Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Transkript

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Guehenno: “UNMIK deðiþecek”
Kosova ziyaretinde bulunan
Birleþmiþ Milletlerin iki numaralý
ismi Guehenno, Kosova’da
görevde bulunana UNMIK misyonunun deðiþeceðinin sinyallerini
verirken, herkesi Güvenlik
Konseyi’nin 1244 nolu kararýna
saygýlý davranmaya davet etti.
K
Haber sayfa 4’te
KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
SAYI: 426
YIL: 10
Perşembe , 8 Mayıs 2008
Balkanlardaki Türk Soydaþlarýmýz köprü vazifesini görüyor”
Fiyatý: 0.50
Gül: ‘’Dilinizi, kültürünüzü,
kimliðinizi unutmayýn’‘
Gül, zirve toplantısı için bulunduğu Makedonya’da Balkan Türk toplumuna önemli
açıklamalarda bulundu. Türkçe’nin yaþayan bir dil olarak devam etmesinin önemine
iþaret eden Cumhurbaþkaný Gül, ‘’Dili unutursanýz kültürünüzü de unutuyorsunuz.
Kültürü unuttuktan sonra kimliðinizi de unutuyorsunuz. Bunlar sosyolojik
gerçekler’‘ diye konuþtu.
T
Enis TABAK
ürkiye Cumhurbaþkaný Abdullah
Gül, Makedonya’nýn Ohri þehrinde
2-3 Mayýs tarihleri arasýnda
gerçekleþen
15.
Orta
Avrupa
Cumhurbaþkanlarý Zirvesi’ne katýlmak
üzere geldiði Makedonya’da ilk olarak
Resne kentini ziyaret etti. Osmanlý
Ýmparatorluðu döneminde Resne Garnizon
Komutaný olarak görev yapan ve Ýttihat ve
Terakki Cemiyeti’nin kurucularý arasýnda
yer alan Resneli Niyazi Bey’in çalýþma ofisi
olarak kullandýðý konaðý ziyaret eden Gül’e
Resne ziyareti sýrasýnda Resne Belediye
Baþkaný Dimitar Uuzlevski de eþlik etti. Resne
de yaþayan Türk soydaþlarýnýn sevgi
gösterileriyle karþýlaþan Gül’e çocuklarýn
hazýrladýðý program sunuldu. Resne ziyareti
ardýndan Ohri’ye geçen Cumhurbaþkaný Gül, iki
gün sürecek olan 15. Orta Avrupa
Cumhurbaþkanlarý Zirvesi ardýndan pazar günü
Makedonya baþbakaný ve Cumhurbaþkanýyla bir
araya geldikten sonra Üsküp’ten ayrýldý.
Ohri’de Gül bayramý
Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, 15. Orta Avrupa
Ülkeleri Cumhurbaþkanlarý Zirvesi toplantýsýna
katýlmak üzere geldiði Makedonya’nýn Ohri
þehrinde büyük bir coþkuyla karþýlandý. Zirve
toplantýsýnýn sona ermesinin ardýndan Ohri’yi
ziyaret eden Abdullah Gül’ü, þehir merkezinde
ellerinde Türk bayraklarýyla sevgi gösterisinde
bulunan yüzlerce Ohrili Türk öðrenci, öðretmen
ve vatandaþ sýcak bir þekilde karþýladý.
Türk askeri eðitime ve
eðitim altyapýsýna
desteðini sürdürüyor
osova Türk
T a b u r
G ö r e v
K u v v e t
Komutanlýðý,
1
Perþembe
Mayýs
Prizren’in
günü
“Fadil
Hisari”
iki
ilkokulunda
anlamlý
faaliyete
imza attý. Tabur
Komutaný, Kerim Acar Prizren’nin “Abdyl Frasheri” ve “Fadil
Hisari” Ýlk Öðretim Okullarýnda Mehmetçik tarafýndan
gerçekleþtirilen boyama ve onarým çalýþmalarýný yerinde izledi.
Milletvekilleri Müferra Þinik ile Enis Kervan ve Prizren Belediye
Meclisi Baþkan Yardýmcýsý Ercan Þpat’ýn da eþlik ettiði ziyarette
Mehmetçik tarafýndan boyama ve onarým çalýþmalarý
gerçekleþtirilen okullar gezildi. “Abdyl Frasheri” ve “Fadil Hisari”
Ýlk Öðretim Okullarýnda toplam 8 adet dershanede ve koridorlarda
yaklaþýk 1000 m² alan iç cephe boyasý Türk KFOR’unun
katkýlarýyla boyanýrken, mevcut tuvaletlerin elektrik ve sýhhi
tesisatýnda kullanýlamaz durumda olanlar deðiþtirildi. Okullarda,
yer döþemesi seramikler, lavabo ve diðer arýzalý malzemeler
yenilenirken, tuvalet kapýlarýnýn yapýldýðý ve bazý dersliklere
ikisine pvc pencere takýldý.
Haberin devamı sayfa 11’de
Ohri’de de gündem;
Kosova oldu
Ohri’de düzenlenen Orta Avrupa
Cumhurbaþkanlarý Zirvesi’nde Kosova konusundaki farklýlýklar gözlerden kaçmadý. Arnavutluk ve
baðýmsýzlýðý tanýyan devletlerin bazýlarý Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýna vurgu yaparken, Makedonya’nýn
baþýný çektiði kimi bazý ülke de bu gerçeði kabullenmekten kaçýndý.
Haber sayfa 3’te
Türk Bayraklarý Dalgalandý
Gül, öðrencilerle tek tek tokalaþýrken,
öðrenciler de milli marþý okudu. Duygulu
anlarýn yaþandýðý buluþmada Gül, “Türkiye
sizinle gurur duyuyor” tezahüratlarýyla
karþýlandý. Türk öðrencilerinin þiirler okuduðu
buluþmada çocuklarla fotoðraf çektiren
Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, çocuklara hediye
vermeyi de ihmal etmedi. Ohri merkezinde yer
alan ve 1745 yýlýnda inþa edilen Muhammed
Mehmet Hayati Hazreti Dergahý’ný ziyaret eden
Cumhurbaþkaný, dergah þeyhi Osman tarafýndan
karþýlandý. Dergah çýkýþýnda duygularýný aktaran
Gül, burada insanýn çok büyük heyecan
duyduðunu belirtti. Yanýndaki kýz çocuðunun
“Bizi unutmayýn” demesi üzerine Gül, “Biz de
kendilerini unutmadýðýmýzý göstermek için
buradayýz. Öðretmenler, öðrenciler, hepsi bizim
parçamýz. Buralara hep gidip geleceðiz”
þeklinde konuþtu.
Haberin devamı sayfa 10 - 11’de
Dýþiþleri Bakanlarý
Kosova’yý görüþtü
Temas Artý Gurubu Dýþiþleri Bakanlarýnýn bir araya
geldiði toplantýda Kosova konusu masaya yatýrýldý.
Dýþiþleri Bakanlarý, Kosova’nýn parçalanmasýnýn
mümkün olmayacaðýný ifade ederken, bunun
olmasýna izin verilmeyeceðini belirttiler.
Haber sayfa 2’de
Kosova
ABD: “Kosova’da topluluklarýn hak
ve güvenlikleri bizi ilgilendiriyor”
Perşembe, 8 Mayıs 2008
2
Kosova ile Sýrbistan müzakerelerinde ABD’yi temsil eden Wizner, Kosova sorununun müzakereler ile sonuçlanmayacaðýnýn farkýna vardýklarýndan dolayý Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný
tanýdýklarýný ifade ederken, bu süreçten sonra Kosova’da topluluklarýn hak ve güvenliklerinin kendilerini ilgilendirdiðini söyledi.
A
BD Kosova Baþ müzakerecisi Frenk Wizner,
ABD Hukukçular Derneðinde yaptýðý konuþmasýnda Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný desteklerken, Kosova sorunun çözümü için görüþmelerle
çözüm olmayacaðýna yakýndan tanýk olduklarýný ifade
ederken, bu yüzden de baðýmsýzlýðýn tek çözüm
olduðunu söyledi. Kosova sorunu sui generis bir olay
olduðunun altýný çizen Wizner, dünyanýn diðer bölgelerinde yaþanan etnik çatýþmalarý bu yöntemle
çözülmesine karþý olduðunu söyledi. Wizner,
“Kosova’da yaþanan þiddet olaylarý Kosova’yý diðer
bölgelerden farklý kýlmýyor. Kosova’yý sui generius bir
olay yapan geliþme yönetimin sekiz yýldan beri
Birleþmiþ Milletler tarafýndan yönetilmesidir” diye
konuþtu.
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný herkesi artýk kabul etmeye davet eden Wizner, Kosova’da artýk topluluk haklarýnýn korunmasý temel noktalarýn baþýnda bulunduðunu söyledi. Hükümet ve devletlerin topluluklarýn
haklarýnýn korunmasý konusunda Helsinki Nihai
Bildirgesine saygý göstermeye davet eden Wizner,
“Hükümetlerin topluluklarýn haklarýný korumak gibi
temel görevleri bulunmaktadýr. Eðer bu göz ardý
edilirse, o zaman sorunlar da ortaya çýkmaktadýr.
Kosova’da da buna benzer olaylar yaþandý. Ama
baðýmsýzlýðýn ilanýndan sonra Kosova’da bu tür olumsuzluklarýn yaþanmasýna izin verilmeyecektir” diye
konuþtu.
Sýrbistan’ýn yýllarca Kosova’da uyguladýðý þiddet
siyasetinden sonra Kosova’yý yönetme hakkýný kaybettiðini ifade eden Wizner, “Topluluklara karþý þiddet
kullanýrsan, dünyada hiçbir hukuk kitabý gibi BM
Güvenlik Konseyi gibi bir kurumda seni koruyamaz.
Kosova ile Sýrbistan, 1999 yýlýnda yollarýný ayýrdýlar.
Kimse artýk bu iki devleti bir araya getirmek için
mesai harcamasýn. Çünkü bu iki devletin artýk bir
araya gelmesi mümkün gözükmemektedir” diye
konuþtu.
Kosova sorununun çözüm ilkelerine de deðinen
Wizner, çoðunluðu oluþturan Arnavut halkýnýn ilkeleri
çerçevesinde çözüldüðünü söyledi. Dünyanýn her bölgesinde özerklik sisteminin ayný þekilde fonksiyon
Dýþiþleri Bakanlarý
Kosova’yý görüþtü
Temas Artý Gurubu Dýþiþleri Bakanlarýnýn bir araya geldiði toplantýda
Kosova konusu masaya yatýrýldý. Dýþiþleri Bakanlarý, Kosova’nýn
parçalanmasýnýn mümkün olmayacaðýný ifade ederken, bunun olmasýna
izin verilmeyeceðini belirttiler.
L
ondra’da bir araya gelen
ABD, Büyük Britanya,
Fransa, Almanya, Ýtalya
Dýþiþleri bakanlarý ile yaný sýra
AB Dýþ Siyaset ve Ortak
Güvenlik Yüksek temsilcisi
Haviyer Solana’nýn da katýldýðý
toplantýda diðerleri arasýnda
Kosova sorunu da masaya
yatýrýldý.
ABD
Dýþiþleri
Bakaný
Condelizza Rice görüþme ardýndan gazetecilere yaptýðý açýklamada, Batý Avrupa Dýþiþleri
Baklanlarý
ile
Kosova’yý
görüþtüklerini
belirtirken,
“Kosova’nýn toprak bütünlüðüne ve egemenliðine karþý yönelik hiçbir harekete izin vermeyeceðimizi
söylemek
istiyorum.
Kamuoyunda tartýþýlan Kosova’nýn parçalanmasý þu an ne gündemimizde ne de toplantýda
tartýþýlan bir konu deðil. Çünkü Kosova 17
Þubattan bu yana baðýmsýz ve egemen bir
devlet. Þu an Kosova’da her þey sakin ve
istikrarlý. Kýsa bir süre içinde Avrupa polis birliklerinin Kosova’da göreve baþlamasý ile var
olan diðer bazý sorunlarda çözüme kavuþacaktýr” diye konuþtu.
Baðýmsýzlýk ilanýndan sonra Kosova’nýn
bazý bölümlerinde çatýþmalarýn da yaþandýðýna
dikkat çeken Rice, þu anda durumun sakin ve
kontrol altýnda olmasýnýn kendilerini mutlu
ettiðini söyledi. Kosova vatandaþlarýnýn
yaþanan þiddet olaylarýný bilinçle karþýladýklarýnýn altýný çizen Rice, ABD olarak
Kosova’nýn barýþ ve huzurlu bir yer olmasýný
desteklediklerini ifade ederken, istikrarý bozmak isteyenlerin karþýlarýnda uluslararasý
toplumu bulacaðýný söyledi.
Mun Solana ile görüþtü
BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun, AB Dýþ
Siyaset ve Ortak Güvenlik Yüksek temsilcisi
Haviyer Solana ve AB Dýþ iliþkiler komisyonu
baþkaný Benita Ferero-Waldner ile bir araya
geldi. Ayrýca batýlý ülkelerin Dýþiþleri
Bakanlarý ayrý görüþmelerde BM genel
Sekreteri Ban Ki Mun ve Rusya Dýþiþleri
bakaný Sergey Lavrov ile bir araya geldiler.
etmediðini belirten Wizner, “Ahtisaari, Kosova’dan
önce Aceh sorununun çözümünde arabuluculuk yaptý.
30 yýl süren savaþ, özerkliðin kabulü ile sonuçlandý.
Arnavutlarýn halkýn yüzde 90’ýný oluþturduðu
Kosova’da halka özerkliði kabul ettirmek güçtü. Zaten
ortada bir özerklik zaten vardý. Yürütülen onca
görüþme ve müzakereden sonra Kosova için en iyi
çözüm yolunun baðýmsýzlýk olduðu kanýsýna varýldý ve
bu hayata geçirildi” diye konuþtu.
De Marnak: Ekonomi
geliþme için güvenlik ve
istikrarlýk þart
K
FOR Komutaný General Kvasiye De Marnak Yakova’yý
ziyaret ederek Yakova belediyesi üst düzey yetkilileri,
belediye delegeleri ve medya temsilcileri ile bir araya
geldi. Kapalý kapýlar ardýndan gerçekleþen görüþmeler ardýndan
gazetecilere açýklamada bulunan General De Marnak, bu ziyaretini Kosova belediyelerine gerçekleþtirdiði rutin ziyaretlerden biri
olarak nitelendirdi. Marnak, “Yakova’ya yaptýðým ziyaret Kosova
belediyelerine gerçekleþtirdiðim ziyaretlerden biridir. Burada
mevcut güvenlik durum
hakkýnda bilgi edinmek için
bulunuyorum. Belediye yetkilileri
ile
yaptýðým
görüþmede KFOR birliklerinin,
belediye
yetkililerinin desteði olmadan
güvenliði saðlayamayacaðýný
kendilerine
illettim.
Onlardan bu yönde destek
sunmalarýný beklediðimizi
açýkça ifade ettim. Yetkililer
de bize bu konuda gerekli
yardým sözünü verdiler” diye
konuþtu. Belediye yetkilileri
ile yaptýðý görüþmede ayrýca
belediyenin
ekonomi
geliþmesini de ele aldýklarýný ifade eden De Marnak, ekonomik
geliþme için güvenlik ve istikrarýn temel þartlardan birini oluþturduðunu söyledi.
Sýrbistan’da 11 Mayýsta yapýlacak olan seçimlere de deðinen
General De Marnak, UNMIK’in bu konuda düzenlemeleri ile
tutumunun açýk olduðunu söyledi Marnak, “Biz de KFOR olarak
UNMIK’in bu konuda vermiþ olduðu kararý yerine getireceðiz”
diye konuþtu.
Yakova Belediye Baþkaný Pal Lekay ise görüþme ardýndan
yaptýðý açýklamada KFOR yetkililerine belediyede mevcut durum
ve savaþ sýrasýnda akýbeti bilinmeyen kiþiler hakkýnda bilgi
verdiðini söyledi. Lekay, KFOR komutaný General De Marnak ile
yaptýðý görüþmede özellikle belediyenin ekonomi geliþmesi
konusunda fikir alýþ veriþinde bulunduklarýný da sözlerine ekledi.
3
Perşembe, 8 Mayıs 2008
Kosova
Ohri’de de gündem;
Kosova oldu
Ohri’de düzenlenen Orta Avrupa Cumhurbaþkanlarý Zirvesi’nde
Kosova konusundaki farklýlýklar gözlerden kaçmadý. Arnavutluk
ve baðýmsýzlýðý tanýyan devletlerin bazýlarý Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna vurgu yaparken, Makedonya’nýn baþýný çektiði kimi bazý
ülke de bu gerçeði kabullenmekten kaçýndý.
M
akedonya’nýn turistik bölgesi
Ohri’de 2 ila 3 Mayýsta düzenlenen 15. Orta Avrupa
Cumhurbaþkanlarý Zirve toplantýsýna
Kosova yine damgasýný vurdu. Kosova
sorunu masaya yatýrýlan toplantýya
Kosova üst düzey yetkililerinin davet
edilmemesi Kosova’da tepki ile karþýlandý. Bu davet edilmeme ile ilgili sorularý
ev
sahibi
Makedonya’nýn
Cumhurbaþkaný Branko Crvenkovski
cevapladý. Crevnkovski, Güneydoðu
Avrupa ülkeleri toplantýlarýna katýlým ile
ilgili kararlarýn oybirliði ile alýndýðýna
dikkat çekerken, birlik içinde Kosova
konusunda bir konsensüsün olmamasýndan davetin yapýlmadýðýný söyledi.
Crvenkovski: Kosova halen sorun
Makedonya Cumhurbaþkaný Branko
Crvenkovski yaptýðý açýlýþ konuþmasýnda
Kosova sorununun Balkanlarda istikrarý
tehdit edecek bir sorun olduðunu söyledi.
Crvenkovski, “Bazý sorunlarý küçümsememek
gerekir.
Bu
bütünlük
çerçevesinde Kosova’nýn özel bir yeri
bulunmaktadýr. Avrupa Birliði bile bu
konuda ortak bir karar alamadý. Bu yüzden Kosova konusu bütün bölgeyi yakýndan ilgilendirmektedir” diye konuþtu.
Topi: Kosova baðýmsýz ve egemen bir
ülke
Arnavutluk Cumhurbaþkaný Bamir Topi
ise toplantýda yapmýþ olduðu konuþmasýnda Kosova’nýn baðýmsýz bir devlet
olduðuna vurgu yaparken, Kosova’nýn
Avrupa Birliði ve NATO üyesi olmak için
bu iki örgütten sinyalleri almayý beklediðini söyledi. Topi, “Kosova artýk
baðýmsýzlýðýna kavuþmuþ bir ülke konumundadýr. Kimi bazý kesimler bu gerçeði
görmezlikten geliyor. Kosova, baðýmsýzlýktan sonra artýk geleceðine yani
Avrupa Birliði ve NATO’ya üye olmaya
koþuyor. Kosova’nýn bu iki örgüte üye
olmasý Batý Balkanlarda istikrarýný saðlamasýna katkýda bulunacaktýr” diye konuþtu.
Gül:
Türkiye,
Balkanlýlarýn
yanýndadýr
T ü r k i y e
Cumhurbaþkaný
Abdullah
Gül,
Türkiye’nin
Makedonya’ya ve
diðer
Balkan
ülkelerinin Avro Atlantik örgütlerine
katýlma giriþimlerini desteklediðini
söyledi.
Gül,
Balkan ülkelerinin Avro - Atlantik
örgütlere üye olmasýnýn, Balkanlarda ki
barýþ ve huzuru perçinleyeceðini söyledi.
Priþtine, davet edilmemeye tepkili
Kosova kurumlarý, Kosova üst düzey
yetkililerinin toplantýda yer almamasýný
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný dýþlanma
olarak deðerlendirdiler. Baþbakan Haþim
Thaçi ise konu ile ilgili yapmýþ olduðu
açýklamada Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn
kimse tarafýndan dýþlanamaz bir gerçek
olduðuna dikkat çekerken, herkesi artýk
bu gerçeði kabul etmeye davet etti.
Kuçi: “Crnekovski seçim havasýna
girmiþ”
Makedonya Cumhurbaþkaný Branko
Crvenkovski’nin açýlýþ konuþmasý
Kosova siyasi yetkilileri tarafýndan tepki
ile karþýlandý. Kosova Baþbakan
Yardýmcýsý
Hayredin
Kuçi,
Crvenkovski’nin açýlýþ konuþmasýný
seçimlerde puan toplama þeklinde deðerlendirdi. Kuçi, “Crvenkovski, þimdiden
seçim havasýna girmiþ gibi gösteriyor.
Ama Kosova gerçeðini bu þekilde örtbas
etmesi, kabul edilebilir bir durum deðil.
Bu ve bunun gibi konuþmalar iki ülke
arasýnda iyi iliþkilerin geliþmesine olumsuz etki edebilir, endiþesini taþýyoruz”
diye konuþtu.
Toplantýya katýlým üst düzeyde gerçekleþti
Ohri’de iki gün süren Güney doðu
Avrupa liderleri toplantýsýna Arnavutluk,
Austurya, Beyaz Rusya, Bosna ve
Hersek, Bulgaristan, Hýrvatistan, Çek
Cumhuriyeti,
Macaristan,
Ýtalya,
Makedonya,
Moldavya,
Karadað,
Polonya, Romanya, Sýrbistan, Slovakya,
Slovenya ve Ukrayna hazýr bulundular.
Romanya, Ýtalya ve Ukrayna ise toplantýya büyükelçi düzeyinde toplandýlar.
K
1 Mayýsta iþçiler
sokaklara döküldü
osovalý iþçileri uzun zamandan
sonra suskunluklarýný bozarak,
NATO Müdahalesinden sonra var
olan sorunlarýný ve isteklerini hükümete
duyurmak adýna 1 Mayýs günü Priþtine’de
bir araya geldiler.
1 Mayýs günü Priþtine’de Ýskender Bey
bulvarý ve hükümet binasý önünde düzenlenen protestoda, iþçiler sosyal sorunlarýnýn
çözülmesini ve daha çok haklara sahip
olmak istediklerini haykýrdýlar. Protestoda
konuþan bazý sendika liderleri, iþçilerin
aðýr ekonomi ve sosyal durumuna iþaret
ederek, iþçi haklarýnýn ihlaline iþaret ettiler.
Bir saat kadar süren protestolar, sakin bir
hava içinde son buldu.
Kosova Bileþik Ýþçi Sendikasý Baþkaný
Haci Arifi yapmýþ olduðu konuþmasýnda
Kosova’da özel, kamu hizmetleri ya da
devlet organlarýnda çalýþanlarýn haklarý
ihlal edildiðini söyledi. Kosova’da iþçilerin
çalýþma yerlerinde teknik güvenlik
araçlarýnýn olmadýðýna dikkat çeken Arifi,
çok sayýda iþçi ve ailesinin sosyal
güvencesini olmadýðýný ifade ederken,
bundan dolayý da çok sayýda iþçinin hayatýný yitirdiðini söyledi.
Kosova’da yapýlan özeleþtirmeyi
kýnayan Arifi, Kosova’da gerçekleþen
özeleþtirme iþçinin ekonomik ve sosyal
durumuna olumsuz etki ettiðini söyledi.
Arifi, “Özelleþtirmeler ile çok sayýda iþçi,
iþsiz kalmýþtýr. Bu insanlara yardýmda
bulunmak adýna ne atýlmýþ bir adým ne de
bir çalýþma vardýr. Ýþçilerin Kosova’da
yaþam þartlarý yoktur. Özeleþtirme sayesi
ile 70.000 kadar iþçi iþsiz kaldý. Ýþçilerin
bilgisi olmadan hiçbir yasaya dayanmadan
Kosova Özeleþtirme Ajansý var olan fabrikalarý elden çýkarýyor ve buna kimse sesini çýkarmýyor” diye konuþtu.
Priþtine’de 1 Mayýs dolayýsýyla düzenlenen protestoda konuþan çok sayýda
sendika yetkilisi de Kosova’da iþçilerin
aðýr ekonomi durumuna dikkat çekerken,
hükümetten bu yönde önlemler alýnmasý
isteminde bulundular.
Sendika yöneticileri ayrýca, Kosova’da
özeleþtirme sürecini eleþtirirken, iþçilerin
yasa ile hak ettiklerini özeleþtirilen fab-
rikalarýn yüzde 20’sini almadýklarýný belirtiler.
Muhalefet iþçileri yalýnýz býrakmadý
Priþtine’de 1 Mayýsta düzenlenen
protestolarý muhalefet iþçileri desteklerken, hükümeti eleþtirdi. Muhalefet,
Kosova hükümetinin bu sorunun çözümü
için belli bir programý olmadýðýna dikkat
çekerken, iþçilerin aðýr ekonomik ve sosyal
durumuna iþaret ettiler. Muhalefet, Kosova
hükümetinin bu güne dek iþçi haklarýný
korumadýðýnýn altýný çizerken, hükümeti
iþçileri aðýr ekonomi durumuna duyarsýz
kalmakla suçladýlar.
Uzmanlar, hükümeti uyardý
Kosova ekonomi uzmanlarý Priþtine’de
düzenlenen 1 Mayýs mitingini Kosova
hükümeti için uyarý olarak deðerlendirdiler. Kosova Ekonomi Odasý yetkilisi Safet
Grcaliu, Kosova’da son dokuz yýl içinde
iþçilerin aðýr durumda olduðunu ama
bunun kimsenin umurunda olmadýðýný
söyledi. Kosova’da özelleþtirme süreci ile
çok sayýda iþçinin aðýr duruma düþmediðini ifade eden Grcaliu, Kosova kurumlarýný
ilgisizliðinin buna daha fazla etki ettiðini
söyledi. Grcaliu, “Kosova’da fiyatlarýn artmasý ile sosyal patlamayla karþý karþýyayýz.
Yeni iþ yerlerinin açýlmamasýyla iþçilerin
maaþlarý artmýyor. Buna karþýn gýda fiyatlarý ise her geçen gün daha da zamlanýyor.
Bu olumsuzluklar da sosyal çöküntülere
yol açabilir” diye konuþtu. Grcaliu,
Kosova’da aðýr ekonomik durumdan kurtulmak için yedek stoklarýn kurulmasýnýn
gerekliliðine iþaret etti. Kosova’da fiyatlara zam yapýlmasýnýn dünyada yaþanan
aðýr ekonomik durumuna baðlý olduðuna
dikkat çeken Grcaliu, Kosova kurumlarý
için bunun bir özürlü neden olamayacaðýný
da söyledi. Kosova kurumlarý farklý
ekonomik ve sosyal giriþimleri ile bu
sosyal hayatý hafifletmesi gerektiðini
belirten Grcaliu, bu noktada hükümete çok
büyük görevlerin düþtüðünü söyledi.
Meclis ile Ulusal
Demokratik Enstitü
iþbirliði yapacak
Kosova Cumhuriyeti Meclisi ve Ulusal Demokratik
Enstitüsü karþýlýklý iþbirliðin daha da derinleþtirilmesini içeren, iþbirliði memorandumunu imzaladýlar.
4
Kosova
Guehenno: “UNMIK deðiþecek”
Perşembe, 8 Mayıs 2008
Kosova ziyaretinde bulunan Birleþmiþ Milletlerin iki numaralý ismi Guehenno,
Kosova’da görevde bulunana UNMIK misyonunun deðiþeceðinin sinyallerini verirken,
herkesi Güvenlik Konseyi’nin 1244 nolu kararýna saygýlý davranmaya davet etti.
Guehenno, “Kosova’da son dönemde yakalanan
istikrar bizleri mutlu kýlmaktadýr. Ama bu
istikrarýn sürekliliðinin saðlanmasý önem arz
etmektedir. Bu noktadan sonra artýk Kosova’nýn
ekonomik geliþmesi için temelleri atmalýyýz” diye
konuþtu.
K
osova Meclis Baþkaný Yakup Krasniçi ve Ulusal
Demokratik Enstitüsü NDÝ Müdürü Carlo Binda,
Kosova Cumhuriyeti Meclisi ve Ulusal Demokratik
Enstitüsü arasýnda iþbirliði memorandumunu imzaladýlar. Bu
münasebetle, söz konusu Memorandumun imzalanmasýnýn,
Meclis ile Ulusal Demokratik Enstitüsü NDÝ arasýndaki iþbirliðin
daha da derinleþtirilmesi için büyük önem taþýdýðýna iþaret edildi. Kosova Meclisi’nin üçüncü görev süresi baþlangýcýnda Ulusal
Demokratik Enstitüsü ve Kosova’da ki AGÝT Misyonunun,
Kosova Meclisi’nin genel iþlevliliðini deðerlendirmekle
görevlendikleri belirtildi. Meclis baþkaný ve meclisin genel
sekreterinin himayesi altýnda gerçekleþecek olan bu deðerlendirme, Ulusal Demokratik Enstitüsü NDÝ ve AGÝT’te görevli
olan Slovenya uzmanlarý tarafýndan yönetileceði de belirtildi.
UNDP’ye göre
elektrik sorununun
kaynaðý; vatandaþ
UNDP tarafýndan hazýrlanan bir rapora göre
Kosova’nýn en önemli bir sorununun elektrik
enerjisinin yeteri derecede üretilmemesi gösterilirken,
bu sorunun çözümünün vatandaþa baðlý
olduðuna dikkat çekiliyor.
K
osova’nýn karþýlaþtýðý en önemli sorunlardan birini yeteri
derecede elektriðin olmayýþý oluþturuyor. Bu soruna
çözüm bulmak için UNDP “Kosova’nýn geliþmesi ve
enerji” baþlýklý bir rapor hazýrladý. Raporun tanýtýmýný Kosova
UNDP yöneticisi Fride Mauring, Priþtine’de düzenlediði bir
basýn toplantýsý ile yaptý. Mauring, Kosova’da elektrik enerjisinin yeteri seviyede üretilmemesinin Kosova’nýn geliþimine
olumsuz etki ettiðini söyledi. Elektrik enerjinin en fazla özel sektörü etkilediðinin altýný çizen Mauring, özel sektör sayesinde
ancak Kosova’nýn ekonomisinin geliþebileceðini ve iþsizliðin
azalabileceðini söyledi. Kosova’da ki iþ adamlarýnýn elektrik
enerjinin üretimi için yüzde 10 kazançlarýný bu uðurda harcadýklarýna iþaret eden Mauring, bu da onlarýn pazarda daha az kapasite ve az yatýrým yapmalarýna etki ettiðini söyledi. Mauring,
Kosova’da 2002 ila 2008 yýllarý arasýnda görevde bulunan
hükümetlerin Kosova bütçesinden elektro - enerji sübvansiyonu
ve enerjinin transferi için 128 milyon harcadýklarýný söyledi.
Kosova bütçesinden bu konu ile ilgili yapýlan ödemelerin elektriklerini ödemeyen ve elektriði kaçak kullanan vatandaþlardan
dolayý verildiðini ifade eden Mauring, oysa vatandaþlarýn üzerine
düþen görevi yapmalarý durumunda, bu ve bunun gibi
meblâðlarýn saðlýk, eðitim ve alt yapýnýn yapýmý için kullanýlabileceðini söyledi.UNDP’nin raporuna göre elektrik enerjisi
sorununun Kosova Elektrik Ýktisadisi, ne de Kosova hükümetine
ait olmadýðýný, bu sorunun Kosova vatandaþlarýna ait bir soru
olduðunu belirtiliyor.
: 4 26
ý
y
a
S
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Yazı İşleri Müdürü:
Sencar KARAMUÇO
Seydiu: UNMIK misyonunu tamamladý
Baþkan Fatmir Seydiu, BM Genel Sekreteri
Yardýmcýsý Jean Marie Guehenno ile görüþme
ardýndan gazeteciler yaptýðý açýklamada,
Kosova’da UNMIK misyonunun sona ermesinden yana olduðunu tekrarlarken, “Bunun sonunu
görmek istiyoruz” diye konuþtu.
BM
Geno, Mitroviça’yý ihmal etmedi
Genel Sekreteri Yardýmcýsý Jean
Marie Guehenno iki günlük
Kosova ziyaretinde bulundu.
Guehenno iki gün süren Kosova ziyaretinin ilk
gününde Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim
Rüker, Baþkan Fatmir Seydiu, Baþbakan Haim
Thaçi ile bir araya gelirken, ziyaretinin ikinci
gününde ise Kuzey Mitroviça’da Sýrp temsilcileri
ve Mitroviça Belediye baþkan Bayram Recepi ile
bir araya geldi.
Guehenno, Kosova üst düzey yetkilileri ile
gerçekleþtirdiði görüþmeler ardýndan yaptýðý
açýklamalarda, Kosova’da BM 1244 sayýlý kararý
ile görevini sürdüren UNMIK’in yapýsýnda 15
Hazirandan sonra deðiþikliklerin yaþanacaðýný
sinyallerini verdi. Guehenno, UNMIK’in ne gibi
deðiþikliðe uðrayacaðý hakkýnda açýklama yapmaktan kaçýndý. Guehenno, “BM örgütü gelecekte Kosova’da yeni þartlar altýnda görevini
sürdürecektir. Biz, BM Güvenlik Konseyi’nde
AB yetkilileri ile Kosova’da barýþ ve huzurun
saðlanmasý için sürekli temaslarda bulunuyoruz.
Bizim arzuladýðýmýz Kosova’da istikrarsýn
hüküm sürmesidir” diye konuþtu.
Kosova’da yaþanan geliþmeleri yakýndam izlemek için bulunduðunu belirten Guehenno,
“Kosova üst düzey yetkililerin mevcut durum
hakkýnda bilgi edinme ve BM Balkanlarda ve
Kosova’da barýþ ve
istikrarýn saðlanmasýnda
baþarýlý rolünü sürdürebilmesi hakkýnda bilgi
almak, bizim için çok
önemli bir noktaya tekabül etmektedir” diye
konuþtu.
Kosova’da
belirecek
olan her tür istikrarsýzlýða izin verilmeyeceðini
tekrarlayan
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
Yayýn Koordinatörü:
Taner GÜÇLÜTÜRK
Balkan ve Ankara Muhabiri:
Erhan TÜRBEDAR
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
Muhabirler Koordinatörü: Enis TABAK
Muhabir: Yüksel POMAK
Spor: Ýsmail MAKASÇÝ,
Abdülkadir BIYIKLI
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
Yazýlarda ortaya atýlan
fikirler, yazarlara
aittir. Gazetemizin resmi
görüþü deðildir.
Yazýlarýn sorumluluðu
yazarlara aittir.
e-mail:
[email protected]
[email protected]
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
BM Genel Sekreteri Yardýmcýsý Jan Mari
Guehenno Kosova ziyaretinin ikinci gününde
Kuzey Mitroviça’da Sýrp temsilcileri ve
Mitroviça belediye Baþkaný Bayram Recepi ile
bir araya geldi. Kosova UNMIK Yöneticisi
Rüker, eþliðinde Sýrp temsilcileri ile bir araya
gelen Guehenno, onlardan þiddet olaylarýndan
vazgeçmeleri isteminde bulundu. Guehenno,
“Þiddet ile hiçbir sorun çözülemeyeceði gibi þiddete de bu noktadan sonra kimse izin verilmez.
BM 1244 sayýlý kararý ilerleyen dönemde de
yürürlükte olmaya devam edecektir. Hepimiz
buna saygýlý olmalýyýz” diye konuþtu.
Guehenno, Mitroviça belediye baþkaný Bayram
Recepi ile yaptýðý görüþmede Mitroviça UNMIK
yöneticisi Gerard Galuçi de hazýr bulundu.
Guehenno, Belgrat’ý da ziyaret etti
Birleþmiþ Milletler Genel Sekreteri yardýmcýsý
Jean Marie Guehenno, Kosova ziyareti ardýndan
gerçekleþtirdiði Belgrat ziyaretinde, Birleþmiþ
Milletler Örgütü Güvenlik Konseyi tarafýndan
kabul edilen 1244 sayýlý kararýna saygýlý davranýlmasý isteminde bulundu. Guehenno, Kosova’da
barýþ ve güvenliðin saðlanabilmesi doðrultusunda
pratik bir çözümün bulunmasý konusunda Belgrat
ile beraber çalýþýlacaðýný savundu.
Banka:
Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Baský:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
“SIPRINT” basýmevi Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný)
Prizren
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
yayýnýdýr.
5
Kosova
Bakan Hocay,
vize kolaylýðý için diretiyor
Perşembe, 8 Mayıs 2008
E
ðitim, Bilim ve Teknoloji Bakaný Enver
Hocay, Salý günü Priþtine’de görev yapan
Avrupa Komisyonu Eþgüdüm Ofisi Þefi
Renzo Daviddi ile bir araya geldi. Görüþme ardýndan gazetecilere açýklamalarda bulunan Bakan
Hocay, görüþmede Daviddi ile Kosova eðitimi ile
Kosovalý öðrenci ve öðretim görevlilerine Avrupa
Birliði üye ülkelerine giriþlerde vize kolaylýðýnýn
görüþüldüðünü söyledi. Bakan Hocay, “Görüþmede
kimi bazý konular yaný sýra Avrupa Birliði üye
ülkelerine vize konusunu ele aldýk. Bu vize
kolaylýðýndan öðrenci ve öðretim görevlilerinin
yararlanmasý konusunda Daviddi’den yardým
talebinde bulundum” diye konuþtu.
Hafta sonu önlemler hat
safhada olacak!
Kosova Belediyeler Birliði (KBB), Kosova’da da yapýlmasý öngörülen Sýrbistan
seçimlerinin düzenleneceði günde Kosova Polis Hizmetleri tarafýndan güvenlik
önlemlerini artýrmasý istemde bulundu.
K
osova Belediyeler Birliði Salý günü
Kosova Polis Birliklerine bir çaðrýda
bulunarak, hafta sonu Kosova’da da
yapýlmasý öngörülen seçimler ile ilgili
belediyeler bünyesinde güvenlik önlemlerini
artýrmaya davet etti.
Kosova Polis Hizmetleri Komiser yardýmcýsý Tuðgeneral Þeremet Ahmeti çaðrý ardýndan yapmýþ olduðu açýklamada, hafta sonunda
tüm vatandaþlara güvenliðin saðlanacaðýný
söyledi. Kosova Polis Birliklerinin diðer
güvenlik mekanizmalarýyla birlikte durumu
kontrol altýnda tutmaya çalýþacaðýný ifade
eden Ahmeti Kosova’da özellikle sýnýr bölgelerinde durumun titizlikle izleneceðini
söyledi.
Kosova’da genel güvenlik durumunun
istikrarlý olduðunu dikkat çeken Ahmeti,
ancak durumun hassas olduðunun da farkýnda olduklarýný söyledi. Bu nedenle vatandaþlara bir
çaðrý yapan Ahmeti, herkesi olasý kýþkýrtmalara karþý soðuk kanlý davranmaya davet etti.
Ahmeti, ayrýca vatandaþlarýn Kosova Polis Hizmetleri’ne güvenmelerini de istedi.
Seydiu, Luan Haradinaj’ý
“Kosova Kahramaný’
olarak ilan etti
K
osova Cumhurbaþkaný Fatmir Seydiu, pazartesi günü Kosova’nýn özgürlüðü ve
baðýmsýzlýðý adýna yürütülen kurtuluþ savaþýnda gösterdiði kahramanlýk için þehit
düþen Luan Haradinaj’ý “Ulusal
Kahraman” olarak ilan etti.
Cumhurbaþkaný bu kararý Anayasa
Çerçevesi’nin 2. Bölümünün 9.2.4 (d) noktasýna dayanarak, yani Kosova
Cumhurbaþkaný tarafýndan verilen Kosova
Onur Niþaný, Rütbe ve Unvan Yönetmeliði
çerçevesinde vermiþ oldu.
Buna benzer niþan ve rütbeler, Prizren
Birliði’nden bu yana çaðdaþ Arnavut ve
Kosova’nýn önde gelen aydýn ve Kosova
özgürlüðü için savaþan kahramanlara verildi.
Kosova gündemi
Sencar Karamuço
Zamlar
Cumhuriyeti Kosova
H
epiniz, Türk Sinemasının klasiklerinde biri olan Orta Direk
Şaban filmini izleme fırsatına sahip olmuşsunuzdur. Kemal
Sunal’ın her filmi olduğu gibi Orta Direk Şaban’da içinde
sosyal bir mesajı yani “zammı” konu almış bir eserdir. Filmde bir
işçinin hayatı konu bahis iken, işçinin her geçen gün zam karşısında hayatının nasıl daha zorlaştığı konusu işlenmektedir. İşçi yani
Şaban, her gün daha da pahalılaşan dünyada, mütevazı maaşı ile bir
taraftan yaşam mücadelesi verirken, diğer taraftan da sevda yanığı
ile ayniyetten kafa yormaktadır. Ama benin üzerinde durmaya
çalışacağım konu işçinin yani Şaban’ın aşk meşk işleri değil de
zamlar ile mücadelesi olacaktır. Filmde Şaban, her geçen gün artan
zamlara kendini o kadar kaptırmış ki zam olmadığı zaman şaşkınlıktan baygınlık dahi geçirmeyi ihmal etmeyen bir karakterdir.
Yukarda özetle anlatmaya çalıştığım senaryo bugün aynen
Kosova’da yaşanıyor. Daha doğrusu bu tablonun daha da karamsarını Kosova örneğinde görmemiz mümkün. Çünkü Kosova’da
halkın yarısından fazlası işsiz olmakla beraber, geri kalan işçi kesiminin de durumu pek iç açıcı değil. İstatistik Kurumunun verileri
buna tam olarak ışık tutar nitelikte. İstatistik Kurumunun verilerine göre, Kosova’da yüzde 15’lik bir kesim günde hayatlarını 1
avro ile geçirmek durumunda olduğu tüm çıplaklığı ile gözler
önüne seriyor. Çalışan işçi kesiminin de durumunun bunlardan
daha parlak olduğunu söylememiz mümkün gözükmemektedir.
Çünkü, savaştan sonra her mal ve hizmet tüketiminde yüzde
300’ün üzerinde zam yapıldı ama işçilerin maaşlarında ya hiç zam
yapılmadı yada çok az bir artış gözlendi. Bu da ister istemez
Kosova’da yaşam seviyesini iyiden iyiye düşmesine etki ediyor.
Orta Direkteki şaban gibi Kosova’da ki işçiler de zamlar
karşısında yaşam mücadelesi veriyorlar. İstatistik Kurumunun
2007 ile 2008 yılının Mart ayları ile ilgili gıda ürünleri değerlendirmesi bir yıl içindeki zam kabusunun açık bir göstergesi
niteliğini taşıyor. Verilere göre ekmeğe yüzde 57.2, yağa yüzde 65,
sebzelere yüzde 42, ulaşım hizmetlerine yüzde 23.3, Süt ürünleri
ile yumurtaya yüzde 19.1, meyvelere yüzde 13.7, elektrik, gaz ve
petrole yüzde 5.3, ete yüzde 1.8, kahve, çay ve kakaoya yüzde 12.4,
meyve sularına yüzde 5.3, su ve ev hizmetlerine yüzde 6.9, sağlık
hizmetlerine yüzde 6.3 ve kişisel hizmetlere yüzde 2.9 zam
yapıldığını gözler önünden kaçmıyor. Bu veriler de Kosova’nın
nasıl zam şampiyonu olduğu tezimizi kuvvetlendirir nitelikte. Yani
zamlaşmayan işçi maaşı dışında her şeye zam gelmiş. Burada da
Orta Direkte ki kahramanımız gibi işçilerimiz de aynı psikoloji ile
yaşamakta, zam yapılmadığı zaman ise şaşkınlıklarını gizleyememektedirler. Çünkü onlarda her gün yeni zamlara alıştıklarından, zamsız bir gün geçirmek onlar için bir sürpriz niteliği taşımaktadır.
Yukarıda size verdiğim veriler bir yıllık mal ve hizmetlere gelen
zammı gösteriyor. Oysa savaşın sona erdiği 1999 yılından bu yana
yaşanan zamlar ile ilgili verileri örnek gösterip zaten morali bozuk
olan vatandaşlarımızın morallerini tam anlamı ile bozmamak için
son bir yıllık verileri örnek olarak vermeyi uygun gördüm. Bu bir
yıllık veriler de Kosova’da işçi kesiminin durumunun ne kadar
vahim olduğunu göstermek için bile yeterli olduğunu düşünüyorum.
Öte yandan CIA’nın yayınladığı “Gerçekler Kitabında”
Kosova’da geçen yıla kıyasen yüzde 2.6’lık bir ekonomik
gelişmişliğin yaşandığına dikkat çekiliyor. Yani bu kitaba göre
Kosova’da ekonomi bir yılda geçen yıla kıyasen artış göstermiş.
Ama İstatistik Kurumunun verilerinde her mal ve hizmete zam
gelmiş. Yani CIA’nın verilerini baz alırsak bu hizmetlerde küçük de
olsa bir düşme olması gerekirken, bunun tam tersi ortalama yüzde
30-40 arasında bir zammın bütün hizmetleri kapsadığı gözlerden
kaçmamaktadır.
Sonuç olarak, Kosova savaştan sonra ciddi bir ekonomik çıkmaz ile karşı karşıya kaldığı bir gerçek. Nüfusunun yarısının da
işsiz olduğu dikkate alındığında, çalışan kesimin de durumunun ne
olduğu açıkça gözler önünde. Bütün bu olumsuzluklarda ister istemez vatandaşın yaşam standartlarına olumsuz etki etmektedir. Ama
yeni bağımsızlığını kazanmış Kosova’nın var olan bu karamsar
tabloyu kısa bir süre içinde lehine değiştirip, vatandaşlarına daha
iyi bir yaşam seviyesi sunacağına inanıyorum. Umarım bu inancım
boşa çıkmaz diyorum ve hepinize iyi haftalar diliyorum.
Kosova
Fevzi Karamuço
K
Ve buzlar kırıldı
osova’da da işçi sınıfının var olduğunu kamuoyu 1 Mayıs günü
tekrar hatırladı. Kosova Özeleştirme ajansı tarafında fabrikaların ve
iş yerlerin satılması ardından işçi sınıfı tam anlamı ile dağıtıldı.
Onların varlığı hiçe sayılarak, onlar kenara itildiler. Yani bir bakıma bir
hamle ile işçilerin dirençleri kırılıp, işçiler arasındaki bağ kopartılmaya
çalışıldı. İşçilik bilinci yontularak, işsizlerin sessiz kalmaları sağlandı.
Savaştan sonraki süreçte kimi bazı küçük istisnalar da yaşandı yaşanmasına
ama büyük kitlesel bir başkaldırı yani protesto yapılmadı. Ta ki geçen hafta
ya kadar yani 1 Mayıs’a kadar. Kosova’da 1 Mayıs, İşçi bayramı uzun bir
aradan sonra ilk defa bu kadar kitlevi bir şekilde kutlandı. İlk defa bağımsız
Kosova’da bu bayramın kutlanmasından sonra işçikler arasındaki buzların
kırıldığını da söyleyebiliriz. Ama bu yıl ki bayramı daha çok işçiler değil de
işsizler kutladı. 1 Mayıs günü çalışanlar, seki çalışanlar ve işten atılan vatandaşlar bir araya gelerek durumlarını kamuoyuna attıkları sloganlar ile duyurmaya çalıştılar. Bu yıl 1 Mayıs protestolarına özeleştirme süreci
çerçevesinde işsiz kalan kesim damgasını vurdu.
Kosova Sendikaları, Kosova’nın bağımsızlık sürecine zarar vermemek
adına bugüne kadar hükümete karşı protesto düzenlemekten kaçınıyordular.
Ama bağımsızlık ilanından sonra kış uykusundan uyanan sendikalar, artık
kendi hak ve çıkarlarının peşinden koşma stratejisini benimseyerek tekrar su
yüzüne çıktılar. Ama özelleştirme sürecinde kuş daldan uçtu. Yani
sendikaların şimdi dele getirmeye başladıkları istekleri özelleştirme süreci
çerçevesinde uçtu gitti. Şimdi bunların tekrar elde edilmesi için uzun bir
zamanın daha geçmesi gerekecek.
Her ülkede sendikaların temel görevi işçilerin çıkarlarını korumaktır.
Kosova’da Hayrula Gorani’nin başkanlığında bulunan Kosova Bağımsız
Sendikası, Miloşeviç döneminde işçi haklarının korunmasında önemli rol
oynamıştır. Ama savaş sonrasında bağımsızlığın önünde engel olmamak
adına yürütmüş olduğu strateji süresince, Kosova’da çok şeyler değişti.
Özeleştirme Ajansı, çok sayıda fabrikayı, taşınmaz malları yok pahasına
ucuz bir fiyatlarla elden çıkardı. Bunu takiben de çok sayıda işçi işsiz kaldı.
Kosova’da diğer sosyalist ülkelerde gibi özeleştirme ağır izler bırakarak
gerçekleşti. Özeleştirmenin faturası özellikle halka çok ağır oldu. İşyerleri
kapanan yüz binlerce işçi gelirsiz kaldı. Özeleştirme yasası ile satılan şirketlerin değerinin yüzde 20’si işçilere dağıtılması gerekiyordu ama bu da yapılmadı ve işçiler beş parasız kapının önüne bırakıldı. Özeleştirmelerden elde
edilen paralar, Kosova dışında bankalara yatırıldı.
Kosova Bağımsız İşçi Sendikası Başkanı Haci Arifi, Priştine’de düzenlenen 1 Mayıs protestosu sırasında yaptığı konuşmasında Kosova’da işçi
haklarını ihlaline işaret etti. Hata, Arifi konuşma yaptığı esnada sağlık durumu kötüleşti. Bu güne dek içinde toplayan öfkeyi dışarı atmaya çalıştığı sırada fenalık geçirdi. Arifi dışında da konuşan bütün işçiler ve sendikalar, işçi
haklarının ihlalleri ile yaşanan yolsuzluklara işaret ettiler.
Priştine’de düzenlenen 1 Mayıs protestosu sırasında işçiler tarafından
açılan pankartlar ve atılan sloganlar açıkça işçilerin durumunu ve isteklerini
içinde barındırıyordu. İşçiler, “İş İstiyoruz”, “Toplu sözleşmeleri yerine
getiriniz”, “İşçilere onurlu bir hayat için yetecek maaş veriniz”, “Sosyal Fon
istiyoruz”, “Vahşi özeleştirmeye hayır”, “hakkımız olan yüzde 20’yi
ödeyiniz”, “Rüşvete hayır” içerikli pankartlar durumu açıkça gözler önüne
seriyor.
Kosova’da yıllardan beri süren ekonomi kriz her geçen gün daha da
derinleşiyor. Kosova nüfusunun % 57 fakir. Bunların % 15 açlık sınırında.
Kosova hükümeti hazırladığı programında işsizler için sosyal yardımda
bulunacağı vaadinde bulunuyor. Ama hükümetin bu olumsuz tabloda nasıl
bunu yapacağı belirsiz. Çünkü, Kosova’da var olan fabrika ve işletmeler
ucuza özelleştirme adı altında elden çıkartıldı. Bu sorun ancak yabancı
yatırım ile çözülebilir. Ama bu konuda da atılmış her hangi bir adım yok.
Çünkü, yabancı sermaye görünürlerde yok.
Perşembe, 8 Mayıs 2008
Baðýþçýlar Konferansý
hazýrlýklarý son aþamada
6
E
konomi ve Maliye Bakan yardýmcýsý Bedri Hamza
yaptýðý açýklamada, düzenlenecek olan baðýþçýlar
Kosova’nýn
beklentilerine
konferansýndan
deðinirken, Kosova’nýn ekonomik açýdan daha hýzlý kalkýnmasýna büyük maddi desteðin sunulacaðýna iþaret etti.
Hamza, Haziran ayý sonunda yada Temmuz ayý baþýnda
Priþtine’de düzenlenecek olan uluslararasý baðýþçýlar konferansý ile ilgili hazýrlýklarýn son aþamaya vardýðýný söyledi. Hamza, Kosova’da sosyal-ekonomik durumun
düzeltilmesi çerçevesinde sunulacak olan farklý projelerin
hayata geçirilebilmesi için bu konferansýn hayati önem
taþýdýðýný söyledi. Baðýþçýlar Konferansýna ekonomik açýdan geliþmiþ ülkelerin katýlacak olmasýnýn Kosova için
büyük bir onur olacaðýný söyledi.
K
Türkiye “Kosova A”
termik santraline aday
osova
uzun
zamandan
beri
Kosova termik
santralarında
yaşanan
arızalarla karşı karşıya
bırakıyor. Bu arızaların
giderimi için bu güne dek
çok sayıda çözüm yolu
arandı ama sorun çözüme
kavuşturulamadı ve bu
noktadan sonra sorunun
çözümü için yabancı sermayeye göz dikildi.
Kosova hükümetinin
“Kosova A” termik
santralinin “A 1” ve “B 1” bölümlerini işletim hakkının uluslararası yatırımcılara verileceği yabancı yatırımcılarda büyük ilgi uyandırdı.
Kosova Enerji ve Mineraller Bakan yardımcısı Blerim Reca konu ile ilgili yaptığı
açıklamada bu konu ile ilgili bu güne dek Türkiye, Almanya ve İtalya heyetleri ile bir
araya gelindiğini belirtti. Reca, “Hükümetin esas stratejisi “Kosova A” termik
santralın iki bölümünün işletim hakkını yatırımcılara vermektir. Hükümet konu ile
ilgili hazırlamış olduğu bir yasa tasarısını meclise havale etmeye hazırlıyor” diye
konuştu.
Kosova Santralın iki bölümün onarımı için 300 milyon avro gerektiğini belirten
Reca, Kosova A termik santralın iki bölümünün 200 megavat elektrik enerji üretme
kapasitesine sahip olduğunu söyledi. Kosova yabancı yatırımcıların bu iki bölüme
yatırım yapmalarının kendi çıkarlarına olacağını belirten Reca, dünya pazarında enerjinin fiyatının her geçen gün arttığını ise gerekçe olarak gösterdi.
Lituanya,
Kosova
Cumhuriyeti’
ni tanýdý
17
Þubatta baðýcýsýzlýðýný Ahtisaari planý çerçevesinde ilan eden Kosova’yý tanýyan
ülke kervanýna son olarak Lituanya katýldý. Bu tanýma ile Kosova Cumhuriyetini
baðýmsýz ve egemen devlet olarak tanýyan ülke sayýsý 39’a yükseldi. Lituanya
Parlamentosunun salý günü düzenlenen oturumunda, Kosova Cumhuriyeti’nin tanýnmasý ile
ilgili bir karar kabul etti. Parlamentoda bu konuda yapýlan oylamada, Kosova’nýn tanýnmasý
için 50 milletvekili evet oyunu kullanýrken, 6 milletvekili karþý çýkarken, 25 milletvekili de
çekimser kalmayý tercih etti. Alýnan karar ile Kosova ile diplomatik iliþkilerin kurulmasý için
gereken iþlem yürütmesi için hükümete yetki verildi.
Balkan
7
BH baþbakaný bakanlarýn
Tadiç ölüm
görevden alýnmasýný istedi
tehditleri alıyor iddası
Perşembe, 8 Mayıs 2008
B
osna-Hersek (BH)
Baþbakaný Nikola Spiriç 5
Mayýs Pazartesi günü parlamentodan dört yýl süreyle kamu
hizmetinden men edilmelerine
karþýn istifa etmeyi reddeden
Dýþiþleri Bakaný Sven Alkalay ve
iki küçük hükümet üyesini
görevden almasýný istedi.
Geçtiðimiz ay, BH Merkez
Seçim Komisyonu (MSK) Alkalay,
Savunma Bakan Yardýmcýsý Igor
Crnadak ve Sivil Ýþler Bakan
Yardýmcýsý Senad Sepiç’in ülkenin
çýkar çatýþmasý yasasýný ihlal ettiklerine karar verdi. Komisyon,
üçlünün þahsen veya yakýn akrabalarý vasýtasýyla devlet kurumlarýyla iþ yapan þirketlerle baðlantýlý
olduklarýný ileri sürdü.
24 Nisan’da verdiði kararda komisyon, Alkalay’ýn dýþiþleri bakanlýðý yaptýðý
sýrada BH makamlarýyla olan iþ iliþkisi yýlda 52 bin 500 avroyu geçen bir sigorta
þirketinin üyesi olduðunu belirtti.
Crnadak’ýn babasý Banja Luka merkezli Incel Holding’in sahibi olduðu için,
Sepiç’inse kayýnpederi Travnik’teki Basnubar kamu kuruluþunun müdürü olduðu
için yasayý ihlal ettiði görüldü.
MSK’nýn kararýný siyasi güdümlü olduðu gerekçesiyle reddeden Alkalay,
bunun kendisi aleyhindeki partizan bir siyasi kampanyanýn bir parçasý olduðunu
iddia etti. Bakan, komisyonun kendisi hakkýndaki suçlamalarýnýn hiçbir gerçek
veya yasal bir temeli olmadýðýný ve sigorta þirketinin yönetim kurulu üyesi
olmanýn tek baþýna yasayý ihlal anlamýna gelmediði konusunda da ýsrar etti.
Dahasý, komisyon kararýndan önce o görevden ayrýldýðýný da belirtti.
Alkalay 25 Nisan’da Saraybosna’da düzenlediði ve istifa etmeyi ret kararýný
açýkladýðý basýn toplantýsýnda gazetecilere, “Bir bakan olarak, yönetim kurulu
üyeliðinden elime geçen bütün gelirden vazgeçmekten hiçbir maddi kazanç saðlamadým.” dedi.
Bakan ve iki bakan yardýmcýsý MSK’nýn kararýna karþý temyiz mahkemesine
baþvurdular.
Spiriç Pazartesi günü basýn mensuplarýna verdiði demeçte, komisyonun kararý
sonrasýnda üç yetkilinin görevden alýnmasý yönünde prosedür baþlatmanýn yasal
yükümlülüðü olduðunu söyledi. Görevden alýnýp alýnmayacaklarý konusundaki
kararýysa milletvekilleri verecek.
Baþbakan, özellikle bir gün AB ve NATO’ya üye olma umutlarý besleyen bir
ülkede kimsenin yasalardan üstün olmamasý gerektiðini söyledi. Baþbakan,
“BH’nin bir hukuk devleti olarak inþa edilmesi son derece önemlidir.” dedi.
“Parlamentodan bu davada kesin bir çözüm sunmasýný bekliyorum.” diyen Spiriç
þöyle devam etti: “Bakan ve iki bakaný görevden almaya karar verirlerse, o
zaman önde gelen siyasi partilerden en kýsa sürede yeni adaylar önermelerini bekliyorum.”
Arnavutluk ve Hýrvatistan
NATO üye ülkelerine ortak
mektup gönderecekler
A
rnavutluk ve Hýrvatistan
geçtiðimiz ay NATO’ya
üyelik daveti aldýktan
sonra, tam üyelik yolunda ilerlemelerinde yardýmcý olacak adýmlarý kararlaþtýrmak üzere birlikte
çalýþýyorlar. Hýrvatistan Meclis
Baþkaný Luka Bebiç 5 Mayýs
Pazartesi günü Tiran’a yaptýðý
ziyarette Arnavut mevkidaþý
Jozefina Topalli’ye NATO’nun 26
üye ülkesinin parlamentolarýna
Arnavutluk ve Hýrvatistan’ýn üyelik umutlarý hakkýnda bir mektup göndermelerini önerdi. Topalli, “Bu, anlaþmanýn onaylanmasý yolunda daha hýzlý yol almamýza ve tam üyelik almamýza
yardýmcý olacaktýr.” dedi. Bebiç de, iki ülke arasýndaki iliþkileri ilerletip “anlaþmanýn onaylanmasýný hýzlandýrabileceklerini” söyledi.
B
lic gazetesinde yayınlanan bir haberde, Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris
Tadiç'in ölüm tehditleri aldığı bildirildi. Gazete, tehditlerin Kosova'nın Şubat ayındaki bağımsızlık ilanı ve Tadiç'in geçtiğimiz
hafta AB ile İstikrar ve Ortaklık Anlaşması'nı
imzalama kararı sonrasında belirgin derecede
arttığını ileri sürdü. Blic'e göre, mektuplar
Sırp bakanlar ve mahkeme yetkililerine gönderilen diğer tehdit mektuplarının da kaynağı
olan
Chicago'dan
geliyor.
Sırbistan
cumhuriyet başsavcılığı durumun farkında
olduğunu ve cumhurbaşkanını korumak ve
söz konusu tehditleri gönderenleri bulmak için
yetkisi dahilindeki her şeyi yapmakta
olduğunu doğruladı.
Komisyon, Arnavutluk'un reformları
uygulamasına yardım edecek
A
B Arnavutluk'a Birliğe üyelik için
gerekli
reformları
tamamlaması
konusunda tam destek verdi. Avrupa
Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso
Brüksel'de Arnavutluk Başbakanı Sali Berişa'ya
ülkesinin AB ile üyelik müzakerelerine başlamasını istiyorsa daha fazla çaba göstermesi
gerektiğini söyledi. Avrupa Komisyonu'ndan
finans ve diğer alanlarda yardım güvencesi
verdim." diyerek, Arnavutluk'un katılım müzakereleri için bir tarih belirlemek için henüz çok
erken olduğunu da sözlerine ekledi.
Romanya'da iktidardaki PNL,
AB'nin Adalet Komiseri
Frattini'yi istifaya çağırdı
R
omanya'nın iktidardaki Ulusal Liberal Parti'si (PNL) Avrupa Parlamentosu
üyelerini AB'nin Adaletten Sorumlu Komisyon Üyesi Franco Frattini'yi
göçle ilgili sözlerinden ötürü istifaya davet etmeye çağırdı. PNL genel
başkan yardımcısı ve Savunma Bakanı Teodor Melescanu yaptığı açıklamada,
açıklamaları Avrupa İnsan Hakları Anlaşması'na aykırıdır." dedi. Geçen ay Frattini,
vatandaşların serbest dolaşımının suçluların serbest dolaşımına dönüşemeyeceğini
söyleyerek Avrupa'nın AB üye ülkeleri içindeki serbest dolaşımla ilgili yönetmeliğinin bi gözden geçirmesine destek vermişti. Komiser ayrıca, İtalya'da yaşamak için gereken asgari gelire sahip olmayan yabancıların sınır dışı edilmeleri ve
İtalya'da suç işleyenlerin mahkemeye çıkarılması, cezaya çarptırılması ve sınır dışı
edilmesi gerektiğini öne sürmüştü.
Makedonya, Yunanistan
arasındaki sorunları
çözmek isiyor
M
akedonya Hükümet sözcüsü Ivica Bocevski yaptığı açıklamada,
hükümetin Avrupa Komisyonu (AK), Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü
ve Yunanistan'ın Makedon havayolu şirketi MAT'a koyduğu yasaktan
haberdar edilen diğer yetkili mercilerden daha güçlü bir tepki beklediğini söyledi.
Bocevski, Yunanistan'ın konuyla ilgili politikasından vazgeçmesini umduğunu ve
bunun iyi komşuluk ilişkilerine katkıda bulunmadığını söyledi. Bocevski,
"Makedonya her zaman iyi bir komşu ve uluslararası toplumun etkin ve yapıcı bir
üyesi olmuştur. Batının özgürlük, demokrasi değerleri ve serbest piyasa
ekonomisinin oluşturduğu ailede yer alan ülkelerden de aynı şekilde muamele
görmeyi bekliyoruz." dedi. AK, AB ile Batı Balkan ülkeleri arasındaki anlaşmalara
ters düşebileceğini ileri sürerek söz konusu politikayla ilgili endişelerini dile getirmişti.
Dünya
Dünya Turu
Guam ‘Obama’ Dedi
Amerika Birleþik Devletleri
Baþkanlýðý için Demokrat Parti adaylarýnýn yarýþý devam ediyor. Barack
Obama, Guam’da 7 oy farkla Hilary
Clinton’u geçti. Obama, Guam’da
yapýlan seçimde iki bin 264 oy alýrken,
Clinton iki bin 257 oyda kaldý.
Amerika Birleþik Devletleri’nin yönetimindeki Guam’da yaþayanlar,
baþkanlýk seçiminde oy kullanamýyor
ancak ön seçimlere katýlabilen ada
halký, Demokrat Parti’nin Aðustos’ta
yapýlacak kongresine 5 delege gönderecek.
Ýran’dan Nükleer Teklife
Yanýt
Ýran yönetimi, nükleer teknoloji
hakkýný tanýmayan hiçbir öneriyi kabul
etmeyeceðini yineledi. Ýran Dýþiþleri
Bakanlýðý Sözcüsü Muhammed Ali
Hüseyni, Birleþmiþ Milletler Güvenlik
Konseyi’nin 5 daimi üyesi ve
Almanya’nýn, Ýran’ýn nükleer sorununun çözümü için yeni bir teklif
paketi hazýrladýklarýnýn hatýrlatýlmasý
üzerine, kendilerine hiçbir teklif
gelmediðini bildirdi. Sözcü
Muhammed Ali Hüseyni, müzakereye
açýk olduklarýný ve sorunun çözümü
için bütün önerileri inceleyebileceklerini, ancak Ýran milletinin hakkýný
çiðneyen hiçbir öneriyi kabul etmeyeceklerini belirtti.
Ýngiltere’de Muhafazakarlar
Galip
Ýngiltere’deki yerel seçimlerde Ýþçi
Partisi son 40 yýlýn en aðýr yenilgisini
aldý. Ýþçi Partisi, Liberal demokratlarýn
ardýndan üçüncü sýraya düþerken
Londra Belediyesi’ni de muhafazakarlara kaptýrdý. Yerel seçimlerde
muhafazakarlar oylarýn yüzde 44’ünü,
liberal-demokratlar yüzde 25’ini
alýrken, Ýþçi Partisi yüzde 24’te kaldý.
Ýþçi Partisi lideri Baþbakan Gordon
Brown, seçimden gerekli dersleri
çýkartacaklarýný söyledi. Muhafazakar
lider David Cameron ise sonucu partisi için “büyük bir zafer” olarak
niteledi. Muhafazakarlar yerel seçim-
8
lerde 1992’den bu yana en iyi sonucu
elde ederken, Ýþçi Partisi 1960’lardan
bu yana en kötü sonucu aldý. Ýþçi
Partisi Londra belediye baþkanlýðýný
da Muhafazakar Parti’ye kaptýrdý.
Bolivya’da Referandum
Kýzdýrdý
Dünyada Ýþçi Bayramý
böyle kutlandý
ABD’nin Asker Kaybý
Büyük
11 Eylül saldýrýlarýndan sonra Amerika
Birleþik Devletleri’nce baþlatýlan global terörle savaþ operasyonlarý 4 bin
500’den fazla Amerikan askerinin hayatýna mal oldu. Baþta Irak ve
Afganistan’daki operasyonlarda yaklaþýk 32 bin asker de yaralandý. ABD
Savunma Bakanlýðý verilerine göre,
Irak’taki operasyonlarda 3 bin 298
asker direniþçi ateþi sonucu öldü.
Amerikan askerlerinden 748’inin ise
düþman ateþi dýþýndaki nedenlerden
hayatýný kaybettiði belirtildi. Toplam 4
bin 46 Amerikan askerinin öldüðü
iþgal sýrasýnda yaralanan askerlerin
sayýsý ise 30 bine yaklaþtý. Global
terörle savaþ gerekçesiyle Irak dýþýnda
özellikle Afganistan, Filipinler,
Güneydoðu Asya ve öteki bölgelerde
yürütülen operasyonlar ise 489
Amerikan askerinin ölümüne yol açtý.
Bu ülkelerdeki operasyonlarda 2 bin
dolayýnda Amerikan askeri de yaralandý.
Perşembe, 8 Mayıs 2008
1 Mayýs Ýþçi Bayramý bugün tüm dünyada kutlandý. Bayramý resmi törenle
kutlayan, gerçek bir festival havasýnda eðlenerek geçiren veya bizdeki gibi
olaylý gösterilerle yaþayan ülkeler vardý.
1
Mayýs iþçi Bayramý dünyanýn dört bir yanýnda kutlandý. Berlin ve Hamburg’da çýkan
çatýþmalar dýþýnda Avrupa’daki kutlamalar sakin geçerken, Asya ülkelerinde birçok
yürüyüþ düzenlendi. Endonezya’daki gösterilere polis müdahale ederken, Fransa’da iþçi
bayramý devlet töreni ile kutlandý.
Almanya’da 1 Mayýs gösterileri dünyaya göre daha erken baþladý. Berlin ve Hamburg’da
önceki gece düzenlenen gösterilerde polisle göstericiler arasýnda çatýþmalar çýktý. Baþta
baþkent Berlin olmak üzere Ýþçi Bayramý sokak festivalleri ile kutlandý.
Diðer Avrupa ülkelerinde gösteriler genellikle sakin geçerken, Fransa’da 1 Mayýs nedeniyle
Elysee Sarayý’nda Fransýz ürünleri sergilendi ve resmi kutlama gerçekleþti. Sarkozy’ye resmi
kutlamadan önce, Ýþçi Bayramý’nýn Fransa’daki
simgesi olan zambaklarla donatýlmýþ gitar verildi. Avusturya’da Sosyal Demokrat Parti giriþimi
ile Viyana’da kutlamalar düzenlendi.
Dünyadan 1 Mayýs görüntüleri
Moskova’daki gösterilerin adresi Kýzýl
Meydan’dý. Yürüyüþe katýlan iþçiler ve
Komünist Partililer, Lenin ve Stalin’in
fotoðraflarýný taþýdý.
Filipinler’in baþkenti Manila’da, binlerce
kiþinin katýldýðý gösteride hükümet karþýtý sloganlar atýldý ve daha yüksek ücret talebinde
bulunuldu.
Cakarta’da iþçiler sosyal haklarýnýn artmasýný talep etti.
Endonezya’nin baþkenti Cakarta’da da, iþçiler sokaktaydý. Polisin müdahale etmediði gösterilerde iþçiler, özelleþtirmeye son verilmesini ve sosyal haklarýnýn arttýrýlmasýný talep etti.
Çinde gerçekleþen gösterilerde hükümet karþýtý sloganlar atýldý. Çin’deki yürüyüþlere
yoðun katýlým oldu
Pakistan’ýn Karaçi þehrinde de birçok iþçi federasyonunun katýlýmýyla gösteri düzenlendi.
Japonya’da baþkent Tokyo’da gerçekleþen yürüyüþ sorunsuz geçti.
Hindistan’ýn doðusundaki Kalküta kentinde ise, 3 bin civarýnda hayat kadýný, 1 Mayýs
dolayýsýyla, çalýþma koþullarýnýn iyileþtirilmesi ve yasal statü saðlanmasý talebiyle gösteri
yaptý.
Bolivya’nýn zengin bölgesi Santa
Cruz’da özerklik referandumu
yapýldý. Devlet Baþkaný Evo
Morales’in yasa dýþý olarak nitelendirdiði referandumdan “evet” oyu
çýktý. Karar protestolara yol açtý.
Bolivya’da önceliði fakir yerli halka
veren ve toprak reformuna yönelik
planlar hazýrlayan Devlet Baþkaný
Morales’in projeleri, ülkenin en
büyük ve zengin eyaleti Santa
Cruz’da rahatsýzlýk yarattý. Petrol
zengini Santa Cruz’da düzenlenen
referandumla özerklik kararý alýndý.
Özerklik, bölgenin vergi, polis, toprak
ve gaz rezervleri konusunda kendi
kararlarýný almasý anlamýna geliyor.
Baþkent La Paz’da ise Morales‘in
politikalarý destekleyenler yürüyüþ
yaptý. Santa Cruz ve Montero’da ise
referandum yanlýlarýyla, karþýtlarý
arasýndaki çatýþmalarda çok sayýda
kiþi yaralandý. Bu geliþmelerin ülkede
bir iç savaþa yol açmasýndan korkuluyor.
ABD’den 700 milyon dolar
gýda yardým
George Bush, gýda fiyatlarýnýn artmasý
ile tetiklenen krizle mücadele için
ABD’nin, 700 milyon dolarlýk
yardýmda bulunacaðýný duyurdu.
George Bush pirinç ve buðday fiyatlarýndaki artýþ ile baþlayan gýda
krizinin ardýndan, ABD’nin zor
durumda olan ülkelere yardým etmek
için, 700 milyon dolar vereceðini
duyurdu. Bush kararýný önümüzdeki
günlerde onaylanmasý için kongreye
götürecek. ABD Baþkaný, iki hafta
önce de acil gýda yardýmý için 200
milyon dolarlýk bir fon oluþturduklarýný söylemiþti.
Malezya’da kadýna çocuk
muamelesi
Ýslam’ýn resmi din olduðu
Malezya’da, yurt dýþýna yalnýz gidecek kadýnlardan ebeveyn veya iþverenlerinden yolculuðun nedenini
belirten yazýlý izin almalarý isteniyor.
Dýþiþleri Bakaný Reis Yatim, talebini
kadýnlarýn yasadýþý uyuþturucu kuryesi yapýlmasýný önlemekle gerekçelendirdi. Kadýn haklarý savunucularý
ayaklandý. Ýçiþleri bakanlýðýnýn öneriyi kabineye sunduðunu belirten Reis,
“Yalnýz baþýna yurtdýþýna çýkan kadýnlarýn çoðu çalýþmaya yahut kurslara
gittiklerini söylüyor. Bu bildirimle
kadýnýn nereye ne için gittiðinden
kesin emin olacaðýz” dedi. Malezya
hükümeti, bu kadýnlarýn kuryelik için
kandýrýldýðýný düþünüyor. Basýn, 90
güne dek ziyaretlerde ya da transit
geçiþlerde vize istenmeyen Malezyalý
kadýnlarýn AB’ye uyuþturucu sokmak
isteyenlerin baþ hedefi olduðu
görüþünde. Resmi haber ajansý da,
bunu, þeriattan kaynaklanan deðil de,
suçla mücadeleye yönelik önlem
olarak sunup “Aile gözetimi kadýnýn
kandýrýlmasýný önlemeye hizmet eder”
dedi.
Dünya Turu
9
Türkiye
Perşembe, 8 Mayıs 2008
Sadece
teröristler
hedef
alınıyor
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Kuzey Irak’a 1 Mayıs’ta düzenlenen hava
operasyonunu Makedonya’da değerlendirdi. Gül terör örgütü PKK’ya karşı en
zor şartlar altında bile başarılı operasyonlar düzenlendiğini söyledi.
C
umhurbaşkanı Gül temaslarda bulunduğu
Üsküp’te Makedon Cumhurbaşkanı
Branko Srvenkovski ile ortak basın
toplantısı düzenledi. Gül toplantıda Kandil
Dağı’ndaki PKK kamplarını hedef alan hava
harekatına değindi. Cumhurbaşkanı Gül, “Bu
yönde elde edilen istihbarat bilgileri doğrultusunda sivil halka asla zarar vermeden sadece
teröristler hedef alınmaktadır” dedi.
Gül terör örgütü elebaşlarından Murat
Karayılan’ın öldüğü yönündeki iddialara ilişkin
soruları yanıtlamadı.
Erdoğan: Cesaret
Edilemeyeni Yaptık
B
aşbakan Recep Tayyip Erdoğan, yıllardır cesaret
edilemeyeni yaptıklarını ve ülkenin kronik sorunlarından olan işsizliğe yönelik etkili bir reform
paketini uygulamaya koyduklarını söyledi. Başbakan
Erdoğan partisinin Meclis Grubu toplantısında, emeğin
hakkını en iyi şekilde alması için gayret gösterdiklerini
belirtti. Erdoğan, istihdam paketinin işçi ve işveren kesimiyle diyalog sonucu oluşturulduğunu
bildirdi. Erdoğan, "Yıllardır yapılamayanı, yapılmasına cesaret dahi edilemeyeni AK Parti olarak
biz yapıyoruz. Türkiye'nin kronik sorunlarından işsizliğe yönelik etkili bir reform paketini uygulamaya koyuyoruz. İşsizliği azaltmak yolunda, istihdam üzerindeki yükleri kaldırmak noktasında tarihi nitelikteki düzenlemeler hayata geçiriliyor" dedi.
Türkiye Radyoları 81 Yaşında
T
RT, Türk kültürüne yaptığı katkılar, eğitici, bilgilendirici ve adından söz ettiren programlarıyla radyo dinleyicilerinin vazgeçilmezi olmaya devam ediyor.İlk deneme radyo yayını 1926
yılında yapıldı. 1927'de başlayan yayınların bir stüdyosu da İstanbul'daki Büyük Postane'ydi.
Ankara'da ise ilk stüdyo 1928'de açıldı. Türkiye radyoları 1964'te TRT çatısı altında toplandı. TRT,
şu anda 4 ulusal, 5 bölgesel radyosu ile dinleyicilerine ulaşıyor.
Radyo 1 eğitim kültür kanalı, Radyo 3 caz ve klasik batı müziği sevenlerin adresi, TRT FM popüler
müzik meraklılarının tercihi; Radyo 4'te ise Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği meraklıları
buluşuyor.
Radyo Dairesi Başkan Vekili Altan Bahadır, "2007'de RTÜK'ün yaptığı dinleyici araştırmalarında
TRT en üst sırada, TRT FM ile birlikte bölgesel kanallar ilk sırada." şeklinde konuştu. Konuyla
ilgili konuşan TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, "Hem TRT çalışanlarına tebriklerimi iletiyorum,
hem de bizi terk etmeyip izleyen dinleyen tüm Türk halkına buradan şükranlarımı arz ediyorum."
dedi.
RTÜK "Haberde Özgürlük" İstiyor
T
ürkiye Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
Başkanı Zahid Akman, haber alma ve bilgi
edinme özgürlüğünü kısıtlayacak her türlü
uygulamanın karşısında olduklarını söyledi. Zahid
Akman, Bilkent Üniversitesi Kültür ve İletişim
Topluluğu'nun düzenlediği "Türkiye'de Medya Etiği"
konulu söyleşiye katıldı.
Amaçlarının izleyicinin bilinçlendirilmesi olduğunu
anlatan Akman, yasakçı bir anlayışla hareket
etmediklerini belirtti.
RTÜK Başkanı Zahit Akman, "RTÜK, kişilerin
haber alma, bilgi edinme hakkını ve özgürlüğünü
kısıtlayacak, onları yönlendirmeye çalışacak böyle bir uygulamaya karşıdır. RTÜK, sansürün ve
sansür noktasında talebi olan herkesin karşısında ve bu manada çok ciddi tavırlar takınan bir kurum
durumundadır" dedi.
AB'den Mesaj:
Reformlar Yetersiz
Türkiye-AB Troykası, kapatma davasını, 301'i ve
reformları ele aldı.
T
ürkiye-AB Troykası Ankara'da buluştu. Toplantıda,
Türkiye'de gerçekleştirilen reform çalışmaları ve Avrupa
Birliği'ne tam üyelik sürecinde atılan adımlar ele alındı.
Avrupa Birliği Dönem Başkanı Slovenya Dışişleri Bakanı Rupel,
1 Temmuzda dönem başkanlığını devralacak Fransa'nın Avrupa
Birliği'nden sorumlu bakanı Jouyet ve Birliğin genişlemeden
sorumlu üyesi Olli Rehn'den oluşan troyka Türkiye'yi konuştu.
En Fazla AK Parti'yi Kapatma Davası Üzerinde Duruldu
Basına kapalı gerçekleşen görüşmelerde, 3 Ekim 2005'de
Türkiye ile müzakerelerin başlaması kararının alınmasının ardından gelinen nokta değerlendirildi. En çok üzerinde durulan
başlık, AK Parti hakkındaki kapatma davası oldu. Genişlemeden
sorumlu üye Olli Rehn görüşünü bir kez daha tekrarladı. Rehn,
"Türkiye'ye ilgisiz kalamayız, sizi izlemek komisyonun görevi.
Parti kapatma davası Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne
uymalı" görüşünü dile getirdi.
"Atılan Adımlar Olumlu, Ancak Reformlar Yetersiz ve Eksik"
Diğer önemli iki başlık ise Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesinde yapılan değişiklik ve Vakıflar Yasası oldu. Avrupa
Birliği'nin üç yetkin ismi, bu konularda atılan adımları olumlu
bulurken "yetersiz ve eksik" ifadelerini kullandı. Türkiye
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ise yapılanları
anlattı ve Kıbrıs'ı işaret ederek siyasi içerikli konuların TürkiyeAvrupa Birliği ilişkilerini etkilememesini ve müzakerelerde ilerleme sağlanmasını istedi.
"İki Müzakere Başlığı Daha Açılabilir" Sinyali
Toplantıda yılsonuna kadar iki müzakere başlığının daha açılabileceği sinyali verildi. Basın toplantısında da gazetecilerin bu
yönde soruları oldu. Türkiye Dışişleri Bakanı Babacan düzenlenen basın toplantısında, "AB zeminini kullanarak Türkiye'den
tek taraflı tavizler beklemenin akılcı olmadığı gibi fayda sağlamayacağını da ifade etmek istiyorum" dedi.
Rehn Beklentileri Dile Getirdi
Olli Rehn ise basın toplantısında beklentilerini açıkladı. Rehn,
"Yargı reformu ihtiyacı var. Ombudsmanlık kurumu oluşturulmalı. Yeni fasılların açılması için sendikal haklar Avrupa standardına getirilmeli" diye konuştu. Basın toplantısında Fransa'dan
gelen mesaj dönem başkanlıkları sırasında "nesnel" olacakları
oldu.
Dönem Başkanı Slovenya Dışişleri Bakanı ise "Türkiye'nin tam
üye olacağına şüphem yok" ifadesi kullandı.
Olli Rehn daha sonra Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan
tarafından kabul edildi.
Güncel
Gül: ‘’Dilinizi, kültürünüzü,
kimliðinizi unutmayýn’‘
Her Zaman Geleceðiz
Türkiye’nin Balkanlar’da etkin ve etkili
politikalara devam edeceðini de
belirterek, “Makedonya ile iþbirliðimiz
baþarýlý bir þekilde geliþiyor. Bu iþbirliði
içinde Makedonya‘daki soydaþlarýmýz
köprü vazifesini görüyor” ifadesini
kullanan Gül, ardýndan Ohri’nin en ünlü
caddesinde yürüyerek, esnaf ve
vatandaþla buluþtu. Gül, daha sonra
Çýnar Meydaný’nýndaki Tekke Camii’ni
ziyaret etti. Cumhurbaþkaný Gül, daha
sonra Ohri’den ayrýlarak, öðle yemeði
için Struga’ya geçti. Güzergah
üzerindeki Yahya Kemal Koleji
öðrencilerinin ellerinde bayraklarla
yolda kendisini beklemesi üzerine
Cumhurbaþkaný Gül, arabasýndan inerek
çocuklarla fotoðraf çektirdi.
Cumhurbaþkaný Gül, Üsküp’te Türk
toplumuna seslendi
Cumhurbaþkaný
Abdullah
Gül,
Makedonya’daki Türk soydaþlara
‘’birlik’‘ çaðrýsý yaparak, ‘’Hepinizin
birlik, beraberlik içinde olmanýzý,
yaklaþan seçimlerde birlik, beraberlik
içinde hareket etmenizi ve sesinizi hür
bir þekilde duyurmanýzý arzu ediyorum.
Sizler Türkiye ile Makedonya
arasýndaki
iliþkilerin
daha
da
geliþtirilmesine çok büyük bir katký
saðlayacaksýnýz’‘ dedi.
Cumhurbaþkaný Gül, Baþkent Üsküp’te
konakladýðý
Aleksandar
Palace
Oteli’nde Makedonya’da yaþayan Türk
soydaþlarla bir araya geldi. Toplantýnýn
baþlangýcýnda bir konuþma yapan
Cumhurbaþkaný
Gül,
sözlerine
Makedonya’da
ve
Üsküp’te
bulunmaktan, soydaþlarla bir araya
gelmekten duyduðu mutluluðu dile
getirerek baþladý.
Gül,
‘’Türkiye’den
bütün
kardeþlerinizin selamlarýný, sevgilerini,
muhabbetlerini buradaki kardeþlerine
getirdim, onlarý size sunuyorum’‘ dedi.
Balkanlarda çok büyük hatýralar
olduðunu, beraber yaþandýðýný ifade
eden Cumhurbaþkaný Gül, bugün bütün
Balkanlarda yeni devletler kurulduðunu,
Türkiye Cumhuriyeti ile bütün bu
devletler arasýnda da çok iyi dostluk,
kardeþlik, karþýlýklý saygý ve sevgiye
dayanan, birbirinin hukukunu koruyan
bir iþbirliðinin söz konusu olduðunu
belirtti. Makedonya ile iliþkilerin ayrý
bir önem taþýdýðýný da vurgulayan
Cumhurbaþkaný Gül, baðýmsýz olduktan
sonra Makedonya’yý kendi ismiyle
tanýyan ülkeler arasýnda Türkiye’nin de
yer aldýðýný ve Üsküp’teki ilk
büyükelçiliði açtýðýný hatýrlattý. Bundan
gurur
duyduðunu
anlatan
Cumhurbaþkaný Gül, ‘’Eminim ki siz
soydaþlarýmýz da burada Türkiye
Cumhuriyeti’nin bu tavrýndan büyük bir
gurur
duymuþsunuzdur.
Burada
hepinizin baþý yüksekte olmuþtur’‘ dedi.
Cumhurbaþkaný Gül, Türkiye ile
Makedonya arasýndaki iliþkilerin
Makedonya
baðýmsýzlýðýna
kavuþtuðundan bu yana güçlü bir
þekilde devam ettiðini söyleyerek, her
alandaki iliþkilerin iyi seyrettiðini,
Türkiye’nin Makedonya’ya çok güçlü
destek verdiðini ve bu desteðin bundan
sonra da hem ikili iliþkilerde hem de
uluslararasý platformlarda devam
edeceðini bir kez daha vurguladý.
Soydaþlara, ‘’Sizler bu iliþkilerin daha
da geliþmesi için köprübaþýsýnýz. Hiç
þüphesiz ki sizlerin varlýðý, bu iliþkileri
çok daha güçlü kýlmakta ve
geliþtirmektedir’‘
diye
seslenen
Cumhurbaþkaný Gül, soydaþlarýn
Makedonya’daki geliþmelerden en iyi
þekilde faydalanmasýnýn da Türkiye için
çok önemli olduðunu anlattý.
‘’Dayanýþma ve bütünlük içinde
olmanýz önemlidir’‘
Ohri ve Manastýr’da ki gezilerinde
soydaþlarla bir araya geldiðini hatýrlatan
Cumhurbaþkaný Gül, tüm soydaþlarýn
gösterdiði sevgiden ve yakýn ilgiden
mutluluk ve heyecan duyduðunu
söyledi.
Makedonya’nýn demokratik bir ülke
olduðunu, AB’ye üye olmak için
reformlar yaptýðýný ve NATO üyeliði
için çaba gösterdiðini kaydeden
Cumhurbaþkaný Gül, tüm bunlarýn
gerçekleþeceðine olan inancýný da
tekrarladý.
Cumhurbaþkaný
Gül,
sözlerini þöyle sürdürdü:’‘Demokratik
bir
ülkede
çoðulculuk
vardýr.
Demokratik bir ülkede herkesin etnik
yapýsýna, dini ve kültürel farklýlýklarýna
saygý vardýr. O açýdan buradaki
soydaþlarýmýza, Türk toplumuna da
büyük bir saygý vardýr. Sizler
Makedonya’yý zenginleþtiren bir
parçasýnýz, ama burada etkinliðinizi
daha iyi duyurabilmeniz, kimliðinizi
daha iyi koruyabilmeniz ve bunu
korurken Türkiye ile olan iþbirliðini
daha geliþtirebilmeniz için kendi
içinizde de dayanýþma ve bütünlük
içinde olmanýz önemlidir. Bu bir
gerçektir. Birlik, beraberlik içinde
olamayýnca tabii ki sizinle ilgili
konularda sesinizi çok daha güçlü bir
þekilde duyurmanýz mümkün olmaz.
Onun için demokrasilerde ne kadar çok
birlik, beraberlik içerisinde olursanýz;
muhakkak ki farklýlýklarýnýz olacaktýr,
bunlarý kendi içinizde konuþabilirsiniz,
bireysel, ferdi deðil, toplu olarak ne
kadar çok hareket ederseniz o kadar çok
sizin menfaatinize olur. O kadar çok
dikkate alýnýrsýnýz, o kadar çok topluma
ve Makedonya’ya faydanýz olur.
Toplumun içinde de o kadar çok sesinizi
duyurabilirsiniz.
Þunun için söylüyorum; bazý ülkelerde
bazý deneyimler var... Soydaþlarýmýz
çok bölük pörçük oluyor. Öyle olunca
da güçleri ve sesleri duyulmuyor.
Sesleri duyulmayýnca da onlarýn
sorunlarýna çok fazla dikkat edilmiyor.
Onun için sizlere en kuvvetli tavsiyem,
birlik, beraberlik içerisinde hareket
etmeniz. Ne kadar çok toplu hareket
ederseniz de o kadar çok kendi
çýkarlarýnýzý,
menfaatlerinizi
korursunuz.’‘
‘’Dilinizi, kültürünüzü, kimliðinizi
unutmayýn’‘
Türkçe’nin yaþayan bir dil olarak devam
Perşembe, 8 Mayıs 2008
10
etmesinin önemine de iþaret eden
Cumhurbaþkaný Gül, ‘’Dili unutursanýz
kültürünüzü de unutuyorsunuz. Kültürü
unuttuktan sonra kimliðinizi de
unutuyorsunuz. Bunlar sosyolojik
gerçekler’‘ diye konuþtu.
Türkçe’yi en güzel þekilde konuþmak,
Türkçe yayýnlar yapmak için her türlü
imkanýn Makedonya’da var olduðunu
söyleyen
Cumhurbaþkaný
Gül,
soydaþlarý bu konuda da iþbirliðine
çaðýrdý. Soydaþlarýnýn ihtiyaçlarýný
karþýlama konusunda da Türkiye’nin
büyük bir gayret içerisinde olduðunu
anlatan Cumhurbaþkaný Gül, Türk
Ýþbirliði ve Kalkýnma Ajansýnýn (TÝKA)
Balkanlar’da çalýþmalarýndan örnekler
verdi. Gül, kültürün ve dini ihtiyaçlarýn
korunmasý konusunda da Türkiye’nin
elinden geleni yaptýðýný aktardý.
Dünyanýn küçüldüðünü, mesafelerin
anlamýný
yitirdiðini
belirten
Cumhurbaþkaný Gül, yaþanan rejim
deðiþiklikleriyle ‘’kimsenin kimseden
haberi
olmadýðý,
kopukluklarýn
yaþandýðý dönemlerin’‘ geride kaldýðýný
belirtti.
Tüm dünyanýn özgür hale geldiðini,
böyle olunca da karþýlýklý iþbirliðinin
tekrar arttýðýný ve herkesin köklerini
tekrar
bulduðunu
kaydeden
Cumhurbaþkaný Gül, geliþen ulaþým
imkanlarýnýn
da
bu
iliþkileri
güçlendirdiðini anlattý.
Mesafelerin çok yakýn olduðunu,
Ýstanbul’dan Üsküp’e 1 saatte
gelindiðini buna karþýn Ýstanbul’dan
Kayseri’nin 1 saatten fazla sürdüðünü
söyleyen, ‘’Buralar bize çok yakýn.
Gittiðim yerlerde beni en çok
heyecanlandýran
duygulandýran,
Ohri’de çocuklarýn ‘Bizi unutmayýn’
diye
seslenmesi
oldu.
Onlara,
‘Unutmadýðým için iþte burada
aranýzdayým’ dedim. Mesafeler bu kadar
kýsa olunca unutmak mümkün deðil’‘
diye konuþtu.
Televizyon ve cep telefonu gibi iletiþim
araçlarý sayesinde artýk herkesin
birbirinden haberdar olduðunu ifade
eden Cumhurbaþkaný Gül, ‘’Geçmiþte
11
Perşembe, 8 Mayıs 2008
yalnýzlýk duygusu içerisinde olmuþ olabilirsiniz,
ama bugün herkes birbirine yakýn. Herkes
birbirine istediði anda ulaþabiliyor. Ekonomik,
kültürel, siyasi iþbirliði imkanlarý çok. Bütün
bunlar, bizi birbirimize daha çok yaklaþtýrýyor ve
yakýnlaþtýrýyor’‘ dedi.
‘’Türkiye ile bütün Balkanlar arasýnda
iþbirliði söz konusu’‘
Cumhurbaþkaný Gül, Balkanlarýn tümünde
soydaþlarýn yaþadýðýný hatýrlatarak, Makedonya
Cumhurbaþkaný Branko Crvenkovski’nin ‘’15.
Orta Avrupa Ülkeleri Cumhurbaþkanlarý
Zirvesi‘’ne katýlan devlet baþkanlarý onuruna
dün akþam verdiði yemekte folklor gösterileri
yapýldýðýný ve müzik dinletisi yer aldýðýný
hatýrlatarak, þunlarý anlattý:
‘’Balkan müziði söz konusuydu tabii. Söylenen
þarkýlarýn çoðunluðunu belki anlayamadým, ama
içinde o kadar çok tanýdýðým Türkçe kelimeler
vardý ki onlarýn hepsini yakaladým. Türkçe þarký
da söylediler. Hepsi ayný ritmde, hepsi ayný
duygularý ifade ediyor. Sözlerini anlamadýðým
þarkýlarýn da neleri ifade ettiðini anladým. Çünkü
þarkýlarýn bazýlarýnýn en azýndan baþlýklarý
Türkçe idi. Bununla þunu söylemek istiyorum;
sadece Türkiye ile Makedonya arasýnda deðil,
Türkiye ile bütün Balkan ülkeleri ve Makedonya
ile bütün Balkan ülkeleri arasýnda bir iþbirliði
söz konusu. Bu geliþtikçe, hepimiz birbirimizi
daha çok keþfedeceðiz, ortak kültürlerimizi
canlandýracaðýz.’‘
Cumhurbaþkaný Gül, sözlerini ‘’Hepinizin birlik,
beraberlik içinde olmanýzý, yaklaþan seçimlerde
birlik, beraberlik içinde hareket etmenizi ve
sesinizi hür bir þekilde duyurmanýzý arzu
ediyorum. Sizler Türkiye ile Makedonya
arasýndaki iliþkilerin daha da geliþtirilmesine çok
büyük bir katký saðlayacaksýnýz’‘ diyerek bitirdi.
Üsküp’e NATO desteði garantisi verdi
Gül, 3 Türk partisinin de katýlacaðý gelecek ay
yapýlacak seçimler öncesinde ülkedeki bütün
etnik gruplara ‘yaþadýðýnýz ülkeye sadakat
gösterin’ çaðrýsýnda bulundu. Gül, 4 günlük
Makedonya seyahatinin son gününde baþkent
Üsküp’te resmî temaslarda bulundu. Makedonya
Cumhurbaþkaný Branko Çýrvenkovski ile bir
araya geldi. Görüþmede iki ülke iliþkilerinin yaný
sýra, Kosova’nýn tek taraflý baðýmsýzlýðýný ilan
etmesi sonrasýnda ortaya çýkan bölgesel
geliþmeler ele alýndý. Ankara, Üsküp yönetimine
olan NATO desteðini bir kez daha güçlü
ifadelerle ortaya koydu. Nisan ayýnda
Romanya’nýn baþkenti Bükreþ’te yapýlan NATO
zirvesinde, Yunanistan’ýn itirazý nedeniyle
Makedonya’ya üyelik daveti yapýlmamýþtý.
Cumhurbaþkaný Gül, Üsküp’te düzenlenen ortak
basýn toplantýsýnda, “Bükreþ’te zirveye gölge
düþtü; haksýzlýk oldu.” sözleriyle Türkiye’nin
söz konusu karara tepkisini dile getirdi.
Türkiye’nin NATO ve AB sürecinde Üsküp’e
desteðinin süreceðini anlattý. Üsküp yönetimine,
“Reform sürecine devam edin.” tavsiyesinde
bulundu. Makedon Cumhurbaþkaný da, Gül’ün
verdiði desteðe teþekkür etti ve “Türkiye’nin
desteðinden eminiz ve devamýný bekliyoruz.”
dedi. Çýrvenkovski, Türkiye’nin Bükreþ
zirvesinde destek ifadesinin ötesinde ülkesi için
yoðun bir kulis çalýþmasý yaptýðýný da hatýrlattý.
Yunanistan’ýn ‘veto hakkýný istismar ettiðini’
söyledi.
Makedonya nüfusunun yaklaþýk yüzde 4’ünü
Türkler oluþturuyor ve 1 Haziran’da ülkede
yapýlacak erken seçimlere de 3 ayrý parti ile
giriyor. Bunlar, Türk Demokratik Partisi, Türk
Hareket Partisi ve Türk Milli Birlik Partisi.
Ankara’nýn desteðinin ilk sýradaki partilere
Güncel
olduðu Üsküp’te biliniyor. Bu durum, diðer
partiler tarafýndan eleþtiriliyor. 120 üyeli
parlamentoya bir Türk vekilin girmesine kesin
gözüyle bakýlýyor; kabinede bir Türk bakanýn
olacaðý beklentisi var. Ülkede, seçimlerde etnik
ayrýmcýlýðýn körüklenmesinden endiþe ediliyor.
Dünkü temaslarda, bu ülkede yaþayan Türkler
için Abdullah Gül, “Köprübaþý”; Makedon
Cumhurbaþkaný da, “iki ülkenin ortak deðerleri”
ifadesini kullandý. Abdullah Gül, seçimlere
iliþkin bir soru üzerine, baþta Arnavutlar olmak
üzere farklý etnik gruplara, “Yaþadýðýnýz ülkeye
sadakat gösterin. Zenginleþmesi ve güçlenmesi
için çalýþýn” uyarýsýnda bulundu.
Türk KFOR’undan haberler
Türk askeri eðitime ve
eðitim altyapýsýna
desteðini sürdürüyor
Atatürk’ün babasý ve Yahya Kemal’in evi için
söz aldý
Cumhurbaþkaný Gül görüþtüðü Makedon lider
Çýrvenkovski’den Atatürk’ün babasý ve Yahya
Kemal’in evleri konusunda talepte bulundu.
Çankaya kaynaklarýnýn verdiði bilgilere göre
Gül, Atatürk’ün babasýnýn dünyaya geldiði,
Makedonya’nýn Debre ilçesi Kocacýk köyünde
bulunan evin restorasyonu ile þair Yahya
Kemal’in Üsküp’te bulunan evinin yeniden
yapýlmasýný istedi. Çýrvenkovski, ‘olumlu’
yaklaþýmýný ortaya koydu ve “Birlikte çalýþalým”
dedi. Ali Rýza Efendi’nin dünyaya geldiði
Kocacýk köyü, Makedonya’nýn Arnavutluk
sýnýrýna yakýn bir köy ve köyün tümü
Anadolu’dan göç eden Türkmen kökenli
vatandaþlardan oluþuyor. Yahya Kemal’in evi
geçtiðimiz mart ayýnda yýkýlmýþ ve otopark
yapýlmýþtý. Üsküp’te Türklerin kurduðu bir
dernek, þairin vefatýnýn 50. yýlý anýsýna, kültür
evi ve müze olarak kullanýlacak bir binanýn inþa
edilmesini istiyor. Bilindiði gibi, Türkiye Kültür
Bakanlýðý, 2008’i, “Yahya Kemal yýlý” ilan
etmiþti. 1884 yýlýnda Üsküp’te doðan Kemal,
1958’de vefat etmiþti.
Makedon liderden Kosova uyarýsý
Türkiye ve Makedonya cumhurbaþkanýnýn
Üsküp’te yaptýðý görüþmeyi iki ülke basýnýn yaný
sýra Yunan basýný da yakýndan takip etti.
Makedonya Cumhurbaþkaný, bir soru üzerine,
ülkesinin Kosova politikasýnýn netleþmediðini,
seçim sonrasýnda belirleneceðini anlattý.
Çýrvenskovski,
“Kosova’nýn
kuzeyinde
tedirginlik var. Bu etnik bölünme, Makedonya
dahil bütün bölgeye sýçrayabilir.” uyarýsýnda
bulundu.
Okul Müdür ve yardýmcýlarý, öðretmenleri ve öðrencilerin
katýlýmýyla, yapýlan faaliyetleri yerinde görülmesi amacýyla
yapýlan ziyaret sýrasýnda Türk Askerine duyulan minnettarlýk ve
þükran duygularý sýk sýk ifade edildi, Kosova ve Türkiye
kardeþliði vurgulandý. Ziyaret süresince Kosova’nýn geleceðinde
büyük pay sahibi olacak olan öðrenciler, þiir ve halk danslarý
gösterilerini sergilerken; Fadil Hisari ilkokulu Müdürü Sabri
Hasani, katkýlarýndan dolayý Türk askerine teþekkür etti ve bu
katýkýnýn hem Kosova’ya hem Kosova eðitimine sunulmuþ bir
katký olarak deðerlendirdi. Müdür Hasani, konuþmasýnýn
sonunda Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyan Türkiye
Cumhuriyetine minnettar olduklarýný ifade etti.
“Abdül Fraşeri” ilkokulu ziyaretinde çocuklara çanta ve
kýrtasiye malzemesi hediye eden Tabur Komutaný Yarbay Kerim
Acar, okul müdürü Haki Gayraku ile bir araya geldi.
Her iki ziyarette de yaptýðý konuþmalarda, tarihi baðlarýnýn
olduðu Kosova halkýna sahip çýkmak ve bölgeye kalýcý barýþý
getirmek maksadýyla Türk Askerinin NATO kapsamýnda Sivil
Asker Ýþbirliði (CIMIC) faaliyetlerini aralýksýz sürdürdüðünü
vurgulayan KTTGKK Yarbay Kerim Acar, “Kosova’lý
kardeþlerimize maddi ve manevi her türlü destek hiç bir karþýlýk
beklemeden verilmektedir. Tüm bu çalýþmalar esnasýnda
karþýlaþtýðýmýz misafirperverlik ve gönülden samimi paylaþýmlar
bizleri derinden etkilemiþtir. Kosovalý gençlerin ve çocuklarýn
eðitimine katkýmýzýn olmasý bizleri ayrýca memnun etmiþtir.”
dedi.
Yarbay Kerim Acar, çocuklara “Kosova’nýn geleceðisiniz. Eðer
derslerinize en iyi þekilde çalýþýr, öðretmenlerinizin gösterdiði
yolda sorumluluklarýnýzý yerine getirirseniz Kosova daha güzel
bir ülke olacaktýr” diyerek onlara baþarýlar diledi.
Okul ziyaretleri sýrasýnda birer sýnýfta öðrencilere kýrtasiye
malzemesi ve çanta hediye edilerek karþýlýklý bilgi alýþveriþinde
de bulunuldu.
Türk askeri Gilan ve Priþtine’de çocuk parký açtý
Türk KFOR’u geçen hafta içerisinde toplam iki çocuk parkýný
daha hizmete açýltý. 5 Mayýs tarihinde Gilan’da ve 7 Mayýs tarihinde Priþtine’de bulunan iki çocuk yuvasýnýn bahçesinde çocuk
oyun parklarý açýlýþ törenleri gerçekleþtirildi.
Gilan’da gerçekleþtirilen çocuk parký açýlýþýna, Gilan
Belediyesi Eðitim Müdürü Ýsmail Kurteþi, Belediye Baþkaný
Cemal Mustafa ve çok sayýda yetkili yaný sýra ebeynler ile öðrenciler de katýldý. Törenli açýlýþ konuþmalarý ardýndan çocuk
parkýnýn açýlýþýný Çok Uluslu Güney Tugayý Komutaný
Tuðgeneral Uður Tarçýn yaptý.
Gilanlý yetkililer Türk askeri ve hükümetine katkýlarýndan
dolayý teþekkürlerini iletirken, Çok Uluslu Güney Tugayý
Komutaný Tuðgeneral Uður Tarçýn, geleceðimiz çocuklar olduðu
için eðitime öncelik verdiklerini söyledi. Karþýlýklý takdirnameler ve hediyeleþmeler ardýndan çocuklar hazýrlamýþ olduklarý þiir
ve halk gösterilerini sundular. Açýlýþ verilen kokteyl ile son
buldu.
Güncel
Astro-inek aranýyor!
Avrupa Uzay Ajansý (ESA), yakýnda uzaya göndermek üzere seçeceði
astronotlarýn akýllý, cesaretli, atletik ve dayanýklý olmalarýndan ziyade, ekip
ruhuna sahip bilim insaný ve mühendislerden oluþmalarýna dikkat edecek.
T
he Times gazetesinin haberine
göre, “astronot deðil astro-inek”
aradýðý yorumlarýnýn yapýlmasýna neden olan ESA, kuruluþun ilk uzay
uçuþlarýnda yer alacak 4 uzay insanýnýn,
maceracýlardan çok ekip içinde çalýþabileceklerden meydana gelmesine önem
veriyor. 6 Avrupa ülkesinden 43 ila 56
yaþlarýndaki 8 astronottan oluþan þu
anki ekibini yenilemek isteyen ESA,
4’ü yedek 8 astronot yetiþtirmek için
üyesi olan 17 Avrupa ülkesinden 27 ila
37 yaþlarýnda aranan koþullara uygun
adaylara baþvuruda bulunmalarý çaðrýsý
yapýyor.
50 bin baþvuru arasýndan seçileceklerin
ilk baþta bir yýllýk fiziki ve psikolojik
testlere sokulmasýný öngören ESA, daha
sonra bunlarýn arasýndan seçilecek olanlarýn da 18 ay sürecek temel eðitimlerinin ardýndan, 2 yýllýk ileri eðitimle yetiþtirilmesini planlýyor. Almanya’nýn Köln kentindeki
ESA Astronot Merkezi’nin Direktörü eski astronot Michel Tognini, yakýn gelecekte Uluslararasý
Uzay Ýstasyonu (UUÝ), Ay ve ötesine yapýlacak seyahatler için þu anki astronot kadrosunu desteklemek amacýyla yeni yetenekleri bulmanýn zamaný geldiðini belirterek, takým ruhu içinde, kriz
anýnda birlikte çalýþabilecek yüksek nitelikte kadýn ve erkekler aradýklarýný söyledi.
ESA, baþvurularda özellikle, iyi hafýza, akýl yürütme yeteneði, konsantrasyon, el becerisi, yüksek
motivasyon, esneklik, takým ruhu, empati ve duygusal istikrar gibi özelliklere dikkat edecek.
Avrupa Uzay Ajansý, bunun yanýnda, týbbi açýdan saðlýklý, fizik, kimya, týp ve mühendislik konularýndan bilgili adaylara öncelik tanýrken, pilotluk deneyiminin fazladan avantaj saðlayacaðý belirtiliyor.
Jeste jest! ABD’de ilginç olay
285 yýllýk kemaný takside unuttu! Geri getiren
taksiciye özel konser verdi..
ABD’de 285 yýllýk kemanýný bindiði takside
unutan kemancý, müzik aletini geri getiren
taksi þoförüne teþekkür etmek için özel konser
verecek. Philippe Quint adlý kemancý, uluslararasý Newark Liberty Havalimaný’ndaki
taksi duraðýnda bugün yarým saatlik bir konser
verecek. Quint, 1723 yýlý yapýmý Kiesewetter
Stradivarius kemanýný geçen ay Dallas’tan
geldiði Newark Havalimaný’ndan dönerken
bindiði takside unutmuþ, taksinin þoförü
Muhamed Halil, kemaný ertesi gün sahibine ulaþtýrmýþtý. Mýsýr doðumlu Halil, bu duyarlý
davranýþýndan dolayý Quint’ten 100 dolar para ödülü aldý ve Newark kenti tarafýndan da bir
madalyayla onurlandýrýldý.
Ýtalyan usta Antonio Stradivari tarafýndan yapýlan kemanýn ilk sahibi 18. yüzyýlda Alman besteci
ve kemancý Christophe Kiesewetter oldu. Bu kemana 4 milyon dolar deðer biçiliyor.
Perşembe, 8 Mayıs 2008
12
Dünyanýn en genç
profesörü
8 aylýkken okumaya baþlayan, 10 yaþýnda üniversiteden mezun olan, 14 yaþýnda doktorasýný bitiren Alia
Sabur, þu an 19 yaþýnda ve Güney Kore’de profesör
sýfatýyla ders vermeye hazýrlanýyor
1
999 yýlýnda,
henüz
10
yaþýndayken
ABD’deki
New
York State Ünivers i t e s i ’ n i n
Uygulamalý
M a t e m a t i k
Bölümü’nden
mezun oldu. 2003
yýlýnda, yani daha
14
yaþýndayken
Drexel Üniversitesi
M a l z e m e
Mühendisliði
Bölümü’nde doktorasýný tamamladý.
Artýk basýnda adý “dâhi kýz” olarak anýlmaya baþlamýþtý.
Klarnet ustasý
Ýran asýllý ABD vatandaþý Alia Sabur, þimdi yeni bir rekora imza
atýyor: Dünyanýn en genç profesörü oluyor. Sabur, Güney
Kore’nin Konkuk Üniversitesi’nde gelecek ay profesör sýfatýyla
ders vermeye baþlayacak. Böylece dünyada bu unvaný hak eden
en genç kiþi olacak.
“Dâhi kýz” Sabur, ayný zamanda müzik ve spor tutkunu da... Ve
bu tutkularýnda da çok baþarýlý. Öyle ki henüz 11 yaþýndayken
solo klarnetçi olarak bir senfoni orkestrasýyla beraber konser vermiþ. Ayrýca tekvandoda da siyah kuþak sahibi. Sabur, “yapmak
istediði her þey konusunda kendisini cesaretlendiren ve destek
veren” ailesinin de baþarýsýnda
büyük pay sahibi olduðunu
söylüyor.
IQ testi onu aþýyor
Konkuk Üniversitesi yetkilileri, baþarýsýnýn sýrrýný
“merak” olarak açýklayan
Sabur’un zekâsýný ölçmek için
IQ testinin yetersiz olduðunu
söylüyor. Sabur’un zekâsýný
yansýtacak
bir
kategori
olmadýðýný belirten ‘meslektaþlarý’ onun önümüzdeki yýllarda çok önemli buluþlara
imza atacaðýna inandýklarýný
anlatýyorlar.
Kare Bulmaca No: 51
Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka
Soldan Saða
1. Prizren’in merkezinde bir camii
2. Türkiye’de bir deniz- Eski Türkiye
Başbakanı İnönü
3. İngilizce hayır- Kendini Tanrıya adamış,
ermiş- İyot’un kısası
4. Alfabenin üçüncü harfi- Üç şövalyelerden
biri- Adnan Şenses
5. Hırvat Sanatçı Dediç- Doğum işi yaptıran
kadın
6. İspanya’nın bir futbol takımı- Ün Asya’da
bir ülke.
Geçen haftaki bulmacanın çözümü NO:50
Yukarýdan Aþaðýya
1
. Yeni Dönem Gazetesi Yazı İşleri
Müdürünün ismi
2. Rus yazar Viktor- Müzikte bir nota
3. Neon’un kısaltılması- Eskiden ihtiyarların
kullandıkları sopa
4. Alfabenin ilk harfi- Bayan sanatçı Sayın
5. Roma’yı yakan imparator
6. Basın (İngilizce)- İyot’un kısaltılması
7. İnsanlarda yapılan bir test (Med.)- Asker
8. Santranç oyununda bir deyim- Kalın kaba
kumaş
9. F.B eski başkanının adı ve soyadı.
Konyaspor, Uma, Resmi, Ro, Remzi, Z, İ,
Dona, Li, Lista, Kek, Arpa, Beko...
13
İ
Perşembe, 8 Mayıs 2008
Bilgisayarlar
tehdit altında
İnternet ortamında bilgisayarlara bulaşarak
sistemlere zarar veren bilgisayar virüslerinin
sayısının 1 milyona ulaştığı kaydedildi.
ngiliz yayın kuruluşu
BBC,
Symantec
Güvenlik Şirketinin
altı ayda bir yayınlanan
"İnternet Güvenliği Tehdit
Raporu"na dayanarak çok
zararlı yeni virüslerin
ortaya çıktığını duyurdu.
Symanetec'e göre zararlı
virüslerin çoğu son 12
ayda yazıldı. Symantec Raporu'nun son sayısı 2007 yılının ikinci
yarısını kapsıyor, bu dönemde güvenlik şirketi, 499 bin 811 yeni
zararlı kod tehdidi ortaya çıkarttı. Bu rakamın 2007'nin ilk altı
ayıyla karşılaştırıldığında yüzde 136 daha yüksek olduğu
bildiriliyor.
2007 yılı boyunca Symantec Güvenlik Şirketi, 711 bin
912'den fazla yeni tehditi ortya çıkarttı böylece şirketin anti-virüs
programlarının karşılaştığı zararlı programların sayısı 1 milyon
122 bine ulaştı.
Bu virüslerin büyük çoğunluğunun Microsoft Windows
İşletim Sistemi altında çalışan bilgisayarları hedeflediği
bildirilirken, yüksek teknoloji suçlularının geçmişte kullandığı
zararlı programların yeni varyasyonları olduğu kaydediliyor.
Virüslerin, kişisel bilgisayarlara girdikten sonra internetten
yeni zararlı programlar indirip, kurdukları biliniyor.
Yüksek teknoloji suçlarıyla bağlantılı olan grupların, virüslerin yeni varyasyonlarını oluşturmak için programcılar
çalıştırdıkları, bu programcılara ödeme yapmak için suç
şebekelerinin çaldıkları bilgiden mümkün olduğunca çok para
kazanmaya çalıştıkları ve sürekli yeni kurbanlar peşinde oldukları kaydedildi.
Dünyada
"Grand Theft Auto
4" çılgınlğı
D
ünyanın her yerinde bilgisayar oyunu meraklılarının dört
gözle beklediği 'Grand Theft Auto 4' ABD'de satışa
çıkarıldı. Amerikalı oyun meraklıları, dünya çapında
başarıya ulaşan serinin son halkasının ilk kopyalarını alabilmek
için dünden itibaren satış noktalarının önünde uzun kuyruklar
oluşturdu. Yılın en büyük eğlence olayı olarak gösterilen Grand
Theft Auto 4'ün ilk hafta satışlarının 400 milyon doların üzerinde
gerçekleşeceği ve Microsoft'un geçtiğimiz yıl çıkardığı Halo 3
oyununu tahtından indireceği belirtiliyor. Halo 3, ilk satışa çıktığında 300 milyon dolar getirmişti. Vahşi ve bir o kadar da
esprili bir baş yapıt olarak gösterilen oyun, Rockstar games firması tarafından Xbox 360 ve Playstaion 3 platformları için satışa
sunuldu. New York Times gazetesi, son teknoloji ürünü oyun için
"İnteraktif eğlencenin derinliğinde yeni bir kademe" yorumu
yaptı. Eurogamer dergisi oyuna 10 üzerinden 10 puan verdi.
Oyunun satışına ihtiyatlı yaklaşan ESRB ve Ulusal Medya
Enstitüsü, aileleri Grand Theft Auto 4'deki şiddet unsurları
nedeniyle uyardı. Oyuncuya sınırsız serbestlik veren Grand Theft
Auto serileri, dünyanın her yerinde son derece popüler olmuş, bir
o kadar da tartışma getirmişti.
Güncel
Türkçenin Kosova’sý
Kaygýnýn Bildirisi
B
alkan Türkleri olarak var oluþ mücadelemizde
derneklerimiz, sivil toplum kuruluþlarýmýz,
siyasî partilerimiz büyük önemdedirler.
Bunlar, demokratik düzlemde bizim temsil mekanizmalarýmýzdandýr. Ayrýca, onlarýn durumlarý o
bölgedeki Türk nüfusunun ne kadar dinamik
olduðunu da gösterirler bazen. Derneklerin faalliði,
siyasî partilerin etkililiði önemli göstergelerdendir.
Ýþte, yakýn zaman önce Makedonya’da Türk
Demokratik Partisi’nin çatýsýnda meydana gelen bir
sýkýntý, bana bu mekanizmalarý ve onlarýn önemlerini
hatýrlattý. Geçen haftalarda TDP Gençlik Forumu
Baþkaný Enes Ýbrahim’le TDP’nin yönetimindeki
bazý kiþiler arasýnda sorunlar yaþandý. Merkez
meclisi tarafýndan alýnmasý gereken bir karar, keyfî
bir þekilde, Ýbrahim’in baþkanlýðýnýn feshedildiði
kendisine bildirildi. Tabii, kendisi de buna tepki gösterdi, bunun parti tüzüðüne aykýrý olduðunu söyledi.
Bununla baðlantýlý bazý sözlü tartýþmalar oldu. Hatta
Enes Ýbrahim, fiziki müdahaleye varýldýðýný bile
söyledi.
Ben burada Enes Ýbrahim’in þahsýndan hareketle
genel bir mantýðý anlatmak isterim. Sonuçta kiþiler
önemlidir ama kurumlar ve onlarýn varlýklarý daha
öne geçer bazý durumlarda.
Birazdan size, birkaç sivil toplum kuruluþunun
ortaklaþa sunduðu bir bildiriden örneklere yer vereceðim. Tarafsýz bir þekilde size sunacaðým. Ancak,
bildiriyi sunmadan önce kýsa bir diyeceðim var.
Açýkçasý, hiç de siyasî söylemler yapmayacaðým.
Sadece bir Kosovalý olarak, yaþam noktasýndaki etkiler baðlamýnda konuþuyorum. Bu olayýn baþrolünde
bulunan TDP yönetimi gýyabýnda genel mantýksal
çýkarýmlarda bulunalým. Benim TDP veya baþka bir
partiyle alýp veremediðim yok, çok þükür. Türk
Dünyasý coðrafyasýnýn özellikle Balkanlar gibi,
yüzyýllýk sýkýntýlarýn yaþandýðý bir bölgede biz
Türklerin ve Türk kültür dairesindeki insanlarýn bilinçli ve birleþik politikalarda yer almalarýnýn hayatiyeti ortadadýr. TDP yönetiminin de burada, bizim
gibi, Türk Dünyasý ve Makedonya Türklüðüne dair
iþler yapma düþüncesindeki genç bir arkadaþýmýza
karþý uygun bir üslup takýnmalarýnýn yararýna inanýyorum. Olayda “þu haklý bu haklý” mantýðýndan da
önce, üsluplarýn uygunluðu önemlidir bence. Çünkü
bizler zaten, zamanýn ve bize karþý yürütülen politikalarýn ürünü olarak nüfusça ve kuvvetçe
zayýflatýlmýþ bir toplumun bireyleriyiz. Bizim haklarýmýzýn elde edilmesinde önemli mecralardan olan
siyasî mecrada iþ yapan ve/veya yapmaya çalýþan
insanlar birbirlerine karþý daha dikkatli olmalýdýrlar
çünkü bizim savurganlýk gibi bir lüksümüz yoktur.
Ayrýca, Balkanlar’daki genç Türk beyinlerini de artýk
daha önemli yerlerde görmek gereklidir. Bu döngü
hakkaniyet ve liyakatla çalýþmalý ve hak edenler ilerlemelidir. Doða kanunu bu.
Size aþaðýda bildirinin bazý önemli kýsýmlarýný
sunuyorum. Benim yorum yapmama gerek yoktur.
“Bizler Dünyanýn çeþitli bölgelerinde yaþayan
Türkleriz. Aramýzda Altay-Sibirya Türkleri de var,
Batý Türkleri de, Doðu Avrupa Türkleri de var,
Türkistan Türkleri de. Kýsaca bütün dünya
Türklüðünün aydýn gençleri ortak bir kanaatle bu
yazýyý sizlerle paylaþýyoruz.
Bilmekteyiz ki, dünya Türklüðü özellikle azýnlýk
olarak yaþadýklarý coðrafyalarda zorluklar yaþamaktadýrlar. Bizler çoðumuz Makedonya Türkleri gibi
sorunlar içerisinde yaþam ve birlik mücadelesini
sürdüren devlet ve topluluklardanýz ve sizleri anlayabiliyoruz. Bu zorluklar hem sosyolojik, hem de
siyasi olmaktadýr. Bizler pek çok yapý, dernek veya
kuruluþ aracýlýðýyla çeþitli zamanlarda ve ülkelerde
yýllardýr bir araya gelen dünya Türklüðünün gençleri
olarak Makedonya Türklüðünü günümüz sorunlarý
ve mücadelesini Enes Ýbrahim ile tanýdýk. Zira kendisi Makedonya Türklüðünün sýkýntýlarýný, dertlerini,
olaylara bakýþýný her toplantýda gerektiði þekilde ve
layýkýyla anlatmýþ ve bu çalýþmalarý her zaman kayýt
altýna alýnmýþtýr. Dünya’nýn dört bir yanýndaki
Alpay
ÝÐCÝ
Türkler Makedonya Türklüðünü TDP Gençlik
Forumu Baþkaný Enes Ýbrahim’i ve arkadaþlarýný
tanýr.
Bununla birlikte tam da seçimler öncesinde
Makedonya TDP yöneticilerinin net bir gerekçe
göstermeksizin aldýðýmýz bilgiler ýþýðýnda Enes
Ýbrahim’in görevden almasýna, hatta partinin parlamentodaki son deðerlendirme genel kurulunda bazý
yöneticilerin çirkin saldýrýsýna maruz kalmasý kesinlikle anlaþýlamaz bir tutumdur.
***
Makedonya’da yaþamýyor olsak da, Üsküp’te,
Gostivar’da, Kalkandelen’de, Resne’de, Kýrçova’da,
Ohri’de, Manastýr’da yaþayan bir Makedonya Türkü
kadar Dünya Türklüðünün parçasý olan Balkan
Türklüðünün tamamýný da net bir þekilde takip
etmekte ve olumsuzluklarý kaygýyla izlemekteyiz.
Makedonya’daki Türkler siyasi zeminde nasýl birleþtirilir, bu iþ nasýl gerçekleþir diye kardeþlerimizi
düþünüyorken zaten 3’e bölünmüþ Makedonya Türk
Siyasetinin kendi içinde daha da bölünebilecek bir
yapýya bürünmesinden müthiþ bir þekilde rahatsýzlýk
ve endiþe duymaktayýz.
Adýnda demokrasi olan bir Türk partisinde dahi antidemokratik olaylar cereyanýnda bölünme sinyalleri
geliyorken nasýl yapacaðýz da Makedonya Türklerini
siyasal zeminde birleþtireceðiz? Zira bölündükçe
güçsüzleþmekte ve Türk karþýtlarýna malzeme
olmaktayýz. Tarihi Türk Tiyatrosunun adý Arnavut
Tiyatrosu diye deðiþtiren iradeye Makedonya Türk
siyasilerinin sesi çýkmýyorsa ya da cýlýz bir sesle
muhalefet etmeye çalýþýyor ve baþarýlý olunamýyorsa
bu yapý sizce ne kadar doðrudur? Yoksa Makedonya
siyasileri kendi evlatlarýnýn siyasi yolunu açmak
adýna destek olacaðýna köstek olmaktan dýþ tehditlerle uðraþmaya vakit bulamýyor mu? Bu vahim durumun TDP içerisinde demokratik ve akýlcý bir tutum
içinde tekrar deðerlendirilmesi gerektiði
kanaatindeyiz.
***
Bu kadar basit ayak oyunlarýyla siyaset yapmaya
çalýþan bir yapýnýn elbette ki kendi iç iþlerinin
çözümü zor düðüm haline gelir. Bununla birlikte
Makedonya Türklüðünün kuyusunu kazmaya çalýþan
diðer azýnlýklarla kol kola siyaset yapma mantýðýyla
kaybedilmiþ haklarýn geri kazanýlmasý þöyle dursun,
mevcut haklarýn dahi kaybedilmesi söz konusu olabilir.
Yukarýda bahsettiðimiz pek çok konu ýþýðýnda son
olarak demek isteriz ki söz konusu Enes Ýbrahim
Makedonya Türklüðü için kazanýlmasý ve desteklenmesi gereken bir siyasidir. Ayný zamanda
Makedonya TDP Makedonya Türklüðü için önemi
azýmsanamayacak kadar ciddi bir siyasi yapýdýr. Bu
nedenle bu parti içindeki þýk olmayan görevden alma
giriþiminin seçimler öncesi tekrar deðerlendirilerek
Enes Ýbrahim’e iade-i itibar edilmesini, seçimlerde
de birlik içinde daha güçlü olarak çýkýlmasýný arzulamaktayýz.”
Yukarýda büyük bir kýsmýný verdiðim bildiri Yalova
Folklor Eðitim Merkezi Gençlik ve Spor Kulübü;
Türk Gençler Birliði Dýþ Ýliþkiler Departmaný;
Dünya Genç Türk Yazarlar Birliði; Türk Dünyasý
Genç Ýletiþimciler Birliði; KKTC Kýbrýs Türk
Gençliði Çözüm Hareketi; Türk Dünyasý Gençlik
Topluluðu adlý organlarca ortaklaþa bildirilmiþtir. Bu
bildiriyi, dýþarýdan bir bakýþý yansýtmak için sundum.
Yukarýda da belirttiðim gibi, hiç kimseyle en ufak bir
sýkýntým yok. Zaten en son tartýþmasý gereken Türk
topluluklarýndan birileri de Kosova ve Makedonya
Türkleridir. Bizler, olumlu yaklaþýmlarla ve olumlu
eleþtirilerle, yapýcýlýkla hareket ederken kendimizi
daha da güzel hâllere iletme derdinde olmalýyýz.
Bilindiði gibi, daha birkaç gün önce Makedonya’da
bulunan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaþkaný Sayýn
Abdullah Gül de, Makedonya Türklerinin birliðinden
söz etti. Bu birlik meselesinde bir keramet olmalý ki
herkes söylüyor. Peki, neden bir türlü birleþilemiyor?
Herkes kendisine sorsun.
Fot o : Na fi z L ok v i ça
Agim Rifat
Dört Ýhtiyar
Bir masada
Dört ihtiyar
Dört ihtiyar
Dört sonbahar
Kim bilir artýk
Aralarýnda kimler yok kimler var
Ses gelir duyulmaz
Kýz geçer görülmez
Nefes dar
El titrek
Öksürük
Skleroz
Böbrek
Nereye gitmek
Nerde boðulmak
Söz yürümez
Saz dinlemez
Zor geliyor zor
Yenik düþmek
Güne geceye bel vermek
Kapanmak bir vücuda
Bir masada
Dört ihtiyar
Dört ihtiyar
Dört sonbahar
Etrafta ne çok bahar
Ne çok bahar
Perşembe, 8 Mayıs 2008
Balkan Türk Þiiri
14
SARAYBOSNA
Hazýrlayan: Agim Rifat
ÞÝÝRÝN ATEÞÝ
Teþfik etmek, Kosova Türk þiirinin yolunu açýp tekrar
tekrar ateþini yakmak adýna, bundan böyle bu sayfada usta
þair Agim Rifat Yeþeren, her hafta bir þiirle çýkacak
karþýnýza sevgili okuyucular.
Eskimiþ ayak
Eskimiþ baþ
Baþlamýþ çoktan
Bir yerlerde toprak
Kültür
Minarelerinden
Ezan sesleri gelir
Bir çiçek açar
Saksýsýnda
Bir evin
Penceresinden.
Baþçarþý’da
Dilleri çözülür
Güvercinlerin
Ýlkyazda
Saraybosna’da.
ÝSTANBUL’DA
Ýstanbul’da
Yeni Cami’nin merdivenlerinde
Bir güvercin gördüm
Gözü deniz, göðsü deniz.
Boðaziçi’nde çocukluðum
Ýki yeþil daldýr uzar
Yüreðimde yine deniz.
ÜSKÜP
Bir ilkyaz günüydü
Taþ köprüsünden geçtim Üsküp’ün
Vardar suskun akýyordu
Karanfiller açmýþtý
Ýçim ýlýdý birden
Seni buldum.
OHRÝ
Kim ne derse desin
Hiç yalan söylemedi
Ohri üstünden uçan
Martýlar,
Martýlar ki
Ohri gölü’nün
Ýlkyazýný
Muştular.
Arif Bozacý
Ýmkansýz aþk ödül kazandýrdý
S
avaþ ortasýnda gerçek bir aþk hikayesini anlatan filmin yönetmeni Hüseyin Karabey ödül
kazandý New York’ta düzenlenen Tribeca Film Festivali’nde ‘en iyi yönetmen’ ödülünü bu
yýl ‘Gitmek: My Marlon and Brando’ filmiyle Hüseyin Karabey kazandý.
Festival jürisi, Karabey’e bu ödülü, belgesel tarzý ile klasik bir aþk hikayesini harmanlamada, ayrýca son derece modern ve gerçekçi ama bir o kadar uluslararasý alanda benzersiz bir kadýn kahraman yaratmada gösterdiði beceriden dolayý verdiðini açýkladý. Film, festivale doðrudan Festival
Yönetmeni Peter
Scarlet tarafýndan davet
edilmiþti.
‘Gitmek’,
daha önce politik belgeseller
çekmiþ Hüseyin
Karabey’in ilk
uzun metrajlý
sinema filmi.
Þiþman bir
Türk kýzýyla,
orta yaþlý kel
bir Kürt’ün
gerçek hayatta
da yaþanan
aþkýný konu
alýyor. Filmde,
birçok kiþi kendini oynuyor. 2003’de Amerika’nýn Irak’a saldýrmasýndan önce bir film setinde tanýþan Ayça ve
Hama Ali, 20 gün birlikte olup sonra ayrýlmak zorunda kalýyorlar.
Filmde, bu iki antikahramanýn savaþ ortamýnda buluþmaya çalýþmalarý anlatýlýyor.
Festivalde ‘En Ýyi Film’ ödülünü ise Ýsveç yapýmý, yönetmen Tomas Alfredson’un ‘Let the Right
One In’ adlý filmi aldý. Tribeca’da bu yýl 41 ülkeden 121 uzun metrajlý, 79 kýsa film gösterildi.
Ünlü oyuncu Robert de Niro ve New Yorklu zenginler Jane Rosenthal ile Craig Hatkoff tarafýndan
11 Eylül 2001’deki terör saldýrýsýndan sonra baþlatýlan festival, büyük festivaller arasýna girmeye
çalýþýyor.
15
Perşembe, 8 Mayıs 2008
Kültür
Raif VIRMİÇA
Ýnsan duygusunu, düþünce ve hayalini yansýyan bir ayna olarak sanat ve kültür..
PRÝZREN’DE KÜLTÜR, SANAT
VE ÞAÝRLÝK GELENEÐÝ VI
SÜLEYMAN ACÝZA BABA
Süleyman Acize Baba ile bugüne kadar çok sayýda yazý
ve makaleler yazýlmýþtýr. Yazýlan makalelerde Azize Baba
ile ilgili farklý görüþler yer almaktadýr. Bu konuda bizim de
önemli makale ve çalýþmalarýmýz olmuþtur ve bunu eserlerimizde ve baþka makalelerimizde dile getirmiþizdir. Oysa
bugün Sadi tarikatýyla ilgili mevcut olan iki silsile belgesinde Azize Baba ile mevcut olan bilgilerin ilk kaynaðý
olmasý itibarýyla en gerçek olduðunu vurgulamak gerekir.
Biz metnin devamýnda özlü bir biçimde bu bilgileri aktarmaya çalýþacaðýz.
Sadî tarikatýnýn Aciziyye kolunun müessisi olan Aciza
Baba veya Acizî Baba Prizrenli Sûzî (1525), Prizrenli
Ümmî Sinan (1551), Kalkandelenli Sersem Ali Dede
(1569) gibi zâtlarla mukayese edilebilecek bir sûfî þairidir.
Acize Baba 1537 yýlýnda Ýþkodra’ya yakýn bir köyde doðmuþtur. Babasýnýn ismi Hüseyin’dir. Eðitimini Ýstanbul’da
ikmal eder ve tasavvuf terbiyesini þeyhi Ýbrahim Ebu’lVefâ’dan tamamlayýp hilâfetle müþerref olur. Aciza Baba
1699—700 yýlýnda Yakova’ya gelip tarikatýný yaymaya
baþlar ve 1732—33 yýlýnda Yakova’da bugünkü Büyük
Tekke inþaatýný tamamlamýþtýr. Tekkenin tamamlanmasýndan önce Aciza Baba 1730 yýlýndan önce Prizren’e yerleþir
ve üç oðlundan biri olan Vehhab’ý yanýnda götürür. Büyük
oðlu Danyal’ý ve Lutfullah’ý Yakova’da býrakýr. Þeyh
Danyal Yakova’da þeyhlik görevinin yaný sýra Hadým
Camiinde imamlýk görevini de sürdürür. 1730—31 yýlýnda
evlenmemiþ olarak vefat eden Lutfullah Efendi ise
müezzinlik görevinde bulunur.
Aciza Baba Prizren’de irtihal eder ve Prizren’in Maraþ
semtindeki inþa etmiþ olduðu tekke türbesinde
defnedilmiþtir. Vefat tarihiyle ilgili ihtilaflý görüþler mevcuttur. Hasan Kaleþi ve Cemal Çehayiç Acize Babanýn
1738 yýlýnda vefat ettiðini savunmaktadýrlar. Oysa her iki
silsilenamede Acize Babanýn 1748—49 yýlýnda irtihâl ettiði
yazýlmaktadýr. Hakeza aþaðýda aktardýðýmýz ve türbenin
içinde de bulunan levha þeklindeki kitabede de Acize
Babanýn Hicri 1160/1747 yýlýnda vefat ettiði apaçýk yazýlmaktadýr. Bu iki görüþ daha kabule þayan olduðu
kanaatindeyim.
Aciza Baba yetenekli ve büyük bir þairdir. Ýki Divan býrakmýþtýr. Biri Kosova Üniversitesi ve Halk Kütüphanesinde
diðeri ise Yakova’da Þeyh Rüþdi’nin özel kütüphanesinde
bulunmaktadýr. Ýkinci Divaný þair Murteza Sukûtî Baba
(1262/1845—46) istinsah etmiþtir. Kosova Üniversitesi ve
Halk Kütüphanesinde bulunan Divanda Arapça, Farsça ve
Türkçe olmak üzere üç dilde þiirler bulunmaktadýr. Diðer
Divan ise Türkçe yazýlmýþtýr. Aciza Baba iki Divan dýþýnda
Üsküdar Valide Atik Kütüphanesinde þiirlerini ihtiva eden
risaleleri de bulunmaktadýr. Bunlarýn dýþýnda birkaç risâle
daha yazmýþ, fakat bu risâlelerin âkýbeti konusunda bir bilgiye sahip deðiliz.
Kosova’da dolayýsýyla Prizren’de de Ýslam kültürünün
yayýlmasýnda Acize Baba’nýn büyük payý geçmiþtir.
Bilhassa bu topraklarda Sadi tarikatýnýn kurulmasýnda ve
yaygýnlaþmasýnda paha biçilmeyecek kadar katkýsý olmuþtur.
Þeyh Süleyman Aciza Baba’ya ait Kitabe
Þeyh-i kâmil, pîr-i vâsýl, mazhar-ý feyz-i Hudâ
Ya‘nî Þeyh Süleymân Efendi vâsýl-i sýrr-ý fe
Vâkýf-i sýrr, vâris-i ilm-i Resûl-i kibriyâ
Ýlm ü hikmette yegâne asrýnýn Þeyh-i ekberi
Zikr ü fikri Hakk idi gülbeng-i Sa‘dî çekti tâ
Vâsýl oldu sýrr-ý Sa‘deddîn’e olduâþinâ
Küllü men (aleyhâ) fân âyeti menþûr-i âlem oldu çün
Muntazýr oldu hitâb-ý irciî’ye bâsafâ
Iþk-ý mahbûb çekti kendi cânibine âkýbet
Dedi yâ Hû, âlem-i külle edip nakl-i bekâ
Mürg-i câný kaydý tenden cânibine etti pervâz þevkiyle
Mak‘ad-ý sýdk oldu anâ, emr-i Hakk’la âþiyâ
Mecd ü rif‘atla muammer ede Hakk evlâdýný
Rehberân-ý âlem olsunlar ilâ yevmi’l-cezâ
Melcei erbâb-ý hâl et pûsegâh-ý âþýkân
Âsitân-ý dergah-ý Sa‘dîleri yâ Rabbenâ
Raþha-i gilküm mücevher düþtü târih Sa‘diyâ
Göçtü Adne Þeyh Süleymân eyledi azm-ý likâ
Sene 1160
Metnin devamýnda bugün Bölge ve Üniversite
Kütüphanesinde mevcut olan Süleyman Acize Babanýn el
yazma Divanýn’da mevcut olan dördüncü bölümden bir
alýntýnýn transkriptini araþtýrmacý arkadaþýmýz Sayýn Nehat
Krasniçi’nin yardýmýyla burada ilk defa yayýnlýyoruz.
Akabinde Aciza Babanýn yazmýþ olduðu bir ilahiye de yer
vereceðiz.
1 Fa’ilatün Fa’ilatün Fa’ilatün Fa’ilün
Ey göflül bir bade nüþ it k’olmaya anda hata
Þöyle dilber þevki her-dem vire cana sam
Pak-damen pak-zat u pak-nihad u pak-baz
Pay-büs-ý dilbere nakd-i siriþk it cana baha
Dergeh-i pir-i muðan ‘aþkýla ber-cay-ý fütüh
Saðar-ý mey olsa lami’ lebaleb gel sakiya
Mest-i la-ya’kýl o dehlü ol reþk-i ‘uþþ4 ide
Þol ki aðyar ola dilde bile zikir olmaya
Taze canlar bahþ ider dildarýna þevk-i visal
Nakl-i bezm-i zevk ü ‘iþret ðabðab-ý derde deva
Dilber-i mekkara nakd var canýn et nisar
Fitne-i dünyaya meftün olmayup etme cem
Hecr ü fürkatde olursa tafl mý ‘aþýk-ý ðam-zede
Reh-güzar-ý yarda bifl derdile subh ü mes
Cevr ü mihnet ‘aþk-ý yara bar-ý güldür bülbüle
‘Aþkým ‘aþkým saha lutfuh tüzün eyle bafla
Þ ive vü nüza tahammül ‘Acize rüz-ý ezel
Baþýna yazdý bu hükmü katib-i kilk-i kaða
2 Fa’ilatün Fa’ilatün Fa’ilatün Fa’ilün
Es-saltü ve’s-selðm mazhar-ý lutf-ý Huda
Es-salatü ve’s-selam fey-i cüdufl reh-nümâ.
Ey vücüduh ‘ald-ý küli menþe’idir tab’-ý küll
Nefs-i küll-i gerd-i rahýfl tütiya-yý enbiya
Es-salatü ve’s-selam ey matla’-ý burþid-i Hü
Ey vücüdufi burc-ý envariyle asar-ý Huda
Es-salatü ve’s-selam merbüb u evvel ve’s-selm
Es-salatü ve’s-selam ey Hakka daim aþina
‘Abidi ne kudvetii’ z-zühhad sultanu’ 1-elvera
Lzým-ý tevhid ü tehlil ile temcid ü sen
Katib-i vahy-i ilahi nazým-ý nazm-ý Hâkim
Cami’ü’ l -Kur’ an memdüli-ý Uudasýn mutlaka
Ey þehid þehr-i savm içre sensin re’Is
Þahid-i fey-i Ýlah ehl-i þühüda piþva
Hem þehid u hem müþahid ehl-i cevre sen katil
Olduh ey mazlüm u makdür-ý Uudaya aþina
‘Mi vii ‘Acizlere sensin eminü’l-mü’minin
Hem Muhammed ümmetine cümle sensin piþva
3 Fa’ilatün Fa’ilatün Fa’ilatün Fa’ilün
Ol erenler þahý sensin hem vasýyy-i Mustafa
Merd-i meydan þir-i Yezdan ibn-i ‘amm-i Muþafa
Ya Aliyyý ente mini
Merhaba Harün-i ümmet ya ‘Aliyyü’1-Murtea
Vall-i sirr-ý velayet hadi-i þer’-i metin
Oldý meddahi hatta kemmrn “hel eta”
Sýrr-ý Furkan maðz-ý ‘irtn feyz-i Kur’an ‘aþýka
‘Âlem-i ‘ilm-i sükünu bazin-i kenz-i sena
Ehl-i ‘akl u derk-i pake lazým u vacib olur
Y ki erlik etmeyeler ya saadýr ilçtida
La-feta illa ‘Alý la-seyfe illa zü’l-fikar
Kuvvet-i bazü-yý ba týfl hü pesend itdi Huda
Ma’den-i cüd-ý þeca’at mahzen-i lutf-ý Huda
Zatýna itdi ta’ayyün hem keramet hem se1a
Haðret-i Hak kalb-i safin eyledi beyt-i Ýlah
Andan eyler iktibas ‘uþþak-ý envar-ý Huda
Merhaba ey kaþif-i sýrr-ý sa’adet-i merhaba
Katil zýndik u bid’at kasir-i ehl-i heva
Y ‘Aliyyi ya ‘Aliyyi ya ‘Aliyyi ya Veli
Hatem-i sýrr-ý hilafet ‘Acize sen piþva
4 Fa’ilatün Fa’ilatün Fa’ilatün Fa’ilün
Afola gâflûl aðla gözüm derd-i þehid Kerbela
Derdile her matemlerin n’itdi afla ehl-i cef
Hak yolýna can u baþýn virdi þehid Kerbela
Ýdenler þafi’ þehid Kerbela
Ol shib-i bedrü’l-huneyn cedd-i Hasan ile Hüseyin
Olmýþ safla kurretü’l-’ayn þah-ý þehid Kerbela
Rahm eylemek oldý din ‘aþýklara far-ý ‘ayn
Bedrin çeþm-i ehl-i din sabir þehid Kerbela
Virdim salatile selam her dem ola subh u þam
Evlad u ahbab u tamam þah-ý þehid Kerbela
Ey mü’mine Al-i ‘aba sýrr-ý ‘Aliyyü’l-murteza
Ceddið iken hayrü’l-vera olz þehid Kerbela
Ey kevkeb-i edri-i din ü nür-ý çeþm-i rah-ý mübin
‘Âþýklara ‘ayne’l-yakin þah-ý þehid Kerbela
Uydý safla ehl-i yemi saia uyan buldý þam
Kýydý safla ehl-i ceM þah-ý þehid Kerbela
Safla uyan rahmet bulur seni seven ‘izzet bulur ‘
Aþýklarfi rif’at bulur þah-ý þehid Kerbela
Mah-ý muharrremde oldý sensin ehl-i þühüd þahý
HadI-i adýna sen emir þah-t þehid Kerbela
Alma gâflül aðla gözüm bu mateme diline sözüm
Ýde þefa’at manzarý ‘Aciz þehid Kerbela
5 Mern’ilün Metrilün Mern’ilün Mefa’ilün
Kadimden fa’il-i muhtar ider þun’-ý peyda
Ýder kudret kelamýndan ‘âdem ketm-i sefer peyda
Ýradet içudrete ta’lik idince emr olur zahir
Olunca kaf u nün izhar olur lutf u keder peyda
Ýradet ‘aþka ta’lik-i ‘avalim zahir etmiþdir
Bu bað bostan-ý bikmetden olur dürlü þecer peyda
‘Acizle damða itdiler bu mahiyat-ý ecsamý
O zat vacib-i imkan bilüp ide ‘iber peyda
6 Failatün Fa’ilatün Fa’ilatün Fa’ilün
Es-salat ve’s-selam ey rahmeten li’l-’âlemin
Zat-, pakifi ba’is-i mevcüd u cümle masiva
Es-salðt ve’s-selam ey þahid-i didar-ý Hak
Dafý’-i ta’b-ý ‘itab ý þafi’-i yevmü’1-cez
Es-salat ve’s-selam ya hayr-i cümle kainat
Fatih-i fi’1-i künüz-ý mu’ilat-ý ma vü sera
Es-salat ve’s-selam ya sadýka’l-va’dü’l-emin
Vakýf-ý hakka’l-yakin ü þahid-i vech-i Huda
Süleyman Aciza Baba divanýndan bir Ýlahi
Lutf-u Hakk’a mazhar oldý bize Sa’diler dinür
Sultan-ý b-ý fey-i rahmet bize Sa’diler dinür
Dide binasý nazar olmayan bilmez bizi
Hikmeti a’mð görür mi bize Sa’diler dinür
Terk-i fani eyleyüp týfl-ý dilim günah ider
Ma’nide Hazret-i Nedimý bize Sa’diler dinür
Zikr-i ‘aþka iþtiðal üzre olup leylü’n-nehar
Hanýmaný vaþla salmýþ bize Sa’diler dinür
Kalbimiz yengi küdüretden müberra eylemiþ
Nür-ý kudsile münevver bize Sa’diler dinür
Büte-i hikmete kil olmak dilersefl ‘Aciza
Nar-ý ‘aþka varlýðýn yak bize Sa’diler dinür
Aciza Baba, Divanýnda ki þiirlerini umumi olarak gazel,
kaside ve ilahi biçiminde yazýlmýþtýr. Divanda gazel biçiminde de þiirler yer almaktadýr. Aciza Baba’nýn gazellerin
çoðunda “Fa’ilatün Fa’ilatün Fa’ilatün Fa’ilün” vezninin
kullandýðý görülmektedir. Bu gazelli þiirlerde genel olarak
konunun aþk ve sevgi yanýnda tabiat sevgisi de yer almaktadýr. Divanda yer alan kasidelerde de konun aþk ve aþktan
doðan acýlar konularý yaný sýra diðer konulara da yer verilmektedir. Aciza Babanýn Divanda az sayýda ilahiler de yer
almaktadýr.
Güncel
UNESCO
Perşembe, 8 Mayıs 2008
16
Doðumunun 1000. Yýlý Dolayýsý ile
2008 KAÞGARLI MAHMUD YILI
KAÞGARLI MAHMUD
ULUSLARARASI HÝKÂYE YARIÞMASI
Türkçenin ilk ansiklopedik sözlüðünü
hazýrlayan büyük bilgin Kaþgarlý
Mahmut’un Doðumunun 1000. Yýlý
vesilesiyle, Türkçenin deðiþik lehçe ve
þivelerinin konuþulduðu ülkelerde
yapýlmak üzere bir hikâye yarýþmasý
düzenlenmiþtir.
Yarýþma, “UNESCO 2008 Kaþgarlý
Mahmut Yýlý” programý kapsamýnda
Türkçe konuþan bütün ülkelerde eþ
zamanlý olarak yürütülecektir.
“Kaþgarlý Mahmut Uluslararasý
Hikâye Yarýþmasý” Avrasya Yazarlar
Birliði’nin eþgüdümünde Azerbaycan,
Balkanlar (Batý Trakya, Bulgaristan,
Kosova, KKTC Makedonya,
Romanya) Baþkurtistan, Çin,
Gagauz Yeri, Irak, Ýran, Kazakistan,
Kýrým, Kýrgýzistan, Özbekistan,
Tataristan, Türkiye, Türkmenistan,
Çuvaþistan, Sibirya (Hakasya,
Yakutistan, Altay, Tuva) ülke ve
bölgelerde bulunan edebiyat dergileri
veya yazarlar birliklerinin iþbirliði ile
gerçekleþtirilecektir.
Kaþgarlý Mahmut Uluslararasý Hikâye
Yarýþmasý birinci kademe
deðerlendirmeleri 17 jüri ile
yapýlacaktýr. Avrupa’da ve diðer
ülkelerde yaþayan Türkler, Türkiye
jürisine diðer lehçeleri konuþanlar ise
dünyanýn hangi ülkesinde yaþarlarsa
yaþasýnlar hikâye yazdýklarý lehçenin
jürisine müracaat edebileceklerdir.
Ayrýca yarýþmaya katýlmak için hikâye
yazarýnýn ana dilinde yazmasý
gerekmemektedir; Türk dilinin her
hangi bir lehçesini sonradan öðrenenler
de kendi yazdýklarý lehçenin jürisi
aracýlýðý ile yarýþmaya müracaat
edebilirler.
Dolayýsý ile dünyanýn neresinde yaþarsa
yaþasýn, Kaþgarlý Mahmut Uluslararasý
Hikâye Yarýþmasý’na katýlmak isteyen
Türk dilinin herhangi bir lehçesini
bilen herkese yarýþma açýktýr.
Her ülkede belirtilen dergiler, birlikler
aracýlýðý ile duyurularý yapýlacak,
jürileri teþekkül ettirilecek, dereceye
girenler belirlenecek ve ödül törenleri
yapýlacaktýr. Ülkesel
derecelendirmelerde ilk üç dereceye
girenler ödül verilecektir. Ayrýca bir
esere mansiyon verilecektir.
Ülkelerde dereceye girenler
belirlendikten sonra her bölgenin
birincileri arasýnda, uluslararasý bir
jürinin yeni bir deðerlendirme ile
UNESCO 2008 Kaþgarlý Mahmut Yýlý
Kaþgarlý Mahmut Uluslararasý Hikâye
Yarýþmasý dereceleri açýklanacaktýr.
Uluslar arasý deðerlendirmede ilk üç ve
üç mansiyon ödülü verilecektir.
adreslere elden,
e posta veya
posta yolu ile
teslim edilecektir.
Kaþgarlý Mahmut Uluslararasý
Hikâye Yarýþmasý
3.Hikâye
konusu serbesttir.
Hikâyelerin uluslar arasý
deðerlendirilmesinde þu yol takip
edilecektir: 17 jüride dereceye giren
birincilerin hikâyeleri, Türkiye
Türkçesine çevrilecek ve yarýþmanýn
yapýldýðý deðiþik ülkelerden Türkiye
Türkçesi bilen yazarlar arasýnda
kurulacak uluslararasý jüri tarafýndan
deðerlendirme yapýlacaktýr.
Konu : “Serbest”
Türkiye’de Son Teslim Tarihi: 30
Temmuz 2008
ifadeleri ile www.ayb.org.tr adresini de
ekleyebilirmiyiz.
Konu : “Serbest”
Türkiye’de Son Teslim Tarihi: 30
Temmuz 2008
Türkiye Derecelerinin Açýklanmasý: 30
Aðustos 2008
Türkiye Türkçesi ile Yazýlmýþ
Hikayelerin Gönderileceði Adres:
Avrasya Yazarlar Birliði
Ceyhun Atýf Kansu Cad. 45. Sokak
13/2 Balgat- Ankara
TEL: +90 312 287 80 43
e-posta:
Türkiye Ödülleri
Birinciye: 500 EU
Ýkinciye: 300 EU
Üçüncüye: 200 EU
Mansiyon: 100 EU
JÜRÝ
1.Ali Akbaþ
2.Osman Çeviksoy
3.Yakup Deliömeroðlu
4.Ýmdat Avþar
5.Hüseyin Özbay
YARIÞMA ÞARTNAMESÝ
1.Yarýþmaya katýlacak eserler belirtilen
2.Yarýþmaya
katýlacak olan
eserlerin daha
önce hiçbir
yarýþmada ödül
almamýþ ve
herhangi bir
yerde
yayýmlanmamýþ
olmasý
gerekmektedir.
4.En çok iki
ayrý hikâye ile
katýlmanýn
mümkün
olduðu
yarýþmada,
gönderilecek
hikâyelerin her
birinin en az
3.000 (üç bin) en çok 35.000 (otuz beþ
bin) kelimeden oluþmasý
gerekmektedir.
5.Yarýþmaya gönderilecek hikâyelerin
üzerinde sadece rumuz bulunacaktýr;
rumuz dýþýnda yarýþmacýnýn kimliðini
belirten her hangi bir iþaret bulunmasý
halinde hikâye yarýþma dýþý
býrakýlacaktýr.
6.Yarýþmacý, kimliðini, açýk adresini ve
biyografisi ile birlikte 1 adet
fotoðrafýný ayrý bir zarfa koyarak
üzerine sadece rumuzunu yazýp,
hikâyenin yer aldýðý büyük zarfýn içine
koyacaktýr.
7.Bilgisayarla 12 punto olarak
yazýlacak hikâyeler 6 nüsha olarak
gönderilecektir. Ayrýca daha sonra
dereceye giren hikâyeler kitaplaþacaðý
için, hikâyenin konulduðu zarfýn içine
word formatýnda hazýrlanmýþ dosya,
CD veya diskete yüklenmiþ olarak da
gönderilecektir.
8.Yarýþmaya katýlan hikâye metinleri
kesinlikle geri verilmeyecek ve metin
sahibi bu konuda hiçbir hak iddia
edemeyecektir.
9.Yarýþmada ödül kazanan eserlerin her
türlü haklarý Avrasya Yazarlar Birliði
Derneði’ne ait olacaktýr.
Kaþgarlý Mahmut Uluslararasý
Hikâye Yarýþmasý
Uluslararasý Deðerlendirme Jürisi
1.Azerbaycan: Anar
2.Balkanlar: Zeynel Beksaç
3.Irak: M. Ömer Kazancý
4.Kazakistan: Fadýl Ali
5.Kýrgýzistan: Egenberdi Askarov
6.Özbekistan: Tahir Kahhar
7.Türkiye: Ali Akbaþ
8.Türkmenistan: Oraz Yaðmur
9.Uygurlar: Yusufcan Yasin
Uluslararasý ÖDÜLLER
Birinciye: 6.000 EU
Ýkinciye: 4.000 EU
Üçüncüye: 2.000 EU
Üç Mansiyon: 1.000 EU
Uluslararasý ödüller Ankara’da basýn
toplantýsýyla açýklanacaktýr.
17
Perşembe, 8 Mayıs 2008
Ölmeli, ama namazý
býrakmamalý
Prof.Dr. Ahmed Yardım
Ýbâdetlerin en mühimi namâzdýr. Çünkü
Ýslâmýn ikinci þartý, dînin direði olan, beþ vakit
namâzý vaktinde kýlmaktýr. Namâz, ibâdetlerin
en üstünüdür. Îmândan sonra, en kýymetli
ibâdet, namâzdýr. Îmân gibi, onun da güzelliði,
kendindendir. Baþka ibâdetlerin güzelliði ise,
kendilerinden deðildir. Üzüntülü rûhlara lezzet
veren namâz, rûhun gýdâsý ve kalbin þifâsýdýr.
Namâzý doðru kýlmaya çok dikkat etmelidir.
Kusûrsuz bir abdest almalý, gevþeklik göstermeden, namâza baþlamalýdýr. Kýrâatte, rükü’da,
secdelerde, kavmede, celsede ve diðer yerlerinde, en iyi olarak yapmaya uðraþmalýdýr.
Namâzý vaktin evvelinde kýlmalý, gevþeklik
yapmamalýdýr.
Bedenle yapýlacak ibâdetlerin en mühimi,
namâzdýr ki, dînin direðidir. Namâzýn edeblerinden bir edebi kaçýrmayarak kýlmaya
gayret etmelidir. Namâz tamâm kýlýnabildi ise,
Ýslâmýn esâs ve büyük temeli kurulmuþ ve
Cehennemden kurtaran saðlam ip yakalanmýþ
olur. Ýmâm-ý Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
ÖNCE Ý’TÝKÂDI DÜZELTMELÝ
“Ýnsana önce i’tikâdýný, îmânýný düzeltmek
lâzýmdýr. Bundan sonra, sâlih, yarar iþleri yapmak lâzýmdýr. Ýbâdetlerin hepsini kendinde
toplayan ve insaný Allahü teâlâya en çok yaklaþtýran yarar þey, namâzdýr. Namâzý doðru
dürüst kýlmakla þereflenen bir kimse, çirkin
kötü þeyler yapmaktan korunmuþ olur.
Ankebût sûresinin 45’inci âyetinde meâlen;
(Doðru kýlýnan namâz, insaný fahþâdan ve
münkerden herhâlde uzaklaþtýrýr) buyuruldu.
Ýnsaný kötülüklerden uzaklaþtýrmayan bir
namâz, doðru namâz deðildir. Görünüþte
namâzdýr. Bununla berâber, doðrusunu yapýncaya kadar, görünüþü yapmayý elden býrakmamalýdýr. Büyüklerimiz; ‘Bir þeyin hepsi yapýlamazsa, hepsini de elden kaçýrmamalýdýr’
buyurdu. Çünkü insaný dünyâda ve âhirette
felâketlerden, sýkýntýlardan kurtaracak ancak
namâzdýr.”
Vaktiyle gece gündüz içki içen bir kimse varmýþ. Her canlý gibi bir gün bu kimse de ölmüþ.
Hanýmý, cenazeyi yýkayýp defnedecek kimse
bulamayýnca, iki hamal tutup cenazeyi kabristana götürmüþ. Evliyâdan bir zât da, o anda
kabristanda imiþ. O sarhoþun cenaze namazýný
kýlmak için hazýrlýk yapýnca, bu zâtý görenler
de gelmiþler ve beraberce þarhoþun cenaze
namazýný kýlmýþlar. Fakat evliyâ bir zâtýn,
sarhoþ birinin cenaze namazýný kýlmasýna da
hayret etmiþler ve sebebini sormuþlar. O zât
da;
-Bu gece rüyamda kabristana gitmemi, orada
sahipsiz bir cenazenin namazýný kýlmamý
söylediler. Zira o cenaze affa uðradý dediler
demiþ. Bunun üzerine o sarhoþun hanýmýndan
kocasýnýn iyi yönleri olup olmadýðýný sormuþlar. Kadýncaðýz;
-Beyim, fâsýktý ve içki içerdi. Fakat namazýný
hiç terk etmezdi. Sabah namazýný hep cemâatle
kýlardý. Öksüzlere merhamet eder, onlarýn
nafakalarýný temin ederdi. Ýçki içip ayýldýðý
zaman, “Ya Rabbi benim gibi fâsýký
Cehennemin neresine atacaksýn” diyerek aðlar,
içkiyi býrakamadýðýna üzülürdü, demiþ. Evliyâ
zât, bunlarý dinledikten sonra;
-Demek ki affedilmesine bu güzel huylarý
sebep olmuþ buyurmuþtur.
To p l u m
NAMAZ DÝNÝN DÝREÐÝDÝR
Ýbâdetlerin hepsini kendinde
toplayan ve insaný Allahü teâlâya
en çok yaklaþtýran ibâdet,
namazdýr. Namaz kýlmak, huzur-u
ilâhiye çýkmak demektir. Allahü
teâlânýn huzurunda olduðumuzu
ve namazý ne olduðunu bilerek
kýlmalýyýz. Zira kýyâmet günü hesap, evvela
imândan, sonra namazdan olacaktýr. Tek vakit
namazý kaçýrmaktansa, bin kerre ölmeyi tercih
etmelidir. Nerede ve ne þart altýnda olursa
olsun mutlaka namazý vaktinde kýlmalýdýr.
Netice olarak, ölmeli, ama namazý asla býrakmamalýdýr. Zira dinin direði namazdýr. Kim
namazýný terk ederse, dinini yýkmýþ olur. Her
þeyin bir nûru, bir özü vardýr. Dînin nûru ve
özü beþ vakit namâzdýr. Namâz ayný zamânda
dînin direði ve örtüsüdür. Müslümânlýkla kâfirliði birbirinden ayýran da namâzdýr. Her þeyin
fesâdý vardýr. Dînin fesâdý, namâzý terk etmektir. Namâzýný terk eden, dînini terk etmiþ
demek olur. Peygamber efendimizin buyurduðu gibi:
(Namâz dînin direðidir. Namâz kýlan kimse,
dînini kuvvetlendirir. Namâz kýlmayan, elbette
dînini yýkar.)
Allah korkusu ile akan gözyaþý
Hazreti Ebu Bekir buyurdu ki: “Sekiz þey,
sekiz þeyin ziynetidir: Çok aðlamak korkunun
süsüdür. Ýffet, fakrin süsüdür. Þükür, zenginliðin süsüdür. Sabýr, belanýn süsüdür. Tevazu,
asaletin süsüdür. Hilm, ilmin süsüdür. Baþa
kakmamak, ihsanýn süsüdür. Huþu namazýn
süsüdür.”
Hazreti Ali buyurdu ki: “Aðlamak üç þeydendir. Birisi, Allahü teala korkusundan, ikincisi, gadabýndan, üçüncüsü katiyyeti
haþyetinden, kati olan Allah korkusu. Birinci
aðlamak, günahlara keffarettir. Ýkinci aðlamak,
ayýplarýnýn temizlenmesidir. Üçüncü aðlamak,
vilayet ve mahbubun rýzasýdýr. Günahlarýnýn
temizlenmesinin semeresi, kurtuluþtur.
Ayýplardan temizlenmenin semeresi, Naimde
olmaktýr. Vilayet ve mahbubun rýzasýnýn
semeresi Allahü tealayý rüyettir.”
Emir-ül müminin hazreti Ömer bekçi yerine,
þehri kendisi dolanýrdý. Nerede bir noksanlýk
görür ise, onu tedarik ederdi. Bu kadar ihtiyat
ile daima aðlar idi. Ona, ya Emir-el müminin!
Bu kadar korku ve aðlamak neden dolayýdýr,
diye sorunca buyurdu ki: Eðer bir koyun veya
bir keçi Fýrat kenarýnda gezerken bir zarar
görürse, korkarým ki, kýyamette onu benden
sual ederler.
Mâlik bin Dinar hazretlerine arkadaþlarý “Bir
okuyucu getirsek de size Kur’ân okusa, siz de
dinleseniz?” demiþler. O, þu karþýlýðý vermiþ:
“Çocuðunu kaybeden bir kadýn, ayrýca bir
aðlayýcýya muhtaç olmaz!”
Mekhul el-Dimeþkî diyor ki: “Birisini aðlarken
gördüðünüz zaman, onunla beraber siz de
aðlayýnýz. O kimsenin riyâ yaptýðý zannýna
kapýlmayýnýz. Ben bir adam hakkýnda böyle bir
zanna kapýlmýþtým da, bunun cezasý olarak tam
bir sene aðlamak faziletinden mahrum
kaldým.”
Kur’ân-ý kerim dinlerken kalben aðlamadýðý
halde sâlihlik iddiasýnda bulunan her þahýs, bu
iddiasýnda yalancý olmuþ olur. Zira katý
kalblilik sâlihlerin ahlâkýna aykýrýdýr.
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
“Allah’ý anarken, Allah korkusu ile gözlerinden yaþ akan kimseye, kýyamette azap
edilmez.”
“Allahü teâlâ, Musa aleyhisselama buyurdu ki:
Kulun, benden korkup aðlayarak yaptýðý ibadeti, diðer ibadetlerinden üstündür.”
Deðerli eþim, babamýz, dedemiz...
Fevzi PALUÞ
6 yýl oldu sen bu dünyadan göçüp dittiðine. Sen
hiç ölmedin ki. Baba. Seni hiç bir zaman unutmadýk. Hasretinle yanýp tutuþan kalbimizin
her atýþýnda sen yaþýyorsun. Mekanýnýn cennette olmasý için yüce
Mevla’ya duacýyýz.
Ruhun þad olsun.
Seni hiçbir zaman
unutamayan:
Eþin: Þükran
Oðlun: Genti
Kýzlarýn: Selda ile Sevil
Damatlarýn: Menan ile
Cüneyt
Torunlarýn: Reyhan ve
Kübra.
Çamil Skenderi
Ölümünün 40.
gününde
rahmetle
anýyoruz. Hayata
veda edişin bizi
derinden üzdü.
Seni hiçbir
zaman
unutmayacağız.
Her zaman
kalbimizdesin.
Skender ailesi
Eþim, babamýz, kayýnbiraderim, dedemiz...
Alikemal (Aluþ) ÞERO
Ölümünün 1. yýlýnda seni rahmetle
anýyoruz. Mekanýnýn cennette olmasý
için yüce Mevla’ya duacýyýz.
Seni hiçbir zaman unutamayan:
Eþin: Fitnet, Oðlun: Adis, Kýzlarýn: Fidan, Figen,
Damadýn: Adnan, Torunlarýn: Abdurrahman ve Yasin
Kadın
Perşembe, 8 Mayıs 2008
18
Hurafelerin maskesi düþtü!
G
üzelleþmek için kulaktan dolma
bilgilerle her yolu deneyen kadýnlar, bunun bedelini saðlýk sorunlarý yaþayarak ödüyor. Estetik ve Plasitk
Cerrahi Uzmaný Op. Dr. Tuðrul Turan,
mucize olarak tanýmlanan pek çok güzellik reçetesinin hurafe olduðunu iddia
ediyor.....
Asit içeren kremler göðüsleri büyütmez!
Meme büyütmeleri için baþvurulacak tek
yol; silikon meme protezleridir. Meme
büyütme haplarýnýn ve kremlerinin,
büyütme veya dikleþtirme için etkili
olduðu söylenemez. Silikon dýþýndaki yað
enjeksiyonlarýnýn etkinliði ise her zaman
geçicidir.
Hemoroid kremi göz torbalarýný yok
etmez!
Gözaltý kremleri, sarkmýþ ve kýrýþmýþ
gözkapaklarýnda yararsýzdýr. Yaþlanmayla
birlikte göz kapaklarýndaki cilt geniþler,
gevþer ve yüzeyi artar. Bu fazlalaþmýþ
cildi ortadan kaldýramayan hiçbir krem ve
alet faydalý deðildir. Gözaltýnda oluþan
torbalar; yað keseleridir. En iyi kremlerle
dolu bir havuzda yüzülse dahi, bu torbalar
azalmaz. Gözaltý torbalarýndan kalýcý
olarak kurtulmanýn tek yolu; ameliyattýr.
Botoks kýrýþýklarý önlemede kalýcý bir
etki saðlamaz!
Botoks, yüzdeki mimik kaslarýný 6 ay
geçici felce uðratýr ve yer etmemiþ
çizgileri dinlendirmek için eþsiz bir
yöntemdir. Ancak etkisi kalýcý deðildir.
Bu yöntemin dönem dönem tekrar
edilmesi gerekir. Sarkmýþ ve yerleþik
çizgileri olan yüzlerde ise, botoks
hiçbir yarar saðlamaz. Sanýlanýn aksine
botoks ile burnun ucunu veya memeleri
kaldýrmak da kesinlikle mümkün
deðildir.
Lýftýng kremleri
gençleþtirmez!
yüzü
ve
cildi
Sarkmýþ, geniþlemiþ ve gevþemiþ bir
yüz derisini yok edemeyen hiçbir krem,
alet veya yöntem; yüzün derisini tatmin
edici düzeyde gençleþtiremez. Ayrýca
sarkmalarý ve çizgileri de yok edemez.
Deri fazlalaþmýþtýr ve bu deri ciltte
bulunduðu sürece, en iyi kremler yýllarca kullanýlsa bile fayda etmez. Yüz
germe ameliyatýnýn alternatifi yoktur.
Hiçbir antýagýng ürünü yaþlanmayý
engelleyemez!
Hep genç kalmak için tercih edilen
antiaging ürünleri beklenen etkiyi ver-
mez. Çünkü cilt zamanla elastikiyetini
kaybeder. Bu etki en belirgin olarak
yüzde gözlenir. Cildin yaþlanmasýný
ancak vücut içinden alýnacak önlemlerle ve kýsmen botoksla erteleyebilirsiniz.
Cildin yüzeyine sürülecek ya da hemen
altýna iðnelerle verilecek bir krem ya da
ilaç, yaþlanmayý önlemez. Sadece cilde
geçici bir dirilik kazandýrýr.
Çatlaklarý geçirmenin yolu bugüne
kadar bulunamadý!
Çatlaklarý ve yanýk ya da yara izlerini
yok eden bir yöntem yoktur. Size bunlarý yok edeceðini söyleyen kiþilerden
uzak durun. Çatlaklar, deri altýndaki
yara izleridir. Bunlar; sporla ya da
baþka bir yöntemle geçmeyen izlerdir.
Bölgesel zayýflamada en etkili yöntem Lýposuctýon’dýr!
Bölgesel zayýflama icin tek gerçek yol
liposuction’dýr. Diðer ilaç, iðne ve aletlerin tamamý yararsýzdýr. Bu yöntemlerin
hiçbiri,
liposuction
ile
karþýlaþtýrýlamaz. Hepsi liposuction’ýn
yanýnda önemsiz kalýr. Bölgesel
zayýflamada hiçbir yöntem liposuction’a alternatif olamaz!
G ençlik kalbe iyi gelmiyor!
E
ge Üniversitesi (EÜ) Týp Fakültesi Kardiyoloji
Anabilim Dalý Öðretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa
Akýn, ‘Özellikle 30-40 yaþlarýnda kalp hastalýklarýnýn görülme sýklýðý giderek artýyor. Her yýl 160 bin kiþi,
kalp hastalýklarýna baðlý olarak yaþamýný kaybediyor. Her
sene 70-80 bin kiþiye kalp hastalýðý teþhisi konuluyor.’
dedi.
Akdeniz coðrafyasýnda bulunulmasýna raðmen Avrupa
popülasyonunda kalp damar hastalýklarýndan ölüm sýralamasýnda erkeklerde üçüncü, kadýnlarda ise ilk sýrada yer
aldýðýmýzý açýklayan Prof. Dr. Akýn, ‘Genetik faktörler,
sosyal stres, egzersiz azlýðý, yoðun sigara ve alkol tüketimi,
dengesiz beslenme, fazla kilolar kalp ve damar hastalýklarýnýn ortaya çýkmasýnda etkili oluyor. Yine son zamanlarda gençler arasýnda keyif verici ilaç alýþkanlýðýnýn artmasý
da bu hastalýklara zemin hazýrlamaktadýr.’ þeklinde konuþtu.
Ailesinde erken yaþta ölüm, yüksek tansiyon veya þeker
hastalýðý olan kiþilerin þüpheli göðüs aðrýsý, efor toleransýnda azalma, göðüs bölgesinde iðnelenme þeklinde aðrýlar
gibi þikayetleri olmasý durumunda koroner kalp hastalýðýn-
dan þüphe edilmesi gerektiðini belirten Akýn,
‘Özelikle çok sigara içen, kilosu ve beslenme
düzensizliði olan gençler, kalp ve damar
hastalýðý yönünden bir kardiyoloji merkezine
baþvurmalý. Gerekli tetkikleri yapýlan genç
hastalarda, elektrokardiyografi (EKG) normalse mutlaka eforlu EKG ile yakýnmalarýnýn
devam edip etmediði kontrol edilmeli.
Þüpheli durum devam ediyorsa, ileri yeni
kardiyolojik tetkikler olmalý. Koroner arter
hastalýðý þüphesi devam ediyorsa, kalp
damarlarýnýn anjiyografik deðerlendirmesi
yapýlmalý.’ dedi.
Göðsünde ezici, yakýcý baský hissi þeklinde aðrýsý,
ailesinde kalp hastalýðý öyküsü olan gençlerin en kýsa
zamanda teþhis ve tedavi için kardiyoloji merkezlerine
baþvurmasýnýn, koroner kalp hastalýðýnýn yoðunluðunu
azaltmada ve buna baðlý ölümlerin geriye çekilmesinde
önem taþýdýðýný kaydeden Mustafa Akýn, ‘Avrupa
ülkelerinde özellikle yaþlýlar arasýnda görülen kalp damar
hastalýklarýna baðlý ölüm oranýn ülkemizde genç nüfusta
Bitkisel ürünler saðlýðý tehdit eder!
‘Bitkisel ürün’ ve ‘doðal ürün’ kavramlarý
artýk insan saðlýðýný tehdit eder bir konuma geldi. Bu ürünler tehlikeli de olabilirler. Sanýlanýn aksine ýsýrgan otu saçlarý
gürleþtirmez veya karýnca yaðý yumurtasýyla epilasyon yapýlmaz. Ya da Aloe
Vera içildiðinde, cilt güzelleþmez.
Bitkisel ürünlerle zayýflamaya çalýþmak
da, son derece tehlikelidir.
Vücuda ek vitamin desteði gereksizdir!
Ýnsan vücudunun günlük gereksinimleri
olan protein, yað, karbonhidrat ve vitaminleri bütün doktor ve diyetisyenler
bilir. Hiçbir bilirkiþinin elinde farklý bir
mucize diyet ya da saðlýklý yaþam reçetesi yoktur. Pazarlanan mucize reçeteler
yararsýzdýr. Dengeli beslenen biri, zaten
yeterince vitamin alýr. Ek vitamin desteði
gereksizdir, alýnýrsa da vücuttan atýlýr.
Havuç yiyerek bronzlaþýlmaz!
Havuca turuncu rengini içindeki karoten
maddesi verir. Deriyi ise melanin bronzlaþtýrýr. Kanda aþýrý derecede karoten
olmasý; insaný bronz deðil, sarý yapar.
Havuç, yanarak bronzlaþmýþ deriyi bronz
tutamaz. Kalýcý bronzluk için hiçbir yararý
yoktur.
ortaya çýkmasý, iþin ciddiyetini göstermesi açýsýndan dikkat
çekicidir.’ diye konuþtu. Genç nüfus arasýnda kalp damar
hastalýklarýnýn erkeklerde daha sýk görüldüðünü vurgulayan Prof. Dr. Akýn, ‘Gençlerde koroner kalp hastalýklarýnýn daha ciddi ve ölümcül seyretmesi, koruyucu damar
sisteminin 40 yaþýndan önce geliþmemiþ olmasýyla iliþkili
olabilmektedir.’ dedi.
19
Perşembe, 8 Mayıs 2008
Çocuk
Yoksul Oduncu
Y
oksul bir oduncu, ıssız bir
ormanın kıyısındaki küçük bir
kulübede karısı ve üç kızıyla
birlikte oturuyormuş.
Bir sabah yine işine giderken karısına
demiş ki “Bugün öğle yemeğimi
büyük kızla ormana gönder.
Çünkü öğleye kadar işimi bitiremeyeceğim. Kız yolunu şaşırmasın diye
yanıma bir torba darı alıp yollara serpeceğim.”
Güneş ormanın tepesine kadar yükselince, kız bir tas çorbayla yola çıkmış. Fakat ormanlarda, kırlarda
uçuşan serçeler, çayır kuşları, ispinozlar, kara tavuklar, kanaryalar darı
tanelerini çoktan toplayıp yemişlermiş.
Bu yüzden kız yolu bulamamış. Gün
batıncaya, gece oluncaya kadar sağ ve
esen dolaşıp durmuş.
Gecenin karanlıkları içinde ağaçlar
uğulduyor, baykuşlar ötüyormuş.
Kızın içine bir korku girmeye
başlamış. O sırada uzakta, ağaçların
arasında parıldayan bir ışık görmüş.
“Orada insanlar olsa gerek. Bunlar
beni gece yanlarında misafir ederler”
diye düşünmüş; ışığa doğru ilerlemiş.
Çok geçmeden bir evin önüne varmış.
Pencerelerinde ışık görünüyormuş.
Kız kapıyı çalmış.
İçeriden boğuk bir ses “gel” diye
bağırmış. Kız evin karanlık taşlığına
girmiş. Odanın kapısını vurmuş.
Aynı ses “girsene içeri” demiş. Kız
kapıyı açtığı zaman saçı sakalı bembeyaz bir adamın masanın başında
oturduğunu görmüş.
Adam yüzünü iki eliyle kapamışmış.
Ak sakalı masanın üzerinden yere
kadar uzanıyormuş. Sobanın yanında
üç hayvan uzanmış, yatıyormuş:
küçük bir horoz, mini bir tavuk, alaca
tüylü bir inek..
Kız başından geçenleri yaşlı adama
anlatmış. Geceyi geçirmek için ondan
bir yer istemiş.
Adam hayvanlara seslenmiş “güzel
tavuk, güzel horoz, alacalı güzel inek!
Ne dersiniz buna siz? “
Hayvanlar hep bir ağızdan “bizce
uygun” demişler. Yaşlı adam kıza
dönerek “burada her şeyden bol bol
var! Haydi ocağa git, bize akşam
yemeği pişir” demiş.
Kız mutfakta ne aradıysa bulmuş.
Güzel bir yemek pişirmiş, ama hayvanları hiç düşünmemiş. Doldurduğu
tabakları sofraya getirip koymuş.
Ak saçlı adamın yanına oturmuş,
karnını tıka basa doyurduktan sonra
“o kadar yorgunum ki demiş, uzanıp
uyuyacağım yatak nerde?
“ Hayvanlar seslenmişler “onunla
yedin içtin bizleri düşünmedin.
Geceyi nerede geçirirsen geçir! Bunun
üzerine yaşlı adam “haydi merdivenden yukarı çık.
Orada iki yataklı bir oda göreceksin.
O yatakları düzelt, beyaz keten
çarşaflarını yay. Biraz sonra ben de
gelip yatarım” demiş. Kız yukarı çıkmış.
Yatakları düzeltip çarşaflarını yaydıktan sonra, yaşlı adamı beklemeden,
bunlardan birinin içine girip uzanmış.
Bir süre sonra ak saçlı adam gelmiş.
Elindeki ışığı kızın yüzüne tutmuş.
Başını sallamış. Kızın derin uykuda
olduğunu görünce döşemedeki kapağı
açmış. Kızı, odanın altındaki mahzene
indirmiş.
Akşam üstü ortalık kararırken oduncu
evine dönmüş. Kendisini bütün gün aç
bıraktığı için karısına çıkışmaya
başlamış. Kadın “benim suçum yok.
Kız yemeği alarak çıkıp gitmişti...
Herhalde yolunu şaşırmış
olacak..Sabahleyin dönüp gelir.”
Oduncu güneş doğmadan kalkmış.
Yine ormana gidecekmiş. Bugün de
öğle yemeğini ortanca kızın getirmesini tembih etmiş: “Yanıma bir torba
mercimek alıyorum. Taneleri
darınınkinden iridir. Kız bunları daha
iyi görür, yolunu şaşırmaz!” Öğle
üzeri kız yemeği alıp yola çıkmış.
Fakat mercimekler ortada yokmuş.
Ormandaki kuşlar bunları da, dünkü
gibi, yiyip bitirmişlermiş. Kızcağız
bütün gün ormanda dolaşıp durmuş.
Akşam olunca o da yaşlı adamın
evine varmış. İçeri alınmış.
Yiyecek bir şeyle, yatacak bir yer
istemiş. Ak saçlı adam yine hayvanlara sormuş. “Güzel tavuk, güzel
horoz, alacalı güzel inek! Ne dersiniz
buna siz?” Hayvanlar aynı yanıtı vermişler “bizce uygun” demişler.
Bundan sonra her şey bir gün önceki
gibi olmuş: Kız güzel yemekler pişirmiş. Yaşlı adamla birlikte yemiş,
içmiş; fakat hayvanları düşünmemiş.
Yatacağı yeri sorunca hayvanlar
“onunla yedin içtin..Bizleri düşünmedin.. Geceyi nerde geçirirsen
geçir!” Kız uykuya dalınca yaşlı adam
gelmiş.
Kafasını sallayarak kızı seyretmiş.
Onu da mahzene indirmiş.
Üçüncü gün sabah oduncu karısına
demiş ki bugün bana yemeği küçük
kızla gönder! Bu çocuk her zaman
usludur, söz dinler.
Herhalde dosdoğru yoluna gidecek,
öbür haylaz kardeşleri gibi ormanda
dolaşıp durmayacak!” Fakat annesi bu
kızını da göndermek istemiyormuş.
“En sevgili yavrumu da mı yitireyim?” demiş.
Adam da “merak etme, kız yolunu
şaşırmaz! Bu kez bezelye götüreceğim. Yollara serpeceğim. Bunlar
mercimekten daha iridirler. Ona yolu
gösterirler.”
Fakat kız kolunda bir sepetle yola çıktığı zaman kuşlar bezelyeleri yiyip
bitirmişlermiş. Kızcağız nereye gideceğini şaşırmış. Üzüntü içindeymiş.
Babasının acıkacağını, yiyecek bir şey
bulamayacağını, gecikirse anneciğinin
merak edeceğini düşünüyormuş.
Sonunda ortalık kararınca uzaktaki
ışığı görmüş. Ormandaki evin yanına
varmış. Geceyi orada geçirmesini
güler yüzle rica etmiş. Ak sakallı
adam yine hayvanlara sormuş “güzel
tavuk; güzel horoz, alacalı güzel inek!
Ne dersiniz buna siz.?” Onlar da bir
ağızdan “bizce uygun” demişler!
Bunun üzerine kız, önünde hayvanların yattığı sobaya doğru gitmiş.
Tavukla horozun parlak tüylerini
okşamış. Alaca ineğin alnını hafif
hafif kaşımış. Yaşlı adamın isteği
üzerine güzel bir çorba pişirmiş. Tasa
koymuş. Sofraya getirmiş. Sonra “ben
karnımı doyururken bu hayvancıklara
hiçbir şey yok mu? Dışarıda her şeyden bol bol var. Önce onlara yiyecek
getireyim” demiş. Dışarı çıkmış; arpa
getirerek tavukla horozun önüne serpmiş. İneğe de bir kucak dolusu güzel
kokulu saman vermiş: “Afiyetle yiyin
sevgili hayvanlar! Susadığınız zaman
içersiniz diye size serin su da getireyim” demiş. Bir kova su getirmiş.
Tavukla horoz hemen kovanın kıyısına sıçramışlar, gagalarını suya daldırmışlar; sonra kafalarını havaya kaldırmışlar. Böylece su içmeye
başlamışlar. Alaca inek de bu sudan
kana kana içmiş. Hayvanlar yemlerini
yiyince kız, yaşlı adamın yanına
giderek sofraya oturmuş. Ondan artan
yemekleri yemiş. Çok geçmeden
tavukla horoz başlarını kanatları arasına sokmaya başlamışlar. Alaca inek de
gözlerini kapamış. Bunun üzerine kız
“artık ben de dinlenmeliyim” demiş.
Kız merdivenlerden çıkmış, yatağı
düzeltmiş, tertemiz örtüler örtmüş. İşi
bitince yaşlı adam gelmiş, yataklardan
birine yatmış. Ak sakalı ayaklarına
kadar uzanıyormuş. Kız ikinci yatağa
girmiş, duasını etmiş, uykuya dalmış.
Küçük kız gece yarısına kadar rahat
bir uyku uyumuş. Fakat ondan sonra
evin içinde bir karışıklık olmuş. Evin
köşe bucağından gıcırtılar, çıtırtılar
duyuluyormuş. Kapılar kendiliğinden
açılıyor, duvarlar yumruklanıyormuş.
Tavanın kirişleri yerlerinden fırlayacaklarmış gibi büyük bir gürültü
olmuş. Az sonra daha güçlü bir çatırtı
duyulmuş. Bu kez de evin damı çöker
gibi olmuş. Sonunda her yanı yine
sessizlik kaplamış. Keza hiçbir şey
olmamış. Yattığı yerden kımıldan-
mamış, yine uykuya dalmış.
Sabahleyin ortalık aydınlandıktan
sonra uyandığı zaman bir de ne
görsün?
Kendisi büyük bir salonun ortasında
yatıyormuş. Kız sanki bir saraydaymış. Duvarlarda yeşil ipekten fon
üzerinde altından çiçekler fışkırıyormuş. Yatak fil dişindenmiş.
Üstündeki yorgan kırmızı kadifedenmiş. Yanındaki bir sandalyenin
üzerinde incilerle işlenmiş bir çift terlik duruyormuş. Kız bunları düşte
gördüğünü sanmış. Fakat içeriye çok
şık giyinmiş üç uşak girmiş. Ne gibi
buyrukları olduğunu sormuşlar. Kız
“gidin, şimdi yataktan kalkacağım,
yaşlı adama çorba pişireceğim. Güzel
tavukla güzel horoza, alacalı güzel
ineğe de yem vereceğim.” Kız yaşlı
adamın kalktığını sanıyormuş. Onun
yatağına bakmış. Fakat yatakta yaşlı
adamın yerine yabancı bir erkek
yatıyormuş. Dikkatle bakınca bu
adamın hem genç, hem de güzel
olduğunu görmüş. Adam uyanmış.
Yatakta doğrulmuş “ben bir prensim
demiş, kötü bir cadı beni ak saçlı, ak
sakallı bir yaşlı kılığına sokarak
ormanda yaşamaya zorlamıştı.Bir
tavuk, bir horoz ve alacalı bir inek
kılığında üç uşaktan başka hiç kimse
benim yanıma gelemiyordu. Eski
durumuma dönmem için yalnızca
insanlara değil; hayvanlara da iyilik
etmeyi seven, temiz yürekli bir kızın
yanıma gelmesi gerekti. İşte bu kız
sen oldun. Cadının yaptığı tılsım, bu
gece
yarısı senin yardımınla bozuldu. Eski
orman kulübesi yeniden sarayıma
dönüştü.”
Yataktan kalkınca prens üç uşağını
kızın ana-babasına yollamış.
Onları düğüne çağırmış. Bu sırada kız
“ama benim öbür kız kardeşlerim
nerede?” diye sormuş. Oğlan yanıt
vermiş: “Onları mahzene kilitledim.
Sabahleyin ormana götürülecekler.
Kötü huylarını düzeltinceye, zavallı
hayvanları aç bırakmayıncaya kadar
bir kömürcüye hizmetçilik edecekler!
“
Bilinmiyor
Spor
Perşembe, 8 Mayıs 2008
Galatasaray Þampiyo+ ..n
M
aç iki takýmýn da karþýlýklý ataklarýyla
baþlarken, 13. dakikada Sivasspor’un
kullandýðý köþe vuruþunda Song topu
kendi aðlarýna gönderince Sivasspor 1-0 öne
geçti. Yediði golden sonra oyunu karþý alana
yýkan Galatasaray, devrenin sonlarýna doðru üst
üste goller buldu. Arda Turan önce 40. dakikadaki
golüyle eþitliði saðlarken, 42. dakikada da
Galatasaray’ý soyunma oadasýna 2-1 önde
götürdü.Tempolu mücadelenin ikinci yarýsý da
gollerle baþladý. 50. dakikada Galatasaray savunmasýnýn hatasýnda topu önünde bulan Mehmet
Yýldýz’ýn vuruþunda hakem topun kale çizgisini
geçtiðini belirtince skor 2-2’ye geldi. Ev sahibinin
gol sevinci ise sadece 3 dakika sürdü ve Ayhan
52. dakikada yaklaþýk 30 metreden attýðý golle
Galatasaray’ý tekrar öne geçirdi: 3-2. Geriye
düþtükten sonra tekar yüklenen Sivasspor, bu kez
67’de Sezer’in ceza sahasý dýþýndan sert ve
düzgün vuruþuyla skoru 3-3’e getirdi. Son bölümlere doðru iki kale arasýnda gidip gelen oyunda
76. dakikada sahneye yine Arda çýktý. Kaleciyle
karþý karþýya kaldýðý pozsiyonda kendisinin 3.,
takýmýnýn 4. golünü kaydeden yýldýz oyuncu
Galatasaray’ý 4-3 öne geçirdi. Kalan kýsa sürede
savunmada kalýp, rakibine þans tanýmayan sarý-
kýrmýzýlýlar, 88. dakikada yakaladýðý kontratakta
Hakan Þükür’ün golüyle rahatladý ve sahadan 5-3
galip ayrýldý.
Fenerbahçe umutlu !
Bu sezon son kez seyircisi karþýsýna çýkan
Fenerbahçe, 30. dakikada Kahe’nin golüyle geriye
düþtü. Teknik direktör Zico, 35. dakikada
Maldonado ve Ali Bilgin’i oyundan alýp Semih ve
Colin Kazým’ý oyuna soktu. Bu bölümden sonra
rakip kalede gol arayan sarý-lacivertliler, 45.
dakikada Edu’nun sayýsýyla soyunma odasýna
beraberlikle gitti.
Ýkinci yarýda baskýsýný artýran Fenerbahçe, 52.
dakikada Semih ile öne geçti. Krallýkta zirveye
yer alan genç oyuncu, gol sayýsýný 17’ye çýkardý.
Sarý-lacivertliler, 71. dakikada Deivid’in golüyle
farký ikiye çýkardý ve iyice rahatladý. Ankara ekibi
82. dakikada Hakan Aslantaþ ile bir gol bulsa da
Fenerbahçe sahadan 3-2 galip ayrýldý.
Fenerbahçe, son haftaya 76 puanlý Galatasaray’ýn
3 puan gerisinde ikinci sýrada girdi. Sarýlacivertlilerin þampiyon olabilmesi için son hafta
Trabzonspor’u deplasmanda yenip, Galatasaray’ýn
OFTAÞ’a maðlup olmasý gerekiyor.
Beþiktaþ uefa aþkýna !
Karþýlaþmanýn ilk yarýsýný Delgado’nun 45.
dakikada penaltýdan attýðý golle 1-0 önde kapatan
Beþiktaþ, 77. dakikada Þilili futbolcusu Tello’nun
attýðý golle sahadan 2-0 galip ayrýlmayý
bildi.Beþiktaþ, Turkcell Süper Lig’de 33. hafta
sonunda puanýný 70’e yükseltirken, sahasýnda
Galatasaray’a 5-3 maðlup olan Sivasspor ile
puanýný eþitledi.
Üçüncülük yarýþý yapan iki takýmdan Beþiktaþ,
son hafta karþýlaþmasýnda lige veda eden Vestel
Manisaspor’u konuk edecek. Sivasspor ile deplasmanda ligde kalmayý garantileyen Gençlerbirliði
ile karþýlaþacak.
AbdülKadir BIYIKLI / İstanbul
[email protected]
K
En son da en iyi
Trabzon!
oca bir sezon Trabzonspor’u kah eleþtirdik kah övdük ama
Olimpiyat’taki Trabzonspor, bu sezonun en iyi
Trabzonspor’uydu diyebilirim. Yenilen golde hata olsa da,
defansta Tayfun ve Çaðdaþ çok olumlu hareketler yaptýlar.
Uzun bir sakatlýktan sonra sahalara dönen Musa da çok
baþarýlýydý. Musa’yý en son Ali Sami Yen’de býrakmýþtýk, tekrar bir
Ýstanbul akþamýnda hem de o zamandan daha iyi durumda gördük.
Genel anlamda oyun kurgusu ve kazanma iþtahý yerinde bir
Trabzonspor gördüm ama biraz geç oldu.
32 maç bekle bekle son iki maç en iyi oyununu oyna. Aslýnda
ilk maçta Sivasspor önünde de Trabzonspor’u beðenmiþtim. Bu
sezonun en iyi iki maçý Sivas ve Belediye maçlarý oldu.
Bazý oyuncularý son kez Trabzonspor formasý altýnda izledik.
Mesela Musa, Ergin, Mustafa Keçeli gibi oyuncular sanýrým
önümüzdeki sezon olmayacaklar.
Dikkatimi çeken bir þey oldu, mesela bazý oyuncular acaba
gideceðini düþünerek mi oynadý. Hani son bir þans verin bize der
gibilerdi.
Ama bize göre her þey geride kaldý. Artýk yeni bir takým kuruluyor ve çoðu oyuncu da Ersun Yanal’ýn kafasýnda yok. Son
maçlarda direkt oynayan on bir oyuncunun en altýsý gidici. Kendi
kadrosunu kurmak isteyen bir hocaya saygý duymalý herkes.Dün
akþamýn bendeki bir diðer notu da Yattara. Yahu bu adamýn kopyasý
var mýdýr acaba? Daha önce Fatih Tekke ve Þota için de ayný þeyleri düþünmüþtüm. Trabzonspor’a geldiðinde henüz 20’li yaþlarýn
baþýndaydý, þimdi sonuna doðru gidiyor ve maalesef Trabzonspor
þampiyon olamýyor.
Hep söylüyorum, Yattara Milan’da da, Barcelona’da,
Chelsea’de de oynar. Dün akþam bunu bir kez daha ispat etti.
Sezon sonu yaklaþýrken, belki bundan sonra bir Fenerbahçe
maçý kalýyor ve çok fazla maç yazýsý yazamayacaðýz. Ancak sezon
sonu deðerlendirmeleri ve gelecek sezondan beklentilerle ilgili
görüþlerimi sizlerle paylaþacaðým. Yazý erbabýnýn tatili olmaz.
Düþünen adam sürekli üretir. Biz de sizlerle olmaya devam edeceðiz.

Benzer belgeler