Bülten - ASMMMO

Transkript

Bülten - ASMMMO
YIL:YIL:
24 •24SAYI:
• SAYI:
207 207
- 2014
- 2014
119
ASMMMO BÜLTEN - YIL: 24 • SAYI: 207-2014
Başkan
Başkan
Okkalı:
Okkalı:
“Genç
“Genç
MaliMali
Müşavir
Müşavir
Meslektaşlarımızın
Meslektaşlarımızın
Bağımsız
Bağımsız
Denetçi
Denetçi
Olmalarının
Olmalarının
Önündeki
Önündeki
Engeller
Engeller
Kaldırılmalı”
Kaldırılmalı”
BÜLTEN • 2014 - 207
DEĞİŞİM
DEĞİŞİM
DEVAM
DEVAM
EDİYOR...
EDİYOR...
• PRATİK BİLGİLER
120
• PRATİK BİLGİLER
BÜLTEN • 2014 - 207
1
BÜLTEN • 2014 - 207
• MESLEKİ YAZILAR
4
Seçildiğimiz günden beri mesleki sorunların çözümü, gelecekte
daha itibarlı bir meslek için gece
gündüz demeden çalışmaya gayret
ediyoruz. İş yükünün en aza inmesi,
tahsilat sorunun çözülmesi, haksız
rekabet gibi bir çok konuda çalışmalar yürütüyoruz. Mesleğimizin
sorunlarını çözebilecek her kişi ve
kurum ile yakın diyalog halindeyiz. Geçtiğimiz günlerde Gelir
İdaresi Başkanımız ile yaptığımız görüşmede mesleki sorunlarımızın çözüm önerilerini de içeren 18 maddelik bir dosya sunduk.
Meslek mensuplarının omzuna yüklenen onca angarya var.
8
ASMMMO tarafından meslek içi ihtisas
eğitimleri çerçevesinde
Kocatepe Kültür Merkezinde MÖDAV işbirliği ile Bağımsız Denetim Uygulaması
Çalıştayı yapıldı.
13
Sigorta Şirketlerinin
Muhasebe
Uygulamaları
ile Özellikli Vergi
Konuları
Eğitimi
ASMMMO Konferans Salonunda yapıldı. Sunuş konuşmasını
Oda Başkan Yardımcısı Oğuz Nihat Alkan’ın yaptığı eğitime
çok sayıda meslek mensubu katıldı.
18
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
(ASMMMO)’nun bu yıl 2.sini gerçekleştirdiği ‘Geleneksel
İftar’ Yemeği Gölbaşı Akalın
Tesisleri’nde yapıldı. Gecede konuşan Başkan Mehmet
Okkalı, 4. Dönem Geçici
Vergi’nin kaldırılması, meslek mensuplarının tahsilat
sorunu, haksız rekabet ve angarya işler başta olmak üzere
karşılaştıkları
problemlere
dikkat çekti. Maliye Bakan
Yardımcısı Abdullah Erdem
Cantimur’un da katıldığı gecede birlik ve beraberlik mesajları verildi.
BÜLTEN
• 2013 - 205
İÇİNDEKİLER
7
Ankara Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirler
Odası, (ASMMMO) mesleki ihtisas eğitimleri kapsamında üyeleri için "Vergi İhtilafları ve Çözüm Yolları ve Elektronik Fatura" seminerleri düzenledi.
12
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ASMMMO),
Kocatepe
Kültür
Merkezi’nde SGK uygulamaları ve Torba Yasa SGK maddeleriyle ilgili eğitim düzenledi. Düzenlenen eğitimde SGK Bağımsız Çalışanlar Emeklilik Daire Başkanı Cüneyt Olgaç ve SGK
Baş Müfettişi Ramazan Yıldız konuşmacı olarak yer aldı.
14
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası Başkanı Mehmet
Okkalı, oda yönetim kurulu üyeleriyle yerel seçim sonrası belediye başkanlığı koltuğuna
oturan belediye başkanlarına ‘hayırlı olsun’ ziyaretlerinde bulundu.
15
ASMMM
Odası
ve Afet ve Acil Durum
Yönetimi Başkanlığı
(AFAD)
işbirliğiyle
‘Afetlerle Mücadele’ Eğitimi yapıldı. ASMMMO Konferans
Salonunda gerçekleştirilen eğitimin sunuş konuşmasını Oda
Sekreteri Nevzat Akkaya yaptı. Akkaya, doğal afetlerin ne zaman yaşanacağının belirli olmadığını söyledi.
16
Ankara
Serbest
Muhasebeci ve Mali
Müşavirler
Odası
(ASMMMO) Yönetim
Kurulu, Gelir İdaresi
Başkanı(GİB) Adnan Ertürk’e ‘Hayırlı Olsun’ ziyaretinde bulundu. Başkan Okkalı, Gelir İdaresi Başkanı’na meslek mensuplarının yaşadığı sıkıntıları ve talepleri iletti.
• PRATİK BİLGİLER
2
BÜLTEN
Ankara SMMM Odası’nın yerel
süreli iki aylık
ücretsiz yayın organıdır.
17
VERGİ İHTİL AFL ARI VE ÇÖZÜM YOLL ARI EĞİTİMİ YAPILDI
17
ASM M MO'DAN VERGİ DENETİM KURUMU GRUP BAŞK ANL ARINA ZİYARET
24
KDV UYGUL A M AL ARINDA İADE İŞLEMLERİ SEMİNERİNE YOĞUN İLGİ
25
BAŞK AN OKK ALI'DAN VERGİ DENETİM KURUMU BAŞK ANI K AR AKUM'A ZİYARET
25
SGK İL MÜDÜRÜ SEVİNÇ'E NEZAKET ZİYARETİ
26
İNŞA AT İŞLERİNDE VERGİ VE MUHASEBE UYGUL A M AL ARI SEMİNERİNE YOĞUN
İLGİ
27
Yayın Kurulu
Mehmet OKKALI
Oğuz Nihat ALKAN
Nevzat AKKAYA
Osman VURAL
Arif ÇAĞLAR
Mehmet KOÇ
Necmettin KELEŞ
Hasan YILDIRIM
Naci ALKAN
M ALİYE BAK AN YARDIMCISI CANTİMUR'DAN SERBEST MUHASEBECİ M ALİ
MÜŞAVİRLERE ZİYARET
28
ASM M MO FUTBOL LİGİ SONA ERDİ, KUPA SAHİBİNİ BULDU
29
BAŞK AN OKK ALI'DAN "HAYIRLI OLSUN" ZİYARETİ
29
ODA MIZ MUHASEBE ŞEFİ GÜL AY TUTUCU KENDİ İŞİNİ KURDU
30
MUHASEBECİ VE M ALİ MÜŞAVİRLERE BEDEN DİLİ EĞİTİMİ
31
BAŞK AN OKK ALI: MESLEĞİMİZİ DAHA İTİBARLI BİR HALE GETİR MEK İÇİN
ÇALIŞIYORUZ
Yayın Danışmanları
Yıldız ÖZERHAN (Prof.Dr./SMMM)
Uygur TEMİZEL (Yrd.Doç.Dr./YMM)
Hilmi ÜNSAL (Doç.Dr.)
Ümmühan ASLAN (Doç.Dr.)
Aykut EKİYÖR (Yrd.Doç.Dr.)
Kazım YILMAZ (YMM)
Garip AYAZ (YMM)
A.Murat YILDIZ (YMM)
Kemal ÖĞÜT (YMM)
Namık ÖZYILMAZ (YMM)
Ahmet BABUŞCU (SMMM)
Erbil GÜZEL (SMMM)
Ahmet UÇAR (SMMM)
Mustafa ÖNDER (SMMM)
32
GELİR İDARESİ BAŞKANI KİLCİ'YE ZİYARET
32
MESLEK MENSUPL ARIMIZA ALTERNATİF İŞ AL ANL ARI AÇM AK ZORUNDAYIZ
33
ASM M MO'NUN TEŞVİKLER EĞİTİM SEMİNERİNE YOĞUN İLGİ
ISSN: 1307-7554
Sahibi
Ankara Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirler Odası Adına
Mehmet OKKALI
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Nevzat AKKAYA
Editör
Oğuz Nihat ALKAN
33
İÇİNDEKİLER
Yönetim Yeri:
Kumrular Caddesi No: 26
06440 Kızılay / Ankara
Tel: (0850) 770 0 312
Fax: (0312) 231 71 17
34
35
BAŞK AN OKK ALI'DAN MESLEK MENSUPL ARINA ZİYARET
ASM M MO FOTOĞR AF TOPLULUĞU EĞİTİMİ SERGİYLE TAÇL ANDIRDI
36
BAL Â
38
SAĞLIK KÖŞESİ
39
BASINDA ODA MIZ
40
VEFAT EDEN ÜYELERİMİZ
41
ÖZEL ESASL ARDAN GENEL ESASL AR A GEÇİŞ UYGUL A M ASINDA K ATM A
DEĞER VERGİSİ K ANUNU GENEL UYGUL A M A TEBLİĞİ İLE GETİRİLENLER
Mustafa KÜÇÜKKARA
46
PROMOSYON, NUMUNE VE EŞANTİYON OL AR AK VERİLEN M ALL ARDA KDV
UYGUL A M AL ARI
Ebru KILKIŞ
E-posta: [email protected]
50
Haber Yönetmeni:
Aydın HIZLICA
KDV İADELERİNDE GENEL UYGUL A M A TEBLİĞİ ÖNCESİ VE SONR ASI DURUM
Kemal OKTAR
55
Görsel Yönetmen:
Uğur MERMER
K ATM A DEĞER VERGİSİ GENEL UYGUL A M A TEBLİĞİ İLE GETİRİLEN PROJE
BAZLI İSTİSNA UYGUL A M ASININ İŞLEYİŞİ
Firdevs SAYIMOĞLU GÜLTEPE
60
TECİL TERKİN UYGUL A M ASINDA YAPIL AN DEĞİŞİKLİKLER
Ferit ÖZ
63
HİZMET İHR ACATINI K.D.V. K ANUNU HÜKÜMLERİNE GÖRE İNCELENMESİ-1
Erol SÖNMEZOCAK
68
KDV İADE-M AHSUP TALEPLERİNDE AR ANIL AN BELGELER
Neslihan İÇTEN İNCE, Mikail İNCE
80
YENİ KDV GENEL UYGUL A M A TEBLİĞİ NE GETİRİYOR?
Şaban KÜÇÜK, Yavuz ÖNER
81
MEVZUAT DEĞİŞİKLİKLERİ
90
YARGI K AR ARL ARI
97
ÖZELGELER
100
PR ATİK BİLGİLER
Web Adresi:
www.asmmmo.org.tr
Baskı:
Ziraat Gurup Matbaacılık Ambalaj
San. ve Tic. A.Ş.
(312) 384 73 44
İstanbul Yolu Trafo Karşısı 06070
Varlık Mahallesi ANKARA
Baskı Tarihi:
Aralık 2014
(Bültenimize gönderilen yazılar
yayınlansın, yayınlanmasın geri
verilmez, yazılardaki düşün ve görüşler
yazarlarına aittir.
Yazılar kaynak gösterilerek
aktarılabilir.)
• PRATİK
BİLGİLER
BÜLTEN
• 2014
- 206
• PRATİK BİLGİLER
3
BÜLTEN • 2014 - 206
BÜLTEN • 2013 - 205
BAŞLARKEN
ASMMMO KURUCULARIMIZ
Turan Veldet
VELİDEDEOĞLU
Ali Rıza
YURTSEVER
Mehmet
ÇELİK
Ali RIza
KAYBAKİ
Orhan
KARAHASANOĞLU
Nevzat AKKAYA
ASMMMO Oda Sekreteri
4
D
eğerli Meslektaşlarım,
3568 sayılı Kanunun 15’inci maddesi odaların, 28’inci
maddesi de “TÜRMOB” un kuruluşuna ilişkin kurallar
belirlenmiştir. Odalar’da, TÜRMOB’da tüzel kişiliğe
sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşudur.
TÜRMOB’un bünyesinde 77 Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirler Odası ile 8 Yeminli Mali Müşavirler odası
bulunmaktadır.
Son yıllarda, TÜRMOB’a bağlı iki ünvandan biri olan
Yeminli Mali Müşavirler lehine sıkça tebliğ düzeyinde
yasal düzenlemeler çıkartılmaktadır. Örneğin; Ticaret
Kanunu ile ilgili yapılan düzenlemelerde Yeminli
Mali Müşavirlere doğrudan bağımsız denetçilik hakkı
tanınıp sonradan iptal edilmiştir.
2014 Mayıs ayına kadar yayınlanmış olan 123 adet
KDV genel tebliği tek bir uygulama tebliğinde
birleştirilerek 123 tebliğ iptal edilmiştir. Bu tebliğ sık
tebliğ çıkarılmasının önüne geçilmesi kargaşaya son
verilmesi ve sirküler düzeyinde geniş açıklamalara
yer verilmesi nedeniyle değişikliğe uğramaması
ve yeni tebliğler çıkarılmasının önüne geçilmesi
amacıyla ihdas edilmiştir. Söz konusu tebliğde
hizmet teslimlerine ilişkin KDV iadelerinin Yeminli
Mali Müşavirler tarafından değil inceleme elemanları
tarafından yapılması açıklanmıştır. Ancak aradan
daha altı aylık süre geçmeden 16.10.2014 tarihinde
ikinci bir KDV tebliği çıkarılmıştır. Çıkarılan bu
tebliğle bu işlemlere ait KDV iadelerinin de Yeminli
Mali Müşavirler tarafından yapılması sağlanmıştır.
6552 sayılı torba Kanunun 107’inci maddesinde
Yeminli Mali Müşavirler hakkında sorumluluk ve
disiplin suçu raporu yazılabilmesi için mutlaka Yeminli
Mali Müşavirin yazılı savunmasının istenmesinin
gerektiği, savunma istenme yazısının tebliğinden
itibaren 30 gün içinde savunma yapılmaması
halinde Yeminli Mali Müşavirin savunma hakkından
vazgeçmiş sayılacağı açıklanmaktadır.
Serbest
Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
hakkında da sıkça sorumluluk ve disiplin suçu raporu
düzenlenmesine rağmen, Serbest Muhasebeci ve
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlere savunma
hakkının verilmemesi açıkça eşitlik ilkesine zıt
bir uygulamadır. Serbest Muhasebeci ve Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirlerin de bu uygulamaya
dahil edilmesi yönünde TÜRMOB‘umuzun girişimde
bulunmasını beklemekteyiz.
Anayasamızın “Kanunun Önünde eşitlik” başlıklı 10
uncu maddesinde “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet,
siyasi düşünce , felsefi inanç, din,mezhep ve benzeri
sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde
eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa
imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün
işlemlerinde kamu önünde eşitlik ilkesine uygun
olarak hareket etmek zorundadırlar.” şeklinde
bir düzenleme olmasına rağmen 6552 sayılı Torba
Kanunun 107’inci maddesinde yapılan düzenleme
ile Yeminli Mali Müşavirlere bir imtiyaz tanınmıştır.
Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirlere de bu hakkın verilmesinin mücadelesini
veriyoruz.
Anayasamızın 10’uncu maddesinde belirtildiği gibi
meslektaşlar arasında hiçbir ayrım gözetmeden
meslek ve meslektaşların sorunlarına çözüm
arayan ve gayret sarf eden bir üst birlik anlayışının
hakim olması dileklerimizle, yukarıda resimlerini
yayınladığımız, Odamız kurucu üstatlarımızla, bu
sayımızda emeği geçen herkese teşekkür ediyor,
hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Nevzat AKKAYA
ASMMMO Oda Sekreteri
BÜLTEN • 2014 - 207
Seçildiğimiz günden beri mesleki sorunların çözümü, gelecekte daha itibarlı bir meslek için gece gündüz
demeden çalışmaya gayret ediyoruz. İş yükünün en
aza inmesi, tahsilat sorunun çözülmesi, haksız rekabet
gibi bir çok konuda çalışmalar yürütüyoruz. Mesleğimizin sorunlarını çözebilecek her kişi ve kurum ile
yakın diyalog halindeyiz. Geçtiğimiz günlerde Gelir
İdaresi Başkanımız ile yaptığımız görüşmede mesleki
sorunlarımızın çözüm önerilerini de içeren 18 maddelik bir dosya sunduk. Meslek mensuplarının omzuna
yüklenen onca angarya var.
Mehmet OKKALI
ASMMMO Başkanı
5
DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM;
Cumhuriyet tarihinde bir ilk gerçekleşti
ve halk kendisini yönetecek olan cumhurbaşkanını seçti. 5 yıl süreyle Cumhurbaşkanlığı
koltuğunda oturacak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı tebrik ediyoruz.
Cumhurbaşkanlığı ile birlikte yeni bir hükümet yeni bir kabine kuruldu. Başbakanlık
görevi verilen Sayın Ahmet Davutoğlu’nu ve
kabine üyelerini de tebrik ediyor başarılarını temenni ediyoruz. Hem başbakanımızdan
hem de Cumhurbaşkanımızdan beklentimiz
siyasi ve ekonomik istikrarın korunmasının
yanı sıra kapitalist sisteme dur denilmesidir.
Ülkemizde 622 bin Kurumlar Vergisi mükellefi bulunmaktadır. Bunların 3 bin 500'ü içlerindeki büyüklüğün yüzde 62'sini oluşturuyor.
Sayı 22 bine ulaştığı zaman yaklaşık olarak
yüzde 99'unu oluşturuyor. Demek ki 600 bin
firma alt tabakayı 22 bin firma üst tabakayı
oluşturuyor. Bu sistem tam tersi olmalı ki kazanç dağıtımı toplama adil bir biçimde yansısın. Bunun tedbirleri biran önce alınmalıdır.
örneğin AVM (Alış Veriş Merkezleri) Yasası biran önce düzenlenmeli. Açılış kapanış saatleri, pazar günleri tüm avm'lerin kapatılması
gibi düzenlemeler biran önce yapılmalıdır.
Kobi, Küçük ve Orta Ölçekli Firmalar ve mahalle esnafları desteklenmelidir. toplumun
BÜLTEN • 2014 - 207
tüm kesimlerini kucaklayan bir üslup ile zor
bir süreçten geçtiğimiz şu dönemde ülkemizi
mutlu yarınlara taşınmalarıdır.
Her seçim sürecinde olduğu gibi bu seçim
döneminde de ülke ciddi bir gerilim yaşadı.
Artık seçim geride kaldı. Şimdi ayrıştıran söylemlerden uzak durup, 77 milyonu kucaklama
zamanıdır. Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i her
inançtan ve etnik kökenden vatandaşını kucaklayan, ötekileştirmeyen bir anlayışa ihtiyaç var. Komşularımızda ve dünyanın pek çok
bölgesinde yaşanan siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklar nedeniyle çatışmalar ve kargaşalar had safhaya ulaşmıştır. Stratejik konumu
itibariyle çok önemli bir yerde olan Türkiye,
yakaladığı istikrar ile dünyanın gıpta ettiği bir
ülke olmuştur. Bu istikrar ortamının sürmesi,
dünyada ve komşularımızda yaşanan krizlerden en az hasarla sıyrılması için devlet millet
kaynaşmasının en üst düzeye çıkartılması bir
gerektiği bir gerçektir.
ÇOK DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM
Yine bu süreçte hepimizi milletçe derinden
sarsan bir iş kazası meydana geldi. İstanbul’da
bir inşaatta meydana gelen kazada 10 işçimiz
hayatını kaybetti. Yaşanan acı olay hem millet hem devlet olarak ders çıkartmadığımızı,
günü birlik önlemler ve çözümler ürettiğimizi
6
gösterdi. AB standartlarında bir iş sağlığı ve
güvenliği yasamız olmasına rağmen uygulamadan kaynaklanan eksiklikler maalesef her
geçen zaman yeni can kayıplarının yaşanmasına neden olmaktadır. ASMMMO olarak Soma
faciasının ardından yaşanan bu acı olayların
önlenmesine yönelik çözüm teklifimizde de
belirttiğimiz gibi ölümlü kazaların en fazla olduğu mesleklerin başında gelen inşaat,
madencilik ve tersanecilik sektörüne yönelik
yaptırımlar ve objektif denetimin getirilmesi
elzemdir. Denetim yapan iş güvenliği uzmanları vicdan ile cüzdan arasında sıkışmamalıdır.denetimleri yapan iş güvenliği uzmanları
özerk bir kuruluş tarafından sırayla atanmalıdır. Aynı uzman aynı firmayı iki kez denetime
gitmemelidir.
konuda çalışmalar yürütüyoruz. Mesleğimizin
sorunlarını çözebilecek her kişi ve kurum ile
yakın diyalog halindeyiz. Geçtiğimiz günlerde
Gelir İdaresi Başkanımız ile yaptığımız görüşmede mesleki sorunlarımızın çözüm önerilerini de içeren 18 maddelik bir dosya sunduk.
Meslek mensuplarının omzuna yüklenen onca
angarya var.
Oda olarak, Ba-Bs bildirimlerindeki oto
kontrol sisteminin başlatılmasını ve hata olan
firmalarla ilgili olarak meslek mensuplarına
uyarı mesajı gönderilmesi yönündeki talebimizi bu dosyada GİB Başkanı Sayın Adnan
Ertürk’e ilettik. Kendisi de bu konuyla ilgili
çalışmalara başladıklarını bize iletti. Böylece
hem meslek mensuplarımızın hem vergi mü-
SAYGI DEĞER MESLEKTAŞLARIM
Bizleri de çok yakından ilgilendiren torba
yasa yürürlüğe girdi. Yapılan düzenleme bir
çok yeniliği de beraberinde getiriyor. Hemen
belirtmek gerekir ki yeni kanun bir af kanunu
olma özelliği taşımamaktadır. Vergisel alanda yapılan düzenlemeler sınırlı tutulmuş,
matrah artırımı ve stok düzeltmeleri kapsam
dışında bırakılmıştır. Oda olarak af yasası düzenlemelerini desteklemiyoruz. Düzenli vergisini ödeyen mükellef her af düzenlemesinde
mağdur olmaktadır. Bu tür düzenlemeler yapılırken vergisini düzenli ödeyen mükellefler
pozitif yarımcılık yapılarak indirim uygulanmalıdır. Sadece 30.04.2014 tarihinden önceki
borçların gecikme faizlerinin yurt içi Üretici
fiyat endeksine göre yeniden yapılandırılması
yoluna gidilmiştir. Bu madde hükmünden yararlanmak isteyen borçluların dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.
fettişlerimizin iş yükü hafifleyecek. Bu uygulama ile işini düzgün yapan fakat sehven
yapılan hatalar nedeniyle mükelleflerin cezai
müeyyide ile karşılaşmasının önüne geçilmiş
olacak.
verme süresinde hatalı bildirimler düzeltilecektir. Amacımız hem mükellefi hem de devletimizin hak ve menfaatlerini korumak hem
de bizim üzerimize kalan ayın son günlerinde
telefonla yapılan Ba-Bs teyitleşmesinden kurtulmuş oluruz.
Siz değerli meslektaşlarımızdan mesleğimize ve odamıza yönelik her türlü yapıcı
eleştiri ve önerileri iletmenizi bekliyoruz.
Bu vesileyle dini bayramlarımızdan biri olan
Kurban Bayramının tüm meslektaşlarımıza,
ailelerine, milletimize, ülkemize ve insanlık
alemine hayır ve güzellikler getirmesi temennisiyle saygılar sunuyorum.
İyi çalışmalar…
KIYMETLİ MESLEKTAŞLARIM
Seçildiğimiz günden beri mesleki sorunların
çözümü, gelecekte daha itibarlı bir meslek
için gece gündüz demeden çalışmaya gayret
ediyoruz. İş yükünün en aza inmesi, tahsilat
sorunun çözülmesi, haksız rekabet gibi bir çok
• HABER
10 günlük düzeltme beyannamesi
Mehmet OKKALI
ASMMMO Başkanı
BÜLTEN • 2014 - 207
VERGİ İHTİLAFLARI ve e-FATURA
SEMİNERİ TAMAMLANDI
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası, (ASMMMO) mesleki ihtisas eğitimleri kapsamında üyeleri için "Vergi İhtilafları ve Çözüm Yolları ve
Elektronik Fatura" seminerleri düzenledi.
ASMMMO
lar vergisi, vergi usul kanunu, vergi ihtilafları ve
konferans sa-
çözüm yolları gibi mesleki eğitimlerin yanı sıra
lonunda
ya-
İngilizce, fotoğrafçılık, halk müziği, tiyatro, halk
pılan
prog-
oyunları gibi birçok kursumuz ise sürüyor.” diye
ramın
açılış
konuştu.
konuşmasını
Oda Sekreteri
Nevzat Akkaya
yaptı. Akkaya,
mesleki ihtisas eğitimlerinin hızla devam ettiğini,
üyelerden gelen talepler doğrultusunda yeni eğitimlerin devam edeceğini belirtti. ASMMMO Başkanı Mehmet Okkalı ise yoğun çalışma temposuna
rağmen meslek mensuplarının eğitimlere göster-
Yapılan eğitimlerde Pamukkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Öğretim Üyesi Doç.
Dr. Ersan Öz, Gelir İdaresi Başkanlığı(GİB) Grup
Başkanı Abdullah Kiraz, GİB Elektronik Defter ve
Belge Yönetimi Müdürü Yalçın Tercan ve Serbest
Muhasebeci Mali Müşavir Selçuk Gülten konularıyla ilgili sunum yaptı. Eğitim programı sertifika
töreniyle sona erdi.
diği ilgi için teşekkür etti. Başkan Okkalı, özelde
meslek mensupları genelde ülke kalkınması için
çalıştıklarını söyledi. Okkalı, “Meslek mensuplarımızın çağın şartlarına göre kendilerini yenileyebilmeleri için her türlü desteği veriyoruz.” dedi.
Oda Başkanı Okkalı, göreve geldikten sonraki
8 aylık sürede çok sayıda faaliyet gerçekleştirdiklerini söyledi. Okkalı, serbest muhasebeci ve
mali müşavirlik mesleğinde sürekli yenilenmenin şart olduğunu vurguladı. Meslekleri ile ilgili
her geçen gün yeni düzenlemeler olduğunu dile
getiren Okkalı, “Göreve geldiğimiz günden bu
yana çok sayıda projeyi hayata geçirdik. Yaklaşık 12 bin meslek mensubu ve 3 bin stajyerimizin
istek ve talepleri doğrultusunda alanında uzman
akademisyen ve uzmanların katılımıyla çok sayıda eğitim semineri ve kurs yaptık. Bundan sonra
da yapmaya devam edeceğiz. İş sağlığı, kurumBÜLTEN • 2014 - 207
• HABER
7
Başkan OKKALI:
"Mali Müşavirlerin Bağımsız
Denetici Olmalarının Önündeki
Engeller Kaldırılmalı"
8
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ASMMMO) Başkanı Mehmet Okkalı, mali müşavirlerin bağımsız
denetici olabilmelerinin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini söyledi.
ASMMMO tarafından meslek içi ihtisas eğitimleri
çerçevesinde Kocatepe Kültür Merkezinde MÖDAV işbirliği ile Bağımsız Denetim Uygulaması
Çalıştayı yapıldı. Program, Diyarbakır Lice’de
Türk bayrağına yönelik saldırıyı kınamak için katılımcılara bayrak dağıtımı ve Arif Nihat Asya›nın
Bayrak Şiiri’nin seslendirildiği slayt gösterisiyle
başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından
Oda Sekreteri Nevzat Akkaya, sunuş konuşması
yaptı.
Akkaya,
Diyarbakır Lice’de
bayrağımıza
yönelik
saldırıyı
kınayarak bayrağa
yönelik saldırının
f a i l l e r i n i n
bulunmasını istedi.
Çalıştayın
açılış konuşmasını
yapan Oda Başkanı
Mehmet
Okkalı
Türk
bayrağının
indirilmesine sert tepki gösterdi. Okkalı,
Türkiye’de yaşayan herkesin barış ve kardeşlikten
yana olduğunu kaydettiği konuşmasında, yol
kesilmesi ve kimlik kontrolü yapılmasının kabul
edilemeyeceğinin altını çizdi. Okkalı şöyle
konuştu: “Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi 76 mil• HABER
yon Türk insanının ortak değeri olan bayrağımıza
yapılan bu acı saldırıyı esefle kınıyoruz. Uğruna
yüz binlerce şehit verdiğimiz bayrağımıza uzanan
kirli eller bulunmalı ve hesabı adalet önünde sorulmalı ve bir daha böyle provokatif eylemlere
fırsat verilmemeli. Devletimiz başta terör örgütü olmak üzere ülkemizi bölmek isteyen hainlere
asla fırsat vermemeli, gerekli önlem ve tedbirleri
almalıdır. Herkes haddini ve hukukunu bilmelidir." diye konuştu.
“Mali müşavirlerin tamamı bağımsız denetici
olabilmeli”
ASMMMO Başkanı Okkalı, bağımsız denetime
tabi şirket hadlerinin mutlaka düşürülmesi gerektiğine dikkat çekti. Okkalı, böylece 10 bin
civarında bağımsız denetçiye iş sahası açılacağını
söyledi.
Şu anda aktif toplamı 75 milyon, yıllık net satış
hasılatı 150 milyon, çalışan sayısı 250 ve üzerinde
olan şirketlerin bağımsız denetime tabi olduğunu
kaydeden Okkalı, en geç 5 yıl içinde sermaye
şirketlerinin yüzde 80’ninin bağımsız denetime
BÜLTEN • 2014 - 207
denetim sınavı gerekli görüldüğü şekilde yeniden
düzenlenmelidir."
Kamu Gözetimi Kurumu (KGK) Başkanı Seyit
Ahmet Baş ise yaptığı konuşmada bağımsız
denetime ilişkin hadlerin aşağı indirilmesi için
temayül halinde olduklarını söyledi. Bu konuda
siyasi irade de olduğunu ifade eden Baş, hadlerin
kademe kademe indirileceğinin bilgisini verdi.
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası (ASMMMO) tarafından meslek içi ihtisas
eğitimleri çerçevesinde Kocatepe Kültür Merkezinde düzenlediği Bağımsız Denetim Uygulamatabi olması için gerekli çalışmaların yapılmasını
gerektiğini vurguladı.
Okkalı, bağımsız denetime girmeyen anonim
şirket ve tüketim kooperatiflerinin denetim yönetmeliğinin de bir an önce yayınlanmasının
sektör için çok önemli olduğuna işaret ederek,
şöyle konuştu: "Mali müşavirlerin önündeki engeller kaldırılmalı, tamamı bağımsız denetici
olabilmeli. 3568 sayılı yasanın 2-c maddesi mali
müşavirlerin yetkileri arasında inceleme, tahlil,
denetim yapmak, mali tablo ve beyannameler
hakkında yazılı görüş vermek, rapor ve benzerlerini düzenlemek, tahkim, bilirkişilik ve benzeri
işleri yapmak olarak denetim işlerini yaptığımız
açıkça sayılmıştır. Bu nedenle mali müşavir olan
herkesin sınavsız olarak bağımsız denetici olması
da gerekmektedir. Eğer sınavla ilgili bir düzenleme yapılacaksa mali müşavirliğe giriş sınavında
sı Çalıştayı’na katılan Baş, uygulamaya yönelik
çalıştayları önemsediklerini, desteklediklerini ve
teşvik ettiklerini söyledi.
Denetim işiyle verilecek hizmetlerin, meslek
uzmanlarınca verilebileceğini dile getiren Başkan
Baş, "Meslek mensupları bağımsız denetim yaparken, müşteriye verebileceği başka hizmetler
varsa bunu yapmasına fayda var. Çünkü, ortada
rekabetçi bir pazar ekonomisi var. Pazardaki fark
yaratmak istiyorsak bu işi yapacağız, dolayısıyla
verebileceğimiz diğer işlere ilişkin elemanları da
şirketimizde istihdam edelim" diye konuştu.
Yapılan Konuşmaların ardından Bağımsız Denetim İle İlgili Düzenlemeler ve Sorunlar, Bağımsız
Denetim Standartlarına Toplu Bakış, Pratikte Bağımsız Denetim Nasıl Yapılır ve
Bağımsız Denetimin Aşamaları
İtibariyle Uygulama konularında Prof. Dr. Ömer Lalik, Prof.
Dr. Nalan Akkuş, Kamu Gözetimi
Kurumu Başkan Yardımcısı Mehmet Kaya, Güney Bağımsız Denetim SMMM A.Ş’den Seda Akkuş ve Onur Ünal, katılımcıları
bilgilendirdiler. Çalıştay, günün
anısına konuşmacılara plaket
verilmesiyle sona erdi.
BÜLTEN • 2014 - 207
• HABER
9
150 SERBEST MUHASEBECİ MALİ
MÜŞAVİR RUHSATLARINI ALDI
10
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası (ASMMMO) tarafından ruhsat almaya hak
kazanan 150 meslek mensubu için tören yapıldı.
Törende konuşan Başkan Mehmet Okkalı, meslektaşlarına bol kazanç ve başarı dileğinde bulundu.
• HABER
Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlik sınavında başarılı olan 128 SMMM ve SM’den SMMM’ye
geçen 22 kişi kişi için ASMMMO konferans salonunda ruhsat töreni düzenlendi. Oda Başkan Yardımcısı Oğuz Nihat Alkan’ın sunuş konuşması yaptığı törende yönetim kurulu üyeleri ile mesleğe
yeni katılanların aileleri hazır bulundu. Ruhsat
dağıtımı öncesi konuşan Başkan Okkalı, zorlu bir
süreci geride bırakarak belge almaya hak kazananları tebrik etti. Okkalı, "Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olmak öyle sanıldığı kadar kolay değil. Hepinizi tebrik ediyorum. Aramıza hoş
geldiniz. ASMMMO ailesine 150 arkadaşımız daha
katıldı. Bundan büyük mutluluk duyuyoruz. Haklı
sevincinizi paylaşıyoruz. Oda olarak bundan sonraki süreçte hep birlikte olacağız" dedi. Program,
Ruhsatların dağıtılmasının ardından yapılan kokteyl ile sona erdi.
BÜLTEN • 2014 - 207
11
BÜLTEN • 2014 - 207
• HABER
ASMMMO'DAN SGK UYGULAMALARI
ve TORBA KANUN SGK'DA NELER
GETİRİYOR EĞİTİMİ
12
ASMMMO Başkanı Mehmet Okkalı, “Toplumun
af ihtiyacı varsa zamanında vergilerini ödeyen
mükelleflerin haklarının
da korunması gerekiyor”
dedi.
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
(ASMMMO), Kocatepe Kültür
Merkezi’nde SGK uygulamaları
ve Torba Yasa SGK maddeleriyle
ilgili eğitim düzenledi. Düzenlenen eğitimde SGK Bağımsız Çalışanlar Emeklilik Daire Başkanı
Cüneyt Olgaç ve SGK Baş Müfettişi Ramazan Yıldız konuşmacı olarak yer aldı.
Açılış konuşmasını yapan ASMMMO Başkanı
Mehmet Okkalı, af tasarısıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Afları olumlu karşılamadıklarını söyleyen Okkalı, “ Ekonomik kriz dönemlerinde ya da affın kaçınılmaz olduğu dönemlerde
yapılmasına karşı değiliz. Ancak ortalama her 3
yılda bir af düzenlemesi yapılıyor. Biz buna karşıyız. Toplumun af ihtiyacı varsa zamanında vergilerini ödeyen insanların haklarının da korunması
gerekiyor. Şuan görüşülen af tasarısında vergisini
düzenli ödeyen mükellefler mutlaka düşünülmeli. Onlara da yüzde 5 ile 10 puan arasında vergi
indirimi yapılmalıdır” diye konuştu.
• HABER
TOPLUMUNUN
TAMAMINI
KUCAKLAYAN CUMHURBAŞKANI
Sunuş konuşmasını
Arif
Çağlar’ın yaptığı eğitimde konuşan Başkan Okkalı, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olarak, “Gerçekten hak eden ve
toplumumuzun tüm kesimlerini
kucaklayan bir Cumhurbaşkanı istiyoruz. Siyasiler toplumu
geren açıklamalardan kaçınmalıdır. Seçim dönemlerinde ülke
geriliyor. Siyasiler toplumu rahatlatan açıklamalar yapmalı,
toplumu gerginleştirmemeli ve kamplaştırmamalı” dedi.
Mehmet Okkalı 2 Temmuz’da Pursaklar’da ve 3
Temmuz’da Gölbaşı’nda ASMMMO olarak iftar yemeği vereceklerini söyleyerek tüm katılımcıları
davet etti.
Düzenlenen eğitimde SGK Bağımsız Çalışanlar
Emeklilik Daire Başkanı Cüneyt Olgaç ve SGK Baş
Müfettişi Ramazan Yıldız konuşmacı olarak yer
aldı. Düzenlenen eğitim programı soru-cevap
bölümünün ardından günün anısına katılımcılara
plaket taktimi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona
erdi.
BÜLTEN • 2014 - 207
Başkan OKKALI:
"İhtisas Eğitimleri Meslek
Mensuplarımıza Yeni Ufuklar Açacak"
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ASMMMO) Başkanı Mehmet Okkalı, meslek içi ihtisas eğitimlerinin hem meslek mensuplarına hem
de mesleğe başlayacak olan stajyerlere çok önemli katkı sunduğunu söyledi. Okkalı, ‘Oda olarak bu
eğitimleri bir yıla yaymak, hep birlikte yeni yasalar,
mevzuatlar ve mesleki konularda kendimizi yenilemek istiyoruz” dedi.
Sigorta Şirketlerinin Muhasebe Uygulamaları ile
Özellikli Vergi Konuları Eğitimi ASMMMO Konferans
Salonunda yapıldı. Sunuş konuşmasını Oda Başkan
Yardımcısı Oğuz Nihat Alkan’ın yaptığı eğitime çok
sayıda meslek mensubu katıldı. Eğitim programında konuşan ASMMMO Başkanı Okkalı, mesleki ihtisas
eğitimlerinin meslek mensuplarına çok önemli katkılar sunduğunu söyledi. Okkalı, göreve geldikten
hemen sonra mesleki ihtisas eğitimlerini başlattıklarının altını çizdiği konuşmasında şunları söyledi; “
Mesleki ihtisas eğitimlerini çok önemsiyoruz. Çünkü
bu eğitimler sayesinde tüm meslek mensuplarımız
13
kendini yenileme imkanı buluyor. Yaptığımız iş sürekli yenilenmeyi, eğitimi zorunlu kılıyor. Bu yüzden
bir yandan mesleki eğitimleri bir yandan da kişisel
gelişim başta olmak üzere sosyal ve sportif faaliyetlere hız verdik. Tüm üyelerimiz bu tür eğitimlere ciddi ilgi gösteriyor. Daha önce ücretli olarak
yapılan bu eğitimleri biz ücretsiz olarak verilmesini
kararlaştırdık. Haziran ayına kadar her hafta birkaç
ihtisas eğitimimiz var” dedi.
Protokol konuşmalarının ardından Serbest Muhasebeci Mali Müşavir (SMMM) ve Bağımsız Denetici
Salih Yayla ve SMMM Ekrem Çetinceviz’in, Sigorta
şirketlerinin muhasebe uygulamaları, Ba-Bs formları karşısındaki durumları, komisyon faturalarının
kaydı, beyanı, komisyon ıskontolarının muhasebe
kaydı, sigorta acentelerinin KDV durumu konularında sunum yaptılar. Program soru-cevap ve günün
anısına konuşmacılara plaket taktim edilmesiyle
sona erdi.
BÜLTEN • 2014 - 207
• HABER
ASMMMO'DAN YENİ SEÇİLEN BELEDİYE
BAŞKANLARINA "HAYIRLI OLSUN" ZİYARETLERİ
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası Başkanı Mehmet Okkalı, oda yönetim kurulu üyeleriyle yerel seçim sonrası belediye başkanlığı koltuğuna oturan belediye başkanlarına
‘hayırlı olsun’ ziyaretlerinde bulundu.
14
Başkan Okkalı, Gölbaşı Belediye Başkanı Fatih
Duruay, Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel, Sincan Belediye Başkanı Mustafa Tuna, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ve Polatlı
Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya’ya ziyarette
bulundu. Başkan Okkalı, yerel seçimleri kazanan
tüm belediye başkanlarından randevu talep ettiklerini, olumlu yanıt veren başkanları ziyaret
ettiklerini söyledi. Yeni başkanlara oda çalışmaları hakkında bilgi verdiğini kaydeden Okkalı,
belediye hizmetlerinin zor ama kutsal olduğuna
dikkat çekti. Başkan Okkalı, “Belediye başkanlarımıza görevlerinde başarılar diliyoruz. Daha yaşanılabilir şehirlerin inşasında kendileri büyük rol
alıyorlar. Şehirlerin parkları, bahçeleri, alt ve üst
yapı hizmetleri başta olmak üzere birçok hizmeti belediyelerimiz yapıyor. Başkanlarımızı zor bir
görev bekliyor” dedi.
• HABER
BÜLTEN • 2014 - 207
ASMMMO Başkanı OKKALI:
"Afetlere Her An Hazırlıklı Olmak
Zorundayız"
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası Başkanı (ASMMMO) Mehmet Okkalı, afetlere her zaman hazırlıklı olunmasının bir zorunluluk olduğunu söyledi. Okkkalı, Soma’da yaşanan
maden faciasının millet olarak afet bilinci konusundaki durumumuzu gözler önüne serdiğini kaydetti.
ASMMM Odası ve Afet ve Acil Durum Yönetimi
Başkanlığı (AFAD) işbirliğiyle ‘Afetlerle Mücadele’ Eğitimi yapıldı. ASMMMO Konferans Salonunda
gerçekleştirilen eğitimin sunuş konuşmasını Oda
Sekreteri Nevzat Akkaya yaptı. Akkaya, doğal
afetlerin ne zaman yaşanacağının belirli olmadığını söyledi.
Akkaya,
“Doğanın bize
sunduğu güzelliklerin
yanı sıra birçok olumsuzluğu da beraberinde getirdiğini göz ardı
edemeyiz. Bu
nedenle yangın, sel, deprem,
göçük
gibi durumlara her zaman
hazırlıklı olmamız lazım. Soma’da elim bir facia
yaşadık. 301 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu
olaydan sonra oda olarak biz de ‘Afet Bilinci Farkındalık” eğitimini gerçekleştirmeyi kararlaştırdık.” dedi.
15
için sadece temennide bulunmak yetmiyor. Önlemler almak zorundayız. Orda yaşanan facia bizim bu tür olaylara çok da hazırlıklı olmadığımızı
gösterdi. Oda olarak biz de üyelerimizin afet ve
acil durumlarda yapması gerekenler hakkında
bilgilendirmek üzere AFAD ile birlikte bu eğitimi
düzenledik. Burada öğreneceğimiz en küçük bir
bilgi belki birçok kişinin hayatını kurtaracak ya
da daha büyük faciaların yaşanmasının önüne geçecek” dedi.
Konuşmaların ardından Afet ve Acil Durum
Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı Fettah Olcar ve
Afet Acil Durum Eğitim Merkezi Öğretmeni İhsan
Avşar katılımcılara, Afet bilinci, Afetlere hazırlık,
Aile ve Kurum Afet Planı, Afet Sonrası İlk Saatler
ve ihtiyaçlar, Zorunlu Deprem Sigortası gibi konularda bilgiler verdi.
ASMMMO Başkanı Mehmet Okkalı ise yaptığı
konuşmada afetlerin belirli bir zamanının olmadığını bu nedenle her bireyin bu duruma hazırlıklı
olması gerektiğini söyledi. Başkan Okkalı, ‘Millet
olarak Soma’da yaşanan facia ile yasa boğulduk.
Hayatını kaybeden madencilerimize bir kez daha
rahmet, ailelerine ve yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Bu tür acıların bir daha yaşanmaması
BÜLTEN • 2014 - 207
• HABER
ASMMMO'DAN GELİR İDARESİ BAŞKANI
ERTÜRK'E HAYIRLI OLSUN ZİYARETİ
16
Ankara Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (ASMMMO) Yönetim Kurulu, Gelir İdaresi Başkanı(GİB) Adnan Ertürk’e ‘Hayırlı Olsun’
ziyaretinde bulundu. Başkan Okkalı, Gelir İdaresi Başkanı’na meslek mensuplarının yaşadığı
sıkıntıları ve talepleri iletti. Başkan Ertürk, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirirken,
sorunların çözümü için daha yakın iş birliği yapacaklarını ifade etti.
ASMMMO Başkanı Mehmet Okkalı, oda kurul
üyeleriyle birlikte Gelir İdaresi Başkanlığı görevine yeni atanan Adnan Ertürk’ü makamında
ziyaret etti. Ziyarette konuşan Başkan Okkalı, Gelir İdaresi Başkanlığı ile ASMMMO’nun bir
birini tamamlayan iki önemli paydaş olduğunu
söyledi. Vergilerin düzenli olarak toplanabilmesinde meslek mensuplarının çok büyük payı
bulunduğunun altını çizen Okkalı, paydaş kuruluşlarla her ay düzenli olarak bir araya geldiklerini ve meslek mensuplarının yaşadığı sorunları
konuştuklarını söyledi. Okkalı “Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) bizim önemli bir paydaşımız. Başkanımız son derece başarılı bir isim. Daha önce
kendisiyle farklı bir görevdeyken yakın işbirliği
içerisinde önemli çalışmalara imza atmıştık.
Şimdi yeni görevinde yine birlikte çalışacağız.
Kendisi meslek mensuplarının sorunlarının çözümü için üzerlerine düşeni yapacaklarını ifade
ettiler. Hem ‘Hayırlı olsun’ dileğinde bulunduk
hem de meslek mensuplarımızın karşılaştığı bazı
sorunların halledilmesine yönelik taleplerimizi
de ilettik. Yine beyan verilme sürelerinin beyan
• HABER
ödeme süresinden bir gün öne
çekilmesi, Ba-Bs bildirimlerindeki oto kontrol sisteminin
başlatılması ve hata olan firmalarla ilgili uyarı mesajı gönderilmesi, meslektaşlarımızın
yapmış olduğu sözleşmelerin
damga vergisi uygulamasında
bazı vergi dairelerinde yaşanan bazı sorunların çözümüne
yönelik konuları masaya yatırdık. Bizim açımızdan son derece yararlı bir görüşme oldu.
GİB başta olmak üzere paydaş
kuruluşlarla daha yakın işbirliği içerisinde çalışmalarımızı
sürdüreceğiz” dedi.
Gelir İdaresi Başkanı Adnan Ertürk de ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ertürk, “ASMMMO ve kurum olarak çok yakın çalışıyoruz. Bundan sonra da serbest muhasebeci
ve mali müşavirlerimizin talep ve istekleriyle
ilgili olarak görüşmelerimiz devam edecek. Oda
başkanımız ve yönetim kurulu meslek mensuplarının taleplerini bize iletiyor. Bundan memnuniyet duyuyoruz. Daha yakın çalışmalar yapacağız. Meslek mensuplarının iş yükünün farkındayız. Tüm sorunların çözüm yolu karşılıklı anlayış
ve diyalogdan geçer” diye konuştu.
Ziyaretin anısına Oda Başkanı Mehmet Okkalı, GİB Başkanı Adnan Ertürk’e ‘Bir fincan kahvenin kırk yıl hatrı vardır, biz seksen yıl olsun
istedik” diyerek üzerinde ASMMMO’nun amblemi
bulunan fincan takımı hediye etti.
BÜLTEN • 2014 - 207
VERGİ İHTİLAFLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI
EĞİTİMİ YAPILDI
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası’nca (ASMMMO) mesleki ihtisas eğitimleri
kapsamında üyelere yönelik düzenlenen ‘Vergi
İhtilafları ve Çözüm Yolları’ eğitimi yapıldı.
ASMMMO Konferans Salonunda yapılan eğitimin açış konuşmasını Başkan Yardımcısı Oğuz
Nihat Alkan yaptı. Mesleki ihtisas eğitimlerinin
önemine işaret eden Alkan, katılımın yoğun olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Yönetim olarak meslek mensuplarının taleplerine
göre ihtisas eğitimleri açtıklarına vurgu yapan
Alkan, “Meslek mensuplarımızın ihtiyaç duyduğu,
yeni yasal düzenlemelere göre meslek içi eğitimlerimiz devam ediyor. Bugünkü eğitimimiz vergi
ihtilafları ve çözüm yolları konusunda olacaktır.
Meslek mensuplarımıza hayırlı ve yararlı olmasını
diliyorum” dedi.
Protokol konuşmalarının ardından Serbest
Muhasebeci Mali Müşavir Selçuk Gülten, vergi
ihtilafları ve çözüm yolları, tarhiyat öncesi ve
tarhiyat sonrası uzlaşma, vergi davaları, vergi
davalarında temyiz, şikayet yoluyla düzeltme ve
dava açma prosedürü gibi konularda meslek mensuplarına sunum yaptı. Eğitim soru-cevap kısmıyla sona erdi. Programa Oda Yönetim Kurulu Üyesi
Hasan Yıldırım, Disiplin Kurulu Başkanı Mustafa
Önder, Başkan Yardımcısı Nevin Çimen ve çok sayıda meslek mensubu katıldı.
ASMMMO'DAN VERGİ DENETİM KURUMU GRUP
BAŞKANLARINA ZİYARET
Ankara Serbest Muhasebeci Mali MüMü
şavirler Odası (ASMMMO) Başkanı Mehmet Okkalı, Oda Sekreteri Nevzat Akkaya ile birlikte Vergi Denetim Kurulu
Başkanlığı’na bağlı Küçük ve Orta Ölçekli
Mükellefler Grup Başkanlarına ziyaretlerde bulundu.
ASMMMO Başkanı Okkalı, Vergi Denetim Kurulu Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Ankara Grup Başkanı Muhammet
Fatih Dağlı, Başkent Grup Başkanı Salih Sarıca ve Başkent Grup Başkan Yardımcıları Mehmet Özkan ve Adnan Okkalı’yı ziyaret etti. Oda çalışmaları hakkında bilgi veren Okkalı, kurumlar arası diyaloğa önem verdiklerini vurguladı.
Meslek mensuplarının karşılaştığı sorunları da aktaran Okkalı, ziyaret sonrası
grup başkanı, başkan yardımcıları ile vergi müfettişlerine dağıtılmak üzere
oda tarafından hazırlanarak bastırılan Katma Değer Vergisi Kanunu ve Genel
Uygulama Tebliği kitabını takdim etti.
BÜLTEN • 2014 - 207
• HABER
17
ASMMMO 2. GELENEKSEL İFTAR
YEMEKLERİ BÜROKRATLARI VE
MESLEK MENSUPLARINI BULUŞTURDU
GÖLBAŞI
18
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası (ASMMMO)’nun bu yıl 2.sini gerçekleştirdiği ‘Geleneksel İftar’ Yemeği Gölbaşı Akalın
Tesisleri’nde yapıldı. Gecede konuşan Başkan
Mehmet Okkalı, 4. Dönem Geçici Vergi’nin kaldırılması, meslek mensuplarının tahsilat sorunu,
haksız rekabet ve angarya işler başta olmak üzere karşılaştıkları problemlere dikkat çekti. Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur’un
da katıldığı gecede birlik ve beraberlik mesajları
verildi.
mize, ülkemize, İslam alemine
ve Tüm Dünyaya sağlık, sıhhat,
birlik beraberlik, bol ve helal
kazanç getirsin” dedi.
Göreve geldikleri günden
itibaren yaptıkları çalışmalar
hakkında bilgiler veren Okkalı,
“Sizlerin teveccühüyle göreve geldiğimiz günden itibaren
“Hedef Mutlu Meslektaş” sloganıyla çalışmaya başladık. Bizim
için sizlere hizmet etmek bir
görevdir. Makamlar, görevler
gelip geçicidir. Biz geride ‘Hoş
Bir Sada’ bırakmak, gelecekte
hayırla anılmak istiyoruz. Önceliğimiz siz değerli
meslek mensuplarımızın çalışma şartlarını daha
da iyileştirmek, sorunlara çözüm yolları üretmek,
ASMMMO’nun geleneksel hale getirdiği Ramazan iftarlarının 2’si meslek mensuplarını buluşturdu. Kuran-ı Kerim ile başlayan iftar programının sunuş konuşmasını Oda Sekreteri Nevzat
Akkaya yaptı. Akkaya, bereket ayı Ramazan’ın
kuşatıcı ikliminin her zaman sürmesi temennisinde bulundu.
İftarın açış konuşmasın yapan Başkan Mehmet
Okkalı, Ramazan’ın feyz ve bereketinin ülkemizde, komşularımızda ve dünyanın değişik bölgelerindeki savaş, kargaşa ve çatışmaların sona
ermesine vesile olması temennisinde bulundu.
Başkan Okkalı “Başı Rahmet, ortası mağfiret
sonu hidayetle müjdelenen Ramazan ayınız mübarek olsun. Allah oruçlarımızı ve ibadetlerimizi
kabul etsin. Ramazan ayı, Size, Ailenize, milleti• HABER
BÜLTEN • 2014 - 207
mesleğin saygınlığını artırmaya katkı sunmaktır.
Bu vesileyle her zaman diyaloğa, iletişime açığız.
Sizlerin sorunlarını biliyoruz ve bu sorunları ilgili
her platformda aktarıyoruz.” diye konuştu.
SÜREKLİ KENDİMİZİ YENİLEMEK ZORUNDAYIZ
Bilgi çağının gereği olarak sürekli yenilenmek
zorunda olduklarını ifade eden Okkalı, “Her an
yeni bir gelişmelerle karşı karşıyayız. Mesleğimiz
sürekli yenilenmeyi zorunlu kılıyor. Her gün yeni
bir kanun yeni bir tebliğ çıkıyor. Bu nedenle her
fırsatta sizleri mesleki eğitim programları sunduk. Eğitim olmazsa olmazımız. Bir yıl içerisinde
-E-fatura, E-defter, Bağımsız denetimde Yeni dönem, UFRS, Denetim Standartları, TTK, Bilirkişilik, İş Sağlığı, İş Güvenliği, Gelir Vergisi, Vergi
İhtilafları, Kişisel Gelişim, Adli Muhasebe, İnşaat Muhasebesi, Sigorta Şirketlerinin Muhasebesi,
Kurumlar Vergisi, TTK’ya göre devir, birleşme,
bölünme, Teşvikler,-Bağımsız Denetim Çalıştayı,
en son olarak da KDV tebliğ ve SGK uygulamaları olmak üzere yaklaşık 40 Adet mesleki eğitim
seminer ve bir adet de panel yaptık. Bu eğitimleri ilçelerde de meslektaşlarımızın ayağına götürdük. İhtiyaç görülenleri tekrarladık. Ortalama
her hafta bir eğitim programı
yaptık. Yeni dönemde de eğitim
çalışmalarımız aynı hızıyla devam edecektir. Yapmış olduğumuz panele Maliye Bakanımızın
katılımını sağladık, sorunlarımızı ve çözüm önerilerini sunduk.
Maliye Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu,KGK, Gelir İdaresi
Başkanlığı, Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı, VDK gibi kamu
kurumları ile çok iyi dialoglar
kurduk. Bu diyaloglar meyvesini
vermeye başladı. SGK Rüzgarlı,
Ulucanlarda ve ATO’da sizlerin
işlerini kolaylaştıracak
BÜLTEN • 2014 - 207
hizmet ofisleri açtık. Vergi Dairesi, SGK Müdür
ve Müdür yardımcıları ile meslektaşlarımızı kendi
bölgelerinde bir araya getirerek istişare toplantıları yaptık. Sağ olsunlar her zaman bizlere sahip
çıktılar. Burada sizlerin huzurunda bir kez daha
Maliye Bakanımıza, Müsteşarımıza, Gelir idaresi
ve VDK Başkan ve yardımcılarına, Ankara vergi
dairesi başkanına, yardımcılarına, Vergi dairesi
müdürlerine, SGK’nın, KGK Başkanı ve tüm bürokratlarına, ayrıca şunu özellikle belirtmek isterim ki bizlere her zaman sahip çıkan her programımıza katılan, Ulus da, Mamak da, Ostim’de,
Yenimahalle’de, bizlerle birlikte muhasebe bürosu ziyareti yapan, meslektaşlarla istişare toplantılarımıza katılan, Maliye Bakan Yardımcımız
Abdullah Erdem Cantimur'a ve tüm bürokratlara
huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum.”
şeklinde konuştu.
VERGİ AFFI DÜZENLEMESİ
Vergi Affı Düzenlemesinin düzenli vergi ödeyen
mükellefleri mağdur etmemesi gerektiğine vurgu
yapan Okkalı, “Vergi Affı Düzenlemesi ile ilgili
açıklama ve önerilerimizi kamuoyu ile paylaştık.
Düzenli vergisini ödeyen mükelleflere indirim ve
özel haklar sağlanması (Yeşil Pasaport gibi) taleplerimizin bakanımız tarafından da olumlu karşılanması bizleri mutlu etmiştir.
4.DÖNEM GEÇİCİ VERGİ HATIRLATMASI
Başkan Okkalı, Maliye Bakan Yardımcısı ve
Maliye Bakanlığı Müsteşarı Naci Ağbal’a 4. Dönem Geçici Vergi’yi kaldırma sözünü hatırlattı ve
olumlu bir gelişme beklediklerini ifade etti. Okkalı; “Maliye Bakan Yardımcımız geçen yıl katıldığı iftar yemeğinde meslek mensuplarımızın beklediği ‘4. Dönem Geçici Vergiyi’ kaldırma sözle-
• HABER
19
Halk müziği, Fotoğrafçılık kurslarını, bowling turnuvası etkinliğimizi bütün üyelere açık olarak, ücretsiz düzenledik. Aşure
Günü, Dünya Kadınlar Günü,
Çanakkale Şehitlerini Anma
Günü etkinlerimizi odamızın
konferans salonunda düzenledik. Milli ve manevi günlerimizde unutmadık. Düşüncelerimizi
sizler ve kamuoyu ile paylaştık.”
20
rini bu salonda verdiklerini, tahsilat, haksız rekabet ve üzerimize yüklenen angaryaların bir an
önce önermiş olduğumuz çözüm yollarıyla hayata
geçirmelerini hatırlatmak istiyorum. Gelir İdaresi
Başkanımız ile daha önce Odamızın projesi olan
Ba-Bs Oto kontrol sisteminin (Ba-Bs formları ayın
son gün verildikten sonra sistem otomatik tarama
yapacak. Uyuşmazlık olan firmalar ile ilgili uyarı
mesajı atacak. Meslek mensupları da 10 günlük
düzeltme süresi içinde cezasız olarak süresinde
hatalı bildirimleri düzeltecektir)” diye konuştu.
STAJERLER İÇİN YENİ BİR SAYFA
Mehmet Okkalı, stajyerlere büyük önem verdiklerini anımsattığı konuşmasında, “Biz göreve
geldikten sonra stajyerler için yeni bir sayfa açtık. Onlara ilk defa eğitimlerden ve odanın tüm
imkânlarından yararlanma fırsatı verdik. Biz yönetime gelene kadar üvey evlat muamelesi gören
stajyerlerimize üvey evlat olmadıklarını hissettirdik. Onların iyi yetişmesi için her türlü fedakarlığı yaptık ve yapacağız. Çünkü onlar bizim
mesleğimizin geleceğidir. Stajyerlerimize ruhsat
almaya hak kazandıklarında da birer adet tablet
bilgisayar hediye ettik, etmeye de devam edeceğiz.”
SOSYAL VE SPORTİF ETKİNLİKLERE ÖZEL
ÖNEM VERDİK
Meslek mensuplarının sosyal ve sportif faaliyetlere katılımını teşvik ettiklerini kaydeden Okkalı, şunları kaydetti; “Göreve geldiğimiz günden
itibaren meslek mensuplarımızın yoğunluğunu
ve yorgunluğunu en aza indirmek için de sosyal ve sportif faaliyetlere önem verdik. Mustafa
Ceceli’nin katıldığı kuruluş yıldönümü konserini
yaptık. 17 hafta süren lig şeklinde bir futbol turnuvası düzenledik. Tiyatro kursu, Halk oyunları,
• HABER
BAKAN YARDIMCISI CANTİMUR: 4. DÖNEM GEÇİCİ VERGİ
KALDIRILACAK
Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur, 4. dönem geçici vergi beyanının verilmesinin kaldırılmasının Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı
kapsamında Mecliste olduğunu, yasanın gelecek dönem çıkacağını, bu dönem yetişmemesi
halinde gerekli çalışmayı yapacaklarını söyledi. Cantimur, Bakanlık olarak muhasebeci ve
mali müşavirlerin iş yükünü artırmanın gayreti
içinde olmadıklarını belirterek, “Çünkü meslektaşlarımızın iş gücünün artması demek, Bakanlığın da iş yükünün artması demek. Bütün arzumuz
meslektaşlarımızın yapmış olduğu faaliyetler esnasında iş yükünü azami derecede azaltabilmek»
dedi.
Program, sema gösterisi ve Tasavvuf Musikisi
ile sona erdi. Geceye Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur, Maliye Bakanlığı Müsteşarı Naci Ağbal, Gelir İdaresi Başkanı Adnan Ertürk,
KGK Başkanı Seyit Ahmet Baş, Gölbaşı Belediye
Başkanı Fatih Duruay, Ankara Vergi Dairesi Başkanı Mahmut Sütçü, SGK Ankara Sigorta İl Müdürü
İsmail Sevinç, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı Bürokratları, TÜRMOB Yönetim Kurulu Üyeleri, Konya, Çankırı, Kırıkkale,
Erzurum, Yozgat SMMM Oda Başkanları, Ankara
SMMM Odası Başkan Yardımcıları Oğuz Nihat Alkan, Osman Vural, Yönetim Kurulu Üyeleri Arif
Çağlar, Naci Alkan, Disiplin Kurulu Başkanı Mustafa Önder, Disiplin Kurulu Üyeleri Nevin Çimen,
Mücahit Altınok, Denetleme Kurulu üyeleri Bülent Kaplan, Kadir Tombul, Oda kurulları üyeleri,
meslek odaları ve STK temsilcileri, meslek mensupları ve ailelerinden oluşan bin 500 kişi katıldı.
BÜLTEN • 2014 - 207
PURSAKLAR
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
(ASMMMO)’nun bu yıl 2.sini gerçekleştirdiği ‘Geleneksel İftar’ Yemeği Pursaklar Özler Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Bin 100 meslek mensubu ve ailesinin katıldığı iftarda birlik ve beraberlik mesajları verildi.
ASMMMO’nun geleneksel hale
getirdiği Ramazan iftarlarının 2’si
meslek mensuplarını buluşturdu.
Sema gösterisi ile başlayan iftar
programının sunuş konuşmasını
Arif Çağlar yaptı. Çağlar, Ramazan ayının birlik ve beraberlik ayı
olduğunu vurgulayarak, katılımlarından dolayı davetlilere teşekkür
etti. Açılış konuşması için kürsüye
gelen Oda Başkan Mehmet Okkalı,
“Başı Rahmet, ortası mağfiret sonu
günahlardan kurtuluş olarak müjdelenen bereket ayı ramazana girmiş bulunuyoruz. Allah tuttuğumuz
oruçları, ibadetleri ve hayırları
kabul etsin. Ramazan ayı, milletimizin, ülkemizin, islam dünyasının
birlik ve bütünlüğüne vesile olsun.
Komşularımızda ve dünyanın değişik bölgelerindeki
çatışmalar, savaşlar, zulümler, afetler sona ersin” sözleriyle başladı.
Göreve geldikleri günden itibaren yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler veren Okkalı, “Sizlerin teveccühüyle göreve geldiğimiz günden itibaren “Hedef
Mutlu Meslektaş” sloganıyla çalışmaya başladık. Bizim
için sizlere hizmet etmek bir görevdir. Makamlar, gö-
revler gelip geçicidir. Biz geride
‘Hoş Bir Sada’ bırakmak, gelecekte
hayırla anılmak istiyoruz. Önceliğimiz siz değerli meslek mensuplarımızın çalışma şartlarını daha da
iyileştirmek, sorunlara çözüm yolları üretmek, mesleğin saygınlığını
artırmaya katkı sunmaktır. Bu vesileyle her zaman diyaloğa, iletişime
açığız. Sizlerin sorunlarını biliyoruz
ve bu sorunları ilgili her platformda aktarıyoruz.” dedi.
Oda olarak 6 Kurumlar Vergisi,
3 TTK’ya göre bölünme birleşme, 3
Vergi İhtilafları, 2 E-fatura, 2 Kişisel gelişim olmak üzere 40 mesleki
eğitim semineri ve çalıştay gerçekleştirdikleri bilgisini veren Başkan Okkalı, “Yapmış olduğumuz çalıştaya oda tarihinde ilk kez bakan düzeyinde katılım oldu. Başta Maliye ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı olmak üzere SGK, KGK gibi paydaş
kuruluşlarla yaptığımız görüşme ve toplantılarda sizlerin yaşadığı sorunları aktardık. SGK ve ATO’da sizlerin
işlerini kolaylaştıracak irtibat büroları açtık. VDK’dan
da bu tür merkezlerin açılması için olumlu bir sonuç
bekliyoruz. Siyasete girmeden sadece mesleğimizin
sorunlarının çözümü için gayret sarf ediyoruz. Ancak
ülkemizi, milletimizi ve şehrimizi ilgilendiren konularda da fikir ve önerilerimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz”
ifadelerini kullandı. Okkalı, konuşmasını katılan tüm
meslek mensuplarına, ailelerine ve davetlilere teşekkür ederek tamamladı.
Gece, tasavvuf Musikisi konseri ile sona erdi. Geceye Oda Başkan Yardımcıları Oğuz Nihat Alkan, Osman
Vural, Yönetim Kurulu Üyeleri Arif Çağlar,Naci Alkan,
Disiplin Kurulu Başkanı Mustafa Önder, Disiplin Kurulu
Üyeleri Nevin Çimen, Mücahit Altınok, Denetleme Kurulu üyesi Bülent Kaplan, TESMER Başkan Yardımcısı
Fatih Çalık, Oda kurulları üyeleri, meslek mensupları
ve aileleri katıldı.
BÜLTEN • 2014 - 207
• HABER
21
SİNCAN-ETİMESGUT
22
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
(ASMMMO)’nun bu yıl ikincisini gerçekleştirdiği geleneksel ramazan iftarları bölgelerde sürüyor. Sincan
ve Etimesgut’ta faaliyet gösteren meslek mensupları
iftarda buluştu. İftarda konuşan Oda Başkanı Mehmet
Okkalı, birlik ve beraberlik vurgusu yaptı.
Sincan'da gerçekleştirilen iftarın sunuş konuşmasını
Başkan Yardımcısı Oğuz Nihat Alkan yaptı. Alkan, iftara katılımdan dolayı meslek mensuplarına teşekkür
etti. Daha sonra kürsüye gelen Oda Başkanı Mehmet
Okkalı da meslek mensuplarına birlik ve beraberlik
içersinde mesleğe sahip çıkmaları çağrısında bulundu.
Okkalı, “Sincan ve Etimesgut’taki meslek mensuplarımıza katılımları için teşekkür ediyorum. Odanın esas
faaliyetleri mesleği geliştirmek, meslektaşların ekonomik ve sosyal olarak gelişmelerine katkı sunmaktır.
Ancak bunu yaparken de sosyal faaliyetleri de unutmamamız gerekiyor. 25 yıllık odanın tarihinde ikinci kez
iftar düzenliyoruz. Bu sene Pursaklar ve Gölbaşı’nda
yaptık. Şimdi de bölgelerdeki meslek mensuplarımızla
buluşuyoruz. Mesleğimize ve odamıza hep birlikte sahip çıkalım. Yaşanılan sıkıntıları biliyoruz. Sorunların
çözümü yönündeki girişimlerimizin meyvelerini almaya
KAZAN
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
(ASMMMO)’nun geleneksel ramazan iftarları devam
ediyor. ASMMMO Başkan ve Yönetim Kurulu Üyeleri,
• HABER
başladık. Bundan sonra sizlerin de
desteğiyle mesleğimizin sorunlarının çözümü için gayret sarf etmeye
devam edeceğiz. Her platformda
dile getirdiğimiz Ba-Bs otokontrol
sisteminin hayata geçirilmesi için
GİB ile görüşmelerimiz devam ediyor. Önemli mesafeler aldık. Sistem uygulamaya geçince ayın son
gününden sonra sistem otomatik
olarak tarama yapacak ve üç gün
içinde uyumsuzluk olan firmalarla
ilgili uyarı mesajı atacak. Meslektaşlarımız da 10 günlük düzelme
süresi içinde cezasız olarak bildirimlerini yeniden düzenleyecek.
Tahsilât sorunu başta olmak üzere
birçok sorunun çözüme kavuşması için gerekli çalışmaları takip ediyoruz. İftara katılan tüm meslektaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi. Geceye Oda Sekreteri
Nevzat Akkaya, Başkan Yardımcıları Oğuz Nihat Alkan,
Osman Vural, Oda Saymanı Arif Çağlar, Denetleme Kurulu Başkanı Halit Yıldız, Disiplin Kurulu Başkanı Mustafa Önder, Disiplin Kurulu Başkan Yardımcısı Nevin Çimen, Kurul Üyesi Mücahit Altunok, meslek mensupları
katıldı.
Kızılcahamam ve Kazan’da faalifaaliyet gösteren meslek mensupları ile
Kazan’da iftar sofrasında buluştu.
Samimi bir atmosferde geçen ififtarda meslek mensuplarının sorunsorunlarının yanı sıra İsrail’in Gazze’ye
yönelik saldırısı konuşuldu.
Kazan’da gerçekleştirilen iftar
yemeğine Oda Sekreteri Nevzat
Akkaya, Başkan Yardımcısı Oğuz NiNihat Alkan, Sayman Arif Çağlar, Oda
Kurulu Üyeleri, Kazan Vergi Dairesi
Müdürü Turan Kibar ve çok sayıda
meslek mensubu katıldı.
Kazan Bölge Temsilcisi Ali
Esendemir’in ev sahipliğinde düdüzenlenen iftar sonrası bir konuşma
yapan ASMMMO Başkanı Mehmet
Okkalı Oda olarak yaptıkları eğitim faaliyetleri hakhakkında bilgiler vererek gündemdeki Cumhurbaşkanlığı
BÜLTEN • 2014 - 207
Seçimleri ve İsrail’in Gazze’ye saldırısını değerlendirdeğerlendirdi.
Mehmet Okkalı Oda olarak son 1 yılda yaptıkları
eğitim faaliyetlerini anlatarak başladığı konuşmasınkonuşmasında herkesin siyasi düşüncesine saygı duymakla birlikbirlikte oda olarak siyasete taraf olmamaya çalıştıklarını,
amaçlarının meslektaşlarına daha iyi hizmet edebiledebilmek için çalıştıklarını belirterek şöyle konuştu; “Oda
olarak düzenlediğimiz panele katılan Maliye BakanıBakanımıza tahsilât, haksız rekabet ve üzerimizdeki angarangaryalarla ilgili sorunlarımızı ve çözüm önerilerimizi akaktardık. Kurulan bu iyi diyaloglar da meyvelerini ververmeye başladı. Ba ve Bs’lerle ilgili sorunlarımızın en
kısa zamanda çözüme kavuşmasını bekliyoruz. Yeni
yıldan itibaren de Ba ve Bs’lerden dolayı ceza yemeyememeliyiz. Tahsilât sıkıntısı ve haksız rekabet sorununu
çözmek ve sizlerin gelirini artırmak için bir proje başbaşlattık. Ama burada arkadaşlar biraz da biz kendimizi
doğrultmak zorundayız. Odaların ve meslektaşların
biraz daha dik durması gerekiyor. Haksız rekabeti en
POLATLI
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler OdaOdası (ASMMMO)’nun geleneksel hale getirdiği ramazan
iftarları devam ediyor. Polatlı’da faaliyet gösteren
meslek mensupları ile ASMMMO Kurul Üyeleri, meslek
mensupları, Polatlı SGK ve Vergi Dairesi Müdürleri PoPolatlı Öğretmenevinde düzenlenen iftarda buluştu. İfİftarda konuşma yapan Oda Sekreteri Nevzat Akkaya,
oda faaliyetleri hakkında meslek mensuplarına bilgi
verdi.
Nevzat Akaya, Ramazan ayının
manevi atmosferinin gönülleri yuyumuşattığını, birlik ve beraberliğe
vesile olduğunu söyledi. Akkaya;
“Rahmet ayı Ramazan'ın sonuna
doğru yaklaşıyoruz. Yönetime gelgeldiğimiz günden beri ramazanda
iftarları geleneksel hale getirdik.
Birlik ve beraberliğimize katkı sağsağladığını düşündüğümüz iftarları
bölgelerde de yaparak tüm meslek
mensuplarımızı davet ediyoruz.
Katılımınızdan dolayı hepinize ayrı
ayrı teşekkür ediyorum. Bu vesivesileyle bu gece idrak edeceğimiz
Kadir Gecesi’nin ve birkaç gün sonsonBÜLTEN • 2014 - 207
çok yapan bizleriz biz kendimizi düzletmezsek ne Oda
ne Bakanlık düzeltebilir. Odanıza ve mesleğinize sahip
çıkın arkadaşlar bu meslek çok zor bir meslek. ÜniverÜniversite dahil 12 yıl emek veriyorsunuz. Bu kadar emek
veren arkadaşımız doktor oluyor. Biz kendimize sahip
çıkmazsak başkası bize sahip çıkmaz.”
Başkan Okkalı Cumhurbaşkanlığı seçimi ve
Gazze’de yaşanan insanlık dramı ile ilgili olarak da
şunları söyledi: “Gazze’de bir insanlık dramı yaşanıyaşanıyor. İsrail hem öldürüyor hem de ateşkes ilan ediyor.
Çoluk, çocuk demeden masum siviller bombalanıyor.
Dünya bu katliama seyirci kalmamalı. Akan kan biran
önce durdurulmalı. Ülke olarak ilk defa halkın oylaoylarıyla seçilecek bir Cumhurbaşkanlığına hazırlanıyoruz.
Halkın tercihiyle yeni Cumhurbaşkanımızı seçeceğiz.
Temennimiz toplumu geren, kutuplaştıran söylemlersöylemlerden uzak durulması. Demokrasimize ve ülkemize yakıyakışır bir seçim olmasıdır.”
ra kutlayacağımız Ramazan Bayramı’nın tüm meslek
mensuplarımıza, ülkemize, insanlığa barış ve huzur
getirmesini diliyorum. Başta komşumuz Suriye, Irak,
Kerkük ve İsrail zulmü altındaki Filistinli kardeşlerimiz
olmak üzere dünyanın değişik yerlerinde zulüm gören
soydaş ve dindaşlarımıza sabır diliyorum. İnsanlığı bir
an önce bu zulme karşı çıkmaya davet ediyorum.”
dedi.
Göreve geldikleri andan itibaren meslek mensupmensuplarının sorunlarına çözüm arayışı içinde olduklarını
belirten Akkaya, “Biz göreve seçildikten sonra mesmesleğimizin ve meslektaşlarımızın yaşadığı sorunların
çözümü için gece gündüz demeden çalışıyoruz. AmaAmacımız meslektaşlarımıza daha iyi hizmet sunmak. BaşBaşta tahsilât, haksız rekabet ve Serbest Muhasebeci ve
Mali Müşavirlerin üzerine yüklenen angaryalarla ilgili
sorunların çözüme kavuşturulması için bazı adımlar
attık, atmaya devam ediyoruz. Yine sizlerin yaşadığı
en önemli sorunlardan biri olan Ba-Bs’lerle ilgili sosorunların yılsonuna kadar çözüme kavuşmasını bekliyobekliyoruz. Yeni yıldan itibaren de Ba- Bs’lerden dolayı cecezaya maruz kalmayacağız. Sizlerden isteğimiz birlik
ve beraberlik içersinde mesleğimize ve odamıza sahip
çıkmanızdır.” dedi.
• HABER
23
KDV UYGULAMALARINDA İADE
İŞLEMLERİ SEMİNERİNE YOĞUN İLGİ
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası, (ASMMMO) mesleki ihtisas eğitimleri kapsamında ‘KDV Uygulamaları İade İşlemleri’ semineri gerçekleştirdi.
Kocatepe Kültür Merkezi’nde meslek mensuplarının yoğun katılımı ile gerçekleştirilen eğitimin
sunuş konuşmasını Oda Saymanı Arif Çağlar yaptı.
Çağlar, eğitimin başarılı geçmesini temenni ederek katılımcılara teşekkür etti.
24
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla
başlayan programda konuşan Oda Başkanı Mehmet
Okkalı, mesleki eğitimlere meslek mensuplarının
yoğun ilgi göstermesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Başkan Okkalı, mesleki sorunların
çözümü için birlikte hareket etmeye ihtiyaç olduğunun altını çizdiği konuşmasında, “Biz göreve
Her geçen gün artan iş yükü meslektaşlarımızı
karamsarlığa, umutsuzluğa ve mutsuzluğa itiyor.
Hem mesleğimizin itibarını artırmak hem de meslek mensuplarımızın bilgi çağının
şartlarına göre yeni istihdam kapıları açmak için çalışıyoruz. Sorunları biliyoruz. Çözüm yolları
için birlikte çalışacağız, çalışmalıyız. Bu bizim geleceğimiz için
büyük önem taşıyor” dedi.
Protokol konuşmalarının ardından YMM Abdullah Tolu, Kemal Oktar ve SMMM Zübeyir Ülger KDV Uygulamaları’nda İade
geldiğimiz günden itibaren siyasi düşünceleri bir
yana bırakıp meslektaşlarımızın ve mesleğimizin
biriken sorunlarının çözümü için kolları sıvadık.
• HABER
İşlemleri konusunda sunum yaptı. Program sorucevabın ardından günün anısına konuşmacılara
plaket takdimi ile sona erdi.
BÜLTEN • 2014 - 207
BAŞKAN OKKALI'DAN VERGİ DENETİM
KURUMU BAŞKANI KARAKUM'A ZİYARET
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
(ASMMMO) Başkanı Mehmet Okkalı, Vergi Denetim
Kurumu (VDK) Başkanlığı görevine atanan Hüseyin
Karakum’a ‘Hayırlı Olsun’ ziyaretinde bulundu.
Başkan Mehmet Okkalı, Başkan Yardımcısı Oğuz
Nihat Alkan ve Denetleme Kurulu Üyesi Bülent Kaplan ile birlikte VDK Başkanlığına atanan Karakum’u
makamında ziyaret ederek bir süre görüştü. Başkan
Okkalı, ziyarette meslek mensuplarının VDK ile ilgili bazı taleplerini başkan Karakum’a iletti. Meslek
mensuplarının en çok işinin olduğu kurumların başında Vergi Denetim Kurumu geldiğini söyleyen Okkalı,
‘Yeni görevinizde başarılar diliyoruz. Zor bir görevi
üstlenmiş oldunuz. Serbest Muhasebeci ve Mali MüşaMüşa
virlerin işinin en çok olduğu, diğer kurumlara nazaran
en fazla çalıştığımız kurumlardan birisiniz. Vergi Mükelleflerinin işlerini takip eden üyelerimizin zaman
zaman karşılaştığı bazı sorunlar oluyor. Onları da sizinle paylaşmak istiyoruz. Rüzgarlı Vergi Dairesinde
üyelerimiz için bir irtibat ofisi açılması yönündeki talebimizi daha önce iletmiştik, yine mesuliyet raporları hazırlanırken daha çok dikkat edilmeli. Meslek
mensuplarımızın bilgisi dahilinde rapor hazırlanmalı.
Yine üyelerimizin en çok sıkıntı yaşadığı konulardan
birisi de bazı vergi dairelerinde vergi müfettişlerinin
yaptığı damga vergisi uygulamaları. Bunlarla ilgili çözüm bekliyoruz” dedi.
Vergi Denetim Kurumu Başkanı Hüseyin Karakum
ise ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Karakum, Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlerin devletin vergilerini toplamasında çok önemli bir
görevi yerine getirdiğini kaydederek şöyle konuştu;
“Başkan ve yönetim kurulu üyelerinin ziyaretinden
memnun oldum. Hem karşılıklı fikir alış-verişinde bulunduk hem de ileriye dönük yapılabilecek ortak çalışmalarla ilgili olarak meslek mensuplarının karşılaştığı sorunların çözümü için gerekli adımları atacağız.
Biz daha sık iş birliği içerisinde olacağız. “ ifadelerini
kullandı.
SGK İL MÜDÜRÜ SEVİNÇ'E NEZAKET ZİYARETİ
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
(ASMMMO)Başkanı Mehmet Okkalı, Sosyal Güvenlik
Kurumu (SGK) Ankara İl Müdürü İsmail Sevinç’i makamında ziyaret etti. Başkan Okkalı, İl Müdürü Sevinç’e
yeni görevinde başarılar diledi.
ASMMMO Başkanı Mehmet Okkalı, Oda Sekreteri
Nevzat Akkaya ve Denetim Kurulu Üyesi Bülent Kaplan ile birlikte SGK Ankara İl Müdürü İsmail Sevinç’i
makamında ziyaret ederek bir süre görüştü. Başkan
Okkalı, Sevinç’e başarı dileklerinde bulundu. Oda
olarak SGK ve Vergi Dairesi Başkanlıkları başta olmak
üzere tüm kurumlarla yakın diyalog içerisinde olduklarını söyledi. Okkalı, SGK’nın Ulus ve Ulucanlar’da
Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler için açtığı
irtibat bürosunun çok önemli görevler üstlendiğini
belirterek şunları söyledi; “SGK Başkanlıkları bünyesinde meslek mensuplarımızın çalışmasını kolaylaştıran ofislerin açılması bizi son derece memnun etti.
Meslek mensuplarımız ile mükelleflerin işleri daha da
kolaylaştı. Paydaş kurumlar olarak daha yakın işbirliği içerisinde olmaya devam edeceğiz. Vergi Dairesi
ve SGK yetkililerinin katıldığı bölge toplantılarının
ikincisini önümüzdeki dönem yapmayı planlıyoruz.
BÜLTEN • 2014 - 207
Bu toplantılar hem meslek mensuplarımızı hem de
paydaş kurumlarımızın yetkililerinin çalışmalarını
kolaylaştırıyor” dedi.
SGK Ankara İl Müdürü İsmail Sevinç ise ziyaretten
duyduğu memnuniyeti dile getirdi. SGK olarak karşılıklı fikir alış verişi ve işbirliğinin artarak devam etmesi için çalışacaklarını ifade eden Sevinç, Başkan
Okkalı ve yönetim kuruluna çalışmalarında başarı
diledi.
• HABER
25
İNŞAAT İŞLERİNDE VERGİ VE MUHASEBE
UYGULAMALARI SEMİNERİNE YOĞUN İLGİ
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ASMMMO) meslek içi ihtisas eğitimleri kapsamında ‘İnşaat İşlerinde Vergi ve Muhasebe Uygulamaları’ Semineri yapıldı. Meslek mensuplarının yoğun ilgi
gösterdiği seminerde konuşan Oda Başkanı Mehmet
Okkalı, mesleki eğitimlerin yoğun bir şekilde devam
ettiğini söyledi.
26
Kocatepe Kültür Merkezi’nde yapılan ‘İnşaat İşlerinde Vergi ve Muhasebe Uygulamaları’ Seminerine
meslek mensupları yoğun ilgi gösterdi. Açılış konuşmasını Nevzat Akkaya’nın yaptığı seminerde konuşan Oda
Başkanı Mehmet Okkalı, sözlerine Soma’da yaşanan
maden faciası ile ilgili başsağlığı dileyerek başladı. Okkalı, Soma faciasının hemen ardından 5 maddelik bir
açıklama yaparak alınması gereken önlemlere dikkat
çektiklerini ifade etti. Okkalı, “Soma’da yaşanan facianın benzerlerinin yaşanmaması için hükümete çağ-
rıda bulunduk. AB standartlarında bir sosyal güvenlik
yasamız olmasına rağmen uygulamadan kaynaklanan
bazı aksaklıklar nedeniyle bu tür ölümlü iş kazalarının
yaşandığını görüyoruz. Hükümetin başta madencilik,
inşaat ve tersane sektörü olmak üzere acil olarak bu,
sektörlerde yapması gerekenler var. Özellikle madencilik sektöründe çalışan işçilerin çalışma şartları ve
ekonomik durumlarının iyileştirilmesi, erken emeklilik, ferdi kaza sigortası ve mali mesuliyet sigortası.
İş güvenliği uzmanlarının maaşının firma tarafından
ödenmemesi gibi talepleri kamuoyu ile paylaşmıştık.
Hükümet bu konuda bazı adımlar atmaya hazırlanıyor.
Hiçbir vatandaşımızın burnu dahi kanamasın. Soma faciasında birçok ailenin ocağına ateş düştü. Evlatlar babazı, eşler kocasız, anne-babalar evlatsız kaldı”dedi.
ASMMMO olarak meslek mensuplarının sorunlarının çözümüne yönelik önemli çalışmalar yaptıklarını
hatırlatan Okkalı, “Seçildiğimiz günden bu yana meslek mensuplarımızın sorunlarının çözülmesi, mesleğin
saygınlığının artırılması, iş yükünün hafifletilmesi gibi
konuları her platformda dile getiriyoruz. İstiyoruz ki
serbest muhasebeci mali müşavirlerimizin omuzlarındaki bu ağır yük biraz olsun hafiflesin. Paydaş kurumların yetkilileriyle bu konuları sık sık konuşuyor ve
sorunlarımızın çözümü için girişimlerimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
Başkan Okkalı sözlerini Vergi
levhası, Mükellef bilgileri bildirimi
ve Nisbi Aidatların ödemesini hatırlatarak tamamladı. Yapılan konuşmaların ardından Yeminli Mali Müşavirler İrfan Vural ve İlhan Alkılıç
İnşaat İşlerinde Vergi ve Muhasebe
Uygulamaları konulu semineri gerçekleştirdiler. Program soru-cevap
kısmının ardından plaket töreni ve
hatıra fotoğrafının çektirilmesiyle
sona erdi.
• HABER
BÜLTEN • 2014 - 207
MALİYE BAKAN YARDIMCISI CANTİMUR'DAN
SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLERE ZİYARET
leğin sorunlarını yakından takip ediyor. Sizlerin
bize ilettiğiniz sorunları her platformda anlatıyoruz. Kendisiyle de sık sık bir araya gelip sorunlarımızın çözümü yönünde çalışmalar yapıyoruz.
Kendisine yakın ilgisinden dolayı tüm meslektaşlarımız adına teşekkür ediyoruz." dedi.
Maliye Bakanlığı Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur, Ankara Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirler Odası (ASMMMO) Başkanı Mehmet Okkalı ile birlikte Rüzgarlı sokakta işyerleri bulunan
meslek mensuplarını ziyaret etti. Bakan Yardımcısı Cantimur, kendisinin de Yeminli Mali Müşavir
olduğunu anımsatarak, meslek mensuplarının yaşadığı sorunların çözümü için gayret sarf ettiğini
söyledi.
ASMMMO Başkanı Mehmet Okkalı, Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur ile birlikte Rüzgarlı sokakta iş yeri bulunan Serbest
muhasebeci mali müşavirleri ziyaret etti. Okkalı
ve Cantimur daha sonra Eser İşhanı’nda meslek
mensuplarıyla bir araya geldi. ASMMMO Başkanı
Mehmet Okkalı, meslek mensuplarına oda olarak
yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. 11 ay
önce göreve geldiğini anımsatan Okkalı, “Başkanlık görevine seçileli 11 ay oldu. Mesleğimizin sorunlarının farkındayız. Odada oturarak mesleğin
sorunları çözülemez. Zaten böyle olduğu için yıllardır sorunlarımız birikti. Hem sizlerle hasbihal
etmek hem de sizlerin talep ve şikâyetlerini dinlemek için buradayız. Bugün aramızda uzun yıllar mali müşavirlik yapmış, meslektaşımız Maliye
bakan yardımcımızla birlikte geldik. Kendisi mes-
BÜLTEN • 2014 - 207
Maliye Bakanlığı Bakan Yardımcısı Cantimur
ise uzun yıllar Yeminli Mali Müşavir olarak çalıştığını ve sektörün sorunlarını çok yakından bildiğini
kaydetti. Cantimur, ASMMMO yönetiminin mesleğin biriken sorunlarını çözmek için ciddi bir gayret içerisinde olduğunu söyleyerek şöyle konuştu;
“Ben de bir meslek mensubu olarak çok zor ve
yorucu bir mesleği yaptığınızı biliyorum. Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirler devletin vergilerinin
düzenli olarak toplanmasında olmazsa olmaz bir
görevi yerine getiriyorlar. Uzun yıllar bu mesleği
yapmış biri olarak gece geç saatlere kadar çok
çalıştığım günlerim oldu. Hafta sonu tatili yapmıyorsunuz, ailenize vakit ayıramıyorsunuz. Meşakkati çok kazancı az bir meslek. Bakanlık olarak
sizlerin iş yükünüzü hafifletmek, sektörün yıllardır biriken sorunların çözümü için adımlar attık
atmaya da devam edeceğiz. Oda başkanımız ve
yönetimi ile sürekli temas halindeyiz. Kendileri
bizlere sizlerin talep ve şikâyetlerini iletiyor. Hep
birlikte çözüm yolları için çalışma yapıyoruz. Bakanlık olarak bizim yapabileceklerimiz varsa onların takipçisi olacağım. Yasal düzenleme gerektiren konularla ilgili olarak da yine üzerime düşen
ne varsa yapmaya hazırım. Kapımız her zaman
sizlere açık. Başkanımız ile birlikte sizlerle daha
sık bir araya geleceğiz” dedi. Bakan Yardımcısı
Cantimur ve Okkalı daha sonra Mamak ilçesine
geçerek meslek mensuplarına ziyaret gerçekleştirdi.
• HABER
27
ASMMMO FUTBOL LİGİ SONA ERDİ,
KUPA SAHİBİNİ BULDU
28
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ASMMMO) Futbol Ligi
tamamlandı. 18 takımın mücadele etti.
Başarılı bir performans sergileyen Efsane lig şampiyonu olurken Referans
lig 2.si Pozitif ise lig üçüncüsü oldu.
1 Şubat’ta başlayan ASMMMO Futbol Ligi tamamlandı. Cumartesi günü oynan final maçıyla
zorlu lig sona erdi. Final maçı
öncesi Oda Başkanı Mehmet
Okkalı ve Oda Sekreteri Nevzat
Akkaya’nın da katıldığı şöhretler karması maçı düzenlendi.
Efsane ve Referans takımlarının
final karşılaşmasıyla lig tamamlandı. Efsane karşılaşmayı 4-2
kazanarak şampiyon oldu. 3 ve
4’lük mücadelesinde ise Pozitif, Kızılay-Yaren’i 8-0 yenerek
3’üncü, Kızılay-Yaren ise 4’üncü
oldu. Final maçı sonrası kupa
töreni düzenlendi. Törende Diyarbakır Lice’de bayrağımıza
yönelik saldırıya tepki amacıyla futbolculara ve taraftarlara
Türk bayrağı hediye edildi. Kupa ve madalyaların
verilişi öncesi kısa bir sunuş konuşması yapan Oda
Sekreteri Nevzat Akkaya, futbolun meslek mensupları arasında kaynaşmaya vesile olması açısından önemli olduğunu söyledi. Akkaya, tüm takımlara ve katılımcılara teşekkür etti. Oda Başkanı
Mehmet Okkalı ise mesleki faaliyetlerin yanı sıra
sosyal ve sportif etkinliklere de önem verdikleri-
nin altını çizdi. Futbol ligine katılan tüm takımlara ve izleyicilere teşekkür eden Okkalı, “Birlik ve
kaynaşmaya vesile olan futbol ligimiz sona erdi.
Tüm takımlara teşekkür ediyorum. Centilmence
geçen karşılaşmalar sonunda kupayı kazanan takımlarımızı tebrik ediyorum. Amacımız mesleki
birlik ve beraberliği sağlamak” dedi. Konuşmaların ardından takımlara kupa ve madalya verildi.
Ayrıca en centilmen takım, en centilmen futbolcu, gol kralı ve en iyi kaleci ödülleri dağıtıldı.
Ödül töreni ikram ile sona erdi.
• HABER
BÜLTEN • 2014 - 207
BAŞKAN OKKALI'DAN "HAYIRLI OLSUN" ZİYARETİ
Ankara Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası
(ASMMMO) Başkanı Mehmet
Okkalı, Vergi Denetim Kurulu
Başkanlığı’na bağlı Küçük ve
Orta Ölçekli Mükellefler Grup
Başkanlarına ziyaretlerde bulundu. Okkalı, kısa bir süre
önce göreve başlayan grup
başkanları ve başkan yardımcılarına başarı dileklerini iletti.
ASMMMO Başkanı Okkalı,
kısa bir süre önce Vergi Denetim Kurulu Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Ankara Grup
Başkanlığı görevine atanan
Muhammet Fatih Dağlı, Başkent Grup Başkanlığına atanan
Salih Sarıca ve Başkent Grup Başkan Yardımcıları Adnan Okkalı ve Gülten Delibaş’a ‘Hayırlı
Olsun’ ziyaretinde bulundu. Başkan Okkalı yaptığı ziyarette Vergi Denetim Kurulu’nun paydaş
kuruluşlardan biri olduğunu vurguladı. Karşılıklı
işbirliği ile mükelleflere hizmet sunan iki ku-
rumun daha verimli olacağını
söyleyen Okkalı, “Oda olarak
tüm kamu kuruluşlarıyla yakın
işbirliği içerisindeyiz. Vergi Denetim Kurulu’muza bağlı grup
başkanlıkları görevine atanan
başkan ve başkan yardımcılarımıza ‘Hayırlı olsun’ ziyaretinde bulunduk. Kendi alanlarında yılların tecrübesine sahip
isimler. Hem mükelleflerimize
hem ülkemize çok önemli katkı sunuyorlar. Oda olarak bizler de daha yakın işbirliği ile
hem mükelleflerimizin iş ve
işlemlerini hızlandırmak hem
de meslek mensuplarımızın sorunlarının çözümü için sık sık
bir araya geleceğiz. Ziyaretimiz esnasında başkanlarımıza meslek mensuplarımızın mükelleflere daha uygun şartlarda hizmet verebilmeleri
için büro tahsis edilmesi talebimizi ilettik. En
kısa sürede olumlu neticeler alacağımızı düşünüyoruz.” dedi.
ODAMIZ MUHASEBE ŞEFİ GÜLAY TUTUCU KENDİ İŞİNİ KURDU
Odamız Muhasebe Şefi Gülay Tutucu kendi
işini kurarak aramızdan ayrıldı. Yaklaşık 17 yıl
muhasebe briminde görev yapan Tutucu, aile
şirketi kurmaları nedeniyle aramızdan ayrıldı.
Emeklerinden dolayı Oda Başkanı Mehmet Okkalı ve Oda Sekreteri Nevzat Akkaya, Tutucu’ya
teşekkür ederek yeni işinde başarı dileğinde bulundular. Başkan Okkalı tarafından Tutucu’ya,
hizmetlerinden dolayı çiçek ve plaket takdim
edildi.
BÜLTEN • 2014 - 207
• HABER
29
MUHASEBECİ VE MALİ MÜŞAVİRLERE
BEDEN DİLİ EĞİTİMİ
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ASMMMO) üyelerini “Beden Dili ve
Güç Oyunları” seminerinde buluşturdu. Beden Dili ve Kişisel
Gelişim Uzmanı Cuma Ali Can,
beden dilinin önemi, iletişim
kazalarının kişi ve kurumlara
verdiği zararlar ve etkili iletişim yöntemleri konularında üç
saatlik eğitim verdi.
30
ASMMMO’nun “Beden Dili ve
Güç Oyunları” Semineri Oda
Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Özel eğitim uzmanı,
kişisel gelişim ve beden dili
eğitmeni Cuma Ali Can tarafından verilen seminere, meslek mensupları yoğun
ilgi gösterdi. ASMMMO Başkanı Mehmet Okkalı, kişisel gelişim ve beden dili eğitiminin artık hayatın ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi. Meslek
mensuplarının mükellefleriyle kurduğu iletişimde
beden dilinin büyük önem taşıdığını kaydeden
Okkalı, “Kişisel gelişim ve beden dile sadece siyasi kişilere, devlet adamlarına yönelik bir eğitim
olarak görülmemesi lazım. Günümüzde beden dilini etkili kullanma iletişimin olmazsa olmazlarından. Oda olarak biz de üyelerimizle hem bir araya gelmek hem de birlikte yeni şeyler öğrenmek
için bu eğitime karar verdik. Bundan sonra da
bu tür eğitimlerimiz devam edecek. Günümüzde
iletişim yöntemlerinin hızla geliştiği bir gerçek.
Öğrenmenin de yaşı yok. Meslek mensupları olarak kendimizi geliştirmek zorundayız. Hayatın
her aşamasında etkili bir iletişim kurabilmek için
bunlara ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Biz
oda yönetimi olarak hem mesleki hem de kişisel
gelişim eğitimlerine ağırlık vereceğiz” dedi.
• HABER
Kişisel Gelişim Uzmanı ve Beden Dili Hocası Cuma Ali Can, beden dilinde iletişimin gözle
başladığını ve iletişim kurarken göz teması kurulması gerektiğini belirtti. İletişim kazalarının
ortaya çıkmasındaki önemli etkenlerden birisinin
de göz temasıyla iletişim kurulamaması olduğunu
vurgulayan Can, “Beden dili, yardımcı disiplindir. Kullandığımız jestler, coğrafyadan coğrafya
farklılıklar gösterir. Örneğin, Akdeniz ülkelerinde, iletişim esnasında el ve kol kullanımı oldukça
yaygındır. Oysaki beden dilinde fazla jest kullanımı, iletişim yetersizliğine işaret edebilir. Beden
dili, kesin yargıya varmak için değil bizlere bazı
ipuçları vermek için kullanılır. O yüzden anlık karelere bakarak, karşınızdakilerle ilgili kesin yargılara varmamalısınız” şeklinde konuştu.
Türkiye ve dünyadaki siyasi liderlerden de örnekler veren Can, seminer sonunda katılımcıların
sorularını yanıtladı. Program günün anısına Başkan Okkalı tarafından Can’a plaket verilmesiyle
sona erdi.
BÜLTEN • 2014 - 207
BAŞKAN OKKALI: MESLEĞİMİZİ DAHA İTİBARLI
BİR HALE GETİRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Amaçlarının devlete en iyi şekilde hizmet etmek olduğunu söyleyen Okkalı, isteklerinin çalışmaları sırasında devlet kurumunun
kendilerini biraz daha rahat ettirmesi olduğunu kaydetti.
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
(ASMMMO) Başkanı Mehmet Okkalı, meslek mensuplarının sorunlarının her geçen gün arttığını söyledi.
Okkalı, mesleği daha itibarlı hale getirmek için çaba
sarf ettiklerini belirtti. Programa katılan Maliye Bakan
Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur da son bir yılda
ASMMMO’nun çok dikkat çeken faaliyetlere imza attığını ve yakından takip ettiklerini söyledi. Cantimur,
Başkan Okkalı ve oda yönetimine meslek mensuplarının sorunlarına gösterdikleri duyarlılıktan dolayı teşekkür etti.
ASMMMO Başkanı Mehmet Okkalı, Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur’un katılımıyla İvedik
OSB’de meslek mensuplarıyla istişare toplantısında
bir araya geldi. Ostim vergi dairesi ve sosyal güvenlik
merkezi müdürleri ile 200 meslek mensubunun katıldığı programda; mesleğin sorunları ve çözüm yolları
konuşuldu. Başkan Mehmet Okkalı, meslek mensuplarının sıkıntılarına dikkat çekti. Oda olarak sorunların
çözülmesi için çalıştıklarının altını çizen Okkalı, “25
yılda dertlerimizi çok anlatamamışız. Haksız rekabet
had safhaya gelmiş. Angaryalar üstümüze yığın yığın
geliyor» ifadesini kullandı. 25 yıllık bir meslek örgütü olduklarını, her geçen gün meslek mensuplarının
sorunlarının çözümü için paydaş kurumlarla yakın diyalog ve işbirliği içerisinde olduklarını belirtti. Maliye
Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur’un sorunların çözümü için büyük destek verdiğini anımsatan
Okkalı, “Sayın Bakan Yardımcımıza teşekkür ediyoruz.
Her zaman meslek mensuplarımızın sorunlarını dinliyor ve çözümü için gayret sarf ediyor. Bugün de bu
programa katılarak meslek mensuplarına verdiği değerden dolayı teşekkür ediyoruz. Sayın Cantimur'u
her zaman yanımızda görmekten mutluluk duyuyoruz"
dedi.
BÜLTEN • 2014 - 207
Maliye Bakanlığı Bakan Yardımcısı Cantimur da meslek mensubu
olduğunun altını çizdi. Meslekle ilgili yasa çıkmadan önce siyasal bilgiler ya da hukuk fakültelerinden
mezun olanların mesleği tercih etmediğini anlatan Cantimur, bugün
ise mesleğin daha fazla tercih edildiğini kaydetti. Mesleğe kimlik kazandırmanın sadece yasal düzenlemelerle gerçekleşemeyeceğini belirten Cantimur, "Mesleğe kimlik kazandırmak meslek
mensuplarının tavrı ile olur" diye konuştu. Cantimur,
mesleğin sorunlarının çözümü ile ilgili ASMMMO ile sürekli irtibat halinde olduklarını söyledi.
BAŞKAN OKKALI VE BAKAN YARDIMCISI CANTİMUR
HURDACILARIN SORUNLARINI DİNLEDİ
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
Başkanı Mehmet Okkalı ve Maliye Bakanlığı Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur ilebirlikte hurdacıların dertlerini dinlemek üzere Ankara İvedik Mahallesi Hurdacılar Sanayi Sitesi’nde bir toplantı düzenledi.
Hurdacılık sektörünün önemini vurgulayan Okkalı bu
sektörün çalışanlarına seslenerek, “Ülkenin her türlü
temizliğine, artan maddenin kullanılmasına, geri dönüşüm sistemine gerçekten çok büyük katkılarınız ve
emekleriniz var. Bu sektör ekonominin can damarlarından biri. Bundan dolayı da bu sektörün içerisinde olan
sıkıntıların muhakkak çözülmesi lazım. Biz elimizden
gelen destek ve gayreti vereceğiz” diye konuştu.
Sektörde yaşanan sorunların kendisine iletildiğini
belirten Bakan Yardımcısı Cantimur ise “Sorunu yaşayan sizler olduğunuz için buraya gelmeyi kendime
borç bildim. Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde birçok
ülkenin bu sektör üzerinde çeşitli stratejik planları var. Türkiye’de de bu şekilde hurdacılık sektöründe çalışmalar var. Özellikle Bilim Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı’nın 2014-2017 yıllarını içeren ‘Ulusal Geri
Dönüşüm Strateji Belgesi ve Eylem Planı’ adında bir
çalışması şu anda yapılıyor” dedi. Programa Oda Sekreteri Nevzat Akkaya, Oda Saymanı Arif Çağlar ve sektör temsilcileri katıldı.
• HABER
31
BAŞKAN OKKALI'DAN GELİR İDARESİ BAŞKANI KİLCİ'YE ZİYARET
32
Ankara Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası
(ASMMMO) Başkanı Mehmet Okkalı, Gelir İdaresi Başkanı
Mehmet Kilci’yi ziyaret etti. Ziyarette beyannamelerin
birleştirilmesi, beyan verilme sürelerinin beyan ödeme süresinden bir gün öne çekilmesi ve Ba-Bs bildirimlerindeki
oto kontrol sisteminin başlatılması ve hata olan firmalarla
ilgili uyarı mesajı gönderilmesi konuları başta olmak üzere Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlerin talepleri ele
alındı.
ASMMMO Başkanı Mehmet Okkalı Gelir İdaresi Başkanı
Mehmet Kilci ve başkan yardımcıları ile bir araya geldi.
Ziyarette Oda Sekreteri Nevzat Akkaya, Yönetim Kurulu
Üyesi Hasan Yıldırım, Başkan Danışmanı Erbil Güzel hazır
bulundu. Ziyaret ile ilgili bilgi veren Başkan Okkalı, paydaş kuruluşlarla her ay düzenli olarak görüş alış verişinde
bulunduklarını kaydetti. Okkalı “Gelir İdaresi Başkanlığı
(GİB) bizim önemli bir paydaşımız. Her ay düzenli olarak
bir araya geliyoruz. Karşılıklı fikir alışverişinde bulunuyoruz. Meslek mensuplarımızın sorunlarının çözümüne
yönelik konuları ele aldık. Bugünkü ziyaretimizde beyan
verilme sürelerinin beyan ödeme süresinden bir gün öne
çekilmesi, Ba-Bs bildirimlerindeki oto kontrol sisteminin
başlatılması ve hata olan firmalarla ilgili uyarı mesajı gönderilmesi konuları başta olmak üzere bazı taleplerimizi
dile getirdik. GİB başta olmak üzere paydaş kuruluşlarla
daha yakın işbirliği içerisinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Kilci de ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kilci, "ASMMMO ve kurum
olarak çok yakın çalışıyoruz. Bundan sonra da serbest muhasebeci ve mali müşavirlerimizin talep ve istekleriyle ilgili olarak görüşmelerimiz devam edecek. Oda başkanımız
ve yönetim kurulu meslek mensuplarının taleplerini bize
iletiyor. Bundan memnuniyet duyuyoruz" dedi.
MESLEK MENSUPLARIMIZA
ALTERNATİF İŞ ALANLARI
AÇMAK ZORUNDAYIZ
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ASMMMO) Başkanı Mehmet Okkalı, meslek mensuplarının sayısının her geçen yıl hızla artmasına rağmen yeni iş sahasının
açılmadığına dikkat çekti. Başkan Okkalı, meslek mensuplarına, bağımsız deneticilik, bilirkişilik gibi yeni iş sahaları açmak
için çalıştıklarını söyledi.
ASMMMO’nun ihtisas eğitimleri kapsamında Oda Konferans Salonunda ‘Adli Muhasebecilik’ eğitimi yapıldı. Başkan
Yardımcısı Oğuz Nihat Alkan’ın sunuş konuşmasıyla başlayan
programda konuşan Başkan Okkalı, mesleğe her geçen gün
yeni katılımların olmasının sevindirici olduğunu ancak açılan iş
yeri sayısının aynı oranda olmadığını söyledi.
Başkan Okkalı, iş sağlığı ve iş güvenliği konusuna da
değindi. Türkiye’nin genel anlamda iyi bir iş sağlığı ve güvenliği yasası olmasına rağmen
bazı eksiklikleri nedeniyle sorunlar
yaşandığına dikkat çeken Mehmet
Okkalı, “ASMMMO olarak, ülkemizde denetim yapmakla görevli İş
güvenliği uzmanlarının ücretlerinin
firma sahibi tarafından ödenmesi ve
sözleşmeyle işverene bağı olması
denetimlerin gerektiği gibi yapılamamasına neden oluyor. Resmi rakamlar inşaat, madencilik ve tersanecilik sektöründe acil bazı önlemlerin alınmasını zorunlu kıldığına
• HABER
dikkat çekti. İş güvenliği uzmanlarının ücretlerini firma ödediği
için objektif bir denetimden söz etmek mümkün değil. Soma’da
yaşanan olay bize gösterdi ki özellikle yeraltı madenciliği, inşaat ve tersane sektörü gibi ölüm olaylarının en fazla yaşandığı
alanların denetimlerinde ve alınması gereken tedbirlerinde sorunlar var. İş güvenliği uzmanları cüzdan ile vicdan arasında
sıkışıp kalmamalıdır. Böyle bir sistemde objektif bir denetimin
yapılması mümkün değildir. Daha şeffaf denetim, daha radikal önlemler alınmadan ölümlü
iş kazalarının önüne geçmek
mümkün değildir. Bu anlayış
sürdüğü müddetçe Allah korusun daha nice Soma faciaları
yaşarız” şeklinde konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından Doç. Dr. Serkan Terzi
ve SMMMO Selçuk Gülten ‘Adli
Muhasebecilik’ uygulamalarıyla
ilgili eğitim verdi. Program soru
cevap bölümüyle sona erdi.
BÜLTEN • 2014 - 207
ASMMMO'NUN TEŞVİKLER EĞİTİM SEMİNERİNE
YOĞUN İLGİ
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Odası’nca (ASMMMO) meslek mensuplarına yönelik olarak Ekonomi Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK, Ankara Kalkınma
Ajansı ve KOSGEB işbirliğiyle ‘teşvikler ’in anlatıldığı eğitim semineri düzenlendi. Seminerde
konuşan Oda Başkanı Mehmet Okkalı, mesleki
eğitimlerin Haziran ayına kadar yoğun bir şekilde
devam edeceğini söyledi.
Kocatepe Kültür Merkezi’nde düzenlenen
programın açılış konuşmasını ASMMMO Başkan
Yardımcısı Oğuz Nihat Alkan yaptı. Başkan Yardımcısı Alkan, programa gösterilen yoğun ilgiden
duydukları memnuniyeti dile getirdi. Daha sonra kürsüye gelen Oda Başkanı Mehmet Okkalı da
konuşmasına eğitim programının başarılı geçmesi
temennisinde bulunarak başladı. Başkan Okkalı,
son günlerde artan çocuk istismarı ve kadınlara karşı işlenen şiddet ve tacizlere dikkat çekti.
BÜLTEN • 2014 - 207
Her türlü şiddeti ve istismarı
kınayan Okkalı toplumun daha
da bilinçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. ASMMMO olarak
mesleki eğitimlere yoğun bir şekilde devam ettiklerini kaydeden Başkan Okkalı şöyle konuştu: “Uzmanlaşma eğitimlerine
şuanda 13 dalda şuan başladı ve
hala devam ediyor. Şuana kadar
vergi itirafları ve çözüm yolları
eğitimlerini 10-19 Nisan tarihlerinde ve 6 Mayıs tarihlerinde
3 konu halinde işledik. bugün
teşvikler konusunu işliyoruz.
21-24 Mayıs tarihlerinde odamız
konferans salonundaki000 muhasebecilik eğitimi
vereceğiz. 30 Mayıs tarihinde inşaat muhasebesi
ve vergi uygulamaları eğitimi vereceğiz. 6 Haziran tarihinde KDV uygulamaları, iade işlemleri
ve yeni yayınlanan KDV tebliğiyle ilgili bilgilendirme sunumunu yapacağız. 11 Haziran tarihinde
Bağımsız Denetim Çalıştayı yapacağız. Üniversitelerden aldığımız destekler ve uygulamacı arkadaşlarla bağımsız denetimin nasıl yapılacağını
bir günlük Çalıştay ile sizlere takdim edeceğiz.
25 Haziran tarihinde sosyal güvenlik danışmanlığı
eğitimi gibi birçok eğitim programımız olacak.”
Protokol konuşmalarının ardından Bilim Sanayi
ve Teknoloji Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, TÜBİTAK, Ankara Kalkınma Ajansı ve KOSGEB uzmanları ‘Teşvik’leri konu alan sunum yaptı. Program
soru-cevap bölümünün ardından günün anısına
plaket takdimi ile sona erdi.
• HABER
33
BAŞKAN OKKALI'DAN MESLEK
MENSUPLARINA ZİYARET
Ankara Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirler Odası(ASMMMO)
Başkanı Mehmet Okkalı, Mamak
ilçesindeki bazı meslek mensuplarına ziyaretler gerçekleştirdi. Başkan Okkalı, makam
koltuğunda oturan bir başkan
olmayacağını, meslek mensuplarına daha çok zaman ayırmaya gayret göstereceğini söyledi.
34
Oda Başkanı Okkalı, Disiplin
Kurulu Başkanı Mustafa Önder
ile birlikte Mamak ilçesinde işyeri bulunan Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerden Mehmet
Keleş, Coşkun Güleçyüz ve Cem
Yalçın’ı ziyaret etti. Meslek
mensuplarının taleplerini dinleyen Okkalı, oda olarak yaptıkları çalışmalar hakkında da bilgiler verdi. Okkalı, "Biz makam
koltuğunda oturarak başkanlık
yapmaya talip olmadık. Mesleğimizin biriken sorunları var.
Meslek mensuplarımızla birlikte bu sorunlara çözüm aramak
için bu göreve talip olduk. Bu
kapsamda da sık sık meslek
mensuplarımıza ziyaretler yapıyorum. Arkadaşlarımızın talep
ve isteklerini dinledim. Bizim
amacımız mesleği daha cazip
hale getirmek, biriken sorunları
çözüme kavuşturmak" dedi.
Serbest Muhasebeci Mali
Müşavir Mehmet Keleş ise ziyaretten duyduğu mutluluğu dile
getirdi. Oda yönetiminin meslektaşların iş yerlerinde ziyaret
etmesinin moral ve motivasyon açısından önemli olduğunu
kaydeden Keleş, "Başkanımıza
teşekkür ediyorum. Bizi önemseyerek ziyaretimize gelmeleri
çok mutlu etti. Bu ziyaretler
sayesinde yaşadığımız sorunları
oda yönetimine aktarma fırsatı
buluyoruz." diye konuştu.
• HABER
BÜLTEN • 2014 - 207
ASMMMO FOTOĞRAF TOPLULUĞU
EĞİTİMİ SERGİYLE TAÇLANDIRDI
Asmmmo, Fotograf Topluluğu, çalışmalarını sergi
açarak taçlandırdı. Oda üyesi meslek mensupları haftada bir gün yapılan ve 8 hafta süren eğitimlere meslek mensupları yoğun ilgi gösteriyor. İki yönlü olarak
sürdürülen kursta, 8 haftalık Temel Eğitim Kursu’nu
bitirenler 12 aylık “İleri Düzey Fotoğraf Atölyesi” ne
katılıyor. Fotoğrafçılığın teknik ve estetik-sanatsal
yönleri konularında teorik ve uygulamalı eğitimlerinin
verildiği; ayrıca fotoğraf gezileri, bireysel ve toplu
olarak konulu fotoğraf çalışmaları ve fotoğraf projeleri uygulanıyor.
Okan ŞENGÜL
ASMMMO Fotoğraf Topluluğu Eğitmeni Erol Bektaş, kursun
35
meslek mensupları arasındaki kültürel
gelişmenin yaygınlaştırılmasında ve sanatsal becerinin
geliştirilmesinde önemli bir işlevi olduğunu söyledi.
Fotoğrafçılık kursunun açılmasında desteklerinden dolayı oda yönetimine teşekkür eden Bektaş, "Kursiyer
arkadaşlarımızın eğitimler sonrası elde ettikleri tecrübeleri bir resim sergisiyle taçlandırmak istiyoruz.
Değişik alanlarda fotoğraf çalışması yapan arkadaşlarımız eserlerini sergileyecekler. Hepsi fotoğrafçılık
Onur KELEŞ
konusunda çok önemli mesafeler aldılar." dedi.
Neşat ALEMDAR
Ceylin ÖZÇETİN
BÜLTEN • 2014 - 207
Emrah AKYILDIZ
• HABER
Gazi Mustafa Kemal
Atatürk'ün milletvekili
seçildiği ilçe:
BALÂ
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün milletvekili olduğu ilçe olarak da bilinen Ankara’nın şirin ilçesi
Balâ, tarihi 1600’lü yıllara dayanmaktadır.
36
Balâ, Ankara’nın bir ilçesi. Kırıkkale, Kırşehir
ve Konya illerine sınırı bulunan ilçe, Ankara’ya 78
km’lik asfalt yol ile bağlıdır. Balâ Türk siyaset hayatında fazla bilinmeyen bir yönüyle önemli bir
yere sahiptir. Mustafa Kemal Atatürk, Balâ milletvekilidir.1850 yılına ait Osmanlı arşiv belgelerinden edinilen bilgiye göre, Bala halkının kökeni
Türkmenistan kökenli olup Erzurum’dan gelmekgelmek
tedir. Bala’yı 1690-91 yılında dönemin aşiret reisi
(İmirzalıoğlu) Şeyh Ali Mirza kurmuştur. Bala ilçesi tarih boyunca “Kasaba-i Bala, Bozulus Sancağı,
Tabanlı Kazası”olarak adlandırılmıştır.
İlçe ve köylerinin halkı çoğunlukla “Bozulus
Türkmenleri”dir. Başta Bala olmak üzre Bala’da
29 köy kurmuşlardır.Bozulus Türkmenlerinin en
büyük oymaklarından biri olan Tabanlı aşiretine
Çamlıdere
Kızılcahamam
Nallıhan
Beypazarı Güdül
Çubuk
Kazan
Kalecik
Ayaş Sincan
Çankaya Elmadağ
Mamak
Etimesgut
Gölbaşı
Polatlı
Bala
Haymana
Evren
Sultan Koçhisar
mensupturlar.Daha önce Erzurum (pasinler, horasan) ve Aydın (söke, koçarlı) bölgesinde bulunan Tabanlı Aşiretinin o dönem aşiret reisi olan
Bala’nın yapılanmasını sağlayan 1860 yılındaki
aşiret reisi (İmirzalıoğlu) Mir Osman Bey olmuşolmuş
tur.
Tabanlı Aşireti Erzurum pasinler horasan’dan
göçerek bugünkü Balâ İlçesi topraklarına gelmişlerdir. Bala ve Köylere yerleştirilene kadarda
Balâ ile Erzurum arasında konar göçer olarak yaşamışlardır. Böylece Bozulus Türkmenleri Tabanlı
aşiretinin Bala’ya yerleşip kurmaları 1690 yılında
gerçekleşmiştir.
İlçeye Bala ismi verilirken Bozulus aşireti isiminden esinlenerek verilmiştir.
Bozulus Türkmenleri’nin yerleşim yerleri bala
ve keskin ilçeleri olmuştur.Keskin ilçesi Bozulus
Türkmenleri’nin
cerid,karaca,arablu,aşiretine
mensupturlar.[3]
1877-1878 Osmanlı Rus savaşında Osmanlı
Ordularının yenilmesi Kafkasların Rusların eline
geçmesi nedeniyle Anadolu’ya göç etmek zorunda kalan bir grup “çerkez” ilçemize gelip yerleşmeye karar verdikten kısa bir süre sonra ilçeyi
büyük oranı
terk etmiştir.
İlçenin 2011 belediye tüzüğünde 47 köyü 1
beldesi bulunmaktadır.[4]
Kültür
Yörede Türkmen/Abdal kültürü vardır. Birbirine komşu olan Bala ve Keskin’deki folklorik
oluşum ve Türkmen/Abdal türkülerinin anonimleşme sürecindeki farklı ve ağırlıklı yerini vurgulayan bu söz, bir bakıma birbiriyle komşu Bala
ve Keskin bu iki yörenin karekteristik özelliklerine de işaret eder. Yöre türkülerinin ağırbaşlı
ve durulmuş lirizmi hemen farkedilir.Bala Orta
Anadolu’nun en zengin halay bölgelerinden biri
olduğu kadar,halayların eşlik sazı olan davul zurnanın da en iyi icra edildiği yörelerden biridir.
Bala ve Keskin yöresi halayları ayak ve bel hareketlerine dayanır. Ağır fakat gösterişlidir.20- 30
kadın kendi aralarında halay çekerler. Sin sin oynanır.
Bala yöresinin insanları oldukça mert ve tutucu yapıya sahip olmalarıyla bilinirler.
Yörenin başlıca yemekleri ise; Besmet, Hedik,
Yufka ekmeği, Katmerli çörek, Oğmaç (omaç),
Bazlama, Erişte, Sızgıt, Topalak, İncir uyutması,
Kömbe, Sulu Et, pıtbıdı, mercimekli bulgur pilavı, ağuz, kuymak yemekleridir.
İlçe ve köy halkı geneli Türkmen kökenli oldukları için Türkçenin Balâ da kullanılan şivesi
türkmen türkçesine benzerlik gösterir.
İklimi
Yazları sıcak, kışları so-
ğuk ve kar yağışlı geçer. Yüksekliği nedeniyle kış
aylarında Ankara ilinin en soğuk ilçelerindendir.
Ekonomi
Küçük atölyelerin bulunduğu Bala’nın ekonomisi büyük ölçüde tarım, sanayi ve ticarete dayalıdır. Ayrıca ilçede buğday arpa ayçiçeği, mercimek, nohut, fasulye, şeker pancarı, kavun ve
karpuz yetiştirilmektedir. Kızılırmak üzerinde kurulan Kesikköprü Barajı ilçe sınırları içerisindedir.
Nüfus
İlçenin nüfusu 2007 genel nüfus sayımına
göre 23.505’dir. Bunun 6.912’si ilçe merkezinde,
16.593’si ise kasaba ve köylerde yaşamaktadır.
2.530 km² yüzölçümündeki ilçeye bağlı 1 belde
belediyesi ve 47 köy bulunmaktadır.
37
Sa¤l›k Köesi
Op.Dr. Osman POLAT
İş Yaşamındaki Stresin Kalp Üzerindeki Etkileri
İş hayatının yüksek derecede strese sebep olduğu
bilinmektedir. İş hayatı ve stres arasındaki bir bağlantılı nokta da işten atılma korkusu ve işten atılmadır. %60 strese neden olur .İşsizlikle beraber; stres
hormonlarının faaliyetlerinde artma olduğu, gerilim,
uykusuzluk ve sinirlilik durumlarını ortaya koyduğu bi-
38
linmektedir.
ABD de her yıl çalışanlar arasında 180 bin kişi kalp
krizi nedeniyle ölmektedir. Sadece kalp krizinin endüstrideki iş kaybının maliyeti yılda 132 milyon yüksek
tansiyonun ise 52 milyon işgünü olduğu tahmin edilmektedir.
Gelecekte yöneticiler, kurum ve kuruluşlardaki bireylerin stres sorunlarıyla giderek daha fazla uğraşmak zorunda kalacaklardır.
Stresin Etkileri
Kişisel Etkiler: Huzursuzluk saldırganlık, duyarsızlık, depresyon, uykusuzluk, asabiyet, suçluluk, utanç,
sinirlilik, karamsarlık, yalnızlık, tehdit ve gerginlik.
Davranışsal Etkiler: Kaza eğilimi, İlaç alımı, duygusal patlamalar, aşırı yeme, aşırı alkol alımı, sigara
içme, heyecanlılık, tahrik edici davranışlar, az konuşma, sinirsel kahkahalar, titreme.
Tıbbi Etkiler: Astım, göğüs ve sırt ağrıları, Dolaşım
sistemi kalp damar hastalıkları, ( Çarpıntı, Kalp vurum sayısında düzensizlik ve artış, göğüs ağrısı, hipertansiyon), Şeker hastalığı, baş dönmesi, halsizlik, hazımsızlık, migren ve baş ağrıları,kabuslar,uykusuzluk,
cilt hastalıkları ve hatta kanserin stresle ilgili olduğu
ileri sürülmektedir.
Stresin Kalp Sağlığı Üzerindeki Etkileri
Stresli durumlara karşı bedensel tepki en çok kalp
lıklarına yakalanma olasılığı bulunmaktadır.
Vücutta stres hormonlarının aşırı artışı kalbin iş
yükünü arttırmaktadır bu da kalbin zorlanmasına yol
açarak kalp damarları üzerinde olumsuz etkilere neden olmakta ve kalbin içerisindeki damar darlıklarına
yol açan plakların aniden yırtılıp kalp krizi oluşmasına
yol açabilmektedir. Stres kalp krizine doğrudan veya
dolaylı olarak yol açıyor.
Stresin yenilememesi halinde insan da depresyon gelişiyor, depresyonun da kalp rahatsızlıklarında
önemli bir risk faktörü olduğu biliniyor. Depresif hastalarda kalp krizi riskinin arttığı bilinmektedir. Dolayısıyla strese ne yol açıyorsa onu ortadan kaldırmak
gerekir.
Aşırı stres hormonlarının salınımı metabolizma
dengesini bozmaktadır. Stres ile açığa çıkan bu hormonlar kalp damarlarına aşındırıcı etki yapar.
Ayrıca stres anında kişiler her zamankinden daha
az yada daha çok yemek yemektedir, alkol yada sigara
tüketiminin artması durumunda da kalp rahatsızlıkları yada reflü gibi hastalıklar ortaya çıkabilmektedir.
Kalp Sağlığı İçin Neler Yapılabilir
• Çalışma saatleri içinde daha aktif olunmalı
• Asansör yerine merdivenlerden inilip çıkılmalı
• Evden işe giderken yolun bir kısmını yürüyerek
katetmek stresle baş etmeye yardımcı olabilir
• Ayrıca Hayatın bütün süresi boyunca düzenli bir
yaşam tarzının belirlenmesi
• Düzenli beslenme, yağsız beslenme ( Özellikle
kalbi koruyucu besinler içeren balık yenilmesi)
ve damar sistemi üzerinde görülmektedir. Stres ve
• Kırmızı etten uzak durulması
yüksek tansiyon arasındaki ilişki uzun süredir bilin-
• Düzenli egzersiz yapılması Sebze , meyve ve lifli
mektedir.
İş yerlerindeki stresi yüksek olanların, stres düzeyi
normal bulunanlara kıyasla %35 daha fazla kalp hasta• HABER
gıdalar tüketilmesi kandaki kolesterolün yükselmesini
ve şişmanlığı engelleyerek sağlıklı bir yaşama katkıda
bulunacaktır.
BÜLTEN • 2014 - 207
Bas›nda Odam›z
39
BÜLTEN • 2014 - 207
• HABER
Vefat Eden Üyelerimiz
40
HACI İBRAHİM GÜNER
18/05/2014
MEHMET MUSTAFA BALAK
01/06/2014
KAZİ ERSOY
03/06/2014
SALİM KARAGÜZEL
04/06/2014
İSMAİL DEMİR
17/06/2014
DEMİR GÜMÜŞTEPE
02/07/2014
NUH ÖZTÜRK
20/08/2014
SAİT ŞEKER
21/08/2014
ENGİN YELTÜRK
17/09/2014
Vefat eden üyelerimize Allah'tan rahmet,
ailelerine başsağlığı dileriz.
ASMMMO
Yönetim Kurulu
• HABER
MESLEKİ YAZILAR
BÜLTEN • 2014 - 207
ÖZEL ESASLARDAN GENEL ESASLARA
GEÇİŞ UYGULAMASINDA KATMA DEĞER
VERGİSİ KANUNU GENEL UYGULAMA
TEBLİĞİ İLE GETİRİLENLER
1.
GİRİŞ
Özel Esaslarla ilgili yeni düzenlemeler, 26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin”Özel
Esaslar”başlıklı E bölümünde yer almaktadır.
Tebliğin bu bölümünde yer alan düzenlemeler, iade edilecek KDV tutarının
gerçek olup olmadığının tespit edilmesi suretiyle, Hazine’ye intikal etmemiş ve/
veya hayali olarak oluşturulmuş, gerçek bir yüklenime dayanmayan tutarların KDV
iadesi çatısı altında yolsuz olarak iadesini önlemeyi amaçlamaktadır.
Mustafa KÜÇÜKKARA
Vergi Müfettişi
Bu bölümde bahsi geçen belgeler, Tebliğin ilgili bölümlerinde belirtilen ve
(YMM raporu ve vergi inceleme raporu hariç) iadeye esas teşkil eden belgelerdir.
Bu belgeler, üzerinde KDV gösterilen fatura ve benzeri belgeler ile iade hakkı doğuran işlemin niteliğine göre (gümrük beyannamesi, istisna belgesi, yatırım teşvik
belgesi, kıymetli maden arama ruhsatı gibi) iade için aranılan diğer belgelerdir.
Bunların haricindeki belgelerin, sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı
belge olarak düzenlendiklerine ve kullanıldıklarına yönelik belirlemeler nedeniyle
mükelleflere özel esaslar uygulanmaz. Söz konusu belgelerin 213 sayılı Kanun uyarınca düzenlenme, saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan belgeler kapsamında
olması bu şekilde işlem tesisine engel teşkil etmez.
Genel esaslar, iade talebinin, iade hakkı doğuran işlem için belirlenen usul ve
esaslara göre yerine getirilmesidir. İade talepleri özel esaslara göre yerine getirilen mükelleflerin gerekli şartları sağladıktan sonra iade taleplerinin, yeniden iade
hakkı doğuran işlem için belirlenen usul ve esaslara tabi tutulması “genel esaslara
dönüş” olarak ifade edilir.
Haklarında, düzenledikleri veya kullandıkları belgelerin gerçek duruma aykırı
olduğuna ilişkin delil ve karineleri içeren rapor veya tespit bulunan aşağıdaki
mükellefler, iade taleplerinin yerine getirilmesi bakımından özel esaslara tabidir.
Bunlar;
- 213 sayılı Kanunun (153/A) maddesi kapsamına giren mükellefler,
- Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme fiiline iştirak eden mükellefler de dâhil olmak üzere sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla
yanıltıcı belge düzenleme ya da kullanma konusunda haklarında “olumsuz rapor”
veya “olumsuz tespit” bulunan mükellefler,
-Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme konusunda
haklarında “olumsuz rapor” bulunan mükelleflerin raporun ait olduğu dönemdeki
ortakları, kanuni temsilcileri, bunların kurdukları veya ortak oldukları mükellefler
ile kanuni temsilcisi oldukları mükellefler,
-Haklarında beyanname vermeme, defter ve belge ibraz etmeme ve adresinde
bulunamama konusunda tespit bulunan mükellefler,
-Haklarında KDV yönünden ihtiyati tahakkuk veya ihtiyati haciz uygulanan mükelleflerdir.
Tebliğin “Özel Esaslar” bölümü kapsamına 3065 sayılı Kanunun 9, (11/1-b),
(11/1-c), (29/2), 32 ve geçici 17 nci maddeleri çerçevesinde yapılacak iade talepleri girmekte olup, “fazla ve yersiz ödenen vergiler” ile “fazla ve yersiz tevkif
edilen vergiler”in iadesine yönelik talepler bu kapsamda değerlendirilmez.
BÜLTEN • 2014 - 207
• MESLEKİ YAZILAR
41
II. İADE TALEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
A. Haklarında Sahte Belge veya Muhteviyatı İtibariyle
Yanıltıcı Belge Düzenleme Raporu Bulunanların İade Talepleri
1.İade Taleplerinin Yerine Getirilmesi
Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği konusunda olumsuz rapor bulunanların raporun vergi dairesine intikal ettiği tarih itibarıyla
henüz sonuçlandırılmamış iade talepleri dahil, bu tarihten
sonraki iade talepleri,
- Sahte belge düzenleyenler için beş kat,
- Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleyenler için
ise dört kat
teminat karşılığında yerine getirilir.
Teminat gösterilmemesi halinde iade talepleri, münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir.
Raporun intikal ettiği tarihten önceki dönemler için alınan
teminatlar da dâhil olmak üzere iade için alınan tüm teminatlar vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülür.
42
2. Genel Esaslara Dönüş
Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge
düzenleme olumsuz raporuyla özel esaslara tabi tutulan mükellefler, aşağıda sayılan şartlardan birisinin gerçekleşmesi
halinde genel esaslara dönerler:
a)Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge
düzenleme fiiline ilişkin olarak düzenlenen raporlara dayanılarak yapılan tarhiyatın yargı kararları ile terkin edilmesi,
b)Mükelleflerin sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla
yanıltıcı belge düzenleme raporlarına dayanılarak yapılan
tarhiyatları (kesilecek ceza ve hesaplanacak gecikme faizi
dâhil) ödemeleri veya tamamına teminat göstermeleri ve
yapılan inceleme sonucunda düzenlenen olumlu raporun
vergi dairesi kayıtlarına intikal etmesi,
c)Haklarında olumsuz rapor bulunan ve raporun ilgili olduğu dönemden sonraki dönemlerde iade talebinde bulunmayan mükellefler için, düzenleme raporuna dayanılarak
yapılan tarhiyatları (kesilecek ceza ve hesaplanacak gecikme faizi dâhil) ödemeleri veya tamamına teminat göstermeleri şartıyla, talepleri üzerine daha sonra yapılan inceleme
sonucunda düzenlenen olumlu raporun vergi dairesi kayıtlarına intikal etmesi,
ç) Özel esaslar kapsamına alınılan dönemi takip eden
vergilendirme döneminden itibaren bu süre içerisinde başka
bir olumsuzluk olmaması kaydıyla (süre dolmadan önce yazılan olumsuz raporlarda en son raporun vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihten itibaren), sahte belge düzenleme
fiilinde beş yıl, muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme fiilinde dört yıl geçmesi.
Genel esaslara dönüşe ilişkin şartın gerçekleştiği tarih
itibarıyla henüz sonuçlanmayanlar da dâhil KDV iade talepleri genel esaslara göre yerine getirilir. Yargı kararı sonucuna
göre genel esaslara dönüşte, iade taleplerinde de yargı kararı doğrultusunda işlem yapılır.
Süre nedeniyle özel esaslardan çıkış, vergi dairesince
resen uygulanır.
B. Haklarında Sahte Belge veya Muhteviyatı İtibariyle
Yanıltıcı Belge Kullanma Raporu Bulunanların İade Talepleri
1. İade Taleplerinin Yerine Getirilmesi
Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıl• MESLEKİ YAZILAR
tıcı belge kullanımına ilişkin olumsuz rapor bulunan mükelleflerin, raporun vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihe
kadar henüz sonuçlandırılmamış iade talepleri dâhil, bu tarihten sonraki iade talepleri;
- Sahte belge kullanımında dört kat,
- Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanımında ise
üç kat,
teminat karşılığında, teminat gösterilmemesi halinde
münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir. Raporun intikal ettiği tarihten önceki dönemler için
alınan teminatlar da dâhil olmak üzere iade için alınan tüm
teminatlar vergi inceleme raporu ile çözülür.
2. Genel Esaslara Dönüş
Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge
kullanma olumsuz raporuyla özel esaslara tabi tutulan mükellefler, aşağıda sayılan şartlardan birisinin gerçekleşmesi
halinde genel esaslara dönerler:
a)Haklarında sahte belge kullanılmasına yönelik olumsuz
rapor bulunan mükelleflerin söz konusu belgeleri indirim hesaplarından çıkarmak suretiyle beyanlarını düzeltmeleri,
b)Kullanma raporları üzerine yapılan tarhiyatın yargı kararıyla terkin edilmesi,
c)Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge
kullanma raporlarında tarhı öngörülen vergi ve buna ilişkin
olarak hesaplanacak gecikme faizi ile kesilmesi istenen cezanın ödenmesi veya bunların tamamı için teminat gösterilmesi,
ç)Özel esaslar kapsamına alınılan dönemi takip eden vergilendirme döneminden itibaren bu süre içerisinde başka bir
olumsuzluk olmaması kaydıyla (süre dolmadan önce yazılan
olumsuz raporlarda en son raporun vergi dairesi kayıtlarına
intikal ettiği tarihten itibaren), sahte belge kullanma fiilinde dört yıl, muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma
fiilinde üç yıl geçmesi.
Genel esaslara dönüşe ilişkin şartın gerçekleştiği tarih
itibarıyla henüz sonuçlanmayanlar da dâhil KDV iade talepleri genel esaslara göre yerine getirilir. Yargı kararı sonucuna
göre genel esaslara dönüşte, iade taleplerinde de yargı kararı doğrultusunda işlem yapılır.
Süre nedeniyle özel esaslardan çıkış, vergi dairesince
resen uygulanır.
C. Haklarında Sahte Belge veya Muhteviyatı İtibariyle
Yanıltıcı Belge Düzenlediği Konusunda Tespit Bulunan Mükelleflerin İade Talepleri
1. İade Taleplerinin Yerine Getirilmesi
Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği konusunda tespit bulunan mükelleflerin iade talepleri;
-Sahte belge düzenleme tespitinde dört kat,
-Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme tespitinde ise üç kat,
teminat karşılığında, teminat gösterilmemesi halinde
münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir. Raporun intikal ettiği tarihten önceki dönemler için
alınan teminatlar da dâhil olmak üzere iade için alınan tüm
teminatlar vergi inceleme raporu ile çözülür.
2. Genel Esaslara Dönüş
Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge
düzenleme tespiti kapsamında özel esaslara tabi tutulan
BÜLTEN • 2014 - 207
mükellefler, aşağıda sayılan şartlardan birisinin gerçekleşmesi halinde genel esaslara dönerler:
a) Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge
düzenleme tespitinin ilgili olduğu döneme ilişkin yapılacak
inceleme sonucunda düzenlenen raporun olumlu olması,
b) Haklarında düzenleme tespiti bulunan ve tespitin ilgili
olduğu dönemden sonraki dönemlerde iade talebinde bulunmayan mükellefler için, talepleri üzerine daha sonra yapılan
inceleme sonucunda düzenlenen olumlu raporun vergi dairesi kayıtlarına intikal etmesi,
c) Düzenleme tespitine dayalı olarak tesis edilen işlemlerin yargı kararıyla iptal edilmesi,
ç) Özel esaslar kapsamına alınılan dönemi takip eden
vergilendirme döneminden itibaren bu süre içerisinde başka bir olumsuzluk olmaması kaydıyla (süre dolmadan önce
yapılan tespitlerde en son tespit tarihinden itibaren), sahte
belge düzenleme tespitlerinde dört yıl, muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme tespitlerinde üç yıl geçmesi.
Genel esaslara dönüşe ilişkin şartın gerçekleştiği tarih
itibarıyla henüz sonuçlanmayanlar da dâhil KDV iade talepleri genel esaslara göre yerine getirilir. Yargı kararı sonucuna
göre genel esaslara dönüşte, iade taleplerinde de yargı kararı doğrultusunda işlem yapılır.
Süre nedeniyle özel esaslardan çıkış, vergi dairesince
resen uygulanır.
D. Haklarında Sahte Belge veya Muhteviyatı İtibariyle
Yanıltıcı Belge Kullandığı Konusunda Tespit Bulunan Mükelleflerin İade Talepleri
1. İade Taleplerinin Yerine Getirilmesi
Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma tespiti bulunan mükelleflerin iade talepleri, kendilerine yazılı olarak verilen 15 günlük süre içerisinde belgenin gerçekliğini ve doğruluğunu Tebliğin “İşlemin
Gerçekliğini İspat” başlıklı IV/E/5 bölümündeki açıklamalara
göre ispat etmeleri kaydıyla genel esaslara göre yerine getirilir.Şöyleki;
mesi halinde özel esaslar uygulanmaz. İşlemin tarafları, ilgililer ve mükelleflerin, delillerini bir rapora bağlamak suretiyle ve işlem ve belge ile ilgili olmak koşuluyla ileri sürmeleri gerekir. İşlem ve belgeyle ilgili olmayan iddia ve deliller
dikkate alınmaz.
Bu şekilde ileri sürülen iddia ve deliller, inceleme elemanı veya idare tarafından karşı delillerle çürütülmek suretiyle belgenin sahte veya yanıltıcı olduğu ispatlanabilir.
Bu durumda ileri sürülen delillerin ele alınıp raporda veya
dayanak bir yazı ile çürütüldüğü karşı delillerle açıklanarak
mükellef veya ilgili özel esaslara alınır.
Sınırlandırıcı olmamak kaydıyla belgenin gerçekliğini ve
doğruluğunu ispatta aşağıdaki deliller kullanılabilir:
a)İşlem bedelinin ödendiğinin belgelendirilmesi.
Ödeme, iade talebinde bulunan mükellef tarafından
ödemeyi tevsik eden belge aslı veya noter onaylı örneği ile
tevsik edilebilir.
Ödemenin 5411 sayılı Bankalar Kanunu hükümlerine göre
faaliyette bulunan bankalar vasıtasıyla veya 6102 sayılı Türk
Ticaret Kanununun 785 inci maddesinin (1) numaralı fıkrası
kapsamında düzenlenen çekler ile de tevsiki mümkündür.
Ayrıca internet bankacılığı yoluyla yapılan ödemelerde,
banka dekontu yerine ilgili banka şubesi tarafından onaylı
internet çıktıları ya da mükellefler tarafından ödeme yapılan bankalardan alınan onaylı hesap ekstreleri ödemenin
tevsikinde kullanılabilir.
Ödeme, kredi kartı (iade talebinde bulunan kişi veya
kuruma ait), tapu devri, kamu kurum ve kuruluşları aracılığıyla (ön ödeme avansı şeklinde kamu kurum ve kuruluşlarının veznesine ödeme gibi) yapılmak suretiyle de tevsik
edilebilir.
Ödemenin PTT yoluyla yapıldığı durumlarda, ödeme sırasında düzenlenecek belge, (satıcının veya adına hareket
edenlerin adı-soyadı (tüzel kişilerde unvanı) ile banka hesap
numarası ve vergi kimlik numarası doğru olarak yazdırılmak
kaydıyla) ödemeyi tevsik eden delil olarak ileri sürülebilir.
213 sayılı Kanunun 3/B maddesine göre vergilendirmede
vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek
mahiyeti esas olup, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin
muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanması mümkündür.
b) Taşıma, yükleme, boşaltma, depolama, ambalajlama,
ve benzeri işlemlerin yapıldığına yönelik belgeler, sigorta
belgesi, vergi, resim, harç, pay, fon gibi ödemeler yapılmışsa bu ödemelere ait belgeler işlemin gerçekliğinin tevsikinde delil olarak kullanılabilir.
Düzenledikleri veya kullandıkları belgelerin sahteliğine
veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğuna ilişkin inceleme veya idari araştırma aşamasında mükellefe, söz konusu
belgelerin gerçekliğine yönelik deliller ileri sürme imkânı
verilir. Aynı şekilde kendileri hakkında olumsuz rapor veya
olumsuz tespit bulunmamakla birlikte mal veya hizmet satın
aldıkları mükellefler hakkında olumsuz rapor veya olumsuz
tespit bulunan mükelleflere de bu imkân sağlanır. Söz konusu karşı deliller inceleme veya araştırmaya konu iş, işlem
ve belgelerle ilgili olmalı ve bir yazı ile idari makama ibraz
edilmelidir. Karşı deliller incelemeye başlanmış olması halinde inceleme elemanına, incelemeye başlanmamışsa ilgili
vergi dairesine sunulur.
Belgenin gerçekliğini ve doğruluğunu ispat etmemekle birlikte, söz konusu belgelerde yer alan KDV tutarlarını
indirim ve iade hesabından çıkaran veya bu kısma sahte
belge kullanma tespitlerinde üç kat, muhteviyatı itibarıyla
yanıltıcı belge kullanma tespitlerinde iki kat teminat gösteren mükelleflerin geri kalan iade talepleri genel esaslara
göre sonuçlandırılır.
Dolayısıyla idare tarafından sahte veya yanıltıcı olduğu
yönünde bulgular bulunan bir belgenin gerçek bir işleme
dayandığı ve dayandığı işlemi mahiyet ve miktar itibarıyla
doğru olarak yansıttığı işlemin tarafları, ilgilileri (iade talep edenler) veya mükellefler tarafından 213 sayılı Kanunun
3’üncü maddesindeki delil serbestisi kapsamında iddia ve
ispat olunabilir.
İleri sürülen karşı delillerin işlemin gerçekliğini gösterBÜLTEN • 2014 - 207
Teminat gösterilmemesi veya bu alışlara isabet eden kısmın indirim ve iade talebinden çıkarılmaması durumunda
ise, iade talepleri vergi inceleme raporuna göre yapılır.
2. Genel Esaslara Dönüş
Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge
kullanma tespiti kapsamında özel esaslara tabi tutulan mükellefler, aşağıda sayılan şartlardan birisinin gerçekleşmesi
halinde genel esaslara dönerler:
a) Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanıldığına yönelik olumsuz tespit bulunan
mükelleflerin kendilerine verilen 15 günlük süre içinde söz
konusu belgeleri indirim hesaplarından çıkarmak suretiyle
beyanlarını düzeltmeleri veya kendilerine yazılı olarak veri• MESLEKİ YAZILAR
43
len 15 günlük süre içerisinde işlemin gerçekliğini Tebliğin “İşlemin Gerçekliğini İspat” başlıklı IV/E/5 bölümündeki(İçeriği
II/D/1’de Yer Almaktadır) açıklamalara göre ispat etmeleri,
b) Olumsuz tespitin ilişkin olduğu belgelere dayanılarak
indirim ve iade konusu yapılan KDV tutarlarının sahte belge
için üç katı, muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge için iki katı
teminat gösterilmesi,
c) İlgili dönem veya daha sonraki bir dönemle ilgili inceleme sonucunda düzenlenecek olumlu raporun vergi dairesi
kayıtlarına intikal etmesi,
ç) Tespitin veya tespite dayanılarak tesis edilen işlemlerin yargı kararıyla iptal edilmesi,
d) Özel esaslar kapsamına alınılan dönemi takip eden
vergilendirme döneminden itibaren bu süre içerisinde başka bir olumsuzluk olmaması kaydıyla (süre dolmadan önce
yapılan tespitlerde en son tespit tarihinden itibaren), sahte
belge kullanma tespitlerinde üç yıl, muhteviyatı itibarıyla
yanıltıcı belge kullanma tespitlerinde iki yıl geçmesi.
44
Genel esaslara dönüşe ilişkin şartın gerçekleştiği tarih
itibarıyla henüz sonuçlanmayanlar da dâhil KDV iade talepleri genel esaslara göre yerine getirilir. Yargı kararı sonucuna
göre genel esaslara dönüşte, iade taleplerinde de yargı kararı doğrultusunda işlem yapılır.
Süre nedeniyle özel esaslardan çıkış, vergi dairesince
resen uygulanır.
III.DİĞER TESPİTLER
A. Adresinde Bulunamama
Bilinen adresinde bulunmadığı yoklama ile tespit edilen
mükellefler, 30 gün içinde yapılan ikinci yoklamada da adresinde bulunamamaları halinde ikinci yoklama tarihi itibarıyla özel esaslara alınırlar. İkinci yoklamanın en az iki personel
tarafından yapılarak tutanağa bağlanması gerekir.
-Vergiye müteallik ödevleri yerine getirilmekle birlikte,
sadece işi bırakma bildiriminde bulunulmamış olması olumsuz tespit sayılmaz.
-Adreslerinde bulunmadıkları konusunda haklarında tespit bulunanların sonuçlandırılmamış olanlar da dâhil bütün
iade talepleri, tespitin yapılmasından itibaren münhasıran
iki kat teminat karşılığında veya vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir. Teminat vergi inceleme raporuna
göre çözülür.
-Mükellef, adresinin tespiti veya kendi başvurusuna istinaden yapılan yoklamada adresinde veya yeni bildirdiği
adreste bulunması durumunda, adreste bulunma tarihi itibarıyla genel esaslara alınır ve bu tarihten itibaren, henüz
sonuçlanmayan iade talepleri de dâhil olmak üzere iade talepleri genel esaslara göre yerine getirilir.
B. Defter ve Belge İbraz Etmeme
-Vergi incelemesine yetkili olanlarca veya takdir komisyonlarınca ibrazı istenen, varlığı noter kayıtları veya sair surette sabit olan defterlerin ve ilgili dönem kayıtlarına esas
belgelerin mücbir sebep sayılan haller dışındaki nedenlerle
KDV mükellefleri tarafından ibraz edilmemesi durumunda,
mükellef özel esaslar kapsamına alınır.
Bu tespitin varlığı için defter ve belge ibrazına ilişkin ek
süre dâhil verilen sürenin dolmuş olması gerekmektedir.
Özel esas uygulaması bakımından “defter ve belge” ifadesinden, 213 sayılı Kanun uyarınca tutulan veya düzenlenen, saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan defter ve belgeler anlaşılmalıdır.
• MESLEKİ YAZILAR
-Mücbir sebep sayılan haller dışındaki nedenlerle defter
ve belgelerini ibraz etmedikleri konusunda tespit bulunanların, tespitin ilgili olduğu döneme ait iade talepleri defter ve
belgeleri ibraz etmedikleri sürece yerine getirilmez. Henüz
sonuçlanmayanlar dâhil diğer dönemlere ait iade talepleri
ise iki kat teminat karşılığında veya münhasıran vergi inceleme sonucuna göre yerine getirilir. Teminat vergi inceleme
raporu sonucuna göre çözülür.
-Defter ve belgelerini daha sonra idareye ibraz eden
mükellefin genel esaslara dönüşü sağlanır ve henüz sonuçlanmayan iade talepleri de dâhil olmak üzere iade talepleri
genel esaslara göre yerine getirilir.
-Defter ve belgelerini 213 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinde yer alan mücbir sebep hallerinden biri nedeniyle ibraz
edemeyen mükelleflere özel esaslar uygulanmaz.
-Haklarında, tarh zamanaşımı öncesi dönemlere ilişkin
olarak defter belge ibraz etmeme tespiti bulunan mükelleflerin iade talepleri, tarh zamanaşımının dolduğu tarihten
itibaren genel esaslara göre yerine getirilir.
C. Beyanname Vermeme
-Birden fazla döneme ilişkin 1 no.lu KDV beyannamesini (süresinden sonra verilenler hariç) vermeyen mükellefler
özel esaslara tabi tutulur.
-Beyanname verilmeyen dönemlere ilişkin iade talebinde
bulunulması mümkün değildir.
-Beyanname vermeme kapsamında özel esaslara tabi tutulan mükelleflerin, beyanname verdikleri dönemlere ilişkin
iade talepleri münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna
göre yerine getirilir.
-Verilmeyen beyannamelerin usulüne uygun olarak verilmesi durumunda, mükellef genel esaslara döner ve henüz
sonuçlanmayan iade talepleri de dâhil olmak üzere iade talepleri genel esaslara göre yerine getirilir.
-Haklarında, tarh zamanaşımı öncesi dönemlere ilişkin
olarak beyanname vermeme tespiti bulunan mükelleflerin
iade talepleri, tarh zamanaşımının dolduğu tarihten itibaren
genel esaslara göre yerine getirilir.
D. İhtiyati Tahakkuk veya İhtiyati Haciz Uygulanan Mükellefler
-İade talebinde bulunan mükellefler hakkında KDV yönünden ihtiyati tahakkuk veya ihtiyati haciz uygulanması
halinde, ihtiyati tahakkuk veya ihtiyati haczi istenen KDV
tutarı kadar teminat gösterilmesi şartıyla bu mükelleflerin
diğer dönemlere ilişkin iade talepleri genel esaslara göre
yerine getirilir. Aksi halde iade talepleri, vergi incelemesi
sonucuna göre yerine getirilir.
Bu uygulama, bu mükelleflerin ortakları, kanuni temsilcileri ve bunların kurduğu veya ortak olduğu mükellefler bakımından geçerli değildir.
-Bu bölüm kapsamında iade talepleri özel esaslara göre
yerine getirilen mükelleflerden alım yapanların ve sonraki safhalarda yer alan mükelleflerin iade taleplerinde özel
esaslar uygulanmaz.
-Açılan dava sonucunda verilen yargı kararı üzerine işlem
tesis edileceği tabiidir.
-İhtiyati tahakkuk veya ihtiyati hacze dayanak teşkil
eden işlemler, özel esaslar uygulanmasını gerektiren diğer
işlemlerdense, Tebliğin o işlemlere ilişkin düzenlemeleri de
dikkate alınacaktır.
BÜLTEN • 2014 - 207
IV. ÖZEL ESASLARA TABİ MÜKELLEFLERİN KANUNİ TEMSİLCİLERİ, ORTAKLARI, ORTAK OLDUKLARI VEYA BUNLARIN
KURDUKLARI VEYA ORTAĞI OLDUKLARI MÜKELLEFLER İLE
KANUNİ TEMSİLCİSİ OLDUKLARI MÜKELLEFLERİN DURUMU
Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği konusunda olumsuz rapor veya tespit
bulunan mükelleflerle ilgili olarak Tebliğin sahte belge veya
muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme raporu ve
tespiti bölümlerinde yer alan düzenlemeler;
- Bu mükelleflerin raporun ait olduğu vergilendirme dönemindeki ortakları ve kanuni temsilcileri,
- Kendileri ve bunların kurdukları veya ortağı oldukları
mükellefler,
- Kendileri veya bunların kanuni temsilcisi oldukları mükellefler
hakkında da uygulanır.
-Kooperatifler ve sermaye şirketlerinde bu hüküm bunların kanuni temsilcileri ile sadece sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlenmesine neden olan
ortakları ve bunların kurdukları veya ortağı oldukları ya da
kanuni temsilcisi oldukları mükellefler hakkında uygulanır.
-Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği konusunda rapor veya tespit bulunanların genel esaslara dönüşü, bunların kanuni temsilcilerinin, ortaklarının, ortağı oldukları mükelleflerin, kendileri
ve bunların kurduğu ve ortağı olduğu veya kanuni temsilcisi
oldukları mükelleflerin de genel esaslara dönüşünü sağlar.
Bu şekilde özel esaslara tabi tutulanlar hakkında düzenlenen olumlu raporlar, vergi dairesi kayıtlarına intikal
ettikleri tarih itibarıyla genel esaslara dönüşü sağlar. Bu
kapsamda özel esaslara tabi mükelleflerin, olumlu raporla
genel esaslara dönmek amacıyla özel esaslara tabi tutulmaya başladıkları tarihten sonraki herhangi bir vergilendirme
döneminin incelenmesini talep etmeleri mümkündür.
-Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge
düzenlediği konusunda hakkında olumsuz rapor veya tespit
bulunan mükelleflerin kanuni temsilcileri ile ortaklarının,
olumsuz rapor bulunan mükellef dışında kurdukları veya ortağı oldukları şirketlerden ayrılmış olmaları halinde, ayrıldıkları mükelleflerin iade talepleri (henüz sonuçlanmayanlar
dâhil) özel esaslar uygulanmasını gerektiren başka bir husus
olmadıkça ortaklıktan veya kanuni temsilcilikten ayrılma tarihinden itibaren genel esaslara göre yerine getirilir. Ancak,
kanuni temsilcilik sıfatının devam etmesi halinde, ortaklıktan ayrılma tek başına genel esaslara dönüşü sağlamaz.
-Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği konusunda olumsuz rapor veya tespit bulunan kooperatif veya sermaye şirketlerinin kurdukları
veya ortağı oldukları şirketlerdeki paylarının kontrolünün
kamu kurum veya kuruluşları ile icra dairelerinde olması nedeniyle devredilmesinin imkânsız bulunması ve bu şirketlerle aralarında haksız KDV iadesi almaya yönelik ticari bir ilişki bulunduğunun da tespit edilememesi halinde, kurdukları
veya ortağı oldukları bu mükelleflerin iade talepleri genel
esaslara göre yerine getirilir.
-Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge
kullandığı konusunda haklarında olumsuz rapor veya tespit
bulunan veya düzenleme haricinde diğer olumsuz tespitlerden biri bulunan mükelleflerin ortaklarının, kanuni temsilcilerinin, kurdukları veya ortağı oldukları mükellefler ile
bunların kurdukları veya ortağı oldukları mükelleflerin iade
talepleri, kendileri hakkında olumsuz rapor veya tespit bulunmaması koşuluyla genel esaslara göre yerine getirilir.
BÜLTEN • 2014 - 207
V. DOĞRUDAN MAL VEYA HİZMET TEMİN ETTİKLERİ MÜKELLEFLER HAKKINDA OLUMSUZ RAPOR VEYA TESPİT BULUNANLARIN DURUMU
Kendileri hakkında olumsuz rapor veya tespit bulunmayan mükelleflerin iade taleplerinden,
-Sahte belge düzenleme raporu veya tespiti bulunan mükelleflerden yaptıkları alışlara isabet eden kısma üç kat,
-Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme raporu
veya tespiti bulunan mükelleflerden yaptıkları alışlara isabet eden kısma iki kat teminat göstermeleri kaydıyla, bu
kısmın iadesi teminat karşılığında, kalan kısmın iadesi genel
esaslara göre yerine getirilir. Teminat vergi inceleme raporu
ile çözülür.
-Kendileri hakkında herhangi bir olumsuzluk bulunmadığı
halde doğrudan mal veya hizmet temin ettiği mükellefler
hakkında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı
belge düzenleme raporu veya tespiti bulunan mükelleflere
15 gün içinde olumsuzluğu giderebilecekleri bildirilir.
Verilen süre içerisinde belgenin gerçekliğini ve doğruluğunu bu Tebliğin “İşlemin Gerçekliğini İspat” başlıklı IV/E/5
bölümündeki(İçeriği II/D/1’de Yer Almaktadır) bölümündeki
açıklamalara göre ispat eden veya söz konusu alışlara isabet
eden kısmı iade hesaplarından çıkaran mükelleflerin iade talepleri genel esaslara göre sonuçlandırılır.
-Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge
düzenleme raporu veya tespiti bulunanlardan alımları bulunmakla birlikte, iadesi talep edilen KDV tutarları içerisinde bunlardan alımlara yönelik belge bulunmayanların iade
talepleri, başka bir olumsuzluk olmaması kaydıyla genel
esaslara göre yerine getirilir.
-Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme tespiti dışında olumsuz tespit bulunanlardan alım yapan mükelleflerin, tespite ilişkin tarihten
sonra herhangi bir belgeyi içermeyen iade talepleri, başka
bir olumsuzluk olmaması kaydıyla genel esaslara göre yerine
getirilir. İade hesabında olumsuz tespitin bulunduğu döneme ilişkin alış bulunması durumunda, bu alış belgelerinin
gerçekliğinin ve doğruluğunun ispatı veya iade hesabından
çıkarılması veyahut iki kat teminat gösterilmesi suretiyle,
diğer kısmın iadesi genel esaslara göre yapılır. Teminat vergi
inceleme sonucuna göre çözülür.
-Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme raporu veya tespiti bulunanların
kanuni temsilcileri ve bunların kurduğu veya ortağı olduğu
mükelleflerden mal veya hizmet alanların iade talepleri,
kendileri hakkında olumsuz rapor veya tespit olmadıkça genel esaslara göre yerine getirilir.
İade taleplerinin genel esaslara göre yerine getirilmesinde, iade talebinden tenzil edilen tutarların, indirime engel
başka bir husus bulunmaması kaydıyla, ilgili dönem indirim
hesaplarından da çıkarılması aranmaz.
-Olumsuz rapor veya tespit kapsamında özel esaslara
tabi mükelleflerin genel esaslara dönüşü, bunlardan alım
yapanların da genel esaslara dönüşünü sağlar.
Kaynak:
26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği.
• MESLEKİ YAZILAR
45
PROMOSYON, NUMUNE VE EŞANTİYON
OLARAK VERİLEN MALLARDA KDV
UYGULAMALARI
I – GİRİŞ:
Ticari hayatta rekabetin giderek artması mal ve hizmetlerin üretilmesi kadar
onların pazarlanmasının da en az üretim süreci kadar önemli olduğunu ortaya
çıkarmıştır. Üretim sürecine her gün yeni aktörlerin dâhil olması rekabeti artırmış
ve işletmelerde ayrı pazarlama departmanları kurulmasını gündeme getirmiştir.
Geçmiş yıllarda sadece basın yayın yolu ile yapılan ürün tanıtımları ile yetinilirken
günümüzde pazarlama argümanı olarak numune ve eşantiyon’un yanına promosyon olarak mal verilmesi de eklenmiştir. Ticari hayatta, ticareti yapılan mallara
olan talebin artırılması amacıyla, bir takım pazarlama teknikleri geliştirilmekte,
satışı yapılan malın yanında başka bir malın ayrıca bir bedel alınmaksızın verilmesi de sıkça karşılaşılan bir pazarlama tekniği olarak ortaya çıkmaktadır.
46
Promosyon kelimesi, Fransızcadan dilimize geçmiş bir kelimedir; arttırma, çoğaltma gibi anlamlarda da kullanılmakla birlikte özendirme anlamına gelmektedir. Promosyon, firmaların potansiyel müşterilerine kendilerini tanıtmak ve ürünlerini pazarlamak amacıyla kullandığı etkili bir tanıtım aracıdır. Günümüzde birçok ürün, Promosyon niteliğinde sunulabilmektedir. Gelişen ve genişleyen Reklam
dünyasında, firmalar için promosyon ürünleri artık vazgeçilmez bir hal almıştır.
Ebru KILKIŞ
SMMM
Eşantiyon, bazı ürünlerin yanında tanıtım amaçlı verilen küçük hediyeler anlamına gelmektedir. Bir başka anlamıyla da pazarlanacak malın niteliğini belirtmek, özelliklerini göstermek amacıyla parasız verilen veya gönderilen mallardır.
Numune; dilimize Farsçadan girmiştir. Örnek veya göstermelik mal anlamına
gelmektedir.
II - PROMOSYON EŞANTİTON VE NUMUNE OLARAK VERİLEN MALLARDA KDV
UYGULAMASI:
Katma Değer Vergisi kanunu’ nun 1. Maddesiyle Türkiye’de yapılan Ticari,
sınaî, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve
hizmetlerin Katma Değer Vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır. Kanunun onuncu maddesinde ise vergiyi doğuran olayın malın teslimi ile meydana geleceği açıklamasına yer verilmiştir. Malların bedava verilmiş olmasının
vergiyi doğuran olayı etkilemeyecektir çünkü bedava verilse bile bir teslim
gerçekleşmiştir. Aynı kanunun 27. Maddesinde Bedeli bulunmayan işlemlerde
matrah olarak emsal bedel veya emsal ücretin dikkate alınacağı hüküm altına
alınmıştır. Görüldüğü gibi kanunun genel hükümlerine göre promosyon, eşantiyon
yada numune olarak bedelsiz verilen malların da Katma Değer Vergisine tabi olduğu açıkça ortadadır.
Esasen ticari hayatta yerini bulan promosyonlar ile işletme açısından ayni pazarlama gideri niteliğinde olan eşantiyon ve numunelerin; bedel tahsil edilmeksizin müşterilere verilmesi işlemi katma değer vergisine tabi olmamakla birlikte,
bu ürünleri bedelsiz olarak alan kişi ve kuruluşların, söz konusu malları gerçek
usulde katma değer vergisi mükellefi olarak ticâri bir işleme konu etmeleri halinde, bu teslim işleminin katma değer vergisine tabi olacağı ve malın ait olduğu
oran üzerinden vergi hesaplanması gerekeceği açıktır.
Ancak; Katma değer Vergisi Kanunu’nun Vergi indirimi başlıklı 29. Maddesinin
4. Fıkrası “vergi indirimi uygulamasında doğabilecek aksaklıkları, vergi mükerrerliğine ve vergi muafiyetine meydan vermeyecek şekilde, bu Kanunun ana ilkelerine uygun olarak gidermeye ve indirimle ilgili usul ve esasları belirlemeye
Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır. Maliye Bakanlığı bu yetkiyi kullanarak bu tür
işlemleri vergi alanı dışına çıkarmıştır.
• MESLEKİ YAZILAR
BÜLTEN • 2014 - 207
2014 Nisan ayına kadar katma Değer Vergisi ile ilgili olarak 123 tebliğ yayınlanmış bu tebliğler 24.4.2014 tarihinde
güncellenerek tek bir tebliğe dönüştürülmüştür. Bu Tebliğin
“ I – B / 10.” Bölümünde promosyon eşantiyon ve numune
ürünlerde KDV uygulamaları açıklanmıştır.
Bu tür işlemlerin vergi dışına çıkarılmasıyla ilgili olarak
tebliğin anılan bölümünde ilginç bir mantık yürütülmüştür.
“Ancak, firmaların iktisadi faaliyetini genişletme, emsal
işletmelerle rekabet edebilme, üretim veya satışını yaptıkları mallara olan talebi koruma veya artırma amacıyla bir
malın yanında başka bir mal verilmesi şeklinde gerçekleşen
işlemlerde, promosyon ürünü açısından bir bedelsiz teslim
söz konusu olmaz. Zira, firmanın genişleyen faaliyetiyle
bağlantılı olarak işletmede yaratılan katma değer artar.”
Görüldüğü gibi bu işin daha sonra işletmede ek bir değere
dönüşeceği ve katma değer yaratacağı, o teslimlerin aslında
bedelsiz teslimlerin katma değer vergisiz kabul edilmemesi
gerektiği şeklinde bir kabullenişten hareket edilmiştir.
A- Promosyon Olarak Verilen Ürünlerde KDV Uygulaması:
Birleştirilmiş tebliğ çerçevesinde promosyon ürünlerde
KDV nasıl uygulanacaktır? Piyasadan satın alınan veya ithal
edilen malların promosyon ürünü olarak müşterilere verilmesi, mükellefler açısından pazarlama gideri niteliğini taşıdığından, bu malların alış bedelleri gider olarak kaydedilebilir. Bu uygulamada iki değişkene dikkat edilmesi gerekir.
Bunlardan birincisi pazarlanması gereken malın yanında promosyon olarak verilen malın KDV oranı, diğeri ise Promosyon ürününün satın alındığı ya da işletmede imal veya inşa
edildiği dönemde değil de daha sonraki dönemlerde müşterilere verilmesidir.( Konu ile ilgili örnekler değiştirilmeden
olduğu gibi uygulama tebliğinden alınmıştır. Bileştirilmiş uygulama genel tebliğinden önce yayınlanan 50 sıra numaralı
-23.12.1995- tebliğdeki örnekler ise , güncellenerek alınmıştır..)
1- Satışı Yapılan Malın Yanında Promosyon Olarak Verilen Malın KDV Oranının Aynı Yada Daha Düşük Olması:
Bu nedenle yüklenilen KDV nin tamamı indirim konusu
yapılacaktır. Promosyon mallarının alımı, imal veya inşası ile
her hangi bir bedel alınmaksızın müşterilere verilmesi işleminin aynı dönemde veya farklı dönemlerde gerçekleşmesi,
bu mallarla ilgili olarak yüklenilip indirim konusu yapılacak
KDV açısından bir önem taşımaz, normal indirim mekanizması işletilir.
Örnek 1:(A) gazetecilik firması, periyodik dönemler halinde veya her gün gazetenin yanında ek olarak bir dergi
vermektedir. Gazetenin satışını artırmak amacıyla ve ayrıca
bir bedel alınmaksızın verilen bu dergi, işletmede yaratılan
katma değerin bir unsuru niteliğinde olduğundan tesliminde
ayrıca KDV hesaplanmaz. Gazete ve derginin teslimi aynı
oranda KDV’ye tabi olduğundan, dergi için yüklenilen verginin tamamı indirim konusu yapılır.
Örnek 2:Bir deterjan firması, imal ederek satışını yaptığı ürünlere olan talebi artırmak amacıyla 4 kg deterjan alan
müşterisine, ayrıca bir bedel almaksızın 1 kg daha deterjan
vermek suretiyle bir kampanya düzenlemiştir. Deterjanların
toplam bedeli 20 TL’dir. Bu işlemde satışı yapılan mal 4 kg
değil 5 kg deterjandır. Dolayısıyla, satışı yapılan malın teslim bedeli olan 20 TL üzerinden KDV hesaplanması, yüklenilen KDV’nin tamamının indirim konusu yapılması gerekir.
2- Satışı Yapılan Malın Yanında Promosyon Olarak Verilen Malın KDV Oranının, Daha Yüksek Olması:
malın tabi olduğu orana isabet eden kısmın indirim konusu
yapılması, kalan kısmın gelir veya kurumlar vergisi açısından
gider veya maliyet olarak dikkate alınması gerekir.
Her iki durumda da promosyon ürünü olarak satın alınan, ithal edilen ya da aynı işletmede imal veya inşa edilen
malların; ne kadarının aynı dönemde ayrıca bir bedel tahsil edilmeksizin verileceği, ne kadarının stoklarda kalacağı
bilinemediğinden bu mallara ilişkin olarak yüklenilen vergi,
öncelikle “indirilecek KDV” hesabına alınır.
Promosyon ürününün tabi olduğu KDV oranının, satışı yapılan malın tabi olduğu orandan yüksek olduğu hallerde ise;
Promosyon olarak verilen malların alımı, imal veya inşası ile
ayrıca bir bedel tahsil edilmeksizin müşterilere verilmesi işleminin aynı dönemde gerçekleşmesi halinde, bu mallarla
ilgili olarak yüklenilen ve öncelikle “indirilecek KDV” hesabına alınmış olan KDV’den, satışı yapılan malın tabi olduğu
orana isabet eden kısım dışındaki tutar, “indirilecek KDV”
hesabından çıkarılarak gider hesaplarına intikal ettirilir.
Örnek 3:(A) gazetecilik işletmesi, okurlarına 30 kupon
karşılığında kitap vereceğini taahhüt etmiş ve Eylül/2013
döneminde (B) firmasından 80.000 adet kitap satın almıştır. Bu alış işlemi sırasında 800.000TL mal bedeli ve
64.000TLKDVödemiştir.
Gazete işletmesinin okurlarına vereceği kitapların bedelleri gelir ve kurumlar vergisi açısından pazarlama gideri
olarak kabul edilir ve ayrıca bir bedel alınmaması koşuluyla, bu ürünlerin tesliminde KDV hesaplanmaz.
Bu işlemde satışı yapılan mal gazete olup teslimi (% 1),
promosyon ürünü olarak verilen kitap ise (% 8) oranında
KDV’ye tabidir. Gazete işletmesi, promosyon mallarının alımı için yüklendiği KDV’nin tamamını öncelikle «indirilecek
KDV» hesabına alır. Promosyon mallarının tümünün aynı dönemde müşterilere verilmesi halinde, işletmenin kitaplar
için yüklendiği KDV’den, sadece ana malın tabi olduğu orana (% 1) isabet eden kısmı indirim hesaplarında kalır, artan
kısım gider hesaplarına alınır. Yukarıdaki formül çerçevesinde indirim konusu yapılacak KDV;
64.000 TL x (1 : 8) = 8.000 TL olarak hesaplanır.
(64.000 – 8.000 =) 56.000 TL ise gider olarak dikkate alınabilir.
3- Promosyon Ürününün Satın Alındığı Ya Da İşletmede
İmal Veya İnşa Edildiği Dönemde Değil De Daha Sonraki
Dönemlerde Müşterilere Verilmesi:
Satılan mal ile promosyon olarak verilen ürünün KDV
oranı aynı ise ister aynı anda verilsin ister stoklara alınarak
sonradan dağıtılsın promosyon nedeni ile yüklenilen KDV indirim konusu yapılır.
Promosyon ürününün satın alındığı ya da işletmede imal
veya inşa edildiği dönemde değil de daha sonraki dönemlerde müşterilere verilmesi halinde ise bu ürünlerle ilgili olarak
malların satın alındığı, imal veya inşa edildiği dönem beyannamesinde “indirilecek KDV” olarak beyan edilen tutardan,
satışı yapılan malın tabi olduğu orana isabet eden kısmın
düşülmesinden sonra kalan tutar, ürünlerin ayrıca bir bedel
alınmaksızın teslim edildiği dönem beyannamesinin “İlave
Edilecek KDV” satırına dahil edilerek beyan edilir ve aynı
miktar gider veya maliyet hesaplarına alınır.
Promosyon ürünü için yüklenilen vergiden indirim konusu
yapılacak kısım;
Promosyon ürünü için yüklenilen KDV’den, satışı yapılan
BÜLTEN • 2014 - 207
• MESLEKİ YAZILAR
47
Promosyon ürünü için
yüklenilen vergi tutarı
X
Satışı yapılan malın tabi olduğu oran
Promosyon ürünün tabi olduğu oran
Formülü ile hesaplanır, artan kısım gider veya maliyet
olarak dikkate alınır. Öte yandan, promosyon ürünü olarak
verilen malların alışı sırasında yapılan diğer giderlere ilişkin
yüklenilen KDV genel hükümler çerçevesinde indirim konusu
yapılır.
B – Eşantiyon Olarak Verilen Mallarda KDV Uygulaması :
Eşantiyon ve numune mal adı altında mal tesliminde
katma değer vergisi hesaplanmaz. Ancak teslim edilen
edilen malların;
- Ticari teamüllere uygun nitelikte ve miktarda olması,
- Ayrıca bir satışa konu olmayacak şekilde verilmesi,
gerekir.
48
Firmaların belirli zamanlarda, özellikle dini bayramlarda ve yılbaşlarında kendi tanıtımlarını yapmak amacıyla herhangi bir bedel almaksızın kalem, anahtarlık, ajanda, takvim ve benzeri eşya dağıtmaları geleneksel hale
gelmiştir. Ticari hayatta eşantiyon olarak adlandırılan bu
ürünler, her ne kadar işletmede tüketilmemekte ise de
ayni pazarlama gideri niteliğinde olduğundan, bu ürünlerin müşterilere ayrıca bir bedel alınmaksızın teslimi KDV
hesaplanmasını gerektirmez.
Örnek: Şampuan imalatı ile uğraşan (A) firması, satışını
yaptığı şampuanları bir kere kullanmaya mahsus miktarlarda poşetleyerek, tüketicilerin posta kutularına koymak suretiyle dağıtmıştır.
Ayrı bir satışa konu olmayacak şekilde tüketiciye yönelik
ve reklâm mahiyetinde verilen, ayrıca ambalajında numune
olduğu belirtilen bu şampuanlar için KDV hesaplanmaz, bu
ürünlere ilişkin yüklenilen KDV ise indirim konusu yapılır.
C – Numune Olarak Verilen Mallarda KDV Uygulaması :
Firmalar halen satışını yaptıkları veya piyasaya yeni
çıkardıkları bir ürünün tanıtımını sağlamak amacıyla numune mallar üretmekte ve bu malları da ayrıca bir bedel
tahsil etmeksizin vermektedir. Ana malın bütün özelliklerini taşımakla birlikte, satışa konu edilemeyecek bir
miktarla sınırlı olan ve üzerinde “Numunedir, parayla
satılmaz, vb.” ibareleri taşıyan bu mallar da, işletmede
tüketilmemekle birlikte ayni pazarlama gideri özelliğini
taşıdığından, bu malların bedel alınmaksızın teslimi de
eşantiyonlarda olduğu gibi KDV hesaplanmasını gerektirmez. Bu şartlara ilaveten, numune malların, firmanın unvanı ve para ile satılmayacağını belirten bir şerhi taşıması
gerekir.
İşletmenin iktisadi faaliyetini yaygınlaştırmaya ve tanıtmaya yönelik olarak verilen bu mallar için yüklenilen
vergiler, genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılır.
Örnek: Bir ilaç firması, piyasaya yeni çıkaracağı bir
ilacın tanıtımını sağlamak amacıyla doktorlara, üzerinde
«Numunedir. Satılamaz.» ibaresi bulunan ilaçları numune
olarak vermektedir. İlaç firması bu ilaçlar için KDV hesaplamaz, yüklendiği KDV ise indirim konusu yapılır.
• MESLEKİ YAZILAR
III - PROMOSYON EŞANTİTON VE NUMUNE OLARAK VERİLEN MALLARDA BELGE DÜZENİ VE MUHASEBE KAYITLARI:
a)Fatura:
Fatura bir mal ya da hizmet teslimi sonucu düzenlenmesi
gereken bir belgedir. Dolayısıyla bir ticari ilişkiyi ya da bir
borç alacak ilişkisini gösterir. Vergi Usul Kanunu’na göre;
“Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya
işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.” Ancak, promosyon, eşantiyon ve numune mal teslimlerinde bedel söz konusu değildir. Yani taraflar arasında bu
teslimlere ilişkin olarak borç alacak ilişkisi doğmamaktadır.
Dolayısıyla, promosyon teslimlerinde teslimi yapan tarafın
fatura düzenlemesi gerekmemektedir.
Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara Vergi Dairesi Başkanlığının 14.04.2007 tarihin de vermiş olduğu muktezada “Dergi,
kitap ve süreli yayın faaliyetinde bulunan şirketiniz tarafından satışlarınızı artırmak amacıyla üniversite öğrencilerine dağıtılan ve yukarıda yer alan hususlar doğrultusunda
promosyon olarak kabul edilen ürünler (dergi ve kitaplar)
için bu malların promosyon olduğuna dair şerh düşülmek
suretiyle sevk irsaliyesi düzenlenmesi gerekmekte olup, fatura düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.” Şeklinde bir
açıklamaya yer verilmiştir.
b) Sevk İrsaliyesi:
Sevk İrsaliyesi bir mal taşınırken onun kimliği yerine geçer. Taşıma esnasında malın yanında mutlaka bulundurulması gerekir. Malın bedelsiz teslime konu olması, numune
şeklinde gönderiliyor olması, ya da konsinye olması hatta
ayını işletmenin deposu ile satış mağazası arasında gönderilmiş olması onun sevk irsaliyesi düzenlenmesi konusunda
herhangi bir önem arz etmez. Mal sevk edilmişse mutlaka
irsaliye düzenlenme zorunluluğu vardır. Bu durumlarda irsaliyeye numune olarak yada hangi sebeple gönderiliyorsa o
sebep yazılabilir.
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından
18.09.2007 tarihinde verilen özelgede “ firmanız tarafından
hastane, poliklinik ve benzeri yerlere yapılan ziyaretlerde
ticari mal niteliği taşımayan ve ürünleriniz tanıtımına yönelik olarak dağıtılan broşür, bloknot, kalem gibi promosyon ürünleri, eşantiyonlar ve numune ilaçların taşınması
sırasında sevk irsaliyesi düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır” denilmişse de mal sevkiyatlarında sevk irsaliyesi
düzenlenmesi gerekmektedir.
Vergi Usul Kanununun 230’uncu maddesinin 5’inci bendinde, “Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası,
(Malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen
malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde
alıcının, taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi
düzenlenmesi ve taşıtta bulundurulması şarttır’’. hükmüne
yer verilmiştir. Nitekim 173 Seri No.lu VUK Genel Tebliğinin C/f bölümünde “Numune üzerine veya tecrübe ve muayene şartıyla
satım yapılmak üzere mal sevkiyatı yapılması halinde sevk
edilen mallar için sevk irsaliyesi düzenlenmesi zorunludur.
Bu tür sevkiyatlarda, malı satıcı taşıyor veya taşıtıyorsa irsaliye satıcı tarafından, alıcı taşıyor veya taşıtıyorsa irsaBÜLTEN • 2014 - 207
liye alıcı tarafından düzenlenecektir. Ancak, kabule bağlı
olan ve bunun için yazılı bir sözleşme bulunan bu tür satışlarda, fatura düzenlenmesindeki on günlük sürenin kabul
tarihinden itibaren başlayacağı tabiidir’’ denilmektedir. c) Yevmiye Kayıtları:
IV – SONUÇ :
ÖRNEK 1 :
Duru-Demir Limited Şirketi Çikolata imalatçısıdır. İmal
ederek satışını yaptığı ürünlere talebi artırmak amacıyla Bir
kg. çikolata alana bir kg da bedava vermektedir. Çikolataların toplam bedeli 100,00 TL dir. Bu işlemde satışı yapılan
ürün bir kg değil iki kg dır. Dolayısıyla satışı yapılan malın
teslim bedeli olan yüz lira üzerinden katma değer vergisi
hesaplanması, yüklenilen katma değer vergisinin tamamının
indirim konusu yapılması gerekmektedir. (Satılan mamuller
maliyetinin 75,00.-TL, ve KDV Oranı%18 olarak dikkate alınmıştır.)
_____________________ …./…. _____________________
100.KASA HESABI
118,00
100.01 TL Kasası
600.YURT İÇİ SATIŞLAR Hs.
100,00
600.01 Çikolata Satışları
391.HESAPLANAN KDV Hs.
18,00
_____________________ …./…. _____________________
620.SATILAN MAMULLER MALİYETİ 75,00
İlk kaydın diğer stoklara yapılmasının nedeni;tamamının
alındığında promosyon olarak verilecek miktarının bilinmemesindendir.Promosyon olarak verilen çamaşır makinesi; verildiğinde 157.Diğer stoklar hesabından çıkartılarak 760.Paz.Satış Dağ.Giderleri hesabına kayıt edilir.
152.MAMULLER HESABI
75,00
_____________________ …./…. _____________________
ÖRNEK 2 :
Duru-Demir Limited Şirketi şampuan firması 1.ton şampuan alanlara 1 adet çamaşır makinası vereceğini taahhüt
etmiş, (B) firmasından adedi 1.000,00 TL den 10 adet çamaşır makinası satın almıştır. Bu alış işlemi sırasında 10.000,00
liralık çamaşır makinası ürün bedeli için 1800,00.-lira tutarında katma değer vergisi yüklenilmiştir. 10 adet çamaşır
makinasının tamamını yeterli miktarda ürünlerini satın alan
alıcılarına promosyon olarak vermiştir.
Duru-Demir Limited Şirketi alıcılarına, vereceği çamaşır
makinalarının bedelleri gelir ve kurumlar vergisi açısından
pazarlama gideri olarak kabul edilebilecek ve ayrıca bir bedel alınmaması koşuluyla, bu ürünlerin tesliminde katma değer vergisi hesaplanmayacaktır.
Promosyon, eşantiyon ve numune ürünlerin bedelsiz olarak müşterilere verilmesi bir pazarlama tekniğidir. Maliye
Bakanlığı KDV Kanunu’nun 29/4. Maddesinden almış olduğu
yetki ile bu tür teslimlerde uygulamaya yön vermiştir. Anılan giderler işletmenin tanıtımına satışlarının artırılmasına
yönelik giderlerdir. Dolayısıyla bu ürünlerin alımları için ödenen KDV de indirilebilecek KDV olarak dikkate alınacaktır.
Satışı yapılan malın yanında promosyon olarak verilen malın
KDV oranının aynı yada daha düşük olması halinde yüklenilen
KDV nin tamamı indirim konusu yapılacaktır. Satışı yapılan
malın yanında promosyon olarak verilen malın KDV oranının,
daha yüksek olması halinde Promosyon ürünü için yüklenilen
KDV’den, satışı yapılan malın tabi olduğu orana isabet eden
kısmın indirim konusu yapılması, kalan kısmın gelir veya kurumlar vergisi açısından gider veya maliyet olarak dikkate
alınması gerekir.
Ticari hayatta eşantiyon olarak adlandırılan bu ürünler,
ayni pazarlama gideri niteliğinde olduğundan, bu ürünlerin
müşterilere ayrıca bir bedel alınmaksızın teslimi KDV hesaplanmasını gerektirmez.
Firmalar halen satışını yaptıkları veya piyasaya yeni çıkardıkları bir ürünün tanıtımını sağlamak amacıyla numune
mallar üretmekte ve bu malları da ayrıca bir bedel tahsil
etmeksizin vermektedir. Ana malın bütün özelliklerini taşımakla birlikte, satışa konu edilemeyecek bir miktarla sınırlı
olan ve üzerinde “Numunedir, parayla satılmaz, vb.” ibareleri taşıyan bu mallar da, işletmede tüketilmemekle birlikte
ayni pazarlama gideri özelliğini taşıdığından, bu malların
bedel alınmaksızın teslimi de eşantiyonlarda olduğu gibi KDV
hesaplanmasını gerektirmez. Bu şartlara ilaveten, numune
malların, firmanın unvanı ve para ile satılmayacağını belirten bir şerhi taşıması gerekir.
Yararlanılan Kaynaklar:
Katma değer Verisi Kanunu
KDV uygulama genel tebliği
_____________________ …./…. _____________________
50 Sıra Nolu KDV genel tebliği
157. DİĞER STOKLAR
Vergi Usul Kanunu
10.000,00
YMM Murat YILDIZ Dönem Sonu İşlemlerinin Vergisel Boyutu
157.01 Promosyon Olarak Ver. Ür.
191. İND. KDV HESABI
1.800,00
320.SATICILAR HESABI
11.800,00
_____________________ …./…. _____________________
760. PAZ. SAT. DAĞ. GİD. Hs.
10.000,00
157.DİĞER STOKLAR
157.01. Promosyon Olarak Ver. Ür.
10.000,00
YMM İ.Hakkı GÜNEŞ Promosyon ürünlerinin muhasebe
kaydı ve KDV karşısındaki durumu
SMMM Zekai Özcan E- Yaklaşım 2005 Promosyon Ürünleri,
Numune ve Eşantiyonların Tesliminde Belge Düzeni ve Muhasebe Kaydı”
_____________________ …./…. _____________________
BÜLTEN • 2014 - 207
• MESLEKİ YAZILAR
49
KDV İADELERİNDE GENEL
UYGULAMA TEBLİĞİ ÖNCESİ VE
SONRASI DURUM
50
3065 sayılı Katma Değer Vergisi uygulamasında 7 farklı işlem
grubu için KDV iadesi doğmaktadır.
Bunlar:
1. Tam istisna kapsamına giren işlemler,
2. İndirimli orana tabi teslim ve hizmetler,
3. Kısmi istisna uygulaması,
4. Fazla veya yersiz KDV ödenmesi,
5. Geçici maddelerde düzenlenen istisnalar,
6. Uluslararası anlaşma hükümleri kapsamındaki işlemler,
7. İSMEP Projesi kapsamında teslim ve hizmetlerdir.
Kemal OKTAR
Price Waterhouse Coopers
Kıdemli Danışman
Yukarıda sayılan işlemlerden doğan KDV iadelerine ilişkin olarak
birçok tebliğde düzenleme yer almaktaydı. Her bir iade işlemi itibariyle nakden veya mahsuben iade yapılmasına ilişkin alt limitler
ile iadelerin usul ve esasları farklı özellikler göstermekteydi.
1 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe giren KDV Genel Uygulama
Tebliğiyle değişen düzenlemeler arasında, KDV iadelerinin yerine
getirilmesine ilişkin usul ve esaslar da bulunmaktadır. Her ne kadar yine her bir işlem grubu itibariyle farklı esaslar belirlenmiş olmasına rağmen, incelemesiz ve teminatsız nakit iade yapılmasına
ilişkin alt limitin 5.000 lira olarak sabitlenmesi bile bu konudaki
karışıklığı bir nebze azaltmıştır.
Aşağıda, iade hakkı doğuran işlemler itibariyle KDV iadelerine
ilişkin limitler, tebliğ öncesi durumla kıyaslanan tablolar halinde
yer almaktadır.
1- TAM İSTİSNA KAPSAMINA GİREN İŞLEMLERDEN DOĞAN İADELER
KDV Kanununun 32. maddesinde sayılan hükümlerde düzenlenmiş olan, yüklenilen KDV’lerin indirilebildiği, indirimin mümkün
olmaması halinde ise iade konusu yapıldığı işlemlerin başında tam
istisnalar gelmektedir. Bu maddeler ve tam istisna kapsamına giren
işlemler şunlardır.
• MESLEKİ YAZILAR
BÜLTEN • 2014 - 207
a) İhracat İstisnası (Madde: 11)
Hizmet İhracı
(11/1-a)
ESKİ
YENİ
LİMİT ÜSTÜ İADE
ESKİ
YENİ
İnceleme raporu,
YMM raporu,
Teminat
Teminat, YMM
raporu, inceleme
raporu
İnceleme raporu,
YMM raporu,
Teminat
Teminat, YMM
raporu, inceleme
raporu
Limit
yok
4.000 TL
5.000 TL
Limit
yok
4.000 TL
5.000 TL
4.000 TL
Miktara
bakılmadan
inceleme
raporu veya
teminatla
Teminat, YMM
raporu, inceleme
raporu
Miktara bakılmadan
inceleme raporu
veya teminatla
4.000 TL
5.000 TL
Teminat, YMM
raporu, inceleme
raporu
Teminat, YMM
raporu, inceleme
raporu
5.000 TL
altında
incelemesiz,
üzerinde
inceleme
raporu, YMM
raporu veya
teminatla
Limit
yok
Bavul ticareti,
Serbest bölgeye fason hizmet
Yolcu beraberi eşya, Roaming
(11/1-a)
YENİ
Limit
yok
İhraç kaydıyla teslim (11/1-c)
Dahilde İşleme İzin Belgesi
kapsamında teslim (Geçici 17)
ESKİ
NAKDEN İADE
İNCELEMESİZ ALT LİMİT
Limit
yok
Mal ihracı (11/1-a)
MAHSUBEN İADE
Limit yok
İADE
HAKKI DOĞURAN
İŞLEM
Limit
yok
Yabancı sinema yapımcıları
(11/1-b)
-
-
Miktara
bakılmadan
YMM raporu
Miktara
bakılmadan
YMM raporu
Miktara
bakılmadan YMM
raporu
Miktara bakılmadan
YMM
raporu
Yabancı taşımacılar,
Fuar ve sergilere katılanlar
(11/1-b)
-
-
1.000
1.000
İnceleme raporu
veya teminat
İnceleme raporu
veya teminat
b) Münferit istisnalar (Madde: 13)
YENİ
Deniz, hava, demiryolu
araçlarını teslim edenler (13/a)
Limit yok
Petrol arama (13/c),Boru
hattıyla taşıma (13/c), Teşvik
belgeli yatırım malları (13/d)
Altın, gümüş, platin arama,
işletme ve zenginleştirme
(13/c)
BÜLTEN • 2014 - 207
Limit yok
Limit yok
Liman ve hava meydanı
hizmetleri
(13/b)
5.000 TL
altında
incelemesiz,
üzerinde
inceleme
raporu, YMM
raporu veya
teminat
5.000 TL
altında
incelemesiz,
üzerinde
inceleme
raporu, YMM
raporu veya
teminat
Limit yok
Miktara bakılmadan
inceleme raporu,
YMM raporu veya
Deniz, hava, demiryolu
araçlarını imal ve inşa eden
veya ettirenler, bunlara mal ve
hizmet satanlar, tadil, bakım,
onarımını yapanlar (13/a)
Limit yok
ESKİ
Limit
yok
MAHSUBEN İADE
İADE
HAKKI DOĞURAN
İŞLEM
5.000 TL
altında
incelemesiz,
üzerinde
inceleme
raporu, YMM
raporu veya
teminat
NAKDEN İADE
İNCELEMESİZ ALT LİMİT
ESKİ
YENİ
200 TL
5.000 TL
LİMİT ÜSTÜ İADE
ESKİ
Teminat, YMM
raporu, inceleme
raporu
YENİ
Teminat, YMM
raporu, inceleme
raporu
200 TL
Miktara
bakılmadan
Teminat, YMM
Miktara bakılmadan
inceleme
raporu, inceleme
inceleme raporu
raporu veya
raporu
veya teminat
teminat
4.000 TL
Miktara
bakılmadan
Teminat, YMM
Miktara bakılmadan
inceleme
raporu, inceleme
inceleme raporu
raporu veya
raporu
veya teminat
teminat
200 TL
5.000 TL
Teminat, YMM
raporu (13/c
hariç), inceleme
raporu
Teminat, YMM
raporu, inceleme
raporu
Miktara
Miktara
Miktara
bakılmadan
bakılmadan
bakılmadan
Miktara bakılmadan
inceleme
inceleme
inceleme raporu,
inceleme raporu
raporu, YMM
raporu veya YMM raporu veya
veya teminat
raporu veya
teminat
teminat
teminat
• MESLEKİ YAZILAR
51
Limanların, hava
meydanlarının, bağlantı
sağlayan demiryollarının inşası,
yenilenmesi (13/e)
Limit
yok
5.000 TL
altında
incelemesiz,
üzerinde
inceleme
raporu, YMM
raporu veya
teminat
Ulusal güvenlik
kuruluşlarına(13/f) Başbakanlık
merkez teşkilatına teslimler
(13/g), Tarım ürünleri
senetlerinin ilk teslimi (13/ğ)
Limit
yok
Limit yok
4.000 TL
4.000 TL
Miktara
bakılmadan
Teminat, YMM
Miktara bakılmadan
inceleme
raporu, inceleme
inceleme raporu
raporu veya
raporu
veya teminat
teminat
5.000 TL
Teminat, YMM
raporu, inceleme
raporu
Teminat, YMM
raporu, inceleme
raporu
c) Uluslararası taşımacılık istisnası (Madde: 14)
Yurt dışına çıkan kamyon
ve TIR’lara motorin teslimi
(14/1-b)
YENİ
İNCELEMESİZ ALT LİMİT
LİMİT ÜSTÜ İADE
ESKİ
YENİ
Limit yok
Uluslararası taşımacılık
(14/1-a)
ESKİ
NAKDEN İADE
5.000 TL
altında
incelemesiz,
üzerinde
inceleme
raporu, YMM
raporu veya
teminat
1.000 TL
5.000 TL
Teminat, YMM
Teminat, YMM
raporu, inceleme raporu, inceleme
raporu
raporu
Limit yok
1.000 TL
5.000 TL
Teminat, YMM
Teminat, YMM
raporu, inceleme raporu, inceleme
raporu
raporu
ESKİ
YENİ
d) Diplomatik istisna (Madde: 15)
İADE
HAKKI DOĞURAN
İŞLEM
Diplomatik istisna (15/1-a ve
b)
MAHSUBEN İADE
NAKDEN İADE
İNCELEMESİZ ALT LİMİT
ESKİ
YENİ
Limit yok
52
MAHSUBEN İADE
Limit
yok
İADE
HAKKI DOĞURAN
İŞLEM
Limit yok
ESKİ
YENİ
200 TL
5.000 TL
LİMİT ÜSTÜ İADE
ESKİ
Teminat, YMM
raporu (15/1-a
hariç), inceleme
raporu
YENİ
Teminat, YMM
raporu, inceleme
raporu
e) Engellilere mahsus araç-gereç istisnası (Madde: 17/4-s)
MAHSUBEN İADE
İADE
HAKKI DOĞURAN
İŞLEM
ESKİ
YENİ
Engellilere mahsus araç-gereç
teslimi (17/4-s)
Limit
yok
Limit yok
NAKDEN İADE
İNCELEMESİZ ALT LİMİT
ESKİ
YENİ
4.000 TL
5.000 TL
LİMİT ÜSTÜ İADE
ESKİ
YENİ
Teminat, YMM
Teminat, YMM
raporu, inceleme raporu, inceleme
raporu
raporu
2- İNDİRİMLİ ORANA TABİ MALLARIN TESLİMİNDEN DOĞAN İADELER (Madde: 29/2)
İADE
HAKKI DOĞURAN
İŞLEM
İndirimli orana tabi teslim ve
hizmetler (29/2)
Aylık mahsup
• MESLEKİ YAZILAR
MAHSUBEN İADE
ESKİ
YENİ
4.000 TL altında
incelemesiz,
üzerinde
inceleme
raporu, YMM
raporu (fason
tekstil hariç)
veya teminatla
5.000 TL
altında
incelemesiz,
üzerinde
inceleme
raporu, YMM
raporu (fason
tekstil hariç)
veya teminatla
NAKDEN İADE
İNCELEMESİZ ALT LİMİT
LİMİT ÜSTÜ İADE
ESKİ
YENİ
ESKİ
YENİ
-
-
-
-
BÜLTEN • 2014 - 207
İndirimli orana tabi malların
ihraç amaçlı teslimi (29/2)
Aylık mahsup
Miktara
bakılmaksızın
incelemesiz ve
ihracattan sonra
teminatsız
İndirimli orana tabi teslim ve
hizmetler (29/2)
Yıllık nakit veya mahsup
5.000 TL
altında
4.000 TL altında incelemesiz
incelemesiz
(fason tekstil
inceleme veya
teminat)
Miktara
bakılmaksızın
incelemesiz
ve ihracattan
sonra
teminatsız
4.000 TL
Teminat,
5.000 TL
Teminat,
YMM raporu
(fason tekstil
YMM raporu, (fason tekstil
inceleme
inceleme
inceleme),
veya
raporu
inceleme
teminat)
raporu
İndirimli orana tabi malların olduğu gibi ihraç edilmek
üzere DTSŞ, SDTŞ, yarıdan fazla hissesi olduğu veya
kendisinin yarıdan fazla hissesine sahip bulunduğu
şirketlere tesliminden doğan aylık mahsuben iadeler
3- KISMİ TEVKİFAT UYGULAMASINDAN DOĞAN İADELER (Madde: 9/2 – 29/4)
İADE
HAKKI DOĞURAN
İŞLEM
MAHSUBEN İADE
ESKİ
YENİ
Limit yok
Limit yok
NAKDEN İADE
İNCELEMESİZ ALT LİMİT
ESKİ
YENİ
2.000 TL
5.000 TL
4.000 TL
5.000 TL
Miktara
bakılmadan
inceleme
raporu veya
teminat
Miktara
bakılmadan
inceleme
raporu veya
teminat
1.000 TL
5.000 TL
altında
altında
Yapım işleri, 5018 sayılı Kanun incelemesiz,
incelemesiz,
kapsamındaki kurumların
üzerinde
üzerinde
hizmet alımları, Profesyonel
inceleme
spor kulüplerine reklam, isim veya teminat YMM raporu,
inceleme veya
hakkı ödemeleri
(yapım
işlerinde
teminat
YMM raporu)
1.000 TL
Miktara
altında
incelemesiz, bakılmaksızın
üzerinde
incelemesiz ve
inceleme
teminatsız
veya teminat
Hurda metal, plastik, cam,
atık kağıt
Pamuk, tiftik, yün, yapağı,
ham post ve deri
Etüd, plan, proje - Temizlik,
çevre bakım- Makine, araç
tamir, bakım-Yemek servisi,
organizasyonu- Fason
konfeksiyon- Yapı denetimi Servis taşımacılığı - Baskı basım
- İşgücü temini - Hanutçuluk
Külçe metal, Metal, plastik,
cam, kağıt ürünleri, Ağaç ve
orman ürünleri
Limit yok
1.000 TL
altında
incelemesiz,
üzerinde
inceleme
veya teminat
Miktara
bakılmadan
incelemesiz,
teminatsız
5.000 TL
altında
incelemesiz,
üzerinde
inceleme
raporu veya
teminat
LİMİT ÜSTÜ İADE
ESKİ
Teminat,
YMM raporu,
inceleme
raporu
Teminat,
YMM raporu,
inceleme
raporu
YENİ
Teminat,
YMM raporu,
inceleme
raporu
Teminat,
YMM raporu,
inceleme
raporu
Miktara
bakılmadan
inceleme
raporu veya
teminat
Miktara
bakılmadan
inceleme
raporu veya
teminat
Miktara
bakılmadan
inceleme
raporu veya
teminat
(yapım
işlerinde
1.000 TL
üzerinde
YMM raporu)
Miktara
bakılmadan
inceleme
raporu veya
5.000 TL
teminat
altında
incelemesiz,
(yapım
işlerinde
teminatsız
1.000 TL
üzerinde
YMM raporu)
5.000 TL
üzerinde
YMM raporu,
inceleme
raporu veya
teminat
Miktara
bakılmadan
inceleme
raporu veya
teminat
5.000 TL
altında
incelemesiz,
teminatsız
Miktara
bakılmadan
inceleme
raporu veya
teminat
5.000 TL
üzerinde
YMM raporu,
inceleme
raporu veya
teminat
4- GEÇİCİ MADDELERDE DÜZENLENEN İSTİSNALAR (Geçici Madde: 26, 29, 30)
İADE
HAKKI DOĞURAN
İŞLEM
BM, NATO ve OECD’ye yapılan
teslimler (Geçici 26)
Yap-işlet-devret ile kiralama
karşılığı sağlık kuruluşu
inşasına ilişkin teslim ve
hizmetler (Geçici 29),
500 Milyon TL’nin üzerinde
büyük ve stratejik yatırımlar
(Geçici 30)
BÜLTEN • 2014 - 207
MAHSUBEN İADE
ESKİ
YENİ
Limit yok
Limit yok
Limit yok
Limit yok
NAKDEN İADE
İNCELEMESİZ ALT LİMİT
ESKİ
YENİ
200 TL
5.000 TL
4.000 TL
5.000 TL
LİMİT ÜSTÜ İADE
ESKİ
Teminat,
YMM raporu
inceleme
raporu
YENİ
Teminat,
YMM raporu,
inceleme
raporu
Teminat,
YMM raporu,
inceleme
raporu
Teminat,
YMM raporu,
inceleme
raporu
• MESLEKİ YAZILAR
53
5- İSMEP PROJESİ KAPSAMINDAKİ İSTİSNADAN DOĞAN İADELER (6111 sayılı Kanun Madde:16)
İADE
HAKKI DOĞURAN
İŞLEM
İSMEP projesi kapsamında
teslim ve hizmetler (6111
sayılı Kanun Geçici m.16)
MAHSUBEN İADE
ESKİ
Limit yok
YENİ
Limit yok
NAKDEN İADE
İNCELEMESİZ ALT LİMİT
ESKİ
4.000 TL
LİMİT ÜSTÜ İADE
YENİ
ESKİ
YENİ
5.000 TL
Teminat,
YMM raporu,
inceleme
raporu
Teminat,
YMM raporu,
inceleme
raporu
6- ULUSLARARASI ANLAŞMALARDAKİ İSTİSNALAR KAPSAMINDA YAPILAN İŞLEMLERDEN DOĞAN İADELER (Madde: 19/1)
İADE
HAKKI DOĞURAN
İŞLEM
54
MAHSUBEN İADE
ESKİ
YENİ
Türkiye–AB mali işbirliği
IPA Çerçeve Anlaşması
kapsamındaki teslim ve
hizmetler
Limit yok
Limit
yok
Bakü–Tiflis–Ceyhan boru hattı
inşa ve işletilmesine ilişkin
teslim ve hizmetler
Limit yok
Limit
yok
7- FAZLA VE YERSİZ ÖDENEN KDV’NİN İADESİ
Fazla ve yersiz ödenen KDV’nin iadesi konusunda herhangi bir limit belirlenmemiştir. Bu konuda KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I-C/1.1.1) bölümünde, fazla veya yersiz
hesaplanan vergi bulunması durumunda kural olarak, gerek
satıcı gerekse alıcı nezdinde işlemin KDV uygulanmadan önceki hale döndürülmesinin esas olacağı ifade edilmiştir. Dolayısıyla fazla veya yersiz ödenen KDV’nin iadesi, inceleme
raporu, YMM raporu veya teminata ihtiyaç olmaksızın vergi
dairesince yerine getirilecektir.
Buna göre alıcının, fazla veya yersiz ödediği KDV tutarını satıcıdan talep etmesi halinde, tutarı ne olursa olsun
fazla veya yersiz olarak hesaplanan vergi, öncelikle satıcı
tarafından alıcıya iade edilecektir. Alıcının indirim hakkı bulunan mükellef olmaması durumunda, satıcının söz konusu
fazla veya yersiz KDV tutarını alıcıya ödediğini gösterir bir
belge ile vergi dairesine başvurması gerekmektedir. Alıcının
indirim hakkı bulunan bir mükellef olması durumunda ise
bu belgeye ek olarak, alıcının fazla veya yersiz KDV tutarını
indirim hesaplarından çıkarmak suretiyle düzeltme yaptığının, alıcının vergi dairesinden alınacak bir yazıyla tevsiki
istenecektir.
İade işleminin yapılabilmesi için satıcının, beyanlarını
da düzeltmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, fazla veya yersiz hesaplanan KDV tutarı, ilgili dönem beyannamesindeki
hesaplanan vergi tutarından indirilecek, sonraki dönemler
de buna göre düzeltilecektir.
Öte yandan fazla veya yersiz olarak ödenen KDV’nin satıcı tarafından iade olarak talep edilebilmesi için, ilgili dönemdeki KDV beyannamesinde hesaplanan KDV olarak beyan
• MESLEKİ YAZILAR
NAKDEN İADE
İNCELEMESİZ ALT LİMİT
ESKİ
LİMİT ÜSTÜ İADE
YENİ
ESKİ
YENİ
4.000 TL
5.000 TL
İnceleme
raporu,
YMM raporu,
Teminat
İnceleme
raporu,
YMM raporu,
Teminat
4.000 TL
5.000 TL
İnceleme
raporu,
YMM raporu,
Teminat
İnceleme
raporu,
YMM raporu,
Teminat
edilmiş olması ve bu dönem ile iade talep edilen dönem
arasında asgari söz konusu KDV tutarı kadar ödenecek
KDV çıkması gerekmektedir.
- Beyan edilen dönemle iade talep edilen dönem arasında, fazla veya yersiz uygulanan KDV tutarından daha düşük
tutarda ödenecek KDV çıkması durumunda, sadece bu tutar
iadeye konu edilebilecektir.
- Beyan edilen dönemle iade talep edilen dönem arasında ödenecek KDV çıkmaması durumunda ise, sadece düzeltme yapılacak olup, iade söz konusu olmayacaktır.
İthalat sırasında fazla veya yersiz uygulanan vergiler,
indirim hakkına sahip olmayan ithalatçılara Gümrük Kanunu
hükümlerine göre ilgili gümrük idaresince iade edilecektir.
İthalat sırasında fazla veya yersiz uygulanan verginin
indirim hakkına sahip mükelleflere iadesi, mükellefin
beyanlarının düzeltilmesi üzerine bağlı olduğu vergi dairesince gerçekleştirilecektir. Bunun için, indirim hakkına
sahip mükellef, gümrük idaresine bir dilekçe ile başvurarak,
gümrük idaresi fazla veya yersiz tahsil ettiği vergi tutarını
mükellefin vergi dairesine doğrudan göndereceği bir yazı ile
bildirecektir. Vergi dairesi bu yazı üzerine iade talebini sonuçlandıracaktır.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli
cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşların fazla veya
yersiz tahsil ettiği vergi için, bu kuruluşlar tarafından düzenlenecek yazıya istinaden vergi dairesi tarafından alıcıya iade yapılacaktır. Bu yazıda; genel bütçeli idareler söz
konusu tutarın tahsil edildiği ve gelir hesaplarına aktarıldığını, diğer kuruluşlar ise beyan edilerek vergi dairesine
ödendiğine dair bilgiler yer alacaktır.
BÜLTEN • 2014 - 207
KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA
TEBLİĞİ İLE GETİRİLEN PROJE BAZLI
İSTİSNA UYGULAMASININ İŞLEYİŞİ
Firdevs SAYIMOĞLU GÜLTEPE
Gelir İdaresi Başkanlığı
Devlet Gelir Uzmanı
I.GİRİŞ
Ülkemizde 1 Ocak 1985 tarihinden bu yana uygulanmakta olan KDV mevzuatında 123 adet KDV Genel Tebliği ile uygulamaya yön verilmiş olup, tüm bu Tebliğlerde yer alan usul ve esaslara ilişkin belirlemelerin tek bir Tebliğde toplanarak
KDV uygulamasında tek bir ikincil mevzuat oluşturmak, mevcut iade sistemini
günümüz koşullarına uyarlamak, güncelliğini yitirmiş açıklamaları kaldırmak ve
haksız iadenin önüne geçilmek amacıyla 26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi
Gazete’de Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği yayımlanmıştır.
Yeni düzenleme öncesinde katma değer vergisi iade işlemleri mevzuattan kaynaklanan gri alanlar nedeniyle tam ve doğru olarak sonuçlanamaz duruma gelmiş
ve mevcut düzenlemeler bazı alanlarda haksız iade yapılmasının önlenmesinde
yetersiz kalmaktaydı.
Özellikle hizmet karakterli istisnalarda, idare tarafından yapılan iadenin sağlıklı bir biçimde kontrol edilememesi idareyi bu konuda bir çözüm arayışına itmiş
ve bu konuda yeni bir düzenleme yapılması gereği duyulmuştur.
Bunun sonucunda yeni KDV Genel Uygulama Tebliği ile KDV Kanununun 13/a,
13/c, 13/e ve Geçici 29 uncu maddelerinde yer alan bazı istisna uygulamalarına
ilişkin usul ve esaslar yeniden düzenlenmiş ve proje bazlı istisna uygulamasına
geçilmiştir.
Proje bazlı istisna uygulaması yeni bir düzenleme olarak ortaya konulmasına
rağmen, zaten mevcut uygulamada bu tür istisnalarda yapılan iş ve işlemlerin,
herhangi bir projeye bağlanmadan uygulanması mümkün değildir. Örneğin bir geminin projesi olmadan imal veya inşa edilmesinin ya da bir hava alanı inşaatının
projeye bağlanmadan inşaatına başlanmasının söz konusu olamayacağı açıktır.
II. YENİ UYGULAMA KAPSAMINDAKİ İSTİSNALAR
26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Katma Değer
Vergisi Genel Uygulama Tebliği uyarınca KDV Kanununun 13/a, 13/c, 13/e ve Geçici 29 uncu maddelerinde yer alan istisnalarda işlemler, mükellefler tarafından
hazırlanacak “Proje Kapsamındaki Mal ve Hizmetlere İlişkin Liste”nin elektronik
ortamda sisteme girilmesini takiben vergi dairesi tarafından mükellef adına düzenlenecek “İstisna Belgesi” çerçevesinde KDV’siz olarak yapılabilecektir.
1)Araçlara İlişkin İstisna
KDV Kanununun 13/a maddesi uyarınca, faaliyetleri kısmen veya tamamen
deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının, yüzer tesis ve araçların kiralanması
veya çeşitli şekillerde işletilmesi olan mükelleflere bu amaçla yapılan deniz, hava
ve demiryolu taşıma araçlarının, yüzer tesis ve araçlarının teslimleri, bu araçların
imal ve inşaası ile ilgili olarak yapılan teslim ve hizmetler ile bunların tadili, onarım ve bakımı şeklinde ortaya çıkan hizmetler ve faaliyetleri deniz taşıma araçları
ile yüzer tesis ve araçların imal ve inşası olanlara bu araçların imal ve inşası ile
ilgili olarak yapılacak teslim ve hizmetler KDV’den istisnadır.
Bu madde kapsamında proje bazlı istisna uygulaması getirilen istisna türleri,
alt açılımları itibariyle aşağıda belirtilmiştir.
a) Deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının tadil, bakım ve onarımına ilişkin alımlarda istisna
b) Deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının imal ve inşasına ilişkin alımlarda istisna
BÜLTEN • 2014 - 207
i) Bizzat imal ve inşa edenler
ii) Sipariş üzerine imal ve inşa
- Sipariş vererek imal ve inşa ettirenler
- Sipariş üzerine fiilen imal ve inşa edenler
• MESLEKİ YAZILAR
55
iii) Faaliyetleri deniz taşıma araçları ile yüzer tesis
ve araçların imal ve inşası olanlara bu araçların imal ve inşası
- KDV mükellefi olan
- KDV mükellefi olmayan
2) Kıymetli Maden ve Petrol Aramalarına İlişkin İstisna
KDV Kanununun 13/c maddesi uyarınca, altın, gümüş,
platin arama, işletme, zenginleştirme, rafinaj ve Türk Petrol
Kanunu hükümlerine göre petrol arama faaliyetlerine ilişkin olmak üzere, bu faaliyetleri yürütenlere yapılan teslim
ve hizmetler ile aynı Kanun hükümlerine göre boru hattıyla
taşımacılık yapanlara bu hatların inşa ve modernizasyonuna
ilişkin yapılan teslim ve hizmetler KDV’den istisnadır.
Bu madde kapsamında proje bazlı istisna uygulaması getirilen istisna türleri alt açılımları itibariyle aşağıda belirtilmiştir.
a)Boru hattıyla taşımacılık yapanlara bu hatların inşa ve
modernizasyonuna ilişkin yapılan teslim ve hizmetlere ilişkin
istisna
56
b)Altın, gümüş, platin ile ilgili arama, işletme ve zenginleştirme faaliyetlerine ilişkin yapılan teslim ve hizmetlere
istisna
3) Limanlar ve Hava Meydanlarına Bağlantı Sağlayan Demiryolu Hatları ile Liman ve Hava Meydanlarının İnşası, Yenilenmesi ve Genişletilmesine İlişkin İstisna
KDV Kanununun 13/e maddesi uyarınca, limanlara bağlantı sağlayan demiryolu hatları, limanlar ve hava meydanlarının inşası, yenilenmesi ve genişletilmesi işlerini fiilen
kendisi yapan veya yaptıran mükellefler ile genel bütçeli
idarelere bu işlere ilişkin olarak yapılan mal teslimleri ve
inşaat taahhüt işleri KDV’den müstesnadır.
Bu madde kapsamındaki işlemlerde de proje bazlı istisna
uygulaması getirilmiştir.
4) 3996 Sayılı Kanuna Göre Yap-İşlet-Devret veya 3359
Sayılı Kanun ile 652 Sayılı Kararnameye Göre Kiralama Karşılığı Yaptırılan Projelerde KDV İstisnası
KDV Kanununun Geçici 29 uyarınca 8/6/1994 tarihli ve
3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanuna göre yapişlet-devret modeli çerçevesinde gerçekleştirilecek projeler
ve 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel
Kanununun ek 7 nci maddesine göre Yüksek Planlama Kurulu tarafından kiralama karşılığı yaptırılmasına karar verilen
sağlık tesislerine ilişkin projeler ve 25/8/2011 tarihli ve 652
sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 23 üncü maddesine göre
Bakanlık tarafından kiralama karşılığı yaptırılmasına karar
verilen eğitim öğretim tesislerine ilişkin projelerden bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce ihale veya görevlendirme ilanı yayımlanmış ancak teklif alınmamış olanlar
ile 31/12/2023 tarihine kadar ihale veya görevlendirme ilanı
yayımlanacak olanların; ihale edilmesi ile görevlendirilen
veya projeyi üstlenenlere yatırım döneminde proje kapsamında yapılan mal teslimleri ve hizmet ifaları katma değer
vergisinden müstesnadır.
Bu madde kapsamındaki işlemlerde de proje bazlı istisna
uygulaması getirilmiştir.
III.SİSTEMİN GENEL İŞLEYİŞİ:
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği ile proje uygulaması getirilen istisnalarda yapılacak iş için hazırlanmış
proje kapsamındaki mal ve hizmetler esas alınarak mükelleflerin kendileri tarafından hazırlanacak “Proje Kapsamındaki
Mal ve Hizmetlere İlişkin Liste”, elektronik ortamda sisteme
girilecek ve bu listenin elektronik ortamda sisteme girilme• MESLEKİ YAZILAR
sinden sonra vergi dairesine istisna belgesi almak için başvuruda bulunulacaktır.
İstisna kapsamında iş yapmak isteyen mükellefler, “Proje Kapsamındaki Mal ve Hizmetlere İlişkin Liste”nin girişini,
İnternet Vergi Dairesi›nden (İnternet Vergi Dairesi / Bilgi Girişi / KDV İstisna Belgesi Talepleri kısmından) yapacak olup
mevcut kullanıcı kodu, parola ve şifre bilgileri ile sisteme
giriş yapılabilecektir.
İnternet Vergi Dairesi’nden “Proje Kapsamındaki Mal ve
Hizmetlere İlişkin Liste”nin girişini tamamlayan mükellef
bağlı bulunduğu vergi dairesine başvuru yapacak olup vergi
dairesi tarafından durumu, iştigal konusu, aracın mahiyeti
göz önüne alınarak yapılan değerlendirme sonucunda şartları taşıyan mükelleflere, elektronik olarak sisteme girilen
mal ve hizmetlerle sınırlı olmak üzere istisna belgesi verilecektir.
Bilindiği üzere, KDV Kanununda tanınan istisnalarda, istisnadan faydalanabilmek için birtakım şartlar aranmakta
olup bu şartlar her bir istisna türü için farklılık göstermektedir. Aranılan söz konusu şartlar, KDV Genel Uygulama Tebliğinin istisnalara ilişkin usul ve esasların belirlendiği ilgili
bölümlerinde ayrıca belirtilmiştir.
İstisnadan yararlanmak isteyen mükellefler tarafından
elektronik ortamda gönderilen “Proje Kapsamındaki Mal ve
Hizmetlere İlişkin Liste”nin sistem tarafından kabul edilmiş
olması o mükellef hakkında vergi dairesi tarafından otomatik olarak istisna belgesi verileceği anlamına gelmemektedir.
Mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesi, istisna belgesi almak için başvuruda bulunan mükellefin durumunu, KDV
Kanununda ve KDV Genel Uygulama Tebliğinde aranılan şartları karşılayıp karşılamadığı konusunda değerlendirmekle
görevlidir.
Elektronik ortamda “Proje Kapsamındaki Mal ve Hizmetlere İlişkin Liste”yi girmesine rağmen, Kanun ve Genel Uygulama Tebliğinde belirtilen istisna uygulaması için taşıması
gerekli olan şartları taşımayan mükellefler ile istisna kapsamında işlem yapılması öngörülmeyen işlemler için vergi
dairesi tarafından istisna belgesi düzenlenemeyecektir.
Vergi Dairesi tarafından yapılan değerlendirme sonucunda şartları taşıdığı anlaşılan ve elektronik olarak sisteme girilen hizmetlerle sınırlı olmak üzere adına düzenlenen istisna belgesinin alıcı tarafından onaylanmış bir örneği mükellef
tarafından mal ve hizmeti sunanlara verilir ve KDV’siz işlem
yapılması talep edilir.
Vergi Dairesi tarafından, söz konusu istisna belgesi, proje
kapsamındaki mal ve hizmetlere ilişkin liste esas alınarak
ve sadece bu kapsamdaki işlerle sınırlı olarak uygulanmak
üzere verilir ve dolayısıyla istisna belgesinin ekinde, istisnalı
olarak alınacak mal ve hizmetin niteliği, miktarı ve tutarı
gibi belirleyici unsurlar yer alacaktır.
Bu istisna belgesi kapsamında teslim ve hizmette bulunan mükellef yani satıcı ise istisna belgesinin ilgili mal ve
hizmete ilişkin bölümünü fatura tarihi, numarası, mal veya
hizmet miktarı ve tutarını belirtmek suretiyle onaylayacak
ve bir örneğini alacaktır.
Öte yandan, satıcı tarafından bu belgenin bir örneği 213
sayılı Vergi Usul Kanununun muhafaza ve ibraz hükümlerine
uygun olarak saklanması gerekmektedir.
İstisna belgesi sahibi mükellef istisna belgesi kapsamında alacağı mal veya hizmet için satıcıya elektronik ortamda
işlem yapabilmesi için gerekli olan proje kodu ve mal ve
hizmete ilişkin liste sırasını verecek, satış işleminin gerçekleşmesiyle satıcı bu işleme ilişkin bilgileri internet vergi dairesinde oluşturulan sisteme girecektir.
İstisna belgesine göre mal ve hizmet satacak mükellefBÜLTEN • 2014 - 207
ler İnternet Vergi Dairesi / Bilgi Girişi / KDV İstisna Belgesi
Talepleri / İstisna Belgesi Satış Bilgisi Ekleme (satıcılar için)
kısmından satış bilgisini gireceklerdir.
İstisna kapsamında KDV hesaplamadan işlem yapan satıcı
mükelleflerin iade talepleri ise, alıcı tarafından kendisine
bir örneği verilen istisna belgesi ve internet vergi dairesinde
yapılan satış işlemine ilişkin girişler esas alınarak, iade için
gerekli diğer belgelerin de ibrazı ile sonuçlandırılacaktır.
1. İSTİSNA BELGESİNİN SÜRESİ
Önceki uygulamadan farklı olarak, Katma Değer Vergisi
Genel Uygulama Tebliği ile proje uygulaması getirilen istisnalarda vergi dairelerince verilmesi öngörülen istisna belgelerinin söz konusu istisna için hazırlanan projede öngörülen
süre ile sınırlı olarak verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Çeşitli sebepler ile projedeki sürenin revize edilmesi
durumunda, istisna belgesindeki sürenin de revize edilmesi
gerektiği ayrıca ifade edilmiştir.
2.PROJENİN REVİZESİ
Mevcut projede önceden öngörülemeyen veya daha sonra teknik, ekonomik veya çevresel koşullardan kaynaklanan
bir takım eksiklikler, yapılması gereken güncellemeler söz
konusu olabilecektir.
Bu durumda da nasıl hareket edilmesi gerektiğine dair
KDV Genel Uygulama Tebliğinde açıklamalar yapılmıştır.
Mevcut projelerin sonradan revize edilmesi, güncellenmesi veya ek proje düzenlenmesi halinde “Proje Kapsamındaki Mal ve Hizmetlere İlişkin Liste”nin de elektronik ortamda revize edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bu kapsamda, revize sonrası istisna kapsamına giren alışlarda istisnadan faydalanılabilmesi için vergi dairesinden
alınan istisna belgesinin de revize edilmesi gerektiği açıktır.
3-TOPLU SATIRLAR
KDV Kanununun 13 üncü maddesinde yer alan araçlara
ilişkin, kıymetli maden ve petrol aramalarına ilişkin, limanlar ve hava meydanlarına bağlantı sağlayan demiryolu hatları ile liman ve hava meydanlarının inşası, yenilenmesi ve
genişletilmesine ilişkin istisnalar ile Geçici 29 uncu maddesinde yer alan 3996 sayılı Kanuna göre Yap-İşlet-Devret veya
3359 sayılı Kanun ile 652 sayılı Kararnameye göre kiralama
karşılığı yaptırılan projelerde uygulanan istisnalar kuşkusuz
büyük çaplı işleri kapsamakta olup bu istisnalara ilişkin hazırlanacak mal ve hizmet listeleri de oldukça kapsamlı olabilecektir.
Söz konusu Tebliğde İnternet Vergi Dairesinde yer alan
“Proje Kapsamındaki Mal ve Hizmetlere İlişkin Liste” nin
hazırlanması sırasında aynı satıcıdan yapılacak birden fazla
mal ve hizmet alımına ilişkin harcamaların proje maliyetinin
binde 5’ine kadar olan kısmının tek satır olarak girilebilmesine imkan sağlanmıştır.
Yine Tebliğ ile bu şekilde birden fazla satır yazılabileceği ancak, bu satır tutarlarının toplamının proje maliyetinin
yüzde 10’unu aşmaması gerektiği ifade edilmektedir.
Aynı satıcıdan yapılacak birden fazla mal ve hizmet alımına ilişkin harcamaların, proje maliyetinin binde 5’ine kadar olan kısmının tek satır olarak girilmesi durumda da, mal
ve hizmetin cinsi, miktarı, tutarı gibi hususların, bu kapsamdaki alışları anlaşılır bir şekilde açıklayacak detayda yazılması talep edilmektedir. Bu alımlara ilişkin fatura tarih ve
numarasına listede yer verilmesi istenilmektedir.
4-KÜÇÜK ÇAPLI BAKIM ONARIMLAR
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde, KDV
Kanununun 13/a maddesi uyarınca, faaliyetleri kısmen veya
tamamen deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının, yüzer
tesis ve araçların kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilBÜLTEN • 2014 - 207
mesi olan mükelleflere bu amaçla yapılan deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının, yüzer tesis ve araçlarının tadili,
onarım ve bakımı şeklinde ortaya çıkan hizmetlere uygulanmak üzere, istisna kapsamındaki işlemlerin ayrı bir projeye
bağlanmasının zor olduğu durumlarda ve/veya küçük çaplı
bakım onarımlarda servis formu, mühendis raporu proje olarak değerlendirilmek suretiyle işlem yapılabilmesine imkan
sağlanmış ve hizmet listesinin sisteme girişi ve istisna belgesi için başvurunun fatura düzenleme süresi içinde kalmak
kaydıyla bu form veya rapor ile daha sonra da yapılabileceği
belirtilmiştir. İstisna belgesinin ise bu başvuruya istinaden
düzenleneceği ifade edilmiştir.
5-İSTİSNA BELGESİNİN KAPATILMASI
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde ile yine
daha önceki uygulamada aranılmayan yeni bir düzenleme
daha yapılmış ve istisna belgesinin kapatılması hususu il kez
gündeme gelmiştir.
Yeni Tebliğ ile istisna belgesi sahibi mükelleflerin, projenin sona ereceği tarih esas alınarak belirlenen istisna belgesinin bitiş tarihi itibarıyla, belgeyi vergi dairesine ibraz ederek kapattırması gerektiği ifade edilmiştir. İlgili vergi dairesi
tarafından ise istisna belgesinde yer alan mal ve hizmet bölümlerinin satıcılar tarafından doldurulup doldurulmadığı ve
faturalar ile uyumunun kontrol edilmesi ve istisna belgesinin
kapatılması gerektiği konusunda açıklamalar yapılmıştır.
IV.SONUÇ:
Katma Değer Vergisi vergi mevzuatımıza yaklaşık 30 yıl
önce dolaylı vergilerin en gelişmişi olarak dahil olmuş ve
zaman içerisinde Türk Vergi Sistemi ile etkileşerek kendine
has özellikleri ile özgün bir yapıya kavuşmuş ve bütçe gelirlerindeki önemli yeriyle Türk Vergi Sisteminin vazgeçilmez
bir parçası olmuştur.
KDV’nin dolaylı bir işlem vergisi olması, dinamik bir yapıya sahip olması ve günün koşullarına kolay uyum sağlayabilmesi onun en önemli özelliklerindendir.
Kanunun bu özelliklerinin gereği olarak ikincil mevzuatı
da zaman içinde bir çok kez değişikliğe uğramış ve zaman
içinde bu değişikliklerin takibi zorlaşmış, tekrarlar artmış,
yapılan atıfların karmaşıklığı nedeniyle aranılan bilgiye ulaşmak ise oldukça uzun zaman almaya başlamıştır.
Bu sıkıntıların farkında olan İdare tarafından, uzun bir
çalışma dönemi sonunda en yalın, en net ve en kapsamlı
metne ulaşılmış ve Mayıs/2014 tarihi itibariyle Katma Değer
Vergisi Genel Uygulama Tebliği yürürlüğe girmiştir.
Yeni Tebliğ ile mevcut KDV Genel Tebliğlerinde yer alan
açıklamaların bir araya getirilmesinin yanı sıra yeni usul ve
esaslar da belirlenmiştir. Bunlardan bir tanesi ise vergi kayıp
ve kaçağının önlenmesi ve haksız KDV iadesinin önlenmesi
amacıyla öngörülen yeni bir kontrol mekanizması olan proje
uygulamasına geçilmesidir.
Özellikle hizmet karakterli istisnalarda yaşanan vergi
dairesinden alınan istisna belgesi kapsamında alınan mal
ve hizmetlerin gerçekten bu hizmeti üretilirken kullanılıp
kullanılmadığının takip zorluğu idareyi bu konuda bir çözüm
arayışına zorlamış ve yeni Tebliğ ile bu tür istisnalarda proje
uygulaması öngörülmüştür.
Haksız vergi iadesinin önüne geçilmesi amacıyla öngörülen bu sistem, bir çok alanda olduğu gibi İdarenin artık bilgi
teknolojilerini kullanarak, yapılan KDV iadelerin haklılığını
araştırma konusunda yeni adımlar atacağının bir göstergesi
olarak algılanmaktadır.
• MESLEKİ YAZILAR
57
ç) Taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türkiye’de kiralanmasından elde edilen iratların Türkiye’de vergilendirilebilmesi için
yine bunların Türkiye’de olması ve Türkiye’de değerlendirilmesi
koşulu vardır.
d) Menkul sermaye iratları açısından da, Türkiye’de vergilendirilmesi için koşul, sermayenin Türkiye’ye yatırılması ve iradın
Türkiye’de elde edilmesidir.
e) Türkiye’de elde edilen diğer kazanç ve iratların, Türkiye’de
vergilendirilebilmesinden bahsedebilmek için, yine bu kazanç ve
iradı doğuran olayın Türkiye’de ifa edilmesi ve Türkiye’de değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dar mükelleflerde, ticari kazançta vergilendirme işyeri ve/
veya daimi temsilci bulundurma esasına dayalı olsa da, diğer kazanç unsurlarında, genel olarak kazancın Türkiye’de elde edilmiş
ve değerlendirilmiş olması esastır.
3. Dar Mükellef Kurumların Ne Şekilde Vergilendirileceği
Dar mükellef kurumlarda işyeri açmak veya daimi temsilci bulundurmak kaydıyla ticari, zirai, serbest meslek, gayrimenkul sermaye iratları ve menkul sermaye iratları elde edenler, Türkiye’de
mükellefiyet tesis ettirmek ve aynen tam mükellef kurumlarda
olduğu gibi, vergilendirilmek durumundadırlar. Bu firmalar yıllık
beyanname vermek suretiyle gelirlerini beyan ederler.
58
Ancak işyeri ve/veya daimi temsilci bulundurmadan, KVK.30.
maddesinde yer alan kazanç ve iratları elde edenler, kazanç ve
iratları üzerinden Kurumlar Vergisinin 30.maddesine göre vergi
kesintisine tabi tutulmaktadırlar. KVK.30.maddesinde oran % 15
olmakla birlikte, Bakanlar Kuruluna verilen yetkiye istinaden, bu
kazanç ve iratlar 2009/14593 sayılı BKK açıklanan oranlara göre
vergi kesintisine tabi tutulmaktadır.
• Birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile
uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemelerinden %3
• Serbest meslek kazançlarından
--Petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlardan %5
--Diğerlerinden % 20
• Gayrimenkul sermaye iratlarından
--3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu kapsamındaki faaliyetlerinden sağlanacak gayrimenkul sermaye iratlarından %1
--Diğerlerinden % 20
-- Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının
(1), (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinde sayılanlar hariç olmak
üzere menkul sermaye iratları
--Her nevi tahvil (ipotek finansmanı kuruluşları ve konut finansmanı kuruluşları tarafından ihraç edilen ipotekli sermaye piyasası araçları, varlık teminatlı menkul kıymetler dahil) ve Hazine
bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresince
çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirlerden (Döviz cinsinden yahut dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul
kıymetlerin itfası sırasında oluşan değer artışları kesintiye tabi
tutulmaz);
§ Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut
İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlere(27.04.2013 tarih ve 28630 sayılı 2013/4552 Bkk’nın 2.maddesiyle eklenen ibare)ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç
Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun uyarınca kurulan varlık kiralama şirketleri tarafından yurt dışında ihraç edilen kira
sertifikalarına sağlanan gelirlerden % 0,
§ Diğerlerinden % 10,
--Her nevi alacak faizlerinden;
§ Yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı bankalardan ya da bulunduğu ülkede mutad olarak kredi vermeye
yetkilendirilmiş olup sadece ilişkili bulunduğu kurumlara değil
tüm gerçek ve tüzel kişilere kredi veren kurumlardan alınan her
türlü krediler için ödenecek faizlerden (katılım bankalarının ken• MESLEKİ YAZILAR
di usullerine göre yurt dışından sağladıkları fonlar ve benzeri kaynaklar için ödedikleri kâr payları dahil) % 0,
§ Bankaların 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca uygun
görülen ikincil sermaye benzeri kredileri ile bankaların ve diğer
kurumların bir akım veya varlık portföyüne dayalı olarak yurt dışında menkul kıymetleştirme yöntemiyle temin ettikleri kredileri
için ödenecek faizlerden % 1,
§ Katılım bankaları tarafından ödenen kâr payları hariç olmak üzere, mal tedarikinden kaynaklanan vade farkları üzerinden % 5,
§ Diğerlerinden % 10,
--Mevduat faizlerinden % 15,
--Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının
(10) numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratlarından %10,
--Katılım bankaları tarafından katılma hesabı karşılığında
ödenen kâr paylarından % 15,
--Kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr paylarından % 15,
-- Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan menkul kıymetlerin geri alım veya
satım taahhüdü ile elde edilmesi veya elden çıkarılmasından sağlanan gelirlerden % 15,
• Ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satış, devir ve temliki karşılığında nakden
veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden
%20,
• Tam mükellef kurumlar tarafından, dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan ve Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan kâr paylarından
(Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı
elde edenler hariç), %15
• Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen kurumlar vergisinden istisna edilen
kazançlar ile (c) bendinde belirtilen şirketlerin (b) bendindeki
şartları taşıyan iştirak kazançlarından anonim veya limited şirket niteliğindeki dar mükellef kurumlara dağıtılan kâr payları,
KVK.30.maddesindeki, üçüncü fıkrasındaki oranın (%15) yarısını
aşamaz.
• Türkiye’de işyeri ve daimi temsilcisi bulunmayan dar mükelleflerin, yetkili makamların izniyle açılan sergi ve panayırlarda
yaptıkları ticari faaliyetlerden elde ettikleri kazançlardan % 0
• Yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların,
indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısımdan ana
merkeze aktardıkları tutarlar üzerinden %15
• Kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir
vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulunca
ilan edilen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlara (tam mükellef kurumların bu nitelikteki ülkelerde bulunan iş yerleri dahil) nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk
ettirilen her türlü ödemeler üzerinden %30 vergi kesintisi yapılır.
4.Özel Beyan ve Münferit Beyanname:
KVK.26.maddesine göre, yabancı kurumların, vergiye tabii
kazançlarının, Gelir Vergisi Kanununda yazılı diğer kazanç ve iratlardan ibaret bulunması halinde, yabancı kurum veya Türkiye’de
adına hareket eden kimse, vergiye tabii kazancını 15 gün içinde
vergi dairesine beyanname ile bildirmek zorundadır. Diğer kazanç ve iratların özel beyanname ile beyan edilmesi hususunda,
telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri
gayrimaddî hakların satışı, devir ve temliki karşılığında alınan bedeller bu kapsam dışında tutulmuştur.
GVK.101 maddeye göre de, dar mükellefiyete tabi olanlardan
BÜLTEN • 2014 - 207
yıllık beyanname vermeye mecbur olmayanlar, aşağıdaki kazançlarından dolayı münferit beyanname vermek zorundadırlar.
5.Dar Mükelleflerden Kesinti Yapacak Vergi Sorumluları
ramı satın aldığımızda, satın alınan bilgisayar programının,
Polonya’da mukim firma açısından, ticari kazanç mı, veya serbest
meslek kazancı mı olduğunu belirlememiz gerekmektedir. Söz
konusu bilgisayar programı, eğer üzerinde herhangi bir değişiklik
yapılmadan, herkese satıldığı şekliyle bize de satılıyorsa, programdan sağlanan kazanç ticari kazanç niteliğinde olacak ve vergiye tabii tutulmayacaktır. Ancak, bu programın özel olarak bizim
için geliştirilmesi durumunda, serbest meslek kazancı gündeme
gelecektir. Bizim almış olduğumuz programın, sadece bize özel
geliştirildiğini ve, satış yapan firma açısından serbest meslek kazancı vasfını taşıdığına kanaat getirirsek, Polonya ile aramızda
bulunan Çifte Vergilendirmeyi Önleme anlaşmasının 14.maddesine göre işlem yapılması gerekmektedir. İlgili maddede Polonya’da
mukim bir firmanın Türkiye’de elde ettiği serbest meslek kazancının Türkiye’de vergilendirilebilmesi için, serbest meslek kazancını doğuran olayın Türkiye’de bir işyerine sahip olunarak gerçekleştirilmesi veya bu faaliyet için Türkiye’de kesintisiz 12 aylık
sure içinde toplam 183 günü aşan bir sure bulunulması gerekmektedir. Dolayısıyla, Polonya mukimi bu firmanın Türkiye’de bir işyeri yoksa, veya kesintisiz 12 aylık sure içinde 183 günü aşan bir
sure Türkiye’de bulunmuyorsa, bu program dolayısıyla elde etmiş
olduğu kazanç Türkiye’de vergilendirilmeyecektir. Aksi halde, söz
konusu kazancı Türkiye’de %20 vergi kesintisine tabi tutulacak,
vergisini ödemiş olduğu söz konusu kazanç Polonya’da vergiden
istisna edilecektir.
Dar Mükellef tarafından KVK.30.maddesine göre elde edilen
kazanç ve iratlar; vergi sorumluları tarafından kesintiye tabii tutulmak ve beyan edilmek durumundadır. Burada, vergi sorumluları, dar mükellef kurumlara avans dahil, nakden veya hesaben
ödeyen veya tahakkuk ettirenlerdir. Vergi sorumluları dar mükelleflerin kazanç ve iratlarından kesip, vergi dairesine yatırtıkları
miktarları da, defter ve kayıtlarında ayrıca göstermek durumundadırlar.
Özellikle, günümüzde yurtdışından alınan programlar konusunda oluşan tereddütler açısından, örnek olabilecek, Gelir İdaresinin 19.01.2012 tarih ve B.07.1.gib.4.34.17.01-KDV.1-210 sayılı
özelgesi mevcuttur. Söz konusu özelgede, firma Fransa’dan alınacak yazılım için ödenecek lisans bedellerinin ne şekilde vergilendirileceği hakkında görüş talep etmiştir.Özelgenin ilgili kısımları
şöyledir.
5. Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Kapsamında
Vergilendirme
‘İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketinizin internet
vasıtasıyla televizyon izlenmesine imkan veren IPTV cihazlarını
yurtdışında bir firmaya imal ettirerek Türkiye’ye getirilmeden
yine yurtdışında bulunan müşterilere transit ticaret uygulaması
kapsamında satacağı; söz konusu cihazların çalışmasını sağlamak
amacıyla cihazların her birinde kullanılacak yazılımın Fransa mukimi bir firmadan temin edileceği; bu yazılım için ödenen lisans
bedellerinden vergi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı ile bu hizmetin KDV ye tabi olup olmadığı hakkında bilgi istenilmiştir.’
1. Gayrimenkullarin elden çıkarılmasından doğan kazançlar,
2. Menkul mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar
3. Ticari ve zirai bir işletmenin faaliyetinin durdurulması
veya terk edilmesi durumunda ortaya çıkan kazanç
4. Gayrimenkullerin elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarını,
5. Arızi olarak ticari işlemlerin yapılmasından veya bu nitelikteki işlemlere tavassuttan elde edilen diğer kazanç ve iratlar,
6. Arızi olarak serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla elde
edilen kazançlar
7. Dar mükellefiyete tabi olanların ulaştırma işlerini arızi
olarak yapmalarından elde ettikleri diğer kazanç ve iratlar,
8. Gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri işleriyle ilgili olarak sonradan elde ettikleri diğer kazanç ve iratlar
(zarar yazılan değersiz alacaklarla, karşılık ayrılan şüpheli alacakların tahsili dahil),
9. Ticari, zirai veya mesleki bir faaliyete hiç girişilmemesi
veya ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde ettikleri diğer kazanç ve iratları,
10. Vergisi tevkif suretiyle alınmamış menkul sermaye iratlarını ve diğer her türlü kazanç ve iradı münferit beyanname ile
beyan etmekle yükümlüdürler.
Yurtdışında mukim firmaların genel esaslar çerçevesinde,
Türkiye’de elde ettikleri kazançlarının Gelir ve Kurumlar Vergisi
kapsamında ne şekilde vergilendirileceği yukarıda bahsedilmiştir.
Devletler kendi müteşebbislerini ve dolayısıyla kendi vergi alacaklarını güvence altına almak üzere, ticaret hacmi olan
devletlerle çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları akdetmektedirler. Türkiye’nin de taraf olduğu bir çok çifte vergilendirmeyi
önleme anlaşmaları mevcuttur.
Bu anlaşmalarda genel olarak aşağıdaki hükümler yer almaktadır :
1.
Antlaşma kapsamındaki vergiler
2.
Akit devletler,kişi, şirket, vatandaş, akit devlet teşebbüsü, vergi, yetkili makam, uluslararası trafik vb. Tanımlar
3.
Mukim tanımı.
4.
İşyeri tanımı
5.
Kazanç unsurları ve ne şekilde vergilendirileceği esası
anlatılmaktadır.
Yukarıdaki unsurlar çerçevesinde, bir akit devlet teşebbüsünün diğer bir akit devlette elde ettiği kazançların ne şekilde vergilendirileceği esasa bağlanmaktadır.
Bu esaslar çerçevesinde; Türkiye’de bulunan vergi mükellefi
gerçek veya tüzel kişinin, çifte vergilendirmeyi önleme antlaşmasına taraf olan bir diğer ülkenin mukimi olan teşebbüsle iş yapması durumunda, söz konusu teşebbüs çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması gereği vergilendirilecektir. Taraf olan, Türkiye’de
mükellef firmanın, karşı tarafın akit devlet mukimi olduğuna dair
mukimlik belgesi talep etmesi gerekmektedir.
Örneğin; Polonya’da mukim bir firmadan, bir bilgisayar progBÜLTEN • 2014 - 207
İdare, burada yazılımın, piyasada bulunan bir program olması
ve üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan satılması durumunda, sağlanan kazancın ticari kazanç sayılacağı, daha once
piyasada bulunmayan bir programın özel olarak hazırlanması, ve
satılması durumunda serbest meslek kazancı niteliğini taşıyacağı,
copyright kapsamında, çoğaltma, değiştirme , topluma dağıtma,
gösterme vb. gibi haklarının veya uygulama lisansının da satılması halinde gayrimaddi hak olacağını ifade etmiştir. Fransa ile
yapılan çifte vergilendirme antlaşmasının 12.maddesi gereği firmanın mukimlik belgesini ibraz etmesiyle birlikte %10 vergi kesintisi yapılacağı ifade edilmiştir.
5.SONUÇ
Yurtdışında mukim bir firma, Türkiye’de elde ettiği kazanç ve
iratlar yönünden Türkiye’de dar mükellef sayılmaktadır. İlgili gerçek veya tüzel kişinin mukim olduğu devletle yapılmış çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması mevcutsa, bu anlaşma hükümlerine
göre kazancı nitelendirilecek ve vergilendirilecektir. Eğer böyle
bir anlaşma bulunmuyorsa, KVK.26 ve KVK.30.maddeye göre vergilendirilecektir.
• MESLEKİ YAZILAR
59
TECİL TERKİN UYGULAMASINDA YAPILAN
DEĞİŞİKLİKLER
GİRİŞ:
Ülkemizde KDV uygulamasının 30. yılı yaşanırken ikincil mevzuatta bugüne kadar
yayınlanmış tüm tebliğler KDV Genel Uygulama Tebliği altında birleştirilmiştir.
Bu çalışma, hem 123 Tebliğe dağılmış genel düzenleyici işlemleri tek bir metin
olarak bir araya getirmiş hem de KDV Kanununda verilen yetkiler çerçevesinde uygulamada aksayan, ekonomik gelişmeye uyum sağlayamayan, vergi idaresi ile mükellefleri
yargıda karşı karşıya getiren konuları çözmeyi amaçlamıştır.
Bu konulardan biri de tecil terkin uygulamasıdır. İhracat istisnası içinde yer alan
ancak bir tür ön istisna uygulaması olarak nitelendirebileceğimiz ihraç kaydıyla teslim
işlemlerindeki prosedür ya da genel bilinen adıyla tecil terkin uygulaması yaklaşık 15
KDV genel tebliğinde düzenlenmekteydi.
KDV Kanununun 11/1-c ve geçici 17. maddeleri kapsamında uygulanan tecil terkin sisteminde KDV Genel Uygulama Tebliğiyle mevcut tebliğlerdeki düzenlemelerin
birleştirilmesinden öte uygulamayı değiştiren köklü düzenlemeler de bulunmaktadır.
60
Yazımızda yeni tebliğdeki düzenlemelerle eski uygulamalar karşılaştırmalı bir şekilde irdelenmeye çalışılacaktır.
1. İhraç Kaydıyla Teslim Uygulaması (11/1-c)
Ferit ÖZ
Devlet Gelir Uzmanı
KDV Kanununun 11/1-c maddesinde;
“İhraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara
ait katma değer vergisi, ihracatçılar tarafından ödenmez. Mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu vergi, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunur.
Söz konusu malların, ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren 3
ay içinde ihraç edilmesi halinde, tecil edilen vergi terkin olunur.
İhracatın yukarıdaki şartlara uygun gerçekleştirilmemesi halinde, tecil olunan
vergi tahakkuk ettirildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanunun 51’inci maddesine göre belirlenen gecikme zammıyla birlikte tahsil olunur. Ancak, ihraç edilmek şartıyla teslim edilen malların Vergi Usul
Kanununda belirtilen mücbir sebepler nedeniyle ihraç edilmemesi halinde, tecil edilen vergi tecil edildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanunun 48’inci maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile
birlikte tahsil edilir.
Tecil veya terkin edilen bu vergiler hakkında ihracatçılar bakımından bu Kanunun
32’inci maddesi hükmü uygulanmaz.
İhracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilecek Katma Değer Vergisi ihraç edilen mala ilişkin imalatçı satış bedeline göre hesaplanan vergiden imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin düşülmesinden sonra kalan
tutardan fazla olamaz.
İhracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilmesi gereken Katma Değer
Vergisi ihracat işlemlerinin tamamlanmasından sonra yapılır. İade veya tecil olunacak vergi miktarı mükellefin ilgili dönem beyannamesinde yer alan bilgiler mukayese
edilmek suretiyle hesaplanır.
İhracatın mücbir sebepler veya beklenmedik durumlar nedeniyle üç ay içinde gerçekleştirilememesi halinde, en geç üç aylık sürenin dolduğu tarihten itibaren onbeş
gün içinde başvuran ihracatçılara, Maliye Bakanlığınca veya Bakanlığın uygun görmesi
halinde vergi dairelerince üç aya kadar ek süre verilebilir.”
hükmü yer almaktadır.
Kanun maddesinin içeriğinde çok önemli değişiklikler yapılmasa da ekonomide ve
ihracat rejimindeki değişikliklere göre ihraç kaydıyla teslim uygulamasında değişiklikler kaçınılmaz olmuştur. Esas olarak imalat sektörünün dışında ihracat konusunda
uzmanlaşmayı teşvik eden, sadece dış ticaretle uğraşan firmalara vergisiz mal alımı
olanağı tanıyan ihraç kaydıyla teslim uygulamasının usul ve esasları KDV Genel Uygulama Tebliğinin II/A-8 bölümünde yeniden belirlenmiştir.
1.1. İmalatçı Tanımı
Kanuna göre ihraç kaydıyla teslim yapabilmek için imalatçı olmak zorunludur. KDV
GUT’da imalatçı, yani teslimde bulunan satıcı tanımında yenilikler bulunmaktadır.
• MESLEKİ YAZILAR
BÜLTEN • 2014 - 207
- İmalatçı tanımı sanayi üretiminden öteye tüm imalat sektörünü kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Eski düzenlemede
sadece sanayi sicil belgesine atıf yapılırken KDV GUT zirai üretim yapanları da imalatçı tanımı kapsamına almış, böylelikle süs
bitkileri gibi tarımsal üretim yapanlar da “üretici belgesi” almaları şartıyla imalatçı sayılmaktadır.
- Eski uygulamada imalatçı tanımına girmediği halde katılım bankalarının imalatçı olarak teslim yapmaları ile dış ticaret
sermaye şirketleri ve sektörel dış ticaret şirketlerine imalatçı
vasfını taşımadan ihraç kaydıyla teslim olanağı yeni uygulamada
kanun düzenlemesine uygun bir şekilde kaldırılmıştır.
- İmalatçı şartlarını taşımakla beraber, sadece imalatçı belgesine sahip olmayan mükelleflerin, ilgili Kuruma başvuran ve
bu Kurumdan söz konusu belgenin verileceğine ilişkin olumlu
görüş alanlar da bu belgelerin verilmesi beklenilmeden tecilterkin uygulamasından yararlanacağı eski uygulamada olduğu
gibi KDV GUT’da da yer almıştır. Farklı olarak, ilgili Kurumdan
olumlu görüş alan mükelleflerin, olumlu görüş yazısının verildiği
tarihten önceki dönemlerde (ilgili kuruma başvuru tarihinden
sonraki) diğer tüm şartları taşıdığının ilgili vergi dairesince tespit edilmesi kaydıyla, olumlu görüş yazısının verildiği tarihten
önceki söz konusu teslimlerinde de tecil-terkin uygulamasından
yararlandırılmalarının mümkün olduğu açıklanmıştır.
- İmalatçıların fason imalat yaptırma hakları ve şartları daha
net olarak belirlenmiş ve örneklerle desteklenmiştir.
1.2. İhraç Kaydıyla Teslim Edilecek Mallar
İmalatçıların ihraç kaydıyla satış yapabilmesi için, ihraç edilen malın nihai mamul olması; ihracatçının mal üzerinde başka
bir imalat işlemi yapmaması gerekir. Bu durumu tespit etmenin
en kolay yolu ihraç kaydıyla teslimi yapılan malın, ihracat faturası ve gümrük beyannamesinde yer alan malla aynı olmasıdır.
hiç ihraç edememeleri ya da süresinden sonra ihraç etmeleri
durumunda, ihraç kaydıyla yapılan teslim mahiyet itibarıyla
yurtiçi mal teslimine dönüşmektedir.
İhraç kaydıyla teslim edilen malın ihracatının gerçekleşmemesi üzerine imalatçının ödediği vergi için ihracatçıya rücu etmesi halinde, ihraç kaydıyla teslim edilen mallara ilişkin hesaplanan KDV, ihracatçı açısından ihracatın gerçekleşmesi gereken
sürenin (ek süre verilmişse bu süre) sonu itibarıyla indirilebilir
hale gelmektedir. Bu kapsamda, ihracatçının süresinde ihraç
edemediği mallara yönelik olarak imalatçıya ödediği KDV’yi en
erken ihraç süresinin (ek süre verilmişse bu süre) sona erdiği tarihi takip eden günün dahil olduğu dönem içinde ve nihai olarak
o dönemi kapsayan takvim yılı içerisinde indirim konusu yapması mümkündür.
Malların ihraç edilmesi durumunda ise indirim hesaplarına
alınan bu tutarlar, ihracattan kaynaklanan KDV iade taleplerinde iade hesabına dâhil edilebilir.
İhraç kaydıyla teslimde bulunan imalatçının, imalatçı vasfını
taşımadığının anlaşılması durumunda ise, ihraç kaydıyla teslim
edilen mallara ilişkin olarak hesaplanan vergi ihracatçı tarafından ihraç kaydıyla teslimin yapıldığı takvim yılı aşılmamak
kaydıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde indirilebilir.
1.5. Bedelsiz İhracat
Daha önce Sirkülerde açıklanan bedelsiz olarak yurtdışına
gönderilen malların imalatçıları tarafından ihracatçılara tesliminde tecil-terkin uygulanabileceği KDV GUT’da açıklanmıştır.
Bunun için gümrük beyannamesi ve ilgili makamlardan (Ekonomi
Bakanlığı, Gümrük İdaresi, İhracatçı Birlikleri gibi) alınan izin
yazısı ile tevsik şartı gerekmektedir.
1.6. Terkin, İndirim ve İade İşlemleri
- Fatura ve/veya gümrük beyannamesinde farklı belirtilmesine rağmen malların aynı olduğunun münhasır vergi inceleme
raporu veya YMM raporu ile tespit edilmesi durumu,
KDV GUT diğer tebliğlerden farklı olarak ihraç kaydıyla teslim nedeniyle tecil edilmeyen vergilerin terkini ile tecil edilecek
vergi bulunmaması halinde iade işlemlerini ayrı ayrı ele almıştır.
- İhraç kaydıyla teslim edilen malın eklentisi veya ayrılmaz
parçası niteliğindeki mallar ile ihraç malı için ambalaj maddesi
veya malzemesi olarak kullanılan malların ihraç kaydıyla teslim
edilebilmeleri
Bu kapsamda ihraç kaydıyla teslimler nedeniyle tecil edilen
verginin terkininde indirilecek KDV listesinin vergi dairesine ibraz edilmeyeceği özellikle belirtilmiştir.
mümkündür.
Daha önce çoğunlukla özelgelerle şekillendirilen bu uygulamalar KDV GUT’da güncel örneklerle açıklanmıştır.
1.3. Fatura ve İhracat Tarihleri Arasında Uyumsuzluk
Özelgelerle yön verilen bir diğer uygulama ihraç kaydıyla
teslim faturası ile ihracat faturası arasındaki uyumsuzluktur.
KDV GUT’da ihraç kaydıyla teslimlere ait faturanın esas itibarıyla ihracatçı firmanın düzenlediği fatura tarihinden önceki
bir tarihte düzenlenmiş olması gerektiği; imalatçı tarafından
düzenlenen fatura tarihinin, ihracatçı firmanın düzenlediği fatura tarihi veya fiili ihraç tarihinden sonraki bir tarih olması
halinde, Vergi Usul Kanunundaki fatura düzenleme sürelerine
uyulması kaydıyla tecil-terkin uygulamasından yararlanılabileceği açıklanmıştır.
Ancak, bu durumlar dışında ihraç kaydıyla teslime ilişkin
faturanın, fiili ihraç tarihinden sonraki tarihi taşıması halinde
işlemin ihraç kaydıyla teslime ilişkin şartlar açısından yapılacak
inceleme veya YMM raporu ile tespit edilmesi şartıyla terkin ve/
veya iade işlemleri sonuçlandırılır.
1.4. İhracatın Gerçekleşmemesi Hali
İhraç kaydıyla teslim edilen malların ihracatının gerçekleşmediği durumda KDV uygulaması konusunda Kanun hükümleri
dışında düzenleyici bir işlem bulunmazken KDV GUT’da konu
imalatçı olma kriterini sağlamama, ihracatçıya rücu hali, vergiyi doğuran olay, indirim ve iade unsurları göz önünde bulundurularak çok yönlü bir şekilde ele alınmıştır.
Bu çerçevede, ihracatçıların ihraç kaydıyla aldıkları malları
BÜLTEN • 2014 - 207
Ayrıca gümrük beyannamelerinin elektronik ortamda düzenlenmesi sonrasında genel yazıyla vergi dairelerine duyurulan
gümrük beyannamesi ibrazının gerektiği hallerde, gümrük beyannamesine ilişkin bilgileri ihtiva eden listeye dayanarak işlem
yapılacağı da Tebliğle açıklanmıştır.
Bunun dışında ihraç kaydıyla teslimlerin e-beyanname programına göre nasıl beyan edileceği detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Ayrıca tecil edilemediği için iadesi gereken KDV tutarlarını
indirim yoluyla gidermek isteyen mükellefler için ihracatın gerçekleştiği dönem beyannamesinde gösterilmek üzere “İndirimler” kulakçığının “İndirimler” tablosunda 107 kod numaralı satır
konulmuştur. Bu işlem için de indirilecek KDV listesi verilmeyeceği açıkça belirtilmiştir.
2. Dahilde İşleme ve Geçici İthalat Rejimleri Kapsamında
Tecil Terkin (Geçici 17)
KDV Kanununun geçici 17. maddesinde;
“Dahilde işleme ve geçici kabul rejimi kapsamında ihraç edilecek malların üretiminde kullanılacak maddelerin 31/12/2015
tarihine kadar tesliminde Katma Değer Vergisi Kanununun 11
inci maddesinin 1 numaralı fıkrasının (c) bendi hükümlerine
göre, bölgeler, sektörler veya mal grupları itibariyle işlem
yaptırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu maddenin uygulanmasında ihracat süresi olarak anılan bentteki süre yerine bu
rejimlerle öngörülen süreler esas alınır. İhracatın şartlara uygun olarak gerçekleştirilmemesi halinde zamanında alınmayan
vergi, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte
alıcıdan tahsil edilir.”
hükmü yer almaktadır.
Geçici madde olmasına karşın, maddede yapılan değişiklik• MESLEKİ YAZILAR
61
lerle geçerlik süresi uzatılarak 1998 yılından bu yana uygulama
sürmekte; 16/4/2001 tarih ve 2001/2325 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararıyla da dahilde işleme izin belgesi kapsamında ihraç edilecek ürünlerin imalinde kullanılacak maddelerin dahilde işleme
izin belgesine sahip mükelleflere tesliminde sektörel ayrım yapılmamaktadır.
İhracat rakamları içinde hatırı sayılır bir büyüklüğe ulaşan
dahilde işleme ve geçici ithalat rejimlerine teşvik sağlamak için
getirilmiş kanuni düzenlemenin usul ve esasları KDV Genel Uygulama Tebliğinin II/A-9 bölümünde belirlenmiştir.
2.1. İmalatçı Olma Vasfı:
Geçici 17. maddenin lafzında “üretim” ibaresi geçmekle
birlikte dahilde işleme ve geçici ithal izin belgesi sahiplerine
teslimde bulunacak satıcıların “imalatçı” olmalarına yönelik bir
hüküm bulunmamaktadır.
Vergi idaresi bu mükelleflerin KDV Kanununun 11/1-c maddesindeki tecil terkin uygulamasından yararlanmaları için imalatçı olma şartını aramaktaydı. Hatta 83 Seri No.lu KDV Genel
Tebliğinde bu konu açıkça belirtilmediği için uygulamada yaşanan sorunlar 95 Seri No.lu KDV Genel Tebliğiyle çözülmüş ve
satıcılarda imalatçı olma şartının aranacağı özellikle vurgulanmıştır.
62
KDV GUT, belge sahibi mükelleflere, dahilde işleme veya geçici ithalat rejimleri kapsamında ihraç edilecek ürünlerin imalinde kullanılacak malları teslim edecek satıcıların KDV mükellefi olmalarını yeterli görmekte, ayrıca imalatçı olmaları şartını
aramamaktadır.
Bir diğer yenilik eski tebliğlerde yer almasa da uygulamada
genel kabul görmüş olan dahilde işleme rejimi kapsamında belge almış alıcıların 3065 sayılı Kanunun geçici 17. maddesi kapsamında KDV ödemeksizin mal alımı yapmaları için “imalatçı”
vasfını haiz olmaları şartının kaldırılmasıdır.
2.2. Dahilde İşleme Rejimi Kapsamında Üretilen Malların
İhraç Kaydıyla Teslimi
Dahilde işleme izin belgesi sahibi mükelleflerin, Kanunun
geçici 17. maddesi kapsamında temin ettikleri malzemeleri
kullanarak ürettikleri malları kendileri ihraç etmeyip Kanunun
(11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kayıtlı teslime konu etmeleri mümkündür.
Burada dikkat edilmesi gereken husus, dahilde işleme rejimi
kapsamındaki üretimde belge sahibinde imalatçı şartı aranmamakla birlikte halinde üretilen malın ihraç kaydıyla tesliminde
imalatçı vasfının aranacağıdır.
KDV GUT, dahilde işleme rejimi kapsamında KDV ödemeksizin satın aldığı girdileri kullanarak ürettiği malı ihraç kayıtlı
olarak teslim eden mükelleflerin iade alacağı KDV tutarını da
sınırlamıştır. Bu işlemlerde iade tutarı, ihraç kayıtlı teslim nedeniyle hesaplanıp tahsil edilmeyen KDV tutarından, bu ürün
için DİR kapsamında alınan girdiler nedeniyle ödenmeyen KDV
tutarı düşüldükten sonra kalan tutardan fazla olamayacaktır.
2.3. Belgeden Belgeye Teslim
Dahilde işleme izin belgesi (DİİB) sahibi mükelleflerin, Kanunun geçici 17. maddesi kapsamında temin ettiği malları kullanarak ürettiği malların DİİB sahibi alıcılara Kanunun geçici 17.
maddesi kapsamında teslimi; bu kapsamda teslim edilen malların diğer DİİB’in girdisi mahiyetinde olması ve her bir DİİB’in
dahilde işleme mevzuatına uygun olarak kapatılması şartıyla
mümkün kılınmıştır.
Bu kapsamdaki iade tutarının hesaplanması sınırlandırılmış,
iade zamanı da ihracata bağlanmıştır.
2.4. Eşdeğer Eşya
Dahilde işleme rejimi kapsamında alınan maddelerin, işlendikten sonra elde edilen mamul mal içerisinde ihraç edilmesi
esastır. Ancak üretim sürecinde aksaklığa neden olunmaması
için ithal eşyasının yerine eşdeğer eşya olarak, aynı kalite ve
nitelikleri taşıyan serbest dolaşımdaki eşya kullanılabilmekte• MESLEKİ YAZILAR
dir. Mükelleflerin ithalde eşdeğer eşya uygulaması mümkünken
yurtiçinden KDV ödeyerek satın almış oldukları stoktaki malları
eşdeğer eşya olarak kullanmalarında sıkıntı yaşanmaktaydı.
KDV GUT’da önceden satın alınan maddeler kullanılmak suretiyle vücuda getirilen ve söz konusu rejim kapsamında ihraç
edilen malların bünyesine giren maddelerin (eşdeğer eşya) belge kapsamında olsa dahi sonradan belge sahiplerine tesliminde
veya ithalinde KDV tahsil edilmeksizin işlem yapılmasının mümkün olduğu açıklanmıştır.
Uygulama kapsamında DİİB sahibi mükellefin veya ihracatçının iade talebi DİİB kapatılmadan yerine getirilmeyecektir.
Ayrıca, eşdeğer eşya uygulaması nedeniyle KDV ödeyerek satın aldığı girdileri kullanarak vücuda getirdiği ürünü ihraç eden
ve bunun karşılığında da DİİB kapsamında KDV ödemeyerek söz
konusu girdi veya eşdeğer eşyasını temin etme hakkı kazanan
mükellefin KDV ödeyerek satın aldığı girdilere ilişkin KDV’yi,
başlangıçta iade olarak talep etmesi mümkün değildir. İade edilecek KDV’nin hesabı, eşdeğer eşya uygulaması nedeniyle DİİB
kapsamında KDV ödemeksizin girdi temininden sonra yapılır. Bu
durumda iade edilecek KDV, ihracata genel vergi oranı uygulamak suretiyle bulunacak tutardan, DİİB kapsamında girdi temininde ödemediği KDV tutarının düşülmesi suretiyle bulunan
tutarı aşamayacaktır.
2.5. Terkin, İndirim ve İade İşlemleri
DİİB sahibi mükelleflerin ihraç kaydıyla aldıkları malları ihraç edememeleri ya da süresinden sonra ihraç etmeleri durumunda, belge kapsamında ihraç kaydıyla yapılan söz konusu teslim, ihraç kaydıyla teslim olmaktan çıkar ve mahiyet itibarıyla
yurtiçi mal teslimine dönüşür.
Bu durumda, daha önce DİİB sahibi mükellef tarafından
indirim konusu yapılamayan KDV tutarının, ihraç kaydıyla teslim edilen malların ihracatı için öngörülen sürenin dolduğu tarihi izleyen günü içeren vergilendirme döneminde (ancak her
hâlükârda bu vergilendirme dönemini içerisine alan takvim yılı
aşılmamak kaydıyla) indirim hesaplarına alınmak suretiyle indirim konusu yapılabileceği; malların ihraç edilmesi durumunda
ise indirim hesaplarına alınan bu tutarların ihracattan kaynaklanan KDV iade taleplerinde iade hesabına dâhil edilebileceği
Tebliğde açıklanmıştır.
Kanunun 11/1-c kapsamındaki ihraç kaydıyla teslimler de
olduğu gibi geçici 17. madde kapsamında yapılan teslimler nedeniyle tecil edilen verginin terkininde indirilecek KDV listesi
aranmamaktadır.
Yine geçici 17. madde kapsamında tecil edilemediği için
iadesi gereken KDV tutarlarını indirim yoluyla gidermek isteyen mükellefler, ihracatın gerçekleştiği dönem beyannamesinde
gösterilmek üzere “İndirimler” kulakçığının “İndirimler” tablosunda 107 kod numaralı satırı kullanabilirler. Bu işlem için de
indirilecek KDV listesi verilmeyecektir.
Sonuç:
KDV Genel Uygulama Tebliği, 123 tane genel tebliği tek bir
metne çevirmenin ötesinde, Gelir İdaresinin mükellef haklarını
gözeterek vergiye gönüllü uyumu artırma misyonu doğrultusunda, KDV uygulamalarını günümüz koşullarına uygun bir şekilde
revize ederek basit ve anlaşılır bir ikincil mevzuat oluşturma
amacıyla ortaya konmuş bir çalışmadır.
Bu doğrultuda, tecil terkin sisteminde de geçmişten günümüze yaşanan sorunlara KDV Kanununa sadık kalınarak mükellef
odaklı şekilde çözüm bulma gayreti bulunmaktadır.
Gelir İdaresinin web sitesinde taslak metinleri yayınlanmak
yoluyla ilgili tüm kesimlerin görüşleri alınarak yaklaşık 2 yıllık
süreç sonucunda ortaya çıkan metin geçmişe göre çok daha net
ve uygulamada pratiklik sağlayan bir düzenlemedir.
Yazımızda, bu yeni düzenleme sonucunda KDV Kanununun
11/1-c ve geçici 17. maddelerinin uygulamasında yapılan değişiklikler ile uygulamada olan ancak ilk defa Tebliğ düzenlemesi
olarak yer alan konular ele alınmıştır.
BÜLTEN • 2014 - 207
HİZMET İHRACATINI K.D.V. KANUNU
HÜKÜMLERİNE GÖRE İNCELENMESİ - 1
Hizmet İhracatı işlemlerini vergi yasalarımızdaki açıklamalarınına göre yine
soru ve yanıt şeklinde açıklayacagım.Yazımın birinçi bölümün de Hizmet İhracatını yasalarda belirtilen hükümleri ve kısa yorumlarımı yazaçagım.
Geleçek sayıda yayınlanaçak yazımda ise konuyu Maliye İdaresinin yayınladıgı
degişik özelgeler ve üsdatların görüşlerini yayınladıgı makalelerden önemli örnekler yazaçagım.
Hizmet sektörü dünya ekonomisinin en hizli büyüyen sektörüdür.Bir kısım ülkeler açısından hizmet ihraçatı dış ticaret açıklarının kapatılmasında önemli bir
işlev görmektedir.Ülkemizde de ödemeler bilançosu açısından dış ticaret dengesindeki oluşan açık bir ölçüde hizmetler dengesindeki fazla ile finanse edilmektedir.Hizmet kavramı geniş bir aralıktaki faaliyetleri içermekte olup,hizmetlerin
özellikle uluslararası işlemlere konu edilmesinin önemli vergisel sonucları bulunmaktadır.
Hizmet İhracatı kavramı ticari yaşantımıza 3065 sayılı K.D.V yasası ile girmiştir.Bu kavrama gecen yıla kadar yalnızca K.D.Vergisi Genel Tebligleri ile açıklık
getirilmiştir.
Erol SÖNMEZOCAK
SMMM
Hizmet kavramı; K.D.V kanunun 4 üncü maddesinde”teslim ve teslim sayılan
haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler” şeklinde tanımlanmıştır.Bu işlemleri
de ; bir şeyi yapmak ,işlemek,meydana getirmek,imal etmek,onarmak,temizlemek
,muhafaza etmek,hazırlamak,degerlendirmek,kıralamak,bir şeyi yapmamayı taahüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği belirtilmiştir.Maddede hizmet, dolaylı bir şekilde tanımlanmış ve hizmet sayılan bazı işlemler belirtilmek suretiyle
maddede sayılan ve bunlara benzeyen işlemlerin de hizmet sayılacağı hükme bağlanmıştır.Bu nedenle hizmet ,belli bir tanım ve bilinen bazı işlemlerle sınırlandırılmayacak ,ilerde değişik bir şekilde ortaya çikaçak bazı işlemler de genel tanım
ve verilen örneklere göre hizmet olarak değerlendirileçektir.
Hizmet ihraçı, fiziksel ve vergisel boyutu açısından mal ihracından farklı özellikler arz etmektedir. Hizmet ihracatı gümrük çıkış beyannamesi gibi belgelerle
tespit edilemeyeceği için hizmet ihracatının gerçekleşmiş sayılması, kanunlar ve
diğer yasal alt düzenlemeler ile mal ihracatından farklı hükümlere tabi tutulmuştur.
Hizmet ihracatının KDV’den,Gelir Vergisinden ve Kurumlar vergisinden istisna
edilmesi ile; Uluslar arası ticarette diğer piyasalar ile rekabet edebilirliği arttırarak karşılaştırmalı üstünlük elde edilecek ve bunlar sonucunda artan ihracat ile
cari dengenin ihtiyacı olan döviz ihtiyacı karşılanabilecektir.
Hizmet ihracatı uygulamalarını, tarihsel akışı içerisinde, öncelikle KDV acisindan değerlendirelim.
Soru :1- Hizmet İhracatı ve Yurt Dışı Müşteri Tanımı KDV Yasasının Hangi
Maddesinde Açıklanmaktadır?
Yanıt:1-3065 sayılı K.D.V Kanununun 12.maddesinin 2. Fıkrasında;
“ Yurt dışındaki müşteri tabiri; ikametgâhı, işyeri, kanunî ve iş merkezi yurt
dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına
müştakilen faaliyet gösteren şubelerini ifade eder. Bir hizmetin yurt dışındaki
müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için aşağıdaki şartlar yerine getirilmiş
olmalıdır.
a) Hizmetler yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olmalıdır.
b) Hizmetten yurt dışında faydalanılmalıdır.”hükmü bulunmaktadır.
Yasa ile yalnızca hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapılması ve hizmetten yurt dışında faydalanması koşulları getirilmesine rağmen daha sonra yayınla-
BÜLTEN • 2014 - 207
• MESLEKİ YAZILAR
63
nan tebliğlerle yasada belirtilmeyen başka koşullarda getirilmiştir.
Bilindiği üzere 26.04.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan KDV Genel Uygulama Tebliği ile bu tarihe kadar
geçmişte yayınlanmış olan tüm KDV tebliğleri yürürlükten
kaldırılarak tek bir tebliğ altında birleştirilmiştir. Yeni tebliğ
ile geçmiş tebliğlerde yapılan düzenlemeler genel olarak korunmuş olmakla birlikte; başta KDV iade sistemi olmak üzere
bazı özellikli konularda değişiklikler yapılmıştır. Bu yazımda
hizmet ihracı istisnası ve bu istisna kaynaklı iade talepleri
konusunda yapılan değişiklikleri acıklayacağım.
64
Yeni KDV genel uygulama tebliğinde istisnanın kapsamı
aşağıdaki şekilde açıklanmıştır:
“3065 sayılı Kanun’un (11/1-a) maddesi kapsamında
bir hizmetin KDV’den istisna olabilmesi için, aynı Kanunun
(12/2)nci maddesine göre;
- Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapılması,
- Hizmetten yurtdışında faydalanılması,
gerekir.
Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapıldığı, yurtdışındaki müşteri adına düzenlenen fatura ve benzeri belge
ile tevsik edilir.
Hizmet ihracı istisnası, yeni KDV Genel Uygulama Tebliğinin “II-İSTİSNALAR” bölümünde, “A-İHRACAT İSTİSNASI”
genel başlığı altında “2. Hizmet İhracı” alt başlığı olarak
düzenlenmiştir.
Hizmetten yurtdışında faydalanılmasından kasıt,
Türkiye’de yurtdışındaki müşteri için yapılan hizmetin,
müşterinin yurtdışındaki iş, işlem ve faaliyetleri ile ilgili
olması; Türkiye’deki faaliyetleri ile ilgisi bulunmamasıdır.
Hizmet ihracı istisnası ile ilgili olarak yayınlanan ancak
uygulama genel tebliği ile yürürlükten kaldırılan (eski) tebliğler 26, 30 ve 113 seri numaralı KDV tebliğleridir.
Yabancı firmaların Türkiye’den ithal ettiği (Türkiye’nin
ihraç ettiği) mallar dolayısıyla verilen hizmetler, hizmet ihracı kapsamında değerlendirilir.
Soru:2- Hizmet İhracatı Hangi Koşulları Kapsamaktadır.
Türkiye içinde taşıma hakkı bulunmayan yabancı bayraklı gemilere ve uçaklara verilen tadil, bakım, onarım
hizmetleri hizmet ihracı kapsamında KDV’den istisnadır.
Yanıt:2-Eski 26 seri numaralı KDV genel tebliğinin (K)
bölümünde yer alan düzenlemeye göre, hizmet ihracı istisnasından yararlanabilmek için aşağıdaki 4 şartın oluşması
gerekmektedir:
1-Hizmet Türkiye’de, yurtdışındaki bir müşteri için yapılmış olmalıdır.
2-Fatura veya benzeri belge yurtdışındaki müşteri adına
düzenlenmiş olmalıdır.
3-Hizmetin bedeli döviz olarak Türkiye’ye getirilmelidir.
4-Hizmetten yurtdışında yararlanılmalıdır.
Dört şarttan ilk üç şartın anlaşılmasında ve uygulamasında pek tereddüt yaşanmamaktadır. Ancak, 4. şart olan
“Hizmetten yurtdışında yararlanılmalıdır” şartının anlaşılmasında ve uygulamasında ciddi anlamda tereddütler yaşanabilmektedir.
Türkiye’den serbest bölgelere verilen hizmetler hizmet ihracı kapsamında değerlendirilmez.”
Görüldüğü üzere, istisnanın kapsamı açısından genel
şartlar eski tebliğlerde yer verilen düzenlemeler ile aynıdır.
Diğer taraftan yukarıda koyu harf ile işaretli bölümler ise
İdare tarafından tebliğ düzeyinde yapılmış yeni açıklamalardır.
Soru:3-Eski Tebliğlerde Verilen Örneklerle Yeni Genel
Uygulama Tebliğinde Verilen örnekler aynımıdır?
Yanıt 3-Yeni KDV Genel Uygulama Tebliğinde
de
(KDVGUT) istisna uygulamasına dair çeşitli örneklere yer verilmiştir.Eski tebliğlerindeki örnekler ile yeni örnekler aşağıda karşılaştırmalı olarak bilginize sunulmuştur.
Tebliğlerde Verilen Örneklerin Karşılaştırılması:
Eski 26 ve 30 no.lı tebliğlerdeki örnekler:
Yeni KDVGUT’ndeki örnekler:
Örnek 1 : Türkiye’de tam mükellef durumunda olan (X)
Mühendislik Ltd. Şti. Ürdün’de bulunan bir firma ile yaptığı
anlaşma uyarınca bu firmaya bir tekstil fabrikası projesi
çizimini yapmış ve buna ait bedeli T.C. Merkez Bankası aracılığı
ile tahsil etmiştir. Bu proje çiziminde yukarıda belirtilen
şartların tümü gerçekleştiğinden, bu hizmet işi, hizmet
ihracatı istisnasından yararlanacak ve (X) firması, keseceği
faturada katma değer vergisi hesaplamayacaktır.
Örnek 1: Türkiye’de mükellef (Z) Mühendislik Ltd. Şti.,
Ürdün’de bulunan bir firma ile yaptığı anlaşma uyarınca bu
firmaya Ürdün’de inşa edilecek bir tekstil fabrikası projesi
çizimini yapmış ve buna ait bedeli tahsil etmiştir.
Bu hizmet, hizmet ihracatı kapsamında KDV’den istisna olup,
(Z) firması, düzenleyeceği faturada KDV hesaplamaz.
Örnek 2 : Türkiye’de komisyonculuk faaliyetinde bulunan (A)
şirketi, Batı Almanya’da yerleşik bir firma için, bu firmanın
Türkiye’den satın aldığı tekstil ürünlerinin temin edilmesinde
aracılık etmiş ve komisyon ücreti almıştır. Adı geçen firma, bu
komisyonculuk faaliyetine ilişkin olarak, hizmeti yurt dışındaki
firma için yapmış, fatura bu firma adına düzenlenmiş ve
hizmet bedelini Türkiye’ye döviz olarak getirdiğini döviz alım
bordrosu ile tevsik etmiştir. Ancak, bu firma hizmet ihracatı
istisnasından yararlanamayacaktır. Çünkü, (A) şirketinin yurt
dışındaki firma için yaptığı hizmetten, Türkiye’de yararlanıldığı
için, bu hizmet ihracat istisnasından yararlanamayacaktır.
(Mülga 30 No.lı tebliğ ile İdare bu görüşünü değiştirilmişti.
Aşağıda yer alan 6 numaralı örnek mülga 30 no.lı tebliğin 1
no.lı örneğidir.)
Örnek 2: Türkiye’de faaliyette bulunan (A) şirketi,
Almanya’da yerleşik bir firma için, bu firmanın Türkiye’den
satın aldığı tekstil ürünlerinin temin edilmesinde aracılık etmiş
ve komisyon ücreti almıştır.
(A) şirketinin, bu komisyonculuk hizmeti, hizmet ihracatı
kapsamında KDV’den istisnadır.
• MESLEKİ YAZILAR
BÜLTEN • 2014 - 207
Örnek 3 : Türkiye’de yerleşik olan ve seyahat acentalığı
yapan (B) A.Ş. yurt dışında bulunan bir seyahat acentasının
gönderdiği turist grubuna konaklama, tur düzenleme
ve yeme-içme hizmeti vermektedir. Bu mükellef, söz
konusu hizmeti karşılığında, 15.000.000 lira para almıştır.
Türkiye’deki seyahat acentası aldığı bu paranın 13.500.000
liralık kısmını, turist grubunun Türkiye’deki konaklama,
yeme-içme gibi masraflarında kullanmıştır. Yaptığı bu
masraflardan sonra kendisine 1.500.000 lira kalmıştır. Bu
durumda bu mükellef yabancı seyahat acentasına 1.500.000
liralık hizmette bulunmuştur. Bu hizmetten yabancı seyahat
acentası yararlandığından bu tutara katma değer vergisi
uygulanmayacak ve hizmet ihracatı kapsamından işlem
yapılacaktır. Ancak, adı geçen mükellefin turist grubuna
Türkiye’de verdiği yeme-içme, konaklama gibi hizmetlerden,
Türkiye’de yararlanıldığından, bu hizmetler vergiye tabi
tutulacaktır. Dolayısıyla turist grubuna verilen yeme-içme
konaklama gibi hizmetler için genel esaslara göre hesaplanan
katma değer vergisinin ödeneceği tabiidir. Bu mükellef,
yabancı seyahat acentasına verdiği söz konusu hizmetlere
ait keseceği faturada, vergiden müstesna tutulan hizmet
bedeli ile vergiye tabi tutulacak hizmet bedelini ayrı ayrı
gösterebileceği gibi, bu hizmetler için ayrı ayrı fatura da
düzenlenmesi mümkün bulunmaktadır.
Örnek 3: Türkiye’de yerleşik olan ve seyahat acenteliği
yapan (B) A.Ş., yurtdışında bulunan bir seyahat acentesinin
gönderdiği turist grubuna konaklama, tur düzenleme ve yemeiçme hizmeti vermektedir. (B), söz konusu hizmeti karşılığında
25.000 TL almıştır. Türkiye’deki seyahat acentesi aldığı bu
paranın 10.000 TL’lik kısmını, turist grubunun Türkiye’deki
konaklama, yeme-içme gibi masraflarında kullanmıştır. Yaptığı
bu masraflardan sonra kendisine 15.000 TL kalmıştır.
Bu durumda, (B), yabancı seyahat acentesine 15.000 TL’lik
hizmette bulunmuş olup, bu hizmet KDV’den istisna olacaktır.
Ancak, (B) A.Ş. nin turist grubuna Türkiye’de verdiği
yeme-içme, konaklama gibi hizmetlerden Türkiye’de
faydalanıldığından, bu hizmetler KDV’ye tabidir. Bu
mükellefin, yabancı seyahat acentesine verdiği söz konusu
hizmetlere ait düzenleyeceği faturada, vergiden istisna
tutulan hizmet bedeli ile vergiye tabi tutulacak hizmet
bedelini ayrı ayrı gösterebileceği gibi, bu hizmetler için ayrı
ayrı fatura düzenlemesi de mümkündür.
Örnek 4: Yabancı bir firma mallarının pazarlanmasını
sağlamak amacıyla Türkiye’de bir büro açmıştır. Bu
büro, pazarlama hedeflerini tam olarak tayin edebilmek
için satışını yaptığı mallara olan talebin araştırılmasını
Türkiye’de yerleşik (A) Danışmanlık firmasına vermiştir.
Bu Danışmanlık firmasının, sözü edilen yabancı firmanın
Türkiye’deki bürosuna verdiği hizmet, bu büronun
Türkiye’deki faaliyetlerini ilgilendirdiğinden, hizmet, ihracat
istisnasından yararlanamayacaktır. (Yeni tebliğde bu örneğe
yer verilmemiştir. Kaldı ki bu örnekteki işlemin hizmet ihracı
istisna kapsamında değerlendirilemeyeceği gayet net ve
açıktır.)
Örnek 4: Türkiye’de yerleşik olan ve aracılık faaliyetinde
bulunan (A) şirketi, Japonya’da yerleşik bir firmanın mallarına
Türkiye’de müşteri bulmaktadır.
Bu şirketin aracılık faaliyeti kapsamında yaptığı hizmetten
Türkiye’de faydalanılmakta olup bahse konu hizmet ihracat
istisnası kapsamında değerlendirilmez. Faturanın yabancı firma
adına düzenlenmiş ve hizmet bedelinin Türkiye’ye getirilmiş
olması bu durumu etkilemez.
Örnek 5 : Türkiye’de yerleşik olan ve aracılık (tavassut)
faaliyetinde bulunan (A) Şirketi, Japonya’da yerleşik bir
firmanın mallarına Türkiye’de müşteri bulmaktadır. Bu şirket
aracılık (tavassut) faaliyetine ilişkin olarak, faturayı yabancı
firma adına düzenlemiş ve hizmet bedelinin Türkiye’ye döviz
olarak gönderildiğini döviz alım bordrosu ile tevsik etmiştir.
Ancak, adı geçen şirketin yaptığı hizmetten Türkiye’de
yararlanıldığından, bu hizmetin ihracat istisnası kapsamında
değerlendirilmesi mümkün değildir.
Örnek 5: Hollanda’da yerleşik bir firma Türkiye’den maden
cevheri ithal etmektedir. Türkiye’de yerleşik (A) firması da söz
konusu maden cevherinin sağlanması, kalite kontrolü, malın
ihraç limanına kadar taşınması ve gemilere yüklenmesi gibi
işleri yabancı firma adına yapmaktadır.
(A) firması, bu hizmetleri ile ilgili olarak yaptığı harcamaları
ve komisyon ücretini yabancı firmaya fatura etmekte ve
bedelini Türkiye’ ye getirmektedir.
Yurtdışındaki firmaların, Türkiye’den ithal edecekleri mallar
ile ilgili olarak, Türkiye’den aldıkları hizmetlerden yurtdışında
faydalanılmaktadır. Bu nedenle, (A) firmasının yaptığı bu
hizmet, hizmet ihracatı istisnası kapsamında değerlendirilir.
Örnek 6 : Hollanda’da yerleşik bir firma Türkiye’den maden
cevheri ithal etmektedir. Türkiye’de yerleşik (A) firması da söz
konusu maden cevherinin sağlanması, kalite kontrolü, malın
ihraç limanına kadar taşınması ve gemilere yüklenmesi gibi
işleri yabancı firma adına yapmaktadır.
(A) firması, bu hizmetleri ile ilgili olarak yaptığı harcamaları
ve komisyon ücretini yabancı firmaya fatura etmekte ve
karşılığını döviz olarak Türkiye’ ye getirmektedir.
İhraç edilen mal yurt dışında tüketildiğinden, (A) firmasının
yaptığı bu hizmet karşılığında aldığı komisyon, hizmet ihracatı
istisnası kapsamında mütalaa edilecektir.
Örnek 6: Irak’ta yerleşik bir firma, Irak’taki bir sulama
projesini üstlenen (A) Türk firması hakkında, (B) Türk
danışmanlık firmasından yeterlik araştırması yapmasını
istemiştir.
(B) danışmanlık firması, bu hizmeti ile ilgili olarak yaptığı
harcamaları ve komisyon ücretini yabancı firmaya fatura etmiş
ve karşılığını döviz olarak Türkiye’ye getirmiştir. (A) firmasının
hizmetinden yurtdışında faydalanılmakta olup (B) danışmanlık
firmasının yaptığı bu hizmet, hizmet ihracatı istisnası
kapsamında değerlendirilir.
Örnek 7 : Irak’da yerleşik bir firma sulama projesini üstlenen
(A) Türk firması hakkında, (B) Türk danışmanlık firmasından,
bu firma ile ilgili olarak yeterlilik araştırmasının yapılmasını
istemiştir.
(B) danışmanlık firması bu hizmeti ile ilgili olarak yaptığı
harcamaları ve komisyon ücretini yabancı firmaya fatura
etmekte ve karşılığında döviz olarak Türkiye’ye getirmektedir.
(A) firmasının hizmetinden yurt dışında faydalanılacağından,
(B) danışmanlık firmasının yaptığı bu hizmet karşılığında
aldığı komisyon hizmet ihracatı istisnası kapsamında
değerlendirilecektir.
Örnek 7: Türkiye’de mükellef (T) İnş. Taah. Ltd. Şti.,
Özbekistan’da yerleşik (X) firması ile yaptığı anlaşma uyarınca
bu firmaya Özbekistan’da inşa edilecek bir fabrikanın inşasında
kullanılmak üzere gerek kendi mülkiyetinde bulunan gerekse
kiralama yoluyla temin ettiği iş makinelerini kiralamıştır.
Bu kiraya verme hizmeti, Türkiye’de yapılan ve faydalanılan
bir hizmet niteliğinde olmadığından KDV’nin konusuna girmez.
KDV’nin konusuna girmeyen bu işlem istisna kapsamında
değerlendirilmez.
BÜLTEN • 2014 - 207
• MESLEKİ YAZILAR
65
Örnek 8: Türkiye’de mukim (Z) firması Almanya’da mukim (Y)
firması ile yapmış olduğu sözleşme kapsamında yurtdışındaki
kontörlü kredi kartı müşterilerine internet ortamında
servis, destek, danışmanlık hizmeti vermektedir. Söz konusu
hizmetlere ilişkin fatura Almanya’da mukim (Y) firması adına
düzenlenmiş ve karşılığı döviz olarak Türkiye’ye gelmiştir.
(Z) firmasının hizmetinden yurtdışında faydalanıldığından,
(Y) firmasına vermiş olduğu hizmet, hizmet ihracatı istisnası
kapsamında değerlendirilir.
Örnek 9:Türkiye’de mukim (A) firması ABD’de yerleşik (B)
firmasından yine ABD’de yerleşik finansal kiralama şirketi
aracılığıyla 60 ay süreyle kiralamış olduğu uçakları Türkiye’ye
getirmeden Rusya’da yerleşik bir firmaya kiraya vermiştir.
Bu kiraya verme hizmeti, Türkiye’de yapılan ve faydalanılan
bir hizmet niteliğinde olmadığından KDV’nin konusuna girmez.
KDV’nin konusuna girmeyen bu işlem istisna kapsamında
değerlendirilmez.
Örnek 10: Türkiye’de mukim (T) havayolu firması
kendisine ait uçaklarla yurtdışındaki havayolu firmalarına
kendi uçuş ekibinin denetimi ve yönetimi altında uçuş saatine
endeksli ücretlendirme yapılmak suretiyle yurtdışında uçuş
hizmeti vermektedir.
(T) havayolu firmasının yurtdışındaki havayolu firmalarına
yurtdışında vermiş olduğu uçuş hizmeti KDV’nin konusuna
girmediğinden hizmet ihracı kapsamında değerlendirilmez.
66
Yukarıda yeni KDVGUT’ n de yer verilen 7, 8, 9 ve 10
numaralı örnekler İdare tarafından tebliğ düzeyinde açıklanmış yeni örneklerdir.*
Soru 4- İstisnanın Tevsiki Nasıl Yapılacaktır
Yanıt 4- .Hizmet ihracına ilişkin istisna, yurtdışındaki
müşteriye düzenlenen hizmet faturası ile tevsik edilecektir.
Hizmet faturalarının firma yetkililerince onaylı fotokopileri veya dökümlerini gösteren listelerin istisnanın beyan
edildiği dönemde beyanname verme süresi içinde bir dilekçe ekinde vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir. Bu düzenleme KDVGUT ile getirilmiş yeni bir düzenlemedir ve 1 Mayıs 2014 tarihinden itibaren yapılan hizmet
ihracı istisnası kapsamındaki işlemler açısından geçerlidir.
İade talebi olmasa dahi bu tevsik işleminin yapılması
zorunludur
Soru 5- İstisnanın Beyanı Nasıl yapılacaktır?
Yanıt 5- İstisnanın beyanı için, hizmete ait ödeme belgesinin (dövizin Türkiye’ye getirildiğini tevsik eden bir belge,
banka dekontu vb.) temin edilmiş olması zorunlu değildir. Bu
düzenleme eski 113 numaralı tebliğ ile yapılan düzenlemeye
paraleldir.
İhracat istisnası, hizmetin ifa edildiği vergilendirme dönemine ait 1 No.lı KDV Beyannamesi ile beyan edilecektir.
Beyan, yurtdışındaki müşteri için yapılan hizmetin tamamlandığı/ifa edildiği dönem beyannamesinin “İstisnalar-Diğer
İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığında “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda 302 kod numaralı işlem
türü satırı kullanılmak suretiyle yapılacaktır. ,
Bu satırın, “Teslim ve Hizmet Tutarı” sütununa hizmetin
bedeli girilecektir. “Yüklenilen KDV” sütununa ise bu hizmetin bünyesine giren, Tebliğin (IV/A) bölümündeki açıklamalar dikkate alınarak hesaplanan KDV tutarı yazılacaktır.
İade talep edilmemesi halinde, “Yüklenilen KDV” alanına
“0” yazılacaktır.
Bu şekilde beyan edilen işlemlerle ilgili yüklenilen ve
indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin iadesi, hizmet
• MESLEKİ YAZILAR
bedeli döviz olarak Türkiye’ye gelmeden yerine getirilmeyecektir. Bu düzenleme de eski 113 numaralı tebliğ ile yapılan
düzenleme ile paraleldir.
Soru:6- Hizmet İhracatı KDV İade İşlemleri Nasıl Yapılacaktır?
Yanıt:6- Hizmet ihracı kaynaklı teslimlerden doğan iade
taleplerinin nasıl yapılacağı ilgili bölümdeki II/A-2.3 numaralı başlık altında aşağıdaki şekilde açıklanmıştır:
“2.3. İade
Hizmet ihracından doğan iade taleplerinde aşağıdaki
belgeler aranır:
- Standart iade talep dilekçesi
- Hizmet faturası veya listesi
- Ödeme belgesi (dövizin Türkiye’ye getirildiğini tevsik
eden bir belge, banka dekontu vb.)
- Hizmet ihracatının beyan edildiği döneme ait indirilecek KDV listesi
- Yüklenilen KDV listesi
- İadesi Talep Edilen KDV Hesaplama Tablosu
Soru:7 - Mahsuben İade İşlemleri Nasıl Olacaktır?
Yanıt:7- Mükelleflerin hizmet ihracından kaynaklanan
ve 5.000 TL’yi aşmayan mahsuben iade talepleri inceleme
raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi
vergi inceleme raporu veya YMM tasdik raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya
YMM raporu sonucuna göre çözülür.
Soru:8- .Nakten İade İşlemleri Nasıl Olacaktır?
Yanıt.:8- Mükelleflerin hizmet ihracından kaynaklanan
nakden iade talepleri miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporuna veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde, mükellefin iade talebi yerine getirilir
BÜLTEN • 2014 - 207
ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.”
Yukarıdaki düzenlemelerden de görüleceği üzere, mükelleflerin hizmet ihracından kaynaklanan ve 5.000 TL’nı aşmayan mahsuben iade talepleri inceleme raporu, YMM raporu
ve teminat aranmadan yerine getirilecektir. İade talebinin
5.000 TL’nı aşması halinde aşan kısmın iadesi vergi inceleme
raporu veya YMM tasdik raporuna göre yerine getirilecektir.
Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine
getirilecek ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülecektir
Soru:9- KDV İade İşlemlerinde Eski Uygulama İle Yeni
Tebliğ Uygulaması Arasında Fark Var Mıdır?
Yanıt:9- Eski mevzuatta yer alan düzenlemelere göre,
daha önce mahsuben iade talepleri miktarına bakılmaksızın
ve inceleme veya teminat aranılmadan yerine getirilebiliyordu.
Hizmet ihracından kaynaklanan nakden iade talepleri
miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporuna veya YMM
raporuna göre yerine getirilecektir. Teminat verilmesi halinde, mükellefin iade talebi yerine getirilecek ve teminat
vergi inceleme raporu veya YMM raporuna sonucuna göre
çözülecektir.
Eski mevzuatta yer alan düzenlemelere göre, daha önce
4.000 TL’nin altındaki iadeler incelemesiz ve teminatsız,
üzerindekiler inceleme raporu veya YMM iade raporu ya da
teminatla yerine getirilebiliyordu.
Hizmet ihracı istisnası kaynaklı iade taleplerinde yeni
tebliğ ile daraltıcı yönde düzenlemeler yapılmıştır denilebilir. Özellikle, iade talebi olmasa dahi istisnayı tevsik eden
belgelerin beyanname verme süresi içinde vergi dairesine
ibraz edilmesi zorunluluğu da getirilen yeni bir düzenleme
olup, hizmet ihracı istisnası kapsamında işlemleri olan mükelleflerin 1 Mayıs 2014’den itibaren yaptıkları işlemleri tevsik etmeleri gerekmektedir.
Soru:10-Dövizin Yurt Dışından Getirildiğini Gösteren
Belge Tanımını Açıklar mısınız? BÜLTEN • 2014 - 207
Yanıt:10- Eski113 seri numaralı KDV genel tebliği ile istisnadan yararlanabilmek için “hizmet bedelinin döviz olarak Türkiye’ye getirilmesi” şartı zorunluluk olmaktan çıkarılmıştı
Ancak hizmet ihracı istisnası kaynaklı bir iade talebi olacaksa hizmet bedelinin döviz olarak Türkiye’ye getirilmesi
şartının aranacağı belirtilmişti.
Tartışmalara ,KDV Genel Uygulama Tebliğin II İstisnalar
bölümünün A .İhracat İstisnası ana başlığının 2.3 alt başlığında “Ödeme belgesi(dövizin Türkiye’ ye getirildiğini tevsik eden belge,banka dekontu v.b) tanımı ile konuya açıklık
getirilmiştir.
Bu hükümlere göre, kambiyo mevzuatı yurt dışına yapılan hizmetlere ait bedellerin Türkiye’ye getirilmesini şart
koşmadığı halde, Maliye Bakanlığı, yurt dışındaki müşterilere yapılan hizmet bedellerine ait dövizler yurda getirilip
bozdurulmaz ise istisna uygulanmamaktadır. Kambiyo mevzuatının aramadığı, K.D.V Kanunu’nda öngörülmediği halde,
Maliye Bakanlığınca bu şartın getirilme amacı anlaşılmamaktadır. Yurt dışına yapılan hizmet bedellerinin Türkiye’ye
getirilmesi isteniyorsa, bununla ilgili düzenlemenin Türk
Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’da yapılması gerekmez mi ? Maliye Bakanlığının genel kambiyo rejimini ilgilendiren bir düzenleme yapma yetkisi var mı ? KDV
Kanunu’nun 11/2. Maddesindeki “ ihracat istisnası uygulanacak alt sınır belirleme” konusunda Maliye Bakanlığı’na tanınan yetki kullanılarak, kambiyo rejiminde öngörülmeyen bir
zorunluluk getirebilir mi ? Katma Değer Vergisinde Hizmet İhracatı konusunu soru
yanıt yöntemi ile inceledim.
Bundan sonra ki yazımda Hizmet ihracatını Gelir ve Kurumlar vergisi açısından inceleyeceğim.Ayrıca Hizmet İhracatı konusun da yayınlanan özelgeleri yayınlayacağım.
*Mazars –Denge 2014 tarih 111 sayılı şirküler.
• MESLEKİ YAZILAR
67
KDV İADE-MAHSUP TALEPLERİNDE ARANILAN
BELGELER
Neslihan İÇTEN İNCE
Vergi Müfettişi / YMM
Mikail İNCE
Kamu İç Denetçisi / YMM
I.GİRİŞ
Katma değer vergisinde indirim ve iadeye imkân sağlayan işlemler, KDVK’nun
8/2. maddesinde sayılan nedenlerden dolayı fazla ödenen vergiler, 9. maddesine göre vergi sorumluluğu kapsamında yapılan tevkifat, 29/2. maddesinde
düzenlenen indirimli vergi oranına tabi teslim ve hizmetler ile 32. maddesinde
sayılan vergiden istisna edilmiş işlemlerdir.
Bilindiği üzere, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğiyle1 1 ila 123 seri
numaralı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğleri yeni tebliğin yürürlük tarihinden
itibaren yürürlükten kaldırılmış olup, katma değer vergisine ilişkin yayımlanmış
bütün tebliğler bu tebliğin çatısı altında birleştirilmiştir. KDV Genel Uygulama
Tebliği, 1 Mayıs 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olup, bu tarihten sonraki işlemlere Tebliğde belirtilen usul ve esaslar, tebliğin yürürlük tarihinden önceki
işlemlere ise mülga Tebliğlerde yer alan düzenlemeler uygulanacaktır.
68
Tebliğin yürürlük tarihinden sonraki vergilendirme dönemlerine ilişkin iade talepleri, standart iade talep dilekçesi kullanılmak suretiyle ve Katma Değer Vergisi
Genel Uygulama Tebliğindeki usul ve esaslara göre sonuçlandırılacaktır. Tebliğin
yürürlük tarihinden önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin iade talepleri ise,
standart iade talep dilekçesi Tebliğin yürürlük tarihinden sonra verilse dahi mülga
Tebliğlerdeki usul ve esaslara göre sonuçlandırılır.
Bu çalışmamızda, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği doğrultusunda
katma değer vergisi iade-mahsup taleplerinde aranılan belgeler üzerinde durulacaktır.
II.İSTİSNALAR
A.İHRACAT İSTİSNASI
1.Mal İhracı
1.1.Gümrük Beyannameli Mal İhracı
-Standart iade talep dilekçesi
-Satış faturaları listesi
-Gümrük beyannamesi veya listesi (Serbest bölgeye yapılan ihracatta serbest
bölge işlem formu, posta veya kargo yoluyla gerçekleştirilen ihracatta elektronik
ticaret gümrük beyannamesi)
-İhracatın beyan edildiği döneme ait indirilecek KDV listesi
-Yüklenilen KDV listesi ve İadesi Talep Edilen KDV Hesaplama Tablosu
Mahsuben İade: Mükelleflerin mal ihracından kaynaklanan mahsuben
iade talepleri, yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına
bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine
getirilir.
Nakden İade: Mükelleflerin mal ihracından kaynaklanan ve 5.000 TL’yi aşmayan
nakden iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan
yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde, aşan kısmın iadesi vergi
inceleme raporu veya YMM tasdik raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi
halinde, mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu
veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.
1.2.Türkiye’de İkamet Etmeyenlere Özel Fatura ile Yapılan Satışlar (Bavul
Ticareti)
126.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
• MESLEKİ YAZILAR
BÜLTEN • 2014 - 207
-Standart iade talep dilekçesi
-Onaylı özel faturanın aslı veya firma yetkililerince onaylı örneği ya da onaylı özel faturaların muhtevasını içerecek
şekilde hazırlanan liste
-İhracatın beyan edildiği döneme ait indirilecek KDV listesi
-Yüklenilen KDV listesi ve İadesi Talep Edilen KDV Hesaplama Tablosu
yerine getirilir.
Nakden İade: Mükelleflerin roaming hizmeti ihracından
kaynaklanan ve 5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri
vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan
yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde
aşan kısmın iadesi,vergi inceleme raporu veya YMM raporuna
göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin
iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu
veya YMM tasdik raporu sonucuna göre çözülür.
Mahsuben İade: Mükelleflerin Türkiye’de ikamet
etmeyenlere özel fatura ile yapılan satışlardan kaynaklanan
mahsuben iade talepleri yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş
olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme
raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
4.Serbest Bölgelerdeki Müşteriler İçin Yapılan Fason
Hizmetler
Nakden İade: Mükelleflerin Türkiye’de ikamet
etmeyenlere özel fatura ile yapılan satışlardan kaynaklanan
ve 5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme
raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi
vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine
getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi
yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM
raporu sonucuna göre çözülür.
-Fason hizmete konu malın serbest bölgeden yurtiçine,
yurtiçinden serbest bölgeye gönderilmesine ilişkin gümrük
beyannamesi veya gümrük beyannamesi yerine geçen belge
aslı veya örneği
2.Hizmet İhracı
-Standart iade talep dilekçesi
-Hizmet faturası veya listesi
-Ödeme belgesi (dövizin Türkiye’ye getirildiğini tevsik
eden bir belge, banka dekontu vb.)
-Hizmet ihracatının beyan edildiği döneme ait indirilecek KDV listesi
-Yüklenilen KDV listesi ve İadesi Talep Edilen KDV Hesaplama Tablosu
Mahsuben İade: Mükelleflerin hizmet ihracından
kaynaklanan ve 5.000 TL’yi aşmayan mahsuben iade talepleri
inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine
getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın
iadesi vergi inceleme raporu veya YMM tasdik raporuna göre
yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade
talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu
veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.
Nakden İade: Mükelleflerin hizmet ihracından
kaynaklanan nakden iade talepleri miktarına bakılmaksızın
vergi inceleme raporuna göre yerine getirilir. Teminat
verilmesi halinde, mükellefin iade talebi yerine getirilir ve
teminat, vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülür.
3.Roaming Hizmetleri
-Standart iade talep dilekçesi
-Yabancı ülkede roaming hizmetlerine ilişkin istisna uygulandığına ilişkin yazı
-Roaming hizmeti faturaları veya listesi
-Roaming hizmetinin beyan edildiği döneme ait indirilecek KDV listesi
-Yüklenilen KDV listesi ve İadesi Talep Edilen KDV Hesaplama Tablosu
Mahsuben İade: Mükelleflerin roaming hizmeti ihracından kaynaklanan mahsuben iade talepleri, yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın
vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan
BÜLTEN • 2014 - 207
-Standart iade talep dilekçesi
-Fason hizmet faturaları veya listesi
-Fason hizmetin verildiği döneme ait indirilecek KDV listesi
-Yüklenilen KDV listesi ve İadesi Talep Edilen KDV Hesaplama Tablosu
Mahsuben İade: Mükelleflerin serbest bölgelere verdiği
fason hizmet ihracından kaynaklanan mahsuben iade talepleri, yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve
teminat aranmadan yerine getirilir.
Nakden İade: Mükelleflerin serbest bölgelere verdiği
fason hizmet ihracından kaynaklanan ve 5.000 TL’yi aşmayan
nakden iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu
ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000
TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi, vergi inceleme
raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat
verilmesi halinde, mükellefin iade talebi yerine getirilir ve
teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna
göre çözülür.
5.Yolcu Beraberi Eşya (Türkiye’de İkamet Etmeyenlere KDV Hesaplanarak Yapılan Satışlar)
-Standart iade talep dilekçesi
-Gümrükçe onaylı satış faturası veya fatura/çek aslı ya
da onaylı örneği (iadenin yetki belgeli aracı firma tarafından
yapılması halinde bu firmaların gönderdiği icmaller ile ödeme belgelerinin onaylı örnekleri)
-İadenin talep edildiği döneme ait indirilecek KDV listesi
-Yüklenilen KDV listesi ve İadesi Talep Edilen KDV Hesaplama Tablosu
Mahsuben İade: Kanunun 11/1-b maddesinde düzenlenen Türkiye’de ikamet etmeyenlere KDV hesaplanarak yapılan satışlardan kaynaklanan mahsuben iade talepleri, yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına
bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat
aranmadan yerine getirilir.
Nakden İade: Kanunun 11/1-b maddesinde düzenlenen
Türkiye’de ikamet etmeyenlere KDV hesaplanarak yapılan
satışlardan kaynaklanan ve 5.000 TL’yi aşmayan nakden iade
talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat
aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması
halinde aşan kısmın iadesi, vergi inceleme raporu veya YMM
tasdik raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi ha• MESLEKİ YAZILAR
69
linde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM tasdik raporu sonucuna göre
çözülür.
Bakanlığa verilen bütün bilgiler ile alınan bütün izinlere,
işlemlerin safhalarını da içerecek şekilde ayrıntılı olarak yer
verilir.
6.Türkiye’de İkamet Etmeyen Taşımacılar ile Fuar,
Sergi, Panayır Katılımcılarına Yapılan Teslim ve Hizmetlerde İstisna
Rapora KDV iadesine konu mal ve hizmet alımları ile ithalata ilişkin fatura ve benzeri belgeler ve gümrük makbuzlarının dökümünü gösteren bir liste eklenir. Bu hizmetlerin
tedarikçi firmalar tarafından gerçekleştirilmesi durumunda,
bu rapora söz konusu firmalar tarafından bu kapsamda satın
alınan mal ve hizmetler ile ithalata ilişkin belgelerin listesi
de eklenir. İade talebi, vergi dairesi tarafından YMM raporunun eksiksiz olarak verildiği tarihi izleyen 30 gün içinde
yerine getirilir.
İade talebi, ilgili vergi dairesine verilecek bir dilekçe ile
yapılır. Bu dilekçeye aşağıdaki belgeler eklenir:
-Tebliğin ekinde yer alan (EK:5) iade talep formu
-İadenin herhangi bir aracı tarafından talep edilmesi halinde noter onaylı “vekaletname” belgesi
-Fuar, panayır ve sergilere katılanların gerçek kişi olması, taşımacılığın sürücü tarafından kendi adına yapılması halinde bunlara ait pasaportların noter onaylı fotokopisi
-Kendi ülkelerinde vergi mükellefiyetini gösteren “vergi
mükellefiyeti” belgesi (iadenin tekrarlanması durumunda bu
belgenin yeniden ibrazına gerek yoktur.)
70
-Yapılan harcamalara ilişkin olarak 213 sayılı Kanun hükümlerine göre düzenlenmiş fatura veya serbest meslek
makbuzunun asılları veya noter onaylı suretleri
Taşımacılık faaliyetinde bulunan yabancılar, bu belgelere
ek olarak aşağıdaki belgeleri de eklemek zorundadır:
-Taşımacılık faaliyetine ilişkin olarak TIR karnesinin
Türkiye’ye giriş çıkış tarihlerini gösteren dip koçanının,
transit beyannamesinin veya Transit Refakat Belgesinin
onaylı örneği
-Taşımanın yapıldığı aracın plakasının ve taşıma işini yapan kişi/firmanın isminin yer aldığı belgelerin asılları veya
noter onaylı suretleri
İade Uygulaması: 1.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri, belgelerin ibraz edilmesi üzerine vergi inceleme
raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
İade edilecek tutarın, 1.000 TL’yi aşması durumunda,
aşan kısmın iadesi vergi inceleme raporu sonucuna göre
yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde vergi inceleme
raporu beklenmeden iade yapılır. Teminat, vergi inceleme
raporuna dayanılarak çözülür. Vergi dairesince ödeme
belgesine, vergi inceleme raporunun bir örneği, teminat
gösterilmişse teminata ilişkin alındının bir örneği eklenir.
7.Yabancı Sinema Yapımcılarına Tanınan İstisna
Türkiye’deki faaliyetin tamamlanmasından sonra bu uygulama kapsamında talep edilecek KDV iadelerini yerine getirmeye Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı Başkent Vergi Dairesi
Müdürlüğü, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Beyoğlu Vergi
Dairesi Müdürlüğü ve İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı Konak
Vergi Dairesi Müdürlüğü yetkili kılınmış olup, yabancı sinema
yapımcılarının iade taleplerini bu dairelerden herhangi birisine yapması mümkündür.
İade talebi, yabancı yapımcıların Kültür ve Turizm
Bakanlığından aldıkları çekim izin süresinin dolması
ve sinematografik eserlerin çekiminin tamamlanması
sonrasında, ilgili vergi dairesine verilecek bir dilekçe ile
yapılır. İade talepleri üst limit aranmaksızın münhasıran
YMM raporu ile yerine getirilir. Bu raporda; öncelikle yabancı
sinema yapımcıları tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığına
Sinematografik Ortak Yapımlar ve Türkiye’de Ticari Amaçlı
Film Çekmek İsteyen Yerli ve Yabancı Yapımcılar Hakkında
Yönetmelik çerçevesinde yapılan başvuru kapsamında, bu
• MESLEKİ YAZILAR
8. İhraç Kaydıyla Teslimlerde Tecil-Terkin Uygulaması
-Standart iade talep dilekçesi
-İlgili meslek odasına üyelik belgesinin noterce onaylı
örneği (Belgede değişiklik olmadığı sürece bir defa verilmesi yeterlidir.)
-İmalatçı belgesi (Belgede değişiklik olmadığı sürece bir
defa verilmesi yeterlidir.)
-İhraç kaydıyla teslim faturaları veya listesi
-Gümrük beyannamesi çıktısı veya listesi (serbest bölge
işlem formu veya özel fatura örneği)
-İhraç kaydıyla teslim edilen malın ihraç edildiğine dair
ihracatçı firmadan alınan onaylı yazı, (Bu yazıda; ihracata
ilişkin gümrük beyannamesinin tarihi ve sayısının, belgeyi
talep eden imalatçının adı, soyadı veya unvanı, bağlı olduğu
vergi dairesi ve vergi kimlik numarası, ihraç kayıtlı teslim
edilen mala ilişkin fatura veya benzeri belgenin tarihi, numarası, malın cinsi, miktarı, bedeli, KDV oranı ve hesaplanan KDV tutarının gösterilmesi gerekmektedir.)
-İhraç kayıtlı teslimin yapıldığı döneme ait indirilecek
KDV listesi
Mahsuben İade: Mükelleflerin ihraç kaydıyla teslimlerinden kaynaklanan mahsuben iade talepleri, yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın
vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan
yerine getirilir.
Nakden İade: Mükelleflerin ihraç kaydıyla teslimlerinden
kaynaklanan ve 5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri
vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan
yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde
aşan kısmın iadesi, vergi inceleme raporu veya YMM raporuna
göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin
iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu
veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.
9.Dahilde İşleme ve Geçici Kabul Rejimleri Kapsamında İhraç Edilecek Malların Üretiminde Kullanılan Girdilerin Temininde Tecil-Terkin Uygulaması
-Standart iade talep dilekçesi
-İhraç kaydıyla teslim faturaları veya listesi
-Gümrük beyannamesi veya listesi
-DİİB onaylı örneği
-Kanunun geçici 17. maddesi uygulamasında aranan,
satıcı veya alıcılar nezdinde düzenlenmiş olan özel amaçlı
YMM raporu
-İhraç kaydıyla teslimin yapıldığı döneme ait indirilecek
KDV listesi
BÜLTEN • 2014 - 207
Mahsuben İade: DİİB sahibi mükelleflere ihraç kaydıyla
yapılan teslimlerden kaynaklanan mahsuben iade talepleri
yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına
bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat
aranmadan yerine getirilir.
Nakden İade: DİİB sahibi mükelleflere ihraç kaydıyla
yapılan teslimlerden kaynaklanan ve 5.000 TL’yi aşmayan
nakden iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu
ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000
TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi, vergi inceleme
raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat
verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve
teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna
göre çözülür.
B.ARAÇLAR, KIYMETLİ MADEN VE PETROL ARAMALARI
İLE ULUSAL GÜVENLİK HARCAMALARI VE YATIRIMLARDA
İSTİSNA
1.Deniz, Hava ve Demiryolu Taşıma Araçlarının Tesliminde, Tadil, Bakım ve Onarımında, İmal ve İnşasına İlişkin Alımlarda İstisna
raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi durumunda
mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM tasdik raporu sonucuna göre çözülür.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
nakden iade talepleri, miktarına bakılmaksızın vergi
inceleme raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi
halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat,
vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülür.
1.3.Araç ve Tesislerin İmal ve İnşasıyla İlgili Teslim ve
Hizmetlerde
1.3.1.Faaliyetleri Araç ve Tesislerin Kiralanması veya
Çeşitli Şekillerde İşletilmesi olan Mükelleflere Bu Araçların İmal ve İnşasıyla İlgili Yapılan Teslim ve Hizmetlerde
1.3.1.1.Araç ve Tesisleri Bizzat İmal veya İnşa Edenler
-Standart İade talep dilekçesi
-İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi
-İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
1.1.Araç ve Tesislerin Tesliminde
-İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
-Standart iade talep dilekçesi
-Satış faturaları listesi
-İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi
-İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
-İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
-Satış faturaları listesi ve Vergi dairesinden alınan istisna belgesinin örneği
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
mahsuben iade talepleri yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş
olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan ve
5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme
raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi,
vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine
getirilir. Teminat verilmesi durumunda mükellefin iade talebi
yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM
tasdik raporu sonucuna göre çözülür.
1.2. Araç ve Tesislerin Tadil, Onarım ve Bakım Hizmetlerinde
-Standart iade talep dilekçesi
-İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi
-İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
-İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
-Satış faturaları listesi
-Vergi dairesinden alınan istisna belgesinin örneği ile
kendisi tarafından ilgili mala ilişkin olarak onaylanan proje
kapsamında istisna uygulanarak alınacak mal ve hizmet listesinin örneği
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
ve 5.000 TL’yi aşmayan mahsuben iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM tasdik raporu ve teminat aranmadan
yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde
aşan kısmın iadesi vergi inceleme raporu veya YMM tasdik
BÜLTEN • 2014 - 207
-Vergi dairesinden alınan istisna belgesinin örneği ile
kendisi tarafından ilgili mala ilişkin olarak onaylanan proje
kapsamında istisna uygulanarak alınacak mal ve hizmet listesinin örneği
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
ve 5.000 TL’yi aşmayan mahsuben iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın
iadesi,vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine
getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi
yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM
raporu sonucuna göre çözülür.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
nakden iade talepleri miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde
mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülür.
1.3.1.2. Araç ve Tesisleri Sipariş Üzerine İmal veya
İnşa Edenler
1.3.1.2.1. Araç ve Tesisleri Sipariş Vererek İmal ve
İnşa Ettirenler
-Standart iade talep dilekçesi
-İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi
-Siparişle ilgili sözleşmenin noter onaylı örneği (İlk iade
talebi sırasında bir defa verilecektir. Sözleşme kapsamında
değişiklik olması halinde yeniden verileceği tabiidir.)
-İstisnaya konu edilmiş harcamalara ilişkin alış belgelerinin listesi
-Vergi dairesinden alınan istisna belgesinin örneği ile
kendisi tarafından ilgili mala ilişkin olarak onaylanan proje
kapsamında istisna uygulanarak alınacak mal ve hizmet listesinin örneği
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
ve 5.000 TL’yi aşmayan mahsuben iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine ge• MESLEKİ YAZILAR
71
tirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın
iadesi,vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine
getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi
yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM
raporu sonucuna göre çözülür.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
nakden iade talepleri miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde
mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi
inceleme raporu sonucuna göre çözülür.
1.3.1.2.2.Araç ve Tesisleri Sipariş Üzerine Fiilen İmal
ve İnşa Edenler
-Standart iade talep dilekçesi
-İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi
-İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
-İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
-Satış faturaları listesi
72
-Vergi dairesinden alınan istisna belgesinin örneği ile
kendisi tarafından ilgili mala ilişkin olarak onaylanan proje
kapsamında istisna uygulanarak alınacak mal ve hizmet listesinin örneği
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
ve 5.000 TL’yi aşmayan mahsuben iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın
iadesi,vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine
getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi
yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM
raporu sonucuna göre çözülür.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
nakden iade talepleri, miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde
mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülür.
1.3.2.Faaliyetleri Deniz Taşıma Araçları ile Yüzer Tesis
ve Araçların İmal ve İnşası Olanlara Bu Araçların İmal ve
İnşası ile İlgili Teslim ve Hizmetler
- Standart iade talep dilekçesi
- İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek
KDV listesi
- İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
- İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
- Satış faturaları listesi
- Vergi dairesinden alınan istisna belgesinin örneği ile
kendisi tarafından ilgili mala ilişkin olarak onaylanan proje
kapsamında istisna uygulanarak alınacak mal ve hizmet
listesinin örneği
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
ve 5.000 TL’yi aşmayan mahsuben iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın
iadesi,vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine
getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi
yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM
raporu sonucuna göre çözülür.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
• MESLEKİ YAZILAR
nakden iade talepleri, miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde
mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülür.
2.Liman ve Hava Meydanlarında Yapılan Hizmetlere
İlişkin İstisna
-Standart iade talep dilekçesi
-İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi
-İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
-İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
-Satış faturaları listesi
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
ve 5.000 TL’yi aşmayan mahsuben iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın
iadesi,vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine
getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi
yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM
raporu sonucuna göre çözülür.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
nakden iade talepleri miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde
mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülür.
3.Petrol Arama Faaliyetlerine İlişkin İstisna
-Standart iade talep dilekçesi
-İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi
-İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
-İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
-Satış faturaları listesi
-Petrol İşleri Genel Müdürlüğünden alınan istisna belgesi ile onaylı listenin örneği/Vergi dairesinden alınan istisna
belgesinin örneği ile kendisi tarafından ilgili mal ve hizmete
ilişkin olarak onaylanan proje kapsamında istisna uygulanarak alınacak mal ve hizmet listesinin örneği
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemlerden kaynaklanan mahsuben iade talepleri yukarıdaki belgelerin ibraz
edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemlerden kaynaklanan
ve 5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme
raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi,
vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine
getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu
sonucuna göre çözülür.
4.Altın, Gümüş, Platin ile İlgili Arama, İşletme ve Zenginleştirme Faaliyetlerine İlişkin İstisna
-Standart iade talep dilekçesi
-İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi
-İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
BÜLTEN • 2014 - 207
-İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
-Satış faturaları listesi
-Vergi dairesinden alınan istisna belgesinin örneği ile
kendisi tarafından ilgili mal ve hizmete ilişkin olarak onaylanan proje kapsamında istisna uygulanarak alınacak mal ve
hizmet listesinin örneği
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
ve 5.000 TL’yi aşmayan mahsuben iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın
iadesi,vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine
getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi
yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM
raporu sonucuna göre çözülür.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
nakden iade talepleri miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde
mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülür.
5.Yatırım Teşvik Belgesi Kapsamında Makine ve Teçhizat Teslimlerinde İstisna
-Standart iade talep dilekçesi
-İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi
-İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
-İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
-Satış faturaları listesi
-Makine ve teçhizat istisnası bildirim formu
-Alıcının KDV istisnasından yararlanma hakkı bulunduğunu gösterir istisna belgesinin onaylı örneği
-Yatırım teşvik belgesi ile eki global listenin onaylı örneği
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
mahsuben iade talepleri, yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş
olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan ve
5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme
raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın
iadesi,vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi
yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM
raporu sonucuna göre çözülür.
6.Limanlar ve Hava Meydanlarına Bağlantı Sağlayan
Demiryolu Hatları ile Liman ve Hava Meydanlarının İnşası,
Yenilenmesi ve Genişletilmesine İlişkin İstisna
-Standart iade talep dilekçesi
-İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi
-İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
-İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
-Satış faturaları listesi
-Vergi dairesinden alınan istisna belgesinin örneği ile
kendisi tarafından ilgili mal ve hizmete ilişkin olarak onaylanan proje kapsamında istisna uygulanarak alınacak mal ve
hizmet listesinin örneği
BÜLTEN • 2014 - 207
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
ve 5.000 TL’yi aşmayan mahsuben iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın
iadesi,vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine
getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi
yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM
tasdik raporu sonucuna göre çözülür.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
nakden iade talepleri miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde
mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülür.
7.Ulusal Güvenlik Amaçlı Teslim ve Hizmetlere İlişkin
İstisna
Ulusal güvenlik kuruluşlarına bu bölüm kapsamında doğrudan yapılan teslim ve hizmetlerden kaynaklanan iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranmaktadır:
-Standart iade talep dilekçesi
-İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi
-İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
-İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
-Satış faturaları listesi
-Ulusal güvenlik kuruluşundan alınan belgenin onaylı
örneği (EK: 11A)
Ulusal güvenlik kuruluşlarına teslimde bulunan yüklenici
firmalara yapılan teslim ve hizmetlerden kaynaklanan iade
taleplerinde ise aşağıdaki belgeler aranmaktadır:
-Standart iade talep dilekçesi
-İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi
-İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
-İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
-Ulusal güvenlik kuruluşunca yüklenici kuruluşa verilen
istisna belgesi ve eki listenin onaylı örneği (EK: 11C, EK:
11B)
-Örneği Tebliğ ekinde yer alan “3065 sayılı KDV Kanununun (13/f) Maddesi Kapsamında Yüklenici Firmalara Yapılan
Teslim ve Hizmetlere Ait Liste” (EK: 11D) KDV Beyannamesi
ekinde verilmiş olmalıdır.
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
mahsuben iade talepleri yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş
olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan ve
5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme
raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın
iadesi,vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi
yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM
raporu sonucuna göre çözülür.
8. Başbakanlık Merkez Teşkilatına Yapılacak Araç Teslimlerinde İstisna
-Standart iade talep dilekçesi
• MESLEKİ YAZILAR
73
-İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi
-İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
-İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
-Satış faturaları listesi
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
mahsuben iade talepleri, yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş
olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan ve
5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme
raporu, YMM tasdik raporu ve teminat aranmadan yerine
getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi,vergi inceleme raporu veya YMM tasdik raporuna
göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde, mükellefin
iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu
veya YMM tasdik raporu sonucuna göre çözülür.
9. Ürün Senetlerinin İhtisas/Ticaret Borsaları Aracılığıyla İlk Teslimi
74
Lisanslı depoya koydukları ürünleri temsil eden ürün senetlerini ihtisas/ticaret borsalarında devretmek suretiyle
bu ürünlerin ilk teslimini yapan KDV mükelleflerinin, istisna
kapsamındaki bu işlemlerine yönelik iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranır:
-Standart iade talep dilekçesi
-Ürünü temsil eden ürün senedinin bir örneği ile bu işlemin “ilk teslim” olduğunu tevsik etmek üzere ihtisas/ticaret
borsalarından alınacak yazı
-İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi
-İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
-İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
-Satış faturaları listesi
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
mahsuben iade talepleri, yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş
olması halinde miktarına bakılmaksızın ve vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmaksızın yerine getirilir.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan ve
5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme
raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi,
vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde, mükellefin iade talebi yerine
getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu
sonucuna göre çözülür.
C.TAŞIMACILIK İSTİSNASI
1.Transit ve Türkiye ile Yabancı Ülkeler Arasında Yapılan Taşımacılık İşlerinde İstisna
-Standart iade talep dilekçesi
gili mevzuat gereğince yetki belgesi alınmasının zorunlu olması halinde, söz konusu belge (Bu belge, belgede değişiklik
olmaması kaydıyla sadece bir defa verilir.)
-Taşımacılık işinin mahiyetine göre aşağıda sayılan belgelerden biri;
a)Kara Taşımacılığında; Transit Beyannamesi / TIR Karnesi / Form 302 Belgesi / Kara Manifestosu / Yük Senedi
(CMR) / Geçiş Belgesi (Dozvola) /Özet Beyan veya Özet Beyan Yerine Geçen Belgeler / Özet Beyana Dayanak Oluşturan
Tevsik Edici Belge / Transit Refakat Belgesi veya bunların
gerekli bilgileri ihtiva eden listesi (aslı veya noter, gümrük
idaresi ya da YMM onaylı örnekleri).
b)Deniz ve Havayolu Taşımacılığında; Deniz veya Hava
Manifestosu / Deniz veya Hava Konşimentosu / Transit Beyannamesi / Özet Beyan veya Özet Beyan Yerine Geçen Belgeler / Özet Beyana Dayanak Oluşturan Tevsik Edici Belge /
Transit Refakat Belgesi veya bunların gerekli bilgileri ihtiva
eden listesi (aslı veya noter, gümrük idaresi ya da YMM onaylı örnekleri).
c)Demiryolu Taşımacılığında; Transit Beyannamesi /
Uluslararası Demiryolu Taşımacılığı Anlaşması kapsamında
demiryolu ile yapılan eşya taşımasında kullanılan belge (CIV
Belgesi) / Topluluk transit rejiminin uygulanabildiği yerlerde, burej imaltındaki demiryolu ile yapılan taşıma işlemlerinde beyanname yerine kullanılan belge (CIM Belgesi) /
Remiz Bülteni / Özet Beyan veya Özet Beyan Yerine Geçen
Belgeler / Özet Beyana Dayanak Oluşturan Tevsik Edici Belge
/ Transit Refakat Belgesi veya bunların gerekli bilgileri ihtiva eden listesi (aslı veya noter, gümrük idaresi ya da YMM
onaylı örnekleri)
ç)Yukarıda sayılan taşımacılığın tevsikine ilişkin belgeler haricinde, Gümrük Yönetmeliği’nin 61 ve 118. maddeleri
kapsamındaki diğer belgelerin aslı veya noter, gümrük idaresi ya da YMM onaylı örneklerinin ibrazı da mümkündür.
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
ve 5.000 TL’yi aşmayan mahsuben iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın
iadesi, vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi
yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM
raporu sonucuna göre çözülür.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan ve
5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme
raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
İade talebinin 5.000TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi,
vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine
getirilir ve teminat vergi inceleme raporu veya YMM raporu
sonucuna göre çözülür.
2. İhraç Malı Taşıyan Araçlara Motorin Teslimlerinde
İstisna
-Standart iade talep dilekçesi
-İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi
-İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi
-İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
-İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
-İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
-İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
-Satış faturaları listesi
-Satış faturaları listesi
-Uluslararası taşımacılık faaliyetinin yürütülmesi için il-
-İstisna kapsamında teslim edilen malların alış faturaları
• MESLEKİ YAZILAR
BÜLTEN • 2014 - 207
listesi
-11 Seri No.lu ÖTV Genel Tebliği ekindeki “İhraç Malı Taşıyan Araçlara Vergiden İstisna Motorin Teslimine İlişkin Bildirim Formu” nun bir örneği
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
mahsuben iade talepleri yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş
olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan ve
5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme
raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın
iadesi,vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi
yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM
raporu sonucuna göre çözülür.
Ç. DİPLOMATİK İSTİSNALAR
1. Diplomatik Temsilcilik ve Konsolosluklara Yapılacak
Teslim ve Hizmetlerde İstisna
-Standart iade talep dilekçesi
-İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi
-İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
-İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
-Satış faturaları listesi
-Dışişleri Bakanlığından alınan İstisna Belgesinin örneği
-Takrir yöntemi kapsamındaki işlemlerde Dışişleri Bakanlığından alınan İstisna Belgesinin veya Takrir Belgesinin
aslı veya onaylı örneği.
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
mahsuben iade talepleri yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş
olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan ve
5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme
raporu, YMM tasdik raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın
iadesi,vergi inceleme raporu veya YMM tasdik raporuna göre
yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde, mükellefin iade
talebi yerine getirilir ve teminat vergi inceleme raporu veya
YMM tasdik raporu sonucuna göre çözülür.
2. Uluslararası Kuruluşlara Yapılan Teslim ve Hizmetlerde İstisna
-Standart iade talep dilekçesi
-İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi
-İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
-İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
-Satış faturaları listesi
-Dışişleri Bakanlığından alınan İstisna Belgesi veya uluslararası kuruluşların resmi talep yazısı veya yetkili kuruluş
İstisna Belgesi örneği
-Takrir yöntemi kapsamındaki teslimlerde Dışişleri Bakanlığından alınan İstisna Belgesinin veya Takrir Belgesinin
aslı veya onaylı örneği.
BÜLTEN • 2014 - 207
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemlerden kaynaklanan mahsuben iade talepleri yukarıdaki belgelerin ibraz
edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan ve
5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme
raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın
iadesi,vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi
yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM
raporu sonucuna göre çözülür.
3.Yabancı Devletlerin Diplomatik Temsilcilik ve Konsolosluk Mensupları ile Uluslararası Kuruluş Mensuplarına
Yapılan Teslim ve Hizmetlerde İstisna
Diplomatik misyonlar ve konsolosluklar ile uluslararası
kuruluşların mensuplarından bedeli KDV dahil en az 50 TL
(veya karşılıklılık ilkesi çerçevesinde tespit edilen daha yüksek alt limit) olan mal ve hizmetlere ait alış sırasında ödedikleri KDV’nin iadesini talep edenler; içinde bulundukları
takvim yılının üçer aylık dönemleri itibarıyla gerçekleşen
harcamalarına ait fatura, serbest meslek makbuzu ve benzeri belgeleri, Dışişleri Bakanlığı ile Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitelerinde örneği yer alan bildirim formuna
ekleyerek takip eden ayda mensup oldukları temsilciliğin
belirleyeceği süre içinde bu temsilciliğe verirler. Elektrik, su
ve telekomünikasyon harcamalarında bedel 50 TL’yi geçmese dahi bu harcamalara ilişkin belgeler bu bildirim formuna
eklenir.
Sağlık harcamaları ve uçak bilet bedellerine ilişkin faturaların, iade hakkı sahibi yabancı misyonlar, konsolosluklar
ile uluslararası kuruluşların vergi muafiyetine sahip mensuplarının eşleri adına düzenlenmesi halinde de iade taleplerinde kullanılması mümkündür. Dolayısıyla, misyon mensuplarının eşleri adına düzenlenen faturalar, karşılıklılık sağlanan
teslim ve hizmet alımları itibarıyla, herhangi bir sınırlama
olmaksızın, iade işlemlerine konu edilebilir.
D.İNDİRİM VE İADE HAKKI TANINAN DİĞER İSTİSNALAR
1.Engellilerin Kullanımına Mahsus Araç ve Gereçlerin
Tesliminde İstisna
-Standart iade talep dilekçesi
-İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi
-İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
-İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
-Satış faturaları listesi
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
mahsuben iade talepleri, yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş
olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan ve
5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın
iadesi,vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine
getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi
yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM
raporu sonucuna göre çözülür.
• MESLEKİ YAZILAR
75
2.Birleşmiş Milletler (BM) ile Kuzey Atlantik Antlaşması
Teşkilatı (NATO) Temsilcilikleri ve Bu Teşkilatlara Bağlı Fon
ve Özel İhtisas Kuruluşları ile İktisadi İşbirliği ve Kalkınma
Teşkilatına (OECD) Resmi Kullanımları İçin Yapılacak Mal
Teslimi ve Hizmet İfaları ile Bunların Sosyal ve Ekonomik
Yardım Amacıyla Bedelsiz Olarak Yapacakları Mal Teslimi
ve Hizmet İfalarında İstisna
-Standart iade talep dilekçesi
-İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi
-İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
-İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
-Satış faturaları listesi
-Dışişleri Bakanlığından alınan İstisna Belgesi örneği
(Takrir yöntemi kapsamında akaryakıt, doğalgaz, motorlu
taşıt ve taşınmaz tesliminde Dışişleri Bakanlığından alınan
Takrir Belgesinin onaylı örneği)
76
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
mahsuben iade talepleri, yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş
olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan ve
5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme
raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın
iadesi,vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine
getirilir. Teminat verilmesi halinde, mükellefin iade talebi
yerine getirilir ve teminat vergi inceleme raporu veya YMM
raporu sonucuna göre çözülür.
-İade talep edilen döneme ilişkin indirilecek KDV listesi
-İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
-İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
-Yatırım teşvik belgesi ve eki listenin onaylı örneği
-Yatırım teşvik belgesinde belirtilmemiş olması halinde,
yatırımın stratejik yatırım kapsamında olduğunu tevsik eden
belgenin onaylı örneği (Yatırım tamamlanıncaya kadar, değişiklik olmaması kaydıyla, bir defa verilir.)
-İade uygulaması kapsamındaki harcamalara ait fatura
ve benzeri belgelerin listesi
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
mahsuben iade talepleri yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş
olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan ve
5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme
raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın
iadesi,vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi
yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM
raporu sonucuna göre çözülür.
5.İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) Kapsamında Yapılacak Teslim ve Hizmetlerde İstisna
-Standart iade talep dilekçesi
-İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi
-İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
3.3996 Sayılı Kanuna Göre Yap-İşlet-Devret veya 3359
Sayılı Kanun ile 652 Sayılı Kararnameye Göre Kiralama
Karşılığı Yaptırılan Projelerde KDV İstisnası
-Standart iade talep dilekçesi
-İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV
listesi
-İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
-İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
-Satış faturaları listesi
-Vergi Dairesi Başkanlığından veya Defterdarlıktan alınan
istisna belgesi kendisi tarafından ilgili mal ve hizmete ilişkin
olarak onaylanan proje kapsamında istisna uygulanarak alınacak mal ve hizmet listesinin örneği
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemlerden kaynaklanan mahsuben iade talepleri yukarıdaki belgelerin ibraz
edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemlerden kaynaklanan
ve 5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme
raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi,
vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine
getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu
sonucuna göre çözülür.
4.Büyük ve Stratejik Yatırımlara İlişkin İstisna
-Standart iade talep dilekçesi
• MESLEKİ YAZILAR
-İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
-Satış faturaları listesi
-İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığınca İstanbul Proje Koordinasyon Birimine verilen, istisnadan yararlanılabileceğine
dair Belgenin onaylı örneği
Mahsuben İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan
mahsuben iade talepleri, yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş
olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
Nakden İade: Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan ve
5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme
raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın
iadesi,vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi
yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM
raporu sonucuna göre çözülür.
III-İNDİRİMLİ ORANA TABİ İŞLEMLERDE İADE UYGULAMASI
A.Yılı İçerisindeki Mahsup Taleplerinin Yerine Getirilmesi
1.Genel Olarak
Mahsuben iade talebi, 429 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu
Genel Tebliğinde belirtilen standart iade talep dilekçesi kullanılmak suretiyle yapılır ve bu dilekçeye aşağıdaki belgeler
eklenir:
-Takvim yılı başından mahsup hakkının doğduğu döneme
BÜLTEN • 2014 - 207
kadar yapılan alışlara ilişkin fatura ve benzeri belgeler ile
aynı dönemde yapılan indirimli orana tabi satışlara ilişkin
fatura ve benzeri belgelerin listesi
-Takvim yılı başından mahsup hakkının doğduğu döneme
kadar iade edilecek vergi tutarının hesaplanmasına ilişkin
olarak dönemler itibarıyla hazırlanacak tablo
-Cari yıl içerisinde bir iade talebi sonuçlandırıldıktan
sonra yapılacak iade taleplerinde, iade hakkı doğuran işlemin ait olduğu dönemden iadenin talep edildiği döneme
kadar aradaki dönemlere ilişkin olarak indirilecek KDV listesi, indirimli orana tabi işlemlere ait satış faturaları veya
bu faturaların dökümünü gösteren liste ile yüklenilen KDV
listesi ve tablosu
Kollektif şirketler ile adi ortaklıklar adına ortaya çıkan
KDV iade alacaklarının ortakların borçlarına yönelik mahsup
taleplerinde mahsup talep dilekçesine, yukarıda sayılan belgelerin yanı sıra, diğer ortakların mahsup yapılmasına izin
verdiğini gösteren noter tarafından onaylanmış bir belge de
eklenir.
Vergilendirme dönemleri itibarıyla 5.000 TL’yi aşmayan
mahsup talepleri vergi inceleme raporu ve teminat aranmaksızın yerine getirilir, talep belgelerin tamamlandığı tarih
itibarıyla geçerlik kazanır.
5.000 TL ve üstündeki mahsup talepleri, vergi inceleme raporu veya YMM Raporuna göre yerine getirilir. Talep
tutarının 5.000 TL’yi aşan kısmı kadar teminat gösterilmesi
halinde ilgili belgelerin tamamlanıp teminatın verildiği tarih
itibarıyla mahsup talebi geçerlik kazanır ve teminat, vergi
inceleme raporu veya YMM Raporu ile çözülebilir. YMM Raporlarında, iadenin talep edildiği yıl için belirlenen limitler
geçerli olur.
İade talebi; mahsuben iadenin vergi inceleme raporuna
göre sonuçlandırılması durumunda iade talep dilekçesinin
verildiği tarih itibarıyla, YMM Raporu ile talep edilmesi
halinde ise YMM Raporunun ibraz edildiği tarih itibarıyla
geçerlik kazanır.
2.Mahsup İşlemi
Tebliğin (III/B-3.2.1.) ve (III/B-3.2.3.)bölümlerinde yapılan açıklamalar çerçevesinde mahsuben iade taleplerinde
aşağıdaki şekilde hareket edilir:
a-Ayrım yapılmaksızın indirimli orana tabi bütün işlemlere ait iade tutarı önceki bölümlerdeki açıklamalara uygun
olarak belirlenir.
b-Tutarın 5.000 TL’yi aşmaması halinde mahsup talepleri, ilgili belgelerin tamamlanması şartıyla incelemesiz ve
teminatsız yerine getirilir.
c-İade tutarının 5.000 TL’yi aşması ve teminat gösterilmesi halinde;
d-İade tutarının 5.000 TL’yi aşması ve teminat gösterilmemesi halinde,
-Tebliğin (III/B-3.2.3.) bölümündeki işlemlerden kaynaklanan kısımla ilgili mahsuben iade talebi, vergi inceleme
raporu ve teminat aranmaksızın ihracatın gerçekleşip ilgili
belgelerin tamamlandığı tarih itibarıyla,
-Diğer kısma ilişkin mahsup talepleri ise; mahsuben iadenin vergi inceleme raporuna göre sonuçlandırılması durumunda iade talep dilekçesinin verildiği tarih itibarıyla, YMM
Raporu ile talep edilmesi halinde ise YMM Raporunun ibraz
edildiği tarih itibarıyla geçerlik kazanır.
3.Yılı İçinde Mahsup Edilemeyen Vergilerin İadesi
Hesaplanan KDV alacağının 5.000 TL’yi aşmaması halinde nakden ve/veya mahsuben iade talepleri vergi inceleme
raporu, teminat ve YMM Raporu aranılmadan yerine getirilir,
talep aşağıda belirtilen belgelerin tamamlandığı tarih itibarıyla geçerlik kazanır.
İade talebinin 5.000 TL ve üstünde olması halinde 5.000
TL’yi aşan kısmın nakden ve/veya mahsuben iadesi vergi
inceleme raporu, YMM Raporu veya teminat karşılığında
yerine getirilir. İade talebi;
-Vergi inceleme raporu sonucuna göre talep edilmiş ise
mahsuben iade taleplerinde vergi inceleme raporu dışındaki
diğer belgelerin tamamlanmış olması koşuluyla iade talep
dilekçesinin verildiği tarih itibarıyla; nakden iade taleplerinde vergi inceleme raporunun vergi dairesi kayıtlarına intikal
ettiği tarihte,
-Nakden/mahsuben iadenin YMM Raporu ile talep edilmesi halinde, belgelerin tamamlanıp YMM Raporunun eksiksiz olarak ibraz edildiği tarihte,
-Nakden/mahsuben iadenin teminat karşılığı talep edilmesi halinde ise teminatın gösterilip belgelerin tamamlandığı tarihte, geçerlik kazanır.
Vergi inceleme raporu sonucuna göre yapılan mahsuben
iade taleplerinde, diğer belgelerin tamamlanması koşuluyla
vergi inceleme raporu beklenmeksizin iade yapılır ve vergi
inceleme raporunda iadeye engel bir durumun tespit edilmemiş olması kaydıyla mahsuben iade talep edilen vergi
borcunun vade tarihinden vergi inceleme raporunun vergi
dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihe kadar geçen süre için
gecikme zammı hesaplanmaz.
5.000 TL’yi aşan tutarlar için teminat gösterilmesi halinde teminatın gösterilip belgelerin tamamlanmasından sonra
nakden ve/veya mahsuben iade talepleri yerine getirilir, teminat vergi inceleme raporu veya YMM Raporu ile çözülür.
YMM Raporlarında, iadenin talep edildiği yıl için belirlenen
limitler geçerli olur.
IV-İNDİRİMLİ TEMİNAT UYGULAMASI SİSTEMİ (İTUS)
-İncelemesiz/teminatsız mahsup talepleri, ihracatın
gerçekleşmesi beklenilmeden Tebliğin (III/B-3.2.1.) bölümündeki belgelerin tamamlanıp teminatın gösterildiği tarihte geçerlik kazanır, alınan teminat ihracatın gerçekleşip
Tebliğin (III/B-3.2.3.) bölümündeki belgelerin ibrazı üzerine
iade edilir.
Genel ve özel şartları taşıyan mükelleflere bağlı oldukları Vergi Dairesi Başkanlığı (bulunmayan yerlerde Defterdarlık) tarafından İTUS sertifikası (EK: 20) verilir.
-İncelemesiz/teminatsız mahsuba konu işlemler dışındaki mahsuben iade talepleri Tebliğin (III/B-3.2.1.) bölümündeki belgelerin tamamlanıp teminat gösterildiği tarihte
geçerlik kazanır, teminat vergi inceleme raporu ya da YMM
Raporunun ibrazı üzerine iade edilir.
İadenin teminat karşılığında talep edilmesi halinde, iade
miktarının Tebliğin (IV/A-3) bölümünde belirlenen sınırı aşan
kısmının (% 8)’i (dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel
dış ticaret şirketleri için %4’ü) için teminat verilir. Teminat,
Tebliğde aksi belirtilmedikçe, iadenin yapıldığı tarihten
BÜLTEN • 2014 - 207
İTUS sertifikasına sahip mükelleflerin iade talepleri
Tebliğin ilgili bölümlerinde yer alan açıklamalara göre yerine
getirilir.
• MESLEKİ YAZILAR
77
itibaren altı ay içinde ibraz edilecek YMM raporu ile çözülür.
Bu süre içerisinde YMM raporu ibraz edilmemesi halinde veya
mükellefin talep etmesi durumunda teminat VİR sonucuna
göre çözülür. İTUS sertifikasının iptalini gerektiren bir neden
olmadığı sürece, sonraki iade taleplerinde indirimli teminat
uygulamasına devam edileceği ve YMM raporunun da yine
altı ay içinde ibraz edilmesinin isteneceği tabiidir.
V-HIZLANDIRILMIŞ İADE SİSTEMİ (HİS)
78
KDV Beyannamesini vergi dairesine vermiş olması zorunludur.
Tevkifat uygulamasından kaynaklanan iade taleplerinde,
vergi dairelerince;
-429 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen standart iade talep dilekçesi ve internet vergi dairesi
aracılığı ile gönderilen listelere ait internet vergi dairesi liste alındısı,
HİS sertifikası sahibi mükelleflerin iade talepleri tutarına
bakılmaksızın, teminat, VİR veya YMM raporu aranılmadan
yerine getirilir.
-Tevkifatlı işlemlerin gerçekleştiği döneme ilişkin indirilecek KDV listesi,
İade talebi bir standart iade talep dilekçesi ile yapılır.
Talep, iade hakkı doğuran işlemin beyanına ilişkin beyanname
ve iade talep dilekçesinin verilmiş olması şartıyla, ilgili
belgelerin ibraz edildiği tarihte geçerlik kazanacaktır. İlgili
belgeler; her bir iade hakkı doğuran işleme ait iade talebinin
yerine getirilmesi için Tebliğde aranılması öngörülen
belgelerdir.
İade talebinde bulunulabilmesi için iade tutarının yer
aldığı, ilgili dönem KDV beyannamesi ve eki “Kısmi Tevkifat
Uygulaması Kapsamındaki İşlemlere Ait Bildirim”in verilmiş
olması zorunludur.
Bu mükelleflerin nakden iade taleplerinde, ibraz edilen
belgelere ilişkin olarak KDVİRA sistemi tarafından yapılan
sorgulama neticesinde olumsuzluk tespit edilmeyen tutarlar raporun tamamlanma sürecini izleyen beş iş günü içinde
iade edilir. Olumsuzluk tespit edilen alımlara ilişkin KDV tutarlarının iadesi ise olumsuzlukların giderilmesi veya aranan
şartların sağlanması kaydıyla yerine getirilir. Mahsuben iade
talepleri ise belgelerin tamamlandığı tarih itibariyle hüküm
ifade eder.
Tamamı ibraz edilen belgelerde şekil veya muhteviyat
yönünden vergi dairesince eksiklik veya yanlışlık tespit edilmesi halinde iade talepleri yerine getirilmekle birlikte, bu
hususlar belgelerin ibraz edildiği tarihi izleyen 15 gün içinde mükellefe tebliğ edilir. Mükelleflerin tebliğ tarihinden
itibaren üç ay içinde eksiklikleri tamamlamamaları halinde,
durum ilgili Vergi Dairesi Başkanlığına/Defterdarlığa bildirilir. Vergi Dairesi Başkanlığı/Defterdarlık tarafından gerekçeleri göz önünde tutularak eksikliklerin tamamlanması
için mükellefe üç aylık ek süre verilebilir. Bu süre sonunda
da eksikliklerin tamamlanmaması halinde belge eksikliğine
rağmen iade edilen KDV’nin ilgili bulunduğu vergilendirme
dönemleri incelemeye sevk edilir. Belge eksikliğine rağmen
iade edilen KDV tutarı kadar nakdi teminat veya banka teminat mektubu verilmemesi halinde HİS Sertifikası da iptal
edilir.
Hakkında “olumsuz rapor” olmaması şartıyla, mükellefle ilgili “olumsuz tespit” ortaya çıkması veya “olumsuz
rapor” bulunanlardan mal ya da hizmet aldığının tespit edilmesi halinde; mükellefe durum bildirilir. Mükellefin söz konusu mal ve hizmet alımlarını Tebliğin (IV/E) bölümü kapsamında izah edememesi durumunda KDV tutarlarının indirim
ve iade hesaplarından çıkarılması veya bu tutarlara dört kat
teminat göstermesi istenir. Teminat vergi inceleme raporu
sonucuna göre çözülür. Mükellef tarafından söz konusu KDV
tutarları indirim ve iade hesaplarından çıkarılmaz veya bu
tutarlara dört kat teminat gösterilmezse, sadece bu tutarlara ilişkin iade talebi münhasıran vergi inceleme raporuna
göre yerine getirilir.
VI-TEVKİFATA TABİ İŞLEMLERDE KDV İADESİ
Tevkifat uygulamasından doğan KDV alacaklarının
mükellefe iade edilebilmesi için, satıcının tevkifat uygulanmayan KDV tutarını 1 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmiş olması, alıcının da yaptığı tevkifatla ilgili 2 No.lu
• MESLEKİ YAZILAR
-Tevkifat uygulanan işleme ilişkin satış faturalarının dökümünü gösteren liste aranacaktır.
İade taleplerinde standart iade talep dilekçesinin yanı
sıra iade hakkı doğuran işlem itibarıyla yukarıda belirtilen
belgelerin ibrazı şarttır. (Tevkifata tabi işlemlere ait satış
faturası listesi ve indirilecek KDV listesi Gelir İdaresi
Başkanlığınca öngörülen şekil ve içeriğe uygun olarak
internet vergi dairesi aracılığıyla gönderilir. İnternet vergi
dairesi aracılığı ile gönderilen listeler ayrıca kâğıt ortamında
vergi dairesine ibraz edilmez.) İade talepleri, yukarıda
belirtilen belgeler tamamlanmadıkça hüküm ifade etmez.
Vergi inceleme raporu, YMM Raporu ve/veya teminat ile
yapılacak nakden iade talepleri, bunların eksiksiz ibraz edildiği tarihte geçerlik kazanır. Aynı şekilde, teminat veya YMM
Raporu ile yapılacak mahsuben iade talepleri, diğer belgelerle birlikte bunların eksiksiz ibraz edildiği tarihte geçerlik
kazanır. VİR sonucuna göre sonuçlandırılacak mahsuben iade
taleplerinde ise mahsup talep dilekçesinin vergi dairesine
verildiği tarih itibarıyla iadeye hak kazanılır.
Mahsuben İade: Tevkifat uygulamasından kaynaklanan
ve vergi inceleme raporuna göre sonuçlandırılan mahsuben iade taleplerinde, vergi inceleme raporu dışında diğer belgelerin tamamlanmış olması şartıyla standart iade
talep dilekçesinin vergi dairesine verildiği tarih itibarıyla
mahsup işlemi yapılır. Vergi inceleme raporunda iadeye
engel bir durumun tespit edilmemiş olması kaydıyla mahsuben iade talep edilen vergi borcunun vade tarihinden
vergi inceleme raporunun vergi dairesi kayıtlarına intikal
ettiği tarihe kadar geçen süre için gecikme zammı hesaplanmaz.
İadeye ilişkin düzenlenecek vergi inceleme raporu ise,
-Tevkifatın sorumlu sıfatıyla beyan edilip edilmediği,
-İndirilecek KDV listesindeki alışların karşıt incelemesinin yapılarak doğruyu gösterip göstermediği
hususlarının tespitine yönelik olacaktır. Bu kapsamda,
KDVİRA sisteminin ürettiği kontrol raporunun olumlu olması,
indirilecek KDV listesinin doğruluğuna dayanak oluşturur.
İade taleplerinde vergi daireleri, gerekli kontrolleri
yaparak, belge ya da belgelerdeki muhteviyat eksikliklerinin
tespiti halinde, eksiklikleri mükellefe yazı ile bildirir. Yazının
tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde eksiklikleri
tamamlayan mükelleflerin vergi inceleme raporu, YMM
Raporu ve teminat istenmeyen mahsuben iade talepleri,
mahsup dilekçesinin vergi dairesine verildiği tarih itibarıyla
yerine getirilir ve bunlara gecikme zammı uygulanmaz.
BÜLTEN • 2014 - 207
30 günlük ek süreden sonra eksikliklerini tamamlayan
mükelleflerin mahsup talepleri ise eksikliklerin tamamlandığı
tarih itibarıyla yerine getirilir ve borcun vadesinden mahsup
tarihine kadar geçen süre için gecikme zammı uygulanır.
caklarının aşağıda her bir işlem türüne ilişkin olarak yapılan
Tebliğin (I/C-2.1.3.) bölümü kapsamında kısmi tevkifat
uygulanan;
uygulanan;
-Temizlik, bahçe ve çevre bakım hizmetleri,
-Makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtlara ait tadil, bakım
ve onarım hizmetleri,
-Her türlü yemek servisi ve organizasyon hizmetleri,
-Etüt, plan-proje, danışmanlık, denetim ve benzeri hizmetler,
-Fason olarak yaptırılan tekstil ve konfeksiyon işleri ile
fason ayakkabı ve çanta dikim işleri ve fason işlerle ilgili
aracılık hizmetleri,
-Yapı denetim hizmeti,
belirlemeler dahilinde nakden iadesi mümkündür.
Tebliğin (I/C-2.1.3.) bölümü kapsamında kısmi tevkifat
-Temizlik, bahçe ve çevre bakım hizmetleri,
-Makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtlara ait tadil, bakım
ve onarım hizmetleri,
-Her türlü yemek servisi ve organizasyon hizmetleri,
-Etüt, plan-proje, danışmanlık, denetim ve benzeri
hizmetler,
-Fason olarak yaptırılan tekstil ve konfeksiyon işleri ile
fason ayakkabı ve çanta dikim işleri ve fason işlerle ilgili
aracılık hizmetleri,
-Servis taşımacılığı hizmeti,
-Yapı denetim hizmeti,
-Her türlü baskı ve basım hizmeti,
-Servis taşımacılığı hizmeti,
-İşgücü temin hizmeti,
-Her türlü baskı ve basım hizmeti,
79
-Turistik mağazalara verilen müşteri bulma/götürme
hizmeti ile ilgili KDV iade alacaklarının mahsubunu isteyen
mükelleflerin 5.000 TL’yi aşmayan mahsup talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranılmaksızın yerine getirilir. 5.000 TL ve üzerindeki mahsuben iade talepleri
ise sadece teminat ve/veya vergi inceleme raporu sonucuna
göre yerine getirilir. 5.000 TL’yi aşan kısım için teminat verilmesi halinde teminat, VİR ile çözülür.
meti ile ilgili nakden iade talepleri münhasıran teminat ve/
Tebliğin (I/C-2.1.3.) bölümü kapsamında tevkifat uygulanan;
Tebliğin (I/C-2.1.3.) bölümü kapsamında tevkifat uygu-
-Yapım işleri ile bu işlerle birlikte ifa edilen mühendislikmimarlık ve etüt-proje hizmetleri,
-İşgücü temin hizmeti,
-Turistik mağazalara verilen müşteri bulma/götürme hizveya vergi inceleme raporu ile yerine getirilir. İade talebinin
tamamı kadar teminat verilmesi halinde teminat, münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülür.
lanan;
- Yapım işleri ile bu işlerle birlikte ifa edilen mühendis-
-Spor kulüplerinin yayın, isim hakkı ve reklâm gelirlerine
konu işlemleri,
lik-mimarlık ve etüt-proje hizmetleri,
-Tebliğin (I/C-2.1.3.2.13.) bölümü kapsamındaki hizmetler ile ilgili 5.000TL’yi aşmayan mahsuben iade talepleri
vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranılmaksızın yerine getirilir. 5.000 TL ve üzerindeki mahsuben iade
talepleri ise vergi inceleme raporu sonucuna göre veya YMM
raporu ile yerine getirilir. 5.000 TL’yi aşan kısım için teminat
verilmesi halinde teminat, vergi inceleme raporu sonucuna
göre veya YMM raporu ile çözülür.
konu işlemleri,
Tebliğin (I/C-2.1.3.) bölümü kapsamında tevkifat uygulanan;
-Külçe metal teslimleri,
-Bakır, çinko, alüminyum ve kurşun ürünlerinin teslimi,
-Metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda ve atıklarının teslimi,
-Metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt ve cam hurda ve
atıklarından elde edilen hammadde teslimi,
-Pamuk, tiftik, yün ve yapağı ile ham post ve deri teslimi,
-Ağaç ve orman ürünleri teslimi ile ilgili mahsuben iade
talepleri miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu,
YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
Nakden İade: Mükellefin talebi halinde, tevkifat uygulaması kapsamına giren işlemlerden kaynaklanan iade alaBÜLTEN • 2014 - 207
- Spor kulüplerinin yayın, isim hakkı ve reklâm gelirlerine
- Tebliğin (I/C-2.1.3.2.13.) bölümü kapsamındaki hizmetler,
- Külçe metal teslimi,
- Bakır, çinko, alüminyum ve kurşun ürünlerinin teslimi,
- Metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda ve atıklarının teslimi,
- Metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt ve cam hurda ve
atıklarından elde edilen hammadde teslimi,
- Pamuk, tiftik, yün ve yapağı ile ham post ve deri teslimi,
- Ağaç ve orman ürünleri teslimi ile ilgili 5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri teminat, vergi inceleme raporu
ve YMM raporu aranılmadan yerine getirilir. 5.000 TL ve üzerindeki nakden iade talepleri ise vergi inceleme raporu sonucuna göre veya YMM raporu ile yerine getirilir 5.000TL’yi
aşan kısım için teminat verilmesi halinde teminat, vergi inceleme raporu sonucuna göre veya YMM raporu ile çözülür.
• MESLEKİ YAZILAR
YENİ KDV GENEL UYGULAMA TEBLİĞİ NE GETİRİYOR?
Şaban KÜÇÜK
YMM
Yavuz ÖNER
YMM
Ülkemizde vergi gelirleri arasında en önemli kalem dolaylı vergilerdir. Dolaylı vergiler
arasında en önemlisini ise neredeyse herkesi ilgilendiren, hem gündelik hayatımızda her
türlü alışveriş sırasında hem de ithalat sırasında gümrükte karşımıza çıkan Katma Değer
Vergisi oluşturmaktadır.
30 yıldan beri Türkiye’de hayatın bir parçası olan katma değer vergisinde mevzuat
açısından çok önemli bir adım atılarak tek bir Genel Tebliğ ile şu ana kadarki tüm genel
uygulama şekillendirilmiş oldu.
26 Nisan 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği ile bugüne kadar yayımlanmış toplam 123 KDV Genel Tebliği yürürlükten kaldırılarak mevzuatın daha kolay takip edilebilir olması sağlanmıştır.
Yeni uygulama ile ön plana çıkan konular noktalar halinde özetlenmiştir:
• Yeni uygulama tebliği 1 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Tebliğden sonra 10
Haziran’da yayımlanan 66 numaralı Sirkülere göre Katma Değer Vergisi Genel Uygulama
Tebliği, 1 Mayıs 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olup, bu tarihten sonraki işlemlere yeni Tebliğde belirtilen usul ve esaslar uygulanacak, Tebliğin yürürlük tarihinden önceki
işlemlere ise eski (mülga) Tebliğlerde yer alan düzenlemeler uygulanacaktır.
80
• Yeni Tebliğe uygun sirküler ve özelgeler ise uygulama şansına sahiptir. Normlar hiyerarşisi çerçevesinde üst norma aykırı olmayan ikincil düzenlemeler hukuken uygulanmaya
devam edecektir.
• Yeni tebliğde 30 yıllık KDV uygulama sürecinde verilen muktezaların da kısmen Tebliğleştirildiği görülmektedir. Böylece yıllar içinde uygulama birliği yakalamış istikrarlı hale
gelen görüş ve özelgeler tüm mükellefler için hüküm ifade eder hale gelmiş olmaktadır.
• KDV iadesi takip sisteminin kurulmasıyla iadenin aşamaları sürekli kontrol edilebilecektir. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından İnternet Vergi Dairesi üzerinden yapılan duyuru
ile mükelleflerin KDV iade taleplerinin hangi aşamada olduğunu izleyebilecekleri “İadem
Nerede” uygulaması hayata geçirilmiştir. 15/05/2014 tarihi itibarıyla mükellefler tarafından internet ortamında gönderilen iade mahsup talep dilekçeleri ile bu tarihten sonra KDV
İadesiyle ilgili elden alınan dilekçelere ilişkin işlemler İnternet Vergi Dairesi/Bilgi Girişi/
İadem Nerede bölümünden görüntülenebilecektir. Bu uygulama şeffaf kamu yönetimi ve
vergi mükellef hukuku açısından önemli bir adımdır.
• KDV tevkifat sistemindeki tevkifata konu işlemler ve tevkifat oranları korunmakla
birlikte; külçe metal teslimleri, bakır, çinko, kurşun, alüminyum teslimleri, metal, plastik,
lastik, kauçuk, kâğıt, cam, hurda ve atıkları ile bunlardan mamul hammadde teslimi, pamuk tiftik, yün, yapağı ve ham post ve deri teslimi, ağaç ve orman ürünleri teslimlerinden
doğan mahsuben KDV iade taleplerinin vergi inceleme raporu ya da YMM raporu aranılmadan yerine getirilmesine imkân tanınmıştır.
• Yıllara sâri inşaat ve onarım işleri ile hak ediş usulüne bağlı işler açısından Tebliğde
“Hak edişli işlemlerde, verilen hizmet sebebiyle elde edilen hak ediş bedeli için hak edişin
tahakkuk ettiğini belgeleyen kabul tutanağının düzenlendiği bir diğer ifade ile hak ediş
raporunun onaylandığı tarihte vergiyi doğuran olay gerçekleşir” denilmiştir.
• Eğitim, konaklama, danışmanlık gibi mütemadi veya süregelen hizmetler açısından
açıklayıcı bilgiler yer almıştır. Buna göre birden fazla vergilendirme dönemine yayılarak
verilen hizmetlerde, hizmet bedelinin tamamının veya bir kısmının hizmet ifa edilmeden
önce tahsil edilmesi halinde, fatura ve benzeri belge düzenlenmemiş olması koşuluyla KDV
doğmayacaktır.
• Bir vergilendirme döneminden fazla devam eden hizmetlerde, takvim yılının aylık
dönemlerinden oluşan vergilendirme dönemleri itibarıyla KDV’nin hesaplanması ve verilecek hizmetlere ilişkin faturanın aylık ödeme tutarı belirtilerek düzenlenmesi gerekmektedir.
• Posta ve hızlı kargo taşımacılığı yolu ile yapılan ihracat teslimleri, kargo şirketi
adına düzenlenen, malı yurtdışına gönderilen mükellefin bilgisinin yer aldığı ve gümrük
müdürlüğü tarafından elektronik ortamda onaylanan elektronik ticaret gümrük beyannamesi ile tevsik edilecektir.
• Sınır ticareti kapsamında yapılan ihracat, gümrük beyannamesi veya listesi ile tevsik
edilir. Bu durumda ayrıca, bir defaya mahsus olmak üzere sınır ticareti yetki belgesi de
ibraz edilmelidir.
• 25 seri nolu ÖTV genel tebliği ile ayrıntıları açıklanan belli ürünlerde ÖTV iadesi uygulamasına paralel olarak iadesi gereken ÖTV, KDV matrahında da yer aldığı için söz konusu
KDV tutarının iadesine ilişkin açıklamalar yapılmıştır.
• Hizmet ihracından kaynaklanan iadelerde; mahsuben iadeler için bundan böyle vergi
• MESLEKİ YAZILAR
BÜLTEN • 2014 - 207
inceleme raporu ya da YMM raporu aranırken, nakden iade talepleri
münhasıran vergi incelemesi sonucuna göre yerine getirilecektir.
• İade talebi olmasa dahi, istisnaları tevsik edici belgelerin,
beyannamelerle birlikte vergi dairesine sunulması gerekmektedir.
• İhraç kayıtlı teslimlerden, tarım üreticileri de yararlanabilecektir. Bunun için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan “çiftçi
kayıt belgesi” , “gıda işletmesi kayıt belgesi” veya “işletme onay
belgesi” sahibi olunması gerekiyor.
• Dâhilde İşleme İzin Belgesi (DİİB) kapsamında tecil terkin uygulayarak teslim yapabilmek için imalatçı olma şartı aranmayacak
ve satıcıların sadece KDV mükellefi olmalarına bakılacaktır.
• DİİB sahibi mükelleflerin, DİİB sahibi diğer alıcılara geçici
17’nci madde kapsamında tecil terkin uygulayarak teslimde bulunabilecekleri hususu da açıklığa kavuşturulmuştur.
• Tecil-terkin çerçevesinde işlem yapabilecek mükellef kapsamı daraltılmıştır.
• Geçici 17 nci madde kapsamında teslimde bulunan DİİB sa-
hibi mükellefin iadesini talep edeceği KDV tutarı, ihraç kaydıyla
teslim nedeniyle hesaplayıp tahsil etmediği KDV tutarından, bu
malların üretimi için Kanunun geçici 17 nci maddesi kapsamında
temin ettiği mallar nedeniyle ödemediği KDV tutarı düşüldükten
sonra kalan tutardan fazla olamayacaktır.
• Kanun’un 13 üncü maddesi kapsamındaki istisnaların uygulanmasında “Proje Esası” getirilmiştir. Vergi dairelerinden alınacak
“istisna belgelerinin” her bir projeye dayalı mal ve hizmet listeleri
esas alınarak düzenlenmesi, satıcıların söz konusu listelere göre
istisna uygulaması ve proje bitiminde istisna belgelerinin vergi dairelerince kapatılması şeklinde istisna uygulamalarına yön verilecek
ve projelerdeki değişikliklere göre, istisna belgeleri de revize edilebilecektir.
• Altın, gümüş, platin arama, işletme ve zenginleştirme işlemlerinde verginin önce ödenip sonra iade alınması uygulaması terk
edilerek, satıcıların istisna belgelerine istinaden KDV uygulamaması ve daha sonra yüklendikleri vergileri iade alması uygulamasına
geçiliyor.
• Tebliğ ile proje uygulaması getirilen istisnalarda (KDV Kanununun 13/a, 13/c, 13/e ve Geçici 29 maddelerinde düzenlenen
istisnalar), söz konusu istisnalardan yararlanılabilmesi için alınması
gereken istisna belgesinden önce, istisna konusu mal veya hizmetlere ilişkin «Mal Teslimleri ve Hizmet İfalarına İlişkin Liste»nin istisna belgesi talebinde bulunanlar tarafından elektronik ortamda
Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir.
• Ancak, proje uygulaması getirilen işlere ilişkin olarak, 1
Mayıs 2014’ten önce istisna belgesi alınmış olması halinde, «Mal
Teslimleri ve Hizmet İfalarına İlişkin Liste»nin Gelir İdaresi Başkanlığına elektronik ortamda gönderilmesine gerek yoktur. Ayrıca,
proje uygulaması getirilen ve Tebliğin yürürlüğünden önce başlanmış ve halen devam eden işlemlerde, söz konusu proje uygulaması
sona erene kadar Tebliğin yürürlük tarihinden sonra yapılan teslim
ve hizmetlere ilişkin iade taleplerinde de Tebliğin yürürlüğünden
önceki usul ve esaslar çerçevesinde işlem yapılır.
• Proje uygulaması getirilen istisnalarda, Tebliğin yürürlüğünden önce istisna belgesi almak üzere İdareye başvuranların talepleri de eski hükümlere göre değerlendirilir.
• Kanun’un 13’üncü maddesinde yer alan bazı istisna işlerler-
den kaynaklanan nakden iade taleplerinin münhasıran vergi inceleme sonucuna göre yerine getirileceği düzenlenmiştir. Mevcut uygulamada YMM raporu kabul edilen bu tür nakden iadelerde, bundan
böyle sadece vergi inceleme raporuna göre işlem yapılabilecektir.
ilişkindir. Yatırımı yapanların söz konusu inşaat işlerinde kullanılan
mal alımları da bu kapsamda değerlendirilir. Dolayısıyla söz konusu
istisna inşaat işlerine ilişkin olmak koşuluyla hem hizmet hem de
mal alımlarını kapsamaktadır.
• İade talebinin işlem bedelinin %18’ini aşması durumunda
aşan kısım vergi incelemesi sonucuna göre iade edilecektir.
• İade talebinde KDV Hesaplama Tablosu düzenlenecek ve işlemin bünyesine doğrudan giren vergiler, genel imal ve idare giderlerinden iade hesabına verilen pay ve ATİK’ler nedeniyle yüklenilen
vergiden iade hesabına verilen pay ayrı ayrı gösterilecektir.
• 66 numaralı KDV Sirkülerine göre Tebliğin yürürlük tarihinden sonraki vergilendirme dönemlerine ilişkin iade talepleri yeni
Tebliğe göre sonuçlandırılacaktır. Tebliğin yürürlük tarihinden önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin iade talepleri ise, standart
iade talep dilekçesi Tebliğin yürürlük tarihinden sonra verilse dahi
eski Tebliğlerdeki usul ve esaslara göre sonuçlandırılacaktır.
• V.İ.R ya da YMM Raporu aranmayan mahsuben iadelerde iade
dilekçesi ve gerekli belgelerin verilmiş olması kaydıyla, KDVİRA sisteminden alınan kontrol raporunda olumsuzluk bulunmayan tutarın
mahsuben iadesi hemen yapılacaktır.
• Teminat verilen durumlarda YMM raporlarının 6 ay içinde
teslimi gerekiyor. Haklı nedene dayanan durumlarda 6 aylık ek süre
verilebilecek.
• Teminat verilen durumlarda KDVİRA raporu ve gerekli teyitler (gümrük beyannamesi vb.) alındıktan sonra 10 gün içinde yapılacak.
• Tüm mükelleflerin indirimli teminat uygulamasından yararlanabileceği (İTUS) sistemi oluşturulmuştur. Sistemden yararlanmak için “genel” ve “özel” şartlar getirilmiştir. İTUS sertifikası
sahiplerinden incelemesiz ve teminatsız iade tutarını aşan kısmın
%8’i oranında (dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış ticaret
şirketleri için %4) teminat alınır.
• Hızlandırılmış İade Sistemi›nden (HİS) yararlanmak için gerekli dört şartın (Aktif toplamı, maddi duran varlık toplamı, öz sermaye, net satış tutarı) bir arada sağlanması gerekirken şimdi herhangi üç tanesinin sağlanması yeterli hale geliyor. Ayrıca, önceki yıl
ortalama çalışan sayısı limiti olan asgari 350 çalışan, asgari 250 çalışana indiriliyor. Ayrıca, HİS kapsamındaki iade taleplerine ilişkin
olarak mükelleflerin kendilerine bildirilen eksiklikleri tamamlama
süresi 30 günden 3 aya çıkarılıyor. HİS’ten yararlananların 5 gün
içinde iadesini alması mümkün olacak.
• Şimdiye kadar KOD adı altında yapılan ve çıkış esaslarının
belli olmadığı özel esaslar sistemi yeniden düzenleniyor. Özel esaslara alınanların bu statüden çıkarılmaları, işlemin gerçekliğinin ispatının delil serbestisi çerçevesinde mükellef tarafından ispatına
ya da gerektiğinde vergi dairelerince yapılacak yoklamalarla tespit
edilecek olumlu tespitlere bağlanarak kolaylaştırıcı bir düzenleme
yapılıyor. Bu çok önemli bir konu ve İdareye önemli bir görev düşüyor.
• Özel esaslara alınanların, belli süreler geçmesi ve bu süreler zarfında başka bir olumsuzluk olmaması kaydıyla doğrudan özel
esaslardan çıkmaları sağlanıyor. Özel esaslardan çıkılması için belli
süre konulması da çok önemli bir konu. • Sahte Belge düzenleme raporu ya da tespiti bulunanlardan
mal alanların iadelerinin de “gerçek durumun ispatı” koşullarından
yararlanarak genel esaslara göre yapılabilmesi imkânı getiriliyor.
• İadeden tenzil edilen tutarların, indirim hesaplarından da
çıkarılması konusundaki uygulamaya son verilmektedir.
• Uluslararası Taşımacılık faaliyetlerinden kaynaklanan iadelerde (md.14), mahsuben iade talepleri için de vergi inceleme raporu ya da YMM raporu istenecektir.
• “Geçiş Hükümleri” başlığı altında, halen özel esaslara tabi
olanların, yeni düzenlemelerden yararlanarak genel esaslara dönmelerinin yolu açılmaktadır.
• 31.12.2023 tarihine kadar uygulanmak üzere, yatırım teşvik
belgeleri kapsamında asgari 500 milyon TL tutarında sabit yatırım
öngörülen stratejik yatırımlar kapsamında, inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve takvim yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi
edilemeyen KDV’nin, izleyen yıl içerisinde bu kapsamda işlemleri
bulunan mükelleflere talep etmeleri halinde iade edilmesi öngörülmektedir. İstisna, münhasıran söz konusu yatırımlar kapsamındaki inşaat taahhüt işi, nakliye, hafriyat ve benzeri inşa işlerine
Yeni Tebliğ ile getirilen uygulamaların başarısı ve kalitesi mükellefin, meslek mensuplarımızın bu konuyu iyi takip etmesi, vergi
idaresinin tam uygulama iradesiyle mümkün olacaktır.
BÜLTEN • 2014 - 207
KDV iadesi almakta olan mükelleflerin mevcut durumlarını yeni
uygulamalar karşısında yeniden gözden geçirmeleri, özellikle indirimli teminat, hızlandırılmış iade ve özel esaslar nedeniyle yaşadıkları sorunların çözümü konusundaki yeni imkânları değerlendirmeleri yerinde olacaktır. • MESLEKİ YAZILAR
81
NİSAN-EYLÜL 2014
MEVZUATTA YAPILAN ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER
VERGİ USUL KANUNU UYARINCA VERGİ MÜKELLEFLERİ TARAFINDAN KULLANILAN BELGELERİN BASIM
VE DAĞITIMI HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK YAYIMLANDI
(04.04.2014 / 28962 R.G.)
82
Yönetmelikle yapılan değişiklik ile matbaa işletmecilerinin, en geç düzenlendiği günü izleyen günün
sonuna kadar göndermek zorunda oldukları bilgi formunun gönderilme süresi en geç düzenlendiği günü
izleyen on beşinci günün sonuna kadar olarak değiştirilmiştir.
Değişiklik 04.04.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ
(SERİ NO: 44) YAYIMLANDI
(08.04.2014 / 28966 R.G.)
Tebliğde büyükşehir belediyelerinin bulunduğu
İllerde İlgili trafik sicilinde adlarına model yılı 1990
ve daha eski taşıt kayıt ve tescilli bulunan gerçek ve
tüzel kişilerin, taşıtlarını en geç 31/12/2014 tarihine
kadar büyükşehir belediyelerinden herhangi birine
teslim ederek, Karayolları Trafik Yönetmeliği7 hükümlerine uygun olarak taşıtlarını hurdaya çıkarmak suretiyle kayıt ve tescillerini sildirmeleri halinde, tescil
kayıtları silinen taşıtlarına ilişkin olarak 31/12/2014
tarihine kadar tahakkuk etmiş ve ödenmemiş olan
motorlu taşıtlar vergisi ile gecikme zammı, gecikme
faizi, vergi cezaları ve 28/2/2009 tarihine kadar tescil
plakasına kesilen idari para cezaları terkin edileceği
hususlarında açıklamalar yer verilmiştir.
DEĞERLİ KAĞITLAR KANUNU GENEL TEBLİĞİ
GENEL SAĞLIK SİGORTASI TESCİL, PRİM VE MÜSTEHAKLIK
İŞLEMLERİ YÖNETMELİĞİ YAYIMLANDI
(18.04.2014 / 28976 R.G.)
Yönetmelikle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanunu genel sağlık sigortası uygulamalarına ilişkin olarak genel sağlık sigortası tescil,
prim ve müstehaklık işlemlerine ilişkin usul ve esasları
düzenlemektir.
KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİ
YAYIMLANDI
(26.04.2014 / 28983 R.G.)
Tebliğ ile 1-123 seri No.lu KDV Genel Tebliğleri yürürlükten kaldırılarak, KDV uygulamaları günün koşullarına göre revize edilmiş ve uygulamalar tek tebliğde
toplanmıştır.
Tebliğ 01.05.2014 tarihinde itibaren yürürlüğe girmiştir.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞ YAYIMLANDI
(03.05.2014 / 28989 R.G.)
Tebliğ ile kamu kurum ve kuruluşları hariç olmak
üzere ondan az çalışanı bulunan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerine, sağlanacak desteklerin ödenme usul ve esaslarını düzenlemektir.
Tebliğ 01.01.2014 tarihinden geçerli olmak üzere
03.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
(SAYI: 2014/1) YAYIMLANDI
GÜMRÜK İŞLEMLERİNİN KOLAYLAŞTIRILMASI YÖNETMELİĞİ
(10.04.2014 / 28968 R.G.)
YAYIMLANDI
Tebliğ ile 210 sayılı Kanuna ekli Değerli Kağıtlar
Tablosunda yer alan Yabancılar için ikamet tezkerelerinin bedelleri, 11/4/2014 tarihinden itibaren geçerli
olmak üzere yeniden tespit edilerek 50.- TL olarak belirlenmiştir.
(21.05.2014 / 29006 R.G.)
• MEVZUAT DEĞİŞİKLİKLERİ
Yönetmelik ile yetkilendirilmiş yükümlü statüsü
için gereken koşulları, başvuruda aranacak belgeleri,
sertifikanın verilmesi, süresi, yenilenmesi, değiştirilmesi, askıya alınması, geri alınması ve iptali ile bu
sertifika kapsamında faydalanılacak izinli gönderici,
izinli alıcı, ithalatta yerinde gümrükleme, onaylanmış
ihracatçı, eksik beyan, kısmi teminat, götürü teminat
uygulamaları, beyanın kontrolüne yönelik kolaylaştırmalar vb. uygulamalara ilişkin usul ve esaslar belirlenmektedir.
BÜLTEN • 2014 - 207
BANKALAR VE KAMU İDARELERİ TARAFINDAN YAPILACAK OLAN SİGORTALILIK KONTROLÜ İLE KURUM
VE KURULUŞLARDAN ALINACAK BİLGİ VE BELGELERE DAİR TEBLİĞ YAYIMLANDI
lümünün “IV. Temyiz, istinaf ve itiraz harçları” kısmının (d) bendinde yer alan “itirazen yapılacak başvurularda” ibaresi “yapılacak istinaf yolu başvurularında”
şeklinde değiştirilmiştir.
10.06.2014 / 29026 R.G.)
b) (3) sayılı Tarifesinin “I- Başvurma harcı” kısmının (d) bendinde yer alan “itirazen yapılan başvurularda” ibaresi “yapılacak istinaf yolu başvurularında”
şeklinde değiştirilmiştir.
Tebliğ ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununu kapsamında, bankalar ve kamu
idareleri ile diğer kurum ve kuruluşların, işlem yaptığı
kişilerin sigortalılık bakımından tescilli olup olmadığını kontrol etme yükümlülüğü ve bu yükümlülüğe istinaden işlem yaptığı kişilerin kimlik bilgilerinin Sosyal
Güvenlik Kurumuna bildirilmesi, alınacak bilgi ve belgelerin belirlenmesi vb. hususlar düzenlenmektedir.
Tebliğ 01.08.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
BAĞIMSIZ DENETÇİLİK SINAV TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ YAYIMLANDI
(17.06.2014 / 29033 R.G.)
Tebliğin 2 nci maddesi ile Bağımsız Denetçilik Sınav
Tebliğinin 13 üncü maddesi ; aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 13 – (1) Sınavda başarılı sayılmak için sınav konularının her birinden yüz puan üzerinden en
az altmış puan alınması, tüm sınav konularından alınan notların aritmetik ortalamasının da en az yetmiş
puan olması şarttır.
(2) Sınav konularının her birinde ve sınav başarı
ortalaması hesabında, küsuratlar yuvarlanarak gösterim iki hane üzerinden yapılır. Yuvarlama işleminde
virgülden sonra gelen hanelerin sonuncusundan başlamak üzere, 5 ve üzeri rakamlar yukarı tamamlanır.
(3) Not yükseltmek amacıyla sınav konularının her
birinden ayrı ayrı sınava girilebilir. Geçerlilik süresi
içerisinde en yüksek sınav notu esas alınır.
(4) Konuları itibarıyla sınav sonuçları ilan tarihinden itibaren iki yıl geçerlidir.”
Şeklinde değiştirilmiştir
Tebliğ 17.06.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
BAKANLAR KURULU KARARI YAYIMLANDI
(18.06.2014 / 29034 R.G.)
2014/6400 sayılı BKK ile 5746 sayılı Araştırma ve
Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında
Kanun kapsamında, Ar-Ge merkezlerinde istihdam
edilebilecek en az tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli
sayısı otuz olarak belirlenmiştir.
Karar 01.07.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN YAYIMLANDI
(28.06.2014 / 29044 R.G.)
Kanunun 2 nci maddesi ile 492 sayılı Harçlar Kanununun;
a) (1) sayılı Tarifesinin “A- Mahkeme Harçları” böBÜLTEN • 2014 - 207
Değişiklik 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
ARA DÖNEM FİNANSAL BİLGİLERİN, İŞLETMENİN YILLIK FİNANSAL TABLOLARININ BAĞIMSIZ DENETİMİNİ
YÜRÜTEN DENETÇİ TARAFINDAN SINIRLI BAĞIMSIZ
DENETİMİ (SBDS 2410) HAKKINDA TEBLİĞ TÜRKİYE
DENETİM STANDARTLARI TEBLİĞİ NO: 38 YAYIMLANDI
(10.07.2014 / 29056 R.G.)
Tebliğin ile Tebliğin ekinde yer alan Ara Dönem Finansal Bilgilerin, İşletmenin Yıllık Finansal Tablolarının Bağımsız Denetimini Yürüten Denetçi Tarafından
Sınırlı Bağımsız Denetimi Standardının yürürlüğe konulmasıdır.
Tebliğ 01.01.2014 tarihinde ve sonrasında başlayacak hesap dönemlerinden itibaren uygulanmak üzere
10.07.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
AYLIK BAĞLANDIKTAN SONRA YURTDIŞINDA
ÇALIŞANLARA İLİŞKİN SGK GENELGESİ 2014/ 22
YAYIMLANDI
(25.07.2014)
Genelge ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanununun yürürlük tarihinden önce
Türkiye’de çalışmaya başlayan ve yurtiçi hizmet borçlanmaları dahil olmak üzere sadece bu çalışmalarına
istinaden gerek malullük, gerekse yaşlılık aylığı bağlanan kişilerin, sözleşmeli bir ülkede çalışmaya başlamaları halinde aylıklarının kesilip kesilmeyeceği ile
ilgili açıklamalara yer verilmiştir.
KAYDİLEŞTİRİLEN SERMAYE PİYASASI ARAÇLARINA
İLİŞKİN KAYITLARIN TUTULMASININ USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLİĞ (II-13.1) YAYIMLANDI
(07.08.2014 / 29081 R.G.)
Tebliğ ile sermaye piyasası işlemlerinin güvenli,
hızlı ve etkin bir şekilde yürütülebilmesi için, sermaye piyasası araçları ve bunlara ilişkin hakların Merkezi
Kayıt Kuruluşu Anonim Şirketi tarafından kayden izlenmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO:
426)’NDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ
(SIRA NO: 437) YAYIMLANDI
(07.08.2014 / 29081 R.G.)
Tebliğ ile Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:
426)’nin 6 ncı bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
• MEVZUAT DEĞİŞİKLİKLERİ
83
“6. Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazların Kayıt
Süreleri
Mükellefler, gerek mecburiyetlerinin başlaması
sebebiyle gerekse mecburiyetleri başlamadan kendi
istekleri ile kullanmak üzere aldıkları yeni nesil ödeme kaydedici cihazları, alış faturasının düzenlendiği
tarihten (fatura tarihi dahil) itibaren 15 gün içerisinde
bağlı bulundukları vergi dairesine bir dilekçeyle (alış
faturası örneği, cihaz sicil numarası, cihazdan alınan
bir fiş örneği de dâhil olmak üzere gerekli belgeleri eklemek suretiyle) bildirerek kayıt ettireceklerdir.
Ayrıca mükellefler kayıt işlemi ile birlikte, kullanmak
üzere aldıkları her bir cihaz için ayrı ayrı olmak üzere
“Ödeme Kaydedici Cihazlara Ait Levha”yı söz konusu
süre içerisinde vergi dairelerinden alarak işyerlerinde
devamlı surette görülebilecek bir yere asacaklardır.
84
Cihazın alındığı tarih itibariyle yeni nesil ödeme
kaydedici cihazları kullanma mecburiyetinin başlamasına 15 günden daha az bir sürenin bulunması halinde
mükellefler, söz konusu 15 günün sonunu beklemeyecekler ve mecburiyetleri başlamadan önce yukarıda
açıklandığı şekilde kayıtlarını yaptırıp ödeme kaydedici cihazlara ait levhalarını alacaklardır. Diğer bir anlatımla mükellefler cihazları, alış faturasının düzenlendiği tarihten itibaren (yeni nesil ödeme kaydedici
cihazları kullanma mecburiyetinin başlama tarihini
geçmemek şartıyla) 15 gün içerisinde vergi dairesine
kaydettirip levhalarını alarak kullanmaya başlayacaklardır.”
VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO:
333)’NDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ
(SIRA NO: 439)YAYIMLANDI
(07.08.2014 / 29081 R.G.)
Tebliğ ile Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:
333)’nin ekinde yer alan (Amortisman Oranları Tablosu) listeye 3.65.1(su taşımaya mahsus damacanalar)
satırı eklenmiş, 29.1 (Çimentolu yonga ve lif çimento
levha imalatında kullanılan iktisadi kıymetler) olarak
değiştirilmiş, 29.1.1 (Plastik kalıplar) ve 29.1.2. (Çelik
sac kalıplar ve ayraçlar) ile 45.1.9. (Güneş enerji
santralı) satırları eklenmiştir.
SERMAYE PİYASASINDA FAALİYETTE BULUNANLAR
İÇİN LİSANSLAMA VE SİCİL TUTMAYA İLİŞKİN ESASLAR HAKKINDA TEBLİĞ (VII-128.7) YAYIMLANDI
(14.08.2014 / 29088 R.G.)
Tebliğ ile sermaye piyasası kurumlarında ve halka
açık ortaklıklarda çalışanların mesleki yeterliliklerini,
bilgi ve becerilerini tespit etmek amacıyla yapılacak
sınavlara, bu sınavlar sonucunda verilecek lisanslara,
lisanslarla ilgili düzenlenecek eğitim programlarına ve
lisanslı personelin sicilinin tutulmasına ilişkin usul ve
esasları düzenlenmiştir.
Tebliğ 14.08.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
• MEVZUAT DEĞİŞİKLİKLERİ
İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE
KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI
ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR
KANUN YAYIMLANDI
(11.09.2014 / 29116 R.G)
6552 sayılı Kanun ile;
Alacakların yeniden yapılandırılması ile ilgili olarak;
• Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine, belediyelere, büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon
idarelerine olan borçlar,
• Gümrük vergisi, ceza vb. Borçlar,
• SGK prim, ceza vb. Borçlar,
• SMMM ve YMM aidat borçları ile odaların birlik
payı borçları,
• Üyelerin odalar ve borsalara aidat vb. Borçları,
• Üyelerin esnaf ve sanatkar odalarına aidat vb.
borçları,
• Araç muayenelerini süresinde yaptırmamış olanlar ve
• Yüksek öğretim ve devlet memurları kanunu hükümlerine göre oluşan borçların yapılandırılması düzenlenmiş kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklarla ilgili
düzeltme işlemlerinin yapılmasına imkan sağlanmıştır.
4857 sayılı iş Kanununda Yapılan Değişikler;
• Kanununun 3 üncü maddesinde yapılan değişiklikle; Taşeron işyerlerine ilişkin iş müfettişlerince hazırlanarak işverene tebliğ edilen raporlara karşı 6 iş
günü olan itiraz süresi 30 güne çıkarılmış, ve itiraza
ilişkin dava süresi 4 ay olarak belirlenmiş temyiz yolu
da açılmıştır.
• Kanununun 18 inci maddesinin birinci maddesine eklenen “ Yer altı işlerinde çalışan işçilerde kıdem
şartı aranmaz.” cümlesi ile yer altında çalışanların işten çıkarılması kıdem süresine bakılmaksızın gerekçe
ile yapılabilecek, gerekçesiz işten çıkarmanın önüne
geçilerek, iş güvencesi güçlendirilmiştir.
• Kanununun 36 ncı maddesinin beşinci fıkrası “İşverenler, alt işverene iş vermeleri hâlinde, bunların
işçilerinin ücretlerinin ödenip ödenmediğini işçinin
başvurusu üzerine veya aylık olarak resen kontrol etmekle ve varsa ödenmeyen ücretleri hak edişlerinden
keserek işçilerin banka hesabına yatırmakla yükümlüdür.” şeklinde değiştirilerek işçi ücretlerinin ödenmesi
garanti altına alınmıştır.
• Kanunun 41 inci maddesinin sekizinci fıkrasından
sonra gelmek üzere eklenen; “Bu Kanunun 42 nci ve
43 üncü maddelerinde sayılan hâller dışında yer altında maden işlerinde çalışan işçilere fazla çalışma
yaptırılamaz.
Yer altında maden işlerinde çalışan işçilere, bu Kanunun 42 nci ve 43 üncü maddelerinde sayılan hâllerde
haftalık otuz altı saati aşan her bir saat fazla çalışma
için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat baBÜLTEN • 2014 - 207
şına düşen miktarının yüzde yüzden az olmamak üzere
arttırılması suretiyle ödenir.” fıkraları ile yer altında çalışan madencilere (iş Kanununda sayılan zorunlu
haller dışında) fazla çalışma yaptırılamayacağı zorunlu ve olağanüstü hallerde yapılacak fazla çalışma için
ise ücretin yüzde yüzden az olmamak üzere artırılarak
ödeneceği hüküm altına alınmıştır.
• Kanunun 53 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına
eklenen “Yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri dörder gün arttırılarak uygulanır.”
cümlesi eklenerek yer altında çalışanların yıllık izin
süreleri 4 gün artırılmıştır.
• Kanunun 56 ncı maddesine eklenen; “Alt işveren
işçilerinden, alt işvereni değiştiği hâlde aynı işyerinde
çalışmaya devam edenlerin yıllık ücretli izin süresi,
aynı işyerinde çalıştıkları süreler dikkate alınarak hesaplanır. Asıl işveren, alt işveren tarafından çalıştırılan
işçilerin hak kazandıkları yıllık ücretli izin sürelerinin
kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmek ve ilgili yıl
içinde kullanılmasını sağlamakla, alt işveren ise altıncı
fıkraya göre tutmak zorunda olduğu izin kayıt belgesinin bir örneğini asıl işverene vermekle yükümlüdür.”
şeklindeki fıkra ile Alt işverenin değiştiği halde işçiler
aynı işyerinde çalışmaya devam ediyorsa yıllık izin süresi aynı işyerinde çalıştıkları süreler dikkate alınarak
hesaplanacaktır. Asıl işveren izinlerin kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmekle yükümlü kılınmıştır.
• Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasına
eklenen; “Yer altı maden işlerinde çalışan işçiler için
yer altındaki çalışma süresi; haftada en çok otuz altı
saat olup günlük altı saatten fazla olamaz.” şeklindeki
cümle ile madenciler için yer altında çalışma süresi
haftalık 36 saat günlük 6 saat olarak belirlenmiştir.
• Kanunun 112 nci maddesine eklenen fıkralar ile
Kamu kurumlarında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatlarına ilişkin düzenlemeler;
- Alt işverenlerinin değişip değişmediğine bakılmaksızın aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde çalışmış olanların bu şekilde
çalışmış oldukları sürelere ilişkin kıdem tazminatına
esas hizmet süreleri, aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde geçen toplam çalışma süreleri esas
alınarak tespit olunur. kıdem tazminatı ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından,
-Aynı alt işveren tarafından ve aynı iş sözleşmesi
çerçevesinde farklı kamu kurum veya kuruluşlarında
çalıştırılmış olan işçilerin farklı kamu kurum ve kuruluşuna ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı esas alınarak çalıştırıldığı son kamu kurum veya
kuruluşu tarafından,
işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir.
-Alt işveren ile yapmış olduğu iş sözleşmesi sona
ermediği gibi, alt işveren tarafından 4734 sayılı Kanun kapsamında bulunan idarelere ait işyerleri dışında
bir işyerinde çalıştırılmaya devam olunan ve bu şekilBÜLTEN • 2014 - 207
de çalıştırıldığı sırada iş sözleşmesi kıdem tazminatı
ödenmesini gerektirecek şekilde sona eren işçinin kıdem tazminatı,söz konusu kamu kurum veya kuruluşlarına ait işyerlerinde geçen süreye ilişkin kısmı, kamu
kurum veya kuruluşuna ait çalıştığı son işyerindeki
ücretinin yılları itibarıyla asgari ücret artış oranları
dikkate alınarak güncellenmiş miktarı üzerinden hesaplanmak suretiyle son kamu kurum veya kuruluşu
tarafından işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir. Bu şekilde hesaplanarak ödenen kıdem
tazminatı tutarının, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden aynı süreler dikkate alınarak
hesaplanacak kıdem tazminatı tutarından daha düşük
olması hâlinde, işçinin aradaki farkı alt işverenden talep hakkı saklıdır.
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda Yapılan Değişiklikler;
P Kanununun Kapsam ve İstisnalar başlıklı 2 nci
maddesinin ikinci fıkrasına eklenen; “e) Denizyolu
taşımacılığı yapan araçların uluslararası seyrüsefer
hâlleri.” şeklindeki bent ile denizyolu taşımacılığı yapan araçların seyrüsefer halleri uluslar arası anlaşmalar kapsamındaki mevzuata tabi olduğundan iş sağlığı
ve güvenliğine ilişkin mevzuattan istisna tutulmuştur.
• Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendine eklenen; “on ve daha fazla çalışanı olan çok
tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde” ibaresi ve “Belirlenen niteliklere ve gerekli belgeye sahip olmayan
ancak 10’dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyeri işverenleri veya işveren vekili tarafından Bakanlıkça ilan edilen eğitimleri tamamlamak
şartıyla işe giriş ve periyodik muayeneler ve tetkikler
hariç iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütebilirler.” cümlesi ile maddeye eklenen;
“(4) Birinci fıkranın (a) bendine göre yapılacak görevlendirme süresinin belirlenmesinde 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu ile 4/11/1981
tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamındaki öğrenci statüsünde olan çırak ve stajyerler, çalışan sayısının toplamına dâhil edilmez.” şeklindeki fıkra ile çıraklar ve stajyerlerin işyerlerindeki çalışan işçi
sayısına dahil edilmemesi ve işyeri hekimi haricinde
çalıştırılması gereken diğer sağlık personelinin yalnızca on ve daha fazla çalışanı olan çok tehlikeli sınıfta
yer alan işyerlerinde çalıştırılması düzenlenmiştir.
• Kanununun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrasının
birinci cümlesi “Bu Kanun kapsamında alınması gereken sağlık raporları işyeri hekiminden alınır. 10’dan
az çalışanı bulunan ve az tehlikeli işyerleri için ise
kamu hizmet sunucuları veya aile hekimlerinden de
alınabilir.” şeklinde değiştirilerek çalışanların sağlık
raporlarını hizmet alınan veya görevlendirilen işyeri
hekiminden alabilmesi ve 10’dan az çalışanı bulunan
ve az tehlikeli işyerleri çalışanlarının sağlık raporlarını
kamu hizmet sunucuları veya aile hekimlerinden alabilmesine imkan sağlanmıştır.
• Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendine eklenen;
• MEVZUAT DEĞİŞİKLİKLERİ
85
“6) 10’dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin üstlenilmesine ilişkin eğitim programları, eğitimin
süresi ve eğiticilerin nitelikleri ile görevlendirmeye
ilişkin hususlar.” alt bendi ile 10’dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerinde iş sağlığı
ve güvenliği hizmetlerinin üstlenilmesine ilişkin eğitimlerine ilişkin hususlar Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı tarafından belirlenecektir.
6356 Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda Yapılan Değişiklikler;
• Kanununun 26 ncı maddesine eklenen;
86
“(10) İşveren sendikaları, tüzüklerinde hüküm bulunmak ve şartları genel kurul kararıyla belirlenmek
kaydıyla, işçilerin sigorta primlerinin işveren payının
ödemelerinde kullanılmak ve nakit mevcudunun yüzde
yirmi beşini aşmamak üzere karşılıksız yardıma dayalı
dayanışma ve yardım fonu oluşturabilir.” şeklindeki
fıkra ile işveren sendikalarınca dayanışma ve yardım
fonu oluşturabilme ve işçilerin sigorta primlerinin işveren payının bu fondan karşılanması yönünde düzenleme yapılmıştır.
• Kanununun 41 inci maddesinin birinci ve beşinci
fıkralarında yer alan “yüzde üçünün” ibareleri “yüzde
birinin”; 43 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan
“yüzde üçünden” ibaresi “yüzde birinden”, dördüncü
fıkrasında yer alan “yüzde üçünü” ibaresi “yüzde birini” olarak değiştirilerek yapılan düzenleme ile sendikanın kurulu bulunduğu işkolunda toplu iş sözleşmesi
yetkisine sahip olmak için en az yüzde 3 üyeye sahip
olma koşulu yüzde bir’e indirilmiştir.
• Kanununa eklenen;
“EK MADDE 1 – 41 inci maddenin birinci ve beşinci
fıkraları ile 43 üncü maddenin ikinci ve dördüncü fıkralarında yer alan kurulu bulunduğu işkolunda en az
yüzde bir üye şartı, Ekonomik ve Sosyal Konseye üye
konfederasyonlara üye olmayan işçi sendikaları için
yüzde üç olarak uygulanır.” şeklindeki ek madde ile
Ekonomik ve Sosyal Konsey üyesi işçi konfederasyonlarına üye olmayan işçi sendikaları için en az yüzde bir
üye şartının yüzde üç olarak uygulanması için düzenleme yapılmıştır.
4817 Sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunda Yapılan Değişiklikler;
• Kanunun 6 ncı maddesi değiştirilerek;
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca uzun dönem ikamet iznine sahip olanların veya
Türkiye’de kesintisiz en az sekiz yıl ikamet izni ile
kalmış olan veya en az sekiz yıl kanuni çalışması olan
yabancıların uzun dönem ikamet izninin sağladığı haklardan yararlanması düzenlenmiştir.
Süresiz çalışma izni yabancının veya işvereninin
veya işverenin talebiyle ya da mevzuatta yer alan
gerekçelerle iptal edilebilecek ve çalışma izni verilen yabancıların Türkiye’ye girişleri, çıkışları İçişleri
Bakanlığınca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına
bildirilecektir.
• MEVZUAT DEĞİŞİKLİKLERİ
492 Sayılı Harçlar Kanununda Yapılan Değişiklikler;
• Kanunun 88 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen;
“h) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca süresiz
çalışma izni verilenler.” şeklindeki bent ile süresiz çalışma izinlerinin harçtan muaf tutulması sağlanmıştır.
4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanununda Yapılan
Değişiklikler;
• Kanunun 46 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen;
“(18/5/1994 tarihli ve 527 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin 31 inci maddesi kapsamında yer alan
sözleşmeli personel dâhil)” ibaresi ile Sümer Holding
A.Ş.’de çalışan personelden sözleşmeli personelden
işsizlik sigortası primi kesintisi yapılmaması düzenlenmiştir.
• Kanunun 50 nci maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen;
“22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 21
inci maddesi gereği işe iade davası nedeniyle yatırılan
primlerin son günü esas alınarak işsizlik ödeneği hak
sahipliği belirlenir ve işsiz geçen dönem için ödeme
yapılır.” cümlesi ile işsiz kaldığı dönemde işsizlik ödeneğinden yararlanan ve işe iade davası sonucunda tekrar ücretleri ve primleri ödenenlerin, söz konusu ödemeler düşülerek kalan tutarda işsizlik ödeneğinden
yararlanabilmesi amacıyla düzenleme yapılmıştır.
3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununda Yapılan Değişiklikler;
• Kanunun 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasının
(g) bendindeki “Külçe altın, külçe gümüş, kıymetli
taşlar (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir,
zebercet, inci, kübik virconia)” ibaresi “Külçe altın
ve külçe gümüş teslimleri ile kıymetli taşların (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet,
inci) 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre Türkiye’de kurulu borsalarda işlem
görmek üzere ithali, borsaya teslimi ve borsa üyeleri
arasında el değiştirmesi,” şeklinde değiştirilerek kıymetli taşların borsada işlem görmek üzere ithalinin ,
borsaya tesliminin ve borsa içinde veya ilgili mevzuatına göre borsaya bildirilmek kaydıyla borsa üyeleri
arasından borsa dışında el değiştirmesi katma değer
vergisinden istisna tutulmuş, diğer hallerde ithali KDV
kapsamına alınmıştır.
• Kanuna eklenen;
“GEÇİCİ MADDE 33 – 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 41 inci maddesi kapsamında taşınmazların
Sosyal Güvenlik Kurumuna devir ve teslimi ile bu taşınmazların Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dâhil) devir ve
teslimi 31/12/2023 tarihine kadar katma değer vergisinden müstesnadır.
Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakıBÜLTEN • 2014 - 207
• Kanunun 61 inci maddesinin altıncı fıkrasına;
mından 30 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
hükmü uygulanmaz. Maliye Bakanlığı, istisnaya ilişkin
usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.” şeklindeki geçici madde ile SGK’nun prim ve prime ilişkin alacaklarının karşılığında alınan gayrimenkullerin SGK’na devir
ve tesliminde, SGK tarafından satışında, KDV istisnası
getirilmiştir.
“Uluslararası Öğrenciler Değerlendirme Kurulu
kararı ile burslandırılan uluslararası öğrencilerin bildirimleri ise Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar
Başkanlığı veya Uluslararası Öğrenciler Değerlendirme
Kurulu tarafından görevlendirilen kurum tarafından
yapılır.” cümlesi eklenmiştir.
5510 Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası
Kanununda Yapılan Değişiklikler;
• Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(e) bendinde yapılan değişiklikle;
• Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c)
ve (e) bentlerinde yapılan değişiklikle;
Daha önce iki çocuk için geçerli olan tüp bebek uygulaması için verilecek destekler 3 çocuk için geçerli
olacaktır.
-Aynı kişi yanında ev hizmetlerinde ay içinde 10
günden az süreyle çalışanlar zorunlu sigortalılık kapsamından çıkarılması,
-Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkelerdeki
bir kuruluş tarafından üç aydan fazla süre ile çalıştırılmak üzere ülkemize gönderilenler sosyal güvenlik
kapsamına alınması,
hüküm altına alınmıştır.
• Kanunun 28 inci maddesinin altıncı ve sekizinci
fıkrasında yapılan değişiklikle;
-Maden sektöründe çalışan tüm işçiler için “55”
olan emeklilik yaşı “50” olarak yeniden düzenlenmiştir.
-Çocuklar için malullük kavramı kullanılmadığından
mevzuatta yer alan bu kapsamdaki ibareler “ağır engelli” olarak değiştirilmiştir.
• Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasına eklenen;
“Tablonun (10) numaralı sırasında belirtilen sigortalıların, fiili hizmet süresi zammından yararlandırılacakları dönem içinde kalan; yıllık ücretli izin, sıhhi
izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri
ile eğitim, kurs, iş öncesi ve sonrası hazırlık sürelerinde fiilen çalışma ve söz konusu işlerin risklerine maruz
kalma şartı aranmaz.” cümlesi ile maden sektöründe
çalışan tüm işçiler için çalışılmayan günlerde çalışılmış gibi yıpranmaya (fiili hizmet süresi zammına) dahil edilecektir. Maden yer altı işlerinde çalıştırılanların
hafta tatili, genel tatil, ulusal bayram, yıllık izin, sıhhi
izin, eğitim, kurs ve iş öncesi ve sonrası hazırlık süreleri de yer altında çalışılıyormuş gibi SGK’na bildirilerek bu sürelerde yıpranmaya dahil edilecektir.
• Kanunun 41 inci maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi;.
“a) Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da
analık izni süreleri ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının, üç defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden
sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla borçlanılacak sürelerde uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı sayılmaması ve çocuğunun yaşaması şartlarıyla
talepte bulunulan süreleri,” şeklinde değiştirilerek
daha önce iki çocuk için geçerli olan doğum borçlanması 3’e çıkarılmış ve 4/b ve 4/c kapsamındaki sigortalılarında bu haktan yararlanması sağlanmıştır.
BÜLTEN • 2014 - 207
• Kanunun 64 üncü maddesine eklenen;
“Kurumla sözleşmeli özel sağlık hizmet sunucuları
ile Kurumla kısmi branş veya sağlık hizmeti alım sözleşmesi imzalamış olan vakıf üniversitesi sağlık hizmeti sunucuları, Kuruma bildirmiş oldukları hekimlerden
sözleşme kapsamı branşlarda fiilen hizmet sunanlar
tarafından verilen sağlık hizmetlerini, Kurumca belirlenen istisnalar hariç olmak üzere ve Kurum mevzuatına uygun olarak fatura edebilirler. Aksi takdirde, bu faturalara ait tutarlar Kurumca karşılanmaz.”
fıkra doğrultusunda gerçekte fiili çalışması olmayan,
SGK’na bildirimi yapılmayan sağlık personeli üzerinden yapılan faturalandırılma tutarları kurumca karşılanmayacaktır.
• Kanunun 68 inci maddesinin beşinci fıkrası;
“63 üncü maddenin birinci fıkrasının (e) bendi gereğince sağlanan ve bir hastalığın tedavisinin başka
tıbbi bir yöntemle mümkün olmaması nedeniyle yapılacak yardımcı üreme yöntemi tedavisi dışındaki,
yardımcı üreme yöntemi tedavisinde katılım payı ilk
denemede %30, ikinci denemede %25, üçüncü denemede %20 oranında uygulanır. Ancak katılım payında
dördüncü fıkra gereği uygulanan üst limit dikkate alınmaz.” şeklinde değiştirilmiştir.
• Kanunun 72 nci maddesine eklenen;
“Bu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenler hariç
olmak üzere 63 üncü maddede belirtilen komisyonlara iştirak edenler ile bilimsel ve akademik nitelikleri
dikkate alınarak Kurum tarafından bilimsel nitelikli komisyonlarda veya tıbbi inceleme, tıbbi değerlendirme,
tıbbi uygunluk onayı verme gibi iş ve işlemlerle ilgili yürütülen çalışmalarda; üniversitelerden görevlendirilen
öğretim üyelerine, kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarından görevlendirilen tabip, diş tabibi ve eczacılara (6.500) gösterge rakamının memur aylık katsayısı
ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçmemek üzere
ödeme yapılır. Bu ödemenin usul, esas ve miktarı ile diğer hususlar Kurum ve Maliye Bakanlığınca müştereken
belirlenir.” şeklindeki düzenleme ile SGK bünyesinde
oluşturulan bilimsel komisyonlarda sağlık hizmetleri
ilaç ve tıbbı malzeme konularında yapılan düzenlemelerin teknik çalışmalarına katılan uzman kişilere ücret
verilerek katılımın teşvik edilmesi amaçlanmıştır.
• Kanunun
likle;
73 üncü maddesinde yapılan değişik-
• MEVZUAT DEĞİŞİKLİKLERİ
87
SGK’nun ödeme kapsamındaki sağlık hizmetleri
ve/veya ürünleri listesine girmek, bu listelerde kalmak veya listelerde değişiklik yapmak için başvuruda bulunan, SGK ile sözleşme yapmak için başvuran
gerçek ve tüzel kişilerden ücret alınması konusunda
düzenleme yapılmıştır.
• Kanunun 82 nci maddesinin birinci fıkrasında yer
alan “6,5 katıdır.” ibaresi “6,5 katı, ancak sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere
götürülen Türk işçileri için 3 katıdır.” şeklinde değiştirilmiştir. Yapılan düzenleme ile Türkiye ile sosyal
güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen firmaların, yurt dışındaki işlerde çalıştırmak üzere yurt
dışına götürdükleri işçilerin sigorta primleri, asgari
ücretin 6,5 katı yerine 3 katı üzerinden alınacaktır.
• Kanunun 87 nci maddesinin birinci fıkrasına;
88
“g) Uluslararası Öğrenciler Değerlendirme Kurulu
kararı ile burslandırılan uluslararası öğrenciler için
bursluluk statüleri devam ettiği süre boyunca Yurtdışı
Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı veya Uluslararası Öğrenciler Değerlendirme Kurulu tarafından görevlendirilen kurum,” şeklinde bent eklenmiştir.
• Kanunun 88 inci maddesine eklenen;
“Sigortalılar ile tüzel kişilerin kasıt, kusur, hata
veya yanıltıcı beyanından kaynaklanmaması şartıyla,
sigortalılarca ödenen prim ve prime ilişkin borcun noksan tahakkuk ettirildiğinin Kurumca sonradan tespit
edilmesi hâlinde tespit edilen fark prime ilişkin borç
aslına, tebliğ tarihinden itibaren 89 uncu maddenin
ikinci fıkrasına göre gecikme cezası ve gecikme zammı
uygulanır.” şeklindeki fıkra doğrultusunda sigortalının kusurundan kaynaklanmayan noksan ödenen prim
borcuna, geçmişe dönük gecikme zammı ve cezası uygulanmayacaktır.
• Kanunun 97 nci maddesinin dördüncü fıkrasında
yer alan “altı ay” ibaresi “on iki ay” şeklinde değiştirilmiştir. Yapılan düzenleme ile emekli, dul, ve yetimler adına gönderilen ve 6 ay süresince bankadan
çekilmeyen aylıklarındaki durdurulma süresi 6 aydan
1 yıla çıkarılmıştır.
• Kanunun 103 üncü maddesine eklenen fıkralarla;
SGK’nun alacağının tahsilinin riske gireceğinin öngörülmesi halinde, ilgili sağlık hizmeti sunucularının
kurum nezdindeki alacaklarının ödenmesinin 6 aya
kadar durdurulabileceği, Ayrıca nitelikli dolandırıcılık
suçu işleyerek kurum zararına sebep olan kişiler ve
sağlık hizmet sunucuları ile sözleşme yapılmayacağı
ve bu suçu işleyen hekimlerden gelen muayene ve işlemlere ilişkin faturaların (en az üç yıl) süre ile ödenmeyeceği hususlarında düzenleme yapılmıştır.
• Kanuna eklenen eklen Ev hizmetlerinde çalışanların sigortalılığı başlıklı Ek Madde: 9 ile 10 günden
fazla çalışması olanların sigortalılık iş ve işlemlerinin
sağlanması konusunda düzenleme yapılmış ve usul ve
esasların belirlenmesi konusunda SGK’na yetki verilmesi düzenlenmiştir.
• MEVZUAT DEĞİŞİKLİKLERİ
• Kanunun geçici 41 inci maddesine eklenen fıkralar ile;
SGK tarafından prim borçlarına karşılık alınan taşınmazlar ile kuruma ait olan ancak ihtiyaç fazlası
olarak tespit edilen taşınmazların kamu hizmetlerinde
veya genel hükümlere göre kullanılabilmesi amacıyla
ve bedeli karşılığında hazine devredilmesi imkanı getirilmiştir.
• Kanuna eklenen Geçici Madde: 54. madde ile yapılan düzenleme doğrultusunda;
Esnaf ve ziraat odaları kayıtlarındaki uygunsuzluklar sebebiyle sigortalılıkları iptal edilen esnaf ve
çiftçilerin, söz konusu sürelere ilişkin prim, gecikme
zammı ve gecikme cezalarını 03.12.2013 tarihine kadar ödemiş olması şartıyla sigortalılıkları başlangıçtan
itibaren geçerli olacaktır.
• Kanuna eklenen Geçici Madde: 55. madde ile yapılan düzenleme doğrultusunda;
Faaliyetine son veren işverenlerin sigortaya ilişkin
borç asıllarının toplamının 100 TL’nin altında olması
haline bu alacaklarının tahsilinden vaz geçilecektir.
• Kanuna eklenen Geçici Madde: 56. madde ile yapılan düzenleme doğrultusunda;
28.2.1997 – 14.2.2005 tarihler arasında aldıkları disiplin cezası sonucu memuriyeti sona erip de
26.06.2006 tarihli ve 5525 sayılı Kanunla disiplin affından yararlananların boşta geçen sürelerini borçlanmaları için verilen 3 aylık süreyi kaçıranlara yeni
bir başvuru hakkı verilecektir. Borçlanma sürelerinin
kazanılmış hak aylık derecesinde değerlendirilmesi
sağlanarak bu süreler emekliliğe esas ek gösterge ve
diğer özlük hakları konusunda göz önünde bulundurulacaktır. Daha önce uygulamadaki farklılıklar nedeniyle kurum yerine kişilerce ödenen sigorta primlerinin
de iadesi düzenlenmiştir.
• Kanuna eklenen Geçici Madde: 57. madde ile yapılan düzenleme doğrultusunda;
SGK’na süresinde bildirim yükümlülüğünü yerine
getirmeyen ergi daireleri, esnaf sicil müdürlükleri, ticaret sicil memurlukları, ziraat odaları, tarım il/ilçe
müdürlükleri, il veya ilçe mülki amirlikleri ve Türkiye
Jokey Kulübü, ile belediyeler, valilikler, il özel idareleri, organize sanayi bölgeleri, bazı serbest bölgeler
ve İŞKUR’un karşılaştıkları idari para cezaları bir defaya mahsus olmak üzere silinecektir.
Diğer taraftan bildirim verme yükümlülüğü
11.12.2014 tarihine kadar (İş-Kur için 11.03.2014) yerine getirilmesi halinde kanuni süresinde verilmiş sayılarak idari para cezası uygulanmayacaktır.
• Kanuna eklenen Geçici Madde: 58. madde ile yapılan düzenleme doğrultusunda;
Fazla çalışma ücretinin prime esas kazanca dahil
edilmemesi nedeniyle Türkiye İstatistik Kurumuna
geçmişe dönük olarak tahakkuk ettirilen prim ve idari
para cezaları silinecektir.
• Kanuna eklenen Geçici Madde: 59. madde ile yaBÜLTEN • 2014 - 207
pılan düzenleme doğrultusunda;
Manisa ilinin Soma ilçesinde meydana gelen maden kazası sonucu ölen sigortalının;
-Hayatını kaybeden madencilerin SGK’ya olan her
türlü borçları silinerek borcundan dolayı aylık bağlanamayan madenci yakınlarına aylık bağlanacaktır.
- Ölüm aylığı için gerekli olan 5 yıllık sigortalılık ve
900 gün prim ödeme şartı kaldırılarak hayatını kaybeden madencilerin yakınlarına ölüm aylığı bağlanacaktır.
-Madencilerin anne-babalarına aylık bağlanması
için gereken muhtaçlık şartı kaldırılarak anne-babalara aylık bağlanacaktır.
-Madencilerin yakınlarından birinin (eş ve çocuklardan birisi, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerden birisi)
kamuda istihdam edilecektir.
Gelir Vergisi Kanunu İle Kurumlar Vergisi Kanununda Yapılan Değişiklikler;
• Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (e)
bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Başbakanlıkça veya Bakanlar Kurulunca başlatılan
yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni
ve nakdî bağışların tamamı.”
Yapılan değişiklikle Başbakanlıkça veya Bakanlar
Kurulunca başlatılan yardım kampanyalarına teşvik
maksadıyla vergi istisnası getirilmektedir.
4458 Sayılı Gümrük Vergisi Kanununda Yapılan
Değişiklikler;
• Kanunun 218 inci maddesine eklenen fıkralar ile;
-Anayasa Mahkemesi Kararı ile iptal edilen 4458
sayılı Gümrük Kanununun 218/A maddesi yeniden düzenlenerek, işletme hakkı devredilen gümrük kapılarının devir yöntemi, değer tespit komisyonunun çalışma
usul ve esasları ile üyeleri açıkça tanımlanmıştır.
4760 Sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununda Yapılan Değişiklikler;
• Kanuna ekli (IV) sayılı listede yer alan;
Tabi inci veya kültür incileri, elmaslar ile çeşitli
kıymetli taşlar (pırlanta) özel tüketim vergisi kapsamından çıkarılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununda Yapılan Değişiklikler;
• Kanunun 371 inci maddesine eklenen;
“(7) Yönetim kurulu, yukarıda belirtilen temsilciler
dışında, temsile yetkili olmayan yönetim kurulu üyelerini veya şirkete hizmet akdi ile bağlı olanları sınırlı
yetkiye sahip ticari vekil veya diğer tacir yardımcıları
BÜLTEN • 2014 - 207
olarak atayabilir. Bu şekilde atanacak olanların görev
ve yetkileri, 367 nci maddeye göre hazırlanacak iç yönergede açıkça belirlenir. Bu durumda iç yönergenin
tescil ve ilanı zorunludur. İç yönerge ile ticari vekil ve
diğer tacir yardımcıları atanamaz. Bu fıkra uyarınca
yetkilendirilen ticari vekil veya diğer tacir yardımcıları da ticaret siciline tescil ve ilan edilir. Bu kişilerin,
şirkete ve üçüncü kişilere verecekleri her tür zarardan
dolayı yönetim kurulu müteselsilen sorumludur.” şeklindeki fıkra ile temsile yetkili olmayan yönetim kurulu üyeleri ile şirkete istihdam ilişkisi ile bağlı olanlar, yetki ve sorumluluklarının, yaptıkları pozisyonlara ilişkin görev tanımlarının Türk Ticaret Kanununun
367’nci maddesi uyarınca hazırlanacak iç yönergede
açıkça belirtmek şartıyla, ticaret siciline tescil ve ilan
edebilecektir.
• Kanunun 629 uncu maddesine eklenen;
“(3) Müdürler tarafından şirkete hizmet akdi ile
bağlı olanların sınırlı yetkiye sahip ticari vekil veya diğer tacir yardımcıları olarak atanması hususunda 367
nci madde ile 371 inci maddenin yedinci fıkrası kıyasen limited şirketlere de uygulanır.” şeklindeki fıkra
ile söz konusu ticari vekil veya tacir yardımcılarının
şirkete vereceği zarardan Yönetim Kurulu müteselsil
sorumlu tutulmuştur. Bu düzenlemelerin limited şirketler için de uygulanabilmesi düzenlenmiştir.
• Kanunun geçici 7 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren iki yıl içinde” ibaresi ile birinci fıkrasının (b)
bendinde yer alan “yürürlük tarihinden itibaren iki
yıl içinde” ibaresi “1/7/2015 tarihine kadar” olarak
değiştirilmiştir. Yapılan değişiklik ile münfesih durumda bulunan ticaret şirketlerinin kolaylaştırılmış usulle tasfiyesine ve ticaret sicil kayıtlarının silinmesine
imkan tanıyan düzenlemenin 1.07.2014 tarihinde sona
eren süresi bir yıl daha (1.07.2015 tarihine kadar) uzatılmıştır.
• Kanununa eklenen;
“GEÇİCİ MADDE 10 – 14/2/2014 tarihine kadar Türk
Ticaret Kanunu hükümlerine göre yapılması gereken
sermaye artırımlarını herhangi bir nedenle yapmamış olan şirketler hakkında asgari sermaye şartını
bu maddenin yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde
yapmaları hâlinde fesih işlemi uygulanmaz. Sermaye
artırımında bulunmaması nedeniyle ticaret sicili kaydı silinenlerin de bu süre içinde sermaye artırımı için
başvurmaları hâlinde kayıtları resen yeniden oluşturulur.” şeklindeki geçici madde ile sermaye artırımlarını
yapmamış olan şirketlerin asgari sermaye şartını bu
kanunun yayımlandığı tarihten itibaren üç ay içinde
yerine getirmeleri halinde haklarında fesih işlemi uygulanmayacaktır.
• MEVZUAT DEĞİŞİKLİKLERİ
89
YARGI KARARLARI
90
T.C.
DANIŞTAY
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2010/588
Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen
:
Vekili
:
: Maliye Bakanlığı/ANKARA
Davalı İstemin Özeti : 5.12.2009 gün ve 27423 sayılı Resmi
Gazete›de yayımlanan 113 seri no’lu Katma Değer Vergisi Genel
Tebliği›nin “Kullanım Süresi Geçen veya Kullanılamayacak Hale
Gelen Mallara İlişkin Yüklenilen KDV Hakkında Yapılacak İşlem”
başlıklı “E” bölümünün iptali istemiyle açılan dava sonuçlanıncaya kadar yürütmenin durdurulması isteminden ibarettir.
Maliye Bakanlığı›nın Savunmasının Özeti: Kullanım süresi
geçen veya bir başka biçimde kullanılamayacak hale gelen ve
imha edilen mallar, zayi olan mal mahiyetinde olduğu, Katma
Değer Vergisi Kanunu’nun 30/c maddesi uyarınca mükelleflerce
bu malların iktisabı dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılmasının mümkün olmadığı yapılan düzenlemenin Kanuna uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi
gerektiği savunulmuştur.
Tetkik hakimi Yavuz Şen’in Düşüncesi: Kullanım süresinin
geçmesi veya diğer nedenlerle kullanılamayacak hala gelen
malların takdir komisyonu kararıyla imha edilmesi işleminde,
mükellefin iradesi dahilinde bir yok etme veya zayi etme olayı
söz konusu olmadığı ve işlemin tamamen vergi dairesinin bilgisi dahilinde ve onun kararı ile gerçekleştirildiğinden Katma
Değer Vergisi Kanunu’nun 30/c maddesinde öngörülen anlamda
bir zayi olan maldan söz edilemeyeceği, aksi yönde düzenlenen
genel tebliğin dava konusu edilen bölümünün Kanunu aşar nitelikte olduğu sonucuna ulaşıldığından yürütmenin durdurulması
isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı A. Kemal Terlemezoğlu’nun Düşüncesi: Yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için, 2577 sayılı
Yargılama Usulü Kanunu’nun 27’inci maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiği anlaşıldığından, istemin kabulü gerektiği
düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü.
Dava, 5.12.2009 gün ve 27423 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 113 seri no’lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nin
“Kullanım Süresi Geçen veya Kullanılamayacak Hale Gelen Mallara İlişkin Yüklenilen KDV Hakkında Yapılacak İşlem” başlıklı
“E” bölümünün iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu›nun 27›nci maddesinin 2›nci fıkrasında, Danıştay veya idari mahkemelerin idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların
doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının
birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilecekleri belirtilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu›nun “Vergi İndirimi” başlıklı 29’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında, mükelleflerin
yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma
değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak, (a) kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri
vesikalarda gösterilen katma değer vergisini, (b) ithal olunan
mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisini,
(c) götürü veya telafi edici usulde vergiye tabi mükelleflerden
gerçek usulde vergilendirmeye geçenlerin, çıkarılan envantere
göre hesap dönemi başındaki mallara ait fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebileceği hüküm
altına alınmıştır.
Aynı kanunun 30›uncu maddesinde ise indirilemeyecek
katma değer vergisi düzenlenmiş, maddendin (c) bendinde
• YARGI KARARLARI
deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığı›nın yangın sebebiyle
mücbir sebep ilân ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar
hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait katma değer vergisinin
mükellefin vergiye tabii işlemler üzerinden hesaplanan katma
değer vergisinden indirilemeyeceği hükmüne yer verilmiştir.
Katma Değer Vergisi Kanunu›nun genel gerekçesinde, Katma
Değer Vergisi›nde üretim dağıtım ve hizmet sektörlerinin her
safhada vergiye tabi tutulmakta, ancak sistemin bünyesi içindeki indirim mekanizması vasıtasıyla işletme girdileri için ödenen
vergi indirilmek suretiyle yalnızca o safhada eklenen değer vergilendirilmiş olduğu Katma Değer Vergisi›nde matrah üretim ve
dağıtım süreçlerinde çeşitli işletmeler arasında bölünmekte ve
her işletme yalnızca kendi kattığı değerin vergisini satış bedeli
içinde müşteriden tahsil ederek vergi dairesine ödendiği açıklamasına yer verilmiştir.
Bu bakımdan, Katma Değer Vergisi›ni diğer muamele vergilerinden ayıran en önemli özellik indirim müessesesidir. Nihai
tüketiciye kadar olan bütün safhalarda bu vergi alınmakta, ancak her safhada hesaplanan katma değer vergisinden bir önceki
safhanın vergisi düşürülerek bakiye vergi Hazine›ye intikal ettirilmektedir.
Bu şekilde fiilen sadece o aşamada eklenen değer vergiye
tabi tutulmuş olup vergi yükü de verginin konusuna giren mal
veya hizmetin nihai tüketicisinin üzerinde kalmaktadır.
Öte yandan, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 30/c maddesinin gerekçesinde, maddenin (c) bendindeki hüküm esas
itibariyle vergilendirme emniyetini sağlamak ve malların zayi
olduğu gerekçesiyle yaratılabilecek vergi kaybını önlemek amacına yönelik bulunmakta bunun yansıra tasarı gerekçesi esprisi
itibariyle her kademede yaratılan katma değer mutlaka vergilendirmeyi hedef tutulduğu, bu açıdan bakıldığında malların
mükellef tarafından kendi özel ihtiyaçlarında kullanılması veya
her ne suretle olursa olsun işletmeden çekilmesi ile zayi edilmesi arasında hiçbir fark bulunmamakta, dolayısıyla zayi olan
mallar için alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisinin
indirilmesi mümkün görülmediği, bir vergi sisteminde alışlarla
ilgili verginin indirilmesi bu malların satışı sırasında nasıl olsa
vergiye tabi tutulacağı, diğer bir ifade ile mala eklenen değerin
vergilendirilmiş olacağı düşüncesine dayandığı, zayi olan mallar için satış ve dolayısıyla yaratılan bir değer olamayacağından
bunlara ait vergilerin indirilmesi sistemin mantığına ters düşeceği belirtilmiştir.
Dava konusu edilen 5.12.2009 gün ve 27-123 sayılı Resmi
Gazete›de yayımlanan 113 seri no’lu Katma Değer Vergisi Genel
Tebliği›nin “Kullanım Süresi Geçen veya Kullanılamayacak Hale
Gelen Mallara İlişkin Yüklenilen KDV Hakkında Yapılacak İşlem”
başlıklı “E” bölümünde «Gelir İdaresi Başkanlığı’na intikal eden
olaylardan, mükelleflerin faaliyetlerine ilişkin olarak stoklarında mevcut olan ancak kullanım süresi geçen veya bir başka nedenle kullanılamayacak durumda olan malların, ilgili mevzuat
uyarınca teşkil edilen resmi komisyonlar veya Takdir Komisyonu
huzurunda imha edilmesi durumunda, bu mallara ilişkin yüklenilen KDV’nin indirilip indirilemeyeceği hususunda tereddüde
düşüldüğünün anlaşıldığı, KDV Kanunu’nun (30/c) maddesinde;
deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığı’nın yangın sebebiyle
mücbir sebep ilân ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar
hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait KDV’nin indirim konusu yapılamayacağının hükme bağlandığı, bu hüküm uyarınca,
kullanım süresi geçen veya bir başka biçimde kullanılamayacak
hale gelen ve imha edilen mallar, zayi olan mal mahiyetinde
olduğundan mükelleflerce bu malların iktisabı dolayısıyla yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılmasının da mümkün bulunmadığı bu çerçevede, zayi olan mallara ait yüklenilen ve daha
önce indirim konusu yapılan KDV’nin, imha tarihini kapsayan
vergilendirme dönemine ait 1 No’lu KDV beyannamesi’nin “İlave Edilecek KDV” satırına dahil edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerektiği” açıklamasına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, idarenin önceki uygulamalarında kulanım süresi geçen veya bir başka biçimde kullanılamayacak hale gelip takdir komisyonu nezdinde
imha edilen malların zayi mal olarak kabul edilmeyip ve bu mallara ait Katma Değer Vergisi’nin indirime konu yapıldığı kaldı ki
kullanım süresi geçen veya bir başka biçimde kullanılamayacak
hale gelen emtianın zayi mal olarak nitelendirilemeyeceği ileri
sürülerek 113 seri no’lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nin
“Kullanım Süresi Geçen veya Kullanılamayacak Hale Gelen MalBÜLTEN • 2014 - 207
lara İlişkin Yüklenilen KDV Hakkında Yapılacak İşlem” başlıklı
“E” bölümünün iptalinin istendiği anlaşılmıştır.
İptali istenen düzenlemede uyuşmazlığın özü, kullanım süresi geçen veya bir başka biçimde kullanılamayacak hale gelen ve ilgili mevzuat uyarınca teşkil edilen resmi komisyonlar
veya takdir komisyonu huzurunda imha edilen malların zayi mal
olarak nitelendirip nitelendirilmeyeceğidir. Vergi kanunlarında
zayi olan mal veya zayi olma kavramlarının ne anlama geldiği
hususunda bir açıklamaya yer verilmediğinden zayi olmanın kelime anlamının ortaya konulması gerekmektedir.
Zayiinin sözlükteki anlamının kaybolma, yitme, kayıp, yok
olmuş, elden çıkmış, mahvolmuş olarak tanımlandığı, zayi olmanın yitmek kaybolmak olarak tanı edildiği görülmektedir. Bu
itibarla, sebebi ne olursa olsun ilgili mevzuat uyarınca teşkil
edilen resmi komisyonlar veya takdir komisyonu huzurunda
imha edilen malların yitip gittiği ve yok olduğu açıktır.
Öte yandan idarenin önceki uygulamalarının aksi yönde olması uyuşmazlık konusu malların nitelendirilmesinde herhangi
bir hukuki etkisi olmayacaktır.
Bu nedenle Genel Tebliğin dava konusu edilen bölümünde
hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu durumda dava konusu 113 seri no’lu Katma Değer Vergisi
Genel Tebliği›nin “Kullanım Süresi Geçen veya Kullanılamayacak
Hale Gelen Mallara İlişkin Yüklenilen KDV Hakkında Yapılacak
İşlem” başlıklı “E” bölümü için 2577 sayılı Kanun’un 27/2’nci
maddesinde öngörülen koşulların birlikte gerçekleşmediği anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, yürütmenin durdurulması işleminin
reddine 20.07.2010 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2012/167
Karar No : 2012/300
Özet: Beyannamenin pişmanlıkla verilmesi, süresi geçtikten
sonra verilen bu beyannamenin kanuni süresinde verilmiş sayılmasına yol açmadığından ve sadece ceza kesilmesini önlediğinden, pişmanlıkla verilen beyannamelere ihtirazi kayıt konulmasının etkileyici bir sonuç doğurmadığı, bu yüzden kanuni süresi
geçtikten sonra pişmanlıkla verilen beyannameye ihtirazi kayıt
konulmasına, kanuni süresinde ancak ihtirazi kayıtla verilen
beyannamelere bağlanan hukuksal sonucun tanınmasına olanak
bulunmadığı Hk.
İstemin Özeti: Otopark ve kantin işletmeciliğinden dolayı 1.1.2006 tarihinden itibaren mükellefiyet tesisini 9.5.2007
tarihinde isteyen ve 25.4.2007 tarihine kadar verilmesi gereken 2006 takvim yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesini
10.5.2007 tarihinde pişmanlıkla ve ihtirazi kayıtla veren davacı
adına beyannamesi üzerinden tahakkuk eden kurumlar vergisi,
damga vergisi ve pişmanlık zammının tahakkuk kayıtlarından
silinerek yasal faizi ile birlikte iadesi istenerek dava açılmıştır.
Davayı inceleyen Samsun Vergi Mahkemesi, 24.10.2007
günlü ve E:2007/399, K:2007/608 sayılı kararıyla; İşyurtları
bünyesindeki kantin ve otopark işletmeleri cezaevi müdürlüğü
tarafından hükümlü ve tutuklular çalıştırılarak işletildiğinden,
kurumlar vergisinden muaf olan kurum adına vergi tahakkuk
ettirilmesinde yasal isabet bulunmadığı; fazla ve yersiz tahsil
edilen vergi için faiz ödeneceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığından kurumlar vergisi, damga vergisi ve pişmanlık zammı tahakkukunu kaldırmış, davanın faiz istemine ilişkin kısmını
reddetmiştir.
Tarafların temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 28.4.2009 günlü ve E:2007/ 5107, K:2009/1370 sayılı kararıyla; Vergi Usul Kanununun 371›inci maddesindeki düzenlemenin, pişmanlık hükümlerinden faydalanan mükelleflere yalnızca
ceza kesilmesini engellediği, pişmanlık hükümlerinden faydalanmanın herhangi bir kayıt veya şarta bağlanması pişmanlığın
öngörülüş amacına ters düşeceğinden, beyanname üzerinden
tahakkuk eden vergilerin dava konusu edilmesinin pişmanlıktan
vazgeçilmesi sonucunu doğuracağı, bu durumda 2006 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesini süresinden sonra 10.5.2007
tarihinde pişmanlık hükümlerine göre ve ihtirazı kayıtla veren
BÜLTEN • 2014 - 207
davacının, tahakkuk eden vergilere karşı dava açması hukuken
mümkün olmadığından, davanın reddi gerekirken, esası incelenerek verilen kararda hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuş, davacının faiz yönünden yaptığı temyiz ve
karar düzeltme istemlerini reddetmiştir.
Bozma kararına uymayan Samsun Vergi Mahkemesi,
21.9.2010 günlü ve E:2010/1194, K:2010/1273 sayılı kararıyla; ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek
olarak; beyana dayanan vergilerde, ihtirazi kayıt konularak beyanda bulunulması durumunda dava açılamayacağına ilişkin bir
hüküm bulunmadığı gibi davacının ihtirazi kayıt içeren beyannamesinin kabul edildiği, 2577 sayılı Yasanın 27›nci maddesi karşısında ihtirazi kayıtla beyanname verilmesi durumunda dava
açılabileceği gerekçesiyle ısrar etmiştir.
Tarafların temyiz istemini inceleyen Danıştay Vergi Dava
Daireleri Kurulu, 21.12.2011 günlü ve E:2010/735, K:2011/747
sayılı kararıyla; Danıştay Üçüncü Dairesince temyizen incelenen
ilk kararın faiz istemi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm
fıkrasına davacı tarafından yöneltilen temyiz ve karar düzeltme
istemlerinin reddedildiği ve kararın faize ilişkin hüküm fıkrasının kesinleştiği, kararın tahakkukun kaldırılmasına ilişkin hüküm
fıkrasının bozulması üzerine bozma kararına uyulmayarak verilen ısrar kararının varlığı, kesinleşen hüküm fıkrasının yeniden
temyiz incelemesine tabi tutulmasına imkan vermeyeceğinden,
davacının, kararın yasal faiz isteminin reddine ilişkin hüküm fıkrasına karşı ileri sürdüğü temyiz iddialarının incelenmesine olanak bulunmadığı, zamanında verilen vergi beyannamesine ihtirazi kayıt konulması; beyannamede hesaplanan verginin tümü
ya da bir kısmının tahakkuk ettirilmemesi istenerek, ihtirazi
kaydın konusunu oluşturan nedenin tarhı yapan idare tarafından
kabul edilmemesi halinde, beyanname üzerinden tarh edilen
verginin ihtirazi kayıt konulan kısmının dava konusu edilebilmesini olanaklı kılarak, noksan beyanda bulunulmasını ve verginin
geç tahakkuk etmesini önlediği, bu nedenle ihtirazi kaydın beyanname verme süresinde verilen beyannamelere konulabileceği, pişmanlıkla verilen beyanname üzerinden pişmanlık hükümlerine göre tahakkuk yapılması ve koşullara uyulması halinde
mükellefe ceza kesilmemekle, beyanname süresinde verilmiş
beyanname gibi tahakkuka esas alındığına göre bu beyannamelerin de süresinde verilen beyannamelerle aynı hükümlere tabi
olması gerektiği, buna göre tahakkukun zamanında yapılmasını
sağlayan ancak, dava konusu yapılmasına olanak yaratan ihtirazi kayıtla beyan ile tahakkuk zamanı geçtikten ve resen tarh
nedeni ve geç tahakkuktan dolayı vergi ziyaı doğduktan sonra
pişmanlıkla verilen beyannameye ihtirazi kayıt konulmasının
etkileyici sonuç yaratmasına olanak bulunmadığı, Vergi Usul Kanununun 378›inci maddesinin ikinci fıkrasında mükelleflerin beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen
vergilere dava açamayacaklarına ilişkin kural da gözetilmeden,
tahakkukun kaldırılması yolunda hüküm kurulmasının hukuka
uygun düşmediği gerekçesiyle davacının temyiz istemini incelenmeksizin reddetmiş; vergi idaresi temyizinin kabulü ile ısrar kararının, tahakkukun kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasını
bozmuştur.
Bozma kararı üzerine Samsun Vergi Mahkemesi, 22.3.2012
günlü ve E:2012/180, K:2012/ 172 sayılı kararıyla; pişmanlık hükümlerinden faydalanmanın herhangi bir kayıt ve şarta bağlanmasının kanunun amacına ters düşeceği ve pişmanlıkla verilen
beyanname içeriği vergilerin dava konusu edilmesinin pişmanlıktan vazgeçilmesi sonucunu yaratacağından, davacının pişmanlık hükümlerine göre ve ihtirazi kayıtla beyan ettiği matrah
üzerinden tahakkuk eden vergiye karşı dava açmasının olanaklı
bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Karar davacı tarafından temyiz edilmiş ve süresinden sonra
beyanname verilse dahi vergi hatası kapsamında bulunan tahakkuka karşı dava açılabileceği, harçtan muaf olmalarına karşın
kararı temyiz ederken yasaya aykırı olarak harç alındığını ileri
sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hâkimi›nin Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde
ileri sürülen iddialar bozma kararı uyarınca verilen kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin reddi
gerektiği düşünülmektedir.
• YARGI KARARLARI
91
92
Danıştay Savcısı›nın Düşüncesi: 2577 sayılı İdari Yargılama
Usulü Kanununun 49/4 maddesi hükmü uyarınca, Vergi Dava
Daireleri Genel Kurulu kararlarına uyulması zorunlu olduğundan, Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun 21.12.2011 gün ve
E:2010/735 K:2011/747 sayılı bozma kararına uyularak verilen
Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, İdari
Yargılama Usulü Kanununun 49›uncu maddesinin 4›üncü fıkrasında, davanın incelendiği ilk derece yargı yeri kararının temyiz
incelemesi sonunda bozulmasından sonra bozmaya uyulmayarak
ilk kararda ısrar edilmesi halinde, bu karara karşı yapılan temyiz isteminin İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından
inceleneceği ve Kurulların kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu öngörülmekle; yargılamanın bu aşamasında, ne bozulmakla
kaldırılan ilk karar ve ne de ısrar edilmekle hükmüne uyulmayan
bozma kararına göre temyiz incelemesi yapılamayacağı için ısrar kararı, Vergi Dava Daireleri Kurulu kararıyla bozulan vergi
mahkemesi tarafından yeniden verilen karara karşı yapılan temyiz başvurusunun, uyulması yasadan dolayı zorunlu olan Kurulun
bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak incelenebileceğine ve
bu incelemenin, uyulması zorunlu bozma kararını veren Kurulumuz tarafından yapılabileceğine; aynı nedenle temyiz isteminin
Kurulumuzca incelenmesi gerektiğine; Kurul Üyeleri ... ... ve
...›ın bu konudaki karşı oyları ve oyçokluğu ile karar verilerek
dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı
üzerine vergi mahkemelerince verilen kararlar, bozma esaslarına uygunluk yönünden temyizen incelenebileceğinden ve
Samsun Vergi Mahkemesinin, 22.3.2012 günlü ve E:2012/180,
K:2012/172 sayılı kararının Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararındaki esaslara uygun olduğu gibi, Harçlar
Kanununun Yargı Harçlarını düzenleyen birinci kısmının, İstisna
ve Muaflıkları öngören ikinci bölümünde yer alan 13›üncü maddesinin (j) bendinde, genel bütçeye dahil idarelerin bu Kanunun
1 ve 3 sayılı tarifelerine giren bütün işlemlerinin harçtan müstesna olduğunun kurala bağlanması ve kuruluş amacı 4301 sayılı
Kanunun l inci maddesinde belirtilen ve Adalet Bakanlığına bağlı
kurum olarak tanımlanan Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri
İşyurtları Kurumunun, belirli bir kamu hizmetini yürütmek üzere
kurulan, gelir tahsis edilen, bu gelirlerden harcama yapma yetkisi verilen, kuruluş ve çalışma esasları özel kanunla düzenlenen bir kamu idaresi olduğu göz önüne alınarak, bütçe türleri ve
kapsamını belirleyen 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol
Kanununun 12›nci maddesinde yapılan gönderme uyarınca sözü
edilen Kanuna ekli (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idareler arasında sayılmış olması nedeniyle özel bütçeli idareler
arasında yer alan davacının yaptığı yargı işlemlerinin harçtan
müstesna sayılmasına olanak bulunmadığından ve davacının bu
hususa ilişkin olarak ileri sürdüğü temyiz iddialarının kararın
bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından,
temyiz isteminin reddine, 27.6.2012 gününde görev yönünden
oyçokluğu; esasta oybirliği ile karar verildi.
T.C.
DANIŞTAY
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2009/9359
Karar No : 2012/3655
Özet: Mücbir sebep bulunmaksızın defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen davacının katma değer vergisi indirimlerinin reddinde hukuka aykırılık bulunmadığı; incelemeye ibraz
edilmeyen ancak vergi mahkemesine sunulan defter ve belgeler
üzerinde yapılacak veya bilirkişiye yaptırılacak inceleme sonucuna göre karar verilemeyeceği Hk.
İstemin Özeti: Defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediği ileri sürülen davacı adına katma değer vergisi indirimlerinin
reddi suretiyle 2003/1, 4, 5, 6, 7, 8 ve 9’uncu dönemleri için salınan katma değer vergisi ve kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. Ankara 3. Vergi Mahkemesinin
23.7.2009 günlü ve E:2009/228, K:2009/1358 sayılı kararıyla;
defter ve belgelerin incelenmeye ibraz edilmemesi nedeniyle
re›sen tarh nedeninin mevcut olduğu, ancak re›sen araştırma
ilkesi uyarınca Mahkemelerince ibraz edilen defter ve belgeler
• YARGI KARARLARI
üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişi raporunda da
tespit edildiği üzere davacının yalnızca 2003/8 inci döneminde
147,31 TL ödenecek katma değer vergisini eksik beyan ettiğinin anlaşıldığı, buna göre 2003/8›inci dönemine ilişkin cezalı
tarhiyatın 147,31 TL vergi ve tek kat vergi ziyaı cezasına ilişkin
davanın reddine, aşan kısım ve 2003/1, 4, 5, 6, 7 ve 9›uncu
dönemlere ilişkin cezalı tarhiyatların kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı İdare, hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın
kabule ilişkin kısmının bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti: Cevap verilmemiştir.
Tetkik Hakimi›nin Düşüncesi: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 34’üncü maddesinde, yurt içinden sağlanan veya
ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış
faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek
şartıyla indirilebileceği öngörülmüş olup, bu belgelerin gerçek
bir işleme ilişkin olması gerektiği de tabiidir.
Davacı tarafından indirilen katma değer vergisinin gerçekten yüklenildiğinin ve belgelendirme ödevinin gereği gibi yerine
getirildiğinin yargılama sırasında da incelenmesi, resen araştırma ilkesinin bir gereğidir. Ancak davacı tarafından inceleme elemanına ibraz edilmeyen defter ve belgelerin mahkemeye ibrazı
halinde bunları daha önce inceleyememiş olan vergi idaresinin
bu kayıt ve belgeler hakkındaki tespitleri ve varsa elindeki diğer
veriler de gözetilerek karar verilmesi uygun olacağından Vergi
Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı›nın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi
için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49›uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu›nun 3›üncü maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu belirtilmiş olup, Kanunun
30›uncu maddesinin ikinci fıkrasının 3›üncü bendinde de; bu
Kanuna göre tutulması mecburi olan defter ve belgelerin hepsinin veya bir kısmının vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara
herhangi bir sebeple ibraz edilmemesi hali re›sen takdir nedeni
olarak sayılmıştır.
Öte yandan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun
29’uncu maddesinin 1’inci fıkrasının (a) bendinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça,
faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri
vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri,
34’üncü maddesinin 1’inci fıkrasında, yurt içinden sağlanan
veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin,
alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hükmüne yer verilmiştir.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde
mükellef, üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev
olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde
genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. İndirim konusu yapılabilecek katma değer vergisinin indirilebilmesi
için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir
kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma Değer Vergisi
Kanunu›nun indirim için aradığı şekil şartları Kanunun 34›üncü
maddesinde hükme bağlanmış olup, bunlardan bir tanesi de,
katma değer vergisi üzerinde gösterilen mal ve hizmetlere ait
alış faturalarının , kanuni defterlere kaydedilmesidir. Bundan
amaç, indirimin gerçeğe uygun olması ve bu hususun mükellefBÜLTEN • 2014 - 207
lerce belgelendirilmesidir. Bu şartlardan herhangi birinin, 213
sayılı Kanunda belirtilen mücbir sebepler mevcut olmamasına
rağmen yerine getirilmemesi halinde, mükelleflerin yüklendikleri katma değer vergisini indirim konusu yapabilmelerine olanak bulunmamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 2003 yılına ait yasal
defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle tarhiyat yapıldığı,
bu tarhiyata karşı açılan davada yasal defter ve belgelerin Mahkemeye ibraz edilmesi üzerine Vergi Mahkemesince re›sen araştırma ilkesi uyarınca defter ve belgeler üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucuna göre karar verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; defter ve belge isteme yazısının şirketin işyeri adresinde satış müdürü ...›ya 12.6.2007 tarihinde tebliğ
edildiği, buna karşın verilen süre içinde defter ve belgelerin
incelemeye ibraz edilmediği sabittir. Davacı, bu tebligattan haberdar olmadığını ileri sürmekte ise de; tebligatın işyeri adresinde usulüne uygun olarak yapıldığının görülmesi ve defter ve
belgelerin muhafaza biçim ve süreleri ile ibraz yükümlülüğünü
düzenleyen yasal hükümler karşısında, haklı mazeret olarak kabulü mümkün değildir.
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
“idari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2’nci
maddesinin 2’nci fıkrasında “idari yargı yetkisi, idari eylem ve
işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari
mahkemeler yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlar ile gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine
getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya
idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.» hükmü yer almaktadır.
Bu hükme göre idari yargı yerlerinin denetim yetkisi, kanunların idari makamlara bıraktığı yetkilerin kullanılışının hukuka uygun olup olmadığının araştırılmasını kapsar; yoksa söz
konusu yetkilerin idari yargı yerlerince kullanılması sonucunu
yaratmaz.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu›nun 20›nci maddesinde düzenlenen re›sen araştırma yetkisi, idarenin kendi
yetkisini kullanarak yapmış olduğu inceleme ve araştırmaya
dayalı idari işlemden kaynaklanan idari uyuşmazlığın çözümü için gerekli belge ve bilgilerin, davaya bakan yargı yerine
sağlanması amacını, bir başka anlatımla dava konusu yapılan
idari işlemin hukuka uygunluğunu denetleme amacını güder.
Buna göre, davacının tutum ve davranışı ile idarenin inceleme
ve araştırma yapmasını önlemesi sonucu tesis edilen işlemin
iptal davasına konu edilmesi durumunda, idari yargı yerinin
idarece yapılamayan inceleme ve araştırmayı yapması idarenin
yerine geçmesi sonucunu doğuracağından böyle bir inceleme ve
araştırma yapılmasının re›sen araştırma yetkisinin kullanılması
olarak kabulüne olanak bulunmamaktadır.
Vergi incelemesi yapmaya yetkili denetim elemanına ibraz
edilmediği için, biçimsel varlığının gerçek mahiyetiyle uyumlu
olup olmadığı tespit edilemeyen defter ve belgelerin, davacı
lehine verilecek karara dayanak alınması, vergilemede esas
olan «gerçek mahiyetinin biçimselliğe feda edilmesi anlamına
gelir. Bu bakımdan, gerçek mahiyetiyle uyumlu olduklarının,
idari yargı yerince saptanmasına olanak bulunmayan; aksine,
yetkili inceleme elemanına ibraz edilmedikleri için, kanıt olma
değerini yitiren defter ve belgelere dayanılarak davacı lehine
karar verilemez.
Diğer taraftan, idari yargı yerinin görevi, idari işlemin tesis
edildiği tarihte yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden
biri ile hukuka aykırı olup olmadığını denetlemek olduğundan,
idari işlemin tesis tarihinden sonra yargı yerince yapılacak veya
bilirkişiye yaptırılacak inceleme sonucuna göre karar verilmesi
bu yönüyle de mümkün değildir.
Bu durumda, yukarıda açıklandığı üzere mücbir sebep hali
olmaksızın defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyerek
indirim hakkından yararlanmak için yasal koşullardan birini yerine getirmeyen davacı adına katma değer vergisi indirimlerinin
reddi suretiyle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, Ankara 3. Vergi Mahkemesinin 23.7.2009 günlü ve E:2009/228,
K:2009/1358 sayılı kararının kabule ilişkin kısmının bozulmasına
22.6.2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
BÜLTEN • 2014 - 207
KARŞI OY
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu
mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara karşıyız.
T.C.
İZMİR
8. İŞ MAHKEMESİ
Esas No : 2012/271
Karar No : 2013/427
Özet: Eşinden boşandığı halde boşandığı eşi ile birlikte
yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve
aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların geri
alınacağı Hk.
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinin yapılan açık yargılamasında,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 817589 ss numaralı babası ...›dan dolayı
davalı Kurumdan 3/993649 tahsis numarası ile aylık almakta
iken davalı kurum tarafından bu aylığının boşandığı eşi ... ile
birlikte yaşadığı gerekçesi ile kesilerek tarafına 17.11.2009 ila
16.04.2012 tarihleri arasında 18.464,00 TL borç tahakkuk ettirildiğini, ancak kendisinin eşinden şiddetli geçimsizlik nedeni
ile boşandığını, boşandığı eski eşinin kendisini sık sık rahatsız
etmesi ve tehdit etmesi nedeni ile hakkında C. Savcılığına şikayette bulunduğunu, kendisine İzmir 9. Sulh Ceza Mahkemesinin
2008/394 E-2009/1453 K sayılı ilamı ile adli para cezası verildiğini, eski eşi ile ayrı evlerde yaşadıklarını, gıyabında ve bilgisi
dışında denetmenler tarafından düzenlenen tutanağın geçersiz
olduğunu, ayrıca bu tutanağın kendisine baskı altında ve zorla
imzalatıldığını, boşandığı eski eşinin mali durumunun çok iyi olduğunu, hiçbir şekilde babasından kalan maaşı almak için böyle
bir şey yapmasına ihtiyaç olmadığını, davalı kurum tarafından
yapılan işlemin iptali için İzmir 3. İdare Mahkemesinde açtığı
davanın görev nedeni ile reddedilerek 30 gün içinde İş Mahkemesinde dava açması gerektiğinin hüküm altına alındığını,
bu nedenle bu davayı açtığını beyanla, Kurum işleminin iptali
ile kesilen maaşının kesilme tarihi olan 17.11.2009 tarihinden
itibaren yeniden bağlanmasına dair karar verilmesini talep ve
dava etmiştir.
Davalı SGK vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde
özetle, 5510 sayılı Kanunun 56. maddesinin son fıkrasına göre,
eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocuklara bağlanmış olan gelir ve aylıkların
kesilerek bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alındığını, Sosyal Güvenlik Kontrol Memuru ... tarafından düzenlenen 18.01.2012 tarih ve MY/009 sayılı
soruşturma raporu ile davacının boşandığı eşi ile fiilen birlikte
yaşadığının tespit edilmesi üzerine, aylığının 17.11.2009 itibariyle kesilecek fuzulen ödenen 17.11.2009 ila 16.04.2012 tarihleri arası 18.464,00 TL›sının kendisinden ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edileceğini,
28.08.2008 tarih ve 27011 sayılı RG›de yayınlanan tebliğin 6/8.
fıkrası ve 7. maddesi uyarınca yoklama memurlarının Kurumdan
aylık alanların gelir aylık alma şartlarının devam edip etmediği
hususunu mahallinde inceleme yetkisine sahip olduklarını, davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşamadıkları iddiasının gerçek
olmadığını, yoklama memuru tarafından düzenlenen raporda
tarafların ... İzmir adresinde birlikte yaşadıklarına dair tanık
beyanları mevcut olduğunu, Kurumları tarafından bu nedenle
davacı hakkında C. savcılığına suç duyurusunda bulunulacağını
beyanla haksız olarak açılan davanın reddine karar verilmesini
talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleştirilen İZMİR 3. İŞ MAHKEMESİNİN 2012/260 E-2012/673 K. SAYILI DAVA DOSYASINDA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı Kurum tarafından kendisine 17.11.2009-16.04.2012 tarihleri arasında ödenen
aylıklar ve yersiz karne kullanımı nedeni ile toplam 20.986,98
TL borç bildirim belgesi tebliğ edildiğini, bu borç bildirim bel• YARGI KARARLARI
93
94
gesinin iptali gerektiğini, çünkü aynı konuda açılmış İzmir 8. İş
Mahkemesinde devam etmekte olan 2012/271 sayılı dava dosyasının derdest olduğunu, eşinden şiddetli geçimsizlik nedeni ile
boşandığını, gerek şahsının gerekse eski eşinin maddi durumu
oldukça iyi durumda olup, babasından intikal edecek böyle bir
emekli maaşına ihtiyacı olmadığını, yersiz sağlık konusunda SGK
tarafından çıkarılan pek çok genelgelerde 29.12.2010 tarihli
RG›de yayınlanan 2007 yılı Bütçe Kanununun 29/4 md. hükmü
gereğince 5434, 506, 1479 ve 2925 sayılı Sosyal Güvenlik Kanunlarından herhangi biri kapsamında sağlık yardımı alması gerekirken aynı dönemde diğer bir sosyal güvenlik kuruluşu kapsamında hak etmediği halde sağlık yardımı almış kişilerden yersiz
olarak sağlık ödemesi yapan sosyal güvenlik kuruluşu tarafından
tahakkuk ettirilmiş veya ettirilecek borçlar varsa bu nedenle ilgililerin açtıkları davalardan vazgeçmeleri halinde tahsil edilemeyeceğinin düzenlendiğini beyanla bahse konu ödeme emrinin
iptaline dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; aynı konuda
davacı tarafından İzmir 8. İş Mahkemesinde açılan 2012/271 E.
sayılı davanın derdest olduğunu, bu nedenle iş bu davanın reddine dair karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleştirilen İZMİR 9. İŞ MAHKEMESİNİN 2013/170 E-2013/108 K. SAYILI DAVA DOSYASINDA;
Davacı SGK vekili dava dilekçesinde özetle, davacının Kurumlarından 3/993649 tahsis numaralı dosyadan yetim aylığı
almakta iken boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının tesbit ediimesi üzerine aylıklarının kesilerek 17.11.2009-16.04.2012
arası 18.464,04 TL yersiz aylıkları ile haksız yapılan sağlık
yardımı olan 70,52 TL›nın geri ödemesinin istenildiğini, ancak
ödememesi nedeni ile hakkında İzmir 22. İcra Müdürlüğünün
2012/15772 nolu dosyası ile icra takibi açıldığını, davalının icra
takibine yasal dayanaktan yoksun olarak itiraz etmesi nedeni
takibin durduğunu, bu nedenle davalının vaki itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine % 20›den aşağı olmamak
üzere icra inkar tazminatına hüküm kurulmasına dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Duruşmada davacı tanıkları ... ile davalı tanıkları ...›nın beyanları alınmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmalarında belirtilen
tüm deliller, davacı-davalı ...›nın babası ...›a ait tahsis dosyası, davacıya yapılan ödemeler, müfettiş raporu ve ekleri, nüfus
kayıtları, elektrik, su, telefon, banka kayıtları, oy kullanmaya
yönelik ilçe seçim kurulu kayıtları celp edilip bilirkişi incelemesi
yaptınlmıştır.
Bilirkişi mahkememize ibraz etmiş olduğu raporunda özetle
«8. İş Mahkemesinin 2012/271 E sayılı dava dosyası yönünden;
davacı ...›nın 17/11/2009-16/11/2011 tarihleri arasında boşandığı eşi ile birlikte yaşamadığı ancak, 17/09/2011-16/04/2012
tarihleri arasında bir süre birlikte yaşayıp 16/04/2012 tarihinden sonra birlikte yaşamadıklarının anlaşılması sebebi ile kurum
işleminin kısmen iptali ile, 17/11/2009 tarihi itibarı ile kesilen maaşının 17/04/2012 tarihi itibarı ile yeniden bağlanmasının gerektiğini, birleşen İzmir 3. İş Mahkemesinin 2012/260 E,
2012/673 K sayılı dava dosyası yönünden; davalı SGK Başkanlığı tarafından düzenlenen 29/06/2012 tarih ve 11779663 sayılı
borç bildirim belgesinin kısmen iptali ile davacının davalı kuruma 17/09/2011-16/09/2011 tarihleri arasında 13.591.45 TL
maaş, 47,52 TL sağlık gideri olmak üzere toplam 13.638,97 TL
borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini birleşen
İzmir 9. İş Mahkemesinin 2013/170 E, 2013/108 K sayılı dava
dosyası yönünden; davalı ...›ın İzmir 22. İcra Müdürlüğünün
2012/15772 sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali
ile; takibin 4.943,11 TL yersiz ödenen maaş alacağı, 23 TL sağlık
gideri 81 TL 26/12/2012 tarihine kadar işlemiş faiz ve 7 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 5.054,11 TL üzerinden ve asıl
alacak olan 4.966,11 TL›ye takip tarihinden itibaren yasal faiz
uygulanmak sureti ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini» belirtmiştir.
Bilirkişi raporunun ayrıntılı ve gerekçeli oluşu, usul ve yasaya uygun bulunması mahkememizce denetime elverişli olacak
şekilde hazırlanması sebebi ile itibar etmek gerekmiştir.
Davanın yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 56. maddesinin son fıkrası ile 96. maddesinin a bendidir.
5510 sayılı Kanunun 56. maddesinin son fıkrasında; ?Eşinden
• YARGI KARARLARI
boşandığı halde boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı belirlenen eş
ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96. madde hükümlerine göre geri
alınır.» şeklinde düzenlenmiştir.
Davalı Kurum, Kontrol Memuru ... tarafından düzenlenen
18.01.2012 tarih ve MY-009 sayılı rapor ile; “...’ın eski eşi
...›den boşanmasına rağmen fiilen birlikte yaşadıklarının» tespit edilmesi üzerine, SGK Sigortalı Emeklilik İşlemleri Daire
Başkanlığı tarafından davacının babasından dolayı 341993649
tahsis numaralı dosyadan almakta olduğu yetim aylığı davalı
Kurum tarafından 17.11.2009 itibariyle kesilerek, 29.06.2012
tarih ve 11.779.663 sayılı borç bildirim belgesi ile 17.11.200916.04.2012 süresi kendisine ödenen 18.434,04 TL yersiz ödeme
+ 70,52 TL sağlık gideri, 03.08.2012 tarihi itibariyle 2.437,85 TL
+ 7,57 TL işlemiş faiz + 7,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 20.986,98 TL›nı bir içinde ödemesi istenilerek iadeli taahhütlü olarak davacıya gönderilmiştir. Davacının bunun üzerine
Sayın mahkemenin iş bu dava dosyası ile birleştirilmesine dair
karar verilen İzmir 3. İş Mahkemesinin 2012/260 E-2012/673 K
sayılı davayı açtığı,
Davacı tarafından ödeme yapılmadığından bilahare Kurum
tarafından ... hakkında İzmir 22. İcra Müdürlüğünün 2012/15772
takip nolu dosyası üzerinden gönderilen 26.12.2012 tarihli
ödeme emri ile 18.464,04 TL (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 17.11.2009-16.04.2012 tarihleri arası) yersiz
ödeme, 70,52 TL (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile
17.11.2009-16.04.2012 tarihleri arası) yersiz karne kullanımı nedeni ile oluşan tedavi giderleri, 7,00 TL tebligat gideri,
3.099,92 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.641,48 TL›nın
takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faizi ile
birlikte tahsili istenilmiş, ödeme emri davacıya 03.01.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, davacının 03.01.2013 tarihli dilekçesi ile
borca itiraz etmesi üzerine İcra Müdürlüğü tarafından aynı tarih
itibariyle takibin durdurulmasına dair karar verilmiştir. Davacı
Kurum tarafından bunun üzerine Sayın Mahkemenin iş bu dava
dosyası ile birleştirilmesine dair karar verilen İzmir 9. İş Mahkemesinin 2013/170 E-2013/108 K sayılı davası açıldığı,
5510 sayılı Kanunun 59. maddesinde; «Bu kanunun uygulanmasına ilişkin işlemlerin denetimi, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları eliyle yürütülür. Kurumun
denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurların görevleri
sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu
olaya ilişkin işlemler; yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya
kadar geçerlidir.» şeklinde düzenleme mevcuttur.
Davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen kayıt ve belgeler nazara alındığında;
- 10.07.2012 tarihli yerleşim yeri ve diğer adres belgesinde
davacının adresinin ... İzmir olduğu,
- 10.07.2012 tarihli ... Muhtarlığının Aile Sicil Beyannamesinde ... izmir adresinde 1 kişinin oturduğu, oturan şahsın ... TC
kimlik numaralı ... olduğu,
- 12.03.2012 son ödeme tarihli izmir Büyüksehir Belediyesi
İzsu faturasının sunulduğu,
- 29.02.2012-09.03.2012 ödeme tarihli Gediz Elektrik faturasının sunulduğu,
- 04.07.2012 son ödeme tarihli davacı adına düzenlenen
Axess Gold Kredi kartı extresinin ... İzmir adresine gönderildiği,
- 03.05.2012, 03.07.2012 ve 03.08.2012 tarihli Digitürk faturasının ... adına (davacının kızı) ... İzmir adresine gönderildiği, aktivasyon tarihinin 01.03.2009 olduğu,
- 02.03.2012, 01.05.2012 ve 11.06.2012 tarihli İngbank tahsil fişlerinde apartman aidat makbuzlarında (... Apartmanı) davacının isminin yer aldığı,
- 03.07.2012 tarihli davacı adına düzenlenen Türkcell faturasının ... İzmir adresine gönderildiği,
- 08.03.2010 hesap açılış tarihli davacı adına düzenlenen
Ziraat Bankası ... Şubesi vadesiz hesap (SSK Maaş) extresinin
davacı adına düzenlendiği,
Mahkememizce celp edilen kayıt ve belgeler nazara alındığında;
- ... İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının 22.02.2013 tarih, 13-14
sayılı müzekkere cevabına göre; ... TC Kimlik numaralı ...›in
BÜLTEN • 2014 - 207
Seçsis Sisteminde 22.11.2008 tarihinde yapılan güncelleme
adresinin ... adresinde, daha sonraki seçimlerde ... adresinde
oturduğu ve oyunu kullandığının tesbit edildiği, buna göre şahsın
22.02.2007, 21.10.2007, 29.03.2009,12.09.2010 ve 12.05.2011
tarihli seçimlerde oyunu ... ilçesinde kullandığı,
- ... İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının 22.02.2013 tarih, 13-14
sayılı müzekkere cevabına göre; ...›ın 2010-2011 seçimlerinde
İzmir ... adresinde oy kullandığı,
... Kaymakamlığı İlçe Nüfus Müdürlüğünün 09.07.2012 tarihli 624 sayılı müzekkere cevabına göre;
...›in adreslerinin;
- 17.10.2007 tarihinde: ... İzmir,
- 20.10.2010 tarihinde: ... İzmir,
- 21.10.2010 tarihinde: ... İzmir,
- ... Kaymakamlığı İlçe Nüfus Müdürlüğünün 09.07.2012 tarihli 28428 sayılı müzekkere cevabına göre; ...›ın adresinin İzmir ... adresi olarak bildirildiği,
- ... Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından gizli
olarak yapılan 12.07.2012 tarihli zabıta tahkikatında; ... adreste (sehven istenmiş) ... ile ...›in birlikte yaşayıp yaşamadıklarının tahkikinin istendiği, şahısları bina içinde tanıyan bilen
olmadığı, ancak tesadüfen K.3 sayılı yerde mali müşavirlik yapan ...›ın sözlü beyanında ...’ın müşterisi olduğunu, kayıtlarda
bulunan adresinin ise ... İzmir olduğu, ...›ın adresinin ise ...
İzmir, iş adresinin ise ... izmir olduğunu beyan ettiği,
İzmir 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/3394 E-2009/1453 K
sayılı dosyasının incelenmesinde;
Müşteki ... tarafından 27.03.2008 tarihinde sanık ... hakkında hakaret nedeni ile CS›na şikayette bulunulduğu, dava dosyasının içinde bulunan Mahkemenin müştekinin zorla getirme
kararının tatbiki için Asayiş Şube Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, ... Polis Merkezi Amirliği tarafından 25.08.2009 tarihinde davacının ... adresinden arandığı, ancak apartman görevlisi
tarafından şahsın dört ay kadar önce bu adresten taşındığının
ifade edildiği, ilgili Mahalle muhtarlığında kaydına rastlanmadığı, bu tarihlerde tarafların henüz boşanmış oldukları, bilahare
...›in cep telefonundan davacıya şeref ve haysiyet kırıcı mesajlar göndermesi nedeni ile 15.09.2009 tarihinde 62 gün hapis
cezası ile cezalandırıldığı, bilahare cezasının adli para cezasına
çevrildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı Kurum davacının babasından kalan yetim aylığını almak için eşinden anlaşmalı olarak boşandığını ileri
sürmekte ise de, tarafların ekonomik ve sosyal durumları itibariyle böyle bir işlem yapmaya ihtiyaç duyacak durumda olmadıkları anlaşılmaktadır.
Nitekim taraflar arasında birtakım geçimsizliklerin yaşandığı gerek boşanma ilamından ve gerekse boşanma tarihlerinin
akabinde verilen İzmir 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/3394
E-2009/1453 K sayılı dava dosyasının incelenmesinden, davacı
ve boşandığı eşi arasında 23-24/03/2008 suç tarihindeki olaydan dolayı hakaret suçuna yönelik ceza yargılamasının yapıldığı,
boşandığı eşi ...›in hakaret suçundan cezalandırıldığı,
Keza nüfus kayıtları, muhtarlık kayıtları, Seçim Kurulu kayıtları, elektrik, su, telefon faturaları, zabıta tahkikatı, banka
kayıtları vb. gibi bilgi ve belgelerden birlikte ikamet etmedikleri görülmekte ise de, davacının eski eşinin ikametinin bulunduğu ... ilçesinin İzmir İline bir semti kadar yakın olması, davacının eski eşinin iş adresinin İzmir ilinde olması, tarafların kesin
olarak ayrı yaşadıklarının delili mahiyetinde sayılamayacağı
gibi, davalı Kurum denetim memuru tarafından denetim sırasında ifadesi alınan davacının bizzat; «... İzmir adresinde kendisini
evli olarak bildiklerini, çevreden rahatsız etmesinler diye öyle
söylediğini, eski eşinin bu adrese taşındıktan 6 ay kadar sonra
adresini öğrenerek kendisini rahatsız etmeye başladığını, eve
girip kontrol ettiğini, hayatında biri olup olmadığını araştırıp
kendisi ile sohbet edip 3-4 saat sonra çekip gittiği» beyanı, 10
yıldır ... sokakta bulunan ... taksi durağında değnekçilik yaptığını beyan eden ...›nun «davacının eşi diye tanıttığı esmer bir
kişiye her gün arabasını park ederken yardımcı olduğunu, siyah
renk ... marka olup plakasının ... olduğunu» beyanı ile sayın
Mahkeme huzurunda 06.03.2012 tarihinde dinlenen davacının
kuzeni ...›nın ifadesinde «... davacının boşandığı eşi ...›ın 1,5
yıl kadar önce değiştiğini ve kendisine yeni bir şans verilmesini
istediğini, davacının da bu nedenle ...›a yeni bir şans vermek
BÜLTEN • 2014 - 207
için 5-6 ay gibi bir süre birlikte yaşadığını, ancak değişen bir
şey olmadığını, ...›ın şiddet kullanması nedeni ile davacının
...›tan ayrıldığı» şeklindeki beyanlarından, (06.03.2013 tarihinden geriye doğru 1,5 yıl gidildiğinde 06.09.2011 tarihine
ulaşılmaktadır) tarafların en azından maaş dönemleri itibariyle
17.09.2011-16.04.2012 tarihleri arasında bir süre SGK Kontrol
memuru tarafından tutanak düzenlenen ... İzmir adresinde bir
süre beraber yaşadıkları, ancak daha sonra yeniden ayrıldıkları
ortaya çıkmakta olup, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurunun düzenlemiş olduğu tutanakların aksinin
tamamen ispat edilemediği, bu nedenle davalı ve karşılık davalı
Kurum tarafından yapılan işlemlerin kısmen iptal edilmesinin
gerektiği,
İcra dosyası ekine eklenen sağlık ödemeleri ekranına göre,
davacı için 28.10.2010 tarihinde Özel ... Hastanesinde 21,60
TL, 15.07.2011 tarihinde ... Hastanesinde 25,92 TL, 10.10.2011
tarihinde de ... Hastanesinde 23,00 TL olmak üzere toplam
70,52 TL sağlık gideri yapıldığı görülmekle, davacının boşandığı eşi ile beraber yaşadığı tesbit edilen 17.09.2011-16.04.2012
tarih aralığına denk gelen sürede 10.10.2011 tarihinde de ...
Hastanesinde yapılan 23,00 TL sağlık giderinin de yersiz olduğu
anlaşılmakla davacı ve karşılık davalı ...›ın sözkonusu miktarı
da davalı ve karşılık davacı Kuruma iade etmesi gerektiği,
Bu durumda davacının ekli tabloda hesaplandığı üzere davacı ve karşılık davalı ...›ın 16.09.2011-16.04.2012 tarihleri arası
4.920,11 TL yersiz ödenen maaş alacağı, 23,00 TL yersiz ödenen
sağlık gideri, 7,00 TL tebligat ücreti, 80,38 TL işlemiş faiz olmak
üzere toplam 5.030,49 TL tutarlı alacağı davacı Kuruma iade
etmesi, davalı ve karşılık davacı Kurumun fazlaya yönelik talebinin reddi gerektiği anlaşılmakla mahkememiz dava dosyası ile
birleşen dava dosyaları yönünden aşağıdaki hüküm fıkrası tesis
olunmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda izah edilen nedenler ile
A-) Mahkememiz dava dosyası yönünden;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
SGK sigortalı emeklilik işlemleri İzmir SGK İl Müdürlüğünce
verilen 20/04/2012 tarih ve 8001663 sayılı işlemin kısmen iptali
ile;
17/11/2009 itibarı ile kesilen davacı maaşının 17/04/2012
tarihinden itibaren yeniden bağlanması gerektiğinin TESPİTİNE
Fazla talebin REDDİNE
- Davalı harçtan muaf olduğundan karar verilmesine yer olmadığına
- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi gereğince davanın kabul edilen miktarı ve avukatlık ücret
tarifesi nazara alınarak 1.320 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi gereğince davanın red edilen miktarı ve avukatlık ücret tarifesi nazara alınarak 1.320 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan
alınarak davalıya ödenmesine
- Davacı tarafından yapılan (harçlar hariç) 200 TL bilirkişi
ücreti, 6 davetiye gideri 42 TL, 40 TL tanık ücreti, olmak üzere
toplam 282 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranları nazara alınarak taktiren 200 TL›sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine bakiyesinin davacı uhdesinde bırakılmasına
- Davalı tarafından yapılan 40 TL tanık ücreti, 2 davetiye
gideri 14 TL olmak üzere toplam 54 TL›den davanın kabul ve red
oranları nazara alınarak taktiren 14 TL›sinin davacıdan alınarak
davalıya ödenmesine bakiyesinin davalı uhdesinde bırakılmasına
B-) Mahkememiz dosyası ile birleşen İzmir 3. İş Mahkemesinin 2012/260 E, 2012/673 K sayılı dava dosyası yönünden;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalı SGK Başkanlığı tarafından düzenlenen 29/06/2012
tarih ve 11779663 sayılı borç bildirim belgesinin kısmen iptali
ile davacının davalı kuruma 17/09/2011-16/09/2011 tarihleri
arasında 13.591,45 TL maaş, 47,52 TL sağlık gideri olmak üzere
toplam 13.638,97 TL borçlu olmadığının TESPİTİNE
Fazla talebin REDDİNE
- Davalı harçtan muaf olduğundan karar verilmesine yer ol• YARGI KARARLARI
95
96
madığına
- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi gereğince davanın kabul edilen miktarı ve avukatlık ücret
tarifesi nazara alınarak 1.636,56 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi gereğince davanın red edilen miktarı ve avukatlık ücret tarifesi nazara alınarak 1.320 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan
alınarak davalıya ödenmesine
- Davacı tarafından yapılan 4 davetiye gideri 28 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranları nazara alınarak
taktiren 18 TL›sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
bakiyesinin davacı uhdesinde bırakılmasına
C-) Mahkememiz dosyası ile birleşen İzmir 9. İş Mahkemesinin 2013/170 E, 2013/108 K sayılı dava dosyası yönünden;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalı ...›ın İzmir 22. İcra Müdürlüğünün 2012/15772 sayılı
takip dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİ ile;
Takibin 4.943,11 TL yersiz ödenen maaş alacağı, 23 TL sağlık
gideri 81 TL 26/12/2012 tarihine kadar işlemiş faiz ve 7 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 5.054,11 TL üzerinden ve asıl
alacak olan 4.966,11 TL›ye takip tarihinden itibaren yasal faiz
uygulanmak sureti ile takibin devamına
Fazla talebin REDDİNE
4.966,11 TL üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
- Alınması gerekli 345,24 TL karar ve ilam harcın davacıdan
alınmasına
- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi gereğince davanın kabul edilen miktarı ve avukatlık ücret
tarifesi nazara alınarak 1.320 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi gereğince davanın red edilen miktarı ve avukatlık ücret
tarifesi nazara alınarak 1.617,60 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine
- Yargılama gideri yapılmadığından karar verilmesine yer
olmadığına
Dair davacı asil ve davalı SGK vekili yüzlerine karşı yapılan
açık yargılamalar sonunda tefhim veya tebliğden itibaren 8 günlük süre içersinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar
açıkça okunup usulen anlatıldı.
T.C.
YARGITAY
11. CEZA DAİRESİ
Esas No : 2012/27994
Karar No : 2013/9060
Özet: Sahte olduğu iddia edilen faturaların, faturaları düzenleyen nezdinde karşıt inceleme yapılmadan, ticari ilişkisinin boyutları araştırılmadan, malın ne şekilde teslim edildiği
ve alındığı tespit edilmeden, yapıldığı gösterilen ödemeler incelenmeden sahte fatura kullanma hususunun kesinlik kazanmayacağı Hk.
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGITAY İLAMI
Emanetin 2008/268 sırasında kayıtlı belgeler hakkında mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
I- Katılan vekili ve sanık müdafiinin «2004 takvim yılında
sahte fatura kullanmak» suçundan verilen karara yönelik temyiz
itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza
Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9.
maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen «2004 takvim yılında sahte fatura kullanmak» suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde
yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK›nun 102/4 ve
104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suça konu
• YARGI KARARLARI
faturaların Stopaj Gelir Vergisinde kullanılmaları nedeniyle
21.01.2005 olarak tespit edilen suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekili ile
sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş
olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı
CMUK›nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı yasanın 322.
maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki
kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı
TCK›nun 102/4,104/2 ve 5271 sayılı CMK›nun 223/8. maddeleri
uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
II- Katılan vekili ve sanık müdafiinin «2005 takvim yılında
sahte fatura kullanmak» suçundan verilen karara yönelik temyiz
itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın yetkilisi olduğu ... Geri Dönüşüm Şirketinin 2005
takvim yılı hesaplarının incelenmesinde 19.11.2009 tarihli Vergi Suçu ve Vergi İnceleme Raporunda Ç... Metal ... Ltd. Şirketinden verilme faturaların sahte olduğu ve sanığın şirketince
kullanıldığı, Ç... Metal ... Şirketinin temsilcisi ...›nın İzmir 3.
Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/483 Esas ve 2011/280 karar numaralı dosyasında 2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek
suçundan yargılanıp hapis cezasına mahkum olduğu, bu kararın
17.09.2012 tarih, 2012/8335-15333 sayılı Dairemiz kararı ile bir
kısım takvim yılları için onandığı; sanık hakkında 2005 takvim
yılında A... Metal ... Şirketinden alınan 53 adet sahte fatura
yönünden ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/272-2009/914
sayılı 19.11.2009 tarihli mahkumiyet kararının henüz temyiz
incelemesinde olduğu, bilirkişiler ... tarafından müşterek olarak düzenlenen 22/09/2010 tarihli raporda; ... Geri Dönüşüm
Mad. San. Tic. Ltd. Şti’nin 2004 ve 2005 yılında sahte belge
düzenleyen mükelleflerden almış olduğu 74 adet sahte faturayı yasal defter ve belgelerine intikal ettirmek suretiyle toplam
62.598,84 TL tutarında gelir stopaj vergisi yönünden vergi ziyanına neden olduğu, bahse konu faturaların kullanılmasından
dolayı 2004 ve 2005 yılında şirketi temsile yetkili olan şirket
müdürü ...›in 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 333. maddesine göre sorumlu olup, VUK›nun 359/b-1. maddesinde belirtilen
kaçakçılık suçunu işlemek suretiyle bu kanuna muhalefet ettiğinin bildirildiği, bilirkişi ...›ın 19/07/2010 tarihli raporunda ise;
sanığın şirketine fatura düzenleyen ... Plastik Met. Ltd. Şti. ile
Ç... Metal Tic. Ltd. Şti.’nin defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmaksızın VEDOP sorgulaması ve vergi tarh dosyasından
belirlenerek sahte olduğu iddia edilen faturaların, faturaları
düzenleyen nezdinde karşıt inceleme yapılmadan, ticari ilişkisinin boyutları araştırılmadan, malın ne şekilde teslim edildiği ve
alındığı tespit edilmeden, yapıldığı gösterilen ödemeler incelenmeden sahte fatura kullanma hususunun kesinlik kazanmayacağının bildirildiği görülmekle;
Öncelikle aynı takvim yılına ait sahte fatura kullanma eyleminin tek bir suçu oluşturacağı, faturaların birden fazla olması
halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanacağı gözetildiğinde, sanık hakkında görülen ... Ceza Mahkemesinin 2009/272
esas numaralı dosyasının incelemeye konu 2009/800 esas numaralı dosya ile aynı takvim yılı olan 2005 takvim yılında sahte
fatura kullanmak eylemine ilişkin olması, bu dosyanın aslı ya
da onaylı fotokopisi getirtilmek suretiyle delillerin birlikte
değerlendirilmesinde ve mümkünse birleştirilerek görülmesinde
zorunluluk bulunması, dosyaya Ç... Metal Tic. Ltd. Şti. hakkında yapılan vergi incelemesinin alındığı; ancak 2009/483 Esas
numaralı İzmir 3. Asliye Ceza Mahkemesi dosyasının aslı ya da
onaylı örneğinin dosya içerisine alınmadığı cihetle, bu eksiklik
giderilerek, dosyanın kül halinde yeniden bilirkişiye teslimi ile
sahte olduğu iddia edilen faturaların, faturaları düzenleyen ...
Şirketi sorumlusu ...›nın sahte fatura düzenlemek suçundan kesinleşen mahkumiyetinin bulunduğu hususu da dikkate alınıp
... Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/272 sayılı dosyasındaki delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması
gerekirken yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu
sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince
uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK›nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 30.05.2013 gününde oybirliği ile
karar verildi.
BÜLTEN • 2014 - 207
ÖZELGE
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı
(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)
Sayı : 64597866-125[30-2013]-160 09.10.2013
Konu :Geçici süre ile yurt dışındaki grup firmasında
görevlendirilen personele Türkiye’den ödenen ücretler
üzerinden tevkifat yapılıp yapılamayacağı hk.
İlgide kayıtlı dilekçenizde, kurumunuzda çalışan bir
personelinizin İsviçre mukimi ... firmasında en az 1 yıllığına geçici olarak görevlendirildiği ve bu sürenin daha
da uzatılabileceği, personelinizin İsviçre›de çalıştığı süre
içerisinde kurumunuzla olan iş akdinin devam ettiği, geçici görevli olduğu süre boyunca ücretinin tamamının halen firmanızca ödenmekte olduğu ve söz konusu ödemelerin gelir vergisi tevkifatına tabi tutulduğu, toplam brüt
maliyetin kişinin fiilen çalıştığı ... firmasına yansıtıldığı
belirtilerek, geçici olarak ... firmasında görevlendirilen
çalışanınıza şirketiniz tarafından Türkiye’den yapılan
ücret ödemelerinin Türkiye ile İsviçre arasında imzalanan ve 01.01.2013 tarihinde yürürlüğe girecek olan Çifte
Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması hükümleri gereği gelir
vergisi tevkifatına tabi tutulup tutulmayacağı konusunda
Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 1›inci maddesinde;
«Gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tabidir. Gelir bir
gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve
iratların safi tutarıdır.» denilmiş, aynı Kanunun 3›üncü
maddesinde ise «Aşağıda yazılı gerçek kişiler Türkiye
içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilirler:
1. Türkiye›de yerleşmiş olanlar;
2. Resmi daire ve müesseselere veya merkezi
Türkiye›de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup
adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin
işleri dolayısiyle yabancı memleketlerde oturan Türk
vatandaşları (Bu gibilerden, bulundukları memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısiyle Gelir
Vergisi›ne veya benzeri bir vergiye tabi tutulmuş bulunanlar, mezkur kazanç ve iratları üzerinden ayrıca vergilendirilmezler.)» hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, aynı Kanunun 4’üncü maddesinde de;
ikametgahı Türkiye’de bulunanlar ile bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanların
Türkiye’de yerleşmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Bu kapsamda, şirketiniz personelinin geçici bir süre
ile yurtdışındaki grup şirketinizde görevlendirilmesi ve
bu süre içerisinde ücretinin Türkiye›den ödenmesi nedeniyle işçi-işveren ilişkisinin devam etmekte olduğu görülmektedir. Bu durumda, söz konusu çalışanın Gelir Vergisi
Kanununun 3›üncü maddesinin 2 numaralı bendi uyarınca
tam mükellef sayılması, Türkiye içinde ve dışında elde
ettiği tüm kazanç ve iratları üzerinden Türkiye›de gelir
vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
BÜLTEN • 2014 - 207
Yine Gelir Vergisi Kanununun 61›inci maddesinde
ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak
çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile
sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olarak
tanımlanmış, aynı Kanunun 94/1›inci maddesi ile hizmet
erbabına ödenecek ücretlerin 103 ve 104›üncü maddeleri kapsamında gelir vergisi tevkifatına tabi tutulacağı
hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, “Türkiye Cumhuriyeti ile İsviçre Konfederasyonu Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde
Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması” 01.01.2013 tarihinden itibaren uygulanacaktır.
Söz konusu Anlaşmanın «Kapsanan Kişiler» başlıklı 1
numaralı fıkrasında Anlaşmanın Akit Devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi olan kişilere uygulanacağı
hüküm altına alınmıştır. Bu kişiler tarafından diğer Akit
Devletten elde edilen kazançların hangi ülkede vergilendirileceğinin tespit edilebilmesi için öncelikle bu kişilerin
hangi ülkede mukim olduklarının bilinmesi gerekmektedir.
Anlaşmanın «Mukim» başlıklı 4›üncü maddesinin 1 ve
2 numaralı fıkraları;
«1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından «bir Akit Devletin mukimi» terimi, bu Devlet, herhangi bir politik alt
bölümü veya mahalli idaresi de dahil olmak üzere, bu
Devletin mevzuatı gereğince ev, ikametgah, ana merkez
(kayıtlı merkez) yönetim yeri veya benzer yapıda diğer
herhangi bir kriter nedeniyle vergi mükellefi olan kişi anlamına gelir.
2. 1›inci fıkra hükümleri dolayısıyla bir gerçek kişi her
iki Akit Devletin de mukimi olduğunda, bu kişinin durumu
aşağıdaki şekilde belirlenecektir:
a) Bu kişi, yalnızca daimi olarak kalabileceği bir evin
bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir. Eğer bu
kişinin her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir
evi varsa, bu kişi, yalnızca kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu (hayati menfaatlerinin merkezi
olan) Devletin mukimi olarak kabul edilecektir.
b) Eğer kişinin hayati menfaatlerinin merkezinin yer
aldığı Devlet saptanamazsa veya kişinin her iki Devlette
de daimi olarak kalabileceği bir evi yoksa, bu kişi yalnızca kalmayı adet edindiği evin bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir;
c) Eğer kişinin her iki Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev varsa veya her iki Devlette de böyle bir ev
sözkonusu değilse, bu kişi yalnızca vatandaşı olduğu Devletin mukimi kabul edilecektir;
d) Eğer kişi her iki Devletin de vatandaşı ise veya her
iki Devletin de vatandaşı değilse, Akit Devletlerin yetkili
makamları sorunu karşılıklı anlaşmayla çözeceklerdir.»
hükmünü öngörmektedir.
Buna göre, bir Devletin iç mevzuatında düzenlenen
ev, ikametgah veya benzer yapıda herhangi bir kriter
nedeniyle o Devlette vergi mükellefiyeti altına giren bir
gerçek kişi, o Devletin mukimi kabul edilmektedir. Akit
devletlerin iç mevzuatları gereğince kişinin aynı anda her
iki Devletin de mukimi olması durumunda ortaya çıkan
çifte mukimlik sorunu ise 2›nci fıkrada yer alan kriterler
sırasıyla uygulanmak suretiyle çözümlenecektir.
Söz konusu personel ile şirketiniz arasındaki iş akdinin sürdürülerek personelin görevi süresince ücretinin Türkiye›den ödenmekte olduğu anlaşılmakta olup,
personelin emeklilik sigorta primlerinin de Türkiye›den
yatırılmaya devam edildiği düşünülmektedir. Böyle bir
• ÖZELGELER
97
• YARGI KARARLARI
98
durumda, söz konusu personel iç mevzuatımız hükümleri çerçevesinde ve Türkiye-İsviçre Konfederasyonu ÇVÖ
Anlaşması›nın 4›üncü maddesi gereğince Türkiye mukimi
olarak kabul edilebilecek ve tüm dünya gelirleri üzerinden Türkiye›de vergiye tabi olacaktır.
Söz konusu kişinin Türkiye›nin yanı sıra, İsviçre Konfederasyonu iç mevzuatınca bu ülkenin de mukimi olduğunun kabul edilmesi durumunda kişinin mukimi olduğu
Devlet, Anlaşmanın 4› üncü maddesinin 2›nci fıkrasında
yer alan kriterlerden önce yer alana öncelik verilmek suretiyle belirlenecektir.
Diğer taraftan Anlaşmanın «Bağımlı Faaliyetler» i düzenleyen 15›inci maddesinin 1 ve 2 numaralı fıkraları;
«1. 16, 18, 19 ve 20›nci maddelerin hükümleri saklı
kalmak üzere, bir Akit Devlet mukiminin bir hizmet dolayısıyla elde ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri gelirler,
bu hizmet diğer Akit Devlette ifa edilmedikçe, yalnızca
bu Devlette vergilendirilecektir. Hizmet diğer Devlette
ifa edilirse, buradan elde edilen söz konusu gelir bu diğer
Devlette vergilendirilebilir.
2. 1›inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit
Devlet mukiminin diğer Akit Devlette ifa ettiği bir hizmet
dolayısıyla elde ettiği gelir, eğer:
a) Gelir elde eden kişi, diğer Devlette, ilgili takvim
yılı içinde, bir veya birkaç seferde toplam 183 günü aşmayan bir süre kalırsa, ve
b) Ödeme, diğer Devletin mukimi olmayan bir işveren
tarafından veya böyle bir işveren adına yapılırsa,ve
c) Ödeme, işverenin diğer Devlette sahip olduğu bir
işyerinden veya sabit yerden yapılmazsa,
yalnızca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir.»
hükmünü öngörmektedir.
Buna göre, geçici olarak ... firmasında görevlendirilen çalışanınızın Anlaşmanın 4’üncü maddesi çerçevesinde Türkiye mukimi olduğu tayin edilmişse, bu kişinin İsviçre’de ifa ettiği hizmetler bakımından 15/2’nin
(a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan üç koşulun bir arada gerçekleşmesi durumunda vergileme hakkı yalnızca
Türkiye’ye ait olacak; birinin ihlal edilmesi halinde ise
İsviçre’nin de bu ücret gelirlerinden vergi alma hakkı olacaktır. Böyle bir durumda yol açılacak çifte vergilendirme
ise, Anlaşmanın “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi”ne
ilişkin 22’nci maddesi hükümlerince önlenecek olup;
anılan maddenin 2 numaralı fıkrası çerçevesinde ücret
gelirleri için İsviçre’de ödenen vergi tutarı Türkiye’de bu
türden gelirlere ilişkin ödenecek vergiden mahsup edilebilecektir.
Diğer taraftan, Türkiye Cumhuriyeti ile İsviçre Konfederasyonu Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde
Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması 01.01.2013 tarihinden itibaren uygulanmaya başlandığından, anlaşmanın bu tarihten itibaren vergilendirilecek gelirlere uygulanması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
(Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü)
Sayı : 39044742-130-1422
03.09.2013
• ÖZELGELER
Konu :Firmanın serbest bölgede bulunan şubesi tarafından yurt dışına verilen AR-GE mühendislik hizmetinin
KDV yönünden değerlendirilmesi hk.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, firmanızın
merkezinin Türkiye›de, şubesinin ise TÜBİTAK Marmara
Araştırma Merkezi Teknoloji Serbest Bölgesinde bulunduğu, yalnızca serbest bölgedeki şubenizin mühendislik hizmetleri ifa ettiği, bu kapsamda söz konusu serbest bölgede faaliyette bulunan şubeniz tarafından yurt dışındaki
firmalara verilen Ar-Ge mühendislik hizmetlerinden yurt
dışında yararlanıldığı, bu hizmetlerle ilgili olarak katma
değer vergisi (KDV) hesaplanmadığı ve yine bu hizmetlere ilişkin giderlerinize ait KDV’lerin de gider hesaplarınıza intikal ettirildiği belirtilerek, söz konusu hizmetin hizmet ihracı olarak mı yoksa KDV Kanununun 17/4-ı maddesi kapsamında mı değerlendirileceği ve bu hizmetlere
ilişkin yüklenilen KDV’nin indirim ve/veya iade konusu
yapılıp yapılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü
talep edilmektedir.
3065 sayılı KDV Kanununun;
- 1/1›inci maddesinde, ticari, sınaî, zirai faaliyet ve
serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye›de yapılan
teslim ve hizmetlerin KDV›ye tabi olduğu,
- 6/b maddesinde, hizmet ifalarında işlemin
Türkiye›de yapılmış sayılması için hizmetin Türkiye›de
yapılması veya hizmetten Türkiye›de faydalanılması gerektiği,
- 11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler, yurt dışındaki müşteriler için
yapılan hizmetler, serbest bölgedeki müşteriler için yapılan fason hizmetler ve karşılıklı olmak şartıyla uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki
müşteriler için Türkiye›de verilen roaming hizmetlerinin
KDV›den istisna olduğu;
- 12/2›nci maddesinde, yurt dışındaki müşteri tabirinin ikametgâhı, işyeri, kanunî ve iş merkezi yurt dışında
olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubelerini
ifade ettiği;
- 17/4-ı maddesinde, serbest bölgelerde verilen hizmetlerin KDV›den istisna edildiği;
hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 32›nci maddesinde bu Kanunun 11, 13,
14, 15›inci maddeleri ile 17›nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş
bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda
gösterilen KDV›nin, mükellefin vergiye tabi işlemleri
üzerinden hesaplanacak KDV›den indirilebileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan
verginin indirilecek vergiden az olması halinde indirilemeyen KDV›nin bu işlemleri yapanlara iade edileceği
açıklanmıştır.
Hizmet ihracatı istisnası uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar 26, 30 ve 113 Seri Nolu KDV Genel Tebliğlerinde
açıklanmıştır.
Konuya ilişkin olarak yayımlanan 60 Nolu KDV Sirkülerinin «3.1.1 Hizmet İhracı» başlıklı bölümünde hizmetin
hizmet ihracı kapsamında değerlendirilebilmesi için;
1- Hizmetin Türkiye›de yurt dışındaki bir müşteri için
yapılmış olması,
2- Fatura veya benzeri nitelikteki belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi,
3- Hizmet bedelinin, döviz olarak Türkiye›ye getirilBÜLTEN • 2014 - 207
mesi ve
4- Hizmetten yurt dışında faydalanılması,
şartlarının yerine getirilmiş olması gerektiği belirtilmiştir.
Buna göre, yurt dışındaki müşteriler için serbest bölgede bulunan şubeniz tarafından ifa edilen Ar-Ge mühendislik hizmetinin, yurt dışındaki firmaların yurt dışındaki
faaliyetlerine yönelik olması ve yukarıda sayılan şartları
taşıması halinde hizmet ihracı kapsamında değerlendirilerek KDV’den istisna edilmesi mümkün bulunmakta
olup, istisna kapsamına giren söz konusu işlem nedeniyle
yüklenilen vergilerin indirim konusu yapılması ve indirim
konusu yapılamayan kısmının ise iadesinin talep edilebilmesi mümkündür.
Ancak, söz konusu hizmetin yurt dışındaki firmaların
Türkiye›de yürüteceği faaliyetlerine yönelik olması durumunda bu hizmetlerin genel esaslar çerçevesinde KDV›ye
tabi tutulacağı tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
(Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü)
Sayı : 39044742-KDV.11-1740 04.11.2013
Konu :Hariçte İşleme İzin Belgesi kapsamında ihraç
edilecek malın KDV Kanununun 11/1-c maddesi kapsamında alımının yapılıp yapılamayacağı hk.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Hariçte İşleme
İzin Belgesi kapsamında ihraç edilecek malın Katma Değer Vergisi Kanununun (KDV) 11/1-c maddesi kapsamında
ihraç edilmek kaydıyla alımının yapılıp yapılamayacağı
hususunda görüş sorulmaktadır.
3065 sayılı KDV Kanununun,
- 11/1-a maddesinde, ihracat teslimlerinin ve bu teslimlere ilişin hizmetlerin, yurt dışındaki müşteriler için
yapılan hizmetlerin, serbest bölgedeki müşteriler için
yapılan fason hizmetlerin ve karşılıklı olmak şartıyla
uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye›de verilen roaming hizmetlerin KDV›den istisna olduğu,
- 11/1-c maddesinde, ihraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer vergisinin ihracatçılar tarafından ödenmeyeceği, mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem
beyannamesinde beyan edilen bu verginin, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunacağı ve söz
konusu malların, ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay
başından itibaren üç ay içinde ihraç edilmesi halinde de,
tecil edilen verginin terkin olunacağı,
- 12/1›inci maddesinde, bir teslimin ihracat teslimi
sayılabilmesi için;
a) Teslimin yurt dışındaki bir müşteriye veya bir serbest bölgedeki alıcıya ya da yetkili gümrük antreposu işleticisine yapılması veya mallar yetkili gümrük antreposu
işleticisine tevdi edilmesi gerektiği,
b) Teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti gümrük
bölgesinden çıkarak bir dış ülkeye veya bir serbest bölgeye vasıl olması ya da yetkili gümrük antreposuna konulacağı,
BÜLTEN • 2014 - 207
hüküm altına alınmıştır.
27 Seri No.lu KDV Genel Tebliği›nin A/7 bölümünde,
tecil terkin işlemleri Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca tanımı yapılan imalatçı kapsamına giren mükelleflerin (imalatçıların), ihraç kaydıyla satışını yaptıkları mal teslimlerine uygulanacağı, diğer bir ifade ile imalatçının ihraç
kaydıyla satışını yaptığı malın, ihraç edilen nihai mamul
olması gerektiği, imalatçıların ihraç kaydıyla da olsa satışını yaptığı mal, aynen ihraç edilen nihai mamul değilse, bu teslimde tecil-terkin işleminin uygulanmayacağı
açıklanmıştır.
2007/11864 Karar Sayılı Hariçte İşleme Rejimi (HİR)
Kararı›nın, «hariçte işleme rejimi uygulanmayacak haller» başlıklı 5›inci maddesinde; HİR›nin; ihracının, ihracat vergisi iadesini gerektiren serbest dolaşımdaki eşyaya uygulanamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Konu ile ilgili olarak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
Gümrükler Genel Müdürlüğü ile yapılan yazışma sonucunda;
- HİR kapsamında işleme faaliyetine tabi tutulacak
geçici ihracat eşyasının, Türkiye›den, INF 2 bilgi formu
düzenlenerek üçüncü ülkelere işleme faaliyetine tabi tutulmak üzere gittiği ve işlenmiş eşyanın Gümrük Birliği
Gümrük Bölgesinin başka bir parçasında, kısmi veya tam
gümrük vergisi muafiyetine tabi tutularak serbest dolaşıma girebileceği,
- Üçgen trafik kapsamında INF 2 bilgi formu kullanılmak suretiyle eşyanın Türkiye veya Toplulukta ithal işlemleri tamamlanarak gerekli gümrük vergisi, eş etkili
vergi ile resimleri tahsil edilerek serbest dolaşıma girmesi halinin kati ihracat olmadığı,
- HİR›nin, ihracı ödenmiş vergilerinin geri verilmesine
veya teminata bağlanmış ithalat vergilerinin kaldırılmasına yol açan ve ihracat vergisi iadesini gerektiren serbest dolaşımdaki eşyaya uygulanamayacağı,
ifade edilmiştir.
Öte yandan, tecil-terkin işlemleri Sanayi ve Ticaret
Bakanlığınca tanımı yapılan imalatçı kapsamına giren
mükelleflerin (imalatçıların), ihraç kaydıyla satışını yaptıkları mal teslimlerine uygulanmaktadır. Diğer bir ifade
ile imalatçının ihraç kaydıyla satışını yaptığı malın, ihraç
edilen nihai mamul olması gerekmektedir. İmalatçıların
ihraç kaydıyla da olsa satışını yaptığı mal, aynen ihraç
edilen nihai mamul değilse, bu teslimde tecil-terkin işlemi uygulanması mümkün bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar çerçevesinde, firmanızın Türkiye›deki
imalatçılardan KDV ödeyerek aldığı kumaşı HİR kapsamında yurt dışındaki fason üreticilerine göndermek suretiyle konfeksiyon haline getirdiğiniz (gömlek, bluz,
pantolon vb.) ürünleri INF 2 belgesi ve üçgen trafik uygulaması ile yurda geri getirmeden başka bir Avrupa Birliği
ülkesine gönderilmesi işlemi; ihracatta vergisi iadesini
gerektiren veya vergi iadesi dışında bir mali avantaj sağlanması mümkün bulunmayan bir işlem olması sebebiyle,
söz konusu kumaşların yurt içinden firmanıza tesliminde
KDV Kanununun 11/1-c maddesinde yer alan tecil-terkin
sistemi kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
• ÖZELGELER
99
PRATİK BİLGİLER
VERGİ
BEYANNAME İMZALATMA ZORUNLULUĞU
100
• İmzalatma Kapsamındaki Mükellefler:
Tutar
2013 yılı faaliyet döneminde;
Aktif toplamı 5.799.000
Net satışlar toplamı 11.594.000
TL’ nı aşmayan kurumlar vergisi veya ticari, zirai ve mesleki kazancı nedeniyle gerçek usulde vergilendirilen Gelir Vergisi
mükellefleri 2014 yılı beyannamelerini meslek mensuplarına imzalatmak zorundadırlar.
• İmzalatma Kapsamı Dışında Kalan Mükellefler
1- 2013 yılı faaliyet döneminde;
-Serbest meslek faaliyetinde bulunanlardan gayrisafi hasılatları
135.000
-II. sınıf tacirlerden Alım satım veya imalat faaliyetinde bulunanlardan satışları
193.000
-II. sınıf tacirlerden yukarıda yazılı olanlar dışındaki işlerle uğraşanlardan gayrisafi iş hasılatları 98.000
-Zirai kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilen çiftçilerden hasılatları 193.000
TL’ nı aşmayan mükelleflerin,
2-Noterlerin,
3-Özel kanunlarına göre kurulan kooperatifler ile bunların oluşturdukları birliklerin,
4-Gelir ve kurumlar vergisinden muaf olan mükelleflerin,
beyannamelerini meslek mensuplarına imzalatma zorunluluğu bulunmamaktadır.
• İmzalatma Kapsamındaki Beyannameler
2013 yılı faaliyet döneminde; (b) bölümündeki hadleri aşan, ancak (a) bölümündeki hadlerin altında kalan gelir ve kurumlar vergisi
mükelleflerine ait 2014 yılı gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri ile muhtasar beyannameler ve katma değer vergisi beyannamelerinin
3568 sayılı yasaya göre yetki almış meslek mensuplarına imzalatılması zorunludur.
Yıllık gelir vergisi beyannamesinde ticari, zirai veya mesleki kazanç yanında başka unsurlardan elde edilen gelir bulunması halinde
imzalatma mecburiyeti ve buna ilişkin sorumluluk, bu gelir unsurlarıyla sınırlıdır.
• İmzalatma Kapsamı Dışındaki Beyannameler
Yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri ile muhtasar beyannameler ve katma değer beyannameleri dışında kalan beyannamelerin
meslek mensuplarına imzalatılması zorunluluğu bulunmamaktadır. Keza gelirleri ücret, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye
iradı ile sair kazanç ve iratlardan oluşan gelir vergisi mükelleflerine ait beyannamelerin imzalatılması zorunlu değildir.
DAMGA VERGİSİ ORANLARI
Ücretlerde
Sözleşmeler, taahhütnameler ve temliknameler
Kira mukavelenameleri (Mukavele süresine göre kira bedeli üzerinden)
Kefalet, teminat ve rehin senetleri
Yıllık gelir vergisi beyannameleri
Kurumlar vergisi beyannameleri
Katma değer vergisi beyannameleri
Muhtasar beyannameler
Diğer vergi beyannameleri Damga vergisi beyannameleri hariç
Gümrük idarelerine verilen beyannameler
Belediye ve il özel idarelerine verilen beyannameler
Sosyal güvenlik kurumlarına verilen sigorta prim bildirgeleri
Elektronik ortamda birlikte verilen muhtasar beyanname ve sigorta prim bildirgesinden sadece
muhtasar beyanname için
Bilançolar
Gelir tabloları
İşletme hesabı özetleri
2013 Yılı
(Binde 7,59)
(Binde 9,48)
(Binde 1,89)
(Binde 9,48)
39,65 TL
53,00 TL
26,25 TL
26,25 TL
26,25 TL
53,00 TL
19,55 TL
19,55 TL
2014 Yılı
(Binde 7,59)
(Binde 9,48)
(Binde 1,89
(Binde 9,48)
41,20 TL
55,00 TL
27,20 TL
27,20 TL
27,20 TL
55,00 TL
20,30 TL
20,30 TL
31,15 TL
32,30 TL
30,60 TL
14,85 TL
14,85 TL
31,80 TL
15,40 TL
15,40 TL
DOĞRUDAN GİDER YAZILABİLECEK PEŞTEMALLIK, ALET, EDAVAT, MEFRUŞAT VE DEMİRBAŞ BEDELLERİNDE SINIR
Yıl
2014
2013
2012
2011
2010
2009
Tutar
800 TL
800 TL
770 TL
700 TL
680 TL
670 TL
EK MALİ TABLOLARI DÜZENLEME ZORUNLULUĞU
Dönemi
Aktif Toplamı
2013 yılına ait ek mali tablolar için - (2014 yılında verilmesi gereken)
12.106.500.- TL
2012 yılına ait ek mali tablolar için - (2013 yılında verilmesi gereken)
11.648.700.- TL
2011 yılına ait ek mali tablolar için - (2012 yılında verilmesi gereken)
10.805.800.- TL
2010 yılına ait ek mali tablolar için - (2011 yılında verilmesi gereken)
9.800.300.- TL
2009 yılına ait ek mali tablolar için - (2010 yılında verilmesi gereken)
9.099.600.- TL
TL’nı (aktif toplamı veya net satışları toplamı) aşan mükellefler ek mali tabloları düzenlemek zorundadır.
• PRATİK BİLGİLER
Net Satışlar Toplamı
26.902.900.- TL
25.885.600.- TL
24.012.600.- TL
21.778.200.- TL
20.221.200.- TL
BÜLTEN • 2014 - 207
EMLAK VERGİSİ DEĞERİ YILLIK ARTIŞ ORANLARI
Yıl
2014
2013
2012
2011
2010
2009
Açıklama
Artış Oranı
% 7,80
% 10,26
% 3,85
%6
Genel Tarh ve Tahakkuk
2012 yılı vergi değerine uygulanacak artış oranı
2011 yılı vergi değerine uygulanacak artış oranı
2010 yılı vergi değerine uygulanacak artış oranı
Genel Tarh ve Tahakkuk
2008 yılı vergi değerine uygulanacak artış oranı
EMLAK VERGİSİ ORANLARI
Mesken
Binde 1
Binde 2
Normal yörelerde
Büyükşehir belediye sınırları İçinde
İşyeri
Binde 2
Binde 4
Arazi
Binde 1
Binde 2
Arsa
Binde 3
Binde 6
Aylık
% 1,40
% 1,95
% 2,5
% 3
Yıllık
% 16,80
% 23,40
% 30
% 36
GECİKME ZAMMI ORANLARI
Dönemi
19.10.2010
19.11.2009
21.04.2006
02.03.2005
- Tarihinden itibaren
- 18.10.2010 Tarihleri arası
- 18.11.2009 Tarihleri arası
- 20.04.2006 Tarihleri arası
GEÇİCİ VERGİ ORANLARI
01.01.2004 tarihinden itibaren
% 20
01.01.2004 tarihinden itibaren
% 33
Gelir Vergisi Mükelleflerinde
01.01.2005 tarihinden itibaren
% 20
Kurumlar Vergisi Mükelleflerinde
01.01.2005 tarihinden itibaren
% 30
01.01.2006 tarihinden itibaren
% 15
01.01.2006 tarihinden itibaren
% 20
GELİR VERGİSİ TARİFESİ
(2014 takvim yılı gelirlerine uygulanmak üzere)
Gelir vergisine tabi gelirler;
11.000 TL’ye kadar ........................................................................................................
27.000 TL’nin 11.000 TL’si için 1.650 TL, fazlası ......................................................................
60.000 TL’nin 27.000 TL’si için 4.850 TL (ücret gelirlerinde 97.000 TL’nin 27.000 TL’si için 4.850 TL), fazlası
60.000 TL’den fazlasının 60.000 TL’si için 13.760 TL (ücret gelirlerinde 97.000 TL’den fazlasının 97.000
TL’si için 23.750 TL), fazlası ..........................................................................................................
oranında vergilendirilir.
Oran
% 15
% 20
% 27
% 35
(2013 Yılı Gelirlerine Uygulanacak Tarife)
Gelir vergisine tabi gelirler;
10.700 TL’ye kadar ........................................................................................................
26.000 TL’nin 10.700 TL’si için 1.605 TL, fazlası ......................................................................
60.000 TL’nin 26.000 TL’si için 4.665 TL (ücret gelirlerinde 94.000 TL’nin 26.000 TL’si için 4.665 TL), fazlası
60.000 TL’den fazlasının 60.000 TL’si için 13.845 TL (ücret gelirlerinde 94.000 TL’den fazlasının 94.000
TL’si için 23.025 TL), fazlası ..........................................................................................................
oranında vergilendirilir.
% 15
% 20
% 27
% 35
(2012 Yılı Gelirlerine Uygulanacak Tarife)
Gelir vergisine tabi gelirler;
10.000 TL’ye kadar ........................................................................................................
25.000 TL’nin 10.000 TL’si için 1.500 TL, fazlası ......................................................................
58.000 TL’nin 25.000 TL’si için 4.500 TL (ücret gelirlerinde 88.000 TL’nin 25.000 TL’si için 4.500 TL), fazlası
58.000 TL’den fazlasının 58.000 TL’si için 13.410 TL (ücret gelirlerinde 88.000 TL’den fazlasının 88.000
TL’si için 21.510 TL), fazlası .........................................................................................................
oranında vergilendirilir.
BÜLTEN • 2014 - 207
% 15
% 20
% 27
% 35
• PRATİK BİLGİLER
101
KAZANÇLARDA BEYAN SINIRI
2010
2011
2012
2013
2.600 TL
2.800 TL
3.000 TL
3.200 TL
Konut kira gelirlerinde
Tevkif yoluyla vergilendirilmiş bulunan menkul sermaye iratları ve vergi
alacağı dahil kurumlardan elde edilen kar paylarında
Tevkif yoluyla vergilendirilmiş bulunan gayrimenkul sermaye iratlarında
Değer artış kazançlarında
GVK 82. Maddesinde belirtilen bazı arızi kazançlarda
22.000 TL
23.000 TL
25.000 TL
26.000 TL
22.000 TL
7.700 TL
23.000 TL
8.000 TL
25.000 TL
8.800 TL
26.000 TL
9.400 TL
18.000 TL
19.000 TL
20.000 TL
21.000 TL
2014
3.300 TL
27.000 TL
27.000 TL
9.700 TL
21.000 TL
KATMA DEĞER VERGİSİ TEVKİFAT ORANLARI
TAM TEVKİFAT UYGULANACAK İŞLEMLER
4
4
4
4
İkametgâhı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye’de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler
Serbest Meslek Faaliyeti Çerçevesinde Yapılan Teslim ve Hizmetler
Kiralama İşlemleri
Reklam Verme İşlemleri
KISMİ TEVKİFAT UYGULANACAK İŞLEMLER
Tevkifat Oranı
102
Kısmi Tevkifat Uygulanacak Hizmetler
Yapım İşleri İle Bu İşlerle Birlikte İfa Edilen Mühendislik-Mimarlık ve Etüt-Proje Hizmetleri
4
Etüt, Plan-Proje, Danışmanlık, Denetim ve Benzeri Hizmetler
4
Makine, Teçhizat, Demirbaş ve Taşıtlara Ait Tadil, Bakım ve Onarım Hizmetleri
4
Yemek Servis ve Organizasyon Hizmetleri
4
İşgücü Temin Hizmetleri
4
Yapı Denetim Hizmetleri
4
Fason Olarak Yaptırılan Tekstil ve Konfeksiyon İşleri, Çanta ve Ayakkabı Dikim İşleri ve Bu İşlere Aracılık
4
Hizmetleri
Turistik Mağazalara Verilen Müşteri Bulma / Götürme Hizmetleri
4
Spor Kulüplerinin Yayın, Reklâm ve İsim Hakkı Gelirlerine Konu İşlemleri
4
Temizlik, Çevre ve Bahçe Bakım Hizmetleri
4
Servis Taşımacılığı Hizmeti
4
Her Tü4rlü Baskı ve Basım Hizmetleri
4
Diğer Hizmet Alımları
4
Kısmi Tevkifat Uygulanacak Teslimler
Külçe Metal Teslimleri
4
Bakır, Çinko Alüminyum ve Kurşun Ürünlerinin Teslimi
4
Hurda ve Atık Teslimi
4
Metal, Plastik, Lastik, Kauçuk, Kâğıt ve Cam Hurda ve Atıklardan Elde Edilen Hammadde Teslimi
4
Pamuk, Tiftik, Yün ve Yapağı İle Ham Post ve Deri Teslimleri
4
Ağaç ve Orman Ürünleri Teslimi
4
2/10
9/10
5/10
5/10
9/10
9/10
5/10
9/10
9/10
7/10
5/10
5/10
5/10
7/10
5/10
5/10
9/10
9/10
5/10
Kısmi Tevkifat Uygulanmasında Sınır
Kısmi tevkifat uygulaması kapsamına giren her bir işlemin KDV dahil bedeli 1.000 TL’yi aşmadığı
takdirde, hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmayacaktır. Sınırın aşılması halinde ise tutarın tamamı
üzerinden tevkifat yapılacaktır.
Tespit edilen tutarı aşan işlemlerde KDV tevkifatı zorunluluğundan kaçınmak amacıyla bedel parçalara
ayrılamayacak, aynı işleme ait bedellerin toplamı dikkate alınarak bu sınırın aşılması halinde tevkifat
yapılacaktır.
Tevkifat zorunluluğundan kaçınmak amacıyla, birden fazla fatura düzenlenmek suretiyle bedelin
parçalara bölündüğünün tespiti halinde vergi dairelerince, bütünlük arzettiği anlaşılan alımların toplamının
yukarıda belirtilen sınırı aşıp aşmadığına bakılarak gerekli işlemler yapılacaktır.
Fiyat farkı, kur farkı ve benzeri nedenlerle tevkifata tabi işlemin bedelinde sonradan bir artış ortaya
çıkması halinde, bu artış ile ilgili olarak fatura düzenlenerek KDV hesaplanacak ve hesaplanan KDV üzerinden
(tevkifat alt sınırı dikkate alınmaksızın) tevkifat uygulanacaktır. Bu şekilde işlem yapılabilmesi için fiyat
farkı, kur farkı ve benzerinin ait olduğu asıl işleme ait KDV dahil bedelin tevkifat alt sınırını geçmiş ve
tevkifata tabi tutulmuş olması gerekmektedir.
• PRATİK BİLGİLER
BÜLTEN • 2014 - 207
PERAKENDE SATIŞ FİŞİ, YAZAR KASA FİŞİ, FATURA DÜZENLEME SINIRI
Dönemi
Tutar
01.01.2014 - 31.12.2014 Dönemi
800 TL
01.01.2013 - 31.12.2013 Dönemi
800 TL
01.01.2012 - 31.12.2012 Dönemi
770 TL
01.01.2011 - 31.12.2011 Dönemi
700 TL
01.01.2010 - 31.12.2010 Dönemi
680 TL
01.01.2009 - 31.12.2009 Dönemi
670 TL
REESKONT VE AVANS İŞLEMLERİNDE UYGULANACAK FAİZ ORANLARI
Dönemi
27.12.2013
21.06.2013
20.12.2012
29.12.2011
30.12.2010
22.12.2009
12.06.2009
12.06.2009
09.04.2009
28.12.2007
–
–
–
–
–
–
-
tarihinden itibaren
26.12.2013 Tarihleri
20.06.2013 Tarihleri
19.12.2012 Tarihleri
28.12.2011 Tarihleri
29.12.2010 Tarihleri
21.12.2009 Tarihleri
21.12.2009 Tarihleri
11.06.2009 Tarihleri
08.04.2009 Tarihleri
arası
arası
arası
arası
arası
arası
arası
arası
arası
Reeskont
% 10,25
% 9,50
% 13,50
% 17
% 14
% 15
% 18
% 18
% 19
% 25
Avans
% 11,75
% 11,00
% 13,75
% 17,75
% 15
% 16
% 19
% 19
% 20
% 27
Aylık
Yıllık
%1
% 12
TECİL FAİZİ ORANLARI
Dönemi
21.10.2010 - Tarihinden itibaren
21.11.2009 - 20.10.2010 Tarihleri arası
% 1,583
28.04.2006 - 20.11.2009 Tarihleri arası
% 19
% 2
04.03.2005 - 27.04.2006 Tarihleri arası
% 24
% 2,5
% 30
12.11.2003 - 03.03.2005 Tarihleri arası
%3
% 36
02.02.2002 - 11.11.2003 Tarihleri arası
%5
% 60
Gerçek Kişilere
ve kooperatiflere
Ait İşletmelerde
Şahıs
Şirketlerine Ait
İşletmelerde
Sermaye
Şirketlerine Ait
İşletmelerde
TİCARET SİCİLİ HARÇLARI
I- Kayıt ve Tescil Harçları; (Ticari İşletme Rehni Dahil)
1. Ticari işletmenin ve unvanının tescil ve ilanında:
187,10 TL
536,50 TL
1.208,90 TL
2. Temsile yetkili kılınan kişilerin tescil ve ilanında (her kişi için):
92,80 TL
132,90 TL
294,20 TL
3. Ticaret siciline tescil edilmiş olan vakalardaki değişikliklerin tescilinde:
(Ticari işletme rehini ile ilgili vakalar dahil) (muhteva ile ilgili bulunmayan
düzeltmelerde harç alınmaz.)
92,80 TL
132,90 TL
294,20 TL
4. Kayıt silinmesinde : (Ticari işletme rehni kaydının silinmesi dahil)
36,20 TL
52,40 TL
92,80 TL
Şubelerin herbiri (Yabancı müesseselerin Türkiye’deki şubeleri dahil) ayrıca aynı harca tabidir.
II- Kayıt ve Belge Suretleri ve Tasdikname Harçları
1. Bir ticari işletmeye ait sicil esas defterindeki kayıtların tamamının veya bir kısmının veya memurlukta saklanan bütün belgelerin
örneğinin beher sayfasının (Ticaret Sicili Tüzüğü Madde 11/1)……………….………..……………. 9,30 TL
2. Tasdiknamelerden (Ticaret Sicili Tüzüğü Madde 11/2, 104, 105)…………………………………………….. 30,90 TL
YENİDEN DEĞERLEME ORANLARI
Yıl
Oran
Yıl
Oran
2013
% 3,93
2009
% 2,2
2012
% 7,80
2008
% 12
2011
% 10,26
2007
% 7,2
2010
% 7,7
2006
% 7,8
BÜLTEN • 2014 - 207
• PRATİK BİLGİLER
103
YURT İÇİ HARCIRAHLAR
(Vergiden Muaf Yurt İçi Gündelikler)
1.936,76
1.922,90
1.753,50
1.537,91
1.275,73
1.275,72
TL.’dır.
-
(01.01.2014 – 31.12.2014 dönemi için)
Brüt Aylık
TL ve daha fazlası için gündelik
1.936,75 TL arasında olanlarda gündelik
1.922,89 TL arasında olanlarda gündelik
1.753,49 TL arasında olanlarda gündelik
1.537,90 TL arasında olanlarda gündelik
TL’ ve daha aşağısı için gündelik
Vergiden Muaf Gündelik (TL)
48,50
40,50
37,50
35,00
31,00
30,00
SOSYAL GÜVENLİK- ÇALIŞMA MEVZUATI
ASGARİ ÜCRET TUTARLARI
104
Dönemi
01.07.2014 - 31.12.2014
01.01.2014 - 30.06.2014
Günlük
Aylık
37,80 TL
35,70 TL
16 Yaşından Büyükler İçin
Aylık Brüt
1.021,50 TL
978,60 TL
940,50 TL
886,50 TL
837,00 TL
796,50 TL
760,50 TL
729,00 TL
693,00 TL
666,00 TL
01.07.2013 - 31.12.2013
01.01.2013 - 30.06.2013
01.07.2012 - 31.12.2012
01.01.2012 - 30.06.2012
01.07.2011 - 31.12.2011
01.01.2011 - 30.06.2011
01.07.2010 - 31.12.2010
01.01.2010 - 30.06.2010
01.07.2009 - 31.12.2009
01.01.2009 - 30.06.2009
1.134,00 TL
1.071,00 TL
16 Yaşını Doldurmayanlar İçin
Aylık Brüt
877,50 TL
839,10 TL
805,50 TL
760,50 TL
715,50 TL
679,50 TL
648,00 TL
621,00 TL
589,50 TL
567,00 TL
BİLDİRİM SÜRELERİ VE İHBAR TAZMİNATI
Hizmet Süresi
Bildirim Süresi
6 aydan az sürmüş işçi için
2 hafta
6 aydan 1,5 yıla kadar sürmüş olan işçi için
4 hafta
1,5 yıldan 3 yıla kadar sürmüş işçi için
6 hafta
3 yıldan fazla sürmüş işçi için
8 hafta
sonra feshedilmiş olur.
- Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir.
- Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır.
- İşveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.
İhbar Tazminatı
2 haftalık ücret
4 haftalık ücret
6 haftalık ücret
8 haftalık ücret
ÇIRAK VE ÖĞRENCİLERE ÖDENECEK ASGARİ ÜCRET
Dönemi
01/2014–06/2014
07/2014–12/2014
321,30 TL
340,20 TL
• Çıraklara Ödenecek Ücret
• Meslek Eğitimi Gören Öğrencilere Ödenecek Ücret
Yirmi ve Üzerinde Personel Çalıştıran İşyerlerinde.........................
Yirmiden Az Personel Çalıştıran İşyerlerinde..................................
229,70 TL
114,85 TL
243,21 TL
121,61 TL
ENGELLİ VE ESKİ HÜKÜMLÜ ÇALIŞTIRMA ORANLARI
İşyeri
İstihdamı Zorunlu Olan
Engelli işçi
Eski Hükümlü
• PRATİK BİLGİLER
Özel
%3
-
Kamu
%4
%2
BÜLTEN • 2014 - 207
İŞSİZLİK ÖDENEĞİ VE SÜRESİ
Günlük işsizlik ödeneği, sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının
yüzde kırkıdır.
Bu şekilde hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, 4857 sayılı İş Kanununun 39 uncu maddesine göre onaltı yaşından büyük işçiler için
uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde seksenini geçemez.
İşsizlik Ödeneği Süresi
600 gün işsizlik sigortası primi ödemiş olan işsizlere…………..…..……….
180 gün
900 gün işsizlik sigortası primi ödemiş olan işsizlere…………..…….……..
240 gün
1080 gün işsizlik sigortası primi ödemiş olan işsizlere………………………..
300 gün
süre ile İşsizlik ödeneği verilir.
İşsizlik ödeneği almaya hak kazanılması için gerekli şartlar;
-Hizmet akdinin sona erdiği tarihten önceki son 3 yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak prim ödenmiş olması,
-İş akdinin feshedildiği tarihten geriye doğru sürekli 120 gün prim ödenmiş olması,
-Hizmet akdinin, İşsizlik Sigortası Kanununun 51’inci maddesinde sayılan hallerden birisine dayalı olarak sona ermiş olması,
-Sigortalı işsizin, İşten Ayrılma Bildirgesi ile birlikte; hizmet akdinin feshedildiği tarihi izleyen günden itibaren 30 gün içinde İŞ-KUR’un
ilgili birimine doğrudan veya elektronik ortamda başvurması,
KIDEM TAZMİNATI TAVANI
Dönemi
Tutar
01/01/2014 - 31/12/2014
3.438,22 TL
01/07/2013 - 31/12/2013
3.254,44 TL
01/01/2013 - 30/06/2013
3.129,25 TL
01/07/2012 - 31/12/2012
3.033,98 TL
01/01/2012 - 30/06/2012
2.917,27 TL
01/07/2011 - 31/12/2011
2.731,85 TL
01/01/2011 - 30/06/2011
2.623,23 TL
01/07/2010 - 31/12/2010
2.517,01TL
01/01/2010 - 30/06/2010
2.427,04 TL
01/07/2009 - 31/12/2009
2.365,16 TL
01/01/2009 - 30/06/2009
2.260,04 TL
SİGORTA PRİMİ VE İŞSİZLİK SİGORTASI PRİMİNE ESAS KAZANÇLARIN
ALT VE ÜST SINIRLARI
Alt Sınır (Taban)
Dönemi
Günlük
Üst Sınır (Tavan)
Aylık
Günlük
Aylık
01.07.2014 - 31.12.2014
37,80 TL
1.134,00 TL
245,70 TL
7.731,00 TL
01.01.2014 - 30.06.2014
35,70 TL
1.071,00 TL
232,05 TL
6.961,50 TL
Dönemi
16 Yaşını Doldurmamış
16 Yaşını Doldurmuş
İşçiler İçin
İşçiler İçin
Alt Sınır (Taban)
Günlük
Aylık
Günlük
Aylık
Üst Sınır (Tavan)
Günlük
Aylık
01.07.2013 - 31.12.2013
29,25 TL
877,50 TL
34,05 TL
1.021,50 TL
221,33 TL
6.639,75 TL
01.01.2013 - 30.06.2013
27,97 TL
839,10 TL
32,62 TL
978,60 TL
212,03 TL
6.360,90 TL
01.07.2012 - 31.12.2012
26,85 TL
805,50 TL
31,35 TL
940,50 TL
203,78 TL
6.113,25 TL
01.01.2012 - 30.06.2012
25,35 TL
760,50 TL
29,55 TL
886,50 TL
192,08 TL
5.762,25 TL
01.07.2011 - 31.12.2011
23,85 TL
715,50 TL
27,90 TL
837,00 TL
181,35 TL
5.440,50 TL
01.03.2011 - 30.06.2011
22,65 TL
679,50 TL
26,55 TL
796,50 TL
172,58 TL
5.177,40 TL
01.01.2011 - 28.02.2011
26,55 TL
796,50 TL
26,55 TL
796,50 TL
172,58 TL
5.177,40 TL
BÜLTEN • 2014 - 207
• PRATİK BİLGİLER
105
SOSYAL GÜVENLİK PRİMİ ORANLARI
• Hizmet Akdi İle Tüm Sigorta Kollarına Tabi Çalışanlarda Prim Oranı
Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi
Kısa vadeli sigorta kolları primi
Genel sağlık sigortası primi
Toplam
• Sosyal Güvenlik Destek Primi Oranı
Hizmet Akdine Bağlı Çalışan Emekliler İçin (4/A) Prim Oranı
İşçi
%9
%5
% 14
Sosyal güvenlik destek primi %
Kısa vadeli sigorta kolları primi %
Toplam %
Kendi Adına ve Hesabına Bağımsız Çalışan Emekliler İçin (4/b) Prim Oranı
2008
Yılında
Emekli Aylığı Üzerinden
% 12
• İsteğe Bağlı Sigorta Primi Oranı
İşveren
% 11
%2
% 7,5
% 20,5
İşçi
7,5
7,5
İşveren
22,5
2
24,5
2009
Yılında
% 13
2010
Yılında
% 14
Toplam %
106
Toplam
30
2
32
2011 ve sonrası
% 15
Prim Oranı
% 20
% 12
% 32
Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi……….……
Genel sağlık sigortası primi……………………………..…
• İşsizlik Sigortası Primi Oranları
Prime Esas Aylık Brüt Kazanç Üzerinden
01.01.2002 Tarihinden İtibaren
01.06.2000-31.12.2001 Tarihleri arasında
Toplam
% 20
%2
% 12,5
% 34
İşçi Payı
%1
%2
İşveren Payı
%2
%3
Devlet Katkı Payı
%1
%2
YILLIK ÜCRETLİ İZİN HAKKI VE İZİN SÜRELERİ
İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir.
Hizmet Süresi
İzin Süresi
1 yıldan 5 yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara
14 günden
5 yıldan fazla 15 yıldan az olanlara
20 günden
15 yıl (dahil) ve daha fazla olanlara
26 günden
az olamaz.
Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz.
SUÇ VE CEZALAR
ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARI
• Fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzunun verilmemesi, alınmaması ile
diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmaması
% 10
(2013 yılında her belge için 190 TL’den az, cezalar toplamı 97.000 TL’den fazla olamaz.)
• Perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihazla verilen fiş, giriş ve yolcu taşıma bileti, sevk irsaliyesi, ve benzeri
evrak verilmemesi ile diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmaması
(2014 yılında her bir tespit için 9.700 TL’nı ve yıllık toplam 97.000 TL’nı aşamaz.)
• VUK’un 232’nci maddesinin 1-5.bentlerinde sayılanlar dışında kalan kişilerin fatura, gider pusulası,
müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu, Perakende satış fişi, Ödeme kaydedici cihaz fişi ve yolcu
taşıma bileti almadıklarının tespitinde
• Maliye Bakanlığınca tutulma ve günü gününe kayıt edilme mecburiyeti getirilen defterlerin; bulundurulmaması,
günü gününe kayıt yapılmaması, yetkililere ibraz edilmemesi ile levha bulundurma mecburiyetine uyulmaması
• Belirlenen muhasebe standartlarına, tek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkin usul ve esaslar ile
muhasebeye yönelik bilgisayar programlarının üretilmesine ilişkin kural ve standartlara uyulmaması
• Kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerce yapılacak işlemlerde kullanılma zorunluluğu getirilen
vergi numarasını kullanmaksızın işlem yapanlara,
• Belge basımı ile ilgili bildirim görevini tamamen veya kısmen yerine getirmeyen matbaa işletmecilerine
• 4358 sayılı Kanun uyarınca vergi kimlik numarası kullanma zorunluluğu getiren kuruluşlardan yaptıkları
işlemlere ilişkin bildirimleri, belirlenen standartlarda ve zamanda yerine getirmeyenlere
• VUK.’nun127 nci maddenin (d) bendi uyarınca Maliye Bakanlığının özel işaretli görevlisinin ikazına rağmen
durmayan aracın sahibi adına
• PRATİK BİLGİLER
190 TL
38 TL
190 TL
4.400 TL
230 TL
700 TL
970 TL
700 TL
BÜLTEN • 2014 - 207
BİRİNCİ VE İKİNCİ DERECE USULSÜZLÜK CEZALARI
2013
Mükellef Grupları
Birinci Derece
Usulsüzlükler
Sermaye Şirketleri
Sermaye şirketleri dışında kalan birinci sınıf tüccar ve
serbest meslek erbabı
İkinci sınıf tüccarlar
Yukarıdakiler dışında kalıp beyanname usulüyle gelir
vergisine tabi olanlar
Kazancı basit usulde tespit edilenler
Gelir vergisinden muaf esnaf
2014
İkinci Derece
Birinci Derece
Usulsüzlükler
İkinci Derece
110,00 TL
Usulsüzlükler
60,00 TL
35,00 TL
17,00 TL
70,00 TL
35,00 TL
35,00 TL
17,00 TL
9,40 TL
4,30 TL
2,40 TL
17,00 TL
9,40 TL
4,40 TL
9,70 TL
4,40 TL
2,40 TL
110,00 TL
Usulsüzlükler
60,00 TL
70,00 TL
35,00 TL
17,00 TL
9,40 TL
4,30 TL
4 Bu cetvel de mükellef grubu: Gelir, Kurumlar Vergilerinden başka, Gider, İstihlak İşletme ve Dış Seyahat Harcamaları Vergilerine ait
usulsüzlükler hakkında da esas tutulur.
4 Emlak Alım, Gayrimenkul Kıymet Artışı, Veraset ve İntikal Vergisi, Taşıt Alım ve Motorlu Taşıtlar Vergilerine ait usulsüzlükler ile
Damga Vergisinin, beyanname verilmek suretiyle ödeneceği hallerde beyannamenin süresinde verilmemesine ilişkin usulsüzlükler bu
cetvelin mükellef grupları sütununun 3’üncü sırasında göre cezalandırılır.
4 Emlak vergisine ait usulsüzlükler, bu cetvelin mükellef grupları sütununun 3’üncü sırasına göre cezalandırılır.
4 Kamu İdare ve müesseseleri ile dernek ve vakıfların yaptıkları usulsüzlükler (Bunların iktisadi işletmelerine ait usulsüzlükler hariç)
bu cetvelin mükellef grupları sütununun 3’üncü sırasına göre cezalandırılır.
4 Yukarıdakiler dışında kalan diğer vergi, resim ve harçlara ait usulsüzlükler bu cetvelin mükellef grupları sütununun 4’üncü sırasına
göre cezalandırılır.
BİLGİ VERMEKTEN ÇEKİNENLER İLE 256, 257 VE MÜKERRER 257 NCİ MADDE HÜKMÜNE UYMAYANLARA UYGULANACAK ÖZEL
USULSÜZLÜK CEZASI
- Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında ……………………………….…….....
1.200 TL
- İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit edilenler hakkında ….
600 TL
- Yukarıdaki bentlerde yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında............................................
300 TL
özel usulsüzlük cezası kesilir.
Beyannamenin kanuni verilme süresinin sonundan başlayarak
-Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında .
İlk 30 Gün
İçinde verilmesi
İkinci 30 Gün
İçinde verilmesi
Sonrası verilmesi
120 TL
240 TL
1.200 TL
-İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit
edilenler hakkında.....................................................................
60 TL
120 TL
600 TL
-Yukarıda yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında ..........................
30 TL
60 TL
300 TL
özel usulsüzlük cezası uygulanır.
Bildirim veya formun düzeltme amacıyla kanuni verilme süresinin sonundan
başlayarak
İlk 10 Gün
İçinde verilmesi
Takip Eden 15 Gün
İçinde Verilmesi
-Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında .....................
Ceza yok
240 TL
1.200 TL
-İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit
edilenler hakkında.....................................................................
Ceza yok
120 TL
600 TL
-Yukarıda yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında...........................
Ceza yok
60 TL
300 TL
Sonrası verilmesi
özel usulsüzlük cezası uygulanır.
BÜLTEN • 2014 - 207
• PRATİK BİLGİLER
107
İDARİ PARA CEZALARI
(4857 Sayılı İş Kanunu)
Fiil
Maddesi
Ceza
Maddesi
3
98
2014
Ceza Tutarı
Ceza Uygulanan Fiil
İşyerinin Açılmasını, Devir alınmasını, Çalışma Konusunun Kısmen veya Tamamen
Değiştirilmesini, Kapatılmasını Bir Ay İçinde Bölge Müdürlüğüne Bildirmemek
4
4
Bildirme yükümlülüğüne aykırı davranan işveren veya işveren vekiline çalıştırılan
her işçi için
İşyerini muvazaalı olarak bildiren asıl işveren ile alt işveren veya vekillerine ayrı
ayrı
149 TL
15.226 TL
Para cezasının kesinleşmesinden sonra bildirim yükümlülüğüne aykırılığın sürmesi
halinde takip eden her ay için aynı miktar ceza uygulanır
5
99/a
İşçilere Eşit Davranma İlkesine Aykırı Davranışta Bulunmak
4
7
99/a
8
99/b
14
99/b
28
99/c
29
100
30
101
102/a
32
102/a
37
102/b
38
39
102/b
102/a
41
102/c
52
102/b
56
57
59
60
103
103
103
103
• PRATİK BİLGİLER
İşveren veya İşveren vekiline bu durumdaki her işçi için
122 TL
Yazılı İş Sözleşmesi Yapılmayan Hallerde İki Ay İçinde Çalışma Koşullarına İlişkin Belgeyi
İşçiye Vermemek
4
32
122 TL
Geçici İş İlişkisine İlişkin Yükümlülüklere Uymamak
4
108
İşveren veya İşveren vekiline bu durumdaki her işçi için
İşveren veya İşveren vekiline bu durumdaki her işçi için
122 TL
Çağrı Üzerine Çalışma Hükümlerine Aykırı Davranmak
İşveren veya İşveren vekiline bu durumdaki her işçi için
4
İşten Ayrılan İşçiye Çalışma Belgesi Vermemek, Belgeye Gerçeğe Aykırı Bilgi Yazmak
İşveren veya İşveren vekiline bu durumdaki her işçi için
4
Toplu İşçi Çıkarma Hükümlerine Aykırı Olarak İşçi Çıkartmak
İşçi çıkaran işveren veya işveren vekiline işten çıkarılan her işçi için
4
Özürlü ve Eski Hükümlü Çalıştırma Yükümlülüğüne Uymamak
İşveren veya işveren vekiline çalıştırmadığı her özürlü ve eski hükümlü ve
4
çalıştırılmadığı her ay için
Ücret, Prim, İkramiye Ve Bu Nitelikteki Her Çeşit İstihkakın Zorunlu Tutulduğu Halde
Özel Olarak Açılan Banka Hesabına Ödememek
İşveren, işveren vekili ve üçüncü kişiye bu durumda olan her işçi ve her ay için
4
Ücret İle Kanundan, TİS’den Veya İş Sözleşmesinden Doğan Ücret Ödemelerini Süresi
İçinde Kasten Ödememek Veya Eksik Ödemek
İşveren, işveren vekili ve üçüncü kişiye bu durumda olan her işçi ve her ay için
4
Ücret Hesap Pusulası Düzenlememek
Ücrete ilişkin hesap pusulası düzenlemeyen işveren veya işveren vekiline
4
Yasaya Aykırı Ücret Kesme Cezası Vermek Veya Kesintinin Sebep ve Hesabını
Bildirmemek
Yasaya aykırı ücret kesme cezası veren veya yaptığı kesintinin sebebini ve hesabını
4
bildirmeyen işveren veya işveren vekiline
Asgari Ücret Ödememek veya Eksik Ödemek, Ücret, Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki
Her Çeşit İstihkakı Zorunlu Tutulduğu Halde Özel Olarak Açılan Banka Hesabına
Ödememek
İşveren, işveren vekili ve üçüncü kişiye bu durumda olan her işçi ve her ay için
4
Fazla Çalışma Ücretini Ödememek, İşçiye Hak Ettiği Serbest Zamanı Altı Ay İçinde
Kullandırmamak Veya İşçinin Onayını Almadan Fazla Çalışma Yaptırmak
İşveren veya işveren vekiline bu durumda olan her işçi için
4
Yüzde İle İlgili Belgeyi Temsilciye Vermemek.
Yüzde usulü uygulanan işyerlerinde her hesap pusulasının genel toplamını gösteren
4
belgeyi işçilerin seçtiği temsilciye vermeyen işveren veya işveren vekiline
Yıllık Ücretli İzni Yasaya Aykırı Şekilde Bölmek
Yıllık ücretli izni yasaya aykırı bölen işveren veya işveren vekiline bu durumda olan
4
her işçi için
Yıllık İzin Ücretini Yasaya Aykırı Şekilde Ödemek Veya Eksik Ödemek
Yıllık izin ücretini yasada belirtilen usule aykırı olarak ödeyen veya eksik ödeyen
4
işveren vekiline bu durumda olan her işçi için
Sözleşmesi Herhangi Bir Nedenle Sona Eren İşçiye Hak Kazanıp da Kullanmadığı Yıllık
İzin Sürelerine Ait Ücreti Ödememek
İş sözleşmesinin sona ermesinde işçiye kullanmadığı iznin ücretini ödemeyen işveren
4
veya işveren vekiline bu durumda olan her işçi için
Yıllık İzin Yönetmeliğinin Esas ve Usullerine Aykırı Olarak İzni Kullandırmamak Veya
Eksik Kullandırmak
Yıllık ücretli izinleri yönetmelik hükümlerine uygun kullandırmayan veya eksik
4
kullandıran işveren veya işveren vekiline bu durumda olan her işçi için
122 TL
122 TL
504 TL
1.903 TL
139 TL
139 TL
504 TL
504 TL
139 TL
246 TL
504 TL
246 TL
246 TL
246 TL
246 TL
BÜLTEN • 2014 - 207
63
104
64
104
68
69
71
72
73
74
104
104
104
104
104
104
75
104
76
104
90
92/2
96
106
107/a
107/b
107/2
Çalışma Sürelerine ve Buna İlişkin Yönetmelik Hükümlerine Uymamak
Yönetmelikle belirlenen çalışma sürelerine aykırı olarak işçilerin çalıştıran işveren
4
veya işveren vekiline
Telafi Çalışması Usullerine Uymamak
Telafi çalışması usullerine uymayan işveren veya işveren vekiline bu durumda olan
4
her işçi için
Ara Dinlenmesini Yasa Hükümlerine Göre Uygulamamak
Ara dinlenmelerini yasa hükümlerine göre uygulamayan işveren veya işveren
4
vekiline
İşçileri Geceleri 7,5 Saatten Fazla Çalıştırmak, Gece ve Gündüz Postalarını
Değiştirmemek
Gece süresi ve gece çalışmaları konusunda kanun hükümlerine uymayan işveren
4
veya işveren vekiline
Çalıştırma Yaşı ve Çocukları Çalıştırma Yasağına Aykırı Davranmak
Çalıştırma yaşı ve çocukları çalıştırma yasağına aykırı davranan işveren veya işveren
4
vekiline
Yer ve Sualtında Çalıştırma Yasağına Uymamak
Yer ve su altında onsekiz yaşını doldurmamış erkek ve her yaştaki kadınları
4
çalıştıran işveren veya işveren vekiline
Çocuk ve Genç İşçileri Gece Çalıştırmak Veya İlgili Yönetmelik Hükümlerine Aykırı
Hareket Etmek
Sanayie ait işlerde onsekiz yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçileri gece çalıştıran,
kadın işçilerin gece postalarında çalıştırılmasına ilişkin yönetmelik hükümlerine
4
uymayan işveren veya işveren vekiline
Doğum Öncesi - Sonrası Sürelerde Kadın İşçiyi Çalıştırmak, Ücretsiz İzin Veya Süt İzni
Vermemek
Yasa hükmüne aykırı olarak doğum öncesi ve sonrası kadın işçiyi çalıştıran ücretsiz
4
izin veya süt iznini vermeyen işveren veya vekiline
İşçi Özlük Dosyasını Düzenlememek
İşçi özlük dosyasını düzenlemeyen işveren veya işveren vekiline
4
Çalışma Sürelerine İlişkin Yönetmelik Hükümlerine Uymamak
Çalışma sürelerine ilişkin yönetmelik hükümlerine uymayan işveren veya işveren
4
vekiline
İş ve İşçi Bulmaya Aracılık Faaliyetini İş-Kur’dan İzin Almadan Yürütmek
İş-Kur’dan izin almadan faaliyet gösteren işverene
4
İş Müfettişlerinin Davetine Gelmemek, İfade ve Bilgi Vermemek
Gerekli Olan Belge ve Delilleri Göstermemek Veya Vermemek, Görevlerini Yapmaları
İçin Gerekli Kolaylığı Göstermemek
Teftiş ve denetleme sırasında çağırıldıkları zaman gelmek, ifade ve bilgi vermek,
gerekli belge ve delilleri göstermek yükümlülüğünü yerine getirmeyen işveren veya
4
işveren vekillerine
İş Müfettişleri tarafından İfade ve Bilgilerine Başvurulan İşçilere İşverenlerce
Telkinlerde Veya Kötü Davranışlarda Bulunmak
İfade ve bilgilerine başvurulan işçilere gerçeği saklama, değiştirme yönünde
telkinde bulunan, ilgili makamlara başvurmaları üzerine kötü davranan işveren veya
4
işveren vekillerine
İş Müfettişlerinin Kanunlardan Doğan Teftiş ve Denetim Görevlerini Yapmalarını ve
Sonuçlandırmalarını Engellemek
4
İş müfettişlerinin teftiş ve denetim görevlerini yapma ve sonuçlandırmaya engel
olan kimselere
1.343 TL
246 TL
1.343 TL
1.343 TL
1.343 TL
1.343 TL
1.343 TL
1.343 TL
1.343 TL
1.343 TL
15.226 TL
12.181 TL
12.181 TL
12.181 TL
Bu Kanunda öngörülen idari para cezaları, 101 ve 106 ncı maddelerdeki idari para cezaları hariç,
gerekçesi belirtilmek suretiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürünce verilir. 101 inci ve
106 ncı maddeler kapsamındaki idari para cezaları ise doğrudan Türkiye İş Kurumu İl Müdürü tarafından;
birden fazla ilde işyerleri bulunan işverenlere uygulanacak idari para cezaları ise işyerlerinin merkezinin
bulunduğu yerdeki Türkiye İş Kurumu il müdürünce verilir ve genel esaslara göre tahsil edilir. 106 ncı
maddeye göre verilecek idari para cezası için, 4904 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin (h) bendindeki tutar
esas alınır. (Madde:108)
İdari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için VUK mükerrer 298 inci maddesi
hükmü uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Bu suretle idari para
cezasının hesabında bir Türk Lirasının küsuru dikkate alınmaz. Bu hüküm nispi nitelikteki idari para cezaları
açısından uygulanmaz. (5326 sayılı Kanun Madde:17)
BÜLTEN • 2014 - 207
• PRATİK BİLGİLER
109
İDARİ PARA CEZALARI
(Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu)
Dönem / Ceza Tutarı
Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle;
01-06/2014
07-12/2014
• Sigortalı İşe Giriş Bildirgesinin / Genel Sağlık Sigortası Giriş Bildirgesinin Süresinde Veya
Kurumca Belirlenen Şekle ve Usule Uygun Verilmemesi (102/1-a-1)
Sigortalı İşe Giriş Bildirgesi ile Genel Sağlık Sigortası Giriş Bildirgesini yasal süresi içinde ya da
kurumca belirlenen şekle ve usule uygun vermeyenler veya kurumca internet, elektronik veya
benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler hakkında
her bir sigortalı için asgari ücret ….............................................................................
..............
1.071,00 TL
1.134,00 TL
267,75 TL
283,50 TL
2.142,00 TL
2.268,00 TL
5.355,00 TL
5.670,00 TL
tutarında idari para cezası uygulanır.
• Sigortalı İşe Giriş Bildirgesinin / Genel Sağlık Sigortası Giriş Bildirgesinin Yasal Süresi Geçtikten
Sonra İlgililerce Kendiliğinden 30 Gün İçinde Verilmesi (102/2)
Mahkeme kararına, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler
veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları
soruşturma, denetim ve incelemelere ya da kamu idarelerinden alınan belgelere istinaden
düzenlenenler hariç olmak üzere, Sigortalı İşe Giriş Bildirgesinin / Genel Sağlık Sigortası Bildirgesinin
yasal süresi geçtikten sonra ilgililerce kendiliğinden 30 gün içinde verilmesi ve söz konusu cezaların
ilgililerce, yapılacak tebligat tarihini takip eden günden itibaren 15 gün içinde ödenmesi halinde
her bir sigortalı için.........................................................................
110
tutarında idari para cezası uygulanır.
•Sigortalı İşe Giriş Bildirgesinin Verilmediğinin Kurumca Tespit Edilmesi (102/1-a-2)
Sigortalı İşe Giriş Bildirgesi’nin verilmediğinin, mahkeme kararından veya kurumun denetim
ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin denetim
elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden
veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan
alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında her bir
sigortalı için asgari ücretin iki katı
tutarında idari para cezası uygulanır.
• Sigortalı İşe Giriş Bildirgesinin Verilmemesi Fiilinin Bir Yıl İçerisinde Yeniden Tekrarlanması
(102/1-a-3)
İşyeri esas alınmak suretiyle Sigortalı İşe Giriş Bildirgesinin verilmediğine ilişkin; mahkemenin
karar tarihinden, kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarının tespit tarihinden, diğer
kamu kurum ve kuruluşlarının denetim elemanlarının rapor tarihinden, bankalar, döner sermayeli
kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi veya belgelerin
kuruma intikal tarihinden itibaren bir yıl içinde yukarıdaki sayılan (102/a-2) durumlardan biriyle
tekrar bildirge verilmediğinin anlaşılması halinde, bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında bu
defa her bir sigortalı için asgari ücretin beş katı ......................…………….……………
tutarında idari para cezası uygulanır.
• İşyeri Bildirgesinin Süresinde Veya Kurumca Belirlenen Şekle ve Usule Uygun Verilmemesi
(102/1-b)
İşyeri Bildirgesini yasal süresi içinde ya da kurumca belirlenen şekle ve usule uygun vermeyenler
veya kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde,
anılan ortamda göndermeyen;
Kamu idareleri ile bilânço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin üç
katı........................................................................................
3.213,00 TL
3.402,00 TL
Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin iki katı ….
2.142,00 TL
2.268,00 TL
Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için bir aylık asgari ücret……....….
1.071,00 TL
1.134,00 TL
Kamu idareleri ile bilânço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar için.
803,25 TL
850,50 TL
Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için .........................…………….
535,50 TL
567,00 TL
Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için ..........................…………..….
267,75 TL
283,50 TL
tutarında idari para cezası uygulanır.
• İşyeri Bildirgesinin Yasal Süresi Geçtikten Sonra İlgililerce Kendiliğinden 30 Gün İçinde
Verilmesi (102/2)
Mahkeme kararına, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler
veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları
soruşturma, denetim ve incelemelere ya da kamu idarelerinden alınan belgelere istinaden
düzenlenenler hariç olmak üzere, işyeri bildirgesinin yasal süresi geçtikten sonra ilgililerce
kendiliğinden 30 gün içinde verilmesi ve söz konusu cezaların ilgililerce, yapılacak tebligat tarihini
takip eden günden itibaren 15 gün içinde ödenmesi halinde;
tutarında idari para cezası uygulanır.
• PRATİK BİLGİLER
BÜLTEN • 2014 - 207
• Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin Süresinde Veya Kurumca Belirlenen Şekle ve Usule Uygun
Verilmemesi (102/1-c-1,2)
Asıl veya ek Aylık Prim ve Hizmet Belgesini belirlenen süre içinde ya da kurumca belirlenen şekilde
ve usulde vermeyenlere veya kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle
zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenlere her bir fiil için;
Belgenin asıl olması halinde aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla belgede kayıtlı
sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin beşte biri…..
214,20 TL
226,80 TL
Belgenin ek olması halinde, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek
belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin sekizde biri.....................................
133,88 TL
141,75 TL
535,50 TL
567,00 TL
tutarında idari para cezası uygulanır.
• Sigortalıların Otuz Günden Az Çalıştığını Gösteren Bilgi ve Belgelerin Süresinde Verilmemesi,
Verilen Belgelerin Kurumca Geçerli Sayılmaması, Ek Belgenin Kurumca Resen Düzenlenmesi
(102/1-c-3)
Sigortalıların otuz günden az çalıştığını gösteren bilgi ve belgelerin aylık prim ve hizmet belgesinin
verilmesi gereken süre içinde kuruma verilmemesi veya verilen bilgi ve belgelerin kurumca
geçerli sayılmaması ek belgenin kurumca re’sen düzenlenmesi durumunda, aylık asgari ücretin iki
katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin
yarısı....................……
tutarında idari para cezası uygulanır.
• Sigortalılarla İlgili Hizmet Veya Kazançların Bildirilmediğinin Veya Eksik Bildirildiğinin Kurumca
Tespit Edilmesi (102/1-c-4)
Belgenin mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan
tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince
yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli
kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden,
hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili
olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği
dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı..............................................................
111
2.142,00 TL
2.268,00 TL
2.142,00 TL
2.268,00 TL
Bilânço esasına göre defter tutmakla yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin oniki katı.....
12.852,00 TL
13.608,00 TL
Diğer defterleri tutmakla yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin altı kat .......................
6.426,00 TL
6.804,00 TL
Defter tutmakla yükümlü değil iseler, asgari ücretin üç katı ......................................
3.213,00 TL
3.402,00 TL
535,50 TL
567,00 TL
Bilanço esasına göre defter tutmakla yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin oniki katı......
12.852,00 TL
13.608,00 TL
Diğer defterleri tutmakla yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin altı katı ....................
6.426,00 TL
6.804,00 TL
tutarında idari para cezası uygulanır.
• Eksik İşçilik Bildirildiğinin Kurumca Tespit Edilmesi (102/1-d)
Kurumun defter ve belge incelemeye yetkili denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları
tarafından veya serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirlerce düzenlenen
raporlara istinaden, kuruma bildirilmediği tespit edilen eksik işçilik tutarının mal edildiği her bir ay
için, aylık asgari ücretin iki katı.........……
tutarında idari para cezası uygulanır.
• İşyerine Ait Defter Belge Kayıt ve Belgelerin Süresinde İbraz Edilmemesi (102/1-e-1,2,3)
İşyeri defter, kayıt ve belgelerini Kurumca yapılan yazılı ihtara rağmen onbeş gün içinde mücbir
sebep olmaksızın ibraz etmeyen;
tutarında idari para cezası uygulanır.
• Defter Kayıtlarının Geçersiz Sayılması (102/1-e-4)
Tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken
ceza tutarını aşmamak kaydıyla; defter ve belgelerin tümünü verilen süre içinde ibraz etmekle
birlikte; kanunî tasdik süresi geçtikten sonra tasdik ettirilmiş olan defterlerin tasdik tarihinden
önceki kısmı, işçilikle ilgili giderlerin işlenmemiş olduğu tespit edilen defterler, sigorta primleri
hesabına esas tutulan kazançların kesin olarak tespitine imkân vermeyecek şekilde usulsüz veya
noksan tutulmuş defterler, herhangi bir ay için sigorta primleri hesabına esas tutulması gereken
kazançların ve kazançlarla ilgili ödemelerin (sigorta primine esas kazancın ödemeye bağlı olduğu
durumlar dahil) o ayın dahil bulunduğu hesap dönemine ait defterlere işlenmemiş olması halinde, o
aya ait defter kayıtları geçerli sayılmaz ve bu geçersizlik hallerinin gerçekleştiği her bir takvim ayı
için, aylık asgari ücretin yarısı ..................................................................................
tutarında idari para cezası uygulanır.
• Defterlerin Tasdiksiz Olarak Tutulmuş Olması
(102/1-e-4)
Kullanılmaya başlanmadan önce tasdik ettirilmesi zorunlu olduğu halde tasdiksiz tutulmuş olan
defterler geçerli sayılmaz ve tutmakla yükümlü bulunulan defter türü dikkate alınarak;
tutarında idari para cezası uygulanır.
BÜLTEN • 2014 - 207
• PRATİK BİLGİLER
• Defterlerin Bilanço Esasına Göre Tutulması Gerekirken İşletme Hesabı Esasına Göre Tutulması
(102/1-e-4)
Vergi Usul Kanunu gereğince bilanço esasına göre defter tutulması gerekirken işletme hesabı esasına
göre tutulmuş defterler geçerli sayılmaz ve tutmakla yükümlü bulunduğu defter türü dikkate
alınarak aylık asgari ücretin oniki katı
12.852,00 TL
13.608,00 TL
535,50 TL
567,00 TL
Bilânço esasına göre defter tutmakla yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin oniki katı......
12.852,00 TL
13.608,00 TL
Diğer defterleri tutmakla yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin altı katı....................
6.426,00 TL
6.804,00 TL
Defter tutmakla yükümlü değil iseler, asgari ücretin üç katı .......................................
3.213,00 TL
3.402,00 TL
2.142,00 TL
2.268,00 TL
1.071,00 TL
1.134,00 TL
tutarında idari para cezası uygulanır.
• Aylık Ücret Tediye Bordrosunun Geçersiz Sayılması (102/1-e-5)
İşverenler tarafından ibraz edilen aylık ücret tediye bordrosunda; işyerinin sicil numarası, bordronun
ilişkin olduğu ay, sigortalının adı, soyadı, sigortalının sosyal güvenlik sicil numarası, ücret ödenen
gün sayısı, sigortalının ücreti, ödenen ücret tutarı ve ücretin alındığına dair sigortalının imzasının
bulunması zorunludur. Belirtilen unsurlardan herhangi birini ihtiva etmeyen (imza şartı yönünden
makbuz mukabilinde veya banka kanalıyla yapılan ödemeler hariç) ücret tediye bordroları geçerli
sayılmaz ve her bir geçersiz ücret tediye bordrosu için aylık asgari ücretin yarısı ………
tutarında idari para cezası uygulanır.
• İbraz Süresi Geçirildikten Sonra İncelemeye Sunulan Defter ve Belgelerin Geçersiz Sayılması
(102/1-e-5)
İbraz süresi geçirildikten sonra incelemeye sunulan ve tümünün veya bir bölümünün geçersiz
olduğu tespit edilen defter ve belgeler yönünden, ayrıca geçersizlik fiilleri için idari para cezası
uygulanmaz, sadece tutulan defter türü dikkate alınarak;
112
tutarında idari para cezası uygulanır.
• Asgari İşçilik Uygulaması Kapsamında Kamu İdareleri, Döner Sermayeli Kuruluşlar, Kanunla
Kurulan Kurum ve Kuruluşlar İle Bankalardan Kurumca İstenecek Bilgi ve Belgelerin Süresinde
Verilmemesi (102/1-f)
Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ile bankalar, asgari
işçilik uygulamasıyla ilgili kurumca istenilecek bilgi ve belgeleri yazılı olarak en geç bir ay içinde
vermeye mecburdur. Söz konusu bilgi ve belge verme yükümlülüğünü belirtilen sürede yerine
getirmeyenlere aylık asgari ücretin iki katı.....................................................................
tutarında idari para cezası uygulanır.
• İşe Başlama / Bırakma, Vazife Malullüğü ve İhaleli İşlere İlişkin Bildirim Yükümlülüğünün Kurum
ve Kuruluşlarca Süresinde Yerine Getirilmemesi (102/1-g)
4/b kapsamında sigortalı sayılanlardan, gelir vergisi mükellefi olanlar ile şahıs şirketlerinden
kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma iştiraki ortaklarının
vergi mükellefiyeti işleminin tesis tarihinden itibaren iki ayı geçmemek üzere vergi mükellefinin işe
başlama işlemlerinin tekemmül ettirildiği tarihten, sermaye şirketlerinden limited şirket ortakları
ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil
memurluklarınca tescil edildikleri tarihten, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının
yönetim kuruluna seçildikleri tarihten, gelir vergisinden muaf olanların ise esnaf ve sanatkâr siciline
kayıtlı oldukları tarihten itibaren onbeş gün içinde, tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız
çalışanların meslek kuruluşuna kayıtlarının yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde, köy ve mahalle
muhtarlarının seçildiklerine ilişkin mazbatalarını ilgili seçim kurulundan aldıkları tarihten itibaren
onbeş gün içinde, kendi mevzuatına göre kayıt veya tescili yapan ilgili kurum, kuruluş, birlikler,
vergi daireleri ve Esnaf ve Sanatkâr Sicil Müdürlüğü sigortalı işe giriş bildirgesi düzenleyerek Kuruma
vermekle yükümlüdür.
Sigortalılığı (4/b) sona erenlerin durumları faaliyetin sona erme halinin bildirildiği kuruluşlar veya
vergi daireleri tarafından, (Vergi dairelerince vergi mükellefiyetinin sona erdiğine ilişkin yapılacak
bildirimlerde bu süre vergi mükellefiyeti terk işleminin tesis tarihinden itibaren iki ayı geçmemek
üzere vergi mükellefinin işi bırakma işlemlerinin vergi dairelerince tekemmül ettirildiği tarihten
başlar.) en geç on gün içinde Kuruma bildirilir.
Kamu idareleri vazife malullüğüne (4/c kapsamındaki sigortalılara ilişkin) sebep olan olayı, o yer
yetkili kolluk kuvvetlerine veya kendi mevzuatına göre yetkili mercilere derhal, kuruma da en geç
onbeş iş günü içinde bildirmekle yükümlüdür.
Kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki
kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar, ihale yolu ile yaptırdıkları her türlü işleri
üstlenenleri ve bunların adreslerini onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür.
Yukarıda yer alan yükümlülükleri süresinde yerine getirmeyen kurum ve kuruluşlar ile tüzel kişilere
aylık asgari ücret....................................................................................................
tutarında idari para cezası uygulanır.
• PRATİK BİLGİLER
BÜLTEN • 2014 - 207
• İşe Başlama / Bırakma, Vazife Malullüğü ve İhaleli İşlere İlişkin Bildirim Yükümlüğünün Kurum
ve Kuruluşlarca Yasal Süresi Geçtikten Sonra 30 Gün İçinde Yerine Getirilmesi (102/2)
Mahkeme kararına, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler
veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları
soruşturma, denetim ve incelemelere ya da kamu idarelerinden alınan belgelere istinaden
düzenlenenler hariç olmak üzere, kurum ve kuruluşlarca bildirimin veya belgenin yasal süresi
geçtikten sonra ilgililerce kendiliğinden 30 gün içinde verilmesi ve söz konusu cezaların ilgililerce,
yapılacak tebligat tarihini takip eden günden itibaren 15 gün içinde ödenmesi halinde.................
267,75 TL
283,50 TL
107,10 TL
113,40 TL
26,78 TL
28,35 TL
1.071,00 TL
1.134,00 TL
267,75 TL
283,50 TL
5.355,00 TL
5.670,00 TL
10.710,00 TL
11.340,00 TL
tutarında idari para cezası uygulanır.
• Sigortasız Kişilerle İlgili Kamu İdareleri ve Bankaların Bildirim Yükümlülüğünü Süresinde
Yerine Getirmemesi (102/1-g)
Kamu idareleri ile bankalar, kurumca sağlanacak elektronik altyapıdan yararlanmak suretiyle,
kurumca belirlenecek işlemlerde, işlem yaptığı kişilerin sigortalılık bakımından tescilli olup olmadığını
kontrol etmek ve sigortasız olduğu tespit edilen kişileri, kuruma bildirmekle yükümlüdürler.
Bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen kamu idareleri ile bankalara sigortalı başına aylık
asgari ücretin onda biri ............................................................................................
tutarında idari para cezası uygulanır.
• Sigortasız Kişilerle İlgili Bildirim Yükümlülüğünün Kamu İdareleri ve Bankalarca Yasal Süresi
Geçtikten Sonra Kendiliğinden 30 Gün İçinde Yerine Getirilmesi (102/2)
Mahkeme kararına, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler
veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları
soruşturma, denetim ve incelemelere ya da kamu idarelerinden alınan belgelere istinaden
düzenlenenler hariç olmak üzere, bildirimin veya belgenin yasal süresi geçtikten sonra ilgililerce
kendiliğinden 30 gün içinde verilmesi ve söz konusu cezaların ilgililerce, yapılacak tebligat tarihini
takip eden günden itibaren 15 gün içinde ödenmesi halinde her bir bildirim yükümlülüğü için.........
tutarında idari para cezası uygulanır.
• Ticaret Sicil Memurluklarınca ve Yapı Ruhsatı ve Ruhsat Niteliği Taşıyan Bilgi ve Belgeleri
Vermeye Yetkili Makamlarca Bildirim Yükümlülüğünün Yerine Getirilmemesi (102/1-h)
Şirket kuruluşu aşamasında, çalıştıracağı sigortalı sayısını ve bunların işe başlama tarihini, ticaret
sicili memurluklarına bildiren işverenlerin, bu bildirimleri Kuruma yapılmış sayılır. Ticaret sicili
memurlukları, kendilerine yapılan bu bildirimi en geç on gün içinde Kuruma bildirmek zorundadır.
Valilikler, belediyeler ve ruhsat vermeye yetkili diğer kamu ve özel hukuk tüzel kişileri, yapı ruhsatı
ve diğer tüm ruhsat veya ruhsat niteliği taşıyan işlemlerine ilişkin bilgi ve belgeler ile varsa bunların
verilmesine esas olan istihdama ilişkin bilgileri, verildiği tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma
bildirmekle yükümlüdürler.
Ticaret sicil memurlukları, Valilikler, belediyeler ve ruhsat vermeye yetkili diğer kamu ve özel
hukuk tüzel kişilerince süresinde yerine getirilmeyen her bir bildirim yükümlülüğü için aylık asgari
ücret....................................................................................................................
tutarında idari para cezası uygulanır.
• Ticaret Sicil Memurluklarınca ve Yapı Ruhsatı ve Ruhsat Niteliği Taşıyan Bilgi ve Belgeleri
Vermeye Yetkili Makamlarca Bildirim Yükümlülüğünün Yasal Süresi Geçtikten Sonra 30 Gün
İçinde Yerine Getirilmesi (102/2)
Mahkeme kararına, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler
veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları
soruşturma, denetim ve incelemelere ya da kamu idarelerinden alınan belgelere istinaden
düzenlenenler hariç olmak üzere, bildirgenin veya belgenin yasal süresi geçtikten sonra ilgililerce
kendiliğinden 30 gün içinde verilmesi ve söz konusu cezaların ilgililerce, yapılacak tebligat tarihini
takip eden günden itibaren 15 gün içinde ödenmesi halinde, her bir bildirim yükümlülüğü için .......
tutarında idari para cezası uygulanır.
• İnceleme ve Soruşturma Görevlerini Yerine Getiren Kurum Elemanlarına Engel Olunması
(102/1-ı-1)
Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarının kanunun uygulanmasından doğan
inceleme ve soruşturma görevlerini yerine getirmeleri sırasında işverenler, sigortalılar, işyeri
sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişiler görevlerini yapmasına engel olamazlar; engel olanlar hakkında
eylemleri başka bir suç oluştursa dahi, asgari ücretin beş katı..............................................
tutarında idari para cezası uygulanır.
• İnceleme ve Soruşturmayı Engellenmek Amacıyla Kurum Elemanlarına Cebir ve Tehdit
Kullanılması (102/1-ı-2)
Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarının görevlerini yapmasını engellemek
amacıyla cebir ve tehdit kullanan işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişiler
fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde Türk Ceza Kanununun 265 inci
maddesinin ikinci fıkrasına göre cezalandırılır. Bu suçu işleyenler hakkında ayrıca asgari ücretin on
katı ...................................................................................................................
tutarında idari para cezası uygulanır.
BÜLTEN • 2014 - 207
• PRATİK BİLGİLER
113
• Bilgi ve Belgelerin Süresinde Verilmemesi (102/1-i)
Kanunun 100 maddesi kapsamında Kurum tarafından istenen bilgi ve belgeleri belirlenen süre içinde
mücbir sebep olmaksızın vermeyen kamu idareleri, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla
kurulmuş kurum ve kuruluşlar ile diğer gerçek ve tüzel kişiler hakkında aylık asgari ücretin beş katı..
5.355,00 TL
5.670,00 TL
İstenen bilgi ve belgelerin geç verilmesi halinde aylık asgari ücretin iki katı....................
2.142,00 TL
2.268,00 TL
107,10 TL
113,40 TL
535,50 TL
567,00 TL
107,10 TL
113,40 TL
26,78 TL
28,35 TL
535,50 TL
567,00 TL
1.071,00 TL
1.134,00 TL
tutarında idari para cezası uygulanır.
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılara geçici iş göremezlik
ödeneği ödemelerinde 100 üncü maddeye istinaden Kurumca işverenlerden istenilen bildirimlerin;
Belirlenen süre içerisinde ve elektronik ortamda yapılmaması halinde sigortalı başına aylık
asgari ücretin onda biri............................................................................................
Hiç yapılmaması halinde ise sigortalı başına aylık asgari ücretin yarısı..
tutarında idari para cezası uygulanır.
• Sigortalılığı Sona Eren 4/A Kapsamındaki Sigortalılara İlişkin Bildirim İle 506 Sayılı Kanunun
Geçici 20 nci Maddesinde Yer Alan Sandıklara, Sandık İştirakçiliğinin Başlama ve Sona Ermesine
İlişkin Bildirimin Süresinde Kuruma Verilmemesi 102/1-J)
114
Sigortalılığı sona erenlere (4/a kapsamındaki sigortalılar) ilişkin bildirim ile 506 sayılı kanunun
geçici 20 nci maddesinde yer alan sandıklara, sandık iştirakçiliğinin başlama ve sona ermesine
ilişkin bildirimi, süresi içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun olarak yapmayanlar
veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde
anılan ortamda göndermeyenler hakkında, bir takvim ayında işlenen bu fiillerden dolayı (tutmakla
yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını
aşmamak kaydıyla) her bir sigortalı veya sandık iştirakçisi için asgari ücretin onda biri .................
tutarında idari para cezası uygulanır.
• Sigortalılığı Sona Eren 4/A Kapsamındaki Sigortalılara İlişkin Bildirim İle 506 Sayılı Kanunun
Geçici 20 nci Maddesinde Yer Alan Sandıklara, Sandık İştirakçiliğinin Başlama ve Sona Ermesine
İlişkin Bildirimin Yasal Süresi Geçtikten Sonra İlgililerce 30 Gün İçinde Verilmesi (102/2)
Mahkeme kararına, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler
veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları
soruşturma, denetim ve incelemelere ya da kamu idarelerinden alınan belgelere istinaden
düzenlenenler hariç olmak üzere, bildirimin yasal süresi geçtikten sonra ilgililerce kendiliğinden 30
gün içinde verilmesi ve söz konusu cezaların ilgililerce, yapılacak tebligat tarihini takip eden günden
itibaren 15 gün içinde ödenmesi halinde her bir sigortalı veya sandık iştirakçisi için için..............
tutarında idari para cezası uygulanır.
• Genel Sağlık Sigortalılarının Bakmakla Yükümlü Oldukları Kişilere Ait Bilgi Girişlerinin Süresinde
Yapılmaması Veya Bakmakla Yükümlü Olunan Kişi Olmayanlara Ait Bilgi Girişi Yapılması (102/1-k)
Genel sağlık sigortalılarının bakmakla yükümlü oldukları kişilere ait bilgi girişlerini süresinde
yapmayan, bakmakla yükümlü olunan kişi olmayanlara ait bilgi girişi yapan kamu idarelerine,
işverenlere ve bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi sigortalılara asgari
ücretin yarısı..
tutarında idari para cezası uygulanır.
• Bildirim ve Kontrol Yükümlülüklerinin Yerine Getirilmemesi (102/1-l)
Ticari taksi, dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşıma aracı işyerleri ile 4 üncü maddenin
ikinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen ve Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenecek alanlarda
kısmi süreli iş sözleşmesiyle bir veya birden fazla kişi tarafından çalıştırılanlar ile çalışanların üye
olduğu meslek odası, birlik veya benzeri kuruluşlarca bildirim ve kontrol yükümlülüklerinin yerine
getirilmemesi halinde her bir fiil için asgari ücret ............................................................
tutarında idari para cezası uygulanır.
4 İdari para cezası uygulanmasında sanayi kesiminde çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için fiilin oluştuğu tarihte uygulanan asgari
ücret esas alınır.
4 İdarî para cezası uygulanması İşyeri Bildirgesi, Sigortalı İşe Giriş Bildirgesi ve Aylık Prim ve Hizmet belgelerinin kuruma verilmesi
yükümlülüğünü kaldırmaz.
4 İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun ilgili
hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine
tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde,
idari para cezası kesinleşir.
4 İdarî para cezalarının, Kuruma itiraz edilmeden veya yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde
peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme idari para cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilemez.
Ancak Kurumca veya mahkemece Kurum lehine karar verilmesi halinde, daha önce tahsil edilmemiş olan dörtte birlik ceza tutarı, 89 uncu
maddenin ikinci fıkrası hükmü de dikkate alınarak tahsil edilir.
4 Mahkemeye başvurulması idari para cezasının takip ve tahsilini durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde ödenmeyen
idari para cezaları, 89 uncu madde hükmü gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir.
4 İdarî para cezaları on yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı süresi, fiilin işlendiği tarihten itibaren başlar.
• PRATİK BİLGİLER
BÜLTEN • 2014 - 207
DİĞER
ARAÇ MUAYENE ÜCRETLERİ
Tutar
- Otobüs, Kamyon, Çekici ve Tanker....................................................................................................
223,02 TL
- Otomobil, Minübüs, Kamyonet, Özel Amaçlı Taşıt, Arazi Taşıtı, Römork, Yarı Römork ......................................
165,20 TL
- Traktör (Römorklu - Römorksuz), Motosiklet, Motorlu Bisiklet...................................................................
86,96 TL
KARŞILIKSIZ ÇIKAN ÇEKLERDE MUHATAP BANKALARIN
ÖDEME YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Tutar (TL)
Muhatap banka, ibraz eden düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için;
a) Karşılığının hiç bulunmaması hâlinde,
1.120
-Çek bedeli binyüzyirmi Türk Lirası veya üzerinde ise ...............................................................
-Çek bedeli binyüzyirmi Türk Lirasının altında ise çek bedelini,
b) Karşılığının kısmen bulunması hâlinde,
-Çek bedeli binyüzyirmi Türk Lirası veya altında ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığı
binyüzyirmi Türk Lirasına tamamlayacak bir miktarı,
-Çek bedeli binyüzyirmi Türk Lirasının üzerinde ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığa ilave
olarak binyüzyirmi Türk Lirasını,
ödemekle yükümlüdür.
Bu husus, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan
dönülemeyecek bir gayri nakdî kredi sözleşmesi hükmündedir.
20.10.2010 tarihinden önce yayımlanan Tebliğlere göre bastırılan çeklerden ötürü muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin
karşılığının bulunmaması halinde her çek yaprağı için altıyüzaltmış Türk Lirasına kadar ve kısmen karşılığının bulunması halinde ise bu
miktarı her çek yaprağı için altıyüzaltmış Türk Lirasına tamamlayacak biçimde ödeme yapmakla yükümlüdür.
Endeks
TÜKETİCİ FİYATLARI ENDEKSİ VE DEĞİŞİM ORANLARI
(TÜFE) (2003 = 100)
YIL
OCAK
ŞUBAT
MART
NİSAN
MAYIS
HAZİR.
TEMM.
AĞUS.
EYLÜL
2014
233,54
234,54
237,18
240,37
241,32
242,07
243,17
243,40
243,74
EKİM
KASIM
ARALIK
2013
216,74
217,39
218,83
219,75
220,07
221,75
222,44
222,21
223,91
227,94
227,96
229,01
2012
201,98
203,12
203,96
207,05
206,61
204,76
204,29
205,43
207,55
211,62
212,42
213,23
2011
182,60
183,93
184,70
186,30
190,81
188,08
187,31
188,67
190,09
196,31
199,70
200,85
2010
174,07
176,59
177,62
178,68
178,04
177,04
176,19
176,90
179,07
182,35
182,40
181,85
2009
160,90
160,35
162,12
162,15
163,19
163,37
163,78
163,29
163,93
167,88
170,01
170,91
2008
146,94
148,84
150,27
152,79
155,07
154,51
155,40
155,02
155,72
159,77
161,10
160,44
2007
135,84
136,42
137,67
139,33
140,03
139,69
138,67
138,70
140,13
142,67
145,45
145,77
2006
123,57
123,84
124,18
125,84
128,20
128,63
129,72
129,15
130,81
132,47
134,18
134,49
2005
114,49
114,51
114,81
115,63
116,69
116,81
116,14
117,13
118,33
120,45
122,14
122,65
2004
104,81
105,35
106,36
106,89
107,35
107,21
107,72
108,54
109,57
112,03
113,50
113,86
2003
94,77
96,23
98,12
99,09
100,04
100,12
99,93
100,09
101,44
102,38
103,68
104,12
BÜLTEN • 2014 - 207
• PRATİK BİLGİLER
115
OCAK
229,10
206,91
203,10
182,75
164,94
155,16
143,80
135,09
123,51
ŞUBAT
232,27
206,65
202,91
185,90
167,68
156,97
147,48
136,37
123,83
MART
233,98
208,33
203,64
188,17
170,94
157,43
152,16
137,70
124,14
NİSAN
234,18
207,27
203,81
189,32
174,96
158,45
159,00
138,80
126,54
MAYIS HAZİRAN TEMM.
232,96
233,09 234,79
209,34
212,39 214,50
204,89
201,83 201,20
189,61
189,62 189,57
172,95
172,08 171,81
158,37
159,86 158,74
162,37
162,90 164,93
139,34
139,19 139,28
130,05
135,28 136,45
AĞUS.
235,78
214,59
201,71
192,91
173,79
159,40
161,07
140,47
135,43
EYLÜL
237,79
216,48
203,79
195,89
174,67
160,38
159,63
141,90
135,11
YIL
2014
2013
2012
2011
2010
2009
2008
2007
2006
OCAK
3,32
-0,18
0,38
2,36
0,58
0,23
0,42
-0,05
1,96
ŞUBAT
1,38
-0,13
-0,09
1,72
1,66
1,17
2,56
0,95
0,26
MART
0,74
0,81
0,36
1,22
1,94
0,29
3,17
0,97
0,25
NİSAN
0,09
-0,51
0,08
0,61
2,35
0,65
4,50
0,80
1,94
MAYIS HAZİRAN TEMM.
-0,52
0,06
0,73
1,00
1,46
0,99
0,53
-1,49
-0,31
0,15
0,01
-0,03
-1,15
-0,50
-0,16
-0,05
0,94
-0,71
2,12
0,32
1,25
0,39
-0,11
0,06
2,77
4,02
0,86
AĞUS.
0,42
0,04
0,26
1,76
1,15
0,42
-2,34
0,85
-0,75
YIL
2014
2013
2012
2011
2010
2009
2008
2007
2006
OCAK
3,32
-0,18
0,38
2,36
0,58
0,23
0,42
-0,05
1,96
ŞUBAT
4,75
-0,31
0,29
4,13
2,25
1,40
3,00
0,89
2,22
MART
5,52
0,50
0,65
5,40
4,24
1,70
6,26
1,88
2,48
NİSAN
5,61
-0,01
0,73
6,04
6,69
2,35
11,04
2,69
4,46
MAYIS HAZİRAN TEMM.
5,06
5,12
5,89
0,99
2,46
3,48
1,27
-0,24
-0,56
6,20
6,21
6,18
5,47
4,93
4,77
2,30
3,27
2,54
13,39
13,76
15,18
3,09
2,98
3,05
7,36
11,68
12,64
Yıllık Değişim (Bir Önceki
Yılın Aynı Ayına Göre
Değişim) %
YIL
2014
2013
2012
2011
2010
2009
2008
2007
2006
OCAK
10,72
1,88
11,13
10,80
6,30
7,90
6,44
9,37
5,11
ŞUBAT
12,40
1,84
9,15
10,87
6,82
6,43
8,15
10,13
5,26
MART
12,31
2,30
8,22
10,08
8,58
3,46
10,50
10,92
4,21
NİSAN
12,98
1,70
7,65
8,21
10,42
-0,35
14,56
9,68
4,96
YIL
2014
2013
2012
2011
2010
2009
2008
2007
2006
OCAK
5,22
5,33
11,11
8,89
1,14
12,81
6,08
9,68
5,45
ŞUBAT
6,11
4,72
10,96
9,23
1,20
12,63
5,94
10,08
5,04
MART
6,95
4,23
10,79
9,36
1,63
11,99
5,95
10,63
4,49
NİSAN
7,89
3,74
10,72
9,17
2,52
10,65
6,39
11,01
4,09
Bir Önceki Yılın Aralık Ayına
Göre Değişim %
116
Bir önceki aya
göre Değişim %
Endeks
YIL
2014
2013
2012
2011
2010
2009
2008
2007
2006
Oniki Aylık Ortalamalara
Göre Değişim %
Yİ-ÜRETİCİ FİYATLARI ENDEKSİ VE DEĞİŞİM ORANI – Yİ-ÜFE
EKİM
KASIM
ARALIK
217,97
204,15
199,03
176,78
160,84
160,54
141,71
135,73
219,31
207,54
200,32
176,23
162,92
160,49
142,98
135,33
221,74
207,29
202,33
178,54
163,98
154,80
143,19
135,16
EYLÜL
0,85
0,88
1,03
1,55
0,51
0,62
-0,90
1,02
-0,23
EKİM
KASIM
ARALIK
0,62
1,66
0,65
-0,31
1,29
-0,03
0,89
-0,29
1,11
-0,12
1,00
1,31
0,66
-3,54
0,15
-0,12
AĞUS.
6,33
3,52
-0,30
8,05
5,98
2,97
12,49
3,93
11,80
EYLÜL
7,24
4,43
0,72
9,72
6,52
3,60
11,48
4,98
11,54
EKİM
KASIM
ARALIK
5,15
0,90
11,48
7,80
3,90
12,11
4,84
12,04
5,80
2,58
12,20
7,47
5,24
12,08
5,78
11,72
6,97
2,45
13,33
8,87
5,93
8,11
5,94
11,58
MAYIS HAZİRAN TEMM.
11,28
9,75
9,46
2,17
5,23
6,61
8,06
6,44
6,13
9,63
10,19
10,34
9,21
7,64
8,24
-2,46
-1,86
-3,75
16,53
17,03
18,41
7,14
2,89
2,08
7,66
12,52
14,34
AĞUS.
9,88
6,38
4,56
11,00
9,03
-1,04
14,67
3,72
12,32
EYLÜL
9,84
6,23
4,03
12,15
8,91
0,47
12,49
5,02
11,19
EKİM
KASIM
ARALIK
6,77
2,57
12,58
9,92
0,19
13,29
4,41
10,94
5,67
3,60
13,67
8,17
1,51
12,25
5,65
11,67
6,97
2,45
13,33
8,87
5,93
8,11
5,94
11,58
MAYIS HAZİRAN TEMM.
8,66
9,03
9,26
3,27
3,18
3,23
10,57
10,24
9,88
9,21
9,42
9,59
3,50
4,30
5,33
8,96
7,34
5,47
7,20
8,39
9,76
10,95
10,09
9,03
4,27
4,97
5,82
AĞUS.
9,55
3,39
9,33
9,76
6,18
4,19
10,68
8,29
6,49
EYLÜL
9,84
3,58
8,65
10,03
6,89
3,22
11,29
7,77
7,06
EKİM
KASIM
ARALIK
3,93
7,80
10,26
7,71
2,20
12,03
7,23
7,76
4,10
6,98
10,72
8,27
1,37
12,56
6,75
8,60
4,48
6,09
11,09
8,52
1,23
12,72
6,31
9,34
0,69
0,17
1,60
1,21
0,28
0,57
-0,13
0,45
Muhtelif mevzuatta Toptan Eşya Fiyat Endeksi (TEFE) ve Üretici Fiyat Endeksine (ÜFE) yapılmış olan atıflar, Kurumca hesaplanan Yurt
İçi Üretici Fiyat Endeksine (Yİ-ÜFE), tarım sektörü TEFE ve ÜFE’ye yapılan atıflar Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksine yapılmış sayılır. (TİK
Madde: 58)
• PRATİK BİLGİLER
BÜLTEN • 2014 - 207
1. 1.
STAJYERLER
STAJYERLER
KURULTAYI
KURULTAYI
6 ARALIK
6 ARALIK
2014
2014
TARİHİNDEYAPILDI
TARİHİNDEYAPILDI
121
BÜLTEN • 2014 - 207
• PRATİK BİLGİLER
118
• PRATİK BİLGİLER
BÜLTEN • 2014 - 207

Benzer belgeler