Emperyalizm yeni bir doktrine hazırlık yapıyor Emperyalizm yeni bir

Transkript

Emperyalizm yeni bir doktrine hazırlık yapıyor Emperyalizm yeni bir
Libya'nýn anlamý
AKP hükümeti Ortadoðu'da
ABD merkezli yelpazede bir
numaralý taþeron olarak
konumlanmak, hatta
Batýnýn bölgeye tek giriþ
kapýsý haline gelmek
arzusundadýr.
Barýþçýlar Girit’te bir araya
geldi
Dünya Barýþ Konseyi'nin çaðrýsýyla
Balkan ve Ortadoðu barýþ örgütlerinin
19-20 Mart’ta ABD’nin Suda askeri
üssünün bulunduðu Girit Adasý'na ait
Hanya kentinde düzenlediði NATO
konulu uluslararasý toplantýnýn sonuç
5. sayfada
bildirisi yayýnlandý.
Aydemir Güler’in yazýsý 4. sayfada
Barýþ
Gündemi
2 Mayýs 2011
K
Barýþ Derneði Bülteni
Sayý: 11
Emperyalizm
yeni bir
doktrine
hazýrlýk
yapýyor
ABD’nin ilk siyahi baþkaný Barrack Obama, yeni doktrinin gizirgahýný 2009 Haziran’ýnda Mýsýr’da Kahire Üniversitesi’nde yaptýðý konuþmayla yapmýþtý.
uzey Afrika ve Ortadoðu'daki son aylarda
yaþanan geliþmeler büyük önem taþýyor.
Tunus'taki halk ayaklanmasýnýn baþlamasýndan
kýsa bir süre sonra dünya solunun en azýndan bir
kýsmýnýn dikkat çektiði kuþkular, ne yazýk ki,
bugün kuþku olmanýn ötesinde bir gerçeklik
olarak karþýmýzda duruyor.
Yaþanan geliþmeler ve halk ayaklanmalarýnýn
karakteri üzerine uzun uzadýya bir deðerlendirme
yapma çabasýna giriþmeksizin, birkaç hatýrlatma
yapmakla yetineyim.
Birincisi, yaþanan olaylar dünyada kendiliðinden
halk hareketleri açýsýndan aðýrlýk oluþturan, sola
yatan bir güç dengesinin olmadýðý koþullarda
öznesiz halk ayaklanmalarýnýn emekçi kitlelerin
taleplerinden uzaklaþýp, baþka bir çekim
merkezinin etki alanýna kaydýðýný göstermiþ
bulunuyor. Emperyalist merkezlerde “Tunus'ta bir
ayaklanma baþlatalým, sonra da bunu yayarýz” gibi bir
plan yapýlmadýðý malum. Ama patlak veren isyanlarýn bir veri olarak kabul edilmesine ve ardýndan
da yönlendirilmesine hayli erken bir momentte
baþladýklarý da bir o kadar kesin. Bunu retrospektif bir bakýþla saptayabiliyoruz.
Ýkincisi, olaylarýn Tunus'tan çýkýp baþka ülkelere
yayýlmasýnda sadece bölge ülkelerinin benzer nesnelliklere sahip olmalarý açýklayýcý deðildir. Bir
“domino etkisi”nden söz ediliyor, ancak hangi
domino taþýnýn sýraya dizildiðine kimin karar
verdiði üzerine pek az þey söyleniyor. Baþlangýçta
bu olaylar Körfez ülkelerine, Suudi Arabistan'a vs
de sýçrar mý diye tartýþýlsa da bugün taþlarýn
emperyalizmin “rejim deðiþikliði” peþinde koþtuðu
ülkelerden oluþtuðuna dair bir kuþku yok. Örnek
olsun, Suudi ve Emirlik askerlerinin Bahreyn'e
girmesinden bahsedildiðini neredeyse hiç duymuyoruz artýk.
Bu hatýrlatmalardan çýkan bir sonuç var: ABD
emperyalizmi, ipuçlarý Bush sonrasý dönemde verilen, hatta bazý adýmlarý atýlan bir programý
yürürlüðe koymak üzere bölgedeki dengeleri sarsmakta, yeni bir doktrinin hazýrlanmasý için siyasi
zemini deðiþtirmektedir.
“Bir programýn uygulanmasý” ifadesinin haklý bir
kuþkuyla karþýlanacaðýnýn farkýndayým. Ancak söz
konusu olan Ortadoðu politikasý olduðunda
emperyalizmin “doktrin” ve “program” tartýþmasý
yapmadýðýný, çeþitli ön senaryolar hazýrlamadýðýný
düþünmek herhalde saflýk olur.
Elbette çok boyutlu bir süreçten ve birçok çeliþkinin
iç içe geçtiði karmaþýk bir bölgeden söz ediyoruz.
Hiçbir þey yalýn þekilde gerçekleþmiyor. Bahreyn,
özellikle de Yemen örnekleri öne sürülebilir ya da
Bin Ali, Mübarek, hatta Kaddafi rejimlerinin iþbirlikçi karakterinden söz edilebilir. Kanýmca bu iki
grup kýsmen farklý vasýflara sahiptir, ama yukarýda çizmeye çalýþtýðým genel çerçeve içinde bu farklý vasýflara raðmen ortak ve daha soyut bir açýklama getirme imkaný vardýr.
Yemen ve Bahreyn ile özellikle Mýsýr farklýdýr;
Tunus, Mýsýr'a sýçrama tahtasý iþlevi görmüþ, Libya
ise emperyalizmin oluþan zeminden yararlanarak
Devamý 2. sayfada
Barýþ Gündemi
doðrudan müdahalede bulunmasýnýn aracý olmuþtur diyebiliriz. Bunlara bir de üçüncü bir kategori
olan Suriye'yi ekleyebiliriz. Bu üç kategoriyi çok
kýsaca ele alalým.
Yemen ve Bahreyn, emperyalizmin bir rejim
deðiþikliðini tercih etmediði, ama buna razý olabileceði, daha genel arayýþlarý nedeniyle “feda
etmeyi” göze aldýðý ülkelerdir. Baþka bir deyiþle
Halifa Hanedaný'nýn ve Salih rejiminin korunmasý
evladýr, ancak korunamamalarý durumunda da
emperyalizmin kazanç hanesine kaydedilebilecek
az þey yoktur.
Mübarek ve Ben Ali de “feda edilenler” listesine
yazýlabilir kuþkusuz. Ancak burada kesin olarak
gönülsüz bir fedadan deðil, hesaplanmýþ bir hamleden söz etmek gerekir. Mýsýr, emperyalizmin
bölgedeki iki temel sorunu açýsýndan dengeleri
deðiþtirebilecek çapta bir ülkedir. Bu iki temel
sorun Filistin ve Ýran'dýr. Mübarek (ve Ben Ali)
rejimi her ne kadar mevcut dengeler içerisinde
açýkça iþbirlikçi bir pozisyonda bulunsa da otuz
küsur yýllýk iktidarlarýyla kaçýnýlmaz olarak bazý
esnekliklerden ve müdahale kanallarýndan yoksun bir statüko da yaratmýþtýr. Anýmsayýn;
Mübarek'in emperyalizmle pazarlýðýnda en sýk
baþvurduðu argüman “ben gidersem Müslüman
Kardeþler gelir” idi. Ve bu doðruydu. Ancak
Mübarek'in anlamadýðý Müslüman Kardeþler'in
emperyalizmin iki temel sorunu açýsýndan ABD
çýkarlarýna daha uygun olabileceðiydi. Bir tercih
yaptýlar ve Mübarek'i (ve Ben Ali'yi) feda ettiler.
Suriye ve kýsmen Libya ise farklý bir kategori.
Libya açýk dýþ müdahale aþamasýna geçiþi temsil
ediyor. Emperyalizm Suriye'de ise adlý adýnca bir
provokasyon peþindedir. Bu iþe Suriye'den
baþlayamazlardý, çünkü önce bölgede halk ayaklanmalarýnýn yarattýðý meþruiyet zeminine ve
Ýslamcý hareketleri uyumlu hale getirmeye ihtiyaç
duymaktaydýlar. Müslüman Kardeþler'in Suriye'de
de temel “muhalif” kuvvet olduðu akýlda bulundurulmalýdýr.
Daha üst soyutlama düzeyinde ise gördüðümüz
þu: Emperyalizm Ýslamcý hareketlerin bir
bölümüyle nikah tazeleyerek bölgedeki iki temel
sorununa yönelik yeni müdahale kanallarý
yaratýyor. “Yeni doktrin” ihtiyacý ise buradan
doðuyor.
Bu çapta bir hamlenin teorize edilmesi, ideolojik
payandalarýnýn yaratýlmasý gerekir. Ýslamla
terörizmi özdeþleþtirmeye dayanan, “medeniyetler
çatýþmasý” odaklý doktrin çoktan bir sýnýra dayandý.
Obama baþkanlýk koltuðuna oturur oturmaz, Bush
doktrinine liberal bir aþý yapacaðýný ilan etti ve
baþta Türkiye olmak üzere, bölgede uyumlu
Ýslamcý rejimler yaratma politikasýna hýz vereceðini ilan etti. Bu politikanýn açmazlarýndan bir tanesi Ýsrail'deki yönetimin fazla “sert” olmasý ve
Siyonizmin uyumlu da olsa Ýslamcý rejimlerle iç içe
yaþamak konusundaki isteksizliðiydi. Bunu
deðiþtirmeye çalýþtýlar ve baþaramadýlar.
Baþaramadýlar, çünkü Ýsrail ABD'nin iç sorunudur
ve içeride baþka birçok sorun, özellikle de
ekonomik krizin açtýðý gedikler, bu süreçte galebe
çaldý. Þimdi yeni bir hamle baþlattýlar. Çerçeve
Obama'nýn Kahire nutkunda çizilenle ayný, ancak
süreç farklý kanallardan akýyor ve öncelikler
deðiþti.
Bunun birkaç nedeni olduðu söylenebilir. Birincisi,
halk hareketlerinin yarattýðý meþruiyet zemininin
emperyalizmin kullaným alanýna girmesi yeni bir
olgu. Ýkincisi, Obama politikasýnýn karþýlýðýný en
yoðun
biçimde
bulduðu
Türkiye'nin
“dönüþümünün” ve buna baðlý olarak bölgede
oynadýðý rolün cesaretlendirici olmasý, bunun da
ötesinde Ýslamcý hareketlerle ABD arasýndaki
nikahýn tazelenmesine hizmet etmesi. Üçüncüsü,
mevcut dinamiklerin iþe Ýsrail'de daha “yumuþak”
bir iktidar yaratmakla baþlanmasý ihtiyacýný geri
plana itmesi.
Bunlar birleþince “yeni doktrin” hazýrlýklarý için
uygun bir zemin ortaya çýkmýþtýr.
Kanýmca “yeni doktrin”in dört baþý mamur bir þekilde karþýmýza çýkacaðý moment ABD'de 2012
baþkanlýk seçimleri sonrasý olacaktýr. Kaldý ki
temayül, her yeni baþkanýn yeni bir doktrinle kendini duyurmasýdýr. O halde yeni baþkanýn yeni
doktrinin gerektirdiði gibi bir “manyak” olacaðý
þimdiden söylenebilir. Çay Partisi Hareketi belki
de bu nedenle yükselmiþtir. Unutulmamalý ki
Obama ABD'de beklenmedik siyasi figürler
çýkarýlmasýnýn kapýsýný da açmýþtýr.
Alper Birdal
2
ABD emperyalizmi,
ipuçlarý Bush sonrasý
dönemde verilen,
hatta bazý adýmlarý atýlan
bir programý yürürlüðe
koymak üzere bölgedeki
dengeleri sarsmakta,
yeni bir doktrinin hazýrlanmasý
için siyasi zemini
deðiþtirmektedir.
Barýþ Gündemi
Komünist ve iþçi partilerinin Libya'ya yönelik emperyalist
saldýrýlara karþý ortak açýklamasý
ABD, Fransa, Ýngiltere ve NATO'nun baþýný tuttuðu emperyalist katiller Birleþmiþ Milletler’in de onayýyla yeni bir emperyalist savaþ baþlattýlar. Sýra bu sefer
Libya'da. Sözde insani bahaneleri tamamen aldatýcýdýr! Ýnsanlarýn gözlerini boyuyorlar! Gerçek amaçlarý Libya'daki hidrokarbonlar. Biz, komünist ve iþçi
partileri emperyalist müdahaleleri kýnýyoruz. Libya halký yabancý emperyalist müdahaleler olmadan kendi kaderini kendisi belirlemelidir.
Halklarý bombalamalarýn ve emperyalist müdahalenin derhal durdurulmasý için sesimizi yükseltip harekete geçmeye çaðýrýyoruz!
Cezayir Sosyalizm ve Demokrasi Partisi
Ermenistan Komünist Partisi
Azerbaycan Partisi Komünist
Avustralya Partisi Komünist
Bangladeþ Partisi Komünist
Bangladeþ Ýþçi Partisi
Belarus Partisi Komünist
Belçika Ýþçi Partisi
Brezilya Komünist Partisi
Brezilya'nýn Komünist Partisi
Ýngiltere Komünist Partisi
Ýngiltere Yeni Komünist Partisi
Bulgar Komünistlerinin Partisi
Kanada Komünist Partisi
Þili Komünist Partisi
Hýrvatistan Sosyalist Ýþçi Partisi
Bohemya ve Moravya Komünist Partisi
Danimarka Komünist Partisi
Danimarka'da Komünist Parti
Estonya Komünist Partisi
Finlandiya Komünist Partisi
Macar Komünist Ýþçi Partisi
Gürcistan Birleþik Komünist Partisi
Alman Komünist Partisi
Yunanistan Komünist Partisi
Hindistan Komünist Partisi
Hindistan Komünist Partisi (Marksist)
Ýran Tudeh Partisi
Ýrlanda Komünist Partisi
Ýrlanda Ýþçi Partisi
Ýtalyan Komünistlerinin Partisi
Ýtalyan Komünist Yeniden Kuruluþ
Partisi
Kazakistan Komünst Partisi
Letonya Sosyalist Partisi
Lübnan Komünist Partisi
Lüksemburg Komünist Partisi
Malta Komünist Partisi
Meksika Komünist Partisi
Meksika Halkçý Sosyalist Parti
Hollanda Yeni Komünist Partisi
Norveç Komünist Partisi
Pakistan Komünist Partisi
Polonya Komünist Partisi
Portekiz Komünist Partesi
Rusya Federasyonu Komünist Partisi
Rusya Komünist Ýþçi Partisi - Devrimci
Komünist Parti
Komünist Partilerin Birliði- Sovyetler
Birliði Komünist Partisi
Sovyetler Birliði Komünist Partisi
Libya saldýrýsýna hayýr
“Ýnsani müdahale” gibi bahane ve kýlýflar
altýnda ABD ve NATO üyesi müttefiklerin
Birleþmi Milletler Güvenlik Konseyi'nin
onay vermesiyle baþlattýðý saldýrgan ve istilacý bir savaþla daha karþý karþýyayýz.
Balkanlar, Irak ve Afganistan da
gördüðümüz örneklerden de anlaþýlýyor ki
müdahalenin asýl niyeti doðal kaynaklarýn
kontrolüyle bölgenin askeri ve siyasi
tahakkümüdür.
Egemenlik talebi, daha iyi yaþam þartlarý,
sosyal ve ekonomik haklar, özgürlük ve
demokrasi için mücadele eden halk
hareketlerinin -ki bu hareketler çürümüþ
oligarþilerin emperyalizmle suç ortaklýðý
koþullarýna karþýn baðýmsýzlýðý savunmaktadýrlar- damgasýný vurduðu bölgede,
emperyalist güçler müdahaleleriyle,
gerekirse þiddete de baþvurarak söz konusu
bölgedeki ülkelerin ekonomik sömürüsü
için saldýrýyor. Bugün Libya'ya yöneltilen
sinsi tehdidin gerçek doðasý budur. Ayný
zamanda, Tunus ve Mýsýr'daki halk ayaklanmalarýna karþý komplo kurarken, zalim
Suudi diktatörlüðünün askerlerini de
Bahreyn'de isyan eden halka karþý gönderiyorlar.
Portekiz Barýþ ve Dayanýþma Konseyi
(PBDK) bu saldýrýnýn ilk kurbaný olacak
Yugoslavya Yeni Komünist Partisi
Sýrbýistan Komünist Partisi
Slovakya Komünist Partisi
Sri-Lanka Komünist Partisi
Ýspanya Halklarýnýn Komünist Partisi
Suriye Komünist Partisi
Ýsveç Komünist Partisi
Türkiye Komünist Partisi
Emek Partisi, Türkiye
Ukrayna Komünist Partisi
Ukrayna Komünistlerinin Birliði
Venezuela Komünist Partisi
Diðer Partiler
Fransa Komünist Rönesans Merkezi
Fransa Ýhtilalci Komünistler Birliði
Galiçya Halk Birlði
Komünistler-Ýtalya'nýn Solu
Emperyalizm yeni bir savaþ baþlattý
Libya halký ile dayanýþma içinde olduðunu
bir kez daha belirtir:
- Libya'ya karþý yürütülen emperyalist
müdahaleyi kýnar ve saldýrýnýn derhal durmasýný, bu ülkenin baðýmsýzlýk ve egemenlik hakkýna saygý duyulmasýný talep eder,
- BM Güvenlik Konseyi'nde bu saldýrýnýn
gerçekleþmesi için olumlu oy kullanan
Portekiz hükümetinin müþterek sorumlulardan biri olmasýný esefle karþýlar,
- Portekiz Cumhuriyeti Anayasasý'nýn 7.
maddesi ve BM sözleþmesi göz önünde
bulundurulduðunda Portekiz'in bu
saldýrýlara katýlmasýna koþulsuz olarak
karþý çýkar,
- Emperyalist saldýrýlarýn kurbaný olan
Bahreyn ve Libya halkýyla dayanýþma içinde
olduðunu bildirir,
- Bu saldýrýnýn Orta ve Uzakdoðu yaþayan
diðer halklara da sýçrayabilme ihtimali
karþýsýndaki kaygý ve endiþelerini bildirir.
PBDK olarak Libya ve Bahreyn halkýna
karþý gerçekleþtirilen emperyalist saldýrýlara
karþý çýkýp, barýþ talep etmek için ABD'nin
Lizbon Konsolosluðu önünde bu Çarþamba,
23 Mart saat 18.00'de halkýmýzý eylem
yürüyüþüne davet ediyoruz.
Portekiz Barýþ ve Dayanýþma Konseyi
23 Mart, Çarþamba
3
Dünya Barýþ Konseyi Libya'ya karþý baþlayan
emperyalist saldýrýyý tüm öfke ve sertliðiyle kýnadýðýný
bildirir. Fransa, Ýngiltere ve ABD'nin Arap Birliði ile birçok
AB ve NATO üyesi ülkeler tarafýndan desteklenen geniþ
çaplý askeri operasyonlarý saldýrýlarýn günler öncesinden
planlandýðýný kanýtlamaktadýr. Emperyalistler insani
müdahale ve sivilleri koruma bahanelerini kullanýrken,
enerji kaynaklarýnýn kontrolünü ellerine geçirip yandaþ
bir rejim kurmak amacýný gütmektedirler. Daha önce
Libya ordusunun sivil protestoculara karþý uyguladýðý
askeri þiddeti kýnarken, Dünya Barýþ Konseyi çokuluslu þirketler ve emperyalist güçlerin saldýrýlarýnýn hedefinde
yatan doðal kaynaklar ve Libya hükümetinin geleceðine
dair karar verme hakkýnýn ancak Libya halkýnýn egemenliðinde olduðunu yineler.
Hâlihazýrda binlerce Libyalý hayatýný kaybetti ve
emperyalistler tarafýndan yürütülen saldýrý üçüncü
gününe yaklaþýyor. Geliþmeler 1973 tarihli Libya hava
sahasý üzerinde uçuþa yasak bölge ilan eden Birleþmiþ
Milletler Güvenlik Konseyi kararýnýn uygulanmasýnýn
Libya'ya karþý yeni bir savaþ baþlatmakta kullanýldýðýný
gösteriyor. Birleþmiþ Milletler Irak, Afganistan ve baþka
birçok ülkeye karþý gerçekleþtirdiði suçlarda olduðu gibi,
emperyalist bir saldýrýyla tekrar suç iþliyor.
Derhal saldýrýlarýn durmasýný ve yabancý askeri güçlerin bölgeyi terk etmesini talep ediyoruz.
Libya'ya karþý saldýrýlarý derhal durdurun!
Dünya Barýþ Konseyi Sekreterliði
20 Mart, Pazar
Barýþ Gündemi
E
mperyalizmin saldýrý listesini tam olarak
çýkartmak neredeyse olanaksýz. Zira sistemin
ayrýlmaz parçasý olan militarizm ve savaþ, kimi
zaman küçük ve örtük, kimi zaman büyük ve aleni
biçimlere bürünebilir. Küçük ölçekli ve örtük
saldýrganlýklarýn atlanabileceði genel listeler yaptýðýmýzda, aslýnda büyüklerin yolunu açan sürecin
hazýrlanmasýna hizmet etmiþ bile olabiliriz.
Örnek olsun; Türkiye'nin Irak'taki bir avuç subay
ve askerinin 2003'te maruz kaldýðý kafasýna çuval
geçirme operasyonu ile bugün yine Türkiye'nin
Libya savaþýna entegre olmasý arasýnda, birincinin
diðerinin yolunu açmasý biçiminde bir baðlantý
bulunmaktadýr. Kuþkusuz “çuval” küçük bir
saldýrýdýr, ancak ülkemizin emperyalizm tarafýndan terbiye edilmesi ve boyun eðdirilmesinde son
derece önemli rol yüklenmiþtir.
Ya da Haiti'de deprem sonrasý ABD operasyonlarý
örtük bir müdahale olmakla ve savaþ kategorisine
sokulmasý güç olmakla birlikte, emperyalizmin
Latin Amerika politikalarýnda önemli bir köþe
taþýný oluþturmuþtur.
Benzeri fýrça darbeleri bölgemizin her tarafýna
serpiþtirilmiþ durumda. Bu nedenle eksiksiz bir
liste yapma iddiasý, emperyalizmin politikalar
bütünlüðünün gözden kaçýrýlmasýna da aracý olabilecektir.
Bu kayýtlar altýnda diyebiliriz ki; Libya müdahale-
Libya'nýn anlamý
si, emperyalizmin Yugoslavya, Afganistan ve Irak
saldýrýlarýndan sonra dördüncü halka olarak
kayýtlara geçmektedir. Zincirin Ortadoðu'da baþka
ülkeleri mi saracaðý, yoksa örneðin Latin
Amerika'ya mý sýçrayacaðý tartýþma konusudur.
Kuþkusuz sadece bir olasýlýk olmayan, ayný
zamanda ilerici güçlerin mücadele programýnýn
odaðýna yerleþmesi gereken, lakin þimdilik bir
temenni düzeyinde kalmaya da mahkum görünen
seçenek ise zincirin kýrýlmasýdýr.
Libya'nýn uluslararasý düzeydeki ve Türkiye'yle
ilgili anlamýna iliþkin kimi noktalarý sýralayarak
devam edeceðiz.
(1) Libya ve lideri Kaddafi ile iþgal öncesi Irak ve
o dönemki lideri Saddam arasýnda önemli bir fark
var. Batýlý devletler nezdinde Libya, Irak'a göre
daha geniþ bir meþruiyete sahipti. Bölge halklarý
açýsýndan bakýldýðýnda ise Irak'ýn payýna geniþ bir
sempati, Libya'nýn payýna kayýtsýzlýk düþüyor.
Kuþkusuz kapitalist-emperyalist devletlerarasýndaki ilgi, çýkar ve beklenti farklýlaþmasý geliþmeler üstünde daha güçlü bir etki kaynaðý oluþturur.
(2) Bu durumun yarattýðý puslu ortamý Fransa
bölgesel bir hamle için deðerlendirmeyi denemiþtir. “Uluslararasý kamuoyu” veya kapitalist sistem
adýna bu tür öncü çýkýþlarý yapma ayrýcalýðýnýn
uzun zamandýr ABD'nin tekelinde olduðu ihmal
edilmemelidir. Ancak bu pratiði boyunca hayli
4
yýpranan ve tam da Obama döneminde bu açýdan
makyaj tazelemeyi önüne koyan ABD'nin,
Fransa'nýn gayretkeþliðinden þikâyetçi olduðuna
iliþkin ikna edici bir veri bulunmuyor. Öte yandan
Fransa'nýn bu hamlesinin devamýný getirebileceði,
onlarca yýl sonra bölgesel rollerle yeniden buluþabileceði yönünde de anlamlý bir veri yoktur. Bu
çýkýþ daha ziyade son yerel seçimlerde dramatik
biçimde gerilediði tescillenen Sarkozy iktidarýnýn
Fransýz toplumunun milliyetçi, yayýlmacý duyularýna yönelik bir seçim yatýrýmý, güçlenen faþist saðla
girdiði bir yarýþ olarak, yani iç politika açýsýndan
yorumlanmalýdýr. Ancak kapitalist Fransa'nýn bu
giriþimle, emperyalist karakterini unutmaya eðilimli sözde sol kesimleri utandýrdýðý da eklenmelidir.
(3) ABD açýsýndan bir emperyalist rekabette geri
kalmak anlamýna gelmeyen Fransýz hamlesi,
Ankara'da öyle yankýlanmadý. AKP hükümeti
Ortadoðu'da ABD merkezli yelpazede bir numaralý taþeron olarak konumlanmak, hatta Batýnýn
bölgeye tek giriþ kapýsý haline gelmek arzusundadýr. Baþbakanýn NATO'nun konuyla ilgili kýlýnmasýna baþlangýçta yönelttiði itiraz aceleci ve
acemice olabilir. Ancak arkasýnda böyle bir rasyonalite olduðu ihmal edilmemelidir. Geliþmeler
AKP hükümetini giderek tatmin eder hale
gelmiþtir.
Barýþ Gündemi
(4) Ankara, operasyonun bir üssünün Türkiye'ye
taþýnmasýný uluslararasý aðýrlýðýnýn göstergesi
olarak pazarlamakta, emperyalist cephenin
parçasý haline gelmekle birlikte muharebe gücüne
katýlmayarak lojistik destek ve savaþ alanýna
dönük kimi hizmetleri üstlenmekte ve savaþa son
verilmesi çaðrýsýný standart biçimde seslendirmektedir. Bu tabloda ayný kuþa çok taþ atabilen bir
Türkiye resmolmaktadýr.
(5) Emperyalizmin Ortadoðu'daki isyan dalgasý
karþýsýnda kontrolsüz veya pasif kaldýðý kýsa dönemin sonunu Mýsýr'da askeri yönetimin tesisi,
Müslüman Kardeþlerin bu yönetimle uzlaþmasý ve
kitle hareketinin söndürülmesi iþaret etmiþti.
Suudi Arabistan ordusunun Bahreyn'e müdahalesi de önemli bir geliþme olmakla birlikte, asýl
doðrudan, kapsamlý, þiddetli, kritik geliþme
Libya'ya düzenlenen saldýrýdýr. Bu momentle birlikte emperyalizm bölgedeki askeri varlýðýný nicel
ve nitel anlamda arttýrmýþ, hazýrda tuttuðu bütün
üs, liman, lojistik güç olanaklarýný istediði an kullanýlabilme yeteneðini yükseltmiþtir. Ortadoðu
rejimlerini sarsan süreçlerin belirsizliði ve bu
hareketlere dönük ilerici, devrimci beklentiler
Libya'dan sonra büsbütün ortadan kalkmýþ, geçersizleþmiþ olmalýdýr.
(6) Türkiye'nin islamcý kamuoyunda, “Hýristiyan
Batý” veya “Yahudi Ýsrail”in bölge müslümanlarýna
yönelik saldýrýlarýnda görmeye alýþtýðýmýz tepkinin Libya'da ortaya çýkmamasý veya son derece
sýnýrlý kalmasý dikkat çekicidir. Gerçekten de bu
örnekte emperyalizm eleþtirisi sola mal olmuþtur.
Ýslamcý saðýn suskunluðunun biricik nedeni,
AKP'nin muharip güç gibi konularda gösterdiði
titizlik olamaz. Tersine, hükümetin demagojik batý
eleþtirisi bu tür tepkileri teþvik eder nitelikte
olmuþ, suskunluk buna raðmen ortaya çýkmýþtýr.
Varýlmasý gereken sonuç, toplumun bütününün
Libya üzerinden baþka bir gündeme hazýrlanmak
istendiðidir.
(7) Türkiye toplumunun duygusal ve kendiliðinden dayanýþmasýnýn yönü, benzemek hatta
eklemlenmek istenen Batý deðil, çok daha “gerçek”
hissedilen Doðudur. Halkýmýzýn kendi haline
býrakýlmýþ tepkisinin emperyalist müdahaleyi lanetlemek yönünde olacaðý da kesindir. Mýsýr'ýn
batýsý toplumun bu duyularýna uzak düþer. Libya
örneði bu açýdan egemen güçler tarafýndan son
noktasýna kadar kullanýlmýþ, televizyon ekranlarý
Mýsýr'dan Ýran'a uzanan coðrafyada sýralanan
baþka tek bir ülke için yapamayacaklarý ölçülerde
“anti-Kaddafi” bir profil çizmiþlerdir.
(8) Daha önce Afganistan'da olduðu gibi Libya'da
da lojistik rollerle yetinen Türkiye'de, kamuoyunun bu ölçüde “doldurulmasý” orantýlý deðildir. Ana
akým medya ve diðer kurumlar, bu arada ana
muhalefet partisi, Türkiye'nin Libya'ya aktardýðý
militarist enerjinin hak ettiðine göre orantýsýz bir
savaþ kýþkýrtýcýlýðý içine girmiþlerdir. Açýkçasý,
Libya müdahalesi, emperyalizmin Yugoslavya, Afganistan ve Irak
saldýrýlarýndan sonra dördüncü halka olarak kayýtlara geçmektedir.
Zincirin Ortadoðu'da baþka ülkeleri mi saracaðý, yoksa örneðin Latin
Amerika'ya mý sýçrayacaðý tartýþma konusudur.
Libya örneði Türkiye kamuoyunun mazlumdan
yana psikolojisini baþkalaþtýrmak için deðerlendirilmiþtir. Yani amaç baþkadýr.
(9) Amacýn bu anlamda Ýran olduðunu görmek
için alim olmak gerekmiyor. Emperyalist sistem
son dünya kriziyle birlikte savaþçý, tahripkâr enerjisini katlayarak biriktirmiþ olmalýdýr. Bu enerjinin
hedef tahtasýnda uzun yýllardan beri Ýran vardýr.
Emperyalist politika baþka müdahalelerle,
örneðin Irak ve Lübnan üzerinden bu ülkeyi
kuþatmaya çalýþtýkça, Ýran yeni olanaklara sahip
olmuþtur. Nükleer tartýþmalarýnda da Ýran yalnýzlaþmamýþtýr. Dolayýsýyla emperyalizm açýsýndan
Ýran etrafýndaki çemberi sýkmak diye bir gündem
geçerlidir.
(10) AKP hükümeti açýsýndan en sýkýntýlý baþlýklardan biri yine Ýran'dýr. Türkiye'de Ýran'a dönük
emperyalist saldýrýnýn parçasý olacak bir hükümet
hâlâ olanaksýzdýr, hayalidir. Öte yandan,
emperyalizmin Ýran gündeminde tarafsýz bir
Türkiye'yi sineye çekmesi gündem dýþýdýr. Son
olarak, Türkiye'yi emperyalist sistemin 'bölge þube
baþkanlýðý' olarak tahkim eden süreçte
Ýslamileþme ve yeni-Osmanlýlýk önemli yer tutmaktadýr ve bu süreç ilerledikçe Ýran politikalarýnýn Batý ile ortaklaþtýrýlmasý seçeneði uzaklaþmaktadýr. Dolayýsýyla bu baþlýk bir kýrýlma
noktasýdýr.
(11) Ankara için Libya Türkiye halkýnýn dayanýþmacý güdülerinin törpülenmesi anlamýný da içermektedir.
(12) Türkiye'den bir kez daha ayrýlýp dünyaya
kuþbakýþý bakmayý deneyelim ve bitirelim.
Yukarýda deðinildiði gibi, Libya dünyamýzýn ilerici
güçlerinin Ortadoðu'da kýsa yoldan sol bir çýkýþ
hayali kurduðu evreyi kapatmýþ olmalýdýr.
5
Ortadoðu'daki ayaklanma dalgasý “beþ benzemez”
niteliktedir. Ancak genel bir eðilim olarak solun
zayýf olduðu, hatta mevcut olmadýðý ortamlarda
saðýn güç kazanmasýnýn kaçýnýlmaz olduðu
anlaþýlmak zorundadýr. Günümüz koþullarýnda
devrim dipten gelen ve sürpriz bir dalga olamaz.
Yeni bir devrimci süreç için sol siyasi akýmlarýn,
somut olarak devrimci örgütlenmelerin aktif rol
üstlenmeleri, yeni bir süreci diþle týrnakla, akýlla
ve yürekle, siyaset ve örgütle örmelerinden baþka
çýkar yol yoktur.
(13) Dünya solunda emperyalizmi yok sayan,
ihmal eden, görmezden gelen, giderek emperyalizm yanlýsý bir pozisyon geliþtiren hizipler, önce
Gorbaçov reformlarý tarafýndan serbest býrakýldý.
Ýkinci moment Yugoslavya'ya NATO müdahalesi
oldu. Kimilerine göre kapitalizm artýk karakter
deðiþtirmiþ, emperyalist niteliðini yitirmiþti. O
dönem Batý Avrupa'nýn geleneksel komünist partileri arasýndan anti-emperyalist mücadelenin
inkarý yönünde eðilimler sinyal vermeye baþladý.
Üçüncü moment Afganistan-Irak savaþlarý oldu.
Irak solunun bir bölümünün emperyalist iþgali
Baas rejimine göre bir ilerleme saymasý, öncekiler
kadar þok edici bir skandaldý.
Libya olayýnda da “insani müdahale”, NATO yerine
Birleþmiþ Milletler müdahalesi, sivillerin korunmasý gibi argümanlarýn dünya solunda etki alaný
bulduðuna tanýk olduk. Bu kanallarýn tavizsiz bir
ideolojik mücadeleyle týkanmasý gerektiði açýktýr.
Kaddafi veya bir baþka gerici rejimin, emperyalist
müdahalecilik karþýsýnda solun gardýnýn düþmesine vesile olmasý, kabul edilemez. Bu yol insanlýðý
düpedüz bir dünya savaþýna ikna etmenin de
yoludur.
Aydemir Güler
Barýþ Gündemi
Uluslararasý Balkan ve Ortadoðu Barýþ Örgütleri Toplantýsý Sonuç Bildirisi
Y
Hanya-Girit, Yunanistan - 19-20 Mart 2011
unanistan Uluslararasý Detant ve Barýþ Komitesi
(EEDYE) ve Dünya Barýþ Konseyi (DBK) tarafýndan
düzenlenen Uluslararasý Balkan ve Ortadoðu Barýþ
Örgütleri Toplantýsý Bulgaristan, Hýrvatistan, Kýbrýs,
Mýsýr, Yunanistan, Ýran, Ýsrail, Lübnan, Filistin,
Sýrbistan, Suriye ve Türkiye'den gelen delegelerin
katýlýmýyla 19 Mart'ta Hanya kentinde gerçekleþti.
Verimli geçen tartýþmalarýn ardýndan toplantýdan þu
sonuçlar çýktý:
Katýlýmcýlar geniþ bir bölgeye yayýlan emperyalizmin artan saldýrganlýðý, enerji kaynaklarý ile bu
kaynaklarý taþýyacak araçlar için teþvik edilen
emperyalist güçler arasý rekabet, yabancý ülkeler
tarafýndan gerçekleþtirilen emperyalist iþgalin
sürdürülmesi ayný zamanda bölgedeki ülke ve
halklara karþý her geçen gün, günyüzüne çýkan
yeni tehlikeler karþýsýnda duyduklarý derin
kaygýlarý ifade eder. Kapitalizmin halen devam
eden ekonomik ve ekolojik krizi Japonya'da
görüldüðü üzere daha kötüye gidecektir.
1990'dan bu yana NATO ve Avrupa Birliði (AB)'nin
saldýrgan stratejilerinin hedefinde olan Balkan
halklarý, emperyalist müdahalelerden bugüne dek
acý çekmiþtir. Uluslararasý hukukun Sýrp þehri
Kosova'nýn bölünmesi sonucu gerçekleþen ihlali,
en büyük ABD askeri üssü Bondstil'in Kosova'da
kurulmasý ve AB-NATO ortaklýðýnýn Bosna Hersek
yakýnlarýnda toplantýlar düzenlemesi, 1999 NATO
saldýrýlarýnýn gerçek hedeflerini göstermektedir.
Toplantý, son zamanlarda olasý protesto ve ayaklanmalarý bastýrmak üzere “Çýkarma Timlerinin”
konuþlandýðý bölgede, AB Ortak Güvenlik ve Dýþ
Politikasý çerçevesinde gerçekleþtirilen askeri
manevralara þiddetle karþý çýkmaktadýr.
Toplantý katýlýmcýlarý NATO ve AB tarafýndan
gerçekleþtirilen geniþ çaplý propaganda ve þantaj
faaliyetleriyle yüzleþip, bu hamlelere karþý
mücadele etmeye hazýr olduklarýný bildirirler. Bu
tür emperyalist organizasyonlarýn amacý, Kasým
2010'da Lizbon'da onaylanan sözde “Yeni NATO
Stratejik Konsepti” temelinde Balkan ülkelerinin
emperyalist planlara eksiksiz entegrasyonunu
gerçekleþtirmektir.
Toplantý, Balkanlarda emperyalist yapýlanmaya,
füze kalkanýna, yabancý üs ve ordulara, Balkan
ülkelerinin NATO ve AB'nin baþka ülkelerde
gerçekleþtirecekleri askeri operasyonlara katýlýmýna karþý mücadele etmenin özellikle bugünlerde
hayati bir önem taþýdýðýnýn altýný çizer.
Emperyalizm bölgemize dair yeni çýkarlar peþinde
koþarken çok yönlü müdahaleler gerçekleþtirmektedir. Bunlarýn sebebi jeostratejik ve ekonomiktir.
Ege Denizi'ni ilgilendiren uzlaþmalarla arzu
edilen, bölgede barýþ ve güvenliðin, Türkiye ile
Yunanistan halklarýnýn çýkarlarýnýn aleyhine bir
“Türk - Yunan eþgüdüm rejimi”nin yaratýlmasý
aracýlýðýyla NATO faaliyetlerini kolaylaþtýrmaktýr.
Hedef NATO komutalýðýnýn “füze kalkaný” projesini
hýzlandýrmak, bölge içinde daha derine nüfuz
etmek, petrol yollarý ile Ege ve Doðu Akdeniz'de
çýkacak olasý petrol yataklarýný kontrol etmek,
Afganistan, Ortadoðu, Somali yarýmadasý ve diðer
bölgelerde devam eden emperyalist savaþ ve
müdahalelere hizmet etmektir. Bu giriþimler Türk
ve Yunan hükümetlerinden güçlü ve eksiksiz
destek almaktadýr.
Kýbrýs'ýn yabancý iþgali altýnda tutulmasýný kýnýyoruz. Yunan ve Türk asýllý Kýbrýslýlarýn 37 yýldýr
devam ettirdiði, Atina'daki cunta tarafýndan
yönetilen darbe ile 1974 Türkiye iþgaline sebep
olan emperyalist NATO planlarý doðrultusunda
6
adanýn %37'sinin iþgaline karþý yürüttükleri
mücadeleye destek verip dayanýþma içinde
olduðumuzu bildiriyoruz.
Ýki toplum arasýnda gerçekleþen çözüme yönelik
dolaysýz müzakereleri ve Kýbrýs halkýnýn yeniden
birleþmesini destekliyoruz. Kýbrýs'a iliþkin sunulan
Birleþmiþ Milletler (BM) kararlarýndan siyasi
eþitliðe sahip iki bölgeli, iki toplumlu federasyonu,
1977 ve 1979 Doruk Anlaþmalarý ile uluslararasý
hukuka dayanan çözüm çabalarýný destekliyoruz.
Böyle bir çözüm, bölünmesi imkansýz bir egemenlik, tek vatandaþlýk, tek uluslararasý birim
saðlayýp tüm Kýbrýslýlar için temel özgürlükleri
garanti altýna alacaktýr. Toplantý ayný þekilde
Kýbrýs Barýþ Konseyi'nin ve halk hareketinin “Barýþ
için Ortaklýk” kýlýfý altýnda Kýbrýs'ýn NATO'ya
dolaysýz katýlýmýna karþý verdikleri kararý destek-
lemektedir.
Toplantý Mýsýr, Tunus ve diðer bölge halklarýnýn
gerçekleþtirdiði ayaklanmalar ile dayanýþma
içinde olduðunu bildirir. Bu tür tarihi geliþmeler
milyonlarca insanýn acýlarý ile sosyo-ekonomik
sömürü, yaðma ve IMF, Dünya Bankasý gibi
emperyalist mekanizmalarýn destek verdiði yoksulluðun baþ sorumlusu diktatörlük rejimlerinin
devrilebileceðini göstermektedir. Toplantý bölge
halký ile barýþseverleri selamlarken halkýn
ihtiyaçlarýný karþýlayacak derin deðiþiklikleri
teþvik etmektedir.
Hanya'da toplanan barýþ örgütleri, halkýn talep ve
ihtiyaçlarýnýn aksine enerji kaynaklarý ve
pazarlarý kontrol eden bir strateji olarak “Yeni
Ortadoðu” adlý emperyalist planý kýnamaktadýr.
Ayný örgütler halkýn yabancý askeri iþgal ve
saldýrýlara karþý direnme hakkýnýn altýný çizer.
Toplantý 5. Filo'nun konuþlandýðý ve halkýnýn
otoriter krallýk rejimine karþý ayaklandýðý
Bahreyn'in yabancý askeri iþgale uðramasýný kýnamaktadýr. Katýlýmcýlar ayný þekilde Yemen'de
düzinelerce göstericinin kolluk kuvvetleri tarafýndan katledilmesini öfkeyle kýnamaktadýr.
Tüm katýlýmcýlar Libya'ya karþý baþlayan
emperyalist saldýrýyý tüm öfke ve sertliðiyle
kýnadýðýný bildirir. Fransa, Ýngiltere ve ABD'nin
Arap Birliði ile birçok AB ve NATO üyesi ülkeler
tarafýndan desteklenen geniþ çaplý askeri operasyonlarý saldýrýlarýn günler öncesinden planlandýðýný kanýtlamaktadýr. Emperyalistler insani
müdahale ve sivilleri koruma bahanelerini kullanýrken, enerji kaynaklarýnýn kontrolünü ellerine
geçirip yandaþ bir rejim kurmak amacýný gütmek-
Barýþ Gündemi
tedirler. Libya ordusunun sivil protestoculara karþý
uyguladýðý askeri þiddeti kýnarken, toplantý çok
uluslu þirketler ve emperyalist güçlerin
saldýrýlarýnýn hedefinde yatan doðal kaynaklar ve
Libya hükümetinin geleceðine dair karar verme
hakkýnýn ancak Libya halkýnýn egemenliðinde
olduðunu yineler. Geliþmeler 1973 tarihli Libya
hava sahasý üzerinde uçuþa yasak bölge ilan eden
BM Güvenlik Konseyi kararýnýn uygulanmasýnýn
Libya'ya karþý yeni bir savaþ baþlatmakta kullanýldýðýný gösteriyor. BM Irak, Afganistan ve
baþka birçok ülkelere karþý gerçekleþtirilen suçlarda olduðu gibi, emperyalist bir saldýrý ile tekrar
suç iþliyor.
Toplantý sosyal adalet, demokrasi ve barýþ için
muazzam bir mücadele veren Ýran'daki barýþseverlerle olan dayanýþmasýný bildirir. Ýran'a yapýlan
tüm yabancý tehditler reddedilmektedir.
Katýlýmcýlar, ülkelerinin yüz yüze kaldýðý iç sorunlarýna egemenlik ve baðýmsýzlýðýn korunmasý ekseninde çözüm bulmalarý için Ýranlý ilerici ve barýþsever halk güçlerine olan desteðini ifade eder.
Hangi bahane altýnda olursa olsun Ýran'a yapýlacak her türlü dýþ müdahaleyi reddederken, askeri
saldýrý için yapýlan planlarý kýnýyoruz.
Filistin halkýnýn baðýmsýz bir devlet edinme
arzusunu tüm kalbimizle desteklediðimizi ifade
ederiz. Batý Þeria, Doðu Kudüs ve Gazze Þeridi'nin
kýrk dört yýllýk iþgali sonrasý Ýsrail uluslararasý
hukuku ihlal ederken yerleþim yerleri inþa etmek,
Doðu Kudüs ve Batý Þeria'yý sömürgeleþtirmek,
Filistinlilerin evlerini yýkmak, Filistin halkýna ait
toprak, su ve diðer kaynaklarý çalmak gibi yayýlmacý politikalarý devam ettirmektedir.
Filistin halkýnýn kendi kaderini tayin hakký,
baþkenti Doðu Kudüs olmak üzere 4 Haziran 1967
sýnýrlarýna dayanan baðýmsýz ve egemen bir
Filistin devleti kurmak, BM 194 numaralý kararla
teyit edilmiþ tüm Filistinli mültecilerin geri dönüþü
ve siyasi tutuklularýn Ýsrail hapishanelerinden
salýverilmesi dahil tüm meþru ve vazgeçilmez haklarýný elde etmek için verdikleri mücadeleye olan
destek ve dayanýþmamýzý tekrar bildirmek isteriz.
Toplantý Gazze þeridine uygulanan ablukanýn
kaldýrýlmasý ve Ýsrail iþgal güçlerinin Filistin ve
Suriye Golan tepeleri ile Lübnan Þeba Çiftlikleri
dahil olmak üzere Arap topraklarýndan çekilmesini talep eder.
Filistin halkýnýn haklý davasý için Filistin halkýyla
omuz omuza mücadele veren Ýsrailli barýþsever
güçlerle olan dayanýþmamýzý bildirip, Ýsrail vatandaþlarýnýn Filistin davasýna verdikleri siyasi destek
yüzünden ayrýmcýlýk ve tacize uðramasýný
kýnadýðýmýzý ifade ederiz.
Toplantý Suda Körfezi üzerinde geçmiþte bölge
halklarý üzerine birçok kez emperyalist operasyonlar yürüten ABD askeri üssünün yer aldýðý Girit
Adasý'na ait Hanya kentinde gerçekleþti. Toplantý
Yunanistan-Ýsrail-ABD ortaklýðýnýn Nisan 2011'de
Suda Körfezi'nde baþlayacak askeri tatbikatlarý
kýnamaktadýr. Ýran'a yapýlacak olasý askeri saldýrýlarýn sinyallerinin görüldüðü bugünlerde, Suda
Körfezi ABD üssü önünde 20 Mart günü yapýlacak
protesto gösterisine kitlesel bir katýlým çaðrýsýnda
bulunmaktayýz. Katýlýmcýlar Girit Barýþ Komitesi'yle adalý barýþsever halký selamlarken, samimi
misafirperverlikleri ve bu toplantýya ev sahipliði
yaptýklarý için kendilerine teþekkür eder.
Japon Barýþ Komitesi'ne
Deðerli yoldaþlar, dostlar
Balkanlar ve Ortadoðu'dan barýþ hareketlerinin katýlýmýyla 19 Mart 2011'de Hanya Yunanistan'da gerçekleþen uluslararasý toplantý, Japon halký ve Japon
Barýþ Komitesi için aþaðýdaki dayanýþma mesajýný onayladý:
Yakýn zamanda Japonya'da binlerce hayatýn kaybolmasý, daha da fazla insanýn yaralanmasý ile yerlerinden olmasýna sebep olan deprem ve Tsunami'nin
trajik sonuçlarýný derin bir üzüntü ve acý ile izliyoruz. Kurbanlarýnýn ailelerine baþ saðlýðýnda bulunuyor ve özellikle ülkenin kuzey bölgesinde gerçekleþen
yaralarýn mümkün olan en hýzlý biçimde sarýlmasýný temenni ediyoruz. Fukuþima nükleer santralinin yaydýðý tehlike karþýsýnda duyduðumuz derin endiþeyi
bildiriyor, çevreye yayýlan radyoaktif sýzýntýyý durdurmak için acil önlemler alýnmasýný talep eden örgütlere katýlýyoruz. Cesur Japon halký daha önce
Hiroþima ve Nagazaki soykýrýmlarýnýn yarattýðý tahribatý yaþamýþtý. Tüm ekonomik ve þirket çýkarlarý bir kenara býrakýlarak zarar gören insanlara yardým
edecek kesin önlemler ve kararlar alýnmalýdýr.
Tüm barýþsever Japon dostlarýmýza karþý duyduðumuz kardeþçe dayanýþma duygularýmýzla!
Bulgaristan Ulusal Barýþ Konseyi
Hýrvatistan Anti-Faþist Komitesi
Kýbrýs Barýþ Konseyi
Mýsýr Barýþ Komitesi
Yunanistan Uluslararasý Detant ve Barýþ Komitesi
Ýran Barýþ, Dayanýþma ve Demokrasi Savunma Derneði
Ýsrail Barýþ Komitesi
Lübnan Barýþ Komitesi
Filistin Barýþ ve Dayanýþma Komitesi
Eþit bir Dünya için Sýrbistan Belgrat Forumu
7
Suriye Ulusal Barýþ Komitesi
Türkiye Barýþ Derneði
Dünya Barýþ Konseyi
Barýþ Gündemi
Filistin Sorunu ve kahraman Filistin halkýnýn
mücadelesiyle solun dayanýþmasý
Lefkoþa, Kýbrýs - 25-26 Þubat 2011
Filistin Halkýnýn Mücadelesiyle Dayanýþma için Ortak Açýklama
K
omünist ve iþçi partileriyle listede isimleri
yer alan liberal örgütlerin katýlýmýyla 25-26
Þubat 2011'de Kýbrýs Lefkoþa'da AKEL tarafýndan
düzenlenen “Filistin Sorunu ve Kahraman Filistin
Halkýnýn Mücadelesiyle Solun Dayanýþmasý” baþlýklý
uluslararasý toplantý Filistin halkýna karþý yýllardýr
iþlenen suçlarý kýnarken, Ýsrail'in Filistin'i iþgalini
derhal durdurmasýný talep eder, 4 Haziran 1967
sýnýrlarýna dayanacak Filistin Devleti'nin tanýnmasý çaðrýsýnda bulunur.
Filistin ve Ýsrail arasýndaki görüþmeler, Ýsrail'in
iþgalin devamý ve baðýmsýz Filistin Devleti'nin
kurulmasýna dair herhangi bir ihtimali yok etmeyi
amaçlayan uzlaþmaz politikalarý yüzünden tamamen bir çýkmaz içerisindedir. Ýsrail'in saldýrgan ve
uzlaþmaz politikalarý ABD ve suç ortaðý AB ile
özellikle birçok AB üyesi ülke ve kuruluþ tarafýndan hoþ görülüp desteklendi. Lizbon'da kabul
edilen yeni NATO doktrini, saldýrganlýðýn artýrýlmasý üzerinde ittifak saðlamýþ görünüyor, böylece
söz konusu kararlar bölge halklarý ile dünya için
daha fazla tehlike teþkil ediyor.
Batý Þeria, Doðu Kudüs ve Gazze Þeridi'nin kýrk
dört yýllýk iþgali sonrasý uluslararasý hukuku ihlal
eden Ýsrail, yeni yerleþim yerleri kurmak, Doðu
Kudüs ve Batý Þeria'yý sömürgeleþtirmek,
Filistinlileri evlerinden atmak, Filistinlilere ait
evleri yýkmak, Filistin halkýna ait toprak, su ve
çeþitli kaynaklarý çalmak gibi yayýlmacý politikalarý tüm þiddetiyle devam ettiriyor. Bu tür poli-
Filistin devleti derhal tanýnsýn!
Ýsrail iþgali derhal durdurulsun!
tikalar etnik temizlik politikalarýný andýrýyor.
Uluslararasý Adalet Divaný'nýn Ýsrail'in utanç
duvarýný inþa etmesinin uluslararasý yasalara
aykýrý olduðu þeklindeki tavsiye kararýný ilan
etmesinden yedi yýl sonra, Ýsrail Filistinlileri
topraklarýndan ve birbirlerinden ayýran, Filistin
kentlerini susuz ve topraksýz býrakan, toplumlarý
bölen, çiftçileri topraklarýndan, hastalarý hastanelerden ve çocuklarý okullarýndan tecrit eden duvarý
güçlendirmeye devam ediyor.
1350 vatandaþýn öldürülmesi ile kadýn, çocuk ve
yaþlýlar dâhil binlerce masum sivilin yaralanmasý,
hala enkaz halinde duran evlerin, mülklerin ve
altyapýnýn yerle bir edilmesine yol açan, Aralýk
2008 Gazze saldýrýsýndan iki yýl sonra insani trajedi varlýðýný sürdürmeye devam ediyor. Gazze
sakinleri hala en temel ihtiyaçlarýndan mahrum
býrakýlmýþ durumda. Gazze'ye yönelik Ýsrail
saldýrýlarý aslýnda tüm Filistin halkýna yöneltilmiþ
durumda. Gazze ablukasýndan neredeyse beþ yýl
sonra her ne kadar abluka biraz olsun gevþetilmiþ
olsa da bir milyondan fazla Filistinli açýk hapishane koþullarýnda yaþamaya devam ediyor.
Ýsrail iþgal ordusunun, topraðýný, özgürlük ile
devlet sahibi olma hakkýný savunan silahsýz
Filistin halkýna karþý gerçekleþtirdiði günlük
saldýrýlar sürekli olarak kan dökülmesine, en çok
uluslararasý basýn tarafýndan örtbas edilen savaþ
suçlarýnýn yeniden gerçekleþtirilmesi dâhil günlük
kurbanlar verilmesine sebep olmaktadýr.
8
Yukarýda yazýlanlarýn ýþýðýnda, toplantýya katýlan
parti ve örgütlerin temsilcileri bu politikalarýn
Filistin sorununda ve Ortadoðu'nun genelinde,
adil ve kapsamlý çözümlere yönelik tüm kapýlarý
kapatýp fýrsatlarýn yok olmasýna sebep olduðunu
düþünmektedir.
Yukarýdakilere dayanarak, açýklamayý imzalayan
katýlýmcýlar aþaðýdakileri ilan eder:
1. Filistin halkýnýn kendi kaderini belirleme ile 4
Haziran 1967 sýnýrlarýna dayanan baðýmsýz, egemen bir devlet kurma, ayný zamanda Birleþmiþ
Milleter (BM) 194 numaralý karar çerçevesinde
tüm Filistinli mültecilerin geri dönüþ hakký dâhil
meþru ve vazgeçilmez ulusal haklarý için verdiði
mücadelelere destek verip dayanýþma içinde
olduðumuzu tekrar bildiririz,
2. 1967'den bu yana gayri meþru Ýsrail kontrolü
altýnda tutulan Þeba Çiftlikleri, Lübnan'ýn geriye
kalaný ve Suriye Golan Tepeleri dâhil tüm Filistin
ve Arap topraklarýndaki Ýsrail iþgalinin derhal
durdurulmasýný talep ediyoruz. Uluslararasý
toplumu 1967 sýnýrlarýna dayanan ve BM kararlarýnýn uygulandýðý baðýmsýz Filistin devletini
tanýmaya çaðýrýyoruz,
3. Siyonist hareketin ýrkçý politikalarýný, Filistin
halkýna karþý gerçekleþtirdiði vahþi planlarý kýnar
ve Filistin halkýnýn iþgale karþý direniþine eksiksiz
destek verdiðimizi ifade ederiz,
4. Ýsrail'in müzakereler karþýsýndaki uzlaþmaz
politikalarý ve tamamen Ýsrail'in sorumlu olduðu
Barýþ Gündemi
bir çýkmaza sebep olan ve genel olarak yerleþim
yerleri kurma politikasý ile ortaya çýkan oldubittilerin sürekli olarak gerçekleþtirilmesini kýnarýz,
5. Emperyalist güçlerin, cezalandýrmaya yönelik
politikalarýn devamý ve artýþýný teþvik eden Ýsrail'e
yönelik desteðini þiddetle kýnýyoruz. Ýsrail yerleþimlerine yönelik ABD tarafýndan BM Güvenlik
Konseyi'nde veto hakkýnýn kullanýlmasý Ýsrail'e
yönelik söz konusu emperyalist desteðin yakýn
örneklerindendir. Ýsrail'in saldýrgan politikalarýný
onaylayarak hatta destek vererek, ezen ile ezilen
arasýnda eþit mesafede duran siyasi güçleri kýnýyoruz,
6. Gazze ablukasýnýn tamamen ve derhal kaldýrýlmasýný, sýnýrlarýn yeniden açýlmasýný, Refah
kapýsýnýn Mýsýr tarafýndan açýlmasýný ve gayri
meþru saldýrýlarla zarar gören veya yýkýlan ne
varsa yeniden inþa edilmesini talep ediyor ve
Ýsrail'i tüm zayiat için sorumlu tutuyoruz. Ýsrail'i
insanlýða karþý olasý suçlarla, iþlediði savaþ
suçlarýndan dolayý sorumlu tutan Goldstone
raporu ve önerileri uygulamaya konulmalý,
Ýsrail'in cezadan muaf tutulmasý sona erdirilmelidir. Batý Þeria, Gazze ve Doðu Kudüs gelecekte
kurulacak Filistin devletinin bir parçasýdýr ve olasý
herhangi bir bölünme Filistin devletini geçersiz
kýlar ve kabul edilemez,
7. Ýþgal altýndaki Batý Þeria'da aralýksýz devam
eden ýrkçý duvar ile ilgili BM kararlarýnýn tamamý
ve uluslararasý hukuku açýk bir þekilde ihlal eden
sömürgeci yerleþim yerlerinin inþasýný þiddetle
kýnýyoruz,
8. Ýsrail gözetimi altýnda tutulan kadýn, çocuk,
yaþlý ve seçilmiþ temsilciler dâhil tüm özgürlük
mahkûmlarýnýn derhal salýverilmesini talep ediyoruz,
9. Ýsrail toplumunda katil Ýsrail politikalarýna
direnen, Filistinlilerle demokrasiye karþý iþlenen
kanlý Ýsrail politikalarýný ifþa eden güçlerle
dayanýþma içinde olduðumuzu bildiririz,
10. Filistinli tüm ulusal hareketleri, ulusal bir
diyalog ile iç bölünmenin sona erdirilip Filistin'in
ulusal birliðini yeniden kurmaya yönelik sorumluluk alan bir tavýrla, ciddi bir çalýþma içerisine
girmeye çaðýrýyoruz. Bu süreç Filistin Kurtuluþ
Örgütünü (FKÖ) Filistin halkýnýn meþru ve tek
temsilcisi rolünü güçlendirmeyi ve ayný zamanda
FKÖ'nün rolü ile statüsünü demokratik zeminde,
örgüte katýlmayý arzu eden tüm Filistinli güç veya
örgütlere kapý açacak þekilde yeniden düzenlemeyi amaçlamalýdýr. Bu baðlamda, yasama, yerel
ve Baþkanlýk seçimleri ilanýný Filistin devletinin
olasý ilanýnýn bir göstergesi olarak memnuiyetle
karþýlýyoruz,
11. Filistin devletinin uluslararasý tanýnmasý
amacýna destek olacak uluslararasý kampanyalarýn hayati bir parçasý olma kararlýlýðýmýzý
ilan ediyoruz. Yukarýdaki çerçeve içerisinde 2011
Ekim'e kadar aþaðýdaki somut giriþimleri hayata
geçireceðimizi bildiririz;
a) 1967 sýnýrlarýna dayanan Filistin devletinin
uluslararasý tanýnmasýný destekleyecek uluslararasý imza kampanyalarý düzenlemek,
b) GUE-NGL (Avrupa Solu) ile koordinasyon sonrasý, Avrupa Parlamentosu'nda Filistin devletinin
tanýnmasý meselesini seslendirebilmek için bir
toplantý düzenlemek,
c) Batý Þeria'ya Filistin devletinin uluslararasý
tanýnmasý amacýyla uluslararasý dayanýþma
ziyareti düzenlemek,
d) Ulusal ve bölgesel düzeyde tek tek partiler
tarafýndan yukarýdaki çerçeve göz önünde bulundurularak baþka birçok giriþimler üstlenmek.
Açýklamayý imzalayan parti ve örgütlerin listesi
Brezilya'nýn Komünist Partisi
Brezilya Komünist Partisi
Emekçi Halkýn Ýlerici Partisi (AKEL),
Kýbrýs
Danimarka Komünist Partisi
Kýzýl-Yeþil Ýttifak, Danimarka
Gürcistan Birleþik Komünist Partisi
Alman Komünist Partisi
Demokratik Sol, Yunanistan
Yunanistan Komünist Partisi
Macaristan Komünist Ýþçi Partisi
Komünist Parti, Hindistan
TUDEH, Ýran
Irak Komünist Partisi
Ýrlanda Komünist Partisi
Ýsrail Komünist Partisi
Ýtalyan Komünistler
Lüksemburg Komünist Partisi
Malta Komünist Partisi
Meksikalý Komünistler
Ýlerleme ve Sosyalizm Partisi, Fas
Hollanda Yeni Komünist Partisi
Pakistan Komünist Partisi
Filistin Halk Partisi
Filistin Komünist Partisi
Rusya Federasyonu Komünist
Partisi
Sudan Komünist Partisi
Ýsveç Komünist Partisi
Ettajdid Hareketi, Tunus
Türkiye Komünist Partisi
Britanya Yeni Komünist Partisi
9
Filistin ve Ýsrail arasýndaki
görüþmeler, Ýsrail'in iþgalin
devamý ve baðýmsýz Filistin
Devleti'nin kurulmasýna dair
herhangi bir ihtimali yok etmeyi
amaçlayan uzlaþmaz politikalarý
yüzünden tamamen bir çýkmaz
içerisindedir. Ýsrail'in saldýrgan
ve uzlaþmaz politikalarý ABD ve
suç ortaðý AB ile özellikle birçok
AB üyesi ülke ve kuruluþ
tarafýndan hoþ görülüp
desteklendi.
Barýþ Gündemi
Geçtiðimiz ay Kýbrýs’ýn NATO’nun "Barýþ için Ortaklýk" programýna üye olmasý amacýyla hükümetin büyük ortaðý Tüm Emekçilerin
Ýlerici Partisi (AKEL)’nin itirazlarýna raðmen baþta hükümetin küçük ortaðý Demokratik Parti (DIKO) olmak üzere muhalefet partileri Demokratik Yürüyüþ (DISI), Sosyalist Parti (EDEK) ve Avrupa Partisi (EUROKO) tarafýndan desteklenen bir öneri, Kýbrýs parlamentosunun gündemine taþýndý.
AKEL tarafýndan NATO’nun ““bekleme salonu”olarak nitelenen “Barýþ için Ortaklýk” programýna üyelik önerisine karþý aralarýnda
Kýbrýs Barýþ Konseyi ile Dünya Barýþ Konseyi’nin de bulunduðu bir dizi örgüt tarafýndan çeþitli açýklamalar yapýldý. Aþaðýda konuyla ilgili Dünya Barýþ Konseyi açýklamasýný sunuyoruz.
Dünya Barýþ Konseyi'nin Kýbrýs'ýn NATO üyeliðiyle ilgili açýklamasý
Dünya Barýþ Konseyi, Kýbrýs halký ve Kýbrýs Barýþ Konseyi'nin, Kýbrýs'ýn "NATO Barýþ için Ortaklýk" projesine katýlýmýna karþý
sergiledikleri kesin muhalefet ile dayanýþma içinde olduðunu bildirir. Hem Yunan hem de Türk Kýbrýslýlar dâhil olmak üzere Kýbrýs
halký, NATO'nun rolü ve tarihte örneklerini bulabileceðimiz savaþ güdüsünün çok iyi farkýndadýr. Kýbrýs'ýn kendisinin bugüne kadar
devam eden kýsmi iþgali ile istilasý NATO'nun da desteklediði 1974 planý sonucudur.
Kýbrýslý belli politik güçlerin Kýbrýs Parlamentosu'nda bir hareketlilik yaratýp, Kýbrýs Cumhuriyeti'nin NATO'nun yan yapýlarýyla
bütünleþmesini saðlamak için gerçekleþtirdikleri son manevralar emperyalist planlara teslim olmak anlamýna geldiði için kýnanmalýdýr.
Kýbrýs Cumhuriyeti Baþkaný Dimitris Hristosyaf'ýn, 2009'da kesin olarak reddettiði böyle bir plan ikinci defa ortaya atýlýyor. Üstelik
böyle bir plan, NATO'nun eski ve yeni 2010 Lizbon doktrinine karþý çýkan barýþsever Kýbrýs halkýnýn tarihi hafýzasý ve iradesine karþý
bir provokasyon anlamýna geliyor. Ortadoðu'ya olan jeostratejik yakýnlýðý nedeniyle Kýbrýs, NATO ve emperyalizmin gelecekte bu
bölgede gerçekleþtirebileceði planlar için kullanýlacaktýr.
Dünya Barýþ Konseyi, NATO'ya kurulduðu günden beri karþý çýkmaktadýr ve hayat bizim doðruluðumuzu kanýtladý. NATO ve
NATO'nun çeþitli iþbirlikçi yapýlarý, çokuluslu þirketlerin çýkarýný güvence altýna almayý, politik düzlemde nüfuz arttýrmayý amaçlýyor,
bölgeler ve insanlar üzerine terör ve savaþ saçýyor.
Kýbrýs'ýn NATO yapýlarýna katýlýmý, Kýbrýs sorunun adil ve gerçekçi bir çözümü için daha olumsuz sonuçlar doðuracaktýr, böyle bir
katýlým yeni bir engeli daha ortaya çýkaracaktýr. Dünya Barýþ Konseyi'nin saygýn bir üyesi olan ve Kýbrýs halkýnýn gerçek iradesini
yansýtan Kýbrýs Barýþ Konseyi ile dayanýþma içinde olduðumuzu bildiriyor, Dünya Barýþ Konseyi üye ve dostlarýný emperyalizmin
Kýbrýs planlarýna karþý dayanýþmaya devam ediyoruz.
NATO tüm halklarýn ortak düþmaný olmaya devam ediyor!
NATO'ya karþý mücadele her ülkede ve dünyanýn her yerinde devam ediyor!
Emperyalizm yenilmez deðil!
Dünya Barýþ Konseyi Sekreterliði
Atina, 21 Þubat 2011
10
Barýþ Gündemi
Sýrbistan ve NATO: Sýrbistan askeri tarafsýzlýðýný korumalýdýr
NATO üyeliði kararý ancak referandumla alýnabilir
Eþitlerin Dünyasý için Belgrad Forumu, 23 Mart'ta Yugoslavya'ya yönelik NATO saldýrýsýnýn 12. yýldönümünde
Belgrad'ta "Sýrbistan ve NATO" baþlýðýný taþýyan uluslararasý katýlýmlý bir toplantý düzenledi. Aþaðýdaki metin
bu toplantýyla ilgili 24 Mart'da yapýlan basýn açýklamasýnýn metnidir.
"Sýrbistan'ýn kalýcý çýkarý ulusal meclisin kararýyla tesis edilen askeri tarafsýzlýðýn korunmasý ve güçlenmesindedir". Yugoslavya yönelik NATO saldýrýsýnýn onikinci yýldönümünde düzenlenen "Sýrbistan ve NATO" baþlýklý toplantýnýn katýlýmcýlarýnýn temel mesajý budur.
NATO göz ardý edilmemelidir, ancak karþýlýklý iliþkilerde son yirmi yýlýn deneyimleri de unutulmamalýdýr. NATO'nun 1999 saldýrýsý,
barýþa ve insanlýða karþý iþlenmiþ bir suçtur ve ittifakýn saldýrgan bir askeri bloða dönüþmesinin dönüm noktasýdýr. NATO'nun uluslararasý iliþkilerdeki stratejisi demokratikleþtirmeyi deðil hâkimiyeti hedefler. Þimdiye kadarki tüm saldýrganlýklarý ve iþgallerinde
sergilendiði gibi (1999 Yugoslavya saldýrýsý, Afganistan, Irak ve bugünlerde Libya), bunlar enerji ve stratejik maden kaynaklarýnýn
hâkimiyeti için bahaneden ibarettir. NATO, dünya düzenindeki çok kutuplu dönüþümlere karþýn tek kutuplu dünya iliþkilerini savunmakta ve dayatmaktadýr.
Bunlar, toplantýnýn katýlýmcýlarý tarafýndan konuþmalarýnda paylaþýlan görüþ ve tutumlarýn bazýlarý.
Sýrbistan'ýn 2006 Riga zirvesinde katýldýðý "Barýþ için Ortaklýk", NATO-Sýrbistan karþýlýklý iliþkileri için yeterli çerçeveyi sunmaktadýr.
Ýttifaka katýlmanýn "emekleme" taktiði kabul edilemez. Sýrbistan'ýn NATO üyeliði, kendisine saðlayacaðý yarardan çok daha fazla
zarar ve risk getirecektir. Dengeli bir dýþ iliþkiler kavramý, þu anda var olmayan dengeli bir güvenlik politikasýna dayanmaktadýr. Bu
da saatler süren tartýþmalarýn katýlýmcýlarýnýn ortak görüþüydü.
Sýrbistan-NATO iliþkileri en yüksek ulusal önemde stratejik bir meseledir. Bu görüþ, Sýrbistan vatandaþlarýnýn %70'inden fazlasýnýn
Sýrbistan'ýn ittifaka üyeliðine karþý olduðunu gösteren baðýmsýz araþtýrmalarca da desteklenmektedir. Ülke yönetimi bu duruma
saygý göstermek zorundadýr. Eðer Sýrbistan'ýn NATO üyeliði gündeme gelirse, bu yalnýzca referandumda karar verilebilecek bir
konudur.
Toplantý, Yeni Belgrad Belediye Sarayý Belediye Meclisi tören salonunda yapýldý. Sýrbistan içinden ve dýþarýdan gelen yüzlerce konuk
aðýrlandý. Toplantýnýn yapýldýðý mekânda, 1999 NATO saldýrýsýnýn sonuçlarýný iþleyen fotoðraf ve kitaplar da sergilendi. Etkinlik,
Eþitler Dünyasý için Belgrad Forumu, General ve Amiraller Derneði ve Sýrbistan Savaþ Gazileri Derneði tarafýndan ortaklaþa düzenlendi.
Katýlýmcýlar, saldýrýnýn kurbanlarýný andýlar ve 78 gün süren aralýksýz bombardýman sýrasýnda 3500'den fazla insanýn öldürüldüðünü
ve 12 binden fazla insanýn da yaralandýðýný anýmsattýlar. Ayrýca NATO bombalarý 89 çocuðun yaþamýný aldý. Altyapý, ekonomi ve
kamu hizmetleri harap edildi. Seyreltilmiþ uranyum, küme ve grafit bombalarý kullanýmý ve kimya üretim merkezlerinin imhasý,
insanlar ve çevreyi geliþigüzel ve uzun süreli zarara uðrattý.
Katýlýmcýlar, Kosova'daki (ve Metohiya özerk bölgesindeki) Sýrplarýn organ ticareti için terörist Kosova Baðýmsýzlýk Ordusu (UÇK)
tarafýndan kaçýrýlmalarý ve öldürülmelerini tespit eden Dick Marty'nin raporu ve ardýndan gelen Avrupa Konseyi kararýna tam destek
verdiler. Ýlgili devlet organlarýný bu konuda tam katkýya ve eyleme davet ettiler. Sýrbistan'ýn ve Sýrbistan medyasýnýn Dick Marty'nin
ve Avrupa Konseyi'nin bu giriþimini sulandýrma çabalarýna karþýlýk verme yönünde ahlaki bir sorumluðu vardýr.
Toplantý katýlýmcýlarý arasýnda Prof. Radovan Radinovi?, Vladislav Jovanovi?, Zivadin Jovanovic, Zoran Vuji? (Dýþiþleri Bakan
Yardýmcýsý), Dr Stanislav Stojanovi? (Savunma Bakanlýðý Stratejik Planlama Dairesi Baþkaný), emekli General Jovo Milanovi?, Prof.
Dr. Branko Krga, Prof. Dr. Peter Strutinski (Almanya), Prof. ?or?e Vukadinovi? ("Yeni Sýrp Politik Düþüncesi"), Dr Sr?a Trifkovi?,
("Chronicle", ABD), Prof. Miodrag Ze?evi?, Milovan Drecun vardý.
Toplantýya Sýrbistan'da görevli birkaç yabancý diplomat da katýldý.
Konuþmacýlarýn bildirileri derlenerek bir toplantý raporu olarak yayýnlanacak ve Eþitler Dünyasý için Belgrad Forumu web sitesinden
de -www.beoforum.rs- yayýmlanacaktýr.
Eþitlerin Dünyasý için Belgrad Forumu
Belgrad, 24 Mart 2011
UÇK: ABD destekli terör hedefli Kosova Baðýmsýzlýk Ordusu
Dick Marty: Avrupa Konseyi üyesi Ýsviçreli politikacý
11
Barýþ Gündemi
!
da
r
a
l
ý
pç
Kita
Ýstiklal Cad. Gazeteci Erol Dernek Sok. Hanif Han. No:11 Kat:4 Da:5 Beyoðlu Ýstanbul
+90 (212) 252 13 76
e-posta: [email protected]
web: www.barisdernegi.org

Benzer belgeler