Denizhan Burak ÖZHAN-Ücret Bordrosu Düzenleme Esasları ve

Transkript

Denizhan Burak ÖZHAN-Ücret Bordrosu Düzenleme Esasları ve
T.C.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI
İş Teftiş Ankara Grup Başkanlığı
ÜCRET, ÜCRET BORDROSU DÜZENLEME ESASLARI
VE KONUNUN MUHTEVİYATI İTİBARİYLE YANILTICI
BELGE İLE İLİŞKİLENDİRİLMESİ
İş Müfettişi Yardımcılığı Etüdü
Denizhan Burak ÖZHAN
İş Müfettişi Yardımcısı
Ankara-2013
İÇİNDEKİLER
İÇİNDEKİLER ...................................................................................................... i
TABLOLAR LİSTESİ ......................................................................................... iv
KISALTMALAR LİSTESİ ...................................................................................v
GİRİŞ .....................................................................................................................1
1.1. Ücret Tanımı, Önemi ..................................................................................... 1
1.2. Ücretin Unsurları ........................................................................................... 3
1.2.1. Ücretin Bir İş Karşılığında Ödenmesi .................................................... 4
1.2.2. Ücretin İşveren yada Üçüncü Kişiler Tarafından Ödenmesi ................... 4
1.2.3. Ücretin Para Olarak Ödenmesi ............................................................... 5
1.3. Ücretle İlgili Çeşitli Kavramlar ...................................................................... 5
1.3.1.Dar Anlamda Ücret-Geniş Anlamda Ücret .............................................. 5
1.3.2.Brüt Ücret-Net Ücret .............................................................................. 7
1.3.3.Aylık Ücret-Aylık Maktu Ücret .............................................................. 7
1.4. 4857 Sayılı İş Kanununda Yer Alan Ücret Türleri ......................................... 9
1.4.1.Asgari Ücret ........................................................................................... 9
1.4.2.Yarım Ücret ...........................................................................................11
1.4.3. Fazla Çalışma Ücreti .............................................................................12
1.4.4. Fazla Sürelerle Çalışma Ücreti ..............................................................12
1.4.5. Hafta Tatili Ücreti .................................................................................13
1.4.6. Ulusal Bayram ve Genel Tatil Ücreti ....................................................13
1.4.7. Yıllık İzin Ücreti ..................................................................................13
1.4.8. Yüzde Usulü Ücret ...............................................................................14
1.4.9. Komisyon Ücreti ..................................................................................14
1.4.10. Kâra Katılma ......................................................................................15
1.4.11. Parça Başı Ücret (Akord Ücret) ..........................................................15
1.4.12. Götürü Ücret .......................................................................................15
1.4.13. Prim ....................................................................................................16
1.4.14. İkramiye .............................................................................................16
i
1.5. 4857 Sayılı İş Kanununda Yer Alan Ücret ile İlgili Özellik Arz Eden
Düzenlemeler .............................................................................................. 16
1.6. Çalışma Hayatı ile İlgili Diğer Bazı Kanunlarda Ücret ................................. 19
1.7. Ücretin Hesabı ve Ücretten Yapılan Kesintiler ............................................. 20
1.7.1. Gelir Vergisi Kesintisi ..........................................................................20
1.7.1.1. Gelir Vergisi Kesintisini Belirleyen Unsurlar .................................20
1.7.1.1.1. Muafiyet, Müstesna ve İstisnalar .............................................21
1.7.1.1.2. İndirimler ................................................................................23
1.7.1.1.2.1.Sakatlık İndirimi ................................................................24
1.7.1.1.2.2. Asgari Geçim İndirimi(AGİ) ............................................24
1.7.1.2.Gelir Vergisi Oranları ve Verginin Hesaplanması ...........................26
1.7.2. Damga Vergisi Kesintisi .......................................................................27
1.7.3. Sosyal Sigorta Prim Kesintisi ................................................................27
1.7.3.1. Prime Esas Kazanç Hesabı ve İstisnalar .........................................29
1.7.3.1.1. Prime Esas Kazanç Hesabı ......................................................29
1.7.3.1.2. Prime Esas Kazanç İstisnaları ..................................................32
1.7.3.1.2.1. Ayni Yardımlar ................................................................33
1.7.3.1.2.2. Ölüm, Doğum ve Evlenme Yardımları ..............................34
1.7.3.1.2.3. Görev Yollukları ..............................................................34
1.7.3.1.2.4. Seyyar Görev Tazminatı, Kıdem Tazminatı, İş Sonu
Tazminatı veya Kıdem Tazminatı Mahiyetindeki
Toplu Ödemeler ve Keşif Ücreti .......................................34
1.7.3.1.2.5. İhbar Tazminatı ................................................................35
1.7.3.1.2.6. Kasa Tazminatı .................................................................35
1.7.3.1.2.7. Yemek, Çocuk ve Aile Yardımları ....................................36
1.7.3.1.2.7.1. Yemek Yardımı ..........................................................36
1.7.3.1.2.7.2. Çocuk Yardımı ...........................................................36
1.7.3.1.2.7.3. Aile Yardımı ...............................................................37
1.7.3.1.2.8. İşverenler Tarafından Sigortalılar İçin Özel Sağlık
Sigortalarına ve Bireysel Emeklilik Sistemine (BES)
Ödenen Özel Sağlık Sigortası Primi ve Bireysel
Emeklilik Katkı Payları Tutarları .....................................37
ii
1.7.4. İşsizlik Sigortası Prim Kesintisi ............................................................38
1.7.5. Emeklilerin İşçi Statüsünde İstihdam Edilmelerine İlişkin Özel
Durum: Sosyal Güvenlik Destek Primi Kesintisi ..................................38
1.7.6. Serbest Bölgelerde İstihdam Edilen İşçilere Yönelik Vergi ile İlgili
Özel Durum: Gelir ve Damga Vergisi İstisnası .....................................39
1.8. Ücret ve Ücret Kesintilerinin Hesaplanmasına İlişkin Örnekler ................... 39
1.9. Ücret ve Ücret Kesintilerinin Muhasebeleştirilmesi ..................................... 42
1.10. Ücret Bordrosu ve Düzenleme Esasları ...................................................... 45
1.10.1. Ücret Bordrosunun Hukuki Dayanakları .............................................45
1.10.2. Ücret Bordrosunda Bulunması Gerekli Bilgiler ...................................46
1.10.3. Ücret Bordrosunun Düzenlenmemesi veya Eksik Düzenlenmesinin
Hukuki Sonuçları ...............................................................................47
1.10.4. Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Tanımı, Ücret ve Ücret
Bordrosu ile İlişkisi ve Konunun Cezai Boyutu ..................................51
1.10.5. Fiili Ücret ile Kaydi Ücret (Bordro veya Pusulada Yer Alan Ücret)
Arasında Fark Bulunması Durumu ve Buna İlişkin Örnek ..................54
1.11. Ücretlerin Ödenmemesi Durumunda İşçiler Tarafından
Kullanılabilecek Yasal Yollar .................................................................... 55
1.12. 4857 Sayılı Kanun Açısından Ücrete İlişkin Hükümlere Uyulmaması
Sonucu Uygulanacak İdari Para Cezaları ................................................... 57
SONUÇLAR VE DEĞERLENDİRME ............................................................... 58
KAYNAKÇA ........................................................................................................ 59
iii
TABLOLAR LİSTESİ
Tablo 1: 2013 Yılı Asgari Ücret Tutarı .................................................................11
Tablo 2: 2013 Yılı Asgari Ücretlinin İşverene Maliyeti .........................................11
Tablo 3: 2013 Yılı Sakatlık İndirimi Tutarları ......................................................24
Tablo 4: 2013 Yılı Asgari Geçim İndirimi Tutarları .............................................25
Tablo 5: Sosyal Sigorta Prim Kesintileri ...............................................................28
Tablo 6: Sosyal Sigorta Primine Esas Kazancın Alt ve Üst Sınırları .....................28
Tablo 7: Ücret Bordrosu ve Pusulasında Bulunması Gerekli Bilgiler ....................47
Tablo 8: İş Kanunu’na Göre Ücrete İlişkin 2013 Yılında Uygulanacak İPC ..........57
iv
KISALTMALAR LİSTESİ
AGİ
: Asgari Geçim İndirimi
BES
: Bireysel Emeklilik Sistemi
DVK
: Damga Vergisi Kanunu
FOB
: Alıcı Tarafından Belirtilen Yükleme Limanında
İhracatçının Maliyetler Kendisine Ait Olmak Üzere Malı
Teslimi (Gemi Güvertesinde Teslim)
GVK
: Gelir Vergisi Kanunu
İİK
: İcra İflas Kanunu
İLO
: Uluslararası Çalışma Teşkilatı
İPC
: İdari Para Cezası
RG
: Resmi Gazete
SGK
: Sosyal Güvenlik Kurumu
SSGSSK
: Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
TCK
: Türk Ceza Kanunu
TİS
: Toplu İş Sözleşmesi
UBGT
: Ulusal Bayram ve Genel Tatil
VUK
: Vergi Usul Kanunu
v
GİRİŞ
Ücret; ekonomik, toplumsal, politik yönleri bulunan önemli bir kavramdır.
Ülkenin ekonomik düzeyinden büyük oranda etkilenir. Ücretin seviyesi ve
korunması da çalışanların refah düzeyini belirler. Günümüzde toplumsal yapı büyük
ölçüde insanların üretime katılmaları ve karşılığında ücret alarak geçimlerini
sağlamaları üzerine kurulmuştur. Birçok ülkede nüfusun büyük bölümü ücret geliri
ile yaşamlarını sürdürmektedir. Dolayısıyla ücret, bir ülkede çalışanların gelir
dağılımından adil pay alması ile çalışma barışının sağlanması ve sağlıklı bir toplum
yapısının oluşturulmasında ve devamında önemli bir faktördür.1 Bu anlamda ücret iş
hukukunun en önemli konularından biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ücret, işçi kesimi için geçim düzeyini belirlemesi sebebiyle önemliyken
işveren kesimi için maliyet düzeyini etkilemesi dolayısıyla rekabet ve karlılık
üzerinde etkili olmaktadır. Devlet de üçüncü bir taraf olarak sosyal Devlet ilkesi
gereği sosyal refahı sağlayacak kamu harcamaları yapmakta ve yaptığı bu
harcamaları finanse etmek üzere vergi, prim vb gelir kaynaklarına ihtiyaç
duymaktadır.
Şubat 2012-Şubat 2013 dönemi içinde Ankara Grup Başkanlığının görev
alanı içinde yer alan Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerinden işin yürütümü
yönünden gelen şikâyet dilekçelerinin yaklaşık %65 inin ücret ile ilgili olması ve
uygulamada ücretlerin tam anlamıyla yasal kayıtlara yansıtılmıyor olması ücret
konusunun öneminin daha da artmasına sebep olmaktadır.
1.1. Ücret Tanımı, Önemi
Ücret, bir üretim faktörü olan emeğin üretim sonucu yaratılan değerden aldığı
paydır. Daha geniş bir tanımla ücret, bir üretim faaliyetine bedensel ve düşünsel çaba
1
Türker Topalhan, Ücret Teorileri ve Ücret Politikaları, Ankara, Gazi Kitabevi, 2012, s.5.
1
harcayarak katkıda bulunan kişiye emeği karşılığı üretim miktarı, zaman veya başka
bir kıstasa göre belli bir yöntemle hesaplanarak ödenen paradır. Ayrıca İş hukukunda
ücret, iş sözleşmesinin kurucu unsurlarından olduğundan, ücret olmaksızın bir
sözleşmenin varlığından da söz edilemez. İş sözleşmelerinin en önemli yanı da
tarafların karşılıklı olarak karara bağladıkları edimlerinin ifasıdır. Burada, işçinin iş
görme ediminin karşısında, işverenin de ücret ödeme borcu söz konusu olmaktadır.
İşverenin ücret ödeme borcu, işçinin iş görme borcu karşısında yer alan ve işverenin
iş sözleşmesinden doğan temel borcudur.
1982 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 55 inci maddesine göre;
“Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret
elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır”.
Anayasanın bu hükmüne göre ücret yapılan bir iş karşılığı olarak tanımlanmıştır.
193 sayı ve 1960 tarihli Gelir Vergisi Kanunu’nun 61 inci maddesine göre
ise; “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet
karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen
menfaatlerdir” şeklinde tanımlanmıştır. GVK’daki bu tanımlamaya göre; ücret
bedensel ya da zihinsel bir emek karşılığında işverenden elde edilen ayni veya nakdi
menfaatleri ifade etmektedir. Bu menfaatler para şeklinde olabileceği gibi ayni veya
para ile temsil edilebilen menfaat şeklinde de olabilecektir. Aynı Kanun maddesinin
ikinci fıkrasında ücretin; ödenek, tazminat, kasa tazminatı(mali sorumluluk
tazminatı) tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı
veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık ilişkisi niteliğinde
olmamak şartıyla kazancın belirli bir yüzdesi şeklinde belirlenmiş bulunmasının
ücretin niteliğini değiştirmeyeceği ifade edilmiştir. Belirtilen madde hükmünde ücret
en geniş anlamı ile ele alınmıştır. Dolayısıyla vergilendirme anlamında ücret adı
altında yapılan her türlü ödeme gelir vergisinin konusuna girmekte ve kaynağını
oluşturmaktadır. GVK’da yer alan tanıma göre, bir ödemenin ücret niteliği
taşıyabilmesi için;

İşverene tabi olarak çalışma,

Çalışmanın belirli bir işyerine bağlı olarak yapılması,

Çalışma karşılığı bir ödeme yapılması,
2

Ödemenin para ve ayınlar ile sağlanması ve para ile ölçülebilen
menfaatlerden olması gerekmektedir.
5510 sayı ve 2006 tarihli Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanunu’nun 3 üncü maddesi 12 inci bendi uyarınca ücret,…sigortalı sayılanlara
saatlik, günlük, haftalık, aylık veya yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik niteliği
taşıyan brüt tutarı ifade etmektedir. Yine aynı Kanunun Prime Esas Kazançlar
başlıklı 80 inci maddesinde sigortalıların prime esas kazançlarının hesabında, hak
edilen ücretler ile prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay için
yapılan ödemelerin brüt toplamının esas alınacağı hükmü mevcuttur. Bu ifade ile hak
edilen ücret asıl ücret; prim, ikramiye ve bu nitelikteki ödemeler temel, asıl ücrete
ilave edilen veya esas kazanca ilave edilen ücret ekleri olmaktadır. Ancak ayni
yardımlar ile yemek, aile ve çocuk yardımı gibi kıdem ve ihbar tazminatının hesabına
esas olan geniş anlamda ücrette dikkate alınan ödemeler kısmi olarak prime esas
kazancın hesabında dikkate alınmaz.2
4857 sayılı İş Kanunu’nun 32 inci maddesinde de genel anlamda ücret, bir
kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan para ile
ödenen tutar olarak tarif edilmiştir.
1.2. Ücretin Unsurları
İş Kanunu’nun 32 inci maddesi 1 inci fıkrası uyarınca yapılan tanıma göre
ücretin 3 unsuru bulunmaktadır. Bunlar;
2

Bir iş karşılığında ödenme,

İşveren ya da üçüncü kişiler tarafından ödenme,

Para olarak ödenmedir.
Hüseyin Akyıldız, Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara, 2009, s.52.
3
1.2.1. Ücretin Bir İş Karşılığında Ödenmesi
İş Kanununda açıkça belirtildiği üzere ücret bir iş karşılığında ödenecektir.
İşçinin bir iş görmeksizin ücret alması mümkün değildir. Ancak, günümüzde modern
iş hukukunun koruyucu yapısı içinde, işçiye bir iş karşılığı olmaksızın da ücret
ödenmesi esası benimsenmiştir.
Bir iş karşılığı olmaksızın ücret ödenmesini gerektiren durumlara zorlayıcı
nedenlerle çalışılmayan günlerde ödenen ücretler (yarım ücret), hafta tatili, ulusal
bayram ve genel tatiller, yıllık ücretli izin örnek olarak verilebilir. Bu ücrete sosyal
ücret denilmektedir.3 Kanunen belirlenen bu ve benzeri durumlar dışında çalışmayan
işçiye işverenin ücret ödemesi söz konusu olamaz. Ancak tarafların sözleşmeyle
böyle bir yükümlülük öngörmeleri kural olarak mümkün olabilmektedir.
1.2.2. Ücretin İşveren ya da Üçüncü Kişiler Tarafından Ödenmesi
Ücretin işveren tarafından ödenmesi esas olmakla birlikte böyle bir
zorunluluk bulunmamaktadır. Dolayısıyla ücret üçüncü kişiler tarafından da
ödenebilmektedir. Üçüncü kişiler ile kastedilen, işçiyle arasında iş sözleşmesi ilişkisi
bulunmayan, hizmetin sunulduğu kişilerdir. Ücretin üçüncü kişiler tarafından
ödenmesine en tipik örnek, yüzde usulü ile ücretin ödenmesidir. 4
İş Kanunu’nun 7 inci maddesinde düzenlenmiş bulunan geçici iş ilişkisine
göre; işveren, işçinin yazılı iznini alarak işçisini bir başka işverene devretmesi
durumunda işverenin ücret ödeme yükümlülüğü devam etmektedir. Geçici iş ilişkisi
kurulan işveren ise işçinin kendisinde çalıştığı süre içinde ücret ödememekte ancak
bu süre içinde ödenmeyen ücretten asıl işveren ile birlikte sorumlu tutulmaktadır.
3
Nizamettin Aktay, Kadir Arıcı, E.Tuncay Kaplan, İş Hukuku, Ankara, 2009, s.130.
4
Sarper Süzek, İş Hukuku, İstanbul, Beta Yayınevi, 2009, s.308.
4
1.2.3. Ücretin Para Olarak Ödenmesi
Ücretin işveren ya da üçüncü kişiler tarafından kural olarak Türk parası ile
ödenmesi gereklidir. Ancak, ücret yabancı para ile kararlaştırılmış ise ödeme
günündeki rayice göre Türk parası ile ödenebilir. Bu düzenleme ile çalışmanın
karşılığı olan asıl ücret ile asıl ücret dışındaki asıl ücrete ek olan prim, ikramiye ve
bu nitelikteki her çeşit istihkakın da para olarak ödenmesi zorunluluğu getirilmiştir.
Asıl ücret dışındaki bazı ücret eklerinin para yerine ayni(mal) olarak
yapılması da mümkündür. Genellikle toplu iş sözleşmelerinde kararlaştırılan bu
menfaatlere örnek olarak işyerinde verilen yemek, iş elbisesi, giyecek ve yakacak
maddeleri gösterilebilir. Ayni ödemelerin hangi koşullar altında yapılabileceği, 95
sayılı Ücretin Korunması Hakkındaki ILO Sözleşmesinde belirtilmiştir. 5
1.3. Ücretle İlgili Çeşitli Kavramlar
Uygulamada ücret ile ilgili birçok kavram kullanılmaktadır. Bu sebeple ücrete
ilişkin bazı kavramların taşıdığı anlam, önem kazanmakta ve açıklığa kavuşturulması
gerekmektedir.6
1.3.1.Dar Anlamda Ücret-Geniş Anlamda Ücret
Dar anlamda ücret, asıl, kök, temel, çıplak, baz ücreti ifade etmektedir. Dar
anlamda ücret işin karşılığını ifade eden ücrettir. İş Kanunu’nun 8 inci maddesi,
temel ücret ve varsa ücret ekleri kavramından bahsetmektedir. Belirtilen madde
hükmü ile çalışılan belirli bir zaman dilimi veya üretilen parça miktarının parasal
karşılığı temel ücret, diğer ödemeler ise ücret eki olarak değerlendirilmiştir. Geniş
anlamda ücret (giydirilmiş ücret), iş sözleşmesi, TİS veya kanundan doğan para ve
para ile ölçülmesi mümkün menfaatlerin dar anlamda ücrete eklenmesi suretiyle
5
Aktay, Arıcı, Kaplan, age, s.133.
6
Topalhan, age,s.15.
5
bulunan ücrettir.7 Bu para ve para ile ölçülmesi mümkün menfaatler; ikramiye, prim,
ilave tediye vb ile nakdi ve ayni sosyal yardımlardır. Dar anlamda ücret asıl, diğer
ücretler ise istisnadır. Buna göre geniş anlamda ücret, İş Kanunu’nda açıkça
düzenlenen hallerde söz konusudur. Örneğin Kanunun 32 inci maddesine göre iş
sözleşmelerinin sona ermesinde, işçinin ücreti ile sözleşme ve kanundan doğan
parayla
ölçülmesi
mümkün
menfaatlerinin
tam olarak
ödenmesi
konusu
düzenlenmiştir. Açıkça düzenlenen haller dışında, işçilik haklarına ilişkin olarak
ücretin temel alınarak yapılacağı ödemelerde ve ücret zamlarında dar anlamda
ücretten hareket edilmelidir.
Daha açık bir ifade ile geniş anlamda ücret, işçilerin asıl ücretlerine ilaveten
aldıkları(ücret ekleri), ücrete bağlı ödemeler, ücret benzeri ödemeler ile ayni ve nakdi
sosyal yardımlardan oluşmaktadır.8
Ücrete bağlı ödemeler; asıl ücret arttıkça artan, azaldıkça azalan ücret
ekleridir. Bu ödemeler asıl ücretin yüzdesi şeklinde düzenlenmektedir. Fazla çalışma
ve fazla sürelerle çalışma karşılığı yapılan ödemeler örnek olarak verilebilir.
Ücret benzeri ödemeler; asıl ücretten bağımsız olarak işçinin niteliği veya işin
riskine göre tespit edilen maktu bir miktardır. Gece veya postalar halinde çalışmalar
ile yer altı ve maden işlerindeki çalışmalarda işçilere maktu olarak yapılan ödemeler
örnek gösterilebilir.
Sosyal yardımlar; işçilerin yapacakları bazı harcamalara işverenlerin katkısı
biçiminde ortaya çıkan sosyal yardım ödemeleri bireysel veya toplu iş
sözleşmelerinde ayni veya nakdi olarak düzenlenebilmektedir. Öğle yemekleri
verilmesi, lojman, kreş, işe gidiş gelişin sağlanması amacıyla servis hizmeti gibi
sosyal imkânlar ile ayni veya nakdi olarak verilebilen süt, yoğurt, giyim, bayram,
izin, tahsil, çocuk, yakacak vb nitelikteki yardımlar sosyal yardım kapsamındaki
ödemelerdir. Geniş anlamda ücretin hesaplanmasında ayni sosyal yardımların parasal
değeri dikkate alınmaktadır.
7
Aktay, Arıcı, Kaplan, age, s.130.
8
Topalhan, age,s.22.
6
Geniş anlamda ücret, kıdem ve ihbar tazminatlarının hesabında dikkate alınan
ücrettir. Bunlar dışında ikramiye, yıllık ücretli izin, hafta tatili ücreti, Ulusal Bayram
ve genel tatil ücreti, fazla çalışma ücreti gibi işçi alacakları dar anlamda ücret
üzerinden hesaplanmaktadır. İş kazaları ve meslek hastalıklarına ilişkin olarak açılan
davalarda da ihbar ve kıdem tazminatı hesaplarında olduğu gibi geniş anlamda ücret
üzerinden tazminat hesaplanır.9 Ancak geniş anlamda ücret kavramına giren
ödemelerin “sürekli” nitelik taşımayanları tazminat hesaplarında dikkate alınmaz.10
1.3.2.Brüt Ücret-Net Ücret
İş Kanunu’nun 32 inci maddesinde brüt ve net ücret kavramları üzerinde
durulmuştur. Brüt ücret, yürürlükteki mevzuat hükümleri uyarınca vergi, sosyal
güvenlik primi gibi kanuni kesintiler yapılmadan önceki ücretin miktarı olup kanuni
kesintiler yapıldıktan sonra ücretin kalan miktarı, işçinin eline geçen tutar ise net
ücret olmaktadır.
1.3.3.Aylık Ücret-Aylık Maktu Ücret
Ücretin aylık olarak ödenmesini aylık maktu ücretten ayırmak gerekir.
Ücretin aylık olarak ödenmesinde saat, gündelik, parça başına vb. çalışan işçilerin
ücretleri tarafların anlaşmasıyla, işçinin çalıştığı veya çalışmış gibi sayılan günler
toplanarak ayda bir toplu ödeme yapılır. Bu ödeme şeklinde işçi hasta, izinli veya
sair nedenlerle mazeretli olduğu hallerde ücrete hak kazanamaz. Buna karşılık,
taraflar işçinin ay içinde "hasta, izinli veya sair nedenlerle mazeretli olduğu" hallere
bakılmaksızın her ay tam olarak maktu bir ücretin ödeneceğini kararlaştırmış
olabilirler. Aylık maktu ücrette, her ay aynı miktarda bir ücretin işçinin eline geçmesi
sağlanmış olur.
9
Topalhan, age,s.24.
10
Aktay, Arıcı, Kaplan, age, s.130.
7
İş Kanunu’nun 49 uncu maddesinin son bendine göre hasta, izinli veya sair
sebeplerle mazeretli olduğu hallerde dahi aylığı tam olarak ödenen aylık (maktu)
ücretli işçilere ayrıca hafta tatili ve genel tatil ücreti ödenmez. Ücretlerinde bu günler
için ödenen ücretlerin de dâhil olduğu kabul edilir. Ancak tatil günlerinde çalışırlarsa
aylık ücretlerinin 30’da biri günlük ücret kabul edilerek ayrıca ödeme yapılmalıdır. 11
Ayrıca Kanunun 48 inci maddesine göre hastalık nedeni ile çalışılmayan
günlerde aylık maktu ücretli işçilerin geçici iş göremezlik ödeneği12 olarak aldıkları
miktarlar ücretlerinden indirilir. Çünkü bu günler için ücretlerini peşin aldıkları kabul
edilir. Bu şekilde ücret alan işçiler için 3 güne kadar aldıkları istirahat raporları
karşılığında da işverenliklerce ücret ödendiği varsayılır ve 3 güne kadarki istirahatlı
oldukları günlerin ücretleri işçiden kesilmez fakat aylık ücretle çalışan işçiler için
istirahatlı oldukları bu günler karşılığında istirahatlı olunan günler İş Kanunu’nun 63
üncü
maddesine
göre
çalışılmış
sürelerden
kabul
edilmediğinden,
ücret
ödenmeyebilir. Diğer taraftan aynı Kanunun 46 ıncı maddesinin c bendine göre
işverence veya hekim tarafından verilmiş bir haftaya kadar ki izin veya istirahat
raporları hafta tatiline hak kazanmada çalışılmış sürelerden kabul edildiğinden bu
süre içindeki hafta tatili ücretine aylık ücretle çalışan işçi de hak kazanacaktır.
Diğer bir önemli konu da aylık maktu ücretle çalışan işçi için bir ay içinde
kaç gün olduğunun öneminin bulunmamasıdır. Ancak aylık ücretle çalışan işçinin
ücreti, bir ay içinde 30 gün, 28 gün veya 31 gün olmasına göre değişmektedir.
11
Müjdat Şakar, İş Kanunu Yorumu, Ankara, Yaklaşım Yayıncılık, 2010, s.657.
12
5510 sayılı Kanunun 18 inci maddesi uyarınca geçici iş göremezlik ödeneğine hak kazanabilmek
için, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan günlük iş kazası ve meslek
hastalığı primi ödenmiş olmalıdır. Bu ödenek hastalık nedeniyle 3 gün ve daha uzun süreli istirahat
raporları alınması durumunda, analık halinde İş Kanunu’nun 74 üncü maddesindeki süreler için
SGK tarafından ödenir.
8
1.4. 4857 Sayılı İş Kanununda Yer Alan Ücret Türleri
İş Kanunu’nda ücret 32 inci madde de, takip eden maddelerde de ücret türleri
ve uygulama esasları açıklanmıştır. Kanuna göre ücret türleri; asgari ücret, yarım
ücret, fazla çalışma ücreti, fazla sürelerle çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, Ulusal
Bayram ve genel tatil ücreti, parça başı ücret, akort ücret, götürü ücret, yüzde usulü
ücret, yıllık izin ücreti, kara katılma, komisyon, ikramiye ve prim ücreti olarak
sıralanmıştır.
1.4.1.Asgari Ücret
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 55 inci maddesinde, “devlet çalışanların
yaptıkları işe uygun, adaletli bir ücret almaları için gerekli tedbirleri alır. Asgari
ücretin tespitinde çalışanların geçim şartı ile ülkenin ekonomik ve sosyal yönü göz
önünde bulundurulur” ifadesi bulunmaktadır. İLO’ya göre asgari ücret, işçiye uygun
yaşama normları sağlayacak bir ücretin garanti edilmesidir.13 Asgari ücret, yasal
olarak ödenebilecek olan en düşük ücrettir. Bu ücreti belirleme yetkisi ise Asgari
Ücret Tespit Komisyonuna aittir.
İş Kanunu’nun 39 uncu maddesine göre; iş sözleşmesi ile çalışan ve bu
Kanun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin ekonomik ve sosyal
durumlarının düzenlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Asgari
Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile ücretlerin asgari sınırları en geç iki yılda bir
belirlenir. Komisyon kararları kesindir. Kararlar Resmi Gazetede yayımlanarak
yürürlüğe girer.
Asgari Ücret Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde de asgari ücret, işçilere
normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçilere gıda, konut, giyim, sağlık,
ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde
karşılamaya yetecek ücret olarak tanımlanmıştır.
13
Topalhan, age,s.64.
9
Asgari Ücret Yönetmeliği, asgari ücretin bir günlük ücret olarak
belirleneceğini; aylık, haftalık, saat başına, parça başına ya da yapılan iş miktarına
göre ücret alan işçilerin durumlarının buna göre ayarlanacağını öngörmektedir.
Dolayısıyla asgari ücret bir günlük çalışmanın karşılığıdır. Buna göre asgari ücret
yasal çalışma saati olan 7,5 saatlik çalışmanın karşılığı olmaktadır. Asgari ücretin
“bir günlük ücret” olması, tam gün çalışmayan işçiye tamamının verilmesini
gerektirmez. Yani kısmi süreli çalışan işçiler, çalıştıkları süre ile orantılı bir asgari
ücrete hak kazanırlar. İş Kanunu’nun “Kısmi Süreli Tam Süreli İş Sözleşmeleri”
başlıklı 13 üncü maddesinin ikinci bendinde de kısmi süreli çalışan işçinin ücret ve
paraya ilişkin bölünebilir menfaatlerinin tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreye
orantılı olarak ödeneceği hüküm altına alınmıştır. Örneğin günde sadece 2,3 saat
çalışan bir işçinin asgari ücreti normal günlük asgari ücretin saat başına düşen
miktarının çalıştığı süre yani saat ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı kadar olacaktır.
Türkiye’de çalışan işçilerin yarıdan fazlasının asgari ücretle çalıştıkları
düşünüldüğünde,
asgari
ücretin
oldukça
geniş
bir
kesimi
ilgilendirdiği
görülmektedir.14
Asgari ücretin altında ücret ödenmesi hukuken yasaklanmıştır. Buna karşın
asgari ücretin altında ücret ödenmesi halinde İş Kanunu’nun 24 üncü maddesine göre
işçi haklı sebeple fesih hakkını kullanarak iş sözleşmesini derhal bildirimsiz olarak
feshedebilir, işçi iş sözleşmesini feshetmek istemezse asgari ücret ile aldığı ücret
arasındaki farkı işverenden talep edebilir. Ayrıca aynı Kanunun102 inci maddesi a
bendine dayanılarak 2013 yılında işverenliğe her bir işçi ve her ay için 134,00TL
idari para cezası uygulanır.
Asgari Ücret Tespit Komisyonunun 2013 yılı için belirlemiş olduğu asgari
ücret tutarı aşağıda belirtilmiştir.
14
Gürbüz Erdoğan, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara, Detay Yayıncılık, 2011, s.57.
10
Tablo 1: 2013 Yılı Asgari Ücret Tutarı
Asgari Ücret
01.01.2013 - 30.06.2013
01.07.2013 - 31.12.2013
16 Yaşından Büyükler
978,60TL/Ay
32,62TL/Gün
1.021,50TL/Ay
34,05TL/Gün
16 Yaşından Küçükler
839,10TL/Ay
27,97TL/Gün
877,50TL/Ay
29,25TL/Gün
İşveren açısından asgari ücret, işverenin brüt ücret üzerinden katlanmak
durumunda bulunduğu maliyetlerin tamamıdır. Yani işçi brüt ücretleri, sigorta primi
işveren payı ve işsizlik sigortası primi işveren payından oluşmaktadır.
Tablo 2: 2013 Yılı Asgari Ücretlinin İşverene Maliyeti15(*)(**)
Maliyet Unsurları
Ücret
Maliyetler
(01.01.2013 - 30.06.2013)
Maliyetler
(01.07.2013 - 31.12.2013)
978,60TL/Ay
1.021,50TL/Ay
978,60TLX%19,5=190,83
1.021,50TLX%19,5=199,19
978,60TLX%2=19,57
1.021,50TLX%2=20,43
1.189,00TL/Ay
1.241,12TL/Ay
Sigorta Primi İşveren
Payı(%19,5-25)
İşsizlik Sigortası Primi İşveren
Payı(%2)
Toplam
1.4.2.Yarım Ücret
İş Kanunu’nun 40 ıncı maddesine göre yarım ücret; Kanunun 24 ve 25 inci
maddelerinin III üncü bendi uyarınca zorlayıcı sebepler(yangın, sel, toprak kayması,
gibi olaylar ile hukuki engellerdir) 16 dolayısıyla çalışamayan veya çalıştırılmayan
15
(*)5510 sayılı Kanunun 81. maddesinin ı bendine göre, bentte belirtilen şartları sağlayan işverenlere,
Sigorta primi işveren payında 5 puanlık indirim öngörülmektedir. Gerekli şartları sağlamayan
işverenler için, değişen risk oranlarına göre sigorta primi işveren payı %19,5-25 arasındadır.
(**)Hesaplama 16 Yaşından Büyükler için yapılmıştır.
16
Şakar, age,s.456.
11
işçiye bu bekleme süresi içinde bir haftaya kadar her gün için ödenecek ücrettir.
Yarım ücretin hesabında işçinin bir günde elde edeceği ücret miktarının yarısı
dikkate alınır.
1.4.3. Fazla Çalışma Ücreti
Fazla çalışma ücreti Kanunun 41 inci maddesinde düzenlenmiştir. Fazla
çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalardır.
Kanuna göre fazla çalışma ücreti ise her bir saat fazla çalışma için verilecek ücretin
normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi
suretiyle ödenen ücrettir. Fazla çalışma ücreti asıl ücret üzerinden hesaplanır. 17 Fazla
çalışma yapan işçi artırımlı ücret yerine isterse fazla çalıştığı her bir saat karşılığında
bir saat otuz dakika serbest zaman kullanabilir. İşçi bu serbest zamanı altı ay içinde,
çalışma süreleri içinde ücretinden bir kesinti yapılmaksızın kullanır.
1.4.4. Fazla Sürelerle Çalışma Ücreti
İş Kanunu’nun 41 inci maddesinin 3 üncü fıkrasında açıklanmıştır. Buna
göre; fazla sürelere çalışma ve ücreti, haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırk
beş saatin altında belirlendiği durumlarda 1 inci fıkrada belirlenen esaslar dâhilinde
uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırk beş saate kadar yapılan
çalışmalar fazla sürelerle çalışma, her bir saat fazla sürelerle çalışma için verilecek
ücretin normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmi beş
artırılması suretiyle bulunacak ücret ise fazla sürelerle çalışma ücreti olarak
tanımlanmıştır. Fazla sürelerle çalışma ücreti de asıl ücret üzerinden hesaplanır. Yine
fazla sürelerle çalışma yapan işçi artırımlı ücret yerine isterse fazla sürelerle çalıştığı
her bir saat karşılığında bir saat on beş dakika serbest zaman kullanabilir. İşçi bu
serbest zamanı altı ay içinde, çalışma süreleri içinde ücretinden bir kesinti
yapılmaksızın kullanır.
17
Topalhan, age,s.56.
12
1.4.5. Hafta Tatili Ücreti
Hafta tatili hem 394 sayılı Hafta Tatili Kanununda hem de İş Kanunu’nun 46
ıncı maddesinde düzenlenmiştir. Hafta tatili ücreti ise sadece İş Kanununda
düzenlenmiş olup işverenin işçisine bir iş karşılığı olmaksızın ve Kanun kapsamında
hak kazandığı çalışılmayan hafta tatili günü için ödediği ücrettir. İşçinin hafta tatili
ücreti çalıştığı günlere göre bir güne düşen ücretidir. İşçi eğer hafta tatilinde tatil
yapmayarak çalışırsa ayrıca çalışılan tatil günü için ilave bir günlük ücrete hak
kazanır. Hafta tatili ücreti de asıl ücret üzerinden hesaplanır. Diğer bir ifadeyle ücret
ekleri hesaplamada dikkate alınmaz.
1.4.6. Ulusal Bayram ve Genel Tatil Ücreti
Ulusal bayram ve genel tatiller 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller
Hakkında Kanunda düzenlenmiştir. Adı geçen Kanuna göre bir takvim yılı içinde
14,5 gün Ulusal Bayram ve genel tatil bulunmaktadır. Bunlar; 28 Ekim saat 13.00 de
başlayıp 1,5 gün süren Cumhuriyet Bayramı(Ulusal Bayram), 1 Ocak, 23 Nisan, 1
Mayıs, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve 3,5 gün süren Ramazan Bayramı ile 4,5 gün süren
Kurban Bayramıdır(Genel Tatiller). Ulusal Bayram ve genel tatil ücreti ise İş
Kanunu’nun 47 inci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; Kanun kapsamına giren
işyerlerinde çalışan işçilere Ulusal Bayram ve genel tatil olarak kabul edilen günlerde
çalışmazlarsa bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak, tatil yapmayarak
çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir. Ulusal Bayram ve
genel tatil ücreti de asıl ücret üzerinden hesaplanır.
1.4.7. Yıllık İzin Ücreti
Yıllık ücretli izne ilişkin hükümler İş Kanunu’nun 53(dâhil)-62 inci
maddeleri arasında düzenlenmiş olup bu hak vazgeçilemez niteliktedir. İşveren, yıllık
ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini ilgili işçi izne
çıkmadan önce peşin olarak veya avans olarak ödemek zorundadır. Bu ücret de bir iş
karşılığı olmaksızın verilen bir ücret türüdür. Yıllık izin ücretinin hesabında da asıl
13
ücret dikkate alınır. İş sözleşmesinin, herhangi bir sebeple sona ermesi halinde
işçinin hak kazanıp da kullanmadığı izinler, son ücreti üzerinden kendisine veya hak
sahiplerine ödenir. Bu ücrete ilişkin zaman aşımı süresi iş sözleşmesinin sona erdiği
tarihten itibaren başlar.
1.4.8. Yüzde Usulü Ücret
İş Kanunu’nun 51 inci maddesine göre; otel, lokanta, eğlence yerleri ve
benzeri yerler ile içki verilen ve hemen orada yenilip içilmesi için çeşitli yiyecek
satan yerlerden yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde işveren tarafından servis
karşılığı veya başka isimlerle müşterilerin hesap pusulalarına yüzde eklenerek veya
ayrı şekillerde alınan paralarla kendi isteği ile müşteri tarafından işyerine bırakılan
yahut da işverenin kontrolü altında bir araya toplanan paraları, işverenin işyerinde
çalışan tüm işçilere eksiksiz olarak ödemesidir. İşveren paraları kendisi aldığında bu
aldığı paraları eksiksiz dağıttığını belgelemek durumundadır.
1.4.9. Komisyon Ücreti
İş Kanunu’nun 57 inci maddesinde günlük, haftalık veya aylık olarak belirli
bir ücrete dayanmayıp da belirli olmayan süre ve tutar üzerinden alınan ücret olarak
tanımlanmıştır. Bu ücret iş sözleşmesi ile işverene bağlı olarak çalışan işçiye yaptığı
işin değeri ölçüsünde genellikle belirli bir yüzdeye göre ödenen paradır.18 Örneğin,
satış işini üstlenen bir işçinin sattığı malların toplam değeri üzerinden belirli bir
yüzdeye göre aldığı ücret, komisyon ücretidir. Komisyon ücreti, asıl ücret olarak
belirlenebildiği gibi asıl ücrete ek ücret olarak da belirlenebilir. 19
18
Aktay, Arıcı, Kaplan, age, s.141.
19
Süzek, age,s.314.
14
1.4.10. Kâra Katılma
Kara katılma, belirli bir dönem sonunda işletmenin elde ettiği kardan pay
alma
niteliğindedir(ortaklık
söz
konusu
olmamalı
iş
ilişkisi
bağımlılığa
dayanmalıdır). Kara katılma işçinin asıl ücreti olarak belirlenemez, ancak kardan pay
alma ücret niteliğindedir. 20
1.4.11. Parça Başı Ücret (Akord Ücret)
Üretilen iş veya hizmetin sonucuna göre hesaplanan ücrete "akort ücret"
denir.21 Bir presçinin bastığı kapak sayısına, bir maden işçisinin çıkardığı madenin
ağırlığına veya bir işçinin boyadığı bezin uzunluğuna göre ücretin hesaplanması
durumlarında akort ücret söz konusudur. Akort ücret, parça sayısı, büyüklük,
uzunluk veya ağırlık gibi birimlere göre tespit edilir ve belirli bir çalışma dönemine
düşen ücret, her birim için tespit edilen ücretin birim sayısı toplamı ile çarpılması
sonucu bulunur. Bu ücret türünde önemli olan işin devamı süresi değil üretilen mal,
sonuçlanmış ya da yapılmış iştir.
1.4.12. Götürü Ücret
Akort ücrete benzeyen götürü ücret, devamlılık göstermeyen bir süre sonra
biten işlerde yapılan işin sonucuna göre hesaplanan bir ücret şeklidir. Ancak, götürü
ücret bazı özellikleri itibariyle akort ücretten ayrılır. Uygulamada birim tespitinin güç
olduğu veya birbirine benzememesi nedeniyle seri olarak yapılması mümkün
bulunmayan ya da devamlılık göstermeyip bir süre sonra biten işlerde işin sonucuna
göre ücret kararlaştırılmaktadır. Bu ücret türü daha çok inşaat sektöründe görülür ve
kabala ücret olarak da bilinir.22 Akort ücret ile götürü ücret arasında hukuki nitelik
yönünden bir fark olmadığından uygulanacak kanun hükümleri açısından da herhangi
20
Topalhan, age,s.63.
21
Erdoğan, age, s.51.
22
Erdoğan, age, s.52.
15
bir fark bulunmamaktadır.23 Bu ücret türünde belirli bir zamanda önceden saptanan
bir işin yapılması taahhüt edilir. Ücret de bu zaman üzerinden hesap edilir. Eğer
üretim, bu önceden belirlenen düzeye ulaşamazsa, işçinin ücreti kısılır.
1.4.13. Prim
İşçiye nitelik veya nicelik bakımından iyi olan hizmeti, başarısı karşılığı asıl
ücrete ek olarak verilen ücrettir.24 Örneğin üretim artışı, satış artışı veya başarısı
sebebiyle verilebilir.
1.4.14. İkramiye
İşveren tarafından işçiye verilen ödül niteliğinde bir ücrettir. Özellikle dini ve
milli bayramlar ile yılbaşı gibi özel günlerde motivasyon sağlayarak üretimin
artırılması amacına yöneliktir. Uygulamada iş sözleşmesi ya da TİS’e dayanarak
belirli zamanlarda verilmekte ve süreklilik arz etmektedir.25 İkramiye devamlı
nitelikte olmalıdır: Bir ya da birkaç defaya mahsus ikramiyeler bağış niteliği taşırlar.
Süreklilik ya da devamlılık unsuru ikramiyenin bağış olarak verilmediğinin belirtisi
sayılmalıdır.
1.5. 4857 Sayılı İş Kanununda Yer Alan Ücret ile İlgili Özellik Arz Eden
Düzenlemeler
İş sözleşmesinin tarafları ( işçi-işveren) yapılan iş karşılığına ödenecek ücreti,
asgari ücretin altında kalmamak şartıyla diledikleri gibi belirleyebilirler. Taraflar
asgari ücretin üzerinde bir miktarı serbestçe kararlaştırabilirler.
23
Nuri Çelik, İş Hukuku Dersleri, İstanbul, Beta Yay, 2010, s.145.
24
Erdoğan, age, s.53.
25
Erdoğan, age, s.53.
16
İş Kanunu’nun 32 inci maddesi uyarınca ücret, prim, ikramiye ve bu
nitelikteki her çeşit ödeme kural olarak Türk parası ile işyerinde veya özel olarak
açılan bir banka hesabına ödenir. Ücret yabancı para cinsinden kararlaştırılmışsa
ödeme günündeki Türk parası karşılığı ile ödenir. Bono, kupon, senet vs ile hiçbir
şekilde ödeme yapılamaz. Ücret en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmeleri veya toplu iş
sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir. 5763 sayılı Kanun ile
01.01.2009 tarihinden itibaren 10 ve üzeri işçi çalıştıran işyerleri, işçi ücretlerini
banka aracılığı ile ödemek zorundadır. Aksi halde İş Kanunu’nun 102 inci maddesi a
bendine dayanılarak 2013 yılında işverenliğe her bir işçi ve her ay için 134,00TL
idari para cezası uygulanır.
İşçinin ihtiyacının bulunması, istediği avans tutarını hak etmesi, avans
ödemesinin işvereni sıkıntıya düşürmemesi şartıyla, işçinin talebi üzerine avans
verilebilir. Uygulamada ayın 5’ine kadar ücret, 20’sine kadar avans verilmektedir.26
İşveren İş Kanunu madde 37’ye göre, işyerinde ya da bankaya yaptığı
ödemelerde, işçiye ücret hesabını gösterir imzalı veya işyerinin özel işaretini taşıyan
ücret hesap pusulası vermek zorundadır. Bu pusulada ödemenin günü ve ilişkin
olduğu dönem ile fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretleri gibi, asıl
ücrete yapılan her çeşit eklemeler tutarının, vergi, sigorta primi, avans mahsubu,
nafaka ve icra gibi her çeşit kesintinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir. Bu işlemler
damga vergisinden istisnadır.
İş Kanunu madde 32’ye göre ücret alacaklarında zamanaşımı süresi beş yıldır.
Bu süreye fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram, ikramiye ve prim gibi diğer
işçilik hakları da girmektedir. Zamanaşımı ücretin doğduğu andan itibaren başlar.
Ücret, İş Kanunu, İcra İflas Kanunu vs kanunlarda emredici hükümler ile
koruma altına alınmıştır. İş Kanunu madde 35’e göre ücretin aylık dörtte birinden
fazlası haczedilemez. Sadece nafaka alacakları için bu miktar aşılabilir. İşverenin
iflası halinde işçi alacakları öncelikli alacaklardandır. İflas öncesi bir yıla kadar ki
ihbar ve kıdem tazminatları dâhil işçi alacakları, rehinli alacaklar ile devlet
26
Erdoğan, age,s.54.
17
alacaklarından sonraki sıraya konulmuş olup, bu sırada ödenecektir.27 İİK md 40
uyarınca işçi alacakları hacizde birinci sırada yer almaktadır.
İş Kanunu’nun 36 ıncı maddesine göre kamuda ihaleli işlerde müteahhide
verilmiş işlerde, yüklenici veya alt işverence işçilere ücretlerin ödenmediği hallerde,
işçinin başvurusu üzerine yüklenici veya alt işverenlerden istenen bordrolara göre,
hak edişlerden işçi ücretleri ödenir.
Kanunun 34 üncü maddesine göre ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün
içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine
getirmekten kaçınabilir. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en
yüksek faiz oranı uygulanır.
Kanunun 38 inci maddesine göre işveren toplu sözleşme veya iş
sözleşmelerinde gösterilmiş olan sebepler dışında işçiye ücret kesme cezası veremez.
İşçi ücretlerinden ceza olarak yapılacak kesintilerin işçiye derhal sebepleriyle beraber
bildirilmesi gerekir. İşçi ücretlerinden bu yolda yapılacak kesintiler bir ayda iki
gündelikten fazla veya parça başına yahut yapılan iş miktarına göre verilen ücretlerde
işçinin iki günlük kazancından fazla olamaz. Ayrıca bu paralar işçinin eğitimi ve
sosyal hizmetleri için harcanmak üzere cezanın kesildiği tarihten itibaren bir ay
içinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hesabına Türkiye’de bulunan bir
bankaya yatırılır.
İş Kanunu’nun 63 üncü maddesi gereği gece çalışması günlük olarak 7,5 saati
aşamaz. Aşması durumunda aşan süre için Yargıtay’ın görüşüne göre fazla çalışma
ücreti ödenmelidir. Böyle bir durumda haftalık çalışma süresinin 45 saati aşıp
aşmamasının bir önemi bulunmamaktadır. (Yargıtay 9.HD. 23.6.2009 tarih ve 17766
sayılı Karar). Ancak 4857 sayılı Kanunun 41. maddesi ve İş Kanununa İlişkin Fazla
Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği’nde haftalık 45 saati aşan çalışmaya
fazla çalışma denilmiştir. 4857 sayılı Kanunun fazla çalışma ile ilgili 41. ve gece
çalışması ile ilgili 69. maddelerinde haftalık çalışma süresi aşılmasa da gece çalışma
süresinin 7,5 saati aşması halinde fazla çalışma sayılacağına ilişkin herhangi bir yasal
27
Erdoğan, age, s.55.
18
düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu nedenle gece çalışma süresinin 7,5 saati aşması
ancak haftalık çalışma süresinin aşılmamış olması halinde yapılan bu çalışmanın
fazla çalışma olarak değerlendirilemeyeceği düşünülmektedir.
Her türlü işte uygulanmakta olan çalışma sürelerinin yasal olarak daha aşağı
sınırlara indirilmesi veya işverene düşen yasal bir yükümlülüğün yerine getirilmesi
nedeniyle ya da bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanması sonucuna
dayanılarak işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamaz.
Örneğin Kanunun 74 üncü maddesine göre hekim raporu ile gerekli görüldüğü
takdirde, hamile kadın işçi sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılır. Bu halde
işçinin ücretinde bir indirim yapılmaz. Yine aynı maddede çocuk sahibi kadına
çocuğu bir yaşına gelene kadar emzirmek için günde 1,5 saat süt izni verilir. Bu süre
çalışma süresinden sayılır dolayısıyla bu süreye ait ücret işverence ödenir. Ayrıca
işin durdurulması, işyerinin kapatılması ya da iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin
alınmaması nedeniyle işçilere uygun bir başka iş verilememesi halinde işçi işyerinde
gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınma
hakkına sahiptir. Bu dönemde dahi işçi ücret ve diğer haklara sahiptir.28
İşveren, Kanunun 5 inci maddesi uyarınca çalıştırdığı işçiler arasında “Eşit
Davranma İlkesine” uygun hareket etmekle yükümlüdür. Buna istinaden işveren
eşitler arasında eşit ücret uygulamakla yükümlüdür. Elbette ki kıdem, eğitim durumu,
yapılan iş vs sebeplerle ücret de farklılaşabilecektir. Ancak bunların somut olarak
ortaya konulması gerekir.
1.6. Çalışma Hayatı ile İlgili Diğer Bazı Kanunlarda Ücret
5953
sayılı
Basın
Mesleğinde
Çalışanlarla
Çalıştıranlar
Arasındaki
Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunda, 854 sayılı Deniz İş Kanununda ve 6772
sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması
28
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı,40 Soruda İş Kanunu’nda
Ücret, Ankara, Yayın No:40, 2010, s.24.
19
Hakkında Kanunda ücrete ilişkin çeşitli hükümler bulunmaktadır. 5953 ve 854 sayılı
kanunlar genel olarak ücret konusunda İş Kanunu’nu örnek almıştır fakat adı geçen
kanunlarda özel durumlar ilgili madde metinlerinde de açıklandığı gibi ücret ile ilgili
farklılıklar yaratmaktadır. 6772 sayılı Kanunla da kamuda çalışan işçilere ödenecek
ikramiyeler ile Kanun kapsamında olan ve olmayan işçiler için ödenecek ikramiye
sınırları belirtilmiştir.
1.7. Ücretin Hesabı ve Ücretten Yapılan Kesintiler
Ücret, saat, gündelik, aylık, parça başına vb. şekilde belirlenen ölçütlere göre
işçinin çalıştığı veya çalışmış gibi sayılan günler için tarafların anlaşmasıyla, en geç
ayda bir ödenir. Ücret hesabında; gelir vergisi, damga vergisi, sigorta primi işçi payı,
işsizlik sigortası primi işçi payı ile bu kesintileri etkileyen asgari geçim indirimi,
sigorta primine esas kazancın alt ve üst sınırları, çocuk yardımı, aile yardımı, yemek
yardımı vb unsurlar bulunmaktadır. Ücretten yapılan kesintiler yürürlükte bulunan
mevzuat düzenlemeleri çerçevesinde yapılmaktadır.
1.7.1. Gelir Vergisi Kesintisi
GVK’nın 1 ve 2 inci maddelerinde gerçek kişilerin elde etmiş oldukları
ücretlerin belirtilen Kanun hükümlerine göre gelir vergisine tabi olduğu
açıklanmıştır. Ayrıca ücret, GVK uyarınca en geniş tanımı ile ele alınmıştır. Ancak
ücretin vergilendirilmesinde bazı unsurların indirim konusu yapılabileceği, istisna,
müstesna veya muaf tutulabileceği yani vergi matrahına dâhil edilmeyeceği veya
üzerinden vergi alınmayacağı Kanunla belirlenmiştir.
1.7.1.1. Gelir Vergisi Kesintisini Belirleyen Unsurlar
Gelir vergisi kesintisini belirleyen unsurlar; vergi matrahının azalması ile
ödenecek vergi miktarının azalması sonucunu doğuran prim, aidat, bireysel emeklilik
katkı payları, hayat sigortası poliçeleri, sendika aidatları, çeşitli ücretler ve ücret
20
erbabı ile çeşitli gider karşılıkları, tazminat ve yardımlar, teçhizat ve tayın bedelleri
ile sakatlık indirimi ve asgari geçim indirimi vb istisna, müstesna, muafiyet ve
indirimlerdir.
1.7.1.1.1. Muafiyet, Müstesna ve İstisnalar
GVK’nın 16 ıncı maddesi uyarınca yabancı elçilik ve konsolosluk mensubu
yabancı memleket uyrukluğunda bulunan ve Türkiye’de resmi bir göreve memur
edilenler hariç olmak üzere diğer memur ve hizmetlilerinin yalnız bu işlerinden
dolayı aldıkları ücretler karşılıklı olmak şartıyla gelir vergisinden istisna edilmiştir.
GVK’nın 23/3 maddesi uyarınca toprak altı işletmesi halinde bulunan
madenlerde cevher üretimi ve bununla ilgili diğer bütün işlerde çalışanların yer
altında çalıştıkları zamanlara ait ücretleri gelir vergisinden istisna edilmiştir.
GVK’nın 23/6 maddesi uyarınca özel fertler tarafından evlerde, bahçelerde,
apartmanlarda ve ticaret mahalli olmayan sair yerlerde sütninelik, dadılık,
bahçıvanlık, kapıcılık gibi özel hizmetlerde çalıştırılanların ücretleri gelir vergisinden
istisna edilmiştir.
GVK’nın 23/8 maddesi uyarınca işçilere işverenlerce yemek verilmek
suretiyle sağlanan menfaatler (işverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek
verilmeyen durumlarda çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 2013 yılı
için 12,00 TL’yi29 aşmaması ve buna ilişkin ödemenin yemek verme hizmetini
sağlayan mükelleflere yapılması şarttır. Ödemenin bu tutarı aşması halinde, aşan
kısım ile hizmet erbabına yemek bedeli olarak nakden yapılan ödemeler ve bu
amaçla sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilir.) gelir vergisinden istisna
edilmiştir.
29
31.12.2012 tarih ve 28514 (4.Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 284 seri numaralı
Maliye Bakanlığı Tebliği.
21
GVK’nın 23/9 maddesi uyarınca genel olarak maden işletmelerinde ve
fabrikalarda çalışan işçilere konut tedariki ve bunların aydınlatılması, ısıtılması ve
suyunun temini suretiyle sağlanan menfaatler ile mülkiyeti işverene ait brüt alanı 100
m2'yi aşmayan konutların işçilere mesken olarak tahsisi suretiyle sağlanan
menfaatler (Bu konutların 100 m2'yi aşması halinde, aşan kısma isabet eden menfaat
için bu istisna hükmü uygulanmaz) gelir vergisinden istisna edilmiştir.
GVK’nın 23/10 maddesi uyarınca işçilerin toplu olarak işyerlerine gidip
gelmelerini sağlamak maksadıyla işverenler tarafından yapılan taşıma giderleri gelir
vergisinden istisna edilmiştir.
GVK’nın 23/12 maddesi uyarınca 3308 sayılı Çıraklık ve Meslekî Eğitim
Kanununa tâbi çırakların asgari ücreti aşmayan ücretleri gelir vergisinden istisna
edilmiştir.
GVK’nın 23/15 maddesi uyarınca yüz ve daha aşağı sayıda işçi çalıştıran
işyerlerinde bir, yüzden fazla işçi çalıştıran işyerlerinde iki, amatör sporcu
çalıştıranların, her yıl milli müsabakalara iştirak ettiklerinin belgelenmesi ve bu
amatör sporculara ödenen ücretler(Asgari ücretin iki katını aşmamak kaydıyla) gelir
vergisinden istisna edilmiştir.
GVK’nın 24/2 maddesi uyarınca gider karşılığı olmak üzere yapılan
ödemelerden(belgelendirilmiş olmalı), işçilere verilen gerçek yol giderlerinin tamamı
ile yemek ve yatmak giderlerine karşılık verilen gündelikler (Devlet memurlarına
Devletçe verilen gündeliklerin en yüksek haddini aşarsa aradaki fark ücret olarak
vergiye tabi tutulur.) gelir vergisinden istisna edilmiştir.
GVK’nın 25/1 maddesi uyarınca ölüm, sakatlık, hastalık ve işsizlik
sebepleriyle (işe başlatmama tazminatı dahil) verilen tazminat ve yapılan yardımlar
gelir vergisinden müstesnadır.
GVK’nın 25/4 maddesi uyarınca işçilere ödenen çocuk zamları, yardımları
(Bu zamlar Devletçe verilen miktarları aştığı takdirde, fazlası vergiye tabi tutulur.)
gelir vergisinden müstesnadır. Gelir vergisinden müstesna çocuk yardımı tutarı;0-6
yaş arası her çocuk için aylık 01.01.2013-30.06.2013 tarihleri arasında 0,073737
22
katsayıX500=36,87TL, 7 yaşından büyük her çocuk için 01.01.2013-30.06.2013
tarihleri arasında 0,073737 katsayıX250=18,43TL dir.
GVK’nın 25/5 maddesi uyarınca evlenme ve doğum nedeniyle işçilere
yapılan yardımlar (iki aylık ücret veya buna tekabül eden gündeliklerinin tutarına
kadar olan yardım kısmına uygulanır.) gelir vergisinden müstesnadır.
GVK’nın 27/2 maddesi uyarınca demirbaş olarak verilen giyim eşyası
(işçilere işin icabı olarak verilen ve bunların işten ayrılmaları halinde geri alınan
giyim eşyası) gelir vergisinden müstesnadır.
1.7.1.1.2. İndirimler
GVK’nın 63 üncü maddesi uyarınca; kamu kurumları tarafından yapılan
kanuni kesintiler, kanunla kurulmuş bulunan SGK gibi kurumlarca kesilen aidat ve
primler, belgelenmesi ve istenildiğinde ibraz edilmesi koşuluyla işçiler tarafından
ilgili kanunlarına göre, sendikalara ödenen aidatlar, Sigortanın Türkiye’de kâin ve
merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş
olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası
poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza,
sağlık, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri
için hizmet erbabı tarafından ödenen primler ile Kanunun 89 uncu maddesine göre
işverenler tarafından ücretliler adına BES’e ödenen katkı payları (İndirim konusu
yapılacak primler(%5) ile katkı payları toplamı(%10), ödendiği ayda elde edilen
ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz) gelir vergisi
matrahından indirilebilir.
Gelir vergisi matrahından indirilebilecek 2 tür önemli indirim bulunmaktadır.
Bunlar; sakatlık indirimi ve asgari geçim indirimidir.
23
1.7.1.1.2.1.Sakatlık İndirimi
GVK’nın 31 inci maddesinde düzenlenmiş bulunan sakatlık indirimine göre;
çalışma gücünün asgarî % 80'ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece
sakat, asgarî % 60'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece sakat, asgarî %
40'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece sakat sayılır ve aşağıda
sakatlık dereceleri itibariyle belirlenen aylık tutarlar, hizmet erbabının ücretinden
indirilir.
Tablo 3: 2013 Yılı Sakatlık İndirimi Tutarları30
Sakatlık indirimi
2013
Birinci derece sakatlar için
800,00TL/Ay
İkinci derece sakatlar için
400,00TL/Ay
Üçüncü derece sakatlar için
190,00TL/Ay
GVK’nın 36 ınci maddesine göre; muhtelif yerlerden ücret alan hizmet erbabı
için 31 inci maddede yazılı indirimler bunlardan yalnız en yüksek olan ücretin
vergisine uygulanır.
1.7.1.1.2.2. Asgari Geçim İndirimi(AGİ)
GVK’nın 32 inci maddesine göre asgarî geçim indirimi; ücretin elde edildiği
takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük
işçiler için uygulanan asgarî ücretin yıllık brüt tutarının; mükellefin kendisi için %
50’si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için % 10’u, çocukların her biri
için ayrı ayrı olmak üzere; ilk iki çocuk için % 7,5 diğer çocuklar için % 5’idir.
Gelirin kısmî döneme ait olması halinde, ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu
süreye isabet eden indirim tutarları esas alınır. AGİ, bu fıkraya göre belirlenen tutar
ile 103 üncü maddedeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine uygulanan
30
31.12.2012 tarih ve 28514 (4.Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 284 seri numaralı
Maliye Bakanlığı Tebliği.
24
oranın çarpılmasıyla bulunan tutarın, hesaplanan vergiden mahsup edilmesi suretiyle
uygulanır. Mahsup edilecek kısmın fazla olması halinde iade yapılmaz.
İndirimin uygulamasında "çocuk" tabiri, mükellefle birlikte oturan veya
mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını
kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dâhil) 18 yaşını veya tahsilde
olup 25 yaşını doldurmamış çocukları, "eş" tabiri ise, aralarında yasal evlilik bağı
bulunan kişileri ifade eder.
İndirim tutarının tespitinde mükellefin, gelirin elde edildiği tarihteki medenî
hali ve aile durumu esas alınır. İndirim, yukarıdaki oranlara göre hesaplanan tutarları
aşmamak kaydıyla, ücret geliri elde eden aile fertlerinden her biri için ayrı ayrı,
çocuklar için eşlerden yalnızca birisinin gelirine uygulanır. Boşananlar için indirim
tutarının hesabında, nafakasını sağladıkları çocuk sayısı dikkate alınır.
Ücretinden gelir vergisi kesintisi yapılmayan çalışanlar AGİ’den de
yararlanamazlar. Örneğin konut kapıcılarının ücretleri gelir vergisinden istisna
tutulduğundan konut kapıcıları için asgari geçim indirimi de söz konusu
olmayacaktır.
Tablo 4: 2013 Yılı Asgari Geçim İndirimi Tutarları31
AİLE DURUMU
BİLDİRİMİ
BEKÂR
EVLİ, EŞİ ÇALIŞIYOR
VEYA GELİRİ VAR
EVLİ, EŞİ ÇALIŞIYOR
VEYA GELİRİ VAR-1
ÇOCUK
EVLİ, EŞİ ÇALIŞIYOR
VEYA GELİRİ VAR-2
ÇOCUK
EVLİ, EŞİ ÇALIŞIYOR
VEYA GELİRİ VAR-3
ÇOCUK
EVLİ, EŞİ ÇALIŞIYOR
VEYA GELİRİ VAR-4
31
2013
AYLIK
ASGARİ
ÜCRET
(TL)
978,60
2013
YILLIK
ASGARİ
ÜCRET
(TL)
11.743,20
AGİ
ORANI
(%)
2013 AGİ
MATRAHI
(TL)
2013
YILLIK
AGİ
(TL)
2013
AYLIK
AGİ
(TL)
50,00
5.871,60
880,74
73,40
978,60
11.743,20
50,00
5.871,60
880,74
73,40
978,60
11.743,20
57,50
6.752,34
1.012,85
84,40
978,60
11.743,20
65,00
7.633,08
1.144,96
95,41
978,60
11.743,20
70,00
8.220,24
1.233,04
102,75
978,60
11.743,20
75,00
8.807,40
1.321,11
110,09
Topalhan, age,s.39.(Asgari Ücret Tespit Komisyonunun 01.01.2013-30.06.2013 tarihleri arası için
belirlemiş olduğu asgari ücret tutarı üzerinden güncelleme yapılmıştır.)
25
ÇOCUK
EVLİ, EŞİÇALIŞMIYOR
VEYA GELİRİ YOK
EVLİ, EŞİÇALIŞMIYOR
VEYA GELİRİ YOK 1
ÇOCUK
EVLİ, EŞİÇALIŞMIYOR
VEYA GELİRİ YOK 2
ÇOCUK
EVLİ, EŞİÇALIŞMIYOR
VEYA GELİRİ YOK 3
ÇOCUK
EVLİ, EŞİÇALIŞMIYOR
VEYA GELİRİ YOK 4
ÇOCUK
978,60
11.743,20
60,00
7.045,92
1.056,88
88,07
978,60
11.743,20
67,50
7.926,66
1.189,00
99,08
978,60
11.743,20
75,00
8.807,40
1.321,11
110,09
978,60
11.743,20
80,00
9.394,56
1.409,18
117,43
978,60
11.743,20
85,00
9.981,72
1.497,26
124,77
1.7.1.2.Gelir Vergisi Oranları ve Verginin Hesaplanması
GVK’nın103 üncü maddesine göre32; gelir vergisine tabi gelirler,
10.700 TL’ye kadar………………………………………………………………..% 15
26.000 TL’nin 10.700 TL’si için 1.605 TL, fazlası……………………………….% 20
60.000 TL’nin 26.000 TL’si için 4.665 TL ,fazlası………………………………..%27
Ücret gelirlerinde 94.000 TL'nin 26.000 TL’si için 4.665 TL, fazlası…………...% 27
60.000 TL’den fazlasının 60.000 TL'si için 13.845 TL,fazlası……………………%35
Ücret gelirlerinde 94.000 TL’den fazlasının 94.000 TL’si için 23.025 TL, fazlası.% 35
oranında vergilendirilir.
Kanunun 104 üncü maddesine göre, ilgili indirimler düşüldükten sonra aynı
Kanunun 103 üncü maddesinde belirlenmiş oranlar uygulanmak suretiyle gelir
vergisi hesaplanır. Ücretlerin vergilendirilmesinde aylık vergi; yıllık vergi 12'ye
bölünmek, gündelik vergi aylık vergi 30'a bölünmek suretiyle hesaplanır.
32
31.12.2012 tarih ve 28514 (4.Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 284 seri numaralı
Maliye Bakanlığı Tebliği.
26
1.7.2. Damga Vergisi Kesintisi
488 sayı ve 1964 tarihli Damga Vergisi Kanunu’nda 01.01.2013 tarih ve
28515 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 56 seri numaralı Damga Vergisi Kanunu
Genel Tebliği uyarınca I sayılı cetvelde yer alan makbuzlar ve diğer kâğıtlar başlığı
altında ücretler için 2013 yılında uygulanacak damga vergisi oranı % 07,59 olarak
belirlenmiştir.
DVK’nın II sayılı cetvelinde vergiden istisna edilen kâğıtlar başlığı altında
resmi işlerle ilgili kâğıtlardan damga vergisi alınmayacağı hususu düzenlenmiştir.
İlgili hükme göre aşağıda bazı istisnalara yer verilmiştir. Bunlar;

Toprakaltı işletmesi halinde bulunan madenlerde cevher istihsali ve
bununla ilgili diğer bütün işlerde çalışan işçilerin yeraltındaki çalıştıkları
günlere ait ücretleri ve primlerinin ödenmesinde düzenlenen kâğıtlar,

08.07.2006 tarih ve 5535 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ile yapılan
değişiklik sonucu GVK’nın 23 üncü maddesinde belirtilen ücretlere
ilişkin kâğıtlardır. Örnek vermek gerekirse konut kapıcılarının ücretleri
damga vergisinden istisna tutulmuştur.(söz konusu kâğıtlar, resmi
dairelere veya noterlere ibraz edildikleri takdirde bu tarih itibariyle
vergiye tabi tutulur ve ibraz edenlerce ödenir.)
1.7.3. Sosyal Sigorta Prim Kesintisi
5510 sayı ve 2006 tarihli Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
hükümleri çerçevesinde çalışanların gelirlerinden sigortalılar ve onları çalıştıran
işverenleri adına uzun ve kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait
Kanunda belirlenen oranlarda prim kesilmesi düzenlenmektedir. Kanunun 81 inci
maddesinde düzenlenen prim oranları tablo 5 de gösterilmiştir.
27
Tablo 5: Sosyal Sigorta Prim Kesintileri33
5510/4-a Kapsamında Çalışanlara Ait Prim Oranları(İşçiler)
Sigortalı payı(%)
Kısa Vadeli Sigorta Kolları
Prim Oranı (İş Kazası ve
Meslek Hastalığı Primi
Uzun Vadeli Sigorta Kolları
Prim Oranı (Malullük,
Yaşlılık ve Ölüm Primi)
Genel Sağlık Sigortası Prim
Oranı
Toplam
İşveren Payı(%)
34
Toplam(%)
-
1-6,5
1-6,5
9
11
20
5
7,5
12,5
14
19,5-25
33,5-39
İşçi ve işverenler tarafından SGK’ya ödenecek primler sigortalının tüm
gelirleri üzerinden kesilmemekte, asgari ücretin belli oranları şeklinde alt ve üst
sınırlara tabi tutulmaktadır. 5510 sayılı Kanunun 82 inci maddesi uyarınca prime tabi
günlük kazancın alt sınırı asgari ücretin otuzda biri, üst sınırı ise günlük kazanç alt
sınırının 6,5 katıdır. Günlük kazancı alt sınırın altında kalan sigortalılar ile ücretsiz
çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden, günlük kazançları üst
sınırdan fazla olan sigortalıların günlük kazançları ise üst sınır üzerinden prime esas
kazanç olarak hesaplanır. Sigortalının kazancı alt sınırın altında ise bu kazanç ile alt
sınır arasındaki farka ait sigorta primleri ile ücretsiz çalışan sigortalıların sigorta
primlerinin tamamı işverence ödenir.
Tablo 6: Sosyal Sigorta Primine Esas Kazancın Alt ve Üst Sınırları
Günlük Kazanç Alt Sınırı
Aylık Kazanç Alt Sınırı
33
34
01.01.2013-30.06.2013
Tarihleri Arasında Sigorta Primine
Esas;
978,60/30=32,62TL
01.07.2013-31.12.2013
Tarihleri Arasında Sigorta Primine
Esas;
1.021,50/30=34,05TL
978,60TL
1.021,50TL
Topalhan, age,s.42.
5510 sayılı Kanunun 81. maddesinin ı bendine göre, bentte belirtilen şartları sağlayan işverenlere,
Sigorta primi işveren payında 5 puanlık indirim öngörülmektedir. Gerekli şartları sağlamayan
işverenler için, değişen risk oranlarına göre sigorta primi işveren payı %19,5-25 arasındadır.
28
Günlük Kazanç Üst Sınırı
32,62TLX6,5=212,03TL
34,05TLX6,5=221,33TL
Aylık Kazanç Üst Sınırı
978,60X6,5=6.360,90TL
1.021,50X6,5=6.639,75TL
1.7.3.1. Prime Esas Kazanç Hesabı ve İstisnalar
1.7.3.1.1. Prime Esas Kazanç Hesabı
5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesi ve Sosyal Sigorta İşlemleri
Yönetmeliğinin 103 üncü maddelerinde sigortalıların prime esas kazançlarının hesabı
ve prime esas kazancın istisnaları düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre; 5510 sayılı
Kanunun
4
üncü
maddesi
birinci
fıkrasının
(a)
bendi
kapsamındaki
sigortalıların(işçilerin) prime esas kazançlarının hesabında;

Hak edilen ücretlerin,

Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan
ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık
sigortalarına ve BES’e ödenen tutarların,

İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıda belirtilen
kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan
ödemelerin, brüt toplamı esas alınır. Ücretler hak edildikleri aya mal
edilmek suretiyle prime tabi tutulur. Diğer ödemeler ise öncelikle
ödendiği ayın kazancına dâhil edilir ve ücret dışındaki bu ödemelerin üst
sınırı aşan kısmı, ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak iki
ayı geçmemek üzere üst sınırın altında kalan sonraki ayların prime esas
kazançlarına ilave edilir.
Diğer taraftan,35
35
01.09.2012 tarih ve 28398 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İşveren Uygulama Tebliği.
29

TİS uyarınca veya kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve TİS dışında
kalan personel ile TİS’e tabi olmakla birlikte sendikalara üye olmamaları
nedeniyle özel sektöre ait işyerlerinde sözleşme kapsamında bulunmayan
personele geriye yönelik olarak ücret farkı ödenmesine karar verilmesi
halinde, söz konusu ücret farkları, ilişkin oldukları ayların,

TİS hükümlerinin uygulandığı işyerlerinde, bir aydan fazla istirahat alan
sigortalılara, SGK’nca ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin yanı sıra
işverenlerce de TİS’lere dayanılarak istirahatlı bulunan süre için ayrıca
ücret ödenmesi durumunda, bu ücretler istirahatlı bulunulan ayların,

Kamu kurumlarında işçi statüsünde çalışan sigortalılar için idare
mahkemesi kararları veya idarece verilen kararlar gereğince geriye
yönelik ücret ödenmesi halinde, bu ücretler ilişkin oldukları ayların,
kazancına dahil edilerek prime tabi tutulur.
Örnek vermek gerekirse özel nitelikteki bir işyerinde 2013/Nisan ayında
imzalanan TİS’e istinaden geriye yönelik olarak 2013 Ocak ile Mart dönemi aylarına
ilişkin her bir ay için 100,00 TL ücret farkı ödenmesine karar verildiği
varsayıldığında, bu ücret farkları 2013 Ocak ile Mart dönemi prime esas kazançlarına
dâhil edilecektir.
Ayrıca, geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalılara istirahatlı bulundukları
sürede;36

SGK'dan aldıkları geçici iş göremezlik ödeneği dikkate alınmadan
işverence verilmesine devam edilen tam ücret,

SGK tarafından verilen geçici iş göremezlik ödeneğinin bireysel veya
TİS’e istinaden sigortalı tarafından işverene iadesi ile sigortalıya ödenen
tam ücret,
36
Sigorta Primine Esas Tutulacak Kazancın Tespiti ve Hesaplanması, www.isvesosyalguvenlik.com,
Erişim 22.01.2013.
30

Geçici iş göremezlik ödeneğinin, sigortalının ödenek alındığı süredeki
kazancından düşük olması nedeniyle sigortalıya ödenen aradaki ücret
farkı,

Bireysel veya TİS’e dayalı olmadan sigortalının geçici iş göremezlik
ödeneği aldığı sürede yardım şeklinde işverence sigortalıya yapılan
ödemeler,

çalışılan sürelerde ödenen ücretler olarak prime tabi tutulur.
Sigortalının istirahatlı olduğu süre için yukarıdaki son iki maddeye göre
ödenen günlük fark ücretin, günlük sigorta primine esas kazancın alt sınırının altında
kalması durumunda günlük alt sınır üzerinden prime tabi tutulur.
İş Kanunu’nun 59 uncu maddesinde iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle
sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait
ücretin, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak
sahiplerine ödeneceği öngörülmüştür. Bu nedenle, sigortalıların hak kazanıp da
kullanmadıkları yıllık izin sürelerine ait ücretlerin hizmet akdinin feshinden sonra
ödenmesi halinde, İş Kanunu’nun 59 uncu maddesine göre akdin feshedildiği tarihte
hak kazanıldığı dikkate alınarak, bu nitelikteki yıllık izin sürelerine ilişkin ücretler
akdin feshedildiği ayın kazancına dâhil edilecektir. Akdin feshedildiği ayda çalışılan
gün sayısına denk gelen günlük prime esas kazancın, prime esas günlük kazanç alt
sınırının 6,5 katından fazla olması halinde, aşan kısım prime esas kazanca dâhil
edilmeyecektir. 37
Hizmet akdi feshinin geçersizliği halinde; işçinin işe iadesi için kesinleşen
mahkeme veya özel hakem kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde
işe başlamak üzere başvurmuş olması kaydıyla, işe başlatılsın veya başlatılmasın bu
nitelikteki işçilere çalıştırılmayan süre için ödenen en çok dört aya kadar ücret ve
diğer haklar, akdin feshedildiği aydan başlanılarak ilgili ayların prime esas
37
Sigorta Primine Esas Tutulacak Kazancın Tespiti ve Hesaplanması, www.isvesosyalguvenlik.com,
Erişim 22.01.2013.
31
kazançlarına dahil edilerek işsizlik sigortası primi de dahil olmak üzere tüm sigorta
kollarına ait primler kesilecek ve bu süreler hizmetten sayılacaktır. İşçi işe
başlatıldığında bildirim süresine ait (ihbar) ücreti ile kıdem tazminatı peşin olarak
ödenmiş ise işçiye ödenecek en çok dört aya kadar olan ücret ve diğer alacaklarından
mahsup edileceğinden, 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesi uyarınca bildirim
süresine ait (ihbar) ücret ile kıdem tazminatının prime tabi tutulmaması nedeniyle
işçiye işe başlatılması halinde ödenecek en çok dört aya kadar olan ücret ve diğer
hakları mahsup edilmemiş haliyle prime tabi tutulacak ve bu süreler prim ödeme gün
sayısından sayılacaktır.38
1.7.3.1.2. Prime Esas Kazanç İstisnaları
5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesi b bendinde prime tabi olmayan
ödemeler sıralanmıştır. Buna göre;

Ayni yardımlar (konut tahsisi, elbise, ayakkabı, havlu, sabun v.s.),

Ölüm, doğum ve evlenme yardımları,

Görev yollukları,

Seyyar görev tazminatı,

Kıdem tazminatı,

İş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme,

Keşif ücreti,

İhbar tazminatı,

Kasa/Mali sorumluluk tazminatı,

SGK tarafından tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile
yardımları(Kurumca belirlenecek miktarı aşan kısımlar prime tabidir),

İşverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve BES’e
ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30'unu geçmeyen özel sağlık
38
Sigorta Primine Esas Tutulacak Kazancın Tespiti ve Hesaplanması, www.isvesosyalguvenlik.com,
Erişim 22.01.2013.
32
sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, (aylık
ödemeler toplamının asgari ücretin % 30’unu aşan kısmı prime esas
kazanca dâhil edilecektir.) prime esas kazanca tabi tutulmaz.
Yukarıda belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm
ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi/parasal ödemeler prime
esas kazanca tabi tutulur. Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair
muafiyet ve istisnalar SSGSSK’nın uygulanmasında dikkate alınmaz. Bu bakımdan,
sigortalılara yakacak, temizlik, aydınlatma ve benzeri nitelikteki giderleri için yahut
tahsil veya mesken yardımı gibi kanunda ismen sayılmayan nedenlerle yapılan
ödemeler, ödemenin yapıldığı aydaki prime esas kazanca dâhil edilecektir.39 Öte
yandan, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye
Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin
Kaldırılması Hakkında Kanuna istinaden ödenmekte olan ikramiyeler ile ilave
tediyeler prime tabi tutulacağı gibi, İş Kanunu’nun 61 inci maddesindeki istisnai
hüküm(yıllık ücretli izin süresi içinde kısa vadeli sigorta kolları primi hariç diğer
sigorta kolları primlerinin kesilmesine devam edilmesi) üzerinde durulmaksızın hak
kazanıldığı halde kullanılmayan yıllık izin süresi için ödenecek ücretlerden de kısa
vadeli sigorta kolları primi(iş kazası meslek hastalığı primi) kesilecektir.
Prime esas kazanç istisnalarına ilişkin olarak İşveren Uygulama Tebliğinde de
geniş bir biçimde gerekli açıklamalar yapılmıştır.
1.7.3.1.2.1. Ayni Yardımlar
İşverenlerce sigortalılara mal olarak yapılan yardımlar, tutarları üzerinde
durulmaksızın, prime esas kazançlara dâhil edilmeyecektir. Ancak, ayni yardımların
sigortalılara nakden ödenmesi halinde (örneğin yağ parası, un parası, ayakkabı parası
gibi) prime tabi tutulması gerekmektedir.
39
Sigorta Primine Esas Tutulacak Kazancın Tespiti ve Hesaplanması, www.isvesosyalguvenlik.com,
Erişim 22.01.2013.
33
1.7.3.1.2.2. Ölüm, Doğum ve Evlenme Yardımları
Ölüm, doğum ve evlenme hallerinde yapılan yardımlar, miktarı ne olursa
olsun, prime esas kazançların hesabında dikkate alınmayacaktır.
Sigortalının anne ve babası, eşi veya çocuğunun ölümü halinde sigortalıya
verilen ölüm yardımı ile sigortalının evlenmesi veyahut çocuğunun olması halinde
işveren tarafından yapılan doğum ve evlenme yardımları prime esas kazançların
hesabına dâhil edilmeyecektir.
1.7.3.1.2.3. Görev Yollukları
Görev, 6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun 3 üncü maddesinde açıklanmıştır.
Anılan maddede belirtilen yol masrafı, gündelik, aile masrafı ve yer değiştirme
masrafı niteliğinde yapılan ödemeler yolluk kapsamındadır. Bu bakımdan,
sigortalılara bireysel iş sözleşmesine veya toplu sözleşmeye dayanılarak ve işveren
tarafından sigortalının geçici bir görevle başka yere gönderilmesi veya görev yerini
değiştirmesi dolayısıyla verilen ve yolluk kavramına giren ödemeler prime esas
kazanca dâhil edilmeyecektir.
1.7.3.1.2.4. Seyyar Görev Tazminatı, Kıdem Tazminatı, İş Sonu Tazminatı veya
Kıdem Tazminatı Mahiyetindeki Toplu Ödemeler ve Keşif Ücreti
Görevleri gereği sigortalılara ödenen seyyar görev tazminatı, iş akdinin feshi
veya çeşitli sebeplerle işten ayrılan işçilere işveren tarafından bir defaya mahsus
olmak üzere ödenen kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı
mahiyetindeki toplu ödemeler ve keşif ücreti; prime esas kazancın hesaplanması
sırasında dikkate alınmayacaktır. Ancak, yukarıda belirtilen ödemeleri kanıtlayıcı
nitelikteki belgeler, gerektiğinde denetim elemanlarına ibraz edilecektir.
34
1.7.3.1.2.5. İhbar Tazminatı
İş Kanunu’nun 17 inci maddesinde, belirsiz süreli iş sözleşmelerinin
feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerektiği, işçinin kıdemine göre
değişen süreler sonunda iş sözleşmesinin feshedilmiş sayılacağı, bildirim şartına
uymayan tarafın, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminatı (ihbar tazminatı)
ödemek zorunda olduğu belirtilmiştir. Bu durumda sigortalının işyeri ile hukuki
ilişkisi iş sözleşmesinin feshi ile sona ermiş olduğundan, ödenen tazminat, ücret
niteliğinde olmadığı için prime esas kazanca da dâhil edilemeyecektir.
İşverenin bildirim şartına uymaması veya bildirim süresine ait ücreti peşin
ödeyerek sözleşmeyi feshetmesi, İş Kanunu’nun 18, 19, 20 ve 21 inci maddeleri
hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceğinden, İş Kanununun 18 inci
maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinin uygulama
alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona
erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenmesi
gerekmektedir. Bu durumda da işçinin işyeri ile olan hukuki bağı, iş sözleşmesinin
feshi ile sona erdiğinden, işçiye ödenen kötü niyet tazminatı prime esas kazanca da
dâhil edilemeyecektir. Ancak, işçiye bildirim süresince iş araması için belli bir süre
izin verilmesi İş Kanununun gereği olup, bu süre zarfında işçi-işveren arasındaki
hukuki bağ sona ermediğinden bildirim süresi içinde işçinin aldığı ücretler prime
esas kazanca da dâhil edilecektir.
1.7.3.1.2.6. Kasa Tazminatı
İşyerlerinde para veya kıymetli evrak ya da eşya muhafazası ile görevli
bulunan sigortalılara muhtemel açıkları kapatmak amacıyla işverenler tarafından
ödenen kasa tazminatları, ücret niteliğinde sayılamayacağından, prime esas
kazançtan istisna tutulması gerekmektedir. Ancak, kasa tazminatı niteliğinde olan
ödemelerin para ve kıymetli evrak veyahut eşya muhafazası ile görevli bulunan
sigortalıya ödenmesi gerektiğinden, bu tür sorumluluğu bulunmayan sigortalılara bu
nitelikte bir ödemenin yapılması halinde söz konusu ödemeler prime esas kazanca
dâhil edilecektir.
35
1.7.3.1.2.7. Yemek, Çocuk ve Aile Yardımları
1.7.3.1.2.7.1. Yemek Yardımı
Sigortalılara yemek parası adı altında yapılan ödemelerin, işyerinde veya
müştemilatında işveren tarafından yemek verilmemesi şartıyla, fiilen çalışılan gün
sayısı dikkate alınarak 16 yaşından büyükler için belirlenen günlük asgari ücretin %
6 sının, yemek verilecek gün sayısı ile çarpılması sonucunda bulunacak miktarı,
prime esas kazançların tespitinde dikkate alınmayacak, dolayısıyla bu tutardan prim
kesilmeyecektir.
Öte yandan, sigortalılara ay içinde yemek parası olarak nakit ödeme
yapılmaksızın, çalıştıkları işyerinin dışında yemek üretimi yapan başka firma veya
şahıslar tarafından (örneğin yemek kuponu karşılığında) gerek işyerinde, gerekse
işyerinin dışında yemek verilmesi halinde, işverenlerce bu firma veya şahıslara fatura
karşılığında yemek bedeli olarak ödenen fatura bedelleri prime esas kazanca dâhil
edilmeyecektir. 2013 yılı günlük yemek yardımı tutarları aşağıda gösterilmiştir.
01.01.2013-30.06.2013 tarihleri arasında;32,62X%6=1,96TL(gün)
01.07.2013-31.12.2013 tarihleri arasında;34,05X%6=2,04TL(gün)
1.7.3.1.2.7.2. Çocuk Yardımı
Sigortalının hizmet akdinin devam etmesi şartıyla ve fiilen çalışmasının olup
olmadığı üzerinde durulmaksızın; sigortalı veya isteğe bağlı sigortalı sayılmayan,
kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olan çocuklarından 18
yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 3308 sayılı Meslekî Eğitimi Kanununda belirtilen
aday çırak, çırak ya da işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek
öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile yaşına
bakılmaksızın Kanuna göre malûl olduğu tespit edilen evli olmayan çocuklarından en
fazla iki çocuk (iki çocuk dâhil) için çocuk yardımı adı altında yapılan ödemelerin,
çocuk başına 16 yaşından büyükler için belirlenen aylık asgari ücretin %2'si
oranındaki
tutarı,
aylık
prime
esas
kazançların
36
hesaplanmasında
dikkate
alınmayacaktır. 2013 yılı aylık çocuk yardımı tutarları (1 çocuk için) aşağıda
gösterilmiştir.
01.01.2013-30.06.2013 tarihleri arasında;978,60X%2=19,57TL
01.07.2013-31.12.2013 tarihleri arasında;1.021,50X%2=20,43TL
1.7.3.1.2.7.3. Aile Yardımı
Sigortalılara aile yardımı adı altında yapılacak ödemelerin, sigortalının hizmet
akdinin devam etmesi şartıyla fiilen çalışmasının olup olmadığı üzerinde
durulmaksızın, sigortalının eşinin Kanuna tabi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek
şekilde çalışmaması ve Kurumdan gelir veyahut aylık almaması durumunda, 16
yaşından büyükler için belirlenen aylık asgari ücretin %10'u oranındaki tutar aylık
prime esas kazançların hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır. 2013 yılı aylık aile
yardımı tutarları aşağıda gösterilmiştir.
01.01.2013-30.06.2013 tarihleri arasında;978,60X%10=97,85TL(aylık)
01.07.2013-31.12.2013 tarihleri arasında;1.021,50X%10=102,15TL(aylık)
1.7.3.1.2.8. İşverenler Tarafından Sigortalılar İçin Özel Sağlık Sigortalarına ve
Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) Ödenen Özel Sağlık Sigortası
Primi ve Bireysel Emeklilik Katkı Payları Tutarları
5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, “…
İşverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve BES’e ödenen ve
aylık toplamı asgarî ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve
bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tâbi tutulmaz.”
denilmektedir. Sigortalı adına ay içinde özel sağlık sigortası primi ve bireysel
emeklilik katkı payı adı altında işverence yapılan ödemeler toplamının aylık asgari
ücretin % 30’una isabet eden kısmı prime esas kazanca dâhil edilmeyecek, kalan
tutar ise ödendiği ayın prime esas kazancına dâhil edilecektir.
37
1.7.4. İşsizlik Sigortası Prim Kesintisi
4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 47 inci maddesine göre işsizlik
sigortası; bir işyerinde çalışırken, çalışma istek, yetenek, sağlık ve yeterliliğinde
olmasına rağmen, herhangi bir kasıt ve kusuru olmaksızın işini kaybeden sigortalılara
işsiz kalmaları nedeniyle uğradıkları gelir kaybını belli süre ve ölçüde karşılayan,
sigortacılık tekniği ile faaliyet gösteren zorunlu sigortayı ifade eder. Aynı Kanunun
49 uncu maddesinde de işsizlik sigortasının gerektirdiği ödemeleri, hizmet ve
yönetim giderlerini karşılamak üzere, bu Kanunun 46 ıncı maddesi kapsamına giren
tüm sigortalılar, işverenler ve Devlet tarafından işsizlik sigortası primi ödeneceği
belirtilmiştir. İşsizlik sigortası primi, sigortalının SSGSSK’nın 80 ve 82 inci
maddelerinde belirtilen prime esas aylık brüt kazançlarından %1 sigortalı, %2
işveren ve %1 Devlet payı olarak alınır.
1.7.5. Emeklilerin İşçi Statüsünde İstihdam Edilmelerine İlişkin Özel Durum:
Sosyal Güvenlik Destek Primi Kesintisi
5510 sayılı Kanuna göre ister 4/a ister 4/b isterse de 4/c’li olarak çalışıp
emekli olduktan sonra yine 4/a kapsamında çalışmaya başlayan sigortalılar(işçiler)’ın
yeni girdikleri işyerindeki çalışmalarından dolayı emekli aylıklarından herhangi bir
kesinti yapılmaz ancak çalışmaya başladıkları yeni işyerinden aldıkları brüt ücret
üzerinden sosyal güvenlik destek primi kesilir. 5510 sayılı Kanunun geçici 14 üncü
maddesinin a bendi uyarınca brüt ücret üzerinden kesilecek sosyal güvenlik destek
prim oranı %30 olup bunun dörtte biri(%7,5) emekli olup çalışmaya başlayan
işçilerden, dörtte üçü(%22,5) işverenden kesilir. Ayrıca %1-6,5 arasında yapılan işin
iş kazası ve meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlike ağırlığına göre işverenden
kısa vadeli sigorta kolları primi kesilir. Böylece brüt ücret üzerinden kesilecek sosyal
güvenlik destek primi işveren payı %23,5-29 arasında değişmektedir. Bu prim
sadece, çalışırken meydana gelecek iş kazası veya meslek hastalığı haklarından
yararlanmak için alınmaktadır. Ayrıca sosyal güvenlik destek primi ödenmiş süreler,
sigortalılık süresinden sayılmaz, sosyal güvenlik destek primine tabi olarak yapılan
hizmetler için ödenen bu primlerin toptan ödemesi yapılmaz, yani geri verilmez ve
bu çalışma süreleri için 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen
Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz. Vergi açısından
38
ise varsa muafiyet, indirim, istisna ve müstesnalar uygulanır. Daha sonra gelir ve
damga vergisi kesilir.
1.7.6. Serbest Bölgelerde İstihdam Edilen İşçilere Yönelik Vergi ile İlgili Özel
Durum: Gelir ve Damga Vergisi İstisnası
3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu ve buna bağlı olarak Maliye bakanlığı
tarafından çıkarılan 27167 sayı ve 12.03.2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan
1 seri no’lu 3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunu Genel Tebliği 7 inci
maddesi uyarınca 1 Ocak 2009'dan geçerli olmak üzere, bu bölgelerde üretilen
ürünlerin FOB bedelinin en az % 85'ini yurtdışına ihraç eden mükelleflerin istihdam
ettikleri personele ödedikleri ücretler gelir vergisinden müstesnadır. Ayrıca bu
bölgelerde gerçekleştirilen faaliyetlerle ilgili olarak yapılan işlemler ve düzenlenen
kâğıtlar damga vergisi ve harçlardan müstesnadır. Fakat uygulamada tereddütler
yaşandığı, işçi ücretlerinden gelir vergisi kesintisi yapılabildiği ve işçiye iade
yapılmadığı konusuyla karşılaşılabilmektedir. Aynı Genel Tebliğin Asgari Geçim
İndirimi Uygulaması başlıklı bölümünde serbest bölgelerdeki ücret istisnasının, bu
bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az %85'inin yurt dışına ihraç edilmesi
halinde(yeminli mali müşavir faaliyet raporu ile tespit edilmeli), tecil edilen verginin
terkin edilmesi şeklinde uygulanacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla işçi ücretlerinden
gelir vergisi kesintisi yapıldıktan sonra AGİ’nin mahsup edilmesi, sonra kalan tutarın
vergi sorumlusu sıfatıyla işveren tarafından ilgili vergi dairesine tecile konu olmak
üzere bildirilmesi ve işverenliğin ürettiği ürünlerin FOB bedelinin en az %85 ini
ihraç ettiğinin anlaşılması durumunda tecil edilen verginin terkininin yapılarak işçi
ücretinden kesilen ve AGİ tutarını aşan kısmın işçiye iade edilmesi gerekmektedir.
Zira buradaki istisna ücretlere tanınmıştır ve bu ücret geliri dolayısıyla vergi
mükellefi işçidir, işveren sadece vergi sorumlusu sıfatına haizdir.
1.8. Ücret ve Ücret Kesintilerinin Hesaplanmasına İlişkin Örnekler
Örnek-1. Asgari ücretle çalışan 16 yaşından büyük bekâr bir işçinin 2013 yılı
ücret hesaplaması aşağıda gösterilmiştir.
Asgari Ücret
S.S.K. Taban Ücreti
01.01.2013-30.06.2013
978,60
978,60
39
01.07.2013-31.12.2013
1.021,50
1.021,50
S.S.K. Tavan Ücreti
Gün Sayısı
Günlük Ücret
Yemek Parası
Yol Parası
Brüt Ücret
İşçi S.S.K. Payı (%14)
İşçi İşsizlik Payı (% 1)
Gelir Vergisi Matrahı
Gelir Vergisi (%15)
Asgari Geçim İndirimi
Ödenecek Gelir Vergisi
Damga Vergisi (0,00759)
40
Kesintiler Toplamı
Net Ücret(AGİ Dâhil)
İşveren S.S.K Payı (%19,5)
İşveren İşsizlik Payı (% 2)
Örnek-2.
6.360,90
30
32,62
0
0
978,60
137,00
9,79
831,81
124,77
73,40
51,37
7,43
205,59
773,01
190,83
19,57
6.639,75
30
34,05
0
0
1.021,50
143,01
10,22
868,27
130,24
73,40
56,84
7,75
217,82
803,68
199,19
20,43
01.04.2013 tarihinde 6000TL/ay ücretle işe başlayan, evli iki
çocuklu (4 ve 12 yaşlarında) eşi çalışmayan bir işçi, çalıştığı her gün için 15 TL/gün
yemek yardımı(multinet kart), 100TL/ay çocuk yardımı, 200TL/ay aile yardımı
almaktadır. İşçi ilgili ayda 500 TL ikramiye almaya hak kazanmıştır. Ayrıca işveren
her ay ücretli adına BES’e 200TL/ay katkı payı ödemektedir. İşçinin aylık net ücreti
hesaplaması aşağıda gösterilmiştir.
Ücret
S.S.K. Taban Ücreti
S.S.K. Tavan Ücreti
Gün Sayısı
Günlük Ücret
Yemek Parası
İkramiye
Çocuk yardımı
40
6.000,00TL
978,60TL
6.360,90TL
30
6.000,00/30=200,00TL
15,00X26(çalışılan gün sayısı)=390,00TL
-GVK23/8 uyarınca günlük 12,00 TL’yi aşan kısım
vergilendirilir(15-12=3X26=78,00TL).
-5510 uyarınca günlük 1,96TL’yi aşan kısım prime esas kazanca
dâhildir(15-1,96=13,04X26=339,04TL).
500,00TL
Hem GVK yönünden vergiye tabidir hem de 5510 yönünden prime
esas kazanca dâhildir.
100,00X2=200,00TL
-5510 uyarınca aylık 2 çocuk için (2X19,57)39,14TL’yi aşan kısım
prime esas kazanca dâhildir(200,00-39,14=160,86TL).
-GVK25/4 uyarınca 4 yaşındaki çocuk için aylık 36,87, 12
Gelir vergisi tutarından AGİ mahsubu yapılmıştır.
40
Aile yardımı
BES’e Ödenen Katkı Payı
Brüt Ücret
İşçi S.S.K. Payı (%14)
İşçi İşsizlik Payı (% 1)
Gelir Vergisi Matrahı
Gelir Vergisi (%15)
Asgari Geçim İndirimi
Ödenecek Gelir Vergisi
Damga Vergisi (0,00759)
Kesintiler Toplamı
Net Ücret
İşveren S.S.K Payı (%19,5)
İşveren İşsizlik Payı (% 2)
yaşındaki çocuk için aylık 18,43 toplam 55,30TL’yi aşan kısım
vergilendirilir(200,00-55,30=144,70TL).
200,00TL
-5510 uyarınca çalışmayan veya SGK’dan geliri olmayan eş için
aylık 97,85TL’yi aşan kısım prime esas kazanca dâhildir(200,0097,85=102,15TL).
-GVK uyarınca tamamı vergilendirilir(200,00TL).
200,00TL
GVK89 uyarınca gelir vergisinden istisnadır.
5510/80 uyarınca prime esas kazanca dâhil edilmez(asgari ücretin
%30’unu aşmadığından).
7.490,00TL
5510/80 ve 82 uyarınca örnekteki prime esas kazanç toplamı
7.102,05TL olup tavan ücreti aştığından, 6.360,90TL tavan ücret
üzerinden primler hesaplanır. Üst sınırı aşan kısmı, ödemenin
yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek üzere
üst sınırın altında kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına
ilave edilir.
890,53TL
63,61TL
Brüt ücretten istisna ve indirimlerin düşülmesi
7.490,00- 890,53- 63,61- 200,00- 55,30- 312,00 (12X26 yemek
yardımı)=5.968,56TL
895,28TL
110,09TL(evli,2 çocuklu, eş çalışmıyor veya geliri yok)
785,19TL
7.490,00TL
GVK 23/8 uyarınca örnekteki yemek yardımının 312,00TL’si DV’
sinden istisnadır( 7.490,00 -312,00=7.178,00X0,00759=54,48TL).
İşçi S.S.K. Payı+ İşçi İşsizlik Payı+ Ödenecek Gelir Vergisi+
Damga Vergisi=1.793,81TL
7.490,00TL - 1.793,81TL =5.696,19TL
(6.360,90TLX%19,5) 1.240,38TL
(6.360,90TLX%2) 127,22TL
Örnek-3. 01.04.2013 tarihinde 2400TL/ay aylık ücretle işe başlayan, evli bir
çocuklu (5 yaşında)eşi çalışan bir işçi, çalıştığı her gün için 10 TL/gün yemek
yardımı(sodexo kart), 100TL/ay çocuk yardımı, 200TL/ay aile yardımı almaktadır.
İşçi ilgili ayda 23 Nisan günü ve 2 hafta tatilinde çalışmış, ayrıca 10 saatlik fazla
çalışma yapmıştır. İşçi ay içerisinde 2 gün rahatsızlığı sebebiyle doktor raporu almış
ve çalışmamıştır. İşçinin aylık net ücreti hesaplaması aşağıda gösterilmiştir.
Ücret
S.S.K. Taban Ücreti
S.S.K. Tavan Ücreti
Gün Sayısı
Günlük/Saatlik Ücret
UBGT Çalışması Karşılığı
Ücret
2.400,00TL
978,60TL
6.360,90TL
30
2.400,00/30=80,00TL/7,5=10,67TL
23 Nisan için 80,00TL ilave ücret
41
Hafta Tatili Çalışması karşılığı
Ücret
Fazla Çalışma Ücreti
Raporlu Olunan Gün
Yemek Parası
Çocuk yardımı
Aile yardımı
Brüt Ücret
İşçi S.S.K. Payı (%14)
İşçi İşsizlik Payı (% 1)
Gelir Vergisi Matrahı
Gelir Vergisi (%15)
Asgari Geçim İndirimi
Ödenecek Gelir Vergisi
Damga Vergisi (0,00759)
Kesintiler Toplamı
Net Ücret
İşveren S.S.K Payı (%19,5)
İşveren İşsizlik Payı (% 2)
2X80,00X1,5=240,00TL ilave ücret
10X10,67X1,5=160,05TL ilave ücret
2 gün raporlu olunması sebebiyle çalışılamamış, karşılığı 160,00TL
ücret ödenmemiştir.
10,00X26(çalışılan gün sayısı)=260,00TL
-GVK23/8 uyarınca günlük 12,00 TL’yi aşmadığından istisna
-5510 uyarınca günlük 1,96TL’yi aşan kısım prime esas kazanca
dâhildir(10-1,96=8,04X26=209,04TL).
100,00TL
-5510 uyarınca aylık 1 çocuk için 19,57TL’yi aşan kısım prime
esas kazanca dâhildir(100,00-19,57=80,43TL).
-GVK25/4 uyarınca 5 yaşındaki çocuk için aylık 36,87TL’yi aşan
kısım vergilendirilir(100,00-36,87=63,13TL).
200,00TL
-5510 uyarınca eş çalıştığından tamamı prime esas kazanca
dâhildir(200,00TL).
-GVK uyarınca tamamı vergilendirilir(200,00TL).
3.280,05TL
5510/80 ve 82 uyarınca örnekteki prime esas kazanç toplamı
3.209,52TLdir.
449,33TL
32,10TL
Brüt ücretten istisna ve indirimlerin düşülmesi
3.280,05- 449,33- 32,10- 260,00-36,87=2.501,75TL
375,26TL
84,40TL(evli,1 çocuklu, eş çalışıyor)
290,86TL
3.280,05TL
GVK 23/8 uyarınca örnekteki yemek yardımının tamamı 260,00TL
DV’sinden istisnadır(3.280,05-260,00=3.020,05X0,00759=22,92TL).
İşçi S.S.K. Payı+ İşçi İşsizlik Payı+ Ödenecek Gelir Vergisi+
Damga Vergisi=795,21TL
3.280,05TL- 795,21TL =2.484,84TL
625,86TL
64,19TL
1.9. Ücret ve Ücret Kesintilerinin Muhasebeleştirilmesi
İşverenliklerce işçilerin tahakkuk edip de henüz ödenmeyen ücret, prim,
ikramiye, nakdi sosyal yardımlar gibi alacakları ile işçilere verilen seyahat giderleri
vb avansı aşan harcamaları işçilere ödeninceye kadar bir bilanço hesabı olan
Personele Borçlar hesabında izlenir. Tek düzen muhasebe sistemine göre Personele
42
Borçlar hesabı 335 hesap numarasıyla gösterilir. Tahakkuk eden personele borçlar bu
hesabın alacağına, ödenmesi halinde ise borcuna kaydedilir.41
İşçilere yapılan ödemeler; işyerinde 10 ve daha fazla işçi çalıştırılıyorsa 102
Bankalar hesabından yapılmak zorundadır. Ancak işyerinde daha az işçi
çalıştırılıyorsa ödemeler 100 Kasa hesabından veya yine 102 Bankalar hesabından
yapılabilir. Ödeme yapıldığında 102 Bankalar veya 100 Kasa hesabının alacağına
kayıt yapılır.
İşverenlerin vergi sorumlusu sıfatıyla işçi ücretlerinden kestikleri gelir vergisi
ve damga vergisi gibi kesintiler ise tahakkuklarında 360 Ödenecek Vergi ve Fonlar
hesabının alacağına, ödenmeleri halinde borcuna kaydedilir.42
İşverenlerin ödedikleri ücretlerden sosyal güvenlik mevzuatı uyarınca
kesmekle yükümlü bulundukları prim vb. kesintiler ise tahakkuklarında 361
Ödenecek Sosyal Güvenlik Kesintileri hesabının alacağına, ödenmeleri halinde
borcuna kaydedilir. 43
İşverenler tarafından işçilere ödenecek ücret ve bu nitelikteki ödemeler ile
yasal kesintiler maliyet unsuru oluşturduğundan 770 Genel Yönetim Gideri
hesabında izlenir.
Bilanço yukarıda belirtilen hesapların dönem sonu itibariyle toplam tutarlarını
gösterir. İlgili hesapların ayrıntılarına ise aynı hesap numaralarıyla yevmiye defteri
ile defter-i kebirden ulaşılabilinir.
Aşağıda ücret ve ücret kesintilerinin tahakkuk ve ödeme kaydına ilişkin
olarak yevmiye defterine yapılmış basit bir kayıt örneği gösterilmiştir.
41
Orhan Sevilengül, Genel Muhasebe, Ankara, Gazi Kitapevi, 2000, s.457.
42
Sevilengül, age, s.462.
43
Sevilengül, age, s.470.
43
Mad.
AÇIKLAMA
BORÇ
No
1
....................................31.03.2013......................................
3.050
770 Genel Yönetim Giderleri Hesabı
Brüt ücretler: 2.500
SSK işveren payı: 500
İşsizlik sigortası işveren payı: 50
2
3
4
73,40
136 Diğer Çeşitli Alacaklar Hesabı
Asgari Geçim İndirimi:73,40
(Bekar çalışan için)
335 Personele Borçlar Hesabı
Net ücret
360 Ödenecek Vergi ve Fonlar Hs
Gelir vergisi: 318,75
Damga vergisi: 18,98
361 Ödenecek Sosyal Güvenlik Kesintileri Hs
SSK işçi payı: 350
SSK İşveren payı: 500
İşsizlik sigortası işçi payı: 25
İşsizlik sigortası işveren payı: 50
(Mart ayı ücret tahakkuku)
....................................05.04.2013......................................
1.860,67
335 Personele Borçlar Hesabı
100 Kasa veya 102 Bankalar Hesabı
(İşçilerin mart ayı ücretinin elden veya banka aracılığı ile
ödenmesi)
....................................15.04.2013......................................
337,73
360 Ödenecek Vergi ve Fonlar Hs
Gelir vergisi: 318,75
Damga vergisi: 18,98
136 Diğer Çeşitli Alacaklar Hesabı
Asgari Geçim İndirimi:73,40
(Bekar çalışan için)
100 Kasa Hesabı
(Gelir ve damga vergilerinin peşin ödenmesi)
....................................20.04.2013......................................
925
361 Ödenecek Sosyal Güvenlik Kesintileri Hs
SSK işçi payı: 350
SSK İşveren payı: 500
İşsizlik sigortası işçi payı: 25
İşsizlik sigortası işveren payı: 50
100 Kasa Hesabı
(Sigorta primlerinin peşin ödenmesi)
44
ALACAK
1.860,67
337,73
925
1.860,67
73,40
264,33
925
1.10. Ücret Bordrosu ve Düzenleme Esasları
Ücret ve onun üzerinden yapılan kesintilerin gösterildiği yasal belge ücret
bordrosu olmaktadır. Bu bakımdan ücretin elde edilmesi kadar belgelenmesi de önem
arz etmektedir. Çalışma hayatında yaşanan ihtilaflarda ücret, önemli bir paya
sahiptir. Usulüne uygun olarak düzenlenen ücret bordroları ihtilafların çözümünde
önemli bir ispat aracıdır.
1.10.1. Ücret Bordrosunun Hukuki Dayanakları
Ücret bordrosu VUK’un 238 inci maddesinde düzenlenmiştir. Bu Kanuna
göre;
işverenler her ay ödedikleri ücretler için ücret bordrosu düzenlemeye
mecburdurlar. GVK’ya göre vergiden muaf olan ücretlerle diğer ücret üzerinden
vergiye tabi hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri için bordro düzenlenmez.
Kanuna göre;
ücret bordrolarında asgari hizmet erbabının soyadı, adı; ücretin
alındığına dair imzası veya mührü (ücretin ödenmesinde ayrıca makbuz alan
işverenlerin tutacakları ücret bordrosuna imza veya mühür konulması mecburi
değildir),varsa vergi karnesinin tarih ve numarası, birim ücreti (aylık, haftalık,
gündelik, saat veya parça başı ücreti), çalışma süresi veya ücretin ilgili olduğu süre,
ücret üzerinden hesaplanan vergilerin tutarı yer almalıdır. Ayrıca bordronun hangi
aya ait olduğu baş tarafında gösterilir. Bir aya ait bordro ertesi ayın yirminci gününe
kadar hazırlanıp tarihlenerek, müessese sahibi veya müdürü ile bordroyu tanzim eden
memur tarafından imzalanır. İşverenler ücret bordrolarını, belirtilen esaslara uymak
şartıyla diledikleri şekilde tanzim edebilirler.
İş Kanunu’nun 37. maddesinde de işveren işyerinde veya bankaya yaptığı
ödemelerde işçiye ücret hesabını gösterir imzalı veya işyerinin özel işaretini taşıyan
bir pusula vermek zorundadır hükmü mevcuttur. İş Kanununda ücret bordrosu ifadesi
yer almamakla birlikte işçiye verilmesi gereken ücret pusulası üzerinde durulmuştur.
Bu pusulada ödemenin günü ve ilişkin olduğu dönem ile fazla çalışma, hafta tatili,
bayram ve genel tatil ücretleri gibi, asıl ücrete yapılan her çeşit eklemeler tutarının,
vergi, sigorta primi, avans mahsubu, nafaka ve icra gibi her çeşit kesintinin ayrı ayrı
gösterilmesi gerekir. Bu işlemler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.
45
5510 sayılı Kanun’ un 102. maddesinin e bendinin 5 numaralı alt bendinde
ise işverenler tarafından ibraz edilen aylık ücret tediye bordrosu açıklanmıştır. Bu
bordroda işyerinin sicil numarası, bordronun ilişkin olduğu ay, sigortalının adı,
soyadı, sigortalının sosyal güvenlik sicil numarası(T.C kimlik numarası), ücret
ödenen gün sayısı, sigortalının ücreti, ödenen ücret tutarı ve ücretin alındığına dair
sigortalının imzasının bulunması zorunludur. Makbuz mukabilinde veya banka
kanalıyla yapılan ödemelerde imza şartı aranmaz. Ayrıca tehlike sınıfları farklı olan
işyerlerinde çalışan sigortalıların aylık ücret tediye bordroları işverence ayrı ayrı
düzenlenir.44
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 105. maddesinde işverenlerin
Kuruma verdikleri prim belgesinde yazılı olanları doğrulayıcı nitelikte olmak ve
Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin beş numaralı alt
bendinde sayılan hususları içerecek şekilde aylık ücret tediye bordrosu düzenlemekle
yükümlü oldukları belirtilmiştir.
1.10.2. Ücret Bordrosunda Bulunması Gerekli Bilgiler
Ücret bordrosu, VUK ve SSGSSK’ da ücret pusulası da İş Kanunu’nda
düzenlenmiştir. Bu üç kanuna göre bordroda ve pusulada bulunması gereken asgari
bilgiler aşağıda tabloda karşılaştırmalı olarak gösterilmiştir.
44
Cumhur Sinan Özdemir,Ücret Hesap Pusulasının İşçilere Verilmesi Zorunludur,
www.alomaliye.com., Erişim.31.01.2013.
46
Tablo 7: Ücret Bordrosu ve Pusulasında Bulunması Gerekli Bilgiler45
213 – 4857 ve 5510 Sayılı Kanunlara Göre
Ücret Bordrosu ve Ücret Pusulasında
Bulunması Gereken Asgari Bilgiler
İşçinin Adı Soyadı
İlgili Olduğu Dönem
İşyerinin Sicil Numarası
Sigortalının TC Kimlik Numarası
Sigortalının Sosyal Güvenlik Sicil numarası
Çalışma Süresi
Ücreti (aylık, haftalık, gündelik, saat veya parça başı
ücreti)
Fazla Çalışma Ücreti
Hafta Tatili Ücreti
Bayram Ücreti
Genel Tatil Ücreti
Diğer her türlü Eklemeler
Sigorta Primi
Hesaplanan Vergi
Avans Mahsubu
Nafaka Kesintisi
İcra Kesintisi
Her Çeşit Kesinti
Ücret Ödenen Gün Sayısı
Ödenen Ücret Tutarı Toplam
Ödeme Günü
İşveren(yetkili kişi) İmzası
İşçinin İmzası
213
X
X
X
5510
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
4857
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
1.10.3. Ücret Bordrosunun Düzenlenmemesi veya Eksik Düzenlenmesinin
Hukuki Sonuçları
Ücret bordroları gerek ispat aracı olması gerekse usulüne uygun
düzenlenmeyen ücret bordroları için ceza öngörülmüş olması, bordroların usulüne
uygun olarak düzenlenmesini zorunlu kılmaktadır. Usulüne uygun düzenlenmemiş
ücret bordrolarına her üç kanunda da ceza öngörülmüştür. Usulüne uygun
düzenlenmiş ücret bordroları, işçi ve işveren açısından önemli bir ispat aracıdır.
SSGSSK ve VUK makbuz karşılığı veya banka aracılığı ile yapılan ücret
ödemelerinde, İş Kanunu da ücret hesap pusulası için işçi açısından imza şartı
aramamaktadır. Ancak yapılan incelemelerde işverenlerin hesap pusulasını ilgili ayda
45
Memduh Aslan,Ücret Bordrosu,www.turkvergi.org, Erişim.31.01.2013.
47
düzenleyip düzenlemedikleri ve işçiye verip vermediklerinin ayrıca ücretleri ödeyip
ödemediğinin ispatlanabilmesi ve işçi alacakları için açılan davalarda imzalı ücret
bordrosunun ve hesap pusulasının ispat belgesi olarak mahkemelerde ve Yargıtay’da
en önemli belge olarak itibar görmesi, ücret bordrosu veya ücret hesap pusulasının
imza altına alınmasının önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Yargıtay’ın verdiği
kararlar, ücret bordroları ve hesap pusulalarının usulüne uygun düzenlenmesi, bordro
ve pusuladaki bilgilerin doğru olması, işçilerin ihtirazı kayıt koymadan bordroları
imzalamaları halinde bu tür belgelerin işçinin ücreti noktasında işverenden sadır olan
yazılı delil niteliğindedir.(Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 21.01.2002 tarih ve 353,
23.09.2008 tarih ve 24515, 18.05.2010 tarih ve 13953 sayılı kararları örnek olarak
gösterilebilir). Ancak yine Yargıtay'a göre, asgari ücret üzerinden düzenlenen imzalı
bordroların nitelikli olmayan işçiler açısından bağlayıcılığı kabul edilmeli, nitelikli
işçiler açısından ise bu bağlayıcılıktan söz edilmeyip bunların ücretlerinin ne kadar
olabileceği, çalışma süresi ve görev unvanı belirtilerek ilgili meslek odası veya
kuruluşundan sorulmalıdır. Yargıtay 9 uncu Hukuk Dairesinin 27.05.2010 tarih ve
14752 sayılı kararında özetle “Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi
ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen
ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti
önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve
emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda
yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık
beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler,
meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren
kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte
değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir” şeklinde açıklama yapılmıştır.
Ücret hakkının varlığının ispatı işçidedir. İşçi; ikramiye, prim vb. ücretlere
hak kazandığını ispat etmelidir. Ödenen ücretin belgelendirilmesi ve ihtilaf halinde
ücretin ödendiğinin kanıtı ise işverene düşmektedir(Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
18.10.2004 tarih ve 23275 sayılı karar). Bu açıdan ücret bordrolarının ve ücret hesap
pusulalarının imzalatılması ve işçi özlük dosyalarında yasal zaman aşımı süreleri
içinde (5-10yıl) saklanması gerekmektedir. Özellikle müteselsil sorumluluk
48
gerektiren alt işveren-asıl işveren ilişkilerinde, geçici iş ilişkilerinde, ihaleli işlerde
yukarıda açıklanan hususlar daha da önem kazanmaktadır.
Özetle; ücret bordroları veya ücret hesap pusulaları imzalı ise ve ücretin
ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından ücretin ödenmediğinin ileri sürülmesi mümkün
değildir. Ancak, işçinin ücret alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu
yönündeki ihtirazı kaydının bulunması veya bordroların imzasız olması halinde, işçi
alacaklarının her türlü delille ispatı söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların
imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin geçerli bir yazılı belge ile
bordroda yazılı olandan daha fazla alacağı olduğunu yazılı delille kanıtlaması
gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, ücret tahakkuklarını da içeren her ay
değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla veya makbuz karşılığı
yapılması durumunda da ihtirazı kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde
ücrete
hak
kazanıldığının
yazılı
delille
ispatlanması
gerektiği
sonucunu
doğurmaktadır.46
İşçilerine ücret hesap pusulası veren ve bunun verildiğine ilişkin imza alan
işverenler, makbuz almış sayılacaklarından VUK ve SSGSSK yönünden ücret
bordrolarını imzalatma yükümlülüğünden(düzenleme yükümlülüğünden değil) de
kurtulmuş olmaktadırlar.
Ücret bordrosu veya hesap pusulası düzenlenmemesi veya usulüne uygun
düzenlenmemesi halinde delil olarak kabul edilmediği gibi yasalar gereğince
usulsüzlük cezası ve idari para cezaları uygulanmaktadır.
VUK’ un 227’nci maddesine göre Kanun tarafından kullanılması zorunlu
tutulan belgelerin yasal şartları taşımaması durumunda hiç düzenlenmemiş kabul
edileceği ve yok hükmünde sayılacağı belirtilmiştir.
VUK’ un 353/2 maddesi gereğince her belge için 2013 yılında 190 TL özel
usulsüzlük cezası kesilir. Ancak, her bir belge nevine ilişkin olarak kesilecek özel
46
Müjdat Şakar, Ücret Hesap Pusulası İmzalatmak Gerekir Mi?
www.yaklasim.org, Erişim 31.01.2013.
49
usulsüzlük cezasının toplamı her bir tespit için 9.400 TL lirayı, bir takvim yılı içinde
ise 94.000 TL lirayı aşamaz.
SSGSSK’ nın 102/e/5 maddesi gereğince işverenler tarafından ibraz edilen
aylık ücret tediye bordrosunda; işyerinin sicil numarası, bordronun ilişkin olduğu ay,
sigortalının adı, soyadı, sigortalının sosyal güvenlik sicil numarası, ücret ödenen gün
sayısı, sigortalının ücreti, ödenen ücret tutarı ve ücretin alındığına dair sigortalının
imzasının bulunması zorunludur. Belirtilen unsurlardan herhangi birini ihtiva
etmeyen (imza şartı yönünden makbuz mukabilinde veya banka kanalıyla yapılan
ödemeler hariç) ücret tediye bordroları geçerli sayılmaz ve her bir geçersiz ücret
tediye bordrosu için aylık asgari ücretin yarısı tutarında, 2013 yılı için 489,30TL
idari para cezası uygulanır.
İşçilerine ücret hesap pusulası veren ve bunun verildiğine ilişkin imza alan
işverenler, makbuz almış sayılacaklarından VUK ve SSGSSK yönünden ücret
bordrolarını imzalatmasalar da bu işverenler açısından bordro imzalatmamak
yönünden idari para cezası uygulanmayacaktır.
İş Kanunu’nun 102/b maddesi gereğince 37’ nci maddeye muhalefet ederek
ücret hesap pusulası düzenlemeyen işveren veya işveren vekiline 2013 yılı için
485,00 TL idari para cezası uygulanır. Burada uygulanacak idari para cezası tek bir
ceza olup işçi sayısına göre değişmemektedir. 47 Ayrıca dikkat edilirse suçu oluşturan
fiil ücret hesap pusulasının düzenlenmemesidir.48 Ancak ücret hesap pusulası
düzenlememek fiili vermemek fiilini de içermektedir. Dolayısıyla ücret hesap
pusulası verilmemesi fiili nedeniyle de aynı miktar ceza uygulanacaktır.
47
Cumhur Sinan Özdemir, Ücret Hesap Pusulasının İşçilere Verilmesi Zorunludur,
www.alomaliye.com., Erişim.31.01.2013.
48
Arif Temir, İş Hukukunda Para Cezaları İtiraz ve Dava Yolları, Ankara, Yaklaşım Yayıncılık,
2008, s.70.
50
1.10.4. Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Tanımı, Ücret ve Ücret Bordrosu
ile İlişkisi ve Konunun Cezai Boyutu
Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge, VUK’un “Kaçakçılık Suçları ve
Cezaları” başlıklı 359/a-2 maddesinde tanımlanmıştır. İlgili madde hükmüne
dayanarak muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge, gerçek bir muamele veya duruma
dayanmakla birlikte, bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle
gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belgedir. Böylece şekil şartlarına uygun olarak
düzenlenmiş olmakla birlikte içerdiği bilgiler yanlış olan belgelerin muhteviyatı
itibariyle yanıltıcı belge oldukları anlaşılmaktadır. Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı
olan belgelerin, kimlik, adres, vergi numarası, miktar, fiyat gibi bilgilerin yanıltıcı
şekilde hatalı olarak düzenlenmiş olması, bu tür belgelerin belirleyici özelliğidir.
Yine aynı madde de muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme suçunun on
sekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası olduğu belirtilmiştir. Aynı madde de ve 367
inci madde de kaçakçılık suçunun işlenmesinde hapis cezasının yanında zıyaı
uğratılan vergi ve usulsüzlük cezası gerektiren fiil varsa ayrıca vergi zıyaı49 cezası ve
usulsüzlük cezasının da uygulanacağı belirtilmiştir. Kanunun 344 üncü maddesi
uyarınca vergi zıyaına kaçakçılık suçları ile sebebiyet verilmesi durumunda vergi
zıyaı cezasının üç kat uygulanacağı belirtilmiştir. Ayrıca madde 336 gereği cezayı
gerektiren tek bir fiil ile vergi zıyaı ve usulsüzlük birlikte işlenmiş olursa bunlara ait
cezalardan sadece miktar itibariyle en ağırı kesilir. Cezayı gerektiren olayın tespiti
VUK’ un 364 üncü maddesi gereği vergi dairelerince veya yoklamaya ve vergi
incelemesine yetkili olanlar tarafından yapılır. Kanunun 365 inci maddesi uyarınca
da ceza kesme yetkisi mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesine aittir. Ancak,
kaçakçılık suçlarında cezalandırma usulü 367 inci madde ile açıklanmıştır. Bu
maddeye göre; yaptıkları inceleme sırasında 359 uncu maddede yazılı suçların
işlendiğini tespit eden Vergi Müfettişleri ve Vergi Müfettiş Yardımcıları tarafından
49
Vergi zıyaı, VUK md.341’e göre: mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini
zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden, verginin zamanında tahakkuk
ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder. 344 üncü madde de vergi zıyaı
cezasının zıyaı uğratılan verginin bir katı olduğu belirtilmiştir.
51
ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla doğrudan doğruya ve vergi
incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili rapor değerlendirme
komisyonunun mütalaasıyla vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık tarafından
Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmelidir. Kanunun 238 inci maddesine göre ücret
bordrosu da yasal olarak tutulması gerekli belgeler arasında sayıldığından ücret
bordrosunun gerçeği yansıtmaması durumunda muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge
olarak dikkate alınmalıdır.
SSGSSK 102/c/4 maddesi uyarınca hizmet veya kazançların Kuruma
bildirilmediği veya eksik bildirildiği tespit olunursa yani prime esas kazanç miktarı
doğru olarak bildirilmezse aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası
uygulanır. Bir yıl içinde yeni bir tespit yapılması durumunda ise aylık asgari ücretin
beş katı tutarında idari para cezası uygulanır. Kanunun 86 ıncı maddesine göre;
hizmetlerinin veya prime esas kazançlarının Kuruma bildirilmediği anlaşılan veya
eksik bildirildiği tespit edilen sigortalıların geriye dönük hizmetlerinin veya prime
esas kazançlarının, en fazla tespitin yapıldığı tarihten geriye dönük bir yıllık süreye
ilişkin kısmı dikkate alınır. Ayrıca 89 uncu madde gereği kurumun prim ve diğer
alacakları süresi içinde ödenmezse, ödenmeyen kısım için sürenin bittiği tarihten
itibaren gecikme cezası ve gecikme zammı birlikte tahsil edilir. Kanunun 81/ı
maddesi gereğince de bir yıl süreyle işveren payının beş puanlık kısmına isabet eden
Hazinece karşılanan tutar iptal edilmektedir.
Gerçekte ödenen ücret ile bordrolara yansıtılan ücretin farklı olması
durumunda 4857 sayılı Kanunda yer alan ücret eki niteliğindeki fazla çalışma, hafta
tatili, peşin ödenmesi gereken yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri gibi
ödemelerin de işçilere eksik ödenmesi söz konusu olabilmektedir. Böyle bir durumda
4857 sayılı İş Kanunu’nun 32 inci maddesi uyarınca ödenmesi gereken ücretin
mücbir sebep olmaksızın kasten ödenmemesi veya eksik ödenmesi sebebiyle yine
aynı Kanunun 102/a maddesi gereği bu durumda olan her işçi ve her ay için idari
para cezası uygulanır. İş Kanunu’nun 41 ve 57 inci maddeleri uyarınca fazla çalışma
ücretlerinin ve izin ücretinin eksik ödenmesi durumunda da 102/c ve 103 üncü
maddeleri gereği bu durumda bulunan her işçi için yine idari para cezası
uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
52
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla
zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği
yansıtmadığı görülmektedir. Açıklanan hususlar ışığı altında bir işverenin yanında
çalıştırdığı işçileri için gerçekte ödediği ücretler ile ücret bordrolarına yansıttığı ücret
ödemeleri arasında fark bulunması durumunda; ücret bordrolarının muhteviyatı
itibariyle yanıltıcı belge olduğunu kabul etmek gerekir. Asgari ücretin üzerinde bir
ücretle çalıştırılıp ücrete ilişkin yasal kesintilerin ve ücretin asgari ücret düzeyinden
gösterilmesi ve kalan ücret kısmının elden ödenmesi durumu uygulamada yaygın
olarak görülebilmekte ancak somut delillere(kesin kanıt niteliğinde yazılı kayıt, belge
vs.) dayandırılabilmesinde zorluklar bulunmaktadır. İş Müfettişlerince bu durumun
tespit edilmesi halinde; öncelikle iş mevzuatı yönünden sonra da ilgili kurumlara;
prim yönünden SGK’ya, vergi yönünden de Maliye Bakanlığı Vergi Denetim
Koordinasyon Kuruluna gerekli işlemlerin yapılması için bildirimde bulunulur.
Denetim ve teftişler sırasında prim ve vergi gibi kamu alacağını ilgilendiren
hususlara istinaden tespit edilmiş bir kamu zararı bulunuyorsa İş Müfettişi suç
işlendiğini görevi ile bağlantılı olarak öğrenen kamu görevlisi sıfatı dolayısıyla, yasal
olarak, bu suçla ilgili olarak bildirimde bulunmakla yükümlüdür. Zira kamu
görevlisinin suçu bildirmemesi hali TCK’nın 279 uncu maddesinde genel olarak
düzenlenmiştir. Madde hükmüne göre; Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı
gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili
makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren
kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca yine
TCK’nın Görevi Kötüye Kullanma başlıklı 257 inci maddesi; “(1) Kanunda ayrıca
suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek
suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere
haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır. (2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin
gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya
kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu
görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükümlerine
amirdir.
53
1.10.5. Fiili Ücret ile Kaydi Ücret (Bordro veya Pusulada Yer Alan Ücret)
Arasında Fark Bulunması Durumu ve Buna İlişkin Örnek
Fiili ücret gerçekte işçiye ödenen ücrettir. Yasal olarak asgari ücretin altında
kalmamak şartıyla ücret taraflarca serbestçe belirlenebilir. Ancak uygulamada belge
ve kayıtlara yansıtılan işçi ücretleri(ücret bordrosu ve ücret hesap pusulası vb) ile
ödenen gerçek ücretler arasında daha az vergi ve prim ödenmesi amacıyla farklılıklar
olabildiği görülmektedir. Bu durum aynı zamanda muhteviyatı itibariyle yanıltıcı
belgeye işaret etmekle birlikte kayıt dışı ekonomi faaliyetidir. Böyle bir durum ile
karşılaşıldığında İş Müfettişlerince İş Kanunu açısından işçi ücret alacaklarının
işverence ödenmesinin istenmesi ve/veya gerekli şartlar mevcutsa idari para cezaları
uygulanmasının istenmesi gerektiği gibi ilgili kurumlara da gerekli cezai işlemlerin
uygulanabilmesi için bildirimde bulunma yükümlülüğü getirilmiştir.
Fiili-kaydi ücret farklılığı, şüphesiz ki işçi için emekli olduğu dönemde daha
düşük bir emekli aylığına yol açabileceği gibi asıl ücretin düşük gösterilmesi
sebebiyle ücrete ek ödemelerin ve işçinin işten çıkması durumunda daha düşük
kıdem ve ihbar tazminatlarının ve işsiz kalması durumunda daha düşük işsizlik
ödeneğinin hesaplanmasına sebep olarak işçinin aleyhine bir durum yaratabilecektir.
Ayrıca fiili-kaydi ücret farklılığı durumunda işveren kesimi için ciddi idari para
cezaları ortaya çıkabileceği gibi 5510 sayılı Kanunun sağlamış olduğu 5 puanlık
prime ilişkin teşvikte iptal edilmekte ayrıca hapis cezası ile karşılaşılması söz konusu
olabilmektedir. Bu belirtilen duruma ilaveten SGK’nın ve İşsizlik Sigortası Fonu’nun
prim yönünden, Maliye Bakanlığının da vergi yönünden kayba uğraması söz konusu
olacağından ortaya ciddi boyutlarda kamu zararı da çıkabilecektir.
Örneğin gerçek ücreti brüt 3.000,00 TL olan bekâr bir işçinin kayıtlarda
gözüken ücretinin
brüt
asgari ücret
olduğunu
düşünürsek; ilgili
işçiden
450,00TL(420,00+30,00) prim kesilmesi gerekirken 146,79TL(137,00+9,79) prim
kesilmekte dolayısıyla işçi ileriki dönemde hem daha az emekli aylığı alacak, işsiz
kalması durumunda 4447 sayılı Kanunun 50 inci maddesi çerçevesinde daha az
işsizlik ödeneği alacak hem de sağlık harcamaları yönünden(daha düşük bir genel
sağlık sigortası primi ödenmesi sebebiyle) kamuya ek bir külfet getirmiş olacaktır.
Ayrıca işçi ücretinden kesilen işveren prim payı da 645,00TL (585,00+60,00) olması
54
gerekirken 210,40TL (190,83+19,57) olmaktadır. Böylece SGK ve İşsizlik Sigortası
Fonu yönünden aradaki prim farkı kadar kamu zararı ortaya çıkacaktır. Yine işçiden
331,87TL (309,10+22,77) gelir ve damga vergisi kesilmesi gerekirken 58,80TL
(51,37+7,43) kesilmekte dolayısıyla bu seferde Maliye Bakanlığı aleyhine aradaki
ödenmesi gereken vergi farkı kadar kamu zararı ortaya çıkmaktadır. Bütün bunlara
ilaveten asıl ücretin farklı olmasından dolayı ücret eki niteliğinde yapılan ödemeler
ve buna bağlı olarak hesaplanacak tazminatlardan dolayı da işçinin maddi kaybı
olacaktır.
1.11. Ücretlerin Ödenmemesi Durumunda İşçiler Tarafından Kullanılabilecek
Yasal Yollar
Ücreti ödenmeyen işçinin başvurabileceği hukuki yollar şu şekildedir:
İşverene karşı İş Mahkemesi’nde eda davası açılabileceği gibi; ilamsız takip yolu da
tercih edilebilir. Ayrıca, işçi ücret alacağı için faiz talep edebilir. İşçinin ücret alacağı
için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır ( İş K. m. 34 ). Faiz oranı,
ücretin TİS ile belirlendiği hallerde daha da yüksektir ( En yüksek işletme kredisi
faizi üzerinden temerrüt faizi ).
İş akdinin işçi tarafından haklı nedenle derhal feshi de işçinin, ücretinin
ödenmemesi halinde başvurabileceği hukuki bir yoldur ( İş K. m. 24/ II e ).
Tüm bu
yollardan
başka,
işçinin
ücretinin
ödenmemesi
nedeniyle
başvurabileceği yöntem işçinin iş görmekten kaçınmasıdır( İş K. m. 34 ). İşçinin
ücretinin ödenmemesi nedeniyle iş görmekten kaçınma hakkını kullanabilmesi için;

İş K. m. 34’te işçiye tanınmış olan iş görmekten kaçınma hakkının
kullanılabilmesinin ilk şartı, işçiye ödenmesi gereken bir ücretin
varlığıdır. Ödenmeyen ücret, sadece temel ücret olmak zorunda değildir,
ek ücretler ödenmediği zaman da işçi bu haktan yararlanabilir.

İş K. m. 34 hükmü gereğince, işçilerin ücret ödenmemesi nedeniyle iş
görmekten kaçınma hakkını kullanabilmeleri için sadece ücretin
ödenmemesi yetmez; ayrıca ücretin 20 gündür ödenmemiş olması
55
gerekmektedir. İş Kanunu’nun hakkın kullanımı için aradığı 20 günlük
süre sonunda, işveren ücretin bir kısmını dahi ödemezse işçi iş görme
borcunu yerine getirmekten kaçınabilecektir. Uygulamada, Yargıtay 20
günlük sürenin hakkın kullanımı için zorunlu olarak beklenilmesini kabul
etmektedir.

İş K. m. 34’te düzenlenen iş görmekten kaçınma hakkını kullanan işçinin
haklı olması için, işverenin ücreti mücbir sebep dışında bir nedenle yirmi
günden fazla ödememiş olması gerekmektedir. İşveren eğer ücretleri
mücbir bir sebepten ötürü ödeyemiyorsa, işçinin iş görmekten kaçınma
hakkını kullanması hukuken korunmayacaktır. Şöyle ki; işletmenin
ekonomik sıkıntıda olması mücbir sebep olarak kabul edilemez. Mücbir
sebep, işvereni ifasından kendi isteği ve iradesi dışında alıkoyan, dıştan
gelen, kaçınılmaz, öngörülemez bir sebeptir. Örneğin; yangın, salgın
hastalık vb. dir.

İş görmekten kaçınma hakkının kullanılması işçinin kişisel kararına
dayanmalıdır. Sendika veya diğer işçilerin kararına göre olursa, iş
görmekten kaçınma hakkının kullanılması sonucunda işveren iş akdini
haklı nedenle feshedebilecektir. Yargıtay da kararlarında bu şartı açıkça
vurgulamıştır. Ücretleri ödenmeyen işçiler dışındaki işçiler bu haktan
yararlanarak iş görmekten kaçınamazlar.
Ücretleri ödenmeyen işçilerin, iş görmekten kaçındıkları süre zarfında,
çalışmadıkları dönemlere ilişkin olarak çalışmış gibi ücrete hak kazanacakları kabul
edilmektedir.50
50
Selahattin Bayram, Çalışmaktan Kaçınma Hakkında Yeni Düzenleme, Yaklaşım Dergisi, sayı
242, Şubat 2013, s.174-176.
56
1.12. 4857 Sayılı Kanun Açısından Ücrete İlişkin Hükümlere Uyulmaması
Sonucu Uygulanacak İdari Para Cezaları
4857 sayılı Kanuna göre ücrete ilişkin hükümlere uyulmaması idari para
cezası gerektirmektedir. 2013 yılı için ücrete ilişkin olarak uygulanacak idari para
cezaları tutarları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
Tablo 8: İş Kanunu’na Göre Ücrete İlişkin 2013 Yılında Uygulanacak İPC
S.
N
Kanun
Maddesi
Ceza
Maddesi
Fiil
1
32
102/a
2
32
102/a
3
4
37
38
102/b
102/b
Ücret ile bu kanundan doğan veya
TİS'den yada iş sözleşmesinden doğan
ücreti kasten ödememek veya eksik
ödemek
Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki
her çeşit istihkakını zorunlu tutulduğu
halde özel olarak açılan banka
hesabına ödememek
Ücret hesap pusulası düzenlememek
Yasaya aykırı ücret kesme cezası
vermek veya kesintinin sebep ve
hesabını bildirmemek
5
39
102/a
6
41
102/c
7
57
103
8
59
103
2013 Yılında
Uygulanacak
Ceza Miktarı
134,00TL
Uygulama Şekli
Bu
durumda
olan her işçi ve
her ay için
134,00TL
Bu
durumda
olan her işçi ve
her ay için
485,00TL
485,00TL
-
Asgari ücreti ödememek veya eksik
ödemek
134,00TL
Fazla çalışmalara ilişkin ücreti
ödememek, işçiye hak ettiği serbest
zamanı
altı
ay
zarfında
kullandırmamak,
fazla
saatlerde
yapılacak çalışmalar için işçinin
onayını almamak.
İzin ücretini yasaya aykırı şekilde
ödemek veya eksik ödemek
Sözleşmesi feshedilen işçiye yıllık izin
ücreti ödememek
237,00TL
Bu
durumda
olan her işçi ve
her ay için
Bu durumdaki
her işçi için
57
237,00TL
237,00TL
Bu durumdaki
her işçi için
Bu durumdaki
her işçi için
SONUÇLAR VE DEĞERLENDİRME
Birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de nüfusun büyük bölümü ücret geliri
ile yaşamını sürdürmektedir. Dolayısıyla çalışma barışının sağlanması ve
korunmasında ücret önemli bir faktör olmaktadır. Bu açıdan ücretin kanunlara uygun
şekilde belirlenmesi, ödenmesi ve belgelendirilmesi gereklidir.
Ücretin gösterildiği kanuni belge VUK’a göre ücret bordrosu, SSGSSK’a
göre ücret tediye bordrosu ve İş Kanunu’na göre ücret hesap pusulası olmaktadır.
Belirtilen belgeler, hem ispat aracı olmaları hem de usulünce düzenlenmemelerinin
idari para cezaları gibi yaptırımlara bağlanmış olması sebebiyle önemlidir. Ayrıca
fiili ücretler, ödenen gerçek ücretler ile kaydi, kanuni belgelere yansıtılmış ücretler
arasında da fark bulunmaması gerekir. Bu belgelerin ödenen gerçek ücretleri
yansıtmaması durumu muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge ve kayıt dışı ekonomi
göstergesidir. Böyle bir durumun inceleme ve denetimlerde tespit edilmesi halinde
tespiti yapan denetim elemanlarınca öncelikle kendi mevzuatları gereği yerine
getirilir. Daha sonra gereği yapılmak üzere durumun derhal ilgili kurumlara
bildirilmesi TCK gereği kanuni bir zorunluluktur. Bu zorunluluğa uymamanın
yaptırımları da hapis cezası gibi oldukça ağır bir şekilde düzenlenmiştir.
Fiili-kaydi ücret farklılığı durumu sadece Devlet açısından vergi, prim gibi
kamu zararı oluşturmakla kalmayıp işçiler açısından da uzun dönemde düşük
emeklilik ücretleri, işsiz kalındığı dönemde düşük işsizlik ödeneği, düşük ihbar ve
kıdem tazminatlarının hesaplanması, daha düşük ücret eki niteliğinde ödemeler
yapılması gibi önemli kayıplara yol açabilmektedir. Ayrıca işverenlikler açısından da
idari para cezaları ve hapis cezaları ile prim teşviklerinin iptali söz konusu
olabilmektedir. Dolayısıyla fiili ücretlerin kayıtlara doğru bir şekilde yansıtılması
işçiler, işverenler ve Devlet açısından büyük önem taşımaktadır.
58
KAYNAKÇA
AKTAY, Nizamettin, ARICI, Kadir, KAPLAN, E.Tuncay; İş Hukuku, Ankara,
2009.
AKYILDIZ, Hüseyin; Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara, 2009.
ASLAN, Memduh; Ücret Bordrosu,www.turkvergi.org, Erişim.31.01.2013.
BAYRAM, Selahattin; Çalışmaktan Kaçınma Hakkında Yeni Düzenleme,
Yaklaşım Dergisi, sayı 242, Şubat 2013, s.174-176
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI İŞ TEFTİŞ KURULU
BAŞKANLIĞI,40 Soruda İş Kanunu’nda Ücret, Ankara, Yayın No:40,
2010.
ÇELİK, Nuri; İş Hukuku Dersleri, İstanbul, Beta Yay, 2010.
ERDOĞAN, Gürbüz; İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara, Detay Yayıncılık,
2011.
ÖZDEMİR, Cumhur Sinan; Ücret Hesap Pusulasının İşçilere Verilmesi
Zorunludur, www.alomaliye.com., Erişim.31.01.2013.
SEVİLENGÜL, Orhan; Genel Muhasebe, Ankara, Gazi Kitapevi, 2000.
Sigorta
Primine
Esas
Tutulacak
Kazancın
Tespiti
ve
Hesaplanması,
www.isvesosyalguvenlik.com, Erişim 22.01.2013.
SÜZEK, Sarper; İş Hukuku, İstanbul, Beta Yayınevi, 2009.
ŞAKAR, Müjdat; İş Kanunu Yorumu, Ankara, Yaklaşım Yayıncılık, 2010.
ŞAKAR, Müjdat; Ücret Hesap Pusulası İmzalatmak Gerekir Mi?
www.yaklasim.org, Erişim.31.01.2013.
TEMİR, Arif; İş Hukukunda Para Cezaları İtiraz ve Dava Yolları, Ankara,
Yaklaşım Yayıncılık, 2008.
TOPALHAN, Türker; Ücret Teorileri ve Ücret Politikaları, Ankara, Gazi Kitabevi,
2012.
59
09.11.1982 Tarih ve 17863(Mükerrer) Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan T.C. 1982
Anayasası.
10.06.2003 Tarih ve 25134 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 4857 Sayılı İş
Kanunu.
16.06.2006 Tarih ve 26200 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 5510 Sayılı Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu.
08.09.1999 Tarih ve 23810 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 4447 Sayılı İşsizlik
Sigortası Kanunu.
19.03.1981 Tarih ve 17284 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 2429 Sayılı Ulusal
Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun.
06.01.1961 Tarih ve 10700 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 193 Sayılı Gelir
Vergisi Kanunu.
10.01.1961 Tarih ve 10703 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 213 Sayılı Vergi
Usul Kanunu.
11.07.1964 Tarih ve 11751 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 488 Sayılı Damga
Vergisi Kanunu.
15.06.1985 Tarih ve 18785 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 3218 Sayılı Serbest
Bölgeler Kanunu.
12.10.2004 Tarih ve 25611 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 5237 Sayılı Türk
Ceza Kanunu.
19.06.1932 Tarih ve 2128 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 2004 Sayılı İcra İflas
Kanunu.
12.05.2010 Tarih ve 27579 Sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan Sosyal Sigorta
İşlemleri Yönetmeliği.
01.08.2004 Tarih ve 25540 Sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan Asgari Ücret
Yönetmeliği.
60
12.03.2009 Tarih ve 27167 Sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan Maliye Bakanlığı 1
Seri Numaralı 3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunu Genel Tebliği.
01.09.2012 Tarih ve 28398 Sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan İşveren Uygulama
Tebliği.
31.12.2012 Tarih ve 28514 (4.Mükerrer) Sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan 284
Seri Numaralı Maliye Bakanlığı Tebliği.
61

Benzer belgeler