Yönetim Planı - 13.Bölge Müdürlüğü
Transkript
Yönetim Planı - 13.Bölge Müdürlüğü
T.C. Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 13. Bölge Müdürlüğü Kars ġube Müdürlüğü KARS, SARIKAMIġ-KAĞIZMAN YABAN HAYATI GELĠġTĠRME SAHASI YÖNETĠM VE GELĠġME PLANI Aralık, 2012 - Kars 1 KARS, SARIKAMIġ-KAĞIZMAN Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası YÖNETĠM VE GELĠġME PLANI Aralık, 2012 - Kars 2 TEġEKKÜR Bu Yönetim ve GeliĢme Planının hazırlanmasında, Orman ve Su ĠĢleri Bakanı Sn. Prof. Dr. Veysel EROĞLU’na, Sn. MüsteĢar Prof. Dr. Lütfi AKCA’ya, plan çalıĢmasının yürütülmesi ve tamamlanmasındaki katkılarından dolayı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Sn. Ahmet ÖZYANIK’a ve plan çalıĢmasının baĢlatılması, yürütülmesinden dolayı önceki Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Sn. YaĢar DOSTBĠL’e, çalıĢmanın her aĢamasındaki katkılarından dolayı Yaban Hayatı Dairesi BaĢkanı Sn. Nurettin TAġ’a, Av Yönetimi Dairesi BaĢkanı Sn. Cemal AKCAN’a, planın yapımında her türlü desteği sağlayan ve katkıda bulunan Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, 13. Bölge Müdürü Sn. Mehmet Sıddık KILINÇER’e, önceki 13. Bölge Müdürü Sn. Murat HASPOLATLI’ya, Kars ġube Müdürü Sn. Murat DOĞANAY’a, Kağızman Kaymakamı Sn. ġuayib GÜRSOY’a, Kağızman Jandarma Komutanı BinbaĢı Murat EVREN’e, proje çalıĢmalarında iĢbirliği ve yardımlarını esirgemeyen diğer kamu kurum ve kuruluĢlarına, alandaki köy muhtarları baĢta olmak üzere bütün vatandaĢlara Planlama Ekibi olarak teĢekkür ederiz. PLANLAMA EKĠBĠ ġağdan BAġKAYA (Doç. Dr.) Planlama Ekip Lideri Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü, Trabzon Ebubekir GÜNDOĞDU (Y.Doç. Dr.) Yaban Hayvanları (Fauna) Uzmanı Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü, Trabzon Salih TERZĠOĞLU (Prof. Dr.) Flora ve Vejetasyon Uzmanı Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü, Trabzon Mehmet KOCABAġ (Y.Doç. Dr.) Su Ürünleri Mühendisi Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü, Trabzon Raif KANDEMĠR (Y.Doç. Dr.) Jeolog GümüĢhane Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü, GümüĢhane Mevlüt ÖZBEN (Y.Doç. Dr.) Sosyolog Atatürk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü, Erzurum Uzay KARAHALĠL (Y.Doç. Dr.) Coğrafi Bilgi Sistemleri Uzmanı Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü, Trabzon Ebru BAġKAYA (Orman Yük. Müh.) Orman Yüksek Mühendisi Karadeniz Teknik Üniversitesi,Fen Bil. Enst. Trabzon Yakup KÖSE (Orman Müh.) Orman Mühendisi BiyoçeĢitlilik Av-Yaban Hayatı Ormancılık Mühendislik DanıĢmanlık Hizmetleri Turizm ve Tic. Ltd. ġti. (BAYOR) ġirket Müdürü, Trabzon 3 KATKI SAĞLAYANLAR Bilimsel Katkı Sağlayanlar Selçuk ALEMDAĞ (Y.Doç. Dr.) GÜ, Mühendislik Fak. Jeoloji Müh. Bölümü, GümüĢhane Diğer Katkı Sağlayanlar Murat HASPOLATLI DKMP Genel Müdürlüğü, 13. Bölge Müdürü, Erzurum Yusuf ÜSTÜNDAĞ Kars ġube Müdür Vekili Murat DOĞANAY Kars Mülga Doğa Koruma ve Milli Parklar ġube Müdürü ġuayib GÜRSOY Kağızman Kaymakamı Murat EVREN Kağızman, Jandarma BinbaĢı Engin EROĞLU Kağızman, Jandarma YüzbaĢı Bilal TAġ Kağızman, Merkez Jandarma Karakol Komutanı Serkan TAġĞIN Karayolları 125.ġube ġefliği Nayif SEZEN Halk Eğitim Merkezi Md.Yrd. Faruk BORA Ġlçe Özel Ġdare Md. Ahmet NURAY Kağızman Avcılar Kulubü BaĢkanı Battal ATAR Kağızman Avcılar Kulubü Üyesi Latif ORHAN Kağızman Avcılar Kulubü Üyesi Casim KIZILTAġ Evyapan Köyü Muhtarı - Kağızman Ziraat Odası BaĢkanı Casim BOZTAġ Değirmendere Köyü Muhtarı Aziz YIL Denizgölü Köyü Muhtarı Kahraman DOĞAN Körpınar Köyü Muhtarı Abdüsselam KOÇAK Kuloğlu Köyü Muhtarı Ġsmet ARAS Görecek Köyü Muhtarı Ġsmet KAYA Yolkorur Köyü Muhtarı Ġsmet ÇELĠK Altıngedik Köyü Muhtarı Sıddık DEMĠRDEN Yenice Köyü Muhtarı Nurettin DEMĠRDEN Esenkır Köyü Muhtarı Battal KARAAĞAÇ Kağızman Kaymakam Sekreteri, Kars Avcılar Kulubü Üyesi Mahir BOZTAġ Değirmendere Köyü, Avcı-Rehber ArĢ.Gör.Alptuğ SARĠ (Orm.Yük.Müh.) KTÜ Orman Fak. Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü ArĢ.Gör.Ahmet ARPACIK KTÜ Orman Fak. Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü Adını burada yazamadığımız, arazi çalıĢmalarımız ve kamu kurum ve kuruluĢlarını ziyaretlerimiz sırasında yardımlarını esirgemeyen birçok kiĢi ile halkın katılımı toplantılarına iĢtirak eden ve isimleri ekteki katılımcılar listesinde sunulan kiĢilere de ayrıca teĢekkür ederiz. 4 ĠÇĠNDEKĠLER TEġEKKÜR .............................................................................................................................. 3 PLANLAMA EKĠBĠ ................................................................................................................ 3 KATKI SAĞLAYANLAR ....................................................................................................... 4 ĠÇĠNDEKĠLER ......................................................................................................................... 5 ġEKĠLLER DĠZĠNĠ.................................................................................................................. 7 TABLOLAR DĠZĠNĠ................................................................................................................ 8 KULLANILAN KISALTMALAR .......................................................................................... 9 1. KORUNAN ALANIN TANIMLANMASI ....................................................................... 10 1.1. Genel Bilgiler ................................................................................................................... 10 1.1.1. Sahanın Tarihçesi ................................................................................................... 10 1.1.2. Coğrafi Konumu ..................................................................................................... 10 1.1.3. Ġdari Durum ve Yasal Yetkiler ............................................................................... 16 1.1.4. Yönetim Kaynakları ve Altyapısı ........................................................................... 17 1.1.6. Arazi Mülkiyeti ve Kullanım Hakları ..................................................................... 22 1.2. Fiziksel Özellikler ......................................................................................................... 24 1.2.1. Toprak ve YerĢekilleri ............................................................................................ 24 1.2.2. Hidroloji ................................................................................................................. 27 1.2.3. Jeoloji ve Jeomorfoloji ........................................................................................... 27 1.2.4. Ġklim ....................................................................................................................... 29 1.3. Ekolojik Özellikler ........................................................................................................ 32 1.3.1. Biyocoğrafya .......................................................................................................... 32 1.3.2. Ekosistemler ve Habitatlar ..................................................................................... 33 1.3.3. Flora ve Vejetasyon ................................................................................................ 37 1.3.4. Yaban Hayvanları (Fauna)...................................................................................... 48 1.3.5. Hedef Türler ve Ekolojik ĠliĢkileri ......................................................................... 71 1.3.5.1. Yaban keçisi (Capra aegagrus)....................................................................... 71 1.3.5.1.1 Sistematikteki Yeri .................................................................................... 71 1.3.5.1.2. Yaban Keçisi Neslinin Tarihçesi .............................................................. 71 1.3.5.1.3. Dünya’daki YayılıĢı .................................................................................. 73 1.3.5.1.4. Yaban Keçisi’nin Türkiye’deki YayılıĢı .................................................. 73 1.3.5.1.5. Morfolojisi ................................................................................................ 75 1.3.5.1.5.1. Vücut Yapısı ...................................................................................... 75 1.3.5.1.5.2. Boynuzun Yapısı ve YaĢ Tayini ........................................................ 76 1.3.5.1.6. Biyolojisi .................................................................................................. 78 1.3.5.1.7. Besinleri .................................................................................................... 80 5 1.3.5.1.8. YaĢama Ortamı (Habitatı) ........................................................................ 81 1.3.5.1.9. Yırtıcıları ve Parazitleri ............................................................................ 82 1.3.5.1.10. Grup Yapısı ............................................................................................ 83 1.3.5.2. Yaban Keçisi Sayımları ................................................................................... 84 1.3.5.3. Sayımlarda Kullanılan Yöntem ....................................................................... 94 1.4. Sosyo-Kültürel Yapı ...................................................................................................... 96 1.4.1. Nüfus ...................................................................................................................... 96 1.4.2. Kültürel Değerler .................................................................................................... 97 1.4.3. Tarihi ve Arkeolojik Değerler ................................................................................ 98 1.5. Sosyo-Ekonomik Yapı................................................................................................. 103 1.5.1. Doğal Kaynak Kullanımı ve Geçim Kaynakları................................................... 103 1.5.2. Rekreasyon ve Turizm .......................................................................................... 104 1.5.3. Altyapı ve GeliĢim ................................................................................................ 108 1.5.4. Bölgeye Yönelik Projeler ..................................................................................... 109 2. DEĞERLENDĠRME ........................................................................................................ 110 2.1. Korunan Alanın Sahip Olduğu Değerler ..................................................................... 110 2.2. Koruma Hedefleri ........................................................................................................ 112 2.3. Tehdit, Sorun Analizi .................................................................................................. 113 3. PLANLAMA .................................................................................................................. 115 3.1. Yönetim Stratejisi ........................................................................................................ 115 3.2. Vizyon ......................................................................................................................... 115 3.3. Bölgeleme .................................................................................................................... 117 3.3.1. YHGS’de Genel Prensipler .................................................................................. 119 3.3.2. YHGS’lerde Ekolojik Tedbirler ........................................................................... 121 3.3.3. Hassas Koruma Bölgesi (HKB) ............................................................................ 122 3.3.4. Sürdürülebilir Kullanım Bölgesi .......................................................................... 124 3.3.5. Kontrollü Kullanım Bölgesi (KKB) ..................................................................... 127 3.4. Programlar, Hedefler ve Stratejik Eylem Planı ........................................................... 127 3.5. Ġzleme Programı .......................................................................................................... 136 3.6. Değerlendirme ve Planın Aktüel Duruma Uyarlanması .............................................. 137 4. KAYNAKLAR .................................................................................................................. 138 EKLER VE HARĠTALAR .................................................................................................. 143 6 ġEKĠLLER DĠZĠNĠ ġekil 1. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin coğrafi konumu ............................................ 10 ġekil 2. Sahanın, koordinat sistemine göre sınırları ....................................................... 11 ġekil 3. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin coğrafi konumu ve köyleri ........................... 13 ġekil 4. Saha ve civarında bulunan köyler ve bu köylere bağlı mahalleler.................... 14 ġekil 5. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS yükselti haritası ................................................... 14 ġekil 6. Sahanın uydu (Google Earth) fotoğrafı ............................................................. 15 ġekil 7. Sahanın Kars ili 2012-2013 av dönemine ait ava açık ve kapalı alanlar haritasındaki yeri ............................................................................................................ 15 ġekil 8. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nın idari sorumluluk sıralaması .......................... 16 ġekil 9. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS arazi kullanım durumu haritası ........................... 24 ġekil 10. Sahanın toprak haritası ve Türkiye toprak tipleri haritasındaki genel yeri ..... 26 ġekil 11. Sahanın, Türkiye’nin tektonik birliklerindeki konumu (A) ve jeoloji haritası (B). .................................................................................................................................. 29 ġekil 12. Sahanın, Türkiye makro iklim tipleri içerisindeki yeri ................................... 30 ġekil 13. Sahanın, Türkiye’nin yıllık yağıĢ haritasındaki yeri ....................................... 30 ġekil 14. Sahanın Flora Bölgeleri içindeki konumu ...................................................... 33 ġekil 15. Sahanın Ekosistem tipleri haritası ................................................................... 34 ġekil 16. Sahanın Avrupa Doğa Bilgi Sitemi (EUNIS)’ne göre Habitat haritası .......... 36 ġekil 17. Sahadaki orman formasyonundan bazı görünümler ........................................ 40 ġekil 18. Sahadaki nemli dere vejetasyonundan görünüm ............................................. 40 ġekil 19. YerleĢim yeri çevresinde Afgan Servi Kavakları............................................ 41 ġekil 20. Taban arazide Kayısı bahçesi .......................................................................... 41 ġekil 21. Sahadaki Ġran-Turan Dağ Bozkırlarından bir görünüm .................................. 42 ġekil 22. Sahadaki balık örneklemesinden bir görünüm ................................................ 64 ġekil 23. Saha ve civarında yaĢayan balık türleri ........................................................... 70 ġekil 24. Yaban keçisi’nin erkek bireyinin genel görünümü, Türkiye’deki yayılıĢı ve erkek-diĢi bireylerin boynuz yapısı (Çizim: ġ.BaĢkaya) ................................................ 72 ġekil 25. Azerbaycan’da Hazar Denizi kıyısında 1973 yılında bulunan bir bazalt kayadaki yaban keçisi figürleri ....................................................................................... 73 ġekil 26. Yaban keçisi’nin dünya üzerinde yayılıĢ gösterdiği ülkeler ........................... 74 ġekil 27. Yaban keçisi (solda) ve evcil keçi’nin (sağda) ayak izleri .............................. 76 ġekil 28. 8 yaĢındaki bir teke ve aynı yaĢtaki bir diĢinin boynuz yapısı........................ 78 ġekil 29. Yaban keçisi erkeğinin boynuz yapısı (Foto: ġ.BaĢkaya) ............................... 78 ġekil 30. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS bölgeleme haritası ........................................... 118 7 TABLOLAR DĠZĠNĠ Tablo 1. Sahanın, GCS European 1950 koordinat sistemine göre sınırları ............... 11 Tablo 2. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin ilgi gruplarını değerlendirme tablosu ..... 18 Tablo 3. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS arazi kullanım durumu .................................. 23 Tablo 4. Kars istasyonuna ait iklim verileri ............................................................... 31 Tablo 5. Avrupa Doğa Bilgi Sitemi (EUNIS)’ne Göre Habitatlar ............................. 35 Tablo 6. Saha ve civarındaki memeli yaban hayvanlarının koruma ve gözlem durumları (BaĢkaya, 2011) .......................................................................... 50 Tablo 7. Saha ve civarındaki kuĢ türlerinin koruma ve gözlem durumları (BaĢkaya, 2011) ........................................................................................... 51 Tablo 8. Saha ve civarındaki sürüngenlerin koruma ve gözlem durumları (BaĢkaya, 2011) ........................................................................................... 56 Tablo 9. Saha ve civarındaki ikiyaĢamlıların koruma ve gözlem durumları (BaĢkaya, 2011) ........................................................................................... 57 Tablo 10. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS ve civarındaki köylerin nüfusları .................. 96 Tablo 11. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS ve civarındaki köylerde eğitim durumu ........ 96 Tablo 12. YHGS bölgelerine ait alansal bilgiler ........................................................ 118 8 KULLANILAN KISALTMALAR 1. DKMPGM Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 2. DSĠ Devlet Su ĠĢleri 3. HKB Hassas Koruma Bölgesi 4. KKB Kontrollü Kullanım Bölgesi 5. KTÜ Karadeniz Teknik Üniversitesi 6. OGM Orman Genel Müdürlüğü 7. ORKÖY Orman ve Köy ĠliĢkileri Dairesi BaĢkanlığı 8. OSĠB Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı 9. SKB Sürdürülebilir Kullanım Bölgesi 10. STK Sivil Toplum KuruluĢları 11. TEĠAġ 13. WWF Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı Dünya Doğayı Koruma Vakfı 14. YHGS Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası 12. TEMA 9 1. KORUNAN ALANIN TANIMLANMASI 1.1. Genel Bilgiler 1.1.1. Sahanın Tarihçesi Büyük bölümü Kars ilinde, Kağızman ilçe sınırları içerisinde kalan alan, özellikle nesli azalan türlerimizden Yaban keçisi (Capra aegagrus)’nin korunması için, 1981 yılında Av Koruma ve Üretme Sahası olarak ilan edilmiĢtir. Bu tarihten 25 yıl sonra ise SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası adıyla Bakanlar Kurulunun, 2006/10966 sayılı kararı ile tescil edilerek, 05.10.2006 tarih ve 26310 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiĢtir. 1.1.2. Coğrafi Konumu SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin Yönetim ve GeliĢme Planının hazırlanması çalıĢmaları sırasında sınırları arazideki doğal hatlara oturtularak haritada alan yeniden hesaplandığında 19979,34 ha olarak ölçülmüĢtür. 20280 ha’lık Ön Etüt Raporu ekindeki ġekil 1. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin coğrafi konumu Toplam yüzölçümü 20.280 ha olan SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin, GCS European 1950 koordinat sistemine göre sınırlarından geçen grid çizgileri aĢağıda görülmektedir (Tablo 1, ġekil 2). 10 harita ile arasındaki 300,66 hektarlık fark CBS teknolojsi ile alanın daha doğru olarak hesaplanmasından kaynaklanmaktadır. Toplam olarak 19979,34 ha büyüklüğünde olan SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahasının 19645,4 ha’lık kısmı Kars ili Kağızman ilçesi mülki hudutları içerisinde kalırken, 634. 6 ha’lık kısmı ise güneyde Ağrı ili Merkez ilçe mülki hudutları içerisine girmektedir (ġekil 1). Saha, kuĢ uçuĢu yaklaĢık Kars Ģehir merkezine 55 km, Kağızman’a 19 km, Ağrı’ya 30 km mesafededir. Tablo 1. Sahanın, GCS European 1950 koordinat sistemine göre sınırları GCS_European_1950 (ED_1950_UTM zon 38N) koordinat sistemine göre Yön X Y Kuzey 324339.163 4440088.361 Güney 322790.688 4427516.216 Doğu 334772.938 4435590.409 Batı 314790.232 4432751.538 ġekil 2. Sahanın, koordinat sistemine göre sınırları 11 SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası’nın Sınırları Doğusu; 1957 m Mamakar Dağı’nı takiben, 2089 m Yanık Tepe ve 2601 m Gazel Güneyi Tepesi ile 3014 metrede Mamakar Tepesi’ni kapsamaktadır. Batısı; Değirmendere Köyü’nden baĢlayıp, 1836 metrelik Körpınar Tepesi’nin doğusundan Zera Komu’na, Çiçekli Mahallesi’nin doğusundan Heyte Komu’na uzanarak son bulmaktadır. Güneyi; 2889 metre yükseltiye sahip KarataĢ Tepesi’nden KuĢ Göllerinin güneyine, oradan Çukurçam Yaylası’nın güneyinden Keçeci Tepesinin güneyine ve oradan da 2994 metrelik tepeden geçerek, 3077 metre yükseltiye sahip Kapu Dağı Tepesinde son bulmaktadır. Kuzeyi: Aras Nehri’nin güneyi boyunca Uzun Tepe ve Çukurbina Tepelerinin kuzeyinden geçerek Denizgölü Köyünün güneyine ve oradan da Kuloğlu Köyünün kuzeyinden Bezirhane Deresi ile Aras Nehri’nin birleĢtiği yerden geçerek Esenkır Köyü’nde son bulmaktadır. YHGS’nin içinde veya yakın çevresinde 12 adet köy yerleĢimi bulunmaktadır (ġekil 3 ve 4). SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin en düĢük yükseltiye sahip yeri 1800 metre ile Maden Deresi, en yüksek yeri ise sahanın güneydoğusunda bulunan 3077 metre yükseltiye sahip Kapu Dağı’dır (ġekil 5-6). 12 ġekil 3. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin coğrafi konumu ve köyleri 13 ġekil 4. Saha ve civarında bulunan köyler ve bu köylere bağlı mahalleler ġekil 5. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS yükselti haritası 14 ġekil 6. Sahanın uydu (Google Earth) fotoğrafı SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nın bitiĢiğinde veya yakın civarındaki diğer korunan alanlar ġekil 7’de görülmektedir. ġekil 7. Sahanın Kars ili 2012-2013 av dönemine ait ava açık ve kapalı alanlar haritasındaki yeri 15 1.1.3. Ġdari Durum ve Yasal Yetkiler SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası’nın idari sorumluluğu, Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün 13. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Kars ġube Müdürlüğü’ne aittir (ġekil 8). Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 13. Bölge Müdürlüğü Kars ve Ağrı ġube Müdürlükleri ġekil 8. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nın idari sorumluluk sıralaması 16 Sahanın içinde bulunan arkeolojik sit alanlarının korunması, yenileme ve her türlü bilimsel çalıĢma yapılması 2863 sayılı kanunun değiĢen 5226 sayılı kanun ile gereği Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sorumluluğundadır. Saha içerisindeki ormanlık alanlar OGM (Orman Genel Müdürlüğü)’ne bağlı Erzurum Orman Bölge Müdürlüğü, SarıkamıĢ Orman ĠĢletme Müdürlüğü, Erzurum Orman ĠĢletme Müdürlüğü, Karanlıkdere Orman ĠĢletme ġefliği, Iğdır Orman ĠĢletme ġefliği ve Ağrı Orman ĠĢletme ġefliği tarafından yasal mevzuat çerçevesinde yönetilmekte, korunmakta ve orman amenajman planları doğrultusunda iĢletilmektedir. Kars Valiliği, devletin temsilcisi olarak tüm bakanlıkları temsil etmektedir. Pek çok kamu hizmeti çeĢitli bakanlıkların il müdürlükleri veya bölge müdürlükleri kanalı ile sahaya götürülmektedir. Bu kurumlar genel olarak Kars Valiliği’ne bağlıdır ve valiliğin koordinasyonu doğrultusunda yatırım planlarını yapmakta ve uygulamaktadırlar. Ġl Özel Ġdareleri 5302 sayılı yasaya göre; il sınırları içinde sağlık, tarım, sanayi ve ticaret; ilin çevre düzeni planı, bayındırlık ve iskan, toprağın korunması, erozyonun önlenmesi, sosyal hizmet ve yardımlar, yoksullara mikro kredi verilmesi, çocuk yuvaları ve yetiĢtirme yurtları; ilk ve orta öğretim kurumlarının arsa temini, binalarının yapım, bakım ve onarımı ile v.b. diğer topumsal ihtiyaçlarının karĢılanmasına yönelik iĢleri yapmakla yükümlüdür. Ayrıca, belediye sınırları dıĢında da imar, yol, su, kanalizasyon, katı atık, çevre, acil yardım ve kurtarma, kültür, turizm, gençlik ve spor, orman köylerinin desteklenmesi, ağaçlandırma, park ve bahçe tesisine yönelik hizmetleri yapmakla da yükümlüdür. Bu nedenle Kars Ġl Özel Ġdaresi YHGS ve çevresindeki köylere kamu hizmeti götürülmesinde en etkin kuruluĢtur. Kağızman Ġlçe Kaymakamlığı, anılan hizmetlerin nerelerde verileceğinin saptanması, hizmetlerin programlanması ve yapılan iĢlerin denetimi ile yükümlüdür. Köy Tüzel KiĢiliklerinin önemli görevleri arasında; kırsal yerleĢmelerde halkın toplumsal geliĢiminin sağlanması, kamu düzeninin tesisi, esenlik ve güvenliğin sağlanması bulunmaktadır. 1.1.4. Yönetim Kaynakları ve Altyapısı Personel ve Ekipman YHGS’nin %97’lik kısmından sorumlu Kars ġube Müdürlüğü’nün, Mart 2012 yılı itibariyle mevcut personel ve ekipman durumu aĢağıda verilmiĢtir. 17 Görevi Kars ġube Müdürü ġube Müdürleri Mühendis Sayman Memur Orman Muhafaza Memuru Vasıflı ĠĢçi Vasıfsız ĠĢçi TaĢıt Ġstenilen Durum 1 2 3 1 8 4 4 3 4 Mevcut Durum 1 2 1 1 5 3 1 2 2 Kars ġube Müdürlüğü Ekipman 3 adet bilgisayar, 5 adet dizüstü bilgisayar, 3 adet yazıcı, 3 adet telefon, 1 adet belgegeçer (faks), 1 adet fotoğraf makinesi, 1 adet GPS, 1 adet teleskop, 2 adet dürbün, Mobilya 1.1.5. Ġlgi Grupları (PaydaĢlar) YHGS ile ilgili tüm ilgi grupları tespit edilerek, alanla olan ilgileri, alandan faydalanma Ģekilleri ve alana olan olumlu ve/veya olumsuz etkileri tespit edilmiĢtir (Tablo 2). Katılımcı planlama yaklaĢımının önemli bir basamağı olan ilgi grupları analizi gereği belirlenen paydaĢlar ile toplantılar düzenlenilerek planlama sürecine katılımları sağlanmıĢtır. Tablo 2. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin ilgi gruplarını değerlendirme tablosu Ġlgi Grupları (PaydaĢlar) PaydaĢın Alandan Alanı Etkilenme Etkileme Derecesi Derecesi (+, -) (+, -) Sorunla ĠliĢkisi Üniversiteler (Kars, Atatürk, KTÜ vd.) Ġl Özel Ġdare Müdürlüğü Kağızman Kaymakamlığı Yönetimsel anlamda destek sağlamaktadır Alanda bilimsel araĢtırma yapıyor Alana idari ve mali destek sağlar Yönetimsel anlamda destek sağlamaktadır Kağızman Jandarma Ġlçe Komutanlığı Koruma ve kontrol faaliyetlerine destek sağlar Kağızman Ġlçe Müftülüğü Kağızman Tapu Sicil Müdürlüğü ve Eğitim ve bilinçlendirme çalıĢmalarına katkı sağlar Kadastro iĢlerini yapmak için yetkilidir Valilik 18 + + + + + + +, - + + + + + + + Alanı neden olumsuz etkilediği Kadastro Müdürlüğü Kağızman Ġlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Kağızman Ġlçe Halk Eğitim Müdürlüğü Alandaki köylerde yaĢayan insanların eğitim ve bilinçlendirilmesi, insanlara yeni iĢ becerileri kazandırılmasından sorumlu Alandaki köylerde yaĢayan insanların eğitim ve bilinçlendirilmesi, insanlara yeni iĢ becerileri kazandırılmasından sorumlu + + + + Karayolları 18. Bölge Müdürlüğü UlaĢım ile ilgili faaliyetler yapar + +, - Kars Tarım Ġl Müdürlüğü Kağızman Tarım Ġlçe Müdürlüğü Tarım alanlarının ve meraların sürdürülebilir kullanımını sağlamak için yöre halkına teknik ve finansal destek sağlamaktadır + + TEĠAġ, TELEKOM Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Erzurum 13. Bölge Müdürlüğü Kars ġube Müdürlüğü Elektrik ve telefon hizmetlerinden dolayı alanda yarattığı görsel ve fiziksel kirlilik + +, - Alanın halen yönetiminden sorumlu + + + + + + Alanın halen yönetiminden sorumlu Alanın halen yönetiminden sorumlu 19 YHGS’nin karayolu ile bağlantılı olması, kuzey sınırının büyük kısmını Erzurum-Iğdır karayolunun oluĢturması nedeniyle ilgili kurum tarafından yapılacak yol vb. çalıĢmaların alanı olumsuz etkilemesi YHGS içerisinde yapılacak olan telefon ve elektrik hatlarının doğaya vereceği tahribat ve rahatsızlık nedeniyle olumsuz etkilemesi Ormanların iyileĢtirilmesi, Erzurum Orman Bölge korunması, iĢletilmesi Müdürlüğü konularında söz sahibidir SarıkamıĢ Orman ĠĢletme Müdürlüğü Alanda ormanların iyileĢtirilmesi, korunması ve iĢletilmesi konularında söz sahibidir Erzurum Orman ĠĢletme Müdürlüğü Alanda ormanların iyileĢtirilmesi, korunması ve iĢletilmesi konularında söz sahibidir Karanlıkdere Orman ĠĢletme ġefliği Alanda ormanların iyileĢtirilmesi, korunması ve iĢletilmesi konularında söz sahibidir Iğdır Orman ĠĢletme ġefliği Alanda ormanların iyileĢtirilmesi, korunması ve iĢletilmesi konularında söz sahibidir Ağrı Orman ĠĢletme ġefliği Alanda ormanların iyileĢtirilmesi, korunması ve iĢletilmesi konularında söz sahibidir +, - +, - +, - +, - +, - +, - +, - +, - +, - +, - +, - +, - DSĠ 24. Bölge Müdürlüğü Havza bazında su kaynaklarının yönetimi konusunda yetkilidir + +, - Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Havza bazında su kaynaklarının yönetimi konusunda yetkilidir + + Sahada yaban hayvanları için besin ve barınak oluĢturan ÇölleĢme ve Erozyonla bitkilendirme ve ağaçlandırma Mücadele Genel çalıĢmaları ile hertürlü Müdürlüğü erozyonla mücadeleden sorumludur 20 + +, - Kurum tarafından yapılacak üretim faaliyetleri Kurum tarafından yapılacak üretim faaliyetleri Kurum tarafından yapılacak üretim faaliyetleri Kurum tarafından yapılacak üretim faaliyetleri Kurum tarafından yapılacak üretim faaliyetleri Kurum tarafından yapılacak üretim faaliyetleri Kurum tarafından yapılması planlanan Baraj vb. projelerin alanın su kaynaklarını olumsuz etkilemesi Hatalı tür seçimi veya yanlıĢ alanların bitkilendirilmesi ile yaban hayvanları için besin, barınak ve yaĢam alanı kayıplarına yol açabilir Kars Meteoroloji Ġstasyon Müdürlüğü Kars Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Ġklim verileri sağlamaktadır + + Doğal ve tarihi, arkeolojik alanlar da söz sahibidir + + + + + + + + Turizm faaliyetlerinin Kars Kültür ve Turizm geliĢtirilmesi için tanıtım Ġl Müdürlüğü faaliyetlerini yürütmektedir Kars Bayındırlık ve Ġmar planlarından sorumlu Ġskân Ġl Müdürlüğü Orman köylülerinin ORKÖY Dairesi sürdürülebilir kalkınmalarına BaĢkanlığı destek sağlamaktadır Kağızman Ġlçesine bağlı; Körpınar, Değirmendere, Çiçekli, Denizgölü, Alanın içinde ve civarında Kuloğlu, Esenkır, yaĢamaları nedeniyle doğal Yenice, TaĢburun, kaynakları kullanmaları Altıngedik, Yolkorur, SağbaĢ ve Evyapan Köylerinde yaĢayan insanlar Alandaki yaylacılar, otlatma yapanlar, avcılar kulübüne üye olmayan avcılar, arıcılar Alanı faaliyetleri için kullanıyorlar +, - +, - 21 +, - +, - Ġnsanların doğal kaynakları bilinçsizce kullanmaları, doğayı tahrip etmeleri vb. Otlatmanın endemik türleri tehlikeye sokması, belgesiz avcıların bilinçsizce avlanarak yaban hayvanlarının popülâsyonlarını tehlikeye sokması, arıların naklinin yaban hayvanlarının üreme ve çiftleĢme zamanına denk gelmesi nedeniyle yaban hayvanlarının bu durumdan olumsuz etkilenmesi Alandan kekik, kuĢburnu gibi bitkiler ile mantar vb toplayanlar Tarımsal Köy Kalkınma Kooperatifleri Av turizmi Ģirketleri Kağızman Avcılar Kulübü ve diğer Avcı Dernekleri Ulusal (TEMA, WWFTürkiye, Kuzey Doğa) ve Yerel Sivil Toplum KuruluĢları Turizm iĢletmecileri Turizm acenteleri Alandan odun dıĢı orman ürünü topluyorlar Alan içindeki köylerin orman ürünlerinin üretimi ve satıĢında rol oynarlar Alanda belli bir disiplin ve organizasyonda av turizmi yaptırıyorlar Sahada avlanmanın kontrollü yapılmasına ve avcıların bilinçlendirilmesine destek olur Yöre halkının bilinçlendirilmesi ve alanı sahiplenmelerine yönelik çalıĢmalar yaparlar Alanın ekoturizm faaliyetlerini geliĢtirmek istiyor Alanı turizm faaliyetlerinde daha fazla kullanmak istiyorlar +, - +, - + + + + +, - +, - + + + + + + Bitkilerin bilinçsizce (sürdürülebilir olmayan) toplanması bitki türlerinin neslini tehlike altına sokmakla birlikte, yaban hayvanlarının da besin kaynakları yok edilmektedir. Avcılık konusunda yeterli eğitim verilmemesi ve bilinç düzeyinin düĢük olması (+) : Olumlu Etki, (-) : Olumsuz Etki 1.1.6. Arazi Mülkiyeti ve Kullanım Hakları Toplam büyüklüğü, 20.280 ha olan SarıkamıĢ-Kağızman YHGS sınırları içerisinde bulunan arazilerin büyük bir kısmının mülkiyeti devlete aittir. Alanın % 5,88’ini verimli orman alanları, %23,03’ünü bozuk orman alanları, % 69,44’ünü orman toprağı alanları, % 1,09’unu taĢlık alanlar, % 0,03’ünü göl alanı, % 0,47’sini ziraat alanları ve % 0,06’sını ise iskan alanları oluĢturmaktadır (Tablo 3 ve ġekil 9). 22 Tablo 3. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS arazi kullanım durumu Arazi Tipi Verimli Orman Yüzölçümü (Hektar) Bozuk Orman OT (Orman Toprağı) T (TaĢlık) Su (Göl) Z (Ziraat) Ġskan Genel Toplam 1172,98 4591,03 13846,14 216,48 5,61 94,33 12,34 19938,94 Genel Alana Oranı (%) 5,88 23,03 69,44 1,04 0,03 0,47 0,06 100,00 YHGS ve yakın çevresindeki toplam 12 adet köy yerleĢiminden 4’ünün tamamı, diğerlerinin ise bazı mahalle, yayla, kom veya kullanım alanları saha içerisinde kalmaktadırlar. Saha içinde tamamı kalan köyler; Kuloğlu, Altıngedik, Evyapan ve Körpınar köyleridir. YHGS içerisindeki diğer kullanımlar ise, kekik, adaçayı, kuĢburnu gibi bitkisel odun dıĢı orman ürünleri toplanan alanlar, arıcılık yapılan alanlar, otlatma alanları ve tarım yapılan alanlardır. Bütün bu alanları, saha içinde ve civarındaki köylerde yaĢayan hayvancılık ve küçük çaplı tarım ile uğraĢan halkın yanı sıra yukarıda sahanın ilgi grubu (paydaĢ) olarak sıralanan bütün kesimler belli zamanlarda kısmen de olsa kullanmaktadırlar. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS sınırları içerisinde bulunan kamuya ait alanları, hazine adına Orman Genel Müdürlüğü ormancılık faaliyetleri Ģeklinde, DKMP Genel Müdürlüğü ise yaban hayatı faaliyetleri Ģeklinde kullanmakta ve yönetmektedir. Sahadaki ormanlarda yapılan her türlü ormancılık faaliyetleri, 6831 Sayılı Orman Kanunu doğrultusunda düzenlenmiĢ orman amenajman planları karar ve ilkeleri doğrultusunda yapılmaktadır. Ancak, mevcut veya yenilenecek fonksiyonel orman amenajman planlarının kararları ile 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu ile ilan edilmiĢ olan SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin yönetim ve geliĢme planı kararlarının uyumlu hale getirilmesi zorunluluk olup, bu konuda ayrı bir mevzuat oluĢturuluncaya kadar çalıĢmaların OGM ile DKMP Genel Müdürlüğü arasında yapılan 11.07.2007 tarihli ve B.18,0.DMP.03.04.480.00/356–4786 sayılı protokol çerçevesinde yapılacağı öngörülmüĢtür. Köy yerleĢimleri alanın genel olarak içerisindedir. Köyler, bu alanların devlete ait kısımlarından kanunlar ve bu kanunlarla öngörülen haklardan YHGS' nin yönetim geliĢme planı kararları çerçevesinde yararlanabileceklerdir. Köyler toplu halde değil mahalleler Ģeklinde dağınıktır. Alan içerisinde pek çok mahalle, yayla bulunmaktadır. 23 Alanda orman kadastrosu ve tapulama yapılmadığından tarım alanlarındaki faaliyetler zilliyetlik hakları ile geleneksel ve özgürce yapılmaktadır. Ancak planlama çalıĢmasının tamamlanması ile yerleĢim niteliği olmayan alanlarda alanın bulunduğu bölgedeki bölgeleme kararları doğrultusunda faaliyet yapılabilecektir. Tescilli mera alanı ve yayla yerleĢim yeri yoktur. Alanda ve alan çevresinde izin irtifak hakları mevzuatı ve Maden kanunu kapsamında alan kullanımları ve kullanım talepleri bulunmamaktadır. YHGS içerisinde bu kullanımlar dıĢında otsu bitki (kekik, adaçayı vb.) toplanan alanlar ve otlatma alanları yer almaktadır. Bu alanların kullanımı öngörülen kurallar doğrultusunda idarenin iznine tabidir. Alan içerisinde kalan akarsuların kullanım ve tahsis hakları DSĠ teĢkilatına aittir. Ancak bu hakların kullanılmasında YHGS' nin ilke ve kararları önceliklidir. ġekil 9. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS arazi kullanım durumu haritası 1.2. Fiziksel Özellikler 1.2.1. Toprak ve YerĢekilleri Kağızman yöresinde, 1900-2000 metrelerden alçak kesimlerde kahverengi topraklar yayılıĢ gösterirken, 2000-2750 metrelerde kestane rengi topraklar, 2750 metrelerden daha yüksek alanlarda yüksek dağ-çayır toprakları ve akarsu vadi 24 tabanlarında ise alüvyal topraklar bulunmaktadır. Özellikle yamaçların etek kısımlarında toprakların derinleĢtiği, yükseklere doğru ise toprakların sığılaĢtığı ve taĢlılık sorunu ortaya çıktığı görülmektedir. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nda da, Kağızman yöresinde bulunan toprak tiplerinin hepsi, yani kahverengi ve kestane rengi topraklar, yüksek dağ-çayır toprakları (dağlık ve volkanik araziler üzerindeki kumlu ve taĢlı topraklar) ve alüvyal topraklar bulunmaktadır (ġekil 10). Kahverengi Topraklar; Bozkır alanlarında bulunmaları ve renkleri dikkate alınarak, bunlara kahverengi bozkır toprakları da denilir. Bozkır örtüsü altında meydana gelmiĢlerdir. BU topraklarda yıkanma zayıftır. Çünkü, yağıĢ 300-400 mm arasında değiĢir. Üstten yıkanan CaCO3, yüzeyin hemen altında birikmiĢtir. Verimi yüksek olmayan bu topraklar üzerinde çoğunlukla tahıl tarımı yapılır. Bitki besin maddeleri bakımından fakir olan bu topraklar, sulamalı ve gübrelemeli tarıma ihtiyaç gösterirler. Kestane Renkli Topraklar; Yıllık yağıĢın 400 mm’nin üzerinde olduğu yerlerde, yüksek boylu çayırlar, meĢe ormanları ve çalılar altında oluĢan topraklardır. Üst horizonunda yeteri kadar organik madde mevcuttur. Bu toprakların bir kısmında tarım yapılmaktayken önemli bir kısmı otlak olarak değerlendirimektedir. Volkanik Arazilerdeki Kumlu Topraklar; Kum ve mil boyutundaki volkanik tüf ve kum gibi depoların çözünmesi ile oluĢan topraklardır. %80 kum ihtiva ederler. ĠĢlenmeleri kolaydır. Su tutmadıklarından dolayı bol sulama gerektiriler ve bu durum topraktaki besin hammaddelerinin yıkanmasına neden olur.Besin bakımından fakir ve genellikle asit topraklardır. Volkanik Arazilerdeki TaĢlı Topraklar; Ġçerikleri %80 oaranında taĢ ve az miktarda topraktan oluĢur. Kolay havalanırlar. Bununla birlikte su tutma kapasiteleri ve besin ihtiyaçları azdır. Alüvyal Topraklar; Bu topraklar akarsular tarafından taĢınıp depolanan materyaller üzerinde oluĢan A C profilli genç topraklardır. Mineral bileĢimleri akarsu havzasının litolojik bileĢimi ile jeolojik periyotlarda yer alan toprak geliĢimi sırasındaki erozyon ve birikme derecelerine bağlı olup heterojendir. Profillerinde horizonlaĢma ya hiç yok, ya da çok az belirgindir. Buna karĢılık değiĢik özellikte katlar görülür. Genellikle yukarıda arazilerden yıkananlar kireççe zengindir. Bulundukları iklime uyabilen her türlü kültür bitkisinin yetiĢtirilmesine elveriĢli ve üretken topraklardır. Alüvyal topraklar genellikle Akarsu vadi tabanlarında bulunur. 25 ġekil 10. Sahanın toprak haritası ve Türkiye toprak tipleri haritasındaki genel yeri 26 1.2.2. Hidroloji SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin Kuzey sınırını Aras nehri oluĢturmaktadır. Aras Nehri, Bingöl Dağları’nın Erzurum il sınırları içinde kalan kuzey yamaçlarından doğar. Tekman Yaylası'nın bütün sularını toplayan ırmak, Sakaltutan Dağları'nın doğusundaki havza içerisinde kuzey yönünde akar. Sakaltutan Dağları ile Topçu Dağı arasında kalan, derin ve sarp Mescitli Boğazı'nı geçtikten sonra Pasinler Ovası'na iner. Burada Yukarı Pasin Havzası’nın sularını toplayarak gelen Hasankale (Pasinler) Çayı'nı alır ve kuzeydoğu yönünde akarak il sınırları dıĢına çıkar. Erzurum-Kars platosunun güneyindeki çöküntü alanlarında akarak Ermenistan sınırına ulaĢır. TürkiyeAzerbaycan, Türkiye-Ermenistan ve Azerbaycan-Ġran sınırının bir bölümü oluĢturduktan sonra Azerbaycan'da Kura Nehri'ne dökülen nehir, 1072 km uzunluğunda, 102 bin km² havza alanına sahip nehir, Kafkaslar’ın en büyük nehirlerinden biridir. Nehrin 548 km'si Türkiye sınırları içerisindedir. Aras nehrinin ortalama debisi 58.6 m3/sn'dir. Sahanın içerisinde Todanın Deresi, Kapul Dere, Bulanık Dere, HıĢık Deresi ve Sillik Deresi gibi sürekli akan dereler ile Demirkapı ve Seyis Deresi gibi kuru dereler bulunmaktadır. Sahanın güneyinde KuĢ Gölleri ve Kazak Gölü gibi genelde mevsimsel su bulunduran, bataklık niteliğindeki yüksek dağ gölleri bulunmaktadır. Ayrıca saha dıĢında, kuzeyde Deniz Gölü ve Çengilli Gölü gibi göller yer almaktadır. Sahada yaban hayvanları için herhangi bir su sıkıntısı yoktur. Sadece yaz aylarında ve sonbaharın kurak geçen günlerinde, kuru derelere sahip kayalık olan yüksek dağ kesimlerinde, Yaban keçilerinin su kaynaklarına ulaĢmak için bazen birkaç km yol katetmelerini gerektirecek durumlar ortaya çıkmaktadır. Bu da sahanın hedef türü olan yaban keçileri için bir sorun teĢkil etmemektedir. 1.2.3. Jeoloji ve Jeomorfoloji ÇalıĢma sahasında daha önceden MTA tarafından bölgenin stratigrafisini ortaya koymak amacıyla çeĢitli çalıĢmalar yapılmıĢ, bölgenin jeolojisi ve stratigrafisi için bu jeolojik çalıĢmalardan yararlanılmıĢtır. Projenin jeolojik çalıĢmalarında eski çalıĢmalar kullanılarak, birimlerin sahadaki litostratigrafik ve petrografik özellikleri belirlenmiĢtir. Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası, Anatolid-Torid tektonik birliğinin doğu ucunda, Aras nehrinin güneyinde yer almaktadır (ġekil 11A). ÇalıĢma sahasının litostratigrafik birimlerine bakacak olursak; YHGS’sının tamamına yakınında Üst 27 Kretase yaĢlı ofiyolitik birimler yüzeylenmektedir (ġekil 11B). Bu birimler, yörede çalıĢan araĢtırmacılar tarafından farklı adlarla anılmıĢlardır. Kağızman KarmaĢığı, Kazıkkaya Ofiyolitleri isimleri bu alanda yüzeyleyen kayalar için kullanılan isimlerdir. YHGS içerisinde yüzeyleme veren Üst Kretase yaĢlı ofiyolitik kayaçların genel özellikleri MTA ve Tüysüz (1993)’ün çalıĢmalarından derlenmiĢtir. Üst Kretase yaĢlı ofiyolitik birimler serpantinit, gabro ve bazalttan oluĢan eksikli bir ofiyolit dizilimi Ģeklinde veya serpantinit, harzburjit, gabro, bazalt ve kireçtaĢları bloklarının piroklastik ve epiklastik bir matriks içinde yer aldığı bir melanj özelliğindedir. Gabrolar en yaygın litolojik birimi oluĢtururlar. Bazaltlar masif ve yastık lavlar Ģeklinde görülürler. Serpantinitler, baĢlıca serpantin mineralleri ve az oranda da manyetit ve kromit içerirler. Harzburjitler genelde Ģiddetli bir Ģekilde serpantinleĢmiĢ ancak yer yer küçük bantlar veya mercekler Ģeklinde korunmuĢ olup, baĢlıca olivin ve kromitten oluĢurlar. Bu ofiyolitik kayaçlar içerisinde kromit cevherleĢmelerine rastlanmaktadır. YHGS içerisinde değil ama Aras Nehri’nin kuzey kesimlerinde bu ofiyolitik kayaçlar Neojen yaĢlı alacalı kırmızı renkli, kumtaĢı, siltttaĢı, çakıltaĢı ve jibslerden oluĢan tortul kayaçlar tarafından uyumsuz olarak örtülmektedir. YHGS içerisinde yüzeyleme veren ayrılmamıĢ bu Üst Kretase yaĢlı ofiyolitik melanj, sahanın GD kesimlerinde MTA tarafından Üst Kretase-Paleosen zaman aralığında çökelmiĢ kırıntılardan ve karbonatlardan oluĢtuğu belirtilen, sarı-beyaz tonlarında çökel kayaları tarafından örtülmektedir. Bu çökeller YHGS içerisinde Komik Mahallesi ve civarında yüzeylemektedirler. YHGS içerisinde Aras Nehrine yakın kesimlerinde, Değirmendere yerleĢkesine yakın alanlarda, Aras Nehri’nin eski taraçaları yüzeyleme vermektedir. Bütün bu birimler Aras Nehri boyunca, bazı alanlarda 1 km den geniĢ alanlar Ģeklinde geliĢmiĢ olan Kuvaterner yaĢlı alüvyonlar tarafından uyumsuz olarak örtülmektedirler. Bu birimlerin dıĢında özellikle kayaçların yüksek topoğrafyalar oluĢturdukları bölümlerde çeĢitli boyutlarda kayaç parçaları içeren yamaç molozları bulunmaktadır. 28 ġekil 11. Sahanın, Türkiye’nin tektonik birliklerindeki konumu (A) ve jeoloji haritası (B). 1.2.4. Ġklim Sahada, karasal iklim hakimdir. Karasal iklimin görüldüğü yerlerde gece ve gündüz arasındaki sıcaklık ve yıllık sıcaklık farkı çok fazladır. KıĢları soğuk ve karlı, yazlar ise genellikle sıcak ve kurak geçen alanda kıĢın sıcaklıklar -32 °C'ye kadar düĢer. 29 Karla kaplı gün sayısı 120'den fazladır (ġekil 12). Kağızman ilçesi Kars’a göre biraz daha sıcak ve ılıman bir yapı göstermektedir. Yörede, yazlar sıcak ve kurak geçer. Aylık ortalama sıcaklıklar bakımından en yüksek sıcaklıklar ise genelde Temmuz ve Ağustos aylarında görülmektedir. Yöredeki yaz kuraklığı, Haziran ayı itibarıyla baĢlayıp, Eylül ayına kadar sürmektedir. KıĢlar soğuk ve yağıĢlı olup, en düĢük sıcaklıklar ise Aralık, Ocak ve ġubat aylarında yaĢanmaktadır. Son 10 yıla ait aylık ortalama sıcaklık verilerine göre ortalama sıcaklık değerleri 5,6 ºC olan sahada, en yüksek aylık ortalama sıcaklık 18 ºC ile Ağustos ayına, en düĢük aylık ortalama sıcaklık ise -9 ºC ile Ocak ayına aittir. KıĢ mevsimi boyunca yoğun kar yağıĢı yaĢanan yörede, özellikle geceleri sıcaklığın -32 ○C'lere kadar düĢtüğü gözlenmektedir. Yükselti farkı sebebiyle yüksek kesimlerdeki köylerde kar kalınlığı 1,5-2 metreyi aĢabilmektedir. Bunun yanısıra ölçülen en yüksek kar kalınlığı 65 cm ile 2003 yılı Mart ayında tespit edilmiĢtir. Son 10 yıllık verilere bakıldığında yıllık ortalama yağıĢ miktarı 621 mm civarındadır. Toplam güneĢlenme süresi ise yılda ortalama 198 saattir (ġekil 13) (Tablo 4). ġekil 12. Sahanın, Türkiye makro iklim tipleri içerisindeki yeri ġekil 13. Sahanın, Türkiye’nin yıllık yağıĢ haritasındaki yeri 30 Tablo 4. Kars istasyonuna ait iklim verileri Aylık Ortalama Sıcaklık (°C ) Yıl 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 1 2 -9,2 -4,1 -12,7 -4,9 -7,1 -7,1 -8,8 -5,4 -11 -10,7 -11,3 -6,4 -11,3 -9,1 -16,9 -12,4 -10,1 -3,7 -2,9 -0,6 -6,1 -7,6 3 3,7 0,9 -5,5 1,3 -1,6 0,6 -1,2 2 -1,3 3,8 -1,7 4 7,1 4,1 3,9 4 6,4 6,6 2,5 8,1 3,6 6,4 5,3 1 1,9 10,1 16,2 18,2 34,7 51,9 17,7 30,6 12,7 39,7 2 14,2 9,6 32,7 21,4 28,3 12,6 16,6 16,1 32,2 29,8 7 18,2 16,9 17 16,4 18,6 17,5 17,6 17,3 16,1 20,8 18,9 1 105,3 129,8 95,8 70 97,7 103,8 112,1 105,9 72,6 2 142,7 171 77,2 115,3 122,6 111,5 141,1 139 83,4 69,2 3 4 5 6 7 42,3 70,2 93,4 62,6 132,7 45,7 119,1 72 106 147,9 61,4 61,4 66,4 74,7 76,9 29,7 91,9 152,2 121,3 21,9 46,1 81,6 97,8 93,9 69,9 23,2 122,6 57,5 41,1 74,3 38,2 85,5 53,1 51,9 56,7 29,8 31,4 86,8 123,8 31 50,1 63,9 83,6 116,4 148,7 54,6 69 95,1 44 121,6 8 18,7 16,3 17,8 18,6 18,5 21,2 18 18,1 14,7 20,6 - Ort. 9 14,7 14,7 13 13,4 13,2 13,6 15,7 13,5 11,1 - 10 6,7 8,8 9,7 8,6 6,9 8,8 9,3 7,9 8,9 - 11 12 -1,5 -5,5 1,8 -10,6 0,6 -6 0,6 -12 1,3 -3,4 0,6 -7,2 0,1 -9 1,3 -7,7 2,4 -1,5 - 8 17,7 77,7 77,4 71,9 76,4 17,1 49,8 32,8 83,3 36,1 3 155,8 150 133 164,2 146,7 184,8 142,6 186,6 161,8 112,6 4 164,4 150,3 221,7 213,3 132,1 127 176,4 210 84,2 5 241,8 231,4 242 195,5 225,7 302,9 229,2 219 269,9 148,4 6 327,4 242 325,5 335 244 353,1 307,2 294,4 226,5 253,3 7 313,3 304,1 305 359,2 358,4 308,9 326,2 357,6 293,1 - 31 8 314,1 287,2 335,6 333,3 311,3 325,8 268,4 293 321 - 6,1 4,9 5,1 5 5,1 6,1 5 4,3 5,4 9,6 4,8 Top. 9 10 7,2 50,9 6,4 56,6 57,7 112,6 30,7 36,4 60,5 61 40,9 102,1 1,1 55,6 43,8 41,4 55,9 34,7 - 11 22,6 20,1 59 67,3 29,5 12,4 80,8 5,5 41,2 - 12 47,5 40,8 18,5 7,5 17,4 6,2 31,7 30,2 36,3 - 11 132,1 160 133,2 127,9 130,4 159,9 128 149,4 123,9 221,3 12 55,1 87,1 102,2 119,6 172,2 94,3 121,3 63,2 135,8 Aylık Toplam GüneĢlenme Süresi (Saat) Yıl 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 6 15 13,9 13,3 14 13 17,5 14,7 12,8 14,3 17,5 14,5 Aylık Toplam YağıĢ (mm) Yıl 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 5 8,8 9,2 11,2 9,4 10,4 11,6 12,6 7,8 10,2 11,4 10,1 9 263,8 244,1 265,3 270,1 243,5 261,6 318,4 239,2 196,9 246,5 563,2 712 714,9 670,4 697,1 561,9 538,7 503,2 759 489,9 Ort. 10 202,1 193,2 166,9 201,6 188,8 154,5 200,8 191,6 210,9 157,2 201,5 205,7 207,1 210,2 197,9 213,8 198,9 206,6 188,9 150,1 1.3. Ekolojik Özellikler 1.3.1. Biyocoğrafya Bitki örtüsü, hayvan toplulukları (zoosönoz) ve ortam koĢulları biyotopun bir parçası gibi değerlendirilir. Bitki toplulukları (fitosönoz) bulundukları yerin koĢullarına doğrudan bağlıdır. Yeryüzündeki hayvan topluluklarının yayılıĢı da bitkilerin yayılıĢına uygunluk gösterir. Anadolu ve Trakya, Palearktik Bölge'nin (kabaca Orta ve Kuzey Asya + Avrupa + Kuzey Afrika) içerisinde yer aldığı için, bugünkü zoocografik bileĢimi ve yapısı Palearktik yaban hayvanlarının bir parçası olarak görülmektedir. Bununla birlikte, özellikle güneydoğu ve doğu kesimi, kuzeye doğru gittikçe azalacak Ģekilde, Oryantal (Güney Asya) ve Etiyopya (Afrika) elemanların etkisinde kalmıĢtır. Dolayısıyla SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası zoocoğrafya bakımından değerlendirildiğinde Palearktik bölgede ve Kuzeydoğuda, Sibirya ve soğuk bozkır elemanlarından oluĢmuĢ Kafkas yaban hayvanlarının giriĢ bölgesi olan Kars-Erzurum Yüksek Dağ Düzlükleri içerisinde yer almaktadır. Ülkemiz Bitki Coğrafyası bakımından ise Holarktik Flora Alanı içinde, IranTuran (Irano-Turanian), Avrupa-Sibirya (Euro-Siberian) ve Akdeniz (Mediterranean) flora bölgeleri olmak üzere 3 flora bölgesinin kesiĢim noktasında yer almaktadır (ġekil 14). SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası, Bitki Coğrafyası bakımından değerlendirildiğinde, Ġran-Turan flora bölgesi içinde kalmaktadır. Ülkemiz bitki örüsü ile ilgili çalıĢmalarda çok amaçlı olarak kullanılan Kare Sistemine göre bu alan A9 karesi ve Doğu Anadolu Yüksek Dağ Düzlükleri içerisinde kalmaktadır. Yöre bitki örüsü aynı zamanda kuzeyden Avrupa-Sibirya bitkilerinin bir geçiĢ kuĢağında yer aldığından, Avrupa-Sibirya elementi bitki taksonlarına bu bölgede sıkça rastlamak mümkün olabilmektedir. Özellikle Artvin ve Ardahan yörelerindeki Avrupa-Sibirya kökenli birçok bitki, sahanın da içinde bulunduğu yörelerde de görülmektedir. Türkiye’deki Ġran-Turan flora bölgesi, GümüĢhane-Bayburt yörelerinden, güney batıda Anti-Toros’lara doğru uzanan ve yaklaĢık 38. enlemde biri Amanos’lara, öteki Toroslar’a doğru çatallanan “Anadolu Çaprazı (Anadolu Diyagonali)” denilen bir hatla belirgin olarak ikiye ayrılmaktadır (ġekil 14). Floristik özellikler bakımından bu çaprazın doğu ve batı kesimleri birbirinden belirgin olarak ayrılmakta olup, saha bu çaprazın doğusunda yer almaktadır. 32 ġekil 14. Sahanın Flora Bölgeleri içindeki konumu 1.3.2. Ekosistemler ve Habitatlar YHGS’de, genel olarak orman, orman içi açıklık, bozkır, yüksek dağ çayırları ve kayalık alanlardan oluĢan karasal ekosistemler hakimdir. Bunu sahanın bir diğer önemli ekosistemi olan ziraat-iskan habitatlarının oluĢturduğu suni ekosistemler izlemektedir. Sahadaki bir diğer önemli ekosistem ise akarsular ve göllerin oluĢturduğu sucul ekosistemlerdir (ġekil 15). Karasal ekosistemler: Karasal ekosistemlerin %95’den fazlasını orman habitatları, %0,53 kadarını ziraat-iskan habitatları, geriye kalan kısmı ise kayalık ve sucul habitatlar oluĢturmaktadır. Orman habitatlarında yer yer ağaçlıklar bulunmasına rağmen alanın büyük kısmı orman içi açıklıklardan meydana gelmektedir. Orman habitatının özellikleri, aĢağıda, bitki türleri (flora) hakkında bilgi verilen kısımda detaylı bir Ģekilde açıklanmıĢtır. Suni ekosistemler: Ziraat-iskan alanları, genelde köylerdeki ev, ahır ve barakalar ile bunların yakınında bulunan küçük tarım alanları ile otlatma ve ot biçme yapılan küçük çayırlık alanlardan ibarettir. Sucul ekosistemler: Sucul ekosistemler göl ve akarsulardan oluĢmaktadır. Akarsuların bir kısmını sürekli akan büyük çaylar, bir kısmını ise yazın kuruyan küçük dereler oluĢturmaktadır. YHGS’nin içinde Demirkapı, Hüsenk, Bulanık, Bezirhane ve Todanın Deresi gibi akarsular sürekli akıĢ halindeyken, kuru dereler yağıĢlarla birlikte en yüksek akımlara ulaĢarak sel deresi niteliğine kavuĢmakta, ardından çok cılız bir Ģekilde akmakta veya çoğunluğu kaynağa yakın yerlerde kurumaktadır. Ayrıca, sahanın 33 içinde KuĢ Gölleri ve Kazak Gölü yer almakta, yakın çevresinde ise Deniz Gölü ve Çengilli Gölü gibi kısmen büyük göller bulunmaktadır. ġekil 15. Sahanın Ekosistem tipleri haritası Habitatlarının Avrupa Birliği Doğa Bilgi Sistemi (EUNIS)’ne Göre Sınıflandırılması (Biyotopların Belirlenmesi) ve Haritalanması: Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası’nın Avrupa Birliği Doğa Bilgi Sistemi (European Nature Information System-EUNIS) Habitat Sınıflandırmasına göre habitatları sınıflandırılarak ortaya konmuĢtur. Bu habitatların sınırlarının belirlenmesinde Küresel Konum Belirleme Cihazı (GPS) da kullanılarak yersel ölçüm ve değerlendirmelerle alansal veriler elde edilmiĢtir. Alansal verilerin toplanmasından sonra, uydu görüntüleri ve hava fotoğraflarının da değerlendirilmesi ile tüm alanda habitatların sınırları belirlenmiĢ ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) yardımıyla sayısal altlıklara aktarılarak haritalama gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu habitatların belirlenmesinde temel altlıklardan biri bitki sosyolojisi çalıĢmaları olup, bu verilere dayalı olarak daha önce CORINE biyotop sınıflaması ortaya konmuĢtur. Ancak, bu sınıflandırma bitki sosyologları-ekologlar dıĢındaki biyolog ve çevre korumacılar gibi diğer gruplar tarafından kolay anlaĢılabilir 34 olmadığı için birtakım diğer ekosistem parametrelerini de dikkate alarak EUNIS habitat sınıflandırması Avrupa Çevre Ajansı tarafından ortaya konmuĢtur. Sınıflandırma Avrupa Birliği ülkelerinin yanında Anadolu ve Kafkaslardaki ekosistemleri de kapsayacak Ģekilde belirlenmiĢtir. Bu nedenlerle, habitatların EUNIS Habitat Sınıflandırmasına göre yapılması büyük önem ve gereklilik arz etmektedir. Yaban hayatı açısından değerlendirildiğinde; sahadaki hedef tür/türler baĢta olmak üzere hayvanların yıl içerisindeki değiĢik dönemlerde hangi habitatları hangi amaçlarla (beslenme, yuvalama, sığınma vd.) kullandıklarının ortaya konması ve bu alanların sınıflandırılmasında önem arz etmektedir. Bu amaçlar doğrultusunda, Coğrafi Bilgi Sistemleri yardımıyla alana ait habitatların sayısal altlıkları hazırlanmıĢ ve haritalanmıĢtır (ġekil 15). Yapılan sınıflandırmalar sonucu, sahada toplam olarak 16 adet habitat saptanmıĢtır. Her bir habitatın EUNIS Kodu ve kısaca açıklaması aĢağıda tablo halinde verilmiĢtir (Tablo 5). Habitatlardan kimileri nokta bazlı ve/veya çok küçük olduğundan haritada gösterilememiĢtir. 35 Tablo 5. Avrupa Doğa Bilgi Sitemi (EUNIS)’ne Göre Habitatlar Habitat Kodu C1.11 C2.3 C2.5 E1.2E E4.22 FB.3 G1.11 G1.7A2 G4.8 X13 X15 X16 I1.3 J1.3 J1.2 J4.2 Habitat Açıklaması Daimi oligatrafik göller, göletler Akarsular Kuru Dereler Ġran-Turan Stepleri Likenli zirve kayalıkları Meyve (Kayısı) üretilen çalı plantasyonları Alüvyon Söğüt ormanları Ġran-Turan Stepik MeĢe ormanları Yapraklı-Ġğne Yapraklı karıĢık ormanlar Çok seyrek yapraklı ormanlar Çok Seyrek iğne yapraklı ormanlar Çok seyrek karıĢık yapraklı -Ġğne yapraklı karıĢık ormanları Tarlalar Toplu kullanım yapıları (hastane, okul, cami) Köy-Ġskan alanları Yol ağları ġekil 16. Sahanın Avrupa Doğa Bilgi Sitemi (EUNIS)’ne göre Habitat haritası 36 1.3.3. Flora ve Vejetasyon Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahasında yayılıĢ gösteren baĢlıca vejetasyon tipleri; Orman, Nemli Dere ve Bozkır (Step) Vejetasyonu’dur. Bu vejetasyon tiplerinin her birinin belirgin bitkileri Ģunlardır: 1. Orman Vejetasyonu: Bu vejetasyon tipinin en iyi temsil edildiği ormanlar Stepik MeĢe (Quercus macranthera ssp. syspirensis) ormanları ile Yapraklı türlerle karıĢık Sarıçam (Pinus sylvestris) ve Kokulu Ardıç (Juniperus foetidissima) ormanlarıdır. Kapalılığın %10’un da altına düĢtüğü, çoğu zaman antropojenik etkiler altında kalan çok seyrek ormanlık alanlara da sıkça rastlanmaktadır. Yapraklı türler içerisinde Ġspir MeĢesi dıĢında Tüylü HuĢ (Betula litwinowii), Titrek Kavak (Populus tremula) önemli yer tutmaktadır. Ormanların ara ve alt tabakasında Ģu ağaç, ağaçcık ve çalı türlerinin yer yer eĢlik ettikleri görülmektedir (ġekil 17): Berberis vulgaris : Karamuk, Kadın Tuzluğu Betula litwinowii: Tüylü HuĢ Betula pendula: Siğilli HuĢ Corylus avellana var. avellana : Fındık Crataegus orientalis var. orientalis : Doğu Alıcı Daphne oleoides : Daphne Ephedra major: Deniz Üzümü Juniperus communis var. communis: Adi Ardıç Juglans regia : Adi Ceviz Paliurus spina-christi : Karaçalı Prunus armeniaca: Kayısı (Kültür) Prunus spinosa: Yaban Eriği Rhamnus pallasii. Ribes uva-crispa : BektaĢi Üzümü Rosa canina : KuĢburnu Rosa pimpinellifolia Rubus saxatilis : Böğürtlen Rubus idaeus : Ahududu Sorbus aucuparia : KuĢ Üvezi Sorbus umbellata var. cretica: Üvez Ulmus minor: Ova karaağacı Viburnum lantana: Tüylü Kartopu 37 Rosa pimpinellifolia Rubus saxatilis Hippophae rhamnoides Sorbus aucuparia Primula elatior Corylus avellana Juniperus communis Prunus armeniaca Ephedra major Doronicum balansae (Endemik) Glaucium acutidentatum (Endemik) Sebnecio integrifolius karsianus (Endemik) Salvia brachyantha Anthemis tinctoria 38 Sedum sempervivoides Papaver orientale Xeranthemum annuum Rhamnus pallasii Sorbus umbellata Morina persica Daphne oleoides Coronilla varia Lotus corniculatus Scilla siberica Crocus kotshyanus suworowianus Hypericum perforatum Lamium amplexicaule 39 ġekil 17. Sahadaki orman formasyonundan bazı görünümler 2. Nemli Dere Vejetasyonu: Bu vejetasyon tipi, baĢta sahanın kuzey ve kuzeybatı sınırlarını çizen Aras Nehri olmak üzere sahanın içinde kalan Todanin Dere ve Kapul Dereleri ile bunların yan kolları boyunca yayılıĢ gösteren vejetasyon tipidir (ġekil 18). Bu vejetasyon tipinin hakim türleri Salix fragilis (Gevrek Söğüt), Salix alba ve Salix triandra olmakla beraber, özellikle Aras Nehri kenarlarındaki alanlarda Hippophae rhamnoides (Yalancı Ġğde)’in yer yer yoğun topluluklar halinde yayılmakta olduğu görülmektedir. ġekil 18. Sahadaki nemli dere vejetasyonundan görünüm 40 Özellikle yerleĢim yerleri çevresindeki dere tabanı arazilerde yerel halkın yakacak ve yer yer de yapacak ihtiyacını karĢılamaya yönelik Afgan Servi Kavağı kültür bireylerini yoğun olarak yetiĢtirmekte olduğu görülmektedir (ġekil 19). ġekil 19. YerleĢim yeri çevresinde Afgan Servi Kavakları Taban arazilerde yer yer Kayısı plantasyonlarına da rastlanmaktadır (ġekil 20). ġekil 20. Taban arazide Kayısı bahçesi 3. Ġran-Turan Bozkır (Step) Alanları : Ġran-Turan flora bölgesinin baĢlıca vejetasyon tipidir. Sahanın alçak düzlükleri ve dağ yamaçlarında yayılıĢ göstermektedir. GeniĢ olmamakla beraber volkanik platolar üzerinde “Plato Bozkırları”, dağların yamaçlarında ise “Dağ Bozkırları” yayılıĢ göstermektedir. Sahanın en geniĢ alan kaplayan biyotopu olup, sahada her iki bozkır tipi de temsil edilmektedir (ġekil 20). Özellikle yükseklerde yer alan dağ bozkırları iklim koĢullarına bağlı olarak daha kısa bir vejetasyon peryodunu mümkün kılar. Kurak Orman niteliğindeki ormanların tahribi sonucu kapalılığın tamamen bozulduğu alanlarda kimi bozkır elemanlarının yoğunlaĢtığı görülmektedir. Sahada, 41 gerek tür bileĢimi ve gerekse örtüĢü bakımından çoğu zaman dikkat çekici olan ve tahribata dayalı “Antropojen Bozkır” (ġekil 21) alanları da yayılıĢ gösterir. Bu alanlar Kokulu Ardıç ve seyrek MeĢe ormanlarının tahribiyle oluĢmuĢ alanlardır. ġekil 21. Sahadaki Ġran-Turan Dağ Bozkırlarından bir görünüm Sahanın doğal vasküler (iletim demetli) bitkilerinin (flora) tespiti çalıĢmaları, yapılan arazi çalıĢmaları ve literatür taramalarına dayalı olarak gerçekleĢtirilmiĢtir. Toplanan örneklerin taksonomik kategorilere göre dağılımı baĢta Türkiye Florası olmak üzere, yakın bölge florası olan Rusya Florası, Kafkas Florası ve Ġran Florası gibi değiĢik flora kaynaklarından yararlanılmıĢtır. Diğer yandan, teĢhisi problemli olan örnekler için baĢta KTÜ Orman Fakültesi Herbaryumu (KATO) olmak üzere, gerek duyulan diğer herbaryumlardan yararlanılmıĢtır. Tespit edilen bitki taksonlarından endemik olanların IUCN ölçütlerine göre tehlike sınıfları belirlenerek Bern ve CITES kapsamında ulusal, Avrupa ve Uluslararası ölçekteki koruma durumları ortaya konmuĢtur. Flora ve vejetasyonun tespitine yönelik yürütülen çalıĢmalarla, yaban hayatı geliĢtirme sahasındaki bitki taksonlarının belirlenmesi ve planlamalara katkıda bulunacak bitkisel biyoçeĢitlilik ve kaynak değerleri konusunda bilgi üretmek, alanın florasına yönelik tehditleri belirlemek, gelecek çalıĢmalara yön verecek veri setlerinin oluĢturulması ve çalıĢılan alanda gerekli izleme çalıĢmaları için altlık oluĢturulmasına katkı sağlanmaktadır. GeliĢtirme sahasının floristik yapısının ortaya konabilmesi için toplanan bitki örneklerinin temiz ve kusursuz olmasına, üzerlerinde bitkinin tanınmasını mümkün 42 kılacak vejetatif (yaprak, tomurcuk vb.) ya da generatif (meyve, çiçek v.b) bitki kısımlarının bulunmasına, ayrıca otsu bitkilerin rizom ya da yumru gibi toprak altı kısımlarının da bulunmasına dikkat edilmiĢtir. YHGS içinde toplam 49 familyaya ait 155 adet bitki taksonu saptanmıĢtır. Bu bitkilerden 4 adeti endemiktir. Saptanan bu bitkiler ve IUCN (Doğa ve Doğal Kaynakların Korunması için Uluslar arası Birlik / Dünya Koruma Birliği)’e göre tehlike kategorileri aĢağıdaki gibidir: Glaucium acutidentatum : Boynuzlu Gelincik Doronicum balansae Senecio integrifolius ssp. Karsianus Quercus macranthera ssp. Syspirensis – LC (Düşük Riskli) – NT (Tehdite Açık) – VU (Duyarlı) – LC (Düşük Riskli) CITES kapsamında sahada saptanan taksonlar; Crocus kotschyanus ssp. suworowianus Cephelanthera longifolia Dactylorhiza romana ssp. romana : Salep Yürütülen tüm çalıĢmalar sonunda, YHGS içinde ender bitki taksonu ile Bern Listesinde yer alan bitki taksonu saptanamamıĢtır. Sahadaki Tıbbi-Aromatik Bitkiler: Urtica dioica Hyoscyamus niger Verbascum macrocarpum Salix alba Galium verum Rosa canina Rosa pimpinellifolia Crataegus orientalis var. orientalis Rubus saxatilis Rubus idaeus Rumex acetosella Papaver orientale Primula elatior ssp. pallasii Primula algida Pinus sylvestris Dactylorhiza romana ssp. romana Dactylorhiza umbrosa Phlomis tuberosa Lamium amplexicaule Sideritis montana Mentha aquatica Salvia brachyantha Teucrium polium Ribes uva-crispa Hypericum perforatum Crocus kotschyanus ssp. suworowianus Ornithogalum narbonense Colchicum szovitsii Juglans regia Hippophae rhamnoides Ephedra major Juniperus communis Viburnum lantana Betula pendula Betula litwinowii Berberis vulgaris Taraxacum crepidiforme Tussilago farfara Solidago virgaurea ssp. alpestris Helichrysum arenarium ssp. rubicundum Achillea wilhelmsii Anthemis tinctoria Artemisia austriaca 43 Sahanın Florası: Arazi çalıĢmaları kapsamında toplanan bitkilerden teĢhisleri tamamlananlar ile literatürden elde edilen bilgilere dayalı olarak belirlenen 155 adet bitki taksonu aĢağıda floristik liste halinde verilmiĢtir: Gözlem / Literatür Bilimsel Adı Türkçe Adı ASPLENIACEAE Asplenium ruta-muraria Asplenium trichomanes Eğreltiotu Eğreltiotu - - - - - Gözlem Gözlem Sarı Papatya Pelin Otu Peygamber Çiçeği - - - - - Gözlem Gözlem Gözlem Literatür Gözlem Gözlem - - - - - Gözlem Köy Göçerten Köy Göçerten - x - - NT - - - Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Ölmez Çiçek - - - - - Gözlem Altın Çiçek Kanarya Otu Kars Kanarya Otu Öksürük Otu Pıtrak - x - - VU - - - Gözlem Literatür Literatür Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Literatür Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem - - - - - Gözlem Karamuk - - - - - Gözlem Kızılağaç Siğilli HuĢ Tüylü HuĢ Fındık - - - - - Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem - - - - - - Literatür Gözlem - - - - - - Gözlem Gözlem ASTERACEAE (COMPOSITAE) Achillea wilhelmsii Anthemis tinctoria Artemisia austriaca Aster alpinus Carduus adpressus Centaurea aucheri Centaurea pulcherrima var. pulcherrima Cirsium macrobotrys Cirsium simplex Doronicum balansae Erigeron caucasicus venustus Helichrysum arenarium ssp. rubicundum Inula helenium pseudohelenium Inula oculi-christii Jurinea consanguinea Lapsana communis ssp. grandiflora Pilosella hoppeana Pulicaria dysenterica Solidago virgaurea ssp. alpestris Senecio taraxacifolius Senecio integrifolius ssp. karsianus Senecio vernalis Taraxacum crepidiforme Tussilago farfara Xanthium strumarium Xeranthemum annuum ATHYRIACEAE Cytopteris fragilis BERBERIDACEAE Berberis vulgaris BETULACEAE Alnus glutinosa ssp. betuloides Betula pendula Betula litwinowii Corylus avellana var. avellana BORAGINACEAE Anchuza azurea var. azurea Moltkia coerulea BRASSICACEAE (CRUCIFERAE) Aethionema arabicum Alyssum murale var. murale Endemik Ender IUCN Bern CITES - - 44 Bunias orientalis Eruca sativa Hesperis transcaucasica Lepidium latifoliaum Thlaspi arvense CAMPANULACEAE Asyneuma rigidum ssp. rigidum Campanula rapunculoides Campanula glomerata ssp. hispida CAPRIFOLIACEAE Viburnum lantana CARYOPHYLLACEAE Arenaria dianthoides Dianthus crinitus var crinitus Silene compacta CHENOPODIACEAE Beta trigyna Chenopodium foliosum Chenopodium album album var. album CONVOLVULACEAE Convolvulus calvertii CRASSULACEAE Sedum sempervivoides Sedum album CUPRESSACEAE Juniperus communis Juniperus foetidissima CYPERACEAE Eriophorum vaginatum Carex divisa Carex vesicaria ELAEAGNACEAE Hippophae rhamnoides EPHEDRACEAE Ephedra major FAGACEAE Quercus macranthera ssp. syspirensis GRAMINEAE (POACEAE) Agrostis gigantea Alopecurus arundinaceus Alopecurus myosuroides var. myosuroides Arrhenatherum elatius Avena sterilis Bromus japonicus Catabrosa aquatica Deschampsia flexuosa Echinochloa crus-galli Phalaris arundinacea Phleum alpinum GROSSULARIACEAE Ribes uva-crispa GUTTIFERAE (HYPERICACEAE) Hypericum perforatum IRIDACEAE Crocus kotschyanus ssp. suworowianus - - - - - - Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Çan Çiçeği - - - - - - Gözlem Gözlem Gözlem Tüylü Kartopu - - - - - Gözlem Karanfil Nakıl Çiçeği - - - - - Gözlem Gözlem Gözlem Yabani Turp - - - - - - Gözlem Gözlem Gözlem SarmaĢık - - - - - Gözlem Dam Koruğu Dam Koruğu - - - - - Gözlem Gözlem Adi Ardıç Kokulu Ardıç - - - - - Gözlem Gözlem - - - - - Literatür Gözlem Gözlem Yalancı Ġğde - - - - - Gözlem Deniz Üzümü - - - - - Gözlem Ġspir MeĢesi x - LC - - Gözlem Tavus Otu Tilki Kuyruğu - - - - - Gözlem Gözlem Tilki Kuyruğu - - - - - Gözlem Kelp Kuyruğu - - - - - Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem BektaĢi Üzümü - - - - - Gözlem Binbirdelik Otu - - - - - Gözlem - - - - x Gözlem - Yulaf - 45 JUGLANDACEAE Juglans regia LILIACEAE Ornithogalum narbonense Colchicum szovitsii LEGUMINOSAE (FABACEAE) Antylis vulneraria Astragalus viciifolius Coronilla varia ssp. varia Lotus corniculatus var. corniculatus Oxytropis aucheri Trifolium arvense Trifolium pratense var. pratense Trifolium pannonicum ssp. elongatum Vicia cracca LABIATAE (LAMIACEAE) Phlomis tuberosa Lamium amplexicaule Sideritis montana Clinopodium vulgare Mentha aquatica Salvia brachyantha Teucrium polium MORINACEAE Morina persica OLEACEAE Fraxinus excelsior ssp. coriariifolia ORCHIDACEAE Cephelanthera longifolia Coeloglossum viride Dactylorhiza romana ssp. romana Dactylorhiza umbrosa Traunsteinera sphaerica PINACEAE Pinus sylvestris PRIMULACEAE Primula algida Primula elatior ssp. pallasii PAPAVREACEAE Glaucium acutidentatum Papaver orientale PARNASSIACEAE Parnassia palustris POLYGALACEAE Polygala papilionaceae POLYGONACEAE Polygonum alpinum Polygonum setosum Rumex acetosella RANUNCULACEAE Consolida orientalis Nigella arvensis var. glauca Ranunculus arvensis Ranunculus repens Thalictrum minus RESEDACEAE Adi Ceviz - - - - - Gözlem Yıldız Çiçeği Acı Çiğdem - - - - - Literatür Gözlem x - - - - LR - Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem - - - - - Literatür Gözlem Literatür Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem - - - - - Gözlem DıĢbudak - - - - - Gözlem Sahlep, Orkide Sahlep, Orkide Sahlep, Orkide - - - - - x x x x x Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Sarıçam - - - - - Gözlem Çuha Çiçeği Çuha Çiçeği - - - - - Gözlem Gözlem Boynuzlu Gelincik Gelincik x - - LC - - - Gözlem Gözlem - - - - - - Gözlem - - - - - - Gözlem Çoban Değneği Çoban Değneği Kuzukulağı - - - - - Gözlem Gözlem Gözlem Düğün Çiçeği Düğün Çiçeği - - - - - - Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Geven Gazal Boynuzu Üçgül Üçgül Fiğ Ballıbaba Dağ Çayı Nane Adaçayı Kısamahmut Otu - 46 Reseda lutea RHAMNACEAE Rhamnus pallasii Paliurus spina-christi ROSACEAE Prunus armeniaca Prunus spinosa Potentilla argentea Sanguisorba minor ssp. minor Rosa canina Rosa pimpinellifolia Crataegus orientalis var. orientalis Sorbus umbellata var. cretica Sorbus aucuparia Rubus saxatilis Rubus idaeus RUBIACEAE Cruciata taurica Galium verum Galium subuliferum Rubia tinctorum SALICACEAE Salix alba Salix fragilis Salix triandra Populus tremula Populus usbekisatanica usbekistanica cv. “Afghanica” SANTALACEAE Thesium arvense SCROPHULARIACEAE Verbascum macrocarpum Scrophularia orientalis Veronica pusilla var. pusilla Melampyrum arvense var. arvense Rhinanthus angustifolius ssp. grandiflorus SOLANACEAE Solanum dulcamara Hyoscyamus niger SPARGANIACEAE Sparganium erectum THYMELAEACEAE Daphne oleoides URTICACEAE Urtica dioica Parietaria judaica VALERIANACEAE Centranthus longiflorus - - - - - Gözlem Cehri Karaçalı - - - - - Gözlem Gözlem Kayısı Yabani Erik BeĢparmak KuĢburnu Doğu Alıcı Üvez KuĢ Üvezi Böğürtlen Ahududu - - - - - Gözlem Gözlem Literatür Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Yoğurt Otu - - - - - - Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Ak Söğüt Gevrek Söğüt Titrek Kavak - - - - - Gözlem Gözlem Gözlem Gözlem Asya Servi Kavağı - - - - - Gözlem - - - - - Gözlem - - - - - Gözlem Gözlem Literatür Gözlem - - - - - - Gözlem - - - - - - Gözlem Gözlem - - - - - - Gözlem - - - - - Gözlem - - - - - - Gözlem Gözlem - - - - - - Gözlem - Sığır Kuyruğu - Banotu Daphne Isırgan 47 1.3.4. Yaban Hayvanları (Fauna) Saha, Kafkasya Ekolojik Bölgesi/Sıcak Noktasında bulunan ve küresel ölçekte tehlike altındaki birçok yaban hayvanı türünü barındırmaktadır. Ayrıca, alandaki varlıkları Ģimdiye kadar tespit edilememiĢ olsa bile, alanda yaĢama olasılıkları oldukça yüksek olan birçok tür bulunmaktadır. AĢağıda, bu dağlık alanda yaĢadığı tespit edilen türler ve bu türlerin IUCN, Bern, Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı ve CITES’a göre durumları listeler halinde sunulmuĢtur. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS, Küresel ölçekte tehlike altındaki bu türlerin yanı sıra saha, Kafkasya Ekolojik Bölgesi/Sıcak Noktasında bulunan 3 adet endemik kuĢ türünden, Kafkas çıvgını (Phylloscopus lorenzii)’nı barındırmaktadır. Ayrıca, saha, Kuzeydoğu Anadolu’da, Batı Palearktiğin en büyük gündüz yırtıcı kuĢ göç yolunun üzerinde bulunmaktadır. Karadeniz ile Hazar Denizi arasında geniĢ bir koridor olan bu göç yolundan her yıl sonbahar ve ilkbaharda toplam 1 milyon civarında akbaba, kartal, Ģahin, doğan, çaylak, atmaca ve kerkenez türü göç etmektedir. KuĢlar bu göçleri sırasında hem normal olarak gecelemek için, hem de gündüz bile olsa kötü havalarda mecburen konaklamak için doğal ortamlara ihtiyaç duyarlar. Bu gündüz yırtıcılarından Ġmparator Kartal, Büyük Orman Kartalı, Altın Kartal gibi türler ormanlık alanlara ihtiyaç duyarken, Kara leylek ve Gri balıkçıl gibi türler akarsu boylarındaki sulak alanlara ve nesli tükenme tehlikesi ile karĢı karĢıya olan türlerden Toy ise ova, yayla ve plato gibi açık alanlara ihtiyaç duymaktadır. Alan ülkemizdeki dört akbaba türü olan Kara akbaba (Aegypius monachus), Kızıl akbaba (Gyps fulvus), Sakallı akbaba (Gypaetus barbatus) ve Küçük akbaba (Neophron percnopterus)’nın bir arada görülebileceği ender coğrafyalardan birisidir. Memeli türler bakımından oldukça zengin olan alanda yöre insanının en fazla tanıdığı türlerin baĢında ayı, kurt, tilki, karaca, yaban domuzu, yaban keçisi, kaya sansarı, gelincik ve yaban tavĢanı gelmektedir. Alan ve civarında geçmiĢte yaĢamıĢ olan ancak günümüzde saha ve civarındaki varlıkları Ģüpheli olan en dikkat çekici türlerin baĢında Pars ve Yaban koyunu gelmektedir. Birçok avcı tarafından 5-6 yıl önce sahanın doğusunda ve hemen bitiĢiğindeki Çemçe Dağı civarında bir adet Pars’ın vurulduğu ve defalarca da birçok avcı tarafından Pars görüldüğü belirtilmektedir. Literatürde Pars’ın yakın çevrede vurulduğu yerler olarak; 1970 yılında Karakale Köyü / Kars, 1972 yılında Ağrı Dağı (Baytop, 1973) ve 1850’li yıllarda Erzurum belirtilmektedir. Saha ve civarındaki alanlarda Pars 48 (Panthera pardus)’ın varlığına Ģüphe ile bakılsa da, birçok yerel avcıya göre halen alan ve civarında Pars yaĢamaktadır. Pars’ın yöredeki varlığının tükendiğini söylemek için hem henüz çok erken, hem de bu konuda kapsamlı bir çalıĢma mevcut değildir. Yaban koyunu ise genellikle alanın güney kesimlerinde, Ağrı il sınırları içerisinde 30-40 yıl öncesine kadar yoğun olarak gözlenen bir tür iken bugün yok olduğu sanılan bir tür konumundadır. YaklaĢık olarak 40 yıl önceleri sahanın değiĢik yerlerinde Yaban koyununa rastlanıldığı ve birçok kiĢi tarafından yaban koyunu avlandığı anlatılmaktadır. Bu türün, potansiyel olarak sahanın güney kesimlerinin devamındaki yüksek dağ düzlüklerini de içeren alanlara geri döndürülmesi mümkündür. Çengel boynuzlu dağ keçisi ve Karaca ise saha ve civarında çok küçük popülasyonlar halinde hayatını devam ettirmeye çalıĢmaktadır. Alanda bulunan en büyük akarsu olan Aras Nehri, balık türleri bakımından oldukça zengindir. Akarsularda yakalanan ve ekonomik önemi bulunan balıkların baĢında Yayın, Caner, Sazan, Bıyıklı balık, Anadolu alası ve Tatlısu kefali gelmektedir. Kafkasya Ekolojik Bölgesi/Sıcak Noktasında bulunan 15 adet amfibi türünden büyük çoğunluğu sahada yaĢamaktadır. Amfibilerin en çok öne çıkanlarının baĢında endemik olan, Kafkas semenderi (Mertensiella caucasica) gelmektedir. 49 Memeliler Tablo 6. Saha ve civarındaki memeli yaban hayvanlarının koruma ve gözlem durumları (BaĢkaya, 2011) MEMELĠ YABAN HAYVANLARI Türkçe Adı Bilimsel Adı Kirpi Sivriburunlu cücefare Kafkas sivriburunlu faresi Sivriburunlu bahçefaresi Sivriburunlu tarla faresi Köstebek Nalburunlu büyükyarasa Nalburunlu küçükyarasa Akdeniz nalburunluyarasası Nalburunluyarasa Küçük sakallı yarasa Saçaklı yarasa Büyükkulaklı yarasa Farekulaklı büyükyarasa Farekulaklı küçükyarasa Cüce yarasa Pürtüklü yarasa Savi'nin cüce yarasası GeniĢkanatlı yarasa Kahverengi uzunkulaklı yarasa Uzunkanatlı yarasa Kuyruklu yarasa Yaban tavĢanı Avrupa sincabı Kafkas sincabı Tarla sincabı AraptavĢanı AraptavĢanı Susıçanı Doğu tarla faresi Tarla faresi Yalnızçam faresi Cüce avurtlak Avurtlak Çöl sıçanı Ġran çöl sıçanı Kayalık orman faresi Orman faresi Sarıboyunlu orman faresi Siyah ev faresi Evsıçanı Göçmen sıçan Körfare Erinaceus concolor Sorex minutus Sorex caucasicus Crocidura suaveolens Crocidura leucodon Talpa levantis Rhinolophus ferrumequinum Rhinolophus hipposideros Rhinolophus euryale Rhinolophus mehelyi Myotis mystacinus Myotis nattereri Myotis bechsteini Myotis myotis Myotis blythii Pipistrellus pipistrellus Pipistrellus nathusii Hypsugo savii Eptesicus serotinus Plecotus auritus Miniopterus schreibersii Tadarida teniotis Lepus europaeus Sciurus vulgaris Sciurus anomalus Spermophilus xanthoprymnus Allactaga elater Allactaga williamsi Arvicola terrestris Microtus socialis Microtus epiroticus Microtus daghestanicus Cricetulus migratorius Mesocricetus brandti Meriones vinogradovi Meriones persicus Apodemus mystacinus Apodemus sylvaticus Apodemus flavicollis Mus domesticus Rattus rattus Rattus norvegicus Spalax leucodon 50 OSĠB IUCN BERN CITES Gözlem / Literatür KA ── ── ── ── ── KA KA KA KA KA KA KA KA KA ── KA KA KA KA KA KA AH KA KA KA KA KA ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── LC LC LC LC LC LC LC LC NT VU LC LC NT LC LC LC LC LC LC LC NT LC LC LC LC NT LC LC LC LC LC LC LC NT LC LC LC LC LC LC LC LC DD ── KA KA KA ── KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KA KA ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── G L L G L G G L L L L L L L G G L L L L L L G G L G G L L L L L L L L L L L G G G G G Körfare Körfare Güney körfaresi Kurt Tilki Ayı Gelincik Büyük gelincik (Kakım) Alaca sansar Ağaç sansarı Kaya sansarı Porsuk Su samuru Yaban kedisi VaĢak Pars Yaban domuzu Karaca Çengelboynuzlu dağ keçisi Yaban keçisi Yaban koyunu Spalax leucodon nehringi Spalax leucodon armeniacus Dryomys nitedula Canis lupus Vulpes vulpes Ursus arctos Mustela nivalis Mustela erminea Vormela peregusna Martes martes Martes foina Meles meles Lutra lutra Felis silvestris Lynx lynx Panthera pardus Sus scrofa Capreolus capreolus Rupicapra rupicapra Capra aegagrus Ovis ammon ── ── KA KA AH KA ── ── KA AH AH ── KA KA KA KA AH KA / AV KA / AV KA / AV KA / AV DD DD LC LC LC LC LC LC VU LC LC LC NT LC LC NT LC LC LC VU NT ── ── KA KKA/TR ── KKA/TR KA KA ── KA KA KA KKA KA KA KKA ── KA KA KKA/TR KA ── ── ── EK II EK III EK II ── ── ── ── EK III ── EK I EK II EK II EK I ── ── ── ── EK I L L L G G G G G G L G G G L G L G G G G L KuĢlar Tablo 7. Saha ve civarındaki kuĢ türlerinin koruma ve gözlem durumları (BaĢkaya, 2011) KUġLAR Türkçe Adı Küçük batağan Balaban Küçük balaban Gece balıkçılı Alaca balıkçıl Küçük ak balıkçıl Büyük ak balıkçıl Gri balıkçıl Erguvani balıkçıl Kara leylek Leylek Çeltikçi Kuğu Ötücü kuğu Sakarca Boz kaz Angıt Suna Fiyu Boz ördek Bilimsel Adı Tachybaptus ruficollis Botaurus stellaris Ixobrychus minutus Nycticorax nycticorax Ardeola ralloides Egretta garzetta Casmerodius albus Ardea cinerea Ardea purpurea Ciconia nigra Ciconia ciconia Plegadis falcinellus Cygnus olor Cygnus cygnus Anser albifrons Anser anser Tadorna ferruginea Tadorna tadorna Anas penelope Anas strepera 51 OSĠB TD IUCN BERN CITES Gözlem / Literatür KA KA KA KA KA KA KA ── KA KA KA KA KA KA ── ── KA KA ── ── A.3.1 A.2 A.2 A.3.1 A.3 A.3.1 A.3 A.3.1 A.2 A.3 A.3.1 A.3.1 A.3.1 A.3 B.5 A.4 A.4 A.3.1 A.5 A.4 LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KA KKA KKA KKA KKA KA KKA KA KA KKA/TR KKA/TR KA KA ── ── ── ── ── ── ── ── ── EK II ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── G G G G G G G G G G G G L L L G G G G G Çamurcun YeĢilbaĢ Kılkuyruk Çıkrıkçın KaĢıkgaga Macar ördeği ElmabaĢ patka PasbaĢ patka Tepeli patka Arı Ģahini Kara çaylak Kızıl çaylak Ak kuyruklu kartal Sakallı akbaba Küçük akbaba Kızıl akbaba Kara akbaba Yılan kartalı Saz delicesi Gökçe delice Bozkır delicesi Çayır delicesi Çakır Atmaca Yaz atmacası ġahin Kızıl Ģahin Küçük orman kartalı Büyük orman kartalı Bozkır kartalı ġah kartal Kaya kartalı Küçük kartal TavĢancıl Balık kartalı Küçük kerkenez Kerkenez Aladoğan Boz doğan Delice doğan Bıyıklı doğan Ulu doğan Gökdoğan Ur keklik Kınalı keklik Çilkeklik Bıldırcın Su kılavuzu Benekli suyelvesi Bataklık suyelvesi Küçük suyelvesi Bıldırcınkılavuzu Sutavuğu Sakarmeke Turna ── ── ── ── ── ── ── KA ── KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA ── ── ── ── KA KA KA KA ── ── KA Anas crecca Anas platyrhynchos Anas acuta Anas querquedula Anas clypeata Netta rufina Aythya ferina Aythya nyroca Aythya fuligula Pernis apivorus Milvus migrans Milvus milvus Haliaeetus albicilla Gypaetus barbatus Neophron percnopterus Gyps fulvus Aegypius monachus Circaetus gallicus Circus aeruginosus Circus cyaneus Circus macrourus Circus pygargus Accipiter gentilis Accipiter nisus Accipiter brevipes Buteo buteo Buteo rufinus Aquila pomarina Aquila clanga Aquila nipalensis Aquila heliaca Aquila chrysaetos Hieraaetus pennatus Hieraaetus fasciatus Pandion haliaetus Falco naumanni Falco tinnunculus Falco vespertinus Falco columbarius Falco subbuteo Falco biarmicus Falco cherrug Falco peregrinus Tetraogallus caspius Alectoris chukar Perdix perdix Coturnix coturnix Rallus aquaticus Porzana porzana Porzana parva Porzana pusilla Crex crex Gallinula chloropus Fulica atra Grus grus 52 A.5 A.5 A.5 A.4 A.4 A.5 A.5 A.3 A.5 A.3 A.3 A.1.2 A.1.2 A.1.2 A.3 A.2 A.2 A.4 A.3 A.1.2 A.1.2 A.1.2 A.1.2 A.3 A.2 A.3 A.3 A.3 B.1.2 A.1.2 A.1.2 A.1.2 A.3 A.1.2 A.1.2 A.2 A.2 B.3 B.1.2 A.3.1 A.2 A.1.2 A.1.2 A.1.2 A.2 A.2 A.3 A.3 A.2 A.1.2 A.1.2 A.1.2 A.3.1 A.5 A.3 LC LC LC LC LC LC LC NT LC LC LC NT LC LC EN LC NT LC LC LC NT LC LC LC LC LC LC LC VU LC VU LC LC LC LC VU LC NT LC LC LC VU LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC KA KA KA KA KA KA KA KA KA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KA KA KA KA KA KKA KKA KKA KKA KA KA KKA ── ── ── ── ── ── ── ── ── EK II EK II EK II EK I EK II EK II EK II EK II EK II EK II EK II EK II EK II EK II EK II EK II EK II EK II EK II EK II EK II EK I EK II EK II EK II EK II EK II EK II EK II EK II EK II EK II EK II EK I EK I ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── EK II G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G Telli turna Toy PoyrazkuĢu Uzunbacak Kocagöz Bataklık kırlangıcı Halkalı küçük cılıbıt Halkalı cılıbıt Akça cılıbıt Mahmuzlu kızkuĢu KızkuĢu Kara karınlı kumkuĢu Küçük suçulluğu Suçulluğu Çulluk Kervançulluğu Kara kızılbacak Kızılbacak YeĢil düdükçün Dere düdükçünü KarabaĢ martı GümüĢ martı Sumru Küçük sumru Kara sumru Ak kanatlı sumru Bağırtlak Kaya güvercini Gökçe güvercin Tahtalı Üveyik Guguk Peçeli baykuĢ ĠshakkuĢu Puhu Kukumav Alaca baykuĢ Kulaklı orman baykuĢu Kır baykuĢu Çobanaldatan Ebabil Ak karınlı ebabil Yalıçapkını ArıkuĢu Gökkuzgun Ġbibik YeĢil ağaçkakan Kara ağaçkakan Orman ağaçkakanı Alaca ağaçkakan Ortanca ağaçkakan Küçük ağaçkakan Boğmaklı toygar Küçük boğmaklı toygar Bozkır toygarı Grus virgo Otis tarda Haematopus ostralegus Himantopus himantopus Burhinus oedicnemus Glareola pratincola Charadrius dubius Charadrius hiaticula Charadrius alexandrinus Vanellus spinosus Vanellus vanellus Calidris alpina Lymnocryptes minimus Gallinago gallinago Scolopax rusticola Numenius arquata Tringa erythropus Tringa totanus Tringa ochropus Actitis hypoleucos Larus ridibundus Larus cachinnans Sterna hirundo Sterna albifrons Chlidonias niger Chlidonias leucopterus Pterocles orientalis Columba livia Columba oenas Columba palumbus Streptopelia turtur Cuculus canorus Tyto alba Otus scops Bubo bubo Athene noctua Strix aluco Asio otus Asio flammeus Caprimulgus europaeus Apus apus Tachymarptis melba Alcedo atthis Merops apiaster Coracias garrulus Upupa epops Picus viridis Dryocopus martius Dendrocopos major Dendrocopos syriacus Dendrocopos medius Dendrocopos minor Melanocorypha calandra Melanocorypha bimaculata Calandrella brachydactyla 53 KA KA ── KA KA KA KA KA KA KA ── KA ── ── ── ── ── ── KA KA ── ── KA KA KA KA ── ── ── ── ── KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA A.2 A.2 A.3 A.3 A.2 A.3 A.3 B.3 A.4 A.3 A.5 B.5 B.1.2 B.3.1 B.3 B.3 B.4 A.4 B.2 A.3 A.5 A.4 A.3 A.3.1 A.3 A.4 A.3 A.5 A.3.1 A.4 A.3.1 A.2 A.1.2 A.2 A.1.2 A.2 A.2 A.2 A.1.2 A.1.2 A.3.1 A.3.1 A.2 A.3.1 A.2 A.2 A.2 A.1.2 A.3 A.2 A.1.2 A.1.2 A.5 A.3 A.3 LC VU LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC NT LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC NT LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC KKA KKA KA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KA KKA KA KA KA KA KA KA KKA KKA KA KA KKA KKA KKA KKA KKA/TR KA KA ── KA KA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KA KKA EK II EK II ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── EK II EK II EK II EK II EK II EK II EK II ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── G L L G G G G L G L G G G G G G G G G G G G G G G G L G G G G G G G G G G G L G G G G G G G G G G G G G G G G Çorak toygarı Tepeli toygar Orman toygarı TarlakuĢu Kulaklı toygar Kum kırlangıcı Kaya kırlangıcı Kır kırlangıcı Ev kırlangıcı Kır incirkuĢu Ağaç incirkuĢu Çayır incirkuĢu Dağ incirkuĢu Sarı kuyruksallayan Sarı baĢlı kuyruksallayan Dağ kuyruksallayanı Ak kuyruksallayan DerekuĢu ÇitkuĢu Dağbülbülü Sürmeli dağbülbülü Büyük dağbülbülü Kızılgerdan Bülbül Mavigerdan Kara kızılkuyruk Kızılkuyruk Çayır taĢkuĢu TaĢkuĢu Boz kuyrukkakan Kuyrukkakan Kara kulaklı kuyrukkakan Ak sırtlı kuyrukkakan Kızılca kuyrukkakan TaĢkızılı Gökardıç Boğmaklı ardıç Karatavuk Tarla ardıcı Öter ardıç Kızıl ardıç Ökse ardıcı KamıĢbülbülü Bataklık kamıĢçını Bıyıklı kamıĢçın Kındıra kamıĢçını Çalı kamıĢçını Saz kamıĢçını Büyük kamıĢçın Ak mukallit Ak gözlü ötleğen Küçük akgerdan Akgerdan Kara baĢlı ötleğen Ardıç bülbülü Calandrella rufescens Galerida cristata Lullula arborea Alauda arvensis Eremophila alpestris Riparia riparia Hirundo rupestris Hirundo rustica Delichon urbicum Anthus campestris Anthus trivialis Anthus pratensis Anthus spinoletta Motacilla flava Motacilla citreola Motacilla cinerea Motacilla alba Cinclus cinclus Troglodytes troglodytes Prunella modularis Prunella ocularis Prunella collaris Erithacus rubecula Luscinia megarhynchos Luscinia svecica Phoenicurus ochruros Phoenicurus phoenicurus Saxicola rubetra Saxicola torquatus Oenanthe isabellina Oenanthe oenanthe Oenanthe hispanica Oenanthe finschii Oenanthe xanthoprymna Monticola saxatilis Monticola solitarius Turdus torquatus Turdus merula Turdus pilaris Turdus philomelos Turdus iliacus Turdus viscivorus Cettia cetti Locustella luscinioides Acrocephalus melanopogon Acrocephalus schoenobaenus Acrocephalus palustris Acrocephalus scirpaceus Acrocephalus arundinaceus Hippolais pallida Sylvia hortensis Sylvia curruca Sylvia communis Sylvia atricapilla Phylloscopus nitudus 54 KA ── ── ── KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA ── KA KA KA ── ── ── ── ── KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA KA A.3 A.3 A.3 A.4 A.3.1 A.5 A.5 A.5 A.3 A.2 A.3 A.3 A.3 A.3.1 A.2 A.2 A.3.1 A.1.2 A.1.2 A.1.2 A.2 A.1.2 A.3 A.2 A.2 A.2 A.3 A.3 A.3 A.3 A.3 A.2 A.1.2 A.2 A.1.2 A.1.2 A.1.2 A.3 B.2 A.2 B.2 A.2 A.2 A.2 A.2 A.2 A.3 A.2 A.3 A.3 A.2 A.2 A.3 A.2 A.2 LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC KKA KA KA KA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KA KA KKA KKA KA KA KA KA KA KA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G L G G G G G G G G G G G G L L G G G G G G G Kafkas çıvgını Çıvgın ÇalıkuĢu Sürmeli çalıkuĢu Benekli sinekkapan Alaca sinekkapan Uzun kuyruklu baĢtankara Ak yanaklı baĢtankara Çam baĢtankarası Mavi baĢtankara Büyük baĢtankara Anadolu sıvacısı Sıvacı Büyük kaya sıvacısı Kaya sıvacısı Duvar tırmaĢıkkuĢu Orman tırmaĢıkkuĢu ÇulhakuĢu Sarıasma Kızıl sırtlı örümcekkuĢu Kara alınlı örümcekkuĢu Büyük örümcekkuĢu Alakarga Saksağan Sarı gagalı dağ kargası Kırmızı gagalı dağ kargası Küçük karga Ekin kargası Sis kargası Kuzgun Sığırcık Alasığırcık Serçe Ağaç serçesi Kaya serçesi Kar serçesi Ġspinoz Dağ ispinozu Kara iskete Küçük iskete Florya Saka Kara baĢlı iskete KetenkuĢu Sarı gagalı ketenkuĢu Çaprazgaga Alamecek Çütre ġakrak KocabaĢ Sarı çinte Kaya çintesi KirazkuĢu Kara baĢlı çinte Tarla çintesi Phylloscopus sindianus Phylloscopus collybita Regulus regulus Regulus ignicapilla Muscicapa striata Ficedula semitorquata Aegithalos caudatus Parus lugubris Parus ater Parus caeruleus Parus major Sitta krueperi Sitta europaea Sitta tephronota Sitta neumayer Tichodroma muraria Certhia familiaris Remiz pendulinus Oriolus oriolus Lanius collurio Lanius minor Lanius excubitor Garrulus glandarius Pica pica Pyrrhocorax graculus Pyrrhocorax pyrrhocorax Corvus monedula Corvus frugilegus Corvus cornix Corvus corax Sturnus vulgaris Sturnus roseus Passer domesticus Passer montanus Petronia petronia Montifringilla nivalis Fringilla coelebs Fringilla montifringilla Serinus pusillus Serinus serinus Carduelis chloris Carduelis carduelis Carduelis spinus Carduelis cannabina Carduelis flavirostris Loxia curvirostra Rhodopechys sanguineus Carpodacus erythrinus Pyrrhula pyrrhula Coccothraustes coccothraustes Emberiza citrinella Emberiza cia Emberiza hortulana Emberiza melanocephala Miliaria calandra 55 KA KA KA KA KA KA ── KA KA KA KA KA KA KA KA ── KA ── KA KA KA KA ── ── KA KA ── ── ── ── ── KA ── ── KA KA ── ── KA KA KA KA KA KA KA KA ── KA ── KA KA KA ── KA ── A.2 A.3.1 A.1.2 A.2 A.3 A.3 A.2 A.2 A.3 A.2 A.3.1 A.2 A.3 A.2 A.2 A.2 A.1.2 A.2 A.2 A.3 A.3 A.1.2 A.3.1 A.5 A.3 A.3 A.5 A.5 A.5 A.5 A.5 A.4 A.5 A.3 A.3 A.2 A.4 A.3 A.3 A.3 A.3 A.3.1 A.3 A.3 A.3 A.3 A.3 A.2 A.2 A.3 A.2 A.2 A.3 A.4 A.4 LC LC LC LC LC NT LC LC LC LC LC NT LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC LC KKA KKA KKA KKA KKA KKA KA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KA KKA KKA KKA KKA ── ── KKA KKA ── ── ── KA ── KKA ── KA KKA KKA KA KA KA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KKA KA KKA KA KKA KKA KKA KA KKA KA ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── G G G L G G G G G G G G G L G G L L G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G G Sürüngenler Tablo 8. Saha ve civarındaki sürüngenlerin koruma ve gözlem durumları (BaĢkaya, 2011) SÜRÜNGENLER Türkçe Adı Bilimsel Adı OSĠB IUCN Yaygın tosbağa GeniĢ parmaklı keler Kafkas keleri Dikenli Keler Tıknaz Kertenkele Kaya Kertenkelesi Valentin Kertenkelesi Kars Kertenkelesi Cüce Kertenkele Büyük YeĢil Kertenkele Tarla Kertenkelesi Oluklu Kertenkele Kör Yılan Mahmuzlu Yılan Ġnce Yılan KocabaĢ Yılan Kırmızı Yılan Avusturya Yılanı Uysal Yılan Kafkas Yılanı Sarı Yılan Yarı Sucul Yılan Su Yılanı Boynuzlu Engerek Koca Engerek Küçük Engerek Testudo graeca Hemidactylus turcicus Agama caucasica (Laudakia caucasica ) Agama stellio (Laudakia stellio) Trachylepis aurata (Mabuya aurata) Lacerta saxicola (Darevskia saxicola) Lacerta valentini (Darevskia valentini) Lacerta agilis Parvilacerta parva (Lacerta parva) Lacerta trilineata Ophisops elegans Ophisaurus apodus (Pseudopus apodus) Typhlops vermicularis Eryx jaculus Coluber najadum Coluber ravergieri Dolichophis schmidti (Coluber schmidti) Coronella austriaca Eirenis modestus Elaphe hohenackeri Elaphe quatuorlineata Natrix natrix Natrix tessellata Vipera ammodytes Vipera lebetina (Macrovipera deserti) Vipera ursinii 56 KA KA KA KA KA ── KA KA KA ── KA KA KA KA KA KA KA KA ── KA KA KA KA KA KA KA VU LC ── ── LC LC LC LC LC LC ── ── ── ── LC ── LC ── LC ── NT LC LC LC NT VU BERN CITES KKA/TR KA KA KA KA KA KA KA KKA KA KA KA KA KA KA KA KA KKA KA KA KKA KA KA KKA KKA KKA EK II ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── EK II ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── ── EK I Gözlem / Literatür G L L L L G L G L L L L L L G G L L G L L G G L L G ĠkiyaĢamlılar Tablo 9. Saha ve civarındaki ikiyaĢamlıların koruma ve gözlem durumları (BaĢkaya, 2011) AMFĠBĠLER Türkçe Adı Bilimsel Adı Kafkas semenderi Mertensiella caucasica ── VU KA ── Gözlem / Literatür L Bantlı taraklısemender Triturus vittatus ── LC KA ── L Kafkas kurbağası Pelodytes caucasicus ── NT KA ── L Siğilli kurbağa Bufo bufo ── LC KA ── G Gece kurbağası Pseudepidalea viridis (Bufo viridis) ── LC KKA ── G Ağaç kurbağası Hyla arborea ── LC KKA ── G Ova kurbağası Pelophylax ridibundus (Rana ridibunda) ── LC KA ── G Uludağ kurbağası Rana macrocnemis ── LC KA ── L ġeritli kurbağa Rana camerani ── LC KA ── L OSĠB IUCN BERN CITES AÇIKLAMALAR : OSĠB Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığınca Koruma Altına Alınan Türler (KA : Koruma Altında) IUCN'e Göre Tehlike Durumu EN : Nesli Tehlike Altında VU : Hassas Durumda, Narin, Zarar Görebilir IUCN NT : Tehlike Altına Girmeye Yakın LC : En Az EndiĢe Veren, En DüĢük Riske Sahip Avrupanın Yaban Hayatı ve YaĢam Ortamlarını Koruma SözleĢmesine Göre Koruma Durumu KA : Koruma Altında BERN KKA : Kesin Koruma Altında KKA/TR : Türkiye'nin Ġtiraz Ettiği, Kesin Koruma Altına Alınamayacak Olan Tür Nesli Tehlikede Olan Yabani Hayvan ve Türlerinin Uluslararası Ticaretine ĠliĢkin SözleĢmeye Göre Durumu Ek I : Nesli Yokolma Tehdidi Altındaki Türler, Sadece Ġstisnai Durumlarda Ticaretine Ġzin CITES Verilebilen Türler Ek II : Nesilleri Mutlak Yok Olma Tehlikesi Altında Olmamakla Birlikte, Nesillerini Tehlikeye Sokacak Kullanımları Engellemek Ġçin Kontrollü Ticarete Konu Türler Gözlem/ Sahadaki varlığı bizzat gözlenen (G) veya Literatüre göre sahada var olduğu belirtilen (L) türler Literatür TD Türkiye'deki Tehlike Durumu (Kiziroğlu, Ġ., 2008) A : Türkiye'de Kuluçkaya Yatan, Yerli veya Yaz Göçmeni Türler A.1.0 : Doğal YaĢam Ortamlarında Yok OlmuĢ Türler (IUCN'e göre, Dünya'da Nesli TükenmiĢ, EX : Extinct) A.1.1 : Doğal Populasyonları ġu Anda TükenmiĢ veya En Az Son OnbeĢ - YirmibeĢ Yıldan Beri Doğal YaĢam Ortamlarında Görülemeyen, Kafes vd Yapay Ortamlarda YaĢayan Türler (IUCN'e göre, Doğada TükenmiĢ, EW : Extinct in Wild) A.1.2 : YaĢadığı Bölgede 1 Birey - 10 Çift (20 Birey) ile Temsil Edilen Türler (IUCN'e göre, Vahim Durumda, AĢırı Tehlike Altında, CR : Critically Endangered) A.2 : YaĢadığı Bölgede 11 - 25 Çift (22-50 Birey) ile Temsil Edilen Türler (IUCN'e göre, Tehlike Altında, EN : Endangered) A.3 : YaĢadığı Bölgede 26 - 250 Çift (52-500 Birey) ile Temsil Edilen Türler (IUCN'e göre, Hassas, Narin, Zarar Görebilir, VU : Vulnerable) A.3.1 : YaĢadığı Bölgede 251 - 500 Çift (502-1000 Birey) ile Temsil Edilen ve Populasyonları Azalan Türler (IUCN'e göre, D : Declining) A.4 : YaĢadığı Bölgede 501 - 5000 Çift (1002-10000 Birey) ile Temsil Edilen ve Populasyonlarında Lokal Bir Azalma Olan Türler (IUCN'e göre, Tehlike Altına Girmeye Yakın, NT (Near Threatened) - 57 R (Rare) A.5 : Gözlenen Populasyonlarında Henüz Azalma ve Tükenme Tehdidi Olmayan Türler (IUCN'e göre, En Az EndiĢe Veren, En DüĢük Riske Sahip, LC : Least Concern) A.6 : Hakkında Yeterli Veri Bulunmayan, Rastlantısal Türler (IUCN'e göre, Yetersiz Veri Bulunan, DD : Data Deficient) A.7 : Hakkında Güvenilir Veri Bulunmadığı Ġçin Değerlendirme Yapılamayan Türler (IUCN'e göre, DeğerlendirilmemiĢ, NE : Not Evaluated) B : KıĢ Ziyaretçisi veya Transit Göçmen Türler B.1.0 : Daha Önceleri Türkiye'de KıĢlayan Ancak Bugün Yok OlmuĢ Olan Türler (IUCN'e göre, Dünya'da Nesli TükenmiĢ, EX : Extinct) B.1.1 : Doğal Populasyonları ġu Anda TükenmiĢ veya En Az Son OnbeĢ - YirmibeĢ Yıldan Beri Doğal YaĢam Ortamlarında Görülemeyen, Kafes vd Yapay Ortamlarda YaĢayan Türler (IUCN'e göre, Doğada TükenmiĢ, EW : Extinct in Wild) B.1.2 : YaĢadığı Bölgede 1 Birey - 10 Çift (20 Birey) ile Temsil Edilen Türler (IUCN'e göre, Vahim Durumda, AĢırı Tehlike Altında, CR : Critically Endangered) B.2 : YaĢadığı Bölgede 11 - 25 Çift (22-50 Birey) ile Temsil Edilen Türler (IUCN'e göre, Tehlike Altında, EN : Endangered) B.3 : YaĢadığı Bölgede 26 - 250 Çift (52-500 Birey) ile Temsil Edilen Türler (IUCN'e göre, Hassas, Narin, Zarar Görebilir, VU : Vulnerable) B.3.1 : YaĢadığı Bölgede 251 - 500 Çift (502-1000 Birey) ile Temsil Edilen ve Populasyonları Azalan Türler (IUCN'e göre, D : Declining) B.4 : YaĢadığı Bölgede 501 - 5000 Çift (1002-10000 Birey) ile Temsil Edilen ve Populasyonlarında Lokal Bir Azalma Olan Türler (IUCN'e göre, Tehlike Altına Girmeye Yakın, NT (Near Threatened) R (Rare) B.5 : Gözlenen Populasyonlarında Henüz Azalma ve Tükenme Tehdidi Olmayan Türler (IUCN'e göre, En Az EndiĢe Veren, En DüĢük Riske Sahip, LC : Least Concern) B.6 : Hakkında Yeterli Veri Bulunmayan, Rastlantısal Türler (IUCN'e göre, Yetersiz Veri Bulunan, DD : Data Deficient) B.7 : Hakkında Güvenilir Veri Bulunmadığı Ġçin Değerlendirme Yapılamayan Türler (IUCN'e göre, DeğerlendirilmemiĢ, NE : Not Evaluated) 58 Sarıkamış-Kağızman YHGS’deki Yaban Hayvanlarından (Fauna) Bazıları (Fotoğrafların Hepsi Doç.Dr. Şağdan Başkaya’ya aittir) Yaban keçisi Yaban keçisi Yaban keçisi Karaca Çengel boynuzlu dağ keçisi 59 Ayı Kurt Yaban tavşanı Kirpi Orman faresi Sincap Altın Kartal Altın Kartal 60 Yılan kartalı Kızıl çaylak Kızıl şahin Tarla çintesi Delice doğan Atmaca Beyaz akbaba Kara akbaba 61 Halkalı küçük cılıbıt Yeşilbaş ördek (erkek ve dişi) Angıt Saksağan Gri balıkçıl Kızılkuyruk 62 Çütre Anadolu sıvacısı Guguk kuşu Keten kuşu Kırlangıç Kız kuşu Küçük karga Gök kuzgun Siğilli kurbağa Ağaç kurbağası 63 Uysal yılan Küçük engerek Kafkas semenderi Taraklı semender Balıklar Saha ve civarında, Haziran - Aralık 2011 tarihleri arasında yerinde örneklemeler yapılmıĢtır (ġekil 22). Aras Nehri ve kolları üzerinde 5 farklı istasyondan balık örnekleri alınmıĢtır. Balık örneklerini yakalamak amacıyla 12 Volt DC ve 5–60 Amperlik akü ile çalıĢabilen, 650 W çıkıĢ gücüne sahip SAMUS marka 725G tipi elektroĢok cihazı kullanılmıĢtır. ġekil 22. Sahadaki balık örneklemesinden bir görünüm 64 SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası sınırları içerisindeki akarsulardan temin edilen balık türleri aĢağıda verilmiĢtir (ġekil 23). 1- Kahverengi alabalık (Doğal alabalık) Salmo trutta: Salmonidae familyası oldukça geniĢ bir balık grubunu kapsar. Kahverengi alabalıklar, Dünya’da en iyi tanınan balık türlerinden birisidir. Hızlı akan sulardan, göllere ve denizlere kadar, diğer balık türlerine göre çok farklı ve oldukça zor coğrafik koĢullarda yaĢarlar. Kahverengi alabalıkların Türkiye sularında beĢ farklı ekotipinin yaĢadığı, bazı sularda birden fazla ekotipinin bulunduğu çeĢitli araĢtırıcılar tarafından rapor edilmiĢtir. Bu türün kuyrukları, hızlı akan ve kaynağa yakın sularda yaĢayanlarda çatallı, diğerlerinde düzdür. BaĢ vücuda orantılı olarak büyüktür. Ağzın Ģekli yaĢadığı ortama göre büyük ya da küçük olabilir. Kahverengi alabalık genel olarak oldukça fazla büyüyebilir. Vücudun Ģekli ve büyüklüğü ise balığın cinsiyetine ve yaĢama ortamına göre büyük değiĢiklik gösterir. Kaynağa yakın hızlı akan sulardaki alabalıklar nispeten daha küçüktür. Özellikle denize (Salmo trutta labrax, Salmo trutta caspius) ve göllere göçenlerinin (Salmo trutta lacustris, Salmo trutta abanticus) büyüklüğü 140 cm boy ve 50 kg fazla ağırlığa kadar ulaĢabilir. Ancak hızlı akan kaynaklarda yaĢayanları ise (Salmo trutta fario) maksimum 2,3–3,2 kg ağırlığa kadar büyüyebilir. Genel olarak aynı yaĢtaki erkek ve diĢi kahverengi alabalıklardan diĢi olanlar daha büyüktür. Olgun erkek kahverengi alabalıklarda renk daha koyudur. Deniz ve göl sistemlerinin aksine, kahverengi alabalıklar çok küçük sularda ve uygun olmayan koĢullarda da yaĢamlarını sürdürebilmektedirler ve bu stoklar yavaĢ büyüme hızına sahiptir. Su kaynağı nispeten daha düzgün ve sakin aktığı aĢağı kısımlarında yaĢayanlara göre daha küçük boydadırlar. Kahverengi alabalık adını, vücudundaki kahverengi, altın, kırmızı veya paslıkırmızı renkli beneklerden alır. Bu benekler vücudun her iki yanında bulunur. Bazılarında kırmızı benekler ya hiç yoktur ya da çok az vardır. Bunun yerine iri siyah benekler bulunabilir. 2- Siraz balığı, Karabalık (Capoeta sp): Capoeta türleri ülkemizde geniĢ bir yayılım alanına sahiptir. Bu balıklar sazangiller familyasına ait bir türdür. Bazı yörelerde saçaklı siraz, gocut, kara sazan ve karabalık olarak da bilinir. Doğal kaynaklardan avcılığı yapılır. Ekonomik önemi olan bir türdür. Vücut yuvarlaktır. Vücut ince uzun yapılı olup gayet küçük pullarla (cycloid) kaplıdır. Ağız köĢelerinde iki çift bıyık bulunur bunun bir çifti uzundur. 65 En çok 36 cm boya ve 1 kg ağırlığa kadar ulaĢabilir. Ortalama olarak 15-20 cm, boyda olurlar. Ülkemizde üreme zamanları Nisan-Temmuz arasıdır. Capoeta (Siraz), ülkemiz sularında yaygın olarak özellikle ekolojik değeri yüksek, eti yerel koĢullarda tüketilen ancak fazlaca sevilmeyen bir türdür. Ġyi büyümesi, yüksek adaptasyon kabiliyetine sahiptir. 3- Tatlısu kolyozu (Chalcalburnus chalcoides): Tatlısu kolyozu “gümüĢ balığı” olarak adlandırılmaktadır. Vücut ince uzun yapılı olup, büyükçe cycloid pullarla örtülüdür. Boyu küçük olup, en fazla 40 cm kadardır. Renk, sırtta esmer-gri, yan taraflar ve karın bölgesinde gümüĢ beyazıdır. Tatlısu kolyozu genellikle Karadeniz ve Hazar Denizi Havzaları ile Marmara bölgesindeki tektonik göllerde yayılıĢ gösterir. Akarsu ve göllerin parlak yüzeylerini tercih ederler. Gruplar halinde gezer ve pelajik yaĢam sürdürürler. Tatlısu balığı olmalarına rağmen bazen acı sulara da girerler. Göllerde yaĢayan populasyonları, Mayıs ile Temmuz ayları arasında, yumurtalarını bırakmak üzere göllere dökülen akarsulara göç etmekte ve yumurtalarını akarsularda taĢ ve çakıllar üzerine bırakmaktadır. Karnivor özellikli olan bu türün baĢlıca besinlerini, omurgasızlardan kurtlar, mollusklar, küçük kabuklular ve böcek larvaları oluĢturmaktadır. 4- Bıyıklı balık (Barbus plebejus): türü Cyprinidae (sazangiller) familyasına mensuptur. Bıyıklı balık, murza balığı olarak da bilinir. Vücudu çok akıntılı sularda yaĢayabilmesini mümkün kılacak biçimdedir. Bıyıklı balık tipik bir dip balığıdır ve genellikle hızlı akıĢlı, zemini kumlu-çakıllı akarsuları tercih eder. Ancak, zaman zaman durgun, temiz sularda da görülebilir. Özellikle, derin suları severler ve zemine yakın yerlerde yaĢarlar. Soğuğu ve sıcağı seven değiĢik formları vardır. Özellikle soğuğu seven türleri, akarsuların bol oksijenli yukarı zonlarında bulunur (alabalık zonlarında). Çoğunlukla Karadeniz, Marmara ve Ege Denizi’ne dökülen nehirlerimizde bulunmaktadır. Genellikle üreme zamanlarında ayrı ayrı, beslenme dönemlerinde ise gruplar halinde dolaĢırlar. Yumurtlama zamanları türlere göre değiĢmekle birlikte genellikle, Mayıs ve Haziran ayında havyarları ve karın etleri zehirlidir. Bu dönemde yenmezler. En büyükleri 80 santim uzunluğa ve 11 kilo ağırlığa kadar ulaĢabilir. Bıyıklı balıklar çok yavaĢ büyürler ve etleri çok yumuĢaktır. Olta balıkçılığında önemli yer tutmaktadırlar. 66 5- Tatlısu kefali (Squalis cephalus): Bu tür Cyprinidae familyasına mensup olup, halk arasında Tatlı su kefali diye de bilinir. Bazı yörelerde Kasna (Gasma), Gölgeci, Ekmekci ve Ot balığı olarak adlandırılır. En çok 30-50 cm’ye ve 2,5- 3 kg’a kadar ulaĢabilir. Çevik ve ürkek bir balıktır. Doğal yayılıĢ alanları; yavaĢ akan akarsular, nehirlerin zemini çakıllı yerleri ve göllerdir. Tatlı su kefalinin küçükleri sürüler halinde kenar bölgelerde, büyükleri ise serbest sularda gezerler. 1500 m yüksekliklere kadar bulunabilmektedir. Akarsuları seven bu balıklar, durgun ve berrak suyu bulunan göl ve göletlerde de bulunmaktadır. Bu sularda; kayalıklarda, bilhassa oyuklu bölümlerinde, ağaçların, kamıĢlıkların, sık bitki örtülerinin suların üzerine eğildiği gölgelik ve köklerinin de suyun içinde kaldığı sessiz ve kuytu yerleri çok sever. Buralardaki kovuklarda saklanır; avlanacağı zaman buralardan çıkarak suyun üst kısımlarında avlanır. KıĢları ise daha derin sulara çekilirler. Yumurtlama mevsimi Nisan–Haziran aylarıdır. Su sıcaklığının yükselmeye baĢladığı bahar dönemleri (18-20 °C) üreme zamanını oluĢturur. 6- Noktalı Ġnci balığı (Alburnus bipunctatus): Boyları 15-20 cm, çok nadir 25 cm’ye ulaĢır. Ġnci balıkları büyük sürüler halinde yavaĢ akan ırmaklarda ve göllerde bulunurlar. Rusya'nın Ġdil Nehrinden batı Avrupa'ya kadar ve hatta Ġrlandada, Ġskoçyada ve Ġskandinavya'da yaygınlardır. Nisan-Haziran arası üreyip, yapıĢkan yumurtalarını nehirlerin giriĢ veya çıkıĢındaki kıyıların kumluklarına, taĢlara yada su bitkilerine bırakır. 7- Vantuzlu balık (Glyptothorax sp): Vücudun alt tarafında balığın istediği yere yapıĢmasını sağlayan vantuz vardır. Maximum boy 15 cm’dir. 8-Çöpçü balığı (Orthrias panthera anhorae): Anadolu'nun özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerine özgü olan bu tür, bilhassa Dicle, Fırat, Kura, Aras, Ceyhan ve Asi nehirlerinden bilinmektedir. Genellikle hızlı akan sularda yaĢayan küçük vücutlu balıklardır. En çok 8-9 cm boya ulaĢırlar. Bu tür, genellikle temiz ve serin olan nehir ve çayların bilhassa yavaĢ akan çakıllı-kumlu zeminlerinde yaĢarsa da, bazen göllerin fazla derin olmayan kıyı zonlarında da bulunur. Gececi özellikte olup gündüzleri daima taĢlar altında gizlenir ve bir zemin balığıdır. Temiz suları tercih etmekle beraber, kirliliğe karĢı da çok dayanıklı olduğundan, oksijenin eser halde bulunduğu ortamlarda bile uzun süre yaĢayabilir. Yumurtlama periyodu Mayıs-Temmuz ayları arasına rastlar. 67 9- Ġnci balığı (Alburnus filippii): Doğu Anadoluda özelliklede Kura-Aras Nehir sisteminin balığıdır. Boyları en fazla 15-16 cm kadardır. Yan taraflarında, aĢağı yukarı göz çapı kalınlığında baĢtan kuyruk yüzgecine kadar birer bant bulunur. 10- Karaburun (Chondrostoma regium): Ülkemizin büyük bir kısmında yayılıĢ gösterir. Boyları 25 cm kadardır. 11- Ak balık (Leuciscus lepidus): Ülkemizin Doğu Anadolu ve daha çok Güney Doğu Anadolu’da yayılıĢ gösterir. Akarsu ve göllerde yaĢarlar. Boyları 25-30 cm, ağırlıkları ise 2-3 kg kadardır. Balıkçılar tarafından avlanılmakta ve eti tüketilmektedir. 12- Yayın Balığı (Siluris glanis): Bu balıklar, 3 metreye kadar büyüyebilirler ve 300 kg ağırlığa ulaĢabilirler. Eti kılçıksız ve çok lezzetli, ticari değeri yüksek bir balıktır. Yayın balığı uzun ömürlüdür. 100 sene kadar yaĢayabilir. Oksijensizliğe dayanıklıdır. Ilık su balığı olmasına rağmen düĢük sıcaklıklarda da hızlı geliĢir. Genellikle 2 yılda 0,5- 1,4 kilograma ulaĢır. Su sıcaklığının azaldığı dönemlerde, çukur kısımlarda kıĢı geçirir. Dünyada Mersin balığından sonra gelen en büyük tatlısu balığıdır. Geceleri daha aktif olurlar ve hemen hemen her Ģeyi yiyebilen balıklardır. Sessiz ve sakin suları severler. Yayın Balığı büyük, ılık gölleri ve derin, yavaĢ akan ırmakları tercih eder. Su akıntılarının oluĢturduğu mağaralarda ve suya batmıĢ ağaçların yanında barınmayı severler. 13- Caner balığı (Barbus capito pectoralis): Halk arasında bıyıklı balık, Caner balığı, Cero, Manyar ve ġabut olarak da isimlendirilir. Ġki çift bıyığı bulunur. Ülkemiz iç sularının en büyük balıklarındandır. Ortalama boyu 80 cm dir. Ancak 120 cm geçenleri ve 100 kg üzerindeki balıklar da avlarda yakalanmıĢ ve kayıtlara geçmiĢtir. YaĢam alanı Aras nehri, Fırat ve Dicle Nehir sistemleri ve Keban Baraj gölüdür. 14- Ġnci Balığı (Acanthalburnus microlepis): Ġnci balığı ya da siyah alınlı balık olarak adlandırılır. Kura ve Aras nehir sistemlerinde yayılıĢ göstermektedirler. Aras Nehri, Ölçek suyu (Ardahan), Akçaylar (Susuz) ve Kars Çayı yaĢam alanlarını oluĢturmaktadır. Etleri çok kılçıklı olup, yenebilir ancak ekonomik bir tür değildir. 15- Dere Kayası (Gobio persus): Kars Çayı, Aras Nehri doğal yaĢam alanlarını oluĢturur. Boyları 10-15 cm kadar olabilir. Yanal çizginin üst tarafında genellikle düzensiz Ģekilli ve sayıları 6-12 arasında değiĢen esmer-kahverengi lekeler bulunur. Ekonomik önemi yoktur. Salmo trutta türü, IUCN listesinde düĢük seviyede nesli tehlike altındaki tür olarak listelenmiĢtir. Ancak, sahada bulunan ve bu türün alt türü olan Salmo trutta 68 macrostigma nesli tehlike altında olan türler sınıfına dahil olup, ülkemiz stokları da çok fazla sömürülmüĢtür. Aynı Ģekilde Bıyıklı balık (Barbus plebejus) da nesli tehlike altında olan türler sınıfına dahildir. Glyptothorax sp. bazı türleri farklı seviyede nesli tehlike altındaki tür olarak sınıflandırılmıĢtır. Capoeta sp. bazı türleri için IUCN listesinde nesli tehlike altında olan türler olarak verilmekle birlikte buradaki türün Capoeta capoeta türü olduğu düĢünülmektedir. Yayın balığı (Silurus glanis) IUCN listesinde düĢük seviyede nesli tehlike altındaki tür olarak listelenmiĢtir. Cyprinid balıklardan olan Tatlısu kolyozu (Chalcalburnus chalcoides), Tatlısu kefali (Squalis cephalus), Noktalı Ġn balığı (Alburnus bipunctatus), Ġnci balığı (Alburnus filippii), Karaburun (Chondrostoma regium), Ak Balık (Leuciscus lepidus) ve Cobidae’lerden Çöpçü balığı (Orthrias panthera anhorae), Caner balığı (Barbus esocinus), Dere Kayası (Gobio persus) ve Ġnci Balığı (Acanthalburnus microlepis) nesli tehlike altında olmayan türler olarak bildirilmektedir. Ancak bu türlerle ilgili daha fazla çalıĢma yapılması gereklidir. Av sirkülerlerinde ilgili türlerle alakalı olarak üreme dönemlerini kapsayacak Ģekilde avcılık faaliyetleri yasaklanmıĢtır. 69 Sahada yakalanan Doğal alabalık örnekleri Siraz balığı Bıyıklı balık Çöpçü balığı Tatlısu kefali Noktalı Ġnci balığı Tatlısu kolyozu Sahadan yakalanmıĢ bir Glyptothorax sp. Ġnci balığı Karaburun balığı Ak balık Yayın balığı Caner balığı Ġnci Balığı Dere Kayası ġekil 23. Saha ve civarında yaĢayan balık türleri 70 1.3.5. Hedef Türler ve Ekolojik ĠliĢkileri 1.3.5.1. Yaban keçisi (Capra aegagrus) 1.3.5.1.1 Sistematikteki Yeri Alem : Animalia ġube : Chordata Sınıf : Mammalia Takım : Artiodactyla Alttakım : Ruminantia Familya : Bovidae Altfamilya : Caprinae Cins : Capra Tür : aegagrus Alttür : aegagrus Otör : Erxleben, 1777 C. aegagrus Erxleben 1777, Dünya genelinde Capra cinsine ait; C. hircus Linnaeus 1758, C. ibex Linnaeus 1758, C. caucasica Güldenstaedt & Pallas 1783, C. cylindricornis Blyth 1841, C. pyrenaica Schinz 1838, C. falconeri Wagner 1839, C. nubiana F. Cuvier 1875 ve C. lervia Pallas 1777 ile beraber yayılıĢ gösteren 9 türden biridir. Yaban keçisi C. aegagrus türüne ait dünyada 5 alttür olduğu tespit edilmiĢtir. Bunlardan ülkemizde yayılıĢ göstereni C. aegagrus ssp. aegagrus, diğerleri ise C. aegagrus ssp. blythi, C. aegagrus ssp. chialtanensis, C. aegagrus ssp. cretica ve C. aegagrus ssp. turcmenica’dır (ġekil 24). 1.3.5.1.2. Yaban Keçisi Neslinin Tarihçesi Çok eski tarihlerden bu yana yaban keçisi, insanlar için önemli bir av hayvanı olmuĢtur. Bununla ilgili M.Ö. 8000-10000 yıllarına ait Karadeniz ve Hazar Denizi kıyılarında bulunan, bazalt kayalarda vurgu sistemiyle çizilmiĢ, yaban keçisi figürlerine rastlanmaktadır (ġekil 25). 71 ġekil 24. Yaban keçisi’nin erkek bireyinin genel görünümü, Türkiye’deki yayılıĢı ve erkek-diĢi bireylerin boynuz yapısı (Çizim: ġ.BaĢkaya) Osmanlı Ġmparatorluğu’nda da yaban keçisi değerli avlardan biridir. Halk, padiĢaha duyduğu saygıdan dolayı padiĢahla beraber ava katılma hakkına sahip olsa da değerli av hayvanlarını vurmamakta, bunları sadece padiĢah vurmaktadır. 1839’da Tanzimat ile beraber Osmanlı’da padiĢah ve devlet adamları av yapmaktan vazgeçince, avlaklar halka kalmıĢ dolayısıyla, avcılık çok düzensiz bir hal almıĢ, av hayvanları büyük ölçüde yok edilmiĢ, hatta bazı hayvanların nesli tükenmiĢtir. Günümüzde Türkiye’nin en önemli av hayvanı türü olan ve üzerinde yoğun bir yasa dıĢı avcılık baskısı bulunan yaban keçisi, resmi kayıtlara göre ilk kez “AntalyaDüzlerçamı Koruma ve Üretme Sahası” nda, sayıları artarak yaĢama ortamlarına zarar verdikleri gerekçesiyle 1981’de ava açılmıĢtır. Bu gerekçeye dayanarak Düzlerçamı’nda 1981-1987 yılları arasında toplam 509 yaban keçisi vurulduğu kaydedilmektedir. Günümüze gelindiğinde ise Merkezi Av Komisyonu kararlarına bakıldığında ülkenin farklı yörelerinde yıl boyunca belirlenen kotalarda yaban keçisi avlanmasına müsaade edildiği görülmektedir. 72 ġekil 25. Azerbaycan’da Hazar Denizi kıyısında 1973 yılında bulunan bir bazalt kayadaki yaban keçisi figürleri 1.3.5.1.3. Dünya’daki YayılıĢı Dünya üzerinde C. aegagrus türünün Afganistan, Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Ġran, Lübnan, Rusya, Türkiye, Kıbrıs, Yunanistan, Hindistan, Irak, Ġtalya, Umman, Pakistan, Slovakya, Suriye ve Türkmenistan’da yayılıĢ gösterdiği tespit edilmiĢtir (ġekil 26). C. aegagrus aegagrus’un ise Türkiye’nin dıĢında Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Ġran, Rusya, Afganistan ve Pakistan’da dolayısıyla Kafkasya, Ġran, Irak’ın kuzeydoğusu ve Asya’nın doğusundan Sind ve Balucistan’a kadar yayılıĢ gösterdiği bildirilmektedir. Turan (1987b) Yunan adalarında da yayılıĢ gösterdiğini belirtmiĢse de diğer kaynaklarda oradaki türün C. aegagrus cretica olduğu kaydedilmektedir. Tolunay (1953) ise Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya’da yaĢadığını belirtmektedir. Yaban Keçisi’nin Dünya Kırmızı Liste Kategorisi “VU A2 cde”dir. Dolayısıyla, Habitat kaybı veya bozulması, popülasyonun geliĢiminin bilinmemesi, hibritleĢme, patojenler, kirlilik, parazit veya predatör etkisiyle 10 yıl zarfında veya 3 generasyon sonrasında Dünya’daki toplam popülasyonunda %20 azalma beklenmektedir. 1.3.5.1.4. Yaban Keçisi’nin Türkiye’deki YayılıĢı Ülkemizde, batıda Datça yarımadasından baĢlayarak doğuya doğru Akdeniz’i çevreleyen dağlarda, Toros ve Anti-Toroslar üzerinden Doğu, Kuzeydoğu ve Güneydoğu Anadolu’nun sarp dağlık bölgelerinde bulunduğu bildirilmiĢtir. HuĢ (1963; 73 1974) ise bu yayılıĢ alanını daha ayrıntılı Ģekilde; Köyceğiz ve Marmaris arasındaki Balan Dağları; Siirt’te Botan Vadisi; Toroslar’da 3200 m Geyik Dağı, 2900 m Akdağ, 2800 m Karayılan Dağı, 2200 m Susuz Dağı, 1600 m Çaklıca, 1400 m TaĢtan, Uçansu ve 600 m Badem ağacı mevkisinde, bunlara ilaveten, Antalya’nın Finike, KaĢ, Manavgat; Konya’nın BeyĢehir; Muğla’nın Marmaris, Ula, Yerkesik, Köyceğiz, Fethiye ilçelerindeki sarp kayalık ve ormanlık yerlerde, ayrıca, Isparta, Burdur, Denizli ve Aydın illerinin Toroslar’a bakan sarp bölgelerinde, Mersin, Pozantı dağlarında, Artvin ve Tunceli illerinin yaĢama muhitine uygun yerlerinde de bulunduğu bildirmektedir. Zengingönül (1987) ise yaban keçisinin Muğla ilinin Marmaris ilçesinden baĢlayarak, Antalya, Mersin, Adana ve MaraĢ illerinde bütün Toros dağ silsilesinde, Doğu Anadolu’da Tunceli, Erzincan ve Güney Doğu Anadolu’da Bitlis, Van, Hakkari illeri ile Kuzey Doğu Anadolu’da Artvin ilinde yayılıĢ gösterdiğini kaydetmiĢtir. Gürcistan Azerbaycan Türkmenistan Türkiye Afganistan İran Irak Pakistan ġekil 26. Yaban keçisi’nin dünya üzerinde yayılıĢ gösterdiği ülkeler Demirsoy (1992) ise en batıda, Datça yarımadasının burnundaki Karadağ’dan itibaren doğuya doğru Marmaris, Köyceğiz, Fethiye, KaĢ ve Finike’nin kuzeyinde kalan dağlık, ormanlık alanlarda, Muğla-Milas arasındaki Marçal dağında, Muğla’nın kuzeydoğusunda Denizli’nin güneyindeki dağlarda rastlandığını, Batı Anadolu’daki en üst yayılıĢının Çardak ilçesinin Kuzeydoğu’sundaki Maymun dağı olduğunu, yakın tarihte burada soyunun yok edildiğini, Antalya’dan doğuya doğru Toros silsilesinin tamamında Isparta’nın güneyi ve doğusunda, BeyĢehir gölünün batı ve güneyindeki 74 dağlarda, SeydiĢehir, Hadim, Ermenek çevrelerinde, Karaman ve Ereğli’nin güneyinde, Niğde’nin güneydoğusundaki Aladağlar’da, doğuya doğru Tahtalı, Binboğa dağlarında, KahramanmaraĢ ve Malatya arasındaki Engizek ve Nurhak dağlarında, Elazığ, Tunceli, Bingöl, MuĢ ve Bitlis çevresindeki dağlık yörelerde, Siirt’in doğusunda, Hakkari ve Van yöresinde, Sivas ilinin kuzeydoğu, doğu ve güneydoğusunda, Erzincan, Erzurum ve Kars çevresindeki dağlarda, Ordu-Mesudiye’den doğuya doğru Rus sınırına kadar tüm Doğu Karadeniz Dağları’nda, kayalık ve sarp yerlerde yayılmıĢ olduklarını belirtmiĢtir. 1.3.5.1.5. Morfolojisi 1.3.5.1.5.1. Vücut Yapısı Turan (1987b), Demirsoy (1992) ve Çanakçıoğlu ve Mol, (1996) ergin bir yaban keçisi tekesinin boyunu 130-180, cidago yüksekliğini 80-100, kuyruk uzunluğunu 15-20 cm ve ağırlığını 50-85 kg olarak belirtmiĢ, diĢinin ağırlığını ise Turan (1987) 20-35 kg, Çanakçıoğlu ve Mol (1996) 35-60 kg olarak kaydetmiĢtir. HuĢ (1963; 1974) ise ergin bir tekenin uzunluğunu 120 cm, cidagosunu 95 cm, kuyruk uzunluğunu 20 cm, ağırlığını takriben 95 kg, aynı yaĢtaki diĢinin ağırlığını 30 kg, uzunluğunu ise 60 cm olarak belirtmiĢtir. Tolunay (1953) ise uzunluğu 130, yüksekliği 95 ve kuyruğu 20 cm olarak vermiĢtir. Korshunov (1994), erkeklerin cidago yüksekliğini 85 cm, boyunu 155 cm, ağırlığını 70-80 kg olarak vermiĢ ve diĢilerin erkeğin yaklaĢık yarısı kadar olduğunu mayıs ayı sonuna kadar yaz postunun oluĢtuğunu, kıĢ postunun ise yazınkinden daha uzun, fakat bu dönemde derinin daha ince olduğunu kaydetmiĢtir. Turan (1987b), Demirsoy (1992) ve Çanakçıoğlu ve Mol (1996) ise yaban keçisinin postunun kısa, sık ve sert kıllı olduğunu, renginin, kıĢın soluk grimsisarımtrak olduğu halde, yazın kızıl kahverengi olduğunu, erkeklerde bir ucu omuz baĢından baĢlayıp sırta ve enseye, diğer ucu ön ayaklara doğru uzanan ve kuĢak (kolan) denilen siyah renkli bir Ģerit bulunduğunu, kuĢağın renginin çiftleĢme mevsiminde koyulaĢtığını, bu siyah Ģeridin diĢilerde bulunmadığı gibi karın hattını ayıran siyah çizginin de olmadığını, ayrıca, diĢilerin renginin de daha açık olduğunu ve ergin tekelerde, çene altında sert kıllı, siyah ve uzun bir sakal bulunduğunu belirtmiĢlerdir. HuĢ (1963;1974) ise yaban keçilerinin postlarının açık kırmızımtırak yahut ta sarımtırak pas renginde olduğunu, diĢilerinde rengin büyük ölçüde değiĢmediğini, buna 75 karĢılık yaĢlı tekelerde çeĢitli renk varyasyonları görüldüğünü belirtmiĢtir. Ayrıca, tekelerin renginin kıĢın daha ziyade beyaza yakın olduğunu fakat yaĢlandıkça bu rengin sırt tarafında grimsi, karın tarafında da beyaz uçlu kılların bulunması sebebiyle beyaza yakın açık bir renk aldığını, yaĢlı tekelerde omurgadan aĢağıya doğru inen ve boyun kısmını içeriye alan bir yele bulunduğunu, tekelerde 3 yaĢından sonra ve kıĢ aylarında göğsü çevreleyen ve omuzun üstünden geçen siyah bir bant teĢekkül ettiğini, sırtının üstünde baĢtan baĢa uzanan ve arka kısımlara doğru incelen kahverengi bir çizgi ve hem erkek hem de diĢisinde oldukça uzun bir sakal bulunduğunu kaydetmiĢtir. Tolunay (1953) ise sadece kırmızımsı kırçıl renkli olduklarını ve siyah çizgileri bulunduğunu belirtmiĢtir. Ayrıca, HuĢ (1963;1974) yaban keçilerinin koku alma hissinin çok keskin olup, uzak mesafelerden dahi düĢmanın kokusunu aldıklarını, duyma kabiliyetlerinin de çok iyi olduğunu, kulakları daima dik bir Ģekilde durduğundan en küçük bir kıpırdayıĢı dahi sezdiklerini, vücut yapılarının, süratli bir Ģekilde koĢmalarına, sıçrama ve atlamalarına elveriĢli bir durumda olmak üzere adaleli olduğunu belirtmiĢtir. Bouchner (2000), yaban keçisi ayak izinin, kenarlarının daha yuvarlak ve ucunun küt olmasıyla evcil keçi izinden kolayca ayırt edilebileceğini belirtmiĢtir (ġekil 27). ġekil 27. Yaban keçisi (solda) ve evcil keçi’nin (sağda) ayak izleri 1.3.5.1.5.2. Boynuzun Yapısı ve YaĢ Tayini Turan (1984; 1987b) ve Çanakçıoğlu ve Mol (1996) erkeklerde baĢta uzun ve geriye doğru kıvrılan ve uzunluğu zaman zaman 150 cm’ye kadar varan boynuzlar bulunduğunu, diĢilerde ise boynuzların kısa olup 25-30 cm kadar olduğunu, erkeklerde boynuzların ön kısmının dar olup, her yıl boynuz üzerinde bir çıkıntı oluĢtuğundan yaĢ tespitinde kullanılabildiğini belirtmiĢtir. HuĢ (1963;1974) ise yaban keçisinin 76 boynuzlarının Ģekil bakımından eğri bir kılıç gibi, boynuzun ön ve arka kısımlarının keskin köĢeli, fakat dıĢ yan kısımlarının yuvarlak olduğunu (ġekil 28, 29), orta büyüklükteki keçilerde boynuz uzunluğunun 40 cm, erginlerde ise takriben bunun iki misli, diĢi de ise bu uzunluğun, takriben 31 cm’yi bulduğunu, boynuzun dip kısmından baĢlamak üzere yaĢlı tekelerde yarım çember Ģeklini alacak bir Ģekilde büküldüğünü, dip kısmına yakın olan yerlerde boynuzun diğerine yaklaĢır bir Ģekilde uzanırken orta yerinden itibaren geriye doğru bükülmeye baĢladığını, uç kısımların keskin bir Ģekilde öne ve içeriye doğru kıvrıldığını, bu uçların birbirlerinden olan aralığının 12-15 cm olduğunu, boynuzun orta kısımlarında ise bu açıklığın 30-40 cm’yi bulduğunu, sağ boynuzun ucunun hafif bir Ģekilde sola, sol boynuzunkinin de yine az miktarda sola bükülmüĢ durumda olduğunu, boynuzun ön kısmı üzerinde bulunan çıkıntıların yaĢlı bireylerde 10-12 adedi bulduğunu, boynuzun dipteki çapının tekede takriben 24 cm, diĢide ise 9 cm olduğunu, ağırlığının ise takriben 3.5 kg geldiğini belirtmiĢtir. Tolunay (1953) ise sadece kılıç Ģeklindeki boynuzları 75 cm’dir Ģeklinde bir veri kaydetmiĢtir. Demirsoy (1992) ise erkeklerin boynuzlarının uzun ve geriye hançer gibi kıvrık, yanlardan basık, uç kısmı içe ve aĢağı doğru dönük olduğunu, boynuzun dar olan ön yüzünde yaĢla ilgili olmayan 6-12 kabartı bulunduğunu, her yıl büyüyen boynuz kısmının bir çizgi ve kabartıyla ayrıldığını, bu çizgi ve kabartılardan yaĢ tespiti yapıldığını belirtmiĢtir. Ayrıca, boynuzların uzunluğunun 105-120 cm kadar olabildiğini, hatta iyi geliĢmiĢ bazı erkeklerde 150 cm’ye kadar boynuza rastlanabildiğini, diĢilerin boynuzlarının ise küt ve kısa olup, 25-28 cm kadar büyüyebildiğini kaydetmiĢtir. Korshunov (1994) erkeklerde boynuzların maksimum uzunluğunun 127 cm, diĢilerde ise boynuzların 20-25 cm kadar olduğunu ve 4 yaĢına kadar büyüdüğünü, erkeklerde ise yaĢamları boyunca boynuzların büyümeye devam ettiğini, ancak, maksimum boynuz büyümesinin 2 yaĢında gerçekleĢtiğini, 3 yaĢından sonra boynuz büyümesinin azaldığını, boynuz dip çapının ise çiftleĢme yaĢına yani 5. yaĢa kadar hızlıca arttığını, 8. yaĢta maksimuma ulaĢtığını ve 25 cm’yi bulduğunu, ortalamasının ise 20 cm olduğunu belirtmiĢtir. 77 ġekil 28. 8 yaĢındaki bir teke ve aynı yaĢtaki bir diĢinin boynuz yapısı ġekil 29. Yaban keçisi erkeğinin boynuz yapısı (Foto: ġ.BaĢkaya) 1.3.5.1.6. Biyolojisi Turan (1987b), Demirsoy (1992) ve Çanakçıoğlu ve Mol (1996) çiftleĢmenin kasım ayının ikinci yarısında baĢlayıp, aralık ayının ortalarına kadar 3-4 hafta sürdüğünü belirtmiĢlerdir. HuĢ (1963;1974) kızıĢma devresini aralık-Ģubat arası olmak üzere 40 gün olarak vermiĢtir. Tolunay (1953) ise kasım ayında çiftleĢtiklerini kaydetmiĢtir. Tolunay (1953), HuĢ (1963; 1974), Turan (1987b), Demirsoy (1992), Çanakçıoğlu ve Mol (1996) gebelik süresinin 5 ay, doğumların ise mayıs ayında olduğunu ve genellikle ikiz doğurduklarını, seyrek olarak üçüz yavrulara da 78 rastlandığını kaydetmiĢlerdir. Bunlardan farklı olarak Tolunay (1953) 1-2, Çanakçıoğlu (1987) ise genelde 1 yavru doğurduklarını belirtmiĢtir. HuĢ (1963;1974) ise 2 yaĢındaki keçilerin yalnız 1 oğlak daha sonraları da 3 yavru yaptıklarını, doğum yerinin, yavruları kartal ve yırtıcı kuĢlardan korumak için ormanın sıklık bir yerinde olduğunu, yavruların doğduklarının ertesi günü sabahından itibaren annelerini takip edebilecek bir duruma geldiğini, yavruların takriben 3 kg ağırlığında olduğunu, boynuzları ve azı diĢlerinin takriben 1 ay sonra görülmeye baĢladığını ve emzirmenin 6 ay sürdüğünü, genç keçilerin 1 yıl veya daha fazla bir süre annelerini takip ettiklerini, diĢilerin 1 veya 1,5 yaĢına geldikleri zaman çiftleĢme kabiliyetini elde ettiklerini, çiftleĢme zamanında tekelerin kuyruğunu dik tuttuğunu, diĢinin ise sağa sola salladığını, diĢide memelerin sarkık olmadığını, sütünün beyaz ve evcil keçininkine nazaran daha sulu olduğunu belirtmiĢtir. Demirsoy (1992) ve Çanakçıoğlu ve Mol (1996) kızıĢma döneminde erkekler arasında kavgalar olduğunu, bu dönemde tekelerin boynuz diplerindeki bezelerden çıkan bir koku nedeniyle çok fena koktuğunu, geçtikleri ve gezdikleri her yerde bu kokunun duyulduğunu, tekelerin bu dönemde derin ve boğuk bir sesle melediklerini ve ıslığı andıran br ses çıkardıklarını, diĢilerinde ürktüklerinde aynı ıslık sesini çıkarttıklarını kaydetmiĢtir. HuĢ (1963;1974) diğer zamanlarda yalnız baĢına yaĢayan kuvvetli tekelerin bu mevsimde diĢilerin grubuna katıldığını, diĢilerin mevcudiyetlerini sesleri ve aksırmalarıyla, yürüyüĢlerinde taĢlara çarpmak suretiyle çıkardıkları gürültülerle belirttiklerini, tekenin aynı keçi ile bir saat içerisinde 3-4 defa çiftleĢtiğini, takibeden günlerde de sürü ile birlikte kalan tekenin böylece gruptaki diĢilerin hepsi ile eĢleĢmiĢ bulunduğunu, bir tehlike anında ilk olarak canını kurtarmaya çalıĢanın bu teke olduğunu, sürüye yeni bir teke geldiği zaman ise ilk tekenin kendisini kuvvetsiz hissetmesi durumunda yerini yeni gelene bıraktığını, Ģayet yeni geleni yenebileceğini anlarsa bu takdirde aralarında Ģiddetli mücadelelerin cereyan ettiğini, bir yay Ģeklindeki büyük boynuzların yek diğeriyle çarpıĢmasından meydana gelen sesin adeta bir baltanın ağaca vurulmasıyla çıkan sese benzediğini kaydetmiĢtir. Korshunov (1994) ise çiftleĢmenin kasım baĢında baĢladığını, bu dönemde erkeklerin sık sık diĢiler için dövüĢtüğünü, boynuzların çarpıĢmada çıkardığı seslerin durgun havalarda çok uzaklardan duyulabildiğini, diĢilerde östrojen hormonu salgılanması kasım sonu baĢlayıp, aralık ortasında bittiğini, bu dönemde kan izlerinin kayalarda sıklıkla görülebildiğini, birleĢmenin, bazen bu dönemden daha erken veya 79 daha geç olabildiğini kaydetmiĢtir. Ayrıca, gebeliğin yaklaĢık 5 ay sürdüğünü, doğumların çoğunlukla nisan sonu mayıs baĢı gibi, bazense mart sonu nisan baĢında hatta temmuzda dahi olduğunu, genellikle yaĢlı diĢilerin iki, gençlerin bir yavru, nadiren ise bir diĢinin üç yavru doğurduğunu ve diĢilerin yaklaĢık %20’sinin kısır kaldığını belirtmiĢtir. Bunlara ilaveten, yılda diĢi baĢına düĢen yavru sayısının 1.2 olduğunu, yeni doğan yavruların bir hafta içinde sarp kayalıklarda annesini takip edecek duruma geldiğini, diĢilerin seksüel olgunluğa 19 aylıkken ulaĢtığını, iki yaĢındaki diĢilerin yavruladığı gözlense de çoğu diĢinin 3 yaĢından sonra doğurmaya baĢladığını, erkek yavruların ise çiftleĢmek için yaptıkları hiyerarĢik çatıĢmalara 4 yaĢında baĢladığını, ortalama erkek/diĢi oranının 1:2.1 olduğunu belirtmiĢtir. Demirsoy (1992) ve Çanakçıoğlu ve Mol (1996) yaban keçilerinin 15-20 yıl, Tolunay (1953) ise 20-25 yıl kadar yaĢadıklarını kaydetmiĢlerdir. Korshunov (1994) ise 98 erkek bireyin ölüm yaĢları arasında yapılan araĢtırmada ölümlerin en çok 4-8 yaĢları arasında gerçekleĢtiğini, bu yaĢlardaki erkeklerin baskınlık yaĢına yaklaĢması nedeniyle çok hassas olduklarını, 3-4 yaĢ arası ise hiyerarĢik çatıĢmaların çok yoğun olduğunu, 7. yaĢtan sonra ise mortalitenin azaldığını kaydetmiĢtir. Demirsoy (1992) ile Çanakçıoğlu ve Mol (1996) yaban keçilerinin gündüzcül hayvanlar olduklarını, dik kayalara maharetle çıkabildiklerini, aslında yavaĢ hareket ettikleri halde, korktuklarında sıçramalar yaparak kaçtıklarını, günün çok erken saatleriyle akĢam geç vakitlere kadar hatta bazen aydınlık gecelerde de yayıldıklarını, gündüzleri kayaların gölge yerlerinde, inlerde, geniĢ mağaralarda, sık ağaçların arasında yatarak geviĢ getirdiklerini ya da sadece dinlendiklerini kaydetmiĢlerdir. 1.3.5.1.7. Besinleri Yaban keçisinin beslenmesi ile ilgili Demirsoy (1992) ve Çanakçıoğlu ve Mol (1996) genel olarak bitkisel gıdalar aldıklarını, çeĢitli otlar, yapraklar, sürgünler, ince dallar, yosunlar ve meyvelerin severek yediği gıdaları teĢkil ettiğini, ayrıca, MeĢe Quercus spp., Kızılağaç Alnus sp., Karaağaç Ulmus sp. ve Boyacı sumağı Cotinus coggyria gibi ağaç ve ağaççıkların sürgün ve tomurcukları ile Ardıçların Juniperus spp. üzümsü kozalaklarını yediğini belirtmiĢtir. HuĢ (1963;1974) bunlara katılmakla beraber ek olarak taze hububat yaprakları ve Menengiç Pistacia terebinthus sürgün ve meyvelerini yediğinden de bahsetmektedir. Yunanistan’da C. aegagrus cretica üzerine yapılan bir çalıĢmada ise bu türün ana besinleri olarak, Delice Olea europeae var. 80 sylvestris, Sakız ağacı Pistacia lentiscus, Laden Cistus spp. ve Kermes meĢesi Quercus coccifera belirlenmiĢtir. Nicholson vd. (1992) ise yaban keçisinde cinsiyet, sezon ve gün uzunluğuna göre dinlenme ve beslenme davranıĢlarında belirgin farklılıklar bulunduğunu belirtmiĢtir. Morits, yaban keçisinin baĢlıca besinleri olarak ardıç, çalı yaprakları ve çeĢitli otsu bitkileri göstermiĢtir. Ayrıca, yaz ayında yapılan bir iĢkembe analizi göstermiĢ ki yaban keçisi diyetinin %61.1’i Poaceae’ye mensup otlardan, %14.2’si Acer torcomanicum’dan oluĢmakta, ardıç ve çalılar ise sekonder besinlerini meydana getirmektedir. Bununla birlikte yaban keçilerinin diyet kompozisyonu yıl boyu değiĢmekte; yaz mevsiminde ana besinini otlar, %30’unu ise ağaç ve çalılar hatta bazı durumlarda aldığı besinin tümünü otsu türler oluĢturmaktadır. Özellikle kıĢın karlı zamanlarda ise besininin %80’i Ardıç Juniperus spp. ve %10’u Ephedra intermedia’dan meydana gelmektedir. 1.3.5.1.8. YaĢama Ortamı (Habitatı) HuĢ (1963;1974) ve Çanakçıoğlu ve Mol (1996) yaban keçilerinin 1500 m veya daha yüksek kayalık sarp yerlerde, mağaralar ve sık ağaçlıkların bulunduğu alanlarda yaĢadığını, sabahları erken saatlerde ormandan çıkarak yüksek yerlerde otlamak suretiyle yayılan yaban keçilerinin, akĢam üzeri tekrar orman bölgesine döndüğünü, öğle sıcaklarında bir süre otlamaya ara vererek gölgeli bir yerde istirahate çekildiklerini, öğleden sonra tekrar otlamaya çıkan keçilerin karanlık oluncaya kadar yayıldıklarını, ay ıĢığı olan gecelerde otlamanın sabaha kadar devam ettiğini ve günde bir defa su içmeye indiklerini kaydetmiĢtir. Turan (1987) ve Demirsoy (1992) yaban keçilerinin deniz seviyesinden dağların 3000 m yüksekliklerine kadar sarp kayalıklar, ağaç ve ağaççıklarla, bodur çalılar ve otlarla kaplı kayalık dağlarda yaĢadığından bahsetmektedir. Korshunov (1994) ise yaban keçisinin habitat tercihinin sadece dağlarla sınırlı olmadığını, herhangi bir yükseltide kayalık ve sarp yerlerde bulunabildiğini, deniz seviyesinden itibaren 4200 m’lere kadar yayılıĢ gösterdiğini kaydetmiĢtir. Yaban keçisinin en çok kullandığı habitat tipleri olarak; kayalıkları, sarp uçurumları, ardıç ve çalılarla örtülü vadileri göstermiĢ ve doğurma periyodunda diĢilerin yaĢlı erkelere oranla dağların eteklerinde yaĢadıklarını bildirmiĢtir. Buraların her mevsim zengin yiyeceklerle dolu olduğunu belirtmiĢtir. Ayrıca, yaptıkları bir araĢtırmada yaban keçisi için baĢlıca 5 habitat tipi tespit ederek, türün buraları hangi oranda kullandığını tespit etmiĢlerdir. 81 Buna göre, yaban keçileri, küçük tepeleri; %5.3, platoları; %7.2, otla kaplı yamaçları; %15.3, kayalık yamaçları; %42.1 ve kaya çıkıntı ve oyuklarını ise %30.1 oranında kullanmaktadırlar. 1.3.5.1.9. Yırtıcıları ve Parazitleri Turan (1987b) yaĢama ortamının sarp ve çetin olması, avının güçlüğü, aynı yaĢama ortamını paylaĢan yırtıcıların da zamanla azalmasının yaban keçisinin süratle yok olmasını önlediğini, ancak yine de birçok yaĢama ortamında çok azalıp, bazı yerlerde ise yok olduklarını belirtmiĢtir. HuĢ (1963;1974) ise keçinin düĢmanlarının insandan baĢka Pars Panthera pardus, VaĢak Lynx lynx ve Kurt Canis lupus gibi hayvanlar olduğunu, Kartal Aquila spp., Çakal Canis aureus ve Tilki Vulpes vulpes’nin de daha ziyade yavrularına zarar verdiğini kaydetmiĢtir. Korshunov (1994), Türkmenistan’da yaban keçisinin baĢlıca yırtıcısı olarak Pars Panthera pardus’ı göstermiĢ ve ölümlerin %85.5’ine -bunun %67.8’i erkekler, %16.1’i diĢiler ve %14.3’ü yavrulardan oluĢmakta- sebep olduğunun tespit edildiğini belirtmiĢtir. Bir sonraki etkili yırtıcısının VaĢak Lynx lynx olduğunu, sonraki potansiyel düĢmanlarının ise Sırtlan Hyena hyena, Tilki Vulpes vulpes, Yaban kedisi Felis sylvestris, Karakulak Felis caracal ve Sakallı akbaba Gypaetus barbatus –özellikle yavrular üzerinde- olduğunu kaydetmiĢtir. Bunun yanı sıra, vücut Ģeklinin uygunluğu ve özel toynaklarından dolayı sarp kayalıklara çok hızlı tırmanabildiğini ve pars gibi yırtıcılarından kaçabildiğini belirtmiĢtir. Ayrıca, habitatlarının uzak olmasından dolayı koyun, inek, keçi gibi evcil hayvanlarla besin rekabetinin olmadığını, antropojen faktörlerden ise kaçak avcılık, yangınlar, su kaynaklarının tüketilmesi gibi sebeplerden çok etkilendiklerini, günümüzde illegal avcılık olmadığını, geçmiĢte ise avcılığın, ölümlerin %7’sini oluĢturduğunu kaydetmiĢlerdir. Parazitleri olarak ise Ixodidae’ye mensup 6 kene türünü -Haemaphysalis pospalovashtromae Hoog, 1966; H. sulcata Can. Et Fanz., 1877; H.punctata Can. Et Fanz., 1877; H. otophila P.Sch., 1918; Dermacentor daghestanicus Oe., 1929; ve Hyalomma detritum P.Sch., 1918- göstermiĢlerdir. Yine bu çalıĢmada diğer dıĢ parazitleri olarak, Hypoderma silenus (Diptera), Oestrus ovis (Diptera) ve Mallophagus ovinus (Mallophaga), iç parazitleri olarak ise bir protozoa olan Sarcocystis sp. ve 22 Helminit türü belirlenmiĢtir. 82 1.3.5.1.10. Grup Yapısı Turan (1987), Demirsoy (1992) ve Çanakçıoğlu ve Mol (1996) yaban keçilerinin genel olarak sürü halinde dolaĢan hayvanlar olduklarını, sürülerin baĢında daima yaĢlı bir diĢinin bulunduğunu, sürüde çiftleĢme mevsiminden doğuma kadar erkek ve diĢilerin bir arada bulunduklarını, yaĢlı ve güçlü tekelerin tek tek veya 2-3’lü gruplar halinde dolaĢtıklarını, yaz aylarında ise diĢiler, yavrular ve 3 yaĢına kadar genç erkeklerin birleĢerek sürüler oluĢturduğunu kaydetmiĢtir. Tolunay (1953) ise 1020’sinin bir arada gezdiğini, sürüye yaĢlılardan birisinin önderlik ettiğini belirtmiĢtir. Korshunov (1994) ise yaban keçilerinde grup yapısının popülasyonun büyüklüğüne göre farklılık gösterdiğini belirterek, popülasyonlardaki grup yapısının seyrek popülasyonlarda farklı kalabalık ve yoğun popülasyonlarda farklı ele alınması gerektiğini kaydetmiĢtir. Buna göre yoğun popülasyonların grup yapılarını dört periyotta ele almıĢ ve bunları; kıĢ/ilkbahar, doğum, su içme yeri ve çiftleĢme olarak adlandırmıĢtır. Buna göre; kıĢ/ilkbahar periyodu, çiftleĢme periyodu bittikten sonra baĢlamakta ve ilk doğuma kadar devam etmektedir. Bu periyotta, yağan kar ot örtüsünü azaltmıĢ ve dolayısıyla beslenme alanları küçülmüĢtür. Ayrıca, sürüde her iki cinsiyetten ve her yaĢtan birey bulunma ihtimali diğer periyotlara kıyasla daha yüksektir. Sadece erkeklerden oluĢan gruplar nadirdir. Daha sıklıkla diĢi grupları vardır. Sadece yaĢlı erkek ve diĢilerin bir arada bulunduğu gruba ise hiç rastlanmamıĢtır. DiĢi ve yavrularla sadece diĢilerin bulunduğu grup ise birbirine eĢit oranda görülmüĢtür. Doğum periyodu nisan ayı ortalarında baĢlamaktadır. Bu dönemde, diĢiler doğum yapacakları sığınaklara çekilerek sürüden ayrılmakta, yaĢlı erkekler de sürüden ayrılarak kendi baĢlarına veya kendi aralarında kurdukları küçük gruplarla dolaĢmaktadırlar. Kalan karıĢık gruplar; genç erkekler, kısır diĢiler, bir yaĢındaki yavrular ve tek baĢına dolaĢan büyük tekelerden oluĢmaktadır. Bu periyodun sonunda yeni doğan yavrularla diĢilerin bir arada bulunduğu gruplar çok yaygın olup, saf diĢi grupları sadece bu periyodun çok baĢında görülmekte, erkek-diĢi karıĢık gruplarında yaĢlı erkekler bulunmamakta ve hala annesini takip eden genç erkekler görülmektedir. Ağustosun baĢında ekstrem kuraklıkların baĢlamasıyla su içme yeri periyodu baĢlamakta, bu dönemde özellikle yeni doğmuĢ ve büyümekte olan yavrular, bitkilerden aldıklarından çok daha fazla suya ihtiyaç duymaktadırlar. Yine bu periyotta yeni yavrulu diĢiler, kısır diĢiler, yavrusunu kaybetmiĢ diĢiler ve genç erkeklerden oluĢan küçük gruplar ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, karıĢık grupların sayısı artmakta, saf diĢi 83 grupları ortadan kalkmakta ve bunlar yavrulu diĢilerin gruplarına katılmaktadır. Bu grup Ģekli bu dönemde çok sık gözlenmektedir. ÇiftleĢme periyodu kasım baĢında baĢlamaktadır. Erkek ve diĢiler kıĢ/ilkbahar periyodu gibi bir arada karıĢık bulunmakta, bu sürüler liderleriyle, baskınlarıyla, hiyerarĢisiyle ve iletiĢimiyle bir arada özel bir sürü yapısı göstermekte, genç ve güçsüz erkekler sürüden ayrı gezmekte ve kendi aralarında bir grup oluĢturmakta, bazı diĢiler ise yeni büyüyen yavrularıyla bir arada bulunmaktadır. Sadece diĢilerden oluĢan gruplara, erkek-diĢi karıĢık grupları kadar sıkça rastlanmaktadır. Popülasyon yoğunluğu azaldığında ise grupların küçüldüğü ve yapısal olarak da daha az değiĢkenlik gösterdiği gözlenmiĢtir. Korshunov (1994)’a göre, bu durumda, sürüler 6-10 bireyden oluĢmakta 20 veya daha fazlası ise çok nadiren olmaktadır. Bu küçük sürülerin her biri sadece bir yaĢlı erkek ve birkaç yetiĢkin diĢi ile yavrular ve bazen de bir yaĢındaki erkeklerden oluĢmaktadır. Böylece, çoğu grup tipik bir hareme benzemekte ve çiftleĢme poligami davranıĢı Ģeklinde cereyan etmektedir. 1.3.5.2. Yaban Keçisi Sayımları Sayım, genel anlamda mevcudun belirlenmesidir. Ancak, esasen yapılan sayım (envanter) çalıĢmaları ile yaban hayvanları ile ilgili olarak sadece onların popülasyon büyüklükleri veya yoğunlukları değil, daha birçok durumları ile ilgili bilgi elde edilmektedir. Yaban hayatında planlama çalıĢmasına baĢlamadan sayım çalıĢmalarına baĢlanılması gerekmektedir. Planlama sürecinin ardından da planı uygulayabilmek, denetleyebilmek, izleme yapabilmek veya planı yenilemek amacıyla sayımlara devam edilmesi gerekmektedir. Yani sayım iĢi, planlamanın omurgasını oluĢturmaktadır. Plan çalıĢmaları baĢlayana kadar sahada herhangi bir sayım çalıĢması yapılmamıĢtır. Planlama çalıĢmaları sırasında sahada yapılan gözlemler ve sayım çalıĢması (24-25 Aralık 2011) sırasında yaban keçisine ait yoğun iz ve belirtiye rastlanılmıĢ ancak, uyarılara rağmen rehberlerin sesli konuĢmaları, gürültülü olmaları, sigara içmeleri gibi sebepler baĢta olmak üzere, olumsuz hava Ģartları ve ayrıca sahanın askeri operasyon bölgesi oluĢu nedenleriyle beklenen sonuçlar elde edilememiĢtir. 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 1.3.5.3. Sayımlarda Kullanılan Yöntem Yaban hayvanlarının sayımında birçok yöntem kullanılmaktadır. Bu yöntemler, genelde, bizzat hayvanın kendisinin görülmesi ve gözlenmesi esasına dayalı olan gözlek ve sürek-bek gibi doğrudan sayım yöntemleri veya hayvana ait iz, belirti ve iĢaretlerin araĢtırılması esasına dayalı olan dolaylı sayım yöntemleri olarak ikiye ayrılır. Yöntem seçiminde, en belirleyici olan etkenlerin baĢında, sayımı yapılacak tür ve sayımın amacı gelmektedir. Bu çalıĢmada yapılan envanter çalıĢmalarında “Nokta Sayım (Belirli Noktalarda Bekleyip Sayma)” metodu kullanılmıĢtır. Noktada sayım yöntemi, günlük aktivite merkezleri bilinen yani gün içinde hangi zamanda nerede olduğu bilinen türler için uygun bir metottur. Ayrıca, ekonomik bir envanter ve gözlem metodudur. Çifttırnaklı türleri bu metotla sayabilmek için 2 saatten az olmayan gözlemlere ihtiyaç duyulur. Bu yöntemle türün popülasyon büyüklüğünü, yoğunluğunu ve davranıĢlarını tespit etmek mümkündür. Hayvanın beslenme, su yolu ve yatak yolu gibi sıkça kullandığı güzergahlarda belirli saatlerde bekleyip sayma esasına dayanan bu teknik, yaban keçisi için en uygun sayım metodu olarak belirlenmiĢtir. Nokta sayım metodunu uygularken; Yaban keçisi gruplarının gözlemler sırasında kendi dolaĢma alanları dıĢına çıkmadıkları veya dıĢarıdan baĢka grupların gelip gözlem alanına girmedikleri, En aktif oldukları zamanların; yaz mevsiminde sabah gün doğarken ve akĢam gün batmadan önceki iki saatlik periyot, kıĢ mevsiminde ise tüm gün olduğu, bu nedenle sayımlarda bu saatlerde gözlem yapmak gerektiği, varsayımları kabullenilerek çalıĢmaya baĢlanmaktadır. Sayım çalıĢması ve gözlemler, bu varsayımlardan yola çıkarak ve yaban keçisinin biyolojisine uygun olarak gerçekleĢtirilmiĢtir. Sayım için yöredeki çiftleĢme (katım) zamanı olan Aralık sonu (24-25 Aralık 2011) seçilmiĢtir. Bu sayımlarda 3 gözlem grubu oluĢturulmuĢ ve gözlem grupları, konunun uzmanı kiĢilerin liderliğinde, 2 veya 3 kiĢiden oluĢmuĢtur. Sayım çalıĢması sırasında havanın ara ara kar yağıĢlı olması nedeniyle görüĢ mesafesi düĢtüğü için istenilen baĢarı elde edilemezken, sahanın askeri operasyon bölgesi olması da çalıĢma Ģartlarını zorlaĢtırmıĢtır. Sayımlarda rehberlerin aĢırı sesli konuĢmaları, gürültülü hareket etmeleri ve sigara içmeleri baĢarıyı olumsuz etkileyen diğer etkenlerin baĢında gelmiĢtir. Sayımlarda yoğun iz ve belirtiye rastlanılırken, doğrudan Yaban keçisi gözlenememiĢtir. 94 Saha Ġçin Öngörülen Tahmini TaĢıma Kapasitesi Plan çalıĢmaları sırasında sahada tespit edilen bulgular ve elde edilen bilgilerin ıĢığında, sahada en az 200 civarında bireyin yaĢadığı tahmin edilmektedir. Sahanın yaklaĢık 5000 ha’lık kısmı en uygun Yaban keçisi yaĢam alanıdır. Bu kısımda, bugünkü haliyle normal olarak 100 hektarda 6 adet birey barınabileceği tahmin edilmektedir. Sahanın en uygun kısımları dikkate alındığında toplam olarak yaklaĢık 300 birey barınabilecektir. Geriye kalan alanların 13000 hektarlık kısmı, Yaban keçisi için ülke genelindeki benzeri birçok yere göre nispeten çok daha uygun, diğer yaklaĢık 2000 hektarlık kısmı ise Yaban keçisinin yaĢayabileceği ancak yoğun insan kullanımı nedeniyle çok uygun olmayan alanlardır. Yaban keçisinin yaĢaması için en uygun 5000 ha’lık alanın dıĢındaki alanlarda toplamda yaklaĢık olarak en az 450 birey barınabileceği hesaplanmaktadır. Yani sahanın genelinin barındırabileceği birey sayısı bugünkü yaĢam alanı Ģartlarında toplam olarak 750 bireydir. Burada gözden kaçırılmaması gereken husus, sahanın özellikle doğu ve güney doğu yönünde devam eden dağlık alanın Yaban keçisi için yine çok önemli yaĢam alanlarını içermesidir. Burada yapılan bütün hesaplamalarda bu bitiĢik bölgedeki durumun saha ile birlikte ele alınması gereklidir. Buna göre, sahada toplam 200 civarında oldukları tahmin edilen Yaban keçilerinin toplam birey sayısının öncelikle en az 400 adete ulaĢması sağlanmalıdır. Bu sayı, ortalama 600 bireyde, en fazla ise yaklaĢık 850 bireyde tutulmaya çalıĢılmalıdır. Sahada yaĢam alanına iliĢkin iyileĢtirmeler yapıldığı taktirde bu sayılar doğal olarak artacaktır. Sahadaki Yaban keçilerinin normal Ģartlar altında av turizmine sunulabilmesi için 5-6 yıl, yani bir plan döneminden daha az bir süreye ihtiyaç vardır. Ancak, bugün en fazla 200 bireyin yaĢadığı tespit edilen sahada, Yaban keçisi bu haliyle de çok az sayılarda av turizmine sunulabilir. Bugün, sahadaki Yaban keçisi taĢıma kapasitesine ulaĢmamıĢ olsa bile, heba olma ihtimali yüksek iyi trofeye sahip bireylerinin yanısıra, cinsiyet oranlarının dengesizliğini gidermek için, istenilmeyen özelliklere sahip bireyleri, hasta, çok yaĢlı bireyleri veya rahatsızlık veren bazı bireyleri alandan uzaklaĢtırmak için av turizmi yaptırılmalıdır. Bu sırada av turizminin yöredeki tanıtımı ve geliĢtirilmesi için, sırasıyla sahadaki Yaban domuzu, Ayı ve Karaca da av turizmine sunularak avlattırılmalıdır. Sahada yaptırılacak olan kesintisiz ve geliĢtirilen bir av turizmi, sahanın korunması, iyileĢtirilmesi ve geliĢtirilmesi çalıĢmalarına önemli bir 95 katkı sağlayacaktır. Bununla birlikte, sahadaki toplam birey sayısının en az 400, daha sonra da 600 adete ulaĢması ve geçmesi için çaba sarfedilmelidir. 1.4. Sosyo-Kültürel Yapı 1.4.1. Nüfus YHGS içerisinde ve çevresinde toplam 12 adet köy yerleĢimi bulunmaktadır. Bu köylerden Kuloğlu, Körpınar, Altıngedik ve Evyapan köylerinin yerleĢim alanlarının tamamı sahanın içinde yer almakta, diğerlerinin ise bazı mahalle, yayla, kom veya kısmen kullanım alanları sahada yer almaktadır. Saha ve civarındaki köyler; Kağızman Ġlçesi’ne ait Çiçekli, Körpınar, Değirmendere, Denizgölü, Kuloğlu, Esenkır, Yenice, TaĢburun, Altıngedik, Yolkorur, SağbaĢ ve Evyapan köyleridir. Genelde Aras Nehri boyundaki yerleĢimlere sahip olan saha içinde ve civarında bulunan köylerde geçim kaynağı olarak hayvancılık büyük önem arz etmektedir. Her köyde yaklaĢık 1000-1500 küçükbaĢ, 200-300 büyükbaĢ hayvan bulunmaktadır. Dolayısıyla sahanın dik yamaçlarının eteklerinde kalan küçük mera alanları köylüler tarafından otlak olarak kullanılmaktadır. Aras boyundaki köylerde nufus daha yüksek olup, 1000-1800 kiĢiden oluĢan köy nüfusları dikkati çekmektedir (Tablo 10). Bununla birlikte Denizgölü gibi bazı köylerde 200’den fazla sayıda öğrenci öğrenim görmektedir. Köylerde okuma yazma oranı %80-90 civarındadır (Tablo 11). Tablo 10. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS ve civarındaki köylerin nüfusları Ġlçe Adı Kağızman Bucak Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Köy Altıngedik Çayarası Çiçekli Değirmendere Esenkır Evyapan Körpınar Kuloğlu SağbaĢ Yenice Yolkorur Toplam Erkek 128 778 95 82 102 20 79 425 22 130 58 1919 Kadın 138 764 90 74 93 32 63 422 19 113 58 1866 Toplam 266 1542 185 156 195 52 142 847 41 243 116 3785 Tablo 11. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS ve civarındaki köylerde eğitim durumu Ġlçe Köy Kağızman Altıngedik Eğitim Düzeyi Okuma Yazma Bilmeyen Okuma yazma bilen Bilinmeyen 96 Erkek 5 120 3 Kadın Toplam 28 33 103 223 7 10 Çayarası Çiçekli Değirmendere Esenkır Evyapan Körpınar Kuloğlu SağbaĢ Yenice Yolkorur Toplam Okuma Yazma Bilmeyen Okuma yazma bilen Bilinmeyen Toplam Okuma Yazma Bilmeyen Okuma yazma bilen Bilinmeyen Toplam Okuma Yazma Bilmeyen Okuma yazma bilen Bilinmeyen Toplam Okuma Yazma Bilmeyen Okuma yazma bilen Bilinmeyen Toplam Okuma Yazma Bilmeyen Okuma yazma bilen Bilinmeyen Toplam Okuma Yazma Bilmeyen Okuma yazma bilen Bilinmeyen Toplam Okuma Yazma Bilmeyen Okuma yazma bilen Bilinmeyen Toplam Okuma Yazma Bilmeyen Okuma yazma bilen Bilinmeyen Toplam Okuma Yazma Bilmeyen Okuma yazma bilen Bilinmeyen Toplam Okuma Yazma Bilmeyen Okuma yazma bilen Bilinmeyen Toplam Genel Toplam 128 31 651 96 778 6 78 11 95 3 70 9 82 5 87 10 102 1 19 20 3 73 3 79 6 384 35 425 22 4 118 8 130 5 47 6 58 1919 138 192 507 65 764 12 71 7 90 17 54 3 74 19 68 6 93 2 30 32 13 48 2 63 54 350 18 422 19 24 80 9 113 12 44 2 58 1866 266 223 1158 161 1542 18 149 18 185 20 124 12 156 24 155 16 195 3 49 52 16 121 5 142 60 734 53 847 41 28 198 17 243 17 91 8 116 3785 1.4.2. Kültürel Değerler Kağızman, kültürel yönden köklü temellere dayanmaktadır. MÖ 9000 yılına kadar uzanan tarihi geçmiĢi olan topraklar üzerinde birçok uygarlık hüküm sürdü. Bunların izleri günümüze kadar gelmektedir. Anadolu’ya açılan kapı özelliğini taĢıması ile Saka - Ġskit devrinden günümüze kadar bir kültür mozaiğine sahiptir. Gelenekler, görenekler, halk hikâyeciliği, maniler, türküler ve dengbejler kültürü zengindir. Bu zenginlik Kağızman’ın eski bir yerleĢme merkezi olması, çeĢitli kavimlerin çeĢitli zamanlarda bu bölgede yaĢamasından kaynaklanmaktadır. Bugün, Kağızman’da 97 derlenmiĢ olan halk edebiyatı verileri dıĢında; derlenmiĢ orijinal gelenek, görenek, ve kıyafetler de vardır. Kağızman'ın kuzeyinde bulunan ve batıdan doğuya doğru akan Aras Nehri Kanyonu vahĢi, doğal güzelliklerle doludur. Bu kanyondaki güzellikler, Kağızman ve Tuzluca yolu izlenerek görülebilir. Ayrıca Tunç Kaya (Keçivan) Kalesi, Köroğlu Kalesi ve Çengim Kilisesi gibi tarihi yapılar da mevcuttur. Kağızman, Kars ilçeleri arasında insanları duygulandıran doğal yapısıyla,yeĢil dağlarıyla,meyveli bağlarıyla,Ģarıl Ģarıl akan dereleri ve Aras Nehriyle bağrında büyüttüğü insanlara ilham kaynağı olarak bir çok Halk Ozanları'nın yetiĢmesine vesile olmuĢtur. Kağızman, Ozanların piri, Kopuz/Sazın yapıcısı olan Dede Korkut'u, Köroğlu'nu, bir dönem ilçeye bağlı topraklarda doğmuĢ olan Nefi'yi ağırlamıĢ, Vaizi'yi, Kasapoğlu'nu, Esmani'yi, Cevlani'yi, Firgani'yi ve diğer ozanları bağrında büyütmüĢtür. Alp Er Tonga; Milattan Önce 650-120 Milattan sonra 16 yılları arasında Aras boylarına yerleĢen Saka Türklerinin padiĢahı Türklerce Alp Er Tonga, Ġranlılarca Efrasyab olarak tanınan Alp Er Tonga'nın Kağızman'ın Keçivan Kalesini yaptırdığı ve Aladağ'ı yaylak olarak yayladığı bazı tarihlerde Pıjen, Sefak, Efrasyab cenkleri, hikayelerinde beyan olmuĢtur. Alp Er Tonga, M.Ö. 626 veya 625 yıllarında Ġranlılar tarafından bir hile ile pusuya düĢürülüp öldürtülmüĢtür. Adına yakılan "Alp Er Tonga öldü mü" mısrasıyla baĢlayan sagu pek ünlüdür. Dede Korkut: Dede Korkut Oğuznamelerinde Doğu Anadolu'da yaĢamlarını sürdürmüĢ Eski-Oğuzların çifte baĢkentlerden birisi Kağızman Ağcakale'sidir. Bu kale yaylak ve baĢĢehir olarak geçerken Oğuz Beylerinden ad alan Kağızman köyleri ve semt isimleri de günümüze kadar yaĢaya gelmiĢtir. Destanların baĢ kahramanı olarak sayılıp tanınan Salur Kazan Han bir soylamasında "Ağca-kala, Sürmeli'de at oynattum" demektedir. Dede Korkut'un Kağızman'ın kuzey köylerinden olan Ağcakale'de yaĢam sürdüğü muhakkaktır. Yankıpınar/Kızılkilise köyü güneyindeki AĢık Dede dağı da Korkut Ata'dan yani Dede Korkut'tan "AĢık Dede" adını almıĢa benziyor. 1.4.3. Tarihi ve Arkeolojik Değerler YHGS içinde ve yakın civarındaki tarihi ve arkeolojik değerlere bakıldığında ise aĢağıdaki bilgiler ortaya çıkmaktadır. Kalızvan/Kağızman 515 tarihinde, Ġslamlıktan önceleri Kars güneyinde Aras Nehri boyuna yerleĢen Hazar Türleri’nin Kalıs/Kalız boyuna göre yöreye “Kalızvan”denilmiĢtir. Kalıs/Kalız, 558-630 yılları arasında Hazar Denizi ile Karadeniz 98 arasında ki bölgede yerleĢip devlet kuran Hazar Türkleri’nin bir boyu olup sözcük kökü Kal’dan, Kalı’dan ibarettir. Kalızvan adındaki “van” eki-sözcüğü yurt manasını teĢkil ettiğinden Kalız-Yurdu manasındaki Kalızvan adı değiĢime uğrayıp sonradan Kağızman söylenmiĢtir. ArĢarunik 772 tarihine kadar Kamsarakanlılar, Ġl beylerinden Kağızman Deresini ve Digor’u satın alarak bölgede ArĢarunik birliğini kurar ve buraya ArĢarunik adını verirler. Kızıldere 1468’de Akkoyunlu hakimiyetine giren Kağızman Kars’ın güneyinde bulunduğundan ve altın-maden yatakları olduğundan dolayı Kızıldere adı ile de anılmıĢtır. Hacı Kağızman 1400’lü yıllarda Ġlçenin Sancak Beyliği Toprakkale Mahalesi’nde iken bir ağanın Kağızman adında bir hizmetkarının olduğu, ağanın hac vazifesi için gittiği ve hac’da iken sabah kahvaltısında canının helva çektiği, bununda Kağızman’a ayan olduğu ve ağanın hanımının yaptığı helvayı soğumadan götürüp ağaya verip döndüğü zaman ermiĢliğinin anlaĢıldığı söylenile gelen zattan Kağızman adının kaldığı rivayet edilmektedir. Avcı-toplayıcı Paleolitik Dönem insanlarından günümüze kalan buluntular yeryüzündeki en eski kültürlerden birisinin yörede olduğunu göstermektedir. Alt Paleolitik Dönem: Bu dönemde CamuĢlu Köyü’ndeki Yazılı Kaya’nın 6 Km. güneyinde, Tombultepe yamaçlarında püskürük kayalardan yapılmıĢ, Ģölyen tipte el baltaları ve iri yongalar bulunmuĢtur. Orta Paleolitik Dönem: Bu döneme ait Yazılı Kaya, Tombultepe’ye yakın Kurbanağa Mağarası’nda taĢ araç ve ocak yerlerine rastlanmıĢtır. Üst Paleolitik Dönem: Bu dönemde avcılık ve toplayıcılık yöntemlerinde farklılaĢma olduğu, araç-gereç yapımının geliĢtiği görülmüĢtür. Bu dönemde kaya resimleri de ortaya çıkmıĢtır. CamuĢlu Köyü’nün batısında, Aladağ’ın doğu yamaçlarındaki Yazılı Kaya’da (M.Ö.12 Bin Yıl) bazalt yapılı bir kayanın dik ve düzgün yüzünde biri büyük biri küçük iki panoya rastlanmıĢtır. Kurbanağa Mağarası araĢtırmalarında yine Üst Paleolitik Döneme ait taĢ araç-gereçler bulunmuĢtur. Paleolitik Dönemi izleyen Mezolitik Dönem, mikrolit adı verilen minik araçgereçlerle tanınmaktadır. Aras vadisinde yapılan araĢtırmalarda bu araçlardan ele geçirilmiĢtir. Bölge yerleĢme tarihinin komĢu bölgelere koĢut olarak, Paleolitik Dönemle baĢlayıp Mezolitik Dönemde de devam ettiğini göstermektedir. Yazılı Kaya; Kurbanağa Mağarası’nın doğusunda, Kale denilen tepe de açılan bir sondaj çukurunda da üst katmanda farklı bir katman saptanmıĢ ve bunun son Neolitik Dönemden kalmıĢ olabileceği öne sürülmüĢtür. Kaledeki duvar resimlerinin ise son Neolitik Dönem ya da ilk Tunç Çağı sonlarında yapıldığı sanılmaktadır. 99 Kale mevkisindeki açmada, Ġlk Tunç Çağı’ndan kalma bir açkı taĢı, el değirmeni taĢları, bir çekiç, delinmiĢ üstü-süslü hayvan parmak kemikleri, el yapımı çanakçömlekler bulunmuĢtur. Kars ili ve çevresini de içine alan, Urartu Krallığını sona erdiren Ariler kavminden Medler’in M.Ö.708’de Ġran’da kurdukları imparatorluk M.Ö. 55’e kadar 153 sene devam etmiĢ ve yerlerini II. Ġran Ġmparatorluk hanedanı olan Persler almıĢtır. Persler Urartu topraklarını ve ülkelerini Satraplık denen 23 büyük ve 127 küçük birime bölerek merkezden yönetmiĢlerdir. Bugün ki Kars bölgesinde, Kağızman’da “Khaldiler” denilen Aras boyu ahalisi, 18 Satraplık içinde yer alıyordu. VI. yüzyılda Çin’den Karadeniz’e kadar uzanan bir sahada bütün Türk kitabelerini bir imparatorluk halinde birleĢtiren Oğuzlar IX-X yüzyılda Orta Asya bozkırlarından, Sır-Derya aĢağılarında ve Aral çevresinde bulunmuĢ X.yüzyılda batıya doğru haraketle Emba ve Yayık (Ural) Nehirlerini geçmiĢ Karadeniz boyundaki steplere gelmiĢlerdir. Dede Korkut Oğuznameleri’nde Doğu Anadolu’da yaĢamlarını sürdürmüĢ Eski-Oğuzlar’ın Çifte BaĢkentlerinden birisi Sürmeli Karakalesi diğeri ise Kağızman Ağcakalesi’dir. Dede Korkut Oğuznameleri’inde Kağızman Ağcakalesi Yaylağ ve BaĢĢehir olarak geçerken Oğuz Beğleri’nden ad alan Kağızman köyleri ve semt isimleri de günümüze kadar yaĢaya gelmiĢtir. Eski-Oğuzlar’ın Yaylağ’ı olan KağızmanAğcakale köyündeki Kale-Karargahı kesili taĢlarla-kireç kaynatmalı, Türk çadır uslubunda yapılmıĢ olup kubbe kısmı yıkılmıĢ,7-8 metre yüksekliğindeki duvarlar ise günümüze kadar ulaĢmıĢtır. 1045’de Ani’yi alan Rum Kayseri X.Konstantin Monomak Ani ülkesini Askeri Vilayet adıyla Ġstanbul’a bağlamıĢ, böylece Ģimdi ki Kars ilinin Kağızman ve Digor kazaları, Arpaçay’ın Kızılçakçak ve BaĢgedikler nahiyeleri ile Sovyetlerdeki Akbaba, Gümrü bölgeleri Elegez’e varınca Rumlar’ın eline geçmiĢtir. Alp-Arslan’ın 1064 yılındaki ilk “Rum-seferi” ile alınan yerler, Ģimdi ki Kars Ġlinin doğu bölümü ve ilerisi fetedilerek Rumlar buralardan atılıp merkez Anında Selçuklular’a bağlı yeni bir Anıġeddadlıları Hükümeti kurulmuĢtur. Böylelikle Selçuklular 1064 güzünde Kağızman bölgesini de fetihle Anı-ġeddadlıları’na bağlamıĢlardır. Selçukluların ardı sıra Fırat ve Dicle baĢlarında tutunan Akkoyunlular, ardından Karakoyunlular ve yine Akkoyunlular yöreye hakim olmuĢtur. Bu sıralarda Kağızman Toprakkale Sancak Merkezi Beğliği’nde bulunan Hüseyin Beğ, Sultan Yakup’un sayılı emirlerinden olmuĢtur. Tebriz’de tahta geçip Safavi Devleti’ni kuran ġah-Ġsmail Akkoyunlular’ı yenerek Kars ili bölgesindeki göçebe Türkmanlar’ı da kendisine tabi kılmıĢtır. 1514 Çaldıran 100 SavaĢı’nda ġah Ġsmail’i yenilgiye uğratan Yavuz Sultan Selim Kars’ta konaklamıĢ ordudaki yorgunluk sebebiyle Doğu Anadolu’yu tam olarak egemenliğine almadan Ġstanbul’a geri dönmüĢtür. Yavuz Sultan Selim’in yerine Ġstanbul’da tahta geçen oğlu Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) birinci doğu seferinde Safili ġah-Ġsmail’in oğlu ġah Tasmasp üzerine yürüyerek Kars’ı Osmanlı egemenliği altına almıĢtır. Böylece Kağızman Deresi 1534 de Osmanlılar’a dahil olmuĢ ve 1579’da Kars Eyaleti’ne bağlanmıĢtır. Osmanlılar 1579 da Keçivan Kalesi’ni onarıp ÇarĢı Mahallesi’nde de Ģimdiki Kağızman Kalesi’ni taĢtan yaptırmıĢ, Toprakkaledeki Eski sancak merkezi buraya taĢınmıĢtır. Kanuni’nin yaptırdığı Kale ve kale yanındaki Süleyman Han Camisi 30 Mayıs 1664 PerĢembe günü baĢlayıp yedi gün yedi gece süren Ağrı Depremi’nde sarsıntıyla yıkılmıĢtır. Kağızman’ın altın ve gümüĢ madenleri iĢletilmiĢ I.Sultan Mahmut adına Kars’ta kesilen gümüĢ akçaların madeni de Kağızman’dan çıkarılmıĢtır. Osmanlı-Rus SavaĢları: 1807,1828 ve 1855 yıllarında üç defa koca ordularla saldırıp Kars’ı Anadolu’dan kopararak eline geçiremeyen Rus Çarlığı, 70 yıl sonraki Doksanüç Harbi (1293/1877) sırasında buna muvaffak olmuĢ ve Kars ve çevre ilçelerinde yerli halkımızın tabiriyle “Kırk-Yıllık Karagünler”i baĢlatmıĢtır. Doksanüç’te Kars’ın düĢüĢü ile Kars ve çevre ilçelerinde katliam ve yağma felaketi baĢlamıĢ ahali göçe zorlanmıĢ, tutsak erlerimiz Ģehit edilmiĢtir. Yapılan zulümden usanan Kağızman’ın Yerli ahalisi de Horasan, Hasankale, Erzurum, Erzincan, Sivas, Tokat, Çorum, Yozgat gibi yerlere göçerek Kağızman’ı terk etmek zorunda kalmıĢtır. Kalanlar ise esaret altında yaĢamaya mahkum edilmiĢtir. Muhacirliğe zorlanarak göç ettirilen halkın yerine Ruslar, Malakanlar, Rumlar ve Ermeniler yerleĢtirilmiĢtir. Ġlçede yaĢanan esaretten kurtuluĢ için Müslüman ahalice dernekler kurularak milli mücadele ruhu oluĢturulmuĢtur. ÇalıĢmayı baĢlatan milli mücadeleciler Ruslar tarafından takip edilerek çalıĢmaları engellenmeye çalıĢılmıĢtır. 1914 de Cihan Harbi Avrupa’da patlak verince Türkiye’de de Seferberlik ilan edilmiĢ olup bunun üzerine Ruslar Kars ilinde Türkiye ġehbenderliği ile alakası olan ve Türklere öncülük edenleri yakalayarak 150 den fazla Türk’ü sürgün ederek Astargan, Orenburg ve Semerkand gibi “Ġçeri” yerlere göndermiĢlerdir. Bu sırada sürgüne gönderilenler arasında Türkçülerden Kağızman’da üç kardeĢ olan Ġsmail Beyzade Mehmet, Ali Rıza ve Ömer Beyler tutuklanarak Kars Hapishanesi’ne konulmuĢ, Kağızman Sancağı’nda teĢkilat kuran Tacir Halil Beğ(1868-1935) ile Kağızman Müftüsü ġeyh Numan Efendi ve Zarif Beğ Astargan’a sürülmüĢtür.1917 Rus Ġhtilali ile 101 Çarlık devrilince bütün siyasi mahkumlar gibi serbest kalan Kars ve Kağızmanlı sürgünlerde 1917 sonlarında evlerine dönmüĢlerdir. 1914’de Çarlık Rusya’nın “Milli mücadelede bulunuyorlar” diye yakalayarak sürgüne gönderdiği 150 Karslı’nın arasında bulunan Kağızmanlı Ġsmail Beyzade, Ali Rıza, Mehmet ve Ömer Beğler, Tacir Halil Beğ, Zarif Beğ, Kadı Mustafa Efendi, Halife Numan Efendi gibi Kağızman’ın ileri gelenleri 1917 ihtilalinde sürgünden geri dönerek Ermenilere karĢı yerli halkını teĢkil andırıp silahlandırma baĢlatmıĢlardır. 3 Mart 1918’de imzalanan Brest-Litowsk AnlaĢmasını tanımayan Ermeniler Kars’ta Kağızman’da yerli halkı katliama uğratmıĢlardır. Mart ve Nisan aylarında Ermeniler’in Kağızman’da giriĢtikler mezalime silahsız Kağızmanlılar ve güçleriyle direnirlerse sonuç itibariyle 400’ün üzerinde Ģehit vermiĢlerdir. Ordumuzun Kars’ı kurtarma çabalarını gören Ermeniler, ġaban, Böcüklü, Kömürlü, Yalnızağaç, Paslı’daki ahalinin üzerine yürümüĢ, bu ahali Purut, CamuĢlu, Kozlu, Kızılveren köylerinden çekilmiĢlerdir. Ermeniler teslim aldıkları silahsız halkın 150’ye yakınını Kızılveren ve Kozlu köylerinde katletmiĢlerdir. Bir o kadarını Paslı ve Çilehane arasında öldürmüĢlerdir. Kağızman’ın Toprakkale mahallesinde halkı kandırıp silahları toplanmıĢ, çarĢı merkezindeki Gamir Damı’na doldurup 105 kiĢiyi süngüleyip katletmiĢlerdir. Bunların arasında Kağızmanlı ġair Hıfzı da vardır. Bu katliamların durması ve topraklarımızın düĢmanlardan kurtulması için Eyüp Ağa Tekbağ’daki evinin hinzanından Ermenileri kurĢun yağmuruna tutmuĢ, TaĢkıĢla Binasında Avcı Mahmut ve arkadaĢları ġido Ömer, Garip Memet, Çilo Recep, Kızılkiliseli Yakup ve diğerleri Ermenileri TaĢkıĢlaya sokmamak için direnmiĢlerdir. Avcı Mahmut Ģehit düĢmüĢtür. Yerli halkı örgütleyen Ali Rıza Bey 26 Kasım 1918’de Kars’ta kurdukları Milli Ġslam ġurası’nın bir sancak Ģubesini açarak faal bir çalıĢma süreci baĢlatmıĢtır. Bu teĢkilatta Hoca Ömer Lütfi Efendi, Mehmet Bey, Kadı Mustafa Efendi’nin oğlu Aslan Bey, Mehmet oğlu Musa ve kardeĢi Mithat ile Nuh Beyler ilk görev alanlarıdır. 23 Nisan 1919 günü Milli ġura hükümetinin binası Ġngilizler tarafından basılarak hükümet erkanı Batum’a ve Malta’ya sürülmüĢtür. Mahpus iken bir bahane ile açılıp yeniden faaliyete baĢlamıĢ Milis güçleri toparlanmıĢ, karargahını Ortakale’ye kurmuĢ ve Ermenilere karĢı mücadelesini sürdürmüĢtür. Yer yer Kağızman’a baskınlar düzenlemiĢtir, bu baskınlar Ermenileri yıldırmıĢtır. Doğu Cephesinde yaĢanan bu katliamları önlemek ve düĢman iĢgalini yok etmek için Kazım Karabekir PaĢa kumandasındaki 15. Kolordu taarruz giriĢimlerine baĢlarken Milli ġura Kuvvetlerine de silah ve asker yardımında bulunmaya baĢlar. Kağızman bölgesinde 1. Mürettep Tugay görevlendirilir. Doğu Cephesi 102 komutanlığının verdiği iĢaret üzerine 28 Eylül 1920 saat 3:00’de taarruza geçilir. Ortakale’den Ali Rıza Beğ kuvvetiyle Çürük, Armutlu, Gülantep istikametinde ilerleyerek Karakurt’tan Kağızman’a hareket eder. 29 Eylül’de Kağızman’a girerek Kağızman’ı tutar Ordumuzun 30 Eylül’de Kağızman’a girmesiyle Ermeni birlikleri ilçeyi boĢaltmaya baĢlar. Kağızman, 1 Ekim 1920’de kurtulur. 1.5. Sosyo-Ekonomik Yapı 1.5.1. Doğal Kaynak Kullanımı ve Geçim Kaynakları SarıkamıĢ-Kağızman YHGS içerisinde, kamu ve özel mülkiyet kullanımları bulunmaktadır. Alanın % 98’i devlet orman alanlarından oluĢtuğu için alandaki kamu kullanımı çok büyük bir ağırlığa sahiptir. Özel mülkiyet kullanımları ise sahanın geri kalan % 0,53’ünü oluĢturan ziraat alanları ve iskan alanlarında sözkonusudur. Sahadaki kamu ve özel mülkiyetteki alanlarda ayrıca, kekik, adaçayı, kuĢburnu gibi bitkisel odun dıĢı orman ürünleri toplayıcılığı, ve otlatma yapılmaktadır. Kağızman ilçesinde herhangi bir sanayi üretimi bulunmamaktadır. Saha içinde ve civarındaki köylerde yaĢayan halkın ana geçim kaynakları ise, hayvancılık ve küçük çaplı tarımdır. Tarım alanlarının tamamı yüksek eğimli, susuz ve kıraçtır. Bu alanlarda ormaniçi su kaynaklarından yararlanılarak kısmi bir sulama yapılmaktadır. Akarsu boylarında oldukça küçük çaptaki sebze alanları sulanmaktadır. Ticarete dayalı tarımsal üretim mevcut değildir. Saha içinde ve civarında, meyve yetiĢtiriciliği de küçük boyuttadır ve henüz ekonomik potansiyel taĢımamaktadır. Hayvancılık, küçük aile iĢletmeleri Ģeklinde yapılmakta olup, koyun ve keçinin yanısıra inek en çok beslenen hayvan türleridir. GeçmiĢ yıllara nazaran hayvancılık oldukça gerilemiĢ durumdadır. Önemli bir gelir kaynağı da arıcılıktır. Saf Kafkas ırkı arılarıyla, Sadece Kağızmanda yetiĢen Tüteye çiçeği ile çok çeĢitli çiçek ve kekiklerden elde edilen ve dünyaca tanınan Kağızman balları, polen ve arı sütü çok değerlidir. Kayısı, "pestil" ve "köme"si ile meĢhurdur. Ayrıca, kaĢar, çeçil, deri peyniri de önemlidir. Elmanın onlarca çeĢidi (Uzun, Söbü, Gelin, Süt, KıĢ, kiĢi isimleriyle de bilinen vs), armut, erik, ceviz ve diğer yöreye özgü cins ve tatlardaki meyve çeĢitliliği de bilinir. Kağızman Dere Balı; Tadı ve kokusu nefis Kağızman Dere Balı 93 (1877) harbine kadar Topkapı Sarayı'na, sonra da Çarlar için Petersburg'a gönderilirdi. Kağızman balı çiçeklerin balözünden Kafkas Arı Irkı'nın ürettiği koyu altın sarısı renkte 103 tatlı ve yapıĢkan sıvı bir besindir. Tadı kokusu ve rengi balözünün alındığı çiçeğe göre değiĢir. Kağızman balı koyu sarı, koyu yeĢil ve esmer renkler taĢımaktadır. Balözünün bal haline gelmesinde Kağızman Deresi büyük rol oynar. Rakımı 1800 ile 2000 arası değiĢen Kars'a göre rakımı 1200 lerde olan Kağızman dere ve Aras yatağı piĢkin ve daha kaliteli bal üretiminde daha bir elveriĢli durumdadır. YaklaĢık yüzde 18-20 oranında su içeren bal, Kağızman Dere balında yüzde 10 ile 15 arasında bir su oranına sahiptir. Binde 1-2 oranında organik asitler içeren ve suda çözebilen balın hafif antiseptik özellikleri vardır. Kağızman'da Langstorh tipi kovan 1980 öncesi yaygın olarak kullanılmaktaydı. Bu kovanın çerçeve sayısı 12 olup çerçeveleri yüksek idi. Sonradan geliĢtirilen Datan Tipi kovan Kağızman'da 10 çerçeveye uyarlanarak çerçeveler alçaltıldı. Ve bu kovan tipi Kağızmanlılar tarafından yaygın olarak kullanılmaya baĢlandı. Tadan tipi kovanda da bu değiĢiklik arının bal mevsimine daha önce kavuĢturulması için yapılmıĢtı. Çerçeve sayısı 12 olan kovan kuluçkalığı doldurulamıyordu. Arılar bal mevsimindin baĢlangıcına yetiĢtirilemiyordu. Kars ve Iğdır'da bu kovana "Kağızman Tipi” denilmektedir. Kafkas Arı I8rkına sahip 20 bin civarında kovanı olan Kağızman'ın balı ülkemizin toplam arı kovanının yüzde 1.13 üne, toplam bal üretiminin ise yüzde 1.25 ine sahiptir. Flora bakımından zengin yayla ve meraları, arıcılığının geliĢmesine olumlu etkide bulunmuĢ, bal üretimi iktisadi bir değer kazanmıĢtır. Kağızman arısı balözlünü Kağızman çiçeklerinden meyve çiçekleri, pisiktetiği, üç yaprak, goringal, kekik, ballıbaba, sarıçiçek, pıtırak, gümüĢlüsüpürge, ğangal, buğadikeni ve çeĢitli kır çiçeklerinden almaktadır. 1.5.2. Rekreasyon ve Turizm Ġlçeye bağlı ÇamuĢlu köyünde bronz çağı, Kimmerya dönemi kaya resimleri, Çengilli Köyünde Çengilli Ortodoks Kilisesi, Tunçkaya Köyünde Keçivan Kalesi, Paslı geçidindeki Narin Kale (Köroğlu Kalesi) ve birçok keĢfedilmemiĢ tarihi eserler vardır. Tunçkaya-Kaçivan Kalesi; Kars, Kağızman ilçesine 40 km. uzaklıkta, Tunçkaya Köyü’nde bulunan bu kale Selçuklular döneminde kullanılmıĢtır. Ancak kalenin daha eski dönemlere kadar indiği sanılmaktadır. Osmanlılar da kaleyi sürekli onarmıĢlardır. Bu da kalenin önemli bir stratejik konumda olduğunu göstermektedir. Kalenin düzgün bir planı bulunmamaktadır. Kesme taĢ ve moloz taĢtan yapılan, dört yönden surlarla çevrili kalenin iki giriĢ kapısı bulunmaktadır. Günümüze harap bir durumda gelen kale içerisinde bir kilise ile mescit kalıntısı bulunmaktadır. Keçivan 104 Kalesi Kağızman ilçesinin kuzeybatısında yer alan Aladağ’ın hemen eteğindedir. Eski sancak merkezi bir kaledir. Kaynaklar ve halk arasında Keçivan, Geçivan, Geçvan adları ile anılmakta olup, kalenin bulunduğu yerleĢim yeri 1960 sonrası Tunçkaya Köyü olarak isim almıĢtır. Kozlu Kalesi; Kars Kağızman ilçesinin Kuzlu Köyü’nün batısında bulunan kalenin eski bir tarihi olduğu sanılmaktadır. Ancak buna açıklık getirecek bir belgeye de rastlanmamıĢtır. Kesin olmamakla birlikte, kalenin Urartular döneminden kaldığı sanılmaktadır. Kalenin kuzeybatısında bulunan mağaralardan, tarih öncesi çağlarda bir yerleĢim olduğu anlaĢılmaktadır. Bu mağaralar iki ve üç katlıdır. Kalenin yanında bir de göl vardır. Moloz taĢtan duvarları örülmüĢ ve oldukça yüksek olduğu da günümüze gelen kalıntılarından anlaĢılmaktadır. Artakers Kalesi; Kars Kağızman ilçesinde, Günindi Köyü (Kers) bulunan bu kalenin yapım tarihi bilinmemektedir. Yüksek kayalık bir alanda bulunan kale kaba taĢlardan örülmüĢtür. Kale yakınında Buzhane denilen mevkide de mağara bulunmaktadır. Kalenin yapımı ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır. Günümüze taĢ duvarlarından bazı kalıntılar gelebilmiĢtir. Ağcakale; Kars Kağızman ilçesinde bulunan Ağcakalesi’nin ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Bunu belirten bir kitabesi ve kaynaklarda da herhangi bir bilgiye rastlanmamaktadır. Kale kayalık bir tepe üzerinde olup, günümüze ulaĢan duvar yükseklikleri 7-8 m., geniĢliği de ortalama 5-6 m.dir. Sarımsı beyaz taĢlardan örülmüĢ olan kalenin dikdörtgen planlı olduğu sanılmaktadır. Kötek-Köroğlu Kalesi; Kars Kağızman ilçesinde Kötek Köyü’nün bir kaç km. batısında bulunan ve yüksekliği 150 m.yi bulan kalenin ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Yapımıyla ilgili bir kitabeye rastlanmadığı gibi kaynaklarda da onunla ilgili yeterli bir bilgiye rastlanamamıĢtır. Kalenin günümüze gelen kalıntılarından planını çıkarabilmek de mümkün olamamıĢtır. Moloz taĢtan yapılan kalede yer yer harç da kullanılmıĢtır. Yazılıkaya (CamuĢlu); CamuĢlu Köyü civarında, Aladağın doğu yamaçlarında bulunan Yazılıkaya Üst-Paleolitik çağlardan kalmadır. Bu civarda Tombul Tepe ve Kurbanağa Mağarasında bulunan taĢ araçları, ocak yerleri ve Ģölen tipi el baltaları M.Ö 10000 yıllarına tekabül eden Alt-Paleolitik dönemden kalmadır. Yazılıkaya, bazalt yapılı bir kayanın dik ve düzgün yüzünde biri büyük diğeri küçük iki panodan oluĢmaktadır. Büyük pano yerden 4 m yükseklikte yaklaĢık 14 m uzunluğunda ve 2-3 m geniĢliğindedir. Küçük panp ise aynı duvarın doğu uzantısı üstündedir. Yazılıkaya 105 panolarında hayvan ve insan figürleri vardır. Figürlerin çoğu dağ keçileri, geyikler ve eĢeklerden oluĢmaktadır. Ġkinci panodaki figürlerin üzerinde kalem benzeri araçlarla oynandığı saptanmıĢtır. Daha geç dönem insanlarınca yapıldığı sanılan çizgi izleri kullanılan araçlar ve dönemin yaĢantısı konusunda dolaylı bilgi sağlamaktadır. Bu çizgiler küçük obsidyen kalemlerle yapılmıĢ olmalıdırlar. Nitekim panodaki bazı geyik figürlerinin ve elinde dal tuttuğu sanılan bir insan figürünün üstünde obsidyenle yapılmıĢ geliĢi güzel çizgiler vardır. Yazılıkaya yakınında da bulunan Kurbanağa mağarası 11.5 m derinlikte, 55 m iç geniĢliği ve 12.5 m ağız geniĢliğine sahiptir. Bu mağaraya yakın açılan çukurda Tunç çağına ait çanak, çömlek ve duvar resimleri bulunmuĢtur. Resimlerde kement, file gibi avlanma araçları görülmektedir. Çengilli Kilisesi; Kars Kağızman ilçesinin Çengili Köyü’nde bulunan bu kilise X.-XI. Yüzyılda Bagratlılar tarafından yapılmıĢ bir Ermeni kilisesidir. Kilise üzerindeki Gürcü dilinde yazılmıĢ iki kitabede Molla Zibiada ve Ruben isimli iki kiĢi tarafından onarıldığı belirtilmektedir. Kilisenin 1791 tarihli Ermenice yapım kitabesi günümüze gelememiĢtir. Kilise 1877-1878 Osmanlı-Rus SavaĢı sırasında Kağızman’ı iĢgal eden Ruslar ve ardından da Ermeniler tarafından kilise olarak kullanılmıĢtır. ĠĢgalin sona ermesinden sonra cami olarak kullanılmıĢtır. Kilise serbest Yunan Haçı planında, üç basamaklı bir kaide üzerine bazalt taĢ ve tuğladan yapılmıĢtır. Duvar kalınlığı 1.m.ye yakındır. Yüksek bir kasnak üzerine oturan konik bir çatı ile de üst örtüsü tamamlanmıĢtır. Kilisenin ana giriĢi batıdan olup, ayrıca kuzey ve güney yönlerinde de birer giriĢi bulunmaktadır. Ġbadet mekanı 20x15 m. ölçüsünde, naos kısmını yüksek kasnaklı bir kubbe örtmektedir. Kilisenin doğu cephesinin yeknesaklığı üç yuvarlak kemerle giderilmiĢtir. Bunlardan ortadaki kemerin içerisine dar ve uzun mazgal pencere açılmıĢtır. Kilisenin içerisinde, apsidin iki yanındaki papaz hücreleri, hücresinin üzeri ve çevresi figürlü kabartmalarla bezenmiĢtir. Burada Hz.Meryem, Çocuk Ġsa ve bitkisel motiflere yer verilmiĢtir. Çengilli köyünde her yerden görülebilecek Ģekilde hakim bir tepeye kurulmuĢ olan kilise 11. Asırda Bağlantılar tarafından yapılmıĢtır. Çok güzel çadır üsluplu, kümbetli, kalın taĢ duvarları büyük ölçüde ayaktadır. Çok çeĢitli uygarlıkların yaĢadığı ilçede birçok eserler bırakılmıĢtır. Kısaca değinilecek olursa; ●Buğa tepelerin yanında Akçakale, ●Kuloğlu köyündeki Kaput Kalesi ve kilise kalıntılarıyla Ģehir kalıntıları, ●Çallı köyündeki kale kalıntıları, 106 ●Ġlçe merkezinde Osmanlı döneminde yapılarak Ağrı depreminde yıkılan kale kalıntıları, ●ÇarĢı merkezinde Hacı Kağızman Türbesi, ●ÇarĢı merkezinde 1959 yılında kiliseden çevrilmiĢ olan Yeni Cami, ●Yankıpınar köyündeki kilise ve Ģehir kalıntıları, ●KeĢiĢkıran köyündeki kalıntılar, ●Akören köyündeki ve Çukurayva köyündeki Ağkeran/Akkeran mağaraları, Çallı köyünde bulunan koç heykelleri, ●Akçay ve Karacaören arasındaki Beyaz TaĢ denilen ve tepesinden 102 merdivenle inilen kale, ●Kağızman merkezinde yeraltında açılmıĢ olan tüneller olmak üzere sıralanabilir. Saha içerisinde bugün herhangi bir av turizmi faaliyeti gerçekleĢmemektedir. Alanın sahip olduğu doğal kaynak değerleri olan yaban hayvanları ve bitkiler bakımından zengin tür çeĢitliliğine sahip olması, av turizminde tercih edilen türleri barındırması, kültürel ve estetik güzellikleri ile doğal alanlardan hoĢlanan, fotoğraf ve film çekimini seven insanların ve özellikle kalabalık Ģehir yaĢamından sıkılan doğa severlerin, doğal alanlarda eğlenmek ve dinlenmek amacıyla tercih edeceği bir saha olmasını sağlamakta ve sahanın önemini arttırmaktadır. Bu nedenle, yakın gelecekte sahada turizm faaliyetlerinde kısmen de olsa bir artıĢ yaĢanması beklenmektedir. Ağrı Dağı Milli Parkı: Ağrı Dağı, bitki ve yaban hayvanı zenginliği, ilginç peyzaj özellikleri, jeolojik-jeomorfolojik oluĢumları, sulak alanları, rekreasyonel potansiyeli, Türkiye’nin ve Avrupa’nın en yüksek noktası olması gibi ulusal ve uluslararası düzeyde kaynak değerlerine sahip, korumaya değer bir alan olması nedeniyle 01.11.2004 tarih ve 2004/ 8078 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile “Milli Park” olarak ilan edilmiĢtir. Ağrı Dağı Milli Parkı Türkiye, Ermenistan, Nahcıvan ve Ġran Devlet sınırlarının kesiĢme noktası yakınında, Ağrı ili, Doğubayazıt ilçesi, Iğdır ili, Aralık ve Karakoyunlu ilçelerinin sınırları içerisinde yer almaktadır. Ulusal ve uluslararası öneme sahip doğal ve kültürel kaynak değerleri olan Ağrı Dağı Milli Parkı sınırları içerisindeki Büyük Ağrı Dağı, 5137 m. yüksekliği ile Türkiye ve Avrupa Kıtasının en yüksek ve Dünyanın da ikinci en büyük volkanik dağı unvanına 107 sahip olup, açık havalarda Ermenistan, Nahcıvan, Azerbaycan ve Ġran toprakları ile Erzurum, Van, Kars, Bitlis yörelerinden görülebilen büyüklüktedir. Ġnsanlık tarihi içerisinde Ağrı Dağı, Nuh’un Gemisi’nin tufandan sonra indiği yer olarak ortaya çıkmaktadır. Daha öncesine ait tarihi bilgiler pek yoktur. Ancak Doğubayazıt ilçesine yakın ve Büyük Ağrı Dağı’nın güneydoğu eteklerinde yer alan Ġrem Bağlarında Hz. Adem ile Hz. Havva’nın yaĢadığı rivayet edilmektedir. Ayrıca Yakup kaynağı olarak adı verilen Yakup çeĢmesinden Yakup Peygamberin abdest alıp namaz kıldığı rivayet edilmektedir. Ağrı dağının eteklerinde çok sayıda mağaralar mevcut olup yakın geçmiĢ tarihte dahi yerleĢim yeri olarak kullanılmıĢtır. Ardıç, Andıç, Gürgen, HuĢ, Kafkas Üçgülü, Kırmızı Üçgül, Aküçgül, Yabani Fiğ, Yabani Yonca, Kılçıksız Brom, Tilki Kuyruğu, Koyun Yumağı, Yabani Arpa, Yabani Buğday, Yabani Çavdar, önemli odunsu ve otsu bitki türleri olarak öne çıkmaktadır. Ur Keklik, Kaya Kekliği, Çil Keklik, Yaban Koyunu, Çengel Boynuzlu Dağ Keçisi, Tilki, Kurt, TavĢan, VaĢak, Yaban Domuzu, Akbaba, Kartal, ġahin, Doğan, Engerek Yılanı, Alabalık, Sazan bulunmaktadır. Ayrıca yakın bir zamanda Anadolu Parsı’nın görüldüğü söylenmektedir. SarıkamıĢ Allahuekber Dağları Milli Parkı: SarıkamıĢ Ormanları ile Allahuekber Dağlarını kapsayan 22980 hektar büyüklüğündeki alan 19/11/2004 tarih ve 25618 sayılı resmi gazete de yayınlanarak SarıkamıĢ Allahuekber Dağları Milli Parkı olarak ilan edilmiĢtir. Kars ve Erzurum illeri sınırları arasında yer almaktadır. Kars Ġli, SarıkamıĢ ilçesi karayolu ile Milli Parka ulaĢılabilir. SarıkamıĢ’taki Tarihi Milli Park alanının ikikaynak değeri bulunmaktadır. Bunlardan birincisi; Sarıçam ağaç türünün bubölgede en yüksek rakımda yayılıĢ göstererek optimal kuruluĢta saf sarıçam meĢcereleri oluĢturması, ikincisi ise Allahuekber Dağları’nda 1914 – 1915yıllarında SarıkamıĢ Harekatı olarak bilinen harekatta yaklaĢık 90 bin TürkAskerinin donarak öldüğü ġehitlik abidelerinin bulunmasıdır. 1.5.3. Altyapı ve GeliĢim Saha içinde ve civarında kalan köylerde arazi kadastrosu, yol, su, elektrik, telefon, okul gibi altyapı hizmetleri büyük ölçüde tamamlanmıĢtır. Sahanın güneyinde köylere giden stabilize bir yol bulunmaktadır. Sahanın, içindeki ve civarındaki diğer 108 yollar da stabilize yoldur. Köylere ulaĢım çoğunlukla minibüs ve özel araçlarla sağlanmaktadır. Köy yerleĢimleri genelde alanın kuzey kesimlerinde toplanmıĢtır. Köylerde faaliyet halinde herhangi bir sağlık birimi bulunmamaktadır. Kanalizasyon çalıĢmaları hiçbir köyde yoktur. Saha içindeki tüm yerleĢim birimleri elektriğe kavuĢmuĢtur. Hava koĢullarına bağlı olarak elektrik hatlarında sık sık kesinti olmaktadır. Bu kesintiler özellikle yoğun kar yağıĢı yaĢanan yörede kıĢın çok fazla olmaktadır. Bunun önüne geçilebilmesi için gerekli çalıĢmaların yapılması gerekmektedir. Yörede, yaz nüfusunun, kıĢ nüfusuna göre çok fazla olması alanda su ihtiyacını arttırmaktadır. Bu nedenle pek çok yerleĢim birimindeki su özellikleri yazları yetersiz durumdadır. Köyler içme suyunu orman içi su kaynaklarından sağlamaktadır. 1.5.4. Bölgeye Yönelik Projeler Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası, ağırlıklı olarak devlet mülkiyetinde olup sahadaki projeler çoğunlukla devlet kurumlarına aittir. Sahanın önemli bir bölümünün orman olması nedeniyle Orman Genel Müdürlüğünün yatırımları ve projeleri çoğunluktadır. Orman Genel Müdürlüğü alanda ormancılık faaliyetlerine yönelik olarak orman yolları ve sanat yapıları yatırımları gerçekleĢtirmiĢtir. Sahadaki Erzurum Orman Bölge Müdürlüğü, SarıkamıĢ Orman ĠĢletme Müdürlüğü, Karanlıkdere Orman ĠĢletme ġefliği, Iğdır Orman ĠĢletme ġefliği ve Erzurum Orman ĠĢletme Müdürlüğü, Ağrı Orman ĠĢletme ġefliği Orman Amenajman Planları, Ekosistem Tabanlı ve Çok Amaçlı Planlama Tekniğiyle yapılmamıĢtır. Hernekadar, Orman ĠĢletme ġeflikleri günümüzde, biyolojik çeĢitliliği dikkate alan uygulamalara yer vermeye çalıĢsalar da, bu konuda henüz olması gereken seviyenin çok uzağındadırlar. Bunun dıĢında sahadaki köy yollarının bakımı ve sahaya komĢu bazı köylerinin içme suyunu, yine sahaya komĢu alanlardan almaya yönelik bazı çalıĢmalar yürütülmektedir. Sahanın kuzey sınırı olan Aras Nehri üzerine inĢa edilmekte olan Baraj ve Hidroelektrik santrallerinin bir kısmının inĢaatı devam etmektedir. Bunun dıĢında saha ve civarında karayolu geniĢletme çalıĢması, elektrik iletim hatlarının bakım ve onarımı gibi olağan iĢlerin yapımına devam edilmektedir. Körpınar Köyü gibi birçok köy ise yollarının yapılmasını veya bakımının yapılmasını istemektedirler. 109 2. DEĞERLENDĠRME 2.1. Korunan Alanın Sahip Olduğu Değerler SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası, Kuzey Doğu Anadolu Bölgesinde bulunan ve biyolojik çeĢitlilik bakımından oldukça zengin alanlarla çevrili bir korunan alandır. Alanın kuzeybatısı Allahuekber Dağları Milli Parkı, kuzeydoğusu önemli bir sulak alan olan Kuyucuk Gölü, güneydoğusunda ise Ağrı Dağı Milli Parkı yeralmaktadır. SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası, sahip olduğu doğal orman alanları, yaban hayvanları, bitkiler, kültürel, estetik ve manzara değerleri bakımından ülkedeki önemli alanlardan birisi durumundadır. Alanın önemli kaynak değerleri; Yaban Keçisi YaĢam Alanı (Habitatı) Biyolojik ÇeĢitlilik Değeri Rekreasyon Değeri Yaban Keçisi YaĢam Alanı (Habitatı) SarıkamıĢ-Kağızman YHGS, sahip olduğu özellikler itibariyle, Yaban keçisi için uygun bir yaĢam alanı (habitat) niteliğindedir. Yani, saha Yaban keçisi için, su, besin, barınak (saklanacak ortam) ve üremeye uygun bir ortam sunmaktadır. Sahanın tamamına yakını bugün itibariyle Yaban keçisi tarafından yıl içerisindeki değiĢik dönemlerde kullanılmaktadır. Sahanın büyük bölümünü oluĢturan orman üstü kesimlerdeki kayalıklar, dağ çayırları, ormaniçi açıklık ve taĢlık alanlar Yaban keçisi’nin barınma ve üremesinde önemli bir yere sahiptir. Ayrıca bu alanlar, barındırdıkları zengin otsu ve çalı türleri ile yaban keçisi populasyonlarına önemli besin imkanları sunmaktadır. Zengin bitki türlerine sahip olan saha, sadece doğal gençleĢtirme ile gençleĢtirilen orman örtüsü ile kaplıdır. Ormanlık alanların asli ağaç türleri, Sarıçam, Ġspir meĢesi, Kokulu ardıç, Ova karaağacı ve Titrek kavak’tır. Alan bu türlerden, saf veya karıĢık meĢçereler halinde ormanlık alanlara sahiptir. Bütün bu doğal orman alanları ve özellikle kıĢın uzun süre üzerinde kuru yaprakları taĢıyan meĢelikler ve herdem yeĢil Ardıç ağaçları Yaban keçisinin beslenme ve barınmasında önemli bir yere sahiptir. 110 Saha içinde ayrıca, bütün türlerde olduğu gibi, Yaban keçisi yaĢam alanı özelliklerinin de en önemlilerinden biri olan “su” çok büyük önem taĢımaktadır. Dağlık ve genel olarak kayalıklarla kaplı olan alanda, yan dere, kuru dere, göze-kaynak-memba ve göl Ģeklindeki su kaynakları yaban hayatı açısından oldukça büyük önem arz etmektedir. Bu orman içi su kaynaklarının devamlılığının sağlanması çok önemlidir. Biyolojik ÇeĢitlilik Değeri (Zengin Yaban Hayvanı ve Bitki Türleri) Türkiye’de yaĢayan 160’ın üzerindeki memeli türünden en az 64 adedinin alan ve civarında yaĢadığı bilinmektedir. Alan ve civarında yaĢayan memeli yaban hayvanlarından en önemlileri Yaban keçisi, Karaca, Çengel boynuzlu dağ keçisi, Yaban koyunu, Yaban domuzu, Ayı, Kurt, Pars, VaĢak, Yaban kedisi ve Tilki’dir. Ülkedeki 460’ın üzerindeki kuĢ türünden en az 240 adedinin alan ve civarında yaĢadığı bilinmektedir. Birçok kuĢ türüne ev sahipliği yapan alanda en dikkat çeken türler, gündüz ve gece yırtıcıları ile böcekçil orman kuĢlarıdır. Alanın kuzey sınırını oluĢturan Aras Nehri ise değiĢik balık türlerine ev sahipliği yapmaktadır. Bunlardan baĢlıcaları; Kahverengi alabalık, Siraz balığı, Tatlısu kefali, Yayın balığı, Noktalı inci balığı ve Çöpçü balığıdır. Bunlardan Kahverengi alabalık, Siraz balığı, Yayın balığı ve Tatlısu kefali aynı zamanda ekonomik önemi olan balıklardır. Alan aynı zamanda, Tosbağa, Kars kertenkelesi, Kafkas keleri, Mahmuzlu yılan, Uysal yılan, Boynuzlu engerek, Kafkas Semenderi, Bantlı taraklısemender, Siğilli Kurbağa, Ağaç Kurbağası ve Gece Kurbağası gibi en az 26 adet sürüngen ve 9 adet de amfibi türüne ev sahipliği yapmaktadır. Bitkisel türler ve komposizyonları bakımından zenginliği ile de dikkat çeken sahada, toplam 49 familyaya ait 155 adet vasküler bitki taksonu saptanmıĢtır. IUCN (Doğa ve Doğal Kaynakların Korunması için Uluslararası Birlik / Dünya Koruma Birliği)’e göre bu bitkilerden, Glaucium acutidentatum (Boynuzlu Gelincik): (LC (DüĢük Riskli), Doronicum balansae: NT (Tehdite Açık), Senecio integrifolius ssp. Karsianus: VU (Duyarlı), Quercus macranthera ssp. Syspirensis: LC (DüĢük Riskli) olarak nitelendirilen koruma altındaki türlerdir. Rekreasyon Değeri Alan, yaban hayvanları ve bitkisel zenginliği, doğal ormanlık alanları, av turizminde tercih edilen Yaban keçisi, Karaca, Çengel boynuzlu dağ keçisi, Yaban domuzu, Ayı, Kurt ve VaĢak gibi türleri barındırması, Doğal alabalık, Yayın, Siraz ve 111 Tatlı su kefalli gibi balıklar yönünden zengin akasuları, doğal peyzajı, estetik ve manzara güzellikleri, tarihi ve kültürel yapıları ve yaĢam biçimi ile rekreasyon değerine sahip önemli bir sahadır. 2.2. Koruma Hedefleri SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin, büyük kısmı Kars ili Kağızman ilçesi mülki hudutları içerisinde kalmakla beraber, alan güneybatıda ve Güneyde Ağrı ilçelerinin mülki hudutları içerisine de kısmen girmektedir. Saha, 1250-3077 metre yükseltiler arasında, sarp tepelere, kayalık alanlara, doğal yaĢlı yüksek dağ ormanlarına, zengin otsu ve çalı türleri barındıran orman içi açıklıklara, temiz orman içi su kaynaklarına ve kültürel bir zenginlik olan yayalalara sahiptir. Alanın tamamı yaban hayvanları bakımından da oldukça zengindir. Yaban keçisinin yaĢam isteklerine uygun nitelikteki alan, bu amaçla geçmiĢ yıllardan bu yana korunmaktadır. Ancak, maalesef baĢta kaçak av ve yırtıcı baskısı nedenleriyle Yaban keçisi popülasyonları olması gereken seviyenin altındadır. Sahanın içinde ve çevresinde bulunan köylerin içme, kullanma ve sulama suyu ihtiyaçları önceki yıllara göre her geçen gün daha da artmaktadır. Otlatma, eskiye göre azalmıĢ olsa da halen kısmen devam etmektedir. Orman emvali kaçakçılığı, yörede geçmiĢten gelen geleneksel avcılık tutkusu nedenleriyle alandaki biyolojik çeĢitlilik ve doğal kaynakların üzerinde önemli baskılar oluĢmaktadır. Sahadaki biyolojik çeĢitliliğinin korunması, doğal kaynak değerlerinden sürdürülebilir bir Ģekilde faydalanılabilmesi ve gelecek nesillere aktarılabilmesi için, bu kaynak değerleri üzerindeki tehdit ve baskıların öncelikle belirlenmesi, ardından da giderilmesine yönelik strateji ve faaliyetlerin ortaya konulması gerekmektedir. SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası’nın mevcut statüsü gereği, koruma hedefi olarak öncelikle Yaban keçisinin korunması tespit edilmiĢtir. Bununla birlikte, gerçekleĢtirilen literatür ve arazi çalıĢmalarının yanı sıra, bütün ilgi gruplarının bilgi, görgü ve önerileri doğrultusunda katılımcı yaklaĢımla gerçekleĢtirilen çalıĢmaların sonucunda, sahanın öncelikli koruma hedefleri aĢağıda Ģekilde belirlenmiĢtir. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin öncelikli koruma hedefi; zengin yaban hayvanları ve bitki türlerini barındıran alanları ve iç su kaynakları ile önemli bir Yaban keçisi yaĢam alanı (habitatı) olan alandaki, “Yaban keçisi popülasyonlarının ve doğal yaĢam ortamlarının korunması”dır. 112 2.3. Tehdit, Sorun Analizi KORUMA BASKI BASKININ KAYNAĞI ÇÖZÜM YOLLARI HEDEFĠ 1. Yaban Keçisi 1. Kaçak avcılık 1. BiyoçeĢitlilik, ormanlar ve 1. Saha içinde ve etkilenme popülasyonlarının 2. Sürdürülebilir yaban hayatının korunması bölgesindeki ilgi gruplarının , ve doğal yaĢam koruma sisteminin konusundaki yetersiz bilinç özellikle çocuk ve gençlerin doğa ortamlarının yetersizliği düzeyi sevgisi, yaban hayatı, biyolojik korunması 3. Yırtıcılar (Ayı, 2. Yöre avcılarındaki aĢırı av çeĢitlilik, ormanlar ve su Kurt, VaĢak ve tutkusu ve sahadaki yaban kaynakları konularında eğitimi ve serbest dolaĢan hayvanlarının kendilerine ait bilinçlendirilmesi sahipli Köpekler) olduğunu düĢünmeleri 2. Avlanma planı yapılarak sürekli 4. Biyolojik çeĢitliliği 3. Avlanma planının olmaması yenilenmesi ve popülasyon koruma önceliği 4. Av turizmi kapsamında durumu uygun görülen türlerin av olmayan ve Yaban avlanma anlayıĢının yetersiz turizmine sunulması keçisisnin yaĢam olması, 3. Köy tüzel kiĢiliklerini de isteklerini dikkate 5. Avlanma araç ve devreye sokan sistemli bir alan almayan ormancılık gereçlerindeki (silah, dürbün, koruma planının yapılması ve faaliyetleri teleskop, gece görüĢ uygulanması 5. Saha içerisinde ve sistemleri, arazi araçları, vd) 4. Koruma ekiplerinin personel, civarındaki ziraat ve modern geliĢme araç-gereç ve teknik malzeme iskan alanları (köy 6. Koruma ekiplerinin, yaban bakımından kapasitelerini yerleĢimleri) hayatı konusunda eğitilmiĢ, arttırarak sürdürülebilir hale 6. Ormanlardan araç gereç bakımından getirmek usulsüz odun donanımlı ve yeterli sayıda 5. Yabani yırtıcıların popülasyon hammadesi ve yemlik elemana sahip olmaması ve durumları, en azından yıllık sayım yaprak yararlanmaları dolayısıyla denetimlerin sonuçları ile sürekli kontrol 7. Ormanla kaplı yetersizliği edilmeli ve taĢıma kapasitesinin alanlarda ve orman içi 7. Yaban Keçisi üzerindekiler avlattırılmalıdır açıklıklarda izinsiz ve popülasyonları için, bugün 6. Köylülere ait kapı-bekçiplansız büyükbaĢ özellikle Kurt ve VaĢak sahada köpekleri veya av köpeklerinin hayvan otlatılması önemli bir tehdit unsurudur. serbest dolaĢmasının önüne 8. Odun dıĢı orman 8. Çoğu zaman serbest dolaĢan geçilerek anında müdahale ürünlerinden yaban köylülere ait çoban köpekleri, edilmeli ve çoban köpeklerinin ilk hayatını dikkate kapı-bekçi- köpekleri veya av etapta çobanın gözetiminden almadan, plansız bir köpeklerinin, Yaban keçilerini uzaklaĢmaması konusunda Ģekilde faydalanılması kovalayıp yorması, terleterek çobanlar eğitilmelidir 9. Saha içinde ve hasta olmasına neden olması, 7. Yollarda ve ilgili yerlerde hız civarındaki yıkılan düĢük yapmasına neden sınırı, korna çalınmaması, yüksek eski evlerin yerine olması, uçuruma veya sesli müzik açılmaması, sahanın veya baĢka bir yere yırtıcıların üzerine yani önemli türleri vb konularda özellikle yazlık istemediği alanlara bilgilendirmeler yapılması kullanım amacıyla sürüklemesi veya bazen 8. Saha ve civarındaki Orman yeni yapılan ev yakalaması ĠĢletme ġefliklerinin Orman sayısının artması, 9. Sahaya ait Orman ĠĢletme Amenajman Planlarının, 10. Saha içerisinde ġefliklerin Orman Amenajman YHGS’nin Yönetim ve GeliĢme ve civarındaki Planlarının, Ekosistem Planının kararlarına uygun bir yerleĢim yerlerindeki Tabanlı ve Çok Amaçlı Ģekilde biyolojik çeĢitliliğin yetersiz ve plansız alt Planlama Tekniğiyle korunmasını dikkate alan yapı yapılmamıĢ olması, yani Ekosistem Tabanlı ve Çok Amaçlı 11. Köylerde yaĢayan Biyolojik çeĢitliliğin planlara Planlama Tekniğiyle yapılması insanların kiĢi baĢına yansıtılmamıĢ olması, 9. Ormanlardaki bakım düĢen su dolayısıyla halen odun üretimi çalıĢmalarına gereken önem tüketimindeki eskiye öncelikli ormancılık verilerek, bakımlar oranla artıĢ uygulamaları yapılması geciktirilmeden yapılmalı 12. Yaban hayatı için 10. Köylerdeki yapılaĢmanın 10. Verimi düĢük alanlardaki önemli olan orman içi ve altyapının plansız geliĢimi bozuk orman alanlarının yok su kaynaklarından 11. Yoksulluğun bir sonucu olması önlenmeli ve plansız ve kontrolsüz olarak yöre halkının birçok devamlılıkları sağlanmalı bir Ģekilde yerleĢim ihtiyacını karĢılamak için 11. Saha ve etkilenme 113 yerlerine içme, ev ihtiyaçları için kullanma ve sulama suyu getirilmesi ve bu Ģekildeki kullanımları önleyici tedbirlerin yetersizliği 13. Akarsulara atılan katı ve sıvı atıklarla akarsuların kirlenmesi kullandığı odunu, hem bölgesindeki yerleĢim yerlerinde yakacak ve hem de yapacak yapılaĢmanın ve altyapının bir Ģeklinde ormandan karĢılaması plan dahilinde yapılması ve evcil büyükbaĢ hayvanların sağlanmalı, katı ve sıvı atıkların beslenmesi için üzeri yapraklı yönetimi konusunda önlemler canlı dalları kesmeleri alınmalı 12. Mera-otlak alanlarının çok 12. Sürdürülebilir Kullanım az olduğu sahada, ormanla Bölgesi ve Kontrollü Kullanım kaplı alanlarda ve orman içi Bölgelerindeki su kaynaklarından açıklıklarda geleneksel olarak içme, ev ihtiyaçları için kullanma izinsiz ve plansız büyükbaĢ ve sulama suyu ihtiyaçlarını hayvan otlatılmasının neden karĢılamak amacıyla yararlanırken olduğu besin rekabeti, orman hedef tür baĢta olmak üzere yaban ve gençlik üzerinde oluĢan hayatının su ihtiyacı dikkate baskı, toprağın sıkıĢması ve alınmalı ve suyun en az 1/3’ü aĢınması, evcil hayvanların doğal ortamında bırakılmalıdır alana sinen kokuları ve 13. Yaban hayatı için önemli su bulaĢma riski taĢıyan kaynaklarının belirlenmesi, su hastalıklar kaynaklarının eksik veya 13. Alanda, orman içindeki yetersizliği durumunda alternatif doğal su kaynaklarına duyulan su kaynaklarının araĢtırılması, ihtiyacın giderek artması hayvanların bu kaynaklardan 14. Birçok orman içi suyun yararlanmasının kolaylaĢtırılması tamamının içme, ev ihtiyaçları 14. Saha ve bitiĢik alanların için kullanma ve tarımda otlatma planı yapılmalı ve sulama suyu olarak köy ve uygulanmalı mahallelere alınması, 15. Alandaki bütün yetkili kurum 15. Köylerde ve ilçelerde katı ve kuruluĢların planlama ve ve sıvı atıklara karĢı önlem uygulamalarında iĢbirliği ve uyum alınmamıĢ olması ve genelde sağlanması akarsulara atılması 16. Odun ihtiyacının yasal 16. Çoğunluğu araç sahibi yollardan elde edilmesini teĢvik olan yazlıkçıların gelmesiyle etmek ve desteklemek yazın artan araç trafiği 17. Av turizminden elde edilecek gelirden yöre halkının daha fazla pay almasının sağlanmalı ve bu konuda vatandaĢlar çok iyi bilinçlendirilmelidir 18. Sahaya uygun ekoturizm ve diğer alternatif geçim kaynaklarının tespiti ve uygulanmasının teĢvik edilmesi 19. Ekolojik tarım ve modern sulama tekniklerinin teĢvik edilmesi, 20. Odun dıĢı orman ürünlerinin üretiminin planlanması ve planların uygulanması Arıcılık ve iç su balıkları yetiĢtiriciliği potansiyelinin planlanması ve planların uygulanması 21. Alanda, yeni yollar yapılmamalı ve orman üretimi için kullanılmıĢ yollar dahil birçok yolun, izinsiz gezinti amaçlı olarak kullanılmasına izin verilmemeli 22. Alanda güçlü bir izleme programının oluĢturulması 114 3. PLANLAMA 3.1. Yönetim Stratejisi Burada, I. Bölümdeki saha ile ilgili temel veriler ve edilen bilgilerle, II. Bölümdeki alanın değerleri ile bu değerleri etkileyen sorunların ve tehditlerin değerlendirilmesi sonucu, SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin sürdürülebilir ve katılımcı yönetimi için gerekli ana yaklaĢımlar özetlenmektedir. Planın bu bölümündeki yönetim planı karar ve yaklaĢımları, alanın statüsü var olduğu sürece geçerli olacaktır. Ancak, stratejik planlamada belirlenen faaliyetlerin yerine getirilmesi ve izlenmesi sonucunda, alandaki koruma hedeflerine ulaĢıldıkça, dinamik plan yaklaĢımı gereği plan yenilenebilecektir. Yönetim planının stratejik ve uygulama bileĢenlerinin nasıl yapılandırıldığı aĢağıda gösterilmiĢtir. 3.2. Vizyon SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahasında; Doğal kaynakların, öncelikle biyolojik çeĢitliliği koruyarak sürdürülebilir kullanımının yapılabildiği, Yaban keçisi popülasyonlarının olması gereken seviyelere ulaĢmıĢ olduğu, av turizmi, yaban hayatı gözlemciliği, yaban hayatı ve doğa fotoğrafçılığı, botanik gezileri gibi bilinçli ekoturizm faaliyetleri yapılan, doğaya saygılı yerli ve yabancı turistlerce tercih edilen, turizm ve ormancılıktan elde edilen gelirler ile önemli sorunlarının çözümüne katkı sağlanmıĢ, mutlu, refah seviyesi yüksek, doğayı koruyan ve korunan alan yönetimine etkin destek veren, bilinçli insanların yaĢadığı bir YABAN HAYATI GELĠġTĠRME SAHASI oluĢturmaktır. 115 Yönetim planı uygulama stratejisinin genel görünümü Vizyon Program 1 Program 2 Program 3 vb. Hedef, Temel Mantık, Politika Hedef, Temel Mantık, Politika Hedef, Temel Mantık, Politika Hedefler 1.1. Hedefler 1.2. Hedefler 1.3. vb. Strateji, Amaçlar Strateji, Amaçlar Strateji, Amaçlar Faaliyet 1.1.1. Öncelik, baĢarı göstergesi ve zaman çizelgesi Faaliyet 1.1.2. Öncelik, baĢarı göstergesi ve zaman çizelgesi YILLIK Ġġ PLANLARI Faaliyet 1.1.3. Öncelik, baĢarı göstergesi ve zaman çizelgesi Faaliyet 1.1.4. vb. Öncelik, baĢarı göstergesi ve zaman çizelgesi Bütçe ve Kaynak Planı Yönetim planını uygulamak için Teknik Ekler Raporlar, ayrıntılı teknik planlar ve açıklamalar 116 3.3. Bölgeleme YHGS’de ulusal ve uluslar arası düzeyde korunan doğal bitki türleri (flora) ve yaban hayvanı (fauna) türlerinin saptanmasına ve geliĢtirilmesine, bu türlerin yaĢam alanlarının tespitine ve bu alanlarda iyileĢtirici tedbirlerin alınmasına, habitat ve ekosistem bütünlüğüne, bilimsel amaçlı faaliyetlere, yöre halkının ve ziyaretçilerin alanın koruma durumu ve kaynak değerleri ile uyumlu temel gündelik ve rekreasyonel ihtiyaçlarının karĢılanmasına ve doğal kaynak kullanım biçimlerine göre bölgeleme yapılmıĢtır. Bu bölgeleme çalıĢmasında genel yaklaĢım, MKB’yi doğal durumunda bırakmak ve diğer bölgelerde koruma-kullanma dengesini kurarak, doğal süreçlerin kesintisiz iĢlemesini sağlayacak bir yaban hayatı yönetimi sistemini oluĢturmaktır. YHGS’de, Küresel ölçekte korunması gereken ve / veya ülkemizin taraf olduğu sözleĢmelerde korunması taahüt edilen türlerin bağımlı oldukları habitatlardan günümüze kadar hiç insan müdahalesi görmeden doğallığı muhafaza edilmiĢ olan alanlar Mutlak Koruma Bölgesi olarak ayrılır. Bu Ģekilde, mutlak korunması gerekli alanlar çekirdek alanları ifade etmektedir. Alanın ilan edilme sebebi olan hedef tür Yaban keçisinin üreme ve yavru büyütme alanları baĢta olmak üzere önemli yaĢam alanları Mutlak Koruma Bölgesi olarak ayrılır. Sahadaki toplam 4-5 aylık arazi çalıĢması içeren planlama çalıĢmaları esnasında Mutlak Koruma Bölgesi olarak ayrılacak herhangi bir alan tespit edilememiĢtir. Ancak, sahada ileride yapılacak olan kapsamlı çalıĢmalar sonucunda, tespit edilmesi halinde Mutlak Koruma Bölgesi/Bölgeleri ayrılabilir. Sahanın, kaynak değeri ya da çekirdek zonunu oluĢturan bölümü geleneksel kullanımla iç içe günümüze kadar gelebilmiĢ ise, hedef türlerin, habitatlarının bozulmadan gelecek nesillere intikalini sağlayacak Ģekilde kullanımı, zaman, faaliyet ve süreye göre kısıtlandığı kısımlar Hassas Koruma Bölgesi olarak ayrılmıĢtır. Bu sahaların yönetim maksadı, müdahale görmüĢ kaynak değerlerini koruyarak ve/veya iyileĢtirme çalıĢmaları ile doğal süreçlere yaklaĢmasını sağlayarak türlerin ve habitatların geleceklerini teminat altına almaktır. Tabiatı koruma amacıyla belirlenmiĢ kurallara göre ekonomik faaliyetlerin sürdürülmesine izin verilen, çekirdek bölge ile insani faaliyetlere açık bölgeler arasında kalan alanlar ise Sürdürülebilir Kullanım Bölgesi olarak ayrılmıĢtır. Sürdürülebilir kullanım bölgesinin maksadı, ekolojik ortam ile uyumlu sürdürülebilir doğal kaynak kullanımını sağlamaktır. 117 ġekil 30. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS bölgeleme haritası Tablo 12. YHGS bölgelerine ait alansal bilgiler ÇAT YHGS BÖLGELEME BĠLGĠLERĠ BÖLGE ADI Alanın Niteliği Orman OT (Orman Toprağı – Orman Ġçi Açıklık, TaĢlık) Su (Göl) HASSAS KORUMA BÖLGESĠ Ziraat Ġskan Toplam Orman OT (Orman Toprağı – Orman Ġçi Açıklık, TaĢlık) SÜRDÜRÜLEBĠLĠR Su (Göl) KULLANIM Ziraat BÖLGESĠ Ġskan Toplam Orman OT (Orman Toprağı – Orman Ġçi Açıklık, TaĢlık) KONTROLLÜ Su (Göl) KULLANIM Ziraat BÖLGESĠ Ġskan Toplam GENEL TOPLAM 118 Yüzölçümü (Hektar) 1313,06 3080,44 4393,50 3106,91 6667,88 5,62 1,31 2,24 9783,95 1355,40 4343,16 93,22 10,13 5801,91 19979,36 Genel Alana Oranı (%) 21,99 48,97 29,04 Sahadaki turizm ve rekreasyon alanları, yerleĢim yerlerinin yer aldığı alanlar, turizm ve rekreasyon hizmetinden ziyaretçilerin faydalanmasını sağlamak ve mevcut yerleĢim alanlarında planlı geliĢimi sağlamak amacıyla Kontrollü Kullanım Bölgesi olarak ayrılmıĢtır. 3.3.1. YHGS’de Genel Prensipler 1- YHGS içerinde bulunan hedef türü ve predatörlerini kapsayan envanterin Ġl ġube Müdürlüğünce her yıl yapılması zorunludur. 2- YHGS içerisindeki yaban hayatı kaynak değerlerinin tüm imtiyaz ve kullanım hakkı Genel Müdürlüğe aittir. Genel Müdürlüğün belirlediği esaslar dahilinde Bölge Müdürlüğünün izni olmadan YHGS kaynak değerlerini içeren her türlü reklam, film, belgesel vb. unsurlar ticari amaçlı yapılamaz. 3- YHGS içerisinde Genel Müdürlükçe belirlenmiĢ esaslar dahilinde, tahribata neden olmayan bilimsel amaçlarla araĢtırma ve izleme faaliyetlerine izin verilebilir. 4- Eğitim ve tanıtım faaliyetleri Genel Müdürlüğün belirlediği esaslar dahilinde yürütülebilir. 5- YHGS içerisinde diğer kamu kurum ve kuruluĢlarınca yürütülecek her türlü yatırım faaliyeti için Bölge Müdürlüğünün uygun görüĢünün alınması zorunludur. 6- YHGS yönetim ve geliĢim planında öngörülmemiĢ her türlü kara avcılığı faaliyetleri yasaktır. Balık avcılığı yürürlükteki mevzuat ile yönetim planı ilkeleri çerçevesinde yapılır. 7- YHGS’de yangınlara, ilgili birimlerce doğal yapının korunmasına yönelik müdahale edilir, yangın sonrasında yanan sahanın doğal haline getirilmesine Bölge Müdürlüğü ve ilgili Orman Bölge Müdürlüğü tarafından kurulacak komisyon marifeti ile karar verilir. 8- Orman teĢkilatınca yapılacak ormancılık faaliyetleri fonksiyonel amenajman planları çerçevesinde yapılır. Fonksiyonel amenajman planlamasının olmaması halinde OGM ile yapılan 11/07/2007 tarihli ve B.18.0.DMP.03.04.480.00/356-4786 sayılı Protokol çerçevesinde yapılacaktır. 9- YHGS içerisinde belirtilen yerlerde, dönemlerde ve miktarlarda Bölge Müdürlüğü’nün belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde toplanmasına izin verilen bitkiler, bir plan dâhilinde toplattırılır. Toplama iĢleminin toplama tekniklerine uygun 119 olması için yörede yaĢayanlar arasından talep sahibi olanlar Ġl ġube Müdürlüğü’nce eğitilir. 10- Yerel halkın da katılımıyla Ġl ġube Müdürlüğü tarafından doğaya uygun arılık yerleri planlanır ve tesis edilir. Arılık yerleri yaban hayvanlarının olası zararlarına karĢı gerekli önlemleri alacak Ģekilde toplu olarak düzenlenir. Planlanan arılık yerleri hariç YHGS içerisinde arılık yeri yapılamaz. Yaban hayvanı zararlarından korunmak için tedbirleri almak arı sahiplerine aittir. Yaban hayvanlarını arı kovanlarından uzaklaĢtırmak için Bölge Müdürlüğünce izin verilen yöntemler kullanılabilir. 11- Yönetmeliğin 11.maddesi 2. fıkrası gereği yerleĢim alanları plan hükümleri dıĢında bırakılmıĢtır. 12- Alana herhangi bir yerden moloz, cüruf, çöp gibi atıklar atılamaz ve dökülemez. Ancak plan hükümleri çerçevesinde izin verilen maden iĢletmeciliği ile Baraj-HES inĢaat iĢlerinde dekopaj, pasa alanları ve bu bozulmuĢ, tahrip olmuĢ alanlara ait hazırlanacak rehabilitasyon projesine Bölge Müdürlüğü tarafından uygun görülmesi halinde izin verilmelidir. 13- YHGS içerisinde özel ağaçlandırma faaliyetlerine; Ağaçlandırma projesi Ġl ġube Müdürlüğünce incelendikten sonra uygun görülmesi halinde izin verilebilecektir. 14- Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahalarında özellikle hedef tür ve diğer türlerin yaĢam alanlarında habitat bölünmesine sebep olacak yatırımlar, her türlü enerji yatırımları, maden arama ve iĢletme faaliyetleri, sanayi tesisleri, turistik amaçlı tesisler, enerji, su, petrol, doğalgaz, haberleĢme nakil hatları ve bunlara ait yatırımlar ve tesisler, su kaynakları ile yaban hayatı ve ekosistemi etkileyecek her türlü faaliyet için en az 3 farklı üniversitenin yaban hayatı baĢta olmak üzere yapılacak yatırımın özeliğine göre Genel Müdürlüğün belirlediği bilim dallarında konusunda uzmanlaĢmıĢ öğretim üyelerince “Ekosistem Değerlendirme Raporu” hazırlanacaktır. Raporda, tesisin bu yaban hayatı geliĢtirme sahasındaki hedef tür ve diğer türlerin bu alandaki devamlılığını tehlikeye düĢürmeyeceğini ve ekosistemi bozmayacağı sonucuna varılması halinde; her türlü su kullanım koĢulları için Sulak Alanlar Mevzuatı, diğer kullanım koĢulları için ilgili mevzuat çerçevesinde hazırlanacak taahhüt senedinde bulunan Ģartlar dahilinde yürütülür. Genel Müdürlük; çalıĢma alanı, çalıĢma mevsimi, çalıĢma Ģekli, kaybolan habitatın ikamesi, habitat rehabilitasyonu, hedef türlerin izlenmesi ve beslenmesi, yerel halkın bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi gibi konularda yatırımcı kiĢi ya da kuruluĢlara ek Ģartlar getirilebilir. Ekosistemi etkilemeyeceği yukarda belirtildiği Ģekilde üniversite raporlarıyla tespit edilmiĢ benzer yapı 120 ve tesislerin tümü bu kapsamda değerlendirilecektir. YHGS ilanından önce göre verilen izinler, izin süresi sonuna kadar geçerlidir. Ġzin süresi bitiminde bu izinler yeni müracaatlar gibi değerlendirilir. 15- Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası içerisinde 5177 ve 5995 sayılı kanunlarla değiĢik 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 2. Maddesinde tanımlanan 1. ve 2. Grup madenlerin arama ve iĢletilmesi yapılamaz. Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası ilanından önce verilmiĢ izinler, izin süresi sonuna kadar geçerli olup uzatılamaz. Yönetim ve GeliĢme Planının yürürlüğe girdiği tarih itibariyle uzatılma aĢamasında olan izinler yeni müracaatlar gibi değerlendirilir. YHGS içerisinden elde edilen ham madenlerin iĢlenmesi YHGS dıĢarısında yapılmak zorundadır. 16- Yönetim ve GeliĢme Planı’nda öngörülemeyen hususlar ilgili mevzuat çerçevesinde, 4915 sayılı KAK ve planın genel prensiplerine uygun Ģekilde çözümlenecek, bu hususlar planın revize edilmesi sırasında tekrar değerlendirilecektir. 3.3.2. YHGS’lerde Ekolojik Tedbirler 1- Doğal olarak bozulmuĢ veya tahrip olmuĢ ekosistemlerin iyileĢtirilmesi için Ġl ġube Müdürlüğü gerekli tedbirleri alır, iyileĢtirmeleri sağlar. 2- YHGS içerisinde orman içi açıklıklardan v e hazine arazilerinden uygun görülenlere yaban hayvanlarının istifadesi için habitat rehabilitasyonu amacıyla yörede yetiĢen meyveli bitkiler dikilir veya ekilir, dikim veya ekim iĢlemleri Mülga Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü ile DKMP Genel Müdürlüğü arasında imzalanan 19.03.2010 tarihli protokol çerçevesinde yürütülür. Bu alanlara yabancı bitki türlerinin ekimi ve dikimi yasaktır. 3- Geleneksel tarımsal faaliyetler kontrollü bir Ģekilde sürdürülür. Organik ve ekolojik tarımsal faaliyetler teĢvik edilir. Tarımsal zararlılardan korunmak için Ġl ġube Müdürlüğü koordinasyonunda ilgili kanunlar çerçevesinde biyolojik mücadele yöntemleri araĢtırılır. 4- Derelere ve göllere, biyolojik çeĢitlilik ve gen kaynağının korunması açısından derede bulunmayan yabancı tür balığın salınması yasaktır. YHGS içerisindeki derelerde ve göllerde tespit edilen doğal balık türlerinin artırılması ve azalan derelere ve göllere salınması maksadıyla doğal balık üretim istasyonu tesis edilebilir. Anaç balıklardan üretilen balıklar, ayrı havuzlarda yetiĢtirilerek tekrar toplandıkları derelere salınır. 121 5- YHGS içerisinde yaban hayvanlarının beslenmesi ve barınması ortamları yeterli gelmediği takdirde gerektiğinde Ġl ġube Müdürlüğünce belirlenen uygun yerlere yemlikler, suluklar ve barınma yerleri yapılır. 6- YHGS içerisine hiçbir suretle sahipsiz hayvan, ev ve süs hayvanı bırakılamaz. Bırakılması durumunda Kara Avcılığı Kanunu Kapsamında yayımlanan “Av ve Yaban Hayvanlarının ve YaĢam Alanlarının Korunması, Zararlılarıyla Mücadele Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” kapsamında mücadele edilir. Sahipsiz hayvan, ev ve süs hayvanlarının YHGS içerisine bırakılmaması için yürürlükteki kanunlar çerçevesinde önlemler alınır. 3.3.3. Hassas Koruma Bölgesi (HKB) Hassas koruma bölgesinin ana amacı; Bir alanın kaynak değeri ya da çekirdek zonunu oluĢturan bölümü geleneksel kullanımla iç içe günümüze kadar gelebilmiĢ ise, hedef türlerin, habitatlarının bozulmadan gelecek nesillere intikalini sağlayacak Ģekilde kullanımı, zaman, faaliyet ve süreye göre kısıtlandığı kısımlardır. Yönetim maksadı ise müdahale görmüĢ kaynak değerlerini koruyarak ve/veya iyileĢtirme çalıĢmaları ile doğal süreçlere yaklaĢmasını sağlayarak türlerin ve habitatların geleceklerini teminat altına almaktır. Bu bölgenin alanı 4393,50 hektar olup Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahasının % 21,99’unu kapsamaktadır. Hassas Koruma Bölgesinde: 1- Arıcılık: Sınırlı sayıda olmak koĢuluyla Ġl Ģube müdürlüğünce doğaya uygun arılık yerleri planlanır ve tesis edilir. Planlanan ve tesis edilen arılık yerleri hariç Ġl Ģube müdürlüğünden izin almak ve ağaçlara zarar vermemek koĢuluyla kara kovan konulabilir. 2- Bitki Toplama: Bu bölgede bitki toplama faaliyetlerine izin verilmez. 3- Su Kullanım KoĢulları: Hassas Koruma Bölgesi içerisinde kalan su kaynakları ticari olmamak kaydıyla yöre halkının içme suyu ihtiyaçlarını karĢılamak üzere yapılacak su isale hatları ve yaban hayatı yaĢam ortamlarını düzeltme amacı dıĢında alınamaz, su yataklarının yapısını değiĢtirecek müdahalelerde bulunulamaz. 4- Balık Üretim Ġstasyonları: Ġl ġube müdürlüğü tarafından derelerde ve göllerde tespit edilen doğal balık türlerinin artırılması, azalan derelere ve göllere salınması amacıyla doğal balık üretim istasyonu kurulabilir. Mevcut tüm balık 122 çiftliklerinin, derelerin kirlenmesi ve biyolojik çeĢitliliğin korunması amacıyla alanın geliĢim amaçlarına uygun bir Ģekilde iĢlettirilmesi esastır. Var olan ticari iĢletmeler Ġl Ģube müdürlüğü tarafından istenilen ek önlemleri almakla sorumludurlar. Bu alanlara ticari amaçlı yeni balık çiftlikleri kurulamaz. 5- Avcılık: Bu bölge içerisinde her türlü avcılık faaliyeti yasaktır. 6- Kamu Kurumlarının Yatırımları: Korunan alan içerisinde veya yakın çevresinde yaĢayan halkın ihtiyaçlarını karĢılamak üzere baĢka bir seçenek olmaması halinde kamu hizmetleri yatırımlarına (yol, su, elektrik, telefon vb. her türlü alt ve üst yapı) ticari amaçlı olmaması kaydıyla Genel Müdürlükçe belirlenen Ģartlar çerçevesinde izin verilebilir. Bu izinlerde alandaki doğal yapıya ve biyolojik çeĢitliliğe en az zarar verecek Ģekilde teknolojik imkânların kullanılması zorunludur. 7- Planlama: Bu bölge içerisinde yaban hayatı tanıtım merkezi ve bekçi kulübesi yapılabilecektir. Günübirlik kullanım alanları ve yeni yerleĢim yerleri oluĢturulamaz. 8- Tarım ve Hayvancılık Faaliyetleri: Tarım alanlarına ulaĢım için mevcut yollar kullanılacak olup yeni yollar açılmayacaktır. Ekosisteme zarar vermeyecek geleneksel tarım uygulamaları devam ettirilecektir. Ekosisteme ve yaban hayat ına zarar verecek kimyasallar, zirai ilaçlar ve gübreler kullanılmaması için Ġl ġube Müdürlüğünce ilgili kamu kurum ve kuruluĢlarıyla temasa geçilerek gerekli önlemler alınacaktır. Ayrıca bu konuda kamuoyunun bilgilendirilip bilinçlendirilmesi sağlanacaktır. Mevcut hayvan çiftliklerinin geliĢme ve yönetim planı amaçlarına uygun bir Ģekilde iĢlettirilmesi Ġl ġube Müdürlüğü tarafından denetlenecektir. Yeni çiftliklerin kurulması talepleri Bölge Müdürlüğünce belirlenecek esas ve usuller doğrultusunda değerlendirilecektir. 9-Mera Alanları, Subalpin/Alpin Alanlar, Otlatma: Yaban hayatı hükümlerini içeren Bölge Müdürlüğü görüĢleri otlatma planını yapacak ilgili kuruma bildirilir. Nesli tehlikede endemik bitkilerin bulunduğu alanlar otlatma kapsamı dıĢında tutulur. Köylere ve yaylalara tahsis edilecek mera alanlarında taĢıma kapasitesinin hesaplanması zorunludur. BüyükbaĢ ve küçükbaĢ hayvanların belirlenecek ve planlanacak mera alanları dıĢarısına baĢıboĢ bırakılması kesinlikle yasaktır. Ormanlık alanlarda otlatma yürürlükteki mevzuat çerçevesinde belirlenecektir. 10- Ormancılık: Alanın hedef türünün ekolojik istekleri göz önüne alınarak, yaĢam alanlarını iyileĢtirici ve doğal peyzajı dikkate alan ekosistem tabanlı çok yönlü fonksiyonel amenajman planları doğrultusunda ormancılık faaliyetleri sürdürülür. Fonksiyonel planın olmaması durumunda Yönetim ve GeliĢme Planı Genel 123 Prensiplerinin ilgili maddesi çerçevesinde yürütülecektir. Bu bölge içerisinde kalan meĢcerelerde; meĢcere bakımları, silvikültürel müdahaleler ve yol Ģebeke planında bulunan orman yollarının ve yol bakımlarının yapılması Ġl ġube Müdürlüğünün bilgisi ve alandan sorumlu birimi ile iĢbirliği içerisinde Orman ĠĢletme ġeflikleri tarafından gerçekleĢtirilebilir. ġebeke planında bulunmayan yol yapımı talebi halinde Bölge Müdürlüğünün uygun görüĢü alınacaktır. 11- Ekoturizm: Ġl ġube müdürlüğü tarafından belirlenecek faaliyetler, yapılacak bir plan çerçevesinde yine Ġl ġube müdürlüğünce eğitilecek alan kılavuzları eĢliğinde yürütülebilecektir. 12- Yaylacılık: Bu bölge içerisinde yaylacılık faaliyetleri yapılmasına izin verilmez. 13- Madencilik: Bu bölge içerisinde 5. ve 6. Grup maden haricinde madencilik arama ve iĢletme faaliyetleri yapılamaz. 5. ve 6. Grup madenlerin arama ve iĢletmesi genel prensipler 14. maddesi çerçevesinde yapılabilir. Yol yapımı talebi halinde Bölge Müdürlüğünün uygun görüĢü alınacaktır. 3.3.4. Sürdürülebilir Kullanım Bölgesi Tabiatı koruma amacıyla belirlenmiĢ kurallara göre ekonomik faaliyetlerin sürdürülmesine izin verilen, çekirdek bölge ile insani faaliyetlere açık bölgeler arasında kalan alanlar sürdürülebilir kullanım bölgesi olarak ayrılabilir. Sürdürülebilir kullanım bölgesinin maksadı, ekolojik ortam ile uyumlu sürdürülebilir doğal kaynak kullanımını sağlamaktır. Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası için belirlenmiĢ olan hedef türlerin korunması ve geliĢimi için ayrılmıĢ olan MKB ve HKB üzerinde baskı unsuru yaratmayacak biçimde, Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası sınırları içerisinde yöre halkının ve ziyaretçilerin alanın koruma statüsü ve değerleri ile uyumlu temel, gündelik ve rekreasyonel ihtiyaçlarının karĢılanması amacı ile doğal kaynak kullanım biçimlerine (ormancılık, tarım, su kaynaklarının kullanımı, hayvancılık ve otlatma, yerleĢim, yaylacılık, alan yönetimi ve rekreasyonel faaliyetleri) izin verilen alanlardır. Bu bölgenin alanı 9783,95 hektar olup, Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahasının % 48,97’sini kapsamaktadır. 124 Sürdürülebilir Kullanım Bölgesinde; 1- Arıcılık: Ġl ġube müdürlüğü tarafından doğaya uygun arılık yerleri planlanır ve tesis edilir. Planlanan ve tesis edilen arılık yerleri hariç Ġl ġube Müdürlüğünden izin almak ve ağaçlara zarar vermemek koĢuluyla kara kovan konulabilir. 2- Bitki Toplama: Belirtilen yerlerde, dönemlerde ve miktarlarda Ġl ġube Müdürlüğünün belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde bitki toplanılmasına izin verilebilir. 3- Su Kullanım KoĢulları: Su kullanım koĢulları için 3 (üç) farklı üniversitenin yaban hayatı baĢta olmak üzere yapılacak yatırımın özeliğine göre idarenin uygun göreceği bilim dallarında konusunda uzmanlaĢmıĢ öğretim üyelerince hazırlanacak, tesisin bu yaban hayatı geliĢtirme sahasındaki hedef tür ve diğer türlerin bu alandaki devamlılığını tehlikeye düĢürmeyeceğini ve ekosistemi bozmayacağını belirtir ekosistem değerlendirme ve çevre düzen raporu sonucunda Sulak Alanlar Mevzuatı çerçevesinde yürütülür. 4- Balık Üretim Ġstasyonları: Mevcut tüm balık çiftliklerinin, derelerin kirlenmesi ve biyolojik çeĢitliliğin korunması amacıyla alanın geliĢim amaçlarına uygun bir Ģekilde iĢlettirilmesi esastır. Bu alanlara ticari amaçlı yeni balık çiftlikleri Bölge Müdürlüğünce belirlenecek esas ve usuller çerçevesinde kurulabilir. Var olan ticari iĢletmeler ile kurulacak yeni iĢletmeler Ġl ġube Müdürlüğü tarafından istenilen ek önlemleri almakla sorumludurlar. 5- Avcılık: Envanteri yapılmıĢ, sürdürülebilir kullanıma uygun olarak belirlenen alanlarda ve sayılarda av hayvanlarının; a) Karada yaĢayanlarının avcılığı, Genel Müdürlükçe onaylanan Avlanma Planı çerçevesinde, belirlenen kota sayısı kadar ve belirlenen bedellerle, b) Suda yaĢayanlarının avcılığı, Su Ürünleri Sirkülerinde yasaklanan dereler hariç Bölge Müdürlüğünün uygun görüĢü ve izniyle belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde sportif olta balıkçılığı çerçevesinde yaptırılabilir. Avcılık faaliyetlerinin gerçekleĢtirilmesini temin için uygun olan yerlere doğaya uygun gözlek yerleri ve bek yerleri yapılabilir. Av organizasyonu Kara Avcılığı Kanunu ve buna iliĢkin yönetmelikler çerçevesinde yapılır. 6- Kamu Kurumlarının Yatırımları: Korunan alan içerisinde veya yakın çevresinde yaĢayan halkın ihtiyaçlarını karĢılamak üzere baĢka bir seçenek olmaması halinde kamu hizmetleri yatırımlarına (yol, su, elektrik, telefon vb. her türlü alt ve üst 125 yapı) ticari amaçlı olmaması kaydıyla Bölge Müdürlüğünce belirlenen Ģartlar çerçevesinde izin verilebilir. Ġzin verilmesi halinde Genel Müdürlüğe bilgi verilir. 7- Planlama: Bu bölge içerisinde yaban hayatı tanıtım merkezi, av köĢkleri, bungalovlar, bekçi kulübesi, giriĢ kulübesi vb. yapı ve tesisler yapılabilecektir. Yeni yerleĢim yerleri ve yaylalar ilgili kurumlarla iĢbirliği içerisinde yapılacak imar planı dahilinde sınırlı olarak yer alabilir. 8- Tarım ve Hayvancılık Faaliyetleri: Ekosisteme zarar vermeyecek tarım uygulamaları devam ettirilecektir. Ekosisteme ve yaban hayatına zarar verecek kimyasallar, zirai ilaçlar ve gübreler kullanılmaması için Ġl ġube müdürlüğünce ilgili kamu kurum ve kuruluĢlarla temasa geçilerek gerekli önlemler alınacaktır. Ayrıca bu konuda kamuoyunun bilgilendirilip bilinçlendirilmesi sağlanacaktır. Mevcut hayvan çiftliklerinin geliĢme ve yönetim planı amaçlarına uygun bir Ģekilde iĢlettirilmesi Ġl ġube müdürlüğü tarafından denetlenecektir. Yeni çiftliklerin kurulması talepleri plan hükümlerine aykırı olmayacak durumlarda Bölge Müdürlüğünce değerlendirilecektir. Sonucundan Genel Müdürlüğe bilgi verilecektir. Tarım ve hayvancılığın teĢviki için gerekli olan yapı ve tesislerin (ahır, samanlık, kümes, havuz, depo vb.) yapımına izin verilecektir. 9-Mera Alanları, Subalpin/Alpin Alanlar, Otlatma: Yaban hayatı hükümlerini içeren Genel Müdürlük görüĢleri otlatma planını yapacak ilgili kuruma bildirilir. Nesli tehlikede endemik bitkilerin bulunduğu alanlar otlatma kapsamı dıĢında tutulur. Köylere ve yaylalara tahsis edilecek mera alanlarında taĢıma kapasitesinin hesaplanması zorunludur. BüyükbaĢ ve küçükbaĢ hayvanların belirlenecek ve planlanacak mera alanları dıĢarısına baĢıboĢ bırakılması kesinlikle yasaktır. Ormanlık alanlarda otlatma yürürlükteki mevzuat çerçevesinde belirlenecektir. 10- Ormancılık: Yönetim ve GeliĢme Planı genel prensipleri çerçevesinde yürütülecektir. ġebeke planında bulunmayan yol yapımı talebi halinde Bölge Müdürlüğünün uygun görüĢü alınacaktır. 11- Ekoturizm: Ġl ġube müdürlüğü tarafından belirlenecek faaliyetler, yapılacak bir plan çerçevesinde yine Ġl ġube müdürlüğünce eğitilecek alan kılavuzları eĢliğinde yürütülebilecektir. 12- Yaylacılık: Bu bölge içerisindeki yaylaların mevcut durumları korunarak geleneksel kullanımları ile faaliyetlerine devam etmeleri sağlanacaktır. Yaylaların kullanımı sınırları belirlenen alanlarda Ġl ġube müdürlüğü ve ilgili kurumlarca 126 hazırlanacak plan çerçevesinde yaban hayatına ve ekosisteme zarar vermeyecek Ģekilde olacaktır. Bu konuda kamuoyu bilgilendirilip bilinçlendirilecektir. 13- Madencilik: Bu bölge içerisinde Genel Prensiplerde yasaklanmıĢ olan 1. ve 2. Grup madenler haricindeki madenlerin arama ve iĢletilmesi yapılabilir. Arama ve iĢletme faaliyetleri genel prensipler 14. madde çerçevesinde sürdürülür. Yol yapımı talebi halinde Bölge Müdürlüğünün uygun görüĢü alınacaktır. 3.3.5. Kontrollü Kullanım Bölgesi (KKB) Korunan alanlar içerisinde yer alan turizm ve rekreasyon alanları, yerleĢim yerlerinin yer aldığı alanlar turizm ve rekreasyon hizmetlerinden ziyaretçilerin faydalanmasını sağlamak ve mevcut yerleĢim alanlarında planlı geliĢimi sağlamak amacıyla Kontrollü Kullanım Bölgesi olarak ayrılır. Bu bölgede yapılacak Balık üretim istasyonları, yeni yerleĢim bölgeleri, turizm ve rekreasyon alanları, 3., 4., 5. ve 6. grup madenler ve enerji yatırımları için Genel Müdürlüğün belirlediği usul ve esaslar çerçevesinde hareket edilir. Diğer her türlü faaliyet Bölge Müdürlüğünün uygun görüĢü çerçevesinde gerçekleĢtirilebilir. Bu bölgenin alanı 5801,91 hektar olup, Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahasının % 29,04’ünü kapsamaktadır. 3.4. Programlar, Hedefler ve Stratejik Eylem Planı SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası için düzenlenen tehdit analizi çalıĢmasında sahada tespit edilen baskılar, bu baskıların kaynakları ve baskıların ortadan kaldırılmasına yönelik çözümler ortaya koyulmuĢtur. Bu çözümlere ulaĢmak için, çözüm yollarının programlar dahilinde sınıflandırılması, önceliklendirilmesi ve öngörülen faaliyetler yardımıyla baskıların yani tehditlerin ortadan kaldırılması ve sahanın sürdürülebilir kullanımı için stratejik uygulama planı düzenlenmiĢtir. Programlar: 1. Koruma 2. Turizm ve Rekreasyon 3. Eğitim ve Bilinçlendirme 4. Ġzleme 127 PROGRAM 1. Koruma Hedef 1.1. Sahada bulunan Yaban keçisi popülasyonlarını korumak, iyileĢtirmek ve geliĢtirmek. Politika ve Temel Mantık Sahada, özellikle yaĢam alanlarındaki insan kullanımları, çok ciddi boyutlardaki kaçak avcılık ve yırtıcı baskısından dolayı, Yaban keçisi popülasyonları önemli ölçüde zararlara uğramakta, gerekli artıĢı yapamamakta ve azalmaktadır. Doğrudan veya dolaylı insan müdahaleleri, alandaki yırtıcılar, hastalık ve rekabet unsurları gibi, Yaban keçisi popülasyonları üzerindeki baskı oluĢturan her türlü etmene karĢı koruyucu ve önleyici tedbirler alınacaktır. Yaban keçisi popülasyonları üzerine etki eden etmenler, hem doğrudan popülasyonlardaki bireyleri hedef alan kaçak av, yırtıcılar gibi etmenler, hem de Yaban keçisinin yaĢam alanının (habitatı) en önemli bileĢenleri olan besin kaynakları, su kaynakları, barınak alanları ile doğum ve yavru büyütme alanları üzerinde olumsuz etkilerde bulunarak popülasyonları etkileyen etmenlerdir. Alandaki ormanlık alanlar günümüz Ģartlarında OGM tarafından iĢletilememekte ve yörede kaçakçılık hat safhadadır. Buna rağmen oldukça sarp olan arazinin yüksek kesimlerinde çok güzel doğal yaĢlı ormanlık alanlar kalmıĢtır. Bir zamanlar ana yol kenarına yığılan kaçak odun emvallerinin burada satıĢa sunulması Ģeklinde yapılan kaçakçılık, bugün köylülerin yakacak ve yapacak ihtiyacını karĢılamak amacıyla yapılmaktadır. UlaĢımın ancak katırlarla yapılabildiği bu zor yerlerdeki ormanların OGM tarafından Ekosistem Tabanlı ve Çok Amaçlı Planlama Tekniğiyle yapılacak olan Orman Amenajman Planlarıyla iĢletilmelidir. Sahadaki ormanların önemli bir kısmı Hassas Koruma Bölgesi içinde, geriye kalan önemli bir kısmı ise Sürdürülebilir Kullanım Bölgesinde bulunmaktadır. Alanda, öncelikle yoksulluğun beraberinde getirdiği yöre halkının birçok ihtiyacını karĢılamak için kullandığı odunu, hem yakacak, hem de yapacak Ģeklinde kaçak olarak ormandan karĢılaması, yemlik yaprak yararlanması, plansız otlatma faaliyetleri, orman içi su kaynaklarına olan talebin artması, ahır sıvıları, mutfak ve banyo sularının doğrudan akarsulara bırakılması, özellikle bitkisel kökenli (mantar, kekik vb) odun dıĢı orman ürünlerinin bilinçsizce ve belli alanlarda yoğunlaĢarak aĢırı toplanması ve bu nedenlerin her birinde önemli bir paya sahip olan biyolojik çeĢitliliğin korunması konusundaki yetersiz bilinç düzeyi, alanın biyolojik çeĢitliliği ve Yaban keçisi yaĢam alanları üzerine olumsuz etkiler yapmaktadır. Saha ve etkilenme bölgesindeki Yaban keçisi popülasyonlarını tehdit eden unsurlarla 128 etkin mücadele edilecek, koruma sistemi güçlendirilecek ve avlanma planı yapılacaktır. Etkin bir koruma sistemi kurulup, sürdürülebilir bir av sistemi oluĢturulduktan sonra, sayımlar ve gözlemlerle popülasyonları sürekli izlenen Yaban keçisinin sahadaki devamlılığı daha kolay sağlanacaktır. Bunun yanısıra, saha ve civarındaki bütün Orman ĠĢletmelerinin Orman Amenajman Planlarının, YHGS’nin geliĢme ve yönetim planının kararlarına uygun bir Ģekilde biyolojik çeĢitliliği dikkate alan yani Ekosistem Tabanlı ve Çok Amaçlı Planlama Tekniğiyle yapılması, odun dıĢı orman ürünlerinin planlı ve sürdürülebilir kullanımının sağlanması, saha ve bitiĢik alanların otlatma planının yapılması ve uygulanması, odun ihtiyacının yasal yollardan elde edilmesinin teĢvik edilmesi ve desteklenmesi, alternatif enerji kaynaklarının teĢvik edilmesi ve desteklemesi, saha ve etkilenme bölgesindeki yerleĢim yerlerinin altyapılarının tamamlanması, katı ve sıvı atıkların yönetimi konusunda önlemler alınması, orman içi su kaynaklarından doğal dengeyi gözeterek yararlanılması ile Yaban keçisinin yaĢam ortamlarının korunması ve bu alanlardan sürdürülebilir yararlanma sağlanacaktır. STRATEJĠ – AMAÇ - FAALĠYET Strateji 1.1.1. Yaban keçisi popülasyonları üzerindeki doğrudan insan ve yırtıcı hayvan baskısına karĢı tedbirler almak Amaç 1. Saha ve etkilenme bölgesinde sürdürülebilir bir koruma sistemi kurmak, kaçak avcılığı önlemek ve sürdürülebilir planlı avcılık yapılmasını sağlamak Faaliyet 1.1. Koruma ekiplerini personel, araçgereç ve teknik malzeme bakımından kapasitelerini arttırarak sürdürülebilir hale getirmek Faaliyet 1.2. Köy tüzel kiĢiliklerini de devreye sokan sistemli bir alan koruma planının yapılması ve uygulanması Faaliyet 1.3. Avlanma planı yapılarak sürekli yenilenmesi ve popülasyon durumu uygun görülen türlerin av turizmine sunulması Amaç 2. Yaban keçisinin yabani yırtıcılarını sürekli kontrol altında tutmak Faaliyet 2.1. Yabani yırtıcıların popülasyon durumlarını, sayım sonuçları ile sürekli kontrol etmek ve taĢıma kapasitesinin üzerindekileri avlatmak Amaç 3. Sahada sahipli veya sahipsiz köpeklerin serbest dolaĢmasına müsaade etmemek Faaliyet 3.1. Köylülere ait kapı-bekçiköpekleri veya av köpeklerinin serbest dolaĢmasına anında müdahale edilerek bu durumun önüne geçilmesi ve çoban BaĢarı Göstergesi Kaçak avın ortadan kalkması veya azalması, Y1 Y2 Y3 Y4 Y5 2012 2013 2014 2015 2016 * * * * * * * * * Yırtıcı baskısında azalma * * * * * Yırtıcı baskısında azalma * * * * * Avlanma planı yapılması 129 Sorumlu Birim Kars ġube Müdürlüğü, Jandarma Komutanlıkları, Emniyet Müdürlükleri, Muhtarlıklar, Orman Bölge Müdürlüğü, Avcı Dernekleri köpeklerinin ilk etapta çobanın gözetiminden uzaklaĢmaması konusunda çobanları eğitmek Strateji 1.1.2. Saha ve civarındaki ormancılık faaliyetlerini, öncelikle biyolojik çeĢitliliğin korunması ve Yaban keçisi habitatlarının güçlendirilmesi temelinde yürütmek Amaç 1. Saha ve civarındaki bütün Orman Amenajman Planlarının, YHGS Yönetim ve GeliĢim Planı ilkeleri doğrultusunda biyolojik çeĢitliliğin korunmasını dikkate alan Ekosistem Tabanlı ve Çok Amaçlı Planlama Tekniğiyle yenilenmesini sağlamak ve uygulamak Faaliyet 1.1. Saha ve civarındaki bütün Orman ĠĢletmelerinin Orman Amenajman Planlarının, YHGS’nın Yönetim ve GeliĢme Planının Biyolojik kararlarına uygun bir Ģekilde biyolojik çeĢitliliği çeĢitliliğin korunmasını dikkate alan Ekosistem dikkate alan Tabanlı ve Çok Amaçlı Planlama Tekniğiyle ormancılık yapılması uygulamaları Faaliyet 1.2. Baltalık ormanlarının devamlılığını sağlamak Strateji 1.1.3. Odun dıĢı orman ürünlerinin üretimini planlamak, uygulamak ve yönetmek Amaç 1.Odun dıĢı orman ürünlerinin planlı ve sürdürülebilir kullanımını sağlamak Faaliyet 1.1. Odun dıĢı orman ürünlerinden Alan ve özellikle arıcılık ve iç su balıkları yetiĢtiriciliği civarında bal potansiyelinin planlanması ve planların ve balık uygulanması üretiminde artıĢ Strateji 1.1.4. Alandaki otlatma baskısını azaltmak veya ortadan kaldırmak. Sahadaki Amaç 1. Saha ve bitiĢik alanlardaki büyükbaĢ hayvanların hayvan otlatmacılığının sadece Sürdürülebilir Otlatma Kullanım Bölgesindeki uygun alanlarda planlı Planına bir Ģekilde yapılmasını sağlamak. uygun otlatılması Faaliyet 1.1. Saha ve bitiĢik alanların otlatma planının yapılması ve uygulanması Amaç 2. Ahır hayvancılığını baĢlatmak ve geliĢtirmek Faaliyet 2.1. Ahır hayvancılığını teĢvik etmek, Ahır desteklemek ve örnek çalıĢmalar yapmak hayvancılığı nda artıĢ sağlanması Strateji 1.1.5. Ormanlardan usulsüz odun hammaddesi ve yemlik yaprak yararlanmalarının oluĢturduğu baskıyı azaltmak veya ortadan kaldırmak Amaç 1. Oduna alternatif enerji kaynaklarını teĢvik etmek, desteklemek ve bu konuda farkındalık oluĢturmak Faaliyet 1.1. Çatılarda güneĢ enerjisinden GüneĢ ısıtma faydalanılan ısıtma sistemleri kurmak sistemlerinin kurulması Faaliyet 1.2. Ormanlardan yapraklı dal – Yemlik yemlik yaprak kesimine karĢı denetimleri yaprak artırmak ve köylerde eğitimler düzenlemek kullanımının bitmesi 130 * * * * * * * * * * * * * Kars ġube Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü, OGM-Odun DıĢı Ürün ve Hizmetler Dairesi BaĢkanlığı * * * Kars ġube Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü Kars ġube Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü, OGM-ORKÖY Daire BaĢkanlığı, Ġl Tarım Müdürlüğü * Kars ġube Müdürlüğü, Ġl Tarım Müdürlüğü * * * * * * * * * * * Kars ġube Müdürlüğü OGM-ORKÖY Daire BaĢkanlığı, Kars ġube Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü Strateji 1.1.6. YerleĢim yerlerindeki plansız geliĢmeleri önlemek. Amaç 1. YerleĢim yerlerindeki yapılaĢmanın ve altyapının bir plan dahilinde ve yaĢam alanı kayıplarına yol açmayacak Ģekilde yapılmasını sağlamak. Faaliyet 1.1. Saha ve etkilenme bölgesindeki yerleĢim yerlerinde yapılaĢmanın ve altyapının bir plan dahilinde yapılmasını sağlamak Strateji 1.1.7. Altyapı yetersizliğinden kaynaklanan kirlilik, saha ve civarına atılan her türlü atıkların önüne geçmek Amaç 1. Sahada, yaban hayatı için önemli olan su kaynaklarının kirletilmemesi ve biyolojik çeĢitliliğin korunmasını sağlamak ve farkındalık oluĢturmak Faaliyet 1.1. Katı ve sıvı her türlü atıkların yönetimi konusunda önlemler alarak, katı atık toplama sistemi kurmak ve foseptik çukuru kullanımını yaygınlaĢtırmak Strateji 1.1.8. Sahadaki orman içi su kaynaklarından yararlanılması gereken durumlarda, yaban hayatının isteklerini azami bir Ģekilde koruyacak Ģekilde yararlanmak Amaç 1. Sahadaki su kaynaklarından YHGS Yönetim ve GeliĢme Planı ilkeleri doğrultusunda, koruma kullanma dengesini gözeten bir Ģekilde faydalanmak Faaliyet 1.1. Sürdürülebilir Kullanım Bölgesi ve Kontrollü Kullanım Bölgelerindeki su kaynaklarından içme, ev ihtiyaçları için kullanma ve sulama suyu ihtiyaçlarını karĢılamak gibi değiĢik amaçlarla yararlanırken, hedef tür baĢta olmak üzere yaban hayatının su ihtiyacı dikkate alınmalı ve suyun yıllık ortalama debisinin en az 1/3’ü doğal ortamında bırakılmalıdır Faaliyet 1.2. Yaban hayatı için önemli su kaynaklarını belirlemek, su kaynaklarının eksik veya yetersizliği durumunda alternatif su kaynaklarını araĢtırmak, hayvanların bu kaynaklardan yararlanmasını kolaylaĢtırmak Amaç 2. Ekolojik tarım ve modern sulama tekniklerinin kullanımını teĢvik etmek Faaliyet 2.1. Ġl Tarım Müdürlüğü ile iĢbirliği yaparak köylerde modern sulama projeleri hazırlanmasını ve uygulanmasını teĢvik etmek Altyapısı mevcut planlı yerleĢim yerleri * * * * * Kars ġube Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü, Kaymakamlıklar, Muhtarlıklar Kars ġube Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü, Kaymakamlıklar, Muhtarlıklar Atıkların toplanması ve foseptik çukurlarının artması * * * * * Sahadaki akarsu ve diğer bütün su kaynaklarını n yıllık ortalama debisinin en az 1/3’ünün doğal ortamında bırakılması * * * * * * * Kars ġube Müdürlüğü * Kars ġube Müdürlüğü, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, Ġl Tarım Müdürlüğü, DSĠ Modern sulama sistemlerinin kullanımında artıĢ olması Strateji 1.1.9. Sahadaki Yaban keçisi baĢta olmak üzere bütün türlerin, ürkme, korkma, kaçma, yaralanma, ölüm veya yaklaĢma ve 131 * * DKMP Genel Müdürlüğü, Kars ġube Müdürlüğü, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, Valilik, DSĠ insana alıĢmasına neden olan insan kaynaklı rahatsızlıkları en aza indirmek Amaç 1. Sahadaki araç ve patika yolların kullanımını düzenleyerek, sürücü ve yayaların yaban hayatına zarar vermemesini sağlayacak tedbirler almak Faaliyet 1.1. Alanda, birçok araç ve patika yolun, izinsiz gezinti amaçlı olarak kullanılmasına engel olmak Hayvanların uğradığı rahatsızlıkta azalma Faaliyet 1.2. Yol kenarlarında ve dikkat çekici Hayvan yerlerde yola çıkabilecek Yaban keçisi, Karaca, ölüm ve Ayı, Kaplumbağa ve Kurbağa gibi türlerle ilgili yaralanmalar uyarıcı, hız sınırlandırıcı veya durulması ıyla gerektiğini gösteren, korna çalınmaması, yüksek sesli müzik açılmaması, sahanın önemli sonuçlanan kazalarda türleri, yaban hayvanlarıyla etkileĢim vb azalma konularda uyarıcı ve bilgilendirici levhalar yerleĢtirmek Amaç 2. Alanda yaĢayan yerel halk ve alanı ziyaret eden avcılar dahil bütün ekoturistlerin yaban hayatına zarar vermeyecek Ģekilde alan kullanmalarını sağlayacak tedbirler almak Faaliyet 2.1. Saha ve etkileĢim alanında Hayvanların sürekli eğitim ve bilinçlendirme çalıĢmaları uğradığı yapmak, saha bekçiliği yapan kiĢileri sürekli rahatsızlıkta eğitmek azalma * * * * * * * * * * * Kars ġube Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü, Valilik Kars ġube Müdürlüğü * * Kars ġube Müdürlüğü PROGRAM 2. Turizm ve Rekreasyon Hedef 2.1. SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahasının av turizmi ve doğa turizmi yani ekoturizm potansiyelinden, koruma kullanma ilkeleri doğrultusunda sürdürülebilir turizm fırsatları oluĢturmak. Politika ve Temel Mantık Alanın sahip olduğu doğal yaban hayvanları ve bitkisel zenginliği, av turizminde tercih edilen türleri barındırması, kültürel ve estetik güzellikleri ile trofe avcılarının, kaya tırmanıcılarının, fotoğraf ve film çekiminden hoĢlanan insanların ve özellikle kalabalık Ģehir yaĢamından sıkılan doğa severlerin, doğal alanlarda eğlenme ve dinlenmek amacıyla tercih edeceği bir saha olmasını sağlamakta ve sahanın önemini arttırmaktadır. Bu nedenle, yakın gelecekte sahada artan turizm talebine cevap verebilecek dengeli ve sürdürülebilir turizm fırsatları yaratmak ve turizm faaliyetlerini denetim altına almak hedeflenmektedir. STRATEJĠ – AMAÇ - FAALĠYET BaĢarı Göstergesi Y1 Y2 Y3 Y4 Y5 2012 2013 2014 2015 2016 Sorumlu Birim Kars ġube Müdürlüğü, Valilik, Ġl Kültür ve Turizm Strateji 2.1.1. Sahadaki ekoturizm faaliyetlerinin sürdürülebilir olmasını sağlamak. Amaç 1. Sahada yakın gelecekte yaban 132 hayvanları ile ilgili olanlar baĢta olmak üzere yapılabilecek diğer bütün doğal kaynak değerlerine yönelik ekoturizm türlerini planlamak, geliĢtirmek ve denetim altına almak. Faaliyet 1.1. Sahanın turizm potansiyeli ve taĢıma kapasitesi belirlenerek, ekoturizm planı yapılmalı Faaliyet 1.2. Av turizminden elde edilen gelirden yöre halkının daha fazla pay almasını sağlamak Müdürlüğü Ekoturizm planının yapılması Köylülerin av turizmini desteklemes i Faaliyet 1.3. Sahadaki gözlek noktalarından da Doğa faydalanılarak, yürüyüĢ güzergahları gözlem belirlenmeli, yaban hayvanları gözlem turları, turları fotosafari gibi doğa gözlem turları planlamak düzenlenme ve düzenlenmek si Faaliyet 1.4. Bütün ziyaretçiler için, sahada Doğaya uyulması gereken kurallar listesi hazırlanıp, uygun sahaya giren her ziyaretçinin bu listelerden ekoturizm elde etmesi ve bu kurallara uyması sağlanacak turları düzenlenme si Faaliyet 1.5. Doğaya uygun, 2 adet koruma Koruma kulübesi yapılması kulübelerini n yapılması * * * * * * * DKMPGM * Kars ġube Müdürlüğü, Ġl Kültür ve Turizm Müdürlüğü * * Kars ġube Müdürlüğü, Ġl Kültür ve Turizm Müdürlüğü * * Kars ġube Müdürlüğü * PROGRAM 3. Eğitim ve Bilinçlendirme Hedef 3.1. Bütün ilgi gruplarında SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nın korunmasına ve yönetimine katkıda bulunabilecek bir doğa koruma bilincinin oluĢturulmasını sağlamak. Politika ve Temel Mantık Bütün ilgi gruplarının doğa koruma, biyolojik çeĢitlilik, yaban hayatı ve su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı konularında eğitimleri sağlanarak alanın daha iyi korunması hedeflenmektedir. STRATEJĠ – AMAÇ - FAALĠYET BaĢarı Göstergesi Strateji 3.1.1. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’ndaki bütün ilgi gruplarının doğa koruma ve yaban hayatı konusundaki bilinç Katılım düzeyini artırmak. oranı Amaç 1. Saha içerisinde ve etkilenme yüksek, bölgesinde bulunan avcılara yaban hayatı, sonuçları biyolojik çeĢitlilik ve yasal avcılığın yararları test konusunda eğitim vermek ve bilgilendirmek. edilebilen Faaliyet 1.1. Her yıl en az bir defa avcılara baĢarılı yaban hayatı, biyolojik çeĢitlilik ve yasal eğitim avcılığın yararları konusunda eğitim vermek ve toplantıları bilgilendirmek amacıyla toplantılar düzenlemek düzenlemek Amaç 2. Saha içerisinde ve etkilenme bölgesinde yaĢayan ilköğretim çağındaki 133 Y1 Y2 Y3 Y4 Y5 2012 2013 2014 2015 2016 * * * * * Sorumlu Birim Kars ġube Müdürlüğü, Halk Eğitim Merkezi Müdürlükleri, Avcılık Kulüpleri çocuklar baĢta olmak üzere, yöre halkına doğa koruma, yaban hayatı ve su kaynakları konusunda eğitim vermek ve bilgilendirmek. Faaliyet 2.1. Saha ve etkilenme bölgesindeki okullar ve köylerde görsel ve basılı materyaller kullanarak yılda en az bir defa eğitim vermek Amaç 3. Saha ile ilgili bütün yetkili kurum ve kuruluĢları sahanın önemi, kaynak değerleri ve sürdürülebilir kullanımı hakkında belirgin ve ortak bir anlayıĢa sahip olmalarını sağlamak. Ġlgili bütün Faaliyet 3.1. Saha ile ilgili bütün yetkili kurum yöneticilere ve kuruluĢların özellikle yöneticilerini eğitim eğitim ve bilinçlendirme toplantıları düzenlemek vermek Amaç 4. Sahada doğa koruma ve sürdürülebilir kullanımı konusundaki bilinci geliĢtirmek amacıyla, doğrudan ilgili kurumlarda, kurumsal kapasiteyi arttırmak. Faaliyet 4.1. Ġlgili kurum ve kuruluĢların Mühendis, uygun ve yeterli sayıda personel, modern bekçi,orman teknik araç ve malzeme ile donatılması ve muh.mem. bütün personelin yılda bir kez hizmet içi araç ve eğitime tabi tutulması teknik malzeme eksiğinin giderilmesi Strateji 3.1.2. Alandaki otlatma baskısını kaldırmak veya en aza indirmek. Amaç 1. Planlı otlatma ve ahır hayvancılığı konusunda yöre halkının bilinç düzeyini arttırmak. Faaliyet 1.1. Ġl Tarım Müdürlüğü yetkilileri Planlı vasıtasıyla örnek çalıĢmaları görsel ve basılı otlatma ve malzeme ile toplantılar düzenleyerek halka ahır anlatmak hayvancılığ ında artıĢ Strateji 3.1.3. Ormanlardan usulsüz odun hammaddesi, yemlik yaprak ve odun dıĢı orman ürünlerinden yararlanmalarının oluĢturduğu baskıyı azaltmak veya ortadan kaldırmak. Amaç 1. Oduna alternatif enerji kaynaklarını teĢvik etmek ve desteklemek. Faaliyet 1.1. Özellikle çatılarda güneĢ Yemlik enerjisinden faydalanılan ısıtma sistemleri yaprak hakkında köylerde eğitim toplantıları kullanımını düzenlemek n bitmesi Amaç 2. Kaçak kesim ve yemlik yaprak yararlanmalarının önlenmesi için yöre halkına eğitim vermek ve bilgilendirmek. Faaliyet 2.1. Kaçak kesimlerin zararları ve Ormandan yemlik yaprak olarak sadece ormanlar için sadece zararlı Ökse otu (Viscum album) ve Gıcır zararlı (Similax sp.) gibi türlerin ağaçlardan mekanik türlerin yolla alınabileceği konusunda köylüye eğitim kesilmesi vermek Amaç 3. Odun dıĢı orman ürünlerinden yararlanırken dikkat edilmesi gereken 134 * * * * * Kars ġube Müdürlüğü, Ġlçe Milli Eğitim Müdürlükleri, Muhtarlıklar * * * * * Kars ġube Müdürlüğü * * DKMP Genel Müdürlüğü, Kars ġube Müdürlüğü * Kars ġube Müdürlüğü, Ġl Tarım Müdürlüğü * * * * * * * * * Kars ġube Müdürlüğü, OGM-ORKÖY Daire BaĢkanlığı, * Kars ġube Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü hususlarda yöre halkına eğitim vermek ve bilgilendirmek. Faaliyet 3.1. Odun dıĢı orman ürünlerinden faydalanma sahadaki yaban hayatının ihtiyaçlarını gözeterek, nereden ne kadar faydalanılacağı planlanmalı ve köylülere bu konuda eğitim verilmeli Planlı faydalanma nın sağlanması Strateji 3.1.4. Sahadaki Yaban keçisi ve diğer biyolojik zenginliklerle ilgili gerekli her türlü bilimsel çalıĢmanın yapılmasını sağlamak Amaç 1. Sahadaki Yaban keçisinin ekolojisi ve biyolojisi ile ilgili araĢtırmaları teĢvik etmek ve desteklemek. Faaliyet 1.1. Hedef türle ilgili olarak, AraĢtırma TÜBĠTAK, Üniversiteler ve AraĢtırma sonuç Kurumları ve STK’lar tarafından daha çok raporları, araĢtırma yapılması için ilgili yerlerle iletiĢime Yayınlar, geçmek, teĢvik ve destek sağlamak Video-Film materyalleri Amaç 2. Sahadaki bitkiler (flora) ve yaban hayvanları (fauna) ile ilgili araĢtırmaları desteklemek Faaliyet 2.1. TÜBĠTAK, Üniversiteler ve AraĢtırma AraĢtırma Kurumları, STK’lar tarafından saha sonuç ve civarında bitkiler ve yaban hayvanları ile raporları, ilgili araĢtırma yapılması için ilgili yerlerle Yayınlar, iletiĢime geçmek, teĢvik ve destek sağlamak Video-Film materyalleri * * * * * * * * * * * * * Kars ġube Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü * DKMPG Müdürlüğü, Kars ġube Müdürlüğü * DKMPG Müdürlüğü, Kars ġube Müdürlüğü PROGRAM 4. Ġzleme Hedef 4.1. Birbirinden değiĢik düzeylerde yani tür, popülasyon, ekosistem ve genel alan düzeylerinde, öncelikle sahanın hedef türü olan Yaban keçisinin popülasyonlarını, önemli yaĢam alanlarını, ekosistemleri, orman içi su kaynaklarını ve bütün alanı izlemeyi sağlayacak mekanizmaları kurmak. Politika ve Temel Mantık Hedef türün yaĢadığı ekosistemin durumu ile hedef türün popülasyonunun izlenmesi, bu hususlarda yapılan çalıĢmaların değerlendirilmesinden sonra anında, etkin ve uygulanabilir kararlar alınmasını sağlamaktır. STRATEJĠ – AMAÇ - FAALĠYET Strateji 4.1.1. Yaban keçisi ve diğer öncelikli türleri izlemek. Amaç 1. Yaban keçisi baĢta olmak üzere öncelikli türlerin, tür ve popülasyon düzeyinde izlenmesini ve bunun sonucunda etkin ve uygulanabilir kararlar alınmasını sağlamak. Faaliyet 1.1. Yılda en az iki defa; çiftleĢme döneminde ve yavrulama dönemi sonrası sayımlar yapılmalıve yıl boyunca sürekli aylık BaĢarı Göstergesi Y1 Y2 Y3 Y4 Y5 2012 2013 2014 2015 2016 Sorumlu Birim Kars ġube Müdürlüğü Sayım ve gözlemlerin yapılması 135 * * * * * gözlemler yapılmalıdır Strateji 4.1.2. Sahadaki önemli yaĢam alanlarını ve yaban hayatı için önemli orman içi su kaynaklarını izlemek Amaç 1. Sahadaki önemli yaĢam alanlarındaki ve su kaynaklarındaki değiĢimlerin ve kirliliğin ortaya konulması ve bunun sonucunda etkin ve uygulanabilir kararlar alınmasını sağlamak. Faaliyet 1.1. Arazi gözlemleri, harita, hava fotoğrafı ve uydu görüntüleri yardımıyla her yılın sonunda yaĢam alanları ve su kaynaklarındaki değiĢimler belirlenmelidir Strateji 4.1.3. YHGS’nın orman, orman içi açıklıklar ve ziraat-iskan alanlarından oluĢan bütün alanlarının genel durumunu ortaya koymak. Amaç 1. Sahanın genel gidiĢatının izlenmesini ve bunun sonucunda etkin ve uygulanabilir kararlar alınmasını sağlamak. Faaliyet 1.1. Arazi gözlemleri, harita, hava fotoğrafı ve uydu görüntüleri yardımıyla her yılın sonunda YHGS’deki bütün alanlarının genel durumundaki değiĢimler belirlenmelidir Her yılın sonunda değiĢimlerin belirlenmesi Her yılın sonunda değiĢimlerin belirlenmesi * * * * * Kars ġube Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, DSĠ Kars ġube Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü * * * * * 3.5. Ġzleme Programı Planlama alanı için belirlenen koruma hedeflerine ulaĢmak amacıyla yapılacak olan faaliyetleri ve alanla ilgili her türlü değiĢimi izleyebilmek, sorunlara zamanında müdahale edebilmek, uygulama planını yenileyebilmek amacıyla aĢağıdaki izleme programı hazırlanmıĢtır. Programda belirtilen çalıĢmaların zamanında ve kurallara uygun yapılması ve uzman bir kiĢi tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. ġimdilik sahada olması gerekenin altındaki sayılarda Yaban keçisi bulunduğundan dolayı, türün sahaya vermiĢ olduğu zararın izlenmesine ve bu Ģekilde bilgi sahibi olmaya uygun bir durum söz konusu değildir. Ancak, populasyon durumu istenilen seviyelere çıktığı zaman Yaban keçisinin yaĢam alanına ve diğer türlere vermiĢ olduğu zararın da izlenmesi gerekmektedir. Ayrıca, saha içindeki köy ve yaylalara çok aĢırı bir Ģekilde yol yapılması talebinin de bir sonucu olarak sahadaki yol yoğunluğu artacaktır. Yüksek yol yoğunluğu bulunan alanda yine popülasyon durumu istenilen seviyelere ulaĢtığında yol yoğunluğunun özellikle kaçak av ve koruma faaliyetleri üzerine etkilerinin izlenmesi gerekecektir. Yine benzer Ģekilde ileride izlenmesi gerekebilecek olan bir diğer durum ise Yaban keçisi ile sahadaki diğer otçulların rekabeti olacaktır. Yaban keçilerin hastalık durumları ise bu gibi sahalarda izlenmesi 136 gereken önemli bir durum olup, yakından gözlem ve hatta yakalayarak örnek almayı ve müdahaleyi gerektirmektedir. Yapılan sayım ve gözlemlerde veya av turizmi sırasında avlanan bireylerde veteriner müdahalesi gerektirecek boyutta bir hastalık Ģüphesi sözkonusu ise gereken müdahaleler zaman geçirmeden yapılmalıdır. Ġzleme programı Ġzlenecek obje Ġzleme yöntemi Tür ve populasyon izlemeyle ilgili gözlek ve sürek-bek gibi doğrudan sayım Yaban keçisi ve yöntemleri veya popülasyonları, hayvana ait iz, belirti özellikle yeni ve iĢaretler ile örnek doğanların alanlarda hektarda hayatta kalma verdiği zararın baĢarısı, araĢtırılması esasına cinsiyet dayalı olan dolaylı oranları, sayım yöntemleri yavru/diĢi, ve gözlem teknikleri, erkek/diĢi. Avcı ve rehberlerin gözlemleri ve avlanma kayıtları, bilinçli köylülerin gözlemleri, bilimsel araĢtırmalar (YaĢam Alanı– Hızlı değerlendirme, Uzaktan algılama, Ekosistem – Genel Alan) Coğrafi Bilgi Yaban keçisi Sistemleri, YaĢam Alanları Eski kayıtlarla (habitat), yapılacak kıyaslamalar, Ekosistemler ve bilimsel araĢtırmalar genel alan (Tür – Popülasyon) Ġzleme zamanı Ġhtiyaç duyulan malzeme Sorumluluk BaĢarı göstergesi Yıldaen az iki defa; çiftleĢme döneminde ve yavrulama dönemi sonrasında sayımlar ve yıl boyunca her ay sürekli gözlemler yapılmalıdır Dürbün, DKMPGM, 13. Bölge teleskop, Müdürlüğü, Kars ġube GPS, çadır, Müdürlüğü bot, yağmurluk, Alanı temsil edebilecek boyutta sayımların yapılması Her yılın sonunda, en az bir defa yapılmalıdır Lisanslı GIS Orman ĠĢletme programı, ġeflikleri Orman Amenajman Planları, Uydu görüntüeri, GPS Ġzleme ve kıyaslamaların yapılması 3.6. Değerlendirme ve Planın Aktüel Duruma Uyarlanması Yönetim ve GeliĢim Planının tamamının gözden geçirilmesi, değerlendirilmesi ve yenilenmesi, Kars ġube Müdürlüğü tarafından yapılacaktır. Uygulama planı her beĢ yılda bir yenilenecektir. Yönetim ve GeliĢim Planının acil durumlar dıĢında her 10 yılda bir genel olarak yenilenmesi (revizyonu) uygun olacaktır. 137 4. KAYNAKLAR Anonim, 1988. Game Animals and Distributions. Rebuplic of Turkey Ministry of Agriculture Forestry and Rural Affairs. 16, Ankara. Anonim, 2006. Azerbaijan, on the ancient shores of the highly expanded Caspian Sea. At that time, (10000-8000 years ago) the greatly expanded Caspian and Black Sea were joined by a wide strait. www. donsmaps.com/gazellegobustanstone7.jpg.. Anonim, 2011. Caprinae Specialist Group. Capra aegagrus. 2004 IUCN Red List of Threatened Species. www.redlist.org. Anonim, 2011b. Natural History Museum. http://www.nhm.ac.uk Aparicio, E., Garcia-Bertou, E., Araguas, R., M., Martinez§, P. ve Garcia-Marin, J., L., 2005. Body pigmentation pattern to assess introgression by hatchery stocks in native Salmo trutta from Mediterraniean streams. Journal of fish biology, 67, 931– 949. Aras M.,S., Bircan, R. ve Aras, N., M., 1995. Genel Su Ürünleri ve Balık Üretimi Esasları, Atatürk Ünv. Zir. Fak. Ders Yay. No: 17 Balkız, Ö., 2002. Türkiye’deki Yaban Keçileri’nin (Capra aegagrus E.) Soyağacının mtDNA d-halkası Dizilimleriyle Belirlenmesi. Yüksek Lisans Tezi (yayınlanmamıĢ), ODTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, 91, Ankara. BaĢkaya, ġ., 2000. Çengel Boynuzlu Dağ keçisi Rupicapra rupicapra (L.)’nın Doğu Karadeniz Dağlarındaki YayılıĢı, Grup Büyüklükleri ve Habitat Kullanımı. K.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, 121, Trabzon. Baytop, T., 1973. Neue Beobachtungen über die Verbreitung des Kleinasietischen leoparden (Panthera pardus tulliana) in der Türkei. Bonner Zoologische Beiträge, 24: 183-184. Bircan, R. ve Ağırağaç, C. 1995. Altınkaya Baraj Gölü Tatlısu Kefalinin (Leuciscus cephalus L., 1758) Üreme Biyolojisi. Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum. Bogutskaya, N., G., 1994. A description of Leuciscus lepidus (HECKEL, 1843) with comments on Leuciscus and leuciscine - aspinine relationships. Ann.Naturhist. Mus. Wien. 96B, 559-620 p. Bouchner, M., 2000. Animal Tracks. Silverdale Books, 264, Leicester. Braun-Blanquet, J., 1964. Pflanzensoziologie, Grundzüge der Vegetationskunde Dritte Auflage. Springer-Verlag, New York. Ceylan, N. 2007. Kağızman’da Tarihi ve Arkeolojik AraĢtırmalar, Yüksek Lisans Tezi, Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kars, 151s. Çanakçıoğlu, H., 1987. Orman Zoolojisi. Ġstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayın No: 383, 624, Ġstanbul. Çanakçıoğlu, H., ve Mol, T., 1996. Yaban Hayvanları Bilgisi. Ġstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayın No:440, 550, Ġstanbul. Çelik, O., 1987. Anadolu’da (Küçük Asya’da) Avcılığın Tarihi. Uluslararası Sempozyum, Türkiye ve Balkan Ülkelerinde Yaban Hayatı, 16-20 Eylül, 7-33, Ġstanbul-Turkey. 138 Çelikkale, M., S., DüzgüneĢ, E. ve OkumuĢ, Ġ., 1999. Türkiye Su Ürünleri Sektörü: Potansiyeli, Mevcut Durumu, Sorunları ve Çözüm Önerileri, Ġstanbul Ticaret Odası, Yayın No: 1999-2, Ġstanbul. Davis, P.H., 1965-1988. Flora of Turkey and East Aegean Islands. Edinburgh at the University Pres, Volume I, 567, Great Britain. Davis, P.H., Harper, P.C., Hedge, I.C., 1971. Distibution Patterns in with Particular Reference to Endemism, Plantlife and South-West Asia. Published by the Botanical Society of Edinburgh, Great Britain. DemirkuĢ, N., 199. Çiçek Dağı ve çevresi (Posof-Kars) florası üzerine bir araĢtırma, Doktora tezi, Hacettepe Üniv. Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 153 s. Demirsoy, A., 1992. YaĢamın Temel Kuralları-Omurgalılar (Sürgünler, KuĢlar ve Memeliler). Meteksan A.ġ., 942, Ankara. DKMPG, 2005. Türkiye’de Av ve Yaban Hayatı. T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, 56, Ankara. Egglishaw, H., J. ve Shackley, P., E., 1977. Growth, survival and production of juvenile salmon and trout in a Scottish stream, Journal of Fish Biology, 11, 647–672. Ekim, T., Koyuncu, M., Vural, M., Duman, H., Aytaç, Z. ve Adigüzel, N., 2000. Türkiye bitkileri kırmızı kitabı (Pteridophyta ve Spermatophyta), Türkiye Tabiatı Koruma Derneği ve 100. Yıl Üniversitesi yayınları, Ankara. Eraslan, Ġ., 1971. Orman Amenajmanı. Ġ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları, 1945/169, Ġstanbul. Erkan, F., 1987. Türkiye’de Nesli Tükenmekte Olan Av ve Yaban Hayvanlarının Korunmasında Milli Parkların Rolü ve Önemi. Uluslararası Sempozyum, Türkiye ve Balkan Ülkelerinde Yaban Hayatı, 16-20 Eylül 1987, 141-153, ĠstanbulTurkey. Fahy, E., 1978. Variation in some biological characteristics of British sea trout, Salmo trutta L., Journal of Fish Biology, 13, 123-138. Geldiay, R. ve Balık, S., 1996. Türkiye Tatlı Su Balıkları, Ege Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi Yayın No: 46. Ders Kitabı. Dizin No: 16, Ege Üniversitesi Basımevi, Bornova, Ġzmir. Geldiay, R., 1968, Kazdağı Silsilesi Derelerinde YaĢayan Alabalık (Salmo trutta L.) Populasyonları Hakkında, VI. Milli Türk Biologi Kongresi Tebliğler, 65-77. Gündoğdu, E. 2006. Isparta Yöresinde Yaban Keçisi Capra aegagrus Erxl. 1777’nin Populasyon Ekolojisi, Doktora Tezi, Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Isparta, 114s. Heinzel, H., Fitter, R., ve J. Parslow. 1992. Birds of Britain and Europe with North Africa and The Middle East. HuĢ, S., 1963. Av Hayvanları Bilgisi. Ġstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayın No: 91, 300, Ġstanbul. HuĢ, S., 1974. Av Hayvanları ve Avcılık. Ġstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayın No: 202, 406, Ġstanbul. Ġnaç, S., 1994. Antalya-Düzlerçamı, Adana-Pozantı ve Kayseri-Yahyalı Ormanlarında Doğal Olarak YaĢayan Yaban Keçisini Koruma ve Üretme Olanakları Üzerine 139 AraĢtırmalar. Doktora Tezi (yayınlanmamıĢ), Ġ.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, 83, Ġstanbul. Jonsson, L. 1993. Birds of Europe with North Africa and The Middle East. Princeton University Press New Jersey, p 559. Kaya, M. A., 1996. Türkiye’de YaĢayan Bovidae Türlerinin YayılıĢ Alanları ve Taksonomik Durumları. Selçuk Üniversitesi AraĢtırma Fonu 93/059 No’lu Proje Raporu (yayınlanmamıĢ), Konya. Kence, A., Bilgin, C., 1996. Türkiye Omurgalılar Tür Listesi. Nurol Matbaacılık, 183, Ankara. Kence, A., Özüt, D., Balkız, Ö., 2002. Armenian Mouflon Survey in Eastern Turkey and Nakhticevan. Caprinae News, Canada. Kirwan, G.M., Martins, R.P., Eken, G., Davidsen, P. 1998. Checklist of the Birds of Turkey, Sandgrouse, Supplement 1, p 32. Kiziroğlu, Ġ. 1989. Türkiye KuĢları, Orman Genel Müdürlüğü, Eğitim Dairesi BaĢkanlığı, Ankara, p 314. KocabaĢ, M., 2009. Türkiye doğal alabalık (Salmo trutta) Ekotiplerinin Kültür ġartlarında Büyüme Performansı ve Morfolojik Özelliklerinin KarĢılaĢtırılması. Doktora Tezi. Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon. Korshunov, V, M., 1994. Ecology of the Bearded Goat Capra aegagrus Erxleben 1777 in Turkmenistan. Biogeography and Ecology of Turkmenistan, , 231-246, Netherlands. Kuru, M., 2004. Türkiye Ġçsu balıklarının son sistematik durumu. G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 24, 3, 1–21. Küçük, F., Turan, D., ġahin, C. ve Gülle, Ġ. 2009. Capoeta mauricii n. sp., a new species of cyprinid fish from Lake BeyĢehir, Turkey. Zoology in the Middle East 47, 2009: 71–82. ISSN 0939-7140 Kasparek Verlag, Heidelberg. Luikart, G., Pidancier, N., Martin, J, F., Taberlet, P., 2000. Molecular genetics, systematics and Conservation of Capra Taxa. Workshop on Caprinae Taxonomy, 8-10 May, METU, Turkey. Macar, O., 2003. Köprülü Kanyon Milli Parkı’ndaki Capra Aegagrus, Erxleben 1777 (Yaban Keçisi) Populasyonu Üzerine ÇalıĢmalar. Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara. McDonald, L, L., 2000. Quantitative Methods in Wildlife Monitoring. Workshop Wildlife Monitoring-Recent Developments in Techniques and Applications, 3-4 February, Swiss Federal Institute, Switzerland. Mezzera, M., Largiadér, C.R. ve Sholl, A., 1997. Discrimination of native and introduced brown trout in the river Doubs (Rhone drainage) by number and shabe of parr Marks. Journal of Fish Biology, 50, 672–677. Nicholson, M, C., Husband, T, P., 1992. Diurnal Behavior of the Agrimi Capra aegagrus. Journal of Mammalogy, 73; 1, Baltimore. Ocakverdi, H. 1994. Akyaka, Arpaçay, Melikköy ve Değirmenköprüköy Yaylaları (Kars) ile Sovyet Sınırı Arasında Kalan Bölgenin Bitki Sosyolojisi ve Ekolojisi Yönünden araĢtırılması. Tr. J. of Bot. 18:4, 245-265. 140 Ocakverdi, H. 2001. The Flora of the Mount Kısır (Kars and Ardahan) and Nearest. Tr. J. Botany, 25: 311-334. Ocakverdi, H., 1986. Akyaka, Arpaçay, Melikköy ve Değirmenköprüköy Yaylaları (Kars) ile Sovyet Sınırı Arasında Kalan Bölgenin Florası. Doğa TU Bio Dergisi. 10 (3): 412-437. Ocakverdi, H., ve Ekim, T., 1986. New Floristic Records for Kars (A9). Doğa TU Bio Dergisi. 10 (3): 403-411. Ocakverdi, H., Vural, M., ve Adıgüzel, N., 2009. Vegetation of Kısır Dağı (KarsArdahan / Turkey), Biyolojik ÇeĢitlilik ve Koruma. Biological Diversity and Conservation, 2:2, 1-37. Oğurlu, Ġ. 2001. Yaban Hayatı Ekolojisi. Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Yayınları, Orman Fakültesi Yayın No:4, SDÜ Yayın No:19, 296, Isparta. Oğurlu, Ġ., 2003. Yaban Hayatında Envanter. T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Av ve Yaban Hayatı Dairesi BaĢkanlığı Yayınları, 208, Ankara. Sarı, M., 1991, Farklı Habitatlarda YaĢayan Tatlı su Kolyoz Balığının (Chalcalburnus chalcoides, Guldentaedt, 1772)’nin Bazı Biyo-Ekolojik Özelliklerinin AraĢtırılması. (Yüksek Lisans Tezi) Atatürk Ünv. Fen Bilimleri Enstitüsü Su Ürünleri Ana Bilim Dalı, Erzurum. 46 s. Scamoni, A., 1963. Einführung in Die Praktische. Vegetationskunde Jena, Germany. Serez, M., 1981. Geyik, Karaca, Alageyik, Yaban keçisi ve Yaban koyunlarında YaĢ Tayini Yöntemi. Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, 4:1, 214-219, Trabzon. Sfougaris, A, I., 1994. Wild Goat Capra aegagrus in Greece: Distribution and Status. Biologia Gallo-hellenica, Vol.22, 233-240, Greece. Sfougaris, A, I., Nastis, A, S., Papageorgiou, N, K., 1996. Food Resources and Quality for the Introduced Cretan Wild Goat or Agrimi Capra aegagrus cretica on Atalandi Islands. Greece and Implıcations for Ecosystem Management, Biological Conservation 78; 239-245, Great Britain. Sfougaris, A, I., The Distribution, Ecology and Management of Goats Capra aegagrus in Greece. Caprinae News, 8/9: 5-9, Canada. Shackleton, D.M. (ed.) 1997. Wild Sheep and Goats and their relatives: Status Survey and Conservation Action Plan. IUCN/SSC Caprinae Specialist Group. IUCN, Gland, Switzerland and Cambridge, UK. Tarhan, S., 1987. Av Hayvanlarının Korunması, Üretimi ve Avcılığın Düzenlenmesi ÇalıĢmaları. Uluslararası Sempozyum, Türkiye ve Balkan Ülkelerinde Yaban Hayatı, 16-20 Eylül, Ġstanbul, 105-131, Turkey. Temizer, A., 1991. Elazığ, Erzincan ve Bingöl Yörelerinde Bulunan Yabani Dağ Keçilerinin Capra aegagrus, Rupicapra rupicapra (Mammalia; Artiodactyla)’nın YayılıĢları, Morfolojik ve Ekolojik Özellikleri. Doktora Tezi, Fırat Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Elazığ. Terzioğlu, S., BaĢkent, E. Z., BaĢkaya, ġ., ÇoĢkunçelebi, K., Ayaz, H, KocabaĢ M., Yalçınalp, E. ve Çolak, Z., 2010. Uzungöl Özel Çevre Koruma Bölgesi Karasal 141 Biyolojik ÇeĢitliliğin Tespiti Projesi. T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Kurumu BaĢkanlığı. Ankara. s. 318, (Sonuç raporu). Tolunay, A., 1953. Özel Zooloji-Omurgalılar. Cilt: 2, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Yayınları: 64, 840, Ġstanbul. Turan, N., 1984. Türkiye’nin Av ve Yaban Hayvanları-Memeliler, T.C. Orman Bakanlığı, 87, Ankara. Turan, N., 1987a. Türkiye’nin Büyük Av Hayvanları ve Sorunları. Uluslararası Sempozyum, Türkiye ve Balkan Ülkelerinde Yaban Hayatı, 16-20 Eylül, Ġstanbul, 61-83, Turkey. Turan, N., 1987b. Antalya-Termesos Yaban Keçisi (Capra aegagrus aegagrus L.) Populasyonunun GeliĢimi, Bugünkü Durumu ve Sorunları. Uluslararası Sempozyum, Türkiye ve Balkan Ülkelerinde Yaban Hayatı, 16-20 Eylül, Ġstanbul, 83-105, Turkey. Tümgelir, L., Çubuk, H., Çınar, ġ., Özkök, R., Küçükkara, R., Ceylan, M., Erol, K.G. ve Çetinkaya, S., 2007. BeyĢehir Gölü’ndeki Tatlısu Kefali (Leuciscus lepidus HECKEL, 1843) Populasyonunun Büyüme Özellikleri. Tüysüz, N., 1993. Ortakale (SarıkamıĢ-Kars) Kromit Zuhurlarının Özellikleri ve Kökeni, Türkiye Jeoloji Bülteni, 36, 151-158. Weinberg, P, L., 2002. Capra cylindricornis, Mammalian Species, No.695, 1-9. Yaltırık, F., 1966. Belgrad Orman Vejetasyonunun Floristik Analizi ve Ana MeĢcere Tiplerinin Kompozisyonu Üzerinde AraĢtırmalar. T.C. Tarım Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü Yayınları, Sıra No: 436, Seri No:6, Dizerkonca Matbaası, Ġstanbul. Yaltırık, F., 1993a, Dendroloji I- Gymnospermae. Ġstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayın No:386, 320, Ġstanbul. Yaltırık, F., 1993b, Dendroloji II- Angiospermae. Ġstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayın No:420, 256, Ġstanbul. Yaltırık, F., Efe, A., 1989. Otsu Bitkiler Sistematiği. Ġ.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Yayınları, Ġ.Ü. Yayın No:3568, 512, Ġstanbul. Yıldız, A., 2007. Akyaka ilçesi (Kars) florası, Yüksek Lisans tezi, Dumlupınar Üniv. Fen Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji Anabilim Dalı, Kütahya, 78 s. Zengingönül, Ġ., 1987. Av Turizmi. Uluslararası Sempozyum, Türkiye ve Balkan Ülkelerinde Yaban Hayatı, 16-20 Eylül 1987, 131-141, Ġstanbul. URL1.http://animaldiversity.ummz.umich.edu/site/accounts/classification/Salmonidae.h tml#Salmonidae URL 2 http://top-topics.thefullwiki.org/Glyptothorax URL 3 http://tr.wikipedia.org/wiki/Turkiye_kemikli_baliklara_listesi URL 4. http://en.wikipedia.org/wiki/Alburnus_filippii URL 5. http://www.fishbase.gr/summary/speciessummary.php?id=27510 URL6. http://www.iucnredlist.org/apps/redlist/search URL7. http://www.kkgm.gov.tr/sirkuler/37-2.html 142 EKLER VE HARĠTALAR (SeçilmiĢ Bazı Fotoğraflar) 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 KARS, SARIKAMIġ-KAĞIZMAN YABAN HAYATI GELĠġTĠRME SAHASI YÖNETĠM ve GELĠġME PLANI ONAYI ĠĢ bu Yönetim ve GeliĢme Planı 162 sayfa, 1 cd ve 4 paftadan oluĢmuĢ olup; arazi özelliklerine ve 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu ve 8/11/2004 tarih ve 25637 sayılı resmi gazetede yürürlüğe giren Yaban Hayatı Koruma ve Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahaları ile Ġlgili Yönetmeliğe uygundur. / 12 / 2012 / 12 / 2012 DKMP Mühendisi Murat DOĞANAY Ġl ġube Müdürü / 12 / 2012 13. Bölge Avcılık ve Yaban Hayatı ġube Müdürü Tatbiki uygundur. / 12 / 2012 Mehmet Sıddık KILINÇER Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı 13.Bölge Müdürü 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu ve 8/11/2004 tarih ve 25637 sayılı resmi gazete ile yürürlüğe giren Yaban Hayatı Koruma ve Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahaları ile Ġlgili Yönetmeliğe göre hazırlanan Kars, SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası Yönetim ve GeliĢme Planı onayıdır. Tarafımızdan incelenmiĢtir. Hasan EMĠR Veteriner Hekim Mustafa ÖZER ġube Müdürü Kontrol / / 2012 Nurettin TAġ Daire BaĢkanı Sabri KĠRĠġ Genel Müdür Yardımcısı ONAY / / 2012 Ahmet ÖZYANIK Genel Müdür 162