KÖYCEĞİZ havzası yönetimi_2

Transkript

KÖYCEĞİZ havzası yönetimi_2
Copyright IGEMPortal
KÖYCEĞİZ-DALYAN HAVZASI EKOSİSTEMİNİ OLUŞTURAN
ÇEVRESEL ÖZELLİKLER-2
M.Gürel1 , A.Ertürk1, D. Şeker1, A. Ekdal1, K. Yüceil1, A. Tanık1ve I.E. Gönenç2
1
İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü, Maslak, İstanbul, Türkiye
2
IGEMPortal, İstanbul, Türkiye
6. Toprak Yapısı, Özellikleri ve Arazi Kullanımı
Bölge topraklarının hemen hepsi başka yerden taşınmış olup, yerinde oluşmuş toprağa pek
rastlanmamaktadır. Jeolojik erozyonla birlikte insan kaynaklı erozyon birçok yerde yamaçlardaki
toprağı sürükleyerek başka yerlere taşımıştır. Her ne kadar insan kaynaklı erozyon çeşitli yerlerde
tahribat yapmışsa da, yine de eski nehir terasları ve konilerin üzerinde oldukça normal topraklara
rastlanmaktadır. Bu topraklarda kireç bulunmamaktadır. Ancak pH hiçbir zaman 7’nin çok altına
düşmez. Kalkerce zengin olan konilerde yıkanan CaCO3 toprağın alt kısımlarında
çökebilmektedir. Birçok yerde sızan karbonatlı sularla çimentolaşmış çakıllara rastlanmaktadır.
Nehir sedimenti üzerindeki topraklarda hiçbir profil gelişmesi göze çarpmamaktadır. Üst toprak
%20 kadar CaCO3 içerebilmektedir. Nehir sırt ardı toprakları da böyledir. Siyah renkli nehir
havzası topraklarının üst kısmında %1’den fazla CaCO3 bulunmayabilmektedir. Bu durum siyah
toprakların oluşumu sırasında hakim olan bataklık şartlarındandır. Kötü drenaj koşullarının ova
topraklarının morfolojisi üzerindeki etkisi büyüktür. Ovada mevcut olan toprakların birçoğunda
yüksek yeraltı suyuna işaret eden renk lekelerine sıkça rastlanmaktadır. Yeni nehir sedimenti
üzerinde meydana gelen toprakların kimyasal özellikleri oldukça değişiktir. Topraklar sıklıkla
fosforca fakir veya çok fakir durumdadır. Bölge de tuzlu topraklar denize yakın yerlerde göze
çarpmaktadır. Belli dönemlerde nehir ağızlarından içeriye doğru tuzlu su girişi söz konusudur,
ancak tuzlu su bu kesimlerde hapsolmaktadır. Herhangi bir drenaj da mevcut olmadığı için gelen
tuz birikip kalmaktadır.
Havzaya ait Büyük Toprak Grupları şematik olarak Şekil 15, arazi kabiliyet alt sınıfları Şekil 16,
Havzaya ait arazi kullanma kabiliyet sınıfları Şekil 17’de sırasıyla gösterilmektedir
Şekil 15 Bölgeye ait büyük toprak gruplarını gösteren harita
Copyright IGEMPortal
13
Copyright IGEMPortal
Şekil 16 Arazi kullanma kabiliyet alt sınıfları haritası
Şekil 17 Arazi kullanma kabiliyet sınıfları haritası
Copyright IGEMPortal
14
Copyright IGEMPortal
Havzada tarımsal kullanımı kısıtlayan erozyon, sığlık, taşlılık, kayalılık, drenaj ve çoraklık gibi
sorunlar bulunmaktadır (Şekil 18). Havzada rastlanan en yaygın sorun erozyondur ve erozyon
nedeni ile toprak gün geçtikçe verimsizleşmektedir. Bu sorundan az çok etkilenen veya hiç
etkilenmeyen alanlar genellikle alüvyal topraklardan oluşan taban araziler ve kolüvyal toprakların
düze yakın ve hafif eğimli alanlarıdır.
Şekil 18 Toprak problemleri haritası
7. Arazi Kullanımı
Havzadaki arazi kullanımı ile ilgili olarak elde edilen harita Şekil 19’da verilmektedir.
Şekil 19 Arazi kullanımı
Copyright IGEMPortal
15
Copyright IGEMPortal
Havzada ve alt havzalarda arazi kullanımları Tablo 2’ de verilmiştir (Üstün, 1998).
Tablo 2a Köyceğiz Gölü Alt Havzasında Arazi Kullanımı
Arazi Kullanım Kategorisi
Alan (ha)
Alan (%)
45336
3022
4232
4232
3627
60449
75
5
7
7
6
100
18233
5582
5582
6698
1116
37210
49
18
15
15
3
100
Namnam Çayı Su Toplama Havzası
Orman Alanı
Sazlık
Tarım Alanı
Yerleşim Alanı
Kayalık Alan
Toplam Alan
Diğer Su Toplama Havzaları
Orman Alanı
Sazlık
Tarım Alanı
Yerleşim Alanı
Kayalık Alan
Toplam Alan
Tablo 2b Dalyan Alt Havzasında Arazi Kullanımı
Havza Adı
Orman Alanı (ha)
Tarım Alanı (ha)
Diğer (ha)
Toplam
Üçtepeler
Alagöl
Kaunos
Dalyan
Gerendüzü
Gökbel
Sülüngür
İztuzu
Toplam
Alan
(%)
127
127
1145
1145
870
594
1464
1653
2435
4088
2289
286
2575
1373
217
1590
445
32
477
255
255
8157
2970
594
11721
70
25
5
100
*Dalyan Alt Havzası’nda ayrıca 656 ha doğal sulak alan mevcuttur.
8. Hidrolojik Özellikler
Namnam Çayı, su toplama havzası içindeki birçok küçük akarsu kolunun birleşmesinden
oluşmuştur. 607 km2’lik havzası ile Köyceğiz Havzası’nın en geniş drenaj alanına sahip çayıdır.
Çayın debisi, yaz döneminde Akdeniz ikliminin etkisi ve sulamada kullanılmak üzere çekilen su
nedeniyle azalmaktadır. Çayın yatağı taşlıktır. Çay getirdiği alüvyonlarla Hamitköy ovasını
oluşturmuştur. Bu çayın deltası, çayın getirdiği alüvyonlar nedeniyle birkaç kez yer değiştirmiştir
(Kazancı, ve diğ., 1992). Namnam Çayı’nın ana kolunun uzunluğu, 13 km civarındadır. Genişliği
ise genellikle 25–30 m civarındadır. Taşkınların olmadığı normal akım şartlarında, en geniş yeri
ise 40 m’ye yakındır. Çayın debisinin zamana göre oldukça değişken ve akarsuyun bazı
kesimlerde sürekli olmayan akım koşulları meydana getirdiği gözlenmiştir. Namnam Çayı’nın
akım zaman serisi, Şekil 20’de, aylık ve yıllık ortalamalar ise Şekil 21’de verilmiştir.
Copyright IGEMPortal
16
Copyright IGEMPortal
250
1981 Hidrolojik
1983 Hidrolojik
1985 Hidrolojik
1991 Hidrolojik
1993 Hidrolojik
1995 Hidrolojik
1997 Hidrolojik
1999 Hidrolojik
Debi (m3.s-1)
Debi (m 3.s-1)
200
150
100
Yılı
Yılı
Yılı
Yılı
Yılı
Yılı
Yılı
Yılı
1982 Hidrolojik Yılı
1984 Hidrolojik Yılı
1986 Hidrolojik Yılı
1992 Hidrolojik Yılı
1994 Hidrolojik Yılı
1996 Hidrolojik Yılı
1998 Hidrolojik Yılı
50
26.Eylül
27.Ağustos
28.Temmuz
28.Haziran
29.Mayıs
29.Nisan
30.Mart
28.Şubat
29.Ocak
30.Aralık
30.Kasım
31.Ekim
01.Ekim
0
18
80
16
8
6
Eylül
1999
1998
1997
1996
1995
1994
1993
1992
1991
0
1981
Ağustos
Temmuz
Mayıs
Haziran
Mart
Nisan
Şubat
Ocak
2
Ekim
4
0
Kasım
10
1986
20
10
1985
30
12
1984
40
14
1983
50
1982
60
Debi (m 3.s-1)
Debi (m3.s-1)
70
Debi (m3.s-1)
20
90
Aralık
Debi (m 3.s-1)
Şekil 20 Hidrolojik yıla göre Namnam Çayı debi serileri
100
Şekil 21 Namnam Çayı ortalama debiler (a)Aylık (b)Yıllık
Uzuncabük dolaylarında doğan Yuvarlak Çay, Köyceğiz Gölü’nün kuzeydoğu kesimine ulaşmaktadır.
Yuvarlak Çay’ın uzunluğu 21 km, genişliği ise 8–14 m arasındadır. Yuvarlakçay’ın debisi, Şekil 22’de
oluşturulan zaman serisi görülmektedir. Yapılan basit su kütle dengesi hesapları sonucunda,
Yuvarlakçay’ın yer altı suyu tarafından beslendiği anlaşılmıştır. Çayın debisi, yaz döneminde sulamada
kullanılmak üzere çekilen yüksek miktardaki su nedeniyle zaman zaman neredeyse kuruyacak kadar
azalabilmektedir.
30.000
Debi (m 3/sn) 3 -1
Debi m /s
25.000
20.000
15.000
10.000
5.000
0.000
07.08.1961
07.08.1962
07.08.1963
06.08.1964
06.08.1965
06.08.1966
06.08.1967
Tar ih
Şekil.22 Yuvarlakçay’ın debi değişimi
9. Hidrodinamik ve Limnolojik Özellikleri
Köyceğiz–Dalyan Lagün Sistemi, oldukça dinamik bir sistem olup, son derece karmaşık
hidrodinamik ve ekolojik özellikler göstermekte ve bunlarda konuma ve zamana göre önemli
değişiklikler gözlenebilmektedir. Sistemin özellikle güney kesiminde (Dalyan Lagünü) zamana ve
konuma göre tatlı su ve tuzlu su etkisinin değişken olduğu, sistemde Köyceğiz Gölü’nden
Copyright IGEMPortal
17
Copyright IGEMPortal
Akdeniz’e ve Akdeniz’den Köyceğiz Gölü’ne doğru birbirlerine zıt yönde iki tabakalı akım koşulları
olduğu yapılan araştırmalarla kesinlik kazanmıştır.
Sistemin en önemli ögesi olan Köyceğiz Gölü’nde derinlik boyunca sıcaklık ve tuzluluk değişimleri
Şekil 23’te verilmiştir. Buna göre Köyceğiz Gölü’ndeki tabakalaşma nedeniyle, göl düşey
doğrultuda da, çoğu durumda birbirleri ile oldukça düşük su ve madde alışverişi olan iki su
kütlesine bölünmüştür (Tablo 3). Bu nedenle, Köyceğiz Gölü’nün suyu bazı bölgelerde tatlı, bazı
bölgelerde tuzlu ve bazı bölgelerde acısu olarak kabul edilebilmektedir. Üstteki tabakanın derinliği
yaklaşık 12 m’dir ve bu tabakaya akarsular ve yer altı suyundan su girişi olmaktadır. Ayrıca bazı
dönemlerde Dalyan Kanalı tabanı boyunca hidrolik eğime ters yönde hareket eden ve kanal
boyunca üst akımla karışarak sürekli seyrelen Akdeniz orjinli suyun, Köyceğiz Gölü’ne
ulaşabileceği düşünülmektedir.
Tablo 3 Köyceğiz Gölü’nde Tabakaların Hacimleri (Ertürk, 2002)
Tabaka Hacmi (m3)
Üst Tabaka
Alt Tabaka
(a)
(b)
Köyceğiz Çanağı
329.989.372
146.501.487
(c)
Sultaniye Çanağı
153.351.886
116.503.673
Köyceğiz Gölü Toplam
483.341.258
263.036.271
(d)
Şekil 23 Köyceğiz Gölü’nde derinlik boyunca sıcaklık ve tuzluluk değişimleri
(a)Sultaniye Çanağı – Sıcaklık, (b)Sultaniye Çanağı – Tuzluluk,
(c)Köyceğiz Çanağı – Sıcaklık, (d)Köyceğiz Çanağı – Tuzluluk
Şekil 23’ e göre, tabakalaşmanın hem Sultaniye hem de Köyceğiz Çanağı’nda olduğu görülmektedir.
Bu şekilleri incelendiğinde, Sultaniye Çanağı’ndaki tuzluluk tabakalaşmasının, Köyceğiz
Çanağı’ndakinden daha belirgin olduğu anlaşılmaktadır. Köyceğiz Çanağı’nın kuzey kesimlerinde,
akarsuların göle boşaldığı kesimlerdeki su ise özellikle akarsu debisinin yükseldiği ve göle tuzlu su
girişinin kısıtlı olduğu zamanlarda tatlı su özelliği gösterebilmektedir.
Köyceğiz Gölü’nün üst tabakasındaki sıcaklığın kışın 10ºC’nin altına düşmediği yaz mevsiminde ise
30ºC’ye ulaşabildiği görülmektedir. Tuzluluğun ise Ekim ayında en yüksek değerine ulaşmış olduğu
görülmektedir. Bunun nedeninin, Ekim ayında Namnam Çayı ve Yuvarlakçayın debilerinin ve
Köyceğiz Gölü’nün seviyesinin nispeten düşük olması ve rüzgar ve dalgalar nedeniyle Akdeniz’in
yaza göre daha çok kabararak tuzlu suyun daha içerilere ulaşması olabileceği düşünülmektedir.
Kasım ve Aralık aylarından itibaren yağışlar ve Köyceğiz Gölü’ne giren debiler artmakta, bu durum ise
hem üst tabaka suyunu seyrelterek hem de deniz suyu girişini azaltarak Köyceğiz Gölü’nün yüzey
tuzluluğunu düşürmektedir.
Köyceğiz Gölü, Türkiye’de bilimsel olarak tanımlanmış ilk meromiktik göldür(Kazancı ve diğ.,
1992). Meromiktik bir gölde, üstteki su kütlesi, alttaki su kütlesi ile karışmayıp yalıtılmış bir
durunda kalmaktadır. Köyceğiz Gölü’nün denizden ayrılan bir körfezden ortaya çıktığı ve alttaki
su tabakasının tuzlu su olduğu göz önüne alınırsa bu göldeki meromiksisin kalıcı olduğu
söylenebilir. Meromiksis sınıflandırmasında, Köyceğiz Gölü’nün ektogenik ve krenojenik
meromiksis olduğu söylenilebilir.
Copyright IGEMPortal
18
Copyright IGEMPortal
Göl yüzeyindeki basınç farklılıklarından ileri gelen su hareketleri; gölün fiziksel, kimyasal ve
biyolojik özellikleri yönünden çok etkilidir. Köyceğiz Gölü’nde her gün 11:30–13:30 saatleri
arasında başlayan ve 17:00’ye kadar devam eden sürekli rüzgarların etkisi ile göl suyu, rüzgar
yönünde yığılmaktadır. Duran dalgalara neden olan ve düzenli rüzgarı meydana getiren en
önemli neden, göl çevresindeki dağların ısınması ile meydana gelen basınç farklılığıdır (Kazancı
ve diğ., 1992). Gölde zaman zaman yüksekliği 1,5–2 m’ye varabilen dalgalar gözlenmektedir. Bu
büyüklükteki dalgalar, göldeki tabakalaşmayı kırarak 15 m derinliğindeki bir bölgede tam karışım
sağlayabilmektedir. Hem Köyceğiz hem de Sultaniye Çanakları’nda, rüzgarın ortaya çıkardığı
hareketler nedeniyle miksolimnion ve kemoklin tabakalarının kalınlıkları ile kemoklin tabakasının
bulunduğu derinliklerde sürekli oynamalar görülmektedir. Rüzgarın ortaya çıkardığı yüzey
salınımları ile birlikte, daha büyük periyotlara sahip iç salınım hareketleri de görülmektedir. Bu iç
salınımlar, Köyceğiz Gölü’nün su kalitesi açısından da önemlidir. Köyceğiz Gölü’nün su sevileri,
1967-1980 hidrolojik yılları arasında DSİ (DSİ, 1967-1980) tarafından izlenmiş ve bu izleme
çalışmalarından elde edilen zaman serisi Şekil 24’de, hidrolojik yıla göre su seviyesi değişimleri
Şekil 25’da, ortalama seviyeler Şekil 26’da verilmiştir.
250
Seviye (cm)
200
150
100
50
06.10.1980
11.12.1979
14.02.1979
20.04.1978
24.06.1977
28.08.1976
02.11.1975
06.01.1975
12.03.1974
16.05.1973
20.07.1972
24.09.1971
28.11.1970
01.02.1970
07.04.1969
11.06.1968
16.08.1967
0
Şekil 24 Köyceğiz Gölü su seviyesi değişimleri
250
150
1969 Hidrolojik Yılı
1970 Hidrolojik Yılı
1971 Hidrolojik Yılı
1972 Hidrolojik Yılı
1973 Hidrolojik Yılı
1974 Hidrolojik Yılı
1975 Hidrolojik Yılı
1976 Hidrolojik Yılı
1977 Hidrolojik Yılı
1978 Hidrolojik Yılı
1979 Hidrolojik Yılı
1980 Hidrolojik Yılı
100
50
26.Eylül
27.Ağustos
28.Temmuz
28.Haziran
29.Mayıs
29.Nisan
30.Mart
28.Şubat
29.Ocak
30.Aralık
30.Kasım
31.Ekim
0
01.Ekim
Seviye (cm)
200
1968 Hidrolojik Yılı
Şekil 25 Hidrolojik yıla göre su seviyesi zaman serileri
Copyright IGEMPortal
19
Copyright IGEMPortal
160
140
Seviye (cm)
120
100
80
60
40
20
Eylül
Ağustos
Temmuz
Haziran
Mayıs
Nisan
Mart
Şubat
Ocak
Aralık
Kasım
Ekim
0
Şekil 26 Köyceğiz Gölü ortalama seviyeler
Alagöl’deki tuzluluk da, mevsimsel olarak değişmektedir. Alagöl; mevsimsel olarak tuzluluk
özellikleri değişen bir üst tabaka ile, tuzluluk özellikleri pek değişmeyen ve sürekli tuzlu su etkisi
altında olan bir alt tabakaya ayrılabilmektedir. Bu tabakalar arasındaki geçiş bölgesi ortalama
1,6 m derinliktedir.
Sülüngür Gölünde mevsime göre tuzluluk tabakalaşması gözlenebilmektedir. Sülüngür Gölü’nde,
Alagöl’de olduğu gibi belirli bir derinlikten sonra tuzluluğun zamanla pek değişmemesidir. Ancak
buradaki değişimler, Alagöl’ün alt tabakasında olabilen minimum seviyedeki değişimlerden biraz
daha kuvvetli değişimlerdir. Bu durumda Sülüngür Gölü; mevsimsel olarak tuzluluk özellikleri
değişen bir üst tabaka ile, tuzluluk özellikleri pek değişmeyen ve sürekli tuzlu su etkisi altında olan
bir alt tabakaya ayrılabilmektedir. Bu tabakalar arasındaki geçiş bölgesi 2,8 m derinliktedir.
Köyceğiz Gölü’nün tek çıkışı, Dalyan Kanalı’dır. Kanal uzunluğu 7 km civarında; genişliği 40150 m, derinliği ise 2 m–4 m arasındadır. Bu bölgedeki akıntı hızı, lagün ağzı civarı hariç, diğer
bölgelerdekinden daha yüksektir. Yapılmış tuzluluk ölçümlerine göre (Şekil 27), Akdeniz’den
gelen tuzlu su bu bölgeye girmekte, ancak orijinal Akdeniz suyu (36 ppt) Kanal boyunca oldukça
seyrelerek Köyceğiz Gölü’ne doğru alttan ilerlemektedir(Gönenç ve diğ., 2002). Bu durumda,
deniz suyunun Dalyan Kanalında dönüp üst tabaka akımına karıştığı da düşünülmektedir.
21
Yüzey
0,2 m
0,4 m
0,6 m
0,8 m
1,0 m
1,2 m
1,4 m
1,6 m
1,8 m
2,0 m
2,2 m
2,4 m
2,6 m
2,8 m
3,0 m
3,2 m
3,4 m
3,6 m
3,8 m
4,0 m
4,2 m
4,4 m
18
Tuzluluk (ppt)
15
12
9
6
3
0
Mar.99
May.99
Tem.99
Ağu.99
Eki.99
Ara.99
Oca.00
Mar.00
(a)
(b) Köyceğiz Gölü çıkışı
Copyright IGEMPortal
20
Copyright IGEMPortal
40
Yüzey
0,2 m
0,4 m
35
0,6 m
0,8 m
30
1,0 m
Tuzluluk (ppt)
1,2 m
25
1,4 m
1,6 m
1,8 m
20
2,0 m
2,2 m
15
2,4 m
2,6 m
10
2,8 m
3,0 m
3,2 m
5
3,4 m
0
Tem.98
3,6 m
Kas.98
Şub.99
May.99
Ağu.99
Ara.99
Mar.00
(b) Köyceğiz Gölünün 4 km mansabında
Şekil 27 Dalyan Kanalı menbasında tuzluluğun zamanla değişimi (Ertürk, 2002)
Dalyan Kanalı’nın güney kısmı, oldukça karmaşık bir kanal ağı şeklindedir . Bu bölgedeki akıntı
hızları, kuzey kısmındaki akıntı hızlarından daha düşük olduğu gözlenmiştir. Dikey tuzluluk
profilleri ve değişik derinliklerdeki yatay hız ölçümleri incelendiğinde, tüm bölgede iki tabakalı bir
akımın hakim olduğu görülür. Derinlik 1,5-2,5 m civarındadır. Bazı kısımlarında derinlik iyice
azalmakta 1 m’nin altına düşmektedir. Taşkın zamanlarında bu alanın büyük bir kısmı tamamen
su altında kalmakta, adeta büyük bir sığ göle dönüşmektedir.
Akdeniz kıyısında, Lagün ağzını oluşturan İztuzunun da ilkbahar ayları dışında dışında,
çoğunlukla tuzlu su etkisi altında olduğu görülmektedir. Baharda tatlı su etkisi nedeniyle,
Akdeniz’in içinde olduğu kabul edilebilen lagün ağzındaki yüzey tuzluluğu 5 ppt’ye kadar
düşmektedir. Ancak 0,8 m–1 m arasında tabakalaşma gerçekleşmiş olduğu ve tuzluluğun bu
derinlikten sonra aniden 30 ppt civarına yükseldiği görülmektedir.
45,00
Yüzeyde
Tuzluluk (ppt)
40,00
0,2 m
35,00
0,4 m
30,00
0,6 m
0,8 m
25,00
1,0 m
20,00
1,2 m
15,00
1,4 m
10,00
1,6 m
1,8 m
5,00
2,0 m
0,00
Tem.98
Kas.98
Şub.99
May.99
Ağu.99
Ara.99
Mar.00
(a) İztuzu Bölgesi
Copyright IGEMPortal
21
Copyright IGEMPortal
45,00
Yüzeyde
0,2 m
40,00
0,4 m
35,00
0,6 m
0,8 m
Tuzluluk (ppt)
30,00
1,0 m
1,2 m
25,00
1,4 m
1,6 m
20,00
1,8 m
2,0 m
15,00
2,2 m
10,00
2,4 m
2,6 m
5,00
2,8 m
0,00
Tem.98
3,0 m
Kas.98
Şub.99
May.99
Ağu.99
Ara.99
Mar.00
(b) Lagün ağzı
Şekil 28 Tuzluluğun zamanla değişimi (Ertürk, 2002)
Hidrodinamik verilerin ve sistemdeki su hareketlerinin analizi ile, aşağıdaki sonuçlara varılmıştır:
•
Köyceğiz-Dalyan Lagün sistemi, son derece dinamiktir ve sistemdeki süreçler belirsizlik
göstermektedir. Sistem bütün olarak ele alındığında iki sınır koşulu vardır. Üst sınır koşulu
Köyceğiz Gölü Havzası’dır. Bu sınır koşulu, etkisini büyük ölçüde Namnam Çayı ve
Yuvarlakçay ile göstermektedir. Alt sınır koşulu olan Akdeniz, üst sınır koşuluna göre
oldukça kararlı ve belirsizliği düşük olan bir karakter taşımaktadır.
•
Sisteme etkisi en büyük olan akarsu, Namnam Çayı’dır. Geniş havzasından dolayı,
sisteme en çok tatlı suyu taşımaktadır. Namnam Çayı’nın debisi oldukça değişkendir ve
değişik hidrolojik yıllarda, özellikle yağışlı mevsim olan Aralık, Ocak, Şubat, Mart ve Nisan
aylarında, aynı ayın ortalama debisi çok belirsiz olabilmekte, yıllık ortalaması da çok
değişkenlik gösterebilmektedir. Sisteme en çok su taşıyan bu akarsuyun akım
karakterindeki belirsizlik, Köyceğiz Gölü’nün seviyesini de etkileyerek bu parametrenin
belirsizliğini arttırmaktadır. Namnam Çayı’nın belirsizliğinin yüksek olduğu Aralık, Ocak,
Şubat, Mart ve Nisan aylarında, Köyceğiz Gölü’nün seviyesindeki belirsizlik de oldukça
artmaktadır.
Kış ayları boyunca Dalyan Lagünü’nün tümünün (Alagöl, Sülüngür Gölü, Dalyan Kanalı,
Dalyan Kanal Ağları ve İztuzu Bölgesi) Köyceğiz Gölü etkisi altında olduğu görülmektedir.
Bu aylarda Köyceğiz Gölü’nün etkisi, denize yaklaştıkça, biraz azalmakta ancak sistemin
sıcaklık ve tuzluluğunu belirlemektedir. Köyceğiz Gölünün kış aylarında görülen tuzluluğu
azaltıcı etkisi denize çok yakın olan Sülüngür Gölü’nde tamamen, İztuzu Bölgesi ve
duruma göre lagün-deniz bağlantısında kısmen hissedilmektedir. Köyceğiz Gölü’ne yakın
olan kesim tamamen göl etkisinde olup, tuzluluğu düşüktür. Gölün 5-6 km mansabında
ise mevsime göre zayıf ya da kuvvetli olabilen Akdeniz etkisi görülmektedir.
Dalyan Lagünü’nde tuzluluğun zamana, derinliğe ve Köyceğiz Gölü’nden uzaklığa (veya
Akdeniz’e yakınlığa) göre değişkendir. Bu değişimler incelendiğinde, lagünde tuzluluk
tabakalaşması olduğu anlaşılmaktadır. Üst tabaka Köyceğiz Gölü’nden Akdeniz’e alt
tabaka ise Akdeniz’den Köyceğiz Gölü’ne doğru hareket etmektedir. Üst tabakayı hareket
•
•
Copyright IGEMPortal
22
Copyright IGEMPortal
•
ettiren kuvvetin Köyceğiz Gölü’nün kotunun Akdeniz’den daha yukarıda olması nedeniyle
(barotrofik), alt tabakayı hareket ettiren kuvvetin ise Akdeniz’in yüksek tuzluluğu nedeniyle
aynı kotta daha yüksek basınca sahip olması nedeniyle (baroklinik) oluştuğu anlaşılmıştır.
Orijinal Akdeniz suyu, çoğu durumda Köyceğiz Gölü’ne ulaşamamaktadır, ancak
Akdeniz’in kuvvetli rüzgar, dalga ve fırtınalar nedeniyle kabardığı, ancak Köyceğiz
Gölü’nün seviyesinin henüz çok yükselmediği Ekim-Kasım aylarında Köyceğiz Gölü’ne
kesikli olarak Akdeniz suyu girişinin olabileceği düşünülmektedir.
Dalyan Lagünü’ndeki tabakalaşma derinliği zamana ve Köyceğiz Gölü’nden uzaklığa
(veya Akdeniz’e yakınlığa) göre değişkenlik gösterirken, Alagöl ve Sülüngür Göllerindeki
tabakalaşma daha kararlıdır. Bu göllerde tabakalaşma derinliği sabit kalırken, üst
tabakanın tuzluluğu mevsimsel olarak değişmekte, alt tabakanın tuzluluğu ise sabit
kalmaktadır. İki tabakanın tuzluluk miktarları yaklaştıkça tabakalar arası karışımın
artacağından bu durum oldukça önemlidir. Sülüngür Gölü, kış ayları dışında genellikle
Akdeniz etkisi altındadır.
10. Su Kalitesi ve Besi Maddesi Dinamiği
Lagün üzerinde pek çok istasyonda sistematik mevsimsel araştırma seferlerinden elde edilmiş
olan ölçüm ve analizlerin, istatistiksel değerlendirme sonuçları Tablo 4a ve Tablo 4b’ de yüzeysel
ve dip sular olarak ayrı ayrı verilmiştir.
Yapılan araştırmalarda Dalyan Lagün sisteminde çözünmüş oksijen konsantrasyonlarının hem
yüzey hem de dip suları için, doygunluk değerleri civarında olduğu bulunmuştur. Sistemin
çözünmüş oksijen açısından dengede olduğu söylenebilmektedir. Bu değerlendirmeler dikkate
alınarak lagünde henüz ötrofikasyonun başlamadığı da söylenebilmektedir (Gürel, 2000).
Dalyan Lagünü’nün diğer lagünlerden çok farklı olan hidrodinamik yapısının ekosistemi etkilediği
ve benzer besi maddesi konsantrasyonlarına karşın karşılaştırma yapılan lagünlerden farklı
sonuçlar yarattığı söylenebilir.
•
Copyright IGEMPortal
23
Copyright IGEMPortal
Tablo 4 a Kanal Sisteminde Yüzey Suları Konsantrasyonlarının İstatistiksel Değerlendirmesi (Gönenç ve diğ, 2002)
Sefer 1 (30 Haz-1 Tem 1998)
Parametre
Sefer 2 (19-23 Nisan 1999)
Sefer 3 (17-19 Ağustos 1999)
Sefer 4 (21-23 Kasım 1999)
Sefer 5 (28-30 Mart 200)
ortalama st.sapma min. maks. ortalama st.sapma min. maks. ortalama St.sapma min. maks. ortalama st.sapma min. maks. ortalama st.sapma min. maks.
Tuzluluk (‰)
27,55
Sıcaklık (°C)
27,22
pH (-)
8,12
8,07 8,20
-1
AKM (mg.l )
8,46 11,15 37,58
3,04
1,46
1,54
2,31 25,43 32,11 19,89
0,31
0,04
8,53
0,10
5,13
20,81
7,87
5,31 29,04 15,20
10,34
4,78 36,28
19,35 20,42 30,53
0,63
8,40
8,70
7,87
0,27
29,47 31,26 19,98
0,76
7,57 8,36
8,30
0,07
3,98
0,47
3,56
4,69
19,34 21,66 14,57
0,52
13,78 15,56
8,16
8,38
8,39
0,19
7,91
8,49
9,09
7,43
0,80 20,00
2,71
1,24
0,56
4,30
3,77
1,26
2,50 6,20
3,16
2,80
0,20
7,40
7,25
2,92
1,50 10,80
-1
5,79
0,25
5,37 6,17
8,44
0,25
8,14
8,91
5,90
1,02
3,64 6,88
8,00
0,64
7,11
9,12
10,20
0,41
9,78 10,97
NO3 +NO2 -N(µM)
Çöz Oksijen (mg.l )
-
-
4,04
4,36
0,78 13,47 17,98
3,01
13,73 22,94
5,11
3,94
0,62 12,53
7,36
1,80
3,38
9,66
18,13
3,13
11,83 21,75
-
0,24
0,05
0,19 0,34
0,34
0,01
0,32
0,35
0,09
0,07
0,04 0,19
0,15
0,03
0,11
0,19
1,23
0,06
1,12
1,30
+
-
-
4,00
1,57
2,59
6,63
0,89
0,30
0,45 1,42
1,11
0,19
0,92
1,47
3,13
1,92
1,17
6,66
5,48
9,40
NO2 -N(µM)
NH4 -N(µM)
-
-
PON (µM)
4,73
2,53
4,21
0,89
2,58
6,18
0,42
5,68 6,80
3,06
0,62
2,09
3,67
7,83
0,79
6,70
TN (µM)
18,10
6,42 11,68 31,27 46,85
2,51 8,88
6,94
37,61 58,34 19,87
2,11
17,53 22,90
30,0
10,3
12,0
46,0
38,06
4,18
30,00 43,00
0,13
0,04
0,07
0,21
0,21
0,02
0,18 0,23
0,17
0,03
0,11
0,22
0,25
0,02
0,22
0,26
-
-
-
-
0,24
0,01
0,22 0,27
-
-
-
-
-
-
-
-
DRP (µM)
-
-
TRP (µM)
0,50
0,09
TDP (µM)
-
-
-
-
0,48
0,25
0,20
0,93
0,37
0,08
0,25 0,46
0,24
0,06
0,17
0,33
0,37
0,04
0,31
0,42
PP (µM)
-
-
-
-
-
-
-
-
0,09
0,04
0,04 0,15
0,22
0,12
0,01
0,40
0,05
0,03
0,01
0,09
TP (µM)
0,65
0,09
-
-
-
-
0,44
0,07
0,30 0,50
0,47
0,11
0,34
0,65
0,40
0,07
0,27
0,48
Silikat (µM)
-1
140,10
-
-
0,31 0,61
0,57 0,84
57,30 62,13 251,07 428,83
62,76 299,73 512,82 77,71
1,21 4,18
2,73
19,61 41,48 100,72 188,27
29,57 120,26 209,39 181,70
2,27
95,61 104,74 299,44
Chl-a (µg.l )
2,15
1,03
2,13
0,36
1,70
2,50
0,43
1,88 3,03
1,79
0,31
1,32
2,56
0,20
2,29
POC (µM)
41,27
17,51 23,94 72,13 31,51
2,59
27,15 34,88 41,61
6,55
33,42 51,58 23,96
4,94
17,14 31,96 56,21
4,29
46,33 59,27
2,92
24
Copyright IGEMPortal
Tablo 4b Kanal Sisteminde Dip Suları Konsantrasyonlarının İstatistiksel Değerlendirmesi (Gönenç ve diğ, 2002)
Sefer 1 (30 Haz-1 Tem 1998)
Parametre
Sefer 2 (19-23 Nisan 1999)
Sefer 3 (17-19 Ağustos 1999)
Sefer 4 (21-23 Kasım 1999)
Sefer 5 (28-30 Mart 200)
ortalama st.sapma min. maks. ortalama st.sapma min. maks. ortalama st.sapma min. maks. ortalama st.sapma min. maks. ortalama st.sapma min. maks.
Tuzluluk (‰)
37,11
Sıcaklık (°C)
pH (-)
-1
AKM (mg.l )
1,86
33,77 38,55
27,53
5,80
18,40 32,16
36,26
1,29
33,97 37,45 32,80
24,87
2,34
23,10 29,99
8,09
0,06
8,00 8,15
4,68
21,93 36,78
15,45
14,77
3,56 35,38
20,18
0,81
19,31 21,72
29,47
1,19
8,43
0,07
8,33
8,53
7,69
0,16
28,44 32,28 21,74
0,93
20,59 23,87
15,72
1,56
13,76 17,62
7,48 7,92
7,93
0,41
6,91 8,14
8,00
0,47
7,08 8,43
17,05
13,26
2,30 34,40
3,81
1,94
1,50
6,92
7,56
1,88
4,40 10,40 17,15
12,72
2,80 43,70
10,89
4,80
2,70 18,40
-1
5,76
0,28
5,24 6,07
8,30
0,77
7,30
9,29
5,76
0,69
4,29 6,73
6,59
0,69
5,49 7,30
8,85
1,21
7,38 10,37
NO3 +NO2 -N(µM)
Çöz Oksijen (mg.l )
-
-
1,17
0,88
0,50 3,12
16,05
10,60
3,53
28,43
1,24
0,96
0,49 3,09
2,01
1,11
0,76 4,21
17,13
3,76
10,12 20,52
-
0,23
0,06
0,17 0,34
0,34
0,05
0,25
0,41
0,10
0,09
0,03 0,26
0,23
0,15
0,06 0,53
1,10
0,15
0,91 1,27
+
-
-
4,47
1,29
2,92
6,39
2,04
1,09
0,89 4,12
0,96
0,70
0,20 2,42
2,35
1,75
1,16 6,46
NO2 -N(µM)
NH4 -N(µM)
-
-
PON (µM)
3,04
1,86
1,22 6,10
5,52
1,48
4,23
7,66
6,83
1,74
5,06 9,99
6,44
5,73
1,90 19,72
10,03
3,25
5,24 16,05
TN (µM)
13,16
2,93
9,97 18,04
44,13
11,23
30,50 55,90
15,02
3,58
7,82 19,71
22,8
9,5
14,5 40,5
40,25
7,15
30,00 54,50
DRP (µM)
-
-
0,16
0,06
0,13
0,28
0,17
0,03
0,11 0,22
0,16
0,05
0,08 0,21
0,26
0,06
0,21 0,39
TRP (µM)
0,56
0,05
-
-
-
-
0,26
0,08
0,18 0,43
-
-
-
-
TDP (µM)
-
-
-
-
0,31
0,12
0,13
0,41
0,22
0,08
0,05 0,34
0,18
0,11
0,09 0,40
0,38
0,06
0,32 0,47
PP (µM)
-
-
-
-
-
-
-
-
0,18
0,10
0,05 0,35
0,38
0,23
0,13 0,86
0,14
0,11
0,01 0,34
TP (µM)
0,76
0,23
-
-
-
-
0,36
0,12
0,21 0,57
0,56
0,31
0,22 1,15
0,51
0,11
0,36 0,72
58,45
31,68 23,56 121,25 319,15
Silikat (µM)
-1
-
-
0,48 0,61
0,53 1,15
139,33 167,79 448,46 31,49
10,70 17,31 45,87 85,72
Chl-a (µg.l )
1,71
1,03
1,05 3,77
3,27
2,68
0,02
7,47
2,70
0,90
POC (µM)
38,75
11,08 27,57 55,49
43,55
7,76
33,62 53,87
53,89
19,17 37,05 88,46 61,47
1,54 3,85
4,33
-
-
23,16 64,60 133,86 166,66
5,20
0,91 16,69
3,51
56,17 15,23 190,48 71,51
-
-
106,84 61,81 300,46
1,42
2,40 6,49
18,93 41,77 101,87
25
Copyright IGEMPortal
11. Kara Ekosistemi
Havza tamamen Akdeniz ikliminin tipik florasına sahiptir. Ayrıca sulak alanlarda geniş sazlıklar ve
kamışlıklar büyük yer kaplamaktadır. Havzadaki tepelerin tamamı orman alanıdır. Gölün kuzeybatısındaki
düzlüklerde, güneybatı Anadolu ve Rodos adasına özgü geniş günlük ağacı (Liquidamber orientalis)
ormanları bulunmaktadır. Buna göre havzada bitki örtüsü bakımından üç ana bitki örtüsü hakimdir:
•
Köyceğiz Gölü Dalyan Deltası ve yakın çevresindeki sulak ve bataklık alanları kaplayan kamışlık,
sazlıklar ve sulak alanlara özgü bitki örtüsü, {kamışlar (phragmites australis (Cav.) Trin.ex Steduel),
kovalar (Juncus acutus L., hybridust brot., vb.), sazlar (Typha spp.) ve Chenopndiaceae ailesine ait
türler}.
• Akdeniz’in tipik maki bitki örtüsü,
Cistus cretius
Laden
Colchicum
Çiğdem
Cyclamen trochopteranthum
Topalak
Erica
Süpürge çalısı
Hyacinthus arientalis
Sümbül
Iris xanthospuria
Süsen
Liquidamber orientalis
Günlük ağacı
Lunipus angustifolius
Mavi lüpen
Nerium oleander
Zakkum
Pinus brutia
Kızılçam
Sternbergia eischeriana
Karaçiğdem
Typha sp.
Saz
Iris xanthospuria
Süsen
Ormanlar Havzada ormanları oluşturan ve topografyaya göre çeşitlenen topluluklar arasında çeşitli
yüksekliklerde rastlanılan kızıl çamlar, meşe ağaçları, defneler ve sığla ağaçları özellikle önemlidir. Halk
dilinde günlük, sanayide sığla ağacı olarak bilinen Liquidamber orientalis Türkiye’nin endemik bir
ağacıdır. Havzada koruma altına alınan Köyceğiz Gölü’nün kuzeydoğusunda yaklaşık 8 ha’lık
turbalık alanda sığla ormanı bulunmaktadır. Ayrıca havzada düz ve düze yakın yerlerin hemen
tümünde tarım yapılmaktadır. Bu nedenle narenciye, pamuk, susam, mısır ve buğday başlıca
tarımsal ürünler ile daha yüksek kesimlerdeki zeytinlikler bu bitki örtüsünü zenginleştirmektedir.
Bölgenin Akdeniz ikliminde olması nedeni ile uzun bir kurak devre mevcuttur. Bu dönemde
özellikle yapraklı ağaç ve çamların alt bölgelerinde bulunan karayosunları toprağın nemliliği
açısından önemlidir. Karayosunları florası bakımından günlük ağacı, sandal ağacı ve kızılçam
topluluklarının bulunduğu alanlar önem taşımakta ve korunması gereken birinci derecede gerekli
bölgeler arasında sayılmaktadırlar. Köyceğiz-Dalyan ve çevresinin bitki örtüsü halen
araştırılmaktadır. Yörede 700 civarında çiçekli bitki, ibreli ve eğrelti türü bulunduğu tahmin
edilmektedir.
Havzada dağlık alanlardan kıyı alanlarına uzanan vadiler, ovalar ve kanyonlarla bezenmiş
morfolojik yapı, ılıman iklim koşulları ve zengin bitki örtüsü, faunal yapıyı çeşitlendirip
zenginleştirmiştir. Havzada hemen her türden sürüngenler, memeli hayvanlar ve kuşlara
rastlamak olasıdır. Havzada bugüne kadar 180 kuş türü gözlenmiştir (Buhan, 1998). Bunlar
arasında iki önemli tür, İzmir yalıçapkını (Holcyon smyrnensis) ve alaca yalıçapkını (Cryle
rudis)’dir. İzmir yalıçapkını en nadir kuş türlerinden biri olup Türkiye’deki popülasyonu yaklaşık
100-150 çift kadardır. Köyceğiz-Dalyan bölgesi bu sayının %75’inin yoğunlaşmış olduğu 5
bölgeden biridir. Alaca yalıçapkını’nın ise Türkiye’deki yayılış alanı sınırlıdır. Yaklaşık olarak 250
çiftlik bir populasyon bulunmaktadır. Önemli kuşlardan turaç (Francolinus francolinus) ise
1960’dan sonra bir daha gözlenememiştir.Havzada kuluçkaya yatan ya da yatma ihtimali olan
türlerin tamamı giderek azalmaktadır. Bazı su kuşları ise (maks. 47654) kışı bu bölgede
geçirmektedirler. Bölgedeki başlıca kuş türleri; macar ördeği (maks. 528), tepeli karabatak
(Phalacrocorax aristotelis), küçük karabatak (Phalacrocorac pygmeus; maks. 40), büyük batağan
(Podiceps cristatus), küçük batağan (Tachybaptus ruficollis), sakarmeke (Fulica atra; maks
34120), küçük balaban (ıxobrychus minutus), gece balıkçılı (Nycticorax nyctocorax), erguvan
balıkçıl (Ardea purpurea), yılan kartalı (Circaaetus gallicus), saz delicesi (Circus aeroginosus),
küçük kartal (Hieraaetus pennatus), küçük kerkenez (Falco naumanni), mahmuzlu kızkuşu
(Hoplopterus spinosus) ve gülen sumru (Gelochelidon nilotica) olarak sıralanabilir (Buhan, 1998).
Copyright IGEMPortal
26
Copyright IGEMPortal
Leylek ise bölgedeki yerleşim alanlarının hemen hepsinde kuluçkaya yatmaktadır. Ak kuyruklu
kartalın da göl çevresinde kuluçkaya yattığı bilinmektedir.
Havzada görülmesi olası memeliler ise hemen tamamı ormanlık alanlarda yaşamını sürdüren
türlerdir (DEMİRSOY, 1997b). Bunlar arasında endemik türler ve uluslararası antlaşmalarla
koruma altına alınan türler dikkat çekmektedir.
12. Su Ekosistemi
Köyceğiz Gölü’ndeki fitoplanktonlar tipik miksosalin (acı su) formlarıdır (Buhan, 1998). Aynı
zamanda cins ve tür çeşitliliği ile yoğunluk oldukça düşüktür. Deniz ve tatlı su algleri sistemde
birlikte bulunmaktadır. Nisan sonunda fitoplankton kompozisyonunda Diatomeae ağırlıktadır.
Akdeniz’in etkisi kanalda artmakta ve buna bağlı olarak daha çok deniz algleri, özellikle de
Diatomlar ve bazı Dinofilegellatların sayısı gölden kanal ve denize doğru artmaktadır.
Yapılan çeşitli çalışmalarda Köyceğiz-Dalyan Lagün Sistemi’nde Rotifera, Cladocera ve Cophepoda
zooplankton gruplarının varlığı tespit edilmiştir. Buhan (1998)’e göre Köyceğiz Gölü zooplankton
yönünden oldukça fakirdir. Zooplankton kompozisyonu ve yoğunlukları, tuzluluk, kükürtlü
kaynaklar ve gölün meromiktik yapısından etkilenmektedir.
Bentik canlılar ile ilgili yapılan araştırmalardan elde edilen bulgulara göre, sistemde fakir bir bentik
fauna vardır. Bu durumun nedeni, BİLECİK ve diğ. (1994) tarafından
• Sistemin bazı kısımlarının ötrofik karakterler göstermesi
• Sistemin acısu özelliğinde olması
• Sistemin oldukça zengin fitoplankton florası
olarak yorumlanmıştır. Köyceğiz Gölü’nde derinliği 11-16 m olan istasyonlarda makrozoobentik
canlılara rastlanmamaktadır. Bu bölgedeki şartlar, makrozoobentik yaşam için uygun değildir
(BİLECİK ve diğ., 1994). Bu durum, Kazanci ve diğ. (1993) tarafından yapılan arazi ölçümleri
sonuçları analiz edilerek de anlaşılmaktadır.
Alagölde ise Gölün tabanı su bitkilerinin ve bentik organizmaların oluşturduğu bir tabaka ile
kaplıdır.
Bu proje kapsamında 2001-2002 yıllarında yapılan bazı arazi gözlemlerinde, sistemde yüksek
bulanıklık ve düşük ışık geçirgenliği gibi görsel bazı ötrofik karakterler gözlenmiş olsalar da,
sistemin trofik durumunu tam olarak ortaya koyan besi maddesi kriterleri henüz geliştirilmemiştir.
Bu konudaki çalışmalar sürmektedir.
Köyceğiz Gölü kıyılarında ve öfotik bölge içinde çeşitli su bitkilerine rastlanmaktadır.
Köyceğiz-Dalyan Lagün Sistemi’nde yumuşakçaların kabuklular grubuna ait salyangozlar ve
midyelerden oluşan 2 sınıfın varlığı tespit edilmiştir (DEMİRSOY, 1999). İztuzu kıyılarında
kabukluların gastropoda (salyangozlar) sınıfı, prosobranchia (prosobranş) alt sınıfına ait türlerin
bulunmaktadır (DEMİRSOY, 1999). İztuzu kıyılarında salyangozlar dışında midye ve istridyelerin
de (Bivalvia sınıfı) yaşadığı bilinmektedir (DEMİRSOY, 1999).
Göller ve lagünde belirlenen başlıca balık türleri kefal ve levrek olarak sıralanabilir. Daha önceleri
olmamasına rağmen son 1–2 yıldır Köyceğiz Gölü’nde Tilapia balığının da bulunduğu ve hızla
sayılarının arttığı görülmüştür. Köyceğiz-Dalyan Lagün Sistemi’ndeki yıllık toplam balık üretimi
27–81 kg.ha.-1.yıl-1 arasındadır. Bu değer, Akdeniz lagünlerinde ortalama 56 kg.ha.-1.yıl-1
civarındadır. İtalya’daki lagünlerde intensiv yetiştirme yöntemleri uygulanarak yıllık toplam balık
üretimi 20000 kg.ha.-1.yıl-1’la çıkarılmıştır (Buhan, 1998). Bölgede kefaldan başka Diğer Balık
Copyright IGEMPortal
27
Copyright IGEMPortal
Türleri: Sparus aurata (çipura): Engraulis encrasicolus: Engraulis encrasicolus Anguilla Anguilla
(yılan balığı); Pagellus Mormyrus (mercan); Dipladus Aeneus (lahoz)Lichia Amia (akya)Cyprinus
Carpio (sazan)Silurus Glanis(yayın balığı)Barbus Plebejus Escherichi;Capoeto sp.
(sarıbalık)Atherina (gümüş balığı)Gambusia Alffünis (sivrisinek balığı) ve az miktarda palamut,
sarıgöz, barbun, mırmır, ispari üretimi de yapılmaktadır. Bu balık türlerinin üretimi, kefal
üretiminden çok daha az olmakla birlikte zamanla pek değişmemektedir. Mevcut bilgiler ışığında,
bölgedeki balık neslinin kısa vadede tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olmadığı sonucunda
varılabilir. Ancak giderek yoğunlaşan ve artan avcılık, turizm ve çevre kirlenmesinin olumsuz
etkileri, sistemin verimsizleşmesine ve balıkların üremesine uygun olan niteliklerini kaybetmesine
yol açabilmektedir (Buhan, 1998).
Havzadaki sucul ortamlarda amfibilerin bir çok türüne rastlanmaktadır. Dalyan Lagün ortamının
ve kıyılarının, çoğu koruma altında olmaları nedeniyle en önemli faunal grubudur. Belirlenen türler
Tablo 5’de verilmektedir. Dalyan’ın en önemli özelliklerinden biri, nesli tükenme tehlikesi altında
olan denizkaplumbağası Caretta caretta’nın yumurtlama bölgesi olan kumsala sahip olmasıdır.
Yine tehlike altında olan yumuşak kabuklu Nil kaplumbağası kumsalın göl tarafında
yumurtlamaktadır. İztuzu kumsalı, Türkiye’nin 17 önemli deniz kaplumbağası yumurtlama bölgesi
içinde yer almaktadır. Lagünde mevcut mavi yengeçler (Callinectes sapidus) ekonomik olarak çok
önemli olan türlerdir.
Tablo 5 Sürüngenler (Demirsoy, 1997a)
Su Kaplumbağası
Su Yılanları
Caretta caretta
Chelonia mydas
Trionyx triunguis (Şekil 2.25)
Natrix natrix persa
Natrix tessellata tessellata
Deniz kaplumbağası
Çorbalık kaplumbağa
Nil kaplumbağası
Küpeli su yılanı
Su yılanı
İztuzu açıklarında değişik zamanlarda gözlenen deniz memelileri Tablo 6’ da verilmiştir. Bu canlılar
nadiren kıyıya birkaç yüz metre yaklaşmaktadırlar.
Tablo 6 Deniz Memelileri (Demirsoy, 1997b)
Tursiops truncatus (Tursiops tursio)
Grampus griseus
Delphinus delphis
Lagenorhynchus albirostris
Phocoena phocoena
Physeter macrocephalus (Physeter catodon)
Monachus monachus (Monachus albiventer,
Phoca monachus)
Copyright IGEMPortal
Siyah yunus
Afalina
Denizdomuzu
Yuvarlakbaşlı yunus
Yunus
Tırlak
Beyazburunlu yunus
Domuz balinası
Mutur
Kaşolot
Akdeniz foku
Denizrahibi
28
Copyright IGEMPortal
KAYNAKLAR
BİLECİK, N., Ezer, N., Buhan, E., Morkan, Y., Erol, G., Topgül, M., Zünbülcan, F., Özdemir, G., Yılmaz, H., Diçer, S.,
Köyceğiz Dalyan Regional Environmental Protection Fisheries Project, Final Report, submitted to the
Authority for the Protection of Special Areas, (1994).
BUHAN, E., Köyceğiz Lagün Sistemindeki Mevcut Durumun ve Kefal Popülasyonlarının Araştırılarak Lagün
İşletmeciliğinin Geliştirilmesi, T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Bölge
Müdürlüğü Bodrum, (1998) Seri B, Yayın No: 3.
DEMİRSOY, A.,. Türkiye Omurgalı Faunasının Sistematik ve Biyolojik Özelliklerinin Araştırılması ve Koruma
Önlemlerinin Saptanması –Sürüngenler-, Çevre Bakanlığı Çevre Koruma Genel Müdürlüğü Proje No: 90-K1000-90, Meteksan A.Ş., Ankara. (1997a).
DEMİRSOY, A., Türkiye Omurgalı Faunasının Sistematik ve Biyolojik Özelliklerinin Araştırılması ve Koruma Önlemlerinin
Saptanması –Memeliler-, Çevre Bakanlığı Çevre Koruma Genel Müdürlüğü Proje No: 90-K-1000-90,
Meteksan A.Ş., Ankara. (1997b).
DEMİRSOY A., Genel ve Türkiye Zoocoğrafyası –Hayvan Coğrafyası-, Üçüncü Baskı, Meteksan A.Ş., Ankara, (1999).
DSİ,
Akım Yıllıkları.
ERTÜRK A., Köyceğiz-Dalyan Lagün Sisteminin Hidrolik Modellenmesi, Yüksek Lisans Tezi, İ.T.Ü. Fen Bilimleri
Enstitüsü Çevre Müh. Bölümü Programı, İstanbul. (2002).
GÖNENÇ, İ. E., Ertürk, A., Ekdal, A., Tümay, A., Tanık, A., Baykal, B. B., Gazioğlu, C., Polat, Ç., Şeker, D. Z., Hepsağ,
E., Okuş, E., Doğan, E., Altıok, H., Yüceil, K., Gürel, M., Karakaya, N., Topçu, S. Köyceğiz-Dalyan Lagünü ve
Havzası’nın Modellenmesi ve Arazi Planlaması, Cilt 1-2, İTÜ Araştırma Fonu Projesi, 937 no’lu Proje, (2002).
GÜREL, M.,. Nutrient Dynamics in Coastal Lagoons: Dalyan Lagoon Case Study, Doktora
Tezi, İ.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Çevre Müh. Bölümü Programı, İstanbul, (2000).
KAZANCI, N., İzbırak, A., Çağlar, S., Gökçe, D. Köyceğiz-Dalyan Özel Çevre Koruma Bölgesi Sucul Ekosisteminin
Hidrobiyolojik Yönden İncelenmesi, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü, Ankara, (1992).
PONS, L.J., Edelman, C.H. Köyceğiz-Dalaman Toprak Etüdü, T.C. Köy İşleri Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara,
(1960).
YENAL, O., Bilecen, L., ÖZ, G., ÖZ, Ü., YENİER, N.GÖKSEL, A., ALKAN, H., SEZGİNER, N., YASSA, K., UYAR, A.,
KANAN, E. Türkiye Maden Suları 3 -Ege Bölgesi-, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hidro-Klimatoloji
Kürsüsü, İstanbul, (1971).
ÜSTÜN T., T. Köyceğiz Gölü Su kalitesi İçin EGÖLEM Modeli, Yüksek Lisans Tezi, İ.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Çevre
Müh. Bölümü Programı, İstanbul, (1998).
Copyright IGEMPortal
29

Benzer belgeler

mıchael hearst

mıchael hearst Aksolotlla tanışın! Gövdesinin dışındaki solungaçları ve kocaman gülümsemesiyle bu semender türü Orta Meksika’da, özellikle de buradaki iki gölde yaşar: Xochimilco Gölü ve Chalco Gölü. Ne yazık ki,...

Detaylı