Untitled - Tilkinin Dilinden

Transkript

Untitled - Tilkinin Dilinden
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
By fikirbaz by-nc-sa
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
EDİTÖRDEN...
Ağustos 2009
Nihad KARSLI
[email protected]
Sevgili Dostlar,
Bu sayıyı değerlendirmeden evvel önceki sayımızda
Özgür Yazılım üstadlarından Murat Koç ile sevgili
Size bu ayki editör yazımı Pardus 2009'da hazır gelen
yöneticimiz Serdar Gündüz'ün yaptığı söyleşi hakkında
OpenOffice.org kelime işlemci programınından
Pardus proje müdüründen itiraz geldi. İtirazı aynen
yazıyorum. Her ne kadar "writer" dese de kısa sürede
yayımlıyoruz. Ancak, şunu belirtmeliyimki sayın Koç'un
kendine gelecektir.
itiraza konu olan beyanlarının altına bende imzamı
Öncelikle kişisel olarak bir şeyi açıklamam gerek: Uzun atarım. Bu itirazı yapan sayın müdüre de (anlar mı
zamandır GNU/Linux kullanıyorum. Hatta fanatik
bilmem) cevaben: Her şey sizin çekicinizin etrafında
çArŞı'lıyım denebilir. Beş senedir de yerli dağıtımımıza dönmüyor. Lütfen insanları koyun yerine koymayınız.
destek oluyor, elimden ne geliyorsa katkıda bulunmaya Yetkilerinizi empati içinde kullanınız ve etrafınızdaki
çalışıyorum. Bu katkımı istemeyen; Ali Işıngör ve
genç insanlarla da müdür değil ağabey gibi davranınız;
Erkan Tekman gibi Pardus projesinin başı ve en yakın
onların özgür ve yaratıcı, fark yaratan düşüncelerine engel
söz sahibi olan; kişiler olsa da destek vermeye devam
olmayınız. Eğer bir hata yaptınız ise; ki bence yaptınız;
ediyorum. Nedeni de yerli dağıtımın sahibinin vergi
bunu açıklayıp sıcak ve dostca içiniz rahat şekilde
veren bu halkın olduğunu düşünmemden dolayıdır. Bu işlerinize devam ediniz. PLO yapıcı olmayan hiçbir
kişiler eline çekiç geçtiğinde her yere çivi çakmak gibi muhalefet yapmadı, yapmayacaktır da.
bir görevleri olduğunu düşündüklerinden benim görüş
Gelelim bu sayımızın tanıtımına. Bu sayımız ölmeyen ve
alanım dışındalar.
acıyı kaleme alan şair Can Yücel'e adanmıştır. Can Baba
Pardus 2009, aslında benim doğum günü hediyem. Her "Şairler ölmez sadece yer değiştirir. Yıldızlar daktilonun
ne kadar bana bunu tepside sunmasalarda beş yıllık
tuşlarıdır demiştir." Biz, Can Yücel'i anıyorsak yıldızlar
emeğimin karşılığı doğum günümde bu dağıtımın
onun parmaklarını gezdirdiği harftir elbette. Evet şairler
çıkması benim için çok değerli. Bu nedenle Pardus
ölmez.
projesi müdürlüğüne ve 2009 sürüm yöneticilerine
Bu sayımız nedendir bilmiyorum ama çok zengin bir
teşekkür ederim.
içeriğe sahip. Değerli Özgür Yazılımcı üstadımız Necdet
Pardus 2009 bu projenin en büyük adımı olmuştur ve
Yücel ve Ubuntu medyasının parlak ismi Ronnie
artık geçmiş sürümlerdeki kabul edilemez hataların
TUCKER ve Zenwalk dağıtımı şefi Jean Philippe
tekrarlanmayacağı umudunu en azından bana vermiştir. Guillemin ile söyleşiler içermekte. Ve yine intihal
"Bana vermiştir" desem de izlediğim ve gördüğüm
yapılmadan özgür yazılım arşivine yerleşecek birçok yeni
kadarıyla herkeste aynı fikirde. Artık Pardus ciddi bir
ve ilginç, değinilmemiş konularda makale, faydalı bilgi,
dağıtım olduğunu ve özgür dünyada söz sahibi
nasıl yapılır belgeleri içermekte.
olduğunu son sürümüyle kanıtlamıştır. Tek eksiği ise
Az önce "nedendir bilmiyorum" dedim ama galiba
marka-patent gibi kapitalist alışkanlıklarıdır ki, bunu da gerçekten özgür ve özgürlük isteyen bir tavrımız
PLO-PKD çözecektir. Çözüme ulaşıldığı vakit Pardus
olduğundan Özgür Yazılım dostları her geçen gün
özgürleşecektir.
yanımızda olmayı sürdürmektedir. Bu ay da birçok
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
arkadaşımız aramıza katılmıştır.
Tüm özgürlüğe ve özgür yazılımı destekleyen
seven insanlara saygılarımı sunuyor ve sözü Can
Yücel'e bırakıyorum.
YAŞASIN CAZIN GETİRDİĞİ DEVRİM
Hiçkimse kalmadı
Çiçekler çarpık açıyorlar
Ampüller eğriydi
Merdivenlerden çıkamıyordum
Tavan basıktı
Sifon işlemiyordu
Sıçamıyordum
İşeyemiyordum
Bir ölü militan baharı
Bir apartman dairesinde bekliyordum
Ben ki beklemeyi sevmem
Beklemek benim için bir azap olduğuna göre
Beni gazaba getirir
Tramvay ihtiyarı duraklarında bekleye bekleye
İhtiyarlamış bir komünist olarak
Gitardan çıkan tın sesleri
Beni yeniden adam edecektir
Havada havva olan bir adem
Ve yaklaşırken bütün güzellikleri baharla birlikte
Arkadaşlarım olan cazcılar
Elbette bulacaklar bir acıbadem
Ve biz yaşamayı yeniden kuracağız
Bu zıkkım denilen ritim
Ve stringtin
Hepimiz yaşamaktaki inkılap içinde değiliz
Yaşasın cazın getirdiği devrim.
CAN YÜCEL
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
MEDYADA GNU/LİNUX
Ağustos 2009
Kemal KARATAŞ
[email protected]
GNU/Linux hakkında yapılan haberlerin
doğruluğu ne durumda?
Dünya Bilişim piyasası, 90'lı yılların piyasa
hakimi Microsoft, FOSS topluluğunu
umursamıyordu. Çünkü, sadece küçük bir azınlık
vardı karşılarındda. Ama piyasa her zaman bir
şirketin istediği gibi yürümez. Google'ın, Microsoft'a
karşı dayanması, bu şartların değiştiğinin ilk
belirtilerinden biriydi. Özellikle Google'ın şirket
karlarını, GNU/Linux topluluklarına dolaylı
yollardan dağıtması organize bir ekibin oluşmasını
sağladı. Debian tabanlı Linux dağıtımların ya da
ulusal dağıtımların dünyada başlamasıyla, Medya
kuruluşları ve internet haber portalları, GNU/Linux
toplulukları, mantığı, organizasyonu hakkında
yazılar yayınlanmaya başladılar. Bu linux haberleri
bazen, Microsoft haberlerinden daha çok ilgi gördü.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Bu durumda, twitter vb. Gibi sitelerde, objektif
uygulamayı yansıtmayan metodlar da kullanıldı.
Türkiyedeki bilişim haber siteleri de, buna benzer
hareketleri tekrarladı.
Türkiyede, Chip, Pclabs gibi haber siteleri
Windows kullanıcıları çoğunluğuna hitap eden
siteler. Ayrıca, Chip dergi piyasasında da Windows
ağırlıklı haberleri insanlara duyuruyor. Bu tabii ki,
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
MEDYADA GNU/LİNUX
Ağustos 2009
Kemal KARATAŞ
[email protected]
bir seçim meselesi. Bu hareketi kötü niyetle
algılamamak lazım. Ama, ne zaman Windows'un
hezimetini anlatan bir yayınlansa, bu haberler
ortadan yok oluyor bir anda. Windows Vista, ne
Microsoft iş ortağı büyük şirketler, ne de ev
kullanıcıları tarafından ilgi görmediği gibi, sürekli
eleştiri aldı. Ama bilişim haber portallarında bu
haberleri görmek mümkün olmadı. Tam tersi, ne
zaman, bir Linux sistem açığı çıksa, en güncel olarak
duyuruldu. Linux toplulukları'nın başarısı aynı hızda
kullanıcılara sunulmadı. Bu tezat tavır, ne kadar
objektif bakış açısını yansıtır acaba?
Bu duruma en yakın örnek, yakın bir zamanda
yaşandı. Chip haber portalında, ''Linux çekirdeğinde,
Unix'e kadar uzanan bir güvenlik açığı bulundu.
Artık en güvenli işletim sistemi değil'',diyen bir
haber yayınlandı. Bu haberin THE H Open Source
portalında Orijinal versiyonunda, '' Red Hat
Enterprise Linux 2.6.18 ve 2.6.30 versiyonlu
Çekirdek derlemesinde güvenlik sorunu olduğu,
diğer dağıtımlar ya da diğer RHEL versiyonlarında
sorun olmadığını'' açıkladı. Şimdi Orijinal
kaynaktaki haberi kullanıcı kitlesinden kimler
okuyabilir? Kimler ulaşabilir? Bu bir çeviri ya da
kaynak sitesi hatası da olabilir, bir haberin yabancı
sitelerde birden çok versiyonu yayınlanır. Ama
ulaştığı kitlenin büyüklüğüne göre, bu tip yanlış
çeviriler ya da haberin kaynağının kontrol tam
kontrol edilmemesi, yanlış bilgilndirmenin bilerek ya
da bilmeyerek katkı sağlayan ön yargılarını insanlara
kabul ettiriyor.
Twitter tarzı, üyelerin oylamalarına göre haberin
güncel olup, olmaması belirlenen sitelerde kullanılan
farklı metodlar da var. Microsoft Vista ya da
Windows 7 hakkında eleştirel bir haber
yayınlandığında, toplu olarak oylamalarla, o haber
görünmez hale getirebiliyor. Ama bu durum,
GNU/Linux toplulukları'nın başarısını anlatan bir
haber olduğunda yine yok ediliyor. Arka sayfalara
gönderiliyor. Bu durumda, Linux hakkında hiçbir şey
bilmeyen kullanıcı, aklındaki önyargıyı değiştirme
imkanı bulamıyor. Bu kadar özgür yazılıma destek
veren farklı dağıtımların emekleri görmezlikten
geliniyor. Bunun bariz örneği, Pardus 2009
versiyonu ya da Ubuntu 9.04 incelemesi önce
yabancı bilişim sitelerinde görülüyor. daha sonra,
popüler bilişim haber portallarında görüyoruz.
Bu chip ya da pclabs gibi haber portalı işlevi gören
siteler, bunu bilerek yapıyor diyemem. Onlar,
bilgisayar kullanıcılarının güvendiği internet haber
portallarından. Ama, burada sorumlu olan kişiler,
özgür yazılım topluluğunda olan sorumlulardır.
Kendi içlerinde, linux haber portalı işlevi gören
sitelere tam destek vermeleri çok önemli. Topluluk
siteleri, kendi dağıtımları ile ilgili haberleri, linux
haber portallarında yayınlatmalı. Haber sektöründen
tamamiyle elini çekmelidir. Böylece yanlış
bilgilendirme ya da önyargıları arttıran haberler
karşısında, bu kadar eli kolu bağlı olmaz bizlerin.
Aynı sorunlar, Windows hakkında yayın yapan
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
sitelerde olmadı mı? Tabii ki, oldu. Ama bu
sorunları, kendi alanlarında uzmanlaşarak çözdüler.
Sorun çözmek için kurulan siteler, kendi işlevlerini
yaptı. Windows'un güncel gelişmelerini izleyen
siteler, insanları bilgilendirdi. Böylece, kimse
kimsenin alanına girmemiş oldu. Her dağıtım, kendi
gelişmesini izler. Bu özgür yazılım topluluğunun
ruhudur. Ama ortak yaşanan sorunlarda, tek bir ortak
kararla hareket etmek, yanlış bilgilendirme ya da
gelişmeleri görememe gibi sorunları çözücektir.
Sonuçta, herkesin amacı ortak. Bu değişen ve gelişen
Bilişim piyasasında kazanan, kullanıcıların
özgürlüğü olsun. Özgür ve Objektif habercilikle
bilgilenmesi olsun.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
ZENWALK GELİŞTİRİCİ ŞEFİ JEAN PHILIPPE
GUILLEMIN İLE RÖPORTAJ
Ağustos 2009
Hüseyin SARIGÜL
[email protected]
Bize biraz kendinizden bahsedermisiniz?
37 yaşında, evli, 2 erkek çocuk babasıyım ve
Telindus Corporation'da güvenlik mühendisi olarak
çalışıyorum. Fransa'da Nantes şehri yakınlarında
yaşıyorum. Biri Jazz Dörtlüsü, diğeri profesyonel
Blues grubu olmak üzere iki grupta gitar çalıyorum,
her ay 1-2 konser veriyoruz.
Frédéric Boulet "bipbip"
:Proje Yöneticisi,
Depo Bakımcısı, Sürüm notları düzenleyicisi
Gerard Monpontet "gmg"
gözlemcisi, Paketçi, Testci
: Slackware paket
Vincent Kergonna "vincent"
Yansı yöneticisi
: Web sunucusu /
Sevdiğim Renk
için değil.
: Yeşil, fakat kıyafetler
Sevdiğim Hayvan
: Ewok
Peter Faasse "prfaase"
SevdiğimYazar
: Iain Banks
Sevdiğim Gitarist
: Wayne Krantz
Michael Verret "axxium"
: Alt proje yöneticisi,
Webmaster, X11 bakımcısı, Paketçi, CD satış
yöneticisi
Sevdiğim Oyuncu
: Kevin Spacey
Mark Colclough "markc"
: Geliştirici, Paketçi
Sevdiğim Yönetmen
: Quentin Tarantino
Thibaud Guerin "guth"
: Geliştirici, Paketçi
Sevdiğim Komedyen
: Chuck Norris.
Emmanuel Bailleul "son|c"
: Sunucu paketleri
Şu an hangi projelerde çalışıyorsunuz?
Pedro "_PN_boy"
: Paketçi, Testçi
Sadece bir projem var; o da Zenwalk. Eskiden esas
olarak güvenlik araçları olmak üzere bir çok
geliştirme projesinde yer alırdım. Ancak şu anda
Zenwalk yeterli.
Aymeric O. "Ejis"
Testçi
Zenwalk takımında kimler var? Tanıtabilirmisiniz.
Zenwalk Projesi'ne, GNU-Linux'un iç yapısını
öğrenmenin bir yolu olduğu için başladım. Bir
Tabiki
Fred Broders "Ugly Dolphin"
: Çizim tasarımcısı
: KDE Bakımcısı
: Müzik paketçisi,
Zenwalk projesi nasıl başladı?
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
işletim sistemi inşa etmek, onu derinlemesine
anlamak için çok iyi bir yoldur, çünkü bazı şeyler
beklendiği gibi gitmediğinde, sorunları çözmek için
kendi başınasınız.
Zenwalk Projesi'ne başladığımda paketlemeden
yansılara, kodlamadan site yönetimine kadar her şeyi
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
ZENWALK GELİŞTİRİCİ ŞEFİ JEAN PHILIPPE
GUILLEMIN İLE RÖPORTAJ
Ağustos 2009
Hüseyin SARIGÜL
[email protected]
kurulum üzerinde olumlu bir yan etkisi var; Zenwalk
modern sistemlere 20 dakika kadar kısa bir sürede
kuruluyor. Geliştirmeciler kurulumdan hemen sonra
bir projeye başlayabilir, çünkü Zenwalk
düzenleyicilerle ve en yaygın kütüphaneler ile
birlikte geliyor. Orta düzeydeki kullanıcılar onu
hiçbir eklentiye gerek duymadan kelime işlemci ya
da çoklu ortam oynatıcısı olarak kullanabilir.
Örneğin, Inkspace uygulamasını eklemek isterlerse,
iyi bir DSL bağlantısı sağlandığında Netpkg ile
birkaç dakika içinde kolayca kurabilirler.
ben ele alırdım. Şimdi proje yönetimi dahil, her şey
Zenwalk Proje Takımı tarafından ele alınıyor.
Zenwalk'daki işim; yönetim araçlarının
geliştirilmesine, çekirdek ayarlarına, masaüstü
tasarlamaya ve stratejik evrim kararları vermeye
indirgendi.
Bu kuruluş boş zamanlarımı asıl hobim olan gitarla
geçirmeme, okumama ve ailemle ilgilenmeme
olanak sağlıyor.
Zenwalk'un geliştirilmesindeki amaç nedir?
Rasyonellik ve performans.
Zenwalk, verilen bir görev için yalnızca bir
uygulama sağlayan rasyonel bir sistem olarak
tasarlandı. İşlemleri en kolay ve en hızlı yollarla
işleyen uygulamalar seçildi. Bunun aynı zamanda
Performans amacı sistemin global tasarımı ile elde
edildi. Bütün makul paketlerin sağlandığı büyük
dağıtımların aksine, birçok grafiksel kütüphane ve
ultra-generic çekirdek ile Zenwalk çekirdek
ayarlarından (CPU ve I/O zamanlayıcı, sürücü
seçimi, dosya seçimi) grafiksel arayüzün ayalarına
kadar performans için tasarlanmaktadır.
Zenwalk'un felsefesi nedir?
Zenwalk “GNU Linux Dağıtımı” olarak değil,
“GNU-Linux İşletim Sistemi" olarak tasarlandı.
Zenwalk'u kurduğunuzda iyileştirilmiş görüntüsüyle
her bir görev için bir uygulamayı seçip kullanıma
hazır hale getirebilirsiniz. Ön tanımlı paketler,
Zenwalk geliştiricileri tarafından, kullanıcılar için en
iyi ve kullanışlı uygulamaları sağlamak için dikkatle
seçilmiştir. Orta düzeydeki bir kullanıcı başlangıçta
her şeyi ayarlamak zorunda değildir, ancak dilerse
daha sonra biz ona ayarlar için yol gösteriyoruz.
Zenwalk geliştiricisiyken hayatınızda neler değişti?
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Her zaman bir Geek (bilgisayar delisi) idim, bu
yüzden değişen bir şey yok :)
Zenwalk neden diğer dağıtımlardan daha iyi?
Zenwalk daha iyi değil, Zenwalk farklı. Diğer Linux
sistemlerinden o kadar farklı ki sonuç olarak ya onu
seversiniz ya da unutursunuz. Zenwalk çok özel bir
şeye sahip, bu biraz spor arabalar gibi; hızlı, şık
görünümlü, iyi ayarlanmış, zarif ve havalı Ama
esasında onların standart aile arabalarından daha iyi
olduğunu söyleyemezsiniz.
Zenwalk'un XFCE ve GNOME versiyonlarını
denedim. Her iki versiyonda kararlı sürümdü. Niçin
prensip olarak Gnome ya da XFCE desteklemeyi
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
ZENWALK GELİŞTİRİCİ ŞEFİ JEAN PHILIPPE
GUILLEMIN İLE RÖPORTAJ
Ağustos 2009
Hüseyin SARIGÜL
[email protected]
seçtiniz?
versiyonu ile devam edecek misiniz?
GTK tabanlı bir masaüstü ortamı seçtik çünkü bu
şekilde grafiksel araçlarla iyi bir performans elde
etmek daha kolay oluyor.
KDE paketçileri KDE versiyonu yaratmayı
memnuniyetle karşılıyor. Entegrasyon seviyesi
ciddileşirse, alt proje olarak destekleriz ve bu
mükemmel bir şey olur. Ana KDE'miz uzun
zamandır bu projenin hayalini kuruyor ama bir türlü
bu projeye başlamak için zaman bulamıyor. Belki de
gönüllüler ona yardım etmek ister?
Zenwalk mükemmelleştirmeyi amaçlıyor, bu yüzden
aynı anda iki farklı grafik kütüphanesinin
yüklemesini sağlayamaz.(Aynı anda varsayılan
olarak hem Qt 'nin hem de GTK'in olması
performans için iyi olmayacaktır. XFCE Gnome'dan
daha hızlı, bu sebeple Zenwalk'un masaüstü ortamı
XFCE'dir. GNOME ve KDE paket desteğimiz
sayesinde alternatif olarak sağlanıyor. Son
zamanlarda Enlightenment'ı denedim, kabul etmem
gerekir ki heyecan verici şeylere sahip, belki de bir
göz atmaya değer.
KDE versiyonu çıkaracak mısınız? Başarınıza KDE
En yaygın dağıtımlardan başka işletim sistemi
kullanmak istemeyenler, kurulum esnasında uzun
ayarlama bölümlerinden ve kesin olmayan yazılım
kümelerine erişen Synaptic benzeri paket
yönetiminden memnun olanlar Zenwalk'u bir avantaj
olarak görmeyebilir.
Neden Zenwalk'u seçtiniz?
İsim olarak mı?
Evet.
Zenwalk “Nextstep”(Sonraki Adım”)miş gibi
geliyor. :)
Zenwalk dışında farklı dağıtımları denemeyi ister
misiniz? İstiyorsanız neden olduğunu bize neden
olduğunu açıklar mısınız?
Çok isterdim ama, son zamanlarda hiç zamanım yok.
:)
Zenwalk'un avantajları nelerdir. Zenwalk'un
kullanıcılar için herhangi bir dezavantajı olduğunu
düşünüyor musunuz? Varsa açıklayabilir misiniz?
Zenwalk'un iki tip kullanıcı için avantajları vardır;
birincisi, etkili programlar kullanmak isteyenler ve
program avına çıkarak ve entegre etmeyle vakit
geçirmek istemeyen kişilerdir. Bu kullanıcılar
Pardus-Linux.Org
e-dergi
entegre ettiğimiz uygulama setlerinden hoşlanacaklar
ve basit klavye yönetimli kurulumunu beğenecekler.
İkincisi ise, sistemlerini kişiselleştirmekten hoşlanan
kişilerdir. Eklenti paketleri kurmak, script yazmak,
belki de kendileri için paketler yaratmak... Bu
kullanıcılar Netpkg paket yöneticisinin paket deposu
ile iletişimini ve Slackware'den aldığımız
anlaşılabilir sistem yapısını beğenecekler .
Sayı 11
Ağustos 2009
Netpkg sisteminiz oldukça verimli ancak bence paket
yönetiminde yeteri kadar programa sahip değilsiniz.
Bu problemi nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz?
Şu anda zaten çok fazla paket mevcut (2000'den
fazla). Slackware için onaylanmış her paketin
Zenwalk için de onaylanacağı şekilde Slackware
uyumluluğunu artıracağız.
Dağıtımınızın Slackware'e benzer ve ondan farklı
özellikleri nelerdir?
Zenwalk Slackware'e göre genellikle daha yeni
versiyonlu yazılımlara sahip; ancak zaman zaman
Slackware yetişiyor.Gelecekte yalnızca Slackware'ın
sağlamadığı önemli özellikleri tutacağız, zaman
harcamaya değmeyecekleri bırakacağız. Devam
edeceklerimiz;
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
ZENWALK GELİŞTİRİCİ ŞEFİ JEAN PHILIPPE
GUILLEMIN İLE RÖPORTAJ
Ağustos 2009
Hüseyin SARIGÜL
[email protected]
* İyileştirilmiş çekirdek
* İyileştirilmiş init scriptleri
* Masaüstü ve grafiksel araçlar
* Dikkatlice seçilmiş uygulamalar (Görev başına 1)
* Yönetim araçları ve paket yöneticisi.
Geliştirici olmak nasıl? Hayatınızın her aşamasında bir
geliştiricisi misiniz? Rüyalarınızda kodlar görüyor
musunuz?
Ben programcıdan daha çok Jazz&Blues gitaristiyim.
Şöyle diyelim; hayatımın çoğu bölümünde sanatçıyım
ve kod yazma da sanattır. Her neyse, kabul etmeliyim
ki art arda birkaç gün kod yazdığım zamanlar
genellikle uyumama yardımcı oluyor, eşim saatlerdir
uyurken benim kafamda algoritmalar dönüyor.
Sırada zor bir sorum var, Zenwalk'u seçmeseydiniz
hangi dağıtımı seçerdiniz?
Kolay soru; Slackware :)
Linux dağıtımlarının hangi özelliğini daha çok
seviyorsunuz?
Çoklu ortam araçları.
Gelecek için planlarınız nedir?
E17 yeteri kadar olgunlaştığında Enlightment'a
geçebiliriz, ama bu kesin değil. Ancak bir şey kesin;
yalnızca özellik eklenen paketleri tutarak, Slackware
eşdeğer inşa paketi çıkarttıkça bu paketlerin sayısını
azaltacağız. Bir sonraki Zenwalk versiyonu müthiş
olacak; varsayılan dosya sistemi EXT4, Kernel
2.6.30, otomatik ayarlı GRUB2, geliştirilmiş
başlangıç zamanı, birçok yazılım güncelleştirmesi,
OpenOffice ...
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Hayalinizdeki Zenwalk'un geleceği nedir?
Başlangıçtan bu yana Zenwalk sürekli ilerleyen bir
iş, bence bu sorunuza, aramızda tartıştığımız noktalar
dışında teknik bir cevap yok.
Ubuntu'nun Debian için yaptığı şekilde, Slackware
tasarım felsefesinin değerini artırmak için geniş bir
kullanıcı kitlesi tarafından benimsenmiş olarak
görmek en büyük hayalim.
Zenwalk'u denedik, Linux kullanıcıları için iyi bir
seçim, ve çok başarılı bir Linux versiyonu.
Her şey için teşekkür ederiz. İyi günler.
Projemize dikkat çektiğiniz için teşekkür ederiz :)
Röportaj : Hüseyin SARIGÜL
[email protected]
Çeviri : Sercan TAYLAN
Yazarın notu : Bu mükemmel çeviriyi yapan Sercan
TAYLAN 'a Teşekkür ederim.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
C++'TA NESNE YAPISI VE NESNEYE YÖNELİK
PROGRAMLAMA
C++ ın Kısa Tarihi
C++, 1980'lerin başlarında Bjarne Stroustrup
tarafından geliştirilen C'yi kapsayan, genel amaçlı bir
programlama dilidir. İlk olarak C With Classes
(Sınıflarla C) olarak adlandırılmış, 1983 yılında ismi
C++ olarak değiştirilmiştir. C++ dili 1979'da
ABD'de Bell Laboratuvarları'nda geliştirilmiştir.
C++'ı C'den ayıran ve C++'ın nesne yönelimli bir dil
olmasına da olanak sağlayan en temel özellik,
sınıflardır. Sınıflar sayesinde yeni veri türleri
yaratılabilir veya varolan türlerden yenileri
türetilebilir. Ayrıca miras sayesinde bir sınıf
tanımıyla yazılmış kod, o sınıf türünden türetilmiş
yeni sınıflarla da çalışabilir.
Nesneye Yönelik Programlama Neden Ortaya
Çıkmıştır?
Yordamsal Programlama ile geliştirilen programlar
sürekli uzuyor ve karmaşıklaşıyordu. Yazılımların
karmaşıklığı ve boyutları sürekli artıyor, bu da
hataları bulmayı zorlaştırıyordu. Ayrıca yazılım
geliştirmek için gereken süre sürekli artıyordu. NYP
bunlara bir çözüm olarak ortaya çıkmıştır.
Sınıf Yapısı
Sınıf yapısının temel mantığı nesneler oluşturmaktır.
Nesneleri birbirinden ayıran durum(veriler) ve
davranışlar(metodlar) vardır. Nesneler birbirleri
arasında haberleşebilir.
C++’ta class örneği
Ağustos 2009
Mehmet SARIGÜL
[email protected]
// sınıf örneği
#include <iostream>
using namespace std;
class sinif {
public:
//public veriler
class Dikdortgen {
int x, y;
public:
void set_degerler (int,int);
int alan () {return (x*y);}
};
private:
// private veriler
protected:
void Dikdortgen::set_degerler (int a, int b) {
x = a;
y = b;
}
// protected veriler
};
Sınıfların temel özellikleri
1 Veriler :
Veriler (int, char, string vb.) üç farklı erişim kuralı
ile tanımlanabilir. Bunlar public,private ve
protected’tır.
- Public veriler sınıfın içinden ve dışındaki herkes
tarafından erişilebilen verilerdir.
- Private veriler sadece sınıfın kendi içinde
erişebileceği verilerdir.
- Protected verilere sınıfın içinden, arkadaş
sınıflardan ve bu sınıftan miras yolu ile türetilen
sınıflardan erişilebilir.
2 Metodlar :
Metodlar da veriler gibi üç farklı şekilde
tanımlanabilir. Ayrıca metodların bir geri dönüş
değeri de vardır. Örnek olarak;
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
int main () {
Dikdortgen rect;
rect.set_degerler (3,4);
cout << "alan: " << rect.alan();
return 0;
}
Burada gördüğünüz gibi daire sınıfının içinde public
olarak iki tane metod tanımlanmış. Bu metodların iki
çeşit yazılma biçmi vardır. Bunlardan biri inline
denilen tanımlama yerinde metod yazılması (alan
metodunda olduğu gibi), yada sınıfın dışında sınıfın
ismini vererek :: operatörü ile
tanımlanmasıdır.(Daire metodunda olduğu gibi )
Bunların arasındaki fark derlemeyle alakalıdır. Çok
derine inmeyelim ama kısa metodlarınızı inline
tanımlamanız programınıza hız kazandıracaktır.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
C++'TA NESNE YAPISI VE NESNEYE YÖNELİK
PROGRAMLAMA
Burada başka dikkat çekmem gereken bir özellik ise
metodun başında tanımlanan verilerin derleğici
tarafından private olarak algılanmasıdır. Yani üstte
integer olarak tanımlanan x ve y private verilerdir ve
dışarıdan erişilemezler. Bu tip bazı verilerin private
olarak tanımlanması sınıfın kullanımını kolaylaştırır
ve kullanıcıyı sınıfın karmaşıklığından uzak tutar.
- Class yapısı ile struct yapısındaki farklılıklardan
biri de başta tanımlanan verilerin struct’larda public
classlarda ise private olmasıdır.
3 Constructors and destructors(yapıcı ve
yıkıcılar):
Tanımladığınız her fonksiyonun bir yapıcı ve yıkıcısı
vardır. Bunları siz tanımlamasanız bile derleğici boş
olarak otomatik olarak tanımlar. Bunların ne işe
yaradığına gelince:
#include <iostream>
using namespace std;
class Dikdortgen {
int width, height;
public:
Dikdortgen (int,int);
int alan () {return (width*height);}
};
Dikdortgen::Dikdortgen (int a, int b) {
width = a;
height = b;
}
Ağustos 2009
Mehmet SARIGÜL
[email protected]
int main () {
Dikdortgen rect (3,4);
Dikdortgen rectb (5,6);
cout << "rect alan: " << rect.area() << endl;
cout << "rectb alan: " << rectb.area() << endl;
return 0;
}
}
height = b;
void Dikdortgen::set_degerler (int a, int b) {
width = a;
height = b;
}
Bu kodda sınıfla aynı isimde tanımlanan metot
contructor’dur. BU fonksiyon nesne yaratılırken
çalıştırılır. Bir sınıfın birden fazla farklı parametreler
alan contructor’ları olabilir. Burada tek bir
constuctor tanımlaması yapılmış. Bu yüzden siz bu
sınıftan nesne yaratacağınız zaman bu contructoru
kullanmak zorundasınız. Ama sınıf şu şekilde olsaydı
Burada gördüğünüz gibi iki contructor tanımlanmış.
Nesneyi oluştururken verdiğiniz parametrele bakarak
bunların hangisini çalıştıracağına derleğici karar
verir.
;
#include <iostream>
using namespace std;
class Dikdortgen {
int width, height;
public:
Dikdortgen (int,int);
Dikdortgen ();
set_degerler(int,int);
int alan () {return (width*height);}
};
class Dikdortgen {
int *width, *height;
public:
Dikdortgen (int,int);
~Dikdortgen ();
int alan () {return (*width * *height);}
};
Dikdortgen::Dikdortgen () {
width = 0;
height = 0;
}
Dikdortgen::Dikdortgen (int a, int b) {
width = new int;
height = new int;
*width = a;
*height = b;
}
Dikdortgen::Dikdortgen (int a, int b) {
width = a;
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Şimdide deconstructor’a bir göz atalım.
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
C++'TA NESNE YAPISI VE NESNEYE YÖNELİK
PROGRAMLAMA
Dikdortgen::~Dikdortgen () {
delete width;
delete height;
}
int main () {
Dikdortgen rect (3,4), rectb (5,6);
cout << "rect alan: " << rect.alan() << endl;
cout << "rectb alan: " << rectb.alan() << endl;
return 0;
}
};
Burada ~ işareti kullanılarak tanımlanan fonksiyon
decontructordur ve sınıfla aynı ismi alır. Bir sınıfın
tek bir contructoru olabilir. Bu method nesne
silindiğinde çalıştırılır. Genelde kullanım amacı
belleği boşaltmaktır.
Burada nesne yaratılırken new anahtar kelimesi ile
veriler için yer ayrılıyor. Daha sonra nesne silineceği
zaman ise delete anahtar kelimesi ile alınan alan geri
iade ediliyor.
4 Inheritance ( Miras ):
Miras kavramı NYP’nin temel kavramlarından
biridir. Temelde olan bir sınıftan daha kapsamlı bir
sınıf oluşturmaya dayanır. Ana sınıfa yeni özellikler
eklenebilir istenilirse bazı özellikleri değiştirilebilir.
Kullandığınız programların bir çoğu yeni sınıfların
çeşitli sınıflardan inherit edilmesi ile
oluşturulmuştur. Bunun nasıl yapıldığına bir göz
atarsak;
Ağustos 2009
Mehmet SARIGÜL
[email protected]
class arac
{
protected:
char renk[20];
int teker_sayisi;
public:
arac();
~arac();
void calis();
void dur();
public bisiklet::bisiklet()
{
teker_sayisi = 2;
}
Burada en başta tanımladığımız arac sınıfı ana
sınıfımız. Daha sonra ‘:’ operatoru ile üst sınıfın
özelliklerinide taşıyan yeni sınıflar oluşturduk.
Oluşturduğumuz bisiklet sınıfınında araba sınıfınında
renk ve teker_sayisi verilerini alttaki sınıflarda
kullanabiliriz. Bu veriler protected olduğu için
dışardan erişilemez ama alt sınıflardan erişilebilirler.
class araba: public arac
{
protected:
char yakit_turu[10];
public:
araba();
};
5 Polymorphism
public araba::araba()
{
teker_sayisi = 4;
}
#include<iostream>
-- Overloading
- Overloading tanımlanmış bir metodun alt sınıf
içinde yeniden tanımlanmasıdır. Bunu bir örnek
üzerinde açıklamak daha kolar olacak.
using namespace std;
class sekil
{
public:
void virtual display() { cout<<"ben bir sekilim ";}
float virtual alan() { return 15; }
};
class bisiklet: public arac
{
protected:
char korna_sesi[10];
public :
bisiklet();
}
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
C++'TA NESNE YAPISI VE NESNEYE YÖNELİK
PROGRAMLAMA
Ağustos 2009
Mehmet SARIGÜL
[email protected]
class daire: public sekil
{
int r;
public:
void display() { cout<<"ben bir daireyim"; }
float alan() { return 15; }
};
class kare: public sekil
{
int width,height;
public:
void display() { cout<<"ben bir kareyim"; }
float alan() { return width*height; };
};
int main ()
{
sekil *a;
daire b;
a=&b;
a->alan();
a->display();
getchar();
}
Burada sekil sınıfından daire ve kare olmak üzere iki
sınıf oluşturulmuş. Bunların ikiside aynı sınıftan
inherit edilmiş olmasına rağmen şekil nesnesi bir
kareye atandığında alan fonksiyonu çağrıldığında
kare için karenin alanı şekil nesnesi bir daireye
atandığında alan fonksiynu çağrıldığında dairenin
alanı dönecektir. NYP nin bu özelliğine
Polymophism denir.
Not: Eğer virtual sözcüğü kullanılmasaydı şekil için
alan çağrıldığında her zaman şekil sınıfı içindeki alan
fonksiyonu çağrılırdı.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
NYP programlama dilleri arasında bazı farklılıklar
göstersede temel mantık aynıdır. Bazen yordamsal
programlamadan nesneye yönelik programlamaya
geçiş programcılar için sıkıntı olabilmektedir. Ama
programların çok daha hızlı geliştirilebilmesi ve
kullanılan sınıfların yeniden kullanılabilir olması
gibi özellikleri nedeni ile NYP günümüzün en
popüler programlama yöntemidir.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
GÖKYÜZÜNDEKİ ÖZGÜRLÜK: FLIGHTGEAR
Ağustos 2009
Doğukan Korkmaztürk
d.korkmaztü[email protected]
Özgürlüğü gökyüzünde arayanlar! İşte karşınızda
gökyüzündeki özgürlük; FlightGear. Kendinizi bu
özgür uçuş simülatörü önünde kaybedeceksiniz. Sizi
grafikleri ve geliştirilebilir özellikleriyle büyüyecek.
komutunu vermemiz yeterlidir.
FlighGear, ücretli rakiplerinden hiçbir eksiği
olmayan hatta fazlaları olan bir uçuş simülatörüdür.
Rakiplerine oranla çok küçük boyutlu olması ve GPL
lisansı altında dağıtılması bu simulatörü
bilgisayarınıza kurmanızı kolaylaştıracak özellikleri
arasında. “Peki neden küçük boyutlu?” dediğinizi
duyar gibiyim. Oyunun küçük olmasının sebebi
dünyanın tüm bölgelerinin olmaması. Ancak bu hiç
sorun değil çünkü dünyanın istediğiniz bölgesini
FlightGear'ın internet sitesinden indirip kurabilmeniz
mümkün. FlightGear'da ilk dikkatimi çeken şey
ayrıntılara çok önem verilmesiydi. Örneğin bir
helikopterin kapılarını açıp-kapatmak, bir
bombardıman uçağının bomba kapaklarını açıpkapatmak mümkün. Bu da sümilatörümüzdeki
gerçekliği arttıran özellikler arasında. Sözü daha
fazla uzatmadan yazımızın “kurulum” bölümüne
başlamak istiyorum.
Kurulu boyutu: 430.1 MB
Kurulum
FlightGear Pardus 2009 depolarında mevcuttur.
Kurmak için Pisi arayüzünü veya konsolu
Paketin boyutu: 201 MB
İlk Uçuş
kullanabilirsiniz.
Simülasyonumuzu kurduk ve artık uçuşa hazırız.
Ancak uçak ve hava alanı seçimlerini konsoldan
yapmamız gerek ve muhtemelen bu özellik
simülatörümüzün en büyük dezavantajı. İlk olarak
konsolu açalım ve;
Arayüz İle Kurulum
fgfs –show-aircraft
Arayüz aracılığı ile kurulum yapmak için Pisimizi
açtıktan sonra arama kutucuğuna “flightgear” yazıp
“Ara” butonuna bastıktan sonra çıkan 2 paketi
kurmanız yeterlidir. Pisimiz FlightGear'ın
bağımlılıklarını kendisi kurcaktır.
komutunu verelim. Bu komut bize FlightGear'da
bulunan uçakları gösterecektir. Bu uçak sayısını
arttırmak mümkün. Ama bunun için yazımızın
Konsol İle Kurulum
Konsoldan kurmak için konsolu açtıktan sonra ;
sudo pisi it flightgear
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
GÖKYÜZÜNDEKİ ÖZGÜRLÜK: FLIGHTGEAR
Ağustos 2009
Doğukan Korkmaztürk
d.korkmaztü[email protected]
devamını okumanız gerekiyor. Konuya dönelim, bu
komutu yazdığımızda karşımıza bir liste çıkacaktır.
Bu listede istediğiniz bir uçak seçin. Ardından
konsola;
fgfs -–aircraft=İstediğiniz Uçağın Adı
komutunu verelim. İşte heyecan başlıyor,
simülatörümüz açıldı.
Uçağın temel kullanım tuşlarını burada yazacağım.
Uçaktan uçağa ekstra tuşlar eklenebiliyor.
Not: Uçağımızı Numpad'den kontrol edeceğiz. Bu
yüzden klavyedeki Numlock ışığının yandığından
emin olun.
9 = Uçağımızın motorlarındaki gücü arttırır.
3 = Uçağımızın motorlarındaki gücü azaltır.
2 = Uçağımızın burnunu yükseltir.
8 = Uçağımızın burnunu alçaltır.
4 = Uçağımızı sol tarafa yatırmamızı sağlar.
6 = Uçağımızı sağ tarafa yatırmamızı sağlar.
5 = Tüm kontrolleri ilk haline getirir.
V = Kamera açısını değiştirir.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
G = İniş takımlarını kapatır.
Shift+G = İniş takımlarını açar.
Shift+B = Frenleri açar/kapatır.
F3 = Ekran görüntüsünü alır.
Artık havalanabiliriz...
İpucu: Faremizin sağ tuşuna tıklayarak yönlendirme
işini faremiz ile yapabiliriz. Sağ tuşa bir kez daha
tıklarsak baktığımız yönü değiştirebiliriz.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
GÖKYÜZÜNDEKİ ÖZGÜRLÜK: FLIGHTGEAR
Ağustos 2009
Doğukan Korkmaztürk
d.korkmaztü[email protected]
Uçak seçimi yapmayı “İlk Uçuş”bölümünde
anlatmıştım. Artık FlightGear'da yeni uçağımızı,
helikopterimizi veya arabamızı kullanabiliriz.
Yeni Bölge Eklemek
Simülatörümüze dünyanın istediğimiz bölgesini
ekleyebilmek gibi bir şansımız var. Bu sayede
dünyanın istediğimiz yerinden istediğimiz hava
alanından kalkabileceğiz. Peki bu işi nasıl
yapacağız? Öncelikle
http://www.flightgear.org/Downloads/scenery1.0.1.html adresinden dünyanın istediğimiz herhangi
bölgesini indirmemiz gerek. İndirmek için istediğiniz
bölgeyi içine alan kareye basmanız yeterli. Her bir
karenin boyutu yaklaşık 120-80 mb arasında
değişiyor.
Yeni Uçaklar Eklemek
Sadece oyunla beraber gelen uçaklarla sınırlı değiliz.
FlightGear'ın internet sitesinden de ekstra uçaklar
indirip kurabiliriz. Bunun için ilk olarak
http://www.flightgear.org/Downloads/aircraft/
sitesinden beğendiğiniz uçakları indirmeliyiz. Ayrıca
bu sitede FlightGear için helikopter, paraşütlü adam
hatta araba bile bulabiliriz :) Beğendiğimiz uçağı
sitesinden indirdikten sonra indirdiğimiz yere
gelelim ve sağ tıklayıp “Arşivi Buraya Aç, Dizin
Yapısını Koru” seçeneğine basalım.
Dosyamızın indirme işlemi bitince bulunduğu dizine
geldikten sonra indirdiğimiz dosyaya sağ tıklayıp
“Arşivi Buraya Aç, Dizin Yapısını Koru” seçeneğine
basalım.
Bu seçeneği işaretleyince bulunduğunuz dizinde yeni
bir dizin oluştuğunu göreceksiniz. Şimdi bu dizini
/usr/share/FlightGear/Aircraft dizininin içine
taşımamız gerekiyor. Bunun için “su” komutu ile
root olduktan sonra konsola:
cp -R /dizinin/bulunduğu/yer
/usr/share/FlightGear/Aircraft/
yazmamız yeterlidir.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Oluşan yeni dizinin içine girelim. Bu dizinde
Airports. Objects ve Terrain adlı üç tane dizin
olacak. Bu dizinlerin içeriklerini
/usr/shrare/FlightGear/ dizinindeki uygun yerlere
taşımamız gerekiyor. (Örneğin Airports dizininin
içeriğini /usr/shrare/FlightGear/Airport/ dizinin içine
taşımamız gerekiyor) Taşıma işlemleri bitince sıra
hava alanımızı seçmekte. Bunun için öncelikle hava
alanlarının ICAO ID denen kod adlarını öğrenmemiz
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
GÖKYÜZÜNDEKİ ÖZGÜRLÜK: FLIGHTGEAR
Ağustos 2009
Doğukan Korkmaztürk
d.korkmaztü[email protected]
gerekiyor. http://worldaerodata.com/countries/ bu
adres hava alanlarının kod adlarını öğrenmekte bize
yardımcı olacaktır. Artık hava alanımızın kodunuda
öğrendiğimize göre uçuşa başlayabiliriz. Konsolu
açıp
fgfs -–airport=Kod_Ad
yazdığımızda kendimizi yazdığımız hava alanında
bulacağız :) İstanbul Atatürk havaalanı için bu komut
fgfs -–airport=LTBA
şeklinde. Ayrıca uçak ve havaalanı komutlarını
beraber kullanabilirsiniz. Bunun için konsola
fgfs --airport=kod_ad -–aircraft=istediğiniz_uçak
yazmanız yeterlidir.
Artıları
-Daha sonradan eklenebilen bölgeler ve hava taşıtları.
-Küçük boyutlarına rağmen tatmin edici grafikler.
-Bağlantılı uçuş özelliği.
-İnce detaylara dikkat edilmiş olması.
Eksileri
-Hava alanı ve taşıt seçiminin konsoldan yapılması.
-Her ne kadar arttırılabilse de mevcut bölgelerin çok
az olması.
Evet bu yazımızda FlightGear adlı uçuş simülatörünü
tanıdık. Gördüğümüz gibi paralı rakiplerinden aşağı
kalmayan özgür bir uçuş simülatörü FlightGear.
Aslında FlightGear'ın burada yazdıklarımızdan çok
daha fazla özelliği var ancak biz en önemlilerine yer
verdik. Bu simülatörle uçmaya başladığınızda inmek
istemeyeceksiniz :-) Daha sonraki yazılarımızda
görüşmek üzere
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
GNU/LİNUX ALTINDA SESLİ SLAYT GÖSTERİLERİ
NASIL YAPILIR?
Ağustos 2009
Serdar GÜNDÜZ
[email protected]
Merhaba. Bu sayımızda Nasıl yapılır
bölümümüzde Sesli slayt gösterinin Gnu/Linux
altında nasıl yapıldığını göreceğiz. Temmuz ayının
son pazar gününde kardeşlerimle birlikte yaptığım
Çamlıca-Kanlıca gezisinde 1.3 megapikselli cep
telefonumla çektiğim resimlerden bir slayt gösterisi
yapacağım. Arka planda çalacak müziğide
söylemiyorum, sürpriz olsun.
Sunumumuzu Pardus 2008 deposunda bulunan Smile
adlı yazılımı kullanarak hazırlayacağız. 2009
depolarında henüz mevcut değil. Yüzlerce pisi
paketinin 2009 için uyumlu hâle getirilmesi
gerekiyormuş. Her yeni sürüm çıktığında bu
işlemleri baştan yapmaları zaman kaybından başka
birşey değil. Debian, ubuntu ve türevlerinin hangi
versiyonunu kullanırsan kullan getdeb.net adresinden
indirdiğin deb paketlerini sistemine kurabiliyorsun.
Bu da Pardus geliştirici ekibine bir eleştiri olsun.
İşimize bakalım; ilk önce Smile'yi sistemimize
kuralım. Pisi paket yöneticisinden veya konsoldan
sudo pisi it smile
komutuyla pardus 2008.2 deposundan kurulum
yapıyoruz. Qt4 bağımlılığı ile birlikte yaklaşık 19
MB'lık bir veri çekerek kurulum yapıyoruz. Smile
adlı yazılım, Pardus>Programlar>Grafik
Programları>Smile (Slayt gösterisi uygulaması)
yolunu takip ederek uygulamayı başlatıyoruz.
Seçmemiz istenen görüntü yayın formatları; PAL
4/3, PAL 16/9, NTSC 4/3 Eğer projemizi
televizyondan da izlemek istersek PAL 4/3
standardını seçmeliyiz. Görüntü yayın formatlarıyla
alakalı ayrıntılı bilgiye sahip değilim. İlgilenen
arkadaşlar wikipedia'ya başvurabilirler.
Proemize dönelim, resim eklemek için menüde
bulunan Slayt Ekle butanuna video eklemek için
Görüntü Ekle butonuna tıklıyoruz.
Karşımıza küçük bir uyarı penceresi çıkıyor.
Yapacağımız sunumun hangi dizine kaydedileceğini
belirtim tamam'ı tıklıyoruz.
açılan pencerederesimlerimizin bulunduğu dizin
altına düşüp ctrl+a kombinasyonuyla ya da dilersek
tek tek seçip en altta bulunan film şeridine ekliyoruz.
Projemizi başlatmak için yeni butonuna tıklıyoruz.
Projemizin hangi formatta olmasını seçeceğimizi
soran bir pencereyle karşılaşıyoruz.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Film şeridindeki resimlere sağ tıklayarak önceden
kaydedilmiş, ogg, mp3 ve wav formatlı ses izlerini
ekleyebiliyoruz. Yine sağ tıklamayla açılan menüden
slayt ekle -çıkar ve düzenle işlemlerini
yapabiliyoruz. Şimdi herhangi bir resmi
düzenleyelim.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
GNU/LİNUX ALTINDA SESLİ SLAYT GÖSTERİLERİ
NASIL YAPILIR?
Ağustos 2009
Serdar GÜNDÜZ
[email protected]
Tüm düzenlemeleri yaptıktan sonra sağ üstteki kapat
butonunu tıklayarak düzenleme işlemlerini
bitiriyoruz. şimdi resimlerimize efektler verelim. Sağ
taraftaki 3 sekmeli panelde efektler adlı sekmeyi
tıklayıp resimlerimize efektler veriyoruz.
Efekt verme işlemleri de bittikten sonra müzik
ekleyelim. İlk slaytımıza sağ tıklayıp açılan menüden
ses izi ekleyi seçiyoruz. Film şeridinin altında
turuncu renkte bir müzik seridi eklendiğini
göreceksiniz.
Sağ taraftaki Temel ayarlar panelinden renk ve
şeffaflık ayarlarını, menünün altındaki kes, sil, dönüş
ve geri yükle butonlarıyla da çaşitli düzenlemeler
yapabiliyoruz.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
GNU/LİNUX ALTINDA SESLİ SLAYT GÖSTERİLERİ
NASIL YAPILIR?
Ağustos 2009
Serdar GÜNDÜZ
[email protected]
Şimdi işimizi bitirip slayt gösterimizi bitirelim.
Menüdeki slayt gösterisi oluştur butonuna tıklayarak
slayt gösterimizi oluşturuyoruz. Karşımıza slayt
gösterimize bir isim vermemizi, slayt formatını
belirlememizi ve kalite düzeyini seçmemizi isteyen
bir pencere çıkıyor.
İsim verip formatı belirleyip kaliteyi de normal
olarak seçiyorum. Format menüsünde 3 seçenek var.
mpeg2, xvid, dv ve flv formatlarından istediğimizi
seçiyoruz. Ben mpeg2'yi tercih ettim. Başlat
butonuna tıkladığımızda slayt gösterimiz
oluşturuluyor. Efekt sayınıza ve resim sayınıza göre
bu süre değişecektir. ortalam 3-5 dakikada
sunumuzun başta belirttiğiniz dizin altın oluştuğunu
göreceksiniz.
Müziğimizi resimlerin gösterim süresine göre
ayarlamak için film şeridine sağ tıklayıp slayt
gösterisinin süresini müziğe göre ayarla butonuna
tıklıyoruz. Parametreler sekmesinden istersek geçiş
görüntülerini de ekleyebiliriz. Smile adlı yazılımın
yeteneklerini gösterebilmek için her slayta bir kaç
geçiş efekti ekledim. Bu nedenle biraz karmaşık
görüne bilir.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
GİMP İLE SİYAH BEYAZ FOTOĞRAFLARIN
RENKLENDİRİLMESİ
Tekrar merhaba. Bu gimp makalesinde eski
fotoğrafların daha doğrusu siyah beyaz fotoğrafların
renklendirilmesi üzerinde duracağız.
Ağustos 2009
Hüseyin SARIGÜL
[email protected]
Resim menüsünden image properties e tıklayalım.
Şimdi fotoğrafımızın özelliklerini gözden geçirelim.
Benim kullandığım fotoğrafın renk uzayı griölçekli
Öncelikle hemen arşivden eski bir fotoğrafımızı
çıkarıyoruz. ve yazıcının ayarlarını değiştirirerek gri
ölçekli olarak tarıyoruz. Siyah beyaz fotoğrafı renkli
modda tarasanız dahi Gimp kullanarak Gri ölçekli
moda çevirebilirsiniz. Tabiki Gimp programından
SANE'yi çalıştırarak fotoğrafları tarayabilirsiniz.
Ayrıca fotoğrafın gerçek boyutu bellekte kapladığı
boyut ve çözünürlük gibi bilgilerde verilmiş.
Sizin açtığınız fotoğraf RGB color ise o zaman o
fotoğrafı öncelikle gri ölçekli yapmanız gerekir daha
sonra tekrar renkli yani RGB yapmanız gerekli.
Bunun için Resim ----> kip ---->Gri ölçekli daha
sonra tekrar Resim ----> kip ----> RGB yolunu
izlememiz lazım.
İkinci yol renkler menüsünden desaturate yolunu
izleyebiliriz.
Gimp programınızı açalım ve resmimizi gimp
programında açalım.
Burada luminosity 'i seçip Tamam butonuna
tıklayalım.
Reneklendirmeye başlamadan önce muhakkak
fotoğrafın kipinin RGB olmasına dikkat ediyoruz.
Daha sonra araç kutusundan serbest seçim aracını
(Free Selection Tool) seçiyoruz.
Fotoğrafımızı açtık.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
GİMP İLE SİYAH BEYAZ FOTOĞRAFLARIN
RENKLENDİRİLMESİ
Araç kutusunda en soldaki kipin seçili olduğuna
dikkak ediyoruz. Aslında birbirine ekleyeceğimiz
birden fazla seçim olduğu için soldan ikinci kipide
seçebilirdik.
Ağustos 2009
Hüseyin SARIGÜL
[email protected]
Aynı şekilde noktadan soktaya seçim yapıyoruz + ve
- tuşları işle fotoğrafı büyütüp küçültebilir.
Kaydırma tuşları ile fotoğrafı kaydırabiliriz.
Bir noktadan başladık ve tüm yüzü tek bir seferde
seçtik.
Bunun için soldan ikinci kipi seçiyoruz veya Shift
tuşuna basılı kalarak seçime başlıyoruz.
seçime başlıyoruz. yüz, boyun ,ön kol, el gibi
bunların hepsini seçeceğiz.
öncelikle yüzü seçmeye başlayalım.
şimdi eli bilek ve ön kolu seçime dahil etmemiz
lazım.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Bunlarıda seçime dahil ettik
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
GİMP İLE SİYAH BEYAZ FOTOĞRAFLARIN
RENKLENDİRİLMESİ
Ağustos 2009
Hüseyin SARIGÜL
[email protected]
menüsünden kanala kaydet'e tıklayalım.
Artık katmanlar/Kanallar /Yollar penceresinde
seçimin kaydedildiğini görebilirsiniz.
Eğer kanallar penceresini göremiyorsanız. Windows-
kaydetmeye geldi. İsterseniz feather ( Tüy )
uygulayarak veya tüy uygulamadanda seçimi
kaydedebilirsiniz. Ben 5 Pixel ( Benek) feather
uyguluyorum.
Bunun için seç menüsünden feather'e tıklıyorum
açılan pencereden 5 değerini giriyorum.
Şimdi seçimimizi kaydedelim bunun için seç
Daha sonra gözleri kaşları dudakları gerdanlığı ve
bilezikleri seçimden çıkarmamız gerekiyor.
Bunun için soldan üçüncü kipi seçmeli (Geçerli
seçimden çıkar ) veya CTRL tuşuna basılı kalarak
seçime başlamalıyız.
Şimdi teker teker gözleri kaşları dudakları bilezikleri
hepsini seçimden çıkarıyoruz.
Tümünü seçimden çıkardıktan sonra sıra seçimi
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
GİMP İLE SİYAH BEYAZ FOTOĞRAFLARIN
RENKLENDİRİLMESİ
Ağustos 2009
Hüseyin SARIGÜL
[email protected]
--->Dockable Dialogs---->Kanallar yolunu izleyiniz.
Şimdi dudakları seçelim.
Daha sonra tekrar feather (tüy) uyguluyoruz ve
kanala kaydediyoruz. Daha sonra tekrar renk
dengesini açıp dudakları kırmızı yapalım.
Şimdi sıra renklendirmede. Bunun için renkler
menüsünden renk dengesine tıklayalım.
Açılan pencereden sarı ve kırmızı değerlerini
arttıralım. Ben 63 0 -50 olarak ayarladım ve tamam
butonuna tıkladım.
menüsünden none veya SHIFT + CTRL +A tuş
kombinasyonunu kullanalım. yani hiçbirşey
seçmeyelim. Daha sonra serbest seçim kipinden en
soldakini yani tek seçimi tekrar tıklayalım.
88 kırmızı verdim .
Görüldüğü gibi yüzü renklendirmiş olduk. Şimdi
sırada gözleri ve dudakları ardından kolye ve
bilezikleri renklendirmek var. Şimdi seç
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
GİMP İLE SİYAH BEYAZ FOTOĞRAFLARIN
RENKLENDİRİLMESİ
Ağustos 2009
Hüseyin SARIGÜL
[email protected]
şimdi elbiseyide renklendirelim. Aynı şekilde
seçeceğiz ve tüy ( Feather ) uygulayacağız.
Tekrar Seç menüsünden none veya CTRL + SHIFT
+ A ya tıklıyoruz. Sonuç başarılı.
Elbiseyide seçtik 5 Pixel (Benek) feather ( tüy)
uygulayalım. daha sonra seçimimizi kaydedelim.
Daha sonra renklerden renk dengesini açarak
Elbiseyi renklendirelim. Kırmızı olsa güzel olur
bence 100 -38 -37 değerlerini uyguladım.
Gayet güzel oldu. Şimdi tekrar Seç menüsünden
none veya CTRL + SHIFT + A ya tıklıyoruz.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Simdi sıra gözlerde irisi seçip gözbebeğini
çıkartıyoruz. Eğer gözde iris üzerinde herhangi bir
ışık parlaması varsa onuda çıkartalım. Seçtiğimiz
alan çok büyük olmadığı için 2 Pixel (benek) feather
(tüy) vermemiz yeterli olur. Renkler menüsünden
renk dengesini açtım.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
GİMP İLE SİYAH BEYAZ FOTOĞRAFLARIN
RENKLENDİRİLMESİ
Ağustos 2009
Hüseyin SARIGÜL
[email protected]
Şimdi sıra pastayı renklendirmde çilekli pasta olduğu
için pastanın üstü kırmızı ortadaki yapraklar yeşil
olmalı öncelikle pastanın üst kısmını seçip ortadaki
yaprakları seçimden çıkartırız.
100 -33 -26 değerlerini giriyorum.
Yaklaşık olarak kahverengi göz elde ettik.
Şimdi sıra kaşlarda kaşları seçiyoruz. Ben 4
Pixel(benek) feather (tüy) uyguluyoruz ve biraz
koyulaştırıyoruz.
Bunun için renkler
menüsünden Eğriler'e
tıklayarak açılan
panceredeki eğriyi
ortasına fare ile
tıklayıp biraz aşağı
çekelim.
Şimdi sıra yapraklarda yapraklar yeşil olmalı.
Yaprakları seçelim
Ben 5 pixel (benek) feather uyguluyoum. Daha
sonra renkler menüsünden yine renk dengesini
açıyoruz.
Evet pastanın üstünü seçtik ve yaprakları seçimden
Böyle bir hata mesajı alırsanız muhakkak layer
çıkardık. 5 pixel (benek) tüy uygulayalım. seçimimizi (Katman) penceresinde katmanımızın seçili
kaydedelim ne olur ne olmaz tekrar ihtiyaç
olduğundan emin olunuz.
duyabiliriz. Şimdi benzer yöntemle renklendirelim.
Renkler menüsünden renk dengesini açalım.
100 -63 -50 değerini uyguluyorum.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
GİMP İLE SİYAH BEYAZ FOTOĞRAFLARIN
RENKLENDİRİLMESİ
53 100 40 vererek istediğim yeşil rengini elde
ediyorum.
Ağustos 2009
Hüseyin SARIGÜL
[email protected]
En son karton ve bilezik ve boyundaki gerdanlık
kaldı.
Kartonu seçtim ve 5 pixel feather uyguladım
Daha sonra renk dengesinden 36 -36 -100
değerlerini giriyorum.
Foroğrafı renklendirmemiz bitmek üzere sadece arka
plan kaldı . arkaplan
sadece tek renkten
oluştuğu için Fuzzy select
tool ile seçiyorum. Bu
aynı renkten bölgeleri
seçmemiz için kolay bir
yoldur.
Fuzzy Select Tool
Alt sınır değerini biraz
yüksek tuttum 70 gibi ve
5 pixel feather
uyguluyorum.
Sonuç mükemmel.
Şimdi keki seçiyoruz ve 5 pixel feather uyguluyoruz.
Daha sonra yine renk
dengesinden 23 -36 100 değerlerini
vererek yaklaşık
olarak istediğim rengi
elde ediyorum.
Kartondaki yaprakları
0 100 0 olarak
renklendiriyorum
En son gerdanlık ve bilzikler.
Gerdanlık ve bilezikleri seçtikten sonra 2
pixel(Benek) tüy değeri giriyorum ve tekrar aynı
şekilde renklendiriyorum.
21 -27 -100 değerlerini uyguluyorum.
Yaklaşık olarak altın rengine yakın bir renk elde ettik
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Daha sonra Bucket Fill
Tool 'u seçelim daha
sonra araç kutusunda altta
görülen Pattern fill'de
uygun bir pattern seçip
arkaplanı bu pattern ile
döşeyelim.
sadece seçimin üstüne
tıklamamız yeterlidir.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
GİMP İLE SİYAH BEYAZ FOTOĞRAFLARIN
RENKLENDİRİLMESİ
Ağustos 2009
Hüseyin SARIGÜL
[email protected]
Şimdi seç menüsünden none veya SHIFT + CTRL
+A tuş kombinasyonunu kullanalım. yani hiçbirşey
seçmeyelim.
Son olarak fotoğrafı biraz keskinleştirelim. Bunun
için renkler menüsünden brigtness kontrast yolunu
izleyelim
Parlaklık değerini -16 kontrast değerini 12 yaptım.
Ve final :D
Dersimiz burada sona eriyor. Gelecek sayıda
buluşmak üzere Mutlulukla kalın sevgiyle kalın
GNU / Linux ve Gimp ile kalın.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
INKSCAPE İLE DERS PROGRAMI YAPALIM
Haydi Inkscape ile ders programı yapalım.
Ağustos 2009
Hüseyin SARIGÜL
[email protected]
"Dikdörtgen aracı dikdörtgenler
ve kareler oluşturur"
Öncelikle programızı açalım. Aşağıdaki gibi bir
pencere karşınıza çıkacak.
Şimdi ortadaki beyaz alana bir dikdörtgen çizelim.
Tıkla-sürükle-bırak tekniği ile çiziyoruz.
" Seçici aracı"
Ardından çizdiğimiz diktörtgenin üzerine sağ tuşla
tıklayıp açılan menüden "Doldur ve Çiz"e
tıklayalım. Doldur ve çiz penceresini açmak için
ikinci yol, dikdörtgen seçili iken Shift + Ctrl + F tuş
kombinasyonunu kullanmaktır.
Daha sonra bu dikdörtgenin içini beyaz yapalım,
bunun bir çok yolu var. Birincisi, pencerenin alt
kısmında bulunan renk paletine tıklayarak
istediğiniz rengi seçmektir.
Burada solda ToolBox'ı yani araç kutusunu
görüyoruz. Burada bir çok araç mevcut, derslerimiz
ilerledikçe her aracın ne işe yaradığını öğreneceğiz.
İlk olarak araç kutusundaki dikdörtgene tıklayalım
ya da F4 tuşuna basalım.
Eğer farenin sağ tuşu ile renklerden birinin üzerine
tıklanırsanız bir menu açılacaktır. Burada "Set Fill";
içini boya, "Set Stroke"; dışını yani kenar çizgilerini
boya anlamı taşımaktadır. Eğer renkli bir ders
programı hazırlamak isterseniz, dilediğiniz rengi
seçebilirsiniz.
Daha sonra araç kutusundan seçici araca yani ok
simgesine tıklayalım ya da F1 tuşuna basalım. Bu
araç nesneleri seçebilmemizi, döndürebilmemizi,
büyütüp küçültmemizi sağlar.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Burada üç sekme görmekteyiz. "Doldur" sekmesinde
dikdörtgenin içinin rengini belirliyoruz. Dikdörtgen
gradient (renk tayfı) olarak boyanabilir ya da hiçbir
renk seçilmeyebilir, renk seçmemek dikdörtgenin
içinin saydam olmasına neden olur. Aşağıda görülen
butonlara tıklayarak oluşacak değişiklikleri
izleyelim.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
INKSCAPE İLE DERS PROGRAMI YAPALIM
Ağustos 2009
Hüseyin SARIGÜL
[email protected]
Son sekme ise çizgi stilini ayarlar. Burada genişlik
değerini arttırıp 6 px yapalım.
Dikdörtgenin üzerine sağ tuşla tıklayıp, ardından
"Çiftle"ye tıklayalım. Şimdi iki tane üst üste
dikdörtgenimiz var, üsttekini sürükleyip yana
koyalım.
Dikdörtgenin içinin rengini belirlemek için burada
farklı renk seçme metodları mevcut; RGB /
TDP(HSL) / CMYK / TEKERLEK / CMS gibi. Ben
tekerlekten seçimi daha uygun buluyorum. Bu
şekilde istediğiniz rengi seçebilirsiniz.
Daha sonra ikisini birden seçip sağ tuşla "Çiftle"ye
tıklayalım. Bu kez yine taşıyıp yanına koyuyoruz.
Tekrar aynı işlemi yapıyoruz.
Ayrıca "Blur" bulanıklaştırmak için, "Opacity"
görünürlüğünü opaklaştırmak veya saydamlaştırmak
için kullanılır.
İkinci sekme ise dış kenar rengini değiştirmenizi
sağlar.
Dikdörtgenimizin son şekli aşağıda görüldüğü gibi
olmalı. Üzerine tıklandığınızda beliren oklarla
dikdörtgeni yeniden boyutlandırabilirsiniz.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Şimdi hizalamamız gerekir. Bunun için hepsini
seçelim. Nesne menüsünden "Hizalama ve Dağılım"a
tıklayalım ya da Shift + Ctrl + A tuş
kombinasyonunu kullanalım. Hizalama ve dağılım
penceresi açıldı.
Burada hizalama seçeneklerini görüyoruz. Simgelerin
ne işe yaradığı yaklaşık olarak anlaşılıyor.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
INKSCAPE İLE DERS PROGRAMI YAPALIM
Ağustos 2009
Hüseyin SARIGÜL
[email protected]
Ardından Nesne menüsünden "Grupla"ya tıklayalım
ya da Ctrl+G tuş kombinasyonunu kullanalım. Bu
işlem, gruplamak istediğimiz dikdörtgenlerin tek bir
nesne gibi davranmasını sağlar. Dikdörtgelerin
üzerine sağ tıklayıp "Çiftle"ye tıklayalım. Şimdi
oluşan yeni dikdörtgenleri alta taşıyalım. Daha önce
yaptığımız gibi alt alta 8 satır oluncaya dek bu işlemi
tekrar edelim.
Ders programımızın son durumu şu şekilde olmalı.
Şimdi günleri yazalım.
Bunu yapmak için Araç kutusundaki A harfine yani
metin aracına tıklayalım.
Burada şu iki kontrole tıklayalım.
Yatay hizala
Şimdi düşey olarak hizalamamız gerekiyor. Tekrar
hepsini seçelim. Hizalama ve dağılım penceresini
kapalıysa; Nesne menüsünden hizalama ve dağılıma
tıklayalım. Veya Shift + Ctrl + A tuşlarına
tıklayalım. Hizalama ve dağılım penceresi tekrar
açıldı.
Burada şu iki kontrole tıklayalım.
Yatay aralıkları eşit tut.
Düşey hizala
Düşey aralıkları eşit tut
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Metin Aracı
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
INKSCAPE İLE DERS PROGRAMI YAPALIM
Ağustos 2009
Hüseyin SARIGÜL
[email protected]
Daha sonra boş bir alana tıklatıp ilk günü
yazalım. Bundan sonra da seçici aracını
tıklayarak (ok simgesi )
Yazılarımızı boyutlandırıp yerlerine yerleştirelim.
Daha sonra tüm günleri ve dersleri yazalım.
Son olarak ders programımızı bitirelim.
Inkscape profesyonel, açık kaynak kodlu ve ücretsiz bir programdır.
Inkscape ile yapabilecekleriniz hayal gücünüzle sınırlı. Inkscape yazımı
okuduğunuz için teşekkür ederim. Bir sonraki sayıda görüşmek dileğiyle. İyi
günler.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
İŞLETİM SİSTEMLERİ VE DONANIMSAL İLİŞKİLER
Ağustos 2009
Aydın BEZ
[email protected]
www.ozguryazilimsendikasi.org
Son dönemlerde bilgisayarların kalbi
sayılacak işlemcilerin özellikleri her açıdan bir hayli
arttı. İçinde bulunduğumuz zaman diliminde i386 (32
Bit) mimarili işlemciler yerlerini x64_86 (64 Bit)
mimarili işlemcilere bırakırken, çift çekirdek dönemi
de aşılmış bulunmakta. Hatta üç, dört çekirdekli
işlemciler piyasada yerlerini çoktan almış durumda.
diğer işlemci üreticilerine, piyasaya girmek isteyen
yeni oyunculara ne yer ne de olanak sağlıyor. Haliyle
bu iki firmanın kullandığı teknolojiler, ürettikleri
modeller ve üretimin en başından itibaren
belirledikleri destek politikaları da hem işletim
sistemlerine hem de bilgisayarların bileşenleri olan
donanımların gelişimine doğrudan etki ediyor.
Bunun dışında en önemlisi ise işlem hızı artan
işlemcilerin peşi sıra bilgisayarların diğer bileşenleri
olan ekran kartının, ana kartın, güç kaynaklarının ve
soğutucuların, sanal belleklerin de; yani
donanımların; zorunlu yükseliş yapmasını, donanım
üreticilerin yeni yatırımlarla Ar-Ge faaliyetlerini
güçlendirmelerini, atılımlar ve yenilikler yapmasını
sağlamasıdır. İşlemci pazarının sürekli gelişimi
bilgisayarların gelişimi için bir nevi itici güç
olmuştur.
Örnek verecek olursak her iki işlemci üreticisi de ana
kart bileşenlerini ve ekran kartlarının üretimini,
gelişimini doğrudan etkilemektedir. AMD’nin, ekran
kartı ATI’yi satın alarak büyümesi her iki ürünün;
işlemci ve ekran kartı; sorunsuzca çalışmasını,
birbirini desteklemesini, sonuçta ise üründen
alınacak verimin artmasını sağladı. Ancak bu
bahsettiğimiz verimli, uyumlu ve sorunsuz çalışma,
kaynak kodunun kapalılığını kendisine esas ilke
olarak benimseyen işletim sistemi üreticisi firmaların
ürünlerinde söz konusuydu. AMD ne yazık ki hâlâ
özgür yazılıma yeterince destek vermemekte; bunun
birçok nedeni olabilir ama en baskın olanı ise pazar
hâkimi işletim sistemine yaranarak hâlâ gerisinde
olduğu Intel’in pazar payından pay kapmaktır.
Kısa Bir Piyasa Analizi :
İşlemci üretimi yapan ve yüksek teknolojiye sahip
olan iki firma; Intel ve AMD; piyasada tekelleşerek
Bugün, özgür yazılım ve GNU/Linux dağıtımlarını
kullananların ekran kartında öncelikli tercihi özgür
yazılıma destek veren ve felsefesinden de haberdar
olan Nvidia ürünleridir. Tabii ki, Nvidia da pazardan
pay alabilmekte ve özgür yazılıma sürekli destek
vererek sadık kullanıcı kitlesi yaratmakta. Ancak bu,
özgür yazılım ve GNU/Linux dağıtımları
kullananların da Nvidia’nın isteklerine sürekli boyun
eğecekleri anlamına gelmemekte. Neticede erişime
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
açık olan kaynak kodunu değiştirme, kullandıkları
dağıtıma göre düzenleme, hataları geliştirici ve
kullanıcı topluluklarına iletme hakkı her an ellerinin
altında. Burada söz konusu olan karşılıklı bir ilişkidir.
Öte yandan Intel firması da özgür yazılım ve
GNU/Linux dağıtımlarında ürünlerinin verimli ve
sorunsuz çalışması ve de müşteri kaybını önlemek
amacıyla sürücü yayınlamaktadır. Son günlerde
piyasaya duyurduğu Netbook'lar üzerinde verimli
çalışması için tasarlanan Moblin Linux ile de özgür
yazılım alanında bir ürünle boy göstermeye
başlamıştır. (dipnot 1)
Bunun yanı sıra IBM, Sun, Oracle, Novell, HP,
Google gibi bilişim devleri de özgür yazılımın ve
GNU/Linux dağıtımlarının piyasadaki tekelciliği
delmesi üzerine, bu yeni ve farklı iş modeli
karşısında yeni çözümler üretmiş, destekleyici
projelerle özgür yazılımın gelişmesine katkıda
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
İŞLETİM SİSTEMLERİ VE DONANIMSAL İLİŞKİLER
Ağustos 2009
Aydın BEZ
[email protected]
www.ozguryazilimsendikasi.org
atağına. Bu atağa erken yanıt veren ise özgür yazılım
dünyası olmuştu. Bugün birkaç dağıtım dışında çift
çekirdek ve 64 Bit teknolojisini desteklemeyen
GNU/Linux dağıtımı yok gibidir. Hatta Debian
(dipnot 2) ve Gentoo (dipnot 3) GNU/Linux
dağıtımları yaklaşık on ikiyi aşkın işlemci
mimarisine sahip sistemleri desteklemekte, bunlara
yönelik derlenen Kernel (çekirdek) ile dağıtımlarını
sunucularda kullanıcılarla paylaşılmaktadır.
bulundukları gibi kendilerine de yeni stratejiler
çizmişlerdir. Öte yandan kimi hazır sistem
üreticilerinin de piyasaya sundukları bilgisayarları
GNU/Linux dağıtımları yüklü olarak satmaları gibi
(Dell’in dizüstü bilgisayarlarına yükleyerek satması),
hiçbir şey yüklemeyerek de satmaları
(UbuntuAcer’ın dizüstü bilgisayarlarına FreeDOS
yüklemesi) dolaylı ve piyasada bilinirliği arttırıcı
destekler olarak söz konusudur.
Yazılım Cephesinin Gelişime Cevabı
Peki, donanımların sürat kazanan gelişimine işletim
sistemleri ve yazılımlar cephesinden ne yanıt geldi?
Bilindiği gibi AMD 64 bit sınıfındaki ilk işlemcisini
piyasaya sürdüğünde; piyasa hâkimi, kaynak
kodunun kapalılığını esas ilke olarak benimseyen,
ücretli işletim sistemi üreticisi hazırlıksız
yakalanmıştı piyasanın bu genç oyuncusunun
Üstelik GNU/Linux dağıtımları işlemcinin kalitesi,
başarımı, fiyatı ve hatta gözleri, kapalı kaynak kodlu
işletim sistemi kullanmaktan başka seçeneklerin
olabileceğini görmez olmuş kullanıcılar için son
derece önemli olan hızı ne olursa olsun hemen
hemen tüm sistemlerde çalışabilmektedir. (dipnot 4)
Kısaca GNU/Linux dağıtımları işlemci
beğenmemezlik yapmadan destekledikleri sistemlere
kurulup düşük donanımda son derece verimli bir
şekilde çalışırlar. Üstelik her türlü özelleştirme,
bağımsızlaştırma ve özgürleştirme eylemleriyle
kişiye ve kuruma özel tam verimlilik esasına göre
istenilenleri yapar.
Özgür yazılım ve GNU/Linux dağıtımlarının en
güzel yanı özgür oldukları için hiçbir
sınırlamalarının olmayışıdır. Ancak kaynak kodunun
kapalılığını esas ilke benimseyen ücretli tekel işletim
sistemi ve yazılımlar; işlemci seçebildikleri gibi
tüketicinin alım gücüne göre de kendilerini sınırlar.
Gerçi fiyatı ne kadar yüksek olursa olsun genel
kanının aksine tam verimlilik sağlayacakları da
şüphelidir.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Örnek verilecek olursa; MS Windows işletim
sistemleri pazarlamasında tüketiciye ulaştırılan
görsellerde sürekli inanılmaz şeyler yapılır, anlatılır
ve tüketicinin beklentisi daima yüksek tutulur, satın
alacağı üründen karşılıksız haz alması sağlanır. Bir
nevi koşullandırma ile ürün satılır ama sunulan fayda
kısıtlıdır. Ürünü satın almak isteyen kişi teknoloji
mağazasına gittiği zaman almak istediği üründe
kendisine pazarlanan özelliklerin olmadığı kısıtlı
sürümlerle geliri ölçüsünde yetinmek zorunda kalır.
Bu durum MS Windows Vista ve Windows Seven
ürünlerinde yoğun bir biçimde yaşandı, yaşanıyor da.
Reklâmlardaki görsellerde tema, görsellikler ve
dokunmatik ekran özellikleri sürekli kullanıldı.
Ancak bu ve diğer birçok işlev MS Windows Vista
AeroPremium (Ultimate) Edition ve MS Windows
Seven Home Premium'da yer aldı ki, bu ürünlerin
fiyatı da neredeyse bir bilgisayar fiyatı kadar. Üstelik
tüketicinin gelirince ödeyebileceği fiyatla sahip
olduğu işletim sistemi, bir üst seviye ürünün de gizli
gizli pazarlamasını yapmaktaydı (aslında bu eylem
biraz değil temelli korsana yönelimi de
arttırmaktadır). Nasıl mı? MS Windows XP, Vista ve
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
İŞLETİM SİSTEMLERİ VE DONANIMSAL İLİŞKİLER
Seven'ın Starter ve Home Edition ürünleri
işlemcinin, diğer donanımların özelliği ne olursa
olsun üçten fazla uygulama çalıştırmamak (dipnot 5),
kimi yönetim paneli ve sınırlı özelleştirmeler sunan
uygulamacıkları içermemek, güvenlik açısından
zaaflar taşımak gibi tuhaf özelliklere
sahiptiler.(dipnot 6)
Üstelik bu durumu anlamayan tüketiciler soluğu
teknik servisçilerin ya da ürünü satın aldıkları
mağazanın garanti kısımlarında aldılar. Sorunları ise
basit ve ortaktı: “Bilgisayarım yavaş çalışıyor,
kasılıyor.” Çözüm de öteleyici ve tek oldu: Yeniden
MS Windows XP ya da Vista kurulumu (bilinen adı
ile format atmak) ya da donanım yükseltmesi.
Yaşanan bu durum kimi kaynak kodu kapalı
yazılımlar için de geçerlidir; var olan bir paketin,
uygulamanın eski olması yüzünden kurulmayı,
çalışmayı reddedenler olacağı gibi işlemciyi
desteklemeyip bir hata raporu dahi vermeden (gerçi
verse de anlaşılmayacaktır: çünkü verilen mesaj da
kapalıdır!) anında kapananlar, donanımı verimsiz
kullananlar vs…
Ağustos 2009
Aydın BEZ
[email protected]
www.ozguryazilimsendikasi.org
Çünkü bu mağazalardan insanlar yüksek fiyata
içindeki parçaların dahi ne işe yaradığını bilmeden
(örnek elma tatlıdır ve evde, elde yiyecek doğru
düzgün bir şey yoksa açlığı keser) bin dolarlarla
ifade edilen ürünler, hizmetler almaktalar, ancak
verimli kullanabilmekteler mi? O ayrı bir sorun. Kısa
bir örnek: Milyar lira vererek satın alınan güvenlik
korumasından yoksun bilgisayarını (ki ödediği
bedele sadece belirli bir süre kullanım hakkını satın
aldığı işletim sisteminin fiyatı da dahildir) 30-100
TL arasında bir bedele katlanıp koruma, güvenlik
paketleri satın almak akıllarına gelmez. Satın alınan
bu işletim sisteminin de neden güvenlik araçlarıyla
birlikte satılmadığı da ayrı bir inceleme konusudur.
çalıştırıldığında uzun süreler çalışmaktadır (dipnot
7); her kapalı kaynak kodlu, ücretli işletim sistemi
kullanıcısının deyimiyle “format zamanı gelmekte”,
“iki işlem yapıyorum kasılıyor”, “müzik dinlerken
İnternet'e giremiyorum” gibi serzenişlerle teknik
servislerin yolunu tutmaktadır.
Üstelik satın alınan ürün ya da hizmet daha ömrünü
tamamlamadan ki, elektronik ürünler içlerine su
girmediğinde ve düzgün elektrik akımında
Manifesto ve Sonuç
Fayda-Maliyet ve Verimlilik Üzerine
İnsan ekonomik bir varlıktır; daima sahip
olduklarını genişleterek refahını arttırmak ister.
Bunun için çalışır ve kazandığı para ile de refah
sağlayacak, yaşamını sürdürecek, işlerini
kolaylaştıracak tüketimler yapar. Aradaki değiştokuş ile para, ürün ve hizmetler el değiştirir. Burada
esas ilke her iki tarafın da kazanç sağlamasıdır.
Yukarıda özetlediklerimizden hareketle kaynak
kodunun kapalılığını esas ilke benimseyen ücretli
tekel işletim sistemi ve yazılımlar; bilişim okuryazarlığının gelişmesini engelledikleri gibi, faydaverimlilik ilişkisini de bozmaktadır.(dipnot 8) Bunun
aksine özgür yazılım bilgi okur-yazarlığının
gelişimine tam destek sağlamakla birlikte faydamaliyet denkleminde insanlığa tam verimlilik
Bugün mantar gibi her yerden biten teknolojik ürünhizmet satışı, pazarlaması yapan mağazalar, internet
siteleri; bilişim okur-yazarlığı olmayan, pazardan
meyve-sebze alır gibi teknoloji tüketen insanlara
yöneliktir.
Pardus-Linux.Org
Sattığı ürünün elbet kusurunu bilen kimi acar,
girişken teknolojik ürün-hizmet mağaza zincirleri;
dönemsel olarak gazetelerde çarşaf çarşaf "Şu kadar
bedelle bilgisayarlarınıza bakım yapıyoruz"
reklâmları yayınlamakta, hatta hastalığın seyrini
kontrol eder gibi ileriki zamanda yeniden kontrol için
tarih ve muayene kontrol kartı dahi vermekteler.
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
İŞLETİM SİSTEMLERİ VE DONANIMSAL İLİŞKİLER
Ağustos 2009
Aydın BEZ
[email protected]
www.ozguryazilimsendikasi.org
sağlamaktadır.
Özgür yazılımlar, kullanıcıya sadece yazılımın
kullanım hakkını vermez, tamamı ile sahip olmasını
sağlar ve geliştiriciden de bu özveriyi yapmasını;
yarattığı yazılımı GNU-GPL ile lisanslamasını
bekler. Üretilenin satılmasına da karşı çıkmaz, ama
kaynak kodunun açık olmasını şart koşar, çünkü
kaynağa erişim ile bilginin gelişiminin güvenli
sağlanacaktır.
Bu yüzden özgür yazılımların ve GNU/Linux
dağıtımları;
- İşlemci seçmez,
- Donanım ayrımı yapmaz,
- Nedensiz yere kapanmaz değil, kapanırlar ve hiç
değilse kullanıcıya geliştirici ve kullanıcı
topluluğuna iletilmek üzere bir hata mesajı bırakır,
- Sınırsızca donanıma bağlı (ya da zorunluluğundan)
olsun olmasın özgürleştirilebilir,
- Esnekleştirilebilir,
- İstenildiği gibi kurcalanabilir, (eğer yönetici
haklarıyla; yani super user, su; bu işi yapıyorsanız
tehlikeli olabilir, ama çekinmeyin deneyin)
- Ücretsiz ve sınırsızca paylaşılabilir,
- Beğenmediğiniz ya da hatasını gördüğünüz yeri
varsa değiştirebilir, değiştiremezseniz dahi geliştirici
veya kullanıcı topluluklarına isteğinizi iletip
değişikliğin yapılmasını isteyebilirsiniz,
- Üretici tarafından “artık desteğimiz çekilmiştir,
yeni sürüm satın alınız” gibi anlamsız dayatmalara
maruz kalmazsınız.
- En önemlisi “crack” bulmak için virüslü âlemlerde
dolaşmazsınız,
- Tam verimlilik, tam güvenlik ve her alanda
özgürlük sizin emrinizdedir.
Özgür Yazılım Vakfı'nın ifadesiyle belli başlı dört
özgürlüğü barındırır:
- Her türlü amaç için yazılımı çalıştırma özgürlüğü
(özgürlük 0).
- Yazılımın nasıl çalıştığını inceleme ve kendi
gereksinimleri doğrultusunda değiştirme özgürlüğü
(özgürlük 1). Yazılımın kaynak koduna erişim bunun
için bir ön şarttır.
- Yeniden dağıtma ve toplumla paylaşma özgürlüğü
(özgürlük 2).
- Yazılımı geliştirme ve gelişmiş haliyle topluma
dağıtma özgürlüğü (özgürlük 3). Böylece yazılım
bütün toplum yararına geliştirilmiş olur. Yazılımın
kaynak koduna erişim bunun için de bir ön şarttır.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Bir yazılım, ancak bütün kullanıcıları bu hakların
tümüne sahip oldukları zaman özgür bir yazılım
olur.(dipnot 9) Bu özgürlüklere sahip olmak,
kimseden izin almamayı ve izin için hiçbir bedel
ödememeyi de içerir.(dipnot 10)”
Özgür yazılımların ve GNU/Linux dağıtımlarının
teknolojik ürün-hizmet mağazalarında satıldığını asla
göremezsiniz; çünkü özgür yazılım ücretsizdir. Bu,
bilginin de özgür olması, sınırlandırılmaması ve
paylaşılarak yeniden üretilip, yetkinleştirilerek
verimli hale getirilmesini kendisine ilke
edinmesinden ileri gelmektedir ve biz, Özgür
Yazılım gönüllüleri bu ilkelere sımsıkı bağlıyızdır.
Çünkü amacımız yüzyılların birikimi olan bilginin
gelişimin önünü kesmek değil onu geliştirmek,
yetkinleştirmek, verimli hale getirmek ve insanlığın
hizmetine bedelsizce sunmaktır.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
İŞLETİM SİSTEMLERİ VE DONANIMSAL İLİŞKİLER
Ağustos 2009
Aydın BEZ
[email protected]
www.ozguryazilimsendikasi.org
________________________________
Dipnotlar:
Dipnot 1:
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=moblin ve
http://moblin.org/about-moblin
Dipnot 2: Debian GNU/Linux'un desteklediği işlemci
türleri için lütfen bakınız:
http://www.debian.org/CD/http-ftp/#stable
Dipnot 3: Gentoo GNU/Linux'un desteklediği işlemci
türleri için lütfen bakınız:
http://www.gentoo.org/main/en/where.xml
Dipnot 4: Buradaki “tüm sistemler” derken donanım
üreticilerinin Özgür Yazılım’a ve kaynak kodunun
açıklığı ilkesine düşmanca davranmamaları
kastedilmiştir. Yoksa bilindiği gibi kimi donanım
üreticileri sadece MS Windows işletim sistemlerinde
çalışabilmek için kendilerini kar getiren anlaşmalarla
şartlandırdıkları gibi Özgür Yazılım’a sınırlı destek
veren ve ürününün sorunsuz, tam verimli
çalışabilmesi için gerekeni yapmak yerine baştan
savmakta, donanıma ise işletim sistemi seçiciliği
yaptırmaktadır.
Dipnot 5: Bakınız: PCLab Forumları,
http://www.pclabs.com.tr/2009/02/04/windows-7versiyonlari/
Dipnot 6: Bakınız:
http://www.winsupersite.com/showcase/windowsxp_h
ome_pro.asp
Dipnot 7: Örneğin bu makaleyi kaleme alan yazar bu
yazıyı 1999 model bir IBM Net Vista bilgisayara
kurulu olan Arch 2009.2 (Masaüstü yöneticisi:
LinuxXfce 4.6) GNU/Linux dağıtımını kullanarak
yazmaktadır ve kullandığı sistem evini su basmazsa
bir on yıl daha yaşayacaktır. Belki de 30 sene!
Dipnot 8: Bir önceki makalemi konunun açıklaması
için affınıza sığınarak bakınız olarak ekliyorum:
http://aptalkutusu.wordpress.com/2009/04/19/bilgisaya
r-kapsar-insan-yasamini-bolum-iki-bilisim-okuryazarliginin-neresindeyiz/
Dipnot 9: Bilindiği gibi kaynak kodunun kapalılığını
esas ilke olarak benimseyen işletim sistemi ve yazılım
üreticisi firmalar, tüketicinin aldığı şeyin program
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
olmadığını, sadece programı kullanma izni
olduğunu savunur.
Dipnot 10: Kaynak:
http://www.gnu.org/philosophy/free-sw.tr.html
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
NECDET YÜCEL RÖPORTAJI
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org Dergi ekibi
[email protected]
Necdet Yücel kimdir? Tanıyabilir miyiz?
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Bilgisayar
Mühendisliği bölümünde öğretim görevlisi olarak
çalışıyorum. 8 yaşında bir oğlum, mutlu giden bir
hayatım var. Matematik, bilgisayar mühendisliği ve
fizik alanında okudum. Üniversitede algoritma ve
bilgisayar ağları derslerini veriyorum.Yaklaşık 10
yıldır Linux kullanıyorum. Linux'la tanışmam
üniversitede araştırma görevliliğine başladığım
döneme rastlar. İlk Linux'u (SuSE) arkadaşım Kemal
Ökmen ile birlikte kurmuştuk. Özgür yazılımlarla
yeni tanıştığım dönemde onlarca dağıtım kurup
denediğim, donanımları tanıtmaya uğraştığım
zamanları iyi hatırlıyorum. O dönemlerde, camiadan
çok kişiden yardım aldım. Linux listelerinden çok
şey öğrendim. Öğrendiklerimi deneyebileceğim bir
ortamda olduğum için şanslıydım. Ben, bir şeyler
öğrendikçe bunları çalıştırmak için bilgi işleme gidip
gelmeye başladım. O zamanki çalışma arkadaşlarım
ve daire başkanımız ileri görüşlü, gelişmeye açık
insanlar olduğundan servisleri özgür yazılımlar
kullanarak vermeye başladık. Hala benzer bir ekiple
eskisinden farklı heyecanlarla çalışmaya devam
ediyoruz. Hep çok şanslı biri oldum (ya da ben iyi
olanları hatırlıyorum). Çok iyi insanlarla karşılaştım,
yaptığım işlerin zamanlaması iyi oldu, istemeye bile
çekineceğim şeyler benim önüme çıktı, yani ben
yoldayken hep yeşil ışık yandı.
Bir kere niyetiniz özgür yazılım kullanmak olunca
camia size kucak açıyor zaten. 2000'de Linux
listelerine bir şeyler sorarak katıldım herhalde bu
camiaya. Hayatımda en çok çalıştığım, okuduğum
dönemlerden biriydi o dönem. Zamanla ben de
elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalıştım
insanlara. Her seminerde, toplantıda anlatırım bunu,
Özgür yazılım camiasına nasıl karıştınız? Bugüne
kadar hangi projelere katkınız bulundunuz?
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
burada da söylememde bir sakınca yok. Hani "Linux
kullandığımızda nereden destek alacağız ?" diye bir
soru vardır ya (sanki başka işletim sistemlerinde
böyle bir destek varmış gibi), ben bütün paramı
versem alamayacağım desteği bu camiadan aldım.
Hiç görüşmediğim, konuşmadığım insanlardan gece
üçte, dörtte hayat kurtaran yardımlar aldım.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
NECDET YÜCEL RÖPORTAJI
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org Dergi ekibi
[email protected]
Sonradan bazılarıyla görüşme, tanışma fırsatı
buldum. Bazılarıyla samimi arkadaş olduk. 10 yıldır
karşılaşma fırsatı bulamadığım ama netten tanıdığım
isimler de var elbette ama camianın önemli
bölümünü tanıyorum diyebilirim. Bir süre LKD'nin
seminer çalışma grubunda görev aldım. O dönem
camiadan en çok insanla tanıştığım dönem oldu.
Seminer konuşmacısı olabilecek hemen hemen
herkesle yazıştım, tanıştım. Mutlulukla hatırladığım
bir yıldır benim için. Sonra yine bir dönem içinde yer
almaktan gurur duyduğum oluşumlardan biri
belgeler.org'dur. Nilgün Belma Bugüner'in hala
özveriyle sürdürdüğü bu projenin içinde
öğrencilerimle birlikte bir yıl kadar bulunduk. O bir
yıl da çok verimli bir zaman dilimiydi. Değişen
şartlarla iki ekipten de ayrıldım ama az önce
yazdığım gibi güzel işlerdi. Yürütücülerinden biri
olduğum "Ulusal IPv6 Protokol Altyapısı Tasarımı
ve Geçişi Projesi" de (www.ipv6.org.tr) içerisinde
bulunduğum en önemli araştırma faaliyetidir. Gazi
Üniversitesi ve Ulakbim ile birlikte çalıştığımız bu
projenin yaygın etkisi çok büyük olacak diye
düşünüyorum.
Bu camiaya bir katkım olmuşsa bunun öğrencilerim
kanalıyla olduğunu düşünürüm. Bazılarının adını
atlayıp onları kırmaktan çekinmesem bir çırpıda "O
da mı sizin öğrenciniz ?" diyeceğiniz kadar çok isim
sayabilirim. Onların yanı sıra, adı camiada
bilinmeyen ama bu işlerin içinde olan bir çok
öğrencim var. Elbette onlara bildikleri herşeyi ben
öğretmedim ya da ben olmasaydım onları
tanımayacaktınız filan demiyorum ama onlarla
Einstein'ın matematik hocasıymışım gibi
gururlanmaya hakkım olduğunu düşünüyorum.
Özgür yazılım size ne kazandırdı?
Özgür yazılımın üzerimdeki toplam katkısını ölçmek
elbette mümkün değil ama ben çok fazla olduğunu
düşünüyorum. İlk olarak başka türlü tanışma fırsatı
bulamayacağım insanlarla tanıştım, samimi oldum.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
projelerin, çalışma gruplarının üyesi oldum, iyi işler
yapmaya çalıştım. (Bu bölümü yeniden okuduğumda
sanki biraz geçiştirmişim gibi algılanabileceğini
gördüm. Ama doğrusu insanın en büyük
zenginliğinin arkadaşları olduğunu düşündüğümden,
bunun benim için ne kadar önemli olduğunu daha
nasıl anlatsam bilemedim.) Bilişim camiasına temel
bilimlerden katıldığım için daha önceden özgür
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
NECDET YÜCEL RÖPORTAJI
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org Dergi ekibi
[email protected]
olmayan yazılımlarla ilgili temelden bir fikrim yoktu.
Bir matematikçi olarak; (mesleğe matematikçi olarak
başlamıştım) yapılan çalışmanın tamamının
yayınlanmaması, sadece sonucun gösterilmesi gibi
bir fikre sahip olmadığımdan özgür yazılım felsefesi
bana tam da olması gereken şey gibi geldi. İşin doğal
olanı buydu zaten. Bu yüzden "Özgür yazılım
felsefesiyle tanıştım, hayatım değişti" diyemem.
Özgür yazılımla tanışmak istemeyen öğrencileriniz
oluyor mu? Evet ise tepkiniz nasıl oluyor?
Bu soruyla ne kastetdiğinizi anlıyorum ;) Nasıl
matematik dersinde integralle tanışmak istemeyen bir
öğrenci olmuyorsa ya da olanlar için yapacak bir şey
bulunmuyorsa bence bilgisayar mühendisliği
öğrencisi için de durum aynı. Eğer öğrencilerimi bir
kaç yüz dolarlık bir yazılım kullanmaya mecbur
etseydim, o zaman bana "Bizi gücümüzün üzerinde
harcama yapmaya veya kırılmış program kullanarak
hırsızlığa zorluyorsun" diye itiraz edebilirlerdi diye
düşünüyorum. Ben onlara tamamı kendi malları olan
programları kullanmaya ve öyle programlar yazmaya
yönlendiriyorum (böyle de harika birisiyim).
Sizce özgür yazılım kullananlar yaşama daha özgür
mü bakıyor yoksa bu sadece bir yazılımdır mı diyor?
Sizin açınızdan durum nasıldır?
Böyle bir genelleme yapmak hatalı olur diye
düşünüyorum. Bilgisayar kullanıcılarının önemli bir
kısmı kullandığı yazılım özgür olup olmamasıyla
ilgilenmiyor. Kullanıcıların büyük çoğunluğu
bilgisayarı, işlerini görmek için bir araç olarak
kullanıyor. Ofis paketi özgürmüş değilmiş onların
derdi olmuyor bu. Ama kullandıkları program çalıntı
mı değil mi onların derdi olmalı. Aynı işi yapan
ücretsiz programlar varken neden tonla para
verdiklerini herhalde biri söylemeden de kendileri
dert ediyorlardır diye düşünüyorum. Bakkaldan bir
sakız çalmayı ya da çalıntı olduklarını bildikleri
sakızı almayı aklından bile geçiremeyecek
insanların, bir kaç yüz dolarlık yazılımları kaçak
kullanmaya nasıl elleri varıyor pek anlayamıyorum.
Ben hayata giderek daha fazla özgür bakıyorum diye
düşünüyorum. Artık benim inandıklarım dışında da
doğrular olabileceğini kabul edebiliyorum mesela.
Bu şekilde düşünmem yıllarımı aldı diyebilirim.
Özgür yazılımlar insanın hayata bakışını değiştirmek
için biraz takviyeye ihtiyaç duyar diye düşünüyorum.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
NECDET YÜCEL RÖPORTAJI
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org Dergi ekibi
[email protected]
Wine, VirtualBox, Mono gibi projelerin özgür
yazılım dünyasını zehirlediğini düşünüyor musunuz?
Özgür yazılım dünyasının bir iki yazılımla
zehirlenemeyecek kadar büyüdüğünü ve
yaygınlaştığını düşündüğüm gibi yukarıda adı geçen
projelerin tehlikeli değil, faydalı araçlar oldukları
kanaatindeyim. VirtualBox bizim de kullandığımız,
bence harika bir yazılım.
Masaüstü ortamlarından hangisi, niçin size cazip
geliyor? Gnome-Mono projesi ve bu projenin
geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Linux kullanmaya başladığımdan bu yana KDE
kullanıyorum ama Gnome araçlarını da severek
kullandım hep. Sonuçta işimi hangi programla daha
kolay, daha verimli, daha az uğraşarak
yapabiliyorsam onu tercih ediyorum. Şimdi 10 yıllık
bir alışkanlıktan sonra başka bir masaüstü
kullanmayı tercih etmem. Hele ki donanımların bu
kadar yüksek olduğu bilgisayarları kullanırken
KDE'nin yıllar önce yapabildiği şeyleri yapamayan
daha light masaüstlerini kesinlikle kullanmam.
Eskiden sırf öğrenmek için deneyebilirdim ama artık
"Yazıcıdan çıktı alabiliyorum" diye sevinme
dönemlerini geçtik. Çok düşük donanıma sahip bir
bilgisayarım olsaydı o zaman başka şeyler
söyleyebilirdim belki ama 128 MB RAM'li
bilgisayar kalmadı artık herhalde.
Türkiye'de bir özgür yazılım şirketinin kurulup,
başarılı olma şansı nedir?
Ben işini iyi yapan her şirketin başarılı olma şansının
olduğunu düşünüyorum. Elbette bunu sadece
üniversitede çalışmış, hiç özel bir firmada görev
almamış biri olarak söylüyorum. Programı değil de,
desteğini satmayı planladıktan sonra yazılımın özgür
olmasının nasıl bir problemi olabilir bilemiyorum.
Hayatta bilmediğim bazı şeyler de olduğunu hesaba
katmak lazım tabi ;)
Çoğu kamu kuruluşu ve üniversitelerin ısrarla kapalı
kodlu yazılımlara yönelmesini ve oluşturulan
sistemlerin genelde ortam bağımlılığı içermesini
nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce ne zamana kadar
böyle devam edecek?
Benim görebildiğim kadarıyla kamu kurumları
özellikle kapalı kaynak kodlu olsun demiyor.
Çoğunun bir alternatifleri olduğundan haberleri yok.
Yani belki "Bunun bedavası da var" diye duymuş
oluyorlar ama herkesin aklında bir destek mevzusu
var. Yukarıda sorduğunuz gibi özgür yazılımlara
destek verebilecek firma sayısının ve büyüklüğünün
artmasıyla bu sorunun bir miktar önüne geçmek
mümkün olabilir. İnsanların ve kurumların
alışkanlıkları bu konuda sıralamada arkalarda gelir
diye düşünüyorum. Çünkü bilgisayar kullanıcılarının
önemli bir bölümü bilgisayarla sadece işlerini
yapıyorlar, geri kalan zamanda internette sörf
yapmak, mp3 dinlemek gibi işletim sisteminden
bağımsız talepleri var. Bunlar için de arkadaşlarından
gördükleri yeni bir mp3 çalan programı denedikleri
gibi kullandıkları yazılımların özgür alternatiflerine
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
de geçirilebilirler. İşletim sistemine bağlıymış gibi
görünen bazı uygulamalar da aslında Linux veya
BSD'lerde kolaylıkla çalıştırılabilir olmasına rağmen
yazılım firmalarının bir kısmı bunu bilmiyor, kurum
çalışanları ise bilse bile zaten kısıtlı personelle
çalışıldığından bir de bu işi başına almak istemiyor.
Bu konu konuşulurken sıklıkla söylenen Photoshop
ve AutoCAD gibi başka platformlarda da
alternatifleri olmayan programların
önemsenmeyecek kadar az kullanıldığını
düşünüyorum ben. Mesela Adobe firmasından
Türkiye'de bir yılda kaç Photoshop lisansı sattığını
öğrensek bu sorunu konuşmayız bile. Bence bu konu
kamu kurumlarının kendi inisiyatiflerine düzeltenin
notu : doğru yazımı bu şekilde bırakılamayacak
kadar önemli bir konu. Ne zamana kadar sorusuna
cevap vermek zor.
Hangi GNU/Linux dağıtım(lar)ını kullanıyorsunuz?
Dağıtım seçiminde özel bir nedeniniz oldu mu? İlk
kurduğum dağıtım SuSE idi. Hemen arkasından
RedHat, aradan 4-5 yıl geçince de Debian
kullanmaya başladım. Hala sunucularda Redhat ve
Debian kullanıyorum. Debian'ı özgürlük
konusundaki ısrarı için tercih ediyorum. Bir gün ben
kullanmasam bile devam etmesini isteyeceğim
projelerden biridir Debian. Redhat'i eski
alışkanlıkların devamı olarak, uzun yıllardır
verdiğimiz servislerin devamlılığı amacıyla
kullanmaya devam ediyorum. Masaüstünde de bir iki
yıla kadar Debian kullanıyordum. Nispeten basit
işlerin bile zaferle kazanılması gereken savaşlar gibi
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
NECDET YÜCEL RÖPORTAJI
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org Dergi ekibi
[email protected]
önüme çıkmasına biraz ara vererek Pardus
kullanmaya geçtim. Zaten Debian kullanırken de
masaüstüm Pardus gibi olduğundan pek yabancılık
çekmedim. Pardus günlük işlerimin hepsini
kolaylıkla, "bilgisayarla uğraşmadan" yapabildiğim
bir işletim sistemi. Belki ben kolay işler
yapıyorumdur ama değil başka bir işletim sistemine,
başka bir dağıtıma bile ihtiyaç duyduğum olmuyor.
İki faklı Pardus topluluğu tarafından çıkarılan Pardus
ağırlıklı elektronik dergiler ve Ubuntu ağırlıklı Sudo
ile genel olarak GNU/Linux'u ele alan Enixma adlı
dergileri Türkiye'de özgür yazılıma yaptıkları katkı
açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye'de ve dünyada özgür yazılımın dününü,
bugününü ve yarınını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Pardus Türkiye'deki özgür yazılım adımlarının
neresindedir?
Kolay olan ikinci sorudan başlayayım. Bence çok
açık ki Pardus Türkiye'deki en büyük özgür yazılım
projesi. Tabi böyle söyleyince bugüne kadar başka
bir şey yapılmadı diye anlamamak gerekir. Farklı
topluluklar tarafından yapılmış, hala yapılan çok
başarılı işler var. Pardus'un başarısından bahsederken
diğerlerini de kırmamak, yok saymamak gerek.
Özgür yazılım zaten özveriyle, karşılıksız yapılan bir
şeyken bir de sanki onların değerini bilmiyormuş gibi
yapmak bu işle uğraşanları gereksiz yere üzer. Bence
buna dikkat etmek lazım. Pardus özgür yazılım
konusundaki farkındalığı ve kullanılırlığı çok büyük
ölçüde arttırdı. Pardus'un etrafında toplanan kullanıcı
kitlesi Türkiye'de başka bir yazılım etrafında
toplanmamıştı bugüne kadar. Geliştirici topluluğu da
her ne kadar köklü dağıtımlarla karşılaştırılamayacak
seviyede bile olsa ekibe katılıp ayrılanları da
sayarsanız önemli bir bilgi birikiminin oluşmasına
imkan sağlamıştır diye düşünüyorum.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Uzun bir süre e-dergileri sanki birer belgelendirme
çabasıymış gibi algıladığımdan buralara harcanan
emeğe yazık olduğunu düşündüm. Şimdilerde ise
konuyu basının bir kolu olarak görüyorum ve
destekliyorum. Pardus ağırlıklı birden fazla derginin
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
NECDET YÜCEL RÖPORTAJI
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org Dergi ekibi
[email protected]
olmasında anormal bir durum yok bence. Sayılarının
gelecekte daha da artacağını tahmin ediyorum.
Ubuntu kullanmadığım için Ubuntu dergilerini
okumuyorum. Haberleri zaten günlük olarak ulusal
ve uluslararası haber kaynaklarından takip ettiğim
için dergilerden ilk defa duyduğum bir haber
olmuyor. Benim için bir bilgilenme kaynağı da
olmadığı için tanıtıcı yazıları da okumuyorum. Belki
magazin merakından sadece dergilerdeki röportajları
okuyorum.
Pardus'un diğer dağıtımlara göre artılarını ve
eksilerini nasıl sıralarsınız?
Yukarıda bir yerlerde de söylemeye çalıştım; ben
artık gündelik işlerimi bilgisayarla boğuşmadan
yapmak istiyorum. Pardus burada karşımıza çıkan
sorunların büyük çoğunluğunu halletmiş bir dağıtım.
Örneğin 802.1x bağlantısı yapması gereken sıradan
birine bunu anlatabilmeliyim ben. Konsolu aç, root
ol, şu dosyayı düzenle, sonra şu komutu çalıştır
demek kesinlikle bir çözüm değilken Pardus'un kendi
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
geliştirdiği araçlarla bu ve benzeri işler kolayca
yapılabilir durumda. Pardus'u bizim çocukların
yapması onu kullanmak için yeterli bir neden olamaz
bence. Yani sempati ile yaklaşmak için veya destek
olmak için elbette yeterlidir ama işinizi yaparken
işten çok onunla uğraştığınız bir dağıtımı uzun süre
kullanamazsınız. Pardus, yapmak için odaklandığı işi
çok iyi yapıyor. Henüz genç bir dağıtım olması ve iş
gücünün az olması nedeniyle belgelendirmesinin
arttırılması için de zaman gerekiyor. Burada son
kullanıcıya yönelik değil de geliştiricilere yönelik
belgelerden bahsediyorum. Özellikle Pardus
teknolojilerinin belgelerinin mutlaka arttırılması
gerekli. Dağıtımın Türkçe olması, geliştirenlerin
Türkçe anlamaları bence ciddi bir avantaj. Başka
dağıtımlarda bir hatayı bildirmek için mutlaka
İngilizce gerekirken bizim çocuklara konuştuğumuz
gibi derdimizi anlatabiliyoruz. Nispeten kısıtlı paket
deposu olması da eksi bir not olarak düşülebilir.
Bunu söylerken geliştirici sayısı 1000'in üzerinde
olan, 15 yıldır geliştirilen Debian ile karşılaştırma
yapmak haksızlık gibi durabilir ama son kullanıcı
bunlarla ilgilenmez, ilgilenmesi de gerekmez. Paketi
olmayan programların kaynak koddan
kurulabileceğini son kullanıcıya anlatmak mümkün
değil. Yine de hızla büyüyen bir paket deposu var.
Aynı hızda artan geliştirici sayısı ile
desteklendiğinde paketlerle ilgili taleplerin kısa
vadede karşılanabileceğini düşünüyorum. Bence
Pardus'un en ciddi eksiği kullanıcının karşısına çıkan
anlaşılmaz hata mesajları. Bunlar elbette düzeltilmez
şeyler değil, her geçen sürümde durumun daha iyiye
gittiğini görüyorum.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
NECDET YÜCEL RÖPORTAJI
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org Dergi ekibi
[email protected]
geçen bir dönemin ardından hakettikleri bir tatil de
var. Okullar açıldığında çalışmaya başlayıp
Pardus'un 64-bit sürümü için bir çalışma
hazirandan önce sürümü çıkartırız diye tahmin
başlatıldığını ve bu çalışmanın içinde olduğunuzu
ediyorum. Kasım başında ayrıntılı bir takvim
öğrendik. Bu çalışmanın Pardus'a neler
kazandıracağını ve yol haritasını paylaşabilir misiniz? duyurur ve ona uyarız.
Çanakkale'de yıllardır bilgisayar mühendisliği
öğrencileriyle özgür yazılımlarla ilgili çalışmalar
yapıyoruz. Bu yıl bir takım olarak bir projede yer
almaya karar verdik. Kendimiz bir projeye başlamak
yerine zaten aktif olarak geliştirilen Pardus'la ilgili
bir çalışma yapalım dedik. Pardus geliştiricilerinin ve
Erkan Tekman'ın samimi ve cesaretlendirici
yaklaşımlarıyla Pardus'un 64 bit portunu hazırlamaya
karar verdik. Bu portu hazırlamak, bilgisayar
mühendisliği öğrencileri açısından bakıldığında
oldukça öğretici bir çalışma olacak. Bu büyük işi bir
öğrenme projesi olarak görüyoruz. Bence
üniversitedeki çalışma ortamı Kripton gibi olmalı.
Kripton'da normal biri olanların farklılıkları, oradan
ayrıldıklarında anlaşılır, Superman gibi. Bu projeye
kalkışmamız bile öğrenciler açısından olumlu bir etki
yarattı diyebilirim. Tamamladığımızda çok daha
büyük ve kalıcı etkileri olacaktır. Bu proje
tamamlandığında Pardus diğer büyük dağıtımlar gibi
bir 64-bit portuna sahip olacak. Pardus'un başka bir
mimariye nasıl port edildiğinin belgelendirmesi
yapılmış olacak. Bence en az bunlar kadar değerli bir
katkı da Pardus'u iyi tanıyan, porting heyecanını
yaşamış ondan fazla yeni geliştirici yetişmiş olacak.
Yol haritası için kesin tarihler vermem şimdilik
mümkün değil, çünkü projede çalışacakların önemli
bir kısmı öğrenci ve yaz stajları var. Hem yoğun
Pardus'un daha yaygın bir şekilde kullanılması için
ne tür çalışmalar yapılmalı? Nereden başlanmalı?
Türkiye ve dünya çapında ayrı ayrı düşündüğümüzde
Pardus'un yaygın olarak kullanılmasının önündeki en
büyük engeller nelerdir?
Pardus'un kullanımının yaygınlaşmasının önündeki
engeller, Pardus'un kendi başına başa çıkabileceği
şeyler değil bence. Kamu kurumlarını için bir devlet
iradesinin ortaya konması gerektiğini düşünüyorum.
Tabi bunu söylerken öncelikle devletin internetten
verdiği hizmetlerin (ilsis.meb.gov.tr gibi) sadece tek
bir işletim isteminden ulaşılabilir olmaktan
çıkarılması lazım. Bazı kurumların kullandıkları
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
yazılımlarında yenilenmesi gerekebilir ama olayın
geneli düşünülecek olursa bu maliyetler eklendiğinde
bile yine de karda oluruz. Pardus'un desteğini
profesyonel olarak verebilen firmaların ortaya
çıkmaları da süreci hızlandıracaktır. Bahsettiğim şey
"Şu listeye mail atın" şeklinde değil de desteğin
seviyesine göre telefonla veya yerinde destek
vermek. Bu kurumların özgür yazılımları tercih
etmesinin önündeki ciddi bir engel bence.
Beklediğiniz fakat bulamadığınız bir soru varsa
cevabını verir misiniz?
Beklediğimden de fazla soru buldum ;)
Çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.
Okurlarımıza son soruyu siz sormak ister misiniz?
Sadece soru sormanın iyi bir şey olduğunu
hatırlatmak isterim.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
UBUNTU FCM DERGİSİ EDİTÖRÜ RONNIE TUCKER
İLE RÖPORTAJ
Ağustos 2009
Hüseyin SARIGÜL
[email protected]
Kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz.
Nisan 2007 ye denk geliyor.
Tabiki. Ben Ronnie Tucker, özgür ve bağımsız bir
ubuntu e-dergi'si olan FCM(Full
Circle Magazine)nin editörüyüm ve yarı zamanlı bir
sanatçıyım.
Özgür yazılıma katkılarınızı öğrenebilir miyiz?
FCM Macerası nasıl başladı. Hangi fikir ekseninde
oluştu ?
FCM nin doğuşu birilerinin fikri olarak Ubuntu
forumlarıyla olmuştur.
Benim maceram Yeni bir magazin oluşturmayı
düşünen birinin gönderisini yanıtlamamla başladı.
Ama cevap gelmedi. Bende bunu kendim yapmaya
karar verdim ve forumda bununla ilgili yeni bir konu
açtım. Birkaç saat içinde
içlerinde şu anda hala fcm de çalışan Robert
Clipsham, Rob Kerfia'nında olduğu bir çok kişiden
yanıt aldım. Eğer ubuntuforums'ta bu iletileri
ararsanız hala oralarda bir yerde olduklarını
görebilirsiniz.
Hımm. Bu konuda pek bir şey söyleyemem çünkü
ben bir programcı değilim.
Ama FCM gibi fikirler özgür yazılımın gelişmesine
ve benim gibilerinde özgür yazılım birlikteliğine
katkı yapabilmemi sağlamakta.
Daha önce herhangi bir e-dergide çalıştınız mı?
Hayır daha önce hiç. Bu kadar zamanımı alacağını
bilseydim büyük ihtimalle böyle bir işe hiç
kalkışmayacaktım.
Neden Ubuntu?
İlk olarak çok sevdiğim linux işletim sistemi
kubuntuydu. Daha sonra 8.10 piyasaya çıktığında
ubuntu kullanmaya başladım.
Geçen zaman içinde Ubuntu'da neler değişiyor?
Ubuntu her altı ayda bir piyasaya sürülüyor. Yani her
zaman yeni.
Ubuntunun avantaj ve dezavantajları nelerdir.
Dediğim gibi altı ayda bir yeni bir sürümünün
çıkması büyük bir artı.
Başka bir artı ise topluluk içinde ubuntu
kullanıcılarına desteğinin çok iyi olması.
Başka bir dağıtım kullanıyor musunuz? Nedeni nedir?
Asus EEE 701 dizüstü bilgisayarımda Enlightenment
masaüstü destekli Puppy Linux kullanıyorum. 701
çok güçlü değil bu yüzden hafif bir işletim sistemine
ihtiyacım var. Linux puppy yavaş bilgisayarlar için
mukemmel bir tercih.
Peki ismini neden Full Circle Magazine koydunuz?
Bir arkadaşım bana bu ismin uygun olacağını
söyledi. Gerçektende iyi
bir isim çünkü Ubuntu'nun simgesi olan (circle of
friend) i de ifade ediyor.
Linuxten beklentileriniz nelerdir.
Ne zamandan beri editörlük görevindesiniz.
En başından beri editörüm. Benim hatırladığıma göre
Ronnie Tucker'ın Labrador Puppy adlı çalışması
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Umarım linux gelişir popülarite kazanır ve kitleler
tarafından desteklenerek kullanılan en iyi işletim
sistemi haline gelir.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
UBUNTU FCM DERGİSİ EDİTÖRÜ RONNIE TUCKER
İLE RÖPORTAJ
Ağustos 2009
Hüseyin SARIGÜL
[email protected]
FCM neden bu kadar sevildi?
Pardus hakkındaki düşünceleriniz nelerdir.
bunu okumaktan zevk alıyor.
FCM yeni kullanıcı kitlelerini hedef aldı ve ayrıca
daha iyi
kullanıcılar içinde makaleler yayınlandı. Ama
genelde makalelerin
yeni kullanıcılar için yararlı olması ve sıkıcı
olmaması büyük bir önem taşımaktadır. .
Bir devletin adım atması ve linux işletim sistemine
destek vermesi, linux'e adapte olmak istemesi çok
güzel.
Web sitenizi ziyaret ettim sanatsal çalışmalarınızı
gördüm.Bu konuda birşeyler soylemek istermisiniz.
Pardus'u duydunuz mu? Kullanma imkanı
bulabildiniz mi?
Çevirileri sürekli olarak devam ettirmek gerçekten
zor, ve zaman alıcı. Bazıları başlıyor ve bir iki
çeviriden sonra bırakabiliyor. Ama ben her zaman
söylüyorum eğer kendi dilinizde FCM'niz yoksa
bana e-mail ile haber verin ve kendi takımınızı
kurun. Şu ana kadar hakkını vermem gereken ve
gerçekten iyi iş çıkaran fransız, italyan ve çin
takımları var.
FCM için çeviri takımları kuruluyor. Kalıcı bir çeviri
takımları kurma konusunda bir planınız varmı?
Pardus hakkında çeşitli şeyler duydum ama kullanma
fırsatım olmadı.
Birkaç yıldır yağlı boya ve pastel boya çalışmaları
yapmaktayım. Bu çalışmalar beni rahatlatmakta ve
FCM den ve bilgisayardandan biraz olsun
uzaklaşmamı sağlamakta.
FCM Özgür yazılım dergisimidir. Yoksa Ubuntu
dergisimi bu konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir.
Evet bizede özgür yazılım dergisi diyorlar. Ama asıl
amaç yeni yazılımlar geliştirmekten ziyade ubuntuda
çeşitli şeyleri nasıl yapabileceğimizi göstermek.
Biraz sizin hakkınızda konuşalım. FCM nin editoru
olmak nasıl bir duygu.
Ronnie Tucker'ın A Horse of Course adlı
çalışması
Linux topluluğuna destek vermek çok güzel. Bazen
bir ayı kendime ayırmak istiyorum ama biliyorumki
yeni fikirler ve konular hakkında bir sürü e-mail
yağacak. Ama bunun olması aslında güzel çünkü
bunun anlamı biz güzel bir şey üretiyoruz ve insanlar
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Ronnie Tucker 'ı Our Dog Dusty adlı çalışması
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
UBUNTU FCM DERGİSİ EDİTÖRÜ RONNIE TUCKER
İLE RÖPORTAJ
Sizce hangisi daha önemli. Linus Torvalds mı
Richald Stallman mı
[email protected]
Dans denince?
İnsanlar bazen Stallman ismini gereksiz görüyor
Torvalds hakkında biraz
fazla heyecanlanıyorlar. Ama şunu unutmamalıyızki
Stallman olmasa ne Linus
olurdu nede GNU. Dolayısıyla Stallman biraz daha
fazla krediyi bence hakediyor.
Aşk, evlilik ve özgürlük hakkındaki düşünceleriniz
nelerdir?
Aşk güzel birşeydir ama evliliği özgürlüğünüz için
bir tehlike olarak görüyorsanız benim inancım tamda
Franklinin söylediği gibi
" Hürriyetlerini geçiçi olarak güvende olmak için
bırakabilen insanlar
ne hürriyete nede güvenliği hakkederler. "
Ağustos 2009
Hüseyin SARIGÜL
Dans konusunda umutsuz bir vakayım. Yazmayı
tercih ederim.
Türkiyeye tatil amaçlı geldinizmi ?
üzgünümki hayır.
Peki türk yemekleri?
Çok çeşitli yabancı yemekler yedim ama henüz türk
yemeyi yeme imkanı bulamadım.
Gelecek planlarınıznelerdir
FCM yi olabildiğince sürdürmek istiyorum.
Peki FCM nin geleceği nedir sizce.
Sadece devam etmeli. Daha fazla destek olmak bizim
için yararlı olabilir. Bizi destekleyen Apress,No
starch,SAMS ve Prentice Hall gibi firmalar bize
incelememiz için kitaplar yolluyorlar. Ama ayrıca
incelemek için donanım sahibi olmakta iyi olurdu.
Belki bir gün dergimiz basılı olarak yayınlanabilir
ama bunun için çok fazla para ve organizasyon
gerekli. Dijital halinde olduğu gibi bir gün
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
yayınlansa bile Full Circle Magazine'i sadece
basılması için gereken para çok fazla. Kesinlikle
satılmasını düşünmüyorum.
FCM yi inceledik. Gerçekten çok başarılı bir iş
çıkarmışsınız. Bizimle bu ropörtajı yaptığınız için
teşekkür ederim.
Benimle röportaj yapmak istediğiniz için asıl ben
size teşekkür ederim. Benimle beraber FCM yi
yayınlamakta emeği geçen herkese Rob, Robert'e
tüm okuyuculara ve makale yazarlarına tüm çeviri
takımlarına teşekkür ederim. FCM yi her ay
yayınlamaya devam edecektir. Size ve pardus
ailesine başarılar diliyorum.
Saygılarımı sunuyor çalışmalarınızda başarılar
diliyorum. FCM okumanın ayrıcalığını sürekli
yaşamak dileklerimle.
Röpotaj Hüseyin SARIGÜL
[email protected]
Çeviri : Mehmet Sarıgül
YAZARIN NOTU : Bu mükemmel çeviriyi yapan
Mehmet SARIGÜL 'e teşekkür ederim.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
PHP DERSLERİ (BİRİNCİ BÖLÜM)
Ağustos 2009
Mehmet SARIGÜL
[email protected]
PHP bir sunucu taraflı programlama dilidir.
Dinamik web sayfaları oluşturmada kullanılır.
PHP derslerimize başlamadan önce PHP için
gerekecek olan HTML bilgilerini öğreneceğiz.
HTML (Hyper Text Markup Language)
İnternette dolaştığımız tüm web sayfaları aslında
html kodlarıdır. Bu kodlar tarayıcılarımız tarafından
derlenir ve web sayfaları olarak yansıtılır.
HTML’in “Merhaba Dünya”’ sı ;
<html>
<head>
<title>İlk Sayfamız</title>
</head>
<body>
Merhaba Dunya
</body>
</html>
Öncelikle bir text dosyası oluşturun ve içine üstteki
kodları yapıştırın. Daha sonra uzantısını .html olarak
değiştirip web tarayıcınızda açın. Web sayfasındaki
“Merhaba Dunya” yazısını görebilirsiniz. Sayfada
boş bir yere sağ tıklayıp “Kaynak kodunu görüntüle”
dediğinizde, yazdığınız kodları görebilirsiniz.
<h4>Linux Nedir?</h4>
Şimdi kodu açıklamaya başlayalım.
</p>
<html> - Html kodlarının hepsini kapsayan html
tag’idir.
</body>
<p>
<b>Linux</b> <i>özgürlüğün</i> ta
<u>kendisidir.</u>
</html>
<head> - Html kodunun başlığını ve script kodlarını
içeren bölümdür. Html kodundan hemen sonra
yerleştirilir.
<title> - Bu bölüme yazdıklarınız sayfanın başlığı
olarak gözükür.
<body> - Html kodlarını içeren ana kısımdır.
Sayfanın içindeki tüm yapılar burada oluşturulur.
Şimdi daha karmaşık bir kodu inceleyelim.
Bu sayfadaki yeni tag’lerimize bir göz atalım.
<html>
<hx> - Başlık tag’idir. Buradaki x; 1 ile 6 arasında
bir sayıdır. h1 en büyük başlık boyutunu, h6 en
küçük başlık boyutunu gösterir.
<head>
<p> - Paragraf tag'idir. Paragraflar bu tag içine alınır.
<title>İkinci Sayfamız</title>
<i> - İtalik yazılmak istenen yerler bu tag içine
alınır.
</head>
<b> - Kalın yazılmak istenen yerler bu tag içine
alınır.
<body>
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
PHP DERSLERİ (BİRİNCİ BÖLÜM)
Ağustos 2009
Mehmet SARIGÜL
[email protected]
<u>- Altı çizgili yazılmak istenen yerler bu tag içine
alınır.
<a> - Başka bir sayfa ya da resim için link eklemede
kullanılır.
<html>
Şimdi de tablo oluşturalım.
<head>
<html>
<title>İlerliyoruz. Oldu 3. sayfa</title>
<head>
</head>
<title>Hadi Tablo Yapalım.</title>
<body>
</head>
<img src=”resim.jpg” alt=”resim” />
<body>
<a href=”resminadresi.html”>Bu resmin sitesine
gitmek için tıklayınız.</a>
<table border=”1”>
</body>
</html>
Buradaki yenilikler link ve resim ekleme.
<td>23</td>
</tr>
</table>
</body>
</html>
<tr>
<td>İsim</td>
<td>Yaş</td>
</tr>
Resim eklemek için img tag'ini kullanıyoruz. Src'ye
<tr>
resmin adresini, alt'a ise resmin üstüne fare imleci ile
gelindiğinde hangi bilginin ekranda görüneceğini
<td>Mehmet</td>
yazıyoruz. img tag'inin açıldığı yerde kapandığına
dikkat edin. Bazı tag'ler farklı yerlerde açılıp
<td>21</td>
kapanırken bazıları img gibi açıldığı yerde kapatılır.
<img> - Resim eklemek için kullanılan tag'dir.
<td>Ali</td>
<table> - Bu tag tablo oluşturmak için kullanılır.
Border kısmı ise sütunlar arasındaki kenarların ne
kadar kalın olacağını belirler.
<tr> - Tablodaki bir satırı temsil eder.
</tr>
<td> - Tablodaki bir sütunu temsil eder.
<tr>
Şimdi de bir form oluşturalım.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
PHP DERSLERİ (BİRİNCİ BÖLÜM)
Ağustos 2009
Mehmet SARIGÜL
[email protected]
<html>
yöntemidir. Birden fazla satırlı metin kutusu
oluşturur.
<head>
<title>Kayıt Formu</title>
</head>
Şimdilik bu kadar HTML bilgisi bize yeterli. Artık
PHP'ye adım atmanın zamanı geldi.
<body>
PHP kodları nasıl yazılır?
<form name=”form1” method=”post”
action=”sayfa2.php”>
PHP kodları html kodları içine <? ?> ya da <?php ?>
tagleri içinde yazılır. Yazım kuralları C programlama
diline benzer. PHP dosyalarının genel kullanılan
uzantısı .php dir. Tek satırlık bilgi "//" kullanılarak,
çok satırlık bilgi "/**/" kullanılarak yazılabilir. Her
satırın sonuna ";" konur. Veriler tanımlanırken
herhangi bir tip belirtmeye gerek yoktur ama veri
adları $ işareti ile başlar. Şimdi bu söylediklerimize
kod içinde bir göz atalım.
Bir kullanıcı kayıt formu oluşturduk. Buradaki
kullanıcı etkileşim tag'lerine bakacağız.
Ad: <input type=”text” name=”ad”/><br/>
Soy ad: <input type=”text” name=”soyad”/><br/>
Yas: <input type=”text” name=”yas”/><br/>
Eklemek istediğiniz şeyler:<br/>
<textarea name=”Bilgi”></textarea>
<input type="submit" name="submit">
</form>
</body>
</html>
<form> - Kullanıcıdan bilgi almak için gerekli olan
formları oluşturmada kullanılır. Method kısmına
daha sonra değineceğiz. Action kısmı ise bu form
onaylandığında sayfanın nereye yönlendirileceğini
ve bilgilerin nereye yollanacağını gösterir.
<input> - Kullanıcıdan giriş almak için gerekli olan
tag'dir. Type kısmına “button, checkbox, file, hidden,
image, password, radio, reset, submit, text” girdileri
yazılabilir. "File" kullanıcıdan dosya almak için,
"password" şifre girişi için, "radio" çoktan seçmeli
giriş için, "reset" formu resetleyecek buton
oluşturmak için, "submit" formu onaylayacak butonu
oluşturmak için, "text" ise kullanıcıdan yazı girişi
almak için kullanılır. Diğer type özelliklerine
gerektiğinde değineceğiz.
<textarea> - Kullanıcıdan metin almanın başka bir
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
<?php
// ben bir bilgi satırıyım
echo “ilk php kodumuz”;
echo “<i>echo komutu ile html tagleri
yazılabilir!</i>”;
?>
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
PHP DERSLERİ (BİRİNCİ BÖLÜM)
Ağustos 2009
Mehmet SARIGÜL
[email protected]
echo "ilk: ".gettype($ilk)."<br/> sayi:
".gettype($sayi)."<br/> bool: ".gettype($bool);
Float : Kayar noktalı sayı yani rasyonel sayı değerleri
alır.
?>
String : Metin değerlerini alır.
Gördüğünüz gibi
tanımlama yaparken tip
otomatik olarak
tanımlanıyor. Burada
yeni olan başka bir şey
ise fonksiyon kullanmak.
PHP'de C programlama
dilinden de alışkın
Not: PHP dosyaları browser yardımı ile direk olarak
açılamaz. Öncelikle bilgisayarınıza PHP sunucu
kurmanız gerekin. Bunu nasıl yapacağınızı
bilmiyorsanız forumumuzu ziyaret ederek bununla
ilgili konuları inceleyebilirsiniz.
Link: http://forum.parduslinux.org/viewtopic.php?f=187&t=14164
olduğumuz birçok tanımlı fonksiyon mevcut.
Echo komutu ile html dosyasının içerisine istediğiniz Bunların hepsini liste olarak vermek yerine, zamanı
gelince kullanarak öğreneceğiz. Burada kullanılan
kodu yazdırabilirsiniz. Bu kodu çalıştırdıktan sonra
sağ tuşa tıklayıp sayfanın kaynağını görüntüleyelim. gettype fonksiyonu tek bir parametre alıyor ve
aldığı değişkenin tipini bize dönüyor. Parametre
fonksiyonlara gönderilen değerlerdir, parantez içine
Şimdi de birkaç değişken tanımlayalım.
yazılır ve virgül ile ayrılır. "." ise PHP'de
string(metin) birleştirme işlecidir. Eğer birden fazla
PHP'de değişken tanımlamak çok kolaydır. Çünkü
string'i birleştirmek isterseniz araya "." işlecini
değişken tipi tanımlamanız gerekmez. Sizin
yazmanız gerekir.
değişkene ilk değer atadığınız yerde değişkenin tipi
otomatik olarak tanımlanır.
Veri Tipleri
<?php
PHP'deki belli başlı veri tipleri;
$ilk = "Ben bir string değişkeniyim";
Boolean : True veya false değerini alır.
$sayi =5;
İnteger : Tamsayı değerlerini alır.
$bool = false;
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Daha sonra array tipine de değineceğiz.
Koşullandırma
Her programlama dilinde olduğu gibi PHP’de de
koşullandırma komutları vardır. Bunlar, if-else ve
switch-case komutlarıdır.
Hemen bir örnek ile koşullandırmaya göz atalım.
<?php
$sayi = 5;
if($sayi % 2 == 0 )
echo “Çift bir sayıdır”;
else echo “Tek bir sayıdır”;
?>
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
PHP DERSLERİ (BİRİNCİ BÖLÜM)
Ağustos 2009
Mehmet SARIGÜL
[email protected]
If işlevinden sonra if’in içindeki koşulun
doğruluğunda çalıştırılacak kod parçası yazılır. Eğer
kod parçası 1 satırdan fazla ise kodun { } içine
alınması gerekir.
Küçük veya eşittir $a, $b'den küçük veya ona
eşitse sonuç TRUE olur.
$a <= $b
Büyük veya eşittir $a, $b'den büyük veya ona
eşitse sonuç TRUE olur.
$a >= $b
% işlemi kalan bulma işlemidir. 5%2 = 1 dir.
Dolayısıyla koşullandırmanın ilk kısmı false(yanlış)
olur ve atlanır, else içindeki kısmı çalıştırılacaktır.
Şimdi de güzel ve diğerlerine göre karışık bir örnekle
"==" işleci ise eşitlik işlecidir. İki tarafının birbirine
eşit olduğu durumlarda true, eşit olmadığı durumlarda dersimizi kapatalım.
false değeri döner. Bu karşılaştırma işleçlerine bir göz
<?php
atalım.
$a == $b Eşittir. $a ve $b aynı değere sahipse sonuç
TRUE olur.($a ve $b nin tipleri farklı olabilir.)
Aynıdır $a ve $b aynı değere sahipse ve
tipleri de aynıysa sonuç TRUE olur.
$a === $b
Eşit değildir $a ve $b aynı değere sahip
değilse sonuç TRUE olur.
$a != $b
Eşit değildir $a ve $b aynı değere sahip
değilse sonuç TRUE olur.
$a <> $b
<head>
</head>
<body>
<form action="<? echo $_SERVER['PHP_SELF'];
?>" method="post">
<input type="text" name="ad">
if($_POST['submit'])
<input type="text" name="soyad">
{
<input type = "submit" name="submit">
if(strlen($_POST['ad'])==0)
</form>
echo "Ad girmediniz";
</body>
else if(strlen($_POST['soyad'])==0)
</html>
echo "Soyad girmediniz";
Farklıdır $a ve $b aynı değere sahip değilse
veya türleri aynı değilse sonuç TRUE olur.
$a !== $b
<html>
else
echo "Adınız ".$_POST['ad']." Soyadınız
$a < $b Küçüktür $a kesin olarak $b'den küçükse sonuç ".$_POST['soyad'];
TRUE olur.
}
$a > $b Büyüktür $a kesin olarak $b'den büyükse
?>
sonuç TRUE olur.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
PHP DERSLERİ (BİRİNCİ BÖLÜM)
Ağustos 2009
Mehmet SARIGÜL
[email protected]
basılmadıysa false’tur. Bu yüzden PHP dosyası
açıldığında bu kısım çalışmaz, formu onaylayıp
yeniden çağırdığımızda çalışır.
Ad girilmeyen durum.
Ad girilip soyad girilmeyen durum.
Ad ve soyad girilen durum.
Öncelikle HTML kodumuzu inceleyelim. HTML
kodumuzun içinde basitçe bir form oluşturulmuş. Bu
formun içinde yazı girilecek iki adet alan ve bir
onaylama butonu var. Form tag'i için gördükleriniz ise:
Action : Formun onaylandığında yani submit butonuna
basıldığı zaman nereye yönlendirileceğini gösterir.
Burada action içinde gördüğünüz kısım standart bir
PHP ifadesidir ve form onaylandığında aynı PHP
dosyasına gönderilmesi gerektiğini gösterir.
Method : Formda veri yollamada kullanılacak yöntemi
gösterir. İki yöntem vardır. Post ile gönderilen veriler
güvenli olarak iletilir. Get ile gönderilen veriler ise
url'ye eklenerek yollanır. Dolayısıyla kullanıcı
tarafından görülebilirler. Bazı gizliliği olmayan
durumlarda get yöntemi kullanılır.
Yani bu form onaylandığında geriye, sunucudaki PHP
dosyasına gönderilir.
İf kısmının içindeki kodu incelersek burada yeni bir
fonksiyon göreceğiz. Strlen() fonksiyonu içindeki
stringin uzunluğunu döner. Yani
if(strlen($_POST['ad'])==0) ; ad ismi ile gelen verinin
uzunluğunun sıfır olup olmadığına bakar. Eğer ad
text'ine herhangi bir veri girilmemişse bu uzunluk
sıfırdır ve ‘echo "Ad girmediniz";’ ile hata verilir.
İkinci else if kısmı ise bu if koşulunun yanlış olması
ile çalıştırılır ve bu sefer soyad girilip girilmediğine
bakılır. Son else kısmı ise isim ve soyisim girildiği
durumlarda bu isim ve soyismi ekrana yazar.
Bu derste neler öğrendik;
PHP kısmına gelirsek :
İlk if koşulumuzun içine bakalım. Burada kullanılan
$_POST bir dizidir. Diziler aynı türdeki birden çok
veriyi sıralı olarak tutan yapılardır. $_POST[‘submit’]
dediğimizde bu gelen input verisinden, adı submit
olanın değerini bize döner. Bu bizim butonumuzun
değeridir ve bu değer butona basıldıysa true,
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
- Basit HTML ve form yapısı.
- PHP kod yazım kuralları
- PHP’de fonksiyonlara giriş
- PHP’de veri türleri
- PHP’de basit kullanıcı bilgi formu
- PHP’ koşullandırma işleçleri
Gelecek dersimizde dizilere biraz daha yakından
bakacağız, kendi fonksiyonlarımızı yazacağız ve
döngüler konusunu işleyeceğiz.
PHP ile ilgili her türlü sorunuz için forumumuzdan
yardım isteyebilirsiniz.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
PYGTK VE GLADE İLE ARAYÜZ TASARIMI
pyGTK, GNOME masaüstü ortamının naif grafik araç takımı olan GTK için
oluşturulmuş Python Wrapper'ını tanımlayan kısaltmadır. GTK'nın naif dili
“C” olmasına rağmen, pyGTK de en az C kadar iş görmekte ve hatta
geliştirme kolaylığından dolayı tercih edilmektedir.
PyGTK ile geliştirilen yazılımlar sadece GNOME ortamında değil, KDE'de
ve hatta Mac OS ile Windows üzerinde de kullanılabilir. Buna en güzel
örnek Gimp'tir. Zira GTK'nın açılımı da GIMP Toolkit'tir. Bu ismin nedeni,
GTK'in başlarda GIMP'i oluşturabilmek için geliştirilmiş olmasıdır.
Bu yazıda Python ile kullanılan wxPython, pyQT, Tkinter gibi diğer grafik
araç takımlarıyla pyGTK'nın karşılaştırmasını yapmayacağım. Web
tamamen bu tartışmalarla dolu ve konu hakkında herkesin bir fikri var.
Bence hepsinin farklı alanlarda kendilerine has avantajları ve dezavantajları
bulunmakta. En iyisi siz hepsine bir göz atın ve kendi kararınızı verin.
Ağustos 2009
Can Mustafa ÖZDEMİR
[email protected]
http://www.gotocan.com
Bu anlatımda ilk olarak basit bir hesap makinesi yapacağız. Hesap
makinesi yapımının çok zevkli olmadığının ve neredeyse bütün tutorial'ların
bununla başladığının farkında olmama rağmen entrybox ve buton işlemleri gibi
temel öğelerin en basit şekilde kullanıldığı uygulama olduğunu düşündüğümden,
giriş uygulaması olarak bunu seçtim.
Başlamadan önce Glade ile arayüz tasarımının çalışma mantığı üstüne
ufak bir demeç verelim. Eğer Qt Designer ile önceden tanışıklığınız varsa Glade
size ilk etapta biraz tuhaf gelecektir. Glade ile tasarlanan arayüzler otomatik
olarak kod oluşturmaz. Siz yazdığınız kodun içinden oluşturduğunuz Glade
projesini (arayüzünü) çağırırsınız. Ayrıntıya girmeden tasarıma geçiyorum, zaten
ne demek istediğimi birazdan anlayacaksınız.
Arayüz tasarımı:
Glade'i açtığımızda karşımıza şöyle bir ekran gelmeli:
Bu anlatımdan azami şekilde faydalanabilmek için zaten biliyor olmanız
gerekenler:
1 Temel python bilgisi
2 Nesneye yönelik programlama bilgisi
3 Gerekli paketleri yükleyebilecek kadar GNU/Linux bilgisi
pyGTK tasarlayabilmek için gerekli paketler:
1 GTK
2 pyGTK
3 Python
4 Glade 3
Herşey hazırsa başlayalım!
Bu anlatımda ilk olarak basit bir hesap makinesi yapacağız. Hesap makinesi
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
PYGTK VE GLADE İLE ARAYÜZ TASARIMI
Bu ekran büyük ihtimalle sizde Türkçe olacaktır. “Proje dosya formatı”
olarak “Libglade”'i seçiyoruz ve ekranı kapatıyoruz. Pencere kapandıktan
sonra karşımızda tertemiz bir arayüz belirir.
Ağustos 2009
Can Mustafa ÖZDEMİR
[email protected]
http://www.gotocan.com
Vertical Box: Ekranı yatay parçalara böler. Pencereyi küçültüp büyütürken içerik de
pencereye oranla boyut değiştirir. Araç eklerken kutu numarasını belirtmek gerekir.
Table: Horizontal ve Vertical Box'lar gibi içeriği yatay ve dikey parçalara böler.
Fakat yatay ve dikey parçaların sayısı eşittir. Pencereyi küçültüp büyütürken içerik
de pencereye oranla boyut değiştirir. Araç eklerken kutu numarasını (x,y) şeklinde
belirtmek gerekir.
Sol tarafta araçlar kutusundan "Toplevel" başlığı altından “Window”a
tıklamalısınız.
Layout: Ekranı piksellere böler. Pencere boyutu, araç boyutlarını etkilemez. Araç
eklerken koordinatlar (x,y) şeklinde girilir.
Bu sayede bomboş ve saydam ana pencere taslağımız görünür hale gelecektir.
Şimdi sırada bunu doldurmak var.
Başlamadan önce GTK'da packing yöntemlerinden de kısaca bahsedelim:
Horizontal Box: Ekranı dikey parçalara böler. Pencereyi küçültüp büyütürken
içerik de pencereye oranla boyut değiştirir. Araç eklerken kutu numarasını
belirtmek gerekir.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
PYGTK VE GLADE İLE ARAYÜZ TASARIMI
Diğer içericilere (container) kendiniz göz atıp ne işe yaradıklarını
öğrenebilirsiniz. Biz buradaki örnekte sadece Horizontal Box kullanacağız.
Siz pencere tasarımını istediğiniz şekilde yapabilirsiniz.
Ağustos 2009
Can Mustafa ÖZDEMİR
[email protected]
http://www.gotocan.com
Yukarıdaki tabloya göre, yandaki araçları tıkladıktan sonra pencere üstünde
ayırdığımız alanlara sırayla tıklarak yerleştirelim. İşlem sonunda elimizde şöyle bir
sonuç olmalı:
Şimdi yine sol taraftan Horizontal Box simgesine ve ardından penceremize
tıklayalım. Çıkan kutucuğa “5” yazıp devam edelim. Böylece penceremizi
dikey olarak 5 parçaya ayırmış olduk.
Basit bir hesap makinesi
yaptığımız için 20 basamaklı
sayılar üstünde işlem yapmak gibi
bir amacımız yok. O nedenle giriş
(entry) araçlarını biraz
kısaltmakta fayda var. Bu sırada
butonumuzun ve etiketimizin
üstündeki yazıları değiştirip,
comboboxentry'mıza gereken
değerleri atayalım. Tüm bunları
Glade'in sağ alt tarafında bulunan
özellikler (properties)
bölümünden yapalım.
Bu beş parçaya farklı araçlar ekleyeceğiz. Tasarım yaklaşık olarak şöyle
olmalı:
1. Kutu - İlk sayı için giriş - (entry)
2. Kutu - İşlem seçimi - (comboboxentry)
3. Kutu - İkinci sayı için giriş - (entry)
4. Kutu - Sonuç - (label)
5. Kutu - Hesapla butonu - (Button)
Pencere (window1)
özelliklerinde, common başlığı
altında visible seçeneğini “Yes”
olarak belirleyin. Eğer bunu
yapmazsanız pencere hiç bir
zaman görüntülenmeyecektir.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
PYGTK VE GLADE İLE ARAYÜZ TASARIMI
Ağustos 2009
Can Mustafa ÖZDEMİR
[email protected]
http://www.gotocan.com
Şimdi ilk olarak entry1'e tıklayalım ve yine Common sekmesi altında genişliği
değiştirelim. Aynı işlemi entry2 için de uygulayalım. Ben 8 değerini verdim, siz
daha kısa ya da daha uzun yapabilirsiniz.
Comboboxentry'mizi seçtikten sonra genel özellikler (General) bölümünden içeriği
(Items) dolduralım. Buraya makinemizin yapmasını istediğimiz şeyi, yani dört
işlemi girelim.
Etiketin üstündeki yazıyı da yine etiketin genel özelliklerinden değiştirebiliriz. Ben
açılıştaki yazı olarak “= 0” kullandım. Siz isterseniz boş da bırakabilirsiniz. Ne de
olsa işlem yapıldığında burası değişecektir.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
PYGTK VE GLADE İLE ARAYÜZ TASARIMI
Ağustos 2009
Can Mustafa ÖZDEMİR
[email protected]
http://www.gotocan.com
İşlev atamayı öğrendiğimize göre şimdi de, ana pencerenin kapatma tuşuna
tıkladığımızda kapanması için bir işlev daha oluşturalım. Bu kez window1'e, ya da
ana penceremizin adı neyse ona tıklayıp, özellikler altında sinyaller bölümünde
“GTKObject”i bulup “destroy” eylemine “on_window1_destroy” işlevini atıyoruz.
Glade ile burada işimiz bitti sayılır. Oluşturduğumuz arayüzü bir yere
kaydedelim. Dosya uzantısı .glade olmalıdır. Ben “proje1.glade” ismiyle
kaydettim. Siz de öyle yaparsanız iyi olur. Ya da birazdan kodlarda “proje1.glade”
yazan yeri, kendi verdiğiniz isimle değiştirmelisiniz.
Artık işin zevkli kısmına, yani kodlamaya geçebiliriz. :)
Kodların oluşturulması:
Butonun üstünde yazacak olan yazıyı da etikete uyguladığınız yöntemle
değiştirebilirsiniz. Fakat buton için gerçekleştirmemiz gereken son bir işlem daha
var. Butona işlev atamalıyız. Sinyaller (Signals) sekmesi altında “clicked”
yazısının sağındaki alana çift tıklatın ve “on” yazın, Glade burada size bir işlev
ismi önerecektir. Bu büyük ihtimalle “on_button1_clicked” olur. İsterseniz işlev
adını “Husamettin” olarak da değiştirebilirsiniz, yalnız daha sonra kodlarda işlevi
çağırırken bu adı kullanmalısınız.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Arayüzü kaydettiğimiz dizin içerisinde yeni bir dosya yaratalım ve
“ilkgui.py” adını verelim. Sonu .py olmak kaydıyla istediğiniz adı verebilirsiniz.
Dosyanın başına şunlar yazılmalı:
#!/usr/bin/env python
#-*-coding:utf-8-*import sys
try:
import pygtk
pygtk.require("2.0")
except:
print "pygtk paketi yüklenmemiş"
pass
try:
import gtk
import gtk.glade
except:
print "gtk ya da gtk.galde paketlerinden en az biri yüklenmemiş"
sys.exit(1)
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
PYGTK VE GLADE İLE ARAYÜZ TASARIMI
Bu sayede pygtk için temel kütüphaneleri çekiyoruz ve bunu yaparken versiyon
sorguluyoruz. Eğer pygtk sürümümüz 2.0 ve üstü değilse ya da Glade desteğimiz
yoksa program sonlanıyor. Eğer böyle bir şeyle karşılaşırsanız, gerekli paketleri
tekrar kurmaya çalışın. Bu kısımda bir sorunla karşılaşmazsanız, her şey yolunda
demektir. Arayüz sınıfımızı oluşturmaya başlayabiliriz.
Klasik şekilde sınıfımızı oluşturalım:
class pyMain:
def __init__(self):
Bundan sonra, ilk olarak arayüz dosyamızı, kodlarımıza çekmek olacaktır:
Ağustos 2009
Can Mustafa ÖZDEMİR
[email protected]
http://www.gotocan.com
gtk.glade.XML(self.gladefile, “window1”) ifadesiyle window1 adlı
penceremizin tüm haritasını koda çekiyoruz. Eğer merak ettiyseniz glade
dosyasını bir editör ile açın. Sıradan bir XML dosyası olduğunu göreceksiniz.
Sırayla devam edelim:
class pyMain:
def __init__(self):
self.gladefile = "proje1.glade"
self.wTree = gtk.glade.XML(self.gladefile, "window1")
dic = {"on_window1_destroy" : gtk.main_quit
, "on_button1_clicked" : self.on_b1_clicked}
self.wTree.signal_autoconnect(dic)
class pyMain:
def __init__(self):
self.gladefile = "proje1.glade"
self.wTree = gtk.glade.XML(self.gladefile, "window1")
“proje1.glade” adını verdiğimiz dosyayı kodumuza çektik ve onu
gladefile olarak adlandırdığımız değişkene atadık. Nesne tabanlı
programlamayla arası iyi olmayanlar için belirtmeliyim, “self” ifadesini hiç
kullanmasaydık, program çalışırdı ama ileride aşamalarda arayüzden yeni bir
şey çekmek istediğimizde, gladefile değişkenimizi __init__ fonksiyonu dışında
kullanamazdık. Yani self. ifadesi bu açıdan birazcık global ifadesine benzer.
İkinci satırda self.wTree adlı bir değişken yarattık. Tabiki bunlara
Türkçe isimlerde verebilirdik (Türkçe karakter kullanmadan) ama gladefile ve
wTree değişken isimlerini kullanmak bir pyGTK geleneğidir. İleride
kodlarınızın evrensel bir boyut kazanması açısından bu alışkanlığı kazanırsanız
iyi olur diye düşünüyorum.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Python'da degisken = {a:b, c:d} gibi ifadelerin sözlük oluşturduğunu
hatırlayacaksınız. Biz de burada grafik araçlarına atadığımız işlevlerin
kodlarımız içinde nasıl çağırıldığını belirten bir sözlük oluşturduk. Bu sayede
oluşturacağımız fonksiyona self.on_button1_clicked yazmak yerine
self.on_b1_clicked yazabiliriz. Sonra ise wTree değişkenimize sözlükteki yeni
fonksiyon isimlerimizi self.wTree.signal_autoconnect(dic) ile tanıttık. Aslında
bu kadar kısa kodlar için buna gerek yoktu ancak yöntem olarak aklınızın bir
köşesinde bulunması iyi olur.
class pyMain:
def __init__(self):
self.gladefile = "proje1.glade"
self.wTree = gtk.glade.XML(self.gladefile, "window1")
dic = {"on_window1_destroy" : gtk.main_quit
, "on_button1_clicked" : self.on_b1_clicked}
self.wTree.signal_autoconnect(dic)
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
PYGTK VE GLADE İLE ARAYÜZ TASARIMI
self.ent1 = self.wTree.get_widget("entry1")
self.combob = self.wTree.get_widget("comboboxentry1")
self.ent2 = self.wTree.get_widget("entry2")
self.lab1 = self.wTree.get_widget("label1")
Şimdi araçlar içinden kullanacaklarımıza birer isim vermeliyiz. Üstünde hiç
bir değişiklik yapmayacağımız ya da değer almayacağımız statik araçlar için bu
işlemi yapmaya gerek yoktur. Dikkat ederseniz button1 adlı butonumuzu buraya
hiç dahil etmedik. Onun sadece sinyalini isimlendirmekle yetindik. Tüm bu
değişkenleri birazdan yazacağımız işlemi yapacak olan fonksiyonda
kullanacağız.
Ağustos 2009
Can Mustafa ÖZDEMİR
[email protected]
http://www.gotocan.com
Nihayet, hesabı yapacak olan gerçek işleme geçtik. Önce giriş
araçlarından değerleri alıp değişkenlere atıyoruz. Sonra bu değişkenler üstünde
işlem yapacağız. Dikkat ettiyseniz entry araçları ile comboboxentry aracından
değer alırken farklı komutlar kullandık. Bunun nedeni comboboxentry aracının
bir liste aracı olmasından kaynaklanmaktadır. Giriş araçlarından normal yollarla
veri alırken, comboboxentry aracında aktif öğeyi alıyoruz.
Her şey tamamsa işleme geçebiliriz.
def on_b1_clicked(self, widget):
self.ilk = self.ent1.get_text()
self.islem = self.combob.get_active_text()
self.ikinci = self.ent2.get_text()
class pyMain:
def __init__(self):
self.gladefile = "proje1.glade"
self.wTree = gtk.glade.XML(self.gladefile, "window1")
if self.islem == "+":
self.lab1.set_text("= %s"%float(float(self.ilk + float(self.ikinci)))
if self.islem == "-":
self.lab1.set_text("= %s"%float(float(self.ilk) – float(self.ikinci)))
dic = {"on_window1_destroy" : gtk.main_quit
, "on_button1_clicked" : self.on_b1_clicked}
self.wTree.signal_autoconnect(dic)
self.ent1 = self.wTree.get_widget("entry1")
self.combob = self.wTree.get_widget("comboboxentry1")
self.ent2 = self.wTree.get_widget("entry2")
self.lab1 = self.wTree.get_widget("label1")
if self.islem == "*":
self.lab1.set_text("= %s"%float(float(self.ilk)*float(self.ikinci)))
if self.islem == "/":
self.lab1.set_text("= %s"%float(float(self.ilk)/float(self.ikinci)))
def on_b1_clicked(self, widget):
self.ilk = self.ent1.get_text()
self.islem = self.combob.get_active_text()
self.ikinci = self.ent2.get_text()
Bu kısımda klasik python kodlarını kullanıyoruz. İşlem adını verdiğimiz değişken
(comboboxentry'den aldığımız değer) eğer “+” ise topla, “-” ise çıkar, “*” ise
çarp, “/” ise böl komutlarını veriyoruz.
Sınıfımızı burada tamamladık. Son olarak dosyanın en altına:
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Can Mustafa ÖZDEMİR
[email protected]
http://www.gotocan.com
Sayı 11
Ağustos 2009
PYGTK VE GLADE İLE ARAYÜZ TASARIMI
if __name__ == "__main__":
app = pyMain()
gtk.main()
Satırlarını yazıyoruz ki, kodlar çağırıldığında çalışabilsin. Nesne tabanlı
programlamaya uzak olanlar için bir ekleme yapmalıyım.
app = pyMain() ile sınıfımızı örnekliyoruz. Br sınıf örneklenmeden çalışmaz.
gtk.main() ile de GTK'dan ana penceremizi talep ediyoruz.
if __name__ == "__main__": ifadesinin anlamı, kabaca, “Dosya doğrudan
çağırılmışsa” demektir. Eğer bunu yapmasaydık, kodlarımız sadece bir sınıf
olarak kalacaktı ve ancak başka komutlarla örneklenmesi gerekecekti.
Kodların tamamlanmış hali aşağıdadır...
Dosyaların bulunduğu klasörde komut satırından “python ilkgui.py” komutunu
verdiğinizde çalışacaktır.
Esenlikler...
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
KEDİLER VE PENCERELER
Ağustos 2009
Oğuz Kırat
[email protected]
Merhaba, bu yazımda Pardus kediciğinin ne
olduğundan ve pencereyle arasındaki farklılıklardan
söz etmeyi düşünüyorum. Dün gece, bir kedi ile
Linux dağıtımları arasında ne tür bir ilişki olabilir
diye uzunca düşündüm.
Kediler çok farklı dillerde konuşabilir (Miyav,
Meow, Miau,Miaou): Pardus uluslararası sürümü çok
farklı dilleri desteklemektedir ve asıl amacı işletim
sisteminde Türkçe'nin düzgün kullanılmasıdır.
Kedi sevenler topluluğu vardır, ama pencere sevenler
topluluğu yoktur. Kediniz hastalandığında ya da yeni
maması alerji yaptığında buraya başvurabilirsiniz,
pencere sorunlarınız için pencereciye gitmeniz
gerekir: Pardus açık kaynak kodlu olduğu için bir
programda bir sorun olduğunda Dünya'daki geniş
geliştirici topluluğundan yardım alabilirsiniz. İşletim
sistemindeki bir sorunu siz bile çözebilirsiniz.
Kedinizin bağışıklık sistemi ve derisi vardır,
pencereler yağmurda su sızdırır: Pardus ve Linux,
pencerelere göre daha güvenlidir. Olası bir yara
herhangi birinden bulabileceğiniz tentürdiyot ile
kolayca temizlenir ve kapatılır. Ancak pencereniz
kırıldığında her yere saçılan cam parçalarını
toplamak zorunda kalırsınız. Ayrıca bunlar ayağınıza
da batar.
Kediniz en son hücre yapısını kullanır: Kediniz en
son ökaryot hücre yapısı ve gelişmiş hücre çekirdeği
(Linux çekirdeği) ile gelir. Hücre zarı ihtiyacı olan
besinleri (donanımlar) otomatik olarak tanır. Ayrıca
su yüklenmesi durumunda hücre içi su oranı kolayca
dengelenir.
pardus tulliana'dır. Yani kısaca Pardus.
Kediniz kol, göz, bacak gibi organlarla gelirken,
pencereler sadece kol ile gelir, perde için ayrıca para
ödemek zorunda kalırsınız: Pardus ile ihtiyacınız
olan ofis, mesajlaşma, ortam yürütücü, DVD yazıcı
gibi programlar ücretsiz olarak gelir. Pencereniz de
her biri için para ödemek zorunda kalırsınız (Korniş,
perde vb...)
Kedinizle oyun oynayabilirsiniz: Pardus'ta hem Linux
hem de birçok Windows oyununu yüksek performans
ile çalıştırabilirsiniz.
Kediler ücretsizdir: Sokaktan bir kedi alıp bakımını
üstlenebilirsiniz ancak dışarıdan alacağınız her
pencere için para ödemek zorunda kalırsınız. Pardus
ücretsizdir. Sokağa, yani internet'e çıkarak sizde bir
tane edinin.
Kendi kedinizi üretebilir ve satabilirsiniz: Yeni bir
kedi üretebilir ve onu satabilirsiniz. Özgür lisans
sayesinde Pardus'u değiştirebilir ve kendi işletim
sisteminizi oluşturup ücretli ya da ücretsiz olarak
dağıtabilirsiniz.
Kediler hareket edebilirler: Pardus, netbook ve diz
üstü bilgisayarınızı yormadan tüm işlerinizi kolayca
gerçekleştirmenize olanak verir.
Kedinizin tüylerini istediğiniz gibi tarayabilir,
boyayabilirsiniz: Pardus'un dış görünüşü çok
sevimlidir ve dışarıdan yüklenebilen tema desteği
vardır.
Birçok kedi türü vardır: Linux tabanlı ve sizin
ihtiyaçlarına cevap verecek birçok dağıtım vardır.
Burada bahsettiğim sevimli kedicik ise Panthera
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Kedinize verdiğiniz mamanın içinde ne olduğu
kutusunda yazar: Pardus'a yükleyeceğiniz
programların bir çoğu da açık kaynak kodlu
olduğundan, yüklediğiniz programın sistemde ne
yaptığını ve nasıl çalıştığını kolayca öğrenebilirsiniz.
Dışarıdan bir kedi edindiğinizde kimse bir şey demez
ama bir pencere söktüğünüzde hırsız olursunuz:
Pencerenizi korsan kullanıyorsanız, yasalara göre
hırsız sayılırsınız. Oysa kediler özgürdür.
Kedinizi YALI'nın yolundan geçerek evinize
aldığınızda, yönetmek için TASMA'yı kullanarak
adeta bir KAPTAN gibi onu yönetebilir ve mamasını
vermek için gel PİSİ PİSİ komutunu verebilirsiniz:
Yalı, Pardus'un kurulum aracı; Tasma, yönetim aracı;
Kaptan, masaüstü sihirbazı; Pisi de program, paket
yöneticisidir.
Küçük evlerde kediler pek beslenmez ama geniş
evlerde beslenir: Ev kullanıcıları genelde pencere
kullanırlar, oysa kedi ve türevleri büyük makinelerde
yani sunucularda kullanılmaktadır. Bizim amacımız
tüm evlere bir kedicik vermektir. Kedilerin o sevimliliğini
görünce soğuk pencereden daha iyi olduğunu herkese
anlatabilmektir.
Şimdi benim size önerim, soğuk pencerenin karşısına
geçip dışarıyı seyretmektense, kedinizi alın ve özgürce
dışarı çıkın.
PARDUS 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Zeki BİLDİRİCİ
[email protected]
Hepimizin dört gözle beklediği, göz bebeğimiz
Pardus'un 2009 sürümü “Pardus 2009” çıktı ve çoktan
bilgisayarlarımızdaki yerini aldı.
Birçok yenilikle karşımıza çıkan Pardus 2009, birçok
yenilikle beraber hız, kararlılık ve kullanım kolaylığı
özelliklerini de muhafaza ederek karşımıza çıktı. Yeni
masaüstü ortamı KDE4 yanı sıra birçok programı en
güncel halleriyle deposundan sunan Pardus 2009 birçok
yerli ve yabancı kullanıcı tarafından beğenildi ve çok
olumlu eleştiriler aldı.
Yeni masaüstü ortamı KDE 4 masaüstü ortamında son
teknolojiyle karşımıza çıksa da bazı kullanıcıların
kafalarında bazı soru işaretlerini de beraberinde getirdi.
Özellikle performans konusunda yeni kullanıcıların bazı
sorunlar yaşadıklarını gözlemleyebiliyoruz. Forumlarda
ve posta listelerinde gözüme çarpan bu sorunların
çözümü ve kullanıcıların kafalarında soru işaretlerini
gidermekte fayda var
. Temel sorunlar ve sorulara üzerinden hızlı hızlı ve
madde madde gidelim.
Pardus 2009 KDE4 ile çok uyumlu,nazar değmesin şu
andaki en iyi KDE4 ortamlı linux dağıtımı
KDE4 ün KDE3.x serisine göre daha ağır olduğu
izlenimi var, bu tamamen bir yanılsamadır, KDE4
üzerinde birçok uygulama KDE3 serisine göre daha az
sistem kaynağı tüketmektedir. KDE4 üzerinde
yaşadığınız yaşayacağınız performans sorunları %90
ihtimalle sistem tercihlerinizden kaynaklanıyordur.
Yüksek ve normal konfigürasyonlu makinelerde
herhangi bir performans problemi yaşamanız pek kolay
değildir. Düşük konfigürasyonlu makinelerde ise birkaç
özelliği kapatarak en az KDE3 platformu hızında
masaüstü ortamı elde edebilirsiniz.
Şöyle ki eğer Pardus 2009 kurdunuz ve performans
sorunu yaşıyorsanız ;
Ekran kartınızı Görüntü Yöneticisinden (Sistem Ayarları
--> Ekran-->Aygıtlar) doğru şekilde tanıtıp doğru ekran
kartı sürücüsünü yüklediniz mi ? Ekran kartı sürücünüzü
görüntü yöneticisinden veya Paket Yöneticisinden
yüklemeyi untumayınız.3D desteğiniz açık mı ? 3D
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
desteği için konsoldan : glxinfo | grep -i “direct
rendering” komutu ile görebilirsiniz. Veya Konqueror'u
açıp adres çubuğuna sysinfo:/ yazarak sisteminize göz
atabilirsiniz.
Ekran kartınız düşük konfigürasyonda bir kart ise Sistem
ayarlarından Masaüstü-> Masaüstü Efektlerinin kapalı
olduğuna emin olunuz.
PARDUS 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Zeki BİLDİRİCİ
[email protected]
Düşük konfigürasyona sahip bir bilgisayarınız varsa
Masaüstü Aramasını (Stringi Servisi) kapalı tutmanızda
fayda var,değişiklikleri izleyip sürekli indeksleme
sisteminizi ara ara kasabilir kilitleyebilir.
Dosya yöneticisi Dolphin, çok büyük boyutlu PDF
dosyalarının olduğu klasörlerde yanıt vermekte
gecikebilir, bu KDE kaynaklı bir hata, Dolphin PDF
önizlemelerini oluştururken zorlanabiliyor, gerekli hata
kaydı kde hata takip sisteminde mevcut, düzeltilecektir.
Geniş bir Müzik arşiviniz varsa (çok gigabayt :) )
Amarok 2 ilk koleksiyon taramasında bilgisayarınızı
kasabilir.
Bu küçük noktaların dışında eğer sisteminizde bir
durağanlık veya ağırlık varsa, konsoldan veya Yakuake
üzerinden vereceğiniz “top” komutu ile bilgisayarınız
üzerinde olağan dışı işlemci yükü ve sistem kaynağı
tüketen program ve servisleri gözetleyip anormallikleri
http://hata.pardus.org.tr adresine bildirmekten
çekinmeyiniz.
Tekrar ediyorum, KDE4 ile performans düşüşü
yaşamanız pek olası değildir. Ben eski bilgisayarımda (5
yıllık) Athlon ~2.8 işlemci 512 mb ram ve 128 Mb ati
9550(en düşük seri) ekran kartı sistemimde KDE4
ortamında KDE3 ile aşağı yukarı aynı performansı
aldığımı söyleyebilirim.
Pardus 2009 ve Görselleri
Pardus dağıtımı diğer büyük dağıtımlar gibi her yeni
sürümünde kendine has bir görsel komposizyon
oluşturmakta. Bu komposisyondaki görselleri ; Grub
arkaplanları (Grub Splash),açılış
arkaplanları(Bootsplash), masaüstü yükleniyor
ekranları(Splash Screens), duvar kağıtları, simgeler ve
sistem renkleri olarak kabaca sayabiliriz. Bu
komposizyonu Pardus 2009 Teması olarak
adlandırabiliriz.
Pardus 2009 Teması sanırım birçok kullanıcının
beğenisini topladı, malum renk tartışmaları netleşmese
de ( Lal,Mor) sürpriz tema rengi kullanıcılar tarafından
çok olumlu eleştiriler aldı.
Kişisel değerlendirmeme gelirsek, bence Pardus 2009
Teması birçok yönden çok başarılı, fakat bazı yönlerden
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
PARDUS 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Zeki BİLDİRİCİ
[email protected]
ise başarısız ve özensiz olarak hazırlanmış. Bu
özensizliklerin arkasında bazı yanlış kararlar olduğu
görüşündeyim.
Lansman rengi, sürüm logosu ,bootsplash ve diğer açılış
arkaplanları çok çok güzel( Gimp Openoffice.org vb ),
bir tek Digikam’da biraz oynamaya gerek var, ama ışık
topları fikri çok güzel olmuş ve çok hoşuma gitti.
Hoşuma gitmeyenlere ise iki temel konuya değineceğim,
Simge Seti Milky ve Duvar kağıtları.
Biraz açık konuşacağım üzgünüm.
Önce Duvar kağıtları:
Duvar kağıtları galerisinde öyle ahım şahım, kimlik
kişilik gösterecek kalitede duvar kağıtları malesef yok,
birkaç resim güzel fakat gerisi bana bir anlam ifade
etmedi.
Her duvar kağıdının köşesine Cihan İncebel Copyright
koymak sizce anlamlı mı ? Zaten duvar kağıdı
seçicisinde, Duvar kağıdının yaratıcısı yazıyor,İnsanların
gözüne gözüne Cihan İncebel i sokmanın bir anlamı var
mı ? Kaldı ki isim zaten her duvar kağıdında aynı yerde
değil bazılarında panelin altında yarısı görünmüyor.
50.000 den fazla insana gereksiz yere yapılacak bir
reklam . Dediğim gibi zaten seçicide “Yazar” bilgileri
mevcut, fazlasına ne gerek var ? Air duvar kağıdının
kenarında Nuno Pinheiro yazsa , bu milyon kişinin
gözüne sokulsa hoş mu olurdu ? Sonuçta böyle bir
dağıtımda gelecek duvar kağıdının hakkının korunduğu
böyle göze sokulmamalı, Creative Commons, GPL veya
Copyright vurgusu dediğim gibi duvar kağıdı seçici
üzerinden belirtilebilirdi. Kullanıcılar ve özgür yazlım
tutkunları rahatsız edilmeyebilirdi.
İkinci olarak maalesef Milky simge seti !
Eleştirilerimi direk yazacağım kimse alınmasın.
Anlaşılmıyor
Neredeyse hiçbir plasma temasıyla uyumu yok, plasma
teması sadece Oxygen ile Air’dan ibaret değil !
Simgeler ecik bücük, herkes dev ekran bir bilgisayara
sahip değil ki.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Simgeler çok eksik, onca çalışmaya rağmen Oxygen
simge seti bile hala % 50 bitmiş durumda.
Simgeler hatalı,en basitinden pisi içindeki ağ simgesi
samba simgesi değil mi,veya ağ kategorisinde Windows
Live bayrağı ile özgür internet programlarının ne alakası
PARDUS 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Zeki BİLDİRİCİ
[email protected]
var ? Dolphin simgesi ve paket yöneticisi simgesinin ne
olduğunu bile anlayamadım. Pisi de kurulu paketleri
göster simgesi, daha çok paket kaldır simgesine
benzemiyor mu ?
Paket yöneticisinin çok sevdiğimiz kedicikli simgeleri
nerede acaba ? Yükleme slaytlarında güzelce varken,
menüdeki anlaşılmaz simge ne sizce ?
Çok basit +(ekleme),-(kaldırma) simgeleri olması
gerekirken, ekleme ve kaldırma simgelerinin ne
olduğunu anlayamadım bile.
Simgelerin sınırları belli değil, beyaz arka planda
kayboluyorlar, ne oldukları belli olmuyor.
Eğer Milky default olacaksa bu başlatıcı simgesi (beyaz
üzerine turuncu çizgili Pardus) acaba hangi plasma
temasına,ve renk şemasına uyacak af edersiniz ?
Milky plasma temasının adı geçmişti, ama ortalarda yok
sanırım, ama olsa da başka türlü bir kişiselleştirme bu
simge seti ile imkansız.
Ben simgelerin birçoğunun ne olduğunu anlayamadım,
anlaşılabilirlik ve çağrışım her simgeye 2 dakika bakıp
ne olduğunu anlamaya uğraşmak mı ? Yoksa sadece
bilgisayarı kolay kullanabilmek mi ? Ben bilgisayarımı
kolay kullanmak istiyorum, bu simgelerden hiçbirşey
anlamadım. Nispeten tecrübeli kullanıcıyım, Pardus’u
bırakın bilgisayarla ilk kez tanışacak kişiler ne
yapacaklar acaba ? Ben anlayamadım , onlar nasıl
anlayacaklar ?
Oxygen simge setinin en önemli özelliği gerçeğe yakın
simgeler kullanarak insanlarla bilgisayarın kolay
anlaşabilmesini sağlamaktı, böylece Windows
ortamından gelenler zorluk çekmeyecek, gerçek
simgelerle bilgisayarla ilk kez tanışan insanlar zorluk
çekmeyecekti. Ee peki Milky üzerinde bu sembolizm
akımı nasıl olacak ? Güldürürken mi düşündürecek ?
Klasör simgesi gibi bir klasör gördünüz mü ?
Vs vs vs … Bazı simgeler çok güzel,ama bütün olarak ne
kişisel zevkime ne de mantığıma hitap etmiyor.
Önerim şu, Pardus 2009 a default olarak sunulmasın,
ama Kaptan’da seçenek olarak sunulsun, seçilince pisi
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
indirip kursun çok fantastik değil mi
Özetle görüşlerim olumsuz, ve Pardus 2009
kurulumundan sonra yaptığım ilk iş simge setini
değiştirip Oxygen seçmek oldu. Fakat sistem öntanımlı
simgeleri Milky olduğu için bazı pencerelerde hala
anlamını çözemediğim “Kaldır” simgesi ile
PARDUS 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Zeki BİLDİRİCİ
[email protected]
karşılaşıyorum. Gül gibi Oxygen simge seti
varken böyle güzel bir sürüm hazırlanmışken
böyle bir maceraya hiç gerek yok. Bunlar benim
fikrim. Hala simge setinin çok iyi olduğunu
düşünüyorlarsa buyursunlar Kde-Look’a, er
meydanına, koysunlar bizde boyunu görelim.
Bilgisayarınızda Mutlaka bulunması Gereken
Programlar Klişesi : Windows vs Pardus
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Bilgisayar kullanıcılarının birçok internet
sitesinde göremeye alışık olduğu “klişe”
konulardan olan başlığımızı üzere, bu klişe de
diğerleri gibi Windows platformuyla ilgili olarak
sıkça kendine gündemde yer bulmakta. Bende
esen rüzgar ile Windows'taki bu programlarla
Pardus üzerindeki programları şöyle bir kafa
kafaya çarpıştırayım dedim, bakalım hangi
yumurta daha sağlam çıkacak.
Aslında galip baştan belli, çünkü aşağıdaki listede
Windows programları çoğunlukla ücretli veya
deneme süresi sınırlı iken Pardus programları
tamamen ücretsiz ve paket deposundan iki
tıklama ile kurulabilir durumda :)
Evet başlayalım, bunun için
http://www.chip.com.tr/galeri/20-farklikategoride-40-muthis-yazilim_957_01.html bu
adresteki 20 Farklı Kategoride 40 farklı program
adlı listesini temel alalım.
Başlıyoruz. Üstte Windows programı altta ise
Pardus programını yazalım.
Avira Antrivirus Personal Free : Adı üzerinde
kişisel kullanımı ücretsiz antivirüs yazılımı.
Pardus virüs geçirmezdir,Pardus üzerinde
çalışabilecek bir virüs yoktur,dolayısıyla
antivirüse ihtiyacınız yoktur. Ancak taşınabilir
bellekler ve Windows kurulu disk bölümlerinizi
tarayabilmeniz için depoda çok güçlü bir antivirüs
olan ClamAv(KlamAv arayüzü) mevcuttur,
bununla windows virüslerini imha edebilirsiniz.
Ad Aware Free: Bu da sisteminizden
spyware,malware ve çeşitli trojanları
temizlemeniz için bir araç, diğerleri gibi üst
PARDUS 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Zeki BİLDİRİCİ
[email protected]
versiyonları ücretlidir.
Pardus üzerinde zararlı yazılımlar da çalışmaz,size
bir zarar veremez :)
Free Download Manager: İnternetten dosya
indirmek için bir program,indirmelerinizi duraklatıp
devam ettirebilirsiniz
Pardus üzerinde kurulu gelen yetenekli Kget
programı ile çok daha hızlı ve kolay bir indirme
işlemi gerçekleştirebilirsiniz.
Getright Download Manager: Tıpkı yukarıdaki
Freeware Download Manager gibi aynı işlevi yapar.
Pardus üzerinde kurulu gelen yetenekli Kget
programı ile çok daha hızlı ve kolay bir indirme
işlemi gerçekleştirebilirsiniz.
Pictomio, bilgisayarınızda bulunan resimleri
görüntülemenize imkan veren ve aynı zamanda bu
resimleri slayt şov formatına dönüştürebilen bir
araçtır.
Pardus üzerinde kurulu gelen Digikam uygulaması
çok çok daha ileri boyuta bir dijital fotoğraf
yönetim uygulamasıdır. Aklınıza gelebilecek her
türlü işlemi gerçekleştirebilirsiniz. Sayısız resim
düzenleme özelliğinin yanı sıra, resimlerinizden
takvim yapabilir, tek tıklama ile resimlerinizi
Digikam üzerinden facebook,picasaweb,flickr ve
diğer web sitelerine zahmetsizce yükleyebilirsiniz
ACDSee Photo Manager 2009: Tanıdığınız bir
resim görüntüleme ve düzenleme aracıdır.
Pardus üzerinde kurulu gelen Digikam programının
yanı sıra Gwenview programı tahmin
edebileceğinizden daha ileri kolaylıklar sunmakta,
gelişmiş arşiv yönetimi ve ek özellikleriyle şu anda
tartışmasız en iyi resim gösterici ve resim
düzenleme programıdır.
Google Picasa: Google’ın resim arşivleme ve düzenleme aracı
ile bilgisayarınızdaki bütün resimlere hakim olabilirsiniz. Ve
bunları Picasaweb ve blogger sitelerinize yükleyebilirsiniz.
Pardus üzerinde Digikam ve Gwenview ikilisi, Pisaca’ya kafa
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
tutmanın ötesinde birçok yönde daha ileri özelliklere
sahiptirler. Bunun yanı sıra dilerseniz Picasa’yı Pardus’a
da kolayca kurabilirsiniz.
AutoPhoto Editor: Rakiplerine göre daha zayıf bir
fotoğraf düzenleme aracı.
PARDUS 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Zeki BİLDİRİCİ
[email protected]
Pardus üzerindeki alternatifleri Digikam ve
Gwenview ve diğer resim düzenleme araçlarının
rakibi olamaz.
Free Ultra Video Editor: AVI, MPEG ve WMV
gibi birçok video formatını destekleyen ve ücretsiz
bir video düzenleme aracı.
Pardus üzerinde ücretsiz olarak profesyonellerin
kullandıkları video düzenleme araçları sizi beklemekte, film
stüdyolarından reklam ajanslarına birçok uzman Avidemux,
Kino, Kdenlive programlarını kullanmaktadır. Fazla söze gerek
yok.
SuperDVD Video editor: Adı üzerinde bilgisayarınızdaki
çokluortam dosyalarınızdan DVD oluşturma aracı.
Pardus üzerinde Avidemux, Kino, Kdenlive yanı sıra
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
QDVDAuthor ile bu işlemlerinizi kolaylıkla
yapabilirsiniz
Free Video Converter: Free Video Converter ile
videolarınızı farklı video formatlarına
dönüştürebilirsiniz.
Pardus platformu size çoklu ortamda çok daha güçlü bir
altyapı ve ileri düzeyde işlem yağma fırsatı sağlar, ister
kolay arayüz olan Mconverter ile isterseniz konsol
üzerinden daha detaylı ve ileri düzeyde dönüştürme
işlemlerinizi ffmpeg ile gerçekleştirebilirsiniz
Total Video Converter: Ses ve videolarınızı farklı
formatlara çevirmenizi sağlayan bir program.
Pardus platformu size çoklu ortamda çok daha güçlü bir
altyapı ve ileri düzeyde işlem yağma fırsatı sağlar, ister
kolay arayüz olan Mconverter ile isterseniz konsol
üzerinden daha detaylı ve ileri düzeyde dönüştürme
işlemlerinizi ffmpeg ile gerçekleştirebilirsiniz
Audacity: Ücretsiz bir ses düzenleyicisi olan Audacity
ile ses dosyalarınızı düzenleyebilir ve kayıt işlemini
gerçekleştirebilirsiniz.
Pardus açık kaynaklı olan Audacity’nin gerçek
yuvasıdır :)
Nero9 ve Express Burn : Bu iki program ile CD/DVD
yazabilir ve imaj dosyası oluşturabilirsiniz
Pardus üzerinde yetenekli K3b ve işinin ehli Brasero
ile işler çok kolay.
OpenOffice.org: Microsoft Office’in güçlü bir
alternatifi olan OpenOffice.org, kelime işlemciden
hesap tablosuna ve PowerPoint tarzı sunum
uygulamalarına kadar birçok açıdan Microsoft’un
popüler paketi Office ile boy ölçüşebilecek kullanışlı
bir Ofis paketi.
Pardus açık kaynak ofis paketi olan OpenOffice.org’un
PARDUS 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Zeki BİLDİRİCİ
[email protected]
ait olduğu gerçek evidir.
Comodo Firewall Antivirus ve Zone Alarm
Security Suite: Hem güvenlik duvarı hem de
antivirüs fonksiyonları bulunan güvenlik
yazılımları.
Pardus üzerinde antivirüse gerek yok demiştir.
Güvenlik duvarı ise Pardus’un en güçlü
yönlerinden biri, geliştiricilerin yazdığı güvenlik
duvarı bir ateş duvarı olmaktan öte. Ayrıca
Knazar programı da bilgisayarınızı ve korumada
çok önemli işlevlere sahiptir.
Winzip,7zip,WinRar : Dosya sıkıştırma ve
arşivleme programları.
Pardus üzerindeki en yetenekli programlardan
olan Ark arşiv yönetici kurulu gelmekte ve bütün
formatlarda size destek sunmaktadır.
PersonalWebkit ve Antenna Web desing Studio:
Dreamweaver ve ExpressionWeb programlarına
alternatif web sitesi yaratmanızı sağlayan
yazılımlar.
Pardus üzerinde Quanta+ , NVU ve Kompozer ile
web tasarım,kodlama ve web sitesi oluşturmayla
ilgili bütün ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz.
Ccleaner : Sistem üzerindeki hayli dağınık
durumdaki işe yaramayan geçici sistem
dosyalarını,önbellekleri, çöp kutusunu ve kayıt
defterindeki gereksiz girdileri silmeye yarayan bir
sistem bakım aracı.
Pardus üzerinde fazla temizliğe gerek yoktur,
önbelleği ve geçici dosyalarızı Sweeper siler
süpürür, viledalar. :)
Filezilla: Ücretsiz ve yetenekli bir ftp istemcisidir.
Pardus diğer açık kaynaklı uygulamalar gibi
Filezilla’nın da anavatanıdır.
Partition Magic: Sabit diskinizi bölümlere ayırmanızı ve var
olan bölümlerin boyutlarını değiştirebilmenizi sağlayan bir
program.
Pardus üzerinde bu işin gerçek ehli olan Gparted ve QParted ile
çok daha güvenli bir disk yönetimine sahip olursunuz.
Bittorent: Birçok bittorent uygulaması ile p2p dosya paylaşımı
yapabilirsiniz, Bitcomet,utorrent Azureus gibi uygulamalar
popülerdirler.
Pardus üzerinde şimdiye kadar ki en kolay kullanıma sahip
bittorent istemcisi Ktorrent mevcuttur, dahili tarayıcısı ile
torrent duyuru sitelerini gezebilir, dahili torrent arama
motorları ile tek tıklama ile dosyaları indirmeye
başlayabilirsiniz.
Limewire: P2P ağlardan dosya paylaşımı yapmanızı sağlayan
bir program.
Pardus üzerinde limewire’ı paket yöneticisinden iki tıklama ile
kurabilirsiniz.
Epeyce bir liste oldu umarım Pardus kullanmanın
güzelliklerine biraz dikkat çekebilmişimdir. Daha fazlasını
merak ediyorsanız Windows üzerindeki programların Pardus
eşdeğerlerini gösteren güzel bir liste burada pardus vikisinde
mevcut . Bu programların tamamını paket yöneticisinden
sadece iki tıklama ile kurabilirsiniz. Hepsi ücretsiz ve özgür
şekilde sizi beklemekte.
Son olarak benim en sevdiğim Windows ve Pardus farkları,
Pardus üzerinde virüslerle,antivirüslerle boğuşmaya gerek
olmaması, güzenli ve korkusuzca internette
gezinme,sistemimin çökeceğinden korkmama,
Gün geçtikçe performansı düşen bir sistem yerine, hergün ilk
günkü gibi, hatta daha iyi bir sisteme sahip olma.
Format çilesi,onlarca sürücü cd’si içinde boğulmama,İnternet'in
çöplüklerinde sürücü arama derdinin olmaması,
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Zemberek yazım denetleyicisi ile yazım programları
dışında tüm sistemde imla denetiminin zahmetsizce ve
otomatik yapılabilmesi,
En güzeli ise internet hızımı sonuna kadar
kullanabilme,windows 4 vitesli Murat iken Pardus 5 vitesli
Doğan'dır :)
Sevdiğim farkların sadece bir kısmı bunlar. Sizde özgürce
bir adım atın ve bilgisayarınızın tadına varın. Pardus ile
tanışın :
http://www.pardus.org.tr
Intel , AMD ve GNU/Linux
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Kemal KARATAŞ
[email protected]
IDC'ye göre x86 işlemcilerin piyasada üretimi azaldı
IDC, donanım üretici firmaların, masaüstü,
dizüstü, mobil işletim sistemi alanındaki satış ve
üretim sonuçlarını değerlendirdi. En önemli
sonuçlarından biri, geçen yıla göre x86 işlemci
üretimi %70 düştü (Global Krizin etkisi yadsınamaz)
. Ama geçen yıla göre, intel-amd rekabetinde, İntel
önde kapatıyor piyasada.
İntel, atom işlemcileri ile amd'nin yapamadığı
performansı, netbook piyasasında yaptı. Özellikle
mobil piyasada ve netbook piyasasında İntel'in
hakimiyeti tartışmasız durumda. Bu durumu, İntel'in
özgür yazılıma destek vermesi de kesinleştirdi.
İntel'in 'Moblin' projesi ile nasıl özgür yazılıma
destek verdiğini, hepimiz biliyoruz.
Teknolojide vazgeçilmez trend, ürünlerin
küçülmesi. Küçülmesi de, işlemci piyasası'nın bu
duruma kendini entegre etmesi demek. İntel'in atom
işlemci serisi de buna hitap ediyor. Amd ise geçen
birkaç yılda, bu trend'e uyum sağlayamıyor. Bu
sebeple, piyasa %86,9 intel, %12,6 ile Amd arasında
paylaşılıyor. Hatta Amd hala düşüşe devam ediyor.
Bunun şirketin kendi strateji hatalarından
kaynaklanan sebepleri var. Ama özgür yazılım,
gnu/linux dağıtımlardaki performans sorununun da
bunda payı var.
Amd/Ati ikilisinin olduğu donanımlardan sürekli
şikayet geliyor. Amd, ati firmasını satın almadan bu
kadar uyumsuz bir durum olsa bile, bu kadar şikayet
edilmiyordu. Ama linux dağıtımların kabusu haline
gelen ati firması görünüyor şu an.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Bu durumu, İntel-Nvidia ikilisi ile karşılaştırmak
lazım. Popüler olan linux dağıtımlarının hepsi bu iki
donanım üreten firmada sıkıntısız çalışıyor. Driver
ve performans konusunda, çok kaliteli. Özellikle
dizüstü ve mini dizüstü ürünlerde, şikayetler gittikçe
azalıyor. Hem Windows, hem Linux performansında
iyi olan bu avantaj, Amd'nin piyasada düşmesinde
önemli bir etken oldu. Windows, Machintosh ve
Linux sistemlerinde en az sorunla çalışan intel
işlemciler, Amd'nin hataları ile daha da büyüdü.
İleride piyasaya hakim olabilicek olan mini
dizüstüler (Netbook) , intel ile uyumla çalışıyor.
Ama daha Amd performansı muamma. Büyüyen
linux topluluklarına en çok destek veren İntel, bu
desteği'nin karşılığını önümüzdeki dönemlerde de
alıcaktır. Ama burada piyasada olan değişikliklere
uyum sağlamak önemli. Büyüyen güç GNU/Linux
topluluklarına destek nasıl piyasada büyümeye
dönüşür, bunu Amd görsün artık.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Oğuzcan NAS
GTK TABANLI MÜZİK ÇALICILAR
[email protected]
Linux'ta Müzikçalarlar
Her bilgisayarın olmazsa olmazlarındandır
müzikçalarlar. Bu konuda; Linux dünyasında,
konuda olduğu gibi, birçok alternatifiniz var.
Bunlardan GTK ile yazılmış olan birkaç tanesini
inceleyelim.
Rhythmbox
Adını okuması, yazmasından daha kolay olan bu
oynatıcı kendi alanında en popüler olanı (Tamam,
Amarok daha popüler ama gtk'dan bahsediyoruz).
Popülerleşmesindeki nedenlerden biri ise gnome
tabanlı bir çok dağıtımla beraber gelmesi.
Artıları: Eklentiler, kusursuz linnotify desteği.
Last.fm, jamendo, magnatune desteği, çevrimiçi
radyo dinleyebilme ve podcast özelliği. Kullanıcı
dostu kontroller. Şarkılar arasında hızlı arama.
Eksileri: Nispeten zayıf arayüz. Last.fm
özelliklerinin yetersiz olması.
Banshee
Benim favorim. Ubuntu'da Rhythmbox'un yerine
getirilmesi uzun süre tartışıldı. Fakat geliştirici
ekipteki anti-monocular banshee'yi şiddetle reddetti.
Buna rağmen banshee gelişmiş özellikleri ve harika
arayüzüyle göz dolduruyor.
Artılar: Harika arayüz. Şarkılarda hızlı arama,
kullanıcı dostu kontroller, Libnotify uyumluluğu.
Gelişmiş Last.fm desteği. Hiç çalınmamış veya
henüz eklenmiş parçaları ayrıca listeleyebilmesi.
Çevrimiçi radyo ve podcast. Şarkı/Sanatçı önerileri.
Vidyo da oynatabiliyor.
Eksiler: Türkçe desteğinin olmaması, herhangi bir
çevrimiçi mağazayı desteklemiyor.
Quod Libet
Düşük özellikli bilgisayarların baştacı. Arayüzü pek
de iyi olmasa da bilgisayarı çok yormayan, sade,
akıllı bir müzikçalar.
Artıları: Nispeten iyi eklenti desteği, düşük kaynak
kullanımı, libnotify uyumluluğu.
Eksileri: Alışması zor ve kullanışsız arayüz, podcast
ve last.fm desteği yok. Türkçe desteği yok.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
GTK TABANLI MÜZİK ÇALICILAR
Ağustos 2009
Oğuzcan NAS
[email protected]
Listen Music Player
Koleksiyon düşkünlerinin, dinlediği şarkı/şarkıcıyı tanımak
isteyenlerin biricik oynatıcısı.
Artıları: Kusursuz libnotify desteği. Wikipedia'yı kullanarak sanatçı
hakkında araştırma yapabilme. Çeşitli hizmetleri kullanarak şarkı
sözlerini bulabilme, kolay playlist oluşturma/kaydetme. Last.fm
desteği. Çevrimiçi radyo ve podcast.
Eksiklikleri : Kullanışlı arayüz. Şarkılarda arama.
Türkçe desteği yok. Yetersiz Last.fm özellikleri.
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Murat Koç Röportajına Dair
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Nihad KARSLI
[email protected]
Pardus Proje Yöneticisi Sayın Erkan Tekman,
Pardus-eDergi'nin 10. Sayısı için gerçekleştirmiş
olduğumuz, bizim hiçbir yönlendirmemizin olmadığı
ve sansürlemeden yayımladığımız Murat Koç ile
yaptığımız röportajda geçen "Aynen
ozgurlukicin.com alan adının Erkan Tekman'a ait
olmasının ortaya çıkması üzerine TÜBİTAK'a
devretmesi gibi pazarlama hataları vardır."
cümlesinin gerçeklerle uyuşmadığını ve 31 Mayıs
2007 tarihinde [email protected] e-posta
adresine attığı elektronik postanın [1] 19.
paragrafında ("Son olarak" kelimeleri ile
başlamaktadır.) konuyu aleniyete aktardığını ve
"ortaya çıktığında devredilmesi" gibi bir durumun
söz konusu olmadığını belirtti.
PARDUS 2009
Yazışmanın orijinalini http://www.pardusedergi.org/files/sayi-11/Erkan_Tekman.pdf adresinde
bulabilirsiniz.
Afiş Kategorisi : Hangisi Mantıklı? - Oğuz Kırat
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009
Pardus-Linux.Org
e-dergi
Sayı 11
KİTAP TANITIMI:
GTK+/GNOME PROGRAMLAMA
Ağustos 2009
Serdar GÜNDÜZ
[email protected]
ÖNSÖZ
İÇİNDEKİLER
Linux, yakın tarihin en ilgi çekici olaylarından bir
tanesi; bir kişinin önderliğinde, sadece bir kaç satır
kod ile başlayan bu proje şimdi 20 milyondan fazla
kullanıcıya ulaşmış durumda. Bilgiyi paylaşmak,
serbest yazılım adı altında dağıtmak için çaba
göstermek isteyen yazılımcılardan, Oracle, IBM,
Intel gibi bilgisayar devlerine kadar uzanan bir
hikayenin öyküsü bu.
Bölüm 1. GİRİŞ
Bölüm 2. GTK+ ve BİLEŞENLERİ
GTK+ Kurulumu
GLIB
Listeler
GLIB ile Bellek İşlemleri
Makefile Oluşturma
XWindows Uygulamaları Geliştirme ve GTK+’a
Giriş
GTK+ Başlangıç Konumuna Getirme
GTK Penceresi
Pencereleri Kontrol Etmek
Bileşenlerin Kullanımdan Kaldırılması veya
Saklanması
Bileşenlerin Olaylarını Yakalama
Bileşenleri Olaylarından Ayırma
Bir GTK+ Bileşenini Ekleme
Tablolara Göre Bileşenleri Yerleştirme
Temel Bileşenler ve Kullanımı
Özet
Bölüm 3. GNOME KÜTÜPHANESİ KULLANIMI
Özet
Bölüm 4. GLADE İLE UYGULAMA GELİŞTİRME
Glade ile Daha Kapsamlı Örnekler
Linux Sistem Yöneticisi
Özet
Bölüm 5. SİSTEM BİLGİLERİNE ERİŞİM
Hem masaüstüne, hem de sunucu pazarına yönelik
olan bu ürün, ücretsiz olmasıyla birlikte kaliteyi de
temsil ediyor. Serbest yazılımın doğasında varolan
ihtiyaca göre yenileme ve geliştirme dürtüsü, Linux
ile en üst seviyeye çıkıyor.
GTK+/GNOME Programlama
Ali VARDAR
GTK-/GNOME, Linux altında görsel program
tasarım ortamı sunan yardımcı bir kütüphanedir. C
bilen programcılar için GTK+/GNOME'ın
öğrenilmesi ve onunla görsel program tasarlanması
oldukça kolaydır. Bu kitap Linux'un güçlü ve
güvenilir mimarisini kendi profesyonel iş yaşamına
koymak isteyen ve Linux ortamında profesyonelce
tasarlanmış görsel ara yüzlü uygulamalar geliştiren
bilişimciler ve bilişim ile ilgili konularda okuyan
öğrenciler için hazırlanmıştır.
GTK+/GNOME Programlama, Türkiye'deki ilk
Linux programlama kitabı olmasının yanı sıra
yazılımcıların Linux’un olanaklarını görmeleri
açısından da bir katalizör niteliği taşıyor. Ali
Vardar'ın GTK deneyimi okuyucuya, sıkıcı olmayan
saf bilgiyi veriyor. Linux ile yazılım geliştirmeye
merak salan her programcıya GTK+/GNOME
Programlama’yı tavsiye ediyor, çalışmalarını,
önerilerini, hazırladıkları kaynak kodlarını GNU
lisansı altında açmaya davet ediyorum.
Gelecek A.Ş’nin destek verdiği ve Papatya
Yayıncılık tarafından basılan ilk Türkçe Linux
programlama kitabının yararlı olması dileğiyle.
Görkem Çetin
Pardus-Linux.Org
Ek-A: Bileşenlere Göre Sinyal Listesi
Kaynakça
Dizin
e-dergi
Sayı 11
Ağustos 2009

Benzer belgeler

Untitled - Tilkinin Dilinden

Untitled - Tilkinin Dilinden Size bu ayki editör yazımı Pardus 2009'da hazır gelen yöneticimiz Serdar Gündüz'ün yaptığı söyleşi hakkında OpenOffice.org kelime işlemci programınından Pardus proje müdüründen itiraz geldi. İtiraz...

Detaylı

Hydrogen - Tilkinin Dilinden

Hydrogen - Tilkinin Dilinden Her zaman bir Geek (bilgisayar delisi) idim, bu yüzden değişen bir şey yok :) Zenwalk neden diğer dağıtımlardan daha iyi? Zenwalk daha iyi değil, Zenwalk farklı. Diğer Linux sistemlerinden o kadar ...

Detaylı