festival broşürü için lütfen buraya tıklayınız

Transkript

festival broşürü için lütfen buraya tıklayınız
Festival
Zamanı
17-27 Mayıs 2015
FESTİVAL PROGRAMI
17 MAYIS
AÇILIŞ GÖSTERİSİ
HİNDİSTAN
18 MAYIS
HİNDİSTAN
TAJ EXPRESS
TAJ EXPRESS
Bollywood Müzikali
Bollywood Müzikali
Saat: 20.00
H.İ.K.M. Büyük Salon
Saat: 20.00
H.İ.K.M. Büyük Salon
18-19 MAYIS
RUSYA
19-22 MAYIS
ST. PETERSBURG A. BRYANTSEV
TUZ TİYATROSU
PROF. DR. STANTON DAVIS (ATÖLYE)
Aktör için Ses: Özgürlük,
Odaklanma ve Güç
İnsancıklar
Saat: 20.00
H.İ.K.M. Küçük Salon
20-21 MAYIS
ROMANYA
Saat: 13.00 - 16.00
H.İ.K.M. Toplantı Salonu
20-21 MAYIS
TİYATRO DU KRONOPE
Zincire Vurulmuş
Prometheus
Hayvanlar Karnavalı
Saat: 20.00
H.İ.K.M. Küçük Salon
TÜRKİYE
22-23 MAYIS
SİVAS DEVLET TİYATROSU
Karagöz Yapım ve
Oynatımı
Kanlı Düğün
Saat: 20.00
H.İ.K.M. Büyük Salon
MAKEDONYA
24-25 MAYIS
ANKARA DEVLET TİYATROSU
Moliére’in Yaşamı
Hayvan Çiftliği
TÜRKİYE
Saat: 20.00
H.İ.K.M. Büyük Salon
25 MAYIS
80 Günde Devri Alem
Saat: 20.00
H.İ.K.M. Küçük Salon
TÜRKİYE
LARS ØYNO (ATÖLYE)
Saat: 10.00 - 15.00
H.İ.K.M. Toplantı Salonu
26-27 MAYIS
NORVEÇ
DİYARBAKIR DEVLET TİYATROSU
GRUSOMHETENS TİYATROSU
Hırçın Kız
Dağ Kuşu
Saat: 20.00
H.İ.K.M. Büyük Salon
2
NORVEÇ
Büyüsel Aktör: Antonin
Artaud Tiyatrosunun
Temel Adımları
ERZURUM DEVLET TİYATROSU
26-27 MAYIS
TÜRKİYE
ÜSKÜP MAKEDON ULUSAL TİYATROSU
Saat: 20.00
H.İ.K.M. Küçük Salon
24-25 MAYIS
TÜRKİYE
ALİ MERİÇ (ATÖLYE)
Saat: 13.00
H.İ.K.M. Toplantı Salonu
22-23 MAYIS
FRANSA
TIMISOARA ULUSAL TİYATROSU
Saat: 20.00
H.İ.K.M. Büyük Salon
20-26 MAYIS
ABD
Saat: 20.00
H.İ.K.M. Küçük Salon
FESTIVAL PROGRAMME
17 MAY
OPENING CEREMONY
INDIA
18 MAY
INDIA
TAJ EXPRESS
TAJ EXPRESS
The Bollywood Musical
The Bollywood Musical
20.00 pm
HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE
MAIN STAGE
20.00 pm
HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE
MAIN STAGE
18-19 MAY
RUSSIA
19-22 MAY
Voice for the Actor:
Freedom, Focus and Power
Poor Folk
20.00 pm
HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE
SMALL STAGE
20-21 MAY
ROMANIA
13.00 - 16.00 pm
HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE
MEETING HALL
20-21 MAY
TIMISOARA NATIONAL THEATRE
The Carnival of the Animals
20.00 pm
HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE
MAIN STAGE
TURKEY
20.00 pm
HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE
SMALL STAGE
22-23 MAY
ALİ MERİÇ (WORKSHOP)
TURKEY
Karagöz Production and
Puppetry Workshop
Blood Wedding
SIVAS STATE THEATRE
20.00 pm
HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE
MAIN STAGE
13.00 pm
HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE
MEETING HALL
22-23 MAY
MACEDONIA
24-25 MAY
MACEDONIAN NATIONAL THEATRE
SKOPJE
TURKEY
The Life of Moliére
Animal Farm
ANKARA STATE THEATRE
20.00 pm
HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE
SMALL STAGE
24-25 MAY
TURKEY
20.00 pm
HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE
MAIN STAGE
25 MAY
ERZURUM STATE THEATRE
LARS ØYNO (WORKSHOP)
10.00 am - 15.00 pm
HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE
MEETING HALL
20.00 pm
HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE
SMALL STAGE
TURKEY
NORWAY
The Metaphysical Actor: Basic steps
to the theatre of Antonin Artaud
Around the World in 80
Days
26-27 MAY
FRANCE
THEATRE DU KRONOPE
Prometheus Bound
20-26 MAY
USA
PROF. DR. STANTON DAVIS (WORKSHOP)
ST. PETERSBURG A. BRYANTSEV
TUZ THEATRE
26-27 MAY
NORWAY
DIYARBAKIR STATE THEATRE
GRUSOMHETENS TEATER
The Taming of the Shrew
The Mountain Bird
20.00 pm
HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE
MAIN STAGE
20.00 pm
HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE
SMALL STAGE
3
4
İ Çİ ND E K İ L E R
I N DE X
Muammer Türker - Antalya Valisi / Governor of Antalya.................................................................................................................................................. 7
A. Necat Birecik- Devlet Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni / General Art Director of Turkish State Theatres..................................................... 9
Selim Gürata - Antalya Devlet Tiyatrosu Müdürü / Art Director of Antalya State Theatre....................................................................................... 11
Devlet Tiyatroları Tarihçe / Turkish State Theatres History........................................................................................................................................... 12
Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali / Turkish State Theatres Antalya International Theatre Festival................................ 14
Bollywood Müzikali / The Bollywood Musical.................................................................................................................................................................. 16
İnsancıklar / Poor Folk.......................................................................................................................................................................................................... 18
Zincire Vurulmuş Prometheus / Prometheus Bound....................................................................................................................................................... 20
Hayvanlar Karnavalı / The Carnival of the Animals.......................................................................................................................................................... 22
Kanlı Düğün / Blood Wedding.............................................................................................................................................................................................. 24
Moliére’in Yaşamı / The Life of Moliére............................................................................................................................................................................. 26
Hayvan Çiftliği / Animal Farm............................................................................................................................................................................................... 28
80 Günde Devri Alem / Around the World in 80 Days...................................................................................................................................................... 30
Hırçın Kız / The Taming of the Shrew................................................................................................................................................................................. 32
Dağ Kuşu / The Mountain Bird............................................................................................................................................................................................ 34
Aktör için Ses: Özgürlük, Odaklanma ve Güç / Voice for the Actor: Freedom, Focus and Power............................................................................ 36
Karagöz Yapım ve Oynatım Atölyesi / Karagöz Production and Puppetry Workshop................................................................................................ 38
Büyüsel Aktör: Antonin Artaud Tiyatrosunun Temel Adımları / The Metaphysical Actor: Basic Steps to the Theatre of Antonin Artaud...... 40
5
6
Denizi, güneşi, kumuyla turizmin, tertemiz doğası bereketli toprakları ve iklimiyle tarımın
gözbebeğidir güzel Antalyamız. Yanı sıra tarihten gelen muhteşem bir kültür hazinesini barındırır.
Binlerce yıllık kültürel birikimin bütün izleri her yerine serpiştirilivermiştir bu coğrafyanın.
Kısacası bir kültür sanat coğrafyasıdır içinde bunduğumuz topraklar. Gözümüzün gördüğü,
ayağımızın bastığı her yerde bu tarihsel kültürün izlerine rastlarız.
Bu tarihi kültür zenginliği aynı zamanda bize büyük sorumluluk yüklemektedir. Kültür ve sanatı
bu topraklarda canlı tutmak, onu geliştirmek, geleceğe taşımak ve bütün insanlıkla paylaşmak…
Sanat festivalleri bu yüzden çok daha önemlidir yaşadığımız topraklarda. Bu nedenledir
ki; tiyatronun doğduğu bu topraklarda yapılan tiyatro festivali başka bir anlam ve güzellik
katmaktadır bu coğrafyaya. Bu festival dünyanın tiyatrosunu tiyatronun doğduğu bu topraklarda
buluşturmaktadır.
Bu yıl 6.sı gerçekleştirilecek “Devlet Tiyatroları, Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’’nde
birbirinden değerli yerli ve yabancı toplulukları misafir edeceğiz. Başta Kültür ve Turizm
Bakanlığı’mız olmak üzere Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Antalya Devlet Tiyatrosu
Müdürlüğü ve festivale katkıda bulunan, emeği geçen herkese teşekkür ediyor, tiyatro severleri
dünyanın tiyatrosuyla buluşmaya davet ediyorum.
Muammer Türker
Antalya Valisi
Governor of Antalya
Our beautiful Antalya is at the forefront in tourism with its sea, sun and sand; and in agriculture
with its very clean nature, fertile lands and climate. Besides these, it bears a wonderful culture
treasure coming from the history. All traces of cultural background dating back thousands of
years have been scattered every part of this geography. In short, the soils we are on are cultureart geography. We encounter the traces of this historical culture in everywhere we step on.
This historical culture richness also lays a great burden on us. To keep culture and art alive in
these soils, to develop it, to carry it into future and to share it with whole humanity… Du to this
art festivals are much more important in the soils we live on. Therefore, the theatre festival held
in these soils where the theatre was born in adds further meaning and beauty to this geography.
This festival unites the world’s theatre in these soils where the theatre was born in.
We will host domestic and foreign theatre groups which are one more valuable than the other
in “Turkish State Theatres, Antalya International Theatre Festival” which will be held for the
6th time this year. I express my thanks primarily to Ministry of Culture and Tourism, to General
Directorate of State Theatres, to Directorate of Antalya State Theatre and to everyone who has
contributed the festival; and I invite the theatre lovers to meet the world’s theatre.
7
8
Binlerce yılın tiyatro birikimi her kültürden, her renkten, her düşünceden besleniyor bir kez
daha Antalya’da... Tiyatronun doğduğu topraklarda festivalden alıyoruz heyecanı, coşkuyu,
arınmayı… Bu topraklardaki antik tiyatro sayısını ve ulaştığı seyirciyi düşündüğümüzde
muazzam rakamlarla karşılaşıyoruz. Kırk bin kişilik amfi tiyatroların bir gecede ağırladığı seyirci
rakamlarına ulaşamadık daha. Bir medeniyetin bir başka medeniyete bırakabileceği ne olabilir
ki? Her medeniyet “insan” a aldırdığı yol kadar kalıcı olmuyor mu? Ve o yol; en çok da sanatla,
ekinle uzamıyor mu? Tiyatro adına bu kadar bereketli toprakların, güvenilir bekçisi Dionysos’a
selam göndererek başlasın festival; Antalya’nın vefalı tiyatro seyircilerine kucak açsın bir kez
daha ve perde kapanırken hiç durmasın coşkulu alkışlar…
Theatre background of thousand years is nourished once again in Antalya with each culture,
each colour and each thought… We take the enthusiasm, vigour, purification from theatre on
the lands where theatre was born in… When we think of the number of antique theatres on
these lands and the number of spectators they have reached, we are faced with enormous
numbers. We have not reached the number of spectators yet who watched plays in antique
theatres in a night which can hold forty thousand peoples. What can a civilization leave to any
other civilization? Isn’t the permanence of each civilization equal to the level of its improvement
to “human”? And doesn’t this improvement go further mostly with art, culture? Let’s start the
festival by saying hello to Dionysus who is the reliable guard of these fertile lands on behalf of
theatre; the festival again embraces the loyal spectators of Antalya and let’s do not stop the
vigorous applauses while the plays finish...
A. Necat Birecik
Devlet Tiyatroları
Genel Sanat Yönetmeni
General Art Director of Turkish
State Theatres
9
10
BİR HAYALİM VARDI…
Yaşamı renklendirmek, yaşamı sanata dönüştürmek, daima güzelin peşinde olmak, güzeli
aramak, sanatın en temel hedefleri. Tiyatro sanatı, en yaygın en kolay ulaşılabilen ve en etkili
sanat eylemi. İnsanın yüreğine dokunabilen, sahnedeki oynayan insanla seyreden insan arasında
sıcacık bir köprü kurabilen, yaşamın bin bir rengini bir gökkuşağı estetiğiyle bir solukta insana
ulaştırıveren büyülü bir sanat; tiyatro. Yüzlerce kişiyi birlikte estetik bir eylemde buluşturuveren
yarattığı sıcacık atmosferi ile insanı sarmalayan büyülü bir sanat tiyatro…
Bir hayalle başlayan festivalimizin altıncısına ulaştık. Dünyanın tüm renkleri ile bizleri
buluşturan önemli bir kültür sanat dinamiği oldu şehrimizin. Fransa’dan, Norveç’ten, Rusya’dan,
Romanya’dan, Makedonya’dan ve çok uzaklardan Hindistan’dan topluluklar geliyor şehrimize.
Diyarbakır’dan, Erzurum’dan, Sivas’tan, Ankara’dan birbirinden güzel oyunlar geliyor. Yaşamımızı
daha anlamlı, daha güzel kılmak için. Coşkularıyla, renkleriyle bizler için geliyor. Ne mutlu bize.
Dileriz ki bu heyecan bu festival coşkusu hiç bitmesin hep daim olsun…
Selim Gürata
Antalya Devlet Tiyatrosu Müdürü
Art Director of Antalya State Theatre
Festivalimiz için çok büyük desteğini gördüğümüz Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Sayın
Necat Birecik’e, büyük katkı ve desteklerini bizlerden hiçbir zaman esirgemeyen Valimiz
Sayın Muammer Türker’e, İl Emniyet Müdürümüz Sayın Cemil Tonbul’a, Büyükşehir Belediye
Başkanımız Sayın Menderes Türel’e, Kepez Belediye Başkanımız Sayın Av.Hakan Tütüncü’ye,
Muratpaşa Belediye Başkanımız Sayın Av.Ümit Uysal’a, Antalya Tanıtım Vakfı Başkanı Sayın
Nizamettin Şen’e, Devlet Tiyatroları Dış İlişkiler ve Festivaller Birimi’ne, Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü’nün tüm çalışanlarına, Antalya Devlet Tiyatrosu’nun yorulmak bilmez sanatçıları,
teknik personeli ve idari personeline, festival için gönüllü çalışan dostlarımıza, kardeşlerimize ve
her zaman yanımızda olan siz değerli seyircilerimize teşekkür eder, sonsuz sevgi ve saygılarımı
sunarım.
İyi seyirler!
I HAD A DREAM…
The most fundamental goals of art are colouring life, turning it into an art, always pursuing the
beauty and seeking beauty. Art of theatre is the most common, most easily accessible and most
efficient art activity. A magical art which can touch the hearts of spectators, which can build a
nice and warm bridge between the person who plays on the stage and the person who watches
the play, which conveys numerous colours of life in leaps and bounds with the aesthetics of a
rainbow; theatre. Theatre is a magical art which makes hundreds of people gather in an aesthetic
activity and which bundles a person up with the nice and warm atmosphere it creates…
We are holding our festival which has started with a dream for the sixth time. It has become an
important culture art dynamic of our city which meets us with all colours of the world. Theatre
groups from France, Norway, Russia, Romania, and Macedonia and from far far away, India are
coming to our city. Plays from Diyarbakır, Erzurum, Sivas and Ankara which are more beautiful
than the other are coming to our city in order to make our life more meaningful and more
beautiful. They are coming for us with their enthusiasm and colours. How happy we are. We
wish that this festival enthusiasm, this vigour will not end, will continue forever…
I express my thanks and best regards to Honourable Necat Birecik who is the General Director of
State Theatres and who has supported our festival much, to our Honourable Governor Muammer
Türker who always provides support and contribution to us, to Honourable Cemil Tonbul who
is our Provincial Police Chief, to Honourable Menderes Türel who is our Metropolitan Mayor,
to Honourable Lawyer Hakan Tütüncü who is the Mayor of Kepez, to Honourable Lawyer Ümit
Uysal who is the Mayor of Muratpaşa, to Honourable Nizamettin Şen who is the Chief of Antalya
Promotion Foundation, to International Relations and Festivals Department of State Theatres,
to all employees of State Theatres General Directorate, to performers, technical personnel and
administrative personnel of Antalya State Theatre who are tireless, to our friends who have
worked voluntarily for the festival and you, our valuable spectators who are always with us.
Enjoy the plays!
11
devlet tiyatroları tarihçe
turkish state theatres history
16 Haziran 1949’da yürürlüğe giren “Devlet Tiyatro ve Operası’nın Kuruluş Yasası” doğrultusunda yapılanan Devlet Tiyatrosu’nun
kuruluş amacı; “yerli ve yabancı eserlerle, Türk toplumunun genel eğitimini, yurt ve güzellik sevgisini, dil ve kültürünü yükseltmek,
Türk tiyatrosunun yurt içinde gelişmesini ve yaygınlaşmasını, yurtdışında tanıtılmasını sağlamak, Türkçe’yi en güzel şekilde
seslendirmek, Türk kültürünü benimseyerek temel değerler üzerinde doğru yargılara varmasını sağlamak, sanat ve estetik
duygusunu geliştirmek” olarak belirlendi.
Devlet Tiyatroları, zaman içinde batı tiyatrosunun başyapıtlarının yanı sıra, yerli yazarların oyunlarına daha fazla yer vererek
ulusal tiyatromuzun oluşmasına öncülük etti ve tiyatronun Türkiye genelinde yaygınlaşması politikasını benimsedi. Peş peşe
açtığı yeni sahnelerle Türk tiyatrosuna büyük katkılar sağlayan Devlet Tiyatroları, sanat ve kültür hayatımızın en önemli kilometre
taşlarından biri olmayı sürdürmektedir.
65 yılı geride bırakan Devlet Tiyatroları bugün; 23 kentimizdeki 58 sahnesinde, turnelerle birlikte her akşam tiyatro perdesini
açmakta, hazırladığı düzeyli ve zengin repertuarı ile Türkiye’nin dört bir yanında oyunlar sergilemekte, her yıl yurt dışı ve yurt
içinde düzenlediği yaklaşık 500 turne, organize ettiği ulusal ve uluslararası festivallerle dünyada saygınlığını pekiştirmektedir.
“Foundation Law for State Theatre and Opera’’ that passed in 1949 was put into practice on June 16, Turkish State Theatre was
established in June 16, 1949 with a new name “State Theatre and Opera”: It was continuation of Practice Stage. The aim of
“State Theatre’’ is defined as; to improve language and culture, to enhance love for beauty and country, to advance general
knowledge of Turkish society with national and international plays, to develop and explore Turkish Theatre in the country, to
introduce Turkish Theatre abroad, to use Turkish language in the best possible way, to support Turkish culture to arrive at
correct judgment based on generally accepted values: to develop artistic and aesthetic sense.
State Theatre has accepted the principle for the spread of the notion and mission of theatre in Turkey. It pioneered the formation
of national theatre by putting Turkish playwrights’ plays in the repertory gradually, besides staging masterpieces of European
Theatre. With the opening of new regional theatres, State Theatre still continues to be the most significant turning point for
Turkish art and cultural life.
State Theatre is 65 years old. With 58 stages in 23 cities together with touring theatre companies, open its curtains every night.
With carefully selected and rich repertory State Theatre performs plays all over Turkey, additionally every year in and out of
the country about 500 plays are staged. With national, international theatre festival organizations State Theatre affirms its
respectability esteem in the world.
12
13
devlet tiyatroları antalya
uluslararası tiyatro festivali
turkish state theatres antalya
international theatre festival
Antalya’nın turkuaz kıyıları; bir tarafta sakin, zümrüt yeşili ormanlar diğer tarafta Akdeniz’in köpüren suları ile buluşan tarih, mit ve efsane
fısıldayan antik şehirleri birleştirmektedir. Bu güzel şehir, deniz, güneş, kum ve daha fazlasını içeren bir tatil için mükemmel seçimdir. Tarihe
derinlemesine kök salmış kültür mirasının yanı sıra, Antalya’nın eşsiz güzellikteki koyları ve dağlık arazileri, bozulmamış kumsalları, konforlu
otelleri ve marinaları, renkli eğlence mekânları ve sanat dolu festivalleri ile şehir, misafirlerine sonsuz imkânlar sunan turistik bir mekandır. Bunlar
arasında gündoğumundan günbatımına kadar güneşten yararlanma zevki, tabiat ananın kollarında doğa sporlarının doğal heyecanı, zengin flora
ve faunasını, antik şehirleri, müzeleri ve Kaleiçi’ni keşfetmenin, dağların ve sizi uzaklara alıp götüren huzurlu Akdeniz koylarının gizemi, gece
yıldızlar altında açık havada opera izlemenin romantizmi, eşsiz Türk mutfağının nefis yiyeceklerinin tadına varılması ve eğlence manzarasının
keyfinin çıkarılması yer almaktadır. Antalya’nın misafirperver insanları ile tanışmak ise bu hoş tatil deneyiminin bir başka parçasıdır.
Dünya çapında çok iyi bilinen özelliklerine rağmen Antalya, 2010 yılına kadar, yıllardır hak ettiği ölçüde Uluslararası Tiyatro organizasyonuna
sahip değildi. “Akdeniz’in incisi” ve “Türk Rivierası” olarak bilinen ve Akdeniz coğrafyasının en muhteşem, en iyi korunmuş antik tiyatrosu
“Aspendos”u sınırlarında barındıran Antalya’da Devlet Tiyatrosu, kapalı oyun mekanlarından dışarı çıkarak, kenti çevreleyen antik tiyatrolar
vasıtasıyla, ölçütlerini genişletmeyi amaçlayan bir Uluslararası Tiyatro Festivali gerçekleştirmeye karar vermiştir.
Devlet Tiyatroları, bugünün tiyatrosunu geçmişin sahnesinde sergilemek hedefiyle ilk olarak 17-30 Mayıs 2010 tarihleri arasında; BerlinerEnsemble (Almanya), Moscovv Art Theatre (Rusya), Rustavelli National Theatre (Gürcistan), Tatiana Garrida Flamenco Company’nin (İspanya)
katılımları ve Devlet Tiyatrolarının seçkin oyunları ile Devlet Tiyatroları Antalya 1. Uluslararası Tiyatro Festivali’ni gerçekleştirmiştir.
Gelecek yıllar için şehirdeki antik tiyatrolarda yepyeni bir deneyim olarak festival oyunlarını sergilemeyi ve Türkiye’nin tarihi, sanatsal özelliklerini
uluslararası bir platformda paylaşmayı amaçlayan festival, beş yıl içinde; Almanya, Rusya, Gürcistan, İspanya, İtalya, Küba, Slovakya, Çin,
İsviçre, Romanya, Kazakistan, Kore, Hollanda, Bulgaristan, Polonya, Slovenya, ve Irak’tan 24 yabancı ve 19 Devlet Tiyatroları grubuna ev
sahipliği yapmıştır.
14
The turquoise shores of Antalya combine ancient cities whispering tales of history, myth and legend, met on either side by tranquil, emeraldgreen forests and the sparkling waters of the Mediterranean. This is the perfect choice for a vacation surrounded by sea, sun, sand and more.
Along with a cultural heritage deeply rooted in history, Antalya’s coves and highlands of unique beauty, pristine beaches, comfortable hotels
and marinas, colourful entertainment venues, and art-filled festivals all make it a tourist destination that offers endless possibilities to its guests.
These include the pleasure of sunbathing from sunrise to sunset; the natural thrill of outdoor sports in the grip of mother nature; the excitement
of discovering national parks with their rich flora and fauna, ancient cities, museums and Kaleici; the mystery of the mountains and the peaceful
Mediterranean coves drawing you away; the romance of watching an opera outdoors under the stars at night; sampling the unique delicacies of
Turkish cuisine and enjoying the party scene. Meeting the hospitable people of Antalya is just another part of the pleasant holiday experience.
With all its world wellknown features Antalya didn’t had an International Theatre event which it deserve for years. As Antalya is known os “The
pearl of the Mediterranean”, as well as “the Turkish Riviera” and has “Aspendos” as most magnificent and best-preserved ancient theatre in
Asia and Africa. And Turkish State Theatres has decided to form an International Theatre Festival which is including venuesas well as ancient
theatres all aroud the city.
The Turkish State Theatres has realized Antalya International Theater Festivol in order to show the comtemporary drama on the stage of the
past for the first time between 17th and 30th May 2010 with the participation of: Berliner-Ensemble (Germany), Moscow Art Theatre (Russia),
Rustovelli, National Theatre (Georgia), Tatiana Garrida Flamenco Company (Spain), and the performances of Turkish State Theatres.
The first festival has opened its curtains for the audience as a brand new experience in the ancient theatres and aims to share the Turkey’s
historical artistic characteristics in an international platform.
In five years 24 foreign companies from Germany, Russia, Georgia, Spain, Italy, Cuba, Slovakia, China, Switzerland, Romania, Kazakhstan, Korea,
Nederlands , Bulgaria, Polish, Slovenia and Iraq 19 Turkish State Theatres’ groups have been hosted at the festival.
15
Hindistan
India
Taj Express
Taj Express
Bollywood Müzikali
The Bollywood Musical
2 perde, 2 saat 15 dakika
2 acts, 2 hours 15 minutes
Film, müzik, hikayeler ve dansın birbiriyle kaynaşmasıyla ortaya
çıkan Bollywood Müzikali, seyirciyi filmsel bir yolculuğa çıkarırken
kendinizi sadece Hindistan’da değil aynı zamanda bir Bollywood
filminin içindeymiş gibi hissetmenizi sağlıyor. Yeni Hindistan’ın
popüler kültürünü ve derin köklere sahip gelenekleri olan Bollywood
kültürünü birleştiren gösteri, 1500’den fazla abartılı kostüm, 2000
aksesuar, büyülü ve içinizi kıpır kıpır edecek birbirinden güzel
müzikler içeriyor. Bollywood’un en üst düzey koreografları olan
Merchant Kardeşler tarafından yaratılan müzikalde, Oscar sahibi
Milyoner filminin dünyaca ünlü Jai Ho adlı parçası da dahil olmak
üzere Hindistan’ın son zamanlardaki en iyi müzikleri yer alıyor.
Through a fusion of film, music, stories and dance The Bollywood
Musical takes the audience on a filmic journey and makes you feel as
if you are not only in India, but also within the scene of a Bollywood
film. The show marries the new India’s pop and Bollywood culture
with deep rooted traditions, and features over 1500 extravagant
costumes, 2000 accessories, magical and foot tapping music. The
musical created by Bollywood’s top choreographers, The Merchant
Sisters, features all the latest hits from India, including Jai Ho, the
Oscar winning hit from Slumdog Millionaire.
Şimdiye kadar anlatılan en büyük aşk hikayesinin arayışı…
Gösterinin ilk yarısında uluslararası bir gazeteci olan ve Bombay’a
Bollywood fenomenine tanıklık etmek ve şimdiye kadar bir filmde
anlatılan en büyük Hindistan’a özgü aşk hikayesini keşfetmek
için gelen Varsha’nın hikayesi anlatılmaktadır. Varsha, mücadele
içindeki bir oyuncu olan Arjun’la tanıştığında onun kaderindeki
gerçek aşkı olduğunu anlar.
Arjun, oldukça yoğun olan işini geride bırakması ve Hindistan’ı
önyargısız bir şekilde keşfetmesi koşuluyla Varsha’ya gerçek
Hindistan’ı göstereceğine söz verir. Onu bir tren yolculuğuna
çıkarır ve Hindistan’ın tüm renkliliği ve canlılığına tanıklık etmesini
sağlar. Hikaye kraliyet ailesine özgü bir gösteriş içinde çölde
gerçekleştirilen Bollywood tarzı muhteşem bir düğün ile sona erer.
16
A quest for the greatest love story ever told. The first half of the
show tells the story of Varsha, an international journalist, who has
come to Mumbai to witness the phenomenon of Bollywood, and to
discover the greatest Indian love story ever told on film. It turns out
to be that Arjun, the struggling actor she meets, is actually the love
she was destined to find.
Arjun promises to show her the real India on condition that she
leaves her hectic work behind and is arms open about discovering
India. He takes her on a train journey, witnessing all the colorful
vibrant shades of India. The story ends with spectacular wedding in
the desert in complete royalty and panache- Bollywood Style.
Produced by Quintessence
Entertainment Productions
Yazan
Written by
Tarun Travancore
Yöneten
Directed by
Shruti Merchant
Koreografi
Choreography
Vaibhavi Merchant
Kostüm Tasarım
Costume Designer
Bipin Tanna, Maria
Tharakan
Oyuncular
Performers
Mahendra Subash Jadhav
Tanvi Patil
Tanay Vinod Pinglay
Hiten Jitendra Shah
Nitin Ranga Poojary
Navin Bhumayya Rajayya
Devendra Singh
Mohsin Mushtaq Shaikh
Suresh Baliram Chavan
Rahul Atmaram Sonawane
Pawan Babasaheb Thombre
Gaurav Sunil Pathak
Himanshu Parihar
Ashish Jitendrabhai Vakani
Kiran Prakash Waghchawre
Ankita Jaswanth Sheth
Beena Jivraj Patel
Divya Shekar Shetty
Priya Shridhar Shetty
Shraddha Ravindra Dandge
Reshma Vishwanath Belose
Hetal Kirtikumar Seta
Kavita Sitaram Khillare
Deepika Uday Shetty
Puja Shibu Banarji
17
Rusya
Russia
St. Petersburg A. Bryantsev TUZ Tiyatrosu
St. Petersburg A. Bryantsev TUZ Theatre
İnsancıklar
Poor Folk
2 perde, 2 saat 15 dakika
2 acts, 2 hours 15 minutes
Fyodor Dostoyevsky’nin basılan ilk kısa hikayesi olan İnsancıklar,
1844 - 1845 yılları arasında dokuz aylık bir süre içinde yazılmıştır.
“Önemsiz bir şahsiyet” olan Makar Devushkin ile Veranka
arasındaki duygusal aşk hikayesi ulusal bir başarı yakalamış, genç
yazara şöhreti getirmiş; okurlar ve eleştirmenler tarafından takdir
edilmiştir.
Poor Folk is the first published novella by Fyodor Dostoyevsky,
written over the span of nine months between 1844 and 1845.
The sentimental love story of the “insignificant person” Makar
Devushkin and Varenka got nationwide success and brought fame
to the young author, was acclaimed by readers and critics.
Ünlü oyun yazarı Valery Semenovsky tarafından uyarlanan oyundaki
gizemli ve acımasızca alaycı karakter “Bir Kimse”, Dostoyevsky’nin
naif karakterlerinin tam karşısında ve modern drama geleneğine
özgü olarak karşımıza çıkar.
“Bir Kimse” ismini ve suretini değiştirir Makar ve Varenka’nın
mektuplarında garip adam olarak görünür, yorum yapar ve alay
eder, aşklarının önüne engeller çıkarır, Makar’dan mektuplarını,
Varenka’yı ve yaşamın kendisini çalar. Oyunun beklenmedik sonu
izleyicilerin “insancıklar”a ilişkin algısını ters yüz edecektir.
18
The play by famous dramatist Valery Semenovsky is loose adaptation
that has The Someone – mysterious character, pitilessly ironic,
opposed to naïve characters of Dostoevsky, which is distinctive to
modern drama tradition.
Someone changes his names and faces, appearing in the letters of
Makar and Varenka as an odd man out, commenting and mocking,
putting obstacles on the way of their love, stealing letters, Varenka,
and the life itself from Makar. Unpredictable denouement of the
play will turn upside down audience’s conception of “poor folk”.
Yazan
Written by
Fyodor Dostoyevski
Uyarlayan
Adapted By
Valery Semenovsky
Oyuncular
Performers
Valery Diachenko
Julia Nizhel’skaya
Radik Galiullin
Yöneten
Directed by
Georgy Kozlovsky
Dekor Tasarımı
Set Designer
Nikolay Slobodyanik
Kostüm Tasarım
Costume Designer
Maria Lukka
19
Romanya
Romania
Timisoara Ulusal Tiyatrosu
Timisoara National Theatre
Zincire Vurulmuş Prometheus Prometheus Bound
1 perde, 1 saat 40 dakika
1 act, 1 hours 40 minutes
2500 yıldır Prometheus adını isyanla, -politik, ekonomik, askeri veya
dini amaçlar için- gücü elinde tutanların cehaletine ve karanlığına
karşı savaşla ilişkilendiririz. Manevra kitlesi, ölmeye giden askerler
ve zulüm binlerce şekilde anılabilir. Prometheus’un çaldığı ateş;
yaşama, farklı etnisiteye ait olma, eğitim gibi temel hakların yanında
bilgelik, adalet gibi fikirler açısından bir metafor haline gelirken,
yüzyıllar boyunca diğerleri de onun gibi isyanı somutlaştırmak için
ortaya çıktılar. Bu alevler; bedenen zayıf ancak ruhen birer titan
olan binlerce insanın, binlerce Prometheus’un, uğrunda savaştığı,
acı çektiği ve öldüğü alevlerdir. Onlar binlerce Zeus’a karşı
savaşmışlardır.
For two and a half millennia we have been associating the name of
Prometheus with that of rebellion, with the fight against ignorance
and darkness that the ones in power – be it political, economic,
military or religious – has always preferred for the masses. Mass
of maneuver, cannon fodder; oppression can be referred to in
thousands of ways. Throughout centuries, like Prometheus, others
have come to embody revolt, while the fire he stole has long become
a metaphor for ideas such as knowledge, justice, the elementary
right to life, to ethnicity, education and so on. These are all flames
that thousands of people, thousands of Prometheuses, weak in
body, titans in soul fought, suffered and died for. They fought against
thousands of Zeuses.
Dünyamız bir kez daha acı çekiyor: Savaşın pek çok yüzü var;
bazıları öncekilerden daha çetin, bazıları daha kurnazca… Ancak
şiddet, güce başkaldırmaya cesaret edenlerin yüzünde patlayan bir
yumruk gibi her zaman aynı. Bugün, yine ateşi Tanrılardan çalacak
yeni bir Prometheus var. Bugün, yine zincire vurulmuş ve boyun
eğmeyi reddediyor.
20
Our world is suffering once more: war has many faces, some
tougher than the ones before, others more subtle, but violence – the
fist in the face of those who dare to rise against the sitting Power –
is always the same. Today, just like then, there is a new Prometheus
to steal the fire from the Gods. Today, just like then, he is bound.
Today, just like then, he refuses to give in.
Yazan
Written by
Aeschylus
Uyarlayan
Adapted By
Codruța Popov,
Geanina Jinaru-Doboș
Yöneten
Directed by
Kokan Mladenović
Dekor Tasarımı
Set Designer
Marija Kalabić
Kostüm Tasarım
Costume Designer
Tatjana Radišić
Oyuncular
Performers
Ion Rizea
Claudia Ieremia
Cătălin Ursu
Victor Manovici
Colin Buzoianu
Bogdan Spiridon
Andrea Tokai
Luminița Tulgara
Daniela Bostan
Iuliana Crăescu
Ana Maria Pandele
Paula Maria Frunzetti
Benone Viziteu
Adrian Jivan
Claudiu Dogaru
Laurențiu Pleșa
Müzik
Composer
Irena Popović
Video Tasarım
Vıdeo Designer
Lucian Matei
Işık Tasarım
Light Designer
Lucian Moga
Heykel Tasarım
Sculpture Design
Doru Nuță
21
Fransa
France
Tiyatro Du Kronope
Theatre Du Kronope
Hayvanlar Karnavalı
The Carnival of the Animals
1 perde, 1 saat 15 dakika
1 act, 1 hours 15 minutes
Hayvanlar Karnavalı oyunu, 19. Yüzyıl Fransa’sının en yetenekli
bestecilerinden biri olan Camille Saint- Saëns’ın en ünlü eserine
dayanmaktadır. Sahnede bir müzisyenin eşlik ettiği komedyenler
gerçeklikten doğan bir dünyada evrim geçirirler. Sözcükler adeta
hayal gücünü ortaya çıkarmak için çalan davullara benzer. Ritim
ve tını, metni ve vücutları harekete geçirmek için çalar. Hayvanlar
konuşur, insanlar hayvana benzemeye çalışır. Şaşırtıcı bir sahne
süreci içinde kıkırdar, homurdanır ve horozlanırlar.
The play The Carnival of the Animals based on the most famous
work of Camille Saint-Saëns, one of 19th century France’s most
gifted composers. In the performance, accompanied on stage by
a musician, the comedians evolve in a world arisen from reality.
Where the words are made drums to come to strike the imagination.
When rhythms and tones play the text and the bodies. Animals
speak, men try to animalize. In a surprising scenic process, they
giggle, grumble and strut about.
22
Yazan
Written by
Joëlle Richetta
katkılarıya
Uyarlayan
Adapted By
Guy Simon
Yöneten
Directed by
Guy Simon
Oyuncular
Performers
Loïc Beauché
Eric Craviatto
Anaïs Richetta
Joëlle Richetta
Marie Simon
Jérôme Simon
Dekor Tasarımı
Set Designer
Jacques Brossier,
Guy Simon,
Jerome Simon
Kostüm Tasarım
Costume Designer
Laura Martineau,
Joëlle Richetta,
Guy Simon
Işık Tasarım
Light Designer
Hugo Richetta
Maske Tasarım & Makyaj
Uygulama
Masks & Makeup
Martine Baudry,
Lucile Molinier
Müzik Adaptasyon
Musical Adaptation
Eric Craviatto
23
Türkiye
Turkey
Sivas Devlet Tiyatrosu
Sivas State Theatre
Kanlı Düğün
Blood Wedding
1 perde, 1 saat 30 dakika
1 act, 1 hours 30 minutes
Kanlı Düğün, İspanyol yazar Federico Garcia Lorca’nın “Köy
Trajedileri Üçlemesi”nin ilk oyunudur. 1932’de yazılan oyun; aşk,
özgürlük gibi insan doğasına ait kavramların töreyle, toplumsal
kurallarla çatışmasını ve bu çatışmanın neden olduğu yıkımı ele
alır. Yazgı, kaçılamayan, değişmeyen, mutlak olandır. Lorca, ölüme
yazgılı hayatların karanlık dünyasını şiirsel bir dille anlatır. Ve ölüm,
bir dilenci kadın kılığında yazgının yolunu çizer.
“Blood Wedding” is the first play of the Spanish writer Federico
Garcia Lorca’s “Trilogy of Rural Tragedies”. The play, written in
1932, deals with the clash of humane feelings like love and freedom
with moral laws and social rules. The destruction caused by
this clash is another focus of the play. Fate is what is inevitable,
unchanging and absolute. Lorca tells the story of lives destined to
death with a poetical language. And death draws the road of fate in
the guise of a beggar woman.
“…Kadınlara, erkeklere, yazgıya, bıçaklara, aşka ve dört duvar
arasında sıkışan insanlara dair bir hikaye anlatacağız; Bıçakla,
küçücük bir bıçakla, kararlaştırılan günde, ikiyle üç arası, iki erkek
bir kadına aşkları yüzünden birbirini öldürdü…”
24
“We will be telling a story about women, men, fate, blades, love
and people jammed between walls; between two and three on the
planned day, two men killed one another because of their love for
one women with a blade, with a very small blade...”
Yazan
Written by
Federico Garcia Lorca
Çeviren
Translated By
Turan Oflazoğlu
Yöneten
Directed by
Barış Erdenk
Dekor Tasarımı
Set Designer
Seyhan Kırca
Kostüm Tasarım
Costume Designer
Funda Karasaç
Işık Tasarım
Light Designer
Zeynel Işık
Beste
Composer
Emin Serdar Kurutçu
Oyuncular
Performers
Fulya Ülvan
Burcu Ongun Altay
Filiz Demiralp
Filiz Uysal
Ozan Kalkan
Ömer Eryiğit
Mehmet Demiralp
Elvan Demirez
Dansçılar
Dancers
Gamze Karaca
Belgin Ünlü
Gülşah Karakaş
Gökhan Karakoç
Hakan Ersöz
Orkestra
Orchestra
Dursun Erturan
Burak Seçgin
İsmail Öztürk
Şafak Öztürk
Sinan Elmacı
Halis Tunca Çataltepe
Koreograf
Choreographer
Sibel Erdenk
25
Makedonya
Macedonia
Üsküp Makedon Ulusal Tiyatrosu
Macedonian National Theatre Skopje
Moliére’in Yaşamı
The Life of Moliére
1 perde, 2 saat
1 act, 2 hours
Molière’in Yaşamı isimli teatral performans, Fransız komedyasının
en büyük üstadı, yazar, yönetmen ve tiyatro yöneticisi Jean-Baptiste
Poquelin’in, sahne ismi ile Molière’in yaşamını esas almaktadır.
Performans sanatçıların sanatsal özgürlüğü, yaşam şekli, insanların
gücü, kurallar arasındaki ilişki ve çatışmaları ortaya çıkarır.
The theatrical performance The Life of Molière is based on the
life of the greatest master of French comedy, actor, director and
theatre manager – Jean-Baptiste Poquelin, known by his stage
name Molière. The performance explores the relationship and
conflicts between artists (their artistic freedom, their way of life)
and men of power, the rulers.
Popovski oyuna belirli bir teatral dil ve yenilikçi çözümler kullanarak
Molière’in Tartuffe ve Don Juan gibi komedilerinden ve Cyrano
de Bergerac’ın şiirselliğinden bölümler eklemiştir. Aynı zamanda
Bulgakov’un gerçek hayatından kesitlere de yer verilen oyunda
riyakarlığın, hilenin ve sosyal uzlaşmanın günümüzde bile dünyanın
en öne çıkan değerleri olduğu gösterilmektedir.
26
Using a specific theatrical language and innovative solutions,
Popovski includes parts from Molière’s comedies such as Tartuffe
or The Hypocrite, Don Juan, parts from Cyrano de Bergerac’s
poetry as well as Bulgakov’s real life, and shows that hypocrisy,
manipulation and compromising are still the most prominent values
in the world, even nowadays.
Yazan
Written by
Mikhail Bulgakov
katkılarıya
Çeviren
Translated By
Pavel Popov
Yöneten
Directed by
Aleksandar Popovski
Oyuncular
Performers
Nikola Ristanovski Emil Ruben Dragana Kostadinovska
Oliver Mitkovski
Marija Novak Igor Angelov
Nina Dean
Deniz Abdula Nikola Aceski
İdari Yapımcı
Executıve Producer
Viktor Ruben
Dekor Tasarımı
Set Designer
Sven Jonke
Kostüm Tasarım
Costume Designer
Snezana Peshich-Gaich
27
Türkiye
Turkey
Ankara Devlet Tiyatrosu
Ankara State Theatre
Hayvan Çiftliği
Animal Farm
1 perde, 1 saat 25 dakika
1 act, 1 hours 25 minutes
Dünyaca ünlü İngiliz yazar George Orwell’ın çağdaş klasikler
arasına girmiş ve bir başyapıt olarak kabul edilen Hayvan Çiftliği adlı
romanından uyarlanmış bu oyunda, bir çiftlikte yaşayan hayvanların
kendilerini sömüren insanların yönetimini devirmeleri ve eşitlikçi
bir düzen kurmaları anlatılır. Zamanla hayvanların zeki ve iktidar
düşkünü önderleri domuzlar, insanlardan daha baskıcı ve acımasız
bir diktatörlük kuracaklardır.
The play which is adapted from the novel Animal Farm is among the
contemporary classics and accepted as a masterpiece written by
word wide known British author George Orwell, tells the story of
animals living in a farm and turning down the rule of humans who
exploits them and establishing an egalitarian rule. In the course of
events, pigs which are clever and power addicted leaders of the
animals will establish a more oppressive and crueler rule than
humans
28
Yazan
Written by
George Orwell
Çeviren
Translated By
Özge Kayakutlu
Oyunlaştıran
Adapted By
Peter Hall
Yöneten
Directed by
Barış Erdenk
Oyuncular
Performers
Özgür Öztürk
Deniz Keyf
Gülin Ersoy
Şivan Binici
Cengiz Uzun
Ulaş Ersoy
Berna Konur
Ufuk Şener
Muzaffer Saygı
Engin Bostancı
Emre Güven
Nahide Aynı
Dekor Tasarımı
Set Designer
Seyhan Kırca
Kostüm Tasarım
Costume Designer
Hakan Dündar
Işık Tasarım
Light Designer
Kerem Çetinel
Metin Düzenleme
Text Editing
Zerrin Akdenizli
Koreograf
Choreograph
Sibel Erdenk
29
Türkiye
Turkey
Erzurum Devlet Tiyatrosu
Erzurum State Theatre
80 Günde Devri Alem
Around the World in 80 Days
2 perde, 1 saat 45 dakika
2 acts, 1 hours 45 minutes
1872 Londra... Tam bir İngiliz centilmeni olan eksantrik Bay Phileas
Fogg, dünyanın etrafını seksen günde gezebileceğine dair bir bahse
girer ve bu uğurda elinde avcunda ne varsa ortaya koyar. Bu çılgın
macerada kendisine sadık hizmetkarı Passepartout eşlik etmektedir.
Birlikte üç kıta ve dört okyanus aşacak, Londra’dan Vahşi Batı’ya
uzanan olağanüstü bir yolculuğa çıkacaklardır. Trenlerden gemilere
koşturacak hatta bir fille bile seyahat edeceklerdir! Ne var ki
zamana karşı yarışırken karşılarında farkında olmadıkları bir engel
vardır: Fogg’un bir kanun kaçağı olduğuna kendini inandırmış
Dedektif Fix peşlerindedir ve bu yolculuğu engellemek için elinden
geleni yapmaktadır. Fogg’u ise bu yolculukta hayatında hiç bilmediği
başka bir macera beklemektedir: Aşk...
1872 London… Mr. Phileas Fogg who is an English gentleman
places a bet that he can go around the world in eighty days and
he puts what he has for this bet. In this crazy adventure his loyal
manservant Passepartout accompanies him. They will go over
three continents and four oceans together and they go on an
extraordinary journey from London to Wild West. They will run from
trains to ships and even they will travel on an elephant! However
there is an obstacle which they do not aware while they compete
against time: Detective Fix who believes that Fogg is an outlaw
pursues them and does his best to prevent this journey. Another
adventure which Fogg has not known in his life waits for Fogg in
this journey: Love…
Beş oyuncunun düzinelerce farklı role hayat verdiği bu sürükleyici,
eğlenceli ve çılgın macera sizleri de içine çekecek ve dünya
etrafında fantastik, tehlikeli ve sürprizlerle dolu bir yolculuğa
çıkaracak.
This enjoyable, fascinating and crazy adventure in which five
performers perform dozens of different roles will attract you much
and take you a fantastic, dangerous trip with surprises.
30
Yazan
Written by
Jules Verne
Çeviren
Translated By
Başak Othan
Oyunlaştıran
Adapted By
Mark Brown
Oyuncular
Performers
Mehmet Yıldız
Sezai Yılmaz
Salih Bayraktar
Emrah Keskin
Yağmur Uzun Demirci
Yiğit Yıldız
Yöneten
Directed by
Gökhan Kocaoğlu
Dekor Tasarımı
Set Designer
Aytuğ Dereli
Kostüm Tasarım
Costume Designer
Bengisu Mukiyen
Işık Tasarım
Light Designer
Şükrü Kırımoğlu
Besteci
Composer
Oktay Köseoğlu
Koreograf
Choreograph
İlyas Odman
31
Türkiye
Turkey
Diyarbakır Devlet Tiyatrosu
Diyarbakır State Theatre
Hırçın Kız
The Taming of the Shrew
2 perde, 2 saat 15 dakika
2 acts, 2 hours 15 minutes
Zengin Baptista’nın evlilik çağına gelmiş Katharina ve Bianca adlı
iki kızı vardır. Küçük kızı Bianca görgülü ve kibar biridir, pek çok
erkek onunla evlenmek istemektedir. Katharina ise çekilmez ve
ağzı bozuk biri olduğu için pek talibi yoktur. Babtista, küçük kızı
Bianca ile evlenmek isteyen Hortensio ve Gremio’ya bir şart koşar:
“Önce Katherina’nın evlenmesini sağlayın. Onu alacak bir adam
bulun, Bianca’nın ikinizden biriyle evlenmesine izin veririm...”. İki
arkadaş bir çare ararken, Hortensio, Verona’dan yeni gelen dostu
Petruchio’ya durumu açar. Anlattıkları Petruchio’nun ilgisini çeker
ve Katharina’yı yola getirmek için kolları sıvar. Ancak bu sandığından
daha zor olacaktır...
Baptista is a wealthy citizen having two daughters named Katharina
and Bianca who have reached their age of marriage. The little girl
Bianca is polite with good manners and many men would like to
marry her. As Katharina is unbearable and foul-mouthed no men
want to take her. Babtista imposes a condition to Hortensio and
Gremio who want to marry Bianca: “First, ensure Katherine’s
marriage. Find a man to marry her and then I will give my permission
to Bianca to marry one of you…”. While two friends are seeking
a way out, Hortensio tells everything to Petruchio, his friend just
arrived from Verona. The things he has heard awakens Petruchio’s
interest and decides to bring Katharina to her knees. However, this
would be harder than it seems…
32
Yazan
Written by
William Shakespeare
Çeviren
Translated By
Zeynep Avcı
Yöneten
Directed by
Işıl Kasapoğlu
Dekor Tasarımı
Set Designer
Hakan Dündar
Kostüm Tasarım
Costume Designer
Esra Selah
Işık Tasarım
Light Designer
İzzettin Biçer
Besteci
Composer
Alper Maral
Oyuncular
Performers
Sevi Demirçivi
Ozan Hafızoğlu
Pelin Tozkoparan
Kerem Corogil
Gülizar Oltulu
Mustafa Turan
İrem Yurdakul
Fatih Yurdakul
Dilek Mengi
Mümtaz Aydoğan Mengi
Birce Birsel Çağlar
Diyar Gönülalçak
Dicle Çiçek
Ömer Ayaz
Mehmet Gül
Muhammet Salim Bekalp
Murat Bayrak
Seyfettin Gül
Orhan Kırak
Mehmet Caner Can
Velat Can
İbrahim Halil Saka
Koreograf
Choreograph
Sibel Erdenk
33
Norveç
Norway
Grusomhetens Tiyatrosu
Grusomhetens Teater
Dağ Kuşu
The Mountain Bird
1 perde, 1 saat 20 dakika
1 act, 1 hours 20 minutes
Peer Gynt, Nora Bir Bebek Evi ve Hedda Gabler gibi eserleriyle
temelde modern dramanın kelime dağarcığını oluşturan Ibsen’in
1859 yılında yazdığı yarım kalmış operası Dağ Kuşu dünya
prömiyerini 2009 yılında Lars Øyno yönetimindeki köklerini Artaud
ve onun vahşet tiyatrosu geleneğinden alan ve bağımsız bir tiyatro
olan Grusomhetens Tiyatrosu’nda yapmıştır.
Originally written in 1859 by the dramatist who would eventually
write Peer Gynt, A Doll´s House, and Hedda Gabler, essentially
creating the vocabulary of modern drama, Ibsen´s abandoned
operetta received its world premiere in 2009 under the direction of
Lars Øyno, and presented by his company, Grusomhetens Teater,
an independent theater rooted in the tradition of Artaud and his
theater of cruelty.
Romantik bir opera olan Dağ Kuşu’nda, vebadan kurtularak hayatta
kalmayı başaran bir kızın hikayesi anlatılır. Yıllar sonra başka
bir köyün sakinleri tarafından bulunduğunda köylüler onu ebedi
yalnızlığından dolayı “utangaç ve bir kuş kadar vahşi” olarak tarif
ederler. Öne çıkan tema: doğayla karşı karşıya gelen medeniyet
veya eskiye dair yalın geleneklerle buluşan sanatın günümüzde hala
geçerliliğini korumasıdır.
Lars Øyno tarafından yönetilen Dağ Kuşu prömiyerinden bu yana
çok sayıda ödül kazanmış, Norveç Ulusal Tiyatrosu tarafından 2010
Ibsen Festivali’ne dahil edilmiş ve Avrupa, Rusya ve Hindistan’da
sahnelenmiştir.
34
The Mountain Bird is a romantic opera about a girl who is the sole
survivor of The Black Death. Years later, she is found by people from
another village, who describe her as “shy and wild as a bird”, due
to her perpetual loneliness. The primary theme nature confronting
civilization, or plain ancient traditions meeting sophisticated art
remain relevant in our time.
Since its premiere, Øyno´s direction of The Mountain Bird has won
numerous awards, been included in the 2010 Ibsen Festival by the
Norwegian Nationaltheatret, and toured throughout Europe, Russia,
and India.
Yazan
Written by
Henrik Ibsen
katkılarıya
Yöneten
Directed by
Lars Øyno
Yapımcı
Produced By
Brendan McCall
Oyuncular
Performers
Hege Tunaal
Hanne Dieserud
Miguel Steinsland
Stig Zeiner Gundersen
Silje Breivik
Jimmie Jonasson
Nina Sponnich
Odille Blehr
Johanna Øyno
Müzisyenler
Musicians
Lars Pedersen,
Laura Ellestad
Müzik
Composer
Filip Sande
Dekor Tasarımı
Set Designer
Tormod Lindgren
Kostüm Tasarım
Costume Designer
Gjøril Bjercke Sæther
Işık Tasarım
Light Designer
Jan Skomakerstuen
35
ABD
USA
Atölye Lideri / Workshop Leader
Prof. Dr. Stanton Davis
Aktör için Ses: Özgürlük, Odaklanma ve Güç
Voice for the Actor: Freedom, Focus and Power
Atölye Çalışması
Workshop
Üç saat süren oturumların her biri Fitzmaurice Ses Çalışması’ndan
konseptleri tanıtmaktadır.
Three hour sessions each introducing the concepts from the
Fitzmaurice Voicework.
Birinci oturumun içeriği: Konuşulan bir metin eşliğinde vücudu
rahatlatmak ve duyguyu özgür bırakmak için tasarlanmış beden
çalışması ve egzersizler. Bu ses çalışması sesin “şeklini bozma”
olarak bilinmektedir. Oldukça fiziksel ve sıkı alıştırmalar içeren
çalışma; esneme, kas gevşetme hareketleri, tam ve bağlantılı nefesi
bulmayı içerir.
Session one involves: body work and exercises designed to relax
the body and free emotion associated with spoken text. In this
voicework this is known as “destructuring” the voice. It is very
physical and rigorous involving stretches, deep muscle release and
finding the full, connected breath.
İkinci oturumun içeriği: Sadece nefes desteği için gerekli
olan kasları tanımlayıp kullanmaya odaklanırken aynı zamanda
oyuncuların araçlarını özgür, yumuşak, esnek ve karşılık verebilir
konumda bırakır.
Üçüncü oturumun içeriği: Artikülasyon, vokal güç ve oyuncunun
vokal performansını farklı alanların gerektirdiği koşullara uygun
hale getirebilme yeteneği üzerinde çalışma.
Profesör Davis’in inandığı şey oyuncuların gerçek insanlar gibi
işitilmesi, anlaşılması ve ses çıkarması gerektiğidir. Bu çalışma,
oyuncunun sezgisel ve yaratıcı olmasına olanak sağlarken aynı
zamanda performansın içinde kilitli kalmamasını sağlar.
36
Session two involves: concentrating on identifying and using only
the muscles necessary for breath support while keeping the actors
instrument free, supple and able to respond.
Session three involves: working on articulation, vocal power
and the ability of the actor to tailor the vocal performance to the
demands of different spaces.
It is Professor Davis’ belief that actors must be heard, understood
and sound like real human beings. This work ensures that while at
the same time allowing the actor to remain intuitive and creative—
not locked into their performance.
Lider / Leader Stanton Davis
Profesör Stanton Davis, Kuzey Illinois Üniversitesi’nde Oyunculuk Lisans Programı yöneticisi olarak çalışmakta ve aynı üniversitede ses ve
konuşma alanlarındaki programları yönetmektedir.
Stanton, Yüksek Lisans derecesini University of Delaware’in Profesyonel Tiyatro Eğitimi Programı’nda tamamladı; lisans derecesini ise Utah
Üniversitesi’nden aldı. Profesyonel aktör olarak (sahnede, filmlerde ve televizyon reklamlarında) çalıştı; koreograf, sahne asistanı, yönetmen,
voice-over sanatçısı, dublör, ses danışmanı, aksan koçu ve eğitmen yönetmen olarak ABD’deki çeşitli üniversitelerde farklı projelerde çalıştı.
Stanton, Bağımsız Sahne Yönetmenleri Derneği’nin bir üyesidir ve Fitzmaurice Voice Work’te sertifikalı Eğitmen olarak çalışmaktadır.
Sanatçının çalıştığı projeler: Artist’s Ensemble’nin “Shakespeare Komplosu”, First Folio’nun “Drakula’nın Tutkusu”, Oak Park’ın “Fareler ve
İnsanlar”ı ve “Yok Yere...”, The Shakespeare Theatre (Washington, DC) Allan’s Lane ve Intrepid Theaters (Philadelphia’da), Actors Lab Arizona,
SummerNite Chicago’nun “Aşkın Çabası”, Court Yard Players Touring Company, Arizona Jewish Theatre, AKA Theatre, Candlelight Theatre
Company (NYC), New Paltz Summer Rep, York Little Theatre, ve the Notre Dame, Arizona, Tucson, South West, Baltimore, Wisconsin, Park City
ve Utah Shakespeare Festivalleri.
Professor Stanton Davis serves as head of The BFA (Bachelor of Fine Arts) program in acting at Northern Illinois University where he is also the
head of voice and speech.
Stanton received his MFA (Master of Fine Arts) in Acting from the University of Delaware’s Professional Theatre Training Program, and his
BFA from the University of Utah. He has worked professionally as an actor (stage, film and TV commercials), fight choreographer, stagehand,
director, voice-over artist, stunt man, voice coach, dialect coach, and education director at various theaters throughout the United States.
Stanton is a member of the Independent Fight Director’s Guild, and is a certified Associate Teacher of Fitzmaurice Voice Work.
Credits include: Artist’s Ensemble’s The Shakespeare Conspiracy, First Folio’s Passion of Dracula, Oak Park’s Of Mice and Men and Much Ado...
The Shakespeare Theatre (Washington, DC) Allan’s Lane and Intrepid theaters (in Philadelphia), Actors Lab Arizona, SummerNite Chicago’s
Loves Labors Lost, Court Yard Players Touring Company, Arizona Jewish Theatre, AKA Theatre, Candlelight Theatre Company (NYC), New Paltz
Summer Rep, York Little Theatre, and the Notre Dame, Arizona, Tucson, South West, Baltimore, Wisconsin, Park City and Utah Shakespeare
Festivals.
Fitzmaurice Voicework® is a cutting-edge vocal discipline developed by Catherine Fitzmaurice for actors which incorporates principles of
bioenergetics body work, yoga, Japanese shiatsu massage and energy work and classical British and Italian vocal production training. Stanton
trained personally with Fitzmaurice for three years during graduate school and was among the original fifteen teachers of this work in the early
nineties. He has been integral in the development of the Fitzmaurice pedagogy in the last twenty five years.
37
Türkiye
Turkey
Atölye Lideri / Workshop Leader
Ali Meriç
Karagöz Yapım ve Oynatım Atölyesi
Karagöz Production and Puppetry Workshop
Atölye Çalışması
Workshop
Gölge oyunumuz Hacivat Karagöz bir zamanların en önemli
eğlencesiydi.
Karagöz Shadow Play was once the most popular show of the times.
Eskiden ramazan gecelerinde düzenlenen eğlencelerinde herkes
doğruca Karagöz ve Hacivat gösterisi seyretmeye giderdi. Önce
Hacivat Çelebi şarkı söyleyerek gelir ve “Ne olur şu dört köşe
perdede bana da bir kafadar olsa ah bana bir eğlence medett
amannnnnnnnnnnnnnn amannnnnnnnnnnnnnnn...” diye Karagözü
çağırmaya başlardı.
Herkesi kahkahalarla güldüren “Karagöz ve Hacivat’ın atışması”
bittikten sonra fasıl bölümü başlar, bu bölümde oyunun akışına
göre Zenne, Çelebi, Tuzsuz Deli Bekir, Beberuhi, Tiryaki, Acem, Laz,
Matiz, Zeybek gibi tipler perdeye gelirlerdi.
Pekiiii….
Hacivat ve Karagöz’ü ilk kez kim oynatmıştır perdede?
“Nereke” nedir ve ne işe yarar?
Karagöz’ün bir kolu oynar da neden Hacivat’ın yumruk olmuş
sakalının altında durur hep?
Ya Karagöz ve Hacivat tasvirleri nasıl kesilir, neyle boyanır?
Peki ya nasıl oynatılır?
Ben de oynatabilir miyim?
Seslerini çıkartabilir miyim?
Eğer bu soruların cevabını merak ediyorsanız,
Siz sevgili dostlarımızı atölye çalışmamıza bekliyoruz…
38
Especially during the Ramazan Month, people rushed to the
Karagöz and Hacivat Shows at the evenings. First Hacivat Çelebi
enters singing and summons Karagöz singing a song, saying “I wish
I had a buddy within that rectangular stage, please help me to find
entertainment, ohh, ohhh!”
After the “quarrel of Karagöz and Hacivat” ends, making everyone
laugh, the secondary play starts, which some of the most important
characters of are Zenne the male belly dancer, Çelebi the
gentleman, Boring Mad Bekir, Beberuhi, Pothead, Persian, Laz,
Drunk, and Zeybek.
So…
Who was the first Karagöz Shadow Play Performer?
What is “Nereke” and what is it used for?
Why Hacivat holds his fist under his beard, while Karagöz’s one arm
moves all the time?
How are the puppets made, and what are they painted with?
How is the show performed?
Can I do it too?
Can I make the dubbing?
If you wander the answers to these questions, you are welcomed
to our workshop …
Lider / Leader Ali Meriç
1959 yılında Alaşehir’de doğdu. İzmir Atatürk Lisesi ve Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümü’nden mezun oldu. 1977 yılında AÇT’de (Ankara
Çocuk Tiyatrosu) tiyatroya başladı. AST’de (Ankara Sanat Tiyatrosu) çalıştı. 1986 yılında, Devlet Tiyatroları’nın Çocuk ve Gençlik Bölümü’ne girdi.
Ankara ve Bursa Devlet Tiyatrolarında görev yaptı.
1978 ve 1980 yıllarında Akşehir Nasreddin Hoca Gülmece Öyküsü Yazma Yarışması’nda iki kez ikincilik ödülü aldı. 1983 yılında Metin BALAY’la
birlikte yazdıkları Gozort oyunuyla TOBAV’dan (Tiyatro Opera ve Bale Çalışanları Vakfı) Başarı Ödülü; 1986 yılında, Bir Varmış İki de Varmış
oyunuyla TBMM’den üçüncülük ödülü; 1989 yılında TRT’nin düzenlediği, Çocuklar İçin Radyo Oyunu Yazma Yarışması’ndan birincilik ödülü aldı.
1986 yılında Lope de Vega’nın Çılgın Dünya - Los Locos de Valencia - oyunundaki Hekim rolüyle, Ankara Sanat Kurumu Övgüye Değer Oyuncu
ödülüne; 2002 yılında oynadığı Jaroslav HASEK’in Aslan Asker Şvayk - Good Soldier Svejk - oyunundaki ‘Şvayk’ rolüyle TEB (Tiyatro Eleştirmenleri
Birliği) ödülüne değer görüldü.
UNIMA (Uluslararası Kukla ve Gölge Oyunları Birliği) ve ASSITEJ (Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Birliği) üyesidir.
Antalya Devlet Tiyatrosu’nda, oyuncu ve yönetmen olarak görevini sürdürürken, Akdeniz Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nde Geleneksel Türk
Tiyatrosu derslerine girmektedir.
He was born in Alaşehir at 1959. He graduated from İzmir Atatürk High School and the Theatre Department of Ankara University. He started
to perform in Ankara Children’s Theatre at 1977. He worked at Ankara Art Theatre. In 1986 he attended the Children and Youth Department of
Turkish State Theatres and worked in Bursa State Theatre.
He won the second prize for two times in 1978 and 1980 at Akşehir Nasreddin Hoca Funny Story Authors Contest. He won the Success Prize from
TOBAV (Theatre, Opera and Ballet Workers Foundation) in 1983 with the play Gozort, he wrote with Metin BALAY. In 1986, he won the third prize
from the Grand National Assembly with the play Once Upon a Time. In 1989 he won the first prize at Children Radio Play Authors Contest of TRT.
In 1986 he had been given the “Praiseworthy Actor” prize from Ankara Art Association with his act as the Physician, at the play Los Locos de
Valencia (Crazy World) by Lope de VEGA. In 2002 he had been given the prize of Theatre Critics Association with his act as Svejk, at the play
Good Soldier Svejk by Jaroslav HASEK.
He is a member of UNIMA (The Worldwide Puppetry Organization) and ASSITEJ (International Association of THEATRES for Children and Young
People).
He is working as actor and director at Antalya State Theatre, and giving lectures of Traditional Turkish Theatre at the Theatre Department of
Akdeniz University.
39
Norveç
Norway
Atölye Lideri / Workshop Leader
Lars Øyno
Büyüsel Aktör:
Antonin Artaud Tiyatrosunun Temel Adımları
The Metaphysical Actor:
Basic Steps to the Theatre of Antonin Artaud
Atölye Çalışması
Workshop
Antonin Artaud’un Tiyatro ve İkizi (1938) adlı kitabının içeriğinin
vahşet tiyatrosunu uygulamak için imkansız bir el kitabı olduğu
söylenmektedir. Az sayıda teknik tanım yapılan kitapta böylesi bir
sahne anlatımına neden ihtiyaç duyulduğuna ilişkin açıklamalar
belirsizdir.
The content of Artaud’s book The Theatre and its Double (1938) is
often said to be an impossible instruction manual for practicing
a theatre of cruelty. Very sparse techniques are described, and
explanations for why there is a need for such a stage expression
are vague.
Birlikte ve bireysel
Beden ve metin birer işaret
Beden sesin bir yankılayıcısı
Boşluktaki farkındalık
Hareket eden hiyeroglifler
Anlaşılabilir bir ritim
Aktörün simyası
The collective and the individual
Body and text as signs
Body as resonator for the voice
Awareness in space
Moving hieroglyphs
The understandable rhythm
The alchemical actor
Norveçli yönetmen ve oyuncu Lars Øyno önderliğinde gerçekleştirilen
bu atölye çalışması Artaud’un öngörülerini ulaşılabilir kabul eder.
23 yıllık deneyimle ilerleyen Grusomhetens Tiyatrosu’nun çalışma
yöntemlerine dayalı olarak katılımcılar, Artaud’un konseptinin bilim
ve şiir sanatına dayandığını ve sahne oyunculuğuna ilişkin organik
bir yaklaşımı olduğunu göreceklerdir.
This workshop, lead by Norwegian director and actor Lars Øyno,
will regard Artaud’s visions as attainable. Based on the working
methods of his company Grusomhetens Teater forged during 23
years of experience, workshop participants will see that Artaud´s
concept is based on science and poetry, as well as an organic
approach to stage acting.
Doğu (Oriental) tiyatrosunda olduğu gibi metafiziksel odaklanma
başlangıç noktasıdır: Doğaüstü güçler modern dünyamızda nasıl
önem kazanabilir?
As in the Oriental theatre, the metaphysical focus is the starting
point: how can those supernatural forces be of importance in our
modern world?
Her şeyin hem zihinsel hem de bedensel bir hazırlığa ihtiyacı vardır.
Bu atölye çalışması için bizim hazırlığımız bedenin müzikselliğine
odaklanan teknikler ile başlayacaktır. Teori ile birleştirildiğinde
amaç, katılımcılara Artaud’u deneyimlemeye ilişkin ilk basamağı
uygulamalı olarak sunmaktır.
Everything needs a preparation, both mentally and bodily. Our
preparation for this workshop will start with techniques that draw
focus to the musicality of the body. Combined with theory, the
intention is to give participants a first step to experiencing Artaud
in practice.
Katılımcılardan rahat spor kıyafetler giymeleri ve kısa bir metin
hazırlayıp ezberlemeleri istenmektedir.
Participants are asked to wear loose training clothes, and to
prepare a short memorised text.
40
Lider / Leader Lars Øyno
1955 yılında doğan ve geçtiğimiz günlerde çağdaş İskandinav sanat ve kültürüne katkılarından dolayı saygın bir ödül olan Gamleng Ödülü’nü
(2014) kazanan Lars Øyno, Norveçli tiyatro yönetmeni, oyuncu, yazar ve Oslo’da yerleşik bağımsız bir yapımcıdır.
1992 yılında halen Sanat Yönetmeni olarak hizmet verdiği ve bağımsız bir tiyatro olan Grusomhetens Tiyatrosu’nu kurdu. Kuruluşundan bu yana
tiyatro için yönettiği 24 yapım Norveç’te düzenli olarak sahnelenmektedir ve İsveç, Fransa, İngiltere, Almanya, Polonya, Rusya ve Hindistan’a
turneler düzenlemiştir. 2009 yılında Øyno, Henrik Ibsen’nin 1859’da yazdığı oda operası olan Dağ Kuşu’nun dünya prömiyerini yönetmiştir; söz
konusu opera daha sonra 2010 Uluslararası Ibsen Festivali’ne katılmış ve uluslararası anlamda çok sayıda ülkede gösterilmiştir. Grusomhtens
Tiyatrosu’nun en son yapımı Ibsen’in 1860’ta düzyazı şeklinde yazdığı tamamlanmamış eseri Svanhild’dir. Øyno tarafından yönetilen ve tiyatronun
Ibsen’in ikinci dünya prömiyerini yapmasını sağlayan eser, 2014 yılı Oslo En İyi Performans Ödülü’nü kazanmış ve 2014 Uluslararası Ibsen
Festivali’ne dahil edilmiştir. Eser, Temmuz 2015’te Oslo Opera Binası’nda sahnelenecektir.
Grusomhetens Tiyatrosu’nun sanatsal uygulaması Antoin Artaud’un (1896-1948) ilkelerine dayanır ve yıllar içinde Øyno, günümüzde çağdaş
performansın bir gerçekliği olan “vahşet tiyatrosu” fikrini gerçekleştirebilen bir kaç sanatçıdan biri olarak ün kazanmıştır. Yönetmenliğin yanı
sıra Øyno, sıklıkla Norveç, Polonya, Fransa ve Birleşik Devletlerde Artaud ve Grotowski’ye ilişkin dersler vermiş ve atölye çalışmaları yönetmiştir.
Daha ayrıntılı bilgi için: www.grusomhetensteater.no
Lars Øyno, born 1955, is a Norwegian stage director, actor, writer, and independent producer based in Oslo who recently won the prestigious
Gamleng Award (2014) for his contribution to contemporary Nordic art and culture.
In 1992, he founded Grusomhetens Teater, an independent theatre company for which he serves as Artistic Director. Since its founding, he
has directed 24 evening-length productions for the company, which performs regularly in Norway, and has toured to Sweden, France, England,
Germany, Poland, Russia, and India. In 2009, Øyno directed the world-premiere of Henrik Ibsen´s 1859 chamber opera, Fjeldfuglen, which was
later included in the 2010 International Ibsen Festival and has toured extensively internationally. Grusomhetens Teater´s most recent production,
also directed by Øyno, is the company´s second world-premiere by Ibsen—the 1860 prose fragment Svanhild, which won the Oslo Prize for Best
Performance 2014, was included in the 2014 International Ibsen Festival, and which will be performed at the Oslo Opera House this July 2015.
Grusomhetens Teater´s artistic practice is rooted in the principles of Antonin Artaud (1896-1948), and through the years Øyno has earned a
reputation as one of the few theatre artists today able to make the idea of a “theater of cruelty” a reality in contemporary performance. In
addition to directing, Øyno has also frequently lectured and conducted workshops on Artaud and Grotowski in Norway, Poland, France, and the
United States.
For more information: www.grusomhetensteater.no
41
Devlet Tiyatroları 2014 – 2015 Sezonu Festivalleri
Turkish State Theatres Festivals on 2014 – 2015
08 – 27 Mart March
27 Mart March – 30 Nisan April
20 – 30 Nisan April
23 Nisan April – 2 Mayıs May
24 – 29 Nisan April
27 Nisan April – 16 Mayıs May
02 – 16 Mayıs May
17 – 27 Mayıs May
Genel Sanat Yönetmeni General Art Director
A.Necat Birecik
Festivaller Genel Koordinatörü General Coordinator of Festivals
Hakan Dündar
Festivaller Teknik Sorumlusu General Technical Coordinator
Bekir Beğen
42
Festival Koordinatörleri Festival Coordinators
Burcu Boran
Canan Mızrak
Didem Erkek
Erkin Semih Öztürk
Kayhan Namal
Miray Eryaprak
43
Genel Sanat Yönetmeni
General Art Director
A. Necat Birecik
Antalya Devlet Tiyatrosu Adına Sahibi
Owner on Behalf of Antalya State Theatre
Selim Gürata
Yayın Yönetmeni
Editorial Director
Nagihan Turan
Sorumlu Yönetmen
Editor
Yasin Aytan
Yapım
Producer
Kutlu&Avcı Ofset, ANTALYA
www.devtiyatro.gov.tr
Antalya Tanıtım Vakfının Katkılarıyla
Antalya
Büyükşehir
Belediyesi
katkılarıyla
katkılarıyla
katkılarıyla

Benzer belgeler

festival broşürü için lütfen buraya tıklayınız

festival broşürü için lütfen buraya tıklayınız “Akdeniz’in İncisi” ve “Türk Rivierası” olarak bilinen ve Akdeniz coğrafyasının en muhteşem, en iyi korunmuş antik tiyatrosu “Aspendos”u sınırlarında barındıran Antalya’da Devlet Tiyatroları, kapal...

Detaylı

Sabancı Vakfı

Sabancı Vakfı We are proud and excited to be organizing this Festival for the last 15 years. Easier said than done. We have hosted 35 foreign countries in Adana to date. The cultural ambassadors of all those 35 ...

Detaylı

Untitled - Antalya Devlet Tiyatrosu

Untitled - Antalya Devlet Tiyatrosu Böylesine köklü bir sanatsal mirasa sahip Antalya’da bu yıl 3.sünü düzenlediğimiz “Devlet Tiyatroları Antalya, Uluslararası Tiyatro Festivali”, gerek Antalya gerekse ülkemiz için büyük bir gurur ka...

Detaylı