uludag SON 3.3 cık
Transkript
uludag SON 3.3 cık
MERHABA Üç ayda bir yay›mlan›r. Y›l:1 Say› 1 Ekim-Kas›m-Aral›k 2006 ISSN:1307-0800 Uluda¤ Kebapç›s› Ad›na ‹mtiyaz Sahibi Cesim YOLUDO⁄RU Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Burak ULUDA⁄ Yay›na Haz›rlayan ve Yay›n Koordinatörü Recep Peker TANITKAN Editör Ayflenur ERKMEN Zeynep TANITKAN Aysun DO⁄AN Foto¤raflar Recep Peker TANITKAN Adil ÇULHAO⁄LU Reklam Sorumlusu Lütfü HAT‹PO⁄LU Sayfa Tasar›m› Özlem TÜRKMEN Renk Ayr›m› Harun EFE Kapak Tasar›m› Berrin NACAR Adres: Uluda¤ Kebapç›s› Denizciler Caddesi No: 54 06240 Ulus - ANKARA Tel: (0312) 309 04 00 (4 hat) Fax: (0312) 312 18 19 www.uludagkebap.com.tr Tasar›m-Bask› Siz Uludağ dostlarıyla geçen koca 50 yılın ardından, bizleri bu günlere getiren sizlere ufakta olsa bir teşekkür etmek için hazırladığımız bu dergimizi okurken keyif almanız en büyük dileğimiz. Öncelikle yıllardır bütün şubelerimizi eviniz kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Bizler de bu sevginize hep layık olmaya çalıştık. 1956 yılında Burhan Uludağ ve Ergün Uludağ kardeşlerin başlattığı bu lezzet yolculuğunda bayrağı şimdi bizler ikinci kuşak olarak taşıyoruz. Başarımızdaki en büyük etkenin bizi birbirine bağlayan bu aile ortamı olduğunu düşünüyoruz. Uludağı bu güne kadar yalnız bırakmayan siz en eski müşterilerimiz şimdilerde çocuklarınızla belkide torunlarınızla bizi sık sık ziyaret ediyor ve onlarıda geçmişten gelen bu birlikteliğimize ortak ediyorsunuz. Bizimde en büyük hayalimiz bu günün küçüklerininde ileride sizler gibi çocukları hatta torunları ile yine bizlerle birlikte olması. Bütün arzumuz ve çabamız bunun için. 50 yıl aynı lezzeti korumak ve kaliteden hiç ödün vermeden bu günlere gelmek kolay olmadı. Bir marka yaratmak ve yarattığınız bu markayı hep aynı standartta tutmak özellikle bu sektörde çok zor. Ama biliyoruzki bu lezzete ve hizmete yeniliklere acık ama geleneklerine bağlı bir şekilde devam ettiğimiz sürece biz hep sizlerle beraber olacağız. Bu ilk sayımızda umarız sizlerin hoşuna giden ve zevkle okuyacağınız bir dergi yaratmayı başarmışızdır. Her konuda olduğu gibi bu konuda da sizlerin görüş ve önerileri bizim için çok önemli. Her ne kadar elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştıysakta hatalarımız için şimdiden özür dileriz 50 yıldır bizi yalnız bırakmayan siz Uludağ dostlarına teşekkürlerimizle... ULUDAĞ Ailesi www.rekmay.com.tr Dergideki reklamlar›n sorumlulu¤u firmalara, yaz›lar›n sorumlulu¤u yazarlar›na aittir. Bu yay›n›n bir bölümü ya da tamam› yay›nc›s›n›n izni olmaks›z›n ço¤alt›lamaz ve yay›nlanamaz. ‹Ç‹NDEK‹LER 08 50 Y›ll›k Damak Tad› ULUDA⁄ fiUBELER‹ 14 Deneyimli DEN‹ZC‹LER EK‹B‹ 16 1956’dan Beri ULUDA⁄ KEBAP 18 Kaymakl› EKMEK KADAYIFI 20 Uluda¤’a Özel Kum Oca¤›nda TÜRK KAHVES‹ 22 Uçan Sessiz Çiçekler KELEBEKLER 26 Farkl› ‹nançlar›n Tan›klar› HACI BAYRAM CAM‹‹ ve AGUSTUS 28 Geçmifle Yolculuk SAMANPAZARI 32 Beypazar›’n›n Yöresel Miras› B‹NDALLILAR 34 Alt›n Kubbeli fiehir MOSKOVA 40 Bir Tabiat Harikas› GÜZELDERE fiELALES‹ 42 Sayg›n›n Bulufltu¤u Yer ANITKAB‹R 44 Tanr›lar›n Adas› BAL‹ 48 Anadolu’nun Alt›n Sar›s› fiehri SAFRANBOLU 52 Ankara’dan fiarapta Bir Dünya Markas› KAVAKLIDERE 56 Uzak Bak›fll› KADINLAR 62 Çocuklar›n BES‹N GEREKS‹N‹MLER‹ ve ET TÜKET‹M‹ 64 Uluda¤ için GÖRÜfiLER‹N‹ YAZDILAR 18 08 48 56 20 44 16 42 40 28 34 26 50 Y›ll›k Damak Tad› ULUDA⁄ KEBAP Armada A nkara Denizciler caddesinde dört masal› küçük bir lokanta olarak 1956 y›l›nda faliyete bafllayan Uluda¤ Kebapç›s› lezzete ad›n› vererek müflterilerinin be¤enisi ile geliflimini sürdürmüfltür. Daha sonra ayn› cadde de iki katl› 250 kiflilik bir lokantada lezzeti sunmaya devam etmifltir. Ard›ndan, yo¤un istek üzerine ‹stanbul Florya'da Atatürk Köflkü'nün yan›nda deniz ve orman manzaras›n› bir arada sunan Uluda¤ Kebap, kebab›n yan› s›ra zengin bir mönü ve 2 bin kifli kapasitesiyle Uluda¤ Et Lokantas› açt›. O güne kadar kebab›yla meflhur olan Uluda¤ Kebapç›s›, daha genifl bir mönüyle Ankara'daki baflar›s›n› ‹stanbul'a tafl›m›fl oldu. Denizciler Caddesi'ndeki Uluda¤ Kebap, 1995 y›l›nda, ayn› caddede çok daha modern, ileri teknoloji kullan›lan sekiz katl› bir binaya tafl›narak, konuklar›n› burada a¤›rlamaya devam etti. 2001 y›l›nda Çayyolu'nda aç›lan üçüncü flube de, et lokantas› olarak zengin mönüsü ile bugünkü Çayyolu'nun oluflmas›na öncülük eden iflletmeler aras›na girdi. Çayyolu'nda aç›lan flubeden bir y›l sonra, Uluda¤ Kebapç›s›, Armada Al›flverifl Merkezi'nde 2. katta ba¤›ms›z salonuyla müflterilerini burada da al›flt›klar› lezzetle karfl›lad›. Al›flverifl merkezinin giriflinden ba¤›ms›z asansörü ve 300 kifli kapasitesiyle Uluda¤ Kebap, Armada'n›n tek ba¤›ms›z restoran› olma özelli¤ini kazand›. ‹stanbul Anadolu Yakas›'ndan gelen yo¤un talep, Florya'dan sonra Küçükyal›'da beflinci flubenin aç›lmas›n› sa¤lad›. 2003 y›l›nda konuklar›n› a¤›rlamaya bafllayan Küçükyal› flubesi, et lokantas› konseptiyle a¤›rlad›¤› konuklar›na, zengin mönüsünün yan› s›ra Adalar manzaras›n›n tad›n› ç›karma olana¤› da sundu. 08 Çayyolu Uluda¤ Kebap’›n ilk yeri olmas› nedeniyle merkezi kabul edilen Denizciler Caddesi'ndeki sekiz katl› mekan› da dahil olmak üzere tüm flubelerinde toplam 450 personel bulunuyor. Uluda¤ iflletmelerinde pek çok iflletmenin aksine mutfa¤a ayr›lan alan, müflterilere ayr›lan alana göre daha genifl. Müflteri say›s›n›n fazlal›¤› nedeniyle so¤uk oda ve dolap say›s›n›n yüksekli¤inin yan› s›ra, hijyenik ve sa¤l›kl› üretim yapma aç›s›ndan da büyük bir mutfa¤a sahip olmak önem tafl›yor. >>> Küçükyal› Çal›flanlara akademisyenlerden e¤itim program› Mutfa¤a ve çal›flma alanlar› konular›nda gösterilen titizlik, çal›flanlar›n e¤itimi konusunda da gösteriliyor. Her flubede her sabah fleflerin yapt›¤› toplant›lar›n yan› s›ra, belli aral›klarla hizmet içi e¤itim programlar›yla, müflterilerin daha iyi hizmet almalar› için çal›fl›l›yor. Personelin e¤itilmesi için gerçeklefltirilen e¤itim programlar›ndan biri de Baflkent Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Bölümü hocalar›n›n personele verdi¤i, personel ve müflteri memnuniyetini artt›rmaya yönelik hizmet içi e¤itim program›. Ayr›ca, bilimsel kaynaklar›n kullan›ld›¤› e¤itim programlar›yla çal›flanlar›n e¤itimine devam ediliyor. Müflteri memnuniyetine verdi¤i önemi, müflterilerin fikirlerini merak ederek de gösteren Uluda¤ Kebap, flubelerinde Müflteri Görüfl Defterleri ve anket formlar›yla görüfl ve önerileri al›yor. Müflterilerine web sayfas›ndan da hizmet veren Uluda¤ Kebap, internet üzerinden de rezervasyon alabiliyor. 10 Florya Müflterinin ailesini getirmesi, güvenin göstergesi Müflteri profilinin büyük bölümünün ailelerden oluflmas›, Uluda¤ '›n güvenilirli¤inin en büyük göstergesi. Uluda¤, müflteri profilinde ailelerin ço¤unlukta olmas›n›, müflterinin ancak güvenilir buldu¤u mekanlara aile ile gidebilmesiyle aç›kl›yor. 1956 y›l›nda dedelerinin geldi¤i mekana, bugünkü müflteriler çocuklar›n› getiriyor. Bu nedenle Uluda¤ için çocuk müflterilerin ayr› bir yeri var. Çocuklar›n mutlu olmas›, Uluda¤ için oldukça önemli. Hizmet vermeyi kuflaklar boyu sürdürmeyi hedefleyen Uluda¤ , müflterilerini çocuklu¤undan itibaren kazanmay› hedefliyor. Bu amaçla tüm flubelerinde çocuklar için oyun parklar› kurulan Uluda¤ Kebap'›n oyun parklar›nda çocuklara zarar vermeyecek malzemelerden üretilmifl oyuncaklar kullan›l›yor. >>> 11 MERKEZ fiUBE DEN‹ZC‹LER CADDES‹ Uluda¤ Kebap'›n müflterileriyle tan›flt›¤› Denizciler Caddesi'nde bulunan merkez flubesi, 60 kiflilik personeli ve 400 kiflilik salon 100 kiflilik teras kapasitesiyle hizmet veriyor. Bafllad›¤› günden bu güne yaln›zca Uluda¤ Kebab› servisi bulunan mekan, bazen gelen müflterilerin yer bulamayaca¤› kadar dolu oluyor. Uluda¤ Kebap'›n kap›s›ndan girer girmez sade dekorasyonu dikkati çekiyor. ‹flletme sahipleri aras›nda akademik kariyeride olan mimar bulundu¤undan, mekanlar›n tasar›mlar›, Uluda¤ Kebap'›n içinden ç›k›yor. Restoranlar›n dekorasyonunda, müflterilerin rahat edece¤i sade ve fl›k ortamlar yaratmak fikri ön planda tutuluyor. Ayr›ca, temiz ve sa¤l›kl› bir mekan yaratmak için, kolay temizlenebilir malzemeler kullan›l›yor. Hem fl›k, hem modern mekanlarda müflterilerini a¤›rlayan Uluda¤ Kebap, müflterileriyle Türk mutfa¤›n› modern bir ortamda buluflturuyor. O Tan›d›k personel, güven tazeler Müflterinin mekana güvenmesinin bir nedeni de çal›flanlar›n çok s›k de¤ifltirilmemesi. Uluda¤ Kebap'›n müflterileri, mekana geldiklerinde tan›d›k yüzleri görünce güven duygular› da art›yor. Bu nedenle Uluda¤ Kebap çal›flanlar›, iflletmede uzun y›llar çal›fl›yor. Öyle ki, baz› çal›flanlar›n emeklili¤inin üzerinden ikinci kez emekli olacak kadar süre geçmesine ra¤men Uluda¤ Kebap personeli olmaya devam ediyor. 40 y›ld›r çal›flan personelin bulundu¤u iflletmede, personelin uzun süre çal›flmas›, hizmet kalitesi aç›s›ndan da önem tafl›yor. ‹flletmenin geleneklerini ve tarz›n› benimseyen personel, çal›flt›¤› süre boyunca ayn› al›flkanl›kla hizmet vermeye devam ediyor. Böylece, personele iflletmenin al›flkanl›klar›n› yeniden ö¤retmek gerekmiyor. Uluda¤ Kebap 50. y›l›n› kutluyor Bu y›l 50. y›l›n› kutlayan Uluda¤ Kebap, bu kadar uzun süre sektörde kalmay› baflarm›fl say›l› restorandan biri. Di¤er sektörlere göre kurumsallaflman›n daha zor oldu¤u bu alanda uzun süre ayakta kalman›n formülünü Uluda¤ Kebap'›n sahipleri “müflteri memnuniyeti ve güven” olarak aç›kl›yorlar. Müflteri memnuniyetinin ve güvenin oluflturulmas› için, bir iflletme sahibinin tamamen bu ifle odaklanmas› gerekti¤ini dile getiren Uluda¤ Kebap'›n iflletmecileri, sektörde baflka ifllerin yan›nda restoran iflletenlerin baflar›l› olamad›klar›n› belirtiyorlar. 50 yafl›ndaki Uluda¤ Kebap, ticari kayg›lardan çok müflterinin güvenini koruma ve müflteriyi daha memnun etme konular›nda çal›flmaya devam ediyor. Marka de¤erini sürekli k›lman›n h›zla büyümekten daha önemli oldu¤u düflüncesiyle hareket eden Uluda¤ Kebap yöneticileri, h›zl› ve kontrolsüz büyümemek için s›k aral›klarla flube açm›yor. 12 Denizciler Caddesi Denizciler fiubesinin Deneyimli ULUDA⁄ EK‹B‹ 1956 'dan Beri.. ULUDA⁄ KEBAP 1956 y›l›ndan beri Uluda¤ Kebab›'n›n eflsiz lezzeti ve di¤erlerinden ay›ran özelliklerinin bafl›nda yap›m›nda kullan›lan malzemeler gelir. Bütün malzemeler büyük bir özenle seçilmekte ve haz›rlanmaktad›r. Uluda¤ Kebapta kullan›lan döner, pide, tereya¤ ve domates sosu Uluda¤ kendi özel olarak üretmektedir. KAYMAKLI EKMEK KADAYIFI Uluda¤'›n y›llard›r en çok tercih edilen tatl›lar›ndan biri. Nefis ekmek kaday›f› üzerinde Afyon süt kayma¤› ile servis ediliyor. Malzemeler: ( 10 kiflilik) 1 adet ekmek kaday›f› 5 su barda¤› tozfleker 8 su barda¤› su 2 tatl› kafl›¤› limon suyu Haz›rlan›fl›: Ekmek kaday›f›n› büyük bir tepsiye koyun. 4 bardak ›l›k suyla ›slat›n. 3 saat kadar bekletin. Üzerine ka¤›t havluyla bast›rarak suyunu al›n. 1 su barda¤› toz flekeri, 2 yemek kafl›¤› suyla bir tavaya alarak,orta ateflte tahta bir kafl›kla kar›flt›rarak karamelize edin. Daha sonra 1 su barda¤› su ekleyip, kaynat›n. Ekmek kaday›f›n›n üzerine dökün. 4 su barda¤› tozflekerle, 2 tatl› kafl›¤› limon suyu, 8 su barda¤› suyu kaynatarak, flerbeti haz›rlay›n. Ekmek kaday›f›n›n üzerine, her taraf›na eflit gelecek biçimde flerbeti dökün. Oca¤›n üstünde çok k›s›k ateflte, üstü kapal› olarak 60 dakika piflirin. Arada bir, yan taraf›ndaki flerbeti kafl›kla alarak üzerine gezdirin. Kapa¤›n› aç›p, 20 dakika daha piflirin. So¤uduktan sonra, kaymakla servis yap›n. Uluda¤’a Özel Kum Oca¤›nda TÜRK KAHVES‹ Her bir kahve için bir fincan so¤uk su bak›r cezvelere konur. Cezveye bir kafl›k özel çekilmifl ve kavrulmufl kahve konur. Cezveler içi ince kum dolu ocakta a¤›r a¤›r kumun s›ca¤›yla piflirilir. Cezve s›k s›k kumun içine sokularak geri çekilir. Bir süre sonra kabaran köpük fincanlara pay edilir. Kalan kahve bir tafl›m daha piflirilir ve fincanlara boflalt›l›r. Uçan Sessiz Çiçekler KELEBEKLER Hava hala s›cakt› ve günefl parl›yordu. Tanr› bir süre yerdeki ›fl›k ve gölge oyunlar›n› izledi. Rüzgar sararm›fl yapraklar› oradan oraya savuruyordu. Gökyüzünün mavili¤ini ve kad›nlar›n yere serdi¤i ö¤ütülmüfl m›s›r tozlar›n›n beyazl›¤›n› görür görmez tanr›n›n yüzünde aniden bir gülümseme belirdi. "Bütün bu renkleri korumal›y›m. Yüre¤imi mutlu edecek bir fleyler yapaca¤›m, çocuklar›n bak›p e¤lenecekleri bir fleyler." Tanr› heybesini ald› ve içine bir tutam günefl ›fl›¤›, gökyüzünden bir avuç dolusu mavilik, m›s›r tozunun beyaz›, oynayan çocuklar›n gölgesi, güzel bir k›z›n saç›n›n siyahl›¤›, düflen yapraklar›n sar›s›, çam a¤açlar›n›n yeflili ile etraf›ndaki çiçeklerin k›rm›z›, mor, ve turuncusunu toplay›p hepsini doldurmaya bafllad›. Sonradan heybenin içine kufllar›n ezgilerini de koydu. Ard›ndan çocuklar›n oynamakta oldu¤u çimenlerin üzerinde yürüdü. "Çocuklar, minik çocuklar, bu sizin için," diyerek heybeyi çocuklara uzatt›. "Heybeyi aç›n, içinde çok güzel fleyler var." dedi. Birgünde Solan Güzellik Kelebekler YAZI: Zeynep TANITKAN K endi k›sa yaflam›na inat uzun yaflam›n ve ölümsüzlü¤ün simgesi olan kelebeklerin neden sessiz oldu¤unu hiç düflündünüz mü? Bir K›z›lderili efsanesine göre tanr› kelebekleri çocuklar› mutlu etmek için yarat›r. Efsaneye göre bir gün tanr› köyün birinde oturup dinlenirken bir yandan oynayan çocuklar› izliyordu. Çocuklar gülüflüp flark› söylüyorlard›. Onlar› izlerken bir anda yüre¤ini bir hüzün kaplad›. Kendi kendine, "Bu çocuklar 24 yafllanacaklar; derileri k›r›flacak; saçlar› beyazlay›p diflleri dökülecek; genç avc›lar›n kollar› güçsüz kalacak. Bu genç ve güzel k›zlar çirkinleflip fliflmanlayacaklar. Nefleli çocukca¤›zlar kör, uyuz köpeklere dönecekler; bu güzelik rengarenk sar›, mavi, k›rm›z› ve mor renkli çiçekler solacak; a¤açlar›n yapraklar› kuruyup dökülecekler. fiimdiden sararmaya bafllad›lar bile," diye düflündü ve giderek daha çok üzüldü. Mevsim sonbahard›. So¤u¤u getirecek ve yeflillikleri kurutacak k›fl yaklaflmaktayd›. Tanr›'n›n yüre¤ini iyiden iyiye burkuldu. Çocuklar heybenin a¤z›n› açar açmaz rengarenk onlarca, yüzlerce kelebek ç›kt› içinden ve çocuklar›n bafllar›n›n etraf›nda dans edip saçlar›na kondular. bir çiçekten di¤erine konmak için tekrar uçmaya bafllad›lar. bundan büyülenmifl olan çocuklar daha önce hiç bu kadar güzel bir fley görmediklerini söylediler. Kelebekler flark› söylemeye bafllad›klar›nda çocuklar nefle içinde dinlediler. Bunun üzerine ötücü bir kufl uçarak geldi ve tanr›n›n omzuna dokundu. "Bu yeni, flirin canl›lara bizim ezgilerimizi vermen hiç de do¤ru de¤il. Oysa sen bizi yarat›rken her kuflun kendi flark›s›n›n olaca¤›n› söylemifltin. fiimdi ise verdi¤in bütün sözleri bozuyorsun. Yeni yaratt›klar›na verdi¤in gökkufla¤› renkleri yetmiyor mu?" diyerek tanr›ya sitem etti. "Hakl›s›n," dedi tanr›, "Her kufla bir flark› arma¤an ettim. Size ait olan bir fleyi baflkas›na vermemeliyim." Bunun üzerine tanr›, kelebeklere bahfletti¤i flark›lar› geri ald›. Kelebeklerin sessiz olmalar› iflte bu yüzdendir. O Farkl› ‹nançlar›n Tan›klar›… HACI BAYRAM CAM‹‹ VE AUGUSTUS TAPINA⁄I B aflkent Ankara'n›n Ulus semtinde yüzy›lar önce atalar›m›z›n kendilerinden önce tap›nak daha sonra kilise olarak kullanm›fl olan Augustus Tap›na¤› duvar›na bir duvar› ile birlefltirerek Hac› Bayram Camisini infla etmifller ve her iki yap› da bugün hofl görünün simgesi olmaya aday›z dercesine ziyaretçilere sesleniyor. Bugün Ulus semtinde kaleye do¤ru gitti¤inizde sol tarafta Ankara tafl›nda yap›lm›fl Hac› Bayram Camii, Augustus Tap›na¤› ve genifl bir alan› kaplayan bir meydan ve çarfl› görürsünüz. Meydana girdi¤inizde her iki yap›n›n ihtiflam› sizi çeker. Caminin yan›nda Hac› Bayram-› Veli'nin türbesi önünde dua eden dilek tutanlar› meydana getirdi¤i sessizli¤i fark edersiniz. ‹nsanlar›n kendi aralar›nda f›s›ldaflarak konufltuklar› hemen dikkat çeker. Türbenin hemen yan›ndan girilen, Augustus Tap›na¤›, ‹.Ö 2520 y›llar›nda Roma ‹mparatorlar›ndan Augustus ad›na ba¤l›l›k niflanesi olarak Kybele ve Men kutsal alan›na 36x54 metre ebad›nda mermerden yapt›r›lm›fl ve 2 metre yüksekli¤inde bir podyum üzerinde durmaktaym›fl. Bat›ya yönelik olan yap›n›n k›sa kenar›nda 8, uzun kenar›nda 15 iyon stili sütunu mevcuttu. Augustus'un yapt›¤› iflleri anlatan, ölmeden önce Vesta Rahibeleri'ne teslim etti¤i dört metin tap›na¤›n duvarlar›na Latince ve Grekçe ifllenmifl, Bizansl›lar döneminde 5.yüz y›lda ilaveler yap›larak kiliseye dönüfltürülmüfl. Bugün Vilayet Kona¤› meydan›nda havuzun önünde yükselen Julianus Sütunu da bir zamanlar Augustus tap›na¤›n›n önünde yükseliyordu. Ankara'dan geçen imparator Julianus'un flerefine 4. yüzy›lda dikildi¤i tahmin edilen sütuna halk aras›nda “Belk›s Minaresi” de denilmekteydi. Ankara'y› Selçuklular ald›ktan sonra, ayn› alana Hac› Bayram-› Veli ad›na 1427 y›l›nda Mehmet Bin Ebubekir Hamdani'nin mimarl›¤›nda Hac› Bayram Camii yap›lm›fl, caminin sol taraftaki duvar›n› da Augustus Tap›na¤›na daha sonraki Bizans kilisesi- nin duvar›yla birlefltirmifller. 16. yüzy›lda camii Mimar Sinan taraf›ndan ilk tamirat›n› görmüfl, daha sonra 1714'de Hac› Bayram-› Veli'nin torunlar›ndan Mehmet Baha Efendi taraf›ndan ikinci tamirat› yap›lm›flsa da, 1940 y›l›nda Mimar Aladdin Bey taraf›ndan haz›rlanan kapsaml› bir tadilat projesi haz›rlanm›fl ve uygulanm›flt›r. Dört köfleli ve kiremit daml›, duvarlar› tu¤layla yap›lm›fl olan 2 flerefeli camiye 1970 y›llarda 3 katl› yeni bölüm ilave edilmifl ve pencere altlar›na kadar mavi-beyaz Kütahya çinileriyle kapl›d›r. Kuzey afla¤› giriflinde zaman›nda Hac› Bayram-› Veli, Eflref o¤lu Rumi ve Akflemsettin'e ait çilehane denilen 3 küçük oda mevcuttur. Meydanda ana yana yükselen bu iki kutsal yap›n›n önünde a¤açlar aras›nda yüzlerce, belki binlerce güvercinin uçufltu¤una tan›k olursunuz. Ayr› bir alana güvercin adas› demifller, güvercinleri besliyor ziyaretçiler, onlara yem atarken belki de dilek tutuyorlar ayaklar›n›n aras›ndan kanat ç›rpan güvercinler yemlere uçuflurken. O Geçmifle Yolculuk SAMANPAZARI ‹htiflamlar›ndan hiçbir fley kaybetmeden bu semtteki her ziyaretçiyi kendine çeken 13 yüzy›l Selçuklular'dan kalma Aslanhane Camii, 14. yüzy›ldan kalma Ahi Elvan Camii ve 16.yüzy›l Kurflunlu Camii ile hanlar›, eski ama bak›ml› yap›lar›, içlerindeki küçük restoranlar›, kafeleri, sanat galerileri günümüze tarihi atmosferi verirken tarihten gelen geleneksel el sanat› ürünlerimizi günümüze aktar›rken de¤erlerinden bir fleyler kaybetmemesiyle Samanpazar› ayn› zamanda yerli ve yabanc› ziyaretçiler için farkl› bir dünya sunuyor. YAZI ve FOTO⁄RAFLAR: Adil ÇULHAO⁄LU S amanpazar› ile tan›flmam üniversiteye kay›t yapt›rd›¤›m günlere gider. Üniversiteyi kazanm›fl heyecanla otobüse binip Anakara'ya gelmifltim. Hacettepe üniversitesinin kay›t bürosunda kuyrukta s›ran›n gelmesini bekliyordum. Birden bir ses “posta çekini yat›rmadan kimse burada beklemesin” dedi. Kuyrukta bir dalgalanma olmufltu. Ben de önümdekilere “Nereye yatacakm›fl bu çek” diye sordum. Baflka bir ses “Yandaki bankodan posta çekini al›n Samanpazar› PTT çek merkezine yat›r›n gelin” dedi.Yaln›z ben beklememiflim me¤erse boflu bofluna m›r›ldan›p, elde posta çekiyle kay›t bürosundan d›flar› ç›km›fl, “Neresi bu Samanpazar›” diye soran ifadeyle birisine yaklafl›nca, “Biz de gidiyoruz oraya.. bizi takip et” demiflti gruptan biri. Gruba ben de kat›lm›fl Hacettepe hastanesinin önünden bafllam›flt›k yokuflu t›rmanmaya Samanpazar›'na do¤ru, PTT'de çeki yat›r›p yeniden kay›t bürosunda üniversiteli olmufltuk. Daha sonralar› Ankara'da bekara ve ö¤renciye ev verilmedi¤i günlerde küçük bir ev kiralam›flt›m.Bofl eve; masa, sandalye, perde, bardak, çatal, kafl›k, tabak laz›md›. Dersten sonra üst s›n›ftan bir arkadafla, “Nereden alabilirim 30 bunlar›” diye sorunca “Samanpazar›'na git. Hem ‹kinci el mobilaya hem mutfak eflyas› bulursun ucuza” deyince yine o yokuflu t›rmanmak görünmüfltü bana. Cumartesi günü hemen Samanpazar›'na gidip kendimce küçük evimin mutfa¤›n› dizmifl, kendime bir çal›flma masas›, birkaç sandalye, hatta 2 de koltuk alm›fl, bunlar› tafl›mak için cebimde kalan son parayla güç bela bir kamyonet kiralayabilmifl, evde demledi¤im çay› yudumlarken cebimde hiç param›n kalmad›¤›n› unutup, mutlu olmufltum. Yabanc›l›k çekmeden al›flveriflimi yapt›¤›m› düflünmüfltüm, zira bizim kasaban›n dükkanlar›n› aratmam›flt› bana Samanpazar›'ndaki perdeci, zücaciyeci, hatta laz›m olur diye bir çekiç, bir küçük testere ald›¤›m nalburcu dükkanlar›. Eve bir de nazar boncu¤u bile alm›flt›m.. Hafta sonlar› sadece gezmek için gitmeye bafllam›flt›m Samanpazar›'na bazen arkadafllar›m› da götürmeye bafllam›flt›m. Ama memuriyete bafllay›p, cumartesileri de çal›flmaya bafllay›nca Samanpazar›'na gidemez olmufltum. Okul bitmifl ben de Ankara d›fl›na tayin olunca unutmufltum Samanpazar›'n› ister istemez. Y›llar sonra Ankara'ya yeniden tayin olmufl, 2 Alman gazeteciye mihmandarl›k yapma görevi veri- lince Samanpazar› yokuflunu t›rmanmak görünmüfltü yine bana. Ama bu kez araba ile t›rmanm›flt›k Samanpazar› yokuflunu. Kaleyi gezmifl, Ankara manzaras›na büyülenmifltik hep beraber. Arabay› b›rak›p, kaleden yürüyerek dar sokaklar›na dalm›fl, küçük bir kebapç›ya girmifltik. Küçücük bir dükkand› kebapç›.. Siparifl vermek istedi¤imizde, “Sadece 2 porsiyon kuflbafl› kebap kald›, salata yapabilirim” dedi, temiz önlüklü orta yafll› lokantac›. Lokantan›n sevimli¤i hoflumuza gitmifl, “Az yemifl oluruz” diyerek Alman arkadafllar›m›n kabul etmesiyle, sipariflimizi vermifltik. Yeme¤imizin gelmesini beklerken, küçük dükkan›n duvarlar›n› küçük tablolar›n süsledi¤ini fark etmifl, yemekten sonra çay›m›z› içerken lokantac›n›n 12 yafl›ndaki o¤lunun tablolar› yapt›¤›n›, lokantac›n›n o¤lunu ünlü bir ressam›n yan›na kursa gönderdi¤ini söyleyiflindeki mutlulu¤unu, o¤luyla ilgili hayallerini anlatmas›n› Alman dostlar›ma tercüme ederken paylaflmaktan sevinç duymufltum. Dar sokaklara yeniden dalm›fl, antikac›lar›, has›rc›lar›, dericileri, Ankara tifti¤ini de satan yüncüleri, el dokuma satan dükkanlar›, bak›rc›lar›, eski mobilyalar›n sat›ld›¤› dükkanlar› dolaflm›fl, kalayc›lar›n bak›r tencereleri kalaylay›fllar›n› izlemifl, s›ra s›ra dizili kuru yemiflçilerden f›nd›k ve badem tatm›flt›k. Hele Pirinç Han'da gramafonlar›, pikaplar› ve tafl plaklar ile siyah plaklar› görüp, süzülen na¤meleri duyan Alman arkadafllar›m›n flaflk›nl›¤›n› ve geziden memnuniyetlerini dönüfllerinde yazd›klar› makalede dile getirmeleri beni memnun etmiflti. O gündür bu gündür daha s›k gelmeye bafllad›m Samanpazar›'na. Yeniden Ankaral› olmufltum çünkü. Ankara'ya gelen dostlar›ma Ankara'y› gezdirirken, Samanpazar›'na mutlaka u¤ramak zorunlu olmufltu. Art›k bugün Ulus'tan yürüyerek Ç›kr›kç›lar Yokuflu'nda dü¤ün al›flverifline ç›kan yeni çiftlere ev kurmak için keselerine perde, yatak yorgan, gelinlik damatl›k almak için k›l› k›rk yaran al›flverifllerinin yaratt›¤› havay› soluyarak sepetinden has›r›na, hama¤›na, çoban kaval›ndan gramafonuna tafl plaklar›na rengarenk bocuklara, tahta kafl›klardan güveç kazan›na yünden nadide hal› ve kilimlere kadar her fleyin bulunabildi¤i Samanpazar›'n›n darac›k sokaklar›na u¤ramak al›flkanl›k oldu. O 31