Yıllardır denize dalan ve bu konunun tarihçesini

Transkript

Yıllardır denize dalan ve bu konunun tarihçesini
SAYI: 25
www.ngdergi.com
ÖNE ÇIKANLAR
GEZİ MAKEDONYA
MÜZİK KENAN DOĞULU
KOLEKSİYONER JEFF HAKKO
PORTRE ERKAN GÜRAL
DÜNDEN BUGÜNE EKMEK
SAĞLIK TERMAL SULAR
TREND OSMANLI STİLİ
“Benim ihtiraslarım var, hem de pek büyükleri; fakat bu ihtiraslar, yüksek mevkiler
işgal etmek veya büyük paralar elde etmek gibi maddi emellerin tatminiyle ilgili
bulunmuyor. Ben bu ihtiraslarımın gerçekleşmesini, vatanıma büyük faydaları
dokunacak, bana da gerektiği gibi yapılmış bir vazifenin canlı iç rahatlığını verecek
büyük bir fikrin başarısında arıyorum. Bütün hayatımın ilkesi, bu olmuştur. Ona çok
genç yaşımda sahip oldum ve son nefesime kadar da onu koruyacağım.”
EDİTÖR
Hayallerinizi gerçekleştirin
Yepyeni koleksiyon ve serilerimizle, İtalya’nın
Bologna kentinde düzenlenen Cersaie Fuarı’ndaydık.
Avrupa’nın en büyük mutfak, banyo ve seramik
fuarı olan Cersaie Fuarı’na bu yıl, 400’ün üzerinde
seramik firması ve 350’nin üzerinde banyo ürünleri
üreticisi katılmıştı. Fuar alanında büyük ilgi gören yeni
serilerimiz yenilenme adına harcadığımız çabaların en
güzel ödülü oldu.
Özellikle büyük ebatlı duvar karoları, doğayı tüm
gerçekliğiyle dijital baskı tekniği kullanarak seramiğe
taşıyan ve dijital baskı teknolojisi ile NG Kütahya Seramik
yaratıcılığını birleştiren Origitile Koleksiyonu’nun en son
örnekleri, “seramiğin geleceği” olarak tanımlanan ve
altıgen formların mükemmel uyumunu sergileyen Nexus
Gülden GÜRAL
Kütahya Seramik Porselen Turizm A.Ş.
Yönetim Kurulu Üyesi
serisi, dünyaca ünlü IF Product Design 2011 ve Red Dot
Design Award Best Of The Best 2011 tasarım ödüllerinin
sahibi Versatile ve cam dünyasının yıldızı Brezza tüm
ziyaretçiler tarafından fuarın yıldızları seçildi. Fuar
süresince sektördeki profesyonelleri heyecanlandıran bu
özel ürünlerle neler yapabileceğinize, hayallerinizi yaşam
alanınıza nasıl taşıyabileceğinize dair ipuçları bulacaksınız
bu sayımızda.
Geçtiğimiz ay Türkiye’nin En Başarılı Turizm Yatırımları
Araştırması’nda ‘Sağlık Turizmi İşletmeleri’ kategorisinde
Güral Afyon Wellness&Convention birinci olurken;
Antalya Show Plaza da, Antalya Mimarlar Odası’nın
düzenlediği yarışmada, Antalyalıların oylarıyla şehrin en
güzel mekanlarından biri olarak seçildi. Her ay olduğu
gibi bu sayımızda da mutluluklarımızı, geleceğe dair tüm
umutlarımızı ve gururumuzu önce sizlerle paylaşıyoruz.
Sevgi ve saygılarımla.
6
İÇİNDEKİLER
30
48
10 SERGİ Empresyonizm’in isim babası
54 KOLEKSİYON Jeff Hakko’nun dalgıç
Claude Monet’nin eserleri, Sabancı
kıyafetler ve malzemelerinden oluşan
Üniversitesi Sakıb Sabancı Müzesi’nde
muhteşem koleksiyonu
12 SANAT KÜLTÜR İstanbul’un az
58 DÜNDEN BUGÜNE Sofraların
bilinene müzeleriyle keyifli bir sanat
vazgeçilmezlerinden biri olana ekmeğin
rotası hazırladık
yüzyıllara yayılan hikayesi
16 KİTAP Burçak Evren’in hazırladığı
62 KÜLTÜR MİRASI Volkanik
‘Seyyahların Gözüyle Semt Semt İstanbul’
kayaların sürpriz görünümleriyle hayat
kitabı, İstanbul’a başka bir gözle bakıyor.
bulan Uçhisar
20 ALIŞVERİŞ Kütahya Porselen’in en
66 ATÖLYE Zeytin ağaçlarının heykelsi
yeni kahve setleri
mobilyalara dönüştüğü Amorf
24 YENİ SERİ Arılar ve uğur böcekleriyle
68 MİMAR ‘Yaşam mimarı’ ifadesiyle
doğadan ilham alan tabaklar
akıllarda yer eden Ağaoğlu’nun
26 PORTRE Güral ailesinin üçüncü kuşak
Dekorasyon Müdürü İç mimar Ebru
temsilcisi, genç işadamı Erkan Güral ile iş
Hamzaoğlu’ndan dekorasyon tüyoları
ve özel hayatına dair merak ettiklerimiz
72 ANKET Yayın ve televizyon
32 STİL Porselende renk temasını
dünyasının ünlüleri porselensepeti.
başarıyla uygulayan ‘Zeugma’serisi
com’dan neler seçtiler?
36 İPUCU Kütahya Seramik markasıyla
74 BESLENME Diyetisyen Ali Dereli,
üretilen duvar, zemin ve dış cephe
et ağırlıklı beslenmeye dikkat çekiyor
seramikleri evinizle ilgili tüm hayallerinizi
76 GURME Güral Sapanca
gerçeğe dönüştürüyor
Wellness&Convention’dan sağlıklı,
42 GEZİ Makedonya ve Bosna-Hersek
lezzetli ve şık balık sunumları
Federasyonu’nda farklı bir ülkede
82 PEDAGOJİ Bir uzman gözüyle
olma duygusundan çok, tanıdık izleri
çocuklarımızı okula nasıl hazırlamalıyız?
süreceksiniz
84 SAĞLIK Türkiye termal su
46 MÜZİK İstanbul’da gece ve sahne
kaynaklarıyla dünyanın lideri oluyor
performansı deyince ilk akla gelenlerden biri
86 BAYİ Gökay Seramik’in sahibi
olan Kenan Doğulu ile keyifli bir sohbet
Levent Kaynarca ile Kütahya Seramik
50 STİL Çintemaniler, hatayiler,
iş ortaklığını konuştuk
rumiler… Bu serilerde Osmanlıyı
90 BİZDEN HABERLER
anımsatan her şey var
98 BULMACA
SAYI: 25
EKİM 2012
İmtiyaz Sahibi
Kütahya Seramik Porselen
Turizm A.Ş. adına
Mustafa Elgün
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Nazmiye Doğan
Eser Çetintaş
Görsel Danışman
Harun Topuz
İletişim Adresi
Atatürk Bulvarı, Çalça Mah. Kütahya.
Tel: (0274) 225 12 00 Faks: (0274) 225 12 13
www.ngdergi.com
facebook.com/ngdergi
NG Dergisi Kütahya Seramik Porselen Turizm A.Ş.
tarafından 2 ayda bir yayınlanır ve ücretsiz dağıtılır.
8
Yayına Hazırlayanlar
Yazışma Adresi: Turkuvaz Dergi
Turkuvaz Gazete Dergi Basım A.Ş
Grubu, Barbaros Bulvarı, Cam Han,
No:153, Balmumcu, Beşiktaş
Yayın Direktörü Aslıhan Sarp İşman
Tel: (0212) 354 30 00
Yayın Yönetmeni Fatma Özel
Basımcı: Turkuvaz Matbaacılık
Görsel Yönetmen Nazlı Sarı
Yayıncılık A.Ş.
Editörler Emine Önel Kurt, Şebnem
Basıldığı Yer: Akpınar Mah.
Yıldız, Çiğdem Hasanoğlu, Zeliha Köşlü
Hasan Basri Cad. No: 4, Sancaktepe,
Fotoğraflar Agim Can, Canan Yetişti
İSTANBUL
Satkın, Füsun Gümeli
Tel: (0216) 585 90 00
SERGİ
SAKIP SABANCI MÜZESİ
Claude Monet İstanbul’da!
Empresyonizmin isim babası Claude
Monet’nin hayranlık uyandıran tabloları,
Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı
Müzesi ve Marmottan Monet Müzesi’nin
işbirliğiyle İstanbullularla buluşuyor.
Yapım Ayşegül Gürsel
abancı Holding’in ana sponsorluğunda 9 Ekim 2012-6
S
Ocak 2013 tarihleri arasında düzenlenecek ‘Monet’nin
Bahçesi’ isimli sergiye, konaklama sponsoru Le Méridien Istanbul Etiler’in yanı sıra Vista Turizm de destek verecek. Çiçek ve
doğa temalı tabloların yer aldığı sergi, “Belki de ressam olmayı
çiçeklere borçluyum,” diyen Monet’nin kendi elleriyle yarattığı
ve yaşamının son 30 yılındaki sanatsal üretiminin ana temasını
oluşturan ‘Giverny Bahçesi’ne yoğunlaşacak.
Sanatçının olgunluk dönemi eserlerinden oluşan sergide,
Giverny Bahçesi’ndeki evinin resimleri, geç dönem bahçe
manzaraları, nilüferler ve ünlü Japon köprüsü tabloları yer alacak. Ayrıca, Monet ve eşi Camille’in, Auguste Renoir imzalı
portreleri, kişisel eşya ve fotoğrafları sergilenecek. Sergi süresince, konferans programları, çocuk eğitim atölyeleri, ücretsiz
rehberli turlar ve film gösterimleri gibi paralel etkinlikler de gerçekleştirilecek. www.sabanciuniv.com
10
SERGİ
MİXER
Hatasız kul olmaz
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi
öğrencileri, Mixer’in mekan sponsorluğunda ‘Her
Güzelin Bir Kusuru Vardır’ adlı sergiyi gerçekleştiriyor
armara Üniversitesi Güzel Sanatlar
M
Fakültesi öğrencileri, bu yıl birincisi
düzenlenen İstanbul Tasarım Bienali’nin akademik programı kapsamında ‘kusurluluk’ temasını
Mixer’in mekan sponsorluğunda bir sergiyle mercek altına alıyor
‘Kusur nedir? Kusursuz güzel(mi)dir? Kusursuz tasarım var mıdır? İnsan doğasının kusursuz olana ihtiyacı var mı? İnsan sürekli kusursuzu mu arar? Kusursuz sıradan, kusurlu
sıra dışı olabilir mi? Güzel olanın kusuru var(mı)
dır?’ gibi soruların çevresinde yoğunlaşan öğrenciler, ‘kusurluluk’ temasına yeni bir bakışla
tasarımlarında benzersiz ve özel olanı aradılar.
Güzel Sanatlar Fakültesi’nde farklı dallara yönelen genç tasarımcılar, tasarımlarında kusurluluğu işlerken, farklı olanı da yaratmaya çalıştılar. Sergi, 19 Ekim-17 Kasım tarihleri arasında
Mixer’de ziyaret edilebilir. www.mixerarts.com
Düzensizlik
meselesi
Evim güzel evim
İrfan Önürmen
Üniversitesinin ev sahipliğinde
‘DIS-ORDER’ adlı
Doğu Akdeniz Araştırma
solo sergisi ile Doha,
Merkezi’nin organizasyonuyla
Katar’daki Katara
gerçekleşecek ARCHTHEO’12
Art Center’da.
konferansı ev kavramını
Eserlerinde ağırlıklı
sorguluyor. Yerli ve yabancı
olarak sosyal ve
konuşmaların katılacağı
siyasi meseleleri
konferans 31 Ekim-3 Kasım
ele alan Önürmen,
arasında mimari teori odaklı
günlük olayları,
olarak ‘ev ve konut’ kavramlarını
karakterleri ve
disiplinler arası bir çerçevede
toplumda yer etmiş
ele alacak.
klişeleri tasvir ediyor.
www.archtheoconference.net
Mimar Sinan Güzel Sanatlar
www.katara.net
11
KÜLTÜR
SANAT
İstanbul’un az
bilinen müzeleri
Efsaneye göre Tanrı Zeus, hafızayı simgeleyen Mnemosyne ile dokuz gece geçirir ve bu
birliktelikten dokuz ilham perisi, ‘müzler/musalar’ doğar. Müzenin sözcük anlamı da
yaratıcılığı simgeleyen bu ilham perilerinden gelir. Günümüzde müzecilik çok sayıda
disiplini içinde barındıran kapsamlı bir bilim dalı. Arkeolojik, sanatsal ve bilimsel
eserlerin sergilendiği müzeler daha yaygın olarak biliniyor. Özel temalarda kurulmuş
müzelerin sayısı da giderek çoğalıyor. Bu sayfalarda ancak sınırlı sayıda örneğine yer
verebildiğimiz, özellikli ve nispeten az bilinen bu mekanlar, İstanbul’un çok yönlü
yapısını da ortaya koyuyor aynı zamanda. Yazı ve Fotoğraflar Emine Önel Kurt
1
2
Adalar Müzesi
Oyuncak Müzesi
Adalar’a gitmek için yeni bir nedenimiz daha var: Adalar
Çocuklarınıza müze ziyareti alışkanlığını ka-
Müzesi. 2010’dan bu yana açık olan Büyükada’daki Adalar
zandırmak için başlangıç yeriniz burası olabilir.
Müzesi, kent müzesi kategorisinde değerlendiriliyor. Müze-
2005 yılında yazar Sunay Akın, ailesinden kalan
nin kalıcı koleksiyonu (Adalar’ın oluşumundan bugüne uza-
Göztepe’deki köşkü bir müzeye dönüştürmüş. An-
nan tarihi objeler, 20.000 belge, 6.000 fotoğraf, 100’lerce
tikacılar ya da açık artırmalardan topladığı oyuncak-
belgeleme çekimi, film ve sözlü tarih kayıtları), Aya Nikola
larla oluşturduğu zengin koleksiyon beş kata yayılı-
Hangarı’nda sergileniyor. Müzenin sergi alanları ‘10 Dakika-
yor. Oyuncakların en eskisi 1817 yılında Fransa’da
da Prens Adaları’, ‘Adalar’ın Doğası ve Oluşumu’, ‘Adalar’da
yapılmış bir oyuncak keman. Almanya’da seri üre-
İlk İnsan İzleri’, ‘Adalar’ın İlk Sahipleri’, ‘Adalar Mimarisi’,
tim yapan ilk oyuncak fabrikalarından Lehmann’ın
‘Adalar’da Eğitim’, ‘Gelenekler’, ‘Törenler’, ‘Lezzetler’, ‘Ede-
kurmalı teneke oyuncakları da özellikle bu türün
biyat’, ‘Göç ve Nüfus’, ‘Yerel Yönetim’, ‘Gelecek Senaryola-
meraklıları için görmeden geçilmemesi gerekenler-
rı’ başlıkları altında düzenlenmiş. www.adalarmuzesi.org
den. www.istanbuloyuncakmuzesi.com
12
3
Kazım Karabekir Müzesi
Erenköy’de Kazım Karabekir Müzesi olarak hizmet veren yapı,
4
Borusan
Contemporary
Ofis-Müze (Perili Köşk)
19. yüzyıla tarihleniyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasının
‘Ofiste sanat var!’ sloganıyla yola çıkan Borusan Contem-
ardından uzun yıllar boş kalan köşke 1930 yılında Kazım Kara-
porary, izleyicilerine alışıldık müze ziyaretlerinin dışında bir
bekir Paşa ve ailesi taşınır. Cumhuriyetin kurulmasında önemli rol
deneyim sunuyor. Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan
oynamış bir asker ve siyasetçi olan Karabekir, milletvekili seçilme-
seçilen eserler, Rumelihisarı’ndaki tarihi Perili Köşk’te ser-
sinin ardından Ankara’ya taşınınca bu köşk yazları kullanılır. Kazım
gileniyor. Borusan Holding’in ofis olarak kullandığı bu bina,
Karabekir köşkün bir bölümünü, henüz hayattayken kendisine ve
hafta sonları müzeye dönüşüyor. Müzenin koleksiyonu,
ailesine ait eşyaların sergilendiği bir müze olarak düzenler. 2002
heykel, video, enstalasyon, yeni medya, baskı, ışık sanatı
yılında Kazım Karabekir Vakfı kurulur; ardından da 2005 yılında
ve fotoğraf gibi birçok alandan yapıtı kapsıyor. Bunun yanı
köşk, ev-müze olarak ziyarete açılır. Dört katlı müzenin koleksiyo-
sıra Ayşe Erkmen, Peter Kogler, Ekrem Yalçındağ ve Jerry
nu Kazım Karabekir ve ailesine ait kişisel eşyalar ve dokümanlar-
Zeniuk’un mekana özgü yapıtları da müzede yer alıyor.
dan oluşuyor. www.kazimkarabekirvakfi.org.tr/muze.htm
5
www.borusancontemporary.com
Osmanlı Bankası Müzesi
Osmanlı Bankası Müzesi izleyiciye yalnızca
bir kurumun öyküsü anlatmıyor; bir dönemin yaşamından kesitler de sunuyor. SALT Galata’da
yer alan müze, Türkiye’de bir özel banka tarafından kurulmuş ilk müze olarak Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi bünyesinde
2002’de açılmış. 1892’de Osmanlı Bankası
Genel Müdürlüğü olarak faaliyete başlayan binadaki kasa dairelerinin içinde ve etrafında düzenlenen müze SALT Galata’nın kuruluşunda
yeniden tasarlanmış. Bankanın kuruluşundan
itibaren önemli değişiklikler, gelişmeler ve krizler, dönemin siyaseti, ekonomisi, toplumu ve
kültürü bağlamında izleyiciye sunulmuş. Arşiv
ve konsept çalışmasını tarihçi Edhem Eldem,
tasarımı ise Bülent Erkmen gerçekleştirmiş.
www.obmuze.com
13
KÜLTÜR
SANAT
6
7
500.
Yıl
Vakf
ı
Türk Musevileri Müzesi
Türkiye İş Bankası Müzesi
Eminönü’ndeki Türkiye İş Bankası Müzesi, bankanın
1492’de Sefarad Yahudileri inanç ve özgürlüklerini kaybet-
1924 yılında kuruluşundan bugüne, iktisadi, sosyal, kurum-
mektense İspanya’yı terk etmeyi yeğler ve Anadolu’ya gelir. II.
sal gelişimine ait veriler sunuyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk
Beyazıt döneminde yaşanan bu yerleşimin öyküsü, kurucuları
bankası olma özelliği taşıyan bir kurumun müzesi olarak,
arasında Müslüman ve Yahudi Türk vatandaşlarının olduğu 500.
Türkiye’nin ekonomik ve toplumsal gelişimini de sunuyor bir
Yıl Vakfı tarafından yaşatılıyor. Vakıf, Türk Yahudilerinin tarihi
anlamda. Müzenin koleksiyonunda para sayma makinesi,
açısından bilgi sunmak amacıyla 2001’de, 500. Yıl Vakfı Türk
terazi, teyp, gaz lambası, bekçi saatleri, telefonlar, personel
Musevileri Müzesi’ni kurmuş. Müze binası olarak Karaköy’deki
defterleri gibi nesne ve belgeler, takvim, kibrit kutusu, kum-
Zülfaris Sinagogu kullanılıyor. Müzede sergilenen objeler arasın-
bara gibi promosyon malzemeleri, gazete reklamları, rek-
da Yahudilerin günlük yaşamlarıyla ilgili bilgi panoları, mektuplar,
lam afişleri, kartpostallar gibi tanıtıma yönelik malzemeler,
haritalar, tallitler, şamdanlar ve iki adet Tora bulunuyor. Ayrıca
fotoğraflar, resimler, eski mimari plan ve projeler bulunuyor.
doğum, sünnet, düğün, giyim ve kullanılan takılarla ilgili etnogra-
www.muze.isbank.com.tr
fik objeler sergileniyor. www.muze500.com
8
İstanbul Demiryolu Müzesi
İstanbul Demiryolu Müzesi, içinde bulunduğu Sirkeci Garı gibi önemli bir tarihi değere sahip. 2005’te açılan müzenin koleksiyonu,
TCDD’den ve daha önceki yıllarda TCDD bünyesinde çalışanlardan ya da onların ailelerinden gelen obje ve belgelerle oluşturulmuş. Sergilenenler arasında, Sirkeci-Halkalı hattında1955 yılında faaliyete geçen elektrikli ünitelerden 8027’nin makinist mahalli, Haydarpaşa Garı’na ait
ofis mobilyaları, Orient Ekspres’e ait servis takımları, TCDD hastanelerine ait malzemeler, tren plakaları, Hornby marka oyuncak tren bilet dolabı, bilet baskı makinesi, uyarı tabelaları, Bağdat Demiryolu’nda çalışan Alman bir mühendise ait ajanda (1894), Anadolu-Osmanlı Demiryolu
Şirketi’ne ait istasyon çanı (19. yüzyıl), garın salonlarından bir çini soba (1890), resmi evraklar ve fotoğraflar yer alıyor. www.tcdd.gov.tr
14
9
10
Çinili Köşk Müzesi
Galata Mevlevihanesi Müzesi
İstanbul’un en çok ziyaretçi çeken müzelerinden biri de
Galata Kulesi’ne giderken girdiğiniz hareketli sokağın ba-
İstanbul Arkeoloji Müzeleri. Ana müze binası ve girişteki Eski
şında huzurlu bahçesiyle Galata Mevlevihanesi yer alır. Mev-
Şark Eserleri Müzesi gezilir de, sanki bahçenin sonundaki
levihane, 1975’ten 2005’e kadar Divan Edebiyatı Müzesi ola-
Çinili Köşk Müzesi biraz ihmal edilir gibi gelir insana. II. Meh-
rak hizmet vermiş. 2010’dan bu yana Galata Mevlevihanesi
met tarafından 1472 yılında yazlık köşk olarak yaptırılan bina
Müzesi olarak ziyarete açık olan külliyenin kuruluşu II. Beyazıt
tek başına bile bir müze malzemesi olabilir. Sırça Köşk ya
dönemine uzanıyor. Mevlevihane, 18. yüzyılda inşa edilmiş.
da Sırça Saray olarak da adlandırılan Çinili Köşk’ün kolek-
Halen müze binası olarak kullanılan üç katlı Semahane binası
siyonunda 11. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına kadar uzanan,
ile Sebilküttab (sebil, muvakkithane, kütüphane), Şeyh Galib
Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait 2.000 civarında eser
ve Halet Efendi Türbeleri, Çamaşırhane ve Hazire kalmış. Ah-
bulunuyor. www.istanbularkeoloji.gov.tr
şap kafeslerle ayrılmış üst katta, kronolojik sıra ile divan şairlerinin divanları ile Mevlevihane’de yetişmiş olan Şeyh Galib,
İsmail Ankaravi, Esrar ve Fasih Dedeler ile Şair Leyla Hanım’a
ait el yazması eserler, Türk musiki aletleri; giriş katında Mevlevilik, Mevleviliğin adap ve erkanı ile bir dervişin dergahtaki
yaşamından kesitler, Mevlevihane’de icra edilen sanatlar ve
bunlara ilişkin nesneler sergileniyor.
www.galatamevlevihanesi.gov.tr
15
KİTAP
SEYYAHLARIN GÖZÜYLE SEMT SEMT İSTANBUL
Seyyahların
İstanbul notları
İstanbul’u şimdiye kadar çok kişi anlattı. Anlatılanlar
hep bildik detaylardı, klişelerdi. Ama Gazeteci Yazar
Burçak Evren’in hazırladığı ‘Seyyahların Gözüyle
Semt Semt İstanbul’ adlı kitap, İstanbul’a çok başka,
uzaktan bir ggözle bakıyor.
y Yazı Ürün Dirier
16
Prinkipo’nun sevdalısı çoktur… ADALAR “Prinkipo’da
(Büyükada) hepsinde denize bakan taraçalar bulunan kahve-
çok olduğundan, onu taşıyan katır ve öteki hayvanlar arasında
müsabakalar düzenlenir.” 1789-Dominique Sestini.
lerde kahveler yudumlanır, tütünün akla hayale gelecek her
Hiç gürültü duymamak ne garip… EMİNÖNÜ “Sahile o
türlüsü tüttürülür. Bir yandan da şeffaf perdesinin arkasından
kadar yakınız ki karada olup biten her şeyi görebiliyoruz. Gör-
beliren Karagöz’ün renkli silueti, dümbeleğin sesi arasından te-
düklerimiz düşündüklerimizden çok farklı. Ben 30 senedir be-
kerlemelerini savurur. Ara sıra elektrik ışığı gibi mavi bir akis,
ceriksiz sultanlar tarafından iflasın eşiğine getirilmiş bir memle-
bir evin cephesini, bir ağaç kümesini, gezinen bir insan grubu-
kete dair yazılmış yazıları okumaktayım. Halbuki vapur, güllerin
nu garip bir şekilde aydınlatır. Başınızı çevirir ve gülümsersiniz;
kıpkızıl parıltısıyla gözümüzü alan bir masal diyarında yol alıyor.
bu, metresinin ya da nişanlısının şerefine Bengal ateşi yakan
Şehrin bu kadar yakınından geçip de hiçbir gürültü duymamış
bir sevdalıdır. Bu ateş henüz sönmüşken başka bir ateş yandı-
olmak ne tuhaf!” 1899-Knut Hamsun.
ğına göre Prinkipo’da çok sayıda sevdalı olsa gerek…” 1852Theophile Gautier/Fransız yazar ve şair.
Ölüm tasvirini güzelleştiren yer EYÜP “İstanbul’un
başka hiçbir yerinde ölüm tasvirini güzelleştiren ve korkmadan
Evini yeşile sadece hacılar boyatabilir ARNAVUTKÖY
seyrettiren Müslüman sanatı bu kadar zarafetle gözler önüne
“Arnavutköy evlerini tarif etmek gereksiz. Sadece, eskiden si-
serilemez! Caminin etrafında, ulu ağaçların altında, çiçeklerle
yaha boyatılmak zorunluluğu olan Ermeni evlerine, açık renk
çevrilmiş, mermerler ve yaldızlı arabesklerle parıldayan, gös-
boyalı olmak hakkı bulunan Türk evlerine ve öküz kanı veya
terişli kitabelerle süslenmiş sultan, vezir ve saray büyüklerinin
antik kırmızısı rengindeki Rum evlerine işaret edeyim. Bugün
türbeleri yükselir. Şeyhülislamların türbesi ayrı bir yerdedir, se-
ise herkes evini istediği renge boyatabilir; yalnız yeşil, hacılara
kiz köşeli bir kubbeyle örtülmüştür. Bu, fevkalade bir sessizliğe
ve peygamber sülalesine özgüdür.” 1852-Theophile Gautier/
gömülmüş, aristokratik bir mahalle gibi, uhrevi bir hüzünle be-
Fransız yazar ve şair.
raber dünyevi bir hürmet hissini ilham eden, gölgeli bir mezar
Opera için ne güzel bir dekor BELGRAD KÖYÜ VE
şehridir.” 1874-Edmond De Amicis.
ORMANI “Orman boyunca, Güller Vadisi diye açıklık bir yerde
Deniz hamamları FENERBAHÇE “Deniz hamamı mayıs
durduk. Buradaki güller Müslüman mezarlarını renklendirmek
sonlarında kurulurdu. Erkeklerin localarında duvarlara nalıncı
için dikilmiş. Hoş kokulu bu mezarlık insana hiç hüzün vermi-
çivileriyle şuradan buradan kesilmiş matbu resimler mıhlanmış.
yor. Opera için ne güzel bir dekor olur! Bulutları ve yağmuru
Kuzulu köylü kızı, Boer Muharebesi’nden bahriye feneri, güzel
çekmek için kurulan Belgrad Ormanları’nın tek bir dalına bile
yavuklusunun hayalini gören kız, Burgonya Vapuru’nun Atlas’ta
dokunana en büyük cezanın verileceğini bildiren bir padişah
batması…” 1939-Sermet Muhtar Alus.
fermanı varmış.” 1857- Barones Durand De Fontmagne.
Korkunç yeniçeriler bile Hıristiyanlara saygılı GALATA
Beyoğlu’nda ellerinde kırbaçlarıyla kavaslar yol açı-
“Galata’nın kale kapısını geçtikten sonra iki yanında meyhane-
yor BEYOĞLU “Ne kargaşa! Ve tam bu kargaşanın ortasında
ler, tatlıcılar, berber, kasap ve Frenk kahveleri sıralanıyor. Türk
başında kırmızı kalpak, üstünde koyun postu bulunan bir Bul-
kahvecilerin bilmedikleri şekerli bir Gloria içmek için Frenk kah-
gar köylüsü sıçrayan bir ayı gibi dans ediyor. Sekiz tane güçlü
velerinden birine oturduk. Türkler her devirde başka dinlere karşı
kuvvetli hamal altına kalaslar yerleştirilmiş iri bir mermer kütlesini
saygılı olmuşlardır. Korkunç yeniçeriler bile, Hıristiyan ayin alay-
götürürken “Savulun!” diye bağırıyorlar. Karşımıza şapkaların-
ları geçerken yol kenarında dizili dururlar. Manastırları Galata’da
dan yas tülleri sarkan Ermeni rahipler çıktı; çiçeklerle süslenmiş
olan Saint Vincent de Paul rahibeleri ise korkmadan istedikleri
tabut içinde üstünde günlük elbiseleriyle ve yüzü örtüsüz olarak
saat sokağa çıkabiliyorlar. Herkes onların başlarında taşıdıkları
yatan genç bir Rum kızının cenaze töreniydi bu…” 1842-Yazar
örtüye büyük saygı duyuyor. Rahibeler ise Türklerden övgüyle
Hans Christian Andersen.
bahsediyorlar, paşaların cömertliğini dillerinden düşürmüyorlar.”
“Sinemalar dünyayı devretmiş, aşınmış filmler gösterir.
1857-Barones Durand De Fontmagne.
Beyoğlu’nun Rumları ellerindeki sucuk ve ekmeği yiyerek sine-
İnsanlar her Cuma birbirini görmeye devam edecek…
maya dolar; para verdim ve iyi anlayayım diye aynı filmi birkaç
GÖKSU “Güzel kayıkların sayıları gittikçe azalmaya başladı.
defa seyrederler.” 1918- Paul Herigo.
Bunların yerini Amerikan tipi sandallar, hatta Levantenlerin o
Su katırı müsabakaları ÇAMLICA “Burada suyu çok gü-
korkunç şapkalarıyla oturdukları motorlu çatanalar aldı. Yakın
zel olan bir çeşme bulunur. Bu su büyük küplere doldurulur
bir gelecekte, Artık Asya Tatlı Suları’na gitmeye değmeyecek.
ve mühürlendikten sonra sarayda kullanılmak üzere İstanbul’a
Ancak eminim ki insanlar her zaman olduğu gibi, budalaca, her
gönderildikten başka, şehir halkına da satılır. Bu suyun isteklisi
Cuma birbirlerini görmeye devam edecekler. Burada esrarlı zi17
KİTAP
SEYYAHLARIN GÖZÜYLE SEMT SEMT İSTANBUL
18
yaretçilerle gerçekleşen karşılaşmaların, konuşmasız buluşma-
niyetli seyirciler için haremi temsil ediyor. Yaşmaklı bir Türk ka-
ların tadını anlamaksızın…” 1921-Pierre Loti.
dını gibi sarılıp sarmalanmış genç bir kopuk, kırıtarak, şehvetli
İngiliz ve İtalyan zevki hakim KADIKÖY “Verilen tarife
vücut oyunlarıyla, geniş sarı fotinli ya da takunyalı şişman Müs-
uyarak, Kadıköy’ün başlıca caddesinden geçtim. Sık kafesli
lüman kadınlarına has o örnek yürüyüşüyle gelip barakanın içi-
cumbalarıyla hayli pitoresk olan bu sokağın boyalı evleri daha
ne girdi. Bu giriş seyircileri güldürdü.” 1852-Theophile Gautier.
modern olmaktan başka, İngiliz ve İtalyan zevkinin izlerini taşır.
Süt çoğaltan su burada SÜTLÜCE “Elli haneden ibaret
Açık kapılarının önünde oturmuş güzel genç kadınlar bakışlar-
ufak bir Türk köyüdür. Köy camiinin alt tarafında bir mağara,
dan kaçınmazlar, düzensiz taş kaldırımlar üstünde sallana salla-
bunun bir köşesinde de eski zamanlardan kalmış bakır bir ka-
na giden talikalar aileleri kırlara taşır.” 1852-Theophile Gautier
dın heykeli vardır. Heykelin memelerinden havuza su akar. Bu
Bizim hanımlara ibret olsun… KAĞITHANE “Bugün-
su, oranın bekçisi tarafından kadınlara tevzi edilir, fakat heykel
lerde Kağıthane’ye gittim. Bir kadın grubunun Türk adabının
kimseye gösterilmez. Bu suyun, kadınların sütünü çoğaltan bir
müsaade edebildiği kadar yakınına oturdum. Bu hanımlar, bir
kudrete mail olduğu inancı yayılmış olup, kadınlar suyu doya
grup Yahudi kadınına atıp tutuyordu. Bu kafirler rakı, hatta belki
doya içip onunla yıkanırlar.” 1800-Ğugas İnciciyan.
şarap bile içiyorlardı. Şişman bir kokona ‘Yakışır mı bu?’ diyor-
Tarabya’ya kadar altı kürekçi gerek TARABYA
du. Şerefli bir kadına yakışan nedir? Bir fincan kahve, bir lüle
“İstanbul’daki Fransızca gazetenin genel müdürü beni
tütün. Bunu bizim hanımlara ibret olsun diye yazıyorum.” 1837-
Fransız elçisiyle tanıştırmak istedi; yemeğe davet edilmem ih-
Helmuth Von Moltke.
timalinden dolayı bu şerefi kabul etmedim. Fransız
Bu uyku ve zürriyet düşmanı artık
elçisi bütün yaz İstanbul’dan altı fersah uzakta
serbest… KASIMPAŞA Oturduğumuz
Tarabya isimli bir köyde oturur. Oraya git-
kahve, bütün Türk kahveleri gibi fakirane olmakla beraber, değişikti. Belki
kahve içme yasağını dinlemeyenleri kendi eliyle cezalandırmak için
gece şehirde dolaşan IV. Murad’ın
elinde palasıyla birden dalıverdiği
kahvehanelerdendir. Sert görüşlü
ulemaya göre, ‘bu uyku ve zürriyet
düşmanı’ ne kanlı mücadelelere sebep olmuştur; bu ‘rüya cini ve hayal
mek için yarım günlüğüne, altı kürekçisi
‘Semt
Seyyahların
Gözüyle
Semt
İstanbul’
,
İstanbul’
u
ziyaret
eden
seyyahlar,
yazarlar,
diplomatlar
ve
sanatçıların
fizlenimlerini
arklı zamanlardaki
içeriyor.
kaynağı’ şimdi aşk ve tütünden sonra,
fakir Müslüman’ın en tatlı tesellisidir. (Kahve
artık bütün berber dükkanlarında, mezarlıklarda,
olan bir kayık kiralamak gerekir ki, bu
da yirmi franklık bir masraf demektir.
Bu davetin aksiliklerine bir de hayli
geç saatte, kimi zamanda kötü havada, balık biçiminde, el kalınlığında
bir sandalla dönmeyi de katmalı…”
1843-Gerard De Nerval.
Haliç manzaralı korkunç mezarlık TEPEBAŞI Haliç manzarasıyla,
ölülerin gömüldüğü bu mezarlıkta ürküten
bir şey var. Türkler ölülerini hiç vakit kaybetmeden mezara koyuyorlar. Mezarlar ancak üç ayak
hamamlarda, vapurlarda içilir. İstanbul’un neresinde olursa-
derinliğinde kazılıyor. Bu, gece yarısı farelerle çakalların işini ko-
nız olun, etrafınıza bakmadan ‘Kahveci…’ diye seslenmeniz
laylaştırıyordur herhalde. İnsan yarı açık karanlık çukura dalıp
kafidir. Üç dakika sonra önünüzde bir fincanın dumanı tüter.”
giderken, çakallar ile köpeklerin artığı olarak sürünen kemiklere
1874-Edmondo De Amicis.
takılıp sendeliyor. Küçük Mezarlık’ın aşağı tarafına giderken bir
Kirazlıköy oldu ‘Boynuzlu’köy KURTULUŞ “Bir zaman-
zincir şıkırtısıyla irkildim. Yanımdan geçen soluk benizli mah-
lar kiraz ağaçlarıyla dolu olan bu yere Kerasohori (Kirazlıköy)
kumlar bana çok tesir etti. Hayatımda ilk defa mahkum görü-
denirdi. Ancak bu bölgede yaşayan kadınların oynaklığı ve sa-
yordum.” 1857-Barones Durand De Fontmagne.
dakatsizliği yüzünden şimdi buranın adı Keratohori’ye (Boynuz-
Resmi dairelerden atılanlar buraya ÜSKÜDAR “Başşe-
luköy) çıkmıştır. Taksim yönüne doğru Neapolis (Yenişehir) adını
hirde oturan Türkler bile buraya, Asya’ya gömülmeyi tercih ediyor-
alan bölge, kötü şöhretli ve tehlikeli bir yerdir.” 1862- Skarlatos
lar. Resmi dairelerden uzaklaştırılan belli başlı Türklerin oturduğu
Tou Vizantios.
yer de Üsküdar’dır. Bu kimseler saraydaki kaybettikleri yerlerine
Moda’nın sahnesiz tiyatrosu MODA “Moda Burnu’ndaki
tekrar kavuşmak için ne kıskanç rakiplerinin gözleri önünde ol-
tiyatro… Ne kulis, ne fon bezi, ne sahne önü rampası var. Biz-
mak, ne de iş yerlerinden ve entrika merkezlerinden tamamen
deki kukla oyunlarında görülene benzer bezden bir baraka, iyi
uzak durmak istiyorlardı.” 1814-Edward Raczynski. O
19
ALIŞVERİŞ
KAHVE FİNCANLARI
Bir fincan
kahve...
Tadı, köpüğü, kokusu, pişirilişi ve
sunumuyla kendine özgü bir ritüele
sahip olan Türk kahvesi ikramlarınız,
NG Kütahya Porselen’in yeni
koleksiyonlarıyla davetlerinizin
yıldızları olacaklar. Stil Editörü Harun Topuz
20
Bu sayfada CRU12KT903 7055
kodlu kahve fincan seti, 49 TL.
Yan sayfada CRU12KT903 7041
kodlu kahve fincan seti, 49 TL.
21
ALIŞVERİŞ
KAHVE FİNCANLARI
CES18KT960 6593 kodlu
kahve fincan seti, 99 TL.
22
YENİ SERİ
PORSELEN
Çocuksu
bir bakış
İçimizdeki çocuğu harekete geçiren bu sempatik desenler, sofra
tasarımında biraz da eğlenceye yer açmayı öneriyor. Stil Editörü Harun Topuz
24
7104 kodlu ‘Arılar’ serisinden
demlik, 43 TL; servis, 9,50 TL;
çukur tabak, 8,50 TL; pasta
tabağı, 7 TL; çay fincanları ve
tabakları, (6 kişilik) 70 TL.
7081 kodlu ‘Uğur Böcekleri’
serisinden kupa, 9,50 TL;
kase, 19 TL; pasta tabağı,
7 TL; servis tabağı, 9,50 TL;
çukur tabak, 8,50 TL.
Bu seri, sır içi desenleri
ile bulaşık makinesinde
yıkandığında solmazlık özelliğine
sahip. Tek parça halinde
satılabildikleri için kendi setinizi
oluşturabiliyorsunuz.
25
PORTRE
ERKAN GÜRAL
26
İşine tutku ile bağlı
Güral ailesinin üçüncü kuşak temsilcisi, genç işadamı Erkan
Güral, iş ve özel hayatına dair merak edilenleri, geleceğe dair planlarını ve
Türkiye ekonomisi hakkındaki düşüncelerini bizimle paylaştı.
Yazı Çiğdem Hasanoğlu, Fotoğraflar Canan Yetişti Satkın
rkan Güral, porselen sofra grubu, yer ve duvar se-
sivil toplum örgütlerinde görevlerim var. Türkiye Genç İşadam-
ramikleri, turizm ve ambalaj sektörlerinde faaliyet
ları Konfederasyonu genel başkanıyım. Bu sebeple hem kişisel
gösteren aile şirketinin yer ve duvar seramiklerin-
işlerim hem de konfederasyona bağlı olarak çok sık seyahat
E
den sorumlu ismi. Üç çocuk babası ve sıkı bir rallici olan Erkan
Güral aynı zamanda Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu
başkanı. İşini son derece ciddiye alan ve özellikle severek ça-
ediyorum.
Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu’nun amacı
nedir?
lışmanın mutlaka başarıya ulaştıracağını dile getiren Kütahyalı
TÜGİK bünyesinde 9000 üyesi bulunan bir sivil toplum ör-
genç iş adamı Güral ile yazdan kalma bir günde keyifli bir rö-
gütü, bir başka deyiş ile Türkiye’nin en geniş kapsamlı iş adam-
portaj gerçekleştirdik.
ları yapılanmasıdır. Üyelerimiz 500 farklı sektör ve mesleğin
Kariyer seçiminizde neler etkili oldu?
temsilcileridir. Bu arkadaşlarımızın birbirleri ile iletişimini sağla-
Baba yanında büyüyen ve gelişen bir evlat olarak aile şir-
mak, ticari ve sosyal bağlarını güçlendirmek, bu etkileşimden
ketimizde çalışmak istedim. Başka bir mesleğim de olabilirdi
doğacak sinerji ile ülkemizin ekonomisinde artı katma değer
elbette ama babamdan gördüklerim ve öğrendiklerim bu mes-
yaratmak öncelikli misyonumuz.
leği sevmeme neden oldu. Aile şirketi gibi bir anlayışın içinde
Ülke ekonomisinin gidişatını nasıl buluyorsunuz?
doğan çoğu evladın yapmış olduğu gibi ben de baba mesleğini
Son birkaç yılda yaşanan büyüme rakamları son derece
seçmek suretiyle 1994 yılında seramik sektörünün içinde aktif
memnuniyet verici. Özellikle son çıkan teşvik yasası ile birlikte
olarak çalışmaya başladım.
yatırım atağı ülkemiz genelinde devam ediyor. Katlanan katma
Kütahya sizin için ne ifade ediyor?
değer ve buna bağlı olarak işsizlik oranlarının düşmesi, son de-
Kütahya, doğduğum ve büyüdüğüm yer. Vatanım! İşlerim
rece sevindirici. Ülkede hep işsizlikten bahsedilir ama şunu çok
sebebi ile hala Kütahya ile bağımı koparmış değilim. Eşim ile
rahatlıkla ve memnuniyetle söyleyebilirim ki, Türkiye’de işsizlik
çocuklarımızın eğitim dönemi geldiğinde nerede yaşamamız
diye bir sorun yok. Zaten rakamlarla da ölçümlendiği üzere iş-
gerektiğine karar vermek durumundaydık ve İstanbul’u tercih
sizlik oranının yüzde sekizler civarında olduğunu biliyoruz. Bu
ettik. Büyük oğlum Umut, okula başladığında iş hayatıma pa-
yüzde sekizlik bölümün önemli bir kısmı da iş beğenmeyenler
ralel olarak yeni bir yaşam düzeni kurmam gerekiyordu. Biz de
ve mesleksiz insanlardan oluşuyor.
haftanın birkaç gününü İstanbul, birkaç gününü de Kütahya’da
geçireceğimiz bir yaşam tarzını tercih ettik.
Türkiye seramik sanayisinin durumu nedir?
Seramik sanayimiz Avrupa’daki kriz sebebi ile bir daralma
Zor olmuyor mu?
yaşadı. Çin şu anda dünyanın en büyük üreticisi durumunda.
Hayır, zor olmuyor. Bazen şartlar kaçınılmaz olur. Hem za-
İspanya ve İtalya’nın ardından gelen ülkemizi ihracat bağla-
ten Kütahya ile İstanbul arası sadece üç saat sürüyor. Çok yo-
mında değerlendirdiğimizde, dünyanın dört bir yanına ihracat
ğun trafiğin olduğu bir İstanbul içi yolculuktan aslında pek de
yapan bir oyuncu olan Türkiye ile karşılaşıyoruz. Katma değeri
bir farkı yok.
son derece yüksek bir sektör olan seramik sektörü, kendi dina-
Bir iş gününüz nasıl geçiyor?
mikleri ve hammaddeleri ile üretim yaptığından cari açık konu-
Genelde güne erken başlıyorum. Bir hafta içinde iki kent-
sunda ülkemize gerçekten destek veren sektörlerimizden biri.
te bulunmak durumunda olduğum için günlerimi en iyi şekilde
Böyle bir hızlı büyümenin olacağını öngördünüz mü?
değerlendirmem gerekiyor. Kütahya’da iken günlük normal iş
Bu işaret zaten vardı. Ülkemiz ekonomisinden buna ben-
hayatının gerektirdiği konular ile ilgileniyorum. Bununla birlikte,
zer bir büyümeyi bekliyorduk. Tabi bunu sadece görmek de27
PORTRE
ERKAN GÜRAL
ğil, neyi kime üreteceğinizi de bilmeniz lazım. Kütahya Seramik
aslında. Gıdadan tekstile çok farklı sektörler için ambalaj üreti-
olarak, her zaman trentlere yönelik yenilikleri tercih ediyoruz.
yoruz. Ambalaj sadece ürünün içine konulduğu basit bir kutu
Bugün inşaat sektörü içerisinde bulunan markalı projelerin ter-
değil, aynı zamanda ürüne değer katan bir sunumdur. Günü-
cih ettikleri belli bir ürün gamı var. Biz de bu ürün gamına uygun
müzde ürünler kadar ambalajlarına da önem veriliyor. Biz de
ürünler üretiyoruz.
ambalajların görselliğinden kullanım kolaylığına kadar her alan-
Yurt dışında en fazla nerelerde satış yapıyorsunuz?
da hassas çalışmalar yapıyoruz. Özetlemek gerekirse, bunların
Eskiden şöyle bir kavram vardı: “Beş kıtada 55 ülkeye ihra-
hepsi kişiye özel ürünler.
cat yapıyoruz.” Ben buna çok sıcak bakmıyorum. Bu gerçekten
çok zor ve dikkatin dağılmasına neden olan bir yayılma türü.
Farklı sektörlerde çalışmak nasıl bir deneyim kazandırıyor size?
Çoklu pazarlarda genişleme politikasına karşı değilim ama bu
Farklı sektörler gibi görünseler de bizim için tüm sektör-
kadar fazla pazarlarda bulunmayı da doğru bulmuyorum. Hedef
lerimiz bütünün birer parçalarıdır. Tüm çalışma arkadaşlarım
alınacak birkaç ülkede çok güçlü olmak bana daha doğru geli-
ve ailemle birlikte tüm işlerimize aşk ile bağlıyız. İşte bu se-
yor. Kütahya Seramik’in öncelikli hedefleri içerisinde yakın böl-
beptendir ki şu söz şirket içi sloganımız oldu. ’’Biz büyük
geler var. Libya ve Suriye bizim çok iyi pazarımızdı ama yaşanan
bir aileyiz’. Bu slogan hepimize moral veren, güç veren en
sıkıntılardan dolayı bu pazarlardaki satışlarımız neredeyse sıfır
önemli değerlerimizdendir.
noktasına geldi. Avrupa’daki ekonomik daralma bizi Ortadoğu
İş felsefeniz nedir?
ve Arap ülkelerine yönlendirdi. Bununla birlikte Amerika ve Ka-
İşini severek yapmak! Ne yaparsanız yapın sevdiğiniz işi ya-
nada bizim önemli pazarlarımızdan. Ve hepsinden önemlisi, şu
pın. Başarıya giden yolda en önemli unsur bence budur. Çünkü
anda gelişmekte olan çok önemli bir pazar var: Afrika kıtası! Bi-
severek yaptığınız işi hem çok daha keyifli yapıyor hem de ba-
zim dikkatimizde son zamanlarda Afrika’ya çevrilmiş vaziyette.
şarı oranınızı katlıyorsunuz.
Bu vesile ile Afrika’yı henüz görmemiş olan dostlarıma bu kıtaya
seyahat etmelerini ve gerek kültürel gerekse ticari potansiyellerini yerinde incelemelerini tavsiye ediyorum.
Şirket olarak faaliyet gösterdiğiniz diğer sektörler
neler?
Seramik, ambalaj, porselen ve turizm sektörlerinde faaliyet
gösteriyoruz. Turizm konusunda büyüyüp şehir otelciliği konseptinde ilerliyoruz. 2004 senesinde Kütahya’da Güral Harlek,
2008 yılında Güral Sapanca, 2012 ‘de Güral Afyon otellerimi-
Şirketlerinizde kaç kişi çalışıyor? Gelecek için ne gibi
yatırımlar yapacaksınız?
Şu an Nafi Güral ailesine ait şirketlerimizde 4000’e yakın
çalışanımız var. Turizm grubunda büyüyeceğiz. Mevcut faaliyet
gösterdiğimiz işlerimizde sürekli yenileme ve kapasite yatırımları
parça parça zaten yapıyoruz. Çünkü tesislerin gelişen teknolojilere paralel olarak desteklenmesi gerekiyor.
Ailenizde iş bölümü sektörlere göre mi dağılmış durumda?
zi hizmete açtık. Şimdi sıra İstanbul’da. Turizm sektöründeki
Bizim ailenin her ferdi kendi ilgilendiği işin dışında ki diğer iş
tüm bilgi ve tecrübelerimiz ile çok özel bir proje hazırlıyoruz.
kollarımız hakkında fikir ve bilgi sahibidir. Annem, babam, kız kar-
Bittiğinde kategorisinde alışkanlıkları değiştirecek, bilinen ez-
deşlerim, ailenin bütün fertleri hep birlikte iş dünyasının içindeyiz .
berleri unutturacak bir proje olması için gayret gösteriyoruz.
Çalışma arkadaşlarınızdan memnun musunuz?
Bununla birlikte Anadolu’nun çeşitli illerinden otel işletmeciliğini
Nafi Güral ailesine ait şirketlerimizde çalışan tüm arkadaş-
üstlenmemiz yönünde talepler var. Yakın zamanda işletmecilik
larımız, çok net ifade ediyorum ki sektörlerimizde Türkiye’nin
yönünde bir faaliyetimizi duyarsanız şaşırmayın. Anadolu ger-
en iyileri. Onlarla birlikte yapmış olduğumuz sohbetlerde doğan
çekten çok gelişti. Artık neredeyse her ilin kendi hava alanı var.
fikirler ve birlikte geliştirdiğimiz projeler her zaman çok heyecan
Seyahat olanakları arttı. Buna bağlı olarak gelişen turizm sektö-
verici oluyor. Hatta bu konu kendi aramızda öyle bir noktaya
rüne girmek isteyen yani finans gücü olup, tecrübesi olmayan
geldi ki otomatik olarak bir slogan oluştu. ‘’ İlk Olmak Yapılma-
yatırımcılar bizden işletme talebinde bulunuyorlar.
yanı Yapmak’’.
Porselen sektöründe ne gibi çalışmalarınız oluyor?
Sürekli yeni modeller yaratmak sureti ile her kesimden, her
Sizce iyi bir patronun sahip olması gereken özellikler
nelerdir?
bütçeye yönelik ürünler geliştiriyoruz. Genç tasarımcı arkadaş-
Fikirlere açık ve yenilikçi olmak! Yenilikçi olmak derken, tek-
larımız ile birlikte başarıyoruz. Porselen sektöründeki ürünler
nolojiden kişisel gelişiminize kadar her konuda gelişen dünyaya
günlük kullanımın dışında, insanların hayatlarına keyif katması
uyum sağlamaktan bahsediyorum. İş dünyasının bir takım be-
gereken ürünler olarak da görülüyor. Ambalaj sektörü de öyle
lirli kuralları vardır ama mutlaka kişilere mahsus özelliklerin de
28
“Baba
yanında
büyüyen
ve
gelişen
biraileevlat
olarak
şirketimizde
çalışmak
kendi
tercihim.
Başka
birolabilirdi
mesleğimelbettede
ama
babamdan
gördüklerim
ve
öğrendiklerim
bu
mesleği
sevmeme
neden oldu.
”
29
PORTRE
ERKAN GÜRAL
“İş dünyasında gençler
ezberlerimizi bozuyorlar. O kadar
yenilikçi fikirleri var ki, bazen ‘Hadi
canım, nasıl olur?’ diyorsunuz ama
iş planlandığında son derece kolay
uygulanabilir çözümler bulduklarını
görüyorsunuz. İş dünyasındaki sayıları
her geçen gün hızla artan kadın
çalışanlar ise bulundukları ortama
kalite getiriyor ve verimlilik kriterlerini
erkeklere oranla yükseltiyorlar.”
olması lazım. Şirketinizin çok iyi finans yapısı olabilir, her şey
uygun araba ile yap,” dediler ve böylece ilk yarış arabama sa-
çok iyidir ama ekibiniz yoksa olmaz! Her şey firma adına mü-
hip oldum. Ancak bu sporu askere giderken bırakacağıma dair
kemmeldir ama siz yeniliklere açık değilsinizdir. Bu da olmaz!
bir sözüm vardı. Nitekim askere giderken yarış aracımı sattım.
Şirket yürür ama eğer şirketinizin büyümesini istiyorsanız, ol-
Bundan iki sene önce bir arkadaşım yıllar sonra vesile oldu ve
mazsa olmaz kadrolarınız çok iyi olacak ve siz de bu kadrolarla
ben hobi olarak yeniden ralli sporuna tekrar başladım. Çok da
çok iyi uyum sağlayabileceksiniz. Gençlere şans vereceksiniz.
keyif alarak halen yarışlara katılıyorum.
Gençlerden gelen yeni fikirlere ‘’İcat çıkartma’’ diyerek onları
susturmayacaksınız ki o genç beyinlerin yenidünyaya bakış açılarından faydalanabilesiniz.
Çocuklarınızla aranız nasıl? Onlar aile şirketinde çalışmak istemezlerse kendinizi nasıl hissedersiniz?
İki oğlum ve bir kızım var. Büyük oğlum 10, küçük oğlum
Risk almayı seviyor musunuz?
yedi, kızım ise henüz bir yaşında. Katılabilecekleri iş gezilerine
Risk almadan büyüyemez ve ilerleyemezsiniz. Risk ticaretin
oğullarımı davet ediyorum. Ön teker nereye, arka teker ora-
ve hayatın bir parçasıdır. Ben de elbette risk alıyorum! Risksiz
ya! Ben nasıl babamın peşinde gittiysem, çocuklarım da beni
büyüme diye bir şey söz konusu olamaz. Gücünüzü aşmaya-
takip ediyorlar. Şu an itibariyle seramikçi olacaklarına dair ka-
cak ve kendinizi riske etmeyecek ölçüde riske girmelisiniz.
falarında oluşmuş bir şekil var. İlerideki yıllarda bu değişir mi,
Ralli hobiniz nasıl başladı?
değişmez mi bilmiyorum ama şu an her iki oğlum da sanki
Otomobil meraklısı bir çocuktum. 18 yaşıma geldiğimde
bu işi yapacak gibi görünüyorlar. Düşünceleri değişirse, hiç-
ehliyetimi aldım. Ralli dünyası ile ilk kez o yaşlarda tanıştım.
bir şekilde karışmam ve müdahale etmem, çünkü insan arzu
Ailemin bilgisi olmadan yarışlara katılmaya başladım. Bir gün
ettiği ve sevdiği işlerde başarılı oluyor. Hiç kimseye hiçbir işi
yarışlardaki resimlerimi annemin bulmasıyla, gizli saklı yaptığım
zorla yaptıramazsınız.
bu iş gün ışığına çıkmış oldu. Ailemin sonraki yarışlara karşı
Ben de bir baba olarak elbette çocuklarımın mutsuz ve ba-
çıkacağını düşünüyordum. Fakat son derece olgun bir şekil-
şarısız olacakları bir işte zaruri olarak çalışmalarını ve çalıştırmayı
de “Madem bu işi yapıyorsun, gizli saklı yapma; biz de sana
arzu etmiyorum. Çünkü az önce demiştim ya, ön teker nereye,
destek verelim ve olması gereken tedbirlerin alındığı kurallara
arka teker oraya.’’ Ben de babamdan böyle gördüm.’’ O
30
STİL
PORSELEN
Porselenin
renkli dünyası
NG Kütahya Porselen markasının en önemli renk uzmanlarından biri de kendi
kombinlerinizi olşturabileceğiniz pistole boya kaplamalı porselen serisi ‘Zeugma.’
56007 kodlu sütlü kahve serinin çukur tabakları, 12 TL; fincan takımı, (6 kişilik) 89 TL; şekerlik, 34 TL; demlik, 67 TL,
sütlük, 31 TL; kase, 12 TL. 5602253 kodlu koyu gri, 56006 kodlu gri ve 560011 kodlu pembe serilerin de fiyatları aynı.
32
Bu seri, bulaşık makinesinde yıkandığında solmazlık özelliğine sahip. Tek parça halinde satılabildikleri için kendi renk kombininizi oluşturabilirsiniz.
33
STİL
PORSELEN
Renkli sırrın avantajlarıyla üretilen ‘Zeugma’ serisinde, rafine şıklığıyla
toprak tonları, yılın en trendy rengi griler, hiç eskimeyen beyazlar ve yumuşacık
geçişleriyle pembeler bir ressamın yaratıcı paletini andırıyor.
34
35
İPUCU
YER VE DUVAR SERAMİKLERİ
Taiga ve Dolomit.
Yüzeylere hayat verin
Duvar, zemin veya dış cephe olması fark etmeksizin, birbirinden şık seramik
seçenekleri ile mekanlarınızda sihirli değnek etkisi yaratabilirsiniz. NG Kütahya
Seramik’in farklı zevklere hitap eden ürünlerinden yola çıkarak hazırladığımız 28
öneri ile hayallerinizi gerçekleştirin. Yapım Şebnem Yıldız
36
1
Öncelikle karo döşeyeceğiniz alanlarda kullanım amacınızı tespit edin.
Zemin karolarının teknik özelliklerini
dikkate alarak kaplanacak alanın trafik yoğunluğuna göre, aşınmaya karşı direnci uygun seramikler seçin.
2
Teras veya cepheler için dışarıdaki
hava koşullarına maruz kalan yüzeylerde su emme katsayısı düşük olan
karoları tercih edin. İç mekanlara özel üretilmiş duvar karolarını dış cephe ve zemin
yüzeylerinde kullanmayın. Porselen karolar
soğuk hava şartlarına ve yoğun trafiğe daha
uygun malzemelerdir.
Duvar karolarını duvarda, zemin ka-
Teras.
Versatile Arc.
3
rolarını da zeminde kullanmaya özen
gösterin. Zira zemin karoları ile duvara
taşıyamayacağı kadar ağır bir yük binmesine
sebep olabilirsiniz. Doğru karo seçiminin yanı
sıra doğru yapıştırıcı kullanmanın gerekliliğini
de aklınızda tutun.
4
Karoları
döşemeye
başlamadan
önce uygulama yapılacak yüzeyin
düz ve pürüzsüz olmasını sağlayın.
Bu yüzeylerin tozsuz ve kuru olması da aynı
derecede önemli.
5
6
İleride
oluşabilecek
karşısında
rahat
ihtiyaçlarınız
davranabilmeniz
açısından yüzey malzemenizi yüzde
beş fire payı hesap ederek satın alın.
Uygulama yapacağınız mekanın boyutları ve formu renk seçiminizi de belir-
Florya.
leyecektir. Karoların tarz ve renklerine
karar vermek kadar büyüklüklerini doğru seçmek de önemli.
Yüzeylerin ölçülerini aldıktan sonra ka-
7
roların kare mi, dikdörtgen mi yoksa
başka bir formda mı olacaklarına ka-
rar vermek gerekir. Mekanı hangi yöne doğru
uzun veya geniş göstermek istiyorsanız, dikdörtgen karoların uzun kenarını bu doğrultuda
yerleştirin.
8
Açık tonlar kullanarak daha büyük algılatabileceğiniz mekanlarda bir duvarı
daha koyu renkte bir karo ile kaplata-
rak derinlik duygusunu artırabilirsiniz.
37
İPUCU
YER VE DUVAR SERAMİKLERİ
Artık karoları alışılageldik biçimde
9
sadece banyo ve mutfaklar için
kullanmıyoruz. Zira yaşam alanla-
rının en sosyal mekanlarından antre bölümü, salon ve hatta yatak odaları bile karolarla dekore edilmeye başlandı.
Porselen karoların suyu ab-
10
11
sorbe etme oranı daha az
olduğu için, mutfak ve banyo
Dolomit.
gibi mekanlarda daha çok tercih edilirler.
Üstü sırlanmış ve parlak
porselen karoları ıslak mekanların zeminlerinde pek
kullanmayın. Çünkü kayganlık problemi
ile karşı karşıya kalırsınız.
Mat ve kaygan olmayan yü-
12
zeyli karoları özellikle küçük
çocukların
koşuşturduğu
mekanlarda ve güvenliğin önde gelen bir
kıstas olduğu durumlarda tercih etmelisiniz. Bu ürünler artı olarak kolay temizlenebilme özelliğine de sahiptirler.
Aydınlık, ferahlık ve ışıltı gibi
13
temaların
peşindeyseniz,
açık tonlu karolara yönelin.
Beji temel alan renk şemanız doğallığı vurgulayacaksa, kahve ve toprak tonları; romantik dokunuşlar arıyorsanız, pembe, lila
ve mavi tonlarını renk şemanıza ekleyin.
Magmatech.
Tavan yüksekliğiniz yeterli
14
değilse, duvarın orta hiza-
Megalith.
sında bordür kullanmayın.
Dikdörtgen karoları boyuna kullanarak
yükseklik duygusunu vurgulayın.
15
Alanınız küçükse, yine küçük ölçekli karolar kullanın. Şimdilerde her boyut-
ta karo mozaikler üretiliyor ve bu ürünler
sayesinde duvarlarda asimetrik kesilmek
zorunda kalan büyük karoların düzensiz
görünümü engelleniyor.
Zemin ve duvar derzleri ara-
16
sında bir süreklilik olmasına
dikkat edin. Eğer böyle bir
süreklilik olamayacaksa, zeminde diyagonal
bir karo düzenlemesi de uygulayabilirsiniz.
38
Vurgulamak
17
istediğiniz
duvarı mekanın geneli ile
uyumlu ama görsel ola-
rak farklılaşan karolarla kaplatarak dikkatleri bu zeminin üstüne çekebilirsiniz.
Bu uygulamayı banyoda klozetin veya
şık bir ayaklı lavabonun monte edildiği
duvar boyunca yapabilirsiniz.
18
Banyo ve mutfaklarda,
fon ve dolaplar arasında
tezatlık
temasına
yönelerek her iki tarafın da daha net
ve güçlü bir biçimde algılanabilmesini
sağlayabilirsiniz.
19
Zemin karoları da tıpkı
duvarlarda olduğu gibi
natürel, seramik veya
porselen olmak üzere çalışılır. Yaşam alanlarınızda, özellikle zeminden
ısıtma sistemi uygulanmışsa, ahşap
görünümlü karolar kullanarak parke
sıcaklığını yaşatabilirsiniz. Bu ürünleri duvarlarda yine doğal renklerdeki
karolarla kompoze ederek özgün mekanlar oluşturabilirsiniz.
Metalik etkili yüzeylere sa-
20
hip karolar kullanarak modern ambiyanslar yaratır-
sınız. Ayrıca mekanlarınıza endüstriyellik
ve lüks etkisi de katarsınız.
Kilyos.
Aynı malzemenin farklı
21
boyutlarda oluşturulmuş
karo serileri ile kendi öz-
gün düzenlemeniz içinde hareketli yüzeyler yaratabilirsiniz.
22
Brezza cam mozaiklerini
ve lavabolarını ışıltılı ve
renkli ortamlar yaratmak
için kullanabilirsiniz. Kendi içinde renk
ve boyut farklılıkları olan Brezza cam
mozaikleri ile desen anlamında da ortama dinamizm katabilirsiniz.
Üç boyutlu yüzeyleri olan
23
karoları bir araya getirdiğinizde
yakalayacağınız
vurgu çok güçlü olacaktır. Bu tarz yü-
Brezza cam lavabo
ve cam mozaikleri.
39
İPUCU
YER VE DUVAR SERAMİKLERİ
zeyleri kendileriyle gerek renk, gerekse
doku anlamında kontrast oluşturacak
objelerin gerisinde kullanın.
Karoları alışılageldik for-
24
matlarının dışında kullanmayı deneyin. Mesela bir
yatak başı olarak… Yatak ve komodinlerinizin gerisinde kalan duvarı cesur
renk ve dokuya sahip karolarla, şık bir
pano misali dekore edin. Işığın günün
değişen saatlerine göre üstlerine düştüğünde kendine has görünümler yakalayan üç boyutlu karolar bu tasarım
için ideal.
Evinizin ana giriş bölü-
25
münü farklı kılmak için
dış mekan kullanımına
Pulpis-Taiga.
uygun karolarla kaplattığınız duvar veya
duvarlar sayesinde mimari bir yönlen-
Brezza.
dirme yapabilirsiniz.
26
Trendleri
yakalayan
modern yüzlü binalar
yaratmak için, dış cep-
he kaplamaları ile duvarlarınızı kaplatabilirsiniz. Her türlü hava şartlarına
karşı yüksek dayanım gücü sunan bu
malzemeler geniş ebatlı yüzeyleriyle
de modern ve tarz sahibi cephe yaratımını kolaylaştıracaktır.
Yanlış derz tercihi ya da
27
hatalı derz uygulaması ile
en iddialı yüzey malze-
mesini bile kötü gösterebilirsiniz. İyi bir
derz uygulaması için uygun genişliğin
bırakıldığından emin olun. Günümüzde
her karo rengine uygun pek çok derz
Atrium.
rengi de bulmak mümkün.
Yüzeylerinizde
28
tek
bir
karo modeli veya rengi
kullanacaksınız diye bir
şart yok. Birbirleriyle ton geçişleri ya da
şık tezatlar yakalayan farklı ürünleri buluşturabilirsiniz. Burada dikkat etmeniz
gereken, bu karoların kalibrasyonlarının
birbirleri ile uyumlu olmaları. O
40
Nexus Hexa.
41
GEZİ
BALKANLAR
Galicica Milli Parkı.
Balkanlardan
gelen sıcaklık
Vizesiz gidebileceğimiz
en yakın ülkeler
arasında olan
Makedonya ve BosnaHersek Federasyonu’nda
farklı bir ülkede
olma duygusundan
çok, tanıdık izlere
rastladıkça derinleşen
bir keşfetme heyecanına
kapılıyorsunuz.
Yazı Zeliha Köşlü
42
B
alkanlara doğru bir gezi yapmayı planlayanların ilk aklına gelen ülkelerin başında, hem vize istemeyen hem de Türkiye’ye çok yakın
olan Makedonya Cumhuriyeti geliyor. 1991 yılında bağımsızlığını
ilan eden ve 1993 yılında tanınan Makedonya Cumhuriyeti, Denar para birimini kullanıyor. Okur-yazar oranı yüzde 99 olan ülkenin başkenti Üsküp, orijinal
adıyla Skopje de ülkenin kuzeyinde yer alıyor. Deniz seviyesinden 255 metre yükseklikte yer alan şehrin merkezinden Vardar nehri geçiyor. 11. ve 14.
yüzyıllar içinde Bulgarlar, Sırplar ve Doğu Romalılar arasındaki mücadelelerde
sıkça el değiştiren şehir, 1392’de Osmanlı Türklerinin eline geçmiş. Coğrafi konumu itibariyle Türklerin sonraki fetihlerinde önemli bir merkez görevi üstlenen
Üsküp’te şehrin genel mimarisinde büyük izler bırakmış olan birçok Osmanlı
eseri halen varlığını koruyor. Ünlü şairimiz Yahya Kemal Beyatlı’nın doğum yeri
olan Üsküp’te görülecek yerler arasında Saat Kulesi, Türk Çarşısı, Sulu Han,
Davut Paşa Hamamı, Kapan Han, Taş Köprü ve Yahya Paşa, İsa Bey, Mustafa Paşa ve Murat Paşa camileri bulunuyor. Şehrin Osmanlı’dan günümüze
kalan ve eski canlılığını bugün de koruyan Türk Çarşısı’nda dolaşırken, alışık
Mostar.
V
Mostar ve Osmanlı esintisi
Yürüyerek gezilmesinden büyük keyif
alınacak bir diğer şehir ise Bosna-Hersek
Federasyonu’na bağlı olan Mostar. Mostar
denildiğinde ise ilk akla gelen, Mimar
Hayrettin tarafından 1557 yılında inşa edilen
Mostar Köprüsü. Kendisi kadar çevresindeki
yapıların mimarisiyle de görenlerde büyüleyici
bir etki bırakan, altından Neretva nehrinin
aktığı Mostar Köprüsü Osmanlı mimarisinin
şaheserlerinden biri. 1992 yılında, yaşanan
savaşta Hırvat topçuları tarafından yıkılan
köprü, 2004’te Türkiye Cumhuriyeti’nin de
katkılarıyla inşa edilerek eski görünümüne
kavuşmuş. 2005’te ise eski Mostar şehri
Unesco Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiş.
Köprü’nün manzarasına karşı yemek yiyip,
çevresinde gezdikten ve alışveriş yaptıktan
sonra, Koski Mehmet Paşa Camisi’ni de
gezmenizi tavsiye ederiz.
Ohri.
Ohri.
43
GEZİ
BALKANLAR
olduğunuz geleneksel köftelerden yiyebilir, Türk kahvesi içe-
ğal bir döngüye sahip. Tüm bu özellikleriyle Ohri ve Ohri gölü
bilir; şuşka biberi, Ustrumca yer fıstığı, çarıklar ve çeşitli el işi
1980 yılında Unesco Doğa ve Kültür Mirasları listesi kapsa-
hediyelik eşyalar için alışveriş yapabilirsiniz.
mında koruma altına alınmış. Ohri’de gezilecek yerler arasın-
Makedonya’nın güneybatı bölgesinde yer alan ve deniz
da, Bizans döneminden kalan en önemli kilise olan St. Pante-
seviyesinden 695 metre yükseklikte yer alan Ohri, Ohri gölü-
leymon, günümüzde çeşitli konserlere de ev sahipliği yapan
nün kuzey kıyısında konumlanıyor. Tarihi ve kültürel dokusuyla
Aya Sofya Kilisesi, Roma döneminden kalan amfi tiyatro, Car
Makedonya’nın en büyük turizm merkezi olan Ohri, 6.000 yıllık
Samuel Kalesi, Sarı Saltuk Türbesi, St. Bogorodica Perivlerta,
bir geçmişe sahip. Eski Ohri ile modern Ohri, geçmiş ile gele-
dördüncü yüzyıla ait kiliseler, Keşanlı İmareti, Kuloğlu ve Emin
cek arasında bir köprü oluşturuyor. 1395 yılında Osmanlı İm-
Mahmut Camileri, Çınar Meydanı, Ohri Halveti Tekkesi ilk sı-
paratorluğu sınırları içine katılan Ohri’de Osmanlı döneminden
ralarda yer alıyor. St. Naum Manastırı’na yapılacak bir tur ise,
kalma 10 adet cami ve bir tekke bulunuyor. Şehirde yaklaşık
Unesco Dünya Mirasları Listesi’ndeki bu şehirde muhteşem
40 adet kilise de yer alıyor. Denize çıkışı olmayan ülke vatan-
doğa manzaralarının doruğa taşındığı yer oluyor. Balkan Folk-
daşları için tam bir turistik bölge görevi üstlenen Ohri’nin eş-
lor Festivali, Ohri Yüzme Maratonu, Ohri Yaz Festivali ve ben-
siz göl manzarası, Safranbolu evlerini anımsatan Osmanlı’dan
zerinin gerçekleştirildiği Ohri, birçok kültürel etkinliğe ev sahip-
kalan yapılarla ayrı bir panoramaya bürünüyor. Üç milyon yıllık
liği yapıyor; aynı zamanda Slavlar için büyük önem taşıyan Kiril
endemik bir göl olan Ohri gölü. kendi kendini temizleyen do-
alfabesinin doğduğu yer olarak da kabul ediliyor. O
44
V
Galicica Milli Parkı
1958 yılında Makedonya Cumhuriyeti
tarafından milli park ilan edilen
Galicica Milli Parkı, 25.000 hektarlık
bir alana yayılıyor. Galicica Milli Parkı,
Ohri gölünün beslendiği kaynak
noktalarına da sahip. 1.100 farklı
bitki türünün bulunduğu bu doğal
park alanında 12 yerel endemik bitki
yaşıyor. Galicica Milli Parkı’nın Ohri
gölü ile birleşen küçük göl havzasının
billur sularında tekne gezileri
yapılabiliyor. Milli park genelinde kamp
alanları, arkeolojik alanlar, kiliseler,
manastırlar, mağara kiliseleri ve anıtlar
bulunuyor. www.galicica.org.mk
45
MÜZİK
KENAN DOĞULU
Masaldan
bir hayat
yaşamak
İstanbul’da gece ve sahne
performansı deyince
yıllardır ilk akla gelen
isimlerden biri Kenan
Doğulu... Ta Şaziye
gecelerinden beri İstanbul
onunla eğleniyor, onunla
kendinden geçiyor
ve onunla hayatı bir
süreliğine de olsa bir
kenara bırakıyor.
Yazı Suat Kavukluoğlu
Fotoğraflar Cem Talu
46
enan Doğulu’nun kapısını çaldık ve kendisiyle geç-
En az bir saat vücut ritmimin normale dönmesi için dinlenirim.
mişe doğru bir yolculuk yaptık. Önce Şaziye gün-
Sonrasında gruptaki müzisyen arkadaşlarım ve ekibimle eğleni-
lerine gittik, sonra günümüze gelip ondan kendi
riz, muhabbet ederiz, dertleşiriz, bazen iş konuşuruz. Sonrasın-
K
İstanbul’unu anlatmasını istedik.
İstanbul’da gece ve müzik deyince gözünüzde nasıl
bir fotoğraf canlanıyor?
Güler yüzlü meyhane müzisyenleri ve Beyoğlu.
İstanbul’un ‘gece’sini ‘gündüz’ünden ayıran nedir?
daysa kız arkadaşımla sakinleşip ufaktan ‘fade out’ olurum.
ATOM BOMBASI GİBİ YILLAR
Siz İstanbul’da yıllardır sahneye çıkıyorsunuz. Özellikle Şaziye günleriniz dilden dile dolaşır. Nasıldı o yıllar?
Atom bombası gibiydi... Haftada beş gece performans ya-
Birkaç duble içki (gülüyor)…
pardık. Hep çok eğlenip, çok eğlendirirdik. Gecede 1.500 kişi-
İşiniz gereği daha çok geceleri çalışıyorsunuz. Konser-
ye söyleyip saatlerce sahnede kalırdık. Sabah ezanını duyma-
ler, albüm kayıtları, stüdyoda geçirilen zamanlar, perfor-
dan yattığımız nadir olurdu. İşin enteresanı, üç-beş saat uyku
manslar, vs.
yeterdi. Gündüz de toplantılar, provalar, basın buluşmaları ve
Gece çalışmanın keyifleri ve zorlukları nelerdir?
Şehrin dip gürültüsü minimuma indiği için lezzetli bir ses-
televizyon çekimleriyle geçerdi.
Peki, Şaziye gecelerini unutulmaz kılan neydi?
sizliği vardır gecelerin. Koşuşturmaca biter, telefon trafiği biter.
Repertuara her hafta yeni şarkı eklerdik. Türkiye’nin en iyi
Daha rahat konsantre olursunuz işinize. İnternet hızlanır, dost
müzisyenleriyle çalışır, bir o kadar önemli müzisyen ve sanatçı
ziyaretleri azalır, güneş yerine mehtap aydınlatır. Bu yüzden ge-
dostumuzu da misafir ederdik. Mesela üstün seviyede güncel,
celer daha masalsı ve daha romantik olur. Ama gündüzün de
kaliteli ses ve ışık sistemini ilk biz kullandık Şaziye’de. İşletmesi,
kendine ait süper tarafları vardır. İstediğiniz herkese daha rahat
güvenliği, mutfağı, barı ve müşteri profili çok kaliteliydi. Her şe-
ulaşırsınız. İşletme ve yürütmeyle ilgili her organ faal olduğun-
yin en iyisi olsun diye kendimizi harap ediyorduk.
dan, hızlı yol alırsınız. Paket servislerde alternatif çoktur, stüdyoda aç kalmazsınız. Güneşin verdiği enerji şarkılarınıza yansır.
Daha az yorgun olduğunuz için zihniniz de daha açık olabilir.
Müşteri profili kaliteliydi derken, nasıl bir kitleden
bahsediyorsunuz?
O zamanlar eğlenmeyi bilen, özen gösteren, enerjik ve en
Gecelerin ilham verici olduğu söylenir...
önemlisi de “Millet ne der?” diye düşünmeyen, daha çok dans
Ben de gececilerdenim. Bugüne kadar yaptığım 200’e ya-
eden bir kitle vardı. Şimdilerdeyse hayatımıza sosyal medya
kın bestenin 170’ini gece yazmışımdır diyebilirim.
diye bir şey girdi. Kimse tam olarak kendi için eğlenmiyor ar-
Genel olarak geceleri modunuz nasıl olur?
tık. “Şu anda şuradayız, yanımızda bu var,” falan deyip hep bir
Üretken, enerjik, neşeli ve sosyal olurum.
paylaşma manyaklığı başladı. Fotoğraf çekmeler, video kayıtla-
Konserinin ya da işlerinin olmadığı bir gecesinde Kenan
rı… Bunların peşinden gelen alkol yasakları, saat sınırlandırma-
Doğulu neler yapmayı sever? Gecenin tadını nasıl çıkarır?
Dostlarla lezzetli ve zevkli bir yemek yiyip sohbet etmek şa-
ları ve tatsız rekabet. Eskiden bütün mekan sahipleri birbirlerine
destek olurdu. Herkes birbirine gider, eğlenirdi. Şimdi istisnalar
hane olur. Özenle seçilmiş bir şarap ve iyi müzikler de bize eşlik
hariç çoğu insan bencilleşti ve yüzeyselleşti maalesef.
etsin isterim. Eğer iyi müzik olduğunu bilirsem bir kulübe de
O zamanlar hangi kulüplere giderdi insanlar?
gidebilirim. Ama bir kulübe gitmek üzere beni evden çıkarabil-
She, Ship a hoy, 20 ve 2019 efsane kulüplerdi. Şamdan’a
meniz için hakikaten sevdiğim, inandığım ya da merak ettiğim
giderdik hemen her akşam.
bir mekan olması gerekiyor. Zamanımın çoğunu konserler ve
O günleri özlüyor musunuz?
şovlar seyrederek geçiriyorum.
Özlüyorum ama her şey yerinde ve zamanında güzel.
Yemeği dışarıda yemek istediğinizde nereleri tercih
ediyorsunuz?
İstanbul her zaman önemli bir lezzet merkezi olmuştur. Eşi-
Bugün de ‘canlı performans’ ve ‘sahne enerjisi’ deyince ilk akla gelen isimlerdensiniz. Sahnedeki gücünüzü o yıllara mı borçlusunuz?
min, dostumun tavsiyesi olan özel ve sakin restoranlara gitme-
Benim en büyük avantajım, babamın müzisyen olmasıydı.
yi seviyorum. O kadar çok gidilecek ve görülecek yer var ki
Beş yaşından itibaren kalabalık önünde şarkı söylemeye ve gi-
aslında… Yeter ki insan gitmek istesin! Ev partileri, barbekü-
tar çalmaya başladım. Bu deneyimlerin yanı sıra babam bana
ler, balıkçılar, kebapçılar, barlar, dünya mutfakları (Japon, Çin,
küçük yaşta çok şey öğretti. Küçük bir çocuğun adam yeri-
Meksika ve İtalyan) favorilerim arasında.
ne konup sözünün ciddiye alınması ona büyük özgüven verir.
Konserlerinizden sonra genellikle neler yapıyorsunuz?
Sahnede de hep ustalardan feyiz aldım.
47
MÜZİK
KENAN DOĞULU
Müzisyenlerin çoğu, konser verecekleri mekanların
yetersiz olduğundan şikayet eder. Siz de bunun sıkıntılarını çekiyor musunuz?
Sirkeci’ye, sonra Sirkeci’den Kadıköy’e konservatuara gittim.
Ben de İstanbul gibiydim yani, hep koşuşturmacalı.
Hangi semtlerin, hangi mekanların sizde derin izleri var?
Çekmez miyim? Akustiği iyi ayarlanmış, kulisleri ve alt yapı-
İstanbul’un her sokağında yürüdüm, her dönemini hisset-
sıyla dünya standartlarında konser salonumuz ve venue’lerimiz,
tim ama Galata, Tepebaşı, Asmalımescit ve Tünel’in özel bir
etkinlik yapabileceğimiz yerlerimiz ne yazık ki çok az.
yeri vardır.
İstanbul’da en çok nerelerde konser vermeyi seviyorsunuz?
Rumelihisarı konserleri bir başkaydı. Kuruçeşme Arena,
İstanbul’da doğup büyüyen bir çocuk olmak, hayata
daha erken başlamak, daha erken olgunlaşmak ve daha
erken güçlenmek demek mi?
Bostancı Gösteri Merkezi, Santralistanbul da sevdiğim me-
İstanbul’da dünyaya gelmek, harala güreleye baştan boyun
kanlar; bir de elbette Harbiye Açıkhava Tiyatrosu. Bir efsane-
eğmek demek. Savaşçı doğarsınız. Tuttuğunu koparmayı öğ-
dir orası! Yılların yaşanmışlığı, kulise bırakılmış sanat var orada.
renirsiniz ve seçenek zenginliğini tadarsınız. Başkalarıyla yaşa-
Ben İstanbul Caz Festivali konserleriyle büyüdüm, en sevdiğim
mayı, başkalarının sınırlarına saygı duymayı öğrenirsiniz.
müzisyenleri orada izledim. Dolayısıyla oraya hayranım.
İstanbul’da gittiğiniz ve unutamadığınız konserler
hangileriydi?
Pat Metheny, Chick Corea, Madonna, Micheal Jackson ilk
aklıma gelenler.
Beş yaşındayken konservatuarın piyano bölümüne birincilikle giriyor, çok erken yaşta müzikle tanışıyorsunuz.
Hayatınız hep müzikle ve çalışarak geçiyor. Yorgun hissediyor musunuz kendinizi şimdi geriye dönüp bakınca?
Hayır. Her yeni şarkıda yenileniyorum. Sıfırdan başlıyor-
GECEDEN GÜNDÜZE GEÇİŞ
muşum gibi hissediyorum. Eskiyi konuşunca anlıyorum ne de
Artık ‘gece’den ‘gündüz’e geçelim. Güneşli bir yaz
çok çalıştığımı.
gününde İstanbul’da en çok nerelerde ve neler yapmak
keyif verir size?
Sizi hep çok canlı ve enerjik görüyoruz. Nasıl koruyorsunuz enerjinizi bu yoğun temponun içinde?
Özel ve gizli yerlerimi açıklamayı sevmiyorum ama gözden
Kendime zaman ayırıyorum, kendimi seviyorum ve değe-
uzak, ailece rahat edebileceğimiz yerleri tercih ediyorum. Kırlar-
rimi biliyorum. Vücudumu ve zihnimi çok yıpratmıyorum. Pek
da, sahilde, ormanda doğayla iç içe olmaya çalışıyorum. Yine
sinirlenmiyorum. Sakin bir insanım. Sinire harcanacak enerjiyi
de pek kimselerin bilmediği bir mekan veya alternatif öneriniz
aşka ve sevgiye harcıyorum.
diye ısrar etsek...
Benim evdeki pazar kahvaltılarını tavsiye ederim.
İstanbul karakterinize neler kattı?
Kendini kattı. İçime, üstüme sindi. Çok seviyorum
İstanbul’lanmış olmayı.
“İyi ki bu şehirde yaşıyorum,” dedirten kare nasıl bir şey?
İyi ki Boğaz’ım var!
İstanbul’dan nefret ettiğiniz zamanlar oluyor mu? Basıp
gitmek istediğiniz… Ne zamanlar böyle hissediyorsunuz?
Tek bir şey var, o da: Trafik, trafik, trafik!
Cihangir’de doğdunuz. İstanbul’da büyüdünüz. Çocukluğunuza dair neler hatırlıyorsunuz bu şehirle ilgili?
Sanat kokan, tarih yemiş, manzaralı, estetik, kozmopolit,
Tasavvufla ilgilendiğinizi biliyoruz. Tasavvuf hayatınıza ne zaman girdi ve neler kattı?
Mevlana’ya olan ilgim, tasavvufla ilgili kitaplar okumama vesile oldu. Şiirsel tarafı ve evrenle barışıklığı; kudretin içimizde
olduğunu anlamama yardımcı oldu.
Hayatta şansın rolüne ne kadar inanıyorsunuz?
Şans ancak inanma, çalışma ve bunu doğru sunmayla birlikteyken işe yarar. Ama önemlidir.
Duyduğuma göre Astrolog Susan Miller’ı takip etmeye ve fal bakmaya başlamışsınız...
Deli gibi takip etmiyorum ama arada bir bakıyorum. Susan
Miller’ın aylık yazılarını okuyorum aklıma gelirse. Fallarımın da
çıktığını söylüyorlar.
bazen depresif, çoğu zaman şenlikli ama bol hayatlı bir fotoğraf
Sibel Can’a verdiğiniz ‘Hançer’ şarkısında “Hayat sen
geliyor gözümün önüne İstanbul ve çocukluğum deyince. Çok
bize nazik davranmadın, herkese eşit yaklaşmadın,” di-
mutlu bir çocuktum. Tüm toylukları sonuna kadar yaşadım.
yorsunuz. Hayatın adaletsiz tarafları çok mu size göre?
Bisiklete bindim, saklambaç oynadım. Sokaklarında korkup
Hayatın herkesin penceresinden manzarası farklı.
küçük adımlarımı hızlandırdığım da oldu. Şaşkınlıkla izledim bir
Hayat size ne kadar nazik yaklaştı?
yerden bir yere giden insanları. Küçücük yaşıma rağmen her
Hayat bana hep nazik oldu. Şanslı ve işleri rast gidenler-
gün Kültür Koleji, Ataköy’den çıkıp, önce trenle Bakırköy’den
48
denim çok şükür… O
49
STİL
OSMANLI
CIR97YT9037031 kodlu yemek takımı, (97) parça, 1.539 TL.
50
CIR97YT9036589 kodlu yemek takımı, (97) parça, 1.539 TL.
CIR97YT9037031 kodlu yemek takımı, (97) parça, 1.539 TL.
Şölen
sofraları
Altın ve gümüş yaldızlarla yeniden
hayat verdiğimiz Osmanlı desenleri,
sofranızda yaşamaya devam etsin
istedik. Stil Editörü Harun Topuz
CIR87YT9037117
kodlu yemek takımı,
(87) parça, 1.008 TL.
51
ALIŞVERİŞ
EL YAPIMI ÜRÜN
Osmanlı
ihtişamı
Sanatevi koleksiyonu
Anadolu’nun yedi bin yıllık
sanat ve kültür mirasını
geçmişten günümüze taşımaya
devam ediyor. ‘Yeni Osmanlı’
koleksiyonu ile geleneği,
modern form ve desenlerle
yeniden yorumluyor.
Aynalar ve kaşıklar Osmanlı
koleksiyonunun en özel
parçaları arasındalar.
52
El dekorlu lokumluklarda Osmanlı
desenleri yeniden yorumlanarak
şık sunumlar harızlanmış.
Kapaklı Türk kahvesi fincanları özel kumaşlarla giydirilmiş kutularıyla satışa sunuluyor.
Osmanlı
koleksiyonu
Şekerlikler, bakraçlar,
şerbetlikler, kaşıklar,
fincanlar, kaftanlar, ibrikler,
güğüm ve narlar, inceliği ve
nakışlarının eşsiz güzelliği
ile göz kamaştırıyorlar.
Kütahya Porselen’in bu
özel koleksiyonu geleceğin
antikaları olacak.
53
RÖPORTAJ
JEFF HAKKO
Sualtı tutkunu
Yıllardır denize dalan ve bu konunun tarihçesini araştırmaya
başlayan Jeff Hakko, adeta astronot kıyafetlerini andıran eski dalgıç
giysilerinin ve malzemelerin koleksiyonunu yapıyor. Yapım Zeliha Köşlü
Vakko Yönetim
Kurulu Başkan
Yardımcısı Jeff
Hakko’nun
(üstte) evinde
220’nin üzerinde
dalgıç giysisi
ve malzemesi
bulunuyor.
54
akko Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Jeff
V
Hakko’nun denize ve dalmaya olan ilgisi onu bu ko-
Koleksiyonunuzu oluştururken ilginç hikayeler ile
karşılaştığınız oldu mu?
nunun tarihini araştırmaya yöneltmiş. Jeff Hakko’nun
Koleksiyonumu oluşturan nesnelerin çoğunun hikayesi
araştırmalarının sonucunda bir araya getirmeye başladığı eski
var. Nadir bir parçayı başka bir koleksiyoncudan da, onu
dalgıç kıyafet ve malzemeleri bugün dünya çapında önemli bir
kullanmış asıl sahibinden de edinebilirsiniz. Ancak sualtı ile
koleksiyona dönüşmüş durumda. Hakko koleksiyonunu evinde
ilgilenen ve koleksiyon yapanların bu parçalardan habe-
muhafaza ediyor.
ri olur. Bu yüzden bazen haberler gelir. Bu haberlerin de
Denize ve sualtına olan ilginiz nasıl başladı?
bazıları yanlış, bazılarıysa doğru çıkar. Örneğin Marmaris
Denize ve dalmaya ilgim daha çocukken başladı. İlk harç-
Bozburun’dan bir haber almıştım. Eski bir süngerci başlığı
lığım ile Büyükada’nın meydanındaki eczaneden şnorkel ve
olduğundan bahsediliyordu. Bozburun’a gittiğimizde sordu-
palet almıştım. Saatler boyu suyun içinde kalır, midye çıkarır,
ğumuz kimse başlık hakkında bir şey bilmiyordu. Bu sefer
yengeç tutardım. Hatta suda fazla kaldığım için annemden azar
muhtara gittik, bakkallarla konuşmaya başladık. Bozburun
işitirdim. Titrer durumda sudan çıktığımda parmaklarım büzü-
küçücük bir yer. Sonuca ulaşamayınca, yaşlı süngerci var
şür, dudaklarım morarırdı ama çok güzel yıllardı. Tabi o zaman-
mı diye aramayı sürdürdük ve bulduk. Yanımızda onun ta-
lar Büyükada’nın suları hakikaten çok temizdi ve görüş mesa-
nıyabileceği biri ile gitmiştik. 80 yaşını aşmış bir beyefendi,
fesi inanılmaz derecede iyiydi. O vakitler Anadolu Kulübü’nden
eski bir köy evinde oturuyordu. Onu görür görmez dedim
denize girerdik. Kaza ile suya düşmüş bir gazetenin başlığını
ki, ‘doğru yerdeyim.’ Çünkü maalesef felçliydi, tekerlekli
okuyabilirdiniz. O seneleri yaşayabildiğime şükrediyorum. Çün-
sandalyede oturuyordu. Eski dalgıç başlıkları, başlık ve gö-
kü artık denizlerimiz öyle değil.
ğüslük denen iki kısımdan oluşurdu. Biz göğüslüğü çiftliğin
Tarihi dalgıç malzemelerine de ayrı bir ilginiz ve bu
kümesinde bulduk. İçinde samanlar vardı. Üstü örtülmüştü,
konuda bir koleksiyonunuz var. Koleksiyonunuzun olu-
gözükmüyordu bile. Bir de tavuk vardı içinde, kuluçkaya yat-
şumu ve içeriği hakkında bilgi verir misiniz?
mış! Başlığı ise ahırda ters çevrilmiş bulduk. Lumbozları çok
Tarihi dalgıç malzemeleri, 1990’dan bu yana oluştur-
eskiydi, içine su doldurulmuştu. Atlar oradan su içiyordu. İki
duğum bir koleksiyon. Sualtına tutkulu olmasaydım bu ko-
parçadan oluşan bu çok eski başlık Yunan süngerci başlığıy-
leksiyon oluşmazdı. Yıllardır denize daldığım için dalgıçlığın
dı. Maalesef bizde başlık üretimi yoktu. Osmanlı döneminde
tarihçesini araştırmaya başladığımda bu ilginç nesneler ile
bahriyede çok az dalgıç vardı. Bahriyemizde çalışan bütün
karşılaştım. Adeta astronot kıyafetlerini andıran bu giysiler
dalgıçlarınki bunu Başbakanlık ve Deniz Müzesi arşivinden
içinde insanlar suyun altına dalıyor ve sünger çıkarıyorlar,
araştırdık ve gördük; bizde çalışabilmeleri için adalardan ge-
batık gemilere dalıyorlardı. Bu, bir hayli ilgimi çekti. Çünkü
tiriyorduk. Adalar o zamanlar Osmanlı toprağıydı. Dalgıçlar
scuba icat edildikten, yani modern malzemeler icat edil-
en çok Kalimnos adasından gelmiş ve çalışmaların hepsi
dikten sonra bizim işimiz çok basitleşti. Bir neopren elbise
ince ince Osmanlıca yazılmış, arşivlenmişti. “Yorgo Efendi
giyiyoruz; tüpümüz, regülatörümüzle dalıyor ve suda basit
şu tarihte dalmış. 30 tane lenger çıkarmış. Apostol Efendi
bir şekilde hareket edebiliyoruz. Fakat eski dalgıçlar o kadar
dalmış,” gibi ifadeler yazılmıştı. Bizim süngercilerimiz, Yu-
külfetli işler yapmışlar ki, onlara duyduğum hayranlık ile bu
nanlılardan aldıkları aletlerle dalıyorlardı. Bulduğumuz başlık
koleksiyonu oluşturmaya başladım. Bugün koleksiyonumda
da bunlardan biriydi. Ama sahibi vermek istemiyordu. “Aile
70’i aşkın dalgıç başlığı, tulumbalar, alet edevat, bıçak, fe-
yadigarı bu,” deyip ikna olmadı. Başlık orada kaldı. İsim ve
ner, ayakkabı, ağırlık gibi objeler ile tamamlayıcı 220’i aşkın
telefonlarımızı verip İstanbul’a döndük. Sonra araya insanla-
parça yer alıyor.
rı koyarak, elimdeki koleksiyonun resimlerini yollayarak, bu
İlk aldığınız malzeme neydi? Nasıl varlığından haberdar olmuş ve almaya karar vermiştiniz?
eski başlığın çok özel bir koleksiyonunun parçası olacağını,
güzel bir yuva bulacağını anlatarak iki buçuk senelik bir uğ-
Bu konuları araştırırken, eski dalgıç malzemelerine ilgi duy-
raşdan sonra sahibini ikna ettik. Ümidi kesmişken bir gün
maya başladım. 1990’da Fransa’nın güneyinde bir sualtı sem-
evimin kapısını çaldı. Bozburun’dan bir beyefendi, patates
pozyumuna katılmıştım. Sempozyumun girişinde eski dalgıç
çuvalının içinde o başlığı getirdi.
başlıklarından biri duruyordu. Amerikan Deniz Kuvvetleri’nde
kullanılan ‘Mark V’ adlı bu başlık beni adeta büyüledi ve ayaküstü o tarihlere gittim. Nitekim o benim ilk dalgıç başlığım oldu.
Koleksiyonunuzdaki parçaların özellikleri ve kullanımları hakkında konuşalım.
Bozburun’da bulduğum süngerci başlığı bakır ve pirinçten
55
RÖPORTAJ
JEFF HAKKO
56
üretilmişti. Tabi bir de camlarının lombozları vardı. Nereden
siyonunuz için kalıcı bir sergi alanı veya bir müze dü-
baksanız, bu başlıkların ağırlığı 15-45 kilo arasında değişiyor-
şünüyor musunuz?
du. Dalgıcı suyun altına batırabilmekti önemliydi. Dalgıçların
Koleksiyon 2009’da, İstanbul Deniz Müzesi’nde altı ay ser-
çuvaldan, su geçirmez elbiseleri olurdu. İçlerindeki havayı
gilendi. Şu anda koleksiyonun büyük bir bölümü evde, ayrı bir
tahliye etmek ise çok zordu. Dalgıcı batırmak için her şeyin
katta yer alıyor. Tabi tulumbaları bir yere taşıyamıyoruz. Bir tanesi
ağır olması gerekiyordu. İnsan dibe gittikçe ağırlaşıyor. Dibe
250-300 kilo civarında olduğu için onları giriş katında tutuyoruz.
battıktan sonra satıh ayarlaması yapmak gerekiyor ve başlığın
Fakat bıçaklar, fenerler, başlıklar çatı katını istila etmiş vaziyette.
içine hava veriliyordu. Ardından dalgıç yüzer şekle getiriliyor-
Koleksiyoncu dostlarım var. Bunlardan biri de Mustafa Aydemir
du. Ama dalgıcı batırmakta zorluk çektikleri için beline ağırlık
ve bugün dünyanın en büyük anfora koleksiyonlarından birisine
konuyordu. Dalgıcın bıçağı, adedi 10 kilo tutan ayakkabıları
sahip. Kendisiyle beraber bir proje oluşturmak üzereyiz. Güzel
bu yüzden hep ağırdı. Başlığın kendisi 20-25 kilo olur, an-
bir sualtı müzesi yapmak istiyoruz. Bu müze İstanbul’da olabilir;
cak onu batırmak için bir 15-20 kiloya daha ihtiyaç olurdu.
kıyı şeridimizde, İzmir’de ve Antalya’da olabilir. Fakat zaman
Alet, edevatlar ile birlikte 50 kiloyu aşan bir ağırlıkla dalınırdı.
alıyor bunu oluşturmak. Sualtı müzesi bizden sonraki nesiller
Çoğu dalgıç kendi vücudundan daha fazla ağırlık taşırdı üs-
için önemli. Mustafa’nın da, benim de koleksiyonum şu anda
tünde. Unutmamak gerekir ki, bütün bu ağırlıklar suyun kal-
hapsolmuş vaziyette. Onları daha geniş kitlelerle paylaşmak is-
dırma kuvvetiyle su altında yarı ağırlığına iniyordu. Dalgıçlar
tediğimiz için bu güzel oluşumu gerçekleştirmeye kararlıyız ve
su altında 25-30 metrede çalışırken kendilerini yürür vaziyete
bir şekilde yapacağız… O
getiriyorlardı.
Üç yıldızlı bröve sahibisiniz. Koleksiyonunuzdaki parça veya benzerleriyle dalış deneyimi yaşadınız mı?
Koleksiyonumu oluştururken, eski dalgıçların ne külfetler çektiğini deneyimlemek için o riske girdim. Risk derken,
Londra’da bir kulüp var. Bu kulüp belli bir ücret karşılığında
size bu elbiseleri giydiriyor ve nehre daldırıyor. Üç, beş metre; fazla değil. Dalış sırasında filminizi çekiyorlar. Ardından
eski dalgıç kıyafetleriyle daldığınıza dair bir sertifika veriyorlar. Daldım ama bir daha dalar mıyım, bilmiyorum. Çok zor!
Bir kere tek başınıza hiçbir şey yapamıyorsunuz. Bu bir ekip
çalışması. Suyun altındayken size hava vermek için en azından iki kişi tulumba çeviriyor. Ayrıca onların bir yedeği de
oluyor birisine bir şey olur diye. Bir kişi daha var; o da sizi
giydirmek ve soymak için hazır bulunuyor. En az dört, beş
kişi ile bu iş yapılabiliyor. Çok krostrofobik ve yorucu. Ben
üç, beş dakika kaldım suyun içinde. Eskiden sünger dalgıçları hayatlarını bu şekilde kazandıkları için saatlerce sualtında kalıyorlardı. Maalesef bazıları da o zamanlar fizik kuralları
bilinmediği için vurgun yiyordu. Çok fazla kaza ve ölümcül
kayıplar oluyordu. Ama modern tıp devreye girdikten sonra dalgıçlar eğitildiler. Sualtında belli seviyelerde kademe
bekleyişi yapmaları gerektiğini öğrendiler. Sonunda vurgun
azaldı. Ama çok sayıda süngerci felçli kaldı. Şimdi modern
teçhizatlarla dalıyoruz suya. O günleri mukayese edebildiğim
için hakikaten büyük saygım var kendilerine.
Eski dalgçlar o
kadar külfetli iler
yapmlar ki, onlara
duyduum hayranlk
ile bu koleksiyonu
oluturmaya
baladm. Bugün
koleksiyonumda
70’i akn dalgç
bal, tulumbalar,
alet edevat, bçak,
fener, ayakkab,
arlk gibi objeler ile
tamamlayc 220’yi
akn parça yer
alyor.
2009’da Beşiktaş Deniz Müzesi’ndeki serginizi
gezmiştim ve büyülenmiştim. ‘Tarihi Dalgıç Malzemeleri’ adıyla yayınlanan bir de kitabınız var. Kolek57
DÜNDEN BUGÜNE
EKMEK
Soframızdaki “nimet”
Ekmek
eslenme,
e
es
sle
enm
me,
e, iister
ster
st
terr g
göçebe
öçeb
öç
ebe is
eb
ister
stte
er ye
yer
yerleşik
errlleş
eşik
kd
dönemlerde
ön
ö
nem
emler
lerd
le
rde ol
o
olsun,
lsu
ls
sun
un
n,, vvar
ar o
ar
oluşunun
lu
uş
şu
unu
nun ba
b
ba--
B
d iitibaren
ib
b
iinsanın en temell meselelerinden
l l i d bi
b
l
N
ü
şından
birii olmuştur.
Nasıll k
kii günümüz uygarlığının temeli Mezopotamya’da atılmıştır; tahılların, dolayısıyla
ekmeğin anavatanı da Mezopotamya’dır. Tarım devrimi ile insan toplulukları yerleşik
yaşama geçip kentleri kurmuşlardır. Ateşin kullanılması yiyeceklere farklı bir lezzet
getirmiştir. Muhtemelen önce etler ateşte pişirilmiştir; sonra da bitkiler ve tahıllar...
Tıpkı diğer besin maddelerinde olduğu gibi, ekmeğin de bugün soframıza gelmesinin öyküsü, uygarlık tarihinin gelişim sürecini ortaya koyar bir bakıma. Tarım alanında görülen gelişim, öncelikle tahıl türlerinin evcilleştirilip farklı şekillerde kullanımıyla
başlamıştır. Tahılların, özelikle de konumuzla ilgili olarak buğdayın doğrudan kullanılması mümkün olamazdı. Toplanan buğday öğütülmeli ve değirmen ya da benzeri
araçlarla ezilerek insanın çiğneyip yutabileceği bir şekil almalıydı. Tahıldan un yapmayı
geliştirdi önce insanlar. Sonra da bu unu suyla karıştırıp pişirdiler. Tabi bu arada bir
başka tahıldan, yani arpadan da içecek yapmak için faydalandılar; mayalanmanın
keşfiyle Mezopotamya ve Mısır’da bira tüketimi başladı. Mayalanma, ekmek yapımı
için de önemliydi. Böylelikle daha lezzetli, kabarık ve daha yumuşak bir ekmek yap58
İnsanlık tarihi
kadar eski Ekmeğin
neredeyse insanlık tarihi kadar
eski geçmişine bakınca, insanların
öncelikle tahıldan un yapmayı
geliştirdiğini görüyoruz. Toplanan
buğdayların öğütülmesi ve
değirmen benzeri araçlarla ezilerek
insanın çiğneyip yutabileceği bir
şekil alması gerekliliğinden doğmuş
bu. Sonra da bu un suyla karıştırılıp
pişirilmiş. Mayalanmanın keşfi ile de
daha lezzetli, kabarık ve yumuşak
ekmekler yapmak mümkün olmuş.
Önce yassı taşlar üstünde pişirilen
ekmekler, çanak çömlek yapımının
gelişmesi sayesinde ilkin kapların,
sonra da fırınların içinde pişirilmiş;
dolayısıyla da ekmek formlarında
çeşitlilik artmış.
İlk ekmek nasıl yapıldı? Öğütülüp un haline getirilen tahıl, su ile birleşti;
kıvama geldikten sonra pişirildi ve ekmek oldu. Peki, tesadüfler mi yoksa
gereksinimler mi neden oldu bu serüvene? Her ikisi de şüphesiz. İşte size
en vazgeçemediğimiz yiyeceğin, ekmeğin öyküsü... Yazı Emine Önel Kurt
Antik dönemde
Yunanistan ve Roma’da
ekmeğin çokça
tüketildiği biliniyor. Bu
ekmekler için ağırlıkla
buğday unu kullanılsa
da, mısır, arpa ve
çavdar unlarının da
kullanıldığı ekmek türleri
gelişmiş. Ekmek, her
uygarlıkta farklı formlarla
ve çeşitlilik gösteren
ek malzemelerle
zenginleşmiş ve
günümüzde de
gelişmeye devam ediyor.
mak mümkün oldu. Önce yassı taşlar üstünde pişirilen ekmekler, çanak çömlek
yapımının gelişimiyle ilkin kapların, sonra da fırınların içinde pişirildi; ekmek formlarında çeşitlilik arttı. Mısır’da üçgen şeklinde bile ekmek yapıldığı bilinir. Ekmek
yapımına ilişkin verileri yazılı kaynaklar kadar, dönemlerinin görsel tanıkları niteliğindeki resimlerden de öğreniyoruz. Özellikle, bu dünya kadar öte dünya yaşamını
da önemseyen Mısırlıların mezar odalarında bu dünyayı yeniden yarattıkları duvar
resimlerinde sıklıkla ekmekle ve ekmek yapımı ile ilgili tasvirlere rastlıyoruz.
Antik dönemde, Yunanistan ve Roma’da ekmeğin çokça tüketilen besinlerden
olduğunu biliyoruz. Gelişim sürecine bakıldığında, ağırlıklı olarak buğday ununa
başvurulsa da, mısır, arpa ve çavdar unları da kullanılmış ve ekmek türleri gelişmiş.
Örneğin özellikle deniz uygarlıklarında, uzun deniz yolculuklarında, dayanıklılığı açısından dilimlenmiş ekmeğin yeniden fırınlanmasıyla elde edilen peksimet tercih
ediliyordu. Yunan uygarlığında tüketilen ekmeğin türü bir statü göstergesiydi aynı
zamanda. Coğrafi koşullar gereği, Yunan topraklarında buğday üretimi daha sınırlıydı. Buğday unundan üretilen beyaz ekmek pahalıydı ve ancak soylular ya da
zengin tüccarlar tarafından tüketilebiliyordu. Antik Roma’da da ekmek ve fırıncılık
59
DÜNDEN BUGÜNE
EKMEK
gelişim gösterdi. Örneğin Romalı askerlere verilen ekmek, yani
la üretilen ekşi maya, nohut mayası gibi mayaların kullanıldığı
‘tayın’ büyük önem taşırdı. Akdeniz tipi beslenmede önemli yeri
yöntemler tercih ediliyor. Seri üretim için kullanılan mayalar,
olan ekmek, bu toplumlarda uygarlık göstergesi olarak kabul
mayalanma süresini kısaltıyor. Geleneksel mayalarla ise daha
ediliyordu. Hatta Yunan tarihçi Herodotos, barbar toplumları
uzun sürede, ama çok daha lezzetli ve sağlıklı ekmekler yap-
“et yiyen, ama! ekmek yemeyenler,” olarak tanımlamıştır.
mak mümkün oluyor. Ülkemizde henüz geleneksel malzeme
Her uygarlıkta farklı formlarla ve çeşitlilik gösteren ek mal-
ve yöntemlerle ekmek yapımı yaygınlaşmış değil. Ancak doğal
zemelerle zenginleşti ekmek. Ortaçağ boyunca ve hatta 19.
ürünler satan dükkanlarda bulunabiliyor. Ama yine de ümitsiz
yüzyıla kadar buğdayın kullanımı geleneksel yollarla sürdürül-
olmayalım; konu üzerine kitaplar yayımlanmaya, deneyimlerin
dü. Bu aslında tahılın faydalı kısımlarından fazla ayrıştırılmadan
paylaşıldığı bloglar hazırlanmaya ve atölye çalışmaları yapılma-
değirmende öğütülmesi; dayanıklılığı nispeten daha az olan,
ya başlandı ve hızla ilerliyor.
ancak insan sağlığı için faydalı olan bir una dönüştürülmesi de-
Doğal beslenmeye yönelimin artması sonucunda artık ev-
mekti. Endüstrileşmeyle birlikte ise buğdaydan, rafine edilmiş
lerimizde de daha sık ekmek pişirmeye başladık. Ekmek pişir-
beyaz un üretilmiş ve maya fabrikaları ile doğal olandan giderek
mek gerçekten sihirli bir süreç! Bir kez bile olsa kendiniz ekmek
uzaklaşılmış oldu. Bugün ise en çok tartışılan konulardan biri,
yaptıysanız, bu hissi yaşamışsınız demektir. Yeteri kadar su,
yediğimiz ekmek ne kadar gerçek, ne kadar dürüst? Bu tartış-
mümkünse kendi ürettiğiniz ekşi maya, tam tahıllardan öğü-
malar çoğaldıkça, geleneksel yöntemler kullanılarak yapılan ek-
tülmüş un ve bir miktar da tuz kullanarak hazırlanan ekmeğin
mekler yeniden gündeme geldi. Avrupa ülkelerinin birçoğunda
mayalanırken, pişerken ve fırından çıkınca çıkardığı sesleri du-
‘artizan’ ekmekçilik denilen ekmekçilik yaygınlaşmış durumda.
rup dinleyin mutlaka. Eve yayılan o güzel kokuları da koyun bir
Eski reçeteler yeniden gündemde. Kaliteli malzemelerin kulla-
tarafa... Bu hazzı bir kez tadarsanız, tamamdır. Artık siz de ek-
nıldığı, kimyasal katkı maddelerine yer verilmeden doğal yollar-
mek yapma bağımlılığı kazandınız demektir. O
60
Yeteri
kadar su, mümkünse
kendi
ürettiğiniz
ekşi
maya,
tam
tahıllardan
öğütülmüş
unkullanarak
ve bir miktar
da
tuz
hazırlanan
ekmeğin
mayalanırken,
pişerken
ve
fdurup
ırındandinleyin
çıkıncamutlaka.
çıkardığı. sesleri
61
GEZİ
UÇHİSAR
Yapım Şebnem Yıldız, Fotoğraflar Füsun Gümeli
V
Kapadokya’
zirvesi nın
Kapadokya bölgesinin
en yüksek noktasında
yer alan Uçhisar, coğrafi
güzellikleriyle tam bir
görsel ziyafet çekiyor.
Peribacalarının içlerindeki
oyuntularda insanların çok
uzun zamanlar yaşadığını
düşününce, ister istemez
gizemli ve sanki bu
dünyadan olmayan bir
yerlerde buluyorsunuz
kendinizi.
Peribacalarının
ortasında
bir kasaba
Uçhisar kasabası, volkanik kayaların
sürpriz görünümleriyle hayat bulan
bir coğrafyada yaşanabilecek çok
özel bir deneyim sunuyor.
62
Vadiyi
dalmakseyre
Şimdilerde turistler
için gerçek bir çekim
merkezine dönüşen
Uçhisar, vadiyi tepelerden
seyre dalan balonların
rengarenk görüntülerine de
tanıklık ediyor. Güvercinlik
vadisindeki Hasan’ın Yeri,
Hasan Bey’in (sağda)
neşesi ile turistlerin
vazgeçilmez bir mola
noktasına dönüşüyor.
V
Taşın
ve
ahşabın büyüsü
Uçhisar sokaklarında
apadokya, çok uzun zamandır yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrayan ve
K
ziyaretçilerinin sanki gerçek dışı bir dünyadaymış gibi hissetmekten kendilerini
alamadıkları büyüleyici bir bölge. Sayfalarımıza taşıdığımız Uçhisar kasabası ise,
dolaşırken, her an karşınıza
alışılageldik bir tanımlama ile, Nevşehir-Göreme yolu üstünde, Kapadokya’nın zirvesinde ko-
çarpıcı ahşap bir kapı ya da
numlanan ve hatta UNESCO’nun ‘Dünyanın ortak doğal ve kültürel mirası’ ilan ettiği bir yer.
onun ince işçilikli tokmağı
gibi detaylar çıkabiliyor.
Kaleye çıktıktan sonra
Güvercinlik vadisine doğru
Kapadokya bölgesindeki yamaçların ve peribacalarının başlama, dayanak ve zirve noktası.
Bu kasabayı yıllar önce ziyaret ettiğimde, Kapadokya’nın genelinden biraz farklı olduğunu;
bunun sebebinin ise, Uçhisar’da çok yoğun turist grupları yerine, doğanın şaşırtan kendine
uzanan bu yerleşimleri
özgü dokusunun ve biraz da yerli halkın zaman içinde civarlardaki şehirlere göç etmesinden
keşfederek fotoğraf çekmek
kaynaklanan bir suskunluğun hakim olduğunu söylerdim. Ama şimdilerde, Uçhisar kalesinin
çok keyifli oluyor.
etrafında, özellikle de manzaraya hakim noktalarda hatırı sayılır derecede artan butik otellerin
63
GEZİ
UÇHİSAR
Misafirperverlik
Kale civarındaki
dükkanlardan vadiye
doğru ilerlerken karşınıza
yöresel evler çıkıyor.
Ama bakmayın siz
onların mütevazılığına!
Yürüyüş esnasında
yorulan turistlere çay
ikram edecek kadar
cömert ve insancıllar…
yer aldığını görüyorum. Bu oteller, genellikle çok köhneleşmiş eski evlerin restore edilmesiyle
hayata geçiriliyor. Peribacalarının, kayalıkların içine konumlanmış kiliselerin, manastırların, evlerin,
gizli tünellerin ve taş yolların insanı binlerce yıl öncesine götüren bir havası var. Dolayısıyla, kasabanın sahip olduğu zengin geçmiş hemen kendini gözler önüne seriyor. Uçhisar’da ilk yerleşimin
ne zaman başladığı bile belli değil! Panoramik manzarasına hakim kalesinin Hititler tarafından
kullanıldığı biliniyor; Bizans ve Roma dönemlerine ait bulgulara da rastlanıyor. Geçmişi çok ama
çok eskilere dayanan kasabada, 1000 yıldan da fazla bir süre boyunca, hatta 1950’lere kadar bu
kalenin içine oyulmuş alanlarda yaşıyormuş insanlar…
Kasaba Uçhisar kalesinin eteklerinden itibaren başlıyor ve kalenin etrafı boyunca ilerliyor.
Kale, Kapadokya’nın zirvesinde olduğu için, bölgenin en güzel panoramik seyir manzarasına
sahip. Elbette bu konumu stratejik açıdan da onu tarih boyunca önemli bir noktaya taşımış.
Kalenin içinde yer alan tünellerle bölgenin değişik noktalarına bağlanıldığı konusunda söylentiler var. Kale civarında dolaşırken, sayıları abartılı olmayan dükkanlara da giriyorsunuz.
Bunlar içinde özellikle Osmanlı kilitleri ustası olan Antikite Mehmet’e muhakkak uğramak ge64
Kilitlerin
hikayesi
Uçhisar kalesinin
karşısında yer alan
Antikite Mehmet’in
dükkanında tamir edip
sergilediği kilitlerin
hikayesini mutlaka
dinlemelisiniz.
rek! Eski Ermeni gelinlerin dolaplarını kayınvalideleri karıştır-
içinde kurulmuş Hasan’ın Yeri’ne de uğramayı ihmal etmeyin
dığında kilidin kendine has sesinin kayınvalideyi ele verdiğini
derim. Zira Hasan Bey size sadece çay ikram etmekle kalmı-
anlatıyorlar burada! Ve daha bunun gibi ilginç hikayesi olan
yor; yabancı dillere hakimiyetinizi soruları ile esprili bir dilde test
pek çok kilitle tanışıyoruz. Tıpkı bir çocuğun oyuncağını ele
ediyor; bununla da yetinmeyerek, sizi diğer ziyaretçilerin de iş-
aldığında duyduğu heyecanı, onarılmayı bekleyen kilitlerini
tirak ettiği eğlenceli bir ortamda bilgi yarışmasına dahil ediveri-
eline alınca Mehmet Bey de hissediyor.
yor. Doğru cevabı en önce kim verirse, Hasan Bey onu küçük
Uçhisar’ı anlatırken, uzun yürüyüşlerin yapıldığı Güvercinlik
hediyeleriyle ödüllendiriyor.
vadisinden de bahsetmeden olmaz. Bölgede pek çok vadi var
Erciyes ve Hasan dağların görkemli manzarasının iz-
ama burası en uzun olanı… Kuzeyden güneye doğru, Göre-
lenebildiği bölgede hele de günbatımı sırasında güneşin
me kasabasına kadar devam ediyor. Doğu yamacında, vadiye
etrafa saçtığı göz alıcı renkler, vadiyi tek kelime ile ‘bü-
adını veren güvercinlikler var. Bunlar eski yüzyıllarda kayaların
yüleyici’ kılıyor. Bu saatlerde vadinin ziyaretçi akınına uğ-
yamaçlarına oyulmuş. Kasaba halkı kışın güvercinleri burada
ramasının sebebi açık... Yolunuz Kapadokya’ya düşerse,
beslemiş ve gübrelerini bahçelerinde kullanmış.
Uçhisar’ın bilim kurgu filmlerine set oluşturacak nitelikteki
Vadinin saklı bir köşesinde yer alan kaya evlerden birinin
coğrafyasını içinize sindirin. O
65
ATÖLYE
AMORF
AHŞAPTAN SÜRPRİZLER
Murat Aksoy’un Çukurcuma’daki dükkanı Amorf’ta zeytin ağacından üretilen
kesme tahtaları, kaseler, kaşıklar; ceviz ağacından sehpalar ve daha birçok şeyi
bulmak mümkün. Yap›m Çiğdem Hasanoğlu, Fotoğraflar İsa Arslan
66
“Ahşabın
yaratabileceği
sürprizleri başka
hiçbir malzemede
yakalamak mümkün
değil,” diyen
Murat Aksoy,
Kağıthane’deki
atölyesinde.
hşap ürünlerin kullanıcıda güven
geçiyoruz. Ürünleri bir süre zeytinyağında
A
duygusunu artırdığı ve ahşabın
bekletiyoruz. Zeytin ağacına en iyi gelen
en hasının ise en az müdahale göreni
şey, zeytinyağıdır. Kimyasal hiç bir mal-
olduğu biliniyor. Cihangir Ağa Hamamı
zeme kullanmıyoruz. Türkiye’nin çeşitli
Sokak’taki Amorf’ta yer alan Murat Aksoy
şehirlerinden satın aldığımız ceviz ağaç-
tasarımı ürünler, bu iki özellikten de na-
larını ise daha çok mobilyalarda kullanı-
sibini almış. 2009 yılında kurulan Amorf,
yoruz.
yüzyıllık zeytin ağaçlarının Kağıthane’deki
bir atölyede şekillenmesi sonucu ortaya
Atölyenizde kimlerle birlikte çalışıyorsunuz?
çıkan ürünlerden oluşuyor. Hikayenin na-
Kağıthane’deki atölyede 30 yıllık us-
sıl başladığını ve geri kalan her şeyi Murat
talarla çalışıyorum. Mustafa Usta ve Ali
Aksoy’dan dinliyoruz.
Usta, tornacımız Hasan Usta ve bütün iş-
Ne zamandır bu işi yapıyorsunuz?
lerin ortaya çıkmasını sağlayan Kemal Abi
Amorf’u kurma süreciniz nasıl gelişti?
var. Ayrıca cilacımız Recep Usta, demir-
Zeytin ağacı ile eşim Zeynep’in baba-
cimiz Servet Usta ve kardeşleri, birlikte
sı Erhan Sengel’in kurduğu Odun İnce İşler aracılığı ile tanıştım ve çok etkilendim.
Daha sonra bu ürünlere yenilerini ekledik.
Atölyede ceviz ve zeytin ağacından ma-
çalıştığımız diğer arkadaşlarımız.
Ürünlerinizi Amorf dışında başka
bir noktada bulmak mümkün mü?
Birçok
marka
ve
tasarımcıya
sif mobilyalar yapmaya başladık ve Amorf
özel üretim yapıyoruz. Buna ek ola-
ortaya çıktı.
rak Bebek, Ankara, Çamlıhemşin ve
Üretim süreciniz nasıl gerçekleşiyor?
Kuzey Ege’den, budanmış zeytin
ağaçlarını alıyoruz ve uzun süre kurumaya bırakıyoruz. Daha sonra da üretime
Bodrum’da ürünlerimiz satılıyor. Ancak en doğrusu, bize Çukurcuma’daki
dükkandan ulaşmak. O
Ağahamamı Sok.11/A. Çukurcuma,
Beyoğlu, Tel: (0212) 245 83 64
67
MİMAR
İÇ MİMAR EBRU HAMZAOĞLU
Mükemmelliyetçiliğin izinde
‘Yaşam mimarı’
ifadesiyle
akıllarda yer eden
Ağaoğlu’nun
birbirinden iddialı
projelerinin
Dekorasyon
Müdürü İç mimar
Ebru Hamzaoğlu,
ışık oyunları,
tekstil, desen ve
renk oyunlarıyla
iç mekan
tasarımının
olmazsa
olmazlarını
özetledi.
Yazı Zeliha Köşlü
Ağaoğlu Dekorasyon Müdürü
İç mimar Ebru Hamzaoğlu.
68
armara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İç Mi-
Engin, Duygu Ötük ve 3D Max uzmanımız Şahin İmamoğlu’ndan
marlık Bölümü’nden 1998 yılında mezun olan Ebru
oluşan ve her biri farklılıkları ile tasarımlarımızı zenginleştiren, gü-
Hamzaoğlu, fakültede aldığı zengin ve disiplinli
ven ve yardımlaşmanın başarılı işlere taşıdığı bir ekip.
M
hacim-mobilya tasarımı eğitimiyle bütünleşen iş deneyimini Ağaoğlu Şirketler Grubu’ndaki Dekorasyon Müdürlüğü görevine taşıyor.
Projelerinizde kullanmayı düşündüğünüz malzemeler
aralarında nasıl seçim yapıyorsunuz?
Profesyonel bir ekip çalışmasıyla başarılı işlere imza
Projelerimizdeki tasarımlarımızda ‘olmazsa olmaz’ dediğim
atıyorsunuz. Ekibiniz kaç kişiden ve kimlerden oluşuyor?
önceliğimiz, kaliteli ürün ve hizmet sağlamak. Benim için fiyatı
Dekorasyon grubu olarak İnce Yapı Direktörü Aydın Vural
pahalı olan ürün, iyi ürün demek değildir. Bu nedenle güvenilir-
Gökçek Bey’e bağlı çalışıyoruz. Ekibimiz dokuz kişilik genç bir
liği, dayanıklılığı tescillenmiş, müşterilerimize yaşam alanlarımızı
kadrodan oluşuyor. İki takım ve bu takımların sorumluluğunda
teslim ettikten sonra da satış sonrası servis hizmeti verebilecek
projeler gerçekleştiriliyor. Bu projelerin başlarında takım şefleri,
marka ve firmalarla çalışmaya gayret ediyorum. Aslında bu du-
proje yürütücüleri, bunlara bağlı dekorasyon uzmanlarımız ve 3D
rum işin prosedür kısmı gibi gözükse de, malzeme seçimlerini
Max uzmanımız bulunuyor. Ekibimde çalıştığımız projelerle örtü-
yapmadan önce doğru çözüm ortaklarından malzemeleri bu-
şecek şekilde görev dağılımı yapıyorum. Takım şefim Burak Çe-
lup tasarımlarımızda uygulamak bizim sorumluluklarımız içinde.
lebioğlu, proje yürütücülerim Tuğkan Memişoğlu ve Filiz Gümrük-
Keskin, net bir çizgim olmasa da, gerçekleştirdiğimiz projelerde
çü; dekorasyon uzmanlarım Utku Canbolat, Alper Tümen, Öykü
modern ya da klasik düzen yerine, kullanıcıların evlerinde yer
69
MİMAR
İÇ MİMAR EBRU HAMZAOĞLU
alacak diğer mobilyalarla bütünlük sağlayabilecek kombinas-
desen, tekstil ve heykelleri kompozisyonlarımın içine har-
yonlar oluşturuyoruz.
manlayıp mekanlarımıza koymak hoşuma gidiyor.
Çalışmalarınızda gerçekleştireceğiniz konsepte karar
verirken kriterleriniz neler oluyor?
Kriterler, yapacağımız projeye göre değişiyor. Müşteri
profili ya da zaman gibi dış etkenler söz konusu olabiliyor.
Örneklemek gerekirse, daire içerisindeki yaşam alanlarında
Hangi projeleriniz için örnek daire hazırlıyorsunuz?
Ağaoğlu bünyesinde yapılan tüm konut projelerimiz için satış ofislerinde örnek daire uygulaması hazırlıyoruz.
Yurt dışında da çalışmalar oluyor mu? Sektördeki yenilikleri nasıl takip ediyorsunuz?
kapı, süpürgelik, vestiyer, parke, mutfak, banyo dolapları gibi
Ekibimin yapı ile ilgili tüm fuarlara katılmasını teşvik edi-
mobilya imalatlarının ve duvar, zemin kaplamalarının mekan
yorum. Tempomuzun yoğunluğundan dolayı yurt içi fuarlara
içinde birbiriyle uyumlu olmalarına dikkat ediyoruz. Kontrast
birlikte, yurt dışı fuarlara ise kısmi katılımla gidebiliyoruz. Ev
renkler yerine tamamlayıcı olanlarını kullanmak daha doğ-
tekstili, doğal taş, halı ve zemin kaplamaları; otel, bar, cafe
ru sonuç veriyor. Tüm projelerimizin blok girişlerini ve ortak
ve restoran sistemleri; kapı, mobilya ve dekorasyon fuarları;
alanlarını pozitif, aydınlık ve konut sahiplerimizi siteye girdiği
ofis, bahçe, mutfak-banyo mobilyaları; Golden Horn Boat
andan itibaren evinin sıcaklığını, lüksünü, güvenilirliğini his-
Show, Salone del Mobile İtalya, Maison&Objet Paris fuarları
settirebileceği malzemelerle tasarlamaya dikkat ediyorum.
gibi... Projelerimiz yoğun, müşteri potansiyelimiz stil sahibi
İşimin sihri, sanatsal dokunuşlarımdır. Işık oyunları, resim,
bir portföye sahip. Ağaoğlu markasıyla son trendleri proje-
70
HAKKIMIZDA...
lerimizde yakalamak zorundayız. Oluşturulan fikirlerin
yenilikçi ve öncü olması gerekiyor. Farklı kuşakların bir
NG Kütahya Seramik markası hakkında ne
arada olduğu kurumsal hayatta, takip eden gençlerin
düşünüyorsunuz?
de tüm yeni fikirleri anlayıp ortak bir dil oluşturmak
Kütahya Seramik ile birlikte Europe projemizin
ve artı değere dönüştürebilmek için gelişmelerine
tüm banyo seramik kaplamalarını çalıştık.
yenilikleri takip etmelerine zaman ve imkan tanımaya
NG Kütahya Seramik ürünlerini satış ofisinde
çalışıyorum.
oluşturduğumuz örnek dairemizde kullandık.
Son projeleriniz ve gerçekleşen çalışmalarınız
hakkında bilgi verir misiniz?
Dijital baskılı, büyük ebatlı karoları, doğal
taş görüntüsüne eş değer olmasından dolayı
Eylül ayında ekibimle ‘Maslak 1453 İstanbul’ pro-
tercih ettik. Baskıların sık tekrarlı olmaması
jemizin satış ofisi iç mekan tasarımı ve uygulamasını
görünümün doğallığını arttırdığı için başarılı
gerçekleştirdik. Bu projede zamanla yarıştık. İyi bir ko-
bir sonuç ortaya çıktı. Firmanın ürün çeşitliliği,
ordinasyonla İnce İşler Direktörümüz Aydın Vural Gök-
sunduğu hizmetin kalitesi ve hızlı çözümler
çek kontrolünde şantiye ekibi ile birlikte keyifli bir mekan
üretmeleri, bizim yapımızla uyum sağladığı için
çalışması ortaya çıkardık. Satış ekibimizle birlikte, söz
çalışmalarımıza yine devam ediyoruz.
verilen zamanda kapılarımızı hizmete açtık. O
71
ANKET
porselensepeti.com
Siber alışveriş
Alışveriş için sadece haftasonları zaman ayırabilenler için kasalarda beklemeden ve
poşet taşımadan hızlı ve keyifli alışveriş alternatifleri sunuyor siber alem. Basın ve
sanat dünyası porselensepeti.com adresinden yaptığı alışveriş deneyimlerini paylaşıyor.
Atilla Atasoy/Sanatçı, eczacı
Selen Sayar/Mimar
“Dekorasyon
obj
e
sini
adrese
teslim
alabilmek büyük kolaylık”
İnternetten çok sık alışveriş yaparım. Ama konuya ve duruma
göre değişiyor, her şeyi de almıyorum, genellikle gördüğüm,
bildiğim, emin olduğum ve denediğim şeyleri satın almayı
tercih ediyorum. İnternet alışverişini genellikle seyahat
biletlerim için kullanıyorum. Bana zaman kazandırması
önemli, mesela arkadaşıma meyve sepeti yollamak ya da
daha önceden gördüğüm veya bildiğim bir dekorasyon
objesini adrese teslim alabilmek gibi. porselensepeti.com
adresini daha önce ziyaret ettim. Sitenin gerçekten çok geniş
bir ürün yelpazesi var, pek çok konuda ihtiyaçlara cevap
verebilen bir site. Satın alacaklarım listesine ise beyaz, düz ve
sade porselen yemek takımlarını not ettim.
‘bileti,
İnternetitur,enotelçokveuçak
mutf
a
k
alışverişlerinde kullanıyorum’
Zaman zaman internetten alışveriş yapıyorum,
ancak henüz alışabilmiş değilim. Ama bu hızlı iletişim
çağında bize büyük kolaylıklar sunuyor. Ben en
çok uçak bileti, tur, otel ve mutfak alışverişleri için
tercih ediyorum. porselensepeti.com adresini bir
arkadaşım kanalıyla görmüştüm. Güzel tasarlanmış
bir site. Değişik kategorilerde çok büyük kolaylıklar
sağlanmış, aradığını şıp diye bulabiliyorsun. Tabii
dokunarak, görerek alışverişe alışmış bizler için,
internet üzerinden böyle bir alışkanlığa geçmek
zaman alacağa benziyor. porselensepeti.com’a
girince önce her şeyi satın almak istedim ama
sonra kendimi zaptettim. Şaka bir yana tabi ki önce
eksikleri belirleyip kampanyalardan yararlanmak
isterim. Ama ‘çilingir seti’ni hemen almak istiyorum.
“porselensepeti.
c
om,
değişik
hedef
kitlelerine
hitap eden renkli bir alışveriş adresi”
İnternet alışverişi yoğunlaşan iş tempom nedeniyle giderek yakınlaştığım bir alan.
porselen sepeti. com adresini ise NG dergisi aracılığı ile keşfettim. Farklı kategorilerdeki
zengin ürün seçenekleri ile değişik hedef kitlelerine hitap eden renkli bir alışveriş adresi.
Taşınma arifesinde olduğum için yeni mutfağımda küçük çaplı yenilikler yapmak
istiyordum. Cihangir’deki yeni evimde kullanmak üzere seçtiğim Caprice kahvaltı seti, hiç
Ayşe Sarp /TCC İletişim
Genel Müdürü
vazgeçemediğim klasik yönümü simgeliyor aslında. Kahvaltı benim için günün en önemli
bölümlerinden biri. Neo-klasik olarak tanımlayabileceğim bu set 6 kişilik olması nedeniyle
de tercih listeme girdi. Benim ev yaşantımda gündelik ya da misafir için gibi kavramlar
olmadığı için Caprice takımımı günün her saatinde, her öğünde zevkle kullanıyorum.
72
“Evimdeki
aksesuarları
ve
aydınlatma
ürünlerini
internetten alıyorum”
Zaman zaman internetten alışveriş
yapıyorum. Özellikle de dekorasyon
ve ziyaret ettim. Sitenin tasarımını
“Uçak
bilet
i
,
çok
emin
olduğum
bazı
şeyler
ve
çiçek
yollama
gibi
konularda
int
e
rnet
sitelerine başvuruyorum”
çok beğendim. İhtiyaç doğrultusunda
Aslında internetten alışverişi çok sık tercih
ulaşılmak istenen birçok ürünü bulmak
etmiyorum. Alacağım şeyi denemem, elime alıp
mümkün. Ürün çeşitliliği de hoşuma
hissetmem gerekiyor. Uçak bileti, çok emin olduğum
gitti. Her tarzda ürün bulabiliyorsunuz.
bazı şeyler ve çiçek yollama gibi konularda internet
Bence alışverişi oldukça kolay ve
sitelerine başvuruyorum. porselensepeti.com
zevkli kılan bir site. Sitede bulunan
adresi çok kapsamlı, insanın aradığı şeyi kolaylıkla
yemek takımları, dekorasyon objeleri
bulabileceği şekilde tasarlanmış bir site. Daha önce
ve hediyelik eşya kategorilerinden
bana hediye edilen ‘Lal’ siyah altlı kadeh setimin üç
alışveriş yapabilirim. En kısa zamanda
kadehini farklı zamanlarda kırmış, seti tamamlamak
‘İris’ yemek takımlarından, ‘Çisil’
istemiş ama hiçbir yerde bulamamıştım. Daha
kahve setlerinden ve ‘Nord’ viski
önce siteye baktığımda yoktu. Bu ziyaretimde onu
bardaklarından alacağım.
buldum ve hemen alacağım.
ihtiyaçlarımı, aksesuarları ve
aydınlatma ürünlerini bu yolla satın
alıyorum. porselensepeti.com adresini
Melih Kohen/Stil editörü
Yasemin Savcı/Home Art Dergisi Yayın Yönetmeni
geçenlerde NG dergisinde gördüm
Esra Tüzün/Sabah Gazetesi Sağlık Yazarı
Bilgen Bengü/Sanatçı
“Dekorasyon
alışverişimi
mutlaka
“Bu
sitede
Kütahya
Porselen’
i
n
internette araştırıp, düşünüp yapıyorum” tüm ürünlerini görebiliyorum”
İnternet alışverişi konusunda hala çekimserim. Ama dekorasyon
İnternetten alışveriş yapıyorum. En çok da kasada
alışverişimi mağazalardan seçemiyorum. Çok dağılıyorum, ihtiyacım
kuyruk beklemek veya trafikte zaman kaybetmek
olmayan bir şeyi alma riskim artıyor. Mutlaka internette araştırıp,
yerine zaman alan ve taşınması zor olan market
belirleyip düşünüp ona göre almam gerekiyor. İnternetten onun
alışverişini yapıyorum. www.porselensepeti.com
dışında aldığım şeyler çok kısıtlı. porselensepeti.com adresinin özellikle
adresini daha önce tesadüfen buldum. En güzel yanı
hediyelik kısmına bayıldım. Benim gibi hediye alma konusunda zorlanan
da Kütahya Porselen’in ürünlerini rahatlıkla bir arada
kişilere iyi fikir veriyor. Bir tek ‘arkadaşlara’ diye bir kısım yok, gözlerim
bulabiliyor olmam. Hepsi harika şeyler, çok renkliler.
o bölümü de aradı. Dekorasyon bölümündeki biblolar kısmına bayıldım
Siteyi ziyaret ettiğimde beni en çok Atatürk imzalı
ama ölçüleri hakkında fotoğraflardan tam bir fikir elde edemedim.
kahve fincan seti etkiledi. Bu kahve setini en kısa
Barok ayakkabıya bayıldım. Mücevher kutuları çok çok güzel.
zamanda almak istiyorum.
73
BESLENME
ALİ DERELİ
Kırmızı et, tavuk veya balık!
Hangisini tüketmeliyiz?
Kurban bayramı yaklaşırken biraz et tüketiminden
bahsetmek gerekli sanırım. Et tüketimimizin zirve
yaptığı dört-beş gün boyunca dikkat etmemiz gereken
durumları anlatacağız bu yazımızda.
[email protected]
t grubu besinler vücudumuza protein ve yağ sağlar.
omega-3, EPA ve DHA yağ asitlerinden zengin en yenilesi et
E
Her farklı tür etin içeriğindeki protein ve yağ miktarı çok
türü balıktır. Haftada üç gün balık tüketmek, kemik gelişiminde,
büyük farklılık göstermemekle birlikte, çeşit olarak farklıdır. Yani
beyin fonksiyonlarının kalitesinde ve sinir sisteminde büyük fay-
30 gram bir tavuk veya balık eti ya da kırmızı et birbirine yakın
dalara sebep olacaktır.
kalori içerir, fakat içerdikleri yağ asitleri ve besin öğeleri farklılık
Kolesterol damar sağlığınızı, damar sağlığınız da yaşam ka-
gösterir. İşte, ‘hangi eti tüketmeliyiz?’ sorusu buna karşılık or-
litenizi etkiler. Bu sebeple vücudunuza alacağınız her bir koles-
taya çıkar. Hangi yağ asidi veya besin öğesi vücudumuza daha
terol etmenini, çiğnemeden önce bir kez daha düşünmelisiniz.
faydalı ise, onu içeren et türünden tüketmeliyiz.
Haftada iki gün kırmızı et
Kurban Bayramı veya kolesterol günleri
Ziyaretlerde çikolata veya tatlı yerine, kavurmadan ikram
Araştırmalar kırmızı etteki kolesterol içeren doymuş yağ
edilen, sabah kahvaltısında kavurmalı yumurta yenilen; öğle
miktarının diğer etlere oranla daha fazla olduğunu gösteri-
yemeğinde ciğer sote, akşam yemeğinde ise parça etin tü-
yor. Bununla beraber kolesterolden kaçarken doluya tutul-
ketildiği, etle dolu dolu geçen tam dört gün... Eğer dikkat
mamak için, hiç et tüketmezlik yapmamalıyız. B12 vitamini
edilmez ise hakikaten kolesterol günleri olarak vücudunuzda
açısından zengin olan kırmızı et,
yer edecektir. Özellikle 45-50 yaş
haftada iki gün, aralık vererek
üstündeki bireylerin ve hatta biraz
tüketilebilir.
daha hedefi küçültürsek, bu yaş
Haftada iki gün tavuk eti
grubundaki erkeklerin çok dikkat
Bir etin rengi ne kadar kırmızı
etmesi tavsiye olunur. Eğer et ye-
ise, içeriğindeki demir miktarı da o
meniz kaçınılmaz ise ki, kaçınılmaz;
kadar yüksektir. Tavuk etini beyaz
mutlaka ikindi saatlerinden önce
ve daha koyu olan kısımları ola-
et yeme ile işiniz bitmiş olsun. Bir
rak ele almakta fayda var. Koyu
gün et yediyseniz mutlaka bir gün
renkli olan but kısımları kırmızı ete
boşluk verin. Sadece bu kadar
daha yakın besin öğesi içeriğine
değil tabi. Derin donduruculara
sahiptir; bu sebeple tavuk eti tü-
konulan etler sürekli tüketilmeye
ketirken, daha beyaz kısımlarını
devam edileceğinden, haftada iki
seçmeye özen göstermeliyiz.
günden fazla kırmızı et tüketme-
Haftada üç gün balık eti
melisiniz. Sağlıklı, kolesterolsüz ve
Özellikle
gelişimin-
mutlu bir bayram geçirmeniz ümidi
de büyük önem taşıyan ve adını
ile, düzenli diyetle, sağlıklı bir ya-
sıkça medyadan duyduğumuz
şam dilerim. O
74
çocuk
GURME
BALIK
İyot kokusu
Güral
G
üral S
Sapanca
apanca W
Wellness&Convention’ın
ellness&Convention’ın d
deneyimli
eneyimli şşefi
efi E
Erdal
rdal Ka
Karademir
arademi
b
irbirinden llezzetli
ezzettli b
alık ttarifleri
arifleri h
azırladı G
errek a
ilenizz ggerekse
erekse
birbirinden
balık
hazırladı.
Gerek
aileniz,
dostlarınızla paylaşacağınız keyifli sofralarınızı bu tariflerle donatın.
Yapım Şebnem Yıldız, Fotoğraflar Füsun Gümeli
Barbun tava (4 kişilik)
• 1 kg barbun, temizlenmiş
• 300 gr mısır unu
• 50 gr ayçiçeği yağı
• 50 gr zeytinyağı
• 25 gr tuz
Hazırlanışı Barbunları tuzlayın,
mısır ununa bulayarak tavaya
dizin ve altlı üstlü kızartın.
Yeşilliklerle birlikte servis edin.
76
BL31tp220 kodlu servis tabağı, 47,60 TL.
İstavrit tava (4 kişilik)
• 1 kg istavrit, temizlenmiş
• 300 gr mısır unu
• 50 gr ayçiçeği yağı
• 50 gr zeytinyağı
• 25 gr tuz
Hazırlanışı İstavritleri tuzlayın ve
mısır ununa bulayarak tavaya dizin.
Altlı üstlü kızartın ve arzu ettiğiniz
yeşilliklerle birlikte servis edin.
5331 kodlu servis tabağı, 7 TL.
5229 kodlu kase, 9 TL.
Balık çorbası (4 kişilik)
• 100 gr levrek, temizlenmiş
• 100 gr somon
• 100 gr çipura
• 3 adet defne yaprak
• 1 adet limon
• 70 gr kuru soğan
• 50 gr havuç
• 5 gr tane karabiber
• 1/4 demet maydanoz sapı
• 20 gr un
• 50 gr tereyağı
• 25 gr tuz
Hazırlanışı Balıkları sebzelerle birlikte haşlayın,
suyunu süzün. Balıkları kılçıklarından ayırın ve
ayrı bir tencerede tereyağı ile unu kavurduktan
sonra balık suyunu ilave edin; kaynamaya
bırakın. Kaynamaya yaklaştığında ayıklanmış
balıkları, baharatlarını ve limon suyunu ilave
ederek servise hazır hale getirin.
77
GURME
BALIK
Hamsi buğulama (4 kişilik)
• 1 kg hamsi, temizlenmiş
• 200 gr domates
• 1 adet limon
• 3 adet defne yaprağı
• 100 gr kuru soğan
• 50 gr çarliston biber
• 30 gr tuz
• 50 gr zeytinyağı
• 50 gr tereyağı
• 10 gr karabiber
• 1/4 demet maydanoz
Hazırlanışı Tüm malzemeleri kuşbaşı şeklinde doğrayın;
bir kısmını tepsinin altına serin. Üstüne hamsileri dizin ve
sebzeleri hamsilerin üstüne serin. Bir su bardağı kadar
yağını ve suyu ilave ederek folyo ile kapatın. Önceden
170 derecelik ısıttığınız fırında 20 dakika pişiriniz.
5341 kodlu kase, 9 TL.
CIR97YT9016749 kodlu yemek takımı, (97) parça, 1.399 TL.
Hamsi Tava (4 kişilik)
• 1 kg hamsi, temizlenmiş
• 300 gr mısır unu
• 50 gr ayçiçeği yağı
• 50 gr zeytinyağı
• 25 gr tuz
Hazırlanışı Hamsileri tuzlayın
ve mısır ununa bulayarak
tavaya dizdikten sonra altlı üstlü
kızartın. İstediğiniz yeşilliklerle
birlikte servis edin.
78
GURME
BALIK
CIR97YT9016749 kodlu yemek takımı (97 parça), 1.399 TL.
Somon fırın (4 kişilik)
• 1 kg somon, dilimlenmiş
• 700 gr patates, soyulmuş
• 20 gr tuz
• 50 gr zeytinyağı
• 1 adet limon
• 10 gr karabiber
• 10 gr biberiye
• 3 adet defne yaprağı
• 1/4 demet maydanoz, ince kıyılmış
• 50 gr tereyağı
Hazırlanışı Somonları zeytinyağı ve baharatlar ile
marine edin ve fırın tepsisine dizin. Önceden ısıtılmış
170 derecelik fırında 20 dakika pişirin. Patatesleri
bıçak ile küçük toplar halinde getirin, kaynar suda
haşlayın. Sonra tereyağında maydanoz ile soteleyin.
Arzu ettiğiniz yeşillikler ile birlikte servis edin.
ALZ85YT42025117 kodlu yemek takımı 1.230 TL.
Safran soslu barbun (4 kişilik)
• 1 kg barbun, temizlenmiş ve fileto haline
getirilmiş
• 100 gr arpacık soğanı, soyulmuş
• 2 gr safran
• 50 ml zeytinyağı
• 25 gr tuz
• 25 gr tereyağı
• 5 gr karabiber
• 3 adet defne yaprağı
• 1 adet limonun suyu
• 1 su bardağı su
Hazırlanışı Arpacık soğanlarını zeytinyağında
sote edin. Barbunları, tereyağını,
defneyapraklarını ve baharatları ekleyin. En
son limon suyunu, safranı ve suyu katın. Orta
ateşte yaklaşık 15 dakika pişirin, istediğiniz
sebzelerle servis edin.
80
PEDAGOJİ
OKUL
ocukları okula yeni başlayan ebeveynlere eğitim-
Çocuğum
okula nasıl
alışacak?
Ders zilinin çalmasyla
birlikte ilkokula yeni balayan
çocuklara ve ebeveynlerine
uzmanndan bu süreci hem
keyifli hale getirecek hem de
uyum sürecini hzlandracak
altn deerinde öneriler
sunuyoruz. Yazı Şeyma Taşkıran
Ç
öğretim döneminin başlamasıyla birlikte uzman-
larından çok önemli ve faydalı uyarılar geldi: “Bu dönemi
hem çocuklar hem de ebeveynler açısından daha kolay
ve keyifli hale getirmek için çocuklarınıza okulunu, yeni
tanışacağı arkadaşlarını anlatın. Gerekirse uyum sağlayana kadar onunla birlikte okula gidin.”
Okula gitmemekte direnen, hatta çoğunlukla “Karnım ağrıyor, hastayım,” gibi bahanelere sığınan çocukların bu davranışlarını doğru değerlendirmek gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, çocuğun sıkıntısının fiziksel
mi yoksa psikolojik mi olduğunu iyi analiz etmek gerektiğini vurguluyor.
Ayna Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nden
Uzman Psikolog Yüksel Artar, yeni eğitim-öğretim döneminin başlangıcı için geri sayım başlarken okula yeni
başlayan çocuklarının uyum sorunu yaşayıp yaşamayacağı konusunda endişelenen ebeveynlere yol gösterecek önerilerde bulunuyor. Artar, bu durumu “Anaokulundan ilkokula geçişte çocukların bazıları başarılı olup
olamayacakları, oyun arkadaşı bulup bulamayacakları,
ev ödevlerini nasıl yapacakları, annelerini özleyip özlemeyecekleri konusunda ciddi kaygılar taşıyabilir. Hatta
bu kaygılar anne-babalarda da görülebilir. Çocuklar ve
ebeveynleri için çok önemli olan bu süreci atlatmak için
birkaç altın kurala dikkat etmek ve çocukların psikolojisini
doğru tahlil etmek yeterli,” sözleriyle açıklıyor.
Bahanelere dikkat!
Artar, çocukları okula yeni başlayan ailelerin karşılaştıkları önemli problemlerden birinin de çocuklarının alışma
sürecinde okula gitmemek için öne sürdükleri bahaneler
olduğuna dikkat çekiyor. Artar, “Anaokulu deneyimi yaşamamış, ailelerin korumacı tutumlarıyla büyütülen, bağımsızlık duygusu geliştirilmemiş çocuklar okul yaşamına
uyum sağlamada güçlük yaşayabilir. Yeni kardeşi olan
çocuklar, kendisi okuldayken anne ve kardeşinin evde
birlikte olmasından huzursuzluk duyabilir ve okula gitmek istemeyebilir. Ev değiştirme, bir yakının kaybı, annebabadan birinin veya her ikisinin çeşitli nedenlerle evden
uzakta olması durumunda da çocuğun okula alışması
güçleşebilir. Bahanelerini değerlendirirken bu konulara
da dikkat etmek gerekiyor,” diyor.
Birlikte okula gidin
Okula gitmek istemeyen ve bahaneler öne süren
çocuklara yeni ortamlarına uyum sağlayabilmeleri için
öncelikle anlayışla yaklaşmanın önemine vurgu yapan
82
Artar, “Ebeveynler okul ile iletişim halinde olmalı ve iyi
bir işbirliği yapmalı, çocuğun özel bir durumu varsa öğretmeniyle paylaşmalı. Çocuk okula uyum sağlayana
kadar kendisiyle birlikte okula gidilmeli, okula alıştıktan
sonra aşamalı olarak ortamdan uzaklaşılmalı,” sözleriyle
anne ve babalara önemli uyarılarda bulunuyor.
Evde ve okulda güvenli ortam
Ayna Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Uzman psikologu Yüksel Artar, ilkokula başladıktan
sonra da çocukların karşılaşabilecekleri güçlükleri
“Çocukların okula başlaması sürecin ilk adımı; bunun sonrasında çocuklar okuma-yazmayı öğrenme
sorunu yaşayabilir. Motivasyon eksikliği, dikkat bozukluğu, duygusal problemler, özel öğrenme güçlüğü, hiperaktivite gibi nedenlerle ortaya çıkabilecek
bu sorun, okul-aile işbirliğiyle çözülemiyorsa, mutlaka bir uzmandan yardım alınmalı. Ayrıca çocuklara
ders çalışma alışkanlığının kazandırılması konusunda da aileye büyük görev düşüyor. Bunun için ilk
haftalarda çocuk okuldan eve döndüğünde onunla
sohbet edilebilir, ardından ödevlerine birlikte bakılabilir, yöntem konusunda yol gösterici olunabilir. Ço-
Stressiz ve keyifle okullu olmanın formülü
• Çocuğun okula neden gitmesi gerektiği ve okulun
kendisine kazandıracakları açıklanmalı.
• Okulun hem eğlence hem de eğitim-öğretim yeri
olduğu, ilkokulun anaokulundan farklılığı anlatılmalı.
• Çocuğu korkutmadan okul yaşamının
kurallarından bahsedilmeli: “Arkadaşlarınla oyun
oynayacaksın, çok iyi bir öğretmenin olacak,”
gibi okulun güzel yanlarının yanı sıra; okuma,
yazma, dinleme gibi becerilere sahip olmasının da
kendisinden beklendiği çocuğa aktarılmalı.
• Çocuğun kafasında soruları varsa, onu
rahatlatacak şekilde yanıtlanmalı.
• Çocuğun gideceği okul önceden ziyaret
edilmeli, mümkünse öğretmenleri ve arkadaşları ile
tanıştırılmalı.
• Okul ihtiyaçları için birlikte alışveriş yapılmalı ve
bu eşyalarını nasıl koruyacağı konusunda onunla
konuşarak sorumluluk duygusunun gelişmesine
yardımcı olunmalı.
• Çocuklarıyla ilgili endişesi olan anne-babalar bu
duygularını dışa yansıtmamalı.
• Okul başlamadan önce çocukların uyku ve yemek
saatleri okul yaşamına göre düzenlenmeli.
• Çocuğun televizyon ve bilgisayar karşısında
geçirdiği saatler yeniden planlanmalı.
cuk düzenli bir çalışma sistemini edindikten sonra
da yavaş yavaş sorumluluk kendisine bırakılabilir,”
şeklinde açıklıyor. Artar, ebeveynlerin çocukların
okula alışma sürecinde ihtiyacı olan güven ortamını
hem evde hem de okulda yeterli düzeyde sağlamasının büyük önem taşıdığını belirtiyor. O
83
SAĞLIK
HÜSEYİN BARANER
Sudan gelen şifa
Avrupa Türkiye
Turizm Konseyi
Başkanı Hüseyin
Baraner,
Türkiye’deki
termal turizm
tesislerinin güncel
durumunu
değerlendirirken,
Güral Afyon
Tesisleri’nin
konuya yönelik
öncü tavrını
vurguluyor.
Yazı Hüseyin Baraner
rkeolojik çalışmalar termal suların şifa amacıyla ilk kul-
milyon, Rusya’ya sekiz milyon kişi gidiyor. Japonya’nın sadece
lanımının 10.000 yıl önce, bizim topraklarımızda başla-
Beppu şehrini 12-13 milyon kişi termal turizm amaçlı olarak
dığını gösteriyor. Bugün halen termal su kaynakları açısından
ziyaret ediyor. Yani, Antalya bölgesinin toplamından fazla! Kü-
dünyanın yedinci, Avrupa’nın ise birinci ülkesiyiz. Türkiye’nin
resel termal turizm her yıl 150 milyon kişiye seyahat ettiriyor,
termal suları hem debi ve sıcaklıkları, hem de çeşitli fiziksel ve
20 milyon kişiye istihdam sağlıyor ve tetiklediği yan sanayisiyle
kimyasal özellikleri ile Avrupa’daki termal sulardan daha üstün
birlikte 260 milyar Dolar’ı harekete geçiriyor.
A
nitelikler taşıyor. Ülkemizde debileri 2-500 lt/sn arasında değişen 1.300 dolayında termal kaynak bulunuyor.
DRV’nin (Alman Seyahat Birliği) rakamlarına göre sadece
Almanya’da bulunan 200’den fazla kaplıca tesisi, yani termal
Türkiye’de 240 adet kaplıcadan yılda 10 milyon kişi birçok
turizm tesislerinde 2010 yılında direkt ve endirekt yaratılan
hastalığın tedavisi, rehabilitasyon ve tatil amaçlı faydalanıyor.
ekonomik faaliyet yılda 38 milyar Dolar civarında. 2010 yılının
Bunların yüzde 95’i Türk vatandaşı. Ancak, sularımızdan kü-
rakamlarına göre Almanya’daki kür ve tedavi merkezlerinin sa-
resel termal turizm açısından yeterince faydalanabildiğimiz
yısı, 241. Bu tesislerdeki geceleme sayısı, 65; toplam ziyaretçi
söylenemez. Maalesef ülkemizde termal turizm, genel turizm
sayısı ise, 12 milyon. İtalya Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre,
sektörünün ivmesiyle paralel büyümedi. Daha 10 yıl öncesine
ülkenin Padova bölgesinde bulunan Abano Termal’de 130
kadar ağırlıklı olarak iç pazara yönelik çalışmalar mevcuttu. Dış
tane otel bulunuyor. Yine buraya yılda gelen turist sayısı ile bir-
pazara yönelik ise ancak şov niteliği taşıyan ‘hamam turizmi’
likte bölgenin turizmde sağlamış olduğu gelir, 4,5 milyar Dolar
yapılıyordu. Konudaki potansiyelimize dikkatimizi yine yaban-
civarında hesap edilmiş. Yani, 300 otelli Alanya’nın iki katı bir
cılar çekti. Buna rağmen dış pazarlara yönelik ilk profesyonel
gelir bu. Doğal kaynak zenginliği sayesinde, Türkiye’de kurula-
yatırımlar yıllar sonra, Afyon bölgesinde başladı.
cak termal turizm tesisleri ile Avrupa’dan gelecek termal turist-
Termal turizm amaçlı olarak Almanya ve Macaristan’a 10
84
lerin ihtiyaçları rahatlıkla karşılanabilir ve işletilebilir. Bunun için
Güral AfyonWellness&Convention’un termal jakuzilerinde,
Türk hamamında, aile hamamında ve deluxe odalarında yazkış aynı sıcaklıktaki şifalı termal sudan faydalanabilirsiniz.
Türkiye’de her türlü alt yapı, termal su, güzel tabiat, uygun iklim,
Euro bırakıyor. Kişisel harcamaları da dahil edersek, bu rakam
bilgi birikimi, teknoloji ve hizmet anlayışı mevcut. Termalizm,
4.000 Euro’yu geçiyor. Üstelik termal turizm, sahil bölgelerimi-
Türkiye için bir şans... Sekiz yıl için hedeflenen termal turizm
ze odaklanmış turizm gelirlerimizin Anadolu’nun en ücra köşe-
ekonomik faaliyet tutarımız şu anki Almanya’nın termal turizm
lerine bile ve daha küçük yerlere de yayılmasını sağlıyor. Afyon
ekonomik faaliyet tutarına eşit; yani en az, 38 milyar Dolar.
yöresinde, son 10 yılda broşürlerde beş yıldızlı olarak tanıtılan
Medikal veya bizdeki adıyla, sağlık turizminin aksine, aynı
zamanda hasta olmayan, yani tıbbi açıdan ihtiyacı olmayan ki-
çok sayıda termal tesis açıldı. Ancak sadece tesis yetmez; arzda bir bütünlük olmalı.
şilere de hitap eden termal turizm, günümüzde artan iş tem-
Bu konuda NG grubu en iyi örnek. NG, sadece rekreatif
posu, stres ortamı; gürültü, görüntü, ses ve çevre kirliliğinin
ve termal turizm tesisleri kurmadı; aynı zamanda mükem-
olağan hale geldiği ortamda termal turizm, önleyici tıbbın en
mel sayılabilecek bir konaklama tesisi, müşteri memnuniyeti
önemli enstrümanı haline geliyor.
odaklı hizmet, yurtiçi ve yurtdışı odaklı iyi planlanmış bir pa-
Elbette termal turistleri sadece iyi bir termal tesisle çek-
zarlama konsepti ve çok önemli bir husus olan tutarlı sür-
mek kolay değil. Termal turistin ihtiyaç ve arzuları, ‘tatilci
dürebilirlik stratejisi geliştirdi. Bütün bu özellikleri barındıran
turistin’kinden daha fazla ve daha nazik. İyi bir konaklama tesisi,
NG markası, kısa sürede Avrupalı şirketlerin dikkatini çekti ve
tam tıbbi hizmet, iyi bir iklim, kalınan yere yakın cazibe noktaları,
önemli anlaşmaların arifesine gelindi. Bu açıdan öncü ve yol
doğal yeşillendirilmiş yürüyüş yolları, kültürel sunumlar ve makul
gösteren bir marka haline geldi. Böylece sadece yalnız Afyon
fiyatlar bunlardan bazıları. Ancak, bu şartlar yerine getirildiğin-
yöresi için değil, Türk termal turizm sektörü için de öncü oldu.
de, karşılığı da alınıyor. Turizm Bakanlığı’nın 2006 rakamlarına
Afyon Güral’ın başta Avrupa pazarında olmak üzere, yurtdışı
göre ülkemize gelen her yabancı termal turist, 15 günlük süre-
pazarlarında elde edeceği başarı, bir anlamda Türkiye’nin dış
de ulaşım, konaklama ve tedavi için ülkemize ortalama 3.000
piyasalardaki başarısı olacaktır. O
85
BAYİ
GÖKAY SERAMİK
Sektöre NG Kütahya Seramik’te
satış görevlisi olarak başlayan
Levent Kaynarca, bugün
Eskişehir’de 16 dönüm araziye
sahip ‘Gökay Seramik’
depo ve showroom’uyla bölgenin
en büyük seramik satıcısı.
G Kütahya Seramik Adana ve Bursa bölge müdürlüğü
sonrası hizmet önemlidir. Biz sattığımız ürünün arkasındayız.
görevlerinde 7 yıl görev yapan Levent Kaynarca ardın-
Fabrika ürünü değiştirmese bile biz ürünü değiştiririz. Müşte-
N
dan masanın diğer tarafına geçerek sektöre bayi olarak devam
etti. 200 bin metrekare seramik stoğu bulunan deposunda
fabrikada olan her çeşit ürünü bulmak mümkün.
rimizin memnun olması bizim birinci önceliğimizdir.
Neden NG Kütahya Seramik?
Kütahya marka olarak üst grupta yer alıyor. Sektörde 25
Bayilik açmak için neden Eskişehir’i seçtiniz?
fabrika var ise ancak 6 veya 7’sine çek verebilirim. Bir zamanlar
Eskişehir’de şöyle bir eksiklik vardı: 100 km çapında belki 10
fabrikalar bizden teminat veya ipotek talep ederken, piyasa öyle
tane seramik fabrikası var. Fabrikalardan 2 palet, 3 palet seramik
bir duruma geldi ki biz fabrikalardan teminat ister durumdayız.
alımı yapmaya alışmış Eskişehir esnafı. Eskişehir’in stoklu çalışan
Kütahya öz sermayesi güçlü, güvenilir bir marka. Çeşidi çok ve
büyük bir firmaya ihtiyacı vardı, biz de bu eksiği doldurduk.
ürünler kısa zamanda değişiyor. Her sezonda yepyeni ürünler
Çok kısa sürede büyük cirolara ulaştınız, bu başarının ardında ne var?
giriyor ürün gamına. Bir bayinin NG Kütahya Seramik’te başarılı
olması için stoğu olmak zorunda. Bayi teşhirine ve stoğuna bu
Sektörde 17 yıllık bir geçmişim var. Satılacak ürünü, satılması
ürünleri koymak zorunda. Dolayısı ile belli bir sermayeyi stoğuna
gereken fiyatı, iyi malı ve en önemlisi de müşterinin neden mem-
gömmesi ve bağlantılı çalışması gerekir. NG Kütahya Seramik
nun olacağını biliyorum. Bunları bilmeseydim eğer yeni bir yerde
gibi markalarla çalışıyorsan eğer bu markayı bırakmak zordur. O
bir yabancı olarak tutunabilmemiz belki de mümkün olmayabilirdi.
güveni veriyor Kütahya Seramik. 3 ay sonra gazı ödeyemedim,
Seramik sektöründe neler değişti?
ara veriyorum, nakit satışa ihtiyacım var, fiyat yüzde 10 geri vs
Bizim mağazamız Eskişehir’e 5 km ötede. Eskişehir’de
gibi uygulamalar yapacak bir marka değil. Kütahya Seramik is-
depo içinde showroom’u olan başka bir yer yok. Bu işi bu böl-
tikrarlı bir firma. Ben NG Kütahya Seramik’in bir evladı gibiyim.
gede ilk yapan biz olduk. Eskişehir’de olmayan bir şeyi yap-
NG Kütahya Seramik ürünlerini satmaktan gurur duyuyorum.
tık. Mağazamıza 10 km öteden gelen müşterimiz var. Müşteri
Bölgemde birinci olmak için ekstra çaba harcıyorum.
gücü görmek, ürüne dokunmak ve büyüklüğü hissetmek isti-
Moda kavramının satışa yansıyan yönü nedir?
yor. Son iki yıl öncesine kadar müşteri için birinci sırada fiyat,
Eğer büyük ebatlı karo (100x50, 60x60) polisajlı, rektifiyeli
ikinci sırada marka, üçüncü sırada da moda geliyordu. Bugün
ürün satacağım diyorsan müşteriye yok deme şansın yok. Bu
ise yine fiyat önemli ama birinci sırada değil. İnsanlar iki yıl
ürünlerden stok yapacaksın. Çünkü bu ürünlerin perakende sa-
önce aldıkları ve yaşadıkları evlerinin banyo ve mutfaklarında
tış fiyatları 50-60 TL, müşteri ürünü hemen ister. Hem lüks ürün
değişiklik yapmak istiyor. Nasıl evlerde 3-5 senede mobilya
satacağım hem de bir ay sonra teslim edeceğim diyemezsin.
değişiyor ise seramik de böylesi değişken bir ürün oldu. Bu-
Bu yıl en çok hangi seramikler satıldı?
rada en önemli etken hanımlar. Çünkü hanımların hayatı bu
Bu sene Zen serisi ile toplu iş müşterimize yüksek metrajlı sa-
mekanlarda geçiyor. Şimdi karo ebatları ve dekorlar büyüdü,
tışlar yaptık. Taiga, Imperial şahane ürünler. Fabrika münhasırlığa
renkler çeşitlendi, işin içine zevk girdi. Bizim işimizde satış
özendiriyor. Önümüzdeki yıl münhasırlık sistemine geçeceğiz. O
86
BİZDEN
HABERLER
Corner bayileri,
Güral Afyon’da buluştu
ütahya Seramik Porselen Turizm A.Ş. tarafından 26-30
konuşmasında perakendeciliğin önemini, inovasyonu ve marka
Ağustos tarihlerinde Güral Afyon’da düzenlenen Pres-
olmanın değerini anlattı.
K
tige Corner bayilerinin aileleri ile birlikte katıldığı toplantının açı-
Güral Afyon Otel’in 2000 m2 büyüklüğündeki toplantı sa-
lış konuşmasını Kütahya Seramik Porselen Turizm A.Ş. Genel
lonunda açılan muhteşem porselen showroom’u katılımcıların
Müdürü Rüştü Düver yaptı. Düver, bu toplantıların pazar bek-
beğenisini topladı. Türkiye’nin en büyük porselen üreticisi olan
lentilerine hızlı cevap vermede en etkili yol olduğunu söyledi:
NG Kütahya Porselen showroom’unda, 2013 porselen trendle-
“Geçen yıl Güral Sapanca Wellness Park’ta gerçekleştirilen ilk
ri, yılın moda renkleri ve desenleri sergilendi. Görkemli Osmanlı
toplantının ardından sizleri bu yıl da yeni turizm yatırımımız olan
sanatının desenlerini çağrıştıran Osmanlı Serisi, kahvaltı çeşit-
Güral Afyon Otel’de ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Toplan-
lerini bir arada sunan ve buzdolabında rahatlıkta saklanabilen
tılarımızın periyodik olarak devam etmesini arzu ediyoruz. Bu
özel kahvaltı setleri, yaratıcı desenlerin özgürlüğünüzle birleştiği
toplantılar aracılığı ile sizlerin ürün ve pazar beklentilerinize daha
ürünler Open Stock, modern tasarımlarıyla mutlu kupalar, en
hızlı bir şekilde cevap verebiliyoruz. Bayiler toplantısı organizas-
koyu sohbetlerin vazgeçilmezi kahve setleri, yılın moda deseni
yonlarımızda değerli eşlerinizin katılımını ve koleksiyonlarımızla
olan Kelebek sofra takımları, ekose ve çiçek kombinasyonları,
ilgili görüşlerini de son derece önemsiyoruz.’’ Nafi Güral ise
eşsiz pastel tonların zarif sunumu kaplama setler, neşeli ve di-
88
Yoğun iş gündemlerinden
uzaklaşma fırsatı sunan porselen
bayileri aileleri ile kısa ama
unutulmaz bir seyahat
gerçekleştirerek, Afyon’dan
güzel anılarla ayrıldılar.
“2012 Corner Bayiler Toplantısı’’ 1100 kişinin
katılımı ile Avrupa’nın en büyük termal oteli
Güral Afyon Otel’de gerçekleştirildi.
namik desenleri ile arılar ve uğur böcekleri 2013 yılı porselen
modasına damgasını vuran yenilikler arasındaydı. Organizasyon kapsamında düzenlenen NG Kütahya Porselen’in en
yeni ürünü olan, ateşe dayanıklı porselen tencere Porflame
ile sunulan yemek şovu da beğeni topladı.
Porselen bayileri, aileleri ile katıldığı bu toplantıda,
Avrupa’nın en büyük termal turizm yatırımı olan Güral
Afyon’un hizmetlerinden yararlanma fırsatı buldular. Güral
Afyon Otel’in arazisinden çıkmakta olan ve tedavi edici değerleriyle benzersiz termal su, Afyon’u iş dünyasının yeni
merkezlerinden biri haline getiren Convention Center, rekor
büyüklükteki SPA&Wellness alanı ve ödüllü aşçıların elinden, tadına doyulmaz lezzetler, konuklara unutulmaz bir
toplantı yaşattı. O
89
BİZDEN
HABERLER
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK SERAMİK
VE PORSELEN SHOW PLAZASINA
ANTALYA’DAN BÜYÜK ÖDÜL
“Güzel Mimari Eserleri Halkımızla Birlikte Seçiyoruz – 2012” yarışması, kentin,
kentlinin ve halkın mimarlıkla buluşmasına katkıda bulunma ve kentlilik bilincini arttır-
Kütahya Seramik ve
Kütahya Porselen’in
ürettiği en yeni ve
en özel ürünlerin
sergilendiği, 3 katlı
ve 5500 metrekareye
yayılan Antalya
Show Plaza, Antalya
Mimarlar Odası’nın
düzenlediği yarışmada,
Antalyalıların oylarıyla
şehrin en güzel
binalarından biri seçildi.
ma amacıyla Antalya Mimarlar Odası tarafından düzenlendi. Yarışmada aday gösterilen 30 eser, jüri ve halk oylamasından geçti. Herhangi bir sıralama olmadan seçilen
eserler iki kategoride; çevreye saygı, malzeme ve renk uyumu, fonksiyonel dış cephe
tasarımı, özgün çözümler sunma ve mimarlığın toplumda tanıtılmasına öncülük ilkeleri
esas alınarak değerlendirmeye alındı. Jüri üyeliğini Şemsettin Tugay, Mustafa Yapan,
İbrahim Bakır, İ. Hakkı Tosunoğlu, Nazan Yılmaz ve Funda Alyanak Kaya gibi bölgenin ünlü mimarlarının yaptığı 9 kişilik bir ekip ve 1000’den fazla Antalyalının yolladığı
sms ve mail yoluyla ile yapılan oylama sonucunda “Konut Dışı Mimari Eser” dalında
Kütahya Seramik Porselen Show Plaza, bölgenin en güzel yapılarından biri seçildi.
Türkiye’nin en büyük porselen ve seramik show plazası olan mekanda, Kütahya
Seramik’in en yeni tasarımlarıyla yaratılmış örnek yaşam alanları, otel odaları, ofis ve
oturma odalarının örnek uygulamaları sergileniyor.
Show plazanın porselen bölümünde ise en yeni porselen sofra takımları, sayısız
form ve ürün çeşitliliğine sahip otel porselenleri, modern tasarımlarıyla porselen dünyasının vazgeçilmezleri ve zengin renk alternatifleri ile Naturaceram ürünleri sergileniyor.
Kütahya Porselen’in sofra sunumlarından da örnekler sunulan show plaza içindeki
kafe ise lezzet molaları ile ziyaretçilerin keyifli zamanlarına ev sahipliği yapıyor. O
90
Seramiğin başkenti
Kütahya’dan İtalya çıkarması
Dünya seramik pazarında yenilikçi yaklaşımı, benzersiz tasarımları ve ödülleriyle
tanınan Kütahya Seramik, her yıl olduğu gibi bu yıl da yepyeni koleksiyon ve
serileriyle, İtalya’nın Bologna kentinde düzenlenen Cersaie Fuarı’nda yerini aldı.
vrupa’nın en büyük mutfak, banyo ve seramik fuarı olan
Best 2011 tasarım ödüllerinin sahibi ‘Versatile’ ve cam dünyasının
Cersaie Fuarı, 25-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleşti.
yıldızı ‘Brezza’ koleksiyonları sergilendi. Modern metalik çizgileriy-
Bu yıl fuara, 176 bin metrekarelik alanda, 400’ün üzerinde seramik
le, metaliğe farklı bir yorum getiren 30x60 cm ve 60x60 cm ölçü-
firması ve 350’nin üzerinde banyo ürünleri üreticisi firma katıldı.
lerindeki ‘Polin’ serisi; 50x100 ‘Zigana’; 30x75 cm ‘Defne’, ‘Kil-
A
Tasarımlarıyla seramiğe yeni boyutlar getiren, vizyonuyla sek-
yos’, ‘Onix’, ‘Prestige’ serileri; 30x75 cm, 30x30 cm, 60x60 cm
törüne yurtiçi ve yurtdışında öncülük eden NG Kütahya Seramik,
ebatlarına sahip ‘Lara’; 30x60 cm, 60x60 cm ölçüleri ile ‘Imperial’
Cersaie Fuarı’nda, 26. Salon B22 numaralı stantta ziyaretçilerle
ve 60x60 cm ‘Montana’ serileri NG Kütahya Seramik’in yenilikleri
buluştu. NG Kütahya Seramik’in standında, büyük ebatlı duvar
arasında yer aldı. Seramik sektöründe ilkleri başarmayı gelenek
karoları, doğayı tüm gerçekliğiyle dijital baskı tekniği kullanarak
haline getiren ve sayısız yeniliğe imza atan NG Kütahya Seramik,
seramiğe taşıyan ve dijital baskı teknolojisi ile NG Kütahya Se-
42,5x85 cm ölçüsündeki yeni seramik ebadı ile yine bir ilke daha
ramik yaratıcılığını birleştiren Origitile Koleksiyonu’nun en son ör-
imza attı. 42,5x85 cm ‘Arena’, ‘Venüs’ ve ‘Dolomite’ ürünleri ve
nekleri, “seramiğin geleceği” olarak tanımlanan ve altıgen formla-
Origitile koleksiyonunun iddialı parçalarından ‘Imperial’, ‘Pulpis’,
rın mükemmel uyumunu sergileyen ‘Nexus’ serisi, dünyaca ünlü
‘Kilyos’ serileri polisaj özelliği, renkleri ve parlatma efektleri ile bu
IF Product Design 2011 ve Red Dot Design Award Best Of The
yılın dikkat çeken ürünleri arasında yerlerini aldılar. O
91
BİZDEN
HABERLER
“YENİ DÜNYA
DÜZENİNE AYAK
UYDURMALIYIZ”
Yapı Kredi Bankacılık
Akademisi tarafından
eneyimini ve düşüncelerini genç nesillere aktardığı gibi, her sektörden pro-
D
fesyonelin de örnek aldığı isim Nafi Güral, dünyanın en saygın ekonomistle-
rinden, nobel ekonomi ödüllü Prof. Dr. Peter A. Diamond, TAV İcra Kurulu Başkanı
düzenlenen Yapı
Sani Şener ve Yemeksepeti.com CEO’su Nevzat Aydın’ın da konuşmacı olarak katıl-
Kredi Akademi
dığı Yapı Kredi Akademi Zirvesi’nde ‘Ekonomide Yeni Düzen’ katılımcılara ekonomi-
Zirvesi’nde Kütahya
nin geleceği hakkındaki görüşlerini aktardı. 2 Ekim günü Yapı Kredi Genel Müdürlük
Binası’nda gerçekleşen ve bu sene üçüncüsü düzenlenen, ‘Ekonomide Yeni Düzen’
Porselen Sanayi A.Ş
konulu Akademi Zirvesi’nin açılışında konuşan Kütahya Porselen Sanayi A.Ş. Yönetim
Yönetim Kurulu
Kurulu Başkanı Nafi Güral: “Rekabet gücünü kaybettiğimiz alanlardan çıkmamız la-
Başkanı Nafi Güral,
zım. Enerji yoğun, emek yoğun işleri devam ettirdiğimiz sürece sorunlar yaşarız. Kayıt
dışıyla baş etmek zorunda kalırız.” dedi. Şikayet etmeyi bir kenara bırakarak yeni dünya
katılımcılara önemli
düzenine ayak uydurmamız gerektiğini vurgulayan Nafi Güral, bilgi teknolojilerine baş-
tavsiyelerde bulundu.
lama yaşının 2’ye kadar indiğinin ve bu fırsatı değerlendirmek gerektiğini vurguladı.
92
NG KÜTAHYA
SERAMİK,
PROJE VE YAPIM
YÖNETİMİ
ULUSAL KONGRESİ
SPONSORU
NG Kütahya Seramik’in
sponsorluğunda
gerçekleştirilen
2. Proje ve Yapım
Yönetimi Ulusal Kongresi,
13-16 Eylül 2012 tarihleri
arasında İzmir Yüksek
Teknoloji Enstitüsü’nün
ev sahipliğinde
gerçekleştirildi.
İlki 2010’da ODTÜ’de düzenlenen
bu kongre ile; akademisyenler,
profesyoneller ve araştırmacılarla
birlikte, ulusal ortak bir paydada bir
araya gelerek, proje ve yapım yönetimi
alanındaki fikir ve son bulguların
paylaşılmasını sağlamak, ortak akıl
zemini oluşturmak ve ulusal gelişim
akslarının belirlenmesine katkı
sağlamak hedefleniyor. 150 bildirinin
sunuşunun yapıldığı kongreye, “Illinois
Institute of Technology – Chicago”
İnşaat Mühendisliği’nden Prof.Dr.David
Arditi, Kocaeli Üniversitesi Hukuk
Fakültesi’nden Prof.Dr.Gönül Balkır
konuşmacı olarak katıldı.
NG Kütahya Seramik, “Akademi Kütahya”
projesi kapsamında üniversiteler
ile yürüttüğü iş birliği ve geleceğin
Türk mimarlarına, onları yetiştiren
öğrenim kurumlarına önemli katkılarda
bulunmak ve ortak çalışmalar yürütmek
amacı ile bu projede İzmir Yüksek
Teknoloji Enstitüsü’nün çalışmalarının
destekçisi oldu. “Akademi Kütahya”
projesi ile bir buçuk yıl gibi kısa bir süre
içinde 15 farklı üniversite, 1500’e yakın
genç mimar, iç mimar ve endüstriyel
tasarımcı ile ortak çalışmalara imza
atan NG Kütahya Seramik, gelecek
nesil mimarisinin ve tasarımlarının
temellerine bugünden katkı sağlıyor.
Güral Afyon
Wellness&Convention,
Türkiye’nin En Baarl Turizm
Yatrmlar Aratrmas’nda
‘’Salk Turizmi letmeleri’’
kategorisinde birinci oldu
N
G Grubu’nun üçüncü oteli olan Güral Afyon Wellness&Convention,
Türkiye’nin En Baarl Turizm Yatrmlar Aratrmas’nda ‘’Salk
Turizmi letmeleri’’ kategorisinde birinci oldu. Ödülü Kütahya Seramik
Porselen Turizm A.. Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Güral, Afyon Ticaret
ve Sanayi Odas’nn 21 Eylül Cuma akam düzenledii ödül töreninde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birlii Bakan M. Rifat Hisarcklolu’nun
elinden ald. Güral Afyon böylece, ald ödülleri ikiye çkard. Açlndan ksa bir süre sonra “Türkiye’nin En Baarl Turizm Yatrmlar 2012
Aratrmas”nda “2012’nin En yi Salk Turizmi letmesi” de seçilen Güral Afyon, bu iki ödül ile hizmet kalitesindeki mükemmellii taçlandrm
oldu. Güral Afyon Wellness&Convention, geleneksel termal turizm anlayn modernize ederek Türk turizminin parlayan yldz olurken, dünyann önde gelen wellness destinasyonlar arasna girmeyi hedefliyor.
Güral Afyon Wellness&Convention 428 oda ile ayn anda 1.028 kiiye
hizmet sunabiliyor. Toplam 9.500 metrekare alana sahip spa merkezi
bulunan tesis, bir tanesi 1.500 kii kapasiteli olmak üzere toplam 13
toplant salonu, yaz k ayn scaklktaki ifal termal suyu ve 2.200
metrekareye yaylan elence ve sosyal alanlaryla dikkat çekiyor.
Güral Afyon, termal tatili yeni bir anlayla sunarak ülkemizde ve
dünyada daha geni kitlelere yaylmasn salayacak özelliklere sahip.
Termal özelliklerin yan sra bir kongre merkezi olarak da hizmet veren Güral Afyon’un farkl kapasitelerde toplam 13 toplant salonu bulunuyor. Otelin toplam 1.500 kii kapasiteye sahip balo salonuna araç
alnmas ve bu sayede otomobil lansman gibi aktivitelerin rahatlkla
yaplmas da mümkün olacak.
93
BİZDEN
HABERLER
Kütahya Porselen
yeni mağazasını
Eskişehir’de
hizmete açtı
Porselende kalitenin imzası
olan Kütahya Porselen,
Eskişehir’deki mağazasını
8 Ekim Pazartesi günü
hizmete açtı. Eskişehir’in
önde gelen isimlerinin
katılımıyla gerçekleşen açılışa,
Safiye Soyman da renk kattı.
94
K
ütahya Porselen yeni mağazasını Eskişehir’de hizmete açtı. Samimi bir ortamda gerçekleşen açılış,
Kütahya Porselen San. A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Sema
Güral Sürmeli’nin ev sahipliğinde gerçekleşti. Açılışta Kütahya Porselen’in yenilikçi ve modern çizgilere sahip ürünleri ilgi çekerken, konuklar birbirinden güzel tasarımları yakından inceleme fırsatı da buldular.
Yeni mağaza açılışında Eskişehir’in ileri gelenleri de
hazır bulundu. Açılışta aynı zamanda Safiye Soyman da
konuk olarak yer aldı. Gelenlerin yoğun ilgisiyle karşılaşan
Soyman, hayranlarına imza dağıtarak açılışa renk kattı.
GÖRÜŞ
BEĞEN İNŞAAT
Ürün
iyi ise işçilik
de iyidir
Çağdaş yapılaşmaya
önem veren anlayışı ile
bugün Konya’da birçok
değerli projeye imzasını
atmış olan Beğen İnşaat
firmasının sahibi Vehbi
Demirci, geçtiğimiz
günlerde NG Kütahya
Seramik fabrikalarının
konuğu oldu.
Kalite ve kalitesizlik arasındaki fark nedir?
manlı tarzı, şık ve ağır bir ürün. Fiyat aralığı uygun. Dekorları
Döşeme esnasında karşılaştığımız kalite sorunları, ekono-
ise çok başarılı, banyolar için çok ideal.
mik olduğunu düşündüğümüz seramiklerin hiç de ucuz ol-
İnşaat sektöründe son trendler nelerdir?
madığını gösteriyor. Örneğin x markanın 8 TL’lik ürünü bize
Büyük banyo ve mutfaklı evler tercih ediliyor Konya’da. Ya-
20 TL’ye mal oluyor. Değersiz ve kalitesiz bir ürüne yatırım
tak odasında giyinme bölümü ve banyo talep ediliyor. 5+1 da-
yapmak ise büyük bir zaman kaybı. Müteahhitler kaliteli ürün
ireler yapıyoruz. Seramikte dijital mermerler, ankastre renkleri,
ve uygulama konusunda bilinçli olursa bu durum tüketiciye
metal bordürler ön planda. Dekorlarda yatay kullanımlar dikkat
de yansır. Ürün iyi ise işçilik de iyidir. İyi müteahhit, iyi ürünü
çekiyor. Banyolarda farklı duvarlarda farklı seramik renklerin-
iyi yerde kullanmalıdır.
den oluşan kombinasyonlar ve ince derz aralıkları moda.
İnşaatlarınızda Kütahya Seramik’i tercih etmenizin
nedenleri nelerdir?
Biz müşterilerimizden en büyük notu banyoda alırız. Banyo
mekanı kusursuz olmalıdır. Müşteriye temiz bir şekilde sunul-
NG Kütahya Seramik Konya’da çok güçlü. Sıcak bir mar-
malıdır. İşin finali olan derz uygulamaları ise son derece önemli.
ka bizim için, bize yakın. Kütahya koleksiyonlarındaki Saray
Derz bir banyonun makyajıdır. Artık uygulamalarımızda 2 mm
Serisi’ni, Beğen İnşaat Bahar Konutları’nda kullandık. Os-
derz ve seramik renklerini tercih ediyoruz. O
96
BULMACA
Bulmacam›z› doğru yanıtlayan
okurlarımız, Kütahya Porselen’den
sürpriz armağanlar kazanacaktır.
Hazırlayan Ali Bakın
Mimarlar
Odası’ndan ödül
kazanan plaza
26
Rusya’da bir ırmak
W
Şaşma anlatır
W
Geri
Kıta
W
İtikat
W
Sınır nişanı
Göz alıcılık
3
W
W
W
W
W
12
W
W
Akciğer
W
W
W
Amme
Tuzak
Adres: Taps Ajans, Atatürk Bulvarı
43001, Kütahya
Tel: (0274) 225 15 16
Çözüm anahtarıyla birlikte
Eser Çetintaş adına
göndermeniz rica olunur.
Dolaylı anlatım
Ayıplama
Soluk borusu
Pastel renklerden
oluşan Kütahya
Porselen serisi
Kalsiyumun simgesi
Cebbar, Orion
W
Gümüşün
simgesi
Askerin su kabı
25
Türkiye’nin plakası
W
W
Bir döşeme
malzemesi
W
35
W
W
6
W
17
Manganezin
simgesi
Cet
Ongun
Protein sentezine
yarayan asit türü
Kalın kumaş
Toprak
Mahsulleri Ofisi
W
5
Kurşun boruların
ağzını açar
W
Asarak öldürme
cezası
7
W
Hamaylı
İtalya’da bir ırmak
W
Kırışıklıkları giderir
W
13
W
Utanma
18
Bir ısınma aracı
Kütahya Porselen
yeni seri
40
W
11
Eski bir uygarlık
Rütbesiz asker
Vilayet
Cılız, zayıf
29
W
W
28
Sidik asidi tuzu
Bağışlama
Değerinden çok
aşağı bir fiyatla
alınan
Bir seslenme sözü
14
W
Gebe
W
W
W
W
Duyarga
W
W
W
W
15
Hile
Uluslararası Af
Örgütü
Emir eri
33
W
W
W
Derinin cilalanması
Ana atardamar
W
Bir günün arkasından
gelen zaman
Yiyecek, azık
W
W
W
24
Valide
Türk Standartları
Enstitüsü
Dram
W
W
W
Kobaltın simgesi
W
23
W
W
Fasıla
Dominika’nın plakası
2
W
Toplama
W
Mükemmel
Yılın Yatırımcısı
Ödülünü kazanan
otelimiz
Madun
W
W
Otomobilde görünen
dış bölüm
W
Çıplak
Katman
31
W
İzmir’in bir ilçesi
27
21
Posta Kutusu’nu
simgeler
W
Neptünyumun
simgesi
W
W
Atfetme
W
W
Şaman
W
30
W
W
W
Arka
W
20
W
32
W
W
Rey
Soy
W
38
Kansız
8
Dilsiz
Giysi
Eski dilde ayak
W
4
Danimarka’nın
plakası
Satrançta bir
klasman sistemi
W
Dâhil
W
22
Metal boru bağlantı
elemanı
Sak
Tıpta kitle
36
2
18
19
20
3
4
5
21
22
23
6
7
8
9
24
25
26
27
10
11
12
28
29
30
13
14
15
31
32
16
33
W
W
39
W
W
W
Devlet hazinesi
1
1
Stronsiyumun
simgesi
W
W
W
Yonga
Kütahya Seramik dış
cephe ürünü
98
Yunanca’da
bir harf
W
Bir nota
Monako’nun
plakası
W
Bir nota
Kütahya Porselen tek
parça ürünler serisi
ANAHTAR
CÜMLE
10
W
W
Satrançta bir taş
Lesotho’nun
simgesi
İsim
W
Kalıtım
W
16
W
Meydan
W
W
W
Kütahya Seramik’in
İtalya’da katıldığı fuar
Tutsak
34
W
19
Yeni anlamında
önek
Vakit, zaman
W
W
W
Bir işaret sıfatı
W
Hazır, tetik
Tümör
Kastamonu’nun
bir ilçesi
W
W
W
W
W
Kütahya Porselen
yeni kahve
fincan seti
W
9
İnce perde
17
34
35
36
37
38
39
40
W
37

Benzer belgeler

alabilirsiniz

alabilirsiniz Mustafa Elgün Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nazmiye Doğan Eser Çetintaş Görsel Danışman Harun Topuz İletişim Adresi Atatürk Bulvarı, Çalça Mah. Kütahya. Tel: (0274) 225 12 00 Faks: (0274) 225 12 13 ww...

Detaylı