Yaz 2011, Ormanada Bülteni
Transkript
Yaz 2011, Ormanada Bülteni
Derin bir nefes alın... Yaz 2011• Sayı: 1 Ormanada’ya Koray İnşaat imzası Ormanada, yaz aylarını önemli gelişmeler ve renkli etkinliklerle karşıladı… İstanbul’un nefes aldığı Zekeriyaköy’de şehirle iç içe, ormanın tam ortasında bir proje hayal ettik ve bu hayalimizi Ormanada’da gerçekleştiriyoruz… Ormanada, “sürdürülebilir bir yaşam” felsefesi doğrultusunda, doğanın sadeliği ile modern mimariyi ve tasarımı buluşturmak üzere, konusunda önde gelen isimler tarafından planlandı. İstanbul’da çok özel bir yaşamın çerçevesini çizen Ormanada’da altyapı çalışmaları hızla ilerliyor. Üstyapı çalışmaları ise Koray İnşaat tarafından yürütülüyor. Hayata değer ve güven katan bir ortam sunan Ormanada’da özellikle komşuluk ilişkileri doyasıya yaşanacak. Ormanada Tanıtım Ofisi’nde bahar aylarında düzenlediğimiz çeşitli etkinliklerle sıcacık komşuluk ilişkileri kurulmaya başladı bile… Bu bültende sizlere Ormanada ile ilgili gelişmeleri ve etkinliklerimizi aktarmak istiyoruz. Sonbaharda da projemiz ile ilgili yenilikleri paylaşmaya devam edeceğiz. Ormanada haberlerini beğeniyle okumanızı ve güzel bir yaz tatili geçirmenizi diliyoruz. Eczacıbaşı Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım, Ormanada projesinin üstyapı çalışmalarını Koray İnşaat ile gerçekleştiriyor. Devamı sayfa 3’te Keyifli bir brunch İş dünyasının önde gelen isimleri, Ormanada’da Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Dr. Erdal Karamercan’ın ev sahipliğinde düzenlenen brunch davetinde aileleri ile birlikte keyifli bir gün geçirdi. Devamı sayfa 2’de Eczacıbaşı Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım Zafer-Can-Bengi Parlar Çiçek tasarım atölyesi Ormanada’nın bahçesinde Maison Française dergisi ile birlikte düzenlenen çiçek tasarım atölyesinde, Marginal Flowers’ın sahibi Zeynel Özmen, davetlilerle çiçek tasarımının inceliklerini paylaştı ve ortaya rengarenk çalışmalar çıktı. Devamı sayfa 4’te İstanbul Modern Çocuk Sanat Atölyeleri Ormanada, 7 ve 14 Mayıs 2011 tarihlerinde, İstanbul Modern Çocuk Sanat Atölyeleri’ne ev sahipliği yaptı. Çocuklar, eğlenirken öğrendikleri ve sanatla yaratıcılıklarını geliştirdikleri atölyelerde renkli çalışmalar hazırladı. Uçurtma Atölyesi’nde önce tasarımlarını hazırlayan çocuklar, İstanbul Modern’in eğitmenleri Irmak ve Diren’in yardımlarıyla bahçede keyifle uçurtmalarını uçurdular ve Zekeriyaköy’ün temiz havasının tadını çıkarttılar. Film Şeridi Atölyesi’nde birbirinden yaratıcı hikayeler ortaya çıkartan, Minyatür Heykel Atölyesi’nde ise minik elleri ile yoğurdukları kilden heykelcikler yapan çocuklar, Ormanada’da sanat dolu bir gün geçirdi. Atölyelerin sonunda katılım belgelerini alan çocuklar, gurur ve mutlulukla Ormanada’dan ayrıldılar. Geri dönmek uzere.... Yüzde 100 organik bir pazar günü Organik ürünlerin faydaları: “Özlediğiniz domates kokusu Ormanada’da.” dedik ve Ormanada’da %100 organik bir pazar günü hayal ettik. Bahçe domatesi, taze nane, sivri biber, ağaçtan yeni koparılmış erikler, mis kokulu çilekler, erken hasat zeytinyağı, köy ekmeği ve ev yapımı marmelatlar gibi organik ikramlar ve Latin müzikleri eşliğinde yemyeşil çimenlerde bir gün planladık... 29 Mayıs 2011, Pazar günü Kanyon’un vazgeçilmezleri arasında yer alan “Organikanyon”u Ormanada’da kurduk. Tüm misafirlerimiz gün boyunca temiz hava ve organik alışverişin tadını çıkardı. Küçük misafirlerimiz ise uçurtmaları ve toplarıyla oyun parkında bu renkli güne eşlik etti. Organik gıdalar, işlenmelerinde hiçbir yapay katkı maddesi veya tarım ilacı kullanılmayan organik tarımın ürünüdür. Organik ürünler, toplandıktan sonra hızla tüketiciye ulaştırılma özelliği taşıyor. Yüksek miktarda vitamin ve temel aminoasit içeren organik ürünlerde renk veya tat veren, ürünün raf ömrünü uzatan ancak pek çok sağlık sorununa sebep olabilen kimyasal katkı maddeleri bulunmuyor. Organik üretimde kullanılan doğal gübre, toprağın yapısını ve ekosistemi bozmaz. Toprağında herhangi bir kimyasal müdahale olmaksızın yetiştirilen ürünler, mineral açısından daha zengin olmanın yanı sıra çok daha lezzetli oluyor. Organik gıdalar, organik olmayanlara oranla ortalama %40 daha fazla antioksidan içeriyor. Bağışıklık sistemini güçlendiren, enfeksiyonlara karşı koruma sağlayan antioksidanlar, aynı zamanda dinçlik sağlayarak yaşam kalitesini artırıyor. Organik üretimde, çok ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilecek olan genetiği değiştirilmiş tohumlar kullanılmıyor. Organik hayvancılık standartlarında, yetiştirilen hayvanlara antibiyotik verilmiyor. 2 Eczacıbaşı, Ormanada’da Koray İnşaat ile el sıkıştı Eczacıbaşı Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım, Ormanada projesi için çözüm ortağı olarak sektörünün en önemli isimlerinden Koray İnşaat ile el sıkıştı. Koray İnşaat, projenin üstyapı işlerinin sorumlusu oldu. Ormanada’da gerçekleştirilen imza töreninde konuşan Eczacıbaşı Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım Yönetim Kurulu Üyesi ve Eczacıbaşı Holding Mali İşler Grup Başkanı Sacit Basmacı; “Sektörünün en önemli isimlerinden biri olan Koray İnşaat her zaman bizim için özel bir iş ortağı olmuştur. Ormanada’nın üstyapı çözüm ortağı olarak Koray İnşaat ile el sıkıştığımız için çok mutluyuz.” dedi. Koray İnşaat Genel Müdürü M. Şamil Çapar da, “Eczacıbaşı Topluluğu ile uzun yıllardır devam eden çalışmalarımızı Ormanada gibi son derece ayrıcalıklı bir projede yeni bir boyuta taşıdığımız için çok heyecanlı ve gururluyuz. Huzurlu, konforlu ve güvenli bir yaşam alanı sunan Ormanada projesi, Eczacıbaşı Topluluğu ve Koray İnşaat gibi iki büyük markanın gücünü taşıyarak ülkemizin en seçkin projeleri arasında hak ettiği yeri alacaktır.” dedi. Koray İnşaat Hakkında Eczacıbaşı Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım ile Koray İnşaat’ın Yönetim Kurulu Üyeleri, Ormanada’da imza töreni için buluştu. 55 yıllık köklü tarihiyle Türkiye gayrimenkul ve inşaat sektörünün öncü isimlerinden biri olan ve bugüne kadar yapımını üstlendiği projelerle milyonlarca metrekarelik inşaat tecrübesi bulunan Koray İnşaat, mimari açıdan da öncü ve yenilikçi özellikler taşıyan yapılarıyla sektörün gelişiminde önemli bir oynuyor. Koray İnşaat, Sabancı Center, Yapı Kredi Plaza, Sabancı Üniversitesi, Ankara Sheraton ve Adana Hilton SA gibi kendi alanlarında özel anlam ifade eden pek çok yapı inşa etti. Türkiye’nin seçkin konut projelerinin pek çoğunda da imzası bulunuyor. İstanbul Kasaba, Elit Residence, İstanbul-İstanbul, Eliyeşil Villaları, Vaniköy Villaları, Fenerbahçe Koru Sitesi, Kalamış Koru Sitesi, Belvü Sitesi ve Göçek Marina Resort Villaları gibi prestijli konut projeleri Koray İnşaat imzası taşıyor. İş dünyasının renkli isimleri Ormanada’da buluştu Ormanada’nın bahçesinde konuklar aileleriyle birlikte keyifli bir sabah geçirdi ve Zekeriyaköy’ün bol oksijenli havasının tadını çıkardı. 11 Haziran 2011, Cumartesi günü iş dünyasının önemli isimleri, yoğun iş temposundan biraz olsun uzaklaşmak ve derin bir nefes almak üzere Ormanada’da bir araya geldi. Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Dr. Erdal Karamercan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen davette, aralarında Ali Pandır, Mehmet Nalbantoğlu, Saffet Karpat, Erdem Koçak ve Zafer Parlar’ın da yer aldığı konuklar, Ormanada projesini yakından inceleme fırsatı buldu. Erdal Karamercan Emre Sayın, Itır Dai Ali-Nuggar Pandır Berrin, Nilay, Mehmet Nalbantoğlu Deniz-Aslan Uzun Hasan Subaşı Saffet Karpat Gülgün-Zeki Sözen, Levent Ersalman Füsun Gençsu Aylin-Erdem Koçak 43 Nil-Eşref Hamamcıoğlu Esra Ekmekçi Çiçekler diyarına bir yolculuk Ormanada ve Maison Française davetlileri doğa ile iç içe bir günde çiçek tasarımının sırlarını keşfetti. Dekorasyon ve tasarım dünyasının en beğenilen dergilerinden Maison Française ve Ormanada davetlileri, 9 Haziran 2011, Perşembe günü yazı eğlenceli bir çiçek atölyesinde karşıladı. Marginal Flowers’ın sahibi Zeynel Özmen, davetlilerle çiçek tasarım sırlarını paylaştı. Maison Française Yayın Direktörü Melda Narmanlı Çimen ev sahipliğinde düzenlenen öğle saatlerindeki ilk atölye çalışmasına Ece Şirin, Banu Dedeman, Berna Eresin, Karmen Kayalar, Tuba Coşkun, Ebru Danyal, Işıl Sarraf, Tuba Peksayar, Gaye Zorlu, Gülriz Kargül, Ezgi Kıramer, Yasemin Aksoy, Selen Selçuk, Lian Kebudi ve Neslihan Sadıkoğlu’nun da aralarında bulunduğu birçok davetli katıldı. Öğleden sonra ise Ormanada ev sahipleri ve konukları, yaz çiçeklerinin hâkim olduğu birbirinden renkli tasarımlar gerçekleştirdi. Tasarımlarda 2011 yılının rengi seçilen “hanımeli pembesi” kullanıldı ve çiçek atölyesine pembenin her tonu renk kattı. Maison Francaise Dergisi’nin Yayın Direktörü Melda Narmanlı Çimen ev sahipliğinde yapılan etkinlikte, Marginal Flowers’ın sahibi Zeynel Özmen ve ekibi, çiçek tasarımının sırlarını paylaştı. 4 Ahşap masaların üzerinde rengarenk çiçeklerle birbirinden yaratıcı “mis kokulu” tasarımlar hazırlandı. Günün sürprizi: Ormanada projesini incelemeye gelen Müjde Ar ve Nurgül Yeşilçay, çiçek atölyesinin sürpriz konukları oldu. Çiçek tasarım atölyesinden notlar: Malzemeler -Bağ makası, çiçek bağlama teli, uygun renkte kurdela -Daire şeklinde kesilmiş oasis (sünger) 40 cm çapında -Ağaç/taş yosunu 100 cm2 -Bouvardia 8 /10dal -Hydrangea (ortanca) 5 dal -Asparagus 1 demet -Dianthus 10/15 dal -Statis 20 dal Tasarım yaparken... 1-Yosunları, çiçek bağlama teliyle önceden yeterli miktarda su çektirilmiş oasise, saat yönünde sararak, sağlam bir şekilde yerleştirin. 2-Yosunları sararken tellerin arasındaki aralığın maksimum 3-4 cm. olmasına dikkat edin. 3-Oasisi yosun ile sardıktan sonra, göz kararı 5 eşit parçaya bölün. 4-Tasarımınıza önce sert dokulu bitkiler ile başlayın. 5-Statisi, oasisin 1/5‘lik bölümüne çiçek yüzeyleri paralel ve sık olacak şekilde yerleştirin. 6-Daha sonra asparagus yapraklarını inişli çıkışlı olarak yerleştirin. 7-Mini dianthusları asparagusların yanına, çiçekleri birbirine yakın ve sıkı olacak şekilde yerleştirin. Ormanada ev sahipleri öğleden sonra atölye çalışması için Ormanada’nın bahçesinde buluştu. 8-Sırada ortancalar var. Bunları da minik dallar halinde keserek nazikçe dianthusların yanına yerleştirin. 9-Çemberin son ürünü olan bouvardiaları da ortancaların hemen yanına yerleştirip tasarımınızı tamamlayın. 10-Çemberinizi son kez kontrol ederek, her yerini kullanmış olduğunuzdan emin olun. Boş kalmış yerler varsa buraları dianthus ve statisler ile doldurabilirsiniz. 11-Tasarladığınız ürünü 1,5-2 ay nemden uzak, kuru ve sıcak bir ortamda, yatay şekilde muhafaza edin. Tam olarak kuruduktan sonra çiçek ve yaprak hacimlerinde küçülme olacak, çiçeklerin araları açılacaktır. Bu boşlukları benzer bitkiler ile doldurup, ikinci kez kurumaya bırakabilirsiniz. Kuruduğundan emin olduktan sonra asabilirsiniz. Aklınızda bulunsun... Hem canlı hem kuru olarak saklanabilme özelliğine sahip çember çiçek tasarımları, Ormanadalılar’ın evlerini süsleyecek. 5 Tasarım süresince çiçekleri birbirlerine yakın yerleştirmeye dikkat edin. Her bitkiyi yerleştirirken baş parmak ve işaret parmaklarınızı kullanmaya özen gösterin. Bir ürünü saplarken parmaklarınızın diğer bitkiye temas etmesi, bitkinin formunu ve dokusunu bozar, tasarımın görsel bütünlüğüne zarar verir. En önemlisi, tasarımınızı yaparken eğlenmeyi unutmayın... Zekeriyaköy’de bir gün Zekeriyaköy ve çevresini keşfetmek için Emirgan’dan çıktık yola. Yanımızda Carlo Bernardini olunca her durak bir lezzet istasyonu! Kumköy’den tekir ve mantar, Uskumruköy’den taptaze yeşillikler toparlayarak devam ettik. Ne pişireceğimizi düşünmeden, görüp beğendiğimiz malzemeleri derleyerek ilerlediğimiz yolun sonunda ulaştık Ormanada’ya. Mutfakta Carlo’nun kendiliğinden gelişen tarifinin kokusu, en az geçirdiğimiz gün kadar büyüleyici! İşte muhteşem bir günün hikayesi... Carlo, Ferrari ve Ormanada Arabayla 28 dakika Güneşli bir günde, Carlo Bernardini’nin Emirgan’daki evinden çıktık yola. Carlo’nun köpeği Ferrari de bize eşlik ediyor. Rotamız Ormanada... Zekeriyaköy ve civarındaki yerleri keşfetmek ve bir şeyler pişirip günün keyfine varmak niyetindeyiz. Arabayla 28 dakika süren yolculuktan sonra vardık Zekeriyaköy’e. İlk durağımız Kumköy. Esnafla sohbet ediyor, ikramlarından tadıyoruz. Carlo’nun şef olduğunu öğrenen esnafın sandıklarından yeni tatlar çıkıyor. Biraz tekir, biraz mantar biraz da yeşillik alıp yürüyoruz aşağılara. Menü yok, ne pişireceğimizi bilmiyoruz. Öyle anlaştık Carlo’yla. Zekeriyaköy’de ne bulur, ne keşfedersek onu deneyeceğiz. Köyün içinden kıvrılan yoldan aşağı iniyoruz. Mis gibi deniz tuzu kokusunu içimize çekiyoruz. İnsanı anında çocukluğuna götürebilen bir büyüsü var bu kokunun. Ağaçların altında sıra sıra dizili masaları görünce; “Bir gün de burada yemek yapalım.” diyor Carlo. Manzara muhteşem. Uçsuz bucaksız Karadeniz’in üstünde yükselmiş gemiler, büyüklük yarışında adeta. Hemen burada yaz aylarında çiroz yapanları da not ediyoruz. En kısa zamanda gelmeli, bir ipe dizilmiş çirozların dansını izlemeliyiz. Kendimizi manzaradan zor koparıyor alışverişe devam ediyoruz. Çay bahçesinin hemen yanı başındaki fırına giriyoruz. Fırının kapağı açılınca iştah kabartıcı bir manzarayla karşı karşıya kalıyoruz. Bir taş fırının içine bu kadar çok ekmeğin sığabileceği hiç aklımıza gelmemişti doğrusu. Sıcacık ekmekleri de sepete ekliyoruz ve yola koyuluyoruz. Kararlıyız, bir bahçeden sebze-meyve almak istiyoruz. En iyisi Uskumruköy’e uzanalım diyor, 5 dakikada varıyoruz... Kimdir Carlo Bernardini? Bilenler bilir, bilmeyenler için bir not; Carlo Bernardini, yaklaşık 14 yıldır İstanbul’da yaşayan bol ödüllü bir İtalyan şef. Four Seasons Hotel’in açılışı vesilesiyle İstanbul’a geldikten sonra şehrin içindeki karmaşanın verdiği enerji, onu da İstanbul’a hayran bırakmış olacak ki, burada yaşamaya karar vermiş. Yaklaşık 8 yıldır catering hizmeti veren firmasıyla da, İstanbullular’ı lezzet yolculuğuna çıkarıyor. Uskumruköy yolunda Yolumuzun üzerinde Dağ Köftecisi... Mutlaka denenmeli. Sırf bu köfte için buraya gelen kişilerin sayısı çok. Carlo da hemen yorum yapıyor; “Ben de geldim, hatta İstanbul’a ilk gelişimde... O zamanlar motor almıştım. Şehri daha iyi keşfederim diye.”diyor. Carlo kesinlikle bir yabancı değil. Tam bir İstanbullu İtalyan şef. Ama sadece zorda kaldığı zaman Türkçe konuşuyor... Şehnaz Hanım ve Cevdet Bey Uskumruköy’e geliyoruz ve seraların tepesinden oluşan muhteşem manzarayla karşılaşıyoruz. Herhalde kimse bir grup serayı gördüğü için bizim kadar mutlu olmamıştır. Hemen başlıyoruz seraların arasında dolaşmaya. Şehnaz Hanım ve Cevdet Bey karşımıza çıkıyor. Oğulları Kerem’le gelmişler bahçelerine. Başlıyor Şehnaz Hanım hemen anlatmaya; kendini bildi bileli bahçedeymiş. Hayatı boyunca bahçıvanlık yapmış hem de eğitimini almış. Ama iki sözünden biri, bu bahçıvanlık işinin ne kadar çok emek istediği ve ne kadar yoruldukları hakkında. Anlatırken de gözlerinin içi gülüyor; “Tohumundan fidanına kadar her şeyi kendimiz yetiştiriyoruz; ne yetiştirdiğimizden emin oluyoruz.” diyor. İşlerini severek yaptıkları, hatta belki de aşık oldukları yüzlerinden belli. Cevdet Bey, otları ve okuduğu faydalarını anlatıyor; Şehnaz Hanım rokadan ısırgana neleri varsa hepsini müze gibi gezdiriyor. Oğulları Kerem ise oyuncak kamyonetiyle oynuyor. Carlo elleriyle topladığı yeşilliklerden çok memnun... Şehnaz Hanım, giderayak çiçek toplamayı öneriyor ve bizi hemen seranın arkasındaki küçük sümbül bahçesine götürüyor. Mis gibi pembe sümbüllerden topluyor, binlerce teşekkür ediyor ve yolumuza devam ediyoruz. Rotamız Ormanada İhtiyacımız olan her şeyi aldık, Ormanada’ya gidiyor, çimlerin üstünde köpeklerle oynuyoruz. Carlo mutfakta, Ormanada’nın servis sorumlusu Şinasi Bey de harıl harıl ona yardım ediyor. Ormanada’ya gider gitmez mutfaktan gelen kek kokusu açlığımızı ikiye katlıyor. Heyecanla Carlo’nun başında dolanıyoruz. Neler yapacak merak ediyoruz. Onu mutfakta hayranlıkla izlemekten kendimizi alamıyoruz... Carlo harikalar yaratıyor ve nihayetinde bir saatlik maratonun ardından muhteşem bir mönü ortaya çıkıyor: Fırında Zeytinli Barbun Fileto ve Organik Kepekli Risotto… Sonuç mükemmel. Piknik masalarının üstünde şarabımızı yudumlayıp Carlo’nun yarattıklarını tadarken bir kez daha yaşamın keyfine varıyoruz. Yüzümüzde bir gülümseme ile sohbete dalıyoruz... Ufak bir not: Şehnaz Hanım bahçesinde yetiştirdiklerini cumartesi günleri Zekeriyaköy’de kurulan pazarda satıyor. Hafta içi onu bulmak isteyenlerse seradan gelip sebze-meyve alabilir. Fasulyeden biber ve rokaya, fesleğenden soğan ve salatalığa kadar hemen her şeyi bulabilmek mümkün. 6 “Suya yakın hemen her yerde, mesela deniz kenarında önünde kumsal olan ahşap bir evde Ferrari’yle yaşayabilirim. Su benim için çok önemli. Buradaki evimin mutfağını da sırf denizi görebileyim diye Boğaz’a karşı yaptırdım.” Yemek yapmaya nasıl başladın? Yemek yapmaya çok küçük yaşta başladım. Neredeyse 8 yaşından beri mutfaktayım. Okulda derslerim kötüydü ama mutfakta iyiydim! 14 yıldır İstanbul’dasın, en çok neyini seviyorsun? Karışıklığı ve çılgınlığı hoşuma gidiyor, insana yaşadığını hissettiriyor. Enerjisini seviyorum. Çok katlı bir kültürel yapıya sahip. Her şeyden biraz var. Yemek konusundaki felsefen? Kalbini ve duygularının yolunu izle... Her dakikasından zevk almalısın. Yemek yemek sadece beslenmek demek değil; kim olduğun, nasıl bir insan olduğunla da alakalı. İnsanın etrafında güzel şeyler olmalı. Güzel yemekler de bunun başında geliyor. Kendini stres altında hissettiğin oluyor mu? Her zaman. Bugün de stresliydim ama bu negatif değil pozitif anlamda. Başkalarına bir zevk yaşatmak, yüzlerini güldürmek istiyorsun ve bu da insanın üstünde bir baskı yaratıyor. Mutfakta her şey senkronize ve dakik olmalı. O da bir stres. Ama o olmadan da üretemezsin... Carlo Bernardini, Ormanada’da enfes bir risotto hazırladı. İşte malzemeler ve tarifi: Organik kepekli risotto, karalahana ve taze baharatlar ile... Yurtdışında bulamayıp burada bulduğun herhangi bir lezzet var mı? Bu ülkede pek çok güzel şey var. Sebzemeyve ve balık kalitesi çok iyi. Toplum bunu yeterince kullanmıyor bence. Rokadan pirince, her şeyin şekli ve lezzeti farklı. Kalkan, fener, dil balığı ve levrek çok güzel. Malzemeler: - Organik kepekli risotto pirinci 400 gr. - Karalahana 600 gr. - Zeytinyağı 2 yemek kaşığı - Beyaz şarap ½ su bardağı - Taze defne yaprağı 2 adet - Taze dereotu 1 tutam - Taze nane yaprağı 1 tutam - Lor peyniri 200 gr. - Tereyağı 50 gr. - Doğranmış soğan 50 gr. - Rende parmesan peyniri 150 gr. - Taze sebze suyu 750 ml. - Tuz ve karabiber Hazırlanışı: Günün hatırası... Şehnaz Hanım ve Cevdet Bey, günün akışını değiştirdi. Çok tatlı insanlardı ve belli ki işlerini severek yapıyorlar. Bu çok ilham verici. Toskana’da da insanlar ürettikleri ürünleri çok seviyorlar, mutlular ve paylaşmak istiyorlar. İşini severek yapan insanları seviyorum. Bu serayı keşfettiğimize memnun oldum. Ormanada’ya gelirken... Caz müziğin yükselen yıldızlarından ZAZ’ın içinizi ısıtan albümüyle yaz tatilinize renk katın. Defne Suman’ın “Mavi Orman” kitabıyla kendinizi ve yogayı keşfedin, güzel havaların, doğanın ve Ormanada’nın tadını bisikletle çıkarın… Müzik Ormanada’ya gelirken yanınıza alma nız gereken 3 şe y Afiyet olsun! ZAZ, Sony Müzik Türkiye. Mavi Orman, Defne Suman, Kuraldışı Yayınları. Kitap Puma Mopion Bike, www.puma-bikes.com Tasarım 7 Havuç, soğan, kereviz, defne yaprağı, karanfil, maydanoz sapı ve domatesi kaynatarak sebze suyu yapın. Sebze suyunu süzerek sıcak bir şekilde bekletin. Ayrı bir tencerede 2 kaşık zeytinyağını ısıtıp önce taze defne yaprağını sonra doğranmış soğanı ekleyin. Soğanlar hafif kahverengileşinceye kadar kavurup daha sonra risotto pirinçlerini ilave edin. Pirinçler iyice kavrulana kadar karıştırmaya devam edip beyaz şarabı ilave edin ve şarabı tamamen çekmesini sağlayın. Ateşi biraz yüksek tutup önceden hazırladığınız sıcak sebze suyunu ilave edin. Sebze suyunu çektikçe ara ara ilave etmeye devam edin. Sebze suyunun her zaman pirincin 1 parmak kalınlığı üzerinde olması gerekiyor ve bu süreç yaklaşık olarak 20 dakika sürüyor. 10 dakika sonra önceden yıkanmış ve doğranmış karalahana yapraklarını ilave edin. Karıştırmaya devam edin ve 20 dakikalık pişirme süreci sona erdiğinde pirinçlerin sebze suyunu çekmiş olduğunda emin olarak tencereyi ocaktan alın. Daha sonra taze baharatları, tereyağını, rende parmesan peynirini ve lor peynirini ilave edin. Güzel bir kıvama gelene kadar karıştırmaya devam edin. Tuz ve biber oranını kontrol ettikten sonra isteğe göre 1 kaşık daha zeytinyağı ilave edin. Zekeriyaköy’de yaz başkadır Zekeriyaköy, yaz aylarında ideal program alternatifleri sunuyor. Şehrin karmaşasından uzaklaşmak için Boğaz ve Maslak hattından 15 dakikada Zekeriyaköy’e ulaşılıyor. Yakında çalışmaları tamamlanacak olan Sarıyer-Çayırbaşı Tüneli ile de ulaşım çok daha hızlı ve rahat sağlanacak. Burc Beach, Dalia Beach, Solar Beach, Belgrad Ormanı ve Atatürk Arboretumu Ormanada’ya en yakın plaj ve yeşil alanların başında yer alıyor. Sakin ve huzurlu bir plajda gün boyu kitap okuyarak başka dünyaları keşfetmek isteyenler ya da ailece spor ve eğlence dolu bir gün gerçirmek isteyen herkes için Zekeriyaköy’de alternatif bir mekan seçmek mümkün... Burc Beach Dalia Beach Solar Beach (0212) 203 02 36 (0212) 204 03 68 (0212) 201 20 86 Adım adım Ormanada Rakamlarla Ormanada’yı keşfedin... • 220 dönüm arazi: Ormanın tam ortasında “nefes alan” yemyeşil bir ada • 187 adet beş farklı tip villa • 83 adet altı farklı tip sıra ev • 25 dönüm yeşil alan: Yürüyüş ve bisiklet yolları, spor alanları ve parklar • 2.500 m 2 sosyal yaşam alanı: Adameydan, Adamekan ve Adaçarşı’da keyifli buluşmalar için sosyal alanlar • 5 dönüm doğal bostan alanı: Adabostan’da yetişen 12.000 sebze fidesi, 11.000 meyve fidesi ve 100 meyve ağacının dallarından toplanan doğal ürünler Ormanada’da • Dört mevsim yeşil bir doğa: 44.000 m2 çim alanın yanı sıra zengin ağaç çeşitleri. 2.700 adet kızıl akçaağaç, süs elması, beyaz çiçekli oya, manolya ve ıhlamur, 47.000 adet alev çalısı, kartopu ve lavanta, 10.000 adet orman sarmaşığı, mum yasemin, 85.000 adet funda çalısı ve Cezayir menekşesi Ormanada’da hayat buluyor... Eczacıbaşı Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım Ormanada Tanıtım Ofisi, Yorgancı Çiftliği Mevkii, Sarıyer–İstanbul Tel: (0212) 201 59 30 www.ormanada.com