R. Rahmeti Arat i. GİRİŞ s- 62-64 h. TÜRK ŞİVELERİNİN TASNİFİ
Transkript
R. Rahmeti Arat i. GİRİŞ s- 62-64 h. TÜRK ŞİVELERİNİN TASNİFİ
T Ü R K Ş İ V E L E R İ N İ N R. i. Rahmeti T A S N İ F İ Arat GİRİŞ h. s- 62-64 TÜRK ŞİVELERİNİN TASNİFİ TECRÜBELERİ 1. A d e l u n g , j . Ch. ( I8Ü6 ) 2. A d e l u n g , F r . 3. K l a p r o t h , H. J . (.1823) 4. B a i b i , A. ( 1826 ) • 6. P a l mb 1 a d, W. Fr. (1827 ) 6. H a m m e T, J. (1838 ) 7. B e r e s i n , İ. N. (1849) 8. R a d l o f f , W. (1883) 9. V â m b e r y , H. ( 1885) 10. K a t a n t . v, N. F . (1894) 11. A r İ s t o v , N. A . (1896) 12. C a h u n , L . (1896) 13. K o r , F . E . (1Ö10) 14. R a m s i e d t , G. J . ( 1917 ) 15. N e m e t h , J. ( 1917) 16. B o g o r o d i t s k i y , V . A . (1922) 17. S a m o y l o v i ç , A. ( 1922 ) 18. B o g o r o d i t s k i y , V. A. (1934) 19. L i g e t İ, L . [Bârezİ, G.] (1941) 20. R â s â n e n , M. (1949) 21. B a s k a k o v , N. A . (1952) 5 s. 65-124 a. 65 B. 65 s. 68 S. 09 a. 70 S. 72 S. 73 a. 75 S. 88 S. 90 s. 92 S. 93 a- 94 S. 96 . e. 97 S. 102 S. 97 S. 102 s. 105 S. 106 8.110 III. TÜRK ŞİVELERİNİN TASNİFİ TECRÜBELERİNDEN ÇIKAN NETİCELER. 1. Tasnifin esâsını teşkil eden ses hususiyetleri 2. Şivelerin adlandırılması 3. Şive gurupları 4. Yakut ve Çuvaş lehçeleri 5. Tarihî şiveler ve yası dili malzemesi 6. Şive gurupları ve adlandırılması IV. TÜRK ŞİVELERİ TASNİFİNİN BUGÜNKÜ DURUMU Tasnifin esâsını teşkil eden dil hususiyetleri ve • şive gurupları 2. Şive guruplarının adlandırılması 3. Şive guruplarının tasnifi cedveli a. 124-133 a. S. S. 8. S. 9. 124 125 126 128 128 130 s. 133-138¬ 1. 9. 133 a. 135 S. 137 60 R. Rahmeti Arat I. G İ R İ Ş Türk şivelerinin tasnifi meselesi türklük bilg-isinin b i r b i r i n e g i r i f t meselelerinden yalnız b i r i n i teşkil eder. Türklerde aile birliğini, a i l e lerin birleşmesinden husule gelen soy birliğini, soyları içine alan b o y birliğini ve nihâyet boyların topluluğu olan k a v i m b i r l i k l e r i n i meydana getiren esâs unsurların t e s b i t i v e b u b i r l i k l e r ile bu b i r l i k lerin b i r b i r l e r i ile olan münâsebetlerinin türk tarihi içindeki inkişâf larının t a k i b i bugünün başlıca meselelerinden b i r i d i r . Türk d i l i , türk edebiyatı, türk tarihi ve u m u m i y e t l e türk kültürünün b i r çok mese leleri bu hususların aydınlanması ile yakından ilgili bulunmaktadır. S i b i r y a k a v i m l e r i n i n bir kısmı ile son zamanlara k a d a r göçebe hayat tarzını b i r dereceye k a d a r muhâfaza etmiş olan türk k a v i m l e r i n d e müşahede edilen kavmî b i r l i k l e r hakkında bâzı araştırmalar yapılmış o l m a k l a b e r a b e r , bunlar daha çok basit birer tavsiften i b a r e t kalmış tır. Bugün gerek bu b i r l i k l e r arasındaki münâsebetler, gerek b u b i r l i k l e r i n inkişâfları hakkında kâfî mâlûmata sâhip bulunmuyoruz. Bâzı türk k a v i m l e r i n i n yabancı te'siri altında kalmış türk k a v m i v e y a türkleşmiş yabancı k a v i m g i b i telâkkisinin bugün bile münâkaşa m e v zuu olması, bu husustaki b i l g i l e r i m i z hakkında bize b i r fikir v e r e b i l i r . Bu mesele ile yakından ilgilenmesi icâp eden asıl türk muhitine g e lince, itiraf etmeliyiz k i , bu meselelerde en umûmî bilgilerde bile pek b ü y ü k açıklıklar m e v c u t t u r ve bu sâhada araştırmalar y a p m a k l a m ü kellef enstitülere henüz sâhip bulunmadığımıza göre, b u açıklıkların kısa b i r zamanda doldurulması da pek mümkün görünmemektedir. Ayrı-ayrı şahıslar g i b i , içtimaî bünyeler de tabi'î b i r inkişâf y o l u t a k i p etmektedir. Bu inkişâfın asıl âmili içtimaî b i r l i k l e r i n k e n d i içle r i n d e k i şartlar olmakla beraber, b u r a d a dışarıdan gelen te'sirlerin d e , b i r dereceye k a d a r , e h e m m i y e t i vardır. Türk m i l l e t i g i b i , f a a l i y e t i n i b i r kaç kıt'a üzerine y a y a n milletlerde b u karşılıklı münâsebetlerin t e ' s i r i , tabiatiyle, daha büyük olacaktır. Kavmî birliğin esâsını teşkil eden u n s u r l a r d a n b i r i de d i l d i r . O n u n için, türk lehçe, şive v e ağızları bahis mevzuu o l u r k e n , kavmî b i r l i k meselesi ile karşılaşılması ve bâzı hususların bu b i r l i k l e r e göre izaha ça lışılması tabi'î görülmelidir. Fakat unutulmamalıdır k i , şivelerin t a s n i f i T ü r k şivelerinin tasnifi fil g i b i , müşahhas bir mevzuda bile yalnız k a v m i münâsebete işâret et m e k kâfî g e l m e z ; bu tarzda bir izah yoluna g i r i l i n c e , bütün b i r millî bünye ve bunun tarihî inkişâfı göz önünde bulundurulmalıdır. Bütün b u meselelerin karşılıklı münâsebetleri ve tarihî s e y r i tesbit edilinceye k a d a r , bu mevzuların hiç b i r i k e n d i başına tam olarak halledilemez ve elde edilen neticeler de ancak bu sâhadaki araştırmaların ilerilemesi nisbetinde b i r kıymet ifâde edebilir. Bu umûmî esâsları türk şivelerinin tasnifine t a t b i k etmek istersek, yapılması lâzım gelen işler şöyle hulâsa e d i l e b i l i r . Türk şivelerinin esâslı ve ilmî bir tasnifinin yapılabilmesi için, 1. türk şiveleri, d i l b i l gisi bakımından, daha ince b i r t e t k i k e tâbî tutularak, muhtelif şive husûsiyetlerinin daha yakından t e s b i t edilmiş olması; 2. bu husûsiyetler k e n d i aralarında mukayese edilmek suretiyle, şiveler arasındaki münâsebetlerin tâyin edilmiş olması; 3. şivelerde görülen farklı husûsiyetlerin k a v i m l e r i n k e n d i bünyelerine veya kavmî karışmalara âit olup-o!madığmı anlamak için, bu şiveleri konuşan k a v i m l e r i n t a r i h i ile e t n o l o j i k teşekküllerinin araştırılmış ve 4. her şivenin mevcut en eski ve en y e n i d i l mâlzemesi mukayese edilerek, şivelerin husûsî te kâmül temâyüllerinin, hiç değilse ana hatları ile, tebârüz ettirilmiş b u lunması icâp eder. Bu şarllar yerine getirilinceye kadar, türk şivele r i n i n tasnifi türk d i l b i l g i s i n i n dâimâ göz önünde bulunduracağı bir mesele olarak k a l m a k t a devam edecek ve yapılacak tecrübelerin ne ticeleri de araştırmaların umûmî gelişmesine bağlı kalacaktır. Türk şivelerinin tasnif tecrübelerinden, t o p l u olarak, i l k bahseden İ. N . B e r e z i n olmuştur ( 1848; b k . n r . 7 ) . Son zamanlarda B. Ç o b a n z â d e (Türk-Tatar dialektolojisi, Giriş, Bakû, 1927) de aynı mevzû üzerinde durmuştur. Türk d i l i ve edebiyatı sahasında umûmî alâkanın derinleşmesi ve genişlemesi için çok istifâdeli eserler vermiş olan bu müellif, kendisi bir tasnif ortaya koymamış olmakla berâber, daha önce yapılmış olan belli-başlı tasnülerİ esâslı bir tahlile tâbî tutmuştur. 1926'da Bakû'da toplanan türkoloji kongresinde, türk şiveieri arasındaki münâsebetlere dâir b i r tebliğde bulunmuş olan Ç o b a n z â d e , türk şive araştırmaları ile i l g i l i çalışmalara temâsla, bu tetkiklerin müstakil olarak ele alınmayıp, çok defa, diğer sahaların aydınlatılmasında ve bir takım tarihî, iktisadî ve siyâsî meselelerin hallinde yardımcı b i r f a a l i y e t g i b i telâkki edilmiş olduğunu, türkologfüologların ayrı-ayrı şivelerin t e t k i k i n d e n ileri gidemeyerek, m u k a y e seli araştırmalara geçmemiş bulunduklarını, şivelerin tasnifinde de y a l nız ses hususiyetleri üzerinde d u r u l a r a k , tarihî husûsiyetlere ehemmi y e t verilmemiş olmasından dolayı, muhtelif p r e n s i p l e r i n biı birine ka- 62 İ'} R. Rahmeti Arat rıştırilmış bulunduğunu belirtmiş ve b u noktalara k o n g r e n i n d i k k a t i n i celbetmiştir ( b k . ayn. esr. ve Stenograf içeskiy otçet türkologiçeskogo s'ezda, Bakû. 1926, s. 100). K o n g r e d e 1. her d i l ve şivenin ayrı-ayn tet k i k i ve bunların d i k k a t l i araştırmalara dayanan mufassal lügat ve i l m i g r a m e r l e r i n i n hazırlanmasına, 2. türk d i l ve şivelerinin mukayeseli g r a m e r i , mukayeseli iştikak lügati ve tasnifi için zarûrî olan hazırlık ların yapılmasına k a r a r verilmiş ( b k . ayn. esr., s. 4 0 1 ) o l m a k l a b e r a ber, aradan uzun yıllar geçtiği hâlde, b u arzu hâlâ t a h a k k u k e t t i r i l e memiştir v e her vesile i l e tekrar-tekrar hatırlatılmağa değer mühim bir mesele olarak o r t a d a durmaktadır. B u r a d a türk şivelerinin tasnifi üzerinde şimdiye k a d a r yapılmış olan tecrübeler, mümkün olduğu k a d a r t o p l u b i r hâlde, b i r a r a y a g e tirilmeğe çalışılmıştır. O k u y u c u l a r b u r a d a ^ b i r de İstanbul üniversite sinde tedrisatta kullanılmakta olan değişik tasnif şeklini bulacaklardır. Bu yazıda önce şivelerin tasnifi ile yakından i l g i l i olan türk k a vimleri ile türk yazı d i l i n i n inkişâf devirlerine dâir kısımların da e k lenmesi düşünülmüştü. Fakat yazı hacminin fazla büyümemesi için, b u mevzuların ayrıca ele alınması u y g u n görülmüştür. Yazı matbaaya v e r i l d i k t e n sonra, b u mevzü ile i l g i l i i k i m a k a l e intişar etmiştir : N . A . B a sjk a k o v, K voprosu o hlassijikatsii târkskih yazıkov ( „Türk d i l l e r i n i n tasnifi meselesine d â i r " ; İzvest. A k a d . N a u k SSSR, o t d . L i t a r e t u n i yazıka, 1952, X I , 2, s. 1 2 1 - 1 3 4 ) ve S. E . M a l o v , Drevnie i novıe türkskie yazıki („Eski ve y e n i türk d i l l e r i " ; ayn. esr., s. 135 — 1 4 3 ) . Bunlardan birincisi — eski ve y e n i , bütün türk d i l ve şivelerini, daha doğrusu mevcut bütün d i l mâlzemesini b i r tasnif çerçevesi içine yerleştirme tecıübesidir; i k i n c i s i — türk d i l ve şivelerinde eskilik ve y e n i l i k meselesinin tâyini hususunda bâzı esâslar üzerinde d u r m a k t a ve bunları b u bakımdan g u r u p l a r a ayırmak tadır. B a s k a k o v ' u n makalesi, türk şivelerinin tasnifini de içine a l mış olduğundan, baskı mÜşkilâtına rağmen, tasnif tecrübeleri sırasına alınmış, f a k a t neticeler kısmında istifâdeye imkân bulunamamıştır. Ş i velerden ziyâde türk yazı d i l i meselesi ile i l g i l i olan b u yazılara i l e r i d e temâs edilecektir; M. T Ü R K ŞİVELERİNİN TASNİFİ T E C R Ü B E L E R İ 1 A D E L U N G , Johann C h r i s t o p h (1732 —1806) Mithridates,\ 1806. t 2 A D E L U N G , Friedrich (1768—1843) Uebersicht aller bekannten . Dialecte, s. Sprachen and ihrer 32—35. Gerek bu i k i müellifin ve gerek bunlardan sonra b u mevzû i l e ilgilenmiş elan H . J. v o n K 1 a p r o t h , A . B a l b i , W . F. P a l m b l a d ve J. v o n H a m m e r ' i n eserlerinden istifâde etmek imkânı, maalesef, •bulunamamış ve bunlar hakkındaki malûmat i . N . B e r e z i n ' i n Reeherehes sur les dialecîes musülmens. I . Systeme des dialeetes tares ( K a z a n , 1 8 4 3 ) adlı eserinden alınmıştır ( k r ş . aş. nr. 7 ) . B e r e z i n , b u n lara dolayısı ile temas etmiş olduğundan, türk şivelerinin tasnifi ile i l g i l i cedvelieri kendi eserine almış olmakla berâber, bu tasniflere esâs .teşkil edan hususiyetler üzerinde ayrıca durmamış ve ancak neticele r i n i kısaca tenkitle İktifa etmiştir. B e r ez i n ' e göre, j . C h . A d e 1 u n g dünya d i l l e r i sistemi v e şi veleri üzerinde duruıken, gramer ve lügat husûsİyetleıini göz Önünde •bulundurmak suretiyle, türk diline de temas etmiş ve türk şivelerini bir tasnife tâbi tutmuştur. Bu malzeme daha sonra yeğeni F. A d e l u n g tarafından e!e alınmış ve ikmâline çalışılmıştır. Fakat b u r a d a da bir çok n o k t a l a r eksik kalmış ve şive guruplarındaki karışıklıklar önlenememiş ( m a l , çuvaşça, Tatar sîvelsrî arasında zikredilmesi lâzım ge!d;ği hâlde, S i b i r y a türkleri şiveleri arasına alınmıştır) ve bâzı şi veler ( m s l . Azerî şivesi) tasnife idhâl edilmemiştir. Bu tasnifte yer alan .şiveler, d i l .liJsûilyetlerifiden ziyâde, k a v i m isimlerine göre sıralanmış ve bundan ('olayı lasn.f de arzu edildiği kadar vâzıh olmamıştır. BunJara b i r de b i r çok m a t b u iı lîdt.ırıaı eklemek lâzımdır. Tasnifte türk şiveleri şu §• kilde sıralanmaktadır. R, Rahmeti Arat J. C h . A d e l u n g L H e r i k i s i n d e müşterek F. Adelung C E N U P T A T A R L A R I V E V A TÜRKLER 1. Türkistanlılar Kara-Kalpaklar 2. Türkmenler a. Afşarlar b. Begdeliler ( S u r i y e ) c. M u t u a l i ( L ü b n a n ) d. U r u k l a r ( A n a d o l u ) e. N o v a r l a r { S u r i y e ) a, Afşarlar (İran) 1 3 . Özbekler ( e s k i H a r z e m l i l e r ) a. Taşkentliler b. A r a l b. A r a b e s (I) c. Belhliler d. Hiveliler 4. Buhârâ a. Büyük Buhârâ b. Küçük Buhârâ c. U y g u r l a r 5. Karamanlılar 6. Osmanlılar, Türkler II. ŞİMAL T A T A R L A R I , ASİL T A T A R L A R ( Ç ı ğ a t a y , eski tatar şiveai) A. Sâf Tatarlar 1. N o g a y ve Kırım tatarları a. M o n k a t b. K u n d u r l a r 1. 2. 3. 4. a. N o g a y b. M o n k a t c. K u n d u r l a r Bı;cak (Besara bya) Yedsan Yanboyluk Kaban d. Mansurlar e. T e r e k tatarları f. Basij anlar g. K u m u k l a r h. Karaçay f. Kırım tatarları, K a r a i m yabudilerü Türk şivelerinin tasnifi g. Dağıstan tatarları h. Şirvan tatarları i . Uytigur 2. K u m a n l a r k. Kumanlar 3 . Kazan tatarları I . K a z a n tatarları 4. O r e h b u r g tatarları m. O r e n b u r g tatarlara ' _ 1. 2. 3. 4. Uf a tatarları Mİşerler Başkırtlar Kara-Kalpaklar 5 . Kırgız Burutlar, büyük, orta ve küçük O d a l a r 6. T u r a n veya S i b i r y a tatarları 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. n. K g ı r l z Burutlar, b ü y ü k O r d a o. N i j e n o v g o r o d tatarları p . T u r a n veya S i b i r y a tatarları Turalıîar Tobol tatarları Taralılar Tomsk tatarları Obi tatarları B a r a batılar Verhotur tatarları Yekaterinburg Cazlar Zeuhtinliler Yasaklılar B. M o ğ u l - T a t a r 1. K r a s n o y a r s k tatarları Kuznetsk tatarları Soyotlar ırkı a. K r a s n o y a r s k tatarlara 1. Soyotlar. 2. Kangatlar b. Kuznetsk tatarları 1. Tona havzası 2. Biy havzası 3. Kaça havzası 2. Kaçalılar c. Kaçalılar 1. 2. 3. 4. 5. Kaçalılar Kızıltılar . K a y d unlular Sagaylar Bahirler Türkiyat Mecmuası R. Rahmeti Arat 3. Çulım tatarları 4. Teleütler d. Çulım tatarları e. Teleütler, Telengütler f . Kamasinliler, Karagaslar 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. K i s t i n tatarları Tulibert tatarları Abalılar Verho-Tomsk tatarları Bİrüsler Sagau tatarları ' Beltirler 5. Y a k u t l a r 6. Çuvaşlar g. T u r u h a n tatarları h. Y a k u t l a r i . Çuvaşlar 3 K L A P R O T H , H. J. von (1783 — 1 8 3 5 ) Asia polygloita, Paris, 1823. İ. N . B e r ez i n ' e göre ( a ş . b k . ) , A s y a k a v i m l e r i n i n tasnifi tecrü besini yapmış olan K l a p r o t h eserinde 14 türk k a v m i z i k r e t m e k t e , fakat esere ilâve edilmiş olan atlasta 23 türk şivesine âit lügat malzemesi v e r m e k t e d i r . Müellif, şivelerden bahsederken, gramer şekil lerine y e r vermemiş, yalnız lügat araştırmaları ile i k t i f a etmişfir. Ç o k defa telâffuzları bile hatalı olan b u lügat mâlzemesi, şivelerin bâzı h u susiyetlerini göstermekle berâber, bunları b i r b i r i n d e n ayırt etmeğe kâfî gelmediğinden, b u müellif de türk şiveleri için bir tasnif sistemi vü cûda getirememiştir. Esere eklenmiş olan d i l atlasında ( s . X X V I — X X X I X ) şu şekilde sıralanmaktadır. 1. 2. 3. 4. 5. 6. Uygur Kazan Başkırt Mişer Nogay Tobolsk 7 . Çaz 8. Çulım 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. Yenisey Kuznetsk Baraba Kaı.haz Teleüt Yakut Kırgız Hive türk şiveleri Türk . şivelerinin tasnifi 17. Türkmen 18. Karaçay 19. Kumık ' . 23. Çuvaş 67 20. Kızılbaş 2 1 . Kazah 22. Osmanlı 4 - B A L B I , Adriano (1782 — 1848) Atlas etfınographigue da globe, Paris, 1826. 1. N . B e r e z i n ' i n , t a s n i f i n d e k i esâslar hakkında izahat vermeme s i n e , şivelerin g u r u p l a r a taksimini hatâlı ve malzeme bakımından p e k tatminkâr bulmamasına rağmen, B a 1 b i j ' n i n , k e n d i d e v r i n e göre, oldukça i s t i f a d e l i b i r tasnif yapmış olduğu anlaşılmaktadır. A . B a l b i türk şivelerini şu şekilde guruplandırmıştır. L TÜRK DİLİ 1. U y g u r 2. Osmanlı a. Rumeli b. A n a d o l u 3. Ç a g a t a"y a. Özbekler b . A r a l veya K o n g r a t l a r 4. K ı p ç a k a. b. c. d. c. Turalı tatarları Çazlar Başkırtlar Mişerler 'Kara-Kalpakîar 5. T ü r k m e n a. - Türkistan türkmenleri b . Kâbil türkmenleri c. İran türkmenleri d. Türkiye türkmenleri . . R . Rahmeti Arat 1. Anadolu türkmenleri 2. Begdeliler . 8. No var 4. U r u k l a r , Y ö r ü k , 5. Mutualiler v e. Rusya türkmenleri 6. K a f k a s - Tunalılar a. B a s i y a n 1. A s d Basiyanlar veya Balkar 2. Karaçay 3. Çerige veya Çegem b. N o g a y c. Kumıklar 7. K ı r g ı z a. B u r u t l a r b. Kazak, K a y s a k 1. B ü y ü k Orda 2. Orta Orda 3. Küçük Orda 8. C e n û b î a. b. c. d. e. f. g. h. i. j. k. 1. m. Sibiryalılar Çulım, U r a n h a t v e y a T u t a l B a r a b a , Barama veya Barabalılar Kuznetsk veya Verho-Tomsk, Abalıl Kaçlar, Kaşkalar veya Kaçalılar Kanzaglar Y a n n a r veya Yarıntılar Y a s t a l a r veya Yastalılar Bohtalar v e y a Bohtalılar T u b a l a r , Tubalılar v e y a Kırgıstar Beltirler ... Soyonlar* Birüsler Teleütler, Tölötler li. YAKUT DİU III. ÇUVAŞ DİLİ T i i r k şivelerinin tasnifi 5 P A L M E L A D , Wilhelm Fredrik (1788 — 1852) Geographische und statistische Ephemeniden, 1827, X I X , 2 2 5 - 2 4 0 . I . N . B e r e z i n ' e göre, daha geniş bir tasnif o l m a k l a berâber, Adelung tasnifindeki hatâlar b u r a d a d a m e v c u t t u r . U y g u r , Azerî ve K a z a n şiveleri ile yakutça unutulmuştur. Müellif tasnifinde d i l husûsiyetlerine dayanacağı y e r d e , daha çok k a v i m l e r i n tasnifini yapmıştır. P a 1 m b 1 a d 'ın etmektedir. tasnifinde L 1. 2. 3. 4. 5. ASIL türk bir sıra TÜRKLER Osmanlılar Türkmenler Özbekler Kara-Kalpaklar S i b i r y a türkleri a. b. c. d. (veya tatarları) Turalılar T o b o l s k tatarları T u r a tatarları T o m s k tatarları II. K A R I Ş I K 1. k a v i m l e r i şöyle TÜRKLER Nogaylar a. Asıl N o g a y l a r '. 1. 2. 3. 4. Bucuk Kundur Kasbulat Naourous b. Basiyanlar veya K u c a tatarları 1. Kara çay 2. Çerige 3. Baaiyanlar veya Balkarlar c. Kumıklar 2. Başkırtlar tâkip TO E . Rahmeti Arat a. b. c. d. Nogay ' S i b i r y a başkırtları K a z a n başkırtları Osa başkırtları 3, M i ş e r I e r 4. K ı r g ı z l a r a. Büyük O r d a b. O r t a O r d a c. Küçük O r d a 4. Ç o 11 m 111 a r III, TÜRKÇE KONUŞAN, OLMAYAN 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. F A K A T TÜRK KAVİMLER T u bal ar Teleütler Barabalılar Çuvaşlar Kuznetskliler, Kaçalılar Yarınar v e y a Bohtolar Kaydinar Beltirler Sayanlar Birüsler ASLINDAN Abalılar Carınar 6 HAMMER, Joseph, v o n (1774 — 1856) I , Bibiiotheca 0. Wiener iialiana, Jahrbücher s. 1 6 — 1 7 ; I I I . ayri. 1825 der (Decembra), Literatur, s. 364 — 3 6 5 ; 1827, XXXV11I, esr., 1836, L X X V I , s. 1 8 9 - 1 9 1 . Muhtelif vesilelerle b u meseleye temas etmiş olan müellif, aşağıdaki sıradan da anlaşılacağı g i b i , gittikçe derinleşmiş ve I . N . B e r e z i n ' e göre, bütün kusurlarına rağmen, diğerlerine nisbetle daha vâzıh b i r sistem vücûda getirmiştir. Şive guruplarının karışık olması, bâzı ş i v e T ü r k şivelerini e tasnifi guruplarında daha küçük zümreler zİkredİldiği hâlde, S i b i r y a şivelerinin gösterilmemesi, Âzerî şivesi i l e , İstifâde ettiği mâlzemeye rağmen^ komancayı tasnife almaması ve kırgızcanın ayrı bîr g u r u p hâlinde alın mış bulunması, tasnifin başlıca kusurlarını teşkil eder. Hammer'in mektedir. gittikçe inkişâf eden tasnifi şu gurupları ihtivâ e t t ( 1825) 1. Çağatay^ 2. Türkistafil 3. Kıpçak 4. Kırgız • D. ( 1827) 1. U y g u r 2. Özbek 3. Türkmen 4. ' Kıpçak 5. N o g a y 6. Osmanlı 7. Dağıstan 8. S i b i r y a 9. Kırgız III. (1836) A . Kıpçak L 2. 3. 4. ' Kırım Kazan Astırhan Nogay B. Büyük ve küçük Buhârâ • 5. U y g u r veya Ç a ğ a t a y 6. Özbek 7. Türkmen C. Dağıstan 8. 9. 10. ıı. 12. Dağıstan '. K a y t a k ve K a r a - K a y t a k K u m u k ve Gazi-Kumuk Kuvıç ; Kara-Kalpak "2 R. Rahmeti Arat . . D . Kırgız bozkırı 13. Kırgız E. S i b i r y a 14. Çuvaş 15. Y a k u t 16. Başkırt F. A n a d o l u 17. Osmanlı r G. A v r u p a 18. Osmanlı, Rumeli 7 BEREZİN, i l y a Nikolayaviç [ E . Berezine] ( 1819 — 1896 ) Recherches sur les dialectes musulmans. I . Système des dialectes t u r c s ( Kazan, 1848 ), 95 s. ( Ayrı basım hâlinde çıkan b u eserin aynı İsim altında İntişar eden aslı için b k . Üçemya zapiski izdav. imperatorskim kazanskim universitetom, 1849, K a z a n , 1 8 4 8 ) . Önce Kazan v e sonra Petersburg üniversitelerinde profesörlük etmiş olan müellif, 1842—1845 yıllarında, K a z a n üniversitesinin yardımı ile, şarkta yapmış olduğu ilmî araştırmalarda «müslüman şivelerini» ( 1 . fürk şiveleri sistemi, 2. y e n i fars şivelerinin sistemi, 3. y e n i arap şivelerinin sistemi ve 4. türk d i l i üzerinde araştırmalar) t e t k i k etmişÖn Müellifin yukarıdaki eseri bu t e t k i k l e r d e n elde edilen neticele r i n i l k kısmını teşkil etmektedir. B e r e z i n eserinde, türk k a v i m l e r i arasında bizzat yapmış olduğu t e t k i k l e r d e n başka, türkçe basma ve y_azma eserler ile daha e v v e l yapılmış olan tasnif tecrübelerinden de istifâde etmiştir ( b k . 1. J . C h . A d e 1 u n g , 2. F. A d e l u n g , 3. H . J. K l a p r o t h , 4. A . B a l b i , 5. W . F. P a l m b l a d ve 6. J. v. H a m m e r ; Ira müelliflerin t a s n i f l e r i hakkındaki malûmat B e r e z i n ' i n bu eserin d e n alınmış tır ). B e r e z i n ' i n eserinde, türk şiveleri üzerinde 'daha önce yapılmış olan tasnif tecrübeleri kısa b i r , t a h l i l ve tenkide tâbi t u t u l d u k t a n son r a ; k e n d i s i n i n varmış olduğu neticeler hulâsa edilmektedir. Burada îürk şiveleri, 1. en eski v e en y e n i Ç a ğ a t a y v e y a ş a r k , 2. T a t a r v e y a ş i m â l ve 3. Türk veya g a r p o l m a k üzere, üç g u r u p içinde Turk şivelerinin Ti tasnifi t o p l a n m a k t a ve bunları b i r b i r i n d e n ayıran başlıca hususiyetlere işaret e d i l d i k t e n sonra, b u g u r u p l a r a dâhil şivelerin hususiyetleri üzerinde durulmaktadır. t Ç A Ğ A T A Y V E Y A ŞARK G U R U B U (TÜRKİSTAN ) Bu g u r u b a dâhil türk şivelerini diğerlerinden ayıran başlıca husu siyetler şunlardır: 1. d- yerine t- {temir «demir»), -z yerine -s (bar¬ mas «gitmez»), b ve p yerine m (yazarmız—yazarbız «yazarız») sesle r i n i n b u l u n m a s ı ; 2. hâl-i hâzır için -ar, -er, -ur -ür, -ır, -ir e k l e r i n i n 'kullanılması; 3. gramer şekillerinin daha âz olması v e k a i d e y e daha az tâbî tutulması; 4. diğer guruplarınkinden farklı gramer şekillerine tesâdüf edilmesi ve 5. eski türkçe kelimelerin daha çok muhâfaza •edilmiş olması. Bu g u r u b a şu şiveler dâhildir : . 1. 2. 3. 4. 5. 6. Uygur Koman Çağatay Özbek Türkmen (Türkistan) Kazan (yazı d i l i ) II. T A T A R V E Y A ŞİMAL GURUBU (KIPÇAK) Edebî mahsûller bakımından daha f a k i r o l m a k l a beraber, g r a m e r şekilleri hususunda Çağatay g u r u b u n d a n pek geri kalmayan b u g u r u p t a bilhassa şu hususiyetler zikre değer : 1. ya, u v e ne seslerinin çokluğundan, ileri gelen telâffuz tatlılığı; 2. b i r ç o k seslerin değişik şe k i l l e r i n i n bulunması; 3. kâideye u y m a y a n g r a m e r şekillerinin m e v c u d i y e t i ; 4. hâl-i hâzır için, muzârİ -r y e r i n e , -a, -e g e r u n d i u m şeklinin kullanılması ve 5. diğer guruplarınkinden farklı g r a m e r şekillerinin bulunması. Bu g u r u b a şu şiveler d â h i l d i r : 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. Kırgız Başkırt Nogay Kumık Karaçay Mişer Sibirya 74 R. Rahmeti Arat III. TÜRK V E Y A G A R P G U R U B U Edebî mahsûller bakımından çok zengin olan b u g u r u b u n başlıca husûsiyetleri şunlardır: 1. telâffuzun lâtif, tatlı, doğru ve ünlü ahengi nin t a m olması; 2. gramer şekillerinin çok, kaideye u y g u n ve mazbut bulunması; 3. -r isim-fiil şeklinin hâl-i hâzır ve diğer zamanlar için kullanılması; 4. arapça ve farsça kelimelerin çokluğu ve eski şekille r i n daha az muhafaza edilmiş bulunması. Bu g u r u b a şu şiveler dâhildir: 1. 2. 3. 4. 5. Dağıstan Azerbaycan Kırım Anadolu Rumeli (İstanbul) 8 R ADLOFF, • Phonetik Wilhelm (1837 — 1918) der'nördlichen Türksprachen, I I , s. 280—291 ( C a p . X V I I I ) : Classification nach den phonetischen Leipzig, 1882—1883, der Türkdialecte Erscheinungen. «Ses hususiyetlerine göre, türk şivelerinin tasnifi> başlığından d a anlaşıldığı g i b i , R a d i o f f t a s n i f i n d e , esâs olarak, ses husûsiyetlerini ele almakta ve bunları önce g u r u p l a r a ve sonra bu guruplara dâhil şivelere göre sıralamaktadır, Türk şivelerinin mühim b i r kısmını bizzat tetkik, etmiş olan müellif eserinin bu kısmında ancak tasnif için mühim gör d ü ğ ü husûsiyetleri b i r araya getirmiştir, Muhtelif şivelerdeki seslerin: d u r u m u hakkında daha etraflı b i r f i k i r edinmek için, eserin bütününün, göz önünde bulundurulması .zarûrîdir. Bu arada muhtelif şive ve şive guruplarına dâir verilen geniş malûmatın d a h i aynen tekrarlanması, tasnif tecrübelerini bir araya t o p l a m a k gâyesini güden b i r yazının hudutla rını asmakla beraber, şivelerin tasnifinde ses hususiyetlerinin ehem m i y e t i n d e n dolayı, faydalı görülmüştür. L ŞARK ŞİVELERİ . ' Müsâvî haklara sahip olan a, e(e), o, a, ü, ı, i ünlüleri, ağız. b o r u - Türk şivelerinin tasnifi 75 sunun durumuna göre, her b i r i n d e dörder o l m a k üzere, a r t - d a m a k (a, o, i , t i ) , ö n - d a m a k ( e,5, i,ü'), d i ş ( o , i , e,i), d u d a k ( o , u, ö, a ) v e b u n u n genişleme ve darlaşma derecelerine göre de g e n i ş ( a , e, o, ö) ve d a r (ı,İ,u,ü) ünlülere ayrılır (geniş—diş—art-damak—a, geniş — d u d a k — a r t - d a m a k — o , geniş—diş—ön-damak — e , geniş—dudak—önd a m a k — ö, dar—diş—art-damak—;, d a r — d u d a k — ö n - d a m a k — a , d a r — diş —ön-damak — i , dar—dudak—ön-damak — u ) . Ön-damak benzer liği ile şartlanmış olan muntazam ünlü sırası mevcuttur. O r t a d u r u m d a bulunan t e k ön-damak ünlüsü — ı ' d i r { m s l . attığa < atliğğa «atlıya», yığan <. yığğan « y ı ğ a n » ) . Geniş-^diş—art-damak o.'nun k e n d i s i n d e n s o n r a gelen d a r ünlülere zayıf te'sir etmesine m u k a b i l ( m s l . o ' d a n sonra umumiyetle i, bâzan o"), dudak—ön-damak ünlüsü olan ö, ken disinden s o n r a k i d a r ünlüyü k u v v e t l i te'siri altında b u l u n d u r u r ( m s l . ö ' d e n sonra dâimâ ü ) . Başta ve sonda yalnız sadâsız ünsüzler ( m s l . korot < ; rüs. gorod »şehir», peyrem < beyrem < bayram « b a y r a m » ) ve o r t a d a , ünlüler arasında, yalnız sadâlı patlayıcı sesler ( m s l . k yerine ğ, t yerine d, p y e r i n e b, $ yerine j ; ç sesi, f - f ş telâffuz edildiğinden, sadâlılaşmaz: içip «içip», pıçak «bıçak», paça < patsa < pâdişâh) b u l u n u r . . Ünlü ile başlayan b i r ek geldiği v a k i t , sondaki patlayıcı sadâsızlar dâimâ sadâhlaşır ( m s l . ot—odı «ateşi», at—adım «atım», sat— sadayn »satayım»). H e r i k i s i de ünsüz olmak şartı i l e , o r t a d a sadâsız çift ses b u l u n a b i l i r ( m s l . akkan «akan», sakta- <Zsakla- ^saklamak», oktın <okmn «okun»). Hece s o n u n d a n, m, h sesleri bulunduğu v a k i t , b u n u tâkip eden he cenin başındaki p sesi m olur. Kalın ve ince / sesi b u l u n u r . 1. Asıl Altay şiveleri Geniş, d u d a k ünlüleri o ve ö her hecede b u l u n a b i l i r ; o dâimâ o ' d a n sonra, ö ise Ö'den sonra gelir v e böylece geniş ünlülü ekler dört türlü değişikliğe ( a , e, o, ö ) tâbî t u t u l u r . D i f t o n g l a r d a n a n c a k ' [/-diftongu bulunur ( m s l . uy «sığır», uykta«uyumak»). U z u n ünlülerden â, e, z sesleri aii.-yk. aa, ee, ii g i b i telâffuz e d i l i r ( m s l . sâl = saal< sağal <; sakal, kân — kaan<i kağan); uzun i bulunmaz v e b u n u n yerine i kullanılır. Son hecenin hafif ünlüsü kendisinden s o n r a k i a r ^ d i l sesi ile birleşirse, dâimâ uzun ü ve S ünlüleri m e y d a n a gelir ( m s l . atta < athğ «atlı», ittü<.itlig «itli»). Mürekkep ön-dil sesi olan ç, sadâlı şekli b u lunmadığı için, o r t a d a , ünlüler .arasında, sadâsız şeklini muhafaza eder ( m s l . içip «içip», pıçak «bıçak», koyçu «koyuncu»). O r t a d a , ön-damak ünlüleri arasında, art-dil seslerinden yalnız ğ sesi b u l u n u r . Patlayıcı ve basit sızıcı sesler, i k i ünlü arasında sadâsız şekillerini muhafaza 76 R. Rahmeti Arat ederlerse, ikizleşirler (kk, kk, pp, tt, ss; msl. ekki = eki «iki», y e t t i = yeti «yedi», albassun = almasun «almasın»), Sadâsız art-dil sızıcı h bulunmaz. Sadâh /, L , n sesleri, sadâsız ünsüzlerden sonra — i ve diğer sadâlı ünsüzlerden (m, n, l, n ) sonra — d olur. Çift ünsüzlerden rl, r L sesleri o r t a d a değişmez [msl. karlık-, karlü < karlığ «karlı», erlik «şeytan», erlii <i ederlig «eyerli»). Ünsüzlerin d u r u m u için b k . b i r de 370 — 375. a. Aliay şivesi D u d a k ünlülerinin benzerliği çok k u v v e t l i olup, ü 'den sonra dâimâ ö gelir. Başta yarı-ünlü y — bulunur. Çift ünsüz pk o r t a d a kp o l u r ( m s l . ökpo < Öpkö «ciğer», yakpın < yapkan «kapamış»). Bk; b i r d e ünlüler için — 1 0 v e ünsüzler için — 178,252, 407—409,435. b. Teleüt şivesi D u d a k ünlülerinin benzerliği daha zayıf o l u p , ti' 'den sonra dâimâ e gelir. Başta y y e r i n e y'(=dy) bulunur. Bk.bir de ünlüler için — 5 - 9 ve ünsüzler için —181,252,407—409, 435. 2. Baraba şivesi D u d a k ünlüleri benzerliği, A l t a y şivelerininkine nisbetle, daha zayıftır; o yalnız i l k hecede bulunur. Ö ve ü ünlülerinin t e ' s i r i farklıdır, [/-diftongdan başka, geniş uaû'e ( m s l . uak «ufak», aat- «kır mak») ve d u d a k eü ( m s l . teiidir- < tegdir«deydirmek», teiibe «töbe») diftonglarına da rastlanır. Son hecenin hafif ünlüsü, son art-dil sesi ile birleşirse, asıl A l t a y şivelerinde olduğu g i b i , dâimâ uzun ü, ü olur. Ünsüzlerin baş, s o n ve o r t a d a k i d u r u m u A l t a y şivelerinde olduğu g i b i d i r ; f a k a t burada sonda sadâlı z sesi bulunur. A l t a y şivelerindeki 'ğ yerine g, ç (— t + ş) yerine ts (başta ve s o n d a ) ve dz (ortada ünlü ve sadâlılar arasında) geçer. Baraba şivesinin diğer b i r hususiyeti de canh eklerin başındaki /, n seslerinin, kelime sonundaki sadâsız ünsüzlerden sonra bile, muhâfâza edilmesidir ve b u bakımdan şark şiveleri arasında ayrı b i r y e r işgâl etmektedir. B k . b i r de ünlüler 3. i ç i n — 1 1 ve ünsüzler için — 2 5 2 , 415—416. ŞİmâlîAltay şiveleri D u d a k ünlülerinin benzerliği bakımından, Baraba şivesine b e n z e r ; o yalnız i l k hecede bulunur, ö ve ü ünlülerinin te'sir k u v v e t i farklıdır. 77 Türk şivelerinin tasnifi K e l i m e sonunda art-dil sesi ğ bulunur. Mürekkep Ön-dil sesi olan ç ' n i n , ç ve c o l m a k üzere, her i k i şekli mevcuttur. A r t - d a m a k — b u r u n sesi h o r t a d a , çok defa, ğ sesi ile. değişir ( m s l . L e b . tügey «çift-çift» = A l t . tünöy), sadâh n, / sesleri sadâsız ünsüzlerden sonra — t , b u r u n sesi olan"n 'den sonra — d ve h, m seslerinden sonra — n olur; sadâlı g, r , / seslerinden sonra ise —değişmez. a. Lebed şivesi A l t a y c a d a k i mürekkep ön-dil sesinin b u r a d a , sadâlı ve sadâsız olmak üzere, her. i k i şekli m e v c u t t u r : kelime başında, sonunda v e sadâsız ünsüzlerden sonra — p ; o r t a d a ünlüler arasında ve sadâlı ü n süzlerden sonra — c . A l t a y şivesinde olduğu g i b i , Lebed şivesinde de başta y- b u l u n u r ; fakat b u sesi tâkip eden ünlüden sonra n, h, m seslerinden b i r i bulunursa, b u y sesi dâima n ( n y ) sesine inkılâp eder ( m s l . nand- «Çyahıl- •< yanış «yanılmak», nahmur < yanmur »yağmur», nahıs «yalnız», nah- < yan- «geri gelmek, dönmek»). B k . b i r de ünsüzler için — b. 179, 410—411, 436. Şor şivesi Başta ve sonda ç sesi yerine dâimâ ş ve ortada, L e b e d şivesinde olduğu g i b i , c b u l u n u r . Kelime başında, A l t a y ve Teleüt şivelerindeki y ve y' sesleri yerine dâimâ ç kullanılır (y- yerine n ile telâffuz edi len sözler h â r i ç ; b u n sesi Lebed şivesindeki n sesine tekabül eder ve b u n u tâkip eden b u r u n sesinin kaybolduğu sözlerde de muhafaza e d i l i r ) . Bir çok kelimelerde i l k hece sonunda, A l t a y şivesindeki y y e r i n e , s ve o r t a d a , ünlüleri müteakip, z sesleri kullanılır ( ms!. azak = ayak «ayak", kazın —kayın -kayın», pos=poy « b o y , tos- = toy- «doymak»). Bk. bîr de ünlüler için — 1 1 "e ünsüzler için — 1 8 2 , 2 7 6 , 4 1 0 — 4 1 1 , 4 3 7 . 4. Abakan şiveleri D u d a k ünlü 1 erindeki", benzerlik derecesi zayıf ve değişiktir; o y a l nız i l k hecede ve ö yalnız i t k i k i hecede bulunur ( m s l . ora «çukur, hendek», ökpöde «ciğerde*, ödös • b o ğ a z » ; fakat aynı şahıs bunları oro, ökpede ve ödes şekillerinde de söyleyebilir). A b a k a n şivelerinin b i r hususiyetini de/ diğer şivelerde rastlanmayan, uzun î ' n ı n mevcûdiyetİ teşkil eder ( m s l . kın < hnhı «yanı, kenarı», talî < tuhht «örgüsü»), Sadâh ünsüzlerden örıce, ortada ve sonda b i r sadâlı ğ (—ğ) ve R. Rahmeti Arat 7S eb ( « e v » ) kelimesinde de b i r sadâiı b bulunur. Kelime başında y sesi yerine, Şc-r şivesinde olduğu g i b i , n sesi geçer; bâzı k e l i m e lerde ise, başta — s ve o r t a d a , Şor şivesinde olduğu g i b i , z sesi b u lunur. B k . b i r d e ünlüler için — 1 2 — 1 4 , ünsüzler için — 376. HL ASIL ABAKAN ŞİVELERİ İlk hecede e dâimâ çok k e s i n olarak telâffuz edilen e sesine i n kılâp eder, f a k a t b u değişme ünlülerin sıralanışına te'sır etmez. 1. Sagay şivesi Kelime başında, A l t a y şivesindeki y- yerine, Şor şivesinde olduğu g i b i . dâimâ ç bulunur. Kelime başındaki ç ve ş sesleri y e r i n e s sesi g e çer. O r t a d a , ünlüler arasında, A l t a y şivesindeki z vğ j y e r i n e , z sesi kullanılır. O r t a d a , A l t a y şivesindeki p y e r i n e , dâima sadâlı c bulunur. Bk. b i r de ünsüzler için — 1 8 5 , 3 7 7 - 3 7 9 , 4 1 0 — 4 1 1 , 437. 2. Koybal şivesi K e l i m e başında, A l t a y şivesindeki y y e r i n e , dâimâ y ( = t y ) ; s, ş ve p sesleri y e r i n e — s ve z, j ve c sesleri yerine de — z kullanılır, k s ve kp guruplarındaki seslerin y e r l e r i değişir ( s k ve pk). K e l i m e başındaki y sesi, i l k ünlüyü n ve h sesleri tâkip ettiği v a k i t , n sesine inkılâp e d e r ; i l k ünlüyü m sesi tâkip ederse, m olur ( m s l . mamtırtkı — Sag, namurtka 'yumurta> ). Bk. b i r de ünsüzler için — 1 8 6 . 3. Kaça şivesi Kelime başındaki ve s o n u n d a k i bütün sesler K o y b a l şivesinde olduğu g i b i d i r . K o y b a l şivesinde o r t a d a , A l t a y şivesindeki p sesine tekabül eden z y e r i n e , aslında önceki hecenin sonu ise — 2, aslında s o n r a k i hecenin başı i s e — j ( d y ) sesi geçer, si; ve pk gurupları, çok defa, olduğu g i b i muhâfaza edilir, . Bk. b i r de ünsüzler için — 1 8 6 . 4, Y ü s ve Kızıl şivesi Ünlülerin d u r u m u şimâlî A l t a y şivelerindekine benzer. Ortada, A l t a y şivesinde olduğu g i b i , dâimâ y b u l u n u r . Sonda, z ve ş sesleri T ü r k şivelerinin tasnifi 7!» y e r i n e , ekseriya s ve o r t a d a z kullanılır. A l t a y şivesinde kelime b a şındaki ç sesi Kızıl şivesinde de mevcuttur; o r t a d a , b u n u n y e r i n e , z, •ç ve c sesleri geçer; sonda ise, yalnız ş sesi kullanılır... . 5. K ü erik (Çolım) şivesi Ünlüler ve ünlü ahengi bakımından, şimalî A l t a y şivelerine yakın -olup, geniş ua (au, Ö, ü y e r i n e ) ve üe diftonglarına sık tesadüf edil-, mesi b u şivenin b i r husûsiyetini teşkil eder ( m s l . ua = S, au, ağu -«zehir», uats = ös, öp, auç, avuç «avuç», suak = sök, sük « s o ğ u k » ) . y v e s, s, z, j sesleri A l t a y şivesinde olduğu g i b i d i r . A l t a y şive s i n d e k i mürekkep ünsüz ç sesi, Baraba şivesinde olduğu g i b i , başta, sonda ve sadâsız ünsüzler yanında o r t a d a — ts ve o r t a d a , ünlüler a r a sında sâdâlı ünsüzler önünde — d z olur. Sonda ve 3adâlı ünsüzler -önünde o r t a d a —sadalı ğ sesi bulunur. Bâzı kelimelerde o r t a d a , A l t a y şivesindeki y sesi yerine — z kullanılır. Canlı eklerin başındaki /, TI sesleri, sadâsız ünsüzlerden sonra — i ve sadâlı ünsüzlerden s o n r a — d o l u r ; . b u r u n seslerinden sonra gelen l sesi ise — n sesine inkılâp •eder. B k . b i r de ünlüler için — 1 1 ve ünsüzler için — 180, 4 1 0 — 4 1 1 , 4 3 7 . 6. Soyon şivesi Ünlüler ve d u d a k ünlüleri benzerliği şimalî A l t a y şivelerinde o l duğu g i b i d i r . Uzun ı bulunur. Kökteki İ sesi çok defa r şeklindedir ( m s l . ıt, it «it», pıt = bit «bit»). Kelime başında ü ç art-damak sesine (k, k, h ) rastlanır. Ön>dil .seslerinden s sesi A l t a y şivesindeki s sesine ve s ise — s ve p sesleri ne tekabül e d e r ; o r t a d a , b u sesler y e r i n e , z,j, j sesleri geçer. K e l i m e başında, A l t a y şivesindeki y y e r i n e , / bulunur ve çok defa n şeklinde görülür ( m s l . numurtka — yumurika «yumurta-, nit ~ yiğit «yiğit»), .İlk hecenin sonunda, A l t a y şivesindeki y ve A b a k a n şivelerindeki z -ve s sesleri yerine, Soyon şivesinde d ve t seslerinin bulunması 'bu şivenin b i r husûsiyetini teşkil eder. Önceki kelimenin s o n u n d a k i p ;ile sonraki kelimenin başındaki k seslerinin y e r değiştirmesi yalnız .Soyon şivesinde müşahede edilen b i r husûsiyettir ( m s l . kirik-pep <^ kirip kep <, kir ip _gÖrse», kek-pörgöş kelip «gire gelip», kelik-korsö < kep körgöş < kelip körgeç < .kelip körsö »gelip «gelip görünce»), Bk. b i r de ünlüler için — 1 1 ve ünsüzler için— 183, 253—254. 80 R. Rahmeti Arat 7, Karagas şivesi Ünlüler ve kelime köklerinin sonundaki d ve t seslerinin durumır S o y o n şivesinde olduğu g i b i d i r . O r t a d a ünlüler arasında s ve ş ses l e r i n i n bulunması, k ve ğ sesleri yerine, sızıcı h ve o r t a d a b yerine/ sesinin geçmesi K a r a g a s şivesinin d i k k a t e değer hususiyetlerini teş k i l eder. B k . b i r de ünlüler i ç i n — 15,' ünsüzler i ç i n — 184, 253 — 254. 8. Uygur şivesi Ünlülerin d u r u m u b i l i n m e m e k t e d i r . D u d a k ünlülerinin benzerliği S o y o n şivesindekine yakındır. S o y o n ve A l t a y şivelerinde olduğu g i b i , sadâlı ve sadâsız ünsüzler b u r a d a da b u l u n u r . U y g u r şivesinde de, S o y o n şivesindeki g i b i , m u a y y e n kelime köklerinin sonunda t veya d sesine tesadüf edilir. C a n l ı e k l e r i n başındaki İ ve n sesleri, ünsüz ile biten köklerin sonunda,, değişmez. B k . b i r de ünsüzler için — 187. II. GARP ŞİVELERİ i sesi, ön-damak i ve art-damak i olmak üzere, i k i ünlü hâlinde b u l u n u r ; uzun î orta durumdadır. K e l i m e başında hemen-hemen , yalnız sadâsız art-dil sesleri k, k ile umumiyetle Ön-dil sesi t ve bâzan da, nâdir o l a r a k , sadâlı d b u l u nur; diğer taraftan sadalı d u d a k sesi b umûmî olup, nâdir olarak sa dâsız p sesine d e tesâdüf e d i l i r . Ke'ime sonunda yalnız sadâsız p a t layıcı sesler bulunur. A r t - d i l ve d u d a k sesleri o r t a d a dâimâ y u m u ş a tılır; kelime s o n u n d a k i i sesi o r t a d a da sadâsız şeklini muhafaza eder. Kalın v e ince o l m a k üzere, i k i / sesi m e v c u t t u r . K e l i m e başında, o r tasında ve sonunda s, z ve ş sesleri b u l u n a b i l i r . 1. Kırgız şiveleri .. ' Şark şivelerinde olduğu g i b i , bu şivelerde: de sekiz aslî ünlü m e v c u t t u r . İlk hecedeki e sesi, A b a k a n şivelerindeki g i b i , e olur. Ünlü: sırası çok muntazam b i r sıraya tâbidir, ö sssi bütün hecelerde b u l u n a b i l i r ; ü sesinden sonra — ü ve Ö, ö sesinden sonra — ö ve ü bulunur. D u d a k — a r t - d a m a k ünlüleri olan o ve u seslerinden sonra dâimâ u sesi. gelir. Türk şivelerinin tasnifi •- "Ui Sadâh ünsüzlerden n, t sesleri, sadâsız ünsüzlerden sonra d â i m a t ve sadâlı ünsüzlerden sonra ise, d olur. Sonda sadâh ünsüzler den ancak z ve j sesleri b u l u n a b i l i r . Birleşme y o l u . i l e , kelime ortasın da sadâlı çift ünsüzlerden zg, zğ, z d ve zb sesleri vücûda g e l e b i l i r ; bitişik t e r k i p l e r d e bd seslerine de tesâdüf edilir. Canlı e k l e r i n başında p (ünsüzlerden s o n r a ) ve m (ünlülerden s o n r a ) sesleri değişik k u l lanılır. Bk. b i r de ünsüzler için — 4 1 2 - 4 1 3 , 438. .. .. a. Kara-Kırgız şivesi o sesi her hecede b u l u n a b i l i r ( A l t a y şivelerinde olduğu gibi)/~& sondaki art-dil sesi son geniş ünlü ile — 5, 8 ve dar ünlü ile — ü , ü şek linde birleşir; b u şekilde vücûda gelen ö ve ö seslerinin d u d a k b e n zerlikleri y o k t u r . A l t a y şivesinde olduğu g i b i , burada d a mürekkep-^ sesi bulunur. Kelime başında y sesi mevcuttur. • •, B k . b i r d e ünlüler için — 1 6 ve ünsüzler için — 176,255,315,386 - 3 8 8 . b. Kazak-Kırgız şivesi Geniş dudak—art-damak ünlüsü olan o ancak i l k hecede bulunabii i r (bolğanda = Kara-Kırgız bolğortdo «olunca, olduğu vakit», konak = Kara-Kırgız konok « k o n a k » ) . Geniş d i f t o n g l a r d a n ua, üö\ ta, ie ve d u d a k diftonglarından aa, eü, OK, öa diftongları b u l u n u r . Kara-Kırgız şivesindeki s sesi b u r a d a s sesine v e ç sesi ise, ş sesine inkılâp eder ; kelime başındaki y sesi y e r i n e , b u r a d a c b u l u n u r . Bk. b i r de 382-385. ünlüler •• için — 17 ve ünsüzler için — 175, 255, 315^ . c. Kara-Kalpak Henüz iyice araştırılmamıştır. 2. İrtiş .* şivesi •. şiveleri Irtiş şiveleri ünlüler bakımından umumiyetle -şimalî A l t a y şivele#n i n k i n i n aynıdır; d u d a k benzerliği değişik o l u p , o ancak i l k hecede bulunur. B u r a d a kökteki ünlüler değişmesinin b i r .. çok izlerine tesâdüf edilir { e > i , o > ıı, 5 > ü, i > i"). Kelime başında « sesinin d u r u m u A l t a y şivesindekine benzer. A l tay şivesindeki ç sesi çok defa ts o l u r ve i k i ünlü arasında d a -SEdâsız şeklini mub'âfaza eder. Sonda yalnız sadâsız ön-dil sızıcı 5. v e Türkiyat Mecmuası — ^ R. Rahmeti Arat ş-bulunabilir. Ünsüzlerden k, h, c seslerine ancak yabancı kelimelerde tesadüf e d i l i r . Sadâlı ünsüzlerden / v e n sesleri, her d u r u m d a , m u hafaza edilir. . B k . b i r de ünlüler 415—416. için — 2 2 ve ünsüzler a. için — 174, 252, 315,. Turalı şivesi Ünlülerin d u r u m u bakımından, Baraba şivesine benzer. Köklerde 5-Î> û" ve e > i değişmesi umumiyetle tamamlanmıştır. — p sesi her y e r d e t s olmuştur. b. Kürdak şivesi Ünlüler bakımından, Turalı şivesine benzer. D u d a k diftongları aa sü { s o n u n c u s u çok defa Kazak-Kırgız şivesindeki an y e r i n e kullanılır) şivenin b i r hususiyetini teşkil eder. — ç sesi umumiyetle m u h a f a z a e d i l i r , ö r t a d a çift-ünsüz ğl bulunur (diğer g a r p şivelerinde ğ sesi, / önünde,, çok defa ünlüleşir). r c. T o b o l ve Tümen şiveleri . Ünlülerin d u r u m u bakımından, g a r b i Rusya T a t a r şivelerinin hemen^hemen aynıdır; o > o değişmesi umumiyetle tamamlanmıştır. — p >ts tamâmiyle yerleşmiştir. Bk. b i r de ünlüler için — 2 2 ve ünsüzler i ç i n — 174. 3. Başkırt. şivesi K e l i m e kökünde o > a, ö > ü değişmesi tamamlanmıştır. E k l e r d e ay e, i , /, u, i l b u l u n a b i l i r . Şark şivelerinde kelime köklerindeki e b u rada, e v e ı o l m a k üzere, i k i şekilde, i i s e — 7" şeklinde b u l u n u n ç sesi her d u r u m d a ön-damak s sesine inkılâp etmiştir ( m s l . stktı < çıktı^sak < çak, suska <^ çuçkı).. Baştaki y sesi j ( ö n ü n e çok hafif telâffuz edilen b i r t eklenmesi i l e ) olmuştur. Bk. b i r de ünlüler için — 26 ve ünsüzler için.— 173,256,315,380—381. a. O v a Başkırt şivesi Kelime başındaki s sesi y e r i n e , diş-arasl sızıcı 2 sesi (smsl. 2/71 • < S7*TI esen», ıiz <C siz «siz», zaklctsaklamak»). geçmiştir Türk şivelerinin tasnifi b. D a ğ Başkırt şivesi K e l i m e , başındaki s sesi ^ sin «sen», hizge <^sfzge 83 y e r i n e , nefes A sesi geçmiştir ( m s l . hin «size» kari <L sarı «sari», hakla- <C sakla¬ - saklamak »). 4. V o l g a veya şarkî R u s y a şiveleri Kelime kökünde o > u, u >• a, ö > u, ü "> a, İ > i ve e > i d e ğişmeleri tamamlanmıştır. D u d a k benzerliği yalnız u ve ö ünlülerinde (bulunur; b u seslerden sonra geniş ünlülerden ancak a, e b u l u n a b i l i r . D u d a k diftonglarından au, eü ve geniş d i f t o n g l a r d a n ua bulunur ( m s l . aak .«ufak», kuala- «kovmak», yuaş «yavaşa). O r t a d a yarı-ünlü o ( y ) çok yaygındır. Yabancı kelimelerde h, h, f •4, sonuncuya, nâdir o l a r a k , türkçe kelimelerde de rastlanır) sesleri b u l u n u r . I sesi, m ve' n seslerinden sonra, çok defa n sesine inkılâp eder ;• canlı eklerin başında bulundukları v a k i t değişmez. Sonda sadâlı ünsüzlerden. 2 ve j sesleri, o r t a d a ise, çift-ünsüzlerden zğ, zg, zd, zb, bz sesleri bulunur. ' ••. • • . B k . b i r de ünlüler için — 23—25 ve ünsüzler için — 1 7 2 , 256, 315, 391—392, 415-416. a. Mişer şivesi Kelime köklerindeki a, u, i, ü ünlüleri k u v v e t l i telâffuz e d i l i r . Baş t a k i y umumiyetle muhafaza e d i l i r , ancak î önünde ön-dâmak İs se.sine inkılâp eder ( m s l . yaş «yaş», yalkau «tenbel», yak «yok», jyal «yol», yürek « k a l p » ; fakat ts'in < yln < yıyın<iytğtn ayığın, topluluk», ts'ıtısıp <; yıyılışıp < yığılışıp «toplanıp »-•). ç sesi yerine .ts kullanılır ( msl. tsak <C çak, tsıktı < O r t a d a , sızıcı ğ sesi yerine, g e r i d e n .sesi geçer. b. çıktı, ts'iber telâffuz <" çiber «güzel»). edilen sadâlı art-dil g K a m a şivesi Kelime başındaki y sesi, geniş ünlüler önünde — y , d a r ünlüler •önünde — o telâffuz edilir. Baştaki v e o r t a d a k i ç sesi. muhâfaza e d i l i r ; .sonda ise, bunun yerine, Önüne gâyet zayıf telâffuz edilen b i r t sesi .getirilmek üzere, s sesi geçer. c. Simbir şivesi • Kelime başındaki y sesinin d u r u m u K a m a şivesindeki .sesi dâimâ ön-damsk ç sesi şeklinde telâffuz e d i l i r i . . gibidir, e R. Rahmeti Arat d. Kazan şivesi Kelime başındaki y sesi umumiyetle c olmuştur, ç sesi başta v e o r t a d a muhafaza e d i l i r ; s o n d a k i p i s e , ön-damak ç veya ş şeklinde t e lâffuz edilir. .• e. — j Belebey şivesi Kelime başındaki y, geniş ünlüler önünde — olur. f. dar ünlüler Önünde¬ Kasım şivesi Bu şivenin başlıca husûsiyetlerinden b i r i n i art-damak seslerinden k, k ğ> S seslerinin kelime başında ve ortasında düşerek, bunların y e r i n e , ses tellerinin kapanıp-açılmasından husule gelen ' sesi geçer ( m s l . V r f z < kaldı «kaldı», ildî< > kildi «geldi», Hfen < kıtken «giden»)- Bu şive henüz iyice t e t k i k edilmemiştir. ÛT O R T A A S Y A ŞİVELERİ Ünlülerin d u r u m u umûmiyetle şark şivelerininkine benzer; f a k a t b u r a d a geniş d u d a k ünlüleri ancak i l k hecede bulunur. Mühim husu siyetlerden b i r i n i orta d u r u m d a bulunan t e k b i r i sesinin m e v c u d i y e t i teşkil eder. Kelime başındaki ünsüzlerin d u r u m u g a r p şivelerininkine çok y a kındır; yalnız, b u r a d a sadâlı art-dil ğ ve g seslerine daha çok tesâdüf e d i l i r . S o n d a k i patlayıcı k, k, p, t sesleri, f i i l kökünün sonunda b u lundukları v a k i t , İki ünlü arasında sadâlılaşmaz. Ön-dil sızısı ses lerinin d u r u m u A l t a y şivesininkine benzer, ç sesi her d u r u m d a muhâfaza edilir. O r t a A s y a şivelerinin diğer mühim b i r hususiyetini de tek b i r ince / sesinin bulunması teşkil eder. Ünsüzlerden h, z, v, c, j sesleri kelime başında yalnız yabancı kelimelerde bulunur. Yabancı kelimelerdeki / sesi bunun sadâsız m u k a b i l i o l a n p ile değiştirilir (ms!. patihı < fatiha). Bk. b i r de ünsüzler için — 4 3 8 — 4 4 3 . 1. Tarançı şivesi D a r ünlü i sesi, çift ünsüzle ayrılmamış olan hâllerde, kendinden, önceki a sesine te'sir eder ( v e a > e değişmesi husule gelir; msl, ett<t alı «alı», ateşi <" atası «babası», Ş$r <Loğır «ağır»). S o n d a k i i dâİmâ. uzun ı hâlinde b u l u n u r ; Sonda d u d a k ünlüsü olan â sesi b u l u n u r . Ü n - Türk şivelerinin tasnifi 85 lülerin sıralanışı gayr-i muntazamdır ( m s l . a 'dan sonra a, e, i, u, û ses leri g e l e b i l i r ) . Sadâlı T sesi her yerde kalın telâffuz e d i l i r . S o n d a k i n sesi, ekin başında / sesi bulunduğu v a k i t , benzeşme y o l u ile, / olur ( m s l . küller < künler, tüller < tünler, yürgeller <Lyürgenler «yürüyenler»); h + ' birleşmesi ise, ün şeklini alır ( m s l . köhni <^ kinli < könüli «gÖnülü», afini <C ahli < ahili «elbisesi»). Ünlüler önünde r ve h sesleri çok defa düşer ( m s l . kâliğaç <.kar!ığaç, kâ~ğa<i karga, hah < halk; fakat halhi «halkı»). Bk. bir de ünlüler için — . 1 9 — 2 1 v e ünsüzler için — 170, 257, 315, 3 8 9 — 3 9 0 , 414. 2. Hami şivesi Henüz t e t k i k edilmemiştir. 3. . A k s u şivesi Henüz t e t k i k edilmemiştir. 4. Henüz t e t k i k Kâş gar şivesi . edilmemiştir. . 5. Ç ağ atay _ , .' şi v e I e r i • - Bu şivelerde i sesi, Tarançı şivesinde olduğu g i b i kendinden e v v e l k i a sesine te'sir etmez. Bk. b i r de ünsüzler İçin — 1 7 1 , 257. Çağatay şiveleri ses bakımından henüz t e t k i k edilmemiştir. a. Şimalî Sart şivesi b. • K o k a n d şivesi c. Zerefşan ovası şivesi d. Buhârâ şivesi. e. H i v e şivesi IV. CENÛP "' ' ŞİVELERİ Bu şivelerde d e , şark şivelerinde olduğu g i b i , sekiz ünlü m e v c u t t u r , o v e ö ünlüleri yalnız ilk hecede bulunur ve a, ü ünlülerinde o l d u ğ u g i b i i bunları dâimâ dar d u d a k ünlüleri tâkip eder. Yabancı kelimelerde çok defa ünlü âhengine u y u l m a z ; kalın ve ince ünlüler 88 R. Rahmeti Arat yan-yana bulunabilir ( m s l . Usan, d a bulunur. ziyafet, ihtiyar). Uzun i o r t a d u r u m Kelime başında sadâlı patlayıcı g , t i , b sesleri umûmî olarak k u l lanılır. Sonda, sadâlı ön-dil, sızıcı z ve sadâlı art-dil ğ, g seslerinden başka, b i r de sadâlı d u d a k ve ör.-dil bve d sesleride kullanılır. Başta,. b sesi y e r i n e , bâzan dudak sızıcı v sesi geçer, ç sesi başta, o r t a d a v e sonda kısmen c ile değişir. 1. Henüz t e t k i k Türkmen şivesi edilmemiştir. 2. Azerbaycan şivesi Bu şivede eü d i f t o n g u bulunur. Başta, a r t - v e ön-damak ünlüleri önünde, sadâlı art-dil g sesi, umûmî olarak kullanılır ( o r t a d u r u m d a d ı r ) ; aynı ünlüler önünde çok defa k sesine de rastlanır ( m s l . garin < karın, gol ğayş<.kaytş, < kol, gice ğtl-<.kıl-, ve kice<ikeçe, ğırh- < kırk-, köhne ğoca<_ koca gizlen- ve ve göhne, «ihtiyar», kizlen- ve: karış, koran-, künder- «göndermek», kölge «gölge»). Sonda, kalın ün lülerden sonra, çok defa h ve nâdir olarak, ğ bulunur ( m s l . ağ<_ak toyah < tavuk). O r t a d a , t, s, ş ve p sesleri önünde, k ve i yerine, dâT imâ h ve h' çÖreh'çi<. bulunur çörekçi, -tt, d + 1 = dd, anna-<İahla-, ( m s l . ahtı<.aktı, eh'sik<eksik ahtar-<^ «fakir»). n + / = n n , n-\- 1 = nn iünne < tünle, aktar-, ahsa- <C aksa-, l~\-i, benzeşme y o l u v e r -\- l = rr ağırrıh<İağır-lıh, kirri <" kirli, olur İle, ( msl. errik<Z erlik). Bk. b i r de ünlüler için — 3. 18 ve^ünsüzler için — Kafkasya 167, 259,315,393, 419. şiveleri Ses bakımından henüz t e t k i k edilmemiştir. 4. Anadolu şiveleri Henüz i y i c e t e t k i k edilmemiştir (ünsüzler için b k . 168, 2 5 8 ) . a. Kuvvetli yüz eder. nefesle Hüdâvendigâr telâffuz edilen şivesi art-dil k c ve ff sesleri ile ternâ- •'S; Türlt şivelerinin tasnifi b. 5. Kırım Karaman şivesi şivesi (Karaim telâffuzuna göre) Sadâlı sızıcı v sesi yarı-ünlü y şekline g i r e r ( m s l . u a r < y a r - < o o / > , y e / - O e ; > < A e 7 - ) . K e l i m e başında, kalın ünlüler önünde — £ , ince ünlüler Önünde ekseriya — g v e nâdir olarak k bulunur, i i sesi, şimal şivelerinde olduğu g i b i , çok kalın telâffuz e d i l i r . Başta ön-dil t v e H seslerinin her i k i s i de b u l u n a b i l i r ; fakat t / s e s i daha çok kullanılır ( m s l . dayan-, daş, deg~, dol', diş, dil, duş-; fakat taş-, tip «dip.»., türkü). g sesi o r t a d a bâzan y o l u r . n -f- / = S/'dir • ( m s l . canlı < canlı). . Bk. b i r de ünlüler için — 18 ve ünsüzler için — 166, 260, 315, 393, 418. 6. Osmanlı şivesi. Sonda, k, k, k, ğ v e g seslerinden başka, b i r de yelileşmiş k v e g sesleri b u l u n u r ; ince ünlülerden sonra dâimâ g kullanılır ( b â z ı ağızlarında bu ses yelileşmiş d sesine inkılâp eder). Başta d sesi, t se sine nisbetle, daha çok geçer, g sesi o r t a d a , ince ünlüler arasında, çok defa y olur ( m s l . deyil <^legil, değirmen < tegirmen). B k . b i r de ünlüler için — 18 v e ünsüzler için — 169. Balkan yarı m-adasındaki şivelerin husûsiyetleri henüz t e t k i k e d i l memiştir. 9 V  M B E R Y , Hermann (Armin Bamberger) (1832—1913) Das Türkenvolk ethnographischen in sehinen ethnologischen Beziehungen, und L e i p z i g , 1885. f. V ä m b e r y R a d l o f f ' u n tasnifini d i l bakımından doğru b u l m a k l a berâber, heyet-i umûmiyesİ bakımından t a t m i n e d i c i b i r tasnif sayma maktadır. Bu tasniflerde türklerin k a v m i teşekküllerinin de d i k k a t e alınmasının lüzümunu ileri süren müellif, şivelerden ziyâde, coğrafî durumları i l e tarihî inkişaflarını göz önünde t u t a r a k , türk k a v i m l e r i n i şu beş g u r u p içinde toplamıştır. R. Rahmeti Arat I. SİBİRYA TÜRKLERİ 1. Y a k u t 2. Teleüt ( Telenget-kişi) 3. A l tay. (Altay-kişi, A l t a y Kalmıkları, D v o e d anlar) 4. Sor ( K o n d o m a ) 5. T u b a (Tuba-kişi, Yış-kişi, U r e n h a y , Çernevo) 6. Kumandı (Kumandı-kişi, Ak-Kalmıklar ) 7. Kızıl 8. Çolım 9. Sagay 10. Beltir 1 1 . Kaça 12. K o y b a l ( K a y b a l ) 13. K a r a g a s 14. S o y o n ( S o y o t ) 15. Kamaş 16. Baraba ( T o b o i , idâri b a k ı m d a n : Taralık, T o b o l l u k , Tümenlik, Turalık ). 1 7 . T u v a ( T u b a , U r e n h a y , A l t a y , S o y o n , Sayanlı). II. ORTA ASYA TÜRKLERİ 1. Kara-Kırgız 2. Kazak-Kırgız 3. U y g u r ve şarkî Türkistan 4. Ö z b e k ( K u r a m a , Çala-Kazak) 5. Kara-Kalpak 6. Türkmen (menşe, bakımından g a r p türklerine dâhildir) III. 1. 2. 3. 4. 5. VOLGA TÜRKLERİ Kazan ( K a z a n , Astırhan, K u n d u r ) Çuvaş Başkırt Mişer Tepter ( O r e n b u r g , U f a , V y a t k a , P e r m ) . T ü r k şivelerinin IV. PONTUS 1. 2. 3. 4. 5. V. 1. 2. tasnifi TÜRKLERİ Kırım Nogay Kurıdur ( K a r a g a ç ) Kumuk Karaçay v . b . GARP TÜRKLERİ A z e r b a y c a n ( K a f k a s y a , ' İran). Osmanlı ( 1 . Yerleşik. 2. G ö ç e b e : Y ü r ü k , Türkmen) K A Î A N O V , N i k o l a y Fedoroviç ( 1862 — 1922) Etnografiçeskiy obzor . turetsko-tatarskİh plemen. Vstupit- elnaya lektsiya v k u r s obozreniya turetsko-tatarskih plemen, proçitannaya v İmparatorskom Universitete 29 y a n v a r y a 1894 Universteta, goda (Uçemtja zapisku Impr. Kazansk, g o d L X İ , k n i g a 3, May—İyün), Kazan, 1894, s. 1 8 6 - 2 0 6 . Aslen A l t a y türklerinden o l u p , 1894 yılından i t i b a r e n K a z a n ü n i versitesinde profesörlük yapmış olan müellif, türk k a v i m l e r i n i n yayıJışı, d i l , yazı, d i n ve yaşayış tarzları ile vücûda getirmiş oldukları dev letler hakkında t o p l u b i r f i k i r vermeği istihdaf eden giriş dersinde türk şivelerinin tasnifine de kısaca temas etmekte ve d i l husûsiyetleri üzerinde d u r m a y a r a k , türk şivelerini şu dört g u r u p içinde t o p l a maktadır. I. Obi ŞİMAL G U R U B U havzası türklerinin şiveleri. II. 1. 2. CENÛP GURUBU Kırım Balkan yarım-adası R, Rahmeti Arat . 3. 4. 5. 6. İH. Anadolu Filistin Şimalî A f r i k a İran ve K a f k a s y a . ORTA V E Y A MERKEZ GURUBU 1. 2. 3. 4. 5. V o l g a havzası Garbî ve şarkî Türkistan Türkmen Kara-Kalpak Özbek .IV. ŞARK GURUBU İ. Kırgız-Kazak 2. ' Kırgız 3. T o m s k ve Y e n i s e y vilâyetleri 4. Karagas (İrkutsk vilâyeti) . 5. Urenhay (şimâlî Moğulistan) 6. Y a k u t K a t a n o v daha sonra neşretmiş olduğu ve türk şivelerinin m u kayeseli araştırılması için çok mühim olan diğer bir eserinde (Opıt issledovaniya nzh otnoşenii uryanhayskago yazıka ego k drugim yaztkam s ukazaniem türkskago glavneyşih kornya, rodsiven- Kazan, 1903 ) r istifâde ettiği şiveleri göstermek için, bunların i s i m l e r i n i k a y d e t m e k t e d i r . Tasnif ile i l g i l i olmamasına rağmen, tasniflerde adları geçerr b u şivelerin b u r a d a z i k r i faydalı görülmüştür. A. TARİHÎ ŞİVELER 1. 2. 3. 4. 5. Orhun Uygur Kuman Çağatay Selçuk B. C A N L I ŞİVELER v 1. 2. Altay Azerî ... 3. 4. Baraba Başkırt 91 Türk şivelerinin tasnifi 5. Beltİr ( Y e n i s e y ) 6. Çernevo 7. Gagauz 8. H a m i 9. Hüdâvendigâr. 10. İşim ( T o b o l ) 1 1 . Kaça ( Y e n i s e y ) 12. Kamasin ( Y e n i s e y ) 13. Karagas 14. K a r a m a n 15. Kâşgar 16. K a z a k 17. Kazan 18. Kırgız 19. Kırım 20. Kırım ( K a r a i m ) 21. Kızıl ( Y e n i s e y ) 22. K o y b a l ( Y e n i s e y ) 23. K u m u k . 24. Küerik ( T o m s k ) 25. 26. 27. 28. 29. 30. 31. 32. 33. 34. 35. 36. 37. 38. 39. •4o; 41. 42. 4 i. 44. Mari opol-Grek Mişer Nogay Sagay ( Y e n i s e y ) Sart Şor Tar Taran çı Teleüt Tepter Tobol Tölös Tura • Turfan Tümen Türk ( O s m a n l ı ) Türkmen Ufa Yakut Yârken d 11 A R İ S T O V , N. A. Zametki ob etniçeskom starına, sostave türkskih plemen (Jivaya 1,1896, s. 4 5 2 — 4 5 6 ) . R a d 1 o f f 'un tasnifine karşı V â m b e r y ' n i n yapmış olduğu itirazı, esâs itibârı ile, haksız bulan A r i s t o v d i l hususiyetlerini ırk ve k a v i m meseleleri ile karıştırmağı doğru bulmamakta ve S i b i r y a türklerinden başka, diğer bütün türklerin U y g u r l a r d a n neş'et e t t i k l e r i n i , ne tarihî ve ne de kaymî deliller ile isbat etmek mümkün olmadı ğını k a y d e t m e k t e d i r . M a m a f i h A r i s t o v R a d l o f f 'un d i l hususiyetleri ne göre sıralamış olduğu şive guruplarını kavmî bakımdan da doğru b u l m a k l a ve b u g u r u p l a r d a şu kavmî hususiyetleri görmektedir. I. ŞARK G U R U B U Bu g u r u b a dâhil bulunan A l t a y ve S o y o n k a v i m l e r i türklerin eski y u r d u n d a o t u r m a k t a ve ırk bakımından d a bunları temsil etmektedir- aa R. Rahmeti Arat 1er. Bunlar, ancak b i r dereceye k a d a r , S a m o y e d ve Y e n i s e y k a v i m l e r i ile karışmışlardır. II. GARP GURUBU Bu g u r u b a dâhil t i i r k k a v i m l e r i , A l f a y ' d a n çıkınca, önce S a m o y e d ve D i n l i n k a v i m l e r i i l e karışmışlar, daha sonra, şimâl-i g a r b i d e k i m e m leketlere vâsıl olunca, başlıca Fin-Ugur kavimleri ile temasta b u l u n muşlardır. G a r b a doğru iferiledikçe, ırkî karışıklıkları a r t a r . En çok karışıklık V o l g a havzasında, N o g a y l a r d a ve s o n r a Başkırtlarda görü lür. K a z a k l a r nisbeten az ve Kırgızlar ise, daha az dış te'sir altında kalmışlardır. FİL ORTA A S Y A GURUBU Buraya dâhil k a v i m l e r d e şarkî-iran tabakasının bulunması b i r husûsiyet teşkil eder. B i r a z d a T i b e t t e ' s i r i m e v c u t t u r . Yabancıların t e ' sirine mârûz k a l m a d a n ö n c e d e , bu kavimler k e n d i aralarında karışmış bulunuyorlardı. -../ IV. CENÛP G U R U B U Bu g u r u b a g i r e n türk k a v i m l e r i başlıca Kanlı île b i r mıkdar K ı p çak unsurlarından terekküp etmekte ve ırk bakımından, İran, B a l k a n ve A n a d o l u ' d a k i y e r l i k a v i m l e r i n k u v v e t l i te'siri altında b u l u n m a k t a dırlar. 12 CAHUN, Introduction à l'histoire Léon de l'Asie, 1896, s. 3 4 — 3 5 . Daha çok türk t a r i h i sâhasında çalışm-ş olan bu müellif, b u ese r i n d e , dolayısı ile, türk şiveleri arasındaki münâsebetlere de temâs e t mekte ve bunları üç g u r u p t a toplamaktadır. I. G A R P G U R U B U 1. 2. Osmanlı Azerî (İran ve K a f k a s y a ) .. . 33 Türle siveleriain tasnifi ••'•IL Uygurlardan ŞARK GURUBU neş'et ettiğini •• söylediği bu g u r u b a şu şiveler dâhil bulunmaktadır. 1. Çağatay 2. Özbek 3. Rusya türkleri 4. S i b i r y a türkleri 5. 'Kâşgar • 6. Türkmen 7. Kırgız 8. A i t a y 9. Tarançı V, 10.. K a r a i m (Kırım ve L i t v a n y a ) . III. Ş I M  L '.-;.• 1. 2. : , GURUBU ' Yakut Yakutçanm değişik şekillerinden ibâret olan diğer şiveler 13 K b R ş , Fedor Evgeneviç (1843 — 1915) Klassifikatsiya turetslcih obozrenie, plemen po yazı kam ( Etnograf içeskoe k n . 84—85, M o s k v a , 1910). • .Türk şivelerinin tasnifi tecrübeleri arasında ehemmiyetli b i r y e r işgâl eden bu tasnifin esâsları ile.elde edilen neticeleri müellifin k e n d i yazısından tâkip etmek, şüphesiz, çok faydalı o l u r d u . Fakat makaleyi i h t i v a eden mecmua, bütün araştırmalara rağmen, bulunamamış ve bu r a d a b u tasnif "hakkında ancak dolayısı ile verilmiş olan malûmatla i k t i f a etmek zarûreti hâsıl olmuştur. Radloff ile K o r ş ' u n tasniflerinden istifâde suretiyle yeni b i r tasnif tecrübesi vücûda getirmiş olan S a m o y l o v i ç ( b k . 1 7 ) , k e n d i görüşünü izah e d e r k e n , bu i k i tasnife sık-sık temâs etmekte ve. böy lece K o r ş ' u n tasnifi hakkında da b i r b i l g i e d i n m e k fırsatını vermek tedir. Burada K o r ş ' u n tasnifi hakkında söylenenler S a m o y 1 o v i ç'in 94 R. Rahmeti Arat kayıtlarından çıkarılmıştır. K o r ş , daha sonra k e n d i tasnifinde yapmış o l d u ğ u bâzı tashihler hakkında, M o s k o v a a r k e o l o j i cemiyetinin şark k o m i s y o n u n d a b i r tebliğ yapmış ise de, b u tebliğ neşredilmsmiştir ( b k . Samoyloviç, ayn esr., s. 7, not 2 ) . K o r ş k e n d i t a s n i f i n i , b i r i s e s (ğ sesinin ayrı şİve guruplarındaki d u r u m u ) ve diğeri ş e k i l (hâl-i hazır sığasının teşkili) o l m a k üzere, başlıca i k i hususiyet üzerine esâslandırmakta ve türk şivelerini, s o n u n cusu i k i bölümden ibâret o l m a k üzere, dört g u r u p içinde toplamaktadır. L ŞİMAL GURUBU Bu g u r u b u n husûsiyeti 1. ğ sesinin hece sonunda -o şeklinde i n kişâfı ( m s l . tav < tağ « d a ğ » ) ve 2. hâl-i hâzır sigasının f i i l l e r i n -a zarff i i l şekli ( b u şekil bâzan b i r yardımcı f i i l i l e birleşebilir) ile i f â d e e d i l m e s i d i r . ( m s l . keie-turur-men «geliyorum»). S a m o y l o v i ç , K o r ş ' u n b u g u r u b a idhâl ettiği şiveleri ayrıca z i k r e t m e y e r e k , bunun R a d l o f f ' u n g a r p g u r u b u n a tekabül ettiğini k a y d e t m e k t e d i r ( R a d l o f f ' t a b u g u r u b a dâhil şiveler şunlardır: 1. .Kırgız ş i v e l e r i — a. Kara-Kırgız, b. Kazak-Kırgız, c. K a r a - K a l p a k — 2. Jrtiş şiveleri ~- a. Tura, b. Kürdak, T o b o l ve Tümen — 3. Başkırt şi vesi — 4. V o l g a havzası şiveleri). II. ŞARK G U R U B U Bu g u r u b u n husûsiyeti, 1. ğ sesinin her d u r u m d a muhafazası ( m s l . tağ " d a ğ » ) ve 2. hâl-i hâzır sigasının isim-fiil şekli île ifâde e d i l m e s i d i r ( m s l . kelür-men «geliyorum»). B ü g u r u b a şu şiveler dâhildir: e s . k i l e r d e n — 1. O r h u n ( Y e n i s e y ) âbideleri, 2. U y g u r , 3; Çağatay ve 4. K o m a n metinlerinin d i l i ve y e n i l e r d e n — 1. Karagas ve 2. ( b â z ı kayıtlar i l e ) K o y b a l , Sagay v e Salar şiveleri. IÎf. GARP GURUBU Bu g u r u b u n husûsiyeti 1. ğ sesinin, ünsüzlerden sonra, düşmesi ' ( m s l . kalan < kıl'ğ m «kalan») ve 2. hâl-i hâzır sigasının, şark g u r u b u n d a olduğu g i b i , -r isim-fiil şekli ile ifâde e d i l m e s i d i r . S a m o y 1 o v i ç K o r ş 'UTI b u g u r u b u n u n 'R a d l . o f i ' i a s n i f i n d e k i cenûp g u r u b u n a tamâmiyle tekabül ettiğini k a y d e d i y o r ( R a d l o f f ' t a bu g u r u b a şu şiveler dâhildir: L Türkmen, 2.-Azerbaycan- 3. K a f k a s y a , . -4 A n a d o l u , 5. Kırım ( K a r a i m ) v e 6. Osmanlı).; "; Türk şivelerinin tasnifi IV. KARIŞIK GURUP Şark ile şimal gurupları arasında b i r mevki alan b u g u r u p i k i b ö l ü m e ayrılmakta o l u p , S a m o y l o v i ç ' a göre, b u n l a r d a n a-bölutnü — R a d l o f f ' u n O r t a - A s y a g u r u b u n a tekabül etmektedir ( R a d l o f f ' t a b u g u r u b a şu şiveler dâhildir: 1. Tarançı, 2. H a m i , 3. A k s u , 4. Kâggar ve 5. Ç a ğ a t a y şiveleri); b- bölümüne i s e . — Y a k u t , Çuvaş lehçeleri dâhil b u lunmaktadır. S a m o y l o v i ç , A l t a y , Teleüt, "Çernevo v . b . şivelerinden bahs e d e r k e n , bunlar üzerinde ayrıca d u r m a y a r a k , bunların K o r ş ' t a kısmen . ş i m â l v e kısmen k a r ı ş ı k g u r b u n o-bölümÜne idhâl edilmiş o l d u ğ u n u kaydetmekle iktifâ etmiştir. 14 R A M ST E D T , G. Tietosanakîrja, IX, J. 2039—2040, 1917; îso X I V , 295—296 ve dgn esr.,lX, Tietosanakîrja, 1938. R a m s t e d f i n türk şivelerinin tasnifi için kabûl ettiği esâslar ile -varmış olduğu neticeleri müellifin asıl yazısından t e t k i k etmek i m k â nı bulunamamıştır. Aşağıdaki tasnif cedveli, bunun f i n ansiklopedisind e k i kısa b i r hulâsasından alınmış olduğundan, gerek hususiyetlerin b e l i r t i l m e s i ve gerek şivelerin sıralanması hususunda t a m bîr f i k i r e d i n mek için, kâfî gelmemektedir. R â s â n e n ( b k . 2 0 ) ' i n k e n d i tasnifinde "R a m s t e d t ' i esâs alarak, onu daha sonraki tasnif tecrübeleri ile geniş letmiş olduğunu ifâde ettiğine ve bunlar arasındaki f a r k l a r a a y l ı c a işâret edilmediğine bakılırsa, b u i k i tasnifin, esâs hatları i l e , b i r b i r i n e benzediği düşünülebilir. O n u n için bu hususta R â s â n e n .tasnifinin göz önünde bulundurulması faydalı olacaktır. Müellif önce türkçenin dâhil bulunduğu Ural-Altay d i l ailesi hak¬ . kında kısaca mâlûmat v e r d i k t e n sonra, türk şivelerini şu g u r u p l a r j ç i n d e toplamaktadır; • I t A ) . Ç U V A Ş DİLİ (ta ' < tağ) II ( B ). Y A K U T DİLİ (ttn<t2<trğ) 96 R. Rahmeti Arat . ııı ( O . ŞIMÂL G U R U B U 1. ıf-bölümü 1. 2. 2. Urenhay, Soyot Karagas z-bÖlümü 3. 4. 3. (tağ) K o y b a l , Şor Çolım //-bölümü (tâ v e y a İü<^tağ) 5. Baraba 6. A l t a y ( A l t a y Kalmıkları, Teleüt, L e b e d , K u m a n d ı ) ıV ( D ) . ŞARK" G U R U B U ( .<d, tuğ) 9 1. 2. Sart (Buhârâ, H i v e ) Şarkî Türkistan ( Y â r k e n d , Kâşgar, T u r f a n , H a m i , Tarançt, Ç a ğ a t a y ) V ( F ) . CENÛP GURUBU (doğ 1. 2. ve da <^ tağ) Türkmen (Türkmenistan, S t a v r o p o l ) Türk. veya Osmanlı. 15 N E M E T H , Tiirkische Julius Grammatik ( S a m m l u n g GÖschen), Berlin-Leİpzig, 1917. Macar âlimi e s e r i n i n ' m u k a d d i m e s i n d e , türkçenin diğer diller a r a . s m d a k i y e r i n i izah ederken, bütün türk şivelerinin t e k b i r âile^ teşkil ettiğini ve b u g ü n k ü türk şivelerini başlıca şu i k i g u r u b a ayır m a k mümkün olduğunu söylemektedir. i. S — G U R U B U Kelime başında, diğer şivelerdeki y sesi yerine, s sesini k u l l a n a n , şiveler Türk şivelerinin 1. 2. tasnifi Yakut Çuvaş ( b u şivede b i r de türk. f > / olmaktadır) 11. T - GURUBU Kelime başında y sesini muhafaza eden şiveler. Bu g u r u b a bütün canlı türk şiveleri ile eskilerden Kök-Türk, U y g u r ve K u m a n şiveleri dâhildir. 16 bk. 1 8 17 S A M O Y L O V İ Ç , Nekotorıe dopolneniya k A. kîassifikatsii turetskih yazıkov (Petrögrad, 1922); alm. hulâsası için b k . R. R a c h m a t i , Zar Klassifikation der Türk-Sprachen Jahrb&cher, (Ungarische IX, 321-324). R a d 1 o f f 'un tasnifini esâs ve K o r ş 'unkini yardımcı o l a r a k alan S a m o y l o v İ ç , bâzı ilâveler de y a p m a k suretiyle, bu i k i t a s n i f i birleştirmekte ve z-^-r, d^> y, tek heceli sözler ile birden fazla heceli sözlerin sonunda -ğ, eklerin başındaki ğ- ve o! bol- hususiyetlerine göre, türk şivelerini altı g u r u p içinde toplamaktadır. I Bu -Zİ-GUAUBU g u r u b u n hususiyetleri r<z<.d(ura<adak), 5. — < - g , (BULGAR) şunlaıdır: 3. pul->bol-, 6. —<ğ- 1. r < 2 4.~v, — <-ğ (ftkar<.tokuz)p.% (frv ~- ta < r a ğ ) , (yaln3<.k-.iğın). Bu g u r u b a şu şiveler a. dâhildir. Eskilerden: Bulgar 1. 2. b. . ;• Volga Bulgarları Tuna Bulgarları . " Bugünkülerden: Çuvaş Türkiyat Mecmuası —-37 R. Rahmeti Arat 38 D, D- G U R U B U ( U Y G U R , ŞİMÂL-I Ş A R K İ ) Bu g u r u b u n hususiyetleri böl-, 4. -ğ (tağ), şunlardır: 1. z (tokuz) 5. -ğ (tağlığ), 6. ğ- 2. d (adak), 3. (kalğan). d sesinin değişik şekillerine (d, t, z ) göre, bu g u r u p üç bölüme ayrılır ve b u n l a r a dâhil şiveler şunlardır. A. a. J-bölümü Eskilerden b. 1. Orhun 2. Uygur Bugünkülerden 1. 2. 3. S o y o n ( S o y o t veya U r e n h a y ) Karagas Salar B. f-bölümü Yakut C. z -b ö l ü m ü 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. Ut. Sarig U y g u r Kamasin Koybal Sagay Kaça Beltir Şor Kızıl Küerik Î L İ f - G U R U B U ( KIPÇAK, ŞİMÂL-İ GARBÎ) Bu g u r u b u n husûsiyetleri şunlardır. < adak), 6: ğ- 3. bol-, 4. -v<-ğ (tav<tağ), (kalğan). Bu g u r u b a şu şiveler dâhildir. a. Eskilerden Kıpçak ] . z (tokuz), 5. — < - ğ 2. y<Cd (tavlı (ayak <tağlığ), 89 T ü r k şivelerinin tasnifi b. Bugünkülerden 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. Altay Teleüt Kumandı Kırgız Kumık Karaçay Balkar Tobol Baraba İç Rusya şiveleri Mişer Başkırt Kırım (cenûp sahili hâriç) K a r a i m (osmanlılaşmış olanlar h â r i ç ) Nogay Kazak Bu g u r u p a dâhil şiveler, b i r b i r l e r i n e bölümlerde t o p l a n a b i l i r . 1. 2. yakınlıklarına göre, şu Moğul d e v r i n d e n önceki şiveler a. 1. 2. 3. Altay Teleüt Kırgız b. I . 2. 3. 4. 5. Kumık Karaçay Balkar Karaim Tatar Moğul d e v r i n d e n sonraki şiveler 1. 2. IV. olan Kazak Nogay T AĞLIK—GURUBU { Ç A Ğ A T A Y CENÛB-İ Ş A R K Î ) Bu g u r u b u n husûsiyetleri şunlardır: 1. z (tokaz) •adak), 3. bol-, 4. -ğ ( tağ), 5. -k < - ğ ( tağlık 2. y < d < t ağlı g ) , 6. ğ- ( (ayak<C kalğan). 100 R. Rahmeti Arat Bu g u r u b a şu şiveler dâhildir. a. Eskilerden Çağatay b. Bugünkülerden 1. Şarkî Türkistan şiveleri ( S a n U y g u r ve Salar şiveleri hâriç) 2. Garbî Türkistan şiveleri ( H i v e • Sart ağzı hâriç ) 3. Özbek ( F e r g a n a , Taşkent, Semerkand ve B u h a r a ) V. T AĞLI— GURUBU ( KIPÇAK-TÜRK M E N , ORTA). Bu g r u b u n hususiyetleri şunlardır: 1. z (tokız), adak), 3. bol-, 4. -ğ (loğ), 5. — <-ğ Bu g u r u b a şu şiveler (toğlı 2. y<.d (ayak<Z 6. ğ. (kdğan). <tağltğ), dâhildir. a. T o m s k vilâyeti 1. 2. 3. b. Çolım Abin Çerr.evo Cenûb-i garbî gtırubu hususiyetleri ile karışık olanlar 4. 5. Özbek ( H i v e ) Sart ( H i v e ) I V . ve V . guruplar birleştirilerek, bölümler hâlinde de sıralanabilir. VI. Bu g u r u b u n <adak), — < 3. ol-, OL— G U R U B U hususiyetleri farklı şunlardır: 1. z (dokuz) 5. — < • ğ (dağlı m). Bu g u r u b a şu şiveler şiveler ayrı* ( T Ü R K M E N , CENÛB-İ GARBİ ) 4. -ğ ( değ < tağ ), -ğ (k-dan<Z/fTİğ birbirinden dâhildir. 1. H i v e cümhûn} eti ahâlisi 2. Bukâı â 3. Efganistan Türkistan'ı » J 2. y<d < tağlığ (ayck. ), 6. 101 Türk şivelerinin tasniîi 4. Türkmenistan cümhûıiyeti 5. İran ( A z e r b a y c a n , Horasan v . b . ) 6. Azerbaycan cumhuriyeti 7. Ermenistan » • 8. Gürcistan » 9. Anadolu 10. Suriye 11. İstanbul ve civarı Esterâbâd, (şimâl kısmı) 12. Balkan yarım-adası 13. Besarabya 14. Kırım ( cenûp s a h i l i ) 15. Türkmen ( S t a v r o p o l — şimali K a f k a s y a , Astırhan) SAMOYLOVÎÇ 'İN TASNİF CEDVELÎ 1. 2. tokuz ara-Gr. ÜT i. bol- ayak-Gr. {pal pul-, 6uÎ-)-Gr. tav (iii)-Gr. tav-Gr. ı-Gr. k-Gr. i-fir. kolan (yulna)^ I ı-Gr. Bulgar {dokus)-Gt. i tağ-Gr, 5. 6. adak-Gr. o/-Gr. tağ k (ğ)-Gr. {dağ)-Gr.- ı-Gr. kalğan-Gr. n IIİ kalan IV V Gr. VI d-Gr. tnv-Gr. tağhk-Gr tağh-Gı. Uygur Kıpçak Çağatay KıpçakTürkmen Türkmen Orta Cenûb-i rıarbî Şimâl-i şarkî Şimâl i garbı Ceııûb işarltî ol-Gr. 102 R. Rahmeti Arat 18 BoGOR ODİTSKİY, Vasiliy Alekseviç, (1857—?) Vvedenie v tatarskoe türkskimi yazıkoznanie yazıkami, Müellif daha 1921 'de, İzvestiya v svyazi s drugimi Kazan, 1934. Vsetaiarskogo Tsinir. îspoln. Kc~ miteta Sovetov gazetesinde (sayı 237 ve 2 3 9 ) , türk d i l l e r i için, aşa ğıdaki tasnife yakın b i r tasnif t e k l i f i n d e bulunduğunu y a z m a k t a ( b k . s. 5, n o t 1) ve bu makalesi hakkında S e l i ş ç e v ' u n Vesinik Prosvesçeniya T S S R ( 1 9 2 1 , sayı 6—7, s. 218 ) mecmuasındaki b i b l i y o g r a f y a notuna işaret etmektedir. B u r a d a zikredilen gazete ve mecmua k o l e k siyonları İstanbul'da bulunmadığı için, bu tasnifin esâsları ile şive g u rupları hakkında malûmat edinmek mümkün olmamıştır. Fakat aynı müellifin ertesi sene intişar etmiş olan Vvedenie v türko-tatarskoe yazıkoznanie ( I . kısım, Kazan, 1922) adlı eserinde, Ural-Altay d i l âilesinden bahsedilirken, türk şivelerinin esâs gurupları zikredilmiştir ki,, bu yukarıdaki makalenin bir hulâsası olmalıdır ( b k . s. 38, n o t 1). B u r a d a şarktan g a r b a doğru şu şive gurupları yer almaktadır. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. Yakut.dili O r t a S i b i r y a şiveleri ( K a r a g a s , Urenhay, A b a k a n ve A l t a y ) G a r b i S i b i r y a şiveleri ( B a r a b a , T o b o l v . b . ) V o l g a - U r a l şiveleri ( T a t a r , Başkırt v.b.)—e s k i l e r d e n : Kıpçak O r t a A s y a şiveleri ( Ç i n tatarları ve Sar t, Kara-Kırgız,. KazakKırgız v . b . ) — e s k i l e r d e n : Çağatay Cenup şiveleri (Türkiye, A z e r b a y c a n v . b . ) — e s k i l e r d e n : Selçuk Çuvaş d i l i (menşei henüz, sarih olarak, tesbit edilmiş değildir). B o g o r o d i t s k i y , bu son eserinde (1934, y k . b k . ) türk k a v i m ve şiveleri üzerinde daha etraflıca d u r m a k t a ve muhtelif k a v i m l e r i n bulundukları y e r l e r i tesbitle, bunların menşe meselelerine, yaşayış tarzlarına ve şive husûsiyetlerine de temâs e t m e k t e d i r . Müellif türk şivelerini,- çuvaşça hâriç, y e d i g u r u p içinde toplamaktadır, I. ŞİMÂL-İ ŞARKI GURUBU Coğrafî bakımdan birleştirilmiş olan bu g u r u p içinde Y a k u t ç a diğer ikisinden oldukça farklı bir d u r u m arzetmektedir. Son i k i şive ayrıca «şark gurubu» olarak da gösterilebilir. Türk şivelerinin tasnifi Y a k u t d i l i diğer türk şivelerinden b i r takım hususiyetlerle ayrıl maktadır; msl. kelime başındaki s- sesi kaybolmuş ( u < s u <au», en <C sen «sen») v e geniş d i f t o n g l a r inkişâf etmiştir (ıa—a b u r a d a a ile-e arasında b u l u n u r — , ie, uo, üö) v . b . Karagas ve T u v a şivelerinde ana-türkçede kelime başındaki y- sesi ç (çer < [ y e r ) ve aslî ç ise, ş sesine inkılâp etmiştir (şap- < çap- «vur mak»). Aynı hususiyet A b a k a n g u r u b u n a dâhil şivelerde de görülür. 1. 2. 3. Yakut Karagas Tuva (Urenhay, Soyon veya S o y o t ) II. H A K A S ( A B A K A N ) GURUBU Bu g u r u b a dâhil şivelerin i l k i k i s i e sesini s, diğer üçü de ? ola r a k inkişâf ettirmiştir ( m s l . Sag. ve Belt. is-<^iç-, K o y b , , K a ç . ve Kız. i ? - < ı p - «içmek»)1. Sagay 2. . Beltir 3. K o y b a l 4. Kaç 5. Kızıl İÜ. ALTAY GURUBU Bu g u r u b a g i r e n şiveler arasında büyük b i r benzerlik mevcut olup, bâzı ses ve şekil bakımından Kırgız diline yakındır. a. 1. 2. Asıl A l t a y ( A l t a y kişi, A l t a y Kalmıkları) Teleüt ( T e l e n g e t , Telefiet) b. 3. 4. 5. C e n û p bölümü Şimâl bölümü Kumandı T u b a ( Ç e r n e v o tatarları) Şor ( b i r kısmı — K o n d o m ) 1» R. Rahmeti Arat IV. GARBİ SİBİRYA GURUBU İşim şivesi hâriç, bu g u r u b a dâhil şivelerin başlıca hususiyetlerin den b i r i n i ana-türkçedeki ç sesinin ts olarak inkişaf etmiş olması teş k i l eder. 1. 2. 3. 4. 5. 6. V. VOLGA-URAL GURUBU Bu g u r u b a dâhit şiveler terirler ve ünlülerin inkişâfı ( bulunmaktadırlar. Başkırt şivesinde eski p d a n garbî S i b i r y a şivelerine s : 1. 2. Çulım ( K ü e r i k ) Baraba Tobol İşim Tümen Tura d i l bakımından büyük bir benzerlik gös o > u , ö"> ü) husûsundada aynı d u r u m d a sesi yerine s sesi geçmiştir ve bu bakım benzer. T a t a r ( K a z a n , U f a , Astırhan, K a s ı m ; Mişer — T a t a r i s t a n , Penza, Saratov, S i m b i r , N i j g o r o d ) . Başkırt ( Y u r m a t , Burcan, K v a k a n ; sonuncusu . yazı diline esâs olan ağızdır). VI. ORTA ASYA GRUBU Bâzı tâli f a r k l a r mevcût o l m a k l a beraber, bu g u r u b a dâhil i l k dört şive, esâsında bir b i r l i k arzeder ve bunlar bâzan sKâşgar şivesi» İsmi altında birleştirilir. Kazak şivesinde, s < g inkişâfı dolâyısı ile, eski ş ve s sesleri b i r leşmiştir (kus<kuş «kuş»); diğer taraftan eski ç sesi ş' (aş'<aç « a ç » ) ve kelime başındaki u sesi de c olmuştur. Kara-Kalpak şivesi iyice t e t k i k edilmemiştir, fakat özbekçeye yakındır. 1. a. b, Şarkî Türkistan (Kâşgar, Yarkend, Turfan, Hami), Tarançı 101 Türk givelerinih tasniii 2. 3. 4. 5. VII. 1. 2. 3. 4. 5. c. Sarı-Uygur d. Salar Kazak-Kırgız ( K a z a k ) Kara-Kırgız ( K ı r g ı z ) Özbek ( Ö z b e k ve S a r t ) Kara-Kaipak CENÛB-İ GARBÎ ( T Ü R K ) GURUBU Türkmen (Türkmenistan, Efganistan Türkistanı, Esterâbâd, İran) A z e r b a y c a n ( A z e r b a y c a n , İran). Şimalî K a f k a s y a (Karaçay, Balkar, Kumuk) Kırım Türkiye B o g o r o d i t s k i y i l k tasnifinde (1922 y k . b k . ) çuvaşçayı, türk ^ i v e guruplarının y e d i n c i s i olarak zikretmişken, bu defa bu lehçeyi türk d i l ailesi içinden çıkararak, M o g u l ve Mançu-Tunguz sırasında, A l t a y dilleri g u r u b u n a idhâl etmiştir, 19 LiGETİ, [ b k . Bârczi Geza, Magyar Lajos szâfejfö szâidr, Budapest, 1 9 4 1 ] . L i l g e t i ' n i n k e n d i tasnifini h a n g i esâslara göre yaptığı ve h a n g i hususiyetleri göz Önünde bulundurduğu hakkında mâlûmatımız y o k t u r . Aşağıdaki cedvel, macar arkadaşlarımız E c k m a n n 'ın yardımı i l e , B â r c z i ' n i n yukarıda zikredilen eserinden alınmıştır. L i g e t i türk şivelerini altı g u r u p içinde toplamaktadır. I. UZ ( O Ğ U Z ) 1. 2. 3. 4. B u r a y a b i r de Selçuk, DİLLERİ Azerbaycan Kırım A Türk ( O s m a n l ı ) Türkmen Kâşgarî'de gaz işâreti ile gösterilen •106 R. Rahmeti Arat malzeme, H o u t s m a mesi dâhildir.. ve diğer Kıpçak lûgatlerindeki Türkmen mâlze^ D. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. KIPÇAK DİLLERİ Balkar 8. Kırım B. Başkırt 9. K u m u k Karaçay 10. K u r d a k Karaim 1 1 . Mişer Kara-Kırgız 12. N o g a y Kazan 13. Özbek A . Kazak-Kırgız 14. T o b o i 15. T u r a v . b . B u r a y a b i r d e Peçenek, K u m a n ve H o u t s m a , E b û H a y y â n lügatleri malzemesi dâhildir. III. i. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. lbn Mühennâ, SİBİRYA DİLLERİ Abakan Altay Baraba Kaça K a n d ak Karagas Kızıl Kondom Koybal 10. 11. İZ 13. 14. 15. 16. 17. 18. Kumandı Küerik Leb e d Şor" Sagay Soyot Teleüt Tuba Urenhay IV. TÜRKl DİLLERİ 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. Çağatay Yoğur Ç i n türk şiveleri Özbek B ( H i v e tatarları şivesi) Salar Tarançı Asıl Türki V. ÇUVAŞ VI. YAKUT Türk şivelerinin tasnifi 107 Türkçenin eski edebî d i l l e r i : 1. Türk, 2. U y g u r ve 3. Türkistan d i l yadigârları ( b u r a y a K â ş g a r î lügatindeki mâlzemenin d e bir kısmı dâhildir). 20 RÂSANEN, Materialien (Studia zur Laulgeschichte Orientalia, XV), edidit Martii der Türkischen Sosietas Orientalis Sprachen Fennİca, Helsinki, 1949, s. 2 5 - 3 1 , R â s â n e n , esâs o l a r a k , R a m s t e d f i n tasnifini almış ve b u n u R a d l o f f ve S a m o y l o v i ç ' i n tasnifleri ile tamamlamağa çalışmıştır. Tasnifin temelini burada da seslerin inkişâfı teşkil e t m e k t e d i r ( r ~ z ; çuv. tâhar türk. tokuz; -ğ: tağ^>tau, tâ, tö, tâ; - ı ğ > - * , -ık; kalğan > kalan; o r t a d a ve sonda i / ( J ) > r , Z, y, r; baştaki b-'nin d u r u m u : bol- ve ol-). Müellife göre, uzun ve kısa ünlüler ile sadâsız k a p a n ma, ışıldama v e kapanma-süıtünme y o l u ile meydana gelen ünsüzlerin sonda, i k i ünlü arasında o r t a d a , bilhassa 1. v e 2. hecelerin h u d u d u n d a k i durumları da tasnifte d i k k a t e alınmalıdır. Müellif, aynı zamanda, türk. k a v i m l e r i n i n ictimâî bünyesi ve t a r i h lerinin seyrinden doğan şartlar içinde, türk d i l ve şiveleri zaman-zaman kaynaşarak, aralarındaki f a r k l a r o r t a d a n kalkmış o l d u ğ u n d a n , eski d e v i r l e r d e görülen şive farklarının tarih b o y u n c a t a k i b i n i n ve seslerin tarihî inkişâfından, tasnif için, istifâdenin güçleşmiş olduğunu da be lirtmektedir. Türk şiveleri b u r a d a allı ( S a m o y I o v i ç'teki bir g u r u b u n ilâvesi ile, y e d i ) g u r u p içinde toplanmaktadır. I ( A ) . ÇUVAŞ DİLİ Çuvaş d i l i n i n , bilhassa e t n o g r a f i k sebeplerden dolayı, türkleşmiş b i r F i n - U y g u r k a v m i n i n karışık dili olduğunu ileri sürenler olmuştur. F a k a t çuvaşça karışık bir d i l olmayıp ( m s l . çeremişçenin te'siri p e k azdır), diğer türk şivelerinde k a y b o l a n bir çok eski hususiyetleri m u hafaza eden, tam mânası ile, b i r türk şivesidir. Çuvaşçayı altaycanın ayrı b i r g u r u b u o l a r a k kabûl etmek ( P o p p e ) veya yakutça ile b i r likte b i r s- g u r u b u içinde birleştirmek için, bir sebep y o k t u r . Çuvaşçanın başlıca husûsiyetleri: r > r ; d>r; tağ >tu^ v . b . ; sonda ( v e başta) — sadâsız ünsüzler ve o r t a d a — sadâlı layıcılar. tSv pat 103 R. Rahmeti Arat Bu g u r u b a Tuna ve V o l g a Bulgarlarının d i l l e r i de dâhildir. II ( B ). Y A K U T DİLİ Diğer şivelerden farklı olmasına rağmen, yakntçayı müstakil b i r g u r u p olarak almayıp, b u n u şimâl-i şark g u r u b u n a i d hâl eden Sam o y l o v i ç ' e karşı h a y r e t i n i gizlemeyen müellif, yakutçanın, aslında z-şivesi o l m a k l a beraber, yabancı dillerin ( S a m o y e d ve T u n g u z ) bâzı hususiyetlerini benimsemiş y e uzun zaman diğer türk şivelerin den ayrı kalarak, kapalı b i r inkişâf tâkip etmiş olan b i r şive olarak kabû! edilebileceğini ileri sürmektedir. Fakat yakutça her hâlde ayrı bir g u r u p telâkki e d i l m e l i d i r . Yakutçanm başlıca h u s u s i y e t l e r i : z > s , /; a">t; tağ>tıa «orman> v . b . ; değişiklik yalnız kapanış y o l u İle meydana gelen art-damak ve d u d a k ünsüzleri sâhasındadır ( b k . I V ) . ili ( C ) . ŞİMÂL-İ ŞARKÎ GURÜBU { Ramstedt: «Şİmfil» ) Bu guruba, umumiyetle, A l t a y civarında konuşulan diller o l u p , d sesinin d u r u m u n a göre, şu bölümlere ayrılır. dâhil 1. d- b ö 1 ü m ü 1. 2. 3. Eski türkçe d i l malzemesi Soyot ( U r e n h a y ) ; şİmâl-İ garbı Moğulistan, bugünkü Tannu-Tuva cümhûriyeti) Karagas ( S a y a n dağlarının şimâl y a m a c ı ; iağ muhafaza e d i l i r ) 2. z-bölümü A b a k a n ve yüz isteplerinde konuşulan şiveler; bugün — «Makas». 1. ; • 2. 3. 4. 5. 6. 7. S. Kaça Sagay K o y bal Kızıl Şor .. Küeı i k Çohm Beltir Türk şivelerinin 109 tasnifi 9. Kamaş 10. San-Uygur ( Ç i n ) 3. y - b ö 1ü m ü Şimâlî A l t a y şiveleri 1. 2. 3. 4. Baraba ( B a r a b a bozkırı) Kumar.da (tağ) L e b e d {tağ) T u b a ( Y ı ş kişi) ( t o y ) Asıl A l t a y şiveleri ( A l t a y Kalımlıları; bugün — O y r a t ) 5, ö. 1. Altay Teleüt Tölös («) (ta) (lü) Bu şivelerin iyice araştırılmamış olması ve b i r b i r l e r i n i n te'siri altında bulunmaları t a s n i f i güçleştirmektedir. Bu şive g u r u b u n d a sonda ( v e başta) —sadâsız, o r t a d a — sadâlı ünsüzler b u l u n u r ; Karagas, bu bakımdan, V I . guruba daha yakındır. IV ( D ) . ŞİMÂL-İ GARBİ G U R U B U ( Ramstedt: «Garp» ) Bu g u r u p t a değişiklik yalnız kapanma y o l u ile meydana gelen a r t : d a m a k ve dudak ünsüzleri sâhasındadır ( b k , I I . ) . Buraya dâhil şiveler şunlardır: 1. • 2. 3. 4. Kırgız (Kara-Kırgız; (ö<:tağ) Kazak ( Kazak- Kırgız ; tau < tağ) Kara-Kalpak ( K a z a k a ğ z ı ; tau <Hcğ) N o g a y (Şimali K a f k a s y a ve Kırım) 5. 6. 7. 8. Kumık V Karaçay \ (Kafkasya) Balkar J K a r a i m (şark Kar.—Kırım, g a r p K a r . — Lehistan ve L i t v a n y a ) V o l g a türkleri ( T a t a r , Miçer) Başkirt 9. 10. 110 E . Rahmeti Arat 1 1 . K o m a n (Peçenek, Polovets) 12. Kıpçak ( H o u t s m a , T A G ; Ebû H a y y â n ) Bu g u r u b a bir de şu şiveler dâhildir. Samoyloviç'e göre 1. O y r a t 2. Teleüt L i g e t i ' y e göre 3. 4. 5. 6. Tobol Kurdak Tura Özbek A V ( E ) . CENÛB-t ŞARK GüRUBU ( Ramstedt: . 'Şark» ) Bu g u r u p t a u m u m i y e t l e seslerin aslî d u r u m u muhâfaza edilir; artd a m a k ve d u d a k seslerindeki değişiklik ancak 2. ve 3. hece h u d u t larında ve sözlerde görüiür. B u r a y a dâhil şiveler şunlardır. 3. Özbek B ( H i v e tatarları) 4. Sart ( B u h â r â ve Hive şehirleri ahâlisi; aslında iranlı o l u p , farsça da konuşurlar). 5. Çağatay VI ( F ) . CENÛB-İ GARBÎ GURUBU ( Ramstedt : «cenup» ) Başlıca hususiyetleri: ol- < bol-, dağlı < tağlığ; sadâsız k, i , p, t, ç sesleri — aslî kısa ünlülerden sonra, 1. ve 2. hece hudutlarında muhâ faza e d i l i r ; aslî uzun ünlülerden sonra, aynı d u r u m d a ve sözlerde sadâhlaşır ( b u d u r u m kısmen s o n d a d a vârittİr). Bu g u r u b a dâhil şiveler şunlardır. 1. Türkmen ( H a z e r denizinin şarku ve cenûbu) 2. A z e r b a y c a n ( K a f k a s y a ve İran) Türk şivelerinin tasnifi 111 3. Osmanlı ( A n a d o l u , Balkanlar, Kırım'ın cenubu 4. Gagauz ( R u m a n y a ) Vıı ( G ) . O R T A V E Y A TÜRKMEN-KıPÇAK GURUBU ( Samoyloviç 'e göre ) T o m s k vilâyeti şiveleri 1. Çolım 2. A b i n 3. Çernevo 21 B A S K A K O V , K voprosu o klassifakatsii lürkskih N. A . yazıkov (îzvest. A k â d , N a u k SSSR, o t d . Literaturı i yazıka," 1952, X I , 2, s. 1 2 1 — 1 3 4 ) . Türk şivelerinin tasnifi tecrübelerinde, türk şiveleri arasına, kısmen ^ y r ı şive guruplarının eski devirlerle olan alâkasına işâret etmek ve kısmen de mevcût d i l mâlzemesini b u guruplara bağlamak maksadı i l e . yazı dili malzemesini yerleştirmek temâyülü umumiyetle mevcüttur. Fakat b u n l a r d a esâs gâye bugünkü şivelerin tasnifi o l u p , tarihî d e v i r l e r e âit mâlzeme daha çok izah mâhiyetini taşımaktadır, B a s k a k o v 'un b u tecrübesi ise, b u çerçeveyi aşmakta ve şimdiye k a d a r b i l i n e n bütün türk d i l mâlzemesini b i r tasnife tâbî t u t m a k gâyesini gütmekte• dir. Daha önceki tecrübelerde de olduğu g i b i , b u r a d a d a d i l i n tarihî inkişâfı ve bunun ayrı merhalelerine âit hususiyetler ile bugünkü şi velerin d a r mânada şive hususiyetini teşkil eden hususlar, aralarında i ı i ç b i r f a r k gözetilmeksizin, aynı sıraya konulmuş bulunmaktadır. Müellif türk d i l mâlzemesi şöyle tasnif e t m e k t e d i r . A. TÜRK DILLERININ GARBI HUN DALı Bu dalın, bilhassa bunu şarkî H u n dalından ayıran, başlıca h u s u s i y e t l e r i şunlardır: s e s b i l g i s i s a h a s ı n d a — a. eski z, d ve t ses l e r i yerine r veya g seslerinin bulunması ( m s l . odak, azak, atah v . b . yerine ura, ayak v.b.), b. sadâlı ve sadâsız sesler arasındaki büyük f a r k •derecesi (b — p, k — g s—z,d — t),c. b i r b i r i n d e n farklı ünsüzlerin ıs R. R ı h m e t i Arat (h, v, h v.b.) m e v c u d u ; g r a m e r b ü n y e s i n d e — a. mürekkep cümleteşekkülünün daha çok inkişâf etmiş olması ve aralarında diğer diller d e n d e geçenler olmak üzere, b i r çok bağlama edatlarının mevcûdiyeti,. b. i s i m ve f i i l şekillerinde kısaltma-birleşmeiere daha az tesadüf e d i l mesi; s ö z h a z i n e s i n d e — m e v c u t f a r k l a r , arap ve İran d i l l e r i n d e n , geçme b i r çok ve moğulcadan nisbeten az kelime bulunması. Bu dala dâhil diller şu guruplara ayrılmaktadır: O ğ u z , I I I . Kıpçak ve I V . K a r l u k gurupları. I BULGAR I . Bulgar, II.. GURUBU Eski dillerden Bulgar ve Hazar d i l l e r i ile bugünkü Çuvaş d i l i n i içine alan Bulgar g u r u b u , V o l g a havzasının en eski ahalisi B u l g a r l a r ( V I . — X I V asırlar) ile t a r i h bakımından b i r az daha sonra gelen TunaBulgarları ile Hazarlar g i b i , doğrudan-doğruya g a r b i Hunların teşekkü lüne dâhil k a v i m l e r i n muhitinde vücut bulmuş olup, bunların halefleri olan Çuvaşların dilinde eski bünyesini muhafaza e t m e k t e d i r . Bu guruba dâhil d i l l e r i ve bunlar arasında çuvaşçayı diğer guruplarınkinden ayıran hususiyetler şunlardır: s e s b i l g i s i s â h a s ı n d a — a. üçü geniş ve altısı dar ünlüden teşekkül eden ayrı b i r ünlü sis teminin mevcûdiyeti, 6. kelime başında, diğer d i l l e r d e k i bâzı ünsüzlerin y e r i n e , d i f t o n g ve d i f t o n g a benzer birleşmelerin geçmesi ( m s l . ert- yerine geri- "götürmek», egev yerine yekev «eğe», iz yerine g"ir «iz», ot y e r i n e vat "âteşu, ortn y e r i n e viran «yer» v . b . ) , c. r - l e ş m e , yâni diğer d i l l e r d e b i r i yerine diğeri geçen sjz tjd^y ünsüzleri yerine r sesinin geçmesi ( m s l . kelime sonunda zjs -«- r: ağizjj avız yerine cavar «ağız»,. baz yerine par «buz» hız yerine Kir, kâz yerine her «güz» v . b . , k e l i me ortasında adak, azok, ogck v . b . yerine ura v.b., d. M e ş m e , yâni diğer d i l l e r d e k i ş <-- s yetine / sesinin geçmesi ( m s l . kış ~ kıs y e r i n e hel «kış», tüş «-^ tös yerine telek «düş», işik esik y e r i n e alak «kapı» v . b . ) ; g r a m e r b ü n y e s İ n d e — diğer g u r u p l a r m k i n d e n mühim nisbette ayrılan farklı şekil ve cümle husûsiyetlerinin bulunması; s ö z . h a z i n e s i n d e — a . diğer türk dillerinde bulunmayıp, yalnız b u g u r u p t a bulunan mühim b i r kelime tabakasının mevcûdiyeti ( m s l , camsa «burun», caram, kaçtın ^arka», aram «kadın», çatma «tava», kurka- «kepçe» ccce « a y a k ' , tulu *buğdayf, nitıyar «ceviz, fındık», v . b . ) , b. i s lav ve fin-ogur menşe'Ii mühim bir kelime tabakasının bulunması. . . Oğuz gurubunun H. OĞUZ GURUBU hususiyetleri: s e s b i l g i s i s â h a s ı n d a — a- Türk şivelerinin tasnifi diğer dillerde ( m s l . Kıpçak ve K a r l u k ) altı ile dokuz arasında deği şen ünlü y e r i n e , kaide hâlinde, sekiz kısa ünlünün mevcûdiyeti, b. eklerde dar-dudak ünlülerinin bulunması ( m s l . yarık yerine yanık «aydınlık, şûle»), c. beg «bey» ve dağ «dağ» g i b i kelimelerde sonda k i g, ğ seslerinin muhafazası ve bâzı eklerde b u seslerin düşmesi (me'L kelgen yerine gelen, alğan yerine alan v . b , ) , d. kelime başında-^ ve t seslerinin sadalılaşması ( m s l . kor- yerine gör-, til yerine dil),e. ol- «olmak» (60/-, pol-, pul- y e r i n e ) kökünde baştaki b\p sesinin düş mesi, / . bâzı kelimelerde d a r ünlüler önünde ve sonunda y sesinin düşmesi ( m s l . yır yerine ir «şarkı», fyt yerine it «köpek, it» v . b . ) ; g r a m e r b ü n y e s i n d e — a. isim tasrifinde i l g i ve yükleme hallerine işaret eden eklerin tam şekilleri (-mhf-nih ve -nıj-ni) yanında, bunların b i r d e ses bakımından kısaltılmış şekillerinin (-mj-in, -ıfij-ih ve -i) b u lunması, b. verme hâline işâret eden e k i n , ünsüz önünde, ses bakı mından kısaltılmış şekli ( m s l . adama v . b . ) , c. b i r i n c i şahıs cemi ekinin ses bakımından kısaltılmış şeklinin bulunması ( m s l . berermiz yerine bereris «veririz» v . b . ) , d. dilek sığasında, -gaj-gü yerine, -asıj-esi e k i nin kullanılması ( m s l . kelgü yerine kelesi «gelesi»), e. gereklik sığası nın -mahj-meli şekli, /. kıpçakçadaki isim-fiil şekli -ğanj-gen yerine -mışj-miş şeklinin kullanılması; s ö z h a z i n e s i n d e — diğer guruplarınkinden farklı bâzı köklerin mevcûdiyeti; msl. Oğuz Kıpçak ilaeri burun "önce» kart böri el alm k o l *el» mahlay «alın» «kurt» O ğ u z g u r u b u üç bölüme ayrılmaktadır : Oğuz-Bulgar ve 3. Oğuz-Selçuk. 1, Öğuz-Türkmen 1. Oğuz-Türkmen, ¿2. bölümü Oğuz-Türkmen bölümü, tarih bakımından, O ğ u z dillerinin daha eski. bir d e v i r d e k i birliğine âit olup, buraya M a h m u d Kâşgarî'de tesbit edilen O ğ u z d i l i ile bugünkü Türkmen ve şimâlî K a f k a s y a ' d a k i T r u h men dilleri dâhildir ve daha s o n r a k i b i r k a v m i b i r l i k o!an Oğuz-Sel çuk bölümüne m u k a b i l , şu husûsiyetleri taşımaktadır; s e s b i l g i s i s a h a s ı n d a ' — a . Oğuz-Selçuk bölümündeki diş eti sesleri s — z seslerine m u k a b i l , türkmencenin bâzı şivelerinde diş^arası ş — z seslerinin mev cûdiyeti ( m s l . T r k . söz yerine T r k m . söz «söz» v . b . ) , A. kelime başında patlayıcı 6 sesinin muhafazası ve sızıcıiaşması—türkçede v sesini geçTiirkiyat Mecmuası —a£ R. Rahmeti Arat m e k l e d i r ( m s l . ver- yerine 6er- «vermek»), c. aslî uzun ünlülerin mev c u d i y e t i ; b u , b u b ö l ü m ü n daha eski olduğuna ve şark türk düleri i l e o l a n ilgisine delâlet eder ( a y n i aslî uzunluklar için krş. m t l . Y a k u t ; türkçede bu aslî uzunluklar artık mevcut değildir); g r a m e r bün y e s i n d e — a . mâzî için, Oğuz-Selçuk bölümüne dâhil türkçedeki -dik] •dik ve -misj-mis y e r i n e , isim-fül -anj-en ( < -ğanj-gen) şeklinin k u l lanılması, b. gelecek zaman sığasında, türkçedeki -acekj-ecek yerine, -a'nın düşmesi İle, -cakj-cek şeklinin bulunması ( m s l . T r k . verecek y e r i n e T r k m . b e r c e k ) , c. ünlüye b i t e n f i i l l e r i n -p zarf-fiil şekillerinde y .sesinin kaybolması ( m s l . T r k . okuyup ve vermeyip yerine T r k m . oku-p ve ber-me-p) v.b. 2. Oğuz-Bulgar bölümü Oğuz-Bulgar bölümüne bir taraftan e s k i d i 11 e r d e n — Peçenek ve Uz ( T o r k , Berendi, K o v u y v . b . ) ve b u g ü n k ü l e r d e n — G a g a u z dili dâhildir. Esâsında Oğuzlar ile müşterek b i r dile sâhip bulunan v e bugünkü Gagauzların kavmî bünyesine de karışmış olan Peçenek ve Uz k a v i m l e r i , Bulgar ve sonra Kıpçak muhitine girince, önce B u l gar ve daha sonraki devirlerde Kıpçak d i l i husûsiyetlerini benimse mişler; fakat aynı zamanda O ğ u z lügat hazinesi ile gramer bünyesini muhafaza etmişlerdir. Mahmud Kâşgarî'nin de İşâret etmiş olduğu g i b i , Bulgar husûsiyetleri yalnız peçenekçeye girmekle kalmamış, aynı zamanda bugünkü türk d i l l e r i n i n bünyesinde de muhafaza edilmiştir; bu bilhassa ön ün lüler önündeki, ünsüzlerin incelmesi hususiyetini taşıyan K a r a i m veGagauz dillerinde görülmekte ve çuvaşçamn da bir hususiyetini teşkil etmektedir k i , bu Bulgar unsurun bulunduğuna delâlet eder. Ö n ün lüler önündeki ünsüzlerin İncelme kanunu Karaim ve Gagauz d i l l e r i n de b i r de bu seslerden sonra gelen Ön ünlülerin şekil değiştirmesine ve bunların m u k a b i l l e r i olan a r t ünlülere inkılâbını intaç ettirmiştir ( m s l . eve yerine ev'a °eve>, kesme yerine kes'm'a ckesmel» v.b.). 3. Oğuz-Selçuk bölümü Oguz-Selçuk d i l l e r i , tari-h bakımından, diğer i k i bölüme nisbetle daha sonraki bir birliği temsil etmektedir. Bu bölüme e s k i l e r d e n Selçuk d i l i ve eski Osmanlı ile b u g ü n k ü l e r d e n türkçe dâhildir. Bu bölümün husûsiyetleri yukarıda O ğ u z Türkmen Lölumündeki tekabüllerde gösterilmiştir. Türk şivelerinin [II. 115 tasnifi KIPÇAK. GURUBU Kıpçak g u r u b u şu bölümleri i h t i v a eder : Kıpçak-Bulgar, KıpçakO ğ u z veya Uz-Kıpçak ( P o l o v e t s ) ve Kıpçak-Nogay. Kıpçak g u r u b u n a dâhil d i l l e r i n başlıca husûsiyetleri: s e s b i l g i s i s a h a s ı n d a — a. s e k i z — d o k u z ünlü mevcut olup, bunlar arasında d a r ünlülerin (*, i, a, a ) henüz tamamiyle teşekkül etmemiş b i r d u r u m d a bulunması, A. ünlü ve ünsüz birleşmelerinin daha eski şekilleri olan oğ, eg, ög v . b . y e r i n e av, iy, üy birleşmelerinin tekabülü ( m s l . tağ y e r i n e tav «dağ», teg- yerine tiy- «değmek?, öğren- yerine üyren- «öğ renmek» v . b . ) ve b i r de bâzı şekil ve lügat husûsiyetleri ( b k . O ğ u z v e K a r l u k husûsiyetleri arasında gösterilen karşılaştırmalar). 1. Kıpçak-Bul gar bölümü Kıpçak-Bulgar bölümüne o r [ t a - ç a ğ ı n A l t m - O r d u edebî d i l i n i n g a r p şekli ile b u g ü n k ü i k i türk dili { T a t a r ve Başkırt) dâhildir. T a t a r ve Başkırt d i l l e r i , menşe'Ieri itibârı ile, Kıpçak ve Bulgar kavmî d i l l e r i n i n karşılıklı te'sirleri altında vücûde gelmiş o l u p , Kıpçak-Bulgar "bölümünün başlıca şu müşterek husûsiyetlerini taşımaktadır: s e s b i l g i s i s a h a s ı n d a — a. bu bölüme dâhi! dillere has dokuz ünlüden ibâret ünlü sistemi Bulgar g u r u b u n d a k i n e ( m s l . Ç u v a ş ) yakın olup, b u so n u n c u d a n ancak köklerde, rusçadakİ e (a) sesine tekabül eden sesin yerine a bulunması ve tamâmiyle teşekkül etmemiş olan i ' ve i', o' -ve ö' ünlülerinin Tatar ve Başkırt d i l l e r i n d e k i telâffuzlarının b i r az farklı •olması ( b u r a d a k i o' ve o"ünlülerinin telâffuzu çuvaşçadaki d u d a k ünlü.leleri olan 5 ve e seslerine çok yakındır). Ünsüzler sisteminde Kıpçak-Bulgar bölümü, çuvaşçadan bilhassa bâzı ünsüzlerin incelmiş şekillerinin bulunması ile ayrılır (p, p'; b, A'; m, m; d, d' v.b.), s' ( b u n u n yerine y, j veya c sesleri geçer) ve v •( Kıpçak-Bulgar dillerinde' bu ses ancak son devirlerde ve yabancı k e l i m e l e r d e kullanılmağa başlanmıştır) seslerinin bulunması. 2. Kıpçak-Oğuz (Uz-Polovets) böl ü m ü Kıpçak-Oğuz bölümüne e s k i l e r d e n — Polovets ve b u g ü n k ü l e r d e n — K a r a i m , K u m u k v.b. dâhil olup, başlıca husûsiyetleri'şunlard ı r : s e s b i l g i s i s a h a s ı n d a — a. Kıpçak-Nogay bülümündeki s y e r i n e ş ( m s l . tas yerine tas «taş») ve ş yerine p ( m s l . kaş- yerİı.e kaç* -«kaçmak» bulunması ( b â z ı Polovets şive ve ağızları üe k a r a i m c a d a Kıpçak-Nogay husûsiyetleri de m e v c u t t u r ) ; A. kelime başında diğer ^bölümlerdeki jjc yerine y bulunur ( msl. joljcol yerine y o l «yol»). MÜ R. Rahmeti Arat 3. Kıpçak-Nogay bölümü Kıpçak d i l l e r i n i n yalnız bugünkü N o g a y , Kara-Kalpak ve Kazak: d i l l e r i n i i h t i v a eden b u bölümün vücût bulması, yukarıda da işaret edildiği g i b i , Altın-Ordu devletinin dağılma devrine tesadüf etmekte ve diğer d i l l e r i n inkişâfı ile i l g i l i bulunmaktadır. Kıpçak-Nogay bölümü, tarih bakımından daha eski olan KıpçakEulgar ve Kıpçak-Oğuz bölümlerinden şu husûsiyetler ile ayrılmakta d ı r : a. ç ve s sesleri yerine şves seslerinin geçmesi ( m s l . kaç- yerineİtas- «kaçmak», kış yerine kıs «kış» v . b . ) ; 6. bâzı durumlarda ve b i r l i k t e bulundukları ünsüzlerin te'siri altında, mjbjp ve njdjl seslerinin, değişik kullanılması. IV. K A R L U K GURUBU K a r l u k g u r u b u türk d i l l e r i n i n şark ve g a r p dalları arasında orta. b i r d u r u m d a bulunmaktadır. Nisbeten son devreye ( X . — X I . asırlar)âit olan b u d i l birliği, Kara-Hanlılar d e v r i n d e b i r taraftan garbî ve şarkî türk dilleri ile diğer taraftan o r t a A s y a İran d i l l e r i n i n karşılıklı, te'sİrlerİ neticesinde vücût bulmuştur. K a r l u k g u r u b u , K a r l u k - U y g u r ve Karluk-Harzem bölümden i b a r e t t i r . olmak üzere, i k i . Bu g u r u b u n husûsiyetleri: s e s b i l g i s i s a h a s ı n d a — a. gerek ayrı d i l l e r d e ve gerek bunların şivelerinde, ünlü sayısının altı — d o k u z ara sından ( b â z a n d a h a fazla) değişmesi, b. k ünsüzünün muhtelif incelmed e r e c e l e r i ; c. p, r, k ünsüzlerinin sadalılaşmaması; d. g sesinin muha fazası veya kelime sonlarında k olması ( m s l . sarrğ veya san yerine sanğjsarık «san», tîrik »diri», ölük «Ölü»v.b.}; g r a m e r b ü n y e s i n , d e — o . -ganj-gen isim-fiil şeklinin yaygın olması ( O ğ u z dillerinde bunun yerine ya kısaltılmış şekli olan -anj-en veya -dılçl-dik şekilleri kullanılır),. b. -makj-mek y e r i n e , -ğaj-gü isim şekillerinin kullanılması, c. i l g i hâlinder -nınj nih e k i n i n tam şekli ile kullanılması ve ünsüzlere göre, değişik şekillerin bulunmaması ve çıkma hâlinde -din şekli, d. t o p l a m a sayı sı fatlarında -egü(si) ( O ğ u z -ile{si) vs Kıpçak -au (ı), -ev(i) y e r i n e ) şek l i n i n kullanılması ( m s l . O ğ u z . ikkih(si) ve Kıpçak ekev(i) yerineikegü(si) «ikisi, her ikisi»), . e. hareket isminde -unçj-inç ( m s l . kor kunç»), f. üçüncü şahıs zamiri için ol yerine u (/). Tarihî bakımdan muhtelif d e v i r l e r e âit b i r kaç d i l i ihtİvâ eden K a r l u k g u r u b u , y u k a r d a da işâret edilmiş olduğu g i b i , b i r b i r i n d e n , farklı husûsiyetleri hâvî i k i bölüme ayrılmaktadır. Türle şivelerinin tasnifi 1. Karluk-Uygur 117 bölümü K a r l u k - U y g u r d i l bölümü, X . — X I . asırlarda teşekkül eden ve tarihte Kara-Hanlılar devleti ismi ile tanınan k a v i m ve halklar topluluğuna âit olup, başlıca i k i dilden teşekkül etmektedir. Bunlardan b i r i — U y g u r , Türgeş, Y a ğ m a ve K a r l u k k a v i m l e r i n i içine alan Kara-Hanlılar devletinin edebî d i l i d i r . İran k a v i m l e r i n i n d i l l e r i ile karşılaşmada gâlip çıkan bu d i l , bu karşılıklı t e ' s i r l e r altında, aynı zamanda mühim mıkdarda, Önce arap ve sonra Sâmânî devletinin İran edebî dillerinden olmak üzere, iran-arap lügat hazinesini benimsemiştir. Kara-Hanhlarm dil âbidelerinden, b i r i Baîasagunlu Yusuf Has H a c i b ' i n Kutadgu Bilig ' i ve diğeri M a h m u d Kâşgarî'nin Divan lügati H-türk'ü olmak üzere, i k i büyük eser mevcuttur. , Bu bölüme dâhil i k i n c i d i l ise, daha s o n r a k i bir d e v r i n edebî dili o l u p , X I I . — X I V . asırlara, yâni Moğul istilâsından s o n r a k i b i r devreye âit bulunmaktadır. Bu d i l esâsında Kara-Hanlılar ( U y g u r ) d i l i n i n an'ane ve husûsiyetlerini muhâfaza etmiş olmakla beraber, ayrı edebî eserlerin yazılmış olduğu muhit ve mahallerin husûsiyetlerini almış ve bundan dolayı, daha s o n r a k i eski Özbek d i l i n d e görüldüğü g i b i , umû mî k a i d e l e r i n dışına çıkmıştır. Bu dilde yazılmış edebî eserler şunlardır: Nâsıreddin Rabgûzî, Kı sasa'' l-enbiya ( X I V . asır), E d i b A h m e d Yügnekî, Atebetü'l-Hakayık ( X I . — X I I . asır). Bu edebî d i l i n unsurlarını, U y g u r kâtipleri elinden çıkan Altın-Ordu yarlıklarında da görmekteyiz. K a r l u k - U y g u r bölümü husûsiyetleri şunlardır: a. y~> z v e y a d tekabülünün mevcûdiyeti ( m s l . diğer d i l l e r d e k i iygi yerine ezkü~- edkü »iyi», aygır y e r i n e azgir ad gir. v.b.), b. -u,' -yu zarf-fiil şeklinin b u lunması ( m s l . otlayu), c. -inça, -ginça zarf-fiil şekli, d. -ğusı isim-fiil v e •ğalukj-gülak hareket isim şekilleri ve e. ilâve n sesinin bulun ması ( m s . içinde v.b.) ile gramer bünyesinde ve esas söz hazinesind e k i husûsiyetler. 2. K a r l u k -H arzem bölümü Karluk-Harzem bölümüne, t a r i h bakımından, daha s o n r a k i devire âit yazı ve konuşma d i l l e r i dâhildir. Bunların en eskisi X I I . asra âit olan H o c a A h m e d Yesevî'nin Divan-ı Hikmet'inin d i l i olup, O ğ u z ve Kıpçak husûsiyetlerini taşıyan bir konuşma d i l i n d e n meydana gelmiş t i r . Yesevî v e aynı zamanda o n u n halefi-tiîmizlerinin ( m s l . Harzemli Süleyman Bakırgânî, Hakîm A t a ), yaşayan Oğuz-Kıpçak şive leri ile Kara-Hanlılar edebî d i l i üzerine k u r u l a n d i l i , o r t a çağ Kara- 118 R. Rahmeti Arat Hanlılar-Harzem d i l i olarak da i s i m l e n d i r i l e b i l i r d i . Bu d i i , bilindiği g i b i , daha sonra, artık Moğul istilâsını riıüteâkip, t a r i h bakımından, daha yakın b i r devirde meydana gelen ve a y n r bölüme dâhil i k i d i l i n esâ sını teşkil etmiştir: biri—Cucİ ulusunun şarkî kısmının, yâni H a r z e m ' i n edebî dili ( e n büyük âbidesi — şâir Harezmî'nin 1353're kaleme aldığı Muhabbet-nâme ' d i r ) , d i ğ e r i — Ç a ğ a t a y ulusunun edebî eski-Özbek d i l i . Bu sonuncusu, yâni eski Özbek edebiyatının parlak d e v r i , T i m u r l u lar devrinin sonlarına doğru, eski Özbek dilini yaratan dâhî şâir A l i Şîr Nevâî ( 1441—1501 )'nin faâliyet ve icat d e v r i n e rastlar ve Zahîreddin M u h a m m e d Babur ( 1 4 8 3 — 1 5 3 0 ; Babur-nâme), M u h a m m e d Sâlih ( ölrn. 1535; Sıbanî-nâme) v . b . eserlerini bu dilde yazmışlardır. Bu d i l , T i murlular devletinin dağılması ile o r t a y a çıkan Buhârâ, H i v e ve H o k a n d hanlıklarının da edebî dili olmuştur. Böylece Karluk-Harzem bölümüne şu diller dâhil bulunmaktadır: a. orta çağ dillerinden—Kara-Hanlılar-Harzem ( H o c a A h m e d Yesevî ' n i n eserleri ile tilmizleri Hakîm A t a v . b . d i l i ) , Harzem edebî d i l i üzerine teessüs eden A l t u n - O r d u dili ve en yüksek şeklini T i m u r l u l a r dev r i n d e bulan eski Özbek d i l i , b. bugünkü dillerden — U y g u r ( m u h t e l i f şiveleri Üe b i r l i k t e ) ve Özbek ( b ü t ü n şiveleri i l e ) d i l l e r i . B u n l a r d a n i l k i — U y g u r d i l i , K a r l u k - U y g u r bölümünün bâzı hususiyetlerini i h t i v a ettiği g i b i , i k i n c i s i — Özbek d i l i , yalnız Karluk-Harzem bölümünün husûsiyetlerini hâvidir. Bu bölümü K a r l u k - U y g u r bölümünden ayıran başlıca husûsiyetler şunlardır: a. z^>y ( m s l . azğır ~ adgır yerine aygır «aygır»), b, i—z > o r t a t, c. yükleme hâli e k i n i n tam şekli ( m s l . kızın yerine kızını «kızını» v e ilâve n sesinin bulunmaması { msl. içinde yerine iç ide «içinde»; orta-çağ d i l l e r i hâriç), d. Ön-damak âhenginin kaybolması ve ünlülerde d u d a k âhenginin zayıf te'siri, e. bâzı dillerde husûsî ünlü u y u m u , / . isim ve f i i l şekillerindeki f a r k l a r ve bilhassa K a r l u k ve O ğ u z şekillerinin yan-yana bulunması• ( m s l . f i i l isimlerinde. -ğa\-gü, -ğulukl •gülük ile yan-yana -makj-mek, -makhk',-meklik; İsim-fül şekillerinde -ğtısr, -acak ve -ğay ve g. söz hazinesinde görülen husûsiyetler. B. TÜRK DİLLERİNİN ŞARKİ HUN D A L I Şarkî H u n dalına dâhil d i l ve h a l k l a r , sırası ile, şarkî H u n kavmî birliği, şarkî Gök-Türk hakanlığı, eski U y g u r devleti ve Kırgız kavmî birliğini teşkil eden türk kavimlerinden terekküp etmiş ve bunlardan. Türk şivelerinin tasnifi böylece, b i r i — U y g u r ve diğeri — Kırgız-Kıpçak g u r u b u olmak üzere, iki kavmî b i r l i k ve bunların d i l i meydana gelmiştir. Şarkî H u n dalını garbî H u n dalından ayıran başlıca husûsiyetler şunlardır : s e s b i l g i s i s a h a s ı n a — eski diller (Gök-Türk, YeniseyO r h u n ve eski U y g u r ) hâriç, şark dalına dâhil d i l l e r i n çoğunda, -aği-eg ses guruplarının birleşmesi neticesinde vücûda gelen uzun ünlülerin bulunması ( b u h u s û s i y e t yeni Moğul şivelerinde de m e v c u t t u r ) , & Türk d i l i n i n g a r p dalındaki y yerine, muhtelif şivelerde z, d, t sesle r i n i n kullanılması ( m s l . ayak yerine adakjazak v.b.; nisbeten y e n i olan Kırgız ve A l t a y d i l l e r i hâriç), c. sadah ve sadasız d—t,b—p,k—g,s^z ünsüzleri arasındaki farkın zayıf veya hiç bulunmaması; bunların her çifti aynı sesin farklı şekilleri g i b i telâkki edilmektedir ( a n c a k b u g ü n k ü A l t a y , Hakas v . b . edebî dillerinde b u sesler birer ayrı kıymet kazan mağa başlamıştır), d. g a r p dalında umûmiyctle kullanılmakta olan -u, h seslerinin şark dalında bulunmaması; g r a m e r b ü n y e s i n d e — a. mürekkep cümle şeklinin daha az inkişâf etmiş olması ve b u n d a n d o layı bağlama edâtlarının azlığı, b. isim ve fiil terkiplerinde çok inkişâf etmiş olan şekil birleşmeleri; s ö z h a z i n e s i n d e — söz hazinesinde görülen f a r k l a r ve b i r de, g a r p dalındaki arap-fars kelimeleri y e r i n e j şark dalında mühim m i k t a r d a moğulca kelimelerin bulunması. Burada ancak şark dalını garp dalından ayıran esas f a r k l a r a işa ret edilmiştir; her i k i g u r u p içinde kendilerine has daha b i r çok h u sûsiyetler mevcuttur. 1. U Y G U R GURUBU U y g u r g u r u b u şark d a l m a dâhil dillerin çoğunu Bu g u r u b a dâhil bütün diller, U y g u r k a v i m l e r i n i n , rından başlayarak, H u n , S i y a n b i , Gök-Türk, U y g u r lerin içinde bulundukları ve uzun süren b i r d e v i r d e içine almaktadır» milâdın i l k asırla v . b . kavmî b i r l i k teşekkül etmiştir. U y g u r gurubunun bu dalın ikinci g u r u b u o l a n Kırgız-Kıpçak g u r u b u n d a n ayıran umûmî vasıfları şunlardır: a. k e l i m e ortasında,,y y e rine, t-^-d~z seslerinin bulunması ( m s l . ayak yerine atah^ adak'~ azak «ayak»), b. kelime sonunda, y y e r i n e , t^s seslerinin bulunması ( m s l . kay- y e r i n e kat- «dökmek» ve boy, boyım yerine pos, poztm »ken d i m » ) , c. kelime sonunda sadah ğ sesinin muhafazası ( m s l . tağ « d a ğ * v.b.). U y g u r g u r u b u , b u n l a r d a n başka, gramer bünyesi ve kelime hazi nesi bakımından d a mühim f a r k l a r arzetmektedir. U y g u r gurubu, Uygur-Tukyu, bölüme ayrılmaktadır. Y a k u t ve H a k a s olmak üzere, ijç R. Rahmeti Arat 1. Uygur-Tukyu bölümü U y g u r - T u k y u bölümü, t a r i h bakımından, U y g u r g u r u b u n u n en es k i s i n i teşkil etmekte ve eski dillerden — Yenisey-Orhun âbidelerinin dili île eski-Uygur d i l i n i ve bugünkülerden — T u v a ile Karagas d i l l e r i n i içine almaktadır. ( Bu bölümün başlıca husûsiyetleri: s e s b i l g i s i s a h a s ı n d a — C7i. kelime ortasında, diğer d i l l e r d e k i t^-z^y yerine, d sesinin bulİlhmasi admlmaz ( m s L atah, azak, «ayrılmaz», iygi ayak y e r i n e adak yerine edgü »ayak», ayırılmaz «iyi», kayrak ~ kazruk yerine ye dine kudruk «kuyruk» v.b.), 6. kelime sonunda, diğer d i l l e r d e k i s — y Terine t ( m s l . kuy- ~ kas- yerine kat- «dökmek»), c. it, rt ünsüzles n d e k i benzeşmemezlik ( m s l . kördi yerine kör ti «gördü>, öldi yerine olti «öldü» v.b.), d. ünlülerde d u d a k âhenginin bulunmaması, e. k e lime sonunda sadâlı ğ, g seslerinin muhafazası ( m s l . tağ «dağ-, Beg «bey» v.b.), /. gelecek zaman için, -arj-er yerine daha çok -arj-ür ve -ırj-ir şekillerinin kullanılması, g. n sesinin mevcûdiyeti. Bu bölüme dâhil dillerde söz hazinesinin eskiliği ve mühim mıkdarda çin ve sansÜiritçe kelimelerin bulunması d a b i r hususiyet teşkil eder. B u bölümün söz hazinesindeki husûsiyetleri göstermek üzere, O r h u n âbidelerindeki. s a k e l i m e l e r e işaret edilebilir: sabim «sözüm», budun «halk», süle- «harbstmek», sOsi «askeri», nen «nesne, hiç», ıduk «mukaddes», balık «şe3fi-» ve yardımcı edatlardan ermiş, erinç v . b . 2. Yakut bölümü Y a k u t bölümünde yalnız Y a k u t dili bulunmaktadır. Y a k u t l a r , d i ğer türk k a v i m ve dillerinden, çok d i l l i kavimler, bilhassa T u n g u z ve eski A s y a k a v i m l e r i ile tecrit edilmiştir. Bugünkü Y a k u t d i l i , U y g u r d i l i ile müşterek bâzı husûsiyetlere aâhip o l m a k l a berâber, U y g u r g u r u b u n d a n şu n o k t a l a r d a ayrılmakta dır: a. keüme ortasında, y~d~-z y e r i n e , t sesinin bulunması ( m s l . ayak ~ adak ~ azah yerine atah «ayak»), b. kelime başında, y ~ j c *** dT-^ç y e r i n e , s sesinin bulunması ( m s l . yıl~-jıl~cıl~~d'û, çil y e r i n e sil »yıl», y o l jol~col~çol yerine suol «yol»), c. bâzı kelimelerde söz başındaki s sesinin kaybolması { m s l . seglz yerine ağış «sekiz», sen ^ l i n e en «sen»), d*, kelime ortasında s ( < 0 < f ) sesinin h olması ( m s l . htsah — bışak, pışak yerine bıhah «bıçak»), e. diğer türk dillerinde bulunmayan ve ıa, f i , uo üö şeklinde yükselen diftongların mevcûdiyeti. Bunlardan başka Y a k u t dili gramer bünyesi ve bilhassa şekil b i l g i s i ile söz hazinesinde de b i r çok husûsiyetlere mâlik bulunmaktadır. Türk şivelerinin tasnifi 3. Hakas 121 bölümü Hâkas bölümü i k i kısımdan ibaret o l u p , b i r i n c i kısma—Hakas d i l i ' ( i k i şive g u r u b u n u içine almaktadır: 1. ışıldayan — Sagay ve Beltir şiveleri, 2. cızıldayan — Kaç, K o y b a l , Kızıl ve Şor şiveleri; Şor d i l i n i n U r a s şivesi, Sarı-Üygur şivesi, b u g ü n k ü H a k a s diline dâhil o l m a y a n Kamaş ve Küerik ağızları), ikinci kısma — Şor d i l i n i n K o n d o m şivesi, A l t a y dilinin şimâl şiveleri (Çernevo veya Yış-Kiji ( T u b a ) şivesi, K u mandı ( K u b a n d ı ) şivesi, L e b e d v e y a K u u - K i j i ( Ç a l k a n d u u , Şalkan•duu şivesi) dâhildir. Bu bölümün husûsiyetleri: a. kelime ortasında, diğer d i l l e r d e k i t f ^ d ^ - i sesleri y e r i n e , z sesinin bulunması ( m s l . ayak, adak, atak, •yerine azah «ayak» v . b , ; K o n d o m şivesi ile A l t a y d i l i n i n şimâl şiveleri h â r i ç ) , b. kelime sonunda, diğer d i l l e r d e k i y yerine, s — z seslerinin b u lunması ( m s l . kiy- yerine kes- «giymek» v.b.; K o n d o m şivesi ile A l t a y -dilinin şimâl şiveleri h â r i ç ) , c. kelime başında, diğer d i l l e r d e k i y ~ j ~ c - " d ' - ^ s sesleri yerine, ç ve n ^ r i seslerinin bulunması ( m s l . yıl, fil, •Cif, d'ıl, sil yerine çil «yıl» ve yağmtr yamğır yerine nağmır\lri'amır\'/ .nağbarünanmur «yağmur v.b.»), d. kelime ortasında m / / 6 ~ n sesle r i n i n karışık kullanılması { m s l . keme yerine kebe «gemi», temir yerine iebir «demir» v.b.), e. pil geçijjpileeçi «bilen, bilici» t i p i n d e isim-fiillerin m e v c u d i y e t i ve diğer ses ve şekil husûsiyetleri ile söz hazinesinde görülen f a r k l a r . II. KIRGIZ-KIPÇAK GURUBU Türk dillerinin müstakil b i r g u r u b u n u teşkil eden Kırgız-Kıpçak •gurubu bugün, Kırgız ve A l t a y olmak üzere, i k i yaşayan d i l ile temsil edilmektedir. Bu g u r u b u n başlıca husûsiyetleri şunlardır: a. tam teşekkül etmiş •olan sekiz normal ve sonradan vücûda gelen altı—sekiz uzun ünlü, b. ü n lülerde dudak uyumunun daha çok inkişâf etmiş olması, c. sadah ve sadasız ünsüzlerin şivelerce zayıf ayırt edilmesi, d. Kıpçak-Nögay gurub u n d a k i ç—s sesleri yerine, ç—ş seslerinin bulunması ( m s l . kaş- yerine Jcaç- «kaçmak» v e bas yerine baş «baş»), e. kelime başında umûmiyetle sadasız ünsüzlerin bulunması (bilhassa A l t a y d i l i n d e ) , / . ünlüler ara sında bulunan ünsüzlerin sadalılaşması (bilhassa A l t a y d i l i n d e ; b i r çok .şivelerinde müşâhede edilmekle berâber, b u husûsiyet Kırgız d i l i için umûmî değildir), g. eski türk d i l l e r i ile müşterek bir çok g r a m e r şe k i l l e r i n i n m e v c u d i y e t i , h. şahıs eklerini kısaltma temâyülü ( b i r i n c i ve 122 R. Rahmeti Arat i k i n c i şahıslarda i y e l i k ekleri i l e , şekil bakımından, birleşmiş olduğu, hâlde, mânaca ayırt e d i l m e k t e d i r ) v . b . Kırgız-Kıpçak g u r u b u n a g i r e n d i l l e r , türkçenin şark dalına dâhil bulunduklarından, g a r p dalına dâhil dillerden büyük m i k d a r d a moğul ve daha az m i k t a r d a ( A l t a y diline nisbetle, Kırgız d i l i n d e daha fazla)' arap-fars kelimelerinin bulunması ile de ayırt e d i l m e k t e d i r . Böylece türk d i l l e r i , tarih bakımından ve d i l husûsiyetlerine g ö r e şöyle b i r tasnife tâbî t u t u l a b i l i r : r A. TÜRK DİLLERİSİN L GARBİ BULGAR HUN DALI GURUBU a. Eskilerden İ. Bulgar 2. Hazar. b. Bugünkülerden 3. Çuvaş 11. 1. OĞUZ GURUBU Oğuz-Türkmen bölümü a. Eskilerden 1. O ğ u z ( X . — X I . asırlar; M a h m u d K â ş g a r î ) b. Bugünkülerden 2. Türkmen 3. T r u h m e n 2. Oğuz-Bulgar bölümü a. Eskilerden 1. Peçenek 2. Uz b. Bugünkülerden 3. Gagauz 3. Oğuz-Selçuk a. Eskilerden 1. Selçuk bölümü Türk şivelerinin tasnifi İ2S 2. E s k i Osmanlı ı b . Bugünkülerden 3. Âzerî 4. Türk ( O s m a n l ı ) Di. 1. KIPÇAK GURUBU Kıpçak-Bulgar bölümü a. Eskilerden 1. Altın-Ordu ( g a r b ı ) b. Bugünkülerden 2. T a t a r ( K a s ı m , Mişer v . b . ) 3. Başkırt 2. Kıpçak-Oğuz ( U z - P ol o v e t s ) bölümü a. Eskilerden 1. Polovets (Moğul devrinden önce v e sonra = Kıpçak, K u m a n ) b . Bugünkülerden 2. K a r a i m 3. K u m u k • Kıpçak-Nogay bölümü Bugünkülerden 1. N o g a y 2. Kara-Kalpak 3. Kazak IV. 1. KARLUK GURUBU Karluk-Uygur bölümü Eskilerden 1. Kara-Hanlılar (Divan devleti türk lügati't-türk, 2- Kara-Hanlılar d e v r i n d e n d i l i (Hibetü'l-hakayık, dili Kutadgu sonraki Bilig) türk Kısasu'l-enbiya) 124 R. Rahmeti Arat 2. Karluk-Harzem bölümü a. Eskilerden 1. K a r l u k - Harzem ( A h m e d Yesevî, Divan-ı Hikmet v.b.) 2. A l t m - O r d u (şarkî; Muhabbet-nâme v.b.) 3. E s k i Özbek b. Bugünkülerden 4. Ö z b e k ( K ı p ç a k şiveleri hâriç) 5. U y g u r ' ( y e n i , bütün şiveleri ve bunlar arasında Salar ve H o r o n ) B. TÜRK DİLLERİNİN I. 1. UYGUR ŞARKÎ DALI GURUBU Uygur-Tukyu a. Eskilerden HUN bölümü 1 1. O r h u n âbidelerinin eski O ğ u z (—Tukyu) 2. Eski U y g u r b. Bugünkülerden dili 3. T u v a ( — U r e n l j a y , S o y o t , S o y o n ) 4. Karagas ( T o f a ) 2. Yakut bölümü Bugünkülerden Y a k u t ( D o l g a n ile b i r l i k t e ) 3. Hakas bölümü Bugünkülerden 1. H a k a s ( b ü t ü n şiveleri) 2. Kamaş 3. Küerik 4 . Şor Türk şivelerinin tasnifi 125 5. A l t a y d i l i n i n şimâl şiveleri ( T u b a , Şalkanduu, K u m a n d ı ) ' 6. S a n U y g u r 0. KIRG1Z-K1PCAK GURUBU Bugünkülerden 1. Kırgız 2. A l t a y ( A l t a y , Teleüt, Telengit şiveleri) i ili. TÜRK ŞİVELERİNİ TASNİF TECRÜBELERİNDEN ÇIKAN NETİCELER 1. T a s n i f i n esâsını teşkil eden ses h usû s i y e t le r i. Yukarıda neşir tarihlerine göre sıralanmış plan mevcut tasnif tecrübeleri gözden geçirilirse, bunların büyük b i r kısmının şive tasnifi o l m a k t a n ziyâde, türk k a v i m l e r i n i coğrafî esaslara göre sıralama tec rübesinden ibaret olduğu görülür. Türk şiveleri arasındaki esâs f a r k ların azlığından dolayı kavimler ile şive hudûtlan çok defa birleştiği için, bunlar ancak bir dereceye kadar şive t a s r i f i g i b i telâkki edilebi lir; fakat asıl gâyebakımından, şive tasnifi o l m a k t a n uzaktır. B e r e z i n zamanında şive t e t k i k l e r i n i n henüz başlangıç devrinde bulunduğu düşünfİürse, asıl tasnif tecrübesi R a d l o f f ile başlamıştır denilebilir. K o r ş ' u n tasnifi buna yeni b i r görüş tarzı ilâve etmiş ve S a m o y l o v i ç ise, b u i k i esâsı birleştirmek, şive guruplarına bunların tarihî malzemesini eklemek ve gurupları coğrâfî-tarihî-kavmî isimler ile ad landırmak suretiyle, daha vâzıh v e kullanışlı b i r şekil vermiştir. Bogoroditskiy ile R â s â n e n bu esâsları bir az daha genişlet miş ve derinleştirmişlerdir. N e m e t h ' İ n işaret etmiş olduğu ses u n suru çok mühimdir; kendisinin bu meseleye ancak dolayısı ile temâs ederek, şivelerin tasnifini bir bütün olarak ele almamış olması te'essüfe şayandır. Türk şivelerinin t e t k i k i n d e R a d l o f f ' u n mâlzemesi, bütün kusur larına rağmen, nasıl hâlâ bir teme! teşkil ediyorsa, türk şivelerinin tasnifinde de en mühim esâsları yine bu âlime borçluyuz. Türk şive lerinde görülen başlıca farkları seslerin muhtelif şivelerde almış olduğu, şekiller teşkil ettiği için, şivelerin tasnifinde d e , esâs olarak, ses h u susiyetlerinin alınması tabiîdir. R a d l o f f ' u n ses hususiyetlerini, tasni- 126 R. Rahmeti Arat fî o l m a k t a n ziyâde, t a v s i f i b i r şekilde ele almış olması türk d i l b i l g i sinin o z a m a n k i d u r u m u ile i l g i l i d i r . Daha sonraki tasnif tecrübele rinde, şivelerin b i r çokları için müşterek o l u p , şive gurupları arasın d a k i münâsebetleri göstermek bakımından b ü y ü k ehemmiyeti olmayan husûsiyetler yerine, her şive g u r u b u n d a ayn-ayrı inkişâf y o l u tâkip etmiş olan bâzı mühim sesler üzerinde d u r u l m a k suretiyle, daha umûmî esâslara doğru gidilmiştir. Şimdiye kadar türk şivelerinin tasnifi tecrübelerinden elde edilen neticeye göre, t a s n i f i n esâsını teşkil eden ses husûsiyetleri, bunların d a h a yakından belirtilmesi ile, şöyle hulâsa e d i l e b i l i r : 1. 2. 3. 4. 5. 6. aslî veya inkişâf y o l u ( m s l . J > z ) ile meydana gelen z sesi nin muhâfazası veya r sesine inkilâp etmesi; i ve d sesleri ile d sesinin z ve y şeklinde inkişâfı; tek heceli sözlerin sonundaki ğ sesinin muhafaza edilmesi v e y a v (y) olması; bîrden fazla heceli sözlerin s o n u n d a k i ğ sesinin muhâfazası v e y a sadâsızlaşarak k olması yahut düşmesi; tasrif eklerinin başındaki ğ sesinin muhâfazası veya düşmesi; kelime başındaki y ~ s sesleri husûsiyeti. Buna göre, türk şivelerinin tasnifinde esâs teşkil eden husûsiyet ler z ~ - r , j - ~ s - ile d (t) ve ğ seslerinin muhtelif şive guruplarında almış olduğu şekillere inhisar etmektedir, ol- ve bol- söz farkı tasnifin esâsına âit olmayıp, daha çok bir tek şive gurubunun vasfını teşkil •eder. -ğan ve -sn ekleri şekil b i l g i s i sâhasına g i r m e k l e berâber, alınan misâlde, e k t e n ziyâde, ğ sesinin eklerin başındaki d u r u m u ile i l g i l i d i r . İleride bu esâsların bir az daha genişletilmesi mümkündür. Şive l e r i n tasnifinde ses husûsİyetlerinden başka, şekil bilgisi sahasında .görülen husûsiyetlerden de istifâde edilebilir. Türk dilinde mevcût ek lerin b i r kısmı türkçenin tarihî inkişâf seyrinde ayrı merhalelerin malı olmuş, bir kısmi ise, bugünkü şivelerde ve bu şivelerin b i r e r husu s i y e t i n i teşkil edecek mâhiyette, şekil, mâna ve cümledeki kullanılışına g ö r e , kıymetini, az-çok değiştirmiştir. Bu bakımdan bâzı e k l e r i n de tasnifte m u a y y e n b i r yer alması mümkündür. Bunlara b i r de, b i r tas nif unsuru o l a r a k , bâzı kelimelerin ayrı şive guruplarında kujlamhpJtullanılmaması ilâve edilebilir. Türk şivelerinin tasnifi henüz tatmin edici bir hâle gelmemiş o l makla berâber, yukarıdaki tecrübelerden açıkça görüldüğü g i b i , git tikçe vâzıh bir şekil almağa doğru gitmektedir. Bu sâhada daha sarih b i r neticeye ulaşılması ise, daha evvelce de işâret edildiği g i b i , şivede- Türk şivelerinin tasnifi Tİn tasnifinde göz önünde bulundurulması icâp eden üzerindeki araştırmaların gelişmesine bağlıdır. 2. Şivelerin esâs meseleler adlandırılması Türk şivelerinin tasnifinde karşılaşılan mühim meselelerden b i r i n i teşkil eden şivelerin adlandırılması üzerinde ayrıca veya dclayısı ile durulmuş olmakla berâber, henüz sarîh b i r netice elde edilememiştir. Yalnız tasnife âit olmayıp, aynı zamanda türklük b i l g i s i n i n bütününü de i l g i l e n d i r e n b u meseleyi ileride de ısrarla t a k i p etmek lâzım gele cektir. Türk şivelerinin bu şiveleri konuşan k a v i m i s i m l e r i ile adlandırıl ması en tabiî b i r hal çâresi o l a b i l i r d i . Fakat türk k a v i m l e r i n i n b i r kısmı son zamanlara kadar k e n d i kavmî bünyesini v e dolayısı ile kavmî ismini muhafaza etmiş olduğu hâlde, diğer bir kısmı, bilhassa •çok eskiden yerleşik hayat ve medeniyete geçmiş olan kısım, artık kavmî bünyesini ve bununla b i r l i k t e kavmî ismini terketmiş b u l u n m a k tadır. Türklerin kavmî teşekkülü henüz ayrı b i r t e t k i k mevzuu olarak ele alınmamış olduğundan, mevcût kavimler arasındaki münâsebetler ile bunların tarihî devirlerde mensup bulundukları kavmî gurupların ,:tesbîti, şimdilik, imkânsızdır. O n u n için türk k a v i m l e r i n i n ve dolayısı ile şivelerinin b i r kısmının k a v i m isimleri ile, b i r kısmının d a coğrafî mevkilerine göre adlandırılması, ister-istemez, daha b i r müddet d e v a m edecektir. Türk k a v i m ve şivelerinin adlandırılmasında görülen tuhaflıklardan b i r i d e , aynı k a v i m ve şive için muhtelif isimlerin kullanılmakta olma sıdır. Bunlar arasında bu k a v i m l e r i n k e n d i l e r i tarafından kullanılan isimler yanında, bunlara komşuları tarafından verilen İsimler ile üze r i n d e veya yakınında yaşadıkları şehir, nehir, d a ğ v . b . veya idarî t a k s i m a t t a dâhil bulundukları idârî bölgelere göre v e r i l e n isimler de mevcuttur. Bunların çok defa gelişi-güzel kullanılması ve bir çok ilmî • eserler ile el kitaplarına geçmiş bulunması, işin aslına vâkıf olmayanlar için, bâzan içinden çıkılması güç bir durum yaratmaktadır. Bu vaziye t i n birdenbire değiştirilmesine imkân yoktur- Fakat b u meselenin, ayrı b i r mevzii olarak ele alınması ve h e r k e s tarafından tereddütsüz k u l lanılabilecek bir sistemin Vücûda getirilmesi zaıûrîdir. 3. Şive gurupları Türk şivelerinin tasnifinde karşılaşılan güçlüklerden b i r i de mev••cût şive|enn muhtelif guruplar içindeki y e r i n i n açık olarak tâyini me- R. Rahmeti Arat 128 selesidir. Bâzı şivelerin şimdiye kadar hiç t e t k i k edilmemiş olması,, bâzılarında ise, mevcût b i l g i n i n kâfi gelmemesi, bunların şu v e y a b u şive g u r u b u n a idhâlinde tereddüt yaratmaktadır. K a v m i teşekkül v e şive bakımından, komşularının k u v v e t l i te'siri altında kalmış olan şive lerde de aynı güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Türk şivelerinin tasnifinde,, bilhassa cenûb-i şarkî S i b i r y a ile Türkistan mıntakalarındaki şivelerin guruplandııılmasında görülen karışık d u r u m , bu şiveler hakkındaki malûmatın azlığından ileri gelmektedir. Şimdiye kadar ayrı-ayrı şiveler hâlinde g u r u p l a r d a yer alan bâzı d i l zümrelerinin birleştirilmesi deb e l k i mümkün olacaktır; böylelikle bir taraftan tasnif gurupları hafif l e r , diğer taraftan da şivelerdeki ağızların tesbitine doğru g i d i l e b i l i r . Türk şivelerinin tasnifinde görülen vuzuhsuzluğun sebeplerinden b i r i n i de asıl şive mefhûmunun henüz sarâhatle tâyin edilmemiş olması, ve tasnifte b u mefhûmun dışına çıkılarak, umûmiyetle mevcût bütün d i l malzemesinin, ufkî b i r şekilde, yan-yana sıralanmış bulunması teş k i l etmektedir. Mevcût şiveler, muayyen şartlar altında ve d i l i n her hângi b i r devresinde «anadilden» ayrılarak, d i l i n umûmî inkişâfı ile b i r l i k t e , b i r de k e n d i hudûtları içinde ve husûsî bir inkişâf seyri t a k i p etmiş o l duklarından, bunların başlıca farklarını teşkil eden ses, ek ve k e l i m e husûsiyetleri o devrenin d i l mâlzemesi ile izah e d i l e b i l m e l i d i r ; başka b i r tâbirle, böyle b i r devrenin mâlzemesi ile izah edilebilen şiveler b i r g u r u p içinde toplanmalıdır. ( M s l . türk şivelerinin tasnifinde esâs un sur olarak kabûl edilen bâzı seslerin farklı inkişâfları için krş. i . 1tağ, tağ, pâ<bağ; sB, dağ, tav{u), 3. yağ, so, sû~<.soğ; tağhğ, tağlığ, bavula, 5. tağlık, bav(y)h, da, yağ, tâ, çağ, tÜ<,tağ; yau(ü), yağ-, yav(u)-, tav{a)lı, pav{u)lü, yül3 <.ycğlığ. tıy-, t~U<itıd~; 3. askır, 2. bağ, yö,çö, cav{a)-, tav(u)du, bav(u), pav(a) 4. sağ, yâ-, câ-, çâ- <.yağ-, tolü < bâlâ < bağhğ; pağ, yü<yağ; tağlığ; 3. yağlğ, 2. bağhğ, yağlık, yağlı, bö,. sav(a),. I I . 1. bağlık,, yâlı I I I . 1. tos- ( < r o z - ) , toy-, doy-, tay- < r W - ; ı. tıs- (</ız-)aksır, ayğır <adğır v.b. v.b.). Bugünkü türk şivelerinde görülen f a r k l a r böylece bu seslerin henüz asıl şekillerini, muhafaza eden bir devreye götürül-bilmektedir. Bunları kendinde birleştiren devi e, umûmî olarak, «eski türkçe» tâbiri ile adlandırıla b i l i r e de, bu tâbir ancak her hangi bir devreye nisbetle b i r kıy met ifâde etmekte, f a k a t . m u h t e l i f ' d e v r e l e r bahis mevzuu olunca, sarahatini k a y b e t m e k t e d i r . Bugünkü duruma nisbetle »eski» olan b i r d e v r e n i n , türk dil.hin tarihî inkişâfı bakımından da «eski» elması icâp etmez. İstanbul'da toplanmış olan i k i n c i d i l kurultayında ( 1 9 3 4 ) , türkşivelerinin menşe' ve guruplandırilmasına dâir yapmış olduğum bir Türk şivelerinin tasnifi tebliğde, b u d e v r e n i n adlandırılmasına temasla, b u n u n , «eski türkçe» malzemesinin en mühim kısmını teşkil eden U y g u r metinlerine nisbet ile, «Uygur devri» tâbiri ile" karşılanmasını teklif etmiştim. Türk d i l i n i n tarihî inkişâfı ve b u n u n muhtelif- d e v r e l e r i tesbit edilerek, muayyen b i r ıstılah sistemi vücûde getirilinceye k a d a r , b u tâbirin yahut bunun la ifâde edilmek istenilen mefhûmu içine alan diğer bir tâbirin k u l l a nılması, karışılıkları Önlemek bakımından, faydalı olacaktır. 4. Yakut ve Çuvaş lehçeleri Türk d i l i âilesi içinde: bulunmakla berâber, diğer şivelerinkine nisbetle daha farklı husûsiyetler gösteren ve bu husûsiyetlerin b i r kısmı, diğer şivelerde olduğu g i b i , türkçenin mevcût eski malzemesi île izah edilemeyen i k i lehçe (şive tâbiri ile kasdedilen mefhûmu karıştırmamak için, şive yerine, bunların lehçe tâbiri ile karşılanması daha münâsip o l a caktır) mevcûttur: Y a k u t ve Ç u v a ş lehçeleri. Bu i k i lehçe diğer şive lerle aynı hizada mütalea edilmeyip, b u n l a r a tasnif cedvelinde husûsî b i r yer ayrılması daha doğru olacaktır. Bu lehçelerde müşahede edilen ve diğer şivelerinkiuden farklı olan husûsiyetler türk d i l i n i n «daha eski* bir d e v r i n d e mevcût unsurların farklı inkişâfı ile izah edilmelidir. Buna göre, bugünkü şive husûsiyetlerinİ kendinde birleştiren «eski» .bir devirden başka, Y a k u t ve Çuvaş lehçeleri, ile diğer şivelerin »eski» d e v r i n i birleştiren «daha eski» b i r devrenin kabûl edilmesi lâzımdır. Bugün için daha çok nazarî olan b u d e v r e y i aydınlatacak mâlzemeye sâhip bulunmamakla berâber, zamanla böyle b i r mâlzemenin, daha eski devirlerden kalan metinlerin bulunması veya mukayese y o l u ile te'sis edilmesi suretiyle, elde edilebileceğini ümit etmemek için de bir sebep y o k t u r . Türk şivelerinin tasnifinde, mevcût şive guruplarını yerleştirir ken, bunların yalnız ufkî değil, aynı zamanda âmûdî sıralarını d a d ü şünmek doğru olacaktır. :5. Tarihî şiveler ve yazı dili malzemesi • Türk şivelerinin tasnifinde mevzuun esâsına muhâlif olan cihetler den b i r i de, bugünkü şiveler üzerinde d u r u l u r k e n , türk d i l i n i n tarihî inkişâfı meselesinin göz önünde t u t u l m a y a r a k , d i l i n muhtelif inkişâf merhalelerine âit olan mâlzemenin doğrudan-doğruya b u g ü n k ü şive gurupları içinde mutâlea edilmek istenilmesidir. Bir d i l i n umûmî bün yesine ve dolay ısı ile onun bütün şûbelerine şâmil bir gelişmesi oldu ğu- g i b i yalnız ayrı şûbe hudutları içinde kalan husûsî bir gelişmesi de r Türkiyat Mecmuası..— 9 İM R. Rahmaii A r a t h . " vardır. Bunlardan d i l i n bünyesine â i t olânları^-dilin. inkişâf merhalele r i n i ve;şûbelere âit olanları ise ^ şive guruplarını çerçevelerler^' . ^Türklerin k a v m i bünyesi, içtimâi teşekkül tarzı, siyâsî ve kültür t a r i h i n i n s e y r i , zaman-zaman ve yer-yer v u k u a gelen kaynaşmalara rağmen, muhtelif şivelerin meydana gelmesine ve m u a y y e n şartlar al-, i tında bunların içindeki husûsî gelişmelere müsait bir zemin hazırlamış--.' tır. T a r i h i n e n eski d e v i r l e r i n d e n b e r i türk k a v i m l e r i n i n k e n d i dar . m u hitleri içinde d e , b i r b i r i n d e n az-çok farklı, şiveler vücûda gelmiş o l d u ğu tasavvur edilebilir. Şive; husûsiyetlerini tebarüz e t t i r m e k bakımından bugünkü ihtiyaçları tamamen karşılamamakla berâber, X I . asır o r t a l a rında türk k a v i m ve şiveleri hakkında: Mahmûd K , â ş g a r î'nin yerjiıiş olduğu mâlûmat mühimdir "ve b u meselenin incelenmesinde -yardım | edecek mâhiyettedir. Daha s o n r a k i d e v i r l e r d e ; kaleme alınmış: buna ., benzer diğer eserlerden de b u hususta istifâde etmek m ü m k ü n d ü r . , Eski devirlere âit d i l mâlzemesihin t e t k i k i n d e şivelere işâret olabilecek ' hususiyetler üzerinde d a h a - d i k k a t l i durulması ile,» 6u meselenin, aydın-. latilmasi için bâzı esâsların elde. edilmesi de mümkündür.v \i • ¿1-^1 ; : Şive v e şive guruplarının tarihî.inkişâfını tâkip hususunda istifâde edilebilmekle berâber, yalnız şive j n a h s û l ^ olarak bakılmaması ^lâzjms gelen-malzemenin en mühim kısmını, bilhassa tarihî- devirler için, jyaz;i-' dilidmahsûlü teşkil etmektedir. H e r yazı d i l i n i n iibaşlângiçta muayyen.?, b i r . şiveye dayandığı kabûl e d i l e b i l i r . Türk. yazı d i l i n i n daha s o n r a k i inkişâf merhalelerinde de muhtelif şivelerin büyük te'siri olmuştur. Fakat y a z r d i l i , hiç b i r devirde, yalnız o d evrenin, v e y a b i r , tek^şive^ve şive g u r u b u n u n d a r . hudûtlari: İçinde kalmamıştır.-Yazı d i l i n i , umûmî te'şir leri'. ne k a d a r - k u v v e t l i olursa-olsun, m u h t e l i f kültür: çevreleri ile hudûtlandırmak da mümkün'değildir. Yazı. d i l i m u a y y e n , şartlar; altında meydana gelmiş o l m a k l a berâber, k e n d i inkişâf seyrinde b i r ,çok. şive guruplarını, b i r çok kültür-dâirelerini j ç i n e almış ve bunları- bir: b.ütün hâlinde, b i r b i r i n e bağlamıştır. Bu d u r u m karşısında yazı d i l i rn.âlieme-V; sinin şivelerden ve hattâ şive guruplarından yalnız b i r tânesine âit telâkki edilmesine,. ;ta-biî,;: imkân y o k t u r . Yazı diline, .kavimler, kültür dâireleri, d e v i r l e r ve şiveler üstünde, türk milletinin kültür faâliyetinin t a r i h seyri içinde vücûda getirmiş olduğu b i r varlık olarak bakılması v e b i r bÜtüh: olarak ele' alınması-;ieap eder. Türk yazı d i l i n i n inkişâf merhalelerini' tâyin ederken, d i l i n iç bünyesinde vücûda gelen . h u s u s i yetler esâs olmak üzere, türk f i k i r ; hayatının seyri ve dolayısı ile b u nun dile mal etmiş olduğu' kıymetlerin de göz Önünde bulundurulması; lâzımdır. . ; •:. -îfm ; ."•••>•. av'q?>1 r : Türk şiveleri'ile yazı d i l l e r i n i n tasnifinde birbirinden.farklı esâslar, Türk givelerinin tasnifi 131 bahis mevzuu olduğundan, bilhassa b u g ü n k ü araştırma ve tecrübe •devrinde, bunların ayrı-ayrı meseleler hâlinde ele alınması v e her b i r i nin k e n d i çerçevesi içinde incelenmesi faydalı olacaktır. İleride, b u sahadaki t e t k i k l e r i n gelişmesi i l e , şivelerin tarihî devirlere doğru g ö türülmesi hususunda yazı dili mahsûllerinin b i r kısmından istifâde edi lebileceği tabi'îdir. Ayrı şive ve şive guruplarına âit husûsiyetleri daha eski devirlere d o ğ r u t a k i p husûsunda türk d i l b i l g i s i oldukça müsâit b i r d u r u m d a bulunmaktadır. Şive hususiyetlerinin mühim b i r kısmı, hiç değilse esâs temâyüller bakımından, yazı d i l i mâlzemesine bağlanabilmekte ve b u •durumda bulunmayan şiveler için de b i r asırdan beri t o p l a n m a k t a olan şive malzemesi, bir dereceye kadar, b u v a z i f e y i görecek ehemmi yettedir. 6. Şive gurupları ve adlandırılması Şive guruplarının sayısı ve bunların adlandırılması, tasnif saha f ı n d a elde edilen tecrübelerin artması ile mütenâsip olarak, b i r tekâ mül s e y r i t a k i p etmiştir. Bu tekâmül tâbirinden artık b i r neticeye varılmış olduğu mânası anlaşılmamalıdır. Bu tâbirler ancak o r t a y a atıl mış birer teklif o l u p , bunlar üzerinde, bu mesele ile yakından i l g i l i •olanlar arasında bile, henüz bir anlaşma husûle gelememiştir. O n u n için bilhassa gurupların adlandırılması için kullanılan tâbirlerin, t o p l u .hâlde, göz önünde bulundurulması faydalı olacaktır. Türk şiveleri hakkındaki b i l g i l e r i n artması nisbetinde, tasniflerdeki g u r u p sayıiarı da tedricî b i r artış göstermektedir; msl. i k i ( b i r i — 2 b ö l ü m ; b k . 1, 2 ) , ü ç ( b k . 4, 5, 7, 1 2 ) , d ö r t ( b k . 8, 10, 1 1 ) , d ö r t -(biri — 2 bölüm; b k . 13),-beş ( b k . 9 ) , a l t ı ( b i r i — 3 b ö l ü m ; b k . 1 7 ) , a l t ı ( v e eski d i l l e r ; b k . 1 9 ) , y e d i ( b i r i — 3 b ö l ü m ; b k . 2 0 ) , y e d i ( Ç u v a ş hâriç, bîri — 2 b ö l ü m ; b k . 1 8 ) . Şive guruplarını adlandırmak için kullanılmış olan tâbirler çok kalabalık bir yekûn teşkil etmektedir. Bunların başlıcaları, guruplar -hâlinde, şunlardır. A. Coğrafî 1. 2. 3. 4. cihetlere göre Şimal ( b k . 1, 2, 7, 10, 12, 13, 14) Cenûp ( b k . 1, 2, 8, 10, 1 1 , 14, 1 8 ) Şark ( b k . 7, 8, 10, 1 1 , 12, 13, 1 4 ) G a r p ( b k . 7, 8, 9, 1 1 , 12, 13, 1 4 ) 132 R. Rahmeti Arat 5. 6. 7. 8. 9. 10. B. Coğrafî 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. C. Şimâl-i şarkî ( b k . 17, 18, 2 0 ) Şimâl-i g a r b i ( b k . 17, 2 0 ) Cenûb-i şarkî ( b k . 17, 2 0 ) Cenûb-i garbî ( b k . 17, 18, 2 0 ) Orta (bk. 10) Merkez ( b k . 1 0 ) isimlere göre Abakan ( b k . 18) Altay ( b k . 18) Kıpçak ( b k . 7 ) O r t a A s y a ( b k . 8, 9, 1 1 , 16, 1 8 ) Pontus ( b k . 9 ) S i b i r y a ( b k . 9, 1 9 ) Garbı S i b i r y a ( b k . 16, 1 8 ) O r t a S i b i r y a ( b k . 16, 1 8 ) Türkistan ( b k . 7 ) Voiga ( b k . 9) V o i g a - U r a l ( b k . 16, 1 8 ) Kavmî isimlere göre 1. Bulgar ( b k . 1 7 ) . 2 . Çağatay ( b k . 7, 1 7 ) 3. Çuvaş ( b k . 4, 14, 16, 19, 2 0 ) 4. Hakas ( b k . 18) 5. Kıpçak ( b k . 7, 17, 1 9 ) 6. Kıpçak-Türkmen ( b k . 1 7 ) 7. T a t a r ( b k . 7 ) 8. Asıl tatar ( b k . 1, 2 ) 9. C e n u p tatarları ( b k . 1, 2 ) 10. Mogui-tatar ( b k . 1, 2 ) 11. Saf tatar ( b k . 1, 2 ) 12. Şimâl tatarları ( b k . 1, 2 ) 13. Türk-Tatar ( b k . 1, 2 ) 14. Türk ( b k . 1, 2, 4, 7, 18) 15. Asıl türkler ( b k . 5 ) 16. Karışık türkler ( b k . 5) T ü r k şivelerinia tasnifi 17. 18. 19. 20. 21. 22. D. • E. Türkçe konuşan, fakat türk aslından o l m a y a n kavimler ( b k . 5 ) Türkmen ( b k . 1 7 ) Kıpçak-Türkmen ( b k . 1 7 ) Uygur ( b k . 17) Uz ( b k . 1 9 ) Y a k u t ( b k . 4, 14, 16, 19, 2 0 ) Dil husûsiyetlerine 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. t/-Gurubu ( b k . 17) r-Gurubu ( b k . 1 7 ) s-Gurubu ( b k . 1 5 ) y-Gurubu ( b k . 15) o/-Gurubu ( b k . 1 7 ) fau-Gurubu ( b k . 1 7 ) toğ/z-Gurubu ( b k . 1 7 ) 8. tağlık-Gürubu 9. İO. 11. "Yukarıdaki (bk. göre 17) Karışık ( b k . 12, 1 3 ) O r t a ( b k . 17, 2 0 ) Turki ( b k . 19) Tâbirlerin 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 133 karışık kullanılmasına göre Cenûb-i g a r b i ( t ü r k ) ( b k . 1 8 ) Cenûp tatarları (türkler) ( b k . 1 , 2 ) Şimâl tatarları (Asıl t a t a r l a r ) ( b k . 1, 2 ) O r t a (Türkmen-Kıpçak) ( b k . 2 0 ) Çağatay, Şark (Türkistan) ( b k . 7 ) T a t a r , Şimâl ( K ı p ç a k ) ( b k . 7) Türk, G a r p ( b k . 7 ) Hakas ( A b a k a n ) ( b k . 1 8 ) r-Gurubu ( B u l g a r ) ( b k . 17) ^-Gurubu ( U y g u r , Şimâl-i şarkî) ( b k . 1 7 ) o/-Gurubu (Türkmen, Cenûb-i g a r b i ) ( b k . 1 7 ) raîi-Gurubu ( K ı p ç a k , Şimâl-i g a r b î ) ( b k . 1 7 ) tağlık-Gurubu ( Ç a ğ a t a y , Cenbûb-i ş a r k î ) ( b k . 17) inğ/i-Gurubu (Kıpçak-Türkmen, O r t a ) ( b k . 17) tâbirlerin ifâde ettikleri mânâ ve kullanılış tarzları 184 R. Rahmeti Arat hakkında b i r f i k i r edinmek için, d i l hususiyeti bakımından aynı gurupiçinde bulunması lâzım gelen şivelerin muhtelif t a s n i f l e r d e k i y e r l e r i ile bunların dâhil bulunduğu gurupların i s i m l e r i n i gözden geçirmek kâfidir. M s l . şivelerin oldukça mühim b i r kısmını t o p a r l a y a n tav (/d, tü)<tağhusûsiyeti alınırsa, şöyle b i r manzara ile karşılaşılır. ~' 2 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. Şimâl Tatarları (Asıl T a t a r l a r ) ( b k . 1, 2 ) Türk ( b k . 4 ) a. Asıl türkler, b. Karışık türkler, c. Türkçe konuşan, fakat türk aslından olmayan k a v i m l e r ( h e r üç g u r u p t a dağınık) ( b k . 5 ) a. Çağatay v e y a Şark g u r u b u (Türkistan), b. T a t a r v e y a Şimâl g u r u b u ( K ı p ç a k ) ( i k i g u r u p t a d a ğ ı n ı k ) ( b k . 7 ) a. Şark şiveleri, b. G a r p şiveleri ( i k i g u r u p t a d a ğ ı n ı k } (bk. 8) a. S i b i r y a türkleri, b. O r t a A s y a türkleri, c. V o l g a türkleri, d. Pontus türkleri ( h e r dört g u r u p içinde d a ğ ı n ı k ) ( b k . 9 ) a. O r t a veya Merkez g u r u b u , b. Şark g u r u b u ( i k i g u r u p t a dağınık) ( b k . 10) Şark g u r u b u ( b k . 1 2 ) Şimâl g u r u b u ( b k . 1 3 ) r a f - G u r u b u ( K ı p ç a k , şimâl-i g a r b î ) ( b k . 1 7 ) a. A l t a y g u r u b u , b. Garbî S i b i r y a g u r u b u , c. V o l g a - U r a l g u r u b u , d. O r t a A s y a g u r u b u ( h e r dört g u r u p t a d a ğ ı n ı k ) (bk. 18) a. Kıpçık d i l l e r i , b. S i b i r y a d i l l e r i ( h e r i k i g u r u p t a d a ğ ı n ı k ) ( b k . 19) a. Şimâl-i şarkî g u r u b u , b. Şimâl-i garbî g u r u b u ( h e r i k i gurupta d a ğ ı n ı k ) ( b k . 2 0 ) IV. TÜRK ŞİVELERİ TASNİFİNİN BUGÜNKÜ DURUMU Yukarıda verilen İzahattan da anlaşılacağı g i b i , türk d i l i b i l g i s i ve umumiyetle türklük b i l g i s i n i n b u g ü n k ü d u r u m u n d a , her bakımdan t a m b i r tasnif vücûda g e t i r m e k mümkün değildir. Fakat mevcût malzemeyi yeniden gözden geçirerek, tasnifi daha vâzıh v e daha k u l lanışlı b i r hâle g e t i r m e k yollarını aramak faydalı olacaktır. T ü r k şivelerinin tasnifi 1. Tasnifin esâsını ve teşkil şive eden 18B dil hususiyetleri gurupları Türk d i l i n i n lehçe ve şiveleri, v a k t i y l e J. N e m e t h ' i n de işâret et miş olduğu g i b i , kelime başındaki y ~ s- husûsiyetine göre, b i r tarafta Y a k u t v e Çuvaş lehçeleri ile diğer t a r a f t a bütün diğer şiveler olmak üzere, i k i b ü y ü k kısma ayrılmaktadır. Şivelerin tasnifinde k a b u l edilmiş olan umûmî esaslardan ı ^ r v e z (<.d)~ r husûsiyetine göre de Çuvaş lehçesi hem Y a k u t lehçesinden hem de diğer şivelerden farklı b i r du r u m d a bulunmaktadır; buna b i r de b u lehçeyi diğer'lehçe ve şiveler den ayıran husûsiyetini eklemek mümkündür. Türk d i l i n i n bütü nünü göz önünde tutan bütün tasniflerde ( b k . ms l . B o g o r o d i t s k i y , 18) Çuvaş lehçesinin türk d i l i içinde ayrı b i r g u r u p teşkil etmesi icap ettiği neticesine varılmış olduğundan, bu husûsun münakaşası artık bahis mevzuu değildir. Y a k u t lehçesi d e , y - ~ s - husûsiyetinden başka, d ~ t husûsiydi ile, diğer lehçe ve şivelerden farklı ayrı b i r g u r u p teşkil eder. Bu leh çenin S a m o y l e v i ç ' t e ci-gurubu ( U y g u r , Şimâl-î şarki )'nun r-bölümüne tek başına ve B o g o r o d i t s k i y ' d e , Karagas ve T u v a şive leri ile b i r l i k t e , şimâl-î şarkî g u r u b u n a idhâl edilmiş olması yanlıştır. Bu i k i lehçe üzerinde d u r u l u r k e n , bilhassa şu noktaların göz önün de bulundurulması lâzımdır. Çuvaş lehcesindeki z «d) ^ r nusûsiyeti nisbeten son d e v i r l e r e âit b i r d u r u m olarak kabûl edilse bile, b u i n kişâfa r e h b e r l i k etmiş olan z ~ r hususiyeti ile ş t v e g- ~~ s- münase betleri v e Y a k u t lehcesindeki g s- i l e t~-*d husûsiyetleri, diğer türk şivelerinin bugünkü durumları ile i l g i l i olmadığı g i b i , b u şivelerin ircâ e d i l e b i l d i k l e r i «eskis d e v r e n i n malzemesi ile de izah edilememektedir. O n u n için, yukarıda da işâret edildiği g i b i , bu farklı inkişâfın sebep l e r i n i k e n d i n d e bulunduran «daha eski» bir d e v r e n i n kabûlü zarurîdir ve bundan dolayı bu lehçelerin tasnifte, diğer şive guruplarının ufkî sırasına konulmayıp, tarihî inkişâfı belirtmek üzere, amûdî bir sıraya yerleştirilmesi doğru olacaktır. Diğer şivelere gelince, bunları i l k önce şivelerin tasnifinde esâs olarak kabûl edilen seslerden d sesinin inkişâf şekillerine göre ayır mak icap eder. Buna göre, b i r t a r a f t a — d sesinin muhâfaza edilmesi ve diğer t a r a f t a — b u n u n z sesine inkilâp etmesi husûsiyetleri ile, kendiliğin den i k i g u r u p meydana çıkmaktadır. G e r i k a l a n bütün şiveler, <f > g bakımından, g kısmına dâhil bulun duklarından, bunların tasnifinde bu hususiyetin dışında, başka b i r esâs bulmak lâzım gelmektedir; b u da g sesinin muhtelif d u r u m l a r d a şive- 136 R. Rahmeti Arat lerde arzettiği inkişâf şekillerinde bulunmaktadır. Bu suretle tek .he celi kelimelerin sonunda ğ~>v(a) husûsiyetine göre, ayrı b i r g u r u p ve b i r d e n fazla heceli sözlerin s o n u n d a k i ğ sesinin, sedasızlaşarak, k sesine inkılâp etmesi hususiyetine göre de, başka b i r g u r u p ayrılabilmektedir. Yukarıdaki şive gurupları böylece tanzim e d i l d i k t e n sonra, g e r i de daha i k i şive g u r u b u kalmaktadır. Bu gurupların i k i s i de tek he celi sözlerin s o n u n d a k i ğ sesinin muhâfaza edilmesi ve b i r d e n fazla heceli sözlerin sonundaki ğ sesinin düşmesi hususunda birleşmekte, fakât tasrif e k l e r i n i n başındaki ğ sesinin d u r u m u bakımından, b i r b i r i n d e n ayrılmaktadır. Tasrif e k l e r i n i n başındaki ğ sesini düşüren şi ve g u r u b u aynı zamanda kelime başındaki i-sesini sadâlılaştırarak, dşekline sokmaktadır. Şive guruplarının işaretinde birliği muhafaza et mek bakımından, bu son husûsiyetin de tasnifin esâs unsurları arasına alınması faydalı olur. Bu hususiyetlere göre, türk lehçe ve şive gurupları ve hususiyet leri şu şekilde sıralanabilir. A . Türk lehçe gurupları I. II. •. r-Gurubu (i-~-z, / — $,ş--^u-) i-Gurubu ( i — d, s - ^ y - ) B. Türk şive gurupları 1 ı •• II. III. -. I V . V. VI. • 1. (f-Gurubu (adak, z-Gurubu (az ak, trğ. iağhğ, tağ, tağlığ, raw-Gurubu (ayak, ra^/ı-Gurubu (ayak, tav, tavlı, tağ, kalğm) kalğan) tağlı, rağ/ı&-Gurubu (ayak, tağ, t a ğ 1ı k,. dağ, Şive g u r u p l-a r i n i n dağlı, . kalğan): dağlı-Gurubu (ayak, • kalğan) kalğan) kalan) a d l a n d ı rılm ası Tasnif tecrübelerinden de görüldüğü g i b i , lehçe ve şive gurupları n ı asıl maksada u y g u n b i r şekilde adlandırmak için münâsip tâbir ler bulmak c i d d e n güçtür. Şimdiye k a d a r bilhassa bu n o k t a d a amelî b i r neticeye henüz yaklaşılmamış olduğu yukarıdaki karşılaştırmada (bk. I I I , 5) açık o l a r a k görülmektedir. Bu karışıklık bilhassa şivelerin, tasnifinde henüz kat'îleşmemiş bulunan ve b i r çoklarının, şahsî temâyüllere göre, farklı anlaşılması m ü m k ü n olan tâbirlerin kullanılmasından ileri gelmektedir. '• \. • f : .: ; T ü r k şivelerinia tasnifi 187 Türk şivelerinin tasnifi ile doğrudan-doğruya i l g i l i olanlar ve türk d i l i sahasında çalışanlar için, şive guruplarının d i l hususiyetlerine göre •adlandırılması mühimdir. H e r g u r u p için tasnifte esâs olan b i r ses veya b u sesin durumuna işâret eden bir kelimenin z i k r i maksadı a n l a t m a ğ a kâfi g e l m e k t e d i r . Türk d i l b i l g i s i ile doğrudan-doğruya îlgi. l i olmayıp, dolayısı ile b u meseleye temâs eden ilim şubeleri mensup ları İle daha geniş o k u y u c u k i t l e s i için, b u gurupların daha umûmî b i r İsimle işâretlenmesi, tabiî, daha faydalı olacaktır. Böyle bir işâretin umûmî olması ve fazla ince teferruata girmemesi, f a k a t aynı zamanda maksada u y g u n bulunması İcap eder. Son devirlerde türklerîn kavmî, kültür ve siyâsî bünyesindeki i n kişâf s e y r i , b u g u r u p l a r a kavmî teşekküllerine göre bir isim vermeği ızorlaştırmaktadır. Şimdiye k a d a r en çok t a t b i k edilen, şive guruplarını coğrafî tâbirlerle adlandırmak usûlü de p e k m u v a f f a k olmuş b i r usûl sayılamaz; b u maksatla cihet isimlerinin kullanılması ile de bir taraftan çıkış noktasının tesbitinde görüş birliğinin te'min edilememesi ve diğer t a r a f t a n b i r d e n fazla şive g u r u b u için aynı tâbiri kullanma zarureti k a r şısında karışıklığı önlemek mümkün olmamıştır. Bütün gurupları coğ rafî isimlerle adlandırmakta da aynı mahzurlar m e v c u t t u r . . Şimdiye kadar yapılmış olan tecrübeler dâhilinde kalmak üzere, rşive gurupları, d i l hususiyetini gösteren îşâretler yanında, b i r de 1 . kav.mî, 2. coğrafî, 3. cihet isimleri ile adlandırılabilir. Bu g u r u p l a r d a n i k i s i — eskiden beri kavmî isimleri ile tanınan Çuvaş ve Y a k u t guruplarıdır. .111. ve I V . g u r u p l a r a dâhil şiveleri konuşan k a v i m l e r i n menşe d u r u m u açık o l a r a k belli olmadığından, bunların kavmî isimlerle adlandırılması, sarahat bakımından, b i r f a y d a te'min e t m e z ; bunların bulundukları mıntakalara göre isimlendirilmesi, şimdilik, daha i y i olur. V I . g u r u p için münâsip b i r isim b u l m a k güçtür. T o m ismi aslında coğrafî b i r i s i m o l m a k l a beraber, aynı zamanda idârî bir bölgenin adıdır. Buna rağmen, diğer g u r u p l a r a u y m a k ve coğrâfî isim mânasına gelmek üze r e , şimdilik bu ismin kullanılmasında büyük b i r mahzûr y o k t u r . Zâten b u şive g u r u b u daha çok d i l c i l e r i ilgilendiren küçük b i r zümreden ibâ:rettir. Türk k a v i m l e r i n i n b ü y ü k kısımlarını içine alan ve türk d i l i n d e g e r e k şive ve gerek yazı d i l i malzemesi bakımından mühim olan diğer üç g u r u p ( V . , V D . ve VIII.) kavmî ve coğrâfî isimlerin kâfi gelmeyeceği b i r d u r u m arzeder. Bunların türk m u h i t i n d e çok yaygın tâbirleri olan •cihet isimleri ile adlandırılmasının maksada daha u y g u n düşeceği k a n a a t i n d e y i m . Bu şekil aynı zamanda türk yazı d i l i tasnifi için de en umumileşmiş b i r k e y f i y e t t i r . Buna göre, mevcût lehçe ve şive guruplarını şöyle sıralayabiliriz. 138 R. Rahmeti Arat A, I. II. Türk lehçe gurupları r-Gurubu ( Ç u v a ş ) t-Grubu ( Y a k u t ) B. Türk şive gurupları I. II. III. IV. V. VI. rf-Gurubu ( S a y a n ) z-Gurubu ( A b a k a n ) tau-Gurubu ( Ş i m â l ) rog/ı-Gurubu ( T o m ) Yoğ/iA-Gurubu ( Ş a r k ) c/og/ı-Gurubu ( C e n u p ) Bu kısaltılmış isimler, konuşma dilinde, umûmî ifâdede—türkçesi şive gurupları i ç i n — g u r u b u ve lehçe ve şiveler kasdedildiği v a k i t — leh çesi, şiveleri tâbirleri ile genişleyecektir. T Şive guruplarını tarihî d e v i r l e r ile bağlama ve b u n u tasnifte be l i r t m e meselesine gelince, b u n u n bugünkü türk şivelerinin tasnifinde zarûrî b i r mecburiyet olmadığı ve türk d i l b i l g i s i n i n bugünkü d u r u m u n d a b u n u n sarih o l a r a k belirtilmesine imkân bulunmadığı k a n a a t i n d e y i m . Şimdiye kadar yapılan tecrübeler b u n u n çok yanlış neticelere götüre. bileceğine açık b i r misâl teşkil eder. ( M s l . Çuvaş lehçesi için, b u n u n menşei o l a r a k düşünülen Bulgar tâbiri b i r dereceye k a d a r b i r işaret sayılabilir; fakat b u d a Bulgar tâbirinden kasdedilen mânanın müphemliğinden dolayıdır. Bulgar isminin kavmî veya siyâsî b i r isim o l u p -olmadığı henüz b i r münakaşa mevzuudur, t-, d-, z- ve ve (/-gurup larını içine alan b i r g u r u p ile U y g u r tâbiri arasında b i r münâsebet t a s a v v u r etmek, cidden, güçtür. Kıpçak i s m i n i n tarihî bakımdan doğru olabileceği düşünülse bile, b u tâbirin ifâde ettiği k a v i m v e saha ile b u g u r u b u n mümessillerini birleştirmenin ne k a d a r güç olduğu aşikâr dır. Türkmen tâbiri bugün b i r şive ile b i r siyâsî teşekkülün ismi o l d u ğ u n d a n , bunun daha geniş b i r mefhûm için kullanılması, sarâhatten ziyâde, b i r ç o k karışıklıklara sebebiyet v e r e b i l i r ) . Bu mesele, şivelerin tasnifinden ziyâde, türk d i l i n i n tarihî inkişâf merhalelerinin tesbiti i l e ilgilidir. 3. Şive guruplarının tasnif cedveli Türk şivelerinin tasnifi hakkında v e r i l e n izahat, şema hâlinde, şöyle hulâsa edilebilir. ANA TÜRKÇE ' veya ESKİ S-GURUBU ESKİ TÜRKÇE S- K-GURUBU ÇUVAŞÇA ESKİ TÜRKÇE veya U Y G U R GURUBU ESKİ DEVRİ YAKUTÇA I> r - G ı m b u II. / - G u r u b u ÇUVAŞ Y A K U T 1. II. III. d- Gurubu i • Gurubu (av - G urubu SAYAN «LBAKAN Şİ M  L IV. fnğlı • Gurubu T OM VI. V. lagltk - Gurubu ŞARK dağlı - Gurubu CENUP