Sayı 3 - Uludağ Kebapçısı

Transkript

Sayı 3 - Uludağ Kebapçısı
BAHARA MERHABA
Üç ayda bir yay›mlan›r.
Y›l:2 Say› 3
Nisan-May›s-Haziran 2007
ISSN:1307-0800
Uluda¤ Kebapç›s› Ad›na
‹mtiyaz Sahibi
Cesim YOLUDO⁄RU
Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü
Burak ULUDA⁄
Yay›na Haz›rlayan ve
Yay›n Koordinatörü
Recep Peker TANITKAN
[email protected]
Editör
Zeynep TANITKAN
Aysun DO⁄AN
Foto¤raflar
Recep Peker TANITKAN
Sayfa Tasar›m›
Özlem TÜRKMEN
Renk Ayr›m›
Harun EFE
Kapak Tasar›m›
Berrin NACAR
Adres:
Uluda¤ Kebapç›s›
Denizciler Caddesi No: 54
06240 Ulus - ANKARA
Tel: (0312) 309 04 00 (4 hat)
Fax: (0312) 312 18 19
www.uludagkebap.com.tr
3. sayımızda yine sizlerle beraberiz her sayıda bir öncekinden
daha iyisini sizlere sunmaya çalışıyoruz. Daha önce tecrübemiz
olmayan dergi yayınlama konusuna adım atmak bizler için
farklı bir deneyimdi. Bu sebeple sizlerden aldığımız olumlu tepkiler bizi çok mutlu etti. Bu konuda bizlerle bütün tecrübe ve
birikimlerini paylaşan ve dergiyi yayına hazırlayan gazeteci ve
fotoğraf sanatçısı dostumuz Recep Peker Tanıtkan'a
buradan bir kez daha teşekkür ederiz.
Ankara Çayyolu Şubemizi tanıttığımız bu sayımızda sizlerin
zevkle okuyacağınızı düşündüğümüz konulara yer vermeye
çalıştık. Son zamanlarda popülerliğini arttıran ve birçok televizyon dizisinin çekimlerinin yapıldığı 700 yıllık Osmanlı köyü
Cumalıkızık'a yer verdik. Cumalıkızık aynı zamanda aile
büyüklerimizin doğum yeri olduğu için bir de bizim gözümüzle
görmek hoşunuza gidecektir. Doğdukları yerden bahsedince
kısa da olsa onların dünden bugüne olan yolculuklarını sizlerle
paylaşmak istedik.
Her sayıda olduğu gibi bu sayıda da eski Uludağ dostlarının
duygu ve düşüncelerini sizlerle paylaşmaya devam ettik. Bu
sayıda ki güzel düşüncelerinden dolayı sayın Prof. Dr.
Tuncay Ertunç'a, Orhan Mimarsinanoğlu ve ailesine,
Op. Dr. Yılmaz Kadıoğlu'na, Fahri Bulgurlu ve ailesine
teşekkür ederiz.
Umarız sizlerin zevkle okuyacağı bir sayıya imza atmışızdır.
Baharın bütün güzelliklerinin sizlerle olması dileğiyle.
Tasar›m-Bask›
Saygılarımızla,
www.rekmay.com.tr
Dergideki reklamlar›n sorumlulu¤u firmalara,
yaz›lar›n sorumlulu¤u yazarlar›na aittir. Bu
yay›n›n bir bölümü ya da tamam› yay›nc›s›n›n
izni olmaks›z›n ço¤alt›lamaz ve yay›nlanamaz.
ULUDAĞ Ailesi
‹Ç‹NDEK‹LER
08
Lezzet Duraklar›
ULUDA⁄
10
Uluda¤ Kebapç›s›'n›n Kahramanlar›
BURHAN ve ERGÜN ULUDA⁄ KARDEfiLER
12
Uluda¤’›n
ALDI⁄I ÖDÜLLER
14
Uluda¤ Et Lokantas›
ÇAYYOLU EK‹B‹
16
Uluda¤’›n Tatlar›
ÇAYYOLU’NUN LEZZETLER‹
18
Vazgeçilmez Tatl›lar
KREM KARAMEL, MUZ SPL‹T,
DONDURMA CUP ve KÜNEFE
20
Osmanl› Aç›k Hava Müzesi
CUMALIKIZIK
22
Uluda¤'›n Eteklerindeki Eviniz
MAV‹ BONCUK
28
Flamingo Cenneti
NAKURU GÖLÜ
30
Suyla Dans
RAFT‹NG
34
En K›flk›rt›c› Akdenizli
BARSELONA
40
Güzel Düfller Simgesi
TOPAZ
42
Sevda-Cenap And Vakf›
ULUSLARARASI ANKARA MÜZ‹K FEST‹VAL‹
46
5000 Y›ll›k Felsefe
YOGA
48
Sa¤l›k
BAfi A⁄RILARI, M‹GREN ve AKUPUNKTUR
50
Sa¤l›k
B‹TK‹LERLE GELEN SA⁄LIK
52
‹nsan› Bafltan Ç›karan Meyva
ELMA
56
Tanr›n›n Meyvesi
ZEYT‹N-ZEYT‹NYA⁄I
58
Döviz Getiren Bitki
KAPAR‹
62
Nefes Kesen Adalar
BORA BORA
66
Bir Müze
ANADOLU MEDEN‹YETLER‹ MÜZES‹
70
Sanatç›lar ve Siyasetçiler
ULUDA⁄ ‹Ç‹N NELER YAZDILAR
73
Onlar Uluda¤’› Yaln›z B›rakmad›lar
GÖRÜfiLER
22
46
30
10
62
18
66
16
20
40
58
42
28
52
12
34
ULUDA⁄’›n Lezzet Duraklar›
ULUDA⁄ KEPABÇISIULUS
1956 y›l›nda Denizciler Caddesi’nde
dört masal› küçük bir lokanta olarak
hizmet vermeye bafllayan ULUDA⁄
KEBAPÇISI kaliteye ve lezzete ad›n›
vererek müflterilerinin be¤enisi ile geliflimini sürdürmüfltür. Bu geliflim 2
katl› 250 kiflilik lokantas›na geçifline
sebep olmufltur. 40. hizmet y›l›na girerken de müflterilerinden ald›¤› güvenle Denizciler Caddesi’ndeki yeni ve
modern binas›na tafl›nm›flt›r.
ULUDA⁄ ET LOKANTASI
ÇAYYOLU
Yeni asr›n ilk senesinde 2001 y›l›nda Çayyolu Bangabandhu Caddesi’nde hizmete girmifltir. 400 kiflilik salonu ve 450 kiflilik
bahçesi aç›k ve kapal› çocuk oyun alanlar›yla baflkentimizin flehir merkezi d›fl›nda
yaflayan de¤erli müflterilerine de Uluda¤
kalitesini sunmaktad›r. Çayyolu Uluda¤ Et
Lokantas› Uluda¤ Kebab’›n yan›s›ra ifltah›n›z› kabartacak di¤er et çeflitleri, birbirinden lezzetli meze, zeytinya¤l›, ara s›cak ve
tatl› çeflitlerini de bulabilece¤iniz menüsü
ile hizmetinizdedir.
Bangabandhu Bulvar› No: 99
Çayyolu / ANKARA
Tel: (312) 240 44 88-89
Fax: (312) 240 97 00
ULUDA⁄ KEBAPÇISIARMADA
Denizciler Cad. No: 54
Ulus / ANKARA
Tel: (312) 309 04 00 (pbx)
Fax: (312) 312 18 19
Gün boyu al›fl-verifl öncesi ve sonras› rahat ve
kaliteli bir restoranda yemek arzu eden müflterilerine hizmet vermek amac›yla 2002 y›l›nda 350
kiflilik salonuyla sektöründe lezzete ve kaliteye
ad›n› veren Uluda¤ hizmetini Armada Al›flverifl
ve ‹fl Merkeziyle tan›flt›rm›flt›r.
ULUDA⁄ ET LOKANTASI
FLORYA
800 kiflilik yemek salonu, 1200 kiflilik yeflillikler aras›nda deniz manzaral› bahçesi,
kapal› ve aç›k oyun parklar›, 400 kiflilik
kafeteryas› ve genifl otopark› ile hizmet
vermektedir. Ayr›ca özel toplant› ve yemekleriniz için tüm teknik ekipmanlarla
donat›lm›fl projeksiyon ve slayt gösterilerinizi sunabilece¤iniz salonu ve buna ba¤l› teras› ile mavinin ve yeflilin kucaklaflt›¤› do¤al güzelliklerin lezzetle birleflti¤i
ULUDA⁄ ET LOKANTASI kaliteyi ve hizmeti FLORYA' da sunuyor.
‹stanbul Cad. No: 12
Florya / ‹STANBUL
Tel: (212) 624 95 90
Fax: (212) 579 86 24
08
Armada ‹fl Merkezi 6/166
Sö¤ütözü / ANKARA
Tel: (312) 219 12 40 (pbx)
Fax: (312) 219 12 44
ULUDA⁄ ET LOKANTASI
KÜÇÜKYALI
2003 y›l›nda hizmet vermeye bafllayan
300 kiflilik iki ayr› salonu, adalar manzaral› 130 kiflilik teras› ve 120 kiflilik bahçesi ile kapal› çocuk oyun odas›yla aran›lan lezzeti ve kaliteyi
KÜÇÜKYALI
ULUDA⁄ ET LOKANTASI Anadolu yakas›nda da sunuyor.
Sahil Yolu No: 90
Küçükyal› / ‹STANBUL
Tel: (216) 417 17 00
(216) 417 67 25
Fax: (216) 417 68 12
Yar›m As›r› Deviren ULUDA⁄ KEBABÇISI'n›n Kahramanlar›
BURHAN ve ERGÜN
ULUDA⁄ KARDEfiLER
Burhan Uluda¤ 1933 y›l›nda, kardefli Ergün Uluda¤ 1941 y›l›nda Bursa'n›n Cumal›k›z›k köyünde do¤dular. Burhan Uluda¤, okulu
bitirdikten sonra küçük yaflta Bursa'da
tarihi kapal› çarfl›n›n giriflindeki day›s›n›n dükkan› olan Mavi Köfle Kebapç›s›'nda ç›rak olarak çal›flmaya
bafllad›. Orada usta olduktan sonra
askere gitti. Askerden dönünce 1955
y›l›nda Ankara'ya tafl›nd› ve Hac›bayram'da Güvercin sokakta küçücük
bir dükkan açarak ifle bafllad›. Burhan
beyden bir veya 2 ay sonra kardefli Ergün
Uluda¤ da Ankara'ya tafl›nd›. O küçük dükkanda iki kardefl hem ustal›k yapt›, hem komilik garsonluk, hem de bulafl›k y›kad›lar. Bir sene dolmadan
Burhan ULUDA⁄
Ergün ULUDA⁄
Denizciler Caddesine o zamanki Numune Palas Oteli'nin alt›nda 4 masal› küçük dükkana tafl›nd›lar. Dükkanda 4 masa 4 metrelik bir
bank ve 8 tabure vard›.
10
Çok yo¤un talepler karfl›s›nda müflteriler kap›da uzun kuyruklar
oluflturuyordu. Konuyla ilgili 1958 y›l›nda ç›kan Ankara'n›n gözde
gazetelerinden Zafer Gazetesi'nde flöyle bir haber ç›kt›:
“…Denizciler Caddesi Ganioğlu apartmanı önündeki benzinliği
kaldırdık ama halen kalabalık ve araba kuyruğu devam ediyor.
Meğer benzinlik değil de Uludağ Kebapçısı'nda kebap yemek isteyenlerin oluşturduğu kuyrukmuş….”
1959 y›l›nda bu yo¤unluktan dolay› Uluda¤ Kebabç›s› hemen yandaki Ganio¤lu apartman› alt›ndaki daha büyük dükkana tafl›nd›.
Ve 1995 y›l›na kadar bu dükkanda hizmet veren Uluda¤ Kebabç›s›
ayni tarihte, ayn› caddede kendi dükkanlar› olan 8 katl› binaya tafl›nd›. Ankara'da Armada ve Çayyolu, ‹stanbul'a Florya ve Küçükyal› flubeleri ile Uluda¤ Kebab yay›lmaya devam ediyor.
Denizciler Caddesi'nde iki kardeflin büyüttü¤ü Uluda¤ Kebapç›s›'n›n
baflar›s›n›n ve ününün yay›lmas› üzerine ‹stanbul'dan da yo¤un talep geldi. 1985' te Uluda¤ lezzetini ‹stanbul'a tafl›d›. 1985'te Florya'da
Atatürk Köflkü'nün yan›nda Uluda¤ Et Lokantas› aç›ld›. Lokanta,
müflterilerine meflhur Uluda¤ Kebab›'n›n yan› s›ra zengin et çeflitleri ve zeytinya¤l› mezeler sunmaya bafllad›.
1995'te de, Uluda¤ Kebabç›s› Ankara Denizciler Caddesi'nde daha
modern ve büyük 8 katl› binas›na tafl›nd›. Ailenin genifllemesivle 2.
kufla¤›nda ifle dahil olmas›yla Uluda¤ büyümeyi sürdürdü. 2001'de
Ankara'da Çayyolu, 2002 'de Armada ve 2003'te ‹stanbul Küçükyal› flubelerini açt› O
Burhan ve Ergün Uluda¤ kardefllerin
Cumal›k›z›k’da do¤duklar› ev
ULUDA⁄’›n Ald›¤› Ödüller
A
rmada da y›l›n ma¤azas› 2006 ödülleri muhteflem bir törenle sahiplerini buldu. Bu y›l 3. kez düzenlenerek
geleneksel hale gelen “Y›l›n Ma¤azas› Ödül
Töreni” Armada Al›flverifl Merkezi Yönetim
Kurulu Baflkan› Rifat Hisarc›kl›o¤lu’nun ev
sahipli¤inde gerçekleflti.
Ödüller
2004 Armada y›l›n al›flverifl merkezi seçildi.
2004 Armada y›l›n ma¤azas› ödüllerinde
Uluda¤ Kebapç›s›, Yiyecek ve E¤lence
2006 Armada y›l›n ma¤azas› yar›flmas›nda
Trafik Artt›rma Özel Ödülü'nü Uluda¤ Kebapç›s› Armada fiubesi ald›. Ödül, Ankara Ticaret Odas› Baflkan› Sinan Aygün taraf›ndan
Uluda¤’›n Genel Müdürü Cesim Yoludo¤ru’ya
verildi. Birinciler yönetim oylamas›, halk oylamas› ve ma¤azalar›n birbirini de¤erlendirdi¤i çapraz oylama sonucunda belirlendi.
Kategorisinde Y›l›n Ma¤azas› Ödülü'nü
ald›.
Ankara Vergi Rekortmeni
2006 Armada Y›l›n Ma¤azas› yar›flmas›nda Trafik Artt›rma Özel Ödülü'nü ald›.
Uluda¤ Kebapç›s› 1988-1992 y›llar› aras›nda
Ankara Vergi Rekortmenli¤inde hep ilk on
s›rada yer ald›. 1988 y›l›nda Rahmi Koç ve
Vehbi Koç’tan sonra üçüncü s›rada, 1989
y›l›nda da alt›nc› s›rada yerini ald›.
12
2005 Radyo Televizyon Gazetecileri Derne¤i Oskarlar› ödül törenine
katk›lar›ndan dolay› Uluda¤'a Y›l›n Oskar› Ödülü verildi.
2005 Genelkurmay Baflkanl›¤›'ndan plaket verildi.
Birçok kamu kuruluflu ve vak›flardan
teflekkür belgeleri ve plaketlerle Uluda¤
Kebap ödüllerine ödül katmaya devam
ediyor.
13
ÇAYYOLU ULUDA⁄
ET LOKANTASI EK‹B‹
Uluda¤ Ankara'n›n son dönemlerdeki en gözde yerleflim alanlar›ndan biri olan
Çayyolu'nda, Uluda¤ Et Lokantas› ile hizmet veriyor. 2001 y›l›nda aç›lan Çayyolu
flubesi 400 kiflilik salona 450 kiflilik bahçeye aç›k ve kapal› çocuk oyun
alanlar›na sahip. Çayyolu Uluda¤ Et Lokantas›, Uluda¤ kebab›n›n yan› s›ra
birbirinden lezzetli et çeflitlerini zeytinya¤l›lar›n› ve mezelerini müflterilerine
sunarken 70 kiflilik deneyimli ve iflinin ehli personeliyle hizmetinizde.
ÇAYYOLU’nun Lezzetleri
Kar›fl›k Izgara
Uluda¤ Kebap
1956 y›l›ndan beri Uluda¤'›n eflsiz
lezzeti. Kebapta kullan›lan pide,
tereya¤›, domates sosu özel olarak
üretilmektedir.
Uluda¤'›n birbirinden lezzetli
tüm et çeflitlerinin bir arada
bulundu¤u ›zgara taba¤›.
Mantarl› Pilav
Sadece Uluda¤'da yiyebilece¤iniz mantarl›
pilav, yufkaya sar›l›p f›r›nda k›zart›larak
servis edilir.
Kuzu Tand›r
Kuzu Pirzola
Kuzu eti tafl f›r›nda a¤›r a¤›r
saatlerce piflirilerek haz›rlan›r.
Kekikle birlikte servis edilir
Süt kuzu pirzolas› özenle ifllenip
›zgarada tam k›vam›nda piflmifl
yumuflac›k etler yerken a¤z›n›zda
da¤›l›yor..
F›r›nda Mantar
Tafl f›r›nda üzerinde eriyen
ve k›zaran peynirle
piflirilerek servis edilen
mantarlar.
‹çli Köfte
Uluda¤'›n en çok tercih edilen ara
s›caklar›ndan özel haz›rlanan içiyle birlikte
siparifl an›nda k›zart›l›p servis edilir.
17
Vazgeçilmez
Tatl›lar
Dondurma
Cup
Künefe
Birer porsiyonluk özel
kaplarda haz›rlanan nar
gibi k›zarm›fl peynirli
künefe sipariflle birlikte
piflirilerek s›cak olarak
servis edilir. ‹stenirse
üzerine flam f›st›¤› ve süt
kayma¤› ilave edilir.
Muz Split
Meyve salatas›n›n
üzerine konulan
dondurma ve krem
flanti lezzet dolu
bir renk flöleni
sunuyor.
Krem
Karamel
Hem hafif, hem de çok
lezzetli bir seçenek
18
Dondurma muz ve çikolata
sosun muhteflem birleflimi.
Üzerine f›st›k ve ceviz
eklenerek daha unutulmaz bir
tat oluyor.
U
luda¤'›n eteklerinde, bitiflik cumbal›
evleri, Arnavut kald›r›ml› sokaklar›
ve lezzetli ev reçelleri ile Cumal›k›z›k
Osmanl› sivil mimarisinin en güzel örneklerini görebilece¤iniz bir tür aç›k hava müzesi gibi ziyaretçileri selaml›yor.
Kuzeydeki dik etekler ile vadilerin aras›nda s›k›fl›p kalan yöre köylerine bu konumlar›ndan
dolay› ''k›z›k'' ad› verilmifltir. Köylerin birbirlerinden ayr›lmas› için de dereye yak›n olan›na Derek›z›k, Fidye verene Fidyek›z›k ve K›z›k
köylerinden topluca gidilerek cuma namaz› k›l›nan köye de Cumal›k›z›k adlar› verilmifltir.
Bir rivayete göre Orhan Gazi Cumal›k›z›k köyünü Bursa'y› fethetmeden önce orduya destek
olmas› için kurmufl. Bir di¤er rivayet ise kendisinden yerleflmek için yurt isteyen Karakeçililer'e Ertu¤rul Gazi'nin Uluda¤ eteklerinde 7
köy yeri sa¤lay›p afliretin 7 güzel k›z›n› da K›z›klar›n 7 o¤luyla evlendirerek 7 k›z›k köyünü
kurdu¤unu söyler.
Geçmiflin aynas› evler
700 y›ll›k geçmifli ile Cumal›k›z›k, 180'i halen
kullan›lmakta olan toplam 270 evden oluflmaktad›r. Bu evlerin bir k›sm› hala restorasyon
çal›flmas› alt›ndad›r. Evler sar›, beyaz, mor ve
mavi renklerle badana edilmifl ve ahflap bölümleri genellikle boyas›z b›rak›lm›flt›r.
Osmanl›
Osmanl› Aç›k
Aç›k Hava
Hava Müzesi
Müzesi
Cumal›k›z›k
Eskiye sad›k kal›narak restore edilen Cumal›k›z›k evlerinde genelde iki türlü plan uygulanm›flt›r. Bunlardan birincisi etraf› moloz tafllarla yüksek flekilde örülmüfl bir duvarla çevrili
d›fl avludur. Buradan eve girifl kap›s›na ve hayat k›sm›na geçilir. Evin girifli, böylece sokakla do¤rudan iliflkili de¤ildir, ikinci tip evlerde
ise d›fl avlu yoktur. Sokaktan kap› yard›m› ile
do¤rudan hayat k›sm›na girilir. D›fl kap› üzerinde dikey konulan a¤aç hat›llarla ›zgaralanm›fl, cams›z bir ayd›nlatma ve havaland›rma
bofllu¤u yer al›r. Hayat bölümünden iç avluya,
ah›ra, depolara ve merdivenlere geçilir. Genellikle ceviz a¤ac›ndan yap›lan çift kanatlar dövme demir kuflaklar ve iri bafll› çivilerle ba¤lanm›flt›r. Kap›lar›n çift kanatl› yap›l›fl› elde edilen ürünün ve tar›m araçlar›n›n kolayl›kla içeriye tafl›nmas›n› sa¤lamaya yöneliktir.
Gerek d›fl avludan ve gerekse do¤rudan sokaktan girilen hayat k›sm›, üst kat› tafl›yan sa¤lam >>>
yer al›r. Birinci ve ikinci katlardan hayata do¤ru yap›lan ç›kmalar›n üzerine oturtulan köflk
odalar ayr› özellik tafl›r. Ev döflemeleri kirifller
ve bunlar›n üzerine çak›lm›fl kaplama tahtalar› ile sa¤lanm›flt›r. Evlerin ›s›nmas› incelikle ifllenmifl ocaklarla sa¤lanm›flt›r.
Do¤al dizi platosu
Yüzy›llard›r el de¤memifl gibi duran köy tarihi
film, tarihi belgesel çekenler için do¤al bir plato ifllevi görmektedir. Cumal›k›z›k aralar›nda
“Yefleren Düfller” ve "K›nal› Kar" dizisinin de
oldu¤u birçok dizi ve filmde kullan›lm›fl.
Köyün kuzeyinde Deliçay k›y›s›nda bu gün defin yap›lmayan Koca Mezarl›kta köyün geçmiflini vurgulayan birçok Osmanl› devri mezar
tafl› görülmektedir. Eski Çobanevi konukevi,
eski muhtarl›k sanatevi ve etnografya müzesi
olarak düzenlenmifltir. Tarihi hamam köyün
ortak mal›d›r ve dü¤ünlerde gelin hamam› olarak yak›l›r.
Köyde iki kiflinin yan yana yürüyemeyece¤i
kadar dar yollar bulunmaktad›r. Cin Aral›¤›, >>>
ahflap direklerle çevirilidir. Zemini yass› ve genifl tafllarla döflelidir. Hayat bölümü Cumal›k›z›k evlerinde en çok kullan›lan mekand›r. Elde edilen ürünler burada geçici olarak depolan›r, ayr›l›r, bak›m› yap›l›r. Kestaneler dikenli
k›l›flar›ndan burada ay›klan›r. Dü¤ün dernekler burada yap›l›r. K›fl aylar›nda ›s›tmay› sa¤layacak malzeme de burada kendisine ayr›lan
bölümde usta ellerce düzenli flekilde istiflenir.
Hayat bölümünün yüksekli¤i fazla ise bir asma kat yap›larak, burada uzun süre korunacak
malzeme depolan›r.
Hayattan geçilen iç avludaki f›r›nlarda ekmekler, börekler ve çörekler piflirilir. fiaraphane denilen ahflap teknelerde üzümler s›k›l›r, kazanlarda pekmezler kaynat›l›r. Çamafl›rlar burada
y›kan›r ve kurutulur. Küçükbafl hayvanlar›n
kümesi buradad›r. Birçok ifllerin yap›ld›¤› zemin k›sm›nda, depolar, mutfak, tuvalet, ah›r,
kümes, ocak ve f›r›n yer al›r. Kat yüksekli¤i az
olan birinci kat, k›fll›k bölümdür. Burada yatak
odalar›, oturma odalar›, banyo ve ocak yer al›r.
‹kinci kat yazl›k k›s›md›r. De¤iflik tip sofalara
s›ralanm›fl odalar, eyvan, seki ve sedirler yer
al›r. Üst katta soka¤a uzanan en özenli yer baflodad›r. Bu odalar ile hayat aras›nda eyvanlar
Ana caddesiz köy
Cumal›k›z›k Camisinin kitabesi bulunmad›¤›ndan yap›l›fl tarihi, yapan› ve yapt›ran›
hakk›nda bilgi bulunmamaktad›r.
Ziyaretçileri köyün giriflinde E¤rek mahallesindeki meydanda An›t Ç›narlar diye adland›r›lan iki tane ç›nar karfl›lar. Bunlardan
daha genç olan›n gövde çevresi 4 metredir.
Gövdede çarpmalardan oluflan yumrular yo¤undur. Di¤er ç›nar›n gövde çevresi 6 metredir. Gövde üzerinde oluflan urlar ve dikili hatlar dikkat çekmektedir.
Cumal›k›z›k Etno¤rafya Müzesi ve Sanat
Evinde halk taraf›ndan ba¤›fllanan köyün
geçmifline ait çeflitli eflyalar sergilenmektedir. Müzenin bahçesinde, sundurma ile örtülü k›s›mda at arabalar›, flaraphane, üzüm
çi¤neme teknesi, dibek tafl›, yalak, sütun
bafll›¤› bulunmaktad›r. Müzede ev eflyalar›,
ayd›nlatma ve ›s›tma araçlar›, mutfak eflyalar›, tar›m aletleri, silahlar, teknik araçlar,
av malzemeleri, binek ve tafl›ma araçlar› bulunmaktad›r.
Köy Dere, De¤irmenyeri, E¤rek, Hamam,
Köyüstü, Okul ve Orta adlar›nda 7 ayr› mahalleden oluflur ve köyde bir ana cadde bulunmaz.
tek bir insan›n geçebilece¤i darl›kta bu kestirme yollardan bir tanesidir.
Evlerin yan yana, s›rt s›rta olmalar› nedeniyle ço¤u sokak "ç›kmaz" özelli¤i tafl›r.
Ya¤mur ya¤d›¤› zaman geçit vermez derelere dönüflen sokaklar›nda hala atla dolaflanlara rastlanmaktad›r.
Uluda¤'›n K›rkp›nar'›ndan ç›kan ve Bal›kl›
Vadisi'nden gürül gürül akan su, Cumal›k›z›k'›n yan› bafl›ndan geçer. Köyde suyun
bol oldu¤u da, hemen her köfle bafl›nda bulunan çeflmelerinden anlafl›l›yor. Cumal›k›z›k sokaklar›ndan, her zaman kaynak sular›
akar. Eskiden beri süren bu gelenek sayesinde köylüler, afla¤›daki bahçelerini istedikleri zaman sulayabilmektedir.
Köyün sokaklar› yaya ve binek hayvanlar›
ile at ve öküz arabalar›n›n ancak geçebilece¤i genifllikte yap›lm›fl. Yass› tafl döfleli tafl
sokaklar›n orta k›s›mlar› ya¤›fll› günlerde
suyun ak›p gitmesi için hafif çukur bir kanal fleklinde yap›lm›fl.
AB taraf›ndan finanse edilen Cumal›k›z›k
Kültür Turizmini Gelifltirme Projesi ile desteklenen köyün bir di¤er özelli¤i Türkiye'nin frambuaz yetiflen say›l› yerlerinden
biri olmas›d›r.
Köyün giriflindeki meydanda reçelden turfluya, eriflteden mant›ya, fasulyeden cevize ne
ararsan›z sat›lmaktad›r. Is›rganl› tarhana,
patl›canl› ve cevizli salça Cumal›k›zkta muhakkak denenmesi gereken lezzetlerden sadece bir kaç›d›r.
Cumal›k›z›k'da yemek yenecek yerlerin bafl›nda Mavi Bocuk geliyor. Ama e¤er haftasonu Cumal›k›z›k'a geliyorsan›z, evlerini
açan köylülerin çeflit çeflit reçeller, peynirler
ve tereya¤›yla sundu¤u kahvalt›lar› son derece uygun fiyatlara yiyebilirsiniz.
Cumal›k›z›k eskiden kestanecilikle geçinir
yörenin en güzel kestaneleri burada yetiflirmifl. Kestane flekercileri Cumal›k›z›k kestanelerini kap›fl›rm›fl zaman›nda. Sonradan
a¤açlar›n yakas›na yap›flan hastal›k kestane
a¤açlar›n›n ço¤u kurumufl. Ancak tepelere
do¤ru olanlar kurtulabilmifl. O
Uluda¤'›n Eteklerindeki Eviniz
mavi bon
c
u
k
konukevi
U
luda¤ eteklerinde 700 y›ll›k Osmanl›
Köyü Cumal›k›z›k'ta al›flagelmifl konaklaman›n kültürüne alternatif bir
mekan Mavi Boncuk Konukevi.
26
Günlük hayattan s›k›lanlar için tam kafa dinlenilecek bir yer Cumal›k›z›k . 700 y›ll›k Osmanl› köyünün geleneksel mimari dokusuyla
insanlara geçmifli yaflatan Mavi Boncuk Konukevi, Osmanl› misafirperverli¤i ile sizleri a¤›rlamay› bekliyor. 2 ayr› köy evinden oluflan Mavi Boncuk'ta 6 ayr› oda bulunuyor. Odalar al›fl›lagelmiflin d›fl›nda tamamen do¤al, insan›n
içini ›s›tan bir atmosfere sahip.
Mavi Boncuk, Konaklaman›n yan› s›ra otantik
do¤al ortam›nda gözlemeden mant›ya eriflteden
ev baklavas›na bir lezzet yelpazesi sunuyor.
Fatma Teyze'nin haz›rlad›¤› meflhur gözleme,
köyün do¤al ürünleriyle haz›rlanan sabah kahvalt›s›, köyün bahçelerden toplanan domates,
biber, ve çeflitli otlardan yap›lan salata konuklara sunuluyor. Ihlamur a¤açlar›n›n alt›nda eflsiz Uluda¤ do¤a manzaras› eflli¤inde kahvalt› ve
yemek keyfi bambaflka. O
Odalarda bulunan banyolarda eskiyi yans›tan
dolap içi banyo sistemi dikkati çeken farkl› bir
özellik. K›fl›n küçük oda sobalar›n›n insan›n
içine kadar iflleyen s›cakl›¤›, yazlar› ise, yerini
güneflin yeflilliklerin aras›ndan gülümsemesine
b›rak›yor.
Ankara Yolu 10. km. Saldede Sokak
Cumal›k›z›k Köyü- BURSA
Tel: 0224 373 09 55
Gsm: 0532 251 9930
www.cumalikizik-maviboncuk.com
27
Flamingo Cenneti
NAKURU
GÖLÜ
K
enya'da safari yapmak bir ayr›cal›kt›r.. Ülkenin baflkenti ve en önemli merkezi Nairobi, genelde safarilerin bafllang›ç ve bitifl noktas›n› oluflturur. Ulusal
müze ve y›lan park› gezilmesi gereken yerler aras›ndad›r.
Hint Okyanusu k›y›s›nda yer alan Mombasa, Kenya'n›n en
ilginç yerlerinden biridir. Konumu nedeni ile ülke ticaretinin büyük bölümünü elinde tutar. Ülkede Fort Jesus, Eski
Köle Pazar›, Mombasa Camii ve Nakuru Gölü ziyaret edilmesi gereken yerler aras›ndad›r.
Nakuru Gölü, Rift Vadisi'nin taban›nda oluflmufl s›¤ göllerin bir uzant›s›d›r. Nakuru Gölü göz kamaflt›r›c› kufllar›yla
ünlü ve su bitkileri aç›s›ndan zengin olan do¤al bir parkt›r.
Gölde bulunan çok say›da bal›k, pelikan, karabatak, bal›kç›l
ve kartallar› göle çekmektedir.
Masai Mara dünyaca ünlü bir ulusal parkt›r. Tanzanya ile
s›n›r› çizen Mara Nehri her sene çok say›da hayvan›n göçüne sahne olur. Bölgede aslan sürüleri, filler, zürafalar ve Afrika Ceylanlar› yaflamaktad›r. Vahfli hayvan seslerini duyarak uyumak veya Kilimanjaro Da¤›'n›n eteklerinde kahvalt›
yapmak ise ayr› bir heyecan kayna¤›d›r.
Kenya'dan ahflap oymalar ve heykeller al›nabilir. Abanoz
a¤ac›ndan tik a¤ac›na kadar pek çok tropikal a¤aç yetenekli ustalar elinde birer sanat eserine dönüflür. Yerel dokumalar ve otantik tak›lar da son derece estetik ve ilgi
çekicidir. O
Suyla Dans
RAFT‹NG
YAZI:
YAZI: Suat
Suat D‹NG‹L
D‹NG‹L
FOTO⁄RAFLAR:
FOTO⁄RAFLAR: Recep
Recep Peker
Peker TANITKAN
TANITKAN
‹
nsan›n suyla olan hafl›r neflirli¤i do¤umuyla bafllar.
Bir hava gerekir yaflamak
için, bir de su. Nefes almaya bafllad›¤›nda a¤layan insano¤lu, daha sonra çok zaman,
çok ihtiyac› için; her fleyden önce yaflamak için kullan›r suyu.
Yaflam›n içinde her birimiz için
farkl› bölümleri vard›r suyun
vazgeçilmez olmas› d›fl›nda: Kimimiz sakin bir deniz k›y›s›nda
huzuru bulmak isteriz, kimimiz
kulaçlar atarak yorulmak yada
geliflmek; kimimiz demli bir çaydaki tad› baflka fleye de¤iflmezken, kimimiz bir bardak limonatan›n ferahl›¤›na sar›l›r›z s›cak
yaz günlerinde; kimimiz denizde
jet ski ile h›z›n tad›n› ç›kar›rken
kimimiz de coflkun, deli, durmak
bilmez, set dinlemez flekilde
akan bir nehrin, ak›nt›s›na ra¤men, damarlar›m›za pompalanan adrenalin sayesinde sonuna
ulaflmaktan zevk al›r›z. ‹flte bu
sonuncusu nerdeyse geri kalanlar›n hepsinden daha coflkulu,
daha zor, daha tehlikeli ve her
ne kadar son y›llarda popülerleflse de daha az tercih edilenidir. Kullan›lan botlar›n ad›
“raft” oldu¤u için ad› “rafting”
olan, özel bir vücut yap›s›, kondisyon, vb. fley gerektirmeyen
spor yada e¤lence.
Tarihin bafl›nda teknolojiden
yoksun insan mecburen yapt›¤›
avc›l›¤› bugün spor olarak yapmaktad›r ve tehlikesizdir art›k
avc›l›k. Ama genlerimizde o anlar›n art›¤› oldu¤undan olsa gerek hala heyecan arar›z. Baz›lar›
da bu heyecan› hakl› olarak
“rafting” de bulurlar. Nas›l bulmas›nlar? Bir düflünsenize….
Alt›n›zda durmadan, coflkun,
ça¤laya ça¤laya, gürültüyle, kendini tafllara vurarak, kayalar›,
topraklar› afl›nd›rarak, gem vurulmaz flekilde akan bir ›rmak
çünkü esas rakibinizi aflm›fls›n›zd›r. Do¤aya hükmetti¤inizi
dahi düflünemeyecek kadar zafer, heyecan ve coflku dolusunuzdur. Bir o kadar da yorgunluk vard›r üstünüzde ama yine
de baflar›n›n mutlulu¤uyla gölgelenir o yorgunluk. O anda
yapm›fls›n›zd›r, baflarm›fls›n›zd›r, di¤erleri bir kenara do¤ay›
yenmiflsinizdir. Yine bir soluklanma an› vard›r. Kare kare
gözünüzün önünden geçer küre¤i nas›l zorlanarak tuttu¤unuz ve o kayaya o kadar yak›nken nas›l da yan›ndan s›yr›l›verdi¤iniz. Bir an yükseldi¤inizde beyninizin kar›ncal› bir
flekilde lütfen düz inelim diye
geçirdi¤i düflünce an› gelir akl›n›za. Arkadafllar›n›za sesinizi
duyurabilmek için g›rtla¤›n›z›n nas›l da gerildi¤ine flaflars›n›z. O nehir ki b›raksan›z belki koca arabalar› yutar; sizi yutamam›flt›r!
var. O ›rma¤›n üstünde durman›z› sa¤layan tek fley ise içi hava dolu bir bot, hiçbir teknolojik özelli¤i olmayan basit bir
bot. Elinizde kürekleriniz var sadece bota yön vermenize yard›mc› olabilecek ki o yard›mda
tart›fl›l›r. Bir ak›nt›ya kap›lm›fl
gidiyorsunuz. Sürekli ve dengesiz bir hareket halindesiniz. Bütün gücünüzü, artan kan ak›fl›n›zdan dolay› kabarm›fl damarlar›n›z›n belirginleflti¤i kollar›n›za vererek yönünüzü kaybetmemeye ve düflmemeye çal›fl›yorsunuz. Ama bu ikisi de her
an olabilir. Ya düflerseniz…? Tamam. Can yele¤iniz var, kask›n›z var, hatta tak›m arkadafllar›n›z var. Can yele¤iniz sizi yukar›da tutacakt›r, kask›n›zda su-
yun tan›mad›¤› tafllardan koruyacak bafl›n›z› ama arkadafllar›n›z duramayacak ve siz “raft”tan
düflmüfl biri olarak hala yüksek
dozda adrenalini hissedeceksiniz
damarlar›n›zda. Coflkunuz sudan
ç›k›ncaya kadar bitmeyecek hatta soluklanacaks›n›z ama koflu
solu¤u, yar›fl solu¤u olmayacak
bu. Yine de o soluklanma esnas›nda kafan›zda ve akl›n›zda yaflad›¤›n›z heyecan›n, coflkunun
ve nehirdeki su gibi ça¤laya ça¤laya gürül gürül akan kan›n h›z›n› hissedeceksiniz.
Ancak tabii ki amaç düflmemek
ve parkuru tamamlamak. ‹flte o
an! Bu hazz› anlatabilmek gerçekten çok zor. Düflündü¤ünüz
fleyler aras›nda belki en son gelen fley di¤er rakipleriniz olur
Bu fikirlerdir, o anda damarlar›n›zda dolaflan adrenalindir,
muhteflem bir tecrübe olaca¤›
hissidir insan› raftinge iten. Bütün beklentilerinizi de karfl›layacakt›r bu etkinlik. Ayr›ca, grup
olarak yapt›ysan›z, gerçekten dayan›flman›n, birlikteli¤in, güvenin insanlara neler kazand›rabilece¤ini de fark edersiniz.
Rafting dendi¤inde, ülkemizde
akla gelen çok önemli merkezler
var. Hele ki bu sporun profesyonelleri için Çoruh nehri bütün
debisi ve azg›nl›¤›yla parmakla
gösterilebilecek parkurlardan biri halinde. Ayn› flekilde bugün
Türkiye'nin Antalya gibi büyük
turizm merkezlerinde de “rafting”e giderek artan bir talep
görülmektedir.
Bir gün f›rsat›n› bulursan›z siz
de mutlaka deneyin. Heyecan
için, adrenalin için, zafer için,
coflku için…Siz de deneyin. O
33
Barselona
En k›flk›rt›c›
Akdenizli
r›n y›llarca burada yaflam›fl olmas› ve yarat›c›l›klar›n› burada ortaya koymalar›, baflka nas›l aç›klanabilir!
Fakat Barselona'y› Barselona yapan ne Dali, ne de Picasso. Yap›lara ruh üfleyen dahi mimar Antoni Gaudi flehrin mutlak hakimidir zira kent tüm ihtiflam›n› ünlü mimara borçlu. Modernizmin öncüsü ve art nouveau tarz›n›n ç›lg›n uygulay›c›s› Gaudi, müthifl bir süsleme ve ilginç geometriler içeren yap›tlar›n› adeta kentin her yerine serpifltirmifl.
‹çinde düz bir duvar bulamayaca¤›n›z her taraf› kavisli
La Pedrera apartman›, Picasso'nun gençlik y›llar›nda s›k
s›k ziyaret etti¤i, Gaudi'nin renk renk tasar›mlar›yla
süslü Güell Park›, renkli ve kaotik Casa Battlo binas›
sanat› tutkuyla yaflatan Gaudi'nin süslü cümlelerle anlat›lmayacak eserlerinden sadece birkaç›. Ancak dahi
mimar›n en önemli eseri nak›fl gibi ifllenmifl ancak mimar›n ölümünden sonra bir türlü bitirilemeyen dünyan›n en çok turist çeken flantiye sahas› La Sagrada
Familia (Kutsal Aile) Katedrali.
B
arselona Dali'nin tablolar›ndan f›rlam›fl gibi duran sürreal bir kent. Ad›m bafl› heykelleri, sokak
flovlar›, olanca görkemiyle La Sagrada Familia
Katedrali, durmak bilmeden e¤lenen genci yafll›s›yla Barselona ‹spanya içinde sanki ayr› bir ülke.
‹spanya'n›n kuzeydo¤usunda yer alan Barselona'da bir
Akdeniz kenti k›flk›rt›c›l›¤›n›n yan› s›ra gerçekten de
görkemli bir tarih, gastronomi kültürü ve ilginç bir modernizm var.
Tarihi binalar›n yan›nda yükselen tuhaf geometrik yap›lar ve heykeller kenti ve elbette eserlere hayranl›kla bakan sizi gerçeklikten uzaklaflt›r›p bir tür masal kentinin
içine çekiyor. Picasso, Miro, Dali ve Gaudi gibi sanatç›la-
fiark›lara konu olan La Sagrada Familia (Kutsal Aile) Katedralini infla ederken Gaudi, "modern bir 20. yüzy›l kilisesi" yaratmak üzere yola ç›km›fl. Ancak ölümüyle eseri yar›m kalm›fl. Katedral hala tamamlanabilmifl de¤il.
Buna ra¤men Barselona'n›n dünyaca ünlü sembollerinden biri olmay› baflarm›fl.
Katedral Gaudi'nin a¤aç dallar›ndan esinlenerek kulland›¤› dallan›p budaklanan kolonlar›, insani dehflete düflüren “Çile Duvar›” ile son derece etkileyici bir yap›d›r. Üç
cephesi bulunur. birincisi do¤ufl (nativity), ikincisi tutku
(passion) ve üçüncüsü de ihtiflam (glory)d›r. Her üç cephenin de inanç, umut ve hay›rseverli¤i (faith, hope, charity) sembolize eden üçer girifli ve havarileri sembolize
eden dörder çan kulesi vard›r.
Barselona'da çektirdi¤iniz hemen hemen her resme
girecek kadar kendini be¤enmifl katedralin büyüsü
belki de bitmemifl olmas›nda yatmaktad›r. Bitti¤inde
14 kulesi olacakt›r. Bunlardan eflit boylardaki 12 tanesi ‹sa'n›n havarilerini, biri ‹sa'y› ve biri de Meryem'i simgeleyecektir. >>>
Vaatler kenti Barselona
Uyumayan flehir
Bir yanda gece hayat›, yemek, öte yanda tarih, al›flverifl...
Barselona size her fleyi vaat ediyor.
Barselonal›lar kendilerini önce Katalan olarak kabul ederler. Onlar size ‹spanya kurulmadan önce Katalanya'n›n var
oldu¤unu, kendi mutfaklar›n›n, dillerinin, bayraklar›n›n ve
kültürlerinin farkl› oldu¤undan söz edeceklerdir. Madrid'den daha kozmopolit, ‹spanya'dan daha Avrupai olduklar›n› düflünürler.
Zengin kültürlerle yo¤rulmufl flehir sanki bir aç›k hava
müzesi gibidir. Picasso ve Miro müzeleri, flehrin dikdörtgen biçiminde ama ortas› avlu gibi bofl b›rak›lm›fl meydanlar›, 1992 Yaz Olimpiyatlar› için yap›lan yeni marinadaki restoranlar› ve küçük bir ‹spanyol köyü Barri Gótic.
Hemen hemen Barselona ile ilgili her foto¤rafta veya her tabloda gördü¤ünüz her
kitapta okudu¤unuz, o
ünlü Las Ramblas soka¤› limandan sadece
bir kilometre uzakl›ktad›r. Liman›n hemen
yan›ndaysa bir di¤er
ünlü yap›t Christopher Columbus Heykeli, yüzünü Akdeniz'e
çevirmifl sizi beklemektedir.
Futbol mabedi Nou Camp gezilmesi gereken bir di¤er
önemli yer. Futbolla ilgilenseniz de ilgilenmeseniz de
stat gerek devasa yap›s›yla gerek müzesiyle mutlaka
görülmeli.
Yemek demiflken uyarmadan geçmemek laz›m; Barselona'da
yemek vakitleri sizi biraz flafl›rtabilir. ‹spanyollar ö¤le yeme¤ini 14.00'ten sonra yerler. Akflam yeme¤i saati ise 23:00 civar›. Bize flafl›rt›c› gelse de e¤lence geç bafllar Barselona'da
ne de olsa uyuman insanlar›n kentidir Barselona. O
Güzel Düfller Simgesi
Topaz
A
lbert E‹NSTE‹N' bir
sözü vard›r;" Deneyimleyebilece¤imiz
en güzel fley mistik olan›d›r. O,
gerçek sanat›n ve bilimin ana
kayna¤›d›r." Bu bence hepimizden ve her fleyden önce oluflmufl
tafllar›n gizemini iyi anlat›yor.
Onlar k›zg›n bir kor halinde bulunan dünya so¤umaya bafllad›¤›nda olufltular ve yeryüzünün
kal›c› varl›klar› oldular. Dünya
yok oluncaya kadar da var olacaklar. Bizlere, milyar y›lla an›lacak kadar uzak olan yaflamlar›n izlerini tafl›yan tafllardan biri olan Topaz'›n güçlerinden
bahsedece¤im.
40
Eski zamanlar›n en kudretli
tafllar›ndan biri olan topaz'›n göz hastal›klar› ve
veba gibi salg›n hastal›klar› ortadan kald›rd›¤› söylenir.
r›ndan "Güç Tafl›" ad›n› vermifllerdir topaza. Sar› topaz (sitrin)
da "Tüccar Tafl›" olarak bilinir;
kasaya bir parça sitrin konuldu¤unda gelirin artt›¤›na inan›l›rm›fl.Cildi güzellefltirdi¤i,
Bu tafl›n sa¤l›ks›z
insanlar› sa¤l›¤›na
kavuflturdu¤u, onlar› korkakl›ktan ve
ahlaks›zl›klardan korudu¤u bilinir. Do¤al
ve muhteflem ›fl›¤›yla göz
kamaflt›r›c› bir taflt›r ve
özellikle mücevher yap›m›nda kullan›l›r ve pek çok
rengi mevcuttur. Sar› topazla, turuncu topaz en
de¤erli çeflitleridir, içimizi
güneflin s›cak ›fl›¤› ve enerjisiyle doldurur. Bütün
dünya yüzünde en de¤erli
topazlar›n ç›kar›ld›¤› ülke Brezilya'd›r.
kalbi ferah tutup insana ümit
verdi¤i söylenir. Ayr›ca turuncu
renkteki topaz'lar, cesaret, nefle
ve hoflnutluk duygular›n› kuvvetlendirir. fieffaf topaz ruhsal
Pek çok olumlu etkisi yüzünden
ça¤lar boyunca topaz'a farkl› s›fatlar yüklenmifltir.Yayg›n deyimiyle "Bereket Tafl›" olarak bilinir. Etkisi ile manevi anlamda
bollu¤u, bereketi ça¤›raca¤›na
inan›l›r. Ortaça¤'da nazardan
korunmak için alt›n bilezi¤e tak›lm›fl olarak sol kolda tafl›n›rd›,
mesela iki afl›k aras›na girebilecek bir so¤ukluktan korudu¤una inan›ld›¤› için "Aflk Tafl›" diyenler de vard›r. Roma ‹mparatoru Hadrian'›n da en sevdi¤i
taflt› topaz. Romal›lar
yolculukta kendilerini tehlikelerden ve
kötülüklerden koruyaca¤›na inand›kla-
bak›mdan geliflmeye yard›mc›
olur. Bilinmeyene karfl› kifliyi
yüreklendirir.
"Sar› Yakut" ad›yla da litaratüre
geçen topaz, Aslan, Baflak ve Bal›k burcunun tafl›d›r. O
Pelin URAL
Sevda-Cenap And
Müzik Vakf›
SCA
Uluslararas› Ankara Müzik Festivali
Sevda-Cenap And Müzik Vakf›'n›n kurulufl öyküsü, 1940'lara dayanan ve üç aflamal› bir geliflme
sürecini izleyen olufluma dayanmaktad›r. Vakf›n
günümüzdeki amaçlar›na benzer hedeflerle, 1940
y›l›nda kurulan Ses ve Tel Birli¤i'nin da¤›lmas›n›n ard›ndan, 1965 y›l›nda kurulan Sevda-Cenap
And Müzik Tesisi, 1973 y›l›nda Sevda-Cenap And
Müzik Vakf›'na dönüflmüfltür.
Yönetim Kurulu Baflkan›, Yönetim Kurulu ve Dan›flma Kurulu olarak üç organdan oluflan Vakf›n
ilk Baflkan› M. Cenap And olmufl ve ilk Yönetim
Kurulu; A. Cevza Baflman And, Prof. Dr. Enver
Kurdo¤lu, Osman An›l, Mehmet A. Baflman, U¤ur
Sevindik ve Ali ‹mer'den olufluyordu.
‹lk Dan›flma Kurulu üyeleri ise; Bülent Tarcan,
Mithat Fenmen, Suna Kan, ‹dil Biret, Gürer Aykal, Samim Bilgen, Hikmet fiimflek ile Milli E¤itim ve Kültür Bakanl›klar› temsilcileri idi. Kurul
baflkanl›¤›n› ise M. Cenap And'›n çok de¤er verdi¤i dostu A. Adnan Saygun yap›yordu. Vakf›n
temel amac›, ülkemizde evrensel çok sesli müzi¤in tan›t›lmas›na, benimsenmesine ve gelifltirilmesine, her türlü olanaklar› ile hizmet etmektir.
Bu temel amaca göre, kuruluflundan bu yana gerçeklefltirdi¤i bafll›ca etkinlikleri bafll›klar halinde
flöyle s›ralayabiliriz:
E
vrensel çoksesli müzi¤i yaflam›n bir parças› haline getirme çabalar› sürdürülürken,
''Baflkente yarafl›r bir festival'' hedeflenerek, Sevda-Cenap And Müzik Vakf›'nca Uluslararas› Ankara Müzik Festivali'nin düzenlenmesi
üstlenilmifltir.
kezi Cenevre'de bulunan Avrupa Festivaller Birli¤i
üyeli¤ine kabul olunmufl, 1994 y›l›nda da ilk kez
Cumhurbaflkan›'n›n yüksek himayelerinde gerçekleflmifltir. Bu iki önemli ad›m sonras›, sponsorlar›n festivale bak›fl aç›s› de¤iflerek, her y›l artan bir ilgiyle
yeni sponsorlardan da destek sa¤lanm›flt›r.
Festivalin Ankara'da özendirici bir rolü olmufl,
dünyan›n birçok tan›nm›fl sanatç›s›n› dinleme
olana¤›n› yakalayan müzikseverler gerek müzik
günleri, gerek flenlikler, gerekse düzenlenen çeflitli törenlerde Vak›fla temasa geçerek konser
organizasyonlar›na bafllam›fllard›r. Ankara'n›n
ekonomik dokusunun etkisiyle, özel kurulufllardan sa¤lanan k›s›tl› deste¤e karfl›n Uluslararas›
Ankara Müzik Festivali, önce 1993 y›l›nda mer-
Festival program› çal›flmalar›, y›l boyunca yap›lan
baflvurular ve sürdürülen temaslar sonucu Vak›f sekreteryas›nca haz›rlan›p, Ankara'daki tüm müzik kurumlar›n›n temsilcilerinin oluflturdu¤u Festival Kurulu'nun görüflüne sunulur ve bu kurulda son fleklini al›r. Uluslararas› Ankara Müzik Festivali, bir öncekinden daha iyisi ile daha çok sanatsevere ulaflabilme hedefini sürekli tutarak, Ankaral›lar›n ilgisi ve
deste¤iyle baflkentin en önemli sanat etkinliklerinden biri olmaya devam edecektir.
42
• Türk bestecilerin eser/nota arflivini düzenleme
ve yay›nlama, tan›tma
• Türk ve yabanc› bestecilerin plak, bant ve cd yap›mlar›
• Kitap ve nota bas›m›
• Müzikte yetenekli ö¤rencilere karfl›l›ks›z burslar
• Çeflitli müzik yar›flmalar› ve ödülleri (Y›l›n
Genç Müzisyenleri, Antonio Lauro Gitar Yar›flmas›, Korolar fienli¤i gibi)
• Müzik üzerine e¤itici çal›flmalar yapmak
• Yurtd›fl› ve yurtiçi konserler düzenlemek
• Bilimsel toplant›lar
• Çeflitli yard›m ve ba¤›fllar
• Uluslararas› Ankara Müzik Festivali
Vak›f, bütün bu etkinliklerini kendi özkaynaklar› ile gerçeklefltirmekte olup, yaln›zca Uluslararas› Ankara Müzik Festivali için sponsor kurulufllardan destek almaktad›r. O
43
5000 Y›ll›k Felsefe
YOGA
Yoga, binlerce y›l önce Hindistan'da ortaya ç›km›fl bir felsefe, bir yaflam bilimidir. Yoga sözcü¤ü Sanskritçe "birlefltirmek veya bütünleflmek"
anlam›na gelir. Bu felsefeyi uygulayan kifliye de
"Yogi" denir. Yoga, bedeni, zihni ve ruhu tamamen e¤iten, huzur veren ve kiflinin kendini tan›mas›n› sa¤layan, dünyadaki en eski kiflisel geliflim metodudur.
Yoga'n›n mevcudiyetine iliflkin en eski arkeolojik bulgular, M.Ö. 3000 y›llar›na kadar gider. ‹ndus vadisinde yap›lan kaz›larda ortaya ç›kart›lan baz› tafl mühürlerde yoga durufllar›n› gösteren figürlere rastlanm›flt›r. Yogan›n pek çok
çeflidi vard›r. Özellikle bat› ülkelerinde en
popüler olan› Hatha Yoga (hareket) yogas›d›r.
Yoga, farkl› hareketlerin bir araya gelmesinden
oluflan vücut, zihin ve ruhu kapsayan oldukça
eski bir kendini gelifltirme sistemidir. Vücudun
tüm bölümlerini esnetip çal›flt›r›r. Zihni ve ruhu dinlendirir ve tüm bedenin huzura kavuflmas›na yard›mc› olur. Ayn› zamanda yüksek seviyede enerji ak›fl›n› sa¤layabilme olana¤› tan›r.
Yoga her insan›n içinde meydana gelebilecek bir
uyan›fl› temel alan eflsiz bir meditasyon metodudur. Bu süreç boyunca, içsel bir de¤iflim oluflur
ve kifli ahlakl›, birleflik, bütünleflmifl ve dengeli
olur. Bedensel ve ak›l sa¤l›¤›m›z› iyi veya kötü
olarak bizzat kendimiz yarat›r›z.. E¤er yorgun,
dermans›z, sinirli ve üzüntülü bir hayat sürüyor
isek bunda ço¤unlukla kendi kusurumuzun
büyük pay› vard›r. ‹flte, o zaman hareketlerimizi, yaflay›fl tarz›m›z› tekrar ele alarak
de¤ifltirmek zorunday›z. Yoga bize bu konuda
yol gösterir. Yoga yaparak daha iyi yaflamay›,
yorulmaks›z›n daha uzun yaflamay› mümkün
k›lacak sa¤l›¤› ve dengeyi bulabilirsiniz. O
Seyda YILDIRIM
46
Tunal› Hilmi Caddesi
Ku¤ulu ‹flhan› B Blok
5. Kat No: 123/166
Kavakl›dere / Ankara
Tel: 0312 468 58 81
Sa¤l›k
BAfi A⁄RILARI,
M‹GREN VE
AKUPUNKTUR
Dr. Begüm ÖCEK
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzman›
Akupunkturist
www.fizikakupunktur.com
G
eçmiflten günümüze bafla¤r›lar› pek çok kiflinin önemli bir
sa¤l›k problemi olmufltur. Tarihte 3000-4000 y›l öncesine ait
papirus ve yaz›tlarda bafl a¤r›lar› tan›mlanm›flt›r. Günümüzde, sa¤l›k kurulufllar›na bafl a¤r›s› nedeni ile yap›lan basvurular›n
yüzde 95-98 kadar›n›n altta yatan herhangi bir yap›sal sebebi (anevrizma, kanama, kitle…vs) bulunmad›¤› belirtilmektedir. Bu sebebi
belli olmayan a¤r›lar bat› t›bb›nda migren, gerilim, günlük süregen
bafl a¤r›lar› ve küme olmak üzere bafll›ca dörde ayr›l›r. Bafl a¤r›lar›n›n pek ço¤u halk aras›nda migren olarak tan›mlansa da gerilim tipi en yayg›n olan›d›r. Tan›s› genellikle bafl a¤r›s›n› yapan herhangibir sebep olmamas›, psikojenik olaylar ve stress ile iliflkili olmas›, bafl
boyun çevresi iskelet kaslar›nda spazm ile beraber olmas› ile konur.
Sürekli olabilmekle beraber, s›kl›kla gün sonuna do¤ru belirir ve hastalar haftalar ve aylar boyu sürebilen sürekli bir a¤r›dan yak›nabilirler. A¤r›n›n fliddeti hafif-orta derece, nadiren afl›r› fliddetli olup karakteri s›k›flt›r›c›, bas›nç uygulay›c›, t›rnak ile oyuluyormufl gibi tan›mlanabilir. Uyku ile bir miktar yat›flmakla birlikte genelikle a¤r›
kesicilere ya›t vermez. Klasik migren ise damarsal kökenli bir a¤r›d›r, genellikle tek tarafl›, zonklay›c› karakterde, orta-afl›r› fliddetli olmas› ve beraberinde bulant›, ›fl›k ve sesten rahats›z olma gibi bulgular olmas› ile tan›mlanmaktad›r. Bafl a¤r›lar› özellikle genç-orta yafl
bayanlarda s›k olmakla beraber her iki cins ve tüm yas gruplar›nda
görülebilmekte ve bir ço¤u ilaç tedavisine yan›ts›z kalmakta ve kiflinin günlük hayat›n› olumsuz etkilemektedir. Kifli zamanla a¤r› kesici ba¤›ml›s› haline gelebilmekte, kullan›lan a¤r› kesicilerin kendisi
de bafl a¤r›s›na yol açabilece¤inden olay bir k›s›r döngüye girmektedir. Akupunkturla ise bafla¤r›lar›n›n yüzde 85'i tedavi edilebilmektedir, hem de vücuda herhangi bir ilaç tedavisi uygulanmadan.
Geleneksel Çin t›bb›na göre bafla¤r›lar› 3 tiptir:
• D›flar›dan vücuda giren so¤uk etkisi ile vücuttaki kanallar›n t›kanmas› (ki akupunktura gore sa¤l›kl› olmak için içinde yaflam enerjisi dolaflan kanallar›n, meridyenlerin aç›k olmas› gereklidir)
• Vücutta artan karaci¤er ateflinin bafla ve göze vurmas›
• Vücutta dolaflan kan ve enerji eksikli¤idir
Akupunkturla bafl a¤r›s› tedavisi de bu bafll›klara istinaden yap›lmaktad›r ve ortalama 2 ayl›k bir tedavi ile tam kür sa¤lanabilmektedir. Kiflinin bafl a¤r›s› nedeni ile akupunktura baflvurmadan önce
mutlaka bir nöroloji uzman›na baflvurmas›, gerekli araflt›rmalardan
sonra altta yatan herhangi bir yap›sal sebep olmad›¤› belirlendikten
sonra akupunktur uzman›na baflvurmas› gereklidir. O
48
B‹TK‹LERLE GELEN SA⁄LIK
Enginar: Bileflikgillerden; kökü y›llarca yaflay›p, her ilkbaharda yeniden süren dikenli bir bitki ve bunun sebze olarak yenen iri topuz biçimindeki yeflil çiçe¤idir. Killi, kumlu ve rutubetli toprakalarda yetiflir. Çok iyi bir besindir.
‹çeri¤inde 'cynarine' vard›r.
Faydas› : Kandaki üre ve kolestrolü düflürür. ‹drar söktürür.
Kandaki fleker miktar›n› ayarlar. fieker hastalar› için çok
faydal›d›r. Bedeni ve ruhi bitkinli¤i giderir. Vücuda dinçlik
verir. Sinirleri güçlendirir. Damar sertli¤i ve kalp hastal›klar›n› önler. Böbreklerdeki kumlar›n dökülmesine yard›m
eder. Karaci¤er hastal›klar›n›n çabuk geçmesini sa¤lar. Sar›l›kta faydal›d›r. Romatizman›n flikayetlerini geçirir. Mide ve
ba¤›rsaklar› temizler. ‹shali keser.
Ayçiçe¤i: Bileflikgillerden; büyük çiçekli bir bitkidir. Çiçekleri tabak fleklindedir. Rengi sar›d›r. Tohumlar›ndan
ya¤ ç›kar›l›r.
Faydas›: Ya¤›, damar sertli¤ini giderir. Kurdeflen'in sebep oldu¤u kafl›nt›lar› giderir. Esans› verem tedavisinde
kullan›l›r. Kolestrol miktar›n› düflürür. Cinsel arzular›
kamç›lar. Bedeni ve zihni yorgunlu¤u giderir. Kalp, sinir hastal›klar› ve iktidars›zl›¤› önler.
Çilek: Gülgillerden saplar› sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitkidir. Yemifli pembe renkli olup, kokuludur. Birçok çeflidi
vard›r.
Faydas›: Vücudu kuvvetlendirir. Hasta olmay› önler. ‹drar
söktürür ve kar›nda biriken suyu boflalt›r. Böbrek ve mesane
hastal›klar›n›n iyileflmesine yard›mc› olur. Mide ve ba¤›rsak
tembelli¤ini giderir. Sinirleri kuvvetlendirir. Yüksek tansiyonu düflürür. Ba¤›rsak kurtlar›n› döker. Safra ifrazat›n› artt›r›r ve safra tafllar›n›n dökülmesine yard›mc› olur. Karaci¤er
kifayetsizli¤ini ve fliflli¤ini giderir. Atefli düflürür. Difldibi tafllar›n› eritir. Cilde tazelik ve güzellik verir. Damar sertli¤i,
mafsal iltihab›, romatizma, ve nikriste de faydal›d›r. fieker
hastalar› da yiyebilir. Midesi zay›f olanlar suyunu içmelidir.
Alerji yapabilir.
Biber: Patl›cangillerden; taze iken yeflil ve ço¤u ac› olan
meyvesi; sebze ve baharat olarak kullan›l›r. Bol miktarda
C vitamini vard›r. Ac› ve tatl›, yeflil ve k›rm›z› çeflitleri
vard›r.
Faydas›: K›rm›z› biber ile haz›rlanan ilaç, nevralji, lumbago ve romatizmada faydal›d›r. Ayr›ca biber, mideyi kuvvetlendirir. ‹fltah› açar ve hazm› kolaylaflt›r›r. Kanamalar›
önler. Cinsel arzular› kamç›lar.
Sarm›sak: Zambakgiller familyas›ndan; bütün k›s›mlar› keskin kokulu, 30-100 cm yüksekli¤inde, otsu bir bitkidir. Toprak alt›nda iri bir so¤an› vard›r. Çiçekleri beyaz›ms› pembedir. Yapraklar› uzun, yass›, paralel damarl› ve sivri uçlu olup,
gövdeyi sarm›flt›r. So¤an› özel kokulu uçucu bir ya¤, flekerler, A, B, C, P vitaminleri içerir. Ya¤›nda alliin denilen bir
madde vard›r.
Faydas› : Yüksek tansiyonu düflürür. ‹fltah açar. Solunum ve
haz›m sistemindeki mikroplar› öldürür. Grip, tifo ve difteri
gibi salg›n hastal›klar s›ras›nda faydal›d›r. Hazm› kolaylaflt›r›r. Kab›zl›¤› giderir. Ba¤›rsak solucanlar›n›n düflürülmesine
yard›mc› olur. Kan› temizler. Kalp adalelerini kuvvetlendirir. Böbreklerin normal çal›flmas›n› sa¤lar. Kar›nda ve bacaklarda toplanan suyun boflalmas›nda yard›mc› olur. Romatizma ve mafsal iltihaplar›nda faydal›d›r. Damar sertli¤ini önler. Atefli düflürür. Arpac›k ve basur memelerinde faydal›d›r.
Zehirlenmelerde kullan›l›r. ‹drar tutuklu¤unu giderir. Zehirli hayvan sokmas›nda da faydal›d›r. Saçlar›n uzamas›na da
yard›mc› olur. O
Çama¤ac›: Birçok çeflidi olan bir a¤açt›r. Kozalaklar› ilk
y›l kapal›d›r. ‹kinci y›l aç›l›p, kurur ve a¤ac›n dibine düfler. ‹laç yap›m›nda; tomurcu¤u, palamutu, kozala¤›, filizleri ve ç›ras› kullan›l›r.
Faydas›: Balgam söktürür. Müzmin öksürü¤ü keser. Kolay do¤um yapmay› sa¤lar
Gelincik: Yaz›n k›rlarda yetiflen ve gelincikgillere örnek
olarak al›nan bir çeflit çiçekli bitkidir. Ço¤u k›rm›z› renklidir. Yaz aylar›nda toplan›p, gölgede temiz bir ka¤›t üzerine serilerek kurutulur. ‹çeri¤inde rheadine vard›r. Kokusu hofl de¤ildir. Tad› da ac›d›r.
Faydas›: Nefes darl›¤›, ast›m, bronflit ve gö¤üs nezlesinde
rahatl›k sa¤lar. Bo¤macay› keser. Kan tükürme ve kan
kusmay› keser. Uykusuzlu¤u giderir. Yan›klar› iyilefltirir.
Y›lanc›k da faydal›d›r.
50
Bö¤ürtlen: Gülgillerden bahçe çitlerinde, yol kenarlar›nda
kendili¤inden yetiflen, dikenli bir çal›d›r. Yemifli ahududuya
benzer, fakat ondan küçüktür. Önceleri k›rm›z› iken sonralar› karar›r. Yapraklar›; çiçekleri açmadan toplan›p, kurutulur. Birçok türü vard›r.
Faydas›: ‹drar söktürür. Ayaklardaki flifllikleri indirir. Yüksek tansiyonu düflürür. Gözlerdeki zafiyeti giderir. Mesane
tafllar›n›n düflmesine yard›mc› olur. A¤›z, dil, difl eti ve bademcik iltihaplar›n› giderir. Kad›nlarda görülen beyaz ak›nt›y› keser. Haricen kullan›ld›¤› takdirde a¤r›lar› dindirir, yan›klar› iyilefltirir. Kökü kaynat›l›p, suyu içilecek olursa kandaki fleker miktar›n› düflürür
‹nsan› Bafltan Ç›karan Meyva
ELMA
Elma dendi¤inde sizin akl›n›za elmal› turta, elmal› kurabiye, elma
hoflaf› ya da elma flekeri gibi lezzetler mi geliyor, yoksa Adem ile
Havva'n›n cennetten kovulmas›na neden olan o bafltan ç›kar›c›
k›pk›rm›z› meyva m›? Bir çok mitolojide özgürlü¤ü ve bilgiyi temsil
eden elma, insan›n evrenin bilgisine sahip tek varl›k olan tanr›n›n
onay›n› almadan bilgiye ulaflmas›n›n arac› olup, bunun büyük
itaatsizlik olarak de¤erlendirilip, cennetten kovulmas›na sebep
oluyor. Yunan mitolojisinde ilk güzellik kraliçesi olan Afrodit'e ödül
olarak lay›k görülüyor. ‹skandinav mitolojisinde ise tanr›ça Idun'un
korudu¤u alt›n elmalar tanr›lara sonsuz gençlik sa¤l›yor.
Elman›n Yararlar›
• Böbreklerin temizlenmesine
yarar,
• Bafl a¤r›s›na iyi gelir,
• Kolesterolü düflürür,
• Yüksek tansiyonu düflürür,
• Kan flekerini kontrol alt›nda
tutar,
• Romatizma ve gut hastal›¤›na
iyi gelir,
• Uykusuzlu¤a iyi gelir,
• Ba¤›rsaklardaki parazitlerin
dökülmesini sa¤lar,
• Elma+kereviz+maydanoz yorgunlu¤a iyi gelir,
• Elma+k›z›lc›k suyu veya elma+ananas+üzüm suyu gribe
iyi gelir,
• Elma+armut suyu kab›zl›¤a iyi
gelir
Kökeni Do¤u Avrupa olan elmada sindirilebilir fleker, bedenin
dengesi için çok gerekli enzimler, temel asitler ve potasyum,
sodyum, kalsiyum, fosfor gibi
madenler bulunur. Diyetler için
de mükemmel bir seçenek...
Ortalama hemen hemen herkesin severek yedi¤i elman›n faydalar› saymakla bitmiyor. Ça¤›n
belal› hastal›¤› kanserden, kolesterole kadar birçok hastal›¤›n
gerek riskini azaltmada gerekse
önlemede önemli rol üstleniyor.
Ö¤le yeme¤inden önce yendi¤inde ya da kabu¤uyla piflirildi-
54
¤inde ba¤›rsaklar› çal›flt›r›r ve
yumuflat›r, kab›zl›¤› önler. ‹çindeki petkin maddesi zararl› kolesterolü (LDL)'yi düflürürken,
faydal› kolesterol (HDL) oran›n›
yükseltir. Dala¤›n kan yapmas›n› sa¤lar. Çal›fl›rken devaml›
olarak oturanlar ve fazla kilolular için çok faydal›d›r.
Bünyesindeki C vitamini sayesinde ba¤›fl›kl›k sistemi güçlenir.
Nefesi rahatlat›r. Yap›lan baz›
araflt›rmalar, elma yiyenlerin daha kolay nefes ald›¤›n› göstermektedir. Gastritten kaynaklanan yanmalar› hafifletir. Elma
kürü, gut, böbrek, mesane hastal›klar› ve hemoroit tedavisinde
de ifle yarar.
Sabah aç karna yendi¤inde kan›
temizler ve toksinleri atmay›
sa¤lar.
Is›rarak yenirse, diflleri temizler
ve difl etlerini güçlendirir. Uykudan önce yenirse rahatlat›r ve
kolay uyumay› sa¤lar. Yeflil, hafif ekfli olanlar› mide bulant›lar›n› önler.
Düflük kalorili (50 kalori) oldu¤u için fliflmanl›¤› önler, kan flekeri düzeyini ve yüksek tansiyonu olumlu bir flekilde etkiler.
Ortas›na biraz marmelat ekleyip
f›r›nda piflirildi¤inde, rejim
yapanlar›n tatl› yeme iste¤ini
giderir. O
Tanr›n›n Meyvesi
ZEYT‹N
ZEYT‹NYA⁄I
Zeytin,
Zeytin, binlerce
binlerce y›l
y›l kutsal
kutsal kabul
kabul edildi
edildi ve
ve Tanr›’n›n
Tanr›’n›n meyvesi
meyvesi olarak
olarak adland›r›ld›.
adland›r›ld›. Eski
Eski M›s›rl›lar,
M›s›rl›lar, zeytin
zeytin
a¤ac›
a¤ac› yetifltirmeyi
yetifltirmeyi ve
ve ondan
ondan yararlanmay›,
yararlanmay›, tanr›ça
tanr›ça ‹sis’in
‹sis’in insanl›¤a
insanl›¤a ö¤retti¤ine
ö¤retti¤ine inan›rlard›.
inan›rlard›. Yunanl›lar
Yunanl›lar
ise
ise tanr›lar
tanr›lar aras›nda
aras›nda yap›lan
yap›lan bir
bir yar›flmay›,
yar›flmay›, zeytin
zeytin gibi
gibi yararl›
yararl› bir
bir arma¤an›
arma¤an› insanl›¤a
insanl›¤a bahfleden
bahfleden ak›l
ak›l
tanr›s›
tanr›s› Athena’n›n
Athena’n›n kazand›¤›na
kazand›¤›na inan›rd›.
inan›rd›. Eski
Eski Yunanl›lar
Yunanl›lar ve
ve Romal›lar,
Romal›lar, zeytine
zeytine karfl›
karfl› büyük bir sayg›
duyar,
duyar, ancak iyi ve dürüst insanlar›n zeytin toplamas›na izin verirler, her insan› zeytinliklere
sokmazlard›…
sokmazlard›… Botanik aç›s›ndan zeytin a¤ac› ölümsüz olarak kabul edilir. Zeytin a¤ac›n›n ömrü bin
y›la
y›la kadar ç›kabilir. Zeytinde en kaliteli ürünlerin al›nd›¤› yerlerin bafl›nda
bafl›nda Edremit
Edremit gelir.
gelir. ‹lçede
‹lçede
bulunan
bulunan 19
19 bin
bin 900
900 hektar
hektar arazide
arazide 33 milyon
milyon adet
adet zeytin
zeytin a¤ac›
a¤ac› mevcuttur.
mevcuttur. Eskiden
Eskiden bölgedeki
bölgedeki
iflletmeler
iflletmeler zeytinya¤›na
zeytinya¤›na a¤›rl›k
a¤›rl›k verirken,
verirken, sofral›k
sofral›k zeytin
zeytin ihtiyac›n›n
ihtiyac›n›n artmas›
artmas› nedeniyle
nedeniyle bugün
bugün sofral›k
sofral›k
zeytin
zeytin iflletmeleri
iflletmeleri de
de h›zla
h›zla ço¤almaktad›r.
ço¤almaktad›r. ‹lçede
‹lçede bulunan
bulunan 33 milyon
milyon zeytin
zeytin a¤ac›n›n
a¤ac›n›n oluflturdu¤u
oluflturdu¤u
zeytinlik
zeytinlik sahalar
sahalar Türkiye
Türkiye zeytin
zeytin sahalar›n›n
sahalar›n›n yüzde
yüzde 2.2’sini
2.2’sini oluflturmaktad›r.
oluflturmaktad›r. Edremit’in zeytinya¤›
üretimi
üretimi ise, Türkiye’nin yüzde 7’sini oluflturmaktad›r. Yörede, ya¤l›k zeytin, domat zeytin ve Gemlik
zeytin çeflitleri ticari de¤er tafl›maktad›r. Zeytin, sindirim sisteminde di¤er ya¤lara göre daha düflük
bir derecede ve daha k›sa sürede hazmedilmesiyle, sindirim sistemi rahats›zl›klar›n›n da ilac›d›r.
FOTO⁄RAF: Recep Peker TANITKAN
Döviz Getiren Bitki
KAPAR‹
T
ürkiye'de Akdeniz ikliminin hakim oldu¤u Bat› Anadolu illeri baflta olmak üzere,
Orta Anadolu'da Çorum ve Tokat civar›nda, Do¤u Karadeniz, Güneydo¤u illerinde do¤al
olarak yetiflen geber otu, çal›ms› yap›da, dik ve
yat›k olarak büyüyen dikenli bir bitkidir. Kapari, geber otunun çiçeklerine verilen add›r.
Kaparinin üretimi genellikle tohumla olmaktad›r. Tohumlar A¤ustos ve Eylül aylar›nda karpuzcuk fleklinde olan meyvelerden elde edilir.
Yurdumuzda pek bilinmemesine ra¤men gebere
otunun kök kabu¤unun idrar söktürücü ve kab›zl›k giderici özelli¤i vard›r. Çiçek tomurcuklar›nda bol miktarda vitamin ve protein vard›r.
G›da, kozmetik, boya ve ilaç sanayinde kullan›lan kaparinin yurt d›fl›na ihrac› genellikle salamura fleklinde olmaktad›r. Konserve olarak haz›rlanan kapari; turflu, salata, pizza üstü, bal›k
ve av etleri yan›nda garnitür olarak yenilmektedir. Sa¤l›k aç›s›ndan karaci¤er fonksiyonlar›n›
düzenlemektedir.
Gençlefltirici ve “afrodiziak”- cinsel gücü artt›r›c›- etkisi de keflfedilen kapari tomurcuklar›, Avrupa ve Amerika da vazgeçilmez bir çeflni olarak
sofrada yerini al›yor. Özellikle Bat› Avrupa ülkelerinde kaliteli bir meze olarak kabul görüyor.
Kapari tomurcuklar› salamura edildikten sonra,
zeytinya¤› ve limonla ifllem görüyor ve mezeye
dönüflüyor; sofralar›n bafl tac› oluyor.
Evliya Çelebi, bu bitkinin varl›¤›n› 400 y›l öncesinde keflfetmifl.
“....‹flte bu kumlu toprakta, bu iklim flartlar›nda
“gebre” ad›nda bir yemifl yetifliyor ve bu yöre
halk› bu yemiflin sirkeli turflusunu yap›yor. Bu
turflu için çok faydal›” diyor Evliya Çelebi. Faydal› oluflu hastal›klara deva olmas›ndan, zindelik, sa¤l›k, güç vermesinden olsa gerek. Ve meflhur olmas› da lezzetli, faydal› oluflundan... >>>
Kapari bitkisinin Pazar s›k›nt›s› da yok: Avrupa
Birli¤i Ülkeleri ve ABD'den her y›l katlanarak
artan bir talep var. Sadece bu ülkeler de de¤il,
‹hracatç›lar Birli¤inden ald›¤›m›z verilere göre,
salamura ve ifllenmemifl olarak baflta Almanya ve
ABD olmak üzere Norveç, ‹spanya, Avusturya,
Belçika, Danimarka, Fransa, ‹ngiltere, ‹sviçre, ‹sveç, ‹talya, Hollanda gibi Avrupa Birli¤i Ülkeleri ile Avustralya, Kanada, Bahreyn, Kuveyt, Güney Afrika Birli¤i, Brezilya, ‹srail ve Japonya' ya
ihraç ediliyor.
Kapari, yurdumuza önemli miktarda döviz getiren bir bitkidir. Kapari “Toprak Kanseri” olarak
da tan›mlayabilece¤imiz erozyonun önlenmesinde yeni bir umut. Avrupa bu bitkiyi çok uzun zaman önce keflfetmifl. Kaparinin Türkiye'deki babas› Selim Sabit Pülten'dir. Bafa Gölü'nün hemen yan›ndaki Balova Çiftli¤i'nde bol miktarda
kapari yetifltirilmektedir. O
YAZI VE FOTO⁄RAFLAR: Recep Peker TANITKAN
Selim Sabit PÜLTEN
Nefes Kesen Adalar
Bora Bora
Büyük Okyanus'un ortas›na saç›lm›fl binlerce ada…
Her biri bafl döndüren birer kokteyl gibi ve her biri
bembeyaz kumsallar› ile keflfedilmeyi bekliyor.
Aralar›ndan bir tanesi denize uzanan bungalovlar›,
volkanlar›n oluflturdu¤u atol ve lagünleri, muhteflem
gün bat›m› ve yeflilden maviye uzanan denizi ile
di¤erlerinin aras›ndan s›yr›l›yor: Frans›z
Polinezyas›'n›n en güzel adas›, müzi¤e ve günefle
tapan insanlar›n diyar› Bora Bora.
adalar›ndan biri olan Bora Bora Tahiti'nin yaklafl›k 265 km kuzey bat›s›nda yer al›yor.
Meflhur Heiva Festivali suresince ada renkli görüntülere ev sahipli¤i yap›yor. Güney Polinezya'dan gelenlerle flenlenen festival boyunca herkesi flark› söylerken veya dans ederken görebilirsiniz. Mercan gölleri gibi do¤al güzelliklerinin
yan› s›ra adada ‹kinci Dünya Savafl›ndan kalma
radar istasyonlar› da görülmeye de¤er. Savafl s›ras›nda Amerikan ordusunun bu adada üs kurmas›, adan›n altyap› geliflimine büyük katk› sa¤lam›fl ve aday› Amerika'da tan›n›r hale getirmifl.
Bu nedenle Bora Bora'n›n sürekli ziyaretçileri
aras›nda ünlü film y›ld›zlar› ve zenginler de var.
Üç milyon y›l önce okyanusun ortas›nda flekillenen ada Tahiti dilinde “ilk do¤an” demek.
K
uflbak›fl› bak›ld›¤›nda turkuaz renkli denizin ortas›nda göz al›c› bir inci gibi
parl›yor. Belki de bu yüzden insanlar
Bora Bora'dan bahsederken “Pasifik'in ‹ncisi” diyorlar. Bora Bora'y› görüp de nefesi kesilenler bu
tan›m›n abart› olmad›¤›n› konusunda size flahitlik edeceklerdir zira aday› ziyaret edenler kalplerinin bir k›sm›n› orada b›rak›p geri gelmek üzere terk ediyorlar Bora Bora'y›.
Adan›n bir di¤er özelli¤i yeryüzünde siyah inci
bulunan tek ada olmas›.
‹ngiliz edebiyat›n›n Neo-Romantik flairi Robert
Louis Stevenson'›n oturdu¤unuz tepeden gün bat›m›na bak›p esinlendi¤ini bilmek, ya da ünlü
edebiyatç› Somerset Maugham'›n yeni hikayesi
için günefllendi¤iniz kumsalda ilham perisini kovalad›¤›n› hayal etmek bile adaya bambaflka bir
güzellik kat›yor.
Hem kim yöresel çiçeklerle karfl›lanmak, do¤al bir
akvaryumda yüzmek ve aksam yemeklerini muhteflem gün bat›m› eflli¤inde yemek istemez ki?
Orta Pasifikte 130 tak›madadan oluflan Sosyete
Adalar›ndan nam› di¤er Frans›z Polinezyas›'n›n
64
Volkanik bir ada olan Bora Bora'n›n en yüksek
da¤› Otemanu Da¤› ayn› zamanda kökü çok eskiye dayanan bir volkan. Bora Bora'n›n en büyük
yerleflim alan› olan Vaitape adan›n bat› yakas›nda bulunuyor. Ada'n›n güzelli¤ine hayran kal›p
da onu yak›ndan incelemeden dönmek olmaz, bu
nedenle Bora Bora'n›n iç k›s›mlar›n› gezmek için
çeflitli alternatifler bulunmakta; 4x4 jip, bisiklet
ya da muhteflem do¤as›yla bafl bafla bir yürüyüflle bu gizemli aday› yeniden keflfedebilirsiniz.
Bora Bora'n›n eflsiz güzellikleri içinde yap›labileceklerin aras›nda scuba diving, jet ski, kano, parasail; helikopter, denizalt› ve tekne turlar› bulunuyor.
Bora Bora'da yap›labilecekler tabiki bunlarla s›n›rl› de¤il; adan›n güneydo¤usunda muhteflem
güzelli¤iyle Mercan Bahçesi (Coral Garden) bulunuyor. Buras› tamamen do¤al bir sualt› park›
olmakla birlikte içinde tüm büyüleyicili¤iyle
mercanlar› ve çeflitli bal›klar› görmeniz mümkün.
Adan›n bir di¤er önemli özelli¤iyse dünya'n›n en
güzel k›y› gölüne sahip olmas›. Bu k›y› gölünde
en çok ra¤bet gören aktivitelerden birisi de
köpekbal›¤› beslemek. Kula¤a tehlikeli gelse de
hem çok e¤lenceli hem de görevlilerin eflli¤inde
çok güvenli. K›y› gölünde yap›labilecek bir di¤er
aktivite de küçük botlardan birisine atlayarak
gölü turlamak ve do¤an›n sundu¤u bu eflsiz
güzelli¤e daha yak›ndan bakmak.
Tropikal iklim özelliklerine sahip olan Bora Bora
adas›nda y›l boyunca güneflli bir hava olsa da hiç
beklenmedik anlarda ya¤murun azizli¤ine u¤rayabilirsiniz. O
Kurflunlu Han, yine Fatih dönemi bafl vezirlerinden Mehmet Pafla'n›n ‹stanbul Üsküdar'daki
imaretine vak›f olarak 15. yüzy›l›n ilk yar›s›nda yapt›r›lm›flt›r.
Han, Osmanl› Devri hanlar›n›n
tipik plan karakterinde olup, arazinin e¤imine uyarak do¤u taraf›
iki katl›, bat› taraf› bodrum ilavesi ile üç katl›d›r. Ortada avlu ve
revak, s›ras› ile bunlar› çeviren
iki katl› odalardan oluflur. Birinci katta 30, zemin katta 28 oda
vard›r. Ah›r olarak yap›lan bodrumu L fleklinde bir plana sahiptir. Bodrum k›sm› bu gün depo
olarak kullan›lmaktad›r.
Anadolu
Medeniyetleri
Müzesi
A
vrupa'da Y›l›n Müzesi seçilmek gibi önemli bir
baflar›ya 1997 y›l›nda imza atan, Kurflunlu Han
ve Mahmut Pafla Bedesteni'nde hizmet veren
Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara Kalesi'nin güney
do¤usunda, Atpazar› Semti'nde Gözcü Sokak üzerinde yer
almaktad›r.
Mahmut Pafla Bedesteni, Fatih Sultan Mehmet'in sadrazamlar›ndan Mahmut Pafla taraf›ndan 1464-1471 y›llar›
aras›nda yapt›r›ld›¤› tahmin edilmektedir. Ortada 10 kubbe ile örtülü dikdörtgen planl› kapal› mekan, üstü beflik
tonozlarla örtülü ve karfl›l›kl› simetrik yerlefltirilen 102
dükkandan meydana gelen bir arasta ile çevrilidir. Bedestene do¤udan iki, kuzey ve bat›dan birer kap›yla girilir.
Yap›m malzemesi olarak tu¤la ve moloz tafl kullan›lm›flt›r. Üst örtüsü kurflunla kapl›d›r.
Dünyan›n say›l› müzeleri aras›nda yer alan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, bu topraklar üzerinde günümüze kadar yaflam›fl olan
uygarl›klar› kronolojik bir s›rayla
ziyaretçilerine sunmaktad›r. Müzede sergileme, giriflte solda ilk
Paleolitik (Yontma Tafl Ça¤›) vitrinle bafllamaktad›r.
Paleolitik Dönem günümüzden
yaklafl›k 900.000 y›l önce bafllay›p, 10 000 y›l önce son bulan
dönemi içermektedir. ‹lk insan›n
ortaya ç›k›fl›n›, ilk aletlerin üretimi aç›s›ndan önem tafl›maktad›r.
Yerleflik yaflama geçilmesi ve ilk
besin üretiminin bafllamas› ile
birlikte Anadolu'da Neolitik Dönem bafllar. Kerpiç temelli, kerpiç
duvarl›, düz daml› evler ma¤aralardan sonra insanlar›n yaflad›klar› ilk konutlar›d›r. Seramik yap›m›, Ana Tanr›ça kültünün ortaya ç›kmas›, tekstil üretimi, obsidyen aynalar ve makyajla ilgili
buluntular, mülkiyeti belgeleyen
mühürler dönemin ilkleri aras›nda yer almaktad›r.
Neolitik Dönem yaklafl›k olarak
M.Ö. 10 000 ile M.Ö. 5500 y›llar› aras›n› kapsar.
Tafl aletlerin yan›nda bak›r›n da
kullan›lmas› ile bafllayan dönem
Kalkolitik Dönem olarak adland›r›lmaktad›r. Bu dönem konut-
lar› tafl temelli kerpiç duvarl›d›r.
Art›k seramikler kök boyayla bezenmeye, perdahlanmaya ve
form aç›s›ndan çeflitlenmeye bafllam›flt›r. Gümüfl ve bak›r›n kullan›lmas› bu dönemin ilkleri aras›nda yer al›r. Kalkolitik Dönem
M.Ö. 5500-3000 y›lar› aras›nda
yaflanm›flt›r.
M.Ö. III. binin bafllar›nda Eski
Tunç Ça¤›'nda insanlar bak›r ile
kalay› kar›flt›rarak tunç madenini
elde etmifllerdir. Geleneksel Anadolu mimarisini temsil eden tafl
temelli kerpiç duvarl› evler bu
dönemde de devam etmifltir.
Tunçtan yapt›klar› kap-kacak ve
süs eflyalar›n›n yan› s›ra bak›r alt›n gümüfl ve elektron madenini
de kullanm›fllard›r. Seramikte
form olarak bir zenginlik ve bezemede çeflitlilik göze çarpar. Geometrik motifler kaz›ma ve boyama tekni¤iyle yap›lm›flt›r. Dönemin sonlar›na do¤ru seramik yap›m›nda çark kullan›lmaya baflla- >>>
leri müzede orta salonda sergilenmektedir.
m›flt›r. Eski Tunç Ça¤› merkezlerinde çok miktarda ele geçen
a¤›rflaklar, tezgah a¤›rl›klar› ve
kirmenler dokumac›l›¤›n çok
ilerledi¤ini göstermektedir.
M.Ö. 1950-1750 y›llar› aras›nda
Asurlularla olan ticari iliflkiler sayesinde yaz›n›n (Çivi Yaz›s›) ve
silindir mühür gelene¤inin Anadolu'ya girdi¤ini görüyoruz. Ticareti Asur'dan getirilen kalay, keçi k›l›, dokuma ürünleri, elbise
kumafl›, süs eflyas› ve baz› kokular karfl›l›¤›nda de¤ifltirilen alt›n
ve gümüfl eflya oluflturuyordu.
En önemli merkez Kayseri s›n›rlar› içinde yer alan Kültepe Kanifl
Karumu'dur. Müzede sergilenen
Koloni Ça¤› eserleri aras›nda Kanifl Kral› Anitta'n›n ad› yaz›l›
olan tunç hançer, Hititçe ad› Kubaba olan bereket tanr›ças›, kal›ba dökülmüfl tanr› ve tanr› ailesi
mühürleri, ryton olarak adland›r›lan törensel içki kaplar› dönemin en önemli eserlerindendir.
M.Ö.1750-1200 y›llar› aras›nda
Anadolu'da baflkent Bo¤azköy olmak üzere Hititler görülmektedir. ‹lk olarak piflmifl toprak ka-
68
bartmal› vazolara bu dönemde
rastlan›lmaktad›r. Asur Ticaret
Kolonileri Ça¤›'nda ortaya ç›kan
törensel içki kaplar› (ryton) Hitit Dönemi'nde de devam etmektedir.
Eski Hitit Krall›¤› M.Ö.II. binin
ikinci yar›s›nda imparatorluk
haline gelmifltir. M.Ö.1400'lerde bafllayan Hitit sanat› kesintisiz olarak 1200'lere kadar saf
Hititli eserler vermifltir. Tap›nak mimarisinde ve heykel yap›m›nda oldukça geliflmifllerdir.
fiehir surunun çeflitli kap›lar›
olup bunlar sfenksler, tanr› kabartmalar›, aslan protomlar›yla
süslenmifltir. Kral kap›s›ndaki
Savafl Tanr›s› kabartmas› bir
heykel görünümünde olup Hititlerin tafl iflçili¤inde ne kadar
ileri gitti¤ini göstermektedir.
Ayr›ca flehir duvarlar›n› süsleyen ortostadlar bu dönemde
Alacahöyük'ten baflka hiçbir
merkezde ele geçmemifltir. Anadolu'da bilinen ilk yaz›l› antlaflma olan Kadefl Antlaflmas› ve
1986 y›l›nda bulunan tek tunç
tablet dönemin önemli eserleri
aras›nda yer almaktad›r.
M.Ö.12. yüzy›lda bo¤azlar üzerinden Anadolu'ya gelen Deniz
Kavimleri, Hitit ‹mparatorlu¤u'nu y›karlar. Bu sald›r›dan kurtulabilen Hititler M.Ö.700 y›l›na
kadar Güney ve Güneydo¤u Toroslar›n da¤l›k bölgelerinde beylikler halinde yaflarlar. Geç Hitit
olarak adland›r›lan bu dönem sanat›n›n önemli özelliklerinden
biri mimari ile yontuculu¤un birlikte uygulanmas›d›r. Ortostad
gelene¤i Arami etkisinde bu dönemde de devam etmifltir. Çivi
yaz›s› yerine Hiyeroglif yaz›n›n
kullan›lmas›, Geç Hitit flehir
krall›klar› kültürünün ortak özelliklerindendir. Bu dönemin eser-
12.yy’da Deniz
Kavimleri göçü
ile Anadolu'ya gelen Frigler baflkent Gordion olmak üzere Frig Devletini
kurmufllard›r. Metal taklidi kaplar, a¤aç iflçili¤i, Urartulardan ithal edilen ve kendi anlay›fllar›n›
da katarak yeni bir stil gelifltirdikleri tunç kazanlar, fibulalar,
situlalar dönem özelli¤i tafl›yan
eserlerdir. Bölgede hala yo¤un
olarak yetifltirilen kaz, üzeri bezemeli rytonlar olarak karfl›m›za
ç›kar. Orta ve ‹ç bat› Anadolu'da
Bat› Anadolu'nun pahal› boyal›
seramiklerine karfl›n Friglerin
üretti¤i siyah ve gri yap›m seramikler uzun bir zaman dilimi boyunca tercih edilmifltir. M.Ö.II.
binde Hitit panteonunda ''Kubaba'' diye adland›r›lan tanr›ça
Friglerde ''Kybele'' olarak karfl›m›za ç›kar.
Ad›n› Urartucada da¤l›k bölge
anlam›na gelen Uruarti'den alan
Urartular, M.Ö. I. binin bafllar›nda Baflkent Tuflba olmak üzere
Van Gölü çevresinde bir devlet
kurmufllard›r. Urartu topraklar›
yüksek ve kayal›k da¤larla çevrili düzlüklerden, platolardan, dar
ve derin vadilerden meydana gelmifltir. Geçim kaynaklar› tar›m
ve hayvanc›l›kt›r. Çivi yaz›s›n›
kullanm›fllard›r. Urartu sanat›n›n
önemli özelliklerinde olan an›tsal
yap›lar›n duvarlar›n› süsleyen
duvar resimleri ilgi çekicidir. Çiçek ve geometrik motiflerle oluflturulan kompozisyonlar, kutsal
a¤ac›n iki yan›ndaki kanatl› cinler, kanatl› sfenksler, kutsal hayvan üzerindeki tanr›lar, hayvanlar aras›ndaki mücadele ve di¤er
hayvan sahneleri çok sevilen konulard›r. Urartu maden sanat›n›n
kendine özgü heykelciklerle süs-
lü tunç kazanlar› Frigya'ya K›ta
Yunanistan'a ve ‹talya'ya ihraç
edilmifltir. Kemerler, mi¤ferler
ve kalkanlar, adak levhalar›, koflum tak›mlar› Urartu maden sanat›n›n ilgi çekici eserlerindendir. Ele geçen eserlerden, fildifli
iflçili¤i gelene¤inin Urartular'da
büyük bir baflar›yla devam etti¤i
görülmektedir.
M.Ö.700-300 tarihleri aras›nda
Güney ve Bat› Anadolu'da Karia
ve Lykia, Orta Anadolu'da Lidya
Krall›klar› vard›r. Lidya hakimiyeti M.Ö. 546 y›l›nda Persler taraf›ndan y›k›l›r ve Anadolu Pers
egemenli¤i alt›na girer (M.Ö.546334). M.Ö.4. yy'›n sonlar›nda Büyük ‹skender Pers egemenli¤ine
son verir ve M.Ö.330-30 y›llar›
aras›nda Helenistik Dönem hüküm sürer. Bergama Kral› Attalaos'un vasiyeti ile Anadolu Roma
egemenli¤ine girer. 330'lu y›llarda Roma ‹mparatorlu¤u ikiye bölünür. Konstantinopolis (Istanbul), Do¤u Roma ‹mparatorlu¤unun baflkenti olur ve Bizans Dönemi bafllar. 1071 Malazgirt Savafl› ile birlikte Anadolu kap›lar›
Türklere aç›l›r ve Türkiye Cumhuriyeti kurulana kadar Büyük
Selçuklu Devleti, Anadolu Selçuklu Devleti, Osmanl› ‹mparatorlu¤u bu topraklar üzerinde
hüküm sürer. 1919 y›l›nda bafllayan Kurtulufl Savafl› sonunda,
1923 y›l›nda Cumhuriyet ilan
edilir ve son olarak Anadolu topraklar›nda Türkiye Cumhuriyeti
Devleti kurulur.
Bu salonun Klasik Seksiyonunda
M.Ö.7.yüzy›ldan günümüze Anadolu'da yaflam›fl olan uygarl›klar kronolojik bir s›rayla, Ankara seksiyonunda ise, Ankara
merkez ve çevresinde
yap›lan kaz›lardan
ç›kan eserler sergilenmektedir. O
69
Sanatç›lar ULUDA⁄ ‹çin
Neler Yazd›lar
Siyasetçiler Neler Yazd›lar
Onlar ULUDA⁄’›
Yaln›z B›rakmad›lar
Orhan M‹MARS‹NANO⁄LU (Yüksek Mimar)
ve Ailesi
Uluda¤ Et Lokantas›; y›llard›r de¤iflmeyen iskenderlerinin lezzeti,
hijyenik ortam›, fl›k dekorasyonu, misafirleri kap›da karfl›layan güleryüzlü flefleri ve eksiksiz hizmeti ile Ankara’da en s›k u¤rad›¤›m›z
lezzet duraklar›ndan. Tüm Uluda¤ Ailesi’ne, müflteri memnuniyetine verdikleri önem, de¤iflmeyen hizmet anlay›fl› ve yeri doldurulamaz bir mekan oluflturduklar› için ailecek teflekkür ederiz. Nice elli y›llar› birlikte paylaflmay› dileriz...
Fahri BULGURLU ve Ailesi
Uluda¤’›n Ankara’da Denizciler Caddesi’ndeki ilk ifl yerini
açt›¤› tarihten itibaren devaml› müdavimlerindeniz. Her
giliflimde memnuniyetle ve kebap yemenin lezzeti ile ayr›l›r›z. Masam›zda benimle birlikte olan eflim, iki k›z›m,
damad›m ve üç torunum ile çok mütehass›s oldum. Büyük
k›z›m ve k›z› Kanada’da yaflamaktad›rlar. Kendilerini her
geldiklerinde buraya getiririm. Uluda¤’›n kurucular›na ve
flefimiz Y›lmaz beyin flahs›nda bütün personeline teflekkür
eder, hay›rl› ifller dilerim.
Sa¤dan; Fahri Bulgurlu, Gülgün Coflan, Mehmet Coflan, Selin
Saatçio¤lu, Dice Coflan, Nilgün Saatçio¤lu, Sevim Bulgurlu.
Op. Dr. Y›lmaz KADIO⁄LU
Uluda¤ Kebap; 40 y›ll›k damak zevkimiz, k›rk y›ll›k dostumuz,
Burhan’la, Ergün’le, Cesim’le, ‹lhami, Dursun ve o dönemde henüz çok genç olan Mustafa, Y›lmaz, fiahin ve di¤erleri ile birlikteli¤imiz... Eskiye çok eskiye ta... Ganio¤lu Apartman›’n›n
merdivenle ç›k›lan, soba ile ›s›t›lan o s›cak mekana bizim Numune Hastahanesi’nden süratle gidip ö¤le yemeklerimizi büyük bir
zevkle yiyip, sohbetler etti¤imiz ve tekrar hastahaneye döndü¤ümüz ilk tan›d›¤›m›z Uluda¤ Kebapç›s›’na dayan›yor. Uluda¤ ailesi ilk dostlu¤umuz hep devam etti. Y›llar geçti, yeni Uluda¤
mekanlar› aç›ld›, ama o aile hep ayn› o dostluklar hiç bozulmadan kald›. Kalite bozulmad›, bizler O’ndan kopamad›k. Hiç
bozulmadan, birbirlerinden kopmadan ayn› flevk ve heyecanla
baflar›l› çal›flmalar›na devamlar›n› dilerim.
Prof. Dr. Tuncay ERTUNÇ
Uluda¤, kuruldu¤u ilk günden sonra tiryakisi oldu¤umuz bir müessese kaliteli
nefis kebaplar› tatl›lar›, son derece sayg›l› kibar personeli ile bizleri yar›m as›rd›r kendine ba¤lad›. Denizciler Caddesi’ndeki küçük tesisten sonra Ankara’da, ‹stanbul’da aç›lan yeni müesseseleri ile ilk aç›ld›¤› günkü kalite zerafet ve sayg›nl›¤›n› devam ettirdi. Çocuklar›m›z da tesislerin devaml› müdavimi oldu. Dilerim
ayn› kalite torunlar›m›za hizmet eder.
73

Benzer belgeler