O ka rar la, yar gı gü ve nir li ği ni yi tir di

Transkript

O ka rar la, yar gı gü ve nir li ği ni yi tir di
SiyahMaviKýrmýzýSarý
KARNELER ALINDI
YAZ KUR’ÂN KURSLARI BAÞLIYOR
UZUN
TATÝL
BAÞLADI
HAYDÝ
ÇOCUKLAR
KUR’ÂN’A
Haberi sayfa 4’te
HAFTALIK ELÝF EKÝ ÝÇ SAYFALARDA
Haberi sayfa 16’da
Y
GERÇEKTEN HABER VERiR
ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR
19 HAZÝRAN 2010 CUMARTESÝ/ 75 Kr
YIL: 41 SAYI: 14.477
TÜRKÝYE, AB
YOLUNUN
BAÞINDA
Tibor Varadi
AB’YE ÜYELÝK ÝÇÝN MÜZAKERELERE BAÞLAMA
ADIMINI YILLAR ÖNCE ATAN TÜRKÝYE,
KOPENHAG KRÝTERLERÝNÝ YERÝNE GETÝREMEDÝ.
HENÜZ YOLUN ÜÇTE BÝRÝ GERÝDE KALDI
ÜYELÝK SÜRECÝ TAMAMLANACAK, ANCAK...
n AB Türkiye Delegasyonu Baþkan Yardýmcýsý Müsteþar Tibor Varadi, Türkiye’nin AB üyelik sürecinde yolun henüz üçte birini geride býraktýðýný söyledi. Ýzmir’deki AB Bilgi Merkezi’nin bulunduðu Ege Sanayici
ve Ýþadamlarý Derneði’nin düzenlediði “AB-Türkiye Ýliþkiler ve Reform Süreci’’ konulu konferansta konuþan
Varadi, AB katýlým süreciyle ilgili Türkiye kamuoyunda
zaman zaman yanlýþ teoriler ortaya atýldýðýný kaydetti.
n Bu göreve gelmeden önce Macaristan’ýn AB’ye üyelik
sürecinde görev aldýðýný, Türkiye’de yaþanan geliþmelerin
benzerinin Macaristan’da da yaþandýðýný dile getiren Varadi, þunlarý söyledi: “Türkiye’nin AB üyeliðiyle ilgili karar
1999’da verildi ve bu süreç tamamlanacak. Macaristan
süreç tamamlandýðýnda üyeliðe alýnmýþtý.” Varadi, müzakere sürecinde Türkiye’ye çifte standart uygulandýðý iddialarýnýn da doðru olmadýðýný söyledi. Haberi sayfa 5’te
www.yeniasya.com.tr
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYELÝKLE SUÇLANIYORDU
Cihaner serbest býrakýldý
TUTUKLAMALARIN “HUKUKÎ KOÞULLARI” OLUÞMAMIÞ
n Yargýtay 11. Ceza Dairesi, Erzincan Cumhuriyet Baþsavcýsý Ýlhan Cihaner’in
tahliyesine karar verdi. Daire, Erzurum 2. Aðýr Ceza Mahkemesindeki “Ergenekon terör örgütüne üye olmak’’ suçlamasýyla yargýlanan Cihaner haricindeki dokuz tutuklu sanýðýn da tahliyesine hükmetti. Yargýtay 11. Ceza Dairesi Baþkaný
Ersan Ülker, tahliye ile ilgili olarak, “dosyadaki hukukî bulgu ve belgeler gereði
koþullarý oluþmayan tutuklama kararýnýn kaldýrýldýðýný ve sanýklarýn koþulsuz
tahliyelerine karar verildiðini’’ açýkladý. Haberi sayfa 4’te
AHMET TÜRK’E YUMRUK
ATANA TAHLÝYE
SEYFÝ OKTAY 14 SAAT ÝFADE
VERDÝ, SERBEST KALDI
Haberi sayfa 4’te
Haberi sayfa 4’te
ERDOÐAN, AÐIR CEZA HAKÝMLERÝNE VERÝLEN CEZAYI ELEÞTÝRDÝ
Boþanan arttý
evlenen azaldý
O kararla, yargý
güvenirliðini yitirdi
n Tür ki ye Ýs ta tis tik Ku ru mu,
geçen yýlýn evlenme ve boþanma istatistiklerini açýkladý. 2008
yýlýnda 99 bin 663 çift boþanýrken 2009’da bu rakam 114 bin
162 çifte çýktý. Böylece boþanan
sayýsý 15 bin kiþi artmýþ oldu. Bu
arada, 2008 yýlýnda 641 bin 973
çift evlenirken, bu sayý 2009’da
591 bin 742 çifte geriledi.
“YARGITAY’IN KARARI HUKUKSUZ”
n Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, Ýstanbul Aðýr Ceza Mahkemesi’nde görevli 9 hakime Yargýtay 4. Dairesi tarafýndan ceza verilmesini eleþtirerek, “Hangi hukuka ve hangi maddeye
dayanarak böyle bir adým atýyorsunuz” dedi.
Erdoðan, yargýnýn bu kararla güvenirliðini yitirdiðini kaydetti. Haberi sayfa 4’te
Ýþsizlik salgýn
haline geldi
n Türk-Ýþ Genel Teþkilâtlandýrma Sekreteri Cemail Bakýndý,
‘’Türkiye’de küçülme, iþsizlik sorunu, salgýn haline geldi’’ dedi.
Bakýndý, Türkiye’de iþsizliðin
res mî ra kam la ra gö re yüz de
14,5’e ulaþtýðýný, gerçek iþsizlik
ra kam la rý ný be lir le me nin i se
mümkün olmadýðýný hatýrlattý.
Gazze tam bir hapishane
Tel Aviv Üniversitesi öðretim üyesi Prof. Dr. Anat Biletzki, UNESCO tarafýndan
düzenlenen ‘’Filistin Günü’’nde yaptýðý, ‘’Goldstone Raporu’ndan Sonra Ýsrail’de
Ýnsan Haklarý’’ ve ‘’Gazze: Unutulmuþ Bir Hapishane’’ baþlýklý konuþmada, Gazze’nin uzun zaman insanlýðýn unuttuðu bir yer olduðunu belirterek, ‘’Gazze tam
bir hapishane, giriþ de yok, çýkýþ da yok’’ dedi. Haberi sayfa 7’de
Erdoðan, AKP Genel Merkezi’nde konuþtu.
G. Kurmay: Terör
olaylarý arttý
n Ýç Güvenlik Harekat Daire Baþkaný
Tümgeneral Fahri Kýr, bütün dünyada olduðu son dönemlerde terörün Türkiye
gündeminde de önemli yer iþgal ettiðini
belirterek, ‘’Son dönemde terör olaylarýnda artýþ olduðu gözlenmektedir’’ dedi.
ISSN 13017748
AVRUPA’NIN EN PAHALI BENZÝNÝ TÜRKÝYE’DE
Haberi sayfa 5'te
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý
2
YENÝASYA / 19 HAZÝRAN 2010 CUMARTESÝ
LÂHÝKA
Asya medeniyeti
az vakitte galebe
edecektir
‘‘
[email protected]
Benden sonra bazý adamlar idarenizi üstleneceklerdir ki, bunlar size yabancý olan bazý þeyleri
öðretecekler ve bildiðimiz þeyleri de ters yüz edip aktaracaklardýr. Sizden o zamana kim ulaþýrsa,
Aziz ve Celîl olan Allah'a isyan eden bu kimselere asla itaat etmesin. Câmiü's-Saðîr, No: 2405/ Hadis-i Þerif Meâli
SON ÞAHÝTLERDEN ÇANKIRILI CEMÝL ÇELÝK:
.
B ediuzzaman
Said Nurs i
‘‘
Þimdiye kadar medeniyetin seyyiâtý
hasenatýna galebe edip ihtilâlci
komitelerle kurtlaþmýþ bir aðaç
hükmüne girdiði cihetle; Asya
medeniyetinin galebesine kuvvetli
bir medar, bir delil hükmündedir.
Ve az vakitte galebe edecektir.
eþinci Kuv vet: Ýz zet-i Ýs lâ mi ye dir ki,
i’lâ-yý kelimetullahý ilân ediyor. Ve bu
zamanda i’lâ-yý kelimetullah, maddeten
te rak ki ye mü te vak kýf ve me de ni yet-i
hakîkiyeye girmekle i’lâ-yý kelimetullah
e di le bi lir. Ýz zet-i Ýs lâ mi ye nin i man i le kat’î
ver di ði em ri, el bet te â lem-i Ýs lâ mýn þahs-ý
mânevîsi, o kat’î emri istikbal de tam yerine
getireceðine þüphe edilmez.
Evet, nasýl ki eski zamanda Ýslâmiyetin terakkisi,
düþmanýn taassubunu parçalamak ve inadýný kýrmak ve tecavüzâtýný def etmek, silâhla, kýlýçla olmuþ. Ýstikbalde silâh, kýlýç yerine hakikî medeniyet
ve maddî terakki ve hak ve hakkaniyetin mânevî
kýlýçlarý düþmanlarý maðlûp edip daðýtacak.
Bi li niz ki: Bi zim mu râ dý mýz, me de ni ye tin
mehâsini ve beþere menfaati bulunan iyilikleridir. Yoksa medeniyetin günahlarý, seyyiâtlarý
de ðil ki, ah mak lar o sey yi ât la rý, o se fâ het le ri
mehâsin zannedip, taklid edip malýmýzý harap
ettiler. Ve dini rüþvet verip dünyayý da kazanamadýlar. Medeniyetin günahlarý iyiliklerine galebe edip seyyiâtý hasenâtýna râcih gelmekle,
beþer iki harb-i umumî ile iki dehþetli tokat
yiyip o günahkâr medeniyeti zîr ü zeber edip
öyle bir kustu ki, yeryüzünü kanla bulaþtýrdý.
Ýn þa al lah, is tik bal de ki Ýs lâ mi ye tin kuv ve tiy le
medeniyetin mehâsini galebe edecek, zemin
yüzünü pisliklerden temizleyecek, sulh-u umumîyi de temin edecek.
Evet, Avrupa’nýn medeniyeti fazilet ve hüda
üstüne tesis edilmediðinden; belki heves ve hevâ,
rekabet ve tahakküm üzerine bina edildiðinden,
þimdiye kadar medeniyetin seyyiâtý hasenatýna
galebe edip ihtilâlci komitelerle kurtlaþmýþ bir aðaç hükmüne girdiði cihetle; Asya medeniyetinin galebesine kuvvetli bir medar, bir delil hükmündedir. Ve az vakitte galebe edecektir.
Acaba istikbale karþý ehl-i iman ve Ýslâm için
böyle maddî ve mânevî terakkiyata vesile ve
kuvvetli, sarsýlmaz esbab varken ve demiryolu
gibi istikbal saadetine yol açýldýðý halde, nasýl
meyus olup ye’se düþüyorsunuz ve âlem-i Ýslâmýn kuvve-i mâneviyesini de kýrýyorsunuz? Ve
yeis ve ümitsizlikle zannediyorsunuz ki, “Dünya
herkese ve ecnebilere terakki dünyasýdýr. Fakat,
yalnýz biçare ehl-i Ýslâm için tedennî dünyasý oldu” diye pek yanlýþ bir hatâya düþüyorsunuz.
Mâdem meylülistikmal (tekâmül meyli) kâi nat ta fýt rat-ý be þe ri ye de fýt ra ten derc e dil miþ. Elbette, beþerin zulüm ve hatasýyla baþýna ça buk bir ký ya met kop maz sa, is tik bal de
hak ve hakikat, âlem-i Ýslâmda nev-î beþerin
eski hatîatýna kefaret olacak bir saadet-i dünyeviyeyi de gösterecek Ýnþaallah.
Evet, bakýnýz, zaman hatt-ý müstakim üzerine
hareket etmiyor ki, mebde ve müntehâsý birbirinden uzaklaþsýn. Belki küre-i arzýn hareketi gibi bir
daire içinde dönüyor. Bazan terakki içinde yaz ve
bahar mevsimi gösterir. Bazan tedennî içinde kýþ
ve fýrtýna mevsimini gösterir. Her kýþtan sonra bir
bahar, her geceden sonra bir sabah olduðu gibi,
nev-î beþerin dahi bir sabahý, bir baharý olacak Ýnþaallah. Hakikat-i Ýslâmiyenin güneþiyle, sulh-u umumî dairesinde hakikî medeniyeti görmeyi rahmet-i Ýlâhiyeden bekleyebilirsiniz.
Hut­be-i­Þâ­mi­ye,­s.­41-43
LÜGATÇE:
i’lâ-yý kelimetullah: Allah’ýn adýný yüceltme, dinini yayma.
mütevakkýf: Birþeye baðlý olan, onunla iþ görecek olan.
mehâsin: Güzellikler, iyilikler.
seyyiât: Fenalýklar, kötülükler.
râcih: Üstün.
Risâle-i Nur’u okudukça, içime
Üstadý görme ateþi düþtü
Röportaj: ALÝ FERÞADOÐLU
[email protected]
Son þahitlerden Çankýrýlý Cemil Çelik, Risâle-i Nurlarý tanýmasý, Bediüzzaman’ý ziyaret
etmesi ve Risâle-i Nurlarý Almanya’ya taþýma hikâyesini anlattý:
A
ltý yaþlarýnda bir çocuktum.
Babaannem, þefkatle bize
kulaktan dolma bilgiler verir, hikâyeler anlatýrdý: “Evlâdým bir gün gelecek deccalmeccal çýkacak…”
“Nedir babaanne o deccal? Canavar
mý?”
“Yok oðlum o bizim gibi insan! Ýnsanlarý cehenneme götürür. Ýnananlar ondan
kaçacak!”
O çocuk halimle içimden duâ ettim:
“Ya Rabbi beni deccalin þerrinden kurtar,
onun peþine takma!”
Sonra “Mehdi gelecek, insanlarý cennete dâvet edecek” dedi.
“Babaanne, Mehdi nedir?”
“O insanlarý Müslümanlýða çaðýracak,
peþinden takýlan Cennete gider!”
Yine duâ ettim: “Ya
Rabbi, beni Mehdi’nin peþinden
gönder!”
***
Isparta’ya askere
gittim. Arkadaþlar aralarýnda sohbet ediyor: “Bizim hoca þöyle
derin, bizde böyle bir
büyük hoca var. Þu hoca
daha derin” diye…
Bekir Yýldýrým dedi ki,
“Bizim Emirdað’da bir âlim
var. Onun gibisi yok!”
O sözü duyunca sarsýldým
ve içimden, “Ya Rabbi, beni onun talebesi yap!” dedim. Bir iki ay sonra Üzeyir Þenler geldi.
Elinde kýrmýzý kaplý bir kitap gösterdi. “Bak” dedi. “Bu kardeþ onu
okuyacak. Sonra sen de alýrsýn!”
Ýsmi, “Asa-yý Musa’dan Akan
Nur Çeþmesi” idi o zaman. Ona dedim “Kardeþ ben okuyayým, o sonra
okusun!” Bekir kardeþe gittim. “Bu kitap bahsettiðin o âlim zatýn kitabý mý?”
“Evet onun” dedi.
Kitabý açtým. Okumaya baþladým. Beni
cezb ediyordu. Daha baþka kitaplar da okumuþtum. Sabah dokuzda baþladým, öðle ezanýna kadar okudum. Ezaný dinliyordum. Kitabý göðsüme dayadým. Ýçimden
bir ses bana diyor ki:
“Bu asker çamaþýrýný yýkasýn, Cuma
günü namaza baþlasýn.” Bir baþka ses
“Þimdi yýkasýn ve kýlsýn!” diye muhavere ediyorlar.
Hemen abdest alýp namazý kýldým. Daha önce de, tembellik edip arada bir kýlýyorduk. Risâle-i Nur’u, Lâhikalarý okudukça Üstadý görme ateþi düþtü içime. Bir ara
Bekir kardeþ dedi ki:
”Üstad nerede olsun istersin?”
“Bu sözü söyledikten sonra yakýnda olduðunu hissediyorum!” dedim.
“O burada, Isparta’da” dedi. Askerlik
yaptýðýmýz yerin 400-500 metre yakýnýnda.
Üstada gitmeye karar verdik. Kaldýðý
yerin kapýsýna dayandýk. Zile bastýk, genç
bir kardeþ indi. Hüsnü Bayram’mýþ. Üzeyir kardeþ yukarýya çýktý, onunla birlikte.
Ben de heyecandan duramadým, çýktým
arkalarýndan. Sað kapý açýk, baktým geniþ
omuzlu biri yazý yazýyor, iri vücutlu. “Üstad bu galiba” dedim. Tahir Aðabeymiþ.
Sol kapýdan Üzeyir kardeþ koþarak geldi,
koluma girdi, beni indirdi.
Üzeyir Þenler’e: “Hani Üstadý görecektik! Ýyi adam olsaydým, Üstad beni
kabul ederdi!” dedim.
O da bana, “Üstad dedi ki: ‘Askerlerle temas ediyor’ diye dedikodu yapýlýyor. Madem iki ay sonra terhis olacak,
o zaman gelir.’”
Ýki ay sonra askerî elbiselerimizi çýkardýk, sivilleri giydik, hamamdan sonra Hakký Uzun’la ziyaretine gittik. Zile
bastýk, Üstad’dan izin istedik, bekliyoruz. Yalnýz bir gül var sehpanýn üstünde. “Bu kadar koku oradan gelemez!”
diye düþünüyorum.
Üstad yaklaþtýkça gül kokusu arttý. Baþýnda sarýðý, sað eli cübbesinin içinde, kalbinin üzerinde, sol eliyle cübbenin eteðini
kaldýrmýþ. Merdivenlerden yavaþ yavaþ iniyor. Ýçimden bir ses, “Dikkat et, bir daha
belki göremezsin, dikkat et!” dedi.
Üstad bir þeyler söyledi. Anlamadým
heyecandan. Yanýndaki aðabey “’Hoþ geldiniz’ diyor!” dedi. Ben yavaþ yavaþ ayaðýmý sürüye sürüye Üstadýn yanýna gittim,
dinleyeyim diye. Elini enseme koydu. Bir
sýcaklýk hissettim. Bütün vücudumu sardý.
Bana, “Allah, deccalýn ve bu zamanýn fitnesinden muhafaza etsin!” dedi.
doðru yola çýktýk. Sofya çýkýþýnda mola verildi. Arkadaþlar sohbet ederken
bir genç geldi. Ona, “Komünizm nedir?” diye sordum.
“Soracak baþka bir þey yok mu?” deyip
tersledi ve “Aðabey, üzerinizde Türkçe dînî kitap olan var mý?” diye sordu.
Üzerimde yoktu, ama bavula Risâle-i
Nur’dan üç küçük risâle koymuþtum.
“Versem mi, vermesem mi?” tereddütte iken, tren hareket etti… Hatýrladýkça üzülürüm, keþke çabuk davranýp verseydim...
Almanya’ya vardým. Risâleleri kendi
kendime okuyorum. Kimse yok. Ýçimden “Ya Rabbi, bir arkadaþ!” diye duâ
ediyorum.
Bir buçuk sene sonra bayram namazýný Heim’in altýnda kýlacaðýz. Sabah
namazý için oturduk. Fevkalâde üzüntülüyüm. Bayram mý, deðil mi, belli
deðil benim için. 5 çocuðu býra kýp gur be te git tim.
Ar ka daþ a ra yý þý
devam
ediyor. Hoca
vaaz ederken son sözleri beni kendime getirdi:
“A ziz ce ma at, i man hem nur dur,
E l i n i hem kuvvettir. Hakikî imaný elde eden
öptük. Bir daha adam kâinata meydan okuyabilir!” Büeline vardým. Gözleri tün kasvetim gitti, açýldým, kendime
halka gibi dönüyor. Nurlu bir geldim ve bayram havasý baþladý.
simasý var. Saçý kulaklarýnýn üstünde
Bayram namazýndan sonra hocaya gitidi. 1959’da Ankara’ya geldiðini duydum. tik. Ankara Baðlum’dan Ýhsan Akdað iKöydeydim, gidemedim ziyaretine, bin simli kardeþle tanýþtýrdý, sarýldýk. Bekir Kapiþman oldum. Vefat ettiði günlerde yine ra ile tanýþtýrdý. Bir kiþi istiyordum, dört
köydeydim. Hava güneþli, ýsýnmak için ca- kiþi olduk. Çay içerken Burhan Çevik de
mi cemaati avluda oturuyoruz. Mart ayý geldi, kahvaltýya kadar beþ olduk. Biri dedi
güneþi, ama soluk. “Ýçimizdeki yaþlý adam, “Abi Taschiem’de Nur Talebeleri var.
‘Yavrum, bu güneþ tutulmasý deðil, hava Çaydan sonra gittik. Zili çaldýk. Hasan Kagüzel, hayýrlý olsun!’” dedi.
radeniz’le tanýþtýk. Öðle olmadan sekiz olBiraz sonra biri geldi: “Radyo ilân etti, duk. Dedim ‘Üç elif ayrý ayrý olursa kýymeBediüzzaman vefat etti!”
ti üç hükmündedir. Ýttihat edersek kýymeDondum kaldým, kendimden geçtim, ti yüz on bir olur. Biz sekiz kiþiyiz. Darb ebir tarafa doðru vurdum gittim, yürüdüm. din, 11111111 eder, bundan sonra durÞehre gelmiþim. Birinin elinde Ulus gaze- mak yok, hizmete devam…’”
tesi, Üstad’ýn aleyhinde haberler vardý. ÝVe her evde dersler, sohbetler yapkindiden sonra bir otobüs geldi. Gayr-i ih- maya baþladýk. Bir buçuk sene içinde
tiyârî otobüsün yanýna gittim, bir iþim de dershaneye sahip olduk.
yoktu orada. Bir genç indi. Kýyafeti, saçlarý
Sami kardeþ Almanya’ya geldi, otobandüzgün. “Hoþ geldin” dedim. Cebindeki dan Hollanda’ya doðru gidiyoruz; sordu:
gazetesinin sadece “dam” yazýsýný okuya“Aðabey, bunca badireler atlatýldý. Nebiliyorum. Dedim her halde bu “Hür A- den Yeni Asya camiasýnda kaldýn?”
dam”dýr. Gazeteyi istedim, açtým, baktým
Dedim ki, “Kardeþim burada çok omanþette Üstad. Dünyam yýkýldý. Aðlama- to ban var. Her o to ban da da A us ya baþladým. O genç de, “Evet” dedi “Dün- fahr’lar (çýkýþlar, tali yollar) var. Eðer
Asufahr’a dalarsan kaç yüz kilometre
yamýz yýkýldý…”
“Üzerinde Türkçe dînî kitabý olan son ra o to ba na gi re ce ðin bel li de ðil.
Ben hiç Ausfahrlara bakmadým. Otovar mý?”
1969’da, trenle Almanya/Disburg’a bandan yoluma devam ettim.”
Zindan-ý atâlet yazýlarý (3)
Atalet ve acelecilik
YORUMLUYORUM
YASEMÝN YAÞAR
[email protected]
enâb-ý Hak bu dünyayý hikmet dünyasý olarak yaratmýþtýr. Hikmetinin gereði her þey bir merdivenin
basamaklarý gibi ilel-i müteselsile þeklindedir.
Meselâ meyve için aðaca ihtiyaç vardýr, aðacýn olabilmesi
için tohum ekilip, fidan olmasý, sonra merhale merhale
büyümesi, sonra çiçek, yaprak ve en son meyve vermesi
ile sonuçlanan hikmet basamaklarýyla meydana gelmektedir. Ahiret hayatý ise, kudretin hâkim olduðu bir hayattýr. Orada eþyanýn yaratýlmasý bir anda olacaktýr.
Ýnsanoðlu yaptýðý faaliyetlerde sabýrlý olmayý beceremez, hemen netice bekler. Yani acele ederse, o zaman
maksuduna ulaþamaz ve atalete düþer. Cenâb-ý Hak,
meþîeti, hikmeti, inayeti ile herkesi farklý farklý imtihan
eder, farklý farklý nimetlendirir. Birisinin isteklerini bir
basamak sonra ihsan eder, bir diðerininkini yirminci
basamakta, diðerini ellinci basamakta nimetlendirir. Fakat
insan, merdivenleri tek tek çýkma sabrýný göstermez ve
birden onuncu, yirminci basamaða çýkmaya çalýþýrsa,
düþer. Tam nimete eriþeceði zaman ümidini kaybeder,
sabrýný daðýtýr ve maksada eriþemez. Ýþte atalet
hastalýðýnýn bir diðer sebebi olan aceleciliði tedavi için, Âli Ýmran Sûresi 200. âyette þöyle buyrulur: “Sabýrlý olun.
Sabýr yarýþýnda düþmanlarýnýzý geride býrakýn”. Bu
âyet-i kerimede, sabýr yarýþýnda düþmanlarýnýzý geride
býrakýn emri, dikkat edilmesi gereken bir noktadýr.
Zira, ehl-i dalâlet, ehl-i küfür tahrip çalýþmalarýnda
sabýr ve teennî ile hareket etmektedirler. Dünyayý
kana bulayanlar, zehirli fikirlerini yayanlar, ahlâksýzlýklarýný bulaþtýranlar hiç uyumadan, dinlenmeden,
sabýrla çalýþmaktadýrlar. Buna karþýn tamirat vazifesi
yapmakla yükümlü olan ehl-i imanýn da bu Kur’ânî
düsturdan hareketle sabýrla, belki de geceyi gündüze
katarak, fedakârlýk ile çalýþmasý gerekecektir.
Ýnsanda acelecilik, doðuþtan gelen bir özellik iken, sabýr
sonradan kazanýlan bir duygudur. Sabýr da iki türlüdür.
Birisi aktif sabýr, diðeri ise pasif sabýrdýr. Aktif sabýrda
insanýn hareket hâlinde beklemesi; pasif sabýr ise, hiçbir
þey yapmadan beklemesidir. Halk arasýnda tahammül
dediðimiz sabýr bu kýsýmdandýr. Yani, çözüme dönük,
eyleme geçmek yerine sineye çekip katlanmak. Pasif
sabýr tembelliktir, atalettir. Ýþte “Sabýr yarýþýnda düþmanlarýnýzý geride býrakýn” âyetindeki emir, aktif
sabýrdýr. Aktif bir biçimde sabreden bir kiþi, yaþadýklarýna, karþýlaþtýðý zorluklara karþý yýlgýnlýk göstermez,
tam tersi gayret içerisindedir. Bu da onu baþarýya
götüren, hamiyetli bir insan hâline getirir.
Aceleciliðin panzehiri sabýrdýr. Tembelliðin sebeplerinden birisi de sabýrsýzlýktýr. Bu yüzden küçük
yaþlardan itibaren sonradan öðrenilen bu duyguyu,
yani sabýr eðitimini çocuklara vermek gerekir. Bu
hem onlarý okul hayatlarýnda, hem de sosyal hayatlarýnda baþarýya taþýyacaktýr.
Ýnsanda kötü hisler nasýl zincirin halkalarý gibi ard arda
gelip, insaný mânevî olarak zehirliyor veya öldürüyorsa,
tam tersi iyi hisler ve duygular da peþ peþe gelir ve insaný
kemâlâta taþýr. Ataleti yenmek için ümit lâzýmdýr. Ümit
ve sabýr ise birbiri ile alâkalý hislerdir. Çünkü sabýr, ümit
duygusu olmadan yaþanamaz. Sabrýn yýpranmamasý için
de ümidin hep canlý kalmasý gerekir. Bu yüzden sabýrsýz
insanlar karamsarlýða ve ümitsizliðe yatkýn kimselerdir.
Ümit duygusunun aktif hâlini (el-emel) taþýyanlar, kendilerini harekete geçiren ve zorluklara dayanma katsayýsý
yüksek olan insanlardýr. Yani ümidi olanlarýn sabrý da
vardýr. Sabýrlý olanýn da ümitle beslenmesi söz konusudur.
Ümitsizlik, insaný aceleciliðe sevk eder. Sabrýn bir
anlamý da deðiþtirilmeyecek olaný kabullenmektir. Ýþte bu
kabullenme ümidin muhafazasýna baðlýdýr.
Hayatta baþarýlý olamayan ve istikametini bulamayan
insanlara bakýldýðýnda bu insanlarýn sabýr duygularýnýn
güçlü olmadýðý görülecektir. Hayatta herþey isteyerek ve
hoþlanarak yapýlmaz. Bazý þeyler vardýr ki, istemeden yapmak ve sabretmek gerekecektir. Bu konu ile ilgili
Bediüzzaman þöyle der; “Rahat, zahmettedir.”
Ýþte rahmeti bekleyen ve uman aceleci insanlar
sabrý öðrenmedikçe rahmete kavuþamayacaklardýr.
Çünkü rahmete kavuþmak, zahmete katlanmayý ve
sabretmeyi gerekli kýlar.
Bazý duygular da, zýt biçimde insanda bulunabilir.
Meselâ sabýr ve hýrs. Hýrs bilindiði gibi çok da beðenilmeyen bir duygudur. Kullanýldýðý yere ve niyete göre
deðiþen bir kavramdýr. Hýrs, sebat, sabýr, azim anlamýnda
ise, meselâ rýza-i Ýlâhîyi tahsil, manevî kirlerden arýnda
cehdi, iyilik yapma, ilim öðrenme, yenilenme arzusu vs’de
kullanýldýðýnda, güzel bir haslet haline gelecektir.
Allah, acele etmeyip, sabredenlere istediklerini, istediði tarzda verir. Hatta bunlar ehl-i dalâlet ve ehl-i
küfür bile olsalar, sabýr ve tahammüllerinin neticesine
kavuþurlar. Bu yüzden ehl-i iman sabýr yarýþýnda düþmanlarýný geride býrakmasý gerekir.
Ehl-i küfrün muvaffakiyeti, Cenâb-ý Hakk’ýn koyduðu
bir kanuna imtisâlin neticesidir. Ehl-i küfrün muvaffak
olmasýnda Allah meþîet eder, ama razý deðildir.
Bir ehl-i iman ise, sabýr yarýþýnda düþmanlarýný geride
býraktýðý zaman, Allah meþîet edecektir ve ehl-i imanýn bu
tavrý rýza-i Ýlâhiyi, tevfiki, inayeti celbedecektir.
C
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý
3
YENÝASYA / 19 HAZÝRAN 2010 CUMARTESÝ
HA­BER
Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk
Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi
Yazý Ýþleri Müdürü
Mustafa DÖKÜLER
Mehmet KUTLULAR
Ýstihbarat Þefi
Mustafa GÖKMEN
Genel Müdür
Recep TAÞCI
Genel Yayýn Müdürü
Yayýn Koordinatörü
Kâzým GÜLEÇYÜZ
Abdullah ERAÇIKBAÞ
Spor Editörü
Erol DOYRAN
Haber Müdürü
Faruk ÇAKIR
Ankara Temsilcisi
Mehmet KARA
Reklam
Koordinatörü
Mesut ÇOBAN
Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK
Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.
Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel:
(0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212)
651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410
Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad.
Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14
96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229
Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský:
Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.
Yayýn Türü: Yaygýn süreli
NAMAZ
VAKÝTLERÝ
ISSN 13017748
Hicrî:
7 Recep
1431
Rumî:
6 Haziran
1426
TAHLÝL
Terör, açýlým, Ergenekon
KÂZIM GÜLEÇYÜZ
[email protected]
MÜSÝAD’dan Yeni Asya’ya ziyaret
Müstakil Sanayici ve Ýþadamlarý Derneði (MÜSÝAD) Basým Yayýn Ambalaj Reklam Sektör
Kurulu Baþkaný Bilal Arýoðlu, Sektör Kurulu Baþkan Yardýmcýlarý Gürbüz Aksu, Mehmet Yýldýz
ve kurul üyelerinden Ýlhan Soylu, Ali Emre Eriþen ve Yaþar Kaymakçýoðlu, Gazetemiz Genel
Müdürü Recep Taþcý’ya tanýþma ziyaretinde bulundu. Ziyaretten memnun olduðunu belirten
Genel Müdürümüz Recep Taþcý, yeni üyelere tanýþma ziyaretlerinin yapýlmasýnýn önemli
olduðunu söyledi. Arýoðlu da, karar aldýklarýný ve bundan sonra yeni üyelere nezaket ziyaretlerinde bulunacaklarýný bildirdi. Taþcý, Arýoðlu’na yeni görevinde baþarýlar diledi. Ziyarette
sektörün sýkýntýlarý ve çözüm teklifleri ile ilgili görüþ alýþ veriþinde bulunuldu.
Yasaklý LYS bugün yapýlacak
ÜNÝVERSÝTE adaylarýnýn katýlacaðý ve bu yýldan itibaren uygulanacak Lisans Yerleþtirme
Sýnavlarý’nýn (LYS) ilk oturumlarý, bugün yapýlacak. LYS, Türkiye’de 81 il merkezi ile Lefkoþa’da
gerçekleþtirilecek. LYS’nin sabah oturumu saat 10.00’da, öðleden sonraki oturum 14.30’da
yapýlacak. Sabah yapýlacak Matematik aðýrlýklý LYS-1’e 601 bin, öðleden sonra gerçekleþtirilecek
Yabancý Dil Sýnavý LYS-5’e ise 31 bin 300 aday katýlacak. Sýnavlar tek oturumda uygulanacak ve
toplam 120 dakika sürecek. Öte yandan 20 Haziran Pazar günü yapýlacak Sosyal Bilimler
Sýnavý’na (LYS-4) 349 bin 100 aday girecek. Adaylarýn sýnava gelirken yanlarýnda mutlaka 2010LYS Sýnavý Giriþ ve Kimlik Belgesi, fotoðraflý ve onaylý özel kimlik belgesi (nüfus cüzdaný, sürücü
belgesi, pasaport vb.) bulundurmalarý zorunlu tutuluyor. Baþlarý açýk olmayan veya kýlýk kýyafetleri yürürlükteki mevzuata uygun bulunmayan adaylar da sýnava katýlamayacak. Ankara / aa
erördeki týrmanýþ, bizi zaten senelerdir içinden
çýkamadýðýmýz kanlý fâsit daireye, üstelik daha
da ürkütücü boyutlar kazanmýþ olarak yeniden
döndürebilir mi?
Bu noktada ciddî endiþeler söz konusu.
Ve bu durumla, daha önceleri gündemde olmayan
iki geliþme arasýnda özel ilgi kuruluyor.
Biri, ortaya atýlýþýnýn üzerinden geçen zaman bir
yýlý doldurmak üzere olan demokratik açýlým.
Hükümet, bir “devlet projesi” olarak gündeme getirdiði açýlýma deðiþik isimler verdi; bunlardan biri de
“millî birlik ve kardeþlik” projesiydi.
Ama buna uygun þekilde içini dolduramadý.
Ayný proje kapsamýnda Alevi, Roman... v.s. açýlýmlarýndan da söz etti; ama hem aralarýndaki baðlantýlarý kurup bütünlüðü saðlayamadý, hem de hiçbirini,
T
Ders
kitaplarý
okula
dönüþtü
Ýller
Adana
Ankara
Antalya
Balýkesir
Bursa
Diyarbakýr
Elazýð
Erzurum
Eskiþehir
Gaziantep
Isparta
Ýmsak
3.25
3.15
3.44
3.37
3.28
2.59
2.58
2.41
3.25
3.16
3.39
Güneþ
5.12
5.13
5.31
5.34
5.27
4.50
4.51
4.39
5.23
5.04
5.29
Öðle
12.47
12.57
13.06
13.17
13.12
12.27
12.31
12.23
13.06
12.39
13.06
Ýkindi
16.36
16.53
16.55
17.12
17.08
16.19
16.24
16.19
17.02
16.28
16.57
Akþam
20.10
20.29
20.28
20.48
20.45
19.53
19.59
19.55
20.38
20.02
20.31
Yatsý
21.48
22.16
22.06
22.34
22.33
21.34
21.42
21.42
22.24
21.40
22.11
arkasýný getirip sonuçlandýramadý.
Buna karþýlýk konunun “Kürt açýlýmý” þeklinde iþtihar bulmasý ise, deðiþik tepkileri tetikledi.
Özellikle bu noktadan hareket eden bazý çevreler, açýlýmý bir “bölücülük ve fitne projesi” olarak
niteleyip yerden yere vurdular. Açýlým baðlamýnda Kandil ve Mahmur’dan gelen ilk grubun sergilediði þov görüntülerinin de terör örgütüne cür’et
ve cesaret verdiði öne sürüldü.
Ondan sonra, aksi yöndeki müteaddit ve mükerrer resmî beyanlara raðmen, “daðdan iniþ”lerin arkasý gelmedi ve Avrupa’dan dönüþ olmadý.
Ve Baþbakanýn zaman zaman yazarlar, sanatçýlar,
sporcular gibi farklý gruplarla bir araya gelerek yaptýðý konuþmalar dýþýnda, açýlým gündemden kalktý.
Yürümedi, dondu ve týkandý.
Açýlým kapsamýnda gösterilen Kamu Düzeni ve
Güvenlik Müsteþarlýðý Anayasa Mahkemesinde dâvâ konusu olurken, taþ atan çocuklarla ilgili tasarý ise yine alt komisyona havale edildi.
Ve bu durum, hükümeti iki taraflý bir eleþtiri
bombardýmanýnýn arasýnda býraktý. Bir kesim, “Açýlýmý gündeme getirip halký ümitlendirdikten sonra hiçbir þey yapmadýlar” diye yüklenirken, diðer
kesim “Bu projeyle yakýlan fitne ateþi hem bölücü
eðilimleri provoke etti, hem de terör örgütünü azdýrdý” söylemiyle hücum ediyor.
Hükümet ise bu çift taraflý salvolarý, sahiplerinin
tamamýný ayný kefeye koyarak, “Yapmak istiyoruz, ama ittifak halinde engelleyip takoz koyuyorlar” çýkýþlarýyla göðüslemeye çabalýyor.
CHP, MHP ve BDP’yi statüko ittifakýnýn siyasî
aktörleri olarak nitelerken, bürokratik oligarþinin
BURSA Millî Eðitim Müdürlüðünce baþlatýlan ve Millî Eðitim
Bakanlýðýnca Türkiye genelinde uygulanmasý kararlaþtýrýlan proje
sayesinde, ücretsiz daðýtýlan ders kitaplarýnýn geri dönüþümünden elde
edilen gelir yine eðitim için kullanýlýyor. Geçen yýl toplanan 800 ton
kitabýn geri dönüþümünden saðlanan gelirin bir bölümüyle okul ve
yemekhane yaptýrýlýrken, bu yýl projeden kazanýlacak parayla öðrencilerin ortak sýnavlarýnýn giderlerinin karþýlanmasý planlanýyor. Projeyi
Ýller
Ýstanbul
Ýzmir
Kastamonu
Kayseri
Konya
Samsun
Þanlýurfa
Trabzon
Van
Zonguldak
Lefkoþa
Ýmsak
3.22
3.48
3.00
3.13
3.30
2.50
3.10
2.39
2.43
3.07
3.43
Güneþ
5.25
5.40
5.04
5.06
5.21
4.54
4.58
4.42
4.35
5.12
5.25
Öðle
13.12
13.20
12.53
12.46
12.58
12.43
12.33
12.30
12.15
13.01
12.55
Ýkindi
17.10
17.12
16.52
16.39
16.50
16.42
16.23
16.28
16.07
17.00
16.40
Akþam
20.48
20.47
20.30
20.14
20.24
20.19
19.56
20.05
19.42
20.38
20.12
Yatsý
22.39
22.29
22.23
21.57
22.04
22.12
21.35
21.56
21.24
22.31
21.46
yargý vesayeti ayaðýyla mücadeleyi kýzýþtýrmýþ
görüntüsü veriyor. Ve terördeki týrmanýþla, anayasa paketi baþta olmak üzere, yapmak istedikleri demokratikleþme reformlarýný engellemeyi amaçlayan direniþ arasýnda bað kuruyor.
Bunu yaparken, “Askerle aramýz iyi” mesajýný
tekrarlamaktan geri durmuyor. Ve özellikle “terörle mücadele” politikalarýný askerin inisiyatif alanýna
býrakmaya devam ediyor. Açýlým söylemlerini sürdürmekten de geri durmayarak...
Hükümet-asker iliþkilerinde en kritik konulardan biri olan Ergenekon meselesindeki karýþýklýk
da iþin bir baþka vechesi. Emekli veya muvazzaf
üst düzey TSK personeline yönelik gözaltý, sorgulama ve tutuklamalar Genelkurmay tarafýndan belirlenen sýnýrlar içinde sürerken, geliþmeler, hem Ergenekon sürecinin giderek zora girdiðine, hem de askerî cenahtaki negatif enerji birikiminin yoðunlaþtýðýna iþaret ediyor.
Konunun terördeki týrmanýþla baðlantýsý ise,
“AKP iktidarý döneminde komutanlar itilip kakýldý,
hýrpalandý, ordunun itibar ve þerefiyle oynandý, terör bundan da cür’et ve cesaret buldu” þeklindeki
provokatif söylemlerle kurulmakta.
Oysa Ergenekon sürecinin önceki safahatýnda,
belli bir noktaya kadar, “Bakýn, Ergenekoncular içeri atýlýnca terör de, provokasyonlar da azaldý; demek ki doðru iz üzerindeyiz, Ergenekon’un PKK ile dahi baðlantýsý var” deniliyordu.
Ama gelinen nokta, bu tezin de sorgulanmasýna
yol açacak farklý bir tablo ortaya koyuyor.
Sonuçta açýlým ve Ergenekon süreçlerindeki tavsama derinleþirken, terör týrmanýþa geçiyor.
yöneten Bursa Millî Eðitim Müdür Yardýmcýsý Ensar Manav, Millî Eðitim
Bakanlýðýnýn her eðitim-öðretim yýlý baþýnda öðrencilere ücretsiz daðýttýðý kitaplarýn, tekrar ekonomiye kazandýrýlmasý için eðitim yýlý sonunda kitaplarý okullarýna getirmelerini istediklerini söyledi. Manav, hazýrladýklarý bu geri dönüþüm projesini bakanlýða yolladýklarýný ve bakanlýðýn projeyi beðenerek bütün Türkiye’deki okullarda uygulanmasýný
istediðini bütün okullara duyurduklarýný bildirdi. Bursa / aa
SiyahMaviKýrmýzýSarý
4
FARK
Yolu yarýlayamadýk
FARUK ÇAKIR
[email protected]
ýllar önce baþlayan “AB üyelik yürüyüþü”nün
henüz hedefine ulaþmadýðý, aðýr aksak ilerlediði ve kesintilere uðradýðý herkesin malûmu.
Yarým asrý geride býrakan “ilk adým”dan sonra
uzun süre bu konu “devlet politikasý” olarak görülmemiþ. Gelen iktidarlarýn anlayýþýna göre þekil deðiþtiren “üyelik yürüyüþü”de dönüm noktalarý “demokrat iktidarlar” zamanýnda atýlmýþ.
Nihayet Türkiye’nin ve dünyanýn geldiði noktada, ülkemizin AB’ye üye olmasý noktasýnda olumlu kanaatler pekiþmiþ ve bu konu “devlet
politikasý” haline gelmiþ.
“Devlet politikasý” hâline gelmiþ, ama atýlan her
müsbet adýmda bu yürüyüþe engel olmak isteyen
“odaklar” olmuþtur. Tabiî ki bugün AB yolunda ilerlemek istediðini söyleyen yöneticiler de AB yolundaki gecikmeden dolayý sorumludurlar. Onlarýn
da “AB’ye hayýr” diyenler arasýnda olduðuna tarih
de, biz de þahidiz.
Tamam, ‘eski defterler’i açmayalým ve bugüne
bakalým: “AB’ye üyelik için gerekli adýmlar gecikmeden atýlsýn” diyenlere karþý, “Tamam, hemen atalým” denildi mi? Söz ile bu söylenmiþ olsa bile, icraat ile ortaya konulabildi mi?
Bu noktada AB Türkiye Delegasyonu Baþkan
Yardýmcýsý Müsteþar Tibor Varadi’nin çizdiði tabloya dikkatle bakmakta fayda var. Ýzmir’deki AB
Bilgi Merkezi’nin bulunduðu Ege Sanayici ve Ýþadamlarý Derneði’nin düzenlediði “AB-Türkiye Ýliþkiler ve Reform Süreci” konulu konferansta konuþan Varadi þöyle demiþ: “Türkiye, AB üyelik sürecinde yolun henüz üçte birini geride býraktý.”
“Dere tepe düz gittik, dönüp baktýk ki; bir arpa
boyu yol gitmiþiz” hâlini yaþýyoruz. Oysa “Büyük
Türkiye”ye yakýþan, bir an önce AB üyesi seviyesine
çýkacak adýmlarý atabilmekti. Farz edilsin ki AB üyeleri ‘art niyetli’ ve Türkiye’yi üyeliðe kabul etmiyorlar. Türkiye’nin çok çalýþarak o seviyeye çýkmasýný engelleyen nedir? Kâðýt üzerinde üye olunmasa
bile, demokrasimizi ve insan haklarý anlayýþýmýzý
imrenilen seviyeye getirsek ne kaybederiz?
AB Türkiye Delegasyonu Baþkan Yardýmcýsý
Müsteþar Tibor Varadi, müzakere sürecinde Türkiye’ye çifte standart uygulandýðý iddialarýnýn da
doðru olmadýðýný, diðer ülkelere uygulanan süreçlerle arasýnda hiçbir farklýlýk bulunmadýðýný söylemiþ. (AA, 18 Haziran 2010)
Bugünden tezi yok, ‘kavga’larý býrakýp millet
menfaatine olan adýmlarý atmak gerekir. Kriterlerin
adýný deðiþtirerek bir yere varamayacaðýmýz boþa
geçen yýllardan belli. Yarým asýr boyunca AB yolunun yarýsýný bile tamamlayamamýþ olmak, Türkiye’yi idare edenlerin izah etmesi gereken bir problem olarak önümüzde duruyor.
Yine de geleceðe ve önümüze bakmakta fayda
var. Zamanýnda adým atmanýn faturasýný ödedik ve
ödemeye devam ediyoruz. “Ýstibdat faturasý”nýn daha fazla büyümemesi için; hak, hukuk ve adalet yönünde hýzlý adýmlar atmak þart vesselâm.
Y
Alpogan merkeze alýndý
Dýþiþleri Bakanlýðýnda yapýlan bazý atamalar, Resmî
Gazete’de yayýmlandý. Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Mehmet Yiðit Alpogan merkeze atanýrken,
yerine Müsteþar Yardýmcýsý Büyükelçi Ahmet Ünal
Çeviköz getirildi. Bir süredir Dýþiþleri Bakanlýðý
Sözcülüðü görevini yürüten Daire Baþkaný Elçi Burak Özügergin, merkeze atanan Hýrvatistan Büyükelçisi Umur Apaydýn’ýn yerine görevlendirildi.
Tunus Büyükelçisi Hüseyin Naci Akýncý, Kazakistan Büyükelçisi Atila Günay, Sýrbistan Büyükelçisi
Ahmet Süha Umar ve Makedonya Büyükelçisi Arslan Hakan Okçal merkeze atanýrken, Bakanlýk Müþaviri Büyükelçi Akýn Algan Tunus’ta, Türkiye’nin
Moskova Büyükelçiliði Müsteþarý Lale Ülker Kazakistan’da, Etiyopya Büyükelçisi Ali Rýza Çomak Sýrbistan’da, Chicago Baþkonsolosu Uður Kenan Ýpek
Etiyopya’da, Genel Müdür Yardýmcýsý Elçi Gürol
Sökmensüer Makedonya’da görev yapacak. Senegal
Büyükelçisi Ali Kaya Savut Portekiz Büyükelçiliðine, Türkiye’nin BM Daimi Temsilciliðinde müsteþarlýk görevinde bulunan Hatice Aslýgül Üðdül de
Senegal Büyükelçiliðine atandý. Genel Müdür Yardýmcýsý Elçi Süleyman Ýnan Özyýldýz Lübnan Büyükelçiliði, Genel Müdür Yardýmcýsý Ahmet Ülker
Bahreyn Krallýðý Büyükelçiliði görevini üstlenirken,
Kolombiya Büyükelçiliði Müsteþarý Cemil Ferhat
Karaman, Uganda Büyükelçiliði Müsteþarý Ahmet
Melih Ulueren, Peru Büyükelçilik Müsteþarý Namýk Güner Erpul, Angola Büyükelçilik Müsteþarý
Hamit Osman Olcay ve Mali Büyükelçiliði Müsteþarý Kemal Kaygýsýz, bulunduklarý ülkelerde büyükelçi olarak görevlendirildi. Ankara / aa
YENÝASYA / 19 HAZÝRAN 2010 CUMARTESÝ
HA­BER
“O kararla yargý güvenirliðini yitirdi”
AKP Genel Baþkaný ve Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, Yargýtay’ýn, Ergenekon davasýnda Mehmet
Haberal’ýn tahliye taleplerini reddeden 9 hakimi
tazminata mahkûm etmesini deðerlendirirken, ‘’9
hakime böyle cezayý verdiðiniz andan itibaren bu
ülkede yargýnýn güvenirliði kalmaz’’ dedi.
Erdoðan, AKP Genel Merkezi’nde, gerçekleþtirilen Geniþletilmiþ Ýl Baþkanlarý Toplantýsý’nda
yaptýðý konuþmada, terörle mücadelenin devletin
bütün kurumlarýyla uyum ve koordinasyon içinde kararlýlýkla sürdürülmesi halinde baþarýlý olacaðýný belirtti. Erdoðan, þu ana kadar çetelerle
mücadele çerçevesinde birçok kirli iliþkiyi açýða
çýkarmayý ve bu mücadeleyi hýz kesmeden sürdüreceðini belirterek, þöyle devam etti: ‘’Terör
örgütünün kirli oyunlarýný deþifre edecek, hukuk
çerçevesinde hepsinden de Allah’ýn izniyle millet
adýna hesap soracaðýz. Burada bir þeyi çok açýk,
net söylemem gerekir. Kýsa bir süre önce, birkaç
gün önce malûm 9 tane yargý mensubuna, hakime, malûm yine bir dâvâ açýlmasý neticesinde üst
mahkemenin kalkýp da ceza vermesini bu ülkede
hukuk adýna ciddî sýkýntý süreci olarak görüyorum. Bugüne kadar olmamýþ ve yeni kapýlarýn açýlmasýna mesnet teþkil edecek bir adýmdýr. Bakýnýz henüz hakkýnda karar kesinleþmemiþ ve yargý
sürece devam ederken, Anayasayý çiðneyerek
böyle bir kararý verme yetkisini üst mahkeme
kendisinde nereden buluyor? Bu bir. Ýkinci bir
konu, bundan sonra mahkûm olanýna, tutuklu-
“Yumruða”
tahliye
KAPATILAN DTP’nin Genel Baþkaný Ahmet Türk’e yumruklu saldýrýda bulunduðu gerekçesiyle tutuklu
yargýlanan sanýk Ýsmail Çelik, tahliye edildi. Ahmet Türk’ün, Muþ’un
Bulanýk ilçesinde 15 Aralýk 2009’da
düzenlenen olaylý gösterinin ardýndan tutuklanan Turan ve Metin Bilen kardeþlerin duruþmasý için geldiði Samsun’da adliye çýkýþý uðradýðý yumruklu saldýrýyla ilgili davaya
Samsun 4. Asliye Ceza Mahkemesinde baþlandý. Davanýn ilk duruþmasýnda, Ýsmail Çelik hakkýnda
tahliye kararý verildi. Mahkeme,
maðdur Ahmet Türk’ün beyanýnýn
alýnmasý için yazýlan talimat cevabýnýn beklenmesine karar vererek duruþmayý erteledi. Tahliye kararý üzerine Çelik, tutuklu bulunduðu
Samsun Kapalý Cezaevi’nden bir
polis ekibi tarafýndan çýkarýldý. Cezaevi önünde bekleyen basýn mensuplarýna herhangi bir bilgi vermeyen yetkililer, güvenlik gerekçesiyle
Çelik’in nereye götürüldüðünü açýklamadý. Samsun / aa
suna kadar hepsi için bir kapý açýlacak mý? Açýlacak. Þimdi, herkes müracaat edip ayný þekilde bu
tür dâvâlarý açmak suretiyle kendilerine yeni çýkýþ yollarý arayacak mý? Arayacak. Ne olacak?
Bunun altýndan neyle kalkacaksýnýz? Hangi hukuka ve hangi maddeye dayalý olarak böyle bir adým atýyorsunuz? Bunun ideolojiden ayrý bir yaný
olamaz. Bunun kendi özel dünyalarýndaki verilmiþ karardan baþka bir özelliði yoktur. Buna ne
kendileri inanýyorlar ne de milleti inandýrabiliyorlar. Ben inanmýyorum, kimsenin de inandýðýna ihtimal vermiyorum. Çünkü yargý o kararla
güvenirliðini adeta bitirmiþtir. 9 hakime böyle cezayý verdiðiniz andan itibaren bu ülkede yargýnýn
güvenirliði kalmaz.’’ Ankara / aa
“TERÖR ÖRGÜTÜ
YENÝ ÝHALE ALDI”
“Terör örgütü kan dökerek, cinayet iþleyerek, ne kadar kanlý ve kirli bir oyunun parçasý olduðunu bir
kez daha gözler önüne sermektedir. Terör örgütünün bu son saldýrýlarý zamanlama olarak son derece dikkat çekicidir” diyen Erdoðan,
þöyle konuþtu: “Terör örgütü geçmiþ dönemlerde olduðu gibi yine
kirli oyunlarýn içine girmiþtir. Yeni
bir ihale almýþtýr. Þu anda bunun
gereðini yerine getirmektir.”
Cihaner serbest
YARGITAY 11. CEZA DAÝRESÝ, ERZÝNCAN CUMHURÝYET BAÞSAVCISI ÝLHAN CÝHANER'ÝN TAHLÝYESÝNE KARAR VERDÝ.
Baþsavcý Cihaner tutuklu yargýlanýyordu. FOTOÐRAF: AA
YARGITAY 11. Ceza Dairesi, Erzincan Cumhuriyet
Baþsavcýsý Ýlhan Cihaner’in tahliyesine karar verdi.
Yargýtay, Cihaner’le birlikte Erzurum’daki dâvâda
tutuklu yargýlanan sanýklarý da tahliye etti. Dâvânýn dün kü du ruþ ma sý, iz le yi ci le rin çok ol ma sý
dolayýsýyla Yargýtay Konferans Salonu’nda yapýldý.
Yargýtay 11. Ceza Dairesi Baþkaný Ersan Ülker, Cihaner’in Erzurum 2. Aðýr Ceza Mahkemesinde
‘’Ergenekon terör örgütüne üye olmak’’ suçlamasýyla yargýlandýðý dâvâ ile ‘’görevi kötüye kullanmak’’, ‘’evrakta sahtecilik’’ ve ‘’imar kirliliðine neden olmak’’ iddialarýyla Yargýtayda yargýlandýðý davanýn birleþtirilmesinin ardýndan duruþmaya verilen kýsa aradan sonra ara kararý açýkladý. Ülker, her
iki dâvâ dosyasýnýn birleþtirilmesinin ardýndan,
birleþtirilen dosyanýn incelendiðini açýkladý.
Erzurum 2. Aðýr Ceza Mahkemesindeki dâvâda
tutuklanan Ýlhan Cihaner, Recep Gençoðlu, Nedim
Ersan, Ersin Erkut, Murat Yýldýz, Sabri Barkýn Ýnce,
Kývýlcým Üstel, Þenol Bozkurt, Þinasi Demir ve Orhan Esirgen hakkýnda ‘’isnat edilen suçlamalarýn tutuklama için tek baþýna yeterli olup olmayacaðý gözetilmeden’’ tutuklama kararý verildiðini belirten Daire
Baþkaný Ülker, ‘’dosyadaki hukukî bulgu ve belgeler
gereði koþullarý oluþmayan tutuklama kararýnýn kaldýrýldýðýný ve sanýklarýn koþulsuz tahliyelerine karar
verildiðini’’ açýkladý. Daire Baþkaný Ülker, bütün sanýklarýn derhal salýverilmeleri için Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna yazý yazýlmasýna ve sanýklar hakkýnda adli kontrol uygulanmasýna yer olmadýðýna
hükmetti. Yargýtay 11. Ceza Dairesi, yargýlama sürecinde Cihaner’in Erzurum’da yargýlandýðý dava
dosyasýnýn deðiþik aþamalarda istenmesine raðmen Yargýtay 11. Ceza Dairesine göndermeyen
Erzurum 2. Aðýr Ceza Mahkemesi sorumlularý
hakkýnda yasal gereðinin yapýlmasý için Erzurum
Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna suç duyurusunda bulunulmasýna karar verdi. Ankara / aa
Eski Bakan Oktay,
14 saat ifade verdi
ESKÝ Adalet Bakaný Seyfi Oktay’ýn, ‘’Ergenekon’’ soruþturmasý kapsamýnda ‘’þüpheli’’ sýfatýyla 14 saat
talimatla ifadesi alýndý. Oktay’ýn ifadesini ‘’Ergenekon’’ soruþturmasýný yöneten Ýstanbul Cumhuriyet
Baþsavcývekilliðinin talimatýyla Özel Yetkili Ankara
Cumhuriyet Baþsavcývekili Hamza Keleþ ve Cumhuriyet Savcýsý Mustafa Bilgili aldý. Ýfade alýnýrken Oktay’ýn doktoru da adliyede hazýr bulundu. Ýfade alma
iþlemi 14 saatten fazla sürdü. Ankara / aa
DP’de kongre günü
Bakan Çubukçu, öðrencilerin karnelerinde üzücü notlar olabileceðini belirterek, “Velilerimizin gereken duyarlýlýðý ve anlayýþý göstermelerini bilhassa rica ediyorum'' dedi.FOTOÐRAF: AA
15 milyon öðrenci
için tatil zili çaldý
ÝLKÖÐRETÝM ve ortaöðretim okullarýndaki
yaklaþýk 15 milyon öðrenci, dün karnelerini alarak 3 ay sürecek yaz tatiline girdi.
2009-2010 eðitim öðretim yýlýnýn sona ermesi dolayýsýyla Millî Eðitim Bakaný Nimet
Çubukçu’nun da katýlýmýyla Abidinpaþa’daki 29 Ekim Ýlköðretim Okulu’nda karne daðýtým töreni düzenlendi. Bakan Çubukçu, törendeki konuþmasýna, ‘’Her güne
yeni bilgi ve becerilerle donanmak üzere
baþladýðýnýz, kendinizi sosyal ve bilimsel
yönden geliþtirdiðiniz, iyi bir insan ve iyi
bir vatandaþ olma yolunda ilerlediðiniz ve
bu uðurda zaman zaman yorulduðunuz okullarýmýz tatile giriyor’’ diyerek baþladý.
Öðrencilerin karnelerinde hem kendilerini
hem de velilerini üzen notlar olabileceðini
belirten Çubukçu, ‘’Bu konuda velilerimi-
zin gereken duyarlýlýðý ve anlayýþý göstermelerini bilhassa rica ediyorum’’ dedi.
2009-2010 eðitim-öðretim yýlýnda ilköðretimde açýk ilköðretim öðrencileri hariç 10
milyon 526 bin 695 öðrencinin öðrenim
gördüðünü belirten Çubukçu, bugün itibariyle ilköðretim 8. sýnýfta okuyan 1 milyon
321 bin 745 öðrencinin mezun olduðunu
söyledi. Çocuðun ailede kitap okuyan bireyler görmesinin, kitaba olumlu yaklaþmasýnda ve kitap okumanýn günlük hayatta yer alan bir eylem olduðunun farkýna
varmasýnda önemli olduðunun altýný çizen
Çubukçu, öðretmenlerin de kitap okuyarak öðrencilerine iyi bir model olabileceðini söyledi. Konuþmalarýn ardýndan Bakan
Çubukçu, öðrencilere karnelerini verdi ve
onlarý kutladý. Ankara / aa
Karne sevincine
maganda kurþunu
DÝYARBAKIR'DA karnelerini almaya giden 2 kýz
öðrenci, rastgele açýlan ateþ sonucu yaralandý. Edinilen bilgiye göre, merkez Baðlar ilçesinde Namýk Kemal Lisesi 9. sýnýf öðrencileri L.A. (15) ve
D.Y. (15), okulun bahçesinde bir kiþinin tabanca ile
rastgele ateþ açýlmasý sonucu ayaklarýndan yaralandý. Diyarbakýr Devlet Hastanesi’nde tedavi altýna alýnan 2 kýz öðrenci, daha sonra taburcu edildi.
Öðrenciler, polise verdikleri ifadede, karnelerini almaya okula gittiklerini, okulun bahçesinde öðrenci yoðunluðunun yaþandýðý sýrada tanýmadýklarý bir kiþinin rastgele ateþ etmesi sonucu yaralandýklarýný belirtti. Bir kiþinin gözaltýna alýndýðý olayla ilgili soruþturma sürüyor. Diyarbakýr / aa
n YARGITAY Cumhuriyet Baþsavcýlýðý tarafýndan
DP ile Anavatan Partisi arasýnda yapýlan bütünleþme
protokolünün hukuken geçersiz sayýlmasý sebebiyle
olaðanüstü kongre kararý alan DP’nin, 7. Olaðanüstü
Büyük Kongresi bugün toplanýyor. Kongre, Ahmet
Taner Kýþlalý Spor Salonu’nda saat 10.00’da baþlayacak. DP Genel Baþkaný Hüsamettin Cindoruk, gündeme iliþkin açýklamalarda bulunacaðý kongreye, bin
204 delege katýlacak. Genel Baþkanlýk seçiminin yapýlmayacaðý kongrenin gündemini, tüzük deðiþikliði
ile Genel Ýdare Kurulu (GÝK) ve Yüksek Haysiyet Divaný seçimleri oluþturacak. Olaðanüstü kongrede,
bütünleþme kongresinde sayýsý artýrýlmýþ olan GÝK
üye sayýsý ile Yüksek Haysiyet Divaný üye sayýsý, tüzük komisyonunun önerileri doðrultusunda yeniden
belirlenecek. Bir önceki kongrede, 100’e çýkarýlmýþ olan GÝK üye sayýsýnýn 50’ye, Yüksek Haysiyet Divaný
üye sayýsýnýn da yeniden 21’e düþürülmesi bekleniyor.Tüzük deðiþikliði ve üyelerin belirlenmesinin ardýndan seçimlere geçilecek. Bu arada, DP Genel Baþkan Yardýmcýsý Salim Ensarioðlu, Diyarbakýr’da düzenlediði basýn toplantýsýnda bir grup par tili ile
DP’den istifa ettiðini açýkladý. Ankara
Memura promosyon müjdesi
n MAAÞ ödemeleri için bankalarla yapýlan anlaþmalardan saðlanan ve halen yüzde 70 oranýnda ödenen
promosyonlarýn tamamý memurlara verilecek. Alýnan
bilgiye göre, kurumlarýn, personel maaþlarýný ödedikleri bankalardan saðladýklarý promosyonlarýn tümünün çalýþanlara verilmesi yönündeki giriþimlerde sona
gelindi. Konu son olarak Memur-Sen Genel Baþkaný
Ahmet Gündoðdu ve beraberindeki heyetin, Devlet
Bakaný Hayati Yazýcý ile yaptýðý görüþmede gündeme
geldi. Memur-Sen heyeti, görüþmede, Devlet Memurlarý Kanunu’nda yapýlmasý planlanan deðiþikliklere yönelik görüþlerini iletip, memurlarýn çözüm bekleyen
sorunlarý Yazýcý’ya iletti. Gündoðdu, yaptýðý açýklamada, Memur-Sen’e baðlý Eðitim-Bir-Sen’in Milli Eðitim
Bakanlýðýnda en fazla üyeye sahip olmasýnýn ardýndan
yaptýklarý görüþmelerde, banka promosyonlarýnýn tamamýnýn personele ödenmesi konusunda talepte bulunduklarýný ifade ederek, Kurum Ýdari Kurulu’nda
yaptýklarý müzakereler sonunda bu taleplerinin kabul
edildiðini söyledi. Bu uygulamanýn tüm kurumlarý
kapsayacak þekilde yaygýnlaþtýrýlmasý için Devlet Personel Baþkanlýðýna yazýlý baþvuruda bulunduklarýný dile getiren Gündoðdu, Bakan Yazýcý ile yaptýklarý görüþmede bu taleplerini hatýrlatýp, baþvurularýnýn akýbetini sorduklarýný belirtti. Gündoðdu, þunlarý kaydetti: ‘’Bakan Yazýcý, bu konuda çalýþmalarý olduðunu,
promosyonlarýn tamamýnýn ödenmesiyle ilgili yazýnýn
Baþbakanlýða sunulduðunu bildirdi. Yanýmýzda son
durumu öðrenmek için Baþbakanlýk Müsteþarlýðýný aradý. Yazýnýn Baþbakanlýkta imzada olduðunu öðrendik. Sayýn Baþbakan’ýn imzasýyla birlikte promosyonlar yüzde 100 çalýþanlara ödenecek.’’ Ankara / aa
5
YENÝASYA / 19 HAZÝRAN 2010 CUMARTESÝ
HABER
BAÞKENT YAZILARI
ANKARA
Ýsrail’le “eksen kaymasý” yok!
19 günde
gelinen nokta…
CEVHER ÝLHAN
[email protected]
ür­ki­ye’nin­ Ýs­ra­il’e­ kar­þý­ tâ­kip­ e­de­ce­ði
po­li­ti­ka­la­rý­Te­la­viv’in­tu­tu­mu­na­bað­la­yan­hü­kû­met,­hâ­lâ­alt­tan­a­lý­yor.
An­ka­ra’nýn­ in­sa­nî­ dip­lo­ma­tik­ ta­lep­le­ri­ni
da­hi­pe­þi­nen­red­de­dip­a­çýk­ça­say­gý­sýz­lýk­ör­ne­ði­ ve­ren­ Te­la­viv,­ “ö­zür­ di­le­me­di­ði”­ gi­bi,
ü­ze­rin­den­19­gün­geç­ti­ði­hal­de­hâ­lâ­gas­bet­ti­ði­baþ­ta­in­sa­nî­yar­dým­ta­þý­yan­Ma­vi­Mar­ma­ra­ ol­mak­ ü­ze­re­ di­ðer­ si­vil­ ge­mi­le­ri­ i­â­de
et­miþ­de­ðil.
Ne­ sal­dý­rý­nýn­ so­ruþ­tu­rul­ma­sý,­ ne­ ka­til­le­rin­ce­za­lan­dý­rýl­ma­sý,­ne­taz­mi­nat,­ne­de­u­lus­l a­r a­r a­s ý­ ko­m is­y on;­ a­ç ýk­ç a­ An­k a­r a’nýn
hiç­bir­ta­le­bi­ni­ka­bul­et­mi­yor…
Bu­na­kar­þý­An­ka­ra­baþ­vu­ra­ca­ðý­ön­lem­le­ri
“þart­lar”a­ bað­la­yýp,­ Ýs­ra­il­ yö­ne­ti­min­den­ “ö­zür”­bek­li­yor.­Hâ­lâ­â­de­ta­bir­te­câ­hül-ü­â­rif­lik­le­ “yap­tý­rým­lar”­ ye­ri­ne­ “bek­len­ti­le­ri”ni­ i­le­ri­ sü­rü­yor.­ Ký­sa­ca­sý,­ Tür­ki­ye’nin­ o­nu­ruy­la
oy­nan­mýþ;­ an­cak­ An­ka­ra­ bu­nun­ he­sâ­bý­ný
sor­ma­yý­sü­rek­li­er­te­li­yor…
T
Ak­de­niz’in­ or­ta­sýn­da­ ge­ce­ya­rý­sýn­dan­ i­ti­ba­ren­ sa­ba­ha­ ka­dar­ ge­mi­le­ri­ ku­þa­tan­ yüz­ler­ce­ko­man­do­yu­ta­þý­yan­on­lar­ca­Ýs­ra­il­hü­cum­bo­tu­nun,­he­li­kop­te­ri­nin­a­çýk­teh­di­di­ne
kar­þý­ bir­ þey­ yap­ma­yan,­ ilk­ kri­tik­ dört-beþ
sa­at­te­Te­la­viv­ve­Was­hing­ton­nez­din­de­ge­mi­le­re­ sal­dý­rý­yý­ cay­dýr(a)ma­yan­ hü­kû­met,
þim­d i­ de­ yap­t ý­r ým­l a­r ý­ ö­t e­l e­m ek­l e­ Ýs­r a­i l’i
cür’et­len­di­ri­yor.­Ýs­ra­il’in­yap­tý­ðý­â­de­ta­ya­ný­na­kâr­ka­lý­yor…
CÝDDÎ BÝR YAPTIRIM ÝRÂDESÝ…
Üs­te­lik­ya­vuz­hýr­sýz­mi­sâ­li­Tür­ki­ye’yi­suç­lu­yor;­ hiç­bir­ u­lus­la­ra­ra­sý­ ku­ra­lý­ ve­ hu­ku­ku
ta­n ý­m a­y an­ per­v â­s ýz­ bir­ po­l i­t i­k a­ iz­l i­y or.
ABD’nin­ ka­y ý­r ý­c ý­ po­l i­t i­k a­l a­r ýy­l a­ da­h a­ da
füt”ur­suz­la­þý­yor…
An­ka­ra,­ ilk­ gün­de­ as­ký­ya­ a­lý­nan­ üç­ as­ke­rî
tat­bi­ka­týn­ya­ný­sý­ra­fut­bol­ve­vo­ley­bol­mü­sâ­ba­ka­la­rý­nýn­as­ký­ya­a­lýn­ma­sý­dý­þýn­da­hâ­lâ­hiç­bir­ as­ke­rî­ ve­ e­ko­no­mik­ iþ­bir­li­ði­ an­laþ­ma­sý
ip­tal­e­dil­miþ­de­ðil…
Oy­sa­An­ka­ra,­bir­yan­dan­“ta­lep­le­ri”ni­i­le­tir­ken,­ di­ðer­ yan­dan­ Ýs­ra­il’in­ ce­va­bý­ný
bek­le­me­den,­ yüz­ler­ce­ va­tan­da­þý­nýn­ der­dest­ e­di­lip­ sor­gu­ya­ çe­kil­me­si­ne­ kar­þý,­ ilk
gün­den­ba­zý­so­nuç­a­lý­cý­cid­dî­yap­tý­rým­la­ra
baþ­vur­ma­lýy­dý.
Hiç­b ir­ þar­t a­ bað­l ý­ ol­m a­d an­ cid­d î­ bir
plân­la­ma­ve­i­râ­dey­le­gös­te­ri­le­cek­dip­lo­ma­tik­ tep­ki­ler,­ ip­tal­ e­di­le­cek­ an­laþ­ma­lar­ ve
‘‘
dý­rý­da­ kat­le­di­len­le­re­ taz­mi­nat­ ö­de­me­si­ne,
sal­dý­rý­yý­ya­pan­ba­zý­gö­rev­li­le­ri­ha­ta­lý­bu­lup
ya­rým­ya­ma­lak­bir­a­ðýz­la­“ö­zür”­di­le­me­si­ne
kar­þý,­ “kri­zin­ bi­te­ce­ði”­ ve­ stra­te­jik­ iþ­bir­li­ði­ne­va­ran­an­laþ­ma­la­rýn­de­vam­e­de­ce­ði­in­ti­bâý­ve­ri­li­yor.
“Ýs­ra­il­mu­hab­be­ti”ni­giz­le­me­yen­bir­ký­sým
med­ya­nýn­ da­ des­te­ðiy­le,­ An­ka­ra’nýn­ do­kuz
va­tan­da­þý­nýn­ hun­har­ca­ kat­le­di­lip­ on­lar­ca­sý­nýn­ ya­ra­lan­ma­sý­ný,­ yüz­ler­ce­ va­tan­da­þý­na­ iþ­ken­ce­ e­dil­me­si­ni­ ar­týk­ me­se­le­ et­me­ye­ce­ði
ha­va­sý­pom­pa­la­ný­yor…
Bütün kýnamalara raðmen
AKP döneminde Ýsrail’le bir
“eksen deðiþikliði” yok!
Ýsrail’le “kontrollü bir
gerginlik” kotarýlmakta,
iliþkiler aynen devam etmekte.
Arkasý gelmeyen “one
KURU-SIKI KINAMALARLA…
munite” kuru kýnamasý gibi,
Her­fýr­sat­ta­“o­nur­lu­dýþ­po­li­ti­ka”­nu­tuk­la­rý
Ankara’nýn Telaviv’e tavrý
a­tý­lý­yor.­ Med­ya­da­ ve­ ka­mu­o­yu­na­ kar­þý­ hü­kû­me­tin,­ þim­di­ye­ ka­dar­ hiç­bir­ ik­ti­da­rýn­ ya­kuru-sýký sert kýnamalarla
pa­ma­dý­ðý­ný­ yap­tý­ðý,­ Tür­ki­ye’nin­ hak­ký­ný­ ve
kalmakta…
yap­t ý­r ým­l ar­ lis­t e­s i­n i­ ha­z ýr­l a­y ýp,­ ö­n e­m i­n e
gö­re­ be­lir­le­nen­ bir­ sý­ray­la­ tek­ tek­ dev­re­ye
sok­ma­lýy­dý…
Bu­hu­sus­ta­çok­ça­ör­nek­var.­Ö­zel­lik­le­De­mok­rat­Par­ti­ve­A­da­let­Par­ti­si­ik­ti­dar­la­rýn­da
An­ka­ra,­ Ýs­ra­il’in­ iþ­gal­ po­li­ti­ka­la­rý­na­ et­ki­li
dip­lo­ma­tik­ ve­ si­ya­sî­ tep­ki­ler­ ver­miþ,­ ne­ti­ce
a­lý­cý­ yap­tý­rým­lar­da­ bu­lun­muþ.­ Bun­la­rý­ e­sas
al­ma­lýy­dý…
Ne­ var­ ki­ hü­k û­m e­t in­ a­ç ýk­l a­m a­l a­r ýn­d a,
Te­la­viv’in­el­koy­du­ðu­ge­mi­yi­i­â­de­e­dip­sal­-
hu­ku­ku­nu­ko­ru­du­ðu­be­lir­ti­li­yor…
Di­ð er­ yan­d an­ A­m e­r i­k an­ Kon­g re­s in­d e,
Tür­ki­ye’nin­Ýs­ra­il’le­i­liþ­ki­le­ri­ni­dü­zelt­me­me­si­ ha­lin­de­ Was­hing­ton’la­ i­liþ­ki­le­rin­ dü­zel­me­ye­ce­ði­ve­bu­nun­be­de­li­ni­a­ðýr­bir­bi­çim­de
ö­de­ye­ce­ði­teh­dit­le­ri­sav­ru­lu­yor.
Ne­ti­ce­de­ bü­tün­ ký­na­ma­la­ra­ rað­men­ AKP
dö­ne­min­de­ Ýs­ra­il’le­ bir­ “ek­sen­ de­ði­þik­li­ði”
yok!­Ýs­ra­il’le­“kon­trol­lü­bir­ger­gin­lik”­ko­ta­rýl­mak­ta,­i­liþ­ki­ler­ay­nen­de­vam­et­mek­te.­Ar­ka­sý­gel­me­yen­“o­ne­mu­ni­te”­ku­ru­ký­na­ma­sý­gi­bi,­ An­ka­ra’nýn­ Te­la­viv’e­ tav­rý­ ku­ru-sý­ký­ sert
ký­na­ma­lar­la­kal­mak­ta…
Türkiye, iltica
baþvurusunda 12. sýrada
n AB’YE il­ti­ca­baþ­vu­ru­la­rýn­da­2008­yý­lýn­da
9’un­cu­sý­ra­da­bu­lu­nan­Tür­ki­ye,­ge­çen­yýl
12’in­ci­sý­ra­ya­ge­ri­le­di.­AB­is­ta­tis­tik­ku­ru­mu
E­u­ros­tat’ýn­ve­ri­le­ri­ne­gö­re,­AB­ü­ye­si­ül­ke­le­re­2008’de­7­bin­330­Türk­va­tan­da­þý­il­ti­ca
baþ­vu­ru­sun­da­bu­lu­nur­ken,­2009­yý­lýn­da­bu
ra­kam­yüz­de­5,5­dü­þüþ­le­6­bin­930’a­in­di.
Ge­çen­yýl­AB’ye­il­ti­ca­baþ­vu­ru­la­rý,­yüz­de­2
ar­týþ­la­261­bi­ne­u­la­þýr­ken,­ilk­üç­sý­ra­yý­20
bin­410­baþ­vu­ruy­la­Af­gan­lar,­20­bin­75­baþ­vu­ruy­la­Rus­lar­ve­19­bin­70­baþ­vu­ruy­la­So­ma­li­li­ler­al­dý.­AB’ye­I­rak’tan­18­bin­655,
Ko­so­va’dan­14­bin­240,­Gür­cis­tan’dan­10
bin­465­ve­Ni­jer­ya’dan­10­bin­345­mül­te­ci
gel­di.­Ge­çen­yýl­AB’ye­il­ti­ca­baþ­vu­ru­la­rýn­da
Tür­ki­ye’nin­ö­nün­de­sý­ra­la­nan­di­ðer­ül­ke­ler
9­bin­920­il­ti­ca­cýy­la­Pa­kis­tan,­8­bin­455­il­ti­ca­cýy­la­Ý­ran,­7­bin­810­il­ti­ca­cýy­la­Zim­bab­ve
ve­7­bin­325­il­ti­ca­cýy­la­Sri­Lan­ka­ol­du.
AB’ye­Er­me­nis­tan’dan­il­ti­ca­baþ­vu­ru­la­rý­ge­çen­yýl­yüz­de­50­ar­týþ­la­6­bin­825’e­u­laþ­tý.
Türk­le­rin­ge­çen­yýl­AB’de­en­faz­la­il­ti­ca
baþ­vu­ru­su­yap­tý­ðý­ül­ke­ler,­2­bin­610­sý­ðýn­ma­cýy­la­Fran­sa,­bin­760­sý­ðýn­ma­cýy­la­Al­man­ya,­555­sý­ðýn­ma­cýy­la­A­vus­tur­ya,­535­sý­ðýn­ma­cýy­la­Ý­tal­ya­ve­270­sý­ðýn­ma­cýy­la­Ýs­veç
o­lur­ken­AB­ü­ye­si­ol­ma­yan­Ýs­viç­re’ye­de
560­Türk­va­tan­da­þý­baþ­vur­du.­ Brüksel / aa
Avrupa’nýn en pahalý
benzinini tüketiyoruz
n AUTO Club­E­u­ro­pa (A­CE)­ad­lý­o­to­mo­bil­ku­lü­bü,­Av­ru­pa’da­en­pa­ha­lý­ben­zi­nin
Tür­ki­ye’de­sa­týl­dý­ðý­bil­dir­di.­A­CE­ta­ra­fýn­dan­Stutt­gart’ta­ya­pý­lan­a­çýk­la­ma­da,­Tür­ki­ye’de­sü­per­ben­zi­nin­lit­re­fi­ya­tý­nýn­yak­la­þýk­1,88­av­ro­ol­du­ðu,­ben­zin­fi­yat­la­rýn­da­ki­ pa­ha­lý­lýk­ta­ Tür­ki­ye’yi­ 1,71­ av­ro­ i­le
Nor­veç,­ 1,56­ av­ro­ i­le­ Hol­lan­da­ ve­ 1,55
av­ro­i­le­Da­ni­mar­ka’nýn­iz­le­di­ði­be­lir­til­di.
Av­ru­pa’da­en­u­cuz­ben­zi­nin­i­se­0,81­av­ro
i­le­Rus­ya­ve­0,82­av­ro­i­le­Be­la­rus’ta­sa­týl­dý­ðý,­bu­ül­ke­le­ri­0,90­av­ro­i­le­Kýb­rýs­Rum
yö­ne­ti­mi­nin­ iz­le­di­ði­ kay­de­dil­di.­ Av­ru­pa
ül­ke­le­rin­de­or­ta­la­ma­ben­zin­fi­ya­tý­nýn­lit­re­ ba­þý­na­ 1,25­ av­ro­ ol­du­ðu­ be­lir­ti­len­ a­çýk­la­ma­da,­ Al­man­ya’da­ki­ ben­zin­ fi­ya­tý­nýn­ lit­re­ ba­þý­na­ 1,43­ av­ro­ ol­du­ðu­na­ dik­kat­çe­kil­di. Berlin / aa
Ýstanbul, Gazze’yi
kardeþ þehir ilân etti
n ÝSTANBUL Bü­yük­þe­hir­Be­le­di­ye­si­ (ÝBB)
Mec­li­si,­Gaz­ze’yi­kar­deþ­þe­hir­i­lân­et­ti.­Sa­raç­ha­ne­Be­le­di­ye­Sa­ra­yý’nda­ki­mec­lis­Sa­lo­nun­da­Ha­zi­ran­a­yý­top­lan­tý­la­rý­na­baþ­la­yan
Ýs­tan­bul­Bü­yük­þe­hir­Be­le­di­ye­si­Mec­li­si­Sa­a-­
det­Par­ti­si­ta­ra­fýn­dan­ve­ri­len­“Gaz­ze,­Ýs­tan­bul­i­le­kar­deþ­þe­hir­ol­sun”­ö­ner­ge­si­oy­çok­lu­ðuy­la­ka­bul­e­dil­di.­Sa­a­det­Par­ti­li­ü­ye­ler,
ver­dik­le­ri­ö­ner­ge­de­ay­rý­ca,­var­sa­Ýs­tan­bul
Bü­yük­þe­hir­Be­le­di­ye­si­ve­il­çe­be­le­di­ye­le­ri­nin,­Ýs­ra­il­þe­hir­le­riy­le­yap­týk­la­rý­kar­deþ­þe­hir
an­laþ­ma­la­rý­nýn­ip­tal­e­dil­me­si­ni­de­ta­lep­et­ti.
“Gaz­ze’nin­Ýs­tan­bul­i­le­kar­deþ­þe­hir­ol­ma­sý”
yö­nün­de­ki­ö­ner­ge­si­ne,­CHP’li­be­le­di­ye
mec­lis­ü­ye­le­rin­den­ba­zý­la­rý­kar­þý­çýk­tý.­Ö­ner­ge­Bü­yük­þe­hir­Be­le­di­ye­si­Baþ­kan­lýk­ma­ka­mý­na­gön­de­ril­di. Ýstanbul / cihan
AB Türkiye Delegasyonu Baþkan Yardýmcýsý Müsteþar Tibor Varadi, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde üçte ikilik bölümün önümüzde durduðunu söyledi.
Yolun daha üçte biri bitti
AB TÜRKÝYE DELEGASYONU BAÞKAN YARDIMCISI VARADI, ‘’TÜRKÝYE
AB ÜYELÝK SÜRECÝNDE YOLUN ÜÇTE BÝRÝNÝ GERÝDE BIRAKTI’’ DEDÝ.
AB Tür­ki­ye­De­le­gas­yo­nu­Baþ­kan­Yar­dým­cý­sý­ Müs­te­þar­ Ti­bor­ Va­ra­di,­ Tür­ki­ye’nin­ AB
ü­ye­lik­ sü­re­cin­de­ yo­lun­ he­nüz­ üç­te­ bi­ri­ni
ge­ri­de­bý­rak­tý­ðý­ný­söy­le­di.
Ýz­mir’de­ki­ AB­ Bil­gi­ Mer­ke­zi’nin­ bu­lun­du­ðu­ E­ge­ Sa­na­yi­ci­ ve­ Ý­þa­dam­la­rý­ Der­ne­ði’nin­dü­zen­le­di­ði­‘’AB-Tür­ki­ye­Ý­liþ­ki­ler­ve
Re­form­Sü­re­ci’’­ko­nu­lu­kon­fe­rans­ta­ko­nu­þan­Va­ra­di,­AB­ka­tý­lým­sü­re­ciy­le­il­gi­li­Tür­ki­ye­ka­mu­o­yun­da­za­man­za­man­yan­lýþ­te­o­ri­ler­ or­ta­ya­ a­týl­dý­ðý­ný,­ ka­týl­dý­ðý­ top­lan­tý­lar­da­ ýs­rar­lý­ so­ru­la­ra­ ma­ruz­ kal­dý­ðý­ný­ kay­det­ti.­ Bu­ gö­re­ve­ gel­me­den­ ön­ce­ Ma­ca­ris­tan’ýn­AB’ye­ü­ye­lik­sü­re­cin­de­gö­rev­al­dý­ðý­ný,­ Tür­ki­ye’de­ ya­þa­nan­ ge­liþ­me­le­rin­ ben­ze­ri­nin­ Ma­ca­ris­tan’da­ da­ ya­þan­dý­ðý­ný­ di­le
ge­ti­ren­Va­ra­di,­þun­la­rý­söy­le­di:
‘’Tür­ki­ye’de­ka­týl­dý­ðým­top­lan­tý­lar­da­en­sýk
kar­þý­laþ­tý­ðým­so­ru­ki­bar­ca­ve­ya­öf­key­le­‘Tür­ki­ye­AB­ü­ye­si­o­la­cak­mý’­so­ru­su.­Ý­kin­ci­so­ruy­sa
‘Ne­za­man’.­Tür­ki­ye’nin­AB­ü­ye­li­ðiy­le­il­gi­li
ka­rar­1999’da­ve­ril­di­ve­bu­sü­reç­ta­mam­la­na­cak.­An­cak­bir­ta­rih­ta­ah­hü­dün­de­bu­lu­nul­ma­dý.­Ma­ca­ris­tan­da­ta­rih­is­te­miþ­ti,­an­cak­ve­ril­me­miþ­ti.­Sü­reç­ta­mam­lan­dý­ðýn­da­ü­ye­li­ði­a­lýn­mýþ­tý.­Tür­ki­ye’nin­ta­rih­is­te­mek­en­te­mel
ve­meþ­ru­hak­ký­an­cak­ce­vap­a­la­ma­ya­cak­sý­nýz.
Tür­ki­ye­AB’ye­ü­ye­lik­sü­re­cin­de­þu­a­na­ka­dar
yo­lun­üç­te­bi­ri­ni­ge­ri­de­bý­rak­tý.­Üç­te­i­ki­lik­bö­lüm­ö­nü­müz­de­du­ru­yor.­Bu­me­sa­fe­kat­e­dil­di­ðin­de­ta­rih­ken­di­li­ðin­den­or­ta­ya­çý­ka­cak.’’
Va­ra­di,­ mü­za­ke­re­ sü­re­cin­de­ Tür­ki­ye’ye
çif­te­ stan­dart­ uy­gu­lan­dý­ðý­ id­di­a­la­rý­nýn­ da
doð­ru­ ol­ma­dý­ðý­ný,­ di­ðer­ ül­ke­ler­le­ uy­gu­la­nan­ sü­reç­ler­le­ a­ra­sýn­da­ hiç­bir­ fark­lý­lýk­ bu­lun­ma­dý­ðý­ný­kay­det­ti. Ýzmir / aa
ZOR BÝR DÖNEMDEN GEÇÝYORUZ
TÜRK Sanayicileri ve Ýþadamlarý Derneði yoruz. Türk-Amerikan iliþkileri açýsýndan çok
(TÜSÝAD) Baþkaný Ümit Boyner, “Türk-Ame- iyi bir dönem yaþadýðýmýz söylenemez, hasrikan iliþkileri açýsýndan çok iyi bir dönem ya- sas ve zor bir dönemden geçiyoruz. (ABD ile
þadýðýmýz söylenemez, hassas ve zor bir dö- Türkiye arasýnda) diyaloðun taraflarýn birbirinemden geçiyoruz” dedi. TÜSÝAD Baþkaný ni yanlýþ anlamayacak þekilde sürmesi ve biÜmit Boyner, ABD’nin baþþehri Washing- raz da normalize olmasý gerekli. Biz, nükleer
ton’daki temaslarý çerçevesinde ABD Dýþiþle- silâhsýz bir Orta Doðu’yu destekliyoruz ama
ri Bakaný Hillary Clinton ve ABD Dýþiþleri Ba- bu görüþ, Ýran’ýn nükleer programýný, Ýsrail’i
kanlýðýnýn Avrupa ve Avrasya iþlerinden so- göstererek haklý çýkaran bir söyleme yol açrumlu bakan yardýmcýsý
mamalý. Ýsrail özür dilePhilip Gordon’un yaný sýra
meden Türk kamuoyunbazý Türkiye uzmanlarýydaki kýzgýnlýðý yatýþtýrla biraraya geldi. Boyner
mak çok zor o la cak.
ve beraberindeki heyet,
Clinton ile görüþmede
te mas la rý nýn ar dýn dan
ABD’nin res mî a çýk la TÜSÝAD’ýn Washington
malarýnýn ötesinde farklý
tem sil ci li ðin de ba sýn
bir þey söylenmedi, Ermetop lan tý sý dü zen le di.
ni tasarýsý gündeme gelClin ton i le yak la þýk 40
medi. Türkiye ile ABD’nin
dakika süren görüþmehassas bir dönemden gesin de Ý ran ve Ýs ra il’de ki
çiyor. Türkiye ve ABD iletigeliþmelere odaklanýldýþim konusunda daha dikTÜSÝAD Baþkaný Ümit Boyner
ðýný belirten Boyner, Clinkatli olmalý. Gazze’deki
ton’a bu konuya iliþkin kendi görüþlerini ak- durum Türkiye ile Ýsrail arasýndaki iliþkileri zehirtardýklarýný söyledi. Ýran konusunda diplo- ledi. Türk kamuoyu bu konuya çok hassas bakýmatik kanallarýn açýk olmasýnýn Türkiye’nin yor. Türkiye’nin eksen kaymasý tartýþmalarýna
önceliklerinden biri olduðunu ifade eden katýlmýyoruz. AB’ye katýlým müzakereleri isteniBoyner, Orta Doðu’da nükleer silâhlara Tür- len hýzda yürümüyor. Bu teknik sebeplerden
kiye’nin de karþý olduðunu, ancak ABD ile deðil, çoðunlukla siyasî konulardan kaynaklanýmetotlarýn farklý olduðunu söyledi. Boyner, yor. Türkiye’nin önüne getirilen konular diðer aözetle þunlarý söyledi: “Ýran’a uygulanacak daylara uygulanmadý. TÜSÝAD olarak Anayayaptýrýmlara Türkiye’nin ‘hayýr’ oyu vermesi sa’nýn yeniden yazýlmasý gerektiði düþüncetamamen iç içe geçmiþ durumda. Bunun sindeyiz. Halkýn daha fazla temsil edildiði bir
Türkiye’nin dezavantajý olduðunu düþünü- anayasa gerekli. Washington / aa
MEHMET KARA
[email protected]
na­ya­sa­Mah­ke­me­si’nin­“a­na­ya­sa­de­ði­þik­li­ði­nin
ip­ta­li”­ta­lep­li­dâ­vâ­da,­baþ­vu­ru­da­bir­ek­sik­lik
gör­me­ye­rek­a­na­ya­sa­ya­ay­ký­rý­lýk­id­di­a­sý­ný­oy
çok­lu­ðuy­la­in­ce­le­me­ka­ra­rý­ver­me­si­nin­ar­dýn­dan,­ra­por­tör­Os­man­Can,­“Mah­ke­me­A­na­ya­sa­pa­ke­ti­ni­de­ler­se­hü­kü­met­‘yok’­hük­mün­de­sa­ya­rak­tümünü­re­fe­ran­du­ma­gö­tür­sün”­teklifi­ver­miþ­ti…­
Ö­te­ yan­dan­ Kýr­gý­zis­tan’ýn­ gü­ne­yin­de­ki­ Oþ­ ve
Ce­la­la­bat­ þe­hir­le­rin­de­ Kýr­gýz­lar­la-Öz­bek­ler­ a­ra­sýn­da­de­vam­e­den­ça­týþ­ma­lar­da­gün­de­min­ö­nem­li­mad­de­le­ri­a­ra­sýn­da­yer­a­lý­yor.­
Ýþ­te­An­ka­ra’nýn­gün­de­mi­ni­son­gün­ler­de­bu­i­ki
ko­nu­iþ­gal­e­der­ken,­Ýs­ra­il’in­za­lim­li­ði­i­se­i­kin­ci­pla­na­i­til­miþ­gi­bi­gö­rü­nü­yor.­Oy­sa­ge­çen­haf­ta­Ýs­ra­il’in­za­lim­li­ði­ni­ko­nu­þu­yor­duk­ve­ký­na­ma­lar,­pro­tes­to­lar,­mi­ting­ler­ar­dý­ar­dý­na­ya­pý­lý­yor­du.
«««
Dün­ya­hiçbir­þey­yap­ma­yýn­ca,­Ýs­ra­il­dün­ya­i­le­dal­ga
geç­me­ye,­a­lay­et­me­ye­de­vam­e­di­yor.
Ýs­ra­il’in­ 1­ Ha­zi­ran’da­ in­san­lar­ sa­bah­ na­ma­zý­ný
kýl­dý­ðý­sý­ra­da­do­kuz­va­tan­da­þý­mý­zý­þe­hit­et­me­si­nin
ü­ze­rin­den­ 19­ gün­ geç­ti,­ fa­kat­ Ýs­ra­il’in­ ne­ he­sap
ver­me­ye­ni­ye­ti­var,­ne­de­dün­ya­nýn­Ýs­ra­il’e­bir­þey
yap­týr­ma­ya­me­ca­li­ve­i­ra­de­si…
Þim­di­ye­ka­dar­yap­tý­ðý­zu­lüm­le­rin­he­sa­bý­ný­ver­me­yen,­piþ­kin­lik­gös­te­ren­za­lim­Ýs­ra­il,­þim­di­de­9­in­sa­nýn
ca­ný­na­mal­o­lan­o­la­yýn­ü­ze­ri­ni­ört­me­ye­ça­lý­þý­yor.­
Ýs­ra­il­hü­kü­me­ti,­ge­mi­le­re­sal­dý­rý­yý­so­ruþ­tur­mak­ü­ze­re­ko­mis­yon­kur­du­ðu­nu­a­çýk­la­dý!­BM’nin­so­ruþ­tur­ma­sý­na­i­zin­ver­me­ye­ce­ði­an­la­þý­lan­Ýs­ra­il­ken­di
ken­di­ni­so­ruþ­tu­ra­cak­mýþ.­Bu­piþ­kin­li­ðe­kim­se­nin­bir
di­ye­ce­ði­yok­mu?­Bu­du­rum­bir­ka­ti­li­sor­gu­la­mak­ü­ze­re­biz­zat­ken­di­si­nin­gö­rev­len­di­ril­me­si­gi­bi­bir­þey...
Ya­ni,­suç­lu­da­Ýs­ra­il,­so­ruþ­tu­ran­da­yi­ne­Ýs­ra­il…
Ko­mis­yo­nun­ baþ­ka­ný­ i­se­ Ýs­ra­il­ Yük­sek­ Mah­ke­me­si­es­ki­yar­gýç­la­rýn­dan­bi­ri­si­ol­muþ.­O­luþ­tu­ru­lan
ko­mis­yon­da,­i­ki­si­ya­ban­cý­göz­lem­ci­5­ki­þi­den­o­lu­þa­cak­mýþ.­ Ya­ban­cý­ göz­lem­ci­ler­ o­tu­rum­la­ra­ ve
mü­za­ke­re­le­re­ka­tý­la­bi­le­cek­ler,­an­cak­oy­hak­la­rý­ol­ma­ya­cak­mýþ.­Ko­mis­yon­da­ki­ya­ban­cý­la­rýn­da­ken­di­le­rin­den­ol­du­ðu­nu­tah­min­et­mek­zor­de­ðil.­
Za­ten­Ýs­ra­il­Baþ­ba­ka­ný­Bin­ya­min­Ne­tan­ya­hu,­so­ruþ­tur­ma­ko­mis­yo­nu­nun­a­sýl­a­ma­cý­nýn,­“Ýs­ra­il’in
ya­sa­la­ra­uy­gun,­so­rum­lu­ve­þef­faf­bir­þe­kil­de­ha­re­ket­et­ti­ði­ni­bütün­dün­ya­ya­gös­ter­mek”­ol­du­ðu­nu
söy­ler­ken­ni­ye­ti­nin­de­ne­ol­du­ðu­nu­gös­te­ri­yor.­U­lus­lar­a­ra­sý­su­lar­da­in­sa­nî­yar­dým­ta­þý­yan­ge­mi­le­re
sal­dý­ra­cak­sý­nýz,­on­dan­son­ra­çý­kýp,­kat­li­âm­la­rýn
doð­ru­lu­ðu­nu­dün­ya­ya­is­pat­e­de­cek­si­niz!­Dün­ya­yý
yö­ne­ten­ler­ar­týk­u­yan­ma­lý.­Ýs­ra­il’in­in­san­lýk­la­ar­týk
bu­ka­dar­a­lay­et­me­si­ne­mü­sa­a­de­et­me­me­li.­Ýs­ra­il
tam­o­la­rak­u­lus­lar­a­ra­sý­yar­gý­dan­kaç­mak­i­çin­bu
yo­lu­de­ni­yor.­Dün­ya­bu­na­ge­çit­ver­me­me­li.­Ba­ðým­sýz­bir­u­lus­lar­a­ra­sý­ko­mis­yon­o­luþ­tur­ma­lý,­ge­re­ken
ce­za­lar­en­ký­sa­za­man­da­ve­ril­me­li.
«««
Bu­a­þa­ma­da­do­kuz­va­tan­da­þý­ö­len­50’den­faz­la­va­tan­da­þý­ya­ra­la­nan­Tür­ki­ye­ne­ler­ya­pý­yor?
Haf­ta­ba­þýn­da­top­la­nan­Ba­kan­lar­Ku­ru­lu’nda­bir
di­zi­ka­rar­a­lýn­dý.­Tür­ki­ye’nin,­BM’nin­U­lus­la­r­a­ra­sý
ko­mis­yon­ku­rul­ma­sý­tek­li­fi­ni­Ýs­ra­il’in­ka­bul­et­me­me­si
ha­lin­de­a­lý­na­cak­ted­bir­ler­gö­rü­þül­dü.­Ha­ber­le­re­gö­re,
Ýs­ra­il,­Tür­ki­ye’nin­“kýr­mý­zý­lis­te­si­ne”­a­lý­na­cak.­Ya­ni,
Tür­ki­ye,­ka­mu­a­dý­na­ya­pý­lan­hiç­bir­i­ha­le­ye­Ýs­ra­il­li­fir­ma­la­rý­dâ­hil­et­me­ye­cek.­Tür­ki­ye,­e­ner­ji,­su­gi­bi­Ýs­ra­il
i­çin­ha­ya­tî­o­lan­u­lus­lar­a­ra­sý­pro­je­le­re,­bu­ül­ke­nin­dâ­hil­e­dil­me­si­ne­en­gel­ko­ya­cak.­Ýs­ra­il’in­uz­laþ­maz­tu­tu­mu­nun­an­la­týl­ma­sý­ve­bu­ül­ke­nin­tec­rit­e­dil­me­si­i­çin
u­lus­lar­a­ra­sý­a­lan­da­bir­kam­pan­ya­baþ­la­tý­la­cak.­Ýs­ra­il’in­sal­dý­rý­sý­ko­nu­sun­da­Tür­ki­ye’de­iç­hu­kuk­yol­la­rý­na­baþ­vu­ru­la­cak.­(Hür­ri­yet,­15.6.2010)
Ay­rý­ca,­ si­lâh­ mo­der­ni­zas­yo­nu,­ si­lâh­ sis­tem­ a­lým­la­rý­gi­bi­ko­nu­la­rýn­ka­de­me­ka­de­me­ke­sil­me­si,
müþ­te­rek­ ü­re­tim­le­rin­ ke­sil­me­si­ de­ gün­de­me­ ge­le­bi­le­cek.­ As­ke­rî­ tat­bi­kat­lar­ as­ký­ya­ a­lýn­mýþ­tý.­ Ýs­tih­ba­rat­pay­la­þý­mý­da­don­du­ru­la­bi­le­cek.
Ay­rý­ca­Tür­ki­ye’nin,­sal­dý­rýy­la­il­gi­li­Ýs­ra­il’in­ö­zür
di­le­me­si­ni,­ u­lus­lar­ a­ra­sý­ so­ruþ­tur­ma­ a­çýl­ma­sý­ný,
taz­mi­nat­ö­den­me­si­ni­ve­ge­mi­le­rin­i­a­de­si­ni­is­te­di­ði­ de­ söy­le­ni­yor.­ Bu­na­ kar­þý­lýk,­ Ýs­ra­il­li­ yet­ki­li­ler
küs­tah­ça­“ö­zür”­da­hi­di­le­me­ye­cek­le­ri­ni­söy­le­ye­bi­li­yor­lar.­A­sýl­ö­zür­di­le­me­si­ge­re­ken­le­rin­or­ga­ni­za­tör­ler­ol­du­ðu­nu­ter­bi­ye­siz­ce­söy­le­ye­bi­li­yor­lar.­Bir
tek­ ö­len­le­rin­ a­i­le­le­rin­den­ taz­mi­nat­ is­te­me­dik­le­ri
ka­lý­yor!­O­nu­da­ya­par­lar­sa­þaþ­ma­mak­lâ­zým...­
Tür­ki­ye’nin­bü­yü­kel­çi­si­ni­çek­me­si­ve­ge­ri­gön­der­me­me­si­dip­lo­ma­si­de­çok­an­lam­i­fa­de­e­di­yor,­an­cak
bu­nun­ya­nýn­da­hiç­de­ðil­se­Ýs­ra­il’in­bü­yü­kel­çi­si­ve­Ýs­tan­bul­kon­so­lo­su­ül­ke­si­ne­gön­de­ri­le­mez­miy­di?­Ýs­ra­il
az­sa­yý­da­Türk­mal­la­rý­ný­mar­ket­ler­de­sat­týr­maz­ken,
Tür­ki­ye­Ýs­ra­il­mal­la­rý­ný­boy­kot­e­de­mez­miy­di?­Ýs­ra­il
yýl­lar­dýr­Gaz­ze’ye­am­bar­go­uy­gu­lu­yor,­dün­ya­bir­le­þip
Ýs­ra­il’e­am­bar­go­uy­gu­la­ya­maz­mý?
Ýs­ra­il’in­yap­týk­la­rý­ya­ný­na­kâr­kal­ma­ma­lý…
A
6
YENÝASYA / 19 HAZÝRAN 2010 CUMARTESÝ
YURT HABER
Tüketicilere kredi uyarýsý
KREDÝ VEREN KURULUÞLARIN UYGULAMALARINA KARÞI TÜKETÝCÝLERÝ UYARAN TÖF GENEL BAÞKANI ENGÝN, DÝKKAT EDÝLMESÝ GEREKEN EN ÖNEMLÝ KONUNUN KREDÝNÝN ALINMASINDA/VERÝLMESÝNDE UYULMASI GEREKEN HUKUKÎ ÞARTLAR OLDUÐUNU BELÝRTTÝ.
Uzungöl’ü gezmeye gelen Ýsrail’li turistlerin, çevreye zarar
verdikleri belirtildi.
Ýsrailli turistler
Uzungöl’e
giremeyecek
UZUNGÖL’E gelen Ýsrail’li turistlerin turizme hiçbir katký saðlamadýðýný aksine bitki örtüsünü çalarak tabiata zarar verdiklerini savunan turizmciler,
bundan böyle Uzungöle Ýsrailli hiçbir kimsenin
girmesine izin vermeyeceklerini belirttiler. Uzungöl’lü turizmcilerinden ve Çaykara Esnaf ve
Sanatkârlar Odasý Baþkaný Murat Akyüz, yýllarca Ýsraillilerin Filistin’e yaptýða zulme gerçek
tepki göstermediklerini, ama artýk gösterilmesi
gerektiðini inandýðýný söyledi. Yaþanan son olaylarýn artýk bardaðý taþýrdýðýný kaydeden Akyüz açýklamasýna þöyle devam etti: “Yýllarca jeep safariler düzenleyerek, Uzungöle en ufak bir
katký saðlamadan, Avrupa’nýn üçte iki florasýna
sahip doðu Karadeniz’i karýþ karýþ gezerek tüm
soðansý bitkileri alýp kendi ülkelerine götürüp orda yeni bir flora üretip buranýn bakireliðini ellerine almalarýna göz yummamamýz gerektiðine inanýyorum. Gerekli yaptýrýmlarý artýk uygulamalýyýz.
Ýsrail turistlerin Uzungöle katkýlarý olduðuna inanmýyorum, aksine Uzungöl turizmine zarar
verdiklerini düþünüyorum.” Öte yandan turizmci
Murat Akyüz de, Ýsrail’in bütün insanlýða karþý
yaptýðý vahþý cinayetlere, katliâmlara, zulümlere
hep beraber ortak akýl ile dur demek gerektiðini
belirtti. Murat Akyüz, “Ýnsanlýk adýna, yurttaþlýk
adýna tüm insanlýða, tüm esnafýmýza aklýn yolu
bir deyip, Ýsrail’in bu insanlýk ayýbýna dur deyip
elimizden gelen yaptýrýmlarý yapmamýz gerekir”
diye konuþtu. Trabzon / Þeref Uyar
TÜKETÝCÝ Örgütleri Federasyonu (TÖF) Genel
Baþkaný Fuat Engin, kredi finansmaný kuruluþlarýnýn uygulamalarýna iliþkin olarak tüketicileri uyardý. Engin, yaptýðý yazýlý açýklamada, Türkiye Bankalar Birliði (TBB) verilerine göre ilk çeyrekte, geçtiðimiz yýlýn ayný dönemine göre konut kredisi kullanýmýnýn yüzde 164, taþýt kredilerinin yüzde 143,
ihtiyaç kredilerinin yüzde 73 arttýðýný, Merkez
Bankasý verilerine göre kredi borcundan dolayý 701
bin 524 kiþi hakkýnda takip baþlatýldýðýný, bu sayýnýn Ocak-Nisan 2010 döneminde 135 bin 239, Nisan 2010’da 35 bin 977 kiþi olduðunu kaydetti. ‘’Yanýltýcý açýklamalarla tüketicileri kredi almaya özendirenler’’in, etkisi süren ekonomik krizin, ABD’deki tutsat ‘’mortgage’’ sisteminden kaynaklý olduðunu unutmuþ gözüktüðünü belirten Engin, ‘’Tüketiciler açýsýndan dikkat edilmesi gereken en önemli
konu, kredilerin alýnmasýnda/verilmesinde uyulmasý gereken temel ve hukuki þartlardýr’’ dedi.
SÖZLEÞMEDE UYULMASI GEREKEN
HUKUKÎ KURALLAR
Artýþ oranlarýndan yola çýkarak baþarý grafiði çizmeye çalýþmanýn, geçici çözüm aramak olacaðýný ifade eden Engin, konut kredisi alýrken, sözleþmenin imzasý öncesi ve sonrasýnda dikkat edilmesi ve
uyulmasý gereken hukukî kurallarý þöyle sýraladý:
‘’Konut finansmaný kuruluþlarý, tüketici yurttaþa
sözleþme öncesi alacaklarý kredi ile ilgili bilgi vermek zorundadýr. Tüketiciye teklif edilen kredi veya
finansal kiralamayla ilgili sözleþmenin koþullarýný içeren Sözleþme Öncesi Bilgi Formu vermek zorundadýr. Tüketici teklifi kabul edip etmemekte
serbesttir. Sözleþme Öncesi Bilgi Formunun tüke-
ticiye verilmesini takip eden bir iþ günü geçmeden
imzalanan sözleþme geçersizdir. Konut finansmaný
sözleþmelerinde yasanýn öngördüðü unsurlara yer
verilmesi, sözleþmelerin yazýlý olarak yapýlmasý ve
bir nüshasýnýn tüketiciye verilmesi zorunludur.
Taraflar arasýnda akdedilen sözleþmede öngörülen
þartlar, sözleþme süresi içerisinde tüketici aleyhine
deðiþtirilemez. Konut finansmaný kuruluþu asýl
borçluya ve diðer teminatlara baþvurmadan, kefilden borcun ifasýný isteyemez. Kuruluþun ödemeleri bir kýymetli evraka baðlamasý ya da kýymetli evrak kabul etmek suretiyle teminat altýna almasý yasaktýr. Kredi faizinin sabit olarak belirlenmesi halinde sözleþmede baþlangýçta belirlenen oran her iki tarafýn ortak rýzasý dýþýnda deðiþtirilemez. Tüketici, konut finansmaný kuruluþuna borçlandýðý toplam miktarý önceden ödeyebileceði gibi ayný za-
manda bir ya da birden çok taksit ödemesini vadesinden önce yapabilir. Her iki durumda da konut
finansmaný kuruluþu, vadesinden önce ödenen
taksitler için gerekli faiz ve masraf indirimini yapmakla yükümlüdür. Konut finansmaný kuruluþlarý,
kredi ile ilgili reklâm ve tanýtýmlarýnda masraf tutarlarýný açýkça belirtmek zorundadýr. Sabit faizli
kredilerde, bir ya da birden fazla ödemenin vadesinden önce yapýlmasý durumunda konut finansmaný kuruluþu tarafýndan tüketiciden yüzde 2 oranýný geçmeyen erken ödeme ücreti talep edilebilir.
Borcun erken kapatýlmasý durumunda erken ödeme ücreti talep edilemez.’’ Engin, tüketicileri araþtýrmadan kredi almamaya, hukukî dayanaðý olmayan tek yanlý haksýz þart içeren, müzakere edilmeyen sözleþmelere karþý itiraz ederek hukuken hak
aramaya çaðýrdý. Ýstanbul / aa
Ankaralý gazeteciler Bem-Bir-Sen’in pikniðiyle buluþtu
ANKARA haber merkezlerinde görev yapan 40’ýn
üzerinde gazeteci hafta sonu Bem-Bir-Sen Pikniði’nde
bir araya geldi. DSÝ Tesisleri Piknik Alaný’nda gerçekleþtirilen organizasyona aileleri ile birlikte katýlan
gazeteciler, gün boyu çocuklar için yapýlan animasyonlar ve herkesin iþtirak ettiði çeþitli spor oyunlarý ve
yarýþmalar ile eðlenceli vakit geçirdiler. Özellikle piknik
alanýnda bulunan çocuklarýn gönüllerince eðlendiði
piknik, Ankara’da görev yapan gazetecilerin de kaynaþmasýna ve bir araya gelmesine vesile oldu.
Profesyonel aþçýlar tarafýndan hazýrlanan açýk büfe
yemeklerden tadan basýn mensuplarýnýn yaptýklarý
futbol maçý, kendi aralarýndaki tatlý haber rekabetini,
sahalara da taþýmýþ oldu. Palyaçolar tarafýndan düzenlenen çuval yarýþmasýnda, küçük çocuklarýna yardýmcý
olmak isteyen gazeteci babalarýn bu çabalarý renkli
sahnelerin yaþanmasýna yol açtý. Kazanan çocuklara
animatörler tarafýndan çeþitli hediyeler verildi. BemBir-Sen tarafýndan organize edilen pikniðe, muhabir,
fotomuhabiri, haber müdürleri, radyo ve tv yayýn
yönetmenleri, internet medyasý yöneticileri ve bazý
gazete ve televizyonlarýn Ankara temscilerinin yaný
sýra Saadet Partisi Genel Baþkan Yardýmcýsý Þeref
Malkoç, USAK Baþkaný Doç. Dr. Sedat Laçiner ile
Malatya Ýl Özel Ýdaresi Genel Sekreteri Sami Er’de
aileleri ile birlikte katýldý. Piknikte Bem-Bir-Sen
Genel Merkez Yönetimi de hazýr bulundu, katýlan
gazeteciler ile tek tek ilgilenerek gündeme iliþkin
sohbet edildi. Gün boyu çeþitli ikram ve organizasyonlarla devam eden Piknik’te ayrýca yaklaþmakta olan
Babalar Günü sebebiyle, gazetecilerin arasýndaki “en
taze babaya” bir hediye takdim edildi. Hediyeyi,
daha 28 gün önce baba olan Millî Gazete Haber
Müdürü Ahmet Kayýr kazandý. Kayýr’a hediyesi
Bem-Bir-Sen Genel Baþkaný Mürsel Turbay
tarafýndan verildi. Turbay ve diðer yönetim kurulu
üyeleri de pikniðe katýlan gazetecilerle bir arada
olmanýn mutluluðunu ifade ederek, bu türden
organizasyonlarý daha sýk bir þekilde gerçekleþtireceklerini dile getirdi. Yavuz Çalýþkan / Ankara
y seri ilânlar
ELEMAN
n MARKETÝMÝZE Manav,
reyoncu aranýyor.
0(216) 307 33 47
(0533) 467 15 61
n MARKETÝMÝZE
Mütedeyyin bayan
yönetici aranýyor.
(0533) 467 15 61
ÝÞ ARIYORUM
n ÝÞ ARIYORUM lise
mezunu E sýnýfý ehliyetli
þoförüm Ýstanbul'u iyi
biliyorum.
Coþkun Acar
Tel: (0 536) 266 48 50
n ÝSTANBUL AVRUPA
Yakasýnda, sigortalý
þoförlük iþi arýyorum.
Gsm: (0 535) 783 24 42
KÝRALIK
DAÝRE
nKÝRALIK DAÝRE 90 m2
2+1 banyo sayýsý 1 Isýtma
doðalgaz sobasý binadaki
kat sayýsý 3 bulunduðu
kat 3 bina yaþý 5-10 arasý
1.000 TL Depozit 500 TL
kira.
Tel: 0(212) 640 58 88
SATILIK
DAÝRE
n AKÇAOÐULLARI
ÝNÞAAT'tan 1+1'ler,
2+1'ler, 3+1'ler ve
dublexler Kurtköy'de,
Yakacýk'da, Gözdaðý'nda
% 30 peþin 40 ay vadeli
sýfýr faizli daireler.
0(216) 377 57 12
n YEÞÝLKENT
ÝNÞAAT'dan teslim Ultra
lüx 135 m2 125.000 TL
vade, takas yapýlýr.
0(212) 856 12 15
(0533) 776 70 76
nSATILIK DAÝRE 130 m2
2+1 banyo sayýsý 2 Isýtma
kat kaloriferi binadaki kat
sayýsý 3 bulunduðu kat 1
bina yaþý 11-15 arasý
krediye uygun 130.000 TL
Tel: (0543) 902 18 36
SATILIK
ARSA
nBURSA YENÝÞEHÝR'de
250.000 m2 1. sýnýf tarým
arazisi
UMUT EMLAK.
Gsm: (0532) 294 91 89
n ÝZNÝK'de Göl, Doða
harikasý bahçeler
parseller. Müstakil tapulu
3000 m2 16.000 TL
2.000 m2 14.000 TL
1.500 m2 12.000 TL
835 m2 7.000 TL
yatýrýmcýlara bir çok
parseller Otoyla
takaslanýr.
0(212) 249 37 61
n BURSA YENÝÞEHÝR'de
Orhangazi asfaltýna
cepheli besiciliðe, yatýrýma uygun müstakil tapulu 5.000 m2 arazi % 10
imarlý acil 35.000 TL yarý
peþin yarýsý otoyla takas
0(212) 249 37 61
n YALOVA'da BURSA
asfaltýna 70m cepheli
3150 m2 her iþe uygun
sanayi arsasý kýsmen
otoyla, daireyle takas
olur. 375.000 TL
(0537) 231 67 61
n YALOVA KURTKÖY'de
4.500 m2 tarla 58.000 TL,
Yalova Sugören köyünde
8.500 m2 çiftlik arazisi
yolu, suyu var. 80.000 TL
(0536) 866 37 27
n YALOVA AKKÖY'de
2
1.100 m süper deniz
manzaralý tarla 45.000 TL
(0537) 231 67 61
nHADIMKÖY'de KÖYÝÇÝ
elektriði, suyu mevcut
sahibinden etrafý çevrili
425 m2 arsa 24.000 TL
yarýsý peþin yarýsý 24 ay
taksitle.
Tel: 0(212) 856 12 15
Gsm: (0537) 203 99 64
nORHANGAZÝ'de 5.000
m2 Þeftali Bahçesi, Göl
Manzaralý Arsalar,
Tarlalar.
Gsm: (0532) 416 29 37
(0532) 574 11 15
nÝZNÝK'de YATIRIMLIK
Göl, tabiat harikasý
müstakil tapulu
bahçeler- parseller
2.177 m2 13.000 TL
1.512 m2 10.000 TL
835 m2 7.000 TL
Tel: 0(212) 249 37 61
nSAHÝBÝNDEN SÝLÝVRÝ
Fener - Kurfali arasý,
Asfalt cepheli, Elektriði,
suyu mevcut 5.000 m2
parseller. Ayný yerde
47.000 m2 arazi.
Gsm: (0535) 223 32 32
n YALOVADA
SAHÝBÝNDEN Kelepir
Konut. Ýmarlý, 1.350 m2'de
Villa Ýmarlý Arsalar
(0532) 615 29 16
VASITA
n SAHÝBÝNDEN SATILIK
2005 model, Renault
Kangoo, 1,5 motor,
Gümüþ gri renk, ful
aksesuar, 234.000 km.
motor (4.750 TL masrafla) yeni yaptýrýlmýþ,
kazasýz-darbesiz, fiyatý
14.750 TL.
Tlf: (0537) 760 54 46
nSATILIK AUDÝ A6 2.8
Quattro 1998 model
123.000 km motor hacmi
2501 - 3000 cm3
motor gücü 176-200 arasý
lacivert renk benzin
tiptronik vites 33.000 TL
Tel: (0543) 902 18 36
nSATILIK TOFAÞ ÞAHÝN
1989 model 1.234 km
motor hacmi 1301-1600
cm3 motor gücü 101-125
arasý siyah renk benzin +
LPG manuel vites 2.950 TL.
Tel: 0(212) 640 58 88
nSATILIK TOFAÞ
Kartal 1994 model 1234
km motor hacmi
301 - 1.600 cm3 motor
gücü 101 - 125 arasý beyaz
renk benzin + LPG
manuel vites 4.950 TL
Tel: (0535) 231 11 96
nSATILIK RENAULT 11
Flash 1989 model 12.345
km motor hacmi 1301 1600 cm3 motor gücü 101
- 125 arasý yeþil renk benzin +
LPG manuel vites 4.250 TL.
Tel: (0543) 902 18 36
Rize’de
dereler taþtý
RÝZE’DE etkili olan yaðýþ sonucu Rize-Küçükçayýr kara yolunda heyelan meydana
geldi. Yolda ulaþým kontrollü olarak saðlanýyor. Alýnan bilgiye göre, il genelinde önceki
geceden itibaren etkili olan saðanak sonucu
bazý dereler taþtý. Yaðýþ nedeniyle þehir
merkezi ile Çaykent ve Muradiye beldeleri
arasýnda ulaþýmýn saðlandýðý Küçükçayýr
kara yolunun bazý bölümlerinde heyelan
meydana geldi. Heyelan sebebiyle ulaþýma
bir süre kapanan kara yolu, Ýl Özel Ýdaresine
baðlý iþ makinelerinin çalýþmasý sonucu yeniden açýldý. Bazý bölümlerinde hasar oluþan kara yolunda ulaþým, tek þeritten kontrollü olarak saðlanýyor. Taþlýdere’nin taþmasý dolayýsýyla kara yolunun yan tarafýnda bulunan bazý iþ yerlerini de su bastý, iþ yerlerinde maddî hasar oluþtu. Çaykent Futbol Stadý da kullanýlamaz hale geldi. Karadeniz Sahil Yolu Çayeli þehir geçiþinde de toprak
kaymalarý meydana geldi. Rize / aa
SERÝ ÝLANLARINIZ ÝÇÝN
e-mail: [email protected]
Fax: 0 (212) 515 24 81
ÇEÞÝTLÝ
nTÜMBAY SÜRÜCÜ
KURSU
*Ehliyette eðitim bizim
iþimiz
*Akan trafikte direksiyon
eðitimi
*21 yýllýk tecrübe
*Dönemi kaçýrmamak için
acele ediniz.
-Merkez: Ümraniye
Tel: 0(216) 335 75 82
-Þube: Taþdelen/
Çekmeköy
Tel: 0(216) 484 51 50
ZAYÝ
01 PM 703 ve 01 PM 705
Plakalý araçlarýmýzýn K-2
Taþýt Kartý kaybolmuþtur.
Hükümsüzdür.
ÇAM A.Þ.
Profilo YK-5800 nolu
yazarkasa ruhsatýmý
kaybettim. Hükümsüzdür.
Niyazi Levent
8
ELÝF / 19 HAZÝRAN 2010 CUMARTESÝ
POZÝTÝF PENCERE
54
Attýðýmýz taþlardan sesler bekliyordum, geldi
SEBAHATTÝN YAÞAR
[email protected]
Pro­fe­sör,­gen­ci­ni­ye­ni­keþ­fe­di­yor.
Ha­ni­bir­taþ­a­týn­ca,­o­ta­þýn­ne­re­ye­var­dý­ðý­na­ba­ka­rýz­ya.­Ya­da­at­tý­ðý­mýz­taþ­he­de­fe­u­laþ­tý­mý,­u­laþ­ma­dý­mý­me­rak­e­de­riz.­Bu­nor­mal­bir­þey­dir.­Ya­ni­bir­baþ­ka­i­fa­de­i­le­he­de­fi
vur­mak­ya­da­ýs­ka­la­mak.
Li­se­li­ler­le­yap­tý­ðý­mýz­po­zi­tif­genç­lik­prog­ra­mý­ne­gi­bi­bir­a­ma­ca­hiz­met­e­de­cek­biz
bi­li­yor­duk­da,­bu­bi­raz­teoride­ka­lý­yor­du.­A­ca­ba­so­mut­o­la­rak­ge­ri­dö­nü­þüm­ler­de­ne­ler
o­la­cak,­bu­nu­me­rak­et­mi­yor­de­ðil­dim.
Ge­çen­ler­de­bir­iþ­gü­nü­nün­so­nun­da­o­kul­dan­ser­vis­le­re­doð­ru­a­dým­lar­ken,­bi­raz
þöy­le­u­zak­tan­bir­ses­ku­la­ðý­ma­gel­di.­‘Ho­ca­a­a­a,­ho­ca­a­a­a­a!’­Ta­bi­gü­zer­gâh­ta­pek­çok­ho­ca­ol­du­ðu­i­çin­ben­pek­o­ra­lý­ol­ma­dým.­A­ma
i­kin­ci­ses­le­niþ­bi­raz­bi­zim­ça­lýþ­ma­a­lan­la­rý­mý­za­te­mas­e­din­ce;­ya­ni,­ho­ca­ses­le­nir­ken,
‘Bi­zim­genç­le­ri­miz­po­zi­tif­genç­ler’­de­yin­ce,
ar­týk­dö­nüp­bak­mak­ge­rek­ti.
Dö­nüp­bak­tý­ðým­da,­bi­zim­yýl­lar­ca­ha­lý­sa­ha­maç­la­rý­mý­zýn­vaz­ge­çil­me­zi­o­lan­ve­bi­raz
da­hýz­lý­for­vet­Meh­met­Ho­ca.­‘O­o­o­o­o­ho­cam,­siz­mi­si­niz?­Na­sýl­sýnýz,­i­yi­si­niz­dir­in­þâal­lah’­der­ken­bir­mu­hab­bet.
Bi­r az­es­k i­gün­ha­t ý­r a­l a­r ýn­d an­son­r a
baþladý­anlatmaya:­“Ya­hu­ho­cam­bi­zim­li­se­li
bir­genç­var.­Ön­ce­ki­ak­þam­e­ve­gel­di.­Ha­ný­mý­ve­be­ni,­‘Si­zin­le­ö­zel­bir­ko­nu­ko­nu­þa­ca­ðým’­di­ye­rek­bir­o­da­ya­ça­ðýr­dý.­Biz­de­ha­ným­la­bir­lik­te­‘Ne­ler­o­lu­yor?’­di­ye­rek­ön­ce
bi­raz­þaþ­kýn­la­rý­oy­na­dýk.­Çün­kü­da­ha­ön­ce
hiç­böy­le­bir­du­rum­ol­ma­mýþ­tý.­Geç­tik­o­tur­ma­o­da­sý­na,­‘Ha­yýr­dýr­oð­lum!­Ne­var?’
de­dik.­O­da­ka­rar­lý­bir­ses­to­nu­ve­ta­výr­la
baþ­la­dý­an­lat­ma­ya:
“‘Bun­dan­böy­le­bu­ev­de­haf­ta­lýk­bir­ev
top­lan­tý­sý­o­la­cak.­Her­kes­her­me­se­le­si­ni­o­tu­rup­bu­ko­nuþ­ma­sa­a­tin­de­gün­de­me­ge­ti­re­-
cek.­Ben­bu­ko­nu­da­so­rum­lu­luk­a­lý­yo­rum. kal­dýr­dý­ve­ba­zý­so­ru­lar­sor­du.­Ve­ya­pa­bi­le­Bü­tün­top­lan­tý­la­rýn­gü­nü­ve­sa­a­ti­ge­lin­ce­ha­- cek­le­ri­mi­zi­sý­ra­la­dý.­Me­se­lâ­de­di,­‘E­vi­niz­de
týr­la­ta­ca­ðým.­Hat­ta­ha­tý­ra­ol­sun­di­ye­top­lan­- kar­deþ­l er­a­r a­sýn­da­mey­da­na­çý­kan­bir
tý­yý­tu­ta­na­ða­ak­ta­ra­ca­ðým.­Bu­ne­yi­sað­la­ya­- prob­le­mi­na­sýl­çö­zü­yor­su­nuz?’­de­di.­Ben
cak?­E­vi­miz­de­haf­ta­lýk­a­i­le­bi­rey­le­ri­bir­a­ra­ya de,­ba­ba­ma,­an­ne­me­an­la­tý­yo­ruz.­On­lar­da
gel­miþ­o­la­cak.­Her­kes­prob­le­mi­ni­bu­o­tu­- bir­çö­züm­bu­lu­yor­lar.­Ba­zen­bu­bir­ce­za
rum­da­di­le­ge­ti­re­cek.­Her­ke­sin­de­çok­cid­dî ver­mek­þek­lin­de­o­lu­yor.­Ba­zen­de,­din­li­yor­söz­hak­ký­o­la­cak.­Kim­se­kim­se­ye­bas­ký­uy­- lar­ve­ko­nu­ka­pa­ný­yor.­Ta­biî­ba­zen­de­ku­gu­la­ma­ya­cak.­Ka­rar­la­rý­mý­zý­da­bir­lik­te­a­la­ca­- lak­lar­çe­kil­mi­yor,­bir­kaç­ta­ne­de­to­kat­þak­ðýz.­Çün­kü­öy­le­si­ne­a­ya­küs­tü­çö­züm­ler­çö­- la­mý­yor­de­ðil’­de­dim.­Ho­ca,­‘Pe­ki­bu­doð­ru
züm­ol­mu­yor.­Hem­de­u­nu­tu­lu­yor.­Ben­bu mu?’­de­di.­Ben­de,­‘Baþ­ka­ne­o­la­bi­lir?’­de­ka­rar­def­te­ri­ni­sak­la­ya­ca­ðým.­Böy­le­bir­o­tu­- dim.­O­da,­iþ­te­be­nim­si­ze­an­lat­tý­ðým­a­i­le
rum,­ e­v i­m iz­d e­ pek
top­lan­tý­sý­ný­an­lat­tý.
çok­prob­lem­le­ri­a­þa­Be­n im­ de­ ka­f a­m a
cak.­E­min­o­lun­ve­ba­yat­tý­ve­si­ze­ge­tir­dim.
na­gü­ve­nin.’
Hem­de­bu­e­ði­tim­ci
“Ta­biî­ço­cuk­e­pey­de­si­zin­ü­ni­ver­si­te­ce­ko­nuþ­tu.­Bak­tým
niz­de­öð­re­tim­gö­rev­man­t ýk­l ý­ þey­l er­d en
li­si­i­miþ.’­de­di.­“Ben
Kýymetli gençler! Evde,
bah­se­di­yor.­Biz­a­ka­de,­‘Kim­miþ­o?’­de­iþyerinde, okulda ya da
de­mis­yen­lik­le­uð­ra­þýr­dim.­Ço­cuk­da,­si­zin
ken­du­rum­o­nu­gös­a­
hayatta bulunduðumuz her dý­ný­zý­söy­le­di.­Ben
te­ri­yor­ki­ba­zý­þey­le­ri
de,­ ‘O­ hoca­ be­n im
yerde bir varlýk göstermeden, maç­ar­ka­da­þým’­de­ih­mal­et­mi­þiz.­Ço­cuk,
‘Ne­di­yor­su­nuz­böy­le bir yanlýþa direnç
dim.­Ho­ca,­‘On­la­rýn
bir­þe­ye?’­de­yin­ce,­ben
li­se­sin­de­bir­po­zi­tif
oluþturmadan, bir doðru
he­men,­‘Çok­gü­zel­o­genç­lik­di­ye­bir­prog­adým atýlmasýna imkân
lur.­Ben­ka­bul­e­di­yo­ram­yap­mýþ­sý­nýz.­Ço­rum’­de­dim.
cuk­et­
k i­l en­m iþ.­Si­z i
saðlamadan, bizi birilerinin
“O­ko­nuþ­ma­sý­ný­bi­teb­rik­e­di­yo­rum.’”
adam yerine koymasýný
ti­rin­ce,­me­rak­et­tim
***
bu­uy­gu­la­ma­ne­re­den
E­vet,­ilk­teb­rik­le­ri­beklemek anlamsýzdýr.
çýk­tý­di­ye.­Ben­de­o­na
miz­ve­al­kýþ­la­rý­mýz­kýy­ba­zý­þey­ler­sor­dum.­O
met­li­E­nes­Can­i­çin.
da­a­çýk­yü­rek­li­lik­le­ce­vap­ver­di.
Ev­de­ya­þa­nan­bir­prob­le­me­kar­þý­du­yar­lý­“‘Ba­ba,­bu­gün­o­ku­lu­mu­za­bir­e­ði­tim­ci lýk­gös­ter­miþ­ve­güç­lü­bir­a­dým­at­mýþ.­Bu
gel­di.­Bir­ar­ka­da­þý­mýz,­‘E­vi­miz­de­bi­zi­a­dam þim­di­ler­de­de­o­la­ca­ðý­gi­bi­ge­le­cek­te­çok
ye­ri­ne­koy­mu­yorlar,­ne­yap­ma­lý­yýz?’­de­yin­- güç­lü­so­nuç­lar­ta­þý­ya­cak.
ce,­ho­ca­da,­‘Pe­ki­ev­de­a­dam­ye­ri­ne­kon­Pek­ya­kýn­lar­da­pro­fe­sör­o­la­cak­ba­ba­sý­ve
mak­i­çin­ne­ler­ya­pý­yor­su­nuz,­han­gi­so­rum­- say­gý­de­ðer­an­ne­si­ne­ilk­kez­böy­le­bir­o­tu­lu­lu­ðu­üst­le­ni­yor­su­nuz?’­de­yin­ce­kim­se­den rum­da­bir­ko­nuþ­ma­yap­mýþ­E­nes­Can.­Bu
bir­ses­çýk­ma­dý.­Ben­de­tam­o­sý­ra­da,­‘Pe­ki ba­ba­nýn­i­fa­de­le­ri.­Ba­ba­sý­o­nu­çok­ka­rar­lý
ne­ya­pa­bi­li­riz?’­di­ye­sor­dum.­Ho­ca­be­ni gör­müþ­ve­et­ki­len­miþ.­O­nun­i­çin­de­þöy­le
di­yor:­“Ben­de­o­nun­ya­nýn­da­yer­a­la­rak­bu
‘‘
top­lan­tý­o­tu­ru­mu­nu­ka­bul­et­tim.­Bir­ba­ba
o­la­rak­ço­cu­ðum­dan­böy­le­bir­tek­li­fin­gel­me­si­i­se­ol­duk­ça­gü­zel­ve­an­lam­lý­ol­du.”
Kýy­met­li­genç­ler!
Ev­de,­iþ­ye­rin­de,­o­kul­da­ya­da­ha­yat­ta­bu­lun­du­ðu­muz­her­yer­de­bir­var­lýk­gös­ter­me­den,­bir­yan­lý­þa­di­renç­o­luþ­tur­ma­dan,­bir
doð­ru­a­dým­a­týl­ma­sý­na­im­kân­sað­la­ma­dan,
‘bi­zi­bi­ri­le­ri­nin­­a­dam­ye­ri­ne­koy­ma­sý­ný
bek­le­mek­an­lam­sýz­dýr.’­Ba­ba­mýz­da­ol­sa,
an­ne­miz­de­ol­sa,­bi­zim­ken­di­mi­zi­doð­ru­ve
ce­sa­ret­li­ce­i­fa­de­et­me­mi­zi­is­ter­ler.­Ya­ni­her
an­ne­ba­ba,­þah­si­yet­li,­ka­rak­ter­li,­ce­sa­ret­li­ev­lât­la­rý­ol­sun­is­ter.­A­ma­bel­ki­bu­di­ren­cin
ken­di­le­ri­ne­gel­me­le­rin­den­ve­ka­riz­ma­yý­çiz­dir­me­le­rin­den­bi­raz­çe­ki­ne­bi­lir­ler,­bu­nu­da
bi­raz­an­la­yýþ­la­kar­þý­la­mak­lâ­zým.­O­nun­i­çin
de­kýr­ma­dan,­in­cit­me­den­bir­þey­le­ri­i­fa­de
et­mek­da­ha­sað­lýk­lý­dýr.
A­ya­küs­tü­baþ­la­yan­ve­ser­vis­sa­a­ti­ne­ka­dar
sü­ren­bu­soh­bet­be­ni­ol­duk­ça­mut­lu­et­miþ­ti.­Çün­kü­ho­ca­nýn­i­fa­de­si­þöyle­olmuþtu:
“Prog­ram­la­rý­nýz­da­bu­ko­nu­la­ra­çok­vur­gu
ya­pýn,­bu­bi­zim­ih­mâl­et­ti­ði­miz­ta­ra­fý­mýz,
ço­cuk­la­ra­pek­de­ev­ler­de­söz­hak­ký­ta­ný­mý­yo­ruz.­O­nun­i­çin­de­ce­sa­ret­siz­ka­lý­yor­lar.
Hat­ta­ba­zen­e­ði­tim­siz­an­ne­ba­ba­la­rýn­ço­cuk­la­rý­biz­gi­bi­e­ði­tim­li­an­ne­ba­ba­la­rýn­ço­cuk­la­rýn­dan­da­ha­ce­sur,­da­ha­öz­gü­ven­li­ve
da­ha­iþ­bi­ti­ri­ci­o­la­bi­li­yor­lar.”
Ýþ­te­o­za­man­kýy­met­li­genç­ler!
Ken­di­mi­ze,­‘bi­zim­ki­si­a­dam­ol­muþ’­de­dirt­mek,­bi­raz­da­bi­zim­le­a­lâ­ka­lý­bir­du­rum­dur.­Ya­ni­ya­þa­dý­ðý­mýz­yer­de,­va­rol­du­ðu­mu­zun­bir­a­lâ­me­ti­nin­ol­ma­sý­lâ­zým.­Bu­öy­le­si­ne
bir­a­dým­de­ðil,­i­yi­dü­þü­nül­müþ,­ge­ti­ri­si­gö­tü­rü­sü­he­sap­e­dil­miþ­bir­a­dým­ol­ma­sý­lâ­zým­dýr.
A­tý­lan­taþ­lar­ha­ya­týn­ya­þan­mýþ­lýk­la­rý­nýn
i­çin­den­ ge­lin­ce,­ el­bet­te­ te­si­ri­ de­ yük­sek
o­lu­yor.­ Hat­ta­ pek­ çok­ gen­ci­miz,­ ‘Lüt­fen
bu­ko­nu­la­rý­da­ha­yo­ðun­luk­lu­e­le­a­lýn.­Biz
genç­ler­ ko­nu­þur­ken­ kim­se­ler­ dik­ka­te­ al­mý­yor­lar’­di­yor­lar.
Ben­de­diyorum­ki:­‘Genç­ler,­lüt­fen­slo­gan­cý­da­ol­ma­yýn,­ha­yat­tan­da­kop­ma­yýn.­E­ðer­a­ta­bi­le­ce­ði­niz­bir­a­dým­var­ve­at­mý­yor­sa­nýz,­be­da­va­dan­se­vi­len,­sa­yý­lan­ve­a­dam
ye­ri­ne­ko­nu­lan­bir­ko­num­a­ra­yý­þýn­da­ol­ma­yýn.­Bu­i­çi­ni­ze­sin­mez.’
Ma­kul,­man­týk­lý­ve­ça­lý­þýl­mýþ­gün­dem­ler
si­zi­bek­li­yor.
YENÝ ASYA’NIN HAFTALIK ÝLÂVESÝDÝR
19 HAZÝRAN 2010 CUMARTESÝ
[email protected]
Türkçe ezan laikliðin iflâsý oldu
ELÝF NUR KURTOÐLU
ÝSTANBUL
Tan­rý­u­lu­dur­
Tan­rý­u­lu­dur­
Þüp­h e­s iz­ bi­l i­r im­ ve­ bil­d i­r i­r im:
Tan­rý’dan­baþ­ka­yok­tur­ta­pa­cak­
Þüp­he­siz­bi­li­rim,­bil­di­ri­rim:­Tan­rý’nýn­el­çi­si­dir­Mu­ham­med­
Hay­di­na­ma­za,­hay­di­na­ma­za­
Hay­di­fe­la­ha,­hay­di­fe­la­ha­
Tan­rý­u­lu­dur,­Tan­rý­u­lu­dur­
Tan­rý’dan­baþ­ka­yok­tur­ta­pa­cak.­
1932 yýlýnda bu yabancý ses yankýlan dý mi na re ler den… 18 se ne bo yunca ezan Türkçe okundu. Demok-
rat Par ti'nin ik ti da ra gel me si i le 16
Haziran 1950'de ezanýn Arapça da oku na bil me si ne i zin ve ril di. E za na
hasret kalan halk, 60 sene önce bu
tarihlerde Arapça ezana özlemini
gi der di. E zan mi na re ler de o ku nurken halk, bayram havasý içinde tekrar tekrar ezaný dinlemek
istedi. Araþtýrmacý Yazar Mustafa Armaðan, bu dönemde
ya þa nan la rý ki tap laþ týr dý.
“Türkçe Ezan ve Menderes”
isimli kitabý ile yazýlamayan gerçekleri anlattýðýný
belirten Armaðan ile, ezanýn neden Türkçeleþtiðini ve bu yasaðýn doður du ðu so nuç la rý ko nuþtuk.
Arapça ezan yasaðý nasýl baþladý?
Ya­s ak­ in­k ý­l âp­l a­r ýn­ de­v a­m ý­d ýr.
Bil­d i­ð i­n iz­ gi­b i­ 1924’te­ in­k ý­l âp­l ar
baþ­l ar.­ Þap­k a,­ hi­l â­f e­t in­ kal­d ý­r ýl­ma­sý­ ve­ ar­ka­sýn­dan­ hu­kuk­ in­ký­lâ­bý­ge­lir.­Ar­dýn­dan­harf­dev­ri­mi­ve
1932'de­ A­t a­t ürk’ün­ ken­d i­ i­f a­d e­siy­le­din­de­re­form­ya­pý­lýr.­Bu­ra­da
da­‘i­ba­de­tin­Türk­çe­leþ­me­si’­a­na­çer­çe­ve­siy­le­ha­re­ket­e­di­lir.­O­za­ma­na­ka­dar
dev­let­ la­ik­li­ði,­ “din­ ve­ dev­let­ iþ­le­ri­nin
bir­b i­r in­d en­ ay­r ýl­m a­s ý”­ di­y e­ ta­n ým­l ý­yor­du.­ Biz­ de­ bu­gün­ böy­le­ ta­ným­lý­yo­ruz,­böy­le­öð­re­ni­yo­ruz.­A­ma­1932’den
son­ra­ sý­nýr­ ar­týk­ di­ðer­ ta­ra­fa­ doð­ru­ a­þýl­dý.­
Nasýl yani?
La­ik­lik,­ din­ a­dam­la­rý­nýn­ dev­let­ iþ­le­ri­ne­ ka­r ýþ­m a­s ý­n a­ en­g el­ ol­m ak­ i­k en
1932’den­ son­ra­ dev­let,­ din­ iþ­le­ri­ne­ ka­rýþ­ma­ya­baþ­la­dý.­Ya­ni­la­ik­lik­bu­de­fa­ter­sin­den,­ biz­zat­ dev­let­ a­dý­na­ çið­nen­me­ye
baþ­la­dý.­ Dev­le­tin­ e­za­nýn­ na­sýl­ o­ku­na­ca­ðý­na­ ka­rýþ­ma­ya­ hak­ký­ var­ mý?­ Kur’ân’ýn
na­sýl­ o­ku­na­ca­ðý­ný­ söy­le­me­ye­ hak­ký­ var
mý?­Bu­din­a­dam­la­rý­nýn­i­þi.­Ma­dem
dev­let­le­din­iþ­le­ri­ay­rýy­dý,­o­za­man
e­za­nýn,­Kur’ân’ýn,­na­ma­zýn­na­sýl­o­la­ca­ðý­ný­ o­ di­nin­ pro­se­dü­rü­ ka­rar
ver­me­liy­di.­ Bu­ra­da­ bir­ yet­ki­ a­þý­mý
ol­du.­
Ya­sak­la,­ as­lýn­da­ la­ik­lik­ çið­nen­di,
sý­kýn­tý­ ol­du.­ Halk,­ her­ gün­ duy­du­ðu­ e­za­ný­ bir­ di­renç­ nok­ta­sý­ o­la­rak
ka­bul­ et­ti­ ve­ di­re­niþ­ler­ e­zan­ et­ra­-
fýn­d a­ ge­l iþ­t i.­ Di­y or­l ar­ ya­ “in­k ý­l âp­l a­r a
kar­þý­ halk­ tep­ki­si­ni­ gös­ter­me­di”,­ ha­yýr
gös­ter­di.­E­zan­i­çin­ya­pý­lan­4-5­ta­ne­kit­le­sel­ey­lem­bi­li­yo­ruz.­Bur­sa’da,­Di­yar­ba­kýr’da,­Kay­se­ri’de­çe­þit­li­yer­ler­de­ey­lem­ler­ya­pýl­dý.
Ezanýn Türkçeleþmesinde amaç neydi?
Türk­çe­ e­za­nýn­ ge­ti­ril­me­ ge­rek­çe­si­ni
þöy­l e­ a­ç ýk­l a­d ý­l ar:­ “Ýn­s an­l ar­ e­z a­n ýn­ ne
de­di­ði­ni­an­lar­lar­sa­da­ha­çok­Müs­lü­man
o­lur,­da­ha­çok­i­ba­det­et­me­is­te­ði­ge­li­þir
ve­ ca­mi­ler­ do­lar.”­ Bu­ þe­kil­de­ am­ba­laj­lan­dý.­ Hâl­bu­ki­ so­nuç­ ne­ ol­du,­ ca­mi­ler
bo­þal­dý.­ Bo­þa­lan­ ca­mi­ler­ sa­týl­dý,­ a­hýr­ ve
de­po­ya­pýl­dý,­CHP­ör­güt­le­ri­ne­ki­ra­lan­dý.
A­maç,­ söy­le­ne­nin­ tam­ ter­si­ o­la­rak­ ger­çek­l eþ­t i.­ De­m ek­ ki­ plan­ buy­d u:
Hal­kýn­ i­ba­det­ha­ne­ler­den­ u­zak­laþ­ma­sý­ ve­ di­nî­ duy­gu­la­rýn­ za­yýf­la­týl­ma­sý.
Ýlk Türkçe ezan nerede okunmuþtu?
Türk­ç e­e­z an,­Fa­t ih­Ca­m i­i 'n­d e
1932’nin­ 29­ O­c ak’ýn­d a­ ilk­ kez
o­k un­d u.­ A­m a­ bu­ bir­ de­n e­m ey­di.­ A­s ýl­ ay­n ý­ yý­l ýn­ Tem­m uz’un­da­Di­y a­n et­bu­n u­ge­n el­g e­o­l a­r ak
ho­c a­l a­r a­ bil­d ir­d i.­ 1932­ Tem­muz­ a­y ýn­d an­ son­r a­ sis­t em­l i­ bir
þe­k il­d e­uy­g u­l an­d ý.­­
Ke­sin­ o­la­rak­ A­rap­ça­ e­zan­ o­ku­ya­nýn­ ce­za­lan­dý­rý­la­ca­ðý,­ 1933’ün
Þu­bat’ýn­da­ ge­nel­ge­ o­la­rak­ ya­yým­lan­dý.­DEVAMI SAYFA 2'DE
2
ELÝF / 19 HAZÝRAN 2010 CUMARTESÝ
RÖPORTAJ
çýk­mýþ­tý.­ E­za­nýn­ Türk­çe­ o­kun­ma­sý­ i­çin
as­ker­bir­an­dýç­o­luþ­tur­muþ­tu.­
Yi­ne­2006­yý­lýn­da­za­ma­nýn­De­niz­Kuv­vet­le­ri­ Ko­mu­ta­ný­ Ye­ner­ Ka­ra­ha­noð­lu
dur­duk­yer­de­“E­za­nýn­Türk­çe­ol­ma­sý­lâ­zým.­E­za­ný­A­rap­ça’ya­çe­vir­mek­kar­þý­dev­ri­min­ baþ­lan­gý­cý­dýr”­ gi­bi,­ ü­ze­ri­ne­ va­zi­fe
ol­ma­yan­ bir­ a­çýk­la­ma­ yap­tý.­ De­mek­ ki
hâ­lâ­bu­öz­lem­de­o­lan­lar­var,­a­ma­bu­halk
bir­ ke­re­ böy­le­ bir­ ni­me­ti­ e­le­ ge­çir­dik­ten
son­ra­bir­da­ha­bý­rak­ma­ya­cak.
Kitabý yazma amacýnýz nedir?
Ki­ta­bý­yaz­ma­da­a­ma­cým­þuy­du;­e­za­nýn
kýy­me­ti­ni­bi­le­lim.­Bu­nok­ta­ya­ko­lay­ge­lin­me­di.­18­yýl­bu­mil­let­ha­ya­tý­ný­kay­bet­ti,­ha­pis­ler­de­yat­tý,­da­yak­ye­di,­mah­ke­me­le­re­çý­ka­rý­lýp­sür­gün­e­dil­di.­Bu­des­tan­sý­bir­mü­ca­de­ley­di.­Bu­nu­bir­þe­kil­de­ka­zan­dýk.­Ar­týk
bu­mük­te­sep­hak­ký­mý­zý­e­li­miz­den­a­lan­la­ra
bun­dan­son­ra­prim­ver­me­ye­ce­ðiz.­Bu­bi­lin­cin
ya­yýl­ma­sý­ve­e­za­nýn
kýy­me­ti­nin­id­rak­e­dil­me­si­lâ­zým.­
Ezan, Ýslâm þeâiri
olduðu için halk
Mustafa Armaðan: “Halk hiçbir zaman ezanýn Türkçe okunmasýný kabul etmedi.”
deðiþtirilmesini is(Baþ tarafý 1. Sayfa'da) yý­sýy­la­bu,­üm­me­tin­ge­nel­o­la­rak­bir­ba­- temedi, bunun için
þa­rý­sýy­dý.­ Men­de­res­ de­ bu­ ba­þa­rý­yý­ so­- mücadele etti. Diðer
Ezan sesleri tekrar ne zaman mi- nuç­lan­dý­ran­ki­þi­ol­du.­Dal­ga­nýn­ü­ze­rin­- taraftan baþörtüsü
de­du­ran­ki­þi­ol­du.­Bu­sü­re­ci­i­yi­yö­net­ti.­­ ve Kur’ân-ý Kerim de
narelerden Arapça yükseldi?
Be­nim­ id­di­am­ þu­dur: E­ðer­ Men­de­res þe â ir ol ma sý na kar bu­
nu­ 1950’de­ kal­dýr­ma­say­dý­ 1955’te­ hiç þýn, ülkemizde baþör1950’de­De­mok­rat­Par­ti­ik­ti­da­ra­gel­di­ði
kal­
dý­ra­maz­dý.­ Bel­ki­ 2010’da­ da­ kal­dý­ra­- tü sü hâ lâ ya sak,
za­man­“Biz­hal­ka­mal­ol­ma­mýþ­in­ký­lâp­la­rý
cak­biri­çýk­
maz­dý.­Bu­gün­biz­e­zan­la­rý­hâ­- Kur’ân öð re ni mi i se
tas­fi­ye­e­de­ce­ðiz”­sö­zü­nü­ver­miþ­ti.­Bun­la­lâ­
Türk­
ç
e­
o­
ku­ma­ya­ de­vam­ e­di­yor­ o­lur­- belli bir yaþla sýnýrlanrýn­en­ba­þýn­da­da­e­zan­ge­li­yor­du.­Çün­kü
dýrýlmýþ. Sizce insanlar,
duk.­Bu­çok­ö­
nem­li­bir­nok­ta­dýr.­
hal­ka­mal­ol­ma­mýþ­tý.­Halk­hiç­bir­za­man
bu yasaklara, ezanda ole­za­nýn­Türk­çe­o­kun­ma­sý­ný­ka­bul­et­me­di.
du
ðu gibi tepkisini gösE
za
nýn
A
rap
ça
o
kun
ma
sý
ser
best
Bu­nun­na­ma­zý­na,­i­ba­de­ti­ne­za­rar­ve­re­ce­te
re
medi mi ya da etki etmedi mi?
bý
ra
kýl
dýk
tan
son
ra
tek
rar
Türk
çe
ði­ni­dü­þün­dü.­Ca­mi­ler­den­çe­kil­di.­Ev­le­rin­leþ
me
si
is
ten
di
mi?
de­na­maz­kýl­dý­lar.­Halk,­di­ren­ci­ni­en­çok
e­zan­da­gös­ter­di­ve­18­yýl­bo­yun­ca­ge­rek
bi­rey­sel,­ge­rek­se­grup­o­la­rak­bir­ta­kým­si­vil­i­ta­at­siz­lik­ler,­kar­þý­koy­ma­lar­ger­çek­leþ­ti.
Men­de­res­ bu­ dal­ga­yý­ gör­dü,­ ya­ka­la­dý
ve­ de­d i­ ki;­ “Biz­ bu­n u­ de­ð iþ­t i­r e­c e­ð iz.
Hal­ka­ mal­ ol­muþ­ in­ký­lâp­la­rý­ ko­ya­ca­ðýz,
mâl­ol­ma­mýþ­la­rý­tas­fi­ye­e­de­ce­ðiz.”
Men­de­res,­ 9­ Ha­zi­ran’da­ Ge­nel­ Baþ­kan­ol­du.­16­Ha­zi­ran’da­E­zan­Ka­nu­nu­nu­çý­kar­dý.­Dik­kat­e­der­se­niz­bu­gün­bi­le
hâ­lâ­þu­söy­le­ni­yor;­ “Men­de­res’in­ya­sa­ðý
kal­dýr­ma­sý­ in­ký­lâp­la­ra­ kar­þý­ ha­re­ke­tin
baþ­lan­gý­cý­dýr.­ Kar­þý­ dev­ri­min­ baþ­lan­gý­cý­dýr.” Hâl­bu­ki­ben­ki­ta­bým­da­da­vur­gu­lu­y o­r um,­ e­z a­n ýn­ A­r ap­ç a­ ya­p ýl­m a­s ý­n a
CHP’li­ler­ de­ o­ za­man­ oy­ ver­di.­ On­lar
bi­le­di­re­ne­me­di.­CHP­söz­cü­sü­Mec­lis­te
ko­nuþ­ma­yap­tý­‘Biz­bu­ka­nu­na­kar­þý­de­ði­liz’­di­ye.­Ta­sa­rý­Mec­lis­ten­geç­ti.­Ni­ye?
Çün­kü­CHP­ör­gü­tü­nün­ta­ma­mý­da­din
düþ­ma­ný­ de­ðil.­ On­la­rýn­ i­çin­de­ de­ na­maz­ ký­lan,­ et­ra­fa­ bu­ ya­sa­ðý­ an­lat­mak­ta
zor­l a­n an­ bir­ç ok­ ör­g üt­ yet­k i­l i­s i­ var­d ý.
Par­ti­ye­ bu­ þe­kil­de­ bas­ký­ yap­tý­lar.­ Do­la­-
Fel­se­fe­o­la­rak­ay­ný­dü­þün­ce­nin­u­zan­1959’da­ böy­l e­ bir­ tar­t ýþ­m a­ baþ­l a­d ý tý­la­rý­bun­lar.­Ü­ni­ver­si­te­li­genç­kýz­la­rý­mý­Tür­ki­ye’de,­Men­de­res­ik­ti­da­rý­nýn­so­nun­- zýn­çek­ti­ði­sý­kýn­tý­lar­var,­Kur’ân­öð­re­ti­da.­Ö­zel­lik­le­CHP­e­ði­lim­li­in­san­lar­ta­ra­- min­de­sý­kýn­tý­lar­var.­A­ma­bun­la­rý­ay­rý
fýn­dan­Türk­çe­e­zan,­Türk­çe­Kur’ân­me­- ay­rý­de­ðer­len­dir­mek­ge­re­ki­yor.­E­za­nýn
se­le­si­ tar­tý­þýl­dý.­ 27­ Ma­yýs­ dar­be­sin­den ö­zel­li­ði­þu;­her­gün­5­ke­re­o­kun­mak­du­son­ra,­ö­zel­lik­le­Ce­mal­Gür­sel­ve­Al­pars­- ru­mun­da.­Na­maz­ký­lan­kýl­ma­yan,­bu­ül­lan­ Tür­keþ­ ba­sý­na­ a­çýk­la­ma­lar­ yap­tý­lar. ke­de­ya­þa­yan­her­ke­sin­is­ter­kül­tü­rel
Kim­ der­gi­si­ne,­ Cum­hu­ri­yet­ ga­ze­te­si­ne Müs­lü­man­ol­sun,­is­ter­din­dar­Müs­lü­“E­zan­Türk­çe­ol­ma­lý,­Kur’ân­Türk­çe­ol­- man­ol­sun,­is­ter­se­hiç­Müs­lü­man­ol­ma­ma­lý” þek­lin­de.­Ki­ta­bým­da­da­hep­si­yer­a­- sýn,­bu­te­pe­den­týr­na­ða­her­ke­si­il­gi­len­­di­lý­yor.­ Fa­kat­ bu­ ta­sa­rý;­ halk­ ta­ra­fýn­dan rir.­Bir­þe­kil­de­mu­si­kî­siy­le,­söz­le­riy­le­bu
tep­ki­gö­re­ce­ði­i­çin,­bir­de­Di­ya­net­ör­gü­- ül­ke­nin­Müs­lü­man­lý­ðý­ný,­her­gün­5­ke­re
tü­nün­ bü­yük­ di­re­ni­þi­ sa­ye­sin­de­ at­la­týl­dý. hay­ký­ran­bir­sem­bol­dür.­Di­ðer­le­ri­de
Ge­rek­ Di­ya­net­ Ýþ­le­ri­ Baþ­ka­ný,­ ge­rek­ Ýs­- mu­hak­kak­her­ke­si­il­gi­len­di­ri­yor,­a­ma
tan­bul­ Müf­tü­sü­ mer­hum­ Be­kir­ Ha­ki­ E­- da­ha­dar­çev­re­ler­bu­prob­lem­ler­le­kar­þý­fen­di,­ ken­di­si­ni­ zi­ya­ret­ e­den­ Ýs­tan­bul la­þý­yor­lar.­E­zan­bir­þe­kil­de­Cu­ma’ya­gi­Va­li­si’ne­ “Ben­ bu­ yaþ­tan­ son­ra­ ken­di­me den,­Bay­ram­na­ma­zý­na­gi­den,­na­maz
gâ­vur­ de­dir­te­mem”­ de­miþ­tir.­ Do­la­yý­sýy­la ký­lan­kýl­ma­yan­her­ke­sin­gün­de­min­de­o­lan­bir­þey­dir.­Mi­na­re­de­ki­ya­ban­cý­ses,
27­Ma­yýs’tan­son­ra­bu­var­ta­at­la­týl­dý.
Fa­kat­ on­dan­ son­ra­ki­ 28­ Þu­bat­ sü­re­- bu­hal­ký­her­gün­du­ya­du­ya­a­de­ta­din­cin­de­ bu­nun­ tek­rar­ gün­de­me­ gel­di­ði­ni den,­kut­sal­lýk­tan,­Al­lah’tan­ve­mu­kad­gö­rü­yo­ruz.­ Bu­gün­ ga­ze­te­sin­de­ 1999­ yý­- des­de­ðer­ler­den­u­zak­laþ­týr­mýþ­tý.­Bu­ba­lýn­da­ jan­dar­ma­nýn­ bir­ an­dý­cý­ man­þe­te kým­dan­bu­nun­sem­bo­lik­bir­ö­ne­mi­var.
7
ELÝF / 19 HAZÝRAN 2010 CUMARTESÝ
ÞÝÝR
Her­kes­te­pe­den­týr­na­ða­bu­nun­la­ken­di­ni
il­gi­li­gör­dü.­Böy­le­gör­me­si­de­nor­mal­di.
“A­rap­ça­e­zan­o­ku­yan­lar­3­a­ya­ka­dar­ha­pis,­200­li­ra­ya­ka­dar­pa­ra­ce­za­sýy­la­ce­za­lan­dý­rý­la­cak­týr”­hük­mü­nün­ka­nu­na­ko­yul­ma­sý
la­ik­li­ðin­if­lâ­sý­ol­du.­Men­de­res’in­1950’de
yap­tý­ðý­þu­dur:­A­rap­ça­e­zan­o­ku­ma­ya­sa­ðý­i­ba­re­si­ni­kal­dýr­dý­sa­de­ce.­Yok­sa­“Türk­çe­e­zan­o­ku­mak­ya­sak­týr”­di­ye­bir­þey­koy­ma­dý.­Do­la­yý­sýy­la­þu­an­da­Türk­çe­e­zan­o­ku­mak­ser­best,­ka­nun­la­ya­sak­lan­mýþ­bir­þey
de­ðil,­a­ma­60­yýl­dýr­bir­tek­ca­mi­de­bir­tek
va­kit­Türk­çe­e­zan­o­kun­ma­dýy­sa,­bu­a­lý­nan
ka­ra­rýn­ne­ka­dar­i­sa­bet­li­ol­du­ðu­nu­gös­te­ri­yor.­Ne­de­vir­ler­geç­ti,­a­ma­in­san­lar­e­zan
de­yin­ce­ “Al­la­hü­ek­ber”­ se­si­ni­duy­mak­is­te­di­ler.­Bu­mil­le­tin­de­or­tak­ka­ra­rýy­dý.­O­ka­rar­60­yýl­ön­ce­bu­ta­rih­ler­de­ger­çek­leþ­ti.­
E
L
Y
Ý
Z
Y
E
F
N
I
R
A
L
Y
A
Ç
Ü
­
­rek­bi­ze
ah­þe­di­le i­mi­ze
­b
n
e
d
­
in
­di­ik­li­m
­ha­zi­ne­s
Rah­met an,­Ra­maz­ an;­er ­hî­kâ­se­den­
­lâ
b
­
a
­ ýk,­bir­Ý ­se­lâ­se­den
Re­ceb,­Þ yud
l­ad
m
u
­
i­
r
­ u -u
h
Kevs­ er­
­ol­an,­þu
iz
­ ip­
y
­
ted
fe
ý­
a
­
­me­bi­zi­
e
l
­
Menb
y
e
,­
ýz
ü­na­hý­m
­lütf­ e­dip
Af­feyl­e­g e­ti­ni,­þu­ay­lar­da i­en­var­ ý­ný,­
h­m
­ enad
Ýl­â­hî!­Ra
y­ a­lým,­m ­me­nin­sýrr­ ý­ný
a
r
­
­a
e
c
­
e
Her­g
­le­ge­çir
ýl­â­bid­lik
Sek­sen­y
â­vetl­e­
­ayl­ar­ti­l
u
b
,­
in
­
s
n
­deð­ er­le
e­le­ri­ni
Vakt­ i­miz ­hî‘nin,­kud­sî­hec­ l­im­biz­de­
­e
d
Ý­lâ
Ke­lâm-ý­ âh­ol­a­rak,­ihy­ a­e ­ge­cel­er­ i­ni
­
g
­dil
­a
n
in
a
l
­
e
­k
G
i­bi,
r­
n­yýl­dýz­g ­köþk­ler,­sa­ray­la ­lar
a
þ
f­
e
­
r
u
N
e
c
i­
n
ç
i­
k­Ü ­Ay
­ ek­
e­mind
­mü­ba­re
o
,­
þ
u
Mâ­nâ­â­l
m
l­
­u
­le­re­sun
Mü'­min
IK
T ERBIY
E
M
K
Ý
H
Dr.
A
L
R
A
B
L
A
K
A
Ç
Þ
O
H
Ezan yasaðý kalktýðý gibi
diðer yasaklar da kalksýn
1932 yýlýnda Arapça ezanýn yasaklanmasýyla, Türkiye’de Müslümanlar 18 yýl
ezana hasret kaldý. 1950’de kaldýrýlan
yasakla, ezanýn orijinal dili olan Arapça
okunmasý serbest býrakýldý.
Bugünlerde yasaðýn kaldýrýlýþýnýn yýldönümü münasebetiyle ayný sevinç yaþanýrken, diðer yasaklar da protesto ediliyor. Adem Gerede, Sultanahmet Camii
önünde eylem yaptý. Arapça ezan yasaðýnýn kaldýrýlmasýnýn 60. yýldönümünde 18
yýl inananlarýn kulaðýný mühürleyen zihniye ti ký na dý. Ge re de, ba þör tü sü ne ve
Kur’ân-ý Kerim’e getirilen yasaklarý da
boykot ederek, bir an önce serbestiyet
getirilmesi gerektiðini ifade etti. Gerede’nin açtýðý pankartta þunlar yazýlýydý;
“Ezaný Arapça okuma yasaðýný canlarý pahasýna kaldýranlara rahmet. Kur’ân’ý, baþörtüyü yasaklayan darbecilere; insanlýða,
TBMM’ye savaþ açan cuntaya lânet.”
Adem Gerede, ezanýn yasaklanma tarihini anlatan kitaplarý tanýtarak, eylemine son verdi.
­DÝK
­ ÝK
­ A­GEL
LD
­ IN
K
I­NA­GE ­DÝK
­
K
HAK­AÞ
Þ
­A
D
E
EL
­
M
­ I­NA­G
MU­HAM I­ZIN­YAN
..
i.
k
ý­
­
IM
­ a­var­d
an
ÜS­TA­D
­bir­za­m
a
­
y
Yol­öy­le
n
ü
oþ­tuk
þ­ka­bir­d
­ az­ ýy­la­k na
am
­n
Sank­ i­ba
h
il
a
­
þ
e
b
­
a
­y
S
­
n
n
a
­e
­y ý­
­þild
­ an­la­rýn ­ler­heps­ i­el­e­le­
m
i­men­
Yeþ­ i­li­ye
a
ç
­
r
,­
h
ýr
a
y
­
K
a
n
­ç
ül,
r­ke
­di­zil­miþ a
Her­yer­g a­mýyl­a­bi­ze­ba­ka
Ard­ar­da uz­om
­ uz­
d
­
n
­e
þ
­
­cas­ ý­na­
­ ur
ne­om
ðm
Gü­ne
i­
a
­y
­y
e
r
e
V
e­yap­tý­rýr
­d
­
b
iz
e
n
­
s
i­
a
d
l­
h
­
e
u
Hoþ­g
ze
Top­rak­m üz­ e
­ü­ze­ri­mi­
­
ý
­
ð
z­ üm
a
­d
Bir­an­da
m
bak­tý­yü
­vi,­Ça
­e
i­le­
ýn
z
ý­
m
­ ý­
­rýn­zik­ri­
st­ ad
a
l
­
þ
­Ü
u
i.
i,
­bi­mi­ze
s
­
b
K
i­
e
ç
­
­g
r
ah
­le
mi­zi­Rab
i­
r
­
e
l
l­
­e
Cen­net­b ha­berl­i­bi­zi­bek ­so­kak­lar­ ý
ýk
ç­t
IN­DA
p­si­
AЭBA­Þ
n­la­rý A
g­ ýn­sýz
a
­
s
n
­D
a
n
K
y
­i
,­
p
A
Sank­ i­he
e
iz
­
R
­
s
­h
­ I­O­I
ý­sýz­al­ev
e­lâm­der
­ IM
N
Hiç­kay­g yk­ üm,­Al­eyk­ üm­s
­BÝR­YA
N
IÞ
E
B
e
­IS­LAN­M
M
A
­ ü­na­l
I
­
L
­
T
Y
I
K
Se­lâm
R
­
A
A
R
­
­
BI
­ URL
­YAÐM
BA­HAR AY­LAL
­ A­RA
­ Ý
ÝMD
­Y
A­YIM­Þ
­
D
N
I
BOZ­KIR ­UZ
­
Ð
A
AR ­
U­ZAK­L
R­LA...
­KAL­BA
A
Ç
­
Þ
O
H
SEYMEN
YÜKSEL
2
ELÝF / 11 NÝSAN 2010 PAZAR
ELÝF / 11 NÝSAN 2010 PAZAR
EDEBÝYAT
GENÇ KALEMLER
Perdeler beni
OSMAN KANAT
[email protected]
So­kak­ta­bul­dum­ken­di­mi.­Ge­ce­nin­geç­sa­at­le­ri­ni­ya­þý­yor­þeh­rim.­Uy­ku­a­ký­yor­so­kak­la­rýn­gö­zün­den.­Þeh­rim­uy­ku­ya­ha­zýr­la­ný­yor,­bütün­yor­gun­lu­ðuy­la.­Be­de­nim­on­ca­ses­siz­li­ðin­se­si­ni­bo­zu­yor­ri­tim­siz­ha­re­ket­le­riy­le.­El­le­rim­ü­þü­yor,­göz­le­rim­u­mut­suz,­so­ðuk­bütün­han­tal­lý­ðýy­la­ü­ze­ri­me­gel­mek­te.­A­yak­la­rým­a­maç­sýz­ca­ha­re­ket­et­mek­te.­Ne­re­ye­gö­tü­rü­yor­be­ni,­far­kýn­da­de­ði­lim.
Bir­aç­ma­za­mý,­bir­sev­da­ya­mý,­bir­yal­nýz­lý­ða­mý­i­ti­yor­be­ni.­Bu­es­na­da­ses­siz­li­ðe­eþ­lik­e­den­yað­mur
ta­ne­le­ri­nin­dü­þü­þü­nü­iz­li­yo­rum,­ne­ka­dar­da­he­ye­can­la­a­ký­yor­lar­yer­yü­zü­ne,­ne­ka­dar­da­has­ret­i­çin­de­ler…­Dün­ya­ve­gök­yü­zü,­kýr­mý­zý­ve­kan,­yi­ti­ril­miþ­gün­ler…­Ay­ses­siz­ce­dün­ya­yý­sey­re­di­yor.
Gü­neþ­baþ­ka­di­yar­la­rý­ý­sýt­mak­ta.­Kýr­çi­çek­li­dað­lar,­se­her­vak­ti­sev­da­la­rý­u­zak­lar­da.­Per­de­ler­çe­kil­miþ­pen­ce­re­le­re,­ka­pat­mýþ­ka­pý­la­rý­ný­sev­da.­So­ba­lar­sön­mek­te,­göz­ler­ha­yal­ler­de.­Yað­mur­öz­le­mi­bit­miþ­dü­þen­ta­ne­ler­le…
Ru­hum­gi­zil­dün­ya­sýn­da­ha­yal­le­re­dal­mýþ.­U­mut­suz­luk­çýk­maz­la­rýy­la­bo­ðu­þu­yor.­Za­ma­nýn­ve
me­kâ­nýn­dý­þýn­da­ge­zi­ni­yor.­Ka­pa­nan­per­de­le­ri,
sö­nen­so­ba­la­rý­sor­gu­lu­yor.­Kal­bim­son­tit­re­yiþ­le­ri­ni­mi­ya­pý­yor­ne,­he­ye­can­la­çarp­mak­ta…­Ha­tý­ra­la­rýn­ve­sev­da­nýn­yü­kü­sar­sý­yor­be­de­ni­mi­ve
kal­bi­mi.­Sen­ge­li­yor­sun­yi­ne­göz­le­ri­min­ö­nü­ne,
bel­li­be­lir­siz…­Far­kýn­da­de­ði­lim­ken­di­min.­Ben
ne­re­de­yim­ve­ney­le­yim?­di­yo­rum.
So­kak­lam­ba­sý­ya­ný­yor­son­ya­nýþ­la­rýy­la.­I­þýk­sa­çý­yor­ken­din­ce­et­ra­fa.­Yað­mur­ta­ne­le­ri­dans­e­di­yor,­lam­ba­nýn­ý­þý­ðýn­da.­Öy­le­bir­man­za­ra­ki,­ru­hum­u­mu­du,­kal­bim­se­ni­ye­ni­yor­bu­an­da.­Bir­den­dö­kü­lü­yor­di­lim­den;
Ses­siz­ge­ce­ler­de
Ser­ze­niþ­ler­de­bu­lu­nur­yü­re­ðim
Has­re­ti­min­kar­de­þi­u­mu­dum
Has­re­ti­min­kar­de­þi­ru­hum
Ür­pe­ri­rim,
U­mu­dum
Yal­nýz­lý­ðý­mýn­bir­sim­ge­si­dir­Sen’de
Ü­þür,
Yal­nýz­kal­dý­ðým­da­ru­hum
Has­re­ti­min­kar­de­þi­u­mu­dum
Has­re­ti­min­kar­de­þi­ru­hum
Fark­e­di­yo­rum­ken­di­mi­an­lat­tý­ðý­mý,­fark­e­di­yo­rum­se­ni­an­lat­tý­ðý­mý…­Ve­bir­den­ha­yal­me­yal­ge­li­yor­sun­göz­le­ri­min­ö­nü­ne.­San­ki­kar­þým­da­sýn
þim­di.­Ba­na­bak­mak­ta­sýn.­Sen­mi­sin?­di­yor­ken,
an­lý­yo­rum­ki­göz­le­ri­min­ö­nün­de­bir­per­de­sin.­Ve
en­tat­lý­ha­ya­li­ni­göz­le­rim­kay­be­der­ken.­Ken­di­mi
an­la­ta­bi­li­yo­rum­sa­de­ce,­bir­per­de­sin­sen;
Zih­nim­bu­la­nýr,­du­rur­ka­le­mim
Ü­þür;
Yal­nýz­kal­dý­ðým­da­be­de­nim
Ru­hum;
Sý­zan­so­ðu­ða­al­da­nýr
Bir­çýk­maz­da­ka­le­mim
Per­de­ler­çe­ker­ler­ö­nü­me
Ka­pa­lý;
A­çýk;
Ne­ler­den­bah­se­de­yim
So­lu­ðum­ka­pa­týr­yo­lu­mu
Ne­fe­sim­ke­ser­se­si­mi
El­le­rim­ve­ka­le­mim
Per­de­ler­ve­pen­ce­rem
Ru­hum­ve­sen
Sen­ve­per­de­ler
Ka­pa­týr­lar­gü­ne­þi­mi
Per­de­ler­çe­ker­ler­ö­nü­me
Per­de­ler­be­ni
An­la­ta­mam­der­di­mi,­
—an­la­ta­mam­se­ni
Bir­per­de­sin­sa­de­ce.­Bir­per­de­sen…­
Bir­den­fark­e­di­yo­rum­ken­di­mi.­Son­sü­r'at­yü­rü­mek­te­yim,­ýs­lak­yol­lar­da.­Þeh­rin­sev­da­sý­om­zum­da­san­ki,­san­ki­Mec­nun’um­ben.­Ley­la’yý­a­rý­yo­rum­çöl­de…­Be­de­nim­kas­ka­tý­ke­sil­miþ.­El­le­ri­mi­his­set­mi­yo­rum.­Göz­le­rim­gö­re­mez­ol­muþ.
Ku­lak­la­rým­duy­mu­yor,­yü­re­ðim­ça­re­siz,­a­yak­la­rým­çýp­lak,­ya­rým­kal­mý­þým­yol­lar­da,­son­sü­r'at
yü­rü­mek­te­yim.­
Der­ken­de­rin­bir­ne­fes­le­ça­lar­sa­a­tim­u­yan­dý­rý­yor­be­ni.­Yo­rul­muþ­çal­mak­tan.­Yo­rul­muþ­du­yul­ma­mak­tan,­u­san­mýþ­ben­den…­Ha­fif­çe­doð­ru­lu­yo­rum,­son­gü­cüm­le,­son­e­ner­jim­le.­Fark­e­di­yo­rum­pen­ce­rem­den­ge­len­so­ðu­ðu,­yað­mur­ta­ne­le­ri
çar­pý­yor­yü­zü­me.­Çek­me­mi­þim­per­de­mi.­Ka­pat­ma­mý­þým­pen­ce­re­mi.­Ü­þü­müþ­be­de­nim,­ü­þü­müþ­el­le­rim,­ü­þü­müþ­ru­hum…
An­la­ta­ma­mý­þým,­an­la­ta­ma­mý­þým­ne­ken­di­mi­ne­de­se­ni…­Bo­þu­na­i­miþ­ü­þü­me­le­rim…­Bo­þu­na­i­miþ­sev­da­la­rým.­Ý­yi­ki­ça­lar­sa­a­tim­ça­ðýr­dý­be­ni…­Ý­yi­ki­ya­rým
kal­dý­ü­þü­me­le­rim.­Ka­pat­tým­pen­ce­re­le­ri­mi.­Ka­pat­tým­ken­di­mi…­Ka­pat­tým­ge­ri…
(Her­gün­ye­ni­per­de­ler­var­dýr­göz­le­ri­mi­zin­ö­nün­de,­her
gün­ye­ni­çi­le­ler…­Bam­baþ­ka­dert­l er,­bit­m ez­dü­þün­ce­ler…­Ha­ki­kat­ler
ül­k e­s in­d e,­per­d e­l e­r i
fark­ et­m e­n iz­ te­men­ni­siy­le…)
7
Üstâdýmýz...
ELÝF RUHEFZA ALTUNER
Ü s ­Sâ­hi­Üs­tâ­dý­mýz,­rû­hu­nuz,­be­de­ni­t â ­d ý ­- [email protected]
niz­cen­net­bah­çe­sin­den­bir­men­zil­mýz.
de­dir­ þim­di.­ Na­îm­de­ mi­si­niz­ Üs­tâ­E­li­me­ka­lem­düþ­tü.­Ý­ki­kýr­mý­zý­var­ya­ný­ba­- dým,­Adn­cen­ne­tin­de­mi­yok­sa­Fir­devs­te
þým­da.­Kýr­mý­zý­ki­tap,­kýr­mý­zý­çay.­’Ça­yý­mýn mi?­ Su­â­lim­dir­ Üs­tâ­dým:­ Ha­be­ri­ni­ müb­þe­ke­ri’­ o­lu­yor­ nur­lar­la­ ö­rü­lü­ za­man.­ Ça­yý te­dâ­sý­ný­se­çip­nûr­i­le­mi­ce­vap­la­dý­nýz­siz
ka­rýþ­tý­rý­yo­rum;­ gi­rift­ â­lem­ çö­zü­lü­yor.­ Cef­fel­ka­lem­kan­kýr­mý­zý­ke­si­li­yor.
Üs­tâ­dý­mýz.­‘Be­ni­dün­ya­ya­ça­ðýr­ma’­di­yor­du­nuz..­Dün­yâ­mýn­zu­lü­mâ­tý­na­nûr­a­rý­yor­dum­o­dem. ”De­mâ­gaf­let­hi­câb­ol­du”­de­di­niz..­Ýr­kil­dim,­hi­câb­et­ti­rû­hum.­ “De­mâ­gaf­let­ze­vâl­bul­du”­de­di­niz,­bin­sü­kût­la­sus­tum.
Üs­tâ­dý­mýz.­ E­lim­de­ ya­ra­lar­ var.­ Di­lim­de,­ kav­lim­de,­ i­lim­de­ ya­ra­lar.­ K’a­lem­ e­lim­de­eð­re­ti­du­ru­yor.­Ne­ya­pa­yým­Üs­tâ­dým,­â­le­mi­ça­ðýr­ma­ya­tâ­kâ­tim­yok­ve­lâ­lim.­ Yaz­mak­ bir­ a­ci­zin­ a­zý­ðý­dýr,­ he­le­ ki
harf­ten­mah­reç­ten­yok­sun­sa.
Üs­tâ­dý­mýz.­ Ko­ca­ top­rak­la­ra­ sý­ða­ma­yan
ser­keþ­ a­dam­lar­ si­ze­ bir­ me­zar­lýk­ top­ra­ðý
da­h i­ çok­ gör­d ü­l er.­ Mü­t e­e s­s i­r iz.­ Lâ­k in
Mev­lâ­nâ­ Ca­mi’nin­ bir­ sö­zü­ dü­þü­yor­ hat­rý­ma:­“Biz­ö­lün­ce­bi­zim­kab­ri­mi­zi­top­rak­ta­ a­ra­ma­yý­nýz.­ Zi­ra­ biz­ â­rif­le­rin­ gö­nül­le­rin­de­yiz.” Ay­ný­me­se­le­hâ­sýl­o­lu­yor,­Üs­tâ­dým.­ Si­zi­ gör­mek­ i­çin,­ gök­le­re­ gö­nül­le­re
ba­ký­yo­rum.­ Sub­ha­nal­lah­ Üs­ta­dým,­ ne­ ge­niþ­ men­zil­de­si­niz!­ Bir­ kab­ri­ bir­ maz­lû­ma
re­vâ­ gör­me­yen­ler­ gö­nül­le­re,­ mil­yon­ ta­le­be­le­rin­gö­nül­le­ri­ne­de­kaz­ma­kü­rek­vu­ra­bi­lir­ler­ mi­ Üs­tâ­dým?­ Ha­kî­kât­le­ri­ sus­tu­ra­bi­lir­ler­mi,­hem­cen­ne­tâ­sâ­ba­har­la­rýn­ev­lâd­la­rý­nûr­dan­na­sýl­mah­rum­e­di­le­bi­lir­ki?
de­men­rab­bu­ke’yi?­E­lem­i­le­u­ður­la­mýþ­i­di­n iz,­ ye­ð e­n i­n iz­ Ab­d ur­r ah­m an’ý,­ Hâ­f ýz
A­l i’yi.­ Þim­d i­ o­r a­d a­ da­ el­m as­k a­l em­l er­l e
ya­zý­yor­ mu­ ta­le­be­le­ri­niz­ Üs­tâ­dým,­ ha­ki­kat­le­ri?
Üs­tâ­dý­mýz.­Zin­dan.­ “Dün­yâ­ahi­re­te­nis­-
be­ten­bir­zin­dan­hük­mün­de” i­se,­dün­ya­i­çin­de,­zin­dan­i­çin­de­zin­dan­na­sýl­dýr?­Ce­fâ
en­der­ ce­fâ­ i­ken­ se­fâ­ bul­du­ zin­dan.­ Zin­dan,­zin­dan­ki­a­dý­bi­le­ka­ran­lýk­kas­vet­ve­ren­bir­me­kân.­Öy­ley­di;­ki­yû­suf­mi­sâl­bir
üs­tâd­o­zin­dan­la­rý­þâd­ey­le­di.­Zin­dan;­zin­dan­i­di,­ol­du­han­dân!
Üs­tâ­dý­mýz.­ “Gül­ dev­rin­de­ ya­þa­say­dým,
gül­ dev­ri­nin­ bül­bü­lü­ o­lur­dum” di­yen­ ­kif’in­sö­zü­ne­ben­ze­ti­yo­rum­sö­zü­mü.­“Nûr
dev­rin­de­ ya­þa­sa­ i­dim,­ o­ nûr­la­rýn­ bül­bü­lü
o­lur­dum”­ di­ye.­Hüd­hü­dü­o­la­ma­sam­da­o
dev­rin,­cef­fel­ka­lem­li­ðim­le­el­mas­ka­lem­o­la­ma­sam­ da­ bi­ze­ te­vâ­rüs­ nûr­la­rý­ o­ku­yo­ruz.­Say­fa­ke­na­rýn­da­öy­le­va­ka­rý­nýz­la,­öy­le
du­ru­yor­su­nuz.­ “Sa­dak­te­ yâ­ üs­tâz!”di­yo­ruz,­ ”he­ni­en­ le­kum” du­yu­yo­ruz.­ Bin­ler
sa­dak­te­Üs­tâ­dým!
Dün­yâ­sý­ný­ bir­ se­pe­te­ sýð­dý­ran­ Üs­tâ­dý­mýz.­Dün­yâ’mý­zý­dün­yâ­ya­da­hi­sýð­dý­ra­ma­sak­ da,­ ‘ta­le­be’niz­ ol­mak­tan­ ü­mîd­ e­di­yo­ruz,­bel­ki­þe­fa­at!
Üs­tâ­dý­mýz.­‘Yan­gýn­lar­i­çin­de­ki­ev­lad’la­rý­nýz­dan­bi­ri­yim.­Bin­me­zar­hük­mün­de­ki­bir
rûh­la­gel­miþ­tim.­Sub­ha­nal­lah!­Ne­su­ru­is­ra­fil­di,­ bin­ler­ de­fa­at­le­ di­ril­dim.­ Çað­ ve­ bu
mim­siz­m’e­de­ni­yet­hü­cûm­e­der­ken­ü­ze­ri­mi­ze,­“nûr”­ör­tü­sü­nü­çe­ki­yo­ruz­kav­li­mi­ze..
Üs­tâ­dý­mýz,­ ak­lým­ fi­kir­den­ üm­mî;­ kal­bim­pek­çok­va­kit­hic­ran­dan,­â­lem­den­zâ­ri.­ ‘Ö­mür­ ký­sa,­ fay­da­lý­ iþ­ler­ pek­ çok’ i­ken
faz­l a­ a­m el­ ge­t i­r e­m e­d im­ bel­k i.­ Ve­ da­h i
omu­zum­da­ yý­ðýn­la­ gü­nah.­ Lâ­kin­ ü­mit­vâ­rýz,­ ha­ni­ yâ­ ta­le­be­ni­ziz,­ bel­ki­ Üs­tâ­dým,
Risâle-i Nur; herkese ayný uzaklýkta deðil,
herkese ayný yakýnlýktadýr
MUHAMMED ZORLU
ta­raf­i­çin­ve­‘ba­zý­in­san­la­rýn­ha­yat­fel­se­fe­si­ne­u­yum­sað­la­mak­ve­genç­le­ri­ka­fe­se­sok­mak­i­çin’­þek­lin­de­al­gý­la­ný­yor.
[email protected]
Her­ke­sin­ ö­zel­ bir­ ya­þan­tý­sý­ var­dýr.­ Ma­dem­ öz­gü­rüz,
la­i­kiz!­O­hal­de­la­ik­lik­bir­ta­ra­fa­me­yil­li­ol­maz…­La­ik­lik,
Ri­sâ­le-i­Nur’u­an­lat­ma­ya­ça­lý­þan­ni­ce­ka­lem­ler­var­dýr.­Ri­sâ­- din­ve­vic­dan­hür­ri­ye­ti­nin­te­mi­na­tý­ol­ma­lý­dýr.­Ýþ­te­Üs­ta­le-i­Nur’un­ma­hi­ye­ti­ni­kav­ra­mak­is­te­yen­ni­ce­o­kur­lar­var­dýr… dý­mýz­ve­o­nun­e­ser­le­ri­ni­o­ku­yan­la­rýn­i­nanç­öz­gür­lü­ðü­Bu­ya­zý­her­han­gi­bir­a­raþ­týr­ma­ya­zý­sý­de­ðil­dir.­Ge­niþ­bir ne­ kar­þý­ yap­týk­la­rý­ te­ca­vü­ze­ rað­men,­ Ce­nâb-ý­ Hak­ bu
za­man­di­li­mi­ne­ya­yý­lan,­a­pa­çýk­gö­zü­ken,­duy­gu,­dü­þün­ce as­rýn­in­san­la­rý­na­Ri­sâ­le-i­Nur­med­re­se­le­ri­ni­na­sip­et­ti.­
ve­ak­lýn­it­ti­fak­et­ti­ði­bir­nok­ta­dan­i­ba­ret­o­la­rak­ya­zýl­mýþ­týr.
Bu­ in­san­lar,­ fen-i­lim­le­ ve­ a­kýl-kalp­ yo­luy­la­ mü­nev­ver,
Genç­le­ri­ ah­lâk­sýz­lý­ða,­ i­man­sýz­lý­ða­ i­te­cek­ ve­ genç­le­ri o­ku­muþ­ ü­ni­ver­si­te­ genç­li­ði­nin­ bu­ hiz­met­le­re­ sa­hip­ çýk­ge­çi­ci­ he­ves­ler­le­ az­dý­ra­cak­ nef­si­ em­mâ­re­ye­ mu­ka­be­le­yi ma­sý­na­ve­si­le­ol­du.
ön­le­ye­cek­bü­yük­tah­þi­dât­var.
Na­maz­lý,­ab­dest­li,­a­lýn­la­rýn­da­sec­de­nur­la­rýy­la,­o­fuh­þi­yat­Ö­zel­lik­le­ ü­ni­ver­si­te­ genç­li­ði­ bü­yük­ teh­li­ke­ al­týn­da. tan,­gü­nah­lar­dan­u­zak,­a­de­ta­yer­yü­zün­de­ge­zen­me­lek­yüz­Na­maz­ ký­la­cak­ bir­ yer­ bu­la­ma­yan­ ü­ni­ver­si­te­li­ler,­ ak­lý­- lü­in­san­lar­gi­bi­di­ni­mi­zi,­ta­ri­hi­mi­zi,­mu­kad­de­sa­tý­mý­zý­ve­ö­mý­za­gel­dik­çe­ü­zül­me­mek­el­de­de­ðil.­
zü­mü­zü­u­nut­ma­mýþ­bir­nes­li­Ce­nâb-ý­Hak­biz­le­re­na­sip­et­ti.
Yok­sa­ ü­ni­ver­si­te­de­ o­ku­yan­ genç­ler­ din­siz­li­ðe­ mi­ i­til­Ken­di­ ma­lý­ gi­bi­ ha­ki­kat­le­re­ sa­hip­ çý­kan,­ bu­ fa­ni­ ha­mek­ is­te­ni­yor?­ Genç­ler­ öð­re­nim­le­ri­ni­ sür­dü­re­bil­me­le­ri ram­lez­zet­le­rin­so­nu­nun­son­suz­bir­e­lem­ve­a­zap­o­la­ca­i­çin­i­nanç­la­rýn­dan­ta­viz­mi­ver­mek­zo­run­da­lar?
ðý­ný­gö­ren­ni­ce­ne­sil­ler­ye­tiþ­ti…
Böy­le­o­lun­ca­Tür­ki­ye’de­ki­öz­gür­lük­or­ta­mý­sa­de­ce­bir
Bir­a­te­ist,­Hý­ris­ti­yan­ve­ya­Ya­hu­di­ol­sun­kim­se­nin­­di­-
niy­le,­ di­liy­le,­ ren­giy­le,­ meþ­re­biy­le­ uð­raþ­ma­yan­ ne­sil­ler,
her­ke­si­in­san­o­la­rak­gö­rüp,­Kur’ân­ve­i­man­ha­ki­kat­le­ri­ni­ bu­ as­rýn­ in­san­la­rý­na­ du­yur­ma­ya­ ça­lýþ­mýþ­lar­dýr.­ Bu
“Nur”(cu)­in­san­lar,­müs­bet­ha­re­ket­le­yo­la­çýk­mýþ­lar­dýr.
Ve­þu­nu­bi­li­yo­ruz,­Üs­tad­Haz­ret­le­ri­nin­di­ðer­â­lim­ler­den­far­ký;­bu­a­sýr­da­ci­had-ý­ma­ne­vi­ye­i­çin;­mu­hab­bet­le,
di­ya­log­la,­ a­kýl­la,­ i­lim­le­ ve­ fi­kir­le­ yo­la­ çýk­ma­sý­dýr.­ O­nun
i­çin­þu­ha­ki­kat­ler­ta­ma­men­ak­la­mün­ha­sýr­de­ðil,­ak­lý­mý­zýn­ya­nýn­da­kal­bi­mi­ze,­ru­hu­mu­za,­fýt­ra­tý­mý­za­ga­yet­de­re­ce­de­uy­gun­ha­ki­kat­ler­dir.
Üs­tad­Haz­ret­le­ri,­geç­miþ­a­sýr­la­rýn­mü­ced­did­le­ri­gi­bi­bu
a­sýr­da­ki­tec­did­va­zi­fe­si­ni,­hâlâ­da­þahs-ý­mâ­ne­vî­siy­le­de­vam
et­ti­ri­yor­ve­bu­bir­sil­si­le-i­nu­ra­ni­ye­dir.­E­ma­ne­ti­geçmiþ
müceddidlerden­al­mýþ­týr.­Ab­dul­ka­dir-i­Gey­la­ni,­Mev­lâ­nâ
Ce­lâ­led­di­n-i­Rûmî,­Mev­lâ­nâ­Ha­lid-i­Bað­dâ­dî­gi­bi…
Tek­ke­li­mey­le­ö­zet­le­ye­cek­o­lur­sak;­Ri­sâ­le-i­Nur,­her­ke­se­ay­ný­u­zak­lýk­ta­de­ðil,­her­ke­se­ay­ný­ya­kýn­lýk­ta­dýr.
O­hal­de­so­nu­na­dek­hay­ký­rý­yo­ruz­ve­di­yo­ruz­ki:
“E­ki­len­Nur­to­hum­la­rý­çi­çek­a­çý­yor­ve­a­ça­cak­týr.”
Si­ya­set­ve­Genç­lik­Ma­sa­sý
Dek­la­ras­yon
Ý­ba­det­ve­Genç­lik­Ma­sa­sý
Dek­la­ras­yon
KA­TI­LIM­CI­LAR:
Bi­lal­Yük­sel­ten
Coþ­kun­Ke­leþ
Em­rah­U­zu­ner
Ha­run­Çe­tin
Ha­san­Koç
Hay­ret­tin­Say­gýn
Mus­ta­fa­A­li­Taþ­pý­nar
Mus­ta­fa­Gü­ler
O­kan­Köp­çü
Yu­nus­Em­re­Çað­lar
Yu­nus­Em­re­Or­han
1.
Ý­ba­det,­abd­i­le­Ma’bud­a­ra­sýn­da­ki­bað­da,­ab­din­Ma’bud’a­kar­þý
ac­zi­ni,­fak­rý­ný­ve­ku­su­ru­nu­bi­le­rek,­i­ra­de­si­i­le­tüm­is­ti­dat­la­rý­ný­kul­la­na­rak
ta­zim­ve­hür­me­ti­ni­sun­ma­sý­dýr.­Ý­ba­det­Al­lah­sev­gi­si­nin­en­gü­zel­te­za­hü­rü,­Al­lah­sev­gi­si­nin­ne­ti­ce­si­ve­þük­rün­ge­re­ði­dir.
2.
Ýs­lam’da­i­ba­det;­be­lir­li­za­man­lar­da­ve­me­kân­lar­da­ya­pý­lan­dav­ra­nýþ­lar­de­ðil,­bü­tün­dün­ya­ha­ya­tý­ný­i­ba­de­te­dö­nüþ­tü­re­bil­mek­mak­sa­dýy­la
ya­pý­lan­ve­terk­e­di­len­dav­ra­nýþ­la­rýn­bü­tü­nü­dür.­Ýn­san­lýk,­Ýs­la­mi­yet­i­le­u­la­þa­bi­le­ce­ði­en­yük­sek­se­vi­ye­i­le­þe­ref­len­di­ril­miþ­tir.­Genç­li­ðin­i­ba­det­has­le­ti­ni­bu­ek­sen­doð­rul­tu­sun­da­id­rak­et­me­le­ri,­a­hir­za­ma­nýn­rah­met­ler­le
do­lu­yön­le­ri­ni­gö­re­bil­me­si­ne­ve­si­le­o­la­cak­týr.
3.
Dört­tür­a­bid­var­dýr­(Me­lek­ler,­hay­van­lar,­bit­ki­ler,­in­san­lar­ve
cin­ler).­Hâ­kim-i­Ha­kîm­in­san­ne­vi­ni,­sa­ir­a­bid­le­rin­yap­týk­la­rý­ný­ya­pa­bi­le­cek,­an­la­ya­bi­le­cek,­tes­pih­ve­tem­sil­e­de­bi­le­cek­ye­te­nek­te­ya­rat­mýþ­ve­kâ­i-­
nat­ta­ki­bü­tün­mah­lû­ka­tý­in­sa­nýn­em­ri­ne­mu­sah­har­kýl­mýþ­týr.­Fýt­rat­ça­ih­sa­nýn­müp­te­la­sý­o­lan­in­san,­ken­di­si­ne­bah­þe­dil­miþ­o­lan­kâ­i­na­týn­ha­li­fe­li­ði
va­zi­fe­si­ni­ha­ki­ki­ma­na­da­id­rak­e­der­se,­ken­di­si­ne­ni­met­ve­rip­lü­tuf­ta­bu­lu­na­ný­ta­ný­yýp­te­þek­kür­et­me­nin­ye­rin­de­bir­dav­ra­nýþ­ol­du­ðu­nu,­ak­si­nin
i­se­çir­kin­ve­zu­lüm­ol­du­ðu­nu­ak­lýy­la­ka­bul­e­der.­
4.
Ý­ba­det­ler,­gen­cin­ru­hi­sa­a­de­ti­ni,­be­den­sað­lý­ðý­ný,­top­lum­sal­hu­zu­ru­nu­ve­da­ya­nýþ­ma­sý­ný­sað­la­yan­en­ö­nem­li­ma­ne­vi­un­sur­dur.­
5.
Dün­ya­da­ya­pý­lan­sað­lýk­har­ca­ma­la­rýn­da­en­yük­sek­pa­yý­ruh­sað­lý­ðý­na­ya­pý­lan­har­ca­ma­lar­al­mak­ta­dýr.­Ý­ba­det­ler­gen­ci­ma­ne­vi­ko­ru­ma­al­tý­na­a­la­rak,­gen­cin­ru­hu­nun­ge­niþ­le­me­sin­de,­fi­kir­le­ri­nin­da­ðý­nýk­lýk­tan
kur­tul­ma­sýn­da,­ar­zu­la­rý­nýn­ne­zih­bir­hal­al­ma­sýn­da­ö­nem­li­rol­oy­na­ma­sý
so­nu­cun­da­bi­re­yin­ru­hi­has­ta­lýk­i­le­bu­na­lým­la­rýn­dan­kur­ta­rýl­ma­sý­ný­sað­lar.
6.
Genç­lik;­kim­lik­o­luþ­tur­ma­ve­var­lýk­sor­gu­la­ma­sý­nýn­ya­þan­dý­ðý,­a­kýl­dan­zi­ya­de­his­le­rin­hâ­kim­ol­du­ðu­bir­dö­nem­dir.­Gen­cin­duy­gu­la­rý­ný
is­ti­ka­met­li­bir­þe­kil­de­kul­lan­ma­sýn­da­en­et­kin­reh­ber­þüp­he­siz­Hz.­Mu­ham­med’in­(a.s.m.)­sün­net-i­se­niy­ye­si­dir.
7.
Bir­boþ­luk­ve­za­af­ta­ný­ma­yan­“ke­mâl”in­te­za­hür­e­de­bil­me­si­a­dý­na­gen­cin­dün­ye­vi­bir­yük­se­li­þe­en­deks­li­ha­yat­tar­zý­kur­ma­sý­nýn­ak­tif­bir
çö­küþ,­ta­ma­mýy­la­dün­ya­nýn­red­de­dil­di­ði­ta­as­su­ba­ka­çan­ha­yat­tar­zý­nýn
in­þa­et­me­si­nin­de­pa­sif­bir­çö­küþ­ol­du­ðu­bi­lin­me­li­dir.­Bu­min­val­de­genç,
i­ba­det­le­ri­i­le­dün­ya­ve­a­hi­ret­a­ra­sýn­da­is­ti­ka­met­li­bir­den­ge­kur­muþ­ol­mak­ta­dýr.
8.
Mad­di­ve­ma­ne­vi­her­tür­lü­te­rak­ki­ve­te­kâ­mü­lün­i­ki­a­na­e­sa­sý;
fay­da­lý­iþ­ler­gör­mek­ve­za­rar­lý­lar­dan­u­zak­dur­mak­týr.­A­mel-i­sa­lih­ler­de
tak­vay­la­mu­ha­fa­za­e­dil­me­li­dir.­Tak­va­ve­a­mel-i­sa­lih­si­la­hýy­la­do­nan­mýþ
bir­genç­in­sa­ni­ye­tin­en­üst­ma­ka­mý­na­çýk­ma­ya­nam­zet­tir.
9.
Ü­mit­siz­lik­ke­ma­la­ta­gi­den­yol­da­en­bü­yük­en­gel­dir.­Rah­man­ve
Ra­him­o­lan­Ce­nab-ý­Hakk’a­i­ba­det­ler­va­sý­ta­sýy­la­ya­kýn­la­þan­gen­cin­dün­ya­sýn­da­ü­mit­siz­lik­has­ta­lý­ðý­kay­bo­lur.­
10.
Top­lu­mun­te­mel­ta­þý­ve­ge­le­ce­ði­o­lan­genç­le­rin,­dün­ya­ve­a­hi­ret
sa­a­de­ti­ne­u­laþ­ma­la­rý­yo­lun­da­i­ba­det­ler­bü­yük­ö­nem­arz­et­mek­te­dir.­Top­-
KA­TI­LIM­CI­LAR:
A­ziz­Yý­maz
E­nis­Sa­býr
Fa­ruk­Sa­im­Ak­han­
Ke­mal­Em­re­Çan­ký­rý
Meh­met­Fa­tih­Do­ðan
Me­lih­Gün­gör
Mu­ham­med­E­roð­lu
Ra­ma­zan­Ka­ya­baþ
U­mut­Ya­vuz
Ya­sin­Kuv­vet­li
1.
Si­ya­set,­fark­lý­sý­nýf­lar­dan,­et­nik­kö­ken­ler­den­ve­i­na­nýþ­lar­dan
in­san­la­rýn­o­luþ­tur­du­ðu­top­lum­la­rýn­bir­a­ra­da­ya­þa­ma­sý­ný­müm­kün­kýl­mak­ö­de­vi­ni­yük­len­me­li­dir.
2.
Tür­ki­ye­Cum­hu­ri­ye­ti­nin­ku­ru­luþ­þart­la­rý­ve­ö­zel­du­ru­mu­ö­ne
sü­rü­le­rek­si­ya­set­siz­lik­çe­þit­li­i­sim­ler­le­ic­ra­e­dil­miþ­tir.­Bi­rin­ci­mec­li­sin
tek­lis­te­li­se­çim­ler­le­tas­fi­ye­e­dil­me­siy­le­bu­si­ya­set­siz­lik­is­tib­da­ta­te­bed­dül­et­miþ­tir.
3.
Sa­id­Nur­si’nin­si­ya­se­te­ve­dev­le­te­bir­ay­gýt­na­za­rýy­la­bak­ma­sý
ve­si­ya­se­te­in­san­ha­ya­týn­da­yüz­de­bir­lik­bir­pay­biç­me­si,­o­nun­dev­le­ti
ve­si­ya­se­ti­kut­sal­laþ­týr­ma­ya,­si­ya­se­ti­ha­ya­tý­nýn­tek­a­ma­cý­ha­li­ne­ge­tir­me­ye­kar­þý­du­ru­þu­nun­bir­i­þa­re­ti­dir.­Za­ma­ný,­“i­ma­ný­kur­tar­ma­za­ma­ný”­o­la­rak­ta­ným­la­yan­Be­di­üz­za­man,­din­ve­vic­dan­hür­ri­ye­ti­ni­tam­an­la­mýy­la­mu­ha­fa­za­e­de­cek,­Ýs­lam’ýn­ru­hu­na­uy­gun­hür­ri­yet­le­rin­ö­nü­nü
a­ça­cak­de­mok­rat­zih­ni­ye­te­des­tek­ver­miþ­tir.­
4.
Genç­li­ðin,­si­ya­set­kar­þý­sýn­da­ki­du­ru­þu­ve­ba­ký­þý,­Ri­sa­le-i­Nur
pers­pek­ti­fin­de­de­mok­rat­bir­ze­min­de­o­lur­sa,­va­tan­ve­mil­le­te­fay­da­lý
ol­ma­düs­tu­ru­nu­ye­ri­ne­ge­ti­re­bi­le­ce­ði­ve­a­nar­þizm­gi­bi­yer­siz­kor­ku­la­rý
i­za­le­e­de­bi­le­ce­ði­i­fa­de­e­di­le­bi­lir.
5.
Genç­ler,­Be­di­üz­za­man’ýn­“müs­bet­ha­re­ket”­düs­tu­ru­çer­çe­ve­sin­de­dü­þün­ce­dün­ya­la­rý­ný­zen­gin­leþ­tir­me­li,­doð­ru­ve­teh­li­ke­siz­bir­si­ya­si­an­la­yýþ­be­lir­le­me­li­dir.
6.
Ýs­lam­ve­din­a­dý­na­si­ya­set­yap­ma­nýn­teh­li­ke­le­ri­ne­ýs­rar­la­vur­gu­ya­pan­Sa­id­Nur­si,­Ri­sa­le-i­Nur­e­ser­le­rin­de­ö­zel­lik­le­Müs­lü­man­la­rý
“din­a­dý­na­si­ya­set­ten”­me­net­miþ­tir.­Di­nin­si­ya­se­te­a­let­ol­ma­ya­cak­de­re­ce­de­par­lak­ve­u­mu­mi­bir­ha­ki­kat­ol­du­ðu­nu­söy­le­miþ­tir.
7.
Yö­ne­tim­sis­te­mi­nin­as­la­bir­sal­ta­na­ta­ve­is­tib­dat­kay­na­ðý­na
dö­nüþ­me­di­ði­Asr-ý­Sa­a­det,­gü­nü­müz­yö­ne­tim­an­la­yýþ­la­rý­na­il­ham­ve
mo­del­ol­ma­lý­dýr.­Se­çim,­hür­ri­yet­ve­a­da­let­o­la­rak­ö­zet­le­ne­bi­le­cek­Asrý­sa­a­det­mo­de­li,­Be­di­üz­za­man­Sa­id­Nur­si­i­çin­gü­nü­müz­de­meþ­ru­ti­yeti­meþ­ru­a,­din­ve­vic­dan­hür­ri­ye­ti­ma­na­sý­na­te­ka­bül­et­mek­te­dir.­
8.
Ger­çek­meþ­ru­ti­ye­tin­Ýs­la­mi­yet’e­uy­gun­ol­du­ðu­nu­mü­da­fa­a
et­me­si­ne­rað­men­ken­di­si­ni­mür­te­ci­lik­le­it­ham­e­den­le­re­kar­þý­“si­ya­se­ti
din­siz­li­ðe­a­let­ya­pan­ba­zý­a­dam­lar,­ka­ba­hat­le­ri­ni­setr­(ört­mek)­i­çin,
baþ­ka­sý­ný­ir­ti­ca­i­le­ve­di­ni­ni­si­ya­se­te­a­let­yap­mak­la­it­ham­e­der­ler”­de­miþ­tir.
9.
Be­di­üz­za­man,­be­þe­ri­sis­tem­le­ri­ta­ma­men­red­de­den­an­la­yý­þa
kar­þý­ge­liþ­tir­di­ði­si­ya­si­çö­züm­stra­te­ji­si­ne­“eh­ve­nüþ­þer”­düs­tu­ruy­la­öl­çü­ge­tir­miþ­tir.­Eh­ve­nüþ­þe­ri­terk­et­mek­a­nar­þi­li­ði­in­taç­e­de­bi­lir.
10.
Be­di­üz­za­man­Sa­id­Nur­si,­tek­par­ti­li­bas­ký­dö­ne­min­de­te­sis­e­di­len­res­mi­i­de­o­lo­jik­an­la­yý­þa­(Ke­ma­lizm)­kar­þý­çýk­mýþ­týr.­Mil­li­mü­ca­de­le­ye­tam­des­tek­ve­ren,­da­ha­son­ra­Bi­rin­ci­Mec­li­si­de­bu­ma­na­da­al­kýþ­la­yan­Sa­id­Nur­si,­son­ra­dan­te­sis­e­dil­mek­is­te­nen­sis­te­min­bü­tün­bu
ma­na­lar­dan­u­zak­ol­du­ðu­nu­or­ta­ya­koy­muþ­ve­res­mi­i­de­o­lo­ji­ye­kar­þý
bir­du­ruþ­ser­gi­le­miþ­tir.
11.
As­rý­mý­zýn­me­de­ni­yet­an­la­yý­þýn­da­“Müs­lü­man,­ça­ða­gö­re
Kur’an’a­bak­maz,­Kur’an’a­gö­re­ça­ða­ba­kar.”­düs­tu­ru­nu­ken­di­si­ne­mi­henk­ka­bul­e­den­genç­le­rin,­si­ya­se­te­de­Kur’a­nî­bir­ba­kýþ­a­çý­sýy­la­bak­ma­sý­ge­rek­mek­te­dir.
12.
Dev­let­yö­ne­ti­mi­si­vil­ve­mil­le­tin­i­ra­de­si­nin­be­lir­le­yi­ci­ol­du­ðu
bir­a­lan­ol­ma­lý­dýr.­Et­nik­fark­lý­lýk­la­ra­ba­kýl­mak­sý­zýn­bir­a­da­let­ve­e­þit­lik
an­la­yý­þý­te­sis­e­dil­me­li­dir.­Bu­tür­kök­leþ­miþ­me­se­le­le­re­çö­züm­a­ra­nýr­ken­Ri­sa­le-i­Nur­e­ser­le­ri­re­fe­rans­a­lýn­ma­lý­dýr.
**
6
ELÝF / 19 HAZÝRAN 2010 CUMARTESÝ
ELÝF / 19 HAZÝRAN 2010 CUMARTESÝ
GENÇ KALEMLER
OKUDUKÇA
3
SELÝM GÜNDÜZALP
[email protected]
Ç BABA NE KADAR HAKSIZ DA OLSA...
Hangisi güzel?
HATÝCE DURAK
er kapýsýna gidiþinizde boþ dönmediðiniz, bir adýmýna karþýlýk
yüz adým atan, affeden; bir hatayý
bin kez iþlemiþsen dahi af dileyince affedip unutan bir dostunuz olsun ister
misiniz?
Bir an dahi “Müsait deðilim” deyip sizi engellemeyen, sürekli dinleyen... Kapýsýna gitmek için bir zil çalmaya bile
ihtiyaç duymadýðýnýz bir dostunuz oldu
mu? Kalp telefonuyla her an görüþebileceðiniz, her an kapsama alaný içerisinde, þah damarýnýzdan daha yakýn bir
H
dostunuz olsun ister misiniz?
Biri gelse ve dese ki; böyle biri var ve
dinliyor. Ve her þeyi iþitir. En gizli mahlûkun en gizli ihtiyacýný dahi bilen biri
var. Ve her þeye gücü yeter. “Ol” der, oluverir…
Bu cevabý duyduktan sonra ne yapardýk? O dostun kapýsýna mý giderdik?
Yoksa kâinata dilencilik etmeye devam
mý ederdik?
Aciz, kýrýlmaya mahkûm vasýtalara el
açýp zillete mi düþmek güzel? Yoksa,
her þeye gücü yeten Rabbine yalvarýp
istemek mi güzel?
Kapýsýndan kovmayan, çevirmeyen,
bir milyon günah iþlemiþsen dahi “Ümidinizi kesmeyin” diyen Sadýku'lVa’di’l-Emîn’e güvenmek mi güzel?
Baba ne kadar haksýz da olsa, oðul, onun rýzasýný tahsil etmeye mecburdur. Oðul da ne kadar serkeþ de olsa, baba, þefkat-i fýtriyesini ona karþý esirgemez ve esirgememeli.
Bediüzzaman Said Nursî
Yoksa yeis zulmetinde, atalet karanlýðýnda kaybolmak mý güzel?
Ýçinize binlerce put koysanýz dahi, Ýbrahimvârî kýrarsanýz eðer, size kapýsýný
açýk tutan Vahid’e yalvarmak mý güzel?
Yoksa kula kul olmak mý güzel? “Seviyorum Allah’ým” deyip haykýrmak mý güzel? Yoksa mâsivâya tutunup, baðlanýp
çile türkülerini mýrýldanmak mý güzel?
Evet bir yanda; milyon günah iþlemiþse dahi kuluna kapý kapamayan Settar, Gaffar, Rahim var…
Diðer tarafta hatayý yüze çarpan kullar var. Çoðu zaman affetmeyen, sýrtýný
çevirenler var…
Bir yanda Semî' var. Hep dinleyen, en
haksýz anýnda dahi sýkýlmadan dinleyen
Semî'…
Diðer yanda, bir kere bile dinlemeyen
kullar…
Deðmiyor, deðmiyor, deðmiyor… Allah dýþýnda hiçbir þey alâka-ý kalbe deðmiyor…
Geç de olsa fark ettiren Vedud’a minnetlerimi sunuyorum. Ve haykýrýyorum:
Ben Seni seviyorum. Sen de beni
sev…
“Allah’ým, bize sevgini ve bizi Sana
yaklaþtýracak þeylerin sevgisini nasip
eyle.” 1
Ve dosdoðru yolda dümdüz gitmeyi
nasip et….
Ç ÇOCUK OLUNCA...
Çocuðunuz olduðu zaman, ana – babanýza
neler borçlu olduðunuzu anlamaya baþlarsýnýz.
Japon Atasözü
Ç ÇOCUÐA EN BÜYÜK HEDÝYE
Çocuklarýnýzýn, armaðanlarýnýzdan çok, sizin
varlýðýnýza ihtiyaçlarý vardýr.
Jesse Jackson
Dipnot:
1- Said Nursî, Sözler, 32. Söz.
Ç SEVGÝ
Bir çocuða biraz sevgi verin; size çok daha
fazlasýný verecektir.
John Ruskin
Çiçek
BABALIK, SORUMLULUK DEMEKTÝR
Ben yoktum, senin gözlerin vardý beni bekleyen.
Hadsiz lezzetlerle mütelezzizken aklýn vardý þeklimi dahi
aklýma getirmeyen.
Can verdi Cânân, san'atýna alkýþ tutturmak için.
Tohumdum belki; belki daha da ‘ötesi’.
Çatlayýverdi, O’nun izni ile karanlýk, kesif toprakta biricik
‘sandukçam’.
Bana geldi bütün ihtiyaçlarým, ben istemeyi bilmesem de.
Ýhtiyacým vardý suya; su vardý yaný baþýmda damla damla.
Ýhtiyacým vardý ýþýða; ýþýk vardý bedenimle birlikte dört bir
yanýmda parýl parýl.
Henüz yüzümü açamadýðým bir yüzüm ve yapraklarým
varmýþ beni o âna saklayan.
Rengim vardý içler okþayan gönüllere sürûr olan.
Renk mi?
Bir þey bilmediðim, ihtiyacým olan her þey vardý. Ne olur
koparma beni!
Zira daha çoook gözler vardýr bana hasret, dur yapma.
Benim sonum…
ERSÝN ACAR
Ailenin birinci sorumlusu babadýr.
Ýslâm ailesi esas itibariyle anne, baba,
çocuklardan meydana gelir. Ailenin
terbiyevî iþlerinden öncelikle baba sorumludur. Bu sorumluluðu yerine getirebilmesi için bir kýsým yetkilere sahiptir. Bu sebeple de reis durumundadýr
baba. (bkz. Nisa Sûresi, 34)
Babanýn sorumluluðu sadece dünyevî
deðil, uhrevî bir sorumluluktur. Yani baba, aile fertlerinin hem dünyevî, hem de
uhrevî saadetlerinden sorumludur. Aslýnda terbiye, maddî ve manevî her iki ihtiyacýn karþýlanmasýný ifade eder. Babanýn bunlardan sorumluluðu, bilhassa Allah’a karþýdýr ve son derece ciddî bir sorumluluktur. Pek çok âyet ve hadis bu
hususu kesin ifadelerle tesvik etmiþtir.
Bir âyette þöyle buyrulmuþtur:
“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi
ateþten koruyun. O ateþin yakýtý insanlar
ve taþlardýr. Baþýnda ise, Allah’ýn emrine
karþý gelmeyen ve verilen emri yerine getiren haþin ve þiddetli melekler vardýr.”
(Tahrim Sûresi, 6)
Ýslâm âlimleri, âyet-i kerimenin emrettiði ateþten koruma iþinin terbiye ile olacaðýný belirtirler. Yani aile halkýna Ýslâmî terbiye verildiði takdirde, onlarýn hem dünyevî
hayatlarý, hem de uhrevî hayatlarý kurtarýlmýþ, ateþten korunmuþ olacaktýr.
Bir baþka âyet, aile halkýna Ýslâmî terbiye vermeyerek ateþe düþmelerine sebep olan aile reislerini insanlarýn en bedbahtý ve hakikî hüsrana, zarara düþenler
olarak ilân etmektedir. (bkz. Zümer Sûresi, 15-16)
Görüldüðü üzere, bu ve benzeri baþka
âyetlerde aile reisine terettüp edecek uhrevî bir sorumluluk, en aðýr ifadelerle hatýrlatýlmaktadýr. Kiþi, Ýslâm’ý yaþamadýðý için kendini hüsrana atmýþtýr. Terbiyelerini verip Ýslâmî hayatý yaþatmadýðý için ailesini de hüsrana atmýþtýr. Böylece kendi
hüsranýný katlayarak gerçek hüsran sahibi
olmuþtur. Ýslâm âlimleri þu hususu söylemekte ittifak ederler: Kiþi ailesinden sorumludur. Kýyamet günü çocuklarý ya þefaatçi olacaktýr ya da þikâyetçi. Ýslâmî terbiyeyi verdiði takdirde, onlarýn sevaplarýna aynen iþtirak edecek, böylece þefaatlerine mazhar olacak; vermediði takdirde
de “Bizim terbiyemizi niye ihmal ettin?
Niye ateþe girmemize sebep oldun?” diye
þikâyetlerine sebep olacaktýr.
Bir di ðer â yet-i ke ri me nin me â li
þöyledir:
“Mallarýnýz ve evlâtlarýnýz sizin için
imtihandýr.” (Tegabün Sûresi, 15)
Bu imtihan, aile halkýnýn maddî ihtiyaçlarýný karþýlama hududunda kalmýyor,
onlarýn dinî hayatlarýný, uhrevî akýbetleri
de içine alýyor. Babanýn kurtuluþu, aile
efradýnýn kurtuluþu için kendine düþeni
yapmasýna baðlýdýr.
Allah’ýn yüklediði bu vazifeyi hakkýyla
yerine getirerek, aile fertlerinin kalbinde
ahiretlerini kurtarma endiþesini hâkim
kýlan ve bu sûretle uhrevî kurtuluþa eren
bir aile efradýnýn cennette kendi aralarýn-
da yapacaklarý sohbeti aksettiren âyet-i
kerimeler de gerçekten çok manidardýr.
(bkz. Tur Sûresi, 26-28)
Öyleyse Ýslâm’a göre babalýk, sorumluluk demektir. Aile fertlerinin dünyevî
sorumluluðu sýrtýnda olan kimsedir.
Müslüman baba yukarýda zikrettiðimiz
âyetlerde dile getirilen sorumluluðun þuurunda olsa, tabiri caizse üzerinde dünyayý taþýyan öküzünki kadar aðýr bir yük
hisseder. Bu þuur ve bu aðýrlýk, onun aðzýnýn tadýný, uykusunu bir hayli kaçýrýr.
Kahveye, lokale gidecek, sinema ve televizyonun karþýsýnda eðlenecek vakit bulamaz. Çünkü terbiyevî sorumluluk ondan ilim bekler, maddî imkân bekler,
gayret bekler, fiilî tatbikat bekler.
Ýlim bekler; çünkü ilimsiz terbiye olmaz. Terbiye için takip edilecek metod
da ilim ister. Terbiyede kazandýrýlmasý
gereken alýþkanlýk, öðretilmesi gereken
þeyler ilim ister. Büyüklerin terbiyesi, küçüklerin terbiyesiyle farklýdýr, bunlar da ilim ister.
Maddî imkân bekler; çünkü nafaka babanýn sýrtýndadýr.
Gayret bekler; çünkü kazanmak, öðretmek, alýþtýrmak, eðlendirmek devamlý
gayretle gerçekleþir.
Fiilî tatbikat bekler. Sözgelimi, namaz
kýlmayý, dürüst ve doðru sözlü olmayý
çocuk babadan görmelidir. Ailede Ýslâm
yaþanmalýdýr.
Prof. Dr. Ýbrahim Canan,
Ýslâm’da Aile Terbiyesi
Ç BABA OLMAK
Her halde hiçbir erkek bir çocuðu olana dek,
hayatýn anlamýný, dünyanýn anlamýný, herhangi bir þeyin anlamýný bilmez. Ama çocuðu olunca bütün kâinat deðiþir ve hiçbir þey eskisi
gibi olmaz.
Lafeadio Hearn
Ç “BABALAR ÜSTÜNE SÖZLER”DEN
* Benim sevgili babam... Onu hep beni sevmek ve rahatlatmak için kocaman açtýðý kollarýyla hatýrlýyorum.(Isabelle Field)
* Ýki elindeki kalýn nasýrlarla ufak tefek bir
adamýn günde on beþ – on altý saat çalýþmasýný seyrettim. Buraya eðitimsiz, tek baþýna,
dil bilmeden gelmiþ olan, bana sýrf kendini
örnek göstererek inanç ve çok çalýþma hakkýnda bilmem gereken her þeyi öðreten bir
adam.(Mario Cuomo)
* Ana - babalar eðitimcilerin çocuklarý için
neyin en iyi olduðunu bildiðine o kadar inanmýþlardýr ki, asýl uzmanýn kendileri olduðunu
unuturlar. (Marian Wright Edelman)
“Babalar üstüne sözler” adlý kitaptan
Ç EBEDÎ HAYAT ÝSTEYEN...
“Bekayý hak tanýyan, sa’yi bir vazife bilir;
Çalýþ, çalýþ ki beka, sa’y olursa hak edilir.”
(Ebedî hayatý isteyen, çalýþmayý bir görev bilir.
/ Çalýþ, çalýþ ki, ebedî hayat çalýþmayla elde edilir.)
Mehmet Âkif, Safahat
ÞÜKÜR
Her ne cevre düþersem, hâlime þükrederim
Þükrümü, minnetimi, daim müzdad ederim
Ey gönül! Çilelerin, temadi eder sanma
Rabbim kerem bahþeder, bir gün biter kederim….
HÝKMET ERBIYIK
Ç BÝLGE KANTAR
Sabah kalkýp da tartýlsak
Bilge bir kantarda
Biraz eksilmiþizdir
O kadarýný yatak yemiþ
Sezai Karakoç
Tamamlanmýþ ulvî ve nurlu hizmet
Kur’ânî bir cadde bahþetmiþ rahmet.
Üstad kabul eder gelen herkesi.
Dua, þefkat dolu, çok kýsýk sesi.
Bütün hayatýný adamýþ nura.
Mü'minler kavuþmuþ böyle huzura.
Tahir Küçük, Üstad’la gelir aþka.
Ahmet Rüzgar’da heyecan bambaþka.
Yorgun düþmüþ, altmýþ yýl bu çileyle.
Boðuþmuþ bir ömür; inkâr, hileyle.
Aylardan mübarek Ramazan Ayý.
Dostlara açýktýr gönül sarayý.
Cesaretle, bir kale gibi durmuþ.
Dessas hücumlara, Kur’ân’la vurmuþ.
Farklý her zamandan bugünkü hali
Sanki veda eden yolcu misali.
Hep müstakim durmuþ; sebat, þiarý.
Ýmana hizmette bütün nazarý.
Zübeyr, Bayram þaþýrýrlar bu hale.
Üstad yönelmiþ bir kutlu visale.
Dünya zevki diye bir þey tatmamýþ.
Kaygýsýz, telâþsýz bir gün yatmamýþ.
Emniyette büyük bir telâþ baþlar.
Haber duyulunca çatýlýr kaþlar.
‘’Bu gençler kurtulsun, yansam da ne gam.’’
Hep bunu düþünmüþ, sabah ve akþam.
Amirlerden emir alýr polisler.
Otele gelirler, karýþýk hisler.
Hep duacý olmuþ ehl-i imana
Büyük vazifedar, ahir zamana.
Yaþlý bir âlim zat hasta yatýyor.
Burada kalpler sevgiyle atýyor.
Her sürgün diyarý, vataný olmuþ.
Nur aþýklarýyla ünsiyet bulmuþ.
Bütün dünyalýðý, bir tek elinde
Müsbet hizmet tarzý, daim dilinde
Arka arkaya gelince emirler.
Ýstemeden emri teblið ederler.
‘’Ankara’dan talimat var Urfa’ya.’’
‘’Döneceksiniz hemen Isparta’ya.’’
Isparta’da yataðýnda yatýyor.
Kalbi, vuslat aþký ile atýyor.
Urfalýlar tepki gösterir buna.
Toplanýrlar otelin etrafýna.
Aldýrmamýþ sürgünlere, cefaya.
‘’Hazýrlanýn, gidiyoruz Urfa’ya’’
Kýzgýnlýkla gelirler galeyana.
Sahip çýkarlar Manevî Sultan’a.
Bu emri ýsrarla verince Üstad.
Hazýrlýk yapýlýr, hemen son sür'at.
‘’Üstad’ý göndermeyiz hiçbir yere.’’
‘’Kýymetli bir misafirdir bizlere.’’
Yirmi Mart sabahý yolculuk baþlar.
Tahiri uðurlar, gözünde yaþlar.
‘’Hem yaþlý, hem hasta, hem de âlim zat.’’
‘’Son zamanlarýnda eylesin rahat.’’
Ev sahibi Fitnat Haným çok üzgün.
Isparta’da kalan dostlarda hüzün.
Ankara’ya bir telgraf yaðmuru:
‘’Bozmayýn Urfa’da mevcut huzuru.’’
Yola çýkýlýr yaðmurlu zamanda.
Polisler yaðmurdan kaçar o anda.
Odada sükûnet, dillerde dua.
Hemen hissedilir manevî hava.
Yoldaþ olur; Zübeyir, Hüsnü, Bayram.
Dillerde dualar, gönüllerde gam.
Dâvet edilir otele bir doktor.
Seyahat edemez diye bir rapor,
Konya’ya biraz tedirgin girerler.
Saðnak yaðmur ile devam ederler.
Hazýrlar, vererek yetkililere.
‘’Bu ateþle dayanamaz sefere.’’
Korunurlar mücessem rahmet ile.
Yaðmur himayeye olur vesile.
Göndermek isterler, rapora raðmen.
‘’Ambulans da tahsis edelim hemen.’’
Yola devam ederler aranmadan.
Emniyet ile geçerler Konya’dan.
Mehmet Hatiboðlu bir aziz insan.
Demokrat Partiye Urfa’da baþkan.
Kardeþine veda eder Konya’da.
Maddeten uzak kaldýlar dünyada.
Haberi duyunca otele koþar.
Üstad’ý bu halde görünce þaþar.
Abdülmecid üzgün, gözünde yaþ var.
Seyda’sýna bakar, hasret kalpte bar.
Oradan da emniyete gidiyor.
Müdüre saygýyla rica ediyor.
Yollarýnýn üstünde ‘’Gâvur Daðý.’’
Bundan böyle ismi olur ‘’Nur Daðý.’’
‘’Misafirimizi rahat býrakýn.’’
‘’Çok hasta, vefatý belki de yakýn.’’
Antep’e sabah erkence varýlýr.
Burada kýsa bir mola verilir.
Müdür bu ricaya kulak vermez pek.
‘’Kesin talimat var, gitmesi gerek.’’
Çamurlu bir yaðmur yaðar bu saat
Bu ulvî vedaya aðlar kâinat.
Mehmet Hatiboðlu çeker silâhý.
‘’Ýþlemeyin böyle büyük günahý.’’
Yirmi Bir Mart günü öðleye yakýn.
Urfa’ya varýrlar, izniyle Hakkýn.
‘’Gönderemez kimse burdan bu zatý.’’
‘’Urfa, kabul etmez, bu icraatý.’’
Bir Aziz Misafir gelmiþ Urfa’ya.
Hiç önem vermemiþ, fani dünyaya.
Görevliler tekrar otele gider.
Kendileri Üstad’a rica eder.
Hizmet, meþakkatle geçmiþ bir hayat.
Zalimler O'na hiç vermemiþ rahat.
‘’Isparta’ya dönün büyük baský var.’’
‘’Ankara’da hükümet vermiþ karar.’’
Abdullah Yeðin’i bulurlar önce.
Buruk sevinç duyar, böyle görünce.
‘’Bu halde dönemem, ben Isparta’ya.’’
‘’Belki de ölmeye geldim buraya.’’
Ýpek Palas Otel’inde bir oda.
Ýki gün misafir kalýr burada.
Yirmi Ýki Mart günü böyle geçer.
Ýftarda sadece biraz su içer.
Yirmi Yedi Nolu Oda, son makam.
Hizmetinde itina ile Bayram.
Ateþi daha da yükselir akþam.
Ona pervanedir, Zübeyir ve Bayram.
Urfalýlar duyunca bu haberi.
Otelin önü andýrýr mahþeri.
Sürekli üstünden atar yorganý.
Uçacak faniden artýk bu caný.
Bir manevî hava çökmüþ odaya.
Kapanmýþ kapýlar, sanki dünyaya.
Zübeyr çýkar, Bayram kalýr Üstad’la.
Maziyi düþünür bir ulvî yadla.
TAHÝRÎ AÐABEY
Ýçi dýþý Nur Tâhir, Mutlu, bahtiyar insan,
Zamanýn velîsidir, dedi; Bediüzzaman.
Törenle abdest alýr, sýçratmaz bir damla,
Namaz kýlar âheste, hem ta’dîl-i erkânla.
Denizli ve Afyon’da, Üstadýna müzâhir,
Isparta Kahramaný, gül kokulu bir Tâhir.
“Yok mu bir talebem?” deyip; yalvardý Üstad,
“Gösterildi; Tahirî gibi, mübârek bir zât.
Zindanlarda bile, Mutlu bir dünyasý vardý,
Huzur bulmak isteyen, orda, Ona koþardý.
Ýri kalýn kaþlarý, ak sakallý bir velî,
Çoluk-çocuk hizmette, arþ demiþler ileri.
Lütfi’nin hizmetini, Allah lütfetti Ona,
Bakýye-i ömrünü, böyle getirdi sona.
“Nur fabrikasý”nýn çarký olmuþ hep dönmüþ,
“Mübârekler heyeti,” halka halka büyümüþ.
“Gül fabrika mensuplarý,” bu yollarda yürümüþ,
“Sav Köyü,” forma forma, kitap olmuþ büyümüþ.
“Ýhtiyarlarýn genci,” demiþti Üstad ona,
Ebedî gençlik kazanýp; hayatý erdi sona.
Onun sesinde huzur, baþka bir lezzet vardý,
Mesajýný, ötelerden alýr; öyle sunardý.
“Sarsýlmayan sadâkati, aldanmayan zekâsý,
Kur’ân’a rapt edilmiþ, dipdiri hâfýzasý.”
“Benim Hâlýkým, bu dünyayý, bana hâne yapmýþ,”
Dersinde: “Tahirî! Sen böyle diyebilirsin,” demiþ.
“Genç Said’i, Tahirî’de müþâhede eder,
O gelmeden meclise, kokusunu hisseder.”
Lemaât’ý bulup da, Üstadýna getirmiþ;
“Sözlerin âhirine ilâve edin,” demiþ.
“Tahirî!” dedi mi Üstad; “Tamam efendim!” derdi,
Hiç tereddüt etmeden, tüm sermayeyi verdi.
Varsa yoksa neyi, hizmette harcadý her þeyi,
Sýddîk-ý Ekber misâli, büsbütün sermayeyi.
Sattý tarlayý; Ayetü’l-Kübrâ basýlsýn diye,
Çoluk-çocuða býraktý; sadaka-i câriye.
“Ýstihdam olunan, bir Veliyy’i Azîmdi o,
Üstadýna hizmet eden, aziz, müstakîmdi o.
Üstadý’nýn yanýnda, hatýrý pek yüceydi,
Üstad, bazen aðabeylere, hiddetleniverse;
Tahirî’yi görünce hemen; yumuþayýverirdi,
“Tahirî’nin hatýrý için sizi affettim” derdi.
“Yâ Rabbî! Tahirî kendini bilmesin!” derdi,
Üstadýn duâsýyla, kendini bilmeyenlerdendi.
“Tahirî’nin kalemi; hatt-ý Kur’ân’a mahsus,”
Derslerini yapardý, hatt-ý Kur’ân’dan melfûz.
Ardýnda namaz kýlýp, dersini dinlemiþtim,
Hakiki tullâb-ý nûr; böyle olur demiþtim.
Cenazede bulunup onu teþyî’ etmiþtim,
Mekânýn Cennet olsun, þefâat kýl demiþtim.
EYÜP OTMAN
4
ELÝF / 19 HAZÝRAN 2010 CUMARTESÝ
ELÝF / 19 HAZÝRAN 2010 CUMARTESÝ
MAKALE
MAKALE
Hayat “Arayýþ”larla doludur
SERENCAM
AHMET ÖZDEMÝR
[email protected]
Hayat bir arayýþlar zinciridir. Kur’ân-ý
Kerim’de peygamber kýssalarýnda arayýþ la rýn en gü zel ör nek le ri ni gör mek
mümkündür. Meselâ onlardan birisi Hz.
Ýbrahim’in Rabb’ini arayýþýdýr.
Hz. Ýbrahim’in (as) maðaradan çýkýþý,
gü ne þin ba tý þýn dan son ra i di. Ba þý ný
göklere doðru kaldýrýp baktýðý zaman,
bir yýldýz gördü. “Ýþte, Rabbim budur!”
dedi. Yýldýz battýðýnda ise “Ben öyle batýp gidenleri sevmem!” dedi. Sonra ayý,
dolunay hâlinde görünce “Ýþte Rabbim
budur!” dedi. Sonra o da batýp gidince,
“Rabbim beni doðru yola eriþtirmeseydi,
muhakkak ben sapmýþlardan olurdum!”
dedi. Daha sonra güneþi doðarken görün ce “Rab bim, her hal de bu dur, bu
hepsinden daha büyüktür!” dedi. O da
batýp gidince, “Ey kavmim!” dedi. “Ben
sizin Allah’a ortak koþtuðunuz þeylerden uzaðým. Ben batýl dinlerden uzaklaþarak, yüzümü, gökleri ve yeri yaratan
Rabbülâlemin’e yönelttim, ben asla sizin
gibi müþrik deðilim!”1
Hz. Ýbrahim’in (as) yýldýza, aya ve güneþe “Ýþte Rabbim” deyiþi kavmine karþý
onlarýn inançlarýnýn yanlýþlýðýný göstermek içindir. Yoksa Ýbrahim (as), yaratýcýsýný yýldýzlar arasýnda aramýþ deðildir.
Bu sûretle o, kavmiyle olan tartýþmasýnda, onlara kademeli bir þekilde ders verir: Âlemde gördüðümüz her þey fanidir.
Eriþemeyeceðimiz yüksekliklerde ve hayal edemeyeceðimiz büyüklüklerde olan
varlýklar da böyledir. En büyük olarak
gördüðümüz þeyin de daha büyüðü vardýr ve sonunda onlarýn hepsi gözümüzün önünde kaybolup giderler. Ýnsanlarýn putlarýndan çok daha büyük varlýklar
böyle olursa, ellerinizle yaptýðýnýz putlardan medet ummanýzýn ne kadar batýl bir
þey olduðunu anlamaz mýsýnýz? Kýsacasý
fani olanlar rab olamazlar. Rabbiniz ancak bâkî olan Allah’týr. Siz de benim gibi
ona yönelin ve ona ibadet edin.
Hz. Ýbrahim’in “Batýp gidenleri sevmem” sözünden ilhamla Bediüzzaman
þöyle der:
“Güzel deðil batmakla gàib olan bir
mahbub. Çünkü zevâle mahkûm, hakikî
güzel olamaz; aþk-ý ebedî için yaratýlan
ve âyine-i Samed olan kalb ile sevilmez
ve sevilmemeli.
“Bir matlûb ki, gurûbda gaybûbet etmeye mahkûmdur; kalbin alâkasýna, fikrin merakýna deðmiyor, âmâle mercî olamýyor, arkasýnda gam ve keder le te es süf
et me ye lâ yýk
deðildir. Nerede kaldý ki, kalb,
ona perestiþ etsin ve o na bað lansýn kalsýn.
“Bir maksud ki,
fe nâ da mah vo lu yor; o maksudu iste mem. Çün kü fâ nîyim, fânî olaný istemem; neyleyeyim?
Bir ma’bud ki, zevâlde def no lu yor; o nu
ça ðýr mam, o na il ti câ
et mem. Çün kü ni ha yetsiz muhtacým ve âcizim. Aciz olan, benim
pek bü yük dert le ri me
devâ bulamaz, ebedî yara la rý ma mer hem sü re mez. Ze vâl den ken di ni
kur ta ra ma yan,
na sýl
ma’bud olur?
“Mâdem ufûl edenlerden
ve zevâl bulanlardan ruh elini çek ti, kalb da hi me câ zî
‘‘
Hayat arayýþlarla doludur.
Dünya bir imtihan
dünyasýdýr. Ýnsan hakký
ararken bazen eline batýl
geçiyor. Bir süre onunla
oyalanýyor. Sonra batýl
olduðunu anlýyor, onu
býrakýyor. Yeni bir arayýþa
baþlýyor.Bir süre de onunla
oyalanýyor. Ömür bazen
bâtýllar arasýnda bitip
gidiyor. Allah, insanlara akýl
vermekle býrakmamýþ, ayný
zamanda peygamberler ve
kitaplar göndermiþtir.
mahbublardan vazgeçti, vicdan dahi fânîlerden yüzünü çevirdi; sen dahi bîçare
nefsim, Ýbrâhimvârî, ‘Lâ uhibbülâfilîn’
gýyâsýný çek, kurtul.
“Fânîyim,
fânî olaný istemem; âcizim, âciz
olaný istemem. Ruhumu Rahmân’a
teslim eyledim, gayrý istemem. Ýsterim, fakat bir yâr-ý bâkî isterim. Zerreyim, fakat bir þems-i sermed isterim. Hiç ender hiçim, fakat bu mevcûdâtý umumen isterim.”2
***
Hayat arayýþlarla doludur. Dünya
bir imtihan dünyasýdýr. Ýnsan hakký ararken bazen eline batýl geçiyor. Bir
süre onunla oyalanýyor. Sonra batýl
olduðunu anlýyor, onu býrakýyor. Yeni
bir arayýþa baþlýyor. Bir süre de onunla oyalanýyor. Ömür bazen bâtýllar arasýnda bitip gidiyor. Allah, insanlara
akýl vermekle býrakmamýþ, ayný zamanda peygamberler ve kitaplar göndermiþtir. Tâ ki, doðru yolu bulabilsin; hak ile bâtýlý ayýrt edebilsin.
Çocukken okumayý çok sevdiðimden olsa gerek, elime ne geçse merak la o kur dum. Es ki den bu gün kü
poþet yerine kullanýlan “kese kâðýtla-
rý” vardý. Onlar da günü geçmiþ gazete
kâðýtlarýndan yapýlýrdý. Merhum babam
çarþýdan kese kâðýdýyla bir þey getirdiðinde içinden çok, dýþýný merak ederdim. Hatta daha sonraki yýllarda okuduðum gazetelerden biriktirdiðim “kupürleri” yýllarca demirbaþ eþyalarým gibi yanýmda taþýdým. Bazen onlarý açýp tarihe
yolculuk yapýyorum.
Okuma-yazmasý olmayan akrabalarýmýz mektup okuma ve yazma iþlerini de
bana yaptýrýrlardý. Bu mektuplarýn çoðunu asker mektuplarý oluþtururdu. Bazen
mektuplarda yazýlan þeyler de hep ayný
olurdu. Nereden bilebilirdim ki, hazýr
“asker mektuplarý” olduðunu. Bunlarda daha çok tarihle isim deðiþirdi.
Köyümüzde kütüphane de yoktu
ki, benim bu okuma ihtiyacýmý karþýlayabilsin. Ýlkokulda benim bu okuma merakým karþýsýnda akrabalar “Bu çocuk okuyacak” diyerek
babamý sýkýþtýrýp “Gidebildiði yere
kadar okut” derlerdi.
Biraz da bunun etkisi olsa gerek babam ve annem, aile çevremden uzak eskilerin deyiþiyle
“dýþarýda” okumama razý oldular. Annem her ayrýlýþýmda arkamdan—gözden kayboluncaya ka dar— ba kýp da ha son ra
annelik þefkatiyle aðlarmýþ. 5
yýllýk ilkokuldan sonra 11 yaþýmda baþladýðým eðitim-öðre tim ma ra to num “gur bet
illerde” devam etti. Sonra çalýþma hayatýyla sürdü. Þimdi ben gurbette miyim,
gurbet bende mi?
Gur bet in san la ra ba zý a lýþ kan lýk la rý
kazandýrýyor. Benim alýþkanlýklarýmýn
baþýnda her halde okumak gelir. Dinî
muhtevalý çeþitli gazeteleri ve kitaplarý
okudum. Ama bana en samimî, en yakýný iki gazeteyle Risâle-i Nurlar geldi. Risâle-i Nurlarý tanýdýktan sonra haftalýk
Ýttihad Gazetesiyle karþýlaþtým. Ýttihad
hatýrladýðým kadarýyla elden veya belirli
bayilerden daðýtýlýrdý. O günlerde aldýðým Ýttihad gazetelerini okuduktan sonra itina ile sakladým. Taþýndýðým yerlere
“demirbaþ eþyalar” gibi taþýdým. Ara sýra
çýkarýp onlarý okumaktan büyük zevk ve
keyif alýrým.
Yeni Asya Gazetesi yayýna baþladýðý
yýllarda henüz lise öðrencisiydim. O yýllarda gazetemizin genel yayýn yönetmeni
ve baþyazarý olup bir trafik kazasýnda ahirete uðurladýðýmýz merhum N. Mustafa
Polat adýna düzenlenen Liselerarasý Makale Yarýþmalarýna katýldým. “Ehl-i Kalem” kabul edildik. O yýllarda çeþitli yazý-
lar yazdým. Birçoðu gazetemizin deðiþik
köþelerinde yayýnlandý. Çünkü o tarihlerde “naþir-i efkâr” olarak gazete ve yayýnevinden baþka bir þeyimiz yoktu.
Bir süre, görev icabý yazmaya ara verdim. Ama gazete almaya ve okumaya
hiç ara vermedim. “Tavizsiz istikrar çizgisi”nden-–Allah’ýn inayetiyle—hiç ayrýlmadým. Geçen bunca yýl içinde pek
çok þeye þahit oldum. Gördüklerimin ve
bildiklerimin sadýrlarda kalmasýný iste-
me dim. Bun la rý sa dýr lar dan sa týr la ra
dökmek istedim. Bir yerden baþlamak
gerekiyordu. Ama nereden?..
Sonra…
“Al kalemi eline, yaz baþýna geleni”
deyip önce hatýralardan baþladým yazmaya. Bir kýsmýný yazdým. Birkaç yýldýr—çok düzenli olmasa da—bu köþede
sizinle buluþup gördüklerimizi, bildiklerimizi ve düþündüklerimizi birlikte paylaþmaya çalýþýyoruz. Yazýlar yayýnlan-
dýkça bazý dost ve kardeþlerimiz-–takdir ve teþviklerini ifade ederek—bunlarýn toplanmasýný ve kitap olarak yayýnlanmasýný arzu ettiler. Onlara hak verip
bir kýsým yazýlarý kitabî hâle getirip Yeni
Asya Neþriyat’ýn takdirlerine havale ettim. Yeni Asya Neþriyat da takdirlerini
kitap hâline çevirip “ARAYIÞLAR” adýyla okurlarýna sundu.
Kitabý okuyanlar duygularýný ifade ederek, “Þimdiye kadar neredeydin? Biz
5
bunlarý bilmiyormuþuz…” demeye baþladýlar. (Hâzâ min fadli Rabbî)
Aslýnda herkesin kendisine göre arayýþlarý vardýr. Arayýþlar biter mi?
Hayat devam ettiði sürece arayýþlar da
devam eder.
Dipnotlar:
1- En’am Sûresi, 76-79.
2- Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, s.
344-353.
Affýn makamý Üç Aylar
MERVE ÝRÝYARI
Üç mübarek aylarýn ilk güzel ayý
“Recep” ayýna girdik. Önümüzde koskoca doksan gün; bu güzel günlerin
içerisinde de günahlarýmýzýn baðýþlanmasý için bolca af kapýlarýnýn sonuna
kadar açýldýðý merhamet fýrsatlarý bizim
için sunuluyor…
“Recep ayýnýn ilk Cuma gecesi olan
Regaip Kandili de, Rabbimizin bize olan
ecridir” diye tâbir edilir. Üç ay ve mübarek
geceler bizlere hediye olarak sunulmuþtur.
Önemli olan bu güzel hediyelerin deðerini
iyi bilmektir. Bire bin sevap verilir, her
duâya tüm kâinat âmin der adeta…
Bu aylarda bir duâ, içten kýlýnan bir
namaz, içimizdekileri tüm saflýðýyla
Yaratýcýmýza yöneltmek ne güzeldir.
Herkes için ayrý bir deðer taþýyan, bizi
biz yapan tüm deðerlerin hatýrlandýðý
Recep ayý, bu manalarýn daha da yoðunlaþtýðý Þaban ve nihayet tüm güzelliklerin bir çocuk sevinciyle karþýlandýðý
Ramazan ve akabindeki bayram ne
mübarek zaman dilimleri...
Yetime uzanan el olmak için yarýþýlýr,
camiler dolup taþar...
Bu aylarda baþlayacak Kur’an Kurslarý
ile camilerde çocuk sesleri de yankýlanmaya baþlayacak inþâallah…
“Çok konuþuyor” diyerek susturulmaya çalýþan o güzel sesli çocuklarýn,
Peygamberimizin (asm) sabrýný örnek
alarak, muhabbetlerine katýlalým.
Çünkü bu aylarda kýrýlan bir kalbin
üzerimizdeki vebâli iki katýdýr…
Bu güzel aylarýn kýymetini bilenlerden
olalým inþallah, “Hiçbir þey yoktur ki
Onu övüp Onu tesbih etmesin.” (Ýsra
Suresi) Tüm dünya Onu tesbih ederken bu kervana biz de
katýlalým. Duâ kervaný, salâvat
kervaný, Kur’ân-ý Kerim kervaný, namaz kervaný… Hep
Garibim babacýðým!
—Yurd-u bâkîdeki babama... Babalara birer Fatiha vesileliði için...—
Dikkat et gözün önüne bak derdin,
Orada burnum var deyince, gülerdin
Ýçten içe belli etmez çok severdin,
Sensiz þimdi yetim, garibim babacýðým!
Namaz kýlýþýmý seyreder sevinirdin
Ardým sýra benle gururlanýr övünürdün
Yanlýþým olsa yanar, kavrulurdun
Sensiz her an hatadayým, garibim babacýðým!
En kötü sözün bana iltifattý,
Ýntizamlý olmak sende açýk sýfattý,
Ölçülüydü gidiþinde þu çileli hayatta,
Sensiz her yerde viraneyim, garibim babacýðým!
Yufka yürekliydin çabuk dolardý gözlerin
Kimseye edemezdim yalnýz sanaydý nazlarým
Þimdi bal oldu bir zaman ki acý sözlerin
Sensiz hep gözü yaþlý, garibim babacýðým!
EÞREF MERT
beraber “Bismillahirrahmanirrahim”
diyerek bu kapýdan girelim ve af
makamýnda affolunmayý isteyelim…
Ýçten ve sade olanlardan, duâsý kabul
olanlardan, Peygamberimize (asm) lâyýk
bir ümmet, Üstada iyi bir talebe, yardým
bekleyenlere uzanan el olalým inþallah…
Duâ ile; “Bu üç aylarýn dakikalarýnýn
âþireleri adedince Allah’ýn selâmý, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.” O’na
emanet olunuz.
2
ELÝF / 11 NÝSAN 2010 PAZAR
ELÝF / 11 NÝSAN 2010 PAZAR
EDEBÝYAT
GENÇ KALEMLER
Perdeler beni
OSMAN KANAT
[email protected]
Sokakta buldum kendimi. Gecenin geç saatlerini yaþýyor þehrim. Uyku akýyor sokaklarýn gözünden. Þehrim uykuya hazýrlanýyor, bütün yorgunluðuyla. Bedenim onca sessizliðin sesini bozuyor ritimsiz hareketleriyle. Ellerim üþüyor, gözlerim umutsuz, soðuk bütün hantallýðýyla üzerime gelmekte. Ayaklarým amaçsýzca hareket etmekte. Nereye götürüyor beni, farkýnda deðilim.
Bir açmaza mý, bir sevdaya mý, bir yalnýzlýða mý itiyor beni. Bu esnada sessizliðe eþlik eden yaðmur
tanelerinin düþüþünü izliyorum, ne kadar da heyecanla akýyorlar yeryüzüne, ne kadar da hasret içindeler… Dünya ve gökyüzü, kýrmýzý ve kan, yitirilmiþ günler… Ay sessizce dünyayý seyrediyor.
Güneþ baþka diyarlarý ýsýtmakta. Kýr çiçekli daðlar, seher vakti sevdalarý uzaklarda. Perdeler çekilmiþ pencerelere, kapatmýþ kapýlarýný sevda. Sobalar sönmekte, gözler hayallerde. Yaðmur özlemi bitmiþ düþen tanelerle…
Ruhum gizil dünyasýnda hayallere dalmýþ. Umutsuzluk çýkmazlarýyla boðuþuyor. Zamanýn ve
mekânýn dýþýnda geziniyor. Kapanan perdeleri,
sönen sobalarý sorguluyor. Kalbim son titreyiþlerini mi yapýyor ne, heyecanla çarpmakta… Hatýralarýn ve sevdanýn yükü sarsýyor bedenimi ve
kalbimi. Sen geliyorsun yine gözlerimin önüne,
belli belirsiz… Farkýnda deðilim kendimin. Ben
neredeyim ve neyleyim? diyorum.
Sokak lambasý yanýyor son yanýþlarýyla. Iþýk saçýyor kendince etrafa. Yaðmur taneleri dans ediyor, lambanýn ýþýðýnda. Öyle bir manzara ki, ruhum umudu, kalbim seni yeniyor bu anda. Birden dökülüyor dilimden;
Sessiz gecelerde
Serzeniþlerde bulunur yüreðim
Hasretimin kardeþi umudum
Hasretimin kardeþi ruhum
Ürperirim,
Umudum
Yalnýzlýðýmýn bir simgesidir Sen’de
Üþür,
Yalnýz kaldýðýmda ruhum
Hasretimin kardeþi umudum
Hasretimin kardeþi ruhum
Fark ediyorum kendimi anlattýðýmý, fark ediyorum seni anlattýðýmý… Ve birden hayal meyal geliyorsun gözlerimin önüne. Sanki karþýmdasýn
þimdi. Bana bakmaktasýn. Sen misin? diyorken,
anlýyorum ki gözlerimin önünde bir perdesin. Ve
en tatlý hayalini gözlerim kaybederken. Kendimi
anlatabiliyorum sadece, bir perdesin sen;
Zihnim bulanýr, durur kalemim
Üþür;
Yalnýz kaldýðýmda bedenim
Ruhum;
Sýzan soðuða aldanýr
Bir çýkmazda kalemim
Perdeler çekerler önüme
Kapalý;
Açýk;
Nelerden bahsedeyim
Soluðum kapatýr yolumu
Nefesim keser sesimi
Ellerim ve kalemim
Perdeler ve pencerem
Ruhum ve sen
Sen ve perdeler
Kapatýrlar güneþimi
Perdeler çekerler önüme
Perdeler beni
Anlatamam derdimi,
—anlatamam seni
Bir perdesin sadece. Bir perde sen…
Birden fark ediyorum kendimi. Son sür'at yürümekteyim, ýslak yollarda. Þehrin sevdasý omzumda sanki, sanki Mecnun’um ben. Leyla’yý arýyorum çölde… Bedenim kaskatý kesilmiþ. Ellerimi hissetmiyorum. Gözlerim göremez olmuþ.
Kulaklarým duymuyor, yüreðim çaresiz, ayaklarým çýplak, yarým kalmýþým yollarda, son sür'at
yürümekteyim.
Derken derin bir nefesle çalar saatim uyandýrýyor beni. Yorulmuþ çalmaktan. Yorulmuþ duyulmamaktan, usanmýþ benden… Hafifçe doðruluyorum, son gücümle, son enerjimle. Fark ediyorum penceremden gelen soðuðu, yaðmur taneleri
çarpýyor yüzüme. Çekmemiþim perdemi. Kapatmamýþým penceremi. Üþümüþ bedenim, üþümüþ ellerim, üþümüþ ruhum…
Anlatamamýþým, anlatamamýþým ne kendimi ne de seni… Boþuna imiþ üþümelerim… Boþuna imiþ sevdalarým. Ýyi ki çalar saatim çaðýrdý beni… Ýyi ki yarým
kaldý üþümelerim. Kapattým pencerelerimi. Kapattým kendimi… Kapattým geri…
(Her gün yeni perdeler vardýr gözlerimizin önünde, her
gün yeni çileler… Bambaþka dert ler, bit mez dü þünceler… Hakikatler
ül ke sin de, per de le ri
fark et me niz te mennisiyle…)
7
Üstâdýmýz...
ELÝF RUHEFZA ALTUNER
ÜsSâhi Üstâdýmýz, rûhunuz, bedenit â d ý - [email protected]
niz cennet bahçesinden bir menzilmýz.
dedir þimdi. Naîmde misiniz ÜstâElime kalem düþtü. Ýki kýrmýzý var yaný ba- dým, Adn cennetinde mi yoksa Firdevste
þýmda. Kýrmýzý kitap, kýrmýzý çay. ’Çayýmýn mi? Suâlimdir Üstâdým: Haberini mübþekeri’ oluyor nurlarla örülü zaman. Çayý tedâsýný seçip nûr ile mi cevapladýnýz siz
karýþtýrýyorum; girift âlem çözülüyor. Ceffelkalem kan kýrmýzý kesiliyor.
Üstâdýmýz. ‘Beni dünyaya çaðýrma’ diyordunuz.. Dünyâmýn zulümâtýna nûr arýyordum o dem. ”Demâ gaflet hicâb oldu” dediniz.. Ýrkildim, hicâb etti rûhum. “Demâ gaflet zevâl buldu” dediniz, bin sükûtla sustum.
Üstâdýmýz. Elimde yaralar var. Dilimde, kavlimde, ilimde yaralar. K’alem elimde eðreti duruyor. Ne yapayým Üstâdým, âlemi çaðýrmaya tâkâtim yok ve lâlim. Yazmak bir acizin azýðýdýr, hele ki
harften mahreçten yoksunsa.
Üstâdýmýz. Koca topraklara sýðamayan
serkeþ adamlar size bir mezarlýk topraðý
da hi çok gör dü ler. Mü te es si riz. Lâ kin
Mevlânâ Cami’nin bir sözü düþüyor hatrýma: “Biz ölünce bizim kabrimizi toprakta aramayýnýz. Zira biz âriflerin gönüllerindeyiz.” Ayný mesele hâsýl oluyor, Üstâdým. Sizi görmek için, göklere gönüllere
bakýyorum. Subhanallah Üstadým, ne geniþ menzildesiniz! Bir kabri bir mazlûma
revâ görmeyenler gönüllere, milyon talebelerin gönüllerine de kazma kürek vurabilirler mi Üstâdým? Hakîkâtleri susturabilirler mi, hem cennetâsâ baharlarýn evlâdlarý nûrdan nasýl mahrum edilebilir ki?
de men rabbuke’yi? Elem ile uðurlamýþ idi niz, ye ðe ni niz Ab dur rah man’ý, Hâ fýz
A li’yi. Þim di o ra da da el mas ka lem ler le
yazýyor mu talebeleriniz Üstâdým, hakikatleri?
Üstâdýmýz. Zindan. “Dünyâ ahirete nis-
beten bir zindan hükmünde” ise, dünya içinde, zindan içinde zindan nasýldýr? Cefâ
ender cefâ iken sefâ buldu zindan. Zindan, zindan ki adý bile karanlýk kasvet veren bir mekân. Öyleydi; ki yûsufmisâl bir
üstâd o zindanlarý þâd eyledi. Zindan; zindan idi, oldu handân!
Üstâdýmýz. “Gül devrinde yaþasaydým,
gül devrinin bülbülü olurdum” diyen Âkif’in sözüne benzetiyorum sözümü. “Nûr
devrinde yaþasa idim, o nûrlarýn bülbülü
olurdum” diye. Hüdhüdü olamasam da o
devrin, ceffelkalemliðimle elmas kalem olamasam da bize tevârüs nûrlarý okuyoruz. Sayfa kenarýnda öyle vakarýnýzla, öyle
duruyorsunuz. “Sadakte yâ üstâz!”diyoruz, ”henien lekum” duyuyoruz. Binler
sadakte Üstâdým!
Dünyâsýný bir sepete sýðdýran Üstâdýmýz. Dünyâ’mýzý dünyâya dahi sýðdýramasak da, ‘talebe’niz olmaktan ümîd ediyoruz, belki þefaat!
Üstâdýmýz. ‘Yangýnlar içindeki evlad’larýnýzdan biriyim. Bin mezar hükmündeki bir
rûhla gelmiþtim. Subhanallah! Ne suru israfildi, binler defaatle dirildim. Çað ve bu
mimsiz m’edeniyet hücûm ederken üzerimize, “nûr” örtüsünü çekiyoruz kavlimize..
Üstâdýmýz, aklým fikirden ümmî; kalbim pek çok vakit hicrandan, âlemden zâri. ‘Ömür kýsa, faydalý iþler pek çok’ iken
faz la a mel ge ti re me dim bel ki. Ve da hi
omuzumda yýðýnla günah. Lâkin ümitvârýz, hani yâ talebeniziz, belki Üstâdým,
Risâle-i Nur; herkese ayný uzaklýkta deðil,
herkese ayný yakýnlýktadýr
MUHAMMED ZORLU
taraf için ve ‘bazý insanlarýn hayat felsefesine uyum saðlamak ve gençleri kafese sokmak için’ þeklinde algýlanýyor.
[email protected]
Herkesin özel bir yaþantýsý vardýr. Madem özgürüz,
laikiz! O halde laiklik bir tarafa meyilli olmaz… Laiklik,
Risâle-i Nur’u anlatmaya çalýþan nice kalemler vardýr. Risâ- din ve vicdan hürriyetinin teminatý olmalýdýr. Ýþte Üstale-i Nur’un mahiyetini kavramak isteyen nice okurlar vardýr… dýmýz ve onun eserlerini okuyanlarýn inanç özgürlüðüBu yazý herhangi bir araþtýrma yazýsý deðildir. Geniþ bir ne karþý yaptýklarý tecavüze raðmen, Cenâb-ý Hak bu
zaman dilimine yayýlan, apaçýk gözüken, duygu, düþünce asrýn insanlarýna Risâle-i Nur medreselerini nasip etti.
ve aklýn ittifak ettiði bir noktadan ibaret olarak yazýlmýþtýr.
Bu insanlar, fen-ilimle ve akýl-kalp yoluyla münevver,
Gençleri ahlâksýzlýða, imansýzlýða itecek ve gençleri okumuþ üniversite gençliðinin bu hizmetlere sahip çýkgeçici heveslerle azdýracak nefsi emmâreye mukabeleyi masýna vesile oldu.
önleyecek büyük tahþidât var.
Namazlý, abdestli, alýnlarýnda secde nurlarýyla, o fuhþiyatÖzellikle üniversite gençliði büyük tehlike altýnda. tan, günahlardan uzak, adeta yeryüzünde gezen melek yüzNamaz kýlacak bir yer bulamayan üniversiteliler, aklý- lü insanlar gibi dinimizi, tarihimizi, mukaddesatýmýzý ve ömýza geldikçe üzülmemek elde deðil.
zümüzü unutmamýþ bir nesli Cenâb-ý Hak bizlere nasip etti.
Yoksa üniversitede okuyan gençler dinsizliðe mi itilKendi malý gibi hakikatlere sahip çýkan, bu fani hamek isteniyor? Gençler öðrenimlerini sürdürebilmeleri ram lezzetlerin sonunun sonsuz bir elem ve azap olacaiçin inançlarýndan taviz mi vermek zorundalar?
ðýný gören nice nesiller yetiþti…
Böyle olunca Türkiye’deki özgürlük ortamý sadece bir
Bir ateist, Hýristiyan veya Yahudi olsun kimsenin di-
niyle, diliyle, rengiyle, meþrebiyle uðraþmayan nesiller,
herkesi insan olarak görüp, Kur’ân ve iman hakikatlerini bu asrýn insanlarýna duyurmaya çalýþmýþlardýr. Bu
“Nur”(cu) insanlar, müsbet hareketle yola çýkmýþlardýr.
Ve þunu biliyoruz, Üstad Hazretlerinin diðer âlimlerden farký; bu asýrda cihad-ý maneviye için; muhabbetle,
diyalogla, akýlla, ilimle ve fikirle yola çýkmasýdýr. Onun
için þu hakikatler tamamen akla münhasýr deðil, aklýmýzýn yanýnda kalbimize, ruhumuza, fýtratýmýza gayet derecede uygun hakikatlerdir.
Üstad Hazretleri, geçmiþ asýrlarýn müceddidleri gibi bu
asýrdaki tecdid vazifesini, hâlâ da þahs-ý mânevîsiyle devam
ettiriyor ve bu bir silsile-i nuraniyedir. Emaneti geçmiþ
müceddidlerden almýþtýr. Abdulkadir-i Geylani, Mevlânâ
Celâleddin-i Rûmî, Mevlânâ Halid-i Baðdâdî gibi…
Tek kelimeyle özetleyecek olursak; Risâle-i Nur, herkese ayný uzaklýkta deðil, herkese ayný yakýnlýktadýr.
O halde sonuna dek haykýrýyoruz ve diyoruz ki:
“Ekilen Nur tohumlarý çiçek açýyor ve açacaktýr.”
Bilim ve Gençlik Masasý
Deklarasyon
KATILIMCILAR:
Ali Okumuþ
Ali Said Ceylan
Emrah Baþak
Hasan Gök
Mirza Said Tercan
Ömer Ataç
Said Mürsel Çalýþkan
Servet Girasun
Þeref Uyar
Talha Fýrat
1.
Bilim ve din çatýþmasý esas itibariyle Avrupa’da ortaya çýkmýþ bir meseledir. Avrupa bozulmuþ haliyle hurafelerle dolu
Hýristiyanlýða sarýldýkça geri kalmýþtýr. Ýslam toplumlarý ise Ýslamiyet’i hakkýyla yaþadýkça ve marifetullah için çalýþtýkça maddeten ve manen terakki etmiþtir.
2.
Tabiatýn, insanoðlunun hizmetinde olduðu ve tabiattaki imkânlarýn insanlýðýn maddi geliþimi için sýnýr tanýmaksýzýn
kullanýlmasý düþüncesi, modern Batý biliminin temel hareket noktasýdýr. Modern bilimin fýtrata aykýrý tabiat felsefesi doðal kaynaklarýn tahrip edilmesine, azalmasýna, ozon tabakasýnýn delinmesine, buzullarýn erimesine ve yeryüzündeki ekolojik problemlerin artmasýna sebep olduðu gibi, insanoðlunun ve bilhassa gençlerin ruhunda bir sýnýr tanýmazlýk ve amaçsýzlýða neden olmuþtur.
3.
Bir genç için olaylarý ve durumlarý akýl ve mantýk süzgecinden geçirmek son derece önemlidir. Çünkü genci en çok rahatsýz eden yaklaþýmlardan birisi, aklýnýn kabul etmediði bazý hayali dayatmalardýr. Ýspat ve izah, gençliðin algýlayýþ ve kavrayýþýnda önemli bir yere sahiptir. Gençliðin, duygularýn tavan yaptýðý bir dönem olmasý dolayýsýyla da gencin davranýþlarýnda hissiyatýn önemli bir yeri vardýr. Dolayýsýyla gençliðe sunulan hakikatler dizisi hem aklý, hem kalbi doyurabilecek nitelikte olmalýdýr.
4.
Amaç, yöntem ve sonuçlarý bütün olarak deðerlendirildiðinde görülür ki, modern bilim, evrenin tanýnmasýnda ve hayatýn manasýnýn bilinmesinde tek baþýna yeterli deðildir. Kâinata yeni bir bakýþ açýsýna ihtiyaç bugün de kendisini hissettirmektedir.
5.
Batý biliminin evrene mana-i ismiyle bakan, sonuçsuz ve tespitler silsilesi þeklindeki yaklaþýmýndan Bediüzzaman bir
adým öteye geçerek, kâinatýn manasýný ve hayatýn gayesini anlamak için bilimleri basamak yapar. Bu çerçevede her bir bilimi
mana-i harfiyle, insanýn Yaratýcýsýný tanýmasýnda ve hayatýn gayesinin kavranmasýnda birer vasýta olarak görür.
6.
Ýspatýn hükmettiði günümüzde mevcut bilimsel eðitimin objektifliði tartýþmalýdýr, içeriði de insanlýðýn temel sorularýna cevap verecek potansiyelde deðildir. Dolayýsýyla yeni bir bilimsel eðitim anlayýþýna da ihtiyaç vardýr.
7.
Referanslarýnýn saðlamlýðý ve perspektifinin geniþliði cihetiyle Risale-i Nur, bilgi altyapýsý olarak bu yeni bilim yaklaþýmýnýn ve yeni bilimsel eðitimin dinamiklerini oluþturacak potansiyele sahiptir. Zira bu yeni anlayýþýn temelleri Kur’ani olmalýdýr ki, kâinattaki kanunlarý koyan Yaratýcýnýn kelamýna muvafýk olsun.
8.
Bu yeni bilim anlayýþýnýn ve bilimsel eðitimin fünun-u medeniye ve ulum-u diniyeyi birleþtirebilen eðitim kurumlarýnda gerçekleþebileceðine inanýyoruz. Bediüzzaman’ýn ömrünün sonuna kadar kurmak için çalýþtýðý “Medresetüzzehra”nýn manevi olarak gerçekleþmesinin yanýnda; Kur’ani bir istikbalin inþasý için maddeten de tesis edilmesi çok acil ve hayati bir ihtiyaçtýr.
9.
Ýslam toplumlarýnýn maddeten geri kalmýþlýðýnýn sebeplerinden birisi de bilime yeterince önem verilmemesidir. Bundan dolayý her Müslüman gence düþen; bilimin her alanýnda çalýþmak, bilim ve teknolojinin geliþimine katký saðlamaktýr.
Kur’ani bir istikbalin inþasý için bu, tarihi bir sorumluluktur.
**
Hürriyet ve Gençlik Masasý
Deklarasyon
KATILIMCILAR:
Adem Adýgüzel
Ali Karaca
Çetin Kaska
Enes Özkan
Ýbrahim Erdoðan
Ýsmail Araz
Muhammed Burak Küçükoðlu
Muhammed Saim Yýlmaz
Muhammed Þeref Ocak
Ömer Yetim
Süleyman Ecer
Yunus Cengiz
1.
Hürriyet, “baþkasýna zarar vermemek þartýyla insanýn her istediðini yapmasý” olarak kabul görse de, gerçek manadaki hürriyet bundan ziyade, insanýn ne kendine ne de gayra zarar vermeden marifet, fazilet ve Ýslamiyet terbiyesi ile yaþamasýdýr.
2.
Hürriyetin zýddý olan istibdad, her yönü ile ferde, aileye, siyasete, eðitime,
topluma zehir hükmündedir. Hürriyetin ancak demokrasilerde saðlanabileceðini; ilmî, siyasal, sosyal her nevi istibdadýn insanýn duygularýnýn geliþmesine engel olduðunu, insanlar arasýna kin ve nefret tohumlarý attýðýný, bu baðlamda insaný sefalete
mahkûm edeceðini söyleyebiliriz.
3.
Kiþinin hiçbir engel tanýmadan, yapýlan uyarýlara kulak vermeden ve dilediði
gibi hareket etme serbestliði manasýnda anlaþýlan “mutlak hürriyet”, kiþiyi dininden
ve ahlak esaslarýndan uzaklaþtýran baþýbozuk bir hürriyettir. Mutlak hürriyet tanýmlamasýna yakýn bir hürriyet anlayýþýyla yaþayan toplumlar bilim ve teknolojideki geliþimlerine raðmen toplumsal ahlak çöküntülerini önleyememiþlerdir.
4.
Said Nursi, “Nazenin hürriyet, âdâb-ý þeriatla müteeddibe ve mütezeyyine
olmak lâzýmdýr. Hürriyet-i umumî, efradýn zerrât-ý hürriyâtýnýn muhassalýdýr. Hürriyetin þeni odur ki, ne nefsine, ne gayrýya zararý dokunmasýn. Sefahet ve rezaletteki
hürriyet, hürriyet deðildir. Aksine þeytanýn istibdadýdýr. Nefs-i emmareye esir olmaktýr. Belki insana karþý hürriyet, Allah’a karþý ubudiyeti intaç eder. Evet, Ýnsanlar
hür oldular amma yine abdullahtýrlar.” diyerek mutlak hürriyeti reddedip, hakiki
hürriyetin sýnýrlarýný çizmiþtir.
5.
Ýnsanoðlunun en önemli üç duygusu olan akliye, gadabiye ve þeheviye kuvvelerinin ifrat mertebede kullanýlmasý manasýndaki mutlak hürriyet zulümle, sefahatle sonuçlanýrken; bu üç kuvveden bihaber yaþayan veya yaþamaya zorlanan insanoðlu istidatlarýný ortaya çýkaramayacak, toplumsal geliþim önünde bir engel teþkil edecektir. Bu baðlamda bireysel hürriyetin yaþanmasý için bu üç kuvvenin vasat mertebede kiþi ve toplumca deðerlendirilmesi gerekmektedir.
6.
Kanunun üstünlüðü ve hukukun hakemliði herkes için ortak bir deðer olmalýdýr. Devlet herkese adil davranýp, vatandaþýn hakkýný koruyup, hakký hak sahibine verecek; vatandaþ ise kendi haklarýný ve sorumluluklarýný bilip bunlarý koruyacaktýr. Hürriyet ancak böyle saðlanmýþ olacaktýr, yoksa istibdat daima hükümferma olacaktýr.
7.
Risale-i Nur gözlüðüyle hürriyet ummanýna dalan gençlik, Asr-ý saadet
gençliði olma yolunda uzun bir yolculuðu rahatça kat edecektir. Tüm kabiliyetlerini
bozulmadan açýða çýkaracak ve onlarla cennet yaþýna varýp bu istidatlarýný kaybetmeden kabir yolculuðuna hayatýnýn her safhasýnda durmadan devam edecektir.
8.
Akýl, insaný diðer canlýlardan ayýran ve onu sorumlu tutan temyiz gücü, düþünme ve anlama yeteneðidir. Vicdan ise, insanýn içindeki iyiyi kötüden ayýrabilen ve
iyilik etmekten lezzet duyan ve kötülükten elem alan en ince duygularýn, hislerin ve
imanýn yerleþtiði merciidir. Dini ilimler ve pozitif bilimlerle saðlanan akýl-vicdan
dengesi sayesinde gerçek manadaki hürriyete ulaþýlýr.
9.
Hürriyet Cenab-ý Hakk’ýn Rahman isminin insanlara bir hediyesidir ve imanýn hassasýdýr ve iman ne kadar mükemmel olursa hürriyet o kadar parlak olur. Ýnsan hür olacak ama onun hürriyeti baþkasýna zarar vermeyecek, baþkasýnýn hürriyetini kýsýtlamayacak þekilde olmalýdýr Demek iman ne kadar mükemmel olursa, o derece hürriyet parlar. Ýþte Asr-ý Saâdet...
11
YENÝASYA / 19 HAZÝRAN 2010 CUMARTESÝ
DÜNYA
AF ÖRGÜTÜ: ABLUKA
TAMAMEN KALKSIN
Filistin'e yardým götüren konvoylara yapýlan Ýsrail saldýrýlarýnýn, abluka altýndaki Gazze için dünya kamuoyunda tekrar bir farkýndalýk uyandýrdýðý kaydedildi.
ULUSLARARASI Af Örgütü, Gazze ablukasýnýn
tamamen kaldýrýlmasý gerektiðini açýkladý. Ablukanýn, ‘gecikmeden bir an önce kaldýrýlmasý’ çaðrýsýnda bulunan Af Örgütü, bunun uluslar arasý
hukuka aykýrý olduðunu yineledi. Açýklamada
Gazze’de yaþayan her beþ kiþiden dördünün uluslar arasý yardýmlar sayesinde ayakta kaldýðý,
Ýsrail hükümetinin yaptýðý ablukayý yumuþatma
açýklamasýnýn Gazze’ye uygulanan kolektif cezayý kaldýrmayacaðý anlamýna geldiðini ve bu yumuþatmanýn yeterli olmayacaðý belirtildi. Af Örgütü’nün Orta Doðu uzmaný Malcom Smart, Ýsrail hükümetinin uluslar arasý hukuka uymasý
gerektiðinin altýný çizdi. Londra / cihan
Yardým konvoyu Gazze’yi hatýrlattý
ÝSRAÝLLÝ FELSEFECÝ VE ÝNSAN HAKLARI SAVUNUCUSU BÝLETZKÝ: MAVÝ MARMARA, GAZZE’NÝN HATIRLANMASINA YARDIM ETTÝ.
SON ÝKÝ BUÇUK HAFTADA BÜTÜN DÜNYANIN UYANDIÐINI, ABLUKANIN DURDURULMASI ÝÇÝN HAREKETE GEÇTÝÐÝNÝ GÖRÜYORUZ.
ÝSRAÝLLÝ fel­se­fe­ci,­in­san­hak­la­rý­sa­vu­nu­cu­su,­Tel­A­viv­Ü­ni­ver­si­te­si­öð­re­tim­ü­ye­si­ve­ABD’de­ki­Qu­in­ni­pi­ac­Ü­ni­ver­si­te­si­mi­sa­fir­öð­re­tim­ü­ye­si­Prof.­Dr.­A­nat­Bi­letz­ki,­‘’Ma­vi­Mar­ma­ra,­Gaz­ze’nin­ha­týr­lan­ma­sý­na­yar­dým­et­ti.­Son­i­ki­bu­çuk­haf­ta­da­bütün­dün­ya­nýn­u­yan­dý­ðý­ný,­ab­lu­ka­nýn­dur­du­rul­ma­sý­i­çin­ha­re­ke­te­geç­ti­ði­ni­gö­rü­yo­ruz’’­de­di.­Bi­letz­ki,­Mal­te­pe­Ü­ni­ver­si­te­si­Ýn­san­Hak­la­rý­Mer­ke­zi­ve­U­NES­CO­Fel­se­fe­ Kür­sü­sün­ce­ dü­zen­le­nen­ ‘’Fi­lis­tin­ Gü­nü’’nde
yap­tý­ðý,­‘’Gold­sto­ne­Ra­po­ru’ndan­Son­ra­Ýs­ra­il’de­Ýn­san­Hak­la­rý’’­ve­‘’Gaz­ze:­U­nu­tul­muþ­Bir­Ha­pis­ha­ne’’
baþ­lýk­lý­ko­nuþ­ma­da,­in­san­hak­la­rý­ko­nu­su­nu­e­le­al­dý.
‘’Ýs­ra­il­ ve­ Fi­lis­tin­ bir­ ça­týþ­ma­nýn­ i­çin­de­ler’’­ di­yen
Bi­letz­ki,­in­san­hak­la­rý­sa­vu­nu­cu­la­rý­o­la­rak,­bi­rey­le­rin
dev­let­ta­ra­fýn­dan­ih­lâl­e­di­len­hak­la­rý­nýn­sa­vu­nu­cu­lu­ðu­nu­yap­týk­la­rý­ný­söy­le­di.­Ýs­ra­il­li­bir­ta­kým­ör­güt­le­rin
de­ iþ­gal­ al­týn­da­ki­ top­rak­lar­da­ki­ Fi­lis­tin­li­le­ri­ Ýs­ra­il’e
kar­þý­sa­vun­duk­la­rý­ný­an­la­tan­Bi­letz­ki,­çok­sa­yý­da­Ýs­ra­il­li­ör­gü­tün,­Fi­lis­tin­li­le­rin­in­san­hak­la­rý­nýn­ih­lâl­le­ri
ü­ze­rin­de­ ça­lýþ­tý­ðý­ný­ be­lirt­ti.­ Ça­týþ­ma­ dö­nem­le­rin­de
Fi­lis­tin­li­le­rin­ hak­la­rý­ný­ sa­vu­nan­ Ýs­ra­il­li­ ör­güt­le­rin
zor­ du­rum­da­ kal­dý­ðý­ný,­ hat­ta­ on­la­rýn­ ‘’düþ­man­ ta­ra­fýn­da’’­ o­la­rak­ al­gý­lan­dý­ðý­ný­ i­fa­de­ e­den­ Bi­letz­ki,
‘’Ça­týþ­ma­dö­nem­le­rin­de­Ýs­ra­il­li­in­san­hak­la­rý­sa­vu­nu­cu­la­rý­va­tan­ha­i­ni­de­ðil­bel­ki,­a­ma­Ýs­ra­il’e­i­ha­net
e­di­yor­lar­di­ye­­al­gý­la­ný­yor’’­de­di.­Ýstanbul / aa
GAZZE TAM BÝR HAPÝSHANE
BÝLETZKÝ, Gazze’nin, Ýsrail’in iþgal ettiði bir yer olduðunu, Aðustos 2005’te Ýsrail’in bir þekilde güya Gazze’den çekildiðini hatýrlattý. Gazze’nin uzun zaman insanlýðýn unuttuðu bir yer
olduðunu belirten Biletzki, ‘’Gazze tam bir hapishane, giriþ de yok, çýkýþ da yok’’ dedi. Biletzki, Ýsrail’in Gazze’ye gireni de çýkaný da kontrol ettiðini ifade ederek, Mýsýr’ýn da Refah kapýsýnda benzer bir uygulamayý yaptýðýný vurguladý. Mýsýr’ýn, Mavi Marmara gemisi olayýndan
sonra Refah kapýsýný açtýðýný hatýrlatan Biletzki, Mýsýr’ýn da kendi çýkarlarý doðrultusunda hareket ettiðini söyledi. Gazzelilerin cep telefonlarýnýn da Ýsrail’in kontrolü altýnda olduðunu dile getiren Biletzki, Ýsrail’in son 5 yýldýr Gazze’nin karasularýný kontrol altýnda tuttuðunu, hatta Gazze’deki balýkçýlarýn avlanmalarýný bile engellediðini belirtti. Biletzki, Ýsrail’in Gazze’ye
uyguladýðý ambargoyu, ‘’bütün dünyanýn Gazze’deki 1.5 milyon insana sýrtýný dönmesi’’ olarak nitelendirerek, bu ambargonun Gazze’nin ekonomisini yerle bir ettiðini söyledi.
1 MÝLYON
KÝÞÝ
ETKÝLENDÝ
2 bin kiþi
ölmüþ olabilir
KIRGÝZÝSTAN’DAKÝ ge­çi­ci­hü­kü­me­tin­Baþ­ba­ka­ný­Ro­za­O­tun­ba­ye­va,­ül­ke­nin­gü­ne­yin­de­çý­kan­et­nik­ça­týþ­ma­lar­da­ö­len­le­rin­sa­yý­sý­nýn­2­bi­ne­yak­laþ­mýþ­o­la­bi­le­ce­ði­ni­söy­le­di.
Rus­ya’nýn­say­gýn­ga­ze­te­le­rin­den­Kom­mer­sant’a­ko­nu­þan­O­tun­ba­ye­va,­Oþ­ve­Ce­la­la­bad­þe­hir­le­rin­de­Öz­bek­ler­le­Kýr­gýz­lar­a­ra­sýn­da­çý­kan­ça­týþ­ma­lar­da­ö­len­le­rin­sa­yý­sý­nýn,
res­mi­o­la­rak­a­çýk­la­na­nýn­10­ka­tý­o­la­bi­le­ce­ði­ni­kay­det­ti.­Kýr­gý­zis­tan­Sað­lýk­Ba­kan­lý­ðý­nýn
son­ve­ri­le­ri­ne­gö­re­ça­týþ­ma­lar­da­191­ki­þi­öl­müþ­tü.­Böl­ge­de­ki­göz­lem­ci­ler,­ça­týþ­ma­lar­da
ö­len­ler­he­men­ay­ný­gün­gö­mül­dü­ðü­i­çin
hü­kü­me­tin­a­çýk­la­dý­ðý­ra­kam­la­rýn­çok­dü­þük
ol­du­ðu­nu­i­le­ri­sü­rü­yor­du.­Moskova / aa
DÜNYA Saðlýk
Örgütü’nün (DSÖ),
Kýrgýzistan’daki etnik
çatýþmalardan “300
bini mülteci, 1 milyon
kiþinin doðrudan veya
dolaylý olarak etkilendiðine iliþkin bir
senaryo üzerinde
çalýþtýðý” bildirildi.
DSÖ’nün acil yardým
programý koordinatörü
Giuseppe Annunziata,
bu rakamlarýn “en
kötü senaryoya göre”
açýklandýðýný söyledi.
Annunziata, 300 bin
kiþinin çatýþmalardan
kaçmak için sýnýrý
geçmeyi baþarmýþ olabileceðini, 700 bin
kiþininse ülke içinde
göç etmiþ olabileceðini
belirtti. Cenevre / aa
Olaylar
aniden geliþti
KIRGÝZÝSTAN’DAKÝ ge­çi­ci­ hü­kü­me­tin
Baþ­ba­ka­ný­ Ro­za­ O­tun­ba­ye­va,­ 11­ Ha­zi­ran­da­Oþ­ken­tin­de­baþ­la­yan,­5­gün­sü­ren
þid­det­ o­lay­la­rý­nýn­ bir­den­bi­re­ pat­lak­ ver­di­ði­ni­ve­yýl­dý­rým­hý­zýy­la­ge­liþ­ti­ði­ni­söy­le­di.­ Kýr­gýz­lar­ i­le­ Öz­bek­ler­ a­ra­sýn­da­ et­nik
ça­týþ­ma­la­ra­sah­ne­o­lan­Oþ’a­gi­den­O­tun­ba­ye­va,­ va­li­lik­ bi­na­sý­ ö­nün­de­ hal­ka­ ses­len­di.­Oþ­ken­ti­nin­ye­ni­den­in­þa­e­di­le­ce­ði­ni­ve­mo­dern­ha­le­ge­ti­ri­le­ce­ði­ni­i­fa­de­e­den­ O­tun­ba­ye­va,­ böl­ge­ye­ ya­tý­rým­ çað­rý­sý
ya­pa­cak­la­rý­ný­kay­det­ti.­Biþkek / aa
Özbekistan, mültecileri kabul ediyor
ÖZBEKÝSTAN’IN etnik çalýþmalar yüzünden ülkesini terk eden çoðu yaralý ve hasta Özbek mültecileri kabul etmeye devam ettiði bildirildi. Yetkililer, Özbekistan’a sýðýnan mülteciler arasýnda Rusya, Kazakistan,
Türkmenistan vatandaþlarýnýn da bulunduðunu belirtti. Andican’daki
Yarkýþlak mülteci kampýna yerleþen mülteciler arasýnda, olaylar öncesinde Oþ’taki akrabalarýný ziyarete gelen Kazakistan vatandaþý Ahýska Türkü Eliza Suliyeva ile küçük çocuðu da var. Kazakistan Dýþiþleri Bakanlýðýnýn, Suliyeva ve çocuðu ile yakýndan ilgilendiði öðrenildi. Taþkent / aa
Pakistan halký ülkenin
þartlarýndan memnun deðil
MERKEZÝ Was­hing­ton’da­ bu­lu­nan
Pew­ A­raþ­týr­ma­ Mer­ke­zi­ ta­ra­fýn­dan
Pa­kis­tan’da­ ya­pý­lan­ an­ket,­ Pa­kis­tan
hal­ký­nýn­bü­yük­ço­ðun­lu­ðu­nun­ül­ke­nin­þart­la­rýn­dan­mem­nun­ol­ma­dý­ðý­ný­ or­t a­y a­ koy­d u.­ Pa­k is­t an’ýn­ Ge­o
News­ te­le­viz­yo­nu­nun­ in­ter­net­ si­te­sin­de­ya­yým­la­nan­an­ket­so­nuç­la­rý­na
gö­re,­hal­kýn­yüz­de­90’ý­son­on­yýl­da
ül­ke­þart­la­rý­nýn­o­lum­lu­yön­de­ge­liþ­-
me­ gös­ter­di­ði­ne­ i­nan­ma­dý­ðý­ný­ i­fa­de
et­ti.­ An­ke­te­ ka­tý­lan­la­rýn­ yüz­de­ 22’si
Dev­let­ Baþ­ka­ný­ A­sýf­ A­li­ Zer­da­ri’yi
ye­ter­li­ bul­du­ðu­nu­ be­lir­tir­ken,­ es­ki
baþ­ba­kan­lar­dan­ ve­ a­na­ mu­ha­le­fet
par­ti­si­ li­de­ri­ Na­vaz­ Þe­rif’i­ be­ðe­nen­le­rin­ o­ra­ný­ i­se­ yüz­de­ 79­ o­la­rak­ gös­te­ri­li­yor.­ Hal­kýn­ yüz­de­ 89’u­ ken­di­ni
i­fa­de­e­der­ken­et­nik­gru­bun­bir­ü­ye­si
o­la­rak­gö­rü­yor.­­Ýslamabad / aa
Sincan olaylarýnýn
1. yýlýnda tedbirler alýnýyor
ÇÝN’ÝN Sin­can­ Uy­gur­ Ö­zerk­ Böl­ge­si’nde­ ge­çen­ yýl­ Tem­muz­da­ çý­kan
kan­lý­o­lay­la­rýn­yýl­dö­nü­mü­yak­la­þýr­ken­po­li­sin­baþ­þehir­U­rum­çi’de­gü­ven­lik­ tedbir­le­ri­ni­ art­tý­ra­ca­ðý­ bil­di­ril­di.­ Sin­can­ böl­ge­sel­ hü­kü­me­ti­nin
web­si­te­si­Ti­ans­han­net’te­ya­pý­lan­a­çýk­la­ma­da,­ ge­çen­ yýl­ 5­ Tem­muz­da
o­l ay­l a­r ýn­ pat­l ak­ ver­d i­ð i­ U­r um­ç i
þehri­ ma­kam­la­rý­nýn­ bel­li­ baþ­lý­ yer­-
ler,­hayatî­ö­ne­me­sa­hip­böl­ge­ler­ve
ka­mu­a­lan­la­rýn­da­po­lis­sa­yý­sý­ný­art­tý­ra­cak­la­rý­ be­lir­til­di.­ Gü­ven­lik­ güç­le­ri­nin­ ay­rý­ca­ u­laþ­týr­ma­ ve­ teh­li­ke­li
pat­la­yý­cý­ mad­de­ kul­la­ný­mý­ kon­trol­le­ri­ni­art­tý­ra­ca­ðý­ve­bu­na­uy­ma­yan­la­rý­ a­ðýr­ þe­kil­de­ ce­za­lan­dý­ra­cak­la­rý
kay­de­di­len­ a­çýk­la­ma­da,­ tedbir­le­rin
20­Tem­mu­za­ka­dar­de­vam­e­de­ce­ði
bil­di­ril­di.­­Urumçi / aa
HABERLER
Vanhanen, yeni hükümet kurulana kadar görevinde kalacak.
Finlandiya
baþbakaný istifa etti
n FÝNLANDÝYA Baþ­ba­ka­ný­Mat­ti­Van­ha­nen’in­is­ti­fa­sý­ný
Dev­let­Baþ­ka­ný­Tar­ja­Ha­lo­nen’e­sun­du­ðu­bil­di­ril­di.­Dev­let­Baþ­kan­lý­ðýn­dan­ya­pý­lan­a­çýk­la­ma­da,­Ha­lo­nen’in,­hü­kü­me­tin­is­ti­fa­sý­ný­ka­bul­et­ti­ði­ve­ye­ni­hü­kü­met­ku­ru­la­na
ve­ba­kan­lar­be­lir­le­ne­ne­ka­dar­gö­re­vi­ni­sür­dür­me­si­ni­is­te­di­ði­be­lir­til­di.­Van­ha­nen’in­is­ti­fa­sý­nýn,­Fin­lan­di­ya’da­ik­ti­dar­da­ki­Mer­kez­Par­ti’nin­baþ­kan­lý­ðý­na­se­çi­len­41­ya­þýn­da­ki­Ma­ri­Ki­vi­ni­e­mi’nin­ül­ke­nin­i­kin­ci­ka­dýn­baþ­ba­ka­ný­ol­ma­sý­ný­sað­la­ma­sý­bek­le­ni­yor.­Da­ha­ön­ce­Mer­kez
Par­ti’nin­Ge­nel­Baþ­kan­lý­ðý­na­se­çi­len­Ma­ri­Ki­vi­ni­e­mi’nin
Ni­san­2011’de­ya­pý­la­cak­ge­nel­se­çim­le­re­ka­dar­Baþ­ba­kan­lýk­kol­tu­ðun­da­o­tur­ma­sý­ön­gö­rü­lü­yor.­Helsinki / aa
Komþuda yeni grev dalgasý
n YUNANÝSTAN’DA ka­mu­ve­ö­zel­sek­tör­ça­lý­þan­la­rý
“hü­kü­me­tin­büt­çe­a­çý­ðý­nýn­da­ral­týl­ma­sý­ça­lýþ­ma­la­rý­çer­çe­ve­sin­de­uy­gu­la­ma­ya­koy­du­ðu­e­ko­no­mik­tedbir­ler­le
sos­yal­gü­ven­lik­ya­sa­ta­sa­rý­sý­ný”­pro­tes­to­et­mek­a­ma­cýy­la
23­ve­29­Ha­zi­ran­da­24’er­sa­at­lik­ge­nel­grev­ka­ra­rý­al­dý.
Ýþ­çi­Sen­di­ka­la­rý­Fe­de­ras­yo­nun­dan­(GSE­E)­ya­pý­lan­a­çýk­la­ma­da,­“iþ­çi­le­rin,­hü­kü­me­tin­iþ­çi­le­re­kar­þý­uy­gu­la­ma­la­rýy­la­ve­iþ­ve­ren­le­rin­top­lu­iþ­söz­leþ­me­si­ko­nu­sun­da­ki
uz­laþ­maz­tu­tu­muy­la­mü­ca­de­le­yi­ge­niþ­let­ti­ði”­be­lir­ti­le­rek,­29­ha­zi­ran­i­çin­24­sa­at­lik­grev­çað­rý­sý­ya­pýl­dý.­A­ti­na’da­O­mo­ni­a­mey­da­nýn­da­hü­kü­me­tin­e­ko­no­mi­po­li­ti­ka­sý­na­kar­þý­pro­tes­to­gös­te­ri­si­dü­zen­le­yen­Yu­na­nis­tan
Ýþ­çi­Cep­he­si­Ör­gü­tü­(PA­ME)­de­23­Ha­zi­ran­da­24­sa­at
iþ­bý­rak­ma­ka­ra­rý­al­dý­ðý­ný­a­çýk­la­dý.­­Atina / aa
Ýngiltere’de terör
kamerasý tartýþmasý
n ÝNGÝLTERE’NÝN Bir­ming­ham­þeh­rin­de­ö­zel­lik­le
Müs­lü­man­la­rýn­ço­ðun­luk­ta­ol­du­ðu­ma­hal­le­re­ko­nu­lan
200’den­faz­la­gü­ven­lik­ka­me­ra­sý­nýn (CCTV)­ge­len­tep­ki­le­rin­ar­dýn­dan,­plas­tik­tor­ba­lar­la­ka­pa­tý­la­ca­ðý­du­yu­rul­du.­Ýn­gi­liz­ba­sý­nýn­da­ko­nu­ya­i­liþ­kin­yer­a­lan­ha­ber­le­re
gö­re,­“böl­ge­de­te­rör­ey­lem­le­ri­ni­ön­le­mek”­a­maç­lý­ko­nu­lan­gü­ven­lik­ka­me­ra­la­rý­nýn­faz­la­lý­ðý­ö­zel­lik­le­Müs­lü­man­top­lu­mun,­“sü­rek­li­gö­zet­len­dik­le­ri”­ve­“ka­me­ra­la­rýn­ne­re­le­re­yer­leþ­ti­ril­di­ði­ni­bil­me­dik­le­ri”­ge­rek­çe­le­riy­le
þi­kâ­yet­le­ri­ne­sebep­ol­du.­Böl­ge­de­ki­mil­let­ve­kil­le­ri,­ko­nu­ya­i­liþ­kin­gö­rüþ­me­ler­ya­pýl­ma­dan­ka­me­ra­la­rýn­kul­la­ný­ma­a­çýl­ma­ya­ca­ðý­ný­söy­ler­ken,­ka­me­ra­la­rýn­kul­la­ný­mýy­la­il­gi­li­ye­rel­hal­kýn­i­ti­raz­la­rý­nýn­Ýn­gi­liz­par­la­men­to­su­nun­alt­ka­na­dý­o­lan­A­vam­Ka­ma­ra­sý­nýn­gün­de­mi­ne
ta­þý­na­ca­ðý­kay­de­dil­di.­Ka­me­ra­la­rýn­ma­lî­des­te­ði­nin­“te­rör­le­mü­ca­de­le­fo­nu”­kap­sa­mýn­da­des­tek­len­di­ði,­an­cak
sa­de­ce­te­rör­le­de­ðil,­bütün­suç­lar­la­mü­ca­de­le­i­çin­bu
ka­me­ra­la­rýn­ko­nul­du­ðu­sa­vu­nul­du.­­Londra / aa
T. C. BAKIRKÖY 3. SULH HUKUK
MAHKEMESÝNDEN ÝLAN
ESAS NO: 2008/1961 Esas.
KARAR NO: 2010/1472
Mahkememizin yukarýda dosya ve karar numarasý yazýlý
kararýyla, Edirne ili, Uzunköprü ilçesi, Kurtbey mah/köy, 49
Cilt, 23 Hane no'da nüfusa kayýtlý, Mehmet ve Katibe'den
olma, 01.07.1925 doðumlu, FATMA HEREKE TMK 405.
maddesi gereðince vesayet altýna alýnarak kendisine TMK
413. maddesi gereðince ayný yerde nüfusa kayýtlý, Ali ve
Fatma'dan olma, 03.05.1959 doðumlu, ALÝ FUAT HEREKE
VASÝ OLARAK ATANMIÞTIR.
Ýlan olunur.
B: 42265
T. C. BAKIRKÖY 1. ÝÞ MAHKEMESÝ -ÝLAN2005/535 Esas.
2010/169 Karar.
Davacý SSK. Baþkanlýðý vekili Av. Ali Ender Dicle tarafýndan davalý Hayrettin Deniz aleyhine açýlan duruþmasý sonunda :
Davalý Hayrettin Deniz’in Reþitpaþa caddesi, Kalecik apt.
No: 9/10 Avcýlar/Ýstanbul adresine ilanen tebligat yapýldýðý,
dosyanýn 24.2.2010 tarihinde karara çýktýðý, kararda sübut
bulmayan davanýn reddine, SSK harçtan muaf olduðundan
harç alýnmasýna yer olmadýðýna, davacýnýn yapmýþ olduðu
masraflarýn kendi üzerinde býrakýlmasýna dair karar makamýna kaim olmak üzere ilanen teblið olunur. 18.5.2010
B: 42224
T. C. EYÜP 2. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ
HAKÝMLÝÐÝNDEN ÝLAN
ESAS NO: 2009/89 Esas.
Davacý Soner Karabulut Vekili tarafýndan Bahaettin Uçan aleyhini açýlan Tapu Ýptali ve Tescil davasýnýn yapýlan
duruþmasýnda verilen ara kararýnda;
Davalýya belirtilen Orakçýlar Caddesi, Soylu Sokak, No:
32 Daire: 3 Eyüp Ýstanbul adresinde dava dilekçesinin teblið edilemediði anlaþýlmakla 7021 sayýlý kanunun 2-29
maddeleri hükümlerine binaen dava dilekçesinin ilanen
tebliðine karar verilmiþtir.
Davalý Bahaettin Uçan duruþma günü: 05/10/2010 günü saat: 10:05’de duruþmada bizzat hazýr bulunmanýz,
veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi taktirde
H.U.M.K.’nun 3156 sayýlý yasa ile deðiþik 213/2 maddesi
uyarýnca yargýlamaya yokluðunuzda devam olunacaðý hususu, Dava Dilekçesi ve duruþma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen teblið olunur.
Ýþbu ilanýn yayýnlandýðý tarihten 15 gün sonra tebligat
yapýlmýþ sayýlacaktýr.
01/06/2010
B: 42125
12
YENÝASYA / 19 HAZÝRAN 2010 CUMARTESÝ
ÝLAN
T. C. ÜSKÜDAR 2. ASLÝYE HUKUK
HAKÝMLÝÐÝ’NDEN ÝLAN
Esas No: 2010/144
Mahkememizce verilen 26.05.2010 gün ve 2010/144 Esas, 2010/146 Karar sayýlý kararla, Nurullah ve Þehnaz Hatun’dan olma, Pennsylvanvia ABD 29.10.2004 doðumlu Vildan Hafsa Okur’un nüfustaki ön adýndan Vildan adýnýn çýkartýlarak ön adýna Hafsa’dan sonra gelmek üzere Hatun adý
eklenerek ön adýnýn HAFSA HATUN olarak DÜZELTÝLMESÝNE karar gerildi. Ýlan olunur. 15.06.2010
B: 42185
T. C. ÜSKÜDAR 1. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ
ÝLANEN TEBLÝGAT
“Güneþli Vergi Dairesi Müdürlüðü mükelleflerine ait olup yukarýda adý, soyadý ve ünvaný yazýlý mükellefler adýna salýnan vergi ve cezalar nedeniyle tanzim olunan ödeme emirleri, bilinen adreslerinde bulunamamalarý nedeniyle teblið edilemediðinden 213 sayýlý V.U.K.'nun 103-106 maddelerine istinaden ilgililerin ilan tarihinden baþlayarak bir ay içinde vergi dairesine bizzat veya bilvekâle müracaatta bulunmalarý veyahut taahhütlü mektup
veya telgrafla açýk adreslerini bildirmeleri halinde kendilerine süre ile kayýtlý resmi teblið yapýlacaðý, bir ayýn sonunda müracaatta bulunmayan veya açýk adreslerini bildirmeyenler hakkýnda iþbu ilanýn neþri tarihinden itibaren bir ayýn sonunda teblið ediimiþ sayýlacaðý ilan olunur.”
B: 42203
T. C. ÝSTANBUL 3. ÝÞ MAHKEMESÝNDEN ÝLAN
MENKULÜN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
ÜSKÜDAR 1. SULH HUKUK MAHKEMESÝ SATIÞ MEMURLUÐU’NDAN
2008/11-Satýþ
T. C. BAKIRKÖY 1. ÝÞ MAHKEMESÝ -ÝLAN-
ESAS NO: 2010/503 Esas.
2004/1518 Esas.
DAVALI: HÜSNÜ MURTEZAOÐLU- Cerrahpaþa Adli Týp Enstitüsü Ýnþaatý Cerrahpaþa ÝSTANBUL
Davacý MUSTAFA YEÞÝLYURT tarafýndan davalý olarak HÜSNÜ MURTEZAOÐLU ve SGK
BAÞKANLIÐI aleyhine açýlan Tespit davasýnýn yapýlan yargýlama sýrasýnda;
Mahkememizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruþma gününü bildirir davetiye
çýkarýlmýþ olup, adresinizden ayrýldýðýnýz gerekçesiyle tebligat yapýlamamýþtýr. Adres araþtýrmasýndan da bir netice alýnamadýðýndan dava dilekçesi ve duruþma gününün ilanen tebliði
yapýlmýþ ve Mahkememizce verilen 11/03/2009 tarihli karar da ilanen teblið edilmiþ olup,
Mahkememizce verilen karar Yargýtay 21. Hukuk Dairesi’nin 29/04/2010 tarih 2009/6105 Esas ve 2010/4963 Karar sayýlý kararý ile bozulmuþ olup, dava Mahkememizin yukarýdaki esasýna kayýt yapýlmýþ olup,
Duruþma Günü: 28/07/2010 günü saat: 09:30’da duruþmada bizzat hazýr bulunmanýz, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi taktirde H.U.M.K.’nun 3156 sayýlý yasa ile deðiþik 213/2 maddesi uyarýnca yargýlamaya yokluðunuzda devam olunacaðý hususu ilanen teblið
olunur.
B: 42060
T. C. Bakýrköy 1. Ýþ Mahkemesi Hakimliðinden ÝLAN
DOSYA NO : 1996/1280 ESAS
2010/270 KARAR
2010/131 Karar.
Davacý SSK. Baþkanlýðý vekili Av. Ali Ender Dicle tarafýndan davalý Set Beton Madencilik
Sanayi ve Ticaret A.Þ. Hasan Sevmez aleyhlerine açýlan duruþmasý sonunda :
Davalý Hasan Sevmez'in Ortaköy Cumhuriyet caddesi No: 17 Silivri/Ýstanbul adresine ilanen tebligat yapýldýðý, dosyanýn 10.2.2010 tarihinde, karara çýktýðý kararda;
Davacýnýn davasýnýn KISMEN KABULÜ ÝLE;
11.766.- TL Gelirin 17.7.2000 onay tarihinden itibaren,
346.56.- TL Geçici iþ göremezlik ödeneðinin 4.6.1999 tarihinden itibaren,
43.25.- TL Hastane masraflarýnýn 18.3.1999 tarihinden itibaren iþleyecek yasal faizi ile
birlikte davalýlardan müþtereken ve müteselsilen alýnarak davacýya verilmesine,
Fazlaya iliþkin talebin reddine,
722.05.- TL Ýlam harcýnýn davalýlardan müþtereken ve müteselsilen alýnarak hazineye
gelir kaydýna,
1.458.69.- TL Nispi vekâlet ücretinin davalýlardan müþtereken ve müteselsilen alýnarak
davacý tarafa verilmesine,
7.638.59.- TL Ret nispi vekâlet ücretinin davacýdan alýnarak davalý Set Beton Madencilik
Sanayi Ticaret A.Þ. Tarafýna verilmesine,
Ret - Kabul oranýna göre davacý tarafýndan sarf edilen 115.00.- TL yargýlama giderinin
davalýlardan müþtereken ve müteselsilen alýnarak davacý tarafa verilmesine dair karar makamýna kaim olmak üzere ilanen teblið olunur.
18.5.2010
B: 42223
Davacý SGK. Baþkanlýðý vekili Av. Ali Ender Dicle tarafýndan davalýlar Bekir Ýçlek, Necdet Organer, Selahattin Gürbüz, Cuma Yeþilaðaç, Mehmet Kaymak, Musa Aktoprak, Mehmet Ali Uyan aleyhlerine açýlan dava sonunda:
Davalýlardan Selahattin Gürbüz’ün Akýncýlar mahallesi Beyatlý sokak No: 63 Güngören/Ýstanbul ve
Mehmet Ali Uyan’ýn 5 Nisan mahallesi Hatboyu caddesi, Seri sokak, Çetin apt. NO: 3/13 Diyarbakýr adreslerine ilanen tebligat yapýlmýþ olup mahkememiz dosyasý 24.3.2010 tarihinde karara çýkmýþ olup, kararda;
Davacýnýn davasýnýn sübut bulmadýðý anlaþýlmakla REDDÝNE,
SGK Harçtan muaf olduðundan harç alýnmasýna yer olmadýðýna,
Davacýnýn yapmýþ olduðu masraflarýn kendi üzerinde býrakýlmasýna, dair verilen karar ilanen
teblið olunur. 9.6.2010
B: 42225
T. C. BAKIRKÖY 1. ÝÞ MAHKEMESÝ -ÝLAN2003/1723 Esas. 2010/190 Karar.
Davacý SSK. Baþkanlýðý vekili Av. Ali Ender Dicle tarafýndan davalýlar Garanti Koza Ýnþaat
Sanayi ve Ticaret A.Þ. Gökay Rodoplu, Ýzoser Ýnþaat Sanayi ve Ticaret A.Þ. Ýle Volkan Zengin aleyhlerine açýlan duruþmasý sonunda :
Davalý Gökay Rodoplu’nun Ayaþ Yolu üzeri Doðankent sitesi No: 26/6 Eryaman/Ankara
adresine ilanen tebligat yapýldýðý, dosyanýn 3.3.2010 tarihinde karara çýktýðý kararda;
Davacýnýn davasýnýn taleple baðlý kalýnarak;
4.000.00.-TL gelirin 19.11.2002 gelirin onay tarihinden itibaren iþleyecek yasal faizi ile
birlikde davalýlardan müþterek ve müteselsilen alýnarak davacýya verilmesine,
237.60.-TL Ýlam harcýnýn davalýlardan müþtereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye
gelir kaydýna,
1.000.00.- TL Nispi vekâlet ücretinin davalýlardan müþtereken ve müteselsilen alýnarak
davacý tarafa verilmesine,
Davacý tarafýndan sarf edilen 640.00.- TL yargýlama giderinin davalýlardan müþtereken
ve müteselsilen alýnarak davacý tarafa verilmesine dair karar makamýna kaim olmak üzere
ilanen teblið olunur.
18.5.2010
B: 42222
T. C. GAZÝOSMANPAÞA 1. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN
Sayý: 2010/384 Esas .
08/06/2010
Davacý, ÞEREF SOYAL ile Davalýlar, MUSTAFA KABA, ÝBRAHÝM PALA MÝRASÇISI HANÝFE PALA-HACER PALA- YAKUP PALA- YUSUF PALA- ÞAHÝNDE PALA- SAÝME PALA- YASEMÝN TAÞTAN- NURÝYE KARAÇAYIR- MEHMET ALÝ PALA arasýnda mahkememizde görülmekte olan Elatmanýn Önlenmesi (Yýkým Ve Ecrimisil) davasý nedeniyle;
Mahkememizce verilen 17/06/2008 tarih 2006/175 esas 2008/269 karar sayýlý ilam
Yargýtay 1. Hukuk Dairesi Baþkanlýðýnýn 15/02/2010 tarih 2010/10-1432 sayýlý ilamý ile bozulmasýna karar verildiðinden, Giresun Alucra Ýðdecik köyü No: 51'de mukim olduðunu beyan eden ve Fransa’da olduðu bildirilmesine raðmen adresi tesbit edilemiyen Ýbrahim Pala
mirasçýsý Nuriye Karaçayýr ile Almanya’da ikamet ettiði bildirilen ve adresi tesbit edilemiyen Mehmet Ali Pala’nýn duruþmanýn býrakýldýðý 16/09/2010 günü saat 09.30'da mahkememizde hazýr bulunmasý veya kendilerini bir vekil ile temsil ettirmeleri aksi halde
H.U.M.K.nun 509-510 ve deðiþik 213 maddesi gereðince duruþmalarýn gýyaplarýnda sürdürülerek karara baðlanacaðýný bildirir meþruhatlý davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen
teblið olunur.
ÝHALE ÝPTAL ÝLANI
BAÞBAKANLIK DENÝZCÝLÝK MÜSTEÞARLIÐI ÝSTANBUL BÖLGE
MÜDÜRLÜÐÜ
13 Özel Güvenlik Hizmeti Alýmý ihalesi, 4734 sayýlý Kamu Ýhale Kanununun 16'
ncý maddesine göre iptal edilmiþtir.
Ýhale kayýt numarasý
: 2010/58251
1- Ýdarenin
a) Adresi
: Meclisi Mebusan Caddesi No: 73 Fýndýklý
Beyoðlu/ÝSTANBUL
b) Telefon ve faks numarasý
: 0212 249 21 97/98
: 0212 244 06 75
c) elektronik posta adresi
: [email protected]
2-Ýptal edilen ihalenin ilanýnýn yayýmlandýðý:
a) Kamu Ýhale Bülteninin tarih ve sayýsý : 26/05/2010-Sayý 1604 (yayýmlanmýþ ise)
b) Gazetenin adý ve tarihi (yayýmlanmýþ :Yeni Asya-26/05/2010 ise)
3- Ýhale iptal tarihi
: 16/06/2010
4- Ýptal nedeni veya nedenleri
: Ýdarenin gerekli, gördüðü veya ihale dokümanýnda yer alan belgelerde ihalenin yapýlmasýna engel olan ve düzeltilmesi mümkün bulunmayan hususlardan biri olarak idari þartname ile ihale ilaný arasýndaki hükümlerin örtüþmediðinin tespit edilmesi neticesinde, 21/06/2010 tarihinde yapýlacak
olan ihale iptal edilmiþtir.
B: 42079
T. C. ÜMRANÝYE 2. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
2010/3069 Tal.
Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr.
Birinci artýrma 21.06.2010 saat 14:20-14:25 arasýnda Güven Yediemin Otoparký-Ümraniye
Adliyesi Karþýsý Ümraniye/Ýst. adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 27/06/2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu
kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli
üzerinden alýnacak KDV’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, ihaleye % 20 teminat bedeli ile iþtirak edilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý
dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur.
16.06.2010
Takdir Edilen Deðeri
Lira Krþ
Adedi CÝNSÝ (Önemli nitelik ve özellikleri)
15.000,00 TL
1
34 DU 1949 Plakalý, 2006 Model, Fiat Marka Albea 1.2 8V Active Tipli, Sahra Beji Renkli Oto. Muhtelif yerlerinde çizikler
mevcuttur. Ruhsat ve Anahtar vardýr.
B: 42190
B: 42181
T. C. TUZLA ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ Taþýnýrýn Açýk Artýrma ÝLANI
TAZÝYE
Arkadaþýmýz A. Vahap Mutlu Bey'in muhterem annesi
Hanife Mutlu
'nun
vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Haktan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi, yakýnlarý ve arkadaþýmýza sabr-ý cemil niyaz eder,
taziyetlerimizi sunarýz.
KAYSERÝ YENÝ ASYA OKUYUCULARI
TEBRÝK
Seyfettin ve Elif Yýldýz kardeþlerimizin
Nesibe Hesna
ismini verdikleri bir çocuklarý dünyaya gelmiþtir.
Anne ve babayý tebrik eder, minik yavruya Cenâb-ý Hak'tan
hayýrlý uzun ömürler dileriz.
Kahramanmaraþ
Yeni Asya Okuyucularý
2009/454 TAL.
Dosyamýzdan rehinli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý araç satýþa çýkarýlmýþtýr.
Birinci artýrma 08.07.2010 PERÞEMBE saat 10.00 - 10.10 arasýnda TUZLA POSTANE MAH. SEHER SOK. NO: 4. ÝÇ KAPI NO: 7 ( L BLK ) adresinde yapýlacak ve o günü kýymetinin % 60'ýna istekli bulunmadýðý takdirde 13.07.2010 SALI günü ayný yer ve saatler arasýnda 2. artýrma yapýlacaðý, þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya
çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu, mahcuzun satýþ bedeli üzerinden
alýnacak KDV, damga resminin alýcýya ait olacaðý tellaliye ve aynýndan doðan vergi borcunun ihale bedelinden ödeneceði, satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, masrafý verildiði
takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur.
(Ýhaleye katýlacaklardan malýn tahmin edilen kýymetinin % 20'si kadar teminat alýnýr.)
11.06.2010
LÝRA
ADET MALIN CÝNSÝ (ÖNEMLÝ NÝTELÝK VE ÖZELLÝKLE RÝ)
7.000,00
1 adet 34 MRB 51 PLAKALI 1997 MODEL, FÝAT MARKA. BRAVO 1.6 SX
TÝPÝ, BUZ GRÝSÝ RENKLÝ OTOMOBÝL. RUHSAT VE ANAHTAR VAR.
MOTOR NO: 9751994. ÞASE NO: 06050006
TEBRÝK
Muhterem kardeþimiz Mustafa Nuri ile Zehra
Hanýmefendinin
Ahmet Kemal
ismini verdikleri bir erkek çocuklarý dünyaya gelmiþtir.
Anne ve babayý tebrik eder, minik yavruya Cenâb-ý
Hak'tan hayýrlý uzun ömürler dileriz.
KIRIKKALE YENÝ ASYA
OKUYUCULARI
2009/10 SATIÞ.
Üsküdar Bulgurlu (Ünalan) Mahallesi 72/1 pafta, 2375 ada, 15 parsel sayýlý 204.41 m2 miktarlý gayrimenkulün satýþýna Üsküdar 2. Sulh Hukuk Hakimliðinin 2006/280 esas sayýlý dosyasýndan karar verilmiþ ve Müdürlüðümüz satýþ memuru olarak tayin edildiðinden kýymet takdiri yapýlmasýna
karar verilerek kýymet takdiri yapýlmýþ ve gayrimenkulün tamamýna 130.000,00 TL takdir edilmiþtir. Ýsmail Hakký Topçu ve Halit Kol'a ilanen teblið olunur.
B: 42159
B: 42150
ELMADAÐ ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN
ÝLAN
ESAS NO: 2010/88
KARAR NO : 2010/136
Davacý BENGÝ REÞVANE YAMAN aleyhine mahkememizde açýlan Nüfus davasýnýn yapýlan açýk yargýlamasý sonunda;
HÜKÜM :
Davacýnýn davasýnýn KABULÜ ÝLE
Aydýn ili Söke ilçesi Cumhuriyet mahallesi C: 2 H: 353
birey sýra no: 19'da nüfusa kayýtlý, Murat ve Semat kýzý
Söke - 09/12/1974 d.lu T.C. 26629229288 davacý Bengi
Reþvane YAMAN’ýn isminden Reþvane isminin çýkartýlarak isminin BENGÝ olarak TASHÝHÝNE ve bu þekilde nüfusa kayýt ve tesciline karar verildiði ilanen teblið olunur.
B: 42123
Muris Hadide Üzümcü adýna kayýtlý 34 RAZ 45 plaka sayýlý 2000 model Volkswagen marka polo CLS 1.9 TDÝ trend tipi beyaz renkli WVWZZZ6KZYR534771 þasi seri nolu binek araçtaki ortaklýðýn açýk artýrma suretiyle giderilmesine karar verildiðinden aracýn üzerindeki mükellefiyetleriyle birlikte umum arasýnda açýk arttýrma suretiyle satýþýna karar verilmiþtir.
MUHAMMEN BEDELÝ :
Bilirkiþi raporuna göre satýþa konu 34 RAZ 45 plaka sayýlý 2000 model Volkswagen marka polo CLS 1.9 TDÝ trend tipi beyaz renkli WVWZZZ6KZYR534771 þasi seri nolu binek araca 13.000,00 TL. deðer takdir edilmiþtir.
1. ARTIRMA: 26.08.2010 Perþembe günü saat: 14.00-14.15 arasýnda; Üsküdar Çiçekçi Adliyesi binasý önünde yapýlacak ve o günü kýymetinin % 60'ýna alýcý bulunmadýðý taktirde;
2. ARTIRMA: 31.08.2010 Çarþamba günü saat: 14.00-14.15 arasýnda ayný yerde yapýlacak
ve arttýrma bedelinin aracýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin
alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya
çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu, artýrmaya iþtirak edeceklerin
tahmin edilen kýymetin % 20'si nispetinde (2.600,00 TL.) pey akçesi veya bu miktar milli
bir bankanýn þartsýz-kesin teminat mektubu veya bloke çek vermeleri lazýmdýr. Satýþ peþin
para iledir. Alýcý istediðinde 7 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak % 1 KDV alýcýya ve tellaliye de hissedarlara ait olacaktýr.
Ýhaleye katýlýp daha sonra ihale bedelini yatýrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alýcýlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ve son ihale bedeli arasýndaki farktan ve diðer zararlardan ve ayrýca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardýr. Ýhale farký ve
temerrüt faizi ayrýca hükme hacet kalmaksýzýn dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa
öncelikle teminat bedelinden alýnacaktýr.
Satýþ þartnamesinin mahkememizin 2009/4 satýþ dosyasýndan görülebileceði, masrafý
verildiði taktirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasý ile satýþ müdürlüðümüze baþvurmalarý gerektiði, satýþa iþtirak edenlerin þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý
ilan olunur.
03.06.2010
Lira
adet
Malýn cinsi
13.00,00 TL.
1
34 RAZ 45 plaka sayýlý 2000 model Volkswagen marka polo
CLS 1.9 TDÝ trend tipi beyaz renkli.
B: 42153
TUZLA ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ Taþýnýrýn Açýk Artýrma ÝLANI
2008/9767 ESAS.
Lira
Adet
200.000,00
1 Adet
350.000,00
1 Adet
Malýn cinsi (Önemli nitelik ve özellikleri)
Baþ tarafýnda, sancak/iskele her iki yanýnda ESMANUR ismi yazýlý. Çelik gövde inþaatý tamamlanmýþ. Boyasýz kabuk halinde,
hiçbir donatým malzemesi bulunmayan, yaklaþýk 19 m. boyunda,
4,5 m. geniþliðinde servis/acenta motoru formunda, yaklaþýk
30-35 ton çelik aðýrlýðýnda henüz tamamlanmamýþ tekne.
Çelik tekne inþaatý tamamlanmýþ, boyanmýþ ve elektrik donatým iþlerine kýsmen baþlanmýþ. Balýkçý gemisi tipinde baþ tarafýnda GZ 1489 ismi yazýlý, 25 m boyunda henüz tamamlanmamýþ tekne.
Dosyamýzdan hacizli yukarýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý tekneler satýþa çýkarýlmýþtýr.
ESMANUR isimli tekne için; Birinci Arttýrma 02.07.2010 Cuma saat: 10.30-10.40 arasýnda GZ
1489 isimli tekne için: Birinci Arttýrma 02.07.2010 Cuma saat: 10.45-10.55 arasýnda Orhanlý
Fettah Baþaran cad. Martý sk. No: 3 Tuzla adresinde yapýlacak ve o günü kývmetinin % 60'ý ve
satýþ paylaþtýrma masraflarýnýn toplamý nispetinde istekli bulunmadýðý takdirde.
ESMANUR isimli tekne için: Birinci Arttýrma 07.07.2010 Çarþamba saat 10.30-10.40 arasýnda GZ 1489 isimli tekne için: Birinci Arttýrma 07.07.2010 Çarþamba saat 10.45-10.55 arasýnda 2.artýrma yapýlacaðý, þu kadar ki. artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin %
40'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu,
mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak KDV. damga resminin alýcýya ait olacaðý, tellaliyenin ihale bedelinden ödeneceði ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýndan görülebileceði, masrafý verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak
isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur
(Ýhaleye katýlanlardan muhammen deðerin % 20'si kadar teminat alýnacaktýr)
B: 42165
08.06.2010
T. C. FATÝH 3. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLÂNI
Dosya No : 2010/342 Tal.
Örnek No: 25*
Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve deðerleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþ olup:
Birinci artýrmanýn 02/07/2010 günü saat 11:50-12:00’da Akay Otoparký - Namýk Kemal
Cad. Çuhacýoðlu Sok. No: 39 Aksaray - Fatih / Ýstanbul adresinde yapýlacaðý ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 07/07/2010 günü ayný yer ve saatte 2.
artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen deðerinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan
fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden satýþ günü geçerli oranda K.D.V.’nin
alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýnda görülebileceði; gideri verildiði
takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla Dairemize baþvurmalarý ilân olunur. 10.06.2010
Takdir Edilen Deðeri
Lira
Krþ. Adedi
Cinsi Niteliði ve Önemli Özellikleri
17.000,00
1
34 DD 3346 plakalý, Hyundai Accent marka, 2005 model, Gri
(Buz) rengi araç. Aracýn ön tamponu (plaka üstü) kýrýk. Sol arka
kapý vuruk, muhtelif yerlerde çizikler mevcut. Anahtar ve ruhsat yok.
B: 42019
T.C. ÞÝÞLÝ 2. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ
Esas No : 2007/22955 E.
Alacaklý :Allianz Sigorta A.Þ.
Vekili
: Av. Faruk PULAT-Av. Ebubekir ELÇÝ
Adres
: Ebekýzý Sok. Sosko Ýþ Mrk. N: 16 A Blk. K: 4 D: 36 Þiþli / Ýst.
Borçlu
: 1- MAÞALLAH KALKÞA ÇOBANDÜZÜ KÖYÜ ERCÝÞ/VAN
2- HÝKMET KALKÞA ÇOBANDÜZÜ KÖYÜ ERCÝÞ/VAN
8.900,93 TL Asýl Alacak
438,37 TL % 9,00 Faiz 1(*)
+ ————————————————
9.339,30 TL Tutarýndaki Toplam Alacaðýn Ýcra Gideri, Vekâlet Ücreti ve
Takip Tarihinden itibaren Ýþleyecek (% 9,00 yýllýk) Faiz Ýle Tahsili talebidir. (Kýsmi ödemeler
B.K. 84 uyarýnca öncelikle faiz ve masraflara mahsuben hesaplanacaktýr.)
Yukarýda belirtilen adreslere 7 Örnek Ödeme Emri gönderilmiþ olup, BÝLA gelmekle yapýlan
zabýta tahkikatýnda adresler tespit edilememiþtir.
Ödeme Emrinin Ýlanen Tebliðine karar verilmiþ olmakla; Ýþbu Ödeme Emrinin Gazetede ilan
tarihinden 15 gün sonra tebliði edilmiþ sayýlmasýna.
Ýþbu ödeme emrinin tebliði tarihinden itibaren borcu ve takip masraflarýný (7 gün’e ilavesi ile
22) gün içinde ödemeniz (-teminatý vermeniz ), borcun tamamýna veya bir kýsmýna veya alacaklýnýn takibat icrasý hakkýna dair bir itirazýnýz varsa, senet altýndaki imza size ait deðilse yine bu
(7 güne 15 gün ilave edilerek 22) gün içinde ayrýca ve açýkça bildirmeniz, aksi halde icra takibinde bu senedin sizden sadýr olmuþ sayýlacaðý, imzayý reddettiðiniz taktirde icra mahkemesi önünde yapýlacak duruþmada hazýr bulunmanýz, buna uymazsanýz itirazýnýzýn geçici olarak kaldýrýlacaðý, senet veya borca itirazýnýzý yazýlý veya sözlü olarak icra dairesine (7 gün’e 15 gün ilave edilerek 22 gün) içinde bildirmediðiniz taktirde ayný müddet içinde 74. madde gereðince mal beyanýnda bulunmanýz, dava ve takip iþlemlerine esas olmak üzere kendinize ait bir adresi itirazla
birlikte bildirmek zorunda olduðunuzu; adresinizi deðiþtirdiðiniz halde yurt içinde yeni bir adres
bildirmediðiniz ve yeni adresinizin de tespit edilemediði durumda, takip talebinde gösterilen
adrese çýkarýlacak tebligatýn size yapýlmýþ sayýlacaðý; borç ödenmez veya itiraz edilmezse cebri
icraya devam edileceði ihtar olunur.
...../...../200
(Ýc.Ýf.K.60) Yönetmelik örnek No: 7
B: 42126
YENÝASYA / 19 HAZÝRAN 2009 CUMARTESÝ
TEBRÝK
13
SiyahMaviKýrmýzýSarý
14
YENÝASYA / 19 HAZÝRAN 2010 CUMARTESÝ
SPOR
BAKIÞ
DAUM'A ÇÝN ÝÞKENCESÝ
Daum krizi
FENERBAHÇE ÝLE SANCILI BÝR ÞEKÝLDE YENÝ SEZONA DEVAM ETME KARARI ALAN CHRÝSTOPH DAUM DÜN
SABAH YENÝ SEZON ÝÇÝN YARDIMCISI ROLAND KOCH ÝLE BÝRLÝKTE MESAÝSÝNE BAÞLADI. DAUM, TERCÜMANIN
GÖREVÝNE SON VERÝLMESÝ YÜZÜNDEN GAZETECÝLERLE ÇAT-PAT TÜRKÇE KONUÞMAK ZORUNDA KALDI.
FENERBAHÇE Kulübünün yollarýný ayýramadýðý teknik direktör Christoph Daum, yeni sezon için mesaisine baþladý.
Daum'un tesislere geliþende hiçbir
yöneteci tarafýndan karþýlanmamasý
dikkatleri çekti. Önceki gün
baþkan Aziz Yýldýrým ve yöneticilerle yaptýðý görüþmenin ardýndan Roland Koch dýþýndaki yardýmcýlarýnýn görevine son verilen, ancak kendisiyle yola devam etme kararý alýnan Alman
teknik adam, Dün saat 09.50'de
Can Bartu Tesisleri'ne Koch ile
birlikte gelerek, yeni sezonun
planlamasý için çalýþmalarýna start
verdi. Tesisler önünde basýn mensuplarýnýn sorularýný cevaplayan Daum,
burasýnýn kendisinin ikinci vataný
olduðunu belirterek,
''Ne yapacaðýmýzý göreceðiz. Ýyi antrenman
programý, iyi bir kaleci
ve iyi bir asistan koç ile
baþarý gelir. Ayhan Tumani ve diðer yardýmcýlarým iyi çalýþtýlar'' dedi.
Alman basýný: Daum'a
yapýlanlar çok saçma
ALMAN teknik adam Christoph Daum'un Fenerbahçe'de göreve devam edecek olmasý Alman basýnýnda da yanký buldu. Fenerbahçe'de, teknik direktör Christoph Daum'un, Roland Koch
dýþýndaki yardýmcýlarýyla iliþkilerin kesilmesini saçmalýk olarak yorumlayan
gazete, kulübün muhtemelen bir çýkýþ
yolu bulamadýðý için bu yolu seçtiðini
yazdý. Daum'a telefonla ulaþan gazete
yetkilileri, Daum'un kendilerine baþkan Aziz Yýldýrým ile görüþmesinin detaylarýný veremeyeceðini, ancak baþkana hitaben gazetecilere, ''Hala teknik adam olarak devam ettiðimi açýklayabilir miyim'' dediðini ve ''Evet'' cevabýný
aldýðýný belirttiðini vurguladý.
TEHDÝT YOK, KORUMA ALMAM
Daum'un hiç bir zaman ''tehdit edildim'' gibi bir cümle sarf etmediðini ifade eden gazete, Daum;un, ''Bana sade-
ce, ailem ve benim için Ýstanbul'da
kalmamýn tehklikeli olabileceði söylendi. Yoksa tehdit olmadý. Þimdi de
herhangi bir koruma almayacaðým.
Benim için tehlikeli olan, sizler için
deðil mi? O zaman bir sessizlik oldu'' dediðini yazdý. Gazetenin bundan sonraki görev için herhangi bir
zorluk çýkarýlacak mý sorusuna Daum'un, ''Bunu sizin tahmin gücünüze
býrakýyorum'' diye cevapladý ve Ýstanbul'da kaldýðýný bildirdi. Haberde ayrýca, teknik direktör Daum'un yardýmcýlarýnýn görevden alýnmasý konusunda
kendisine herhangi bir sebep
söylenmediði de ifade
edildi.
Christoph Daum
TERCÜMANSIZ KALDI
Diðer antrenör yardýmcýsý ve tercümaný Ayhan Tumani'nin görevine
son ve ril me si nin ar dýn dan ter cü mansýz kalan Daum, antrenör Roland Koch ile birlikte önce Türkçe ifadeler kullandý. Daum, Türkçe olarak Türkiye ve Fenerbahçe'yi sevdiðini belirterek, ''Türkiye ve Samandýra
ikinci vataným. Bugün çok iþ var'' dedi. Daha sonra sözlerine Almanca
devam eden tecrübeli teknik adam,
''Tekrar Samandýra'dayýz. Türkiye ve
Samandýra'yý seviyoruz. Ne yapacaðýmýzý göreceðiz. Herkesin iyi yolda
çalýþtýðýný düþünüyorum. Ýyi bir çalýþma programý, iyi kaleci ve iyi asistan
koç, bunlar baþarýdýr. Marcel Daum
ve Ayhan Tumani harika çalýþtýlar.
Birini göndereceksen bu ben veya
Koch olabilir. Aykut Kocaman'ý düþünebilirsin. Bunu anlamasý güç. Nedeni ne olabilir ki?'' ifadelerini kullandý. Christoph Daum'un yardýmcýsý
Roland Koch ise Türkçe olarak burayý çok sevdiklerini ve yeni sezon için
çalýþacaklarýný dile getirdi.
Türk Dünyasý minderde buluþuyor
6. TÜRK DÜNYASI GÜREÞ TURNUVASI BUGÜN ÝSTANBUL'DA BAÞLAYACAK. ORGANÝZASYONDA 11 ÜLKEDEN 150 SPORCU MÜCADELE EDECEK.
6. TÜRK Dünyasý Güreþ Turnuvasý ve Kültür Þöleni bugün Ýstanbul'da baþlayacak. Burhan Felek
Spor Salonu'nda gerçekleþtirilecek etkinlikte Türkiye ile birlikte 11 ülkeden yaklaþýk 150 sporcu
mücadele edecek. Ýstanbul Gençlik Spor Ýl Müdürü Tamer Taþpýnar, Güreþ Federasyonu Baþkaný
Osman Aþkýn Bak ve Üsküdar Belediye Baþkaný
Mustafa Kara ile birlikte Üsküdar Belediyesi Sosyal
Tesisleri'nde düzenlediði basýn toplantýsýnda orga-
Quaresma
formalarý hazýr
BEÞÝKTAÞ'IN son dönemdeki en flaþ transferi Ricardo Quaresma'nýn formalarý yoðun
çalýþmayla hazýrlanýyor. Beþiktaþ Kulübü
Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu
Üyesi Hakan Aksoy, bugün Ýstanbul'a gelip,
yarýn da resmi sözleþmeyi imzalayacak
Portekizli Quaresma'nýn formalarýný hazýrladýklarýný söyledi. Aksoy, yaptýðý açýklamada, BJK Ýnönü Stadý'nda yapýlacak törenle
sözleþme imzalayacak yeni oyuncularýnýn
ilk 5 bin formasýnýn yarýn stattaki Kartal
Yuvasý'nda yer alacaðýný belirterek, ''Formalarýn bir bölümü hazýr. Kalan bölümünü de
Kartal Yuvalarý'na vereceðiz. Bunun yanýnda yine Quaresma temalý 15 bin tiþört, þapka ve atkýyý da hazýrladýk'' dedi. Hakan Aksoy, Beþiktaþ camiasýnýn bir süredir talep
ettiði beyaz formalarý da yakýnda çýkaracaklarýný ve bu formalarýn üstünde kendinden
desenli küçük kartal þekillerinin bulunacaðýný sözlerine ekledi.
Kombine kart
satýþý baþlýyor
BEÞÝKTAÞ'TA 2010-2011 futbol sezonu
kombine kartlar ve localarýn satýþý, bugün
baþlayacak. Siyah-beyazlý kulüpten yapýlan
açýklamada, 27 Haziran Pazar gününe kadar eski kart sahiplerine satýþlarýn yapýlacaðý,
genel satýþlarýn ise 28 Haziran Pazartesi günü baþlayýp, 14 Temmuz'da sona ereceði
bildirildi. Taraftarlarýn, kombine kartlarýný
tüm kredi kartlarýna 1 peþin ve 4 taksit ile
sahip olabilecekler. Divan Kurulu üyelerinin
yüzde 15 indirimli alacaðý kombinelerde,
KARTALCELL'den yeni faturalý hat alanlara ve numarasýný KARTALCELL'e taþýyanlara yüzde 5 indirim uygulanacak. Kombine
kart satýþlarýnýn, Ýnönü Stadý altýnda yer alan
Satýþ Merkezi'nden, 0216 556 98 00 numaralý Biletix Çaðrý Merkezi'nden ve ''www.biletix.com'' internet sitesinden yapýlacaðý belirtildi. Kombine kartlarýn en ucuzu 550, en
pahalýsý ise 7 bin 500 lira olacak.
nizasyonla ilgili bilgi verdi. Taþpýnar, iki gün sürecek organizasyonun Üsküdar Belediyesinin sponsorluðunda düzenlendiðini belirterek, ''Her geçen
yýl daha güzel olmasý için gayret ettiðimiz turnuvamýza bu yýl Türkiye'nin yaný sýra Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan, Daðýstan, Bulgaristan,
Makedonya, Kosova, Irak, Kuzey Kýbrýs Türk
Cumhuriyeti ile Suriye katýlacak. Güreþ Federasyonunun takvimine giren turnuvada yaklaþýk 150
güreþçi mücadele edecek. Organizasyonda ayrýca
Türk dünyasýnýn çeþitli kültürel zenginlikleri de
sergilenecek. Katýlan tüm sporculara baþarýlar diliyorum'' diye konuþtu. Osman Aþkýn Bak, Güreþ
Federasyonu olarak turnuvayý desteklediklerini ifade ederken, Mustafa Kara ise sosyal belediyecilik
kavramý altýnda sporun önemli bir yeri olduðunu
dile getirerek, Üsküdar Belediyesi olarak bu anlamda yaptýklarý çalýþmalardan söz etti.
Arjantin liderlik
koltuðuna oturdu
n 2010 Dünya Kupasý B Grubu'nda
ikinci maçlar tamamlandý. Gruptaki
ikinci maçýnda Güney Kore ile
karþýlaþan Arjantin, rakibini 4-1 yendi
ve 6 puanla liderlik koltuðuna oturdu.
Grubun diðer maçýnda ise Yunanistan
ile Nijerya karþýlaþtý. Maçýn 57
dakikalýk bölümün 10 kiþi oynayan
Nijerya, 1-0 öne geçtiði maçtan 2-1
yenik ayrýldý ve ikinci maçýnda da
puan alamadý. Dünya kupalarý tarihinde ilk golünü bugün oynanan
maçta atan Yunanistan ise bu sonuçla
ilk galibiyetini ve ilk puanýný da almýþ
oldu. B Grubu'nda, 22 Haziran Salý
günü Yunanistan-Arjantin ve NijeryaGüney Kore maçlarý oynanacak.
Uruguay ve Meksika
2. tura yakýn
n 2010 Dünya Kupasý A Grubu'nda ikinci maçlar tamamlanýrken, Uruguay 4 puanla liderliðe yükseldi. Evsahibi Gü ney Af ri ka Cum hu ri ye ti i se
önceki gün Uruguay karþýsýnda aldýðý
3-0'lýk yenilginin ardýndan grupta son
sýraya geriledi. Meksika'nýn karþýsýna
çýkan Fransa, gol orucunu bozamadý
ve sahadan 2-0 yenik ayrýldý. Meksika,
aldýðý galibiyetle puanýný 4'e çýkarttý
ve averajla ikinci sýraya yükseldi.
Dünya Plaj Hentbol
Þampiyonasý salýya
n4. Dünya Plaj Hentbol Þampiyonasý,
22-27 Haziran tarihleri arasýnda Antalya'da yapýlacak. Þampiyonaya, Türkiye'nin yaný sýra erkekler ve bayanlarda
toplam 18 ülke katýlacak. Erkekler ve
bayanlar 6'þarlý olarak (A) ve (B) gruplarýnda mücadele edecek. Türkiye, erkeklerde (A) grubunda, Brezilya, Ýspanya,
Umman, Macaristan ve Libya, bayanlarda da (B) grubunda Ýspanya, Brezilya,
Çin, Norveç ve Macaristan ile karþýlaþacak. Þampiyonanýn önemli karþýlaþmalarý TRT 3'ten naklen yayýnlanacak.
EROL DOYRAN
[email protected]
enerbahçe, yeni sezona "Daum krizi" ile girecek. Baþkan Aziz Yýldýrým ve arkadaþlarý, yaklaþýk 18 milyon lirayý bulan tazminatý nedeniyle Daum ile “yola devam” kararý vermek zorunda kaldý. Ancak
Alman hocanýn, kulüpte oðlu dahil üç yardýmcýsýnýn iþine son verilmesi, sportif direktör Aykut Kocaman'a baðlý olarak çalýþmaya
zorlanmasý ve takým tatildeyken, Haziran sýcaðýnda mesaiye baþlamasý talimatý kararýna
sessiz kalmasý, taraflar arasýnda yaþanan soðuk savaþýn ayak sesleri olarak deðerlendirildi. Ayrýca Daum'un medyada yönetim aleyhindeki haberlerin tamamýnýn uydurma ve
yalan olduðunu açýklamasýna karþýlýk, kulübe
yazýlý bilgi vermesinin istenmesi, yönetimin
kendisine hiç güveni kalmadýðýný gösteriyor.
Bize göre, baþkan Aziz Yýldýrým, Daum'un
bu kararlar sonunda pes edip, çalýþmayacaðýný düþünüyor. Tesislere her sabah 9'da gelip,
akþam 6'da gitmek, Aykut Kocaman'ýn altýnda bir memur gibi çalýþmaya zorlamak yýldýrma politikasýndan baþka bir þey deðildir.
Alman hoca, dýþarýya sýzdýrýlan gergin görüþmede Aziz Yýldýrým'ýn bütün isteklerini kabul ederek, bir yerde sonuna kadar direneceðini ve tazminat hakkýndan vazgeçmeyeceðini açýk bir þekilde göstermiþ oldu.
Hukuka saygýlýysak Daum'a hak vermemiz gerekir. Onun geçen sezon baþýrýlý
olup, olmadýðý ayrý bir konu. Fenerbahçe ile yaptýðý 3 yýllýk sözleþmenin 1 yýlýný doldurdu. Sözleþme gereði 2 yýl daha kulüpte
çalýþma hakký bulunuyor. Aksi taktirde basýna akseden 8 milyon avro tutan tazminatýný almaya hakký vardýr. Aziz Yýldýrým, geçen yýl da ayný hatayý Aragones'in sözleþmesinde yaptý. 72 yaþýndaki Ýspanyol teknik
adama 2 yýllýk imza attýrýp, sezon sonunda
göndermeye kalktý. Aragones týpký Daum
gibi direnerek, tazminat hakkýndan vaçgeçmedi. Yapýlan görüþmeler sonunda hakettiði paranýn tamamýný aldý.
Aziz Yýldýrým, bu defa meblag büyük olduðu için tazminat vermek istemiyor. Verirse camiadan büyük bir tepki alacaðýný biliyor. Çýkýþ yolu olarak Daum'un elini ve kolunu baðlayýp, çalýþamaz bir pozisyona getirerek istifa etmesini bekleyecek. Ýnatçý ve
tecrübeli Daum ise bu tuzaklarý bekliyormuþ gibi hazýrlýklý geldi. Ancak, her iki taraf
da birbirine güvenmiyor. Bu þartlarda Fenerbahçe'nin baþarýlý olmasý mümkün deðil.
Taraflar arasýnda bir orta yol bulunmadýðý
taktirde Fenerbahçe'nin yeni sezona aðýr bir
krizle gireceðine kesin gözüyle bakýlýyor.
F
Hollanda-Japonya
Amerikan Frofesyonel Basketbol Ligi'nin (NBA) 2009-2010 sezonu þampiyonu, Los Angeles Lakers oldu. FOTOÐRAF: A.A
NBA'de þampiyon Lakers
BOSTON CELTÝCS ÝLE ÇIKTIÐI FÝNAL SERÝSÝNDEKÝ 7. MAÇINI 83-79 KAZANAN LOS ANGELES LAKERS, 16.
ÞAMPÝYONLUÐUNU ÝLAN ETTÝ. 32 YAÞINDAKÝ YILDIZ KOBE BRYANT ''EN DEÐERLÝ OYUNCU'' SEÇÝLDÝ.
AMERÝKAN rofesyonel Basketbol
Ligi'nin (NBA) 2009-2010 sezonu
þampiyonu, Los Angeles Lakers oldu. NBA'de sezonun þampiyonu,
TSÝ dün sabaha karþý yapýlan Los
Angeles Lakers-Boston Celtics maçýyla belirlendi. Final serisindeki 7.
maçýnda Boston temsilcisini 83-79
maðlup eden Lakers, seride 4-3'lük
üstünlük elde ederek, þampiyonluk
yüzüðüne sahip oldu. Los Angeles'taki Staples Center'da oynanan
maçta 23 sayý, 15 ribaunt ve 2 asist
ile mücadele eden Lakers'ýn 32 yaþýndaki yýldýzý Kobe Bryant, ''En Deðerli Oyuncu (MVP)'' ödülünü alýrken, lig tarihindeki beþinci þampiyonluðunu gördü ve efsane oyuncular Kerim Abdul Jabbar ile Michael Jordan'ýn altý þampiyonluk rekoruna bir adým daha yaklaþtý.
Serideki 3-3'lük beraberliði bozacak ve þampiyonu belirleyecek son
karþýlaþmada, NBA'in en büyük iki
takýmý da savunmaya aðýrlýk vererek
mücadele edince mücadele sayý olarak cýlýz kaldý ve 100'lü yüksek rakamlara ulaþýlamadý.Ýlk yarýsý 40-34
Boston Celtics'in üstülüðü ile sona eren, son periyodun ortalarýna kadar
yeþil beyazlýlarýn liderliðinde giden
Lakers'ýn yýldýzý Kobe Bryant karþýlaþmayý
23 sayý, 15 ribaunt ve 2 asistle tamamladý.
karþýlaþma, Lakers'ýn ''veteran'' yýldýzý
Derek Fisher'in, bitime 6.12 dakika
kala attýðý kritik üçlükle yakaladýklarý
64-64'lük beraberlik sonrasý ev sahibi
Los Angeles ekibi lehine döndü.
Zaman zaman oyuncular arasýnda gerginliklerin yaþandýðý, her iki
takým antrenörlerinin de sýk sýk hakemlere itiraz ettiði final serisinin
yedinci karþýlaþmasýnda, ilk yarýyý 8
sayý gibi düþük bir rakamla tamamlayan yýldýz oyuncu Bryant, son 5
dakikada yeteneðini ortaya koydu
ve 7 sayý üreterek takýmýna üst üste
ikinci þampiyonluðu kazandýrmayý
baþardý. Lakers'da karþýlaþmayý, Ron
Artest 20, Ýspanyol yýldýz Pau Gasol
19, Derek Fisher ise 10 sayý ile tamamladý. Los Angeles ekibinin toplamda aldýðý 30 ribaunttan 23'ünün
ofansif ribaunt olmasý da karþýlaþmanýn Lakers'ýn lehine sonuçlanmasýnda önemli bir etken oldu.
n 2010 Dünya Kupasý E Grubu'nda bugün
Hollanda ile Japonya karþý karþýya gelecek.
Durban'daki 44 bin seyirci kapasiteli Moses
Mabhid Stadý'ndaki karþýlaþma, saat
14.30'da baþlayacak. FIFA dünya sýralamasýnda 4. sýrada bulunan Hollanda ile 45.
sýrada yer alan Japonya milli takýmlarýný
karþýlaþmasýnýn zevkli geçmesi bekleniyor.
Gana-Avustralya
n 2010 Dünya Kupasý D Grubu'nda bugün
Gana ile Avustralya karþý karþýya gelecek.
Rustenburg'daki 44 bin seyirci kapasiteli Royal
Bafokeng Stadý'ndaki saat 17.00'de baþlayacak
karþýlaþmayý, Ýtalyan hakem üçlüsü Roberto
Rosetti, Paolo Calcagno ve Stefano Ayroldi
yönetecek. FIFA dünya sýralamasýnda Gana 32.
sýradaAvustralya 20. sýrada yer alýyor.
Kamerun-Danimarka
n 2010 Dünya Kupasý E Grubu'nda bugün
Kamerun ile Danimarka karþý karþýya gelecek. Pretoria'daki 49 bin seyirci kapasiteli
Loftus Versfeld Stadý'ndaki karþýlaþma, saat
21.30'da baþlayacak. FIFA dünya sýralamasýnda Kamerun 19. sýrada, Danimarka
ise 36. sýrada bulunuyor.
TRT 1'DE BUGÜN
14:30 Hollanda-Japonya
17:00 Gana-Avustralya
21:30 Kamerun-Danimarka
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý
15
YENÝASYA / 19 HAZÝRAN 2010 CUMARTESÝ
HABER
Ýzmirli hanýmlardan “gençliðe mesaj”
ÝZMÝR YENÝ ASYA HANIM OKUYUCULARI TARAFINDAN MURAT REÝS KÜLTÜR MERKEZÝNDE DÜZENLENEN “BEDÝÜZZAMAN’DAN GENÇLÝÐE MESAJLAR” KONULU PROGRAM YOÐUN ÝLGÝYLE ÝZLENDÝ.
ÝZMÝR Yeni Asya Haným okuyucularý tarafýndan
Murat Reis Kültür Merkezinde düzenlenen “Bediüzzaman’dan Gençliðe Mesajlar” konulu program yoðun ilgiyle izlendi. Her yýl sonunda geleneksel olarak düzenlenen ve bu yýl beþincisi yapýlan “Bir Demet Tebessüm” adlý tiyatro gösterileri bu yýl tefekkürî bir bakýþ açýsý da eklenerek
daha da zengin bir boyut kazandý. “Bir demet tebessüm” ile güncel olaylarý ve yaþanan problemleri Risâle-i Nur ýþýðýnda trajikomik skeç ve parodilerle sergileyen ekip, “Bir demet tefekkür”le
de gü nü müz prob lem le ri hak kýn da Ri sâ le-i
Nur’dan yapmýþ olduklarý araþtýrmalarý sundular.
Sunuculuðunu Zeyneb Akdemir ve Hilal Yaman’ýn yaptýðý program güldürürken düþündürmeyi hedefledi. Kur’ân-ý Hâkim’in hakikatleri ýþýðýnda hazýrlanan program Þulenur Demirdöðmez’in Kur’ân tilâvetiyle baþladý.
GENÇLERÝN ROLÜ BÜYÜK
Programýn açýþ konuþmasýný yapan Eðitimci
Nurbanu Þen, gençliðin hayat yolculuðunda çok
kritik bir dönem ve adeta bir yol ayrýmý olduðuna dikkat çekti. Ýman hizmetinde gençlerin çok
büyük rolü olduðunu vurgulayan Þen, Asr-ý Saadette Peygamberimizin (asm) teblið hizmetine
en çok yardým edenlerin gençler olduðunu söyledi. Þen, gençlere vazifelerinin kudsiyetini ve zamanlarýnýn kýymetini vurgulayarak, bu ‘yol ayrýmý’nda en güzel yol gösterici rehber Gençlik
Rehberi olduðunu ifade etti.
Açýþ konuþmasýnýn ardýndan ‘Gençliðe Kurulan Tuzaklar’ konusunda grup olarak yaptýklarý
çalýþmanýn sunumunu yapan Nurseza Saðýr,
gençleri yoldan çýkarmak için ifsat komitelerinin
bilinçli olarak tuzaklar kurduklarýna dikkat çekti.
En tehlikeli tuzaklardan biri olan hubbucah ve
Ýzmir Yeni Asya Haným okuyucularýnýn "Bediüzzaman'dan Gençliðe Mesajlar" programý, "Bir Demet Tebessüm" adlý tiyatro gösterisiyle zenginleþtirildi. Ýzleyiciler sunumlarý ve tiyatroyu ilgiyle takip etti.
þöhretperestliðin insanýn en zayýf damarý olduðunu ve istismar edilerek zehirli bir bal hükmüne geçtiðini söyledi. Özellikle medyanýn etkisiyle
gençlerin bu hissi okþanarak gençlerin ahlâkýnýn
bozulmaya çalýþýldýðýný vurguladý. Bu asýrda kiþisel geliþim ve özgüven olarak nitelendirilen bir
baþka tuzak da enaniyet olarak ele alan Saðýr,
“Kiþiye kontrolsüz bir þekilde empoze edilen enaniyetin kiþiyi bencil bir hale getirdiðini ve her
þeyde kendine menfaat gözeterek kiþide küçük
bir firavuniyet oluþturduðunu” kaydetti. Sunumun ardýndan yapýlan skeçle þöhret olmak yolunda gençliðini harcayan bir gencin hayatýnýn
nasýl zehirlendiðini ve sonradan piþman olduðunu anlatan hayatý canlandýrýldý.
GENÇLÝÐE KURULAN TUZAKLAR
Ýkinci olarak da ‘Gençlik ve Medya’ konusunu
ele alan grubun çalýþmasýný ise Hatice Akkaya
sundu. Medyanýn gençliðe kurulan tuzaklardan
en tehlikeli ve yaygýn olarak kullanýldýðýný ifade
eden Akkaya; bilinçaltýnýn hedeflenerek hazýrlanan diziler ve programlarla farkýnda olmadan
ahlâkýn bozulduðunu söyledi. Ayrýca yapýlan araþtýrmalara göre, Avrupa’da bir çok ilmi geliþmede geri planda kalýrken telefon kullanýmýnda
üçüncü, internet kullanýmýnda ise yedinci sýrayý
almamýzýn ilginçliðine dikkat çekti. Medyanýn
yanlýþ kullanýmýyla gençlerin adeta genleriyle oynandýðýna vurgu yaparak, Bediüzzaman’ýn da ifadesiyle medyanýn onlarý sefahate, israfa, zulme
ve harama sevk ettiðini kaydetti. Sunumun ardýndan yapýlan gösteride, çocuklarýnýn sýnýrsýz ve
kontrolsüz kullanýmýna verdikleri medya yüzün-
den çocuklarýný medyada kaybeden ailenin trajikomik halleri canlandýrýldý.
HEDEFSÝZ YETÝÞMEK
Ü çün cü o la rak Gü lay A taç’ýn su nu mu nu
yaptýðý ‘Gençliðin Kimlik Arayýþý’ adlý konu yer
aldý. Ataç, sunumunda özellikle gençlerinin hedefsiz ve gayesiz olarak yetiþtiðini, nazarlarýnýn
sadece maddeye yönelik olduðunu ifade etti.
Bir gen cin mad dî yön den ge liþ ti ri lip ma ne vî
yön den ek sik bý ra kýl ma sý ný Be di üz za man’ýn
“Bir çocuða cesedini beslemek için kalp ve ruhunu yedirmek gibi bir zulüm olur” ifadesiyle
ö zet le di. Genç ler de ki ru hî bu na lý mýn da bu
maddeye yönelik hedeflerden kaynaklandýðýný,
gencin ruhunda meydana gelen manevî boþluðu ise eðlencelerle doldurmaya çalýþtýðýný fakat
VE YAT GEZÝSÝ...
ÝZMÝR Yeni Asya haným okuyucularýnýn ve Ýzmir’den mezun olan hanýmlarýn da katýlýmýyla programýn ertesi günü bir yat gezisi düzenlendi. Keyifli dakikalarýn yaþandýðý gezinin daha geniþ
bir organizasyonla geleneksel hale getirilmesi istendi. Programa ve yat gezisine Ýzmir’in Tire ilçesinden katýlan Nazmiye Keçeli, yat gezisinin anýsýna duygularýný þu mýsralarla ifade etti:
Murat Reis salonundayken; açtý rengârenk güller,
Sahnedeki yüzleri örtmüþtü nurdan tüller,
Orada haþroldu gülen yüzler
Ýnþallah ufukta görülecek güzel günler,
Ya Rab ayýrma bizi bizlerden,
Biz çok memnunuz sizlerden,
Gök mavi denizse ayrý bir mavi
Kahvaltý sofralarýndaki sohbetlerde kardeþ gönüller oldu kavi
Yattayken bad-ý saba yeli esti
Yiyecek uman martýlar yollarýmýzý kesti
Yatlar birbiri ardý sýra yarýþýyordu
Kardeþ ruhlar kâinatla buluþuyordu.
Anlatýlmaz yaþanýlan duygu dolu anlar
Yurdumuz ne kadarda güzelmiþsin
Sýradaðlarla bizleri süzermiþsin
Münâcatta dermiþ daðlarý yeryüzünde hazineli birer direk yaptým
Bense seyrettiðim sýradaðlardan çok derin hisler kaptým.
Kardeþlerden ayrýlmamak için çok dualar yaptým.
Üstadým dedin yaren bir Kur’ân bir
Her yanýmýzý kaplamýþ manevî bir kir
Öbür âleme ak yüzle gitmek için
Resulüm saðýmda olsun, Üstadým sol koluma da sen gir
bir noktadan sonra onunda tatmin etmeyip her
türlü harama yol açtýðýný ifade etti. Sunumun
ardýndaki tiyatro ile de; amaçsýz bir þekilde hayattan lezzet almaya çalýþan gençlerin ruhlarýndaki boþluðu Risâle-i Nur hakikatlerinde bulduklarýný ve ancak o dâvâ ile hakikî bir kimlik
kazandýklarý sergilendi.
DUYGULARIN DOÐRU
KULLANILMASI
‘Gençlik ve Duygu Yönetimi’ konusu ile ilgili
yapýlan araþtýrmayý Nurefþan Kiracý sundu. Cenâb-ý Hakkýn insaný binlerle hissiyat ve duygularla donattýðýný ifade ederek konuþmasýna baþlayan Kiracý; bu duygularýn ise veriliþ amacýnýn
Cenâb-ý Hakký tanýmak ve yaratmýþ olduðu nimetleri tartýp, þükretmek olduðunu belirtti. Özellikle bu asýrda arzularýn hýzla tatmin edilmeye çalýþýldýðýný, “ihtiyar-ý selb edip pervane gibi
sefahat ateþine atýyor. Kör hissin fetvasý ile bir
dakikalýk hayat-ý dünyeviye için binler seneler
hayat-ý bakiyeyi tercih ediyor” ifadeleriyle özetleyen Kiracý; duygularýn doðru kullanýlmasý için
önce nefsin terbiye edilmesi gerektiðini söyledi.
Sunumun ardýndan yapýlan skeçle konu özetle
canlandýrýldý.
HAYAT BOYU EÐÝTÝM
Son olarak da “Gençlik ve Eðitim’ konusunun
sunumunu yapan Tuba Acýr; eðitimin hayat
boyu süren bir süreç olduðunu ve “eðitim ülkemizde sanýlanýn aksine öðretmekten öte bir
þeydir” dedi. Eðitimin zihnî, ahlâkî, fizikî bir
terbiye süreci olduðunu ve akýl, kalp, beden ve
ruh geliþimini hedeflemesi gerektiðini anlatan
Acýr, fakat ne yazýkki; ülkemizde eðitim sistemi
ezbere dayalý ve sadece öðrenimle sýnýrlý olduðuna dikkat çekti. Ayrýca sadece dünyevî ve fen
ilimleriyle sýnýrlandýrýlan eðitim sisteminin yetersiz olduðunu ve bu þekilde eðitilmeye çalýþýlan gençliðin manevî bunalýmlar yaþadýðýný ifade etti. Sunumun ardýndan yapýlan gösteride
Risâle-i Nur ilminin gençlerin eðitimindeki ehemmiyeti vurgulandý.
Program çeþitli illerden gelen ve programa
katýlan Ýzmir mezunlarýna verilen hediye merasimiyle sona erdi.
Ýzmir mezunlarýnýn da katýldýðý program sonrasý hatýra fotoðraflarý da çektirildi.
DENÝZLÝ
SÝVAS
Pikniðe Davet
Sivas Gençlik ve Kültürel Hizmet Derneði
Deðerli Ýsmail Kartal'ýnda katýlacaðý
Cumhuriyet Üniversitesi mezunlarý ve
Yeni Asya Okuyucularýmýzýn iþtirakiyle
yapacaðýmýz 3'üncü pikniðimize
teþriflerinizi bekleriz.
Tarih
: 20.06.2010
Saat: 08.00
Yer
: Paþabahçe piknik alaný
Ýrtibat Tel: 0 (346) 229 60 51
(0505) 548 03 32
Risâle-i Nur
Sohbetine Davet
Konu
Tarih
Yer
: Ýhlas ve Þefkat
: 19.06.2010 Cumartesi
: Yeni Asya Hizmet Binasý
Denizli
Organizasyon : Denizli Yeni Asya Temsilciliði
Hatip, Konuþmacý: Eðitimci-Ýlahiyatçý Yazar
Ýsmail Aksoy
Not: Program Sadece Hanýmlara Mahsustur.
KAHRAMANMARAÞ
Baþkonuþ Yaylasýnda Buluþalým
Kahramanmaraþ Yeni Asya Gazetesi Temsilciliðinin 20 Haziran 2010 tarihinde
M. Latif SALÝHOÐLU'nun katýlýmýyla Baþkonuþ Yaylasýnda düzenlenecek seminer ve kýr gezisine
okuyucularýmýz dâvetlidir.
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý
HABERLER
Ü MÝT VÂR O LU NUZ: ÞU ÝS TÝK BAL ÝN KI LÂ BI Ý ÇÝN DE EN YÜK SEK GÜR SA DÂ ÝS LÂMIN SA DÂ SI O LA CAK TIR
Y
Alman huzurevinde
Regaib Kandili
n ARTIK Al­man­ya’da­bu­lu­nan­hu­zu­rev­le­rin­de­de­kan­dil­prog­ram­la­rý­dü­zen­le­ni­yor.­Al­man­ya’nýn­Köln­þeh­rin­de­Türk­le­rin­yo­ðun­ya­þa­dý­ðý­Mül­he­im­sem­tin­de­ki­SBK
Hu­zu­re­vi’nde­dü­zen­le­nen­Re­ga­ib­Kan­di­li­prog­ra­mý
Türk­ve­Al­man­yaþ­lý­la­ra­duy­gu­lu­an­lar­ya­þat­tý.­SBK­Hu­zu­re­vi’nde­pe­da­gog­Yay­la­gül­Gö­nen’in­or­ga­ni­ze­et­ti­ði
Re­ga­ib­Kan­di­li­prog­ra­mý­Türk­yaþ­lý­la­ra­duy­gu­lu­an­lar
ya­þat­tý.­Al­man­yaþ­lý­la­rýn­da­iz­le­di­ði­prog­ram­da­Chor­we­i­ler­DÝ­TÝB­Ca­mii­din­gö­rev­li­si­Ha­lim­Al­gan,­a­þir­ler­ve
me­al­le­ri­ni­o­ku­du.­Prog­ram­da­Al­man­yaþ­lý­la­ra,­Pey­gam­be­ri­mi­zi­tem­sil­e­den­kýr­mý­zý­gül­ler­da­ðý­týl­dý.­Köln / cihan
19 HAZÝRAN 2010 CUMARTESÝ
YAZ KUR’ÂN
KURSLARI
BAÞLIYOR
101 yýllýk kandil geleneði
n DÜZCE’NÝN Koç­ya­zý­Ma­hal­le­si’nde­101­yýl­lýk­ge­le­nek
ak­sa­týl­ma­dan­ya­þa­tý­lý­yor.­Yüz­yý­lý­aþ­kýn­sü­re­dir­her­kan­dil­ak­þam­la­rýn­da­ca­mi­den­çý­kan­ce­ma­a­te­pi­lav,­et,­ay­ran­ve­tat­lý­ik­ram­e­di­li­yor.­Kan­dil­ak­þam­la­rýn­da­ma­hal­le
sa­kin­le­ri­ev­le­rin­de­pi­þir­dik­le­ri­pi­lav­la­rý,­et­le­ri,­ay­ran­ve
tat­lý­la­rý­bir­tep­si­i­çi­ne­ko­ya­rak,­Koç­ya­zý­Ca­mi­i’ne­ko­þu­yor.­Ak­þam­e­za­ný­nýn­o­kun­ma­sý­i­le­bir­lik­te­ev­ler­den
tep­si­ler­le­ca­mi­ye­ge­ti­ri­len­ye­mek­ler­na­maz­çý­ký­þý­ce­ma­a­te­ik­ram­e­di­li­yor.­Koç­ya­zý­Ma­hal­le­si­Muh­ta­rý­Ýs­met
Mý­sýr,­“Kan­dil­ak­þam­la­rýn­da­bü­tün­halk­ge­le­nek­le­ri­ni
de­vam­et­ti­ri­yor.­Her­kes­ev­le­rin­de­yap­tý­ðý­pi­lav­la­rý­et­le­ri
tep­si­le­re­ca­mi­ye­ge­ti­ri­yor.­Bu­ra­da­na­maz­dan­son­ra­ce­ma­a­te­ik­ram­e­di­li­yor.­Gü­zel­bir­et­kin­lik,­bu­ör­fü­müz
bun­dan­son­ra­da­de­vam­e­de­cek”­de­di.­­Düzce / cihan
Iraklý mültecilerin
sorunu çözülemedi
YAZ KUR’ÂN KURSLARI 21 HAZÝRAN’DA
BAÞLIYOR. KURSLARDA, ÇOCUKLARIN
ÝNANDIÐI DEÐERLERÝ DAVRANIÞLARINA
YANSITMALARINI SAÐLAYACAK
BÝR EÐÝTÝM VERMEK.
MADDÎ YERÝNE MANEVÎ ÖDÜL
DÝN görevlilerini ve Kur’an Kursu öðreticilerini abartýlý
ödüller konusunda uyardýklarýný da belirten Aydýn,
abartýlý dýþ ödüllerin ahlaki geliþimi engellediðini
dile getirdi. Aydýn, kursa devam eden çocuklara piknik, futbol turnuvasý, tarihî mekân
ziyareti gibi ödüller verilmesinin
tavsiye ettiklerini kaydetti.
DÝYANET Ýþ­le­ri­Baþ­kan­Yar­dým­cý­sý­Þev­ki­ Ay­dýn,­ 21­ Ha­zi­ran­ Pa­zar­te­si­ gü­nü
baþ­la­ya­cak­yaz­Kur’ân­kurs­la­rýn­da,­ço­cuk­la­rýn­di­ne,­di­ni­de­ðer­le­re­ve­Kur’â­na­il­gi­duy­ma­la­rý­ný,­bu­de­ðer­le­ri­ken­di
a­ra­la­rýn­da­ ko­nu­þa­rak,­ an­lam­lan­dýr­ma­la­rý­ný­ sað­la­ma­ya­ dö­nük­ bir­ e­ði­tim­ ön­gör­dük­le­ri­ni­ söy­le­di.­ Ay­dýn,­ ‘’Gö­rev­li­le­ri­mi­zin­ço­cuk­lar­la­i­yi­bir­di­ya­log­kur­ma­la­rý,­ ken­di­le­ri­ni­ ve­ tem­sil­ et­tik­le­ri
di­ni­sev­dir­me­le­ri­ö­nem­arz­e­di­yor’’­de­ðer­len­dir­me­sin­de­ bu­lun­du.­ Bu­ an­lam­da­ Kur’ân­ kur­su­ ve­ din­ gö­rev­li­le­ri­nin
e­ði­ti­mi­ne­ de­ bü­yük­ ö­nem­ ver­dik­le­ri­ni
be­lir­ten­Ay­dýn,­hiz­met­i­çi­e­ði­tim­ler,­ki­tap­ve­me­tar­yal­ler­le­gö­rev­li­le­ri­des­tek­le­dik­le­ri­ni­an­lat­tý.­Yaz­Kur’ân­kurs­la­rý­nýn­ ço­cuk­la­rýn­ ta­ti­le­ gir­di­ði­ dö­nem­de
baþ­la­dý­ðý­ný­ ha­týr­la­tan­ Ay­dýn,­ ‘’A­ma­cý­mýz,­sýk­ma­dan­eð­len­di­re­rek­öð­ret­mek.
Di­nî­ de­ðer­le­ri­ ez­ber­let­mek­ de­ðil,­ di­nî
de­ðer­le­ri­ kav­rat­mak­ is­ti­yo­ruz.­ Ah­lâ­kî
de­ðer­ler­ol­sun­di­ðer­i­ba­det­le­il­gi­li­e­sas­lar­ ol­sun­ bun­la­rý­ an­lam­lan­dýr­ma­yan
bir­ in­san,­ ken­di­ dün­ya­sý­na­ bu­nu­ yer­leþ­ti­rip­ ken­di­ne­ mal­ e­de­mi­yor.­ Ken­di­ne­mal­et­me­di­ði­bir­bil­gi­yi­de­be­nim­se­ye­mi­yor’’­di­ye­ko­nuþ­tu.­ Ankara / aa
Çocuk oto koltuðu
kampanyalara girdi
KARAYOLLARI Tra­fik­Yö­net­me­li­ði’nin­150.­mad­de­sin­de­ya­pý­lan
de­ði­þik­lik­le­‘’Ço­cuk­o­to­kol­tu­ðu’’nun­1­Ha­zi­ran­i­ti­ba­rýy­la­zo­run­lu
ha­le­ge­ti­ril­me­si,­ban­ka­lar­dan­o­to­mo­tiv­fir­ma­la­rý­na­ka­dar­ye­ni­bir
kam­pan­ya­a­la­ný­o­luþ­tur­du.­Ya­pý­lan­de­ði­þik­lik­le­bo­yu­135­san­ti­met­re­ve­ki­lo­su­36’dan­az­ço­cuk­lar­i­çin­‘’ço­cuk­o­to­kol­tu­ðu’’nun
zo­run­lu­ha­le­ge­ti­ril­me­si­ve­uy­gu­la­ma­ya­ay­ký­rý­ha­re­ket­e­den­le­re
pa­ra­ce­za­sý­ve­15­ce­za­pu­a­ný­uy­gu­lan­ma­sý,­kam­pan­ya­la­rýn­a­la­ný­ný­ge­niþ­let­ti.­Ban­ka­ve­o­to­mo­tiv­fir­ma­la­rý­nýn­kam­pan­ya­la­rý­a­ra­sý­na­da­hil­et­tik­le­ri­‘’ço­cuk­o­to­kol­tu­ðu’’,­kre­di­ya­da­o­to­mo­bil
sa­týn­a­lan­tü­ke­ti­ci­ler­i­çin­fýr­sat­lar­su­nu­yor.­­Bursa / aa
ÝNANÇLA, DAVRANIÞ ARASINDA UYUM OLMALI
AYDIN, artýk çocuklarýn bile kendi deðerlerini üretmelerini, onlarý anlamlandýrarak, o konuda kendi kararlarýný oluþturmalarýný arzu ettiklerini vurgulayarak, Kur’ân kursu hocalarýnýn bu anlamda çocuklara kýlavuzluk yapacaklarýný söyledi. Din eðitiminde bireyin anlam arayýþýný tetiklemenin ve desteklemenin önemine dikkati çeken Aydýn,
bunlar olmadan insanýn saðlýklý kararlar vermesinin ve hayatýný doðru bir zemine oturtmasýnýn mümkün olmadýðýný dile getirdi. ‘’Biz bugün artýk çoðulcu toplumun, açýk toplumun dindarýný yetiþtirmekle yükümlüyüz’’ diyen
Aydýn, çoðulcu toplumun dindarýný da kendi kendini yöneten, denetleyen, özgür bir birey olarak tanýmladý. Diyanet Ýþleri Baþkan Yardýmcýsý Aydýn, þunlarý kaydetti: ‘’Bu da ezberci bir yaklaþýmla deðil, anlamlý öðrenmeleri gerçekleþtirerek olabilir. Küçük yaþlardan itibaren çocuklarýmýz kendi inandýðý deðerleri adlandýrsýn, bizzat kendisi o
konuda dindarlýk kararlarýný oluþturmaya baþlasýn, kendi dindarlýðýný kendisi inþa etsin, kendi dindarlýðýnýn mimarý bizzat kendisi olsun, o konuda tercihlerini kendisi yapsýn istiyoruz. Ondan sonra da o dindarlýðýna sahip çýksýn
ve hayatýn içinde de ortaya koymaya çalýþsýn. Bugün inandýðýmýz deðerlerle insanýmýzýn tutum ve davranýþlarý arasýnda büyük bir mesafe var. Bunun en önemli nedenlerden biri de yanlýþ din eðitimi ve uygulamalarý.’’
Polis, yaþlýlarý
camiye götürecek
MUÞ Em­ni­yet­Mü­dü­rü­Sü­ley­man­Ýl­han­A­ca­röz,­il­de­po­lis
me­mur­la­rý­nýn­denk­gel­me­le­ri­du­ru­mun­da,­sa­bah­na­ma­zý­na
gi­den­va­tan­daþ­la­rý­ca­mi­ye­gö­tü­re­cek­le­ri­ni­söy­le­di.­Mu­rat­pa­þa
Ma­hal­le­si’nde­ki­Mu­rat­pa­þa­Ca­mii­bah­çe­sin­de­va­tan­daþ­lar­la
bir­a­ra­ya­ge­len­Em­ni­yet­Mü­dü­rü­A­ca­röz,­be­ra­be­rin­de­ki­þu­be
mü­dür­le­riy­le­bir­lik­te­va­tan­daþ­la­rýn­so­ru­nu­nu­din­le­di.­Va­tan­daþ­la­ra­ön­ce­lik­le­ço­cuk­la­rý­na­i­yi­bir­e­ði­tim­ver­me­le­ri­u­ya­rý­sýn­da­bu­lu­nan­A­ca­röz,­yaþ­lý­va­tan­daþ­la­rýn­da­sa­bah­na­ma­zý­na­gi­der­ken­sý­kýn­tý­ya­þa­ma­ma­la­rý­i­çin­dev­ri­ye­gö­re­vi­ya­pan­e­kip­le­rin
söz­ko­nu­su­va­tan­daþ­la­ra­yar­dým­cý­o­la­ca­ðý­ný­i­fa­de­et­ti.­­Muþ / aa
n BM Mül­te­ci­ler­Yük­sek­Ko­mi­ser­li­ði­(BMMYK) tem­sil­ci­si­An­to­ni­o­Gu­ter­res,­I­rak’ýn­mül­te­ci­ler­so­ru­nu­nun,
bir­ký­sým­mül­te­ci­ler­ye­ni­den­yer­leþ­ti­ril­me­si­ne­rað­men
ha­la­çö­zü­le­me­di­ði­ni­söy­le­di.­20­Ha­zi­ran­da­kut­la­na­cak
Dün­ya­Mül­te­ci­ler­Gü­nü­do­la­yý­sýy­la­Su­ri­ye’de­bu­lu­nan
Gu­ter­res,­2007’den­bu­ya­na,­ço­ðu­ABD’ye­ol­mak­ü­ze­re­52­bin­I­rak­lý­mül­te­ci­nin­ye­ni­den­yer­leþ­ti­ril­di­ði­ni,
BMMYK’nin­48­bi­ni­nin­da­ha­ba­zý­ül­ke­ler­ta­ra­fýn­dan
ka­bul­e­dil­me­si­ni­ön­gör­dü­ðü­nü­be­lirt­ti.­Ço­ðu­mül­te­ci­nin­yýl­lar­dýr­be­lir­siz­lik­i­çin­de­ya­þa­dý­ðý­ný­vur­gu­la­yan
Gu­ter­res,­e­ðer­ül­ke­ler­ye­ni­den­yer­leþ­me­i­çin­I­rak­lý
mül­te­ci­le­ri­ka­bul­et­mez­se,­bu­nun­ar­tan­bir­so­run­ol­ma­ya­de­vam­e­de­ce­ði­ni­i­fa­de­et­ti.­Gu­ter­res,­I­rak­sý­ný­rýn­da­ki­Ha­se­ki’de­yap­tý­ðý­ko­nuþ­ma­da,­baþ­lý­ca­ça­týþ­ma
böl­ge­le­ri­o­la­rak­sý­ra­la­dý­ðý­I­rak,­Af­ga­nis­tan,­Su­dan­ve
Kon­go’da,­þid­det­o­lay­la­rýn­da­ki­ar­týþ­se­be­biy­le­ev­le­ri­ne
dö­ne­me­yen­mül­te­ci­le­rin­o­ra­ný­nýn­yük­sel­di­ði­ne­de­i­þa­ret­et­ti.­Dün­ya­ge­ne­lin­de­ki­15­mil­yon­mül­te­ci­den­ge­çen­yýl­38­bi­ni­I­rak­lý­ol­mak­ü­ze­re­sa­de­ce­251­bin­500
mül­te­ci­nin­gö­nül­lü­o­la­rak­ev­le­ri­ne­dön­dü­ðü­nü­söy­le­yen­Gu­ter­res,­bu­nun­son­20­yý­lýn­en­dü­þük­sa­yý­sý­ol­du­ðu­nu­be­lirt­ti.­Su­ri­ye,­ABD’nin­I­rak’ý­iþ­gal­et­ti­ði­2003­yý­lýn­dan­son­ra­mül­te­ci­du­ru­mu­na­dü­þen­I­rak­lý­la­rýn­kaç­tý­ðý­ül­ke­le­rin­ba­þýn­da­ge­li­yor.­Yurt­dý­þýn­da­ki­1,8­mil­yon
I­rak­lý­mül­te­ci­nin­bir­kýs­mý­da­Ür­dün,­Mý­sýr,­Lüb­nan­ve
Tür­ki­ye’de­ya­þý­yor.­BMMYK,­Dün­ya­Mül­te­ci­ler­Gü­nü
faaliyeti­ni­ilk­kez­Or­ta­Do­ðu’da­kut­lu­yor.­­Haseki / aa
Bir dram binlerce
yardým getirdi
n ADANA’DA, has­ta­ne­ye­kal­dý­rý­lan­bir­kýz­ço­cu­ðu­nun
bes­len­me­ye­ter­siz­li­ði­se­be­biy­le­ö­lü­mü­ne­þa­hit­o­lan
dok­to­run­‘’Bu­yüz­yýl­da­in­san­lar­aç­lýk­tan­öl­me­me­li’’
söz­le­rin­den­et­ki­le­nen­yar­dým­se­ver­ler­ta­ra­fýn­dan­ku­ru­lan­der­nek,­bu­gün­bin­ler­ce­yok­su­lun­kar­ný­ný­do­yu­ru­yor.­Der­nek,­2003’den­bu­gü­ne­hiz­met­yel­pa­ze­si­ni­ge­niþ­le­te­rek,­gý­da­nýn­ya­ný­sý­ra­gi­yim,­e­ði­tim­ve­sað­lýk­a­la­nýn­da­yurt­i­çi­ve­yurt­dý­þýn­da­bin­ler­ce­ki­þi­nin­yar­dý­mý­na­koþ­tu.­Bu­gü­ne­ka­dar­çok­sa­yý­da­ö­dül­ve­bel­ge­al­ma­ya­hak­ka­za­nan­A­da­na­Dos­tel­ler­Der­ne­ði,­bun­la­rý
‘’TBMM­Üs­tün­Hiz­met­Ö­dü­lü’’­i­le­taç­lan­dýr­dý.­Der­nek
Baþ­ka­ný­M.­Ma­sum­Ya­vuz­bu­gü­ne­ka­dar­30­bi­ni­aþ­kýn
yok­su­la­u­laþ­týk­la­rý­ný­be­lir­te­rek,­‘’Sa­de­ce­ge­çen­yýl­bin
674­ki­þi­ye­gi­yim­yar­dý­mý,­6­bin­99­a­det­gý­da­ko­li­si,­9­bin
933­TL­na­kit­yar­dým­da­bu­lun­duk.­Af­ri­ka­ül­ke­le­rin­de­ki
ça­lýþ­ma­la­rý­mýz­da­i­se­780­a­det­ke­çi­yar­dý­mý­yap­týk.­5­bin
195­ki­þi­ye­sað­lýk­hiz­me­ti­gö­tür­dük.­317­ka­ta­rak­a­me­li­ya­tý,­147­cer­ra­hi­o­pe­ras­yon­yap­týr­dýk’’­de­di.­­Adana / aa
SiyahMaviKýrmýzýSarý

Benzer belgeler