Portföy Yönetim Şirketleri

Transkript

Portföy Yönetim Şirketleri
Portföy Yönetim Şirketleri
Süleyman EROL
Hakan GÜÇLÜ
Umut ALPARSLAN
07/12/2005
İstanbul
www.hakanguclu.com
Kısaltmalar
SPK..........Sermaye Piyasası Kurulu
BK............Borçlar Kanunu
MK.........Medeni Kanun
Tebliğ........SPK Tebliği
www.hakanguclu.com
2
PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETLERİ
Gelişen dünyada para ve sermaye piyasası araçlarının sayısının hızla artması ve türev
ürünlerin yaygınlaşmasıyla yatırım kararlarının daha karmaşık bir hale gelmesi, yüksek getiri
sağlamak üzere menkul kıymetlere yatırım yapmak isteyen bireysel ve kurumsal
yatırımcıların yeterli bilgi ve uzmanlığa sahip kişi ve kuruluşlardan hizmet satın almalarını
zorunlu kılmıştır. Sermaye piyasası araçları ve yatırım alanları hakkında yeterli bilgiye sahip
olan uzman kişiler, ulusal ve uluslararası gelişmeleri takip ederek bilgi ve tecrübelerini
yatırımcı adına kullanmaktadır.
Portföy yönetiminde müşteri yönetilmek üzere tevdi ettiği mal varlığının en karlı
şekilde yönetilerek artmasını, yönetici ise bu faaliyetten belirli bir ücret almak, portföyü iyi
yöneterek aldığı ücreti artırmayı amaçlamaktadır. Kamu ise tasarruf sahiplerinin hak ve
menfaatlerini korumak, finansal piyasalarda güven ve istikrarı sağlamak üzere fon arz eden,
fon talep eden ve buna aracılık eden kuruluşlar arasındaki ilişkileri düzenleme ihtiyacı
duymaktadır.
I. Portföy Yönetimi
a)Portföy Yöneticiliği, Portföy İşletmeciliği ve Yatırım Danışmanlığı
Portföy yöneticiliği, finansal varlıklardan oluşan portföylerin her bir yatırımcı adına,
yatırımcının veya portföy yöneticisinin belirleyeceği risk-getiri tercihi doğrultusunda ve
portföy yönetim sözleşmesi çerçevesinde maddi menfaat sağlamak amacıyla vekil sıfatıyla
yönetilmesi olarak tanımlanmıştır1. Ancak alım satıma aracılık faaliyetinin yürütülmesi
sırasında, bu faaliyetin içeriğiyle ilgili olarak süreklilik göstermeyen hizmetler, portföy
yöneticiliği faaliyeti sayılmamaktadır.
Portföy yöneticiliğini faaliyeti alım satıma aracılık ve yatırım danışmanlığı
faaliyetlerinden ayıran bazı temel özellikler vardır. Alım satıma aracılık sırasında aracı kurum
tamamen müşterinin emir ve direktifleri doğrultusunda hareket etmekte, sevk ve idare
müşteride bulunmaktadır. Portföy yönetiminde ise, müşteri sözleşme çerçevesinde bazı genel
kısıtlamalar getirebilmekle birlikte genel stratejiyi, risk-getiri hesaplamalarını yetkili kurum
yaparak alım ve satım kararı vermektedir.
Yatırım danışmanlığı hizmetinde ise yatırımcı yetkili kurumlardan sadece mevcut
nakdinin hangi yatırımlara yöneltilmesi gerektiği konusunda bilgi talep etmekte ve ondan
tavsiye almakta, yatırım kararlarını bizzat kendisi vermektedir2. Oysa portföy yönetiminde,
yatırımcı nakdini ve finansal varlıklarını portföy yöneticisini teslim ederek onu kendi adına bu
varlıklarını yönetmekle görevlendirmektedir.
Sermaye Piyasası Kanunu portföy işletmeciliği ve yöneticiliğini iki ayrı sermaye
piyasası faaliyeti olarak saymakla birlikte bu ayırım tamamen portföy yönetim hizmeti alan
müşterinin niteliğine göre yapılmıştır. Portföy yöneticiliğinde portföy yönetimi tek bir
yatırımcı için yapılabilirken, portföy işletmeciliğinde yatırım fonlarında olduğu gibi katılma
1
Portföy Yöneticiliği Ve Yatırım Danışmanlığı Faaliyetleri Ve Bu Faaliyetlerde Bulunacak Şirketlere İlişkin
Esaslar, SPK Eğitim Notu, 2003
2
Tanör, R., Türk Sermaye Piyasası, 1. Cilt, Taraflar, 1999
www.hakanguclu.com
3
belgesi almış bütün yatırımcılar için yapılmaktadır3. Uygulamada portföy işletmeciliği yetki
belgesi sadece yatırım ortaklıklarına verilmekte, yatırım ortaklıkları sadece kendi portföyünü
yönetebilmektedir. Oysa portföy yöneticiliği yetki belgesine sahip kurumlar 3. kişilerin
portföylerini yönetebilmektedirler.
b) Yetkili Kuruluşlar
Portföy yöneticiliği faaliyetini yürütebilecek kuruluşlar, daha önce sadece portföy
yönetim şirketleri olarak belirlenmişken Kuruldan yetki belgesi alması koşuluyla aracı kurum
ve mevduat kabul etmeyen bankalar da eklenmiştir. Ülkemizde halen 19 adet münhasıran
portföy yönetimi yapmak üzere kurulmuş şirket bulunmaktadır. Emeklilik fonlarının
yönetiminin portföy yönetim şirketlerine yaptırılma zorunluluğu bu şirketlerin sayısını hızla
artıran bir etken olmuştur.
Portföy yönetim şirketlerine, Kuruldan izin almak koşuluyla yatırım danışmanlığı
faaliyetinde bulunma ve yatırım danışmanlığı kapsamında faaliyette bulunabilecek alanlarda
vekil sıfatıyla müşterisini temsil etme yetkisi de verilebilmektedir.
c) Portföy Yönetimine Konu Finansal Varlıklar
Portföy işletmeciliği yapan yatırım fonları ve yatırım ortaklıkları açısından portföyün
kapsamı sermaye piyasası araçları yanında gayrimenkul, altın ve diğer kıymetli madenler
olarak belirlenmişken portföy yönetimine konu varlıkların kapsamı sadece sermaye piyasası
araçları olarak sınırlanmıştı. Daha sonra yapılan düzenlemeyle portföy yönetimine konu
varlıkların kapsamı genişletilmiş, sermaye piyasası araçlarının yanı sıra, para piyasası araç ve
işlemleri, vadeli işlemler ve opsiyonlar, nakit, döviz ve mevduat ile Kurulca uygun görülen
diğer varlıklar portföy yönetimine konu finansal varlıklar olarak belirlenmiştir.
d) Portföy Yönetim İlkeleri
Portföy yönetimine yetkili kuruluşlarca uyulması zorunlu ilkeler SPK tarafından
açıkça belirlenmiştir. Yatırımcı ile yetkili kuruluş arasında şeffaflığı ve dürüstlüğü sağlamayı
hedefleyen sözkonusu ilkelere göre yetkili kurum,
-Yapılan bir alım satım işleminden dolayı herhangi bir ihraççıdan veya aracı
kurumdan lehlerine komisyon, iskonto ve benzeri menfaat sağlıyorsa, bu durumu
müşterilerine açıklamak zorundadır.
- Müşterinin yazılı bir direktifi olmadan borsalarda işlem görmeyen ve rayiç değerinin
üstündeki varlıkları yönettikleri portföye alamaz ve portföyden bu değerin altında varlık
satamaz.
-Portföyde yer alan varlıklar üzerinde, kendi veya üçüncü şahıslar lehine herhangi bir
hukuki tasarrufta bulunamaz. Müşterinin yazılı bir talimatı olmadan portföyde yer alan
varlıkları, portföy yönetimi amacı dışında bir başka şahsa devir veya teslim edemez.
- Herhangi bir şekilde kendine çıkar sağlamak üzere varlıkların alım satımını yapamaz.
Müşteri hesabına verecekleri emirlerde gerekli özen ve basireti göstermek zorundadır.
3
Karakaş, T., Portföy Yönetim Sözleşmesi, 2000
www.hakanguclu.com
4
- Basiretli bir tacir gibi davranmak ve yönettiği müşteri portföyleriyle çıkar
çatışmasına meydan vermemek koşuluyla, kendine ait nakdi portföy yönetimine konu olan
araç ve işlemlerle değerlendirebilir.
- Birden fazla portföy yönettiğinde objektif iyiniyet kurallarına aykırı olarak
portföylerden biri veya birden fazlası lehine, diğerleri aleyhine sonuç verebilecek işlemlerde
bulunamaz.
- Yatırım kararlarını, güvenilir gerekçe, belge ve analizlere dayandırmak,
müşterilerinin mali durumunu ve eğitim düzeyini dikkate almak ve sözleşme hükümlerine
uygun davranmakla yükümlüdür.
- Müşterilerine portföyün önceden saptanmış belirli bir getiriyi sağlayacağına dair
herhangi bir sözlü veya yazılı garanti veremez ve ilan ve reklamlarında bu anlama gelebilecek
ifadeleri kullanamaz.
- Müşteri menfaatleriyle kendi menfaatleri arasında çatışma olan durumlarda müşteri
lehine davranmak zorundadır.
- Müşterilerin risk-getiri tercihlerini belirlemek, bu belirlemelere yönelik yazılı belge
düzenlemek, söz konusu belgeleri sözleşmeyle birlikte saklamak, portföyleri bunlara uygun
oluşturmak ve yönetmek zorundadır.
- Müşterilerin piyasa hakkında bilgisizlik ya da tecrübesizliklerinden yararlanıp
bunların alım-satım kararlarını etkileyerek kendi lehlerine kazanç sağlamak amacıyla,
müşterilerin gereksiz alım-satım yapmalarına ortam hazırlayamaz ve bu fiilin üçüncü şahıslar
tarafından gerçekleştirilmesine herhangi bir şekilde yardımcı olamaz.
- Yönetilen portföylere ilişkin olarak portföy yöneticiliği dışında kalan faaliyeti
çağrıştıracak isim ve ifadeler kullanamaz, belirli bir yönetim dönemi belirleyerek önceden
toplanan paralarla ortak bir portföy oluşturamaz ve yönetemez veya tasarruf sahiplerini
oluşturulmuş bir portföye iştirak ettiremez ve bu yönde ifadeler içeren ilan ve reklam
yapamaz.
- Herhangi bir şekilde yanında çalışan kişilerin, olağan müşteri-şirket ilişkisi dışında
kurumun imkanlarından yararlanmak suretiyle kendi nam ve hesaplarına işlem yapmalarına
olanak sağlayamaz.
- Yazılı, basılı veya sözlü biçimde müşterilere duyurulacak ve yatırım kararlarını
etkileyebilecek nitelikte olan araştırma sonuçlarını, müşterilerine duyurmadan önce kendileri
veya üçüncü şahıslar lehine kullanamaz.
e) Portföy Yönetim Süreci
Portföy yönetimi dinamik bir süreç olup, portföy planlaması, yatırım analizi, portföy
seçimi, portföy değerlemesi ve portföy revizyonu olmak üzere 5 aşamadan oluşmaktadır4.
4
Portföy Yöneticiliği Ve Yatırım Danışmanlığı Faaliyetleri Ve Bu Faaliyetlerde Bulunacak Şirketlere İlişkin
Esaslar, SPK Eğitim Notu, 2003
www.hakanguclu.com
5
Portföy Planlaması: Portföy planlamasında yatırımcının durumu incelenmekte bu yapılırken
yatırım süresi, yatırımcının istek ve amaçları belirlenmektedir. Yatırımcının arzu ettiği ve bu
çerçevede yöneticinin ulaşmak istediği sonuca yönelik yatırım ölçütlerinin saptanması portföy
planlamasının son aşamasıdır.
Yatırım Analizi: Yatırım analizi portföye alınacak menkul kıymetlerin niteliklerinin
incelenmesi, ölçülmesi, belirli bir süre içinde değişik menkul kıymetlerin performanslarının
ne olabileceğinin tahmin edilmesidir. Bu analizde yatırım araçlarının geçmiş performansları
yanında, ileriye dönük tahminler de yapılmaktadır.
Portföy Seçimi: Portföy seçiminde öncelikle her yatırım kategorisinde yapılacak yatırım
tutarları saptanmakta, daha sonra bu kategori içinde değişik menkul kıymetlere yapılacak
yatırım tutarı belirlenmektedir.
Portföy Değerlemesi: Bu aşamada zaman içerisinde portföyün verimi ve değerinde meydana
gelen değişiklikler incelenir. Sonuçlar yatırım süresinin başında belirlenen yatırımcı amaçları
ve yatırım ölçütleri ile karşılaştırılır, bu şekilde sonuçların elde edilmesi yanında tahminlerin
ne ölçüde gerçekleştiği tespit edilir.
Portföy Revizyonu: Bu aşamada portföyün performansı ölçüldükten sonra alınması gerekecek
önlemler saptanmakta ve gerekli girişimler yapılmaktadır. Portföy revizyonu ile yeni fırsatlar
zamanında değerlendirilmekte, portföydeki bazı varlıklar çıkarılmakta ve yenileri portföye
ilave edilerek portföyün verimi artırılabilmektedir.
Bahsi geçen portföy yönetim süreçlerinin yetkili kuruluş tarafından uygulanmasına ilişkin
şematik gösterim aşağıda verilmektedir.
Kaynak: Oyak Portföy Yönetim Şirketi
www.hakanguclu.com
6
II. Portföy Yönetim Şirketleri
Portföy yönetim şirketi; portföy yöneticiliği faaliyetinde bulunmak üzere SPKn’da ve
Tebliğ’de belirlenen şartları yerine getirerek Kuruldan yetki belgesi almış şirkettir.
Portföy yönetim şirketlerinin sayısı, emeklilik yatırım fonları portföylerinin sadece
portföy yönetim şirketleri tarafından yönetilebileceğine ilişkin düzenleme sonucunda hızla
artarak 22’ye çıkmıştır.
a) Portföy Yönetim Şirketlerinin Kuruluşu
Portföy yönetim şirketlerinin kuruluş ve faaliyet olmak üzere ikili bir izin müessesine
tabidir.
Kuruluş İzni: Kuruluş izni verilebilmesi için portföy yönetim şirketlerinin taşımaları gereken
şartlar SPK’nın ilgili tebliği ile belirlenmiştir. Buna göre portföy yönetim şirketlerinin,
- Anonim ortaklık şeklinde kurulması,
- Hisse senetlerinin tamamının nama yazılı olması,
- Hisse senetlerinin nakit karşılığı çıkarılması,
- Kurucularının portföy yönetim şirketi kurucusu ve ortağı olmanın gerektirdiği mali
güç, itibar ve yeterli tecrübeye sahip olmaları,
- Ödenmiş sermayesinin 750 milyar Türk lirasından az olmaması,
- Kurucuları ile sermayedeki doğrudan veya dolaylı pay sahipliği yüzde on veya daha
fazla olan gerçek veya tüzel kişilerin muaccel vergi ve prim borcu bulunmaması,
- Sermayenin yüzde on ve daha fazlasını taahhüt eden kurucuların, gerekli kaynağı
kendi ticari, sınai ve sair yasal faaliyetleri sonucunda her türlü muvazaadan ari olarak
sağlamaları,
- Gerçek kişi ortaklarının; kendileri veya sınırsız sorumlu ortak oldukları kuruluşlar
hakkında iflas kararı verilmemiş ve konkordato ilan edilmemiş olması,
- Esas sözleşmesinin Kanun hükümlerine ve SPK düzenlemelerine uygun olması
gerekmektedir.
Şirketin portföy saklama hizmeti alınması planlanan kuruluşu ve bu kuruluşun
Tebliğ’in 19 uncu maddesinde sayılan nitelikleri taşıdığını tevsik edici bilgi ve belgeleri
Kurula iletmesi zorunludur.
Ayrıca kurumun ortak, yönetici, ihtisas personeli ile müfettiş ve 6762 sayılı Türk
Ticaret Kanunu uyarınca atanan denetçilerinin sayılan suçlardan hüküm giymemiş, şahsi
iflasa tabi olmamış, kendileri veya ortağı olduğu bankerlik kuruluşu hakkında tasfiye kararı
verilmemiş ve borsa yasaklısı olmayan kişilerden oluşması gerekir.
www.hakanguclu.com
7
Faaliyet İzni: Kuruluş izni alan portföy yönetim şirketlerinin faaliyet izni alabilmeleri için
aşağıdaki şartları taşımaları gerekmektedir.
- Kuruluş şartlarını kaybetmemiş olması,
- Kurul’un, Aracı Kurumların Sermayelerine ve Sermaye Yeterliliğine İlişkin
düzenlemeleri ile öngörülen tüm yükümlülükleri yerine getirmiş olması,
- Blokaj yükümlülüğünün yerine getirilmiş olması,
- Belirtilen portföy saklama kuruluşlarından hizmet alınması konusunda bu
kuruluşlarla sözleşme imzalaması,
- Yönetici ve ihtisas personeli ile Türk Ticaret Kanunu uyarınca atanan denetçilerinin
ve müfettişlerin sayılan şartları taşımaları,
- Bünyesinde portföy yöneticiliği faaliyetinin yürütülebilmesi için Kurulun lisanslama
düzenlemeleri çerçevesinde, lisans belgesine sahip yeterli sayıda portföy yöneticisini istihdam
etmiş bulunması,
- Portföy yöneticiliği ile araştırma faaliyetlerinin yürütülmesine uygun sağlıklı bir
yönetim, Kurulca yapılan düzenlemelere uygun muhasebe kayıt, bilgi ve belge sistemi ile
düzenli iş akışı ve haberleşmeyi sağlayacak yeterli bir organizasyonu kurmuş, teknik
donanımı sağlamış, düzenlenen esaslara uygun bir iç kontrol ve denetim sistemini kurmuş,
personelin buna uygun görev tanımları ile yetki ve sorumluluklarını belirlemiş olması,
- Yönetim kurulu üyelerinin en az üçte birinin ileri düzey lisans sınavında başarılı
olmaları
zorunludur.
Portföy yönetim şirketleri dışında yetkili aracı kurum ve mevduat kabul etmeyen
bankaların faaliyet izni başvurularının değerlendirilmesinde ise sözkonusu kurumların kendi
mevzuatlarında yer alan düzenlemelerinin yanı sıra yukarıda sayılan yöneticilerde aranan
şartlara ve yeterli sayıda lisanslı portföy yöneticisine sahip olma kriterlerini taşımaları
gerekmektedir.
Portföy yöneticisi, portföy yönetim şirketlerinde yatırımcılara ait portföyleri
yönetmek üzere görevlendirilen kişilerdir. Gelişmiş ülke uygulamaları gözönüne alındığında
portföy yöneticiliği profesyonel yeterlilik ve mesleki örgütlerin gözetiminde bir etik alt yapı
gerektirmektedir. Bu kapsamda SPK portföy yönetecek kişilerin Sermaye Piyasasında
Faaliyette Bulunanlar İçin Lisanslama ve Sicil Tutmaya İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ
uyarınca sınava tabi tutmaktadır. Portföy yönetim şirketleri, ayrıca istihdam ettikleri portföy
yöneticilerinin mesleki gelişmelerini sağlayacak tedbirleri almakla yükümlüdürler.Portföy
yöneticileri, çalışmaları sırasında ortaya çıkabilecek çıkar çatışmalarından uzak kalmak,
dürüstlük ve tarafsızlıklarını etkileyebilecek hiç bir müdahaleye imkan vermemek
zorundadırlar. Portföy yöneticileri, işleri dolayısıyla portföy yöneticiliği faaliyeti hakkında
öğrendikleri sırları açıklayamazlar ve bu sırları kendilerinin veya üçüncü kişilerin menfaatine
kullanamazlar. Mevzuat gereği yapılan ilan ve duyurular ile mevzuatla yetkili kılınmış kişi ve
kurumlara verilen bilgiler sır ifşası kapsamında değildir.
www.hakanguclu.com
8
Portföy yönetim şirketleri, sözleşmelerde belirtilen portföy yöneticilerinin görevleri
çerçevesinde yaptıkları tüm işlemlerden ve yatırımcılara verebilecekleri zararlardan sözleşme
ve sermaye piyasası mevzuatı ile genel hükümler çerçevesinde yatırımcıya karşı doğrudan
sorumludurlar.
b) Yönetim ve Denetime İlişkin Esaslar
İç Denetim: Portföy yönetim şirketlerinin mali sektör içindeki ağırlıkları ve önemlerinin
artması nedeniyle portföy yönetim şirketlerinin aracı kurumlara paralel bir şekilde iç kontrol
sistemi ve teftiş birimlerinin oluşturulması beklenmektedir. Bu şirketlerde iç kontrol sistemi
ve teftiş birimi ile müfettişlerin atanması ve görevden ayrılması yönünden Aracılık
Faaliyetleri ve Aracı Kuruluşlara İlişkin Esaslara tabidir. Ancak teftiş hizmetini şirket
dışından sağlayabilme imkanı getirilmiştir.
Dış Denetim: Portföy yönetim şirketler bağımsız denetim konusunda aracı kurumlar için
geçerli olan hükümlere tabidir. Bağımsız denetim düzenlemelerinde yer alan yükümlülükler
dışında, yönetilen bireysel portföylere özel olarak varlıkların saklama kuruluşu nezdindeki
mevcudiyeti ile portföyün sözleşme hükümleri çerçevesinde yönetildiğinin ve alınan ücret ve
komisyonların doğruluğunun tespiti amacıyla yetkili kuruma haber vermeksizin ve tarihi
bağımsız denetleme kuruluşunca belirlenmek üzere yılda en az bir kez denetleme yapılması
ve denetleme sonucunun SPK’ya iletilmesi zorunludur.
Yönetim ilkeleri ise şunlardır.
Mesleki yeterlilik ilkesi: Yetkili kurumun çalışanları mesleki yeterlilikleri açısından Aracı
Kuruluşlara İlişkin Esaslara tabidir. Portföy yöneticilerinin lisans sınavında başarılı olmaları,
müfettiş olarak atanacaklarda iktisat, işletme, kamu yönetimi, muhasebe, maliye ve hukuk
konularında en az 4 yıllık lisans eğitimi veren kurumlardan mezun olma şartı aranır.
Müfettişlerde yüksek öğrenim yanında muhasebe, vergi, banka ve kambiyo, işletme analizi,
organizasyonu, denetimi veya hukuk konularında en az 3 yıllık mesleki tecrübe şartı aranır.
Bağımsızlık ilkesi: Bağımsızlık, mesleki faaliyetin dürüst ve tarafsız yürütülmesini
sağlayacak bir anlayış ve davranışlar bütünüdür. Portföy yöneticilerinin faaliyetleri sırasında,
bireysel olarak dürüst ve tarafsız olmaları yanında, bağımsızlıklarını ortadan kaldırabilecek
özel durumların da bulunmaması şarttır. Portföy yöneticileri ve müfettişler çalışmaları
sırasında ortaya çıkabilecek çıkar çatışmalarından uzak kalmak, dürüstlük ve tarafsızlıklarını
etkileyebilecek hiç bir müdahaleye imkan vermemek zorundadırlar.
Sır saklama İlkesi: Portföy yöneticileri, müfettişler ve yetkili kurumun diğer çalışanları ile
sözkonusu şirkete dışarıdan hizmet verenler, işleri dolayısıyla portföy yöneticiliği faaliyeti
hakkında öğrendikleri sırları açıklayamazlar ve bu sırları kendilerinin veya üçüncü kişilerin
menfaatine kullanamazlar. Kamuyu aydınlatma amacıyla mevzuat gereği yapılan ilan ve
duyurular, adli veya mevzuatla yetkili kılınmış olmak kaydıyla idari her türlü inceleme ve
soruşturma halleriyle suç oluşturan durumlara ilişkin bilgilerin ilgililere verilmesi sır
kapsamında sayılmamıştır.
Portföy Yöneticiliği Faaliyetinden Doğan Sorumluluk İlkesi: Yetkili kurumların,
sözleşmelerde belirtilen portföy yöneticilerinin görevleri çerçevesinde yaptıkları tüm
işlemlerden ve yatırımcılara verebilecekleri zararlardan sözleşme ve sermaye piyasası
www.hakanguclu.com
9
mevzuatı ile genel hükümler çerçevesinde yatırımcıya karşı doğrudan sorumlu oldukları
düzenlenmiştir.
Portföy yönetim kurumlarının sorumluluğuna gidilebilmesi için her şeyden önce
borçlarının tespit edilmesi gerekmektedir. Portföy yönetim kurumunun borçlarının tespitinde
sermaye piyasası mevzuatı yanında Borçlar Kanununda yer alan vekalet akdine ilişkin
düzenlemeler de gözönüne alınacaktır.
Portföy yönetim sözleşmelerinde yer alan sorumsuzluk kayıtları müşteri haklarını
ciddi şekilde zedeleyici mahiyette olduğundan SPK tebliğlerine aykırılık oluşturduğu için
sözleşmelerden çıkartılmaktadır. Ayrıca sorumsuzluk kayıtları genel hükümler bakımından da
geçersiz olacak bu kurumların kusurlu davranması halinde bu tür sorumsuzluk kayıtları batıl
sayılacaktır.
c) Portföy Yönetim Şirketinin Şubeleri ve Acentaları
Portföy yöneticiliği faaliyetinin yaygınlaştırılması için portföy yönetim şirketlerin
yurtiçinde veya yurtdışında şube açabilmelerine ve banka ve aracı kurumlarla acentalık tesis
edebilmelerine olanak sağlanmıştır. Acentalık hizmeti, portföy yöneticiliği ve/veya yatırım
danışmanlığı faaliyetlerinin tanıtımını yapmak, portföy yöneticiliği faaliyetiyle ilgili sadece
tahsil ve tediye işlemlerini yürütmek ve yatırım danışmanlığı faaliyeti kapsamında şirketten
gelen doküman ve bilgileri müşterilere açıklamakla sınırlı tutulmuştur. Portföy yönetim
şirketlerinin şube açmaları için;
- Hizmetin gerektirdiği yeterli mekan ve teknik donanımın sağlanmış, iş yerinin amaca
uygun olarak tefriş edilmiş olması,
- Faaliyet konularına ve şubenin ihtiyacına uygun sağlıklı bir yönetimin, merkez ile
irtibatlı ve Kurul’un düzenlemelerine uygun muhasebe sistemi ile kayıt ve belge düzeninin,
süratli bir iş akışı ve iletişimin kurulmuş, şube uhdesinde bulunacak nakit ve kıymetli evrak
ile diğer varlıkların asgari yangın ve hırsızlık rizikolarına karşı sigorta ettirilmiş ve bu konuda
diğer güvenlik önlemlerinin alınmış bulunması,
- İlgili Tebliğ’de sayılan nitelikleri haiz, en az 2 yıllık ön lisans eğitimi veren
kurumlardan mezun bir şube müdürü ile şubenin ihtiyacına uygun yeterli ihtisas personeli ve
diğer personelin sağlanmış olması
şarttır.
d) İştirak ve İştirak Sınırlamaları
Önceki düzenlemelerde portföy yönetim şirketlerinin iştirak edebileceği şirketler
yalnızca portföy yönetim şirketleri iken yapılan değişiklik ile şirketlerin banka, aracı kurum,
kıymetli maden aracı kurumu, sigorta şirketi, yatırım danışmanlığı şirketleri, yatırım
ortaklıkları, özel finans kurumu, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketi gibi mali
kuruluşlara da iştirak edebilmelerine olanak tanınmıştır.
e) Portföy Yönetim Şirketlerinin Yapamayacakları İşler
Portföy yönetim şirketleri,
- Aracılık faaliyetlerinde bulunamaz.
www.hakanguclu.com
10
- Sermaye piyasası araçlarına ilişkin veya bunlardan bağımsız olarak kendi mali
taahhütlerini içeren evrak çıkaramaz, ödünç para verme işlemleri yapamaz ve kredi alamaz.
- Portföy yöneticiliği ve yatırım danışmanlığı faaliyetleri ile bunlara ilişkin iş ve
işlemler dışında; hiç bir ticari, sınai ve zirai faaliyette bulunamaz, gerekli olanın üstünde
taşınmaz mal edinemez.
- Bankalar Kanununda tanımlandığı üzere mevduat toplayamaz, mevduat toplama
sonucunu verebilecek işlemler yapamaz.
III. Portföy Yönetim Sözleşmesi
a) Portföy Yönetim Sözleşmesinin Hukuki Niteliği
Portföy yönetimi sözleşmesinin temelinde, yatırımcının portföyün yönetimini üstlenen
kuruma güveni yatmaktadır. Bu sebeple portföy yönetimi hukuki niteliği itibariyle bir inançlı
hukuki muameledir. İnançlı işlemlerde işlemin bir tarafında kendisine inanılan, diğer tarafında
mal varlığı üzerinde ona tasarruf yetkisi veren inanan bulunmaktadır. İnanılan inana ait
finansal varlıklar üzerinde mülkiyet dahil her türlü hukuki tasarrufta bulunma gücüne sahip
olduğundan, portföy yöneticisinin bu gücü “portföy yönetim sözleşmesi” ile
sınırlandırılmaktadır. Ancak güvenin yani portföy yönetim sözleşmesinin ihlal edilmesi
halinde; inanılan (portföy yönetim kurumu) tarafından üçüncü şahıs ile yapılan sözleşmelerin
ve ayni hak iktisabının geçersizliği iddia edilememektedir. Mesela menkul kıymetler yönetim
amacı dışında elden çıkarılmış ise, yatırımcının sadece tazminat talep hakkı bulunmaktadır5.
İnanılanın iflası halinde, inananın ona doğrudan devrettiği veya yönetim için tasarruf yetkisi
verdiği para ve menkul kıymetleri iflas masasından rüçhanlı elde etme (Ayırma) hakkına
sahip değildir. Ancak vekalet akdinin bir özelliği olarak BK md. 393 hükmüne göre vekilin
iflası halinde müşteri alacaklarını masadan ayırabilecektir. Kaldı ki, portföy yönetiminde
yönetime konu finansal varlıklar yatırımcılar adına ayrı ayrı portföy saklama kuruluşu
nezdinde saklanacağından bu riski portföy yöneticiliğinde söz konusu olmamaktadır.
Portföy yönetim sözleşmesi vekalet, komisyon ve vedia akdinin unsurlarını
içermektedir.
Vedia Akdi: Yönetici kurum müşteriye ait nakit ve menkul kıymetleri nezdinde saklaması
halinde BK. 472 ve diğer maddelerine göre vedia akdinden söz etmek mümkün olacaktır.
Vedia akdinde müşteriye ait menkul kıymetler mevcut haliyle güvenli olarak saklanmaktadır.
Ancak gerek vedia akdinde müşterinin mal varlığının yönetilmesinin söz konusu olmaması
gerek mevcut düzenlemede müşteriye ait sermaye piyasası araçlarının portföy saklama
kuruluşu nezdinde saklanması nedeniyle işbu sözleşmelerin vedia niteliği oldukça azdır6.
İstisnaen nakit için veya Tebliğ’de sayılan istisnalar halinde, bir diğer deyişle portföy saklama
kuruluşuna yahut müşteriye teslimine kadar saklama söz konusu olabilmektedir.
Komisyon Akdi: Portföy yönetici kurumlarının kendi adlarına müşteri hesaplarına sermaye
piyasası aracı alım satımları söz konusu olduğundan, bu faaliyetin BK. md. 416 ve diğer
hükümleri çerçevesinde komisyon akdi saymak mümkündür. Komisyonda menkul
5
Kaplan, Prof. Dr. İ., Banka Sözleşmeleri Hukuku, Cilt 1, 1996
Manavgat, Ç. Menkul kıymetlerin Merkezi saklanmasında Kullanılan Yöntemin Sözleşmenin Hukuki
Niteliğine Etkisi, BATIDER, C.XVIII, S.4, Aralık 1996
6
www.hakanguclu.com
11
kıymetlerin komisyoncu adına, müşteri hesabına alınıp satılması söz konusudur. Portföy
yönetiminde müşteri adına ve hesabına alım satımı bunların kazançlı yatırımlara yönetilmesi
ve müşteri portföyünün bu amaçla yönetilmesi amacı mevcuttur. Portföy yönetim
sözleşmesinde portföyün güvenli ve kazançlı şekilde yönetilmesi söz konusu olup, dolaylı
temsil yetkisi dahilinde faaliyet gösterecek komisyon akdinde bu husus söz konusu değildir.
Vekalet Akdi: Portföy yönetim sözleşmesinde müşterinin menfaatine ve iradesine uygun
olarak bir sonuca yönelen bir iş görmeyi nispeten bağımsız olarak yapması söz konusu
olduğundan, bu sözleşmeyi BK. md. 386 vd. hükümleri uyarınca vekalet akdi olarak kabul
etmek de mümkündür.
Anılan hususları dikkate alan bazı yazarlar portföy yönetim sözleşmesini, kanunda
düzenlenmemiş, kendine özgü (Sui generis) yapısı olan bir sözleşme olarak
nitelemektedirler7. Bu durumda portföy yönetimi sözleşmesinden doğan ihtilaflar önce
sözleşme hükümlerine, yoksa ihtilafla ilgili unsurun dahil olduğu hükümlere daha sonra genel
hükümlere göre hakim tarafından çözülecektir.
Genel kabul gören ve Tebliğ’de de benimsenen görüş, portföy yönetim sözleşmesini
tarafların güven ilişkisinin sözleşmenin temelini oluşturduğu bir vekalet akdi olarak
nitelendirmektedir. Vekalet akdindeki taraflar arasında güven ilişkisi bozulunca, müvekkilin
azil ve vekilin istifa hakları, vekilin vekalete özgü sadakat yükümlülüğü, vekilin sonuçtan
doğrudan sorumlu olmadan sadece özen borcu olması, vekilin hesap verme ve müşteri adına
elde ettiği hakları ve menkul kıymetleri müşteriye iade borcu, bu sözleşmenin vekalet akdi
olarak nitelendirilmesini gerektirmektedir. Bu nitelendirme tarafların menfaat dengesine de
uygun düşmektedir. Tebliğ hükmünde de portföy yöneticiliğinin sermaye piyasası
araçlarından oluşan portföyün müşterilerle yapılacak portföy yönetim sözleşmesi
çerçevesinde vekil sıfatıyla yönetilmesi olduğu ifade edilerek, sözleşme dolaylı da olsa
vekalet akdi olarak nitelendirilmiştir.
Portföy yönetim sözleşmesinin kapsamında yer alan komisyon ve istisnaen de olsa
vedia akdi unsurları, sözleşmede üstlenilen iş görme ediminin niteliğinden doğan ve işin
gereği olarak ortaya çıkan yan edimlerdir. Yan edimler sözleşmenin hukuki niteliği
etkilemeyeceğinden, portföy yönetim sözleşmesi vekalet akdi olarak değerlendirilecektir.
b) Şekli ve İçeriği
Portföy yönetim sözleşmesinin yazılı olarak akdedilmesinin zorunlu olduğu hususu ve
sözleşmede yer alması gereken hükümler ilgili SPK Tebliği ile belirlenmiştir. ABD
düzenlemelerinde Broşür Kuralı (Brochure Rule) olarak geçen ve yetkili kurum
faaliyetlerinin, sözleşme imzalanması öncesinde müşterilere tanıtılmasını amaçlayan kuraldan
yola çıkılarak, müşterilerin sözleşme imzalamadan önce yetkili kurumu ve faaliyetlerini
tanıtıcı bilgileri okuyup anladığını beyan etmesi kuralı düzenlenmiştir.
Buna düzenlemeye göre sözleşmelerde; müşterinin sözleşmeyi imzalamadan önce
ilgili Tebliği ve asgari unsurları, yetkili kurumu ve faaliyetlerini tanıtıcı bilgilerin yer aldığı
formu okuyup anladığına ilişkin beyanının yer alması zorunludur. Yetkili kurumun kuruluş
tarihi ve faaliyet geçmişi, ticaret unvanı, adresi, telefonu ve buna benzer bilgilerin; son durum
itibariyle ödenmiş sermayesi ve ortaklık yapısı, son üç yıla ilişkin net dönem karının; yönetim
kurulu üyelerinin isimlerinin; portföy yöneticilerinin isimleri ile son 5 yılda çalıştıkları
7
Yavuz, C., Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler, C.1, 1989
www.hakanguclu.com
12
kurumlar ve buradaki unvanlarının; yetkili kurumun ortak ve yönetim kurlu üyeleri ile ihtisas
personeli hakkında sermaye piyasası mevzuatı ve ilgili mevzuat kapsamında herhangi bir suç
duyurusunda bulunulup bulunulmadığına ilişkin bilginin; portföyde yer alan varlıkların ve
nakdin fiziki olarak saklandığı veya tutulduğu yere ilişkin bilgilerin; uygulanmakta olan
portföy yönetim ücreti, aracılık komisyonu ve diğer komisyonlara ilişkin bilgilerin; bireysel,
tüzel kişi ve kurumsal yatırımcılar itibariyle müşteri sayısının; yönettikleri portföyün
büyüklüğü ve çalıştığı aracı kurum veya aracı kurumlara ilişkin bilgilerin formda yer alması
gerekmektedir.
Sözkonusu formun içeriğinin yetkili kurumun faaliyete geçmesinden önce SPK
tarafından onaylanması zorunludur. Yetkili kurum, bu formun sürekli olarak güncel
olmasından sorumludur.
Sözleşmelerde belirtilen portföy yöneticisinin, yetkili kurumdan ayrılması veya
değiştirilmesi halinde, yetkili kurumun sözkonusu durumu müşterilerine yazılı olarak derhal
bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır.
Sözleşmeler, müteselsil sıra numaralı ve en az iki nüsha olarak düzenlenerek bir
örneği müşteriye verilir.
Sözleşmelerde SPK düzenlemelerine ve borsa mevzuatına aykırı hükümler ile
müşterilerin haklarını zedeleyici ve yetkili kurum lehine tek taraflı olağanüstü haklar sağlayan
hükümlere yer verilemez. Sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde ise genel hükümler
uygulanır.
Yetkili kuruluşlarla yapılacak yazılı sözleşmelerde asgari aşağıdaki hükümlerin
yeralması gereklidir:
a) Portföyün oluşumuna ve nakit olarak tutulacak azami orana, portföye alınabilecek
sermaye piyasası araçlarına ve bu araçların seçimine, riskin dağıtılmasına ve bu konudaki
sınırlamalara ilişkin esaslar,
b) Portföye dahil sermaye piyasası araçlarını değerleme esasları,
c) Portföy hesabına alınıp satılması istenmeyen sermaye piyasası araçları,
d) Portföy yönetiminden elde edilen kazancın tekrar değerlendirilmesi veya dağıtımına
ilişkin esaslar,
e) Portföye dahil sermaye piyasası araçlarının içerdiği hakların kullanılması ile ilgili
esaslar,
f) Yatırımcının sözleşme süresince portföyün yönetimi ile ilgili olarak ne gibi
direktifler verebileceği ve bu direktifleri iletme şekli,
g) Portföye dahil sermaye piyasası araçlarının saklanması ve sigortalanmasına ilişkin
bilgiler,
h) Portföy yönetim şirketinin ortağı olan veya şirketin hesabına alım satım yapan aracı
kurumun halka arzına aracılık yaptığı sermaye piyasası araçlarına yatırım yapılıp
yapılmayacağına ilişkin esaslar,
www.hakanguclu.com
13
ı) Yatırımcının, portföy oluşturulması ve portföyün yönetilmesi sırasında yapılan alım
satım işlemleri konusunda bilgilendirilmesine ilişkin esaslar,
j) Portföy hesabına yapılacak alım satımlarda kullanılacak aracı kurumların unvanları,
k) Portföy yönetim şirketinin, yönetim hizmeti karşılığında portföyün toplam tutarı
üzerinden belirlenmek suretiyle alacağı ücret ve diğer gider karşılıkları ve yatırımcıdan tahsil
esasları,
l) Sözleşme süresi,
m) Portföy hesabına yapılacak işlemlerde portföy sahibinden önceden teyit alınıp
alınmayacağı ve teyidin şekli,
n) İlgili Tebliğ’de belirtilen portföy yönetimine ilişkin ilkeler,
o) Tarafların sözleşmeyi, yazılı ihbarda bulunmak şartıyla genel hükümler
çerçevesinde, sözleşme süresinden önce tek taraflı olarak feshedebileceklerine ve feshi ihbar
süresine dair kayıt ile fesih sonucunda, sermaye piyasası araçlarının ve nakdin yatırımcıya
teslimine ilişkin süre ve diğer esaslar,
p) Sözleşmenin feshi halinde tarafların yükümlülüklerinin yerine getirilmesine ilişkin
esaslar,
r) Portföy yönetim şirketi tarafından görevlendirilen portföy yöneticisine ilişkin
bilgiler,
s) Sözleşmelerde belirtilen portföy yöneticisinin, portföy yönetim şirketinden
ayrılması veya değiştirilmesi halinde, şirket durumu yatırımcılarına yazılı olarak derhal
bildirmek zorunda olduğu ve yatırımcıların yeni tayin olunan portföy yöneticisini uygun
görmedikleri takdirde sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilecekleri,
t) Portföy yönetim şirketine ve yatırımcıya ilişkin bilgiler,
u) Yatırımcının sözleşmeyi imzalamadan önce ilgili Tebliğ’i okuyup anladığına ilişkin
beyanı. Bu hüküm ile Tebliğ sözleşmenin eki haline gelmemekle birlikte uygulamada
sözleşmelere “uygulanacak hükümler” başlığı ile bir madde eklenerek “Sözleşmenin SPK
düzenlemelerine aykırı hükümleri uygulanmaz, sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde SPK
düzenlemeleri uygulanır” ifadesi ekletilmek suretiyle Tebliğ de sözleşmenin bir parçası haline
getirilmektedir.
Uygulamada müşterinin yatırım tercihleri sözleşmeye konulan bir ek formda
düzenlenmektedir. Müşteri hazırlanmış olan formu doldurmak suretiyle portföyünün ne
kadarının değişken, ne kadarının sabit getirili yatırımlara yöneltilmesi gerektiğini
belirleyebilmektedir. Bunun anlamı portföye alınacak sermaye piyasası araçlarının tamamının
yatırımcı tarafından tek tek belirlenmesi değil, portföye hisse senedi almayın yahut hisse
senedi oranı %50’yi aşmasın gibi yatırımcının kendi özel tercihlerinin portföyü işleten
yetkiliye iletilmesi olup genel strateji ve risk-getiri hesaplaması yetkili kurum tarafından
yapılmaktadır.
Tebliğ’de ayrıca yetkili kuruma, müşterilerine en az ayda bir kez ve ayrıca ücreti
müşteriye ait olmak üzere müşteri tarafından talep edildiği her zaman varlıkların nominal ve
www.hakanguclu.com
14
rayiç değeri ile nakdi ve alım satım hareketleri hakkında bilgileri içeren bir ekstre ile tahsil
ettiği ücretin hesaplanmasını gösteren bir formu gönderme zorunluluğu getirilmiştir.
Öte yandan SPK’nın 28.9.2001 tarih ve 45/1288 sayılı Kurul Kararı uyarınca
sözleşmelerde açık ve anlaşılabilir bir dil kullanılması, müşterinin okumasını zorlaştıracak
veya engelliyecek karakter ve yazı büyüklüğü kullanılmaması gerekmektedir.
c) Portföy Yönetim Sözleşmesinin Sona Ermesi
1- Genel Olarak
Portföy yönetim sözleşmesi ile birlikte taraflar arasında sürekli bir borç ilişkisi doğar.
Ani edimli borç ilişkileri ifa ile sona ererken, sürekli borç ilişkilerinde borç sözleşme sonuna
kadar uygun olarak ifa edilmelidir. Portföy yönetim sözleşmesi esasen belirsiz süreli olup,
istisnaen süreli olarak yapılmaktadır.
2- Azil ve İstifa
BK md. 396 hükmüne göre vekaletten azil ve ondan istifa her zaman mümkündür.
Vekalet sözleşmesi, müvekkil veya vekil tarafından bir nedene dayandırılması gerekmeyen
tek taraflı, varması gerekli bir beyanla her zaman ortadan kaldırılabilir. Müvekkilin fesih
açıklaması azil, vekilin fesih açıklaması ise istifadır.
Esas olarak yatırımcı ve portföy yöneticisi portföy yönetim sözleşmesini her zaman
tazminatla yükümlü olmaksızın sona erdirebilir. Ancak uygun olmayan bir zamanda
gerçekleşen azil ve istifada, bunun yol açtığı zararlar tazmin edilir (BK. md. 396/II).
Sözleşmenin sona erdirilmesi için önemli bir neden vukuu bulmamış ve fesih zaman açısından
diğer taraf için mahzurluysa uygun olmayan zamandan sözedilecektir. Sona ermenin uygun
olmayan zamanda vuku bulduğuna ilişkin ispat yükü, bu nedenle tazminat talep eden tarafa
aittir. Sözleşmeyi sona erdiren taraf diğer tarafın eğer azil ve istifa uygun olmayan zamanda
olmasaydı sahip olacağı tutarı tazmin edecektir.
3- Ölüm, Temyiz Kudretinin Kaybı ve İflas
BK md. 397 hükmüne göre aksi sözleşmeden veya işin mahiyetinden anlaşılmadıkça
vekalet gerek vekilin, gerek müvekkilin ölümü, temyiz kudretini kaybetmeleri ve iflası ile
sona erer. Ancak vekaletin sona ermesi müşterinin menfaatlerini tehlikeye sokuyorsa, müşteri
veya mirasçı veya mümessili bizzat işlerini görebilecek hale gelinceye kadar, sözleşme
hükümleri yürürlükte kalacaktır.
Yatırımcının ölümü, temyiz kudretinin kaybı ve iflası halinde sözleşmede hüküm
olmasa dahi işin niteliği gereği sözleşme devam etmelidir. Yönetici kurumun alacakları temin
edilmiş olduğu sürece onun için yatırımcının kimliğinin önemi yoktur. Portföy külli halefiyet
yoluyla mirasçılara geçecektir. Mirasçılar sözleşmeyi feshetmek istemediği taktirde sözleşme
devam etmelidir. Bununla birlikte aracı kurum yahut portföy yönetim şirketinin iflası veya
yetki belgelerinin iptali halinde, işin niteliği gereği sözleşmenin devamına gereksinim
olmadığından sözleşme sona ermelidir.
www.hakanguclu.com
15
4- Sürenin Dolması
Sözleşmenin süreli yapılmış olması halinde sözleşme sürenin dolması ile sona
erecektir. Süre dolmadan sözleşmeyi fesheden tarafın tazminat yükümlülüğü söz konusu
olacaktır.
5- Faaliyet Yetki Belgesinin İptali veya Faaliyetlerinin Geçici Olarak
Durdurulması
Portföy yöneticiliği yetki belgesinin iptal edilmesi halinde, şirketin yönetmekte olduğu
portföyler Kurulun uygun göreceği bir başka yetkili kuruma tasfiye amacıyla devredilir.
d) Portföy Yönetim Hizmeti Sunan Tarafın Yükümlülükleri
1. Aktif Davranma Yükümlülüğü
BK md. 386/I’e göre, vekil kendisine verilen işleri ya da hizmetleri sözleşme
dairesinde ifa ile yükümlüdür. Portföy yönetim sözleşmesinde, portföy yöneticisi finansal
varlıkları yönetmek üzere görevlendirilir. Sözleşmeyle finansal varlıkların değerinin
korunması ve çoğaltılması amaçlandığından, aktif davranma yükümlülüğü sözleşmenin özünü
oluşturmaktadır. Dolayısıyla yönetimi üstlenen taraf, amaca yönelen ve portföyün sıradan
yönetimini aşan faaliyetlerde bulunmakla yükümlü kılınmakta bu yükümlülüğün ise sözleşme
kuralları çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
2.Özen Yükümlülüğü
Vekil kendisine verilen işi sadakat ve özenle icra etmekten sorumludur(BK.
md.390/II). Tebliğ hükmünde de portföy yönetim şirketlerinin yatırımcı hesabına verecekleri
emirlerde gereken özen ve basireti göstermek zorunda oldukları ifade edilmiştir. Vekaletin
temel özelliği borçlanılan faaliyetin sonucunun garanti edilemeyeceğidir. Sorumluluk sebebi,
başarılamayan sonuç değil eksik özen olacaktır. Vekil olan yetkili kurum, objektif özen borcu
ile yükümlüdür. Belli bir işlemin yapılmasında dikkatli ve basiretli bir portföy yöneticisinin,
aynı koşullar altında göstermesi gereken mesleki özen ve titizlik derecesi, somut
sözleşmedeki portföy yöneticisinden de beklenecektir.
3.Sadakat Yükümlülüğü
Vekil kendisine verilen işi sadakatle icra etmelidir (BK. md. 390/II). Sadakat borcu
gereğince vekil üstlendiği vekaletin başarıya ulaşması için gerekli olan veya olabilecek
herşeyi yapmak, vekalet verene zarar verecek her türlü davranıştan kaçınmakla yükümlüdür8.
Bu borç gereğince vekil görevini öncelikle müvekkilin gerçek ve muhtemel iradesini ikinci
derecede de menfaatini gözönünde tutarak ifa edecektir. Sadakat yükümlülüğü, borcu şahsen
ifa etme yükümlülüğünü (BK. md. 390/III), eşit muamele yükümlülüğünü (Tebliğ md. 12/f),
sır saklama yükümlülüğünü (Tebliğ md. 25) ve yatırımcıların talimatına uyma
yükümlülüğünü (BK. md. 389) de içermektedir. Sadakat yükümlülüğünün bir yansıması
olarak menfaatlerin korunması özel bir önem taşır. Menfaatlerin tartılması sırasında yatırımcı
menfaatlerinin önceliğine temel bağlılık geçerlidir. Bu ilkeden sapmaların objektif ölçülerle
açıklanması, sözleşmenin amacı ile uyumlu olması ve yatırımcının aleyhine sonuç
doğurmaması esastır.
8
Kaplan, İ, Banka Sözleşmeleri Hukuku Cilt 1, 1996
www.hakanguclu.com
16
4.Hesap Verme Yükümlülüğü
Yetkili kurumlar yatırımcıya, isteği üzerine her zaman yaptığı işler hakkında hesap
vermekle yükümlüdür (BK. md. 392/I). Tebliğde de paralel bir düzenleme ile yatırımcının
bilgilendirilmesine ilişkin esasların sözleşmede yer almasının zorunlu olduğu belirtilmiştir.
Hesap verme yükümlülüğü, sadakat ve özen göstermenin bir yansıması olup, haber ve bilgi
verme yükümlülüklerini de içine alır. Sonucunda yatırımcı, yönetim faaliyetlerini kontrol
etmek ve yönetimin özenle ve sadakatle yapılıp yapılmadığını öğrenme imkanına kavuşur.
Bilgi akışına özenli bir portföy yöneticisi tarafından mutaden bildirilmesi gereken hersey
dahil edilmelidir. Bu bilgi akışı yatırımcıya konuya uyan talimatı verme (BK. Md.389/1) ve
iade talebini (BK. md.392/1) doğru zamanda ileri sürme imkanı verir. Vekil, özen borcu
çerçevesinde sözleşmenin uzman tarafı olarak müvekkilinin açık olmayan talimatlarını
kendisine teyit ettirmeli, tehlikeli sonuçlar doğurucu talimatları karşısında onu
bilgilendirmelidir.
5.İade Yükümlülüğü
Yetkili kurum kendisine portföy yönetiminin yürütülmesi çerçevesinde verilen her
şeyi iade ile yükümlüdürler (BK. md. 393). Buna yetkili kuruluşun yatırımcıdan teslim aldığı
ve iade anında henüz asli niteliğini koruyan şeyler yanında portföy yönetimi çerçevesinde
üçüncü kişilerden kazandığı şeylerde dahildir. Portföy yönetim kurumları takas beyanında
bulunarak kendi alacakları oranında nakdi iade etmeyebilir. İade borcunun konusu nakit
değilse yahut iade edilecek nakit yöneticinin alacaklarını karşılamaya yetmiyor ise yönetici
kurum alacaklarının teminatı olarak alacağı oranında finansal varlık üzerinde MK. md. 864
hükmü uyarınca hapis hakkı kullanarak bunları iadeden kaçınabilir.
e) Yatırımcının Borçları
1. Ücret Ödeme Borcu
Yetkili kuruluş portföy yönetiminin sözleşme ve talimatlara uygun ifasının karşılığında
ücret hak eder. Ancak yetkili kuruluşun özensiz davranması veya sadakat yükümlülüğüne
aykırı davranması halinde ücret hak edilmez veya indirim sözkonusu olabilir9. Ücrete
hakkının doğması içinse yatırımcının kar etmesi şart değildir. Portföy yönetim sözleşmesi
ivazlı bir vekalet akdi olup istenecek ücret anlaşma ile belli olur. Alınacak ücret net varlık
değerinin belli bir oranı olabileceği gibi portföyün nispi getiri oranına bağlı olarak da
hesaaplanabilir10.
2.Yetkili Kuruluşun Masraflarını ve Verilen Avansları Ödeme Borcu
Yetkili kuruluşun portföy yönetiminin gereği gibi ifası halinde yatırımcı bütün masraf
ve avansları ödemekle yükümlüdür (BK. Md.394/1). Buna finansal varlıkları satın alma
bedelleri, vergiler, harçlar vs. dahil edilir.
9
Karakaş, T., Portföy Yönetim Sözleşmesi, 2000
Portföy Yöneticiliği Ve Yatırım Danışmanlığı Faaliyetleri Ve Bu Faaliyetlerde Bulunacak Şirketlere İlişkin
Esaslar, SPK Eğitim Notu, 2003
10
www.hakanguclu.com
17
IV. Müşteri Varlıklarının Saklanması
Yatırımcıyı korumaya yönelik tedbirlerin en önemlilerinden biri de müşteri
varlıklarının saklanmasına ilişkin düzenlemelerdir. SPK düzenlemelerini, müşteri varlıklarının
kayden ve fiziken yetkili kurum varlıklarından ayrılığı ve diğer müşterilerin varlıklarından
ayrılığı ilkeleri çerçevesinde yapmıştır. Sözkonusu düzenlemelere göre portföy yönetim
şirketleri, sadece hesap tutucu işlevine sahip olabilmekte ve müşteri varlılarını hiçbir şekilde
kendi aktifi ile ilişkilendirememektedir. Bu kapsamda müşteriye ait varlıkların saklanması ve
izlenmesine ait sorumluluk portföy saklama kuruluşlarına aittir11. Öte yandan, daha sonra
getirilen bir istisna ile sadece kurumsal kurumsal yatırımcıların (emeklilik yatırım fonu,
yatırım fonu ve ortaklıkları) portföylerinin yönetimini yapacak ve bunun dışında herhangi bir
kişi veya kuruma portföy yöneticiliği hizmeti sunmayacak portföy yönetim şirketleri için
saklama kuruluşlarından hizmet alınması koşulu aranmamaktadır.
Portföy saklama kuruluşları, yetkili kuruluş müşterilerine ait finansal varlıkların ve
kıymetli madenlerin saklanması, kayıtların tutulması, varlık ve nakit hareketlerinin idaresi ve
kontrolü faaliyetlerini yürüten bankalardır.
a) Portföy saklama kuruluşlarının taşıması gereken özellikler
Portföy saklama kuruluşu olarak faaliyet gösterecek bankaların;
- Takasbank nezdinde saklama üyesi olması,
- Etkin bir iç kontrol sistemine sahip olması ,
- Yapılanması içinde diğer faaliyetlerle çıkar çatışmalarını asgari düzeye indirebilecek
ve gerekli bağımsızlığın sağlanabileceği bir organizasyon yapısının oluşturulmuş olması,
- Gerekli teknik donanım, yazılım ve insan kaynaklarına sahip olması,
- Saklama yapacağı finansal varlıkların ve kıymetli madenlerin listesinin belirlenmiş
olması
şartlarını taşımaları zorunludur.
b) Portföy saklama kuruluşlarının yükümlülükleri
Saklama kuruluşları;
- Müşterilere ait varlıkların ayrı ayrı, müşteriye aidiyeti açıkça belli olacak ve kayıp ve
hasara uğramayacak şekilde saklanmasını sağlamak,
- Belge ve kayıt düzenlerinde müşteri bazında varlıkları, hakları ve bunların
hareketlerini düzenli olarak takip etmek,
- Hesabın açılmasını müteakip müşteriye hesapların açıldığı yerleri ve değişiklikleri
bildirmek,
11
Portföy Yöneticiliği Ve Yatırım Danışmanlığı Faaliyetleri Ve Bu Faaliyetlerde Bulunacak Şirketlere İlişkin
Esaslar, SPK Eğitim Notu, 2003
www.hakanguclu.com
18
- Hesaplarının açılması sırasında müşteri ile ilgili tanımlayıcı nitelikte bilgileri ve
bunları tevsik eden belgeleri almak,
- Müşterilerin yatırım yaptığı şirketle ilgili karar alması gereken ve finansal varlıklar
üzerindeki haklarını etkileyebilecek durumları ile müşteri hesaplarında gerçekleştirilen,
önemlilik arzeden varlık ve nakit hareketlerini müşterilere en kısa zamanda bildirmek,
- Takasbank’ın saklama hizmeti sunduğu varlıkları Takasbank nezdinde izlemek
zorundadır.
Portföy saklama kuruluşu, en az altı ayda bir saklama hesabında değişiklikler ile
hesabın son durumunu belirten bir hesap ekstresini ve bu maddede belirtilen hususları içeren
özet bilgileri müşterilere iletir.
Portföy saklama kuruluşu ile Şirket arasında tarafların yetki ve sorumluluklarını içeren
ve SPK tarafından uygun görülen bir sözleşme imzalanması zorunludur. Portföy saklama
kuruluşu, sözleşmede belirtilen görevleri uyarınca yaptığı tüm işlemlerden ve müşteri ve/veya
şirkete verebilecekleri zararlardan, sözleşme, sermaye piyasası mevzuatı ve genel hükümler
çerçevesinde sorumludur. İmzalanacak sözleşmeye aksi bir hüküm koyulamaz.
Portföy saklama kuruluşu bazı varlıkların saklanması konusunda başka bir portföy
saklama kuruluşu ile anlaşabilir. Ancak faaliyetlerinden doğan sorumluluklarını paylaşamaz
ve devredemez.
Şirket ile portföy saklama kuruluşu arasındaki sözleşmenin sona ermesi veya portföy
saklama kuruluşunun Tebliğde aranan şartları kaybetmesi halinde Şirketin sayılan aynı
nitelikleri taşıyan ve SPK’nın uygun göreceği bir başka portföy saklama kuruluşu ile
sözleşme imzalaması şarttır. Sözkonusu sözleşmenin SPK’na iletilmemesi halinde Şirketin
faaliyet yetki belgesi iptal edilir. Yeni sözleşme yürürlüğe girene kadar eski sözleşmede adı
geçen portföy saklama kuruluşunun sorumluluğu devam eder.
SPK gerekli gördüğü takdirde, portföy saklama kuruluşunun değiştirilmesini talep
edebilir. Şirketin, sözleşme imzalamış olduğu portföy saklama kuruluşunu değiştirmek
istemesi halinde, bu durum 90 gün önceden portföy saklama kuruluşuna bildirilir.
Portföy saklama kuruluşları kullanılarak yapılan işlemlerde teslim karşılığı ödeme
ilkesi uygulanır. Teslim karşılığı ödeme; nakit ve varlık hareketlerinin eş anlı yapılmasıdır.
İşleme taraf olan kuruluşun, varlıkların kendisine ulaşması ile eş anlı olarak nakit çıkışını; ya
da nakdin teslim alınması ile eş anlı olarak varlık çıkışını yapması şarttır. Finansal varlıkların
tesliminde, müşterinin talimatı aranır.
www.hakanguclu.com
19
V. Portföy Yönetim Şirketlerinin Finans Sistemi İçindeki Yeri
a) Genel
Portföy yönetim şirketleri fon arzedenler ile fon talep edenler arasında vekalet akdi ile
aracılık vazifesi gören kuruluşlardır. Yatırımcının portföy oluşturmaya ilişkin her türlü yetkiyi
hiçbir sınırlamaya maruz kalmadan bu şirketlere bırakması halinde yetkili kuruluş fon arzeden
konumuna yaklaşmaktadır. Öte yandan, yetkili kuruluşlar kendi özkaynaklarıyla yapacağı
işlemler nedeniyle fon arzeden sınıfındadır. Bireysel veya Kurumsal anlamda portföy
yönetimi çok eskilerden beri yapılmakla birlikte SPK tarafından verilen yetki ile faaliyet
gösteren portföy yönetim şirketlerinin tarihi çok eskilere gitmemektedir. Konuya ilişkin ilk
düzenlemenin yürürlüğe girdiği 19.12.1996 tarihinden bu yana münhasıran portföy yönetimi
işi iştigal etmek üzere kurulan şirketlerin sayısı 22’dir. Emeklilik yatırım fonlarının
yönetiminin sadece portföy yönetim şirketlerince yapılabilmesine izin verilmesi sayının
artmasının başlıca nedeni olmuştur.
Portföy yönetim şirketlerinin kurulmasına izin verilmeye başlandığı 1997 yılından bu
yana bu kuruluşlarca idare edilen portföyün değeri 30.09.2005 tarihi itibariyle 21 milyar
USD’ı geçmiştir. Sözkonusu portföyün bireysel, kurumsal ve tüzel kişi bazında dağılımını da
gösteren grafik aşağıda verilmektedir.
Portföy Değeri(milyon USD)
25000
20000
15000
10000
5000
31
.1
2.
19
97
31
.1
2.
19
98
31
.1
2.
19
99
31
.1
2.
20
00
31
.1
2.
20
01
31
.1
2.
20
02
31
.1
2.
20
03
31
.1
2.
20
04
30
.0
9.
20
05
0
Bireysel
Kurumsal
Tüzel Kişi
Kaynak: SPK verileri
Kurumsal yatırımcılar kapsamına, yatırım fonları, yatırım ortaklıkları, emeklilik
yatırım fonları ve sigorta şirketleri girmektedir. Tüzel kişiler kapsamına, kurumsal
yatırımcılar dışındaki tüzel kişiler girmektedir. Yukarıdaki grafikten de anlaşılacağı üzere
halen portföy büyüklüğünün tamamına yakınını yatırım fonları, yatırım ortaklıkları, emeklilik
yatırım fonları ve sigorta şirketleri adına yönetilen tutarlar oluşturmaktadır. Portföy yönetim
www.hakanguclu.com
20
şirketleri ile yatırımcılar arasında imzalanan sözleşme sayısı itibariyle değişimi gösteren
grafik aşağıda verilmektedir.
Sözleşme Sayısı
2.500
2.000
1.500
1.000
Bireysel
Kurumsal
30
.09
.20
05
31
.12
.20
04
31
.12
.20
03
31
.12
.20
02
31
.12
.20
01
31
.12
.20
00
31
.12
.19
99
31
.12
.19
98
-
31
.12
.19
97
500
Tüzel Kişi
Kaynak: SPK Verileri
Bireysel ve tüzel kişi yatırımcılar tarafından yönetimi portföy yönetim şirketlerine
bırakılan tutar toplam içinde fazla önemli olmamakla birlikte imzalanan sözleşme sayısı
içindeki ağırlığı her geçen gün artmaktadır.
www.hakanguclu.com
21
b) Portföy Yönetim Şirketlerinin Avantajları ve Sorunları
i) Avantajlar
Büyüme Potansiyeli: Gerek gayrisafi milli hasılanın artış hızının devam edeceğine ilişkin
beklentiler gerekse kayıtdışı ile mücadele kapsamında gösterilen gayretlerin etkisiyle milli
gelirin büyüme potansiyeli yüksektir. Finansal derinleşmenin artmasıyla birlikte portföy
yönetim şirketlerinin finansal sistem içindeki piyasa payı artacaktır.
Finansal Ürün Çeşitliliği: Günümüzde finansal ürün çeşitliliği giderek artmakta ve bu
ürünlere yatırım daha çok araştırma ve analiz yeteneği gerektirmektedir. Bu konuda
uzmanlaşan portföy yönetim şirketlerinin yüksek büyüme hızlarına ulaşması beklenmelidir.
Mevzuat Altyapısı: Portföy yönetim şirketlerine ilişkin düzenlemeler SPK tarafından
yapılmaktadır. Bu tür şirketler bankalara göre nispeten daha hafif bir düzenleme altında
olduğundan büyümelerini engelleyecek fazla sınırlama yoktur.
Teşvikler: Emeklilik yatırım fonlarının yalnızca bu kuruluşlar tarafından yönetilmesinin
zorunlu tutulması bu tür şirketleri doğrudan teşvik etmektedir. Bu amaçla bir portföy yönetim
şirketinin kurulmasıyla yatırım fonları ve yatırım ortaklıkları da bunların doğal müşterisi
haline gelmiştir.
www.hakanguclu.com
22
ii) Sorunlar
Güvensizlik: Mudiler mevduat sigortası ile borsa yatımcıları koruma fonu ile kısmen veya
tamamen güvence altına alınmışken portföy yönetim şirketlerine böyle bir güvencenin
getirilememesi bu kurumlar açısından dezavantaj oluşturacaktır. Öte yandan, böyle bir
güvence teknik ve pratik olarak imkan dahilinde olmadığı gibi gereği de yoktur. Bu durumda
yatırımcıların bu tür kurumlara güvenini sağlamak zor olacaktır.
Yüksek Getiri Baskısı: Portföy yönetim şirketlerinin müşteri çekebilmeleri için çok başarılı
bir portföy yönetimi ile yüksek getiri sağlamaları gerekecektir. Halbu ki bunu garanti etmeleri
ne yasal ne de teknik olarak mümkündür. Şirket yüksek getiri sağlamak için stres altında
çalışacak ve başarısızlıklar yaşanacaktır. Öte yandan, yüksek getiri sağlamak isteyen yatırımcı
olası sonuçları da baştan kabul etmesi gerekecektir.
Hesapsızlık: Portföy yönetim şirketlerinin yatırımcılara yansıtacağı giderler ve alacağı
komisyon tutarlarına ilişkin hiçbir sınırlama yoktur. Bu tutarlar yatırımcı ile şirket arasındaki
yapılacak sözleşmeyle belirlenecek ancak yatırımcı sözleşmelerinin çok açık olmaması
halinde kötüye kullanımlar olabilecektir. Bunun yaratacağı belirsizlik yatırımcıyı başka
arayışlara itebilir.
Menfaat Çatışması: Portföy yönetim şirketlerinin kendi adlarına yatırım yapmaları önceki
düzenlemelerde yasaklanmıştı. Ancak son değişikliklerle özkaynaklarıyla sınırlı olmak üzere
de olsa yatırım imkanı getirilmesi müşterilerle kurumun menfaatinin çatışmasına neden
olabilecektir.
www.hakanguclu.com
23
VI. Sonuç ve Öneriler
Portföy yöneticiliği, finansal varlıkların tamamen yöneticiye teslimini zorunlu kılması,
yatırım kararlarının yatırımcı adına vekaleten portföy yöneticileri tarafından verilmesi
nedeniyle inançlı işlem muameleleri olup çok ciddi düzenlenmesi ve denetlenmesi gereken bir
faaliyet alanıdır. Bu portföy yönetim faaliyetlerinin gelişmesinin ön şartıdır. Her ne kadar
SPK tarafından mevzuat alt yapısı oluşturulmuş olsa da finansal sistemde sık sık suistimalarin
yaşanmış olması nedeniyle yatırımcının piyasa aktörlerine güvenini sağlamak zaman
alacaktır.
Portföy yönetim şirketlerine ilişkin tespitlerimiz ve piyasanın gelişimine katkıda
bulunacağını düşündüğümüz önerilerimiz şunlardır:
a) Portföy yönetim şirketleri, 1997 den bu yana faaliyette olmalarına rağmen bireysel
sözleşme sayısı 2000 seviyelerindedir. Bu sözleşmelerin tutarı yönetilen toplam
portföy değerinin %1’ni bile oluşturmamaktadır. Yatırımcıyı korumaya yönelik
gerekli fonların tesisi ile bireysel yatırımcıların sayısının artırılması sağlanabilir.
b) Portföy yönetim şirketleri, aracı kurumlar ve yatırım bankaları ile rekebet etmektedir.
Ancak bu kuruluşların en büyük rakipleri mevduat bankalarıdır. Bankaların özel
bankacılık birimleri doğrudan veya dolaylı yollardan aynı hizmeti vermektedir.
Bankaların itibar müesseseleri olması, geniş şube ağı ve kurumsal yapısı önemli
üstünlükler sağlamaktadır. Bu tür faaliyetlerin daha sıkı düzenlenen ve denetlenen
bankaların çatısı altında yapılabilmesine imkan verilmelidir.
c) Portföy yatırımı yapmak isteyen yatırımcıların çeşitli formatlarda dizayn edilmiş (A
tipi, B tipi, Endeks Fon vb. ) yatırım fonu ve yatırım ortaklığı katılım belgesi almak
gibi bir alternatifleri de vardır. Bu enstümanların likit bir piyasaya sahip olması
nedeniyle anında nakde dönülebilinmektedir. Bu yatırım fon ve ortaklıklarına portföy
yönetim şirketleri karşısında önemli bir avantaj saağlamaktadır.
d) Yatırımcı – Portföy yönetim şirketi, Portföy yönetim şirketi – Saklama kuruluşu
arasındaki hukuki ilişkiler oldukça karmaşık olup mevcut hukuk sistemi ile olası
sorunların kısa sürede çözümü mümkün görünmemektedir. Bu da yatırımcı psikolojisi
üzerinde olumsuz etki yaratan başka bir unsurdur.
e) Yapılan çalışmalar portföy yönetim şirketlerinin sağladığı getirilerin çoğu zaman
gösterge endekslerin altında kaldığını, portföy yöneticisinin aslında belirsizlik
karşısında çok da başarılı olamadığını göstermektedir. Portföy yöneticisine önemli
komisyonlar ödemek yerine endekslere veya yatırım fonu katılım belgesi almak daha
uygun olabilir.
f) Portföy yönetim şirketlerinin kendi özkaynaklarıyla kendi adına yatırım yapabilmesi
veya ana ortaklık tarafından işletilen yatırım fonu, yatırım ortaklığı ve emeklilik
fonlarının da yönetimini yapıyor olması nedeniyle diğer yatırımcılarla menfaat
çatışması yaratması ihtimal dahilindedir. Sözkonusu menfaat çatışmalarının kesin
tespiti ise çok zordur.
www.hakanguclu.com
24
Kaynakça
Tanör, R., Türk Sermaye Piyasası, 1. Cilt, Taraflar, 1999
Karakaş, T., Portföy Yönetim Sözleşmesi, 2000
Manavgat, Ç. Menkul kıymetlerin Merkezi saklanmasında Kullanılan Yöntemin Sözleşmenin
Hukuki Niteliğine Etkisi, BATIDER, C.XVIII, S.4, Aralık 1996
Portföy Yöneticiliği Ve Yatırım Danışmanlığı Faaliyetleri Ve Bu Faaliyetlerde Bulunacak
Şirketlere İlişkin Esaslar, SPK Eğitim Notu, 2003
Kaplan, Prof. Dr. İ., Banka Sözleşmeleri Hukuku, Cilt 1, 1996
Yavuz, C., Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler, C.1, 1989
İnternet Kaynakları
www.spk.gov.tr
www.hakanguclu.com
25
I. Portföy Yönetimi .......................................................................................... 3
a)Portföy Yöneticiliği, Portföy İşletmeciliği ve Yatırım Danışmanlığı ................................. 3
b) Yetkili Kuruluşlar .............................................................................................................. 4
c) Portföy Yönetimine Konu Finansal Varlıklar .................................................................... 4
d) Portföy Yönetim İlkeleri .................................................................................................... 4
e) Portföy Yönetim Süreci...................................................................................................... 5
II. Portföy Yönetim Şirketleri .......................................................................... 7
a) Portföy Yönetim Şirketlerinin Kuruluşu............................................................................ 7
b) Yönetim ve Denetime İlişkin Esaslar ................................................................................ 9
c) Portföy Yönetim Şirketinin Şubeleri ve Acentaları ........................................................ 10
d) İştirak ve İştirak Sınırlamaları ......................................................................................... 10
e) Portföy Yönetim Şirketlerinin Yapamayacakları İşler.................................................... 10
III. Portföy Yönetim Sözleşmesi ....................................................................11
a) Portföy Yönetim Sözleşmesinin Hukuki Niteliği ............................................................ 11
b) Şekli ve İçeriği ................................................................................................................. 12
c) Portföy Yönetim Sözleşmesinin Sona Ermesi ................................................................. 15
d) Portföy Yönetim Hizmeti Sunan Tarafın Yükümlülükleri .............................................. 16
e) Yatırımcının Borçları ....................................................................................................... 17
IV. Müşteri Varlıklarının Saklanması............................................................ 18
a) Portföy saklama kuruluşlarının taşıması gereken özellikler ............................................ 18
b) Portföy saklama kuruluşlarının yükümlülükleri .............................................................. 18
V. Portföy Yönetim Şirketlerinin Finans Sistemi İçindeki Yeri .................... 19
a) Genel ................................................................................................................................ 20
b) Portföy Yönetim Şirketlerinin Avantajları ve Sorunları.................................................. 22
VI. SONUÇ VE ÖNERİLER ....................................................................... 23
www.hakanguclu.com
26
SORU VE CEVAPLAR
1)Portföy yönetim sözleşmesinin hukuki niteliği nedir?
Portföy yönetim sözleşmesi vekalet, komisyon ve vedia akdinin unsurlarını
içermektedir. Yönetici kurum müşteriye ait nakit ve menkul kıymetleri nezdinde saklaması
halinde BK. 472 ve diğer maddelerine göre vedia akdinden söz etmek mümkün olacaktır.
Portföy yönetici kurumlarının kendi adlarına müşteri hesaplarına sermaye piyasası aracı alım
satımları söz konusu olduğundan, bu faaliyetin BK. md. 416 ve diğer hükümleri çerçevesinde
komisyon akdi saymak mümkündür. Portföy yönetim sözleşmesinde müşterinin menfaatine
ve iradesine uygun olarak bir sonuca yönelen bir iş görmeyi nispeten bağımsız olarak yapması
söz konusu olduğundan, bu sözleşmeyi BK. md. 386 vd. hükümleri uyarınca vekalet akdi
olarak kabul etmek de mümkündür.
Anılan hususları dikkate alan bazı yazarlar portföy yönetim sözleşmesini, kanunda
düzenlenmemiş, kendine özgü (Sui generis) yapısı olan bir sözleşme olarak nitelemektedirler.
Bu durumda portföy yönetimi sözleşmesinden doğan ihtilaflar önce sözleşme hükümlerine,
yoksa ihtilafla ilgili unsurun dahil olduğu hükümlere daha sonra genel hükümlere göre hakim
tarafından çözülecektir.
Genel kabul gören ve Tebliğ’de de benimsenen görüş, portföy yönetim sözleşmesini
tarafların güven ilişkisinin sözleşmenin temelini oluşturduğu bir vekalet akdi olarak
nitelendirmektedir. Vekalet akdindeki taraflar arasında güven ilişkisi bozulunca, müvekkilin
azil ve vekilin istifa hakları, vekilin vekalete özgü sadakat yükümlülüğü, vekilin sonuçtan
doğrudan sorumlu olmadan sadece özen borcu olması, vekilin hesap verme ve müşteri adına
elde ettiği hakları ve menkul kıymetleri müşteriye iade borcu, bu sözleşmenin vekalet akdi
olarak nitelendirilmesini gerektirmektedir. Bu nitelendirme tarafların menfaat dengesine de
uygun düşmektedir. Tebliğ hükmünde de portföy yöneticiliğinin sermaye piyasası
araçlarından oluşan portföyün müşterilerle yapılacak portföy yönetim sözleşmesi
çerçevesinde vekil sıfatıyla yönetilmesi olduğu ifade edilerek, sözleşme dolaylı da olsa
vekalet akdi olarak nitelendirilmiştir.
Portföy yönetim sözleşmesinin kapsamında yer alan komisyon ve istisnaen de olsa
vedia akdi unsurları, sözleşmede üstlenilen iş görme ediminin niteliğinden doğan ve işin
gereği olarak ortaya çıkan yan edimlerdir. Yan edimler sözleşmenin hukuki niteliği
etkilemeyeceğinden, portföy yönetim sözleşmesi vekalet akdi olarak değerlendirilecektir.
2) Portföy Yönetim Hizmeti Sunan Tarafın Yükümlülükleri nelerdir?
1) Aktif Davranma Yükümlülüğü: Sözleşmeyle finansal varlıkların değerinin
korunması ve çoğaltılması amaçlandığından, aktif davranma yükümlülüğü
sözleşmenin özünü oluşturmaktadır. Dolayısıyla yönetimi üstlenen taraf, amaca
yönelen ve portföyün sıradan yönetimini aşan faaliyetlerde bulunmakla yükümlü
kılınmakta bu yükümlülüğün ise sözleşme kuralları çerçevesinde gerçekleştirilmesi
gerekmektedir
2) Özen Yükümlülüğü: Tebliğ hükmünde de portföy yönetim şirketlerinin yatırımcı
hesabına verecekleri emirlerde gereken özen ve basireti göstermek zorunda oldukları
www.hakanguclu.com
27
ifade edilmiştir. Vekaletin temel özelliği borçlanılan faaliyetin sonucunun garanti
edilemeyeceğidir. Sorumluluk sebebi, başarılamayan sonuç değil eksik özen olacaktır.
Vekil olan yetkili kurum, objektif özen borcu ile yükümlüdür.
3) Sadakat Yükümlülüğü: Sadakat borcu gereğince vekil üstlendiği vekaletin başarıya
ulaşması için gerekli olan veya olabilecek herşeyi yapmak, vekalet verene zarar
verecek her türlü davranıştan kaçınmakla yükümlüdür. Bu borç gereğince vekil
görevini öncelikle müvekkilin gerçek ve muhtemel iradesini ikinci derecede de
menfaatini gözönünde tutarak ifa edecektir. Sadakat yükümlülüğü, borcu şahsen ifa
etme yükümlülüğünü, eşit muamele yükümlülüğünü, sır saklama yükümlülüğünü ve
yatırımcıların talimatına uyma yükümlülüğünü de içermektedir.
4) Hesap Verme Yükümlülüğü: Yetkili kurumlar yatırımcıya, isteği üzerine her zaman
yaptığı işler hakkında hesap vermekle yükümlüdür. Tebliğde de paralel bir düzenleme
ile yatırımcının bilgilendirilmesine ilişkin esasların sözleşmede yer almasının zorunlu
olduğu belirtilmiştir. Sonucunda yatırımcı, yönetim faaliyetlerini kontrol etmek ve
yönetimin özenle ve sadakatle yapılıp yapılmadığını öğrenme imkanına kavuşur. Bu
bilgi akışı yatırımcıya konuya uyan talimatı verme ve iade talebini doğru zamanda ileri
sürme imkanı verir.
5) İade Yükümlülüğü: Yetkili kurum kendisine portföy yönetiminin yürütülmesi
çerçevesinde verilen her şeyi iade ile yükümlüdürler. Buna yetkili kuruluşun
yatırımcıdan teslim aldığı ve iade anında henüz asli niteliğini koruyan şeyler yanında
portföy yönetimi çerçevesinde üçüncü kişilerden kazandığı şeylerde dahildir. Portföy
yönetim kurumları takas beyanında bulunarak kendi alacakları oranında nakdi iade
etmeyebilir. Yönetici kurum alacaklarının teminatı olarak alacağı oranında finansal
varlık üzerinde hapis hakkı kullanarak bunları iadeden kaçınabilir.
www.hakanguclu.com
28

Benzer belgeler