© by Önder Gürbüz · 2016 · Almanya · http://www.gurbuz.net

Transkript

© by Önder Gürbüz · 2016 · Almanya · http://www.gurbuz.net
 Allah’ın gözyaşı © by Önder Gürbüz ∙ 2016 ∙ Almanya ∙ http://www.gurbuz.net Ne papatyalar Ne güller yerlere düşmesin Nedendir bilmem, içimden öyle geliyor. Sanki Allah bile halimize ağlıyor. Mutluluktan yere düşen bir damla gözyaşının yanında, mutsuzluğun – umutsuzluğun binlercesi gömülü Friedrich Schiller Arapça kökenli „Türkçe“ kelimeler… Ve bu daha buzul dağının su üstünde görünen kısmı… Kısa bir araştırma, ben zahmete girmeyeyim diye… Bu konuda bulabildikleriniz birkaç sayfa, birkaç kelime… Beni bilen bilir, ya yaparım veya yapmam… Bu konuda kısa sürede yapabildiğim. Umarım oturup bir düşünürsünüz… Neremiz kalmış bizim Türk? A



















































a'zo A.S. ab‐ı abisteni ab‐ı beste ab‐ı dehan aba abalet abani Abbas Abbasî abd abdal Abdal Abdallı abdiaciz abdiâciz Abdullah Abdâl‐ı müminîn Abdülhay Abdülhey abdülleziz Abdüssamed Abdüssamet abede abes Abese Abesi abid abide abideleşmek abideleştirmek abidevi abidevî Abidin abık ablak abraş abre abuhava abullabut abus abuş Abşar acaba acar acarlık acayip acele aceleten acem Acem 




















































acemaşiran acemi acemkurdi acemkürdi acep acez aceze acibe acil acilen aciz acizane acube acul acur acuze adabımuaşeret adale adalet Adalettin adam adamet adamım adap adap erkân adavet adedi adedimürettep adedî adem adem‐i tenâfür ademi ademimerkeziyet ademiyet adese adet Adil adilane adilâne adli adliye admiral adüv af afak afakan afaki afet afetzede Affan affeyleme afif afife 




















































afv an‐il‐cinâye afv an‐il‐kat afv an‐il‐kısas afv an‐il‐şecce afyon afyonkeş afçı agavât agber agbes agbiyâ agbâ agdiye agel agfer agırrâ agleb aglef aglime aglâl aglât agmâd agmâr agmâz agniye agnâ agreb agribe agrâ agrâr agrâs agrâz agsem agser agtaş agşiye agşâ ah u zar etmek ahali ahass ahbap ahbârî ahcar ahdetmek ahdi ahdî ahfat Ahfeş Ahi ahi ahid ahillâ ahir 




















































ahiret ahit ahitname ahiz ahize ahkâm ahkâm‐ı şeriat ahlaf ahlak ahlaken ahlaki ahlakiyat ahlas ahlat ahlâ ahlâf ahlâken ahlâki ahlâkıyat ahlâtıerbaa ahmed Ahmed Ahmet ahnes ahrak ahrar ahras ahre ahres ahreş ahrâ ahsar Ahsen ahsâ ahtal ahtam ahtem ahval ahvec ahver ahves ahvâl‐i ism ahvâz ahyer ahyâf ahyânâ ahyânî ahyûn ahz i asker ahz i intikam ahz i istifâ ahz i mevki ahz i sâr 




















































ahz ü girift ahz ü kabz ahz ü sirkat ahz ü siyâset ahzad ahzâ ahzâd ahzüita ahzükabz ahşa ahşap ahşen aidat aidiyet ailat aile ailevi ait Aişe ajnabiy ak ağa akab‐gîr akab‐gîrân akab‐rev akabe akabî akaid akakir akall akalliyyet akamet akar akaret akas akasır akasî akbah akbiye akd i encümen akd i hibâle‐i izdivâc akd i meclis aki Akif Akife akik akıl akil akil baliğ akilane akilâne akim akis akit 




















































aklen akli aklı basmak aklı fırtmak aklı götünde aklı sikinde aklıevvel aklına turp sıkmak aklıselim akliyat akliye aklîleşme akma aknâ akraba akran akren akrep aksam aksettirmek aksi aksiseda aksâm‐ı kelâm aksülamel aksülâmel aktar aktariye akur akva akvam akve akvâl‐i mesture Alaattin alaka alakadar alamet alametifarika alat alat edevat ala’t aledderecât alelacele alelamya alelhesap alelıtlak alelumum alelâcele alelâde alem aleni aleniyet alessabah alet edevat 




















































Alevi aleyh aleyhtar aleykümselâm alhamdulillo ali Ali alicenap alil alimallah alışı kuvvetli Allah Allahütealâ Allahüâlem allame allâme alâka alâkabahş alâkadar alâkaya çay demlemek alâmet alâmet‐i fârika ama amal amalierbaa aman amanname amber amel amele ameliyat ameliye Amentü amentü amidi fukara amik amika amil amim amir amirane amiriita amiyane amma amma velâkin amme amud amudi amut an analitik felsefe anane ananet 




















































ananevi anasır anbean anha minha ani anif Anka anut anzarot aptal aqiqiy araba araban Arabi araf arak arakiye Arap arap Şablon:Arapca Şablon:Arapça Arasat araz arazan arazbar arazi arazî arbede arcele arec ari ari Ari arif arife ariki ariyet arız ariz amik ariza arıza arızi armudiye arsa aruz aruz vezni aruz ölçüsü arvoh arz arzani arziyat arzuhâl arâz 




















































arîk arş arşın arşıâlâ asa asabi asabileşmek asabiye asabiyet asabiyye asalet asar aselbent ases asfâf asgari ashap ashar asi asil asilzade asim asır asker askeriye askerî asla aslen asli asliye aspur asr‐ı feyz asri asrısaadet astag'firullo atalet ateme atf‐ı beyân atfen ati atıf atıfet atıl atlas avaik avam avane avarız avdet avj avrat avret avâhir 




















































avâsîr axir ayal ayan ayar ayet ayın ayine ayıp ayn ayni aynısefa ayniyat ayniyet ayrıklık ayyar ayyaş ayyuk Ayşe aza Aza azamet azami azamât azbe azil Azim azim azime azimet azimkârane azimut Aziz aziz azize aziziye azm‐i harkafa Azmi Azra Azrail azâ ağ geçidi ağaçsı ağda ağnam ağraz ağzı paça olmak ağzını paça etmek aş aşari aşerat aşikâr aşir 



aşır aşk Aşk aşure 











































ba's
ba'zan
bab
Babi
Babıali
Babilik
Babıâli
badehu
badema
badire
badiye
Baha
baharat
bahir
bahis
bahname
bahri
bahriye
bahsedilmek
bakara
baki
bakir
bakiye
bakiyye
bakkal
bakla
baklava
balgam
baliğ
bamya
ban ağacı
bani
bap
bariz
basari
basiret
basit
basur
basübadelmevt
bati
batın
batıni
Batıni
battal
B
























battaniye
baytar
bazen
bazı
bağdadi
başhekim
becel
bedahet
bedaheten
bedayi
bedel
beden
bedenen
bedenî
bedihî
bediî
bediîyât
beduh
bedîhiyat
begas
begavet
beggal
behas
behatt


























behime
behîme
beis
beka
bekri
bekâr
bekâret
bekârhane
bela
belahet
belde
beledi
belediye
beleş
beliye
beliğ
belki
belâgat
belâhat
Belî
bene
beni saad
benibeşer
beniâdem
ber-sâbık
beraat



















































berat
Berberi
bereket
Berika
berrak
Berre
berri
berzah
berzâh
berâât
besalet
besâit
besâtet
bevliye
bevvap
beyan
beyanat
beyanname
beyaz
beyit
beynelmilel
beyninde
Beyt-ul Ma'mûr
Beyt-ul Makdis
beytülmal
beyyine
Beyza
bez
bezir
bezzaz
beşaret
beşer
beşeriyet
beşerî
bi'set
bi-hase
bi-tarîki’t tahlil
bi-zâtihi
biat
bicâd
bidayet
bihr
bikir
bilahare
bilar
bilasebep
bilcümle
bilfarz
bilhassa
billahi
billâhi



















































billûr
billûri
billûriye
bilmukabele
bilmünasebe
bilumum
bilvasıta
bilâhare
bilâistisna
bilâkis
bilâvasıta
bimar
bina
binaen
binnetice
binâ-ı ma'lûm
binâ-ı mechûl
binâ-ı mutâvaat
binâ-ı müşâreket
biokütle
birsam
Bismillah
bismillo
bismillâh
Bismillâhirrahmanirrahim
bitkin
biyokütle
bizatihi
bizzat
bi’l
bi’l kuvve
bi’l-fi’l
bi’l-kuvve
bi’l-vâsıda
bi’zâhir
bon otu
bu-rûdet
budala
buhar
buhran
buhurdan
bukalemun
bukran
bukratiyyûn
bukratî
bukta
bukul
bunduk
burbûr
burc i badi
burc i bâdî














































burc i cenubi
burc i evliyâ
burc i eşref ahter mîzân ân
burc i hâki
burc i hûşe
burc i âbi
burc i âbî
burc i âteşî
burc i şimali
burcuma
burcâs
bure
burha
burhan
burzag
burç
burût
busat
buseyle
busm
busu
butayn i eymen
butayn i eyser
butha
butlan
butllân
butûl
buut
buûle
buûlet
buûs
Bâb-ı Âli
bâdi
bâhane
bâtın
bâtıni
Bâtıni
bûme
bûy i ezhâr
bûy i ruh
bühtan
büluğ
bünye
bürgus
bürudet
büşra


ca'be
caadet
C



















































caar
caba
cabe
cablus
cafer
cahil
cahilane
cahiliye
cahiliyet
cahilâne
cali
calis
Calût
cami
camia
camii
camit
camız
canip
caniyane
cariye
casus
cazibe
cazibedar
cazip
cebbar
cebel
Cebelitarık
ceberut
cebin
cebir
Cebrail
cebren
cebri
cebrinefis
cebrinefs
cebriye
cebrî
cebân
Cedi
cedid
Cedide
cedit
cedre
cedy
cefakeş
cefakâr
ceffar
ceffelkalem
cehalet
cehennem



















































cehennemî
cehil
cehlen
cehniye
cehr
cehri
ceht
celadet
celal
celi
celil
cellât
celpname
celse
celâdet
Celâli
celâliyye
cem
cemaat
cemaatimüslimin
cemadat
cemal
cemaziyelahir
cemaziyelevvel
cembiye
cemil
cemile
cemiyet
cemiyyet
cemre
cemâliyye
cemîh
cenabet
cenabetlik
Cenabıhak
cenap
cenaze
cenbiye
cenin
ceninisakıt
cennet
cennetmekân
cenup
cep
cephe
cer
cerahat
cerbeze
cereyan
cerh
ceride



















































ceriha
cerime
cerrah
cerrahi
cerrar
cery
cesamet
cesaret
ceset
cesim
cess
cesur
cesurane
cet
cetbecet
cevabi
cevahir
cevap
cevaz
cevelan
cevelân-ger
cevelân-gerî
cevher
cevher-i ferd
cevir
cevvaliyet
cevvi
Cevza
ceyda
ceyl
ceza
cezel
cezim
cezire
cezp
cezr-i fi'lî
cezr-i ismî
cezri
cezve
cibal
cibilliyet
cidal
cidar
cidden
ciddi
ciddiyet
cife
cihat
cihaz
cihet
cila



















































cilbent
cildiye
cilt
cim
cima
cin
Cin
cinai
cinayet
cinn
cinnet
cins
cins-i sâlis
cinsilatif
cinsiyet
cinsî
cirim
cirit
cisim
cismani
cismen
cismâni
civar
cizye
coğrafi
coğrafya
cuma
cumhur
cumhuriyet
cumhuriyetperver
cumhuriyetçilik
cumât
cânı
cânn
câri
câsûs
cübbe
cübni
cübün
cüdde
cüdderâ
cüdderî
cüdât
cüff
cüfre
cüfâ
cüfâen
cüfâf
cüfâl
cühela
cühemiyye




















cühûd
cülcül
cülcüle
cülcülân
cülesâ
cüll
cüllâs
cülmüd
cülus
cülâb
cülâzî
cülûd
cülûsiye
cümbür cemaat
cümle
cümle-i asliyye
cümle-i basîte
cümle-i emriyye
cümle-i fi'liyye
cümle-i ismiyye


























cümle-i istifhâmiyye
cümle-i ma'kûse
cümle-i menfiyye
cümle-i mu'terize
cümle-i mürekkebe
cümle-i müsbete
cümle-i tâbi'a
cümleten
cümud
cümâd-el-âhire
cümâd-el-ûlâ
cüneyt
cünha
cünun
cünûn
cünün
cünüp
cüret
cüretkâr
cürmümeşhut
cürüm
cüsse
cüz'
cüzdan
cüzi
cüzzam

dahil
D



















































dahî
daim
daima
daimi
daimî
dair
dairevi
dakik
dakika
dakikane
dal
dalalet
dalâlet
dar
darbe
darbuka
darıdünya
darp
darre
darîh
darül kurra
darülaceze
darülbedayi
darüleytam
darülfünun
darüşşifa
dava
davet
davetiye
davudi
davul
daüssıla
debagat
debbağ
debdebe
deccal
Deccal
def
defa
defaten
defihacet
defin
define
defterikebir
defâat
dehalet
dehhaş
delalet
delil
delk
Delâl



















































dem
demevi
denaet
derece
derece-i müsâvât
derece-i tafdîl
dereke
derhatır
derk
derrace
ders
dersiam
derviş
derz
derç
desise
dessas
deva
devaimisk
devam
deveran
deveranıdem
devir
devlet
Devlet
devletçilik
devran
devre
devren
devri
devridaim
devrihindi
devrikebir
devrirevan
devrisaadet
devriye
devriâlem
devâm-ı sükût
deyyus
dibace
dimağ
dımışki
dimâğ
din
dinar
dinen
dinî
divan
divanhane
divanıharp
divançe



















































divit
diyanet
diyar
diyarıgurbet
diyet
diyât
dışık
doimo
dolap
doxiliy
dua
duahan
duhul
duhuliye
dumur
dun
duruşma
dutar
duâ
dâ'
dâd
dâd-ger
dâgi
dâhi
dâhil
dâhilen
dâhili
dâhiliye
dâhiyane
dâimi
dâl
dâmeni
dânek
dârıb
dârıdünya
dâsitanî
Dübbüasgar
dübür
dükkân
düldül
Dünya
dünya
dünyevîleşme
dünyevîleşmek
dünyevîleştirme
dünyevîleştirmek
dürer
Düriye
dürr
dürr-i ıstıfâ
Dürzi




dürzü
düstur
düvel
düyun












































ebabil
ebat
ebcet
ebdal
ebedi
ebediyen
ebediyet
ebedî
ebet
ebeveyn
ebkem
ebkâr
ebleh
ebleğ
Ebrehe
ebulfeth
ebyât
ecdat
ecel
ecemme
ecim
ecinni
ecinnî
ecir
ecla
eclah
ecmel
ecnebi
ecsâd
ecvad
eczane
eda
edat
edebikelam
edebiyat
edebiyatsever
edebî
edep
edibane
edna
edât-ı isnâd
edât-ı istifhâm
edât-ı lâhika
edât-ı rabt
E



















































ef'âl-i tasvîriyye
efal
efdal
efkârıumumiye
eflak
eflatun
eflatuni
Eflâtun
eflâtun
eflâtuni
efrat
efrâd
efrât
Efsus
eftal
efzün
efâ
ehadiy
ehali
ehass
ehdeb
ehem
ehemmiyet
ehil
ehlibeyt
ehlidil
ehlihibre
ehlikeyf
ehlikeyif
ehlikitap
ehlisalip
ehlivukuf
ehliyet
ehliyetname
ehlizevk
ehlî
ehram
ehveniyet
ehvenişer
ehâdiye
ehâdiyet
ehâdıyet
ehâdiyyet
ekalim
ekalliyet
Ekrem
ekseri
ekseriya
ekseriyet
eksibe
ekâbir



















































ekâlim
El Kaide
elaman
elastiki
elastikiyet
elbet
elbette
elbise
elektrokimya
elektromıknatıs
eleğimsağma
elfâz-ı mütecânise
elfâz-ı müterâdife
elfâz-ı mütezâdde
elfâz-ı müteşâbihe
elhak
Elham
elhamdülillah
elhan
elhasıl
elhân
Elhân
elif
elifba
elifi
elim
elkab
elmas
elmastıraş
elsîne-i iltisâkiyye
elsîne-i tasrîfiyye
elvan
elveda
Elvâh
elzem
elâstiki
elâstikiyet
emaneten
emanetullah
emare
emaret
emel
emin
emir
Emir
emirber
emirname
emken
emlak
emmi
emniyet



















































emniyye
emr-i muhâl
emrihak
emrivaki
emrâz
emsal
emtia
emvâl
emîr
emîre
enam
enaniyet
enbiya
enbâ
enbîyâ
Ender
ender
enemek
enfiye
enhâr
ensar
ente
envaiçeşit
enâniyyet
erbain
erbap
erbâb
Erbâb
ercah
erceh
ercâ
erkân
erkânıharp
ertel
ertâ
ervah
ervâh
erzel
erûme
erûs
esame
esami
esaret
esas
esasi
esatiri
esbab
esbabımucibe
esbak
esbap
esbâb



















Esbâb
esbân
esdâf
esed
esef
eser
esericedit
eshab
esham
esir
esire
eslaf
esmayıhüsnâ
esmayışerife
esmâ
esnaf
Esra
esra
esrar































esrarkeş
essah
esvap
esvef
etbâ
etbâ ü hadem
etbâk
etfal
etfâl-i behâr
etfâl-i bâg
etfâl-i mekâtib
etfâliyyât
etibba
etıbbâ-yi hâssa
etlâd
etra
etraf
etrika
etrâb
etrâf ı halfiyye
etrâf ı kuddâmiyye
etrâf ı süfliyye
etrâf ı ulviyye
etrâf ül beden
etrâh
etrâs
ettûn
etvâbid
etvâgî
etvâhir
etvâil



















































etvâk
etvâr-ı mütehayyirâne
etvâr-ı nâ-lâyıka
etvâs
etâve
etâyib
evcara
evfâ
evham
evhâm
evkaf
evkar
evkat
evkât
evla
evlat
evleviyet
evleviyetle
evliya
Evliya
evliyaullah
evlâdiyelik
evlât
evrak
evrat
evsâf
evvel
evvela
evvelâ
evâbid i üdebâ
evâhir i saltanat
evâlüd
evân ı şebâb
evâzıh
evç
eytam
eyvallah
eyyam
ezan
ezani
ezelî
eziyet
ezmîne-i basîte
ezvâc
eşbâh
eşhas
eşheb
eşhel
eşir
eşkar
eşkıya



















eşkyûd
eşkâl
eşkû
eşmat
eşna
eşref
eşref i sâat
eşrefî
eşrem
eşria
eşribe
eşribegâh
eşrâk
eşrâr
eşrât
eştât
eşvâk
eşya
eşyeb





























faal
faaliyet
facia
facialı
Fadik
Fadime
Fadiş
fagıre
fahametli
fahh
fahham
fahhâm
fahhâş
fahim
fahir
fahiş
fahm
fahmiyyet
fahr
fahr-ı
Fahri
fahri
fahriye
fahs
fahte
fahur
faik
faikiyet
failimeçhul
F



















































failimuhtar
faiz
fak
faka
fakat
fakih
fakır
fakirhane
fakr
falaka
falan
falan filân
fanfar
fani
fanus
farazi
faraziye
farazî
faraş
fare
fare kulağı
farika
fariki
fariza
fariğ
fark
Fars
Faruk
farz
fasık
fasıl
fasıla
fasile
fasit
fassal
fassıl
Fatih
fatih
Fatiha
fatiha
fatihane
Fatıma
Fatma
Fatoş
fayda
faysal
fazıl
fazilet
faziletperver
fazla
faîh



















fecayi
fecir
feda
fedai
fedakâr
fedâviyye
fefhem
fehamet
fehametlu
fehhâm
fehim
fehva
fehâmet
fehâvî
fek
fekarî
felah
felak
felaket































felaketli
felaketzede
felek
Felek
felekiyat
Felemenk
felfelek
fellah
felsefe
felâket
felâketzede
felç
fen
fennî
fenâ fi’llah
fer'-i fi'l
ferah
ferahfeza
ferahnak
ferahnüma
feraiz
feraset
ferağ
ferden ferda
ferdî
feri
feride
ferih
ferik
fersah
fert



















































ferâce
ferâiz
ferç
fesad
fesat
fetene
fetha
Fetha
fethullah
Fethullah
fethî
fetih
Fetin
fetk
fetret
fettan
fettane
fetva
fetvahane
fetânet
feveran
fevk
fevkalbeşer
fevkalâde
fevkani
fevri
fevt
fevvare
fevz
fevâid
fevâit
fevâtih
fevç
feyezan
feyiz
feylesof
feyyaz
feyz
feyzalmak
feyzullah
fezahat
fezleke
fezâil
feşân
fi
fi'l-i cevherî
fi'l-i iktidâr
fi'l-i imkân
fi'l-i isnâdî
fi'l-i istimrârî
fi'l-i iâne



















































fi'l-i lâzım
fi'l-i ma'lûm
fi'l-i mechûl
fi'l-i menfî
fi'l-i mukârebe
fi'l-i munsarif
fi'l-i mutâvaat
fi'l-i muâvenet
fi'l-i mürekkeb
fi'l-i müsbet
fi'l-i müteaddî
fi'l-i müşâreket
fi'l-i ta'cîlî
fidye
fiil
fiilen
fiiliyat
fıkara
fıkdan
fıkıh
fikir
fıkra
fikren
Fikret
fikrisabit
fikriyat
fikrî
fikrîyât
fil
filan
filhakika
filiz
filvaki
filân
fındık
firak
firar
firfiri
fırka
firkat
fırkateyn
fırsat
fisebilillah
fisebilillâh
fıskiye
fit
fitil
fıtır
fitne
fıtr
fıtrat







































fıtraten
fitre
fıtriye
fiyat
fiziki
fizikokimya
fi’l-hakîka
fodla
fodul
fuhuş
fukara
ful
fuseys
fustuk
fustukî
fuzuli
Fuzuli
fâ
fâcire
fâhite
fâikat
fâikıyat
fâni
fâriğ
fâside
fâtiha
fâtıru's-semâvât
fî nefsi'l
fî nefsi'l-emr
füc&
fücceten
fülk
fülsi
fülsî
fürce
füru
fürâde
fütur
füyûl









gabavet
gabin
gadab
gaddar
gadir
gadr
gaffar
gafil
Gafir
G



















gaflet
gafur
gaip
gaita
galatıhis
galebe
galeyan
galiben
galibiyet
galsama
galsame
galîl
galîz
gam
gamze
gani
ganimet
gannâc
garabet































garaip
garami
garaz
garazkâr
garbi
gariban
garibe
garip
gark
garp
garâbil
garâbîn
garûr
gaseyan
gasil
gasıp
gasp
gassal
gavvâs
gavâlî
gavâyâ
gay
gayb
gaybubet
gaye
gayisahih
gayr
gayr-i ciddî
gayretkeş
gayrı
gayri



















































gayriahlaki
gayriahlâki
gayriakli
gayriilmi
gayriinsani
gayriiradi
gayrikabil
gayrikabiliitiraz
gayrikabilikıyas
gayrikabilitahmin
gayrikabilitelâfi
gayrikabilişifa
gayrikanuni
gayrikıyasi
gayrikâfi
gayrilâyık
gayrimahdut
gayrimahsus
gayrimakul
gayrimemnun
gayrimenkul
gayrimeskûn
gayrimesul
gayrimeşru
gayrimuayyen
gayrimuntazam
gayrimutabık
gayrimümbit
gayrimümkün
gayrimünasip
gayrimüsavi
gayrimüslim
gayrimüsmir
gayrinizami
gayriresmî
gayrisafi
gayrisıhhi
gayritabii
gayrivaki
gayrişahsi
gayur
gayya
Gayya
gayz
gaza
gazap
gazel
gazelhan
gazeliyat
gazi
gazup














































gazve
gazz-ı
gaşiy
gec
gıda
gıdâ
gılaf
gıllügiş
gına
gıpta
gırize
gisira
gıtâ
gıyap
gıyâbe
gufran
gufûl
Gulam
gulmet
gulyabani
gulâ-m
gulüvv
gumûz
gunc
gunne
guramâ
gurbet-gâh
gurer
gurub
gurufât
gurur
gurâbiyye
gurâbî
gusne
gussa
gussa-nâk
gusûn
gusül
gusülhane
guyûb
gâib
gâvur
gâyb
güllâbi
Gülsüm
gülve


ha
haay
H



















































habaset
habbe
habbâs
habeb
haben
haber
haberdar
Habeş
habeş
Habib
habibullah
Habil
habip
habl
habâib
habâlâ
habârîr
habîr
habûk
hac
hacamat
hace-ı âlem
Hacer
hacerül esved
hacet
had
hadari
hadd-i garbî
haddikifaye
hademe
hadım
hadim
Hadim-ül harameyn
hadis
hadis-i kutsî
hadis-i şerif
hadise
Hadise
hads
hadî
hadîs
hafakan
hafazanallah
hafi
hafif
hafifmeşrep
hafiften
hafit
hafız
hafızıkütüp
hafızlık



















































hafriyat
hail
haile
hain
hak
Hak
hak din
hakaret
hakaretamiz
hakayık
hakeza
hakikat
hakikaten
hakiki
hakimane
hakkaniyet
hakkıhıyar
hakkımüktesep
hakkâk
hakperest
haksız
hakça
hakîkat-i sâlise
hakîre
hakşinas
hal
hala
halas
halaskâr
halavet
halayık
halazade
Halebi
halel
haleldar
halfa
halhal
halife
Halik
halim
halisane
halisüddem
haliyle
halk
halka
halka-bend
halkavi
halkiyat
hallaç
hallolmak
hallolunmak



















































hallâb
hallâf
hallâk
hallî
halme
halt
halt-ı kelâm
halta
Halveti
halâif
halâskâr
halâvet
halîle
halîle-zen
halûk
hamail
hamakat
hamal
hamaliye
hamam
hamarat
hamaset
hamdetmek
hamdüsena
Hamel
hamel
hami
hamil
hamile
hamilen
hamilikart
hamiyet
hamiyetperver
hamiyetsiz
hamız
hamiş
hamla
hamlaç
hamse
hamsin
hamt
hamt etmek
hamule
hamur
hamurkâr
hamâid
hamâkat
hamîm
hamîr-gâr
Hanbeli
handasa



















































hanek
Hanif
hannas
hanos
hanâfis
hançer
hap
hapır
hapis
hapishane
hapsedilmek
hapsetmek
hapsettirmek
har
harab
harabat
harabati
harabi
haram
harami
haramzade
harap
harar
hararet
haraç
haraîb
harbe
harbi
harbiye
harbî
harcırah
harcıâlem
hardal
hardaliye
hareke
hareket
hareki
harekât
harem
harf
harf-gîr
harfendaz
harfitarif
harif
harim
harın
harir
haris
harita
hariç
harnup



















































harp
hars
hary-hâhî
harâret
harç
harîc
harîfe
harîk-zede
has
Hasan
hasat
hasbelkader
hasbi
hasbihâl
hasbî
hasebi
hasen hadis
hasep
haset
hashasa
hasıl olmak
hasıla
hasılat
hasım
hasır
hasis
hasiyet
hasl
haslet
hasret
hasretmek
hasrolunmak
hassa
hassas
hassasiyet
hassaten
hasta
hasut
hasîf
hasîfe
hasûr
hat
hata
Hatice
hatıl
hatim
hatime
hatip
hatıra
hatırşinas
hatt



















































hatta
hattat
hattân
hattât
hatûr
hav
hava
hava deliği
havadar
havadis
havalename
havali
havari
Havariyyûn
havas
havass
havf
havf u recâ
havi
havil
havme
havra
havsala
havuz
Havva
havza
havâdis
havâlât
havâs
hayal
hayalat
hayalbaz
hayalen
hayalet
hayalhane
hayali
hayalifener
hayat
hayati
hayatiyet
haydari
haydut
hayfa
hayıf
hayır
hayırhah
hayırperver
hayız
hayr
hayra yormak
hayran



















































hayret
hayret-fezâ
hayret-zede
hayret-zâ
Hayri
hayrola
hayrülbeşer
hayrülhalef
Hayrünnisa
hayrü’l-beriyyât
hays
haysiyet
hayvan
hayvan bilimi
hayvanat
hayvani
hayvaniyet
hayvân
hayy
hayyiz
hayâ
haz
haza
hazakat
hazar
Hazar
hazari
hazarî
hazef
hazele
hazem
hazen
hazfetmek
hazhaza
hazık
hazım
hazinedar
hazır
haziran
hazire
hazırun
hazmî
hazne
hazzâf
hazâb
hazâret
hazâz
hazâze
hazîm
hazîne-dar
hazîne-mânde



















































hazîz
hazûl
hazûr
haşa
haşed
haşefe
haşhaş
haşir
haşiv
haşiye
haşiş
haşmet
haşviyat
haşyet
heba
hebenneka
heccav
hece
hecil
hecl
hecme
hecâî
hecîr
hedef
heder
hedise
hediye
heft-devr
hefvân
hekim
hekâm
hekîm
hela
helak
helak etmek
helal
helecan
helme
helvahane
helâhil
helâk
helâl
helâli
helâlzade
hem-dil
hem-fikr
hemeze
hemze
hendek
hendese
hendesi



















































her zaman
hereb
herif
hesap
hesap makinesi
heva
heveskâr
hevâî
heybe
heyelan
heyet
heykel
heyula
hezaren
hezel
hezeyan
hezeyân
hezimet
hezliyat
hı
hibbe
hibe
hibere
hibret
hicab
hicap
hicaz
hicazkâr
hiciv
hicret
hicri
hicvetmek
hicviye
hicâb
hidayet
Hidayet
hiddet
Hıdırellez
hıdırellez
hıdmet
hidân
hıfız
hıfzıssıhha
hikaye
hikem
hikemi
hikemî
hikmat
hikmet
hilaf
hilafıhakikat











hilal
hilalî
hile
hilebaz
hileişeriye
hilekâr
hilkat
hilkaten
hilm
hilye
hilâfet







































hilâli
himaye
himmet
himâyet
hin
hindi
hindiba
hıns
hınsır
hınta
hırdavat
hırka
hırpani
his
hisar
hısar
hısım
hiss
hisse
hisse-dârî
hissedilmek
hisseişayia
hisseler
hisset
hissikablelvuku
hissiselim
hissî
hitabe
hitabet
hitam
hitan
hitap
hitr
hitânet
hitâr
hıyaban
hıyanet
hiyel
hıyel



















































hıyn
hiza
hizip
hızır
Hızır
hizlân
hizmet
hizmetkâr
hizânet
hokka
hokkabaz
horozmantarı
hortum
hububat
hudut
hudûs
huffaş
hukuk
hukuken
hukuki
hukukçu
hulf
huliy
huliyyat
hulkan
hulliyat
hulul
hulul etmek
hulus
huluskâr
hulya
hulâsa
hulâsaten
hulûskâr
hulûsî
humar
humma
hummus
humus
hunnak
hurafe
huri
huriliqo
hurufat
Hurufi
Hurufilik
huruç
husuf
husul
husumet
husus



















































hususi
hususiyet
husye
hutab
hutbe
hutut
huub
huzme
huzur
huzûr
huşu
huşunet
Hz
hâ
hâcib
hâdil
hâdım
hâdis
hâdisat
hâfı
Hâfiz
hâile
hâkimane
hâkimiyet
hâkimiyetimilliye
hâl
hâlbuki
hâlet
hâletinez
hâlihazır
hâlık
hâlsiz
hâlta
hâme-cünbân
hâmi
hâmızıyyet
hâmızât
hâseb
hâsı
hâsıla
hâsılat
hâsılı
hâtır
hâvacib
hâyik
hâzıan
hâzıkıyyet
hâzil
hâzile
hâzım
hâzım-âne



















































hâzıma
hâzına
hâzıra
hâzîrın
hâşi
hâşâ
hücre
hücum
hükemâ
hükmen
hükmetmek
hükmolunmak
hükmî
hükûmet
hüküm
hükümdar
hükümdarlık
hükümferma
hükümran
hükümrân
hülasa
hülasaten
Hülefâ-ı erba’a
hülle
Hülya
hünnap
hünsa
hür
hürer
hürmet
hürmeten
hürmetkâr
hürmetkârane
hürre
hürriyet
hürriyetperver
Hüseyin
hüseyni
hüsn
Hüsniye
hüsnühat
hüsnühâl
hüsnükuruntu
hüsnüniyet
hüsnütelâkki
hüsnüzan
hüsnüzanlar
hüsün
hüvelbaki
hüviyet
hüviyyet




hüzme
hüzn
hüzzam
hüzî












































i'lal
iade
iadeiitibar
iadeiziyaret
iane
iare
iaşe
ibadetgâh
ibadethane
ibare
ibaret
ibate
ibdai
ibdal
iblağ
iblis
iblisane
ibne
ibra
ibraname
ibre
ibret
ibretamiz
ibreten
ibrik
ibriktar
ibtal
ibtida
ibyizâz
ibâdet
icap
icar
icat
icaz
icazet
icazet almak
icbar
iccas
icle
iclâlen
iclâlî
iclâs
icma
icmal
I



















































icmâl
icra
icsâ
icâa
icâbet
icâle
icâzet
idadi
idam
idame
idare
idareten
idari
iddet
iddia
idhâr
idman
idrak
idrar
idrâk
ifa
ifade
iffet
ifham
ifk
ifkad
ifkar
iflah
iflah etmek
iflah olmak
iflâs
ifna
ifrat
ifrağ
ifrîz
ifsat
ifsâm
ifta
iftar
iftariye
iftihâs
iftikâl
iftikâriyyet
iftilâl
iftira
iftisâd
iftitah
iftitah tekbiri
iftitâhî
iftiyâl
iftizâz



















































iftiâl
iftâm
iftân
ifşa
ifşaat
ihafe
iham
ihame
ihanet
ihata
ihbariye
ihdas
ihlal
ihlal etmek
ihlas
ihmam
ihracat
ihram
ihraz
ihraç
ihsan
ihsâ
ihsâs-ı rey
ihtarname
ihticac
ihticâb
ihticâc
ihtida
ihtidâ
ihtifal
ihtikâr
ihtilal
ihtilam
ihtilas
ihtilat
ihtilaç
ihtilâ
ihtilâ'
ihtilâl
ihtimal
ihtimali
ihtimaliyet
ihtimalî
ihtinâc
ihtira
ihtiram
ihtiras
ihtiraz
ihtirâı
ihtirâî
ihtisap



















































ihtisar
ihtisas
ihtisâs
ihtisâsât-ı ilâhiyye
ihtiva
ihtiyar
ihtiyaten
ihtiyati
ihtiyatkâr
ihtiyaç
ihtiyân
ihtizaz
ihtizâr
ihtişam
ihvan
ihya
ihyâ
ihzar
ihzari
ihzâl
ika
ikamet
ikaz
ikbal
ikbâr
ikdam
ikdâr
ıkfâl
iklim
ikmâm
ikmân
ikna
iknâiyyât
ikrah
ikram
ikramiye
ikrar
iksar
ıksat
iksir
iktibas
iktifa
iktiran
iktisab
iktisaden
iktisadi
iktisadiyat
iktisap
iktisat
iktitaf
iktitâl



















































iktiyâd
iktiza
ilah
ilahe
ilahi
ilahiyat
ilahî
ilam
ilam almak
ilan
ilanen
ilanihaye
ilave
ilaveten
ilaç
ilaçlı
ilaçlık
ilbas
ilca
ilelebet
ilga
ilhak
ilham
ilhi
ilim
ilkah
ilkâ
illet
illi
illiyet
illâ
illâki
illâllah
ilmi
ilmiahlak
ilmihâl
ilmî
iltibas
iltica
iltifat
iltifatkâr
iltifât
iltihabi
iltihak
iltihâs
iltisak
iltizam
ilâ
ilâhe
ilâhi
ilâhiyye



















































ilâmaşallah
ilânen
ilânıaşk
ilânihaye
ilâve
imad
imal
imalat
imalathane
imam
imame
imamet
iman
imaniye
imar
imaret
imarethane
imbik
imdat
imdâd
imhâz
imkân
imkânsız
imla
imlâ
imsak
imsakiye
imtihan
imtina
imtisal
imtisas
imtiyâz
imtizaç
imâm
inat
incilâ'
incizap
indellah
indifa
indifai
infak
infaz
infial
infilak
infirak
infirat
infisah
inha
inhidam
inhilal
inhilâl-i vücûd



















































inhimak
inhina
inhinâ
inhirâf
inhirâk
inhisar
inhitat
inikat
inikâs
inkıbaz
inkılab
inkılap
inkimâş
inkısam
inkisar
inkıta
inkıyat
inkişaf
insaf
insan
insan-ı kâmil
insani
insaniyet
inshoollo
insicam
insidâd
insitâh
insiyak
insiyaki
insiyâb
insât
intac
intak
intan
intani
intaniye
intanî
intaç
intiba
intibah
intibâk
intifa
intifada
intiha
intihabat
intihal
intihap
intikal
intikam
intisab
intisap



















































intisâb
intisâh
intisâr
intizam
intizar
intişar
intâş
inzal
inzibat
inzibati
inzimam
inziva
inâ
inçizâb
inşaat
inşallah
inşat
inşibâk
inşirah
inşiâl
inşâb
inşâr
inşât
inşâât
in’ikâs
ipham
ipka
iptida
iptidai
iptila
iptizal
irad
irade
ırak
irap
irat
irbiyân
irbâb
irca
irem
irfan
irfâl
ırki
ırkiyat
irsal
irsaliye
irsen
irsiyet
irsî
irtibat
irtibât



















































irtica
irticai
irtical
irtidad
irtifa
irtifak
irtihal
irtikâp
irtisam
irâde
irşad
irşat
irşâd
isaf
isal
isale
isevî
isfenc
isim
ıskat
iskân
ıslah
ıslahhane
Islom
ismen
ismet
isnaden
isnâd
ispat
israf
ısrar
isrâiliyyât
isrâîliyye
istatistiki
istiane
istibat
istibdat
istib’âd
isticar
isticvap
istida
istidaname
istidat
istidlal
istidlâl
istidâd
ıstıfa
istifade
istifham
istifhâm
istifra



















































istifrağ
istifraş
istifsar
istifsarıhatır
istifâ
istihale
istihare
istihbar
istihdaf
istihdam
istihkar
istihkâm
istihlak
istihlâb
istihlâl
istihrac
istihraç
istihsal
istihsâl
istihzar
istika
istikamet
istikbal
istiklâl
istikmal
istikrah
istikrar
istikraz
istikşaf
istila
istila etmek
istilacı
istilacılık
ıstılah
ıstılahât
istilzam
istimal
istimdad
istimdat
istimlak
istimna
istimrar
istimzaç
istinabe
istinaf
istinas
istinat
istinkâf
istintak
istintaç
istirahat



















































ıstırap
ıstırar
ıstırari
istirdat
istirham
istislâm
istismar
istitrat
istitrâd
istiva
istizan
istiğfar
istiğna
istiğrak
istişare
isti’dâd
isyan
isyankâr
istidad
isâre
ita
itaat
itaatkâr
itap
itfa
itfaiye
itfaiye aracı
itfaiyeci
ithafname
ithal
ithalat
ithalatçı
itham
ithamname
itibar
itidal
ıtık
itikat
ıtıkname
itikâf
itikâl
itila
itilaf
itilaf etmek
itilâ
itimat
itina
ıtır
ıtırnâk
itiyat
itizar


















































itlaf
ıtlak
ıtlınsâ
itmam
itmek
itminan
ıtmâh
ıtmâl
ıtnap
ıtrah
ıtret
ıtri
ıtriyat
ıtrışahi
ıtrâ
itrâk
ittifak
ittihaz
ittikan
ittikar
ıttıla
ittırat
ittirâ
ittisal
ittisâl
itâat
itâle
ivaz
ıyd
ıydiye
iz'an
izabe
izafet
izafiye
izafîyet
izah
izale
izan
izaz
izazüikram
izdiham
ızdırap
izdivaç
izin
izinname
izlâk
izmihlal
ızrar
ıztırar
izzet




































izzetinefis
izzetüikram
izâfât
ızâm
iâde-i îtibâr
içtimaiyat
içtimaî
içtimâ
içtinap
iğbirar
iğfâlî
iğtinam
iğtiyâz
iğva
işar
işaret
işba
işgaliye
işgâl
işkâl
işret
işrâkiyye
işrâkıyyün
iştah
iştial
iştiha
iştihar
iştihâ
iştimâ
iştira
iştirak
iştiyak
işve
işâre
ışâyâ
i’tidâl




jamila
jeve
jug'rofiya
jâ





kaan
kabahat
kabba
kabban
kabes
J
K



















































kabih
kabiha
kabil
Kabil
kabile
kabiliyet
kabir
kabız
Kabl
kable
kablelmilat
kablelmilât
kablelvuku
kabli
kabristan
kabul
kabza
kabzımal
kad
kadar
kadayıf
kaddesallahü
Kadeh
kadem
kademe
kademhane
kader
kaderiye
kaderiyye
kaderî
kadife
kadim
kadimi
kadimî
kadir
Kadiri
Kadiriye
kadirşinas
kadîd
kadîmî
kaf
kafadar
kafes
kafesî
kaffâl
kafi
kafiye
kafr
kafur
kafâvî
kahhar



















































kahhâr-ı müntekim
kahhâr-âne
kahir
kahir-ül eşrâr
kahir-üs-sümûm
kahkaha
kahkaha-zen
kahkahâ
kahkarâ
kahkarî
kahpe
kahramân
kahre
kahreylemek
kahve
kahvehane
kahît
kaide
kail
kakım
kakule
kakum
kal
kalaba
kalbur
kale
kalebent
kalem
kalemkâr
kalenderî
kalensöve
kalevi
kalfa
kalıp
kallavi
kalleş
kalp
kalubela
kalya
Kamal
kamber
kameri
kamerî
kamet
kamus
kanaat
kanara
kans
kant
kantar
kantariye



















































kanun
kanunen
kanuni
kanunname
kanunuesasi
kanunuevvel
kançaru
kara
karabet
karar
kararname
karha
kari
kariha
karkara
karun
Karun
karye
karyetünneml
karha
karâin
kasaba
kasap
kasaphane
kasem
kasevat
kaside
kasidehan
kasım
kasır
kasıt
kasr
kasvet
Kasvâ
kati
katil
katın
katında
katip
katiyen
katiyet
katran
katre
kavait
kavas
kavat
kavi
kavil
kavlen
kavletmek
kavlükarar



















































Kavm
kavmiyat
kavmiyet
kavs
kavîm
kay
kaybedilmek
kaybetmek
kaybolmak
kaydedilmek
kaydetmek
kaydıhayat
kaydıihtiyat
kaydiye
kayıp
kayıt
kaymakam
kayme
kayser
kaysâriye
kayyım
kayyum
kaza
kazaen
kazasker
kazaz
kazazede
kazevi
kaziye
kebair
kebap
kebele
kebir
kebâb
keder
kefaleten
kefaret
kefe
kefere
kefiye
kehanet
kehle
kelalaka
kelam
kelamıkibar
kelime
Kelâmıkadim
kelâmıkibar
kemakân
kemal
Kemal



















































kemaliafiyet
kemiyet
Kemâl
kemâl-i letafet
kenef
kerahet
keramet
kere
kerem
Kerem
kerh
kerhen
kerih
kerim
kerime
kerkes
kerpeten
kerrake
kerrat
kerâmet
Kerâmet-i kevniye
kerîm
kesafet
kesat
kesb
kesel
kesir
kesp
kesre
kesîb
ketebe
keten
ketm
ketum
ketumiyet
kevakib
kevaşe
kevkeb
kevkebe
kevn
kevniyat
kevniye
kevser
Kevser
keyd
keyfekeder
keyfemayeşa
keyfer
keyfiyet
keyfî
keyif



















































keylûs
keymus
keza
kezalik
kezm
keşf
keşfedilmek
keşfettirmek
keşfiyye
keşşaf
kibarzade
kibir
kıble
kibrit
kibrit-i ahmer
kibâr
kıdem
kifaf
kifafınefis
kifafınefis etmek
kifayet
kile
kile’t
kılıf
kils
kılâde
kılâptan
kılükal
kilüs
kimya
kimyager
kimyevi
kimyo
kimyon
kına
Kıpti
kira
kıraat
kıraathane
kırat
kırba
kırmız
kırmızı
kırtasiye
kısas
kısım
kısmen
kısmet
kispi
kıssa
kıssahan

















































kıstas
kisve
kıt'a
kıtaat
kitabe
kitabet
kitabi
kitabullah
kıtal
kitap
kitapcılık
kitle
kıvam
kıyafet
kıyafetname
kıyam
kıyamet
kıyasa
kıyasen
kiyaset
kıymet
kıymetiharbiye
kıymettar
kıyye
kizb
kışır
konsoloshane
kubbe
kudas
Kuddise Sırruhu
kudema
kudsi
kudüm
kudümzen
kulampara
kule
kullap
kulunç
kulâfe
kumarbaz
kumarhane
kumaş
kumkuma
kunût
Kur'an
kurada
kurban
kurha
kurre

kurs



















































kurûh
kuskus
kusur
kutbu’l-aktâb
kutnu
kutsileşme
kutsiyet
kutur
kuvva
kuvve
kuvvet
kuvvetölçer
kuvâ-yı câzibe
kuyudat
kuyûddan
kuzah
kuzahiyye
kuzâhî
Kâbe
kâbus
kâf
kâffe
kâfil
kâfir
kâfûr
kâfûrî
kâgaz
kâgaz-i bâd
kâh-dân
kâh-gil
kâh-keşân
kâhbân
kâhil
kâhil-kalem
kâhil-ten
kâhine
kâhinî
kâhî
kâide
kâin
kâinat
kâmil
Kâmil
kâmûs
kâni
kânunuevvel
kânunusani
kâp
kârabet-i ebb
kâre
kât-ı mesâfe
















































L
kâtibe
kâtibiadil
kâtil
kâtim
kâtip
kâzib
kâzibe
kâîm
kâşif
kêf
kêf-i fârisi
kûfi
kûl
kûn
kübbâd
küberâ
kübr
kübrâ
kübrâff
kübâd
küdâs
küffar
küfran
küfye
küfüv
küheylan
kühul
kühûlet
kül
külfet
külliyat
külliye
külliyen
külliyet
külliyyet
kümmel
künh
künye
kürevi
küreyve
kürsü
küsuf
küsur
küsurat
kütle
kütâh
kütüphane
küveys



















































laakal
lacerem
ladinî
laedri
lafız
lafk
lafz
lafza
lafzan
lagv
lahan
lahavle
lahham
lahif
lahika
lahmacun
lahut
lahuti
lahza
lain
lakap
lakaydi
lakin
lal
lalettayin
lamekân
lamelif
lanet
laski
latif
latife
laubali
laubaliyane
layemut
layenkati
layezal
layiha
layık
laylak
layüsel
lazım
lazıme
lağım
lağıv
lağız
lebbeyk
ledg
ledün
lef
leffetmek
leffâf

















































leftere
leh
lehebân
lehef
lehtar
lehv
lehümâ
lekanet
lema
Lema
lesme
lesâset
letafet
levazım
levazımat
levc
leveât
levha
levziyye
levâic
leyl
leyla
leylak
leyle
leyle’i mi’râc
leyli
leylâki
leys
leyâl
leyân
leziz
lezzet
lezâziz
lezîz
lezûk
li-ecl-il
libas
lif
lilyana
linet
lisan
lisani
lisanıhâl
lisaniyat
liva
livechillah
liyakat
Liyakat
logħba

lokma



















































Lokman
lokum
luti
lâ bi şartın
lâ cerem
lâ cevâp
lâ cezrî
lâ dînî
lâ edrî
lâ ene
lâakal
lâalettayin
lâane
lâbüdd
lâceverd
lâdini
lâedri
lâedriye
lâfz
lâfz be lafz
lâfz ı küllî
lâfz ı vâhid
lâfza celâl
lâfzen
lâfzi
lâgz
lâhavle
lâhık
lâhika
lâhm-i magrûz
lâhuri
lâhut
lâhuti
lâhza
lâin
lâkap
lâkaydi
lâkayt
lâklâk
lâklâka
lâm
lâmis
lâmise
lâski
lâtha
lâtif
lâubaliyane
lâyemut
lâyenkati
lâyıha
lâzık


































lâzım
lâzim
lâzıme
lâğım
lâğv
lâğvedilmek
lâğvetmek
lâğviyyât
lâğvolunmak
lûhâza
lûkta
lûti
lübse
lübûs
lücc
lücec
lüceyn
lüfeyfe
lüffân
lüfâh
lügat
lügatçe
lühât
lühûf
lühûk
lühûn
lüknet
lütfeylemek
lütuf
lütufkâr
lütufkârane
lüzucet
lüzuci
lüzum














ma
maabid
maada
maaile
maalmemnuniye
maarif
maarifçi
maatteessüf
maaş
mabat
mabet
mabeyin
mabeyn
mabude
M



















































mabûd
macera
macun
madca
madde
madde-i asliyye
madde-i dimâgıyye
maddiyet
madelet
madem
mademki
maden
madenî
madrup
madun
mafevk
mafiş
mafsal
magamiz
magarim
magaris
magasil
magbat
magben
magib
maglak
magrib
magribî
magris
magriz
magrûk
magrûkîn
magrûr-âne
magrûren
magrûriyyet
magrûs
magrûz
magsûb
magsûb-ün-minh
magşî
mahal
mahalle
mahalli
mahallî
maharet
mahbes
mahbube
mahbup
mahbûb
mahbüs
mahcir



















































mahcubane
mahcubiyet
mahcup
mahcur
mahcuz
mahcûb
mahcûc
mahdum
mahdume
mahdut
mahfel
mahfi
mahfil
mahfuz
mahfî
mahi
mahir
mahirane
mahis
mahiye
mahkeme
mahkur
mahkûk
mahkûkât
mahkûm
mahkûmane
mahlas
mahlep
mahluk
mahlukat
mahlut
mahlûk
mahlûkat
mahlûl
mahlût
Mahmud
mahmude
mahmudiye
mahmul
mahmur
Mahmut
mahmuz
mahmûz
mahmül
mahpus
mahpushane
mahram
mahrama
mahrek
mahrem
mahremiyet



















































mahremiyetine girmek
mahremiyyet
mahreç
mahrukat
mahrum
mahrum olmak
mahrumiyet
mahrut
mahruti
mahsub
mahsuben
mahsubunu yapmak
mahsul
mahsuldar
mahsulât
mahsup
mahsup etmek
mahsur kalmak
mahsus
mahsusen
mahsûb
mahsûs
mahtut
mahut
mahviyet
mahvolmak
mahza
mahzar
mahzen
mahzun
mahzunane
mahzur
mahzûn
mahşer
mahşer günü
mahşer midillisi
mahşere dönmek
mahşeri
mahşur
mai
maide
mail
maile
main
maiyet
maişet
makabil
makale
makam
makamat
makara



















































makat
makatı'
makbaha
makbaza
makber
makbul
makbuz
makbûha
makbûl
makbûle
makbûliyyet
makhûriyyet
makil
makleb
maklûbiyyet
maklûm
makreme
makrûh
maksat
maksure
maksut
maksûr
maksûs
maksüd
maksüm
maktel
maktu
maktu’
maktûan
makul
makule
makulât
makulî
makzere
makâm
makûs
mal
malak
malayani
malen
mali
malihülya
malik
Maliki
malikiyet
malikâne
maliye
maliyet
malul
malulen
maluliyet



















































malum
malumat
malumatfuruş
malumattar
malzeme
malûl
malûliyet
malûm
malûmat
malûmatfuruş
malûmattar
malül
malümât
mamafih
mamelek
mamulât
mamur
mamure
mana
mancınık
mandal
manevi
maneviye
mangal
manidar
mansıp
mantık
mantıken
mantıki
manzara
manzume
manzûr
manâ
maoniy
mapus
mapushane
marabut
maraz
maraza
marazi
marifet
mariz
marufiyet
Maruni
maruz
maruzat
marzî
marâz
marîz
masara
masarif



















































masdûka
mashq
masıva
masiva
masiyet
maskara
masl
maslahat
maslûp
masnu
masnuat
masraf
masruf
mastara
masum
masumane
masume
masumiyet
masun
masuniyet
masîf
masîr
mat&
matah
matara
matbaa
matbaacı
matbah
matbu
matbua
matbuat
matbûh
Matbûh
matem
matiyye
matiyye- rân
matkap
matla
matlup
matlûbat
matrah
matrak
matrut
matruş
matuf
matuh
matviyyen
matlûb
matâim
matâre
matûm



















































maval
mavera
mavna
mavsıl
mavuna
maxsar
mayi
maymun
mazarrat
mazbata
mazbut
mazelle
Mazhar
mazharı
mazhariyet
mazi
mazlum
mazmun
maznun
mazruf
mazrûb
mazur
mazâk
mazûfe
maruf
mağara
mağaza
mağduriyet
mağdûb
mağfiret
mağfur
mağlubiyet
mağlûbiyet
mağlûp
mağmum
mağnîs
Mağribi
mağribî
mağrip
mağrurane
mağrûr
mağşuş
maşallah
maşatlık
maşer
maşeri
maşiyen
maşrapa
maşrık
maşuk
Maşuk



















































ma’dûm
ma’dûmât
ma’lûm
Ma’lûm
ma’rûf
meal
mebde
mebdeiyyet
meblağ
mebni
mebrûd
mebrûr
mebrûs
mebus
mebzul
mebzuliyet
mecaz
mecazen
mecazımürsel
mecburi
mecburiyet
meccanen
meccani
meccân
mecdûr
mecelle
mechûl
mecid
mecidiye
meclis
meclisara
meclup
meclûp
meclüvv
mecmede
mecmere
mecmua
mecnun
mecnunane
mecra
mecruh
Mecus
Mecusi
meczup
mecârî
mecâz
mecî
mec’ûle
med cezir
medbûr
meddah



















































meddücezir
medeniyet
medet
medh
medhüsenâ
medih
medlûl
medrese
medyun
medyunuşükran
medâ
mefad
mefhum
mefhüm
mefkûre
mefluç
meflûç
mefret
mefruş
mefsede
meftuniyet
meftüh
mehcûb
mehenk
mehmâ
mehâfil
mekin
mekkâr
mekkâre
meknuz
mekruh
mektep
mektum
mektup
mekûl
melahat
melaike
melal
melamet
melce
melek
melekiyye
melekî
melekût
melevân
melez
melfuf
melfufen
melhuz
Melik
melik



















































melike
melikü'n-nâs
melil
mellah
mellâhe
melul
melâhi
melâhî
melâlet
melâm
Melâmi
memalik
memat
Memati
memba
memduh
memdûh
memleha
memleket
memlûk
Memlûk
memnuiyet
memnuniyet
memsûh
memul
memur
memure
memurin
memuriyet
men
men leh -ül-hakk
menafi
menafiiumumiye
menakıp
menakıpname
mendil
mendûf
menedilmek
menfa
menfaat
menfaatperest
menfaatperver
menfaattar
menfez
menfi
menhiyat
menhus
meni
menkıbe
menkıbevi
menolunmak



















































mensucat
mensur
mensî
mensûb
menus
menvî
menzil
menzile
menzilet
menzûr
menâm
menûtiyyet
menşur
mepsuten
mera
merak
merasim
merbut
merbutiyet
merbût
mercan
merci
merdikıpti
merdud
merdut
meret
mergup
merhaba
merhale
merhamet
merhameten
merhem
merhum
merhume
meri
Merih
meriyet
merkat
merkep
merkez
merkeziyet
merkezî
merkûp
mermer
mermerşahi
mermi
mersiyehan
mertebe
Mertebe
merâbi
merâtib



















































merğûb
mesabe
mesafe
mesaha
mesai
mesame
mesane
Mescidi Haram
mescit
mescûd
mesel
mesela
mesele
meselâ
meserret
meses
meshetmek
mesih
Mesih
mesihiyyet
mesire
mesken
meskenet
meskûkât
meskûn
meskût
meslek
mesleki
mesmu
mesmü
mesnet
mesnevi
mesreh
mesrur
mest
Mest
mestur
mesture
mesudane
mesul
mesuliyet
mesut
mesâbe
mesâib
met
meta
metbu
metfen
metfun
meth
methar



















































methiye
methüsena
metin
metris
metruk
metrukat
metruke
metrukiyet
metrûk
metrûkât
meva
mevacib
mevad
mevali
mevc
mevce
mevcudat
mevcudiyet
mevcut
mevdu
mevdûd
mevhibe
mevhibeiilahiye
mevhibeiilâhiye
mevhum
mevize
mevki
mevkufen
mevkufiyet
mevkut
mevla
Mevlevi
Mevlevihane
mevlit
mevlithan
mevlut
Mevlâ
Mevlânâ
mevlût
mevrut
mevsim-i şitâ
mevsuk
mevsüf
mevt
mevta
mevtâ
mevut
mevzi
mevzu
mevzuat
mevzubahis



















































mevzun
mevzuubahis
mevzuubahsetmek
mevzûn
mevâlid
mevât
mey'a
meydan
meydân-gâh
meyelân
meyil
meysû,meysûre
meysûrât
meyte
meyus
meyusiyet
meyyal
meyyit
meyyite
mezalık
mezalim
mezam
mezamir
mezar
mezaristan
mezbaha
mezbele
mezbuhane
mezcetmek
mezellet
mezhep
mezra
mezru
mezuniyet
mezzah
mezâ
mezâ mâ mezâ
mezâbih
mezâbil
mezâbir
mezâbıt
mezâd
mezâde
mezâhim-dîde
mezâik
mezâlik
mecal
meâd
meâlen
meâni
meâzin



















































meâzir
meçhul
meçhulat
meşakkat
meşale
meşbu
meşekkat
meşgul
meşher
meşhet
meşhud
meşihat
meşime
meşk
meşkûk
meşkûr
meşrep
meşru
meşrubat
meşruhat
meşruiyet
meşrut
meşruten
meşruti
meşrutiyet
meşum
meşveret
Me’mûn
miat
mibzer
mide
midevi
miftah
mihaffe
mihaniki
mihenk
mihnet
mihr
mihrabımsı
mihrak
mihrap
mihrâb
mihver
Mikail
mıklep
mıknatıs
mıknatısi
mıknatısiyet
miktar
mikyas
mikâp



















































mil
milat
milel
milh
millet
milletperver
milletsever
milli egemenlik
millî
milâdi
mim
mimar
mimari
minare
Minarett
minber
minnettar
minnettarane
mıntıka
minval
miras
mirat
miraç
mirkat
mirâc
mis
misafir
misafirhane
misafirperver
misak
misakımilli
misal
misil
Mısır
mısır
misk
miskal
mıskal
mıskala
miskinane
miskinhane
miskât
mısra
mıstar
miyar
mizah
mizahi
mizan
mizaçgir
mizher
mızrak



















































mızrap
miğfer
mişcer
mişkat
mışmış
mişrat
mişrebe
mi’râc
molla
muaccel
muacciz
muadat
muaddel
muadele
muadelet
muahede
muahedename
muaheze
muahezename
muahharen
muakale
muakkip
mualla
muallak
muallel
muallem
muallim
muallime
muallâ
muallâk
muamele
muamelât
muamma
muammer
muanaka
muanber
muanede
muaraza
muarefe
muarız
muasır
muattal
muattar
muavenet
muavin
muayede
muayenehane
muayyen
muazere
muazzam
muazzeb



















































muazzep
muazzez
muaşaka
muaşeret
muaşşer
mubaade
mubaede
mubah
mubassır
mubayaa
mucir
mucit
mucizevi
mucizât
mucâhede
mudarebe
mudil
mufassal
mufassalan
mufârakat
mugaddi
mugalata
mugalâta
muganni
muganniye
mugayir
muhabbet
muhabbetname
muhaberat
muhabere
muhaceret
muhacim
muhacir
muhaddis
muhafaza
muhafazakâr
muhakkik
muhal
muhalefe
muhalefet
muhallefat
muhallelâd
muhallilât
muhallâ
Muhammed
Muhammedi
muhammen
muhammes
muharebe
muharrem
Muharrem



















































muharrer
muharrif
muharrik
muharrir
muharriş
muhasamat
muhasara
muhasım
muhasip
muhassala
muhassas
muhassasat
muhassenat
muhassıl
muhat
muhatap
muhatara
muhatele
muhatıp
muhavere
muhavil
muhavvil
muhavvile
muhayyel
muhayyelat
muhayyer
muhayyerkürdi
muhayyersümbüle
muhayyile
muhaşşi
muhbir
muhik
muhil
muhip
muhit
muhkem
muhlis
muhrik
muhrip
muhsin
muhtac
muhtar
muhtaç
muhtebis
muhtecip
muhtekir
muhtel
muhtelif
muhtelis
muhtelit
muhtell



















































muhtemel
muhtemelen
muhterem
muhteri
muhterik
muhteris
muhteriz
muhteva
muhtevi
muhteşem
muhti
muhtıra
muhtâc
muhzır
muhâtab
muhâvere
muin
muit
mukabele
mukabil
mukaddem
mukaddema
mukadder
mukadderat
mukaddes
Mukaddes
mukaddesat
mukaddime
mukaffa
mukallit
mukannen
mukarenet
mukarrat
mukarrer
mukarrib
mukaseme
mukassam
mukataa
mukatele
mukavele
mukavelename
mukavemet
mukavim
mukavva
mukavves
mukavvi
mukayase etmek
mukayese
mukayyet
mukayyit
mukaşşer



















































mukhem
mukni
mukteda
muktehim
muktelâ
mukterin
muktesir
muktesit
mukteza
muktezi
mukteziyyât
mukâbil
mukârene
mukârib
mukârin
mukâvemet
mukîm
mulahham
mumaileyh
mumya
mun&
munci
munfasıl
munis
munkalip
munkariz
munsap
munsarıf
muntasıb
muntazam
muntazaman
murabaha
murabıt
murabut
murahhas
murakabe
murakıp
murassa
murat
musabaka
musaddak
musaddas
musaffa
musahabe
musahhar
musahip
musaıp
musakka
musalla
musalla taşı
musallat



















































musalli
musanna
musannif
musap
musavver
Musevi
Musevilik
mushaf
Mushaf
musibet
musiki
musikişinas
musır
muska
muslihane
musluk
Mustafa
mustalah
mustaqil
musâhi
musâhib
musîb
musîkî
muta
mutaassıp
mutabık
mutahhar
mutallâka
mutalsam
mutantan
mutariza
mutasarrıf
mutasavvıf
mutat
mutatabbip
mutavassıt
mutavvaka
mutazarrır
muteber
mutedil
mutekit
mutemet
muteriz
Mutezile
mutfak
mutfî
mutlak
mutlaka
mutlakiyet
mutmain
Muttalip



















































muttarit
muttasıf
muttezam
mutâ
mutâlaa
muvafakatname
muvaffak
muvaffakiyet
muvafık
muvahhit
muvakkat
muvakkit
muvakkithane
muvasalat
muvazaa
muvazat
muvazene
muvâfık
muxammas
muz
muzafferane
muzaheret
muzahir
muzır
muziyyat
muzlim
muzmahil
muzâfât
muâheze
muâvin
muğayeret
muğayyeb
muğber
muğlâk
muğni
muğtenim
muşamba
mu’terif
mu’în
mâ-baki
mâ-kal
mâbed
mâcır
mâfiha
mâfât
mâh- âlem-efrûz
mâh-ı ken'ân
mâh-ı yemânî
mâhir
mâhire
mâkir



















































mâkiriyye
mâna
mâni
mânia
mârız
mâsik
mâsivâ
mâsivâya
mâsse
mâverâ
mâ’lum
mîm
mîras
mîş
mûcib
mûcip
mûkır
mûsal
mûsıkî
mûsâ-leh
mübadele
mübaderet
mübadil
mübahat
mübahi
mübaid
mübalağa
mübarek
mübayaa
mübayenet
mübaşir
mübeddil
mübelliğ
müberred
mübeyyez
mübeyyiz
mübeşşer
mübtedi
mübtelâ
mübteni
mübâlât
mübâşeret
mücahede
mücamaa
mücavir
mücazat
mücber
mücbir
müceb
müceff
mücella



















































mücelledât
mücellit
mücellithane
mücellâ
mücemmid
mücenneb
mücennebe
mücenned
mücerreb
mücerrebe
mücerrep
mücerretçilik
mücerrid
mücessem
mücevher
mücevherat
mücrim
mücâneset
mücâseret
mücâvebe
mücâz
müd
müdafaa
müdafaaname
müdafi
müdahale
müdana
müdara
müdavi
müdavim
müdbir
müdde
müddea
müddebir
müddeialeyh
müddeiumumi
müddet
müddeî
müdebbir
müdebbirane
müdebbir
müdekkih
müdekkik
müdellel
müderris
müdevven
müdevvenat
müdevver
müdevvir
müdiran
müdrik



















































müdrike
müdrir
müdâvele
müdür
müdüriyet
müebbet
müeddep
müehher
müellefat
müellif
müellim
müemmen
müesses
müessese
müessif
müessir
müessir-i hakîkat
müessiriyet
müessis
müevvel
müevvil
müeyyide
müfarakat
müfekkire
müferrih
müfit
müfredat
müfredât
müfret
müfrez
müfreze
müfrit
müfsit
müftehir
müfterık
müftü
müfâkarat
mühdi
mühendis
mühendishane
mühendislik
müheyya
müheyyiç
mühim
mühimmat
mühlet
mühlik
mühmel
mühtedi
mühtedî
mükaşefe



















































mükedder
mükellef
mükellefiyet
mükemmelen
mükemmeliyet
mükerrem
mükevvenat
mükeyyifat
mükezzebin
mükrim
müktesebat
müktesep
müktinn
mükâfat
mükâfaten
mükâleme
mülahaza
mülahham
mülakat
mülayemet
mülayim
mülazım
mülemma
mülessen
mülevven
mülevves
müleyyin
mülhakat
mülhit
mülk
mülki
mülkiye
mülkiyet
mültesim
mültezim
mülzem
mülâhaza
mülâhazat
mülâhham
mülâki
mülâyemet
mülâzım
mülük
mümanaat
mümarese
mümas
mümasil
mümbit
mümessil
mümeyyil
mümit



















































mümkün
mümsik
mümtaz
mümtehan
mümteni
münacat
münadi
münafık
münakalat
münakale
münakasa
münakaşa
münasebet
münasip
münavebe
münazaa
müncer
münci
mündemiç
münderiç
münebbih
müneccim
müneccimbaşı
müneccî
münekkit
münevver
münezzeh
münfail
münfekk
münferiden
münhani
münhasıran
münhat
münhatt
münhen
münhî
Münker Nekir
münkesir
münsedd
münselik
münsellik
münsif
müntahabat
müntahap
müntahip
münteha
müntehap
müntehib
müntehip
müntesib
müntesip



















































münteşir
Münâfik
münâfık
münâsebetdâr
münâğât
münşakk
münşeat
münşî
mün’akis
müphem
müphemiyet
müptedi
müptelâ
müptezel
mür
müracaat
müradif
mürai
müraselesi
mürebbi
mürebbiye
müreccah
müreffehen
mürehhib
mürekkep
mürettebat
mürettep
mürettiphane
mürevviç
mürsil
mürtefi
mürtesem
mürtet
mürur
müruriye
müruruzaman
mürüvvet
mürşid
mürşit
müsaade
müsabaka
müsadere
müsadif
müsait
müsakkafat
müsamaha
müsamahakâr
müsamere
müsaraat
müsavat
müsekkin



















































müsellem
müselles
müsellesat
müsellim
müsemma
müsemmen
müsevvit
Müslüman
müsmir
müsned
müspet
müsrif
müstacel
müstacelen
müstaceliyet
müstahak
müstahdem
müstahfaz
müstahfazîn
müstahkem
müstahlis
müstahsil
müstahzar
müstahzarat
müstait
müstakar
müstakil
müstakilen
müstakim
müstakîm
müstamel
müstantik
müstazhir
müstağni
müstağrip
müsta’mel
müsteb
müstebat
müstebit
müstebî
Müstecap
müstecir
müstedir
müstefit
müstehase
müstehil
müstehlik
müstehzi
müstehîlât
müstekreh
müstekîm



















































müstelzim
müstemirren
müstemleke
müstenidat
müstenit
müstenkif
müstenkih
müstenkir
müstenkıs
müstenîm
müstenîr
müstenşid
müstercâ
müsterkı
müstevfik
müstevli
müstezat
müsteşar
müsvedde
mütalaa
mütalâa
mütareke
müte
müteaayin
müteaddit
müteaffin
müteahhir
müteahhit
müteakiben
mütealiye
mütealli
müteallik
müteallil
mütearife
mütearrız
müteassif
müteattıl
müteaşır
müteaşşık
mütebahhir
mütebaki
mütebasbıs
müteberrir
mütebessim
mütecanis
mütecasir
mütecaviz
mütecelli
mütecâvir
mütedeyyin
müteessif



















































müteessir
mütefekkir
mütefennin
müteferrik
müteferrika
mütegallibe
mütegayyir
mütehakkim
mütehallit
mütehammil
mütehassıs
mütehassis
mütehavvil
mütehayyilât
mütehevvir
müteheyyiç
müteheyî
mütekabil
mütekabiliyet
mütekait
mütekammis
mütekaribiyyet
mütekarrir
mütekebbir
Mütekebbir
mütekellim
mütekevvin
mütekâhil
mütekâmil
mütekâsiliyye
mütelezziz
mütemadi
mütemekkin
mütemeskin
mütemessel
mütemessih
mütemessik
mütemmim
mütemâdi
mütenakız
mütenasip
mütenassıb
mütenassıh
mütenassıs
mütenavip
mütenazır
mütenazzif
mütenazzım
mütenazzır
müteneddim
müteneffir



















































müteneffiz
mütenekkir
mütenekkiren
mütenemmil
mütenessik
mütenessir
mütenevvi
mütenevvia
müteneşşib
mütenâcî
mütenâdi
mütenâhî
mütenâsib
mütenâsil
mütenâsir
mütenâtıh
mütenâvil
mütenâvim
mütenâşid
müteradif
müterakki
mütercem
mütercim
mütesekkir
müteselsil
mütetebbi
mütevakkıf
mütevazi
mütevazı
mütevazin
müteveccihen
müteveffa
mütevehhim
mütevekkil
mütevelli
müteverrim
mütevâcid
müteyakkız
mütezayit
müteâsir
müteşebbis
müteşekkir
müteşerri
müteşe’ib
müteşâbih
müttefik
müttehiden
mütâlaa
müvekkil
müvellidülhumuza
müverrih

















müvesvis
müvezzi
müyesser
müzaheret
müzahir
müzahrefat
müzakerat
müzakere
müzayaka
müzayede
müzebzeb
müzebzep
müzehhep
müzekkire
müzevir
müzâvele
müçtehit
































müşahede
müşahhas
müşahit
müşareket
müşavere
müşavir
müşekkel
müşerref
müşevveş
müşevveşiyyet
müşevvik
müşeyyed
müşfik
Müşfik
müşir
müşkül
müşkülat
müşkülpesent
müşkülât
müşrif
müşrik
müştak
müştehi
müştehiyyât
müşteki
müştemilat
müştemilât
müşterek
müşteri
Müşteri
müşâfehe
müşâhede
N

















































na're-endâz
naat
naaş
nabız
nacar
Naci
nadi
nadıc
Nadim
nadim
nadir
nadirat
nadiren
nafaka
nafata
nafi
nafile
nafiz
nagam-sâz
nagamât
nahhâs
nahhât
nahif
nahiv
nahiye
nahle
nahnaha
nahvet
nahâfet
nahîb
nahîle
nahît
nailiyet
naip
najosat
nakarat
nakb
nakba
nakdî
nakibüleşraf
nakil
nakip
nakisa
nakit
nakız
nakkare
nakkarhane
nakkaş
nakl-bend



















































nakledilmek
naklen
naklettirmek
nakli
nakliyat
nakliye
nakr
nakzen
nakden
nakî
nakîz
nakîza
nakşetmek
Nakşibendi
nakşolmak
nal
nalbant
nalbur
nalın
nalâyık
Namık
namus
namuskâr
nane
nanıaziz
nara
narcıl
narenc
nas
nasbetmek
nasfet
nasib
nasihat
nasihatname
nasıp
nasır
nasir
Nasrani
natıka
natîş
nazaran
nazarıdikkat
nazarıitibar
nazariye
nazil
nazım
nazir
nazmen
nazmetmek
Nazmi
nazret



















































nazîc
naîb
naîf
naîm
naîr
naşi
naşir
nebat
nebatat
nebati
nebbaş
nebbût
nebd
nebevi
nebevî
nebi
Nebi
nebl
nebze
nebâti
necabet
necaset
necat
Necati
neccar
neccâb
Necef taşı
necefe
neces
necfe
necip
Necla
Necmi
Necmiye
necâdet
necâh
necâtî
necâşî
necîbe
necîd
necîl
nedamet
nedbe
neddâb
nedem
nedim
nedime
nedret
nedâmet
nefaset
nefer

















nefes
neffâc
nefha
nefir
nefis
Nefise
nefiy
nefs-i mülhime
nefsani
nefsaniyet
nefyedilmek
nehari
nehir
nehiy
nehzat
nekahethane
nekal

































nekbet
neked
nekre
nekâvet
nekîr
nema
nemle
nemrut
nesep
nesf
nesih
nesil
nesim
nesir
nessâr
Nesturi
netf
netice
neticeten
netâc
nev
nevazil
nevbet
nevi
nevr
nevresim
nezafet
nezahet
nezaket
nezaret
nezarethane
nezif
nezih



















































nezir
nezle
nezretmek
nezâhet
nezâir
nezîf
neğamât
neğâmât
neşak
neşe
neşet
neşide
neşir
neşk
neşren
neşriyat
neşvat
neşve-bahşâ
neşve-rübâ
Neşvet
neşvân
neşvünema
neşşâb
nida
nidd
nifâk
nihai mal
nihayet
nihâl-i magrûs
nikap
nikbet
nikris
nıkris
nikâb
nikâh
nimet
Nimet
nimetşinas
nisa
nisai
nisaiye
nisan
nisap
nisbet
nısf
nısfınnehar
nısfiye
nısıf
nispet
nispeten
nisyan



















































nitâc
nitâsî
niyabet
niyet
niyâbe
niyâr
niyât
niza
nizam
nizamiye
nizamname
noksan
noktainazar
nuhuset
nukut
nukât
nun
nur
nuran
nurani
nurâni
Nusayri
nush
nusret
nutkıyye
nutuk
nâ-hirâs
nâ-layık
nâ-peydâ
nâ-tüvân
nâfic
nâfih
nâfir
nâhik
nâhika
nâhire
nâhis
nâhîd
nâibe
nâimîn
nâkil
nâkime
nâkıs
nâmus
nâr
nârıbeyza
nâsib
nâtıh
nâtik
nâtıs
nâzım















nâî
nâşi
näsduk
nöbet
nûn
nûr
nübüvvet
nüfus
nüfuz
nüfuzkâr
nükhet
nüks
nükûl
nüzul
nüş




okka
oklavacı
opioid
ovmak












pahıl
papağan
pastane
patlıcan
paytak
paça olmak
pelesenk
pelit
perver
pindâr
po'rtaxol
pâş

qavs







ra
raabe
Rab
rabbani
rabbat
rabbe
rabbena
O
P
Q
R



















































Rabbena
rabe
rabıt
rabıta
rabız
raci
radde
Radıyallahu Anha
Radıyallahu Anhu
raf
rafıza
Rafızi
rafızî
rah-ı hak
rahat
rahibe
rahim
rahle
Rahman
rahmani
rahmaniyet
rahmet
Rahmân
Rahmânî
Rahîm
rakam
rakı
rakibe
rakiben
rakik
rakım
rakip
rakit
raks
raksân
rakş
ramak
ramas
Ramazan
Rami
ramt
rapten
raptiye
rasad gâh
rasat
rasathane
rasf
rasıt
rasâfet
rasîa
ratıp



















































ratk
ratâbet
ratânet
ravza
ravza-i mutahhara
rayhon
rayiha
razakı
razı
Raziye
raûf
rağbet
rağm
rağmen
raġel
raşe
raşi
re's
reaya
rebabi
rebiyülahir
rebiyülevvel
rec
recc
Recep
recep
recim
reculiyyet
reddeylemek
reddiye
refik
refika
refs
reften
refâviz
rehavet
reis
reisicumhur
rekaket
rekeb
rekiz
rekzetmek
rekât
remel
remezan
remh
remim
remiz
remz
resen
resim



















































resmen
resmetmek
resmi
resmigeçit
resmikabul
resmiyet
resmî
ressam
resulullah
Resulullah
resye
ret
revac
revakiye
revaç
revnak
revse
revâc
revâhî
rey
reyb
reybe
reybi
reyhan
reyhani
reza
rezail
reze
rezil
rezilet
rezâil
rezân
reşit
riayet
riayetkâr
ribat
rica
ricat
ricâl
rıfk
rikabdar
rikkat
rikkat-yâb
rimme
rimâh
rind-i şeyda
rindân
risale
risâyet
rivayet
rıvayet



















































rivâyet
riyakârane
riyaset
riyazat
riyazet
riyazi
riyaziyat
riyaziye
riyeb
rızık
rızk
rizz
rızâ
riâyet
rişâ
rubai
rubb
rubu
rudaâ
Rufai
ruh
ruhamâ
ruhani
ruhbân
ruhen
ruhi
ruhiyat
ruhsar
ruhsat
ruhsatiye
ruhsatname
Ruhunur
ruhâm
ruhâmî
ruhâni
rukad
Rum
Rumi
rumuz
rutab
rutbe
ruteb
rutubat
rutubet
ruâf
ruûd
râbıta
râci
râkibe
râsIm
râsıt






















râtip
râvî
râzân
rûh
Rûh
rücu
rüesa
rükub
rükû
rüküş
rüsub
rüsum
rüsumat
rüsup
rüsüb
rütbe
rüya
rüyet
rüyet-i hilal
rüçhan
rüşeym
rüşt

rüştiye
























sa&
saadet
saadethane
Saadettin
saan
saat
saba
sabah
sabahat
sabareftar
sabaret
sabavet
sabaya
sabbag
sabbare
sabg
sabi
sabık
sabır
Sabır
sabir
sabite
sabitkadem
sabreylemek
S



















































Sabri
Sabriye
sabun
sabunhane
sabâhat
sabûhî
Sacid
Sacit
sadaka
sadaret
Saddam
sadedi
sadef
sadef-kâr
sadet
Sadettin
sadık
sadıkane
sadır
sadme
sado
Sadun
sadîd
sadîk
Kullanıcı:Sae1962/sandbox/muharrem
saf
safa
safderun
safdil
safer
saffet
Saffet
safha
safi
safilin
safiyet
safra
safran
safsata
Safvetullah
sagr
sah
saha
sahabe
sahabet
sahaf
saham
sahan
saharî
sahavet
sahba



















































sahhâka
sahi
sahib
sahibe
sahife
sahih
sahih hadis
sahildar
sahip
sahipkıran
sahlep
sahn
sahra
sahre
sahur
sahâbet
sahâfet
sahîha
saik
saika
sair
sairfilmenam
sak
saka
sakaf
sakaleyn
sakalibe
sakamet
sakar-makarr
sakat
sakatat
saki
sakil
sakim
sakin
sakıt
Sakıt
sala
salabet
salah
salahiyet
salahiyettar
salat
Salat
salavat getirmek
salaşpur
salep
salhane
salı
salih
saliha



















































salik
salim
salip
salise
salisen
saltanat
salâ
salâbet
salâh
salâhiyet
salât
salâte'z-zuhr
salâvat
sam
Samed
Sami
samimi
samimiyet
samur
samut
san'at
sanat
sanatkâr
sanatkârane
sanayiinefise
sandal
sandalye
sanduka
sanem
saniye
sara
sarahat
saraç
saraçhane
sarf
sarfe
sarfınazar
sarh
sarih
sariye
sarnıç
sarraf
sarrafiye
sarî
sathi
satıh
satır
satlıcan
satvet
savat
savl



















































savlet
say
saydele
sayfiye
sayfiyye
sayfî
sayha
saykal
sayvân
sayvâniyye
sakîm
saîd
se
sebat
sebatkâr
sebbâk
sebebiyet
sebep
sebi
sebil
sebilhane
sebıyye
sebkihindi
sebât
seccade
seccadenişin
seccân
secde
secer-i magrûs
seci
seciye
secâvend
seda
Sedat
sedef
sedâcet
sefa
sefahet
sefalet
sefaret
sefarethane
sefeh
sefer
seferber
seferi
seferî
sefihane
sefil
sefilane
sefilâne
sefine



















































sefir
sefire
sefirikebir
sefîh
sefîr
segabet
sehabe
seher
sehim
sehiv
sehlen
sehrân
sehven
sehâbî
sehânet
sehâî
sekebât
sekene
sekenât
sekkâk
sekt
sekîne
sel
selahiyet
selamlamak
selamlanmak
selamünaleyküm
selamünkavlen
selaset
selatin
selc
sele
selem
seleât
selika
Selim
selim
selis
selp
selsâl
selva
selvet
selzede
selâlim
selâmet
Selâmet
selâmünkavlen
selâset
selâtin
sem
sema



















































semah
semahat
semai
semavi
semavi din
semen
semen-sâ
semere
semevât
semi
semih
semir
semmân
semtürreis
semâen
semâhat
semânet
sena
Sena
sene
seneidevriye
seneikebise
senevi
senâ-gû
serap
serasker
seretan
sereyân
serhad
serhat
serian
Serra
servet
set
setir
setretmek
setriavret
sevap
sevda
Sevir
seviye
sevk
sevkitabii
sevkiyat
sevkulceyş
sevkülceyş
sevr
sevâb
seyahat
seyelan
seyelân



















































seyfiye
seyfullah
seyir
seyis
seyit
seylâni
seylâp
seyran
seyredilmek
seyreylemek
seyrüsefer
seyyah
seyyal
seyyanen
seyyare
seyyiat
seyyibe
Seyyid
seyyie
sibakusiyak
sıbgatullah
sıdk
sıfat
sifat
siftah
sıhhat
sıhhi
sıhhiye
sihir
sihirbaz
sıhri
sıhriyet
sıkıt
sikke
sıklet
sikât
silah
silsile
silsileimeratip
silsilename
silâhendaz
silâhhane
silâhtar
silâhşor
simit
simsar
simsariye
simya
sin
sınaat
sınai


















sinameki
Sinan
sınıf
sınıflandırılmak
sır
sırat
Sırat-ı müstakim
sırf
sirkat
sırr
Sırr
sırretmek
sırrolmak
sirvâl
sirâc
Sıtkı
sitr
sitteisevir
































sitti
sittin
sittinsene
sivil itaatsizlik
sivâ
siyak
siyakat
siyakusibak
sıyanet
siyasa
siyasal
siyaset
siyaseten
siyasetname
siyasiyat
siyer
sıyga
siyâdet-lü
sof
sofa
sofi
sofiyan
sofiyane
sofra
softa
sofu
sohbet
sokak
somaki
sual
subhanî
sufi



















































suhulet
suhunet
suikast
suikastçı
suiniyet
suistimal
suizan
suizanlar
sukut
sulh
sulhperver
sulhsever
sulp
sulta
sultan
sultani
sultânî
sultan
sumak
suni
sur
surat
sure
suret
sureta
sur’at
susam
sutûr
sâbık
sâbıkan
sâbûn
sâcid
sâd
sâdd
sâde-dilân
sâdin
sâdır
sâdir
sâfilin
sâhıt
sâik
sâir
Sâir
Sâki
sâkit
sâl-i kâhît
sâlık
sâniyen
sâri
sârih
sâğîr







































sît
sûre
sûreti
Sübhân
sübyan
sücut
süfehâ
Süheyl
sükna
sükûn
sükût
sükûti
sükün
sülale
süleyme
sülhafiyye
sülle
süluk
sülümen
sülüs
sümbüle
sümmettedarik
sündüs
sünnet
sünnet-i mütevâtir
Sünni
sürahi
sürat
Süreyya
sürfe
süri
sürre
sürre alayı
sürur
Süryani
sür’at
sütre
süver
süveyda









ta
taaccüp
taaddüt
taaffün
taahhüt
taalluk
Taalluk
taallûk
taallûkat
T



















































taallüm
taam
taammüm
taammüt
taannüt
taarruz
taassup
taayyunad
taayyüş
taaşşuk
tab
tabaat
tababet
tabak
tabaka
tabasbus
taben
tabh
tabi
tabiat
tabii
Tabiin
tabiini
tabiiyot
tabip
tabir
tabiye
tabl
tabla
tablakâr
tabut
tabya
tabîat
tabîî
tacil
tacir
tacire
taciz
tadat
tadil
tadilat
tadilât
tafra
tafsil
tafsilat
tafzih
tagaddi
tagallüp
tagayyür
tahaccüm
tahaccür



















































tahaffuz
tahaffuzhane
tahakkuk
tahakküm
tahammuz
tahammül
tahammülfersa
taharet
taharri
taharrüş
tahassun
tahassür
tahassüs
tahattur
tahavvül
tahayyül
tahazzu
tahazzün
tahaşşüt
tahcîlât
tahdidat
tahdîb
tahdîş
tahfif
tahıl
tahin
tahinî
Tahir
Tahire
tahkik
tahkikat
tahkim
tahkimat
tahkiye
Tahkîki
tahlif
tahlil
tahlili
tahlilî
tahlis
tahlisiye
tahliye
tahlîs
tahmil
tahmin
tahmis
tahnit
tahoratxona
tahrif
tahrifat
tahrik



















































tahrikât
tahril
tahrir
tahriren
tahrirî
tahriş
tahrîmât
tahrîr
tahsil
tahsilat
tahsine
tahsis
tahsisatımesture
tahvil
tahvilât
tahzîl
tahzîn
tahâret
tahşiye
tahşîm
tak
takaddüm
takaddüs
takallüs
takannün
takarrüm
takarrüp
takas
takasdur
takassî
takat
takattub
takayyüt
takaza
takbih
takbir
takdiriilahi
takdiriilâhi
takdirkâr
takdis
takdîh
takdîs
takibat
takim
takip
takiye
takıyye
takke
taklidî
taklit
takribî



















































takrip
takrir
taksim
taksir
takti
taktir
takva
Takva
taldîf
taleb
talebe
talep
talepname
tali
talih
talik
talil
talim
talimat
talimatname
talimgâh
talimhane
talimname
talip
talk
talkın
tallahi
taltîf
talâk
talâkat
tam
tamah
tamahkâr
tamam
tamamen
tamamiyet
tambur
tambura
tamburi
tamik
tamim
tamir
tamirat
tanassur
tanin
tantana
tanzim
tanzir
tanzîr
tanînî
taraf



















































tarafeyn
taraftar
taraqqiylashmoq
taravet
tarh
tarif
tarife
tarifname
tarih
tarihî
tarik
tarık
tarikat
tariki'1
tarsin
tart
tarz
tasaffî
tasallut
tasallüb
tasallüf
tasallüp
tasarrum
tasavvuf
tasdik
tasdîr
tasfiye
tasfiyehane
tashih
tashîfât
tashîn
tasliye
tasmim
tasmît
tasni
tasnif
tasniflendirilmek
tasniflendirmek
tasniflenmek
tasrif
tasrih
tastir
tasvip
tasvir
tasvîb
tasvîr
tatarrub
tatbik
tatbikat
tatil
tatrîz



















































taun
tavaf
tavassut
tavattun
tavazzuh
tavik
tavır
taviz
tavizkâr
tavla
tavr-ı
tavr-ı ilahi
tavsif
tavsiye
tavsiyename
tavtîn
tavulga
tavus
tavzih
tayerân
tayf
tayfa
tayın
tayip
tayy-ı tumâr
tayyar
tayyare
tayyetmek
tayyib
Tayyibe
tazaccu
tazaccur
tazallüm
tazammud
tazarru
tazarruda bulunmak
tazayyuk
tazim
tazimat
tazip
taziyet
taziyetname
taziz
tazmin
tazyiq
tazîme
tağut
tağyir
tağyîr-i evsâf
tağşiş
ta’kîd



















































ta’yin
teadül
teakup
teala
tealuk
tealâ
teati
teavün
tebaiyet
tebarüz
tebattun
tebcil
tebdil
tebdilihava
tebdilimekân
tebdîl
tebea
tebean
tebeddül
tebeddülât
tebehhül
tebehhüm
tebehhür
tebellül
tebellür
tebellüğ
tebennî
teberru
teberrük
teberrüz
tebessüm
Tebeut Tabiin
tebeyyün
tebligat
tebliğ
tebrid
tebrik
tebriye
tebyiz
tebşir
teca'ud
tecahülüarif
tecahülüarifane
tecavüz
tecavüzkâr
tecazüp
tecdit
tecebbür
teceddüt
tecellıyât
tecellî



















































tecemmu
tecennün
tecessüm
tecessüs
tecil
tecnîs
tecrübe
tecvit
tecviz
tecziye
tedafüi
tedahül
tedavi
tedavül
tedbir
tedbîc
tedbîr
tedellî
tedenni
tedenniyât
tedfin
tedhiş
tedip
tediye
tedliye
tedlîk
tedlîs
tedmîc
tedrisat
tedriç
tedsiye
tedsîm
tedsîr
tedvin
tedvir
tedviren
tedâhük
teebbüh
teebbün
teeccüc
teeccül
teeccüm
teeddüp
teehhül
teehhür
teemmül
teemmür
teennüs
teessüf
teessür
teessürat



















































teessüs
teevvî
teeyyüt
tefahhus
tefahür
tefarik
tefavüt
tefcir
tefcî
tefehhüm
tefekkür
teferru
teferruh
teferrüs
teferrüt
teferrüz
teferrüç
teferrüş
tefessüh
tefevvuk
tefeyyüz
tefeül
tefhim
tefrik
tefrit
tefriş
tefrişat
tefsir
teftih
teftiş
tefvîz
tefâvüd
tefâvüt
tegafül
teganni
tehaddüs
tehalüf
tehcir
tehdit
teheyyüç
tehir
tehiriicra
tehlike
tehyiç
tehzil
tekabül
tekaüdiye
tekaüt
tekbir
tekdir
tekebbür



















































tekeffül
tekellüm
tekemmül
tekerrür
tekessür
tekfin
tekfir
tekfur
tekhîl
tekit
teklîfî
teklîl
tekmil
tekniye
tekrar
tekraren
tekrir
tekrîrât
tekrîs
teksif
teksir
tektîb
tekvin
Tekye
tekzip
tekâlif
tekâmül
tekârüb
tekâsül
tekşîf
telaffuz
telaki
telakki
telaş
telaşe
telef
telesafir
telfif
telfik
telhis
telif
telin
telis
telkih
tellal
tellaliye
tellâk
tellâliye
telmihen
telvis
telvîn



















































telyîn
telâffuz
telâfi
telâki
telâş
telâşe
temadi
temaruz
temas
temayüz
temcit
temdit
temeddüh
temeddün
temellük
temenna
temerküz
temerrüt
temessül
temettü
temevvüç
temeyyüz
temeşşî
temhid
temhir
temin
teminat
temiz
temkîn
temlik
temlikname
temmuz
temrin
temsili
temyiz
ten-zil
tenafür
tenakus
tenasüh
tenasül
tenasüp
tenazur
tencere
teneffüs
teneffüshane
tenevvü
tenevvüm
tenevvür
tenezzüh
tenezzül
tenkidi



















































tenkidî
tenkil
tenkir
tenkis
tenkisat
tenkit
tenkıye
tenkiye
tennure
tennûr
Tennûr
tensik
tensikat
tensil
tensip
tenvir
tenzih
tenzilat
tenzilirütbe
tenzilât
tenzîl
tephir
tephirhane
tepîde
terakki
terakkiperver
terakkî
teraküm
teravi
teravih
teravih namazı
terbiye
tercihan
tercihane
tercihen
terciibent
tercüman
tercüme
tercümeihâl
terdit
tereddi
tereddüt
terekküp
terennüm
teressüp
terettüp
terfian
terfih
terhin
terk
terkib



















































terkibi
terkibibent
terkibât
terkibî
terkin
terkip
terkiphane
terkova
tersim
tertip
terviç
terzil
tesadüf
tesadüfi
tesahup
tesalüp
tesanüt
tescil
teselli
tesellüm
teselsül
teselsülen
tesettür
teseyyüp
teshil
teshin
teshir
teshiye
tesir
tesit
teslih
teslim
teslimat
teslis
tesmiye
tesniye
tespih
tesri
tesvit
tesârîf
tetabuk
tetevvüç
tetkik
tetkikat
tetâvül
tevabi
tevafuk
tevahhuş
tevakki
tevakkuf
tevali






tevalüd
tevatür
tevazu
tevazün
tevbih
tevcih












































tevdi
teveccüh
tevehhüm
tevekkel
tevekkeli
tevekkül
tevella
tevellüd
tevellüt
teverrüm
tevessü
tevessül
tevettür
tevfik
tevfikan
tevhid
tevhitçi
tevhîd
tevki
tevkif
tevkifhane
tevkil
tevlid
tevlit
tevliyet
tevriye
tevsi
tevsik
tevzi
tevâbi
tevâzû
tevşih
teyakkuz
teyemmüm
teyit
tezat
tezayüt
tezekkür
tezellül
tezelzül
tezevvüç
tezhip
tezkere
tezkiye



















































tezkîr
tezvir
tezvirat
tezyif
tezyifkâr
tezyin
tezyin etmek
tezyinî
tezyit
teçhil
teçhiz
teçhizat
teğânnî
teşbih
teşbihler
teşbîh
teşci
teşcî
teşdid
teşdit
teşebbüs
teşehhüt
teşekkül
teşekkür
teşekkür ederim
teşerrüf
teşevvüş
teşhir
teşhis
teşkilat
teşkilât
teşri
teşrih
teşrihhane
teşrii
teşrik
teşrik tekbiri
teşrikimesai
teşrin
teşrinievvel
teşrinisani
teşvik
teşvikkâr
teşviş
teşyi
te’sir
tıbbiye
ticaret
ticaretgâh
ticarethane
ticari

















































U
tıfıl
tilavet
tilmiz
tılsım
tilâvet
timsah
timsal
tınnet
tıpkı
tıpkıbasım
tıpkıçekim
tıyn
tıynet
tomar
tomosha
Tuba
tufan
tufeyli
tuhaf
tuluat
tulâni
tulûat
turaç
tutya
tufan
tâ
tâalluk
tâat
tâbi
tâbiiyet
tâbir
tâcil
tâhâ
tâif
tâkriz
tâlik
târi
Târık
tâsvir
tâzir
tövbe
tövbekâr
tüccar
türap
türbe
türbedar
Türkiyyül'asl
türkü
tüveyç



















































ubudiyet
ubudiyyet
ubur
ubûdiyet
ubûdiyyet
ubûr
ubüra
ucube
udi
ufuk
ufunet
uhde
uhdud
uhduse
uhfuk
uhrevîleşme
uhrevîleştirme
uhud
uhuvvet
ukala
ukde
ukıyye
uknum
ukubet
ukûl-ı
uluhiyet
ulvi
ulviyet
ulyâsın
ulûfe
ulûhiyet
ulûm
ulüv
umde
umman
umre
umum
umuman
umumen
umumhane
umumi
umumileştirme
umumiyet
umur
umûd
unsur
unud
unve
Urban
urcan
uruc





uruk
urûc
urûcu
urüc
usare










usturlap
usul
ut
Utarit
uzlet
uzuv
uzvi
uzviyet
uzzal
uşşak
































va'r
vaad
vaat
vacip
vade
vadetmek
vadi
vah
vaha
vahamet
vahdaniyet
vahdet
vahdetivücut
vahi
vahid
vahim
vahit
vahiy
vahyolunmak
vahşi
vahşiyane
vak'a
vaka
vakar
vakayiname
vakf
vakfe
vakfetmek
vaki
vakıa
vakıf
vakıfname
V



















































vakit
vakt
vakt-i celîl
vakt-i kerâhet
vakta ki
vakur
Vak’a
vali
valide
vallahi
varak
varaka
varakpare
varidat
varide
varit
varsağı
varta
vasat
vasati
vasi
vasıb
vasıf
vasıl
vasıta
vasiyet
vasiyetname
vatan
vatani
vatanperver
vatansever
vatvat
vav
vaveyla
vaz
vazedilmek
vazetmek
vazı
vazife
vazifeli
vazifeperver
vazifeşinas
vazıh
vazıhamil
vazııkanun
vaziyet
vazıyet
vazolunmak
vebal
veber
vebâ



















































veca
veceb
vecel
veche
vecibe
vecih
veciz
vecize
vecne
veda
Vedat
vefa
Vefa
vefakâr
vefat
vefât
vehim
vehleten
vehm
vehn
vekaletname
veker
vekilharç
vekâlet
veladet
Velakin
velakin
velayet
velayetname
veled
veledizina
velet
velhasıl
velhasılıkelam
velhâsıl
velhâsılıkelâm
veli
Veli
veliaht
velinimet
veliyullah
veliyye
velsân
velut
velâyet
velâyetname
velût
verem
verese
verit
verâkı



















































vesah
vesair
vesayet
vesika
vesselam
vetire
veya
veyahut
Veysi
Veysiye
vezaret
vezin
vezir
vezird
vezn-i arûz
veçhe
veçhişebeh
vicahen
vicahi
vicdanen
vicdani
vicdânyyât
videosafir
vikaye
vilâdi
vilâyet
virt
visal
visâk
visâl
vitir
vucûd
vuku
vukuf
vuslat
vusul
vusul
vusül
vâcibü'l
vâhid
vâhiden
vâkıf
vâris
vâsi
vâsıt
vâsita
vâv
vûcûd
vü
vücut
vücûb





vücûdiyyât
vükela
vürut
vürûd
vüsat



xantal
xola
xorijiy







































yahmûr
yahu
Yahudi
yakaza
yakazânî
yakin
yakinen
yakiniyyât
yakinî
yakut
yale
yalelli
yallah
yani
yapay zekâ
yarabbi
yarres
yasıf
Yasin
yasin
yasir
yayınispi
yağmâî
ye's
yedullah
yefen
yefâ
yeis
yelpin
yemin
yemîn
yenbagi
yerhûm
yeser
yesûr
yetim
yetimhane
yevmi
yevmiye
Y






Yezidi
yezit
yivaçar
yâ
yâsin
yûsufî










































za'zaa
zabıt
zabit
zabıta
zabitan
zabıtname
zabâb
zafaron
zafer
zafiyet
zahir
Zahir
zahire
zahiren
zahiri
zahirî
zahmet
zaht
zail
zait
zakkum
zakküm
zalim
zalimane
zalimce
zaman
Zaman
zamane
zambak
zamir
zamk
zamme
zan
zanaat
zanaatkâr
zanneylemek
zannolunmak
zapt
zaptiye
zapturapt
zarafet
zarar
Z



















































zarb
zarf
zari'
zarif
zarifane
zarta
zaruret
zaruri
zarûret
zat
zatî
zatülcenp
Zatülkürsi
zatürre
zatürree
zaviye
zayi
zayıf
zaç
ze
zeamet
zebani
zebh
Zebur
zebûn
zecir
zecrî
zefir
zehap
zeker
zeki
Zekiye
zekâ
zekât
zel
zelzele
zemheri
zemzem
zencefil
zenci
zendaka
zenh
Zerafet
zerak
zerk
zerk etmek
zerre
zerzevat
zevahir
zeval
zevalî



















































zevce
zeveban
zevg
zevk
zevkiselim
zevküsefa
zevâcir
zevç
zeyil
zeyilname
zeyl
zeynep
Zeynep
zeytin
zeytuni
zıbâbiyye
zıddiyet
zifaf
zifirî
zihayat
zihin
zihn
zıhn
zihnen
zihniye
zihniyet
zihnî
zıhâr
zikir
zikıymet
zıkkım
zikr
zilhicce
zilkade
zıll
zillet
zimmet
zimmi
zımnen
zımni
zina
zincifre
zındık
zineb
ziraat
ziraatçı
zirai
zirve
zıt
zıt anlamlı
ziya








ziyadar
ziyade
ziyafet
ziynet
ziyâde
zuhur
zuhuri
zulmet

































zulmân
zulmâni
zulmânı
zulmânî
zulûmat
zulüm
zunûn
zuyûf
zâ
zâhire
zâti
zâtiye
zâtî
Zîra
zîrâ
züccaciye
Zühal
Zühre
zührevi
zühul
zühûr
zükâm
zül
zülal
Zülcelal
zülcenah
zülcenaheyn
zülmânî
zülumât
zümer
zümrüdi
zürefa
zürriyet






âciz
âcizane
âcizleri
âcâm
âdem
Âdem
Â







































âdemiyet
âdet
âdeta
âdâb-ı muaşeret
âfâki
âfûr
âfüvv
âgıye
âheng-i asvât
âheng-i hurûf u harekât
âile-perver
âilevî
âinne
âkit
âkû
âlem
âlemâlem-i zâtı
âlicenap
âlim
âlâ
âmda
âmide
âmin
âmâ
ân
ânen fe-ânen
âniye
âraz
âre
âreb
âside
âsâl
âsâra
âtıfet
âyan
âzad
Âşık
âşıkane









çarkıfelek
çavşır
çelebi
Çerkes
çeyiz
Çıfıt
çıvgın
çâre-i halâs
çîm
Ç

çöğen



îlâm
îsevi
îzan









öd
Ömer
ömrübillâh
ömrühayat
ömür
Ömər
örf
örfi
öşür

ûla



















ücret
üful
üfunetli
ülfet
ülûhiyet
ümera
ümmet
ümmî
Ümmü Gülsüm
ümran
ünsiyet
üryan
üryani
üsera
üslûp
üstüvane
üstüvani
üveysî
üşniye


İbrahim
İbrahimî
Î
Ö
Û
Ü
İ

















İdrâk
İffet
İhsan
İlah
İlahî
İmâmiye
İrfan
İsa
İsevi
İslam
İslamiyet
İslâmî
İsm-i Âzam
İsmet
İspîd
İsrafil
İstibdal































şa'r
şaab
şaar
Şaban
şaban
şabb
şabbe
şabih
Şadiye
şafak
Şafii
şahap
Şahidi
şahika
şahım
şahıs
şahit
şahne
şahsen
şahsi
şahsi tasarruf
şahsiyet
şahsî
şaibe
şair
şairane
şaire
şakayık
şaki
şakuli
şama
Ş






























şamama
şamata
şamdan
şamgâh
şamil
şan
şap
şaphane
şarab
şarabi
şarap
şaraphane
şark
Şark
şarkı
şarki
Şarkiyat
şart
şathiyat
şathiye
şathiyye
şatır
şavk
şayi
şaz
şaşaa
şeamet
şeb-î aşk
şebabet
şebeke




















şecaat
şecaatli
şecere
şecerename
şeci
şedaraban
şeddadi
şedde
şedit
şedâid
şefaat
şefe
şeffaf
şefik
şehadet
şehadetname
şehavât
Şehim
şehit
şehla



















































şehlâ
şehriye
şehvan
şehvet
şehvetperest
şek
şekavet
şekil
şekil bilgisi
şekilperest
şekli
şekva
Şeliha
şelâle
şem
şemail
şems
Şems
şemse
şemsi
şemsin
şemsî
şenaat
şeniyet
şer
şer'an
Şerafet
şeran
şerare
şerbet
şerefe
şerefiye
şerefyap
şeref
şerh
şerha
şeri
şeriat
şerif
şerik
şerir
şeriye
şerrâh
şerç
şet
şetaret
şetim
şevahit
şevk
Şevk
şevkefza



















































şevket
şevval
şey
şeyh
şeyhülislâm
Şeyma
şeytan
Şeytan
şeytanet
şeytani
şeytanılain
şeytanılâin
Şi'a
Şia
şifahen
şifahi
Şii
şiir
şiir sanatı
şiiriyet
şikâyet
şikâyetname
şimal
şimali
şın
şirk
şirket
şirret
şita
Şiî
şua
şubat
şube
şuf'a
şuf'a hakkı
şufa
şuhuduna
şule
şumûl
şurup
şutût
şuur
şuâiye
şâb
şâhıs
şâmm
şâri
şâvt
şöhret
şûra
Şûrayıdevlet
‫‪şüheda‬‬
‫)‪şühud‬‬
‫‪şühûd‬‬
‫‪şükran‬‬
‫‪şükretmek‬‬
‫‪şükriye‬‬
‫‪şükür‬‬
‫‪şümul‬‬
‫‪şümû‬‬
‫‪şüphe‬‬
‫‪şürekâ‬‬
‫‪şüruk‬‬
‫‪şüyu‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫آي ة‬
‫‪‬‬
‫أت راك‬
‫أجن اد‬
‫أحس اء‬
‫أخب ار‬
‫أدعي ة‬
‫أش خاص‬
‫أص ناف‬
‫أعارض‬
‫أعل ي‬
‫أعل ي ال دين‬
‫أك ارم‬
‫أك رم‬
‫أم‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫إس الم‬
‫إس المية‬
‫إص طالح‬
‫إف ترس‬
‫إفص اح‬
‫إنحص ار‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫ال‬
‫األش خاص‬
‫اإلنس ان الكام ل‬
‫االمرأة‬
‫الب الد‬
‫البل د‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫آ‬
‫أ‬
‫إ‬
‫ا‬
‫البل دان‬
‫دتين‬
‫البل‬
‫البل ديات‬
‫البلدي ة‬
‫ديتين‬
‫البل‬
‫بيه‬
‫التش‬
‫ال دين‬
‫ال رحمن‬
‫ال رحيم‬
‫الش خص‬
‫الشخص يات‬
‫الشخص ية‬
‫يتين‬
‫الشخص‬
‫الشخص ين‬
‫الض ِمير‬
‫الع روض‬
‫الفب ا‬
‫القاع دة‬
‫النس اء‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫بح ر‬
‫بح ر الع روض‬
‫بس م‬
‫بس م ﷲ‬
‫ل رحيمبس م ﷲ ال رحمن ا‬
‫بس ملة‬
‫ب الد‬
‫بل دان‬
‫دتين‬
‫بل‬
‫بل ديات‬
‫ديتين‬
‫بل‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫ت اريخ‬
‫تج ارة‬
‫ت رب‬
‫ترب ة‬
‫بيه‬
‫تش‬
‫تش بيھات‬
‫بيھين‬
‫تش‬
‫تعليم ات‬
‫ماتیتع ل‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫ير‬
‫تكب‬
‫تلذي ذ‬
‫تل زج‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫ب‬
‫ت‬
‫ج‬
‫جمادى اآلخ ر‬
‫جم ادى األول ى‬
‫جن د‬
‫جن ود‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫حاكمي ة‬
‫حب ذا‬
‫حمامات‬
‫حمامة‬
‫حوال ي‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫خ ط اإلس تواء‬
‫خ ير‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫داعش‬
‫دعا‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫ربي ع اآلخ ر‬
‫لربي ع األو‬
‫رحمن‬
‫رحي م‬
‫روض ة‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫س فر‬
‫س قف‬
‫س نانير‬
‫س ود‬
‫س يارة‬
‫س ير‬
‫رةس ي‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫ش خص‬
‫شخص يات‬
‫شخص ية‬
‫يتين‬
‫شخص‬
‫شخص ين‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫ح‬
‫خ‬
‫د‬
‫ر‬
‫س‬
‫ش‬
‫ص‬
‫ص اب‬
‫ص يغه‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫ض مائر‬
‫‪‬‬
‫عدم‬
‫ع دم مركزي ة‬
‫ع دم وق وع‬
‫عروض‬
‫عزت‬
‫عس اكر‬
‫عس كر‬
‫ري ةعس ك‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫غرف‬
‫غرف ة‬
‫غرفت ان‬
‫غزال‬
‫غزال ة‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫ف رق‬
‫فع ل‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫قاع دة‬
‫قت ل‬
‫ي مق د‬
‫ق راءات‬
‫ق راءة‬
‫قراءت ان‬
‫قط ائف‬
‫قن اع‬
‫ق ول‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫كاس ب‬
‫كت اب‬
‫كت ب‬
‫كم آل‬
‫كم ال‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫ض‬
‫ع‬
‫غ‬
‫ف‬
‫ق‬
‫ك‬
‫ل‬
‫ل واء الحم د‬
‫‪‬‬
‫مؤتم ر‬
‫مؤتم رات‬
‫مث ني‬
‫محم دين‬
‫مركزي ة‬
‫مص طفى‬
‫معل م‬
‫معلم ة‬
‫م ن بع د‬
‫مناس ب‬
‫من ديل‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫نائ ب‬
‫نس اء‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫ھداي ة‬
‫‪‬‬
‫واج ب الوج ود‬
‫وزن‬
‫وق وع‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫‪‬‬
‫م‬
‫ن‬
‫ه‬
‫و‬
‫‪‬‬
‫‪Kaynakça: ‬‬
‫‪https://tr.wiktionary.org/wiki/Kategori:Arap%C3%A7a_k%C3%B6kenli_s%C3%B6zc%C3%BCkler_(T%‬‬
‫‪C3%BCrk%C3%A7e) ‬‬
‫‪ ‬‬
Ekler abes
anlamsız, saçma, boş
abıhayat
bengisu, dirim suyu, yaşam suyu
abide
anıt
abus
1) somurtkan 2) asık (yüz)
‫ بيجع‬ʕacayib
acayip
1) şaşırtıcı, yadırgatıcı, şaşılan 2) şaşılıcak
şey 3) olağan üstü
‫ ىلجع‬ʕacele
acele
1) tez, ivedi ** 2) tezelden, ivedilikle 3)
ivedilik
acemi
toy, ustalaşmamış, beceriksiz
aceze
düşkünler
‫ لجع‬ʕacil *
acil
ivedi
‫ زجع‬ʕaciz
aciz
1) güçsüzlük 2) beceriksizlik
âciz
1) güçsüz 2) beceriksiz
acul
tez canlı, ivecen
acuze
kocakarı
adabımuaşeret
görgü
‫ هلضع‬ʕaḍale
adale
kas
‫ ةلادع‬ʕadâlah *
adalet
türe
adap
1) töre 2) yol yordam
adavet
yağılık
‫ ةدع‬ʕadah *
adet
sayı
‫ ةداع‬ʕâdah *
âdet
1) görenek, töre 2) alışkı, alışkanlık 3) aybaşı
‫ ﻋﺎدﺗًﺎ‬ʕâdetan *
âdeta
neredeyse, bayağı, sanki
‫ يداع‬ʕâdî *
adi
1) düşük nitelikli 2) aşağılık, bayağı 3)
olağan, sıradan
‫ لدع‬ʕadil
adil
doğru, haktanır
‫ فع‬ʕaff *
af
1) bağışlama 2) görevden alma
afaki
1) gelişigüzel, amaçsız 2) nesnel
afet
1) kıran, yıkım 2) çok güzel (kız,kadın)
‫ كمتيا فع‬ʕaff etmek*
affetmek
1) bağışlamak 2) görevden almak
‫ ةيفاع‬ʕâfiyyah
afiyet
sağlık, esenlik
ağyar
yabancılar, eller
‫ بابحأ‬aḥbâb
ahbap
arkadaş, tanış, biliş, gönüldeş
‫ كمتيا دهع‬ʕahd etmek
ahdetmek
ant içmek
ahfat
torunlar, soy
‫ رخآ‬âḫir
ahir
son
‫ دهع‬ʕahd
ahit
1) antlaşma, sözleşme 2) ant 3) çağ
ahize
almaç
ahkâm
yargılar
‫ تايح بآ‬âb(e) hayât
‫ ماكحأ‬aḥkâm
VikiDağarcık:Türkçedeki Arapça kökenli sözcükler için TDK tarafından önerilen ka... Seite 1 von 10
Dil Devrimi sırasında TDK tarafından Osmanlıca'dan geçmiş Arapça kökenli sözcükler için önerilen karşılıklar
Osmanlıca biçimi ve yazılışı
Türkçe
yazılışı
TDK'nin
önerdiği
karşılık
Notlar
acele *
acele
ivedi **
ivmek kökünden
‫ ﻋﻀﻠﻪ‬ˤaḍale
adele
kas
kasmak eyleminden
türetilmiştir.
ˤaff etmek*
affetmek
bağışlamak
Günümüzde affetmek
hala kullanımdadır.
aile *
aile
ocak *
‫ ﻋﻘﺪ‬ˤaqd
*, ‫ ﻣﻘﺎﻭﻟﻪ‬mukâvele || akit, mukavele || sözleşme, anlaşma
aghl *
akıl
us **
‫ ﻋﺎﻣﻞ‬ˤâmil
amil
etken
asr *
asır
yüzyıl
‫ ﺑﺎﺭﺯ‬bâriz *
bariz
kesin, belli
bazı *
bazı
kimi
beyaz *
beyaz
ak
camîa *
camîa
topluluk
cebren
cebren
zorla
celse *
celse
oturum
ceninisakıt
ceninisakıt
düşük
‫ ﺟﻨﻮﺏ‬cenûb
cenup
güney
ceraat
ceraat
irin
‫ ﺟﻮﺍﺏ‬cevâb *
cevap
yanıt
civarı *
civarı
dolayları
‫ ﺟﻤﻠﻪ‬cümle *
cümle
tümce **
‫ ﭼﻬﺮﻩ‬çehre *
çehre
yüz
çeşit*,***
çeşit
tür
daˤir *
dair
ilişkin
daire *
daire
yuvarlak
define *
define
gömü
delil *
delil
kanıt
‫ دﺭد‬derd *
dert
ağrı
Günümüzde us daha az
kullanılmakla birlikte,
uslu vb. kelimeler
türetmiştir.
‫ ﺑﺴﻴﻂ‬basîṭ
* || basit || kolay || Günümüzde her iki sözcükte kullanımdadır.
düşmek eyleminden
türetilmiştir.
‫ دﻓﻌﻪ‬defˤa
*, ‫ ﮐﺮﻩ‬kere * || defa, kere || kez
gömmek eyleminden
türetilmiştir.
dert anlam değişikliğine
uğramıştır. Günümüzde
her iki sözcükte farklı
https://tr.wiktionary.org/wiki/VikiDa%C4%9Farc%C4%B1k:T%C3%BCrk%C3%A7... 14.08.2016
VikiDağarcık:Türkçedeki Arapça kökenli sözcükler için TDK tarafından önerilen ka... Seite 2 von 10
anlamlarda
kullanımdadır.
‫ دﻭﺭ‬devr *
devir
çağ
‫ دﻭﺭﻩ‬devre *
devre
dönem
‫ ﺍﺑﺪﻯ‬ebedî *
ebedî
sonsuz
‫ ﺍﺟﺪﺍد‬ecdâd
ecdat
ata
‫ ﺍﺟﻞ‬ecel *
ecel
ölüm
edebiyyat *
edebiyat
yazın
ehemmiyyet
ehemmiyet
önem
emr *
emir
buyruk **
‫ ﺍﻣﻨﻴﺖ‬emniyyet *
emniyet
güvenlik
güven sözcüğünden
türetilmiştir.
‫ ﺍﺛﺮ‬eser *
eser
yapıt
yapmak eyleminden
türetilmiştir.
‫ ﺍﺳﻴﺮ‬esîr *
esir
tutsak
tutmak eyleminden
türetilmiştir.
etraf *
etraf
ortalık
‫ ﺍﻭﺭﺍﻕ‬evrâk *
evrak
belge
‫ ﺍﻭﻝ‬evvel *
evvel
önce
ön sözcüğünden
türetilmiştir.
fakir, fukara *
fakir
yoksul
yok sözcüğünden
türetilmiştir.
‫ ﻓﻦ‬fenn *, ‫ ﻋﻠﻢ‬ˤilm *
fen, ilim
bilim
bilmek eyleminden
türetilmiştir.
fırkat
fırkat
ayrılık
ayrı sözcüğünden
türetilmiştir.
fikr *
fikir
görüş
görmek eyleminden
türetilmiştir.
‫ ﻓﻌﻞ‬fiˤl *
fiil
eylem
eylemek eyleminden
türetilmiştir.
‫ ﻏﺮﺏ‬garb
garp
batı
batmak eyleminden
türetilmiştir.
‫ ﻏﻴﺮ‬gayr
gayri
olmayan,
başka, dışı
gayrimüslim vb. bir kaç
sözcük dışında eski
biçim
kullanılmamaktadır.
hadise *
hadise
olay
olmak eyleminden
türetilmiştir.
‫ ﺣﺎﻓﻈﻪ‬hâfıza *
hafıza
bellek
bellemek eyleminden
türetilmiştir.
‫ ﺍﺑﻌﺎد‬ebˤâd
* || ebat || boyut || ebˤâd
sözcüğü ‫ﺑﻌﺪ‬
(buˤd
, buut sözcüğünün çoğuludur.
son sözcüğünden
türetilmiştir.
‫ ﻓﻌﺎﻝ‬faˤâl
* || faal || etkin
|| etmek eyleminden türetilmiştir.
https://tr.wiktionary.org/wiki/VikiDa%C4%9Farc%C4%B1k:T%C3%BCrk%C3%A7... 14.08.2016
VikiDağarcık:Türkçedeki Arapça kökenli sözcükler için TDK tarafından önerilen ka... Seite 3 von 10
hafif *
hafif
yeğni **
‫ ﺣﻔﺮﻳﺎت‬hafriyyât
hafriyat
kazı
kazmak eyleminden
türetilmiştir.
hak kelimesi başka
anlamlara da sahip
olduğundan günümüzde
hala kullanımdadır.
‫ ﺣﻖ‬hakk *
hak
pay
‫ ﺣﻘﻴﻘﺖ‬hakîkat *
hakikat
gerçek
‫ ﺣﺎﻛﻢ‬hâkim *
hâkim
yargıç
‫ ﺣﺎﻝ‬hâl *, ‫ ﻭﺿﻌﻴﺖ‬vazˤiyet *
hâl, vaziyet
durum
‫ ﺧﻠﻴﻄﻪ‬halîta
halita
alaşım
Önerilen sözcük
yaygınlaşamamıştır.
haˤmile *
hamile
gebe
‫ ﺧﺮﺍﺏ‬harâb *, ‫ ﻭﻳﺮﺍﻥ‬viran ***
harap, viran
yıkık
‫ ﺣﺮﺍﺭت‬harâret *
hararet
ısı , sıcaklık
harekkat *
hareket
devinim **
‫ ﺣﺮﻑ‬harf *
harf
ses, imce **
hassas *
hassas
duyarlı
‫ ﺣﺸﺮﻩ‬haşere *
haşere
böcek
‫ ﺧﻄﺎ‬hatâ *, ‫ ﻗﺼﻮﺭ‬kusûr *
hata, kusur
yanlış
‫ ﺧﺎﻁﺮﻩ‬hâtıra *
hatıra
anı
‫ ﺣﻴﺎت‬hayât *, ‫ ﻋﻤﺮ‬ömr *
hayat, ömür
yaşam
‫ ﺣﻴﺜﻴﺖ‬haysiyyet *
haysiyet
saygınlık
‫ ھﺪﻳﻪ‬hediyye *
hediye
armağan
‫ ﺣﺪت‬hiddet *
hiddet
kızgınlık, öfke
hikâye *
hikâye
öykü
‫ ﺧﻼﻑ‬hilâf
hilaf
karşıt
his *
his
duygu
‫ ﺧﻮﺍﺟﻪ‬hôca *
hoca
öğretmen
öğretmek eyleminden
türetilmiştir.
tüze sözcüğü
yaygınlaşamasa da,
bundan türetilen tüzük
yaygın olarak
kullanımdadır.
devinmek eyleminden
türetilmiştir.
yanılmak eyleminden
türetilmiştir.
hukuk *
hukuk
tüze **
‫ ﺧﺼﻮﺹ‬husûs
husus
konu
‫ ﺣﻀﻮﺭ‬huzûr *
huzur
dirlik **
hucre *
hücre
göze **
‫ ھﺠﻮﻡ‬hücûm *
hücum
saldırı
‫ ﺣﺮﻣﺖ‬hürmet *
hürmet
saygı
‫ ﺍﺑﺘﺪﺍﺋﯽ‬ibtidâ'î
iptidai
ilkel
‫ ﺍﻓﺘﺨﺎﺭ‬iftihâr *
iftihar
övünme
övünmek eyleminden
türetilmiştir.
ihtiras *
ihtiras
tutku
tutmak eyleminden
türetilmiştir.
ihtiyâc *
ihtiyaç
gereksinme
yada
gereksinim
gerek sözcüğünden
türetilmiştir.
‫ ﺍﺧﺘﻴﺎﺭ‬ihtiyâr *
ihtiyar
yaşlı
https://tr.wiktionary.org/wiki/VikiDa%C4%9Farc%C4%B1k:T%C3%BCrk%C3%A7... 14.08.2016
VikiDağarcık:Türkçedeki Arapça kökenli sözcükler için TDK tarafından önerilen ka... Seite 4 von 10
‫ ﺍﺣﺘﻴﺎﻁ‬ihtiyât
ihtiyat
yedek
iktibas
iktibas
alıntı
‫ ﺍﻟﻬﺎﻡ‬ilhâm *
ilham
esin
‫ ﻋﻤﺎﺭ‬ˤimâr *
imar
bayındırlık
‫ ﺍﻣﻜﺎﻥ‬imkân *
imkân
olanak
imlâ *
imla
yazım
imtihân
imtihan
sınav, yazılı
imtiyâz *
imtiyaz
ayrıcalık
inhisâr
inhisar
tekel
insân *
insan
kul **
intiba
intiba
izlenim
intihal
intihal
aşırma
irtifâˤ
irtifa
yükseklik
‫ ﺍﺭﺛﯽ‬irsî *
irsi
kalıtsal,
kalıtımsal
‫ ﺍﺳﻢ‬ism *
isim
ad
istirâhat *
istirahat
dinlenme
‫ ﺍﺳﺘﺜﻨﺎء‬istisnâ' *
istisna
aykırı
iştigâl
iştigal
uğraş / uğraşı
iştirâk *
iştirak
ortaklık
izâh *
izah
açıklama
izdivâc
izdivaç
evlilik
kâbiliyet *
kabiliyet
yetenek / yeti
kader *
kader
yazgı **
qaffa *
kafa
baş
kâfi
kâfi
yeter
‫ ﻛﺎﺋﻨﺎت‬kâ'inât
kâinat
evren
‫ ﻗﻠﺐ‬kalb *
kalp
yürek
kânûn *
kanun
yasa
kanunuesasi
kanunuesasi
anayasa
kâfiye *
kafiye
uyak
‫ ﻛﺎﻧﻮﻥ ﺍﻭﻝ‬kânûn-ı evvel
aralık
‫ ﻛﺎﻧﻮﻥ ﺛﺎﻧﯽ‬kânûn-ı sânî
ocak
‫ ﻛﻠﻤﻪ‬kelime *
kelime
sözcük
ghermez *
kırmızı
al **
kısm *
kısım
bölüm
ketab *
kitap
betik **
kufr *
küfür
sövme **
kuvvet *
kuvvet
güç ya da erk
küre *
küre
yuvar **
‫ ﻟﻄﻴﻔﻪ‬lâtîfe
latife
şaka
‫ ﻟﺴﺎﻥ‬lisân *
lisan
dil
‫ ﻟﻐﺎت‬lûġat
lügat
sözlük
‫ ﻟﺰﻭﻣﻠﻮ‬lüzûmlu *
lüzumlu
gerekli
‫ ﻣﻌﺎﺵ‬maˤâş *
maaş
aylık
Önerilen kul sözcüğü
daha çok dini anlam
kazanmıştır.
Eski Türkçe'den
türetilmiştir.
https://tr.wiktionary.org/wiki/VikiDa%C4%9Farc%C4%B1k:T%C3%BCrk%C3%A7... 14.08.2016
VikiDağarcık:Türkçedeki Arapça kökenli sözcükler için TDK tarafından önerilen ka... Seite 5 von 10
maˤbed *
mabet
tapınak
maddî *
maddî
özdeksel **
mafsal
mafsal
eklem
mağdûr *
mağdur
kıygın **
maˤlubiyyat
mağlubiyet
yenilgi
mahfuz
mahfuz
saklı
mahlûk *
mahluk
yaratık
mahsûl *
mahsul
ürün
mahsûs *
mahsus
özgü
maksad *, gaye *, hedef *
maksat, gaye,
amaç or erek
hedef
maˤkûl *
makul
uygun,
elverişli
manevî
tinsel **
masraf
gider,
harcama
Önerilen sözcük daha
çok felsefi metinlerde
kullanım bulmuştur.
Önerilen sözcük
neredeyse hiç
kullanılmıyor.
mahluk kelimesinin
çoğulu mahlukat
sözcüğüdür.
maˤnâ
*|| mâna || anlam
manevî *
Önerilen sözcük daha
çok felsefi metinlerde
kullanım bulmuştur.
‫ ﻣﺎﻧﻊ‬mâniˤ
* || mani || engel
‫ ﻣﺼﺮﻑ‬masraf *
gök sözcüğünden
türetilmiştir. Daha çok
kız veya erkek ismi
olarak kullanım
bulmuştur.
mavi *
mavi
gökçe **
‫ ﻣﺠﺒﻮﺭ‬mecbûr *
mecbur
zorunlu
‫ ﻣﺠﻬﻮﻝ‬mechûl *
meçhul
bilinmeyen
‫ ﻣﻔﻬﻮﻡ‬mefhûm *
mefhum
kavram
kavramak eyleminden
türetilmiştir.
‫ ﻣﮑﺮﻭﻩ‬mekrûh
mekruh
iğrenç
mekruh daha çok dini
anlamıyla hala
kullanımdadır.
melez *
melez
kırma
‫ ﻣﻤﻠﮑﺖ‬memleket *
memleket
ülke
‫ ﻣﺮﺍﺳﻢ‬merâsim *
merasim
tören
‫ ﻣﺮﺛﻴﻪ‬mersiye
mersiye
ağıt
meselâ *
mesela
örneğin
mesele
mesele
sorun
‫ ﻣﺴﻌﻮد‬mesˤûd *
mesut
mutlu
maˤsûliyyat *
mesuliyet
sorumluluk
‫ ﻣﺸﻬﻮﺭ‬meşhûr *
meşhur
ünlü
https://tr.wiktionary.org/wiki/VikiDa%C4%9Farc%C4%B1k:T%C3%BCrk%C3%A7... 14.08.2016
VikiDağarcık:Türkçedeki Arapça kökenli sözcükler için TDK tarafından önerilen ka... Seite 6 von 10
‫ ﻣﺸﺮﻭﺑﺎت‬meşrûbât
meşrubat
içecek
‫ ﻣﻮﻗﻊ‬mevkiˤ
‫ ﻣﻜﺎن‬mekân * || mevki, mekân || yer, konum
‫ ﻣﻴﺪﺍﻥ‬meydân *, ‫ ﺳﺎﺣﻪ‬sâha
meydan, saha alan **
‫ ﻣﻴﻞ‬meyl
meyil
eğim, eğilim
eğmek ve eğilmek
eyleminden
türetilmiştir.
mezar *
mezar
gömüt **
gömmek eyleminde
türetilmiştir.
mirâs *
miras
kalıt **
kalıt sözcüğü kalıtımsal
vb. sözcüklerde
türetmiştir.
‫ ﻣﺴﺎﻓﺮ‬misâfir *
misafir
konuk
‫ ﻣﺜﺎﻝ‬misâl *
misal
örnek
‫ ﻣﺴﮑﻴﻦ‬miskîn *
miskin
uyuşuk,
mıymıntı
‫ ﻣﻌﺎﻣﻠﻪ‬muˤâmele *
muamele
davranış
‫ ﻣﻌﻤﺎ‬muˤammâ
muamma
bilmece
‫ ﻣﻌﺎﺻﺮ‬muˤâsır
muasır
çağdaş,
güncel
‫ ﻣﻌﺎﻭﻥ‬muˤâvin *, yaver ***
muavin,
yaver
yardımcı
‫ ﻣﻌﺠﺰﻩ‬muˤcize *
mucize
tansık **
‫ ﻣﺤﻘﻖ‬muhakkak*
muhakkak
kesin(likle)
‫ ﻣﺤﺎﺭﺑﻪ‬muhârebe, ‫ ﺣﺮﺏ‬harb, ‫ ﺟﻨﮓ‬cenk ***
muharebe,
harp, cenk
savaş
‫ ﻣﺤﺘﻮﻳﺎت‬muhteviyyât
muhteviyat
içindekiler
‫ ﻣﻘﺪﺱ‬mukaddes
mukaddes
kutsal
‫ ﻣﻨﺘﻈﻢ‬muntazam *
muntazam
düzgün,
düzenli
‫ ﻣﺮﺑﻊ‬murabbaˤ
murabba
kare
murafaa
murafaa
duruşma
‫ ﻣﻌﺘﺪﻝ‬muˤtedil
mutedil
ılım(lı)
‫ ﻣﻮﻓﻘﻴﺖ‬muvaffakıyyet
muvaffakiyet başarı
‫ ﻣﺒﺎﻟﻐﻪ‬mübalâga
mübalağa
abartma
‫ ﻣﺠﺎدﻟﻪ‬mücâdele *
mücadele
çaba, uğraş
mücerrit
mücerrit
soyut
‫ ﻣﺪﺍﻓﻌﻪ‬müdâfaˤa
müdafaa
koruma
‫ ﻣﺪﺍﺧﻠﻪ‬müdâhale *
müdahale
karışma
‫ ﻣﺪت‬müddet *
müddet
süre
‫ ﻣﺆﺳﺴﻪ‬mu'essese
müessese
kurum
mueyyide
müeyyide
yaptırım
‫ ﻣﻬﻢ‬mühim *
mühim
önemli
‫ ﻣﺆﻣﻦ‬mü'min
mümin
inanan,
inançlı
‫ ﻣﻨﺎﺳﺒﺖ‬münâsebet *
münasebet
ilişki
‫ ﻣﺮﺍﺟﻌﺖ‬mürâcaˤat
müracaat
başvuru
mürekkeb
mürekkep
davranmak eyleminde
türetilmiştir.
https://tr.wiktionary.org/wiki/VikiDa%C4%9Farc%C4%B1k:T%C3%BCrk%C3%A7... 14.08.2016
VikiDağarcık:Türkçedeki Arapça kökenli sözcükler için TDK tarafından önerilen ka... Seite 7 von 10
birleşmiş,
birleşik
‫ ﻣﺴﺎﺑﻘﻪ‬müsâbaka
müsabaka
karşılaşma
‫ ﻣﺴﺎﻣﺤﻪ‬müsâmaha
müsamaha
hoşgörü
musavi
müsavi
eşit
‫ ﻣﺴﺘﻬﺠﻦ‬müstehcen *
müstehcen
uygunsuz
‫ ﻣﺴﻮدﻩ‬müsvedde *
müsvedde
taslak
müşahhas
müşahhas
somut
müştak
müştak
türev
‫ ﻣﻄﺎﻟﻌﻪ‬mütâlâˤa
mütalâa
düşünce
‫ ﻣﺘﺎﺭﮐﻪ‬mütâreke
mütareke
antlaşma
‫ ﻣﺘﻔﺮﻕ‬müteferrik
müteferrik
dağınık
‫ ﻣﺘﺨﺼﺺ‬mütehassıs
mütehassıs
uzman
mütevâzî *
mütevazi
alçakgönüllü
muttefik *
müttefik
bağlaşık **
‫ ﻣﺰﻣﻦ‬müzmin
müzmin
süreğen
‫ ﻧﻐﻤﻪ‬nağme
nağme
ezgi
nafile *
nafile
boşuna
‫ ﻧﺼﻴﺤﺖ‬nasîhat *
nasihat
öğüt
nâzır
nazır
bakan
‫ ﻧﻔﺲ‬nefes *
nefes
soluk
nesiç
nesiç
doku
nesl *
nesil
kuşak
‫ ﻧﺘﻴﺠﻪ‬netîce *
netice
sonuç
nezif
nezif
kanama
nısf
nısıf
yarı(m)
‫ ﻧﻬﺎﻳﺖ‬nihâyet *
nihayet
son(unda)
mürekkep kelimesi
başka anlamda hala
kullanılmaktadır.
somut sözcüğüne karşıt
olarak soyut sözcüğü de
türetilmiştir.
Günümüzde her iki
sözcükte anlam farkı
içerecek biçimde
kullanımdadır.
‫ ﻧﻜﺎح‬nikâh *
nikâh
düğün
‫ ﻧﺴﺒﺖ‬nisbet *
nispet
oran
‫ ﻧﻄﻖ‬nutk *
nutuk
söylev
ragmen *
rağmen
karşın
‫ ﺭﺃی‬re'y
rey
oy
‫ ﺭﺋﻴﺲ‬re'îs
reis
başkan
ruh *
ruh
tin **
tin sözcüğünden tinsel
sözcüğü de türetilmiştir.
rutûbet *
rutubet
nem
İlginç bir biçimde,
önerilen nem kelimesi
de Farsça kökenlidir.
‫ ﺭﺅﻳﺎ‬rü'ya *
rüya
düş
‫ ﺳﺎدﻩ‬sâde *,***
sade
yalın
sahip *
sahip
iye **
sahte *
sahte
düzmece
samimî *
samimi
içten
‫ ﺳﻄﺢ‬sath
satıh
yüzey
https://tr.wiktionary.org/wiki/VikiDa%C4%9Farc%C4%B1k:T%C3%BCrk%C3%A7... 14.08.2016
VikiDağarcık:Türkçedeki Arapça kökenli sözcükler için TDK tarafından önerilen ka... Seite 8 von 10
‫ ﺳﻴﺎﺭﻩ‬sayyâre
seyyare
araba
‫ ﺳﺒﺐ‬sebeb *
sebep
neden
safarat
sefaret
büyükelçilik
‫ ﺳﻼﻣﺖ‬selâmet
selamet
esenlik
‫ ﺳﻤﺎ‬semâ
sema
gök
‫ ﺳﻨﻪ‬sene *
sene
yıl
seviye *
seviye
düzey
‫ ﺻﺤﺖ‬sıhhat
sıhhat
sağlık
sihr *
sihir
büyü
‫ ﺻﺤﺒﺖ‬sohbet *
sohbet
söyleşi
‫ ﺳﺆﺍﻝ‬su'âl
sual
soru
‫ ﺻﻠﺢ‬sulh
sulh
barış
sunî
suni
yapay
‫ ﺳﮑﻮت‬sükût
sükût
sessizlik
şâhid *
şahit
tanık
şair
şair
ozan
‫ ﺷﺮﻕ‬şark
şark
doğu
şart *
şart
koşul
şatafat(lı)
şatafat(lı)
gösteriş(li)
şehir *
şehir
kent
‫ ﺷﻤﺎﻝ‬şimâl
şimal
kuzey
şübheli
şüpheli
sanık
tabaqqa
tabaka
katman
‫ ﻁﺒﻴﻌﺖ‬ṭabîˤat *
tabiat
doğa
‫ ﻁﺒﻴﻌﻰ‬ṭabîˤî *
tabii
doğal
taˤbîr, ifâde*
tabir, ifade
deyiş**
tahlil
tahlil
inceleme
tahmin *
tahmin
kestirim **
taˤkib*
takip
izlem **
izlemek eyleminden
türetilmiştir.
‫ ﻁﻠﺐ‬ṭaleb *
talep
istek
istemek eyleminden
türetilmiştir.
‫ ﻁﻠﺒﻪ‬ṭalebe
talebe
öğrenci
Arapça talebe sözcüğü
‫( طﺎﻟﺐ‬ṭâlib) sözcüğünün
çoğuludur.
‫ ﺗﻌﻤﻴﺮ‬taˤmîr *, ‫ ﺗﻌﺪﻳﻼت‬taˤdîlât *
tamir, tadilat onarım
Önerilen kelime yeni
anlamlarda
yüklenmiştir.
yapmak eyleminden
türetilmiştir.
sürˤat
* || sürat || hız
tanımak eyleminden
türetilmiştir.
doğmak eyleminden
türetilmiştir.
şuˤûr
*|| şuur || bilinç || bilmek eyleminden türetilmiştir.
sanmak eyleminden
türetilmiştir.
doğmak eyleminden
türetilmiştir.
onarmak eyleminden
türetilmiştir.
https://tr.wiktionary.org/wiki/VikiDa%C4%9Farc%C4%B1k:T%C3%BCrk%C3%A7... 14.08.2016
VikiDağarcık:Türkçedeki Arapça kökenli sözcükler için TDK tarafından önerilen ka... Seite 9 von 10
taraf *
taraf
yan
taraftar *
taraftar
yandaş
tarih
tarih
günay **
tasallut
tasallut
sarkıntılık
tasavvur
tasavvur
canlandırma,
tasarı
tasdîk
tasdik
onay
tashîh
tashih
düzeltme
‫ ﺗﺼﻮﻳﺮ‬tasvîr *
tasvir
betimleme
‫ ﻁﻴﺎﺭﻩ‬tayyâre
tayyare
uçak
‫ ﺗﻮﺻﻴﻪ‬tavsiye *
tavsiye
salık
‫ ﺗﻌﺎدﻝ‬teˤâdül
teadül
denklik
‫ ﺗﻌﺎﻣﻞ‬teˤâmül
teamül
tepkime,
davranış
tebessüm
tebessüm
gülümseme
‫ ﺗﺒﺪﻳﻞ‬tebdîl
tebdil
değişiklik
‫ ﺗﺒﺮﻳﻚ‬tebrîk *
tebrik
kutlama
‫ ﺗﺠﻠﻰ‬tecellî
tecelli
belirme
‫ ﺗﺠﺴﻢ‬tecessüm
tecessüm
görünme
tecrübe *
tecrübe
deneyim
techîzât
teçhizat
donanım
tedavi
tedavi
sağaltım **
tedbîr *
tedbir
önlem
te'essür
teessür
üzüntü
‫ ﺗﻜﺎﻣﻞ‬tekâmül
tekamül
evrim,
başkalaşım
‫ ﺗﻘﺎﻋﺪ‬tekaˤüd
tekaüt
emeklilik
tekeffül
tekeffül
yükümlenme
‫ ﺗﻜﻠﻴﻒ‬teklîf *
teklif
öneri
tekrar *
tekrar
yine
‫ ﺗﻼﺵ‬telâş *
telaş
tasa, kaygı
tenâsüb
tenasüp
uyum
‫ ﺗﻨﺒﻴﻪ‬tenbîh *
tembih
uyarı
‫ ﺗﻨﺒﻞ‬tenbel *, ***
tembel
haylaz
tercîh etmek *
tercih etmek yeğlemek
tercüme *
tercüme
çeviri
tesir *
tesir
etki
teşhis
teşhis
tanı
‫ ﺗﺸﺮﻳﻦ ﺍﻭﻝ‬teşrîn-i evvel
ekim
‫ ﺗﺸﺮﻳﻦ ﺛﺎﻧﯽ‬teşrîn-i sânî
kasım
teşvik *
teşvik
özendirme,
kışkırtma
usûl *
usul
yöntem
unvan
ünvan
san
uslup
üslup
biçem
gün ve ay sözcükleri
yanyana getirilerek
türetilmiştir.
uçmak eyleminden
türetilmiştir.
tanımak eyleminde
türetilmiştir.
https://tr.wiktionary.org/wiki/VikiDa%C4%9Farc%C4%B1k:T%C3%BCrk%C3%A7... 14.08.2016
VikiDağarcık:Türkçedeki Arapça kökenli sözcükler için TDK tarafından önerilen ... Seite 10 von 10
vaˤd *
vaat
söz
vakˤâ
vaka
olay
vakûr
vakur
ağır başlı
vasf *
vasıf
nitelik
vâsi
vâsi
engin
vaz geçmek *
vazgeçmek
caymak **
‫ ﻭﺿﻴﻔﻪ‬vazîfe *
vazife
görev
ve *
ve
ile
vilâyet*
vilayet
il
tefsîr *
tefsir
yorum
‫ ﺿﻤﻴﺮ‬zamîr *
zamir
adıl **
zaviye
zaviye
açı
‫ ﻣﺸﻜﻞ‬müşkül
müşkül
çetin **
* Eski sözcük, önerilen sözcük ile birlikte hala kullanımdadır.
** Önerilen sözcük, eski sözcük kadar yaygın kullanılmamaktadır.
https://tr.wiktionary.org/wiki/VikiDa%C4%9Farc%C4%B1k:T%C3%BCrk%C3%A7... 14.08.2016
ahlak
1) töre, aktöre 2) alışkanlık
ahmak
beyinsiz, bön
ahşap
ağaç, tahta
ahval
durum, durumlar
aidat
1) ödenti 2) kesenek
aidiyet
1) ilişkinlik, değginlik 2) ilgi
aile
ocak **
ait
ilgili, ilişkin, ilişik
akabinde
hemen sonra, ardından, ardı sıra
akdetmek
1) (sözleşme, antlaşma) yapmak
akıbet
son
akıl
1) us 2) bellek 3) öğüt
akim
kısır, verimsiz, sonuçsuz
akis
1) yankı, tepki 2) yansı
‫ دقع‬ʕaqd
akit
sözleşme, bağıt
‫ ميلس لقع‬ʕaql(ı) selîm
aklıselim
sağduyu
akran
yaşıt
‫ مسكأ‬aksam
aksam
bölümler
‫ يسكع‬ʕaksî
aksi
ters, geçimsiz
‫ لمعلا سكع‬ʕaks al-ʕaml
aksülamel
tepki
‫ ىلاع‬ʕâlâ
âlâ
1) iyi, çok iyi 2) üstün
alaimisema
gökkuşağı, ebemkuşağı
‫ ةقلع‬ʕalaqah
alaka
ilgi, ilişki
‫ ةمالع‬ʕalâmah
alamet
belirti, iz
‫ ةقرف ةمالع‬ʕalâmat(i)
farqah
alametifarika
ayırtaç
‫ لجعلا ىلع‬ʕala al-ʕacal
alelacele
ivedilikle, çabucak, çarçabuk
‫ ةداعلا ىلع‬ʕala al-ʕâdah
‫ ﻋﻠﻰ اﻷُﺻﻞ‬ʕala al-uṣl
alelade
sıradan, olağan
alelusul
1) üstünkörü, gelişigüzel 2) yöntemine göre
‫ ملاع‬ʕâlam
âlem
1) evren, yaratkı 2) eğlenti 3) el gün
âlemşümul
evrensel, yaratkılık
alenen
açıkça, açıktan açığa
aleni
açık, ortada
‫ هيلع‬ʕalayhi
aleyh
karşı, karşıt
‫ يلاع‬ʕâli
âli
yüce, yüksek, ulu
âmâ
görmez, görme engelli
‫ يلمع‬ʕamelî
amelî
1) uygulamalı 2) kılgılık
‫ ةيلمع‬ʕameliyyah
ameliyat
işlemce
‫ ةيلمع‬ʕameliyyah
ameliye
işlem
‫ ةلئاع‬ʕâʔilah
‫ لقع‬ʕaql
‫ لماع‬ˤâmil
amil
etken
‫ رمآ‬ʔâmir
amir
buyurucu, baş, buyurgan
amiyane
sıradan, bayağıca
amme
kamu
amudufıkari
omurga, belkemiği
anane
gelenek
ananevi
geleneksel
ani
1) birden, ansızın 2) beklenmedik
ani
apansız
araz
1) belirti 2) bulgu
arazi
1) toprak 2) yer
arbede
çatışma
ardiye
yığımlık
arıza
aksaklık, bozukluk
‫ ةفرع‬ʕarifah
arife
öngün
‫ ضرع‬ʕarḍ
arz (I)
sunma, anlatma, bildirme
‫ ضرع‬ʕarḍ
arz (II)
en, genişlik
‫ ضرأ‬ʔarḍ
arz (III)
yer, yeryüzü
‫ يبسع‬ʕasabî
asabi
sinirli, öfkeli
‫ ةيبسع‬ʕasabiyyah
asabiyet
sinirlilik
asalet
soyluluk
asap
sinir, sinirler
asarıatika
eski çıkarmalar
asgari
en az, en aşağı, en düşük, en alt
‫ لصأ‬ʔaṣl
asıl
1) kök, kaynak 2) gerçeklik 3) gerçek
‫ يللصا‬ʔaṣllı
asıllı
kökenli, uyruklu
‫ زسلصا‬ʔaṣlsız
asılsız
1) dayanaksız 2) uydurma
asır
yüzyıl
asi
başkaldıran, dikbaşlı
asil
soylu
asker
sü, süer **
asli
birincil, köklü, baş
asri
çağdaş, çağcıl
âşık
1) tutkun, vurgun 2) ozan 3) sevgen
aşiret
oymak
aşk
sevi
atalet
1) tembellik, gevşeklik, uyuşukluk 2) dinginlik,
durağanlık, süredurum
ateh
bunama, bunaklık
‫ ﻋ ّﻤﺔ‬ʕammah
a'nane
‫ ينآ‬ʔânî
‫ ضرع‬ʕaraḍ
‫ بسع‬ʕasab
‫ ركسع‬ʕaskar
‫ قشاع‬ʕâşıq
‫ قشع‬ʕaşq
‫ زراب‬bâriz *
‫ طيسب‬basîṭ *
atfen
dayanarak, göre
atıf
1) yöneltme, çevirme 2) gönderme
atıl
1) işe yaramaz, iş görmez 2) süreduran
ati
gelecek
avane
yardakçılar, kafadarlar
avdet
dönüş
ayan
belli, açık
ayan beyan
apaçık, açık seçik, besbelli
aynen
olduğu gibi, tıpkı
aynı
1) tıpkı, tıpkısı, özdeş
ayni
nesnesel
ayniyet
tıpkılık, özdeşlik
ayyaş
içkici
ayyuka çıkmak
1) göklere çıkmak, yükselmek 2) yayılmak
aza
üye
azamet
1) ululuk 2) çalım, kurum
azami
en çok, en üst, en büyük, en yüksek
azap
ezinç
azil
görevden alma
azimet
gidiş
badire
dar geçit, dar boğaz, sıkıntı
bahir
deniz
bahis
1) konu 2) söz
bakaya
kalıntı
baki
1) artan, kalan 2) kalımlı, ölümsüz
bakir
el değmemiş, işlenmemiş, bozulmamış,
dokunulmamış
bakire
kız, kız oğlan kız, erden
bakiye
kalan, artan
bakliye
baklagil
baliğ
1) erin 2) varan, bulan
bani
kuruce, kuran
bap
1) kapı 2) bölüm 3) konu
bariz
açık, belirgin
basiret
sağgörü
basit
1) yalın, yalınç 2) kolay 3) sıradan
batıl
boş, dayanaksız
batıni
içrek
bayi
1) satıcı 2) satış yeri
bazı *
beyaz *
bazen
kimi kez, arada, arada bir, ara sıra
bazı
1) kimi 2) birtakım
bedel
1) karşılık 2) tutar
beden
gövde
bedir
dolunay
beis
sakınca
beka
kalım
bekâret
erdenlik
belahet
alıklık
belde
kent
belediye
yerel yönetim
beraat
aklanma
beyan
söyleme, bildirme
beyanat
demeç
beyanname ***
bildirge, bildiri
beyaz
ak
beynelmilel
uluslararası
beyzi
söbe, yumurtamsı
bidayet
başlama, başlangıç
bihakkın
adamakıllı, iyice
bilaistisna
ayrıksız
bilakis
tersine
bilavasıta
dolaysız, doğrudan
bilcümle
bütün
bilfarz
diyelim ki, sözgelişi
bilfiil
edimli olarak, doğrudan
bilhassa
özellikle
bililtizam
bile bile, isteyerek
bilistifade
yararlanarak
bilmukabele
1) karşılıklı olarak 2) ben de, siz de
bilumum
bütün
bina
yapı
binaen
1) -den dolayı, -den ötürü 2) dayanarak
binaenaleyh
dolayısıyla, bundan dolayı
bittabi
doğal olarak
bizatihi
kendisi, kendiliğinden
bizzat
kendisi, aracısız
buhar
buğu
buhran
1) bunalım 2) (sayrılıkta) bunluk
buhur
tütsü
burç
dönence
butlan
geçersizlik, çürüklük
buut
1) boyut 2) uzunluk
bühtan
kara çalma
büluğ
ergenlik
bünye
yapı
camîa *
camîa
topluluk
cebren
cebren
zorla
celse *
celse
oturum
ceninisakıt
ceninisakıt
düşük
‫ بونج‬cenûb
cenup
güney
ceraat
ceraat
irin
‫ باوج‬cevâb *
cevap
yanıt
cihaz *
cihaz
aygıt
cihet
yön, yan
civarı *
civarı
dolayları
‫ هلمج‬cümle *
cümle
söylem
‫ هعفد‬defˤa *, ‫ هرک‬kere * defa, kere
kez
daˤir *
dair
ilişkin
daire *
daire
yuvarlak
define *
define
gömü
delil *
delil
kanıt
‫ رود‬devr *
devir
çağ
‫ هرود‬devre *
devre
dönem
‫ داعبا‬ebˤâd *
ebat
boyut
‫ ىدبا‬ebedî *
ebedî
sonsuz
‫ دادجا‬ecdâd
ecdat
ata
‫ لجا‬ecel *
ecel
ölüm
edebiyyat *
edebiyat
yazın
ehemmiyyet
ehemmiyet
önem
elbise *
elbise
giysi
emr *
emir
buyruk
‫ تينما‬emniyyet *
emniyet
güvenlik
‫ رثا‬eser *
eser
çıkarma
‫ ريسا‬esîr *
esir
tutsak
etraf *
etraf
ortalık
‫ قاروا‬evrâk *
evrak
belge
‫ لوا‬evvel *
evvel
önce
‫ لاعف‬faˤâl *
faal
etkin
faiz *
faiz
ürem **, getiri
fakir, fukara *
fakir
yoksul
‫ نف‬fenn *, ‫ ملع‬ˤilm *
fen, ilim
bilim
feyezan
feyezan
taşkın
fırkat
fırkat
ayrılık
fikr *
fikir
görüş
‫ لعف‬fiˤl *
fiil
eylem
‫ برغ‬garb
garp
batı
‫ ريغ‬gayr
gayri
olmayan, başka, dışı
gıda *
gıda
besin
hadise *
hadise
olay
+
hafıza
bellek
hafif *
hafif
yeğni **
‫ تايرفح‬hafriyyât
hafriyat
kazı
‫ قح‬hakk *
hak
pay
‫ تقيقح‬hakîkat *
hakikat
gerçek
‫ مكاح‬hâkim *
hâkim
yargıç
‫ لاح‬hâl *, ‫تيعضو‬
vazˤiyet *
hâl, vaziyet
durum
‫ هطيلخ‬halîta
halita
alaşım
haˤmile *
hamile
gebe
‫ بارخ‬harâb *
harap
yıkık
‫ ترارح‬harâret *
hararet
ısı ¹, sıcaklık ²
harekkat *
hareket
devinim **
‫ فرح‬harf *
harf
ses, imce **
hasret *
hasret
özlem
hassas *
hassas
duyarlı
‫ هرشح‬haşere *
haşere
böcek
‫ اطخ‬hatâ *, ‫ روصق‬kusûr * hata, kusur
yanlış
‫ هرطاخ‬hâtıra *
anı
hatıra
‫ تايح‬hayât *, ‫ رمع‬ömr * hayat, ömür
yaşam, dirim, dirlik
‫ تيثيح‬haysiyyet *
haysiyet
saygınlık
hazm *
hazım
sindirim
‫ هيده‬hediyye *
hediye
armağan
‫ تدح‬hiddet *
hiddet
kızgınlık, öfke
hikâye *
hikâye
öykü
‫ فالخ‬hilâf
hilaf
karşıt
his *
his
duygu
‫ هجاوخ‬hôca *
hoca
öğretmen, öğretici
hukuk *
hukuk
tüze **tüzük
‫ صوصخ‬husûs *
husus
konu
‫ روضح‬huzûr *
huzur
dirlik **
hucre *
hücre
göze **
‫ موجه‬hücûm *
hücum
saldırı
‫ تمرح‬hürmet *
hürmet
saygı
ısrar *
ısrar
üsteleme
‫ یئادتبا‬ibtidâ'î
iptidai
ilkel
içtima
içtima
toplantı
içtima
içtima
kavuşum
içtimai
içtimai
toplumsal
‫ راختفا‬iftihâr *
iftihar
övünme
ihtiras *
ihtiras
tutku
ihtiyâc *
ihtiyaç
gereksinme ya da gereksinim
‫ رايتخا‬ihtiyâr *
ihtiyar
yaşlı
‫ طايتحا‬ihtiyât
ihtiyat
yedek
iktibas
iktibas
alıntı
ilave *
ilave
ek
‫ ماهلا‬ilhâm *
ilham
esin
‫ رامع‬ˤimâr *
imar
bayındırlık
‫ ناكما‬imkân *
imkân
olanak
imlâ *
imla
yazım
imtihân
imtihan
sınav, yazılı
imtiyâz *
imtiyaz
ayrıcalık
inhisâr
inhisar
tekel
insân *
insan
kul **
intiba
intiba
izlenim
intihal
intihal
aşırma
irtifâˤ *
irtifa
yükseklik
‫ یثرا‬irsî *
ırsi
kalıtlık, kalıtımlık
‫ مسا‬ism *
isim
ad
istirâhat *
istirahat
dinlenme
‫ ءانثتسا‬istisnâ' *
istisna
aykırı
iştigâl
iştigal
uğraş / uğraşı
iştirâk *
iştirak
ortaklık
izâh *
izah
açıklama
izdivâc
izdivaç
evlilik
kâbiliyet *
kabiliyet
yetenek / yeti
kader *
kader
yazgı **
qaffa *
kafa
baş
kâfi *
kâfi
yeter
‫ تانئاك‬kâ'inât *
kâinat
evren
‫ بلق‬kalb *
kalp
yürek
kânûn *
kanun
yasa
kanunuesasi
kanunuesasi
anayasa
kâfiye *
kafiye
uyak
‫ لوا نوناك‬kânûn-ı evvel
aralık
‫ یناث نوناك‬kânûn-ı sânî
ocak
‫ هملك‬kelime *
kelime
söz
ghermez *
kırmızı
kızıl, al
kısm *
kısım
bölüm
ketab *
kitap
betik **
kufr *
küfür
sövme
kuvvet *
kuvvet
güç ya da erk
küre *
küre
yuvar
‫ هفيطل‬lâtîfe
latife
şaka
‫ ناسل‬lisân *
lisan
dil
‫ تاغل‬lûġat
lügat
sözlük
‫ ولموزل‬lüzûmlu *
lüzumlu
gerekli
‫ شاعم‬maˤâş *
maaş
aylık
maˤbed *
mabet
tapınak
maddî *
maddî
özdeklik **
mafsal
mafsal
eklem
mağdûr *
mağdur
kıygın **
maˤlubiyyat *
mağlubiyet
yenilgi
mahfuz
mahfuz
saklı
mahlûk *
mahluk
yaratık
mahsûl *
mahsul
ürün
mahsûs *
mahsus
özgü
maksad *, gaye *, hedef
*
maksat, gaye, hedef amaç ya da erek
maˤkûl *
makul
uygun, elverişli
maˤnâ *
mâna
anlam
manevî *
manevî
tinsel **
‫ عنام‬mâniˤ *
mani
engel
‫ فرصم‬masraf *
masraf
gider, harcama
mavi *
mavi
gökçe **
mecaz *, istiare
mecaz
iğretileme, eğretileme
‫ روبجم‬mecbûr *
mecbur
zorunlu
‫ لوهجم‬mechûl *
meçhul
bilinmeyen
madanni *
medeni
uygar
madanniyyat *
medeniyet
uygarlık
‫ موهفم‬mefhûm *
mefhum
kavram
‫ هورکم‬mekrûh *
mekruh
iğrenç
meleke
meleke
alışkanlık
melez *
melez
kırma
‫ تکلمم‬memleket *
memleket
ülke, yurt
‫ مسارم‬merâsim *
merasim
tören
‫ هيثرم‬mersiye
mersiye
ağıt
mesafe *
mesafe
uzaklık
meselâ *
mesela
örneğin
mesele *
mesele
sorun
‫ دوعسم‬mesˤûd *
mesut
mutlu
maˤsûliyyat *
mesuliyet
sorumluluk
‫ روهشم‬meşhûr *
meşhur
ünlü
‫ تابورشم‬meşrûbât *
meşrubat
içecek
‫ عقوم‬mevkiˤ ‫ ناكم‬mekân
mevki, mekân
*
yer, konum
‫ ناديم‬meydân *, ‫هحاس‬
sâha
meydan, saha
alan
‫ ليم‬meyl *
meyil
eğim, eğilim
mezar *
mezar
gömüt **
mıntıka
mıntıka
bölge
mısra *
mısra
dize
mirâs *
miras
kalıt **
‫ رفاسم‬misâfir *
misafir
konuk
‫ لاثم‬misâl *
misal
örnek
‫ نيکسم‬miskîn *
miskin
uyuşuk, mıymıntı
‫ هلماعم‬muˤâmele *
muamele
davranış
‫ امعم‬muˤammâ
muamma
bilmece
‫ رصاعم‬muˤâsır
muasır
çağdaş, güncel
‫ نواعم‬muˤâvin *
muavin
yardımcı
‫ هزجعم‬muˤcize *
mucize
tansık **
mugaddii
mugaddi
besleyici
mugalata
mugalata
yanıltmaca
muganni, muganniye
muganni,muganniye şarkıcı
mugayeret
mugayeret
aykırılık
mugayir
mugayir
aykırı
mugber
muğber
küskün, gücenmiş, dargın
muglak *
muğlak
çapraşık
muhabere
muhabere
iletişim, iletişme
muhaceret
muhaceret
göç
muhacim
muhacim
saldıran, saldırıcı
muhacir
muhacir
göçmen
muhaddep
muhaddep
dış bükey
muhafaza *
muhafaza
koruma
muhafazakar *
muhafazakar
tutucu
muhafız
muhafız
koruyucu
muhakeme *
muhakeme
yargılama, uslamlama
muddat *
müddet
süre
‫ ققحم‬muhakkak*
muhakkak
kesin(likle)
muhakkik
muhakkik
soruşturmacı
muhal
muhal
olanaksız
muhallaffat *
muhalefet
karşıtlık
muhammen
muhammen
oranlanan, ön görülen
muhammes
muhammes
beşgen
muhammin
muhammin
ön gören
‫ هبراحم‬muhârebe, ‫برح‬
harb
muharebe, harp
savaş
muharip
muharip
savaşçı
muharrer
muharrer
yazılı, yazılmış
muharrik
muharrik
kışkırtıcı, ayartıcı
muharriş
muharriş
tırmalayan, irkilten
muhassamat
muhasamat
çarpışma
muhasara
muhasara
kuşatma
muhasebe *
muhasebe
sayıcılık
muhasebeci *
muhasebeci
sayıcı
muhassır
muhasır
kuşatan
muhassala
muhassala
bileşke
muhassas
muhassas
ayrılmış
muhat
muhat
kuşatılmış
muhavvil
muhavvil
dönüştüren
muhavvile
muhavvile
dönüştürücü
muhtemel
muhtemel
olası
‫ تايوتحم‬muhteviyyât
muhteviyat
içindekiler
‫ سدقم‬mukaddes
mukaddes
kutlu
‫ هلواقم‬mukâvele
mukavele
sözleşme
‫ مظتنم‬muntazam *
muntazam
düzgün, düzenli
‫ عبرم‬murabbaˤ
murabba
dördül
murafaa
murafaa
duruşma
‫ لدتعم‬muˤtedil
mutedil
ılım(lı)
‫ تيقفوم‬muvaffakıyyet
muvaffakiyet
başarı
‫ هغلابم‬mübalâga
mübalağa
abartma
‫ هلداجم‬mücâdele *
mücadele
çaba, uğraş
mücerrit
mücerrit
soyut
‫ هعفادم‬müdâfaˤa
müdafaa
koruma
‫ هلخادم‬müdâhale *
müdahale
karışma
‫ تدم‬müddet *
müddet
süre
mudrike
müdrike
anlık
mudrir
müdrir
sidik söktürücü
muebbet *
müebbet
yaşam boyu, sonsuz
mueccel
müeccel
ertelenmiş
mueddep
müeddep
uslu
muelleffat
müellefat
(yazılı) çıkarma
muellif, muharrir
müellif, muharrir
yazar
muemmen
müemmen
sağlanmış
muennes
müennes
dişil
‫ هسسؤم‬mu'essese
müessese
kurum
muessif
müessif
üzücü
muessir
müessir
dokunaklı
muessis
müessis
kurucu
mueyyide
müeyyide
yaptırım
mufekkrireh
müfekkire
düşünce gücü
muferrih
müferrih
iç açıcı
mufrett
müfret
tekil
muflis
müflis
batkın
‫ مهم‬mühim *
mühim
önemli
‫ نمؤم‬mü'min
mümin
inanan, inançlı
‫ تبسانم‬münâsebet *
münasebet
ilişki
‫ تعجارم‬mürâcaˤat
müracaat
başvuru
mürekkeb
mürekkep
birleşmiş, birleşik
murrettip
mürettip
dizgici
‫ هقباسم‬müsâbaka
müsabaka
karşılaşma
‫ هحماسم‬müsâmaha
müsamaha
hoşgörü, dözüm
musavi
müsavi
eşit
‫ نجهتسم‬müstehcen *
müstehcen
uygunsuz
‫ هدوسم‬müsvedde *
müsvedde
taslak
muşabbih, mumassil
müşabih, mümasil
benzer
muşşabbahat
müşabehet
benzerlik
müşahhas
müşahhas
somut
‫ لكشم‬müşkül
müşkül
güç, güçlük, çetin **
muşkul-pesend
müşkülpesent
güç beğenen, titiz
muşrik
müşrik
çoktanrıcı
müştak
müştak
türev
muştehi
müştehi
istekli
muşteki
müşteki
yakınan, sızlanan
muştemilat
müştemilat
eklenti
muşterek *
müşterek
ortak
muştereken
müştereken
ortaklaşa
muşteri *
müşteri
alıcı, alımcı
mut'a
müt'a
geçici kazanç
‫ هعلاطم‬mütâlâˤa
mütalâa
1) okuma 2) düşünce 3) irdeleme
‫ هکراتم‬mütâreke
mütareke
ateşkes, (silah) bıraışma
muteaddit
müteaddit
çok, birçok
muteaffin
müteaffin
kokuşuk, pis kokulu
muteahhid *
müteahhit
üstenci, yüklenici
muteahhidlik
müteahhitlik
üstencilik, yüklenicilik
muteakiben
müteakiben
arkadan
muteakib
müteakip
sonra, ardından
mutealiye
mütealiye
deneyüstücülük
muteallik
müteallik
ilişkin, ilgili
muteammim
müteammim
yaygınlaşmış, genelleşmiş
mutearife
mütearife
belit **
mutebaki
mütebaki
kalan
mutebasbıs
mütebasbıs
yaltakçı
mutebeddil
mütebeddil
değişen, kararsız
mutebessim
mütebessim
gülümseyen, güleç
mutecanis
mütecanis
bağdaşık
mutecasir
mütecasir
yeltenen
mutecaviz
mütecaviz
saldırgan
mutedeyyin
mütedeyyin
dindar
muteessir
müteessir
üzüntülü
mutefekkir
mütefekkir
düşünür
‫ قرفتم‬müteferrik
müteferrik
dağınık
mutehammil
mütehammil
dayanıklı
muteharrik
müteharrik
devingen, oynar
‫ صصختم‬mütehassıs
mütehassıs
uzman
muteşşebbis
müteşebbis
girişimci
mütevâzî *
mütevazi
alçakgönüllü
muteveffa
müteveffa
ölü, ölmüş
muttefik *
müttefik
bağlaşık**
muzayyadeh
müzayede
açık arttırma
‫ نمزم‬müzmin
müzmin
süreğen
nadir *, ender *
nadir, ender
seyrek
‫ همغن‬nağme
nağme
ezgi
nafile *
nafile
boşuna
‫ تحيصن‬nasîhat *
nasihat
öğüt
nâzır
nazır
bakan
‫ سفن‬nefes *
nefes
soluk
nesiç
nesiç
doku
nesl *
nesil
kuşak
‫ هجيتن‬netîce *
netice
sonuç
nezif
nezif
kanama
nısf
nısıf
yarı(m)
‫ تياهن‬nihâyet *
nihayet
son(unda)
‫ حاكن‬nikâh *
nikâh
düğün
‫ تبسن‬nisbet *
nispet
oran
‫ قطن‬nutk *
nutuk
söylev
ragmen *
rağmen
karşın
rakip *
rakip
karşıdaş
‫ یأر‬re'y
rey
oy
‫ سيئر‬re'îs
reis
başkan
ruh *
ruh
tin **
rutûbet *
rutubet
yaşlık, ıslaklık
‫ ايؤر‬rü'ya *
rüya
düş
sahil *
sahil
yaka, kıyı
sahip *
sahip
iye **
sahte *
sahte
düzmece
samimî *
samimi
içten
‫ حطس‬sath
satıh
yüzey
‫ هرايس‬sayyâre
seyyare
araba
‫ ببس‬sebeb *
sebep
neden
safarat
sefaret
büyükelçilik
‫ تمالس‬selâmet
selamet
esenlik
‫ امس‬semâ
sema
gök
‫ هنس‬sene *
sene
yıl
seviye *
seviye
düzey
‫ تحص‬sıhhat
sıhhat
sağlık
sihr *
sihir
büyü
‫ تبحص‬sohbet *
sohbet
söyleşi
‫ لاؤس‬su'âl
sual
soru
‫ حلص‬sulh
sulh
barış
sunî
suni
yapma, yapay
‫ توکس‬sükût
sükût
sessizlik
sürˤat *
sürat
hız
şâhid *
şahit
tanık
şair *
şair
ozan
‫ قرش‬şark
şark
doğu
şart *
şart
koşul
şatafat(lı)
şatafat(lı)
gösteriş(li)
şehir *
şehir
kent
‫ لامش‬şimâl
şimal
kuzey
şuˤûr *
şuur
bilinç
şübheli *
şüpheli
sanık
tabaqqa *
tabaka
katman
‫ تعيبط‬ṭabîˤat *
tabiat
doğa
‫ ىعيبط‬ṭabîˤî *
tabii
doğma, doğal
taˤbîr, ifâde*
tabir, ifade
deyiş**
tahlil *
tahlil
inceleme
tahmin *
tahmin
kestirim**
taˤkib*
takip
izlem**
‫ بلط‬ṭaleb *
talep
istek
‫ هبلط‬ṭalebe
talebe
öğrenci
‫ ريمعت‬taˤmîr *, ‫تاليدعت‬
tamir, tadilat
taˤdîlât *
onarım
taraf *
taraf
bulun
taraftar *
taraftar
bulundaş
tarih *
tarih
günay **
tasallut
tasallut
sarkıntılık
tasavvur
tasavvur
canlandırma, tasarı
tasdîk *
tasdik
onay
tashîh
tashih
düzeltme
‫ ريوصت‬tasvîr *
tasvir
betimleme
‫ هرايط‬tayyâre
tayyare
uçak
‫ هيصوت‬tavsiye *
tavsiye
salık
‫ لداعت‬teˤâdül
teadül
denklik
‫ لماعت‬teˤâmül
teamül
1) yapılageliş 2) tepkime, davranış
tebessüm
tebessüm
gülümseme
‫ ليدبت‬tebdîl
tebdil
değişiklik
‫ كيربت‬tebrîk *
tebrik
kutlama
‫ ىلجت‬tecellî
tecelli
belirme
‫ مسجت‬tecessüm
tecessüm
görünme
tecrübe *
tecrübe
deneyim
techîzât *
teçhizat
donanım
tedavi *
tedavi
sağaltım **
tedbîr *
tedbir
önlem
te'essür
teessür
üzüntü
teferruat
teferruat
ayrıntı
‫ لماكت‬tekâmül
tekamül
evrim, gelişim, gelişme, olgunlaşma
‫ دعاقت‬tekaˤüd
tekaüt
emeklilik
tekeffül
tekeffül
yükümlenme
‫ فيلكت‬teklîf *
teklif
öneri
tekrar *
tekrar
yine
‫ شالت‬telâş *
telaş
tasa, kaygı
tenâsüb
tenasüp
uyum
‫ هيبنت‬tenbîh *
tembih
uyarı
tercîh etmek *
tercih etmek
yeğlemek
tercüme *
tercüme
çeviri
terreddut *
tereddüt
duraksama
tertip *
tertip
düzen
tesir *
tesir
etki
teselli *
teselli
avunma
teşhis *
teşhis
tanı
‫ لوا نيرشت‬teşrîn-i evvel
ekim
‫ یناث نيرشت‬teşrîn-i
sânî
kasım
teşvik *
teşvik
özendirme, kışkırtma
usûl *
usul
yöntem
unvan *
unvan
san
uslup *
üslup
biçem
vaˤd *
vaat
söz
vakˤâ *
vaka
olay
vakûr
vakur
ağırbaşlı
vasf *
vasıf
nitelik
vasıta
vasıta
araç
vâsi
vâsi
engin
vatan *
vatan
yurt
vatandaş *
vatandaş
yurttaş
vaz geçmek *
vazgeçmek
caymak
‫ هفيضو‬vazîfe *
vazife
görev
ve *
ve
ile, yene
vehm
vehim
kuruntu
vilâyet*
vilayet
il
tefsîr *
tefsir
yorum
‫ ريمض‬zamîr *
zamir
adıl
zaviye
zaviye
açı
* Yeni Türkçe karşılıklarıyla birlikte günümüzde de çağdaş Türkçede kullanılmakta olan eski
sözler.
** Eski sözler kadar sıkça kullanılmayan yeni sözler.
*** Sözler Arapça ile Farsça birleşimidir.
Farsça kökenli alıntı sözler[değiştir | kaynağı değiştir]
Bu listede Farsça kökenli sözlerin Osmanlı Türkçesindeki yazılışları, Türkçedeki günümüz
yazılışları ve Öz Türkçe karşılıkları yer almaktadır.
Günümüzde birçok Farsça söz çağdaş Türkçe içerisinde kullanılmaktadır. Öyle ki, Türkçede
1,500 adet Farsça kökenli sözün bulunduğu bilinmektedir. Ancak bu sözlerin
birçoğunun Arapça kökenli sözlerden farklı olarak Türk Dil Kurumu tarafından önerilen birer
Türkçe karşılığı bulunmamaktadır. Türk Dil Kurumu da geçmiş süreç içinde Farsça kökenli
sözlerin Türkçe içine kalıcı olarak işlediğini öne sürerek daha çok Arapça kökenli sözleri
Türkçeleştirme yoluna gitmiştir. Öyle ki tarihi süreç içinde Arap kültürü ve dili, Türkler
tarafından daha yabancı olarak karşılanmıştır. Aslen Türkçe sözlerin Farsça yazılışları için
kullanılan Osmanlı Türkçesi, buna karşılık Arapça ile daha uzak yazı sistemine iye idi.
Osmanlı Türkçesi
sözler
Günümüz
yazılışı
Çağdaş Türkçe karşılığı
abdesthane
ayakyolu
agâh
bilgili, uyanık, öngörülü
aguş
kucak
ahenk
uyum
aheste
yavaş, ağır
alayiş
gösteriş
arzu
istek, dilek
arzuhâl**
dilekçe
asayiş
güvenlik
asude
dingin, sessiz
asuman
gökyüzü
aşikâr
açık, besbelli, ortada
aşina
tanış, biliş 2) bilen, anlayan
ateş
od
avare
işsiz, aylak
ayin
kuttören
azar
paylama
azat
erkin bırakma
bahane
sözde neden, nedensi
bahar
ilkyaz
bahş(etmek)
eriştirmek, vermek
bahşiş
sevinmelik
baht
yazgı
bahtiyar
mutlu
bahtsız
karayazılı, karagünlü
bahusus**
özellikle, hele, üstelik
becayiş (etmek)
karşılıklı yer değiştirmek
bedava**
karşılıksız, emeksiz
bedbaht
mutsuz
bedbin
kötümser
beddua**
ilenç, ilenme, kargış
behemehâl**
kesinlikle, ne yapıp yapıp, her durumda
beher
her bir
bende
kul, köle
beraber
birge, birlikte
beraber(e
kalmak)
yenişememek
berbat
kötü, çok kötü
berdevam**
sürüp giden
berduş
başıboş
bermutat**
alışılageldiği gibi, alışıladığı gibi
bertaraf**
kaldırılmış, giderilmiş
bet
kötü, çirkin
beter
daha kötü
beyhude
boşuna, boş yere, yararsızca
biçare
umarsız
bigâne
1) ilgisiz 2) yabancı
bihaber**
1) salıksız 2) bilgisiz
biperva
1) çekinmez, sakınmaz 2) korkusuz 3) çekinmeden,
korkmadan
birader
1) erkek kardeş 2) arkadaş
bitap
bitkin, yorgun (argın)
bitaraf**
yansız, yan tutmayan
bizar
bezmiş, bıkmış, tedirgin
‫هسوب‬
buse
öpücük
‫گنج‬
cenk
savaş
‫كباچ‬
çabuk
ivedi *
çare
çözüm
‫هرهچ‬
çehre
yüz
‫ربنچ‬
çember
yuvarlak
çeşit
tür
çehar-yek
çeyrek
dörtte bir
‫درد‬
dert
ağrı
diğer
öbür, öteki
‫نمشد‬
düşman
yağı *
‫ىبنجا‬
ecnebi
el, yad *
‫هشيدنا‬
endişe
kaygı
‫هديزگ‬
güzide
seçkin
‫هتسخ‬
hasta
sayrı*
‫زونه‬
henüz
daha
‫نامه‬
hemen
çabucak
kurnaz
açıkgözlü
‫باتهم‬
mehtap
ay ışığı
‫شوپاپ‬
pabuç
ayakkabı
‫راگزور‬
rüzgâr
yel
‫هداس‬
sade
yalın
‫شوخراس‬
sarhoş
esrik *
‫راس‬
ser
baş
serbest
erkin *
serseri
başıboş
‫هايس‬
siyah
kara
‫راهب‬
sonbahar
güz
taze
yeni
tembel
haylaz
‫لبنت‬
viran
yıkık
yaver
yardımcı
yeknesak
tekdüze
yekpâre
yekpare
bütün
‫رهز‬
zehir
ağı *
zengin
bay, varsıl *, varlıklı
zor
çetin *
‫ناریو‬
‫روز‬
* Yeni sözler eski sözler kadar sıkça kullanılmamaktadır. ** Sözler Farsça ile Arapça
birleşimidir.
Fransızca kökenli alıntı sözler[değiştir | kaynağı değiştir]
Hellence veya Lâtince kökenli Fransızca sözler, Türkçeye 19. yüzyılda girmeye başladı.
Özellikle Tanzimat Dönemi sonrasında bu oran artmaya başladı. Günümüzde yaklaşık
5,000 Fransızca söz Türkçede yer almakta olup, çoğu günlük yaşamda kullanılmaktadır.
Geçen sözler
Türkçe karşılığı
Özgün Fransızca yazımı
aberasyon
sapınç
aberration
ablatif
çıkma durumu
ablatif
abone
1) sürdürümcü 2) sürdürüm
abonné
absorbe
1) emme 2) soğurma
absorbé
abstre
soyut
abstrait
absürt
saçma, usdışı
absurde
adaptasyon
uyarlama
adaptation
adapte
uyarlanmış
adapté
adaptör
uyarlaç
adapteur
adenit
akkan yangısı
adénite
adres
bulunak
adresse
aerometre
havaölçer
aéromètre / η αερομετρία
afazi
söz yitimi
aphasie / η αφασία
aferist
vurguncu, çıkarcı
affairiste
afiş
ası
affiche
afişe
açıklamak, açığa vurmak
affiché
afoni
ses yitimi
aphonie / η αφωνία
aforizma
özlüsöz, özsöz, özdeyiş
aphonie / ο αφορισμός
aglütinasyon
kümeleşim
agglutination
agnosi
tanısızlık
agnosie / η αγνωσία
agnostik
bilinemezci
agnostique ο/η/το
αγνωστικ-/ός/ή/όν
agorafobi
alan korkusu
agoraphobie / η αγοραφοβία
agrafi
yazma yitimi
agraphie / η αγραφία
agrandisman
büyültme
agrandissement
ajan
1) görevli, aracı 2) gizli görevli, gizmen
agent
ajanda *
andaç
agenda
ajur
delikli işleme, gözenek
ajour
akont
öndelik
àcompte
akort
(çalgı için) düzen
accord
akromatopsi
renkkörlüğü
achromatopsie / η
αχρωματοψία
akrostiş
adlama
acrostiche / η ακροστοιχεία
aks
dingil
axe
aksan
vurgu, söyleyiş
accent
akselerasyon
ivme
accélération
akselerograf
ivmeyazar
accélérographe
akselerometre
ivmeölçer
accéléromètre
aksesuar *
1) eklenti 2) donatımlık
accessoire
aksiyom
belit
axiome / το αξίωμα
aksiyon
eylem
action
aksiyoner
paydaş
actionnaire
aktif *
1) etkin, canlı 2) etkili, etken
actif
aktör
(erkek) oyuncu
acteur
aktüel
güncel
actuel
akustik
1) yankı bilimi 2) yankı düzeni 3)
yankılanım, sesdağılım
acoustique / η ακουστική
akuzatif
belirtme durumu
accusatif
akü (akümülatör)
akımtoplar
accumulateur
alafranga
batılıca
alla franca
alaminüt
çarçabuk, ayaküstü
à la minute
alarm
tetikdur
alarme
alaturka
doğuluca
alla turca
alegori
yerine
allégorie / η αλληγορία
aleksi
okuma yitimi
alexie / η αλεξία
alfabe
abece
alphabet / το αλφάβητων
alivre
dalında satış, önceden satış
à livrer
almanak
yıllık
almanach
alpinizm
dağcılık
alpinisme
alpinist
dağcı
alpiniste
alternatif *
1) seçenek 2) almaşık 3) dalgalı
alternatif
alternatör
dalgalı akım üreteci
alternateur
altimetre
yükseklikölçer
altimètre
alturist
özgeci, özgecil, elcil
altruiste
alturizm
özgecilik, elcillik
altruisme
amatör
özngen, özenci
amateur
ambalaj (yapmak)
sarmak
emballage
ambale (olmak)
1) şaşkına dönmek 2) başı şişmek
emballé
ambargo
engelleyim
embargo
amblem
belirtke
emblème / το έμβλημα
ambulans
cankurtaran (taşıt)
ambulance
amenajman
düzenleyim
aménagement
amfibi
yüzergezer
amphibie / το αμφίβιων
amnezi
bellek yitimi
amnésie
amoral
aktöredışı, töredışı
amoral
amortisman
sönüm
amortissement
amortisör
yumuşatmalık
amortisseur
amplifikatör
yükselteç
amplificateur
ampirizm
deneycilik
empirisme
anabolizma
özümleme
anabolisme
anakronik
çağaşımlık
anachronique / αναχρονικό
anakronizm
çağaşım
anachronisme / ο
αναχρονισμός
analitik
1) irdeleyici 2) irdelemeli
analytique / αναλυτικός/ή/όν
analiz *
irdeleme
analyse / η ανάλυσις
analjezi
acı yitimi, ağrı yitimi
analgésie / η αναλγησία
analjezik
ağrıkesici
analgésique / αναλγητικός/ή/όν
analoji
1) benzeşim, benzeme 2) örnekseme 3)
andırışma
analogie / η αναλογία
anarşi
1) başsızlık 2) kargaşa
anarchie /η αναρχία
anarşik
kargaşalı, karışık
anarchique / άναρχος
αναρχικός
anarşist
1) baştanımaz 2) kargaşacı
anarchiste / ο αναρχικός
anatomi
1) gövde yapısı 2) gövde bilimi 3) içyapı anatomie / η ανατομία
ançüez
balık ezmesi
anchois
anemi
kansızlık
anémie / η αναιμία
anestezi
uyuşturma
anesthésie / η αναισθησία
anestezik
uyuşturucu, duyumsuzlaştırıcı, bayıltıcı
anesthésique / αναισθητικός/ή/όν
angaje
bağımlı, bağlanmış
engagé
angajman
bağlantı
engagement
animizm
canlıcılık
animisme / ο ανιμισμός
anjin
boğaz yangısı
angine
anket
soruşturma, sormaca
enquête
anketör
soruşturmacı, "sormacacı"
enquêteur
anomali
sapıklık, sapaklık
anomalie / η ανομαλία
anonim
adsız
anonyme / η ανωνυμία
anons
(sesli) duyuru
annonce
anormal
1) olağandışı, dengesiz 2) sapık
anormal / ανόμαλ-ος/η/ον
anot
artıuç
anode
ansiklopedi
bilgilik
encyclopédie / η
εγκυκλοπαίδια
antant
antlaşma
entente
anten
duyarga
antenne
anterit
incebağırsak yangısı
entérite
antet
başlık
en-tête
antik
ilkçağ işi
antique
antikor
karşınözdek
anticorps
antipati
sevimsizlik, soğukluk, karşıtduyu
antipathie / η αντιπάθεια
antitez
karşısav
antithèse / η αντίθεση
antoloji
seçki
anthologie / η ανθολογία
antre
giriş
entrée
antrenman
1) çalışım 2) alıştırma
entraïnement
antrenör
çalıştırıcı
entraîneur
antrparantez
ayraç içinde, ayrıca, sırası gelmişken
entre parenthèses
anyon
eksin
anion
apandisit
körbağırsak yangısı
appendicite
apel
çağrım
appel
aperitif
açar
apéritif
apolet
omuzluk
épaulette
apraksi
işlev yitimi
apraxie / η απραξία
apriori
önsel
à priori
apse
irinlenme, yangı, irinşiş
abcès
arabesk
1) arap müziği 2) girişik bezeme
arabesque
aranje (etmek)
düzenlemek, uyarlamak
arrangé
aranjman
düzenlemek
arrangement
arazöz
yersular
arroseuse
areometre
sıvıölçer
aréomètre
aristokrasi
soyluerki
aristocratie / η
αριστοκρατία
aristokrat
beysoylu, soylu
aristocrate
aritmetik
1) sayı bilimi, sayıbilgisi 2) sayıbilimlik,
arithmétique
sayıbilgilik
arkaik
eskil
archaïque / αρχαϊκ-ός/ή/όν
arkaizm
1) aşnılık, eskillik 2) çağaşım
archaïsme / ο αρχαϊσμός
arkeolog
kazıbilimci
archéologue / ο
αρχαιολόγος
arkeoloji
kazı bilimi
archéologie / η αρχαιολογία
armatür
donatı
armature
armoni
uyum
harmonie / η αρμονία
arşiv
belgelik
archives/ το αρχείων
arter
1) atardamar 2) anayol
artère / η αρτηρία
arterit
atardamar bozukluğu
artérite / η αρτηρήτις
artist
1) sanatçı 2) oyuncu
artiste
asansör
götürgeç
ascenseur
asimetri
bakışımsızlık
asymétrie / η ασυμμετρία
asimetrik
bakışımsız
asymétrique / ασυμμετρικός/ή/όν
asimilasyon
1) özümleme 2) benzeşme
assimilation
asistan
yardımcı
assistant
aspiratör
emmeç
aspirateur
astronomi *
gök bilimi
astronomie / η αστρονομία
astronot
uzayadamı
astronaute / ο αστροναύτης
atak
1) atılım, akın 2) saldırı
attaque
atavizm
atacılık
atavisme
ateizm
tanrıtanımazlık
athéisme / ο αθεϊσμός
atlet
yarışımcı
athlète / ο αθλητής
atletizm
yarışımcılık
athlétisme / ο αθλητισμός
atölye
işlik
atelier
avangart
öncü
avant-garde
avanproje
öntasarı
avant-projet
avans
öndelik
avance
avantaj *
1) çıkar, yarar 2) üstünlük
avantage
averaj
ortalama
average
avukat
aklamacı, "aklayıcı"
avocat
bagaj
1) yük, denk 2) yük yeri
bagage
baget
çubuk
baguette
balans
denge
balance
balast
kırmataş
ballast
balistik
atış bilimi
balistique
bandaj
1) sargı 2) kayış
bandage
bank
sıra
banc
banliyö
dolaylık, çevre, yörekent
banlieue
baraj
1) su bendi 2) büğet, bağlağı 3) engel
barrage
barisfer
ağıryuvar
barysphère / η βαρυσφαίρα
bariyer
tosuk
barrière
barometre
basınçölçer
baromètre / το βαρόμετρο
batonsale
tuzluçubuk
bâton salé
bej
sazrengi
beige
betoniyer
karmaç
bétonnière
biblo
süslük
bibelot
bigudi
sarmaç, kıvırtmaç
bigoudi
bisiklet
çiftteker
bicyclette
biyografi
özgeçmiş, yaşamöyküsü
biographie
biyoloji
yaşam bilimi, dirim bilimi
biologie
biyonik
1) dirimkurgusu 2) dirimkurguluk
bionique
biyosfer
dirimyuvarı
biosphère
blokaj
1) bekletim 2) yığım
blocage
blöf
kandırmaca, kurusıkı
bluff
bobin
sarımlık
bobine
boks
yumrukoyunu
boxe
bombardıman
topa tutma
bombardement
bombe
şişkinlik, kabarıklık
bombé
bonbon
şekerleme
bonbon
bone
başlık
bonnet
bonkör
eliaçık, iyiliksever
bon coeur
bonservis
iyi iş belgesi, iş başarı belgesi
bon service
botanik
bitki bilimi
botanique / η βοτανική
boykot
direniş
boycott
brakisefal
kısakafalı
brachycéphale
branş
dal, kol
branche
bröve
uzluk belgesi
brevet
brülör
yakaç, yakmaç
brûleur
brüt
kesintisiz
brut
bukle
büklüm, kıvrım
boucle
buldozer
yoldüzler, yoldüzer
bulldozer
bulvar
genyol
boulevard
burjuva
kentsoylu, kenter
bourgeois
burs
öğrenimlik
bourse
done
veri
donnée
detay *
ayrıntı
détail
direk *
doğrudan
directe
dikte *
yazdırım
dictée
doktrin *
öğreti
doctrine
doküman *
belge
document
domestik
evcil
domestique
dominant
baskın
dominant
egzersiz *
alıştırma
exercice
endemik *
salgın
endémique
enerji *
erke
énergie
enflamasyon *
yangı
inflammation
enformasyon,
enformatik *
bilişim
information, informatique
enteresan *
ilginç
intéressant
eritrosit
alyuvar
érythrocyte
eksper*
bilirkişi
expert
faks *
belgeç, belgegeçer
fax
faktör *
etken
facteur
filoloji
dil bilimi
phylologie
filtre *
süzgeç
filter
fizyoloji *
işlev bilimi
physiologie
fonksiyon *
işlev
fonction
fotokopi *
tıpkıbasım
photocopie
garanti *
güvence
garantie
global *
dünyalık
globale
gramer
dil bilgisi
grammar
grup *
öbek
groupe
halüsinasyon *
varsanı
hallucination
histoloji
doku bilimi
histologie
homojen *
bağdaşık
homogenous
illüzyon *
yanılsama
illusion
istatistik *
sayımlama
statistiques
izolasyon *
yalıtım
insulation
kalite *
nitelik
qualité
kampüs *
yerleşke
campus
kapasite *
sığa, kapsam
capacité
karakter *
kişilik
caractère
kategori *
ulam
catégorie
kompleks *
karmaşık
complexe
komünikasyon *
iletişim
communication
konsantrasyon *
derişim
concentration
konsolidasyon *
süreletme
consolidation
kontrol
denetim
contrôle
kramp
kasınç
crampe
kriter *
ölçüt
critères
kronik *
süreğen
chronique
lenf *
akkan
lymphe
liste *
dizelge
liste
lokosit
akyuvar
leucocyte
medya *
basın-yayın
média
mekanizma *
düzenek
mécanisme
meridyen *
boylam
méridien
mesaj, posta *
ileti
message
metamorfoz *
başkalaşım
métamorphose
metot *
yöntem
méthode
monoton *
tekdüze
monotone
moral *
özgüç
morale
mutasyon *
değişinim
mutation
normal *
olağan
normale
numara *
sayı
nombre
objektif *
nesnel
objectif
organizasyon *
düzenleme
organisation
orijinal *
özgün
original
otorite *
yetke
autorité
over
yumurtalık
ovaire
paradoks *
çelişki
paradoxe
pasif *
edilgen
passif
performans *
başarım
performance
plaj *
kumsal
plage
plato *
yayla
plateau
popüler, favori *
gözde
populaire, favori
prensip *
ilke
principal
prezantasyon
sunum
présentation
primer
birincil
primer
problem *
sorun
problème
prodüktör
yapımcı
producteur
program *
izlence
programme
proje *
tasarı
projet
prosedür *
işlem, işleyiş
procédure
proses *
süreç
process
provokasyon
kışkırtma
provocation
radyoaktif *
ışın etkin
radioactive
randıman *
verim
rendement
rapor *
yazanak
rapport
rejisör
yönetmen
régisseur
resesif
çekinik
récessif
restoran *
aşevi
restaurant
rezistans
direnç
résistance
sekunder *
ikincil
secondaire
sekreter *
yazman
secrétaire
sembol *
simge
symbole
semptom *
belirti
symptôme
sentez *
bireşim
synthèse
sistem *
dizge
système
simülasyon *
öğrence
simulation
solüsyon
çözelti
solution
spesifik
özgül
spécifique
spesiyal
özel
spécial
standart *
ölçün
standard
statik *
duruk
statique
statü *
durum
statut
subjektif *
öznel
subjectif
teori *
kuram
théorie
testis *
erbezi
testicle
trotu[v]ar
kaldırım
trottoir
tümör *
ur
tumeur
versiyon *
sürüm
version
viraj *
dönemeç
virage
ultrason *
yansılanım
ultrason
* Bu sözcüklerin hem Fransızca, hem Türkçe karşılıkları çeşitli yerlerde kullanılmaktadır.
Diğer diller kökenli alıntı sözler[değiştir | kaynağı değiştir]
Geçen söz Türkçe karşılığı
Özgün diller Özgün yazımı
abluka
kuşatım, kuşatma, çevirge
İtalyanca
abloco
aforoz
toplumdışılama
Hellence
ο αφορισμός
akut
iveğen
Almanca
akut
anahtar
açkı, açar
Hellence
το ανοιχτήρι
angarya
yüklenti
Hellence
η αγγαρεία
antifriz
donmaönler
İngilizce
antifreeze
aposteriori sonsal
Latince
aysberg
buzdağı
İngilizce
iceberg
banyo
1) yunak 2) yıkanma 3) yıkama
İtalyanca
bagno
bek
savunucu
İngilizce
back
biblografya kaynakça
Hellence
η βιβλιογραφία
bilanço
dengelem
İtalyanca
bilancio
bravo
yaşa!
İtalyanca
bravo
brifing
1) özetleyim, özetlem 2) bilgilendirme İngilizce
download
indirme
İngilizce
download
endoskopi * içgörüm
Hellence
η ενδοσκόπηση
fenomen * olgu
Hellence
το φαινόμενο
fetüs *
dölüt
Latince
FETVS
genetik *
kalıtım (bilimi)
Hellence
η γενετική
Hellence
η ηγεμονία
hegemonya boyunduruk
briefing
internet *
genel ağ
İngilizce
internet
kambiyo
dış ticaret
İtalyanca
cambio
kompüter
bilgisayar
İngilizce
computer
konsonant
ünsüz
Almanca
Konsonant
kundura *
ayakkabı
İtalyanca
otoban *
hızyolu, otoyol
Almanca
Autobahn
parallel *
enlem, koşut
Hellence
παράλληλ-ος,-η,-ον
parazit *
asalak
Hellence
το παράσιτων
printer
basıcı, yazıcı
İngilizce
printer
rat
sıçan
Almanca
Ratte
sendrom *
belirgi
Hellence
το σύνδρομο
update
güncelleme
İngilizce
update
uptake
tutulum
İngilizce
uptake
vokal *
ünlü
Almanca
Vokal
* Bugünkü Türkçe karşılıkları ile birlikte kullanılan sözler.
Önder

Benzer belgeler