Yönetim Planı - 13.Bölge Müdürlüğü

Transkript

Yönetim Planı - 13.Bölge Müdürlüğü
T.C.
Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü
13. Bölge Müdürlüğü
Kars ġube Müdürlüğü
KARS, SARIKAMIġ-KAĞIZMAN YABAN HAYATI GELĠġTĠRME SAHASI
YÖNETĠM VE GELĠġME PLANI
Aralık, 2012 - Kars
1
KARS, SARIKAMIġ-KAĞIZMAN
Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası
YÖNETĠM VE GELĠġME PLANI
Aralık, 2012 - Kars
2
TEġEKKÜR
Bu Yönetim ve GeliĢme Planının hazırlanmasında, Orman ve Su ĠĢleri Bakanı
Sn. Prof. Dr. Veysel EROĞLU’na, Sn. MüsteĢar Prof. Dr. Lütfi AKCA’ya, plan
çalıĢmasının yürütülmesi ve tamamlanmasındaki katkılarından dolayı Doğa Koruma ve
Milli Parklar Genel Müdürü Sn. Ahmet ÖZYANIK’a ve plan çalıĢmasının baĢlatılması,
yürütülmesinden dolayı önceki Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Sn. YaĢar
DOSTBĠL’e, çalıĢmanın her aĢamasındaki katkılarından dolayı Yaban Hayatı Dairesi
BaĢkanı Sn. Nurettin TAġ’a, Av Yönetimi Dairesi BaĢkanı Sn. Cemal AKCAN’a,
planın yapımında her türlü desteği sağlayan ve katkıda bulunan Doğa Koruma ve Milli
Parklar Genel Müdürlüğü, 13. Bölge Müdürü Sn. Mehmet Sıddık KILINÇER’e, önceki
13. Bölge Müdürü Sn. Murat HASPOLATLI’ya, Kars ġube Müdürü Sn. Murat
DOĞANAY’a, Kağızman Kaymakamı Sn. ġuayib GÜRSOY’a, Kağızman Jandarma
Komutanı BinbaĢı Murat EVREN’e, proje çalıĢmalarında iĢbirliği ve yardımlarını
esirgemeyen diğer kamu kurum ve kuruluĢlarına, alandaki köy muhtarları baĢta olmak
üzere bütün vatandaĢlara Planlama Ekibi olarak teĢekkür ederiz.
PLANLAMA EKĠBĠ
ġağdan BAġKAYA (Doç. Dr.)
Planlama Ekip Lideri
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi
Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü, Trabzon
Ebubekir GÜNDOĞDU (Y.Doç. Dr.)
Yaban Hayvanları (Fauna) Uzmanı
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi
Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü, Trabzon
Salih TERZĠOĞLU (Prof. Dr.)
Flora ve Vejetasyon Uzmanı
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi Orman
Mühendisliği Bölümü, Trabzon
Mehmet KOCABAġ (Y.Doç. Dr.)
Su Ürünleri Mühendisi
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi
Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü, Trabzon
Raif KANDEMĠR (Y.Doç. Dr.)
Jeolog
GümüĢhane Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi Jeoloji
Mühendisliği Bölümü, GümüĢhane
Mevlüt ÖZBEN (Y.Doç. Dr.)
Sosyolog
Atatürk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi
Sosyoloji Bölümü, Erzurum
Uzay KARAHALĠL (Y.Doç. Dr.)
Coğrafi Bilgi Sistemleri Uzmanı
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi
Orman Mühendisliği Bölümü, Trabzon
Ebru BAġKAYA (Orman Yük. Müh.) Orman Yüksek Mühendisi
Karadeniz Teknik Üniversitesi,Fen Bil. Enst. Trabzon
Yakup KÖSE (Orman Müh.)
Orman Mühendisi
BiyoçeĢitlilik Av-Yaban Hayatı Ormancılık Mühendislik
DanıĢmanlık Hizmetleri Turizm ve Tic. Ltd. ġti. (BAYOR)
ġirket Müdürü, Trabzon
3
KATKI SAĞLAYANLAR
Bilimsel Katkı Sağlayanlar
Selçuk ALEMDAĞ (Y.Doç. Dr.)
GÜ, Mühendislik Fak. Jeoloji Müh. Bölümü, GümüĢhane
Diğer Katkı Sağlayanlar
Murat HASPOLATLI
DKMP Genel Müdürlüğü, 13. Bölge Müdürü, Erzurum
Yusuf ÜSTÜNDAĞ
Kars ġube Müdür Vekili
Murat DOĞANAY
Kars Mülga Doğa Koruma ve Milli Parklar ġube Müdürü
ġuayib GÜRSOY
Kağızman Kaymakamı
Murat EVREN
Kağızman, Jandarma BinbaĢı
Engin EROĞLU
Kağızman, Jandarma YüzbaĢı
Bilal TAġ
Kağızman, Merkez Jandarma Karakol Komutanı
Serkan TAġĞIN
Karayolları 125.ġube ġefliği
Nayif SEZEN
Halk Eğitim Merkezi Md.Yrd.
Faruk BORA
Ġlçe Özel Ġdare Md.
Ahmet NURAY
Kağızman Avcılar Kulubü BaĢkanı
Battal ATAR
Kağızman Avcılar Kulubü Üyesi
Latif ORHAN
Kağızman Avcılar Kulubü Üyesi
Casim KIZILTAġ
Evyapan Köyü Muhtarı - Kağızman Ziraat Odası BaĢkanı
Casim BOZTAġ
Değirmendere Köyü Muhtarı
Aziz YIL
Denizgölü Köyü Muhtarı
Kahraman DOĞAN
Körpınar Köyü Muhtarı
Abdüsselam KOÇAK
Kuloğlu Köyü Muhtarı
Ġsmet ARAS
Görecek Köyü Muhtarı
Ġsmet KAYA
Yolkorur Köyü Muhtarı
Ġsmet ÇELĠK
Altıngedik Köyü Muhtarı
Sıddık DEMĠRDEN
Yenice Köyü Muhtarı
Nurettin DEMĠRDEN
Esenkır Köyü Muhtarı
Battal KARAAĞAÇ
Kağızman Kaymakam Sekreteri, Kars Avcılar Kulubü Üyesi
Mahir BOZTAġ
Değirmendere Köyü, Avcı-Rehber
ArĢ.Gör.Alptuğ SARĠ (Orm.Yük.Müh.) KTÜ Orman Fak. Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü
ArĢ.Gör.Ahmet ARPACIK
KTÜ Orman Fak. Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü
Adını burada yazamadığımız, arazi çalıĢmalarımız ve kamu kurum ve kuruluĢlarını ziyaretlerimiz
sırasında yardımlarını esirgemeyen birçok kiĢi ile halkın katılımı toplantılarına iĢtirak eden ve isimleri
ekteki katılımcılar listesinde sunulan kiĢilere de ayrıca teĢekkür ederiz.
4
ĠÇĠNDEKĠLER
TEġEKKÜR .............................................................................................................................. 3
PLANLAMA EKĠBĠ ................................................................................................................ 3
KATKI SAĞLAYANLAR ....................................................................................................... 4
ĠÇĠNDEKĠLER ......................................................................................................................... 5
ġEKĠLLER DĠZĠNĠ.................................................................................................................. 7
TABLOLAR DĠZĠNĠ................................................................................................................ 8
KULLANILAN KISALTMALAR .......................................................................................... 9
1. KORUNAN ALANIN TANIMLANMASI ....................................................................... 10
1.1. Genel Bilgiler ................................................................................................................... 10
1.1.1. Sahanın Tarihçesi ................................................................................................... 10
1.1.2. Coğrafi Konumu ..................................................................................................... 10
1.1.3. Ġdari Durum ve Yasal Yetkiler ............................................................................... 16
1.1.4. Yönetim Kaynakları ve Altyapısı ........................................................................... 17
1.1.6. Arazi Mülkiyeti ve Kullanım Hakları ..................................................................... 22
1.2. Fiziksel Özellikler ......................................................................................................... 24
1.2.1. Toprak ve YerĢekilleri ............................................................................................ 24
1.2.2. Hidroloji ................................................................................................................. 27
1.2.3. Jeoloji ve Jeomorfoloji ........................................................................................... 27
1.2.4. Ġklim ....................................................................................................................... 29
1.3. Ekolojik Özellikler ........................................................................................................ 32
1.3.1. Biyocoğrafya .......................................................................................................... 32
1.3.2. Ekosistemler ve Habitatlar ..................................................................................... 33
1.3.3. Flora ve Vejetasyon ................................................................................................ 37
1.3.4. Yaban Hayvanları (Fauna)...................................................................................... 48
1.3.5. Hedef Türler ve Ekolojik ĠliĢkileri ......................................................................... 71
1.3.5.1. Yaban keçisi (Capra aegagrus)....................................................................... 71
1.3.5.1.1 Sistematikteki Yeri .................................................................................... 71
1.3.5.1.2. Yaban Keçisi Neslinin Tarihçesi .............................................................. 71
1.3.5.1.3. Dünya’daki YayılıĢı .................................................................................. 73
1.3.5.1.4. Yaban Keçisi’nin Türkiye’deki YayılıĢı .................................................. 73
1.3.5.1.5. Morfolojisi ................................................................................................ 75
1.3.5.1.5.1. Vücut Yapısı ...................................................................................... 75
1.3.5.1.5.2. Boynuzun Yapısı ve YaĢ Tayini ........................................................ 76
1.3.5.1.6. Biyolojisi .................................................................................................. 78
1.3.5.1.7. Besinleri .................................................................................................... 80
5
1.3.5.1.8. YaĢama Ortamı (Habitatı) ........................................................................ 81
1.3.5.1.9. Yırtıcıları ve Parazitleri ............................................................................ 82
1.3.5.1.10. Grup Yapısı ............................................................................................ 83
1.3.5.2. Yaban Keçisi Sayımları ................................................................................... 84
1.3.5.3. Sayımlarda Kullanılan Yöntem ....................................................................... 94
1.4. Sosyo-Kültürel Yapı ...................................................................................................... 96
1.4.1. Nüfus ...................................................................................................................... 96
1.4.2. Kültürel Değerler .................................................................................................... 97
1.4.3. Tarihi ve Arkeolojik Değerler ................................................................................ 98
1.5. Sosyo-Ekonomik Yapı................................................................................................. 103
1.5.1. Doğal Kaynak Kullanımı ve Geçim Kaynakları................................................... 103
1.5.2. Rekreasyon ve Turizm .......................................................................................... 104
1.5.3. Altyapı ve GeliĢim ................................................................................................ 108
1.5.4. Bölgeye Yönelik Projeler ..................................................................................... 109
2. DEĞERLENDĠRME ........................................................................................................ 110
2.1. Korunan Alanın Sahip Olduğu Değerler ..................................................................... 110
2.2. Koruma Hedefleri ........................................................................................................ 112
2.3. Tehdit, Sorun Analizi .................................................................................................. 113
3. PLANLAMA .................................................................................................................. 115
3.1. Yönetim Stratejisi ........................................................................................................ 115
3.2. Vizyon ......................................................................................................................... 115
3.3. Bölgeleme .................................................................................................................... 117
3.3.1. YHGS’de Genel Prensipler .................................................................................. 119
3.3.2. YHGS’lerde Ekolojik Tedbirler ........................................................................... 121
3.3.3. Hassas Koruma Bölgesi (HKB) ............................................................................ 122
3.3.4. Sürdürülebilir Kullanım Bölgesi .......................................................................... 124
3.3.5. Kontrollü Kullanım Bölgesi (KKB) ..................................................................... 127
3.4. Programlar, Hedefler ve Stratejik Eylem Planı ........................................................... 127
3.5. Ġzleme Programı .......................................................................................................... 136
3.6. Değerlendirme ve Planın Aktüel Duruma Uyarlanması .............................................. 137
4. KAYNAKLAR .................................................................................................................. 138
EKLER VE HARĠTALAR .................................................................................................. 143
6
ġEKĠLLER DĠZĠNĠ
ġekil 1. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin coğrafi konumu ............................................ 10
ġekil 2. Sahanın, koordinat sistemine göre sınırları ....................................................... 11
ġekil 3. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin coğrafi konumu ve köyleri ........................... 13
ġekil 4. Saha ve civarında bulunan köyler ve bu köylere bağlı mahalleler.................... 14
ġekil 5. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS yükselti haritası ................................................... 14
ġekil 6. Sahanın uydu (Google Earth) fotoğrafı ............................................................. 15
ġekil 7. Sahanın Kars ili 2012-2013 av dönemine ait ava açık ve kapalı alanlar
haritasındaki yeri ............................................................................................................ 15
ġekil 8. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nın idari sorumluluk sıralaması .......................... 16
ġekil 9. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS arazi kullanım durumu haritası ........................... 24
ġekil 10. Sahanın toprak haritası ve Türkiye toprak tipleri haritasındaki genel yeri ..... 26
ġekil 11. Sahanın, Türkiye’nin tektonik birliklerindeki konumu (A) ve jeoloji haritası
(B). .................................................................................................................................. 29
ġekil 12. Sahanın, Türkiye makro iklim tipleri içerisindeki yeri ................................... 30
ġekil 13. Sahanın, Türkiye’nin yıllık yağıĢ haritasındaki yeri ....................................... 30
ġekil 14. Sahanın Flora Bölgeleri içindeki konumu ...................................................... 33
ġekil 15. Sahanın Ekosistem tipleri haritası ................................................................... 34
ġekil 16. Sahanın Avrupa Doğa Bilgi Sitemi (EUNIS)’ne göre Habitat haritası .......... 36
ġekil 17. Sahadaki orman formasyonundan bazı görünümler ........................................ 40
ġekil 18. Sahadaki nemli dere vejetasyonundan görünüm ............................................. 40
ġekil 19. YerleĢim yeri çevresinde Afgan Servi Kavakları............................................ 41
ġekil 20. Taban arazide Kayısı bahçesi .......................................................................... 41
ġekil 21. Sahadaki Ġran-Turan Dağ Bozkırlarından bir görünüm .................................. 42
ġekil 22. Sahadaki balık örneklemesinden bir görünüm ................................................ 64
ġekil 23. Saha ve civarında yaĢayan balık türleri ........................................................... 70
ġekil 24. Yaban keçisi’nin erkek bireyinin genel görünümü, Türkiye’deki yayılıĢı ve
erkek-diĢi bireylerin boynuz yapısı (Çizim: ġ.BaĢkaya) ................................................ 72
ġekil 25. Azerbaycan’da Hazar Denizi kıyısında 1973 yılında bulunan bir bazalt
kayadaki yaban keçisi figürleri ....................................................................................... 73
ġekil 26. Yaban keçisi’nin dünya üzerinde yayılıĢ gösterdiği ülkeler ........................... 74
ġekil 27. Yaban keçisi (solda) ve evcil keçi’nin (sağda) ayak izleri .............................. 76
ġekil 28. 8 yaĢındaki bir teke ve aynı yaĢtaki bir diĢinin boynuz yapısı........................ 78
ġekil 29. Yaban keçisi erkeğinin boynuz yapısı (Foto: ġ.BaĢkaya) ............................... 78
ġekil 30. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS bölgeleme haritası ........................................... 118
7
TABLOLAR DĠZĠNĠ
Tablo 1.
Sahanın, GCS European 1950 koordinat sistemine göre sınırları ............... 11
Tablo 2.
SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin ilgi gruplarını değerlendirme tablosu ..... 18
Tablo 3.
SarıkamıĢ-Kağızman YHGS arazi kullanım durumu .................................. 23
Tablo 4.
Kars istasyonuna ait iklim verileri ............................................................... 31
Tablo 5.
Avrupa Doğa Bilgi Sitemi (EUNIS)’ne Göre Habitatlar ............................. 35
Tablo 6.
Saha ve civarındaki memeli yaban hayvanlarının koruma ve gözlem
durumları (BaĢkaya, 2011) .......................................................................... 50
Tablo 7.
Saha ve civarındaki kuĢ türlerinin koruma ve gözlem durumları
(BaĢkaya, 2011) ........................................................................................... 51
Tablo 8.
Saha ve civarındaki sürüngenlerin koruma ve gözlem durumları
(BaĢkaya, 2011) ........................................................................................... 56
Tablo 9.
Saha ve civarındaki ikiyaĢamlıların koruma ve gözlem durumları
(BaĢkaya, 2011) ........................................................................................... 57
Tablo 10. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS ve civarındaki köylerin nüfusları .................. 96
Tablo 11. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS ve civarındaki köylerde eğitim durumu ........ 96
Tablo 12. YHGS bölgelerine ait alansal bilgiler ........................................................ 118
8
KULLANILAN KISALTMALAR
1. DKMPGM Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü
2. DSĠ
Devlet Su ĠĢleri
3. HKB
Hassas Koruma Bölgesi
4. KKB
Kontrollü Kullanım Bölgesi
5. KTÜ
Karadeniz Teknik Üniversitesi
6. OGM
Orman Genel Müdürlüğü
7. ORKÖY
Orman ve Köy ĠliĢkileri Dairesi BaĢkanlığı
8. OSĠB
Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı
9. SKB
Sürdürülebilir Kullanım Bölgesi
10. STK
Sivil Toplum KuruluĢları
11. TEĠAġ
13. WWF
Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi
Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları
Koruma Vakfı
Dünya Doğayı Koruma Vakfı
14. YHGS
Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası
12. TEMA
9
1. KORUNAN ALANIN TANIMLANMASI
1.1. Genel Bilgiler
1.1.1. Sahanın Tarihçesi
Büyük bölümü Kars ilinde, Kağızman ilçe sınırları içerisinde kalan
alan,
özellikle nesli azalan türlerimizden Yaban keçisi (Capra aegagrus)’nin korunması için,
1981 yılında Av Koruma ve Üretme Sahası olarak ilan edilmiĢtir. Bu tarihten 25 yıl
sonra ise SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası adıyla Bakanlar
Kurulunun, 2006/10966 sayılı kararı ile tescil edilerek, 05.10.2006 tarih ve 26310 sayılı
resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiĢtir.
1.1.2. Coğrafi Konumu
SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin Yönetim ve GeliĢme Planının hazırlanması
çalıĢmaları sırasında sınırları arazideki doğal hatlara oturtularak haritada alan yeniden
hesaplandığında 19979,34 ha olarak ölçülmüĢtür. 20280 ha’lık Ön Etüt Raporu ekindeki
ġekil 1. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin coğrafi konumu
Toplam yüzölçümü 20.280 ha olan SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin, GCS
European 1950 koordinat sistemine göre sınırlarından geçen grid çizgileri aĢağıda
görülmektedir (Tablo 1, ġekil 2).
10
harita ile arasındaki 300,66 hektarlık fark CBS teknolojsi ile alanın daha doğru olarak
hesaplanmasından kaynaklanmaktadır.
Toplam olarak 19979,34 ha büyüklüğünde olan SarıkamıĢ-Kağızman Yaban
Hayatı GeliĢtirme Sahasının 19645,4 ha’lık kısmı Kars ili Kağızman ilçesi mülki
hudutları içerisinde kalırken, 634. 6 ha’lık kısmı ise güneyde Ağrı ili Merkez ilçe mülki
hudutları içerisine girmektedir (ġekil 1). Saha, kuĢ uçuĢu yaklaĢık Kars Ģehir merkezine
55 km, Kağızman’a 19 km, Ağrı’ya 30 km mesafededir.
Tablo 1. Sahanın, GCS European 1950 koordinat sistemine göre sınırları
GCS_European_1950 (ED_1950_UTM zon 38N) koordinat sistemine göre
Yön
X
Y
Kuzey
324339.163
4440088.361
Güney
322790.688
4427516.216
Doğu
334772.938
4435590.409
Batı
314790.232
4432751.538
ġekil 2. Sahanın, koordinat sistemine göre sınırları
11
SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası’nın Sınırları
Doğusu; 1957 m Mamakar Dağı’nı takiben, 2089 m Yanık Tepe ve 2601 m
Gazel Güneyi Tepesi ile 3014 metrede Mamakar Tepesi’ni kapsamaktadır.
Batısı; Değirmendere Köyü’nden baĢlayıp, 1836 metrelik Körpınar Tepesi’nin
doğusundan Zera Komu’na, Çiçekli Mahallesi’nin doğusundan Heyte Komu’na
uzanarak son bulmaktadır.
Güneyi; 2889 metre yükseltiye sahip KarataĢ Tepesi’nden KuĢ Göllerinin
güneyine, oradan Çukurçam Yaylası’nın güneyinden Keçeci Tepesinin güneyine ve
oradan da 2994 metrelik tepeden geçerek, 3077 metre yükseltiye sahip Kapu Dağı
Tepesinde son bulmaktadır.
Kuzeyi: Aras Nehri’nin güneyi boyunca Uzun Tepe ve Çukurbina Tepelerinin
kuzeyinden geçerek Denizgölü Köyünün güneyine ve oradan da Kuloğlu Köyünün
kuzeyinden Bezirhane Deresi ile Aras Nehri’nin birleĢtiği yerden geçerek Esenkır
Köyü’nde son bulmaktadır.
YHGS’nin içinde veya yakın çevresinde 12 adet köy yerleĢimi bulunmaktadır
(ġekil 3 ve 4). SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin en düĢük yükseltiye sahip yeri 1800
metre ile Maden Deresi, en yüksek yeri ise sahanın güneydoğusunda bulunan 3077
metre yükseltiye sahip Kapu Dağı’dır (ġekil 5-6).
12
ġekil 3. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin coğrafi konumu ve köyleri
13
ġekil 4. Saha ve civarında bulunan köyler ve bu köylere bağlı mahalleler
ġekil 5. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS yükselti haritası
14
ġekil 6. Sahanın uydu (Google Earth) fotoğrafı
SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nın bitiĢiğinde veya yakın civarındaki diğer
korunan alanlar ġekil 7’de görülmektedir.
ġekil 7. Sahanın Kars ili 2012-2013 av dönemine ait ava açık ve kapalı alanlar
haritasındaki yeri
15
1.1.3. Ġdari Durum ve Yasal Yetkiler
SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası’nın idari sorumluluğu,
Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün 13.
Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Kars ġube Müdürlüğü’ne aittir (ġekil 8).
Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü
13. Bölge Müdürlüğü
Kars ve Ağrı ġube Müdürlükleri
ġekil 8. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nın idari sorumluluk sıralaması
16
Sahanın içinde bulunan arkeolojik sit alanlarının korunması, yenileme ve her
türlü bilimsel çalıĢma yapılması 2863 sayılı kanunun değiĢen 5226 sayılı kanun ile
gereği Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sorumluluğundadır.
Saha içerisindeki ormanlık alanlar OGM (Orman Genel Müdürlüğü)’ne bağlı
Erzurum Orman Bölge Müdürlüğü, SarıkamıĢ Orman ĠĢletme Müdürlüğü, Erzurum
Orman ĠĢletme Müdürlüğü, Karanlıkdere Orman ĠĢletme ġefliği, Iğdır Orman ĠĢletme
ġefliği ve Ağrı Orman ĠĢletme ġefliği tarafından yasal mevzuat çerçevesinde
yönetilmekte, korunmakta ve orman amenajman planları doğrultusunda iĢletilmektedir.
Kars Valiliği, devletin temsilcisi olarak tüm bakanlıkları temsil etmektedir. Pek
çok kamu hizmeti çeĢitli bakanlıkların il müdürlükleri veya bölge müdürlükleri kanalı
ile sahaya götürülmektedir. Bu kurumlar genel olarak Kars Valiliği’ne bağlıdır ve
valiliğin
koordinasyonu
doğrultusunda
yatırım
planlarını
yapmakta
ve
uygulamaktadırlar.
Ġl Özel Ġdareleri 5302 sayılı yasaya göre; il sınırları içinde sağlık, tarım, sanayi
ve ticaret; ilin çevre düzeni planı, bayındırlık ve iskan, toprağın korunması, erozyonun
önlenmesi, sosyal hizmet ve yardımlar, yoksullara mikro kredi verilmesi, çocuk yuvaları
ve yetiĢtirme yurtları; ilk ve orta öğretim kurumlarının arsa temini, binalarının yapım,
bakım ve onarımı ile v.b. diğer topumsal ihtiyaçlarının karĢılanmasına yönelik iĢleri
yapmakla yükümlüdür. Ayrıca, belediye sınırları dıĢında da imar, yol, su, kanalizasyon,
katı atık, çevre, acil yardım ve kurtarma, kültür, turizm, gençlik ve spor, orman
köylerinin desteklenmesi, ağaçlandırma, park ve bahçe tesisine yönelik hizmetleri
yapmakla da yükümlüdür. Bu nedenle Kars Ġl Özel Ġdaresi YHGS ve çevresindeki
köylere kamu hizmeti götürülmesinde en etkin kuruluĢtur.
Kağızman Ġlçe Kaymakamlığı, anılan hizmetlerin nerelerde verileceğinin
saptanması, hizmetlerin programlanması ve yapılan iĢlerin denetimi ile yükümlüdür.
Köy Tüzel KiĢiliklerinin önemli görevleri arasında; kırsal yerleĢmelerde halkın
toplumsal geliĢiminin sağlanması, kamu düzeninin tesisi, esenlik ve güvenliğin
sağlanması bulunmaktadır.
1.1.4. Yönetim Kaynakları ve Altyapısı
Personel ve Ekipman
YHGS’nin %97’lik kısmından sorumlu Kars ġube Müdürlüğü’nün, Mart 2012
yılı itibariyle mevcut personel ve ekipman durumu aĢağıda verilmiĢtir.
17
Görevi
Kars ġube Müdürü
ġube Müdürleri
Mühendis
Sayman
Memur
Orman Muhafaza Memuru
Vasıflı ĠĢçi
Vasıfsız ĠĢçi
TaĢıt
Ġstenilen Durum
1
2
3
1
8
4
4
3
4
Mevcut Durum
1
2
1
1
5
3
1
2
2
Kars ġube Müdürlüğü
Ekipman
3 adet bilgisayar, 5 adet dizüstü bilgisayar, 3 adet yazıcı, 3 adet telefon, 1 adet
belgegeçer (faks), 1 adet fotoğraf makinesi, 1 adet GPS, 1 adet teleskop, 2 adet dürbün,
Mobilya
1.1.5. Ġlgi Grupları (PaydaĢlar)
YHGS ile ilgili tüm ilgi grupları tespit edilerek, alanla olan ilgileri, alandan
faydalanma Ģekilleri ve alana olan olumlu ve/veya olumsuz etkileri tespit edilmiĢtir
(Tablo 2). Katılımcı planlama yaklaĢımının önemli bir basamağı olan ilgi grupları
analizi gereği belirlenen paydaĢlar ile toplantılar düzenlenilerek planlama sürecine
katılımları sağlanmıĢtır.
Tablo 2. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin ilgi gruplarını değerlendirme tablosu
Ġlgi Grupları
(PaydaĢlar)
PaydaĢın
Alandan Alanı
Etkilenme Etkileme
Derecesi Derecesi
(+, -)
(+, -)
Sorunla ĠliĢkisi
Üniversiteler (Kars,
Atatürk, KTÜ vd.)
Ġl Özel Ġdare
Müdürlüğü
Kağızman
Kaymakamlığı
Yönetimsel anlamda destek
sağlamaktadır
Alanda bilimsel araĢtırma
yapıyor
Alana idari ve mali destek
sağlar
Yönetimsel anlamda destek
sağlamaktadır
Kağızman Jandarma
Ġlçe Komutanlığı
Koruma ve kontrol
faaliyetlerine destek sağlar
Kağızman Ġlçe
Müftülüğü
Kağızman Tapu Sicil
Müdürlüğü ve
Eğitim ve bilinçlendirme
çalıĢmalarına katkı sağlar
Kadastro iĢlerini yapmak için
yetkilidir
Valilik
18
+
+
+
+
+
+
+, -
+
+
+
+
+
+
+
Alanı neden
olumsuz
etkilediği
Kadastro Müdürlüğü
Kağızman Ġlçe Milli
Eğitim Müdürlüğü
Kağızman Ġlçe Halk
Eğitim Müdürlüğü
Alandaki köylerde yaĢayan
insanların eğitim ve
bilinçlendirilmesi, insanlara
yeni iĢ becerileri
kazandırılmasından sorumlu
Alandaki köylerde yaĢayan
insanların eğitim ve
bilinçlendirilmesi, insanlara
yeni iĢ becerileri
kazandırılmasından sorumlu
+
+
+
+
Karayolları 18. Bölge
Müdürlüğü
UlaĢım ile ilgili faaliyetler
yapar
+
+, -
Kars Tarım Ġl
Müdürlüğü
Kağızman Tarım Ġlçe
Müdürlüğü
Tarım alanlarının ve meraların
sürdürülebilir kullanımını
sağlamak için yöre halkına
teknik ve finansal destek
sağlamaktadır
+
+
TEĠAġ, TELEKOM
Doğa Koruma ve Milli
Parklar Genel
Müdürlüğü
Erzurum 13. Bölge
Müdürlüğü
Kars ġube Müdürlüğü
Elektrik ve telefon
hizmetlerinden dolayı alanda
yarattığı görsel ve fiziksel
kirlilik
+
+, -
Alanın halen yönetiminden
sorumlu
+
+
+
+
+
+
Alanın halen yönetiminden
sorumlu
Alanın halen yönetiminden
sorumlu
19
YHGS’nin
karayolu ile
bağlantılı
olması, kuzey
sınırının büyük
kısmını
Erzurum-Iğdır
karayolunun
oluĢturması
nedeniyle ilgili
kurum
tarafından
yapılacak yol
vb. çalıĢmaların
alanı olumsuz
etkilemesi
YHGS
içerisinde
yapılacak olan
telefon ve
elektrik
hatlarının
doğaya vereceği
tahribat ve
rahatsızlık
nedeniyle
olumsuz
etkilemesi
Ormanların iyileĢtirilmesi,
Erzurum Orman Bölge
korunması, iĢletilmesi
Müdürlüğü
konularında söz sahibidir
SarıkamıĢ Orman
ĠĢletme Müdürlüğü
Alanda ormanların
iyileĢtirilmesi, korunması ve
iĢletilmesi konularında söz
sahibidir
Erzurum Orman
ĠĢletme Müdürlüğü
Alanda ormanların
iyileĢtirilmesi, korunması ve
iĢletilmesi konularında söz
sahibidir
Karanlıkdere Orman
ĠĢletme ġefliği
Alanda ormanların
iyileĢtirilmesi, korunması ve
iĢletilmesi konularında söz
sahibidir
Iğdır Orman ĠĢletme
ġefliği
Alanda ormanların
iyileĢtirilmesi, korunması ve
iĢletilmesi konularında söz
sahibidir
Ağrı Orman ĠĢletme
ġefliği
Alanda ormanların
iyileĢtirilmesi, korunması ve
iĢletilmesi konularında söz
sahibidir
+, -
+, -
+, -
+, -
+, -
+, -
+, -
+, -
+, -
+, -
+, -
+, -
DSĠ 24. Bölge
Müdürlüğü
Havza bazında su
kaynaklarının yönetimi
konusunda yetkilidir
+
+, -
Su Yönetimi Genel
Müdürlüğü
Havza bazında su
kaynaklarının yönetimi
konusunda yetkilidir
+
+
Sahada yaban hayvanları için
besin ve barınak oluĢturan
ÇölleĢme ve Erozyonla
bitkilendirme ve ağaçlandırma
Mücadele Genel
çalıĢmaları ile hertürlü
Müdürlüğü
erozyonla mücadeleden
sorumludur
20
+
+, -
Kurum
tarafından
yapılacak üretim
faaliyetleri
Kurum
tarafından
yapılacak üretim
faaliyetleri
Kurum
tarafından
yapılacak üretim
faaliyetleri
Kurum
tarafından
yapılacak üretim
faaliyetleri
Kurum
tarafından
yapılacak üretim
faaliyetleri
Kurum
tarafından
yapılacak üretim
faaliyetleri
Kurum
tarafından
yapılması
planlanan Baraj
vb. projelerin
alanın su
kaynaklarını
olumsuz
etkilemesi
Hatalı tür seçimi
veya yanlıĢ
alanların
bitkilendirilmesi
ile yaban
hayvanları için
besin, barınak
ve yaĢam alanı
kayıplarına yol
açabilir
Kars Meteoroloji
Ġstasyon Müdürlüğü
Kars Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma
Bölge Kurulu
Ġklim verileri sağlamaktadır
+
+
Doğal ve tarihi, arkeolojik
alanlar da söz sahibidir
+
+
+
+
+
+
+
+
Turizm faaliyetlerinin
Kars Kültür ve Turizm
geliĢtirilmesi için tanıtım
Ġl Müdürlüğü
faaliyetlerini yürütmektedir
Kars Bayındırlık ve
Ġmar planlarından sorumlu
Ġskân Ġl Müdürlüğü
Orman köylülerinin
ORKÖY Dairesi
sürdürülebilir kalkınmalarına
BaĢkanlığı
destek sağlamaktadır
Kağızman Ġlçesine
bağlı; Körpınar,
Değirmendere,
Çiçekli, Denizgölü,
Alanın içinde ve civarında
Kuloğlu, Esenkır,
yaĢamaları nedeniyle doğal
Yenice, TaĢburun,
kaynakları kullanmaları
Altıngedik, Yolkorur,
SağbaĢ ve Evyapan
Köylerinde yaĢayan
insanlar
Alandaki yaylacılar,
otlatma yapanlar,
avcılar kulübüne üye
olmayan avcılar,
arıcılar
Alanı faaliyetleri için
kullanıyorlar
+, -
+, -
21
+, -
+, -
Ġnsanların doğal
kaynakları
bilinçsizce
kullanmaları,
doğayı tahrip
etmeleri vb.
Otlatmanın
endemik türleri
tehlikeye
sokması,
belgesiz
avcıların
bilinçsizce
avlanarak yaban
hayvanlarının
popülâsyonlarını
tehlikeye
sokması,
arıların naklinin
yaban
hayvanlarının
üreme ve
çiftleĢme
zamanına denk
gelmesi
nedeniyle yaban
hayvanlarının
bu durumdan
olumsuz
etkilenmesi
Alandan kekik,
kuĢburnu gibi bitkiler
ile mantar vb
toplayanlar
Tarımsal Köy
Kalkınma
Kooperatifleri
Av turizmi Ģirketleri
Kağızman Avcılar
Kulübü ve diğer Avcı
Dernekleri
Ulusal (TEMA, WWFTürkiye, Kuzey Doğa)
ve Yerel Sivil Toplum
KuruluĢları
Turizm iĢletmecileri
Turizm acenteleri
Alandan odun dıĢı orman
ürünü topluyorlar
Alan içindeki köylerin orman
ürünlerinin üretimi ve
satıĢında rol oynarlar
Alanda belli bir disiplin ve
organizasyonda av turizmi
yaptırıyorlar
Sahada avlanmanın kontrollü
yapılmasına ve avcıların
bilinçlendirilmesine destek
olur
Yöre halkının
bilinçlendirilmesi ve alanı
sahiplenmelerine yönelik
çalıĢmalar yaparlar
Alanın ekoturizm
faaliyetlerini
geliĢtirmek istiyor
Alanı turizm faaliyetlerinde
daha fazla kullanmak
istiyorlar
+, -
+, -
+
+
+
+
+, -
+, -
+
+
+
+
+
+
Bitkilerin
bilinçsizce
(sürdürülebilir
olmayan)
toplanması bitki
türlerinin neslini
tehlike altına
sokmakla
birlikte, yaban
hayvanlarının da
besin kaynakları
yok
edilmektedir.
Avcılık
konusunda
yeterli eğitim
verilmemesi ve
bilinç düzeyinin
düĢük olması
(+) : Olumlu Etki, (-) : Olumsuz Etki
1.1.6. Arazi Mülkiyeti ve Kullanım Hakları
Toplam büyüklüğü, 20.280 ha olan SarıkamıĢ-Kağızman YHGS sınırları
içerisinde bulunan arazilerin büyük bir kısmının mülkiyeti devlete aittir. Alanın %
5,88’ini verimli orman alanları, %23,03’ünü bozuk orman alanları, % 69,44’ünü orman
toprağı alanları, % 1,09’unu taĢlık alanlar, % 0,03’ünü göl alanı, % 0,47’sini ziraat
alanları ve % 0,06’sını ise iskan alanları oluĢturmaktadır (Tablo 3 ve ġekil 9).
22
Tablo 3. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS arazi kullanım durumu
Arazi Tipi
Verimli Orman
Yüzölçümü (Hektar)
Bozuk Orman
OT (Orman Toprağı)
T (TaĢlık)
Su (Göl)
Z (Ziraat)
Ġskan
Genel Toplam
1172,98
4591,03
13846,14
216,48
5,61
94,33
12,34
19938,94
Genel Alana Oranı (%)
5,88
23,03
69,44
1,04
0,03
0,47
0,06
100,00
YHGS ve yakın çevresindeki toplam 12 adet köy yerleĢiminden 4’ünün tamamı,
diğerlerinin ise bazı mahalle, yayla, kom veya kullanım alanları saha içerisinde
kalmaktadırlar. Saha içinde tamamı kalan köyler; Kuloğlu, Altıngedik, Evyapan ve
Körpınar köyleridir.
YHGS içerisindeki diğer kullanımlar ise, kekik, adaçayı, kuĢburnu gibi bitkisel
odun dıĢı orman ürünleri toplanan alanlar, arıcılık yapılan alanlar, otlatma alanları ve
tarım yapılan alanlardır. Bütün bu alanları, saha içinde ve civarındaki köylerde yaĢayan
hayvancılık ve küçük çaplı tarım ile uğraĢan halkın yanı sıra yukarıda sahanın ilgi grubu
(paydaĢ) olarak sıralanan bütün kesimler belli zamanlarda kısmen de olsa
kullanmaktadırlar.
SarıkamıĢ-Kağızman YHGS sınırları içerisinde bulunan kamuya ait alanları,
hazine adına Orman Genel Müdürlüğü ormancılık faaliyetleri Ģeklinde, DKMP Genel
Müdürlüğü ise yaban hayatı faaliyetleri Ģeklinde kullanmakta ve yönetmektedir.
Sahadaki ormanlarda yapılan her türlü ormancılık faaliyetleri, 6831 Sayılı Orman
Kanunu doğrultusunda düzenlenmiĢ orman amenajman planları karar ve ilkeleri
doğrultusunda yapılmaktadır. Ancak, mevcut veya yenilenecek fonksiyonel orman
amenajman planlarının kararları ile 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu ile ilan edilmiĢ
olan SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin yönetim ve geliĢme planı kararlarının uyumlu
hale getirilmesi zorunluluk olup, bu konuda ayrı bir mevzuat oluĢturuluncaya kadar
çalıĢmaların OGM ile DKMP Genel Müdürlüğü arasında yapılan 11.07.2007 tarihli ve
B.18,0.DMP.03.04.480.00/356–4786
sayılı
protokol
çerçevesinde
yapılacağı
öngörülmüĢtür.
Köy yerleĢimleri alanın genel olarak içerisindedir. Köyler, bu alanların devlete
ait kısımlarından kanunlar ve bu kanunlarla öngörülen haklardan YHGS' nin yönetim
geliĢme planı kararları çerçevesinde yararlanabileceklerdir. Köyler toplu halde değil
mahalleler Ģeklinde dağınıktır. Alan içerisinde pek çok mahalle, yayla bulunmaktadır.
23
Alanda orman kadastrosu ve tapulama yapılmadığından tarım alanlarındaki faaliyetler
zilliyetlik hakları ile geleneksel ve özgürce yapılmaktadır. Ancak planlama çalıĢmasının
tamamlanması ile yerleĢim niteliği olmayan alanlarda alanın bulunduğu bölgedeki
bölgeleme kararları doğrultusunda faaliyet yapılabilecektir.
Tescilli mera alanı ve yayla yerleĢim yeri yoktur. Alanda ve alan çevresinde izin
irtifak hakları mevzuatı ve Maden kanunu kapsamında alan kullanımları ve kullanım
talepleri bulunmamaktadır. YHGS içerisinde bu kullanımlar dıĢında otsu bitki (kekik,
adaçayı vb.) toplanan alanlar ve otlatma alanları yer almaktadır. Bu alanların kullanımı
öngörülen kurallar doğrultusunda idarenin iznine tabidir. Alan içerisinde kalan
akarsuların kullanım ve tahsis hakları DSĠ teĢkilatına aittir. Ancak bu hakların
kullanılmasında YHGS' nin ilke ve kararları önceliklidir.
ġekil 9. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS arazi kullanım durumu haritası
1.2. Fiziksel Özellikler
1.2.1. Toprak ve YerĢekilleri
Kağızman yöresinde, 1900-2000 metrelerden alçak kesimlerde kahverengi
topraklar yayılıĢ gösterirken, 2000-2750 metrelerde kestane rengi topraklar, 2750
metrelerden daha yüksek alanlarda yüksek dağ-çayır toprakları ve akarsu vadi
24
tabanlarında ise alüvyal
topraklar bulunmaktadır.
Özellikle
yamaçların
etek
kısımlarında toprakların derinleĢtiği, yükseklere doğru ise toprakların sığılaĢtığı ve
taĢlılık sorunu ortaya çıktığı görülmektedir.
SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nda da, Kağızman yöresinde bulunan toprak
tiplerinin hepsi, yani kahverengi ve kestane rengi topraklar, yüksek dağ-çayır toprakları
(dağlık ve volkanik araziler üzerindeki kumlu ve taĢlı topraklar) ve alüvyal topraklar
bulunmaktadır (ġekil 10).
Kahverengi Topraklar; Bozkır alanlarında bulunmaları ve renkleri dikkate
alınarak, bunlara kahverengi bozkır toprakları da denilir. Bozkır örtüsü altında meydana
gelmiĢlerdir. BU topraklarda yıkanma zayıftır. Çünkü, yağıĢ 300-400 mm arasında
değiĢir. Üstten yıkanan CaCO3, yüzeyin hemen altında birikmiĢtir. Verimi yüksek
olmayan bu topraklar üzerinde çoğunlukla tahıl tarımı yapılır. Bitki besin maddeleri
bakımından fakir olan bu topraklar, sulamalı ve gübrelemeli tarıma ihtiyaç gösterirler.
Kestane Renkli Topraklar; Yıllık yağıĢın 400 mm’nin üzerinde olduğu
yerlerde, yüksek boylu çayırlar, meĢe ormanları ve çalılar altında oluĢan topraklardır.
Üst horizonunda yeteri kadar organik madde mevcuttur. Bu toprakların bir kısmında
tarım yapılmaktayken önemli bir kısmı otlak olarak değerlendirimektedir.
Volkanik Arazilerdeki Kumlu Topraklar; Kum ve mil boyutundaki volkanik
tüf ve kum gibi depoların çözünmesi ile oluĢan topraklardır. %80 kum ihtiva ederler.
ĠĢlenmeleri kolaydır. Su tutmadıklarından dolayı bol sulama gerektiriler ve bu durum
topraktaki besin hammaddelerinin yıkanmasına neden olur.Besin bakımından fakir ve
genellikle asit topraklardır.
Volkanik Arazilerdeki TaĢlı Topraklar; Ġçerikleri %80 oaranında taĢ ve az
miktarda topraktan oluĢur. Kolay havalanırlar. Bununla birlikte su tutma kapasiteleri ve
besin ihtiyaçları azdır.
Alüvyal Topraklar; Bu topraklar akarsular tarafından taĢınıp depolanan
materyaller üzerinde oluĢan A C profilli genç topraklardır. Mineral bileĢimleri akarsu
havzasının litolojik bileĢimi ile jeolojik periyotlarda yer alan toprak geliĢimi sırasındaki
erozyon ve birikme derecelerine bağlı olup heterojendir. Profillerinde horizonlaĢma ya
hiç yok, ya da çok az belirgindir. Buna karĢılık değiĢik özellikte katlar görülür.
Genellikle yukarıda arazilerden yıkananlar kireççe zengindir. Bulundukları iklime
uyabilen her türlü kültür bitkisinin yetiĢtirilmesine elveriĢli ve üretken topraklardır.
Alüvyal topraklar genellikle Akarsu vadi tabanlarında bulunur.
25
ġekil 10. Sahanın toprak haritası ve Türkiye toprak tipleri haritasındaki genel yeri
26
1.2.2. Hidroloji
SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin Kuzey sınırını Aras nehri oluĢturmaktadır. Aras
Nehri, Bingöl Dağları’nın Erzurum il sınırları içinde kalan kuzey yamaçlarından doğar.
Tekman Yaylası'nın bütün sularını toplayan ırmak, Sakaltutan Dağları'nın doğusundaki
havza içerisinde kuzey yönünde akar. Sakaltutan Dağları ile Topçu Dağı arasında kalan,
derin ve sarp Mescitli Boğazı'nı geçtikten sonra Pasinler Ovası'na iner. Burada Yukarı
Pasin Havzası’nın sularını toplayarak gelen Hasankale (Pasinler) Çayı'nı alır ve
kuzeydoğu yönünde akarak il sınırları dıĢına çıkar. Erzurum-Kars platosunun
güneyindeki çöküntü alanlarında akarak Ermenistan sınırına ulaĢır. TürkiyeAzerbaycan,
Türkiye-Ermenistan
ve
Azerbaycan-Ġran
sınırının
bir
bölümü
oluĢturduktan sonra Azerbaycan'da Kura Nehri'ne dökülen nehir, 1072 km
uzunluğunda, 102 bin km² havza alanına sahip nehir, Kafkaslar’ın en büyük
nehirlerinden biridir. Nehrin 548 km'si Türkiye sınırları içerisindedir. Aras nehrinin
ortalama debisi 58.6 m3/sn'dir.
Sahanın içerisinde Todanın Deresi, Kapul Dere, Bulanık Dere, HıĢık Deresi ve
Sillik Deresi gibi sürekli akan dereler ile Demirkapı ve Seyis Deresi gibi kuru dereler
bulunmaktadır. Sahanın güneyinde KuĢ Gölleri ve Kazak Gölü gibi genelde mevsimsel
su bulunduran, bataklık niteliğindeki yüksek dağ gölleri bulunmaktadır. Ayrıca saha
dıĢında, kuzeyde Deniz Gölü ve Çengilli Gölü gibi göller yer almaktadır. Sahada yaban
hayvanları için herhangi bir su sıkıntısı yoktur. Sadece yaz aylarında ve sonbaharın
kurak geçen günlerinde, kuru derelere sahip kayalık olan yüksek dağ kesimlerinde,
Yaban keçilerinin su kaynaklarına ulaĢmak için bazen birkaç km yol katetmelerini
gerektirecek durumlar ortaya çıkmaktadır. Bu da sahanın hedef türü olan yaban keçileri
için bir sorun teĢkil etmemektedir.
1.2.3. Jeoloji ve Jeomorfoloji
ÇalıĢma sahasında daha önceden MTA tarafından bölgenin stratigrafisini ortaya
koymak amacıyla çeĢitli çalıĢmalar yapılmıĢ, bölgenin jeolojisi ve stratigrafisi için bu
jeolojik çalıĢmalardan yararlanılmıĢtır. Projenin jeolojik çalıĢmalarında eski çalıĢmalar
kullanılarak, birimlerin sahadaki litostratigrafik ve petrografik özellikleri belirlenmiĢtir.
Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası, Anatolid-Torid tektonik birliğinin doğu
ucunda, Aras nehrinin güneyinde yer almaktadır (ġekil 11A). ÇalıĢma sahasının
litostratigrafik birimlerine bakacak olursak; YHGS’sının tamamına yakınında Üst
27
Kretase yaĢlı ofiyolitik birimler yüzeylenmektedir (ġekil 11B). Bu birimler, yörede
çalıĢan araĢtırmacılar tarafından farklı adlarla anılmıĢlardır. Kağızman KarmaĢığı,
Kazıkkaya Ofiyolitleri isimleri bu alanda yüzeyleyen kayalar için kullanılan isimlerdir.
YHGS içerisinde yüzeyleme veren Üst Kretase yaĢlı ofiyolitik kayaçların genel
özellikleri MTA ve Tüysüz (1993)’ün çalıĢmalarından derlenmiĢtir. Üst Kretase yaĢlı
ofiyolitik birimler serpantinit, gabro ve bazalttan oluĢan eksikli bir ofiyolit dizilimi
Ģeklinde veya serpantinit, harzburjit, gabro, bazalt ve kireçtaĢları bloklarının piroklastik
ve epiklastik bir matriks içinde yer aldığı bir melanj özelliğindedir. Gabrolar en yaygın
litolojik birimi oluĢtururlar. Bazaltlar masif ve yastık lavlar Ģeklinde görülürler.
Serpantinitler, baĢlıca serpantin mineralleri ve az oranda da manyetit ve kromit içerirler.
Harzburjitler genelde Ģiddetli bir Ģekilde serpantinleĢmiĢ ancak yer yer küçük bantlar
veya mercekler Ģeklinde korunmuĢ olup, baĢlıca olivin ve kromitten oluĢurlar. Bu
ofiyolitik kayaçlar içerisinde kromit cevherleĢmelerine rastlanmaktadır. YHGS
içerisinde değil ama Aras Nehri’nin kuzey kesimlerinde bu ofiyolitik kayaçlar Neojen
yaĢlı alacalı kırmızı renkli, kumtaĢı, siltttaĢı, çakıltaĢı ve jibslerden oluĢan tortul
kayaçlar tarafından uyumsuz olarak örtülmektedir. YHGS içerisinde yüzeyleme veren
ayrılmamıĢ bu Üst Kretase yaĢlı ofiyolitik melanj, sahanın GD kesimlerinde MTA
tarafından Üst Kretase-Paleosen zaman aralığında çökelmiĢ kırıntılardan ve
karbonatlardan oluĢtuğu belirtilen, sarı-beyaz tonlarında çökel kayaları tarafından
örtülmektedir. Bu çökeller YHGS içerisinde Komik Mahallesi ve civarında
yüzeylemektedirler. YHGS içerisinde Aras Nehrine yakın kesimlerinde, Değirmendere
yerleĢkesine yakın alanlarda, Aras Nehri’nin eski taraçaları yüzeyleme vermektedir.
Bütün bu birimler Aras Nehri boyunca, bazı alanlarda 1 km den geniĢ alanlar Ģeklinde
geliĢmiĢ olan Kuvaterner yaĢlı alüvyonlar tarafından uyumsuz olarak örtülmektedirler.
Bu birimlerin dıĢında özellikle kayaçların yüksek topoğrafyalar oluĢturdukları
bölümlerde çeĢitli boyutlarda kayaç parçaları içeren yamaç molozları bulunmaktadır.
28
ġekil 11. Sahanın, Türkiye’nin tektonik birliklerindeki konumu (A) ve jeoloji
haritası (B).
1.2.4. Ġklim
Sahada, karasal iklim hakimdir. Karasal iklimin görüldüğü yerlerde gece ve
gündüz arasındaki sıcaklık ve yıllık sıcaklık farkı çok fazladır. KıĢları soğuk ve karlı,
yazlar ise genellikle sıcak ve kurak geçen alanda kıĢın sıcaklıklar -32 °C'ye kadar düĢer.
29
Karla kaplı gün sayısı 120'den fazladır (ġekil 12). Kağızman ilçesi Kars’a göre biraz
daha sıcak ve ılıman bir yapı göstermektedir.
Yörede, yazlar sıcak ve kurak geçer. Aylık ortalama sıcaklıklar bakımından en
yüksek sıcaklıklar ise genelde Temmuz ve Ağustos aylarında görülmektedir. Yöredeki
yaz kuraklığı, Haziran ayı itibarıyla baĢlayıp, Eylül ayına kadar sürmektedir. KıĢlar
soğuk ve yağıĢlı olup, en düĢük sıcaklıklar ise Aralık, Ocak ve ġubat aylarında
yaĢanmaktadır. Son 10 yıla ait aylık ortalama sıcaklık verilerine göre ortalama sıcaklık
değerleri 5,6 ºC olan sahada, en yüksek aylık ortalama sıcaklık 18 ºC ile Ağustos ayına,
en düĢük aylık ortalama sıcaklık ise -9 ºC ile Ocak ayına aittir. KıĢ mevsimi boyunca
yoğun kar yağıĢı yaĢanan yörede, özellikle geceleri sıcaklığın -32 ○C'lere kadar düĢtüğü
gözlenmektedir. Yükselti farkı sebebiyle yüksek kesimlerdeki köylerde kar kalınlığı
1,5-2 metreyi aĢabilmektedir. Bunun yanısıra ölçülen en yüksek kar kalınlığı 65 cm ile
2003 yılı Mart ayında tespit edilmiĢtir. Son 10 yıllık verilere bakıldığında yıllık
ortalama yağıĢ miktarı 621 mm civarındadır. Toplam güneĢlenme süresi ise yılda
ortalama 198 saattir (ġekil 13) (Tablo 4).
ġekil 12. Sahanın, Türkiye makro iklim tipleri içerisindeki yeri
ġekil 13. Sahanın, Türkiye’nin yıllık yağıĢ haritasındaki yeri
30
Tablo 4. Kars istasyonuna ait iklim verileri
Aylık Ortalama Sıcaklık (°C )
Yıl
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
1
2
-9,2 -4,1
-12,7 -4,9
-7,1 -7,1
-8,8 -5,4
-11 -10,7
-11,3 -6,4
-11,3 -9,1
-16,9 -12,4
-10,1 -3,7
-2,9 -0,6
-6,1 -7,6
3
3,7
0,9
-5,5
1,3
-1,6
0,6
-1,2
2
-1,3
3,8
-1,7
4
7,1
4,1
3,9
4
6,4
6,6
2,5
8,1
3,6
6,4
5,3
1
1,9
10,1
16,2
18,2
34,7
51,9
17,7
30,6
12,7
39,7
2
14,2
9,6
32,7
21,4
28,3
12,6
16,6
16,1
32,2
29,8
7
18,2
16,9
17
16,4
18,6
17,5
17,6
17,3
16,1
20,8
18,9
1
105,3
129,8
95,8
70
97,7
103,8
112,1
105,9
72,6
2
142,7
171
77,2
115,3
122,6
111,5
141,1
139
83,4
69,2
3
4
5
6
7
42,3 70,2 93,4 62,6 132,7
45,7 119,1
72 106 147,9
61,4 61,4 66,4 74,7 76,9
29,7 91,9 152,2 121,3 21,9
46,1 81,6 97,8 93,9 69,9
23,2 122,6 57,5 41,1 74,3
38,2 85,5 53,1 51,9 56,7
29,8 31,4 86,8 123,8
31
50,1 63,9 83,6 116,4 148,7
54,6
69 95,1
44 121,6
8
18,7
16,3
17,8
18,6
18,5
21,2
18
18,1
14,7
20,6
-
Ort.
9
14,7
14,7
13
13,4
13,2
13,6
15,7
13,5
11,1
-
10
6,7
8,8
9,7
8,6
6,9
8,8
9,3
7,9
8,9
-
11
12
-1,5 -5,5
1,8 -10,6
0,6
-6
0,6
-12
1,3 -3,4
0,6 -7,2
0,1
-9
1,3 -7,7
2,4 -1,5
-
8
17,7
77,7
77,4
71,9
76,4
17,1
49,8
32,8
83,3
36,1
3
155,8
150
133
164,2
146,7
184,8
142,6
186,6
161,8
112,6
4
164,4
150,3
221,7
213,3
132,1
127
176,4
210
84,2
5
241,8
231,4
242
195,5
225,7
302,9
229,2
219
269,9
148,4
6
327,4
242
325,5
335
244
353,1
307,2
294,4
226,5
253,3
7
313,3
304,1
305
359,2
358,4
308,9
326,2
357,6
293,1
-
31
8
314,1
287,2
335,6
333,3
311,3
325,8
268,4
293
321
-
6,1
4,9
5,1
5
5,1
6,1
5
4,3
5,4
9,6
4,8
Top.
9
10
7,2 50,9
6,4 56,6
57,7 112,6
30,7 36,4
60,5
61
40,9 102,1
1,1 55,6
43,8 41,4
55,9 34,7
-
11
22,6
20,1
59
67,3
29,5
12,4
80,8
5,5
41,2
-
12
47,5
40,8
18,5
7,5
17,4
6,2
31,7
30,2
36,3
-
11
132,1
160
133,2
127,9
130,4
159,9
128
149,4
123,9
221,3
12
55,1
87,1
102,2
119,6
172,2
94,3
121,3
63,2
135,8
Aylık Toplam GüneĢlenme Süresi (Saat)
Yıl
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
6
15
13,9
13,3
14
13
17,5
14,7
12,8
14,3
17,5
14,5
Aylık Toplam YağıĢ (mm)
Yıl
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
5
8,8
9,2
11,2
9,4
10,4
11,6
12,6
7,8
10,2
11,4
10,1
9
263,8
244,1
265,3
270,1
243,5
261,6
318,4
239,2
196,9
246,5
563,2
712
714,9
670,4
697,1
561,9
538,7
503,2
759
489,9
Ort.
10
202,1
193,2
166,9
201,6
188,8
154,5
200,8
191,6
210,9
157,2
201,5
205,7
207,1
210,2
197,9
213,8
198,9
206,6
188,9
150,1
1.3. Ekolojik Özellikler
1.3.1. Biyocoğrafya
Bitki örtüsü, hayvan toplulukları (zoosönoz) ve ortam koĢulları biyotopun bir
parçası gibi değerlendirilir. Bitki toplulukları (fitosönoz) bulundukları yerin koĢullarına
doğrudan bağlıdır. Yeryüzündeki hayvan topluluklarının yayılıĢı da bitkilerin yayılıĢına
uygunluk gösterir.
Anadolu ve Trakya, Palearktik Bölge'nin (kabaca Orta ve Kuzey Asya + Avrupa
+ Kuzey Afrika) içerisinde yer aldığı için, bugünkü zoocografik bileĢimi ve yapısı
Palearktik yaban hayvanlarının bir parçası olarak görülmektedir. Bununla birlikte,
özellikle güneydoğu ve doğu kesimi, kuzeye doğru gittikçe azalacak Ģekilde, Oryantal
(Güney Asya) ve Etiyopya (Afrika) elemanların etkisinde kalmıĢtır. Dolayısıyla
SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası zoocoğrafya bakımından
değerlendirildiğinde Palearktik bölgede ve Kuzeydoğuda, Sibirya ve soğuk bozkır
elemanlarından oluĢmuĢ Kafkas yaban hayvanlarının giriĢ bölgesi olan Kars-Erzurum
Yüksek Dağ Düzlükleri içerisinde yer almaktadır.
Ülkemiz Bitki Coğrafyası bakımından ise Holarktik Flora Alanı içinde, IranTuran (Irano-Turanian), Avrupa-Sibirya (Euro-Siberian) ve Akdeniz (Mediterranean)
flora bölgeleri olmak üzere 3 flora bölgesinin kesiĢim noktasında yer almaktadır (ġekil
14). SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası, Bitki Coğrafyası
bakımından değerlendirildiğinde, Ġran-Turan flora bölgesi içinde kalmaktadır. Ülkemiz
bitki örüsü ile ilgili çalıĢmalarda çok amaçlı olarak kullanılan Kare Sistemine göre bu
alan A9 karesi ve Doğu Anadolu Yüksek Dağ Düzlükleri içerisinde kalmaktadır. Yöre
bitki örüsü aynı zamanda kuzeyden Avrupa-Sibirya bitkilerinin bir geçiĢ kuĢağında yer
aldığından, Avrupa-Sibirya elementi bitki taksonlarına bu bölgede sıkça rastlamak
mümkün olabilmektedir. Özellikle Artvin ve Ardahan yörelerindeki Avrupa-Sibirya
kökenli birçok bitki, sahanın da içinde bulunduğu yörelerde de görülmektedir.
Türkiye’deki Ġran-Turan flora bölgesi, GümüĢhane-Bayburt yörelerinden, güney batıda
Anti-Toros’lara doğru uzanan ve yaklaĢık 38. enlemde biri Amanos’lara, öteki
Toroslar’a doğru çatallanan “Anadolu Çaprazı (Anadolu Diyagonali)” denilen bir hatla
belirgin olarak ikiye ayrılmaktadır (ġekil 14). Floristik özellikler bakımından bu
çaprazın doğu ve batı kesimleri birbirinden belirgin olarak ayrılmakta olup, saha bu
çaprazın doğusunda yer almaktadır.
32
ġekil 14. Sahanın Flora Bölgeleri içindeki konumu
1.3.2. Ekosistemler ve Habitatlar
YHGS’de, genel olarak orman, orman içi açıklık, bozkır, yüksek dağ çayırları ve
kayalık alanlardan oluĢan karasal ekosistemler hakimdir. Bunu sahanın bir diğer önemli
ekosistemi olan ziraat-iskan habitatlarının oluĢturduğu suni ekosistemler izlemektedir.
Sahadaki bir diğer önemli ekosistem ise akarsular ve göllerin oluĢturduğu sucul
ekosistemlerdir (ġekil 15).
Karasal ekosistemler: Karasal ekosistemlerin %95’den fazlasını orman
habitatları, %0,53 kadarını ziraat-iskan habitatları, geriye kalan kısmı ise kayalık ve
sucul habitatlar oluĢturmaktadır. Orman habitatlarında yer yer ağaçlıklar bulunmasına
rağmen alanın büyük kısmı orman içi açıklıklardan meydana gelmektedir. Orman
habitatının özellikleri, aĢağıda, bitki türleri (flora) hakkında bilgi verilen kısımda detaylı
bir Ģekilde açıklanmıĢtır.
Suni ekosistemler: Ziraat-iskan alanları, genelde köylerdeki ev, ahır ve
barakalar ile bunların yakınında bulunan küçük tarım alanları ile otlatma ve ot biçme
yapılan küçük çayırlık alanlardan ibarettir.
Sucul ekosistemler: Sucul
ekosistemler göl ve akarsulardan oluĢmaktadır.
Akarsuların bir kısmını sürekli akan büyük çaylar, bir kısmını ise yazın kuruyan küçük
dereler oluĢturmaktadır. YHGS’nin içinde Demirkapı, Hüsenk, Bulanık, Bezirhane ve
Todanın Deresi gibi akarsular sürekli akıĢ halindeyken, kuru dereler yağıĢlarla birlikte
en yüksek akımlara ulaĢarak sel deresi niteliğine kavuĢmakta, ardından çok cılız bir
Ģekilde akmakta veya çoğunluğu kaynağa yakın yerlerde kurumaktadır. Ayrıca, sahanın
33
içinde KuĢ Gölleri ve Kazak Gölü yer almakta, yakın çevresinde ise Deniz Gölü ve
Çengilli Gölü gibi kısmen büyük göller bulunmaktadır.
ġekil 15. Sahanın Ekosistem tipleri haritası
Habitatlarının Avrupa Birliği Doğa Bilgi Sistemi (EUNIS)’ne Göre
Sınıflandırılması (Biyotopların Belirlenmesi) ve Haritalanması: Yaban Hayatı
GeliĢtirme Sahası’nın Avrupa Birliği Doğa Bilgi Sistemi (European Nature Information
System-EUNIS) Habitat Sınıflandırmasına göre habitatları sınıflandırılarak ortaya
konmuĢtur. Bu habitatların sınırlarının belirlenmesinde Küresel Konum Belirleme
Cihazı (GPS) da kullanılarak yersel ölçüm ve değerlendirmelerle alansal veriler elde
edilmiĢtir. Alansal verilerin toplanmasından sonra, uydu görüntüleri ve hava
fotoğraflarının da değerlendirilmesi ile tüm alanda habitatların sınırları belirlenmiĢ ve
Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) yardımıyla sayısal altlıklara aktarılarak haritalama
gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu habitatların belirlenmesinde temel altlıklardan biri bitki
sosyolojisi çalıĢmaları olup, bu verilere dayalı olarak daha önce CORINE biyotop
sınıflaması ortaya konmuĢtur. Ancak, bu sınıflandırma bitki sosyologları-ekologlar
dıĢındaki biyolog ve çevre korumacılar gibi diğer gruplar tarafından kolay anlaĢılabilir
34
olmadığı için birtakım diğer ekosistem parametrelerini de dikkate alarak EUNIS habitat
sınıflandırması Avrupa Çevre Ajansı tarafından ortaya konmuĢtur. Sınıflandırma
Avrupa Birliği ülkelerinin yanında Anadolu ve Kafkaslardaki ekosistemleri de
kapsayacak Ģekilde belirlenmiĢtir. Bu nedenlerle, habitatların EUNIS Habitat
Sınıflandırmasına göre yapılması büyük önem ve gereklilik arz etmektedir. Yaban
hayatı açısından değerlendirildiğinde; sahadaki hedef tür/türler baĢta olmak üzere
hayvanların yıl içerisindeki değiĢik dönemlerde hangi habitatları hangi amaçlarla
(beslenme, yuvalama, sığınma vd.) kullandıklarının ortaya konması ve bu alanların
sınıflandırılmasında önem arz etmektedir.
Bu amaçlar doğrultusunda, Coğrafi Bilgi Sistemleri yardımıyla alana ait
habitatların sayısal altlıkları hazırlanmıĢ ve haritalanmıĢtır (ġekil 15). Yapılan
sınıflandırmalar sonucu, sahada toplam olarak 16 adet habitat saptanmıĢtır. Her bir
habitatın EUNIS Kodu ve kısaca açıklaması aĢağıda tablo halinde verilmiĢtir (Tablo 5).
Habitatlardan kimileri nokta bazlı ve/veya çok küçük olduğundan haritada
gösterilememiĢtir.
35
Tablo 5. Avrupa Doğa Bilgi Sitemi (EUNIS)’ne Göre Habitatlar
Habitat Kodu
C1.11
C2.3
C2.5
E1.2E
E4.22
FB.3
G1.11
G1.7A2
G4.8
X13
X15
X16
I1.3
J1.3
J1.2
J4.2
Habitat Açıklaması
Daimi oligatrafik göller, göletler
Akarsular
Kuru Dereler
Ġran-Turan Stepleri
Likenli zirve kayalıkları
Meyve (Kayısı) üretilen çalı plantasyonları
Alüvyon Söğüt ormanları
Ġran-Turan Stepik MeĢe ormanları
Yapraklı-Ġğne Yapraklı karıĢık ormanlar
Çok seyrek yapraklı ormanlar
Çok Seyrek iğne yapraklı ormanlar
Çok seyrek karıĢık yapraklı -Ġğne yapraklı karıĢık ormanları
Tarlalar
Toplu kullanım yapıları (hastane, okul, cami)
Köy-Ġskan alanları
Yol ağları
ġekil 16. Sahanın Avrupa Doğa Bilgi Sitemi (EUNIS)’ne göre Habitat haritası
36
1.3.3. Flora ve Vejetasyon
Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahasında yayılıĢ gösteren baĢlıca vejetasyon tipleri;
Orman, Nemli Dere ve Bozkır (Step) Vejetasyonu’dur.
Bu vejetasyon tiplerinin her birinin belirgin bitkileri Ģunlardır:
1. Orman Vejetasyonu: Bu vejetasyon tipinin en iyi temsil edildiği ormanlar
Stepik MeĢe (Quercus macranthera ssp. syspirensis) ormanları ile Yapraklı türlerle
karıĢık Sarıçam (Pinus sylvestris) ve Kokulu Ardıç (Juniperus foetidissima)
ormanlarıdır. Kapalılığın %10’un da altına düĢtüğü, çoğu zaman antropojenik etkiler
altında kalan çok seyrek ormanlık alanlara da sıkça rastlanmaktadır. Yapraklı türler
içerisinde Ġspir MeĢesi dıĢında Tüylü HuĢ (Betula litwinowii), Titrek Kavak (Populus
tremula) önemli yer tutmaktadır.
Ormanların ara ve alt tabakasında Ģu ağaç, ağaçcık ve çalı türlerinin yer yer eĢlik
ettikleri görülmektedir (ġekil 17):
Berberis vulgaris : Karamuk, Kadın Tuzluğu
Betula litwinowii: Tüylü HuĢ
Betula pendula: Siğilli HuĢ
Corylus avellana var. avellana : Fındık
Crataegus orientalis var. orientalis : Doğu Alıcı
Daphne oleoides : Daphne
Ephedra major: Deniz Üzümü
Juniperus communis var. communis: Adi Ardıç
Juglans regia : Adi Ceviz
Paliurus spina-christi : Karaçalı
Prunus armeniaca: Kayısı (Kültür)
Prunus spinosa: Yaban Eriği
Rhamnus pallasii.
Ribes uva-crispa : BektaĢi Üzümü
Rosa canina : KuĢburnu
Rosa pimpinellifolia
Rubus saxatilis : Böğürtlen
Rubus idaeus : Ahududu
Sorbus aucuparia : KuĢ Üvezi
Sorbus umbellata var. cretica: Üvez
Ulmus minor: Ova karaağacı
Viburnum lantana: Tüylü Kartopu
37
Rosa pimpinellifolia
Rubus saxatilis
Hippophae rhamnoides
Sorbus aucuparia
Primula elatior
Corylus avellana
Juniperus communis
Prunus armeniaca
Ephedra major
Doronicum balansae
(Endemik)
Glaucium acutidentatum
(Endemik)
Sebnecio integrifolius karsianus
(Endemik)
Salvia brachyantha
Anthemis tinctoria
38
Sedum sempervivoides
Papaver orientale
Xeranthemum annuum
Rhamnus pallasii
Sorbus umbellata
Morina persica
Daphne oleoides
Coronilla varia
Lotus corniculatus
Scilla siberica
Crocus kotshyanus
suworowianus
Hypericum perforatum
Lamium amplexicaule
39
ġekil 17. Sahadaki orman formasyonundan bazı görünümler
2. Nemli Dere Vejetasyonu: Bu vejetasyon tipi, baĢta sahanın kuzey ve kuzeybatı sınırlarını çizen Aras Nehri olmak üzere sahanın içinde kalan Todanin Dere ve
Kapul Dereleri ile bunların yan kolları boyunca yayılıĢ gösteren vejetasyon tipidir (ġekil
18). Bu vejetasyon tipinin hakim türleri Salix fragilis (Gevrek Söğüt), Salix alba ve
Salix triandra olmakla beraber, özellikle Aras Nehri kenarlarındaki alanlarda
Hippophae rhamnoides (Yalancı Ġğde)’in yer yer yoğun topluluklar halinde yayılmakta
olduğu görülmektedir.
ġekil 18. Sahadaki nemli dere vejetasyonundan görünüm
40
Özellikle yerleĢim yerleri çevresindeki dere tabanı arazilerde yerel halkın
yakacak ve yer yer de yapacak ihtiyacını karĢılamaya yönelik Afgan Servi Kavağı
kültür bireylerini yoğun olarak yetiĢtirmekte olduğu görülmektedir (ġekil 19).
ġekil 19. YerleĢim yeri çevresinde Afgan Servi Kavakları
Taban arazilerde yer yer Kayısı plantasyonlarına da rastlanmaktadır (ġekil 20).
ġekil 20. Taban arazide Kayısı bahçesi
3. Ġran-Turan Bozkır (Step) Alanları : Ġran-Turan flora bölgesinin baĢlıca
vejetasyon tipidir. Sahanın alçak düzlükleri ve dağ yamaçlarında yayılıĢ göstermektedir.
GeniĢ olmamakla beraber volkanik platolar üzerinde “Plato Bozkırları”, dağların
yamaçlarında ise “Dağ Bozkırları” yayılıĢ göstermektedir. Sahanın en geniĢ alan
kaplayan biyotopu olup, sahada her iki bozkır tipi de temsil edilmektedir (ġekil 20).
Özellikle yükseklerde yer alan dağ bozkırları iklim koĢullarına bağlı olarak daha kısa bir
vejetasyon peryodunu mümkün kılar.
Kurak Orman niteliğindeki ormanların tahribi sonucu kapalılığın tamamen
bozulduğu alanlarda kimi bozkır elemanlarının yoğunlaĢtığı görülmektedir. Sahada,
41
gerek tür bileĢimi ve gerekse örtüĢü bakımından çoğu zaman dikkat çekici olan ve
tahribata dayalı “Antropojen Bozkır” (ġekil 21) alanları da yayılıĢ gösterir. Bu alanlar
Kokulu Ardıç ve seyrek MeĢe ormanlarının tahribiyle oluĢmuĢ alanlardır.
ġekil 21. Sahadaki Ġran-Turan Dağ Bozkırlarından bir görünüm
Sahanın doğal vasküler (iletim demetli) bitkilerinin (flora) tespiti çalıĢmaları,
yapılan arazi çalıĢmaları ve literatür taramalarına dayalı olarak gerçekleĢtirilmiĢtir.
Toplanan örneklerin taksonomik kategorilere göre dağılımı baĢta Türkiye Florası olmak
üzere, yakın bölge florası olan Rusya Florası, Kafkas Florası ve Ġran Florası gibi değiĢik
flora kaynaklarından yararlanılmıĢtır. Diğer yandan, teĢhisi problemli olan örnekler için
baĢta KTÜ Orman Fakültesi Herbaryumu (KATO) olmak üzere, gerek duyulan diğer
herbaryumlardan yararlanılmıĢtır. Tespit edilen bitki taksonlarından endemik olanların
IUCN ölçütlerine göre tehlike sınıfları belirlenerek Bern ve CITES kapsamında ulusal,
Avrupa ve Uluslararası ölçekteki koruma durumları ortaya konmuĢtur.
Flora ve vejetasyonun tespitine yönelik yürütülen çalıĢmalarla, yaban hayatı
geliĢtirme sahasındaki bitki taksonlarının belirlenmesi ve planlamalara katkıda
bulunacak bitkisel biyoçeĢitlilik ve kaynak değerleri konusunda bilgi üretmek, alanın
florasına yönelik tehditleri belirlemek, gelecek çalıĢmalara yön verecek veri setlerinin
oluĢturulması ve çalıĢılan alanda gerekli izleme çalıĢmaları için altlık oluĢturulmasına
katkı sağlanmaktadır.
GeliĢtirme sahasının floristik yapısının ortaya konabilmesi için toplanan bitki
örneklerinin temiz ve kusursuz olmasına, üzerlerinde bitkinin tanınmasını mümkün
42
kılacak vejetatif (yaprak, tomurcuk vb.) ya da generatif (meyve, çiçek v.b) bitki
kısımlarının bulunmasına, ayrıca otsu bitkilerin rizom ya da yumru gibi toprak altı
kısımlarının da bulunmasına dikkat edilmiĢtir.
YHGS içinde toplam 49 familyaya ait 155 adet bitki taksonu saptanmıĢtır. Bu
bitkilerden 4 adeti endemiktir. Saptanan bu bitkiler ve IUCN (Doğa ve Doğal
Kaynakların Korunması için Uluslar arası Birlik / Dünya Koruma Birliği)’e göre
tehlike kategorileri aĢağıdaki gibidir:
Glaucium acutidentatum : Boynuzlu Gelincik
Doronicum balansae
Senecio integrifolius ssp. Karsianus
Quercus macranthera ssp. Syspirensis
– LC (Düşük Riskli)
– NT (Tehdite Açık)
– VU (Duyarlı)
– LC (Düşük Riskli)
CITES kapsamında sahada saptanan taksonlar;
Crocus kotschyanus ssp. suworowianus
Cephelanthera longifolia
Dactylorhiza romana ssp. romana : Salep
Yürütülen tüm çalıĢmalar sonunda, YHGS içinde ender bitki taksonu ile Bern
Listesinde yer alan bitki taksonu saptanamamıĢtır.
Sahadaki Tıbbi-Aromatik Bitkiler:
Urtica dioica
Hyoscyamus niger
Verbascum macrocarpum
Salix alba
Galium verum
Rosa canina
Rosa pimpinellifolia
Crataegus orientalis var. orientalis
Rubus saxatilis
Rubus idaeus
Rumex acetosella
Papaver orientale
Primula elatior ssp. pallasii
Primula algida
Pinus sylvestris
Dactylorhiza romana ssp. romana
Dactylorhiza umbrosa
Phlomis tuberosa
Lamium amplexicaule
Sideritis montana
Mentha aquatica
Salvia brachyantha
Teucrium polium
Ribes uva-crispa
Hypericum perforatum
Crocus kotschyanus ssp. suworowianus
Ornithogalum narbonense
Colchicum szovitsii
Juglans regia
Hippophae rhamnoides
Ephedra major
Juniperus communis
Viburnum lantana
Betula pendula
Betula litwinowii
Berberis vulgaris
Taraxacum crepidiforme
Tussilago farfara
Solidago virgaurea ssp. alpestris
Helichrysum arenarium ssp. rubicundum
Achillea wilhelmsii
Anthemis tinctoria
Artemisia austriaca
43
Sahanın Florası:
Arazi çalıĢmaları kapsamında toplanan bitkilerden teĢhisleri tamamlananlar ile
literatürden elde edilen bilgilere dayalı olarak belirlenen 155 adet bitki taksonu aĢağıda
floristik liste halinde verilmiĢtir:
Gözlem /
Literatür
Bilimsel Adı
Türkçe Adı
ASPLENIACEAE
Asplenium ruta-muraria
Asplenium trichomanes
Eğreltiotu
Eğreltiotu
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Sarı Papatya
Pelin Otu
Peygamber Çiçeği
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Literatür
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Köy Göçerten
Köy Göçerten
-
x
-
-
NT
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Ölmez Çiçek
-
-
-
-
-
Gözlem
Altın Çiçek
Kanarya Otu
Kars Kanarya Otu
Öksürük Otu
Pıtrak
-
x
-
-
VU
-
-
-
Gözlem
Literatür
Literatür
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Literatür
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Karamuk
-
-
-
-
-
Gözlem
Kızılağaç
Siğilli HuĢ
Tüylü HuĢ
Fındık
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
-
Literatür
Gözlem
-
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
ASTERACEAE (COMPOSITAE)
Achillea wilhelmsii
Anthemis tinctoria
Artemisia austriaca
Aster alpinus
Carduus adpressus
Centaurea aucheri
Centaurea pulcherrima var.
pulcherrima
Cirsium macrobotrys
Cirsium simplex
Doronicum balansae
Erigeron caucasicus venustus
Helichrysum arenarium ssp.
rubicundum
Inula helenium pseudohelenium
Inula oculi-christii
Jurinea consanguinea
Lapsana communis ssp. grandiflora
Pilosella hoppeana
Pulicaria dysenterica
Solidago virgaurea ssp. alpestris
Senecio taraxacifolius
Senecio integrifolius ssp. karsianus
Senecio vernalis
Taraxacum crepidiforme
Tussilago farfara
Xanthium strumarium
Xeranthemum annuum
ATHYRIACEAE
Cytopteris fragilis
BERBERIDACEAE
Berberis vulgaris
BETULACEAE
Alnus glutinosa ssp. betuloides
Betula pendula
Betula litwinowii
Corylus avellana var. avellana
BORAGINACEAE
Anchuza azurea var. azurea
Moltkia coerulea
BRASSICACEAE (CRUCIFERAE)
Aethionema arabicum
Alyssum murale var. murale
Endemik Ender IUCN Bern CITES
-
-
44
Bunias orientalis
Eruca sativa
Hesperis transcaucasica
Lepidium latifoliaum
Thlaspi arvense
CAMPANULACEAE
Asyneuma rigidum ssp. rigidum
Campanula rapunculoides
Campanula glomerata ssp. hispida
CAPRIFOLIACEAE
Viburnum lantana
CARYOPHYLLACEAE
Arenaria dianthoides
Dianthus crinitus var crinitus
Silene compacta
CHENOPODIACEAE
Beta trigyna
Chenopodium foliosum
Chenopodium album album var. album
CONVOLVULACEAE
Convolvulus calvertii
CRASSULACEAE
Sedum sempervivoides
Sedum album
CUPRESSACEAE
Juniperus communis
Juniperus foetidissima
CYPERACEAE
Eriophorum vaginatum
Carex divisa
Carex vesicaria
ELAEAGNACEAE
Hippophae rhamnoides
EPHEDRACEAE
Ephedra major
FAGACEAE
Quercus macranthera ssp. syspirensis
GRAMINEAE (POACEAE)
Agrostis gigantea
Alopecurus arundinaceus
Alopecurus myosuroides var.
myosuroides
Arrhenatherum elatius
Avena sterilis
Bromus japonicus
Catabrosa aquatica
Deschampsia flexuosa
Echinochloa crus-galli
Phalaris arundinacea
Phleum alpinum
GROSSULARIACEAE
Ribes uva-crispa
GUTTIFERAE (HYPERICACEAE)
Hypericum perforatum
IRIDACEAE
Crocus kotschyanus ssp. suworowianus
-
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Çan Çiçeği
-
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Tüylü Kartopu
-
-
-
-
-
Gözlem
Karanfil
Nakıl Çiçeği
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Yabani Turp
-
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
SarmaĢık
-
-
-
-
-
Gözlem
Dam Koruğu
Dam Koruğu
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Adi Ardıç
Kokulu Ardıç
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
Literatür
Gözlem
Gözlem
Yalancı Ġğde
-
-
-
-
-
Gözlem
Deniz Üzümü
-
-
-
-
-
Gözlem
Ġspir MeĢesi
x
-
LC
-
-
Gözlem
Tavus Otu
Tilki Kuyruğu
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Tilki Kuyruğu
-
-
-
-
-
Gözlem
Kelp Kuyruğu
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
BektaĢi Üzümü
-
-
-
-
-
Gözlem
Binbirdelik Otu
-
-
-
-
-
Gözlem
-
-
-
-
x
Gözlem
-
Yulaf
-
45
JUGLANDACEAE
Juglans regia
LILIACEAE
Ornithogalum narbonense
Colchicum szovitsii
LEGUMINOSAE (FABACEAE)
Antylis vulneraria
Astragalus viciifolius
Coronilla varia ssp. varia
Lotus corniculatus var. corniculatus
Oxytropis aucheri
Trifolium arvense
Trifolium pratense var. pratense
Trifolium pannonicum ssp. elongatum
Vicia cracca
LABIATAE (LAMIACEAE)
Phlomis tuberosa
Lamium amplexicaule
Sideritis montana
Clinopodium vulgare
Mentha aquatica
Salvia brachyantha
Teucrium polium
MORINACEAE
Morina persica
OLEACEAE
Fraxinus excelsior ssp. coriariifolia
ORCHIDACEAE
Cephelanthera longifolia
Coeloglossum viride
Dactylorhiza romana ssp. romana
Dactylorhiza umbrosa
Traunsteinera sphaerica
PINACEAE
Pinus sylvestris
PRIMULACEAE
Primula algida
Primula elatior ssp. pallasii
PAPAVREACEAE
Glaucium acutidentatum
Papaver orientale
PARNASSIACEAE
Parnassia palustris
POLYGALACEAE
Polygala papilionaceae
POLYGONACEAE
Polygonum alpinum
Polygonum setosum
Rumex acetosella
RANUNCULACEAE
Consolida orientalis
Nigella arvensis var. glauca
Ranunculus arvensis
Ranunculus repens
Thalictrum minus
RESEDACEAE
Adi Ceviz
-
-
-
-
-
Gözlem
Yıldız Çiçeği
Acı Çiğdem
-
-
-
-
-
Literatür
Gözlem
x
-
-
-
-
LR
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
Literatür
Gözlem
Literatür
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
DıĢbudak
-
-
-
-
-
Gözlem
Sahlep, Orkide
Sahlep, Orkide
Sahlep, Orkide
-
-
-
-
-
x
x
x
x
x
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Sarıçam
-
-
-
-
-
Gözlem
Çuha Çiçeği
Çuha Çiçeği
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Boynuzlu Gelincik
Gelincik
x
-
-
LC
-
-
-
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
-
Gözlem
-
-
-
-
-
-
Gözlem
Çoban Değneği
Çoban Değneği
Kuzukulağı
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Düğün Çiçeği
Düğün Çiçeği
-
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Geven
Gazal Boynuzu
Üçgül
Üçgül
Fiğ
Ballıbaba
Dağ Çayı
Nane
Adaçayı
Kısamahmut Otu
-
46
Reseda lutea
RHAMNACEAE
Rhamnus pallasii
Paliurus spina-christi
ROSACEAE
Prunus armeniaca
Prunus spinosa
Potentilla argentea
Sanguisorba minor ssp. minor
Rosa canina
Rosa pimpinellifolia
Crataegus orientalis var. orientalis
Sorbus umbellata var. cretica
Sorbus aucuparia
Rubus saxatilis
Rubus idaeus
RUBIACEAE
Cruciata taurica
Galium verum
Galium subuliferum
Rubia tinctorum
SALICACEAE
Salix alba
Salix fragilis
Salix triandra
Populus tremula
Populus usbekisatanica usbekistanica
cv. “Afghanica”
SANTALACEAE
Thesium arvense
SCROPHULARIACEAE
Verbascum macrocarpum
Scrophularia orientalis
Veronica pusilla var. pusilla
Melampyrum arvense var. arvense
Rhinanthus angustifolius ssp.
grandiflorus
SOLANACEAE
Solanum dulcamara
Hyoscyamus niger
SPARGANIACEAE
Sparganium erectum
THYMELAEACEAE
Daphne oleoides
URTICACEAE
Urtica dioica
Parietaria judaica
VALERIANACEAE
Centranthus longiflorus
-
-
-
-
-
Gözlem
Cehri
Karaçalı
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Kayısı
Yabani Erik
BeĢparmak
KuĢburnu
Doğu Alıcı
Üvez
KuĢ Üvezi
Böğürtlen
Ahududu
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Literatür
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Yoğurt Otu
-
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Ak Söğüt
Gevrek Söğüt
Titrek Kavak
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Asya Servi Kavağı
-
-
-
-
-
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Literatür
Gözlem
-
-
-
-
-
-
Gözlem
-
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
-
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
-
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
-
Gözlem
-
Sığır Kuyruğu
-
Banotu
Daphne
Isırgan
47
1.3.4. Yaban Hayvanları (Fauna)
Saha, Kafkasya Ekolojik Bölgesi/Sıcak Noktasında bulunan ve küresel ölçekte
tehlike altındaki birçok yaban hayvanı türünü barındırmaktadır. Ayrıca, alandaki
varlıkları Ģimdiye kadar tespit edilememiĢ olsa bile, alanda yaĢama olasılıkları oldukça
yüksek olan birçok tür bulunmaktadır. AĢağıda, bu dağlık alanda yaĢadığı tespit edilen
türler ve bu türlerin IUCN, Bern, Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı ve CITES’a göre
durumları listeler halinde sunulmuĢtur.
SarıkamıĢ-Kağızman YHGS, Küresel ölçekte tehlike altındaki bu türlerin yanı
sıra saha, Kafkasya Ekolojik Bölgesi/Sıcak Noktasında bulunan 3 adet endemik kuĢ
türünden, Kafkas çıvgını (Phylloscopus lorenzii)’nı barındırmaktadır. Ayrıca, saha,
Kuzeydoğu Anadolu’da, Batı Palearktiğin en büyük gündüz yırtıcı kuĢ göç yolunun
üzerinde bulunmaktadır. Karadeniz ile Hazar Denizi arasında geniĢ bir koridor olan bu
göç yolundan her yıl sonbahar ve ilkbaharda toplam 1 milyon civarında akbaba, kartal,
Ģahin, doğan, çaylak, atmaca ve kerkenez türü göç etmektedir. KuĢlar bu göçleri
sırasında hem normal olarak gecelemek için, hem de gündüz bile olsa kötü havalarda
mecburen konaklamak için doğal ortamlara ihtiyaç duyarlar. Bu gündüz yırtıcılarından
Ġmparator Kartal, Büyük Orman Kartalı, Altın Kartal gibi türler ormanlık alanlara
ihtiyaç duyarken, Kara leylek ve Gri balıkçıl gibi türler akarsu boylarındaki sulak
alanlara ve nesli tükenme tehlikesi ile karĢı karĢıya olan türlerden Toy ise ova, yayla ve
plato gibi açık alanlara ihtiyaç duymaktadır. Alan ülkemizdeki dört akbaba türü olan
Kara akbaba (Aegypius monachus), Kızıl akbaba (Gyps fulvus), Sakallı akbaba
(Gypaetus barbatus) ve Küçük akbaba (Neophron percnopterus)’nın bir arada
görülebileceği ender coğrafyalardan birisidir.
Memeli türler bakımından oldukça zengin olan alanda yöre insanının en fazla
tanıdığı türlerin baĢında ayı, kurt, tilki, karaca, yaban domuzu, yaban keçisi, kaya
sansarı, gelincik ve yaban tavĢanı gelmektedir.
Alan ve civarında geçmiĢte yaĢamıĢ olan ancak günümüzde saha ve civarındaki
varlıkları Ģüpheli olan en dikkat çekici türlerin baĢında Pars ve Yaban koyunu
gelmektedir. Birçok avcı tarafından 5-6 yıl önce sahanın doğusunda ve hemen
bitiĢiğindeki Çemçe Dağı civarında bir adet Pars’ın vurulduğu ve defalarca da birçok
avcı tarafından Pars görüldüğü belirtilmektedir. Literatürde Pars’ın yakın çevrede
vurulduğu yerler olarak; 1970 yılında Karakale Köyü / Kars, 1972 yılında Ağrı Dağı (Baytop,
1973) ve 1850’li yıllarda Erzurum belirtilmektedir. Saha ve civarındaki alanlarda Pars
48
(Panthera pardus)’ın varlığına Ģüphe ile bakılsa da, birçok yerel avcıya göre halen alan
ve civarında Pars yaĢamaktadır. Pars’ın yöredeki varlığının tükendiğini söylemek için
hem henüz çok erken, hem de bu konuda kapsamlı bir çalıĢma mevcut değildir. Yaban
koyunu ise genellikle alanın güney kesimlerinde, Ağrı il sınırları içerisinde 30-40 yıl
öncesine kadar yoğun olarak gözlenen bir tür iken bugün yok olduğu sanılan bir tür
konumundadır. YaklaĢık olarak 40 yıl önceleri sahanın değiĢik yerlerinde Yaban
koyununa rastlanıldığı ve birçok kiĢi tarafından yaban koyunu avlandığı anlatılmaktadır.
Bu türün, potansiyel olarak sahanın güney kesimlerinin devamındaki yüksek dağ
düzlüklerini de içeren alanlara geri döndürülmesi mümkündür. Çengel boynuzlu dağ
keçisi ve Karaca ise saha ve civarında çok küçük popülasyonlar halinde hayatını devam
ettirmeye çalıĢmaktadır.
Alanda bulunan en büyük akarsu olan Aras Nehri, balık türleri bakımından
oldukça zengindir. Akarsularda yakalanan ve ekonomik önemi bulunan balıkların
baĢında Yayın, Caner, Sazan, Bıyıklı balık, Anadolu alası ve Tatlısu kefali gelmektedir.
Kafkasya Ekolojik Bölgesi/Sıcak Noktasında bulunan 15 adet amfibi türünden
büyük çoğunluğu sahada yaĢamaktadır. Amfibilerin en çok öne çıkanlarının baĢında
endemik olan, Kafkas semenderi (Mertensiella caucasica) gelmektedir.
49
Memeliler
Tablo 6. Saha ve civarındaki memeli yaban hayvanlarının koruma ve gözlem durumları
(BaĢkaya, 2011)
MEMELĠ YABAN HAYVANLARI
Türkçe Adı
Bilimsel Adı
Kirpi
Sivriburunlu cücefare
Kafkas sivriburunlu faresi
Sivriburunlu bahçefaresi
Sivriburunlu tarla faresi
Köstebek
Nalburunlu büyükyarasa
Nalburunlu küçükyarasa
Akdeniz nalburunluyarasası
Nalburunluyarasa
Küçük sakallı yarasa
Saçaklı yarasa
Büyükkulaklı yarasa
Farekulaklı büyükyarasa
Farekulaklı küçükyarasa
Cüce yarasa
Pürtüklü yarasa
Savi'nin cüce yarasası
GeniĢkanatlı yarasa
Kahverengi uzunkulaklı yarasa
Uzunkanatlı yarasa
Kuyruklu yarasa
Yaban tavĢanı
Avrupa sincabı
Kafkas sincabı
Tarla sincabı
AraptavĢanı
AraptavĢanı
Susıçanı
Doğu tarla faresi
Tarla faresi
Yalnızçam faresi
Cüce avurtlak
Avurtlak
Çöl sıçanı
Ġran çöl sıçanı
Kayalık orman faresi
Orman faresi
Sarıboyunlu orman faresi
Siyah ev faresi
Evsıçanı
Göçmen sıçan
Körfare
Erinaceus concolor
Sorex minutus
Sorex caucasicus
Crocidura suaveolens
Crocidura leucodon
Talpa levantis
Rhinolophus ferrumequinum
Rhinolophus hipposideros
Rhinolophus euryale
Rhinolophus mehelyi
Myotis mystacinus
Myotis nattereri
Myotis bechsteini
Myotis myotis
Myotis blythii
Pipistrellus pipistrellus
Pipistrellus nathusii
Hypsugo savii
Eptesicus serotinus
Plecotus auritus
Miniopterus schreibersii
Tadarida teniotis
Lepus europaeus
Sciurus vulgaris
Sciurus anomalus
Spermophilus xanthoprymnus
Allactaga elater
Allactaga williamsi
Arvicola terrestris
Microtus socialis
Microtus epiroticus
Microtus daghestanicus
Cricetulus migratorius
Mesocricetus brandti
Meriones vinogradovi
Meriones persicus
Apodemus mystacinus
Apodemus sylvaticus
Apodemus flavicollis
Mus domesticus
Rattus rattus
Rattus norvegicus
Spalax leucodon
50
OSĠB
IUCN
BERN
CITES
Gözlem /
Literatür
KA
──
──
──
──
──
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
──
KA
KA
KA
KA
KA
KA
AH
KA
KA
KA
KA
KA
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
NT
VU
LC
LC
NT
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
NT
LC
LC
LC
LC
NT
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
NT
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
DD
──
KA
KA
KA
──
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KA
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
G
L
L
G
L
G
G
L
L
L
L
L
L
L
G
G
L
L
L
L
L
L
G
G
L
G
G
L
L
L
L
L
L
L
L
L
L
L
G
G
G
G
G
Körfare
Körfare
Güney körfaresi
Kurt
Tilki
Ayı
Gelincik
Büyük gelincik (Kakım)
Alaca sansar
Ağaç sansarı
Kaya sansarı
Porsuk
Su samuru
Yaban kedisi
VaĢak
Pars
Yaban domuzu
Karaca
Çengelboynuzlu dağ keçisi
Yaban keçisi
Yaban koyunu
Spalax leucodon nehringi
Spalax leucodon armeniacus
Dryomys nitedula
Canis lupus
Vulpes vulpes
Ursus arctos
Mustela nivalis
Mustela erminea
Vormela peregusna
Martes martes
Martes foina
Meles meles
Lutra lutra
Felis silvestris
Lynx lynx
Panthera pardus
Sus scrofa
Capreolus capreolus
Rupicapra rupicapra
Capra aegagrus
Ovis ammon
──
──
KA
KA
AH
KA
──
──
KA
AH
AH
──
KA
KA
KA
KA
AH
KA / AV
KA / AV
KA / AV
KA / AV
DD
DD
LC
LC
LC
LC
LC
LC
VU
LC
LC
LC
NT
LC
LC
NT
LC
LC
LC
VU
NT
──
──
KA
KKA/TR
──
KKA/TR
KA
KA
──
KA
KA
KA
KKA
KA
KA
KKA
──
KA
KA
KKA/TR
KA
──
──
──
EK II
EK III
EK II
──
──
──
──
EK III
──
EK I
EK II
EK II
EK I
──
──
──
──
EK I
L
L
L
G
G
G
G
G
G
L
G
G
G
L
G
L
G
G
G
G
L
KuĢlar
Tablo 7. Saha ve civarındaki kuĢ türlerinin koruma ve gözlem durumları (BaĢkaya,
2011)
KUġLAR
Türkçe Adı
Küçük batağan
Balaban
Küçük balaban
Gece balıkçılı
Alaca balıkçıl
Küçük ak balıkçıl
Büyük ak balıkçıl
Gri balıkçıl
Erguvani balıkçıl
Kara leylek
Leylek
Çeltikçi
Kuğu
Ötücü kuğu
Sakarca
Boz kaz
Angıt
Suna
Fiyu
Boz ördek
Bilimsel Adı
Tachybaptus ruficollis
Botaurus stellaris
Ixobrychus minutus
Nycticorax nycticorax
Ardeola ralloides
Egretta garzetta
Casmerodius albus
Ardea cinerea
Ardea purpurea
Ciconia nigra
Ciconia ciconia
Plegadis falcinellus
Cygnus olor
Cygnus cygnus
Anser albifrons
Anser anser
Tadorna ferruginea
Tadorna tadorna
Anas penelope
Anas strepera
51
OSĠB
TD
IUCN
BERN
CITES
Gözlem /
Literatür
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
──
KA
KA
KA
KA
KA
KA
──
──
KA
KA
──
──
A.3.1
A.2
A.2
A.3.1
A.3
A.3.1
A.3
A.3.1
A.2
A.3
A.3.1
A.3.1
A.3.1
A.3
B.5
A.4
A.4
A.3.1
A.5
A.4
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KKA
KA
KA
KKA/TR
KKA/TR
KA
KA
──
──
──
──
──
──
──
──
──
EK II
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
L
L
L
G
G
G
G
G
Çamurcun
YeĢilbaĢ
Kılkuyruk
Çıkrıkçın
KaĢıkgaga
Macar ördeği
ElmabaĢ patka
PasbaĢ patka
Tepeli patka
Arı Ģahini
Kara çaylak
Kızıl çaylak
Ak kuyruklu kartal
Sakallı akbaba
Küçük akbaba
Kızıl akbaba
Kara akbaba
Yılan kartalı
Saz delicesi
Gökçe delice
Bozkır delicesi
Çayır delicesi
Çakır
Atmaca
Yaz atmacası
ġahin
Kızıl Ģahin
Küçük orman kartalı
Büyük orman kartalı
Bozkır kartalı
ġah kartal
Kaya kartalı
Küçük kartal
TavĢancıl
Balık kartalı
Küçük kerkenez
Kerkenez
Aladoğan
Boz doğan
Delice doğan
Bıyıklı doğan
Ulu doğan
Gökdoğan
Ur keklik
Kınalı keklik
Çilkeklik
Bıldırcın
Su kılavuzu
Benekli suyelvesi
Bataklık suyelvesi
Küçük suyelvesi
Bıldırcınkılavuzu
Sutavuğu
Sakarmeke
Turna
──
──
──
──
──
──
──
KA
──
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
──
──
──
──
KA
KA
KA
KA
──
──
KA
Anas crecca
Anas platyrhynchos
Anas acuta
Anas querquedula
Anas clypeata
Netta rufina
Aythya ferina
Aythya nyroca
Aythya fuligula
Pernis apivorus
Milvus migrans
Milvus milvus
Haliaeetus albicilla
Gypaetus barbatus
Neophron percnopterus
Gyps fulvus
Aegypius monachus
Circaetus gallicus
Circus aeruginosus
Circus cyaneus
Circus macrourus
Circus pygargus
Accipiter gentilis
Accipiter nisus
Accipiter brevipes
Buteo buteo
Buteo rufinus
Aquila pomarina
Aquila clanga
Aquila nipalensis
Aquila heliaca
Aquila chrysaetos
Hieraaetus pennatus
Hieraaetus fasciatus
Pandion haliaetus
Falco naumanni
Falco tinnunculus
Falco vespertinus
Falco columbarius
Falco subbuteo
Falco biarmicus
Falco cherrug
Falco peregrinus
Tetraogallus caspius
Alectoris chukar
Perdix perdix
Coturnix coturnix
Rallus aquaticus
Porzana porzana
Porzana parva
Porzana pusilla
Crex crex
Gallinula chloropus
Fulica atra
Grus grus
52
A.5
A.5
A.5
A.4
A.4
A.5
A.5
A.3
A.5
A.3
A.3
A.1.2
A.1.2
A.1.2
A.3
A.2
A.2
A.4
A.3
A.1.2
A.1.2
A.1.2
A.1.2
A.3
A.2
A.3
A.3
A.3
B.1.2
A.1.2
A.1.2
A.1.2
A.3
A.1.2
A.1.2
A.2
A.2
B.3
B.1.2
A.3.1
A.2
A.1.2
A.1.2
A.1.2
A.2
A.2
A.3
A.3
A.2
A.1.2
A.1.2
A.1.2
A.3.1
A.5
A.3
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
NT
LC
LC
LC
NT
LC
LC
EN
LC
NT
LC
LC
LC
NT
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
VU
LC
VU
LC
LC
LC
LC
VU
LC
NT
LC
LC
LC
VU
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KA
KA
KA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KA
KKA
──
──
──
──
──
──
──
──
──
EK II
EK II
EK II
EK I
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK I
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK I
EK I
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
EK II
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
Telli turna
Toy
PoyrazkuĢu
Uzunbacak
Kocagöz
Bataklık kırlangıcı
Halkalı küçük cılıbıt
Halkalı cılıbıt
Akça cılıbıt
Mahmuzlu kızkuĢu
KızkuĢu
Kara karınlı kumkuĢu
Küçük suçulluğu
Suçulluğu
Çulluk
Kervançulluğu
Kara kızılbacak
Kızılbacak
YeĢil düdükçün
Dere düdükçünü
KarabaĢ martı
GümüĢ martı
Sumru
Küçük sumru
Kara sumru
Ak kanatlı sumru
Bağırtlak
Kaya güvercini
Gökçe güvercin
Tahtalı
Üveyik
Guguk
Peçeli baykuĢ
ĠshakkuĢu
Puhu
Kukumav
Alaca baykuĢ
Kulaklı orman baykuĢu
Kır baykuĢu
Çobanaldatan
Ebabil
Ak karınlı ebabil
Yalıçapkını
ArıkuĢu
Gökkuzgun
Ġbibik
YeĢil ağaçkakan
Kara ağaçkakan
Orman ağaçkakanı
Alaca ağaçkakan
Ortanca ağaçkakan
Küçük ağaçkakan
Boğmaklı toygar
Küçük boğmaklı toygar
Bozkır toygarı
Grus virgo
Otis tarda
Haematopus ostralegus
Himantopus himantopus
Burhinus oedicnemus
Glareola pratincola
Charadrius dubius
Charadrius hiaticula
Charadrius alexandrinus
Vanellus spinosus
Vanellus vanellus
Calidris alpina
Lymnocryptes minimus
Gallinago gallinago
Scolopax rusticola
Numenius arquata
Tringa erythropus
Tringa totanus
Tringa ochropus
Actitis hypoleucos
Larus ridibundus
Larus cachinnans
Sterna hirundo
Sterna albifrons
Chlidonias niger
Chlidonias leucopterus
Pterocles orientalis
Columba livia
Columba oenas
Columba palumbus
Streptopelia turtur
Cuculus canorus
Tyto alba
Otus scops
Bubo bubo
Athene noctua
Strix aluco
Asio otus
Asio flammeus
Caprimulgus europaeus
Apus apus
Tachymarptis melba
Alcedo atthis
Merops apiaster
Coracias garrulus
Upupa epops
Picus viridis
Dryocopus martius
Dendrocopos major
Dendrocopos syriacus
Dendrocopos medius
Dendrocopos minor
Melanocorypha calandra
Melanocorypha bimaculata
Calandrella brachydactyla
53
KA
KA
──
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
──
KA
──
──
──
──
──
──
KA
KA
──
──
KA
KA
KA
KA
──
──
──
──
──
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
A.2
A.2
A.3
A.3
A.2
A.3
A.3
B.3
A.4
A.3
A.5
B.5
B.1.2
B.3.1
B.3
B.3
B.4
A.4
B.2
A.3
A.5
A.4
A.3
A.3.1
A.3
A.4
A.3
A.5
A.3.1
A.4
A.3.1
A.2
A.1.2
A.2
A.1.2
A.2
A.2
A.2
A.1.2
A.1.2
A.3.1
A.3.1
A.2
A.3.1
A.2
A.2
A.2
A.1.2
A.3
A.2
A.1.2
A.1.2
A.5
A.3
A.3
LC
VU
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
NT
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
NT
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
KKA
KKA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KKA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KKA
KKA
KA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA/TR
KA
KA
──
KA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KKA
EK II
EK II
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
G
L
L
G
G
G
G
L
G
L
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
L
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
L
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
Çorak toygarı
Tepeli toygar
Orman toygarı
TarlakuĢu
Kulaklı toygar
Kum kırlangıcı
Kaya kırlangıcı
Kır kırlangıcı
Ev kırlangıcı
Kır incirkuĢu
Ağaç incirkuĢu
Çayır incirkuĢu
Dağ incirkuĢu
Sarı kuyruksallayan
Sarı baĢlı kuyruksallayan
Dağ kuyruksallayanı
Ak kuyruksallayan
DerekuĢu
ÇitkuĢu
Dağbülbülü
Sürmeli dağbülbülü
Büyük dağbülbülü
Kızılgerdan
Bülbül
Mavigerdan
Kara kızılkuyruk
Kızılkuyruk
Çayır taĢkuĢu
TaĢkuĢu
Boz kuyrukkakan
Kuyrukkakan
Kara kulaklı kuyrukkakan
Ak sırtlı kuyrukkakan
Kızılca kuyrukkakan
TaĢkızılı
Gökardıç
Boğmaklı ardıç
Karatavuk
Tarla ardıcı
Öter ardıç
Kızıl ardıç
Ökse ardıcı
KamıĢbülbülü
Bataklık kamıĢçını
Bıyıklı kamıĢçın
Kındıra kamıĢçını
Çalı kamıĢçını
Saz kamıĢçını
Büyük kamıĢçın
Ak mukallit
Ak gözlü ötleğen
Küçük akgerdan
Akgerdan
Kara baĢlı ötleğen
Ardıç bülbülü
Calandrella rufescens
Galerida cristata
Lullula arborea
Alauda arvensis
Eremophila alpestris
Riparia riparia
Hirundo rupestris
Hirundo rustica
Delichon urbicum
Anthus campestris
Anthus trivialis
Anthus pratensis
Anthus spinoletta
Motacilla flava
Motacilla citreola
Motacilla cinerea
Motacilla alba
Cinclus cinclus
Troglodytes troglodytes
Prunella modularis
Prunella ocularis
Prunella collaris
Erithacus rubecula
Luscinia megarhynchos
Luscinia svecica
Phoenicurus ochruros
Phoenicurus phoenicurus
Saxicola rubetra
Saxicola torquatus
Oenanthe isabellina
Oenanthe oenanthe
Oenanthe hispanica
Oenanthe finschii
Oenanthe xanthoprymna
Monticola saxatilis
Monticola solitarius
Turdus torquatus
Turdus merula
Turdus pilaris
Turdus philomelos
Turdus iliacus
Turdus viscivorus
Cettia cetti
Locustella luscinioides
Acrocephalus melanopogon
Acrocephalus schoenobaenus
Acrocephalus palustris
Acrocephalus scirpaceus
Acrocephalus arundinaceus
Hippolais pallida
Sylvia hortensis
Sylvia curruca
Sylvia communis
Sylvia atricapilla
Phylloscopus nitudus
54
KA
──
──
──
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
──
KA
KA
KA
──
──
──
──
──
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
A.3
A.3
A.3
A.4
A.3.1
A.5
A.5
A.5
A.3
A.2
A.3
A.3
A.3
A.3.1
A.2
A.2
A.3.1
A.1.2
A.1.2
A.1.2
A.2
A.1.2
A.3
A.2
A.2
A.2
A.3
A.3
A.3
A.3
A.3
A.2
A.1.2
A.2
A.1.2
A.1.2
A.1.2
A.3
B.2
A.2
B.2
A.2
A.2
A.2
A.2
A.2
A.3
A.2
A.3
A.3
A.2
A.2
A.3
A.2
A.2
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
KKA
KA
KA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KA
KKA
KKA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
L
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
L
L
G
G
G
G
G
G
G
Kafkas çıvgını
Çıvgın
ÇalıkuĢu
Sürmeli çalıkuĢu
Benekli sinekkapan
Alaca sinekkapan
Uzun kuyruklu baĢtankara
Ak yanaklı baĢtankara
Çam baĢtankarası
Mavi baĢtankara
Büyük baĢtankara
Anadolu sıvacısı
Sıvacı
Büyük kaya sıvacısı
Kaya sıvacısı
Duvar tırmaĢıkkuĢu
Orman tırmaĢıkkuĢu
ÇulhakuĢu
Sarıasma
Kızıl sırtlı örümcekkuĢu
Kara alınlı örümcekkuĢu
Büyük örümcekkuĢu
Alakarga
Saksağan
Sarı gagalı dağ kargası
Kırmızı gagalı dağ kargası
Küçük karga
Ekin kargası
Sis kargası
Kuzgun
Sığırcık
Alasığırcık
Serçe
Ağaç serçesi
Kaya serçesi
Kar serçesi
Ġspinoz
Dağ ispinozu
Kara iskete
Küçük iskete
Florya
Saka
Kara baĢlı iskete
KetenkuĢu
Sarı gagalı ketenkuĢu
Çaprazgaga
Alamecek
Çütre
ġakrak
KocabaĢ
Sarı çinte
Kaya çintesi
KirazkuĢu
Kara baĢlı çinte
Tarla çintesi
Phylloscopus sindianus
Phylloscopus collybita
Regulus regulus
Regulus ignicapilla
Muscicapa striata
Ficedula semitorquata
Aegithalos caudatus
Parus lugubris
Parus ater
Parus caeruleus
Parus major
Sitta krueperi
Sitta europaea
Sitta tephronota
Sitta neumayer
Tichodroma muraria
Certhia familiaris
Remiz pendulinus
Oriolus oriolus
Lanius collurio
Lanius minor
Lanius excubitor
Garrulus glandarius
Pica pica
Pyrrhocorax graculus
Pyrrhocorax pyrrhocorax
Corvus monedula
Corvus frugilegus
Corvus cornix
Corvus corax
Sturnus vulgaris
Sturnus roseus
Passer domesticus
Passer montanus
Petronia petronia
Montifringilla nivalis
Fringilla coelebs
Fringilla montifringilla
Serinus pusillus
Serinus serinus
Carduelis chloris
Carduelis carduelis
Carduelis spinus
Carduelis cannabina
Carduelis flavirostris
Loxia curvirostra
Rhodopechys sanguineus
Carpodacus erythrinus
Pyrrhula pyrrhula
Coccothraustes coccothraustes
Emberiza citrinella
Emberiza cia
Emberiza hortulana
Emberiza melanocephala
Miliaria calandra
55
KA
KA
KA
KA
KA
KA
──
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
──
KA
──
KA
KA
KA
KA
──
──
KA
KA
──
──
──
──
──
KA
──
──
KA
KA
──
──
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
──
KA
──
KA
KA
KA
──
KA
──
A.2
A.3.1
A.1.2
A.2
A.3
A.3
A.2
A.2
A.3
A.2
A.3.1
A.2
A.3
A.2
A.2
A.2
A.1.2
A.2
A.2
A.3
A.3
A.1.2
A.3.1
A.5
A.3
A.3
A.5
A.5
A.5
A.5
A.5
A.4
A.5
A.3
A.3
A.2
A.4
A.3
A.3
A.3
A.3
A.3.1
A.3
A.3
A.3
A.3
A.3
A.2
A.2
A.3
A.2
A.2
A.3
A.4
A.4
LC
LC
LC
LC
LC
NT
LC
LC
LC
LC
LC
NT
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
──
──
KKA
KKA
──
──
──
KA
──
KKA
──
KA
KKA
KKA
KA
KA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KKA
KA
KKA
KKA
KKA
KA
KKA
KA
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
G
G
G
L
G
G
G
G
G
G
G
G
G
L
G
G
L
L
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
Sürüngenler
Tablo 8. Saha ve civarındaki sürüngenlerin koruma ve gözlem durumları (BaĢkaya,
2011)
SÜRÜNGENLER
Türkçe Adı
Bilimsel Adı
OSĠB IUCN
Yaygın tosbağa
GeniĢ parmaklı keler
Kafkas keleri
Dikenli Keler
Tıknaz Kertenkele
Kaya Kertenkelesi
Valentin Kertenkelesi
Kars Kertenkelesi
Cüce Kertenkele
Büyük YeĢil Kertenkele
Tarla Kertenkelesi
Oluklu Kertenkele
Kör Yılan
Mahmuzlu Yılan
Ġnce Yılan
KocabaĢ Yılan
Kırmızı Yılan
Avusturya Yılanı
Uysal Yılan
Kafkas Yılanı
Sarı Yılan
Yarı Sucul Yılan
Su Yılanı
Boynuzlu Engerek
Koca Engerek
Küçük Engerek
Testudo graeca
Hemidactylus turcicus
Agama caucasica (Laudakia caucasica )
Agama stellio (Laudakia stellio)
Trachylepis aurata (Mabuya aurata)
Lacerta saxicola (Darevskia saxicola)
Lacerta valentini (Darevskia valentini)
Lacerta agilis
Parvilacerta parva (Lacerta parva)
Lacerta trilineata
Ophisops elegans
Ophisaurus apodus (Pseudopus apodus)
Typhlops vermicularis
Eryx jaculus
Coluber najadum
Coluber ravergieri
Dolichophis schmidti (Coluber schmidti)
Coronella austriaca
Eirenis modestus
Elaphe hohenackeri
Elaphe quatuorlineata
Natrix natrix
Natrix tessellata
Vipera ammodytes
Vipera lebetina (Macrovipera deserti)
Vipera ursinii
56
KA
KA
KA
KA
KA
──
KA
KA
KA
──
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
──
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
VU
LC
──
──
LC
LC
LC
LC
LC
LC
──
──
──
──
LC
──
LC
──
LC
──
NT
LC
LC
LC
NT
VU
BERN
CITES
KKA/TR
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KKA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KKA
KA
KA
KKA
KA
KA
KKA
KKA
KKA
EK II
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
EK II
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
EK I
Gözlem /
Literatür
G
L
L
L
L
G
L
G
L
L
L
L
L
L
G
G
L
L
G
L
L
G
G
L
L
G
ĠkiyaĢamlılar
Tablo 9. Saha ve civarındaki ikiyaĢamlıların koruma ve gözlem durumları (BaĢkaya,
2011)
AMFĠBĠLER
Türkçe Adı
Bilimsel Adı
Kafkas semenderi
Mertensiella caucasica
──
VU
KA
──
Gözlem /
Literatür
L
Bantlı taraklısemender
Triturus vittatus
──
LC
KA
──
L
Kafkas kurbağası
Pelodytes caucasicus
──
NT
KA
──
L
Siğilli kurbağa
Bufo bufo
──
LC
KA
──
G
Gece kurbağası
Pseudepidalea viridis (Bufo viridis)
──
LC
KKA
──
G
Ağaç kurbağası
Hyla arborea
──
LC
KKA
──
G
Ova kurbağası
Pelophylax ridibundus (Rana ridibunda)
──
LC
KA
──
G
Uludağ kurbağası
Rana macrocnemis
──
LC
KA
──
L
ġeritli kurbağa
Rana camerani
──
LC
KA
──
L
OSĠB IUCN BERN CITES
AÇIKLAMALAR :
OSĠB
Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığınca Koruma Altına Alınan Türler (KA : Koruma Altında)
IUCN'e Göre Tehlike Durumu
EN : Nesli Tehlike Altında
VU : Hassas Durumda, Narin, Zarar Görebilir
IUCN
NT : Tehlike Altına Girmeye Yakın
LC : En Az EndiĢe Veren, En DüĢük Riske Sahip
Avrupanın Yaban Hayatı ve YaĢam Ortamlarını Koruma SözleĢmesine Göre Koruma Durumu
KA : Koruma Altında
BERN KKA : Kesin Koruma Altında
KKA/TR : Türkiye'nin Ġtiraz Ettiği, Kesin Koruma Altına Alınamayacak Olan Tür
Nesli Tehlikede Olan Yabani Hayvan ve Türlerinin Uluslararası Ticaretine ĠliĢkin SözleĢmeye Göre
Durumu
Ek I : Nesli Yokolma Tehdidi Altındaki Türler, Sadece Ġstisnai Durumlarda Ticaretine Ġzin
CITES Verilebilen Türler
Ek II : Nesilleri Mutlak Yok Olma Tehlikesi Altında Olmamakla Birlikte, Nesillerini Tehlikeye
Sokacak Kullanımları Engellemek Ġçin Kontrollü Ticarete Konu Türler
Gözlem/
Sahadaki varlığı bizzat gözlenen (G) veya Literatüre göre sahada var olduğu belirtilen (L) türler
Literatür
TD
Türkiye'deki Tehlike Durumu (Kiziroğlu, Ġ., 2008)
A : Türkiye'de Kuluçkaya Yatan, Yerli veya Yaz Göçmeni Türler
A.1.0 : Doğal YaĢam Ortamlarında Yok OlmuĢ Türler (IUCN'e göre, Dünya'da Nesli TükenmiĢ, EX
: Extinct)
A.1.1 : Doğal Populasyonları ġu Anda TükenmiĢ veya En Az Son OnbeĢ - YirmibeĢ Yıldan Beri
Doğal YaĢam Ortamlarında Görülemeyen, Kafes vd Yapay Ortamlarda YaĢayan Türler (IUCN'e
göre, Doğada TükenmiĢ, EW : Extinct in Wild)
A.1.2 : YaĢadığı Bölgede 1 Birey - 10 Çift (20 Birey) ile Temsil Edilen Türler (IUCN'e göre, Vahim
Durumda, AĢırı Tehlike Altında, CR : Critically Endangered)
A.2 : YaĢadığı Bölgede 11 - 25 Çift (22-50 Birey) ile Temsil Edilen Türler (IUCN'e göre, Tehlike
Altında, EN : Endangered)
A.3 : YaĢadığı Bölgede 26 - 250 Çift (52-500 Birey) ile Temsil Edilen Türler (IUCN'e göre, Hassas,
Narin, Zarar Görebilir, VU : Vulnerable)
A.3.1 : YaĢadığı Bölgede 251 - 500 Çift (502-1000 Birey) ile Temsil Edilen ve Populasyonları
Azalan Türler (IUCN'e göre, D : Declining)
A.4 : YaĢadığı Bölgede 501 - 5000 Çift (1002-10000 Birey) ile Temsil Edilen ve Populasyonlarında
Lokal Bir Azalma Olan Türler (IUCN'e göre, Tehlike Altına Girmeye Yakın, NT (Near Threatened) -
57
R (Rare)
A.5 : Gözlenen Populasyonlarında Henüz Azalma ve Tükenme Tehdidi Olmayan Türler (IUCN'e
göre, En Az EndiĢe Veren, En DüĢük Riske Sahip, LC : Least Concern)
A.6 : Hakkında Yeterli Veri Bulunmayan, Rastlantısal Türler (IUCN'e göre, Yetersiz Veri Bulunan,
DD : Data Deficient)
A.7 : Hakkında Güvenilir Veri Bulunmadığı Ġçin Değerlendirme Yapılamayan Türler (IUCN'e göre,
DeğerlendirilmemiĢ, NE : Not Evaluated)
B : KıĢ Ziyaretçisi veya Transit Göçmen Türler
B.1.0 : Daha Önceleri Türkiye'de KıĢlayan Ancak Bugün Yok OlmuĢ Olan Türler (IUCN'e göre,
Dünya'da Nesli TükenmiĢ, EX : Extinct)
B.1.1 : Doğal Populasyonları ġu Anda TükenmiĢ veya En Az Son OnbeĢ - YirmibeĢ Yıldan Beri
Doğal YaĢam Ortamlarında Görülemeyen, Kafes vd Yapay Ortamlarda YaĢayan Türler (IUCN'e
göre, Doğada TükenmiĢ, EW : Extinct in Wild)
B.1.2 : YaĢadığı Bölgede 1 Birey - 10 Çift (20 Birey) ile Temsil Edilen Türler (IUCN'e göre, Vahim
Durumda, AĢırı Tehlike Altında, CR : Critically Endangered)
B.2 : YaĢadığı Bölgede 11 - 25 Çift (22-50 Birey) ile Temsil Edilen Türler (IUCN'e göre, Tehlike
Altında, EN : Endangered)
B.3 : YaĢadığı Bölgede 26 - 250 Çift (52-500 Birey) ile Temsil Edilen Türler (IUCN'e göre, Hassas,
Narin, Zarar Görebilir, VU : Vulnerable)
B.3.1 : YaĢadığı Bölgede 251 - 500 Çift (502-1000 Birey) ile Temsil Edilen ve Populasyonları
Azalan Türler (IUCN'e göre, D : Declining)
B.4 : YaĢadığı Bölgede 501 - 5000 Çift (1002-10000 Birey) ile Temsil Edilen ve Populasyonlarında
Lokal Bir Azalma Olan Türler (IUCN'e göre, Tehlike Altına Girmeye Yakın, NT (Near Threatened) R (Rare)
B.5 : Gözlenen Populasyonlarında Henüz Azalma ve Tükenme Tehdidi Olmayan Türler (IUCN'e
göre, En Az EndiĢe Veren, En DüĢük Riske Sahip, LC : Least Concern)
B.6 : Hakkında Yeterli Veri Bulunmayan, Rastlantısal Türler (IUCN'e göre, Yetersiz Veri Bulunan,
DD : Data Deficient)
B.7 : Hakkında Güvenilir Veri Bulunmadığı Ġçin Değerlendirme Yapılamayan Türler (IUCN'e göre,
DeğerlendirilmemiĢ, NE : Not Evaluated)
58
Sarıkamış-Kağızman YHGS’deki Yaban Hayvanlarından (Fauna) Bazıları
(Fotoğrafların Hepsi Doç.Dr. Şağdan Başkaya’ya aittir)
Yaban keçisi
Yaban keçisi
Yaban keçisi
Karaca
Çengel boynuzlu dağ keçisi
59
Ayı
Kurt
Yaban tavşanı
Kirpi
Orman faresi
Sincap
Altın Kartal
Altın Kartal
60
Yılan kartalı
Kızıl çaylak
Kızıl şahin
Tarla çintesi
Delice doğan
Atmaca
Beyaz akbaba
Kara akbaba
61
Halkalı küçük cılıbıt
Yeşilbaş ördek (erkek ve dişi)
Angıt
Saksağan
Gri balıkçıl
Kızılkuyruk
62
Çütre
Anadolu sıvacısı
Guguk kuşu
Keten kuşu
Kırlangıç
Kız kuşu
Küçük karga
Gök kuzgun
Siğilli kurbağa
Ağaç kurbağası
63
Uysal yılan
Küçük engerek
Kafkas semenderi
Taraklı semender
Balıklar
Saha ve civarında, Haziran - Aralık 2011 tarihleri arasında yerinde örneklemeler
yapılmıĢtır (ġekil 22). Aras Nehri ve kolları üzerinde 5 farklı istasyondan balık
örnekleri alınmıĢtır. Balık örneklerini yakalamak amacıyla 12 Volt DC ve 5–60
Amperlik akü ile çalıĢabilen, 650 W çıkıĢ gücüne sahip SAMUS marka 725G tipi
elektroĢok cihazı kullanılmıĢtır.
ġekil 22. Sahadaki balık örneklemesinden bir görünüm
64
SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası sınırları içerisindeki
akarsulardan temin edilen balık türleri aĢağıda verilmiĢtir (ġekil 23).
1- Kahverengi alabalık (Doğal alabalık) Salmo trutta: Salmonidae familyası
oldukça geniĢ bir balık grubunu kapsar. Kahverengi alabalıklar, Dünya’da en iyi tanınan
balık türlerinden birisidir. Hızlı akan sulardan, göllere ve denizlere kadar, diğer balık
türlerine göre çok farklı ve oldukça zor coğrafik koĢullarda yaĢarlar.
Kahverengi alabalıkların Türkiye sularında beĢ farklı ekotipinin yaĢadığı, bazı
sularda birden fazla ekotipinin bulunduğu çeĢitli araĢtırıcılar tarafından rapor edilmiĢtir.
Bu türün kuyrukları, hızlı akan ve kaynağa yakın sularda yaĢayanlarda çatallı,
diğerlerinde düzdür. BaĢ vücuda orantılı olarak büyüktür. Ağzın Ģekli yaĢadığı ortama
göre büyük ya da küçük olabilir. Kahverengi alabalık genel olarak oldukça fazla
büyüyebilir. Vücudun Ģekli ve büyüklüğü ise balığın cinsiyetine ve yaĢama ortamına
göre büyük değiĢiklik gösterir. Kaynağa yakın hızlı akan sulardaki alabalıklar nispeten
daha küçüktür. Özellikle denize (Salmo trutta labrax, Salmo trutta caspius) ve göllere
göçenlerinin (Salmo trutta lacustris, Salmo trutta abanticus) büyüklüğü 140 cm boy ve
50 kg fazla ağırlığa kadar ulaĢabilir. Ancak hızlı akan kaynaklarda yaĢayanları ise
(Salmo trutta fario) maksimum 2,3–3,2 kg ağırlığa kadar büyüyebilir. Genel olarak aynı
yaĢtaki erkek ve diĢi kahverengi alabalıklardan diĢi olanlar daha büyüktür. Olgun erkek
kahverengi alabalıklarda renk daha koyudur.
Deniz ve göl sistemlerinin aksine, kahverengi alabalıklar çok küçük sularda ve
uygun olmayan koĢullarda da yaĢamlarını sürdürebilmektedirler ve bu stoklar yavaĢ
büyüme hızına sahiptir. Su kaynağı nispeten daha düzgün ve sakin aktığı aĢağı
kısımlarında yaĢayanlara göre daha küçük boydadırlar.
Kahverengi alabalık adını, vücudundaki kahverengi, altın, kırmızı veya paslıkırmızı renkli beneklerden alır. Bu benekler vücudun her iki yanında bulunur.
Bazılarında kırmızı benekler ya hiç yoktur ya da çok az vardır. Bunun yerine iri siyah
benekler bulunabilir.
2- Siraz balığı, Karabalık (Capoeta sp): Capoeta türleri ülkemizde geniĢ bir
yayılım alanına sahiptir. Bu balıklar sazangiller familyasına ait bir türdür. Bazı
yörelerde saçaklı siraz, gocut, kara sazan ve karabalık olarak da bilinir. Doğal
kaynaklardan avcılığı yapılır. Ekonomik önemi olan bir türdür.
Vücut yuvarlaktır. Vücut ince uzun yapılı olup gayet küçük pullarla (cycloid)
kaplıdır. Ağız köĢelerinde iki çift bıyık bulunur bunun bir çifti uzundur.
65
En çok 36 cm boya ve 1 kg ağırlığa kadar ulaĢabilir. Ortalama olarak 15-20 cm,
boyda olurlar. Ülkemizde üreme zamanları Nisan-Temmuz arasıdır. Capoeta (Siraz),
ülkemiz sularında yaygın olarak özellikle ekolojik değeri yüksek, eti yerel koĢullarda
tüketilen ancak fazlaca sevilmeyen bir türdür. Ġyi büyümesi, yüksek adaptasyon
kabiliyetine sahiptir.
3- Tatlısu kolyozu (Chalcalburnus chalcoides): Tatlısu kolyozu “gümüĢ balığı”
olarak adlandırılmaktadır. Vücut ince uzun yapılı olup, büyükçe cycloid pullarla
örtülüdür. Boyu küçük olup, en fazla 40 cm kadardır. Renk, sırtta esmer-gri, yan
taraflar ve karın bölgesinde gümüĢ beyazıdır. Tatlısu kolyozu genellikle Karadeniz ve
Hazar Denizi Havzaları ile Marmara bölgesindeki tektonik göllerde yayılıĢ gösterir.
Akarsu ve göllerin parlak yüzeylerini tercih ederler. Gruplar halinde gezer ve pelajik
yaĢam sürdürürler. Tatlısu balığı olmalarına rağmen bazen acı sulara da girerler.
Göllerde yaĢayan populasyonları, Mayıs ile Temmuz ayları arasında, yumurtalarını
bırakmak üzere göllere dökülen akarsulara göç etmekte ve yumurtalarını akarsularda taĢ
ve çakıllar üzerine bırakmaktadır. Karnivor özellikli olan bu türün baĢlıca besinlerini,
omurgasızlardan
kurtlar,
mollusklar,
küçük
kabuklular
ve
böcek
larvaları
oluĢturmaktadır.
4- Bıyıklı balık (Barbus plebejus): türü Cyprinidae (sazangiller) familyasına
mensuptur. Bıyıklı balık, murza balığı olarak da bilinir. Vücudu çok akıntılı sularda
yaĢayabilmesini mümkün kılacak biçimdedir.
Bıyıklı balık tipik bir dip balığıdır ve genellikle hızlı akıĢlı, zemini kumlu-çakıllı
akarsuları tercih eder. Ancak, zaman zaman durgun, temiz sularda da görülebilir.
Özellikle, derin suları severler ve zemine yakın yerlerde yaĢarlar. Soğuğu ve sıcağı
seven değiĢik formları vardır. Özellikle soğuğu seven türleri, akarsuların bol oksijenli
yukarı zonlarında bulunur (alabalık zonlarında). Çoğunlukla Karadeniz, Marmara ve
Ege Denizi’ne dökülen nehirlerimizde bulunmaktadır.
Genellikle üreme zamanlarında ayrı ayrı, beslenme dönemlerinde ise gruplar
halinde dolaĢırlar. Yumurtlama zamanları türlere göre değiĢmekle birlikte genellikle,
Mayıs ve Haziran ayında havyarları ve karın etleri zehirlidir. Bu dönemde yenmezler.
En büyükleri 80 santim uzunluğa ve 11 kilo ağırlığa kadar ulaĢabilir. Bıyıklı balıklar
çok yavaĢ büyürler ve etleri çok yumuĢaktır. Olta balıkçılığında önemli yer
tutmaktadırlar.
66
5- Tatlısu kefali (Squalis cephalus): Bu tür Cyprinidae familyasına mensup olup,
halk arasında Tatlı su kefali diye de bilinir. Bazı yörelerde Kasna (Gasma), Gölgeci,
Ekmekci ve Ot balığı olarak adlandırılır.
En çok 30-50 cm’ye ve 2,5- 3 kg’a kadar ulaĢabilir. Çevik ve ürkek bir balıktır.
Doğal yayılıĢ alanları; yavaĢ akan akarsular, nehirlerin zemini çakıllı yerleri ve
göllerdir. Tatlı su kefalinin küçükleri sürüler halinde kenar bölgelerde, büyükleri ise
serbest sularda gezerler. 1500 m yüksekliklere kadar bulunabilmektedir. Akarsuları
seven bu balıklar, durgun ve berrak suyu bulunan göl ve göletlerde de bulunmaktadır.
Bu sularda; kayalıklarda, bilhassa oyuklu bölümlerinde, ağaçların, kamıĢlıkların, sık
bitki örtülerinin suların üzerine eğildiği gölgelik ve köklerinin de suyun içinde kaldığı
sessiz ve kuytu yerleri çok sever. Buralardaki kovuklarda saklanır; avlanacağı zaman
buralardan çıkarak suyun üst kısımlarında avlanır. KıĢları ise daha derin sulara
çekilirler.
Yumurtlama mevsimi Nisan–Haziran aylarıdır. Su sıcaklığının yükselmeye
baĢladığı bahar dönemleri (18-20 °C) üreme zamanını oluĢturur.
6- Noktalı Ġnci balığı (Alburnus bipunctatus): Boyları 15-20 cm, çok nadir 25
cm’ye ulaĢır. Ġnci balıkları büyük sürüler halinde yavaĢ akan ırmaklarda ve göllerde
bulunurlar. Rusya'nın Ġdil Nehrinden batı Avrupa'ya kadar ve hatta Ġrlandada, Ġskoçyada
ve Ġskandinavya'da yaygınlardır. Nisan-Haziran arası üreyip, yapıĢkan yumurtalarını
nehirlerin giriĢ veya çıkıĢındaki kıyıların kumluklarına, taĢlara yada su bitkilerine
bırakır.
7- Vantuzlu balık (Glyptothorax sp): Vücudun alt tarafında balığın istediği yere
yapıĢmasını sağlayan vantuz vardır. Maximum boy 15 cm’dir.
8-Çöpçü balığı (Orthrias panthera anhorae): Anadolu'nun özellikle Doğu ve
Güneydoğu bölgelerine özgü olan bu tür, bilhassa Dicle, Fırat, Kura, Aras, Ceyhan ve
Asi nehirlerinden bilinmektedir. Genellikle hızlı akan sularda yaĢayan küçük vücutlu
balıklardır.
En çok 8-9 cm boya ulaĢırlar. Bu tür, genellikle temiz ve serin olan nehir ve
çayların bilhassa yavaĢ akan çakıllı-kumlu zeminlerinde yaĢarsa da, bazen göllerin fazla
derin olmayan kıyı zonlarında da bulunur. Gececi özellikte olup gündüzleri daima taĢlar
altında gizlenir ve bir zemin balığıdır. Temiz suları tercih etmekle beraber, kirliliğe
karĢı da çok dayanıklı olduğundan, oksijenin eser halde bulunduğu ortamlarda bile uzun
süre yaĢayabilir. Yumurtlama periyodu Mayıs-Temmuz ayları arasına rastlar.
67
9- Ġnci balığı (Alburnus filippii): Doğu Anadoluda özelliklede Kura-Aras Nehir
sisteminin balığıdır. Boyları en fazla 15-16 cm kadardır. Yan taraflarında, aĢağı yukarı
göz çapı kalınlığında baĢtan kuyruk yüzgecine kadar birer bant bulunur.
10- Karaburun (Chondrostoma regium): Ülkemizin büyük bir kısmında yayılıĢ
gösterir. Boyları 25 cm kadardır.
11- Ak balık (Leuciscus lepidus): Ülkemizin Doğu Anadolu ve daha çok Güney
Doğu Anadolu’da yayılıĢ gösterir. Akarsu ve göllerde yaĢarlar. Boyları 25-30 cm,
ağırlıkları ise 2-3 kg kadardır. Balıkçılar tarafından avlanılmakta ve eti tüketilmektedir.
12- Yayın Balığı (Siluris glanis): Bu balıklar, 3 metreye kadar büyüyebilirler ve
300 kg ağırlığa ulaĢabilirler. Eti kılçıksız ve çok lezzetli, ticari değeri yüksek bir
balıktır. Yayın balığı uzun ömürlüdür. 100 sene kadar yaĢayabilir. Oksijensizliğe
dayanıklıdır. Ilık su balığı olmasına rağmen düĢük sıcaklıklarda da hızlı geliĢir.
Genellikle 2 yılda 0,5- 1,4 kilograma ulaĢır. Su sıcaklığının azaldığı dönemlerde, çukur
kısımlarda kıĢı geçirir. Dünyada Mersin balığından sonra gelen en büyük tatlısu
balığıdır. Geceleri daha aktif olurlar ve hemen hemen her Ģeyi yiyebilen balıklardır.
Sessiz ve sakin suları severler. Yayın Balığı büyük, ılık gölleri ve derin, yavaĢ akan
ırmakları tercih eder. Su akıntılarının oluĢturduğu mağaralarda ve suya batmıĢ ağaçların
yanında barınmayı severler.
13- Caner balığı (Barbus capito pectoralis): Halk arasında bıyıklı balık, Caner
balığı, Cero, Manyar ve ġabut olarak da isimlendirilir. Ġki çift bıyığı bulunur. Ülkemiz
iç sularının en büyük balıklarındandır. Ortalama boyu 80 cm dir. Ancak 120 cm
geçenleri ve 100 kg üzerindeki balıklar da avlarda yakalanmıĢ ve kayıtlara geçmiĢtir.
YaĢam alanı Aras nehri, Fırat ve Dicle Nehir sistemleri ve Keban Baraj gölüdür.
14- Ġnci Balığı (Acanthalburnus microlepis): Ġnci balığı ya da siyah alınlı balık
olarak adlandırılır. Kura ve Aras nehir sistemlerinde yayılıĢ göstermektedirler. Aras
Nehri, Ölçek suyu (Ardahan), Akçaylar (Susuz) ve Kars Çayı yaĢam alanlarını
oluĢturmaktadır. Etleri çok kılçıklı olup, yenebilir ancak ekonomik bir tür değildir.
15- Dere Kayası (Gobio persus): Kars Çayı, Aras Nehri doğal yaĢam alanlarını
oluĢturur. Boyları 10-15 cm kadar olabilir.
Yanal çizginin üst tarafında genellikle düzensiz Ģekilli ve sayıları 6-12 arasında
değiĢen esmer-kahverengi lekeler bulunur. Ekonomik önemi yoktur.
Salmo trutta türü, IUCN listesinde düĢük seviyede nesli tehlike altındaki tür
olarak listelenmiĢtir. Ancak, sahada bulunan ve bu türün alt türü olan Salmo trutta
68
macrostigma nesli tehlike altında olan türler sınıfına dahil olup, ülkemiz stokları da çok
fazla sömürülmüĢtür. Aynı Ģekilde Bıyıklı balık (Barbus plebejus) da nesli tehlike
altında olan türler sınıfına dahildir.
Glyptothorax sp. bazı türleri farklı seviyede nesli tehlike altındaki tür olarak
sınıflandırılmıĢtır.
Capoeta sp. bazı türleri için IUCN listesinde nesli tehlike altında olan türler
olarak
verilmekle
birlikte
buradaki
türün
Capoeta
capoeta
türü
olduğu
düĢünülmektedir.
Yayın balığı (Silurus glanis) IUCN listesinde düĢük seviyede nesli tehlike
altındaki tür olarak listelenmiĢtir.
Cyprinid balıklardan olan Tatlısu kolyozu (Chalcalburnus chalcoides), Tatlısu
kefali (Squalis cephalus), Noktalı Ġn balığı (Alburnus bipunctatus), Ġnci balığı (Alburnus
filippii), Karaburun (Chondrostoma regium), Ak Balık (Leuciscus lepidus) ve
Cobidae’lerden Çöpçü balığı (Orthrias panthera anhorae), Caner balığı (Barbus
esocinus), Dere Kayası (Gobio persus) ve Ġnci Balığı (Acanthalburnus microlepis) nesli
tehlike altında olmayan türler olarak bildirilmektedir. Ancak bu türlerle ilgili daha fazla
çalıĢma yapılması gereklidir.
Av sirkülerlerinde ilgili türlerle alakalı olarak üreme dönemlerini kapsayacak
Ģekilde avcılık faaliyetleri yasaklanmıĢtır.
69
Sahada yakalanan Doğal alabalık örnekleri
Siraz balığı
Bıyıklı balık
Çöpçü balığı
Tatlısu kefali
Noktalı Ġnci balığı
Tatlısu kolyozu
Sahadan yakalanmıĢ bir Glyptothorax sp.
Ġnci balığı
Karaburun balığı
Ak balık
Yayın balığı
Caner balığı
Ġnci Balığı
Dere Kayası
ġekil 23. Saha ve civarında yaĢayan balık türleri
70
1.3.5. Hedef Türler ve Ekolojik ĠliĢkileri
1.3.5.1. Yaban keçisi (Capra aegagrus)
1.3.5.1.1 Sistematikteki Yeri
Alem
: Animalia
ġube
: Chordata
Sınıf
: Mammalia
Takım
: Artiodactyla
Alttakım
: Ruminantia
Familya
: Bovidae
Altfamilya
: Caprinae
Cins
: Capra
Tür
: aegagrus
Alttür
: aegagrus
Otör
: Erxleben, 1777
C. aegagrus Erxleben 1777, Dünya genelinde Capra cinsine ait; C. hircus
Linnaeus 1758, C. ibex Linnaeus 1758, C. caucasica Güldenstaedt & Pallas 1783, C.
cylindricornis Blyth 1841, C. pyrenaica Schinz 1838, C. falconeri Wagner 1839, C.
nubiana F. Cuvier 1875 ve C. lervia Pallas 1777 ile beraber yayılıĢ gösteren 9 türden
biridir. Yaban keçisi C. aegagrus türüne ait dünyada 5 alttür olduğu tespit edilmiĢtir.
Bunlardan ülkemizde yayılıĢ göstereni C. aegagrus ssp. aegagrus, diğerleri ise C.
aegagrus ssp. blythi, C. aegagrus ssp. chialtanensis, C. aegagrus ssp. cretica ve C.
aegagrus ssp. turcmenica’dır (ġekil 24).
1.3.5.1.2. Yaban Keçisi Neslinin Tarihçesi
Çok eski tarihlerden bu yana yaban keçisi, insanlar için önemli bir av hayvanı
olmuĢtur. Bununla ilgili M.Ö. 8000-10000 yıllarına ait Karadeniz ve Hazar Denizi
kıyılarında bulunan, bazalt kayalarda vurgu sistemiyle çizilmiĢ, yaban keçisi figürlerine
rastlanmaktadır (ġekil 25).
71
ġekil 24. Yaban keçisi’nin erkek bireyinin genel görünümü, Türkiye’deki yayılıĢı ve
erkek-diĢi bireylerin boynuz yapısı (Çizim: ġ.BaĢkaya)
Osmanlı Ġmparatorluğu’nda da yaban keçisi değerli avlardan biridir. Halk,
padiĢaha duyduğu saygıdan dolayı padiĢahla beraber ava katılma hakkına sahip olsa da
değerli av hayvanlarını vurmamakta, bunları sadece padiĢah vurmaktadır. 1839’da
Tanzimat ile beraber Osmanlı’da padiĢah ve devlet adamları av yapmaktan vazgeçince,
avlaklar halka kalmıĢ dolayısıyla, avcılık çok düzensiz bir hal almıĢ, av hayvanları
büyük ölçüde yok edilmiĢ, hatta bazı hayvanların nesli tükenmiĢtir.
Günümüzde Türkiye’nin en önemli av hayvanı türü olan ve üzerinde yoğun bir
yasa dıĢı avcılık baskısı bulunan yaban keçisi, resmi kayıtlara göre ilk kez “AntalyaDüzlerçamı Koruma ve Üretme Sahası” nda, sayıları artarak yaĢama ortamlarına zarar
verdikleri gerekçesiyle 1981’de ava açılmıĢtır. Bu gerekçeye dayanarak Düzlerçamı’nda
1981-1987 yılları arasında toplam 509 yaban keçisi vurulduğu kaydedilmektedir.
Günümüze gelindiğinde ise Merkezi Av Komisyonu kararlarına bakıldığında ülkenin
farklı yörelerinde yıl boyunca belirlenen kotalarda yaban keçisi avlanmasına müsaade
edildiği görülmektedir.
72
ġekil 25. Azerbaycan’da Hazar Denizi kıyısında 1973 yılında bulunan bir bazalt
kayadaki yaban keçisi figürleri
1.3.5.1.3. Dünya’daki YayılıĢı
Dünya üzerinde C. aegagrus türünün Afganistan, Ermenistan, Azerbaycan,
Gürcistan, Ġran, Lübnan, Rusya, Türkiye, Kıbrıs, Yunanistan, Hindistan, Irak, Ġtalya,
Umman, Pakistan, Slovakya, Suriye ve Türkmenistan’da yayılıĢ gösterdiği tespit
edilmiĢtir (ġekil 26). C. aegagrus aegagrus’un ise Türkiye’nin dıĢında Ermenistan,
Azerbaycan, Gürcistan, Ġran, Rusya, Afganistan ve Pakistan’da dolayısıyla Kafkasya,
Ġran, Irak’ın kuzeydoğusu ve Asya’nın doğusundan Sind ve Balucistan’a kadar yayılıĢ
gösterdiği bildirilmektedir. Turan (1987b) Yunan adalarında da yayılıĢ gösterdiğini
belirtmiĢse de diğer kaynaklarda oradaki türün C. aegagrus cretica olduğu
kaydedilmektedir. Tolunay (1953) ise Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya’da yaĢadığını
belirtmektedir.
Yaban Keçisi’nin Dünya Kırmızı Liste Kategorisi “VU A2 cde”dir. Dolayısıyla,
Habitat kaybı veya bozulması, popülasyonun geliĢiminin bilinmemesi, hibritleĢme,
patojenler, kirlilik, parazit veya predatör etkisiyle 10 yıl zarfında veya 3 generasyon
sonrasında Dünya’daki toplam popülasyonunda %20 azalma beklenmektedir.
1.3.5.1.4. Yaban Keçisi’nin Türkiye’deki YayılıĢı
Ülkemizde, batıda Datça yarımadasından baĢlayarak doğuya doğru Akdeniz’i
çevreleyen dağlarda, Toros ve Anti-Toroslar üzerinden Doğu, Kuzeydoğu ve
Güneydoğu Anadolu’nun sarp dağlık bölgelerinde bulunduğu bildirilmiĢtir. HuĢ (1963;
73
1974) ise bu yayılıĢ alanını daha ayrıntılı Ģekilde; Köyceğiz ve Marmaris arasındaki
Balan Dağları; Siirt’te Botan Vadisi; Toroslar’da 3200 m Geyik Dağı, 2900 m Akdağ,
2800 m Karayılan Dağı, 2200 m Susuz Dağı, 1600 m Çaklıca, 1400 m TaĢtan, Uçansu
ve 600 m Badem ağacı mevkisinde, bunlara ilaveten, Antalya’nın Finike, KaĢ,
Manavgat; Konya’nın BeyĢehir; Muğla’nın Marmaris, Ula, Yerkesik, Köyceğiz, Fethiye
ilçelerindeki sarp kayalık ve ormanlık yerlerde, ayrıca, Isparta, Burdur, Denizli ve
Aydın illerinin Toroslar’a bakan sarp bölgelerinde, Mersin, Pozantı dağlarında, Artvin
ve Tunceli illerinin yaĢama muhitine uygun yerlerinde de bulunduğu bildirmektedir.
Zengingönül (1987) ise yaban keçisinin Muğla ilinin Marmaris ilçesinden baĢlayarak,
Antalya, Mersin, Adana ve MaraĢ illerinde bütün Toros dağ silsilesinde, Doğu
Anadolu’da Tunceli, Erzincan ve Güney Doğu Anadolu’da Bitlis, Van, Hakkari illeri ile
Kuzey Doğu Anadolu’da Artvin ilinde yayılıĢ gösterdiğini kaydetmiĢtir.
Gürcistan
Azerbaycan
Türkmenistan
Türkiye
Afganistan
İran
Irak
Pakistan
ġekil 26. Yaban keçisi’nin dünya üzerinde yayılıĢ gösterdiği ülkeler
Demirsoy (1992) ise en batıda, Datça yarımadasının burnundaki Karadağ’dan
itibaren doğuya doğru Marmaris, Köyceğiz, Fethiye, KaĢ ve Finike’nin kuzeyinde kalan
dağlık, ormanlık alanlarda, Muğla-Milas arasındaki Marçal dağında, Muğla’nın
kuzeydoğusunda Denizli’nin güneyindeki dağlarda rastlandığını, Batı Anadolu’daki en
üst yayılıĢının Çardak ilçesinin Kuzeydoğu’sundaki Maymun dağı olduğunu, yakın
tarihte burada soyunun yok edildiğini, Antalya’dan doğuya doğru Toros silsilesinin
tamamında Isparta’nın güneyi ve doğusunda, BeyĢehir gölünün batı ve güneyindeki
74
dağlarda, SeydiĢehir, Hadim, Ermenek çevrelerinde, Karaman ve Ereğli’nin güneyinde,
Niğde’nin güneydoğusundaki Aladağlar’da, doğuya doğru Tahtalı, Binboğa dağlarında,
KahramanmaraĢ ve Malatya arasındaki Engizek ve Nurhak dağlarında, Elazığ, Tunceli,
Bingöl, MuĢ ve Bitlis çevresindeki dağlık yörelerde, Siirt’in doğusunda, Hakkari ve
Van yöresinde, Sivas ilinin kuzeydoğu, doğu ve güneydoğusunda, Erzincan, Erzurum
ve Kars çevresindeki dağlarda, Ordu-Mesudiye’den doğuya doğru Rus sınırına kadar
tüm Doğu Karadeniz Dağları’nda, kayalık ve sarp yerlerde yayılmıĢ olduklarını
belirtmiĢtir.
1.3.5.1.5. Morfolojisi
1.3.5.1.5.1. Vücut Yapısı
Turan (1987b), Demirsoy (1992) ve Çanakçıoğlu ve Mol, (1996) ergin bir yaban
keçisi tekesinin boyunu 130-180, cidago yüksekliğini 80-100, kuyruk uzunluğunu 15-20
cm ve ağırlığını 50-85 kg olarak belirtmiĢ, diĢinin ağırlığını ise Turan (1987) 20-35 kg,
Çanakçıoğlu ve Mol (1996) 35-60 kg olarak kaydetmiĢtir.
HuĢ (1963; 1974) ise ergin bir tekenin uzunluğunu 120 cm, cidagosunu 95 cm,
kuyruk uzunluğunu 20 cm, ağırlığını takriben 95 kg, aynı yaĢtaki diĢinin ağırlığını 30
kg, uzunluğunu ise 60 cm olarak belirtmiĢtir. Tolunay (1953) ise uzunluğu 130,
yüksekliği 95 ve kuyruğu 20 cm olarak vermiĢtir. Korshunov (1994), erkeklerin cidago
yüksekliğini 85 cm, boyunu 155 cm, ağırlığını 70-80 kg olarak vermiĢ ve diĢilerin
erkeğin yaklaĢık yarısı kadar olduğunu mayıs ayı sonuna kadar yaz postunun
oluĢtuğunu, kıĢ postunun ise yazınkinden daha uzun, fakat bu dönemde derinin daha
ince olduğunu kaydetmiĢtir.
Turan (1987b), Demirsoy (1992) ve Çanakçıoğlu ve Mol (1996) ise yaban
keçisinin postunun kısa, sık ve sert kıllı olduğunu, renginin, kıĢın soluk grimsisarımtrak olduğu halde, yazın kızıl kahverengi olduğunu, erkeklerde bir ucu omuz
baĢından baĢlayıp sırta ve enseye, diğer ucu ön ayaklara doğru uzanan ve kuĢak (kolan)
denilen siyah renkli bir Ģerit bulunduğunu, kuĢağın renginin çiftleĢme mevsiminde
koyulaĢtığını, bu siyah Ģeridin diĢilerde bulunmadığı gibi karın hattını ayıran siyah
çizginin de olmadığını, ayrıca, diĢilerin renginin de daha açık olduğunu ve ergin
tekelerde, çene altında sert kıllı, siyah ve uzun bir sakal bulunduğunu belirtmiĢlerdir.
HuĢ (1963;1974) ise yaban keçilerinin postlarının açık kırmızımtırak yahut ta
sarımtırak pas renginde olduğunu, diĢilerinde rengin büyük ölçüde değiĢmediğini, buna
75
karĢılık yaĢlı tekelerde çeĢitli renk varyasyonları görüldüğünü belirtmiĢtir. Ayrıca,
tekelerin renginin kıĢın daha ziyade beyaza yakın olduğunu fakat yaĢlandıkça bu rengin
sırt tarafında grimsi, karın tarafında da beyaz uçlu kılların bulunması sebebiyle beyaza
yakın açık bir renk aldığını, yaĢlı tekelerde omurgadan aĢağıya doğru inen ve boyun
kısmını içeriye alan bir yele bulunduğunu, tekelerde 3 yaĢından sonra ve kıĢ aylarında
göğsü çevreleyen ve omuzun üstünden geçen siyah bir bant teĢekkül ettiğini, sırtının
üstünde baĢtan baĢa uzanan ve arka kısımlara doğru incelen kahverengi bir çizgi ve hem
erkek hem de diĢisinde oldukça uzun bir sakal bulunduğunu kaydetmiĢtir. Tolunay
(1953) ise sadece kırmızımsı kırçıl renkli olduklarını ve siyah çizgileri bulunduğunu
belirtmiĢtir.
Ayrıca, HuĢ (1963;1974) yaban keçilerinin koku alma hissinin çok keskin olup,
uzak mesafelerden dahi düĢmanın kokusunu aldıklarını, duyma kabiliyetlerinin de çok
iyi olduğunu, kulakları daima dik bir Ģekilde durduğundan en küçük bir kıpırdayıĢı dahi
sezdiklerini, vücut yapılarının, süratli bir Ģekilde koĢmalarına, sıçrama ve atlamalarına
elveriĢli bir durumda olmak üzere adaleli olduğunu belirtmiĢtir.
Bouchner (2000), yaban keçisi ayak izinin, kenarlarının daha yuvarlak ve
ucunun küt olmasıyla evcil keçi izinden kolayca ayırt edilebileceğini belirtmiĢtir (ġekil
27).
ġekil 27. Yaban keçisi (solda) ve evcil keçi’nin (sağda) ayak izleri
1.3.5.1.5.2. Boynuzun Yapısı ve YaĢ Tayini
Turan (1984; 1987b) ve Çanakçıoğlu ve Mol (1996) erkeklerde baĢta uzun ve
geriye doğru kıvrılan ve uzunluğu zaman zaman 150 cm’ye kadar varan boynuzlar
bulunduğunu, diĢilerde ise boynuzların kısa olup 25-30 cm kadar olduğunu, erkeklerde
boynuzların ön kısmının dar olup, her yıl boynuz üzerinde bir çıkıntı oluĢtuğundan yaĢ
tespitinde kullanılabildiğini belirtmiĢtir. HuĢ (1963;1974) ise yaban keçisinin
76
boynuzlarının Ģekil bakımından eğri bir kılıç gibi, boynuzun ön ve arka kısımlarının
keskin köĢeli, fakat dıĢ yan kısımlarının yuvarlak olduğunu (ġekil 28, 29), orta
büyüklükteki keçilerde boynuz uzunluğunun 40 cm, erginlerde ise takriben bunun iki
misli, diĢi de ise bu uzunluğun, takriben 31 cm’yi bulduğunu, boynuzun dip kısmından
baĢlamak üzere yaĢlı tekelerde yarım çember Ģeklini alacak bir Ģekilde büküldüğünü,
dip kısmına yakın olan yerlerde boynuzun diğerine yaklaĢır bir Ģekilde uzanırken orta
yerinden itibaren geriye doğru bükülmeye baĢladığını, uç kısımların keskin bir Ģekilde
öne ve içeriye doğru kıvrıldığını, bu uçların birbirlerinden olan aralığının 12-15 cm
olduğunu, boynuzun orta kısımlarında ise bu açıklığın 30-40 cm’yi bulduğunu, sağ
boynuzun ucunun hafif bir Ģekilde sola, sol boynuzunkinin de yine az miktarda sola
bükülmüĢ durumda olduğunu, boynuzun ön kısmı üzerinde bulunan çıkıntıların yaĢlı
bireylerde 10-12 adedi bulduğunu, boynuzun dipteki çapının tekede takriben 24 cm,
diĢide ise 9 cm olduğunu, ağırlığının ise takriben 3.5 kg geldiğini belirtmiĢtir. Tolunay
(1953) ise sadece kılıç Ģeklindeki boynuzları 75 cm’dir Ģeklinde bir veri kaydetmiĢtir.
Demirsoy (1992) ise erkeklerin boynuzlarının uzun ve geriye hançer gibi kıvrık,
yanlardan basık, uç kısmı içe ve aĢağı doğru dönük olduğunu, boynuzun dar olan ön
yüzünde yaĢla ilgili olmayan 6-12 kabartı bulunduğunu, her yıl büyüyen boynuz
kısmının bir çizgi ve kabartıyla ayrıldığını, bu çizgi ve kabartılardan yaĢ tespiti
yapıldığını belirtmiĢtir. Ayrıca, boynuzların uzunluğunun 105-120 cm kadar
olabildiğini, hatta iyi geliĢmiĢ bazı erkeklerde 150 cm’ye kadar boynuza
rastlanabildiğini, diĢilerin boynuzlarının ise küt ve kısa olup, 25-28 cm kadar
büyüyebildiğini kaydetmiĢtir.
Korshunov (1994) erkeklerde boynuzların maksimum uzunluğunun 127 cm,
diĢilerde ise boynuzların 20-25 cm kadar olduğunu ve 4 yaĢına kadar büyüdüğünü,
erkeklerde ise yaĢamları boyunca boynuzların büyümeye devam ettiğini, ancak,
maksimum boynuz büyümesinin 2 yaĢında gerçekleĢtiğini, 3 yaĢından sonra boynuz
büyümesinin azaldığını, boynuz dip çapının ise çiftleĢme yaĢına yani 5. yaĢa kadar
hızlıca arttığını, 8. yaĢta maksimuma ulaĢtığını ve 25 cm’yi bulduğunu, ortalamasının
ise 20 cm olduğunu belirtmiĢtir.
77
ġekil 28. 8 yaĢındaki bir teke ve aynı yaĢtaki bir diĢinin boynuz yapısı
ġekil 29. Yaban keçisi erkeğinin boynuz yapısı (Foto: ġ.BaĢkaya)
1.3.5.1.6. Biyolojisi
Turan (1987b), Demirsoy (1992) ve Çanakçıoğlu ve Mol (1996) çiftleĢmenin
kasım ayının ikinci yarısında baĢlayıp, aralık ayının ortalarına kadar 3-4 hafta
sürdüğünü belirtmiĢlerdir. HuĢ (1963;1974) kızıĢma devresini aralık-Ģubat arası olmak
üzere 40 gün olarak vermiĢtir. Tolunay (1953) ise kasım ayında çiftleĢtiklerini
kaydetmiĢtir.
Tolunay (1953), HuĢ (1963; 1974), Turan (1987b), Demirsoy (1992),
Çanakçıoğlu ve Mol (1996) gebelik süresinin 5 ay, doğumların ise mayıs ayında
olduğunu ve genellikle ikiz doğurduklarını, seyrek olarak üçüz yavrulara da
78
rastlandığını kaydetmiĢlerdir. Bunlardan farklı olarak Tolunay (1953) 1-2, Çanakçıoğlu
(1987) ise genelde 1 yavru doğurduklarını belirtmiĢtir.
HuĢ (1963;1974) ise 2 yaĢındaki keçilerin yalnız 1 oğlak daha sonraları da 3
yavru yaptıklarını, doğum yerinin, yavruları kartal ve yırtıcı kuĢlardan korumak için
ormanın sıklık bir yerinde olduğunu, yavruların doğduklarının ertesi günü sabahından
itibaren annelerini takip edebilecek bir duruma geldiğini, yavruların takriben 3 kg
ağırlığında olduğunu, boynuzları ve azı diĢlerinin takriben 1 ay sonra görülmeye
baĢladığını ve emzirmenin 6 ay sürdüğünü, genç keçilerin 1 yıl veya daha fazla bir süre
annelerini takip ettiklerini, diĢilerin 1 veya 1,5 yaĢına geldikleri zaman çiftleĢme
kabiliyetini elde ettiklerini, çiftleĢme zamanında tekelerin kuyruğunu dik tuttuğunu,
diĢinin ise sağa sola salladığını, diĢide memelerin sarkık olmadığını, sütünün beyaz ve
evcil keçininkine nazaran daha sulu olduğunu belirtmiĢtir.
Demirsoy (1992) ve Çanakçıoğlu ve Mol (1996) kızıĢma döneminde erkekler
arasında kavgalar olduğunu, bu dönemde tekelerin boynuz diplerindeki bezelerden
çıkan bir koku nedeniyle çok fena koktuğunu, geçtikleri ve gezdikleri her yerde bu
kokunun duyulduğunu, tekelerin bu dönemde derin ve boğuk bir sesle melediklerini ve
ıslığı andıran br ses çıkardıklarını, diĢilerinde ürktüklerinde aynı ıslık sesini
çıkarttıklarını kaydetmiĢtir.
HuĢ (1963;1974) diğer zamanlarda yalnız baĢına yaĢayan kuvvetli tekelerin bu
mevsimde diĢilerin grubuna katıldığını, diĢilerin mevcudiyetlerini sesleri ve
aksırmalarıyla, yürüyüĢlerinde taĢlara çarpmak suretiyle çıkardıkları gürültülerle
belirttiklerini, tekenin aynı keçi ile bir saat içerisinde 3-4 defa çiftleĢtiğini, takibeden
günlerde de sürü ile birlikte kalan tekenin böylece gruptaki diĢilerin hepsi ile eĢleĢmiĢ
bulunduğunu, bir tehlike anında ilk olarak canını kurtarmaya çalıĢanın bu teke
olduğunu, sürüye yeni bir teke geldiği zaman ise ilk tekenin kendisini kuvvetsiz
hissetmesi durumunda yerini yeni gelene bıraktığını, Ģayet yeni geleni yenebileceğini
anlarsa bu takdirde aralarında Ģiddetli mücadelelerin cereyan ettiğini, bir yay Ģeklindeki
büyük boynuzların yek diğeriyle çarpıĢmasından meydana gelen sesin adeta bir baltanın
ağaca vurulmasıyla çıkan sese benzediğini kaydetmiĢtir.
Korshunov (1994) ise çiftleĢmenin kasım baĢında baĢladığını, bu dönemde
erkeklerin sık sık diĢiler için dövüĢtüğünü, boynuzların çarpıĢmada çıkardığı seslerin
durgun havalarda çok uzaklardan duyulabildiğini, diĢilerde östrojen hormonu
salgılanması kasım sonu baĢlayıp, aralık ortasında bittiğini, bu dönemde kan izlerinin
kayalarda sıklıkla görülebildiğini, birleĢmenin, bazen bu dönemden daha erken veya
79
daha geç olabildiğini kaydetmiĢtir. Ayrıca, gebeliğin yaklaĢık 5 ay sürdüğünü,
doğumların çoğunlukla nisan sonu mayıs baĢı gibi, bazense mart sonu nisan baĢında
hatta temmuzda dahi olduğunu, genellikle yaĢlı diĢilerin iki, gençlerin bir yavru, nadiren
ise bir diĢinin üç yavru doğurduğunu ve diĢilerin yaklaĢık %20’sinin kısır kaldığını
belirtmiĢtir. Bunlara ilaveten, yılda diĢi baĢına düĢen yavru sayısının 1.2 olduğunu, yeni
doğan yavruların bir hafta içinde sarp kayalıklarda annesini takip edecek duruma
geldiğini, diĢilerin seksüel olgunluğa 19 aylıkken ulaĢtığını, iki yaĢındaki diĢilerin
yavruladığı gözlense de çoğu diĢinin 3 yaĢından sonra doğurmaya baĢladığını, erkek
yavruların ise çiftleĢmek için yaptıkları hiyerarĢik çatıĢmalara 4 yaĢında baĢladığını,
ortalama erkek/diĢi oranının 1:2.1 olduğunu belirtmiĢtir.
Demirsoy (1992) ve Çanakçıoğlu ve Mol (1996) yaban keçilerinin 15-20 yıl,
Tolunay (1953) ise 20-25 yıl kadar yaĢadıklarını kaydetmiĢlerdir. Korshunov (1994) ise
98 erkek bireyin ölüm yaĢları arasında yapılan araĢtırmada ölümlerin en çok 4-8 yaĢları
arasında gerçekleĢtiğini, bu yaĢlardaki erkeklerin baskınlık yaĢına yaklaĢması nedeniyle
çok hassas olduklarını, 3-4 yaĢ arası ise hiyerarĢik çatıĢmaların çok yoğun olduğunu, 7.
yaĢtan sonra ise mortalitenin azaldığını kaydetmiĢtir.
Demirsoy (1992) ile Çanakçıoğlu ve Mol (1996) yaban keçilerinin gündüzcül
hayvanlar olduklarını, dik kayalara maharetle çıkabildiklerini, aslında yavaĢ hareket
ettikleri halde, korktuklarında sıçramalar yaparak kaçtıklarını, günün çok erken
saatleriyle akĢam geç vakitlere kadar hatta bazen aydınlık gecelerde de yayıldıklarını,
gündüzleri kayaların gölge yerlerinde, inlerde, geniĢ mağaralarda, sık ağaçların arasında
yatarak geviĢ getirdiklerini ya da sadece dinlendiklerini kaydetmiĢlerdir.
1.3.5.1.7. Besinleri
Yaban keçisinin beslenmesi ile ilgili Demirsoy (1992) ve Çanakçıoğlu ve Mol
(1996) genel olarak bitkisel gıdalar aldıklarını, çeĢitli otlar, yapraklar, sürgünler, ince
dallar, yosunlar ve meyvelerin severek yediği gıdaları teĢkil ettiğini, ayrıca, MeĢe
Quercus spp., Kızılağaç Alnus sp., Karaağaç Ulmus sp. ve Boyacı sumağı Cotinus
coggyria gibi ağaç ve ağaççıkların sürgün ve tomurcukları ile Ardıçların Juniperus spp.
üzümsü kozalaklarını yediğini belirtmiĢtir. HuĢ (1963;1974) bunlara katılmakla beraber
ek olarak taze hububat yaprakları ve Menengiç Pistacia terebinthus sürgün ve
meyvelerini yediğinden de bahsetmektedir. Yunanistan’da C. aegagrus cretica üzerine
yapılan bir çalıĢmada ise bu türün ana besinleri olarak, Delice Olea europeae var.
80
sylvestris, Sakız ağacı Pistacia lentiscus, Laden Cistus spp. ve Kermes meĢesi Quercus
coccifera belirlenmiĢtir. Nicholson vd. (1992) ise yaban keçisinde cinsiyet, sezon ve
gün uzunluğuna göre dinlenme ve beslenme davranıĢlarında belirgin farklılıklar
bulunduğunu belirtmiĢtir.
Morits, yaban keçisinin baĢlıca besinleri olarak ardıç, çalı yaprakları ve çeĢitli
otsu bitkileri göstermiĢtir. Ayrıca, yaz ayında yapılan bir iĢkembe analizi göstermiĢ ki
yaban keçisi diyetinin %61.1’i Poaceae’ye mensup otlardan, %14.2’si Acer
torcomanicum’dan oluĢmakta, ardıç ve çalılar ise sekonder besinlerini meydana
getirmektedir. Bununla birlikte yaban keçilerinin diyet kompozisyonu yıl boyu
değiĢmekte; yaz mevsiminde ana besinini otlar, %30’unu ise ağaç ve çalılar hatta bazı
durumlarda aldığı besinin tümünü otsu türler oluĢturmaktadır. Özellikle kıĢın karlı
zamanlarda ise besininin %80’i Ardıç Juniperus spp. ve %10’u Ephedra intermedia’dan
meydana gelmektedir.
1.3.5.1.8. YaĢama Ortamı (Habitatı)
HuĢ (1963;1974) ve Çanakçıoğlu ve Mol (1996) yaban keçilerinin 1500 m veya
daha yüksek kayalık sarp yerlerde, mağaralar ve sık ağaçlıkların bulunduğu alanlarda
yaĢadığını, sabahları erken saatlerde ormandan çıkarak yüksek yerlerde otlamak
suretiyle yayılan yaban keçilerinin, akĢam üzeri tekrar orman bölgesine döndüğünü,
öğle sıcaklarında bir süre otlamaya ara vererek gölgeli bir yerde istirahate çekildiklerini,
öğleden sonra tekrar otlamaya çıkan keçilerin karanlık oluncaya kadar yayıldıklarını, ay
ıĢığı olan gecelerde otlamanın sabaha kadar devam ettiğini ve günde bir defa su içmeye
indiklerini kaydetmiĢtir. Turan (1987) ve Demirsoy (1992) yaban keçilerinin deniz
seviyesinden dağların 3000 m yüksekliklerine kadar sarp kayalıklar, ağaç ve
ağaççıklarla,
bodur
çalılar
ve
otlarla
kaplı
kayalık
dağlarda
yaĢadığından
bahsetmektedir. Korshunov (1994) ise yaban keçisinin habitat tercihinin sadece dağlarla
sınırlı olmadığını, herhangi bir yükseltide kayalık ve sarp yerlerde bulunabildiğini,
deniz seviyesinden itibaren 4200 m’lere kadar yayılıĢ gösterdiğini kaydetmiĢtir. Yaban
keçisinin en çok kullandığı habitat tipleri olarak; kayalıkları, sarp uçurumları, ardıç ve
çalılarla örtülü vadileri göstermiĢ ve doğurma periyodunda diĢilerin yaĢlı erkelere oranla
dağların eteklerinde yaĢadıklarını bildirmiĢtir. Buraların her mevsim zengin yiyeceklerle
dolu olduğunu belirtmiĢtir. Ayrıca, yaptıkları bir araĢtırmada yaban keçisi için baĢlıca 5
habitat tipi tespit ederek, türün buraları hangi oranda kullandığını tespit etmiĢlerdir.
81
Buna göre, yaban keçileri, küçük tepeleri; %5.3, platoları; %7.2, otla kaplı yamaçları;
%15.3, kayalık yamaçları; %42.1 ve kaya çıkıntı ve oyuklarını ise %30.1 oranında
kullanmaktadırlar.
1.3.5.1.9. Yırtıcıları ve Parazitleri
Turan (1987b) yaĢama ortamının sarp ve çetin olması, avının güçlüğü, aynı
yaĢama ortamını paylaĢan yırtıcıların da zamanla azalmasının yaban keçisinin süratle
yok olmasını önlediğini, ancak yine de birçok yaĢama ortamında çok azalıp, bazı
yerlerde ise yok olduklarını belirtmiĢtir. HuĢ (1963;1974) ise keçinin düĢmanlarının
insandan baĢka Pars Panthera pardus, VaĢak Lynx lynx ve Kurt Canis lupus gibi
hayvanlar olduğunu, Kartal Aquila spp., Çakal Canis aureus ve Tilki Vulpes vulpes’nin
de daha ziyade yavrularına zarar verdiğini kaydetmiĢtir.
Korshunov (1994), Türkmenistan’da yaban keçisinin baĢlıca yırtıcısı olarak Pars
Panthera pardus’ı göstermiĢ ve ölümlerin %85.5’ine -bunun %67.8’i erkekler, %16.1’i
diĢiler ve %14.3’ü yavrulardan oluĢmakta- sebep olduğunun tespit edildiğini
belirtmiĢtir. Bir sonraki etkili yırtıcısının VaĢak Lynx lynx olduğunu, sonraki potansiyel
düĢmanlarının ise Sırtlan Hyena hyena, Tilki Vulpes vulpes, Yaban kedisi Felis
sylvestris, Karakulak Felis caracal ve Sakallı akbaba Gypaetus barbatus –özellikle
yavrular üzerinde- olduğunu kaydetmiĢtir. Bunun yanı sıra, vücut Ģeklinin uygunluğu ve
özel toynaklarından dolayı sarp kayalıklara çok hızlı tırmanabildiğini ve pars gibi
yırtıcılarından kaçabildiğini belirtmiĢtir. Ayrıca, habitatlarının uzak olmasından dolayı
koyun, inek, keçi gibi evcil hayvanlarla besin rekabetinin olmadığını, antropojen
faktörlerden ise kaçak avcılık, yangınlar, su kaynaklarının tüketilmesi gibi sebeplerden
çok etkilendiklerini, günümüzde illegal avcılık olmadığını, geçmiĢte ise avcılığın,
ölümlerin %7’sini oluĢturduğunu kaydetmiĢlerdir. Parazitleri olarak ise Ixodidae’ye
mensup 6 kene türünü -Haemaphysalis pospalovashtromae Hoog, 1966; H. sulcata Can.
Et Fanz., 1877; H.punctata Can. Et Fanz., 1877; H. otophila P.Sch., 1918; Dermacentor
daghestanicus Oe., 1929; ve Hyalomma detritum P.Sch., 1918- göstermiĢlerdir. Yine bu
çalıĢmada diğer dıĢ parazitleri olarak, Hypoderma silenus (Diptera), Oestrus ovis
(Diptera) ve Mallophagus ovinus (Mallophaga), iç parazitleri olarak ise bir protozoa
olan Sarcocystis sp. ve 22 Helminit türü belirlenmiĢtir.
82
1.3.5.1.10. Grup Yapısı
Turan (1987), Demirsoy (1992) ve Çanakçıoğlu ve Mol (1996) yaban keçilerinin
genel olarak sürü halinde dolaĢan hayvanlar olduklarını, sürülerin baĢında daima yaĢlı
bir diĢinin bulunduğunu, sürüde çiftleĢme mevsiminden doğuma kadar erkek ve
diĢilerin bir arada bulunduklarını, yaĢlı ve güçlü tekelerin tek tek veya 2-3’lü gruplar
halinde dolaĢtıklarını, yaz aylarında ise diĢiler, yavrular ve 3 yaĢına kadar genç
erkeklerin birleĢerek sürüler oluĢturduğunu kaydetmiĢtir. Tolunay (1953) ise 1020’sinin bir arada gezdiğini, sürüye yaĢlılardan birisinin önderlik ettiğini belirtmiĢtir.
Korshunov (1994) ise yaban keçilerinde grup yapısının popülasyonun
büyüklüğüne göre farklılık gösterdiğini belirterek, popülasyonlardaki grup yapısının
seyrek popülasyonlarda farklı kalabalık ve yoğun popülasyonlarda farklı ele alınması
gerektiğini kaydetmiĢtir. Buna göre yoğun popülasyonların grup yapılarını dört
periyotta ele almıĢ ve bunları; kıĢ/ilkbahar, doğum, su içme yeri ve çiftleĢme olarak
adlandırmıĢtır. Buna göre; kıĢ/ilkbahar periyodu, çiftleĢme periyodu bittikten sonra
baĢlamakta ve ilk doğuma kadar devam etmektedir. Bu periyotta, yağan kar ot örtüsünü
azaltmıĢ ve dolayısıyla beslenme alanları küçülmüĢtür. Ayrıca, sürüde her iki
cinsiyetten ve her yaĢtan birey bulunma ihtimali diğer periyotlara kıyasla daha
yüksektir. Sadece erkeklerden oluĢan gruplar nadirdir. Daha sıklıkla diĢi grupları vardır.
Sadece yaĢlı erkek ve diĢilerin bir arada bulunduğu gruba ise hiç rastlanmamıĢtır. DiĢi
ve yavrularla sadece diĢilerin bulunduğu grup ise birbirine eĢit oranda görülmüĢtür.
Doğum periyodu nisan ayı ortalarında baĢlamaktadır. Bu dönemde, diĢiler
doğum yapacakları sığınaklara çekilerek sürüden ayrılmakta, yaĢlı erkekler de sürüden
ayrılarak kendi baĢlarına veya kendi aralarında kurdukları küçük gruplarla
dolaĢmaktadırlar. Kalan karıĢık gruplar; genç erkekler, kısır diĢiler, bir yaĢındaki
yavrular ve tek baĢına dolaĢan büyük tekelerden oluĢmaktadır. Bu periyodun sonunda
yeni doğan yavrularla diĢilerin bir arada bulunduğu gruplar çok yaygın olup, saf diĢi
grupları sadece bu periyodun çok baĢında görülmekte, erkek-diĢi karıĢık gruplarında
yaĢlı erkekler bulunmamakta ve hala annesini takip eden genç erkekler görülmektedir.
Ağustosun baĢında ekstrem kuraklıkların baĢlamasıyla su içme yeri periyodu
baĢlamakta, bu dönemde özellikle yeni doğmuĢ ve büyümekte olan yavrular, bitkilerden
aldıklarından çok daha fazla suya ihtiyaç duymaktadırlar. Yine bu periyotta yeni
yavrulu diĢiler, kısır diĢiler, yavrusunu kaybetmiĢ diĢiler ve genç erkeklerden oluĢan
küçük gruplar ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, karıĢık grupların sayısı artmakta, saf diĢi
83
grupları ortadan kalkmakta ve bunlar yavrulu diĢilerin gruplarına katılmaktadır. Bu grup
Ģekli bu dönemde çok sık gözlenmektedir.
ÇiftleĢme periyodu kasım baĢında baĢlamaktadır. Erkek ve diĢiler kıĢ/ilkbahar
periyodu gibi bir arada karıĢık bulunmakta, bu sürüler liderleriyle, baskınlarıyla,
hiyerarĢisiyle ve iletiĢimiyle bir arada özel bir sürü yapısı göstermekte, genç ve güçsüz
erkekler sürüden ayrı gezmekte ve kendi aralarında bir grup oluĢturmakta, bazı diĢiler
ise yeni büyüyen yavrularıyla bir arada bulunmaktadır. Sadece diĢilerden oluĢan
gruplara, erkek-diĢi karıĢık grupları kadar sıkça rastlanmaktadır. Popülasyon yoğunluğu
azaldığında ise grupların küçüldüğü ve yapısal olarak da daha az değiĢkenlik gösterdiği
gözlenmiĢtir. Korshunov (1994)’a göre, bu durumda, sürüler 6-10 bireyden oluĢmakta
20 veya daha fazlası ise çok nadiren olmaktadır. Bu küçük sürülerin her biri sadece bir
yaĢlı erkek ve birkaç yetiĢkin diĢi ile yavrular ve bazen de bir yaĢındaki erkeklerden
oluĢmaktadır. Böylece, çoğu grup tipik bir hareme benzemekte ve çiftleĢme poligami
davranıĢı Ģeklinde cereyan etmektedir.
1.3.5.2. Yaban Keçisi Sayımları
Sayım, genel anlamda mevcudun belirlenmesidir. Ancak, esasen yapılan sayım
(envanter) çalıĢmaları ile yaban hayvanları ile ilgili olarak sadece onların popülasyon
büyüklükleri veya yoğunlukları değil, daha birçok durumları ile ilgili bilgi elde
edilmektedir. Yaban hayatında planlama çalıĢmasına baĢlamadan sayım çalıĢmalarına
baĢlanılması gerekmektedir. Planlama sürecinin ardından da planı uygulayabilmek,
denetleyebilmek, izleme yapabilmek veya planı yenilemek amacıyla sayımlara devam
edilmesi gerekmektedir. Yani sayım iĢi, planlamanın omurgasını oluĢturmaktadır.
Plan çalıĢmaları baĢlayana kadar sahada herhangi bir sayım çalıĢması
yapılmamıĢtır. Planlama çalıĢmaları sırasında sahada yapılan gözlemler ve sayım
çalıĢması (24-25 Aralık 2011) sırasında yaban keçisine ait yoğun iz ve belirtiye
rastlanılmıĢ ancak, uyarılara rağmen rehberlerin sesli konuĢmaları, gürültülü olmaları,
sigara içmeleri gibi sebepler baĢta olmak üzere, olumsuz hava Ģartları ve ayrıca sahanın
askeri operasyon bölgesi oluĢu nedenleriyle beklenen sonuçlar elde edilememiĢtir.
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
1.3.5.3. Sayımlarda Kullanılan Yöntem
Yaban hayvanlarının sayımında birçok yöntem kullanılmaktadır. Bu yöntemler,
genelde, bizzat hayvanın kendisinin görülmesi ve gözlenmesi esasına dayalı olan gözlek
ve sürek-bek gibi doğrudan sayım yöntemleri veya hayvana ait iz, belirti ve iĢaretlerin
araĢtırılması esasına dayalı olan dolaylı sayım yöntemleri olarak ikiye ayrılır. Yöntem
seçiminde, en belirleyici olan etkenlerin baĢında, sayımı yapılacak tür ve sayımın amacı
gelmektedir.
Bu çalıĢmada yapılan envanter çalıĢmalarında “Nokta Sayım (Belirli
Noktalarda Bekleyip Sayma)” metodu kullanılmıĢtır. Noktada sayım yöntemi, günlük
aktivite merkezleri bilinen yani gün içinde hangi zamanda nerede olduğu bilinen türler
için uygun bir metottur. Ayrıca, ekonomik bir envanter ve gözlem metodudur.
Çifttırnaklı türleri bu metotla sayabilmek için 2 saatten az olmayan gözlemlere ihtiyaç
duyulur. Bu yöntemle türün popülasyon büyüklüğünü, yoğunluğunu ve davranıĢlarını
tespit etmek mümkündür. Hayvanın beslenme, su yolu ve yatak yolu gibi sıkça
kullandığı güzergahlarda belirli saatlerde bekleyip sayma esasına dayanan bu teknik,
yaban keçisi için en uygun sayım metodu olarak belirlenmiĢtir.
Nokta sayım metodunu uygularken;

Yaban keçisi gruplarının gözlemler sırasında kendi dolaĢma alanları dıĢına
çıkmadıkları veya dıĢarıdan baĢka grupların gelip gözlem alanına girmedikleri,
 En aktif oldukları zamanların; yaz mevsiminde sabah gün doğarken ve akĢam
gün batmadan önceki iki saatlik periyot, kıĢ mevsiminde ise tüm gün olduğu, bu
nedenle sayımlarda bu saatlerde gözlem yapmak gerektiği,
varsayımları kabullenilerek çalıĢmaya baĢlanmaktadır.
Sayım çalıĢması ve gözlemler, bu varsayımlardan yola çıkarak ve yaban
keçisinin biyolojisine uygun olarak gerçekleĢtirilmiĢtir. Sayım için yöredeki çiftleĢme
(katım) zamanı olan Aralık sonu (24-25 Aralık 2011) seçilmiĢtir. Bu sayımlarda 3
gözlem grubu oluĢturulmuĢ ve gözlem grupları, konunun uzmanı kiĢilerin liderliğinde, 2
veya 3 kiĢiden oluĢmuĢtur. Sayım çalıĢması sırasında havanın ara ara kar yağıĢlı olması
nedeniyle görüĢ mesafesi düĢtüğü için istenilen baĢarı elde edilemezken, sahanın askeri
operasyon bölgesi olması da çalıĢma Ģartlarını zorlaĢtırmıĢtır. Sayımlarda rehberlerin
aĢırı sesli konuĢmaları, gürültülü hareket etmeleri ve sigara içmeleri baĢarıyı olumsuz
etkileyen diğer etkenlerin baĢında gelmiĢtir. Sayımlarda yoğun iz ve belirtiye
rastlanılırken, doğrudan Yaban keçisi gözlenememiĢtir.
94
Saha Ġçin Öngörülen Tahmini TaĢıma Kapasitesi
Plan çalıĢmaları sırasında sahada tespit edilen bulgular ve elde edilen bilgilerin
ıĢığında, sahada en az 200 civarında bireyin yaĢadığı tahmin edilmektedir.
Sahanın yaklaĢık 5000 ha’lık kısmı en uygun Yaban keçisi yaĢam alanıdır. Bu
kısımda, bugünkü haliyle normal olarak 100 hektarda 6 adet birey barınabileceği tahmin
edilmektedir. Sahanın en uygun kısımları dikkate alındığında toplam olarak yaklaĢık
300 birey barınabilecektir. Geriye kalan alanların 13000 hektarlık kısmı, Yaban keçisi
için ülke genelindeki benzeri birçok yere göre nispeten çok daha uygun, diğer yaklaĢık
2000 hektarlık kısmı ise Yaban keçisinin yaĢayabileceği ancak yoğun insan kullanımı
nedeniyle çok uygun olmayan alanlardır. Yaban keçisinin yaĢaması için en uygun 5000
ha’lık alanın dıĢındaki alanlarda toplamda yaklaĢık olarak en az 450 birey
barınabileceği hesaplanmaktadır. Yani sahanın genelinin barındırabileceği birey sayısı
bugünkü yaĢam alanı Ģartlarında toplam olarak 750 bireydir. Burada gözden
kaçırılmaması gereken husus, sahanın özellikle doğu ve güney doğu yönünde devam
eden dağlık alanın Yaban keçisi için yine çok önemli yaĢam alanlarını içermesidir.
Burada yapılan bütün hesaplamalarda bu bitiĢik bölgedeki durumun saha ile birlikte ele
alınması gereklidir.
Buna göre, sahada toplam 200 civarında oldukları tahmin edilen Yaban
keçilerinin toplam birey sayısının öncelikle en az 400 adete ulaĢması sağlanmalıdır. Bu
sayı, ortalama 600 bireyde, en fazla ise yaklaĢık 850 bireyde tutulmaya çalıĢılmalıdır.
Sahada yaĢam alanına iliĢkin iyileĢtirmeler yapıldığı taktirde bu sayılar doğal olarak
artacaktır.
Sahadaki Yaban keçilerinin normal Ģartlar altında av turizmine sunulabilmesi
için 5-6 yıl, yani bir plan döneminden daha az bir süreye ihtiyaç vardır. Ancak, bugün
en fazla 200 bireyin yaĢadığı tespit edilen sahada, Yaban keçisi bu haliyle de çok az
sayılarda av turizmine sunulabilir. Bugün, sahadaki Yaban keçisi taĢıma kapasitesine
ulaĢmamıĢ olsa bile, heba olma ihtimali yüksek iyi trofeye sahip bireylerinin yanısıra,
cinsiyet oranlarının dengesizliğini gidermek için, istenilmeyen özelliklere sahip
bireyleri, hasta, çok yaĢlı bireyleri veya rahatsızlık veren bazı bireyleri alandan
uzaklaĢtırmak için av turizmi yaptırılmalıdır. Bu sırada av turizminin yöredeki tanıtımı
ve geliĢtirilmesi için, sırasıyla sahadaki Yaban domuzu, Ayı ve Karaca da av turizmine
sunularak avlattırılmalıdır. Sahada yaptırılacak olan kesintisiz ve geliĢtirilen bir av
turizmi, sahanın korunması, iyileĢtirilmesi ve geliĢtirilmesi çalıĢmalarına önemli bir
95
katkı sağlayacaktır. Bununla birlikte, sahadaki toplam birey sayısının en az 400, daha
sonra da 600 adete ulaĢması ve geçmesi için çaba sarfedilmelidir.
1.4. Sosyo-Kültürel Yapı
1.4.1. Nüfus
YHGS içerisinde ve çevresinde toplam 12 adet köy yerleĢimi bulunmaktadır. Bu
köylerden Kuloğlu, Körpınar, Altıngedik ve Evyapan köylerinin yerleĢim alanlarının
tamamı sahanın içinde yer almakta, diğerlerinin ise bazı mahalle, yayla, kom veya
kısmen kullanım alanları sahada yer almaktadır. Saha ve civarındaki köyler; Kağızman
Ġlçesi’ne ait Çiçekli, Körpınar, Değirmendere, Denizgölü, Kuloğlu, Esenkır, Yenice,
TaĢburun, Altıngedik, Yolkorur, SağbaĢ ve Evyapan köyleridir.
Genelde Aras Nehri boyundaki yerleĢimlere sahip olan saha içinde ve civarında
bulunan köylerde geçim kaynağı olarak hayvancılık büyük önem arz etmektedir. Her
köyde yaklaĢık 1000-1500 küçükbaĢ, 200-300 büyükbaĢ hayvan bulunmaktadır.
Dolayısıyla sahanın dik yamaçlarının eteklerinde kalan küçük mera alanları köylüler
tarafından otlak olarak kullanılmaktadır. Aras boyundaki köylerde nufus daha yüksek
olup, 1000-1800 kiĢiden oluĢan köy nüfusları dikkati çekmektedir (Tablo 10). Bununla
birlikte Denizgölü gibi bazı köylerde 200’den fazla sayıda öğrenci öğrenim
görmektedir. Köylerde okuma yazma oranı %80-90 civarındadır (Tablo 11).
Tablo 10. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS ve civarındaki köylerin nüfusları
Ġlçe Adı
Kağızman
Bucak
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Köy
Altıngedik
Çayarası
Çiçekli
Değirmendere
Esenkır
Evyapan
Körpınar
Kuloğlu
SağbaĢ
Yenice
Yolkorur
Toplam
Erkek
128
778
95
82
102
20
79
425
22
130
58
1919
Kadın
138
764
90
74
93
32
63
422
19
113
58
1866
Toplam
266
1542
185
156
195
52
142
847
41
243
116
3785
Tablo 11. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS ve civarındaki köylerde eğitim durumu
Ġlçe
Köy
Kağızman
Altıngedik
Eğitim Düzeyi
Okuma Yazma Bilmeyen
Okuma yazma bilen
Bilinmeyen
96
Erkek
5
120
3
Kadın Toplam
28
33
103
223
7
10
Çayarası
Çiçekli
Değirmendere
Esenkır
Evyapan
Körpınar
Kuloğlu
SağbaĢ
Yenice
Yolkorur
Toplam
Okuma Yazma Bilmeyen
Okuma yazma bilen
Bilinmeyen
Toplam
Okuma Yazma Bilmeyen
Okuma yazma bilen
Bilinmeyen
Toplam
Okuma Yazma Bilmeyen
Okuma yazma bilen
Bilinmeyen
Toplam
Okuma Yazma Bilmeyen
Okuma yazma bilen
Bilinmeyen
Toplam
Okuma Yazma Bilmeyen
Okuma yazma bilen
Bilinmeyen
Toplam
Okuma Yazma Bilmeyen
Okuma yazma bilen
Bilinmeyen
Toplam
Okuma Yazma Bilmeyen
Okuma yazma bilen
Bilinmeyen
Toplam
Okuma Yazma Bilmeyen
Okuma yazma bilen
Bilinmeyen
Toplam
Okuma Yazma Bilmeyen
Okuma yazma bilen
Bilinmeyen
Toplam
Okuma Yazma Bilmeyen
Okuma yazma bilen
Bilinmeyen
Toplam
Genel Toplam
128
31
651
96
778
6
78
11
95
3
70
9
82
5
87
10
102
1
19
20
3
73
3
79
6
384
35
425
22
4
118
8
130
5
47
6
58
1919
138
192
507
65
764
12
71
7
90
17
54
3
74
19
68
6
93
2
30
32
13
48
2
63
54
350
18
422
19
24
80
9
113
12
44
2
58
1866
266
223
1158
161
1542
18
149
18
185
20
124
12
156
24
155
16
195
3
49
52
16
121
5
142
60
734
53
847
41
28
198
17
243
17
91
8
116
3785
1.4.2. Kültürel Değerler
Kağızman, kültürel yönden köklü temellere dayanmaktadır. MÖ 9000 yılına
kadar uzanan tarihi geçmiĢi olan topraklar üzerinde birçok uygarlık hüküm sürdü.
Bunların izleri günümüze kadar gelmektedir. Anadolu’ya açılan kapı özelliğini taĢıması
ile Saka - Ġskit devrinden günümüze kadar bir kültür mozaiğine sahiptir. Gelenekler,
görenekler, halk hikâyeciliği, maniler, türküler ve dengbejler kültürü zengindir. Bu
zenginlik Kağızman’ın eski bir yerleĢme merkezi olması, çeĢitli kavimlerin çeĢitli
zamanlarda bu bölgede yaĢamasından kaynaklanmaktadır. Bugün, Kağızman’da
97
derlenmiĢ olan halk edebiyatı verileri dıĢında; derlenmiĢ orijinal gelenek, görenek, ve
kıyafetler de vardır. Kağızman'ın kuzeyinde bulunan ve batıdan doğuya doğru akan
Aras Nehri Kanyonu vahĢi, doğal güzelliklerle doludur. Bu kanyondaki güzellikler,
Kağızman ve Tuzluca yolu izlenerek görülebilir. Ayrıca Tunç Kaya (Keçivan) Kalesi,
Köroğlu Kalesi ve Çengim Kilisesi gibi tarihi yapılar da mevcuttur.
Kağızman, Kars ilçeleri arasında insanları duygulandıran doğal yapısıyla,yeĢil
dağlarıyla,meyveli bağlarıyla,Ģarıl Ģarıl akan dereleri ve Aras Nehriyle bağrında
büyüttüğü insanlara ilham kaynağı olarak bir çok Halk Ozanları'nın yetiĢmesine vesile
olmuĢtur. Kağızman, Ozanların piri, Kopuz/Sazın yapıcısı olan Dede Korkut'u,
Köroğlu'nu, bir dönem ilçeye bağlı topraklarda doğmuĢ olan Nefi'yi ağırlamıĢ, Vaizi'yi,
Kasapoğlu'nu, Esmani'yi, Cevlani'yi, Firgani'yi ve diğer ozanları bağrında büyütmüĢtür.
Alp Er Tonga; Milattan Önce 650-120 Milattan sonra 16 yılları arasında Aras
boylarına yerleĢen Saka Türklerinin padiĢahı Türklerce Alp Er Tonga, Ġranlılarca
Efrasyab olarak tanınan Alp Er Tonga'nın Kağızman'ın Keçivan Kalesini yaptırdığı ve
Aladağ'ı yaylak olarak yayladığı bazı tarihlerde Pıjen, Sefak, Efrasyab cenkleri,
hikayelerinde beyan olmuĢtur. Alp Er Tonga, M.Ö. 626 veya 625 yıllarında Ġranlılar
tarafından bir hile ile pusuya düĢürülüp öldürtülmüĢtür. Adına yakılan "Alp Er Tonga
öldü mü" mısrasıyla baĢlayan sagu pek ünlüdür.
Dede Korkut: Dede Korkut Oğuznamelerinde Doğu Anadolu'da yaĢamlarını
sürdürmüĢ Eski-Oğuzların çifte baĢkentlerden birisi Kağızman Ağcakale'sidir. Bu kale
yaylak ve baĢĢehir olarak geçerken Oğuz Beylerinden ad alan Kağızman köyleri ve semt
isimleri de günümüze kadar yaĢaya gelmiĢtir. Destanların baĢ kahramanı olarak sayılıp
tanınan Salur Kazan Han bir soylamasında "Ağca-kala, Sürmeli'de at oynattum"
demektedir. Dede Korkut'un Kağızman'ın kuzey köylerinden olan Ağcakale'de yaĢam
sürdüğü muhakkaktır. Yankıpınar/Kızılkilise köyü güneyindeki AĢık Dede dağı da
Korkut Ata'dan yani Dede Korkut'tan "AĢık Dede" adını almıĢa benziyor.
1.4.3. Tarihi ve Arkeolojik Değerler
YHGS içinde ve yakın civarındaki tarihi ve arkeolojik değerlere bakıldığında ise
aĢağıdaki bilgiler ortaya çıkmaktadır.
Kalızvan/Kağızman 515 tarihinde, Ġslamlıktan önceleri Kars güneyinde Aras
Nehri
boyuna
yerleĢen
Hazar
Türleri’nin
Kalıs/Kalız
boyuna
göre
yöreye
“Kalızvan”denilmiĢtir. Kalıs/Kalız, 558-630 yılları arasında Hazar Denizi ile Karadeniz
98
arasında ki bölgede yerleĢip devlet kuran Hazar Türkleri’nin bir boyu olup sözcük kökü
Kal’dan, Kalı’dan ibarettir. Kalızvan adındaki “van” eki-sözcüğü yurt manasını teĢkil
ettiğinden Kalız-Yurdu manasındaki Kalızvan adı değiĢime uğrayıp sonradan Kağızman
söylenmiĢtir. ArĢarunik 772 tarihine kadar Kamsarakanlılar, Ġl beylerinden Kağızman
Deresini ve Digor’u satın alarak bölgede ArĢarunik birliğini kurar ve buraya ArĢarunik
adını verirler. Kızıldere 1468’de Akkoyunlu hakimiyetine giren Kağızman Kars’ın
güneyinde bulunduğundan ve altın-maden yatakları olduğundan dolayı Kızıldere adı ile
de anılmıĢtır. Hacı Kağızman 1400’lü yıllarda Ġlçenin Sancak Beyliği Toprakkale
Mahalesi’nde iken bir ağanın Kağızman adında bir hizmetkarının olduğu, ağanın hac
vazifesi için gittiği ve hac’da iken sabah kahvaltısında canının helva çektiği, bununda
Kağızman’a ayan olduğu ve ağanın hanımının yaptığı helvayı soğumadan götürüp
ağaya verip döndüğü zaman ermiĢliğinin anlaĢıldığı söylenile gelen zattan Kağızman
adının kaldığı rivayet edilmektedir.
Avcı-toplayıcı Paleolitik Dönem insanlarından günümüze kalan buluntular
yeryüzündeki en eski kültürlerden birisinin yörede olduğunu göstermektedir.
Alt Paleolitik Dönem: Bu dönemde CamuĢlu Köyü’ndeki Yazılı Kaya’nın 6 Km.
güneyinde, Tombultepe yamaçlarında püskürük kayalardan yapılmıĢ, Ģölyen tipte el
baltaları ve iri yongalar bulunmuĢtur. Orta Paleolitik Dönem: Bu döneme ait Yazılı
Kaya, Tombultepe’ye yakın Kurbanağa Mağarası’nda taĢ araç ve ocak yerlerine
rastlanmıĢtır. Üst Paleolitik Dönem: Bu dönemde avcılık ve toplayıcılık yöntemlerinde
farklılaĢma olduğu, araç-gereç yapımının geliĢtiği görülmüĢtür. Bu dönemde kaya
resimleri de ortaya çıkmıĢtır. CamuĢlu Köyü’nün batısında, Aladağ’ın doğu
yamaçlarındaki Yazılı Kaya’da (M.Ö.12 Bin Yıl) bazalt yapılı bir kayanın dik ve
düzgün yüzünde biri büyük biri küçük iki panoya rastlanmıĢtır. Kurbanağa Mağarası
araĢtırmalarında yine Üst Paleolitik Döneme ait taĢ araç-gereçler bulunmuĢtur.
Paleolitik Dönemi izleyen Mezolitik Dönem, mikrolit adı verilen minik araçgereçlerle tanınmaktadır. Aras vadisinde yapılan araĢtırmalarda bu araçlardan ele
geçirilmiĢtir. Bölge yerleĢme tarihinin komĢu bölgelere koĢut olarak, Paleolitik
Dönemle baĢlayıp Mezolitik Dönemde de devam ettiğini göstermektedir.
Yazılı Kaya; Kurbanağa Mağarası’nın doğusunda, Kale denilen tepe de açılan
bir sondaj çukurunda da üst katmanda farklı bir katman saptanmıĢ ve bunun son
Neolitik Dönemden kalmıĢ olabileceği öne sürülmüĢtür. Kaledeki duvar resimlerinin ise
son Neolitik Dönem ya da ilk Tunç Çağı sonlarında yapıldığı sanılmaktadır.
99
Kale mevkisindeki açmada, Ġlk Tunç Çağı’ndan kalma bir açkı taĢı, el değirmeni
taĢları, bir çekiç, delinmiĢ üstü-süslü hayvan parmak kemikleri, el yapımı çanakçömlekler bulunmuĢtur.
Kars ili ve çevresini de içine alan, Urartu Krallığını sona erdiren Ariler
kavminden Medler’in M.Ö.708’de Ġran’da kurdukları imparatorluk M.Ö. 55’e kadar 153
sene devam etmiĢ ve yerlerini II. Ġran Ġmparatorluk hanedanı olan Persler almıĢtır.
Persler Urartu topraklarını ve ülkelerini Satraplık denen 23 büyük ve 127 küçük birime
bölerek merkezden yönetmiĢlerdir. Bugün ki Kars bölgesinde, Kağızman’da “Khaldiler”
denilen Aras boyu ahalisi, 18 Satraplık içinde yer alıyordu.
VI. yüzyılda Çin’den Karadeniz’e kadar uzanan bir sahada bütün Türk
kitabelerini bir imparatorluk halinde birleĢtiren Oğuzlar IX-X yüzyılda Orta Asya
bozkırlarından, Sır-Derya aĢağılarında ve Aral çevresinde bulunmuĢ X.yüzyılda batıya
doğru haraketle Emba ve Yayık (Ural) Nehirlerini geçmiĢ Karadeniz boyundaki steplere
gelmiĢlerdir. Dede Korkut Oğuznameleri’nde Doğu Anadolu’da yaĢamlarını sürdürmüĢ
Eski-Oğuzlar’ın Çifte BaĢkentlerinden birisi Sürmeli Karakalesi diğeri ise Kağızman
Ağcakalesi’dir. Dede Korkut Oğuznameleri’inde Kağızman Ağcakalesi Yaylağ ve
BaĢĢehir olarak geçerken Oğuz Beğleri’nden ad alan Kağızman köyleri ve semt isimleri
de günümüze kadar yaĢaya gelmiĢtir. Eski-Oğuzlar’ın Yaylağ’ı olan KağızmanAğcakale köyündeki Kale-Karargahı kesili taĢlarla-kireç kaynatmalı, Türk çadır
uslubunda yapılmıĢ olup kubbe kısmı yıkılmıĢ,7-8 metre yüksekliğindeki duvarlar ise
günümüze kadar ulaĢmıĢtır.
1045’de Ani’yi alan Rum Kayseri X.Konstantin Monomak Ani ülkesini Askeri
Vilayet adıyla Ġstanbul’a bağlamıĢ, böylece Ģimdi ki Kars ilinin Kağızman ve Digor
kazaları, Arpaçay’ın Kızılçakçak ve BaĢgedikler nahiyeleri ile Sovyetlerdeki Akbaba,
Gümrü bölgeleri Elegez’e varınca Rumlar’ın eline geçmiĢtir. Alp-Arslan’ın 1064
yılındaki ilk “Rum-seferi” ile alınan yerler, Ģimdi ki Kars Ġlinin doğu bölümü ve ilerisi
fetedilerek Rumlar buralardan atılıp merkez Anında Selçuklular’a bağlı yeni bir Anıġeddadlıları Hükümeti kurulmuĢtur. Böylelikle Selçuklular 1064 güzünde Kağızman
bölgesini de fetihle Anı-ġeddadlıları’na bağlamıĢlardır. Selçukluların ardı sıra Fırat ve
Dicle baĢlarında tutunan Akkoyunlular, ardından Karakoyunlular ve yine Akkoyunlular
yöreye hakim olmuĢtur. Bu sıralarda Kağızman Toprakkale Sancak Merkezi
Beğliği’nde bulunan Hüseyin Beğ, Sultan Yakup’un sayılı emirlerinden olmuĢtur.
Tebriz’de tahta geçip Safavi Devleti’ni kuran ġah-Ġsmail Akkoyunlular’ı yenerek Kars
ili bölgesindeki göçebe Türkmanlar’ı da kendisine tabi kılmıĢtır. 1514 Çaldıran
100
SavaĢı’nda ġah Ġsmail’i yenilgiye uğratan Yavuz Sultan Selim Kars’ta konaklamıĢ
ordudaki yorgunluk sebebiyle Doğu Anadolu’yu tam olarak egemenliğine almadan
Ġstanbul’a geri dönmüĢtür.
Yavuz Sultan Selim’in yerine Ġstanbul’da tahta geçen oğlu Kanuni Sultan
Süleyman (1520-1566) birinci doğu seferinde Safili ġah-Ġsmail’in oğlu ġah Tasmasp
üzerine yürüyerek Kars’ı Osmanlı egemenliği altına almıĢtır. Böylece Kağızman Deresi
1534 de Osmanlılar’a dahil olmuĢ ve 1579’da Kars Eyaleti’ne bağlanmıĢtır. Osmanlılar
1579 da Keçivan Kalesi’ni onarıp ÇarĢı Mahallesi’nde de Ģimdiki Kağızman Kalesi’ni
taĢtan yaptırmıĢ, Toprakkaledeki Eski sancak merkezi buraya taĢınmıĢtır. Kanuni’nin
yaptırdığı Kale ve kale yanındaki Süleyman Han Camisi 30 Mayıs 1664 PerĢembe günü
baĢlayıp yedi gün yedi gece süren Ağrı Depremi’nde sarsıntıyla yıkılmıĢtır.
Kağızman’ın altın ve gümüĢ madenleri iĢletilmiĢ I.Sultan Mahmut adına Kars’ta kesilen
gümüĢ akçaların madeni de Kağızman’dan çıkarılmıĢtır.
Osmanlı-Rus SavaĢları: 1807,1828 ve 1855 yıllarında üç defa koca ordularla
saldırıp Kars’ı Anadolu’dan kopararak eline geçiremeyen Rus Çarlığı, 70 yıl sonraki
Doksanüç Harbi (1293/1877) sırasında buna muvaffak olmuĢ ve Kars ve çevre
ilçelerinde
yerli
halkımızın
tabiriyle
“Kırk-Yıllık
Karagünler”i
baĢlatmıĢtır.
Doksanüç’te Kars’ın düĢüĢü ile Kars ve çevre ilçelerinde katliam ve yağma felaketi
baĢlamıĢ ahali göçe zorlanmıĢ, tutsak erlerimiz Ģehit edilmiĢtir. Yapılan zulümden
usanan Kağızman’ın Yerli ahalisi de Horasan, Hasankale, Erzurum, Erzincan, Sivas,
Tokat, Çorum, Yozgat gibi yerlere göçerek Kağızman’ı terk etmek zorunda kalmıĢtır.
Kalanlar ise esaret altında yaĢamaya mahkum edilmiĢtir. Muhacirliğe zorlanarak göç
ettirilen halkın yerine Ruslar, Malakanlar, Rumlar ve Ermeniler yerleĢtirilmiĢtir. Ġlçede
yaĢanan esaretten kurtuluĢ için Müslüman ahalice dernekler kurularak milli mücadele
ruhu oluĢturulmuĢtur. ÇalıĢmayı baĢlatan milli mücadeleciler Ruslar tarafından takip
edilerek çalıĢmaları engellenmeye çalıĢılmıĢtır.
1914 de Cihan Harbi Avrupa’da patlak verince Türkiye’de de Seferberlik ilan
edilmiĢ olup bunun üzerine Ruslar Kars ilinde Türkiye ġehbenderliği ile alakası olan ve
Türklere öncülük edenleri yakalayarak 150 den fazla Türk’ü sürgün ederek Astargan,
Orenburg ve Semerkand gibi “Ġçeri” yerlere göndermiĢlerdir. Bu sırada sürgüne
gönderilenler arasında Türkçülerden Kağızman’da üç kardeĢ olan Ġsmail Beyzade
Mehmet, Ali Rıza ve Ömer Beyler tutuklanarak Kars Hapishanesi’ne konulmuĢ,
Kağızman Sancağı’nda teĢkilat kuran Tacir Halil Beğ(1868-1935) ile Kağızman
Müftüsü ġeyh Numan Efendi ve Zarif Beğ Astargan’a sürülmüĢtür.1917 Rus Ġhtilali ile
101
Çarlık devrilince bütün siyasi mahkumlar gibi serbest kalan Kars ve Kağızmanlı
sürgünlerde 1917 sonlarında evlerine dönmüĢlerdir.
1914’de Çarlık Rusya’nın “Milli mücadelede bulunuyorlar” diye yakalayarak
sürgüne gönderdiği 150 Karslı’nın arasında bulunan Kağızmanlı Ġsmail Beyzade, Ali
Rıza, Mehmet ve Ömer Beğler, Tacir Halil Beğ, Zarif Beğ, Kadı Mustafa Efendi, Halife
Numan Efendi gibi Kağızman’ın ileri gelenleri 1917 ihtilalinde sürgünden geri dönerek
Ermenilere karĢı yerli halkını teĢkil andırıp silahlandırma baĢlatmıĢlardır. 3 Mart
1918’de
imzalanan
Brest-Litowsk
AnlaĢmasını
tanımayan
Ermeniler
Kars’ta
Kağızman’da yerli halkı katliama uğratmıĢlardır. Mart ve Nisan aylarında Ermeniler’in
Kağızman’da giriĢtikler mezalime silahsız Kağızmanlılar ve güçleriyle direnirlerse
sonuç itibariyle 400’ün üzerinde Ģehit vermiĢlerdir. Ordumuzun Kars’ı kurtarma
çabalarını gören Ermeniler, ġaban, Böcüklü, Kömürlü, Yalnızağaç, Paslı’daki ahalinin
üzerine yürümüĢ, bu ahali Purut, CamuĢlu, Kozlu, Kızılveren köylerinden
çekilmiĢlerdir. Ermeniler teslim aldıkları silahsız halkın 150’ye yakınını Kızılveren ve
Kozlu köylerinde katletmiĢlerdir. Bir o kadarını Paslı ve Çilehane arasında
öldürmüĢlerdir. Kağızman’ın Toprakkale mahallesinde halkı kandırıp silahları
toplanmıĢ, çarĢı merkezindeki Gamir Damı’na doldurup 105 kiĢiyi süngüleyip
katletmiĢlerdir. Bunların arasında Kağızmanlı ġair Hıfzı da vardır. Bu katliamların
durması ve topraklarımızın düĢmanlardan kurtulması için Eyüp Ağa Tekbağ’daki evinin
hinzanından Ermenileri kurĢun yağmuruna tutmuĢ, TaĢkıĢla Binasında Avcı Mahmut ve
arkadaĢları ġido Ömer, Garip Memet, Çilo Recep, Kızılkiliseli Yakup ve diğerleri
Ermenileri TaĢkıĢlaya sokmamak için direnmiĢlerdir. Avcı Mahmut Ģehit düĢmüĢtür.
Yerli halkı örgütleyen Ali Rıza Bey 26 Kasım 1918’de Kars’ta kurdukları Milli Ġslam
ġurası’nın bir sancak Ģubesini açarak faal bir çalıĢma süreci baĢlatmıĢtır. Bu teĢkilatta
Hoca Ömer Lütfi Efendi, Mehmet Bey, Kadı Mustafa Efendi’nin oğlu Aslan Bey,
Mehmet oğlu Musa ve kardeĢi Mithat ile Nuh Beyler ilk görev alanlarıdır. 23 Nisan
1919 günü Milli ġura hükümetinin binası Ġngilizler tarafından basılarak hükümet erkanı
Batum’a ve Malta’ya sürülmüĢtür. Mahpus iken bir bahane ile açılıp yeniden faaliyete
baĢlamıĢ Milis güçleri toparlanmıĢ, karargahını Ortakale’ye kurmuĢ ve Ermenilere karĢı
mücadelesini sürdürmüĢtür. Yer yer Kağızman’a baskınlar düzenlemiĢtir, bu baskınlar
Ermenileri yıldırmıĢtır. Doğu Cephesinde yaĢanan bu katliamları önlemek ve düĢman
iĢgalini yok etmek için Kazım Karabekir PaĢa kumandasındaki 15. Kolordu taarruz
giriĢimlerine baĢlarken Milli ġura Kuvvetlerine de silah ve asker yardımında bulunmaya
baĢlar. Kağızman bölgesinde 1. Mürettep Tugay görevlendirilir. Doğu Cephesi
102
komutanlığının verdiği iĢaret üzerine 28 Eylül 1920 saat 3:00’de taarruza geçilir.
Ortakale’den Ali Rıza Beğ kuvvetiyle Çürük, Armutlu, Gülantep istikametinde
ilerleyerek Karakurt’tan Kağızman’a hareket eder. 29 Eylül’de Kağızman’a girerek
Kağızman’ı tutar Ordumuzun 30 Eylül’de Kağızman’a girmesiyle Ermeni birlikleri
ilçeyi boĢaltmaya baĢlar. Kağızman, 1 Ekim 1920’de kurtulur.
1.5. Sosyo-Ekonomik Yapı
1.5.1. Doğal Kaynak Kullanımı ve Geçim Kaynakları
SarıkamıĢ-Kağızman YHGS içerisinde, kamu ve özel mülkiyet kullanımları
bulunmaktadır. Alanın % 98’i devlet orman alanlarından oluĢtuğu için alandaki kamu
kullanımı çok büyük bir ağırlığa sahiptir. Özel mülkiyet kullanımları ise sahanın geri
kalan % 0,53’ünü oluĢturan ziraat alanları ve iskan alanlarında sözkonusudur. Sahadaki
kamu ve özel mülkiyetteki alanlarda ayrıca, kekik, adaçayı, kuĢburnu gibi bitkisel odun
dıĢı orman ürünleri toplayıcılığı, ve otlatma yapılmaktadır.
Kağızman ilçesinde herhangi bir sanayi üretimi bulunmamaktadır. Saha içinde
ve civarındaki köylerde yaĢayan halkın ana geçim kaynakları ise, hayvancılık ve küçük
çaplı tarımdır. Tarım alanlarının tamamı yüksek eğimli, susuz ve kıraçtır. Bu alanlarda
ormaniçi su kaynaklarından yararlanılarak kısmi bir sulama yapılmaktadır. Akarsu
boylarında oldukça küçük çaptaki sebze alanları sulanmaktadır. Ticarete dayalı tarımsal
üretim mevcut değildir. Saha içinde ve civarında, meyve yetiĢtiriciliği de küçük
boyuttadır ve henüz ekonomik potansiyel taĢımamaktadır.
Hayvancılık, küçük aile iĢletmeleri Ģeklinde yapılmakta olup, koyun ve keçinin
yanısıra inek en çok beslenen hayvan türleridir. GeçmiĢ yıllara nazaran hayvancılık
oldukça gerilemiĢ durumdadır. Önemli bir gelir kaynağı da arıcılıktır. Saf Kafkas ırkı
arılarıyla, Sadece Kağızmanda yetiĢen Tüteye çiçeği ile çok çeĢitli çiçek ve kekiklerden
elde edilen ve dünyaca tanınan Kağızman balları, polen ve arı sütü çok değerlidir.
Kayısı, "pestil" ve "köme"si ile meĢhurdur. Ayrıca, kaĢar, çeçil, deri peyniri de
önemlidir. Elmanın onlarca çeĢidi (Uzun, Söbü, Gelin, Süt, KıĢ, kiĢi isimleriyle de
bilinen vs), armut, erik, ceviz ve diğer yöreye özgü cins ve tatlardaki meyve çeĢitliliği
de bilinir.
Kağızman Dere Balı; Tadı ve kokusu nefis Kağızman Dere Balı 93 (1877)
harbine kadar Topkapı Sarayı'na, sonra da Çarlar için Petersburg'a gönderilirdi.
Kağızman balı çiçeklerin balözünden Kafkas Arı Irkı'nın ürettiği koyu altın sarısı renkte
103
tatlı ve yapıĢkan sıvı bir besindir. Tadı kokusu ve rengi balözünün alındığı çiçeğe göre
değiĢir. Kağızman balı koyu sarı, koyu yeĢil ve esmer renkler taĢımaktadır. Balözünün
bal haline gelmesinde Kağızman Deresi büyük rol oynar. Rakımı 1800 ile 2000 arası
değiĢen Kars'a göre rakımı 1200 lerde olan Kağızman dere ve Aras yatağı piĢkin ve
daha kaliteli bal üretiminde daha bir elveriĢli durumdadır. YaklaĢık yüzde 18-20
oranında su içeren bal, Kağızman Dere balında yüzde 10 ile 15 arasında bir su oranına
sahiptir. Binde 1-2 oranında organik asitler içeren ve suda çözebilen balın hafif
antiseptik özellikleri vardır. Kağızman'da Langstorh tipi kovan 1980 öncesi yaygın
olarak kullanılmaktaydı. Bu kovanın çerçeve sayısı 12 olup çerçeveleri yüksek idi.
Sonradan geliĢtirilen Datan Tipi kovan Kağızman'da 10 çerçeveye uyarlanarak
çerçeveler alçaltıldı. Ve bu kovan tipi Kağızmanlılar tarafından yaygın olarak
kullanılmaya baĢlandı. Tadan tipi kovanda da bu değiĢiklik arının bal mevsimine daha
önce kavuĢturulması için yapılmıĢtı. Çerçeve sayısı 12 olan kovan kuluçkalığı
doldurulamıyordu. Arılar bal mevsimindin baĢlangıcına yetiĢtirilemiyordu. Kars ve
Iğdır'da bu kovana "Kağızman Tipi” denilmektedir. Kafkas Arı I8rkına sahip 20 bin
civarında kovanı olan Kağızman'ın balı ülkemizin toplam arı kovanının yüzde 1.13 üne,
toplam bal üretiminin ise yüzde 1.25 ine sahiptir. Flora bakımından zengin yayla ve
meraları, arıcılığının geliĢmesine olumlu etkide bulunmuĢ, bal üretimi iktisadi bir değer
kazanmıĢtır. Kağızman arısı balözlünü Kağızman çiçeklerinden meyve çiçekleri,
pisiktetiği, üç yaprak, goringal, kekik, ballıbaba, sarıçiçek, pıtırak, gümüĢlüsüpürge,
ğangal, buğadikeni ve çeĢitli kır çiçeklerinden almaktadır.
1.5.2. Rekreasyon ve Turizm
Ġlçeye bağlı ÇamuĢlu köyünde bronz çağı, Kimmerya dönemi kaya resimleri,
Çengilli Köyünde Çengilli Ortodoks Kilisesi, Tunçkaya Köyünde Keçivan Kalesi, Paslı
geçidindeki Narin Kale (Köroğlu Kalesi) ve birçok keĢfedilmemiĢ tarihi eserler vardır.
Tunçkaya-Kaçivan Kalesi; Kars, Kağızman ilçesine 40 km. uzaklıkta,
Tunçkaya Köyü’nde bulunan bu kale Selçuklular döneminde kullanılmıĢtır. Ancak
kalenin daha eski dönemlere kadar indiği sanılmaktadır. Osmanlılar da kaleyi sürekli
onarmıĢlardır. Bu da kalenin önemli bir stratejik konumda olduğunu göstermektedir.
Kalenin düzgün bir planı bulunmamaktadır. Kesme taĢ ve moloz taĢtan yapılan, dört
yönden surlarla çevrili kalenin iki giriĢ kapısı bulunmaktadır. Günümüze harap bir
durumda gelen kale içerisinde bir kilise ile mescit kalıntısı bulunmaktadır. Keçivan
104
Kalesi Kağızman ilçesinin kuzeybatısında yer alan Aladağ’ın hemen eteğindedir. Eski
sancak merkezi bir kaledir. Kaynaklar ve halk arasında Keçivan, Geçivan, Geçvan
adları ile anılmakta olup, kalenin bulunduğu yerleĢim yeri 1960 sonrası Tunçkaya Köyü
olarak isim almıĢtır.
Kozlu Kalesi; Kars Kağızman ilçesinin Kuzlu Köyü’nün batısında bulunan
kalenin eski bir tarihi olduğu sanılmaktadır. Ancak buna açıklık getirecek bir belgeye de
rastlanmamıĢtır. Kesin olmamakla birlikte, kalenin Urartular döneminden kaldığı
sanılmaktadır. Kalenin kuzeybatısında bulunan mağaralardan, tarih öncesi çağlarda bir
yerleĢim olduğu anlaĢılmaktadır. Bu mağaralar iki ve üç katlıdır. Kalenin yanında bir de
göl vardır. Moloz taĢtan duvarları örülmüĢ ve oldukça yüksek olduğu da günümüze
gelen kalıntılarından anlaĢılmaktadır.
Artakers Kalesi; Kars Kağızman ilçesinde, Günindi Köyü (Kers) bulunan bu
kalenin yapım tarihi bilinmemektedir. Yüksek kayalık bir alanda bulunan kale kaba
taĢlardan örülmüĢtür. Kale yakınında Buzhane denilen mevkide de mağara
bulunmaktadır. Kalenin yapımı ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır. Günümüze taĢ
duvarlarından bazı kalıntılar gelebilmiĢtir.
Ağcakale; Kars Kağızman ilçesinde bulunan Ağcakalesi’nin ne zaman ve kimin
tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Bunu belirten bir kitabesi ve kaynaklarda da
herhangi bir bilgiye rastlanmamaktadır. Kale kayalık bir tepe üzerinde olup, günümüze
ulaĢan duvar yükseklikleri 7-8 m., geniĢliği de ortalama 5-6 m.dir. Sarımsı beyaz
taĢlardan örülmüĢ olan kalenin dikdörtgen planlı olduğu sanılmaktadır.
Kötek-Köroğlu Kalesi; Kars Kağızman ilçesinde Kötek Köyü’nün bir kaç km.
batısında bulunan ve yüksekliği 150 m.yi bulan kalenin ne zaman ve kimin tarafından
yaptırıldığı bilinmemektedir. Yapımıyla ilgili bir kitabeye rastlanmadığı gibi
kaynaklarda da onunla ilgili yeterli bir bilgiye rastlanamamıĢtır. Kalenin günümüze
gelen kalıntılarından planını çıkarabilmek de mümkün olamamıĢtır. Moloz taĢtan
yapılan kalede yer yer harç da kullanılmıĢtır.
Yazılıkaya (CamuĢlu); CamuĢlu Köyü civarında, Aladağın doğu yamaçlarında
bulunan Yazılıkaya Üst-Paleolitik çağlardan kalmadır. Bu civarda Tombul Tepe ve
Kurbanağa Mağarasında bulunan taĢ araçları, ocak yerleri ve Ģölen tipi el baltaları M.Ö
10000 yıllarına tekabül eden Alt-Paleolitik dönemden kalmadır. Yazılıkaya, bazalt
yapılı bir kayanın dik ve düzgün yüzünde biri büyük diğeri küçük iki panodan
oluĢmaktadır. Büyük pano yerden 4 m yükseklikte yaklaĢık 14 m uzunluğunda ve 2-3 m
geniĢliğindedir. Küçük panp ise aynı duvarın doğu uzantısı üstündedir. Yazılıkaya
105
panolarında hayvan ve insan figürleri vardır. Figürlerin çoğu dağ keçileri, geyikler ve
eĢeklerden oluĢmaktadır. Ġkinci panodaki figürlerin üzerinde kalem benzeri araçlarla
oynandığı saptanmıĢtır. Daha geç dönem insanlarınca yapıldığı sanılan çizgi izleri
kullanılan araçlar ve dönemin yaĢantısı konusunda dolaylı bilgi sağlamaktadır. Bu
çizgiler küçük obsidyen kalemlerle yapılmıĢ olmalıdırlar. Nitekim panodaki bazı geyik
figürlerinin ve elinde dal tuttuğu sanılan bir insan figürünün üstünde obsidyenle
yapılmıĢ geliĢi güzel çizgiler vardır. Yazılıkaya yakınında da bulunan Kurbanağa
mağarası 11.5 m derinlikte, 55 m iç geniĢliği ve 12.5 m ağız geniĢliğine sahiptir. Bu
mağaraya yakın açılan çukurda Tunç çağına ait çanak, çömlek ve duvar resimleri
bulunmuĢtur. Resimlerde kement, file gibi avlanma araçları görülmektedir.
Çengilli Kilisesi; Kars Kağızman ilçesinin Çengili Köyü’nde bulunan bu kilise
X.-XI. Yüzyılda Bagratlılar tarafından yapılmıĢ bir Ermeni kilisesidir. Kilise üzerindeki
Gürcü dilinde yazılmıĢ iki kitabede Molla Zibiada ve Ruben isimli iki kiĢi tarafından
onarıldığı belirtilmektedir. Kilisenin 1791 tarihli Ermenice yapım kitabesi günümüze
gelememiĢtir. Kilise 1877-1878 Osmanlı-Rus SavaĢı sırasında Kağızman’ı iĢgal eden
Ruslar ve ardından da Ermeniler tarafından kilise olarak kullanılmıĢtır. ĠĢgalin sona
ermesinden sonra cami olarak kullanılmıĢtır. Kilise serbest Yunan Haçı planında, üç
basamaklı bir kaide üzerine bazalt taĢ ve tuğladan yapılmıĢtır. Duvar kalınlığı 1.m.ye
yakındır. Yüksek bir kasnak üzerine oturan konik bir çatı ile de üst örtüsü
tamamlanmıĢtır. Kilisenin ana giriĢi batıdan olup, ayrıca kuzey ve güney yönlerinde de
birer giriĢi bulunmaktadır. Ġbadet mekanı 20x15 m. ölçüsünde, naos kısmını yüksek
kasnaklı bir kubbe örtmektedir. Kilisenin doğu cephesinin yeknesaklığı üç yuvarlak
kemerle giderilmiĢtir. Bunlardan ortadaki kemerin içerisine dar ve uzun mazgal pencere
açılmıĢtır. Kilisenin içerisinde, apsidin iki yanındaki papaz hücreleri, hücresinin üzeri
ve çevresi figürlü kabartmalarla bezenmiĢtir. Burada Hz.Meryem, Çocuk Ġsa ve bitkisel
motiflere yer verilmiĢtir.
Çengilli köyünde her yerden görülebilecek Ģekilde hakim bir tepeye kurulmuĢ
olan kilise 11. Asırda Bağlantılar tarafından yapılmıĢtır. Çok güzel çadır üsluplu,
kümbetli, kalın taĢ duvarları büyük ölçüde ayaktadır.
Çok çeĢitli uygarlıkların yaĢadığı ilçede birçok eserler bırakılmıĢtır. Kısaca
değinilecek olursa;
●Buğa tepelerin yanında Akçakale,
●Kuloğlu köyündeki Kaput Kalesi ve kilise kalıntılarıyla Ģehir kalıntıları,
●Çallı köyündeki kale kalıntıları,
106
●Ġlçe merkezinde Osmanlı döneminde yapılarak Ağrı depreminde yıkılan kale
kalıntıları,
●ÇarĢı merkezinde Hacı Kağızman Türbesi,
●ÇarĢı merkezinde 1959 yılında kiliseden çevrilmiĢ olan Yeni Cami,
●Yankıpınar köyündeki kilise ve Ģehir kalıntıları,
●KeĢiĢkıran köyündeki kalıntılar,
●Akören köyündeki ve Çukurayva köyündeki Ağkeran/Akkeran mağaraları,
Çallı köyünde bulunan koç heykelleri,
●Akçay ve Karacaören arasındaki Beyaz TaĢ denilen ve tepesinden 102
merdivenle inilen kale,
●Kağızman merkezinde yeraltında açılmıĢ olan tüneller olmak üzere
sıralanabilir.
Saha içerisinde bugün herhangi bir av turizmi faaliyeti gerçekleĢmemektedir.
Alanın sahip olduğu doğal kaynak değerleri olan yaban hayvanları ve bitkiler
bakımından zengin tür çeĢitliliğine sahip olması, av turizminde tercih edilen türleri
barındırması, kültürel ve estetik güzellikleri ile doğal alanlardan hoĢlanan, fotoğraf ve
film çekimini seven insanların ve özellikle kalabalık Ģehir yaĢamından sıkılan doğa
severlerin, doğal alanlarda eğlenmek ve dinlenmek amacıyla tercih edeceği bir saha
olmasını sağlamakta ve sahanın önemini arttırmaktadır. Bu nedenle, yakın gelecekte
sahada turizm faaliyetlerinde kısmen de olsa bir artıĢ yaĢanması beklenmektedir.
Ağrı Dağı Milli Parkı: Ağrı Dağı, bitki ve yaban hayvanı zenginliği, ilginç
peyzaj özellikleri, jeolojik-jeomorfolojik oluĢumları, sulak alanları, rekreasyonel
potansiyeli, Türkiye’nin ve Avrupa’nın en yüksek noktası olması gibi ulusal ve
uluslararası düzeyde kaynak değerlerine sahip, korumaya değer bir alan olması
nedeniyle 01.11.2004 tarih ve 2004/ 8078 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile “Milli Park”
olarak ilan edilmiĢtir.
Ağrı Dağı Milli Parkı Türkiye, Ermenistan, Nahcıvan ve Ġran Devlet sınırlarının
kesiĢme noktası yakınında, Ağrı ili, Doğubayazıt ilçesi, Iğdır ili, Aralık ve Karakoyunlu
ilçelerinin sınırları içerisinde yer almaktadır.
Ulusal ve uluslararası öneme sahip doğal ve kültürel kaynak değerleri olan Ağrı
Dağı Milli Parkı sınırları içerisindeki Büyük Ağrı Dağı, 5137 m. yüksekliği ile Türkiye
ve Avrupa Kıtasının en yüksek ve Dünyanın da ikinci en büyük volkanik dağı unvanına
107
sahip olup, açık havalarda Ermenistan, Nahcıvan, Azerbaycan ve Ġran toprakları ile
Erzurum, Van, Kars, Bitlis yörelerinden görülebilen büyüklüktedir.
Ġnsanlık tarihi içerisinde Ağrı Dağı, Nuh’un Gemisi’nin tufandan sonra indiği
yer olarak ortaya çıkmaktadır. Daha öncesine ait tarihi bilgiler pek yoktur. Ancak
Doğubayazıt ilçesine yakın ve Büyük Ağrı Dağı’nın güneydoğu eteklerinde yer alan
Ġrem Bağlarında Hz. Adem ile Hz. Havva’nın yaĢadığı rivayet edilmektedir. Ayrıca
Yakup kaynağı olarak adı verilen Yakup çeĢmesinden Yakup Peygamberin abdest alıp
namaz kıldığı rivayet edilmektedir. Ağrı dağının eteklerinde çok sayıda mağaralar
mevcut olup yakın geçmiĢ tarihte dahi yerleĢim yeri olarak kullanılmıĢtır.
Ardıç, Andıç, Gürgen, HuĢ, Kafkas Üçgülü, Kırmızı Üçgül, Aküçgül, Yabani
Fiğ, Yabani Yonca, Kılçıksız Brom, Tilki Kuyruğu, Koyun Yumağı, Yabani Arpa,
Yabani Buğday, Yabani Çavdar, önemli odunsu ve otsu bitki türleri olarak öne
çıkmaktadır.
Ur Keklik, Kaya Kekliği, Çil Keklik, Yaban Koyunu, Çengel Boynuzlu Dağ
Keçisi, Tilki, Kurt, TavĢan, VaĢak, Yaban Domuzu, Akbaba, Kartal, ġahin, Doğan,
Engerek Yılanı, Alabalık, Sazan bulunmaktadır. Ayrıca yakın bir zamanda Anadolu
Parsı’nın görüldüğü söylenmektedir.
SarıkamıĢ Allahuekber Dağları Milli Parkı: SarıkamıĢ Ormanları ile
Allahuekber Dağlarını kapsayan 22980 hektar büyüklüğündeki alan 19/11/2004 tarih ve
25618 sayılı resmi gazete de yayınlanarak SarıkamıĢ Allahuekber Dağları Milli Parkı
olarak ilan edilmiĢtir.
Kars ve Erzurum illeri sınırları arasında yer almaktadır. Kars Ġli, SarıkamıĢ ilçesi
karayolu ile Milli Parka ulaĢılabilir. SarıkamıĢ’taki Tarihi Milli Park alanının ikikaynak
değeri bulunmaktadır. Bunlardan birincisi; Sarıçam ağaç türünün bubölgede en yüksek
rakımda yayılıĢ göstererek optimal kuruluĢta saf sarıçam meĢcereleri oluĢturması,
ikincisi ise Allahuekber Dağları’nda 1914 – 1915yıllarında SarıkamıĢ Harekatı olarak
bilinen harekatta yaklaĢık 90 bin TürkAskerinin donarak öldüğü ġehitlik abidelerinin
bulunmasıdır.
1.5.3. Altyapı ve GeliĢim
Saha içinde ve civarında kalan köylerde arazi kadastrosu, yol, su, elektrik,
telefon, okul gibi altyapı hizmetleri büyük ölçüde tamamlanmıĢtır. Sahanın güneyinde
köylere giden stabilize bir yol bulunmaktadır. Sahanın, içindeki ve civarındaki diğer
108
yollar da stabilize yoldur. Köylere ulaĢım çoğunlukla minibüs ve özel araçlarla
sağlanmaktadır.
Köy yerleĢimleri genelde alanın kuzey kesimlerinde toplanmıĢtır. Köylerde
faaliyet halinde herhangi bir sağlık birimi bulunmamaktadır. Kanalizasyon çalıĢmaları
hiçbir köyde yoktur.
Saha içindeki tüm yerleĢim birimleri elektriğe kavuĢmuĢtur. Hava koĢullarına
bağlı olarak elektrik hatlarında sık sık kesinti olmaktadır. Bu kesintiler özellikle yoğun
kar yağıĢı yaĢanan yörede kıĢın çok fazla olmaktadır. Bunun önüne geçilebilmesi için
gerekli çalıĢmaların yapılması gerekmektedir.
Yörede, yaz nüfusunun, kıĢ nüfusuna göre çok fazla olması alanda su ihtiyacını
arttırmaktadır. Bu nedenle pek çok yerleĢim birimindeki su özellikleri yazları yetersiz
durumdadır. Köyler içme suyunu orman içi su kaynaklarından sağlamaktadır.
1.5.4. Bölgeye Yönelik Projeler
Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası, ağırlıklı olarak devlet mülkiyetinde olup
sahadaki projeler çoğunlukla devlet kurumlarına aittir. Sahanın önemli bir bölümünün
orman olması nedeniyle Orman Genel Müdürlüğünün yatırımları ve projeleri
çoğunluktadır. Orman Genel Müdürlüğü alanda ormancılık faaliyetlerine yönelik olarak
orman yolları ve sanat yapıları yatırımları gerçekleĢtirmiĢtir. Sahadaki Erzurum Orman
Bölge Müdürlüğü, SarıkamıĢ Orman ĠĢletme Müdürlüğü, Karanlıkdere Orman ĠĢletme
ġefliği, Iğdır Orman ĠĢletme ġefliği ve Erzurum Orman ĠĢletme Müdürlüğü, Ağrı
Orman ĠĢletme ġefliği Orman Amenajman Planları, Ekosistem Tabanlı ve Çok Amaçlı
Planlama Tekniğiyle yapılmamıĢtır. Hernekadar, Orman ĠĢletme ġeflikleri günümüzde,
biyolojik çeĢitliliği dikkate alan uygulamalara yer vermeye çalıĢsalar da, bu konuda
henüz olması gereken seviyenin çok uzağındadırlar. Bunun dıĢında sahadaki köy
yollarının bakımı ve sahaya komĢu bazı köylerinin içme suyunu, yine sahaya komĢu
alanlardan almaya yönelik bazı çalıĢmalar yürütülmektedir.
Sahanın kuzey sınırı olan Aras Nehri üzerine inĢa edilmekte olan Baraj ve
Hidroelektrik santrallerinin bir kısmının inĢaatı devam etmektedir. Bunun dıĢında saha
ve civarında karayolu geniĢletme çalıĢması, elektrik iletim hatlarının bakım ve onarımı
gibi olağan iĢlerin yapımına devam edilmektedir.
Körpınar Köyü gibi birçok köy ise yollarının yapılmasını veya bakımının
yapılmasını istemektedirler.
109
2. DEĞERLENDĠRME
2.1. Korunan Alanın Sahip Olduğu Değerler
SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası, Kuzey Doğu Anadolu
Bölgesinde bulunan ve biyolojik çeĢitlilik bakımından oldukça zengin alanlarla çevrili
bir korunan alandır. Alanın kuzeybatısı Allahuekber Dağları Milli Parkı, kuzeydoğusu
önemli bir sulak alan olan Kuyucuk Gölü, güneydoğusunda ise Ağrı Dağı Milli Parkı
yeralmaktadır.
SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası, sahip olduğu doğal orman
alanları, yaban hayvanları, bitkiler, kültürel, estetik ve manzara değerleri bakımından
ülkedeki önemli alanlardan birisi durumundadır.
Alanın önemli kaynak değerleri;



Yaban Keçisi YaĢam Alanı (Habitatı)
Biyolojik ÇeĢitlilik Değeri
Rekreasyon Değeri
Yaban Keçisi YaĢam Alanı (Habitatı)
SarıkamıĢ-Kağızman YHGS, sahip olduğu özellikler itibariyle, Yaban keçisi için
uygun bir yaĢam alanı (habitat) niteliğindedir. Yani, saha Yaban keçisi için, su, besin,
barınak (saklanacak ortam) ve üremeye uygun bir ortam sunmaktadır. Sahanın
tamamına yakını bugün itibariyle Yaban keçisi tarafından yıl içerisindeki değiĢik
dönemlerde kullanılmaktadır. Sahanın büyük bölümünü oluĢturan orman üstü
kesimlerdeki kayalıklar, dağ çayırları, ormaniçi açıklık ve taĢlık alanlar Yaban
keçisi’nin barınma ve üremesinde önemli bir yere sahiptir. Ayrıca bu alanlar,
barındırdıkları zengin otsu ve çalı türleri ile yaban keçisi populasyonlarına önemli
besin imkanları sunmaktadır.
Zengin bitki türlerine sahip olan saha, sadece doğal gençleĢtirme ile
gençleĢtirilen orman örtüsü ile kaplıdır. Ormanlık alanların asli ağaç türleri, Sarıçam,
Ġspir meĢesi, Kokulu ardıç, Ova karaağacı ve Titrek kavak’tır. Alan bu türlerden, saf
veya karıĢık meĢçereler halinde ormanlık alanlara sahiptir. Bütün bu doğal orman
alanları ve özellikle kıĢın uzun süre üzerinde kuru yaprakları taĢıyan meĢelikler ve
herdem yeĢil Ardıç ağaçları Yaban keçisinin beslenme ve barınmasında önemli bir yere
sahiptir.
110
Saha içinde ayrıca, bütün türlerde olduğu gibi, Yaban keçisi yaĢam alanı
özelliklerinin de en önemlilerinden biri olan “su” çok büyük önem taĢımaktadır. Dağlık
ve genel olarak kayalıklarla kaplı olan alanda, yan dere, kuru dere, göze-kaynak-memba
ve göl Ģeklindeki su kaynakları yaban hayatı açısından oldukça büyük önem arz
etmektedir. Bu orman içi su kaynaklarının devamlılığının sağlanması çok önemlidir.
Biyolojik ÇeĢitlilik Değeri (Zengin Yaban Hayvanı ve Bitki Türleri)
Türkiye’de yaĢayan 160’ın üzerindeki memeli türünden en az 64 adedinin alan
ve civarında yaĢadığı bilinmektedir. Alan ve civarında yaĢayan memeli yaban
hayvanlarından en önemlileri Yaban keçisi, Karaca, Çengel boynuzlu dağ keçisi, Yaban
koyunu, Yaban domuzu, Ayı, Kurt, Pars, VaĢak, Yaban kedisi ve Tilki’dir. Ülkedeki
460’ın üzerindeki kuĢ türünden en az 240 adedinin alan ve civarında yaĢadığı
bilinmektedir. Birçok kuĢ türüne ev sahipliği yapan alanda en dikkat çeken türler,
gündüz ve gece yırtıcıları ile böcekçil orman kuĢlarıdır. Alanın kuzey sınırını oluĢturan
Aras Nehri ise değiĢik balık türlerine ev sahipliği yapmaktadır. Bunlardan baĢlıcaları;
Kahverengi alabalık, Siraz balığı, Tatlısu kefali, Yayın balığı, Noktalı inci balığı ve
Çöpçü balığıdır. Bunlardan Kahverengi alabalık, Siraz balığı, Yayın balığı ve Tatlısu
kefali aynı zamanda ekonomik önemi olan balıklardır. Alan aynı zamanda, Tosbağa,
Kars kertenkelesi, Kafkas keleri, Mahmuzlu yılan, Uysal yılan, Boynuzlu engerek,
Kafkas Semenderi, Bantlı taraklısemender, Siğilli Kurbağa, Ağaç Kurbağası ve Gece
Kurbağası gibi en az 26 adet sürüngen ve 9 adet de amfibi türüne ev sahipliği
yapmaktadır.
Bitkisel türler ve komposizyonları bakımından zenginliği ile de dikkat çeken
sahada, toplam 49 familyaya ait 155 adet vasküler bitki taksonu saptanmıĢtır. IUCN
(Doğa ve Doğal Kaynakların Korunması için Uluslararası Birlik / Dünya Koruma
Birliği)’e göre bu bitkilerden, Glaucium acutidentatum (Boynuzlu Gelincik): (LC
(DüĢük Riskli), Doronicum balansae: NT (Tehdite Açık), Senecio integrifolius ssp.
Karsianus: VU (Duyarlı), Quercus macranthera ssp. Syspirensis: LC (DüĢük Riskli)
olarak nitelendirilen koruma altındaki türlerdir.
Rekreasyon Değeri
Alan, yaban hayvanları ve bitkisel zenginliği, doğal ormanlık alanları, av
turizminde tercih edilen Yaban keçisi, Karaca, Çengel boynuzlu dağ keçisi, Yaban
domuzu, Ayı, Kurt ve VaĢak gibi türleri barındırması, Doğal alabalık, Yayın, Siraz ve
111
Tatlı su kefalli gibi balıklar yönünden zengin akasuları, doğal peyzajı, estetik ve
manzara güzellikleri, tarihi ve kültürel yapıları ve yaĢam biçimi ile rekreasyon değerine
sahip önemli bir sahadır.
2.2. Koruma Hedefleri
SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin, büyük kısmı Kars ili Kağızman ilçesi mülki
hudutları içerisinde kalmakla beraber, alan güneybatıda ve Güneyde Ağrı ilçelerinin
mülki hudutları içerisine de kısmen girmektedir. Saha, 1250-3077 metre yükseltiler
arasında, sarp tepelere, kayalık alanlara, doğal yaĢlı yüksek dağ ormanlarına, zengin
otsu ve çalı türleri barındıran orman içi açıklıklara, temiz orman içi su kaynaklarına ve
kültürel bir zenginlik olan yayalalara sahiptir. Alanın tamamı yaban hayvanları
bakımından da oldukça zengindir. Yaban keçisinin yaĢam isteklerine uygun nitelikteki
alan, bu amaçla geçmiĢ yıllardan bu yana korunmaktadır. Ancak, maalesef baĢta kaçak
av ve yırtıcı baskısı nedenleriyle Yaban keçisi popülasyonları olması gereken seviyenin
altındadır. Sahanın içinde ve çevresinde bulunan köylerin içme, kullanma ve sulama
suyu ihtiyaçları önceki yıllara göre her geçen gün daha da artmaktadır. Otlatma, eskiye
göre azalmıĢ olsa da halen kısmen devam etmektedir. Orman emvali kaçakçılığı, yörede
geçmiĢten gelen geleneksel avcılık tutkusu nedenleriyle alandaki biyolojik çeĢitlilik ve
doğal kaynakların üzerinde önemli baskılar oluĢmaktadır. Sahadaki biyolojik
çeĢitliliğinin korunması, doğal kaynak değerlerinden sürdürülebilir bir Ģekilde
faydalanılabilmesi ve gelecek nesillere aktarılabilmesi için, bu kaynak değerleri
üzerindeki tehdit ve baskıların öncelikle belirlenmesi, ardından da giderilmesine yönelik
strateji ve faaliyetlerin ortaya konulması gerekmektedir.
SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası’nın mevcut statüsü gereği,
koruma hedefi olarak öncelikle Yaban keçisinin korunması tespit edilmiĢtir. Bununla
birlikte, gerçekleĢtirilen literatür ve arazi çalıĢmalarının yanı sıra, bütün ilgi gruplarının
bilgi, görgü ve önerileri doğrultusunda katılımcı yaklaĢımla gerçekleĢtirilen çalıĢmaların
sonucunda, sahanın öncelikli koruma hedefleri aĢağıda Ģekilde belirlenmiĢtir.
SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin öncelikli koruma hedefi; zengin yaban
hayvanları ve bitki türlerini barındıran alanları ve iç su kaynakları ile önemli bir Yaban
keçisi yaĢam alanı (habitatı) olan alandaki, “Yaban keçisi popülasyonlarının ve doğal
yaĢam ortamlarının korunması”dır.
112
2.3. Tehdit, Sorun Analizi
KORUMA
BASKI
BASKININ KAYNAĞI
ÇÖZÜM YOLLARI
HEDEFĠ
1. Yaban Keçisi 1. Kaçak avcılık
1. BiyoçeĢitlilik, ormanlar ve 1. Saha içinde ve etkilenme
popülasyonlarının 2. Sürdürülebilir
yaban hayatının korunması
bölgesindeki ilgi gruplarının ,
ve doğal yaĢam koruma sisteminin
konusundaki yetersiz bilinç
özellikle çocuk ve gençlerin doğa
ortamlarının
yetersizliği
düzeyi
sevgisi, yaban hayatı, biyolojik
korunması
3. Yırtıcılar (Ayı,
2. Yöre avcılarındaki aĢırı av çeĢitlilik, ormanlar ve su
Kurt, VaĢak ve
tutkusu ve sahadaki yaban
kaynakları konularında eğitimi ve
serbest dolaĢan
hayvanlarının kendilerine ait bilinçlendirilmesi
sahipli Köpekler)
olduğunu düĢünmeleri
2. Avlanma planı yapılarak sürekli
4. Biyolojik çeĢitliliği 3. Avlanma planının olmaması yenilenmesi ve popülasyon
koruma önceliği
4. Av turizmi kapsamında
durumu uygun görülen türlerin av
olmayan ve Yaban
avlanma anlayıĢının yetersiz turizmine sunulması
keçisisnin yaĢam
olması,
3. Köy tüzel kiĢiliklerini de
isteklerini dikkate
5. Avlanma araç ve
devreye sokan sistemli bir alan
almayan ormancılık gereçlerindeki (silah, dürbün, koruma planının yapılması ve
faaliyetleri
teleskop, gece görüĢ
uygulanması
5. Saha içerisinde ve sistemleri, arazi araçları, vd) 4. Koruma ekiplerinin personel,
civarındaki ziraat ve modern geliĢme
araç-gereç ve teknik malzeme
iskan alanları (köy
6. Koruma ekiplerinin, yaban bakımından kapasitelerini
yerleĢimleri)
hayatı konusunda eğitilmiĢ,
arttırarak sürdürülebilir hale
6. Ormanlardan
araç gereç bakımından
getirmek
usulsüz odun
donanımlı ve yeterli sayıda
5. Yabani yırtıcıların popülasyon
hammadesi ve yemlik elemana sahip olmaması ve
durumları, en azından yıllık sayım
yaprak yararlanmaları dolayısıyla denetimlerin
sonuçları ile sürekli kontrol
7. Ormanla kaplı
yetersizliği
edilmeli ve taĢıma kapasitesinin
alanlarda ve orman içi 7. Yaban Keçisi
üzerindekiler avlattırılmalıdır
açıklıklarda izinsiz ve popülasyonları için, bugün
6. Köylülere ait kapı-bekçiplansız büyükbaĢ
özellikle Kurt ve VaĢak sahada köpekleri veya av köpeklerinin
hayvan otlatılması
önemli bir tehdit unsurudur. serbest dolaĢmasının önüne
8. Odun dıĢı orman
8. Çoğu zaman serbest dolaĢan geçilerek anında müdahale
ürünlerinden yaban köylülere ait çoban köpekleri, edilmeli ve çoban köpeklerinin ilk
hayatını dikkate
kapı-bekçi- köpekleri veya av etapta çobanın gözetiminden
almadan, plansız bir köpeklerinin, Yaban keçilerini uzaklaĢmaması konusunda
Ģekilde faydalanılması kovalayıp yorması, terleterek çobanlar eğitilmelidir
9. Saha içinde ve
hasta olmasına neden olması, 7. Yollarda ve ilgili yerlerde hız
civarındaki yıkılan
düĢük yapmasına neden
sınırı, korna çalınmaması, yüksek
eski evlerin yerine
olması, uçuruma veya
sesli müzik açılmaması, sahanın
veya baĢka bir yere yırtıcıların üzerine yani
önemli türleri vb konularda
özellikle yazlık
istemediği alanlara
bilgilendirmeler yapılması
kullanım amacıyla
sürüklemesi veya bazen
8. Saha ve civarındaki Orman
yeni yapılan ev
yakalaması
ĠĢletme ġefliklerinin Orman
sayısının artması,
9. Sahaya ait Orman ĠĢletme Amenajman Planlarının,
10. Saha içerisinde ġefliklerin Orman Amenajman YHGS’nin Yönetim ve GeliĢme
ve civarındaki
Planlarının, Ekosistem
Planının kararlarına uygun bir
yerleĢim yerlerindeki Tabanlı ve Çok Amaçlı
Ģekilde biyolojik çeĢitliliğin
yetersiz ve plansız alt Planlama Tekniğiyle
korunmasını dikkate alan
yapı
yapılmamıĢ olması, yani
Ekosistem Tabanlı ve Çok Amaçlı
11. Köylerde yaĢayan Biyolojik çeĢitliliğin planlara Planlama Tekniğiyle yapılması
insanların kiĢi baĢına yansıtılmamıĢ olması,
9. Ormanlardaki bakım
düĢen su
dolayısıyla halen odun üretimi çalıĢmalarına gereken önem
tüketimindeki eskiye öncelikli ormancılık
verilerek, bakımlar
oranla artıĢ
uygulamaları yapılması
geciktirilmeden yapılmalı
12. Yaban hayatı için 10. Köylerdeki yapılaĢmanın 10. Verimi düĢük alanlardaki
önemli olan orman içi ve altyapının plansız geliĢimi bozuk orman alanlarının yok
su kaynaklarından
11. Yoksulluğun bir sonucu
olması önlenmeli ve
plansız ve kontrolsüz olarak yöre halkının birçok
devamlılıkları sağlanmalı
bir Ģekilde yerleĢim ihtiyacını karĢılamak için
11. Saha ve etkilenme
113
yerlerine içme, ev
ihtiyaçları için
kullanma ve sulama
suyu getirilmesi ve bu
Ģekildeki kullanımları
önleyici tedbirlerin
yetersizliği
13. Akarsulara atılan
katı ve sıvı atıklarla
akarsuların kirlenmesi
kullandığı odunu, hem
bölgesindeki yerleĢim yerlerinde
yakacak ve hem de yapacak
yapılaĢmanın ve altyapının bir
Ģeklinde ormandan karĢılaması plan dahilinde yapılması
ve evcil büyükbaĢ hayvanların sağlanmalı, katı ve sıvı atıkların
beslenmesi için üzeri yapraklı yönetimi konusunda önlemler
canlı dalları kesmeleri
alınmalı
12. Mera-otlak alanlarının çok 12. Sürdürülebilir Kullanım
az olduğu sahada, ormanla
Bölgesi ve Kontrollü Kullanım
kaplı alanlarda ve orman içi
Bölgelerindeki su kaynaklarından
açıklıklarda geleneksel olarak içme, ev ihtiyaçları için kullanma
izinsiz ve plansız büyükbaĢ
ve sulama suyu ihtiyaçlarını
hayvan otlatılmasının neden karĢılamak amacıyla yararlanırken
olduğu besin rekabeti, orman hedef tür baĢta olmak üzere yaban
ve gençlik üzerinde oluĢan
hayatının su ihtiyacı dikkate
baskı, toprağın sıkıĢması ve
alınmalı ve suyun en az 1/3’ü
aĢınması, evcil hayvanların
doğal ortamında bırakılmalıdır
alana sinen kokuları ve
13. Yaban hayatı için önemli su
bulaĢma riski taĢıyan
kaynaklarının belirlenmesi, su
hastalıklar
kaynaklarının eksik veya
13. Alanda, orman içindeki
yetersizliği durumunda alternatif
doğal su kaynaklarına duyulan su kaynaklarının araĢtırılması,
ihtiyacın giderek artması
hayvanların bu kaynaklardan
14. Birçok orman içi suyun
yararlanmasının kolaylaĢtırılması
tamamının içme, ev ihtiyaçları 14. Saha ve bitiĢik alanların
için kullanma ve tarımda
otlatma planı yapılmalı ve
sulama suyu olarak köy ve
uygulanmalı
mahallelere alınması,
15. Alandaki bütün yetkili kurum
15. Köylerde ve ilçelerde katı ve kuruluĢların planlama ve
ve sıvı atıklara karĢı önlem
uygulamalarında iĢbirliği ve uyum
alınmamıĢ olması ve genelde sağlanması
akarsulara atılması
16. Odun ihtiyacının yasal
16. Çoğunluğu araç sahibi
yollardan elde edilmesini teĢvik
olan yazlıkçıların gelmesiyle etmek ve desteklemek
yazın artan araç trafiği
17. Av turizminden elde edilecek
gelirden yöre halkının daha fazla
pay almasının sağlanmalı ve bu
konuda vatandaĢlar çok iyi
bilinçlendirilmelidir
18. Sahaya uygun ekoturizm ve
diğer alternatif geçim
kaynaklarının tespiti ve
uygulanmasının teĢvik edilmesi
19. Ekolojik tarım ve modern
sulama tekniklerinin teĢvik
edilmesi,
20. Odun dıĢı orman ürünlerinin
üretiminin planlanması ve
planların uygulanması Arıcılık ve
iç su balıkları yetiĢtiriciliği
potansiyelinin planlanması ve
planların uygulanması
21. Alanda, yeni yollar
yapılmamalı ve orman üretimi için
kullanılmıĢ yollar dahil birçok
yolun, izinsiz gezinti amaçlı
olarak kullanılmasına izin
verilmemeli
22. Alanda güçlü bir izleme
programının oluĢturulması
114
3. PLANLAMA
3.1. Yönetim Stratejisi
Burada, I. Bölümdeki saha ile ilgili temel veriler ve edilen bilgilerle, II.
Bölümdeki alanın değerleri ile bu değerleri etkileyen sorunların ve tehditlerin
değerlendirilmesi sonucu, SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nin sürdürülebilir ve katılımcı
yönetimi için gerekli ana yaklaĢımlar özetlenmektedir. Planın bu bölümündeki yönetim
planı karar ve yaklaĢımları, alanın statüsü var olduğu sürece geçerli olacaktır. Ancak,
stratejik planlamada belirlenen faaliyetlerin yerine getirilmesi ve izlenmesi sonucunda,
alandaki koruma hedeflerine ulaĢıldıkça, dinamik plan yaklaĢımı gereği plan
yenilenebilecektir.
Yönetim planının stratejik ve uygulama bileĢenlerinin nasıl yapılandırıldığı
aĢağıda gösterilmiĢtir.
3.2. Vizyon
SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahasında;
Doğal kaynakların, öncelikle biyolojik çeĢitliliği koruyarak sürdürülebilir
kullanımının yapılabildiği, Yaban keçisi popülasyonlarının olması gereken seviyelere
ulaĢmıĢ olduğu, av turizmi, yaban hayatı gözlemciliği, yaban hayatı ve doğa
fotoğrafçılığı, botanik gezileri gibi bilinçli ekoturizm faaliyetleri yapılan, doğaya saygılı
yerli ve yabancı turistlerce tercih edilen, turizm ve ormancılıktan elde edilen gelirler ile
önemli sorunlarının çözümüne katkı sağlanmıĢ, mutlu, refah seviyesi yüksek, doğayı
koruyan ve korunan alan yönetimine etkin destek veren, bilinçli insanların yaĢadığı bir
YABAN HAYATI GELĠġTĠRME SAHASI oluĢturmaktır.
115
Yönetim planı uygulama stratejisinin genel görünümü
Vizyon
Program 1
Program 2
Program 3 vb.
Hedef, Temel Mantık, Politika
Hedef, Temel Mantık, Politika
Hedef, Temel Mantık, Politika
Hedefler 1.1.
Hedefler 1.2.
Hedefler 1.3. vb.
Strateji, Amaçlar
Strateji, Amaçlar
Strateji, Amaçlar
Faaliyet 1.1.1.
Öncelik, baĢarı göstergesi
ve zaman çizelgesi
Faaliyet 1.1.2.
Öncelik, baĢarı göstergesi
ve zaman çizelgesi
YILLIK Ġġ PLANLARI
Faaliyet 1.1.3.
Öncelik, baĢarı göstergesi
ve zaman çizelgesi
Faaliyet 1.1.4. vb.
Öncelik, baĢarı göstergesi
ve zaman çizelgesi
Bütçe ve Kaynak Planı
Yönetim planını uygulamak için
Teknik Ekler
Raporlar, ayrıntılı teknik planlar ve açıklamalar
116
3.3. Bölgeleme
YHGS’de ulusal ve uluslar arası düzeyde korunan doğal bitki türleri (flora) ve
yaban hayvanı (fauna) türlerinin saptanmasına ve geliĢtirilmesine, bu türlerin yaĢam
alanlarının tespitine ve bu alanlarda iyileĢtirici tedbirlerin alınmasına, habitat ve
ekosistem bütünlüğüne, bilimsel amaçlı faaliyetlere, yöre halkının ve ziyaretçilerin
alanın koruma durumu ve kaynak değerleri ile uyumlu temel gündelik ve rekreasyonel
ihtiyaçlarının karĢılanmasına ve doğal kaynak kullanım biçimlerine göre bölgeleme
yapılmıĢtır.
Bu bölgeleme çalıĢmasında genel yaklaĢım, MKB’yi doğal durumunda bırakmak
ve diğer bölgelerde koruma-kullanma dengesini kurarak, doğal süreçlerin kesintisiz
iĢlemesini sağlayacak bir yaban hayatı yönetimi sistemini oluĢturmaktır.
YHGS’de, Küresel ölçekte korunması gereken ve / veya ülkemizin taraf olduğu
sözleĢmelerde korunması taahüt edilen türlerin bağımlı oldukları habitatlardan
günümüze kadar hiç insan müdahalesi görmeden doğallığı muhafaza edilmiĢ olan
alanlar Mutlak Koruma Bölgesi olarak ayrılır. Bu Ģekilde, mutlak korunması gerekli
alanlar çekirdek alanları ifade etmektedir. Alanın ilan edilme sebebi olan hedef tür
Yaban keçisinin üreme ve yavru büyütme alanları baĢta olmak üzere önemli yaĢam
alanları Mutlak Koruma Bölgesi olarak ayrılır. Sahadaki toplam 4-5 aylık arazi
çalıĢması içeren planlama çalıĢmaları esnasında Mutlak Koruma Bölgesi olarak ayrılacak
herhangi bir alan tespit edilememiĢtir. Ancak, sahada ileride yapılacak olan kapsamlı
çalıĢmalar sonucunda, tespit edilmesi halinde Mutlak Koruma Bölgesi/Bölgeleri
ayrılabilir.
Sahanın, kaynak değeri ya da çekirdek zonunu oluĢturan bölümü geleneksel
kullanımla iç içe günümüze kadar gelebilmiĢ ise, hedef türlerin, habitatlarının
bozulmadan gelecek nesillere intikalini sağlayacak Ģekilde kullanımı, zaman, faaliyet ve
süreye göre kısıtlandığı kısımlar Hassas Koruma Bölgesi olarak ayrılmıĢtır. Bu
sahaların yönetim maksadı, müdahale görmüĢ kaynak değerlerini koruyarak ve/veya
iyileĢtirme çalıĢmaları ile doğal süreçlere yaklaĢmasını sağlayarak türlerin ve habitatların
geleceklerini teminat altına almaktır.
Tabiatı koruma amacıyla belirlenmiĢ kurallara göre ekonomik faaliyetlerin
sürdürülmesine izin verilen, çekirdek bölge ile insani faaliyetlere açık bölgeler arasında
kalan alanlar ise Sürdürülebilir Kullanım Bölgesi olarak ayrılmıĢtır. Sürdürülebilir
kullanım bölgesinin maksadı, ekolojik ortam ile uyumlu sürdürülebilir doğal kaynak
kullanımını sağlamaktır.
117
ġekil 30. SarıkamıĢ-Kağızman YHGS bölgeleme haritası
Tablo 12. YHGS bölgelerine ait alansal bilgiler
ÇAT YHGS BÖLGELEME BĠLGĠLERĠ
BÖLGE ADI
Alanın Niteliği
Orman
OT (Orman Toprağı – Orman Ġçi Açıklık, TaĢlık)
Su (Göl)
HASSAS
KORUMA BÖLGESĠ Ziraat
Ġskan
Toplam
Orman
OT (Orman Toprağı – Orman Ġçi Açıklık, TaĢlık)
SÜRDÜRÜLEBĠLĠR Su (Göl)
KULLANIM
Ziraat
BÖLGESĠ
Ġskan
Toplam
Orman
OT (Orman Toprağı – Orman Ġçi Açıklık, TaĢlık)
KONTROLLÜ
Su (Göl)
KULLANIM
Ziraat
BÖLGESĠ
Ġskan
Toplam
GENEL TOPLAM
118
Yüzölçümü
(Hektar)
1313,06
3080,44
4393,50
3106,91
6667,88
5,62
1,31
2,24
9783,95
1355,40
4343,16
93,22
10,13
5801,91
19979,36
Genel Alana
Oranı (%)
21,99
48,97
29,04
Sahadaki turizm ve rekreasyon alanları, yerleĢim yerlerinin yer aldığı alanlar,
turizm ve rekreasyon hizmetinden ziyaretçilerin faydalanmasını sağlamak ve mevcut
yerleĢim alanlarında planlı geliĢimi sağlamak amacıyla Kontrollü Kullanım Bölgesi
olarak ayrılmıĢtır.
3.3.1. YHGS’de Genel Prensipler
1- YHGS içerinde bulunan hedef türü ve predatörlerini kapsayan envanterin Ġl
ġube Müdürlüğünce her yıl yapılması zorunludur.
2- YHGS içerisindeki yaban hayatı kaynak değerlerinin tüm imtiyaz ve kullanım
hakkı Genel Müdürlüğe aittir. Genel Müdürlüğün belirlediği esaslar dahilinde Bölge
Müdürlüğünün izni olmadan YHGS kaynak değerlerini içeren her türlü reklam, film,
belgesel vb. unsurlar ticari amaçlı yapılamaz.
3- YHGS içerisinde Genel Müdürlükçe belirlenmiĢ esaslar dahilinde, tahribata
neden olmayan bilimsel amaçlarla araĢtırma ve izleme faaliyetlerine izin verilebilir.
4- Eğitim ve tanıtım faaliyetleri Genel Müdürlüğün belirlediği esaslar dahilinde
yürütülebilir.
5- YHGS içerisinde diğer kamu kurum ve kuruluĢlarınca yürütülecek her türlü
yatırım faaliyeti için Bölge Müdürlüğünün uygun görüĢünün alınması zorunludur.
6- YHGS yönetim ve geliĢim planında öngörülmemiĢ her türlü kara avcılığı
faaliyetleri yasaktır. Balık avcılığı yürürlükteki mevzuat ile yönetim planı ilkeleri
çerçevesinde yapılır.
7- YHGS’de yangınlara, ilgili birimlerce doğal yapının korunmasına yönelik
müdahale edilir, yangın sonrasında yanan sahanın doğal haline getirilmesine Bölge
Müdürlüğü ve ilgili Orman Bölge Müdürlüğü tarafından kurulacak komisyon marifeti
ile karar verilir.
8- Orman teĢkilatınca yapılacak ormancılık faaliyetleri fonksiyonel amenajman
planları çerçevesinde yapılır. Fonksiyonel amenajman planlamasının olmaması halinde
OGM ile yapılan 11/07/2007 tarihli ve B.18.0.DMP.03.04.480.00/356-4786 sayılı
Protokol çerçevesinde yapılacaktır.
9- YHGS içerisinde belirtilen yerlerde, dönemlerde ve miktarlarda Bölge
Müdürlüğü’nün belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde toplanmasına izin verilen
bitkiler, bir plan dâhilinde toplattırılır. Toplama iĢleminin toplama tekniklerine uygun
119
olması için yörede yaĢayanlar arasından talep sahibi olanlar Ġl ġube Müdürlüğü’nce
eğitilir.
10- Yerel halkın da katılımıyla Ġl ġube Müdürlüğü tarafından doğaya uygun
arılık yerleri planlanır ve tesis edilir. Arılık yerleri yaban hayvanlarının olası zararlarına
karĢı gerekli önlemleri alacak Ģekilde toplu olarak düzenlenir. Planlanan arılık yerleri
hariç YHGS içerisinde arılık yeri yapılamaz. Yaban hayvanı zararlarından korunmak
için tedbirleri almak arı sahiplerine aittir. Yaban hayvanlarını arı kovanlarından
uzaklaĢtırmak için Bölge Müdürlüğünce izin verilen yöntemler kullanılabilir.
11- Yönetmeliğin 11.maddesi 2. fıkrası gereği yerleĢim alanları plan hükümleri
dıĢında bırakılmıĢtır.
12- Alana herhangi bir yerden moloz, cüruf, çöp gibi atıklar atılamaz ve
dökülemez. Ancak plan hükümleri çerçevesinde izin verilen maden iĢletmeciliği ile
Baraj-HES inĢaat iĢlerinde dekopaj, pasa alanları ve bu bozulmuĢ, tahrip olmuĢ
alanlara ait hazırlanacak rehabilitasyon projesine Bölge Müdürlüğü tarafından uygun
görülmesi halinde izin verilmelidir.
13- YHGS içerisinde özel ağaçlandırma faaliyetlerine; Ağaçlandırma projesi Ġl
ġube Müdürlüğünce incelendikten sonra uygun görülmesi halinde izin verilebilecektir.
14- Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahalarında özellikle hedef tür ve diğer türlerin
yaĢam alanlarında habitat bölünmesine sebep olacak yatırımlar, her türlü enerji
yatırımları, maden arama ve iĢletme faaliyetleri, sanayi tesisleri, turistik amaçlı tesisler,
enerji, su, petrol, doğalgaz, haberleĢme nakil hatları ve bunlara ait yatırımlar ve tesisler,
su kaynakları ile yaban hayatı ve ekosistemi etkileyecek her türlü faaliyet için en az 3
farklı üniversitenin yaban hayatı baĢta olmak üzere yapılacak yatırımın özeliğine göre
Genel Müdürlüğün belirlediği bilim dallarında konusunda uzmanlaĢmıĢ öğretim
üyelerince “Ekosistem Değerlendirme Raporu” hazırlanacaktır. Raporda, tesisin bu
yaban hayatı geliĢtirme sahasındaki hedef tür ve diğer türlerin bu alandaki devamlılığını
tehlikeye düĢürmeyeceğini ve ekosistemi bozmayacağı sonucuna varılması halinde; her
türlü su kullanım koĢulları için Sulak Alanlar Mevzuatı, diğer kullanım koĢulları için
ilgili mevzuat çerçevesinde hazırlanacak taahhüt senedinde bulunan Ģartlar dahilinde
yürütülür. Genel Müdürlük; çalıĢma alanı, çalıĢma mevsimi, çalıĢma Ģekli, kaybolan
habitatın ikamesi, habitat rehabilitasyonu, hedef türlerin izlenmesi ve beslenmesi, yerel
halkın bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi gibi konularda yatırımcı kiĢi ya da kuruluĢlara ek
Ģartlar getirilebilir. Ekosistemi etkilemeyeceği yukarda belirtildiği Ģekilde üniversite
raporlarıyla
tespit
edilmiĢ
benzer
yapı
120
ve
tesislerin
tümü
bu
kapsamda
değerlendirilecektir. YHGS ilanından önce göre verilen izinler, izin süresi sonuna
kadar geçerlidir. Ġzin süresi bitiminde bu izinler yeni müracaatlar gibi değerlendirilir.
15- Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası içerisinde 5177 ve 5995 sayılı kanunlarla
değiĢik 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 2. Maddesinde tanımlanan 1. ve 2. Grup
madenlerin arama ve iĢletilmesi yapılamaz. Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası ilanından
önce verilmiĢ izinler, izin süresi sonuna kadar geçerli olup uzatılamaz. Yönetim ve
GeliĢme Planının yürürlüğe girdiği tarih itibariyle uzatılma aĢamasında olan izinler yeni
müracaatlar gibi değerlendirilir. YHGS içerisinden elde edilen ham madenlerin iĢlenmesi
YHGS dıĢarısında yapılmak zorundadır.
16- Yönetim ve GeliĢme Planı’nda öngörülemeyen hususlar ilgili mevzuat
çerçevesinde, 4915 sayılı KAK ve planın genel prensiplerine uygun Ģekilde
çözümlenecek, bu hususlar planın revize edilmesi sırasında tekrar değerlendirilecektir.
3.3.2. YHGS’lerde Ekolojik Tedbirler
1- Doğal olarak bozulmuĢ veya tahrip olmuĢ ekosistemlerin iyileĢtirilmesi için Ġl
ġube Müdürlüğü gerekli tedbirleri alır, iyileĢtirmeleri sağlar.
2- YHGS içerisinde orman içi açıklıklardan v e hazine arazilerinden uygun
görülenlere yaban hayvanlarının istifadesi için habitat rehabilitasyonu amacıyla
yörede yetiĢen meyveli bitkiler dikilir veya ekilir, dikim veya ekim iĢlemleri Mülga
Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü ile DKMP Genel Müdürlüğü
arasında imzalanan 19.03.2010 tarihli protokol çerçevesinde yürütülür. Bu alanlara
yabancı bitki türlerinin ekimi ve dikimi yasaktır.
3- Geleneksel tarımsal faaliyetler kontrollü bir Ģekilde sürdürülür. Organik ve
ekolojik tarımsal faaliyetler teĢvik edilir. Tarımsal zararlılardan korunmak için Ġl
ġube Müdürlüğü koordinasyonunda ilgili kanunlar çerçevesinde biyolojik mücadele
yöntemleri araĢtırılır.
4- Derelere ve göllere, biyolojik çeĢitlilik ve gen kaynağının korunması
açısından derede bulunmayan yabancı tür balığın salınması yasaktır. YHGS içerisindeki
derelerde ve göllerde tespit edilen doğal balık türlerinin artırılması ve azalan
derelere ve göllere salınması maksadıyla doğal balık üretim istasyonu tesis edilebilir.
Anaç balıklardan üretilen balıklar, ayrı havuzlarda yetiĢtirilerek tekrar toplandıkları
derelere salınır.
121
5- YHGS içerisinde yaban hayvanlarının beslenmesi ve barınması ortamları
yeterli gelmediği takdirde gerektiğinde Ġl ġube Müdürlüğünce belirlenen uygun yerlere
yemlikler, suluklar ve barınma yerleri yapılır.
6- YHGS içerisine hiçbir suretle sahipsiz hayvan, ev ve süs hayvanı
bırakılamaz. Bırakılması durumunda Kara Avcılığı Kanunu Kapsamında yayımlanan
“Av ve Yaban Hayvanlarının ve YaĢam Alanlarının Korunması, Zararlılarıyla Mücadele
Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” kapsamında mücadele edilir. Sahipsiz hayvan,
ev ve süs hayvanlarının YHGS içerisine bırakılmaması için yürürlükteki kanunlar
çerçevesinde önlemler alınır.
3.3.3. Hassas Koruma Bölgesi (HKB)
Hassas koruma bölgesinin ana amacı; Bir alanın kaynak değeri ya da çekirdek
zonunu oluĢturan bölümü geleneksel kullanımla iç içe günümüze kadar gelebilmiĢ ise,
hedef türlerin, habitatlarının bozulmadan gelecek nesillere intikalini sağlayacak Ģekilde
kullanımı, zaman, faaliyet ve süreye göre kısıtlandığı kısımlardır. Yönetim maksadı ise
müdahale görmüĢ kaynak değerlerini koruyarak ve/veya iyileĢtirme çalıĢmaları ile doğal
süreçlere yaklaĢmasını sağlayarak türlerin ve habitatların geleceklerini teminat altına
almaktır.
Bu bölgenin alanı 4393,50 hektar olup Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahasının %
21,99’unu kapsamaktadır.
Hassas Koruma Bölgesinde:
1- Arıcılık: Sınırlı sayıda olmak koĢuluyla Ġl Ģube müdürlüğünce doğaya uygun
arılık yerleri planlanır ve tesis edilir. Planlanan ve tesis edilen arılık yerleri hariç Ġl Ģube
müdürlüğünden izin almak ve ağaçlara zarar vermemek koĢuluyla kara kovan
konulabilir.
2- Bitki Toplama: Bu bölgede bitki toplama faaliyetlerine izin verilmez.
3- Su Kullanım KoĢulları: Hassas Koruma Bölgesi içerisinde kalan su
kaynakları ticari olmamak kaydıyla yöre halkının içme suyu ihtiyaçlarını karĢılamak
üzere yapılacak su isale hatları ve yaban hayatı yaĢam ortamlarını düzeltme amacı
dıĢında alınamaz, su yataklarının yapısını değiĢtirecek müdahalelerde bulunulamaz.
4- Balık Üretim Ġstasyonları: Ġl ġube müdürlüğü tarafından derelerde ve
göllerde tespit edilen doğal balık türlerinin artırılması, azalan derelere ve göllere
salınması amacıyla doğal balık üretim istasyonu kurulabilir. Mevcut tüm balık
122
çiftliklerinin, derelerin kirlenmesi ve biyolojik çeĢitliliğin korunması amacıyla alanın
geliĢim amaçlarına uygun bir Ģekilde iĢlettirilmesi esastır. Var olan ticari iĢletmeler Ġl
Ģube müdürlüğü tarafından istenilen ek önlemleri almakla sorumludurlar. Bu alanlara
ticari amaçlı yeni balık çiftlikleri kurulamaz.
5- Avcılık: Bu bölge içerisinde her türlü avcılık faaliyeti yasaktır.
6- Kamu Kurumlarının Yatırımları: Korunan alan içerisinde veya yakın
çevresinde yaĢayan halkın ihtiyaçlarını karĢılamak üzere baĢka bir seçenek olmaması
halinde kamu hizmetleri yatırımlarına (yol, su, elektrik, telefon vb. her türlü alt ve üst
yapı) ticari amaçlı olmaması kaydıyla Genel Müdürlükçe belirlenen Ģartlar
çerçevesinde izin verilebilir. Bu izinlerde alandaki doğal yapıya ve biyolojik çeĢitliliğe
en az zarar verecek Ģekilde teknolojik imkânların kullanılması zorunludur.
7- Planlama: Bu bölge içerisinde yaban hayatı tanıtım merkezi ve bekçi kulübesi
yapılabilecektir. Günübirlik kullanım alanları ve yeni yerleĢim yerleri oluĢturulamaz.
8- Tarım ve Hayvancılık Faaliyetleri: Tarım alanlarına ulaĢım için mevcut
yollar kullanılacak olup yeni yollar açılmayacaktır. Ekosisteme zarar vermeyecek
geleneksel tarım uygulamaları devam ettirilecektir. Ekosisteme ve yaban hayat ına
zarar verecek kimyasallar, zirai ilaçlar ve gübreler kullanılmaması için Ġl ġube
Müdürlüğünce ilgili kamu kurum ve kuruluĢlarıyla temasa geçilerek gerekli
önlemler
alınacaktır.
Ayrıca
bu
konuda
kamuoyunun
bilgilendirilip
bilinçlendirilmesi sağlanacaktır. Mevcut hayvan çiftliklerinin geliĢme ve yönetim
planı amaçlarına uygun bir Ģekilde iĢlettirilmesi Ġl ġube Müdürlüğü tarafından
denetlenecektir.
Yeni
çiftliklerin
kurulması
talepleri
Bölge
Müdürlüğünce
belirlenecek esas ve usuller doğrultusunda değerlendirilecektir.
9-Mera Alanları, Subalpin/Alpin Alanlar, Otlatma: Yaban hayatı hükümlerini
içeren Bölge Müdürlüğü görüĢleri otlatma planını yapacak ilgili kuruma bildirilir. Nesli
tehlikede endemik bitkilerin bulunduğu alanlar otlatma kapsamı dıĢında tutulur. Köylere
ve yaylalara tahsis edilecek mera alanlarında taĢıma kapasitesinin hesaplanması
zorunludur. BüyükbaĢ ve küçükbaĢ hayvanların belirlenecek ve planlanacak mera
alanları dıĢarısına baĢıboĢ bırakılması kesinlikle yasaktır. Ormanlık alanlarda otlatma
yürürlükteki mevzuat çerçevesinde belirlenecektir.
10- Ormancılık: Alanın hedef türünün ekolojik istekleri göz önüne alınarak,
yaĢam alanlarını iyileĢtirici ve doğal peyzajı dikkate alan ekosistem tabanlı çok yönlü
fonksiyonel amenajman planları doğrultusunda ormancılık faaliyetleri sürdürülür.
Fonksiyonel planın olmaması durumunda Yönetim ve GeliĢme Planı Genel
123
Prensiplerinin ilgili maddesi çerçevesinde yürütülecektir. Bu bölge içerisinde kalan
meĢcerelerde; meĢcere bakımları,
silvikültürel müdahaleler ve yol Ģebeke planında
bulunan orman yollarının ve yol bakımlarının yapılması Ġl ġube Müdürlüğünün bilgisi ve
alandan sorumlu birimi ile iĢbirliği içerisinde Orman ĠĢletme ġeflikleri tarafından
gerçekleĢtirilebilir. ġebeke planında bulunmayan yol yapımı talebi halinde Bölge
Müdürlüğünün uygun görüĢü alınacaktır.
11- Ekoturizm: Ġl ġube müdürlüğü tarafından belirlenecek faaliyetler, yapılacak
bir plan çerçevesinde yine Ġl ġube müdürlüğünce eğitilecek alan kılavuzları eĢliğinde
yürütülebilecektir.
12- Yaylacılık: Bu bölge içerisinde yaylacılık faaliyetleri yapılmasına izin
verilmez.
13- Madencilik: Bu bölge içerisinde 5. ve 6. Grup maden haricinde madencilik
arama ve iĢletme faaliyetleri yapılamaz. 5. ve 6. Grup madenlerin arama ve iĢletmesi
genel prensipler 14. maddesi çerçevesinde yapılabilir. Yol yapımı talebi halinde Bölge
Müdürlüğünün uygun görüĢü alınacaktır.
3.3.4. Sürdürülebilir Kullanım Bölgesi
Tabiatı koruma amacıyla belirlenmiĢ kurallara göre ekonomik faaliyetlerin
sürdürülmesine izin verilen, çekirdek bölge ile insani faaliyetlere açık bölgeler arasında
kalan alanlar sürdürülebilir kullanım bölgesi olarak ayrılabilir. Sürdürülebilir kullanım
bölgesinin maksadı, ekolojik ortam ile uyumlu sürdürülebilir doğal kaynak kullanımını
sağlamaktır.
Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası için belirlenmiĢ olan hedef türlerin korunması ve
geliĢimi için ayrılmıĢ olan MKB ve HKB üzerinde baskı unsuru yaratmayacak biçimde,
Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası sınırları içerisinde yöre halkının ve ziyaretçilerin alanın
koruma statüsü ve değerleri ile uyumlu temel, gündelik ve rekreasyonel ihtiyaçlarının
karĢılanması amacı ile doğal kaynak kullanım biçimlerine (ormancılık, tarım, su
kaynaklarının kullanımı, hayvancılık ve otlatma, yerleĢim, yaylacılık, alan yönetimi ve
rekreasyonel faaliyetleri) izin verilen alanlardır.
Bu bölgenin alanı 9783,95 hektar olup, Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahasının %
48,97’sini kapsamaktadır.
124
Sürdürülebilir Kullanım Bölgesinde;
1- Arıcılık: Ġl ġube müdürlüğü tarafından doğaya uygun arılık yerleri planlanır
ve tesis edilir. Planlanan ve tesis edilen arılık yerleri hariç Ġl ġube Müdürlüğünden izin
almak ve ağaçlara zarar vermemek koĢuluyla kara kovan konulabilir.
2- Bitki Toplama: Belirtilen yerlerde, dönemlerde ve miktarlarda Ġl ġube
Müdürlüğünün belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde bitki toplanılmasına izin
verilebilir.
3- Su Kullanım KoĢulları: Su kullanım koĢulları için 3 (üç) farklı üniversitenin
yaban hayatı baĢta olmak üzere yapılacak yatırımın özeliğine göre idarenin uygun
göreceği bilim dallarında konusunda uzmanlaĢmıĢ öğretim üyelerince hazırlanacak,
tesisin bu yaban hayatı geliĢtirme sahasındaki hedef tür ve diğer türlerin bu alandaki
devamlılığını tehlikeye düĢürmeyeceğini ve ekosistemi bozmayacağını belirtir
ekosistem değerlendirme ve çevre düzen raporu sonucunda Sulak Alanlar Mevzuatı
çerçevesinde yürütülür.
4- Balık Üretim Ġstasyonları: Mevcut tüm balık çiftliklerinin, derelerin
kirlenmesi ve biyolojik çeĢitliliğin korunması amacıyla alanın geliĢim amaçlarına uygun
bir Ģekilde iĢlettirilmesi esastır. Bu alanlara ticari amaçlı yeni balık çiftlikleri Bölge
Müdürlüğünce belirlenecek esas ve usuller çerçevesinde kurulabilir. Var olan ticari
iĢletmeler ile kurulacak yeni iĢletmeler Ġl ġube Müdürlüğü tarafından istenilen ek
önlemleri almakla sorumludurlar.
5- Avcılık: Envanteri yapılmıĢ, sürdürülebilir kullanıma uygun olarak
belirlenen alanlarda ve sayılarda av hayvanlarının;
a) Karada yaĢayanlarının avcılığı, Genel Müdürlükçe onaylanan Avlanma Planı
çerçevesinde, belirlenen kota sayısı kadar ve belirlenen bedellerle,
b) Suda yaĢayanlarının avcılığı, Su Ürünleri Sirkülerinde yasaklanan dereler hariç Bölge
Müdürlüğünün uygun görüĢü ve izniyle belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde sportif
olta balıkçılığı çerçevesinde yaptırılabilir.
Avcılık faaliyetlerinin gerçekleĢtirilmesini temin için uygun olan yerlere doğaya
uygun gözlek yerleri ve bek yerleri yapılabilir. Av organizasyonu Kara Avcılığı Kanunu
ve buna iliĢkin yönetmelikler çerçevesinde yapılır.
6- Kamu Kurumlarının Yatırımları: Korunan alan içerisinde veya yakın
çevresinde yaĢayan halkın ihtiyaçlarını karĢılamak üzere baĢka bir seçenek olmaması
halinde kamu hizmetleri yatırımlarına (yol, su, elektrik, telefon vb. her türlü alt ve üst
125
yapı) ticari amaçlı olmaması kaydıyla Bölge Müdürlüğünce belirlenen Ģartlar
çerçevesinde izin verilebilir. Ġzin verilmesi halinde Genel Müdürlüğe bilgi verilir.
7- Planlama: Bu bölge içerisinde yaban hayatı tanıtım merkezi, av köĢkleri,
bungalovlar, bekçi kulübesi, giriĢ kulübesi vb. yapı ve tesisler yapılabilecektir. Yeni
yerleĢim yerleri ve yaylalar ilgili kurumlarla iĢbirliği içerisinde yapılacak imar planı
dahilinde sınırlı olarak yer alabilir.
8- Tarım ve Hayvancılık Faaliyetleri: Ekosisteme zarar vermeyecek tarım
uygulamaları devam ettirilecektir. Ekosisteme ve yaban hayatına zarar verecek
kimyasallar, zirai ilaçlar ve gübreler kullanılmaması için Ġl ġube müdürlüğünce ilgili
kamu kurum ve kuruluĢlarla temasa geçilerek gerekli önlemler alınacaktır. Ayrıca
bu konuda kamuoyunun bilgilendirilip bilinçlendirilmesi sağlanacaktır. Mevcut
hayvan çiftliklerinin geliĢme ve yönetim planı amaçlarına uygun bir Ģekilde
iĢlettirilmesi Ġl ġube müdürlüğü tarafından denetlenecektir. Yeni çiftliklerin
kurulması talepleri plan hükümlerine aykırı olmayacak durumlarda Bölge
Müdürlüğünce
değerlendirilecektir.
Sonucundan
Genel
Müdürlüğe
bilgi
verilecektir. Tarım ve hayvancılığın teĢviki için gerekli olan yapı ve tesislerin (ahır,
samanlık, kümes, havuz, depo vb.) yapımına izin verilecektir.
9-Mera Alanları, Subalpin/Alpin Alanlar, Otlatma: Yaban hayatı hükümlerini
içeren Genel Müdürlük görüĢleri otlatma planını yapacak ilgili kuruma bildirilir. Nesli
tehlikede endemik bitkilerin bulunduğu alanlar otlatma kapsamı dıĢında tutulur. Köylere
ve yaylalara tahsis edilecek mera alanlarında taĢıma kapasitesinin hesaplanması
zorunludur. BüyükbaĢ ve küçükbaĢ hayvanların belirlenecek ve planlanacak mera
alanları dıĢarısına baĢıboĢ bırakılması kesinlikle yasaktır. Ormanlık alanlarda otlatma
yürürlükteki mevzuat çerçevesinde belirlenecektir.
10- Ormancılık: Yönetim ve GeliĢme Planı genel prensipleri çerçevesinde
yürütülecektir. ġebeke planında bulunmayan yol yapımı talebi halinde Bölge
Müdürlüğünün uygun görüĢü alınacaktır.
11- Ekoturizm: Ġl ġube müdürlüğü tarafından belirlenecek faaliyetler, yapılacak
bir plan çerçevesinde yine Ġl ġube müdürlüğünce eğitilecek alan kılavuzları eĢliğinde
yürütülebilecektir.
12- Yaylacılık: Bu bölge içerisindeki yaylaların mevcut durumları korunarak
geleneksel kullanımları ile faaliyetlerine devam etmeleri sağlanacaktır. Yaylaların
kullanımı sınırları belirlenen alanlarda Ġl ġube müdürlüğü ve ilgili kurumlarca
126
hazırlanacak plan çerçevesinde yaban hayatına ve ekosisteme zarar vermeyecek Ģekilde
olacaktır. Bu konuda kamuoyu bilgilendirilip bilinçlendirilecektir.
13- Madencilik: Bu bölge içerisinde Genel Prensiplerde yasaklanmıĢ olan 1. ve
2. Grup madenler haricindeki madenlerin arama ve iĢletilmesi yapılabilir. Arama ve
iĢletme faaliyetleri genel prensipler 14. madde çerçevesinde sürdürülür. Yol yapımı
talebi halinde Bölge Müdürlüğünün uygun görüĢü alınacaktır.
3.3.5. Kontrollü Kullanım Bölgesi (KKB)
Korunan alanlar içerisinde yer alan turizm ve rekreasyon alanları, yerleĢim
yerlerinin yer aldığı alanlar turizm ve rekreasyon hizmetlerinden ziyaretçilerin
faydalanmasını sağlamak ve mevcut yerleĢim alanlarında planlı geliĢimi sağlamak
amacıyla Kontrollü Kullanım Bölgesi olarak ayrılır.
Bu bölgede yapılacak Balık üretim istasyonları, yeni yerleĢim bölgeleri, turizm
ve rekreasyon alanları, 3., 4., 5. ve 6. grup madenler ve enerji yatırımları için Genel
Müdürlüğün belirlediği usul ve esaslar çerçevesinde hareket edilir. Diğer her türlü
faaliyet Bölge Müdürlüğünün uygun görüĢü çerçevesinde gerçekleĢtirilebilir.
Bu bölgenin alanı 5801,91 hektar olup, Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahasının %
29,04’ünü kapsamaktadır.
3.4. Programlar, Hedefler ve Stratejik Eylem Planı
SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası için düzenlenen tehdit
analizi çalıĢmasında sahada tespit edilen baskılar, bu baskıların kaynakları ve baskıların
ortadan kaldırılmasına yönelik çözümler ortaya koyulmuĢtur. Bu çözümlere ulaĢmak
için, çözüm yollarının programlar dahilinde sınıflandırılması, önceliklendirilmesi ve
öngörülen faaliyetler yardımıyla baskıların yani tehditlerin ortadan kaldırılması ve
sahanın sürdürülebilir kullanımı için stratejik uygulama planı düzenlenmiĢtir.
Programlar:
1. Koruma
2. Turizm ve Rekreasyon
3. Eğitim ve Bilinçlendirme
4. Ġzleme
127
PROGRAM 1. Koruma
Hedef 1.1. Sahada bulunan Yaban keçisi popülasyonlarını korumak, iyileĢtirmek ve geliĢtirmek.
Politika ve Temel Mantık
Sahada, özellikle yaĢam alanlarındaki insan kullanımları, çok ciddi boyutlardaki kaçak
avcılık ve yırtıcı baskısından dolayı, Yaban keçisi popülasyonları önemli ölçüde zararlara
uğramakta, gerekli artıĢı yapamamakta ve azalmaktadır. Doğrudan veya dolaylı insan
müdahaleleri, alandaki yırtıcılar, hastalık ve rekabet unsurları gibi, Yaban keçisi popülasyonları
üzerindeki baskı oluĢturan her türlü etmene karĢı koruyucu ve önleyici tedbirler alınacaktır.
Yaban keçisi popülasyonları üzerine etki eden etmenler, hem doğrudan popülasyonlardaki
bireyleri hedef alan kaçak av, yırtıcılar gibi etmenler, hem de Yaban keçisinin yaĢam alanının
(habitatı) en önemli bileĢenleri olan besin kaynakları, su kaynakları, barınak alanları ile doğum
ve yavru büyütme alanları üzerinde olumsuz etkilerde bulunarak popülasyonları etkileyen
etmenlerdir.
Alandaki ormanlık alanlar günümüz Ģartlarında OGM tarafından iĢletilememekte ve
yörede kaçakçılık hat safhadadır. Buna rağmen oldukça sarp olan arazinin yüksek kesimlerinde
çok güzel doğal yaĢlı ormanlık alanlar kalmıĢtır. Bir zamanlar ana yol kenarına yığılan kaçak
odun emvallerinin burada satıĢa sunulması Ģeklinde yapılan kaçakçılık, bugün köylülerin yakacak
ve yapacak ihtiyacını karĢılamak amacıyla yapılmaktadır. UlaĢımın ancak katırlarla yapılabildiği
bu zor yerlerdeki ormanların OGM tarafından Ekosistem Tabanlı ve Çok Amaçlı Planlama
Tekniğiyle yapılacak olan Orman Amenajman Planlarıyla iĢletilmelidir. Sahadaki ormanların
önemli bir kısmı Hassas Koruma Bölgesi içinde, geriye kalan önemli bir kısmı ise Sürdürülebilir
Kullanım Bölgesinde bulunmaktadır.
Alanda, öncelikle yoksulluğun beraberinde getirdiği yöre halkının birçok ihtiyacını
karĢılamak için kullandığı odunu, hem yakacak, hem de yapacak Ģeklinde kaçak olarak ormandan
karĢılaması, yemlik yaprak yararlanması, plansız otlatma faaliyetleri, orman içi su kaynaklarına
olan talebin artması, ahır sıvıları, mutfak ve banyo sularının doğrudan akarsulara bırakılması,
özellikle bitkisel kökenli (mantar, kekik vb) odun dıĢı orman ürünlerinin bilinçsizce ve belli
alanlarda yoğunlaĢarak aĢırı toplanması ve bu nedenlerin her birinde önemli bir paya sahip olan
biyolojik çeĢitliliğin korunması konusundaki yetersiz bilinç düzeyi, alanın biyolojik çeĢitliliği ve
Yaban keçisi yaĢam alanları üzerine olumsuz etkiler yapmaktadır.
Saha ve etkilenme bölgesindeki Yaban keçisi popülasyonlarını tehdit eden unsurlarla
128
etkin mücadele edilecek, koruma sistemi güçlendirilecek ve avlanma planı yapılacaktır. Etkin
bir koruma sistemi kurulup, sürdürülebilir bir av sistemi oluĢturulduktan sonra, sayımlar ve
gözlemlerle popülasyonları sürekli izlenen Yaban keçisinin sahadaki devamlılığı daha kolay
sağlanacaktır. Bunun yanısıra, saha ve civarındaki bütün Orman ĠĢletmelerinin Orman
Amenajman Planlarının, YHGS’nin geliĢme ve yönetim planının kararlarına uygun bir Ģekilde
biyolojik çeĢitliliği dikkate alan yani Ekosistem Tabanlı ve Çok Amaçlı Planlama Tekniğiyle
yapılması, odun dıĢı orman ürünlerinin planlı ve sürdürülebilir kullanımının sağlanması, saha ve
bitiĢik alanların otlatma planının yapılması ve uygulanması, odun ihtiyacının yasal yollardan elde
edilmesinin teĢvik edilmesi ve desteklenmesi, alternatif enerji kaynaklarının teĢvik edilmesi ve
desteklemesi, saha ve etkilenme bölgesindeki yerleĢim yerlerinin altyapılarının tamamlanması,
katı ve sıvı atıkların yönetimi konusunda önlemler alınması, orman içi su kaynaklarından doğal
dengeyi gözeterek yararlanılması ile Yaban keçisinin yaĢam ortamlarının korunması ve bu
alanlardan sürdürülebilir yararlanma sağlanacaktır.
STRATEJĠ – AMAÇ - FAALĠYET
Strateji 1.1.1. Yaban keçisi popülasyonları
üzerindeki doğrudan insan ve yırtıcı hayvan
baskısına karĢı tedbirler almak
Amaç 1. Saha ve etkilenme bölgesinde
sürdürülebilir bir koruma sistemi kurmak,
kaçak avcılığı önlemek ve sürdürülebilir planlı
avcılık yapılmasını sağlamak
Faaliyet 1.1. Koruma ekiplerini personel, araçgereç ve teknik malzeme bakımından
kapasitelerini arttırarak sürdürülebilir hale
getirmek
Faaliyet 1.2. Köy tüzel kiĢiliklerini de devreye
sokan sistemli bir alan koruma planının
yapılması ve uygulanması
Faaliyet 1.3. Avlanma planı yapılarak sürekli
yenilenmesi ve popülasyon durumu uygun
görülen türlerin av turizmine sunulması
Amaç 2. Yaban keçisinin yabani yırtıcılarını
sürekli kontrol altında tutmak
Faaliyet 2.1. Yabani yırtıcıların popülasyon
durumlarını, sayım sonuçları ile sürekli kontrol
etmek ve taĢıma kapasitesinin üzerindekileri
avlatmak
Amaç 3. Sahada sahipli veya sahipsiz
köpeklerin serbest dolaĢmasına müsaade
etmemek
Faaliyet 3.1. Köylülere ait kapı-bekçiköpekleri veya av köpeklerinin serbest
dolaĢmasına anında müdahale edilerek bu
durumun önüne geçilmesi ve çoban
BaĢarı
Göstergesi
Kaçak avın
ortadan
kalkması
veya
azalması,
Y1 Y2 Y3 Y4 Y5
2012 2013 2014 2015 2016
*
*
*
*
*
*
*
*
*
Yırtıcı
baskısında
azalma
*
*
*
*
*
Yırtıcı
baskısında
azalma
*
*
*
*
*
Avlanma
planı
yapılması
129
Sorumlu Birim
Kars ġube
Müdürlüğü,
Jandarma
Komutanlıkları,
Emniyet
Müdürlükleri,
Muhtarlıklar,
Orman Bölge
Müdürlüğü, Avcı
Dernekleri
köpeklerinin ilk etapta çobanın gözetiminden
uzaklaĢmaması konusunda çobanları eğitmek
Strateji 1.1.2. Saha ve civarındaki ormancılık
faaliyetlerini, öncelikle biyolojik çeĢitliliğin
korunması ve Yaban keçisi habitatlarının
güçlendirilmesi temelinde yürütmek
Amaç 1. Saha ve civarındaki bütün Orman
Amenajman Planlarının, YHGS Yönetim ve
GeliĢim Planı ilkeleri doğrultusunda biyolojik
çeĢitliliğin korunmasını dikkate alan Ekosistem
Tabanlı ve Çok Amaçlı Planlama Tekniğiyle
yenilenmesini sağlamak ve uygulamak
Faaliyet 1.1. Saha ve civarındaki bütün Orman
ĠĢletmelerinin Orman Amenajman Planlarının,
YHGS’nın Yönetim ve GeliĢme Planının
Biyolojik
kararlarına uygun bir Ģekilde biyolojik
çeĢitliliği
çeĢitliliğin korunmasını dikkate alan Ekosistem dikkate alan
Tabanlı ve Çok Amaçlı Planlama Tekniğiyle
ormancılık
yapılması
uygulamaları
Faaliyet 1.2. Baltalık ormanlarının
devamlılığını sağlamak
Strateji 1.1.3. Odun dıĢı orman ürünlerinin
üretimini planlamak, uygulamak ve yönetmek
Amaç 1.Odun dıĢı orman ürünlerinin planlı ve
sürdürülebilir kullanımını sağlamak
Faaliyet 1.1. Odun dıĢı orman ürünlerinden
Alan ve
özellikle arıcılık ve iç su balıkları yetiĢtiriciliği civarında bal
potansiyelinin planlanması ve planların
ve balık
uygulanması
üretiminde
artıĢ
Strateji 1.1.4. Alandaki otlatma baskısını
azaltmak veya ortadan kaldırmak.
Sahadaki
Amaç 1. Saha ve bitiĢik alanlardaki büyükbaĢ
hayvanların
hayvan otlatmacılığının sadece Sürdürülebilir
Otlatma
Kullanım Bölgesindeki uygun alanlarda planlı
Planına
bir Ģekilde yapılmasını sağlamak.
uygun
otlatılması
Faaliyet 1.1. Saha ve bitiĢik alanların otlatma
planının yapılması ve uygulanması
Amaç 2. Ahır hayvancılığını baĢlatmak ve
geliĢtirmek
Faaliyet 2.1. Ahır hayvancılığını teĢvik etmek,
Ahır
desteklemek ve örnek çalıĢmalar yapmak
hayvancılığı
nda artıĢ
sağlanması
Strateji 1.1.5. Ormanlardan usulsüz odun
hammaddesi ve yemlik yaprak
yararlanmalarının oluĢturduğu baskıyı azaltmak
veya ortadan kaldırmak
Amaç 1. Oduna alternatif enerji kaynaklarını
teĢvik etmek, desteklemek ve bu konuda
farkındalık oluĢturmak
Faaliyet 1.1. Çatılarda güneĢ enerjisinden
GüneĢ ısıtma
faydalanılan ısıtma sistemleri kurmak
sistemlerinin
kurulması
Faaliyet 1.2. Ormanlardan yapraklı dal –
Yemlik
yemlik yaprak kesimine karĢı denetimleri
yaprak
artırmak ve köylerde eğitimler düzenlemek
kullanımının
bitmesi
130
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
Kars ġube
Müdürlüğü,
Orman Bölge
Müdürlüğü,
OGM-Odun DıĢı
Ürün ve
Hizmetler Dairesi
BaĢkanlığı
*
*
*
Kars ġube
Müdürlüğü,
Orman Bölge
Müdürlüğü
Kars ġube
Müdürlüğü,
Orman Bölge
Müdürlüğü,
OGM-ORKÖY
Daire BaĢkanlığı,
Ġl Tarım
Müdürlüğü
*
Kars ġube
Müdürlüğü, Ġl
Tarım Müdürlüğü
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
Kars ġube
Müdürlüğü OGM-ORKÖY
Daire BaĢkanlığı,
Kars ġube
Müdürlüğü,
Orman Bölge
Müdürlüğü
Strateji 1.1.6. YerleĢim yerlerindeki plansız
geliĢmeleri önlemek.
Amaç 1. YerleĢim yerlerindeki yapılaĢmanın ve
altyapının bir plan dahilinde ve yaĢam alanı
kayıplarına yol açmayacak Ģekilde yapılmasını
sağlamak.
Faaliyet 1.1. Saha ve etkilenme bölgesindeki
yerleĢim yerlerinde yapılaĢmanın ve altyapının
bir plan dahilinde yapılmasını sağlamak
Strateji 1.1.7. Altyapı yetersizliğinden
kaynaklanan kirlilik, saha ve civarına atılan her
türlü atıkların önüne geçmek
Amaç 1. Sahada, yaban hayatı için önemli olan
su kaynaklarının kirletilmemesi ve biyolojik
çeĢitliliğin korunmasını sağlamak ve
farkındalık oluĢturmak
Faaliyet 1.1. Katı ve sıvı her türlü atıkların
yönetimi konusunda önlemler alarak, katı atık
toplama sistemi kurmak ve foseptik çukuru
kullanımını yaygınlaĢtırmak
Strateji 1.1.8. Sahadaki orman içi su
kaynaklarından yararlanılması gereken
durumlarda, yaban hayatının isteklerini azami
bir Ģekilde koruyacak Ģekilde yararlanmak
Amaç 1. Sahadaki su kaynaklarından YHGS
Yönetim ve GeliĢme Planı ilkeleri
doğrultusunda, koruma kullanma dengesini
gözeten bir Ģekilde faydalanmak
Faaliyet 1.1. Sürdürülebilir Kullanım Bölgesi
ve Kontrollü Kullanım Bölgelerindeki su
kaynaklarından içme, ev ihtiyaçları için
kullanma ve sulama suyu ihtiyaçlarını
karĢılamak gibi değiĢik amaçlarla yararlanırken,
hedef tür baĢta olmak üzere yaban hayatının su
ihtiyacı dikkate alınmalı ve suyun yıllık
ortalama debisinin en az 1/3’ü doğal ortamında
bırakılmalıdır
Faaliyet 1.2. Yaban hayatı için önemli su
kaynaklarını belirlemek, su kaynaklarının eksik
veya yetersizliği durumunda alternatif su
kaynaklarını araĢtırmak, hayvanların bu
kaynaklardan yararlanmasını kolaylaĢtırmak
Amaç 2. Ekolojik tarım ve modern sulama
tekniklerinin kullanımını teĢvik etmek
Faaliyet 2.1. Ġl Tarım Müdürlüğü ile iĢbirliği
yaparak köylerde modern sulama projeleri
hazırlanmasını ve uygulanmasını teĢvik etmek
Altyapısı
mevcut
planlı
yerleĢim
yerleri
*
*
*
*
*
Kars ġube
Müdürlüğü,
Orman Bölge
Müdürlüğü,
Kaymakamlıklar,
Muhtarlıklar
Kars ġube
Müdürlüğü,
Orman Bölge
Müdürlüğü,
Kaymakamlıklar,
Muhtarlıklar
Atıkların
toplanması
ve foseptik
çukurlarının
artması
*
*
*
*
*
Sahadaki
akarsu ve
diğer bütün
su
kaynaklarını
n yıllık
ortalama
debisinin en
az 1/3’ünün
doğal
ortamında
bırakılması
*
*
*
*
*
*
*
Kars ġube
Müdürlüğü
*
Kars ġube
Müdürlüğü, Su
Yönetimi Genel
Müdürlüğü, Ġl
Tarım
Müdürlüğü, DSĠ
Modern
sulama
sistemlerinin
kullanımında
artıĢ olması
Strateji 1.1.9. Sahadaki Yaban keçisi baĢta
olmak üzere bütün türlerin, ürkme, korkma,
kaçma, yaralanma, ölüm veya yaklaĢma ve
131
*
*
DKMP Genel
Müdürlüğü, Kars
ġube Müdürlüğü,
Su Yönetimi
Genel
Müdürlüğü,
Valilik, DSĠ
insana alıĢmasına neden olan insan kaynaklı
rahatsızlıkları en aza indirmek
Amaç 1. Sahadaki araç ve patika yolların
kullanımını düzenleyerek, sürücü ve yayaların
yaban hayatına zarar vermemesini sağlayacak
tedbirler almak
Faaliyet 1.1. Alanda, birçok araç ve patika
yolun, izinsiz gezinti amaçlı olarak
kullanılmasına engel olmak
Hayvanların
uğradığı
rahatsızlıkta
azalma
Faaliyet 1.2. Yol kenarlarında ve dikkat çekici
Hayvan
yerlerde yola çıkabilecek Yaban keçisi, Karaca,
ölüm ve
Ayı, Kaplumbağa ve Kurbağa gibi türlerle ilgili
yaralanmalar
uyarıcı, hız sınırlandırıcı veya durulması
ıyla
gerektiğini gösteren, korna çalınmaması,
yüksek sesli müzik açılmaması, sahanın önemli sonuçlanan
kazalarda
türleri, yaban hayvanlarıyla etkileĢim vb
azalma
konularda uyarıcı ve bilgilendirici levhalar
yerleĢtirmek
Amaç 2. Alanda yaĢayan yerel halk ve alanı
ziyaret eden avcılar dahil bütün ekoturistlerin
yaban hayatına zarar vermeyecek Ģekilde alan
kullanmalarını sağlayacak tedbirler almak
Faaliyet 2.1. Saha ve etkileĢim alanında
Hayvanların
sürekli eğitim ve bilinçlendirme çalıĢmaları
uğradığı
yapmak, saha bekçiliği yapan kiĢileri sürekli
rahatsızlıkta
eğitmek
azalma
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
Kars ġube
Müdürlüğü,
Orman Bölge
Müdürlüğü,
Valilik
Kars ġube
Müdürlüğü
*
*
Kars ġube
Müdürlüğü
PROGRAM 2. Turizm ve Rekreasyon
Hedef 2.1. SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahasının av turizmi ve doğa turizmi
yani ekoturizm potansiyelinden, koruma kullanma ilkeleri doğrultusunda sürdürülebilir turizm
fırsatları oluĢturmak.
Politika ve Temel Mantık
Alanın sahip olduğu doğal yaban hayvanları ve bitkisel zenginliği, av turizminde tercih
edilen türleri barındırması, kültürel ve estetik güzellikleri ile trofe avcılarının, kaya
tırmanıcılarının, fotoğraf ve film çekiminden hoĢlanan insanların ve özellikle kalabalık Ģehir
yaĢamından sıkılan doğa severlerin, doğal alanlarda eğlenme ve dinlenmek amacıyla tercih
edeceği bir saha olmasını sağlamakta ve sahanın önemini arttırmaktadır. Bu nedenle, yakın
gelecekte sahada artan turizm talebine cevap verebilecek dengeli ve sürdürülebilir turizm
fırsatları yaratmak ve turizm faaliyetlerini denetim altına almak hedeflenmektedir.
STRATEJĠ – AMAÇ - FAALĠYET
BaĢarı
Göstergesi
Y1 Y2 Y3 Y4 Y5
2012 2013 2014 2015 2016
Sorumlu Birim
Kars ġube
Müdürlüğü,
Valilik, Ġl Kültür
ve Turizm
Strateji 2.1.1. Sahadaki ekoturizm
faaliyetlerinin sürdürülebilir olmasını
sağlamak.
Amaç 1. Sahada yakın gelecekte yaban
132
hayvanları ile ilgili olanlar baĢta olmak üzere
yapılabilecek diğer bütün doğal kaynak
değerlerine yönelik ekoturizm türlerini
planlamak, geliĢtirmek ve denetim altına
almak.
Faaliyet 1.1. Sahanın turizm potansiyeli ve
taĢıma kapasitesi belirlenerek, ekoturizm planı
yapılmalı
Faaliyet 1.2. Av turizminden elde edilen
gelirden yöre halkının daha fazla pay almasını
sağlamak
Müdürlüğü
Ekoturizm
planının
yapılması
Köylülerin
av turizmini
desteklemes
i
Faaliyet 1.3. Sahadaki gözlek noktalarından da
Doğa
faydalanılarak, yürüyüĢ güzergahları
gözlem
belirlenmeli, yaban hayvanları gözlem turları,
turları
fotosafari gibi doğa gözlem turları planlamak
düzenlenme
ve düzenlenmek
si
Faaliyet 1.4. Bütün ziyaretçiler için, sahada
Doğaya
uyulması gereken kurallar listesi hazırlanıp,
uygun
sahaya giren her ziyaretçinin bu listelerden
ekoturizm
elde etmesi ve bu kurallara uyması sağlanacak
turları
düzenlenme
si
Faaliyet 1.5. Doğaya uygun, 2 adet koruma
Koruma
kulübesi yapılması
kulübelerini
n yapılması
*
*
*
*
*
*
*
DKMPGM
*
Kars ġube
Müdürlüğü, Ġl
Kültür ve Turizm
Müdürlüğü
*
*
Kars ġube
Müdürlüğü, Ġl
Kültür ve Turizm
Müdürlüğü
*
*
Kars ġube
Müdürlüğü
*
PROGRAM 3. Eğitim ve Bilinçlendirme
Hedef 3.1. Bütün ilgi gruplarında SarıkamıĢ-Kağızman YHGS’nın korunmasına ve yönetimine
katkıda bulunabilecek bir doğa koruma bilincinin oluĢturulmasını sağlamak.
Politika ve Temel Mantık
Bütün ilgi gruplarının doğa koruma, biyolojik çeĢitlilik, yaban hayatı ve su kaynaklarının
korunması ve sürdürülebilir kullanımı konularında eğitimleri sağlanarak alanın daha iyi
korunması hedeflenmektedir.
STRATEJĠ – AMAÇ - FAALĠYET
BaĢarı
Göstergesi
Strateji 3.1.1. SarıkamıĢ-Kağızman
YHGS’ndaki bütün ilgi gruplarının doğa
koruma ve yaban hayatı konusundaki bilinç
Katılım
düzeyini artırmak.
oranı
Amaç 1. Saha içerisinde ve etkilenme
yüksek,
bölgesinde bulunan avcılara yaban hayatı,
sonuçları
biyolojik çeĢitlilik ve yasal avcılığın yararları
test
konusunda eğitim vermek ve bilgilendirmek.
edilebilen
Faaliyet 1.1. Her yıl en az bir defa avcılara
baĢarılı
yaban hayatı, biyolojik çeĢitlilik ve yasal
eğitim
avcılığın yararları konusunda eğitim vermek ve
toplantıları
bilgilendirmek amacıyla toplantılar
düzenlemek
düzenlemek
Amaç 2. Saha içerisinde ve etkilenme
bölgesinde yaĢayan ilköğretim çağındaki
133
Y1 Y2 Y3 Y4 Y5
2012 2013 2014 2015 2016
*
*
*
*
*
Sorumlu Birim
Kars ġube
Müdürlüğü, Halk
Eğitim Merkezi
Müdürlükleri,
Avcılık Kulüpleri
çocuklar baĢta olmak üzere, yöre halkına doğa
koruma, yaban hayatı ve su kaynakları
konusunda eğitim vermek ve bilgilendirmek.
Faaliyet 2.1. Saha ve etkilenme bölgesindeki
okullar ve köylerde görsel ve basılı materyaller
kullanarak yılda en az bir defa eğitim vermek
Amaç 3. Saha ile ilgili bütün yetkili kurum ve
kuruluĢları sahanın önemi, kaynak değerleri ve
sürdürülebilir kullanımı hakkında belirgin ve
ortak bir anlayıĢa sahip olmalarını sağlamak.
Ġlgili bütün
Faaliyet 3.1. Saha ile ilgili bütün yetkili kurum yöneticilere
ve kuruluĢların özellikle yöneticilerini eğitim
eğitim
ve bilinçlendirme toplantıları düzenlemek
vermek
Amaç 4. Sahada doğa koruma ve
sürdürülebilir kullanımı konusundaki bilinci
geliĢtirmek amacıyla, doğrudan ilgili
kurumlarda, kurumsal kapasiteyi arttırmak.
Faaliyet 4.1. Ġlgili kurum ve kuruluĢların
Mühendis,
uygun ve yeterli sayıda personel, modern
bekçi,orman
teknik araç ve malzeme ile donatılması ve
muh.mem.
bütün personelin yılda bir kez hizmet içi
araç ve
eğitime tabi tutulması
teknik
malzeme
eksiğinin
giderilmesi
Strateji 3.1.2. Alandaki otlatma baskısını
kaldırmak veya en aza indirmek.
Amaç 1. Planlı otlatma ve ahır hayvancılığı
konusunda yöre halkının bilinç düzeyini
arttırmak.
Faaliyet 1.1. Ġl Tarım Müdürlüğü yetkilileri
Planlı
vasıtasıyla örnek çalıĢmaları görsel ve basılı
otlatma ve
malzeme ile toplantılar düzenleyerek halka
ahır
anlatmak
hayvancılığ
ında artıĢ
Strateji 3.1.3. Ormanlardan usulsüz odun
hammaddesi, yemlik yaprak ve odun dıĢı
orman ürünlerinden yararlanmalarının
oluĢturduğu baskıyı azaltmak veya ortadan
kaldırmak.
Amaç 1. Oduna alternatif enerji kaynaklarını
teĢvik etmek ve desteklemek.
Faaliyet 1.1. Özellikle çatılarda güneĢ
Yemlik
enerjisinden faydalanılan ısıtma sistemleri
yaprak
hakkında köylerde eğitim toplantıları
kullanımını
düzenlemek
n bitmesi
Amaç 2. Kaçak kesim ve yemlik yaprak
yararlanmalarının önlenmesi için yöre halkına
eğitim vermek ve bilgilendirmek.
Faaliyet 2.1. Kaçak kesimlerin zararları ve
Ormandan
yemlik yaprak olarak sadece ormanlar için
sadece
zararlı Ökse otu (Viscum album) ve Gıcır
zararlı
(Similax sp.) gibi türlerin ağaçlardan mekanik
türlerin
yolla alınabileceği konusunda köylüye eğitim
kesilmesi
vermek
Amaç 3. Odun dıĢı orman ürünlerinden
yararlanırken dikkat edilmesi gereken
134
*
*
*
*
*
Kars ġube
Müdürlüğü, Ġlçe
Milli Eğitim
Müdürlükleri,
Muhtarlıklar
*
*
*
*
*
Kars ġube
Müdürlüğü
*
*
DKMP Genel
Müdürlüğü,
Kars ġube
Müdürlüğü
*
Kars ġube
Müdürlüğü, Ġl
Tarım Müdürlüğü
*
*
*
*
*
*
*
*
*
Kars ġube
Müdürlüğü,
OGM-ORKÖY
Daire BaĢkanlığı,
*
Kars ġube
Müdürlüğü,
Orman Bölge
Müdürlüğü
hususlarda yöre halkına eğitim vermek ve
bilgilendirmek.
Faaliyet 3.1. Odun dıĢı orman ürünlerinden
faydalanma sahadaki yaban hayatının
ihtiyaçlarını gözeterek, nereden ne kadar
faydalanılacağı planlanmalı ve köylülere bu
konuda eğitim verilmeli
Planlı
faydalanma
nın
sağlanması
Strateji 3.1.4. Sahadaki Yaban keçisi ve diğer
biyolojik zenginliklerle ilgili gerekli her türlü
bilimsel çalıĢmanın yapılmasını sağlamak
Amaç 1. Sahadaki Yaban keçisinin ekolojisi
ve biyolojisi ile ilgili araĢtırmaları teĢvik etmek
ve desteklemek.
Faaliyet 1.1. Hedef türle ilgili olarak,
AraĢtırma
TÜBĠTAK, Üniversiteler ve AraĢtırma
sonuç
Kurumları ve STK’lar tarafından daha çok
raporları,
araĢtırma yapılması için ilgili yerlerle iletiĢime
Yayınlar,
geçmek, teĢvik ve destek sağlamak
Video-Film
materyalleri
Amaç 2. Sahadaki bitkiler (flora) ve yaban
hayvanları (fauna) ile ilgili araĢtırmaları
desteklemek
Faaliyet 2.1. TÜBĠTAK, Üniversiteler ve
AraĢtırma
AraĢtırma Kurumları, STK’lar tarafından saha
sonuç
ve civarında bitkiler ve yaban hayvanları ile
raporları,
ilgili araĢtırma yapılması için ilgili yerlerle
Yayınlar,
iletiĢime geçmek, teĢvik ve destek sağlamak
Video-Film
materyalleri
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
Kars ġube
Müdürlüğü,
Orman Bölge
Müdürlüğü
*
DKMPG
Müdürlüğü,
Kars ġube
Müdürlüğü
*
DKMPG
Müdürlüğü,
Kars ġube
Müdürlüğü
PROGRAM 4. Ġzleme
Hedef 4.1. Birbirinden değiĢik düzeylerde yani tür, popülasyon, ekosistem ve genel alan
düzeylerinde, öncelikle sahanın hedef türü olan Yaban keçisinin popülasyonlarını, önemli yaĢam
alanlarını, ekosistemleri, orman içi su kaynaklarını ve bütün alanı izlemeyi sağlayacak
mekanizmaları kurmak.
Politika ve Temel Mantık
Hedef türün yaĢadığı ekosistemin durumu ile hedef türün popülasyonunun izlenmesi, bu
hususlarda yapılan çalıĢmaların değerlendirilmesinden sonra anında, etkin ve uygulanabilir
kararlar alınmasını sağlamaktır.
STRATEJĠ – AMAÇ - FAALĠYET
Strateji 4.1.1. Yaban keçisi ve diğer öncelikli
türleri izlemek.
Amaç 1. Yaban keçisi baĢta olmak üzere
öncelikli türlerin, tür ve popülasyon düzeyinde
izlenmesini ve bunun sonucunda etkin ve
uygulanabilir kararlar alınmasını sağlamak.
Faaliyet 1.1. Yılda en az iki defa; çiftleĢme
döneminde ve yavrulama dönemi sonrası
sayımlar yapılmalıve yıl boyunca sürekli aylık
BaĢarı
Göstergesi
Y1 Y2 Y3 Y4 Y5
2012 2013 2014 2015 2016
Sorumlu Birim
Kars ġube
Müdürlüğü
Sayım ve
gözlemlerin
yapılması
135
*
*
*
*
*
gözlemler yapılmalıdır
Strateji 4.1.2. Sahadaki önemli yaĢam
alanlarını ve yaban hayatı için önemli orman
içi su kaynaklarını izlemek
Amaç 1. Sahadaki önemli yaĢam alanlarındaki
ve su kaynaklarındaki değiĢimlerin ve kirliliğin
ortaya konulması ve bunun sonucunda etkin ve
uygulanabilir kararlar alınmasını sağlamak.
Faaliyet 1.1. Arazi gözlemleri, harita, hava
fotoğrafı ve uydu görüntüleri yardımıyla her
yılın sonunda yaĢam alanları ve su
kaynaklarındaki değiĢimler belirlenmelidir
Strateji 4.1.3. YHGS’nın orman, orman içi
açıklıklar ve ziraat-iskan alanlarından oluĢan
bütün alanlarının genel durumunu ortaya
koymak.
Amaç 1. Sahanın genel gidiĢatının izlenmesini
ve bunun sonucunda etkin ve uygulanabilir
kararlar alınmasını sağlamak.
Faaliyet 1.1. Arazi gözlemleri, harita, hava
fotoğrafı ve uydu görüntüleri yardımıyla her
yılın sonunda YHGS’deki bütün alanlarının
genel durumundaki değiĢimler belirlenmelidir
Her yılın
sonunda
değiĢimlerin
belirlenmesi
Her yılın
sonunda
değiĢimlerin
belirlenmesi
*
*
*
*
*
Kars ġube
Müdürlüğü,
Orman Bölge
Müdürlüğü, Su
Yönetimi Genel
Müdürlüğü,
DSĠ
Kars ġube
Müdürlüğü,
Orman Bölge
Müdürlüğü
*
*
*
*
*
3.5. Ġzleme Programı
Planlama alanı için belirlenen koruma hedeflerine ulaĢmak amacıyla yapılacak
olan faaliyetleri ve alanla ilgili her türlü değiĢimi izleyebilmek, sorunlara zamanında
müdahale edebilmek, uygulama planını yenileyebilmek amacıyla aĢağıdaki izleme
programı hazırlanmıĢtır.
Programda belirtilen çalıĢmaların zamanında ve kurallara uygun yapılması ve
uzman bir kiĢi tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.
ġimdilik
sahada
olması
gerekenin
altındaki
sayılarda
Yaban
keçisi
bulunduğundan dolayı, türün sahaya vermiĢ olduğu zararın izlenmesine ve bu Ģekilde
bilgi sahibi olmaya uygun bir durum söz konusu değildir. Ancak, populasyon durumu
istenilen seviyelere çıktığı zaman Yaban keçisinin yaĢam alanına ve diğer türlere vermiĢ
olduğu zararın da izlenmesi gerekmektedir. Ayrıca, saha içindeki köy ve yaylalara çok
aĢırı bir Ģekilde yol yapılması talebinin de bir sonucu olarak sahadaki yol yoğunluğu
artacaktır. Yüksek yol yoğunluğu bulunan alanda yine popülasyon durumu istenilen
seviyelere ulaĢtığında yol yoğunluğunun özellikle kaçak av ve koruma faaliyetleri
üzerine etkilerinin izlenmesi gerekecektir. Yine benzer Ģekilde ileride izlenmesi
gerekebilecek olan bir diğer durum ise Yaban keçisi ile sahadaki diğer otçulların
rekabeti olacaktır. Yaban keçilerin hastalık durumları ise bu gibi sahalarda izlenmesi
136
gereken önemli bir durum olup, yakından gözlem ve hatta yakalayarak örnek almayı ve
müdahaleyi gerektirmektedir. Yapılan sayım ve gözlemlerde veya av turizmi sırasında
avlanan bireylerde veteriner müdahalesi gerektirecek boyutta bir hastalık Ģüphesi
sözkonusu ise gereken müdahaleler zaman geçirmeden yapılmalıdır.
Ġzleme programı
Ġzlenecek
obje
Ġzleme
yöntemi
Tür ve populasyon
izlemeyle ilgili
gözlek ve sürek-bek
gibi doğrudan sayım
Yaban keçisi ve yöntemleri veya
popülasyonları, hayvana ait iz, belirti
özellikle yeni ve iĢaretler ile örnek
doğanların
alanlarda hektarda
hayatta kalma verdiği zararın
baĢarısı,
araĢtırılması esasına
cinsiyet
dayalı olan dolaylı
oranları,
sayım yöntemleri
yavru/diĢi,
ve gözlem teknikleri,
erkek/diĢi.
Avcı ve rehberlerin
gözlemleri ve avlanma
kayıtları, bilinçli
köylülerin gözlemleri,
bilimsel araĢtırmalar
(YaĢam Alanı– Hızlı değerlendirme,
Uzaktan algılama,
Ekosistem –
Genel Alan)
Coğrafi Bilgi
Yaban keçisi Sistemleri,
YaĢam Alanları Eski kayıtlarla
(habitat),
yapılacak kıyaslamalar,
Ekosistemler ve bilimsel araĢtırmalar
genel alan
(Tür –
Popülasyon)
Ġzleme
zamanı
Ġhtiyaç
duyulan
malzeme
Sorumluluk
BaĢarı
göstergesi
Yıldaen az iki
defa; çiftleĢme
döneminde ve
yavrulama
dönemi
sonrasında
sayımlar ve yıl
boyunca her ay
sürekli
gözlemler
yapılmalıdır
Dürbün,
DKMPGM, 13. Bölge
teleskop,
Müdürlüğü, Kars ġube
GPS, çadır, Müdürlüğü
bot,
yağmurluk,
Alanı temsil
edebilecek
boyutta
sayımların
yapılması
Her yılın
sonunda, en az
bir defa
yapılmalıdır
Lisanslı GIS Orman ĠĢletme
programı, ġeflikleri
Orman
Amenajman
Planları,
Uydu
görüntüeri,
GPS
Ġzleme ve
kıyaslamaların
yapılması
3.6. Değerlendirme ve Planın Aktüel Duruma Uyarlanması
Yönetim ve GeliĢim Planının tamamının gözden geçirilmesi, değerlendirilmesi
ve yenilenmesi, Kars ġube Müdürlüğü tarafından yapılacaktır. Uygulama planı her beĢ
yılda bir yenilenecektir. Yönetim ve GeliĢim Planının acil durumlar dıĢında her 10 yılda
bir genel olarak yenilenmesi (revizyonu) uygun olacaktır.
137
4. KAYNAKLAR
Anonim, 1988. Game Animals and Distributions. Rebuplic of Turkey Ministry of
Agriculture Forestry and Rural Affairs. 16, Ankara.
Anonim, 2006. Azerbaijan, on the ancient shores of the highly expanded Caspian Sea.
At that time, (10000-8000 years ago) the greatly expanded Caspian and Black Sea
were joined by a wide strait. www. donsmaps.com/gazellegobustanstone7.jpg..
Anonim, 2011. Caprinae Specialist Group. Capra aegagrus. 2004 IUCN Red List of
Threatened Species. www.redlist.org.
Anonim, 2011b. Natural History Museum. http://www.nhm.ac.uk
Aparicio, E., Garcia-Bertou, E., Araguas, R., M., Martinez§, P. ve Garcia-Marin, J., L.,
2005. Body pigmentation pattern to assess introgression by hatchery stocks in
native Salmo trutta from Mediterraniean streams. Journal of fish biology, 67, 931–
949.
Aras M.,S., Bircan, R. ve Aras, N., M., 1995. Genel Su Ürünleri ve Balık Üretimi
Esasları, Atatürk Ünv. Zir. Fak. Ders Yay. No: 17
Balkız, Ö., 2002. Türkiye’deki Yaban Keçileri’nin (Capra aegagrus E.) Soyağacının
mtDNA d-halkası Dizilimleriyle Belirlenmesi. Yüksek Lisans Tezi
(yayınlanmamıĢ), ODTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, 91, Ankara.
BaĢkaya, ġ., 2000. Çengel Boynuzlu Dağ keçisi Rupicapra rupicapra (L.)’nın Doğu
Karadeniz Dağlarındaki YayılıĢı, Grup Büyüklükleri ve Habitat Kullanımı.
K.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, 121, Trabzon.
Baytop, T., 1973. Neue Beobachtungen über die Verbreitung des Kleinasietischen
leoparden (Panthera pardus tulliana) in der Türkei. Bonner Zoologische Beiträge,
24: 183-184.
Bircan, R. ve Ağırağaç, C. 1995. Altınkaya Baraj Gölü Tatlısu Kefalinin (Leuciscus
cephalus L., 1758) Üreme Biyolojisi. Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri
Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum.
Bogutskaya, N., G., 1994. A description of Leuciscus lepidus (HECKEL, 1843) with
comments on Leuciscus and leuciscine - aspinine relationships. Ann.Naturhist.
Mus. Wien. 96B, 559-620 p.
Bouchner, M., 2000. Animal Tracks. Silverdale Books, 264, Leicester.
Braun-Blanquet, J., 1964. Pflanzensoziologie, Grundzüge der Vegetationskunde Dritte
Auflage. Springer-Verlag, New York.
Ceylan, N. 2007. Kağızman’da Tarihi ve Arkeolojik AraĢtırmalar, Yüksek Lisans Tezi,
Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kars, 151s.
Çanakçıoğlu, H., 1987. Orman Zoolojisi. Ġstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayın
No: 383, 624, Ġstanbul.
Çanakçıoğlu, H., ve Mol, T., 1996. Yaban Hayvanları Bilgisi. Ġstanbul Üniversitesi
Orman Fakültesi Yayın No:440, 550, Ġstanbul.
Çelik, O., 1987. Anadolu’da (Küçük Asya’da) Avcılığın Tarihi. Uluslararası
Sempozyum, Türkiye ve Balkan Ülkelerinde Yaban Hayatı, 16-20 Eylül, 7-33,
Ġstanbul-Turkey.
138
Çelikkale, M., S., DüzgüneĢ, E. ve OkumuĢ, Ġ., 1999. Türkiye Su Ürünleri Sektörü:
Potansiyeli, Mevcut Durumu, Sorunları ve Çözüm Önerileri, Ġstanbul Ticaret
Odası, Yayın No: 1999-2, Ġstanbul.
Davis, P.H., 1965-1988. Flora of Turkey and East Aegean Islands. Edinburgh at the
University Pres, Volume I, 567, Great Britain.
Davis, P.H., Harper, P.C., Hedge, I.C., 1971. Distibution Patterns in with Particular
Reference to Endemism, Plantlife and South-West Asia. Published by the
Botanical Society of Edinburgh, Great Britain.
DemirkuĢ, N., 199. Çiçek Dağı ve çevresi (Posof-Kars) florası üzerine bir araĢtırma,
Doktora tezi, Hacettepe Üniv. Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 153 s.
Demirsoy, A., 1992. YaĢamın Temel Kuralları-Omurgalılar (Sürgünler, KuĢlar ve
Memeliler). Meteksan A.ġ., 942, Ankara.
DKMPG, 2005. Türkiye’de Av ve Yaban Hayatı. T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa
Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, 56, Ankara.
Egglishaw, H., J. ve Shackley, P., E., 1977. Growth, survival and production of juvenile
salmon and trout in a Scottish stream, Journal of Fish Biology, 11, 647–672.
Ekim, T., Koyuncu, M., Vural, M., Duman, H., Aytaç, Z. ve Adigüzel, N., 2000.
Türkiye bitkileri kırmızı kitabı (Pteridophyta ve Spermatophyta), Türkiye Tabiatı
Koruma Derneği ve 100. Yıl Üniversitesi yayınları, Ankara.
Eraslan, Ġ., 1971. Orman Amenajmanı. Ġ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları, 1945/169,
Ġstanbul.
Erkan, F., 1987. Türkiye’de Nesli Tükenmekte Olan Av ve Yaban Hayvanlarının
Korunmasında Milli Parkların Rolü ve Önemi. Uluslararası Sempozyum, Türkiye
ve Balkan Ülkelerinde Yaban Hayatı, 16-20 Eylül 1987, 141-153, ĠstanbulTurkey.
Fahy, E., 1978. Variation in some biological characteristics of British sea trout, Salmo
trutta L., Journal of Fish Biology, 13, 123-138.
Geldiay, R. ve Balık, S., 1996. Türkiye Tatlı Su Balıkları, Ege Üniversitesi, Su Ürünleri
Fakültesi Yayın No: 46. Ders Kitabı. Dizin No: 16, Ege Üniversitesi Basımevi,
Bornova, Ġzmir.
Geldiay, R., 1968, Kazdağı Silsilesi Derelerinde YaĢayan Alabalık (Salmo trutta L.)
Populasyonları Hakkında, VI. Milli Türk Biologi Kongresi Tebliğler, 65-77.
Gündoğdu, E. 2006. Isparta Yöresinde Yaban Keçisi Capra aegagrus Erxl. 1777’nin
Populasyon Ekolojisi, Doktora Tezi, Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü, Isparta, 114s.
Heinzel, H., Fitter, R., ve J. Parslow. 1992. Birds of Britain and Europe with North
Africa and The Middle East.
HuĢ, S., 1963. Av Hayvanları Bilgisi. Ġstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayın No:
91, 300, Ġstanbul.
HuĢ, S., 1974. Av Hayvanları ve Avcılık. Ġstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayın
No: 202, 406, Ġstanbul.
Ġnaç, S., 1994. Antalya-Düzlerçamı, Adana-Pozantı ve Kayseri-Yahyalı Ormanlarında
Doğal Olarak YaĢayan Yaban Keçisini Koruma ve Üretme Olanakları Üzerine
139
AraĢtırmalar. Doktora Tezi (yayınlanmamıĢ), Ġ.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, 83,
Ġstanbul.
Jonsson, L. 1993. Birds of Europe with North Africa and The Middle East. Princeton
University Press New Jersey, p 559.
Kaya, M. A., 1996. Türkiye’de YaĢayan Bovidae Türlerinin YayılıĢ Alanları ve
Taksonomik Durumları. Selçuk Üniversitesi AraĢtırma Fonu 93/059 No’lu Proje
Raporu (yayınlanmamıĢ), Konya.
Kence, A., Bilgin, C., 1996. Türkiye Omurgalılar Tür Listesi. Nurol Matbaacılık, 183,
Ankara.
Kence, A., Özüt, D., Balkız, Ö., 2002. Armenian Mouflon Survey in Eastern Turkey
and Nakhticevan. Caprinae News, Canada.
Kirwan, G.M., Martins, R.P., Eken, G., Davidsen, P. 1998. Checklist of the Birds of
Turkey, Sandgrouse, Supplement 1, p 32.
Kiziroğlu, Ġ. 1989. Türkiye KuĢları, Orman Genel Müdürlüğü, Eğitim Dairesi
BaĢkanlığı, Ankara, p 314.
KocabaĢ, M., 2009. Türkiye doğal alabalık (Salmo trutta) Ekotiplerinin Kültür
ġartlarında Büyüme Performansı ve Morfolojik Özelliklerinin KarĢılaĢtırılması.
Doktora Tezi. Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon.
Korshunov, V, M., 1994. Ecology of the Bearded Goat Capra aegagrus Erxleben 1777
in Turkmenistan. Biogeography and Ecology of Turkmenistan, , 231-246,
Netherlands.
Kuru, M., 2004. Türkiye Ġçsu balıklarının son sistematik durumu. G.Ü. Gazi Eğitim
Fakültesi Dergisi, 24, 3, 1–21.
Küçük, F., Turan, D., ġahin, C. ve Gülle, Ġ. 2009. Capoeta mauricii n. sp., a new species
of cyprinid fish from Lake BeyĢehir, Turkey. Zoology in the Middle East 47,
2009: 71–82. ISSN 0939-7140 Kasparek Verlag, Heidelberg.
Luikart, G., Pidancier, N., Martin, J, F., Taberlet, P., 2000. Molecular genetics,
systematics and Conservation of Capra Taxa. Workshop on Caprinae Taxonomy,
8-10 May, METU, Turkey.
Macar, O., 2003. Köprülü Kanyon Milli Parkı’ndaki Capra Aegagrus, Erxleben 1777
(Yaban Keçisi) Populasyonu Üzerine ÇalıĢmalar. Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe
Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
McDonald, L, L., 2000. Quantitative Methods in Wildlife Monitoring. Workshop
Wildlife Monitoring-Recent Developments in Techniques and Applications, 3-4
February, Swiss Federal Institute, Switzerland.
Mezzera, M., Largiadér, C.R. ve Sholl, A., 1997. Discrimination of native and
introduced brown trout in the river Doubs (Rhone drainage) by number and shabe
of parr Marks. Journal of Fish Biology, 50, 672–677.
Nicholson, M, C., Husband, T, P., 1992. Diurnal Behavior of the Agrimi Capra
aegagrus. Journal of Mammalogy, 73; 1, Baltimore.
Ocakverdi, H. 1994. Akyaka, Arpaçay, Melikköy ve Değirmenköprüköy Yaylaları
(Kars) ile Sovyet Sınırı Arasında Kalan Bölgenin Bitki Sosyolojisi ve Ekolojisi
Yönünden araĢtırılması. Tr. J. of Bot. 18:4, 245-265.
140
Ocakverdi, H. 2001. The Flora of the Mount Kısır (Kars and Ardahan) and Nearest. Tr.
J. Botany, 25: 311-334.
Ocakverdi, H., 1986. Akyaka, Arpaçay, Melikköy ve Değirmenköprüköy Yaylaları
(Kars) ile Sovyet Sınırı Arasında Kalan Bölgenin Florası. Doğa TU Bio Dergisi.
10 (3): 412-437.
Ocakverdi, H., ve Ekim, T., 1986. New Floristic Records for Kars (A9). Doğa TU Bio
Dergisi. 10 (3): 403-411.
Ocakverdi, H., Vural, M., ve Adıgüzel, N., 2009. Vegetation of Kısır Dağı (KarsArdahan / Turkey), Biyolojik ÇeĢitlilik ve Koruma. Biological Diversity and
Conservation, 2:2, 1-37.
Oğurlu, Ġ. 2001. Yaban Hayatı Ekolojisi. Süleyman Demirel Üniversitesi Orman
Fakültesi Yayınları, Orman Fakültesi Yayın No:4, SDÜ Yayın No:19, 296,
Isparta.
Oğurlu, Ġ., 2003. Yaban Hayatında Envanter. T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa
Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Av ve Yaban Hayatı Dairesi
BaĢkanlığı Yayınları, 208, Ankara.
Sarı, M., 1991, Farklı Habitatlarda YaĢayan Tatlı su Kolyoz Balığının (Chalcalburnus
chalcoides, Guldentaedt, 1772)’nin Bazı Biyo-Ekolojik Özelliklerinin
AraĢtırılması. (Yüksek Lisans Tezi) Atatürk Ünv. Fen Bilimleri Enstitüsü Su
Ürünleri Ana Bilim Dalı, Erzurum. 46 s.
Scamoni, A., 1963. Einführung in Die Praktische. Vegetationskunde Jena, Germany.
Serez, M., 1981. Geyik, Karaca, Alageyik, Yaban keçisi ve Yaban koyunlarında YaĢ
Tayini Yöntemi. Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, 4:1,
214-219, Trabzon.
Sfougaris, A, I., 1994. Wild Goat Capra aegagrus in Greece: Distribution and Status.
Biologia Gallo-hellenica, Vol.22, 233-240, Greece.
Sfougaris, A, I., Nastis, A, S., Papageorgiou, N, K., 1996. Food Resources and Quality
for the Introduced Cretan Wild Goat or Agrimi Capra aegagrus cretica on
Atalandi Islands. Greece and Implıcations for Ecosystem Management, Biological
Conservation 78; 239-245, Great Britain.
Sfougaris, A, I., The Distribution, Ecology and Management of Goats Capra aegagrus
in Greece. Caprinae News, 8/9: 5-9, Canada.
Shackleton, D.M. (ed.) 1997. Wild Sheep and Goats and their relatives: Status Survey
and Conservation Action Plan. IUCN/SSC Caprinae Specialist Group. IUCN,
Gland, Switzerland and Cambridge, UK.
Tarhan, S., 1987. Av Hayvanlarının Korunması, Üretimi ve Avcılığın Düzenlenmesi
ÇalıĢmaları. Uluslararası Sempozyum, Türkiye ve Balkan Ülkelerinde Yaban
Hayatı, 16-20 Eylül, Ġstanbul, 105-131, Turkey.
Temizer, A., 1991. Elazığ, Erzincan ve Bingöl Yörelerinde Bulunan Yabani Dağ
Keçilerinin Capra aegagrus, Rupicapra rupicapra (Mammalia; Artiodactyla)’nın
YayılıĢları, Morfolojik ve Ekolojik Özellikleri. Doktora Tezi, Fırat Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü, Elazığ.
Terzioğlu, S., BaĢkent, E. Z., BaĢkaya, ġ., ÇoĢkunçelebi, K., Ayaz, H, KocabaĢ M.,
Yalçınalp, E. ve Çolak, Z., 2010. Uzungöl Özel Çevre Koruma Bölgesi Karasal
141
Biyolojik ÇeĢitliliğin Tespiti Projesi. T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre
Koruma Kurumu BaĢkanlığı. Ankara. s. 318, (Sonuç raporu).
Tolunay, A., 1953. Özel Zooloji-Omurgalılar. Cilt: 2, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi
Yayınları: 64, 840, Ġstanbul.
Turan, N., 1984. Türkiye’nin Av ve Yaban Hayvanları-Memeliler, T.C. Orman
Bakanlığı, 87, Ankara.
Turan, N., 1987a. Türkiye’nin Büyük Av Hayvanları ve Sorunları. Uluslararası
Sempozyum, Türkiye ve Balkan Ülkelerinde Yaban Hayatı, 16-20 Eylül, Ġstanbul,
61-83, Turkey.
Turan, N., 1987b. Antalya-Termesos Yaban Keçisi (Capra aegagrus aegagrus L.)
Populasyonunun GeliĢimi, Bugünkü Durumu ve Sorunları. Uluslararası
Sempozyum, Türkiye ve Balkan Ülkelerinde Yaban Hayatı, 16-20 Eylül, Ġstanbul,
83-105, Turkey.
Tümgelir, L., Çubuk, H., Çınar, ġ., Özkök, R., Küçükkara, R., Ceylan, M., Erol, K.G.
ve Çetinkaya, S., 2007. BeyĢehir Gölü’ndeki Tatlısu Kefali (Leuciscus lepidus
HECKEL, 1843) Populasyonunun Büyüme Özellikleri.
Tüysüz, N., 1993. Ortakale (SarıkamıĢ-Kars) Kromit Zuhurlarının Özellikleri ve
Kökeni, Türkiye Jeoloji Bülteni, 36, 151-158.
Weinberg, P, L., 2002. Capra cylindricornis, Mammalian Species, No.695, 1-9.
Yaltırık, F., 1966. Belgrad Orman Vejetasyonunun Floristik Analizi ve Ana MeĢcere
Tiplerinin Kompozisyonu Üzerinde AraĢtırmalar. T.C. Tarım Bakanlığı Orman
Genel Müdürlüğü Yayınları, Sıra No: 436, Seri No:6, Dizerkonca Matbaası,
Ġstanbul.
Yaltırık, F., 1993a, Dendroloji I- Gymnospermae. Ġstanbul Üniversitesi Orman
Fakültesi Yayın No:386, 320, Ġstanbul.
Yaltırık, F., 1993b, Dendroloji II- Angiospermae. Ġstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi
Yayın No:420, 256, Ġstanbul.
Yaltırık, F., Efe, A., 1989. Otsu Bitkiler Sistematiği. Ġ.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü
Yayınları, Ġ.Ü. Yayın No:3568, 512, Ġstanbul.
Yıldız, A., 2007. Akyaka ilçesi (Kars) florası, Yüksek Lisans tezi, Dumlupınar Üniv.
Fen Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji Anabilim Dalı, Kütahya, 78 s.
Zengingönül, Ġ., 1987. Av Turizmi. Uluslararası Sempozyum, Türkiye ve Balkan
Ülkelerinde Yaban Hayatı, 16-20 Eylül 1987, 131-141, Ġstanbul.
URL1.http://animaldiversity.ummz.umich.edu/site/accounts/classification/Salmonidae.h
tml#Salmonidae
URL 2 http://top-topics.thefullwiki.org/Glyptothorax
URL 3 http://tr.wikipedia.org/wiki/Turkiye_kemikli_baliklara_listesi
URL 4. http://en.wikipedia.org/wiki/Alburnus_filippii
URL 5. http://www.fishbase.gr/summary/speciessummary.php?id=27510
URL6. http://www.iucnredlist.org/apps/redlist/search
URL7. http://www.kkgm.gov.tr/sirkuler/37-2.html
142
EKLER VE HARĠTALAR
(SeçilmiĢ Bazı Fotoğraflar)
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
KARS, SARIKAMIġ-KAĞIZMAN YABAN HAYATI GELĠġTĠRME SAHASI
YÖNETĠM ve GELĠġME PLANI ONAYI
ĠĢ bu Yönetim ve GeliĢme Planı 162 sayfa, 1 cd ve 4 paftadan oluĢmuĢ olup; arazi
özelliklerine ve 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu ve 8/11/2004 tarih ve 25637 sayılı
resmi gazetede yürürlüğe giren Yaban Hayatı Koruma ve Yaban Hayatı
GeliĢtirme Sahaları ile Ġlgili Yönetmeliğe uygundur.
/ 12 / 2012
/ 12 / 2012
DKMP Mühendisi
Murat DOĞANAY
Ġl ġube Müdürü
/ 12 / 2012
13. Bölge Avcılık ve Yaban
Hayatı ġube Müdürü
Tatbiki uygundur.
/ 12 / 2012
Mehmet Sıddık KILINÇER
Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı 13.Bölge Müdürü
4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu ve 8/11/2004 tarih ve 25637 sayılı resmi gazete ile
yürürlüğe giren Yaban Hayatı Koruma ve Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahaları ile
Ġlgili Yönetmeliğe göre hazırlanan Kars, SarıkamıĢ-Kağızman Yaban Hayatı
GeliĢtirme Sahası Yönetim ve GeliĢme Planı onayıdır.
Tarafımızdan incelenmiĢtir.
Hasan EMĠR
Veteriner Hekim
Mustafa ÖZER
ġube Müdürü
Kontrol
/ / 2012
Nurettin TAġ
Daire BaĢkanı
Sabri KĠRĠġ
Genel Müdür Yardımcısı
ONAY
/ / 2012
Ahmet ÖZYANIK
Genel Müdür
162

Benzer belgeler