potansiyeli Atlas” çalúmas di÷er kullanclar ve yenilenebilir enerji sektörü için de bir baúvuru ve yararlanlacak kaynak niteli÷inde hazrlanmútr. Meteoroloji Genel Müdürlü÷ü kurum olarak bilimsel çalúmalara ve yeniliklere çok önem vermektedir. Yeni teknikler göz önüne alnarak ODTÜ ile birlikte Genel Müdürlük elemanlarnca titizlikle hazrlanan bu atlas önemli bir boúlu÷u dolduracaktr. Türkiye Güneú Enerjisi Potansiyeli Atlas Orta Do÷u Teknik Üniversitesi Ö÷retim Üyelerinden Doç. Dr. Zuhal Akyürek ve Pnar A. Bostan ile Meteoroloji personelleri Serhat ùensoy, Mesut Demircan ve Yusuf Ulupnar tarafndan hazrlanmútr. Türkiye Güneú Enerjisi Potansiyeli Atlas-2009, Meteoroloji Genel Müdürlü÷ü yaynlar arasnda baslmútr. Meteoroloji Genel Müdürlü÷ü