Bildiri PDF

Transkript

Bildiri PDF
283
Tarımsal Mekanizasyon 23. Ulusal Kongresi, 6-8 Eylül 2006, Çanakkale
Aktif Bum Dengeleme Sistemlerindeki Gelişmeler
Rahmi Keskin
Caner Koç
Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü, Dışkapı / Ankara
ÖZET
Arazi eğimi, tarla pülverizatör bum salınımı ve pülverizatör memesi ile tarla yüzeyi arasındaki mesafe
kimyasal ilaçlamanın önemli parametreleri olan damla çapı ve ilaç dağılım düzgünlüğünü etkilemektedir. Bu
çalışmanın içeriğini, geniş iş genişliğine sahip tarla pülverizatör bumlarının çalışması sırasında, arazi eğiminden
ve bumların salınımlarından kaynaklanan, yer düzlemine olan paralelliğini bozacak etkenlere karşı geliştirilen,
geniş iş genişliğine sahip bumlarda tarla yüzeyi ile pülverizatör memeleri arasındaki mesafeyi sabit tutacak,
elektronik ve mekanik kontrol düzeneklerinden oluşan bazı aktif bum dengeleme sistemlerindeki gelişmeler
oluşturmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Pülverizatör Bumu, Otomatik Kontrol, Paralellik, Dengeleme
Development in Active Sprayer Boom Suspension Systems
ABSTRACT
Slope of the field and vibrations on the sprayer boom during operation influence the important parameters
of chemigation such as drop diameter and the chemical application uniformity. The distance between the sprayer
boom and the field surface also affect the chemical application uniformity. This paper deals with some of the
developments on the active electrical and mechanical control mechanisms that are used to eliminate the
disturbances effecting the application uniformity during chemigation with sprayer booms and to keep the large
field sprayer booms parallel to the ground surface.
Keywords: Spray boom, Automatic Control, Parallel, Balance
GİRİŞ
Zararlı hastalık ve yabancı otlarla mücadele
yöntemleri başlıcaları kültürel savaş, fiziksel savaş,
biyolojik savaş, kimyasal savaş sayılabilir. Bu
yöntemlerden en çok kullanılanı ise kimyasal savaş
yöntemidir. Türkiye’de çevre kirliliğine aşırı derecede
yol açmasından dolayı havadan kimyasal mücadeleye
son verilmesiyle birlikte, tarla ve bahçe
pülverizatörlerinin kimyasal mücadelede kullanımı
daha da önem kazanmıştır. Başarılı bir kimyasal
mücadele, mücadele yapılacak zararlı, hastalık ve
yabancı otun tanınması, uygun ilaç dozu kullanımı,
zamanında ilaçlama yapılmasının yanısıra uygun
ekipman kullanımına da bağlıdır. Dünyada ve
ülkemizde tarla ilaçlamasında en çok pülverizatörler
kullanılmaktadır.
Pülverizatörlerle
yapılan
ilaçlamalarda biyolojik etkileri çok yüksek olan
kimyasal ilaçların optimum düzeyde kullanılması
gerekmektedir.
Ortalama yükseltisi 1131 m dolaylarında
bulunan ülkemizde, eğimi % 12’den düşük araziler
tüm arazinin % 35.7’sini, toprak işlemeli tarım için
sakıncalı olan % 12’den fazla eğimli arazilerin ise %
64.3’ünü kapsamaktadır (Köy Hizmetleri Genel
Müdürlüğü, Türkiye Genel Amenajman Planlaması,
1987). Arazi eğimi kimyasal ilaçlamanın önemli
parametreleri olan damla çapı ve ilaç dağılım
düzgünlüğünü etkilemektedir. Pülverizatör memesi
ile tarla yüzeyi arasındaki mesafe ilaç dağılım
düzgünlüğünü etkilemektedir.
Bu nedenle
pülverizatör memesi ile tarla yüzeyi arasındaki
mesafenin çalışma sırasında mümkün olduğunca sabit
tutulması gerekmektedir. Engebeli ve eğimli tarla
yüzeyine sahip koşullarda, bum ile tarla yüzeyi
arasındaki mesafe sabit tutulamadığından bum
genişliği kısa tutulmaktadır. Tarla pülverizatörleriyle
yapılan çalışmalarda, pülverizatör bumlarının kısa
tutulması durumunda traktör tekerleklerinin ezmesi
sonucunda oluşan ürün kayıpları, tekerleklerin toprak
sıkıştırma miktarının artmasına neden olmakta ve
traktörden optimum düzeyde yararlanılamamaktadır.
Bu da traktörde güç kaybına ve işletme masraflarının
artmasına neden olmaktadır.
Tarla pülverizasyonunda başarı elde edebilmek
için ilaçlama esnasında bumlar üzerindeki memelerin
aynı düzlem üzerinde olması gerekmektedir. Ancak
sabit bağlantılı ve iş genişliği fazla olan püskürtme
sistemleriyle, özellikle engebeli arazide çalışılırken,
memelerin hedef yüzeyle olan mesafesi sürekli
değişkenlik gösterebilmektedir (Şekil 1). Bunun
sonucunda en iyi püskürtme memeleriyle elde edilen
yüzey kaplama değerleri bile belirgin bir şekilde
bozulmaktadır. Traktör gücünden ekonomik olarak
284
Tarımsal Mekanizasyon 23. Ulusal Kongresi, 6-8 Eylül 2006, Çanakkale
yararlanmak için ise, pülverizatör iş genişliğinin ve
çalışma hızının artırılması gerekli olmaktadır.
Şekil 1. Bum’da salınım ve titreşimlere neden olan
hareketler (Lüders 1979).
BUM
SALINIMININ
NEDENLERİ
ve
İLAÇLAMA
ETKİNLİĞİ
ÜZERİNDEKİ
ETKİLERİ
Tarla pülverizatörlerinde memeler, ilaçlama
esnasında tarlaya paralel bir düzlem üzerinde
olmalıdır. Aksi durumda, ilaç dağılım düzgünlüğü
önemli ölçüde bozulmaktadır. Traktöre asılır tip
pülverizatörlerle ilaçlama yapılacak arazinin engebe
durumu özellikle belirli hızda ve ayarlanan
yükseklikte püskürtme yapılmak istenildiğinde
uygulama başarısını etkilemektedir. Islah edilmemiş
arazilerde, artan engebelerin traktörde yarattığı yatay
ve düşey titreşimler, tarımsal savaşta traktör hızını
azalttığı gibi, dağılım düzgünlüğünü de olumsuz
yönde etkilemektedir (Koçer, 1985).
Çatıya sabit bağlantılı bir bumda, tarla
engebeleri nedeniyle traktör tekerleklerinden birinin
salınım yapması, dolayısıyla pülverizatörün düşey
düzlemdeki dönmeye zorlanma hareketi sonucu,
genişliği fazla olan bumun bir ucunda yükseklik artışı
diğer kenarında ise azalma olmaktadır. Bununla
birlikte, eğer bum uçlarında ağırlığı nedeniyle bir
esneme var ise ve bu nedenle uçlara doğru olan
kısımlar zincirler veya halatlarla desteklenmiş ise,
özellikle düşey düzlemdeki dönme hareketlerinde,
bumun iki tarafının anlık hareketleri birbiriyle ilişkisiz
olabilmektedir (Nation, 1982).
Tarımsal savaşımda kullanılan ilaçların büyük
çoğunluğu sıvı olduğu için damlalar halinde
pülverizasyon söz konusu olup, en önemli
karakteristik damla çapıdır (Hedden, 1961). Tarla
pülverizatörlerinde bum yüksekliğinde görülen
değişim, hedef yüzeye ulaşması istenen damla çapını
etkilemektedir. Bu nedenle pülverizasyonu oluşturan
damlalar farklı çaplarda olmaktadır. Damla çapındaki
bu farklılıklar, tarım ilaçlarının uygulama başarısını
etkilemektedir. Bum ile tarla arasındaki mesafenin
artışı damla çapını küçültebilmekte, azalan yükseklik
ise
büyütebilmektedir.
Damla
büyüklüğü;
penetrasyon, hedef yüzey üzerinde tutunma etkinliği,
bitki yüzeyleri üzerinde tekdüze ve yeterli kaplama ve
ilaç sürüklenmesiyle (drift) ilgili önemli bir
parametredir (Kepner ve ark. 1972).
Tarla yüzeylerinin engebeli veya eğimli olması
nedeniyle, salınımlı çalışan pülverizatör bumları ile
atılan ilaç tarla yüzeyine homojen olarak
dağıtılamamaktadır. Salınımlı çalışan sıvı ilacın hedef
yüzeylere
püskürtülmesini
sağlayan
tarla
pülverizatörlerinde memeler, bumlar üzerine hüzme
açılarına bağlı olarak 40-50 cm aralıklarla
dizilmektedir. Memeler ilaçlama esnasında tarlaya
paralel bir düzlem içerisinde olmalıdır. Aksi durumda,
ilacın
dağılım
düzgünlüğü
önemli
ölçüde
bozulmaktadır.
Traktöre asılır tip pülverizatörlerde ilaçlama
yapılacak arazinin engebe durumu özellikle belirli
hızda ve ayarlanan yükseklikte püskürtme yapılmak
istenildiğinde uygulama başarısını etkilemektedir.
Islah edilmemiş arazilerde artan engebelerin traktörde
yarattığı yatay ve düşey titreşimler, traktör hızını
azalttığı gibi dağılım düzgünlüğünü de olumsuz yönde
etkilemektedir. Pülverizasyonda ilaç dağılımını
etkileyen dört önemli parametre vardır; bunlar,
pülverizatörün düşey düzlemdeki dönmesiyle oluşan
salınım hareketi ve buna bağlı olarak meydana gelen
meme yüksekliğindeki değişim, püskürtme sisteminin
yatay düzlemdeki salınımı ve bu harekete bağlı
ilerleme hızındaki değişimdir. İlerleme hızındaki
değişim, bum uçlarına doğru giderek artmaktadır.
Benzer şekilde düşey düzlemdeki hızın etkisinin bum
uçlarında en büyük olacağı bilinmektedir. Çeşitli
araştırmalar sonucunda, bumdaki bu hareketlerin 4m
bum uzunluğundan sonra arttığı, dolayısıyla ilaç
dağılımına da etkili olduğu saptanmıştır (Şekil 2).
Tarladaki engebeler nedeniyle bum uçlarının yerden
olan uzaklıklarının değişmesi, bum merkezinin yerden
yüksekliğinin azalması veya artması ile ilaçlama şeridi
boyunca aynı etkiye sahiptir (Çilingir, 1989).
Şekil 2. Bum salınımının ilaç dağılım düzgünlüğüne
etkisi (K. Deprez ve ark. 2003).
Tarla pülverizatörlerinde iş genişliği arttıkça,
arazi engebelerinden gelen titreşimler özellikle
püskürtme borusunun uç kısımlarına doğru salınım
etkisini daha fazla artırmaktadır (Nation, 1980).
Jeon ve ark. (2004), 27 m bum uzunluğuna
sahip bir pülverizatörü 12.8 km/h hızla değişik yüzey
koşullarında bum ivmelenmesi ve yüksekliğin ilaç
kalıntısı üzerindeki etkilerini araştırmışlardır. Yüzey
koşulları düz, 20 cm yüksekliğinde kasis, 20 cm
derinliğinde çukur ve 20 cm yüksekliğindeki kasis ile
20 cm derinliğindeki çukurun bir arada olduğu
koşullarda testler yapmışlardır. Lazer testiyle (laser
diffraction) hacimsel damla çaplarını 255 – 588 µm
aralığında
ölçmüşlerdir.
Ölçümler
sırasında
pülverizatör deposu ya yarım dolu yada boş olarak
kullanılmıştır. Çalışma sonucunda bum stabilitesinin
pülverizasyon tekdüzeliği üzerinde çok önemli bir
parametre olduğu belirtilmiştir.
AKTİF
BUM
DENGELEME
SİSTEMLERİNDEKİ GELİŞMELER
285
Tarımsal Mekanizasyon 23. Ulusal Kongresi, 6-8 Eylül 2006, Çanakkale
Kendiyürür pülverizatör bumunun otomatik
yükseklik ve konum kontrolü
Geliştirilen
bu
sistemde
kendiyürür
pülverizatör
bumunun
eğimli
arazilerde
çalışabilmesine imkan tanıyan süpansiyon ve şok
sönümleyiciler ilave edilmiştir (Şekil 3). Sistemde
uzunluğu 21 m olan bum üzerinde her iki tarafında
4’er ve toplam olarak 8 adet ultrasonik yükseklik
sensörü, hidrolik aksam, bilgisayar ve verilerin
değerlendirilerek bum yüksekliğini istenilen konuma
getirilmesini sağlayan yazılım bulunmaktadır.
Şekil 3. Sistemin şematik görünümü (1. Ultrasonik
yükseklik sensoru 2. Doğrusal yer değişim algılayıcı 3.
Hidrolik silindir 4. Teleskobik şok sönümleyici 5.
Esneme yayı 6.Püskürtme bumu) (Sartori ve ark. 2002).
Sistemin çalışması sensörlerden alınan
yükseklik verilerinin, programa başlangıçta yüklenen
yükseklik verileri ile karşılaştırılması ve fark
oluştuğunda geliştirilen yazılımın elektro-hidrolik
düzeni hareketlendirerek bumun istenilen mesafeye
getirilmesi esasına dayandığı belirtilmektedir. Sistem
çalışması sırasında ölçülen değerlerle başlangıçta
programa yüklenen değer arasında oluşan fark %10’u
geçmediği takdirde yazılım elektro hidrolik düzeni
hareketlendirilmesi yönünde karar vermemektedir.
Ayrıca sistem tarafından elde edilen tüm veriler,
mesajlar ve yükseklik ölçümlerinin bir bilgisayar
aracılığı ile operatöre de ulaştırdığı belirtilmiştir.
Sonuç olarak pamuk tarlasında yapılan denemelerde
operatör kontrolü ile elektro-hidrolik kontrol sonuçları
aynı kişilerce karşılaştırılmıştır. Geliştirdikleri bum
yükseklik kontrol mekanizması sayesinde operatörün
iş yükünün hafiflediği ve yüksek ilaçlama hızına
imkan tanındığı araştırıcılar tarafından belirtilmiştir
(Sartori ve ark 2002).
Yatay bum hareketlerini sönümleyici aktif
süspansiyon sistemi
Bum hareketinin stabilitesini sağlayabilmek
için yatay bum hareketlerini sönümleyici aktif bir
süspansiyon sistemi Anthonis ve ark.(2000) tarafından
yapılan bir çalışmayla açıklanmıştır (Şekil 4). Yatay
bum hareketleri iki ivmelendirici (accelerator) ile
ölçülmüş ve bir kontrol elemanına gönderilmiştir.
Bunun sonucunda süspansiyon sistemine tutturulmuş
elektrohidrolik hareketlendirici (actuator) aktif hale
getirilmiştir. İki servo valfin açtığı hidrolik silindirler
üzerindeki kayma, her bir hareketlendirici (actuator)
üzerinde oransal pozisyon geri besleme döngüsü
kullanılarak elimine edilmiştir.
Şekil 4. Aktif suspansiyon plan görünümü(Anthonis ve
ark.2000).
Nümerik problemlerin göz ardı edilebilmesi
için bir kontrol elemanı geliştirilmiş ve küçük alt
kontrol sistemlerine ayrılmıştır. İvmelendiricinin
ayarlanan voltajı üzerindeki küçük değişimler
nedeniyle hareketlendiricilerde meydana gelen kayma
bir yüksek geçirgen filtreyle önlenmiştir. Kontrol
elemanı ve aktif süspansiyon sistemi bir titreştirme
tablası üzerinde test edilmiş sonuçta güvenilir ve stabil
bir sonuç verdiği aynı araştırıcılar tarafından
belirtilmiştir.
Eğimli arazilerde bumun yer düzlemine
paralelliğini ayarlayan sistem
Klasik düşey askılı bum süspansiyonları yer
çekimini kullanarak ilaç dağılım düzgünlüğünü
etkileyen salınım etkilerini azaltmaktadır. Ancak,
yamaç arazilerde bum yere paralel olarak
kalmamaktadır. Bunun sonucunda düzgün olmayan
ilaçlama dağılımları meydana gelebilmektedir ve
bumun bir ucunun yere çarpması sonucunda bum
zarar görür. Yamaç arazilerde ilaçlama sırasında bu
tür olumsuzlukları önlemek üzere, arazi eğimini takip
edebilen bir matematiksel model Deprez ve ark.
(2003) tarafından geliştirilmiştir. Dört değişik
süspansiyon sistemi üzerinde yapılan denemelerde
modelin yapısı incelenmiştir. Analitik olarak
geliştirilen
modeller aynı araştırıcılar tarafından
doğrulanmıştır. Yavaş ve aktif bir süspansiyon için
istenmeyen bum salınımlarına yol açan arazi eğimini
takip etmek, toprak yüzey dalgalanmalarını
filtrelemek için aktif yavaş bir süspansiyon sistemi
sağlayan bir kontrol mekanizması tasarlanmıştır (Şekil
5). Geliştirilen kontrol elemanı, gerçek makine
üzerinde ve laboratuar ortamında test edilmiştir.
Düşük güçlü ivmelendirici (actuator) kullanılmasına
rağmen iyi bir performans elde edildiği aynı
araştırıcılar tarafından belirtilmiştir.
Şekil 5. Yavaş aktif sarkaçlı suspansiyon (Deprez ve
ark.2003).
Diğer bir modelde ise bum, mengeneyle
sıkıştırılmış ve elektrik motoruyla döndürülebilen bir
makara üzerine sarılmış olan iplerle bağlanmıştır.
Bum dengelenmesi elektrik motorunun makarayı
hareketlendirerek ipi makara etrafında sarmasıyla
olmaktadır (şekil 6).
Şekil 6. İpli suspansiyon (Deprez ve ark.2003).
286
Tarımsal Mekanizasyon 23. Ulusal Kongresi, 6-8 Eylül 2006, Çanakkale
Bumun düzenli bir suspansiyon yapabilmesi
için geliştirilen diğer bir sistem ağırlık merkezine
yerleştirilmiş bir mil etrafında hidrolik silindir
yardımıyla bumun döndürülmesiyle yapılmıştır
(Şekil7).
Şekil 7. Yavaş aktif trapezli suspansiyon (Deprez ve
ark.2003).
SONUÇ
Ülkemizde tarla yüzeylerinin büyük ölçüde
engebeli olması nedeniyle salınımlı çalışan,
pülverizatör bumları ile yapılan çalışmalarda, serpilen
gübre veya ilaç tarla yüzeyine homojen olarak
dağıtılamamaktadır.
Yapılan
çalışmalarda,
pülverizatör bumlarının kısa olması ve neticede traktör
tekerleklerinin tarladaki ürünü ezmesi sonucunda
oluşan ürün ve enerji tüketimi kaybı ülkemiz için
oldukça önemlidir. Bu nedenlerden dolayı bum
uzunluklarının artırılması, yapılan işte homojenliğin
sağlanması, ürün ve enerji kayıplarının azaltılması,
otomasyon olanaklarının artırılması için aktif bum
dengeleme sistemlerinin geliştirilmesi büyük önem
taşımaktadır.
KAYNAKLAR
1. Anthonis, J., H.ramon ve J. De Baerdemaeker.
2000. Implementation of An Active
Horizontal Suspension On a Spray Boom.
American Society of Agricultural Engineers.
Vol. 43(2):213-220
2. Çilingir, İ., 1989. Tarla Pülverizatörlerinde Bum
Stabilitesi. Tarım Makinaları Bilimi ve
Tekniği Dergisi. Sayı 3.
3. Deprez, K., J. Anthonis, H.Ramon. 2003. System
for Vertical Boom Corrections On Hilly
Fields.
Journel
Of
Sound
And
Vibration.Vol.266: 613-624
4. Hedden, O.K. 1961. Spray Drop Sizes and Size
Distribution in Pesticide Sprays. Transactions
of ASAE, 4(2):158-159
5. Jeon, H.Y., A.r. Womac, J. Gunn. 2004. Sprayer
Boom Dynamic Effects On Application
Uniformity.
American
Society
of
Agricultural Engineers. Vol. 47(3): 647-658.
6. Kepner, R.A., Bainer, R. And Barger, E.L., 1972.
Principles of Farm Machinery. The Avi
Publishing Company, Second Edition,
Connecticut.
7. Koçer, H., 1985. Yabancı Ot Savaşında Kullanılan
Tarla Püskürtme Sistemleri Üzerine Bir
Araştırma. Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü, BasılmamışDoktora tezi, Ankara.
8. Lüders, W.,1979. Pflanzenschutzmaschinen und
deren Einsatz. p. 1-502, Stuttgart.
9. Nation, H.J., 1980. The Performence and Stability
of Sprayer Booms. British Crop Protection
Counc.Monogr. Nr. 24:145-153.
10. Nation, H.J., 1982. The Dynamics Behaviour of
Field Sprayers Booms. Journal of
Agricultural Engineering Research, 27 (1):
61-70
11. Sartori, S., E.L. Domingues, J.B. Kimura ve S.A.
Garrito. 2002. Automatic Control Of Boom
Height And Positioning On A Self Propelled
Sprayer. 13 -15 March 2002, Iguacu Falls,
Brasil. Pp. 421-431.
287
Tarımsal Mekanizasyon 23. Ulusal Kongresi, 6-8 Eylül 2006, Çanakkale
Konya Bölgesindeki Kabak Çekirdeği Üretiminde Enerji Bilânçosunun Belirlenmesi
Mehmet Uğur Yıldız (1) Haydar Hacıseferoğulları(2) Mustafa Acaroğlu(1)
Sedat Çalışır(2) İbrahim Gezer(3)
(1)
S.Ü. Teknik Bilimler MYO Tarım Alet ve Makinaları Programı, Konya
(2)
S.Ü. Ziraat Fakültesi, Tarım Makinaları Bölümü
(3)
Doç Dr. İ.Ü. Meslek Yüksekokulu, Tarım Alet ve Makinaları Programı, Malatya
ÖZET
Enerji bilânçoları üretim yöntemlerinin değerlendirilmesinde ve karşılaştırılmasında önemli bir
göstergedir. Bu araştırmada Türkiye’de tarımsal üretimde önemli bir yere sahip kabak çekirdeğinin, KonyaÇumra bölgesinde geleneksel tarım yöntemlerine göre enerji bilânçosu araştırılmıştır. Yapılan denemelerde ve
hesaplamalarda 1.5 t/ha kabak çekirdeği veriminden elde edilen, 750 kg/ha yağ verimine bağlı olarak, toplam enerji girdisi 12193.57
MJ/ha, toplam enerji çıktısı 26677 MJ/ha ve çıkış/giriş oranı 2.19 olarak bulunmuştur.
Anahtar Kelimeler: Biyokütle enerjisi, enerji bilânçosu, kabak çekirdeği
Determination of Energy Balance of Pumpkin Seed Production in Konya Region
ABSTRACT
Energy budget is an important indicator for evaluation and comparison of production methods. In this
research, the energy budget of traditionally applied pumpkin seeds - grown in Çumra, Konya, Middle Anatolia
and having an important place in agricultural production in Turkey – is evaluated. In trails and calculations, 750
kg/ha oil yield is found from 1.5 t/ha pumpkin seed yield. As a result of this, total energy input 12193.57 MJ/ha,
total energy output 26677 MJ/ha and output/input ratio 2.19 are found.
Keywords: Biomass energy, energy budget, pumpkin seed
GİRİŞ
Kabak, Cucurbitaceae familyasının, otsu,
monoecious yıllık bitkisidir. Türkiye’de geniş
alanlarda üretimi ve tarımı yapılan bir bitkidir..
Türkiye’de toplam kabak üretimi yaklaşık
385 000 ton/yıl olup, toplam sebze üretiminin %
2.04’üne karşılık gelmektedir (DİE, 2001).
Yenilebilir kabak üretimi ile ilgili istatiksel bir veri
yoktur.
Kabak tohumu 10 ˚C’ de çimlenmeye
başlamakta ve en uygun çimlenme sıcaklığı 20 ile
25 ˚C arasında değişmektedir. Kabak tohumunun
çimlenme süresi ise 4 ile 8 gün arasında olmaktadır.
Tarla koşullarında ekim zamanı, toprak sıcaklığının
10 ˚C ve üzeri olduğu ilkbaharın son günleridir.
Kabak yüksek sıcaklığı seven bir bitkidir. Yazlık
kabağın vejetasyon süresi yaklaşık 100 gündür.
Mineral madde ve organik maddece zengin, su
tutma kapasitesi yüksek ve derin topraklarda daha
yüksek verim ve tohum elde edilir. Arzu edilen
toprak pH’ı 6-7 arasıdır. Genel olarak yüzey sulama
yöntemleri tercih edilmekte, bazen de yenilen kabak
için kuru tarım tercih sebebi olmaktadır. Kabak
meyvesinin 100 gr’ı 1.4 gr protein, 3.9 gr
karbonhidrat, 0.2 gr yağ, 22 kalori enerji, 140 IU A
vitamini, 0.07 mg B1 (Tiamin), 0.04 mg B2
(Riboflavin), 18 mg ascorbid acid (Vit-C), 0.6 mg
niacin, 17 mg Ca, 38 mg P, 0.5 mg Fe, 340 mg K
içermektedir (Vural ve ark., 2000). Buna ilaveten
kabak tohumları %17.85 yağ, %17.85 protein ve
%53.57 karbonhidrat içerir. Tohumları E
vitaminince zengin ve önemli bir protein kaynağı
olarak
değerlendirilmektedir,
ayrıca
kabak
tohumları çerez da olarak tüketilmektedir. Prostat
ve parazitlerin neden olduğu hastalıkların
tedavisinde de kullanılmaktadır (Anonymous,
2004a, 2004b). Eritre, Sudan ve Etopya’da kabak
tohumları, bağırsak parazitlerinin tedavisinde ve
midenin boşaltılması (temizlenmesi) amacıyla da
kullanılmaktadır. Avrupa’da ise kabak tohumlarının
ekstraksiyonundan elde edilen C. pepo Benign
Prostatic Hyperplasia (BPH)’nın sebep olduğu
mikturisyon (sık sık su dökme hastalığı) tedavisinde
ilaç olarak kullanılmaktadır (Madaus, 1979;
Mandressi et al., 1987; Carbin et al., 1990; Silverio
et al., 1993).
MATERYAL ve METOD
Konya Bölgesinde kabak çekirdeği
üretiminde uygulanan mekanizasyon aşamaları ve
araştırmada kullanılan alet ve makinalar Şekil 1’de
görülmektedir. Ancak seyreltme, hasat, kurutma ve
çuvallama insan işgücüne dayanmaktadır.

Benzer belgeler