Yaz 2011, Ormanada Bülteni

Transkript

Yaz 2011, Ormanada Bülteni
Derin bir nefes alın...
Yaz 2011• Sayı: 1
Ormanada’ya Koray İnşaat imzası
Ormanada,
yaz aylarını önemli
gelişmeler ve
renkli etkinliklerle
karşıladı…
İstanbul’un nefes aldığı Zekeriyaköy’de
şehirle iç içe, ormanın tam ortasında
bir proje hayal ettik ve bu hayalimizi
Ormanada’da gerçekleştiriyoruz…
Ormanada, “sürdürülebilir bir yaşam”
felsefesi doğrultusunda, doğanın
sadeliği ile modern mimariyi ve
tasarımı buluşturmak üzere, konusunda
önde gelen isimler tarafından planlandı.
İstanbul’da çok özel bir yaşamın
çerçevesini çizen Ormanada’da altyapı
çalışmaları hızla ilerliyor. Üstyapı
çalışmaları ise Koray İnşaat tarafından
yürütülüyor. Hayata değer ve güven
katan bir ortam sunan Ormanada’da
özellikle komşuluk ilişkileri doyasıya
yaşanacak. Ormanada Tanıtım Ofisi’nde
bahar aylarında düzenlediğimiz çeşitli
etkinliklerle sıcacık komşuluk ilişkileri
kurulmaya başladı bile… Bu bültende
sizlere Ormanada ile ilgili gelişmeleri
ve etkinliklerimizi aktarmak istiyoruz.
Sonbaharda da projemiz ile ilgili
yenilikleri paylaşmaya devam edeceğiz.
Ormanada haberlerini beğeniyle
okumanızı ve güzel bir yaz tatili
geçirmenizi diliyoruz.
Eczacıbaşı Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım, Ormanada
projesinin üstyapı çalışmalarını Koray İnşaat ile
gerçekleştiriyor.
Devamı sayfa 3’te
Keyifli bir brunch
İş dünyasının önde gelen isimleri, Ormanada’da
Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Dr. Erdal Karamercan’ın
ev sahipliğinde düzenlenen brunch davetinde aileleri ile
birlikte keyifli bir gün geçirdi.
Devamı sayfa 2’de
Eczacıbaşı Gayrimenkul
Geliştirme ve Yatırım
Zafer-Can-Bengi Parlar
Çiçek tasarım
atölyesi
Ormanada’nın bahçesinde Maison Française
dergisi ile birlikte düzenlenen çiçek tasarım
atölyesinde, Marginal Flowers’ın sahibi
Zeynel Özmen, davetlilerle çiçek tasarımının
inceliklerini paylaştı ve ortaya rengarenk
çalışmalar çıktı.
Devamı sayfa 4’te
İstanbul Modern
Çocuk Sanat Atölyeleri
Ormanada, 7 ve 14 Mayıs 2011 tarihlerinde, İstanbul Modern Çocuk Sanat Atölyeleri’ne
ev sahipliği yaptı. Çocuklar, eğlenirken öğrendikleri ve sanatla yaratıcılıklarını
geliştirdikleri atölyelerde renkli çalışmalar hazırladı. Uçurtma Atölyesi’nde önce
tasarımlarını hazırlayan çocuklar, İstanbul Modern’in eğitmenleri Irmak ve Diren’in
yardımlarıyla bahçede keyifle uçurtmalarını uçurdular ve Zekeriyaköy’ün temiz
havasının tadını çıkarttılar.
Film Şeridi Atölyesi’nde birbirinden yaratıcı hikayeler ortaya çıkartan, Minyatür Heykel
Atölyesi’nde ise minik elleri ile yoğurdukları kilden heykelcikler yapan çocuklar,
Ormanada’da sanat dolu bir gün geçirdi. Atölyelerin sonunda katılım belgelerini alan
çocuklar, gurur ve mutlulukla Ormanada’dan ayrıldılar. Geri dönmek uzere....
Yüzde 100
organik bir
pazar günü
Organik ürünlerin
faydaları:
“Özlediğiniz domates kokusu
Ormanada’da.” dedik ve
Ormanada’da %100 organik bir pazar
günü hayal ettik. Bahçe domatesi,
taze nane, sivri biber, ağaçtan yeni
koparılmış erikler, mis kokulu
çilekler, erken hasat zeytinyağı, köy
ekmeği ve ev yapımı marmelatlar gibi
organik ikramlar ve Latin müzikleri
eşliğinde yemyeşil çimenlerde bir
gün planladık... 29 Mayıs 2011, Pazar
günü Kanyon’un vazgeçilmezleri
arasında yer alan “Organikanyon”u
Ormanada’da kurduk. Tüm
misafirlerimiz gün boyunca temiz
hava ve organik alışverişin tadını
çıkardı. Küçük misafirlerimiz ise
uçurtmaları ve toplarıyla oyun
parkında bu renkli güne eşlik etti.
Organik gıdalar, işlenmelerinde hiçbir
yapay katkı maddesi veya tarım ilacı
kullanılmayan organik tarımın ürünüdür.
Organik ürünler, toplandıktan sonra hızla
tüketiciye ulaştırılma özelliği taşıyor.
Yüksek miktarda vitamin ve temel
aminoasit içeren organik ürünlerde
renk veya tat veren, ürünün raf ömrünü
uzatan ancak pek çok sağlık sorununa
sebep olabilen kimyasal katkı maddeleri
bulunmuyor.
Organik üretimde kullanılan doğal gübre,
toprağın yapısını ve ekosistemi bozmaz.
Toprağında herhangi bir kimyasal
müdahale olmaksızın yetiştirilen ürünler,
mineral açısından daha zengin olmanın
yanı sıra çok daha lezzetli oluyor.
Organik gıdalar, organik olmayanlara
oranla ortalama %40 daha fazla
antioksidan içeriyor. Bağışıklık sistemini
güçlendiren, enfeksiyonlara karşı koruma
sağlayan antioksidanlar, aynı zamanda
dinçlik sağlayarak yaşam kalitesini
artırıyor.
Organik üretimde, çok ciddi sağlık
sorunlarına sebep olabilecek olan genetiği
değiştirilmiş tohumlar kullanılmıyor.
Organik hayvancılık standartlarında,
yetiştirilen hayvanlara antibiyotik
verilmiyor.
2
Eczacıbaşı, Ormanada’da
Koray İnşaat ile el sıkıştı
Eczacıbaşı Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım, Ormanada projesi
için çözüm ortağı olarak sektörünün en önemli isimlerinden
Koray İnşaat ile el sıkıştı. Koray İnşaat, projenin üstyapı işlerinin
sorumlusu oldu.
Ormanada’da gerçekleştirilen imza töreninde konuşan Eczacıbaşı Gayrimenkul
Geliştirme ve Yatırım Yönetim Kurulu Üyesi ve Eczacıbaşı Holding Mali İşler Grup
Başkanı Sacit Basmacı; “Sektörünün en önemli isimlerinden biri olan Koray İnşaat
her zaman bizim için özel bir iş ortağı olmuştur. Ormanada’nın üstyapı çözüm ortağı
olarak Koray İnşaat ile el sıkıştığımız için çok mutluyuz.” dedi. Koray İnşaat Genel
Müdürü M. Şamil Çapar da, “Eczacıbaşı Topluluğu ile uzun yıllardır devam eden
çalışmalarımızı Ormanada gibi son derece ayrıcalıklı bir projede yeni bir boyuta
taşıdığımız için çok heyecanlı ve gururluyuz. Huzurlu, konforlu ve güvenli bir yaşam
alanı sunan Ormanada projesi, Eczacıbaşı Topluluğu ve Koray İnşaat gibi iki büyük
markanın gücünü taşıyarak ülkemizin en seçkin projeleri arasında hak ettiği yeri
alacaktır.” dedi.
Koray İnşaat Hakkında
Eczacıbaşı Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım ile Koray İnşaat’ın
Yönetim Kurulu Üyeleri, Ormanada’da imza töreni için buluştu.
55 yıllık köklü tarihiyle Türkiye gayrimenkul ve inşaat sektörünün
öncü isimlerinden biri olan ve bugüne kadar yapımını üstlendiği
projelerle milyonlarca metrekarelik inşaat tecrübesi bulunan Koray
İnşaat, mimari açıdan da öncü ve yenilikçi özellikler taşıyan yapılarıyla
sektörün gelişiminde önemli bir oynuyor. Koray İnşaat, Sabancı Center,
Yapı Kredi Plaza, Sabancı Üniversitesi, Ankara Sheraton ve Adana
Hilton SA gibi kendi alanlarında özel anlam ifade eden pek çok yapı
inşa etti. Türkiye’nin seçkin konut projelerinin pek çoğunda da imzası
bulunuyor. İstanbul Kasaba, Elit Residence, İstanbul-İstanbul, Eliyeşil
Villaları, Vaniköy Villaları, Fenerbahçe Koru Sitesi, Kalamış Koru
Sitesi, Belvü Sitesi ve Göçek Marina Resort Villaları gibi prestijli konut
projeleri Koray İnşaat imzası taşıyor.
İş dünyasının renkli isimleri Ormanada’da buluştu
Ormanada’nın bahçesinde konuklar
aileleriyle birlikte keyifli bir sabah geçirdi
ve Zekeriyaköy’ün bol oksijenli havasının
tadını çıkardı.
11 Haziran 2011, Cumartesi günü iş dünyasının önemli
isimleri, yoğun iş temposundan biraz olsun uzaklaşmak ve derin
bir nefes almak üzere Ormanada’da bir araya geldi. Eczacıbaşı
Topluluğu CEO’su Dr. Erdal Karamercan’ın ev sahipliğinde
gerçekleştirilen davette, aralarında Ali Pandır, Mehmet
Nalbantoğlu, Saffet Karpat, Erdem Koçak ve Zafer Parlar’ın
da yer aldığı konuklar, Ormanada projesini yakından inceleme
fırsatı buldu.
Erdal Karamercan
Emre Sayın, Itır Dai
Ali-Nuggar Pandır
Berrin, Nilay, Mehmet Nalbantoğlu
Deniz-Aslan Uzun
Hasan Subaşı
Saffet Karpat
Gülgün-Zeki Sözen, Levent Ersalman
Füsun Gençsu
Aylin-Erdem Koçak
43
Nil-Eşref Hamamcıoğlu
Esra Ekmekçi
Çiçekler diyarına bir yolculuk
Ormanada ve Maison Française davetlileri doğa ile iç içe bir günde
çiçek tasarımının sırlarını keşfetti.
Dekorasyon ve tasarım dünyasının en beğenilen dergilerinden Maison Française ve Ormanada davetlileri,
9 Haziran 2011, Perşembe günü yazı eğlenceli bir çiçek atölyesinde karşıladı. Marginal Flowers’ın sahibi
Zeynel Özmen, davetlilerle çiçek tasarım sırlarını paylaştı. Maison Française Yayın Direktörü
Melda Narmanlı Çimen ev sahipliğinde düzenlenen öğle saatlerindeki ilk atölye çalışmasına Ece Şirin,
Banu Dedeman, Berna Eresin, Karmen Kayalar, Tuba Coşkun, Ebru Danyal, Işıl Sarraf, Tuba Peksayar,
Gaye Zorlu, Gülriz Kargül, Ezgi Kıramer, Yasemin Aksoy, Selen Selçuk, Lian Kebudi ve Neslihan
Sadıkoğlu’nun da aralarında bulunduğu birçok davetli katıldı. Öğleden sonra ise Ormanada ev sahipleri ve
konukları, yaz çiçeklerinin hâkim olduğu birbirinden renkli tasarımlar gerçekleştirdi.
Tasarımlarda 2011 yılının rengi seçilen “hanımeli
pembesi” kullanıldı ve çiçek atölyesine pembenin her
tonu renk kattı.
Maison Francaise Dergisi’nin Yayın Direktörü
Melda Narmanlı Çimen ev sahipliğinde yapılan
etkinlikte, Marginal Flowers’ın sahibi Zeynel Özmen
ve ekibi, çiçek tasarımının sırlarını paylaştı.
4
Ahşap
masaların
üzerinde
rengarenk
çiçeklerle
birbirinden
yaratıcı
“mis kokulu”
tasarımlar
hazırlandı.
Günün sürprizi: Ormanada projesini
incelemeye gelen Müjde Ar ve
Nurgül Yeşilçay, çiçek atölyesinin
sürpriz konukları oldu.
Çiçek tasarım
atölyesinden
notlar:
Malzemeler
-Bağ makası, çiçek
bağlama teli, uygun renkte
kurdela
-Daire şeklinde kesilmiş
oasis (sünger) 40 cm
çapında
-Ağaç/taş yosunu 100 cm2
-Bouvardia 8 /10dal
-Hydrangea (ortanca) 5 dal
-Asparagus 1 demet
-Dianthus 10/15 dal
-Statis 20 dal
Tasarım yaparken...
1-Yosunları, çiçek bağlama teliyle önceden yeterli
miktarda su çektirilmiş oasise, saat yönünde
sararak, sağlam bir şekilde yerleştirin.
2-Yosunları sararken tellerin arasındaki aralığın
maksimum 3-4 cm. olmasına dikkat edin.
3-Oasisi yosun ile sardıktan sonra, göz kararı
5 eşit parçaya bölün.
4-Tasarımınıza önce sert dokulu bitkiler ile başlayın.
5-Statisi, oasisin 1/5‘lik bölümüne çiçek yüzeyleri
paralel ve sık olacak şekilde yerleştirin.
6-Daha sonra asparagus yapraklarını inişli çıkışlı
olarak yerleştirin.
7-Mini dianthusları asparagusların yanına, çiçekleri
birbirine yakın ve sıkı olacak şekilde yerleştirin.
Ormanada ev sahipleri öğleden sonra atölye çalışması için Ormanada’nın bahçesinde buluştu.
8-Sırada ortancalar var. Bunları da minik dallar
halinde keserek nazikçe dianthusların yanına
yerleştirin.
9-Çemberin son ürünü olan bouvardiaları da
ortancaların hemen yanına yerleştirip tasarımınızı
tamamlayın.
10-Çemberinizi son kez kontrol ederek, her yerini
kullanmış olduğunuzdan emin olun. Boş kalmış
yerler varsa buraları dianthus ve statisler ile
doldurabilirsiniz.
11-Tasarladığınız ürünü 1,5-2 ay nemden uzak,
kuru ve sıcak bir ortamda, yatay şekilde muhafaza
edin. Tam olarak kuruduktan sonra çiçek ve
yaprak hacimlerinde küçülme olacak, çiçeklerin
araları açılacaktır. Bu boşlukları benzer bitkiler
ile doldurup, ikinci kez kurumaya bırakabilirsiniz.
Kuruduğundan emin olduktan sonra asabilirsiniz.
Aklınızda bulunsun...
Hem canlı hem kuru olarak saklanabilme özelliğine sahip
çember çiçek tasarımları, Ormanadalılar’ın evlerini süsleyecek.
5
Tasarım süresince çiçekleri birbirlerine yakın
yerleştirmeye dikkat edin. Her bitkiyi yerleştirirken
baş parmak ve işaret parmaklarınızı kullanmaya
özen gösterin. Bir ürünü saplarken parmaklarınızın
diğer bitkiye temas etmesi, bitkinin formunu ve
dokusunu bozar, tasarımın görsel bütünlüğüne zarar
verir. En önemlisi, tasarımınızı yaparken eğlenmeyi
unutmayın...
Zekeriyaköy’de bir gün
Zekeriyaköy ve çevresini keşfetmek için Emirgan’dan çıktık yola. Yanımızda
Carlo Bernardini olunca her durak bir lezzet istasyonu! Kumköy’den tekir ve
mantar, Uskumruköy’den taptaze yeşillikler toparlayarak devam ettik. Ne
pişireceğimizi düşünmeden, görüp beğendiğimiz malzemeleri derleyerek
ilerlediğimiz yolun sonunda ulaştık Ormanada’ya. Mutfakta Carlo’nun
kendiliğinden gelişen tarifinin kokusu, en az geçirdiğimiz gün kadar büyüleyici!
İşte muhteşem bir günün hikayesi...
Carlo, Ferrari ve Ormanada
Arabayla 28 dakika
Güneşli bir günde, Carlo Bernardini’nin Emirgan’daki
evinden çıktık yola. Carlo’nun köpeği Ferrari de bize eşlik
ediyor. Rotamız Ormanada... Zekeriyaköy ve civarındaki
yerleri keşfetmek ve bir şeyler pişirip günün keyfine
varmak niyetindeyiz.
Arabayla 28 dakika süren yolculuktan sonra vardık
Zekeriyaköy’e. İlk durağımız Kumköy. Esnafla sohbet
ediyor, ikramlarından tadıyoruz. Carlo’nun şef olduğunu
öğrenen esnafın sandıklarından yeni tatlar çıkıyor.
Biraz tekir, biraz mantar biraz da yeşillik alıp yürüyoruz
aşağılara. Menü yok, ne pişireceğimizi bilmiyoruz. Öyle
anlaştık Carlo’yla. Zekeriyaköy’de ne bulur, ne keşfedersek
onu deneyeceğiz. Köyün içinden kıvrılan yoldan aşağı
iniyoruz. Mis gibi deniz tuzu kokusunu içimize çekiyoruz.
İnsanı anında çocukluğuna götürebilen bir büyüsü var
bu kokunun. Ağaçların altında sıra sıra dizili masaları
görünce; “Bir gün de burada yemek yapalım.” diyor Carlo.
Manzara muhteşem. Uçsuz bucaksız Karadeniz’in üstünde
yükselmiş gemiler, büyüklük yarışında adeta. Hemen
burada yaz aylarında çiroz yapanları da not ediyoruz. En
kısa zamanda gelmeli, bir ipe dizilmiş çirozların dansını
izlemeliyiz. Kendimizi manzaradan zor koparıyor alışverişe
devam ediyoruz. Çay bahçesinin hemen yanı başındaki
fırına giriyoruz. Fırının kapağı açılınca iştah kabartıcı bir
manzarayla karşı karşıya kalıyoruz. Bir taş fırının içine bu
kadar çok ekmeğin sığabileceği hiç aklımıza gelmemişti
doğrusu. Sıcacık ekmekleri de sepete ekliyoruz ve yola
koyuluyoruz. Kararlıyız, bir bahçeden sebze-meyve almak
istiyoruz. En iyisi Uskumruköy’e uzanalım diyor, 5 dakikada
varıyoruz...
Kimdir Carlo Bernardini?
Bilenler bilir, bilmeyenler için bir not; Carlo Bernardini,
yaklaşık 14 yıldır İstanbul’da yaşayan bol ödüllü bir İtalyan
şef. Four Seasons Hotel’in açılışı vesilesiyle İstanbul’a
geldikten sonra şehrin içindeki karmaşanın verdiği enerji,
onu da İstanbul’a hayran bırakmış olacak ki, burada
yaşamaya karar vermiş. Yaklaşık 8 yıldır catering hizmeti
veren firmasıyla da, İstanbullular’ı lezzet yolculuğuna
çıkarıyor.
Uskumruköy yolunda
Yolumuzun üzerinde Dağ Köftecisi... Mutlaka denenmeli.
Sırf bu köfte için buraya gelen kişilerin sayısı çok. Carlo
da hemen yorum yapıyor; “Ben de geldim, hatta İstanbul’a
ilk gelişimde... O zamanlar motor almıştım. Şehri daha iyi
keşfederim diye.”diyor. Carlo kesinlikle bir yabancı değil.
Tam bir İstanbullu İtalyan şef. Ama sadece zorda kaldığı
zaman Türkçe konuşuyor...
Şehnaz Hanım ve Cevdet Bey
Uskumruköy’e geliyoruz ve seraların tepesinden oluşan
muhteşem manzarayla karşılaşıyoruz. Herhalde kimse bir
grup serayı gördüğü için bizim kadar mutlu olmamıştır.
Hemen başlıyoruz seraların arasında dolaşmaya. Şehnaz
Hanım ve Cevdet Bey karşımıza çıkıyor. Oğulları Kerem’le
gelmişler bahçelerine. Başlıyor Şehnaz Hanım hemen
anlatmaya; kendini bildi bileli bahçedeymiş. Hayatı
boyunca bahçıvanlık yapmış hem de eğitimini almış. Ama
iki sözünden biri, bu bahçıvanlık işinin ne kadar çok emek
istediği ve ne kadar yoruldukları hakkında. Anlatırken de
gözlerinin içi gülüyor; “Tohumundan fidanına kadar her
şeyi kendimiz yetiştiriyoruz; ne yetiştirdiğimizden emin
oluyoruz.” diyor. İşlerini severek yaptıkları, hatta belki
de aşık oldukları yüzlerinden belli. Cevdet Bey, otları ve
okuduğu faydalarını anlatıyor; Şehnaz Hanım rokadan
ısırgana neleri varsa hepsini müze gibi gezdiriyor. Oğulları
Kerem ise oyuncak kamyonetiyle oynuyor. Carlo elleriyle
topladığı yeşilliklerden çok memnun... Şehnaz Hanım,
giderayak çiçek toplamayı öneriyor ve bizi hemen seranın
arkasındaki küçük sümbül bahçesine götürüyor. Mis gibi
pembe sümbüllerden topluyor, binlerce teşekkür ediyor ve
yolumuza devam ediyoruz.
Rotamız
Ormanada
İhtiyacımız olan her
şeyi aldık, Ormanada’ya
gidiyor, çimlerin
üstünde köpeklerle
oynuyoruz. Carlo
mutfakta, Ormanada’nın
servis sorumlusu
Şinasi Bey de harıl
harıl ona yardım ediyor.
Ormanada’ya gider
gitmez mutfaktan
gelen kek kokusu
açlığımızı ikiye katlıyor.
Heyecanla Carlo’nun
başında dolanıyoruz.
Neler yapacak merak
ediyoruz. Onu mutfakta hayranlıkla izlemekten kendimizi
alamıyoruz... Carlo harikalar yaratıyor ve nihayetinde bir
saatlik maratonun ardından muhteşem bir mönü ortaya
çıkıyor: Fırında Zeytinli Barbun Fileto ve Organik Kepekli
Risotto…
Sonuç mükemmel. Piknik masalarının üstünde şarabımızı
yudumlayıp Carlo’nun yarattıklarını tadarken bir kez daha
yaşamın keyfine varıyoruz. Yüzümüzde bir gülümseme ile
sohbete dalıyoruz...
Ufak bir not: Şehnaz Hanım bahçesinde yetiştirdiklerini cumartesi günleri Zekeriyaköy’de
kurulan pazarda satıyor. Hafta içi onu bulmak isteyenlerse seradan gelip sebze-meyve
alabilir. Fasulyeden biber ve rokaya, fesleğenden soğan ve salatalığa kadar hemen her şeyi
bulabilmek mümkün.
6
“Suya yakın hemen her yerde, mesela deniz kenarında önünde kumsal olan ahşap bir evde
Ferrari’yle yaşayabilirim. Su benim için çok önemli. Buradaki evimin mutfağını da sırf denizi
görebileyim diye Boğaz’a karşı yaptırdım.”
Yemek yapmaya nasıl başladın? Yemek yapmaya
çok küçük yaşta başladım. Neredeyse 8 yaşından beri
mutfaktayım. Okulda derslerim kötüydü ama mutfakta
iyiydim!
14 yıldır İstanbul’dasın, en çok neyini seviyorsun?
Karışıklığı ve çılgınlığı hoşuma gidiyor, insana yaşadığını
hissettiriyor. Enerjisini seviyorum. Çok katlı bir kültürel
yapıya sahip. Her şeyden biraz var.
Yemek konusundaki felsefen? Kalbini ve duygularının
yolunu izle... Her dakikasından zevk almalısın. Yemek yemek
sadece beslenmek demek değil; kim olduğun, nasıl bir insan
olduğunla da alakalı. İnsanın etrafında güzel şeyler olmalı.
Güzel yemekler de bunun başında geliyor.
Kendini stres altında hissettiğin oluyor mu? Her zaman.
Bugün de stresliydim ama bu negatif değil pozitif anlamda.
Başkalarına bir zevk yaşatmak, yüzlerini güldürmek
istiyorsun ve bu da insanın üstünde bir baskı yaratıyor.
Mutfakta her şey senkronize ve dakik olmalı. O da bir
stres. Ama o olmadan da üretemezsin...
Carlo Bernardini, Ormanada’da enfes bir
risotto hazırladı. İşte malzemeler ve tarifi:
Organik kepekli risotto, karalahana
ve taze baharatlar ile...
Yurtdışında bulamayıp burada bulduğun herhangi bir
lezzet var mı? Bu ülkede pek çok güzel şey var. Sebzemeyve ve balık kalitesi çok iyi. Toplum bunu yeterince
kullanmıyor bence. Rokadan pirince, her şeyin şekli ve
lezzeti farklı. Kalkan, fener, dil balığı ve levrek çok güzel.
Malzemeler:
- Organik kepekli risotto pirinci 400 gr.
- Karalahana 600 gr.
- Zeytinyağı 2 yemek kaşığı
- Beyaz şarap ½ su bardağı
- Taze defne yaprağı 2 adet
- Taze dereotu 1 tutam
- Taze nane yaprağı 1 tutam
- Lor peyniri 200 gr.
- Tereyağı 50 gr.
- Doğranmış soğan 50 gr.
- Rende parmesan peyniri 150 gr.
- Taze sebze suyu 750 ml.
- Tuz ve karabiber
Hazırlanışı:
Günün hatırası... Şehnaz Hanım ve Cevdet
Bey, günün akışını değiştirdi. Çok tatlı
insanlardı ve belli ki işlerini severek
yapıyorlar. Bu çok ilham verici. Toskana’da
da insanlar ürettikleri ürünleri çok
seviyorlar, mutlular ve paylaşmak istiyorlar.
İşini severek yapan insanları seviyorum. Bu
serayı keşfettiğimize memnun oldum.
Ormanada’ya gelirken...
Caz müziğin yükselen yıldızlarından ZAZ’ın içinizi ısıtan albümüyle yaz tatilinize renk
katın. Defne Suman’ın “Mavi Orman” kitabıyla kendinizi ve yogayı keşfedin, güzel
havaların, doğanın ve Ormanada’nın tadını bisikletle çıkarın…
Müzik
Ormanada’ya
gelirken
yanınıza alma
nız
gereken 3 şe
y
Afiyet olsun!
ZAZ, Sony Müzik Türkiye.
Mavi Orman, Defne Suman,
Kuraldışı Yayınları.
Kitap
Puma Mopion Bike,
www.puma-bikes.com
Tasarım
7
Havuç, soğan, kereviz, defne yaprağı, karanfil,
maydanoz sapı ve domatesi kaynatarak sebze
suyu yapın. Sebze suyunu süzerek sıcak bir
şekilde bekletin. Ayrı bir tencerede 2 kaşık
zeytinyağını ısıtıp önce taze defne yaprağını
sonra doğranmış soğanı ekleyin. Soğanlar hafif
kahverengileşinceye kadar kavurup daha sonra
risotto pirinçlerini ilave edin. Pirinçler iyice
kavrulana kadar karıştırmaya devam edip beyaz
şarabı ilave edin ve şarabı tamamen çekmesini
sağlayın. Ateşi biraz yüksek tutup önceden
hazırladığınız sıcak sebze suyunu ilave edin.
Sebze suyunu çektikçe ara ara ilave etmeye
devam edin. Sebze suyunun her zaman pirincin
1 parmak kalınlığı üzerinde olması gerekiyor ve
bu süreç yaklaşık olarak 20 dakika sürüyor. 10
dakika sonra önceden yıkanmış ve doğranmış
karalahana yapraklarını ilave edin. Karıştırmaya
devam edin ve 20 dakikalık pişirme süreci sona
erdiğinde pirinçlerin sebze suyunu çekmiş
olduğunda emin olarak tencereyi ocaktan alın.
Daha sonra taze baharatları, tereyağını, rende
parmesan peynirini ve lor peynirini ilave edin.
Güzel bir kıvama gelene kadar karıştırmaya
devam edin. Tuz ve biber oranını kontrol ettikten
sonra isteğe göre 1 kaşık daha zeytinyağı ilave
edin.
Zekeriyaköy’de yaz başkadır
Zekeriyaköy, yaz aylarında ideal program alternatifleri sunuyor.
Şehrin karmaşasından uzaklaşmak için Boğaz ve Maslak
hattından 15 dakikada Zekeriyaköy’e ulaşılıyor. Yakında
çalışmaları tamamlanacak olan Sarıyer-Çayırbaşı Tüneli ile
de ulaşım çok daha hızlı ve rahat sağlanacak.
Burc Beach, Dalia Beach, Solar Beach, Belgrad Ormanı
ve Atatürk Arboretumu Ormanada’ya en yakın plaj ve yeşil
alanların başında yer alıyor.
Sakin ve huzurlu bir plajda gün boyu kitap okuyarak başka
dünyaları keşfetmek isteyenler ya da ailece spor ve eğlence
dolu bir gün gerçirmek isteyen herkes için Zekeriyaköy’de
alternatif bir mekan seçmek mümkün...
Burc Beach
Dalia Beach
Solar Beach
(0212) 203 02 36
(0212) 204 03 68
(0212) 201 20 86
Adım adım Ormanada
Rakamlarla Ormanada’yı keşfedin...
• 220 dönüm arazi: Ormanın tam ortasında “nefes alan” yemyeşil bir ada
• 187 adet beş farklı tip villa
• 83 adet altı farklı tip sıra ev
• 25 dönüm yeşil alan: Yürüyüş ve bisiklet yolları, spor alanları ve parklar
• 2.500 m 2 sosyal yaşam alanı: Adameydan, Adamekan ve Adaçarşı’da
keyifli buluşmalar için sosyal alanlar
• 5 dönüm doğal bostan alanı: Adabostan’da yetişen 12.000 sebze fidesi,
11.000 meyve fidesi ve 100 meyve ağacının dallarından toplanan doğal
ürünler Ormanada’da
• Dört mevsim yeşil bir doğa: 44.000 m2 çim alanın yanı sıra zengin
ağaç çeşitleri. 2.700 adet kızıl akçaağaç, süs elması, beyaz çiçekli oya,
manolya ve ıhlamur, 47.000 adet alev çalısı, kartopu ve lavanta, 10.000
adet orman sarmaşığı, mum yasemin, 85.000 adet funda çalısı ve Cezayir
menekşesi Ormanada’da hayat buluyor...
Eczacıbaşı Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım
Ormanada Tanıtım Ofisi, Yorgancı Çiftliği Mevkii, Sarıyer–İstanbul
Tel: (0212) 201 59 30 www.ormanada.com