karanlik yollarin nurlu isigi1 - ASR-I SAADET
Transkript
karanlik yollarin nurlu isigi1 - ASR-I SAADET
ASRI SAADET yazar› A.Metin SARUHAN’›n Seceri Sultan Alparslan’ın Kars’ı fethinden yaklaşık 38 yıl evvel Anadolu’nun manevi fütuhatını yapmak üzere Kars’a gelen imamı Cafer-i Sadık Hz.’lerinin torunu olan ES-Seyyid Alperen Pirimiz EBÜ’L-Hasan Harakani Efendimizle birlikte ve ondan sonra Anadolu’nun fethi ile beraber Anadolu’ya gelen Seyyid’ler, Alp-Erenler Meşayihi izam Hazeratı ve Dervişler, Doğu’dan ve Batı’dan gelerek bu coğrafyada İslamı neşretmişlerdir. Kars’a ilk yerleşen aydın olan Vaizzadelerden gelen A.Metin SARUHAN Kars’ın en eski yerlisi müderris büyük alim ve şair, ulemai benamdan, mütebali bir alim ES-Seyyid Hamit El-Karsi’nin torunlarındandır. Büyük dedesi Vaizzadeler Ailesinden H.İbrahim HALİL efendidir. H.İbrahim HALİL efendi Kars Kalesi (Dış Kale) içinde (Kale İçi Mah.) Vaizzade ismiyle maruf büyük bir külliyenin mütevellisidir. Vaizzadeler sülalesi asırlarca insanlığa ve ümmeti merhumeye hizmet etmiş, ilim yaymıs, güzel ahlak neşretmiş ve Biladi İslamiyenin değişik ilim merkezlerine alim yetiştirmişlerdir. Bu aile, soyları Hz. Hüseyin’e, ondan ilmin kapısı olan Hz. Ali efendimize ve oradan alemlerin efendisi Hz. Resulullah’a (S.A.V) ulaştığı cihetinden halk içinde bu sülale daima “Halife”mahlasıyla anılmışlardır. Vaizzadeler ailesinden Hacı Ibrahim HALİL Efendi Kale İçi Mah. H.1056 yılında kurduğu külliyede hizmet eden A.Metin SARUHAN (Vaizzade) Efendinin büyük dedeleri şunlardır; Cami Hatibi ES-Seyyid Hasan HAMİT Halife, Müezzin ES-Seyyid Hüseyin HAMİT mütevellisi ES-Seyyid Muhammet HAMİT Halife isimli muhteremlerdir. A.Metin SARUHAN (Vaizzade) efendinin babası ES-Seyyid Yusuf onun da babası ES-Seyyid Hacı İbrahim HALİL onun da babası ES-Seyyid Haci Hamit halife onların da büyük dedeleri yukarıda sayılmıştır. Doksan üç (1877) savaşında çarlık Rusya eline düşme felaketine uğrayan Kars’dan şehir halkının, yüzde doksanı göçmen olarak Erzurum’a ve daha içerilere gitmişti. Bu sırada ES-Seyyid Muhammed HAMİT El Arif bi-Vaizzade El Karsi’nin akrabaları ve sülalesi de bu sıkıntılar karşısında önce Bayburt’a oradan da, bir kısım akrabaları Samsun ve civarına göç etmişlerdir. Samsun’a gelen Halil İbrahim onun oğlu Yusuf Bayburt’ta Saruhan lakabını yanıisoyadını almışlardır. Halil İbrahim Samsun’un kazası çarsamba’da vefat etmiştir. İbrahim Halil’in oğlu Yusuf ise Samsun’da büyümüş, 1948 senesinde vefat etmiştir. Yusuf Saruhan’ın oğlu A.Metin Saruhan da Samsun’da büyümüş, İstanbul’da ikamet etmektedir. Halen Kars’da Vaizoğlu Cami hizmette bulunmaktadır. Külliyenin daimi vakfında bulunan kale arkasındaki taş değirmeni ve tarlalar ve diğer vakıf meşruhatları 1937’den sonra şahıslara geçmiş, cami etrafındaki medreseler ve minare Ruslar tarafından yıktırılmıştır. Seyyid Hacı A.METİN SARUHAN’in anne tarafı da Hz.HASAN Efendimiz tarafından gelmektedir. Dedeleri eskiden Van’a bağlı olan şimdi ise, Bitlis’in kazası bulunan Ahlat’a yerleşmişlerdir. Ahlat’a gelen Seyh HÜSEYİN namıyla anılan zatı muhterem büyük bir alim olup dini İslama büyük hizmetlerde bulunmuştur. Ahlat'a Seyh Hüseyin Mahallesi bu zatı muhteremin ismini adfedilerek verilmiştir. Mezarı Seyh NECMETTİN kümbetinde bulunmaktadır. Seyh HÜSEYİN’in oğlu SÜLEYMAN ise Ahlat’tan Trabzon’a oradan da Rize’ye geçmiştir. Alım olduğu için dini Îslama Rize’de hizmet vermiştir. HACI A.METİN SARUHAN bu zatın torudur. Asrı Saadet Kur-an’ı Kerim tefsiri Vaizzadelerden ve Halifeoğulları namıyla anılan A.Metin Saruhan tarafindan yazılmıştır. ‹Ç‹NDEK‹LER B‹R‹NC‹ BÖLÜM D‹N NED‹R Sayfa 5 Sayf 26 Sayfa 56 Sayfa 87 Sayfa 97 Sayfa 105 Sayfa 127 Sayfa 161 Sayfa 175 Sayfa 189 Sayfa 211 Sayfa 221 Sayfa 230 ‹K‹NC‹ BÖLÜM N‹Ç‹N YARATILDIK ÜÇÜNCÜ BÖLÜM RUH NED‹R DÖRDÜNCÜ BÖLÜM EDEP ÜZER‹NE BEfi‹NC‹ BÖLÜM RUHUN KAB‹R YOLCULU⁄U ALTINCI BÖLÜM KIYAMET‹N KOPMASI VE MAHKEMEY‹ KÜBRA YED‹NC‹ BÖLÜM (‹NSAN) RUH-CAN-NEF‹S -BEDEN VE NEFS‹N HALLER‹ SEK‹Z‹NC‹ BÖLÜM ‹SLAMDA TAR‹KAT NED‹R. TAR‹KATDA fiEYH K‹MD‹R DOKUZUNCU BÖLÜM ‹SLAMDA TESETTÜR ONUNCU BÖLÜM M‹RAÇ ONB‹R‹NC‹ BÖLÜM AfiK NED‹R ON ‹K‹NC‹ BÖLÜM FALCILAR HAKKINDA ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM HAD‹SLER VE TASAVVUF‹ AÇIKLAMALAR Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› ÖNSÖZ Bismillahirrahmanirrahiym Allah’u Teala’ya hamd Resulüne selat ve selam olsun. Allah’u Teala’n›n rahmetine, Peygamberimiz iki cihan nuru Hazreti Muhammed sallallahu aleyhissalatu vesellem efendimizin flefaatine pirlerimizin himmetine s›¤›narak, onlardan alaca¤›m›z güç ve ilham›n ›fl›¤› altnda bana manen yard›mc› olacaklar›na ve yolumu ayd›nlatarak ›fl›k tutacaklar›na inanarak kitab›m› yazmaya bafllad›m. ‹nflallah bu eserimle Allah’u Teala’ n›n kullar›na bir nebze olsun yard›mda bulunur, onlara Allah’u Teala’n›n yollar›n› gösterebilirsem, benim için bundan daha büyük bahtiyarl›k ve mutluluk tahayyül edilemez. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 5 B‹R‹NC‹ BÖLÜM D‹N Din deyince ne anl›yoruz? Ve Din nedir? Din deyince evvela Allah’u Teala ve Tekaddes Hazretleri akl›m›za geliyor ve çoklar›m›z orada kal›yoruz. Allah deyip ifli bitiriyoruz. Asl›nda din insana hayat veren, insan› insan yapan, kendi benli¤ini kazand›ran, Allah’u Teala’ n›n flaflmaz adaleti ve kanunudur. Allah’u Teala Ali ‹mran suresinin ondokuzuncu ayeti kerimesinde. 3/19 fiüphe yok ki, Allah indinde din islâmdan ibarettir. O kendilerine kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonra aralar›nda k›skançl›k yüzünden ayr›l›¤a düfltüler. Allah’›n âyetlerini inkâr edenler bilmelidirler ki Allah’›n hesab› çok çabuktur. Öyleyse bütün bu kainat›n flaflmaz ve de¤iflmez olan adaleti islamdininin kanunlar›d›r. Lakin nefsani duygularla, dünyan›n az bir menfaatine kananlar, fleytan›n bu gibi insanlara verdi¤i i¤valarla Allah’a ve ahirete arkalar›n› dönenler, dünyadaki menfaatleri yüzünden islam dininin d›fl›nda ayr› ayr› ideolojilere kap›larak islam› kabul etmezler. Ayr›ca en son Peygamber olan Peygamberli¤i sona erdiren hatemen nebi hazreti Muhammed s.a.v. Efendimiz arab kavmi içersinden Kureyfl kabilesinden zuhur etti¤inden aralar›ndaki k›skançl›klar›ndan dolay› Allah’›n ayetlerini inkar etmektediler. 6 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Ayeti kerimesinde Allah’u Teala 2/255 Allah O Allaht›r ki, kendinden baflka hiçbir ‹lah yoktur. O ezelî ve ebedî bizati’hi diridir. O’nu ne bir dalg›nl›k nede bir uyku tutmaz. Göklerde ve yerdekilerin hepsi onundur. ‹zni olmadan O’nun kat›nda kim flefaat edebilir. O kullar›n›n yapt›klar›n› ve yapacaklar›n› bilir. Onlar ise Allah’›n diledi¤i kadar›ndan baflka ‹lahi ilminden hiçbir fley kavrayamazlar. O’nun kürsüsü gökleri ve yerleri çevrelemifl kaplam›flt›r. Onlar› koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O yücedir büyüktür. Öyleyse ilmiyle kainat› kuflatan, tüm varl›klar› yaratan ve onlar›n hallerini bilen, onlar› belli bir vakte kadar yaflatan, sonra zat›na döndüren ve her nefis sahibinden hesap soran Rab’bimiz, bize diniyle Zat’›n› tan›tt›rmaktad›r. Dini içerisinde bize hayat sa¤lamaktad›r. Bu durumda Allah’u Teala’ya, sonsuz flükranlar›m›z› sunsak, hayat boyu flükretsek, verdi¤i nimetler karfl›s›nda flükrümüzü eda edemeyiz. Diniyle Allah’u Teala bizlere, tüm yaflam›m›z boyunca hem ekonomimizi, hem içtima’i hayat›m›z›, hem de yaflam›m›zdaki kanunlar›m›z› bizlere bildirmektedir. Bizler Allah’u Teala’ n›n emirlerini yerine getirmekle hayat›m›z› düzenlemifl oluruz. Dinde ekonomi Kur’an-› Kerim’ de Rabbimiz, israf haramd›r buyurmaktad›r. Bununla bizlere israf› önletmektedir. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 7 Ayeti kerimesinde 7/31 Ey ademo¤ullar› her namazda süslü elbiselerinizi giyin. Yiyin, için, israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez. Ayeti kerimesiyle, hayat›m›z›n meflakkatle geçen saatlerini, çal›flmakla geçirdi¤imize göre, bizlerin bu meflakkatle geçirmifl oldu¤umuz zaman›m›z, israf etmememizi, bizlere tutumlu olmam›z› emretmektedir. ‹sraf; Allah’›n bize vermifl oldu¤u nimetlere karfl› alaka duymad›¤›m›z›, flükrün edas›n› yapmad›¤›m›z›, o nimetlere karfl› nankörlük etti¤imizi gösterir. Allah’u Teala’n›n bizlere vermifl oldu¤u nimetlerini, israf etmeden kullanabilirsrek, onlardan artt›rd›¤m›z paralar›m›z›, bizlere laz›m oldu¤unda baflka ihtiyaçlar›m›zda kulland›¤›m›zda, kimselere muhtaçl›k arzetmeyiz. Ayr›ca israf etmedi¤imiz takdirde, Allah’u Teala kazanc›m›za bereketler ihsan eder ve mal›m›z› ço¤alt›r. ‹çtimai hayat›m›zdan kast›m›z, yine Kur’an-› Kerim’ de 96/1 Rab’b›n›n ad› ile oku ki, o yaratt›. Bizi bu ayeti kerimesiyle, fenne ve çal›flmaya sevk etmektedir. Allah’u Teala ayeti kerimeleriyle k›yamete kadar gelecek olan insanlara hayat vermekte, insanlar›n bulduklar› yeni yeni icatlarla insanlar›n hem geçimini sa¤lamakta, hem de teknolojiyle 8 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› devletler bulduklar› icatlarla hem ekonomi hemde askeri durumdan güçlenmektedirler. Bu durumda ça¤›na ayak uyduramayan, teknolojiye ve ilime de¤er vermeyen milletlerin di¤er devletler taraf›ndan küçümsenmeleri, bu devletlere de¤ere vermemeleri durumunda, hakl› veya haks›z zay›f düflen devletler, di¤er devletlerin zulmüne u¤rayarak, canlar›ndan ve mallar›ndan olduklar› gören gözlerle müflahade edilmektedir. Bu durumda da periflanl›k çekmektedirler. Yine baflka bir ayeti kerimesinde. 8/60 Onlara (düflmanlara) karfl› gücünüz yetti¤i kadar kuvvet ve cihad için ba¤lan›p beslenen atlar haz›rlay›n, onunla Allah’›n düflman›n›, sizin düflman›n›z› ve onlardan baflka sizin bilmedi¤iniz, Allah’›n bildi¤i (düflman) kimseleri korkutursunuz. Allah yolunda ne harcarsan›z size eksiksiz ödenir, siz asla haks›zl›¤a u¤rat›lmazs›n›z. Bu Ayeti kerimeye bir göz atacak olursak; bu gün yer yüzünde Müslümanlardan baflka milletler çal›flm›fl, fende ve ilimde ileri giderek islam›n bafl›na musallat olmufllard›r. Allah ve Resulune düflman olanlar, kin ve intikamlar›n› müslümanlardan ç›karmak suretiyle, dünyan›n dört buca¤›nda ‹slam kan› ak›tmakta, hunharca insanlar› katletmekten geri kalmamaktad›rlar. Medeniyetten ve insan haklar›ndan bahsedenler, bu dökülen müslüman Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 9 kanlar›n› büyük bir zevkle seyretmektedirler. Allah’u Teala, bu ayeti kerimeyi idrak eden kullar›n›n aras›na bizleri de ilhak eylesin. Adaletinden gayesi; ‹nsanlar aras›nda yeryüzünde fitne ç›kmas›n, insanlar birbirlerinin hak ve hukuklar›na riayet etsinler, diye yine Kur’an› Kerimde Rab’bimiz, siz ölçüde haddi aflmay›n buyurmaktad›r. 17/35 Ölçtü¤ünüz zaman tam ölçün, do¤ru terazi ile tart›n, bu daha hay›rl›d›r ve netice itibariyle daha güzeldir. Allah’u Teala bu ayeti kerimesiyle de flu ayeti kerimesini desteklemektedir. “Siz yeryüzünde hakk› ve adaleti yay›n.” Bu durumda insanlar birbirlerinin hak ve hukuklar›na riayet ettikleri takdirde, aralar›nda Allah için bir sevgi ba¤› oluflur. ‹nsanlar bununla hem huzuru bulurlar, hemde Allh’u Teala siz birlik ve beraberli¤iniz bozmay›n dedi¤i ayeti kerimesiyle de, müslümanlar birlik ve beraberliklerini bozmadan bir kuvvet oluflturarak, islam düflmanlar›na karfl› bir kale gibi karfl›lar›nda dururlar. Müslümanlar yeryüzünde adaletten ayr›lmad›¤› müddetce bunlar lisan› hal ve lisan› dil ile di¤er insanlara örnekler teflkil ederler. F›tratlar›nda islam olma karekterleri tafl›yanlar, bunlar›n bu hallerine imrenerek müslüman olurlar. Bu kiflilerde bunlara sebep olduklar›ndan dolay› Allah indinde büyük mertebelere nail olurlar. Demek ki, din denildi¤i zaman yaln›zca Allah’u Teala ve Tekaddes Hazretleri de¤il, onunla beraber kanunlar› ve hayat›m›z boyunca ihtiyaç duyaca¤›m›z bilgileri içeren bir yaflam flekli 10 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› akl›m›za gelmektedir. Baflka bir deyiflle O’nsuz bir hiç olaca¤›m›z› bilmemiz gerekmektedir. Peygamber Efendimiz bir hadisi fleriflerinde flöyle buyurmaktad›r. “E¤er yapm›fl oldu¤unuz ibadetler sizi kötülüklerden al›koymuyorsa o size bir yüktür” buyurmaktad›r. ‹badet yapm›fl da, ona lay›k olamam›fl onun fluurunu idrak edememifl bir insana, bunu söylerse, ya ibadet etmeyen,inançs›z yaflayan her ifli kendi akl›na vurarak akl›nla kendi varl›¤›n› yaln›z yaflad›¤› müddetçe var gören, ondan sonras›n› yokluk bilen, ölüm ötesi aleme inanmayan, kendisinin nas›l var oldu¤unu düflünebilir mi?... Bu insan kendi varl›¤›n›n bafll› bafl›na bir ilimle donand›¤›n›, t›bb›n ve fennin insan üzerindeki birçok s›rr›na vak›f olamad›¤›n› ve bu ilmin durup dururken kendi kendine mi var oldu¤unu san›yor. Allah’u Teala’n›n yaratt›klar› içersinde insanlar taraf›ndan bulunan her hangi bir ilim, insanlar taraf›ndan bulunmam›flta kendi kendine mi var olmufltur. Öyleyse insan hiç düflünmez mi, varl›¤›n›n bir ilimle donanm›fl olmas›na ra¤men, kendi varl›¤› bir yaratan olmadan m› meydana gelmifltir. Tesadüf olmayan ve bir varl›k taraf›ndan yarat›lan bu insanlar, nas›l olur da, o yaratan›, Rab dedi¤imiz Allah’› inkar ederler. Öyleyse bu akla ak›l denir mi? Burada Yunus emre hazretlerinin bir beyti akl›ma gelmektedir. -Nerden gelip gitti¤ini, -Bilemeyen hayvan imifl.………. ‹nançs›z yaflayan bir kifli, kendini bu de¤ersiz geçici aleme kapt›rarak, ahiret alemine göre buradaki ömrünün birkaç saatlik oldu¤unu bir bilebilseydi. ‹nsan bu fani alemin güzelli¤ine aldan›p kap›lmadan, Allah’u Teala’n›n emri dahilinde kendini hem bu Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 11 alemin varl›¤›nda yaflam›n› imar ederek sürdürse, hem de baki alemin varl›¤›na kendini haz›rlam›fl olsa, ömrünü hem huzur içinde hem de bir de¤er olarak geçirmifl olur. Yukar›da insan›n bu alemdeki ömrünün ahiret alemine göre birkaç saatlik bir yaflamdan ibaret oldu¤unu söyledik. Kur’an-› Kerim’ de Rab’b›m›z. 22/47 (Resulüm!) Onlar senden azab›n çabuk gelmesini istiyorlar. Allah vaadinden asla dönmez. Muhakkak ki, Rab’binin nezdinde bir gün sizin saymakta olduklar›n›zdan bin y›l gibidir. Buran›n bin y›l› ahiret aleminin bir günü olursa, bir insan›n ortalama ömrünü 60 y›l kabul edersek, Ahiretin 1 günü, dünyan›n 1.000 y›l›na bedeldir. 1.000 dünya y›l, 24 ahiret saati ise; 60 dünya y›l› = 1,44 saat 1,44 saat = 1 saat 26 dakika = 1,26 saat olursa altm›fl sene ömür bir gün bile de¤il. Öyleyse ey o¤ul!...neye aldand›n, de¤er mi bu isyana, bu birbuçuk saatlik bir ömre bu hayat. Tin suresinde 95/7 O halde, sonra seni hesap gününü inkara götüren ne? 95/8 12 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Allah, hakimlerin hakimi de¤il mi ? Birde inançl› yaflamdan bahsettik. Bu gün yeryüzünde insanlar birçok dinlere inan›yorlar, halbuki Kur’an-› Kerim de 3/85 Kim islam’dan baflka bir din ararsa, o istedi¤i din asla kendisinden kabul olunmaz ve ahirette de o, ebedi zarar çekenlerdendir buyurmaktad›r. Bu ayeti kerimenin manas› ise, biz sizin dininizi ikmal ettik, yani bütün dinleri Kur’an-› Kerim de toplad›k, bu bak›mdan benim indimde din islamd›r. Buna isyan eden, bu dini tan›mayan, islam’dan baflka bir din aray›fl› içine girenler, Allah’dan baflka bir ilah aras›n buyurmaktad›r. Bu ayet-i kerimeye göre Allah’u Teala yeryüzünde bütün dinlerin hükümlülü¤ünü kald›rm›fl, tek bir dinin hükümlülü¤ünü bize bildirmektedir. O da islamd›r. Allah’ u Teala, insanlar›n geliflimine göre onlara peyderpey nebiler ve peygamberler göndermifltir. ‹lk ça¤larda insan akl› geliflmedi¤i için, onlar›n anlayaca¤› flekilde onlara nebiler göndermifl, o insanlar o nebilere tabi olmakla Allah’ u Teala’ n›n emirlerini yerine getirmifllerdir. Daha ak›llar ilerleyince, daha baflka nebiler ve Peygamberler göndermifl, her bir peygamberle di¤er gelecek Peygamber aras›ndaki hüküm geçerlili¤ini muhafaza etmifl, yeni bir Peygamber gelince bir sonraki peygamberiyle göndermifl oldu¤u hükümlerinin geçerlili¤i bafllam›flt›r. Böylelikle insanl›k alemini, yeni gelen peygamberinin Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 13 emrine tabi tutmufltur. Bu flekilde insan akl› gelifltikçe, Allah’u Teala da yeni yeni kitaplar ve kanunlar göndermifltir. ‹lk kitap olarak Allah’u Teala Zeburu, sonra Tevrat›, sonra ‹ncil’i, ve daha sonra ‹ki cihan serveri Hatemen Nebi Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi vesellemle Kur’an-› Kerimi göndermifltir. Böylelikle bütün kitaplar› Kur’an’› Kerimde toplam›flt›r. Bu durumda Kur’an› Kerim, insanl›k alemine bir ›fl›k, bir hidayet, bir lider ve delil olmufltur. Allah’u Teala ayeti kerimesinde 2/6 Muhakkak ki küfre varanlar›, azap ile korkutsan da korkutmasan da onlar için birdir, onlar iman etmezler. Yani inatlar› yüzünden iman nurunu flirk karanl›¤›na bo¤anlar›, hakk› görmelerine ve iflitmelerine ra¤men küfrü tercih ederek Allah’a s›rtlar›n› dönenleri, korkutsan da korkutmasan da onlar için birdir iman etmezler. Öyleyse iman dedi¤imiz zaman; ‹slam›n d›fl›nda ayr› ayr› ideolojilere inanarak inand›klar›na da din diyenlerin dinlerine ne din diyebiliriz, ne de inand›klar› ideolojiler içersindeki bat›l inanaçlara iman diyebilirz. ‹man bizzat Allah’tan baflka bir ‹lah daha olmayan, bu alemlerin mutlak sahibi ve hakimi olan Allah’a inananlara iman ehli diyebiliriz. Hakka inanan ve dosdo¤ru yolda giden insanlar›n inand›klar›na iman diyebiliriz. ‹slam›n d›fl›nda olup da ayr› ayr› ideolojilere inanan insanlara, bu ayeti kerimeye göre inançs›z ve 14 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› imans›z insanlar diyebiliriz. Bu ayeti kerimeyi biraz daha açacak olursak, inadlar› yüzünden iman nurunu flirk karanl›¤›na bo¤anlar. Yani Allah’u Teala’n›n verdi¤i ak›l nimeti ile o kimseler, Allah’u Teala’y› idrak etmelerine ra¤men, s›rf nefislerinin isyanlar›ndan dolay›, inad ederek Allah’u Teala’n›n vahdaniyetini inkar edenleri ve tevhit nurunu, flirk karanl›¤›yla de¤iflenleri, azap ile korkutsanda, korkutmasanda onlar için birdir, çünkü onlar iman etmezler. (Daha afla¤›da ak›l nimetini Allah’u Teala’y› bilmesini sizlere etrafl›ca anlataca¤›m) Ancak iman, Allah’u Teala’n›n son gönderdi¤i kitaba inanmak ve onun resulune inanmakla, Kur’andan tek bir ayeti dahi kas›tl› olarak inkar etmemekle, insan iman etmifl olabilir. Bunun d›fl›nda olan insanlar inançs›z ve imans›zd›rlar. Bunlar›n inançlar› safsata ve asl› olmayan uydurmalard›r. Allah’u Azimuflflan ve Tekaddes Hazretleri, eksik s›fatlardan münezzehtir. Yemez, içmez, uyumaz, çoluk ve çocuk edinmez. Bunlar Uzeyri Allah’›n o¤lu der, melekler k›zlar› derse, 17/40 (Ey müflrikler) Rab’biniz erkek çocuklar› sizin için ay›rd› da kendisi meleklerden k›z çocuklar m› edindi. Gerçekten siz (vebali) çok büyük bir söz söylüyorsunuz. ‹slam Allah’u Teala’y›, ‹hlas suresine göre bilir. Allah birdir. O’nun ne han›m› vard›r, ne de çocuklar› vard›r. O her fleyden münezzehtir. Buna göre ey insan!.. Biraz olsun düflünsen, hiçbir fleye ihtiyaç göstermeyen Rab’bine, kininden dolay› iftirada bulun- Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 15 masan ve ona haks›z suçlamalar yapmasan da felah bulsan olmaz m›? O flekilde düflündü¤ün taktirde, senin Allah’›n da yoktur. Çünkü sen! seni yaratan› s›fatlad›n, sana hayat vereni, seni yokdan var edeni, mülk aleminde rahmeti herkese olan Allah’› inkar etdin ve Allah’a ortaklar koflarak flirkde bulundun. Öyleyse Allah’u Teala her flekilde zat›n› isbat eder de, sende inad›n yüzünden, isyan›ndan, Allah’› s›fatlar, inkarda ve iftirada bulunursan, ‹slam›n d›fl›nda bulunan insanlar›n düflündü¤ü gibi bir Allah olmad›¤›ndan bu gibi insanlar hem Allah’s›z hemde dinsizdirler. Bunun da ispat›; Alah’u Teala ahiret aleminde bunlardan rahmetini kald›rd›¤›nda bunlar orda yaln›z ve kimsesiz kalacaklard›r. ‹flte bu durumda bunlar›n sahipleri ç›kmad›¤›ndan, kendi hayellerindeki ortaklar kofltu¤u rableri de olmad›¤›ndan, bunlar ebedi cehennem ehli olarak cehennemde kalacaklard›r. Bir hazineki âman›n önüne koymufllar. Alt›n›ndan, zebercat›ndan, yakutundan tut akl›na gelen her türlü envay› çeflit de¤erli hazine âman›n önünde durmaktad›r, ama onu ama göremedi¤i müddetçe, onun de¤erini bilemez. O âma, hazine ve servet sahibi de olsa, ondan mahrum olarak yaflar. ‹flte islam dinini tan›mayan ve islam›m deyip bir kafire imrenen insan, dininden bihaber, servetten, hazineden bîhaber olarak yaflar. ‹htiyac› olupda her türlü nimeti önünde olan, lakin ona s›rt çevirerek, ihtiyac›n› baflka yerlerde arayan insan, acaba bu hareketiyle, akl›n› kullanarak hakikati görebildi mi? ‹slam’a lay›k olabildi mi? Burada bir hadisi flerifi zikretmekte yarar görüyorum. Peygamber efendimiz. Mü’min mü’minin aynas›d›r buyurmaktad›r. Ey benim ‹slam kardeflim! Müslüman›m deyip, ‹slam’› yaflayan bir kardeflinle karfl›lafl›nca, onu hakir gören, bazanda alay 16 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› eden kardeflim. O, insan› küçümsiyerek, kendini bir varl›k olarak görüyorsan, asl›nda sen, o müslüman kardefline bakt›¤›nda, hissetmifl oldu¤un duygular, tamamen sendeki duygular›n, f›tratlar› oldu¤unu unutma. Çünkü bizler birbirinin aynalar›y›z. Allah’u Teala, insana niçin insan diyor da baflka bir isimle ça¤›rm›yor. ‹nsan arapçada uns mastar›ndan gelir, yani manas› yetenekli. ‹nsana Allah’u Teala niçin yetenekli diyor? Yaratm›fl oldu¤u varl›klar içinde, Allah’u Teala, yaln›z insana ruhundan verdi¤i için, insana yetenekli diyor. Baflka hiçbir yaratt›¤› mahlukat›na ruhundan vermemifltir. Onun için cüz-i iradeyi insan›n eline vermifl. Onun için insan› zat›na muhatap tutmufl ve bu bak›mdan insana Kur’an-› Kerim'de; Tin suresi 95/4 Biz gerçekten insan› en güzel bir biçimde yaratt›k. Eflref-il mahluk olarak yarat›lan bu insanlar, bu kadar flerefli yarat›lmalar›na ra¤men, akl›n› kullanmaz, tefekkür etmez, bu kadar sonsuz nimetler üzerinde toplan›r da, Rab’b›na itaat etmezlerse, insanlar insanl›k s›fat›na lay›k olabilirler mi? Kur’an-› Kerim'de yine bir ayet-i kerimede. 25/44 Yoksa onlar›n ço¤unu, hakk› iflitiyorlar veya hakk› anl›yorlar m› san›yorsun? Onlar ancak hayvanlar gibidirler, do¤rusu gidiflçe daha sap›kt›rlar. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 17 Allah’u Teala’n›n biz insanlara verdi¤i de¤ere bir bak ki bir ayet-i kerimesinde de. 59/24 O, öyle Allah ki Halik’d›r her fieyi yarat›p taktir edendir, Bari’dir yoktan var edendir., Musavvir’dir bütün varl›klara flekil verendir. Esma’ül hüsna O’nun … Bütün göklerde ve yerde olanlar, hep O’nu tesbih eder. O, Aziz’dir her fleye galip ve her kemale sahiptir, Hakim’dir hikmet sahibidir. Lehül Esmaül Hüsna buyuruyor. Yani en güzel s›fatlar benimdir diyor. Bir ayet-i kerimesinde Allah’u Teala 95/4 Biz gerçekten insan› en güzel bir biçimde yaratt›k. Burada iki ayet aras›nda ilk bak›flta, sanki Allah’u Teala bir dedi¤ini di¤er bir ayette tekzip ediyormufl gibi görünüyor. Hem “güzel s›fatlar benimdir” diyor hem de “ben insan› en güzel surette yaratt›m” buyuruyor. Buradan kas›t; Rab’bimiz bize ruhundan verdi¤inden, onun bir cüz-isi olarak bizi yarat›fl›ndan, bize en güzel s›fatlardan bir cüz-i sini bahfletdi¤inden, bizi zat›ndan ayr› görmedi¤inden, Zat’›na muhatap tutuflundan böyle söylemektedir. Ey o¤ul! Böyle bizi seven, bizi koruyan, bize çeflitli nimetler haz›rlay›p, sonsuz bir ömür bahfleden çeflitli lezzetlerle 18 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› bizi bezeyen Rab’bimize, itaats›zl›k yak›fl›r m›? O’na isyan edilir mi? Kinimizden inad›m›zdan veya ç›kar karfl›l›¤› menfaatimizden dolay› Rab’bimize eksik s›fat atfedilir mi? Akl› olan ve insaf sahibi insan böyle yapar m›? Öyleyse biraz olsun düflün ve tefekkür eyle. Allah’u Teala bir ayet-i kerimesinde. 40/58 Kör olanla gören, iman edip Salih ameller iflleyenlerle kötülük eden bir olmaz siz pek az düflünüyorsunuz. Biraz düflünecek olursak, bizi yoktan ver eden Rab’bimizin varl›¤›n›, insan olan her ak›l sahibi tastik eder. Bu durumda Allah’›n varl›¤› karfl›s›nda her insan, kendi nefsine zulmetmekten kaçar ve sak›n›rsa, felah bulur. ‹nsanlar›n yaflam dedi¤i nefsine tabi olmalar›, mahrem yerlerini açmalar› asl›nda kendi nefislerine zulümleridir. Eskiden köle pazarlar›nda köle tacirli¤i yapanlar›n, kad›nlara zorla ve korku alt›nda yapt›rd›klar› hareketleri, yani mahrem yerlerini açarak, onlar› esir pazarlar›nda teflhir ederek satmalar›n›, zaman›m›zda medeniyet dedikleri zihniyet bu kad›n tacirli¤ini b›rakt›rm›fl, yerini kiflilerin kendi iradelerine b›rakarak, kendi kendilerini teflhir etmelerine yönlendirmifltir. Yaflam› can›n›n istedi¤i ile oturup kalkmakta arayan insanlar›n insanl›k s›fatlar›yla bir ilgileri varm›d›r? Bunlar›n yapt›klar›n› di¤er mahluklarda yap›yorlar. ‹nsanlar›n di¤er yarat›lan mahluklardan tek farklar›, çok flerefli yarat›lmalar›d›r. Allah’u Teala’ n›n indinde fleref ve haysiyetlerini, onurlar›n› korumalar›, ‹ffetlerine Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 19 sahip ç›kmalar› insanlar› insanl›k s›fat›na büründürür. Allah’u Teala, insan yaflam› boyunca bir zarara ve bir zulme u¤ramadan, eziyet çekmeden, yaflam›n› tamamlamas›n› ister. Bu bak›mdan, bizlere Allah’u Teala baz› kanunlar koymufl ve bizler akl›m›zca bu kanunlara karfl› ç›kar, be¤enmezsek, tecavüze de u¤rar›z, musibetlerede maruz kal›r›z. Nitekim sonunda, kendimizi hem bu dünyada, hem ahiret aleminde azaba u¤ratm›fl oluruz ve sonumuz hüsrana u¤ram›fl oluruz. Öyleyse ey insan! Din deyince bir düflün. ‹nsana neyi hat›rlat›yor? Yaln›zca Allah’u Teala’y› m›? Yoksa Allah’u Teala’ya yapaca¤›m›z ibadeti mi? ve yahut bir ömür boyu bize laz›m olacak, bize hayat verecek bir kanun içerisinde, yaflam›m›z› kolaylaflt›racak, bize fleref ve haysiyetimizi sa¤layacak, dünyevi ve uhrevi kiflili¤imizi kazand›racak bir kanunu mu? Yukar›dan beri bahsetti¤imiz olaylara bakacak olursak, buna göre din; Yaflam›m›z boyunca bize laz›m olacak hertürlü kanunlar› hat›rlatmaktad›r. Dinin kanunlar›n›, bir devletin kanunlar›yla k›yaslayabiliriz. Bir devlet denince, o devletin kendine has kanunlar›, örf ve adetlerine göre anayasas› vard›r. Bir insan kendi devletinden kalkar, baflka bir devlete gidecek olursa, kendi akl›na göre kanun koyar ve kendi kanunlar›n› gitmifl oldu¤u devlette uygulayabilir mi? Elbette uygulayamaz. Çünkü o devletin de kendine göre kanunlar› var ve o devlete giden her insan, o devletin kanunlar›na uymak mecburiyetindedir. Aksini yapan cezaland›r›l›r. Öyleyse ey o¤ul! Biraz olsun sen de düflün. Bu et ve kemikten yarat›lm›fl bu beden devletinde, bafl› bofl ve kanunsuz musunuz? Bu beden devletine konulan kanunlar› tan›maz, akl›na göre kanun lar m› uydurursunuz? Öyleyse bu beden devletinin kanununu 20 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› koyan, ve O’ yarat›c› s›fat›yla Rab dedi¤imiz Allah’a efller koflarak O’na arka dönerek bizi hesaba çekmiyece¤inimi zannedersiniz? Akl›n›z› kullanarak hiç mi tefekkürde bulumayacaks›n›z? Biz dinimize sahip ç›kmamakla periflanl›¤a ve huzursuzlu¤a sürüklenmifliz. Bir servet ki; insan o servete sahip ç›kmaz, ya¤malat›rsa, muhtaç duruma düfler, elindeki servetini da¤›tt›ktan sonra, onun de¤erini anlar, ama art›k f›rsat gitmifltir. ‹nsan hüsrana u¤ram›flt›r. Bugün bu olaylar yeryüzünde tahakkuk etmektedir. Ama bizler bu olaylar› görmemize ra¤men idrak etmekten mahrum kalm›fl›z. Dinini yaflayamayan ve dininden uzaklaflt›r›lan müslümanlar, hem yoklu¤a hem de zulme u¤rat›lmaktad›rlar. Din, bizi pekifltiren, birbirimize kaynaflt›ran, bir harc›n çimentosu gibidir. Bizi dinimizden uzaklaflt›ranlar, asl› astar› olmayan fleyleri bize iyi göstermektedirler. Bizlerde onlar›n pefllerine tak›l›p gitmekteyiz. Asl›nda bizler bir tuza¤›n kurbanl›¤›na seçilmifl insanlara benzeriz. Bizi bunlar evvela parça parça yapar, sonrada lokma lokma yutarlar. Bu gün müslümanlar ayn› durumdad›rlar. Evvela dinlerinden uzaklaflt›r›ld›lar, sonra sanki yeryüzünde islam’dan baflka bir din varm›fl gibi, kendi bat›l olan dinlerini islam’a karfl› güzel göstermifller, islam olan insanlar› dinlerinden uzaklaflt›rm›fllard›r. Sonra Allah ve Rasulune düflman olanlar, kand›r›lan bu insanlardan, Allah ve Rasulunden intikam al›rcas›na bu insanlar›n katline geçmifllerdir. Bu gün yeryüzünde islam kan›ndan baflka kan akmamaktad›r ve islam katliam›ndan baflka katliam yap›lmamaktad›r. 45/19 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 21 “Çünkü onlar, Allah’a karfl› sana hiçbir fayda vermezler, muhakkak ki zalimler birbirlerinin dostlar›d›r. Allah ise, takva sahiplerinin velisidir.” Ey o¤ul! Öyleyse kendine gel. ‹fl bu haldeyken, niçin kendini helak etmek için yar›fl›rs›n. Kendini düflünmezsen can›n gibi sevip korudu¤un evlad›n› da m› düflünmezsin. Kendini ve gelecek nesillerini karanl›k emellerin eline atarak, helak etmek mi istersin? O halde, bir zulüm gelip çatmadan, bir felakete u¤ramadan, uyan›k ol, dinini bil, Kur’an-› oku ve anlamaya çal›fl. Anlamaya bafllad›¤›n an, o zaman göreceksin ki, hakikaten aldat›lm›fl›m ve din ise hayatm›fl, canm›fl, cananm›fl. Allah’u Teala bizi ‹slam dinini idrak edip, onunla hükümlenenlerin aras›na ilhak eylesin. ‹slam dini üzerinde de asla tart›fl›lmaz. Çünkü din bir tebli¤dir. Din tebli¤i edildi¤inde isteyen kifli dini kabul eder, isteyen etmez. Herkes kendi düflüncesinde serbesttir. E¤er din üzerinde bir tart›flmaya girilecek olursa, din düflmanlar›, dolay›s›yla Allah ve Resulünü inkar edenler, bu tür bir konuflma ortam›n› bulunca, bütün kinlerini kusacak ve insanlarda bu gibi insanlara, bir ortam haz›rlad›¤›ndan günaha gireceklerdir. Niçin Allah’u Teala’ n›n dini üzerinde tart›fl›lmaz?... Allah’u Teala bir ayet-i kerimesinde 53/4 Kur’an sade bir vahiydir. Ancak vahiy olunur. Ayet-i kerimesine göre Allah’u Teala’n›n büyüklü¤ü, yoktan var etme yaratma gücü karfl›s›nda, tüm alemler Allah’u Teala’ ya muhtaçd›rlar. Allah’u Teala ise hiçbir fleye muhtaç de¤ildir. 22 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Allah’u Teala murad› nispetinde de varl›klar› yaratm›flt›r. Yaratt›klar›na zulüm murat etmeden, yarat›lanlar›n hayatlar› boyunca laz›m olacak olan kanunlar›n› da bildirmifltir. Bu bak›mdan insan, Allah’u Teala’ n›n, kendi üzerindeki emrini dinlemez, islam kanununa ça¤ d›fl› der, eski kafa der, çöl kanunu derse, bu insan ak›l itibariyle kendini alemleri yaratan Allah’u Teala’dan daha bilgili, daha alim ve Allah’u Teala’dan hafla daha ak›ll› görür ki, bu kendini bilmeyen insanlara Allah ve Resulune olan kinlerini kusmalar› için konuflma f›rsat› verilmifl olur. Allah’u Teala’ n›n, bizim üzerimize koydu¤u kanununu, ‹slam dinini, be¤enmeyenlere elefltirme ve tart›flma f›rsat› verildi¤inden, bu gibi zavall›lara meydan verilmifl olur. Bunun suçuna bilmeden bu gibi ifllerde bulunanlarda ifltirak etmifl olurlar ki, bu insanlar nereye parmak bast›klar›n› bir bilebilselerdi. 1- Bir ömür boyu kendi bedenine sahip olamayan, çocukluk, gençlik ve ihtiyarl›k gibi devrelere bürünerek, ölümün pençesinden kurtulamayan insan. 2- Ak›l nimetiyle donat›lm›fl olup, kendi nefsinin esiri olarak, nefsinden kurtulamayan, akl›n› kullanamayan insan. 3- Yaflad›¤› an› bilip de bir nefes sonras›n›n ne olaca¤›n› bilemeyen, karanl›klar içerisinde yüzen insan. 4- Varl›¤› her an yemeye, içmeye ve yaflam boyu türlü eksikliklere ihtiyaç göstermesine ra¤men, ihtiyac› Yaratan’› taraf›ndan karfl›lanan bu insan. 5- Kendi üzerindeki bu eksiklikleri görmeden, yaratan›n› inkar ederek, Allah’u Teala’n›n üzerine koymufl oldu¤u kanunu nu be¤enmeyip, varl›¤›n›, hafla, Allah’u Teala’ dan üstün görerek, Allah’u Teala’ ya flirk koflan insan. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 23 ‹flte böyle insanlar ak›l sahibi insanlar de¤illerdir. Velev ki dünyan›n ilimlerini de yutmufl olsalar. Ayet kerimede Allah’u Teala 3/22 “‹flte bunlar o kimselerdir ki, dünya ve ahirette yapt›klar› ameller bofla ç›km›flt›r. Onlar›n azab›na engel olacak hiçbir yard›mc›lar› da yoktur.” Öyleyse buradan flunu anl›yoruz ki, din düflmanlar›, Allah ve Resulü’ne düflman olanlar, intikamlar›n› almak için bu gibi ortam haz›rl›yarak, gönlünde bulunan isyan ateflini söndürmek isteyeceklerdir. Böyle insanlara Allah’u Teala ayet-i kerimesinde flöyle buyurmaktad›r; 6/68 “Ayetlerimiz hakk›nda alay yollu söz edenleri gördü¤ün zaman, kendilerinden yüz çevir, yanlar›nda oturma. Taki kur’andan baflka bir söze dalarlar. E¤er onlardan yüz çevirme iflini fleytan sana unutturursa, hat›rlad›ktan sonra hemen kalk da, o zalimler kavmi ile beraber olma.” Burada bir beyit akl›ma gelmektedir; Kur’an ile hadise inanmazsa bir kifli, Ona hiç cevap verme, konuflma bitir ifli. Bugünkü insanlar›n haz›rlam›fl olduklar› bu ortam, bu 24 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› beyte ayk›r› düflmektedir. Televizyonlara ç›karak konuflma hastal›¤›na yakalananlar, bir benlik ve bafl olma sevdas› olmaktan kurtulamadan, sonlar›n› düflünmeden ileri geri konuflmaktad›rlar. Ey Müslüman! Uyan›k ol, dinin bir tart›flma dini de¤il, Yaratan›n taraf›ndan, sana ve bana bildirilen bir tebli¤dir. ‹slam dini bütün insanlara inmifltir. ‹steyen kabul eder, isteyen kabul etmez. Dinde cebr yoktur. Yaln›z bir tebli¤ vard›r. Kiflilerin kiflisel hareketleriyle ‹slam dini de¤erlendirilemez. ‹nsanlar›n ifllemifl oldu¤u hay›r ve flerler ile, iflte islam denilemez. Ancak bu gibi fiiliyat› iflleyen insanlar, islamiyeti yaflamak veya yaflamamakla de¤erlendirilirler. Daima hay›r Allah’tan fier ise insandand›r. Niçin hay›r Allah’tan? Allah’u Teala hay›r ifllememizi emretti¤inden, onun emrini yerine getirmekle, hay›r Allah’u Teala’ dan olmufl olur. fier ise kiflinin kendisinden. Niçin kiflinin kendisinden? Çünkü Allah’u Teala o flerleri iflleyen insana, sen gitde bu flerri veya bu kötülü¤ü iflle demiyor. Hatta bir kötülük yaparsan seni cezaland›r›r›m diyor. Bu durumda Allah’ü Teala’ya, biz asi bayra¤›n› çeker de, Rab’bimizin emirlerinin hilaf›nda ifl ifllersek, elbetteki o da bizden olacak. Durum böyleyken, Allah’u Teala’n›n murad›ndan dolay›, insanlar›n aklen eksik yarat›l›fl› dolay›s›yla, yapm›fl olduklar› hatalarla islam dini suçlanamaz. ‹nsanlar›n yapm›fl oldu¤u hareketlerle, insanlar›n üzerine sevap ve günah olaylar›n› koyan Allah’u Teala zaten kiflileri yapm›fl oldu¤u, günahlardan dolay›, onlar› hesaba çekecek. Hiçbir yarat›lm›fl insan yok ki, eksiksiz ve hatas›z yarat›lmam›fl olsunlar. Öyleyse her eksik olan insan, hata yapacak ve bu da onun günah› olacak. Bizler bu hatalar› gördü¤ünde, iflte Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 25 müslüman dersek Allah’u Teala’n›n yerine, kifliyi hesaba çekmifl oluruz, veya Allah’u Teala, o kiflinin yapt›¤› hatalar› bilmedi¤i için, mubah görmüfl, sende yaratan›n hatas›n› buldu¤un için, iflte senin Allah’›n›n dini deyip, islam› hakir görme durumuna düflersin. Asl›nda din kardeflinin yapm›fl oldu¤u hatayla islama çatan insanlar›n bu gibi halleri, insanlar›n kendi gönüllerindeki Allah’u Teala’ ya isyanlar›d›r. Ey insan! akl›n› kullan, biraz düflün ve tefekkür et. ‹nad›n ve isyan›ndan vazgeç . Nefsini ilahlaflt›rmaktan kurtul ki, hakk› bulas›n. ‹nflallah Allah’u Teala, bizi islam dinini iyi idrak eden ve anlayan zümrelerin aras›na ilhak eder. Uzun y›llar arar idim - aflk›n atefliyle göz yafllar›m p›nar oldu - bir hayat bulam diye Ahde vefa da oldu - ne olduysa halime Afl›k oldum madde de¤il - alemlerin Rab’bine Gel ey insan gördü¤üne - sak›n ola var deme E¤er varl›k arar isen - sen de her dem zikreyle Geç bu fani alemlerden - ebediye göç eyle ‹lmel yak›n Aynel yak›n - Hakkel yak›n ders eyle. 26 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› ‹K‹NC‹ BÖLÜM N‹Ç‹N YARATILDIK Allah’u Teala Ayeti Kerimesinde. 57/3 O evveldir ve Ahirdir. Zahirdir ve Bat›nd›r. O her fleyi bilendir. Bu Ayeti kerimeye bakacak olursak; Ayeti kerimenin bafl›nda bulunan (Hu) esmas›, zat›n›n zat›yla kaim oldu¤unu, hiçbir varl›k taraf›ndan yarat›lmad›¤›n›, Evvel; kelam›yla Rab s›fat›yla kainat› yaratmazdan evvel zat›n›n var oldu¤unu, Vel Ah›r; kelam›yla bütün nefisler ölümü tadacak ayeti kerimesiyle, tüm yaratt›lanlar ölecek ve bu alemlerin düzeni bozularak son bulacak, en son Zat› ilahiyyesi kalacak. Ve zahir kelam›yla; zahiren mezahir Allah’u Teala varl›¤›n› zahiren tüm ak›llara idrak etdirerek, görünümünü bizlere ilmiyle göstermektedir. Akl›n kapasitesi içersinde varl›¤›n› mülk aleminde, ispat etmektedir. Zat’›ndan baflka bir ‹lah›n daha olmad›¤›n› bizlere göstermektedir. Bat›n; Kelam›ylada bizleri lahut alemi olan bir alemde ruhlar›m›z› yaratt›¤›n›, ahiret alemi dedi¤imiz ölüm ötesi olan bu aleminde sahibi oldu¤unu, bunun içindir ki; ve Hüve Ala dedi¤i, Zat› ile kaim olana herfleyin ayan oldu¤unu Allah’u Azimüflflan vetekaddes hazretleri külli fley’e Kadir oldu¤unu kelam›yla, tüm yaratt›klar›n› hakk›yla bildi¤ini ve onlara her haliyle vak›f Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 27 oldu¤unu buyurmaktad›r. ‹flte k›saca bu ayeti kerimeyi manen anlad›ktan sonra, Rab’bimizin ulviyetini biraz olsun tan›y›p, neden bizi yaratt› sorusuna geçelim. Yukar›da bahsetti¤imiz gibi Allah’u Teala zat›yla kaim oldu¤undan, varl›¤›n›n bilinmesini murat eder. Bu bak›mdan evvel peygamber s.a.v. efendimizin nurunu kendi nurundan yarat›r. Daha alemler yarat›lmadan evvel, peygamber efendimizin nurunu, on iki perde aras›nda yetmiflsekizbin y›l ibadete tabi tutar. Bu ibadetten sonra, daha nur halindeyken, Resuli Ekrem ve Nebiyi Muhterem s.a.v. Efendimize sorular sorup, Cevaplar al›r. Peygamber Efendimizin sorulardan ve verilen cevaplardan nuru terlemeye bafllar. Rab’b›m›z o terden bir gevher yarat›r, onu dörde böler. Dörtte birinden ak›l ve kalemi yarat›r. Di¤er dörtte birinden suyu yarat›r. Di¤er dörtte birinden arflullah› yaratarak su üzerinde karar k›l deyip, di¤er dörtte birinden kainat› yarat›r, sonrada murad› nispetinde varl›klar yarat›r. Sonra Peygamber Efendimize kendi ruhundan verir. Peygamber Efendimizin ruhundanda di¤er Peygamber-i izam’›n ruhlar›n› yarat›r. Onlar›n ruhlar›ndan da kavimlerinin ruhlar›n› yarat›r. Böylece ne murat ettiyse, Rab’b›m›z murad› nisbetinde de, insanlar›n ruhlar›n› yaratm›fl olur. Sonrada onlara zat›n› tan›tt›rmas› için ilk yaratm›fl oldu¤u akl› Elesti bir Rab’bikum hitab›nda bir delil olarak insana verir. 7/172 28 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› K›yamet gününde, biz bundan habersiziz demeyesiniz diye Rab’bin, ademo¤ullar›ndan zuhur decek zürriyetlerini kendilerine flahit tuttu ve dedi ki: Ben sizin Rabbinizim. (Onlarda) evet (buna) flahit olduk dediler. Hem Zat’›n› göstermesi, hemde kelam›na direk muhatap tutuluflumuz karfl›s›nda, ruhlar›nda Allah’u Teala’ y› bilmesi veya inkar etmesi var ki, orada bu yarat›lan ruhlar üç bölü¤e ayr›ld›. El Vak›a suresinde 56/7 Sizde üç s›n›f olmuflsunuz 56/8 Sa¤c›lar, o sa¤c›lar ne mutludurlar 56/9 Solcular ise, o solcular ne ac›kl› durumdalar. 56/10 Birde üçüncü s›n›f hay›r ifllemekte öne geçenler 56/11 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 29 Bunlar dereceleri en yüksek olanlar 56/12 Naim cennetindedirler. 56/13 Evvelki ümmetlerden çok kimseler 56/14 Birazda sonrakilerden. Bunlar, dereceleri en yüksek olanlar……. ‹flte bizler, Allah’u Teala’ n›n zat›n›n bilinmesi için, Allah’u Teala’n›n murad›yla yarat›lan varl›klar›z. Rab’b›m›z›n bizlere ruhundan vererek zat›na yak›n yaratmas›, biz insanlar› Zat’›na muhatap tutmas›, insanlar için büyük bir flereftir. Bu bak›mdand›r ki Allah’u Teala, ben insanlar› yeryüzünün halifesi k›ld›m. 6/165 Sizi yeryüzünün halifeleri yapt›. Size verdi¤i (nimetler) hususunda kiminizin kiminizden derecelerle üstün oluflu ile birbirinizle de- 30 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› nenirsiniz. fiüphesiz Rabbin cezas› çabuk oland›r ve gerçekten o, ba¤›fllayan merhamet edendir.gerçekten çok ba¤›fllay›c›d›r, çok merhametlidir. 10/73 Yine de onu yalanlad›lar, biz de hem onu hem de onunla beraber gemide bulunanlar› kurtard›k ve onlar› (yeryüzünde) halifeler k›ld›k; ayetlerimizi yalanlayanlar› da (denizde) bo¤duk. Bak ki uyar›lanlar›n (inanmayanlar›n) sonu nas›l oldu? Allah’u Teala insanl›k alemini zat›na muhatap tutarak, yaratt›klar› üzerine insanlar› flereflendirmifltir. Velakin insanlar bu güzide yarat›l›fl›n k›ymetini görmemezlikten gelerek birçok ç›kmazlara girerler. Akl›n Allah’u Teala’ y› bilmesine ra¤men, nefsi hevalar›ndan ve Rab’b›m›z›n zat›na yak›n yarat›l›fl›ndan dolay›, daha elesti bi Rab’biküm hitab›nda ak›llar›n› kullanmay›p, karar› yanl›fl veren insanlar. Dünyada’da ç›karlar› için Allah’› inkar ederler. Nefsine hofl gelenlerin, pefline tak›larak kendilerini helak edecek flekilde olan ifllerin peflinde giderler. Kendi nefislerince hakl› gördükleri, fakat asl›nda yanl›fl olanlar›n peflinde koflar dururlar. Allah’u Teala bir ayet-i kerimesinde 10/100 “Allah’›n izni olmadan hiçkimse inanmaz. O, ak›llar›n› Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 31 kullanmayanlar murdar (inkarc›) d›rlar.” Burada bu ayeti kerimeyi açmadan sizlere bir nebze elesti bi Rab’biküm’ den bahsetmek istiyorum. Peygamber Efendimiz S.A.V. bir hadisi fleriflerinde flöyle buyuruyor. Allah’u Teala ruhlar› alaca karanl›kta yaratt›, onlara nurundan bir fleyler saçt›, o nurdan alan yolunu buldu, o nurdan alamayan yolunu flafl›rd› azd›. Hadisi flerifi bize tastamam elesti bi Rab’biküm’ü hat›rlatmaktad›r. Bu hadisi flerifi açarken, elesti bi Rab’biküm’ü de beraber açaca¤›z. Allah’u Teala ruhlar› alacakaranl›kta yaratt›, bu alacakaranl›k akflam›n alaca bir karanl›¤›d›r ki, en yak›ndakiler de görülür, en uzaktakileride görülür fakat seçilemezler. Böyle bir karanl›kta, ruhlarda üç bölük halinde, ayakta hitab› dinlemektedirler. Hadisi flerife devamen; Nurundan bir fleyler saçt› demesi; Rab’b›m›z›n sizi ben yaratt›m kelam›d›r ki, zat›n› tüm ruhlara göstererek, Rabb›n›z benim demesidir. Peygamber efendimizde yarat›lan ruhlar›n karfl›s›nda, Allah’u Azimüflflan ve Tekaddes hazretlerinin yan›nda bütün ruhlara hitaben, evet Rab’b›m›z budur, o’nu Rab olarak bilin diye bizlere yard›mc› olmaya çal›flmas›d›r. Fakat bizler orada bir flaflk›nl›k içinde bulunmaktay›z. Kimimiz acabalar içersinde Rab’bimiz bumudur demekteyiz, kimimiz inkar içersinde bulunarak hayallerimizdeki Rab’bi beklemekteyiz, kimimiz de yarat›ld›klar›n› bildikleri için Allah’tan baflka bir ilah da ç›k›p hay›r sizi yaratan benim o de¤ildir diyen ç›kmad›¤›na göre Allah’u azimüflflan ve tekaddes hazretlerini tasdik etmekteyiz. Bu durumda akl› kullanman›n önemi ortaya ç›kmaktad›r. Allah’u Teala ezelde ruhlar› yaratmazdan evvel, akl› yaratt›. Bir 32 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› evvelki bahiste s›ra geldi¤inde, size akl›n Allah’u Teala’y› nas›l bilici olarak yarat›ld›¤›ndan bahsedece¤imi söylemifltim. fiimdi s›ras› gelmiflken akl›n yarat›l›fl›ndan bahsedelim. Allah’u Teala Kainat› yaratmazdan evvel, Peygamber Efendimizin nurunun terlemesinden bir gevher yaratt› dedik, o gevheri dörde böldü, dörtte birinden ak›l ve kalemi yaratt› dedik. ‹flte ilk yarat›lan bu ak›l, Allah’u Teala’n›n zat›n› bilici yarat›ld› ve rabbimizin akla hitab›yla, akl›n Allah’u Teala’y› bilmesi ve teklemesi neticesi, Rab’b›m›z izzetim hakk› için, seni flerefli yarataca¤›m kuluma verece¤im demesi, akl›n bizim üzerimizde Allah’u Teala’y› bilici bir delil oluflunun ispat›d›r. Bu bak›mdand›r ki Allah’u Teala bir ayeti kerimesinde. 10/100 Allah’›n izni olmadan hiçkimse inanmaz. O, ak›llar›n› kullanmayanlar murdar (inkarc›) d›rlar. 23/84 De ki; Kimin o arz ve ondaki bütün varl›klar, biliyormusunuz. 23/85 Onlar diyeceklerki Allah’›nd›r. Sen de ki; O halde düflünüp Allah’›n kudretini anlamazm›s›n›z? Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 33 23/86 Yine de ki; O yedi gö¤ün Rab’bi kim? O çok büyük arfl’›n Rab’bi kim? 23/87 Allah’›nd›r diyecekler. De ki; O halde Allah’dan korkmazs›n›z? 23/88 De ki her fleyin mülkiyet ve hazineleri elinde olan kimdir ki, daima o koruyup hükmediyor kendisi asla korunmaya muhtaç olmuyor? E¤er biliyorsan›z cevap verin. 23/89 Yine Allah’›nd›r diyecekler. Onlara de ki; O halde nereden aldat›l›yorsunuz. Bu ayeti kerimelerden anl›yoruz ki, Allah’u Teala bizleri yaratmadan evvel akl› zat›n› bilici olarak yaratm›flt›r. Daha sonra yarataca¤› insan›, zat›na muhatap tutaca¤›ndan, insanlar›n Allah’u Teala’y› bilmelerine yard›mc› olmas› gayesiyle, insana ak›l nimetini vermesidir. Demek ki Allah’u Teala zat›n› bildirici olarak birde insan- 34 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› lara ak›l delilini vermifldir ki, insanlar Rab’bini bilsinler diye. ‹nsanlar nefsi hevalar›ndan, Allah’u Teala’y› inkar ederlerse, kendi iki ellerinin kazand›klar› durumuna düflerler. ‹nsanlar›n akl› kendilerinin bir rab taraf›ndan yarat›ld›¤›n› bilmeleriyle, inat ve isyanlar›ndan Allah’› bile bile inkar etmeleri karfl›l›¤›nda, bu insanlar ahiret aleminde u¤rayacaklar› elim bir azap karfl›l›¤›da, Allah’u Teala’ya hiçbir flekilde suç isnad edemeyeceklerdir. Yukar›daki ayetlerden anlad›¤›m›za göre, bir insan Allah’› da inkar etse, putlara da tap›nsa yine bir Allah’›n varl›¤›n› kendi kapasitesi içerisinde idrak etmektedir. Ancak nefsinin isyan›ndan ve kininden, gururundan, Allah’u Teala’ya flirk koflmakta ve inkar etmektedir. Ahiret Aleminde Allah’›n vadi hak olarak tecelli etdi¤inde, dirilmeyi görenler azab› tadacaklar›n› anlad›klar›nda, Allah’›m bana bir delil verseydin de, ben seni onunlan tan›sayd›m, inkar etmeseydim dememesi için, zat›n› bilici olan akl› insana vermifltir. ‹nsanlara elesti bi Rab’biküm hitab›nda, hem zat›n› göstermifl, hem de sizin Rab’b›n›z benim demifltir. Buna ra¤men, insanlar akl›n› kullanmay›p gurur ve kibirlerinden dolay› Allah’u Teala ve tekaddes hazdetlerini inkar etmifllerdir. 2/6 Muhakkakki küfre varanlar›, azap ile korkutsan da, korkutmasan da onlar için birdir. Onlar iman etmezler. Yani inatlar› yüzünden iman nurunu flirk karanl›¤›na bo¤anlar ayeti kerimesine göre; Akl›n Allah’› bilici olmas›na Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 35 ra¤men, lakin inadlar› ve isyanlar›ndan iman nurunu “tevhid nurunu” flirk karanl›¤›na bo¤anlar demesi, bize her fleyi apaç›k ortaya koymaktad›r. Demek ki Rab’bimiz, insana sizi ben yaratt›m demesine ra¤men, insan Kalu bela’da (evet) demesi, akl›n idrakinden, ona delil olarak verilmesinden, insan›n kendi üstünde flahadetidir. Allah’u Teala’y› bilmesidir. Lakin Allah’u Teala’ya yak›n yarat›l›fl›ndan dolay›, akl›n kendisinin bir Rab taraf›ndan yarat›ld›¤›n› bilmesine ve idrak etmesine ra¤men, nefsinin isyan›ndan ve gururundan, orda Allah’u Teala’ya karfl› sen de¤ilsin demesi, inadlar› yüzündendir. ‹man nurunu flirk karanl›¤›na bo¤anlar, ayeti kerimesine göre de, akl› idrak edip içinden evet ben bir Rab taraf›ndan yarat›ld›m demesi karfl›l›¤›nda, nefsin isyan›ndan dolay› Allah’u Teala’ya karfl› fiili inkarda bulunmas›d›r. Allah’u Teala’y› Allah olarak tan›mamas› ve hayalindeki Rab’bi beklemesidir. Buna flöyle bir misal verebiliriz. ‹ki kifli aras›nda bir olay zuhur etmektedir. Bizde birisinin di¤erine karfl› hakl› oldu¤unu bilmekteyiz. Fakat haks›z olan kifli ya tan›d›¤›m›z veya akrabam›z olmas› dolay›s›yla, haks›z olan› müdafa etmekteyiz. Bunun gibi akl›m›zda bize Allah’u Teala’y› tan›tt›rmakta, lakin nefsimizden dolay› inkar etmekteyiz. Buras› ince bir mesele oldu¤undan yanl›fl anlafl›lmas›n. E¤er akl› zat›n› idrak edici bir delil olarak bizlere vermemifl olsayd›, biz insanlar, ya Rab’bim, sen bizi yaratt›n, zat›n› bildirici bir delil verseydin, biz seni onunla bilseydik demezler miydi? Bu bak›mdand›r ki, yeryüzünde gelmifl geçmifl ve k›yamete kadar gelecek olan insanlar aras›nda, ak›l; Allah’u Teala’y› bilici olarak 36 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› insanlara verilmifltir. Bu durumuda gelmifl geçmifl ve gelecek tüm insanlar kendi bünyelerinde, Allah’u Teala’n›n varl›¤›n› kabul etmifllerdir. Allah’› ‹nkar eden insanlar›n ise akl› ile nefsi birbirine z›t düfltü¤ünden, kiflinin kalbinde karamsarl›k ve huzursuzluk bafllar, bu bak›mdan Allah’u Teala; Kafirlerin kalbleri da¤›n›k ve huzursuzdur demesi bundand›r. ‹flte Allah’u Teala; Onlar (bela) yani evet dediler demesi; ‹nsanlara verdi¤i akl›n Allah’u Azimuflan ve Tekaddes hazretlerini, insan kalbindeki tasdikidir. Bu bak›mdan her kim olursa olsun, az›l› Allah düflman› da olsa. Bu insanlar›n kalbinde, kendisinin bir yarat›c› taraf›ndan yarat›ld›¤›n›n bilinci bulunmaktad›r. Ancak inat veya gururlar›ndan veya kibirlerinden Allah’u Teala’y› inkara geçerler. E¤er bir insan hakikaten Allah’u Teala’n›n olmad›¤›n› bilmifl olsa, ve kalbinde bunun yeri olmam›fl olsa, Allah diyen insanlarla niçin u¤rafls›nlar veya, üzerlerine vazife olmayana niye kin gütsünler. ‹nsanlar hofllar›na giden veya gitmeyen bir olay›n insanlar üzerindeki etkilerinden, insanlar bir birlerini sever veya kin güderler. Burada birbirlerini tan›may›p da yak›ndan ve uzaktan birbirleri ile iliflkileri olmayan insanlar›n, Allah’u Teala an›ld›¤› zaman, bir k›sm›n›n niçin kalpleri karar›yor,? Di¤er bir gurubun ise kalbi niçin huzur buluyor? Niçin bu insanlar birbirlerine üstünlük kurmaya çal›fl›yorlar? Demek ki kökende kiflinin kalbinde bilinçli olarak Allah’›n varl›¤› yer etmifl ki, kimisi inad ve isyan›ndan dolay› isyanda, kimisi de iman›ndan dolay› itaatine devam etmektedir. Bize bu olaylar flunu göstermektedir ki, her akl›n Allah’u Teala’y› kendi üzerinde idrak edifli, var oluflunun isbat›n› yapmakta ve evet Allah vard›r dedirtmektedir. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 37 Fakat yukar›da da dedi¤imiz gibi inad ve isyan›, kibri, kifliyi Allah’dan uzaklaflt›rmaktad›r. Nefsi ve fleytan kifliye yapt›¤› iflleri süslü göstermektedir. Bu durumda fleytan›n pefllerine tak›lanlar, iblisin esiri ve kölesi durumuna düflmüfllerdir. Nefislerinin azametinden dolay› bu insanlar iblise köle olan ba¤lar› k›ramamakta ve bunlardan kurtulamamaktad›rlar. Akl›n›n insanlara gösterdi¤i hakk› inkar ederek Allah’tan uzaklaflmaktad›rlar. ‹flte insanlar›n, nefsi isyanlar›ndan dolay› Allah’u Teala’ya karfl› ç›kmalar› durumunda Rab’bimiz, ahidleflmeye geçiyor ve Allah’u Teala elesti bi Rab’biküm ayeti ile, biz Adem o¤ullar›n›n sülpleriye ahitlefltik, bizim bundan haberimiz yoktu demesinler diye. ‹flte insan ahdini iyi verdiyse felaha erdi, o nurdan alan yolunu buldu, inad› yüzünden inkar etdiyse, akl›n› kullanamad›ysa, o nurdan alamayan yolunu flafl›rd› azd›. Hay›r diyende, Allah’› inkar edende orada elesti bi Rab’biküm hitab›nda karar› yanl›fl verdi. fiimdi burada akl›m›za tak›lan baz› sorular› cevapland›rmak için buray› biraz daha genifl bir biçimde açal›m. Allah’u Teala Ruhlar› yaratt›¤› zaman, onlara akl› da verdi. Biz buna ruhlar alemindeyken , ruhlara verilen akla, akl› maad diyoruz. Allah’u Teala eksik s›fatlardan münezzehtir. O birine bir fley verdi¤i zaman, birine az birine çok vermez. Akl› herkese ayn› durumda Rab’bini bilici olarak ayn› kapasite içersinde eflit vermifltir. Ama biz insanlar kendi ç›karlar›m›z peflinde koflar, yanl›fl oldu¤unu bile bile ç›kar›m›z için yanl›fl›n pefline tak›l›rsak, elbetde ki bir gün hüsrana u¤rar›z. Burada da Allah’u Teala , bizleri zat›na yak›n yaratt›¤› için, insanlar Allah’u Teala’n›n Allah oldu¤unu ve ak›llar›n›n Allah’›n varl›¤›n› tan›mas›na ra¤men, inadlar› yüzünden ve kibirlerinden dolay› Allah’u Teala’ya Rab’bimizsin diyemediler. 38 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Allah’u Teala bizlere cüz-i iradeyi verdi ve bizleri iradelerimizle bafl bafla b›rakt›. Rab’bimiz bizlere herhangi bir bask›da bulunmad›. Bizler kendi kararlar›m›zla Allah’u azimüflflan ve tekaddes hazretlerine, kendi isteklerimiz do¤rultusunda istekde bulunduk. Allah’u Teala’da bizleri yaratm›fl oldu¤u di¤er mahlukat›ndan en flerefli yaratt›¤›ndan, zat›na muhatap tuttu¤undan, onlara herhangi bir bask› yapmadan, bir tazyikte bulunmadan, zat›n› tan›tt›r›p onlardan, yani insanlardan kendi iradeleri içersinde zat›n›n bilinmesini murat etti. Buray› biraz daha açal›m, niçin bize tazyik yap›pda bize evet dedirtmedi? Gücümü yetmezdi? Asla ve hafla, O yaratt›klar›n› gücünün yetmeyece¤i bir biçimde yaratmad›. E¤er öyle olsayd› Allah’u Teala kainat› idrak etmede aciz olurdu. Öyleyse neden bize tazyik etmedi? Rab’bimiz öyle varl›klar yaratt› ki, bütün yaratt›klar› emri ilahiyesi içersinde onun emrine kay›ts›z ve flarts›z itaat edecek flekilde programlanarak yarat›ld›. Ama insanlara gelince, insanlar zat›na muhatap tutuldu¤undan, tüm yarat›lanlar›n d›fl›nda, Rab’binin bir cüz-isi olarak, Zat’›ndan insana bir ruh vererek insan› en flerefli yaratd›. Allah’u Teala’n›n yaratma sanat›n› eflsizli¤inden, insanlara ruhundan verip, kainat› insanlar için yarat›p, insanlar› kendi iradesine b›rak›p, bu irade içinde insana bir bask›da bulunmadan zat›n›n insanlar taraf›ndan bilinmesini istedi de ondan insanlara bir tazyik ve bir bask›da bulunmadan insanlar› kendi iradelerine serbest b›rakt›. Bu bak›mdan insan› bukadar eflrefil mahluk yaratan ve Zat’›na muhatap tutan Allah’u Teala ayeti kerimesinde flöyle buyurmaktad›r. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 39 38/72 Onu tamamlay›p, içine de ruhumdan üfürdü¤üm zaman, derhal ona secdeye kapan›n. 38/73 Bunun üzerine meleklerin hepsi topdan secde ettiler. Demek oluyor ki Allah’u Teala irade-i cüz-i yeyi insana vermekle, kendi karar›n›, kendi verme yetene¤ini, insana veriyor. ‹nsandan baflka hiçbir yaratt›¤›na ruhundan vermemifltir, insan ve cinden baflka hiçbir yaratt›¤›na irade-i cüz-iyesini eline b›rakmam›flt›r. Yukar›daki ayeti kerimeye dikkat edilecek olursa! fiayet Allah’u Teala baflka bir varl›¤a da ruhundan vermifl olsayd›. Kur’an-› Kerim'de herhangi bir ayetlen falancaya da ruh verdim, onada secde edin derdi. Böyle bir ayet olmad›¤›na göre Rab’bimizin bizi yaratarak ona muhatap tutuluflumuz ve eflref-il mahluk yarat›l›fl›m›z dolay›s›yla, Rab’b›m›z›n bir cüz-isi bizde bulunmas›ndan dolay›d›r ki, yaln›z insan Allah’u Teala’n›n indinde eflrefil mahluktur. Yine yaln›z insan ve cinler iradelerinde kendilerini Allah’u Teala’ya ve etrafa flahit tutmaktad›rlar. Allah’u Teala’ya karfl› da yapt›klar›yla sorumludurlar. Di¤er yarat›lan mahlukatlar ahiret aleminde birbirlerinden haklar›n› ald›ktan sonra yok olacaklard›r. ‹nsanlar ve cinler yapt›klar›yla hesaba çekilecek- 40 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› lerdir. Cinlerin de hesaba çekiliflleri onlarda ruhun oluflundan de¤il, Allah’u Teala bir ayet-i kerimesinde 51/56 Ben, insanlar› ve cinleri, ancak bana ibadet etsinler diye yaratt›m. 72/11 Gerçekten biz, kimimiz salih kifliler, kimimiz ise bunlardan afla¤›da olmak üzere türlü türlü yollar tutmufltuk. ‹flte insanlar ve cinler Allah’a ibadet etmeleri için yarat›lm›fl olan varl›klar olmalar›na ra¤men, cinlerde ruhun olmamay›fl›yla, insanlar›n eflrefil mahluk oluflu meydana ç›kmaktad›r. Bu durumda iradeleri ellerinde olan bu insan ve cin taifelerinden baflka yarat›lan tüm mahluklar yevmi k›yametde birbirlerinden haklar›n› ald›ktan sonra kaybolacaklard›r. ‹nsanlar ve cinler, yevmi k›yamette yapt›klar›yla hesaba çekilerek lay›k olduklar› yerlere gönderileceklerdir. Demek oluyor ki Allah’u Teala bafl›bofl bir varl›k yaratmam›flt›r. ‹nsanlar› Zat›na muhatap bir varl›k yaratan, kendi iradeleri içinde insanlar› ayr›yeten mülk alemine gönderen Allah’u Teala Allah’›n varl›¤›n› gayb aleminde gaybe inanmalar›n›, murat etmifltir. Bu durumda her insan elesti bi Rab’biküm hitab›nda verdi¤i ahdinin ispat› için gayb alemi olan bu mülk aleminde, kendisinin nas›l bir insan oldu¤unu ispatlar. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 41 Öyleyse bizler ahdimizi elesti bi Rab’biküm hitab›nda verdik, mülk aleminde artist olarak yaz›lan senaryoyu oynamaktay›z. Akl›m›za burada flöyle bir soru gelebilir, gayr› müslimden Müslüman, müslümandan gayr› Müslim do¤uyor, bu da m› oradaki ahde dayan›yor. Müslüman, Müslüman sülpünden, di¤erleri de di¤erlerinin sülpünden gelmiyormu? bunlar›n günahlar› ne? dedi¤imizde, iflin asl› öyle olmay›p yine ifl ahde geliyor dayan›yor. Allah’u Teala yine bir ayeti kerimesinde 49/13 Ey insanlar! Do¤rusu biz sizi bir erkek ve bir difli olarak yaratt›k. Ve birbirinizle tan›flman›z için sizi kavimlere ve kabilelere ay›rd›k. Muhakkak ki Allah yan›nda en de¤erli olan›n›z, O’ndan en çok korkan›n›zd›r. fiüphesiz Allah bilendir, herfleyden haberdard›r. Böyle olmas›na ra¤men; H›ristiyan veya gayri Müslim bir kavmin içinden ç›kan bir Müslüman! veya bir ‹slam’›n içinden ç›kan bir inkarc›, bu ayeti kerimeye göre ters düflmüyor mu? Asl›nda onun sülpü gibi görülen bu ‹slam veya gayri Müslim ruh, onun sülpünden de¤ildir. Eksik s›fatlardan münezzeh olan Rab’bimiz,bir gayri Müslim’in sülpüne bir ‹slam ruhu koyuyor ve o çocuk dünyaya gelince akl› bali¤ oldu¤unda, elesti bi Rab’biküm hitab›nda verdi¤i ahit nispetinde hakk› buluyor. Birde ‹slam sülpüne bir inkarc› gayri Müslim ruhu koyuyor, oda akl› bali¤ oldu¤unda, verdi¤i ahit neyse oda ahdine rücu ediyor. Bunun bu 42 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› flekilde oluflunun sebebi, insanlar yevmi k›yamette ahiret aleminde, azab› görünce, Allah’›m beni bir Müslüman aileden getirseydin de bende onlar gibi Müslüman olsayd›m diyemeyeceklerdir. Allah’u Teala yine bir ayeti kerimesinde, biz duyurmad›¤›m›z nesneden hiçbir kimseyi sorumlu tutmay›z buyuruyor. 9/115 Bir topluluk do¤ru yola geldikten sonra Allah sak›nacaklar› fleyleri kendilerine aç›klay›ncaya kadar onlar› sorumlu tutacak de¤ildir. Allah her fleyi çok iyi bilendir. Asl›nda bu gibi olaylar orda verdi¤imiz ahdin kendisinden baflkas› de¤ildir. Onun için Allah’u Teala bizleri gay›p bir aleme gönderdi¤inden, bizler sonumuzun ne olaca¤›n›, nas›l bir ahit verdi¤imizi, bilmedi¤imiz için, bu aleme perdeli olarak ve imtihan için gönderildik. Bu durumda Allah’u Teala’ya kulluk vazifesinde eksiklik yapmamaya dikkat etmeliyiz. Bu olaylar karfl›s›nda hazreti Nuh’u misal olarak gösterebiliriz. Hazreti Nuh Allah’u Teala’dan emir ald›¤›nda bir gemi yapar. Tufan bafllad›¤›nda o¤lunu gemiye ça¤›r›r. O¤lu gemiye binmek istemez. O¤lum bu tufanda bo¤ulursun dedi¤inde. Ç›kar›m bir a¤aca, o¤lum oras› da sular alt›nda kalacak dedi¤inde, o¤lu yine cevaben ç›kar›m bir da¤›n tepesine derken helak olup gidiyor. Allah’u Teala insanlara örnek için ayeti kerimesinde flöyle buyurur. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 43 11/42 Gemi da¤lar gibi dalgalar aras›nda onlar› götürüyordu. Nuh gemide uzakta bulunan o¤luna; yavrucu¤um, (sen de) bizimle beraber bin, kafirlerle beraber olma, diye seslendi. 11/43 O¤lu: Beni sudan koruyacak bir da¤a s›¤›naca¤›m, dedi. (Nuh): Bugün Allah’›n emrinden (azab›ndan) merhamet sahibi Allah’tan baflka koruyacak kimse yoktur, dedi. Aralar›na dalga girdi, böylece o da bo¤ulanlardan oldu. Hazreti Nuh. Ya Rabbim o¤lumun sonu ne olacak dedi¤inde 11/45 Nuh Rab’bine dua edip flöyle dedi; ya Rab! elbette o¤lum, benim ailemdendir. Senin vaadin hakt›r, onu yerine getirirsin, sen hakimlerin hakimisin. 11/46 44 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Allah buyur du ki: “Ey Nuh! O asla senin ailenden de¤ildir. Çünkü onun yapt›¤› kötü bir ifltir. O halde hakk›nda bilgin olmayan bir fleyi benden isteme. Ben sana cahillerden olmaman› tavsiye ederim.” ‹flte Allah’u Teala eksik s›fatlardan münezzehtir. Bu durumda Bir gayri müslümün ruhunu bir müslümana bir müslümanan ruhunu gayri müslüme koymak suretiyle bunlar›n bulunduklar› yerlerde hakk› bulmalar› veya inkarlar›yla Allah’u Tealaya bir fley söyliyemiyeceklerdir. Peygamber Efendimiz mescitten ç›k›p evine giderken, müflrikler biz bu gün bir ebter gördük diyorlar nerde deyince, biraz evvel buradan geçti deyip Peygamber Efendimize imayla iflittirip, onunla alay ediyorlar. Eski devirlerde Araplar›n adeti olarak erkek çocuklar› olmayana ebter derlerdi yani nesilsiz diyip bu gibi insanlar› hakir görürlerdi. Peygamber Efendimizin erkek çocuklar› olup ahirete intikal ettiklerinden sözde Peygamber Efendimizle alay eden o, kendini bilmez müflrikler, bu flekilde konuflunca Peygamber Efendimiz üzülüyor ve eve geldi¤inde, Cibril emin Kevser suresini getiriyor. KEVSER SURES‹ 1- gerçekten biz sana kevseri = pek çok hay›rlar› verdik. 2- o halde namaz k›l ve kurban kesiver 3- do¤rusu sana dil uzatand›r, hay›rs›z nesli kesiklerdir. Demek oluyor ki insan, elesti bi Rab’biküm de verdi¤i ahdin, Allah’u Teala’dan, istedi¤inin d›fl›nda Allah’u Teala, kendili¤inden o insana bir fley vermiyor. E¤er Allah’u Teala kendili¤inden insana baz› hasletler koysayd›, o zaman di¤er insan- Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 45 lara da o hasletlerden koyard› ki, bizi mülk alemine göndermeye, bizi kendimize ve etraf›m›za karfl› flahit tutturmaya lüzum kalmazd›. Bafl›ndan beri anlatmak istedi¤im nokta, insan›n flerefli olarak yarat›lmas›yla cüz-i iradesiyle Allah’u Teala’dan tamamen kendi iste¤i neticesinde, arzuda bulunmas›d›r. Bunun üzerine, insan›n tüm isteklerini harfien Allah’u Teala’ da ona karakter olarak iflleyip vermesidir. Hiçbir yaratt›¤› kuluna haks›zl›k yapmadan, tüm yaratt›klar›na eflit muamele ederek, herkesin istedi¤ini kendisine kader olarak yazm›flt›r. ‹nsanlar›n Allah’u Teala’ ya verdikleri ahit ne ise, hiçbir insan o ahdi de¤ifltiremez. Hatta Allah’u Teala bile insanlar›n Allah’dan istedi¤ini, Allah’u Teala’ da kendi do¤rultusunda, onda de¤ifliklik yapmaz. E¤er böyle bir fley yapm›fl olsayd›, Allah’u Teala s›fatlanmaz m›yd›? Baz›lar›na zulumda baz›lar›na da rahmet de bulunmufl olmazm›yd›? Bu durumda Allah’u Teala bir ayeti kerimesinde biz insanlara zulüm murat etmeyiz, onlar kendi nefislerine zulmederler buyurmaktad›r. 3/117 Onlar›n bu dünya hayat›nda yapmakta olduklar› harcamalar›n durumu, kendilerine zulmetmifl bir kavimin ekinlerini vurupta mahveden kavurucu bir rüzgâr›n durumu gibidir. Onlara Allah zulmetmedi, fakat onlar kendilerine zulmediyorlar. Yine Allah’u Teala baflka bir ayeti kerimesinde flöyle 46 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› buyurmaktad›r. 22/10 (‹flte bu önceden yap›p ettiklerin yüzündendir denilir). Elbette Allah kullar›na haks›zl›k edici de¤ildir. Öyleyse yukarda anlatmak istedi¤imiz mevzuda Allah’u Teala’y›, hiçbir flekilde s›fatlayamay›z. Bütün insanlar, elesti bi Rab’biküm hitab›nda, Allah’u Teala’yla ahitlefltiklerinde, insanlar Allah’u Teala’dan ne istemifllerse, istekleri onlara kader olarak verilmifltir. Bizleri mülk alemine gönderen Allah’u Teala, bizi hem kendimize Hemde etraf›m›za karfl› flahit tutturmaktad›r. Bu bak›mdan Allah’u Teala’ya vermifl oldu¤umuz ahdi, hiç kimse de¤ifltiremeyece¤inden, ben flöyle yapt›m veya böyle yapt›m, falancay› do¤ru yola getirdim diyenler, gizli flirklere girmektedirler. Belki Allah’u Teala senin elinden emri bir maaruf yapt›rarak seni de onunla flereflendirmifltir. Karfl›ndakine hakk› anlatmakla, onu ahdine dönderttiren bir vesile oldu¤undan, sen de onunla flerefyab olmuflsundur, hepsi bu. E¤er bir insan›n ahdini, di¤er bir insan de¤ifltirebilseydi. Alemlere rahmet olarak gelen Peygamber Efendimiz. Dünyada bir dinsiz koymaz, hepsini Müslüman ederdi. Allah’u Teala ve Tekaddes hazretleri bir ayeti kerimesinde. 13/40 “Biz onlara vadetti¤imizin (azab›n) bir k›sm›n› sana göstersek de veya (ondan önce) seni öldürsek de sana ait olan Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 47 ancak tebli¤dir. Bize ait olan da hesaba çekmektir. Hesaba çekmek ceza vermekte bize aittir.” Bu durumda ahitler üzerinde de¤ifliklik yap›lsayd›. Peygamber Efendimiz, Ebu Cehil’leri, amcas› Ebu Leheb’leri yola getirir, ahidlerini de¤ifltittirirdi. Allah’u Azimuflflan ve Tekaddes hazretleri cennet ve cehennemi yaratt›, yani iyilik yapanlara emri ilahiyesini tutanlara taltif yerleri olan cennetleri kötülük yapanlara emrini tutmayanlara da ceza yerleri olan, cehennemi yaratt›. Demek oluyor ki Eley sallahu biahkemil hakimin hakimi olan Allah’u Teala herkese yapt›¤›n›n karfl›l›¤›n› soracak, onlara yapt›klar›n›n karfl›l›¤›nda muamele edecektir. Ayet-i kerimede. 99/7 Kim zerre miktar hay›r yapm›fl ise onu görür. 99/8 Kimde zerre miktar fler ifllemiflse onu görür. Ayet-i kerimeleriyle hesaba çekileceklerdir. Öyleyse ey o¤ul! Biraz düflün, kendi nefsinin kötülüklerine tabi olman, beni böyle yaratt› demenle, fleytan›n a¤›na düflerek kand›r›lmanla, haks›z yere Allah’› suçlam›fl, O’na iftirada bulunmufl olmazm›s›n? Kendi nefsimizin kötülüklerine tabi olup, nefsimizin bize hep hakl› gösterdi¤i kötülüklerin vebalini, Allah’u Teala’ya yüklersek bu ona karfl› bir haks›zl›k olmaz m›? Allah’u 48 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Teala bize sen git de bu kötü icraatlar› iflle mi diyor. Bizlere hep do¤ruyu gösteren, bizlere bir hayat verecek olan olaylar›, akl›m›z ermedi¤i için bize ac›y›p yol gösteren, Allah’u Teala’ ya yapm›fl oldu¤umuz kötülüklerden dolay›, ona suç isnat etmemiz, biz insanlara yak›fl›r m›? Onun için Allah’u Teala ayeti kerimesinde onlar hiç düflünmezlermi? veya bir ayet-i kerimesinde de, onlar hiç ö¤üt almazlar m› buyurmaktad›r. 14/52 ‹flte bu (Kur’an), kendisiyle uyar›ls›nlar, Allah’›n ancak bir tek ‹lah oldu¤unu bilsinler ve ak›l sahipleri iyice düflünüp ö¤üt als›nlar diye insanlara (gönderilmifl) bir bildiridir. 4/82 Hala Kur’an üzerinde gere¤i gibi düflünmeyecekler mi? E¤er o, Allah’tan baflkas› taraf›ndan gelmifl olsa idi onda birbirini tutmayan birçok tutars›zl›k bulurlard›. Bir de ayr›ca Allah’u Teala’ n›n bize verdi¤i akl› kullanmad›¤›m›z içinde hesaba çekilece¤iz. Ey insan! hayat›n boyu yaz›lan bir senaryonun oyuncusu olarak bir video band›n›n karfl›s›nda artist oldu¤unu unutma. Bu çekilen video band›n›n ahiret aleminde, karfl›na ç›kar›ld›¤›nda orda yapt›klar›nla bantda kendini seyretti¤inde bu ben de¤ilim diyemiyeceksin. Böyle bir inkarda bulundu¤unda Kur’an-› Kerim'de Allah’u Teala bir ayet-i kerimesinde Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 49 36/65 O gün onlar›n a¤›zlar›n› mühürleriz; Yapt›klar›n› bizlere elleri anlat›r, ayaklar› da flahitlik eder. Yevmi k›yamette flahitlik yapacak olan bu bedenlerimizin, bizden davac› olaca¤›n› hiç düflündün mü. Ey o¤ul! bir arkadafl›ndan ödünç araba alsan, onu hor kullansan, sa¤›n› solunu çarpsan, arkadafl›n veya arabas›n› ödünç veren insan, senden hesap sormaz m›? Bu bedenler de bizim bineklerimizdir. Bunu bize emanet olarak veren, mülk aleminde cisimle perdeleyen et ve kemi¤e bürüyen, Allah’u Teala bu emanetlerin hesab›n› bizden sormayacak m›? Öyleyse ey o¤ul! bize büyük de¤er veren ve yaratt›klar› içinde yaln›z insan› zat›na muhatap tutan, say›s›z sonsuz nimetlerini bizler için haz›rlayan ve sunan, bizleri emri ilahiyesi içersinde zevk ve sefa içersinde görmek isteyen Allah’u Teala’ya ne zaman dönüfl yapaca¤›z? Ona hamd ve senada bulunaca¤›z, zaman elde, can da bu bedende iken bir tevbe seni Allah’u Teala’ ya yaklaflt›r›r. Deme ki ben günahkar›m, benim yerim cehennemdir. Bir hadisi flerifte Resulü Ekrem ve Nebiyi Muhterem peygamber s.a.v. efendimiz buyuruyor ki; Kutsi hadistir. Sizin günahlar›n›z gökteki bulutlara da eriflmifl olsa, s›dd›k› kalp ile bir tevbe etti¤inizde, günahlar›n›z› haseneye, yani sevaba tebdil edilir buyurmaktad›r. Bizleri böyle nimetler için yaratan Allah’u Teala’dan flu fani dünyada, göz aç›p kapay›ncaya kadar olan bir ömür içersinde ahiret alemine arka dönerek, Allah’u Teala’n›n, dediklerine, kendi 50 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› nefsini tatmini için ça¤ d›fl› demek, Allah’u Teala’ya hakaret olmaz m›? Rab’bimiz bizi koruyacak kanunlar›n› bizlere bildirsin, bizim fleref ve haysiyetimize de¤er versin, bizi insan olarak eflrefil mahluk yaratarak en yüksek seviyeye ç›kars›n, bizde onun bu emirlerine ça¤d›fl› diyelim. Kendi bedenlerimizi haramda kofltural›m, onun bunun fleref ve haysiyetini yok edelim. ‹ç güdüseller gibi her önümüze ç›kanla, her hoflumuza giden kimselerle yat›p kalkal›m, sonra hevesimiz geçince bir baflkas›na dönelim, ne yapt›¤›n› bilmeyen, sonunun ne olaca¤›n› düflünmeyen, yaln›z bulundu¤u an› yaflay›p sonras›n› idrak edemeyen halimize de medeniyet diyelim. Yok böyle uydurma ve safsafata bir medeniyet olamaz. Bu olsa olsa kendini bilmeyenin, afla¤›l›k kompleksiyle yapm›fl oldu¤u kötülü¤ü, bir baflkas›na yald›zl› göstermesidir. Bu da deve kuflu misali gibidir. Deve kuflu düflman›n› gördü¤ünde bafl›n› kuma sokar, kendinin görünmedi¤ini zannedermifl. Zaman›m›z›n insanlar› da yapm›fl olduklar› ahlaks›zl›¤›, medeniyet zannederek, bir pislik içersinde aldanarak gitmektedirler. Halbuki medeniyet ise fendir, ilimdir. Yani icatlard›r. Her ilmin neticesinde, Allah’u Teala’ n›n ulviyetini görmektir. Dikkat edecek olursak, tüm yarat›lan hayvanlar, yapacaklar› vazifeler üzerine programl›d›rlar. ‹ç güdüselleriyle yapacaklar› vazifelerini bilmektedirler. Bu hayvanlar bu halleriyle kendi toplumlar›nda yaflar, vazifelerini yerine getirirler. Bunlar›n en flereflisi olarak yarat›lan insan, bu içgüdüsel halden s›yr›lm›fl ve insana bunun yerine iradeyi cüziye verilmifltir. Yani kendi yolunu belirleme flereflili¤ine nail b›rak›lm›flt›r. Öyleyse ey o¤ul! ‹nsan olarak di¤er yarat›lan mahlukatlarla, kandi aranda hiç k›yas yapmaz m›s›n? kendi yolunu belirleme Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 51 flereflili¤i karfl›s›nda sen hayvandan da adi ifller yapars›n. Aakl›n› kullanmazs›n. Kur’an-› Kerim'de Allah’u Teala bir ayet-i kerimesinde 8/22 Düflünmeyen sa¤›rlar ve dilsizler flüphesiz Allah kat›nda hayvanlardan daha kötü durumdad›rlar. 25/44 Yoksa sen, onlar›n›n ço¤unun gerçekten (söz) dinleyece¤ini yahut düflünece¤ini mi san›yorsun ? Hay›r, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca daha da sap›kt›rlar. Ey insan! Yerini bil, kendini bil ve tan›. Yolunu iyi seç. Allah’u Teala ganidir siz isteyin biz sizin kalplerinizin esrar›n› biliriz buyurmaktad›r. 5/7 Allah’›n sizin üzerinizdeki nimetini, hat›rlay›n. Allah’›n emrini dinleyin ve itaat edin. Allah’tan korkun. fiüphesiz Allah, bütün kalplerin esrar›n› bilmektedir. Bu durumda insanlar›n devaml› hem tevbe üzerinde olmalar›, hemde duada bulunmalar› laz›md›r. yine bir ayeti ke- 52 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› rimede Allah’u Teala 11/5 Bilesiniz ki onlar Peygamber’den, (düflmanl›klar›n›) gizlemeleri için gö¤üslerini çevirirler (gönüllerinden geçeni gizlerler). ‹yi bilin ki onlar elbiselerine büründükleri zaman dahi Allah onlar›n gizlediklerini de, a盤a ç›kard›klar›n› da bilir. Çünkü O kalplerin özünü bilendir. fiimdi ey insan Allah’dan istedikte Allah’u Teala’ da bize vermedi demeyelim. Bu flekilde Allah’u Teala’y› cimrilikle suçlam›fl oluruz. Biz Allah’dan ne istedikte Allah’u Teala bize o iste¤imizi vermedi. Allah’u Teala flöyle buyuruyor. Ben benden isteyenin istedi¤ini flan›mdan de¤ildir ki geri çevireyim. 2/186 Kullar›m sana, beni sordu¤unda ben onlara çok yak›n›m. Bana dua etti¤i vakit dua edenin dile¤ine karfl›l›k veririm . O halde benim davetime uysunlar ve bana inans›nlar ki do¤ru yolu bulsunlar. Ama onlara bazen vermedi¤im zaman Allah bana vermedi derler. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 53 89/16 Onu imtihan edip r›zk›n› daraltt›¤›nda ise Rab’bim beni önemsemedi der. Halbuki onlar bilmezler? Allah’u Teala bizleri imtihan için, hem kendimize hemde etraf›m›za karfl› bizleri flahit tutar. Bu durumda bizlerin nas›l davranaca¤›m›z›, bizlere gösterir. Birde ayr›ca Allah’u Teala kaderimiz d›fl›nda olanlar› bizlere vermeyip ahiret aleminde fazla bir sevap almak için, istedi¤imizi bu alemde vermez. Bizlerde ona sab›r göstermekle Ahiret aleminde kavuflaca¤›m›z nimetleri bir bilsek. fiimdi bu ayeti açacak olursak; Neyi bilmeyiz. Biz Allah’u Teala’n›n indinde akl› ermeyen bir çocu¤a benzeriz. Nas›l ki bir anne ve baba, çocu¤u için onun üzerine titrer ve her istedi¤ini yerine getirmeye çal›fl›r. Bazen de çocuk kendine zararl› olan bir fleyi ister, o zaman o anne ve baba çocu¤a istedi¤ini almazlar. Sevmedi¤inden mi almad›lar? Hay›r; Onu çok sevdi¤inden alacaklar› nesne ona zarar verece¤inden onu korumalar› için almad›lar. Bizlerde Allah indinde bir çocuk gibi oldu¤umuzdan, bize neyin zarar verip, vermeyece¤ini bilemeyiz. Bize zarar verecek kaderimiz d›fl›nda olanlar› da Allah’dan isteriz. Allah’u Teala’da bizleri çok sevdi¤inden ve korudu¤undan gelece¤imizi bilip, istediklerimiz bize zarar verece¤inden, bize onu vermez ve bizde akl›m›z ermedi¤inden Allah’u Teala’ya flikayette bulunuruz. Allah’u Teala’y› s›fatlar›z. ‹stedi¤imizi bize vermemekle suçlar›z. Ama o insan bir bilse! Allah’u Teala’dan isteyip de Allah’u 54 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Teala’n›n insana vermedi¤ini. ‹nsan ahirete intikal etti¤inde, yevmi k›yamette hesaba çekildi¤inde, bilmedi¤i birçok sevaplar karfl›s›na ç›kacak. Allah’u Teala’ya; Rab’bim ben bu sevaplar› ifllemedim, bunlar nedir dedi¤inde, Allah’u Teala ise o kuluna ey benim kulum, sen dünyada falan falan fleyleri benden istedin, onlar›n sana zarar verece¤ini, biz Azimuflflan bildi¤imiz için sana o isteklerini vermedik. Dünya hayat›nda vermedi¤im o isteklerine, sab›rda bulundun, bugün bunlar senin dünya hayat›nda isteklerinin karfl›l›¤›d›r buyuracakt›r. Burada akl›m›za flöyle bir soru gelebilir. Hani Allah’u Teala hep istediklerimizi verir bize kar›flmazd›, burada bize yaramayanlar› bize zarar verecekleri önlemifl olmuyor mu? Yukar›da dedik ki, bizler Allah’u Teala’n›n indinde çocuklar gibiyiz, Allah’u Teala’ya ahdimizi verdi¤imizde, yine ahdimiz nispetinde Allah’u Teala bizleri korudu¤u gibi, bizi çok seven Rab’bimiz, bize iltifatlarda bulunmak istedi¤indenir. Bu olaylar, Allah’u Teala’ya verilen ahdin karfl›l›¤› olarak, bizi verdi¤imiz ahde ulaflt›rmak için fazl›ndan kaderlerimiz d›fl›nda olan isteklerimizi bizlere vermeyip hem bir imtihan Hemde bir ikramd›r. Müslim ve gayri Müslim gözetmeksizin, insanlara ayn› hay›r karfl›s›nda ayn› iltifatlarda bulunan Allah’u Teala insanlar ölüm halinde Allah’u Teala’ya asi olarak gittiyse, yine bir ayet-i kerimesinde onlar›n yapt›klar› ifller bofla gitmifltir buyurmaktad›r. 11/16 ‹flte onlar, ahirette kendileri için ateflten baflka hiçbir Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 55 fleyleri olmayan kimselerdir. (Dünyada) yapt›klar› da bofla gitmifltir. Yapmakta olduklar› fleyler (zaten) bat›ld›r. ‹flte Allah’u Teala ayetini böylece insanlra aç›klar. ‹lahi emrini tutanlara da iltifatlarda, bulunur. Hâlâ m› düflünmeyiz, hâlâ m› nefsimizle oyalanmakla tefekkür etmeyiz. ‹nsan olarak flereflili¤imizi, haysiyetimizi ve di¤er yarat›lan mahluklara karfl› ulviyetimizi düflünmeyiz? ‹nsanlar Rab’binle olur Allah’u Teala’n›n dedi¤ini tutarlarsa, Allah’u Teala’n›n rahmetine nail olurlar. Burda bir misal verecek olursak; ‹nsanlar› bir devlet memuru kabul et, veya bir iflci. Bunlar iflverenin dedi¤ini yaparlarsa vazifesini baflar›yla yürütürlerse, böyle insanlar› taltiflendirirler. bizlerde bizi yaratan› unutmazsak, onunla olur dediklerini yaparsak, biz de hiçbir haks›zl›¤a maruz b›rak›lmadan. Allah’u Teala zat›nda yüceltir ve taltiflendirir. Bu taltif insanlar›n mükafatland›rd›klar›na da, hiç benzemez. Öyleyse yüce bir varl›k olan inlsanlar, ulviyetlerini koruyarak, nefsin hevas›na, fleytan›n i¤vas›na, mülkün varl›¤›na ve maddenin sevgisine bakmadan, tüm varl›klar› yaratan Allah’u Teala’ya dönerlerse, ahiret aleminin sonsuz huzurunu yakalarlar. Rab’bimizle var olup, O’nunla sonsuz varl›¤›m›z›, huzur içersinde bizlere vaad edilen cenneti âlâlarda idame ettirirler. 56 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› ÜÇÜNCÜ BÖLÜM RUH NED‹R? Allah’u Teala ayeti kerimesinde 17/85 Sana ruh hakk›nda soru sorarlar. De ki; Ruh Rab’bimin emrindendir. Size ancak az bir bilgi verilmifltir. Bu ayeti kerimeye göre, hiçbir kimse Ruh hakk›nda konuflamaz, yani ruh flöyledir veya böyledir söyleyemez. Bizim burada ruh hakk›nda konuflmam›z, baz› kimselerin bilinçsiz söyledikleri sözlere karfl›, bir cevap niteli¤indedir. Ayn› zamanda ruhumuzun mülk alemine nas›l geliflidir. Yoksa Ruhun oluflumu hakk›nda de¤ildir. Öyleyse bir evvelki konuda, Ruhun yaln›z insanda oldu¤undan bahsettik. Evet Ruh yaln›z insanda vard›r, baflka hiçbir mahlukta Ruh yoktur. Melaike’yi kiramda bile, neden insandan baflka hiçbir mahlukta Ruh yoktur sorusuna, yine daha önce söylemifl oldu¤um ve s›k s›k bu ayeti kerimeden sizlere bahsedece¤im diye söyledi¤im ayeti kerimeye göre. 95/4 Muhakkak ki biz insan› en güzel bir biçimde yaratt›k. Ben insan› en güzel surette yaratt›m, buyurdu¤u bu ayeti kerimeye göre, Ruh yaln›z insanda vard›r, külli ruh Allah’u Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 57 Teala’d›r. Zat›na muhatap tuttu¤u insana da, cüzisinden vermek suretiyle, onu hem zat›na muhatap tutmufl, Hemde çok güzel yaratm›flt›r. Yine bir evvelki konuda anlatt›¤›m gibi bizleri di¤er mahlukat›ndan, iç güdüsel duygulardan s›y›rarak, irade-i cüz’iyeyi vermifl, burada birçok s›rlar var, biz buran›n s›rr›na girmeyece¤iz. Bize laz›m olan bilgileri size aktarmaya çal›flaca¤›m. ‹flte biz insanlar, böyle yüce bir varl›k olarak yarat›lmam›z›n tek sebebi de, küllü ruhtan bir cüz-i olarak biz insanlarda bulunufludur. Allah’u Teala bizleri, mülk alemine göndermezden evvel, lahut aleminde Ruh’lar›m›z› yaratd›. Elesti bi Rab’biküm hitab›nda bizleri zat›na muhatap tutdu. Bizlerle ahitlefltikten sonra, biz insanlar›n, hangi zamanda mülk alemine gelece¤imizi, bizlere kainat› bir maket halinde gösterdi. Allah’u Teala seçmifl oldu¤umuz zamanlara bizleri programlad› ve bu ahitleflmeden sonra ruhlar›m›z›, Ruhlar›n kabirleri olan berzah alemine kald›rd›. Seçilmifl olan zaman geldi¤inde bizleri ana rahmine k›rk›nc› gün yerlefltirerek, mülk alemine gönderen, eksik s›fatlardan münezzeh olan Allah’u Teala, biz insanlar›n nas›l bir insan oldu¤umuzu kendimize ve etraf›m›za flahit tuturmak içindir. Onun içindir ki k›rk›nc› günden sonra bir kad›n çocu¤unu düflüremez. Zaten k›rk›nc› güne kadar da bir kad›n hamile oldu¤unu kolay kolay anlayamaz. Bu bak›mda Allah’u Teala yine bir ayeti kerimesinde. Vaktaki biz onlara emrimizle gir dedik. O bedenle ilgiyi artt›rd›. Rab’bini unuttu, habibim onlara Rab’binle geçen günleri hat›rlat. ‹flte bizlere elesti bi Rab’biküm hitab›nda Allah’u Teala’ya vermifl oldu¤umuz ahdin hat›rlat›lmas›d›r. Ruhlar bu aleme 58 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› gelirken, kisveli olarak gelirler. Yani ahiret aleminden örtülüdürler. Bu örtü perde örtüsü de¤ildir. Bu örtü bir bilgisayar›n program›na yüklenen baz› programlar› görmemek için ona flifre kondu¤u gibidir. Bu flifre girilmezse o bilgi sayar flifreli program› göstermedi¤i gibi bizler de bu bilgisayar gibi kisvelenmifliz. Bu kisveler alt›nda ahiret alemi unutturularak mülk alemi olan gayp alemine gelmifliz. Asl›nda ahiret aleminin bütün olaylar› bizlerde mevcuttur. Rab’bimiz bizleri ana rahmine koymadan evvel, Ruhlar›m›z› lahut aleminden ceberrüt alemine gönderir. Ceberrüt aleminde bizlere, ceberrüt nurundan bir kisve giydirir ve bu Ruh’a biz Sultani ruh deriz. Ceberut aleminden meleküt alemine gönderilince, meleküt aleminde meleküt nurundan bir kisve giydirilir, buna da ruhani ruh tabir edilir. Meleküt aleminden de mülk alemine gönderilince, bizi cisme bürür. Bunada baz› alimler hayvani Ruh diye tabir ediyorlarsa da biz buna cismani ruh diyelim. Her iki flekil de do¤rudur. Bir ayeti kerimesinde Allah’u Teala onlar yeryüzünde gezen dört ayakl›lar gibidir buyurmaktad›r. 8/55 Allah kat›nda, yürüyen canl›lar›n en kötüsü kafir olanlard›r. Çünkü onlar iman etmezler. 25/44 Yoksa sen, onlar›n›n ço¤unun gerçekten (söz) dinleyece¤ini yahut düflünece¤ini mi san›yorsun ? Hay›r, onlar hayvanlar gibidir, Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 59 hatta onlar yolca daha da sap›kt›rlar. Bu gibi insanlar› nazar-› dikkate alarak baz› Alimler hayvani ruh tabir etmifl olabilirler. Tüm yarat›lan varl›klar, mahluk, yaln›z Allah’u Teala matlup’dur. Yani murad› nisbetinde yaratand›r. Biz de diyoruz ki, 95/4 Muhakkak ki biz insan› en güzel bir biçimde yaratt›k. Ayeti kerimesine göre mülk aleminde olan insanlar, mülke gönderildi¤inde cismani perdeye bürünürler, bu bak›mdan bu Ruh’a cismani Ruh demek daha uygun düfler. Bu bak›mdan her insan›n Ruh’u, yeryüzünde et ve kemik cesedinin, görünümünün ayn›d›r. Nas›l ki bir barda¤a bir su koyarsan, o bardakdaki su bulundu¤u barda¤›n fleklini ve rengini al›rsa, vücudunda dörtte üçü su oldu¤undan, bedenimiz Ruh’un flekline bürünüvermifltir. Allah’u Teala bizleri ruhumuzun ayn› yaratm›fl ve Ruh’umuzun benzeri olarak mülk alemine gelmiflizdir. Bir insan aynaya bakar da nas›l ki, t›pa t›p kendisinin ayn›s›n› görürse, beden de t›pat›p Ruh’un ayn›s›d›r. ‹nsan mülkte bir halife oldu¤una göre, Allah’u Teala biz sizi yeryüzünün halifeleri k›ld›k buyurdu¤unda! 6/165 60 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Sizi yeryüzünün halifeleri k›lan, size verdi¤i (nimetler) hususunda kiminizin kiminizden derecelerle üstün oluflu ile birbirinizle denenirsiniz. fiüphesiz Rabbin cezas› çabuk oland›r ve gerçekten o, ba¤›fllayan merhamet edendir. 10/14 Nas›l amel iflledikleriniz görmeniz için. Sonra onlar›n ard›ndan sizi yeryüzünde halifeler k›ld›k. ‹nsan vefat ederde, ahirete intikal ederse, bir daha onun geri dönüflü yoktur. Yani baz› dinde bilgisi olmayanlar, lakin Allah’u Teala Kur’an-› Kerimde onlar›n bilgileri olmad›¤› halde her inatç› fleytana tabi olurlar buyurdu¤u ayet-i kerimesine göre hareket edenler. 22/3 ‹nsanlarda, bilgisi olmaks›z›n Allah hakk›nda tart›flmaya giren ve her inatç› fleytana uyan bir tak›m kimseler vard›r. Bu gibi insanlar›n bilgileri olmad›¤› gibi, bafl olma sevdas›na düflenler, veya dünyevi ç›karlar› peflinde koflanlar, veya gurur ve kibir alt›nda her inatc› fleytana tabi olanlar, yalan yanl›fl ruhlar hakk›nda konuflur dururlar. ‹nsanlar›n hangilerinin ruhlar hakk›nda bilgileri var da, ruhlar hakk›nda konuflup duruyorlar. Ölen insanlar›n ruhlar›n› geri getiriyorlar, hayvanlara veya canavarlara sokuyorlar. Her önüne gelenler her gün ruhlar hakk›nda birfleyler yaz›yor ve söylüyorlar. Ondan sonra da ortaya atd›klar› safsafatalar›n› tart›fl›yorlar. O tart›flmadan kimi dünyevi ç›kar sa¤l›yor, kimi nefsini tatmin etmeye çal›fl›yor, bir söylev olsun diye söyleflip Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 61 duruyorlar. Ama flunu unutma ki ey o¤ul! Bu alemi eksiksiz yaratan Allah’u Teala her devirde bir alim ç›kar›r ve senin söylediklerine onlar›n eli veya dili yetiflmese de, sana güler dururlar veya cehlinden dolay› çekece¤in azab› düflündükçe, üzülür dururlar. Peygamber Efendimizin bir hadisi flerifi burada akl›ma geliyor. Bir mümin eline, beline, diline hakim olmal›d›r. Buyuruyor. Bir fley söyledi¤in zaman bilgini membalara dayand›rarak söyleyebiliyorsan söyle, yoksa diline sahip ol. Demek oluyor ki insan›n Ruh’u yeryüzüne geldi¤inde kendini ahdi nispetinde Allah’u Teala’ya flahit tutar. Ahirete intikal ederken, yani ölüm halindeyken Allah’u Teala flöyle, buyurur. ‹nsan›n can› bo¤az›na gelip dayand›¤›nda, elinizdeyse o can› geri çevirseniz ya, biz mi kudretimizle ona yak›n›z, yoksa siz mi. 56/83 Hele can bo¤aza dayand›¤› zaman, 56/84 O vakit siz bakar durursunuz. 56/85 (O anda) biz ona sizden daha yak›n›z, ama göremezsiniz. 62 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 56/86 Madem ki ceza görmeyecekmiflsiniz, 56/87 Onu (can›) geri çevirsenize, flayet iddian›zda do¤ru iseniz. ‹nsan ölüm halindeyken Allah’u Teala insanlara lay›k olduklar› yerleri gösterir. ‹nsanlar dünya hayatlar›n› yaflarlarken Allah’u Teala’n›n emrine karfl› ç›kanlar›n yerlerinin bir azap yeri oldu¤unu gördüklerinde, Rab’bimiz bizi tekrar dünyaya gönder bak biz sana nas›l ibadet edece¤iz derler. Rab’bimiz ise biz sizi bir kez de¤il birkaç kez daha dünyaya geri göndersek siz yine ayn› ifli ifllersiniz buyurur. 23/99 Nihayet onlardan (müflriklerden) birine ölüm gelip çatt›¤›nda Rab’bim der beni geri gönder. 23/100 Ta ki bofla geçirdi¤im dünyada iyi ifl (ve hareketler) yapay›m. Hay›r! Onun söyledi¤i bu söz (bofl) laftan ibarettir. Onlar›n önlerinde ise yeniden dirilecekleri güne kadar (süren) bir Berzah vard›r. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 63 Bu son ayeti kerimeyi biraz açaacak olursak. Tevbeleri çokca kabul eden Allah’u Teala, niçin ölüm halindeyken insanlar›n tevbelerini kabul etmiyor? Birincide, insan vefat ederken, can bo¤azla bedenin birleflti¤i oylum yerine geldi¤inde, Allah’u Teala o kimsenin tevbesini art›k kabul etmez. Bir rivayete göre de can insanlar›n bo¤az›nda horoz kemi¤ine geldi¤inde, o kimsenin tevbesini kabul etmez. Art›k vakit dolmufltur. Ona tan›nan süre tamam olmufltur. O kimse kesin olarak ölece¤ini anlam›flt›r. Allah’u Teala bu insana inkar etdi¤i veya flüphede kald›¤› alemlerin hak olduklar›n› gösterir. Allah’u Teala kullar›ndan hiç birine ay›r›m yapmaz. Öleni bir daha geri döndürmez. E¤er döndürseydi Allah’u Teala bir kimsenin sonundan nas›l gidece¤inden habersiz olurdu ki, ola ki bu insan bana döner diye, ona zaman tan›rd›. Halbuki bizler, ahdimizi verdi¤imizde, bir video band› kabul et, bu video band›na bir olay›n çekimini yap, hangi televizyonda oynat›rsan oynat, hep o çekimin ayn›s›n› görür ve o bant bir tekerrürden ibaret olur. Bu bak›mdan Rab’bimize ahit verdi¤imizde, o bizim ona nas›l ahit verdi¤imizi bildi¤i için, o, video kaseti gibi bize karakterimizi ifllemifl, bu bak›mdan biz, bir kez de¤il bir çok kez daha bu aleme geri gelsek, hep ayn› iflleri tekrar eder dururuz. Bu bak›mdan Allah’u Teala bir ayet-i kerimesinde, biz sizi birkaç kez daha mülk alemine göndersek siz yine ayn› iflleri ifllersiniz buyuruyor. Peygamber Efendimiz bir hadisi flerifinde, Bir çocuk ana karn›nda iken flaki mi, yoksa muttaki mi bellidir. Buyuruyor. Buna göre sahabeyi kiram. Resulü Ziflan›m›z’a öyleyse bir çocuk ana karn›ndayken flaki veya, muttaki ise, biz dünyaya 64 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› geldi¤imizde hiçbir ifl yapmayal›m. fiaki isek flaki, muttaki isek muttakiyiz deyince, Peygamber Efendimiz cevaben, Allah’u Teala, flaki’ye flaki yollar›n›, muttaki’ye muttaki yollar›n›, kolaylaflt›r›r. Buyuruyor. Ey o¤ul! Bir bak nefsin hangi yolda seni sürüklüyorsa, sen o yolda güç ve kuvvet sahibi oluyorsun. Onu yapmaya azimli oluyorsun. Buradan da bir nebze insan Allah’u Teala’ya verdi¤i ahdinin f›trat›n› az çok ç›kar›r. Hal böyle iken, bir insan ölür, onun Ruh’u kabz olurda, o Ruh dünyaya tekrar nas›l dönerde baflka bir cesede girer? Bir evvel ki ayeti kerimede de demiyor mu Allah’u Teala; (Ta ki bofla geçirdi¤im dünyada iyi ifl (ve hareketler) yapay›m. Hay›r! Onun söyledi¤i bu söz (bofl) laftan ibarettir. Onlar›n önlerinde ise yeniden dirilecekleri güne kadar (süren) bir Berzah vard›r). Öyle ise bilmedi¤in bir ilmi, hele Allah kelam›n› akl›nla flumullendirerek, ruhlar› gabz olanlar›, ahirete intikal edenleri, nas›l dünyaya geri getirip tekrar gönderebiliyorsun. Bunu söylerken bu insan ihlasl› de¤ildir. Hesaba çekilece¤i mahkemeyi kübra gününden flüpheli oldu¤undan, bir suçlunun suçu iflleyip, bir beldeden di¤er bir beldeye kaçarak, kaçt›¤› beldede kendisini hür hissetti¤i gibi, bu insanda kendisini dünya aleminde hür zanneder. Her nefis sahibi ölümü tadacak ayeti kerimesini bilmesine ra¤men, dünyan›n iflvesi nefsin hevas› ve fleytan›n i¤vas› bu insana hofl gelir. Bu hal üzere yaflayan o inkarc› zalim. Nefsinin kibrinden, yandafllar›n›n kendisini övmesinden hofllanarak, bir anl›k gururuna kap›larak kendisini mahveden insan durumuna düflürür. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 65 Bu insanlar, insan suretlerini temsil ederlerken, bilmedi¤i bir ilimle ruhlar› dünyaya geri getirip götürenler, insanlar› yan›ltanlar, fleytana müritlik yapanlar, bu insan kisvesi içersinde Allah’u Teala’n›n ayetlerine arkalar›n› dönerek bile bile ayetleri inkara kalk›flarak, bir kibir ve gurur içerisindeki yaflamlar›yla, Allah’u Teala’n›n insan› Zat’›na muhatap tutarak, en güzel bir biçimde yaratma gayesine uygun düfler mi? ‹nsanlar›n Ruh’lar› t›pat›p bedenlerinin benzeridirler. Bu duruma göre ve bedeni Ruh’un s›fat›na büründü¤üne göre, ak›llar›nca tekrar Ruh’lar› dünyaya getirenler, hep ayn› flah›slar› dünyaya getirmifl olmazlar m›? Dünyadan bir giden bir daha o flahsa benzeyen gelmedi¤i gibi, hemde bu insanlar dinde ne kadar ilimsiz olduklar›n› ve bilmedikleri fleylerin peflinde, bir hayal ürünü ürettiklerini bir bilselerdi. ‹nsan dünya hayat›nda vadesini doldurup ahirete intikal etti¤inde, o kimsenin, Ruh’u nas›l ki, ilk yarat›ld›¤›nda Allah’u Azimuflflan ve Tekaddes hazretleri ile ahitleflip, s›ras› gelene kadar berzah aleminde beklemiflse, yine Berzaha yerine giderek orada ahiret aleminde bedenlerimizin tekrar diriltilece¤i güne kadar beklerler. Bu sefer Ruh’lar; K›yametin kopmas›n› ve ahiret aleminde Mahkeme-i Kübra’n›n kurulmas›n›, her insan›n yapt›¤› ile hesaba çekilecek olan zaman›n› beklemesi devri bafllar. Ey O¤ul! Ak›ll› ol, iyi düflün ve tefekkür et. Allah’u Azimuflflan vetekaddes hazretleri her türlü eksik s›fatlardan münezzehtir. Allah’u Teala’y› akl›m›za vurup da O’nu akl›m›za s›¤d›ramay›z. Akl›m›zca nice hakl› gördü¤ümüz olaylarda haks›zl›¤›m›z› idrak etmiflizdir. Yan›ld›¤›m›z› anlam›fl›zd›r. 66 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Nefsimizde bir kurtulufl yolu arama içersinde Allah’u Teala’y› akl›m›zca haks›z bulup s›fatlayamay›z. Ç›kmaza girdi¤in olaylarda aray›fl içinde ol. Allah’u Teala’n›n yeryüzünde alimleri bitmez. Bilmedi¤in mevzular› bu alimlerden ö¤ren. Birinden tatmin olmazsan bir baflka alimden soruna muhakkak bir yan›t bulur, tatmin olursun. Bir cebir hesab› ki, denklemler kurar, o cebri veya hesab› çözmeye bafllars›n. Lakin bilmedi¤in bir denklemin, cebir hesab› karfl›na ç›kt›¤›nda bocalars›n, bildi¤in denklemlerle de çözmeye kalkar, akl›na göre bir yol tutturursan yan›l›rs›n. O zaman o denklemi bilen alimi bulman laz›m ki, denklemi ö¤renesin ve sorunu çözesin. Bu bak›mdan baz› insanlar›n anlatt›¤›, asl› astar› olmayan lakin hoflumuza gitti¤i için pefline tak›lan insanlardan olmayal›m. Birde baz› insanlar, seanslar yaparak Ruh’u ça¤›r›yoruz diyorlar. Onlar, medyumlar, Ruh’u ça¤›rabilecek kadar bir güce sahip iseler, kendi Ruh’unu Azrail Aleyhisselam almaya geldi¤inde kendi Ruh’una sahip olup ölümsüzlü¤ü yakalas›n ya. Bunlar yani o medyumlar, birer cinliye kap›lm›fl zavall› insanlard›r. Cinlinin tuza¤›na düflmüfl ve ne yapt›¤›n› bilmeyen acizlerdir. Allah’u Teala bir ayeti kerimesinde 72/6 fiu da gerçek ki, insanlardan baz› kimseler, cinlerden baz› kimselere s›¤›n›rlard› da, onlar›n taflk›nl›klar›n› artt›r›rlard›. Bu ayeti kerimeye göre, Ruh ça¤›r›yorum diyen zavall› medyumlar, cinlerin tuza¤›na düflmüfl, birer aciz ve günahkardan baflkalar› de¤illerdir. ‹slam; iradesine sahip oland›r. ‹rade ‹slam’›n nurundand›r. Öyle ise iyi bilesin ki, bir insan vefat etti ise onun Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 67 Ruh’u bir daha dünyaya ne gelir ne baflka bir cesede girer, nede seninle konuflmas› olur, rüya alemi müstesna. Ölen insanlar› rüyalar›m›zda görürüz. Çünkü rüya aleminde bizde cesetle de¤il, Ruh’umuzla gördü¤ümüz için, Allah’u Teala’n›n müsaade etti¤i kadar baz› ölen yak›nlar›m›z› veya baflkalar›n› görebiliriz. Bu hal ruhun dünyaya gelip de medyumun Ruh ça¤›rmas›na benzemez ve hiçbir biriyle uzaktan yak›ndan benzerlikleri de yoktur. Bir nebze buray› bu kadar anlatt›ktan sonra Ruh’taki hasletlere geçelim. Allah’u Teala Ruh’u yaratt›ktan sonra Ruh’a nefsi ve can› veriyor. Bu bak›mdan Ruh, Nefis,can birdir. Ten ayr›d›r. Burada yine Yunus emre Hazretlerinin beytinden bir beyit akl›m›za geliyor. --- Tenler ölesi --- Canlar ölesi de¤il Yukar›da söyledi¤imiz gibi, bunun da s›rr›na girecek de¤ilim. Bize laz›m olan› sizlere aktarmaya çal›flaca¤›m. Hemen buradan da flunu anl›yoruz ki, canlar ölmedi¤ine göre, can ve nefis, Ruh’da oldu¤una göre, ölümümüz varl›¤›m›z›n sonu de¤ildir. Asl›nda ilk bafllang›ç noktas›na geri ad›m at›fl›m›zd›r. Baz› fluursuz insanlar der ki, öldükten sonra bir daha hayat yoktur. Kur’an-› Kerimde Allah’u Teala bize flöyle buyuruyor. 36/77 ‹nsan görmez mi ki, biz onu meniden yaratt›k. Bir de bak›yorsun ki, apaç›k düflman kesilmifl. 68 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 36/78 Kendi yarat›l›fl›n› unutarak, bize karfl› misal getirmeye kalk›fl›yor ve; flu çürümüfl kemikleri kim diriltecek? diyor. 36/79 De ki onlar› ilk defa yaratm›fl olan diriltecek. Çünkü O, her türlü yaratmay› gayet iyi bilir. Allah’u Teala Ruh’u yaratt›¤›nda ona; Ben sana öyle bir nesne verece¤im ki, ona sahip oldu¤un, hükmünü geçirdi¤in müddetçe, seni yüceltirim. Ama ona uyar, onun peflinde gidersen, seni zelil ederim buyuruyor. Bu vermifl oldu¤u nesne de nefistir. fiimdi s›ras› gelmiflken bir nebze de nefsin tarifini yapal›m. Yiyip, içip, cima yap›p üreyen, hareket edip yer de¤ifltirebilen, varl›¤›n› korumak için, bilinçli veya iç güdüsel, kendini koruma hasletine sahip olan, hoflland›¤› nesneye sahip olma arzusu duyan, nesne nefistir. Allah’u Teala’n›n nefse koymufl oldu¤u bu hasletlerle bu nefis sahipleri bu flekilde varl›klar›n› koruyarak idame ettiriyorlar. Dünyaya ba¤lan›yorlar. ‹flte nefis, yarat›lan varl›klar›n yaflam›n›n idamesi ve üreyebilmesi içine s›rf bu flekilde yarat›lm›flt›r. Onun terbiyecisi ise Ruh’dur cüzi olarak da terbiyecisi cand›r. Bu bak›mdan islam› yaflamayanlara Kur’an-› Kerim’de evlatlar›n›z ‹slam’› yaflam›yorsa ona bir fleyler vaad edin, olmazsa biraz azarlay›n, o da olmazsa hafiften can› biraz ac›yacak flekilde dövün Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 69 buyuruyor. Hayvanlarda ise onlar› terbiye için, ya hayvan›n sevdi¤i nesneleri o hayvana vererek onu yapaca¤› ifle a›flt›r›rlar veya canlar›n› ac›tarak, hayvanlar› korkutarak, o flekilde terbiye ederler. Ama Eflref-ül Mahluk olan insan, irade-i cüziye ile varl›¤›n›, yani nefsini terbiye eder. Bir nebzede insan nefsinin hallerinden bahsedelim. NEFS‹N YED‹ HAL‹ VARDIR 1. Nefsi Emmare, 2. Nefsi Levvame, 3. Nefsi Mülhime, 4. Nefsi Mutmainne, 5. Nefsi Raziye, 6. Nefsi Marziyye, 7. Nefsi Safiye Bunlar nedir. Bunlar› da k›saca tan›yal›m ve konumuza devam edelim. 1. Nefsi Emmare’sinde insan, namaz k›lmaz, oruç tutmaz, hacca gitmez, zekat vermez, yani Müslüman’›m der ‹slam’›n hiçbir flart›n› yerine getirmedi¤i gibi, bu kimse içki içer, kumar oynar, zina yapar, haram yer, yalan söyler, lafa geldi mi sen benim kalbime bak kalbime der, kendi kelam›yla kendisini cennetin ortas›na gönderir. Bu Nefsi Emmaredir. 2. Nefsi Levvame : Bunun iki yüzü vard›r. Bir yüzü Nefsi Mülhime’ye dönüktür. Bir yüzü de Nefsi Emmare’ye dönüktür. Bu makamda insan, namaz k›lar, oruç tutar, hacca gider, zekat verir, yani ‹slam’›n flart›n› yerine getirmeye çal›fl›r. E¤er bu insan, takvaya yönelirse ki, Kur’an-› Kerimde Allah’u Teala biz size iki elbise gönderdik, birisi edep yerlerinizi örten elbise, ikincisi ise 70 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› takva elbisesidir, siz takvaya yönelin buyurmaktad›r. 7/26 Ey Ademo¤ullar›! Size ay›p yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise yaratt›k. Takva elbisesi... ‹flte o daha hay›rl›d›r. Bunlar Allah’›n ayetlerindendir. Belki düflünüp ö¤üt al›rlar (diye onlar› indirdi.) Takva ise flüpheli fleylerden kaç›nmaya denir. Bu taktirde insan takvaya yönelirse Nefsi Mülhime’ye yükselir. 3. Nefsi Mülhime de ise insan ufak bir velidir. Kerametler kap›s›d›r. Burada Allah’u Teala bu kuluna baz› hasletler verir. Onun ibadetlerinin karfl›l›¤› olarak adeta dünyada iken mükafatland›r›r. Bu insan tayyi mekanda olur, keramet de gösterir. Burada insan nefsine hakim olabilirse, Nefsi Mutmainneye yükselir. Lakin çok kifli burada bu makamda, nefsi bu gibi hallerden hoflland›¤› için tak›l›r kal›r. Buradan geri de dönebilir. 4. Nefsi Mutmainne ise insan›n mümin s›fat›d›r. Burada biraz derinden bahsedece¤iz. Çünkü Allah’u Teala mutmain olan nefse. 89/27 Ey mutmain olmufl nefis. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 71 89/28 Sen O’ndan hoflnut O’da senden hoflnut olarak Rab’bine dön. 89/29 (Seçkin) kullar›m›n aras›na kat›l. 89/30 Ve cennetime gir. Buray› biraz daha açal›m, bu makama ç›kan insanlar Allah’u Teala’n›n cemaliyle karfl›lafl›rlar. Bu kullar burada üç zümreye ayr›l›rlar. 1- Rab’b›n›n cemaline vak›f olan bu kul, ak›l, siklet ve terazisi çekmez meczup olur. 2- Rab’b›n›n cemaline vak›f olan bu kul da flaflk›nl›ktan lal olur (yani konuflamaz hale gelir) 3- Rab’b›n›n cemaline vak›f olan bu kul da, irflatç› olarak Allah’u Teala’n›n kullar› üzerine, zahiri ve bat›n› vazifeli olarak dönüfl yapar ki, buna da fleyh denir. Bunlar Allah’u Teala’n›n kullar›n› nefsi ve ilmi terbiye ederek, edep üzere hep beraber Allah’u Teala’ya kulluk vazifelerini ifa etmeye çal›fl›rlar. Dünyevi ve uhrevi vazifelerini bilir ve ona göre hareket ederler. Burada akl›m›za flöyle bir soru gelebilir. 72 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Allah’u Teala görünür mü? Hazreti Musa’ya tur Da¤›nda tecelli etti de Tur da¤› yerle bir oldu olur mu böyle fley. Asl›nda Allah’u Teala ben kulumun zann› indindeyim, beni nas›l zannederse ben oyum buyurur. Hazreti Musa han›m›yla çölde yolculuk yaparken so¤uk çöl gecelerinde üflürler. Kendilerine ›s›nacak atefl laz›m oldu¤undan ben bir atefl görüyorum oraya gideyim belki size ordan atefl getiririm der ve atefle do¤ru ilerler. Allah’u Teala’y› evvel atefl fleklinde görür. Bu durumda Hazreti Musa dünyadayken Allah’u Teala’y› zann› indinde görürse, Manen veya rüya alemiyle insan Allah’u Teala’n›n tecelliyat›na vak›f olamaz m›? Ey benim ‹slam kardeflim; sen uykunda rüya görüyorsun, bedeninin görmedi¤i ve gezip tozmad›¤› yerlerde gezip tozuyor ve uyan›nca rüyanda gördüklerine gördüm diyorsun, yalan m› söylüyorsun? Veyahut bafl gözünle görmedi¤in bu yerleri, neylen gördün? ‹flte kendini yetifltiren, bu makama ç›kan insan, bu hasletlere sahip olur. Onun Ruh’u güç kazanm›flt›r ve ya¤aza hali dedi¤imiz hallerde o, oturdu¤u yerde insan›n televizyon ve sinema seyredifli gibi, ölüm ötesi alemleri seyreder. Bunlardan haberi olmayan fleyhlik yapamaz. Ancak hocal›k yaparlar. Burada Peygamber Efendimizin bir Hadisi fierifini de ekleyebiliriz. Benim ümmetimin velisi beni ‹srail kavmi Peygamberleri gibidir, dedi¤i insanlard›r. Yoksa zahiri alimlerin söyledikleri gibi, ben peygamber varisiyim deyip, kendinden haberi olmayan insan, nefsini ›slah edememifl, al›flkanl›klar›yla kucak kuca¤a yaflayan insan. Ak›l kapasitesi, ölüm ötesi olan alemleri idrak edemedi¤inden, akl›yla yan›lg›lara düflen insan, ben peygamber varisiyim derse. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 73 Peygamber varisli¤ine sana daha çok var. Allah’u Teala cümlemizi böyle büyük mertebelere erdirsin. 5- Nefsi Raziye : Bu makamda insan, Allah’u Teala’n›n ilmine vak›f olur. Allah’u Teala onu bu makamda ilmiyle flereflendirir. ‹flte bat›n› ilim denilen olay , bu makamda bafllarki, buna ilmel yak›n da denir. Bunun manas› ise Allah’u Teala bu kuluna zat›n›n yüceli¤ini, kiflinin acziyetini, Rab’b›n›n ilmiyle kainat› kuflatmas›n›n diledi¤i kadar›n›n hikmetlerini verir ki Er Rahman suresinde: 55/1 O Rahman! 55/2 Kur’an’› ö¤retti. 55/3 ‹nsan› yaratt›. 55/4 Ona aç›klamay› ö¤retti. ‹flte bu iç duygular›n geliflimidir ki, kiflinin idraki artar, ak›l kapasitesi büyür. Allah’u Teala biz sizin çekemeyece¤iniz yükü 74 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› sizin s›rt›n›za vurmay›z buyuruyor. Onun için Allah’u Teala o kulunun arzusu içersinde idrak›n› artt›r›r. O insan görece¤i alemlerin sikletine, bu kapasite ile tahammül eder. 6- Nefsi Marziyye: Rab’b›m›z›n yüceli¤i karfl›s›nda, o insan bu makamda Allah’u Teala ile murakabe halindedir. Bu makama ç›kt›¤›nda, nereye baksa insan elinden ç›kmam›fl ve bu tabiat dedi¤imiz olay›n yarat›l›fl›nda, her ne görüyorsa, kurdundan, kuflundan, nebat›ndan, tüm yarat›lan varl›klarda, Allah’u Teala’n›n eflsiz yaratma gücünü seyreder. Nas›l ki bir ressam, bir resim yaparda harikalar aras›na girerse, o resimden anlayan insan ona hayran, hayran bak›p o, resmi yapana bir hayranl›k duyarsa, Allah’u Teala’n›n yaratt›klar›na da, insanlar böylece hayranl›k duyarak, her yerde haz›r ve naz›r olan Allah’u Teala’y› zahiren mezahir hayranl›kla seyrederler.Varl›¤›n› mülk alemine, yaratma sanat›yla sergilemesini, akl› olan insana varl›¤›n›n ispat›d›r. Burada bu insan. Allah’u Teala’n›n baz› s›rlar›na da vak›f olur. Yine bu makamda insan, kutup ve müçtehit olur. Burada söylenecek daha çok kelam var, bizim flimdilik bu kadarla yetinmemizde yarar var. 7- Nefsi Safiye: Bu makamda insanlar çok az olurlar. Bir tane veya iki tane. Bazen de bulunmazlar. Bunlar her iki yüz senede bir zuhur eder. Nefsi Safiye’ye yükselen insan Kutbul Aktab’d›r. Bütün kutuplar kendisine yard›mc›d›rlar. Bu zat›n yeryüzündeki vazifeleri çoktur. Bunu k›sa bir kelamla ba¤lay›p dersimize dönelim. Allah’u Teala yeryüzünde tasarruf hakk›n› ona vermifltir. Bunun murad› Allah’u Teala’n›n indinde muteber görür. Bu zat Nefsi Emmare ile Nefsi Safiye aras›nda her insana Allah’u Teala’n›n yollar›n› gösterir. Bunu da bu kadar bildikten sonra yine mevzuumuza döne- Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 75 lim. Bir Ayet-i Kerimede Allah’u Teala biz sizi iki kez diriltir iki kez öldürürüz buyurmaktad›r. 40/11 Onlar Rab’bimiz, bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin. Biz de günahlar›m›z› itiraf ettik. Bir daha (bu ateflten) ç›kmaya yol var m›d›r? Derler. Bu ayeti kerimeyi biraz açacak olursak; Lahut aleminde ruhlar halindeki yarat›l›fl›m›zdan sonra, ilk dirilme yeri mülk alemidir. ‹kinci diriltme yerimiz ise öldükten sonra ahiret aleminde olacakt›r. Yine birinci ölüflümüz burada dünyada olacak, ikinci ölüflümüz ise ahiret aleminde, bedenlerimizin tekrar ölüflü olacakt›r. Buray› biraz etrafl› açal›m. ‹nce bir mesele oldu¤undan yanl›fl anlafl›lmas›n. Ruh’lar hiç ölmezler. Ruh diridir. Bu bak›mdan ölüm bedenler üzerinedir. Burada ruh’i olarak ölüm akl›m›za gelmesin. Daha evvel Yunus Emre hazretlerinin bir beytini söylemifltik, tenler ölesi, canlar ölesi de¤il. Bir mevzuumuzda da, Ruh, nefis ve can bir, ten ayr›d›r dedik. Yine bir mevzuumuzda da Allah’u Teala bize cüz-i sinden, yani Ruhundan cüz-i bir Ruh verdi, külli Ruh Allah’u Teala’d›r dedik. E¤er ruhlar üzerine ölüm olsayd› ahiret aleminde cennet ve cehennemin bakili¤i ortadan kalkar, Allah’u Teala’n›n flu Ayeti Kerimesine ters düflerdi. Onlar cehennemde azab› görünce, helak diye ba¤›r›rlar. Yani ölüm nerdesin. Bir daha ölüm yoktur. 84/11 76 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› “Art›k helak diye ba¤›r›r.” Yine bir Ayet-i Kerimesinde onlar nice bin y›l yand›ktan sonra biz onlar›n duyular›n› kald›raca¤›z, tatmaz ve hissetmez olacaklar buyurmaktad›r. Bu durumdan bizleri ve cümle ümmeti muhammedi Allah korusun Demek ki Ruh’lar üzerine ölüm yoktur. Hem Ruh’en ölüm olsayd›, burada bize cüz-i sinden veren Allah’u Teala da, hafla ölümlü olurdu. O ezel ve Ebed Bakidir. O huvel evvelu vel ahiru vezzahiru vel bat›nd›r. Yani Allah’u Teala evvel ve ahir, zahir ve bat›nd›r. Ahiret alemininin de sahibidir. Murad edip bizleri yaratt›¤›ndan, bizlere de cüz-i sinden bin ruh verdi¤inden dolay›, bu bak›mdan bizlerde O’nunla ölümsüzüz. Ahiret aleminde bir daha ölüm yoktur. Ahiret aleminde cennet ve cehennem baki oldu¤undan bizlerde ahiret aleminde bu durumda ölümsüz ebedi varl›klar›z. Dirilme ve ölüm olay› do¤rudan do¤ruya cesetler üzerinedir. Allah’u Teala bizleri yaratma sanat›n›n zirvesinde yaratm›flt›r. Eksik s›fatlardan münezzeh olan Allah’u Teala , bizleri elesti bi Rabbüküm hitab›nda zat›na muhatap tutarak, bizlerle ahitleflmifltir. Kendimizi kendimize flahit tutturmas› ve nas›l bir insan oldu¤umuzun ispat› için bizleri mülk alemine göndermifldir. Allah’u Teala ayeti kerimesiyle; Biz sizleri iki kez diriltir iki kez öldürürüz buyurmas›yla, bizlere yukardaki sat›rlarda anlatm›fl oldu¤um durumlar› hat›rlatmaktad›r. Demek oluyor ki insanlar öldükten sonra bu insanlar›n Ruhlar›n›n birdaha dünyaya gelip gitmeleri, ölme veya dirilmeleri yoktur. Allah’u Teala murad etti Ruhlar›m›z› yaratt›. Bir kez bu aleme, kendimizin ispat› için geliriz. Ondan sonra yapt›klar›m›zdan hesaba çekiliriz. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 77 Burda yeri gelmiflken bedenlerimizin durumundan da bahsetmede yarar görüyorum. Bedenlerimiz, ‹slam f›trat› üzerine yarat›lm›flt›r. Allah’u Teala bedenlerimizi yarat›p, ona, sana öyle bir binici verece¤im ki, kay›ts›z flarts›z ona itaat edeceksin. Buras›n› biraz daha açal›m. Yani Allah’u Teala’n›n yaratma gücünün büyüklü¤üdür ki, kifli Ruh’unu de¤il bedenini görür. Orada kal›r, her fleyi bedeniyle yapt›¤›n› zanneder ve kendini beden olarak cismani görür. Bu bak›mdan iflin özünü idrak edemez. Bir fabrikan›n son model arabalar›n› düflün, hep ayn› marka, ayn› model, biri birinden daha iyi, öbürü öbüründen daha kötü diyebilir misin? Bunlar fabrikadan sat›l›r. ‹nsanlar binek olarak bunlardan altlar›na al›rlar. Kimi gider uçurumdan yuvarlar, kimi baflkas›yla çarp›fl›r, kimi de kaza yapmadan devam eder. Bu devrilen arabalar, kaza yapan arabalar, devrildi diye, kaza yapt› diye arabalar hesaba çekilir mi? Onu kullanan›n hatalar›ndan bu ifller meydana geldi. Arabay› suçlayabilir misin ? ‹flte bu bedenler de bizlerin binekleridir, bedenlerimizi suçlayamay›z. Bu bedenleri idare eden o Ruh’lar suçlanacak, ceza ve taltif göreceklerdir. Bundand›r ki Allah’u Teala Ruhlar›m›z› muhatap tutarak ayetlerini bize aç›klamaktad›r. Allah’u Teala’n›n muhatab› bedenler olsayd› , iki kez diriltir, iki kez öldürürüz. Ayeti Kerimesiyle bedenler yok olunca, Allah’u Teala’ya muhatap kalmayacak, Allah’u Teala yine ilk yaratma iflinin bafl›na dönmüfl olacakt›. Cennet ve cehennem son bulacakt›. Halbuki Rab’bimiz ayetlerinde, cennet ve cehennemin baki oldu¤unu, Ruhlar›n ise helak neredesin diye feveranlar›ndan bahsetmektedir. Ruhlar helak olmad›¤›na göre, yani ölmediklerine göre, Allah’u Teala’ya muha- 78 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› tap Ruhlard›r, bir daha ahiret aleminde ölüm yoktur. Onun için Allah’u Teala ayetlerini ruhlar›m›za beyan etmektedir. Bu bak›mdan bu konuyu iyice idrak etmek gerekir. Yine bu bak›mdand›r ki, bizim ruhumuza karfl›, bedenlerimizi bize flahit tutturmaktad›r. Bedenlerimiz ‹slam f›trat›ndand›r. Mülk alemine gelen tüm bedenler, ‹slam f›trat› üzerine gelir. Yoksa Ruh’lar›m›z ‹slam f›trat› olarak gelmezler. Ruh’lar ancak ahitleri nispetinde kendi kaderleriyle bafl bafla kalarak, flaki ise flaki, muttaki ise muttaki olarak mülk alemine gelirler. Peygamber s.a.v. efendimiz bir çocuk anne karn›ndayken flaki mi muttaki mi bellidir buyurmaktad›r. Peygamber s.a.v. efendimiz bu olaya dayanarak bunu söylemektedir. ‹flte islamda kader olay›, kiflinin ahdidir. Kifli Allah’u Teala’dan ne istedi, ne murat etdi ise, Allah’u Teala kiflinin istedi¤ini kifliye karekterler olarak ifllmesiyle bu karekterler kifliye kader olmufltur. Kifli gayb bir aleme geldi¤inde, verdi¤i ahdinin kendisine perdelenmesi, ahdini bilememesi, onun f›trat›ndaki olaylar›n kapal› oluflu, kiflinin gelece¤inden, yani kaderinden habersiz olufludur. Ancak Allah’u Teala baz› sevdi¤i veli kullar›na gelecekten bir nebze murad› nispetinde sevdiklerine göstermesi var ki buda o kiflinin kerameti olmufl olur. Bu durumda burada birçok olaylar simgelenir. 1- Allah’u Teala’n›n ezelde insanlarla ahitleflirken, insanlar›n mülk alemine hangi zamanlarda geleceklerini kendi f›tratlar›na göre seçmeleri, insanlara kaderleri içersinde olaylar› göstermekle, her fleyin, yerde ve gökte hiçbir fleyin gelecekte de olsa, O’nun ilmi d›fl›nda olmamay›fl›. 2- Gelecekten bir nebze sevdiklerine göstermekle Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 79 varl›¤›n›n ispat›n› yapmas› (peygamberlere mucizeleri gösterdi¤i gibi). Sevdiklerine de kerametler zuhur ettirir. 3- Allah’u Teala’y› seven insanlar›n bafl›na gelecek musibeti, Rab’b›m›z›n ona bildirmesiyle o kiflinin kaderinden kaçamayaca¤›n› bilip, Allah’u Teala’ya teslimiyetinden ona tahammül edifli gibi. Daha bir çok olaylarla, Allah’u Teala’yla sevdi¤i kifliler aras›ndaki, cilveyi Rabbaniyesi. Böyle insanlar›n kaderi içinde, Allah’u Teala’n›n kendisine bildirdi¤i kadar›n› bilmesidir. ‹flte bu f›tratlar içinde, ahdinin sahibi, kaderi kendisine f›trat olarak yaz›lm›fl o ruh, bu hasletlerle ‹slam f›trat›nda olan bedenine girer. Allah’u Teala ana rahminde kan p›ht›s›n›n ete dönüflümü ve ona kemik verip etle bürüyüflünü ve sonra ona ruhun veriliflini beyan etmektedir. Demek ki beden ayr› bir yarat›l›flla yarat›lm›fl, lakin ruh ise ezeli berzahta verdi¤i ahdin nüvesi, yani ruhun kendisidir. Kendimizi beden olarak görüp, muhatap beden olmufl olsayd›, her birimiz, ‹slam f›trat› üzerine gelen bedenlerimizi, Allah’u Teala’n›n bize vermifl oldu¤u ‹slam f›trat›n›, mülk aleminde Rab’bimizi tan›mamakla, bedenlerimizi küfre çevirerek ahdimizi bozmufl olurduk. Allah’u Teala’n›n bize vermifl oldu¤u ‹slam f›trat›n› küfre çevirmekle, Allah’u Teala’n›n gücü üzerine ç›karak, onun f›trat›n›, verdi¤i ahdin neticesini de¤ifltirmifl olurduk ki, buras› böyle olmufl olsayd›, birçok ayet birbirine ters düfler, Allah’u Teala’n›n, k›yamete kadar gelecek varl›klar›n sonundan ve ne yapaca¤›ndan habersiz oluflu olurdu. Hafla. O, k›yamete kadar gelecek olan varl›klar›n ne zaman ve ne ifl yapaca¤›n› bilendir. Bir Ayet-i Kerimesinde; 80 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 27/75 Gökte ve yerde göze görünmeyen hiçbir fley yoktur ki, apaç›k bir kitapta (Levh-i mahfuz) da bulunmas›n. Öyleyse burada ‹slam f›trat› üzerine gelen, tüm insanlar›n bedenleridir. Onu ‹slam veya kafir yapan, f›rkalara bölen , binicileridir. Yani o insan›n muhatap tutuldu¤u ruhudur. Allah’u Teala insan›n cesedini balç›ktan yaratt›, balç›ktan yaratt›¤› cesede melekleri ve fleytan› secde ettirmedi. Nezaman ki o balç›ktan yaratt›¤› cesede ruh verince o zaman meleklere ve iblise buna secde edin dedi. Bu durumda muhatap tutulan beden de¤il Ruhumuzdur. Onun için mevzular› iyi anlamak gerekir. Ahitler ne ise o ahitler de¤iflmez. Bu mevzular› yukar›daki konularda iflledi¤imiz için tekrar etmekte lüzumunu görmüyorum. Bedenlerimizin de mülk alemine geliflini bir nebze ö¤renelim. Ondan sonra mevzuumuza devam edelim. ‹nsanlar ahiret aleminden mülk alemine; 1- ‹slam gelir, ‹slam yaflar, ‹slam gider, 2- ‹slam gelir, küffar yaflar, ‹slam gider, 3- ‹slam gelir, ‹slam yaflar küffar gider, 4- ‹slam gelir, küffar yaflar, küffar gider. fiimdi buray› biraz açacak olursak; Ahitler hiçbir zaman de¤iflmeyece¤inden, insan bedenleri, ‹slam f›trat› üzerine yarat›ld›¤›ndan, yani üstündeki binicisine kay›ts›z flarts›z itaatkarl›¤›ndan, ‹slam f›trat›n› tafl›r. E¤er bedenlerimiz bize itaat etmeseydi, yani binicisi olan o Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 81 ruha itaat etmeseydi, insan Allah’u Teala’ya flöyle söyleyebilirdi. Bana verdi¤in beden bana itaat etmedi. Ben onu senin yolunda yürütmeye çal›flt›m. Ama onunla u¤raflmaktan sana ibadet edemedim, onun için beni suçlama derdi. Ama ey insan! Bir bak, ne yaparsan yap, bu bedenini istersen intihara, istersen ölüme sürükle, sürükleye bildi¤in her türlü felakete sürüklesende, bu beden gitmem diyor mu? Sen de gördü¤ün bu et ve kemi¤i kendin mi zannediyorsun? Bu bedeni gördü¤ün gibi ruhunu unutur da, bedeninle hayat bulaca¤›n› zannedersen, Bir çok ç›kmazlara, flüphe ve tereddütlere sürüklenirsin. ‹flte yan›ld›¤›m›z noktalardan bir tanesi de buras›. Bu ‹slam f›trat› üzerine olan bedenler, asl›nda Ahmet, Mehmet de¤il. Birer Ahmet’lerin Mehmet’lerin binekleridir. Yaflam ise kiflinin kendi ahdini bu alemde bu beden üzerinde onu kaderi nispetinde kullanmas›d›r. Kendini, etrafa, Allah’u Teala’ya ve kendi flahs›na flahit tutmas›d›r. Onun için insanlar bedenle hesaba çekilseydi, Ahmet’in bedeni itaatkar da Mehmet’in bedeni itaatkars›z m›yd›? Birini Allah’u Teala itaatkar yapt› da, öbürünü ona asi olacak flekilde mi verdi? Ey o¤ul! Yazd›klar›ma iyi kulak ver. Kelimeleri iyi anla. Çünkü felah›m›z bunlar› iyi anlamaktad›r. ‹nsanlar ak›l bali¤ olana kadar, Allah’u Teala onlara sevap ve günah yazmaz. Bir fideyi bahçeye dikersin, o, a¤aç olana kadar ondan meyve beklemezsin. Bizler de ak›l bali¤ olana kadar bir a¤ac›n fidesine benzeriz. Akl›m›z, bendenimizin inkiflaf› ile ak›l bali oldu¤unda devreye girer. O zaman yapt›klar›m›zla sorumluluklar›m›z bafllar. Bu durumda Ömrümüzü, bu gayb aleminde iyi kullanmam›z laz›m. Demek ki ‹slam f›trat› üzerine olan bedenlerimiz, tüm yer 82 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› yüzünde, kafirinde, putlusunda putsuzunda, dinlisinde dinsizinde, hep ayn›. Ama o bedeni kullananlar ayr›d›r. Bu bak›mdan Allah’u Teala ayeti kerimesinde biz sizi iki kez diriltir, iki kez öldürürüm dedi¤inde, bedenleri kastedmektedir. Bedenlerimiz topraktan yarat›lmad›r, tekrar toprak olacakt›r. Bu bak›mdan bizler bedenlerimizle de cennete girmeyece¤iz. Çünkü beden alemi ortadan kalkacak, Ruh, nefis ve can olan bedenlerimizin sürücüsü olan Ruh, cesetsiz cennet ve cehenneme girecek. Bu bak›mdan dünya da yevmi k›yamette en güzel esvab›n› giyecek, Allah’›m beni en küçük bir veline ba¤›flla diyecek, Allah’u Teala’da o küçük dedi¤in velim, dünyadayken sana bakmad› ki, bugün ben seni ona vereyim diyecek, eski bir paçavra gibi dürüp cehenneme atacakt›r. Buradan da flunu anl›yoruz ki, bedenlerimiz de topraktan yarat›ld›¤›na göre, o da ikinci kez ölüp toprak olacak, yevmi k›yamette bedenlerimiz, bize flahadet ettikten sonra, Allah’u Teala onu ikinci kez öldürerek topra¤a geri gönderecektir. ‹nsan hakiki varl›¤›yla kalacakt›r. fiimdi iki kez ölüm ve iki kez dirilmeyi biraz anlad›ktan sonra, inflallah bu anlatt›klar›m›z›, s›ras› geldikçe, etrafl›ca anlatarak, daha iyi anlamam›z› sa¤layaca¤›z. Bu bak›mdand›r ki yine Yunus Emre hazretleri; ETE VE KEM‹⁄E BÜRÜNDÜM YUNUS D‹YE GÖRÜNDÜM Buyurmaktad›r. Demek ki insanlar bu alemde ruhun kisvesi olan bu bedene büründüklerinden, bir hayat boyu yaflay›p, sonunda vefat edece¤ini bilirler. Lakin çeliflkiler içersinde olan insanlar ruhundan habersiz olduklar›ndan, varl›¤›n bir ölüme, yani yoklu¤a ba¤larlar. Bir daha dirilmeyi hak bilmesine ra¤men, tereddütler içinde bulunurlar. Halbuki yukar›da da söyledi¤imiz gibi Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 83 ruhen de¤il, bedenle oldu¤unu izahta bulunduk. Allah’u Teala bir ayeti kerimesinde 3/185 Her canl› ölümü tadacakt›r. Ve ancak k›yamet günü yapt›klar›n›z›n karfl›l›¤› size tas tamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaflt›r›l›p cennete konursa o, gerçekten kurtulufla ermifltir. Bu dünya hayat› ise aldat›c› menfaatten baflka birfley de¤ildir. Bu ayeti kerime de Allah’u Teala her yarat›lan canl› bir gün vadesi doldu¤unda ölümü tadacakt›r denilmektedir. Lakin ruhlar için ruhlar ölecek dememektedir. Ayeti kerimeye biraz daha dikkat edecek olursak, nefsin ölümü tadmas› denilmektedir, yani duyulan ac› ve flevki nefsin hissetmesi ve ölüm olay›n› yaflamas›d›r. Bundan flunu anl›yoruz ki, canl› olan bir fley bir fleyi hisseder ve tadar. Daha evvelki dersimizde dedik ki, ruh, nefis ve can bir ten ayr›d›r. Nefis ruhta oldu¤una göre, ruh da ölmedi¤ine göre, bedenin ölümünü ruhta bulunan nefsin tadmas›d›r. ‹flte her nefsin ölümü tadmas› budur. Bundan da Allah’u Teala zat›n›n varl›¤›n›, ölümden sonra yokluk olmad›¤›n›, insan›n zat›na dönderildi¤ini ispatlam›fl olmaktad›r. Buray› çok güzel idrak etmemiz ve anlamam›z laz›m gelir. Öyleyse yukar›da da anlatt›¤›m›z gibi cennete de bedenle de¤il, ruhla girilecektir. Allah’u Teala yine bir ayeti kerimesinde, ruhlar›n çiftlefltirildi¤i zamandan bahsedmektedir. 84 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 81/7 Ruhlar (bedenlerle) efllefltirildi¤i zaman. 41/20 Nihayet oraya geldikleri zaman kulaklar›, gözleri ve derileri, iflledikleri fleye karfl› onlar›n aleyhine flahitlik edecektir. 41/21 Derilerine; Niçin aleyhimize flahitlik ettiniz? Derler. Onlar da; Herfleyi konuflturan Allah, bizi de konuflturdu. ‹lk defa sizi O yaratm›flt›r. Yine O’na döndürülüyorsunuz derler. fiimdi bu ayeti kerimelere dikkat edecek olursak, ruhla bedenlerin bir konuflmas› var. Beden ‹slam f›trat› üzerine yarat›ld›¤›ndan, yevmi k›yamette bizlerin, yani ruhlar›n karfl›s›nda bizim yapt›klar›m›z›, Allah’u Teala’ya bir flahit olarak anlatacakt›r. Yukar›da da bahsetti¤imiz gibi, bedenlerin ‹slam f›trat› üzere geldi¤ini ve bedenlerimizi hangi yolda kulland›¤›m›zdan dolay› hesaba çekilece¤imizi anlatm›flt›k. ‹flte bedenlerin ruhumuza karfl› flahadet edifli, verilen bu emaneti, hangi yolda ve nerede kulland›ksa, Allah’u Teala’ya ruhumuzun yapt›klar›n› haber vermesidir. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 85 Yine ayeti kerimeye dikkat edecek olursak bedenlerimizin ruhumuza, sizi ilk defa o yaratt›, yine ona döndürülüyorsunuz demesi, bedenlerin ikinci kez ölece¤ini, sizi ilk defa o yaratt› demesiyle, ruhlar üzerine ölümün olmamay›fl›n›, Ölümün ve dirilmenin, bedenler üzerine oluflunu, Allah’u Teala bedenlerimizi konuflturmakla bize net bir flekilde aç›klamaktad›r. Ey o¤ul! Ayetlere dikkat edecek olursak, hiçbir ayetle, hiçbir ayet ters düflmez. Bu bir insan kelam› olsayd› Allah’u Teala’n›n ayeti kerimesinde 4/82 Hala Kur’an üzerinde gere¤i gibi düflünmeyecekler mi? E¤er o, Allah’tan baflkas› taraf›ndan gelmifl olsa idi, onda birbirini tutmayan birçok tutars›zl›k bulurlard›. ‹flte bizler yar›m yamalak ilmimizle, Kur-an’a mana vermeye kalkarsak, yanl›fl açar, akl›m›za göre de¤erlendirirsek, Kuran’›n tefsir etti¤imizde birbirine uymaz manalar veririz. Sonra kendimizde tereddütlere düfler, iflin içinden ç›kamay›nca iman›m›z› da zay›flat›r›z ve felaketlere sürükleniriz. Yar›m bir ilmin ve kuru bir akl›n hevas›, felaket getirir Allah korusun. Mevzuumuza devam edelim. Niçin ruh bedenle efllefltirildi¤inde yani karfl›l›kl› geldiklerinde, bedene girmiyor da, karfl›l›kl› konufluyorlar diye akl›m›za bir soru gelebilir. fiayet ruh dünyadaki gibi bedende olmufl olsayd›, yine bedeni kendi lehine konuflturaca¤›ndan, Allah’u Teala ruhu bedene sokmadan, karfl›s›nda kendi yapt›¤›na bir flahit olarak konufltutturmaktad›r. 86 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Ey o¤ul! Bir bak; Bütün ayetler hep birbirini destekler. Ayetler aras›nda birbirini tekzip edeni göremezsin. Allah’u Teala hakikatleri bize Kur’an’› kerimde göstermektedir. Bize hakikatleri gösteren Allah’u Teala’ya s›rt›m›z› çevirir, Kur-an’dan uzaklafl›rsak, ç›kmazlar içersinde kal›r›z. Ak›llar›nca bir fleyler söyleyenlerden medet ummaya kalkar, bir fleyler ö¤renmeye çal›fl›rsak, asl›nda bir girdab›n etraf›nda döner dururuz. Böyle kimselerden bir fley ö¤renme de¤il, zaman kaybeder durursun. Allah’u Teala bizleri zat›na kul, habibine ümmet olarak, can›m›z› almay› nasib ve müyesser eylesin. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 87 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM EDEP ÜZER‹NE Ey o¤ul! Allah’u Teala kainat› yarat›rken flu üç fley üzerine yaratt›. 1- Edep ve Adap, 2- Nizam ve ‹ntizam, 3- ‹lmiyle yaratma Üstteki s›ralamaya dikkat edecek olursak; Üçüncü s›ralamada bulunan Allah’u Teala’n›n ilmiyle bu kainat› yaratmas› olmasayd›, edep ve adap olur muydu ? Elbette olmazd›. Hal böyleyken niçin ilmiyle yarat›lma sona al›nm›flta, edep ve adab› bafla koymufluz. Ey insanlar! Bir düflünün Allah’u Teala bizleri yaratmay› murad etti¤i zaman, onun yaratma sanat›, yoktan var etme kudreti, zat› ile zaten mevcutdu. Öyleyse bir bak, Allah’u Teala’n›n yaratt›klar›nda bir ahlak, nizam ve intizam› olmasayd›, yarat›lanlar bir ifle yarar m›yd›? Bu yarat›lan kainat üzerindeki varl›klar›n edeb ve adab› olmasayd›, kainat›n üzerindeki varl›klar bir birine düfler, fitne ç›kar, yarat›lman›n anlam› kalmazd›. Bu bak›mdand›r ki Kur’an-› Kerimde, bir çok kavimler haddi aflt›klar›ndan dolay›, ahlaklar›n› bozdular, Allah’u Teala’n›n emrini dinlemez hale geldiler. Allah’u Teala’da onlar› helak etti, tafl üzerinde tafl b›rakmad›, veya suda bo¤arak arkadan getirdi¤i yeni bir nesille, yeryüzünde hakk› ve adaleti oturttu. Helak olan kavimlerden baz›lar› olan Ad kavmi, Semud Kavmi, Lut Kavmi ve Nuh Tufan›, firavunun k›ssas› gibi olaylar bizi kendimize getirmek 88 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› içindir. Allah’u Teala’n›n kurdu¤u nizamdan ç›kmadan, edep ve adab›na ahlak mefhumuna dikkat ederek, Allah’u Teala’n›n hükümlerine boyun e¤erek, Rabb›m›z›n üzerimizdeki rahmetine r›za göstermemiz laz›md›r. Bu bak›mdan, Allah’u Teala kainat› yarat›rken üzerindeki varl›klar›n zat›n› bilici olarak yarat›lmas›yla, haddini aflmayacak flekilde kanunlar›n› da onlara bildirmifltir. Allah’u Teala bütün varl›klar zikrini bilmifltir ayeti kerimesine göre. 24/41 Göklerde ve yerde bulunanlarla dizi dizi kufllar›n Allah’› tesbih ettiklerini görmez misin? Her biri kendi duas›n› ve tesbihini bilmifltir. Allah onlar›n yapmakta olduklar›n› hakk›yle bilir. Tüm yarat›lan canl› ve cans›z, Allah’u Teala’y› zikredici olarak yarat›lm›flt›r. Bugün yer yüzünde yüzk›r küsür element bulunmaktad›r. Bu elementlerin bilefliminden, bu görülen say›s›z alemler meydana gelmifltir. Öyleyse bu elementlerin, veya yarat›lan bu alemlerin, canl› veya cans›z maddelerinde, yani nüvelerinde, nötron ve proton elektronlar› vard›r. Bunlar›n say›lar›n›n ve biri birilerinin etraf›nda ahengli dönüfllerinin neticesinde, biz duymasakda, hem bir ses ç›kar›rlar, hemde Allah’u Azimüflflan’› hangi s›fat ile zikredeceklerse, O isimleriyle zikrederler. Bunun bir misalini, insanlar üzerinden verecek olursak, motor fabrikas›, motor imalat›nda kendi flirketinin ismini söylettirecek flekilde, motoru Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 89 imal ederse, bir insan yapt›¤› bir motora ismini veya flirketini zikrettirirse, yoktan varetme gücüne sahip olan Allah’u Teala’da yaratt›klar›n›, zat›n› zikrettirici flekilde yaratamaz m›? Bu bak›mdand›r ki Allah’u Teala bir ayet-i kerimesinde 41/11 Sonra duman halinde olan gö¤e yöneldi, ona ve yerküreye; isteyerek veya istemeyerek, gelin! Dedi. ‹kisi de isteyerek geldik dediler. Ey O¤ul! Bir düflün bu cans›z varl›klarda hayat m› varda, Allah’u Teala’ya biz, emrine itaat ettik, isteyerek geldik diyorlar. Yukar›da bahsetti¤imiz gibi, Allah’u Teala zat›n› zikrettirecek flekilde, maddenin içindeki nötron ve proton elektronlar›, birbiri etraf›nda ahenkli ve düzenli seyrettirerek, zat›n› zikrettirir ve tüm yarat›lanlar emrine uygun ve hükmi içinde yarat›l›r dururlar. Bu bak›mdan Allah’u Teala külli fley’in kadir dedi¤i, ayeti kerimesiyle tüm varl›klara hakim olucu, hükmünü geçirici, hallerini bilici oldu¤unu bizlere bildirmektedir. Bunlar› bir nebze böyle ibraz ettikten sonra, dersimizin mevzuu edebe gelmeden yine bir misal daha verelim. Daha evvelki dersimizde de dedik ki, Allah’u Teala insanlardan baflka di¤er canl›lar› iç güdüsel yaratm›fl, yani onlara vazifelerini, f›tratlarla ifllemifl, bu gün bir hayvan hiçbir hayvandan ders almamas›na ra¤men, kendinden bir evvel gelen cinsinin vazifelerini aynen uyguluyor ve yap›yor. Buna bunu kim ö¤retiyor? Mesela bir kedi, kendi bafl›na gayet güzel bir do¤um yap›yor. Bal ar›s› bal›n›, 90 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› kar›nca vazifesini ifa ediyor. Yani tüm yarat›lan yarat›klar, incelenecek olursa, o varl›klar, bofltan yarat›lmay›p, bir vazife üzerinde olduklar› görülüyor. Yaln›z insan müstesna. Niye insan müstesna? 95/4 Biz insan› en güzel surette yaratt›k Allah’u Teala ‹nsan›n ‹rade-i cüz-iyesini eline vermifltir. Bu durumda insanlar Allah’u Teala’n›n zat›na muhatap tutulmufllard›r. ‹flte biz insanlar insanl›¤›m›z› yitirir, vazifemizi ifa etmez, edep ve haya damarlar›n› y›rtarsak, hayvanlar›n içgüdüselleriyle hareket etdikleri gibi ayn› duruma gelir ve hatta daha da afla¤› duruma düfleriz. Allah’u Azimuflflan, bizi o hayvanlar gibi zat›na itaat edici yaratamaz m›yd›? Çok güzel yarat›rd›. Neylen, ayeti kerimeyle buna cevap verelim. 67/2 O ki, hanginizin daha güzel davranaca¤›n›z› (kendnize) ›spatlatt›rmas› için) ölümü ve hayat› yaratm›flt›r. O, mutlak galiptir, çok ba¤›fllay›c›d›r. Öyleyse ey insanlar! Bunlardan flunu anl›yoruz ki, insan olarak yarat›l›fl›m›z›n s›rr› edep ve adab›m›z› muhafaza etmek, namus ve iffetimize sahip ç›kmakt›r. Böyle davrand›¤›m›z takdirde Allah’u Teala’n›n biz insanlar› yarat›fl gayesine uygun düfleriz. burada bir hadisi flerif akl›ma geliyor. fiu üç fley bir araya gelirse o memleket helak olur. 1- Memleketi idare edenler o makam›n ehli de¤illerse. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 91 Yani devlet idaresi ehilsiz insanlar›n elinde kal›rsa. 2- Devlet dairelerine rüflvet girerse. 3- Memlekette ahlaki çöküntü meydana gelirse. ‹flte geçmifl kavimlere bir bakacak olursak, Bizans ‹mparatorlu¤u, ahlaks›zl›¤›n zirvesindeydi. Zevki sefa Bizans’› çökertti. fiimdi Lut Kavmi, Pompei flehri, daha say›lamayacak kadar çok beldeler, ahlaklar›n›, edep ve haysiyetlerini kaybettiklerinden, kendi helaklerini haz›rlad›lar. Bundand›r ki Allah’u Teala varl›klar› yaratmadan, edep ve adab›n›, nizam ve intizam›n› koyar, bu kanunlar çerçevesinde kainat› yarat›r. Bu durumda yaratt›klar›n› bu düstür üzerine kainata yerlefltirir. Yarat›lan bu varl›klar, kainatta, bu düstur ve nizam içersinde, hayatlar›n› idame ettirirler ve Allah’u Azimuflflan’›n yaratma gayesine uygun düflerler. fiimdi Ey o¤ul! Allah’u Teala vazifesini eksiksiz ve tam olarak, kamil bir flekilde, insan hariç düsturunu koymufl, iradeyi cüz’iyesi elinde olmayanlar, yaratan›n emriyle kainatta vazifelerini ifa ederlerken, biz insanlar hiç düflünmez miyiz hakir gördü¤ümüz ve emrimize verilen bu hayvanlar, Allah’u Teala’ya vazifelerini eksiksiz f›tratlar› do¤rultusunda vazifelerini yaparlarken, bizler, yani insanlar, Allah’u Teala’n›n indinde bu kadar k›ymetimiz olmas›na iradelerimiz de bizlere verilmesine ra¤men, sorumsuz bir flekilde yaflayal›m. Allah’u Teala’dan haya etmeyelim, utanmayal›m, hayvanlardan da afla¤›, fleref ve haysiyetimizi, iffetimizi yok edelim. Sonra biz insan›z diyelim. ‹nsanl›¤›m›zla ve eflrefül mahluk olarak varl›¤›m›zla övünelim. Bu hal akla ve mant›¤a uyar m› ? Bu uysa uysa nefsin Allah’u Teala’ya karfl› isyan›na, fleytan›n i¤vas›yla böyle insanlar›n fleytanla ortak çal›flmas›na uyar. Allah’u Teala’y› bilen, varl›¤›ndan haberdar olan, 92 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› yar›n›ndan korkar. Bulundu¤u makam›n fleref ve haysiyetini muhafaza etmeye çal›fl›r. ‹nsan yarat›lan tüm mahlukat›n en flereflisidir. Ayeti kerimeyi tekrar ediyoruz Lekad halaknel insane fi ahseni takvim. (Biz insan› en güzel surette yaratt›k). Ey insan! Bu ayeti kerimeyi Allah’u Teala’ya kininden inkar etsen de, bu insan sureti, yarat›lan tüm mahlukat›n en kamil s›fat› sende bulundukça bu etrafa ve sana hayk›racakt›r. Lekad halaknel insane fi ahseni takvim, diyecektir. Çünkü yukar›da da bahsetti¤im gibi, mahlukat›n en flereflisi yarat›lmam›z dolay›s›yla, bizler hiçbir hayvana imrenmez ve hiçbir hayvan›n k›l›¤›nda olmak istemeyiz. ‹flte biz istesek de, istemesek de, yaflad›¤›m›z müddetçe, bu ayeti kerime, üstümüzde hükümlülü¤ünü sürdürecektir. Buna lay›k olamayanlar insanl›¤›n yüz karas› durumuna düflerler. ‹nsanl›¤a leke sürdürürler. Yerimizi ve flerefli yarat›l›fl›m›z dolay›s›yla insanl›¤›m›z› koruyal›m. Baflkalar›n›n elinde sabun köpü¤ü gibi eriyip gitmeyelim ki, insan olal›m. O helak olan kavimler, hayas›zl›klar›ndan dolay› daha dünyada iken helak olup gitdiler. Peygamber s.a.v. efendimizin hat›r›na helaklar ortadan kalkt›¤›na göre, yar›n k›yamet günü, mahkemeyi kübrada, yapt›klar›m›zdan dolay›, insanl›¤›n hesab›n›, bizi yaratan bize sormaz m›? Hiçbir kimsenin hiçbir kimseye zarar verme hakk› yoktur. Bir zümre kabul et, mesela doktorlar, içlerinden birkaç tanesinin yapaca¤› nahofl hadise, bütün doktorlar› lekeler. Hakimleri, avukatlar›, askerleri kabul et, bunlar›n içlerinden birkaç tanesinin yapaca¤› hareketler, bir zümreye mal edilerek, onlar› karalarlar. Öyleyse biz hemcins olmam›z dolay›s›yla, insan olmam›z s›fat›yla, Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 93 bizleri de bu flekilde grupland›rm›fl olsalard›, yap›lan bu hayas›zl›k, tüm insanl›¤a atfedilmez miydi? Öyleyse benim insanl›k s›fat›ma, senin insanl›k d›fl› yapaca¤›n hareketlerle damga vurdurma. ‹nsan›n insana karfl› sayg›l› olmas› laz›m. Hiç olmazsa karfl›s›ndaki insan›n insanl›k s›fat›na karfl› sayg› duymasan da, insan›n kendi s›fat›na karfl› sayg› duymas› laz›m gelmez mi. Allah’u Teala bir beldeye kötülerin yapt›¤› hareketlerden dolay›, bir musibet verdi¤i zaman, bu musibet umumidir. ‹yilerde kötülerde beraber helak olur. Öyleyse kendini de düflünmezsen çok sevdi¤in evlad›n› zevkinin u¤runa helak etme. Kur’an-› Kerimde duymad›n m› beni ‹srail Kavminin k›ssas›n›. Allah’u Teala beni ‹srail Kavmine, cumartesi günü avlanmay›n, di¤er günler serbest avlan›n diyor. Onlar› imtihan etmek için, yaln›z cumartesi günleri denizde bal›k kayn›yor, di¤er günler bal›klar o beldedeki denizden çekiliyor. Bunun üzerine içlerinden bir tanesi, siz bir dalgak›ran yap›n, cumartesi günü oldu mu dalgak›ran›n kap›s›n› kapay›n, di¤er günler avlan›n diye söylüyor. Bunlara bu fikir cazip geliyor, dalgak›ran› yapmaya bafll›yorlar aralar›ndaki alimler, bunun bir hileyi fler oldu¤unu söylüyorlarsa da, bunlar ald›rm›yorlar. Fakat bir k›s›m alim, ola ki Allah’u Teala size bir musibet verirse, bu musibete sizlerle beraber u¤ramayal›m diye, onlarda kendi kavimleriyle, kendilerinin aras›na bir set örüyorlar, fakat her hafta da kavmine nasihate iniyorlar. Derken dalgak›ran tamamlan›yor, bu alimlerde kendi aralar›ndaki seti tamaml›yorlar. Yine hafta olup bunlara nasihate gittiklerinde, bak›yorlar ki flehir bombofl, flehirde maymunlar dolafl›yor. Kur’an› Kerimde Allah’u Teala biz onlar›n suretlerini maymuna tebdil eyledik buyuruyor. 94 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 7/163 Onlara, deniz k›y›s›nda bulunan flehir halk›n›n durumunu sor. Hani! Onlar cumartesi gününe sayg›s›zl›k gösterip haddi afl›yorlard›. Çünkü cumartesi tatili yapt›klar› gün, bal›klar meydana ç›karak ak›n ak›n onlara gelirdi. Cumartesi tatili yapmad›klar› gün de gelmezlerdi. ‹flte böylece biz, yoldan ç›kmalar›ndan dolay› onlar› imtihan ediyorduk. 7/164 ‹çlerinden bir topluluk: Allah’›n helak edece¤i yahut fliddetli bir flekilde azap edece¤i bir kavme ne diye ö¤üt veriyorsunuz? Dedi. (Ö¤üt verenler) dediler ki: Rab’binize mazeret beyan edelim diye bir de sak›n›rlar ümidiyle (ö¤üt veriyoruz) 7/165 Onlar kendilerine yap›lan uyar›lar› unutunca, biz de kötülükten men edenleri kurtard›k. Zulmedenleri de yapmakta olduklar› kötülüklerden ötürü fliddetli bir azap ile yakalad›k. 7/166 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 95 Kibirlenip de kendilerine yasak edilen fleylerden vaz geçmeyince onlara; afla¤›l›k maymunlar olun! Dedik. Bundand›r ki Darvin Kur’an dan habersiz oldu¤u için, incelemesinde insan maymundan geliyor, maymun iskeleti insan iskeletinin ayn›d›r diyor. Bilmeden Kur’an-› Kerim’in ayetini tasdik etmifl oluyor. Ne zaman ki Kur’an dan ayet oldu¤u aç›klan›nca bu olaya set çekilir gibi olduysada; Her inatc› fleytana tabi olanlar, Allah’u azimuflsan vetekaddes hazretlerine arkalar›n› dönenler, kibir ve gurur içersinde Allah’u Teala’ya isyan içersinde bulunanlar, Rabbimizin bizlere bildirdi¤i ayeti kerimesine göre onlar yeryüzünde dört ayakl›lar gibidir dedi¤i ayeti kerimesiyle hükümlenmek istiyenler, dört ayakl›lar s›fat›na nail olabilmeleri için, hala daha insan maymundan geliyor diye bofl ve mesnetsiz iddialar›n› sürdürmektedirler. ‹flte ey insan! Tüm olaylar meydanda, akl›nda sende, karar vermek senin. Çünkü hürsün. Hiçbir kimse düflüncene zincir vuramaz, akl›n› kullan, kendine dön, yerini bil, insanl›¤›na kavufl. fieref ve haysiyet, edep ve adap Rabibini tan›mandad›r. Bu durumda kendini koru ki hayat bulas›n ve hep beraber hayat bulal›m. Allah’u Teala’dan rahmet ve ma¤firet diler, dünyada zat›na kul habibine ummet olmam›z› Allah’u Teala’dan niyaz ederim. Ahirette de lütfüne mazhar olan kullar›n›n aras›na bizleri ilhak eylesin. Edep nizam›n› görem de gelem ‹lim deryas›na dalamda gelem Adalet halkas›n› takamda gelem Hak yolllar›nda cihad eyleyem 96 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Ben kendime ben demem Çünkü ben, ben de¤ilem Ruhumu Allah’a verdim Ben kendimin de¤ilem. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 97 BEfi‹NC‹ BÖLÜM RUH’UN KAB‹R YOLCULU⁄U ‹nsan vefat etti¤inde, insanda bulunan ruh cesetten ç›kar. Art›k o beden cans›zd›r ve bu kimseye ölü denir. Daha evvelki derslerimizde de dedi¤imiz gibi, ruh, can, nefis bir ten ayr›d›r. Bu bak›mdan ruh cesetten ç›k›nca, kiflinin ölümü, beden üzerinde zuhur etmifl olur. T›bbi olarak da kiflinin kalbi durmufltur. Nefes alma olana¤› kalmam›flt›r. Bundan flunu anl›yoruz ki, can denen bir nesne, yarat›lan canl› varl›klardan ç›k›nca o nesne ölüyor. Demek ki can bir enerji ve hayat, bunun gidifli, varl›klar›n hayatlar›n›n son buluflu oldu¤una göre, Allah’u Teala bize zat›ndan (ruh’undan) ihsan edip, bizlere vermesinden dolay›, ruhumuzun, cesedi terk etmesiyle, ruh diri oldu¤undan ve imtihan için bu aleme gönderildi¤inden, bunun geldi¤i yere Berzah alemine bir dönüflü olacak ki, iflte biz buna kabir yolculu¤u veya kabir hayat› diyoruz. Ne zamana kadar sürüyor kabir hayat› ? K›yamet Kopup Allah’u Teala’n›n tekrar varl›klar› yaratmas›na kadar sürer. Bundan sonra da mahkemei kubrada bizleri hesaba çekip herkesi lay›k oldu¤u yere gönderir. Yani bir ayeti kerimesinde daha evvel bahsettik 40/11 Onlar Rab’bimiz, bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin. Biz de günahlar›m›z› itiraf ettik. Bir daha (bu ateflten) ç›kmaya yol var m›d›r? Derler. 98 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Bu ayeti kerimeye göre; Birinci ölüm yeri olan bu dünya hayat›nda, kiflinin vefat›yla beraber ruhumuz cesetle beraber mezara kadar hiç ölmemifl gibi gider, orada ceset mezara konulup, hoca efendi talk›n› getirince, ey falancan›n o¤lu falanca veya ey falancan›n k›z› falanca dedi¤inde kifli kendinin öldü¤ünü anlar. Buray› insanlar›m›z yanl›fl anlar. Sözde mezarda insanlar dirilirmifl, öldü¤ünü anlar ödü kopar, o zaman ölürmüfl, ruh cesedi terk etti¤i zaman, bir daha ruhun o cesede girmesi yoktur. Ancak ruh cesetten ayr› cemaatin içinde, hoca efendi talk›n› getirdi¤inde iflin fark›na var›r. ‹flte o zaman iki melaike-i kiram gelir biri nekir biri münker, o ölen kiflinin biri bir koluna di¤eri di¤er koluna girer. Ruhlar›n geldi¤i yere yani Berzah alemine yolculuk bafllar. Bu arada gelen melaike o insan›n dünyada iken neler iflledi¤ini bilir. Ona göre onu berzaha yani ruhlar›n kabri olan yerine götürürler. Kifli hayattayken iki omzunda bulunan hafeze meleklerinin, kiflinin yapt›¤› sevap ve günahlar›n›n karfl›l›¤› olarak, yapm›fl oldu¤u fiiliyat› karfl›l›¤› nekir ve münker, onu berzah alemindeki kap›dan içeri sokarken ya sa¤dan veya sol kap›dan içeri sokarlar. Kifli mukarrebun s›n›f›ndan ise orta kap›dan içeri girer. Burda size bir misal verecek olursak; Bir insan kabul et, dünyada bir suç iflliyor ve o suçun karfl›l›¤›nda evinde otururken polisler ve jandarmalar geliyor, o kifliyi mahkeme yapmak üzere karakola götürüp nezarete al›yorlar. Bir kifli de kabul et dünyada güzel bir ifl iflliyor. ‹fllemifl oldu¤u o güzel ifl karfl›l›¤›nda, ona bir ödül vermek istiyorlar. Ona o ödülü vermek için eve davetçiler geliyor, kendisini ödülü alaca¤› yerde misafir etmek üzere a¤›rl›yorlar. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 99 ‹flte insan dünyadayken, iyi ifller ifllemiflse, kabrinde böylece rahat eder. fiimdi berzahtan söz aç›lm›flken birazda berzaha de¤inelim. Berzah alemi dedi¤imiz yer,göz alabildi¤ine bir alan kabul et. Bu alan›n üç kap›s› var, biri sa¤da, biri solda biri ortada. Ruhlar bu aleme gelirken, hepsi orta kap›dan ç›kar, yerlerine dönerlerken, dünyada yapm›fl olduklar› amelleri nispetinde ya sa¤ kap›dan, ya sol kap›dan veya orta kap›dan yerlerine avdet ederler. fiimdi burada sa¤ kap›dan girenler 56/8 Ve eshabül meymeneti Ma eshabul meymeneh Ey sa¤c›lar, size müjdeler olsun dedi¤i insanlar. Onlar ne mutludurlar. Yerlerini görünce sevinirler. ‹mtihanlar›n› dünya hayat›nda baflar›l› olarak verenler, sevinç ve huzur içindedirler. fiimdi burada sol kap›dan girenler 56/9 Ve eshabül mefl’emeti Ma eshabul mefl’emeh Ey solcular size yaz›klar olsun. Kitab› sol elinden verilenler. Bunlarda yerlerinin bir azap yeri oldu¤unu gördüklerinde, feveran edecekler. Allah’›m bizi tekrar geri gönder diye yalvaracaklar. Yine bir ayeti kerimeden bahsetmifltik; Onlar yerlerinin bir 100 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› azap yeri oldu¤unu görünce Allah’›m bizi tekrar geri gönder, bak biz sana nas›l ibadette bulunaca¤›z derler. Lakin f›rsat gitmifltir. Allah’u Teala’n›n vadi hakt›r. Geri dönüfl olmad›¤› için onlar›n art›k geri dönüflleri de yoktur. Bir de orta kap›dan girenlerden bahsettik, bunlar da 56/10-11-12 Vessabikunes sabukun ülaikel mukarrebun fi cennatin naim. Bunlar mukarrebun zümresi, yani hay›rda ve iyilikte ileri geçenler. Peygamberler, veliler zümresi. Bunlara ne bir hüzün nede bir leke bulafl›r. Bunlar selimdirler. Burada bir nebze de mezarlardan ve kabirlerden bahsedelim. Mezar nedir? Kabir nedir? Mezarlar dünyada iken, bizler vefat›m›zda cesetlerimizin gömüldü¤ü yerdir. Buna mezar denir. Ruhlar›n bekledi¤i berzah alemindeki yerinede kabir denir. Bu ikisi aras›nda ne fark vard›r dersen? Biri ceset, topraktan yarat›ld›, art›k o toprak olmufltur. Hayat ve ak›l yoktur . hayat olay› bitmifltir. Biri de ruhtur. O ise diridir. Daha evvelki derslerimizde de ö¤rendi¤imize göre ruhlar ölmeyece¤i için, k›yamete kadar kabirlerinde beklerler. ‹yi amel iflleyen kimse, kendi kabrinde, k›yametin ne zaman geldi¤ini anlamaz. Kötü amel iflleyen ise, kabir azab› denen olayla karfl›lafl›r ki, bunu afla¤›da izah edece¤im. ‹flte ruhlar diri olduklar›ndand›r ki kabirlerinde kendi hücrelerinde raks ederek flöyle derler. “Ben Rab’bimi gördüm, Ben Rab’bimi gördüm” der. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 101 Bunun böyle söylenmesi, elesti bi Rab’büküm de, Allah’u Teala’ya verdi¤i ahdindendir. Demek ki mezar›n ve kabrin ne oldu¤unu da böylelikle anlam›fl oluyoruz. Biz insanlar bir çok kelimeleri, ayn› manada kullanmak suretiyle, baz› ç›kmazlara gireriz. Baz› kelimeler, efl anlaml› gibi görünüyor ve bizde bunu ayn› gayeyle kullan›yor, biri birine kar›flt›r›p, ilimde anlamlar› k›s›tl›yor ve birçok olaylar› bu k›s›tlamam›z dolay›s›yla hafife al›p iflin özünden uzaklafl›yoruz. Kabir denince ruhlar›n bekledi¤i bir alem akl›m›za gelse, insanlar›n dünyadayken ölüp de, cesetlerin konuldu¤u yerle kar›flt›r›lmasa ve öyle tan›nsa, mezarlar› kabir diye ö¤renmesek, insanlar bu olay karfl›s›nda, mezarla iflin bitmeyece¤ini, cesetlerin mezara konulmas›na bakmadan, iflin daha ötelerini düflünmezler mi? Lakin cesetlerin gömüldü¤ü yer, mezarlar, kabirlerle kar›flt›r›l›rsa, mezarda kabir, kabirde mezar olursa, insan öldü bir daha dirilece¤i ne malum der ve nitekim de insanlar bunu diyorlar, her geçen gün insanlar›n inançlar› zay›fl›yor ve nitekim insanda bulunan nefis de insan›n yakas›na sar›l›yor, onu dünyaya ba¤l›yor, iman›n zay›fl›¤›ndan, fleytan›n verece¤i i¤vaya hemen aldanarak, veya bir din düflman›n›n söyleyece¤i kelam›, kendi nefsine uygun geldi¤inden, nefsi de ayn› fleyleri arzulad›¤›dan, insanlar›m›z dininden oluyorlar veya dinden uzaklafl›yorlar. Onun için ayn› anlama geliyormufl gibi görünen baz› kelimeleri, titizlikle ay›rmam›z laz›m gelir. fiimdi mezarla berzah› bir nebze bu kadar anlad›ktan sonra, dersimizin mevzuuna dönelim. Kabir azab› denen nesne nedir? Yine insanlar›m›z iflin asl›n› bilmedikleri için, çoklar›m›z burada olaylar› yanl›fl biliyorlar. ‹nsanlar›n mezarda, yani cesetle 102 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› azap çekti¤ini zannediyorlar. Dinde bilgisi olmay›p, lakin azda olsa akl› çal›flan insan, bunlara inanm›yor ve bu bak›mdan karfl›s›ndaki müslüman›, hem hakir hem cahil görüyor. Bu durumda ‹slam dinini küçümsüyor. ‹slamiyet kiflilerin söyledikleriyle hükümlü olsayd› ve ‹slamiyet kiflilerin kendi ak›llar› gibi olsayd›, milyarlarca insan var, milyarlarca ‹slam dini ç›kard›. ‹slam dini tektir…… Herkesin ‹slam’a uymas› laz›md›r…….. Öyleyse flunu iyice bilmemiz laz›m ki, bir insan vefat ederse, bir daha mezar›nda onun ne dirilmesi ve ne de azab› vard›r. Zaten yukar›da mezar ve kabri izah ettim. Ad› üzerinde kabir azab›, bu ruhlar›n berzah alemi dedi¤imiz yerdeki, bekledi¤i yere kabir diyoruz. ‹flte yukar›daki mevzularda da geçti¤im gibi, ruhlar diridir, ölmezler. Kabirlerinde çektikleri azap ruhlar üzerindedir. Dünya hayat›nda büyük günahlar ifllemifl, Allah’u Teala’n›n emirlerine karfl› ç›km›fl olan insanlar›n, kabirlerinde görmüfl olduklar› azaba kabir azab› denir. Bunu flöyle bir misalle de ayd›nlatabiliriz. Ayn› yerde yatan iki insan rüya görür. Biri yatt›¤› yerde çok korkulu rüya, di¤eri çok güzel ve flevkli rüya görür. ‹flte mezarlar bu iki insan›n ceseden yatt›¤› yerler gibidir. Rüya alemi ise, berzahtaki yerinin bir timsalidir. Bu bak›mdan bizler kabir azab›n›, mezarda çekmeyip, ruhlar›m›z›n diri kal›fl›, ölmemeyifli dolay›s›yla, berzah alemindeki ruhlar›n, aynen rüya alemindeki gibi kabirlerindeki eziyeti,cefas› ve azab›d›r. fiimdi ey insan! Akl›nla bir düflünecek olursan, kat’iyetle Allah’u Teala’y› inkar edemezsin ve yarat›ld›¤›na sende flahitsin. fiayet bu dedi¤ime karfl› ç›kacak olursan, söyleyece¤im ayete Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 103 dayanmaktad›r, çünkü, Rab’bimiz yine bir ayeti kerimesinde 23/84 (Resulüm) de ki; E¤er biliyorsan›z (söyleyin bakal›m) bu dünya ve onda bulunanlar kime aittir? 23/85 Allah’a aittir diyecekler. Öyle ise siz hiç düflünüp tafl›nmaz m›s›n›z de. 23/86 Yedi kat göklerin Rab’bi, azametli Arfl›n Rab’bi kimdir diye sor. 23/87 (Bunlar da) Allah’›nd›r diyecekler. fiu halde siz Allah’tan korkmaz m›s›n›z de. 23/88 E¤er biliyorsan›z (söyleyin) her fleyin melekütü (mülkiyet ve yönetimi) kendisinin elinde olan, kendisi her fleyi koruyup kollayan, fakat kendisi korunmayan (buna muhtaç olmayan) kimdir? Diye sor. 104 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 23/89 (Bunlar›n hepsi) Allah’›nd›r diyecekler. Öyle ise nereden büyüleniyorsunuz. Ve her akl›n Allah’u Teala’y› bilici oldu¤unu, evvelki derslerde de ispatlad›k. Buna göre, bu durumda neye kand›r›ld›k, neye aldand›k ta bizi yaratan› unuttuk. Birkaç saatlik dünya hayat›na aldand›k ve nihayet sonumuz hüsranla dolu bir azap oldu. De¤er mi bu dünya hayat› kabirde çekilecek olan bir azaba? Yine de¤er mi bu dünya hayat›, mahkeme i kübrada Allah’u Teala’n›n karfl›s›nda çekilecek olan bir mahcubiyete? ‹yi olal›m, Allah’u Teala’n›n bize emretti¤i yolda yürüyelim ve Allah’u Teala’n›n rahmetine nail olal›m ki, bizler kabrimizde, zaman›n nas›l geçti¤ini anlamayal›m. Çok güzel bir alem yaflayarak, kabir hayat›m›z› doldural›m. Kabirlerimize gitti¤imizde bir daha geri dönüflümüz olmad›¤› için piflmanl›¤›n fayda vermeyece¤i bir zamandan piflman olarak vahlanmayal›m. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 105 ALTINCI BÖLÜM KIYAMET‹N KOPMASI VE MAHKEME‹ KÜBRA Allah’u Teala yaratm›fl oldu¤u tüm ruhlar›, zaman› geldi¤inde dünyaya gönderir. Ruhlar›m›z kendilerini mülk aleminde Allah’u Teala’ya, vermifl olduklar› ahitleri nispetinde nas›l bird insan olduklar›n› ›spatlad›ktan sonra, ömürlerini doldurur, ahirete intikal ederler. Sonra, en son ruhlarda mülk alemine gelip, Berzah aleminde dünyaya gelecek ruhlar kalmay›nca, mülk aleminde bu ruhlarda Allah’u Teala’ya verdikleri ahitleri nisbetin kendilerinin nas›l bir insan olduklar›n› ›spatlad›ktan sonra k›yamet kopacakt›r. K›yametin kopaca¤› zamanda yaflayacak olan insanlar, ne Allah, ne kitap, ne peygamber tan›yacaklar, içlerinde çok az insan Allah diyecek fakat onlarda Allah’›n ne oldu¤unu bilmeyecekler. ‹flte Allah’u Teala ve Tekaddes hazretleri, yine merhametten, o içlerindeki Allah diyenleri, bir sam yeli dedi¤imiz ölüm rüzgar› ile onlar› uyutacak, bunlar uykudayken canlar›n› kabz ettirdikten sonra, k›yamet di¤erlerinin üzerine kopacakt›r. Birçok k›yamet alametleri zuhur etmesine ra¤men, insanlar yine sap›kl›klar›na devam edeceklerdir. En son k›yamet alameti ise güneflin bat›dan batarken yine bat›dan do¤mas› olacakt›r. Bunu gören insanlar, bu günefle ne oluyor deyip, do¤a dedikleri olaya ba¤layacaklar ve bu bir do¤a olay›d›r diyeceklerdir. ‹flte k›yamet de böyle sap›k olan insanlar›n bafl›na kopacakt›r. Allah’u Teala, Et Tekvir suresinde flöyle bahseder. 106 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 81/1 Günefl katlan›p dürüldü¤ünde. 81/2 Y›ld›zlar (karar›p) döküldü¤ünde. 81/3 Da¤lar (sallan›p) yürütüldü¤ünde. 81/4 Gebe develer sal›verildi¤inde. 81/5 Vahfli hayvanlar toplan›p bir araya getirildi¤inde. 81/6 Denizler kaynat›ld›¤›nda. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 81/7 Ruhlar (bedenlerle) efllefltirildi¤i zaman. 81/8 Diri olarak k›z çocu¤unu gömene soruldu¤u zaman. 81/9 Hangi günah›ndan dolay› öldürüldü diye. 81/10 (Amellerin yaz›l› oldu¤u) defterler aç›ld›¤› zaman. 81/11 Gök yüzü s›yr›l›p al›nd›¤›nda. 81/12 107 108 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› cehennem fliddetle tutuflturuldu¤unda, 81/13 Cennet yaklaflt›r›ld›¤›nda, 81/14 Kifli neler getirdi¤ini ö¤renmifl olacakt›r Bu sure daha böyle devam ediyor. K›yametten Rab’bimiz bu flekilde bahsediyor. Bir nebze bu ayetleri açarak, dersimizin mevzuuna dönelim. 1 – Günefl dürüldü¤ü zaman buyuruyor. Bir fleyi dürmek demek, yok etmek, veya saf d›fl› b›rakmak demek. Burada mana Güneflin bir uydusu olan Dünya, birbiri etraf›nda dönen ve birbirine bir nisbet dahilinde yaklafl›p uzaklaflan gezegenlerdir. Bunlar›n birbirlerinden ayr›lmas›, kurulan düzenin bozulmas› olur ki, bir birlerinden ayr›lan bu gezegenler, h›zla ya birbirlerinden uzaklafl›rlar veya birbirlerine bir yaklaflmalar› olur ki, her iki flekilde de büyük bir felaket meydana gelir. Bu durumda yarat›lanlar›n sonu olur. Yaln›z canl› de¤il, cans›z varl›klar› da yaratan, bunlar› birbirlerinin uydusu yapan Allah’u Teala, bu alemleri birbirlerinden ay›racak olsa, bütün varl›klar›n sonu olur. ‹flte bir manada Güneflin böyle saf d›fl› oldu¤u veya uzaklaflt›r›ld›¤›…… Bir ikinci mana Günefl bizim bildi¤imiz bir atefl parças› Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 109 de¤ildir. Bizim bildi¤imiz atefl odundan veya kömürden, hava gaz›ndan petrolden v.s. bildi¤imiz atefllerdir. Günefl ise bir atom enerjisidir. Is›tmas› ise bu atom enerjisinin molekülleri ile olur ki, bir yere vurup patlamas›ndan, orada bir hararet meydana getirir ve bu flekilde günefl varl›klar› ›s›t›r. Öyleyse bu Günefl ›fl›n› bir atom enerjisi oldu¤una göre, atomun içindeki nüvelerinden, nötron ve elektronlardan, birini kald›racak veya ilave edecek olursak, bir atom enerjisi olan Günefl, atom durumundan ç›kar ve ›s›tma denen nesne ortadan kalkar. Güneflin hesab› dürülmüfl olur. ‹lmiyle kainat› yaratan Allah’u Teala, yine ilmiyle bu kainat› yok edecektir. Sonra yine yok ettiklerinden murat etdiklerini tekrar ilmiyle yaratacakt›r. O’na yaratmak zor gelmez. 2 – Y›ld›zlar bulan›p düfltü¤ü zaman, yerçekimi olaylar› ortadan kalkarsa, uydular birbirinden ayr›l›r veya yaklafl›rsa, semavat birbirine girer ve çarp›flan uydular birbirinde kaybolur. 3 – Da¤lar yürütüldü¤ü zaman, da¤lar›n yürümesindeki mana gezegenler birbirinden ayr›l›r. Kendi ekseni etraf›nda gece ve gündüzünü 24 saatte tamamlayan dünyam›z, bafl›bofl kal›r ve dönüfl istikametinin aksine h›zla döner se, merkezkaç kuvvetinden dolay› dünya patlama noktas›na gelerek, bütün içindekilerini d›flar›ya f›rlatmas› olur ki, yine bir ayetinde Allah’u Teala. 84/4 ‹çindekini at›p boflald›¤›, Bu durumda dünya, kendi ekseni etraf›nda h›zla dönmesiyle, o da¤lar› da f›rlatmas› olacak ki, iflte da¤lar da yürütülmüfl durumunda olurlar. 110 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 4 – K›y›lmaz mallar terk edildi¤i zaman, bu düzen içinde canl›lar›n yaflamalar›n›n mümkün olmayaca¤›n›, elinde olmadan, ister istemez, bütün varl›klar›n yoklu¤a bürünece¤i bir zaman. Can kaygusundan mallar›n akla gelmeyece¤i bir zamand›r. Ayn› zamanda da geçti¤imiz ayeti kerimede de (dünyan›n içindekilerin d›flar› f›rlatmas›) kiflinin ona sahip ç›kamamas› ve kendine malik olamamas› durumu. 5 – Bütün hayvanlar topland›¤› zaman, Allah’u Teala bir ayeti kerimesinde, 99/7 Kim zerre miktar hay›r yapm›fl ise onu görür. 99/8 Kim zerre miktar hay›r yapm›fl ise onu görür. Burada Allah’u Teala, adaletinden, hayvanlar›n bir birlerinden haklar›n› alaca¤› bir günden bahsetmektedir. Hayvanlar›n toplanmas›ndan gaye, bu kadar titizlikle yaratt›klar›n›n, hiç birini hiç birinden ay›rt etmeden, aralar›nda Eleysallahü bi ahkemil hakimin olan Allah’u Teala, birbirlerinde haklar› olan hayvanlardan haklar›n› ald›racak, hepsinin hükmünü verecek ve k›sas› yapt›racakt›r. 6 – Denizlerin kaynay›p birbirine kar›flt›¤› zaman; Yukar›da bahsetti¤im mevzuda dünyan›n kendi etraf›nda bafl›bofl h›zla dönüflü ve merkezkaç kuvvetinden dolay› dünyan›n Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 111 merkezinde bulunan ma¤ma tabakas›n›n, dünyan›n infilak›ndan mütevellit, yer yüzüne da¤›lmas›, elbette bu sular› kabartacak ve kaynatacakt›r. Bir yanar da¤›n, lav halinde denizden patlamas›n› tahayyül et, ve lavlar› dünyan›n merkezinden d›flar› f›rlat. Bütün denizlerin altlar›ndan d›flar›ya ç›kart. Bu çok büyük bir olay. Elbetteki bu flekilde denizler kaynar, kabar›r ve birbirine kar›fl›r. Sularda da bulunan oksijen bir dereceden sonra yanmaya geçer ve bu flekilde su yanar duruma gelir, evsaf›n› da kaybeder, kabar›r, kaynar ve buhar da olur. 7 – Ruhlar efllefltirildi¤i zaman; Burada da Allah’u Teala, yevmi k›yamette bizlere vermifl oldu¤u bu bedenlerimizle, ruhlar›m›z› karfl›l›kl› bir araya getirdi¤i bir zamandan bahsetmektedir. Rab’b›m›z bize bir ayet-i kerimesinde flöyle buyurmaktad›r; “size vermifl oldu¤um bu bedenleri hangi yolda kulland›¤›n›zdan dolay› sizi hesaba çekece¤im.” (Bu dersi bir evvelki mevzularda anlatt›¤›m için teferruat›na girmeyece¤im.) e¤er ruhlar tekrar bedende olmufl olsayd›, yine ruhun kendi gücüyle bu bedeni istedi¤i gibi konuflturaca¤›ndan, bedenin flahadet durumu ortadan kalkm›fl olacakt›. Yevmi k›yamette art›k ruhlar›n bedene girmesi olana¤› olmad›¤› için, karfl›l›kl› olufllar›ndan ve beden ruhun ayn› görünümünde oldu¤undan, ruhlar efllefltirildi¤i diye bahsedilmektedir. Allah’u Teala yevmi k›yamette, bizlerin bedenlerini tekrar dirilterek, ruhlar›m›zla karfl›l›kl› getirdi¤inde, bizim bedenlerimizi konuflturacak ve hatta yine Rabbimiz bir ayeti kerimesinde ruhlar bedenlere, niçin benim aleyhimde konufluyorsun dedi¤i zaman, beni konuflturan Allah konuflturuyor demektedir. Demek ki ruhlar›n bedenin karfl›s›nda ve birbirlerinin ayn› 112 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› görünümünde oluflundan bu flekilde Allah u Teala ruhlar›n efllefltirilmesinden bahsedmektedir. Dünya hayat›ndayken, ne yapt›ysak, onlar› bedenlerimiz, bize haber verecektir. ‹flte ruhlar›n efllefltirilmesi, bir manada da daha evvelki derslerimizde dedik ki, bedenleri-miz ruhlar›m›z›n ayn› fleklini alm›flt›r. Ruhumuz hangi s›fattaysa bedenlerimizde ayn› s›fat›n yans›mas›d›r. Bu bak›mdan da efl bir durum oldu¤undan çift manas›nada gelir, karfl›l›kl› oluflu da çiftleflme yani eflleflme manas›ndand›r. 8-9- Diri olarak gömülen k›z hangi günahla öldürüldü? Soruldu¤u zamandan bahsedilmektedir; Araplar aras›nda ‹slamiyetten evvel k›z çocuklar›n› bir zül addederler, kendilerinde bir eksiklik ve afla¤›l›k görürlerdi. Bu bak›mdan k›z çocuklar›n› diri diri gömerek, bir erkeklik yapt›klar›n› zanneder ve k›z çocuklar›n› öldürerek, sözde bir büyüklük taslarlard›. Erkek çocuklar›yla da iftihar ederlerdi. Halbuki k›z› da veren, erke¤i de veren Allah u Teala’d›r. Allah ne murad ettiyse bize onlar› verir. Biz Allah u Teala’n›n bize verdikleri emanetleri Allah için yetifltirir ve bakar›z. Bu durumda Allah’u Teala’n›n indinde yükselir ve derece al›r›z. ‹flte kendi kavimlerinin aras›nda ‹slamiyetten önce, cehaletin eseri olarak, bak ben evlad›m da olsa, böyle çocu¤umu öldürürüm der gibi, kavmine yaltakl›k yapma pahas›na, çocuklar›n›n günah›na giren bu insanlar, sanki o do¤an çocuklar›n sahibi yokmufl gibi, kendi kudretinden kendinin eseri gibi, çocuklar› üzerinde ak›llar›nca, Hükümdarl›k sürdüren insanlar, bu hareketleriyle Allah’u Teala ve Tekaddes Hazretlerini unutmufl ve rabbimizin yerine karar verir duruma gelerek, flirk batakl›¤›na girmifl olan insanlard›. Elbet ki mahkeme-i kübra da, hakimlerinin hakimi olan Allah’u Teala’n›n indinde, hep beraber Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 113 hesap verece¤iz. 10- Defterler aç›ld›¤› zaman; Ayeti kerimesinde rabbimiz mahkeme-i kübrada herkesin mülk aleminde. 99/7-8 Kim zerre miktar hay›r yapm›fl ise onu görür. Kim zerre miktar hay›r yapm›fl ise onu görür. Ayeti kerimesine göre hakimlerinin hakimi olan Allah’u Teala bizleri yapt›klar›m›zla hesaba çekecektir. Art›k o günün fliddet ve dehfletinden, hiçbir kimsenin hiç bir kimseye fayda vermedi¤i ve piflmanl›¤›n hiçbir ifle yaramad›¤› bir günde, herkesin ifllemifl oldu¤u amel ile bafl bafla kalaca¤› günden bahsetmektedir. 11- Gök yerinden söküldü¤ü zaman; Bu ayeti kerimeden de rabbimiz bize art›k bir daha geri dönüflün olmad›¤›n›, kurulan düzenin tamamen bozuldu¤unu, ve art›k zahir alem de¤il bat›n olan bir aleme rücu edildi¤ini bildirmektedir. 12-13- Cehennem k›z›flt›r›ld›¤› zaman; Bundan bir mana da flöyle anl›yoruz. Allah u Teala mülk aleminde, bu kainatlar› yarat›p, bat›n alem olan ahiret aleminde de, cennet ve cehennemi yaratm›fl, bu cennet ve cehennemi k›yamet kopana kadar ve yevmi k›yamette, hesaplar soruluncaya kadar, bekletmektedir. Ne zaman ki hesaplar›m›z görülecek o zaman bizler için yarat›lan cennet ve cehennem faaliyete geçecek ve cennet yaklaflt›r›ld›¤› zamandan da bunu anl›yoruz. Bir bina kabul et, dayal› döfleli, her türlü insan›n ihtiyac›na cevap verecek flekilde haz›r bir bina, içerisinde insan olmazsa, o 114 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› insana yaklaflt›r›l›r m›? Rabbimiz bize bir manada da flöyle bildirmektedir; Ölmek ve dirilmek hak. Hesaba çekilmek hak ve size vaat etti¤im cennet ve cehennem de hak. Bu sizleri bekliyor buyurmaktad›r. 14 – Herkes ne haz›rlam›flsa bilecektir; Nas›l ki insan dünyada yapt›klar›n›n iyilik ve kötülü¤ünü biliyorsa, orda da aynen bilecek, yapt›klar›n› hat›rlayacak, unuttuysak bir video band› gibi yapt›klar›m›z bize gösterilecek ve bedenlerimiz bize flahadet edecek. fiimdi ey o¤ul! Böyle alenen hak olan ve akl›n kendisinin bir yaratan› oldu¤unu idrak eden her insan, nas›l olurda bu kadar gaflette kal›r, nas›l olur da yaratan›n› unutur ve hangi ak›lla bu alemi o aleme feda eder. Allah’u Teala ayeti kerimesinde 95/1-2-3 I-Andolsun incire ve zeytine. 2-Ve Sina da¤›na. 3-Ve bu emin olan beldeye. Fazla derine dalmadan bu ayeti kerimeleri biraz açal›m; Bu sureler dersimizle ilgilidir. Allah’u Teala ‹ncire ve zeytine yemin etmekte, Hz. Musa’n›n Allah’u Teala ile kelamlaflt›¤› da¤ olan Turi Sina da¤›na, emin olan beldeye (Mekke-i Mükerreme’ye ve bu beldeye de yemin etmekle dolay›s›yla, yine zat›na yemin etmektedir. Allah’u Teala, ben insan› en güzel surette yaratt›m, sonra biz bunlar› afla¤›lar›n afla¤›s›na, yani mülk alemine gönderdim buyurmaktad›r. Burada esfeli safilin olan mülk alemidir. Bunun mülk alemi oldu¤unu arkadan gelen ayeti kerime çok güzel aç›klamak- Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 115 tad›r. Bu ayeti kerime ise (‹lla güzel amel iflleyenler müstesna) buyurmaktad›r. Bu durumda sevap ve günah olaylar› mülk aleminde ifllendi¤ine göre, burda güzel amel iflleyenler müstesna demekle, esfele safilinden murat mülk alemi oldu¤u ›spatlanmaktad›r. Çünkü dünyam›z, yedi kat semavat›n en alt tabakas› olan birinci kat›n da en alt k›sm›nda bulunmaktad›r. ‹nsanlar semavat›n en alt kat›nda kendilerinin nas›l bir insan olduklar›n› ›spat etmeleri için mülk alemine gelmeleri s›fat›yla. Allah’› inkar edenler ve emrini dinlemeyenlere deriz ki; Ey insanlar! Seni hesap gününü inkara götüren ne? Ve aram›zda Allah’u Teala hakimlerin hakimi olarak karar vermeyecek mi? Allah’u Teala hakimlerin hakimi de¤il mi ? ‹flte ey insan bu ahvalleri, inansak ta inanmasak ta, akl›m›z nas›l ki Allah’u Teala’n›n varl›¤›na inan›yorsa, bu geçirece¤imiz halleri de mademki inand›¤›m›z O Allah diyorsa, bu olay vukuu bulacakt›r. O günün fliddet ve dehfletinden, ancak bir flekilde kurtulabiliriz. ‹flte bizler ömrümüz içersinde, bu dünya hayat›nda f›rsat elde iken, Allah ve Resulüne inanmam›z, Kur’an-› Kerim’i tasdik etmemiz, Dini ‹slam’a girerek ve dini vecibelerimizi yerine getirerek kurtulabilir, felaha erebiliriz. Aksi taktirde flu geçici fani bir ömrümüzü, baki olan hayat›m›za satm›fl veya de¤ifltirmifl oluruz ki, bu ak›ll› ve düflünen insanlar›n yapaca¤› bir ifl de¤ildir. Allah’u Teala “EL ‹Nfi‹KAK” suresinde yine k›yameti bize flöyle anlat›yor. 84/1 Gök yar›ld›¤›, 116 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 84/2 Rab’bine kulak verip boyun e¤ecek hale getirildi¤i zaman. 84/3 Yer uzat›l›p dümdüz edildi¤i. 84/4 ‹çinde bulunanlar› at›p boflald›¤›. 84/5 Rab’bini dinleyip O’na hakk›yla itaata mecbur k›l›nd›¤› vakit (insano¤lu yapt›klar›yla karfl›lafl›r). 84/6 Ey insan! fiüphe yok ki sen Rab’bine karfl› çaba üstüne çaba göstermektesin. Sonunda O’na varacaks›n. 84/7 Kimin kitab› sa¤›ndan verilirse, Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 117 84/8 Kolay bir hesapla hesaba çekilecek. 84/9 Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir. 84/10 Kiminde kitab› arkas›ndan verilirse, 84/11 Derhal yok olmay› isteyecek, 84/12 Alevli atefle girecek. Bu ayetleri açarak gidelim birinci ayeti kerimeyi yukar›da Et Tekvir suresinde açt›k. Burada da k›sa bir anlatal›m. Kurulan bu nizam ve intizam bir ilim içinde yarat›lm›flt›r. Allah’u Teala bu alemleri bir biri etraf›nda, seyrettirmektedir. Bir birlerine yak›nl›k ve uzakl›klar› aras›ndaki, yer çekimi kuvvetini ortadan kald›racak olursak, veya elementlerinde bir de¤ifliklik yapacak olursak, bu 118 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› alemler bir birine girer. Yoktan var etme kudretine sahip olan Allah’u Teala’ya bu alemleri bir birine katarak yok etmek zor gelmez. Bir maddenin m›knat›s›yeti nas›l ortadan kalkabilir? Gök tabakas› olan ve dünyam›z› zararl› flualardan koruyan ozan tabakas› delindi, buradan s›zan güneflin atomik ›fl›nlar›, kuzey kutbu üzerine vurmakta ve orada bir k›zar›kl›k meydana getirmektedir. Zamanla bu atomik günefl ›fl›nlar›, kuzey kutbundaki m›knat›siyeti silerse, dünyam›z›n pusulas› da ortadan kalkar.Peygamber s.a.v. efendimiz bir hadisi fleriflerinde; Hazreti Mehdi A.S. silahlar patlamaz zamanda ç›kacak buyurmaktad›r. ‹flte m›knatisiyet ortadan kalkt›¤›nda silahlar patlamaz zaman› has›l olur ve dünyan›n uydusundan ayr›lma haz›rl›klar› bafllar. Dünyan›n uydusu olan di¤er gezegenlerde, dünyadaki yer çekimi denen olay›n, m›knat›s›yetin, ortadan kalkmas›yla, zamanlan etkilenmesinden uydular›n semavatta h›zla ak›fl›ndan bir sürtünme olay› zuhur etti¤inden cisimlerin ›s›nmas› durumu meydana gelir ki, Allah u Teala gök k›zar›p eriyip maden gibi akt›¤› zaman buyuruyor. ‹flte bu olay›n zuhurudur. 2. ayeti kerimede varl›klar›n Allah u Teala emrine boyun e¤ip de gerçeklefltirildi¤i zaman. Neyin gerçekleflmesi? K›yametin gerçekleflmesi; Varl›klar nas›l boyun e¤iyor? Daha evvelki derslerimizde de bahsettik, dedik ki Allah u Teala insandan gayr›, tüm varl›klar› zat›n› bilici, hükmünü geçirici, emri ilahiyesinin murad› nispetinde yaratt›. Yani bunlar› iradesiz, kendi murad› neticesi, yaratt›. Çok flerefli olarak yarataca¤› insana, varl›¤›n›n ispat› için, onu mülkün halifesi k›ld›. ‹nsana irade-i cüz-iyeyi vererek insan›n gelece¤ini insan›n murad›na ba¤lad› ve insan Allah u Teala’dan ne Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 119 murat etdiyse Allah u Teala onu ona verdi. Burada afla¤›daki ayeti kerimeden de bunu flöyle anl›yoruz. “Ey insan gerçekten sen Rab’bine do¤ru çabalar da çabalars›n nihayet ona kavuflursun.” ‹nsandan gayr› yaratm›fl oldu¤u tüm varl›klara böyle hitapta bulunmuyor da, niçin insana böyle hitapta bulunuyor? ‹nsandan gayri yarat›lan bütüm alemler, Allah’u Teala’n›n zat›n›n ispat› için, yaratt›klar›n› kendi murad› nispetinde yaratarak proglamas›ndan dolay›d›r. Bu durumda insandan baflka yaratt›klar› varl›klara (ey insan gerçekten sen Rab’bine do¤ru çabalar da çabalars›n nihayet ona kavuflursun) ayeti kerimesiyle hitap etmemektedir. ‹nsan ise kendi iradesi içerisinde, Allah’u Teala’y› bilmesi veya inad› yüzünden isyan› vard›r. Böyle olmas›na ra¤men, bizler istesek de istemesek de, bu hayat denizi içerisinde yolculu¤umuzu devam ettirirken, ömür yolunu devaml› her geçen saniye k›salt›r›z. Ayn› zamanda hayat mücadelesi içerisinde, nefsimizin kininden dolay› Allah ve Resulünü hat›rlad›¤›m›zda, ya kendi iç buhran›m›z› artt›r›r, yada bununla mücadele ederiz. Veya Allah’u Teala’ya manen yaklafl›r›z. Nihayet istesek de, istemesek de, Allah’u Teala vaadinin hak oldu¤unu bizlere bildirerek, k›yametin kopaca¤›n› ve mahkeme-i kübrada, Allah’u Teala’ya mülk aleminde yapm›fl oldu¤umuz, her türlü fiiliyat›m›z›n hesab›n›, verebilece¤imizi, bu ayeti kerimesiyle bizlere hat›rlat›yor. Baflka bir manada ise; Önceki dersimizde de geçti¤imiz gibi, bütün canl› ve cans›z maddelerin nüvelerindeki, nötron ve proton atom moleküllerini, bir biri etraf›nda seyrettirerek, zat›n› bilici ve hükmünü geçirici olarak yaratm›flt›r. Yine onlar› ilmiyle maddelerin moleküllerinde de¤ifliklik yapt›rarak kainat› zat›n›n 120 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› emri do¤rultusunda, boyun e¤dirip, k›yameti gerçeklefltirmesidir. Ey insanlar! Allah’u Teala bizlere, yani insanlara günün yirmi dört saati ibadet et demiyor. Onun o flekilde yaratt›¤› birçok kullar› da var. Mesela melaike-i kiram gibi, nefissiz yarat›lm›fl verilen bir vazifeyi b›kmadan, usanmadan yerine getirirler ve o do¤rultuda, Allah’u Teala’y› tesbih ederler. Biz insanlar, çal›flacak, yoruldu¤unda dinlenecek, zaman› geldi mi ibadet edecek, yine zaman› geldi mi yat›p uyuyacak veya Allah’u Teala’n›n emri içinde haddi aflmadan e¤lenecektir. Çünkü nefis bir kararda kalmaktan b›kar, bu bak›mdan Allah’u Teala cenneti bile devaml› flekil de¤ifltirir biçimde yaratm›flt›r. Bu yaz›lan yaz›lar yanl›fl de¤erlendirilerek, biz hep ibadet edersek, neyle geçinece¤iz, nas›l yaflayaca¤›z diye sorular gelebilir. Bu bak›mdan dinden de kopmalar olur ki, bu bizim yanl›fl de¤erlendirmemizin ve dinimizi bilmeyiflimizin neticesi olarak meydana gelir. Allah’u Teala Kur’an-› Kerim’de siz dininizi zorlaflt›rmay›n›z, kolaylaflt›r›n›z buyuruyor. Öyleyse flu dünya ve semavat alemine bir bakacak olursak, envai çeflit maddeler, madenler, k›ymetli tafllar, sayamayaca¤›m›z ve bilemedi¤imiz maddelerle bu semavat süslenmifltir. Allah’u Teala, bunlar› kendi ihtiyaçlar› için bu kainata yerlefltirmedi. Çünkü Allah’u Teala’n›n hiçbir fleye ihtiyac› yoktur. Bunlar› yaratt›klar› kullar› olan insanlar için, mülke ve semavattaki gezegenlere yerlefltirdi. Bizim çal›flmam›z› istemeseydi, bunlar› dünyaya yerlefltirmez, Hemde bizi yemekten içmekten ari k›lard›. Bizi dünyam›z› çal›fl›r ve imar eder flekilde yaratt›. Bu taktirde bizler dünyaya da çal›flaca¤›z ve dünyam›z› da imar edece¤iz. Bizlerin çal›fl›p da icatlarda bulunuflumuz, dünyay› ve maddeyi Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 121 kendimize hizmet ettiriflimiz, Allah’u Teala’n›n da hofluna gider. Onun için yine bir ayet-i kerimesinde; “siz dünyay› imar ediniz” buyurmaktad›r. Bizim bu dünya hayat›nda yapm›fl oldu¤umuz ve bulmufl oldu¤umuz ilimlerle, Allah’u Teala di¤er yaratt›¤› varl›klara bizleri göstererek görüyor musunuz yaratt›¤›m insanlar›, neler yap›yorlar deyip, bizlerle iftihar eder. Bunu flöyle bir misal ile anlatabiliriz. Bir insan bir fleyi icat ediyor, oda insanlar›n akl›na gelmeyen çok mükemmel bir icat ve buluflu ile bu insan ona komutlarla birçok ifller yapt›r›yor ve ayn› zamanda da buldu¤u bu icat makine, kendi yetene¤inden karar verebiliyor. Bunu icat eden insan bu icad›yla övünmez mi ? iflte Allah’u Teala’n›n insan üzerindeki varl›¤›n›n simgesi, yaratma gücünün ak›l ötesi sanat› ve s›rr›, ‹rade-i cüz’iye dedi¤imiz, halin kendi yetene¤i ve karar verebilme ve kendini yönlendirebilme olay›. Bu bak›mdand›r ki, bizler yapm›fl oldu¤umuz hareketlerle hiçbir flekilde, ifllemifl oldu¤umuz fiiliyat›m›za Allah’u Teala’y› ortak edemeyiz. Yanl›fl yapm›fl oldu¤umuz hareketlerle suçlayamay›z. E¤er Allah’u Teala’n›n bizim üzerimizde yönlendirmesi olsayd›; 99/7 Kim zerre miktar hay›r yapm›fl ise onu görür. 99/8 Kimde zerre miktar fler ifllemiflse onu görür. Ayet-i kerimesi ile benim yapm›fl oldu¤um miskal zerre 122 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› hay›r ve fler yaz›lacaksa, Bunu da bana Allah’u Teala yapt›racak olmufl olsa, burda benim suçum ne? Üzerimdeki hükümranl›¤›nla bunu sen yapt›rd›n, bugün beni yapt›rd›¤›n ifllerden dolay› hesaba m› çekiyorsun? derdim. Yine Allah’u Teala; 40/31 Nuh, Ad ve Semud kavminin ve onlardan sonra gelenlerin durumu gibi (peygamberleri yalanlayan) topluluklar›n bafllar›na gelen bir ak›betten korkuyorum. Allah kullar›na bir zulüm dileyecek de¤ildir. Ayeti kerimesi ve söyledikleri ayetlerde kelamlar› bir birini tekzip edici olurdu. Hafla dikkat edecek olursak, akl›m›z almad›¤›ndan veya nefsimiz öyle hoflland›¤›ndan, Allah’u Teala’y› suçlar durumda konufluruz. Halbuki Allah’u Teala insan› hatadan ari yaratmad›, insan›n bir tevbe ile rabbine dönmesi, o insan› hem yüceltir Hemde o insan›n hayat ak›fl› de¤iflir, huzur bulur, do¤ru olur ve kalbi sükun bulur. ‹nsan›n yaratan›yla olmas› kadar, ona güven veren hiçbir yarat›lm›fl yoktur. Bu bak›mdan her ne yaparsak, kendi irademiz ve yetene¤imizle bunu yapt›¤›m›zdan ve bizi devaml› hayat boyu yaflant›m›z› bir video band› gibi, bize mahkeme-i kübrada gösterecek olan Allah’u Teala’ya suç isnad edemeyiz. Allah’u Teala için bu dünyan›n veya mülkün de¤eri yoktur. Allah’u Teala’n›n de¤er verdi¤i nesne, insanlard›r. Peygamber Efendimiz S.A.V. için Allah’u Teala flöyle buyurmaktad›r. Hadisi kutsidir “Sen olmasayd›n bu alemleri yaratmazd›m,” buyurmaktad›r. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 123 Öyleyse burdan flunu anl›yoruz ki, alemler bizler için yarat›ld›. Çünkü bizler de Peygamber s.a.v. efendimizin Ruh’undan yarat›ld›k. Ayn› zamanda ondan da bir cüz’iyiz. Buna göre biz insanlar, yaratan›n de¤er vermedi¤i bu aleme, alemleri bizim için yaratan ve bize büyük bir de¤er veren Allah’u Teala’y› nas›l unuturuz. Bizler de¤er verilmeyenin pefllerinde koflar, bizim için yarat›lan›n esiri olur ve bize çok büyük de¤er veren rabbimize arkam›z› nas›l döneriz ve hangi ak›lla yok olacak bir nesneye de¤er vererek ebedi saadet yurdunu bu yoklu¤a tercih ederiz. Ey insanlar! Bu akla ak›l denir mi, bunun gitmifl oldu¤u yola girilir mi, çürük tahta üzerinde yürünür mü? ‹flte her fley apaç›k ortada, Rabbimiz yazm›fl dökmüfl ve bizi gelece¤in azab›ndan korumak için, kitab›yla, peygamberiyle, alimleriyle uyand›rmaya çal›fl›yor. Her an insanlar›n felaketlerden dönmeleri için Allah’u Teala alimler yetifltiriyor. Bizleri ikaz ettiriyor. Lakin bizler bir nebze bu ikazlara kulak verebilsek de, Allah’u Teala’n›n bizlere verdi¤i nimetlere, s›hhate, hayata kavuflsak, bir tefekkür edip de flükretsek olmaz m›? Kendi helakimizi kendimiz haz›rl›yoruz. Sonra bir felaket karfl›s›nda a¤lay›p duruyoruz veya piflmanl›k duyuyoruz. Piflmanl›k duyal›m, duyal›m ama, bu alemde ölmeden, f›rsat elde iken piflman olal›m, tevbe edelim, Rab’bimize rücu edelim. Piflmanl›¤›n fayda vermeyece¤i bir günden, art›k bize bir fayda yoktur. Piflmanl›k da kar etmez. Sureye devam ediyoruz. (Amel defteri sa¤ elinden verilenler Hemen kolay bir hesap ile hesaplar› görülecek) ayetleri ile dünya hayat›nda Allah ve Resulüne inanm›fl, Allah’tan korkmufl, emrini yerine getirmifl, nefsinin hevas›na uymam›fl, Allah için al›flkanl›klar›n› terk etmifl insan. Elbette ki bu insana Allah’u Teala 124 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› benim için dünya hayat›nda, beni görmeden benden korkmas›, emrimi yerine getirmesi karfl›l›¤›, bu gün biz Azimuflflan vaadim hak olarak o kuluma vaad etti¤imi verece¤im der, hesab›n› kolay görür. O kurtulufla erendir. Hakiki kurtulufl ve zafer de budur. Çünkü o gayb aleminde, Allah’u Teala’ya olan inanc› vas›tas›yla, yapm›fl oldu¤u nefsi mücadelesini kazand› ve zafere ulaflt›. Fani bir hayatta ebedi baki olan yurdunun saadetini kazand›, kurtulufla erdi, ne mutlu böyle insanlara. (Ve sevinçli olarak ehline dönecekler). Burada birkaç mana var. Birinci mana ehlinden gaye cennete kavuflmas›, orada ebedi kalaca¤›ndan huzuru bulmas›, ikinci mana da, ehline kavuflmas› Allah’u Teala’n›n indinde, murad› kabul edilece¤inden, o kiflinin yak›nlar›na flefaat hakk› vermesi suretiyle, o kiflinin yak›nlar›na flefaat etmesiyle, sevdiklerine kavuflmas›. Üçüncü manada kiflinin Allah’u Teala’ya dünya hayat›nda iken, can›ndan da öte afl›k olmas› ve Rab’bimizin de onu sevmesiyle, Rab’bimizin nimetlerinin en büyü¤ü olan Zat’›na yaklaflt›rmas›yla sevdi¤ine kavuflmas›. fiehitler, flühedalar, afl›klar, s›dd›klar zümresi. ‹flte bunlar er kifliler, Rab’bimizin yolunda ilerleyenlerdir. Bunlar hatun kifliler de olsalar Allah yolunda er kiflilerdir. Nefsiyle mücadele ederek, nefse hofl gelen her fleye s›rt çeviren, gürefl meydanlar›nda kispet giyerek bafla güreflmekten zordur. Onun için bunlar er kiflidirler. ‹flte bunlar yaflamlar› esnas›nda, Allah’u Teala’ya karfl› duyduklar› hasretten dolay›, Rab’bimizin zat›na nail olmalar› ve cüz’i nin külliye vuslat›, zat›ndan bir cüz’i olarak kavuflman›n sevinci ve unsiyeti içersindedirler. Allah’u Teala bizleri de böyle er kifliler iradesinde, sebat ederek, hak olan Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 125 vaad günü rahmetine erenlerin zümresine ilhak eylesin. 10. Ayet i Kerime; Kitab› sol elinden verilenler. 11. Ayet i Kerime; Art›k helak diye ba¤›r›rlar, 12. Ayet i Kerime; Ve cehenneme girerler, 13. Ayet i Kerime; Çünkü o evinde keyifli ve sevinçliydi. fiimdi bunlara da bir göz atacak olursak, kitab› sol elinden verilenler veya arka taraf›ndan verilenler, dünya hayat›nda bunlar kendi nefislerinden baflka bir fley düflünmeyenlerdir. Böyle insanlar hayat›, yiyip içmek, gönüllerince e¤lenmek zannederler. Ölüm ak›llar›na geldi¤inde, ellerinden geldi¤ince hat›rlamamaya çal›fl›rlar, ölümü hat›rlatanlara da k›zarlar. Din ve Allah kelam› konufluldu¤unda flimdi yeri mi derler, veya kinini kusmak için karfl›s›ndakine hakaretler ya¤d›r›rlar. Kendi yandafllar›n›n yanlar›nda, birbirlerinden kuvvet alarak, bir Müslüman gördüklerinde, Allah ve Resulüne düflmanl›klar›ndan ötürü, alay eder, onlar› küçük görürler. ‹flte vay böyle insanlar›n haline. Daha evvelki derslerimizde dedi¤imiz gibi, birkaç saatlik flu dünya hayat›n›, ahiret alemi olan, ebedi saadet yurduna de¤iflenler, iflte bunlar, kükremifl olan cehennemin korkunç sayhalar›ndan, kalplere korku veren cehennemin gürültüsünden, o gün bu insanlar helak nerdesin diye ba¤r›flacaklard›r. Fakat bir daha ne dünyaya dönüfl, nede bir kurtulufl var. fiimdi Ey insan! De¤er mi nefsinin birkaç saatlik e¤lencesine bu azap. Burada bir beytim akl›ma geliyor. Bir de¤irmen çark› gibi dönüp durur bu dünya Nasip arar her yarat›k, çark› de¤irmen burada, Olaca¤a çare yoktur ak›p geçer bu dünya, Hayat› ganimet bil, ele geçmez bu dünya, 126 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› fiimdi f›rsat elde, can ise mülk alemindeki beden devletinde. Bu canlar›m›z cehenneme nazaran cennette. Gönül ikbalini karartma. Bir gonca gülsün bunu kurutma. Sen seni arar isen sen seni kendine sor, Cümle mahlukdan efdal yaratm›flt›r, hele gör. Sak›n ola ki flaflma, hedefinden sap›tma, Sendeki benli¤i y›k, sen sende tecelli gör. * * * Gel ey insan oynama, hayat›nlan aldanma, Ömür uzundur deyip, nefsinle oyalanma, Geldi¤imiz yer ayn›, bu faniye kap›lma, ‹mtihan›m›z çetin hak yolundan ayr›lma. Senda halkaya ba¤lan, gir halkadan içeri, Parlat iman nurunu, gör sen seyret befleri, Aç basiret gözünü gör hakikat yerleri, Derinden derine dal, gör bu hakk›n eseri. Allah’u Teala kurtulufl ferman›n› eline alan, o günün fliddet ve azab›ndan emin bulunan, ayeti kerimesinde buyurdu¤u gibi (ve sevinçli olarak ehline dönecektir.) dedi¤i kimselerle beraber bizleri haflreylesin. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 127 YED‹NC‹ BÖLÜM (‹NSAN) Ruh-Can-Nefis-Beden ve Nefsin Halleri Allah’u Teala, bedenlerimizi yaratmadan evvel ruhlar›m›z› yaratm›flt›r. Can ve nefis ruha verilmifltir. Bu bak›mdan Ruh, Can ve Nefis bir, Ten ayr›d›r. Neden tenlerimiz ayr›d›r? Bedenlerimiz yarat›lmadan evvel, ruhlar›m›z yarat›lm›flt›r. Elesti bi Rab’bikum hitab›nda Allah’u Teala ile ahitleflti¤imizde, bizlerin nas›l bir insan oldu¤umuzu bizlere flahit tutturmak için mülk alemine göndermifltir. Ayeti kerimede siz nas›l bir insan oldu¤unu ›spatlamadan ölece¤inizi mi zannettiniz buyurmaktad›r. Mülk aleminde zahiri görünümümüzü sa¤lamak için de bu beden bine¤ini bizlere vermifltir. Bu bak›mdan bedenler zahiri, ruh, nefis ve can ise bat›nd›r. Bizler bedenlerimizden baflka, kendimizde bulunan, ne ruhumuzu, ne nefsimizi nede can›m›z› görebiliriz. Bunlar›n varl›¤›n› ancak rüyada hissederiz veya nefsini kemale erdiren insanlar›n, ruhlar› güç kazanarak ya¤aza haliyle, etraf› seyretmeleriyle görülür. fiimdi rüya aleminde rüyalar›m›zla, gidip gelmemiz, görmemiz, yememiz içmemiz ve zevk almam›z var ki, beden d›fl› bu hallerin ayn› beden gibi yaflam›ndan dolay›, mülk aleminde, görünmeyen bu varl›klar›n zahiren görünümünü sa¤layan bedenlerimiz, bunlara bineklik yapar. fiimdi bu ruh, nefis ve can olan bu k›s›mdan s›rayla bahsedelim. Ruh nedir? Daha evvelki derslerimizde bunu açt›k. Dedik ki ruh Allah’u Teala’n›n bir emridir. Hakk›nda konuflulmas› olmaz. Bir ayet-i kerimede Allah’u Teala flöyle buyurur; Isra suresinin seksen beflinci ayeti kerimesinde. 128 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 17/85 Sana ruh hakk›nda soru sorarlar. De ki; Ruh Rab’bimin emrindendir. Size ancak az bir bilgi verilmifltir. Öyleyse Kur’an-› Kerim’de bize bildirilen ilimler içinde, ruh hakk›nda ne kadar bildirildi ise, o kadar konuflulabilir. O konuflmam›zda ancak ruhun yaflam› hakk›ndad›r. Kur’an-› Kerim’de Allah’u Teala devaml› bizlere zat›n›n varl›¤›n›, zat›na ibadet etmemizi, zat›na teslim olmam›z› ve bize cennetin ve cehennemin hak oldu¤unu, ahiret aleminin varl›¤›n› ve vaadinin yani bildirdiklerinin, gerçekleflecek oldu¤unu bildirerek, bizlere ak›ll› olmam›z›, zat›n›n gösterdi¤i yollardan ç›kmamam›z›, hak ve hukuka riayet etmemizi, bizim bir ömür boyunca yaflamam›z halinde, Allah’u Teala’n›n gösterdi¤i yoldan gidersek rahata erece¤imizi bildirmektedir. Bu bildiriler bedenimize de¤ildir, ruhumuzun kendisinedir. Allah’u Teala, mülk aleminde bile bizlerin bedenlerini muhatap olarak görmez. Allah’u Teala’ya muhatap olan bizzat ruhlar›m›zd›r. E¤er flayet bedenlerimizi muhatap olarak görseydi rabb›m›z; Size verdi¤im bu bedenleri hangi yolda kulland›¤›n›zdan dolay› sizi hesaba çekece¤im. Demezdi. 41/20 Nihayet oraya geldikleri zaman kulaklar›, gözleri ve derileri, iflledikleri fleye karfl› onlar›n aleyhine flahitlik edecektir. Allah’› inkar eden insanlar, bedenlerine karfl› flöyle Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 129 söyleyeceklerdir. 41/21 Derilerine; Niçin aleyhimize flahitlik ettiniz? Derler. Onlar da; Herfleyi konuflturan Allah, bizi de konuflturdu. ‹lk defa sizi O yaratm›flt›r. Yine O’na döndürülüyorsunuz derler. Bu ayeti kerimeler bizi az›c›k düflündürecek olursa, hitap bedene de¤il ruhlarad›r. Öyleyse Ey insan!.. varl›¤›n›n, et ve kemikten oluflan cisminin, bir varl›¤›n gölgesi oldu¤unu düflündün mü? Mademki Allah’u Teala bu alem ahiret alemin benzeri ve gölgesidir buyuruyor, bu alemdeki varl›klar›n görünümü bir gölgeden öteye geçemez. Buna göre bizler hakikati terk eder, gölgeyle vakit geçirirsek, hüsrana u¤rar›z. Biz bir insan görsek ki, bir ifl yap›yor, dönüp yapt›¤› ifli bozuyor, tekrar ayn›s›n› yap›yor. Bu insan bu hareketine hep böyle devam ediyor. Bunu gören bir insan da bu adam›n yan›na gelerek, sen ne yap›yorsun böyle, bir taraftan yap›yor bir taraftan y›k›yorsun, sonra tekrar y›kt›¤›n› ayn› flekilde yap›yorsun, senin yapt›¤›ndan ben bir fley anlamad›m, bana izah eder misin Dedi¤inde; O bir taraftan yap›p bir taraftan y›kan insan da, karfl›s›ndakine hiçbir fley, burada kendim u¤rafl›yorum derse, insan›n bu adam› normal bir ak›l sahibi gibi görmesi mümkün mü ? ‹flte bizler de yok olacak bedenlerimizle u¤rafl›r, onun binicisi olan ruhumuzu görmez, varl›k olarak gördü¤ümüz bu bedenlerimizle 130 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› vakit geçirir durursak, yaflam›m›z› dünya hayat›yla kaim görür, ölümü düflünmeden, yaratan›m›z taraf›ndan hesaba çekilece¤imizi hat›rlamadan, helal haram demeden, dünyay› arzulamam ve nihayet dünya mal›yla, çoluk çocukla övünür, kendi ruhumuzu, hakiki varl›¤›m›z› unutur, bunun sahibi olan Allah’u Teala’y› hat›rlamaz, bir hiç olacak varl›kla vakit geçirirsek, kendimize yaz›k ederiz. Bu flekildeki yaflant›m›za bir misal verecek olursak; Bir sis tabakas› kabul et. Bu sisi gözümüzle görürüz. Biraz sonra bir rüzgar veya bir güneflin ç›kmas›, ortal›¤›n biraz ›s›nmas›yla bu sis tabakas› gözümüzün önünden kaybolur gider. ‹flte insan hayat› buna benzer. Varl›k olarak gördü¤ün bu bedenler veya bu alemler ölüm an›nda gözümüzden böyle bir sisin da¤›l›fl› gibi da¤›lacak. Varl›k olarak hakiki kisvemiz olan ve ebedi ölmeyen, dünya ve ahirette devaml› Allah’u Teala’n›n hitab›na mazhar kalan, ruhumuzla bafl bafla kalaca¤›z. fiimdi ey insan! Bir düflün. Bu hakikatler içerisinde sen neyle u¤rafl›yorsun. Burada bir beyt akl›ma geliyor; Allah’tan baflkas›na tap›nmak hiçtir, Hiç ile u¤raflmak ise deliliktir. Yine bir beyitte flöyle buyuruyor. Allah’tan baflka her neye tap›nsa hepsi hiçtir Yaz›klar olsun ol kimseye ki bir hiç iledir. fiimdi hakikatde, neyi görmemiz laz›m geldi¤ini bir nebze ö¤rendiysek, bunun bizi tefekküre sürüklemesi laz›m gelmez mi? Yani, ben kimim, nerden geldim ve nereye gidece¤im. Yunus Emre Hazretleri bu söyledi¤im kelama bir beyt söylüyor. Nereden gelip gitti¤ini Bilmeyen hayvan imifl. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 131 Demek ki tefekkür bizi bedenlerimizle de¤il, ruhumuzla olmam›z›, onun daha evvelki durumlar›n› ve daha sonra dünya hayat›ndan ahiret hayat›na geçiflini ve nihayet yaratan› taraf›ndan hesaba çekilece¤ini düflündürür. ‹flte böyle düflünen insanda, insan d›r. Art›k onun kalbi Allah korkusuyla doludur. Çünkü o kendisinin sorumsuz olmad›¤›n› bildi, yaratan›na karfl› vazifelerini idrak etti. Her nerde olursa olsun, yaln›z olmad›¤›n› anlad›. ‹flte böyle insanlar›n her birinin kalbinde muhaf›zlar, bekçiler, polisler vard›r. Bunlar, bunlar›n korkusundan kötülük yapamazlar. Bunun d›fl›ndaki her insan›n da bafl›na bir muhaf›z, bir bekçi dikemezsin. Allah’dan uzaklaflanlar, bunlar kendilerini yaln›z hissederler. Bu bak›mdan ak›llar›na gelen, nefsinin her gösterdi¤ini yapmaya çal›flarak yaln›zl›ktan kurtulmak isterler. ‹flte bu durumda olan insanlar kendilerini bir hayat boyu, hem iflkenceye tabi tutar, hem de Allah’›n kat›ndan uzaklaflarak, hayatlar›n› bofla geçirmifl olurlar. fiimdi her insan bafll› bafl›na bir varl›kt›r. Yine her bir insan bir kumandan durumundad›r. Ayn› zamanda yer yüzünün halifesidir. Bu durumda ilk düflünülecek fley bedenlerimizden ziyade ruhumuzdur. Bedenlerimizin r›zk›na Allah’u Teala kefildir. Ama ruhumuzun Cennet veya Cehenneme girmesine Allah’u Teala kefil de¤ildir. O bizim yapm›fl oldu¤umuz fiiliyatlarla “Eleysallahu bi ahkemil hakimin” olarak karar verecektir. Öyleyse buna göre, benim dünya hayat›mda Allah’u Teala’n›n r›zk›ma kefil oluflunu unutur, her fleyi kendimden gibi bilir öyle düflünerek bir h›rsa kap›l›rsam, bir yerde flirke de girerim. Çünkü benim r›zk›m hakk›mda, karar› veren Allah’u Teala d›r. Allah’u Teala’n›n yerine kendimdenmifl gibi karar vermem Beni 132 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› flirke sokmaz m›? Dünyaya meylederek helal haram demeden dünyay› toplamam baflkalar›n›n haklar›na tecavüz etmem, beni nefsime karfl› zalim bir zorba yapmaz m›? Halbuki benim r›zk›m neyse benim ona bir ad›m atmam yeterlidir. Muhakkak ki r›zk›m› Allah’u Teala bana verecektir. R›z›k nedir? Bir insan›n bir hayat boyu yiyip içmesi, giyip eskitmesi onun r›zk›d›r. Bunun d›fl›ndakiler ise ahir miras kalacak olan emanetlerdir. Öyleyse ahir miras kalacak olan emanet ehlime helal olur da bende helal haram demeden onu almaya çal›fl›rsam, r›zk›m olmayana haram kar›flt›r›r, kendimi vebale atar, yevmi k›yamette evlad›n anas›na, baban›n evlad›na hiçbir kimsenin hiçbir kimseye fayda vermeyece¤i bir günün azab›ndan çekinmeden haklar› gasp edersem, benim r›zk›m de¤il benim günah›md›r. Bunlar gizli flirklerdir. Allah’u Teala’n›n hakk›mdaki kararlar›na teslim olursam, zaten benim r›zk›ma da Allah’u Teala kefil oldu¤una göre, benim o iflime sebep olarak, bir ad›m atmam yeterli olacakt›r. As›l düflünülecek taraf›m›z, ruhumuzun gelece¤idir. Dünya hayat›nda bedenimin r›zk›ma kefil olan Allah’u Teala’n›n yerine, kendi rahatl›¤›m için elimden gelen herfleyi yap›yorum da, ahiret aleminde yok olmayan bir varl›¤›m›n gelece¤ini düflünmüyorum, ona bir haz›rl›kta bulunmuyorum. fiimdi bu olaylar› bir tefekkür edecek olursak, neyle u¤rafl›yoruz, ve ne kaybedip ne kazan›yoruz. Yukar›daki mevzuda da anlatt›¤›m gibi, Allah’u Teala bizlerden yaln›z bana ibadet et demiyor. Siz dünyan›z› imar ediniz buyuruyor. Bu durumda biz hem dünyada geçimimiz için çal›flaca¤›z, hemde ahireti unutm›yaca¤›z. Burada bir beyt akl›ma geliyor. Bu beyti hem söyliyelim hemde açal›m. Taktiri kendi duygular›m›za b›rakal›m. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 133 El fakri fakri el fakri fakri Demedim mi ol alemler fahri Fakrini zikret fakrini zikret Fakri fenada buldu bu gönlüm fiimdi burada fakr fakirlik demek de¤ildir. Arapça’dan Türkçe’ye geçmifl baz› efl anlaml› kelimeler vard›r ve bunlar›n yanl›fl anlafl›lmas›, bizleri dinimizde hurefalara sürükler. Bunun nas›l bir yanl›fl anlam olduklar›n› daha evvelki dersimizde kabir ve mezarlardan bahsederek anlatt›m. Bu da ona çok yak›n olarak, yanl›fl anlamam›za sebebiyet veren bir kelamd›r. Burada fakr, fakir demek de¤il, dünyan›n mal› bir insan›nda olsa, e¤er o insan mal›n sahibini bilir, mal›n› mal›n sahibine gönülden teslim eder de, hiçbir fleyin sahibi de¤il, yaln›z verilenlerin bekçisi ve emanetçisi olarak kendini görürse, kalbinden dünya hevas›n› siler, Rabbine teslim ederse, bu insan Fakr d›r. Yani dünyada mal olarak her fleye sahip de olsa, gönül aleminde her fleyin sahibine varl›¤›n› teslim edip hiçbir fleyin sahibi olmad›¤›n› bilmektir. ‹flte yukar›daki beyitten de bunu anl›yoruz. 21/107 (Resulüm) Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik. Bu ayeti kerimeye göre, alemler hat›r›na yarat›lan ve alemlere rahmet olarak gelen Peygamber Efendimiz hiç fakir olur mu Hadisi kutside Allah’u Teala; Sen olmasayd›n bu alemleri yaratmazd›m dedi¤i habibini hiç fakir eder mi? 134 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Ey insan! fiimdi bir düflün alemler hat›r›na yarat›lan Resuli Ekrem ve Nebiyi Muhterem Efendimiz, o kalbindekilerine Allah’u Teala dan baflka her ne varsa onlara bir La k›l›nc› çekmifl, La dedin mi bir bak, yok denildi mi yok olan fley var olur mu? Öyleyse Peygamber Efendimiz de kalben yarat›lan varl›klara La deyip bütün yarat›lanlara yokluk k›l›c› çekmifl olan illa bir olan Allah’dan baflka her fleyi yok eden bir kalple Allah’u Teala’ya teslim olmufl bir Peygamber Fakr durumundad›r. ‹flte böyle bir peygambere el fakri fakri elfakri fakri demekle fakrin sahibi böyle bir yaflam›n zirvesindeki Peygamber Demedi mi O alemler fahri, fakrini zikret yani sen de gönlünde benim gibi olmaya çal›fl, çok kazan, fakat mal›n sahibini bil, mal ve mülke karfl› haris olama. O maddeyle Allah’u Teala’n›n rahmetine ere bilmen için, ihtiyac›n d›fl›nda tedbirini ald›ktan sonra onu Allah yolunda tasadduk et. ‹flte bir ayeti kerimede Allah’u Teala canlar› ve mallar›yla Allah yolunda cihat ediniz buyurmaktad›r. Peygamber Efendimizin yapt›¤›n› yapmak sünnet ise, yetmifl iki f›rkan›n f›rka› naciyesi ehli sünnet vel cemaatsa ve bizde ehli sünnet vel cemaata dahil isek, elbetde ki Peygamber s.a.v. Efendimize benziyece¤iz, o da bizi Allah’u Teala’n›n iste¤ine benzetmek için, bizlere Peygamber Efendimiz, kendi yapt›¤› ibadet fleklinin ve tak›nd›¤› tavr›n›n, gösterdi¤i ahlak› faziletin bizlerde de görmesini istedi¤i için bunlar›n yap›lmas›n› emretmektedir. Yine bir hadisi fleriflerinde. Siz Allah’›n ahlak›yla ahlaklan›n buyurmaktad›r. Bu kelam› duyan mübarek Ebu Bekr S›d›k Efendimiz de, Ya Resulallah ben de Allah’u Teala’n›n kaç tane ahlak› var deyince, iki cihan serveri Hazreti Muhammed s.a.v. Efendimiz. Ya Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 135 Ebabekr sende ya alt›s› eksik, ya da yedisi, diye cevap verir. Ey benim Müslüman kardeflim düflünebiliyormusunuz. Allah’u Teala’n›n üçyüz altm›fl küsür ahlak›ndan ya alt›s› veya yedisi eksik olan Ebu Bekiri S›dd›k’› Allah’u Teala bizleri onlar›n flefaatlar›na nail eylesin. Onun içindir ki Peygamber Efendimiz bizleri Allah’u Teala’n›n ahlak›na benzetmek istemesi, felaha erdirmek, korumak ve himaye etmek içindir. Allah’u Teala’n›n zat›na muhatap tutulan ruh’umuz, bu kadar k›ymetli ve varl›klarda bizler için yarat›l›rsa, yer yüzünde fitnenin ç›kmamas› için Allah’u Teala bizlere kanunlar›n› bildirmifl kendi rahatl›¤›m›z için bizlere yol göstermifltir. Bizlerin de Allah’u Teala’n›n bu kanunlar›na uymas› Allah’u Teala’n›n bizlerin üzerindeki nimetini art›r›r. Ruh da bulunan cana gelince can diriliktir hareketliliktir yani yaflamd›r canda hiçbir zaman ölmez. Külli ruh Allah’u Teala oldu¤u gibi külli can da Allah’u Teala’d›r. Canlar candan bir zerredir. Yine Yunus Emreden, bir beyt akl›ma geliyor. Canlar ölesi de¤il Tenler ölesi… Öyleyse canlar ölmedi¤ine göre, canda diri olup, kendine verilen nesne de devaml› emanet ise, emanet olarak, vazifesini ifa eder. Mesela insandan baflka yarat›lan varl›klar, ölüp yevmi k›yamette, tüm hayvanlar yani canlar, bir birini incitenler, Eleysallahu bi ahkemil olan Allah’u Teala’n›n huzurunda Allah’u Teala k›ssas› uygulay›p yok olacaklar. Bunlardaki canlar emanetdir bir daha dirilme olmad›¤› için canlar küllide toplanacak. Emanet dedi¤imiz canlar›n bu manada dedi¤imiz bu mahluklar›n üzerindeki canlard›r. Kendine verilen nesnede devaml› dedi¤imiz ise biz insan- 136 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› lardaki ruhumuzda bulunan canlard›r. Ruhlar ölümsüz oldu¤undan ruhumuz var oldukça, bizlerlen beraber kalacak olan canlar›m›zd›r. Ruhda emanet olmayan kendine verilen nesnede devaml› ise dedi¤imiz de bu manadad›r. Demek ki canlar da ölmez, ölenler, canlar›n kulland›klar› maddelerdir. Nefsin hallerine gelince. Nefsi daha evvel tarif ettik burada da dersin mevzusu oldu¤u için etrafl› anlatma da yarar var. Nefsin tarifini yapt›¤›m›zda dedik ki; Yiyip, içip, cima yap›p üreyen, hareket edip yer de¤ifltirebilen, arzu ve istek sahibi olup, bu arzu ve iste¤ine kavuflmak için helal, haram demeden ona kavuflmak isteyen, kendi rahatl›¤›ndan baflka hiçbir fley düflünmeyen nesne nefistir. Niçin Allah’u Teala nefsi böyle yaratt›. E¤er nefsin bu hali olmasayd›, yarat›lan nebatat›n d›fl›ndaki canl›lar birer bitkisel hayat›n durumu gibi olur, hale r›za gösterir, sevap ve günah olmazd›. Allah’u Teala’n›n yaratma gayesine ters düflerdi. Bu bak›mdan her nefis sahibi bencillik yapacak, arzu ve istek duyacak, her türlü zevk ve sefa için u¤raflacak, hayata ba¤lanman›n zevkini ç›karacak. Bu durumda insan nefsinle mücadele ederek Allah’u Teala’n›n emir ve nehiylerini yerine getirip getirmemekle sevap ve günah alacak, kendisinin nas›l bir insan oldu¤unu ›spatl›yacak. ‹rade-i cüziyesi elinde olmayan insan ve cinlerin d›fl›nda yarat›lan canl›lar, yapacaklar› vazifeler üzere programl› olduklar›ndan, bunlar›n sevap ve günahlar› yoktur. ‹flte hayvanlarda bu guruptand›r. ‹flte nefis sahibi olup da insanlar›n d›fl›ndaki tüm hayvanlar böyledir. Burda akl›m›za flöyle bir soru gelebilir. Öyleyse nefsimi böyle yaratan Allah’u Teala bana bu nefsi verip de bende bununla Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 137 hükümlendi¤imde, ifllemifl oldu¤um günahlardan beni nas›l sorumlu tutar. ‹flte iflin özü burda yarat›lanlar› üçe ay›r›yoruz. 1 - Allah’u Teala’n›n murad› ve kendi program› içinde yarat›lanlara ne vazife verildiyse o vazifede sebat eden sevap ve günah ifllemeyenler. Mesela melaikeyi kiram gibi. Belli bir vazife üzerine programl› olanlar. Secdedeyse devaml› secdede, Allah’u Teala’y› tesbih eder, k›yamdaysa k›yamda, tahiyyataysa tahiyyatta, velhas›l hangi ahval üzerine yarat›lm›flsa, o ahval üzere vazife yapar. Bunlar›n sorumluluklar› yoktur. ‹flte bu hal üzerine yarat›lanlar. 2 - insanlardan baflka nefis sahibi olarak yarat›lanlar. Allah’u Teala bunlar› da kendi program› içinde yaratarak bunlara vazifelerini iç güdüsel (f›trat olarak) hallerini ifllemifl. Bunlar bu içgüdüsel halleriyle, yani Allah’u Teala’n›n bu mahluklara ifllemifl oldu¤u f›tratlarla, bunlar vazifelerini ifa ederler. Aralar›nda birbirlerine karfl› biraz haflin davranan mahluklar, bunlar›n f›tratlar›ndaki bu hasletlerden vazifelerini ifa ederlerken yapt›klar› bu gibi afl›r› hallerlen Allah’u Teala bunlar› yevmi k›yamette toplayacak. 81/5 Vahfli hayvanlar toplan›p bir araya getirildi¤inde. Yani Allah’u Teala bunlara k›sas› uygulayacak ve yine rahmetinden bunlar› yok edecek, bunlara da bir azap yoktur. 3 – ‹nsanlara gelince, kainat bunlar için yarat›ld›¤›ndan irade-i cüziye bunlar›n eline verilmifl, bu bak›mdan insan yarat›lan hiçbir varl›kla k›yaslanamayacak flekilde yarat›lm›flt›r. Eflrefil mahluk oluflunun s›rr› da bundand›r. Daha evvelki derslerimizde de 138 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› de¤indi¤imiz gibi, Allah’u Teala’n›n insan akl› ötesi, yaratma sanat›n›n isbat› için, insan› yaratm›fl, insan› iradesiyle bafl bafla b›rakarak, insan›n kendi iradesi içersinde zat›n›n bilinmesini murat etmifltir. ‹flte bu hususiyet, hiçbir yarat›landa olmad›¤›ndan, insan hem eflrefil bir mahluk olmufl, Hemde Allah’u Teala’n›n zat›na muhatap tutulmufltur. Bütün yarat›lan mahlukatlar›n d›fl›nda yaln›z insanlar, Allah’u Teala’dan muratlar› nisbetinde ne istedilerse Allah’u Teala insanlara istediklerini vermifl ve insanlar›n bu arzu ve istekleri kendilerine kader olmufltur. Allah’u Teala insanlara zat s›fatlar›ndan vermifl, zat›na yak›n yarat›p insan› zat›na muhatap tutmufltur. Bu durumdand›r ki insana ruhundan bir cüz-i sini vermifltir. ve bu ruh sahibi olan insan hiçbir mahlukatta bulunmayan bu ruhla, bu nefse galebe çalar. Ahlak›n› güzellefltirir, hayvansal yaflamdan kurtulur. ‹rade ve karakter sahibi olarak, nefsini kemale erdirir. Nefsinin fena arzu ve isteklerini bu ruhla yola getirir ve nefsini hükmü alt›na al›r. ‹flte insan, iflte varl›k, iflte yarat›lman›n gayesi. ‹flte insan›n eflrefil mahluk oluflu. Ey insan! Hala m› nefsimize hakim olamay›p, içgüdüsel mahluklar›n yaflant›s›na özenerek, onlarla yar›fl›rcas›na müsabakaya girifliriz. Bizi yaratandan, bu durum karfl›s›nda haya etmez miyiz? ‹flte yerini bilmeyenlere Allah’u Teala Kur’an-› Kerim’de; 25/44 Yoksa sen, onlar›n›n ço¤unun gerçekten (söz) dinleyece¤ini Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 139 yahut düflünece¤ini mi san›yorsun ? Hay›r, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca daha da sap›kt›rlar. Allah’tan korkan ve utanan için, bundan daha ac› ve ›zd›rap verici bir iflkence var m›d›r? Nefsimize uyarak, kendimizi hakl› görmeyelim. Kötü ifller peflinde koflmayal›m. ‹nsan olarak flerefli yarat›lmam›z dolay›s›yla yarat›lanlar aras›nda yerimizi bilelim nefsimizi kemale erdirelim. Evvelki derslerimizde nefsi derecelendirdik. Dedik ki, nefsin yedi hali vard›r. 1- Nefsi Emmare 2- Nefsi Levvame 3- Nefsi Mülhime 4- Nefsi Mutmainne 5- Nefsi Raziye 6- Nefsi Marziyye 7- Nefsi Safiye Kitab›m›z›n bafl›nda nefsin özüne de¤inerek gittik. Burada dersimizin mevzuu oldu¤u için biraz daha etrafl› olarak açal›m. 1-Nefsi Emmare nedir? Nefsin bu halindeyken insan, her türlü yalan› söyler. ‹çki içer, kumar oynar, zina yapar, haram da yer, h›rs›zl›k da yapar. Yani velhas›l akl›m›za ne kadar kötülük geliyorsa, bu insan bu nefis halindeyken, yapt›¤› kötülükleri ifller. Kifli kendi nefsinin esiri olur. Nefsi onu her türlü kötülükler peflinde sürükler. Nefsine karfl› mücadele etme yetene¤ini zay›flatm›flt›r. Nefsinlen mücadele etmek istese de kötü al›flkanl›klar› dolay›s›yla kolay kolay bunlar› terk edemez. Ya muhitindeki insanlar›n veya yak›nlar›n›n teflvikleriyle yine bu halini sürdürür. ‹slamiyetten söz edildi¤i zaman da, kendi konuflmas›yla ‹slamiyet’i kimseye b›rak- 140 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› maz, sen benim kalbime bak der ve kendi kendisinin kelam›yla kendini cennetin ortas›na gönderir. ‹flte bu nefsi emmaredir. fiimdi ey o¤ul! ‹slamiyet, kelamla hiçbir ifl yapmadan yaflanmaz. ‹slamiyetin her türlü kötülü¤ün memba-› olarak reklam› da olmaz. Kalbime bak kalbime deyip, ‹slamiyet’i kötülüklerin memba-› olarak kendi yaflant›nla mütenasip gösterip, hiçbir ifl tutmadan, kendi kendine karar verip, dünyada hak hukuk tan›mayan hallerinlen, ‹slamiyet benim kalbimde deyip, ‹slamiyet’i, etrafa kötü örnek olup, kötü tan›tamazs›n. Seni görenler senin flerrinden bizar olsunlar, islamiyet bu ise böyle din olmaz olsun desinler, insanlar› dinlerinden so¤utarak uzaklaflt›ras›n, milletinde vebalini yüklenesin, kendi kendinin verdi¤i kararla da cennete giresin. Bunu akl›n al›yor mu? Bu söyledi¤ine sen de inan›yor musun? Biraz düflünecek olursan, kendinin de yalan söyledi¤ini görmeyecek misin? ‹flte bizi düflünmekten men eden, bu nefsimizin hali, hep yapt›klar›m›z› bize hofl gösterir. Dedik ki, ak›l Allah’› idrak edici yani, tan›y›c› flekilde yarat›ld›. Bu bak›mdan Allah’u Teala; 10/100 Allah’›n izni olmadan hiçkimse inanmaz. O, ak›llar›n› kullanmayanlar murdar (inkarc›) d›rlar. ‹flte biz yapm›fl oldu¤umuz kötülüklerlen, iç içe yaflad›¤›m›zdan, yapt›klar›m›z›n kötü oldu¤unu akl›m›z bize hat›rlatmas›na ra¤men, biz bu yapm›fl oldu¤umuz kötü ifllerin üzerinde düflünmek istemeyiz. Düflünmedi¤imiz müddetçe de, nefsin i¤vas› olarak bize vermifl oldu¤u karanl›k yollar›n batakl›¤›n› Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 141 hep do¤ru olarak görür, yapt›klar›m›zdan vazgeçemeyiz. Bu durum karfl›s›nda söyledi¤imiz kelam›n, yani kalbe bak kalbe kelam›n›n, bir de¤eri var m›d›r? Kalp hayvanlarda da var. Onlarda m› kalpleriylen Allah’u Teala’n›n vaad etti¤i cennetlerine nail olacaklar. Ey o¤ul! ‹slamiyet iyi ifllerin memba-› d›r. ‹slamiyet’e girdiysen, ‹slam’›m diyorsan, ‹slam’a lay›k olmaya çal›fl. Düflün ve tefekkür et. fiayet düflünmeye bafllarsan akl›n sana hakk› gösterecek, ç›kmaza girersen din alimleri sana ›fl›k tutacak, yolunu ayd›nlatacak ve felah bulacaks›n. Bu düflünce ve tefekkür seni ‹slam mektebinin talebesi yapacak, flayet bu mektepte kendini yetifltirirsen, yaflam›n tad›n› al›r, insan olman›n ulviyetine kavuflur, huzuru yakalars›n. ‹slam sana fleref, haysiyet ve onurunu kazand›r›r. Kifliyi irade sahibi k›lar. ‹slam’›n d›fl›nda olan kimseler için Allah’u Teala onlar›n kalplerinin da¤›n›k ve huzursuz olduklar›n› bildiriyor. Evvelki derslere dikkat edecek olursak, ‹slam’›n d›fl›nda onlar›n kalplerinin nas›l da¤›n›k oldu¤unu izah ettik. ‹nsan›n akl›n›n Allah’u Teala’y› bilmesi, lakin kalbinden ve isyan›ndan Allah’u Teala’ya isyan edifli ve ona ram olmamay›fl›, Rab’b›n› Allah olarak tan›mamay›fl› dolay›s›yla, kiflinin kendisiyle bitmeyen mücadelesi, onun kalbini yaflam boyu huzursuz eder. Onun için felah ‹slam’dad›r. Bu bak›mdand›r ki, Peygamber Efendimiz bir hadisi flerifinde; Onlar bizdeki huzuru bilmifl olsalard›, bizden bu huzuru almak için harp ederlerdi. buyuruyor. Öyleyse hep beraber ‹slam’› yaflayal›m. ‹slam’daki huzuru yakalay›p, flu hayat dedi¤imiz birkaç saatlik dünya hayat›m›z› huzursuz yaflayarak dünya ve ahiret alemimizdeki hayat›m›z› karartmayal›m. ‹slam’daki huzurun vermifl oldu¤u flevk, insan› 142 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Yaratan’a karfl› dürüst k›lar. Bu dürüstlü¤ü elde eden insanlar, karfl›s›ndaki insanlara da dürüst davran›rlar. Bu bak›mdan bu gibi insanlarla konuflan insanlar bunlar›n do¤ru olufllar›ndan dolay› bunlara bir güven beslerler. Bu bak›mdan bu gibi insanlar emin kifliler olarak tan›n›r. Onlar› düflmanlar› sevmese de, yine bu gibi insanlara güvenirler. Misali ise Peygamber s.a.v. Efendimizdir. Kavmi aras›nda do¤rulu¤undan, onu sevmeyen düflmanlar› bile ona Muhammed’in Emin demifllerdir. Bundan flunu anl›yoruz ki, nice varl›kl› insanlara, emin denmiyor da, sözlerine itimat edilmiyor da, varl›¤› da olmasa bile bu gibi insanlar emin ve güvenilir oluyor. Demek ki, ‹slam’› yaflayan ve onunla hükümlenen insanlara islamiyet benli¤ini kazand›r›r. ‹flte insan› eflrefil mahluk yaratan ve kamil din olarak göndermifl oldu¤u, ‹slam diniyle Allah’u Teala insanlar› kemale erdirmek ister. Allah’u Teala insanlar› di¤er yaratt›klar›na karfl› ma¤rur, haysiyet ve flerefini koruyan, iffet ve namusuna sahip ç›kanlar olarak görmek ister. Bu gibi duygular›m›z› kaybetti¤imiz an, bizim di¤er hayvanlardan hiçbir fark›m›z kalmaz. Bu bak›mdand›r ki, ‹slam d›fl›nda olan, ‹slam’› yaflamayan insanlar›n birbirlerinin yan›nda de¤eri yoktur. Onlar›n birbirlerinin yan›ndaki tek de¤eri , elindeki maddesi nispetindedir. Ey insan! Elinde hiçbir varl›¤›n da olamasa Allah’u Teala dini ‹slam’da maddeye de¤er vermeden, insanlar›n Allah’u Teala’n›n indindeki de¤eri çok yüksek oldu¤u için, müslüman› müslüman›n kardefli ilan etmifltir. Kardefller aras›nda ise madde gözetilmeksizin hep beraber ayn› inanç ve ayn› düflünce içersinde Allah indinde birdirler. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 143 Bu durumda elbirlik s›ms›k› Allah’›n dinine sar›lal›m, birbirimizden ayr›l›p da¤›lm›yal›m. Allah’›n üzerimizdeki nimetlerini düflünelim, Allah’u Teala ayeti kerimesinde; 3/103 Hep birlikte Allah’›n ipine (islâma) s›ms›k› yap›fl›n, parçalanmay›n. Allah’›n size olan nimetini hat›rlay›n. Hani siz birbirinize düflman kiflilerdinizde O gönüllerinizi birlefltirmiflti ve onun nimeti sayesinde kardefl kimseler olmufltunuz. Yine siz bir atefl çukurunun tam kenar›nda iken oradanda sizi o kurtarm›flt›. ‹flte Allah size âyetlerini böyle aç›klar ki do¤ru yolu bulas›n›z. Allah’u Teala insanl›¤›n lay›k olaca¤› kanunlar›n› koymufltur. Bu kanunlarla insanlar›n fleref ve haysiyetlerini korumufltur. ‹slam d›fl› yaflayan insanlar ise; fieref, haysiyet, namus ve iffet tan›mayan, ça¤ d›fl› ve ça¤dafl, ayd›n kelamlar›n› kullanarak, kendi kendilerine de¤er verdirmek için bu flekilde konuflan insanlar, nefsinin kötülüklerinden kurtulamam›fl, kendi yaflad›klar› batakl›klar››n› insanlara hofl göstererek, nefislerin hofluna gidecek taraflar› bularak, insanlara sinsi bir düflman gibi yaklaflarak, kendi afla¤›l›k komplekslerini, dini ‹slam’›n vakarl›¤› karfl›s›nda, sükuna erdirebilmeleri için, ça¤d›fl› laflar› ile, çöl kanunu kelamlar›yla, ayd›n kelimeleriyle kendilerni avutup, kendilerne ve ‹slam’a tuzak haz›rlayan insanlar! ‹flte nefsi emmarede her türlü kötülü¤ü yap›p da, dilinle kendi kelam›yla kendisi hakk›nda karar verip, cennete 144 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› giden insan›n haliyle, bu kafirin bu flekildeki kelimeleri aras›nda ne fark var. Ey o¤ul! Uyan›k ol. Tuzaklara düflme, tuzak bir de¤il, iki de¤il, üç de¤il. Ak›ll› ol, ‹slam’› yafla. Tarih boyunca ‹slam’a haz›rlanan tuzaklara, atalar›m›z düflmemek için, onlar›n tuzaklar› karfl›s›nda, onlarla savafld›lar. Bugün sen zannediyor musun kafir benim yan›mda, benimle beraber? O, tuza¤›na devam etmekte, bugün kafirle iç içe yaflamam›z varsa, onun bize haz›rlad›¤› tuza¤› yuttu¤umuzdand›r. Az kald› ki bize bu tuzaklarla istedi¤i oyunu oynas›n. Hele bir dal›na basmaya gör. Öyleyse o kafir benim saf›mda de¤il, biz onun saf›na geçtik. Hala m› uyuyaca¤›z? Ecdad›n›n ayd›nl›k yoluna, onun emanetine, bu vatan için can›n› vermifl, kan›n› bu topraklarla yo¤urmufl, atan›n miras›na sahip ç›kmayacakm›s›n? Peygamber Efendimiz bir hadisi fleriflerinde; Size öyle bir emanet b›rak›yorum ki, ona s›k› s›k›ya sar›ld›kça felah bulursunuz. Bunun üzerine sahabeyi kiram, ya Resulallah o nedir deyince, Peygamber Efendimiz, O emanet size, Kur’an’d›r buyurur. Allah’u Teala ise bir ayet-i kerimesinde 23/71 E¤er hak, onlar›n kötü arzu ve isteklerine uysayd›, mutlaka gökler ve yer ile bunlarda bulunanlar bozulur giderdi. Hay›r; Biz onlara flan ve flereflerini getirdik, fakat onlar kendi flereflerine s›rt çevirdiler. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 145 ‹flte bize unutturduklar› bu hassas konular› kafir bildi¤i için, hala daha Kur’an-› Kerim’i ortadan kald›rmak için mücadele ediyorlar. Nas›l ki onlar, atalar›n›n miras› olarak dinsizli¤i nesilden nesile devrediyorlarsa, bu atalar›n›n miras›n›, dinsizli¤i b›rakmamak için, birbirleriyle adeta müsabaka halinde yar›fl›yorlarsa, ‹slam da bunun tam z›dd›, uyur gezerli¤i içinde, vurdumduymazl›¤› içinde, afyon yutmufl, uyuflturulmufl duruma gelmifltir. Bu durumda kendinden habersiz, kafirin manyetik alan›na kendini kapt›rm›fl gidiyor. Bunlar ‹slam’›n bu durumundan uyanmamas› için, arada bir sanki müslümana bir yard›m yap›yormufl gibi görünüp, bir fayda dokundurur gibi yard›mlarda bulunuyorlarsa da bunlara inanma. Buna bir misal verelim. Denizde bal›k avlars›n, oltana bir bal›k tak›l›r, e¤er oltay› devaml› çekersen bal›k misinay› k›ra bilir. Ya ne yapaca¤›z? Oltaya tak›lan bu bal›¤› elde etmek için onu yormak gerekir. Bu bal›¤› nas›l yoraca¤›z? Bal›¤›n istedi¤i gibi kaçaca¤› ve gidece¤i yere do¤ru oltay› biraz boflaltaca¤›z, sonra oltay› kendimize do¤ru çekece¤iz ve bu harekete devam ederek bal›¤› istedi¤imiz flekilde teslim alaca¤›z. ‹flte bu günkü durumda kafir ile ‹slam aras›nda zuhur eden olaylar, bu bal›k olay›ndan ne fark› var? Ey o¤ul! Dinsizler dinsizlik yar›fl› yap›yorsa, bendemi onun saf›nda yar›flaca¤›m? Hem ‹slam’›m deyip hem kafirle olaca¤›m. Bu yalanc›l›k veya riyakarl›k olmaz m›? Biz bir insana sen yalanc›s›n veya riyakars›n dedi¤imiz zaman bize k›zar, yalanc›l›¤› veya riyakarl›¤› kabul etmez. Peki bu yapm›fl oldu¤umuz hareketlerimizi neyle ba¤daflt›raca¤›z. Yahut, davran›fllar›m›z› nas›l de¤erlendirece¤iz. ‹nsan olan insan, dosdo¤ru olur. Bu gün hayvanlar› inceleyecek olursak, kendi 146 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› aralar›ndaki yaflamlar›nda, birçoklar›nda toplumsal hayatlar› var ve bunlar bu toplumlar›nda kendi diflilerini, di¤erlerinden k›skanarak, onu kendi himayesi alt›na al›r ve diflisine yabanc›y› yaklaflt›rmaz. Biz insan olarak ne yap›yoruz. Allah’a s›rt›n› dönmüfl flereflerine s›rt çeviren insanlar›n zihniyetleriyle hükümlenmeye çal›fl›yoruz. Gayri müslümlerin zihniyeti, Rabbimizin buyurdu¤u gibi (onlar yeryüzünde gezen dört ayakl›lar gibidir hatta gidiflce daha sap›kt›r) dedi¤i ayeti kerimesine uygun düflen insanlar›n zihniyetleriyle zihniyetlenmek istiyoruz. Böyle bir zihniyet bir k›z›n bakireli¤i hakk›nda onu afla¤›layarak, ça¤ d›fl›, eski zamanlar›n adeti der, örümcek kafal› insanlar›n yaflam›d›r derlerse, flimdi b›rakal›m bu din mefhumunu diyen, bizi insanl›¤›m›zdan uzaklaflt›ran, benli¤imizi çökerten, bizi hayvanlardan da afla¤› bir duruma getirmek isteyen bu yarat›¤›n laf›na, bunu insan yerine koyar, onu muhatap edinir misin? Böyle yarat›klar›n tek gayesi var, insanlar› Allah’u Teala’dan uzaklaflt›rmak, sonra onlar› kendi nefsi için istedi¤i flekilde kullanmak. Ey insanlar! Nefsimize uyup, nefsinizin peflinden koflup yorulmay›n. Bize hiçbir fayda vermeyecek nefsin arzular›ndan s›yr›lal›m. Nefsimize hakim duruma gelelim. Nefsi emmareden kurtulal›m. Allah’u Teala’dan nefsimizin bu durumundan kurtulabilmesi için duada bulunal›m. Allah’u Teala Bizlere güç ve kuvvet ihsan eylesin. Nefsimizin bu durumundan kurtulamad›¤›m›z müddetçe, flunu iyice bilmemiz laz›m ki, bizler baflkalar›n›n elinde oyuncak olmaktan kurtulamad›¤›m›z gibi, bundan daha kötüsü, Allah’u Teala’n›n gazab›ndan da kurtulamay›z. Allah’u Teala bizleri nefsine hakim olan kullar›n›n aras›na ilhak eylesin. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 147 2- Nefsi levvame nedir? Bu makamda insan, nefsi emmareden kurtulmufltur. Nefsin ikinci halidir. ‹nsan, kendi irade ve yetene¤ini kullanarak gösterece¤i gayretle, nefsinin ikinci basama¤›n› yakalar. Bu haldeyken insan, ‹slamiyet’e dönük olur. Namaz k›lar, oruç tutar, zekat verir, paras› varsa hacca gider, yani ‹slamiyet’in flartlar›n› yerine getirmeye çal›fl›r. Bu makam›n iki yüzü vard›r. Bir yüzü nefsi emareye dönüktür, di¤er yüzü nefsi mülhimeye dönüktür. Nefsi emaresinden yeni kurtulan insan, devaml› kendi nefsiyle mücadele halindedir. Çünkü bu halde fleytan onunla u¤rafl›r, onu yolundan çevirmek ve onu tekrar bat›la sürüklemek için gayret sarf eder. Allah’u Teala Adem babam›z› yarat›p da, meluna Adem’e secde et deyince melun büyüklendi de, (‹blis;) Ben kuru bir çamurdan, flekillendirdi¤in kara balç›ktan yaratt›¤›n bir insana secde edecek de¤ilim, dedi. 15/29 Ona flekil verdi¤im ve ona ruhumdan üfledi¤im zaman, siz hemen onun için secdeye kapan›n. 15/30 Meleklerin hepsi de hemen secde ettiler. 15/31 148 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Fakat ‹blis hariç! O, secde edenlerle beraber olmaktan kaç›nd›. 15/32 (Allah;) Ey ‹blis! Secde edenlerle beraber olmay›fl›n›n sebebi nedir? Dedi. 15/33 (‹blis;) Ben kuru bir çamurdan, flekillendirdi¤in kara balç›ktan yaratt›¤›n bir insana secde edecek de¤ilim, dedi. 15/34 Allah flöyle buyurdu; Öyle ise oradan ç›k! Art›k kovuldun. 15/35 Muhakkak ki k›yamet gününe kadar lanet senin üzerine olacakt›r. Deyince Allah’u Teala melunun boynuna lanet halkas›n› takm›flt›r. Allah’u Teala ilk secde emrini verince melaike-i kiram›n secde edifli var. Melaike-i kiram secdeden do¤ulunca, melunun boynunda lanet halkas›n› görünce tekrar melaike-i kiram secdeye varm›flt›r. ‹yi ki bizlerde meluna uyup secde etmemezlik yapmad›k deyip, flükür secdesi yapm›fllard›r. Bu bak›mdan melun insan›n Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 149 apaç›k bir düflman›d›r. 2/208 Ey iman edenler! Hep birden bar›fla girin. Sak›n fleytan›n peflinden gitmeyin. Çünkü o apaç›k düflman›n›zd›r. 17/53 Kullar›ma söyle, sözün en güzelini söylesinler. Sonra fleytan aralar›n› bozar. Çünkü fleytan, insan›n apaç›k düflman›d›r. Bu durumda fleytan seninle ve benimle u¤raflmayacak da kiminle u¤raflacak? Zaten nefsi emaresinde olanlar, onun istedi¤i gibi, belki daha fazlas›n› kötülük olarak yap›yorlar. Melun nefsi emaresi ile olan›n yan›na gidip de, vaktini onunla harcamaz. Zaten melun nefsi emaresindekine ne f›s›ld›yorsa, o kimse de rahatl›kla onu yap›yor. ‹flte nefsi levvamede olanlar, hakikaten bir mücadele içindedir. Bir taraftan nefsi, bir taraftan dünya, bir taraftan melun bu makam› s›k›flt›r›r durur. E¤er bu makamdaki insan takvaya yönelirse, burada melunun, dünyan›n, nefsin hevalar› bu insan›n üzerinde azal›r ve takva ehli insan Allah’u Teala’ya karfl› bir flevk duymaya bafllar. Allah’u Teala’y› hem sever, ve hem de O’ndan korkar. Emirlerine harfiyen uymaya çal›fl›r. Zaten takvadan kas›t, flüpheli fleylerden kaç›nmak, helal ve harama dikkat etmektir. Allah’u Teala bir ayet-i kerimesinde 150 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 7/26 Ey Ademo¤ullar›! Size ay›p yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise yaratt›k. Takva elbisesi... ‹flte o daha hay›rl›d›r. Bunlar Allah’›n ayetlerindendir. Belki düflünüp ö¤üt al›rlar (diye onlar› indirdi.) E¤er bu makamdaki insan nefsine ma¤lup olursa, nefsi emmareye düfler ki, bunu zaman zaman insanlar üzerinde görüyoruz. Bir bak›yoruz ki namaz›nda niyaz›nda olan insanlar, içkiye ve sefahat alemine yönelmifl, namaz› da terk etmifl niyaz› da. Allah korusun. fiayet yine bu makamda insan takvaya yönelirse, bunun bir üst makam› olan nefsi mülhimeye ç›kar. 3- Nefsi mülhime nedir? Bu makamda insan takva ile süslendi¤inde, helal ve harama dikkat etti¤inde, Allah’u Teala bu insana dünya hayat›nda iken, zat›na yaklaflt›rmas› için, onu gayrete getirecek, kötü karekterlerini islah edecek, ahlak›n› düzeltecek olan baz› keramet hallerini yaflatarak kifliyi flevklendirir. O insan da bu keramet olaylar›yla Allah’u Teala’ya karfl›, daha çok flevkini artt›r›r. Allah’u Teala’ya flevki artt›kça, ibadetini artt›r›r, insanlara hizmete bafllar, insanlar›n hatalar›na karfl› sab›rl› olur. Rab’bini tefekkür eder, üstündeki nimetlere flükreder, nefse, dünyaya ve fleytana karfl›, daha bir irade sahibi olur. Bu makam›n da iki yüzü vard›r. E¤er kifli burada ibadetini azalt›r, o makama yak›flmayacak hallerde bulunur ise, oradan Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 151 nefsi levvameye düflebilir. Hatta nefsi emareye düfltü¤ü gibi, ‹slam’dan da ç›karak küfre de varabilir. Allah korusun. E¤er nefsi mülhime makam›nda insan, daha da takvaya yönelirse, iflte o zaman o insan nefsi mutmainne ye ç›kar. 4- Nefsi Mutmainne 5- Nefsi Raziye 6- Nefsi marziyye 7- Nefsi Safiye. Bu makam› konumuz olan ruh nedir bahsinde açt›k? Yine s›ras› geldi¤inde bunlara de¤inece¤iz. fiimdi konumuz insan olan ve insandaki ruh, nefis ve can› bu flekilde tamamlay›p, insan deyip geçti¤imiz bu varl›¤›n, nelere sahip oldu¤unu düflünebiliyor musunuz? ‹nsan denen varl›¤›n nelerle donat›lm›fl oldu¤unu bir idrak edebilsek. Bu varl›¤a donat›lan bu ilimlerin bir tesadüf olmad›¤›n›, Allah denen bir yarat›c›m›z›n bulundu¤unu ve biz bir gün huzuruna ç›karaca¤›na bir inanabilsek, zaten ifli o zaman bitirece¤iz. Bu kadar mükemmel yarat›lan insan, eflrefül mahluk yarat›lan insan, Allah’u Teala’n›n zat›na muhatap tutulur da, alemler insan›n hat›r›na yarat›lan bu insan neyin pefline tak›ld›¤›n› düflünebiliyor mu? Bu kadar say›s›z nimetleri bize bahfleden Allah’u Teala’ya, nas›l s›rt çevrilir. O’nun verdi¤i bu hayat ve madde nimeti karfl›s›nda, O’na nas›l nankörlük yap›l›r? Allah’u Teala her yaratt›¤›n›n r›zk›na kefil oldu¤u gibi, her yaratt›¤›n›n r›zk›n› da baz›lar› taraf›ndan baz›lar›na verdirir. fiimdi ifli geniflletmeden flöyle bir misal verebiliriz. Çal›fl›p ta büyütmüfl oldu¤umuz çocuklar›m›z›n r›zk›n›, Allah’u Teala bizim elimizden verdirir. Bizler de o çocuklar›m›z› yetifltirip hayata ba¤lad›ktan sonra, kendi evlatlar›m›z bize s›rt çevirse, bizi 152 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› tan›masa, hatta daha ileri gidip bize hakaret etse, insan olan her insan›n a¤›r›na gitmez mi? O ki, r›zk›n› da Allah’u Teala’n›n ona vermesine ra¤men, bizim sadece evlat sevgisiyle evlad›m›za yaklaflmam›za ra¤men, bu olay bizi etkilerse, yoktan var eden, bize büyük vaadlerde bulunan Allah’u Teala’ya karfl›, bizler nas›l isyan eder, nas›l onun söylediklerine lakayt davranabiliriz? Nas›l hiç ölmeyecek gibi hayatta yer, içer ve güleriz? Biz insan olarak hiç düflünmez miyiz? Burada akl›m›z› kullan›r biraz olsun tefekkür edersek, bu kadar mükemmel yarat›lan bu insan, neyle karfl› karfl›ya oldu¤unu, hayatta sorumsuz olmad›¤›n› ve Allah’u Teala’ya bir gün kavuflaca¤›n› idrak eder ve hayattayken yaflant›s›n› ona göre düzenlemeye çal›fl›rsa, Allah’u Teala’n›n hitab› da yukar›daki mevzuda anlatt›¤›m gibi, bedenlere de¤il ruha olursa ve muhatap tutulan ruh olursa, bu kadar de¤er verilen ve eflrefül mahluk olan bu insan kendisini bafl›bofl, sorumsuz mu zanneder? Baz› dinde bilgisi olmayan yukar›daki mevzuda anlatt›¤›m gibi, ortal›¤› kas›tl› olarak kar›flt›rmak isteyen, Allah’u Teala’n›n emri olan bu ruhu öldürür, tekrar dünyaya getirir, kedi k›l›¤›na, köpek k›l›¤›na sokar, kötü ifllerinden dolay› da canavar yaparsa, ölen insanlar› tekrar dünyaya getirmek suretiyle baz› bedenlere sokarsa, böyle insanlar dinlenir mi? Ve bu insanlar, nas›l olsa ruh hakk›nda bilgisi olan insanlar›n kökü kesilmek üzere, sa¤da solda birkaç tane varsa da eliyle veya diliyle bana ulaflam›yor diye düflüceye kap›larak, meydan› bofl bulanlar att›klar› kadar palavralar›n› atmaya devam ediyorlar. Burada bir beytim akl›ma geliyor. Gün bu gün, dem bu dem, vur bakal›m imana, Mülkü bafl›bofl mu sand›n, vuruyorsun ‹slam’a Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 153 Kinin senin bana de¤il, senin kinin ‹slam’a ‹slam sana hayat verir, sende düflmans›n ona. Yafl›n geçmifl, saç a¤arm›fl, görmez misin Hakk’› sen, fiu fani de¤irmende aç gözünü biraz sen. ‹rkil, silkin, dön kendine, uyan uykuda isen, A¤la, yalvar, tevbe et, bu can›n sende iken. Bu durumda bir insan ölür de, onun ruhunun bir daha geri kesinlikle gelmeyece¤ini Rabbimiz bize bildirirde sen Rabbinin emrine s›rt çevirirsen, elbetteki o ufac›k ak›l›nla ruhu dünyaya getirir götürürsün baflka flekillerede sokars›n. Böyle palavralar›nla at›p tutmanla, nerelere parmak bas›ld›¤›n› biliyor musun? Ve iflte sana kati olarak ruhun bir daha dünyaya gelmeyece¤ine dair birkaç tane ayeti kerime. Tabi Allah ve Resulü’ne inan›yor ve Kur’an-› Kerim’i de hak kitap kabul ediyorsan. 17/85 Sana ruh hakk›nda soru sorarlar. De ki; Ruh Rab’bimin emrindendir. Size ancak az bir bilgi verilmifltir. 56/83 Hele can bo¤aza dayand›¤› zaman, 56/84 154 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› O vakit siz bakar durursunuz. 56/85 (O anda) biz ona sizden daha yak›n›z, ama göremezsiniz. 56/86 Madem ki ceza görmeyecekmiflsiniz, 56/87 Onu (can›) geri çevirsenize, flayet iddian›zda do¤ru iseniz. Geçmifl derslerimizde de ruhun tekrar Allah’u Teala’ya yalvarmas› vard›. Rab’b›m, beni dünyaya geri gönder, ta ki ben terk etti¤im iman›, yerine getireyim diye. Allah’u Teala da ayeti kerimesinde bu insan›n söylemifl oldu¤u kelam kendisine ait bofl bir sözdür, önünüzde mezar, dirilece¤iniz güne kadar orada beklersiniz, dedi¤inde ruhun bir daha geri gelmeyece¤ine dair kesin olarak bildirisidir. Demek ki, ruhlar›n bir daha dünyaya geri gelifli yoktur. Biz Allah’u Teala’dan elesti bi rabbüküm hitab›nda ne istemiflsek, Allah’u Teala bizlere arzu ve isteklerimizi karakter olarak ifllemifltir. Bu bak›mdan, daha evvel de söyledik. Bir video band› kabul et. Bunu hangi televizyonda oynat›rsan oynat. Hep ayn› olaylar› seyredersin. Öyleyse, bizi bizden daha iyi bilen Allah’u Teala ayet-i kerimesi ile bizlere ruhun birdaha geri gelmiyece¤ini Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 155 hat›rlat›yor. ‹flte bir daha dünyaya gelemeyece¤imize dair bir baflka ayeti kerime daha. Elesti bi rabbiküm ayeti kerimesi. 7/172 K›yamet gününde, biz bundan habersiziz demeyesiniz diye Rab’bin, ademo¤ullar›ndan zuhur decek zürriyetlerini kendilerine flahit tuttu ve dedi ki: Ben sizin Rabbinizim. (Onlarda) evet (buna) flahit olduk dediler. 96/15 Hay›r hay›r e¤er vaz geçmezse elbetteki biz onun aln›n› sürükleyece¤iz. Bu ayeti kerime; Allah ve Resulüne düflmanl›k yaparak yaflam› esnas›nda, kendilerini sorumsuz zannedenler, Allah’u Teala’ya isyan eden insanlar, bu ayeti kerimede bunlar için. Çünkü bu insanlar, vazifelerini yapacaklar ve konuflacaklar. Bu mülk aleminde, k›sa bir ömür içinde ‹slam düflmanl›¤› yaparak, vadelerini tamamlayacaklar, nas›l bir insan olduklar›n› ›spatlad›ktan sonra ahirete intikal ettiklerinde yevmi k›yametde hesaplar› dürülerek, perçemlerinden tutulup, lay›k olduklar› yere at›lacaklard›r. Bizler ferdi olarak, ahdimizi oynayan artist gibi oyunumuza devam ederiz. Murat ve dilek Allah’›n bunu unutma. K›yamete kadar herkes kendini Allah’u Teala’ya flahit tutacak ve 156 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› nihayet, kün fe yekün olup, sonunda Allah’u Teala’ya döndürülece¤iz. Daha bunun gibi ayetlerle donanm›fl olan bu Kur’an-› Kerim’de, ‹nsanlar, Allah’u Teala’n›n Kur’an› kerimine inan›r gibi görünerek, s›rf din düflmanl›¤› yaparak, ‹slam’a fitne sokarsan elbette ki lay›k oldu¤un yeri bulur, perçemlerinden tutulur, cehennemin dar bir bo¤az›ndan içeri at›l›rs›n. Devaml› söylüyoruz, alemler insanlar için yarat›l›r da, bu insan yaratan› taraf›ndan bafl› bofl mu b›rak›l›r? Evet bir flekilde insan kendini bafl›bofl b›rak›ld› zanneder. Nefsi hevas›na bürünür, nefsindeki gurur ve kibrinle, kendindeki benlik ve azametinle, hayal dünyas›ndaki Rabbi taraf›ndan kendisinin her dedi¤i yap›laca¤› kanaat›yle, kendini avutan insan müstesna. Halbuki bu insan, Allah’u Teala’ya verdi¤i ahdin senaryosunu artist olarak, dünya hayat›nda oynamaya geldi. Kendisinin nas›l bir insan oldu¤unu ›spatlayacak (kazand›¤›n›z kendi iki ellerinizin karfl›l›¤›d›r) ayeti kerimesine göre ahiret aleminde hesab› görülecek. ‹flte bu dünya aleminde bunlardan habersiz olan insanlar kendilerini bafl› bofl ve sorumsuz hissederler. fiimdi ey insan! Ne yapt›¤›n› bilmeden, ne konufltu¤unu anlamadan, Allah’u Teala’n›n Kur’an-› Kerimindeki ayetlerinden haberin olmadan, ayetleri kendi nefsinin ve akl›n›n do¤rultusunda yanl›fllara saparak, ayetleri inkar ederek nas›l de¤erlendirdi¤ini idrak edebiliyor musun? Allah’u Teala’dan haya etmeden, utanmadan ve korkmadan Allah’›n aleyhinde konuflabiliyorsun. Allah’›n kullar›na yanl›fl bilgiler aktararak, onlar›n zihinlerini buland›r›p, kas›tl› olarak çeflitli istikametlere yönlendirmeye çal›fl›yorsun. Az bir dünya hayat›na karfl›l›k kendini helak ediyor- Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 157 sun. Sana yaz›k de¤il mi ? Ben biliyorum ki, kendinin konufltu¤una kendin de inanm›yorsun. Ama ne yaz›k ki, akl›n›n do¤rultusu de¤il de, nefsinin do¤rultusunda oldu¤undan, hem seni, hem de zarar verece¤in insanlar› düflünüyorum da, üzülüyorum. Bir insan bir insana düflman da olsa, düflman› olan insan çeflitli azaplarla karfl›s›ndaki düflman›n›n azaba mazhar kald›¤›n› gördü¤ünde bir yerde merhamete gelir ve onun o azaptan kurtulmas›n› ister. Ayetler meydanda. Yaratan yaratm›fl ve olaylar› apaç›k ortaya koymufl. Bizler Kur’andan bi haber yaflay›p, Kur’an› kapatm›fl›z, tefsirleri aç›p okumam›fl›z, insanlar›m›z Kur’an hakk›nda bilgisiz kalm›fl. Kalplerinde kalan az bir iman› da kendileri söküp atmak için u¤rafl›p duruyorlar. Duymad›n m›? (Kur’an, müminin iman›n›, kafirin küfrünü artt›r›r). 17/82 Biz, Kur’andan öyle bir fley indiriyoruz ki o, müminler için flifa ve rahmettir. Zalimlerin ise yaln›zca ziyan›n› art›r›r. Daha çok küfrünü artt›rmak için kur’anla u¤rafl›rsan, duymad›n m› flu hadisi flerifi? Öyle bir zaman gelecek ki, Allah ve Resulü söylemedi¤i halde, onlar Allah ve Resulü böyle söyledi diyecekler. fiimdi tefekküre dalarak, kendinin nas›l bir insan oldu¤unu anlatt›klar›mla k›yasl›yabiliyormusun? ‹slam s›n›f›na dahil olup birazc›k iman› olanlar, Allah’› s›fatlamalar›ndan vaz geçer, tevbe ederler. Kötü niyetli insanlar›n, sinsi bir düflman gibi, ‹slam’a 158 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› yaklaflarak, insanlar›n zihniyetini buland›rarak, kiflileri inançlar›nda döndürmelerine f›rsat vermezler. Din düflman› olan insanlar, elbette bunlar nefislerini tatmin etmkek için Allah’›n aleyhinde konuflacak ve bu u¤urda bat›l itikatlerinin verdi¤i hevayla, din düflmanl›¤› yapma yolunda u¤raflacaklard›r. Amma flunu bilin ki, k›yamete kadar ‹slam bayra¤› dalgalanacak ve ‹slam düflmanlar› ise, ‹slam’›n hat›r›na hayat bulacaklard›r. Lakin ‹slam düflmanlar› Nasrettin Hoca’n›n f›kras›ndaki gibi, bindikleri dal› kesecek ve helaklerini kendileri haz›rlayacaklard›r. Öyleyse bu mevzuuyu biraz olsun anlad›ysak; Ey insanlar! Ruhlar bafl› bofl de¤il. Bunlar dünyaya ömürlerimiz içersinde, yaflam›m›zdan baflka ne gelir ne de giderler. Yaln›z güç kazanan ruhlar müstesna. Bunlara da o safsatalar› ve hurefalar› anlatanlar›n akl› ermez. Allah’u Teala flehitler için, “Onlara ölü demeyiniz. Onlar sizin bilmedi¤iniz yönlerden r›z›klan›rlar.” Buyurmaktad›r. Bir de, daha evvelki derslerimizde nefsin hallerinden bahsederken, nefsi mutmaine den sonra, nefsi raziye, nefsi marziye ve nefsi safiyede olan ruhlar›n makam›ndan bahsettik. Bunlar›n ruhlar› Allah’u Teala’ya duydu¤u aflk ve muhabbet karfl›l›¤›, Allah’u Teala bunlar› belki flehitler makam›ndan da üstün tutarak, bunlara mülk alemiyle ahiret alemi aras›nda gidip gelme selahiyetini verir. Yine bu gidip gelmeler de Allah’u Teala’n›n müsaadesi ile olur. Bir mecliste bir dini sohbet yap›l›rken, böyle zatlar an›ld›¤›nda, ruhlar› güç kazanm›fl olanlara Allah’u Teala; “ey benim falan kulum, bak dünyada b›rakm›fl oldu¤un iyi hasletlerle kullar›m› bana yaklaflt›rmak için yapm›fl oldu¤un ibadetlerinle, Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 159 bugün bu kullar›m da seni an›yorlar. Bende sana izin verdim. Git meclislerinde haz›r ol ve benim de selam›m› götür. Onlar böyle devam ettikçe hem selimdirler, hem de rahmetime kavuflurlar” buyuruyor. Yoksa, safsatac›lar›n anlatt›klar› gibi, ruhlar›n serbest olmas›, hayvan fleklinde gelmesi, canavar fleklinde gelmesi, nefsini ›slah etmek için, kemale ermek için gelmesi, hep uydurma ve asl› astar› olmayan, bir mesnede dayanmayan inkarc› zalimin uydurmas›ndan baflka birfley de¤ildir. Bunlar niçin ruhlar› geri getirip kemale erdirmek isterler? Nefislerindek azg›nl›klar›n› Allah’›n s›n›rlar›n› zorlayarak aflanlar yaflam› böyle zannedip bu flekilde dünyan›n zevkini ç›kar›yorum diye her türlü batakl›k ve karanl›k yollar› kendilerine fliar edinenler, suçlu olduklar›n› biliyorlar. Bu durumda nefislerinin taflk›nl›klar›ndan vaz geçemedikleri için, tekrar dünyaya gelecek, tekrar kötülük iflleyipde öldü¤ünde tekrar bir daha dünyaya gelecek taki nefsi mutmain olana kadar, o kötülük iflliyecek. Dünyaya gelip nefsi kemal bulduktan sonrada tekrar öldü¤ünde akl› s›ra cennetin en yüksek makam›na gidecek. Allah’u Teala, “biz sizi bir de¤il, birkaç kez daha geri göndersek, siz ayn› iflleri ifllersiniz buyurmaktad›r. Öyleyse kur’ana inan›r görünenler veya inanmasa dahi Allah’›n varl›¤›na inanan gayri müslümler, ruhlar› geri getirir flekilde konuflmas› yan›nda bu ayeti kerimeyi nereye sakl›yorlar. Ey insanlar! Ak›ll› olun bilmedi¤iniz mevzularda konuflmay›n. Allah ve Resulü demedi¤i halde Allah ve Resulü böyle söyledi deyip, dinde ilmi olmayan her inatç› fleytana tabi olmay›n. Allah’tan korkun ki felah bulun. 160 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Gönlüm yine aflk›nla doldu, ruhum Zat’›n› arar Ya Rab, Gönlümü nurunla doldur. Ruhum Zat’›na teslimdir Ya Rab. ‹ster nar›nla yak, ister nurunla parlat, köle misali, Acizim aczimi anlatamam. Zat’›ndan ay›rma Ya Rab. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 161 SEK‹Z‹NC‹ BÖLÜM ‹SLAM’DA TAR‹KAT NED‹R? TAR‹KATTA fiEYH K‹MD‹R? ‹slam denince akla Allah ve Resulü, birde Kur’an-› Kerim gelir. Bu tarikatlar nedir, nereden ç›km›flt›r diye akl›m›za sorular gelebilir. Kur’an-› Kerimin bir ayetinde; 7/205 Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle sabah akflam Rabbini an, gafillerden olma! Nas›l ki her mektebin s›n›flar› vard›r, bu s›n›flarda görülen derslerle bir üst s›n›fa geçilir ve mektebin bitiminde, o mektebin bir üst mektebine devam edilir. Böylelikle imtihan neticesi, kendi f›trat›na uygun, baflarabilece¤i bir meslek üzerinde e¤itime bafllar. O mektebi bitirirse bir sanatkar olur. Mesela üniversiteden mezun olan doktorlar, eczac›lar, hakimler, kimyagerler gibi. ‹flte ‹slam içinde tarikatlar da bunun gibi bir mektebin mesleki flubesi gibidirler. ‹nsanlar kendi f›tratlar›na uygun, bir tarikat yoluna biat ederek, insan nefsi ile mücadele ederek, Allah’u Teala’n›n zikriyle meflgul olur. Çal›fl›rken, gezerken, her yapaca¤› fiiliyat› içinde Rab’b›n›n ismini anarak, nefsinin ona gösterdi¤i kötü yollardan al› 162 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› konmas› ve Allah’›n istedi¤i gibi bir kul olmas›n› sa¤layan ilim yuvalar›d›r. ‹nsanlara ve devletine ba¤l›, hakk› bilen ve adaletten ayr›lmayan bir insan olur. ‹flte Allah’u Teala’n›n bizden istedi¤i, böyle bir insan olmam›zd›r. Akl›m›za flöyle bir soru gelebilir. Bu tarikatlara girmeyip de ‹slam’› yaflayan insanlar, böyle olmazlar m› diye düflünebilir. fiimdi Allah’u Teala insanlar›, yani ruhlar› yarat›p, ona nefsi veriyor. Nefsi daha evvel tarif ettik. Dedik ki; Yiyecek, içecek bencillik yapacak, dünyaya ba¤lanacak, arzu duyacak. Böyle yarat›lan bir nefsin ›slah› için de bunun terbiyecisine ihtiyaç vard›r. Onun o terbiyecisi tarikat içinde, edep ve hürmetle, bafl›ndaki hocas›na itaattir. Nefsin bir kimseye ba¤lanmas› veya itaat etmesi kolay de¤ildir. Menfaat karfl›l›¤› müstesna. As›l yararlan›lacak olan, Allah’u Teala’n›n varl›¤› olmas›na ra¤men, nefis daima Allah’tan uzak durur. ‹flte Allah’tan uzak durmaya al›flm›fl olan bu nefsi, Allah’u Teala’yla ünsiyet kurdurmak ve ona yaklaflt›rmak için, bu mekteplerin s›n›flar›na ihtiyaç vard›r. Tarikatlar› ‹slam’dan ay›ramazs›n ve ona kötü gözle bakamazs›n. Tarikat› inkar etmek ve buda neymifl demekle ayeti kerimeyi inkar etmifl oluruz. Kur’an-› Kerimin bir ayetinde 48/10 Muhakkak ki sana biat edenler ancak Allah’a biat etmekte- Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 163 dirler. Allah’›n eli onlar›n ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmufl olur. Kim de Allah ile olan ahdine vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükafat verecektir. ‹flte Peygamber Efendimiz miraca ç›kd›¤›nda bizatihi Allah’u Teala ile konuflup biat etmesi ve yeryüzünde de peygamberine biat etmesi ve ondan sonra da onun mirasç›lar›na biat etme, Kur’an-› Kerimin bizden istedi¤idir. Allah’u Teala’n›n emrini bilfiil yaflarken yerine getirmemizdir. ‹flte tarikatlar budur. Zaten Arapçada tarik yoldur. Tarikat da Allah’a giden yol manas›ndad›r. ‹nsan›n ‹slami olarak yetiflmesi için hakiki medresesi olan, bu medreseyi ortadan kald›rmakla da ‹slam’›n can al›c› noktas›na darbe vurulmufl, insanlar›m›za buralar bir yobaz yerleri, ça¤ d›fl› yaflamlar, insanlar›n s›rt›ndan geçinen parazit yuvalar›, daha da ileri giderek devlet düflmanlar› olarak gösterilmifltir. Bunun bu flekilde gösterilmesinin tek gayesi, Dini-i ‹slam üzerinde oyun oynayan H›ristiyan misyonerleri, Yahudi zihniyetleri, ‹slam’› yaflayan bu milleti, birbirinden ay›rmak, ‹slam’daki kardefl ba¤lar›n› kopartmak, kendi milletine bizleri uflakl›k yapt›rmak içindir. Baz› din düflmanlar› ve kendini bilmeyenler taraf›ndan hala daha baz› oyunlar bahane edilerek, ‹slam’› yaflayan, memleketi ve milleti için can›n› feda etmekten kaç›nmayan bu bir avuç insan› da, ortadan kald›rmak, sonra istedi¤i gibi karanl›k emellerini, senin ve benim neslimin üzerinde, onlar› kendi arzu ve istekleri yönünde kullanmakd›r. Bu kadar çok sevdi¤imiz bu çocuklar›m›z›, bizler ‹slamiyet’te yapm›fl oldu¤umuz bu darbe ile onlar›n geleceklerini ç›kmaza soktu¤umuzu, karanl›k yar›nlar b›rakaca¤›m›z› bir idrak edebilsek. Nüfus ka¤›d› ‹slam olan, bugün ‹slam laf›ndan utanan, 164 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› veya ‹slam görünen insanlar, gere¤i veçhile dinini bilmedikleri için bilmeden sürüklenmifl oldu¤u tuzaklar içinde ç›kmazlara girerler. Bugün bir bunal›m veya bir aray›fl içinde, akl›na uygun gelenlerin pefline tak›larak kand›r›lan, veya sonunda bir piflmanl›k duyarak vaktini bofla harcayan insanlar ve nihayet yar›n›ndan emin olmayan insanlar toplulu¤u ço¤ald›kça ço¤al›yor. Yer yüzüne bir bak. ‹slam dininden baflka sözde din varm›fl gibi, bat›l olan dinlerini yaflamaya kalkan insanlara, sen dinini yafl›yorsun, dini ayin yap›yorsun diye, onlar› dinlerinde yapt›¤› ayinlerden men edebiliyor musun? Veya dini hakk›nda konuflabiliyor musun? Bunun d›fl›nda birde bu bat›l itikatlara inananlar, kiliselere, havralara gelmeyenlere adam göndererek, hal hat›r sordurup, gelmemeyifllerinin sebeplerini ö¤renmeye çal›fl›yorlar. Öyleyse ‹slam dini üzerinde u¤raflarak bu dini ortadan kald›rmak için bu kadar u¤rafl niye? Bir hristiyan›n veya bir yahudinin dini üzerinde u¤rafl›lm›yor da, yaln›z ve yaln›z ‹slam dini üzerinde neden u¤rafl›l›yor. Hiç düflündünüz mü? Bunun iki sebebi var. Birincisi dini olmayan›n dini üzerinde zaten u¤rafl›lmaz. Ak›llara göre yap›lan ve ad›na din deyip kendi kendilerini kand›ranlar›n dinleri olmad›¤› için, bunun üzerinde zaten konuflulmaz. ‹kincisi ise; ‹slam’›n vakarl›l›¤›, ve kiflili¤i karfl›s›nda, kendilerini hakir ve zay›f görenler, elbetteki rahat durmayacak. Kendisini bir bafl yapabilmek için, ‹slam’› çökertmeye veya a¤ac› kesmeye çal›flacakt›r. Ey o¤ul! Sana da bu a¤aç teslim edildiyse, bende bu a¤ac› emanet olarak yüklendiysem, elbette ki o a¤aca sahip ç›kacak ve Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 165 ona el uzatanlara karfl› onu koruyaca¤›m. Türlü bahanelerle ‹slam’a yobaz demek, bölücü demekle, Allah düflmanlar›n›n kendi f›trat›ndaki hain emellerini saklayarak, islam› ortadan kald›rmak için meydan bulanlar, f›tratlar›ndaki kötü arzu ve isteklerini ‹slam’a yükleyerek perde arkas› oyununu oynayan insanlar. Hangisi ‹slam dinini yaflam›flta vatan hainli¤i yapmam›fl? Böyle insanlar›n söyledikleri s›fatlar ve davran›fllar, ‹slam’›m diyen insan›n ne f›trat›nda vard›r, nede mensup oldu¤u dininde. Baz› islam› yafl›yan insanlar›n yapt›¤› ‹slam d›fl› hareketler ‹slam’a mal edilemez. Nas›l ki h›rs›zl›k yapan, yüz k›zart›c› suçlar iflleyen bu flah›slar›n suçlar› sana ve bana isnat edilemedi¤i gibi, Din-i ‹slam’da tüm insanlara hitap etti¤inden, ‹slam d›fl› yap›lan hareketler, Din-i ‹slam’a mal edilemez. Öyleyse bu gibi hallerde yap›lan baz› kötü icraatlar nedeniyle ‹slam’a bak, ‹slam’da bu denilemez. ‹slam hakk›nda kanunlar ç›kart›lamaz. ‹flte tarikatlar insan› insan yapmak, nefsini kötülüklerden korumak, vatan› ve milletine yararl› bir insan olmak için, ‹slam’›n bir flubesi ve bir dal›d›r. ‹slam’ konusunda dini bilgimiz olmad›¤› için, “namaz k›larak, oruç tutarak, dini islam› yaflad›k, iflimiz bitti. Baflka fleye ihtiyac›m›z yoktur.” dersek, bu dini hiç bilmemeyiflimiz ortaya ç›kar. Evet, ben kelimeyi flahadet getirip namaz k›ld›m, oruç tuttum, amma kuru bir a¤aç misali, ve gayesiz bir insan. ‹nsan›n bir gayesi olacak. Bu gaye, yapt›¤›n› bilen ve yapt›¤›ndan bir fleyler bekleyen insan, ne yapt›¤›n› bilecek. Bilinçli ifl yapan kimse, ‹slam’d›r. fiimdi ‹slam dinini di¤er dinlerle k›yaslay›p ta, ‹slam’› bu dinlere uyduramazs›n. Kitab›m›z›n bafl›nda da dedik ki, ‹slam’dan 166 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› baflka yeryüzünde hiçbir din yoktur. Hal böyleyken, H›ristiyan ve yahudinin akl›na göre yapm›fl oldu¤u ibadet flekli gibi flekillendirip, flumullendiremezsin. Mesela Yahudi ibadetini haftada bir havrada yapar. Hristiyan ise kilisede yapar. Eh Müslüman’da ibadetini befl vakit camide yapar tamam dersen. Bu, dinde ulafl›lmas› gereken bir gaye de¤ildir. Zaten böyle k›yaslarla kendimizi dinden uzaklaflt›rd›k. Ey o¤ul! Bir bak; Haftada bir defa havraya veya kiliseye gidenlerin haline. Velhas›l bunlar kendi menfaatleri için dünyada dönmeyece¤i taraflar yoktur. Yani bu gün, varl›¤›n› maddeye ba¤lam›fl, her fleyi madde olan bu insan›n, insanl›k s›fat› ile, bende yaln›zca namazla kifayet edece¤im. Sonuç, bende onun gibi karamsar, menfaatim için hak hukuk tan›mama, güçlünün güçsüzü ezme ve adalet denen nesneyi ortadan kald›r›p, kendi gücüm içinde kendi adaletimi sürdürme gibi hasletlerimle o gayri müslümle benim aramda ne fark olacak. ‹flte müslüman yapt›¤› ibadetini bilinçli ve ondan menfaat sa¤layacak flekilde ibadetini yaparsa, günde befl vakit namaz›n› k›l›p da namaz›n›n kendisine fayda vermesi için Allah’›n zikrinden gafil olmayan, nefsini ›slah etmek için devaml› Allah’u Teala’y› anan, Allah’u Teala’ya kul olmak için ; Allah’›n yaratt›klar›na karfl› müflfik ve merhametli olan insanlarla, yukarda anlat›lanlar bir olur mu? Bu ibadet flekline benim ibadet fleklim uydurulmaya kalk›l›r m›? Öyleyse bundan flunu anl›yoruz ki, ‹slamiyet yaln›z namaz ve oruç de¤ildir. Bu gibi ibadetler bizi gayemize ulaflt›rm›yorsa, yani nefsimi kemale erdirip nefsi kamil yapm›yorsa bu ibadet bizlere bir yüktür. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 167 Peygamber Efendimizin bir hadisi flerifi akl›ma geliyor. Yapm›fl oldu¤unuz ibadetler sizi kötülükten al›koymuyorsa, o size bir yüktür. Buyuruyor. Demek ki, ‹slam’da ‹slam’› yaflayabilme, onun hazz›n› alabilme ve nefsini kemale erdirerek, Allah’u Teala’n›n istedi¤i gibi bir kul olabilmemiz için, tarikat dedi¤imiz, asl›nda nefsinin hocal›¤›n› yapacak olan o yolun erbab›na, o gavvasa (dalg›ca) kendimizi teslim etmemiz, dünyada dünyam›z› mamur ve imar edecek flekilde Allah’u Teala’n›n zahiri ilmine, ahirette de ahiretimizi mamur ve imar edecek, nefsimizin mücadelesini ö¤renmemiz bu yerlere s›k› s›k›ya sar›lmam›z laz›m ki, mükemmel ve kamil insan olal›m. ‹flte tarikat budur. E¤er bunun d›fl›nda bir tarikat varsa, o insanlar›n uydurdu¤u safsatad›r veya tarikat düflmanl›¤›d›r. Tarikat düflmanlar›ndan gaye, ‹slam’da kardeflli¤i, sevgiyi bölme, ‹slam’›n birbirine olan güvenini sarsma, insanlar› kendi ak›llar›nca guruplara bölme ve parçalamad›r. ‹slam denildi¤i zaman, ‹slam olanlar, tek bir yaratana, kelam›na ve peygamberine ba¤l›, hepsi bu u¤urda elinden geleni yapan, kardefl olarak tek bir vücut demektir. ‹slam’› atalar›m›z böyle bildiler, böyle yaflad›lar. Böylece dünyaya seslerini duyurdular. Gayri Müslim, ‹slam’›n tarikatlar nedeniyle böyle tek bir vücut oldu¤unu bildi¤i için, bizi evvela tarikatlara düflman yapt›, öcü gösterdi. Çünkü insan nefsine ve f›trat›na, kötü olarak gösterilecek en uygun yer tarikatt›. Bir at›flla iki kufl vuracakt›. Birincisi insan nefsinin rahat›n› Allah’›n emrinin d›fl› yaflam›n› sevdi¤i için, insanlar› tarikatlardan uzaklaflacak. ‹kincisi ise, tarikatlardan uzaklaflan insanlar›n, Allah’›n 168 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› zikrinden gafil olaca¤› için, istenilen istikamete kolayca çevrilerek, bunlara yön verilecek. Nefis de bencil oldu¤u için, ‹slam aras›nda ba¤lar çözülecek ve din düflmanlar› gayeye daha çabuk ve kestirme ulaflacak. ‹flte bunun içindir ki, bütün güçleriyle tarikatlara yüklendiler, suçsuz ve masum insanlar› s›rf Allah dedikleri için hapsetdiler, yürekleri iman, kardefllik ve sevgi dolu olanlar› y›ld›r›p, kendi emellerine uygun, kalpleri da¤›n›k ve periflan nesiller yetifltirmek istediler. Bunun içinde var güçleriyle çal›flmaya bafllad›lar. Ey o¤ul! Uyan! Hakikaten kand›r›ld›n. ‹flin asl›n› bilmiyorsan araflt›r ve ö¤ren. Ömründe kendi nefsinin tatmini için para harcars›n, sinemaya gidersin, her türlü e¤lence yerinde e¤lenirsin, ömrünü bu gibi yerlerde sarf eder durursun. Hiç akl›na gelmez mi? Beni yaratan›n mahkeme-i kübrada hesap soracak olan, Allah’u Teala’n›n varl›¤›n› veya dinini ö¤renmek için bir nebze de ona yöneleyim ve bu söylenenlere kulak verip hakikati araflt›ray›m. Sen ve ben uyumaya devam edersek, daha böyle uyursak, gelecek gün bir önceki geçmifl günü aratacak ve biz iflin asl›n› anlayamadan, bafl›m›za musibetler örümcek a¤› gibi örülecek. Bu musibetler bafl›m›za gelmeden. Dinimizi ö¤renelim. Sana hakiki rehberlik yapacak olan dininin bu flubesini araflt›r ve kendini tan›. Burada ‹brahim Fakirullah Hazretlerinin bir beyti akl›ma geliyor. Ben canan› arar idim O can içinde can imifl. ‹flte hala varl›klar›n› and›¤›m›z Yunus Emre Hazretleri olsun, Mevlana Hazretleri olsun, Hac› Bayram› Veli Hazretleri olsun, daha isimlerini sayamayaca¤›m›z zatlar hep bu yolla yetifltiler. Tarikatlar böyle güzide yerler ve irfan yuvalar›d›r. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 169 Burada yap›lacak olan baz› ‹slam d›fl› hareketler tarikatlara mal edilemez. ‹slam dini içinde bulunan bu s›n›f mensuplar›, imanlar›ndan, ihlaslar›ndan ve sadakatlerinden dolay› ibadetin özüne vak›f olurlar. Bu bak›mdan Allah indinde, nefislerini ›slah ederek çok çabuk mertebe al›rlar. Bunu flöyle k›yaslayabiliriz. Askerlik mesle¤inde bir normal subay vard›r. Bir de kurmay subay vard›r. Kurmay subay kurmay imtihan›n› kazan›rsa, normal subaya göre çabuk çabuk terfi eder. Tarikatlarda da, insanlar devaml› nefis mücadelesi vererek, kendilerinle mücadele ederek, kötü yönlerini ›slah ederler. ‹man yönünden güç kazan›rlar. Buna göre bizler, nefis mücadelesi yaparak, hakiki ibadetin fluurunu, yani özünü yerine getirmifl oluruz. Bunlar kurmay subaylar gibi, kestirmeden Allah’u Teala’ya bir ahlaki faziletle yaklaflm›fl olurlar. Rab‘bimiz insan› çok ulvi yarat›fl›nda dolay› bizleri bir fazilet timsali olarak görmek ister. Buna göre bu tarikatlarda yetiflen insanlar nefislerini islah etdiklerinden dolay›, insanlara kucak açar, mazlumlar›n yan›nda bulunur, kimsesizlere ve düflkünlere yard›m eder, yani insan›n insan› s›rtlamas›yla yeryüzünde bir bayram havas› estitdirir. Allah’u Teala bize güzel bir anlay›fl verip, bizleri uykudan uyand›rmay› nasip eylesin. Tarikatta fleyh kimdir? ‹nsanlar tarikatlara girdiklerinde, yukar›da bahsetti¤im muvazeneteyn ayeti kerimesine göre, bafl›ndaki fleyhe biat ettiklerinde, bir nefsi mücadele vermeye bafllarlar. Bu nefis mücadelesi, 170 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› kötü ifller ifllememesi, herkesin hakk›na ve hukukuna riayet etmesi, elinden geldi¤ince insanlara yard›mda bulunmas› ve hacetlerini gidermesidir. Bu ifllemleri yaparken, bafl›ndaki fleyhi ona yol gösterir. Yapt›¤›n yard›mlar› kimseye gösterme, riyakarl›k yapma, gösterifl için ifl tutma, yapt›¤›n iyilikleri baflkas›na söyleme diye telkinlerde bulunur. Nefis ve fleytan insan› dürter. ‹lla bu yapt›¤›n iyili¤i birisine söyle der. Seni rahats›z eder. Sebebi, Allah’u Teala gizli yap›lan yard›mlar› çok sever ve onlara büyük ecirler verir. Yerine göre bire üç, bire befl, bire yedi hatta bire yüz olarak ona sevapta ve ihsanda bulunur. Niçin Allah’u Teala bu kadar ihsanda ve lütufta bulunur? Bizler hep Allah’›n kullar›y›z. Allah’u Teala yaratt›¤› insanlar› adaletinden dolay› birbirinden ayr› tutmaz. Kainatda rahmeti herkesedir. Bu bak›mdan yarat›lanlar Allah’u Teala’n›n kullar› oldu¤undan, yard›m görenin utanmamas› için, yard›mlar gizli yap›l›r. Tarikattaki hocas› ki biz buna fleyh diyoruz, bu insanlara hep hakk› göstererek iyiyi ve do¤ruyu ayetlerle anlat›r. Bu suretle kifliyi nefsine karfl› hakim k›lmaya çal›flt›r›r. Bu flekilde nefis mertebesinde ilerleyen insanlar nefsi emmareden geçer, nefsi levvameden geçer, nefsi mülhimeden de geçip, nefsi mutmainneye ç›k›nca, burada Allah’u Teala’n›n tecelliyat›na mazhar kal›rlar. Bu makamda kifli mümin s›fat›na nail olur ki, Kur’an-› Kerim’de; 89/27 Ey mutmain olmufl nefis. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 171 89/28 Sen O’ndan hoflnut O’da senden hoflnut olarak Rab’bine dön. 89/29 (seçkin) kullar›m›n aras›na kat›l. 89/30 Ve cennetime gir. Bu makamda yani insanlar mümin s›fat›na nail olduklar›nda üçe ayr›l›r dedik. Bir k›sm› lal olur, yani bir hayret içinde kal›r. ‹kincisi meczup olur. Üçüncüsü ise irfladc› olur. Biz bu irfladc› olana fleyh diyoruz. Bundan sonra o insan, bir Allah dostu ve veli, yani evliyad›r. fiimdi burada bir noktaya de¤inmeyi faydal› görüyorum. Ey o¤ul! Nefsinle mücadele yapm›flta, Allah’u Teala’n›n rahmetine nail olmufl ve bize Allah’u Teala’n›n dinini daha iyi anlayal›m diye bize yol gösterecek olan bu zatlar›, ayn› zamanda Rab’bimizin biz kullar›na lütfu ve ihsan› olan bu alimlerini, nas›l hakir görür, nas›l afla¤›lay›p, onu halk›n nazar›nda nas›l kötü gösterebiliriz. Bu icraatlar› iflleyenlerin, bu alimleri kötü gösterenlerin, neler yapt›klar›n› flimdi anl›yabiliyormusun? Kur’an-› Kerim’de Allah’u Teala bizlere bu alimleri flöyle tarif eder. “Onlar›n ahirete intikal ediflleri güneflin gidip karanl›¤›n gelifli gibidir” buyurmaktad›r. 172 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Peygamber Efendimiz de hadislerinde; “Benim ümmetimin velisi beni ‹srail kavminin Peygamberleri gibidir” buyurmaktad›r. ‹flte bu k›ymetli ve nadir yetiflen fleyhleri, bu zat› muhteremleri bizler hakir, ve bölücü, cahil ve yobaz olarak nitelersek ve halka böyle gösterirsek, sabah› olmayan gecelerde ›fl›k arar dururuz. Bu nefsini kemale erdirmifl zatlara biz ayn› zamanda mürflidi kamil de diyoruz. fiimdi az buçuk tarikatlar›n ve fleyhlerin ne oldu¤unu ö¤rendiysek, bu insanlar›n tarikatlar ve fleyhler hakk›nda söyledikleri yalanlar ile, bu anlatt›¤›m›z ba¤dafl›yor mu ? Öyleyse ey o¤ul! Kendimizi tan›yal›m, neslimizi unuttuk, atalar›m›z› , ecdad›m›z› anmaktan gafil olduk. Miras›m›za sahip ç›kamad›k çünkü ortada bir miras göremedik. fiimdi akl›ma burada flöyle bir misal daha geliyor. Atalar›m›z bize miras olarak bir fabrika b›rak›yor. Ve biz bu fabrikadan daima bir gelir al›yoruz. Ama fabrikan›n kim taraf›ndan iflletildi¤ini bilmiyoruz. Derken bize adet olarak fabrikadan al›nan paralar gösteriliyor. Fabrikan›n bizim miras›m›z oldu¤u unutturuluyor. Ve nihayet fabrikan›n kökeni senin üstünden düflünce oran›n geliri de senin üstünden kalkacak. Ey o¤ul! Mal›na sahip ç›k. Ecdad›n›n b›rakt›¤› mirasa sahip ç›k ki, benli¤imizi bulal›m. Yalan üzerine köklü bir bina olmaz. Yalan›n ve haram›n temeli olmaz. Birbirimizi kand›rmayal›m. Kötü ahlaklar›m›z› b›rakal›m. Bat› ülkeleri dedi¤imiz gayri müslimler yalanla, dolanla iflin yürümedi¤ini anlad›lar. ‹fllerini sa¤lam yapmak için, kendi menfaatleri u¤runa birbirlerine do¤ru görünür oldular. Allah’u Teala mülk aleminde, yapt›klar› ifllerinin do¤ruluklar›yla, onlar› taltiflendirmifl, fakat o ilim ve yapt›¤› iyi Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 173 ifllerden, hakk› bulam›yorsa, yine Kur’an-› Kerim’de Allah’u Teala, onlar›n tüm yapt›¤› hofl ifl bofla gitmifltir buyuruyor. 11/16 ‹flte onlar, ahirette kendileri için ateflten baflka hiçbir fleyleri olmayan kimselerdir. (Dünyada) yapt›klar› da bofla gitmifltir. Yapmakta olduklar› fleyler (zaten) bofldur. ‹nsanlar gayri müslüm olarak ahirete intikal etdiklerinde, asi ve bir isyanc› olarak ahirete gitdiklerinde, iflte ahirette rahmetinin, yaln›z mümine oldu¤unu asi ve inkarc›lar›n bütün yapt›klar› ifllerin bofla gittiklerini Allah’u Teala bizlere bildirmektedir. Müslümanlar da dinlerinden taviz vermeye bafllad›lar, birbirlerini kand›rmaya, yalan söylemeye ve birbirilerine güvensizli¤e yöneldiler. Bunlar benli¤imizi kaybetti¤imizden, atalar›m›z›n bize b›rakt›¤› emanetlere sar›lmamay›fl›m›z yüzünden bafl›m›za gelmektedir. Ve böyle devam edersek, bizler dünyaya diri geldik, ölü olarak yaflad›k ve ölü olarak gittik demektir. Ölü olarak gitmek ne demektir. Dünyaya diri olarak geldik. Allah’u Teala bizlerin ruhlar›n› berzah aleminden al›p, ana karn›na k›rk›nc› günü yerlefltirdi¤inde dünya hayat›n›n bafllang›c›n› yaflamaya bafllad›k demektir. Dünyada suç ifllememifl, suçsuz ve masum bir insan›z. Allah indinde bizler suçsuz olunca diri olmufl oluyoruz. Ayr›ca biz sizi iki kez diriltir, iki kez öldürürüz dedi¤i ayeti kerimesinin mealinden flunu anl›yoruz. ‹lk dünyaya geliflimiz ve diri oluflumuz, ak›l bali¤ olunca f›trat›m›z neyse, f›trat›m›z do¤rultusunda hay›r ve flerler 174 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› ifllemeye bafllar›z. ‹flledi¤imiz flerlerle, kalbimiz Allah’tan uzak, Resulünden ve kitaplardan bi haber yaflamam›z dolay›s›yla ölüyüz. Allah’u Teala bir ayet-i kerimesinde “siz ölülerle olmay›n›z” buyurmaktad›r. Allah’u Teala bu ayeti kerimesiyle; Mezarlardaki ölüleri kastetmemektedir. Yaflayan insanlardan kalbi neflvi neva bulmam›fl, bu insanlar›n bir ölüden farks›z olduklar›ndan, böyle insanlara yaflayan ölüler diye hitap etmektedir. ‹flte böyle insanlar yaflarlarken bu yaflam halinde, Allah’tan uzak yaflayanlar için, yaflam de¤il, huzur bulmam›fl kalbi da¤›n›k ve huzursuz insanlar, hep zanlarla yaflayan, korkular içersinde bulunan insanlar. ‹slam’›n huzur veren yaflam›n› bulamad›klar› müddetçe, kalbi hayat bulmam›flt›r. ‹flte ölü olarak yaflamdan gaye, bu flekilde hayat›na çeki düzen vermeden, nefsinin arzular›na tabi olup, o flekilde yaflayan insan, bu hayatta ölü olarak yaflay›p ölü olarak ahirete intikal etmifltir. Bu duruma düflmemek için alimlerimize sahip ç›kal›m. Dinimize sahip ç›kal›m ki, do¤ruyu ve felah› bulal›m. ‹flte tarikatta fleyh, böyle irfladc›, böyle alim ve Allah dostu bir evliyad›r. Bunlara kinlenme, bunlar› tan› ki, dünya ve ahirette hayat›n mamur olsun. Gelin ey kardefller seyran edelim. Hakk›n sonsuz rahmetini görelim. Arfl›n etraf›ndan saf saf dönelim. Her nefeste Allah, Allah diyelim. Ne hikmetler verir ol padiflah›m. Bu fanide cennet eder mekan›m. Gelip geçer nas›l akar zaman›m, Her dem flükür etsek azd›r Allah’›m Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 175 DOKUZUNCU BÖLÜM ‹SLAMDA TESETTÜR Allah’u Teala tesettür hakk›nda Kur’an-› Kerim’de En Nur suresi 24/31 Mümin kad›nlara da söyle; Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar. Namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen k›s›mlar› müstesna olmak üzere, ziynetlerini teflhir etmesinler. Bafl örtülerini yakalar›n›n üzerine (kadar) örtsünler. Kocalar›, babalar›, kocalar›n›n babalar›, kendi o¤ullar›, kocalar›n›n o¤ullar›, erkek kardeflleri, erkek kardefllerinin o¤ullar›, k›z kardefllerinin o¤ullar›, kendi kad›nlar› (mümin kad›nlar), ellerinin alt›nda bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kad›n›na flehvet duymayan hizmetçi vb. uyuntu kimseler, yahut henüz kad›nlar›n gizli kad›nl›k hususiyetlerinin fark›nda olmayan çocuklardan baflkas›na ziynetlerini göstermesinler. Gizlemekte olduklar› ziynetleri anlafl›ls›n 176 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› diye ayaklar›n› yere vurmas›nlar. (dikkatleri üzerlerine çekecek tarzda yürümesinler) Ey müminler! Hep birden Allah’a tevbe ediniz ki kurtulufla eresiniz. Bu ayeti kerimeyle Allah’u Teala, bizlere ne söylemektedir? Mümin kad›nlara da söyle burada mümin daha evvel de kitab›m›zdan ö¤rendi¤imize göre, insan nefsinin mutmain haline ç›kmas›na diyorduk. Bu makam›n geri dönüflü de yoktur. Böyle kad›nlar ise, Allah’u Teala’n›n bize bildirdi¤ine göre, saliha kad›nlard›r. Mümin kad›nlara söyle, niçin Allah’u Teala mümin kad›nlara söyle de, iman eden kad›nlara söyle demiyor. fiayet iman eden kad›nlara da söyle deseydi, bafl› aç›k gezen müslüman kad›nlar bu ayeti kerimeye göre bafl›n› açt›¤›ndan ayeti kerimeyi inkara gitti¤inden kafir olurlard›. Allah’u Teala iradei cüziyeyi elimize verdi. Bizi kendi isteklerimiz ve irademizle bafl bafla b›rakd›. Herkese istedi¤inin karfl›l›¤›n› kader olarak yazd›. Bu bak›mdan mutmain nefse ç›kan saliha bir kad›n›n da, geri dönüflü olmayaca¤›ndan, böyle insanlar›n canlar› pahas›na, bir daha aç›lmas› olmayaca¤› için , hitap mutmain kad›na olmakla, Allah’u Teala bofltan konuflmad›¤›n›, emrini böyle kad›nlara hitap ederek, di¤er kad›nlara da duyurmufl olmas›yla beraber, bafl›n› açan müslüman kad›nlar›n günahkar olacaklar›n› dinden ç›kmad›klar›n› bildirmektedir. Bir ayeti kerimesinde; 35/45 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 177 E¤er Allah, yapt›klar› yüzünden insanlar› (hemen) cezaland›rsayd›, yeryüzünde hiçbir canl› yarat›k b›rakmazd›. Fakat Allah, onlar› belirtilmifl bir sureye kadar erteliyor. Vakitleri gelince (gerekeni yapar). Kuflkusuz Allah, kullar›n› görmektedir. Herkes kendi f›trat›n› oynayaca¤› için, Allah’u Teala bu f›trattaki mümin kad›nlara hitap etmekle, bütün kad›nlara da böyle olmas›n›, dolayl› söylemifl oluyor. Nas›l ki Peygamber Efendimize hitap etmekle asl›nda biz insanlara hitap etdi¤i gibi. Bu Allah’u Teala’n›n, eksik s›fattan münezzehli¤iyle, konuflma sanat›n›n, insanlar üzerindeki mülayimli¤i, evet mümin kad›nlara söyle gözlerini haramdan sak›ns›nlar, yani bir baflka erke¤e meyletmesinler. Evli veya bekar olan erkeklere kendilerini teflhir etmesinler. Mahrem olanlara yaklaflmas›nlar. Onlara bak›p araya fitne sokmas›nlar. Irzlar›n› korusunlar, sonra iffetlerine sahip ç›ks›nlar buyuruyor. E¤er hallerini bir baflkas›na, mahrem olan bir insan›, kendine celbettirecek flekilde bir harekette bulunurlarsa, ondan istifade etmek isteyenler, böyle kad›nlar›n etraf›nda, kendilerine bir zarar›n dokunaca¤›ndan habersiz olarak, karfl›s›ndaki insanlara kanarlar ki, hem aile saadetlerini y›karlar, hem insanlar aras›nda kötü gözle k›nanarak afla¤›lan›rlar, hem insanl›k suçu ifller, hem de Allah’›n emirlerine karfl› geldikllerinden, kendi nefislerine zulmetmifl olurlar. O, flerefli yarat›lm›fl insanlar, kendi iffetlerini bir baflkas›n›n elinde bir anl›k zevki için periflan eder ve sonra ben insan›m derse, iç güdüsel mahluklar ile k›yasland›¤›nda, her ikisi aras›nda bir fark görülür mü? Allah’u Teala yine bir ayeti kerimesinde. 178 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 8/55 Allah kat›nda, yürüyen canl›lar›n en kötüsü kafir olanlard›r. Çünkü onlar iman etmezler. Dedi¤i ayeti kerimesine uygun düflmez mi. Demek ki Allah’u tela bizleri, iffetimize de sahip ç›kartmakla, baflkalar›ndan gelecek olan kötülükleri önletmifl oluyor. Zinetlerini göstermesinler, bundan kas›t, kad›n›n mahrem yerleri, kad›n›n zinetidir. Allah’u Teala bizlere Kur’an› Kerimde, nas›l giyinece¤imizi bildirmifl, erkek olsun, kad›n olsun, hatlar›n› belli etmeyecek flekilde giyinmemizi emretmifltir. Kad›nlar›n yüz k›sm› kafllar›yla çenesine kadar aç›k, kollar› bileklerine kadar kapal›, ayaklar› incik kemi¤i denilen topuklara kadar örtülü, bunun d›fl›nda olan yerler kad›n›n zinetedir. Bunlar› aç›p göstermesinler. Kad›nlar›n bu gibi yerleri iffetleri say›l›r. Kad›nlar›n buralar›n›n aç›kl›l›¤› karfl›s›nda, insanlar›n bunlara duyaca¤› heva, onlara zarar getirir. ‹stenmeyen olaylar zuhur eder. ‹flte Allah’u Teala bizleri, hep kötülüklerden koruyup, bir hayat boyu flerefli yaflamam›z, huzurlu yaflamam›z için, ayetlerini bizlere böylece bildirmektedir. Ancak bunlardan görünmesi zaruri olanlar müstesna. Neresi bunlar. Yukar›da anlatt›k, yüz k›sm› el k›sm›, bir de incik kemiklerinden afla¤› taraf› olan ayaklar›d›r. Bafl örtülerini yakalar›n›n üstüne koysunlar. fiimdi burada baz› sorular akl›m›za gelebilir. Baz› kendini bilmeyenler, Kur’an-› Kerim’de bafl›n› ört diye bir ayet yok demektedirler. Bu ayeti kerimeyi nereye sakl›yor? Veya bu ayeti kerimeden ne anl›yor? peki Allah’u Teala ayeti kerimesinde, bafl örtünü yakan›n üstüne koy Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 179 demekle, neyi kastediyor? Bafl›n› örtme de, bafl örtünü yakana m› dola diyor? Ad› üstünde, bafl örtünü, yani saçlar›n› örtecek olan örtünü, zinet yerin olan gerdan k›s›mlar›n›, boyun k›s›mlar›n›, göstermemek için, Allah’u Teala bafl›n›n nas›l örtülece¤ini tarif ediyor. Peki flimdi sen de biliyorsun ki, islamda örtünme var. Ve yine kendi delilin olan akl›n›n, sana Allah’u Teala’n›n var oldu¤unu ›spatlamas›na ra¤men, böyle ayetleri inkar ederek konuflman, nefsine karfl› zulmunu artt›rmaz m›? Kalbinde bir Allah korkusunun belirdi¤ini bilmene ra¤men, yine nefsini ilahlaflt›rd›¤›n için, inkarc›lar sana ayd›n desinler diye, onlardan yana olman bu geçici alemin birkaç saatlik yaflam› için ebedi bir hayat›n› ahiret alemine de¤iflmen normal düflünen bir insan›n akl›na s›¤ar m›? Bu durumda sana bu isyan› yapt›ran nedir? Hiç kendine dönerek, bu soruyu kendine sordun mu? Akl›nl› kullanarak neler yapt›¤›n› tefekkür ediyormusun? Akl›n›n gösterdi¤i yolda hareket ediyor musun? Hesap gününü hat›rl›yor, ak›l delilini kullanm›yor musun? Böyle akl›n› kullanmazda nefsinin sana gösterdi¤i yolda ilerlersen, Allah’u Teala’n›n huzuruna nas›l gideceksin? Böyle isyana devam etti¤imiz müddetce nefsimizden kurtulamay›z. Nefsin bizim üzerimizdeki esaret zincirini k›ramay›z. Kendi benli¤imizi de bulamay›z. Bizler dinde uyuflturulmufl ve beyni y›kanm›fl bir millet olarak yetifltiriliyoruz. ‹nflallah Allah’u Tela bizlere bir uyan›kl›k verir de, hakk› buluruz. Ayet devam ediyoruz, zinetlerini ancak flu kimselere göstersinler, yani mahrem olmayan, yak›nlar› olanlara. Allah’u Teala’n›n bizlere, nikah düflmeyecek olanlar›, bu ayeti kerimesinde 180 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› bildiriyor. fiimdi akl›ma flöyle bir fley daha geliyor. Bafl örtüsü Kur’anda yok deyip, bunu inkar edenler, yar›nda Allah’u Teala’n›n bizlere mahrem olmay›p, nikah düflmeyen kiflileri bildirmesine ra¤men, onlar evlatlar›yla, kocalar›n›n babalar›yla, kardeflleriyle de zina yapacaklar ve bu durumda bu sap›kl›¤› iflleyenler de var. Yar›n öbür günde bunun tart›flmas› olacak, bu da bir bafl örtüsü gibi hafife al›narak, ‹slam hatalar üzerine kurulmufl bir din gibi gösterilecek ve nihayet her yapt›klar› inkarlar›yla, Allah’›n s›n›rlar›n› aflmalar›yla hem musibetlere mazhar kalacaklar hemde insanlar ç›kmazlara, bunal›mlara girerek, hayatlar›n› yaflam de¤il, bir ›zd›rap olarak yafl›yacaklard›r. Bu durumda kim bu mahrem olmayanlar; Kocalar›, babalar›, kocalar›n›n babalar›, o¤ullar›, kocas›n›n o¤ullar› , kendi erkek kardefli, erkek kardefllerinin o¤ullar›, k›z kardefllerinin o¤ullar›, mümin kad›nlar, çocuklar ve uyuntu kimseler dir. Demek ki, bunlar dinimizce bize mahrem olmayan ve nikah düflmeyen insanlar. bunlar›n d›fl›ndaki insanlar›n yan›nda aç›l›p saç›l›namaz, edep yerleri teflhir edilemez. Peki teflhir edersek ne olur. Dünyada herkes serbest, hiçbir kimsenin hiçbir kimseye tazyik etmesi, zorlamas› olamaz. Herkes kendi iradesinde hürdür dersek. Allah’u Teala’n›n bize bildirdi¤ine göre derim ki, sahibimiz olan Allah’u tela, Kur’an-› kerim de, mahkemeyi kübradan bahsetmektedir. Bizde geçti¤imiz sayfalarda mahkemeyi kübray› izah ettik. Buna göre herkes Allah’u Teala’ya ve kendi nefsine karfl› sorumludur. Kimse kimseden sorumlu de¤ildir. Lakin Allah’u Teala siz emri bil maruf yap›n yani hakk› bir birinize anlat›n, ola ki dönerler. Nas›l dönerler? Ahdi Allah’u Teala’ya iyidir, iyi bir ahit vermifltir, dünya hayat›nda yaflam Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 181 itibariyle f›trat› d›fl›nda bir hayat sürüyordurdur. Bizler gayb› bilmedi¤imiz için ola ki bu hakk› duyar, daha çabuk nefsini ›slah ederek, iyi bir insan olur. Onun hakk› bulmas›yla da, Allah’u Teala bizede bir mükafatda bulunur. Yine Allah’u Teala Kur’an-› kerimde 25/73 Kendilerine Rab’lerinin ayetleri hat›rlat›ld›¤›nda ise, onlara karfl› sa¤›r ve kör davranmazlar. 41/33 (‹nsanlar›) Allah’a ça¤›ran iyi ifl yapan ve ben Müslümanlardan›m diyenden daha güzel sözlü kim vard›r. Rabbimiz bu ayeti kerimesinde bizlere, zat›n›n alimler taraf›ndan tan›t›lmas›n› buyurmaktad›r. Bu bak›mdand›r ki, Allah’u Teala, nebiler ve Peygamberler gönderir. Ard›ndan bunlar›n varisleri olan alimleri gönderir ki, insanlar hakk› bulsunlar, yer yüzünde kötü ifller ifllemesinler diye. ‹nsanlar gayp bir alem olan dünya alemine gelmifltir. Allah’u Teala, bizleri bu dünya aleminde birbirimizle hem imtihan eder, hem sebeplendirir, hem de mükafatland›r›r. Yine ayeti kerimeye devam ediyoruz, gizledikleri zinetler bilinsin diye, ayaklar›n› da vurmas›nlar. Kad›nlar kendi varl›klar›n› belli etmeleri için, ayaklar›n› yere vurarak, nazarlar› üzerlerinde toplamas›nlar. Kendilerini aflikare göstermesinler. Böyle 182 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› davran›lmamas›n› da ayetleriyle bizlere bildiriyor. Baz› kimseler, Araplar›n aya¤›na tak›lan bir halhaldan bahsederler. Kur’an tüm insanlara hidayet için geldi¤inden, bölüm bölüm flumullendirilemez. Yaln›z bir kavme hitap edilir de di¤er kavimler bunlardan arî tutulamaz. Aya¤›na halhal takmayan bir insan ise bana ne ben halhal takm›yorum aya¤›na halhal takana söyle der ve rabbimiz bofldan fazla bir kelam yapm›fl duruma gelir ki, hafla bilmedi¤imiz kelamlarlan, akl›m›za göre Allah’u Teala’y› suçlam›fl oluruz. Bu bak›mdan kad›n›n aya¤›n› yere vurmamas›, dikkatleri üzerine çektirmemesi ve erkekleri kendilerine arzu duyurmamalar› için yaratt›klar›n› merhametinden dolay› korumas› için, Rabbimizin bütün kad›nlara ikaz›d›r. Ey müminler hepiniz Allah’a tevbe edin ki, dünya ve ahiret saadetine kavuflas›n›z. Allah’u Teala bizlerin iffet, flerefe ve haysiyetini korumakla, bizi yarat›lan mahluklar›n en flereflisi durumuna getirmifltir. ‹radeyi cüz-iyemizle, eflrefil mahluk olarak, yaratt›klar› aras›nda, bizleri kelam›na muhatap tutmufltur. Rabbimizin emirlerini yerine getirenler flerefli bir varl›k durumuna gelirler. Bizleri en güzel bir biçimde yaratan, zat›na muhatap tutan Allah’u teala’y› bilmemiz ve emrini yerine getirmemizle Allah’u Tealae’n›n yaratma gayesine uygun düfleriz. Aksi takdirde Kur’an› kerimde 8/22 Düflünmeyen sa¤›rlar ve dilsizler flüphesiz Allah kat›nda Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 183 hayvanlardan daha kötü durumdad›rlar. Bu durumda Allah korusun, hayvanlardan da afla¤› durumuna düflmüfl oluruz. Öyleyse ey insanlar! Bu tesettür ayeti kerimesi, Kur’an› Kerimde aç›k ve net olarak , bizlere bildirilmesine ra¤men, bizleri bundan uzaklaflt›rmak için ellerinden gelen gayreti sarf etmelerinin sebebi nedir? Niçin birkaç ayet üzerinde ›srarla kanunlar ç›kart›lmaya, veya bu birkaç ayet üzerinde ‹slam dini insanlara kötü gösterilmeye çal›fl›l›yor. Müslüman olarak bunu hiç düflündük mü? ve bu birkaç ayet hangisi; 1- Sure 24/31 tesettür ayeti kerimesine 2- Sure 7/205 sesli ve sessiz zikirden ve Sure 48/10 biat ayeti kerimesiyle ‹slam’›n can damar› olan tarikatlara ve bunlar›n bafl›nda bulunana evliya ve alim kullar›na 3- Ruhlar hakk›nda konuflmaya 4- Bir de islamda hurafe varm›fl gibi uydurduklar› masallara. fiimdilik hedef bunlar. Daha evvel nefsi tarif etmifltik. Dedik ki, nefis bencillik yapacak, dünyaya heva duyacak, kendi varl›¤› için her fleyi yapacak, onu idare ve sevk eden ruhu, ona yön verecek. Haddi aflt›rmayacak. ‹flte insan nefsi böyle yarat›ld›¤›ndan bu nefsi isyana getirecek, veya ona bunlar› kötü gösterecek ayetleri bulup, ç›karm›fllar. Bu ayetlerden ‹slam dinine tamamen hücuma geçmifller. Asl›nda insan nefsini bir ›slah edebilse, hayat›n ve yaflam›n, zevkini bir tada bilse, huzurun ve insanl›¤›n gayesini bir anlayabilse! Peygambeber s.a.v. Efendimiz “onlar bizdeki huzuru bilseydi bizden bu huzuru almak için harbederlerdi” buyurmaktad›r Kur’an-› kerim de Allah’u Teala 184 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 45/23 Heva ve hevesini tanr› edinen, Allah’tan sap›t›p da kula¤›n› ve kalbini mühürlettirdi¤i, gözünün üstüne de perde çektirdi¤i kimseyi gördün mü? fiimdi onu Allah’tan baflka kim do¤ru yola erifltirebilir? Hala ibret almayacak m›s›n›z. ‹flte kendi nefsini ve zevkini ilah edinenler, Allah’a ve resulüne asi olanlar, birbirlerinin yanlar›nda kuvvet bulanlar, bu durumda Allah’›n azab›n›n korkusunu, kalplerinde sindirmeye çal›fl›rlar. ‹flte bu insanlar yukar›daki ayeti kerimedeki gibi hakk› duymaz ve görmezler. Çünkü kalpler mühürlüdür. ‹flte kendimize hayat verecek olan, huzur bulaca¤›m›z dallar›m›z› kesersek, kendimizi yaflarken ölüme terk edersek, yaflarken yaflayan bir ölü oldu¤umuzu, bir bilebilsek! ‹nsanlar kendi menfaatleri için, bizlere de¤er veriyormufl gibi görünürler. ‹flleri bitince veya sendeki varl›k elden gidince, seni bir tarafa iter yaln›zl›¤a mahkum ederler. Gençli¤inden ve güzelli¤inden istifade edilmesi için, sana çekilen iltifatlara aldanarak, s›rf birkaç saatlik dünya zevkini, ömrün olupda gençli¤in elinden gitti¤inde, seni yaln›zl›¤a iteceklerini, bir kürek mahkumu gibi yaln›zl›¤a mahkum olaca¤›n› bir idrak edebilsen. Allah’u Teala; 51/20 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 185 Kesin olarak insanlar için yeryüzünde ayetler vard›r. 51/21 Kendi nefislerinizde de öyle. Görmüyor musunuz? Dedi¤i gibi insanlar›n, ölü olan kalplerinden ne görülür. Bak annelerimize, bak babalar›m›za, dedelerimize, belki onlar gençken bizden daha da güzel ve yak›fl›kl›yd›lar. Ama o güzelliklerden eser kald› m›, yüzler burufltu. Beller büküldü, kulaklar sesleri iflitmez oldu, gözlerin feri çekildi. Böyle bir hayatta yaln›z kalmamak için kalplere huzur ve sürur veren Allah olursa, hayat›nda alamad›¤›n zevki, Rab’b›nda bulursun. Yarat›lm›fllardan hiçbir kimse Allah’u Teala’n›n insana verdi¤i huzuru ve sevgiyi, güveni veremez. Ama e¤er bu hayat› bulamad›ysa, zevkini ilah edinip de ömrünün bu bölümlerine ulaflt›¤›nda, bunal›m ve her türlü isyan›n içinde kendini bulursun. Bize kötü ifller afl›lamak isteyenlerin gayri müslümlerin hallerini görmez misin? Gayri müslümlerin adetleri olan senede bir defa anneler günü, veya babalar günüyle, onlar› anmakla, onlar› yaln›zl›¤a ittiklerinin fark›na varmayan insanlar, akl›lar›nca anne ve babalar›n› hat›rlamakla, bir fleyler yapt›klar›n› sananlar asl›nda nefislerinin esiri olmufl insanlard›r. ‹nsan birkaç gün yak›n›n› görmedi mi özlüyor, sende senede bir defa anne veya babana hediye al›p onu hat›rlamakla seni her türlü felaketten koruyup senin üzerine kanat gerip, hakk›n› bir ömür boyu ödeyemeyece¤in, annene ve babana, senede bir defa anmakla akl›na göre bir ifl yapm›fl olacaks›n. Yar›n sende ayn› duruma düflece¤inden bir kürek mahkumu gibi yaln›z kalaca¤›ndan haberin 186 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› var m›? Kur’an’› Kerimde Allah’u Teala Lokman suresinde 31/14 Biz insana, ana, babas›na iyi davranmas›n› tavsiye etmiflizdir. Çünkü anas› onu nice s›k›nt›lara katlanarak tafl›m›flt›r. Sütten ayr›lmas› da iki y›l içersinde olur. (‹flte bunun için) önce bana, sonra da ana, babana flükret diye tavsiyede bulunmufluzdur. Dönüfl ancak banad›r. Ayeti kerimesini bir tarafa b›rakacaks›n ve akl›na göre senede birdefa anne ve baban› anmakla bir fleyler yapm›fl olacaks›n. Senin yar›n›n onunkinden farks›z m› olacak? Öyle bir yaflam ister misin? Bizi aldatanlar›n aldatmalar›n›n alt›nda, yine iki oyun yatmaktad›r. 1- Ak›llara göre yap›lm›fl, ve nefislerine hofl gelecek flekilde uydurulmufl ve bunada din denilmifl olan bat›l itikatlar›n› sana hakl› göstererek seni bat›l itikatlarenin pefline takmak. 2- ‹nsanlar› inanc›ndan sapt›rarak, bunlar› belli kesimlere ve belli noktalar bölmek, bir kitleyi parçalay›p, lokma lokma yap›p, sonra yutmak. As›rlard›r ‹slam’›n üzerinde oynayan oyun bu, Allah’u Teala ayeti kerimesinde 45/19 Çünkü onlar, Allah’a karfl› sana hiçbir fayda vermezler. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 187 Do¤rusu zalimler birbirlerinin dostlar›d›r; Allah da takva sahiplerinin dostudur. Ey benim Müslüman kardeflim. Bak Allah’u Teala bir ayeti kerimesinde de ne söylüyor; 45/20 Bu (Kur’an), insanlar için basiret nurlar›, kesin olarak inanan bir toplum için hidayet ve rahmettir. fiimdi anlayabiliyor musun? Bat› bat› deyip bat›ya hayranl›k duyup, onun ‹slam’a verece¤i zarar›. Zaman›nda onlar bizim dedelerimize hayranl›k duymufllar, onlar›n ellerinde fenni ve ilmi alm›fllar. Bize hayranl›k olarak bat›l› ve periflanl›¤› afl›lam›fllar, dedelerimizden alamad›klar› intikam›, bizim neslimiz üzerinden almaya çal›fl›yorlar. Çünkü bizler uyur gezer olduk. Dinimizden bihaber gayesiz ve uydum ak›ll› olduk. Kur’an-› unuttuk. Çünkü Kur’an kafirin hilesini, dinsizin dinsizli¤ini, tamamen ortaya koyar. ‹nsan› bir ayna gibi gösteriyor. Bu bak›mdan Kur’ana düflman olanlar, bizi de Kur’ana düflman ettiler. Ve Kur’an› ortadan kald›rmak için ça¤d›fl› kelamlar›yla, ayd›n kelimeleriyle, bizi kelimelere imrendirerek dinimizi bize bir irtica ve eski ça¤lar›n inanc› olarak gösterdiler. Müslüman›m diyen insanlar› yanlar›na çekmeye çal›fl›yorlar. Rüyas›nda kendini milyarder gören, uyan›nca bir rüya oldu¤un anlay›nca sukutu hayale u¤rayan insanlar. Gayri müslümlerin bat›l itikatleriyle, islam›n üzerinde oynad›¤› ça¤dafl ve ayd›n kelimelerine, duymufl oldu¤umuz hayranl›k aras›nda ne fark var. Ayd›n insan etraf›n› ilmen ve hakikatlerle ayd›nlatan insanlard›r. 188 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Ahlak d›fl› faziletten bihaber ve yoksun yaflamak ayd›nl›k olursa, kendimizi sonunda bir batakl›¤›n içine yuvarlanm›fl görmemek mümkün de¤ildir. fiimdi k›zlar›m›z› bac›lar›m›z›, fleref ve namusumuzu, nas›l ayaklar alt›na alarak, her fleyi madde karfl›l›¤›nda ölçer olduk. Allah’u Teala’n›n kitab›na, iki cihan serveri Hazreti Muhammed s.a.v. efendimizin sünnetine, s›k› s›k›ya sar›lman›n zaman› geçiyor. Birlik ve beraberli¤imizi , vatan›m›z›n ve milletimizin selametini, ancak tek bir vücut olursak koruyabiliriz. Bununda tek bir yolu, Allah’u Teala’ya karfl› iman›m›z› art›rmak ve Allah’u Teala’ya karfl› ahdimizi yerine getirmek için, dünyada fiili olarak ‹slam’› yaflamakt›r. Allah’u Teala bizlere iyi bir anlay›fl verip, bizi rahmetine nail elesin. A¤la gülüm a¤la gözden gelen yafl de¤il Yand›kça yand› gönül bu yanan beden de¤il Sinem yine tutufltu parlayan alev de¤il Kalbimdeki ziyalar günefl ›fl›n› de¤il Hakk›n yolu uzundur cefalarla doludur Hakk›n sevdi¤i insan s›k›nt›yla doludur Öyle ilahi bir aflk kalbler, aflkla doludur Kenetlendim ba¤land›m hakikat yolu budur Menziller yaklaflt›kça manialar kalk›yor Gölgeler yaklaflt›kça hakikat görülüyor Karanl›k olan yolla bir bir ayd›nlan›yor Bu ne ilahi bir s›r kalbler hayat buluyor. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 189 ONUNCU BÖLÜM M‹RAÇ Allah-u Teala Kur’an-› Keriminde 17/1 Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir k›sm›n› gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Haram’dan çevresini mübarek k›ld›¤›m›z Mescid-i Aksa’ya götüren Allah noksan s›fatlardan münezzehtir. O, gerçekten iflitendir, görendir. 53/1 Batt›¤› zamana y›ld›za andolsun ki Allah’u Teala bu ayeti kerimeleriyle Miraç olay›n› bizlere bildirmektedir. Biz bu ayetleri sizlere açarak, Mirac’›n nas›l meydana geldi¤i daha s›hhatli bir flekilde anlataca¤›z. 53/2 Arkadafl›n›z (Muhammed) sapmad› ve bat›la inanmad›. 190 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 53/3 O arzusuna göre de konuflmaz. 53/4 O (bildirdikleri) vahyedilenden baflkas› de¤ildir. 53/5 Onu kuvvetleri pek fliddetli olan ö¤retmifltir. Allah’u Teala burada y›ld›za kasem olsun ki demektedir. Batt›¤› zamana yemin etmektedir. Ay’› Günefl’i ve Y›ld›zlar› Arz› ve Semay›, yedi kat gökleri ilmiyle yaratan Allah’u Teala, onlar›n bat›fl›n› ve do¤uflunu menziller dahilinde, burçlarla yaratm›flt›r. Bir ilim dahilinde, varl›¤›n› ak›l sahiplerine göstermektedir. Her akl›n Allah’u Teala’y› idrak edifliyle, Allah’u Teala varl›¤›n› yani Rab’bimiz insan üzerindeki zat›n›n tan›m›n› yapmaktad›r. Y›ld›za yemin etmekle, ak›l sahiplerine tefekkürle, varl›¤›n›n ispat›n› yapt›rmaktad›r. ‹lmi ile kainat› ve varl›klar› kuflatan Allah’u Teala, y›ld›za yemin etmekle, ilmine yemin. ‹lmine yemini ise, zat›n›n zat›na yemin edifli demektir. Varl›¤›n› bize bu flekilde akl› olan ak›l sahiplerine, ispat etmektedir. Sonraki ayeti kerimede ise Sapmad› do¤ru yoldan arkadafl›n›z az›tmad› da, peygamber s.a.v. efendimizi, vema ersenlake illa rahmeten lil alemindir. Bu durumda Resulü ziflan›m›z, Allah’u Teala’n›n zat›na itaatden ayr›lmad›¤›ndan, Rabbimmizinn emirlerini bizlere Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 191 bildirme de, kendi nefsine ve baflkalar›n›n hevas›na uymadan ve o benden nazil olan hakikatleri sizlere aktarmaktad›r. O’nun aktard›klar›nda veya gördüklerinde sizin akl›n›z almasa da, o do¤ruyu söyledi¤ine emin olun. Sak›n akl›n›z›n almad›¤› bu olay›, insan üstü olan bu mucizeyi, yalanlamay›n ve Peygamberiniz için O az›tt› veya sap›tt› demeyin. Çünkü O bofldan konuflmaz buyurmaktad›r. Öyleyse bir evvel ki ayette, ilmi ile zat›n›n ispat›n› yapan Allah’u Teala, Peygamberinin söylediklerine bize karfl› flahidlik yaparak, o sap›tmad› ve az›tmad› diye Resulünü tasdik etmektedir. O hevadan söylemiyor, yani kendisi uydurmuyor. Nefsi hevas›na tabi olmuyor. Rab’b›m›z Kur’an-› Kerimin vahiy oldu¤unu, yani bizatihi kalbe Allah’u Teala’n›n bildirmesi ile, oldu¤unu bildirdi¤i Kur’an› Kerimin do¤rulu¤una ben kefilim, inanan için benim varl›¤›m kullar›ma bir isbatt›r. Kelam›m ise flahittir. Bu bak›mdand›r ki Kur’an müminin iman›n›, kafirin küfrünü artt›r›r buyurmaktad›r. 5/64 Yahudiler Allah’›n eli ba¤l›d›r (s›k›d›r) dediler. Hay dedikleri yüzünden elleri ba¤lanas› ve lanet olas›lar! Bilakis, Allah’›n elleri aç›kt›r. Dileyene verir. Andolsun ki sana Rabbinden indirilen, onlardan bir ço¤unun azg›nl›¤›n› ve küfrünü artt›racakt›r. Aralar›nda k›yamete kadar (sürecek) düflmanl›k ve kin vard›r. Ne zaman 192 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› savafl için bir atefl yakm›fllarsa (fitneyi uyand›rm›fllarsa) Allah onu söndürmüfltür. Onlar yeryüzünde bozgunculu¤a koflarlar; Allah ise bozguncular› sevmez. onlar her ne zaman harb için bir yang›n tutuflturdularsa, Allah onu söndürdü. Daima yeryüzünde fesat için koflarlar. Allah ise fesat ç›karanlar› sevmez. Allah’u Telala yine kulu ile Peygamberi aras›nda olan kelam›n›n künhüne, Allah’u Telala kefil oldu¤unu, ayetlerin do¤ru olup harfinin dahi de¤iflemeyece¤ini, bize bir ayeti kerimesinde flöyle bildiriyor. 15/9 Kur’an’› kesinlikle biz indirdik, elbette onu yine biz koruyaca¤›z. Bu bak›mdan Allah’u Telala, Kur’an›n vahiy yoluyla nazil oldu¤unu, biz insanlarla yer yüzünde konuflmas› olmad›¤›n›, bu bak›mdan vahiy ile gönderdi¤ini de bizlere aç›klam›fl oluyor. Allah’u Telala bize Kuran-› Kerimi vahiy yoluyla indirdi¤ini yine bir ayeti kerimesiyle desteklemektedir. Bununlan zamandan ve zeminden münezzeh olan Allah’u Telala varl›¤›n›n yüceli¤ini bize her ayetiyle isbat etmektedir. 42/51 Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 193 arkas›ndan konuflur. Yahut bir elçi gönderip izniyle ona diledi¤ini vahyeder. O yücedir, hakimdir. Demek ki bizleri gayb alemine gönderen Allah’u Teala, bu flekilde de bizlere, vahiy ile gönderdi¤i kelam›na inanmam›z› istemekte, zat›n› da kefil tutmaktad›r. 53/5 Ona kuvvetleri pek çok olan ö¤retti. Bu ayeti kerimeyi biraz etrafl› ve derinden açaca¤›z ki, tam anlafl›ls›n. Baz› mutasavv›flar, Peygamber s.a.v. efendimize Kur’an-› Kerimi Cebrail Aleyhisselam›n ö¤retti¤ini ve bu surede, baz› olaylar› yine Cebrail Aleyhisselam’a ba¤lad›klar›n› görüyoruz. Bunun böyle olmad›¤›n›, deliller ve ayetlerle ispatlayaca¤›z ki, mevzu hem daha iyi anlafl›ls›n. Hem de Allah ve Resulüne bir eksiklik atfedilmesin. Peygamber Efendimiz ümmidir. Manas› hiçbir kimse taraf›ndan yetifltirilmemifl, yaln›zca Allah’u Teala taraf›ndan yetifltirilip, ö¤retilmifltir. Bizatihi hocas› Allah’u Telala’d›r. Böyle olanlar, ümmîdirler. Bu bak›mdan Peygamber Efendimiz, Allah’u Teala’n›n ö¤retti¤i bir Resuldür, Allah’u Teala bir ayeti kerimesinde. 4/113 194 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Allah’›n sana lütfu ve esirgemesi olmasayd› onlardan bir grup seni sapt›rmaya yeltenmiflti. Onlar yaln›zca kendilerini sapt›r›rlar, sana hiçbir zarar veremezler. Allah sana kitab› ve hikmeti indirmifl ve sana bilmedi¤ini ö¤retmifltir. Allah’›n lütfu sana gerçekten büyük olmufltur. Bu ayeti kerimede Allah’u Teala evvelce bilmediklerini sana ö¤retti, yani bizatihi Allah’u Teala’n›n Peygamberiyle, vas›tas›z konufltu¤unu onu ö¤retti¤ini bizlere bildirmektedir. Burada peygamber s.a.v. efendimizi Cebrail Aleyhisselam ö¤retmifl olsayd›, Allah’u Teala habibine, seni Cebrail vas›tas›yla ö¤rettim derdi. Bu bak›mdan Rab’b›m›z, ö¤rettim diyorsa ö¤retti ve her Müslüman’›n da bunu böylece bilmesi laz›md›r. Hazreti Musa’ya Tur’da, on emir gelince, arada hiçbir vas›ta olmamaks›z›n konuflmufl bunu da aynen Peygamber s.a.v. efendimize ayetlerle bildirmifltir. Allah’u Teala, Peygamber Efendimizle de, arada hiçbir vas›ta olmamaks›z›n onunla konuflmufl ve ö¤retmifltir. Bunu flu ayeti kerimesiyle de bizlere bildirerek ayetlirini birbirleriyle teyit ettirmektedir. 33/7 “Hani biz peygamberlerden söz alm›flt›k; Nuh’tan, ‹brahim’den, Musa’dan ve Meryem o¤lu ‹sa’dan da. (Evet) biz onlardan pek sa¤lam bir söz ald›k” fiimdi bu ayeti kerimeye, göre Allah’u Teala hat›rla ki, kelam›yla neyi kastedmektedir? Daha Peygamber s.a.v. efendimiz, mülk alemine teflrif etmeden, Allah’u Teala Peygamber Efendimizi ö¤retmifl ve mülk aleminde herhangi bir fitneye maraz kalmas›n diye, Cibril Eminle Kur’an sahifelerinin surelerini göndermesidir. Yine bu söyledi¤ime de temas edece¤iz. Cibril Emin’in de Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 195 Peygamber Efendimizi ö¤retmesi demek de¤ildir. Peygamber Efendimiz Miraca ç›karken Cibril Eminin s›dreyi münteha’ya kadar gidip, bir kar›nca boyu daha gitseydim yanard›m demesiyle, burda Cibril Emin, yarat›lm›fllar›n eftali olan, Allah’u Teala’n›n sen olmasayd›n alemleri yaratmazd›m de¤di¤i Habibi kibriya hatemen nebi hazreti Muhammed s.a.v. efendimize Kur’an-› nas›l ö¤retsin ki? Mademki Kur’an bir vahiydir, vahiy zaman ve mekan d›fl›nda olan Allah’u Teala’n›n, mekan ve zaman içersinde olan peygamber kullar›n›n kalplerine verdi¤i iletiflim yoluyla konuflmas›d›r. Bu durumda Peygamber s.a.v. efendimiz bizatihi Allah’u Teala’dan, Kur’an’› kerimin ayetlerini vahi yoluyla almas›d›r. Yukarda da dedik ki, Cibril emin arada bir vas›ta olarak Kur’an sahifelerini Peygamber Efendimize getirendir. Bir gün Peygamber Efendimiz Cibril Emine sorar. Kur’an› bana getirirken kimden al›yorsun: Der, Cibril Emin flu cevab› verir. Ya Resulallah bir perde arkas›ndan al›yorum, kimin verdi¤ini bilmiyorum, bunun üzerine Peygamber Efendimiz, Cibril Emine flöyle söyler. Bir daha perde arkas›ndan Kur’an-› al›nca, perdeyi arala bak bakal›m sana Kur’an-› Kerimi kim veriyor. Bunun üzerine Cibril Emin Peygamber Efendimizin emrine tabi olarak perdeyi aralar ve getirece¤i sureyi, karfl›s›ndakinden al›r, ve Peygamber Efendimize getirir. Peygamber efendimiz Cibril Emine sorar, ya Cibril kardeflim sureyi kimden ald›n, Cebrail cevap verir. Ya Resulallah veren de sensin alanda sen der. fiimdi anl›yoruz ki kuvvetleri pek çok olan ö¤retti, ayeti kerimesinde bizatihi Allah’u Teala’n›n gücü ve kudretidir. Allah’ Teala “lekad haleknel insane fi ahsani takvim,” Ben insan› en güzel 196 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› suretti yaratt›m dedi¤i insan›, zat›na muhatap tutan, Rabbimiz, insandan daha güçlü bir çok yönlü kuvvete sahip olan bir varl›kta yaratmam›flt›r. Bu bak›mdan ayr› ayr› ibadeti olan Melaikeyi Kiram›n, tüm ibadet flekli de insanda namaz vas›tas›yla toplanm›flt›r. ‹nsanda ki ruh vas›tas›yla, yeteneklilik mahareti de, yine insanda toplanm›flt›r. ‹nsan üstü kuvveti, pek çok olan da ancak Allah’u Azimüflsan ve Tekaddes Hazretleridir. 53/6 Bir kuvvet sahibi ki hemen dosdo¤ru do¤ruldu. Yukarda dedik ki; Mutasavv›flar bu ayetlerde, Cibril Emin’den bahsederek, bu olaylar› Cibril Emine ba¤larlar. Halbuki Cibril Emin peygamber Efendimizin yan›na devaml› gelip gidiyordu, Miraca ç›karken mi hakiki flekline büründü. Allah’u Teala demiyor mu bir ayeti kerimesinde, Lehül esma ul hüsna. En güzel s›fatlar benimdir. Bir ayeti kerimesinde de, ben kulumun zann› indindeyim. Yani insan Allah’u Teala’y› nas›l zannederse Allah’u Teala kuluna zann› indinde tecelli eder. Öyleyse hakiki fleklinden gaye, Kemal s›fat›yla muttali olan Allah’u Teala, davet etti¤i Resulünün ona sevgisinden, en güzel surete tecelli etmesidir. Hakiki mana ise; Elestibi Rabbikum hitab›nda ruhlar›m›za göründü¤ü hakiki suretiyle tecelli etmesi yani görünmesidir. Bizler nas›l ki bir davete giderken en güzel elbiselerimizi giyer, süslenir, o davete gidersek, Allah’u Teala’n›n bizim gibi süslenmeye ihtiyac› yok, onun süsü, ilmi ve zat›n›n devaml› flekil de¤ifltirmesi, en güzel flekle bürünmesidir. Allah’u Teala ayeti kerimesine devam ederek, hakiki flekli Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 197 üzerine do¤rulan›n Zat’›ndan baflkas› olmad›¤›n› bunun Cebrail aleyhisselam olmad›¤›n› ne güzel tarif ediyor. 53/7 Ve o, en yüksek bir ufuk yan›nda idi. Yine bu ayeti kerimeyi açarlarken Cebrail Aleyhisselam dan bahsetmektedirler. Yüksek ufu¤un yan›nda olan›n Cebrail aleyhisselam›n oldu¤u zannedilerek yanl›fllara saplanmaktad›rlar. Cebrail Peygamber Efendimize dünya hayat›ndayken, zaten yan›na gelip gidiyordu. Yüksek ufuk dedi¤i; Sidreyi muntehan›n da üstü yedi kat semavat› kuflatan Arflullah ve Arflullah›n bitti¤i zaman ve mekan›n kalmad›¤› bir yerin zaman ve mekanla bitifli¤i yer, yüksek ufuktur. O yüksek ufu¤un yan›nda, yani zaman ve mekan›n olmad›¤› lakin zaman ve mekana yak›n olan bir yerde idi. Ufuktan mana, bak›nca maddenin bofllukla birleflmifl gibi görülen yeri ufuktur. Yüksek ufuk olunca, gök bofllu¤undan mekan d›fl› olan bir yerin birleflim gibi göründü¤ü yerdir. Allah’ Telala’n›n orda habibine görünmesidir. Yine ayeti kerimesine devamla Bu görülenin Zat›ndan baflkas› olmad›¤›n› ›spatlamaktad›r. 53/8 Sonra (Muhammed’e) yaklaflt›, derken daha da yaklaflt›. Demek ki o yüksek ufukta mekan d›fl› olan yerde yaklaflt›. ‹ki yay aral›¤› kadar yahut daha az bir flekilde Habibine yaklaflt›. Nerde yaklafl›yor? Zaman ve mekan d›fl›nda olan Allah’u Teala zaman ve mekan içersinde olan habibine yaklafl›yor. 198 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 53/9 O kadar ki iki yay aras› kadar, hatta daha yak›n oldu. Bu yak›nl›k karfl›l›kl› iki kiflinin karfl› karfl›ya gelerek konuflmas› gibi bir yak›nl›k mesafesi meydana geldi. 53/10 Hemen Allah’u Teala kuluna vahyetti¤ini vahyetti. ‹flte Allah’u Teala bu ayeti kerimesiyle peygamber s.a.v efendimize bizzat hakiki flekli üzere göründü¤ünü, bu görülenin Cebrail aleyhisselam olmad›¤›n› noktal›yor. Bu noktalaman›n ›spat› ise kulu Hazreti Muhammed s.a.v. Efendimize vahyetmesidir. Vahiyi anlatt›k zaman ve mekan d›fl›nda olan Allah’u Teala’n›n zaman ve mekan içersinde olan Peygamberleriyle iletiflim yoluyla konuflmas›d›r. ‹flte Peygamber s.a.v. efendimize vahyetmesi bunun bizzat Allah’u Teala oldu¤unu su götürmez bir flekilde ihtilafa mahal b›rakmadan Cebrail aleyhisselam olmad›¤›n›, bütün aç›kl›¤›yla Rabbimiz bizlere bildirmektedir. Burada Allah’u Teala zat›yla Peygamber s.a.v. efendimiz aras›ndan bütün hicaplar›n› kald›rd›¤›n› ve kuluna vahiy etti¤ini, Peygamber Efendimizin bizatihi Miraca bedenen de gitti¤ini, bize bu ayeti kerime ispat etmifl oluyor. Madem ki mülk aleminde Allah’u Telala’n›n hiçbir kuluyla konuflmas› yoksa, ancak vahiy yoluyla oldu¤una göre, yüksek ufukta sark›p iki yay›n aras› kadar ve daha da az bir yaklafl›mla, Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 199 Allah kuluna vahiyettiyse, Peygamber Efendimizin mekan içinde bulunmas›, Allah’u Teala’n›n ise yüksek ufuk denen mekan d›fl›ndan sark›p (yani yaklafl›p) mekan içinde bulunan Peygamber Efendimize yaklaflmas› ve ona vahiy etmesi Miraca bedenen de ç›k›fl›n›n ispat›d›r. 53/11 Gördü¤ünü kalbi yalanlamad›. Demek ki daha evvel Peygamber efendimize, kalp aleminde hakiki flekli üzere tecellisi oldu¤undan, Efendimiz, hakiki flekli üzere Allah’u Teala’y› beden devletinde de zahirden görünce, kalben tasdik üstüne tasdik etmifl olmaktad›r. Bu durumda da Peygamber s.a.v. efendimizin miraca bedenle ç›kt›¤›n›n tasdikidir. Bu bak›mdan kalbi tekzip etmedi, gönülden tasdik etti buyurmaktad›r. 53/12 Onun gördükleri hakk›nda flimdi kendisiyle tart›flacak m›s›n›z. fiimdi siz Peygamberin o görüflüne karfl› onunla mücadele mi edeceksiniz. Peygamber s.a.v. efendimiz bu miraç olay›yla, Allah’u Teala’y› bizatihi görmesi ve Allah’u Teala’n›n murad› olan, en bafltaki ayeti kerimesine göre, her türlü noksan s›fatlardan münezzeh olan Allah’u Teala, gece Mescidi Haramdan, o etraf›n› 200 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› mübarek k›ld›¤›m›z, Mescidi Aksaya kadar götürdü, ona ayetlerimizden gösterelim diye yapt›k, hakikat bu diyen Allah’ Teala, mucizelerini habibine göstermesi, kullar›na zat›n›n ulviyetini anlatmas›n› dileyen rab’b›m›z, ayetlerinden göstermifl oldu¤u ahiret aleminin varl›¤›n›, biz ümmetine anlatarak, Rab’b›m›z›n Peygamber s.a.v. efendimizin üzerindeki nimetini tamamlamas›na, flimdi siz karfl› m› ç›kacaks›n›z? Ona bir Mecnun veya yoldan ç›kt› diye, karfl› m› geleceksiniz? 53/13 Andolsun ki onu bir defa daha gördü. fiimdi bu ayeti kerime bize bafltan beri anlatm›fl oldu¤umuz, Peygamber efendimizin, Allah’› Teala’yla görüfltü¤ünü, Cibril Emin olmad›¤›n›, Allah’u Teala zat›na yemin ederek söylemektedir. Yemin olsun ki o bir daha da inerken gördü. Halbuki Cibril Emin Miraç olay›ndan sonra birçok kez daha Peygamber Efendimize gelmifltir. Bu bak›mdan bizzat Rabbimiz taraf›ndan gerçeklefltirilmifl olan bu ayetlere yanl›fl mana verilerek ayetler hedefinden sapt›r›lm›flt›r. Bu durumda bu görüntülerle Cibril Eminin bir alakas› olmad›¤› vurgulanmaktad›r. Ayr›ca burada ince duygular ve s›rlar var. Onu bu ayetin s›rr›na vak›f olanlar anlar. 53/14 Sidret-ül Müntehan›n yan›nda. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 201 Yani Peygamber Efendimiz, sidretil müntehan›n yan›nda Allah’u Teala’y› tekrar görmüfltür. 53/15 Cennetül Me’va’da onun yan›ndad›r. Demek ki Allah’u Teala cennetül me’va’y› tarif etmekle, Allah’u Teala’n›n yarat›lan mekanlar›n d›fl›nda oldu¤unu bize her ayeti kerimesiyle ›spatlamaktad›r. Yüksek ufuktan gaye; Arflullah ile çevrilen mekan ve zaman›n bitti¤i yerin, zaman ve mekan olmayan bir yerin birleflti¤i yer yüksek ufuktur. Sidreyi müntehan›n yan›nda bir daha görmesi me’va cenneti onun yan›nda demesi Rab’bimizin zaman ve mekandan münezzeh oluflu ve bizzat Peygamber s.a.v. efendimizle görüflmesini bizlere bütün ayetlerin aç›kl›¤›yla bildirmektedir. 53/16 Sidre’yi kaplayan kaplam›flt›. Yani Sidreyi çevreleyen Yaratt›klar›n› çepeçevre kapl›yordu. 53/17 kuflatan kuflat›yordu. Gözü kaymad› ve s›n›r› aflmad›. Peygamber s.a.v. Efendimiz miraca ç›karken, Arflullahdan yani Allah’›n Arfl›ndan geçerken, ayakkab›lar›n› ç›kartmak istiyor. 202 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Bu arada Allah’u Teala, Habibim ayakkab›n› ç›kartma, Arfl›ma ayakkab›nla bas buyuruyor. Bunun üzerine peygamber efendimiz, Ya Rabbel Alemin, Hazreti Musa Tuva’ya vard›¤›nda ayakkab›s›n› ç›kard›. Ben de onun için Arfl›na hürmeten ayakkab›m› ç›kartmak istedim deyince; O benim Kelimullah›m sen ise Habibibimsin. Onun için ayakkab›nla arfl›ma bas ki, arfl›m ayakkab›n›n tozunla flerefyab olsun buyurur. Bu s›rada Arflullah üzerinden geçerken, Allah’›n arfl› dile gelir. Ya Resulallah, bir dile¤im vard›r, sana arz edeyim der. Bunun üzerine gayben de Arflullah›n üzerine, lailaeillallah muhammeden resulullah yaz›l›r. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz bu yaz›lana bakmay›nca, onun gözü kaymad› ne de aflt›, yani onunla gururlanmad› ayeti kerimesini Rab’b›m›z bize bildirmifl oluyor. Arflullah’›n konuflmas›na gelince Ya Resulallah korkum odur ki, insanlar Allah’u Telala’n›n kürsüsü, Arflullah’da olup, Allah’u Teala’y› Arflullah tafl›yor demeleridir ve bundan dolay› zulmüne u¤ramam korkusu beni kaplam›flt›r. Ben de bir tafl›nan›m hiç tafl›nan tafl›yan olur mu Ya Resulullah? deyince, Peygamber efendimiz Arflullah’a Ya Arfl, seninle olacak zaman›m yok deyip yoluna devam etmifltir. 53/18 Andolsun o Rab’binin en büyük ayetlerinden bir k›sm›n› gördü. Allah’u Teala Kur’an›-› Keriminde, Peygamber Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 203 Efendimizin Miraca beden ile gitti¤ini, zat›nla görüfltü¤ünü bize iffla etmektedir. Vakta ki Allah’u Teala Peygamber Efendimizi Murad edip, zat›nla görüfltürmek isteyince, Cibril Emini gönderip, Peygamber Efendimizi gece yata¤›ndan kald›rtt›r›r. Cebrail aleyhisselam Peygamber s.a.v. Efendimize hitaben; Yarat›lm›fllar›n en hay›rl›s› olan Ya Resulallah kalk, Allah’u Teala’n›n Murad›ndand›r ki seni görmek ister, deyince Peygamber efendimiz do¤rulur, karfl›s›nda Cibril Emin ve yan›nda bir Burak görür. Ya Cebrail kardeflim bu nedir deyince, Cebrail Peygamber Efendimize ya Resulallah bu yan›mda duran Burak’t›r, Allah’u Teala’n›n sana hediyesidir, Allah’u Teala’n›n yan›na gitmende sana bineklik yapacak deyince, Peygamber Efendimiz benim Bura¤’a ihtiyac›m yoktur deyince Cibril, Ya Resulallah, Burak bunca zamand›r senin üzerine binece¤in zaman› hasretle gözetleyip durur, Allah’ Teala bunu senin zat›n için bine¤in olarak yaratt›, bunu bu zevkinden mahrum etme deyip, arkas›ndan ilave eder. Ya Resulallah, bir padiflah bir padiflah› davet ettimi, ona hürmeten en koflulu hayvanlar›ndan, alt›na binek olarak verir. Allah’u Teala da sana iltifaten Bura¤› gönderdi deyince, iki Cihan Serveri Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi ve sellem Bura¤a biner ve Cibril Eminle yola ç›kar. ‹lk duraklar› Mescidi Haram’dan Mescidi Aksa olur. Orada Peygamber Efendimiz iki rekat namaz k›lar, tekrar yola koyulurlar. Sidreyi Münteha’ya kadar Cibril Emin Peygamber Efendimize efllik yapar ve nihayet Cibril Emin sidreden yukar› ç›kamaz hale gelince, Peygamber Efendimizi bofllu¤a do¤ru f›rlat›r. O s›rada Peygamber Efendimize bir araz hal zuhur eder ve o anda refref yan›nda belirir. Refrefin s›rt›na binen Peygamber Efendimiz, Ebu 204 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Bekir flivesinde bir nida duyar ve Peygamber Efendimizin üstünde bulunan o araz hal kalkar, Rab’bimizin huzuruna var›nca, Allah’u Teala yaklafl habibim dedi¤inde, Peygamber Efendimizde Yarabbel Alemin mekan yok ki, aya¤›m› nereye bas›m dedi¤inde, Ya Habibim bir aya¤›n› di¤er aya¤›n›n üstüne koy ki, ümmetin beni zamandan ve mekandan münezzeh oldu¤umu bilsinler buyurur. Ondan sonra Allah’u Tela’n›n huzurunda Peygamber s.a.v. Efendimizin, dudaklar›ndan flöyle kelimeler dökülür. Ettehiyatu lillahi, veselavatu, vettayibatü, (dil ile övülme hamd ve flükür beden ile ibadet, mal ile ibadet, Allah’u Azimüflflan’a mahsustur. Hak olan bir Allah ancak odur). Bunun arkas›ndan Allah’u Teala ise Esselamu aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetullahi veberekatühü, (sana selam olsun ey Peygamber, Allah’u Teala burada selam sana demekle, selim ol rahmetim, seninle dünya ve ahirette her türlü kötülükten, azaptan ve fliddetten, sen selimsin, yani selamettesin) der. Allah’u Teala, bana has bu flekilde bir selam verince, ben de esselamu aleyna ve ala ibadillahissalihin, (Peygamber Efendimiz selam› al›p ona karfl›l›k selam benim ve Peygamberlerin üzerine olsun, Salih kullar› üzerine olsun, Salih kullar Muhammed ümmetinin ismi oldu¤undan bu manada ümmetimin üzerine de olsun), diye Peygamber Efendimiz cevap verir. Sidrede bulunan Cebrail Aleyhisselam bu konuflmalardan haberdar olup, iflitince, Cibril eminde bulundu¤u yerden flöyle flahadette bulunur. Eflhedu enlailahe illallah ve eflhedüenne muhammeden abduhu ve resuluhu. (fiahadet ederim ki Allan’dan baflka ilah yoktur. Hazreti Muhammed Allah’›n kulu ve resulüdür) der. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 205 Bundan sonra Peygamber efendimiz ile aralar›nda birçok konuflmalar geçmifltir. Bunlardan baz›lar›n› aktaraca¤›m, Allah’u Teala Peygamber Efendimize, benden ne murad›n varsa söyle, sana verece¤im der. Peygamber efendimiz ise rabbimiz aff›n› isterim, beni, mümin ve müminat› ma¤firet eyle. Sonunda döndürülüp senin huzuruna varaca¤›z, der. 2/285 Peygamber, Rabbi taraf›ndan kendisine indirilene iman etti, mü’minlerde (iman ettiler). Her biri Allah’a, meleklerine, kitaplar›na, Peygamberlerine iman ettiler. Allah’›n Peygamberlerinden hiçbiri aras›nda ay›r›m yapmay›z. ‹flittik, itaat ettik. Ey Rabbimiz! aff›na s›¤›nd›k, dönüfl sanad›r derler. Bunun üzerine Allah’u Teala, seni ve ümmetini ba¤›fllad›m der. Rabbimiz geçmifl ümmetlere yükledi¤in a¤›r yüklerden bize de yükleme. Rabbimiz bilmeyerek bizden has›l olacak hata ve isyandan bizi hesaba çekme, deyince Allah’u Tela. 2/286 206 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Allah her flahs›, ancak gücünün yetti¤i ölçüde mükellef k›lar. Herkesin kazand›¤› (hay›r) kendine, yapaca¤› (fler) de kendinedir. Rabbimiz unutursak veya hataya düflersek bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yükledi¤in gibi bize de a¤›r yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmedi¤i ifllerde yükleme, bizi affet, bizi ba¤›flla, bize ac›, sen bizim Mevlâm›zs›n. Kâfirler toplulu¤una karfl› bize yard›m et. Allah’u tela’da, habibim senden mümin ve müminatdan olan günahlar›, ba¤›fllad›¤›m gibi, ümmetine zorla yapt›r›lan günahlar› da ba¤›fllad›m. Ya Muhammed, bu gece öyle bir gecedir ki ihsan ve ba¤›fl gecesidir. ‹ste ne istesen sana verilecektir buyurur. Bunun üzerine Peygamber efendimiz ya Rab’bim ‹brahim Peygamberi kendine Halil eyledin, Davut Peygambere büyük bir mülk verdin, demiri ellerinle döverdi ve demir elinde mum gibi erirdi, da¤lar› tafllar› emrine musahhar eyledin. Kurtlar ve kufllar, da¤lar ve tafllar Davut Peygamberle zat›n› tespih ederlerdi, Musa Peygamber ile vas›tas›z konufltun, Süleyman peygambere öyle bir mülk verdin ki, kendisinden sonra hiçbir kimseye lay›k olmaz, kurtlar›, kufllar›, cinniyi ve fleytanlar›, emrine musahhar eyledin. Kurtlar›n ve kufllar›n, dillerini bildirdin. ‹dris Peygamberi cennette yüce makama yükselttin, ‹sa Peygambere Tevrat’› ve ‹ncil’i ö¤rettin. Onun duas› ile âmalar gözlerine, kavufltu, hastalar flifa buldu ve ölüleri diriltti. Hem kendisini ve annesini fleytan›n mekrinden korudun. Bunlara mukabil bana da ne vereceksin Allah’›m deyince Allah’u Teala ya Muhammed, ben seni kendime habib eyledim. Allah’›n Habibi, Halil’inden daha faziletlidir. Seni hem Cemalimle Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 207 müflerref ettim. Hem de vas›tas›z söylefltim. Sana Fatihai fierifi ve Bakara suresinin sonunu verdim. Bu ikisi Arfl›m›n hazinelerindendi. Bunu yaln›z sana ve senin ümmetine verdim. Senden evvel gelen Peygamberlere vermedim. Seni her ehlinin cümlesine, insine, cinine, beyaz›na, siyah›na, bütün hepsine Resul olarak gönderdim. Senden evvel hiçbir Peygamberi, hepsine Resul göndermedim. Bütün yerleri senin ümmetin için temiz k›ld›m. Her nerde bulunursan›z orda namaz›n›z› k›l›n, ibadetinizi yap›n diye. Düflmandan al›nan ganimetleri sana ve ümmetine helal k›ld›m ki, senden evvel gelen Peygamberlere bunu helal k›lmad›m. Sana flefaat iznini verdim ve cümle kitaplar›n üstünü ve halisi olan Kuran’› da sana verdim. Senin ismini yükselttim. Ben nerde an›l›rsam sende orada an›l›rs›n, ümmetin aras›nda öyle bir cemaat eyledim ki, onlar›n kalpleri Kur’an-›n mahalli ve karargah›d›r. Senin ümmetini cümle ümmetlerden hay›rl› k›ld›m. Senin ümmetini adil ümmet eyledim. Seni cümleden evvel yaratt›m ve Peygamber olarak gönderilirken, Peygamberlerin ahiri hatemen nebi olarak gönderdim. Cümle mahluka Fatih onlara hükmedici emredici ve cümle embiyaya hatim k›ld›m. Sana Kevseri verdim ve sana Sehimleri verdim. Allah’u Teala’n›n peygamber s.a.v. efendimize verdikleri ‹slam, hicret, cihad, namaz k›lmak, zekat vermek, ramazan orucunu tutmak, emri bir maruf, nehyi münkerdir. Daha bir çok konuflmalar yap›p ümmetine bir çok ba¤›fllarda bulunur. Miraç Kandilinin, bu ba¤›fl gecesinin hürmetine, Allah’u Teala Peygamber s.a.v. Efendimizin ümmeti üzerine, Rab’bimiz rahmetini esirgememifl, Allah’u Teala habibinin hürmetine bizlere birçok ba¤›fllarda bulunmufl ve Peygamber Efendimiz, geri geldi¤inde bize namaz›, yani Mirac› hediye getirmifltir. Bu 208 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› bak›mdan Allah’u Teala’da Kuran’› Kerimde siz orta namaz›na dikkat edin buyurmaktad›r. Orta namaz› vakitlerden olan bir namaz de¤ildir. Yine baz› mutasavv›flar orta namaz›n›, baz› vakit namazlar› üzerinde de¤erlendirmeler yaparlar. Allah’u Teala’n›n tüm vakitleri de¤erlidir. Bir vaktinin namaz›n› di¤er vakit namazlar›ndan daha de¤erli tutmazs›n. E¤er öyle olsayd› herkes akl›na göre bir vakti de¤erlendirir, o zaman›n vaktini orta namaz› kabul eder, o namazdan baflka namaz k›lmazlard›. Öyleyse bu orta namaz› nedir? Orta namaz› kifli abdest al›r, bedenen namaza durur. Tekbir getirdi¤i an, ruhende Rab’bimizin karfl›s›nda k›ld›¤› namazd›r. Zahiren bedenlen k›l›nan, ruhen de kalpte Rab’bimizin huzurunda k›l›nan namazd›r. Bu ikisi orta namaz›nda birbirinden ayr›lamaz. ‹flte orta namaz› budur. fiayet kifli bedenen namaz k›lar da ruhen bu duruma eriflemezse, orta namaz› k›ld› say›lmaz. K›ld›¤› namaz namazd›r. Lakin orta namaz›na dikkat edin ayeti kerimesine göre orta namaz›n› k›lm›fl de¤ildir. Namazlar›n›n da kabulü için, namaz› k›larken, namaz›n yar›s›ndan ço¤unu Allah’u Teala’y› tefekkür ederek k›larsan, bu da namaz›n›n kabulüdür. Baz› insanlarda vard›r ki, ben orta namaz›n› k›ld›m der birdaha namaz k›lmazlar. Bedenle de¤il, kalplen k›l›yorum der, ve namaz› terk eder. Bunlar fleytan›n tuzaklar›d›r. Böyle bir fley olamaz. fieriat hükmünün olmad›¤› her fley Bat›ld›r. Ve fleytan›n tuzaklar›d›r. Namaz K›larken Fatihay› fierifin içinde bulunan Allah’u Teala’y› medhu sena eden mehdiye makam›n› da unutma. Ey O¤ul. Namaz deyip de kulak arkas› atma. Benim borcumdur deyip bugünü yar›na b›rakma. Dinin dire¤i namazd›r. ‹ki gözün nuru namazd›r. Kalbin hayat› huzuru namazd›r. Yaflam›n Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 209 zevki namazd›r. Yaln›zlar yaln›zl›¤›n› namazla giderirler. Afl›klar hasretli¤ini, yoksullar yoksullu¤unu, namazla giderirler. Kainat›n sahibinin karfl›s›na Mirac›n olan namazla ç›k ki, kemale eresin. Namaz›n zevkini tadas›n. Namaz› sana bir yük olmaktan ç›kar. Namaz seni tafl›yan, tüm varl›¤›n› kapsayan ihtiyac›n› onunla gideren bir yoldafl›n olsun. Allah’u Teala bizleri zat›na kul habibine ümmet eylesin. Namaz› gere¤i üzere k›lan, adaletten ayr›lmayan, hakk› hak bilip hakk›n yan›nda olan, bat›l› bat›l bilip ondan uzaklaflan, varl›¤›n› Rabbine teslim edip, ondan gelen her fleye r›za gösteren, flükreden, afl›klar, s›dd›klar, zümresine, ilhak eylesin. Ya Rab. Habibinin, zat›nla bulufltu¤u Mirac›n hürmetine, Miraç akflam›n› atâ, ihsan ve ba¤›fl gecesi kabul etti¤in bu gecenin hat›r›na, günahlar› Settar s›fat›yla kapatan, Gaffar s›fat›yla affeden, Rab’bimiz, bizimde günahlar›m›z ba¤›flla, bize merhametle muamele eyle. Bilmeden yapm›fl oldu¤umuz günahlardan bizleri hesaba çekme. Cehaletle, nefsi hevayla ifllemifl oldu¤umuz günahlardan Mirac Kandili hürmetine, bu ba¤›fl gecesi hürmetine, yapt›klar›m›zdan piflman›z. Zat›ndan af diliyor ve ba¤›fllanmam›z› Murat ediyoruz. Sen tevvabs›n, tevbeleri kabul edensin. Bizlerin de tevbelerini kabul buyur. Allah’›m, bizleri huzuru ilahine ç›kar›rken, hesap defterimizi temiz ve ak olarak ç›kar. Bizler senden raz›y›z Allah’›m. Sende bizden raz› ol ve bizim dualar›m›z› kabul buyur. Mümin ve müminata da rahmet eyle, Günahlar›n› ba¤›flla r›zklar›n› kendilerine genifl tut Allah’›m. Hastalar›m›za flifa ver, borçlar›m›z›n ödenmesinde bize kolayl›klar ihsan eyle Allah’›m. Amin. 210 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Bu dünyay› bana versen ‹stemem Allah’›m istemem Zat›ndan gayri hiçbir fleyi ‹stemem Allah’›m istemem. * * * * * * * * Ehli Dünya Dünya ile Ehli Cennet Cennet ile Dolar gözüm yafllar ile Bana seni gerek seni Ellerim bofl, yüzüm kara Hasretinden yand›m nara Yalvar›r›m ben Mevla’ma Bana seni gerek seni Sensiz hayat ölüm bana Her gün bin kez zulüm bana Bu acize k›l bir deva Bana seni gerek seni * * * * * * * * Fahri Alem bu alemden göç etti Cümle ‹slam arkas›ndan ah etti Ahde vefa üzerine sabretti ‹ki cihan serverini yad etti. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 211 ONB‹R‹NC‹ BÖLÜM AfiK NED‹R ‹nsanlar sevgiyle aflk› birbirine kar›flt›r›rlar. Asl›nda sevgi ayr›d›r aflk ayr›d›r. Her ikisi de birbirine yak›n gibi görülüyorsa da, asl›nda ikisi aras›nda büyük ayr›cal›klar vard›r. Mesela bir konumuzda, kabirlerden bahsettik. Kabirle mezarlar bir tutulam›yaca¤› gibi, aflk ile sevgi de bir tutulamaz. Baz› insanlar bir bulufl yaparlar bu bulduklar› icadlar›na icad de¤il de yaratt› derler. Halbuki yaratmak Allah’a mahsustur. Yaratmak demek, yoktan var etmek demektir. Allah’u Teala ayeti kerimesinde 4/53 Yoksa onlar›n mülkten, bir nasipleri mi var (yani bir zerre mi yaratmaya muktedirler)? Öyle olsayd› insanlara çekirdek filizi (kadar bile birfley) verilmezdi. Bunun manas›, yoksa siz dünyada, bir zerre yaratmaya m› muktedirsiniz. E¤er o zerreyi yaratabilseydiniz, di¤er ihtiyac›n›z olan nesneleri de, yoktan var etmeye muktedir olurdunuz ki, o zaman benim yaratm›fl olup da, sizlerin ihtiyac›n›za arz etti¤im varl›klardan, zerre bile size vermezdim buyurmaktad›r. Öyleyse bizler yaratt› demekle, Allah’u Teala’ya flirk koflmufl oluruz. Burada da aflkla sevgiyi, birbirine kar›flt›r›rsak, yine Allah’u Teala’ya flirk koflmufl oluruz. Aflk insan f›trat›ndaki, Allah’u Teala’ya karfl› sevginin kükremifl halidir. Aflk yaln›zca insanlar taraf›ndan, Allah’u Teala’ya besle- 212 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› nen duygular›n, yaratan›na s›¤›nman›n temiz ve safiyane duygusudur. Aflk insan›n sevgisinden dolay›, kiflinin Rab’bine s›¤›nmas›n›, arz etmesidir. Aflk insan›n, tüm gönlü ile, Allah’u Teala’ya duydu¤u hasretin, bedeninde duygulara dönüflüp, vücut devletinde bulunan, günah yükünü, bir ateflin bir nesneyi yak›p kül etti¤i gibi günah›n› temizleyip, Allah’u Teala’ya, varl›¤›n› arz etmesidir. Aflk insan›n, Allah kelam›n› duydu¤u vakit, kalbinin bir heyezan geçirip, burnunun kemi¤ini s›zlatan, gözünden yafllar ak›tan duygular›n›n galeyan›d›r. Aflk yarat›lan›n, yaratan›na, bir m›knat›s›n, demir tozlar›n› çekip, kendi gücü içersinde hareket ettirip, hükmü alt›na ald›¤› gibi, Allah’u Teala’n›n hükmü alt›na giriflidir. Aflk insan›n Allah’u Teala’dan baflkas›na, bir k›l›c› çekip, kendi varl›¤›nda, manen kendi bedenini yok edip, ruhunu da, Allah’u Teala’ya teslim etmesidir. Aflk insan›n, yaflam halindeyken, Allah’u Tela’n›n esiri olan, onun emirlerine kay›ts›z flarts›z teslim olan, onun her dedi¤ini, hayat› pahas›na yerine getirmeye çal›flan insand›r. Aflk Allah’u Teala’n›n Rab s›fat›yla, kiflinin ona dönece¤i günü bekleyip, bu aflk›n atefliyle yanan insand›r ve bu aflkd›r. Bir insan afl›k oldu denilirse, bu Allah’a duyulan bir sevginin kükremesinden dolay› rabbinin sevgisi alt›nda yanan kiflinin aflk›d›r. Sevgiyle aflk bir birleriyle kar›flt›r›lamaz. Bir kiflinin, bir kifliye, duymufl oldu¤u sevgiyle, birbirlerini arzulamalar›na benzemez. O duygular sevgidir. Sevginin zirvesi ise Allah’u Teala’ya duyulan, yaratan›na teslim olma sevgisi ise aflkd›r. Burada Leyla ile Mecnunu misal verebiliriz. Hepimizin bildi¤i bir olayd›r. Dersimiz için anlatmakta yarar vard›r. Mecnun Leyla’ya afl›k olur, fakat Leyla Mecnun’u istemez. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 213 Bu durumda Mecnun da¤lara düfler ve devaml› Leyla, Leyla der durur. Bunun bu halini gören insanlar, Mecnun’a ac›rlar ve Leyla’ya gelip Mecnun’un halini bildirirler. Leyla’dan rica edip mecnunu teselli etmesini arzu ederler. Leyla da gelen heyeti k›ramaz ve Mecnunun yan›na vard›¤›nda, hakikaten Leyla bakar ki kendi ismini ça¤›r›p duruyor. Bunun üzerine Leyla Mecnun’a, Mecnun ben geldim der ve Mecnun dönüp sen kimsin der, Leyla ise tan›mad›n m› ben Leyla’y›m der. O zaman Mecnun, ben Leyla’m› buldum, bana Leyla gerekmez der. Burada iflte Mecnunun sevgisinin zirvesinde, sevginin kükremesi aflka dönüflmüfl ve Allah’u Teala’n›n varl›¤›nda ünsiyet kurup, Allah’u Teala’n›n afl›klar› aras›na girmifltir. Bu bak›mdan sevgiyle aflk› kar›flt›r›rsak, flirke gireriz. Daha aç›k manada aflk, Allah’a kulluk vazifesini ifa ederken, insan›n Allah’u Teala’ya karfl›, takva ile yaratan›n› Rabbi olarak bilmesinin teslimiyetidir. Ve Rab’b›na ibadetidir. Ayn› kelam› insanlar hakk›nda kullanacak olursak, ayn› manalarda bizde Allah’u Teala’y› unutmufl duruma gelir, Allah’a flirk koflmufl oluruz ki, Allah korusun burda flirke girmifl oluruz. Zaman›m›z›n insanlar› dinden ve dinin vecibelerinden bir haber yaflmaktad›rlar. Allah’u Teala bir ayeti kerimesinde, biz insanlar›n ameline de¤il niyetine bakar›z ayeti kerimesi olmasa, ço¤u flirk karanl›¤›nda bo¤ulup gidecektir. Bu durumda insanlar›m›z biz Müslüman’›z elhamdülillah demekle kurtulacaklar›n› m› san›rlar? Bunun için mi genifl davran›rlar. Bak bunlar için Allah’u Teala ne buyuruyor. 29/2 214 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› ‹nsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece iman ettik demeleriyle b›rak›l›vereceklerini mi sand›lar? 29/3 “Andolsun ki, biz onlardan öncekilerini de imtihandan geçirmiflizdir. Elbette Allah do¤rular› ortaya ç›karacak. Yalanc›lar› da mutlaka ortaya koyacakt›r.” Dinimizi iyi ö¤renelim, Allah’u Teala’ya flirk koflmayal›m, flehvet duygular›yla beslenen sevgi ba¤›n›, saf ve temiz olarak varl›¤›n› Allah’u Teala’ya teslim eden, üzerindeki kulluk vazifesini ifaya çal›flanlarla kar›flt›rmayal›m. Bir afl›¤›n Rab’b›na duydu¤u duygular›, bu zat› muhterem bak nas›l dile getiriyor. Bu insana duyulan sevgiyle k›yaslan›r m›? Doldu bu gönlüm doldu bu gönlüm Yine aflk›nla yand› bu gönlüm Pervane oldum seyrana geldim Aflk›nla doldum yanmaya geldim Yan ey gönlüm yan yan ey gönlüm yan Yanmada flifa buldu bu gönlüm Sanma ki afl›k çabuk kaybeder Öyle ba¤ var ki onu zapteder Nar›nla yanar gönül ferahlar Aç›l›r sine ›fl›klar yanar Karanl›k gönlüm nurunla parlar Yan ey gönlüm yan sinede kor var Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 215 Bir kez yand›rd›n söndürme Ya Rab Kalpde tecelli eyledin Ya Rab Bayram eyledi gönlüm fleref yab Mahrum eyleme didardan Ya Rab Tasavvufda aflk ise; ‹nsan nefsini kemale erdirdikten sonra, Allah’u Teala’n›n insan kalbine verdi¤i ilhamdan, kiflinin Allah’u Teala’ya karfl› duydu¤u flevkin teslimiyetidir. 12/68 Babalar›n›n kendilerine emretti¤i yerden (çeflitli kap›lardan) girdiklerinde (onun emrini yerine getirdiler fakat bu tedbir) Allah’tan gelecek hiçbir fleyi onlardan savamazd›; Ancak Yakub içindeki bir dile¤i a盤a vurmufl oldu. fiüphesiz o ilim sahibiydi, çünkü ona biz ö¤retmifltik. Fakat insanlar›n ço¤u bilmezler. 42/51 Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkas›ndan konuflur. Yahut bir elçi gönderip izniyle ona diledi¤ini vahyeder. O yücedir, hakimdir. Demek ki Allah’u Teala’n›n ilham›na mahzar kalan 216 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› kalpler, Allah’u Teala’n›n Kur’an-› Kerimde 24/35 Allah göklerin ve yerin nurudur. O’nun nurunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. O lamba kristal bir fanus içindedir. O fanusta sanki inciye benzer bir y›ld›z gibidir ki, ona do¤unun ve bat›n›n gölgesi düflmez. Sanki, zeytinden (ç›kan ya¤dan) tutuflturulur. Onun ya¤›, neredeyse, kendisine atefl de¤mese dahi ›fl›k verir. (Bu) nur üstüne nurdur. Allah dileyeni nuruna erifltirir. Allah insanlara (iflte böyle) temsiller getirir. Allah her fleyi bilir. Bu ayeti kerimenin s›rr›na mahzar kalan afl›klar›n kalblerine flark›n ve garb›n gölgesi düflmeden, o kalblere hiçbir bat›l girmeden, manevi keflfin aç›kl›¤›yla insanlar›n sezemedi¤i ince duygular vas›tas›yla, hakikat alemleri bir biri ard›nca aç›l›r. Bu insan etraf›n› bir radar gibi daha iyi görür. Yaflam denilen dünya hayat›n›n, bir oyun ve e¤lenceden baflka bir fley olmad›¤›n› anlar, Kur’an-› Kerimde Allah’u Teala; 47/36 Do¤rusu dünya hayat› ancak bir oyun ve e¤lencedir. E¤er Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 217 iman eder ve sak›n›rsan›z Allah size mükafat›n›z› verir. Ve sizden mallar›n›z› (tamamen sarfetmenizi) istemez. Bu ayeti kerimeyi iyi idrak eden kifli, bu haliyle tüm benli¤i ve varl›¤›yla Allah’u Teala’y› anmakta, akl› Rab’b›n› tefekkür etmekte, bir et ve kemikten ibaret olan cesedi ise, insanlar aras›nda, kendisinin nas›l bir insan oldu¤unu ›spatlamaktad›r. ‹flte aflk atefli öyle bir atefltir ki, e¤er insan bununla bir yanacak olursa, güneflin atomik enerjileri bu aflk ateflinin yan›nda tesirsiz kal›r. ‹nsan bir kere Allah’u Teala’n›n nuruna kavufltu mu, Allah’u Teala’n›n nuru, o kiflinin yolunu ayd›nlat›r. Kalbini parlat›r. Kiflinin ak›l kapasitesi geliflir, iradesi kuvvetlenir ve kifli güç kazan›r. Allah’u Teala’da kainat› nurundan yaratm›flt›r. Rahmeti gazab›n› aflt›¤›ndan, nar› nurunu yakamayaca¤›ndan, yarat›lan tüm atefller aflk atefli yan›nda tesirsiz kal›r. Bu bak›mdand›r ki afl›k bir beytinde, Gönlüm yine aflk›nla doldu ruhum zat›n› arar yarab Gönlümü nurunla doldur ruhum zat›na teslimdir yarab ‹ster nar›nda yak ister nurunla parlat köle misali Acizim aczimi anlatamamam zat›ndan ay›rma yarab Allah’u Teala’ya afl›k olan insanlar, Allah’u Teala’n›n rahmet nuruna nail olanlara, Allah’u Teala’n›n yaratt›klar› tesir edemez. Rahmeti gazab›n› aflt›¤›na, nar› nuruna tesir edemedi¤ine göre böyle nur sahipleri kükremifl nar› cehennemin üstüne de gitse cehennem atefli bunun nurundan söner. Bundand›r ki cehennem, yevmi k›yamette Allah’u Teala’ya Ya Rab bu nur sahibini buradan 218 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› uzaklaflt›r, onun nurundan ateflim sönmektedir diyecektir. ‹flte Allah’u Teala’ya afl›k olanlar›n Allah’u Teala’n›n indindeki yerleri ve makamlar› böyle yücedir. Ayr›ca afl›klar›n, Allah’u Teala’n›n indinde bir çok nazlar› ve makamlar› da vard›r. Bu bak›mdand›r ki afl›klar, devaml› hal de¤ifltirirler. Bazen de bir çocu¤a benzerler, bir misal verecek olursak, üç befl yafl›ndaki anne çocu¤u, nas›l gönülden annesine ba¤l› ise, onsuz durmaz a¤lar ise, afl›k olan insan›n da durumu bunun gibidir. Devaml› o insan›n kalbi flevk içinde hasretini çekti¤i Rab’binin atefliyle tutuflur. Bazen de ayr›l›k hasretinin verece¤i korkusu içersinde Rab’bine rücu eder. Yine baz› zaman bu aflk atefli kiflide parlarsa velinin bir tanesinin yazd›¤› bir beyitde. Aflk öyle bir atefldir ki, yanarsa e¤er Maflukdan baflka her fleyi yakar kül eder Hakdan gayr›y› katl için (La) k›l›nc› çek La dedikden sonra bir fley kald› m› bir bak (‹llallah)dan baflka ne varsa hepsi gitti Sevin ey afl›k hakka ortak kalmad› bitti. ‹flte Rab’b›na afl›k olan insan, kalbinde Allah’u Teala’n›n aflk›n›n atefli bir parlarsa, Allah’u Teala o kimsenin kalbine nurunu koyar da, kalbler hayata kavuflursa, insan hakk› bir anlarsa, art›k onun için Allah’u Teala ve Tekkeddes hazretlerinden baflka zerreden kürreye her ne varsa, afl›k kendi varl›¤›nda bunlar› yok eder. Hatta kendi bedenini yaratan Allah’u Teala’ya karfl›, bedeninin kendisinin olmad›¤›n›, Allah’u Teala’n›n bir emaneti olarak yaflam müddetince kendisine verdi¤ini, bu bak›mdan beden aleminden Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 219 geçip, öz olan ruhunu, sahibine Allah’u Teala’ya arz edip, Allah’u Teala’dan hiçbir varl›¤›n ayr› kalamayaca¤›n›, onsuz bir yaflam olmayaca¤›n›, baki olan bu ruhlar›nda Allah’u Teala’yla hayat bulaca¤›n› idrak etdi¤inde, ruhunu da mülk aleminde yaflam halindeyken, Allah’u Teala’ya arz eder. Bu insan, birde bakar ki tüm kainat, yarat›lan tüm varl›klar, onlar› yaratan Allah’u Teala’yla var olmufl, ünsiyet kurmufl ve her fley Allah’da birleflmifl. Kainat yok Allah var. Bunun neticesi, yarat›lan tüm varl›klar insanda silinmifl. Bir tek yaratan matlup olan Allah kalm›fl. Ondan baflka her fley yok olmufl. ‹flte Allah’dan gayri ne varsa la k›l›c›yla, hepsi gitti. Bir tek Allah kald›, sevin ey afl›k, hakka ortak kalmad› bitti. Bu durumda illallahdan baflka hiçbir fley kalmad›. Elbet ki o kifli varl›¤›nda kainat› böyle yok ederse, yok olan bu kainatta illallahdan baflka bir fley kalmayaca¤›na göre, Allah’u Teala’ya da ortak kalmayacak. ‹flte aflk budur. Aflk› iyi bilmek laz›m, ve insan›n insana sevgisine aflk deyip, flirke girmeyelim. Yine velinin bir tanesinin yazd›¤› bir beyitte. fiaha bu benli¤i pazar› aflk ta senden ald›m ben Onun için bu derununda arad›m seni buldum ben Ne sen bensiz bilinirsin ne ben sensiz bilinirim Seni bende beni sende bulup seninle doldum ben Ne hikmettir bu alemde kimi mecnun kimi Leyla Hemen bu cümlesi sensin görüp hayrette kald›m ben Ki sensin Afluku mafluk dahi fiirin ile Ferhat Niçin Ferhat olup varl›¤›n da¤›n› deldim ben 220 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Ne sen bensin ne ben senim ki sen ben flirk olur zira Bu sen ben defterini ol sebepdendir ki sildim ben Vücut iklimini bir bir teferrüç eyleyip ahir Çu sensin zat› ye maksut onun için sana geldim ben. Allah’u Teala bizleri zat›na kul habibine ümmet eyleyenlerin aras›na ilhak eylesin. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 221 FALCILAR HAKKINDA Göklerin ve yerin gizliliklerini ancak Allah bilir. Gayb›n anahtarlar› Allah’›n elindedir. Kim gayba dair haber verirse bunlar fleytan›n uydurduklar› ve fleytan›n uydurduklar›na tabi olan insanlar›n pislikleridir. Fala inanan, fala bakan ve bakt›ran da küfürdedir. Bunlar›n yeri nar› cehennemdir. Allah’u Teala ayeti kerimesinde 5/3 Lefl, kan, domuz eti Allah’tan baflkas› ad›na bo¤azlanan, bo¤ulmufl, (tafl a¤aç vb. ile) vurulup öldürülmüfl, boynuzlan›p ölmüfl (hayvanlar ile) canavar›n yedi¤i hayvanlar, ölmeden yetiflip kestikleriniz müstesna, dikili tafllar (putlar) üzerine bo¤azlanm›fl hayvanlar ve fal oklar› ile k›smet araman›z size haram k›l›nd›. Bunlar yoldan ç›kmakt›r. Bugün kafirler, sizin dininizden (onu yok etmekten) ümit kesmifllerdir. Art›k onlardan korkmay›n, benden korkun. Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamlad›m ve ‹slam ismini ben size verdim. Kim gönülden günaha yönelmifl olmamak üzere açl›k halinde dara düflerse, (haram olanlardan yiyebilir) çünkü Allah çok ba¤›fllay›c› ve esirgeyicidir. 222 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Bir baflka ayeti kerimesinde 5/90 Ey iman edenler! fiarap, kumar, dikili tafllar (putlar) fal ve flans oklar› birer fleytan ifli pisliktir. Bunlardan uzak durun ki kurtulufla eresiniz. ‹flte bu ayeti kerimeye göre insanlar küfre girmifllerdir. Allah’u Tealan›n yerine gaypten haber verenler durumuna gelmifllerdir ki, bunlar bu durumlar›yla Allah’a flirk koflmufl durumundad›rlar. ‹flte bunlar yoldan ç›km›fl kafirlerdir. Ey insanlar böyle fal oklar› ka¤›tlarla fala bakmak kahve içerek sap›klar›n uydurduklar›na bakarak bunlar› dinlemek, dinden ç›kmak demektir. Nefse hofl gelen her yalanc›n›n pefline tak›lan, iki ayakl› insan ta¤utunu bafl›na mürflit edinenler, Allah’u Teala’n›n insanlar üzerindeki r›zk›n› ve takdirini unutarak bu gibi düzenbazlardan medet umanlar, Allah’a ba¤lanmak yerine böyle düzenbazlara ba¤lanmalar›yla, insanlar flirke girmifl olurlar ki, bu durumdada dinden ç›km›fl olurlar. 7/172 K›yamet gününde, biz bundan habersiziz demeyesiniz diye Rab’bin, ademo¤ullar›ndan zuhur decek zürriyetlerini kendilerine flahit tuttu ve dedi ki: Ben sizin Rabbinizim. (Onlarda) evet (buna) Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 223 flahit olduk dediler. ‹flte bu ayeti kerimeye göre insanlar daha dünya hayat›na gelmeden, elestibi rabbikum hitab›nda Allah’u Teala ile ahitlefltiler. Bunlar›n arzu ve istekleri kendilerine kader olarak verildi. Hangi insan bu kaderi de¤ifltirebilecek? Hangi insan kendi kaderini bilecek ve hangi insan Allah’u Teala’n›n gayb olarak kapatt›¤› ve yaln›zca Zat’›n›n bildi¤i bu kader hakk›nda konuflacak. ‹flte Allah’u Teala’n›n emrine ve ayetlere ayk›r› düflürek haddi aflanlara, Allah’u Teala musibetler veriyor. Lakin o zavall› insanlar bu musibetlerin nerden geldi¤ini bilmelerine ra¤men, nefsinin azametinden ve fleytan›n pefline tak›lmaktan asla vaz geçmeyip, ebedi saadet yurdunu, ebedi azap yurduna çevirerek, nar› cehennemi o ne kötü bir dönüfl yeridir dedi¤i azap yurdunu sat›n al›yorlar. Gayb›n anahtarlar› Allah’u Teala’n›n elindedir dedik. Gayb› yaln›zca Allah bilir. Bu durumda 49/18 fiüphesiz Allah, göklerin ve yerin gizliliklerini bilir. Allah yapt›klar›n›z› görendir. Gaipten haber vermek bu ayeti kerimeye göre ayk›r› düflmezmi? Böyle safsatalar›n, kendini bilmeyen baya¤› insanlar›n pefline tak›larak, insan kendi nefsine zulmeder mi? Dinden ç›karak ebedi azap yerini sat›n al›r m›? Bu düzenbazlar, gayb› bilmifl olsalard›, Allah’›n yeryüzündeki hazinelerinden de haberdar olurlard›. Bu durumda saf ve temiz olan insanlar›n vicdanlar›n› sömürerek, üç beflkurufl dünyal›k için kendilerini azaba mazhar 224 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› b›rakmazlard›? Kendi geleceklerinden bir saniye sonras›ndan habersiz olan bu düzenbazlar, gayb› bilmifl olsalard› bafllar›na gelecek felaketlerden sak›n›r, yer yüzünde emin bir flekilde hayatlar›n› sürdürürlerdi. Bugün dünyal›k üçbefl kurufl menfaat için baz› televizyon kanallar›, insan vicdanlar›n›n sömürücülü¤ü yolunu tutmufl saf ve temiz insanlar› kand›rarak, bunlar› hem dinlerinden yapmakta hemde fal bakarak gaypden haber veriyorum diye, bu insanlar› Allahtan uzaklaflt›rarak kendi ideolojilerinin pefline takmaktad›rlar. Ayn› zamanda kendilerine yandafllar toplay›p, fleytana uflakl›k yapmaktad›rlar. Yine Allah’u Teala ayeti kerimesinde 9/105 De ki: (Yapaca¤›n›z›) yap›n! Amelinizi Allah’da Resul’ü de müminler de görecektir. Sonra görüleni ve görülmeyeni bilen Allah’a döndürüleceksiniz de; O size yapmakta olduklar›n›z› haber verecektir. ‹flte bütün olaylar› apaç›k ortaya koyan Allah’u Teala insanlar› kötülüklerden sak›nd›rarak, onlara ebedi saadet yurdunu sunmaktad›r. Allah’u Teala affedicidir. Yeter ki insan yapt›¤›n›n kötü oldu¤unu görüp tevbe isti¤farla Rabbine dönsün. fiayet nefsini ilahlaflt›r›r, fleytan› bafl›na mürflit edinir de, Allah’u Teala’n›n ayetlerine ayk›r› düflerlerse, iflte o zaman yap›n yapaca¤›n›z›. Sizin yapt›klar›n›z› Allah ve resulu müminlerde göreceklerdir. Sizlerin Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 225 yanl›fl bir yolda oldu¤unu, yevmi k›yametde Allah’›n azab›na mazhar kalaca¤›n›z›, Allah ve resulu müminler de göreceklerdir. Allah’›n ayetlerine ayk›r› düflmenin ne demek oldu¤unu, yine Allah ve resulu müminler de göreceklerdir. Allah’›n yerine karar vermenin ne demek oldu¤unu, insanlar› kand›rarak onlar› dinden al›koyman›n ne demek oldu¤unu, fleytana tabi olup da Allah’a s›rtlar›n› dönmenin ne demek oldu¤unu, Allah ve resulu müminler de göreceklerdir. Yine Allah’u Teala ayeti kerimesinde bu sefer sihir yapanlar hakk›nda 2/102 Süleyman’›n saltanat› aleyhine fleytanlar›n okuduklar› fleye tabi oldular. Hazreti süleyman sihir edip kafir olmad›. Lakin fleytanlar kafir oldular. Babil’deki Harut ile Marut adl› iki mele¤e indirilen fleye (sihirlere) sak›n sihir yapmay› caiz görüp kafir olmay›n biz ancak bir imtihanday›z demedikce hiçbir kimseye o iki melek sihir ö¤retmiyorlard›. Onlar ise hiçbir fayda vermiyecek kendilerini zarara sokacak kar› ile koca aras›n› açacak fleyleri 226 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› ö¤reniyorlard›. Ancak Allah’›n izni olmad›kca sihirbazlar›n büyüsü zarar verici de¤ildir. And olsun onlar biliyorlar ki, sihiri sat›n alan kimse onun için ahiret de bir nasibi yoktur. Onlar kendilerine sihir yapmay› benimsemekle Karfl›l›¤›nda kendilerini satt›¤› fley ne kötüdür. Keflke bunu anlasalard›. Süleyman’›n saltanat›n› y›kmak için fleytanlar›n ö¤retti¤i sihre tabi oldular. Hazreti Süleyman sihir yap›p kafir olmad›. Lakin fleytanlar ve bunlarla u¤raflanlar kafir oldular. Babil’deki Harut ile Marut adl› iki melaikeyi kiram, Allah’u Tealâ taraf›ndan insanlar› imtihan için yer yüzüne gönderilen iki mele¤e indirilen sihre tabi oldular. Bu iki melek vas›tas›yle insanlara sihir ö¤retiliyordu. Bu iki melaikeyi kiram da, siz yanl›fl inan›p kafir olmazsan›z size sihri ö¤retiriz diyorlard›. ‹flte insanlar kar› koca aras›n› açacak sihirleri, bu meleklerden ö¤reniyorlard›. Bunlar hayr› b›rak›p flerlerle u¤raflmaya yöneldiler. ‹nsanlar› felaketlere sürükleyecek ve kendilerini kafir yapacak ifllerle u¤raflmaya bafllad›lar. Bunlar kendi nefislerini, o yapt›klar› kötü fleyler için, ne kötü fleye satt›klar›n› bir bilselerdi. Fakat Allah’›n izni olmad›kça hiçbir kimsenin sihri insanlara dokunmaz. Bu sihirlerle u¤raflanlar, sihir yapt›r›p parayla sat›n alanlar, Allah’u Tealâ zat›na yeminle; And olsunki bunlar›n ahirette nasibleri yoktur. Bunlar nefislerini ne kötü fleye satt›klar›n› ahiret aleminde cehennemi ve o cehennem azab›n› sat›n ald›klar›n› bir bilselerdi. ‹flte sihirlerle u¤raflanlar, fallara bakanlar, fal oklar›yla ve fal ka¤›tlar›yla türlü düzenbaz malzemeleriyle falc›l›k yapanlar, gaipten haber verenler, Allah’›n ayetlerini ayak altlar›na alarak, pisliklere bulaflt›ranlar, böylece sihir yapanlar›n ahiret aleminde yerleri cehennemdir. O ne kötü bir dönüfl yeridir. Böyle zavall› insanlar, dünya hayat›n›n bir kaçkurufluna meylederek, ahiret aleminin ebedi ve sonsuz ›zd›rab›n› sat›n alanlar ahmaklar›n ta kendileridir. Bunlar insan suretine bürünmüfl sürette insan, Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 227 sirette hayvanlar›n ta kendileridir. Çünkü Allah’u Teala ayeti kerimesinde 8/55 Allah kat›nda, yürüyen canl›lar›n en kötüsü kafir olanlard›r. Çünkü onlar iman etmezler. 8/22 Düflünmeyen sa¤›rlar ve dilsizler flüphesiz Allah kat›nda hayvanlardan daha kötü durumdad›rlar. ‹flte bu insanlar geçici az bir dünya nimetleri karfl›s›nda ebedi saadet yurdu yerine, ebedi azap yurdunu sat›n al›rlar. Öyleyse bu durumda bu insanlara kap›l›r, bunlar›n yolunda gidilir mi? Böyle insanlar, kendilerinden bî haber olarak, bütün ahlak mefhumunu ve insanl›k kurallar›n› hiçe sayarak, en flerefli yarat›lan insanlar kalkar hayvanlardan da adi ifllerde bulunurlarsa, böyle insanlara insan gözüyle bak›l›r ve bu insanlar›n laflar› dinlenilir mi? ‹flte bu insanlar dinde ayr›l›¤a düfltüler. Allah’›n ayetlerini hiçe sayarak Allah’a s›rtlar›n› dönerek gaybden haber veriyorlarm›fl gibi fallara bakarak insanlar› yollar›ndan al›koyarak fleytanlara tabi oluyorlar. Allah’u Teala bölyle insanlara ayeti kerimesinde bak ne buyuruyor. 39/46 228 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› De ki; Ey gökleri ve yeri yaratan, gizliyi de aflikar› da bilen Allah! Kullar›n›n aras›nda, ayr›l›¤a düfltükleri fleyin hükmünü ancak sen vereceksin. Bunlar Allah’› b›rak›p flans oklar› fallarla, böyle safsatalar›n kendini bilmiyenlerin pefllerine tak›larak onlara tabi olduklar›nda, yevmi k›yametde o mahkemeyi kübrada, hükmün yaln›zca Allah’u Teala’ya ait oldu¤u o günde, ayetlere s›rt çevirmenin, gaypten haber veriyorum diye fallarla insanlar› kand›ranlar›n ve bu fallara inanarak Allah’a s›rt çevirenlerin, falc›lar›n dediklerine kananlar›n hükmünü Allah verecektir. ‹flte bunlar ebedi cehennemliklerdir. Ey insanlar; Bu geçici dünya aleminde bir imtihanda oldu¤unuzu unutmay›n. Hakiki ve baki yurdumuzun ahiret alemi oldu¤una flüphe etmeyin. Herbirimiz et ve kemik kisvesine bürünerek, kendimizin nas›l bir insan oldu¤unun ›spat› için bu aleme gönderildik. Dünya aleminin bin y›l›, ahiret aleminin bir günü gibidir. Bu durumda bir ömür içersinde, dünyada bir iki saat gibi bir hayat yaflay›fl›m›z içersinde, bu dünya aleminin bir iki saatlik zevki sefas› için, ahiret aleminin ebedi azab›n› sat›n almay›n. Nas›l var oluflunuzu bir ilimle donanm›fl oldu¤unuzu, bunun bir tesadüf eseri bir araya gelerek böyle bir varl›¤›n yarat›lam›yaca¤›n›, bu alemlerin nas›l bir ahenkle yarat›ld›¤›n› tefekkür edecek olursan›z, bu alemlerin bir yarat›c›s› oldu¤unu bilir ve idrak edersiniz. Allah’a karfl› inad›n›z ve kininizin yüzünden nefsinizin ve fleytan›n pefline tak›larak kendinizi helaka sürüklemeyin. F›rsat elinizde can bo¤aza dayanmad› tevbe kap›lar› da kapanmad›. Nezaman emri hak vaki olacak belli de¤il. Bu durumda dön Rabbine. Muhakkak ki alemleri yaratan ve bu alemlerin mutlak sahibi ve mutlak gücü olan Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 229 Allah’› çok ba¤›fllay›c› olarak bulacaks›n. Peygamber s.a.v. Efendimiz hadisi fleriflerinde sizin günahlar›n›z gökteki bulutlara da yükselmifl olsa s›dd›k› kalp ile tevbe etti¤inizde, Allah’u Teala günahlar›n›z› da haseneye tebdil eder buyurmaktad›r. Öyleyse inad›n› k›r. Allah’tan baflka bir ilah daha yok ki sana yard›mda bulunsun. Dünya hayat›nda en ufak bir ›zd›raba mazhar kald›¤›nda, ondan kurtulmak için çareler ararken, ahiret alemine küffar olarak gitti¤inde, orda bu ›zd›rab›na çare bulacak kimseyi bulamazs›n. Çünkü Allah ahiret aleminde rahmetini böyle inkarc› kafirlerin üzerinden kald›racak, bunlar orda yaln›z ve kimsesiz kalacaklard›r. Akl›n› kullan, dön Rabbine ki hayat bulas›n. 230 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› HAD‹SLER ve TASAVVUF‹ AÇIKLAMALAR B‹R HAD‹S-‹ fiER‹F Allah’› yarat›c› bilen, Muhammed’i Peygamber olarak kabul eden, din olarak ‹slam’› seçen kimse iman›n tad›n› ald›. Bu hadisi flerifte belirtilen olay ahde vefad›r, Allah’› bilmektir. Allah’u Teala hazreti Davut Aleyhisselam’a, ya Davut beni nas›l bilirsin dedi¤inde, Hazreti Davut, ya Rab, Zat›n› yarat›c›, nefsimi aciz olarak bilirim diye cevap verdi¤inde, Allah’u Teala, hazreti Davut Aleyhisselam’a, ya Davut flimdi beni bildin buyurur. ‹nsan nefisin aczini bilir, Rabbini da yarat›c› bilirse, kifli marifet nuruna erer. Bu hal insan›n kalbinde huzurla bafllar ve Allah’u Teala’n›n Nur ayeti kerimesinde bize bildirdi¤i flekilde, o kimsenin kalbine nurunu koyar ve o ‹slam’›n zevkini yaflayarak, iman›n tad›n› al›r. Bunu flu ayeti kerimeyle izah edebiliriz. 6/122 Ölü iken dirilen ve kendisine insanlar aras›nda yürüyebilece¤i bir ›fl›ktan alan kimse, karanl›klar içinde kal›p ondan hiç ç›kamayacak durumdaki kimse gibi olur mu? ‹flte kafirler yapt›klar›n› böyle süslü görürler. 8/24 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 231 Ey iman edenler! Hayat verecek fleylere sizi ça¤›rd›¤› zaman, Allah ve Resul’üne uyun. Ve bilin ki, Allah kifli ile onun kalbi aras›na girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaks›n›z. Bu durumda insan hayata kavuflmufltur, hayat bulan bir insan›n nefsi ise ›slah olmufltur, kalbi neflvi neva yani dirilmifltir, nefsini ›slah edemeyen insan ise karanl›klar içinde, hem huzursuzdur, hem de kalbi ölüdür. Kalbi ölü olan bir insandan da Mevla’s› uzak durur. Kulun marifet ermesi, kalbinden masivay› ç›karmak Allah’tan baflka, yarat›lanlara yok olarak bakmakla, kifli marifet nuruna kavuflur ve kendisi de buna kavufltu¤unu hisseder ve bilir. Bir ayeti kerimede; 6/91 (Yahudiler) Allah’› gere¤i gibi tan›mad›lar. Çünkü Allah hiçbir beflere birfley indirmedi dediler. De ki; öyle ise Musa’n›n insanlara bir nur ve hidayet olarak getirdi¤i kitab› kim indirdi? Siz onu ka¤›tlara yaz›p (istedi¤inizi) aç›kl›yor, ço¤unu da gizliyorsunuz. Sizin de atalar›n›z›n da bilmedi¤i fleyler (Kur’an’da) size ö¤retilmifltir. (Resulüm) sen Allah de, sonra onlar› b›rak, dald›klar› batakl›klarda oynaya dursunlar! ‹flte bu manada kifli, Allah’a bu flekilde teslim olursa, o marifet nuruna ermifl, kalbi hayat bulmufl, Allah’u Teala’n›n veli kullar› aras›na girmifltir. Onlar›n kalpleri Allah’u Teala’n›n tecel- 232 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› lisinin karargah›d›r. Bizlere düflen vazife bu s›rlara fazla dalmadan, kalplerimizi kötülüklerden temizlememizdir. Kitab›m›z›n bafl›nda elesti bi rabbiküm den bahsederken bir hadisi fleriften bahsettik. Allah ruhlar› alaca karanl›kta yaratt›, onlara nurunda bir fleyler saçt›. O nurdan alan yolunu buldu, o nurdan alamayan yolunu flafl›rd› azd›. Hadisi flerifini k›smen açt›k. Bu nur sahipleri elesti bi rabbikum hitab›nda, Allah’u Teala ben sizin Rabbinizim dedi¤inde, Allah’u Teala’ya güzel bir ahit verenlerin kalblerine Allah’u Teala bu nuru yerleflir ve kifli bu alemleri kalbindeki nuruyla görür ve hayata bak›fl aç›s› de¤iflir. Bu durumda di¤er insanlarla hayata bak›fl aç›s› farkl›d›r. Çünkü bu nur sahibi insan kötülüklerden uzak, hep hakk›n varl›¤›n›, do¤ruyu, iyiyi ve güzeli görür. Kalbine bat›l ifllemez ve o kimsede bat›l yerleflemez. Çünkü ondaki bu nur, bir ›fl›¤›n gecenin karanl›¤›n› delip, etraf›n› ayd›nlatt›¤› gibi, bu nur da bu insan›n kalbini öylece ayd›nlat›r. Hakk› bat›ldan ay›r›r ve yok eder. 24/35 Allah göklerin ve yerin nurudur. O’nun nurunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. O lamba kristal bir Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 233 fanus içindedir. O fanusta sanki inciye benzer bir y›ld›z gibidir ki, ona do¤unun ve bat›n›n gölgesi düflmez. Sanki, zeytinden (ç›kan ya¤dan) tutuflturulur. Onun ya¤›, neredeyse, kendisine atefl de¤mese dahi ›fl›k verir. (Bu) nur üstüne nurdur. Allah dileyeni nuruna erifltirir. Allah insanlara (iflte böyle) temsiller getirir. Allah her fleyi bilir. ‹flte bu ayeti kerime anlatt›klar›m›z›n delili ve ›spat›d›r. Kalbi diri olanlar ve hak hayranl›¤›na dalanlar Allah’u Teala’dan baflka bir fley düflünmez olurlar. Ruhun Allah’u Teala’y› tefekkür etmesiyle kifli, Rabbine yönelir. Her yönden kesilir. Bilen, ifliten ve gören Allah’la beraber olur. Arif olanlar yaln›zca, Allah’u Teala’n›n ilmiyle u¤rafl›r. Bu ilim Bat›ni ilim dedi¤imiz ilimdir. Hocas› bizatihi Allah’u Teala’d›r. Burada Kuddisi Baban›n bir beyti akl›ma geliyor. Sülük ahvalini salik yola gidip gelenden sor E¤er gavvas olam dersen bu deryaya dalandan sor Tarikat s›rr›n› sorma muhaddisten müderristen Hakikat ilmini ders hüdas›ndan alandan sor Bilmez ehli zahir ehli bat›n bildi¤in zinhar Sorar isen an› aynel yakîn hakk› bilenden sor Bu bir ilmi ledünnü kimi bilen demez diyen bilmez Bilir arif bu ilmi kim yürü an› menenden sor ‹flte bu insanlar da Kur’an-› Kerim’in ayetlerini, Allah’u Teala’n›n bildirdi¤i kadar› ile, mana mana yaflarlar ve onunla hükümlenirler. ‹nsanlar bu gibi kiflilere bakt›¤›nda, bunlar cahildir 234 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› der, fakat bu insanlar onlara ald›rmazlar, devaml› Allah’u Teala’ya karfl› bir hayranl›k duyarlar. Yine insanlar bunlara deli derler, fakat arif olanlar Allah sevgisini bildi¤inden, bunlar›n laflar›n› kale almazlar. O insan bilir ki Allah’u Teala bütün haline vak›ft›r. Bir ayeti kerimesinde Allah’u Teala (Biz sizin kalplerinizin esrar›n› biliriz) Yine bir ayeti kerimesinde de Allah’u Teala (biz size flah damar›n›zdan da yak›n›z) buyurmaktad›r. Bu ayeti kerimeleri evvelki derslerimizde açt›¤›m›z için buraya koymuyoruz. Bu bak›mdan arif insanlar nefsini hakk›n varl›¤›n›n karfl›s›nda yok etmifltir. O bazen çok büyük görünür, kelamlar›ndan insanlar istifade eder, bazen de onu küçük görürler, çünkü arif insan varl›¤›n sahibi Allah oldu¤unu bilir. Övünmek ve gurur nefsin ve fleytan›n tuzaklar›ndan oldu¤undan, arif olan bu hasletlerden uzak durur. Bu bak›mdan bu insanlar bu gibi hasletlerden uzak olduklar›ndan böyle insanlar› küçük görürler. E¤er insan Allah’u Teala’ya karfl› tam irfan, sahibi olabilse, kifli bu halden sonra bilgisizli¤e ve cehalete bir daha dönmez ve bu kiflinin ça¤r›s›ndan da¤lar yerinden oynar. Allah’u Teala’n›n varl›¤› sonsuzdur. 57/3 O ilktir, sondur, zahirdir, bat›nd›r. O, herfleyi bilendir. Marifete eren bir insana, marifetin sonuna ulaflt› denemez ve Allah’u Teala’n›n marifetine eren bir insan da hep ayn› yoldan giderek, Allah’u Teala’ya vuslat olur denemez. Çünkü yukar›daki ayeti kerimeye göre, Allah’u Teala sonsuz olup, ona vas›l olacak Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 235 olan yollar da çeflitli çeflitlidir. Marifet Allah’u Teala’yla ünsiyet içinde, kalbin uçufludur. Marifet kalpden tüm kötülükleri ç›kar›p, kötü sözlere karfl› olanlar içindir. Marifet hakdan gayriyi kalbinden ç›kar›p, hakk› yerlefltirenler içindir. Ve marifete bofl laflar› b›rak›p, hakk›n zikriyle meflgul olanlar erebilir. Marifetin ikinci k›sm› ise büyük veliler zümresidir. Allah’u Teala’ya vuslat iki yoldand›r. 1. ‹steyen 2. ‹stenen ‹steyen ahdi nispetinde Allah’u Teala’y› mülk aleminde çal›flarak arayan, ona yönelen ve bir emek karfl›l›¤› vas›l olan. ‹stenen yine ahdi nispetinde, ahiret aleminde Allah’u Teala’ya verdi¤i ahdin büyüklü¤ünden, Allah’u Teala’y› teklemesinden ve Rabbimize ifltiyak›ndan dolay›, Allah’u Teala ona mülk aleminde ahdinin tamamlanmas› için olaylar yarat›r ve bu insanlar, verdi¤i ahde ulaflabilmesi için, her yönden kesilir. Yaln›z Allah’u Teala’y› bilirler. Bunlar her halükârda, verilene de¤il, as›l onu vereni görür, ona yönelirler. Bu büyük bir makamd›r, Kur’an-› Kerim’de 9/129 (Ey Muhammed!) Yüz çevirirlerse de ki: Allah bana yeter. O’ndan baflka ilah yoktur. Ben sadece O’na güvenip dayan›r›m. O 236 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› yüce arfl›n sahibidir. ‹flte bu gibi büyük zatlar, her türlü yönden kesilerek Allah’u Teala’ya rücu ederler. Allah’tan baflkas›n› görmez, tüm olaylar› Allah’u Teala’n›n murad›na ba¤larlar. Kendi kaderi içinde Allah’u Teala’dan gelene boyun e¤er ve flükreder. Böyle insanlar› ne varl›k sevindirir, ne yokluk erindirir, ne de Allah’tan uzaklaflt›r›r. Her iki halde de flükreder, Allah’u Teala’n›n kendisinden hoflnut olmas›n› arzular. fiu geçici dünya hayat›n›n bir rüyadan uyan›r gibi kaybolaca¤› zaman› çok iyi bilir ve iflini ahiret alemine göre ayarlar. ‹flte Allah’u Teala bu gibi insanlar› zat›n›n tecellisi için seçmifl ve onlara vermifl oldu¤u nimetleri yarat›lm›fllar›n hiç birine vermemifltir. Bunlar›n hallerine di¤er insanlar muttali olamaz. ‹nsanlar marifeti kendi f›tratlar›na göre anlarlar. 1. Gaffar olan Allah’›n birli¤ini bilmek 2. Kur’an-› kerim’deki manaya göre mezid (yani ayetlerin s›rr›na vak›f olma) haliyle bilmekdir. ‹flte marifet budur. Buna kolay kolay kimse vak›f olamaz. fiayet Allah’u Teala’ da nasip ederse kimse de bir fley diyemez. ‹flte hakiki marifet budur. Böyle insanlar çok azd›r, bu da marifet içinde hakikat ve hakikat içinde s›rd›r. ALLAHIM Sen bakar isen yüzüme Alem yüzünü döndürse ne gam Allah’›m Gönlümde muhabbet gülün aç›nca Alemin gülü solsa ne gam Allah’›m Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 237 ‹stenmesem de kovsalar beni Yitirsem akl›m› olsam da deli Bir kez kulum diye ça¤›rsan beni Baflka ses duymasam da ne gam Allah’›m Verebilsem yolunda bu can› Mezar bulunmasa gömmeye teni ‹stersen nar›nda yaksan beni Gül bahçesi olur ateflin, ne gam Allah’›m Allah’u Teala; bizleri mümin ve müminat›, iki cihan serveri hazreti Muhammed s.a.v. Efendimizin flefaatlerine nail eylesin. 238 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› B‹R HAD‹S‹ fiER‹F ÖLMEDEN EVVEL ÖLMEK Kitab›m›zdan ö¤rendi¤imiz bilgilere göre, insanlar bu mülk alemine, kendilerini Allah’u Teala’ya karfl› verdi¤i ahdin senaryosunu oynamaya geldiler. Ahdimizi de, nas›l verdi¤imizi bilmedi¤imiz için, bizler Allah’u Teala’n›n, bize gösterdi¤i yolda gider, O’nun emirlerini yerine getirmeye bafllar, Allah’u Teala’n›n bu dünya hayat›nda varl›¤›n› hisseder, zat›n› görmedi¤imiz Rabb›m›za g›yaben inan›r ve onu bilir, dediklerini yaparsak, Allah’u Teala’da bizleri her iki cihanda da mükafatland›r›r. Mülk alemindeki mükafatlar› say›lamad›¤› gibi, ahiret aleminde verecek olan nimetleri de dünya alemindeki nimetlerine benzemez. Allah’u Teala (kalperinizin en ücra köflesinde olan arzu ve iste¤inizi, biz biliriz, onun için isteyin, biz azimüflan size icabet edeyim), buyurmaktad›r. Akl›m›za flöyle bir soru gelebilir, peki Allah’u Teala benim iste¤imi, bilmesine ra¤men, benim iste¤imi bana niçin vermiyor? Allah’u Teala cimri de¤ildir ki, bizim istedi¤imizi bize vermesin. Bizim düflündü¤ümüz gibi olmufl olsayd› Allah’u Teala s›fatlan›rd›. Bizi Allah’u Teala zat›n›n bilinmesi için yaratd›. Bu bak›mdan insan aczini bilerek, Allah’u Teala’dan istedi¤inde, Allah’u Teala insan›n Allah’u Teala’ya el aç›p, zat›ndan istedi¤inde ona ayr›ca bir de sevap verir. Allah’u Teala’n›n üzerimizdeki nimetlerini anlatmakla ne kitaplara s›¤d›rabiliriz, ne de tahayyül edebiliriz. Çünkü Rabbimiz dünyaya merhametinin yüzde birini indirdi. Yüzde doksan dokuzunu zat›na ay›rd› ve yevmi k›yamette kullar›n› o rahmtiyle yarg›l›yacakt›r. fiimdi böyle merhametli, af edici, bizi Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 239 seven Allah’u Teala’n›n huzuruna kendi nefsi ve arzular›m›zla, yani Allah’u Teala’ya isyan›m›zla gitmemiz, biz insanlara yak›fl›r m›? ‹flte bundan haya eden ve utanan insan, Allah’u Teala’n›n bunca nimetlerine karfl› flükrünü eda edip, Allah’u Teala’ya yöneldi¤inde, Allah’u Teala da dünyadayken onu zat›na yönlendirir. O insan›n kalbine evvela nurunu koyar ve hakk› gösterir, do¤ruyu ve bat›l› ay›rt edecek bir ilim bahfleder. 24/354 Allah, göklerin ve yerin ayd›nlat›c›s›d›r. Müminin kalbinde nurunun s›fat›, sanki bir hücre ki, içinde bir lamba var, lamda cam bir muhafaza içinde. O cam muhafaza sanki incimsi bir y›ld›z. Bu lamba Güneflin do¤uflunda ve bat›fl›nda gölge düflmeyen mübarek bir zeytin a¤ac›n›n ya¤›ndan tutuflturulur. Bu öyle bir ya¤d›r ki nerdeyse atefl dokunmasa da ayd›nl›k verecek. Bu ayd›nl›k nur üstüne nurdur. Allah diledi¤i kimseyi nuruna kavuflturur. Allah insanlara böyle misaller verir, Allah her fleyi bilir. Allah’u Teala bu ayeti kerimesiyle, bunlar› mükafatland›r›r. fiimdi bu ayeti kerimenin manas›n› biraz açal›m. Dersimizle ilgilidir. Bu ayeti kerimeyi biraz açt›kdan sonra yine dersimize dönelim. Allah, göklerin ve yerin ayd›nlat›c›s›d›r. Bu ayetin manas›; Allah’u Teala ilmiyle kainat› yaratmas›, varl›klar› ilmiyle takdir etti¤i güne kadar, mukadderat›n› vuku buldurmas›d›r. 240 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› E¤er Allah’u Teala’n›n yaratt›klar›nda, bir eksiklik olsayd›, bütün kainat alt üstü olur, hayat denen nesne olmad›¤› gibi, bütün bu alemlerin düzenleri de bozulur, bu yarat›lm›fllar yerlerinde bulunmazlard›. Allah’u Teala bizlere; Yerlere ve göklere nazar etmemizi, (bakmam›z›) tefekkür etmemizi buyurmaktad›r. Bu alemleri bir biri etraf›nda, bir nizam ve intizam içinde yaratd›¤›n›, Allah’u Teala’n›n, kudretinin varl›¤›n› ve bize yerlerde ve göklerde, ilmiyle ›fl›k tuttu¤unu, kastedmektedir. ‹flte bu tefekkürle, Allah’u Teala’n›n varl›¤›n›, kendi kalbinde yaflatan insana, Allah’u Teala nurunu ihsan eder. Zaten di¤er derslerimizde de dedik ki, mümin nefsi mutmainneye ç›km›fl, Rabimizin cemaliyle müflerref olmufl olan kimsedir. Burada da zaten Allah’u Teala, müminin s›fat›n› anlatmaktad›r. Yine El Fecr suresinin 27-28-29-30 uncu ayeti kerimesinde de mümine hitap ediyor. Ey mutmain olmufl nefis Rabbin senden sen de Rabbinden raz› olarak gir kullar›m›n aras›na, gir cennetime buyurmaktad›r. 89/27 89/28 Ey mutmain olmufl nefis 89/29 Sen Ondan hoflnut O’da senden hoflnut olarak Rab’bine dön 89/30 (Seçkin) kullar›m›n aras›na kat›l Ve cennetime gir. Demek ki yaflam›m›z halinde, insan› kamil olabilmemiz için mutmain nefse ç›kmam›z flartd›r. ‹flte böyle Rabbine yönelmifl insanlar, beden alemiyle insanlar aras›nda yaflar, lakin kalben Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 241 Allah’u Teala’yla olur. ‹flte, böyle insanlar›n kalbine Allah’u Teala nurunu koyar. Bu nur sanki bir hücre ki, içinde lamba var ve zeytin ya¤›ndan tutuflturulmufl, incimsi bir lamba gibidir. Bu lambay› flöyle de gösterebiliriz. Çocuklar›n oynad›¤› bir cam bilye vard›r ve bu cam bilyenin içinde rengarenk y›ld›z fleklinde çizgiler vard›r, bu çizgiler, zeytin ya¤› yand›¤›nda verdi¤i yeflilimsi parlakl›kla c›v›l c›v›l ›fl›ldar. ‹flte insan gözünü yumdu¤unda, Allah’u Teala’n›n nuru bu flekilde kalb aleminde karfl›s›na ç›kar. O kiflinin gözü aç›kken gördü¤ü gibi, gözünü kapatt›¤›nda, o nur kiflinin karfl›s›na c›v›l c›v›l ›fl›ldar. ‹flte çocuklar›n oynad›¤› cam bilye gibi, yeflilimsi tatl› bir nur huzmesi insan kalbinde oldu¤u müddetce güneflin do¤uflunda ve bat›fl›nda, burda güneflin do¤uflu ve bat›fl›nda dedi¤i o insan kalbine ne zahiri ilmin gölgesi ne de bat›l›n kendisi düfler. Güneflin do¤uflunu ve bat›fl›n› biraz daha açmak gerekirse; fiark Güneflin do¤ufl yeridir. Garb da Güneflin batt›¤› yerdir. Güneflin do¤uflunu, umuma flamil, zahiren mezahir, bütün varl›klar› ayd›nlatacak, zahir ilmi, Güneflin bat›fl› ise, insanlara asl› astar› olmayanlar›n, ilim diye verilmesiyle, bât›l› insanlara ilim diye vermeleridir. Günefl bir cisme vurdu¤unda, bir gölge meydana getirir. Günefli temsilen hakikat ilmine benzetecek olursak, zahir ilim, güneflin vurdu¤u cismin gölgesidir. Allah’u Teala’n›n yetifltirdikleri ümmî olan kimseler ise bat›n ilmi alanlard›r. Bunlar maneviyatta gördükleri, Kur’an-› Kerim’deki ayetlerin direk olarak manalar›d›r. ‹flte bunlar Kur’an dili olan insanlard›r. Hayatlar›n› Kur’an-a göre tanzim ederler. Allah’u Teala’dan baflka hiçbir varl›¤a bakmaz ve hiçbir yarat›lm›flda bunlar› etkilemez. ‹flte kalplerinde nur bulunan böyle insanlara yani o nura, hiçbir gölge düflmez. ‹flte Rabbimiz, bu gibi zatlar› bize haber vermektedir. ‹flte bu ayd›nl›k, nur üstüne nurdur. Yani Güneflin ›fl›nlar›n› 242 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› zahir ilme benzetti¤imizde bunun bir nur oldu¤unu, lakin zat›na yaklaflmak için nefsini kemale erdirmifl ve nefs mücadelesi yaparak nefsine hakimiyet kuran insana da, Allah’u Teala, baflar›s›ndan ötürü, kalbine ayr›ca koydu¤u bu nura, nur üstüne nur diye bildirmektedir. Allah’u Teala zat›na yaklaflmak isteyenlere bu nurunu verir ve onlar›n ilimlerine ne zahirin gölgesi nede bat›l›n gölgesi düfler. Allah’u Teala, yaratt›klar›n› hakk›yla bilen, ilmiyle yaratan, tüm varl›klar›n mutlak sahibi ve hakimidir. Bu ayeti kerimeden anlad›¤›m›z gibi, buna lay›k olmaya çal›flan insan, art›k kendi nefsinden geçmifl, s›rf Allah’u Teala’n›n r›zas›n› kazanmak için u¤rafl›rken, Allah’u Teala da buna baz› kolayl›klar ihsan eder. Ne gibi? Beden alemiyle insanlar as›nda yaflarken, çal›flmas›nda, veya meflguliyetinden ötürü, sorumlu olduklar› insanlara karfl›, sanki, aralar›nda bir perde varm›fl gibi, görüntüler has›l olur. ‹nsanlar onu görür konuflurlar lakin, sanki tüm varl›klar ona karfl› hissiz ve duyars›zd›rlar. Alacakl›s› görse sanki alaca¤›ndan bihaber, ona karfl› lakaytt›r. Dünyan›n hiçbir elem ve kederi, ona dokunamaz, bütün iflleri bir nizam içinde devam eder, hiçbir kimse onu rahats›z edemez. Bu durumda insan kendinden flüphelenir. Ben ölümüyüm diri miyim der. ‹flte Allah’u Teala zat›na yaklaflmak isteyene, bu hasletleri vererek, onu hiçbir kimseye rahats›z ettirmeden, ulaflaca¤› makama ç›kabilmesi için f›rsatlar verir. Bu insan bu durumda, yani yaflam durumunda, ölümü ve ölüm ötesi alemi tatm›flt›r. ‹nsan öldükten sonra mümkün olsa da, ölen kifliye mülk alemini gösterseler, dünyada yap›lan ifllere müdahale etmek istese de, ona ne eli ne de gücü yeter. Dünyada yaflananlara bir seyirci kald›¤› gibi, bunun da aksi, Allah’u Teala’ya Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 243 yaklaflacak ve o yolda ilerleyecek insana da, hiçbir insan müdahalede bulunamaz. Allah’u Teala onu her yönden kuflatm›flt›r. Yorgun bir insan›n uykuda olup dinlenmesi için yatt›¤›nda, bir ziyaretçisi gelip onunla konuflmak istedi¤inde, evindeki yak›nlar› o çok yorgun, yat›p istirahat etti, mümkünse uyand›ktan sonra buyurun der. Allah’u Teala da o uykudaki insan gibi, nefsin seyrini tamamlayan o insan›, bulundu¤u ahvalden uyand›racak veya uzaklaflt›racak, huzursuzluk verecek ve kalbine bunal›m verecek, olaylardan onu uzak tutar. Bu kimse bu durumdayken, kendine geldi¤ine, aylar geçmifl ve o da varaca¤› yere varm›fl ve olan olmufltur. ‹flte Peygamber efendimizin hadisi flerifi, bize bu makam› yaflamam›z için bu haz ve lezzetlere eriflmemiz için, ölmeden evvel ölümün nas›l oldu¤unu bizlere hadisleriyle anlatmaya çal›flmaktad›r. ‹slam bafll› bafl›na bir alem, bir dünya, bir hayat, ve bir varl›kt›r. ‹slam’›n hasletini saymakla bitiremeyiz, ama Müslümanl›¤a düflman olanlar, ona cephe alanlar ve Müslüman’›m deyip de, ‹slam’›n hiçbir flart›n› yerin getirmeyenler, elbetteki ‹slam’›n bu huzur veren alemini tatmam›fl, varl›¤›na eriflememifl olanlard›r. ‹slam’›n, baz› hasletleri içinde kalarak, dar bir çerçeve görüflüyle, ‹slam› akl›na s›¤d›rarak flumullendirmeye çal›flanlar ve buna da ben ‹slam’›m diyenler, sonra kendi kafas›na göre flumullendirdi¤i olaylarda, eksiklik görüp ‹slam’› hakir görenler islam›n tad›n› almam›flt›r. ‹flte ey insan! ‹slam’dan ç›kanlar hep böyle ç›k›yorlar, ‹slamiyeti iyi ö¤ren, hayat›n›n ve neslinin gelece¤i buna ba¤l›. Sana iki cihanda da ›fl›k tutacak olan bu varl›¤›na sahip ç›k ki, ‹slam’›n huzuruna kavuflas›n. Peygamber efendimiz bir hadisi fleriflerinde, 244 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› onlar bizdeki huzuru bilmifl olsalard›, bizlerden bu huzuru almak için harp ederlerdi buyurmaktad›r. Bu hadisi flerifi biraz açacak olursak; Peygamber s.a.v. efendimiz kalbdeki huzurdan bahsetmektedir. Resulü ekrem ve nebiyyi muhterem Peygamber s.a.v. Efendimiz bize, her fleyin sahibi olan Allah’u Teala’ya teslim olmam›z›, Allah’u Teala’dan gelen bütün olaylar›n, Allah’u Teala’n›n bir murad›, olaca¤›n önüne geçemeyece¤imizi, bize bir imtihan için bu musibetlerin veya sururun verildi¤ini, hayr›n ve flerrin, Allah’u Teala’dan geldi¤ini bilip, ona göre ona teslim olup, Ya Rab! benim yarat›c›m oldu¤un gibi, alemlerin de yarat›c›s›s›n, Sen bizlere zulüm murat etmezsin, muhakkak hakk›mda bir hay›r var ki bunu bana verdin. Ben senden gelen her fley raz›y›m. Allah’›m yeter ki sen de benden raz› ol deyip, kendi varl›¤›n› alemlerin yarat›c›s›na teslim eden insan›n, bu dünyan›n gam ve kasaveti art›k o kimseyi etkilemez. O Allah’u Teala’n›n buyurdu¤u gibi, dünyevi ve uhrevi vazifelerini yerine getirirken, Allah’u Teala taraf›ndan dokunan, hay›r ve fler’den, katiyen etkilenmez. O flah›s hep Rabbinin kendisinden raz› olmas› için, Allah’u Teala’ya niyazda bulunur. ‹flte bun insan insan› kamil, iflte bu insan huzur doludur ve hayat doludur. Bu insan Mevlana hazretlerinin buyurdu¤u gibi Günefl gibi ol, sular gibi ol, toprak gibi ol, dedi¤i insand›r. Her gitti¤i yere hayat götürür. ‹flte ey o¤ul! ‹slam budur, böyle olamazsak da olmaya çal›flmam›z, bize Allah indinde büyük mükafatlara ve ecirlere sebep olur. Bir darb› meseldir. Kar›ncay› yolculuk yaparken görüyorlar ve soruyorlar, yolculu¤un ne tarafa, kar›nca da cevap veriyor, Hicaz’a, Mekke’ye gidiyorum diyor. Kar›ncaya soranlar, sen delirdin mi, o yollar› nas›l aflacaks›n. O yollarda çöller Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 245 var, da¤lar ve kayalar var, bu halinle bunu nas›l baflaracaks›n dediklerinde, kar›ncan›n cevab› net ve kesin olur. Oraya ulaflamazsam da, o yolda da ölemez miyim, der. ‹flte ‹slam’›n huzurunu alan, ölmeden evvel ölüm ötelerini seyreden, varl›¤›n› Allah’a, alemlerin sahibine teslim eden insan, bunun gibidir. Allah’u Teala cümlemize güzel bir idrak ve hakk› anlamay› nasip eylesin. B‹R HAD‹S‹ fiER‹F Kardefline yard›m et, o ister zalim, isterse mazlum olsun. Peygamber efendimiz bir mescitte otururken bu hadisi flerifi söyleyince sahabeden biri ya Resulallah mazluma yard›m edelim de, zalime nas›l yard›m edelim deyince, Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) zalimin kötülü¤ünü önlemek, ona yard›md›r buyurmufltur. Bu hadisi flerife bir bakacak olursak, bize zalimin kötülü¤ünü önlettiren Peygamber s.a.v. efendimiz, kardeflin kardefle yard›m›n›n önemini nas›lda dile getiriyor. Kur’an-› kerim’de Allah’u Teala, Müslüman insanlar birbirlerinin kardeflidirler buyurmaktad›r. Müslüman’›n Müslüman’a yard›m›n› önerdi¤i gibi, as›l yard›m yap›lacak insan›n kendi nefsinin oldu¤una da iflaret edilmektedir. Çünkü insan kendi nefsini islah edemezse kardefline olan sevgisi ve ba¤› azal›r, bencil bir insan durumuna düfler. fiimdi insan kendi nefsine nas›l yard›m etmelidir. Allah yolunda ilerlemek isteyen insan, nefsinle mücadele etmesini bilecek. fieri hükümler içersinde, nefsinin kötü taraflar›n› islah ederek yükselmeye bafll›yacak. ‹nsan nefsi halini daha evvel yazm›flt›k burda da k›saca geçmekte yarar var. ‹nsan nefsinin yedi hali vard›r. 246 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 1- Nefsi emmare. 2- Nefsi levvame 3- Nefsi mülhime. 4- Nefsi mutmainne. 5- Nefsi raziye. 6- Nefsi marziyye. 7- Nefsi safiye ‹flte insan nefsindeki kötülükleri temizledi¤i an derece derece yükselir. ve bu hadisi flerifteki manan›n s›rr›na vak›f olur. Kemale ermifl olan bir nefis, flu dört nesne aras›nda kendisini dolafl›r olarak bulur. 1.fievk 2.Muhabbet 3.Korku 4.Rucu 1. Allah’u Teala’n›n yolunda ilerlerken evvela insan bir flevke kap›l›r ve bu flevkin neticesi insan Allah’u Teala’ya afl›k olur. Kendini bu afl›r› sevgiden kurtaramaz. 2. Muhabbet ahvalinde insan Allah’u Teala’ya devaml› ihtiyac›n› arz ederek, bir acziyet içersinde Allah’u Teala’dan Allah’u Tealan›n Zat›n›n yak›nl›¤›n› isteme içersindedir. 3. Korku ahvali geldi¤inde insan bir heyecan içine girer. Allah’u Teala’n›n azameti karfl›s›nda, ölümü ve ölüm ötesi alemi düflünerek, mahkemeyi kübrada Allah’u Teala’n›n karfl›s›nda, kendini hissederek, Allah’u Teala’ya verece¤i hesab› düflündü¤ünde, ak›l uçuran bir korkuya kap›larak, Allah’u Teala’n›n emir ve yasaklar›na s›k› s›k›ya sar›l›r. 3. Rucu halinde ise insan, devaml› Allah’u Teala’ya yalvarma halindedir. Bu makama yükselen insanlara, Allah’u Teala bir ayetikerimesinde, 5/83 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 247 Peygambere indirileni dinledikleri zaman hakk› anlad›klar›ndan ötürü gözlerinin yaflla dolup bofland›¤›n› görürsün, onlar flöyle derler ey Rabbimiz iman ettik, flimdi bizi flahadet getirenlerle beraber yaz. 24/37 Nice erkekler ve er kifliler vard›k ki ne bir ticaret ne de bir al›fl verifl Allah’› anmaktan, namaz› gere¤i üzere k›lmaktan ve zekat vermekten kendilerini al› koymaz. Onlar bir günden korkarlar ki, o günde kalple ve gözler korkudan halden hale döner k›vran›r. ‹flte irfan sahibi insanlar, ifllerini Allah için tutup iflin hakikatine göre hareket ederler. Bu gibi insanlar konufltu¤unda, Rabb›n›n ayetlerinden bahseder ve dili Rabb›n› zikreder. Allah’u Teala bir ayeti kerimesinde, kifli bildi¤iyle amel ederse, bilmedi¤ini de ben ö¤retirim, buyurdu¤unda, böyle insanlar›n hal ve ahvali Rabb›n› anmak olur, bildi¤inle amel eder, bilmediklerini de Allahu teala ö¤retir. Bu durumda Allah’u Teala bunlar›n kalblerine ilmini yerlefltirir. Bunlar iç alemleri Allah’›n ilmiyle dolup taflar. Bu bak›mdan onlara gelecek olan bela ve musibetlere bunlar›n sineleri aç›k olur, bu ilim ve flevkle kaynayan kalp, p›narlar›n ça¤lay›fl› gibi coflar, o musibet ve belalar ise, böyle zatlar›n sinelerinde Allah aflk›ndan kaybolur gider. Kalbin ilim ve Allah flevkiyle coflmas›, bu insanlar› Allah’u Teala’n›n tefekkürüne yönelterek, ulvi düflüncelere dald›r›r. Mülk aleminde varl›¤a de¤il, mülkteki varl›k, onu yoktan var edenin o 248 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› yaratan›n kudretini görmeye vesile k›lar. Bu durumda Allah’u Teala’n›n, kainattan ari olmay›p, her an bir kölenin efendisinin nefesini boynunda hissetti¤i gibi, kendini bir köle, varl›¤›n›n acziyeti içinde, Allah’u Teala’ya teslim etmesiyle, ebedi olan Allah’u Teala’yla ünsiyet kurar. O’nunla baki kalaca¤›ndan, kendilerini her halükarda hür hissederler. Bunlar varl›¤a bakmad›klar› için, dünya kendilerin zengin, dünyadan kalben tecrit olduklar›ndan da, kendilerini yoksun görürler. Fakr durumuna gelirler. Fakr›n manas› (Dünyan›n mal› kendilerinde olsa da onlar o mal›n sahibini bilir ve mal› sahibine teslim etmekle fakr durumuna gelirlerki bu mertebe büyük bir mertebedir). Art›k o insan hakk›nda ne düflürsen düflün o insan› etkilemez. Mesela o insan aziz, maruf, karip, makbul, haz›r, a¤layan ve gülendir. Bunlar d›fl görünümleriyle halk ile beraber, iç alemleriyle de Allah’u Teala’yla beraberdirler. Allah’u Teala, kullar›ndan birinin iç alemine tecelli etti¤inde, ondan gaflet perdesi kalkar ve bu insan flu üç halden birine vak›f olur. 1. Alim olur, manevi ilmi alarak Allah’u Teala’n›n kullar›n› irflada memur olur, bu en büyük makamd›r. 2. Lal olur, hiçbir fley diyemez ve konuflmaz, bir hayret ve dehflet içindedir. 3. ‹nsanlar aras›ndan çekilerek sakl› durur. Allah’u Teala’n›n perdesi onu halktan saklar. Ona verdi¤i hasletlerden kifli örtülü kal›r ve Allah’u Teala sevdi¤ini halktan bu flekilde sakl› tutar. Marifet ehlinin dünya halk›ndan gizlenmesi, ahiret örtüsü Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 249 ile olur. Onlar ahiret ehlinden de dünya perdesi ile gizlidir. Böylece bu zatlar› ne dünya ehli tan›r, ne de ahiret ehli. Onlar yeryüzünde Allah’u Teala’n›n süsleridir ve yeryüzünde Allah’u Teala’n›n ziynetleridir. Bu gibi insanlar› yaln›zca Allah’u Teala bilir ve bunlar Allah kat›nda k›ymetli ve de¤erlidirler. Rivayete göre Allah’u Teala, Hazreti Davut’a vahyi esnas›nda Ya Davut sevgililerim kubbelerim alt›ndad›rlar. Onlar› ancak sevdiklerim bilirler. Sevgililerime saadetler olsun, dostlar›ma mübarek olsun. Bu bak›mdan Peygamber Efendimizin de nurundan bir zerre görünseydi, halk›n bafllang›c› olan ser’adan halk›n bitimi olan arfla kadar her fley yanard›. Bir arifin arif olabilmesi için, bir çok flartlara ihtiyaç vard›r, bunlardan baz›lar›: 1. ‹rfan sahibi olan, veya olmak isteyen ruhani duyguyla nefsani duygu aras›ndaki fark› hissetmelidir. 2. Dünyaya olan arzu ile, ahirete olan arzu aç›kça seçilebilmelidir. 3.Yap›lan herhangi bir ifl, yüce ve süfli duygulardan hangisine ba¤l› oldu¤u anlafl›lm›fl olmal›d›r. Bu yollar›n s›rr›na ermek, hakk› zikir, sonra hakk›n zikriyle zikir, sonra flükür, sonra hakk›n flükrüyle flükürdür. Zikir ve zikrin zikrinden gaye insan üç basamakla Allah’u Teala’ya vas›l olur; 1. Ak›l bine¤i 2. ‹man bine¤i 3. Ruhun bine¤i Ak›l bine¤iyle insan Rabb›n› zikreder, sonra zikir kalbe 250 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› inerse, iman kuvvetleflir, zikrin hakikatine geçer ve bu iman bine¤iyle zikre devam ederse, takva ile süslenirse zikrin zikrine geçer. Yani bizatihi Allah’u Teala’n›n kalbde tecellisi ile bu kifli Rabb›n› kalben görerek zikreder ki, bu zikrin zikridir. fiükür yine ak›l ile, Allah’u Teala’dan gelene hamd etmektir. Yukar›daki manada kalbde zikre geçildi¤inde, yine ak›l ötesi ruhani varl›¤›yla, Rabb›n› bilinçli olarak, varl›¤› karfl›s›na ondan gelene r›za göstererek flükretmek, bu da flükrün flükrüdür. ‹mam Abdullah bin Abbas flöyle anlat›yor: Bize gelen bir habere göre ‹sa (a.s) ve Yahya (a.s) yolda yürüyorlard›. Yahya (a.s) önüne aniden bir kad›n ç›kt› ve bu kad›na omuzu dokundu bunu gören ‹sa (a.s) ona bakt› ve flöyle dedi. Teyze o¤lu, bugün bir günah iflledin, hem de çok büyük bir günah. Bunun üzerine Yahya aleyhisselam dedi ki: Nedir o günah, Diye sordu, ‹sa(a.s) da flöyle dedi: fiimdi bir kad›na omuzun dokundu ya. Bunu duyunca hayretle Yahya (a.s) flöyle dedi: Allah ad›na and içerim ki bunun fark›nda de¤ilim. ‹sa (a.s) hayretle flöyle dedi: Sübhanallah, sen benimlesin, kalbin ruhun nerede, Allah kat›nda ya ‹sa, dedi ve devam etti; E¤er kalbim Allah’tan baflka Cibril de dahil olmak üzere, befler olarak dalg›nl›k ve eksiklik s›fat› hariç, bilinçli olarak herhangi bir fleyle meflgul olursa, isterse bir an için olsun katiyen irfan sahibi de¤ilim. Kifli, irfan sahibi olabilmesi için, nefsine hakim olup, onu emri alt›na almas›d›r. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 251 ‹nsan dosdo¤ru olmal› ve Allah’u Teala’ya yapt›¤› ibadeti Allah için yaparak, riya ve gösteriflten uzak durmal›d›r. Tüm varl›¤›yla Rabbinin haline vak›f oldu¤unu bilip, ilerisini Allah’u Teala’ya havale etmektir. Allah’tan baflka ne varsa kalbinden ç›kar›p, Rabbinin zikriyle meflgul olmakt›r. Allah’u Teala cümlemizi arif kullar› aras›na ilhak eylesin. B‹R HAD‹S-‹ fiER‹F Peygamber efendimiz flöyle buyurdular: Yap›lan iyi ifller insan› kötülükten korur, verilen gizli sadaka yaratan›n öfkesini geçirir, akraba ziyareti, ömre bereket verir, fakirlikten kurtar›r. Bu hadisi flerif biz insanlar›n iyi ahlakla bezenmesini bize beyan ediyor. ‹nsanlar iyi huylu olup, onunla hükümlendi¤i müddetçe, Allah’u Teala’ya yükselirler. Arif kullar huylar›n› düzelterek, karakterlerini kuvvetlendirerek, kötülükten s›yr›larak, Allah’u Teala’ya vuslat olmufllard›r. Kötü huylar ise, insan›n iç alemini huzursuzlu¤a ve karars›zl›¤a bo¤arak, kifliyi bunal›ma sürükler. Bu bak›mdan Peygamber efendimiz bize, huzurun dini islamda yani dini islam› yafl›yan insanlar›n kalbinde oldu¤unu bildirmektedir. Bu durumda bizler Allah’u Teala’n›n gerekti¤i kadar›yla ahlak›yla ahlaklanm›fl oluruz ki, huzuru yakalam›fl oluruz. ‹nsan kendini yani iç alemini karanl›¤a bo¤an ve ona 252 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› huzursuzluk veren sebepleri bilmesi laz›md›r. Bunu bilip onunla Allah için mücadele etmezse, kalbini köreltir. Böyle insanlar kalblerini köreltti¤inde, bu kifliler Allah’u Teala’dan uzaklaflm›fl olurlar ve böyle olan insanlar da musibet ve belalardan kurtulamazlar. En büyük musibet ise insan›n iç aleminin kararmas›d›r. Öyle ya bu alemin geçici zevki için, insan hayat›n› karart›r ve ahiret alemini y›kar, Allah’u Teala’dan uzak kal›rsa, bundan daha büyük bir musibet tahayyül edile bilinir mi? Bir insan kabul et ki Allah sevgisinden, Allah’u Teala onu rahmeti alt›na alm›fl ve etraf›n› kuflatm›fl. Bir z›rh içine alm›fl, bu z›rha d›flardan çarpan nesneler o insana zarar verir mi? Allah sevgisiyle dolu insanlar her ne kadar musibete u¤rasalar da, onlar Allah’u Teala’n›n rahmeti ve korumas› alt›nda olduklar›ndan, gelen musibeti hissetmezler. Çütnkü böyle insanlar›n kalpleri Allah savgisiyle ça¤layan bir p›nard›r. Kendilerine gelip ay›ld›klar›nda,o zama o musibette üzerlerinden kalkm›fl olur. ‹flte arif olan kiflinin o musibet üzerinde kalkt›¤›nda onu anl›yabildi¤i kadar anlar. ‹flte arif olan›n hali budur. Allah’u Teala’dan uzak kalm›fl ve onun nuruna kavuflamam›fl insan ise, belalardan eksik kalmaz. Bunlar nefsinin kötü hallerini gönülden terk edip de, Allah’u Teala’n›n yoluna candan girdi¤i an, kurtulmufl say›l›rlar. Allah’u Teala’n›n emirlerini dinlemeyip, onu terk edenler için Allah’ Teala bir ayeti kerimsinde; 83/14 Hay›r do¤rusu onlar›n kazand›klar› günahlar kalplerini Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 253 kaplam›flt›r. Allah’tan uzaklaflan bir insan için, bundan daha ac› verecek ve kendini bilen insana, bundan daha büyük bir ›zd›rap verecek bir kelam olur mu? Birçok insan yapt›¤› ibadetten gafil olarak ibadetini yapar. Birçok r›z›klar ve servet içersinde olmas›na ra¤men, mal›n sahibini göremez ve onu anlayamazlar. ‹nsanlar yapt›klar›ndan gafil olduklar› müddetçe, uyur gezer haldedirler. Bu halden uyan›nca hakk› bulurlar. Birçok insan vard›r ki; kötülük içindedir, ama asl›nda onun tabiat›nda veya f›trat›nda kötülük yoktur. Daha evvelki dersimizde, insanlar›n dünyaya gelifl fleklinden bahsetmifltik. Bunlar dünyaya ‹slam gelir, küffar yaflar, ‹slam gider, demifltik. ‹flte o böyle bir ortam›n yani küfür ortam›n›n içinde bulundu¤undan o ortam›n fiili icraatlar›n› ifllerler. Sonra f›tratlar›na dönerek hakk› bulurlar. Hatta bunlar velayet derecesine kadar da ç›karlar. Bunun da tersi olarak ömrünü ibadetle geçiren nice insanlar da kötülerin yoluna saparak haktan uzaklafl›rlar. Yine yukar›daki dersimizde, ‹slam gelir, ‹slam yaflar, küffar gider, demifltik. Onlar da bu gibi haslete sahip olan insanlard›r. Allah’u Teala cümlemizi böyle bir sondan korsun. Öyle insanlar davard›r ki; yapt›klar› ibadetler kifliye Allah’la kendi ars›nda perde olmufltur. Bunun sebebi flu. ‹badet eden flah›s Allah’u Teala’n›n varl›¤›ndan habersiz olarak, Allah’u Teala’n›n verdi¤inden bi haber olarak, yaflamas›d›r. Ayn› zamanda Allah’u Teala’n›n üzerindeki iyili¤ini göremez olmufltur. ‹rfan sahibi olan bir insan için Allah’u Teala’dan perdeli olmak kadar, insana eza verecek bir ›zd›rap da tahayyül edilemez. Beyaz›d› Bestami Hazretlerinin hizmetçisi, Ebu Musa 254 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› flöyle bir k›ssa anlat›r. Bir gün Beyaz›d› Bestami Hazretleri çarfl›ya ç›kar, halk onu görebilmek için hücum eder, Beyaz›d› Bestami Hazretlerini görebilmek için halk neredeyse bir birini ezecekti, bu arada Beyaz›d› Bestami Hazretleri, halka bakarak flöyle duada bulunur: Ya Rabbi bu halden sana s›¤›n›r›m. Bu halka ac›, beni görünce seni unutmas›nlar. Bana ac›, onlar› görmekle varl›¤›n› bana unutturma. Bir irfan sahibi için bundan daha güzel bir söz olur mu: Hem halka dua eder, hem kendine dua eder. Kendine istemedi¤ini halka da istemez. ‹flte iman›n kemal noktas›, yine Peygamber Efendimiz bir hadisi fleriflerinde; Bir müminin haliyle di¤er mümin halleflemiyorsa, onun iman› kemal bulmad›. ‹flte bu hadisi flerife göre insan bu hadisi flerifi, yaflayarak, duygular›n› dile getirerek ve Allah’u Teala’dan rahmetini niyaz ederek, yalvarmas›. Ey o¤ul,Arifler aras›na kat›lmak istiyorsan, do¤ruluktan ayr›lma, insanlar›n hakk›na ve hukukuna riayet et, kendi dünyevi ç›karlar›n için baflkas›na zulüm etme, riyakar olma, Allah için insanlar›n hizmetinde ol ki, hakk› bulas›n. Rahmete eresin, Dünya ve ahiretini mamur edesin. ‹nsanlar k›s›m k›s›md›r: 1. Allah’u Teala’n›n verdi¤i kalp gözüyle, rabbimizin derin ve ince ifllerini onunla görüp anlayan insan. 2. Akl› ile iyi ve kötüyü ay›rt edebilen insan, Allah’u Teala’n›n emir ve yasaklar›n›, akl›nla ç›karan insan. 3. S›r sahibi insan, tüm olan olaylar›, Allah’u Teala’n›n kudretine ba¤layan ve O’nu gören insan. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 255 4. Kalbi körleflmifl, Hak’dan uzak yaflay›p, Hakk› görmeyen insan. Bu insana Allah’u Teala flu ayeti kerimesiyle hitap etmekte. 17/72 Kimde bu dünyada kör olursa art›k o ahirette de kördür ve yol bak›m›ndan da daha sap›kt›r. ‹flte ey insan, Allah’u Teala’n›n yolundan ayr›l›r, Hakk› görmez, emir ve yasaklar› dinlemezsen, körden ne fark›n kal›r. Kör görmez, okumaz ve bilmez, sen görmüflsün, okumay›p dinlemedikten sonra, aran›zda bir fark var m›d›r: Allah’u Teala bizleri böyle bir ak›betten korusun. fiunu iyice kavramak laz›md›r ki, küfre devam edenler karanl›klar içindedirler. Kalpleri da¤›n›k ve huzursuzdur. Hidayet yolunu göremezler. Onlar›n bu halleri; Nefsi hevalar›, kendilerine yald›zl› göründü¤ünden, bir gaflet içinde küfre ve dalalete devam eder dururlar. Baz› insanlar da vard›r, yapt›klar› ibadetle de karanl›klar içerisindedirler. Bunun da sebebi; Yapt›¤› ibadeti görüp onunla heva duyarak gurur duymas›ndand›r. Allah’u Teala’n›n ona bir ihsan› oldu¤unu unutmas›d›r. Velinin bir tanesi flöyle buyurur, ömrümü ibadetle geçirmeme ra¤men, arkama dönüp bakt›¤›mda, bir hardal tanesi kadar da yol alamam›fl›m buyurmufltur. ‹badet edip yapt›¤› ibadeti gören insan, bu hasletinden vazgeçer, Allah’u Teala’n›n rahmetine nail olursa, Allah’u Teala ondan zulmet perdesini kald›r›r. Nurla nuru görmeye bafllar ve kalbi hayat bulur. 256 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› ‹nsanlar yapt›klar› ibadeti görür de, Allah’u Teala’dan gafil olurlarsa, o ibadetin tad›n› alamazlar. Yap›lan ibadetler görülsün diye yap›l›rsa, o insan riyakard›r, ibadetten nasibini alamaz. Bu flekilde devam eden insanlar›n zamanla kalpleri karar›r, iyilikten de mahrum kal›rlar. Maddeyi görür, maddenin sahibini unuturlar. Arif insan, yap›lan ibadete de¤il, Allah’u Teala’n›n varl›¤›n› görür, O’na rücu ederse, Allah’u Teala’n›n do¤ru yolu üzerinde olup dostlar› aras›na girer. Her ne flekilde olursa olsun, gaye Allah’tan baflkas› için olursa, o Allah’tan perdeli olur. Baz› insanlar, baz› ifller yapar, sonra yapt›¤› bu iflle böbürlenerek övünür. Bu haslet sahibi insan, gizli flirktedir. Yapt›¤› ifl ona zarar getirmifltir. Velev ki faydal› da olsa. Çünkü o insan, akl›n ve kudretin Allah’u Teala’dan verildi¤ini unuttu, kendinden bildi, yap›lan ifl aleyhine dönüfltü, ona zarar oldu, ve flirke girdi. Nice insanlar vard›r ki; kötü bir ifl ifllemifltir. Sonra onun kendisine zarar verece¤ini anlayarak, Allah’tan korkarak, a¤lamaya ve s›zlanmaya bafllam›flt›r. Allah’u Teala’dan aff›n› dileyip, tevbe etmifltir. Bu da o insan›n lehine dönmüfltür. Ey o¤ul! Her ne halde olursak olal›m, her iflimizi her yapt›¤›m›z›, Allah’u Teala’n›n bize verdi¤i ak›l nimetiyle, ibadetimiz içinde, bize bahfletti¤i güç ve kuvvete ba¤l›yarak flükretmeliyiz ki, felah bulal›m. Allah’›n nuruna erelim. Allah’u Teala insanlar› o kadar çok sever ki, bir insan Allah’u Teala’y› anmak isterse, daha o kifli Allah’u Teala’y› anmadan, Allah’u Teala o kifliyi anar ve rahmetine al›r. Bunu sezen Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 257 bir insana bu zikir yeter. Allah’u Teala’n›n azamet ve heybeti, kalbe dolarsa, insan flehevi duygulardan kesilir, kalp masivadan, kötülüklerden temizlenmifl olur. Çünkü Allah’u Teala’n›n korkusu, insan›n gücünü zay›flat›r, boynunu büker, kalbi heyezana getirir. Bu gibi insanlar iman sahibidirler. Bunlar›n marifete ermeleri, kifliyi gafletten kurtar›r. Bu duruma gelen insanlara verilen ihsanlar, bir daha geri al›nmaz. Daha evvelki dersimizde dedi¤imiz gibi, mutmain olmufl bir insan›n bir daha geri dönüflü olmayaca¤›ndan, bunlar mutmain nefse yükselip, bulaca¤›n› bulmufllard›r. Allah’u Teala cümlemizi böylece yüce mertebelere erdirsin. B‹R HAD‹S-‹ fiER‹F Hay›rl›n›z Kur’an ö¤renen ve ö¤retendir. Peygamber Efendimiz bu hadisi flerifiyle bizlere hay›r yollar›n› göstererek, kurtulufla eriflimizi ifade etmek istemektedir. Kur’an-› Kerim’i ö¤renmek ve onun manalar›n› idrak etmek, bir milletin kendisini irflat emektir. Kur’an-› Kerim, Allah’u Teala’n›n insanl›k alemin gönderdi¤i bir delil ve hidayet kitab›d›r. Bunanla amel edenler, Allah dostlar› olup, hakka vas›l olurlar. Peygamber (s.a.v.) Kur’an’›n ahlak›yla ahlaklanm›flt›r. Peygamber Efendimiz bir hadisi fleriflerinde, siz Allah’›n ahlak›yla ahlaklan›n buyurmaktad›r. 258 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Bu hadisi fleriften de flunu anl›yoruz ki, Allah’u Teala ahlak›n›, Kur’an-› Kerim’de bize bildirmifl, Peygamber Efendimiz de Kur’an ahlak›yla ahlaklan›nca, Allah’u Teala’n›n ahlak›yla ahlaklanm›flt›r. Bu bak›mdan Allah’u Teala: Peygamber s.a.v. Efendimiz için (Vema ersalnake illa rahmten lil alemin) Habibim ben seni alemlere rahmet olarak gönderdim buyurmufltur. Allah’u Teala Peygamber s.a.v. Efendimizi hatemen nebi olarak, göndermifltir. Ondan sonra bir daha peygamber gelmeyece¤ine göre, Rabbimiz Kur’an-› Kerim’in tahrif ile tebdilini üstlenmifl, hiçbir kimse onun tek noktas›n› bile de¤ifltiremeyecek flekilde, Allah’u Teala Kur’an-› kendi iradesi alt›na alm›fl, k›yamete kadar gelecek olan insanlara onu bir delil ve ›fl›k olarak tutacak ve alimleriyle de Kur’an-›n manalar›n› anlatt›racakt›r. Erenler Kur’an-›n nuruyla ererler, Kur’an-a uymayan bir yol, yol de¤ildir. Kur’an-›n d›fl›nda ayetlere ters düflen haller, istidraçt›r, sahtedir. Allah’u Teala bir ayeti kerimesinde, insan bildi¤iyle amel ederse, bilmedi¤ini de ben ö¤retirim buyurmaktad›r. Buna göre insan, Kur’an-› Kerim’e s›k› s›k›ya sar›l›rsa, Allah’u Teala kiflinin duygular›n› ve ak›l kapasitesini geniflleterek, Kur’an-› kerim’i iyi idrak edebilecek bir duruma getirir. Kifli Kur’an ›n ahlak›yla ahlaklan›rsa bunlar alimlerdir. Allah’u Teala kullar›n› bu gibi alimleriyle irflad ettirir. Bu alimler, Peygamber Efendimizin, “benim ümmetimin velisi, beni ‹srail kavmi Peygamberi gibidir” dedi¤i alimlerdir. ‹rfan ve ilim sahibi olmak için, gayret ve Allah’u Teala’dan istekte bulunmakt›r. Bu gayret ve istek geçici de¤il, iradeyi cüz’iyesi elinde olan insan, bu iradesiyle sa¤lam bir karakter ve sebatla, bu Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 259 yolda Rabbinin ilmine ve zat›na talip olup, O’nun ilmini ve s›rr›n› istemesidir. Allah’u Teala yine bir ayeti kerimesinde, siz isteyin biz sizin iste¤inize icabed ederiz buyurmaktad›r. Daha evvelki konular›m›zda bu ayetlerin manalar›n› açt›k. Bu bak›mdan Allah’u Teala’dan kim ne isterse, Allah’u Teala cimri ve ihtiyaç sahibi de¤il ki, onu ona vermesin. Hele bir de Allah’u Teala’n›n ilmi olurda, çok sevdi¤i kullar›n› irflad ettirmek için istenen bir ilim olursa. ‹nsanlar›n Allah’u Teala’dan çekinip, yeryüzünü bir dostluk ve kardefllik haline getirecek olan ilme talip olmas›, büyük insanlar içindir. Bu gibi ilimlerle yüklü olan insana ise, hakk›n vekili denir. Biraz yukar›da zikretti¤imiz hadisi flerifin kendisidir. “Benim ümmetimin velisi, beni ‹srail kavmi peygamberi gibidir” Alimler benim varislerimdir dedi¤i hadisi flerifleridir. Yine daha evvelki dersimizde bu gibi alimlerin, nas›l oldu¤unu izah ettik. Burada tekrar açmaya lüzum görmüyorum. Bu gibi alimler Kur’an-›n derin manalar›n› anlar, anlad›klar›n› da halka anlatmakla da, inand›klar›n› beyan ederler. Bu bak›mdan bunlar ölüm ötesi dedi¤imiz alemleri Rabbimizin müsade etti¤i kadar›yla seyrederler. ‹flte bu seyrettikleri hakikat alemlerini ayetlerin karfl›l›¤› olan bu yerleri Allah’›n kullar›na anlat›rlar. Bu insanlar kendilerini yetifltirerek ruhlar›na güç kazand›r›rlar. Allah’u Teala’n›n s›rlar›na vak›f olurlar. Bunlar Melekut ve Ceberut aleminden öteye geçerek, Ulvileflir ve her biri yeryüzünün süsleri olurlar. Yukar›daki hadisi flerifte anlatt›¤›m›z gibi, Allah’u Teala bunlar benim yeryüzündeki süslerimdir buyurmaktad›r. Bunlar çok azd›rlar ve bunlar›n olduklar› yerlerdeki insanlarda selim ve emindirler. Bir ayeti kerimede Allah’u Teala; 260 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› “Habibim sen aralar›nda oldu¤u müddetçe bir oraya azap edecek de¤iliz” buyurmaktad›r. Allah’u Teala bir ayeti kermesinde de Peygamber Efendimiz için “o bofltan konuflmaz” buyurmaktad›r. Buna göre yukar›da zikretti¤imiz hadisi flerifte de, benim ümmetimin velisi, beni ‹srail Kavmi peygamberleri gibidir dedi¤i. Alimlerinin, Peygamber Efendimizin mirasç›s› oldu¤unu, beyan etdik. Peygamber s.a.v. Efendimizin bu hadisleriyle de, bu gibi insanlar›n aram›zda bulunmalar›yla, Allah’u Teala’da onlar›n bulunduklar› yere azap edici de de¤ildir. ‹nsan›n her iflini, Kur’an-› Kerim’e göre yapmas› flartt›r. Kur’an-›n d›fl›nda tüm yap›lan ifller, Allah’u Teala’n›n istemedi¤i hasletlerdir ki, bunlar›n yapt›klar› tüm ifller bofla ç›kar, bu bak›mdand›r ki baz› insanlar vard›r, Allah’u Teala’n›n ayetlerinden bi haber olarak yaflar. Lakin kendisini ermifl zanneder, fleytan›n kendisine yald›zl› gösterdi¤i kelam› hak kelam› zanneder. Onunla amel ederek, insanlara da o flekilde anlatmaya bafllarlar. Bazen bu gibi insanlar›n laflar›, baz› insanlar›n da hofluna gider ve insanlar aras›nda bir de¤er kazan›r. Bu o insan›n kibrini, art›rarak ben Allah’›n veli kuluyum, tabi ki insanlar bana de¤er verecek der, ve bu zavall› insan her yapt›¤› iflle, ad›m ad›m küfre var›r. Gelen ilham›n Allah’tan geldi¤ini zannedip, Kur’andan bir haber olan bu istidraç sahibi insan, fleytan›n ona verdi¤i i¤vay› yald›zl› görür. Nefisleri de bu gibi olaylardan hoflland›¤›ndan küfrün kuca¤›na at›l›rlar. Bu gibi insanlar Kur’an ve sünnet yoluna girmedi¤i müddetçe, felaketten kurtulamazlar. Allah’u Teala bu gibi insanlara Kur’an-› Kerim’de; Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 261 7/182 Biz ayetlerimizi yalanlayanlar› bilemeyecekleri yönden azar azar helake yaklaflt›r›r›z. ‹flte bu gibi insanlar, yukarda da anlatt›¤›m gibi, ayetlerden bir haber olarak yaflay›p, yine Kur’an-› Kerim’de Allah’u Teala. Onlar›n ilmi olmad›¤› halde, her inatç› fleytana tabi olurlar dedi¤i ayeti kerimesindeki insanlard›r. Hakk› anlat›yorum zannederek Kur’an-› kerim’in ayetlerini inkar edenler, küfrün yolunu tutarlar. Böyle insanlar bu hallerine devam etti¤i müddetçe, küfürden ve kendilerini helakten kurtarmazlar. Allah’u Teala’y› arzulayan yolcular, bunlar›n d›fl›ndad›r. Allah’u Teala ayeti kerimesinde onlar simalar›ndan tan›n›rlar buyurmaktad›r. ‹flte böyle insanlar›n, gece ibadetleri ve Allah sevgisi, kiflinin rengini sarartm›fl ve bunlar simalar›ndan bile tan›n›r hale gelmifllerdir. Yine bu insanlar daha evvelki derslerimizde de anlatt›¤›m›z gibi, devaml› Allah’u Teala’yla murakabe halindedirler. Kalpleri bir heyecan içinde ve içten bir p›nar›n cofltu¤u gibi flevk ve huzur içindedirler. Allah’u Teala’n›n ilmiyle dolup taflan bu insanlar, bir ›rma¤›n geçti¤i yerlere hayat verifli gibi bu insanlar her gitti¤i yerde Allah’u Teala’y› anlatmakla insanlar›n önlerine ›fl›k tutarlar. Her insan akl›n› iyi kullanmal› ve hakem durumunda olan akl›na sahip ç›karak, onunla olmal›d›r. Yukar›daki derslerimizde anlatt›¤›m›z gibi. 262 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› (Size verdi¤im akl› kullanmad›¤›n›zdan dolay› size hesaba çekece¤im) dedi¤i ayeti kerimesine göre, Allah’u Teala bize akl›m›za sahip ç›kmam›z›, adaletten ayr›lmamam›z›, iyi ve kötüyü bununla ay›rmam›z›, emretmektedir. Nas›l ki bizler, bedenimizi d›fl etkenlerden koruyorsak, akl›m›z› da fleytan›n verece¤i i¤vaya karfl›, veya nefsimize hofl gelen kötü duygulara karfl› korumam›z laz›md›r. fiayet biz Kur’an-›n d›fl›nda hareket eder, Allah’u Teala’n›n yolundan ayr›l›rsak, akl›m›z› kullanmad›¤›m›zdan dolay› onu zayi etmifl oluruz. Bir insan›n nas›l ki bir çal›flmas› sonucu, alm›fl oldu¤u ücretini kendisine fayda vermeyen, fuzuli harcay›fl›yla bofl ifllerde kullan›rsa, biz de akl›m›z› böyle bofl ifllerde harcad›¤›m¤zdan dolay› hesaba çekilece¤iz. Allah’u Teala bir ayeti kerimesinde. (Aduvvalhu ve aduvvekum) buyurmaktad›r. Sizin düflmanlar›n›z ve Allah düflmanlar› dedi¤i ayetindeki mana; Hem zahir hem de bat›nd›r. Zahir mana aç›k olup, kafirin Allah ve Resulüne düflmanl›¤›ndan, Allah’u Teala’n›n kendilerine de göndermifl oldu¤u ‹slam dinine düflmanl›klar› ve dolay›s›yla ‹slam’› yaflayana düflman olufllar›. Bat›n› mana ise, insan da üç düflman üç de dost vard›r. Dost olanlar; 1. Ak›l 2. ‹man 3. ‹lham mele¤i. Düflman olanlar ise; 1. fieytan 2. Dünya 3. Nefistir. fiimdi bunlar› s›ras›yla açal›m. ‹nsanda bulunan ak›l nimeti, Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 263 daha evvelki dersimizde anlatt›k. Hakk› bilici yarat›lm›flt›r. Bu bak›mdan ak›l insana Allah’u Teala’n›n varl›¤›n›n bir delili olarak verilmifltir. ‹flte bu babdan ak›l, Allah’u Teala’y› tasdik eder. fieytan ise inkar›na ve flüphelere yöneltir. Mesela bir insan bir hay›r yapacak, ak›l nimeti olan akl›m›z bize bu yard›m›n yap›lmas›n› emreder. Fakat nefsimiz bize dünyay› süslü gösterdi¤inden, yapaca¤›n yard›ma cimrilik yapt›rarak alaca¤›m›z sevab› önlemeye çal›fl›r. Buna karfl› devreye ilham mele¤i girer, o da akl› destekler, yard›m›n Allah için yap›lmas›n›, ilham ederse de, bu sefer devreye fleytan girer, o da sana türlü i¤valar verir. Seni cimrilikle korkutarak, alaca¤›n sevab› önlemeye çal›fl›r. Ey o¤ul, Bu durumda hangi taraf› seçer onunla olursan, o taraf›n dostu olursun, buna göre hakiki dost, Allah yolunu gösteren, ak›l iman ve ilham mele¤inin gösterece¤i yoldur. ‹flte insan dostlardan yana olursa, hem akl›n› korur, hem de hayra yönelmekle, Allah’u Teala’n›n r›zas›na nail olur. Bir ayeti kerime de Allah’u Teala 3/28 Müminler müminlerden ayr›l›p kafileri dost edinmesin. Bunu her kim yaparsa, art›k Allah’tan ilifli¤i kesilmifl olur. Me¤er ki onlardan gelebilecek bir tehlikeden dolay› sak›nm›fl bulunas›n›z. Allah, size kendinden korkman›z› emrediyor. Nihayet dönüfl 264 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Allah’ad›r. Bu ayeti kerime bize dostumuzu ve düflman›m›z› ne güzel tarif etmektedir. Bu ayeti kerimeyi idrak edemeyen, kendini tehlikelerden koruyamaz, bunun için yaflam boyu insan kendi varl›¤›n› ve öz duygular›n› yani ruhunun Allah’u Teala’ya karfl› olan ahdini, bilemeyenler iç alemine sahip olamayanlar, nefsinle ve fleytan›n i¤vas›yla hareket ederler ki, Allah’u Teala ayeti Kerimesinde; Allah gö¤üslerin esrar›n› bilir. Buyurmaktad›r. Peygamber Efendimiz bir hadisi fleriflerinde flöyle buyuruyor. ‹man sahibinin ›zd›rab› dinmez. Korkusu emniyete çevrilmez. Ta ki cehennemden emin oluncaya kadar. Ay›k olunuz. Allah’›n mekri ilminde sakl›d›r. ‹mtihan› lütfunda gizlidir, adaleti keremi ile gelir. Allah’u Teala insana her türlü nimetini bahfleder. fiayet insan bu verilen nimete karfl› nankör olursa, Allah’u Teala bunu arkas›ndan felaketini ya¤d›r›r. Allah’u Teala insanlar›n hemen hemen her günah›n› örter, kiflinin bir tevbesiyle Allah’a rücu edifliyle, insan günah›ndan s›yr›l›r, iki namaz aras›nda da yapm›fl oldu¤u günahlar›, di¤er bir vakit namaz› k›ld›¤›nda af olur. Bunlar› kendine bir nimet bilmeyen insan, bunlardan istifade etmezse, bu gibi insanlara ani olarak, Allah’u Teala’dan birçok musibetler gelir. Allah’u Teala essab›r s›fat›yla kuluna bir müddet tan›m›flt›r. Bu müddet içinde, o insan bu müddete aldan›rsa, bütün olaylar aniden kesilir ve her fley onun için biter, Peygamber efendimiz bir hadisi fleriflerinde. Uzun emel flirktir buyuruyor. Bu hadisi flerife göre, bizlerin devaml› uyan›k olup, elim- Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 265 izdeki zaman f›rsat›n› iyi kullanarak, de¤erlendirmek laz›m. Ölümün ne zaman ve nerde gelece¤i bilinmez. Hiç ölmeyecekmifl gibi hayata ba¤lan›r, ölümü akl›m›za getirmez, Allah’u Teala’ya kulluk vazifesini ifa etmede gaflete düflersek, bir gün aniden gelen ölümlerle hüsrana düfleriz. Kaybedenlerden oluruz. Allah’u Teala rahmetini ve ihsan›n›, do¤ruluk üzere olan ve onlardan ayr›lmayana verir. Ancak insan burada çok dikkatli olmas› laz›md›r. Kendine verilen bu ihsan› kendinden bilirse helak olur. fieytan›n kap›ld›¤› hevese kap›l›r. Küfre var›r. fieytanda kendisine verilen ilimle böbürlendi. Allah’u Teala’n›n kat›ndan kovuldu. Asl›nda iflin oluflu ahdin neticesi oldu¤undan, her fley ahde vefada son buldu. Onun için bize düflen vazife, bu gayp aleminde nas›l bir ahdin verildi¤ini bilmedi¤imiz için, Allah’u Teala’n›n emir ve nehilerine dikkat ediflimizdir. ‹nsanlar flu dört fley üzerine aldan›rlar. 1. ‹nsan›n istemeden, Allah’u Teala’n›n vermifl oldu¤u nimetler 2. kiflinin yapt›¤› günahlar›n›n örtülü kalmas›. 3. fiükretmedi¤i müddetçe insan›n eline geçen bolca nimetin gelifli, 4. Bilmedi¤i hallerden insanda olacak olan bir çok zuhurat›n meydana gelmesi. Bu olaylar bir kul için bir istidraçt›r. Helake götürür. Allah’u Teala adalet sahibi oldu¤undan. 95/8 Eleysallahu bi ahkemil hakimin 266 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Allah’u Tela hakimlerin hakimi oldu¤undan çal›flmadan bir insana, bu gibi hasletleri vermeyece¤inden, insan›n çok dikkatli ve uyan›k olmas› laz›md›r. Yusuf Bin Hüseyin flunlar› anlat›yor: Bir kimse Allah’a dua etti¤i zaman hikmetli fleyler görürse, nefsini bir yana atmal› ve Allah’a s›¤›nmal›, bütün ifllerini ona ›smarlamal›, bunlar yap›ld›¤› müddetçe istidraç felaketinden kurtulmak mümkün olur. Bir gün Yahya Bin Muaz arkadafllar›na flöyle hitap eder; Ey Allah’›n nimeti ve yard›m› ile günahlar› örtülü olanlar, bu halinize aldanmay›n çünkü onun içinde felaketler gizlidir. Halisane kulluk ederek O’ndan duydu¤unuz gönül hofllu¤u da sizi doyurmas›n, zira bunun derinli¤inde Rab’b› unutmak ve onun emirlerini hiçe saymak sakl›d›r. Daha sonra flöyle devam ediyor. Ey hakk›n iyili¤i ile ömür geçirenler, ey pöhpöhlenme ile ömür sürenler, ey zahiri nimetlere düflkün olanlar sizin haliniz ne olacak. Ey bu alemde günahlar› saklanm›fl olan, iç alemin hak yolunda olmad›ktan sonra neye yarar. Senin gibilerin flüphesi, halinden daha fazlad›r. isterse d›fl halleriniz, tam inanm›fl olanlara benzesin. Bir insan yapt›klar›yla övünür ve kendisi yapt›¤› ifli ile kendinde bir varl›k hissederse, bu istidraç yolunu seçmifltir. Fakat bu insan bu yola girdi¤inin fark›na da varamaz. Bu böyle devam etti¤i müddetçe, yapt›klar› ifllerlen kendini hak yolda zanneder ve iftihar ederse kullu¤un zevkini alamaz. Allah’›n veli kullar› yapt›klar› ifle bakmaz. Yeter ki Allah’u Teala’n›n r›zas› üstünden kakmas›n. Bunun için ona kulluk va- Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 267 zifesini ifa ederken, kendisinden hoflnut olmas› için devaml› aff›n› diler ve yapt›¤› ibadeti içersinde de acaba hata yapt›m da Rabb›m beni bu hatamdan dolay› hesaba çeker mi deyip, yapt›¤› ibadeti içinde kabulü için Allah’u Teala’ya niyazda bulunur. Günahkarlarda acaba yapt›¤›m günahlar yüzünden Allah beni af eder mi deyip, ümidini Rabbisinden kesemez. Çünkü Allah’tan baflka bir ilah yok ki, ona s›¤›ns›n, Allah kullar›na karfl› müflfik ve ba¤›fllay›c›d›r. Yeter ki biz Allah diyelim ve Rabbimize yönelelim. Marifete eren bir baflka zümre daha vard›r, bunlar yapt›klar› baz› hay›r ve hasanelerden bu mevkiyi bulur. ‹flin asl›n› bilmedi¤inden, nefsi ›slah edemedi¤inden, marifet bunlar›n kalplerinde geçici olarak kal›r. Bu gibi insanlar Allah’u Teala’n›n tam sevdi¤i kullar de¤ildir. Bu bak›mdan Allah’u Teala’n›n yolunda bir insan baflar› kazand› m›, kendini bu baflar›s› neticesinde emniyette görmemeli. Günah iflleyenlerde, Allah’u Teala’dan ümidini kesmemeli. Bir insan Marifet Nuruyla donan›rda, bundan sonra kendi ibadet ve taat›yla gurura kap›l›rsa, helak olur. fieytanda meleklerin hocal›¤›n› yap›yordu, Allah’u Teala Ademe secde et deyince, yapt›¤› taat ve ibadet melunu büyüklendirdi. Kendi akl›na göre mant›k oyunu oynad›. Ateflle, çamurun incelenmesini istedi¤inden, melun nefsini görüp hevaya kap›ld›. Bu durumdan dolay› boynuna lanet halkas› geçirildi. Ey O¤ul, Bu yaz›daki manaya çok dikkat etmek laz›m. Bir bilgisayara bir program yüklersen, bu programa çal›flmas›nda ne kadar müsaade ediyorsan o kadar karakter serbest b›rak›r, di¤erini k›s›tlars›n. Kifli bu karakterleri doldurdu¤unda, bilgisayar kilitlenir. 268 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Daha birçok karakterler bilgisayarda olmas›na ra¤men, sana onlar› vermiyor senden flifre istiyor. fiifreyi verirsen sana o karakterleri veriyor. ‹flte insan da bunun gibi, Ahdimiz neticesi, Allah’u Teala bize karakterlerimizi ifllemifl, biz o karakterlerin ne d›fl›na ç›kabiliriz, ne de ondan kurtulabiliriz. Akl›m›z olmas›na ra¤men, bugünkü ilmin akl›n tam kullan›lamad›¤›n›, ancak akl›m›z›n 8 ile 12 sini kulland›¤›m›z›, baz›s› da yüzde 18’e kadar kullanabildi¤imizi san›yorlar, akl›n tümü olmas›na ra¤men, bizim akl›m›z›n bu kadar›n› kullanabilmemiz karfl›s›nda, demek oluyor ki, yaratan yaratt›¤›n› yarat›lan›n murad› nispetinde, arzu ve iste¤ini ona karakter iflliyerek programl›yor ve bu iste¤i neticesi ak›l kapasitesi de, istedi¤i murad› nispetinde aç›k kal›p, di¤eri ise kilitleniyor, bunun d›fl›na ç›kam›yor. ‹flte yaratan Allah’u Teala, kainat› böyle yarat›p programlam›fl. Onun yaratt›¤›nda bir eksiklik arayan, bir hata arayan veya ona soru sormak isteyen insan ise, ahmakt›r. Nefsini ilahlaflt›rm›fl, kendi akl›nca melunun büyüklendi¤i gibi kendini büyük görüp, ilmini de kendine bir yald›z yap›p, onunla gurura kap›lan kifli, cahildir. ‹nsan gören gözüyle, akl›n› kullan›p, etraf›na bir bakarsa, milyarlarca yarat›lan varl›klar, hepsi bir vazife bafl›nda ve hepsi kendisinden isteneni yerine getirirken, bunlar tesadüfen mi bu iflleri yap›yorlar. Hay›r! her akl› olan insan buna tesadüf diyemez. Tesadüf diyen insan, ya ahmak ya delidir. Bunlar›n hiç biri de de¤ilse; 2/7 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 269 Allah onlar›n kalplerine kulaklar›na mühür vurmufltur. Gözlerinin üzerinde de bir perde vard›r onlar hakk› görmezler iflte bunlara büyük bir azap vard›r. E¤ o¤ul, iyi düflün, bu zümrelerden olma, uyan›k ol marifeti yakala, gönül alemini ayd›nlat. Karanl›kta kalma, Kur’an-› ö¤ren. Onunlan amel et ki, o senin gören gözün, yürüyen aya¤›n, ifliten kula¤›n ve tutan elin olsun. Nas›l ki bir insan da bu say›lan uzuvlar eksik olursa, insan yar›m veya sakatt›r, Kur’an’dan da ayr›lan insan, böyle yar›m ve sakatt›r. O karanl›kta ve ›zd›raptad›r. Para ve madde insana geçici bir huzur veriyormufl gibi görünürse de yine sonu hüsrand›r. Bu yolda arif olanlarla kalmak ve onlardan istifade etmek istiyorsan, onlara tam teslimiyet ve sayg› flartt›r. O yolda azim ve sebatta flartt›r. Yok bu say›lanlara kulak asmaz ben Allah dostuyla beraberim, emniyetteyim dersen, onlarla mücerret kalmay› kendine yeterli görürsen, Bu sana yeterli olsayd› Hazreti Nuh’un o¤luna yeterdi. Arif olanlar dünyevi ve uhrevi vazifelerine devam ederler, Allah’u Teala bir ayetinde dünyaya gerekti¤i flekilde yaklafl buyurmaktad›r. Yani bundan kas›t her ne kadar dünya mal›n da olsa, hazineler dolusu alt›n ve gümüflünde olsa, Allah sevgisini hiçbir sevgi geçmesin. Dünya hevas›n› kalbine yerlefltirmeyesin. Rab’bimiz yine flu ayetleriyle bizi dünya sevgisine karfl› uyarmaktad›r. 31/33 270 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Ey insanlar, Rabbinizden sak›n›n ve bir günün azab›ndan korkun ki, baba çocu¤undan bir fley ödeyemez, çocuk da babas›ndan bir fley ödeyecek de¤ildir. Muhakkak ki Allah’›n vadi hakt›r. Olacakt›r. O halde sak›n dünya hayat› sizi aldatmas›n ve sak›n fleytan sizi Allah’a güvendirmesin. Yani (Allah herkesi ba¤›fllar diye fleytan›n aldat›fl›na uymayas›n) ‹flte insan, maddi ve manevi çal›flacak, fakat mal›n hakiki sahibini bilip, varl›¤› sahibine teslim edecek. ‹flte o zaman kifli varl›ktan mücerret olup, Rabb›n› tan›yacak. Melun, zahit kiflilere bir çok i¤valarda bulunur, bu zahit kifliye sen Allah’›n sevdi¤i bir insans›n, Allah’u Teala sana bunca nimetler bahfletmifl, çok güzel kelam ediyor, s›rl› sözler söylüyorsun. Sen bir ifl yapmak için bireye yönelsen veya bir ifl yapmak için yemin etsen, Allah’u Teala seni mahcup etmiyor, dedi¤ini yerine getiriyor. Gökte melaikeyi kiramda seni gözlüyor ve onlarda senden örnek al›p ifl yap›yorlar. Bu bulundu¤un zaman›n içinde senden daha üstünü de bulunmaz, ama bu durum karfl›s›nda insanlar senden gafil olarak yafl›yorlar der ve bu flekilde i¤vas›na devam eder. Bunlardan kurtulman›n tek çaresi, yukardan beri anlatt›¤›m gibi Allah’u Teala’n›n ayetlerine s›k› s›k›ya sar›larak, varl›¤›n› Allah’u Teala’ya teslim ederek Allah’a güvenmektir. Allah’u Teala bir ayeti kerimesinde beni bilen kuluma fleytan›n i¤vas› cahilanedir buyurmaktad›r. ‹flte insan, Allah’u Teala’ya s›¤›n›rsa fleytan›n i¤vas› o inana tesir etmez. Burda yazd›¤›m bir beyit akl›ma geliyor. ‹ster flarka git istersen garba Ömrün beyhude gitmesin bofla Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 271 Ald›¤›n nefes zannetme heba Er geç dönecek ruhumuz ona Geldi terazi kuruldu mizan Hesab verecek ol dem her insan Ruzicezada geçmez bofl zaman Zaman eldeyken hayr›n› kazan Sald›rd› nefis gizli bir düflman Uydun hevaya yapt›n bir isyan Karard› gönlün oldu bir zindan Öylemi emretti bizi yaratan Allah’u Teala cümlemizi Allah’a s›¤›nan ona güvenen öyle bir günün dehflet ve fliddetinden emin olan insanlar›n aras›na ilhak eylesin. B‹R HAD‹S-‹ fiER‹F Farz namazlar› d›fl›nda, bir kimse her gün on iki rekat namaz k›larsa Allah’u Teala cennette onun için bir köflk yapar. Peygamber efendimiz bize bu hadisi flerifiyle nafile namaz›n› k›lmam›z›, Allah’u Teala’ya farz olan kulluk vazifesini ifa etti¤imiz namaz›n d›fl›nda, k›laca¤›m›z bu nafile namazla bizatihi kiflinin kendi içinden gelerek, Rab’biyle olmas›n› buyurarak bizleri Allah’›n rahmetine nail etmek istemesidir. Bu nafile namazlar Allah’u Teala’n›n kullar›n›n az›¤›d›r. Bu yolda bu veli insanlar, 272 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› bununlan g›da al›r, Allah’u Teala’ya bu yolda böylece devam ederek vuslata ererler. Bu yolda insanlar, kalben maddeden s›yr›l›r, varl›¤› yaratana gönülden teslim ederlerse, o kimselerden perdeler kalkar, gönlünde Allah’u Teala’n›n nuru parlar ve bu kimseler bu nurla mana aleminde uçmaya bafllarlar. Birçok burhan ve deliller bunlara görünmeye bafllar. Kifli bu hale erince Allah’u Teala’n›n sevgisini kalbine yudum yudum sindirir ve o insan Allah sevgisinden dolay› kimseyi görmez ve iflitmez olur. ‹nsan›n hayattayken çekti¤i s›k›nt›lar, bu hale vuslat olduktan sonra kaybolur. Teslimiyeti Allah olursa yorgunluklar› zail olur. Pirimiz Ahmeden Rufai Hazretleri böyle insanlar için bu hale erenlere flöyle buyuruyor. Onun susmas› zikir. Sözleri tesbihtir. Konuflmas› tatl›d›r. Uykusu ise namazd›r buyurmaktad›r. Bu kelam› açacak olursak bu makamdaki insan her yönden kesilir, Allah’u Teala’y› bilir ve O’nu tefekkür ederse, tefekkür edenin akl› ve kalbi, Rabbini anarak, Allah’u Teala ile iç aleminde, manen al›fl verifli bafllar. Yaln›z gibi gördü¤ümüz bu insanlar, asl›nda yaln›z de¤illerdir. Yarenlik için yanlar›na gitti¤imizde, onlar› yaln›zl›¤a itmifl oluruz. Çünkü onlar, Allah’tan baflkas›yla geçen zamanlar›n› hibe etmifl sayarlar. Bu bak›mdan befler s›fat› hariç, bir an bile Allah’tan arî kalmak istemezler. ‹ç aleminde Allah’u Teala’y› zikrederek, onun azametini, sevgisini, yaratt›klar›n› ve ulviyetini düflünerek Allah’u Teala’n›n rahmetini umarak, devaml› zikirde bulunurlar. Bu flah›s bilir ki dünyada Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 273 nekadar dünya kelam› etsem bofltur. Ama bir kez Allah dersem bu kelam zaman›m› doldurur. ‹flte zaman içinde onun az›¤› yani sevab› iyice birikmifl olur. ‹flte bunu idrak etmifl olan›n susmas› bir zikirdir. Sözleri tesbihtir çünkü hep manen gördüklerini anlat›r, onlar› tekerrür eder, akl›ndan, bir fley kat›p söylemez, hep sübhan olan Allah’u Teala y› gördükleriyle tesbih eder. Bunlar konufltuklar›nda; Kur’an’› kerim bir zikirse! Allah’u Teala böyle kiflilere manevi Kur’an’› kerimin ayetlerinin karfl›l›¤›n› gösterdi¤inde böyle zatlar bu gördü¤ü ayeti kerimelerin manalar›n› anlatt›klar›nda. Zikri anlatt›klar›ndan, konuflmalar› hem zikir hemde Allah’u Teala vetekaddes hazretlerini tesbihtir. Konuflmas› tatl›d›r, çünkü insan›n akl›na de¤il gönlüne hitap ederler. Böyle insanlar›n k›ymetli sözleri insanlar›n gönlündeki huzursuzlu¤u giderir, kifliye flevk verdirir. Bu bak›mdan böyle kullar konufltu¤u zaman, Allah’u Teala insanlar›n gönüllerine bir huzur vererek, o insan› dinlemelerinden dolay› orada bulunanlar› da af eder. Uykusu namazd›r bu gibi insanlar Allah’u Teala n›n tecelliyat›na mahzar kald›klar›ndan, haremi ismette girip ruhla de¤il cesedlen uyurlar. Namazdan gaye Allah’u Teala n›n huzurunda bulunmak, burada zaten ruhen uyumayan insan ise Allah’u Teala n›n huzurundad›r. Bu bak›mdan bunlar›n uykuda alm›fl olduklar› nefes dahi sadaka yerine geçer. (Bu mevzuyu daha afla¤›ya tasavvufi kelamlarda bahsedece¤im.) Yine Ahmeden Rufai Hazretlerinin kelam›yla bu hadisi flerife son verece¤im. Kalb vücud içinde bir köflke benzer. 274 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› Marifet oran›n sultan›d›r. Ak›l ise oraya validir. Bütün vücut akla uyar, ayr›ca ona yard›mc› olur. Dil o alemin tercüman›d›r. ‹nsandaki s›r ise rahman›n hazinesidir. Bütün bu anlat›lan haller, insanda mevcuttur. Kul bunlar›n hepsini yerinde kullanmas›n› bilmelidir. fiunu iyi anlamak gerek ki hepsinin do¤ru yola girebilmesi s›rra ba¤l›d›r. S›r do¤ru olursa marifet iyi olur. Ak›l da istikametini bulur. Ak›l iyi olunca kalp iyi fleylere yönelir. Kalp iyilere dönünce nefiste ona uyar kötülü¤e yanaflmaz. Nefis ›slah olup do¤ru yola girince bütün haller düzenini bulur. Goncas›z bülbülsüz bahçeyi neyleyim gönül neyleyim Seherde ötmeyen bülbülü neyleyim gönül neyleyim Goncas›z bülbülsüz olur mu bahçeler ba¤lar Goncay› görmeyen bülbül her dem kan a¤lar Goncas› açmayan yoktur gül fidan› Bilmezse bülbül etmez bu figan! Elbette açar bundan ümit kesilmez Goncas› aç›k fidan da ötmeyen bülbüle bülbül denilmez Çünkü dal› yapra¤› dikeni goncas› ile gül oldu Hepsinde buldu goncay›, bülbül mest oldu Öt bülbülüm öt, dal› yapra¤› dikeni goncas› birdir Dal› dikeni yapra¤› goncas› ile gördü¤ün sevgilim birdir. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 275 TASAVVUF Allah alemlere nazar etti ihsan›ndan lütfünden (ve huzurunu ve zuhurunu ve nurunu) Murad›ndan fazl›ndan insan› halk etti. Zat› bizzat bilinsin tan›ns›n diye. Bilinmeyen bir hazine idi, bilinsin diye halk etti alemleri. O kadar ki, rahmetiyle alemler duçar olmas›n diye habibini murat etti. Mirat etti zat›na, flefaatlerini. Vacip k›ld› ihsan›ndan, istisnas›z aleme. Var oluflu böyle idi Ademin Ve külliyesiyle, alemin o alemde insana Ak›l tak›ld› kald›, dipsiz kuyu dünyaya fiekil flekil her fleyi, insan bir bir yaflad› Umudu Rab’be de¤il, bu çöplük dünyadayd› Oysa kand›r›lm›flt›, a¤›ndayken fleytan›n Her türlü desisenin oyununa gelmiflti Geriye dönüfl için, çabas› olmay›nca K›m›ldad›kça batt›, batt›kça k›m›ldad› Bu batakl›k Hülya da, birkaç saatlik dünyada Vesvese verenleri, mürflit sand› kendine Ahdini oynuyorken, bir oyuncu misali Geç olmadan kapand›, erken say›lmaz ise Bu dünyan›n perdesi, maskesi düfltü bir bir Ac› gerçek ortada, Yürüyüp kofluyorken, yerinde say›yordu Hiç yol almam›fl gibi, tüm ömür ahvalinde Dere tepe uz gitti, umutsuz bir yol bitti 276 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› At›lan bir çukurda, hala vakit var sand› Tüm ahvali boyunca, mecviyle oyaland› Çukurlar› yol sand›, nefsiyle oyaland› Ahdi böyle idiyse, gerçekten yaz›k oldu O ihsan kayboldu, acabayla silindi Sadece ve sadece, insan diye bilindi Oysa o insan, flekil ile olmaz ki Kendini bilmez ise, Rab’bini bulamaz ki Yolun sonu ve yolun bafl› derken, bitirdi icmali O ihsan eyledi insana, s›fat› cemalini O lütfu anlamadan, s›rca köflkler hayal etti Koca bir hengameyle, bu hayat› bitirdi Geri dönmek istese de bofl, istemese de Hofl geri dönse de, tekerrüründen ibaret yaflar O hayat›n› ahireti boflar, dünyay› yaflar Anlafl›ld› flimdi, neden demifller befler Sel üstünden çöp toplanmaz, azg›n sudan atlanmaz Arl› olan edepli, edepsizler arlanmaz ******* Dünyan›n iflvesini alma sak›n götürü Yarat›lan› hofl gör, yaratandan ötürü Sevdal› gönül eri, olabilirsen e¤er Sürçü lisan ahvalin, gönlünde taht kurmas›n F›rsat verme fleytana, o tahta oturmas›n Bu dünyan›n ahvali, insan olmak çok zor ifl Arab’›n kelam›yla, vallahi fayda mafifl (yok) Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 277 Yokluk varl›¤›n içinde var olan ise yokluk aleminin d›fl›ndad›r, tüm bu yokluk alemi, var olanla ispatlan›r. Bu yoklukta var olan›n asl› mevcuttur. Bu varl›ktaki mevcut olan insan›n, ikinci manas› da nisat (Arapça kökünden) gelir, anlam› unutuculard›r. Unuttuklar› ise Allah c.c. hu’dur. ‹nsana gem vurmak, durdurmak, insan›n bu alemde yaflama sebebi ve bu mevcudat›n var oluflunun ahvali, hep bu s›rda mevcuttur. Varl›kta hep insana hizmet ve o hizmette zimmet vard›r. O hizmeti ettireni anlamaz, bulmaz ise o zaman ortaya zulmet ç›kar, o insan unutucu s›fat›yla vard›r. Unutuculardan olmufltur. Bunun içinden ak›l yoluyla s›yr›lamaz. Ancak ruh ve ruhun ahvali ile bunu kavrar, o ihsan›n asl›n›n Rab oldu¤unu, onu yaratan›n ihsan›ndan dolay›, insan s›fat›nda bulundu¤unu bilir. Küllü mevcudat›n var oluflu, bir s›rla sakl›d›r. O s›r s›rr›n s›rr›na aittir. Çünkü s›rr›n s›rr› bizatihi zatt›r. Allah (c.c.)’d›r. ‹nsan Allah”›n s›rr›d›r. Allah (c.c) insan›n s›rr›d›r. Kainatta en büyük fleyden, en küçük fleye bak, o gördü¤ün halinden baflka düflünebilece¤in her flekil onun yarat›l›fl›ndan güzel olamaz. En güzel flekilde intizamla yarat›lan her fley, yaratan› tarife memur, yaratan› zikre mecburdur. O zikir küllü fleyde mevcuttur. Bir ayette “Bütün varl›klar zikrini bilmifltir.” Bak bu uçsuz bucaks›z aleme, mevcut olan alemlere, her fleyin bir s›n›r› ve sonu vard›r. Bu son ve s›n›rda s›rd›r. Öyle ki her halükarda var olufla mecbur tutulmufltur ve o tutulufla mahkumdur. Bu mahkumiyete insan da dahildir. Fakat insan›n mahkumiyetinde tüm mevcudat› nimet olarak kulland›¤›ndan mahrumiyet çekmez. ‹nsan›n sadece hayat›n› yaflamas› mecburiyettir. Mecburiyete istinaden her ruhun ceset giymesi bu yüzdendir. Yaflayaca¤› güne 278 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› kadar ayn› hüküm giymifl mahkum gibi, dünya alemine gelir. Beden do¤ar yaflar ve ölür. Bu hale göre insan, bu dünyadaki tüm ahvalini, ruhu ile ezeli ve ebedi olan o alemde yaflam›fl. O seyrine göre istedi¤i alemi seçerek, yaflamaya mecbur oldu¤u dünyaya ahdini oynamaya gelmifltir. Sen kendinde bu hali bul mevcudu gör. O mevcudu gönlünün sultan› eyle ki onunla var olas›n. Uyku ölümün taklidi, cesedin ruh ile yaflarken hakk›d›r. Uykuyu haremi ismete gir de uyu dedik. Yukar›daki bahiste buraya de¤inece¤imizi söylemifltik. Evet uykuyu haremi ismetde uyu orada sahibini bul. Sucud eyle. Kalp ile uyuma, yaln›zca cesetle uyu ruh haremi ismete nail olsun. Kana kana seyri lillah eylesin. Harem s›rd›r, ismet ise mekand›r. S›rr›n s›rr›n›n mekan› kalptir. S›r kalpteki letafettir. Öyleyse o kalbini sucud eyle, uykuyu kalple uyuma, uyursan rabbinden gafil olursun. O uyku ise gaflet olur. Peygamber Efendimiz bir hadisi fleriflerinde flöyle buyuruyor. Alimin uykusu cahilin ibadetinden eftaldir. Sözünün manas› budur. Cahil ibadetinde de gafildir. Oysa alim uykusunu haremi ismette uyur ve Rab’b›n›n huzurunda sucutta bulunur. Kalpde haremi ismeti bulmak, s›rra ulaflmakla olur. S›rdaki hüner kalpde, kalpteki hüner ise idrakledir. Uyku cesedin ald›¤› bir lezzettir ve tad›r. Ruh haremi ismete girdi¤inde tad al›r. Bu ölümdür, uykunun ölüm taklididir, ölüm ruhun Rab’b›na dönüflüdür, cesedi terk ediflidir. Ölüm ruhun beden mahkumiyetinden kurtulmas›n›n hür- Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 279 riyetidir. Maflukun maflukuna kavuflmas›d›r ve bu ölüm nimettir. Ruhun dünyay› yaflamas› sonucu ald›¤› mükafat›d›r. Ölüm ruhun zimmeti, cesedin son hizmeti, nefsin ise zulmeti durumundad›r. Ölüm adildir, en adil olan hakimlerin hakimi (Haluku Külli fieyin) karar›d›r. Öylesine adildir ki, yafla ve bafla bakmamaks›z›n, her kap›y› çalar. Do¤rusu ölümün varl›¤›, hakimlerin hakiminin adaletinin kusursuz ve en güzel örne¤idir. Sende bir et parças› var. O et parças›n›n ad› kalpdir. O kalpte s›r vard›r, o s›rdan içeri gir, ruhu bul ki, o ruhta bir s›r vard›r. O s›r ise nurdur. O nur Allah’u Teala’n›n zat› ilahiyesidir. Allah’u Teala mekandan münezzehtir. Lakin insan kalpleri nazargahlar› ve mekan›d›r. O nur geriye do¤ru ruha, ruhtan s›rra, s›rdan kalbe kalbden insana döner ki, o insan bunu bilmez buna vak›f olamaz. Ölüm hali de aynen bu flekildedir. Bu s›ra ile zuhur eder. ‹nsanda kalb s›rra; s›r, ruha; ruhda, nura vas›l olur geri dönüflü olmad›¤› için bedenen ölüm vuku bulur. Ruh ise rabbine dönüfl yapar. Bir ayeti kerimede Allah’u Teala 96/8 Muhakkak ki ey insan nihayet Rab’binedir dönüfl. Marifet odur ki, insan onun ihsan›ndan dolay› bulundu¤u s›fat› tafl›r. O insan bir kufl uçmak istedi¤inde, nas›l ki kanatlar› ile vücudunun a¤›rl›¤› kadar havay› kanatlar› alt›na al›r, a¤›rl›¤›n› havadan hafifletir uçarsa, kufl olma özelli¤ini ortaya ç›kar›r. Oysa insan, insan olmas›ndaki hususiyetleri anlarsa insand›r, yoksa o hayvan› aflamam›flt›r. Çünkü hayvan› aflamayan, insan› arzulamas›, 280 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› kanats›z bir kuflun uçmay› arzulamas› gibidir. Yani suret olarak insan görüntüsündedir siret olarak hayvand›r. Alemi nasuttan olmak o kalpdeki s›rra, s›r ruha, ruhta nura ulaflmakla insan s›fat› giyer. ‹nsan›n Allah’u Teala’y› görmesi de yine o kalpteki nurlad›r. O nur kalp gözü dedi¤imiz Allah’u Teala’n›n biz sevdikle-rimizin kalbine nurumuzu koruz dedi¤i ruhtaki hasletin marifetidir. Allah’u Teala’n›n kalbe koydu¤u nur ise, güneflin aynaya s›¤may›p, lakin aynan›n içinde rufleni (par›lt›s›) aksederse, Allah’›n celle celalehu’nun nuru da insanda ayn› flekilde ruflenleflir. Nur ruh halinde iken bir suyun konuldu¤u kab›n fleklini almas› gibi, insan›n fleklini al›r ve cemal görüntüsündedir. Kiflideki tecelliyat›, cemal suretinde, diledi¤i s›fatta flekillenip, insana tecelliyat›d›r. Allah c.c. hu ruhunu tafl›yan insanlar›n say›s› kadar ve fazlas› cemali olmas›n›n s›rr› budur. Dünya kendi ekseni etraf›nda sa¤dan sola do¤ru döner, di¤er gezegenler dünyan›n etraf›nda ayn› yönde dönerler ki, bu dönüflteki s›r dünyadaki Beytullah’› tavaf manas›ndad›r. Hiçbir gezegen kendi yön ve yörüngesinden sapmaz, Kabe’yi tavafa devam ederler. ‹fltirak ve ifltiyak halindedirler. Allah’›n nuru tüm mevcudat› kapsad›¤›ndan tüm varl›klar onun nurunun s›rr› ile s›rlanm›fl, adeta bofllukta yüzen gemiler gibidirler. Büyük bir görünüm arzeden bu dünyan›n yörüngesi d›fl›nda, bofllukta dünyadan çok daha misli büyüklüklerinde uçsuz bucaks›z alemler mevcuttur. Tüm bunlar kendi yörüngelerindeki çekim ve m›knatisiyetleri ile dünya ve ahvaline hizmet durumundad›r. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 281 Dünya bofllukta yüzen bir seyyare gibidir. Etraf›ndaki gezegenlerin m›knat›s›yetleri ünsiyetiyle gaz kütleleri içersinde yüzer. Dünyan›n trilyonlarca ton a¤›rl›¤› oldu¤unu tahayyül edersen, bu a¤›rl›ktaki dünyam›z nas›l hareket edip kendi ekseni etraf›nda etkilenmeden, hep ayn› flekilde dönüyor. Her sene ayn› gün ve saat ve dakikada etkilenmeden vazifesini yerine getiriyor. Dünyaya yerlefltirilen m›knatisiyetlerle bunlar›n bir birlerini itmeleriyle dünya kendi ekseni etraf›nda dönüyor. Düflün dünya içindekileri ve d›fl›ndakileri ve kütlelerinin o muhteflem büyüklü¤ündeki a¤›rl›klar›n›. Bu durumda Kuzey Kutbu buz denizi adeta dünya sular›na bir t›pa vazifesi görür. Sanki o suyun taflmas›n› önleyen baraj gibidir. Güney Kutbu tutucu, Kuzey kutbu iticidir. Güney Kutbu adeta emercesine tutar, Kuzey Kutbu ise bir t›pa gibi suyun önüne adeta engeldir. Dünya gemidir derken o içinde yüzdü¤ü m›knat›siyet ve gaz kütleleri ile bir muhafaza alt›nda olmakla beraber, insanlar›n türlü ihtiyaçlar›n› karfl›layacak flekilde nimetler ile donanm›flt›r. Her köflesinde eflrefil mahlukat›n yaflamas›na uygun bir teçhizat ile nimetlendirilmifltir. Öyle ki insan üzerinde yaflad›¤› dünya, kendini yaratan›n› bulmak amac›yla bulundu¤undan, o gemi içersinde bir tayfa misali hayat›n› sürüdür. Cesedini dünya, ruhunu ise tüm mevcudat› yoktan var eden ilmiyle var eden ilmiyle yaratan ve kapsayan s›rr›n s›rr› olana teslim eder. Dünyan›n dönüflü oldukça h›zl›d›r dedik, hissedebilsen bafl›n döner. Bu dönüflünde Küre-i Arz›n dengesini içindeki o muhteflem da¤ kitleleri birer terazi a¤›rl›¤› gibi dengeleyici unsurlard›r. O da¤lar ki dünyan›n dönüflünde Arz›n dengesinde 282 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› mizan›n kaymamas› için a¤›rl›k kütleleri durumundad›r. Bundand›r ki Allah’u Teala ayeti kerimesinde. Da¤lar dünyan›n kaz›klar›d›r buyuruyor. Dünyay› bir tepsi gibi dümdüz yaratmaya kadir olan›n da¤lar› böyle yaratmas›ndaki s›rr› budur. Ve hatta bu da¤lar›n alt›nda dünyan›n dengesini sa¤layan sular vard›r. Da¤lar adeta bir gemi gibi bu sular›n üstündedir. Ayn› birleflik kaplardaki sular gibi dünyan›n dönüfl fleklinde o sular yer de¤ifltirmek suretiyle dengeyi sa¤larlar. E¤er insan Arz›n yedi kat alt›na, semavat›n yedi kat üstüne emredileni bilse idi, anlay›p idrak etseydi, o zaman insan olman›n lezzetini kullukta oldu¤unu anlar, kulluk makam›na eriflirdi. * * * Sen bir kimyagersin bilgisayarlar›nla test yapabilirsin, ama her maden için ayr› bir frekans ve lamba kullanmak zorundas›n, dilin en büyük bilgisayardan da ustad›r ve maharetlidir. A¤z›na ald›¤›n nesneyi, an›nda ac›y› da, tatl›y› da, tuzluyu da, kat›y› da s›v›y› da bir tek dilinle yoklar (tadar) bilirsin. Göz üstünde bulunan kirpiklerin, gözleri koruyan askerler gibi s›ral› bekler. Havadan gelip göze zarar verebilecek olan nesneyi, ya itmesi ve kendine çekmesiyle, gözü haberimiz olmadan devaml› korur. Göz p›nar›nda bulunan p›narc›klar, göze yap›flacak olan zararl› maddeleri sulayarak, göz kapaklar› vas›tas›yla, araban›n silece¤i gibi temizleyip, göze zarar verilmesini önler. Bu gözlerle tüm mevcudat, renkli görünür. Bu insana has bir nimettir. Ve perdedir. Hayvanat›n hemen hepsi, yaklafl›k renksiz görür. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 283 Keza burnumuz, iyi ve kötü kokuyu al›r, teneffüsümüzü sa¤lar. Burun içindeki k›llar ise, ci¤erlere gidecek olan yabanc› maddeleri tutar. Velhas›l insan vücudundaki mekanizmalar› burada saymayla bitiremeyiz. Buna göre insans›n, seni yaratan öyle bir yaratm›fl ki, sen kendinde belirli fleylerde doktorsun, müflahedesini bilirsin. Oysa vücudun hayat› devam ettirebilmesi bak›m›ndan, daha bilmedi¤imiz binlerce hal içersinde kendi kendini yenileme, tamir etme kabiliyetine sahip oldu¤unu görmezsin. Gerçekten insan vücudu kendi kendini yenileme ve tamir etme maharetleri bak›m›ndan çok zengin donat›lm›fl, a¤z›ndaki dilinle sadece tatma de¤il, konuflursun da. Konuflmay› yaparken, o beyin vurgusu kalbe, kalbin halini lisana döktü¤ünde, konuflmufl olursun. Kulakla duyulan nesne sestir. Ses kulak içinde çekiç ve örse, ard›ndan da zara, sinyaller halinde beyne, beyinden a¤z›ndaki dilin hareketleri ile konuflur cevap verirsin. Kalp içinde, beyin gönderdi¤i sinyaller süzülmez ise, o konuflma rahmani olmaz. Dünyevi ve fleytani olur. Dilsizler konuflmalar›n› hareketle anlat›rken, gördüklerini düflünür, kalpte süzdürürler. Sinyal lisana dönmedi¤inden, kalbi beyne, beyinde el hareketlerine dönüfltürerek konuflurlar. Bir kör ise, görüntü olmadan, sinyali beyne ve direk kalbe ba¤lar. Kalbin edeb durumuna göre konuflurlar. Maaz Allah insan hem görüp, hem de duyarken konuflmas›n› kalbe süzdürmeden yaparsa, beyinden gelen sinyallere direk cevap verirse, iflte o zaman o hem kör hem de sa¤›r ve dilsizdir. ‹lham›n gelifl flekli, evvela kalbe, kalpten beyne, beyinden lisanad›r. Buna ilmi ledünni denir. Bu Rahmanidir. O kalp edebini 284 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› bulanlardan ol ki, bu halin lezzetini bulas›n. Sessizli¤e kulak ver, o sessizlikte içten içe zikir vard›r. Sessizli¤in sesi hep kalbe hitap eder. O kalbin sanat› ve iste¤idir. O sessizlik içinde verileni al›rken, sessizlik içindeki bofllukta bulunan Rahmand›r. O hem konuflan, hem konuflturand›r. Allah c.c. hu kulununun kalbine ilham eder, bu yüzden akl›n lisan›n›ndan, kalbin lisan hali eftaldir. Elektrik üreten bir jeneratör düflün. Jeneratörün elektri¤i ile s›cak, so¤uk ve türlü türlü enerjiler elde edip kullanma imkan› bulursun. Ak›l, beynin üretti¤i bir enerjidir. Akl›n üretti¤i düflünce, düflüncenin hali fikiri meydana getirir. Fikrin icmali, yani ortaya konuluflu, kalbe iner. Süzdürülürse ortaya zikir ç›kar. Eftali zikir budur. S›ra ile meydana gelir. Kalp ahkam›n›n lezzeti ve nefaseti zikrin asl›d›r. ******* DÜfiÜNDÜN MÜ H‹Ç GÖNÜL NED‹R Gönlün yeri neresidir, gönül oyunu nas›l oynan›r. Cilveyi Rahmaniye nas›l olur. Atiyeyi sübhaniye (Halukun verdi¤i nas›ld›r) Tasavvufta, tasarruf mutasarrufla olanlad›r. Tasadduk etme hüneri, marifete ulaflandad›r. Tasarruf, mutasarrufun emri ile olur. O istedi¤inde tasarrufu sarf etirir. Tasadduk ettirir. Çünkü o ezeli ve ebedi olan, zerreyi bilen, o zerreleri ayr›nt›n›n en küçü¤ü misalen, nötron ve protonlar gibi var oluflunda, f›trat›na göre sahibini yani yaratan› bulma yeten¤ine sahi olmas›nan dolay›, insan eflrefil mahluktur. Allah’›n Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 285 c.c. hu cüzisi, o insanda var oldu¤undan, Allah cc. Hu insana vermifl oldu¤u ak›l nimeti ile, eline verdi¤i iradeyi cüziyesiyle, insan yolunu bulabilir. O yol onu Rabbine götürür. Uçsuz bucaks›z gibi görülen bu alemde, insan mülk içersinde o mülkün çoban› gibidir. Oysa o mülkün içinde kendisi de dahildir. Küllü mülk sahibullaht›r. Bu mülk insana sübhan›n emaneti, insanda bu emanetin içersinde nebzedir. ‹nsan burada var ile yok aras›ndaki farka kavuflmas›ndaki bafllang›c›n içine girer. ‹flte burada kendini bilir Kendini bilende Rab’bini bilir. Kendindeki cüz-iyi külliye teslim ederse, o bu alemde (Turceun) etmifl, geri dönüfl emaresini tamamlam›fl say›l›r. ‹nsan o kendindeki cüzinin varl›¤›n›, ancak kendini bilince fark eder. Kendini bilince o cüz-iyle Rabbini bulur. ‹nsan tarifi ile tahrifata u¤ram›flt›r. O tahrifatta cüz-isini külli zannetmesi ile fleytanlafl›r. O de¤il Rab’bini bilmek, yaklaflmas› bile mümkün de¤ildir. Uzakl›k merhalesi ile gönül, cüz-inin z›tl›¤› vesvesenin ve fleytan›n mekan› olur. Maazallah. E¤er insan bu halinde o cüz-iyi kendini yaratana teslim ederse, o zaman insan olman›n, sultan olman›n lezzeti ile, ruhun elbiselerini perdelerini aralar, alemi melekute gelir. Mülkü terk eder, orada Küllü fiey’in Kadir in hakikat›n› görüp, orada gönül ikinci kez seyr eyler, alemi ceberruta ve oradan da ruhun kisvesi olan perdeyi aralarsa, Ruha dönüfl yapar. Bu dönüflü Rab’binedir. O kendine emenet edilenin, kabz yani ölümden evvel, o emaneti merhale merhale aflarak, o cüz-iyi küllide yok edip ezeli ve ebedi olanda kaybolarak, ebediyete istilam eyler. Bir dersimizde ölmeden evvel ölünüz hadisi flerifinden 286 Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› bahsettik, ölmeden evvel ölünüz hadisi flerifin bir baflka manas› da budur. ‹flte o insandaki gönül, gaybe tutkun, gayb ise s›rra vuslatt›r. O gönül iç aleminin asl› astar› olmakla beraber, tefekkür havas› durumundad›r. E¤er tefekkür mevzuu, Rab’bani ise, o zaman ortaya atiyeyi subhaniye, Rahman›n s›n›rs›z rahmeti, vergisi, marifet nuru ortaya ç›kar. Bu seyir tamam de¤ilse, gönül oyunu bozuk ve istidraçt›r. O gönül yare sevdal›, o yar ise Rahman olmal›, gönül sad›r’d›r. O sad›rda kalp, o kalpte 7 k›s›m her birinde on bin hüner mevcut olup, o hünerin her biridir ki binlerce yolla s›ral› olarak Rahmana (Ahfa ve Hafan›n yani kalbin tefekkürünün gönlü, iç alemini düzenlemesi sonucu) gider. Nas›l ki bir tacir iflinde dürüst olmazsa facir olur, o kalbi tefekkürü Sad›r’da yo¤urarak Rahmana varmazsa gönül bofllu¤unda korkunç bir acabaya girer. Bu da zelleyi (ayak kaymas›) getirir. Maazallah. Bu yüzden kendinde o tefekkürün s›n›r›n› bul. Gönülde yar’inden baflkas›na yer verme ki sukutta fluur olas›n. Ehli fluuru bulas›n. O gönül kalbin aynas›, tefekkür o gönülün meyvesidir. O aynadaki görüntü tefekküre göre olur. ‹lmi ledün sat›r ilmi de¤il, sad›r ilmi ard›n ilmidir. Gönlünde bir ölçüye var. Kendini var olanlarla k›yasla ve yerini tespit et. Sana emanet edilenin kabz (ölüm) zaman›na kadar tayin edildi¤in görevini, ifa etmenin edebini bul. Marifet odur ki, o gönül havzas›n›, yar’i tefekkür ile meflgul edip, sevdan›n zirvesinde aflka ulaflas›n. Sen nas›l bir afl›ks›n ki uyursun. Uyan, o üzerindeki rahmetin fark›na var, o aflk›n atefline düfl ki, o atefl ile yari sad›rda bulas›n. Haremi ismette olas›n. Karanl›k Yollar›n Nurlu Ifl›¤› 287 Madem gönül kalbin aynas› görüntüsü ise, iç alemine göredir. O gönül tefekkürü ile yari zikreylerse, o görüntü seyri lillah olur. Bu iflte iç alemine göre görmek, o görüfle göre yaflamaktaki hünerdir. Düflün bir kere, bu tefekkür ayn› tiyatro sanatç›s›, ezberledi¤ini nas›l oynar, hep meflguliyeti ile elindeki senaryoyu düflünür ve oynarsa ehlide gönül oyunu içinde devaml› ortaya ç›kan Rahman›n atiyesidir. Yok oraya parazitler girerse ayn› bir et parças›na üflüflmüfl kar›ncalar›n, ganimet götürmesi gibi, ne yaz›k ki o hal kaybolur. Acaba o ihsan neticesinde, maazallah zelleyi (ayak kaymas›n›) getirir. Zelleye u¤ramak, rahman›n kat›ndan at›lmakt›r. ‹ç alemi bozulur, tpk› tozlu toprakl› yoldaki f›rt›nan›n, ortal›¤› toza dumana katt›¤›na, onda nas›l bir görüntü olmazsa, aksine nefes almak dahi zorlafl›rsa, bu kiflinin hali buna döner. ‹ç alemini yerinde tut, Rab’b›ndan gayr›n› unut, gaybe var ve o gayb› tut. Bundan gayrisi sadr› ilahiye de¤ildir. O sadr›ndan verilene kulak ver ve onunla amel eyle bak bu sonsuz gibi görünen aleme, kendin bu alemde bunun içinde mikroskop alt›nda görünmeyen bir varl›k gibisin. Bu arz› ve bizleri de, bu arz üzerinde yaratan Rab’bizimiz bu arz üzerinde bizler bir ka¤›t üstünde çizilen bir nokta gibiyiz. Sendeki ahdin f›trat›na göre, seni yaratm›fl ve o ka¤›ttan silmeye kudreti olan› unutma. Gönlün onunlan, sadr›n onunla, (Rahmanla) olsun. Sorular›n›z ve yan›tlar› için her Sal› - Perflembe ve Cumartesi akflam› canl› yay›n sohbetleri saat 20:00’den sonra www.asr-isaadet.net Bu eserin tüm yay›n haklar› A. Metin SARUHAN’a aittir. Di¤er Eserleri Kur’an-› Kerim Türkçe Meal ve Tefsiri Asr-› Saadet 8 Cilt