Sayı 8 - 2015 - Nisan - Chassis Brakes International Türkiye

Transkript

Sayı 8 - 2015 - Nisan - Chassis Brakes International Türkiye
EDİTÖRCE
2
Derya ÇORUH ÖZVATAN
Türkiye Kurumsal İletişim Uzmanı
Merhaba,
Uzun bir aradan sonra sizlerle buluşmanın keyfini yaşıyorum. Son aylar tatlı bir yorgunlukla birlikte çok çabuk geçti. Hayatımın odak noktası farklılaştı. 17 Temmuz’da, minik bir melek, beni
annesi olarak seçti ve hayatımıza girdi. Dolu dolu geçen 6 ayın sonunda da tekrar işimin başına
döndüm. Doğum izninden dönen tüm anneler gibi ben de ilk günler biraz zorlandım.
Bebeğim nasıl?
Saatinde uyudu mu?
Mama saati geçti mi?
Ağlıyor mu? Beni arıyor mu? ... Vb.
Toplantıların, mail trafiğinin ve telefon görüşmelerin arasında sürekli evi arayıp “her şey yolunda
mı” kontrolleri yapmak sanırım çalışan annelerin yaşadıkları ortak bir nokta.
Evet, artık işime döndüm ve kaldığımız yerden tüm enerjimiz, yeni başarılarımız ve yeni hedeflerimizle birlikte daha güzel işlere birlikte başaracağımıza inancım tam.
Bu vesile ile yokluğumda özverili çalışmaları için Seda Şahiner hanıma sonsuz teşekkürlerimi
sunuyorum. Başta dergi çalışmaları olmak üzere birçok projeye imza atmış ve başarılı bir şekilde
de yürüttü.
Chassis Brakes World Dergi ekibi ile hazırladığımız dergimizin bu sayısı da yine dopdolu ve çok
renkli. Sayfalar arasında kurum içi ve dışında gerçekleştirdiğimiz birçok etkinlik haberi ve özel
haberler ile karşılaşacaksınız.
Keyifli okumalar dilerim.
MUDUR
GENEL MÜDÜR’den
3
Merhaba Arkadaşlar,
İlkbahar’ın ilk günlerini kucakladığımız bugünlerde, sizlere yeniden hitap ediyor olmanın mutluluğu içindeyim.
Uygar ETİ
Genel Müdür
Geçtiğimiz sayıdan bu yana, firmamız açısından önemli bazı gelişmeler yaşandı.
Geçen ay içinde, kuruluşumuzdan bu yana firmamızda CEO’luk görevini sürdürmekte olan Sayın Martina Merz, görevini Sayın
Thomas Wuensche’ye devretti. Sayın Merz’e firmamıza değerli katkıları için huzurlarınızda teşekkür ederken, yeni CEO’muz Sayın
Wuensche ile yeni bir döneme adım atıyoruz. Önümüzdeki yeni dönemin tüm çalışanlarımız, müşterilerimiz, tedarikçilerimiz ve
hissedarlarımız için olumlu olmasını dilerim.
Diğer yandan, stratejik yeniden yapılanma ve büyüme yol haritamız içinde önemli adımlardan birisi olan Fiat ve Opel projelerine
ait ilk hat kurulumları, numune üretimleri ve müşteri denetimlerini, geçtiğimiz haftalar içinde yüksek başarı ile tamamladık. Emeği
geçen herkese tebrik ve teşekkürlerimi sunarım.
Ek olarak, büyüme stratejimiz dahilinde, gündemimizde olan potansiyel projelerimizde de olumlu gelişmeler yaşanıyor. Uzunca
bir süredir yakından takip etmekte olduğumuz Toyota 130X projesine ait fren ve fren disklerinin tüm Avrupa hacminin firmamıza
verildiği bildirildi. Bu anlamlı işin firmamıza yeni ufuklar getirmesini dilerim. Şimdi, önümüzdeki bu işlere ilişkin kalıplama, prototipleme ve hat tasarım çalışmalarını başlatıyoruz. Şimdiden tüm ekibe başarılar dilerim.
Yine geçtiğimiz haftalarda, Toyota’nın Türkiye, Güney Afrika ve Japonya fabrikalarına sevkedeceğimiz ve geçen yıl firmamıza
verilen 560A-SUV projesine ilişkin müşteri denetimlerini de başarı ile tamamladık, tüm ekibi kutlarım. Sizlerin değerli emek ve
destekleri ile yaşadığımız bu güzel ve anlamlı gelişmeler, bir yandan bizleri birbirimize daha çok kenetlerken, diğer yandan da
dönüşüm stratejimizin son birkaç adımını da başarı ile hayata geçirmek ve bundan üç yıl önce tasarladığımız geleceği realize etme
konusundaki umut ve kararlılığımızı daha da pekiştirmektedir.
Son olarak, geçen yıl devreye aldığımız CBI-Akademi bünyesi içinde, Yalın Enstütü firmasından aldığımız destekle “Operasyonel
Mükemmellik Yılı” olarak belirlediğimiz 2015 yılına ait bir yol haritası hazırlama çalışmasını başlattık. Bu haritanın ilk adımı
olarak da, bildiğiniz gibi ulaşmak üzere kendimize koyduğumuz uluslararası mükemellik seviyesi göstergelerinde, bugün itibariyle
nerede olduğumuzu ölçümleme çalışmasını tamamladık. Önümüzdeki aylarda da, tüm aksiyonları 2015 yılı içinde devreye almak
üzere, belirlediğimiz seviyeye ulaşma yolundaki ilk adımları, yine sizlerin değerli destek ve emekleri ile atıyor olacağız.
Önümüzdeki günlerin sizlere sağlık, mutluluk ve yeni başarılar getirmesi dileği ile…
Saygılarımla,
NİSAN 2015 SAYI: 8
İÇİNDEKİLER
YAYIN ve İMTİYAZ SAHİBİ
CHASSIS BRAKES INTERNATIONAL
OTOMOTİV SAN. ve TİC. A.Ş.
adına sahibi
GENEL MÜDÜR
Uygar ETİ
EDİTÖR
Derya ÇORUH ÖZVATAN
DERGİ HAZIRLIK EKİBİ
Motivasyon Grubu
KATKIDA BULUNANLAR
Dr. Emin MENEKŞE
YÖNETİM YERİ
CHASSIS BRAKES INTERNATIONAL
Otomotiv San. ve Tic.A.Ş.
DOSAB, Yeni Yalova Yolu Cd. No: 612
Osmangazi / BURSA
T: 0 224 270 68 00
F: 0 224 261 09 82
chassisbrakes.com.tr
GRAFİK TASARIM
ANL CREATIVE
Kükürtlü Mh. Zübeyde Han. Cd. Tayan Apt.
No: 10 D/2 Osmangazi / BURSA
T: 0 224 234 24 42
F: 0 224 234 02 42
anlcreative.com
BASKI
AK Mat Akınoğlu Matbaacılık San. Tic. A.Ş.
YAYIN TÜRÜ
Bülten
3 ayda bir yayınlanır.
Her hakkı Chassis Brakes International
Otomotiv San. ve Tic.A.Ş.’ye aittir.
Para ile satılamaz.
12
Yalın Enstitü’den
Fabrikamıza
“Self Assessment”
Uygulaması
13
Opel, Fiat ve Chrysler
Frenleri Chassis Brakes
Türkiye’den
15
General Motors - Opel
Denetimi Başarıyla
Tamamlandı
26-27
05
Sendika Köşesi
06
Ayın En İyileri 07
Tedarikçilerimiz
08-09
Ekip Ruhu
10
2014 / 4. Çeyrek Kalite Ödülleri ve
5S Oscar’ları Sahiplerini Buldu 11
Yalın Enstitü’den Fabrikamıza
“Self Assessment” Uygulaması 12
Opel, Fiat ve Chrysler Frenleri
Chassis Brakes Türkiye’den 13
CBI Avrupa Bölge Başkanı
Bay Rolf Geier, Chassis Brakes Bursa 14
Fabrikasını Ziyaret Etti
General Motors - Opel
Denetimi Başarıyla Tamamlandı 15
Kalite Çalıştayı Başarıyla
Tamamlandı 16
Kariyer.net’ten 2. Kez
İnsana Saygı Ödülü’nü Aldık 17
CBI’ın Kadın Kahramanları
Hürriyet Bursa’da 18
İK Gündem
Röportaj: Diksiyon, Güzel ve
Etkili Konuşma
Chassis Brakes Türkiye’nin
Kadın Kahramanları
Kadına Karşı Şiddeti Protesto Etti
14 Şubat Sevgililer Günü’nde
Zamanı Hep Birlikte Frenledik
Chassis Brakes Ailesine
Hoşgeldiniz!
19
20
21
İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi
22
Eğitimlerimiz 23-24
Karikatür
25
Röportaj: Diksiyon, Güzel ve
Etkili Konuşma 26-27
Konuk Yazar:
Uzm. Psk. Sezai Aydın 28-29
Doktorum Köşesi
30-31
IThink
32
Spor
33
HSE 34-35
Gezelim Görelim
36-37
Bunları Biliyor musunuz?
38
Bulmaca
39
Kültür Sanat
40-41-42
IK GUNDEM
İK GÜNDEM
5
Arzu Öneyman
Türkiye İnsan Kaynakları ve
Kurumsal İletişim Müdürü
Neden Yaşıyorum?
Kişinin kendine sorması gereken en anlamlı soru;
“Neden Yaşıyorum?”. Öyle hemen cevap verilebilmesi kolay olmayan ancak cevap verilmesi gereken bir soru. Doğuyoruz, yemek yiyoruz, uyuyoruz,
çalışıyoruz, gülüyoruz, ağlıyoruz, ölüyoruz... Evet
bunlar yaşama belirtileri ama biz neden yaşıyoruz?
Hayatımızın anlamı ne?
Bir küçük çocuğun demesi gibi “akşam olsa da
yatsak“ diyerek mi geçiyor günlerimiz, farkında
olmadan ölmeyi mi bekliyoruz? Hayatımızın anlamı
ne? Eşimiz, çocuğumuz, ailemiz, arkadaşlarımız ve
kendimiz, hayatımızda yeri ne?
Bir kişi hayatını ancak “manalı” yaşadığında ruhsal doyuma erişebilir, bu sebeple belki de kişinin
kendine sorması gereken en önemli sorudur “Neden yaşıyorum?” sorusu. Öyle korkulacak bir soru
değil bu… Bir düşünün, bugün doktora
gidiyorsunuz ve size sadece 3
ay ömrünüz kaldığını söylüyor. Ne hissederdiniz?
Acı, öfke, mutluluk ,
huzur, korku… Hangisi? Bu kadar erken
olacağını bilseydik
bir günümüzü bile ziyan etmezdik, değil
mi? Dert edindiğimiz
diğer şeyler birden
hafifler, hatta manasız bir hal bile alabilir, hatta
yaptığımız işi bile sorgularız. Evet hepimiz bir gün
öleceğiz, bu kesin. Önce bunu kabul etmekle başlayabiliriz yanıtı düşünmeye.
Ben de koçluk eğitimim sırasında yaşam amacımı
sorgulamaya başladım. Önce ölümü kabul ettim ve
sanki 3 aylık ömrüm kalmış gibi bir deftere düşünmeden yazmaya başladım. Belki size çılgınca gelebilir ancak yazarken zaman zaman ağladım, zaman
zaman gülümsedim. Duygularımın “gel-git”’leri
içerisinde yazdıkça aydınlanıyor gibiydim. Yapmak
isteyip yapamadığım şeyler vardı, yapmayı hep ertelediğim, hep bahaneler bulduğum… Bunları tespit etmek bana çok iyi geldi. En önemli tespitim ise
öncelikle değerlerim ve karşılık beklemeden başkalarına hizmet etmenin benim için önemiydi. İnanıyorum ki başkaları için birşeyler yaptıkça, yaşadığım toplumun sorunlarına eğildikçe, sorumluluk
aldıkça, manevi anlamda doyuma ulaşabileceğim.
Bunun için sosyal sorumluk projelerine katkıda
bulanabileceğim, bireysel olarak yapmak istediklerimden daha fazlasına ulaşabileceğim bir derneğe
üye olmayı uygun buldum ve bundan sonraki süreçte bu yönde hareket etmeye karar verdim.
Dolayısı ile neden yaşadığımı biliyor ve bu amacı
da hayatım içinde yaşıyorum. Peki ya siz?
Sevgilerimle.
SENDIKA
SENDİKA KÖŞESİ
6
Adem Mutlu
Türk Metal Sendikası İşyeri Baş Temsilcisi
Değerli arkadaşlarım,
Örgütlü toplum olup, ülkemizde, gelecekte daha güvenli yarınlarımızı inşaa etmek
için birlikte hareket etmemizin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak
istedim.
Dünya ekonomisi, sürekli olarak, belirli dönemlerde, inişli çıkışlı bir seyir
izlemektedir. Bazen de çok sert inişler göstererek ciddi krizlere neden olmaktadır.
Geçmiş yıllarda, bu tarz oluşumlara birçok defa tanık olduk. Birçok sermayenin
ülke değiştirmesinin yanı sıra daha da kötüsü işletmelerin kapatılmasına tanık
olduk. İşverenlerimiz de böyle gelişmeler karşısında, küresel rekabeti de göz
önünde tutarak, kendi işletmelerini koruma altına alma hissine kapılmaktadır. Bu
olumsuz hareketler, tabii ki de biz çalışanları daha da derinden etkilemektedir.
Geriye dönük baktığımızda, gelişmeler gösterdi ki, sendikalı iş yerlerinde böyle
dalgalanmalar, işçiler açısından çok daha az kayıpla aşılmaktadır. İşverenlerimiz
açısından baktığımızda da, yetişmiş kalifiye eleman kaybı olmadan bu durumlar
atlatılmaktadır. Aynı durumu, sendikal anlamda örgütlü olmayan işyerlerinde
görmek mümkün değil tabii ki de.
Örgütlü olmak, sadece işini kaybetmemek gibi algılanmamalı, birçok yasa
değişikliği de çalışanlarımızın çıkarı aleyhine olabiliyor. Acımasız küresel
rekabetin getirdiği kurallar, bazen hükümetleri mevcut yasalarda bir takım
değişiklikler yapmaya zorlamaktadır. Örnek vermek gerekirse, esnek çalışmaların
devreye sokulması, geçmişte farklı fonlar oluşturulup maaşlardan kesinti
yapılması. Bugün de tekrar kıdem tazminatı fonu oluşturmaya çalışmaları… Bu
gibi hareketler, çalışanlarımızı huzursuz etmektedir. Şunu unutmamalıyız ki,
demokratik ülkelerde, böyle değişiklikler için temsil hakkına sahip, konunun
muhatabı olduğu sivil toplum kuruluşlarının da görüşlerinin alınmasını
gerekmektedir. İşte bunun gibi ve birçok başka nedenlerden dolayı tek yürek,
tek yumruk olup, birbirimize kenetlenerek, gelecek nesillere daha güzel yarınları
bırakmayı bir borç bilmeliyiz.
Saygılarımla.
A
N
I
Y
A
EN
EN IYI
EN İYİLERİ SEÇTİK
7
En İyi Şair
BEN BİR FRENİM
Ben bir frenim,
Fason firmalarda başladı hayatım.
Ana parçalarım silindir kundak,
Yan parçalarım piston, balata, mil, yay…
Daha saymadıklarım da olacak.
Ben bir frenim,
Oluşmadım daha
Hayat bulmak için geldim C.B.I.’a.
Ana parçalarım süslendi,
Talaşlı imalat ve kaplamada.
Ben bir frenim,
Buluştum diğer aksamlarımla montaj hattında.
Birbirimize kenetlendik adeta,
Sanki hiç ayrılmayacakmışçasına,
Bin bir testten geçtikten sonra geldim arabanıza.
Ben bir frenim,
Zor günlerim şimdi başlıyordu
Ve ben bunu biliyordum.
Kışın soğukta durmak,
Yazın trafiğe çıkmak,
Bana zor gelmiyordu.
Ben bir frenim,
Benim içimi acıtan,
Aracı alırken hiç sorulmamaktı.
Çok zor değildi 100 km hızı,
Kaç saniyede durduğumu sormak.
Sanki benden daha mı önemliydi
bir klima, bir park sensoru?
Olsalar ne olacak, olmasalar ne olacak…
Ben bir frenim,
Size zaman kazandıran,
Aracı durduran,
Yaşamınıza ömür katan.
Ben bir frenim.
İnsanlık için var olan.
Üretim yerim,
Chassis Brakes International’dan…
İsmail BİLBEY
Yeni Doğan Çocuğumuz
Ailenin
yeni üyesi
Ali Boldik
Kızı
Hira
Boldik
Uzun ve
sağlıklı bir
ömür dileriz.
TEDARIKC
TEDARİKÇİLERİMİZ
8
Canan ÖZTEKİN ATALAY
Giriş Kalite Şefi
CBI ve Toyota
Ekiplerinden
DEMİSAŞ’a Ziyaret
05.03.2015 tarihinde, müşterimiz Toyota ile birlikte yan sanayimiz
Demisaş’a ziyaret gerçekleştirdik. 560A projesi kapsamında, Toyota,
döküm yan sanayimizi görmek, tanımak istedi. Birlikte proje adımlarını ve
Demisaş proseslerini gözden geçirdik. Toyota, bu ziyaretten çok memnun
ayrıldı.
Toyota Katılanlar:
Jean-Luc Ratsimihara (Satınalma Müdürü)
Tunç Atlıhan (Satınalma)
Kenji Yamashita (Teknik Müdür)
Alper Yağdıran (Proje Kalite)
CBI Katılanlar:
Frederique George (Toyota 560A Proje Müdürü)
Canan Öztekin Atalay (Giriş Kalite Şefi)
Ertuğrul Yıldız (Satınalma Müdürü)
Demisaş Katılanlar:
Tahir Ersoyu (Kalite Direktörü), Engin Karaca (Kalite Şefi)
İsmail Büyükgül (Mühendislik Müdürü)
Yüksel Batuhan Tolun (İş Geliştirme Uzmanı)
DEMİSAŞ ile Basarılı Bir
Workshop Deneyimi
Döküm tedarikçimiz DEMİSAŞ ile 27.02.2015 tarihinde, fabrikamızda,
önemli bir workshop gerçekleştirdik. Bu çalıştayda, üretimdeki
arkadaşlarımız ve Demisaş’taki çalışanlar, karşılıklı sıkıntılarını görüşüp
deneyimlerini paylaştılar, çözüm önerilerinde bulundular. Sürekli iyileştirme
çalışmalarımız doğrultusunda gerçekleştirilen çok faydalı bir workshop oldu.
Workshop’a Katılanlar:
DEMİSAŞ: Engin Karaca (Kalite Şefi), Kazım Kubat (Maçahane Şefi), Eser
Gönen (Final İşlemler Şefi), Göktuğ Kobak (Müşteri Kalite)
CBI: Canan Öztekin Atalay - Hasan Taşan - Mesut Cavaş (Giriş kalite),
Ertuğrul Yıldız (Satınalma Müdürü), Onur Topgül (Kalite Müdürü), Mehmet
Ayhan - Nejdet Güler - Ferruh Sepet (Talaşlı imalat), Ahmet Yurtseven Doğan Kalındıvar (Montaj)
CILER
Önemli Yan Sanayilerimizden DAU,
Fabrikamızı Ziyaret Etti
Önemli yan sanayilerimizden biri olan DAU’nun fabrikamızı ziyaretiyle
27.01.2015 tarihinde, başarılı bir kalite toplantısı gerçekleştirdik.
Yaşadığımız problemleri, üretimdeki arkadaşlarımızla birlikte yerinde aktardık.
Bu toplantıda, yeni projelerimizi de birlikte gözden geçirdik. Deneyimlerimizi
karşılıklı paylaştığımız toplantı çok verimli sonuçlandı.
Toplantıya Katılanlar;
DAU: Roberto Gonzalez (Fabrika Müdürü), Alfredo Martin (Kalite Müdürü),
Jorge De Cos (Kalite)
CBI: Canan Öztekin Atalay (Giriş Kalite), Richard Lardeux (Yan Sanayi Kalite),
Ahmet Yurtseven - Doğan Kalındıvar - Cenk Altun (Montaj)
UPC ‘de Proses Denetimi
Gerçekleştirdik
Kaplama konusundaki yan sanayi firmamız UPC’de, 28.01.2015 tarihinde,
yeni projelerimiz nedeni ile proses denetimi gerçekleştirdik. Önemli yan
sanayilerimizden biri olan UPC ile işbirliğimiz başarılı bir şekilde devam
ediyor.
Denetime Katılanlar;
UPC: Ayça Güler (Genel müdür), Edibe Doğan (Kalite Müdürü)
CBI : Canan Öztekin Atalay (Giriş Kalite), Richard Lardeux (Yan
Sanayi Kalite), Ertuğrul Yıldız (Satınalma Müdürü)
TUNAOĞLU’na
Proses Denetimi
Yan sanayimiz Tunaoğlu firmasında, 13-14 Ocak 2015 tarihinde, 2
referans için proses denetimi gerçekleştirdik. Yıllardır birlikte birçok
proje paylaşıp, başarılı sonuçlar elde ettiğimiz sac parça tedarikçimiz
Tunaoğlu ile yeni projeler paylaşmaya devam ediyoruz.
Nice yeni projeler dileklerimizle…
Denetime Katılanlar;
TUNAOĞLU: İhsan Günşen (Genel Müdür), Hande Karataş (Kalite
Şefi), Mustafa Doğan (Proje Müdürü), Gafur Kurt (Proje)
CBI: Canan Öztekin Atalay (Giriş kalite), Jules Auterlot (Yan Sanayi
Kalite)
9
EKİP RUHU
10
ZOH1 Disk Fren
Montaj Hattı
ZOH1 Disk Fren Montaj Hattı şu anda
2 ana sanayiye disk fren üretimi
yapmaktadır.
0 (sıfır) hata ve koşulsuz müşteri memnuniyeti
ilkesi ile hareket eden ZOH1 Disk Fren Montaj
Hattı, 27 çalışan ve 2 vardiya ile üretim yapmaktadır. Hatta çalışan operatör arkadaşlar,
yaptıkları işin bilincinde kaliteli ve verimli üretim yapmaktadırlar. ZOH1 hattında, FIAT grubuna toplamda 14 adet, FORD grubuna da 6 farklı
referansta disk fren üretimi yapılmaktadır.
BİZDEN
Aktivitelerimiz
11
2014 / 4. Çeyrek Kalite Ödülleri ve
5S Oscar’ları Sahiplerini Buldu
Chassis Brakes International Türkiye fabrikası
olarak yüksek kalite ve güvenilirlik çerçevesinde, müşterilerimize hatasız ürünler sunmak
için çaba sarf ediyor ve yıllık hedefimizi “0
PPM” olarak belirliyoruz. Bu hedefe ulaşmak
için oluşturduğumuz “Kalite Ödül Sistemi” ne
göre, her üç ayda bir vermiş olduğumuz “Kalite
Ödülleri ve 5S Oscar”larının 2014 yılı 4. çeyrek
dönem ödülleri, fabrikamızda yapılan törenle sahiplerine verildi.
Törende Genel Müdürümüz Uygar Eti, son üç
ayı değerlendirip, 2015’de devreye alacağımız
yeni projelerden ve hedeflerimizden bahsetti.
Konuşmasının ardından, Chassis Brakes Bursa
Fabrikası Kurumsal Tanıtım Filmimizin ilk gösterimi tüm çalışanlarımıza yapıldı. Büyük beğeni
toplayan filmimiz, tüm çalışanlarımız tarafından
dakikalarca alkışlandı.
Üç ayda bir düzenlediğimiz Kalite Ödül Sistemi
Töreni’nde, müşteri şikâyeti almayarak altın
almayı hak eden bölümlere, madalyaları ve ödülleri Kalite Müdürümüz Onur Topgül tarafından
verildi.
Ödül Alan Çalışanlarımız;
Kalite Ödülleri:
Tofaş/Ford Ön Disk Fren Montaj : Hakan Yaman
Toyota Ön-Arka Disk Fren Montaj : Cem Arabacı
Ford Arka Disk Fren Montaj
: Ersu Can
Silindir Talaşlı İmalat
: Cüneyt Şentürk
Kundak Talaşlı İmalat
: Mehmet Sami Altun
Protus Montaj / Pabuç Montaj Tekerlek
Silindiri Montaj ve Talaşlı İmalat : Tahir Yaman
Aftermarket Paketleme
: Aydın Doğan Küçük
Lojistik
: Şuayip Arslan
Bakım
: Ramadan Çavuşoğlu
Kalite
: Emre Güner
5S Ödülleri:
Ford Silindir Talaşlı İmalat
: Recep Kaya
Ford Kundak Talaşlı İmalat
: Hakan Korkmazlı
ZOH1 Disk Fren Montaj
Pabuç Kaynak Tesviye Atölyesi Kalite Fonksiyonel Test Laboratuvarı
: Halis Bayrak
: Nurhan Özgür
: Adnan Tokatlı
: Hasan Korkmaz
BİZDEN
Aktivitelerimiz
12
Chassis Brakes’e
KalDer Ziyareti
KalDer Bursa Şubesi Genel Sekreteri Sn. D. Aykan
Kurkur ve Sempozyum/ Üyelik Yöneticisi Sn. Arzu
Özel, firmamızı ziyaret etti. Chassis Brakes International Türkiye olarak bu sene oturum sponsoru olduğumuz 13. Kalite ve Başarı Sempozyumu öncesi yapılan
buluşmada, karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu,
KalDer’in öneri ve görüşleri alındı. Fabrikamızdan toplantıya katılanlar ise İnsan Kaynakları ve Kurumsal
İletişim Müdürümüz Arzu Oneyman ve Kurumsal İletişim Uzmanı Derya Özvatan oldu.
Yalın Enstitü’den Fabrikamıza
“Self Assessment” Uygulaması
CBI Bursa fabrikasında tüm
süreçlerimizi değerlendirmek ve
gelişim alanlarınmızı belirlemek
amacı ile 17-18 Şubat 2015 tarihleri
arasında yalın uygulamalar için
“Self Assessment Uygulaması”
gerçekleştirildi.
Değerlendirme, Yalın Enstitü danışmanlarından
Cevdet Özdoğan tarafından yapıldı. Kendisi
uzun yıllar Japonya Toyota’da çalışmış olan da-
nışmanımıza, bu süreç esnasında tüm yönetim
kodromuz eşlik etmiştir.
Self Assessment ile şirketimizin tüm üretim
faaliyetlerinden proje yönetimine, maliyet kontrolünden ekip çalışmalarına, organizasyon yapısından toplantı ve raporlamalarına kadar tüm
faaliyetler detaylı olarak incelendi. CBI Bursa,
2015 mükemmellik yılı içerisindeki çalışmalarına, tüm değer akışının incelenmesi, israfların yok edilmesi ve tüm faaliyetlerin müşteri
açısından mükemmel değeri oluşturması için
gerekli olan gelişim ihtiyaçlarını belirleyerek
başladı. BPS olarak uzun vadeli ekonomik başarıyı yakalamak için sürekli iyileştirme felsefesini benimsiyor ve önem veriyoruz. Bu yaklaşım
ile değerlendirme raporu sonuçlarına göre önceliklendirme yaparak, yalın dönüşüm yol haritamızı, Nisan ayı içerisinde belirleyeceğiz. Bu çalışma ile aksiyonlarımızı önceliklendirip, sürekli
iyileştirme faaliyetlerimizi hızlandıracağız.
BİZDEN
Aktivitelerimiz
13
Opel, Fiat ve Chrysler Frenleri
Chassis Brakes Türkiye’den
2014 yılı içerisinde, İtalya/Bari
fabrikasında faaliyet gösteren bazı
üretim hatlarının ve bu hatlarda
üretilen ürünlerin Bursa fabrikamıza
transfer edilmesine karar verildi.
Firmamızdan Satış ve Projeler Kıdemli Uzmanı
Altuğ Aydoğan’ın liderliğinde yürütülen transfer projesinin ilk etabı olan makine ve ekipman
transferi, başarı ile tamamlandı. Bu kapsamda,
2015 yılı başında, Bari fabrikasından, üretim
için gerekli olan Ön Disk Fren Montaj Hattı ile
Tekno Delta 3 Unit ve Stama Talaşlı İmalat
Tezgahlarının yanısıra fabrikamızın test yeteneğini artıracak Torque Durability Test Cihazının
transferleri ve kurulumları tamamlandı. Bununla
birlikte yıl sonuna kadar 1 adet Stama Talaşlı
İmalat Tezgahı, Balata Test Cihazı ve Vakum
Test Cihazının tranferleri de tamamlanmış olacak.
Üretim hatlarının fabrikamıza transfer edilmesiyle, 2015 yılının son çeyreğinden itibaren
Opel, Chrysler ve Fiat gibi dünya devi otomobil
üreticilerinin İtalya, Sırbistan, Polonya ve Almanya’da yer alan çeşitli lokasyonlarına doğ-
rudan sevkiyatlara başlanacak. Ayrıca frenlerimiz, Fiat’ın WMF lokasyonları aracılığı ile
Amerika ve Brezilya gibi ülkelere sevk edilecek.
Bu kapsamda Opel Adam, Fiat 500, Fiat 500L,
Fiat Punto, Fiat Bravo, Fiat Ducato, Alfa Romeo
Mito gibi araçların frenleri fabrikamızda üretilecek. Disk fren üretim adedimizi 2016 yılında %
50 oranında artıracak olan bu transfer projesinin hayata geçmesiyle birlikte, fabrikamızda ilk
kez boyalı frenler üretilecek.
Bari üretim hattı makine ve
ekipmanları başarıyla transfer
edildi
BİZDEN
Aktivitelerimiz
14
Toyota Yöneticilerinden
Fabrikamıza Ziyaret
Toyota Avrupa (TME) Satınalma Birimi şasi parçalarından sorumlu üç üst düzey
yöneticileri tarafından 19 Şubat tarihinde, fabrikamıza önemli bir ziyaret
gerçekleştirildi.
Mr. Rashmi SHAH , Mr. Takushi FUKUOKA ve Mr. Turgay BÖLÜKTEPE’nin katıldığı ziyarette, fabrikamız
tanıtılarak özellikle fabrikamızın kalite durumu ve teknik yetkinlikleri hakkında bilgi verildi. Mevcut Toyota
üretim hatları ziyaret edilerek Toyota ürünleri incelendi. 2016 yılı Eylül ayında üretimine başlanacak 560A
projesi ve 2019 yılında devreye girecek 130x projeleri hakkında gözden geçirme ve değerlendirme toplantıları
yapıldı. Toyota yöneticileri, fabrikamızdan olumlu izlenimlerle ayrıldılar.
CBI Avrupa Bölge Başkanı
Bay Rolf Geier,
Chassis Brakes Bursa
Fabrikasını Ziyaret Etti
Mart 2014 itibari ile Chassis Brakes Avrupa Bölge Başkanı olarak atanan Bay
Rolf Geier ve Chassis Brakes Avrupa Fabrika Müdürleri 17-18 Mart 2015 tarihlerinde, fabrikamızı ziyaret ettiler. Yöneticilerimiz ile tanışan Bay Geier ve Fabrika
Müdürleri, üretim tesisimizi gezerek, çalışmalarımız hakkında bilgi aldılar.
BİZDEN
Aktivitelerimiz
15
General Motors - Opel
Denetimi Başarıyla
Tamamlandı
Genaral Motors (GM) -Opel
QSB+ denetimi, 31 Mart-01
Nisan 2015 tarihleri arasında,
Bursa fabrikamızda, GM
denetçileri Tomas Studzinski
ve Stefan Eberz tarafından
gerçekleştirildi.
Denetim, tek seferde % 96 Yeşil olarak sonuçlanmış olup, GM denetçileri fabrikamız hakkındaki olumlu görüşlerini yönetim ekibimize iletmiştir. GM’nin yeni projelerinin devreye alınma
döneminde, GM kalite olarak, fabrikamızı özellikle tavsiye edeceklerini de ayrıca belirtmişlerdir.
Denetimin olumlu sonuçlanmasında katkısı olan
tüm çalışanlarımızı kutluyor ve başarılarımızın
yeni projelerimizde de devam etmesini diliyoruz.
GM’nin yeni projelerinin
devreye alınma döneminde,
GM kalite olarak,
fabrikamızı özellikle tavsiye
edeceklerini belirttiler
BİZDEN
Aktivitelerimiz
16
Kalite Çalıştayı
Başarıyla Tamamlandı
Her yıl, daha başarılı iş sonuçları elde etmek için düzenlediğimiz Kalite Çalıştayı’mızı, bu yıl
12 Mart 2015 tarihinde, fabrikamızda kapsamlı bir toplantıylagerçekleştirdik.
Her bölümden bir temsilcinin katıldığı çalıştayda, “müşteri şikâyetlerini (0-PPM’i nasıl sürdürebiliriz?), hata maliyetlerini, iç imalat hatalarını
ve yan sanayi şikâyetlerini nasıl en aza indiribiliriz?” sorularına üç oturumda cevap aradık.
Çalışmada, seçili konularla ilgili beyin fırtınası
yapıldı, benzer konular gruplandı ve konuların
önemine göre puanlamalar yapıldı. Puanlamalar
sonucunda aksiyonlar, sorumlular ve terminler
belirlendi.
Workshop, tüm bölümlerden
ilgili kişilerin desteğiyle
tamamlandı.
BİZDEN
Aktivitelerimiz
17
Türk Metal Sendikası’ndan
Fabrikamıza Ziyaret
Türk-Metal Sendikası’nın Osmangazi Şube Başkanı
Sn. Mesut Erdem ve Şube Sekreteri Sn. Ali Kömürlü,
12 Mart Perşembe günü fabrikamızı ziyaret etti. İlk
önce Genel Müdürümüz Uygar Eti ile görüşme yapan
Mesut Erdem ve Ali Kömürlü, görüşmenin ardından,
fabrikamızın Türk Metal Sen üyeleri ile birlikte fabrikamızı gezerek, çalışanlarımızla tezgâhları başında
sohbet etti ve gelen soruları yanıtladı.
Kariyer.net’ten 2. Kez
İnsana Saygı Ödülü’nü Aldık
“Kariyer.net’in düzenlediği, İnsan Kaynakları
alanında yürütülen başarılı çalışmaların ödüllendirilmesini hedefleyen 2014 İnsana Saygı
Ödülleri sahipleri belli oldu.
Şirketimiz adına bu ödülü almakta emeği geçen
Sn. Burcu Onaranel’e çalışmalarından dolayı
teşekkür ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz.
2014 yılında, firmamıza gelen 8.148 başvurudan 8.104
a d aya , o r t a l a m a 2 g ü n
içinde geri dönüş yaparak,
% 99,46 oranında başarı
sağladık. Bu verilerimiz ile
2014 yılı İnsana Saygı
Ödülünü almaya hak kazandık.
Daha nice ödülleri hep birlikte almak ümidi ile…
BİZDEN
Aktivitelerimiz
18
Kadın Çalışanlarımızla Keyifli Bir
Kadınlar Günü Kutladık
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü fab- kahramanları kahkahalar eşliğinde bir gece gerikamız kadın çalışanlarının katıldığı çirdi.
özel bir yemekle kutladık. BAOB Lunch’ta gerçekleştirilen yemekte, tüm
kadın çalışanlarımız, işin stresinden
uzaklaşarak keyifli dakikalar geçirdiler.
Yemek etkinliğinden sonra kadın çalışanlarımız,
geliri Nilüfer Belediyesi & Lions Alzheimer Hasta Konuk Evi’nin yapımına aktarılan, Davranış
Bilimleri Uzmanı Aşkım Kapışmak’ın “İlişkiler
Komedisi” adlı stand-up gösterisine davet edildi. Kadın ve erkek doğasının mizahi unsurlarla
anlatıldığı stand-up gösterisinde, CBI’ın kadın
CBI’ın Kadın Kahramanları
Hürriyet Bursa’da
8 Mart Dünya Kadınlar Günü
dolayısıyla Hürriyet Bursa Gazetesi
fabrikamızın kadın kahramanları ile
özel bir röportaj gerçekleştirdi.
Erkek egemen bir sektör olan otomotiv sektöründe, kadın çalışanlarımızın ne kadar başarılı
işler gerçekleştirdiğinin altının çizildiği röportajda, tüm kadın çalışanlarımızın, çalışma hayatında kadın olmak, Türkiye’de kadın olmak,
CBI’ın kadın kahramanı olmak nasıl bir duygu?
gibi konulardaki görüşlerine yer verildi. Fabrika-
mızda gerçekleştirilen özel çekimlerle Hürriyet
Bursa Sayfalarına taşınan röportajda, kadın
kahramanlarımız, başarının tesadüf olmadığını
dile getirerek, zamana karşı yarışılan, mükemmellik odaklı, kriz yönetimi gerektiren alanlarda
kadınların daha fazla olması gerektiği vurguladı.
Fabrikamızın kadın kahramanları olan Arzu
Öneyman, Derya Çoruh Özvatan, Kadriye Hıdır,
Burcu Onaranel, Gülin Altoprak, Canan Öztekin
Atalay, Büşra Dinç Özgür, Bestenur Feyzioğlu
Çoşkun, Hatice Güçlüsan, Merve Özer Tezcan,
Türkhan Gündoğdu, Tuba Turgut Filiz ve Birsen
Kayhan’a teşekkür ederiz.
BİZDEN
Aktivitelerimiz
19
Chassis Brakes Türkiye’nin
Kadın Kahramanları
Kadına Karşı Şiddeti Protesto Etti
Dünya üzerindeki her ırk ve ülkede, dört aileden birinde aile içi
şiddet görülür. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu’nun yaptırdığı
bir araştırma sonucuna göre ülkemizde, ailelerin % 34’ünde fiziksel
şiddet, % 53’ünde sözlü şiddet uygulanmakta ve ev içi şiddet yoğun
olarak yaşanmaktadır.
11 Şubat 2015; Gencecik ve Pırıl Pırıl Bir İnsanın Hayattan Canice Koparıldığı Gün
Türkiye’yi derinden sarsan ve belki de son 20 yılın en cani cinayet haberini 11 Şubat 2015 tarihinde aldık. Tüm Türkiye gibi biz de Chassis Brakes Türkiye Ailesi olarak derinden sarsıldık.
Özgecan’a ve isimlerini bile hatırlayamadığımız binlerce şiddete uğramış, öldürülmüş veya işkence görmüş kadınları destek amaçlı Chassis Brakes Türkiye Kadın Kahramanları olarak,
16.02.15 tarihinde tüm Türkiye’de düzenlenen eyleme katıldık ve siyahlara bürünerek kadına
karşı şiddeti frenleyelim mesajını verdik.
Şiddetin hiçbir şeklinin yaşanmadığı,
aydınlık dolu bir ülke diliyoruz.
BİZDEN
Aktivitelerimiz
20
14 Şubat
Sevgililer Günü’nde
Zamanı Hep Birlikte Frenledik
Bu Sevgililer Günü’nünde, fabrikamız çalışanları olarak sevdiklerimize karşı duygularımızı özel bir etkinlikle paylaştık.
Sevgililer Günü öncesinde, fabrikamızda yaptığımız özel çekimlerde, çalışanlarımıza “Zamanı
Frenlemek isteseydin kiminle frenlemek isterdin?” sorusunu sorduk ve duygularını kamera
önünde paylaşmalarını istedik. Ortaya, çok
renkli, duygusal sahnelerden oluşan duygu yüklü bir film çıktı. Yapılan çekimlerin kurgulanma-
sının ardından oluşan filmi, firmamız
kurumsal facebook ve youtube sayfalarında
paylaşarak, mesajlarımızı tüm sevdiklerimize
ulaştırdık.
Binlerce kişi tarafından izlenen “Zamanı Frenlemek” isimli sevgililer günü filmimiz, sosyal
medyada büyük beğeni topladı. Binlerce kişinin
önünde duygularını anlatan cesur çalışanlarımız, kamera arkasında ise kahkahalarla dolu bir
deneyim yaşadılar.
“Zamanı Frenlemek” filmimizi,
Youtube Chassis Brakes International Türkiye
kurumsal sayfamızdan izleyebilirsiniz.
BİZDEN
Yeni İşe Girişler
21
Chassis Brakes Ailesine
Hoşgeldiniz!
CBI Ailesi büyümeye devam ediyor...
Ailemize katılan tüm yeni çalışma arkadaşlarımıza, kariyer hayatları boyunca başarılar dileriz.
5 Ocak 2015 tarihi itibari ile MOE Bölümü’nde
“Makine Montaj İşçiliği” görevi ile Sn. Enver AYDIN ve Sn. Tugay ACAR aramıza katılmıştır.
19 Mart 2015 tarihi itibari ile MOE Bölümü’nde “Makine Montaj İşçiliği” görevi ile
Sn. Emin CENGİZ ve Sn. Hasan YILDIZ, “Seri
Üretim Tezgâh İşçiliği” görevi ile Sn. Emre
MESTAN aramıza katılmıştır.
16 Mart 2015 tarihi itibari ile MOE Bölümü’nde “ZOH1-3 BIR + DISK/Kampana Fren
Montaj Üretim Takım Lideri“ görevi ile Sn.
Erdem KAYA aramıza katılmıştır.
20 Ocak 2015 tarihi itibari ile TEF1 Bölümü’nde
“ Yarı Zamanlı Destek Elemanı ” görevi ile Sn.
Hasret Zelal ŞİMŞEK aramıza katılmıştır.
31 Mart 2015 tarihi itibari ile MOE Bölümü’nde “Destek Elemanı” görevi ile Sn. Sinem Sahra SOYALAN aramıza katılmıştır.
2 Mart 2015 tarihi itibari ile MOE Bölümü’nde “ Makine Montaj İşçiliği ” görevi
ile Sn. Murat TÜRKMEN, Sn. Cihan KURTULUŞ ve Sn. Ersoy HAVUZOĞLU, “Seri
Üretim Tezgah İşçiliği” görevi ile Sn.
Furkan Çağrıhan YILMAZ aramıza katılmıştır.
12 Mart 2015 tarihi itibari ile MOE Bölümü’nde “Seri Üretim Tezgah İşçiliği” görevi ile Sn.
İsmail Yasin İNAN, “Makine Montaj İşçiliği”
görevi ile Sn. Emre KARAMAN aramıza katılmıştır.
BİZDEN
Eğitimler
22
İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi
İSG Farkındalık Oluşturma Programı
kapsamında, bu yıl, “İş Sağlığı ve
Güvenliği” eğitimi, tüm çalışanlarımızın katılımıyla Holiday Inn Otel’de
gerçekleşti.
İSG eğitim gününde, bizlere oldukça değerli
bilgiler sunuldu. Program kapsamında, önce
kimyasalları tanıyalım dedik ve Hatice Güçlüsan tarafından “Yeni Kimyasal Semboller Hakkında Bilgilendirme” sunumu, sağlık konusunda
da Dr. Emin Menekşe tarafından “Hastalıktan
Korunma Prensipleri, Korunma Tekniklerinin
Uygulanması ve İlkyardım” sunumu paylaşıldı.
Devamında işyeri temizliği ve düzeninin önemine dikkat çekmek adına, Büşra Dinç Özgür
tarafından “5S Eğitim” sunumu, ardından güvenlik her konuda gerekli diyerek Kerem Karasu
tarafından “Bilgi Güvenliği” sunumu paylaşıldı.
Programın devamında, Uzman Psikolog Sezai
Aydın, bizlere “Psikolojik Risk Etmenlerini” anlattı. Sivil Savunma yetkilileri tarafından “Deprem-Kurtarma-Tahliye” konusunda bilgilendirme
yapıldı. “Ergonomik Risk Etmenleri” kapsamın-
da, Engin Karaer bizlere sunumunu aktardı.
“Elektrik insanı neden çarpar?” sorusunun
cevabını, Hüseyin KILINÇ katılımcalarla paylaştı. İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Kuralları,
Güvenlik Kültürü, Güvenlik ve Sağlık İşaretlerini ise Nalan Çetindağ’dan dinledik.
Son olarak, 2014 yılı sonunda aramızdan ayrılan Suna Şensoy’un bizleri yalnız bırakmayarak, bizlere, “İş Kazalarının Sebepleri ve
Korunma Prensipleri ile Tekniklerinin Uygulanması”, “İş Ekipmanlarının Güvenli Kullanımı”,
“Ekranlı Araçlarla Çalışma” konularını aktarmasıyla eğitim tamamlanmıştır.
BİZDEN
Eğitimler
23
CNC Programlama Eğitimi
13 Şubat 2015 tarihinde firmamızda “CNC
Programlama” ile ilgili eğitim, Nejdet Güler
tarafından verilmiş olup, toplam 2 saat sürmüştür.
Eğitime çalışanlarımızdan, Mehmet Ayhan, Cüneyt Şentürk, Mehmet Eğilmez, Buğra Sabır,
Emre Şen, Asri İşlek, Olcay Çetin, Recep Kaya,
İsmail Bilbey, Serkan Akman, Erdinç Tan, Ceyhan Osmanoğlu, Bahri Cincioğlu katılım göstermiştir.
Eğitimcinin Eğitimi
08 Aralık - 4 Mart 2015 tarihleri arasında, Dale Carnegie Eğitim firmasının eğitmeni Tamer Yakut tarafından gerçekleştirilen “Eğitimcinin Eğitimi” eğitimine, firmamızdan 11 çalışanımız katılmış ve programı başarı ile tamamlamışlardır. Eğitim;
katılımcılara eğitmenlik vizyonunu kazandırma, sunum becerilerini geliştirme, yetişkin eğitiminin özelliklerini anlama,
eğitim hazırlama tekniklerini kavrama, sunum becerilerini geliştirme konularında uygulama ve gelişim olanağı sağlamıştır.
TPM Uygulama
Eğitimi
14 Şubat 2015 tarihinde, Yalın Enstitü firması eğitmeni İdris Aydın
tarafından verilen TPM Uygulama Eğitimi MOE, TEF3, TEF1 ve İSGbölüm çalışanlarının katılımıyla gerçekleşmiştir.
İlkyardım Yenileme Eğitimi
21 Şubat 2015 tarihinde, vAdal Çevre tarafından verilen “İlkyardım Yenileme Eğitimi”,
Selgün yıldız, Tamer Hamit Vanlı, Sinan
Canbaş, Murat Coşkunmeriç, Ersel Taşyakan, Yunus Kaya, Sedat Gül
çalışanımızın katılımıyla
gerçekleşmiştir.
BİZDEN
Eğitimler
24
Hipnotik Sözcüklerin
Gücü Eğitimi
04 Nisan 2015 tarihinde, İstanbul’daki Arkhe
Eğitim firmasından gelen eğitmen Deniz Beyaz
tarafından verilen ”Hipnotik Sözcüklerin Gücü
Eğitimi” tüm motivasyon gurubu üyelerinin katılımıyla gerçekleşti. Eğitimde katılımcılara, iş
hayatında, günlük hayatta ve özel hayatta karşımızdaki kişileri Hipnotik Sözcüklerin Gücü ile
etkileme, ikna etmeyi sağlama ve etkin/etkili
iletişimi sağlama konularında bilgiler verildi.
İletişiminiz ve Kişisel Etkiniz
8-9 Ocak 2015 tarihlerinde, haber sunucusu, televizyon programcısı ve şimdilerde profesyonel
kariyerine koçluk ve danışmanlık alanlarında devam etmekte olan Sedef Kabaş tarafından verilen “İletişiminiz ve Kişisel Etkiniz Eğitimi”, Orhan Atlama, Arzu Öneyman, Erdem Yoldaş, Onur
Topgül, Murat Kaya, Ertuğrul Yıldız, Engin Karaer, Volkan Erdim, Kerem Karasu, Altuğ Aydoğan
ve Derya Çoruh Özvatan’ın katılımıyla Hilton Otel’de gerçekleşmiştir.
KARİKATÜR
Murat KURİ
Dokümantasyon ve Raporlama Teknisyeni
25
23 Nisan
BİZDEN
Röportaj
26
Diksiyon, Güzel ve Etkili
Konuşma
“Nasıl konuştuğunuzu hiç düşündünüz mü? Sesinizin niteliğinin ve başkalarına neler söylediğinin farkında mısınız?
Konuşmayı kimden ve nasıl öğrendiniz? Bu sorular belki de hiç aklınıza gelmedi.” Bu sayımızda, diksiyon eğitmeni
Suna Okur ile konuşma ve konuşma şekli üzerine keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Her zaman konuşma şeklimizin ne kadar çok
önemli olduğundan bahsediyorsunuz. Bu konuda Chassis Brakes World Okuyucularına
neler söylemek istersiniz?
Başarımızın ve mutluluğumuzun temeli konuşmadaki başarımızdır ve konuşma başarımız,
üzerinde dikkatle durulması gereken önemli bir
konudur.
10. yy’da Yusuf Has Hacip, Kutadgu Bilig adlı
eserinde:
“İnsanda dilince değişir kader,
Ya yurda baş olur ya başı gider”
Beytiyle bu önemli konuya dikkatleri çekmiştir.
Konuşma, güzel ve etkileyici bir biçimde konuşma, kimlik göstergesidir. Güzel konuşma bir
sanattır ve her sanatta olduğu gibi, bu sanatın
güzel icrasında da eğitime ihtiyaç vardır.
Peki konuşma eğitimi neden gereklidir?
Konuşma sanatıyla uğraşanlar, konuşmanın
özel bir yetenek değil, taklit yoluyla elde edilen
bir beceri olduğu konusunda hemfikirdir.
Konuşmayı aile ortamında, annemizi önce dinleyerek sonra da sesleri tek tek taklit ederek
öğrendik. Konuşmayı öğrenirken önce annemizi,
daha sonra yakın çevremizdekilerin konuşmasını örnek aldık. Dolayısıyla hangi örneğe uyduysak, onun konuşma tarzını benimsedik. Konuşma sesimiz, kurduğumuz cümleler, kelimeleri
telaffuz edişimiz, hatta sesin kalitesini belirleyen soluk alıp verme biçimimiz de ailemizden
menkuldür. Ailemiz konuşma konusunda eğitimli
miydi? Konuşma tarzımız çoğu zaman aile ortamında tesadüflerin elinde bilinçsizce şekillendi.
Aile ortamında üzerinde titizlikle durulmayan
konuşma eğitimi, ne yazık ki eğitim kurumlarında da verilmemektedir. Toplum olarak bizler,
gerçek bir konuşma eğitimi almadan hayata atılmaktayız. Bu sebeple birçok insan konuşurken
yaptığı hataların ve ses kusurlarının farkında
bile değildir.
Aile saadetimiz, kişisel başarılarımız, iş hayatındaki yükselişimiz, gelip gidip konuşma denen
mucizede düğümlenirken bizler vasata razı mı
olacağız? Toplumda pek az insan konuşmanın
eğitimle mükemmel hale gelebileceğinin farkındadır. Konuşma, birtakım ahenk unsurlarının
öğrenilmesi ve bilinçli olarak kullanılmasıyla
etkileyici hale gelecektir. Ayrıca, dilimizin konuşurken ortaya çıkan birtakım özellikleri vardır ki
bunlar ancak konuşma eğitimi esnasında öğretilir. Türkçe’nin yazıldığı gibi okunmadığını, okunduğu gibi yazılmadığını da konuşma eğitiminde
öğreniyoruz.
Konuşmayı güzelleştiren unsurlar nelerdir?
Meram anlatırken, maksada en uygun kelimenin seçilmesi ve kelimelerin doğru telaffuz edilmesi konuşmayı güzelleştiren
unsurlardandır. Bu bilinçle, konuşma
eğitimi esnasında üslup geliştirme çalışması yapılmalı, kelime hazinesi
zenginleştirilmelidir. Unutulmamalıdır ki bir odalık tuğla ile ancak
bir oda yapılabilir; saraylar ve
kâşaneler inşa etmek istiyorsanız tuğlalarınızı artırmanız
gerekmektedir. Konuşmada
başarı için, sadece sesin
eğitilmesi yeterli değildir,
üslup da güçlendirilmelidir.
BİZDEN
Röportaj
27
“Konuşma, birtakım ahenk
unsurlarının öğrenilmesi ve
bilinçli olarak kullanılmasıyla
etkileyici hale gelecektir.”
Suna Okur
Eğitim Danışmanı,
Yazar
Bu röportajla konuşmanın ne kadar önemli
olduğunu gördük. Peki konuşma şeklimiz,
karakterimiz hakkında, iletişimde olduğumuz diğer insanlara bilgiler verir mi?
Konuşmanın gözden kaçan bir başka yönü ise,
sesimizin biz fark etmeden yabancılara bizle
ilgili ne çok şey söylediğidir. Dikkatli kulaklar
sesimizde gizli kimliğimizi, o an ki ruh halimizi ve
duygularımızı rahatlıkla deşifre etmektedirler.
Oysa biz sesimize öylesine alışmışızdır ki başkalarına neler söylediğinin farkında bile olmayız.
Sesinizin niteliklerini öğrenip başkalarına ancak
bizim istediğimiz şeyleri söyleyebilmesi için de
konuşma eğitimine ihtiyacımız vardır. Sesin anlamları üzerinde çalışmak, bize sesi etkileyici bir
biçimde kullanma imkânını verir. Sesin anlamlarına hükmetmeyi öğrenmek sosyal hayatta ve iş
hayatında etkimizi artıracaktır.
Son olarak konuşma eğitiminin önemi konusunda neler söyleyebilirsiniz?
Toplumda sadece konuşmayı meslek edinmiş
olanların, yani hatiplerin, avukatların, öğretmenlerin iyi konuşması gerektiğine inanırız. Bu
sebepten konuşma eğitimi genellikle gereksiz
bir şıklık olarak değerlendirilir. Ne işle meşgul
olursak olalım, başarı merdivenlerini kolayca
tırmanmak için, sesimiz ve sözümüz bilinçli bir
çabayla ve çeşitli alıştırmalarla, dili daha doğru kullanmamızı sağlayacak bilgiyle mükemmel
hale getirilebilir.
Sunuç olarak, konuşmanın kişilik gelişiminde ve
toplumsallaşmada çok önemli bir rolü vardır.
Türkçe’nin
yazıldığı gibi
okunmadığını,
okunduğu gibi
yazılmadığını
da konuşma
eğitiminde
öğreniyoruz.
KONUK YA
KONUK YAZAR
28
Sezai AYDIN
Uzman Psikolog & Profesyonel Koç
Psikolojik Danışma, Koçluk, Eğitim Hizmetleri
Ellerimle Büyüttüğüm Solar İken
Dirilttiğim
İşyerinde Psikososyal
Riskler ve Stres
Psikososyal riskler ve işle ilgili
stres, iş güvenliği ve sağlığının
en zorlayıcı konularındandır.
Bunların bireyler, örgütler ve ulusal
ekonomilerin sağlığı üzerinde
önemli etkileri vardır. Ruh sağlığı
alanında yer alan pek çok konu gibi
stres de sık sık yanlış anlaşılır veya
etiketlemeye araç olur. Bireysel bir
problemdense, örgütsel bir konu
olarak ele alındığında psikososyal
riskler ve stres de diğer işyeri
sağlık ve güvenlik riskleri kadar
yönetilebilir olabilir.
Peki çalışanlar durumu nasıl algılıyor?
Stres, Avrupa’daki ikinci en sık bildirilen sağlık
sorunudur. EU-OSHA tarafından yürütülen bir
Avrupa kamuoyu yoklamasında işle ilgili stres
çalışanların yarısından fazlası tarafından bir
sorun olarak bildirilmiştir. İş yerinde stresin temel nedenleri arasında işin reorganizasyonu ve
iş güvenliğinin yokluğu (10 katılımcıdan 7’si ta-
rafından), çalışma saatleri ve fazla iş yükü, zorbalık ve taciz (10 katılımcıdan 6’sı tarafından)
görülmektedir. Her 10 çalışandan 4’ü de stresle
uygun şekilde baş edilemediğini dile getirmektedir. Bir başka araştırmada ise çalışanların yarısı stresi alışılagelmiş iş güvenliği ve işçi sağlığı
risklerinden daha zor baş edilebilir bulduklarını
dile getirmişlerdir.
O halde stres, gerçekte olduğunda daha az yönetilebilir algılanmaktadır. Bir başka deyişle
stres, çalışanların sandığından daha baş edilebilir bir olgudur.
Peki stresle baş edebiliyor musunuz?
Karşılaştığınız stresle baş edip edemediğimizi
gösteren semptom ve bulguları şöyle sıralayabiliriz.
Fiziksel: Baş ağrısı, diş gıcırdatma, sıkılmış
çene, göğüs ağrısı, nefes darlığı, kalp vurma,
yüksek kan basıncı, kas ağrıları, hazımsızlık,
kabızlık veya ishal, artan terleme, yorgunluk,
uykusuzluk, sık sık hastalanmak.
Psikososyal: Anksiyete, sinirlilik, üzüntü, savunmacılık, öfke, duygu-durum değişkenliği,
aşırı duyarlılık, duyarsızlık, depresyon, düşünce ya da düşüncelerinizin akışında yavaşlama,
çaresizlik, umutsuzluk ya da duyguları, düşük
motivasyon.
Bilişsel: Algı, unutkanlık, etkin düşünememe,
problem çözememe, dikkat dağınıklığı, öğrenme
becerisinin gerilemesi.
Davranışsal: Aşırı yemek ya da iştahsızlık, sabırsızlık, acelecilik, alkol ya da uyuşturucu kul-
AZAR
lanımı, artan sigara kullanımı, içe kapanma ya
da izolasyon, sorumluluklarını ihmal etme, kötü
iş performansı, yetersiz kişisel hijyen, aile ilişkilerinde değişim.
29
Stres düzeyinizi belirlemek için Ontario Kanada Ruh Sağlığı Derneği
tarafından hazırlanmış testten faydalanabilirsiniz.
TEST: Stres Düzeyi Belirleme Testi
Aşağıdaki durumları ne sıklıkla yapıyorsunuz?
Evet ya da Hayır olarak cevaplayınız.
1. Diyetinizi ihmal ediyor musunuz?
13. Fiziksel egzersizinizi ihmal ediyor musunuz?
2. Her şeyi kendiniz yapmaya çalışıyor musunuz? 14. Desteklendiğinizi hissettiğiniz ilişkiniz az mı?
4. Gerçekçi olmayan hedefleriniz mi var?
15. Bir doktor onayı olmadan uyku ilacı kullanıyor
musunuz?
6. Kaba davranıyor musunuz?
18. Stres belirtilerini görmezden mi geliyorsunuz?
7. Konuları büyütüyor musunuz?
19. Erteliyor musunuz?
3. Kolayca öfkeleniyor musunuz?
Stresinizle baş etmek için neler
yapabilirsiniz?
• Durumunuzu ifade edin. Duygu ve
düşüncelerinizi bastırmayın, ifade etme tarz,
zaman ve yerini belirleyin.
5. Başkalarının komik bulduklarını komik bulmu- 16. Çok az mı dinleniyor musunuz?
17. Beklediğinizde öfkeleniyor musunuz?
yor musunuz?
8. Bir şeyleri gerçekleştirmek için başkalarına 20. Bir şeyler yapmak için tek bir doğru yolu olduğunu düşünüyor musunuz?
bakma ihtiyacı hissediyor musunuz?
9. Kararsızlık çekiyor musunuz?
• Kendinizi daha iyi tanımaya çalışın.
Hassasiyet ve zorlanmalarınız konusunda
çevrenizden destek isteyin.
10. Şikâyetçi ve dağınık bir halde misiniz?
• Stresle baş etme konusunda örnek
alabileceğiniz kişiler belirleyin. Tutum
ve davranışlarınız arasındaki farkları
gözlemleyin. Seçimlerinizi gözden geçirin.
12. İçinize atıyor musunuz?
• Yemek, çay ve diğer molalarınızda
sosyalleşmeyi tercih edin.
• Tatil ve boş zamanlarınızı zenginleştirin
ancak “kaliteli zaman geçirme” gayretinin
stres kaynağı olabileceğini unutmayın.
• Kendinizi iyi hissettiğiniz etkinlikleri
listeleyin ve gün içinde bu listeden en az bir
etkinlik için fırsat yaratın.
• Stresinize sevgisiz bakmayın, onun
hayatınızın ve hayatı algılayışınızın bir çıktısı
olduğunu kabul edin.
21. Günün içinde gevşeyecek zaman bulamıyor
musunuz?
11. Sizden farklı düşünenlerden kaçınıyor musu- 22. Dedikodu ediyor musunuz?
23. Gün size yetmiyor mu?
nuz?
24. Geçmişte olanlardan sıkça şikâyet ediyor musunuz?
Puanınızı Yorumlanması (“Evet” sayısına göre):
0-5: Hayatınızda az sayıda sorun var. Farkında olmadan sorunlardan kaçınıyor olabilir misiniz?
6-10: Hayatınızı kontrol edebiliyorsunuz. Yine de hayatınızdan gereksiz strese neden olabilecek
seçimler ve alışkanlıkları üzerinde çalışın.
11-15: Tehlikeli bölgeye yakınsınız. Stres semptomlarından yakınıyor ya da sosyal ilişkilerde
zorlanıyor olabilirsiniz. Yaptığınız seçimler hakkında dikkatlice düşünün ve her gün gevşeme
molaları için fırsat yaratın.
16-25: Acil! Durun ve hayatınıza tekrar bakın. Tutumlarınızı değiştirin; diyet, egzersiz ve
gevşeme molalarınıza özen gösterin.
DOKTOR
DOKTORUM KÖŞESİ
30
Dr. Emin MENEKŞE
İç Hastalıklar Uzmanı
İş Yeri Hekimi / Adal A.Ş.
Alt Solunum Yolları
Enfeksiyonları
Alt solunum yollarının
enfeksiyonları denildiğinde, ses
tellerinin altındaki solunum
sistemi yapılarının iltihabi
durumları akla gelmektedir. Bu
enfeksiyonların en önemlileri
Bronşit ve Zatürre’dir.
azının sebebi bakterilerdir. Öksürük, burun ve
geniz akıntısı ile başlar. Hafif ateş ve halsizlik
gibi diğer şikayetler de gözlenebilir. Üst
solunum yolu enfeksiyonlarının çoğu bir hafta
içinde gerilemesine rağmen bronşit geliştiğinde
öksürük devam eder. Başlangıçta kuru olan
öksürük balgamlı hale dönüşür. Soluma
esnasında göğüste hırıltı olabilir. Genellikle
tüm şikayetler 10-14 günde sonlanır. Bazı
durumlarda öksürük 1 ay kadar sürebilir.
Bronşit: Bronş adı verilen hava yollarının
iltihabıdır. Klinik seyri akut ve kronik olmak
üzere iki şekildedir.
Tedavi: Hastalık belirtilerine yöneliktir.
Öksürük kesiciler, ateş düşürücüler, nefes
darlığı varsa nefes açıcı ilaçlar kullanılabilir.
Hastalığa bakteriyel enfeksiyon eklendiği
düşünüldüğünde antibiyotik kullanılabilir.
Akut Bronşit: Genellikle kış aylarında, soğuk
algınlığı yapan virüslerden kaynaklanır. Daha
Kronik Bronşit: En az 2 yıl birbirini takip
eden 3 ayın çoğu günlerinde öksürük ve
balgam olması, Kronik Bronşit olarak
tanımlanır. Benzeri şikayetler yapan verem,
astım, Bronşiyektazi (Bronş genişlemesi) gibi
durumlar, kronik bronşit ile karıştırılmamalıdır.
Sigara, enfeksiyonlar, mesleki olarak maruz
kalınan tozlar, kronik bronşite sebep olan en
önemli etmenlerdir.
Kronik bronşitli hastalarda nefes darlığı,
balgamın kıvamında koyulaşma, miktarında
artış olmasına, kronik bronşitin akut
alevlenmesi denir.
Kronik bronşit tedavisinde, mutlaka sigara
bırakılmalı, mesleki toz maruziyeti varsa
önlem alınmalı, solunumu rahatlatıcı, bronş
31
harabiyetini durdurucu ilaçlar kullanılmalı,
akut alevlenmelerde etkili antibiyotikler
kullanılmalıdır.
Zatürre (Pnömoni): Akciğer dokusunun
enfeksiyonuna zatürre adı verilir. Toplum
kökenli ve hastane kökenli zatürreler olarak 2
grupta sınıflanır. Hastalık belirtilerinin ortaya
çıkmasından 48 saat önce herhangi bir sebeple
en az 2 gün hastanede yatmış olan kişilerde
gelişen zatürreler, hastane kökenli zatürre
olarak kabul edilir. Hastane kökenli zatürrelerin
etkenleri daha farklı, antibiyotiklere dirençli,
tedavisi daha zor ve ölüm riski toplum kökenli
zatürrelere oranla çok daha fazladır. Tipik
zatürre belirtileri ani başlayan titreme, ateş,
göğüs ağrısı gibi durumlardır. Virüs ve daha
küçük bazı bakteriler ile gelişen zatürrelerde
bulgular atipik seyirlidir. Bu etkenlerle oluşan
zatürreler, Atipik Zatürre olarak adlandırılırlar.
Zatürreye Yakalanma Yönünden Riskli
Gruplar: Sigara içenler, alkolizmi olanlar,
kronik hastalığı olanlar (Kronik bronşit,
şeker hastalığı, karaciğer yetmezliği, böbrek
yetmezliği, kanser, AIDS, romatolojik
hastalıklar vs.), bağışıklık sistemini baskılayıcı
tedavi görenler, 65 yaş üzerindeki kişiler riskli
gruplardır.
Tedavi: Hastalık bulgularının şiddetine ve
kişinin risk durumuna göre ayaktan ya da
hastaneye yatırılarak yapılabilir. Enfeksiyon
etkenlerine yönelik ilaçlar (antibiyotikler vs.)
kullanılır.
Yetişkinlerde en sık zatürre
yapan bakteri olan Pnömokok
enfeksiyonlarına karşı koruyucu
aşı mevcuttur. 65 yaşının
üzerindeki tüm kişilerin, yüksek
riskli olan diğer grupların
aşılanması önerilmektedir.
ITHINK
IThink
32
Mustafa Berker BALTAOĞLU
Network Mühendisi
Teninizi Yeni Dokunmatik
Ekranınıza Dönüştürün
Cicret, Giyilebilir Teknolojinin
Bir Sonraki Adımı
Giyilebilir teknoloji ürünleri giderek hayatımızın vazgeçilmez bir
parçası haline gelmeye başlıyor.
Hızla gelişen teknoloji ile birlikte
günümüzde akıllı telefon ve tabletler
ile uyumlu olarak çalışabilen birçok akıllı bileklik bulunuyor. Ancak
Cicret adını taşıyan yeni bileklik,
giyilebilir cihazları bir adım daha öne
taşıyor.
Bu bileklik, 2014 sonlarına doğru sosyal medyada o kadar çok konuşuldu ki herkes onun piyasaya çıktığını düşündü. Henüz protatipi dahi olma-
yan bu bileklik, sadece fikir aşamasında olan bir
ürün. Fikir aslında çok basit, kolumuza taktığımız bir bileklik sayesinde, cebimizdeki telefonun
ekranı kolumuza yansıtılıyor ve bu hologramik
yansımayı, sanki dokunmatik bir ekranmış gibi
parmağımızla kontrol edebiliyoruz. Tenimizdeki
yansıma üzerinde yaptığımız her hareket, aynı
şekilde telefona da yapılıyor.
Günümüzde giyilebilir cihazlar ya ekransız
sunuluyor ya da mevcut ekranı bir hayli
küçük oluyor. Bu bakımdan fonksiyonları sürekli gelişen bu cihazlar için kullanım da zorlaşıyor. Cicret Bracelet adlı akıllı bileklik projesi,
bileğinizi dokunmatik bir ekran haline getirmeyi
amaçlayarak, rakiplerinden bir hayli farklılaşıyor.
Fransız bir girişimin projesi olan Cicret, içerisinde bir piko projeksiyon cihazı ve yakınlık
sensörleri içeriyor. Projeksiyon sayesinde mobil
cihazlardaki görüntüyü bileğinize yansıtırken,
el hareketleriniz de algılanarak dokunmatik
bir ekran kullanıyormuş
hissi veriyor. Ayrıca, el
hareketleri ile çeşitli
komutlar çalıştırmanız
da mümkün.
Girişim, Google Glass
ile başlayan konsepti,
Cicret Bracelet ile devam ettirmek niyetinde.
Parmak dokunuşlarını
algılayabilen akıllı bileklik, şuan Android işletim sistemi için BETA aşamasında ve 16 GB
ve 32 GB olmak üzere iki farklı model olarak
tasarlanıyor. Ayrıca içerisinde işlemci, akselerometre, micro USB, Bluetooth, WiFi desteği
sunacağı belirtiliyor.
Bu sayede, Cicret Braceletle akıllı telefon uygulamasına bağlanarak ekranınızı bileğinize yansı-
tabilmesinin yanı sıra
bir SIM kart yuvası
ile cihazı tamamen bağımsız
hale getirmesi planlıyor. Daha önce ekranı bileğe yansıtan ancak herhangi bir dokunmatik
fonksiyon sunmayan örnekler mevcuttu. Cicret
Bracelet bu açıdan çok önemli bir adım olarak
görülüyor. Titreşim gibi özellikleri de bulunan
cihaz piyasaya çıktığında 10 farklı renk seçeneğine sahip olacak.
Bu denli gelişmiş bir tasarımın bilekliğe nasıl
sığacağı ve minik bataryalarla nasıl idare edileceği merak konusu. Hali hazırda mobil cihazlarda dahi bu teknolojiler mevcut değil. Gerçeğe
dönüştürülmesi teknik olarak mümkün ancak
küçük detaylar da onun kullanımını zor kılacak.
Zira bilekteki tüyler, rüzgâr, sarsıntı gibi faktörlerin etkisi henüz bilinmiyor. Bakalım geliştirici
firma bu sorunların üstesinden gelip, ürüne fon
bularak seri üretime geçebilecek mi?
“Eğer hayal edebiliyorsanız,
gerçekleştirebilirsiniz.”
Walt Disney
Konuyla ilgili videolara
buradan erişebilirsiniz.
SPOR
SPOR
Beste Nur FEYZİOĞLU COŞKUN
Aftermarket Planlama Takım Lideri
Matrak
“Tarihi çok eskilere dayanan bir spor”
Hepinize merhaba,
16. yy’da Matrakçı Nasuh tarafından bir spor
dalı haline getirildiğine dair bilgiler olmakla birlikte öncesinde de bu sporun olduğuna dair kanıtlar var. 15.yy sonlarında, Yavuz Sultan Selim
döneminde başlandığı düşünülüyor. Osmanlı’da
günümüzün futbolu kadar popüler ve sevilen bir
spormuş.
Biliyorsunuz, her sayıda değişik veya
bilmediğimiz sporlar hakkında bilgi
vermeye çalışıyorum. Bu sayımızda
da geleneği bozmadan, sizlere tarihi
çok eskilere dayanan bir spordan,
Matrak’tan bahsedeceğim. Eğer
izlediyseniz, ’Muhteşem Yüzyıl’ adlı
diziden hatırlayacaksınız.
Ulusların spor tarihleri incelendiğinde,
birçok sporun savaşa hazırlık
için beden talimi olarak yapıldığı
gözlemleniyor. Matrak da böyle
ortaya çıkmış bir spor. 1500’lü
yıllarda yeniçerilere ve sipahilere kılıç
kalkan eğitimi amacıyla öğretilmiş.
Nezaket kurallarının yüksek seviyede
önemsendiği Matrak, fair-play
anlayışına en güzel örneklerden biri.
Oyuncular birbirlerine selam vererek
başlıyor ve oyunu bitirirken karşılıklı
özür diliyorlar.
Matrak, 160 çeşit oyun içerir. Bunlardan en ünlüleri kesme, bağla, sanı, bagal, sürme, kulak,
bağla-top, top-kafa adını taşıyan hareketlerdir. Asıl bilinen türü, günümüzdeki eskrim gibi
uyumlu hareketlerle dans eder gibi yapılanıdır.
İki kişi arasında, bir çeşit gösteri gibi sunulur.
Hem matrak sopası hem de kalkan yumaşak
malzeme ile doldurulmuştur. Matrakçılar sağ
ellerine birer matrak ve sol ellerine korunmak
amacıyla birer kalkan alarak, miğfer, aba ve
kuşaklarını kuşanmış halde meydana çıkarlar. Karşılıklı teşekkürlerini bildirdikten sonra
33
Matrak, orduda batılılaşma ve kılıç kalkan yerine tüfek kullanımının yaygınlaşmasıyla yok
oldu. 2008 yılında, geleneksel yapıya sadık
kalınarak ve günümüz spor koşullarına uygun
olarak Matrakçı Efkan Çalış tarafından tekrar
hayata geçirildi.
Bu arada belirtmeden geçmeyelim... İyi bir Matrakçı, yeni başlayan biri ile oyunu oynamaya
başladığı zaman kafasına matrağı ile sürekli
dokunuyor ve sürekli sayı alıyor. Ama bu arada
acemi oyuncu hırslanıyor, düşüyor, ona dokunabilmek için elinden geleni yapıyor. Vurmaya çalışırken vuramadığından dolayı etrafta seyredenler tarafından komik bulunuyor. Matrak geçmek
sözü de buradan geliyor.
orta hakemin “cenk duruşu” komutu ile duruşa
geçerler. “Cenk” komutu ile müsabaka başlar.
Rakibe sık darbelerle yaklaşılır. Amaç, matrakla rakibin kafasına dokunmaktır. Rakibe zarar
vermemek için sert hamlelerin yapılması yasak
olup, üst düzeyde beden egzersizi yapmayı ve
hoşça vakit geçirmeyi hedefler.
Sporla kalın...
Sevgiler.
HSE
HSE
İş Sağlığı ve Güvenliği Köşesi
34
Hatice GÜÇLÜSAN
Çevre ve İş Güvenliği Sorumlusu
Adal A.Ş.
Güvenlik Kültürü Bir Davranış Biçimidir,
‘Öğren ve Öğret’
Güvenlik Kültürü: Kurumun sağlık ve
güvenlik programlarının yeterliliğine,
tarzına ve uygulamadaki ısrarına
karar veren birey ve grupların değer,
tutum, yetkinlik ve davranış biçimlerinin bir ürünüdür.
İşletmelerde Oluşan Güvenlik Kültürleri
Kurum kültürünü tam olarak belirleyememiş her
işletme, çalışan bireylerin tutum ve davranışlarına göre iş yapma metodu ve yaklaşımı benimsemektedir. Her işletme kurumsal anlamda, her
çalışan da bireysel anlamda bir güvenlik kültürüne sahiptir. Bu kültür, negatif veya pozitif anlamda olup, her ikisi de bireylere ve kurumlara
çeşitli sonuçlar yüklemektedir. Pozitif güvenlik
kültürüne sahip işletmelerde, iş güvenliğine dair
uygulamaların ve politikaların güncel güvenlik
teorileri ve başarılı güvenlik uygulamaları ile
desteklenmesi ile iş güvenliği hususunda en
yüksek etkiye ulaşılacağı düşünülmektedir. Negatif güvenlik kültürüne sahip işletmelerde ise,
insanların var olan riskleri “risk” olarak görmediği, görse bile önemsemediği, boş verdiği veya
riskler karşısında kendine aşırı güven duyduğu
bir çalışma ortamı bulunmaktadır.
Negatif İş Güvenliği Kültürüne Sahip
İşletmelerin Özellikleri
Yapılan ikili ayrıma göre negatif iş güvenliği
kültürüne sahip işletmelerde sıklıkla rastlanılan
özellikler aşağıdaki gibi sıralanabilmektedir.
· İnsanlar “güvenlik her şeyden önce gelir” deseler bile diğer amaçlar iş güvenliğinden önce
gelir. İş güvenliği teorileri ve politikaları uygulanma alanı bulamaz.
· Tespit edilen operasyonel hatalar düzeltilip,
süreç yeniden planlanmaz ve benzer hatalar tekrarlanmaya devam eder.
· Personelin iş güvenliği konusuna ilgileri sadece
eğitim dönemlerinde ders saatleri ile sınırlıdır,
süreklilik arz etmez.
· Geçmiş olaylardan ders alma kültürü oturmamıştır, aynı olayların tekrarlandığı gözlenir.
· Güvenlik durumuna ilişkin söylemler güvende
olunduğunu belirtse de çalışanlar her an bir şey-
ler olacağı inancını taşırlar ve bu durum çalışanlar tarafından normal karşılanır.
· Çalışanlar iş güvenliği sorumluluğu taşımazlar,
iş güvenliğinin başkasının sorumluluğunda olduğuna inanırlar.
· Yönetim ile denetleyiciler/mühendisler, iş güvenliği ile ilgili aynı inançları paylaşmaz ve birbirine zıt davranışlar sergilerler. Organizasyonun
bütününde, iş güvenliği tutarlı ve etkili bir şekilde ele alındığı izlenimini vermez.
· Çalışanlarda riskler konusunda aldırmazlık ve
önemsemezlik hali mevcuttur. İş güvenliği konusunda çalışanlar, kendilerine aşırı güven duyarlar.
· Olaylara ilişkin soruşturma süreci, çalışanlar
ile koordinasyon sağlanmadan tasarlanır.
· Kök neden analizleri başarısızlıkla sonuçlanır.
· Olaylara göre gelip geçici araştırma metotları
benimsenmiştir, kalıcı araştırma uygulamaları
ortaya konulamaz.
Pozitif İş Güvenliği Kültürüne Sahip
İşletmelerin Özellikleri
Kurum kültürlerine iş güvenliği kültürü yerleşmiş işletmeler; bir başka deyiş ile pozitif iş
güvenliği kültürüne sahip işletmelere ilişkin yapılan araştırmalarda ortaya çıkan özellikler aşağıdaki gibi sıralandırılabilir.
· İş sağlığı ve güvenliği, öncelikler arasında
kabul edilir. İnsanlar riskler konusundaki doğru
algılamaları paylaşır, iş sağlığı ve güvenliğine
ilişkin aynı olumlu tutumları benimserler. Böyle
bir organizasyondaki herkes, işyerindeki çalışmalar sırasında iş sağlığı ve güvenliğinden ödün
vererek çalışmanın kendilerinden beklenen bir
durum olmadığının farkındadır.
· Bütün çalışanlar, iş güvenliğine gerçekten inanır ve bu konudaki rolünün ne olduğunu bilir.
· Denetleyiciler ve yönetim arasında karşılıklı
güven vardır. Yönetim ve denetleyiciler, iş güvenliği konusunda aynı inançları paylaşırlar ve
buna uygun olarak koordineli bir şekilde davranış sergilerler.
· İşletmedeki herkes, işletme dışındaki insanlara, işyerindeki iş güvenliği risklerinden ve iş
güvenliğine ilişkin iyileştirmelerden serbestçe
bahsedebilir.
· Çalışanların, herhangi bir suçlama ya da arkadaşları arasında küçük düşürülme korkusu
olmadan, olayları rahatça rapor edebildiği ve iş
güvenliğine ilişkin sorunlarını cesurca dile getirebildiği, adil bir kültür mevcuttur.
· Hem yönetim hem denetleyiciler hem de diğer
çalışanlar, insanların hata yapabileceğine, iş
güvenliğinin öğrenilmesi ve geliştirilmesi için
yapılan hataların ve meydana gelen olayların
rapor edilmesinin temel bir gereklilik olduğuna
inanırlar.
35
Çalışanlar, eğitim çalışmalarının önce
kendi yararına olduğunu düşünerek
eğitim çalışmalarından olabildiğince
yararlanmaya çalışmalıdırlar.
· Olayları rapor edenler cezalandırılmaz, aksine
teşvik edilirler. Rapor edilen konular, yönetim
tarafından dikkate alınır ve ilgilileriyle birlikte
değerlendirilir.
· Yürütülen çalışmalar sırasında meydana gelen hatalara ilişkin soruşturmalarda, kök neden
analizi başarılı sonuçlar verir.
· İş güvenliği, organizasyonun her kademesinde
sıkça gündeme gelir ve Yönetim Kurulu’nun haftalık toplantısında gündemin ilk maddelerinden
birini oluşturur.
· Pozitif iş güvenliği kültürüne sahip işletmeler, “öğrenen kurumlar” olma eğilimindedirler.
Geçmiş deneyimlerinden dersler çıkarırlar ve
gelecekte kendilerine yararlı olmasını sağlamak
üzere işletmeleri için gerekli iyileştirmeleri yaparlar.
· Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği eğitimini de
içeren yüksek kalitede eğitimler alırlar.
Pozitif Güvenlik Kültürünü Oluşturmak İçin
Ne Yapmalı ?
Çalışma hayatında, pozitif iş güvenliği kültürünün oluşturulmasına yönelik oldukça çok çalışma yapılmaktadır. Genel kabul görmüş çalışma
çıktılarına göre bir işletmenin pozitif iş güvenliği kültürüne sahip olabilmesi için;
· İyi bir güvenlik kültürünün ve buna bağlı güvenlik politikalarının açıkça belirlenmiş olması
gerekmektedir. Bunun yanı sıra yönetimin güvenlik için görünür kararlılığı ile desteklenen
demokratik uygulamaların benimsenmiş olması
ve gerekli yetkinliğe sahip personelin istihdam
edilmesi gerekmektedir.
· Çalışanlara zorunluluklar ve sorumluluklar açık
bir şekilde tanımlanarak, güvenlik ve üretim arasında bir denge oluşturulmalıdır.
· Başlangıçta belirlenen kalite standartları, kurallar ve bunlara bağlı düzenlemelerin güncellenmesinin yapılması, kullanılan ekipmanların
düzenli bakımlarının yerine getirilmesi gerekmektedir.
· Ramak kala (örneğin, atlatılan kaza) ve küçük bile olsa kazaların rapor edilmesi ve etkin
yorumlanması, bu esnada farklı kurumsal seviyelerden ve görevlilerden sağlıklı bilgi akışının
sağlanması gerekmektedir.
İş Güvenliği Temelli Kurum Kültürü
Oluşturmak
Yönetsel anlamda çalışanlar arasında pozitif iş
güvenliği kültürünün oluşturularak bunun sürekliliğinin sağlanabilmesi için, bir başka deyişle iş
güvenliği temelli kurum kültürünün oluşturulabilmesi için işletmelerin pratik alanda benimsemesi gereken bazı uygulamalar vardır. İşyerinde
güvenli davranışlar geliştirmek için sözlü talimatlar, eğitim ve uyarı işaretleri gibi araç ve aktiviteler kullanılabilmektedir. İşletmelerde yönetim, pozitif güvenlik kültürünün sağlanmasında,
anahtar bir rol oynamaktadır. Burada yönetime
düşen; güvenlik için kaynak ve zaman tahsisi, risk sorumluluğuna katılım, güvenlikle ilgili
toplantılara katılım ve çeşitli tamamlayıcı tedbirler gibi sorumluluklardır. Çalışanlar arasında
güvenlik farkındalığı yaratmak için promosyon
stratejileri uygulanabilir. Sloganlar ve logolar
üretmek, çeşitli materyal yayını (istatistikler,
bültenler) dağıtmak, medya araçları (posterler,
e-mail) kullanmak gibi çalışanların bilinç seviyesini yükseltici yaklaşımlarda bulunulması gerekmektedir. İş güvenliği ile ilgili kısa bilgilendirici
konuşmalar, grup toplantıları, personel sağlığı,
hijyen, iş stresi, güvenliğe karşı sorumluluklar (kural ve talimatlara uyma, tehlike tespiti,
risk değerlendirmesi, kaza incelemeleri ve iş
güvenliği analizi) konularında çalışanların bilgilendirilmesi ile iş güvenliği bilincinin süreklilik
kazanması sağlanmalıdır. İş sağlığı ve güvenliği
konusunda devlet, işletmeler ve sendikalar kendi üzerlerine düşen görevleri her ne kadar yerine
getirmeye çalışsa da bu çabalar, çalışan tarafından benimsenmez ve desteklenmezse istenen
sonuçlara ulaşılma imkânı oldukça zayıftır. Bu
nedenle çalışanlar da kurallara uymalı, alet ve
makineler hakkında yeterli bilgiye sahip olmalı,
eğitim faaliyetlerinden olabildiğince yararlanmaya çalışmalı, yapılan eğitim çalışmalarının
önce kendi yararına olduğunu düşünerek, eğitim
çalışmalarından olabildiğince yararlanmaya çalışmalıdırlar.
Sonuç olarak; iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak, ancak devlet, kurumlar, yöneticiler ve tüm
çalışanların katılımı ve birlikte hareket etmesi
ile mümkündür.
Kaynakça: Sertaç Sedat KÖKSAL
GEZI
Gezelim Görelim
36
Arzu Öneyman
İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Müdürü
Kamboçya’ya Yerleşmek ve Aylık
400 Dolara Krala Komşu Olmak
Seyehat etmek, yeni kültürler,
insanlar tanımak insanı kesinlikle
değiştiriyor, geliştiriyor. Her
seyehatim sonrasında eskisi gibi
olmadığımı biliyorum ve bu değişim
bende bir tutkuya dönüştü. İşte yine
bir seyehat sonrası; bu sayımızda
sizlere Şubat tatili duraklarımızdan
biri olan ve bizi gerek insanlarıyla
gerek doğasıyla ve de gerekse
kültürüyle büyüleyen KamboçyaSiem Reap’ten bahsetmek istiyorum.
Turistlerin ülkelerinin gelişimini desteklediğini
bilen Kamboçya’da yaşamak için yasal pek çok
kolaylık var. Bu sebeple şehir merkezinde pek
çok yabancıya rastlayabilirsiniz. Hatta onlara
özel bazı semtler ortaya çıkmış; kocaman caddelerde modern yapıların olduğu yerler. Turistlerin buralardan ev alıp, yaşamlarının geri kalanını burada geçirmeleri, seyehatim sonrası beni
hiç de şaşırtmadı açıkçası.
Kamboçya çok ucuz bir ülke. Asgari ücret 80
Dolar, memur maaşı 120 Dolar civarı. Hal böyle
olunca 400 Dolar verip, krala karşı, süper manzaralı, 150 metre kare civarı, geniş bir evde oturabiliyorsunuz diyorlar! Bir de ülke her zaman
sıcak, ısınma masrafı da yok yani.
Tüm seyahatiniz boyunca, yanınızda sadece dolar bulundurmanız yeterli. Yerel halk ile küçük
alışverişler bile dolar ile yapılabiliyor. Bu arada
söylemeden edemeyeceğim, özellikle merkezde kapalı çarşı gibi alanlar var. Buralarda aynı
ürünü 5 farklı fiyata bulabilirsiniz. Size önerim
mutlaka pazarlık yapın ve satın almadan çarşıyı
gezin.
Yemek; damak zevkimize uyacak bir mutfağı
var. Pirinç haliyle çok tüketiliyor. Hiç olmadı
pilav yiyebilirsiniz. Sabahları halk daha çok etli,
tavuklu veya sebzeli olabilen noodle çorbası içiyor. Şehrin her yerinde yemek tezgahları görebilirsiniz. Hatta sabah erken çıkarsanız, bir gece
önce alışveriş yaptığınız mağazanın önünde
açıkta et satıldığına tanık olabilirsiniz. Pazarlar,
bizim bildiğimiz pazar gibi görünüyor ama değil.
En önemli fark ürünleri; hayatınızda ilk defa göreceğiniz lezzetler mevcut. Meyvelerin hepsini
rahatlıkla tadabilirsiniz. Ben özellikle Dragon’a
bayıldım. Bununla birlikte ilginç atıştırmalıklar
da bulabilirsiniz; karafatma, örümcek, akrep
veya ızgara edilmiş muz gibi...
Dünyanın En Büyük Tapınak Şehri : Angkor
Wat
Dünyanın en büyük tapınaklarından biri olan Angkor Wat, seyehatimizin başlangıcıydı. UNESCO
Dünya Mirası listesinde yer alan tapınak, uzun
bir süre terk edilmiş. Bu sebeple orman tarafından sarıp sarmalanmış. 13. yy’da Hindu tapınağından Budist tapınağına dönüştürülen tapınak,
su üzerine inşa edilmesi bakımından da çarpıcı
mühendislik projelerinden biri. Bu büyülü tapınağı gezerken çok farklı duygular içinde olacaksınız. Hatta tapınağın bazı bölümlerinde, kendinizi
37
Angelina Jolie’nin oynadığı “Tomb Raider” filminin büyülü ortamında hissedeceksiniz.
“Vespa Advanture Tur” Yapmadan Kesinlikle Eve Dönmeyin!
Biz, yemek turuna Vietnam’da, kırsal alan turuna ise Kamboçya’da katıldık. Nasıl mı? Her ikisinde de Vespa’lar ile bizi turuncu renkli tshirtlü,
genç ve güleryüzlü bir ekip karşıladı. Yemek
turunda, bütün gece bir restauranttan diğerine
vespalar ile gittik. Ülkenin en popüler yerlerini
aynı gecede görüp, tüm lezzetlerin tadına bakma fırsatımız oldu. İtiraf ediyorum “kurbağa”
yedim (Tadı tavuk gibiydi). Bir diğeri de “Kırsal
alan turu”. Kamboçya yaşamını ve kültürünü,
bir turistin tek başına gidemeyeceği yerlere giderek görebiliyor, deneyimliyorsunuz. Yaşlı bir
kadının bambuların içine pirinçleri koyup nasıl
odun ateşinde pişirdiğini, bunları yok parasına
biri sağa, biri sola nasıl birbirlerine çarpmadan,
korna çalmadan, ortalama bir hızla ilerlemeleri,
o kaotik gözüken trafikte, birbirlerine çarpmadıklarını görünce şaşırmamak mümkün değil.
Aslında, bu aynı zamanda medeniyet göstergesi
bence. Belki zengin bir ülke değiller ama birbirlerine çok saygılılar, özellikle kadınlara... Vespa
kullanan o mini etekli güzel kadınların Türkiye’de olsa yaşayacakları sıkıntıyı düşünmek
bile istemiyorum! En azından bu sebeple bile bir
kadın için çok güzel bir ülke Kamboçya!
Bir turist olarak Vespa kullanmanızı önermem ,
onun yerine TukTuk var! Taxi yerine onları çağırıyorsunuz. Hem rahat hem de sıcakta püfür
püfür seyehat etmek çok keyifli.
akşam pazarında satışını, çıplak çocukların etrafta koşarken cıvıltısını ve insanın içini ısıtan
gülüşlerini, köydeki yaşam şartlarını, pazarları,
budist tapınakları, egzotik yiyecekleri, Monk
okullarını, Khmer tarzı falcıyı... Kısacası günlük
yaşam hakkında bilgi edinip, Khmer halkının manevi tarafı ile temas ediyorsunuz. Bu deneyimi
başka türlü yaşayamazsınız. http://vespaadventures.com
Ulaşım; Vespa’lar, bu ülkeyi ele geçirmiş diyebilirim. Herkes’in bir Vespa’sı var. 4 kişilik bir aile
rahatça ona nasıl biniyor hala anlayamasam da
özellikle kırmızı ışıkta bekleyen Vespa’ları görünce şaşırmamak mümkün değil. Sanki karınca
sürüsü gibiler! Işık yeşile döndüğünde, bir anda
İnsanlar; O kadar neşeli, güler yüzlü, sıcakkanlı,
samimi ve temiz kalpliler ki, ülkeye ayak bastığınızda hemen fark ediyorsunuz bunu. Örneğin
bir TukTuk’çu ile anlaştık, her akşam bizi otelimizden alıyor, şehir merkezine bırakıyor, sonra
bir şekilde buluşup geri otele getiriyordu. Bir
gece her zaman buluştuğumuz yere gittik, bizim
TukTuk’çu yok ortalarda. Biraz bekledik hala
gelmediler. Sabırsızlık genetiğimizde olduğu için
eşler biraz huzursuzlanmış ve söylenmeye başlamışlardı ki, TukTuk’çu geldi tek başına. Diğer
TukTuk’çu yatmaya gitmiş, bizimki de o sırada
başka bir müşteri almış, onu bırakıp gelmiş.
Bizim beklediğimizi görünce yüzündeki mahçup
ifadeyi görmenizi isterdim. Defalarca özür diledi
bizden, sonra hızlıca otelimize bıraktı bizi. Düşününce, elbette müşteri alacaktı, dönüş saatimiz
belli bile değildi. Kızmakta hiçbir haklı sebebimiz yoktu. Ona rağmen sevgi ve mahçuplukla
gülümsedi çocuk. O kadar saf ve o kadar temizdi
ki, bizim dünyamızın ne kadar kirli olduğunu hissettirdi bana.
Bir başka seyehatte buluşmak üzere, sevgi ile
kalın.
Nasıl gidilir? Pahalı mıdır?
Kamboçya’ya gitmeden önce Avrupa ülkeleri
gibi önceden vize almanıza gerek yok. Ülkeye
vardığınızda, 2 fotoğraf +20 dolara rahatça
içeri girebiliyorsunuz. Tek zorlayacak olan kısım, yol süresinin çok uzun olması ve uçak bileti! Burada da yardımınıza kredi kartınızın puanları koşabilir. Biz kredi kartı kullanıyoruz ve
biriken puanlarımızın hiçbirini harcamıyoruz.
Biriken puanlar ile uçak biletimizi alabiliyor ve
seyahat edebiliyoruz.
FIKRA
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
Fıkra
38
Kadriye Tunalı HIDIR
İdari İşler Sorumlusu
Pahalı Ev
Adam büyük bir sevinçle karısının yanına geldi.
– Müjde karıcığım dedi. Hani hep bana “Daha
pahalı bir evde oturmak istiyorum” diyordun
ya... Artık istediğin olacak.
Karısı heyecan içerisinde sordu:
– Nasıl yani? Daha pahalı bir eve mi taşınıyoruz
yani?
– Hayır, ev sahibi kiraya zam yaptı :)
Hazır Cevap Papağan
Satıcı papağanın özelliklerini saymakla bitiremiyordu.
-Bu papağanın ayağındaki yeşil ipi çekersen Fransızca, sarı ipi
çekersen İngilizce konuşur.
Çok şaşıran müşterilerden biri sordu:
-Peki ya ikisini çekersek?
Papağan adamın sözünü keserek atıldı:
-Aptal! O zaman da düşerim.
Temel ile Fadime’nin Aşkı
Temel ile Dursun çocukluk arkadaşıdır. 60’lı yaşlarda
bir gün Dursun Temel’e akşam yemeğine gitmiş.
Temel, karısına hep aşkım, hayatım gibi sözlerle hitap
ediyormuş. Dursun ise bu yıllardır süren aşkı hayretle
izliyormuş. Temel’in eşinin olmadığı bir ara Dursun
Temel’in kulağına eğilerek,
– Temel demiş, yaş 60, onca yıldır hala karına aşkım,
canım diyorsun ne güzel anlaşıyorsunuz demiş. Temel de
Dursun’ a dönerek,
– Ula çaktırma karımın adını unuttum demiş. :)
İzmir’den Sonra
Coğrafya dersinde öğretmen sordu:
-İstanbul’dan gemiye bindiniz, Antalya’ya gidiyorsunuz. Hangi kıyı şehirlerinden geçersiniz?
Dursun da saymaya başladı:
-İstanbul, Tekirdağ, Çanakkale, Ayvaluk, İzmir... İzmir...
Dursun İzmir’den ötesini bilmediği için sustu. Öğretmen haliyle sorar:
-Evet, çocuğum niye sustun?
Arkadan Temel atılır,
-Gemi, İzmir’de batti öğretmenum.
Ben Hiç Tanımayrum
Temel ile Dursun borç para yüzünden
mahkemelik olmuşlar.
Hakim Temel’e sormuş:
-”Oğlum, nedir konu anlat bakalım!”
-”Haçum pey. Pen ha bu Tursun’a geçen sene 100 lira verdum,
penim paramu bi türlü vermez da.”
Hakim Dursun’a dönmüş:-”Siz ne diyorsunuz bu iddiaya?”
-Kim? Ha o adam mu bağa para vermuş? Valla pen oni tanımayrum
bile, Haçum bey.”
Bunu duyan Temel iyice şaşırmıştır. Dursun’a dönerek:
-”Tursun, ha sen şimdu peni tanımay musun?”
Dursun:-”I-ıh,”
Temel:-”Haçan, sen peni tanımaysan pen seni hiç tanımayrum da.”
Nasrettin
Hoca’nın Yaşı
Nasrettin Hoca’ nın yakın arkadaşı
Hocanın yaşını merak eder ve sorar:
– Hocam kaç yaşındasın?
Nasrettin Hoca cevap verir :
– 45 yaşındayım.
Aradan uzun yıllar geçer ve arkadaşı yine sorar:
– Hocam kaç yaşına geldin?
– 45 yaşındayım der yine hoca. Arkadaşı şaşırır ve sorar:
– Hocam bu nasıl olur? Yıllar önce de 45 yaşındayım demiştin.
– Eee erkek adam sözünden döner mi hiç?
BULMACA
BULMACA
39
Dergimizin bir önceki sayısında hazırlanan
bulmacayı doğru çözenler arasında yapılan
çekilişte çalışanımız Zafer Polat
“ D&R Hediye Çeki” kazanmıştır.
Zafer Bey’e ve diğer katılımcı arkaşlarımıza
katılımlarından dolayı teşekkür ediyor ve
başarılarının devamını diliyoruz.
Bundan sonraki ödüllü bulmacalarımızda
görüşmek dileğiyle.
SOLDAN SAĞA
3.Güneş Tanrısı 7.Sorumluluk 11.Bir Gemideki Malların Gösterildiği, Boşaltma İşlerinin Yapılacağı Liman İdaresine Verilecek Liste 12.Saçı Dökülmüş 15.Ağaç ya da Kumaştan Yapılan Bir Kanal İçinde Hareket Ederek
Açılıp Kapanan Perde 17.Gümüş Balığı 18.Karışık Renk 21.Tavlada Üç 22.Kat, Mevki 23.Ayakkabı Bağı 24.Kayınbirader 25.Bir Ay Adı 27. Gün Doğmadan Önceki Karanlık 30.Değerli Bir Maden 33.Akarsu Yatağı
35.Türk Hava Kurumu’nun Kısa Adı 37.Tıp Dilinde Pamukçuk 38.Göz 40.Çölde Esen Rüzgar 41.Erkek 42.Türkiye’nin Asya Kıtasında Bulunan Toprağı 45.Anahtar 46.Alışkanlık Halinde Yapılan 48.Terazi Göz 49.Genişlik 51.Aşk 54.Tantal’ın Simgesi 58.Burun, Burun Ucu 59.Mal 61.Soylu 62.Sinema Eseri 64.İnce Kenar Pervazı 65.Hudut 66.Aydınlık, Işık 67.Kuyruk Sokumu Kemiği 68.Net Olmayan 72.Kir İzi 73.Sanatçıların Müzik
Eserlerini Bir Topluluk Önünde Çalması Veya Söylemesi 74.Acı Çikolata 76.Rey 78.Yiyecek 80.Kattiyen 81.Su 82.Yanardağ Püskürtüsü 83.Baston 84.Gür Bıyık 85.Ata, Dede 86.Tutsak 87.Anne, Baba Ve Çocuklar
88.Duman Lekesi 89.Arı 94.İranlılar İçin Kullanılan Terim 95.Göze İnen Perde 97.Talih Oyunu 99.Temiz 100.Tekerlekli Kara Taşıtı 101.Peynir, Balık, Turşu, Asma Yaprağı vb. Yiyeceklerin Bozulmaması İçin İçinde
Tutuldukları Tuzlu Su 104.Tanrı, Rab 105.Bakire Kız 107.Nezir, Adanılan Şey 109.Alkollü Bir İçki 110.Kayak
YUKARIDAN AŞAĞI
1.Ağırlık 2.Çamur 3.Resim Yapan Sanatçı 4.Antalya’da Tatil Yöresi 5.Kullanım Süresi 6.Kuzu Sesi 7.Asri 8.Akıl 9.Meslek 10.Eşi Benzeri Olmayan 13.Nikel’in Simgesi 14.Öğüt 16.Oy 17.Sormaca 19.Bir Yere Çağırma
20.Kraliçe 22.Geçici Yenilik 25.Yayla Atılan Çubuk 26.Sıcak Yemek 28.Ceylan, Karaca 29.Pembe Veya Erguvan Tonları İle Karışık Koyu Kırmızı Renkte, Saydam Bir Korindon Türü Olan Değerli Taş. 31.Ortası Çukur
Kap 32.Aday 34.Kaide 36.Altın Boynuz 39.Rütbe 42.Ağrı Dağının Eski Adı 43.Öncesizlik 44.Ayrıntı 46.Akciğer 47.Göz Değmesi 50.Kısa Anımsama Yazısı 52.Baskın Kişi 53.Eski Dilde Ayak 55.Bağışlama 56.Arta
Kalan 57.Bir Beze Sarılarak Düğümlenmiş Küçük Bohça 60.İstek 62.Arabayı Durdurmaya Yarayan Ürün 63.Ayak Topu 69.Bilginler 70.Bitkisel 71.Deprem 73.Alakasız 75.Rusça’da Evet 77.Men 78.Uzun Araç 79.Tarikat Kardeşi 90.Belgegeçer 91.Mecaz, Delikanlı, Yiğit Kimse 92.Azeri Çalgısı 93.Verme, Ödeme 96.Miralay 98.Avı Çok Olan Yer 99.Yumuşak Minder 102.Saf 103.Muğla’nın Bir İlçesi 106.Binek Hayvanı 108.(Kısaca)
Desigram
18 Mayıs 2015 tarihine kadar bulmacanın cevaplarını getiren Chassis Brakes çalışanları arasında çekiliş yapılacaktır. Kazanan sürpriz hediyeye sahip olacaktır.
SANAT
KÜLTÜR SANAT
40
Burcu ONARANEL
Özlük İşleri ve Maviyaka İşe Alım Uzmanı
KONSERLER
Bir önceki sayıda sizlere geçmişte
performans sergileyen konser ve tiyatro
etkinliklerini yazmıştım. Bu sayımızda
ise gelecek programlardan bahsetmek
istiyorum.
22:00
22:00
Baharın da gelişiyle Bursa kültür sanat
etkinlikleri artmaya başladı. Mayıs ayında
birbirinden ünlü isimleri Bursa’da canlı olarak
izleyebileceğiz.
İşte sizler için seçtiklerimden
birkaçı;
22:00
22:00
21:00
22:00
22:00
20:30
NİYAZİ
KOYUNCU
17 Mayıs PAZAR
Tayyare Kültür Merkezi
BURSA
KULTUR
KÜLTÜR SANAT
Kitap
41
Kitap
Kürelerin Müziği
“Kürelerin Müziği - Hz. İnsan ve Astroloji” adını
verdiğimiz bu sıra dışı çalışma; yüksek bir cazibeyle her an gözümüzü alan, bizi kendine çektikçe çeken yıldızlara yapılan bir seyirdir.
Astroloji, tespit ve teşhis yapar, tedavi etmez.
Tedavi ve telkin, ancak marifetullah ve marifetullaha götüren ibadetle, yani ilim ve dua ile
yapılabilir.
Bu eser, zihnimizde oluşturduğumuz önyargıların etkisiyle hep kendi dışımızda yukarılarda bir
yerlerde bizden uzakta ve ötede zannettiğimiz
yıldızlara, gezegenlere, göğün o sırlı süslerine
iç dünyamızdan yaptığımız bir kazı çalışması
olarak görülmelidir. Bu kitapta gezegenlerden,
yıldızlardan ve burçlardan bahsederken; aslında
Allah’ın fiillerini, sıfatlarını ve İnsân-ı Kâmilin
kudretini anlatmış olacağız.
Kubilay Aktaş’ın sezgisel kaleminden dökülen
ve astroloji ilmini tasavvufi bir paradigmadan
anlatan bu sıradışı çalışma, asli rotamıza yaptığımız doğal seyrimizde, yanımıza alsak hiç de
fena olmayacak somut bir kılavuz aslında!
Bu kitabı okurken şu gerçeği unutmayalım:
Bay Mozart Uyanıyor
Klasik Batı Müziğinin dâhi bestecisi Wolfgang
Amadeus Mozart, 5 Aralık 1791’de, Viyana’da
sert bir kış günü ölüm döşeğindedir. Karısı
Constanze başucunda gözyaşları dökerek beklerken Mozart ıstıraplar içinde bilincini yitirir;
ertesi sabah gözlerini açtığında yabancı bir
yerde ve bambaşka bir dönemde olduğunu fark
eder. Bu akıl almaz geçişi anlamlandırmaya çalışan dâhi bestecinin vardığı sonuç şudur: Tanrı
ondan Requiem isimli yarım kalmış şaheserini
bitirmesini istemektedir.
Günümüz Viyanası’na 18. yüzyıldan kalma ağdalı dili ve çağdışı davranışlarıyla uyum sağlamakta zorlanan Mozart, yeraltındaki metronun,
atsız araçların, orkestrasız müziğin ve modern
yaşamın şoku ile heyecanını bir arada yaşar.
Bir Dâhinin Zamanda Yolculuğu!
Bir yandan ürküten, bir yandan meraklandıran
bu yeni dünyada acemilik çeken ve kimliği bile
olmayan Mozart’ın tek pusulası müzik, tek rehberleri Polonyalı sokak kemancısı Piotr ve Anju
isimli genç kızdır.
Bir jazz-barda ve yardım konserlerinde piyanistlik yapan Mozart’ın bu yabancı dönemde geçirdiği süre uzadıkça Requiem’i bitirdiği zaman
onu neyin beklediği sorusu da giderek ürkütücü
bir nitelik kazanır. Bay Mozart Uyanıyor isimli
eseriyle 2010 yılında Friedrich-Hölderlin Teşvik
Ödülü’ne layık görülen Alman yazar Eva Baronsky, okuyucuya bu eseriyle hayal gücünü kanatlandıran trajikomik bir macera sunuyor.
KULTUR
KÜLTÜR SANAT
Tiyatro
42
Tiyatro
Mayıs ayı, tiyatro etkinlikleri konusunda da dolu dolu geçecek. Türkiye’nin
yakından tanıdığı oyunların sahne alacağı oyunlar, hem büyüklere hem de
küçüklere keyifli anlar yaşatacak. İşte sizler için seçtiğim birkaç oyun…
Canım Kardeşim
TRT Çocuk Kanalında reyting rekortmeni olan “ Canım Kardeşim”
isimli çizgi dizi, müzikli bir gösteriyle 3 Mayıs’ta, Bursa Tayyare Kültür
Merkezi’nde çocuklarla buluşacak. Gösteri; çevre duyarlılığı, farklı olanı
anlamaya çalışmak, empati, kardeşlik, dayanışma gibi evrensel temaları
eğlendirici bir dille ve coşkulu müziklerle sahneye taşıyor.
Beraber Yürüdük
Biz Bu Yıllarda
Bursa Kültür Park Açık Hava Tiyatrosu’nda
sergilenecek olan Yılmaz Ozdil’in “Beraber
yürüdük biz bu yollarda” isimli kitabından
uyarlanan oyunu, 21 Mayıs’ta, Müjdat Gezen
Tiyatrosu tarafından sahnelenecek.
Evlenme
23 Nisan ve 1 Mayıs tarihlerinde de Nikolay Vasilyeviç Gogol’un “Evlenme” isimli
oyunu Tayyare Kültür Merkezi’nde sahnelenecek. Gogol’un çöken soylular sınıfıyla
yükselen burjuva sınıfı ile çatışmasını eğlenceli bir evlenme hikâyesi ile anlatan
oyunda bol kahkahalı bir saat sizleri bekliyor olacak.

Benzer belgeler

Sayı 9 - 2015 - Temmuz - Chassis Brakes International Türkiye

Sayı 9 - 2015 - Temmuz - Chassis Brakes International Türkiye EDİTÖR Derya ÇORUH ÖZVATAN DERGİ HAZIRLIK EKİBİ Motivasyon Grubu KATKIDA BULUNANLAR PR West Global Consulting Dr. Emin MENEKŞE YÖNETİM YERİ CHASSIS BRAKES INTERNATIONAL Otomotiv San. ve Tic.A.Ş. DO...

Detaylı

Sayı 4 - 2014 - Nisan - Chassis Brakes International Türkiye

Sayı 4 - 2014 - Nisan - Chassis Brakes International Türkiye CHASSIS BRAKES INTERNATIONAL Otomotiv San. ve Tic.A.Ş. DOSAB, Yeni Yalova Yolu Cd. No: 612 Osmangazi / BURSA T: 0 224 270 68 00 F: 0 224 261 09 82 chassisbrakes.com.tr GRAFİK TASARIM ANL CREATIVE K...

Detaylı

Sayı 5 - 2014 - Temmuz - Chassis Brakes International Türkiye

Sayı 5 - 2014 - Temmuz - Chassis Brakes International Türkiye adına sahibi GENEL MÜDÜR Uygar ETİ EDİTÖR Derya Çoruh ÖZVATAN DERGİ HAZIRLIK EKİBİ Motivasyon Grubu

Detaylı