Hayvan Hakları ve Siyasi Arena

Transkript

Hayvan Hakları ve Siyasi Arena
•
•
Devletin Yasa ve Politikaları
Siyasi Parti Programları ve Politikaları
Hazırlayanlar:
Ayşegül Arslan
Mertkan Kandil
‘’Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi, hayvanlara olan
davranış biçimi ile değerlendirilir.‘’
Mahatma Gandhi
DEVLETİN YASA VE POLİTİKALARI
Hayvan Hakları
Hayvan hakları, hayvanların insan hakları ile aynı muameleyi
görmelerini sağlayan yasal haklardır.
Modern ve Akıllı Olduğu İleri Sürülen
İnsanların Hayvanlar Üzerindeki Etkileri
 Deney Hayvanları
 Kürk Gerçeği
 Pet Shop Durumu
 Av Sorunu
 Sirkler ve Çiftlik Hayvanları
Deney Hayvanları
Her yıl 17-100 milyon hayvan ...
 Kozmetik Endüstrisi
 Sayısız kozmetik ürün = milyonlarca masum yaşam
 Her yeni ürün = yeni bir deney
 En çok tavşanlar ve kemirgenler
Kürk Gerçeği
Her yıl 40 milyon hayvan ...
1 Kürk manto için,
 25-45 koyun-kuzu
 10-35 tilki
 3-30 kurt
 6-10 fok
 30-40 tavşan
Öldürülmesi gerektiğini biliyor mudunuz ?..
Pet Shop Durumu
 Her yıl yüzlerce evcil hayvan hediye olarak satın alınıyor ve sonra
terk ediliyor.
 Bir ürün gibi sergilenerek yüksek bedellere satılıyor.
 Kafeste hapsedilerek depresyona girmelerine neden olunuyor.
Av Sorunu
Her yıl milyonlarca hayvan spor ya da başka amaçlar uğruna
avlanıyor.
Sirkler ve Çiftlik Hayvanları
 Kırbaç ,dar tasma ,ağızlık ,elektrik şoku , çelik kancalı sopa ve diğer acı
veren aletler sirklerde filler ve diğer hayvanlar için kullanılan acı verici
materyaller arasındadır.
 İlla sirk diyorsak da hokkabazların, cambazların, trapezlerin, palyaçoların
olduğu sirkleri tercih edelim. Sadece bunlarla eğlenen ülkeler var. Öyle ki
İsviçre, Avusturya, Kosta Rika, Hindistan, Finlandiya, Bolivya ve Singapur
gibi ülkeler Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesinde yer alan ve
“Hayvanlardan insanların eğlencesi olsun diye yararlanılamaz, hayvanların
seyrettirilmesi ve hayvanlardan yararlanılan gösteriler hayvan onuruna
aykırıdır “ diyen 10. maddesi uyarınca sirklerde hayvan kullanılmasını
yasaklamıştır. Türkiye’nin de en kısa süre içinde bu ülkeler arasında yerini
alması dileğiyle, bırakalım hayvanlar kafeslerde acı çekerek değil ait
oldukları doğada huzur içinde yaşasınlar.
Tarihçe
 Bilimsel araştırma ve deneylerde hayvan kullanımındaki
artış, bu eyleme karşı görüşte olanların sayısında artışa
neden olmuştur. Hayvan deneylerine karşı
(antivivseksiyonist) tavır sergileyen grupların ilk yasal örgütü
İngiltere'de (1875) kurulmuştur. "İnsanların hayvanlara
karşı sorumluluğu olmalı'' fikrinden "hayvan haklarına''
kadar uzanan düşünceler zinciri, dünyanın farklı yerlerinden
çok sayıda hayvan severin farklı isimler altında (Hayvan
sevenler derneği , doğayı ve hayvanları koruma demeği vb.)
örgütlenmelerini hızlandırmış ve güçlendirmiştir.
Hayvan Deneyleriyle İlgili Yasal
Düzenlemeler
 Fransa'da evcil hayvanlara kamuya açık yerlerde yapılacak
kötü muameleleri yasaklayan " Grammont Yasası " 1850'de
kabul edilmiştir.
 Amerikan Kongresi 1966 yılında Hayvan Gönenci Kanunu
(Animal Welfare Act) 'nu kabul etmiş, 1985 yılında "Laboratuar
Hayvanları İçin İyileştirilmiş Standartlar (Improved Standart for
the Laboratory Animals Act)" adıyla yeniden düzenlemiştir.
Başlangıçta bu kanun daha çok; ev hayvanları, maymun, köpek,
kedi, tavşan, kobay ve hamsterların araştırmalarda ve gösteri
amaçlı kullanılmalarıyla ilgili olarak uygulamaya konulmuştur.
Tarihin En Korkunç Deneyleri
Çift Başlı Köpek
Organ naklinin öncüsü Sovyet bilim adamı Vladimir Demihov,
özellikle köpekler üzerindeki organ nakilleriyle ün saldı. Kayıtlara
geçen bir deneyinde, bir köpek yavrusunun başını, ön ayaklarıyla
birlikte başka bir köpeğe naklederek çift başlı köpek elde etti. Her
iki baş da ayrı ayrı süt içebiliyor hatta birbirlerinin kulaklarını
ısırabiliyordu. Fakat deneyin sonucunda köpekler bir ay geçmeden
hayatlarını kaybetti.
File LSD Aşılama Deneyi
1962´de Tusko isimli bir file, tipik bir insan dozundan 3 bin kat
daha fazla olan 297 miligram LSD enjekte edildi. Kendi
çevresinde dönen fil bir saat sonra öldü. Deneydeki amaç,
LSD´nin geçici bir deliliğe neden olup olmayacağını
öğrenmekti.
 Bütün bu olayların sonucunda UNESCO tarafından hayvanların
maruz kaldıkları muameleler, özellikle haklar kuramı temelinde
göz önüne alınarak Hayvan Hakları Evrensel Bildirisi hazırlanmış
ve 15 Ekim 1978'de Paris'te ilan edilmiştir.
 Bu bildiriye göre hayvan hakları da insan haklarının korunduğu
gibi korunmalıdır.
Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi 14 maddeden oluşmaktadır:
 1. Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğarlar ve aynı var olma hakkına sahiptirler.
 2. Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bir hayvan türü olan insan , öbür
hayvanları yok edemez. Bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez. Bilgilerini
hayvanların hizmetine sunmakla görevlidir. Bütün hayvanların insanca gözetilme,
bakılma, ve korunma hakları vardır.
 3. Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce eylem yapılamaz. Bir
hayvanın öldürülmesi zorunlu olursa, bu bir anda, acı çektirmeden ve korkutmadan
yapılmalıdır.
 4.Yabani türden olan bütün hayvanlar, kendi özel doğal çevrelerinde karada , havada
ve suda yaşama ve üretme hakkına sahiptir. Eğitim amaçlı olsa bile özgürlükten
yoksun kılmanın her çeşidi bu hakka aykırıdır.
 5. Geleneksel olarak insanların çevresinde yaşayan bir türden olan bütün hayvanlar
uyumlu bir biçimde türüne özgü yaşam koşulları ve özgürlük içinde yaşama ve
üreme hakkına sahiptir.
 6. İnsanların yanlarına aldıkları bütün hayvanlar doğal ömür





uzunluklarına uygun sürece yaşama hakkına sahiptir. Bir hayvanı terk
etmek acımasız ve aşağılık bir davranıştır.
7. Bütün çalışan hayvanlar iş süresi ve yoğunluğunun sınırlandırılması
ve güçlerini artırıcı bir beslenme ve dinlenme hakkına sahiptir.
8. Hayvanlara fiziki ya da psikolojik bir acı çektiren deneyler yapmak
hayvan haklarına aykırıdır. Tıbbi, bilimsel, ticari ve başkaca
biçimlerdeki her türlü deneyler için de durum böyledir.
9. Hayvan beslenmek için yetiştirilmişse de bakılmalı, barındırılmalı,
taşınmalı, ölümü de acı çektirmeden ve korkutmadan olmalıdır.
10. Hayvanlardan insanların eğlencesi olsun diye yararlanılamaz,
hayvanların seyrettirilmesi ve hayvanlardan yararlanılan gösteriler
hayvan onuruna aykırıdır.
11. Zorunluluk olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi yaşama karşı
suçtur.
 12. Çok sayıda yabani hayvanın öldürülmesi demek olan her
davranış bir soykırım, yani bir suçtur.
 13. Hayvan ölümüne de saygı göstermek gerekir. Hayvanın
öldürüldüğü şiddet sahneleri sinema ve televizyonda
yasaklanmalıdır.
 14. Hayvanları koruma ve savunma kuralları, hükümet
düzeyinde temsil olunmalıdır. Hayvan hakları da insan
hakları gibi yasayla korunmalıdır.
Türkiye'de Hayvan Hakları Üzerine
Gelişmeler
 Türkler tarih boyunca hayvanlarla iç içe yaşayan ve onlara tarih
sürecinde oldukça önemli ayrıcalıklar tanıyan , onlara değer veren
bir millet olmuştur. Türkiye'de hayvan severleri bir araya getiren
ilk resmi dernek İstanbul'da 1912 yılında "Himaye-i Hayvanat
Cemiyeti" adı ile kurulmuştur. Atatürk'ün direktifleri ile 1923
yılında "Türkiye Hayvanları Koruma Derneği" olarak faaliyetlerini
sürdürmüştür. Daha sonraki yıllarda Ankara'da Celal Bayar’ın
öncülüğünde Hayvanları Koruma Derneği (1955), İstanbul'da,
Doğal Hayatı Koruma Derneği (1975), Hayvanların Yaşam
Haklarını Koruma Derneği (1988), Doğal Hayatı Koruma Vakfı
(1996), Doğayı ve Hayvanları Sevenler Derneği , Çevre ve Sokak
Hayvanları Derneği (2003) ile Adana, Antalya, Eskişehir, İzmir,
Konya, Kütahya, Mersin, Muğla, Bodrum, Çeşme, Kuşadası gibi
merkezlerde de benzeri isimler altında dernekler kurulmuştur.
 Türkiye 2003 yılında ''Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair
Avrupa Sözleşmesi''ne üye olmuş ve yoğun baskılar
sonucunda da 2004 yılında ''Hayvanları Koruma Kanunu''nu
kabul etmiştir.
Hayvanları Koruma Kanunu Çerçevesinde
Yasaklanan Filler,
 Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce
işlem yapmak , dövmek,
 Aç ve susuz bırakmak,
 Aşırı sıcağa ve soğuğa maruz bırakmak ,bakımlarını ihmal
etmek,
 Fiziksel ve psikolojik acı çektirmek,
 Hayvanı gücünü aşan fiillere zorlamak,
 Hayvanları hasta , ileri gebe ve yeni ana iken çalıştırmak,
 Uygun olmayan koşullarda barındırmak,
gibi fiiller vardır.
ALTINCI KISIM
Hayvanların Öldürülmesi ile İlgili Usul ve Esaslar
BİRİNCİ BÖLÜM
 Öldürme Yöntemleri
MADDE 31 – (1) Kanunî istisnalar ile tıbbî ve bilimsel gerekçeler ve gıda
amaçlı olmayan, veteriner hekimce tespit edilen insan ve çevre sağlığına
yönelen önlenemez tehditler bulunan hayvanlardan öldürülmesine karar
verilenlerin öldürme işlemi, hayvanlara en az acı veren ilaçlarla,
veteriner hekim tarafından uygun bir yöntem ve anestezi dozu verilmek
suretiyle gerçekleştirilecektir. Veteriner hekim kararıyla tespit edilen
durumlarda yapılacak öldürme işlemi, şuur kaybı ve ölümü hemen
gerçekleştirilip, derin genel anestezi ile başlayarak, kesin ve mutlak
ölümle sonuçlandırılır.
2) İnsan ve hayvan sağlığı açısından tehlike oluşturacak hastalığa yakalanmış ve
tedavisi mümkün olmayan zorunlu olarak öldürülmesi gereken hayvanlar için,
3285 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.
Hayvanların öldürülmesinde istisnalar
MADDE 32 – (1) Bu Yönetmeliğin 31 inci maddesinde sayılan durumların
dışında yavrulama, gebelik ve süt anneliği dönemlerinde hayvanlar öldürülmez.
Yasaklanan öldürme yöntemleri
MADDE 33 – (1) Yasaklanan öldürme yöntemleri şunlardır:
a) Bu Yönetmeliğin 31 inci maddesindeki etkileri sağlasa bile dozu ve
uygulaması kontrol edilemeyen herhangi bir zehirli madde veya ilaç kullanımı
yöntemi.
b) Ani şuur kaybı meydana getirmeden yapılan elektrikli öldürme yöntemi.
c) Veteriner hekim tarafından gerekli görülmedikçe ateşli silahlarla öldürme
yöntemi.
ç) Derin anestezi kullanılmasına rağmen ölümün gerçekleşmemesi durumunda
boğma veya nefessiz kalmasına neden olacak yöntemler.
Bizler Neler Yapabiliriz?
 Olumsuz koşullardaki hayvanları tespit ettiğimiz zaman onlarla





ilgilenmekle yükümlü olan devlet kuruluşlarına haber verilmelidir.
Bakımını üstlendiğimiz hayvanların yiyeceklerini, içeceklerini düzenli
verelim. Aşılarını zamanında yaptıralım.
Hayvanlara eziyet edilmesi insanlıkla bağdaşmaz. Öte yandan bu
davranış yasalarımıza göre suçtur. Bu suçu işleyenleri uyaralım.
Gerekli mercilere şikayet edelim. Kuşların, karıncaların yuvalarını
bozmayalım.
Bakamayacağımız hayvanları eve almayalım.
Yiyecek artıklarımızı, özellikle ekmeği, çöplüğe atacağımıza
yakınımızda bulunan hayvan besleyicilerine verelim.
Bu kavurucu sıcaklarda evlerimizin önüne , balkonlarımıza , sokaklara
hayvanlar için bir kap su bırakalım.
‘’Akıllı geri dönüşüm kutusu ile hem çevreci, hem de sokak hayvanlarına
mama ve su veren geri dönüşüm kutularını Kartal’da uygulamaya
koyuyoruz.’’
Kartal Belediyesi tarafından Uğur Mumcu Yaşam Kalitesini Yükseltme
Merkezi’nde bulunan Uğur Mumcu Muhtarlık binasının önünde ve
Esentepe Mahallesi Mehmet Ali Büklü Parkı’na yerleştirilen sokak
hayvanları için akıllı dönüşüm kutuları sokak hayvanlarının mama
ihtiyaçlarını gideriyor. Örnek teşkil eden proje, çevreye ve geri dönüşüme
katkıda bulunurken sokakta yaşayan hayvanlara da mama ve su desteği
sağlıyor.
Kutuların özelliği hem atık topluyor, hem atık ile hayvanlara mama
sağlanıyor. Atılan pet şişe, metal ve pil atıklarını algılayan sistem,
makinenin aşağıda bulunan bölümüne mama veriyor. Şişelerin içinde kalan
sular ise makineye dökülerek hayvanların su içeceği hazneye aktarılıyor.
Makinenin su ve mama aksamı paslanmaz çelikten yapılmış olup yanında
bulunan fırça ile gönüllüler periyodik zamanlarda servis tabaklarının
temizliğini yapabiliyor. Makine tamamen doğa dostu olup güneş enerjisi ile
çalışıyor. Sistem, 1700 pet şişe kapasiteli ve her defasında 10 kg. mama
alabiliyor.
Projenin farklı noktalarda da uygulamalarının devam edeceği belirtildi.
Hayvanlar olmadan insanlar nedir ki? Eğer bütün hayvanlar kaybolup
giderse insanoğlu büyük bir ruh yalnızlığı içinde ölecektir. Hayvanlara ne
olduysa insanlara da aynısı olur. Her şey birbirine bağlıdır.Yerkürenin
başına gelen, yerkürenin çocuklarının da başına gelecektir.
Kızılderili Atasözü
HAYVAN HAKLARI VE SİYASİ ARENA
Siyasi parti programları ve politikaları
Siyasi Parti Nedir?
 Siyasî partiler, Anayasa ve kanunlara uygun olarak; milletvekili ve
mahalli idareler seçimleri yoluyla, tüzük ve programlarında
belirlenen görüşleri doğrultusunda çalışmaları ve açık
propagandaları ile milli iradenin oluşmasını sağlayarak demokratik
bir Devlet ve toplum düzeni içinde ülkenin çağdaş medeniyet
seviyesine ulaşması amacını güden ve ülke çapında faaliyet
göstermek üzere teşkilatlanan tüzel kişiliğe sahip kuruluşlardır.
Seçim Bildirgeleri 2015
Cumhuriyet Halk Partisi
HAYVAN HAKLARI
Hayvanların ait oldukları doğa ortamlarının düzenlenmesini,
hayvanlara yönelik kötü muamelelerin caydırıcı ceza kanunları
kapsamına alınmasını sağlayacağız.
Vahşi hayvan kaçakçılığının ve kaçak üretim çiftliklerinin önüne
geçeceğiz.
“Pet shoplarda” canlı hayvan satışının yasaklanmasını; hayvana
işkencenin sistematik hale getirildiği sirk, yunus parkı ve benzeri
kurumların kapatılmasını sağlayacağız.
Hayvanlar için izin verilen sınırlı alanların çok sıkı denetim altına
alınarak evrensel normlara uygun hale getirilmesini; soyu yok
olma tehlikesi içinde olan türlerin aktif şekilde korunmalarını
sağlayacağız.
Seçim Bildirgeleri 2015
Halkların Demokratik Partisi
HAYVANLARIN HAKLARI VAR
HDP, tüm canlıların yaşam hakkını savunur.
Hayvanların, ticari amaçlı deneylerde kullanılması önlenecek.
Hayvanların sirk ve sokak tanıtımı vb. her türlü gösteri amaçlı
etkinliklerde kullanılmasına son verilecek.
Hayvanların itlaf edilmesini, kürkleri ve varlıkları ile sermaye
birikiminin parçası haline getirilmesini sağlayan
düzenlemeler ve yasalar iptal edilecek.
Hayvan toplama kampları kaldırılacak.
Parti Programları
Cumhuriyet Halk Partisi
Hayvan haklarına saygının toplumun ortak değeri olması, Hayvan
Hakları Evrensel Bildirgesinin eksiksiz olarak yaşama geçirilmesi
hedef alınacak, hayvan haklarının korunması, sahipsiz evcil
hayvanların yerel yönetimlerce bakıma ve kontrole alınması
sağlanacaktır.
Bu konuda, mevcut sivil toplum örgütleriyle dayanışma içinde
gerekli kurumsal ve yasal düzenlemeler gerçekleştirilecektir. Nesli
tükenmekte olan hayvan türlerinin korunması için gerekli etkin
önlemler alınacaktır.
Hayvan Hakları Koruma Kanunu çerçevesinde getirilen koruma
tedbirlerinin yerel yönetimler tarafından etkin bir şekilde
uygulanması sağlanacaktır.
Hayvanlar Partisi
Hayvanlar Partisi
Hayvanlar Partisi 2002 yılında Hollanda’da kurulmuştur.
Partinin ana çalışması hayvan haklarının ve hayvan refahının
yükseltilmesi üzerinedir.
Parti mecliste çoğunluk elde ederek siyasi bir güç olmak için
uğraşmamakta, onun yerine görüşlerini mecliste dile getirmeye
çalışarak diğer partilerin hayvan hakları konusunda desteğini
almaya uğraşmaktadır.
Parti 2006 yılından beri parlamentoda iki millet vekiliyle
bulunmaktadır. Aldığı ortalama oy %1,6’dır.(3 seçimde)
2014 yılında yapılan Avrupa parlamentosu seçimlerinde % 4,2 oy
alarak 1 milletvekili ile temsil edilme hakkı kazanmıştır.
Hayvan Partisi
Hayvan Partisi’ne üye olmak için;
 Evinizde bir hayvanla yaşıyor olmak zorunda değilsiniz.
 Sokakta gördüğünüz kedilerin gıdısını, köpeklerin göbeğini okşamak




durumunda da değilsiniz.
Hatta genel olarak hayvanları hiç de o kadar çok sevme mecburiyetiniz
yok.
Hayvan Partisi’nin sizden beklediği tek şey, insan odaklı gözlüklerinizi
çöpe atıp dünyayı sadece sizin türünüz için değil tüm türler için adaletin
olması gereken bir yer olarak algılamanız.
İneklerin size özel süt kaynakları olduklarına inanmıyorsanız,
Tavukların sizin için çalışan yumurta fabrikaları olduklarını ve günde
normalden kat kat fazla yumurtlamaları için istiflenmelerinin normal
olduğunu düşünmüyorsanız,
Hayvan Partisi’ne üye olmak için;
 Maymunların doğanın bize sunduğu deney tahtaları olduğuna
dair derin şüpheleriniz varsa,
 Ve bir insanın ölümüyle bir kedinin, bir eşeğin, bir fesleğen
bitkisinin ölümü arasında aslında perspektif haricinde pek de
fark olmadığını görebiliyorsanız,
 Hakaret etmek için
Hayvan herif!
Eşşoğlu eşşek!
İt!
Nankör kedi! gibi ifadeler kullanmıyorsanız Hayvan
Partisi’ne kolayca üye olabilirsiniz.
 1910 Yılında 80.000 köpek Sivriada’da ölüme terkedildi. Bu
katliamdan dolayı halk adanın ismini Hayırsızada’ya çevirdi.
O günden tam 102 yıl sonra ilk defa, Hayvan Partisi bir anma
düzenledi.
3 Haziran Pazar günü tekneyle Hayırsızada’ya gittik ve orada ölmüş
olan tüm köpeklerin anısına bir anı taşı diktik.102 yıl önceki
soykırım boyutuna ulaşmış bu köpek katliamıyla yüzleşmediğimiz
için bugün aynı zihniyet bu kez köpekleri gözden uzaklaştırmak için
ormanlara ölüme gönderiyor.
Hayvan Partisi, bu zihniyetin değişmesine öncülük etmesi için yeni
anayasaya hayvanların refahı ve korunması ile ilgili bir cümle
girmesini istiyor. Bunun için “Anayasaya kuyruk lazım” adında bir
kampanya başlatıyoruz.
Bizimle birlikte Hayırsızada’ya köpek katliamını anmaya gelen tüm
hayvan severlere teşekkürler.
Hayvan Partisi - Tüzük  Biz hayvanları sevelim, sevdirelim amacıyla toplanmış bir grup
değiliz.
Amacımız, insan merkezli işleyen dünyada unuttuğumuz,
görmezden geldiğimiz, zarar verdiğimiz diğer canlıları gündeme
taşımak.
İneklerin yaşama hakkını savunmak adına kimseyi vejetaryenliğe
davet etmiyoruz.
Hedefimiz, size sebze yemeklerinin güzelliklerini anlatmak değil;
kesimhanelerde hiçbir etik değere göre açıklanamayacak durumda
acı çeken ineklerin hayatlarını iyileştirebilecek politikalar
üretmek.
Evet, çoğumuz hayvanları çok seviyoruz. Ama bunu bir ön şart
olarak önünüze koymuyoruz.
Hayvan Partisi - Tüzük  Tek istediğimiz, hepimizin dünyaya fırlatılmış varlıklar
olduğumuzu ve biçimlerimizin varlığımızın önemini ya
da değerini belirlemediğini herkese hatırlatmak.
Sonuçta, kendimiz için istemediğimizi bir başka varlık
için de istemiyoruz ve uğradıkları kötü muameleye,
haksızlığa karşı seslerini Türkçe, İngilizce ya da herhangi
bir insan dilinde ifade edemeyenlerin adına diğer
insanlarla yaşam kontratları yapmaya yelteniyoruz.
Hayvan Partisi - Tüzük  ‘Yaradılanı severiz yaradandan ötürü’ dendiğinde gözümüzün
önünde sadece insanlar canlanmıyor.
‘Dikkat geyik çıkabilir’ (yani yolunuza geyik çıkabilir. Siz de
çarpıp kaza yapabilirsiniz. Bu, size ve arabanıza zarar
verebilir) tabelalarını söküp yerlerine ‘Dikkat Geyiklerin
yaşam alanından geçiyorsunuz’ (yani bu yol geyiklerin
yurdunun ortasında geçiyor. Dikkatli olun ve hiçbirine zarar
vermeyin) tabelaları asmak istiyoruz.Bir de avcılığa ve kürke
fena halde karşıyız.

Benzer belgeler

Tam Metin - Ahi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi

Tam Metin - Ahi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi için tür ayırımı yapmak çok fazla önem taşımıyor. Böyle olsaydı Pavlov ya da psikolojinin öncüsü olan birçok bilim adamının hayvanlar üzerinde değil insanlarda çalışması gerekirdi. Gerçekten canlı ...

Detaylı