Çevresel Sorumluluk

Transkript

Çevresel Sorumluluk
MARKALARIMIZDA ÇEVRESEL SORUMLULUK
Volkswagen Binek Araç
2013 yılında, temiz ve ekonomik sürüş için gerekli tüm inovasyonların bir arada
sunulduğu BlueMotion Technologies ürün gamına yenileri eklenmiştir. 2012 yılında
piyasaya sunulan Volkswagen CC modelinin, satışlarının %86’sını oluşturan 1,4 TSI
160 PS DSG seçeneği, 2012 yılının son ayı itibariyle BlueMotion Technologies
seçeneği
ile
ithal
edilmeye
başlanmıştır.
Bu
geliştirme
sayesinde,
sürüş
dinamiklerinden ya da konforundan ödün vermeksizin önceki nesil motordan %10
daha az karbondioksit salınımı ve 100 kilometrede 1,1 litreye kadar daha az yakıt
tüketimi elde edilmiştir.
TSI, TDI ve DSG’nin yanı sıra, düşük sürtünme dirençli lastiklerin, Start/Stop
Sisteminin ve Fren Enerjisi Geri Kazanımının bir arada sunulduğu bu teknolojiler;
2011 yılında sadece Touareg ve Passat modellerinde sunulurken günümüzde Golf,
Passat, Volkswagen CC, Tiguan ve Touareg modellerinde de sunulmaya başlanmıştır.
Start/Stop Sistemi, CO2 emisyonlarının azaltılmasına yardımcı olur. Otomobil, trafik
ışıklarında durduğunda motoru durdurmak suretiyle yakıt tüketimini ve CO2
emisyonlarını azaltır. Fren Enerjisi Geri Kazanımı ise, hızlanma anlarında alternatörü
motordan ayırmakta ve bu sayede motor gücünü sadece hızlanmada kullanarak
gereksiz yakıt tüketen elektrik sistemini saf dışı bırakmaktadır. Bu esnada araç
elektriği akü tarafından sağlanır. Frenleme esnasında ise alternatör, motordan
normalin üstünde güç çekerek motor fren etkisini arttırmakta, aynı zamanda boşalan
aküyü hızla şarj etmektedir.
Tüm bunların yanı sıra, Volkswagen Binek Araç modellerinde geri dönüştürülen
parçalar, özellikle plastik ve cam materyallerin imalatında ağırlıklı olarak
kullanılmaktadır. Ayrıca, çevreye ve insan sağlığına zararlı olduğu bilinen asbest
içeriği bulunmayan fren balataları gibi sürtünme elemanları tüm model gamında
yaygın olarak kullanılmaktadır.
1
Volkswagen Binek Araç olarak Yetkili Satıcılarımızda FSC onaylı kâğıtlar ve
yazıcılar kullanılmaya başlanmıştır. Söz konusu yazıcılarda “Think Blue” logosu
kullanılmaktadır. Araç teklif formlarında da aynı logoya farkındalık amacıyla yer
verilmektedir.
Volkswagen Ticari Araç
Volkswagen Ticari Araç modelleri, Volkswagen teknolojisinin birçok kez ödüle lâyık
görülen çevreci motorlarıyla müşterilerimizin kullanımına sunulmaktadır. Amarok ve
Crafter’da sunulan çift turbolu motor seçeneği, düşük silindir hacmiyle daha avantajlı
yakıt tüketim değeri, düşük devirlerde ve geniş devir aralığında bile yüksek tork elde
edilmesine olanak tanımaktadır. Volkswagen Ticari Araç ürün gamında yer alan tüm
modeller, sahip oldukları özellikleri ve Volkswagen’in verimli motor teknolojisiyle
birlikte farklı sektörlerden farklı ihtiyaçlara çözüm sunan modeller olarak öne
çıkmaktadır. Volkswagen Ticari Araç’ın bir başka modeli olan ve 7 ileri DSG
şanzımanı, Yokuş Kalkış Desteği seçeneğini sunan tek ticari araç olan Caddy’nin 102
PS güce sahip TDI motoru, 100 km’de 5,2 litre gibi düşük yakıt tüketimi değeriyle
dikkat çekmektedir.
2013 yılında yetkili satıcılarımızda görev yapmakta olan satış danışmanlarına yönelik
ürün eğitimi kapsamında bir organizasyon gerçekleştirilmiştir. Bu organizasyonda
kullanılan oda kartı, yaka kartı ve program gibi tüm basılı malzemeler geri dönüşümlü
kâğıttan üretilmiştir ve böylece yetkili satıcılarımızda farkındalık yaratılması
hedeflenmiştir.
Basılı malzemelerin dışında her aktivite masasının yanına geri dönüşüm kutuları
konularak, organizasyon esnasında ortaya çıkan çöplerin ayrıştırılması yoluna
gidilmiştir. Tüm bu uygulamaların yanı sıra, konaklama yapan her satış danışmanın
odasına kart konarak, zamanından önce havlu ve çarşaf değiştirmemenin çevre
kirliliğini engelleyen bir uygulama olduğu hatırlatılmıştır. Toplamda 300 kişinin
katıldığı bu organizasyonda her türlü alanda geri dönüşümün önemli olduğu
vurgulanmıştır.
2
Audi
2013 Haziran üretiminden itibaren üretilen tüm yeni Audi modellerinde EURO 6
emisyon normunda motorlar kullanılmaya başlanmıştır (Örneğin Yeni A8 Ailesi).
EURO 6 normu hem daha az egzoz emisyonu hem de daha düşük yakıt tüketimi
sağlamaktadır. Bunun yanında sıra “Audi Hafif Yapı Teknolojisi” gibi çevre dostu
üretim modelleri ve ürünler ile ilgili teknolojik çalışmalar devam etmektedir.
Otomotivde hafif yapı felsefesinin öncüsü olarak kabul edilen Audi AG, 2013 yılında
sistemin temel malzemesi olan alüminyumun sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla
Alüminyum İdari Girişimi’ne dâhil olmuştur. Otomotiv sektöründe hafif yapı
teknolojisinin öncüsü olan Audi, sürdürülebilir alüminyum için global bir standart
oluşturup,
gelecekte sertifikalı alüminyum kullanarak otomobillerinin çevreye
etkilerini daha da iyileştirmeyi hedeflemektedir.
2012 yılında kurulan ve 2014 yılı sonuna kadar, bir çevre kuruluşu olan IUCN
(International Union for Conservation of Nature) desteğiyle alüminyum için
sürdürülebilir standardın geliştirilmesini amaçlayan Alüminyum İdare Girişimi, ham
maddenin çıkarılması, alüminyum üretilmesi ve işlenmesi süreçlerinin tamamında
çevreci ve sosyal kriterler belirlemektedir.
Girişim tarafından oluşturulan standartlar Audi’nin bütünsel ürün sorumluluğu
yaklaşımıyla örtüşmektedir. Premium otomobiller üreten Audi, sadece yüksek
seviyede yakıt verimliliği sunmakla yetinmeyerek, hammaddenin çıkartılmasından
üretim ve geri dönüşüme kadar ürününün tüm hayat döngüsü boyunca çevresel
etkilerini analiz etmektedir. Her yeni ürün serisi için Audi, çevreye olan etkisini
anlamak amacıyla sertifikalı çevresel etki analizi gerçekleştirmektedir.
Audi, yeni A3 modelinin daha ilk kilometresinden itibaren bir önceki jenerasyona
göre daha iyi bir çevresel ayak izine sahip olmasını sağlamıştır. Sürdürülebilir
malzeme ve üretim süreçlerine ilave olarak sadece ultra hafif yapı bile, mevcut A3
modelinin önceki nesle göre 80 kg daha hafif olmasını sağlamıştır.
20 yıl önce Frankfurt Otomobil Fuarı’nda boyasız ve parlatılmış alüminyum
3
gövdesiyle tanıtılan Audi Space Frame, 1994 yılında ilk Audi A8 modelinin seri
üretimiyle kendini gösterdi. Otomobilin bütünüyle alüminyum gövdesi sadece 249 kg
ağırlığındaydı. Ultra hafif yapısıyla bugün Audi, “gerekli en az miktarda doğru
malzemenin doğru yerde kullanılması” felsefesinden hareketle akılcı malzeme
karışımı uygulamaktadır. Daha hafif yapı beraberinde sürüş keyfi getirir, güvenliği
artırır ve çevreye daha az etkide bulunur. Bir başka deyişle, her tasarruf edilen
kilogram daha az yakıt tüketimi ve daha az CO2 emisyonu anlamına gelir.
Audi’nin çevreye duyarlı yatırımları ve ürünleri ile ilgili gelişmeler; web sitesi, basın
bültenleri, zaman zaman gerçekleştirilen fuarlar ve basın gezileri aracılığıyla tüm
müşteriler ile paylaşılmaktadır.
Audi olarak son yıllarda dağıtılan basılı katalog sayısında kısıtlamaya gidilmiştir ve
fuarlarda ve etkinliklerde basılı katalog dağıtmak yerine, müşterilerimiz cep
telefonlarından
ya
da
web
sitemizden
görüntüleyebilecekleri
kataloglara
yönlendirilmiştir.
SEAT
Tüm ürünlerimiz de araç motorları sahip olduğu Euro5 normu ile çevreye zarar veren
gazların salınımını azaltmaktadır. Euro5 egzoz emisyon standartlarıyla düşük yakıt
tüketim değerlerine ulaşan Ibiza 1.6 TDI CR 90hp, 100 kilometrede ortalama 4,2 litre
yakıt harcarken, 109 g/km düşük CO2 değerine sahiptir.
TSI teknolojisi ile performansı ve sürüş konforunu artırıp tüketim ve emisyonları
azaltan en yeni teknolojiler kullanılmaktadır. Alhambra ile ilk defa Türkiye'de satışa
sunulan start&stop özellikli araçlar, 2013 yılı itibari ile yeni Leon ve Toledo
modelleri ile de Türkiye pazarına sunulmuştur.
2013 yılında Servis Müdürlerine yönelik motivasyon ve bilgilendirme toplantısı
gerçekleştirilmiştir. Bu organizasyonda kullanılan basılı malzemeler geri dönüşümlü
malzemelerden
üretilmiştir.
55
kişinin
katıldığı
organizasyonda
farkındalık
yaratılması amacıyla toplantının bir bölümünde Doğuş Otomotiv Kurumsal
Sorumluluk videosu izletilerek yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verilmiştir. Bununla
4
birlikte SEAT müşterilerimizde konuyla ilgili farkındalık yaratmak amacıyla iletişim
araçlarımızda da yakıt tüketimi ve emisyon değerlerine yer verilmektedir.
Scania
2013 yılının ilk altı aylık döneminde Scania markası 13 litre motorların lansmanını
gerçekleştirmiştir. Scania, yeni 13 litre motor platformuyla, düşük devirlerde sunduğu
maksimum tork ile sınıfında öne çıkmaktadır. Scania Birim Enjektörlü (PDE) yakıt
sistemi ve Seçici Katalitik İndirgeme (SCR) teknolojisi ile donatılmış olan yeni 13
litre motor platformu kullanıcıya daha düşük devirlerde yakıt tasarrufu ve optimum
motor ömrü sunar. Sahip olduğu teknoloji sayesinde 1000 devir/dakikadan itibaren
sunulan azami tork üstün çekiş ve kesintisiz sürüş konforu sağlar. Scania Opticruise
Otomatize Şanzıman ve Sürücü Destek Sistemi (SDS) destek üniteleri, birlikte
kullanımları halinde Scania’nın optimum yakıt tasarrufu konusundaki verimliliğini bir
üst seviyeye taşır. Scania, yeni 13 litre motor platformu sayesinde 360, 400, 440 ve
480 bg olmak üzere farklı güç seçeneklerine sahip motorlarla kullanıcılarına en ideal
seçenekleri sunmaktadır.
Scania Opticruise Otomatize Şanzıman: kalkışta, duruşta ve seyir esnasındaki vites
değişimlerinde, debriyaj pedalı olmaksızın sürüş sağlayan iki pedallı sistemle
sunulmaktadır. İki pedallı Opticruise Otomatize Şanzıman’ın yakıt tasarrufunu daha
da artırır. Debriyaj pedalsız yeni Scania Opticruise yol ve yük şartlarına göre sürekli
ekonomiye yönelik vites seçimi yaparak yüzde 5’e kadar yakıt tasarrufu sağlarken,
sürücü kaynaklı kullanım hatalarını önleyerek, güç ve aktarma organlarında olası
arızaları ortadan kaldırır.
2013 yılının ikinci altı aylık döneminde Scania Streamline araçların lansmanını
gerçekleştirmiştir. Scania, G ve R Serisi uzun yol araçlarının hali hazırda sunduğu
yükselen donanım standartlarıyla “kalite” farkını bir kez daha ortaya koyarken, yeni
Streamline ile aerodinamik tasarımın düşük yakıt tüketiminde ne kadar etkili
olduğunu gözler önüne sermektedir. Scania, Streamline’ın sunduğu yakıt tüketimi
potansiyelini, yeni Opticruise iki pedallı otomatize şanzıman gibi, kullanılmakta olan
bir dizi teknolojik ekipmanla % 3-4 oranında destekler.
5
2012 yılı içerisinde satılan araçların %90'ı Euro 5, %10 kadarı Euro 4 olarak
satılmıştır. 2013 yılında ise Türkiye’de satılan Scania araçların %100’ü Euro 5 olarak
satılmıştır. OEM Türkiye’de kanuni yükümlülüklere paralel olarak Euro 5 SCR
sistemli araçların satılmasını desteklemektedir. Türkiye pazarındaki tüm Scania
modellerimizde Euro 5 motor teknolojisi kullanmaktadır ve hedef yakıt tüketiminde
tasarruf sağlanarak çevre dostu araçlarımız müşterilerimizle buluşturulmaktadır.
Scania Transport Laboratory (Nakliye Laboratuarı) sayesinde 2008 yılından bugüne
CO2 emisyonları %45’e kadar azalmıştır.
Çevreye verilen hasarın minimum seviyeye çekilmesi için tüm YS teşkilatının arıtma
ve parça yıkama birimlerine sahip olması organize edilmiştir. Filtre ve kimyasalların
çevreye zarar vermeden depolanması ve bertaraf edilmesi için gerekli önlemler
alınmıştır.
BASF, Glassurit gibi firmalarla koordine halinde teşkilatımız personeline çevre,
sağlık ve uygulama standardizasyonu sağlayan eğitim programları sunulmuştur.
Çevrenin korunması, geri dönüşüme katkı sağlanması ve bu bilincin teşkilatta
yerleşmesi amacı ile Anel Doğa firması ile ortak bir proje yürütülmüş ve garanti
parçalarının yerinde imhasına son verilerek profesyonel bir şekilde bertaraf edilmesi
sağlanmıştır.
Krone
İzmir Tire’de faaliyete geçen Krone-Doğuş treyler üretim tesislerinde, Krone
markasının çevre politikaları doğrultusunda yenilenebilir ve tekrar kullanılabilir
hammaddeler kullanılmaktadır. Ayrıca üretim sırasında ortaya çıkan ısı enerjisinin bir
bölümünün tekrar üretimde kullanılması sağlanarak, CO2 salınımı minimum düzeye
indirilmektedir. Krone markası, konsept olarak geliştirdiği Profiliner Eco modeliyle,
%7’ye varan yakıt tasarrufu sağlamaktadır. Bu sayede araçların CO2 salınım değerleri
fark edilir miktarlarda düşmektedir. İlgili ürün henüz geliştirilme aşamasında olup,
ürünle ilgili bilgilendirme; yazılı medya, fuar ve çeşitli araçlarla yapılmaktadır. Krone
Profiliner Eco modeli hala geliştirilme sürecinde olup, seri üretime geçilmemiştir.
İlgili modelin seri üretimine geçilmesiyle beraber, aracın son kullanıcıya sağlayacağı
6
tasarruf ve müşterinin Profiliner Eco kullanarak çevre kirliliğinin azaltılması
konusunda bulunduğu dolaylı yoldan katkı pazarlama faaliyetleriyle anlatılacaktır.
Treylerlerde motor bulunmadığından dolayı emisyon salınımı söz konusu değildir.
Doğuş Oto
Ürünlerimizde su bazlı boya kullanılmaktadır. Su bazlı boyalar akrilik esaslı yapıları
ile bünyelerinde yoğunlukla su ihtiva eden ve kururken de bünyelerindeki suyun
buharlaşması ile kuruyan, sağlık açısından zararlı olmayan ürünlerdir. Bu anlamda
sentetik esaslı boyalara göre üstünlük sağlarlar. Sentetik esaslı boyalar kururken
bünyelerindeki
kimyasalları
dışarı
verdikleri
için
sağlık
açısından
zararlı
olabilmektedirler. Su bazlı boyalar, yağlı boyalara oranla daha fazla kullanım ömrüne
sahiptirler. Ayrıca su bazlı boya kullanılarak araçlarda pdi esnasında daha az su
tüketimi yapılmaktadır.
Su bazlı boya kullanımı ile su tüketiminin azaltılması hedeflenmektedir. 2014 yılı
içerisinde tüm yıkama birimlerimize sayaç takarak sürekli olarak su tüketim miktarını
ölçmeyi ve farkındalık yaratarak su tüketimini azaltmayı hedeflemekteyiz.
7

Benzer belgeler

Çevresel Sorumluluk

Çevresel Sorumluluk Start/Stop Sistemi, CO2 emisyonlarının azaltılmasına yardımcı olur. Otomobil, trafik ışıklarında durduğunda motoru durdurmak suretiyle yakıt tüketimini ve CO2 emisyonlarını azaltır. Fren Enerjisi G...

Detaylı