orta gelir tuzağı`ndan çıkış

Transkript

orta gelir tuzağı`ndan çıkış
ORTA GELÝR TUZAÐI’NDAN ÇIKIÞ: HANGÝ TÜRKÝYE?
CÝLT 2: BÖLGESEL KALKINMA VE ÝKÝLÝ TUZAKTAN ÇIKIÞ STRATEJÝLERÝ
ORTA GELÝR TUZAÐI’NDAN ÇIKIÞ: HANGÝ TÜRKÝYE?
CÝLT 2: BÖLGESEL KALKINMA VE ÝKÝLÝ TUZAKTAN ÇIKIÞ STRATEJÝLERÝ
2013, TÜRKONFED
TASARIM: SÝS MATBAACILIK
KAPAK TASARIMI & SAYFA UYGULAMA:
KAMBER ERTEM
BASKI ÖNCESÝ HAZIRLIK KOORDÝNASYONU:
DOÇ. DR. ÜMÝT ÝZMEN
YASEMÝN ÖZBAL
BASKI: SÝS CB BASIMEVÝ MATBAACILIK LTD. ÞTÝ.
http://www.ersis.com.tr
ISBN: 978-9944-0172-8-2
ÝSTANBUL, KASIM 2013
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
ÖNSÖZ
TÜRKONFED (Türk Giriþim ve Ýþ Dünyasý Konfederasyonu), bünyesindeki 19 federasyon altýnda toplanan
136 dernek ile 208 milyar dolarlýk iþ hacmine sahip, 1 milyonu aþkýn kiþiye istihdam saðlayan, 65 milyar
dolardan fazla ihracat yapan, 11 binden fazla iþ insanýný temsil etmektedir. Gönüllülük esasý ile kurulmuþ
olup iþ dünyasýný temsil eden baðýmsýz bir sivil toplum örgütü olan konfederasyonumuz, iþ dünyasýnýn
sorunlarýna çok sesli, tarafsýz ve yapýcý bakýþ açýsýyla yaklaþmakta, çözüm önerileriyle sektörel ve ulusal
ekonomi politikalarýnýn oluþturulmasýna destek olmaktadýr. Bu baðlamda, ekonominin bölgesel ve sektörel
perspektiflerini karar mercilerine aktararak Türkiye ekonomisinin geliþmesi için çalýþmakta ve iþ dünyasýnýn
uluslararasý entegrasyonuna ve rekabet gücünün artýrýlmasýna yardýmcý olmaktadýr.
Ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkýnmasýna katkýda bulunmak üzere, Atatürk'ün çizdiði Türkiye Cumhuriyeti
vizyonu ve çaðdaþ uygarlýk hedefini esas alarak bölgesel ve sektörel potansiyellerin en iyi þekilde deðerlendirilmesi
için faaliyetlerde bulunmak; demokratik, laik bir hukuk devleti anlayýþý içinde, sivil toplumun kurumsallaþmasý
ve özel giriþimciliðin yaygýnlaþmasýna çalýþmak; sanayici ve iþadamlarýnýn sorunlarýna sahip çýkarak toplumdaki
öncü ve giriþimci niteliklerini geliþtirmek üzere baðýmsýz bir platformda, temsil tabaný geniþ, güçlü bir
örgütlenme gerçekleþtirmektir.
TÜRKONFED, temel çalýþma yöntemi olan þeffaflýk, tarafsýzlýk, baðýmsýzlýk ilkeleri doðrultusunda ve
faaliyetlerinin dayandýðý gönüllülük temelinde, ülke gündeminde bulunan konularla ilgili görüþlerini bilimsel
çalýþmalarla destekleyerek kamuoyuna duyurur ve bu görüþlerden hareketle kamuoyunda tartýþma
platformlarýnýn oluþmasýný saðlar.
TÜRKONFED, Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ Yolunda Türkiye? CÝLT 1: Makro/ Bölgesel/ Sektörel
Analiz'de Orta Gelir Tuzaðý kavramýný Türkiye'nin bölgesel kalkýnma yolundaki farklýlýklarý sorunu çerçevesinde
ele almakta ve Türkiye'de "birden fazla Türkiye ekonomisi" olduðu gerçeðinin altýný çizmekte idi. Raporun
ana bulgularýna göre, kavramýn Türkiye açýsýndan sadece niceliksel bir eþiðin belirlenmesi ve bu eþiðin nasýl
atlatýlabileceði konularýndan ibaret basit bir istatistik egzersizinden ibaret olamayacaðý açýktýr.
Orta Gelir Tuzaðý'ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? CÝLT 2: Bölgesel Kalkýnma ve Ýkili Tuzaktan Çýkýþ
Stratejileri raporunun odak noktasýný yüksek gelire ulaþma yolunda olan, orta gelir tuzaðýndan çýkýþ
hedefleyen "orta/yüksek gelirli Türkiye" ile yoksulluk tuzaðýndan çýkýþ ve ivmelenme arayýþý içinde bulunan
"yoksul Türkiye"nin farklýlaþmýþ, ancak bir bütünün ayrýlmaz parçalarý olduðunu bildiðimiz, çok boyutlu
kalkýnma stratejisinin ana eksenlerinin tartýþýlmasý oluþturmaktadýr. Bu çalýþmanýn en önemli vurgusu Türkiye
ekonomisinde ayrýþtýrýlan her bir bölge için, bölgenin yapýsý ve dinamikleri göz önünde bulundurularak
deðerlendirilen bölgesel politikalarýn yanýnda, ulusal ekonominin bütünü gözetilerek üretilecek makroekonomik
politikalarýn kapsamlý, kendi içerisinde tutarlý ve bütünleþik olarak tasarlanmasý gerektiðidir.
Rapor, Yaþar Üniversitesi Ýktisadi ve Ýdari Bilimler Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Erinç Yeldan, Ortadoðu
Teknik Üniversitesi Öðretim Üyesi Doç. Dr. Ebru Voyvoda, Kalkýnma Bakanlýðý Bölgesel Geliþme ve Yapýsal
Uyum Genel Müdürlüðü Ýzleme, Deðerlendirme ve Analiz Dairesi Baþkaný Kamil Taþçý ve Mehmet Emin
Özsan tarafýndan hazýrlanmýþtýr. Raporun hazýrlanýþ ve deðerlendirme sürecinde 3 farklý Türkiye örneði
veren Diyarbakýr, Mersin ve Bursa'da düzenlenen çalýþtaylarda fikirlerini paylaþan TÜRKONFED üyelerinin,
TÜRKONFED Yüksek Danýþma Kurulu Üyesi Dr. Haluk Tükel'in ve TÜRKONFED Baþkan Danýþmaný Doç. Dr.
Ümit Ýzmen'in katkýlarý çok deðerlidir.
Raporun oluþum sürecinde TÜRKONFED Genel Sekreterliði'ne çalýþmalarý için teþekkür ederiz.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
3
SUNUÞ
Türkiye 2023 yýlýnda kiþi baþýna gelirini 25 bin dolar seviyesine çýkartarak zengin ülkeler arasýnda yer
almayý hedefliyor. Orta gelir tuzaðýndan kurtulmak anlamýna gelen bu hedefin gerçekleþebilmesinin çok
önemli bir koþulu var: bölgesel gelir farklýlýklarýnýn giderilmesi.
Ülke içinde bölgesel gelir farklýlýklarý tüm ülkelerde bir sorundur. Ancak zengin ülkelerde bu farklýlýk orta
gelirli veya fakir ülkelerden çok daha azdýr. Gelir daðýlýmýnýn daha adaletli olduðu Ýsveç'te zengin/yoksul
bölge gelirleri arasýndaki fark 1.6 kata kadar iniyorken, adaletsizliðin daha fazla olduðu Kanada'da 2.7 kata
ulaþýyor. Ancak orta gelirli ülkelerde bu fark 4-5 kat civarýnda. Türkiye'de de zengin/yoksul bölge gelirleri
arasýnda 4.3 kat fark var.
Bu kadar büyük bölgesel farklarla ülkeler zengin ülke kategorisine giremiyor. Çünkü böylesi
bir büyüme modeli sosyal açýdan sürdürülebilir olmuyor.
Bu farklýlýklar, kalkýnma açýsýndan farklý sorunlar anlamýna geliyor. "Orta Gelir Tuzaðý'ndan Çýkýþ: Hangi
Türkiye?" baþlýklý çalýþmamýzýn ilk cildinde Türkiye'de dinamikleri birbirinden tamamen farklý üç Türkiye
olduðu tespitini yapmýþtýk. Orta gelir tuzaðý dediðimiz þey, esas olarak 12 bölgemiz için geçerli. En geliþmiþ
6 bölge kolayca zengin kategorisine girebiliyorken, en yoksul 8 bölge ise býrakýn zenginleþmeyi, yoksulluk
kapanýna kýsýlýp kalma riski ile karþý karþýya.
Demek ki Türkiye'nin zengin olma hedefinin bir izdüþümü de zengin-yoksul bölge arasýndaki
uçurumun kapatýlmasýdýr.
Ýlk raporumuzda orta gelir tuzaðýnýn ürün tuzaðý ile iliþkisine de dikkat çekmiþ ve her iki
tuzaktan kurtulmak için bölgesel eþitsizliklerin giderilmesi ve "doðru" ürünlerin üretimi ve ihracatýna
yönelmek gerektiðinin altýný çizmiþtik.
Bölgesel farklýlýklarýn arka planýnda ekonomik olduðu kadar tarihi, coðrafi ve sosyal nedenler var.
Dolayýsýyla farklýlýklarýn kapatýlmasý, bu faktörlerin tamamýný gözeten bir anlayýþ ve strateji ile mümkün.
"Orta Gelir Tuzaðý'ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?" çalýþmamýzýn "Bölgesel Kalkýnma ve Ýkili Tuzaktan Çýkýþ
Stratejileri" baþlýklý bu ikinci cildinde, yoksulluk ve orta gelir tuzaklarýndan kurtulmamýzý saðlayacak politikalarýn
neler olduðu konusuna yoðunlaþtýk.
Bu çalýþmamýz, uygulanacak stratejiler için 2 olmazsa olmaz tespit yapmamýza olanak veriyor:
1. Zengin ve yoksul bölgeler arasýndaki gelir farkýnýn azaltýlmasý, yoksul bölgeler açýsýndan iyi olduðu
kadar zengin bölgeler açýsýndan da iyidir. Böylece hem zengin hem yoksul bölgeler, aksi duruma
kýyasla daha hýzlý büyüyebilirler.
2. Geçmiþte Türkiye, aðýrlýklý olarak yoksul bölgeye üretim teþviklerinin verildiði bir bölgesel politika
izlemiþtir. Ancak zengin bölgelerden yoksul bölgelere kaynak aktarýmý anlamýna gelen bu teþvik
anlayýþý sonuçlarý itibariyle yetersiz kalmýþtýr. Kaynak aktarýmýnýn mutlaka ulaþtýrma, enerji, iletiþim
gibi fiziki altyapýnýn ve eðitim ve giriþimcilik gibi beþeri altyapýnýn iyileþtirilmesi sayesinde elde
edilecek üretkenlik artýþlarý ile bir arada ele alýnmasý gerekir.
Bu iki temel bulgu, bize bölgesel kalkýnma politikalarýmýzý yeniden düþünmemiz gerektiðini gösteriyor.
Geçmiþteki politikalara baktýðýmýzda, çoðu kez üretkenlik artýþý saðlamayý hedefleyen deðil, üretkenlik
dezavantajlarýný parasal mekanizmalar ile telafi etmeye dönük bir teþvik sistemi uygulandýðýný, bunun da
4
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
bölgesel farklýlýklarýn kapanmasýna yetmediðini görüyoruz. Geçmiþte izlenen politikalarýn bir sorunu da,
üretkenlik artýþý saðlayabilecek altyapý yatýrýmlarý ile bölgelerin ihtiyaçlarý arasýndaki uyumsuzluklardý. Bu
uyumsuzluklarýn baþlýca kaynaðý ise kararlarýn yerel dinamikleri sürece dahil etmeyen yukarýdan
aþaðýya bir yöntemle alýnmýþ olmasýydý.
Oysa ki bölgesel farklýlýklarýn giderilememesi durumunda, zengin ve yoksul arasýndaki fark giderek
geniþleyecek ve bu da ülkenin bir bölümünü yoksulluk tuzaðý riski ile karþý karþýya býrakacaktýr. Yoksul
bölgelerin belki de hiçbir zaman orta gelir seviyesine bile çýkamayacak olmalarý, ülkenin toplamý olarak
baktýðýmýzda talep artýþýný yavaþlatacak ve sonuçta zengin bölgelerin de büyüme hýzýný sýnýrlayacaktýr. Çünkü
2011'de yapmýþ olduðumuz Türkiye'de Bölgesel Kalkýnma: Farklýlýklar, Baðlantýlar ve Yeni Bir Mekanizma
Tasarýmý baþlýklý çalýþmamýzdan da biliyoruz ki, Türkiye'de bölgeler arasý etkileþimin derecesi güçlü.
Bu çalýþmamýzda girdi temini açýsýndan illerin karþýlýklý etkileþimine dikkat çekmiþtik. "Orta Gelir Tuzaðý'ndan
Çýkýþ: Hangi Türkiye?" çalýþmamýzýn "Bölgesel Kalkýnma ve Ýkili Tuzaktan Çýkýþ Stratejileri" baþlýklý bu ikinci
cildinde ise iller arasýndaki etkileþimin talep açýsýndan da çok önemli olduðunu görüyoruz. Bir ilin zenginleþmesi,
özellikle tarým ve hizmetler sektörlerinde yaratacaðý talep artýþý ile komþu illerdeki ekonomik aktiviteyi de
olumlu etkiliyor. Yakýnýnda zengin komþular olmayan illerin büyümesi yavaþlýyor. Örneðin Ýstanbul'a uzak
olan illerde kiþi baþý gelir, sýrf bu mesafeden dolayý %0.5-%0.6 arasýnda daha düþük kalýyor.
Bizce daha adaletli bir gelir daðýlýmý, ayný zamanda daha müreffeh bir Türkiye demek. Bunun için
topyekun bir üretkenlik artýþý stratejisi ile yoksul bölgelerde üretimi artýrmaya ve ayný zamanda zengin
bölgelerin yoksul bölgelerde üretilen ürünlere olan talebini artýracak giriþimlere ihtiyaç var.
Bu yaklaþým, aþaðýdaki ilkelerin hayata geçirilebilmesine baðlý:
1.
Üretkenlik artýþýnýn hangi bölgede nasýl saðlanacaðý, o bölgenin özgün koþullarýna baðlýdýr.
2.
Bir bölgenin özgün koþullarýnýn anlaþýlabilmesi için mutlaka yerel aktörler sürece doðrudan dahil
olmalýdýr. Tek bir merkezin belirleyici olduðu, yukarýdan aþaðýya bir bölgesel kalkýnma anlayýþý ile
doðru çözümler üretilemez.
3.
Bölgelerdeki ekonomik geliþmelerin karþýlýklý olarak diðerlerini etkiliyor olmasý nedeniyle, bir bölgede
izlenecek politikanýn mutlaka diðer bölgeler üzerindeki etkisini dikkate alacak ve eþgüdümü
saðlayacak bir yapýlanmaya da ihtiyaç vardýr.
4.
Ulusal hedefler ile yerel hedefler, ulusal stratejiler ile yerel stratejiler birbirleriyle uyum içinde
tasarlanmalýdýr.
Bölgelerimizde gündemde olan projelere baktýðýmýzda, yukarýdaki ilkelerin hayata geçirilmesinde sýkýntýlar
olduðunu gözlemliyoruz. Çalýþmamýzýn ikinci bölümü, her bir bölgemizin daha rekabetçi olmasý için, her
birisinde üretkenlik artýþý saðlamak için uygulanmasý gündemde olan projeleri deðerlendiriyoruz. Bu projelere
toplu halde baktýðýmýzda þu gözlemleri yapabilmek mümkün:
•
Ulusal stratejiler ile bölgesel stratejilerin belirlendiði süreçler arasýnda kopukluk gözlemleniyor.
Ýstanbul için üçüncü köprü ve havaalaný gibi projelerde olduðu gibi, ulusal düzeyde belirlenen
hedeflerin yerel düzeyde sahiplenilmemesi yönetiþim sorunlarýna yol açýyor.
•
Bölgesel teþvikler þimdiye kadar üretim ve istihdam artýþý saðlamayý hedefleyen arz yönlü destekler
olmuþ. Bölgeler arasý ulaþtýrma altyapýsýnýn geliþmiþ olmamasý ve yüksek ulaþtýrma maliyetleri,
yetersiz talep sorunu nedeniyle üretim artýþýnda istenilen sonucun elde edilmesini engelliyor.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
5
•
Karar alma süreçleri, yerel aktörler, sivil toplum kuruluþlarý, özellikle toplumun kýrýlgan kesimlerinin
görüþlerinden yeteri kadar yararlanmaya izin verecek bir tasarýmda deðil.
•
Yerel aktörlerin temsilinin sorunlu olmasý sonucunda, bölgeler için tasarlanan projelerde, bölgelerin
hassasiyetleri ve yaratabilecekleri farklýlýklar yeteri kadar ön plana çýkamýyor.
•
Aþaðýdan yukarýya bir bakýþ açýsýnýn olmamasý, konulan hedeflerde, belirlenen stratejilerde bir
tutarlýlýk ve devamlýlýk saðlanmasýný engelliyor.
•
Bir ilde izlenecek stratejiler, yapýlacak yatýrýmlar belirlenirken komþu illerdeki geliþme dinamikleri,
yeteri kadar dikkate alýnmýyor.
Oysa bugün Türkiye'nin sonuç alacak bir bölgesel politika uygulama imkaný geçmiþe oranla çok
daha yüksek. Geçmiþte her türlü politikayý etkisiz hale getirmiþ olan makroekonomik dengesizliklerden
bugün çok uzaktayýz. Þimdi, bir yandan ulusal çapta sürdürülebilir yüksek büyüme amacýna uygun bir
makroekonomik politika izlerken, bölgelerde bu politikayý üretkenlik artýþý saðlayacak altyapý yatýrýmlarý,
daha yüksek katma deðer üretilmesine imkan saðlayacak teknolojik deðiþim ve yeni teknolojileri kullanma
kapasitesi yüksek bir iþgücü yaratacak bir eðitim politikasý ile desteklemek mümkün.
Fakat en ideal bölgesel politikanýn bile bölgeler arasýndaki farklýlýklarý kapatmasý zaman alacaktýr.
Ýzlenecek stratejide bu noktanýn göz ardý edilmesi bizi popülizm tuzaðýna düþürür. Mevcut
tuzaklarýmýza bir yenisini daha eklemeyelim. Türkiye'de izleyeceðimiz bölgesel politikanýn, sadece
bugünü veya yarýný deðil, en azýndan gelecek 10 yýllýk bir süreyi hedeflemesi gerekiyor. Bu amaçla Ulusal
düzeydeki Orta Vadeli Program ile uyumlu olacak þekilde bölgesel düzeyde Orta Vadeli Program yapýlmasýný
öneriyoruz.
2023 hedeflerini tutturabilmek için, merkezden, bölgeye ve yukarýdan aþaðýya bakýþ açýsýný terk
etmek ve yerel aktörleri sürece dahil edeceðimiz bir yaklaþým benimsemek gerekiyor.
Kalkýnma Ajanslarý, Türkiye'nin bu doðrultuda atmýþ olduðu çok önemli bir adým. Ajanslarýn yapýsýndaki
sorunlarýn giderilmesi bizi hedeflerimize bir adým daha yaklaþtýracak.
Yerel yönetim yaklaþýmýndaki deðiþim sadece bölgesel kalkýnma açýsýndan deðil, Türkiye'nin demokratikleþme
süreci açýsýndan da kritik önemde. Yerel yönetimlerin kuvvetlendirilmesi için Avrupa Yerel Yönetimler Þartý'nýn
ilkeleri iyi bir yol haritasý sunuyor.
Tek bir merkez etrafýnda odaklanan yönetim anlayýþýný terk ederek tüm paydaþlarýn sürece
dahil edildiði bir yönetiþim anlayýþýný benimsememiz durumunda, yoksul, zengin tüm bölgelerimizde
üretkenlik artýþý saðlamamýz, yerel ve ulusal hedef ve stratejileri birbirleriyle uyumlulaþtýrabilmemiz
ve böylece 2023 hedeflerini gerçekleþtirebilmemiz mümkün.
Kamuoyuna saygýyla arz ederiz.
Kasým 2013
Süleyman Onatça
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Baþkaný
6
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
ÖZGEÇMÝÞLER
Prof. Dr. Erinç YELDAN
1960 yýlýnda Ýzmit'te doðdu. Boðaziçi Üniversitesi Ýktisat Bölümü'nden mezun oldu. Ýktisat Doktorasý
derecesini 1988 yýlýnda Minnesota Üniversitesi'nde tamamladýktan sonra Bilkent Üniversitesi'ne katýldý.
Ayný Üniversite'de 1990'da Doçent; 1998'de de Profesör ünvanýný aldý ve 1998-2003 yýllarý arasýnda Ýktisat
Bölüm Baþkaný olarak görev yaptý. 2002 yýlýnda Avrupa Ýktisatçýlar Birliði tarafýndan yapýlan bir araþtýrmada
dünyanýn ilk 500 iktisatçýsý arasýnda yer aldý. 2012 yýlýnda Yaþar Üniversitesi Ýktisadi ve Ýdari Bilimler Fakültesi
dekaný olarak katýlan Profesör Yeldan, uluslararasý ekonomi, kalkýnma ekonomisi ve makroekonomik
modeller üzerinde çalýþmaktadýr. Merkezi Yeni Delhi'de olan Uluslararasý Kalkýnma Ýktisatçýlarý Birliði (IDEAs)
kurucu-direktörlerinden olan Profesör Yeldan, 1998 yýlýnda Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) bilim teþvik
ödülü sahibidir.
Kamil TAÞCI
1978 yýlýnda Ankara'da doðdu. 2001 yýlýnda Mersin Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliðinden mezun oldu
ve Devlet Planlama Teþkilatý'nda uzman yardýmcýsý olarak kamu görevine baþladý. 2007 yýlýnda Planlama
Uzmanlýðýna atandý. 2009 yýlýnda Cornell Üniversitesi'nden Prof. Iwan J. AZIS danýþmanlýðýnda "Küresel
Krizin Türk Ekonomisi Üzerine Etkileri: Kýrýlganlýk Analizi, Yapýsal Yol Analizi ve Hesaplanabilir Genel Denge
Modeli" teziyle MPA-Uluslararasý Kalkýnma Politikasý alanýnda yüksek lisans derecesi (Phi Alpha Alpha onur
derecesi) almýþtýr. Taþcý, Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliði Bölümde Yüksek Lisans, Ankara Üniversitesi
Ýktisadi Coðrafya Bölümünde Doktora eðitimini sürdürmektedir. Çalýþmalarýný teknoloji politikalarý, bölgesel
analizler, iktisadi etki analizleri ve hesaplanabilir genel denge modelleri konusunda yoðunlaþtýran Taþcý,
halen Kalkýnma Bakanlýðýnda Ýzleme, Deðerlendirme ve Analiz Dairesi Baþkanlýðý görevini yürütmektedir.
Doç. Dr. Ebru VOYVODA
Ebru VOYVODA Yüksek Lisans ve Doktora derecelerini 1998 ve 2003 yýllarýnda Bilkent Üniversitesi'nden
aldý. 2003-2004 arasýnda ABD'de University of Utah'da misafir araþtýrmacý olarak çalýþtý. Eylül 2004'den
bu yana Orta Doðu Teknik Üniversitesi Ýktisat Bölümü'nde öðretim üyesidir. Dr. Voyvoda 2011-2012 akademik
döneminde Almanya'da Center for European Economic Research (ZEW)'de konuk öðretim üyesi
olarak bulunmuþtur.
Mehmet Emin ÖZSAN
1980 yýlýnda Ankara'da doðdu. 2002 yýlýnda ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünden mezun
oldu. Ayný yýl içerisinde Gümrük Müsteþarlýðý'nda uzman yardýmcýsý olarak göreve baþladý. 2003 yýlýnda
Devlet Planlama Teþkilatý'na geçti. DPT'de kalkýnma ajanslarýnýn kuruluþ çalýþmalarý ile il ve bölge düzeyinde
planlama çalýþmalarýnda bulundu. 2009 yýlýnda Cornell Üniversitesi'nde Uluslararasý Kalkýnma Politikasý
alanýnda yüksek lisansýný tamamladý. Bir dönem, Ýtalya'da kamu idareleri için araþtýrma, danýþmanlýk ve
eðitim hizmeti sunan FormezItalia Enstitüsünde görev yaptý. Çalýþmalarý özellikle bölgesel geliþme, bölgesel
analiz ve modelleme ile kamu politikalarý alanýnda yoðunlaþmaktadýr. Bölgesel geliþme alanýnda; "Teoride
ve Uygulamada Bölgesel Kalkýnma Politikalarý", "SÜTAÞ Aksaray Entegre Tesisleri Yatýrýmýnýn Ekonomik Etki
Analizi" ve "Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?" çalýþmalarý ile yayýnlanmýþ pek çok makalesi
bulunmakta olup, Yýldýrým Beyazýt Üniversitesi Sosyal Politika bölümünde doktora çalýþmalarý devam
etmektedir. Özsan, halen Kalkýnma Bakanlýðý Ýzleme, Deðerlendirme ve Analiz Dairesinde Planlama Uzmaný
olarak görev yapmaktadýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
7
ÝÇÝNDEKÝLER
YÖNETÝCÝ ÖZETÝ..........................................................................................................................................13
1. GÝRÝÞ ......................................................................................................................................................23
2. ÝKÝ BÖLGELÝ YAKLAÞIM: ÜRETÝM VE GELÝR ESASINA GÖRE BÖLGESEL AYIRIM ........................................27
3. MAKROEKONOMÝK BÖLGESEL ANALÝZ ...................................................................................................37
3.1. Zengin/Orta Gelirli Türkiye - Yoksulluk Tuzaðýndaki Doðu Bölgesi
Girdi - Çýktý ve Shm Tablolarýnýn Oluþturulmasý ........................................................................................37
3.2. Hesaplanabilir Genel Denge Modelinin Yapýsý ...................................................................................49
3.2.1 Genel Denge ve Dinamik Yapý..................................................................................................51
4. EKONOMÝ POLÝTÝKASI ARAYIÞLARI..........................................................................................................57
4.1. Bölgesel Kalkýnma Alternatiflerinin Kurgulanmasý .............................................................................60
5. BÖLGESEL KALKINMA STRATEJÝSÝNÝN TEMEL ÝLKELERÝ ............................................................................73
6. ORTA-GELÝR TUZAÐI RÝSKÝ OLMAYAN BÖLGELERE YÖNELÝK STRATEJÝLER ................................................77
6.1. Ýstanbul'un Küresel Rekabetçi Bir Metropol Olmasý Ýçin Yapýlmasý Gerekenler....................................77
6.2. TR21 (Tekirdað, Edirne, Kýrklareli) Bölgesinde Öncü Sektörler ...........................................................88
6.3. TR31 Ýzmir Ekonomisinin Yapýsal Bir Dönüþüme Ýhtiyacý Var ..............................................................91
6.4. TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) Bölgesinde Öncü Sektörler.................................................................94
6.5. Ankara Biliþim Vadisi Olabilir Mi?......................................................................................................97
6.6. Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova.............................................................................................104
6.7. Orta-Gelir Tuzaðý Riski Olmayan Bölgelerde Sektörel Öncelikler.......................................................105
7. ORTA GELÝR TUZAÐI RÝSKÝ OLAN BÖLGELERE YÖNELÝK STRATEJÝLER ....................................................111
7.1. Nitelikli Turisti Çekmek Ýçin Hangi Alanlara Odaklanmalý? ...............................................................111
7.2. TR22 (Balýkesir, Çanakkale) Düzey-2 Bölgesi ....................................................................................112
7.3. TR33 (Kütahya, Afyon, Manisa, Uþak) Düzey-2 Bölgesi....................................................................113
7.4. Denizli Tekstil Sektöründe Dönüþüm ve Alternatif Sektörler ...........................................................115
7.5. Adana ve Mersin'in Sosyo-Ekonomik Sorunlarýnýn Çözümü Ýçin Yapýlmasý Gerekenler ......................116
7.6. Orta Anadolu'da Yýðýlma Ekonomileri Ýçin Yeni Merkezler: Konya ve Kayseri ...................................118
7.6.1 Konya'da Hangi Sektörler Stratejik Öneme Sahip? ................................................................121
7.6.2 Dýþ Ticarette Zayýf Yanlar Nelerdir? ......................................................................................122
7.6.3 Konya Tarýmýnda Suyun Önemi Her Geçen Gün Artýyor ........................................................123
7.6.4 Konya'nýn Mekânsal Olarak Ýhtiyaç Duyduðu Örgütlenme Biçimi Nasýl Olmalýdýr? ..................123
7.7. Orta Anadolu'nun Diðer Ýlleri Bu Geliþmeden Nasýl Faydalanacak? ..................................................123
7.8. Doðu Karadeniz Ýllerinde Yoðunlaþmýþ Sektörler? ...........................................................................125
7.9. TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartýn) Düzey-2 Bölgesi........................................................................129
8
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
7.10. TR82 (Kastamonu, Çankýrý, Sinop) Düzey-2 Bölgesi .........................................................................129
7.11. TR83 (Samsun, Tokat, Çorum, Amasya) Düzey-2 Bölgesi ................................................................130
7.12. Orta-Gelir Tuzaðý Riski Olan Bölgelerde Sektörel Öncelikler .............................................................131
8. ORTA-DÜÞÜK GELÝR GRUBUNDAKÝ BÖLGELERE YÖNELÝK STRATEJÝLER ..................................................141
8.1. Van, Mardin, Þanlýurfa ve Diyarbakýr'da Hizmet Sektöründe Dönüþüm............................................144
8.2. Kars, Aðrý, Iðdýr, Ardahan...............................................................................................................147
8.3. TRA1 (Erzurum, Erzincan, Bayburt) ................................................................................................148
8.4. TRB1 (Malatya, Elazýð, Tunceli ve Bingöl) ........................................................................................149
8.5. Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye .................................................................................................150
8.6. TRC1 (Gaziantep, Adýyaman, Kilis) Bölgesinde Ekonomik ve Sosyal Kalkýnmanýn Dinamikleri ...........152
8.7. Orta-Düþük Gelir Grubundaki Bölgelerde Sektörel Öncelikler ..........................................................153
9. SONUÇ VE DEÐERLENDÝRME ................................................................................................................163
10. KAYNAKÇA .........................................................................................................................................167
11. EK’LER ................................................................................................................................................171
EK-1: Bölgesel Genel Denge Modelinin Cebirsel Denklemleri ..................................................................171
EK-2: Model Denklemleri .......................................................................................................................175
EK-3: Model Parametreleri.....................................................................................................................177
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
9
TABLOLAR
Tablo 2.1. Zengin/Orta Gelirli Türkiye Bölgesi Ýçerisinde Yer Alan Düzey 2 Bölgelerine Ýliþkin
Ekonomik Göstergeler .................................................................................................................31
Tablo 2.2. "Yoksul" Doðu Bölgesi Ýçerisinde Yer Alan Düzey 2 Bölgelerine Ýliþkin Ekonomik Göstergeler ........31
Tablo 3.1. Zengin/Orta Gelirli Türkiye - Yoksul Doðu Bölgesi Girdi - Çýktý Tablosu (2010, Milyon TL) .............38
Tablo 3.2. Sektörler ve NACE Kodlarý...........................................................................................................39
Tablo 3.3. Türkiye Ekonomisi için Bölgesel Sosyal Hesaplar Matrisi- Genel Kurgu ..........................................40
Tablo 3.4. Sosyal Hesaplar Matrisi ...............................................................................................................41
Tablo 4.1. Bölgesel Ekonomi Makro Sonuçlar, Toplam Yurt Ýçi Ekonomi Makro Sonuçlar .............................63
Tablo 4.2. Yüksek Gelirli Bölge Sektörel Reel Üretim, Düþük Gelirli Bölge Sektörel Reel Üretim ....................64
Tablo 6.1. Ýstanbul ve Rakip Merkezlerin Küresel Finansal Sistemle Eklemlenme Düzeyi (2010)....................80
Tablo 6.2. Ýzmir'de Ýmalat Sanayi Sektörlerinin Baðlantý Katsayýlarý...............................................................92
Tablo 6.3. Üniversitelerarasý Giriþimcilik ve Yenilikçilik Endeksi 2012 Sýralamasý ............................................95
Tablo 6.4. Ýllerin Eðitim Düzeylerine Göre Karþýlaþtýrýlmasý (2009) ..............................................................102
Tablo 7.1. Turizm Belgeli Konaklama Tesisi, Oda ve Yatak Sayýlarý..............................................................111
Tablo 8.1. Ýllerin Ýstanbul'ta Olan Uzaklýðýna Göre Kiþi Baþý Gelir Düzeyinin Esnekliði..................................143
Tablo 8.2. Geliþmiþ Ülkelerin Geleneksel, Hibrit ve Modern Hizmet Sektörleri ............................................145
10
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
ÞEKÝLLER
Þekil 2.1.Batý-Doðu Bölgeleri GSKD Paylarý ...................................................................................................32
Þekil 2.2. Batý-Doðu Bölgeleri Ýhracat Miktarý ...............................................................................................33
Þekil 2.3. Batý-Doðu Bölgeleri Kamu Yatýrým Tahsis Miktarlarý.......................................................................33
Þekil 2.4.Batý-Doðu Bölgeleri Toplam Mevduat Miktarý .................................................................................34
Þekil 3.1. Yurtiçi Üretim, Ýthalat ve Özümseme Arasýndaki Ýliþkiler................................................................49
Þekil 4.1. Baz Patika: GSYH ve Bölgesel Katma Deðer. .................................................................................58
Þekil 4.2. Bölgesel Ýhracat............................................................................................................................58
Þekil 4.3. Baz Patika: Özel Tasarruflar ve Toplam Yatýrýmlar. ........................................................................59
Þekil 4.4. Kamu Ýç Borç Stoku Milli Gelir Oraný. ...........................................................................................59
Þekil 4.5. Düþük Gelirli Bölge Katma Deðer. .................................................................................................62
Þekil 4.6. Toplam Yurt Ýçi GSYH. .................................................................................................................66
Þekil 4.7. Düþük Gelirli Bölge Katma Deðer. .................................................................................................67
Þekil 4.8. Yüksek Gelirli Bölge Katma Deðer. ...............................................................................................68
Þekil 4.9. Toplam Yurt Ýçi GSYH. .................................................................................................................68
Þekil 4.10. Düþük Gelirli Bölge Formel Ýþgücü Ýstihdamý................................................................................69
Þekil 6.1. Üçüncü Havaalaný Projesi Haritasý .................................................................................................82
Þekil 6.2. Yapýlmasý Düþünülen Kanal Ýstanbul'un Tahmini Güzergâhý ..........................................................83
Þekil 6.3. Kuzey Marmara Otoyolu Projesi Güzergâhý...................................................................................84
Þekil 6.4. Tekirdað Sanayi Yoðunluðu Haritasý .............................................................................................89
Þekil 6.5. Bölgelerin, Ýþletmelerin Faaliyet Gösterdikleri Sektörlere Göre Teknoloji Düzeyleri (2003-2008) .....98
Þekil 6.6. Bölgelerin, Sektörlerde Çalýþan Sayýlarýna Göre Teknoloji Düzeyleri (2003-2008) ...........................98
Þekil 6.7. Bölgelerin, Sektörlerde Çalýþanlara Yapýlan Maaþ ve Ücret Ödemelerine
Göre Teknoloji Düzeyleri (2003-2008) ..........................................................................................99
Þekil 6.8. Bölgelerin, Sektörlerde Faaliyet Gösteren Firmalarýn Yýllýk Gelirlerine (Ciro)
Göre Teknoloji Düzeyleri (2003-2008) ..........................................................................................99
Þekil 6.9. Bölgelerin, Sektörlerde Maddi Mallara Yapýlan Brüt Yatýrýmlara Göre
Teknoloji Düzeyleri (2003-2008) .................................................................................................100
Þekil 6.10. Bölgelerde Ýleri Teknoloji Ýþletmelerinin Toplam Ýþletmeler Ýçindeki Payý (2003-2008) .................100
Þekil 6.11. Bölgelerde Sanayi Ýþletmeleri içinde Ýleri Teknoloji Ýstihdamýnýn
Toplam Ýstihdam Ýçindeki Payý (2003-2008)...............................................................................101
Þekil 6.12. Bölgelerde Sanayi Ýþletmeleri içinde Ýleri Teknoloji Ýstihdamýna Ödenen Ücretlerin
Toplam Ücretler Ýçindeki Payý (2003-2008)................................................................................101
Þekil 6.13. Bölgelerde Ýleri Teknoloji Alanýnda Faaliyet Gösteren Ýþletmelerin Yýllýk Cirolarýnýn
Toplam Ýçindeki Payý (2003-2008).............................................................................................103
Þekil 7.1. Konya ve Kayseri'nin Yýðýlma Etkisinden Beslenebilecek Ýller........................................................119
Þekil 7.2. TR52 ve TR72 Bölgelerinin GSKD Sanayi Payýnýn Türkiye Ýle Karþýlaþtýrýlmasý.................................120
Þekil 7.3. Konya, Kayseri ve Türkiye'nin Ýmalat Sanayii Ýhracatýnýn Karþýlaþtýrmasý .......................................121
Þekil 8.1. Dört Ýlin Bulunduðu Üç Düzey-2 Bölgesinde Katma Deðer ve Ýstihdamýn
Sektörel Yapýsý (2004-2008.........................................................................................................144
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
11
KISALTMALAR
AB
ABD
ADNKS
AHÝKA
Ar-Ge
BAKA
BEBKA
B-SHM
BYKP
ÇAYKUR
ÇKA
DAKA
DOKA
DPT
DTÖ
GEKA
GLA
GOSB
GSM
GSKD
GSYH
HGD
I-O
ISIC
ÝFM
ÝSTKA
ÝTÜ
ÝZKA
KA
KBGSYH
KOSGEB
KSS
MKEK
NACE
OECD
OGT
OSB
SERPAM
SEGE
SHM
TCDD
TFÜ
TfL
TL
TR
TÜBÝTAK
TÜÝK
TÜRKONFED
URAK
12
Avrupa Birliði
Amerika Birleþik Devletleri
Adrese Dayalý Nüfus Kayýt Sistemi
Ahiler Kalkýnma Ajansý
Araþtýrma ve Geliþtirme
Batý Akdeniz Kalkýnma Ajansý
Bursa Eskiþehir Bilecik Kalkýnma Ajansý
Bölgesel- Sosyal Hesaplar Matrisi
Beþ Yýllýk Kalkýnma Planý
Çay Ýþletmeleri Genel Müdürlüðü
Çukurova Kalkýnma Ajansý
Doðu Anadolu Kalkýnma Ajansý
Doðu Karadeniz Kalkýnma Ajansý
Devlet Planlama Teþkilatý
Dünya Ticaret Örgütü
Güney Ege Kalkýnma Ajansý
Büyük Londra Otoritesi (Greater London Authority)
Gebze Organize Sanayi Bölgesi
Mobil Ýletiþim Ýçin Küresel Sistem (Global System for Mobile Communications)
Gayri Safi Katma Deðer
Gayri Safi Yurtiçi Hasýla
Hesaplanabilir Genel Denge Modeli
Girdi Çýktý Tablosu (Input-Output Table)
Uluslararasý Standart Sanayi Sýnýflandýrmasý (International Standard Industrial Classification)
Ýstanbul Finans Merkezi
Ýstanbul Kalkýnma Ajansý
Ýstanbul Teknik Üniversitesi
Ýzmir Kalkýnma Ajansý
Kalkýnma Ajansý
Kiþi Baþý Gayri Safi Yurtiçi Hasýla
Küçük ve Orta Ölçekli Ýþletmeleri Geliþtirme ve Destekleme Ýdaresi Baþkanlýðý
Küçük Sanayi Sitesi
Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu
Ekonomik Faaliyetlerin Ýstatistiki Sýnýflamasý (Nomenclature générale des activités économiques
dans les Communautés Européennes)
Ekonomik Ýþbirliði ve Kalkýnma Teþkilatý (Organization for Economic Cooperation and Development)
Orta Gelir Tuzaðý
Organize Sanayi Bölgesi
Sermaye Piyasalarý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi
Sosyo-Ekonomik Geliþmiþlik Endeksi
Sosyal Hesaplar Matrisi
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarý
Toplam Faktör Üretkenliði
Londra Ýçin Ulaþým (Transport for London)
Türk Lirasý
Türkiye
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araþtýrma Kurumu
Türkiye Ýstatistik Kurumu
Türk Giriþim ve Ýþ Dünyasý Konfederasyonu
Uluslararasý Rekabet Araþtýrmalarý Kurumu
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
YÖNETÝCÝ ÖZETÝ
Bilindiði üzere en yalýn anlatýmýyla "orta gelir tuzaðý" sorunu, kiþi baþýna düþen GSYH bakýmýndan orta
gelir düzeyine ulaþmýþ ülkelerin ve/veya bölgelerin belirli bir gelir bandýnda sýkýþýp kalma, yani üst gelir
düzeyine geçememe durumudur. Kesin bir tanýmý olmamakla birlikte, kiþi baþýna milli gelirin 15 - 16 bin
dolar düzeyinde sýkýþýp kalmasý ve/veya ABD'de kiþi baþý gelirin yüzde 58'ini geçememe oraný "orta gelir
tuzaðýnýn" nicel göstergeleri olarak sýkça kullanýlmaktadýr.
Bir ekonominin büyümesi üç ana kaynaktan doðabilir: sermaye birikimi, nüfus artýþý ve teknolojik ilerleme.
Bu kaynaklarýn ilk ikisi göreceli olarak "kolay"; ancak uzun dönemde sürdürülemez niteliktedir. Ýki yüz yýla
dayanan iktisat yazýný, eðitim yoluyla beþeri sermayenin ve araþtýrma-geliþtirme (Ar-Ge) yoluyla teknoloji
ve yönetiþim kurumlarýnýn ilerlemesine dayanmayan hiç bir büyüme sürecinin uzun erimli olamayacaðýný
dile getirmektedir.
Tarihten elde ettiðimiz gözlemlere göre, ekonomik büyümenin ilk evreleri görece hýzlý ve kolay aþýlmaktadýr.
Geleneksel tarýmdan hafif tüketim malý sanayilerine geçiþ göreceli olarak hýzlý büyüme saðlamaktadýr. Bu
süreçte kýrsal ekonomideki "iþgücü fazlasý", kentlerde neredeyse "sýnýrsýz" bir kaynak transferi anlamýna
gelmekte; kentlerdeki yüksek karlar sermaye birikimini özendirmekte; sermaye yoðunlaþtýkça büyüme
temposu ivmelenmektedir.
Ancak, ekonomiler "orta gelir" düzeyine yaklaþtýkça, artýk tarýmdan kente iþgücü transferine ve
sermaye yatýrýmlarýnýn uyardýðý yüksek karlara dayanan görece "kolay" büyüme kaynaklarý uyarýcý
gücünü yitirmekte; teknolojiler olgunlaþmakta, giderek eskimektedir. Sermayenin karlýlýðýndaki
gerilemeler sonucunda vasýfsýz iþgücü ve doðal kaynaklarýn kullanýmýna dayanan basit teknolojili sermaye
birikiminin ivme kaybetmesi kaçýnýlmaz olmaktadýr. Ýktisatçýlar bu düzeyi "orta gelir eþiði" olarak tanýmlamakta
ve bu noktadan sonra büyümenin kaynaklarýnýn artýk sermayenin yeni yatýrýmlarýndan deðil, üretkenlik
kazanýmlarýndan elde edilmesi gerektiðini vurgulamaktadýr. Ýktisat yazýný söz konusu eþiðe takýlýp kalan
ve üretkenlik artýrýcý reformlarý hayata geçiremeyen ülkeler için "orta gelir tuzaðý" kavramýný
kullanmaktadýr. Üretkenliðin artýrýlmasý ise beþeri sermayeye eðitim, araþtýrma-geliþtirme (Ar-Ge) yatýrýmlarýyla
ve kurumsal reformlarla olasýdýr.
Tablo 1: Türkiye Ekonomisinde Dönemler Ýtibarýyla Büyüme Hýzlarý (1923-2012)
Dönemin Yapýsal Nitelikleri
Kapsanan Yýllar
Tüm Cumhuriyet Sonrasý Dönem
1923-2012
1. II. Dünya Savaþý Öncesi ve Sonrasý
1923-1960
2. Planlý Dönem - Ýthal Ýkameci Sanayileþme 1961-1979
3. Dýþa Açýlým ve Yeniden Yapýlanma
1980-2012
3.a. Özal'lý Yýllar
1980-1988
3.b. Finansal Serbestleþtirme ve
1989-1997
Denetimsiz Kamu Açýklarý
3.c. IMF Yakýndan Ýzleme ve Sonrasý
1998-2012
3.d. AK Parti Dönemi
2003-2012
Ortalama Yýllýk
Büyüme %
4,5
4,6
5,2
4,2
5,2
4,8
3,8
4,8
Kaynak: Yazarýn çalýþmasý
Türkiye ekonomisinin Cumhuriyet tarihi boyunca (1923-2012) yýllýk ortalama büyüme hýzý yüzde 4,5
olarak hesaplanmaktadýr. Cumhuriyet tarihini üç ana alt döneme ayýrabiliriz: 1960-öncesi dönem ( yüzde
4,6); Planlý Kalkýnma Dönemi (1961-1979) ( yüzde 5,2) ve dýþa açýlma ve neoliberal yapýlanma dönemi
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
13
(1980-sonrasý) (yüzde 4,2). 2003 sonrasýnda AKP hükümetleri altýnda yaþanan reel büyüme hýzý ortalamasý
ise yüzde 4,8 düzeyinde olup tüm Cumhuriyet dönemi büyüme ortalamasýndan anlamlý bir farklýlýk
göstermemektedir. 2003 sonrasý dönemde Türk ekonomisi iki adet büyüme ivmelenmesi sergilemiþtir:
2001 ve 2002-2003 durgunluðu krizi ardýndan 2004 ve 2009 krizi ardýndan 2010-2011. Bunun dýþýnda
Türkiye 2006'dan itibaren potansiyel büyüme hýzýmýz olan yüzde 5'in altýnda performans sergilemeye
baþlamýþ; dolayýsýyla daha 2008/09 küresel krizinin etkileri ekonomiye ulaþmadan önce büyüme tempomuz
ivmesini kaybetmiþtir.
Þekil 1: GSYH % Yýllýk Ortalama Büyüme (%): 1950-2012
15,0%
10,0%
2010
2007
2004
2001
1998
1995
1992
1989
1986
1983
1980
1977
1974
1971
1968
1965
1962
1959
1956
1953
0,0%
0
5,0%
5,0%
10,0%
Kaynak: T.C. Kalkýnma Bakanlýðý, Ekonomik ve Sosyal Göstergeler
Bir bütün olarak 1950 sonrasýna bakarsak, Türkiye'nin milli gelirindeki artýþ hýzýnýn yavaþlama eðiliminde
olduðu izlenmektedir. Türkiye ekonomisinin yavaþlama eðilimi resmi TÜÝK verilerinden net olarak görülmektedir.
Türkiye ekonomisinin 2002 sonrasý büyüme karakteristiði aslýnda ulusal ekonominin uzun dönemli büyüme
dinamiklerinin bir uzantýsýnýn yoðunlaþmýþ bir ifadesidir. 1 No'lu Þekilden de görüleceði üzere Türkiye
ekonomisi 1980'lere kadar dalgalý, ancak genelde pozitif eðimli bir büyüme performansý sergilerken; özellikle
1978/79 kriziyle birlikte sert dalgalanmalara dayalý ve negatif eðimli büyüme içine sürüklenmiþtir. 2002
sonrasý Türkiye ekonomisi; saman alevi gibi konjonktürel ancak istikrarsýz parlamalarý, sert dalgalanmalarý,
ve negatif büyüme eðilimi ile birlikte aslýnda 1980 sonrasýnýn tipik bir uzantýsýdýr.
Türkiye'nin üretim yapýsý aþýrý sermaye yoðun teknolojilere dayalýdýr. Ýthal edilen sermaye,
makine teçhizat ve teknoloji ihtiyacý, enerji açýðý ile birleþince Türkiye ekonomisinin büyümesinin
aþýrý ithalata baðýmlý ve emek yerine aþýrý sermaye kullanýmýna dayalý bir üretim yapýsý sergilemekte
olduðu görülmektedir. Bulgularýmýza göre, Türkiye'de birim milli gelir baþýna sermaye kullanýmýnda özellikle
2005 yýlýndan sonra çok ciddi bir yükselme olduðu görülmektedir. Büyümeye katkýlarý açýsýndan tüm 19802010 boyunca sermaye kullanýmýnýn payý %58, emeðin payý %23 düzeyinde gerçekleþmiþtir. Toplam faktör
üretkenliðinin payý ise sadece %18'de kalmaktadýr. (Bkz. Tablo 2).
14
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Tablo 2: Ortalama Büyüme Hýzlarý ve Büyümeye Katkýlar, Türkiye: 1980-2010
Ortalama Büyüme Hýzý (%)
GSYH Büyümeye Katkýlar (%)
GSYH
Sermaye
Emek
TFV
Sermaye
Emek
TFV
1980-1988
5,34
4,00
3,16
1,72
50,29
33,33
16,38
1990-1999
4,02
5,10
2,53
0,08
55,31
25,80
18,89
2000-2010
4,24
4,45
0,27
1,67
66,65
13,13
20,22
1980-2010
4,16
4,55
1,69
0,89
58,23
23,07
18,70
Kaynak: TÜÝK ve kendi hesaplamalarýmýz.
2000-2010 arasýnda sermayenin büyümeye katkýsý %66,6 olurken, toplam faktör üretkenliðindeki
kazanýmlarýn payý %20,2; emeðin payý %13,1 düzeyindedir. Dolayýsýyla, 2000'li yýllarda Türkiye
ithal sermaye girdisine aþýrý baðýmlý bir ekonomi olarak, ithalatýný finanse edebildiði ölçüde
büyüyebilen, aksi takdirde krize sürüklenen; aþýrý dalgalý ve oynak bir büyüme patikasýna baðýmlýdýr.
Þekil 2: Ýmalat Sanayi / GSYH (%)
26,0
24,0
22,0
20,0
18,0
16,0
14,0
12,0
10,0
1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012
Kaynak: TC Kalkýnma Bakanlýðý, Ekonomik ve Sosyal Göstergeler
Ýzlenen büyüme modeli Türkiye'de yatýrým ve kaynak daðýlýmýnýn giderek reel üretici sektörlerden
hizmetler sektörlerine kaymasýna ve sanayinin ivme kaybetmesine yol açmaktadýr. Bütün bu
süreçlerin nihai sonucu sanayi, ulusal ekonomi içindeki konumunu sürekli olarak yitiren bir görünümdedir.
2 No'lu Þekil'den de izlenebileceði üzere, sanayinin milli gelir içindeki payý 1998'den bu yana sürekli düþüþ
kaydetmekte; Türkiye, deyim yerindeyse, giderek sanayisizleþmektedir.
TÜRKONFED, 2012 Aralýk ayýnda yayýmlamýþ olduðu "Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Cilt
1: Makro/Bölgesel/Sektörel Analiz" baþlýklý raporunda, Orta Gelir Tuzaðý kavramýný Türkiye'nin bölgesel
kalkýnma yolundaki farklýlýklarý sorunu çerçevesinde ele almakta ve Türkiye'de "birden fazla Türkiye ekonomisi"
olduðu gerçeðinin altýný çizmekte idi. Raporun ana bulgularýna göre, kavramýn Türkiye açýsýndan sadece
niceliksel bir eþiðin belirlenmesi ve bu eþiðin nasýl atlatýlabileceði konularýndan ibaret basit bir istatistik
egzersizinden ibaret olamayacaðý açýktýr. Orta Gelir Tuzaðýndan çýkýþýn almaþýk stratejik öðelerini belirlemeden
önce sorunun þu somut bileþenlerini göz önünde bulundurmamýz doðru olacaktýr: Hangi Türkiye'nin, hangi
gelir eþikleri ve tuzaklarý? Hangi teknoloji ve hangi ürün deseni ile?...
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
15
Nitekim, ülkeler arasýnda olduðu gibi bir ülkenin iç bölgeleri arasýnda da eþitsizlikler, iktisadi ve doðal
kaynaklarýn daðýlýmýnda farklýlýklar bulunmaktadýr. Latin Amerika ekonomileri ile birlikte Türkiye, hem kiþiler
arasýnda gelir daðýlýmý hem de bölgeler arasýnda geliþmiþlik farklarýnýn en yüksek olduðu ülkeler arasýnda
yer almaktadýr.
Þekil 3: Düzey-2 Bölgeleri 2011 yýlý GSBH Deðerleri (milyar $)
Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak hesaplanmýþtýr.
Ülkemizde uygulanmýþ olan bölgesel geliþme projeleri, il ve bölge planý deneyimleri, "Kalkýnmada Öncelikli
Yöreler" politikasý ve bölgesel teþvikler gibi deðiþik politika araçlarýnýn istenen düzeyde baþarý elde edemediði
gözlenmektedir. Türkiye'yi tek bir homojen bölge olarak ele alan ve bölgesel karakteristikleri göz ardý ederek
uygulamaya geçirilen politikalarýn beklenen sonuçlarý doðurmadýðý görülmektedir. Genel itibarýyla Türkiye,
doðu-batý ayýrýmýnda geliþmiþlik farkýnýn derinden hissedildiði bir ülke konumundadýr.
Bu çalýþmanýn odak noktasýný bir yanda yüksek gelire ulaþma yolunda olan orta gelir tuzaðýndan çýkýþ
hedefleyen "orta/yüksek gelirli Türkiye" ile yoksulluk tuzaðýndan çýkýþ ve ivmelenme arayýþý içinde bulunan
"yoksul Türkiye"nin farklýlaþmýþ, ancak bir bütünün ayrýlmaz parçalarý olduðunu bildiðimiz, çok boyutlu
kalkýnma stratejisinin ana eksenlerinin tartýþýlmasý oluþturmaktadýr. "Orta/yüksek gelirli Türkiye" ile "yoksul
Türkiye" birbirinden kopuk görünmesine karþýn, aralarýndaki iþgücü ve sermaye göçü, finansal baðýmlýlýk,
ulaþtýrma aðlarýndaki grift yapýlaþma ve benzeri mekanizmalarla sürekli olarak bir birini besleyen ve yoksul
Türkiye'yi kalýcý olarak yoksulluk tuzaðýna hapseden bir ikili tuzak (duality trap) yapýsý sunmaktadýr.
Çalýþmanýn metodolojik bölümü Türkiye için güncel bir Girdi-Çýktý Tablosu ve Sosyal Hesaplar Matrisi ile
iki bölgeli ve yapýsal bir makroekonomik genel denge modelini ele almaktadýr. Ýktisat yazýnýnda Hesaplanabilir
Genel Denge (Computable General Equilibrium) Modeli diye anýlan bu kurgunun en önemli katkýsý ulusal
ekonomik yapýyý bölgesel farklýlýklarý gözeterek ayrýþtýrmasý ve bölgesel politika araçlarýnýn etki analizini
gerçekleþtirmektir.
Türkiye ekonomisinin 2025 yýlýna kadar yürütülen projeksiyonu ulusal gelirin (2010 sabit
fiyatlarýyla) 1.200 milyar TL'den, 2.100 milyara çýkmakta olduðunu; ancak zengin ve yoksul bölgeler
arasýndaki katma deðer üretimi farkýnýn daha da geniþleyeceðini göstermektedir. Bir baþka deyiþle,
16
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
yoksul bölge katma deðeri giderek bir tuzaða dönüþmekte ve giderek tüm ulusal gelirin de
yavaþlamasýna neden olmaktadýr (Bkz. Þekil 4). Dolayýsýyla, yoksul ve orta/zengin Türkiye'nin bir
arada varlýðý giderek sertleþen bir bölgesel farklýlýk sergilemekte; söz konusu ikili tuzak birbirini
besleyerek tüm ulusal ekonominin potansiyel büyüme hýzýnýn durgunluða itilmesi tehdidini
doðurmaktadýr.
Þekil 4: Baz Patika: GSYH ve Bölgesel Katma Deðer (2010 Fiyatlarý, Milyar TL)
2500
2000
1500
1000
500
0
2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 2022 2023 2024 2025
Kaynak: TÜÝK verilerinden yararlanarak yazarýn kendi çalýþmasý
Bu çalýþmada analiz edilen bölgesel kalkýnma alternatiflerinin kurgulanmasý, ekonominin bir bütün olarak
sürdürülebilir bir büyüme patikasýna oturmasý vurgusu çerçevesinde gerçekleþtirilmiþ, bu amaçla birbirini
tamamlayýcý iki politika senaryosu ele alýnmýþtýr. Yoksul bölgeye verilen üretim teþviklerinin artýrýlmasý ilk
politika senaryosunu oluþtururken, artýrýlan teþviklerin yanýnda kamu yatýrým tahsislerinde bölgesel paylarda
deðiþiklik ve seçici daðýtým mekanizmasýnýn getirebileceði öngörülen ( yoksul bölgede) üretkenlik artýþlarý
ikinci politika senaryosunu oluþturmaktadýr.
Oluþturulan bu alternatif senaryolarýn etki analizleri, kurgulanan model yapýsý içerisinde kapsamlý
politika tasarýmlarýnýn önemine iþaret etmekte, Türkiye'nin þu ana deðin sýklýkla uygulamakta
olduðu ( yoksul bölgeye üretim teþviklerinin artýrýlmasý gibi) politika önerilerinin, kaynaklarýn
bölgesel daðýlýmý ve bu daðýlýmýn dinamikleri, bölgeler arasý yapýsal farklýlýklar, üretim/istihdamýn
bölgesel daðýlýmý gibi yapýsal nitelikli faktörler göz önünde bulundurulduðunda ekonominin tümü
için sürdürülebilir bir büyüme patikasý yaratmada yetersiz kalabileceðini vurgulamaktadýr.
Model sonuçlarýna göre, sermayenin orta gelirli Türkiye'den yoksul Türkiye'ye transferini içeren bu süreç
ilk 5-6 yýllýk kazanýmlardan sonra ekonominin toplamý için büyüme ivmesinin yavaþlamasýna neden olmaktadýr.
Yoksul Türkiye'nin tek baþýna büyüme ivmesi, orta gelirli Türkiye'deki ivme kaybýný karþýlayamamakta
ve uzun dönemde ulusal ekonominin bütününde bir yavaþlama kaçýnýlmaz hale gelmektedir. Bu
olgu her iki bölge arasýnda yýllarýn getirdiði zayýf baðlantýlarýn doðrudan bir sonucu olarak karþýmýza
çýkmaktadýr. Dolayýsýyla, üretkenlik arttýrýcý reform sürecinin ve teknolojik anlamda emeðin üretkenliðini
artýrmaya yönelik kazanýmlarýn elde edilmediði bir ortamda, salt üretim teþvikleri kýsa dönemde yoksul
Türkiye bölgesinde sermaye birikimini hýzlandýrmakta; ancak uzun dönemde büyüme temposunun gerilemesine
engel olamamaktadýr. Sermayenin azalan getiri yasasýna tabi olmasýnýn doðal bir sonucu olan bir süreç
sonucunda, yoksul Türkiye bölgesinde milli gelir artýþý sadece % 4,1 düzeyinde gerçekleþmekte ancak ulusal
ekonominin bütününde ulusal gelirin bütününde yavaþlama söz konusu olmaktadýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
17
Burada temel problem, verilmekte olan üretim teþviklerinin yoksul Türkiye'de üretimi artýrýrken, aslýnda
yüksek gelirli Türkiye bölgesine akmakta olan faktör donanýmlarýnda göreceli olarak azalmaya neden
olmasýdýr. Üretkenlik kazanýmlarýyla beslenmeyen kýsýtlý sermaye birikimi ulusal ekonominin bütünü
için yeterli ivme saðlayamamaktadýr.
Bu senaryodan elde edilen sonuçlarýn genel itibariyle Türkiye ekonomisinde mevcut teþvik programýnýn
orta uzun dönemde karþýlaþabileceði sorunlara ýþýk tutacaðýný düþünülmektedir. Sorunun temelinde salt
piyasa fiyat sistemine müdahaleye dayanan bir teþviklendirmenin, üretim faktörlerinde verimlilik
kazanýmlarý ile desteklenmediði sürece, kalýcý sonuçlar elde edilemeyeceði; var olan kazanýmlarýn
ise sadece yoksul bölgeyle sýnýrlý kalýp; ekonominin bütününde söz konusu olan yükselmenin sýnýrlý
boyutlarda olacaðýný önermektedir.
Ýkinci senaryoda ise yoksul bölgeye yönelik üretim teþvikleri sisteminin üretkenlik kazanýmlarýyla pekiþtirilmesi
stratejisi uygulamaya konulmakta ve kamu yatýrým tahsislerinde oransal olarak deðiþim yapýlmasý, üretkenlik
kazanýmlarýna dayalý bir yatýrým stratejisi öngörülmektedir. Eðitim, sosyal altyapý, ulaþtýrma ve haberleþme
aðýna yönlendirilecek yatýrýmlarýn yoksul doðu bölgesinde üretkenliði tarým sektörlerinde yýlda ortalama
%0,5; tarým dýþý sektörlerde ise %0,7 oranýnda geliþtirileceði hipotez edilmektedir. Orta/yüksek gelirli
bölgede herhangi bir üretkenlik artýþý saðlanmamýþ; bölgenin teknolojik parametrelerinde herhangi bir
deðiþiklik yapýlmamýþtýr. Bu veriler aracýlýðýyla senaryonun aslýnda mütevazi boyutta bir verimlilik içerdiði
görülebilmektedir. Dolayýsýyla somut olarak ikinci politika senaryosu, yukarýda özetlediðimiz teþviklendirme
politikasýný, kamu yatýrýmlarý ve özel sektörü yoksul bölgeye çekecek üretkenlik artýþlarý stratejisi ile tamamlama
amacýný gütmektedir.
Þekil 5: Düþük Gelirli Bölge Katma Deðer (Milyar TL)
500
450
400
350
300
250
200
2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 2022 2023 2024 2025
Kaynak: TÜÝK verilerinden yararlanarak yazarýn kendi çalýþmasý.
18
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Burada önemle vurgulanmasý gereken sonuç, üretkenlik kazanýmlarýyla desteklenen böyle bir
strateji sonucunda yoksul bölgede 2025 itibariyle bölgesel katma deðerin baz patikaya görece %
18 daha yüksek gerçekleþirken, orta/yüksek gelirli Türkiye'de de katma deðer artýþýna yol açmasýdýr.
Dolayýsýyla, yoksul bölgede elde edilen üretkenlik artýþlarý sadece bu bölgede deðil, yüksek gelirli Türkiye'de
de kazanýmlara yol açmaktadýr. Ekonominin ara malý ve girdi çýktý baðlantýlarýnýn eseri olan bu çarpan
mekanizmasý bir yanda yoksulluk kalýbýný kýrar iken, diðer yanda da yüksek gelirli bölgeye pozitif dýþsallýklar
yaratmaktadýr. Sonuçta ulusal gelir bütününde baz patikaya görece yüzde 11'lik bir artýþ elde edilmektedir.
Bu sonuç kapsamlý ve dengeli bir kalkýnma stratejisinin doðrudan sonucu olarak yorumlanmalýdýr.
Üretim teþvikleri sisteminin üretkenlik artýþlarý ile pekiþtirilmesi, üretim/gelir artýþýna paralel
olarak her iki bölgede de daha yüksek faktör talebi yaratmakta, zaman içerisinde yoksul bölgede
ithalata baðýmlý sermaye baðýmlýlýðýný engellemektedir.
Düþük gelirli bölgedeki üretkenlik artýþlarýna baðlý olarak yüksek gelirli bölgede, orta vadede, Senaryo
1'e göre en yüksek üretim kaybý yaþayan sektörler Tarým ve Hayvancýlýk (-%2,9), Diðer Hizmetler (-%2,3)
ve Makine Sanayi (-%1,6) gibi düþük gelirli bölge için önem arz eden sektörlerdir. Bu sektörlerde üretim,
üretkenlik artýþýnýn gerçekleþtiði düþük gelirli bölgeye kaymaktadýr. Bununla birlikte uzun dönemde yüksek
gelirli bölge için lokomotif sektörler, 2015- sonrasý dönemde bu bölgede de yüksek üretim artýþýný
saðlayabilmektedir. Bu dönemde üretim artýþlarý açýsýndan öne çýkan sektörler Otomotiv (%15,0), Ýleri
Teknoloji Hizmetler (%13,1) ve Ýleri Teknolojili Ýmalat Sanayi (%12,8)'dir. Bu dönemde yüksek gelirli bölgede,
Senaryo 1 ile kýyaslandýðýnda formel istihdam artýþlarýnýn en yüksek olduðu sektörler ise görece emek-yoðun
sektörlerdir. Bu sektörler arasýnda Enerji (%7,0), Düþük Teknolojili Ýmalat Sanayi (%6,7) ve Orta Teknolojili
Ýmalat Sanayi (%6,7) sayýlabilir.
Bu çalýþmanýn en önemli vurgusu Türkiye ekonomisinde ayrýþtýrýlan her bir bölge için, bölgenin
yapýsý ve dinamikleri göz önünde bulundurularak deðerlendirilen bölgesel politikalarýn yanýnda,
ulusal ekonominin bütünü gözetilerek üretilecek makroekonomik politikalarýn kapsamlý, kendi
içerisinde tutarlý ve bütünleþik olarak tasarlanmasý gerektiðidir. Bu çalýþmada kullanýlan makroekonomik
model çerçevesinde etkin kamu yatýrýmlarý sonucunda gerçekleþtiði öngörülen üretkenlik artýþý, kuþkusuz,
teknolojik deðiþim sürecinin hýzlandýrýlmasý, teknik etkinlik düzeyinin arttýrýlmasý ve sektörler arasý yapýsal
dönüþümün gerçekleþtirilmesine de baðlýdýr. Bu yönde bir atýlým ise yeni teknolojilerin geliþtirilmesi, mevcut
teknolojilerin yaygýnlaþmasý ve etkin bir þekilde kullanýlmasý ve iþgücünün eðitim düzeyi ve nitelikli vasýflarýnýn
arttýrýlmasýný saðlayan uzun soluklu ve tutarlý politikalar ile gerçekleþtirilebilecektir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
19
1 GÝRÝÞ
1 GÝRÝÞ
Bilindiði üzere en yalýn anlatýmýyla "orta gelir tuzaðý" sorunu, kiþi baþýna düþen GSYH bakýmýndan orta
gelir seviyesinde gelmiþ ülkelerin ve/veya bölgelerin belirli bir gelir bandýnda sýkýþýp kalma, yani üst gelir
seviyesine geçememe durumudur. Kesin bir tanýmý olmamakla birlikte, kiþi baþýna milli gelirin 15 - 16 bin
dolar düzeyinde sýkýþýp kalmasý ve/veya ABD'de kiþi baþý gelirin yüzde 58'ini geçememe oraný "orta gelir
tuzaðýnýn" nicel göstergeleri olarak sýkça kullanýlmaktadýr.
TÜRKONFED, 2012 Aralýk ayýnda yayýmlamýþ olduðu "Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Cilt
1: Makro/Bölgesel/Sektörel Analiz" baþlýklý raporunda Orta Gelir Tuzaðý kavramýný Türkiye'nin bölgesel
kalkýnma yolundaki farklýlýklarý sorunu çerçevesinde ele almakta ve Türkiye'de "birden fazla Türkiye ekonomisi"
olduðu gerçeðinin altýný çizmekte idi. Raporun ana bulgularýna göre, kavramýn Türkiye açýsýndan sadece
niceliksel bir eþiðin belirlenmesi ve bu eþiðin nasýl atlatýlabileceði konularýndan ibaret basit bir istatistik
egzersizinden ibaret olamayacaðý açýktýr. Orta Gelir Tuzaðýndan çýkýþýn almaþýk stratejik öðelerini belirlemeden
önce sorunun þu somut bileþenlerini göz önünde bulundurmamýz doðru olacaktýr: Hangi Türkiye'nin, hangi
gelir eþikleri ve tuzaklarý? hangi teknoloji ve hangi ürün deseni ile?...
Orta-gelir tuzaðý bir büyüme problemi olduðu için ülkenin ve ülke altý bölgelerin üretim yapýlarýyla
doðrudan alakalý bir konudur. Bu nedenle üretim yapýsýnýn karakteristik özellikleri, iþletmeler,
iþgücü, istihdam, sektörler, bölgeler, teknoloji düzeyleri, dýþ ticaret yapýsý, ürün deseni ,teþvik ve
destek mekanizmalarý gibi unsurlar problemin tanýmlanmasýnda ve çözüm önerileri geliþtirilmesinde
detaylý analiz edilmesi gereken bileþenlerdir.
Özsan, Taþçý ve Yeldan'a göre (2012) ülkeler arasýnda olduðu gibi bir ülkenin iç bölgeleri arasýnda da
eþitsizlikler, iktisadi ve doðal kaynaklarýn daðýlýmýnda farklýlýklar bulunmaktadýr. Latin Amerika ekonomileri
ile birlikte Türkiye, hem kiþiler arasýnda gelir daðýlýmý hem de bölgeler arasýnda geliþmiþlik farklarýnýn en
yüksek olduðu ülkeler arasýnda yer almaktadýr. Ülkemizde uygulanmýþ olan bölgesel geliþme projeleri,
il ve bölge planý deneyimleri, "Kalkýnmada Öncelikli Yöreler" politikasý ve bölgesel teþvikler gibi
deðiþik politika araçlarýnýn istenen düzeyde baþarý elde edemediði gözlenmektedir. Türkiye'yi tek
bir homojen bölge olarak ele alan ve bölgesel karakteristikleri göz ardý ederek uygulamaya geçirilen
politikalarýn beklenen sonuçlarý doðurmadýðý görülmektedir. Genel itibarýyla Türkiye, doðu-batý ayýrýmýnda
geliþmiþlik farkýnýn derinden hissedildiði bir ülke konumundadýr.
Dolayýsýyla, bu çalýþmanýn odak noktasýný bir yanda yüksek gelire ulaþma yolunda olan orta gelir tuzaðýndan
çýkýþ hedefleyen "orta/yüksek gelirli Türkiye" ile yoksulluk tuzaðýndan çýkýþ ve ivmelenme arayýþý içinde
bulunan "yoksul Türkiye"nin farklýlaþmýþ, ancak bir bütünün ayrýlmaz parçalarý olduðunu bildiðimiz, çok
boyutlu kalkýnma stratejisinin ana eksenlerinin tartýþýlmasý oluþturmaktadýr. "orta/yüksek gelirli Türkiye"
ile "yoksul Türkiye" birbirinden kopuk görünmesine karþýn, aralarýndaki iþgücü ve sermaye göçü, finansal
baðýmlýlýk, ulaþtýrma aðlarýndaki grift yapýlaþma ve benzeri mekanizmalarla sürekli olarak bir birini besleyen
ve yoksul Türkiye'yi kalýcý olarak yoksulluk tuzaðýna hapseden bir ikili tuzak (duality trap) yapýsý sunmaktadýr.
Bu çalýþmanýn amacý da üretim ve fert baþýna gelir esasýna dayalý olarak Türkiye'yi iki büyük
bölgeye (zenginleþme yolunda orta gelirli ve yoksulluk tuzaðýna sýkýþmýþ yoksul Türkiye) ayýrarak,
ikili tuzaktan çýkýþ ve sürdürülebilir bir kalkýnma stratejisinin ana öðelerini ayrýþtýrmaktýr. Çalýþmanýn
metodolojik bölümü Türkiye için güncel bir “Girdi-Çýktý Tablosu” ve “Sosyal Hesaplar Matrisi” ile iki bölgeli
ve yapýsal bir makroekonomik genel denge modelini ele almaktadýr. Ýktisat yazýnýnda “Hesaplanabilir Genel Denge
(Computable General Equilibrium) Modeli” diye anýlan bu kurgunun en önemli katkýsý ulusal ekonomik yapýyý
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
23
bölgesel farklýlýklarý gözeterek ayrýþtýrmasý ve bölgesel politika araçlarýnýn etki analizini gerçekleþtirmektir.
Bu model çalýþmasý ile birlikte, bölgesel geliþmeye etki eden tüm politika araçlarýnýn ölçülebilir sonuçlarýnýn
elde edilmesi mümkün olmaktadýr.
Dolayýsýyla bu çalýþmanýn önemli bir amacý da bölgesel genel denge uygulamalarý açýsýndan
ulusal iktisat yazýnýmýzda gözlemlediðimiz boþluðu doldurabilmek amacýyla bir ilk örnek saðlamaya
yöneliktir. Çalýþma, bu giriþ bölümünü takip eden yedi bölüm içerisinde tasarlanmýþtýr. Ýzleyen ilk bölümde
iki bölge esasýnda Türkiye ekonomisinin yapýsal özellikleri okuyucuya aktarýlmakta; daha sonra üçüncü
bölümde ise modelin veri seti derlenmekte ve “Hesaplanabilir Genel Denge” modeli sunulmaktadýr.
Çalýþmanýn dördüncü ve beþinci bölümleri makroekonomik karar alma modelinin politika analizleri için
kullanýlmasýna ve ara sonuçlarýn deðerlendirilmesine ayrýlmýþtýr. Altýncý, yedinci ve sekizinci bölümler ise
farklý bölgesel yapýlarýn güncel sorunlarýnýn çözümüne iliþkin somut önerileri ele almaktadýr. Kullanýlan
modelin cebirsel yapýsý raporun üçüncü bölümüne EK olarak sunulan sayfalarda özetlenmektedir.
24
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
2 ÝKÝ BÖLGELÝ YAKLAÞIM:
ÜRETÝM VE GELÝR ESASINA GÖRE BÖLGESEL AYIRIM
2 ÝKÝ BÖLGELÝ YAKLAÞIM:
ÜRETÝM VE GELÝR ESASINA GÖRE BÖLGESEL AYIRIM
"Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?" çalýþmasýnýn birinci cildinde ülkemizin içerisinde bulunduðu
orta gelir tuzaðý riski makroekonomik ve sektörel açýdan deðerlendirildikten sonra riskin bölgesel deðiþkenleri
üzerinde durulmuþtur. Çalýþmanýn ilk bölümünde orta gelir tuzaðýnýn kavramsal çerçevesi çizilmiþ ve ampirik
bulgulara dayalý olarak günümüzde düþük gelir ve orta gelir grubunda yer alan ülkeler ile Türkiye'nin makro
düzeyde orta gelir tuzaðý riski tartýþýlmýþtýr. Orta gelir tuzaðýna yakalanan ülkelerde kiþi baþýna düþen gelir
artýþý ortalama yüzde 3,5 puan azalma eðilimine girmiþtir. Türkiye ekonomisi ise yaklaþýk 90 yýllýk dönemde
iniþli çýkýþlý büyüme serüveni yaþamakla birlikte 2005 yýlý itibarýyla yüksek-orta gelir düzeyini yakalayabilmiþtir.
Türkiye üzerine yapýlan analizler toplam faktör verimliliðinde saðlanacak geliþmelerin ülkenin orta gelir
tuzaðýndan çýkýþta daha hýzlý yol alacaðýný göstermektedir.
Elde edilen bulgulara göre, Türkiye 1990'lý yýllarda yaþanan ekonomik dalgalanmalarý 2000'li yýllarda
aþmakla birlikte, sermayenin üretim deðerine görece payý (sermaye hâsýla oraný) incelendiðinde, Türkiye'nin
birim milli gelir baþýna sermaye kullanýmýnda 2005 yýlýndan sonra çok ciddi bir yükselme olduðu görülmektedir.
Büyüme patikasýna katkýlar açýsýndan tüm 1980-2010 boyunca sermaye yatýrýmlarýnýn payý %58, emeðin
payý %23 düzeyinde gerçekleþmiþtir. Toplam faktör üretkenliðinin payý ise sadece %18'de kalmaktadýr.
2000-2010 arasýnda sermayenin büyümeye katkýsý %66,6 olurken, toplam faktör üretkenliðindeki kazanýmlarýn
payý %20,2; emeðin payý %13,1 düzeyindedir.
Birinci ciltte ele alýnan önemli konulardan birisi de son dönemde baþta dýþ ticaret olmak üzere üretimde
yapýsal dönüþümün nasýl yaþandýðý ve "ürün tuzaðý" ile orta gelir tuzaðý arasýnda nasýl bir baðlantý
bulunduðudur. Türkiye ekonomisi küresel düzlemde üretici piyasalar ile eklemlenmeye 1970'lerden itibaren
baþlamýþ, bu dönemde dýþ ticaret hacminde düþük düzeylerde artýþ görülmekle birlikte 1990'larda ve
özellikle 2000'lerde ciddi ivmelenme kaydetmiþtir. 1970'lerde büyük kýsmý tarýmsal ürünlerden oluþan ihracat
deseni 1980'lerde tekstil ve hazýr giyime kaymýþ ve bu kalem 1990'larýn ortalarýna dek Türkiye'nin dünya
ekonomileri ile eklemlenmesinde temel kalem olarak aðýrlýðýný korumuþtur. 2000'li yýllarda ihracat paylarý
önemli artýþlar gösteren ürün gruplarý arasýnda makine, otomotiv ve elektronik sektörleri bulunmaktadýr.
Ülkemizde 2002-2008 döneminde yýllýk ortalama ihracat artýþý %23,0 olarak gerçekleþirken, ayný dönemde
yýllýk ortalama ithalat artýþý %25,7 seviyesinde seyretmiþtir. 2008-2009 küresel çalkantýsýnýn Türkiye reel
ekonomisi üzerindeki etkilerini hem iç hem de dýþ talep deðiþkenlerinde izlemek mümkündür. Türkiye
toplam ihracatý 2007'de %25,4 oranýnda bir artýþ kaydederken bu oran 2008'de %23,1'e gerilemiþ, 2009'da
ise %22,6'lýk bir düþüþ yaþanmýþtýr. Toplam ithalat artýþ oraný 2007 için %21,8, 2008 için %18,8'dir. 2009
için ise üretimdeki sert gerileme ile birlikte ithalat %30,2 oranýnda azalmýþtýr. Küresel çalkantý dönemi
sonrasýnda 2010 ve 2011 yýllarýnda %31,7 ve %29,8 oranlarýnda artýþ gösteren ithalat, 2011 sonunda
240,8 milyar dolar düzeyindedir. Ayný dönemde yýllýk ortalama ihracat artýþ oranlarý ise %11,5 ve %18,5
seviyesindedir.
Türkiye dýþ ticareti temel olarak ara mal ve sermaye ( yatýrým) malý ithal eden, buna karþýlýk daha çok
yine ara mal ve tüketim malý ihracatý gerçekleþtiren bir ekonomi konumundadýr. Sermaye malý, ara mal ve
tüketim malý kategorileri için 1996-2011 döneminde toplam ihracat paylarý ortalamasý sýrasýyla %9,5; %44,3
ve %45,8'dir.
Dýþ ticaretin teknolojik yapýsý itibarýyla, düþük teknolojili sektörler Türkiye ekonomisinde 1998'den bu
yana tutarlý bir biçimde dýþ ticaret dengesine pozitif katký sunmaktadýr. Burada Türkiye ekonomisi için
gelenekselleþmiþ tütün, tekstil, giyim ve mobilya sektörleri göze çarpmaktadýr. Türkiye ekonomisinde dýþ
ticaret dengesine katkýsý pozitif olan orta-ileri teknoloji grubundaki tek sektör motorlu taþýtlar olmuþtur.
Bu yapý içerisinde 1998-2009 döneminde önemli farklýlaþma göstermiþ tek sektör de motorlu taþýtlar
sektörüdür. Orta-düþük teknolojili sektörler arasýnda ise ana metal sanayii yapýsal olarak farklýlaþma
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
27
göstermiþtir. Ara malý-yarý mamul ürün grubu açýsýndan 1998 ve 2002 yýllarýnda dýþ ticaret dengesine katkýsý
negatif olan bu sektörün 2009 yýlý katkýsý önemli ölçüde pozitiftir.
Türkiye için küresel pazarda orta teknolojili sektörler arasýnda üretimin farklý aþamalarýnda ticaret
avantajýna sahip olduðu söylenebilecek sektörler elektrikli makina ve cihazlar ile motorlu kara taþýtý sektörleridir.
Bu kümeye yarý mamul formundaki pozitif katkýdan dolayý kýsmen makina teçhizat sektörü de eklenebilir.
Bunun yanýnda üretimin her aþamasýnda talebi yüksek görünen kimyasal madde ürün grubunda Türkiye'nin
pazar payý son derece düþüktür. Yüksek teknolojili sektörlerde ise radyo, televizyon haberleþme teçhizatý
ve cihazlarý üretimin son aþamasý hariç dýþ ticaret dengesine negatif katký vermektedir.
Birinci cildin diðer bölümleri bölgesel analizlere odaklanmýþtýr. Bölgesel analizlerde orta gelir tuzaðý riskinin
ekonomik boyutlarý kadar beþeri sermaye boyutu da ele alýnmýþtýr. Yapýlan iktisadi analizler; bölgesel yýðýlma
ekonomileri ve üretimin sektörel kompozisyonu, bölgelerin teknoloji düzeylerinin orta gelir tuzaðý çerçevesinde
deðerlendirilmesi ve ülkemizin kronik sorunlarýndan birisi olan dýþ ticaret açýðýnýn bölgesel düzeyde ele
alýnmasýndan oluþmaktadýr.
Yýðýlma ekonomileri itibarýyla, ülkenin Zonguldak-Hatay hattýnýn batýsýnda kalan 12 bölgede yer alan 30
ilde 772,3 milyar dolarlýk ulusal hasýlanýn yüzde 78'ine karþýlýk gelen 601 milyar dolarlýk kýsým üretilirken,
geriye kalan 171,3 milyar dolarlýk kýsým 51 ili kapsayan 14 doðu bölgesi tarafýndan üretilmektedir. Kuzeybatý
Anadolu aksý ülke üretiminin büyük bir bölümünü gerçekleþtirmektedir. 2011 yýlý verilerine göre TR10
(Ýstanbul) ve TR51 (Ankara) hattýnda (bu iki bölge de dâhil olmak üzere) TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik)
ile TR42 (Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova)'den oluþan 4 bölgenin toplam ulusal hasýlaya katkýsý 376
milyar $ olarak gerçeklemiþtir.
Ülkenin diðer yýðýnlaþma ekonomileri Ege ve Güneybatý Anadolu aksýnda oluþmaktadýr. Ýkinci bir yýðýnlaþma
alaný olan TR31 (Ýzmir), TR33 (Manisa, Kütahya, Afyon, Uþak) ve TR32 (Denizli, Aydýn, Muðla) üçgeni ulusal
hasýlaya 2011 yýlýnda 115 milyar $ katký saðlamýþtýr. 50 milyar $'ý geçen üçüncü yýðýnlaþmayý toplam 79
milyar $ ile TR61 (Antalya, Isparta, Burdur), TR51 (Konya, Karaman) ve TR62 (Adana, Mersin) bölgeleri
oluþturmaktadýr.
Orta Gelir Tuzaðýna yakalanma riski olan ülkemizde birbirinden çok farklý geliþmiþlik seviyeleri olan
bölgelerinin bu tuzaða düþme riski ne düzeydedir? 2004 yýlýnda Türkiye'nin Orta-Düþük Gelir grubunda yer
alan 22 bölgesinden 12 tanesi 2011 sonu itibarýyla bir üst gelir grubuna, 2'si de Orta-Gelir Tuzaðý olmayan
birinci gruba sýçramýþtýr. 2004 yýlýnda Orta-Gelir riski olan grupta yer alan TR10 (Ýstanbul), TR42 (Kocaeli,
Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova), TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) ve TR51 (Ankara) bölgeleri birinci gruba geçiþ
yapmýþtýr. 2004 yýlýnda Orta-Düþük Gelir grubunda yer alan 8 bölge ise kiþi baþýna düþen GSBH deðerlerini
önemli ölçüde artýrmalarýna karþýn gelir gruplarý deðiþmemiþtir.
2011 yýlý itibarýyla;
(i) Orta-Gelir Tuzaðý riski olmayan 6 bölge;
TR10 Ýstanbul,
TR42 Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova
TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik
TR51 Ankara
TR21 Tekirdað, Edirne, Kýrklareli
TR31 Ýzmir
(ii) Orta-Gelir Tuzaðý riski olan 12 bölge;
TR61 Antalya, Isparta, Burdur
TR22 Balýkesir, Çanakkale
28
TR81 Zonguldak, Karabük, Bartýn
TR32 Aydýn, Denizli, Muðla
TR33 Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak
TR62 Adana, Mersin
TR90 Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane
TR52 Konya, Karaman
TR83 Samsun, Tokat, Çorum, Amasya
TR71 Kýrýkkale, Aksaray, Niðde, Nevþehir, Kýrþehir
TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat
TR82 Kastamonu, Çankýrý, Sinop
(iii) Orta-Düþük Gelir Grubunda olan 8 bölge ise;
TR63 Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye
TRA1 Erzurum, Erzincan, Bayburt
TRB1 Malatya, Elazýð, Bingöl, Tunceli
TRC1 Gaziantep, Adýyaman, Kilis
TRC3 Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt
TRA2 Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan
TRC2 Þanlýurfa, Diyarbakýr
TRB2 Van, Muþ, Bitlis, Hakkâri'dir.
Orta gelir tuzaðýnýn önemli boyutlarýndan birisi bölgelerin üretim yapýlarýdýr. Üretimin sektörel kompozisyonu
itibarýyla incelendiðinde, tarýmsal GSKD payýnýn nüfusa oraný en yüksek olan bölgeler TR22 (Balýkesir,
Çanakkale), TR33 (Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak), TR61 (Antalya, Isparta, Burdur), TR82 (Kastamonu,
Çankýrý, Sinop) ve TR52 (Konya, Karaman) bölgeleri olmuþtur. Bu bölgelerin tamamý için orta gelir tuzaðý
riski mevcuttur.
Sanayi üretiminde birim baþýna düþen hâsýla miktarý en yüksek olan bölgeler TR41 (Bursa, Eskiþehir,
Bilecik), TR42 (Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bolu, Düzce) ve TR21 (Tekirdað, Kýrklareli, Edirne) olmuþtur. Bu
bölgeler için orta gelir tuzaðý riski mevcut deðildir. Bu bölgede, Ýstanbul'un hinterlandýnda yer almalarý
nedeniyle Ýstanbul'un ürettiði olumlu dýþsallýklardan faydalanmaktadýr. Hizmetler sektörü bakýmýndan bölgesel
refaha katkýsý en fazla olan bölge TR10 (Ýstanbul) bölgesidir. Ýstanbul'u kamu çalýþanlarýnýn yoðun olarak
yaþadýðý TR51 (Ankara) ile TR31 (Ýzmir) izlemektedir.
Çalýþmanýn ilk cildinde üzerinde durulan bir diðer husus bölgelerin teknoloji düzeyleridir. Bölgeler iþletme
ve çalýþan sayýlarý, maaþ ve ücret ödemeleri, yapýlan yatýrýmlar gibi farklý deðiþkenler çerçevesinde
deðerlendirilmiþ, bu deðiþkenlere göre yapýlan teknolojik geliþmiþlik endeksi ile de bölgelerin teknoloji
düzeyleri ortaya konulmuþtur.
Türkiye'de Düzey 2 bölgeleri arasýnda teknoloji seviyesi en yüksek bölge TR51 (Ankara) bölgesidir. Ankara'yý,
TR10 (Ýstanbul) ve TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) bölgeleri izlemektedir. Bu bölgelerin
teknolojik geliþmiþlik endeks deðeri 2,5'in üzerindedir. Endeks deðeri 2,5 üzerinde olan diðer bölgeler ise
TR31 (Ýzmir), TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) ve TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartýn)'dýr. Türkiye ortalamasý
2003-2008 döneminde 2,26'dan 2,43'e yükselmiþtir. Son sýralardaki bölgelerin baþýnda TRA2 (Aðrý, Kars,
Iðdýr, Ardahan) bölgesi ile TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkâri) yer almaktadýr.
Dýþ ticaretin bölgesel analiz sonuçlarýna göre, ihracatýn yarýsýnýn yapýldýðý TR10 (Ýstanbul) bölgesi ülke
dýþ ticaret açýðýnýn da ana kaynaðýdýr. 2011 yýlýnda Türkiye'nin dýþ ticaret açýðý 104 milyar $ iken, Ýstanbul'un
dýþ ticaret açýðý 62,3 milyar $ olarak gerçekleþmiþtir. Son 10 yýl dikkate alýndýðýnda Ýstanbul'un dýþ ticaret
yapýsýnýn maliyeti ülkeye 316,5 milyar $ olmuþtur. Ýstanbul'u 26,3 milyar $ ile TR51 (Ankara), 12,6 milyar
$ ile TR63 (Hatay, Osmaniye, Kahramanmaraþ), 12,3 milyar $ ile TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartýn) ve 5,8
milyar $ ile TR31 (Ýzmir) bölgesi izlemektedir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
29
26 Düzey 2 bölgesi içerisinde 1.000'den fazla ihracatçý firmasý olan bölge sayýsý 10'dur. TR33 (Manisa,
Afyon, Kütahya, Uþak), TR63 (Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye) ve TR72 (Kayseri, Sivas, Yozgat) bölgeleri
ise bin sýnýrýna dayanmýþtýr. 26 bölgede 1.000'den fazla ithalatçý firma olan bölge sayýsý da ihracata benzer
þekilde 10'dur. 2002-2011 döneminde ithalatçý firma sayýsý en fazla artan bölge ulaþtýrma yatýrýmlarýnýn
ve sýnýr ticaretinin etkisiyle; yýllýk ortalama yüzde 27,5 ile TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkâri) bölgesidir. Bu
bölgeyi, yüzde 14,8 ile TRA1 (Erzurum, Erzincan, Bayburt) ve yüzde 13,1oranýyla TR82 (Kastamonu, Çankýrý,
Sinop) izlemektedir.
Firma baþýna ihracat deðeri 1996 yýlýnda 985 bin $ düzeyinde iken, bu deðer 2011 yýlý sonu itibarýyla
2,5 milyon $ seviyesine ulaþmýþtýr. 2002-2011 döneminde firma baþýna ihracat deðerinin yýllýk artýþ hýzý
ortalama yüzde 9 olarak gerçekleþmiþtir. Ancak, ayný oran firma baþýna ithalatta yüzde 11,6'dýr. Firma
baþýna ithalat deðeri 3,1 milyon $'dýr.
Dýþ ticarette bölgelerin teknoloji seviyelerine göre; orta-ileri teknoloji seviyesine en fazla yakýnsayan
ihracatçý bölge 3,7 endeks deðeri ile TR33 (Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak) bölgesi olmuþtur. Bunda bölgede
kurulu ileri teknoloji iþletmelerinin rolü büyüktür. Bu bölgeyi otomotiv sanayiinin aðýrlýklý olduðu TR41 (Bursa,
Eskiþehir, Bilecik) bölgesi 3,486 endeks deðeri ve otomotiv, kimya, tekstil gibi güçlü sanayi altyapýsý ile öne
çýkan TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) bölgesi (3,465 endeks deðeri) izlemektedir. Ýthalatýnýn
teknoloji seviyesine göre TR33 (Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak) bölgesi yine öne çýkmaktadýr (3,658 endeks
deðeri). Manisa'da bulunan teknoloji iþletmeleri ile Uþak'taki tekstil fabrikalarý ara malý ve yatýrým mallarýnda
ileri teknoloji ürünlere ihtiyaç duymaktadýr. Bu bölgeyi, TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) ve TR51 (Ankara)
bölgeleri takip etmektedir.
Orta-Gelir Tuzaðý riskinin bölgesel boyutunun irdelenmesinde sosyal kalkýnma ve beþeri sermayenin de
önemli yeri bulunmaktadýr. Bu nedenle, çalýþmanýn birinci cildinde bölgelerin nüfus birikim süreci ile ortalama
eðitim süreleri de analiz edilmiþtir.
Son 40 yýllýk dönemde Ýstanbul'un ülke içerisindeki nüfus aðýrlýðý sürekli artýþ göstermektedir. 1970 yýlýnda
Ýstanbul'un nüfusu ülke içerisinde yaklaþýk yüzde 8,5'lik paya sahip iken 2010 yýlýnda bu oran yüzde 18'e
yükselmiþtir. Son 40 yýlda Ýstanbul'un nüfusu yüzde 317 oranýnda artýþ göstermiþtir. Ülke nüfusu ise ayný
dönemde yüzde 98 oranýnda yükselmiþtir. Ýstanbul ve çevre illerinin çekim merkezi olmasý ile ülkenin
Kuzeybatý kesiminde daha nitelikli bir yetenek havuzu oluþmuþ, bölgenin bilimsel ve teknolojik kabiliyetlerinde
geliþme ile giriþimcilik kapasitesinde güçlenme meydana gelmiþtir.
Kuzeybatý Anadolu'daki nüfus birikim sürecinin aksine, Doðu Karadeniz ve Kuzeydoðu Anadolu bölgesi
hýzla nüfus kaybetmektedir. Tarýmsal üretim yapýsýnýn aðýrlýklý olduðu bu bölgelerde istihdam piyasasýnýn
geliþmemiþ olmasý nedeniyle göç kaçýnýlmaz olmuþtur.
Kiþi baþýna düþen ortalama eðitim süresi bir ülkenin beþeri sermaye düzeyini gösteren önemli
deðiþkenlerdendir. Türkiye'de 1960 yýlýnda ortalama eðitim süresi 2,14 yýl iken 1990'lý yýllarýn sonunda bu
sayý 6 yýla çýkmýþtýr. 2011 yýlýnda ise kiþi baþýna düþen ortalama eðitim süresi 7,2 yýla yükselmiþtir. 1960'lý
yýllarda Türkiye gibi orta gelir tuzaðýnda yer alan ülkelerden Güney Kore eðitim sisteminde saðladýðý
geliþmelerle, ortalama eðitim süresini yaklaþýk 5 yýldan 2010 yýlýnda 13,34 yýla çýkarmýþtýr.
Bölgesel bazda incelendiðinde, 2011 yýlý verilerine göre kiþi baþýna düþen ortalama eðitim süreleri itibarýyla
ilk üç sýrada yer alan iller Ankara (8,55 yýl), Eskiþehir (8,13 yýl) ve Ýzmir (7,9 yýl) olmuþtur. 28 ilin ortalama
eðitim süresi ülke ortalamasýnýn üzerinde deðer alýrken 53 ilin deðeri ülke ortalamasýnýn gerisinde kalmýþtýr.
Aðrý, Þanlýurfa ve Muþ ortalama eðitim süresinin en düþük olduðu üç ildir. Aðrý ve Þanlýurfa'da bu süre
5 yýlýn altýnda kalmýþtýr.
2000-2010 dönemi itibarýyla ülke nüfusunun daðýlýmý incelendiðinde, zengin/orta gelirli Türkiye kesimide
nüfusun on yýl boyunca düzenli olarak artmaya devam ettiði, yoksul doðu kesiminde ise nüfusu göç olgusu
nedeniyle ihmal edilebilir düzeyde arttýðý görülmektedir.
30
2010 yýlý TÜÝK rakamlarýna göre Türkiye'nin nüfusu 73,7 milyon kiþidir. Ülke nüfusu yüzde 50'lik oranlar
çerçevesinde ikiye ayrýldýðýnda, nüfusun yarýsýnýn yalnýzca dokuzunun Düzey 2 bölgesinde bulunduðu
müþahede edilmektedir. Zengin/orta gelirli Türkiye bölgesi, Edirne-Bolu-Antalya ve Muðla dörtgeni içerisindeki
alaný kapsamaktadýr. Bu bölge ülke yüzölçümünün yalnýzca yüzde 29'unu kaplamakla beraber toplam
nüfusun yaklaþýk yarýsýný barýndýrmaktadýr.
Tablo 2.1. Zengin/Orta Gelirli Türkiye Bölgesi Ýçerisinde Yer Alan
Düzey 2 Bölgelerine Ýliþkin Ekonomik Göstergeler
Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak yazar tarafýndan türetilmiþtir
Yukarýdaki tabloda "zengin/orta gelirli Türkiye" bölgesi içerisinde yer alan dokuz Düzey 2 bölgesinin nüfus,
Gayrý Safi Katma Deðer (GSKD), dýþ ticaret, vergi gelirleri ve kamu yatýrým tutarlarý yer almaktadýr. Batý
bölgesinin yüzde 37'lik bölümü Ýstanbul'da yaþamakta, ancak toplam GSKD'nin yaklaþýk yüzde 44'lük kýsmý
tek baþýna Ýstanbul tarafýndan üretilmektedir. Ülkenin batý kesimi içerisinde vergi gelirleri ise çok daha
yüksek bir aðýrlýkta ( yüzde 57) Ýstanbul'dan toplanmaktadýr.
Ýstanbul'un vergi gelirleri bakýmýndan bu denli ön planda olmasýnýn nedenlerinden birisi, kuþkusuz, ülke
genelinde faaliyet gösteren pek çok iþletmenin genel merkezlerinin Ýstanbul'da yer almasý nedeniyle, asýl
üretim yapýlan mekân ile verginin ödendiði merkezin farklý olmasýndan kaynaklanmaktadýr. Gene bu neden
dolayýsýyla, kamu yatýrým tahsisleri itibarýyla Ýstanbul, batý kesimi içerisinde yüksek, ülke geneli içerisinde
ise düþük bir paya sahiptir. Ülkenin batý kesiminin aldýðý kamu yatýrýmlarýnýn yarýsý Ýstanbul'a yapýlmaktadýr.
Ancak, ülke toplam vergi gelirlerinin yüzde 42'sinin tahakkuk ettiði Ýstanbul, ülke toplam kamu yatýrýmlarýndan
yüzde 22 pay almaktadýr.
Tablo 2.2. "Yoksul" Doðu Bölgesi Ýçerisinde Yer Alan
Düzey 2 Bölgelerine Ýliþkin Ekonomik Göstergeler
Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak yazar tarafýndan türetilmiþtir
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
31
Nüfus esasýna göre gerçekleþtirilen doðu-batý ayýrýmýnda ülkenin "yoksulluk tuzaðýndaki doðu" kesiminde
toplam 17 adet Düzey 2 bölgesi yer almaktadýr. Ülke yüzölçümünün yüzde 79'unu kaplayan doðu bölgesi
ülke nüfusunun yarýsýný barýndýrmaktadýr. Batý ile doðu arasýnda nüfus yoðunluðundaki bu fark yýðýlma
ekonomilerinin batýda oluþmasýna imkân saðlarken, doðuda yerel piyasalarýn (mal ve hizmet, iþgücü,
sermaye piyasalarý) oluþmasýnda sýkýntýlara neden olmaktadýr. Öte yandan, kamu yatýrýmlarýnýn daha geniþ
bir coðrafyada yapýlmasý zorunluluðu, doðu bölgesinde pozitif dýþsallýklarýn yaratýlmasýna engel teþkil
etmektedir.
Yýllardýr ülkemiz bölgesel geliþme politikalarý ve kamu yatýrým tahsislerinde, üretkenliði yüksek batý bölgeleri
yerine doðu bölgelerine kaynak aktarýlmasýnýn ülkeye getirisi sorgulanmaktadýr. Batýnýn sahip olduðu
kullanýlmayan ölçek ekonomileri ve doðunun düþük dýþsallýk üretme kabiliyeti tespitleri, Türkiye ekonomisinin
bir bütün olarak kalkýnmasýnýn önünde duran en önemli yapýsal engeli oluþturmaktadýr. Ancak, özellikle
altyapý yatýrýmlarýnýn orta ve uzun vadede getirisinin artmasý ve doðunun batýya daha entegre hale gelmesiyle
batýnýn yeni pazar imkanlarýna kavuþmasý göz ardý edilmemelidir.
Ülkenin toplam dýþ ticaretinin yüzde 80'inin batý illerinden gerçekleþtirilmesi gözlemi, doðunun ekonomik
alanda rekabet edebilirlikte ciddi sýkýntýlarla baþ baþa olduðunu göstermektedir. Ankara, Konya, Kayseri
gibi illerde dahi dýþ ticaret miktarý potansiyel düzeyin altýnda seyretmektedir. Doðunun iç talebe yönelik
üretim gerçekleþtirme konusunda batý karþýsýndaki düþük rekabet gücü düþünüldüðünde, doðu illerinin
özellikle sýnýr ülkelerine yönelik üretim gerçekleþtirme zorunluluðu bir kez daha ortaya çýkmaktadýr.
Þekil 2.1. Batý-Doðu Bölgeleri GSKD Paylarý (Yüzde)
80
70
60
50
40
30
20
10
0
68
68
62
38
32
Sanayi
38
32
Toplam Sanayi
2004
68
62
Toplam
2005
68
63
37
32
Sanayi
Batý
37
32
Toplam Sanayi
2006
67
63
63
Toplam Sanayi
2007
37
33
Toplam
2008
Doðu
Kaynak: TÜÝK
Yukarýdaki Þekilde TÜÝK tarafýndan üretilen ve resmi istatistik olan yayýmlanan Gayrisafi Katma Deðer
yer almaktadýr. Bu veriler Düzey 2 bazýnda Batý-Doðu olmak üzere 2 bölge altýnda toplulaþtýrýlmasý sonucunda
elde edilmiþtir. Batý-Doðu bölgelerinin toplam GSKD içerisindeki paylarý incelendiðinde, batýnýn aðýrlýðý
görülmekle beraber sanayi üretiminde doðu-batý farkýnýn daha da büyük olduðu gözlemlenmektedir. 20042008 döneminde, ülkedeki ekonomik yapýdaki deðiþime, kýrdan kente ve geri kalmýþ bölgelerden geliþmiþ
bölgelere ciddi oranlarda göç olmasýna raðmen bu verilerde oranlarýn deðiþmemesi dikkat çekicidir. Zira
göç hareketleri ulusal hesaplarda katma deðerin "iþgücü ödemeleri" bileþenini doðrudan etkilemektedir.
Bu nedenle Türkiye'nin batý ve doðusundaki iktisadi yapýnýn 5 yýl boyunca katý bir þekilde duraðan olduðunu
gösterdiði söylenebilir.
32
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Þekil 2.2. Batý-Doðu Bölgeleri Ýhracat Miktarý (Milyar ABD Dolarý)
120
107,63
111,38
100
80
60,06
60
40
29,90
20
0
62,46
31,24
3,80
8,75
4,81
Ýmalat
Toplam
Ýmalat
2002
Toplam
Ýmalat
2005
Batý
20,65
17,56
11,01
Toplam
2008
Doðu
Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak yazar tarafýndan türetilmiþtir
Diðer taraftan, ihracat içerisinde batýnýn yüzde 85 pay sahibi olmasý dikkat çekicidir. Doðunun hem
sanayileþme hem de dýþ piyasalarda rekabet etme konusundaki dezavantajlý konumu daha da belirgin bir
hal almaktadýr. Ülkemizin ihracat kalemleri içerisinde sanayi ürünlerinin yüzde 94 oranýnda pay sahibi olduðu
göz önünde bulundurulursa, katma deðer üretiminde doðu kesiminin tarým ve hizmetler sektöründe
yoðunlaþmaya sürüklenmiþ olduðu söylenebilir.
Þekil 2.3. Batý-Doðu Bölgeleri Kamu Yatýrýmlarý Tahsis Miktarlarý (2010 yýlý fiyatlarýyla, milyar TL)
12
10,3
10
8
8,4
7,3 7,6
7,3
5,6 6,0
6
9,0
7,3
6,0
5,5
5,2
2003
2004
8,3
6,9
7,1
2005
2006
7,5
8,3
7,9
8,8
7,5
7,7
8,2
4
2
0
2000
2001
2002
Batý
2007
2008
2009
2010
Doðu
Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak yazar tarafýndan türetilmiþtir
Yukarýdaki 3 no'lu þekilde kamu yatýrým tahsis tutarlarýnýn bölgesel daðýlýmý ele alýnmýþtýr. 2000-2010
döneminde, kamu yatýrýmlarý yaklaþýk olarak nüfusa orantýlý biçimde Batý-Doðu bölgeleri arasýnda dengeli
daðýlým göstermektedir. Genel itibarýyla doðu batýdan daha yüksek oranda kamu yatýrýmý almaktadýr.
Vergi gelirlerine bölgelerin saðladýklarý katký miktarlarý incelendiðinde, batýdan doðuya ciddi kaynak
transferi göze çarpmaktadýr. Ülke genelinde toplam vergi gelirlerinin yüzde 75'i batý illerinden saðlanmaktadýr.
Buna karþýn kamu yatýrýmlarýnýn ancak yüzde 45'i batý illerine tahsis edilmektedir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
33
Son sekiz yýllýk dönemde yaþanan yüksek ekonomik büyüme hýzýna paralel olarak sermaye birikimi de
önemli miktarda artýþ göstermiþtir. 2002 yýlýnda yaklaþýk 300 milyar TL (2010 yýlý sabit fiyatlarýyla) olan ülke
toplam mevduat miktarý 2009 yýlýnda yaklaþýk 500 milyar TL düzeyine ulaþmýþtýr. Bu dönemde doðu bölgesinin
mevduat miktarý yüzde 60 oranýnda artýþ gösterirken batý bölgesinde yüzde 75 mevduat artýþý saðlanmýþtýr.
(Bakýnýz Þekil 4). Dönem boyunca toplam mevduatýn 2/3'ü batý bölgelerinde bulunmaktadýr. Söz konusu
oranlar katma deðer daðýlýmý ile paralellik arz etmektedir.
Þekil 2.4. Batý-Doðu Bölgeleri Toplam Mevduat Miktarlarý (2010 yýlý fiyatlarýyla, milyar TL)
400
350
300
250
200
150
100
340
317
195
190
175
98
94
103
274
258
226
114
123
142
152
158
50
0
2002
2003
2004
2005
Batý
2006
Doðu
Kaynak:TÜÝK verileri kullanýlarak yazar tarafýndan türetilmiþtir
34
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
2007
2008
2009
3 MAKROEKONOMÝK BÖLGESEL ANALÝZ
3 MAKROEKONOMÝK BÖLGESEL ANALÝZ
3.1 Zengin/Orta Gelirli Türkiye - Yoksulluk Tuzaðýndaki Doðu Bölgesi Girdi - Çýktý
ve SHM Tablolarýnýn Oluþturulmasý
Türkiye batý - doðu bölgesi girdi-çýktý tablosu oluþturulurken TÜÝK tarafýndan yayýnlanan son girdi-çýktý
tablosu olan 2002 yýlý girdi-çýktý tablosu esas alýnmýþtýr. 2002 yýlý Türkiye Girdi-Çýktý Tablosu, milli gelir
muhasebesi ve ulusal ekonominin genel dengesi çerçevesinde revize edilerek bu çalýþma için 2010 yýlý
çerçevesinde yeniden dengeye getirilerek üretilmiþtir.
2010 yýlý tablosu, özellikle tarým-dýþý sektörlere odaklanarak toplam 13 sektörde toplulaþtýrýlmýþ ve üretim
esasýna göre yapýlan ayrýmlama kapsamýnda zengin/orta gelirli Türkiye ve yoksul doðu Türkiye bölgelerine
bölünmüþtür.
Üretim faktörlerine yapýlan ödemeler ile aramalý akýmlarý bölgelerin toplam tarýmsal GSKD ve tarým-dýþý
GSKD içerisindeki paylarý dikkate alýnarak "zengin" ve "yoksul" bölgelerine daðýtýlmýþtýr. Buna göre;
-
Tarýmdan elde edilen gelirin yüzde 81'i zengin/orta gelirli Türkiye'de, yüzde 19'u doðuda,
Tarým-dýþý faaliyetlerden elde edilen gelirlerin yüzde 80'i zengin/orta gelirli Türkiye bölgesinde, geri
kalan yüzde 20'inin ise doðu bölgesinde üretildiði görülmektedir.
Girdi-çýktý tablosunun aramalý akýmlarý kýsmýnda yer alan diðer bir kalem dolaylý vergilerdir. Bu kalemin
bölgesel daðýlýmý tarým ve tarým-dýþý sektörlerdeki istihdamýn daðýlýmýna göre gerçekleþtirilmiþtir. Bu
çerçevede;
-
Tarýmsal istihdamýn yüzde 33'ü zengin/orta gelirli Türkiye bölgesi, yüzde 67'si doðu bölgesinde,
Tarým-dýþý istihdamýn ise yüzde 57'si zengin/orta gelirli Türkiye, yüzde 43'ü doðu bölgesinde
gerçekleþmektedir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
37
38
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Bölgesel Girdi-Çýktý Akýmlarý, Türkiye, 2010 Milyon TL
Bölgesel Girdi-Çýktý Akýmlarý, Ana Yapý
Tablo 3.1. Zengin/Orta Gelirli Türkiye - Yoksul Doðu Bölgesi Girdi - Çýktý Tablosu (2010, Milyon TL)
Zengin/orta gelirli Türkiye ve yoksul doðu Türkiye bölgeleri arasý girdi - çýktý tablosunu aramalý akýmlarý
ile birlikte oluþturan diðer kýsmý nihai talep unsurlarýdýr. Nihai talep unsurlarý; özel tüketim, devlet harcamalarý,
özel sektör yatýrýmlarý ile ihracat ve ithalat kalemlerinden oluþmaktadýr.
2010 yýlý girdi - çýktý tablosundaki nihai talep unsurlarý tarým ve tarým-dýþý sektörler için toplulaþtýrýlmýþ,
ancak bölgesel düzeyde bir ayrým yapýlmamýþtýr. Net nihai talep unsurlarýnýn yüzde 93'ü tarým-dýþý sektörler
tarafýndan üretilirken, tarýmýn toplam hasýla içerisindeki payý yüzde 7'ler düzeyinde kalmýþtýr.
Modelin sektörel kurgusunda, 2002 I/O veri setinden hareketle on üç üretici sektörü ayrýþtýrýlmaktadýr:
Tablo 3.2. Sektörler ve NACE Kodlarý
Sektörler
NACE 1.1 Kodu
1
Tarým ve Hayvancýlýk
01, 02, 05
2
Enerji
10, 11, 40
3
Ýleri Teknoloji
30, 32 ,33
4
Orta Teknoloji
23, 24, 25, 27, 28, 29, 31
5
Çimento
6
Gýda, Tütün
15, 16
7
Makine San.
29
8
Tekstil, Giyim
17, 18, 19
9
Otomotiv
10
Düþük Teknoloji
11
Ýnþaat
12
Ýleri Tek. Hizmetler
13
Diðer Hizmetler
26
34, 35
13, 14, 20, 21, 22, 36
45
64, 65, 66, 72, 73, 80, 85
41, 51, 52, 55, 60, 61, 62, 63, 70, 70,
74, 91, 92, 93, 75, 95
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Zengin/orta gelirli Türkiye ve yoksul doðu Türkiye girdi-çýktý tablosu temelinde üretilen Bölgesel- Sosyal
Hesaplar Matrisi (B-SHM) ekte sunulmaktadýr. Buna göre, girdi-çýktý tablosunda yer alan emek ve sermaye
hesaplarý B-SHM içerisinde Üretim Faktörleri hesabýný oluþturmaktadýr. Girdi-çýktý tablosundaki tarým ve
tarým dýþý sektörlerin aramalý akýmlarý, B-SHM'de Zengin/orta gelirli Türkiye ve Yoksul doðu Türkiye bölgeleri
için mal ve hizmet girdilerini teþkil etmektedir. Girdi-çýktý tablosunda yer alan dolaylý vergiler kalemi BSHM'de devlet (Sosyal Güvenlik dâhil) hesabýný oluþturmaktadýr. Bölgelerin faaliyetleri neticesinde ürettikleri
vergiler devlete gelir olarak yansýmaktadýr.
Hanehalklarý hesabý girdi-çýktý tablosunda yer almayan ancak SHM içerisinde bulunan bir hesaptýr. Üretim
faktörlerinden hanehalklarýna yapýlan ödemeler, bölgelerin tarým ve tarým-dýþý sektörlerde GSKD'den aldýklarý
pay oranýna göre daðýtýlmýþtýr. B-SHM'de girdi-çýktý tablosundan farklý olarak yer alan bir diðer hesap da
dýþ âlem hesabýdýr. Dýþ âlem hesabý, tarým ve tarým-dýþý sektörlerin ihracat içerisindeki paylarý nispetinde
on üç sektör arasýnda paylaþtýrýlmýþtýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
39
40
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
kaynak: TÜÝK verilerine dayalý yazarlarýn ayrýþtýrmasý.
Tablo 3.3. Türkiye Ekonomisi Ýçin Bölgesel Sosyal Hesaplar Matrisi-Genel Kurgu
Tablo 3.4. Sosyal Hesaplar Matrisi
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
41
Tablo 3.4. Sosyal Hesaplar Matrisi (devamý)
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
42
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Tablo 3.4. Sosyal Hesaplar Matrisi (devamý)
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
43
Tablo 3.4. Sosyal Hesaplar Matrisi (devamý)
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
44
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Tablo 3.4. Sosyal Hesaplar Matrisi (devamý)
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
45
Tablo 3.4. Sosyal Hesaplar Matrisi (devamý)
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
46
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Tablo 3.4. Sosyal Hesaplar Matrisi (devamý)
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
47
Tablo 3.4. Sosyal Hesaplar Matrisi (devamý)
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
48
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
3.2
Hesaplanabilir Genel Denge Modelinin Yapýsý
Ýki bölgeli ve on üç sektörlü yapýda oluþturulan Bölgesel Sosyal Hesaplar Matrisine dayalý olarak inþa
edilen Hesaplanabilir Genel Denge Modelinde ilk olarak bölgesel akýmlarýn cebirsel olarak ayrýþtýrýlmasý
gerekmektedir. Modelin kurgusu, üretim süreçlerinin bölgesel, harcama süreçlerinin ise ulusal düzeyde
yapýlandýrýlmasýna dayandýrýlmýþtýr. Bu yapýya koþut olarak, ulusal ekonominin üretim-istihdam-gelirin
bölüþümü ve ihracat faaliyetleri B-SHM'deki veri tabanýna göre cebirsel denklemler aracýlýðýyla, bölgesel
olarak kurgulanmaktadýr.
Bu çözümden hareketle, her iki bölgenin yarattýðý katma deðer ulusal düzeyde toplulaþtýrýlmakta ve toplam
ithalat arzý ile birleþtirilerek ulusal düzeyde toplam arz (absorption) elde edilmektedir. HGD yazýnýnda toplam
arz miktarý bileþik mal kavramýna tekabül eder. Armington (1969) tarafýndan kurgulanan bu kavrama göre,
yurt içinde üretilen mal (DC) ve ithalat (M) birbirlerini eksik düzeyde ikame etmekte ve bir ikame esnekliði
aracýlýðýyla fonksiyonel olarak tanýmlanmaktadýr:
(1)
(1) No'lu cebirsel ifadede CC ülke çapýnda toplam özümseme (arz) miktarýný; DC yurt içinde üretim miktarýný;
M ise ithalat düzeyini vermektedir.
ise DC ile M arasýndaki ikame esnekliðini göstermektedir. Ulusal
düzeyde ele alýnan bu iliþki, elimizdeki modelde bölgelere ayrýlarak yurt içi mal üretiminin bölgelere göre
farklýlaþtýrýldýðýný öngörmektedir. Yani tek bir yurt içi mal üretimi yerine iki farklý bölgenin ürettiði DC faaliyeti
söz konusudur. Böylelikle yurt içi toplam özümseme DCY, DCZ, ve M miktarlarýnýn birbirleriyle ikame
edilmesiyle bulunmaktadýr.
Aþaðýdaki þekil yurtiçi üretim, ithalat ve özümseme arasýndaki iliþkileri sembolik olarak betimlemektedir.
Þekil 3.1. Yurtiçi Üretim, Ýthalat ve Özümseme Arasýndaki Ýliþkiler
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
49
Y ve Z bölgelerinde kullanýlan sermaye, K ve emek L girdileri bölgesel üretim faaliyetlerinde X faktör
girdilerini vermekte; oluþan bölgesel ücretler W ve bölgesel kar hadleri rk, ve yurt içi mal üretimi DC, ile
bölgesel ihracat düzeyi E, özümseme düzeyi ile muhasebeleþtirilmektedir. Özümseme CC ise toplam talep
unsurlarýna ayrýþtýrýlmaktadýr: özel tüketim C, yatýrým harcamalarý I, devlet harcamalarý G, ve bölgesel ara
malý harcamalarý INTr.
Bileþik mal sepetinin fiyatý, toplam dahili fiyat ile ithalat fiyatýna satýþ vergilerinin eklenmesi ile bulunmaktadýr.
(2)
(3)
(4)
Bölgeler arasýnda ithal edilen mallarýn fiyat farklýlaþtýrmasý bulunmayýp, tek bir fiyat üzerinden dýþ alým
gerçekleþmektedir. Ýhracatta ise bölgeler arasýnda kaynaklarýn maliyetlerindeki ve teknolojideki farklýlaþmaya
baðlý olarak fiyat farklýlaþmasý bulunmaktadýr.
Ýþgücü piyasalarýnda denge durumu bölgesel toplam iþgücü arzýndan her bir sektördeki bölgesel iþgücü
talebinin çýkarýlmasýyla ortaya çýkan iþsizlik oraný çerçevesinde ele alýnmaktadýr. Sermaye piyasalarý ise batý
ve doðu bölgelerinin sektörel sermaye arzýnýn toplamýndan oluþmaktadýr.
(5)
(6)
Hanehalký geliri, batý ve doðu bölgelerinde istihdam edilen iþgücüne yapýlan ödemeler, kurumlar vergisi
düþüldükten sonra bölgesel düzeyde elde edilen karlar, devlet tarafýndan hanehalklarýna yapýlan transferler,
iç borç faiz ödemeleri, dýþ alemden ülkeye transfer edilen faktör gelirlerinden dýþ borç faiz ödemelerinin
çýkarýlmasý ile edilmektedir.
(7)
Yukarýdaki formülde; Wr bölgesel nominal ücret düzeyini; WFDIST i,r bölgesel sektörel ücret farký
katsayýlarýný; RKr bölgesel nominal kar düzeyini; RKDISTi,r bölgesel sektörel kar marjý farklarýný; Ki,r bölgesel
sektörel sermaye kullanýmýný; GOVTRANS devletten hanehalklarýna yapýlan transferleri; DomDebtG devlet
iç borç stokunu; NPFI dýþ alem faktör gelirlerini; ForDebtG dýþ borç faiz ödemelerini ifade etmektedir.
Modelde devletin tüm gelirleri vergi kalemlerinden gelmektedir. Üretim vergileri (TOTPRODTAX), satýþ
vergileri (TOTSALTAX), tarifeler (TARIFF), kurumlar vergisi (TOTCORPTAX), gelir vergisi (TOTHHTAX), ihracat
vergisinden (EXTAX) elde edilen gelirlerden oluþmaktadýr.
GREV= TOTPRODTAX + TOTSALTAX + TARIFF + TOTSSTAX +
TOTCORPTAX + TOTHHTAX + EXTAX
50
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
(8)
Kamunun maliye dengelerini bulmak için transfer harcamalarýnýn faiz sonrasý kamu gelirlerine oraný
politika deðiþkeni olarak önceden belirlenmiþ, kamu yatýrým harcamalarý ise mali kuralý izlemek üzere
sonradan artýk olarak hesaplanmýþtýr1. Bu program altýnda kamunun borçlanma gereði PSBR, þu ifadeyi
alýr:
(9)
PSBR'ýn finansmaný ya içerden borçlanmak,
saðlanmaktadýr.
veya dýþarýdan borçlanmak,
, suretiyle
Özel hanehalklarý gelirinin sabit bir oranýný, sp olarak tasarruf etmektedir. Geri kalan gelir, tüketim
harcamasý talebi olarak sektörler arasýnda daðýtýlmaktadýr.
(10)
Bu ifadede PCi i-ürünün bileþik fiyatýný yurt içinde üretilen mallarýn ve ithalatýn fiyat ortalamasý olarak
göstermektedir.
Benzer biçimde sektörel kamu tüketim harcamalarý bulunmaktadýr:
(11)
Kamunun yapmakta olduðu toplam tüketim harcamasý talebi ise kamu gelirleri toplamýnýn belli bir
oranýyla önceden politika aracý olarak belirlenmektedir:
(12)
3.2.1 Genel Denge ve Dinamik Yapý
Genel denge makroekonomi modeli, mal piyasalarýnýn, iþgücü ve sermaye piyasalarý ile ödemeler dengesinin
temizlenmesi için ürün fiyatlarýnýn, kar oranlarýnýn ve reel döviz kurunun içsel ayarlamasý ile dengeye getirilir.
Her bir dönemde formel kesim reel ücretleri bölgesel iþgücü piyasalarý için sabitlenerek, iþgücü piyasasýndaki
denge ise istihdam ayarlamalarý (iþsizlik oraný) aracýlýðý ile saðlanmaktadýr.
Dolayýsýyla mal piyasalarýnda her bir sektörel ürün için toplam arz toplam talebe eþitlenmelidir:
(13)
Makroekonomik genel denge koþulu ise toplam tasarruflarýn toplam yatýrýmlara eþitlenmesini gerektirmektedir.
(14)
Tasarruf-yatýrým dengesinde geçen CAdef ifadesi ulusal ekonominin yaratmakta olduðu (döviz cinsinden)
cari iþlemler dengesi açýðýný göstermekte ve ihracat gelirleri, iþçi dövizleri, yurtdýþýndan borçlanma ile ithalat,
yurt dýþýna yapýlan kar transferleri ve dýþ borç faiz ödemelerinin farkýndan oluþmaktadýr:
(15)
1 Mali kural uygulamasý 2010'lu yýllar içinde kamu maliyesinde uygulanmasý düþünülen bir kýsýt olarak deðerlendirilmekte ve Türkiye maliye
politikasýnýn 2010 sonrasýnda izleyeceði patikayý
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
51
Ödemeler dengesinde geçen dýþ sermaye giriþleri yabancý paralar cinsinden dýþsal (sabitlenmiþ patikada)
varsayýlmýþtýr. Döviz kurunun piyasadaki reel deðeri ödemeler dengesini çözmektedir.
Model, dinamik kurgusu boyunca dýþsal olarak belirlenmiþ deðiþkenlerin ve politika deðiþkenlerinin yýllýk
deðerlerini ekonominin 2010-2025 büyüme çizgisinin karakterize edilmesi amaçlý bir giriþimde güncellemektedir.
Ara dönemlerde, ilk olarak sermaye stoklarýný aþýnma paylarý çýkýldýktan sonra kalan yeni yatýrým harcamalarý
ile güncelliyoruz. Ýþgücü nitelikleri nüfus artýþ hýzý ile artmaktadýr. Benzer þekilde, teknoloji faktörü üretkenlik
oranlarý Hicks-nötr biçiminde belirtilmektedir.
Model, bölgesel iþgücü piyasalarýnda iþgücünün göç davranýþlarýný ayrýntýlý olarak kurgulamaktadýr. Göç
eden iþgücünü MIG sembolü ile ifade edersek, Y ve Z bölgelerinde iþgücünün zaman içerisindeki deðiþimi
L SY (t+1) = (1 + n Y )L SY (t) - MIG(t)
L SZ (t+1) = (1 + n Z )L SZ (t) - MIG(t)
(16)
þeklini alýr. Burada nR bölgesel nüfus artýþ hýzýný vermektedir. Göç düzeyi geleneksel kalkýnma yazýný içerisinde
genel kabul gören Haris ve Todaro (1970) modeline dayandýrýlmaktadýr:
(17)
Yani, (Y bölgesinden Z bölgesine) göç düzeyi, (MIG), Z bölgesinde beklenen ücret haddi ile Y bölgesinde
gerçekleþmiþ olan ücret haddi arasýndaki farka dayandýrýlmaktadýr. “Migres” parametresi ücret farklýlýklarýna
karþý göç davranýþýnýn yapýsal nitelikli özelliklerini belirtmek amacýyla kullanýlmýþ olan esneklik katsayýsýný
sunmaktadýr.
Bölgesel sermaye birikiminde kamu ve özel sektörün farklý dürtülerle hareket ettiði düþünülmektedir.
"Kamu" sektöründe toplam yatýrýmlarýn bölgelere ve sektörlere göre daðýlýmý (investment by destination)
bir politika deðiþkeni olarak dýþsal olarak belirlenmektedir. Özel sektörün yatýrým kararlarý ise bölgelerdeki
üretici sektörlerde gözlenen kar oranlarýna duyarlý olarak formüle edilmiþtir. Kabaca Tobin-q kuramýna
dayanan bu sistematik içinde, model kurgusu öncelikle bölgeler itibariyle, sektörlerde kar oranlarýný
hesaplamakta; daha sonra da sektörel kar oranlarýnýn ortalama kar oranýndan sapmaya duyarlý olarak özel
yatýrým paylarýný tespit etmektedir. Her bir bölgede sektörel kar oranlarý, katma deðerden ücret maliyetleri
çýkartýldýðýnda elde edilen artýðýn (toplam kar); sermayenin deðerine bölünmesi suretiyle elde edilmektedir:
ri,Y=
S - W . LD
PVAi,Y . Xi,Y
Y
i,Y
(18)
PC i K i,Y
Ortalama kar oraný (rAVG) belirlendikten sonra yatýrým daðýlým paylarý, sektörel kar oranlarýnýn ortalamadan
yüksek ya da düþük oluþuna göre elde edilir:
DK i,R (t + 1) = SP i,R + µSP i,R
52
r i,R - r AVG
r AVG
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
(19)
(19) No'lu denklemde DKi,R, R-bölgesinde, i-sektörüne yapýlan özel sektör yatýrýmlarýnýn toplam içindeki
payýný; SPi,R ise ilgili sektörün karlarýnýn, toplam karlar içindeki payýný vermektedir. Sektörde elde edilen
kar oraný, ortalama kar oranýna göre artmakta ise, o sektöre aktarýlan yatýrým payý da zaman içerisinde
yükselmekte; aksi durum söz konusu olduðunda ise, yatýrým payý düþmektedir.
(19) No'lu denklem aracýlýðýyla kurgulanan yatýrým daðýtým mekanizmasýnda beklentiler ya da ileriye
dönük belirsizlikler bir duyarlýlýk parametresi olarak iþlev gören m, aracýlýðýyla formüle dahil edilmiþtir.
Denklem, basit ve kaba bir sistematiðe dayanýyor gibi görünse de, özel sektörün yatýrým önceliklerinde
belirleyici olan deðiþkenin kar dürtüsü olduðu gerçeðini en yalýn biçimiyle uygulamaya koyan bir modelleme
stratejisini vermektedir. Böylelikle, yatýrýmlarýnýn daðýlýmýnda sosyal eþitsizlik kamunun; kar dürtüsü ise özel
sektörün ilgi alanýnda deðerlendirilerek, sermaye birikiminin temelindeki kurgu farklýlaþtýrýlmýþ olmaktadýr.
Son olarak borç dinamiklerinin seyrini takip edeceðiz. Kamu sektörünün borçlanma gereði PSBR olarak
bulunmuþ idi. Bunun belli bir oranýnýn dýþarýdan borçlanma ile geri kalanýnýn ise iç borçlanma ile karþýlanacaðý
açýktýr. Dolayýsýyla, kamunun dýþ borç stoku, Türk Lirasý cinsinden
(20)
olur. Bu þartlar altýnda iç borçlanma ise
(21)
olarak belirlenir.
Kamunun dýþ ve iç borçlanma kararlarý böylece hesaplanýnca borç stoklarýnýn zaman içerisinde dinamikleri
aþaðýdaki patikayý izleyecektir:
(22)
(23)
Benzer biçimde özel dýþ borç stoku da:
(24)
halini alýr.
Bu aþamada, ileriki bölümde HGD modelini bölgesel kalkýnma politika almaþýklarýný incelemek amacýyla
kullanacaðýz.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
53
54
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
4 EKONOMÝ POLÝTÝKASI ARAYIÞLARI
4 EKONOMÝ POLÝTÝKASI ARAYIÞLARI
Ýki bölgeli ve onüç sektörlü yapýda hazýrlanan modelde, baz senaryonun yanýnda baz senaryoya ek
olarak, iki farklý simülasyon gerçekleþtirilmiþtir. Baz senaryo, Türkiye ekonomisinin bölgesel dinamiklerini
hiçbir deðiþikliðe uðratmadan ileriye dönük olarak simülasyonunu vermektedir. Baz patikaya çeþitli iktisadi
politikalar aracýlýðýyla müdahale edilebileceði öngörülerek, baz senaryo ile elde edilen farklýlýklar söz konusu
politika müdahalesinin göreceli fayda/maliyet analizini olasý kýlacaktýr.
Model aracýlýðýyla Türkiye ekonomisinin bölgesel göç ve sermaye birikimi modellemesi altýnda 2010- 2025
arasý baz patikasýný elde etmek için ampirik iktisat yazýnýnda "tarihsel patika" diye anýlan "(business-as-usual)
yaklaþýmý kullanacaðýz. Burada mevcut politika deðiþkenleri ve tarihsel dinamikler aynen korunmakta ve
model içsel olarak yýllar bazýnda ileriye doðru eþ anlý denklemler aracýlýðýyla "çözülmektedir". Somut olarak
yaptýðýmýz varsayým ve teknik parametre deðiþkenlerimiz þu þekildedir:
• Toplam faktör verimliliði orta/yüksek gelirli bölgede tarým sektöründe %0,5; tarým dýþý sektörlerde
%1,5. Yoksul bölgede tarým sektöründe faktör verimliliði artýþý %0,0; tarým dýþýnda %0,1;
• Kamu yatýrýmlarýnýn bölgesel daðýlýmý tarihsel oranlarýnda korunarak, yüksek gelirli bölgede %48;
yoksul bölgede %52;
• Nüfus artýþ hýzý yüksek gelirli bölgede % 1; yoksul bölgede %1,6;
• Göç esneklik parametresi: 0,05
olarak kabul edilmiþtir. Model döviz kurunu (e) ödemeler dengesi kýsýtýný saðlamak amacýyla içsel olarak
çözmekte; faiz oranýný ise %5 düzeyinde sabit varsaymaktadýr. Model 2010 sabit fiyatlarýyla Walrasgil genel
denge prensipleri uyarýnca göreceli fiyat sisteminin sinyallerine baðlý olarak emek ve sermaye kaynaklarýnýn
bölgeler ve sektörler arasýnda içsel olarak tahsis edilmesi sonucu üretim ve tüketim (ihracat ve ithalat dahil)
kararlarýný vermektedir. Baz patikasý boyunca kamunun gelir-gider dengesi bir "mali kural" yaklaþýmý altýnda
"sýkýlaþtýrýlmýþ" bir politika seti izlemekte ve kamu borç yükünün milli gelire oran olarak geriletilmesi sürecine
devam edilmektedir. Bu maliye politikasý sürecinde kamunun tüketim harcamalarý mali dengeyi saðlamak
üzere içsel olarak çözülmektedir.
Baz patika sonuçlarý uyarýnca ulusal gelirin (2010 sabit fiyatlarýyla) 1.200 milyar TL'den, 2.100 milyara
çýkmakta olduðunu ancak zengin ve yoksul bölgeler arasýndaki katma deðer üretimi farkýnýn daha da
geniþleyeceðini söylemek mümkündür. Bir baþka deyiþle, yoksul bölge katma deðeri giderek bir tuzaða
dönüþmekte ve giderek tüm milli gelirin de yavaþlamasýna neden olmaktadýr (Þekil 4-1).
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
57
Þekil 4.1. Baz Patika; GSYH ve Bölgesel Katma Deðer (2010 Fiyatlarý, Milyar TL)
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Baz senaryo altýnda ihracat toplamý (oldukça iyimser varsayýmlar altýnda) 443 milyar dolar düzeyinde
gerçekleþmekte; bunun yaklaþýk üçte ikisi yüksek gelirli bölgeden kaynaklanmaktadýr
Þekil 4.2. Bölgesel Ýhracat (Milyar USD)
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
58
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Baz patika, cari iþlemler açýðýnýn milli gelirin %4'ü düzeyinde istikrara kavuþacaðýný; dolayýsýyla ulusal
tasarruf-yatýrým dengesinin deðiþmeyeceðini (Þekil 4.3.), kamu borcunun da milli gelire oran olarak 2025
yýlýnda %19 düzeyinde gerçekleþeceðini önermektedir.
Þekil 4.3. Baz Patika; Özel Tasarruflar ve Toplam Yatýrýmlar
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Þekil 4.4. Kamu Ýç Borç Stoku Milli Gelir Oraný
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
59
4.1 Bölgesel Kalkýnma Alternatiflerinin Kurgulanmasý
Baz senaryoya almaþýk olarak düþünülen ilk senaryoda yoksul bölgeye verilen üretim teþviklerinin arttýrýlmasý
(model kurgusu içerisinde üretim vergilerinin sýfýrlanmasý) öngörülmüþtür. Bu senaryo özü itibariyle 2012
yýlýnda uygulamaya konulan teþvik sisteminin ana kurgusunu ele almaya çalýþmaktadýr. Genelde üretim
teþviklendirmesine dayalý bu kurguda, ek olarak kamu sektörünün yatýrýmlarýnda herhangi bir deðiþiklik
öngörülmemektedir. Özel sektör ise bölgeye üretim maliyetlerini düþürecek bir vergi indirimi/teþvik arttýrýmý
ile "davet edilmektedir". Ancak bu kurgu içinde ayrýca herhangi bir vergi ya da iþgücü piyasasýna yönelik
herhangi bir müdahalede bulunulmamakta, sektörel üretkenlik kazanýmlarýnda da baz patikaya görece bir
deðiþiklik uygulanmamaktadýr.
2012 yýlýnda uygulamaya konulan "yeni" teþvik sistemimizin ana hatlarý ve ilk uygulama sonuçlarý aþaðýda
bir "kutu" içinde ele alýnmaktadýr.
YENÝ TEÞVÝK SÝSTEMÝ ve SONUÇLARI
Yeni Teþvik Sistemi 15.06.2012 tarih ve 2012/3305 sayýlý Bakanlar Kurulu kararý ile yürürlüðe
girmiþtir. Yeni teþvik sistemi "kalkýnma planlarý ve yýllýk programlarda öngörülen hedefler doðrultusunda
tasarruflarýn katma deðeri yüksek yatýrýmlara yönlendirilmesi, üretim ve istihdamýn artýrýlmasý,
uluslararasý rekabet gücünü artýracak ve araþtýrma-geliþtirme içeriði yüksek bölgesel ve büyük ölçekli
yatýrýmlar ile stratejik yatýrýmlarýn özendirilmesi, uluslararasý doðrudan yatýrýmlarýn artýrýlmasý, bölgesel
geliþmiþlik farklýlýklarýnýn azaltýlmasý, kümelenme ve çevre korumaya yönelik yatýrýmlar ile araþtýrma
ve geliþtirme faaliyetlerinin desteklenmesi" (md.1) amacýyla yürürlüðe konulmuþtur.
Yeni teþvik sistemi kapsamýnda 4 farklý uygulama ile ülke ekonomisinin küresel düzlemde rekabet
gücünün artýrýlmasý hedeflenmektedir. Bu çerçevede;
- Genel Teþvik Uygulamalarý
- Bölgesel Teþvik Uygulamalarý
- Büyük Ölçekli Yatýrýmlarýn Teþviki
- Stratejik Yatýrýmlarýn Teþviki
gibi farklý destek enstrümanlarýyla ekonomik geliþmeye ivme katýlmasý amaçlanmaktadýr. Böylece,
Cumhuriyetimizin 100. yýlý olan 2023 yýlýnda; Türkiye'nin dünyanýn en büyük 10 ekonomisinden birisi
olmasý, 500 milyar dolar ihracat gerçekleþtirilmesi ve kiþi baþýna düþen gelirin 25.000 dolar düzeyine
eriþilmesi hedeflenmektedir.2
2
60
T.C. Ekonomi Bakanlýðý, Yeni Teþvik Sistemi Sunumu, Ankara-2012.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Yeni Teþvik Sistemi Kapsamýnda Destek Unsurlarý3
YENÝ TEÞVÝK SÝSTEMÝ ve SONUÇLARI
* Yatýrýmýn 6. bölgede gerçekleþtirilmesi halinde saðlanýr
** Bölgesel teþvik uygulamalarýnda, yatýrýmýn 3., 4., 5. veya 6 . bölgelerde gerçekleþtirilmesi halinde
saðlanýr.
*** Sabit yatýrým tutarý 500 Milyon TL üzerinde olan stratejik yatýrýmlara saðlanýr.
Genel Teþvik Uygulamalarýyla; asgari sabit yatýrým tutarý ve kapasiteler üzerindeki yatýrýmlar bölge ayrýmý
yapýlmaksýzýn bu kapsamda desteklenmektedir. Bölgesel Teþvik Uygulamalarý ile her ilde desteklenecek
sektörler, illerin geliþme eðilimi olan alanlarý ve ekonomik ölçek büyüklükleri dikkate alýnarak tespit
edilmiþ ve bölgelerin geliþmiþlik seviyelerine göre yardým yoðunluklarý farklýlaþtýrýlmýþtýr. Büyük Ölçekli
Yatýrým Teþvikinde 12 yatýrým konusunda belirlenen asgari yatýrým tutarýnýn üzerindeki yatýrýmlara farklý
destek imkânlarý sunulmuþtur. Stratejik yatýrým alanlarýnýn teþvikinde ise ithalat baðýmlýlýðý yüksek olan
ara malý veya ürünlerin üretimine yönelik yatýrýmlar desteklenmektedir. Bu kapsamda desteklenecek
olan yatýrýmlarýn aþaðýdaki kriterlerin tamamýný saðlamalarý gerekmektedir.
Asgari sabit yatýrým tutarýnýn 50 milyon TL olmasý,
Yatýrým konusu ürünle ilgili yurtiçi toplam üretim kapasitesinin ithalattan az olmasý,
Yatýrýmla saðlanacak asgari katma deðerin %40 olmasý (rafineri ve petrokimya yatýrýmlarýnda bu þart
aranmayacaktýr),
Üretilecek ürünle ilgili toplam ithalat deðeri son 1 yýl itibariyle en az 50 Milyon dolar olmasý ( yurt
içi üretimi olmayan mallarda bu þart aranmayacaktýr).4
Bir önceki teþvik sistemi ile yeni teþvik sisteminin sonuçlarý karþýlaþtýrýldýðýnda, 2011-Ocak döneminde
toplam 400 yatýrým teþvik belgesi düzenlenmiþ iken bu sayý 2013 yýlý Ocak ayýnda 437'ye çýkmýþtýr.
Ancak öngörülen sabit yatýrým tutarý bir önceki dönemde 8,5 milyar TL 2013-Ocak döneminde 5,4
milyar TL'ye gerilemiþtir. Öngörülen istihdam sayýsýnda ise artýþ gözlemlenmektedir. Önceki dönemde
12 bin kiþi düzeyinde istihdam öngörülürken yeni dönemde bu sayý 14 bin kiþiye yükselmiþtir.5
3
4
5
T.C. Ekonomi Bakanlýðý, Yeni Teþvik Sistemi Bilgi Notu, Ankara-2012
T.C. Ekonomi Bakanlýðý, Yeni Teþvik Sistemi Bilgi Notu, Ankara-2012.
T.C. Ekonomi Bakanlýðý, Yatýrým Teþvik Bülteni - Ocak 2013 Verileri, Ankara-2013.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
61
Son Üç Yýlýn Ocak - Haziran Dönemi Yatýrým Teþvik Bilgileri
Yýl
Belge Adedi
Öngerülen Sabit Yatýrým
Tutarý (milyon TL)
Öngerülen Ýstihdam (Kiþi)
Kaynak: T.C. Ekonomi Bakanlýðý, Yatýrým Teþvik Bülteni - Ocak 2013 Verileri, Ankara-2013.
Altý aylýk dönemler halinde incelendiðinde, 2011 yýlýnda yaklaþýk 2.500, 2013 yýlýnda ise 2.600'ýn
üzerinde yatýrým belgesi düzenlenmiþtir. Öngörülen sabit yatýrým miktarý ise 2011 yýlýnýn ilk altý aylýk
döneminde yaklaþýk 30 milyar TL düzeyindeyken 2013 yýlýnýn ayný döneminde 41 milyar TL'nin
üzerinde gerçekleþmiþtir. Bu yýllarda öngörülen istihdam sayýsý sýrasýyla 70,3 bin ile 90,5 bin kiþi
olmuþtur. Yatýrýmlarýn bölgesel daðýlýmý itibarýyla; düzenlenen yatýrým teþvik belgelerinde VI. Bölgenin
payý 2011 yýlý ilk altý ayýnda yüzde 10 iken 2013'te yüzde 13'e çýkmýþ, öngörülen sabit yatýrým tutarý
yüzde 5'ten yüzde 12'ye yükselmiþtir. Yatýrým tutarýnda I. Bölgenin payý 2011 yýlýnda 45 iken 2013
yýlýnda yüzde 37'ye gerilemiþtir. Bu durum, yeni teþvik sistemiyle hem toplamda yatýrým tutarýnda
artýþ yaþandýðýný hem de bölgesel anlamda yatýrýmlarýn daha dengeli þekilde daðýldýðýný göstermektedir.
Þimdi senaryo uygulamalarýna geri dönelim. Senaryonun bulgularý yoksul bölgeye yapýlan üretim
teþviklendirmesinin kýsa dönemde olumlu sonuçlarý olduðunu ve yoksul bölge katma deðerinin baz patikaya
görece yükseldiðini göstermektedir. (Bkz, Þekil 4.5 ve Sonuçlar Tablo 4.1 ve Tablo 4.2).
Þekil 4.5. Düþük Gelirli Bölge Katma Deðer (Milyar TL)
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
62
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
63
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Toplam Yurt Ýçi Ekonomi Makro Sonuçlar
Bölgesel Ekonomi Makro Sonuçlar
Tablo 4.1. Bölgesel Ekonomi Makro Sonuçlar, Toplam Yurt Ýçi Ekonomi Makro Sonuçlar
64
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Tablo 4.2. Yüksek Gelirli Bölge Sektörel Reel Üretim, Düþük Gelirli Bölge Sektörel Reel Üretim
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
65
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Tablo 4.2. Yüksek Gelirli Bölge Sektörel Reel Üretim, Düþük Gelirli Bölge Sektörel Reel Üretim (devam)
Ancak gerek yatýrým kararlarýnýn revize edilmesi ile birlikte sermayenin, gerekse göç dinamiklerinin
deðiþmesi sonucunda emeðin orta gelirli Türkiye'den yoksul Türkiye'ye transferini içeren bu süreç ilk
5-6 yýllýk kazanýmlardan sonra ekonominin toplamý için büyüme ivmesinin yavaþlamasýna neden
olmaktadýr. Yoksul Türkiye'nin tek baþýna büyüme ivmesi, orta gelirli Türkiye'deki ivme kaybýný
karþýlayamamakta ve ulusal ekonominin bütününde bir yavaþlama kaçýnýlmaz hale gelmektedir. Bu
olgu her iki bölge arasýnda yýllarýn getirdiði zayýf baðlantýlarýn doðrudan bir sonucu olarak karþýmýza
çýkmaktadýr (Þekil 4.6.). Dolayýsýyla, üretkenlik arttýrýcý reform sürecinin ve teknolojik anlamda emeðin
üretkenliðini arttýrmaya yönelik kazanýmlarýn elde edilmediði bir ortamda, salt üretim teþvikleri kýsa
dönemde yoksul Türkiye bölgesinde sermaye birikimini hýzlandýrmakta; ancak uzun dönemde sermayenin
marjinal hasýlasýnýn büyüme temposunun gerilemesine engel olamamaktadýr. Sermayenin azalan getiri
yasasýna tabi olmasýnýn doðal bir sonucu olan bir süreç sonucunda, yoksul Türkiye bölgesinde milli
gelir artýþý sadece % 4,1 düzeyinde gerçekleþmekte ancak ulusal ekonominin bütününde milli gelirde
baz patikaya görece yavaþlama söz konusu olmaktadýr.
Þekil 4.6. Toplam Yurt Ýçi GSYH
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Senaryo 1 altýnda sektörel etkiler, modelde temsil edilen onüç sektörün birbirleri ile olan ara malý
ve girdi/çýktý baðlantýlarý kadar, üretimin ve istihdamýn bölgeler arasý daðýlýmýna da baðlýdýr. Bu noktadan
ele alýndýðýnda, senaryoda tasarlanan düþük gelirli bölge için üretim teþviki politikasý, özellikle bu
bölgenin toplam katma deðerinde önemli yer tutan Tarým ve Hayvancýlýk, Orta Teknolojili Ýmalat Sanayii
ve Diðer Hizmetler gibi sektörlerde üretim ve (formel) istihdam artýþlarýna yol açarken, Enerji, Ýleri
Teknolojili Hizmetler gibi sektörlerde görece cýlýz etkiler gözlemlenmektedir. Bununla birlikte kýt
kaynaklarýn düþük gelirli bölgeye transferi, orta gelirli bölgede üretim ve istihdamýn sektörel daðýlýmý
açýsýndan asimetrik etkilere neden olmaktadýr. Bu politika senaryosu altýnda, orta/yüksek gelirli bölge
için görece en ciddi üretim/istihdam kayýplarý Tarým ve Hayvancýlýk, Orta Teknolojili Ýmalat Sanayii gibi
düþük gelirli bölge için önemli sektörlerin yanýnda Ýleri Teknolojili Hizmetler gibi, özellikle orta/yüksek
gelirli bölgede dominant "tamamlayýcý" sektörlerde de gözlemlenebilmektedir. Ele alýnan dönem sonu
itibariyle, düþük gelirli bölgede üretim Tarým ve Hayvancýlýk sektörü için %5,7 (5,7), Orta Teknolojili
Ýmalat Sanayii için %4,2 (3,9), Ýnþaat için %3,2 (2,9) ve Diðer Hizmetler için %2,1 (1,9)'lik artýþlar
kaydetmektedir. Bu sektörler için parantez içerisinde yer alan formel istihdam artýþlarý da üretim
artýþlarýna paraleldir. Bununla birlikte, yine ele alýnan dönem sonu itibariyle, orta/yüksek gelirli bölgede
bu sektörler için üretim ve istihdam kayýplarý ortalamasý sýrasý ile %1,3 ve %1,9 düzeyinde
gerçekleþmektedir. Ele alýnan dönem sonu itibariyle orta/yüksek gelirli bölgede en yüksek üretim
kayýplarý %1,8 ile Otomotiv ve Ýleri Teknolojili Hizmetler ve %1,7 ile Ýleri Teknolojili Ýmalat Sanayii
sektörlerinde yaþanmaktadýr.
66
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Bu senaryo altýnda temel problem, verilmekte olan üretim teþviklerinin yoksul Türkiye'de üretimi arttýrýrken,
aslýnda yüksek gelirli Türkiye bölgesine akmakta olan faktör donanýmlarýnda (baz patika ile karþýlaþtýrýldýðýnda)
göreceli olarak azalmaya neden olmasýdýr. Kýt kaynaklarýn yeniden daðýtýlmasý süreci, kýsýtlý sermaye birikimi
altýnda ulusal ekonominin bütünü için yeterli ivme saðlayamamaktadýr.
Bu senaryodan elde edilen sonuçlarýn genel itibariyle Türkiye ekonomisinde mevcut teþvik programýnýn
orta uzun dönemde karþýlaþabileceði sorunlara ýþýk tutacaðýný düþünmekteyiz. Sorunun temelinde salt
piyasa fiyat sistemine müdahaleye dayanan bir teþviklendirmenin, üretim faktörlerinde verimlilik kazanýmlarý
ile desteklenmediði sürece, elde edilen kalýcý sonuçlar elde edilemeyeceði; var olan kazanýmlarýn ise sadece
yoksul bölgeyle sýnýrlý kalýp; ekonominin bütününde söz konusu olan yükselmenin sýnýrlý boyutlarda olacaðýný
önermektedir.
Ýkinci senaryoda ise yoksul bölgeye yönelik üretim teþvikleri sisteminin üretkenlik kazanýmlarýyla pekiþtirilmesi
stratejisi uygulamaya konulmakta ve kamu yatýrým tahsislerinde oransal olarak deðiþim yapýlmasý, üretkenlik
kazanýmlarýna dayalý bir yatýrým stratejisi öngörülmektedir.
Genel itibariyle kamu yatýrýmlarýndan doðu bölgelerinin aldýðý pay batý bölgesinden daha yüksek olmakla
birlikte (%48 batý, %52 doðu bölgesi), bu senaryoda yatýrýmlarýn %95'inin doðu bölgesine geri kalan %5'lik
kýsmýn ise batý bölgesine aktarýlmasý öngörülmektedir. Buna ek olarak eðitim, sosyal altyapý, ulaþtýrma ve
haberleþme aðýna yönlendirilecek yatýrýmlarýn yoksul doðu bölgesinde üretkenliði tarým sektörlerinde yýlda
ortalama %0,5; tarým dýþý sektörlerde ise %0,7 oranýnda geliþtirileceði hipotez edilmektedir. Orta/yüksek
gelirli bölgede (baz patikaya göre) herhangi bir üretkenlik artýþý saðlanmamýþ; bölgenin baz patikasýndaki
teknolojik parametrelerinde herhangi bir deðiþiklik yapýlmamýþtýr. Bu veriler aracýlýðýyla senaryonun aslýnda
mütevazi boyutta bir verimlilik içerdiði görülebilmektedir.
Dolayýsýyla somut olarak ikinci politika senaryosu, yukarýda özetlediðimiz teþviklendirme politikasýný,
kamu yatýrýmlarý ve özel sektörü yoksul bölgeye çekecek üretkenlik artýþlarý stratejisi ile tamamlama amacýný
gütmektedir. Senaryonun milli gelir ve bölgesel katma deðer düzeyinde sonuçlarý gerek baz patikayla,
gerekse 1 no'lu senaryo ile karþýlaþtýrmalý olarak 4.7., 4.8. ve 4.9. no'lu þekillerde verilmekte, sektörel
daðýlýmý ise 4.2. no'lu tabloda özetlenmektedir.
Þekil 4.7. Düþük Gelirli Bölge Katma Deðer (Milyar TL)
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
67
Þekil 4.8. Düzey-2 Bölgeleri 2011 yýlý GSBH Deðerleri (milyar $)
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Þekil 4.9. Düzey-2 Bölgeleri 2011 yýlý GSBH Deðerleri (milyar $)
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Burada ilginç olan sonuç, üretkenlik kazanýmlarýyla desteklenen böylesi bir strateji sonucunda yoksul
bölgede 2025 itibariyle bölgesel katma deðerin baz patikaya görece % 18 daha yüksek gerçekleþirken,
orta/yüksek gelirli Türkiye'de de katma deðer artýþýna yol açmasýdýr. Dolayýsýyla, yoksul bölgede elde edilen
üretkenlik artýþlarý sadece bu bölgede deðil, yüksek gelirli Türkiye'de de kazanýmlara yol açmaktadýr.
Ekonominin ara malý ve girdi çýktý baðlantýlarýnýn eseri olan bu çarpan mekanizmasý bir yanda yoksulluk
kalýbýný kýrar iken, diðer yanda da yüksek gelirli bölgeye pozitif dýþsallýklar yaratmaktadýr. Sonuçta ulusal
gelir bütününde baz patikaya görece yüzde 11'lik bir artýþ elde edilmektedir. Bu sonuç kapsamlý ve dengeli
bir kalkýnma stratejisinin doðrudan sonucu olarak yorumlanmalýdýr.
68
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Bu raporun I. cildinde kapsamlý olarak deðerlendirilen ve "orta gelir tuzaðýndan çýkýþta kritik deðiþken"
olarak vurgulanan "üretkenlik artýþý" saðlamaya yönelik yatýrýmlarýn yoksul bölgeye yönelmesi, birinci politika
senaryosundan farklý olarak kýt kaynaklarýn orta/yüksek gelirli bölgeden yoksul bölgeye sürekli kaymasýnýn
önüne geçen bir faktör olarak ortaya çýkmaktadýr.
Üretim teþvikleri sisteminin üretkenlik artýþlarý ile pekiþtirilmesi, üretim/gelir artýþýna paralel olarak her
iki bölgede de daha yüksek faktör talebi yaratmakta, zaman içerisinde orta gelirli bölgeden yoksul bölgeye
kaynak transferini engellemektedir. Böylece, örneðin Senaryo 1'de gözlemlenen (baz patikaya görece)
zayýflamýþ formel ve enformel emek göçünün dinamikleri orta/uzun vadede dengelenmektedir. Orta gelirli
bölge için bir süre (ele alýnan dönemin yarýsý boyunca) baz patika ve Senaryo 1'e oranla daha düþük seviyede
gerçekleþen formel istihdam, zaman içerisinde toparlanmakta ve ele alýnan dönem sonunda da baz patikanýn
%5 üzerine çýkmaktadýr.
Üretkenlik artýþlarý, düþük gelirli bölgede de formel istihdamý Senaryo 1 düzeyinde tutmaya yeterli
görülmektedir. Artan üretim, daha yüksek emek ve sermaye talebi yaratmakta, sermaye talebi baz patika
ve Senaryo 1'e göre daha yüksek tasarruf/yatýrým ile karþýlanýrken, artan emek talebi de her iki bölge için
orta/uzun vadede istihdam artýþlarý yaratmaktadýr. (Þekil 4.10.)
Þekil 4.10. Düþük Gelirli Bölge Formel Ýþgücü Ýstihdamý (1,000 kiþi)
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Baz patika ve birinci politika senaryosu ile karþýlaþtýrýldýðýnda ikinci politika senaryosu altýnda ekonominin
gerek düþük gerekse yüksek gelirli bölgesinde gözlemlenen yüksek büyüme bu senaryo için daha yüksek
dýþ ticaret hacmi anlamýna da gelmektedir. Büyüme dinamiklerine paralel olarak, ele alýnan dönemin yarýsý
boyunca baz patikanýn ortalama %3,4 altýnda seyreden yüksek gelirli bölge ihracatý, dönemin yarýsýndan
sonra seyrini deðiþtirerek dönem sonuna kadar baz patikanýn %1,4 üzerinde kalmýþtýr. Bu senaryo altýnda,
üretim dinamiklerinin ithalat baðýmlýlýðý nedeni ile ithalat düzeyi de görece yüksek seyretmekte, modelde
herhangi bir ek dýþ ticaret politikasýna yer verilmediði için cari açýk/GSYÝH oranlarý senaryolar arasýnda çok
büyük deðiþiklik sergilememektedir.
Senaryo 2 altýnda sektörel sonuçlar da Senaryo 1 ile karþýlaþtýrýldýðýnda farklý dinamikler sergileyebilmektedir.
Öncelikle makroekonomik sonuçlara paralel olarak, ele alýnan onüç sektör için orta vadede yüksek gelirli
bölgede Senaryo 1'in altýnda kalan büyüme dinamikleri gözlemlenirken, 2015-sonrasý dönem için bu senaryo
altýnda büyüme oranlarý Senaryo 1'in üzerine çýkmaktadýr. Burada gerek formel-enformel iþgücü talebi,
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
69
gerekse kar oranlarý farklýlýklarý uyarýnca sektörler arasýnda daðýlan yatýrým ile þekillenen sermaye birikiminin
etkin olduðu düþünülmelidir. Üretim teþviklerinin üretkenlik artýþlarý ile desteklendiði senaryo altýnda düþük
gelirli bölgede, orta vadede en yüksek üretim artýþlarý bu bölge için önem teþkil eden Tarým ve Hayvancýlýk
(%12,5), Diðer Hizmetler (%10,4) ve Makine Sanayi (%6,6) sektörlerinde gerçekleþirken, uzun vadede bu
sektörlere Çimento ve Tekstil ve Giyim gibi sektörler de katýlmaktadýr.6 Bununla birlikte, bu dönemde düþük
gelirli bölgede formel istihdam artýþlarý sektörler arasýnda son derece farklý dinamikler sergileyebilmektedir.
Üretkenlik artýþlarý sonucunda ortaya çýkan birim emek baþýna daha yüksek çýktý dinamiði üretim faktörleri
arasýndaki ikame olanaklarýna da baðlý olarak görece daha pahalý üretim faktöründen (formel emek) görece
ucuz üretim faktörlerine kayýþý da beraberinde getirebilmektedir. Buna göre, düþük gelirli bölgede yüksek
üretim artýþlarý gerçekleþtiren sektörler arasýnda Tarým ve Hayvancýlýk (%2,2) ve Diðer Hizmetler (%2,0)
sektörlerinde formel istihdam artýþý pozitif olarak gözlemlenmekte, Makina Sanayi (-%1,3), Çimento (%1,2) ve Tekstil ve Giyim (-%1,3) ise ele alýnan dönemde formel istihdamý ikame edebilmektedirler.
Düþük gelirli bölgedeki üretkenlik artýþlarýna baðlý olarak yüksek gelirli bölgede, orta vadede, Senaryo
1'e göre en yüksek üretim kaybý yaþayan sektörler Tarým ve Hayvancýlýk (-%2,9), Diðer Hizmetler (-%2,3)
ve Makine Sanayi (-%1,6) gibi düþük gelirli bölge için önem arz eden sektörlerdir. Bu sektörlerde üretim,
üretkenlik artýþýnýn gerçekleþtiði düþük gelirli bölgeye kaymaktadýr. Bununla birlikte uzun dönemde yüksek
gelirli bölge için lokomotif sektörler, 2015- sonrasý dönemde bu bölgede de yüksek üretim artýþýný
saðlayabilmektedir. Bu dönemde üretim artýþlarý açýsýndan öne çýkan sektörler Otomotiv (%15,0), Ýleri
Teknoloji Hizmetler (%13,1) ve Ýleri Teknolojili Ýmalat Sanayi (%12,8)'dir. Bu dönemde yüksek gelirli bölgede,
Senaryo 1 ile kýyaslandýðýnda formel istihdam artýþlarýnýn en yüksek olduðu sektörler ise görece emek-yoðun
sektörlerdir. Bu sektörler arasýnda Enerji (%7,0), Düþük Teknolojili Ýmalat Sanayi (%6,7) ve Orta Teknolojili
Ýmalat Sanayi (%6,7) sayýlabilir.
Bu sonuçlar, ekonomide sektörler arasý ve her sektör için bölgeler arasý akýmlarýn uygulanan politikalar
karþýsýnda alýnacak sonuçlarýn belirlenmesinde kritik önemde olduðunu vurgulamaktadýr (Tablo 4.2.).
6
70
Parantez içerisindeki deðerler ele alýnan deðiþken için Senaryo 1'e göre ortalama deðiþim oranýný vermektedir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
5 BÖLGESEL KALKINMA STRATEJÝSÝNÝN
TEMEL ÝLKELERÝ
5 BÖLGESEL KALKINMA STRATEJÝSÝNÝN TEMEL ÝLKELERÝ
Bu ara bölümde, raporun teknik makroekonomik modelinden buraya kadar elde edilen sonuçlarýn bir
genel deðerlendirmesini sunmayý planlamaktayýz. Makro ekonomik stratejik perspektiften yola çýkarak,
bir sonraki bölümde sektörel ve bölgesel düzeyde daha somut politika önerilerinin deðerlendirmesi
amaçlanacaktýr.
Önce iktisat yazýnýnda güncel çalýþmalardan bir örneði anýmsatalým: Aiyar vd. (2013)'nin7 Mart 2013'de
IMF Çalýþma Metni olarak yayýnlanan çalýþmasý, düþük ve orta gelirli ekonomiler için "büyümenin yavaþlamasý"
(orta gelir tuzaðýna yakalanma) riskini artýran faktörleri incelemekte ve ele aldýklarý orta gelirli ekonomiler
için orta gelir tuzaðýndan çýkýþ saðlayan unsurlar arasýnda altyapý ve kurumsal yatýrýmlar, dýþ ticarette açýklýk
ve bölgesel entegrasyon gibi etmenleri saymaktadýr. Aiyar ve arkadaþlarýnýn bulgularýna göre, ihracat ürün
desenindeki zayýflýk ve yurtiçine aþýrý sermaye akýmý büyümede yavaþlama ve "gelir tuzaklarý"na yakalanma
açýsýndan kritik neden olabilmektedir. Çalýþmada gerçekleþtirilen analiz sonuçlarý uyarýnca yazarlar farklý
coðrafyalar için farklý önem sýrasý/payý öngörmekle birlikte temel politika önerileri arasýnda sermaye akýmlarýna
yönelik politikalar, ekonomide aþýrý sermaye birikimi ve hýzý yapýsal dönüþümü dengeleyecek politikalar, dýþ
ticaret politikalarý ve altyapýyý iyileþtirmeye yönelik politikalar öne çýkmaktadýr.
Ekonomilerin iktisadi geliþmelerinin farklý aþamalarýnda yakalanabilecekleri "büyüme tuzaklarý" üzerine
ve ekonominin tümüne yönelik söz konusu faktör-etki deðerlendirmesi ve politika önerileri yanýnda bu
rapor, ele alýnan ekonomi içerisindeki bölgesel ikiliklerin de göz önünde bulundurulmasý gereðinden yola
çýkarak bölgesel politika etki deðerlendirmesi gerçekleþtirmektedir. Bu çalýþmada iki bölgeli ve onüç sektörlü
yapýda hazýrlanan modelde bölgesel üretim/istihdam yapýsý farklýlýklarý, teknolojik ilerleme/üretkenlik
dinamikleri sermaye birikimi ve bölgesel daðýlýmý ve göç dinamikleri temsil edilebilmekte, böylece tasarlanan
politika senaryolarýnýn etkileri bölgesel ve sektörel düzey detayýnda deðerlendirilebilmektedir.
Bu çalýþmada analiz edilen bölgesel kalkýnma alternatiflerinin kurgulanmasý, ekonominin bir bütün olarak
sürdürülebilir bir büyüme patikasýna oturmasý vurgusu çerçevesinde gerçekleþtirilmiþ, bu amaçla birbirini
tamamlayýcý iki politika senaryosu ele alýnmýþtýr. Yoksul bölgeye verilen üretim teþviklerinin artýrýlmasý ilk
politika senaryosunu oluþtururken, artýrýlan teþviklerin yanýnda kamu yatýrým tahsislerinde bölgesel paylarda
deðiþiklik ve seçici daðýtým mekanizmasýnýn getirebileceði öngörülen ( yoksul bölgede) üretkenlik artýþlarý
ikinci politika senaryosunu oluþturmaktadýr. Oluþturulan bu alternatif senaryolarýn etki analizleri, kurgulanan
model yapýsý içerisinde kapsamlý politika tasarýmlarýnýn önemine iþaret etmekte, Türkiye'nin þu ana deðin
sýklýkla uygulamakta olduðu (yoksul bölgeye üretim teþviklerinin artýrýlmasý gibi) politika önerilerinin,
kaynaklarýn bölgesel daðýlýmý ve bu daðýlýmýn dinamikleri, bölgeler arasý yapýsal farklýlýklar,
üretim/istihdamýn bölgesel daðýlýmý gibi yapýsal nitelikli faktörler göz önünde bulundurulduðunda
ekonominin tümü için sürdürülebilir bir büyüme patikasý yaratmada yetersiz kalabileceðini
vurgulamaktadýr.
Bu raporun bizce önemli bir vurgusu yukarýdaki satýrlarda detaylý olarak tartýþýlan, her bölge için, bölgenin
yapýsý ve dinamikleri göz önünde bulundurularak deðerlendirilen bölgesel politikalarýn yanýnda ekonominin
bütünü gözetilerek üretilecek makroekonomik politikalarýn kapsamlý, kendi içerisinde tutarlý ve bütünleþik
olarak tasarlanmasý gerektiðidir. Bu çalýþmada kullanýlan model çerçevesinde etkin kamu yatýrýmlarý sonucunda
gerçekleþtiði öngörülen üretkenlik artýþý kuþkusuz, teknolojik deðiþim sürecinin hýzlandýrýlmasý, teknik etkinlik
düzeyinin arttýrýlmasý ve sektörler arasý yapýsal dönüþümün gerçekleþtirilmesine de baðlýdýr. Bu yönde bir
atýlým ise yeni teknolojilerin geliþtirilmesi, mevcut teknolojilerin yaygýnlaþmasý ve etkin bir þekilde kullanýlmasý
ve iþgücünün eðitim düzeyi ve nitelikli vasýflarýnýn arttýrýlmasýný saðlayan uzun soluklu ve tutarlý politikalar
ile gerçekleþtirilebilecektir.
7
Aiyar S., R. Duval, D. Puy, Y. Wu ve L. Zhang (2013) "Growth Slowdowns and the Middle-Income Trap", IMF Çalýþma Metni, No: WP/13/71
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
73
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
6 ORTA-GELÝR TUZAÐI RÝSKÝ OLMAYAN
BÖLGELERE YÖNELÝK STRATEJÝLER
6 ORTA-GELÝR TUZAÐI RÝSKÝ OLMAYAN BÖLGELERE YÖNELÝK
STRATEJÝLER
“Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?” çalýþmasýnýn birinci cildinde ülkemiz bölgeleri üç kategoride
deðerlendirilmiþ, Orta-Gelir Tuzaðý riski olmayan altý bölgenin var olduðu yapýlan deðerlendirmeler sonucu
ortaya çýkmýþtýr. Ýzmir dýþýnda ülkenin Kuzeybatý kesiminde yoðunlaþan bu bölgeler aðýrlýklý olarak Ýstanbul'un
ürettiði yayýlma etkisi sonucu sanayileþme sürecini yaþamýþtýr. Ýstanbul, Kocaeli, Ýzmir, Bursa, Ankara gibi
büyük kentlerin yoðunlaþtýðý yüksek gelirli bu bölgeler ileri teknoloji sýnýfýnda üretim yapma potansiyeli olan
ve modern hizmet sektörlerinin yoðunlaþtýðý alanlar olarak dikkati çekmektedir. Bu nedenle, söz konusu
bölgelerde gerek düþük ve orta-düþük teknolojilerin diðer bölgelere transferi gerekse geleneksel hizmet
sektörlerinin yerini modern hizmet sektörlerine býrakmasý küresel rekabet için gerekli unsurlardýr.
Türkiye'nin en fazla ihracat ve ithalat yapan ve en yüksek miktarda cari açýk veren ili olan Ýstanbul'un
teknoloji yoðun üretime geçmesi gerekmektedir. Bu itibarla, Ýstanbul'un yeni geliþmekte olan yüksek katma
deðer üreten; uzay havacýlýk, savunma sanayii, bilgi ve iletiþim teknolojileri, týbbi aletler, çevre ve malzeme
teknolojileri ile lojistik, finans, turizm, ulaþtýrma gibi hizmet sektörlerine yoðunlaþmalýdýr. Yaratýcý endüstriler,
medya, bilgi ve iletiþim teknolojileri diðer önde gelen sektörlerdir. Diðer taraftan, Ýstanbul Uluslararasý
Finans Merkezi Projesi ile Kanal Ýstanbul, 3. köprü ve 3. havaalaný projeleri Ýstanbul'un küresel kent iþlevine
katký saðlayacaktýr.
Ýstanbul'dan taþan sanayinin etkisiyle sanayileþme süreci hýzlanan Trakya bölgesinde konum avantajý
nedeniyle lojistik ve depolama faaliyetleri ile sanayi sektörünün kirletici özelliklerini ortadan kaldýrmak için
çevre teknolojilerine yatýrým yapýlmasý uygun olacaktýr. Bölge baþta ayçiçeði olmak üzere çeltik, buðday,
mýsýr, yemeklik tane baklagiller ve baðcýlýk konusunda da geliþmiþtir. Bölge illeri gýda sanayii konusunda
gelecek vadetmektedir. Sanayileþme düzeyi belirli bir düzeye ulaþan Bursa ve Eskiþehir illerinde ise ulaþým
araçlarý imalatý, savunma sanayii, elektrikli makine ve cihaz imalatý, bilgi ve iletiþim teknolojileri uygun yatýrým
alanlarý olarak görülmektedir. Özellikle Bursa'da sanayinin ihtiyaçlarýna uygun bir üniversite altyapýsý
oluþturulmasý gerekmektedir.
Kocaeli ve çevresinde otomotiv sektörünün yaný sýra gýda sanayi, aðaç ve orman ürünleri, tekstil gibi
düþük katma deðerli sektörler de yer almaktadýr. Bölgenin sanayi geçmiþi ve üretim potansiyeli nedeniyle
mekatronik, elektronik, yarý-iletken teknolojiler ile sanayi odaklý SCADA yazýlýmlarý uygun yatýrým alanlarýdýr.
Ýzmir tarým, sanayi ve hizmet sektörlerinin pek çok farklý dalýnda üretim yapma kabiliyeti olan bir ildir.
Ancak Ýzmir'in konum avantajý, sanayinin çevre kirliliðine neden olmasý ve yüksek katma deðer üretme
potansiyeli bulunmamasý nedeniyle Ýzmir'in baþta turizm olmak üzere lojistik ve ticarete odaklanmasý ve
Ege Bölgesi ile Balkan Coðrafyasý için daðýtým merkezi olmasý daha uygun bir stratejik tercih olacaktýr.
Ankara Türkiye'nin orta-ileri ve ileri teknoloji sýnýfýnda üretim yapma kapasitesi en yüksek ili olarak
savunma sanayii ve iliþkili yan sektörler olarak elektronik, mekatronik, nanoteknoloji, yazýlým ve makine
sanayii alanlarýnda yatýrýmcýlar için caziptir. Nitelikli insan kaynaklarýna sahip olan Ankara'da ileri teknoloji
alanýnda çalýþanlar diðer bölgelere göre daha yüksek ücret almaktadýr.
6.1 Ýstanbul'un Küresel Rekabetçi Bir Metropol Olmasý Ýçin Yapýlmasý Gerekenler
Ýstanbul Türkiye'nin en fazla ihracat yapan kentidir. Ülke toplam ihracatýnýn yarýsý Ýstanbul tarafýndan
gerçekleþtirilmektedir. Son yýllarda ülke genelinde dýþ ticaret hacminin artmasý, buna paralel olarak en
önemli ihracatçý il olan Ýstanbul'un ihracat performansýna da olumlu etki yapmýþtýr. 2002 yýlýnda cari fiyatlarla
36 milyar ABD dolarý olan ülke toplam ihracat geliri 2007 yýlýnda 100 milyar ABD dolarý sýnýrýný aþmýþtýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
77
2012 yýlýnda ülke toplam ihracat geliri yaklaþýk 153 milyar $ olmuþtur. 2002-2012 döneminde Ýstanbul'un
ihracat gelirleri de sürekli artýþ göstermiþtir. 2002 yýlýnda 21 milyar $ olan ihracat miktarý 2012 yýlýnda 76,6
milyar $ seviyesine gelmiþtir.
Ýhracatta son yýllarda yaþanan geliþmelere paralel bir durum ithalatta da görülmektedir. 2001 ve 2009
yýllarýnda yaþanan iki büyük ekonomik kriz arasýndaki dönemde ithalat sürekli bir artýþ göstermiþtir. Cari
fiyatlar ile 51,6 milyar ABD dolarý olan 2002 yýlý ülke toplam ithalatý 2008 yýlýnda 202 milyar ABD dolarýný
bulmuþtur. 2009 yýlýnda yaþanan küresel mali kriz sonrasý hýzlý bir düþüþ gösteren ülke ithalatý 2012 yýlýna
kadar geçen 4 yýllýk sürede tekrar yükseliþe geçerek 236,5 milyar $ düzeyine gelmiþtir. Ýhracatta olduðu
gibi ithalatta da en büyük pay Ýstanbul'a aittir. 2011 yýlýnda toplam ithalatýn yüzde 52'si Ýstanbul'dan
yapýlmýþtýr. Bu yýlda Ýstanbul'un ithalatý 124 milyar $ olmuþtur.
Tüm bu veriler çerçevesinde deðerlendirme yapýldýðýnda, Türkiye'nin dýþ ticaret açýðýnýn önemli nedenlerinden
birisinin Ýstanbul ekonomisinden kaynaklandýðý söylenebilir. Zira ülke genelinde ihracatýn ithalatý karþýlama
oraný ile Ýstanbul'un ihracat/ithalat dengesi arasýnda benzer bir eðilim mevcuttur. 2002 yýlýnda ülke
genelinde ihracatýn ithalatý karþýlama oraný yüzde 70 iken, Ýstanbul için bu oran yüzde 72,5'dir.
2011 yýlýnda söz konusu oranlar Türkiye için yüzde 56, Ýstanbul için yüzde 50 olmuþtur. Dýþ ticarette
rekabet gücümüzün düþük olmasýnýn temel nedeni Ýstanbul'un düþük teknoloji ürünleri ihraç eden ancak
orta-yüksek teknoloji sýnýfýnda ithalat yapan bir kent olmasýdýr.
Son 15 yýllýk dönemde Ýstanbul'un toplam ihracatýnýn önemli bir kýsmý düþük teknoloji ürünlerinden
oluþmaktadýr. 1990'lý yýllarýn sonunda yüzde 70 düzeyinde olan düþük teknoloji ürünleri ihracatý 2010'lara
gelindiðinde yüzde 40'lar seviyesine gerilemiþtir. Bunun yerine Ýstanbul ihracatýnda orta-düþük teknolojili
ürünlerin payýnda artýþ gözlenmektedir. Orta-düþük teknolojili ürünlerin ihracattaki payý ayný dönemde yüzde
10'lar düzeyinden yüzde 30'lara ulaþmýþtýr. Ýstanbul'un yüksek teknoloji ihracatý artmakla birlikte
dönem boyunca yüzde 10 seviyesinin altýnda kalmýþtýr.
Ýstanbul'un ithalatý içerisinde orta-yüksek teknoloji ürünleri en fazla paya sahiptir (yüzde 40'ýn üzerindedir).
Ancak bu ürünlerin toplam içerisindeki paylarý genel olarak dönem boyunca azalma eðilimindedir. Ortayüksek teknolojili ürünlerin ithalatýndaki azalýþ orta-düþük teknolojili ürünlerin ithalatýndaki artýþla telafi
edilmektedir. Söz konusu ürünlerin payý yüzde 10'lardan yüzde 20'lere doðru yükselmiþtir. Ýleri teknoloji
ürünlerinin ithalatý 2001 krizi döneminde yüzde 20 seviyesinin üzerinde gerçekleþirken, 2002 yýlýndan
sonraki dönemde bu düzeyin altýnda kalmýþtýr.
2023 yýlýnda 500 milyar $ ihracat hedefine ulaþmak amacýyla, Ekonomi Bakanlýðý tarafýndan " Ýl Ýl Dýþ
Ticaret Potansiyeli" raporu hazýrlanmýþtýr. Çalýþmada Ýstanbul "nitelikli sýçrama kabiliyeti", yani ilin mevcut
sanayi yapýsý ile daha nitelikli ürünleri ihraç edebilme kapasitesi en yüksek il olurken ilin sýradan olmayan
ürünler ihraç eden çeþitliliði yüksek iller arasýnda yer aldýðý belirtilmiþtir. Ýlin tamamlayýcýsý olan yani yeni
pazar imkâný yüksek olan ülkeler olarak da Rusya, Kanada, Nijerya ve Suudi Arabistan belirlenmiþtir.8
Ýstanbul'un ihracatý üzerine yapýlan analizler neticesinde; giyim eþyasý ve aksesuarlarý, demir ve çelik, elektrikli
makine ve cihazlar, kara ulaþým araçlarý ile tekstil elyafý ve mamullerinin küresel rekabetçi alanlar olduðu
tespit edilmiþtir.
Türkiye Ýhracatçýlar Meclisi tarafýndan hazýrlanan "2023 Türkiye Ýhracat Stratejisinin Uygulamaya Aktarýlmasý
ve Sektörel Kýrýlýmý" raporu da 500 milyar $ ihracat hedefi doðrultusunda ihracatta sektörel ve coðrafi
çeþitliliðe giderek ihracat yapan firma sayýsýnýn artýrýlmasýný ve ülke içerisinde üretilebilecek ürünlerin ithalatýný
azaltmayý öncelikli politika olarak belirlemiþtir.
8
78
Ekonomi Bakanlýðý, 2011
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Klasik ihracatçý sektörlerin (metal sanayii, tekstil, hazýr giyim, otomotiv, elektrik ve elektronik, kimyevi
maddeler vb.) dýþýnda, pazarý yeni geliþen ve yüksek katma deðer üreten yeni sektörlere (uzay havacýlýk,
savunma sanayii, bilgi ve iletiþim teknolojileri, týbbi aletler, çevre ve malzeme teknolojileri) yönelinmesi,
bunun yanýnda dünya ihracatýndaki payý sürekli geliþme gösteren hizmet sektörlerine (lojistik, finans, turizm,
ulaþtýrma vb.) özel önem verilmesi önerilmektedir.
Ýstanbul'un dýþ ticarette rekabetçi olabilmesi, sektörel üretim yapýsýyla yakýndan ilgilidir. Üretimin teknoloji
yoðun ve nitelikli iþgücü gerektiren alanlara kaydýrýlamamasý Ýstanbul'un küresel düzlemde olduðu
kadar ulusal düzlemde de rekabetçiliðini olumsuz þekilde etkileyecektir. Ýlin sektörel dönüþümünde
doðrudan yabancý yatýrýmlarýn büyük etkisi olmaktadýr. 1954 -2011 dönemi itibarýyla, Ýstanbul ülkemizde
yatýrým yapan uluslararasý doðrudan yabancý yatýrýmlarýn büyük kýsmýný ( yüzde 56,4) çekmektedir. Yatýrým
yapan toplam 16.516 firmanýn üçte biri toptan ve perakende ticaret, yaklaþýk yüzde 20'si ise gayrimenkul
kiralama ve iþ faaliyetleri sektörlerinde yer almaktadýr.9
Ýstanbul'un rekabetçi sektörleri arasýnda turizmin ayrý bir önemi bulunmaktadýr. Ýstanbul'a 2010 yýlýnda
yaklaþýk 7 milyonu bulan yabancý ziyaretçi gelmiþtir. Türkiye'ye gelen yabancý ziyaretçi sayýsýnýn yüzde 24'ü
Ýstanbul'u ziyaret etmekte, turizme baðlý döviz gelirlerinin yüzde 28'i Ýstanbul'a ait bulunmaktadýr.
Euromonitor'un verilerine göre 2009 yýlýnda Ýstanbul uluslararasý alanda en çok ziyaretçi çeken þehirler
arasýnda 9. sýrada yer almaktadýr. Ýstanbul'un önemli avantajlarýndan birisi farklý turizm çeþitlerinin bir arada
yer almasýdýr. Tarihi kent dokusu, konaklama olanaklarý, yeme-içme ve eðlence tesisi altyapýsý ile turizm
sektöründe rekabetçi olma potansiyeline haizdir. Ýstanbul; koruma alanlarý (Süleymaniye Koruma Alaný,
Zeyrek Camisi ve çevresini içine alan Zeyrek Koruma Alaný, Tarihi Surlar Koruma Alaný), tarihi cami ve
medreseleri, saray ve müzeleri ile kültür turizminin dünyada baþta gelen destinasyonlarýndan biridir.
Konumu itibarýyla kongre turizmine elveriþli olan Ýstanbul kongre turizmine uygun 39 otelde yaklaþýk
toplam 10 bin oda sayýsý ve 20 bine yakýn yatak kapasitesine sahiptir. Bunun yanýnda kent kruvaziyer
ve yat turizmi ile golf turizminde de ciddi potansiyele sahiptir.10
2014-2023 Ýstanbul Bölge Planý çalýþmasý kapsamýnda; deðiþim payý (shift share) analizi yaklaþýmý
ile yapýlan analizler neticesinde Ýstanbul ekonomisinin büyümesinde sektörel rekabet gücünün etkisinin
en yüksek olduðu alanlar "Bilgisayarlarýn, Elektronik ve Optik Ürünlerin Ýmalatý", "Kayýtlý Medyanýn
Basýlmasý ve Çoðaltýlmasý" ve "Aðaç ve Aðaç Ürünleri Ýmalatý" sektörleri olmuþtur. Aðýrlýklý Toplama
Analizi ile rekabet gücü ön planda olan sektörler ise "Ana Metal Sanayii", "Kauçuk ve Plastik Ürünlerin
Ýmalatý" ve "Giyim Eþyalarýnýn Ýmalatý" olmuþtur. Hizmet sektörleri üzerine yapýlan analiz çalýþmalarý
sonuçlarýna göre, finansal hizmetler ve turizmin yanýnda yaratýcý endüstriler, medya, bilgi ve iletiþim,
lojistik, saðlýk ve eðitim sektörleri rekabetçi sektörler arasýnda yer almaktadýr. Nitekim Ýstanbul
Kalkýnma Ajansý da 2012 yýlý içerisinde destek verilen alanlar olarak bilgi ve iletiþim teknolojileri ile
yaratýcý endüstrileri belirlemiþtir.
Finansal hizmet sektörleri Ýstanbul'un küresel kent hiyerarþisinde yer almasýnda baþat rol oynayacaktýr.
Zira kent Avrasya coðrafyasýnda önemli bir finansal merkez olma yolunda ilerlemektedir. Ýlk defa Dokuzuncu
Kalkýnma Planýnda belirtilen Ýstanbul'un uluslararasý finans merkezi olma hedefi doðrultusunda kurumsal
altyapý çalýþmalarý yürütülerek, 2010/11 sayýlý Baþbakanlýk Genelgesi ile Ýstanbul Uluslararasý Finans Merkezi
Ýdari Yapýlanmasý oluþturulmuþtur. Bu yapý çerçevesinde ÝFM Projesi için strateji oluþturulmakta ve gerekli
tedbirlerin alýnmasý saðlanmaktadýr.
Bu amaçla, Ýstanbul Uluslararasý Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planý yayýnlanmýþ, bu çalýþmaya girdi
temin etmek üzere Türkiye Bankalar Birliði tarafýndan Deloitte Danýþmanlýk A.Þ.'ye "Ýstanbul'un Uluslararasý
Finans Merkezi Olma Potansiyelinin Deðerlendirilmesi" raporu hazýrlatýlmýþtýr. Raporda "Ýstanbul'un deðer
yaratan ve rekabetçi bir finans merkezi olabileceði" ifade edilmiþ, atýlmasý gereken adýmlar yedi baþlýk altýnda
9 T.C. Ýstanbul Kalkýnma Ajansý, Ýstanbul Bölgesi'nde Yatýrým ve Yatýrýmýn Önündeki Engeller, Ýstanbul, Haziran-2012.
10 T.C. Ýstanbul Kalkýnma Ajansý, Türkiye ve Ýstanbul Bölgesinde Turizm, Ýstanbul, Temmuz-2012.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
79
özetlenmiþtir. Bunlar; yasal çevrenin düzeltilmesi, mali ortamýn geliþtirilmesi, düzenleyici çerçeve saðlanmasý,
nitelikli iþgücü kaynaðýnýn yetiþtirilmesi, altyapý yatýrýmlarýnýn yapýlmasý, Ýstanbul imajýnýn uluslararasý alanda
güçlendirilmesi ve diðer hususlar olarak tespit edilmiþtir.11
Deloitte Danýþmanlýk A.Þ'nin raporu, geliþmekte olan piyasalardan özellikle Dublin, Ýsrail, Moskova,
Singapur ve Madrid'i Ýstanbul için önemli rakip finans merkezleri olarak görmektedir. Ýstanbul'un
finans sektörünün özellikle derinlik, imaj, yasal çerçeve, iþ yapma kolaylýðý, altyapý ve profesyonel hizmetlere
eriþim konusunda diðer finansal merkezler karþýsýndaki konumunun geliþtirilmesi gereði rapor tarafýndan
vurgulanmaktadýr. Ayrýca raporda, Türkiye'nin hem ekonomik özgürlük hem de istikrar konusundaki
durumunun Ýstanbul için olumsuz bir durum teþkil ettiði belirtilmektedir.12
Taylor ve ark. (2010) tarafýndan dünya kentleri ve uluslararasý finans merkezleri üzerine yapýlan çalýþmalar
da Ýstanbul'un küresel düzlemde finansal rekabet gücüne ýþýk tutmaktadýr. Taylor, son dönemde küresel
sistemde yaþanan önemli deðiþimlerden birisinin; finans-kapital güç merkezinin ABD - Avrupa ekseninden
ABD - Asya Pasifik eksenine doðru kaymasý olduðunu belirtmektedir. Yapýlan analizlerde Hong Kong'un
küresel sistemde Paris'in önüne geçtiði, 10 yýl öncesinde ilk 30 finans merkezi arasýnda yer almayan Þanghay
ve Sydney'in 2010 yýlý itibarýyla önde gelen 10 finans merkezi içerisinde yer aldýðý görülmüþtür. Seul de
benzer bir performans sergileyerek finansal rekabet sýralamasýnda dokuzuncu sýraya yükselmiþtir.
Tablo 6.1. Ýstanbul ve Rakip Merkezlerin Küresel Finansal Sistemle Eklemlenme Düzeyi (2010)
Genel Endeks Sýrasý
Genel Endeks Deðeri
Finansal Endeks Sýrasý
Finansal Endeks Deðeri
Ýstanbul
29
0,53
30
0,49
Madrid
11
0,65
10
0,70
Singapur
5
0,75
5
0,82
Tel Aviv (Ýsrail)
50
0,41
-
-
Moskova
12
0,64
15
0,61
Dublin
26
0,54
23
0,56
Kaynak: Taylor ve ark., 2010
Ýstanbul ve rakip finans merkezlerinin son dönem performanslarýna göre; Ýstanbul dünya kentleri
hiyerarþisinde daha üst sýralara týrmanmakta, Dublin, Moskova ve Madrid küresel sistemle baðlantýlarýný
güçlendirmektedir. Singapur ise rekabetçi pozisyonunu korumaktadýr. Son dönemde Hong Kong ve Singapur
Tokyo'nun rekabet gücünü zorlamaya baþlamýþtýr. Ýstanbul'un hem genel endeks hem de finansal endeks
sýralamasýnda ilk otuz kent arasýnda yer almasý, metropolün bölgesel bir güç olma yolunda olumlu bir
mesafe kat ettiðini göstermektedir. Zira, Beaverstock, Smith ve Taylor (1999) tarafýndan yapýlan önceki
çalýþmalarda Ýstanbul "Küçük Dünya Kentleri" olarak nitelendirilen üçüncü kademe dünya kentleri içerisinde
yer bulabilmiþtir.
Ýstanbul finansal hizmet sektörlerinde son 20 yýllýk dönemde önemli bir ilerleme kaydetmekle birlikte
rakip finansal merkezlerden de ilerleme kaydedenler olmuþtur. Daha önceki çalýþmalarda dünya kenti olma
yolunda Ýstanbul'un gerisinde yer alan Dublin, Ýstanbul'un da üzerinde bir performans sergilemiþtir. Dublin
genel endekste 26, finansal endeks sýralamasýn 23'üncü sýrada bulunmaktadýr. Singapur Doðu Asya'nýn
hem uluslararasý ticaret hem de finansal merkez olma iþlevini 2010'lu yýllarda da sürdürmektedir. Tel Aviv
ise son dönemde küresel rekabet performansýný yeterince artýramamýþtýr. Genel endeks itibarýyla 50'nci
sýrada yer bulan Tel Aviv finansal endeks sýralamasýnda ilk 50 dünya kenti içerisinde bulunmamaktadýr.
Konu ile ilgili yapýlan bir diðer önemli çalýþma da Dünya Ekonomik Forumu'nun ülkeler itibarýyla hazýrlamýþ
olduðu finansal geliþmiþlik düzeyi endeksidir. 2011 yýlý sonuçlarýna göre Türkiye finansal endeks sýralamasýnda
11 Deloitte Danýþmanlýk A.Þ., 2009: 5-6
12 Deloitte Danýþmanlýk A.Þ., 2009: 63-69
80
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
43 üncü sýrada yer almýþtýr. Türkiye'nin en güçlü yönleri kurumsal ve iþ çevresi olurken, finansal sistemdeki
istikrarsýzlýk ve bankacýlýk dýþý finansal hizmetlerin geliþmemiþ olmasý finansal sistemin zayýf yönleri olarak
gösterilmektedir.13 Nitekim 10. Kalkýnma Planý da mali piyasalarda derinliðin ve hizmet çeþitliliðinin
artýrýlmasýna olan ihtiyacýn devam ettiðini belirtmektedir. Plan dönemi sonunda Ýstanbul'un 25 önemli finans
merkezinden birisi olmasý hedeflenmektedir. 2013 yýlýnda 431 olan Borsa Ýstanbul'da iþlem gören þirket
sayýsýnýn 2018 yýlýnda 606 olmasý ve Piyasa Kapitalizasyonu/GSYH oranýnýn yüzde 41'den yüzde 66'ya
çýkarýlmasý 10. Kalkýnma Planýnýn diðer hedefleri arasýnda yer almaktadýr. Bu hedeflere ulaþýlmasý amacýyla
Plan tarafýndan birtakým politika tedbirleri de öngörülmektedir.
Buna göre;
- Nitelikli insan kaynaðýnýn artýrýlmasý ve finansal hizmetlerin çeþitlendirilmesi
- Mali piyasalarda ürün ve hizmet çeþitliliðinin saðlanmasý
- Tüketici ve yatýrýmcý haklarýnýn güvenceye alýnmasý
- Türk katýlým bankacýlýðýnýn küresel rekabet gücünün artýrýlmasý
- Finansal Ar-Ge'nin geliþtirilmesi ve teknoloji tabanlý bankacýlýk faaliyetlerinin yaygýnlaþtýrýlmasý
10. Kalkýnma Planý tarafýndan öngörülen bazý politika tedbirleridir.14
Ýstanbul'un Avrasya coðrafyasýnda bölgesel çekim merkezi olmasýna katký saðlayacak belli baþlý projelere
de deðinmek gerekir. Üçüncü Havaalaný Projesi, Kanal Ýstanbul ve 3. Köprü bu projelerden bazýlarýdýr.
Üçüncü Havaalaný Projesi: Havaalanlarý, bölgelerine olan sosyal ve ekonomik faydalarý ile dikkat çeken
altyapý yatýrýmlarýdýr. Bu etkiler yakýn komþularýna direk etki olarak adlandýrýlabilecek olan hava limaný
iþletmeciliði faaliyetlerinin etkileri ve daha geniþ etki olarak zaman tasarrufu saðlamasý ve eriþilebilirliðin
artmasýyla bölgesel ticari faaliyetlerin geliþmesi düþünülebilir. Piyasalara ve uluslararasý ulaþým zincirlerine
eriþim, yeni bir iþ yatýrýmý konusunda kesinlikle en önemli kriterlerden biridir. Havalimaný iþletmeciliðinin
hýzlandýrýcý etkilerinin baþýnda, orta ve uzak mesafelerde tedarikçilere ve müþterilere kolay ulaþýmý saðlayarak,
iþ etkinliðini ve verimliliði güçlendirmesi gelmektedir. Büyük havalimanlarý genellikle ulusal ekonominin ana
motorlarý olarak görülmektedir. Amsterdam Schiphol Havalimanýnýn, Hollanda ekonomisindeki "analiman"
rolü örnek olarak gösterilebilir. Ýsviçre'de yapýlan bir çalýþma, Swissair'ýn çekilmesiyle, Zürih Havalimanýndan
direk uçuþlarýn azalmasýnýn Ýsviçre ekonomisine olan etkilerini ve uluslararasý baðlantýlarýn önemini ortaya
koymuþtur.
Havalimanlarýnýn multi-modal aktarma noktalarý olarak geliþimleri artarak sürmektedir. Havalimanlarýnýn
aðdaki yerleri stratejik avantaj olmakta ve yeni geliþim merkezleri olarak görev yaparak, geniþ bir yelpazede
olan ekonomik faaliyetlerin çekim noktasý haline gelmelerini saðlamaktadýr. Amsterdam Schiphol ve Paris
Charles de Gaulle (CDG) havalimanlarýnýn zaman içindeki geliþimleri buna örnek olarak gösterilebilir.15
Ýstanbul çok önemli sosyal, kültürel ve ekonomik faaliyetlerin olduðu ve gelecek yýllarda günlük 10.000'den
fazla kýtalararasý yolcu sayýsý ile mega havacýlýk þehri olmasý beklenen bir kenttir.16 Bu sadece bir havalimaný
yapýmýný deðil bunun yanýnda havalimaný yerleþkesi geliþimini gerektirmektedir. Bugün mega havacýlýk
þehirlerinden bir çoðu havalimanlarýný geliþimlerini "havalimaný veya kargo" þehri konsepti üzerine kurmuþlardýr.
(Amsterdam Schiphol, Frankfurt, Paris Charles de Gaulle, vb). Türkiye'de ise hiçbir havalimaný bu konseptler
üzerine geliþimini saðlayamamýþ, Ýstanbul Atatürk ve Ýzmir Adnan Menderes Havalimanlarý örneðinde
olduðu gibi çevresindeki yanlýþ kentleþme sonucu bu fýrsatýn kaçýrýldýðý görülmektedir.17
13
14
15
16
17
SERPAM, 2012.
10. Plan için bkz. http://www.kalkinma.gov.tr/DocObjects/view/15089/Onuncu_Kalkýnma_Planý.pdf
Airport Council International, 2004
Airbus,2012
Doç. Dr. Yýldýrým SALDIRANER, Journal of Case Research in Business and Economics
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
81
Dünyada bu kadar yüksek hava trafiðine sahip havalimanlarý - özellikle yeni yapýlanlar - artýk yer aldýðý
bölge ile bütünleþik yapýda havalimaný kentleri veya yeterli kargo hareketi varsa kargo kenti olarak
planlanmakta ve bu þekilde inþa edilmektedir. Bu yeni yapýlanma da, kent ve havalimanýnýn ortak bir zemine
oturduðu ve çok kanallý ulaþýmla bütünleþtiði yeni yerleþimler ortaya çýkmaktadýr. Bu þekilde, havalimanlarýnýn,
kent çeperinde yer almasýnýn amaçlandýðý klasik modelin yerine kentsel odak ya da odaklardan birisi olarak
kurgulandýðý yeni bir model oluþmaktadýr. Havalimanlarý bizzat ticaretin ve iþin merkezi, baþka bir ifadeyle
esas istikamet noktasý olmaktadýr. Böylece havalimanýnýn alan anlayýþý terminal dýþýna çýkmakta ve oteller,
alýþveriþ merkezleri, konferans salonlarý, iþ-ofis merkezleri de havalimanýnýn birer parçasý olmaktadýr. Bu yeni
anlayýþla, havalimanlarý metropoliten iþ merkezleri olma yoluna girmiþ ve çok türlü ulaþým baðlantýlarý ile
havalimaný kentini çevreleyen iþ-sanayi-lojistik alanlarý havalimanýnýn birer parçasý haline gelmiþtir.18 Havalimaný
geliþimi ve faaliyetleri açýsýndan çok kýymetli çevre alanlarda aþýrý konutlaþma kesinlikle öngörülmemektedir.
Kargo kenti yaklaþýmýnda ise havalimaný civarý lojistik tesisler, ara-nihai üretim tesisleri ve ofis/depo alanlarý
olarak düzenlenmekte ve geliþime uygun alanlar rezerv olarak korunmaktadýr".19
Þekil 6.1. Üçüncü Havaalaný Projesi Haritasý
Kaynak: T.C. Ulaþtýrma, Denizcilik ve Haberleþme Bakanlýðý
Ýstanbul'un Avrupa yakasýnda yapýlmasý planlanan yeni havalimaný þehrin üçüncü havalimaný olma özelliðini
taþýmaktadýr. Yýllýk 150 milyon yolcu kapasitesi ile dünyanýn en büyük yolcu kapasiteli havalimanlarýndan
biri olacak olan proje, Ýstanbul'un bir aktarma merkezi olmasýný saðlayacaktýr. 76 milyon 500 bin m2 alan
üzerinde kurulacak olan havalimanýnýn 6 adet pisti ile dünyanýn en büyük uçaklarýnýn iniþine müsaade
edebilecek teknik yeterliliðe sahip olmasý planlanmaktadýr. Ýstanbul 3. Havalimaný Projesi 2013 yýlý Mayýs
ayýnda ihaleye çýkýlmýþ, 25 yýllýk sabit sözleþme süresi için kira bedellerinin yarýþtýrýldýðý ihale 25 yýl için KDV
hariç toplam 29,2 milyar dolar kira bedeliyle sonuçlanarak Cumhuriyet tarihinin en büyük ihalesi yapýlmýþtýr.
Proje kapsamýnda toplam 10,2 milyar dolar tutarýnda yatýrým yapýlmasý ve projenin ilk etabýnýn yer tesliminden
42 ay sonra bitirilmesi beklenmektedir.
18 TOBB, 2012
19 Doç. Dr. Yýldýrým SALDIRANER, Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji Dergisi,2013
82
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Ýstanbul 3. Havalimanýnýn oluþturacaðý fýrsatlar þöyle sýralanabilir;
- Yeni havalimaný ile birlikte yeni yerleþim ve geliþim planý,
- Uçuþ sayýsýnda artýþ,
- Bölgesel planlama yapma imkaný,
- Büyük uçaklarla uçuþ imkaný,
- Geliþtirilmiþ transit uçuþ ve yolcu hizmetleri sunma imkâný,
- Yeni ve hýzlý ulaþým sistemleri kurma imkâný,
- Atatürk havalimanýnýn problemlerinden biri olan ses kirliliðinin en aza indirilmesi.
10. Kalkýnma Planý 3. Havalimanýnýn ilk etabýnýn Plan dönemi sonuna kadar tamamlanmasýný öngörmektedir.
Planda havayolu sektöründe Ýstanbul'un uluslararasý bir aktarma ve bakým-onarým merkezi olmasýnýn
destekleneceði belirtilmektedir.
Kanal Ýstanbul Projesi: Türkiye'nin 2023 vizyonu çerçevesinde ortaya çýkan ve çýlgýn proje olarak
adlandýrýlan Kanal Ýstanbul ile yapýlmasý düþünülen ulaþtýrma altyapýsý kalemleri; Ýstanbul'un Avrupa yakasýnda
yer alan, Marmara ile Karadeniz arasýnda, deniz taþýmacýlýðý için 50 km uzunluðunda, 150 metre geniþliðinde
ve 25 metre derinliðinde, 300.000 DWT ile Süveyþ kanalý gibi benzer kanallarda izin verilen büyüklükten
yüzde 10 daha fazla yük taþýyan gemilerin geçiþine izin verecek bir kanal, liman, kanal üzerinden geçen
bir köprü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile baðlantý yollarý, demiryolu köprüsü, konut alanlarý, kongre ve
kültür merkezleri, kültürel tesisler, turizm tesisleri, yaþam alanlarý sayýlabilir.20
Yaklaþýk 10 milyar dolara mal olmasý öngörülen Kanal Ýstanbul Projesinin temel yapýlma nedenlerinden
birisi olarak Boðaz geçiþi sýrasýnda yaþanan ve yaþanabilecek kazalar gösterilmektedir. Boðazda 1953 ve
2002 tarihleri arasýnda 461 büyük çaplý kaza rapor edilmiþtir.21 Ancak son yýllardaki düzenlemeler ile bu
sayýda önemli ölçüde azalma saðlanmýþtýr. Kanalýn açýlmasý ile petrol ve kimyasal yüklü tankerlerin kaza
tehditlerinin azalmasý yanýnda Avrasya Enerji Aktarma Merkezinin global bir aktör olarak rolünü güçlendireceði
söylenebilir. Ayrýca Boðaz geçiþleri sýrasýnda meydana gelen bekleme zamanlarýný azaltacak olan yeni kanal
ile demirlemiþ gemiler tarafýndan kirletilen Ýstanbul Boðazýnýn korunmasý saðlanacaktýr.
Þekil 6.2. Yapýlmasý Düþünülen Kanal Ýstanbul'un Tahmini Güzergâhý
Kaynak: T.C. Ulaþtýrma, Denizcilik ve Haberleþme Bakanlýðý
20 Seda Kundak, Mete Basar Baypinar, The Crazy Project - Canal Istanbul, 2011.
21 Casualties in the Strait. Bosphorus Strait News. 2010. http://www.bosphorusstrait.com/thebosporus-strait/incidents/
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
83
Yýlda 55.000 tankerin geçmesi beklenen Kanal Ýstanbul benzer diðer kanallardan daha fazla trafiði
taþýyacak þekilde tasarlanmaktadýr Dünyanýn önde gelen kanallarýnýn büyük zorluklarla yapýldýðý, yolculuk
zamanlarýný önemli ölçüde kýsalttýðý ve hava koþullarýndan etkilenme süresini minimuma indirdiði bilinmektedir.
Örneðin Panama kanalý, New York limaný ya da Londra Limaný ile Los Angeles Limaný arasýndaki yolculuk
zamanýnda önemli ölçüde azalma saðlamýþtýr. Benzer þekilde Süveyþ kanalý da Avrupa limanlarý ile uzak
doðu arasýndaki yolculuk zamanýný önemli ölçüde kýsaltmýþtýr. Panama Kanalý yolculuk süresinde 5 ila 14
gün avantaj saðlarken, Süveyþ kanalý 16 ila 34 gün kýsalma saðlamaktadýr.
Boðaz geçiþinde ise Kanal Ýstanbul yolculuk süresinde çok fazla deðiþiklik yapmayacak ancak bekleme
süreleri kýsaldýðý için kanalý kullanan gemiler zamandan tasarruf edecektir. Ayrýca Boðaz geçiþi ücretsiz iken
Kanal Ýstanbul'dan geçiþ büyüklüðüne ve taþýnan yükün aðýrlýðýna göre ücretlendirilecektir.22 Limanýn diðer
tarafýnda düþünülen iki ayrý þehir ile kanal boyunda yeni yerleþim alanlarý oluþturularak ulaþým gibi kentleþme
problemlerinin çözümünü kolaylaþtýrmaya çalýþýlmasý düþünülmektedir. Kanal Ýstanbul Baþbakan tarafýndan
"þehir planý projesi, bir aile ve yerleþke projesi, çevresel proje" olarak tanýmlanmaktadýr.
3. Köprü Projesi: Türkiye'nin en büyük metropoliten alaný ve sanayi kenti olan Ýstanbul boðaz geçiþindeki
mevcut ulaþým sistemlerin kapasite yetersizliðine çözüm olarak; ikinci bir otoyol ile Ýstanbul'daki transit
yükünün hafifletilmesini amaçlayan ve araçlarýn Ýstanbul trafiðine girmeden otoyol ile transit geçiþinin
saðlayacak olan otoyol (244,4 km'si otoyol, 116,8 km'si baðlantý yolu olmak üzere) toplam 361,2 km
uzunluðunda 2x4 ve 2x3 þeritli olarak öngörülmüþ olup, bunun yaklaþýk 1850 m'si asma köprüdür.
Þekil 6.3. Kuzey Marmara Otoyolu Projesi Güzergahý
Kaynak: T.C. Ulaþtýrma, Denizcilik ve Haberleþme Bakanlýðý
Projenin en büyük maliyet kalemlerinden birini oluþturan 3. Köprü toplam 2.164 metre uzunluða sahiptir.
Köprü 1.408 metre ana açýklýðý ile dünyanýn üzerinde raylý sistem olan en uzun asma köprüsü olacaktýr.
320 metreyi aþan kule yüksekliði ile dünyanýn en yüksek kulesine sahip asma köprüsü olacak 3. Köprü 59
metrelik geniþliðiyle dünyanýn en geniþ asma köprüsü olacaktýr. Projenin otoyol kesimi gibi 2x4 otoyola
sahip olan tek katlý köprü üzerinde 2x1 demiryolu geçiþi de bulunacaktýr.
22 Seda Kundak, Mete Basar Baypinar, The Crazy Project - Canal Istanbul, 2011.
84
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Ýstanbul Boðazý üzerinde yer alan karayolu geçiþlerinde günlük araç geçiþleri proje aþamasýnda öngörülen
araç geçiþ sayýlarýnýn çok üzerine çýkmaktadýr. Boðaz geçiþindeki bu yoðun trafik uzun araç kuyruklarý
oluþturmakta ve beklemeler nedeniyle araçlarýn yaklaþýk yüzde 50'si ortalama 45 dakikalýk bir gecikme ile
geçiþ yapmakta ve gecikmeden dolayý akaryakýt, iþ gücü ve iþletme kayýplarý yüksek miktarlarda ekonomik
kayýplara neden olmaktadýr. Bu nedenle, Ýstanbul Boðazý 3. Karayolu Geçiþini de kapsayan Kuzey Marmara
Otoyolu Projesi, Ýstanbul'un artan trafik sorununun çözümüne katký saðlayacak alternatiflerden biri olarak
da görülmektedir.
Günlük 550-600 bin aracýn geçtiði mevcut köprülerin alternatifi olan üçüncü köprü ile iki kýta arasýnda
geçiþler rahatlayacak ve kapasitelerinin yaklaþýk iki katý oranýnda çalýþan Fatih Sultan Mehmet ve Boðaziçi
Köprüsü'ne alternatif olacaktýr. Raylý sistem ile günlük yolcu taþýma konusunda da katký saðlayacak olan
projenin yapýmý yap-iþlet-devret modeli ile olacak ve proje kapsamýnda toplam 2,5 milyar dolar yatýrým
yapýlmasý ve projenin 2015 yýlýnda iþletmeye alýnmasý planlanmaktadýr.
Ýstanbul Ýçin Genel Deðerlendirme ve Çözüm Önerileri
-
Ýstanbul'da teknoloji yoðun sektörlerin desteklenmesi, moda ve endüstriyel tasarýmýn
geliþmesi küresel hizmet merkezi olmanýn bir gereðidir. Paris ve Milano gibi Avrupa'nýn bu alanda
öncü metropolleri Ýstanbul için model olabilir.
-
Moda ve tasarýmýn yanýnda, diðer yaratýcý endüstrilerin Ýstanbul'da geliþim potansiyeli
deðerlendirilmelidir. Sinema ve müzik, radyo ve televizyonculuk, bilgisayar ve video oyunlarý, yazýlým
bu kapsamda deðerlendirilmesi gereken sektörlerdir.
-
Ýstanbul'da kümelenme stratejisine ayrý bir önem verilmelidir. Sektörel kümelenme stratejisinin
temelinde, yeni teknolojik geliþmelerin metropole adapte edilmesi, yeni iþ modelleri ve ortaklýklarýn
kurulmasý esas olmalýdýr.
-
Bunun yanýnda, niþ sektörlerde üretimin desteklenmesi ve yeni pazar olanaklarýnýn araþtýrýlmasý
gerekmektedir. Özellikle, kimyasallar, týbbi aletler, elektronik ve makine imalatýnda Ýstanbul'un
kümelenme ve rekabet potansiyeli yüksektir.
-
Bölgenin teknolojik geliþmiþlik düzeyinin yükseltilmesinde yabancý sermaye yatýrýmlarýndan daha fazla
yararlanýlmalýdýr. Lojistik, finans ve ticaret, bilgi-iletiþim sektörleri Ýstanbul'da yabancý sermaye yatýrýmlarý
için cazip alanlardýr.
-
Ýstanbul'da düþük ve orta teknolojili sektörlerde üretim yapan firmalar için daha uygun maliyetlerle
üretim yapabilecekleri yeni alanlar bulunmalýdýr. Böylece Ýstanbul'un daha rekabetçi olabileceði alanlara
yönelmesi mümkün olacaktýr. Sanayinin desantralizasyonu konusunda Meksika'nýn uyguladýðý politikalar
incelemeye deðerdir. Meksika'nýn üç büyük metropolündeki sanayinin diðer kentlere daðýtýlmasý ve
çevre bölgelerde geliþmenin saðlanmasý amacýyla 1970'lerde uygulanan program belirli bir baþarý elde
etmiþtir.
-
Metropolün turizm potansiyelinin daha iyi kullanýlabilmesi için beþ yýldýzlý otel sayýsýnýn artýrýlmasý,
farklý gelir gruplarýndaki turistlere yönelik konaklama imkânlarýnýn artýrýlmasý gerekmektedir. 3 ve 4
yýldýzlý otel sayýsýnýn artýrýlmasý durumunda orta gelirli turistlere yönelik kapasite geliþtirilmesi mümkün
olacaktýr.
-
Ýstanbul'da profesyonel iþ hizmetlerine olan eriþimin artýrýlmasý ÝFM stratejisi açýsýndan gereklidir.
Dünyanýn önde gelen finans merkezleri avukatlýk hizmetleri, vergi, muhasebe, biliþim hizmetleri,
reklamcýlýk ve tasarým gibi alanlarda saðladýklarý profesyonel hizmetlerle kentin finansal merkez olma
fonksiyonunu güçlendirmektedir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
85
86
-
-
Ticaret ve finans sektöründeki ara eleman eksikliði giderilmeli, finansal hizmetler sektöründe
çalýþan sayýsý rakip merkezler düzeyine getirilmeli ve yurtdýþýnda finans sektöründe çalýþan Türk
vatandaþlarýnýn Ýstanbul'da istihdamý teþvik edilmelidir.
-
Ýstanbul uluslararasý beyin göçü için çekim merkezi olmalýdýr. New York, Londra, Toronto gibi
büyük metropoller beyin göçü yoluyla dünyanýn farklý ülkelerinin kalifiye iþgücünü bünyesine katmaktadýr.
Dünya kentlerinin avantajý uluslararasý piyasalardan aldýklarý göçün yüksek að dýþsallýðý üretebilme
yeteneðidir. Ýstanbul'un aldýðý göç ise metropolün ne üretici sektörlerine ne de kentsel yaþam kalitesine
olumlu katký saðlamaktadýr.
-
Ýstanbul Kalkýnma Ajansý yurtdýþýnda yaþayan yüksek nitelikli Türk vatandaþlarýnýn Ýstanbul'da
yürütecekleri projelere destek saðlamalý, diðer kamu kurum ve kuruluþlarýnýn da beyin göçünü önleyici
projeler yürütmesi amacýyla ortak çalýþma yürütmelidir.
-
Ýþgücüne katýlýmýn ve iþgücü verimliliðinin artýrýlmasý gerekmektedir. Yüksek imalat sanayii
istihdamý, kayýtdýþý ekonominin büyüklüðü ve düþük teknolojili üretim yapýsý metropolün iþgücü
verimliliðini de etkilemektedir. Ýstanbul dünyanýn önde gelen yenilikçi bölgeleri arasýnda iþgücüne
katýlma oraný ve iþgücü verimliliði en düþük metropoller arasýndadýr.
-
Ýstanbul'un kentsel yaþam kalitesinin geliþtirilmesi metropolün küresel rekabet gücünü
artýracaktýr. Günümüzde uluslararasý nitelikli iþgücünün yer seçiminde kentin sahip olduðu eðitim
altyapýsý, fiziki ve sosyal donatýlar ile eðlence ve rekreasyon alanlarýnýn varlýðý ve kalitesi, çevre kirliliðinin
düzeyi, gün içerisinde trafikte kaybedilen süre gibi deðiþkenler göz önünde bulundurulmaktadýr. Daha
yaþanabilir bir çevre ayný zamanda hem Ýstanbul'un uluslararasý imajýný güçlendirecek hem de daha
fazla turistin gelmesini saðlayacaktýr.
-
Küresel düzeyde rekabetçi metropoller yalnýzca bilgiye dayalý ekonomileri ile deðil, ayný zamanda
turizm, kültür ve yaratýcý endüstrilerde de dünya gündemini belirlemektedir. Ýstanbul kültür ve turizm
imkânlarý açýsýndan önemli bir kapasiteye sahip olmakla birlikte gelen turist sayýsý, turistin ortalama
kalýþ süresi ve otellerin doluluk oraný açýsýndan geliþme kaydetmesi gerekmektedir.
-
Ýstanbul içerisinde trafik yoðunluðunun azaltýlmasýnda ulaþým altyapýsýnýn geliþtirilmesi kadar
alternatif stratejilerin de oluþturulmasý gerekmektedir. Toplu taþýma sistemlerinin güçlendirilmesi,
bazý yollarýn fiyatlandýrýlmasý ve farklý otopark politikalarýnýn uygulanmasý yoluyla özel araç kullanýmýnýn
azaltýlmasý bu bakýmdan önemlidir. Öte yandan, raylý sistem ve deniz ulaþýmý gibi mekanýn daha etkin
kullanýlabileceði farklý ulaþým kanallarýnda kapasitenin artýrýlmasý metropolün trafik sorununu
hafifletecektir. Ulaþtýrma konusunda yapýlmasý gerekenlerden birisi, metropolde ulaþtýrmadan sorumlu
tek bir yapýnýn oluþturulmasýdýr. Pek çok kurum ve kuruluþ ulaþtýrma sektörü yatýrým ve planlamasýndan
sorumludur. Bu durum sorumluluðun daðýlmasýna, koordinasyon güçlüðüne neden olmaktadýr.
-
Ulaþtýrma konusundaki bu parçalý yapý ulaþým sistemlerinin birbirine entegre þekilde planlanmasýný
ve etkin bir ulaþtýrma aðýnýn oluþturulmasýný zorlaþtýrmaktadýr. Bu nedenle, Ýstanbul'a özel bir
Ulaþtýrma Otoritesinin oluþturulmasý, tüm ulaþým aðý planlanmasý ve koordinasyonunun
Ulaþtýrma Otoritesi tarafýndan yapýlmasýnýn etkinliði artýracaðý düþünülmektedir. Bu kapsamda,
Londra iyi bir uygulama örneði olarak gösterilebilir. Londra Ýçin Ulaþým (Transport for London - TfL)
kuruluþu metropolün ulaþým hizmetlerinin planlamasýndan ve uygulamasýndan sorumludur. TfL otobüs
iþletmesinden hafif raylý sisteme, trafik ýþýklarýndan taksi hizmetlerinin düzenlenmesine kadar pek
çok alanda tek sorumlu kuruluþtur.
-
Ulaþýmýn aðýrlýklý olarak karayollarý üzerinden yapýlmasý, denizyolu ve demiryolu baðlantýlarýnýn yeterince
geliþtirilememesi gerek kent içi gerekse ulusal ve uluslararasý trafiði artýrmaktadýr. Özellikle Ýstanbul
içerisindeki yolcu taþýmacýlýðýnda denizyolu ulaþýmýnýn daha etkin kullanýlmasý gerekmektedir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
-
Ýstanbul havayolu ulaþýmýnda transit bir merkez olmalýdýr. Ýç hat yolcu sayýsýndaki artýþýn yanýnda,
Ýstanbul'un küresel eklemlenme sürecinin hýzlanmasý nedeniyle dýþ hat yolcu sayýsýnýn gelecek yýllarda
daha da artýþ göstermesi beklenmektedir. Bu nedenle, zaten kapasitesinin üzerinde hizmet veren
mevcut Atatürk Havalimanýnýn yükünü hafifletecek ilave yatýrýmlara ihtiyaç duyulmaktadýr. Sabiha
Gökçen Havalimanýnýn 3,5 milyon yolcu/yýl kapasitesi bulunsa da havayolu þirketleri tarafýndan tercih
edilmemekte, orta vadede Ýstanbul'un yükünü kaldýracak seviyede bulunmamaktadýr. Bu nedenle,
3. havaalaný projesi hem kentin hava trafiðini hafifletecek hem de Ýstanbul'un küresel bir akým merkezi
olma iþlevine katký yapacaktýr.
-
Ýstanbul'un ülke geneline nazaran bilgi-iletiþim teknolojilerindeki görece geliþmiþ konumuna raðmen,
küresel rekabet edebilirliðinin artýrýlmasýnda ilave tedbirlere ihtiyaç duyulmaktadýr. Ar-Ge faaliyetleri
desteklenmeli, KOBÝ'lerin hem üretim hem de pazarlama aþamasýnda teknoloji kullanýmý
yaygýnlaþtýrýlmalýdýr. Ülke genelinde bilgisayar okur-yazarlýðýnýn artýrýlmasý ve internet kullanýmýnýn
yaygýnlaþtýrýlmasý sektörün pazar payýnýn artmasýna neden olacaktýr.
-
Singapur ve Paris'te olduðu gibi þehrin geneline kablosuz internet eriþimi saðlanmasý hem metropolün
biliþim altyapýsýný güçlendirecek hem de Ýstanbul'un uluslararasý imajýna olumlu katký saðlayacaktýr.
-
Üniversite-sanayi iþbirliðinin geliþtirilmesi amacýyla metropolün yenilikçilik kapasitesinin geliþmesini
saðlayacak alanlarda (biyomühendislik, nanoteknoloji gibi) bölümlerin açýlmasý desteklenmelidir.
-
Ýstanbul'da yer alan üniversitelerin kalitesinin artýrýlmasý amacýyla uluslararasý saygýnlýðý olan öðretim
elemanlarýnýn Ýstanbul'da çalýþmasý teþvik edilmelidir. Devlet tarafýndan vergi kolaylýðý saðlanmasý,
hatta bu üniversitelere ilave teþvik desteði verilmesi düþünülebilir.
-
Mesleki ve teknik eðitim Ýstanbul'un küresel rekabetçi fonksiyonlarýna hizmet edecek þekilde ele
alýnmalý, metropolde geliþme eðilimi olan sektörlere yönelik eðitim planlamasý yapýlmalýdýr.
-
Ýstanbul'daki mevcut konut stoku Avrupa Yakasý ile Asya Yakasý arasýnda dengesiz þekilde daðýlmýþtýr.
Konutlarýn yüzde 65'i Avrupa Yakasýnda, yüzde 35'i ise Anadolu Yakasýnda yer almaktadýr. Ýki yaka
arasýnda daha dengeli bir konut daðýlýmýnýn saðlanmasý amacýyla Avrupa Yakasýndaki konutlardan
daha yüksek emlak vergisi alýnabilir. Bu konuda Seul iyi bir örnek teþkil edebilir. 1982 yýlýnda çýkarýlan
bir kanunla Güney Kore'nin baþkenti Seul üç bölgeye ayrýlmýþ, merkezi alanlara fabrika ya da konut
yapýmý kýsýtlanmýþ, bu bölgelerdeki mevcut konutlardan daha yüksek oranlý vergi alýnmýþtýr.
-
Ýstanbul'un yaþam kalitesinin artýrýlmasý amacýyla yapýlmasý gereken diðer hususlar þöyle sýralanabilir;
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Yapý yoðunluðunun azaltýlmasý ve kiþi baþýna düþen sosyal donatý imkanlarýnýn yönetmeliklerle
belirlenen standartlara ulaþtýrýlmasý,
Merkezden uzak alanlardaki kanalizasyon, temiz su ve doðalgaz gibi altyapý eksikliklerinin
giderilmesi,
Kiþi baþýna düþen yeþil alan miktarýnýn 10 m²/kiþi standar dýna getirilmesi,
Tarihi Yarýmadanýn motorlu araç trafiðinden arýndýrýlmasý, bölgenin açýk hava müzesi haline
getirilmesi,
Tarihi alanlarda yaya ve bisiklet yollarýnýn yapýlmasý, turistlerin rahatça kullanabileceði bir ulaþým
altyapýsýnýn oluþturulmasý,
Kentin kuzeyinde yer alan ormanlarýn korunmasý, konut ve merkezi iþ alanlarýnýn doðu-batý
ekseninde geliþiminin saðlanmasý,
Tek merkezli bir mekânsal yapýdan çok merkezli bir yapýya dönüþümün saðlanmasý,
Deprem riski taþýyan binalara yönelik güçlendirme çalýþmalarýnýn yürütülmesi,
Su kaynaklarýnýn korunmasý, içme suyu havzalarýnda yer alan yapýlarýn ve sanayi tesislerinin
desantralize edilmesi,
Hava kirliliðinin önlenmesi amacýyla konut ve sanayi tesislerinde arýtma sistemlerinin kullanýlmasý,
toplu taþýma araçlarýnýn kullanýmýnýn özendirilmesi.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
87
6.2. TR21 (Tekirdað, Edirne, Kýrklareli) Bölgesinde Öncü Sektörler
Tekirdað ilinde nüfusun sektörler bakýmýndan daðlýmý incelendiðinde; sektörel sýralamada tarým birinci,
hizmetler ikinci ve sanayi üçüncü sýrada yer almaktadýr. Tekirdað'da ekonomik sektörlerle ilgili yapýlan çeþitli
rekabetçilik analizlerinde, ilin sanayi üretiminde rekabetçi olduðu ortaya konmuþtur. Tekirdað ilinde sanayi
alanlarý, plansýz ve kontrolsüz geliþtiðinden dolayý çevresel sürdürülebilirlik açýsýndan büyük tehdit
oluþturmaktadýr. Ýl bütününe bakýldýðýnda, sanayi alanlarýnýn, Çerkezköy-Çorlu-Büyükkarýþtýran hattýnda
yoðunlaþtýðý görülmektedir.
Bu hat dýþýnda Ýldeki OSB'ler haricinde büyük sanayi alanlarýndan söz edilemez. Bu sebeple, öncelikle
mevcut sorunlarý çözmek amacý ile mevcutta daðýnýk olarak yer seçmiþ olan sanayi alanlarýnýn ýslah OSB'ler
bünyesinde toplanmasý, sanayi tesislerinde yapýsal dönüþüm için çevreye daha duyarlý ve teknoloji aðýrlýklý
sanayilerin teþviki yapýlmaktadýr. Ayrýca onaylý planlar dýþýnda yeni sanayi alanlarýna izin verilmemesi ilkesel
olarak kararlaþtýrýlmýþtýr.23
Ýlde 13 adet küçük sanayi sitesinde faaliyet gösteren iþ yeri sayýsý toplam 1.714'dür. Ýl'de 4 adet Organize
sanayi Bölgesi ve 1 adet Avrupa Serbest Bölgesi bulunmaktadýr. Ýlde sanayi kuruluþlarý aðýrlýklý olarak Çorlu
ve Çerkezköy ilçelerinde bulunmaktadýr. Sektörel aðýrlýk itibariyle en önde gelen sektör tekstil sektörüdür.
Tekstili aðýrlýk sýrasýna göre, deri, gýda, makine-metal, metal eþya, tarým aletleri ve enerji sektörleri
izlemektedir. Tekirdað genellikle tekstil sanayi ürünleri, deri sanayi ürünleri, demir, þarap, ayçiçeði yaðý gibi
ürünler ihracata konu olmaktadýr. Yapýlan ithalat, baþta tekstil makine ve yedek parçalarý ile ham deri,
tekstil ve deri sanayinde kullanýlan kimyevi maddeler ve sanayi maddeleri ile yaðlýk ay çekirdeðini kapsamaktadýr.
Sanayi faaliyetlerinin yoðun ve farklý ulaþým seçeneklerinin birbiri ile bütünleþtirildiði Tekirdað Ýlinde,
Tekirdað Merkez-Muratlý-Çorlu-Çerkezköy-Marmara Ereðlisi dörtgeni lojistik ve depolama faaliyetleri
için son derece önemli yerler haline gelmiþtir. Lojistik hizmetleri geliþtirmek, bütüncül ve organize
lojistik alanlar yaratmak ve liman kapasitelerini arttýrarak lojistik alanlar ile birlikte etkin kullanýmýný saðlamak
için 1/25.000 Ýl Çevre Düzeni Planý ile Tekirdað ilinde 4 adet lojistik alan belirlenmiþ ve bu alanlarýn güçlü
ulaþým akslarý ile eriþiminin saðlanmasý konusunda çalýþmalar devam etmektedir. Plan'da ayrýca 5 ilçede
toplam 264 ha depolama alaný ve 611 ha enerji depolama alaný öngörülmektedir.
Ýstanbul'un Turizm ve Finans merkezi olmasý doðrultusunda gösterdiði geliþim nedeni ile sanayi ve özellikle
çevreyi kirletici sanayi Ýstanbul dýþýna itilmektedir. Tekirdað ilinde Ýstanbul'un batý komþusu olarak Ýstanbul'dan
çýkan bu sanayi için yeni yerleþim yeri olarak öne çýkmaktadýr. Hâlihazýrda zaten Tekirdað'ýn Çorlu, Çerkezköy,
Muratlý ve Marmara Ereðlisi ilçelerinde ciddi bir sanayi yoðunluðu mevcuttur. Var olan mevcut sanayi bile
Tekirdað ili için ciddi çevre sorunlarý oluþturmuþ durumdadýr. Bu bakýmdan, Çevre ve Orman Bakanlýðý
tarafýndan 2008 yýlýnda Ergene Havzasý Koruma Eylem Planý hazýrlanmýþtýr.
Gerek Merkezi Bakanlýklar ve Kanunlar, gerek Avrupa Birliði Çevre Müktesebatý ve yerel halk ve sivil
toplum örgütlerinden gelen baskýlar, talepler ve düzenlemeler özel sektör ve özellikle sanayi sektörünün
kirletici özelliklerini ortadan kaldýrmayý veya minimize etmeyi zorunlu kýlmaktadýr. Bu bakýmdan Tekirdað'da
çevre teknolojileri konusunda yapýlacak yatýrýmlar var olan sanayi ve yakýn gelecekte bölgeye gelecek
olan yeni sanayi için önemli olacaktýr. Çevre teknolojileri konusunda Tekirdað Ýlinde yapýlacak yatýrýmlar ve
yaþanacak geliþmeler ayrýca yine sanayinin yoðun olduðu Kýrklareli Ýlinin Lüleburgaz Ýlçesi'nden ve Ýstanbul'dan
da talep görebilecektir.
23 1/25.000 Tekirdað Ýl Çevre Düzeni Planý
88
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Þekil 6.4. Tekirdað Sanayi Yoðunluðu Haritasý
Kaynak: T.C. Çevre ve Orman Bakanlýðý, Ergene Havzasý Koruma Eylem Planý - 2008.
Sanayi üretimi yapan her firmanýn çevre teknolojileri konusunda yatýrým yapmasý yerine, çevre teknolojileri
konusunda uzmanlaþmýþ firmalarý yaratmakla finansal anlamda da karlýlýk elde edilmiþ olacaktýr. Tekirdað'ýn
çevre teknolojilerinde elde edeceði uzmanlýk ise gelecekte tüm Türkiye'ye veya bölge ülkelerine çok rahatlýkla
satýlabilecektir. Zira tüm dünyada olduðu gibi Türkiye ve bölge ülkeleri için de çevre yükselen bir deðerdir.
Edirne, Bulgaristan ve Yunanistan ile sýnýr bir Ýl olmasý dolayýsý ile Türkiye'nin Avrupa Birliði'ne açýlan kapýsý
konumundadýr. Konum itibarý ile batýda tüm Balkan ülkeleri ile doðuda da Ýstanbul ve diðer önemli bölge
Ýlleri ile pek çok alanýnda yakýn etkileþim içindedir.
Verimli topraklarý nedeni ile çeltik, ayçiçeði ve buðday üretiminde Ýl önemli paya sahiptir. Tarýmsal
üretim nedeni ile Ýl sanayisinde tarýma dayalý sanayi aðýr basmaktadýr. 2012 yýlý itibarý ile sanayi siciline
kayýtlý 265 iþletmenin 52 tanesi pirinç üretimi yapan iþletmeler, 27 tanesi ham ve rafine yað üretimi yapan
iþletmeler ve 20 tanesi de un üretimi yapan iþletmelerden oluþmaktadýr. Tarýma dayalý sanayi iþletmeleri
dýþýnda ilde geliþen diðer bir sektör tekstil sektörüdür. Ýldeki tekstil iþletmeler sayýsý 23'ü bulmaktadýr.
Ýlde Yunanistan ve Bulgaristan'a açýlan 2'si demiryolu, 4'ü karayolu olmak üzere 6 tane sýnýr kapýsý
bulunmaktadýr. Ancak buna raðmen ilin dýþ ticaret düzeyi yeterli deðildir. 2008 yýlýnda Ýlden 101 milyon
dolarlýk ihracat yapýlýrken, 124 milyon dolar ithalat yapýlmýþtýr. Önemli ihracat kalemleri; gýda maddeleri,
tekstil ve inþaat malzemeleridir.
Edirne'de buðday, ayçiçeði ve çeltik baþta olmak üzere birçok tarým ürününün ticaretinin yapýldýðý dört
tane ticaret borsasý bulunmaktadýr. Ülkemizin önde gelen borsalarýndan olan Edirne Ticaret Borsasý ve
Uzunköprü Ticaret Borsalarýnda günlük olarak açýk artýrma ile hububat alým-satýmlarý yapýlmaktadýr.
Edirne Ýli Osmanlý Ýmparatorluðu'na baþkentlik yapmýþ ve Türk tarihinde önemli bir yer edinmiþ bir þehirdir.
Türk hatta dünya mimarisinin önde gelen isimlerinden olan Mimar Sinan'ýn en önemli eserlerinden biri olan
Selimiye Camii Edirne Ýlindedir, ayrýca burada birçok çarþý, köprü, kervansaray ve hamamlar da inþa etmiþtir.
Tarihi Kýrkpýnar güreþleri ve þenlikleri de ilin önemli bir turizm potansiyelidir. Turizm sektöründe yapýlabilecek
yatýrýmlar;
• Temalý Turizm Yatýrýmlarý
• Konaklama Tesisi (her türlü butik otel, köy pansiyonculuðu tesisleri)
• Kamping Ýþletmeciliði
olarak görülmektedir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
89
Kýrklareli'nin ekonomisi genel olarak tarým ve hayvancýlýða dayanmaktadýr. Orman varlýðý zengin,
daðlarý ormanlarla kaplý olup, geniþ Ergene Ovasý çok bereketlidir. Kýrklareli hayvan hastalýklarýndan ari bir
ildir. Ýlde 2012 yýlý itibariyle, 18.146 iþletmede 146.151 baþ sýðýr ve 226.000 baþ küçük (koyun-keçi) hayvan
varlýðý mevcuttur. Hayvan varlýðý ve hayvan kalitesi konusunda önemli olan ilde; Canlý Hayvan Borsasý,
Modern Mezbaha ve daha da önemlisi Et ve Et Entegre Ýþletme Tesisleri henüz mevcut deðildir.
Modern bir Mezbaha ve Et ve Et Entegre Ýþletme Tesisleri olmadýðýndan Kýrklareli Ýlinde sadece 4.500
hayvan kesilebilmektedir ve geriye kalan 20 bin hayvan genelde Ýstanbul pazarýna canlý olarak gitmektedir.
Etin canlý ve iþlenmemiþ olarak pazara gitmesi ise katma deðerlerin Kýrklareli'nde kalmasýný engellemektedir.
Canlý Hayvan Borsasý ve Et ve Et Ýþletme Tesisleri'nin olmamasýndan dolayý Kýrklareli hayvancýlýk sektöründe
markalaþamamaktadýr. Hayvan hastalýklarýndan ari bir bölge olan Kýrklareli Ýlinde hayvancýlýk sektörü,
kurulacak Modern Mezbaha ve Et ve Et Entegre Ýþletme Tesisleri sayesinde rekabetini artýracaktýr.
Deniz ve iç su balýkçýlýðýn geliþtirilmesi konusunda ise Kýrklareli Ýlinin Karadeniz'de 60 km kýyýsý mevcuttur.
Bu bakýmdan yeteri düzeyde potansiyeli deðerlendirilemeyen deniz balýkçýlýðý kolaylýkla ilde geliþtirilebilir.
Bununla birlikte ilin Istranca Daðlarý bölgesi tatlý su kaynaklarý konusunda zengindir.
Ýlde Istranca Daðlarý ve etekleri ise doðal dokunun bozulmamasý ve sanayileþmenin olmamasýndan dolayý
organik hayvansal üretim konusunda elveriþlidir. Bu bölgede özellikle yerli hayvan ýrklarý ( Trakya Arýsý,
Trakya Kývýrcýk Koyunu, Boz Irk Sýðýr, Kýl Keçisi) ile yapýlacak her türlü hayvansal üretim kalite, lezzet ve
saðlýk bakýmýndan yüksek nitelikte olacaðýndan ekonomik kazanç yönünden katma deðeri yüksek olacaktýr.
Kýrklareli Ýlinin tarýmsal yapýsý içinde hububat, ayçiçeði, þeker pancarý, mýsýr, yemeklik tane baklagiller
ve baðcýlýk önemli rol oynamaktadýr. Tarým ürünlerinde aðýrlýklý bitkisel ürünler ise buðday, mýsýr ve
ayçiçeðidir. 2010 yýlýnda 123.067 hektar buðday ekilmiþ olup toplam 498.043 ton ile dekar baþýna 405
kg ürün elde edilmiþtir. Yine ayný yýl 77.612 hektar alana ayçiçeði ekilmiþ olup, toplam 198.991 ton ürün
elde edilmiþtir. Böylece dekar baþýna ürün miktarý 256 kg olmaktadýr. Ayçiçeðinden ve hububattan sonra
aðýrlýklý ürünler mýsýr ve þeker pancarýdýr.
Tarým ve hayvancýlýðýn çok önemli olduðu bir bölgede tarýmsal sanayinin geliþmesi normal olmakla birlikte
Kýrklareli toplam 428 tarýmsal sanayi tesisi ile diðer bölge illerine göre tarýmsal sanayi tesisi sayýsý konusunda
en son sýrada yer almaktadýr. Ýl hayvancýlýk ve tarýmda tarla bitkileri konusunda önemli üretim miktarýna
sahip olduðundan Ýl'in Tarýmsal Sanayisi de daha çok bu ürünlere dayanmaktadýr. Tarýmsal sanayide özellikle
süt ve süt ürünlerinden peynir, kaþar, dondurma, yoðurt ve ayran üretimi; et ve et ürünlerinden sucuk
üretimi; tahýllardan buðday üretimine dayalý un üretimi, ekmek üretimi, kepek ve razmol üretimi, simit
ve yas-kuru pasta üretimi; yaðlý tohumlardan ayçiçeði üretimine dayalý ham - rafine yað üretimi ve küspe
üretimi ön plana çýkmaktadýr.24
Tarýmsal ürün çeþitlendirmesine gidilmediði takdirde bile, il üretmiþ olduðu bu ürünlerden tarýmsal
sanayisini çok daha katma deðerli ürünler üretme doðrultusunda çeþitlendirip geliþtirebilir. Ayrýca meyve
ve sebze üretimi ilde yaygýn olmadýðýndan bu ürünlere dayalý tarýmsal sanayi geliþmemiþtir, ancak meyve
ve sebze üretiminde yapýlacak üretim artýþlarý ile birlikte ilde bu ürünlere dayalý tarýmsal sanayi de geliþme
fýrsatý yakalayacaktýr.
Kýrklareli Ýli sahip olduðu verimli toprak potansiyelini ekonomik olarak katma deðeri yüksek olan meyve
ve sebze üretimi konusunda deðerlendirmesi durumunda ilin tarým sektöründen aldýðý pay artacaktýr. Sebze
ve meyve üretimi yanýnda bu ürünlerde piyasa ihtiyacýna göre ürün çeþitlendirmesinin yapýlmasý da önemlidir.
Kýrklareli'nde üretilecek sebze ve meyveler ise özellikle sýnýr bölge olan Balkanlar ve diðer Avrupa Ülkeleri'ne
lojistik konusunda elde edilecek zaman ve maliyet avantajlarý ile birlikte kolaylýkla pazarlanabilecektir.
Kýrklareli Ýlinde sanayi daha çok D-100 karayolu etrafýnda ve özellikle Lüleburgaz'da yoðunlaþmýþtýr.
24 Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý TR2 Batý Marmara Tarým Master Planý, s.55-60.
90
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Kýrklareli'nde sanayi artan bir hýzla geliþmektedir, bunun temel nedeni ise sýkýþan Ýstanbul sanayisinin Ýstanbul
dýþýna çýkma çabasýdýr. Kýrklareli Ýlinde özellikle cam, gýda, tekstil, ilaç alanýnda önemli tesisler bulunmaktadýr.
Ýlin Ýstanbul'a yakýnlýðý dikkate alýndýðýnda özellikle katma deðeri yüksek elektrik- elektronik sanayi, tarým
ve hayvancýlýk konusunda geliþmiþ bir Ýl olmasý dolayýsý ile tarým makineleri imalat sanayi ve gýda sanayi
makineleri imalatý Kýrklareli sanayisi açýsýndan potansiyel arz eden sanayilerdir.25
Kýrklareli Ýli Vize Ýlçesi Cittaslow (Sakin Þehir) unvanýna sahiptir. Cittaslow - Sakin Þehir Ýtalyanca Citta
(Þehir) ve Ýngilizce Slow (Sakin) kelimelerinden oluþan Cittaslow Sakin Þehir anlamýnda kullanýlmaktadýr.
Ýtalya'da 4 þehirle 1999 yýlýnda yola çýkan ''Cittaslow Kentler Birliði'' þimdi 150'den fazla þehirle dünya
geneline yayýlmayý sürdürmektedir. 2012 Ekim itibarý ile dünyanýn beþ kýtasýnda 162 Cittaslow Belediyesi
mevcuttur ve 15 yeni Belediye de Birliðe üyelik için baþvurmuþ durumdadýr. Vize ve Istrancalar Bölgesi
köyleri için de bir Kalkýnma Modeli durumundadýr. Model butik yerel ve kýrsal üretimin kitlesel ve global
üretimle rekabetini saðlamaktadýr.
Trakya Sanayi ve Ýþ Dünyasý Federasyonu TRAKYASÝFED’in Görüþleri
• Avrupa ülkelerine sýnýrlarý ile Avrupa'ya kapý olan Trakya bölgesinde; ihracatý arttýrmaya ve sanayinin
daha da geliþmesine destek olacak ayrýca Türkiye'de üretilen ürünlerin tanýtýlmasýna da vesile olacak,
uluslararasý fuarlarýn düzenlenebilmesi amacýyla, büyük bir fuar alanýnýn kurulmasý gerekmektedir.
• Bölgemizin lokomotif sektörü olan tekstil sanayinde mevcutta; iplikten kumaþa, kasardan boyamaya
metraj tekstil sektörü geliþmiþ durumdadýr. Fakat bu durumu zenginleþtirme ve destekleme amaçlý
ayrýca dünya markalarýnýn ihtiyaçlarýna hitap edecek konfeksiyon sektörünün de desteklenmesi
saðlanmalýdýr.
• Bölgemizdeki verimli tarým arazilerinin iþlenmesi için yeni sektörlerin, yeni giriþimlerin ve fikirleri
destekleyici projelerin geliþtirilmesi gerekmektedir.
• Yoðun sanayinin bulunmasýna raðmen tüm ulaþým kanallarýnýn etkin kullanýlmadýðý Trakya bölgesinin
Tekirdað Liman iþletmesinin ve Çorlu Hava limanýnýn kullaným etkinliðinin arttýrýlmasýna yönelik
çalýþmalarýn yapýlmasý gerekmektedir. Ayrýca Ýstanbul Atatürk Hava limanýný rahatlatmaya yönelik Silivri
ilçesinin planlarýnda bulunan hava limaný çalýþmalarýnýn hýzlandýrýlmasý saðlanmalýdýr.
6.3 TR31 Ýzmir Ekonomisinin Yapýsal Bir Dönüþüme Ýhtiyacý Var
Ýzmir 60 milyar dolarý aþan bir ekonomik büyüklüðü ile Türkiye'nin en geliþmiþ üçüncü ilidir. Ýzmir'in
ekonomik anlamda önde gelen bir merkez olmasýnýn bir nedeni ilin ülke ihracatýnda önemli bir merkez
olmasýdýr. 2002 yýlýnda 2,7 milyar dolar ihracat yapan Ýzmir 2012 yýlýna gelindiðinde 8,7 milyar dolar ihracat
yapan bir þehir haline gelmiþtir. Ýzmir ilinin en fazla ihracat gerçekleþtirdiði ülkeler Almanya (% 12,5 ve 1
milyar dolar ihracat), Ýngiltere (% 6,2 ve 500 milyon dolar ihracat) ve Ýspanya'dýr (% 5,2 ve 420 milyon dolar
ihracat) olmuþtur.
Ýhracatýn sektörel olarak daðýlýmý incelendiðinde; giyim eþyasý (% 12,6), gýda ürünleri ve içecek (% 11),
ana metal (% 10,7), kimyasal madde ve ürünler (% 10,3), motorlu kara taþýtý ve römorklar (% 8,3), makine
teçhizat imalatý (% 8,1) ve tarým ve hayvancýlýk (% 8,7) pay almaktadýr. Yapýlan analizler Ýzmir ihracatýnda
ülke çeþitliliðinin artmakta olduðunu göstermekte iken sektörel çeþitliliðin kýsýtlý olmasý ve orta-ileri ve ileri
teknoloji sýnýfýnda ihracat gerçekleþtirilememesi dikkati çekmektedir.
25 Kýrklareli OSB Müdürlüðü, 2012 Ýl Brifing Raporu.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
91
Tablo 6.2. Ýzmir'de Ýmalat Sanayi Sektörlerinin Baðlantý Katsayýlarý
NACE
Rev. 1.1
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
Sökter Adý
DGB
Gýda ürünleri ve içecek imalatý
Tütün ürünleri imalatý
Tekstil ürünleri imalatý
Giyim eþyasý imalatý; kürkün iþlenmesi ve boyanmasý
Derinin tabaklanmasý, iþlenmesi; bavul, el çantasý, saraçlýk, koþum takýmý ve ayakkabý imalatý
Aðaç ve mantar ürünleri imalatý (mobilya hariç);
hasýr ve buna benzer, örülerek yapýlan maddelerin imalatý
Kaðýt ve kaðýt ürünleri imalatý
Basým ve yayým; plak, kaset v,b, kayýtlý medyanýn çoðaltýlmasý
Kok kömürü, rafine edilmiþ petrol ürünleri ve nükleer yakýt imalatý
Kimyasal madde ve ürünlerin imalatý
Plastik ve kauçuk ürünleri imalatý
Metalik olmayan diðer mineral ürünlerin imalatý
Ana metal sanayii
Makine ve teçhizatý hariç; metal eþya sanayii
B,y,s, makine ve teçhizat imalatý
Büro, muhasebe ve bilgi iþlem makineleri imalatý
B,y,s, elektrikli makine ve cihazlarýn imalatý
Radyo, televizyon, haberleþme teçhizatý ve cihazlarý imalatý
Týbbi aletler; hassas ve optik aletler ile saat imalatý
Motorlu kara taþýtý, römork ve yarý-römork imalatý
Diðer ulaþým araçlarýnýn imalatý
Mobilya ýmalatý; b,y,s, diðer imalat
TGB
DÝB
TÝB
0,74
0,67
0,73
0,72
0,73
2,45
2,40
2,78
2,84
2,83
0,26
0,07
0,60
0,09
0,45
2,15
1,07
3,30
1,25
1,50
0,74
2,61
0,73
1,54
0,72
0,61
0,81
0,70
0,73
0,63
0,76
0,69
0,62
0,56
0,71
0,79
0,71
0,76
0,54
0,75
2,69
2,44
2,42
2,57
2,74
2,36
2,96
2,79
2,57
2,34
2,77
3,14
2,76
2,99
2,29
2,93
0,92
0,80
0,80
0,71
0,77
0,84
0,85
0,70
0,27
0,30
0,49
0,37
0,22
0,34
0,47
0,13
3,55
1,55
2,69
6,31
2,59
2,31
7,32
2,14
2,32
1,23
2,00
2,54
1,31
1,93
1,28
1,20
DGB: Doðrudan Geri Baðlantý, TGB: Toplam Geri Baðlantý, DÝB: Doðrudan Ýleri Baðlantý, TÝB: Toplam Ýleri Baðlantý
Kaynak: Ýzmir Kalkýnma Ajansý, Türkiye Kalkýnma Bankasý A.Þ., Ýzmir Ýli Potansiyel Yatýrým Konularý Araþtýrmasý, Ýzmir, Eylül-2012. sf. 295
Ýzmir'de yatýrým yapýlabilecek alanlarýn ortaya konulmasý ve sektörler itibarýyla ilin rekabet gücünün
ölçülmesi amacýyla, Ýzmir Kalkýnma Ajansý (ÝZKA) ile Türkiye Kalkýnma Bankasý A.Þ. tarafýndan Ýzmir Ýli
Potansiyel Yatýrým Konularý Araþtýrmasý yapýlmýþtýr. Söz konusu çalýþma kapsamýnda yapýlan analizler Ýzmir'in
tarým, imalat sanayi, turizm, yenilenebilir enerji ve lojistik sektörlerinde rekabetçi olabileceðini
öne sürmektedir. Ýmalat sanayi içerisinde ana metal, elektrikli teçhizat sektörü ve metal eþya sanayi en
rekabetçi sektörler olarak gösterilmektedir. Ýmalat sanayinde üçlü dijit bazýnda sektörlerin performanslarý
incelendiðinde ev aletleri imalatý ve sebze ve meyvelerin iþlenmesi ve saklanmasý sektörleri en iyi performans
gösteren sektörler olarak ilk iki sýrayý almýþtýr. Ýzmir'de imalat sanayine yapýlan yatýrýmlarýnda öne çýkan diðer
sektörler ana metal sanayi, kara taþýtlarý ve metalik olmayan diðer mineral ürünlerin imalatý sektörleri sayýlabilir.
Ýzmir Kalkýnma Ajansý ile Ege Üniversitesi ortaklýðýnda, ilin sektörler arasý iliþkilerini analiz etmek amacýyla
Ýzmir Girdi-Çýktý Analizi çalýþmasý yapýlmýþtýr. Bu çalýþmada, sektörlerin geri ve ileri baðlantýsý26 yüksek olan
diðer sektörlerle baðlantý katsayýlarý hesaplanarak kilit sektörler belirlenmiþtir. Ýzmir Girdi-Çýktý çalýþmasýna
göre toplam geri baðlantý katsayýsý en yüksek olan sektör Radyo, TV ve Haberleþme Cihazlarý sektörü
olurken (3.097) ve toplam ileri baðlantý katsayýsý en yüksek olan sektör ise Ana Metal Sanayi (5,9)
olmuþtur. Geri baðlantýsý yüksek olan diðer sektörler ise ana metal sanayii, motorlu kara taþýtlarý ve mobilya
imalatý olmuþtur. Ýleri baðlantý düzeyi yüksek olan diðer sektörler ise kimyasal madde ve ürünlerin imalatý,
tekstil ve kaðýt ürünleri imalatý olmuþtur. Bu durumda, Ýzmir Girdi-Çýktý analizi çalýþmasý sonuçlarý çerçevesinde
ilk üç sýrada yer alan kilit sektörler ana metal sanayii (orta-düþük teknoloji sýnýfýnda), kaðýt ve kaðýt ürünleri
imalatý (düþük teknoloji sýnýfýnda) ile tekstil sektörleri (düþük teknoloji sýnýfýnda) olmuþtur.
Elbette ilin kalkýnmasýna katkýsý büyük olan ve ihracat kalemleri içerisinde de önemli yer tutan bu
sektörlerin daha ileri teknoloji sýnýfýnda olan sektörlerle desteklenmesi, hem Ýzmir'in geliþmesini tetikleyecek
hem de ülkemizin dýþ ticaret hacminin artmasýna ve cari açýðýn kapanmasýna etkisi olacaktýr. Ýzmir'in önemli
bir ticaret merkezi olmasý, önde gelen bir turizm merkezi olmasý nedeniyle çevre dostu bir kalkýnma modeli
Ýzmir için daha uygun olacaktýr. Kimya sanayii, motorlu kara taþýtý üretimi gibi çevre kirliliðine neden olabilecek
sektörler yerine Ýzmir'de yüksek katma deðer üretecek hizmet sektörü odaklý bir kalkýnma anlayýþýnýn
geliþmesi gerekmektedir.
26 Geri baðlantý: Bir sektör tarafýndan nihai üretim yapýlabilmesi için gerekli olan mal ve hizmetlerin talep edildiði sektörlerle iliþkisini
göstermektedir.
Ýleri baðlantý: Bir sektör tarafýndan üretilmiþ mal ve hizmetin diðer sektörler tarafýndan talep edilmesi ve girdi olarak kullanýlmasý durumunda
sektörler arasýndaki iliþki düzeyini ortaya koymaktadýr.
92
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Bu sektörlerin baþýnda turizm gelmektedir. Ýzmir farklý turizm faaliyetlerinin birarada yapýlabileceði bir
ildir. Deniz turizminin yanýnda saðlýk turizmi, kültür ve inanç turizmi, kongre ve fuar turizmi, termal
turizm, doða turizmi ve spor turizmi gibi çeþitli turizm alanlarý potansiyel arz etmektedir. Dünya turizm
sektöründe klasik deniz turizminin yanýnda farklý turizm faaliyetlerine talebin artýþ göstermesi, fiyat/kalite
dengesinin gitgide turizm destinasyonu seçiminde daha önemli bir kriter haline gelmesi Ýzmir için önemli
bir avantajdýr. Diðer taraftan, ülkemizde turizm sektörünün daha çok her þey dâhil deniz turizmine
odaklanmasý ise dezavantajlý bir durumdur. Bu nedenle, turizm sektörünün yenilikçi ürünler geliþtirmesi ve
zaten büyük bir rekabet yaþanan ve düþük kar marjlarýyla ayakta kalan her þey dahil sisteminin sektör
içerisindeki aðýrlýðýnýn azaltýlmasý gerekmektedir.
Ýzmir ilinin sahip olduðu doðal ve tarihi zenginliklerinin farkýnda olmak, hitap ettiði turizm segmentlerinde
satýþlarýný ve karlýlýðýný artýrmasý için gastronomi turizmi, ekolojik turizm, yaratýcý kültür turizmi, organik
tarým turizmi, macera turizmi gibi yenilikçi ürünlere yönelik stratejilerin geliþtirilmesi gerekmektedir.
Ýzmir ilinin, baþta Manisa ili olmak üzere Ege Bölgesinde üretim ve tüketim aðlarýnýn merkezinde yer alan
bir il olmasý, tarým ve hayvancýlýk sektörü yanýnda imalat sanayi ve hizmet sektörleri için akým merkezi
konumunda olmasý nedeniyle lojistik sektörü de Ýzmir için önem arz eden bir sektördür. Bu nedenle,
Ýzmir'in sanayi üretimi yapan bir kent olmasý yerine Ege Bölgesinin ve Balkan Coðrafyasýnýn lojistik merkezi
olmasý hedeflenmelidir. Singapur'un uluslararasý bir lojistik ve ticaret merkezi olmasý Ýzmir için geliþtirilecek
stratejilerde önemli açýlýmlar saðlayacaktýr.
Ýzmir ayný zamanda tarihsel geçmiþinden gelen çok kültürlülüðü, pek çok medeniyete þahitlik etmesi ve
sunduðu coðrafi olanaklarýyla kültür ekonomisi altyapýsý geliþmiþ bir ildir. Öte yandan, Ýzmir çok sayýda
etkinliðe ev sahipliði yapmasý, kentte bulunan pek çok kültür mekânýnda tiyatro, sinema, opera ve bale,
konser, dans gösterisi gibi geniþ bir yelpazede etkinliklerin yapýlmasý kentte mevcut olan kültür ekonomisinin
göstergeleridir. Bu itibarla, Ýzmir'in kültür-sanat ekseninde geliþerek, Akdeniz havzasýnda uluslararasý bir
kültür-sanat ve tasarým metropolü olmasý mümkündür.27
Ýzmir'de ekonomik geliþmenin ivme kazanmasýnda giriþimcilik kültürünün geliþmesinin önemli payý
olacaktýr. Bu amaçla, giriþimcilerin tespit mekanizmalarý geliþtirilmeli, giriþimciler arasýndaki ve giriþimcilerle
mentörler arasýndaki baðlantýlar kuvvetlendirilmeli, giriþimcilerin finansman olanaklarý artýrýlmalý, giriþimcilik
eðitimleri geliþtirilmeli ve giriþimcilik yönetiþim çerçevesi oluþturulmalýdýr.28
Ýlçe bazýnda deðerlendirme yapýldýðýnda29; Karþýyaka ilçesinde týbbi aletler ve hassas optik aletler
sektörünün sanayi istihdamý yoðundur. Gýda ürünleri ve içecek imalatý sektöründe ilçenin kümelenme
potansiyeli yüksektir.
Aliaða ilçesinde petrol rafinerisinin yanýnda demir çelik tesisleri, gemi söküm tesisleri, petrokimya, gaz
dolum tesisleri ve haddehaneleri ile hava kirleten ve çevreye zarar veren tesisler bulunmaktadýr. Ýzmir'de
üretilen tehlikeli atýk miktarý tüm Türkiye'deki tehlikeli atýk miktarýnýn yüzde 25'ini oluþturmaktadýr. Ýzmir
bu itibarla ülkemizde en fazla endüstriyel ve tehlikeli atýk üreten kent konumundadýr. 5 adet demir çelik
tesisi, 2 adet petrokimya tesisi ve bir adet gemi söküm bölgesi ile Aliaða bu kirliliðin en önemli kaynaklarýndandýr.
Ýlçenin lojistik imkânlarýnýn daha temiz teknolojiler için kullanýlmasý gerekmektedir.
Buca ilçesinde mobilya imalatý, giyim eþyasý ve kürk imalatý, motorlu kara taþýtlarý imalatý sektörlerinde
yoðunlaþma bulunmaktadýr. Çeþme, Dikili, Urla ve Foça ilçeleri turizm sektörüyle ön plana çýkmaktadýr.
Foça'da mevcut sanayi alanlarýnýn ilçe dýþýna çýkarýlmasý durumunda ilçenin turizm potansiyeli daha iyi
deðerlendirilebilecektir.
27 ÝZKA, 2013(a).
28 ÝZKA, 2013(b)
29 ÝZKA, Ýlçe Raporlarý, uygulama.iksir.kalkinma.gov.tr, 2013.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
93
Konak'ta düzensiz ve izinsiz konut alanlarý önemli bir sorunu teþkil etmektedir. Bu amaçla kentsel dönüþüm
çalýþmalarý yapýlmaktadýr. Kadifekale Kentsel Yenileme Projesi, Yeþildere Heyelan Bölgesi Yenileme Projesi,
Ballýkuyu Kentsel Dönüþüm ve Geliþim Projesi, Cennetçeþme Kentsel Dönüþüm ve Geliþim Projesi, Ege
Mahallesi Kentsel Dönüþüm Projesi bu amaçla yapýlan çalýþmalardýr.
Bornova ilçesinde fabrikasyon metal ürünleri, týbbi aletler ve hassas optik aletler, gýda ürünleri ve içecek
imalatý, giyim eþyasý ve kürk imalatý Kimyasal madde ve ürünlerin imalatý, genel makine ve teçhizat imalatý
sektöründe yoðunlaþma artmaktadýr.
Aliaða, Bergama, Çeþme, Dikili, Foça, Karaburun, Seferihisar ve Urla rüzgâr enerjisi potansiyeli açýsýndan
oldukça iyi durumdadýr. Ýzmir'de rüzgâr enerjisine iliþkin altyapý yatýrým alanlarý arasýnda Bergama, Dikili,
Aliaða, Çeþme ve Karaburun ile birlikte Urla'da öne çýkmaktadýr.
Ýzmir, antrepo sayýsý açýsýndan tüm iller arasýnda Ýstanbul ve Kocaeli'den sonra üçüncü sýrada bulunmaktadýr.
Ýzmir'de bulunan antrepolar Aliaða, Kemalpaþa ve Menemen ilçelerinde yoðunlaþmýþtýr. Bornova Ýlçesi
Aliaða, Konak, Menemen, Kemalpaþa ilçeleri ile birlikte Ýzmir'de lojistik sektörünün mekânsal olarak
yoðunlaþtýðý ilçeler arasýnda yer almaktadýr.
6.4 TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) Bölgesinde Öncü Sektörler
Üç ili kapsayan TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) Düzey-2 bölgesi ülke sanayiinin önde gelen merkezlerindendir.
Bursa toplam sanayi iþletmelerinin yüzde 8'ini barýndýrarak Ýstanbul'dan sonra ikinci sýrada gelmektedir.
Eskiþehir ve Bilecik ise ülke toplam sanayi iþletmelerinin sýrasýyla yüzde 0,8 ve yüzde 0,3'lük kýsmýna sahiptir.
Ekonomi içerisinde sanayinin bu aðýrlýklý konumu GSKD'nin sektörel kompozisyonuna da yansýmýþtýr. 2008
yýlý itibarýyla, üretilen katma deðerin yüzde 42'si sanayi sektörü tarafýndan üretilerek 26 bölge içerisinde
TR41 ilk sýrada gelmektedir. Bölgenin yüksek sanayileþme düzeyi hem toplam büyüklük olarak hem de kiþi
baþýna düþen katma deðer itibarýyla Ýstanbul'a yakýnsamasýna ve ülke ortalamasýndan daha yüksek deðerlere
sahip olmasýna katkýda bulunmuþtur.
2004 yýlýnda TR41 bölgesinin toplam büyüklüðü Ýstanbul'un yüzde 23'ü seviyesindeyken 2008 yýlýnda
bu oran yüzde 24'e yükselmiþtir. Kiþi baþýna düþen GSKD itibarýyla da TR41 bölgesi Ýstanbul'a yakýnsamaktadýr.
2004 yýlýnda Ýstanbul'un kiþi baþýna düþen GSKD miktarý 100 kabul edildiðinde TR41 bölgesinin deðeri 87
iken 2008 yýlýnda 89 olmuþtur. Diðer taraftan, ayný dönemde bölgenin kiþi baþýna düþen GSKD miktarý ülke
ortalamasýnýn yüzde 35 üzerindeyken yüzde 38'e çýkmýþ ve ülke genelinden daha hýzlý bir geliþme ivmesi
yakalamýþtýr.
Bursa Eskiþehir Bilecik Kalkýnma Ajansý (BEBKA) koordinasyonunda hazýrlanan yeni dönem bölge planýnda
TR41 bölgesi illerinde yoðunlaþmanýn belirli sektörlerde olduðu ifade edilmektedir. Ýþletme sayýlarýna göre;
Bursa'da tekstil, makine-metal, mobilya; Eskiþehir'de gýda, makine-metal, madencilik ve taþ
ocakçýlýðý; Bilecik'te metal dýþý mineral ürünler ve gýda sektörü ön plana çýkmaktadýr. Ýstihdam saðlayan
sektörler itibarýyla; Bursa'da tekstil, otomotiv ve makine-metal; Eskiþehir'de metal, gýda, mineral
ürünler, elektrikli teçhizat ve giyim; Bilecik'te de metal dýþý mineral ürünler, ana metal ve diðer
metal eþya üretimi en fazla istihdam saðlayan sektörler olarak ön plana çýkmaktadýr. Kuþkusuz 60 milyar
TL'nin üzerinde bir ekonomik büyüklüðe ulaþmada ve sanayileþmede bölgenin belirli bir aþamaya gelmesinde
tekstil, hazýr giyim, gýda, mobilya, ana metal ve metal eþya sanayii sektörlerinin önemli payý vardýr. Ancak
OECD (2007) çalýþmasýnda düþük ve orta-düþük teknoloji sýnýfýnda yer alan söz konusu sektörlerin bölgenin
geliþmiþ merkezlerini daha ileri bir gelir ve refah düzeyine taþýyamayacaðý ortadadýr. Söz konusu sektörlerin
geliþme güçlüðü çeken çevre ilçelere transferi gerekmektedir.
94
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Bunun yerine, baþta otomotiv sektörü olmak üzere bölge illerinin de potansiyeline uygun üretim alanlarý
olan ulaþým araçlarý imalatý, savunma sanayii, elektrikli makine ve cihaz imalatý, bilgi ve iletiþim
teknolojileri ile yüksek gelir üretme potansiyeli olan finansal hizmetler, yaratýcý endüstriler ve turizm
sektörlerine odaklanmasý gerekmektedir.
Bu itibarla, bölgede kurulu bulunan 24 Ar-Ge merkezi ile üniversitelerin kurumsal yapýlanmalarýný mevcut
sektörel kompozisyondan ziyade bölge geleceðine katký saðlayacak alanlara yönlendirmeleri faydalý olacaktýr.
2012 Giriþimcilik ve Yenilikçilik Endeksine göre, Uludað Üniversitesinin 25 inci sýrada, Anadolu Üniversitesinin
ise 37'nci sýrada yer almasý diðer bölge üniversitelerinin ise sýralamaya dahi girememesi, bölge sanayisini
besleyecek kapasitede bir üniversite altyapýsýnýn bölgede bulunmadýðýna iþaret etmektedir.
Tablo 6.3. Üniversitelerarasý Giriþimcilik ve Yenilikçilik Endeksi 2012 Sýralamasý
Genel Sýralama
Bilimsel ve
Teknolojik
Araþtýrma
Yetkinliði
Sýralamasý
Fikri
Mülkiyet
Havuzu
Sýralamasý
Ýþbirliði ve
Etkileþim
Sýralamasý
Giriþimcilik ve
Yenilikçilik
Kültürü
Sýralamasý
Uludað Üniversitesi
25
31
14
19
45
31
Anadolu Üniversitesi
37
37
42
31
33
24
Üniversite Adý
Ekonomik
Katký ve
Ticarileþme
Sýralamasý
Kaynak: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlýðý
BEBKA tarafýndan yapýlan deðerlendirmeler Bursa'da yoðunlaþan otomotiv sektörü ve bu sektör ile geriileri baðlantýlarý yüksek olan otomotiv yan sanayii ile kimya ve plastik sanayii gibi sektörlerde rekabet
gücünün artýrýlmasýnýn önemine iþaret etmektedir. TR41 Bölgesi "Yerli Otomobil" üretimi için ülkedeki en
uygun þartlarý barýndýran bölge olarak deðerlendirilmektedir. Elektrikli araç teknolojilerinin yerli olarak
geliþtirilmesi ve bu bileþenlerin kullanýlarak yerli elektrikli araç üretilmesi amacýyla TÜBÝTAK tarafýndan
yapýlan teklif çaðrýsýna 20 konsorsiyum baþvuruda bulunmuþ, 10 proje ikinci aþamaya geçmeye hak
kazanmýþtýr. Ülkemizin ilk yerli otomobili olarak tasarlanan 3Gen'in prototipi ise Bursa'da tamamlanma
aþamasýna gelmiþtir. Doðru konsept ve marka oluþturulmasý ve uygun pazarlara hitap edilmesi durumunda
yerli otomobil projesi baþarýlý sonuç verebilecektir.
Diðer taraftan, ülke seramik sektörü istihdamýnýn yüzde 25'ine sahip olan Eskiþehir ve Bilecik illerinde
karo üretimi, saðlýk gereçleri, sofra ve süs eþyasý, refrakter ve teknik seramik potansiyel arz etmektedir.
Seramik sektörünün bölgede kümelenmesini saðlamak ve sektörde faaliyet gösteren aktörler arasýnda
iþbirliðini geliþtirmek amacýyla Eskiþehir Bilecik Kütahya Seramik Ýþ Kümesi Derneði oluþturulmuþtur.30 Ayrýca
sektörün küresel rekabet gücünün artýrýlmasý amacýyla Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlýðý tarafýndan 20122016 dönemine iliþkin "Türkiye Seramik Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planý" hazýrlanmýþtýr. 31
Bölgenin orta-yüksek ve ileri teknoloji sýnýfýnda üretim yapma potansiyeli olan diðer sektörler ise Bursa
ve Eskiþehir'de havacýlýk ve raylý sistemler sektörü, Bursa'da makine-metal sektörü (takým tezgahlarý imalatý),
Eskiþehir'de elektrikli makine ve teçhizat üretimi (beyaz eþya ana ve yan sanayii) sayýlabilir. Nitekim ilde
savunma ve havacýlýk sanayinin geliþmesi amacýyla "Eskiþehir Havacýlýk ve Savunma Sanayi Endüstri Bölgesinin"
kurulmasýna yönelik çalýþmalara baþlanmýþtýr. Uçak Motor Fabrikasý (TUSAÞ) ile Dizel Lokomotif motoru
fabrikasý (TÜLOMSAÞ) gibi kendi alanlarýnda monopol kuruluþlarýn Eskiþehir'de olmasý ilin bu sektörlerde
halihazýrdaki gücünü göstermektedir. Bilecik ilinin sahip olduðu Bilecik Beji ve Gemlik Diyabaz küresel
düzlemde tanýnýrlýðý yüksek ve bölgeye has mermer çeþitleridir.32
Mobilya sektörü özellikle Bursa'nýn Ýnegöl ilçesinde önemli bir iktisadi faaliyet alanýdýr. Ancak,
kalifiye eleman sýkýntýsý, ilçede mevcut olan 3 adet teknik ve endüstri meslek lisesinin ihtiyacý karþýlamamasý,
ilçenin mobilya sektöründe yaþadýðý hammadde ve lojistik sýkýntýsý sektör özelinde haksýz rekabetin olmasý,
30 http://www.ebkseramik.org/
31 T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlýðý, Türkiye Seramik Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planý (2012-2016), Ankara-2012.
32 T.C. Bursa Eskiþehir Bilecik Kalkýnma Ajansý (BEBKA), 2014-2023 Bursa Eskiþehir Bilecik Bölge Planý (Taslak), Bursa-2013.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
95
kayýt dýþýlýk ve fikri haklarýn korunmamasý sektörün rekabet gücüne ket vurmaktadýr. Karacabey ilçesinde
at yetiþtiriciliði önde gelen ekonomik faaliyet alanlarýndandýr. Türkiye Jokey Kulübü Karacabey Pansiyon
Harasý Türkiye'de hizmet veren en büyük haradýr. Gemlik ilçesi sofralýk zeytin üretiminde önemli bir
merkezdir. Yýllýk olarak 11 bin tonun üzerinde zeytin üretimi yapýlmaktadýr. Çinicilik sektörü ile ünlü olan
Ýznik ilçesi köklü tarihsel geçmiþi ve tarihi eserleriyle turizm potansiyeli yüksek bir ilçedir. Turizm potansiyeli
olan bir diðer Bursa ilçesi de Mudanya'dýr. Ýlçenin butik otelciliðe uygun bir yapýsý bulunmaktadýr. Konaklama
tesislerinin yetersizliði ve ara eleman ihtiyacýna cevap verecek turizm meslek lisesinin bulunmamasý önemli
kýsýtlardýr.
Eskiþehir maden kaynaklarý bakýmýndan zengin bir ildir. Þehir ile özdeþleþen lületaþýnýn yanýnda krom,
manyezit ve bor rezervleri bulunmaktadýr. Dünya bor madeni rezervinin yüzde 60'ý, ülke rezervinin
tamamý Eskiþehir'dedir. Ýlin büyük ilçelerinden birisi olan Sivrihisar'da altýn ve toryum baþta olmak üzere
zengin maden yataklarýnýn bulunmasý dikkat çekmektedir. Bu madenlerin iþlenmesine yönelik yapýlacak
yatýrýmlar ilçenin geliþmesine katký saðlayacaktýr. Bunun yanýnda tavukçuluk sektörü ilçede geliþme eðilimi
göstermektedir. Bilecik ilinin yüksek nüfus barýndýran Bozüyük ilçesi önemli bir cazibe merkezi olma
potansiyeline haizdir. Yapýmý devam eden Bozüyük Gündüzbey Lojistik Köyü projesinin tamamlanmasýyla
Bozüyük lojistik merkezlerden biri olacaktýr. Ýstanbul-Antalya oto yolu ve Ýstanbul-Eskiþehir hýzlý tren hattý
üzerinde yer alan ilçenin lojistik köyün tamamlanmasýyla birlikte lojistik merkez konumu güçlenecektir.33
9 Nisan 2013 tarihinde Bursa'da gerçekleþen MAKSÝFED (Marmara ve Kuzey Anadolu Sanayici ve
Ýþadamlarý Dernekleri Federasyonu) çalýþtay toplantýsýnda yapýlan öneri ve deðerlendirmeler
1. Bölgenin Stratejik Sektörleri:
• 9 Nisan 2013 tarihinde, TÜRKONFED & MAKSÝFED iþbirliðiyle düzenlenen "Orta Gelir Tuzaðý'ndan
Çýkýþ: Hangi Türkiye?" çalýþtayýnda katýlýmcýlar aþaðýda bulunan sektörlere vurgu yapmýþ ve görüþlerini
dile getirmiþlerdir:
o Makine sanayi ve savunma sanayi
o Otomotiv ve ulaþým araçlarý ( yan sanayileri)
o Medikal ve biliþim sektörü
o Yazýlým ve otomasyon sektörü
o Turizm (saðlýk turizmi, termal turizm)
o Enerji sektörü
o Mobilya üretimi
• Önümüzdeki 20 yýllýk süreçte, bahsedilmekte olan sektörlerin öneminin artacaðý ifade edilmiþtir.
• Sektörlerin ileri teknoloji ihtiyacý duyan sektörler olduðu görüþü iletilmiþtir.
• Bu sektörlerin geliþiminin "ara mal" ithalatýný azaltacaðý ve böylelikle dýþ ticaret dengesine katkýda
bulunacaðý belirtilmiþtir. Böylelikle döviz çýkýþýnýn azaltýlmasýnýn tesis edileceði ifade edilmiþtir.
• Bu sektörlerin desteklenmesi durumunda, yeni istihdam alanlarýnýn oluþmasý beklenmektedir.
• Bölgenin mevcut altyapý ve deneyimlerinin bu sektörler için yeterli düzeyde olduðu belirtilmiþtir.
2. Öneriler ve Deðerlendirmeler:
• Çalýþtay toplantýsýnýn katýlýmcýlarý markalaþma faaliyetlerinin desteklenmesini önermektedir. Özellikle
tasarým için destek verilmesi gerekliliði dile getirilmiþtir.
• Katýlýmcýlar sanayi alanlarýnýn açýlarak, iþ için tahsis edilecek arsa maliyetlerinin düþürülmesi gerektiðini
ifade etmiþtir.
• Enerjinin daha az maliyetli hale getirilmesi ve bunun için finansman politikalarýnýn oluþturulmasý
önerilmektedir.
• BUTGEM (Bursa Ticaret ve Sanayi Odasý Eðitim Vakfý) örneðinde olduðu gibi, bu modelde nitelikli
eleman yetiþtirilmesi için devlet tarafýndan politikalar geliþtirilmesi önerilmektedir.
33 BEBKA, Ýlçe Raporlarý, uygulama.iksir.kalkinma.gov.tr, 2013.
96
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
9 Nisan 2013 tarihinde Bursa'da gerçekleþen MAKSÝFED (Marmara ve Kuzey Anadolu Sanayici ve
Ýþadamlarý Dernekleri Federasyonu) çalýþtay toplantýsýnda yapýlan öneri ve deðerlendirmeler
• Yazýlýmýn geliþtirilmesi için devlet desteðinin saðlanmasý gerekliliði dile getirilmiþtir. Üniversitelerde
bilgisayar teknolojileri ile ilgili bölümlerinin geliþtirilmesi, bölüm açýlmayan üniversitelerde bilgisayar
teknolojileri ile ilgili bölümlerinin açýlmasý gerektiði belirtilmiþtir.
• Sektörel inovasyon becerilerinin artýrýlmasý için devlet desteði gerektiði belirtilmiþtir.
• Adalet sisteminin iþ hayatýna yansýmasýnda bazý sorunlar olduðu belirtilmiþtir, haksýz rekabeti gidermek
için adalet sisteminde düzeltmeler yapýlmasý önerilmektedir.
• Organize Sanayi Bölgeleri'nde çalýþmalarý için nitelikli eleman yetiþtirilmesine yönelik Teknik Yüksek
Okullar kurulmasý önerilmiþtir.
• Temel bilgi maliyetlerinin azaltýlmasý gerektiði ifade edilmiþtir.
• Sosyal sermayenin güçlenmesi için Ar-Ge ve inovasyona daha fazla destek verilmesi gerektiði belirtilmiþtir.
6.5. Ankara Biliþim Vadisi Olabilir mi?
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlýðýnýn resmi kayýtlarýna göre Türkiye'de sanayi kuruluþlarýnýn yüzde 31'i
Ýstanbul'da, yüzde 8'i Bursa'da ve yüzde 7'si Ankara'da bulunmaktadýr. Ankara, ekonomisinde kamu aðýrlýðýna
raðmen sanayi kuruluþlarýnýn yüzde 7'sini barýndýrmasýyla ayný zamanda önemli bir sanayi merkezidir. Ankara
KOBÝ aðýrlýklý sanayi yapýsýyla diðer bölgelerden farklýlýk arz etmektedir. Bu farklýlýðýn temelinde sahip
KOBÝ'lerin içinde ileri teknoloji firmalarýnýn aðýrlýðýnýn yüksek olmasý ile diðer KOBÝ'lerin Ar-Ge ve Yenilikçilik
kültürüne olan yatkýnlýðý gelmektedir. Yani Ankara'daki KOBÝ'ler diðer bölgelere göre üniversite-sanayi
iþbirliðine daha yatkýn, daha fazla teknolojiye yakýn ve yenilikçi iþletmelerdir. Bu da, Ankara'daki KOBÝ'lerin
bir üst ölçeðe çýkmalarýnda yani Orta ve Büyük Ölçekli kuruluþlara dönüþümlerinde avantajlý kýlmaktadýr.
Savunma Sanayi ve iliþkili yan sektörler Ankara'nýn bölgesel ve küresel rekabetçi olabileceði diðer sektörlerin
baþýnda gelmektedir. Savunma sanayii alýmlarýnda yerli payý arttýkça Ankara'nýn avantajlý konumunun
yükseleceði deðerlendirilmektedir. Savunma sanayii birincil derecede iliþkili elektronik, mekatronik,
nanoteknoloji, yazýlým ve makine sanayii önemli yetenek düzeylerine gelmiþtir. OSTÝM, Sincan ve Ývedik
Organize sanayi bölgeleri Türkiye'nin en önemli sanayii üsleri arasýnda yer almaktadýr.
Bunun dýþýnda mobilya sanayii de Ankara'da önemli yer tutmaktadýr. Son yýllarda markalaþma ve ihracat
alanýnda gösterdiði baþarýyla 1970 ve 80'lerdeki parlak dönemlerine dönüþ sinyalleri veren Ankara Siteler'de
150 bin'den fazla iþgücü istihdam edilmektedir. Kitlesel üretim yerine butik alanlarda inovatif-tasarým aðýrlýklý
bir yapýya evrilen Sitelerdeki atölyelerde önemli bir dönüþüm süreci yaþanmaktadýr.
Ankara'da 7 adet jeotermal bölge bulunmakta bunlardan 18 sýcak su çýkýþý olmaktadýr. Baþta Kýzýlcahamam
olmak üzere, Ayaþ, Çubuk, Beypazarý termal turizm açýsýndan elveriþli görülmektedir. Saðlýk turizmi ve
bunun iliþkili týbbi cihazlar sektörü de Ankara için önemli fýrsatlar barýndýrmaktadýr. Ankara halen Türkiye'nin
saðlýk merkezi olarak güçlü konumunu korumaktadýr.
2010'lu yýllarýn Ankara'sý Türkiye'nin bir numaralý ileri teknoloji üssü, saðlýk merkezi ve önemli bir sanayi
merkezi konumunu hýzlý bir þekilde güçlendirmektedir. Bunda son 10 yýlda kamu politikalarýnýn etkinliði
önemli rol oynamaktadýr.
Biliþim sektöründe rekabetçiliðini belirleyen temel unsur arz ve talebin gerçekleþtiði fiziksel çevre olarak
teknoloji kümeleri'dir. Ulusal biliþim politikasý baðlamýnda teknoloji kümelerinin yerlerinin seçiminde; bölgenin
ekonomik aktivitesi, sanayinin teknolojik üretim seviyesi, bölgenin insan kaynaklarý yapýsý ve eðitim düzeyi
yüksek bölgelerinde silikon vadisi yapýlarýnýn kurulmasý önem arz etmektedir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
97
Bölge ekonomisi içinde üretim sektörleri teknoloji seviyelerine göre sýnýflandýrýlmýþ, aþaðýdaki sonuçlar
elde edilmiþtir. Sunulan grafiklerde TR00 Türkiye, TR10 Ýstanbul, TR31 Ýzmir, TR41 Bursa, TR42 Kocaeli ve
TR51 Ankara bölgelerine göstermektedir.
Þekil 6.5. Bölgelerin, Ýþletmelerin Faaliyet Gösterdikleri Sektörlere Göre Teknoloji (2003-2008)
60 %
Türkiye
Ýstanbul
Ýzmir
50 %
Bursa
Eskiþehir
Bilecik
Kocaeli
Sakarya
Bolu, Düzce
Yalova
Ankara
40 %
30 %
20 %
10 %
0%
Düþük
Orta-düþük
Orta-ileri
Ýleri
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Yukarýdaki grafikten görüleceði üzere Türkiye'nin ve Ýstanbul'da faaliyet gösteren iþletmeler ve/veya
iþletme birimlerinin sayýsý teknoloji sýnýflandýrmasýna göre benzerlik göstermekte ve düþük ile orta-düþük
teknoloji seviyesi arasýnda bulunmaktadýr. Ýzmir ve Bursa bölgelerinde orta-düþük teknoloji alanlarda faaliyet
gösteren firma oraný yakýn düzeylerdedir. Ankara'da faaliyet gösteren iþletmelerin gerek Türkiye ortalamasý
gerekse diðer geliþmiþ ekonomilere bölgelere göre daha ileri teknoloji alanlarýnda yoðunlaþma göstermektedir.
Þekil 6.6. Bölgelerin, Sektörlerde Çalýþan Sayýlarýna Göre Teknoloji Düzeyleri (2003-2008)
60 %
Türkiye
Ýstanbul
Ýzmir
50 %
Bursa
Eskiþehir
Bilecik
40 %
30 %
20 %
10 %
0%
Düþük
Orta-düþük
Orta-ileri
Ýleri
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
98
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Kocaeli
Sakarya
Bolu, Düzce
Yalova
Ankara
Çalýþan sayýsý bakýmýndan deðerlendirildiðinde ise özellikle Ýstanbul'daki istihdamýn düþük teknolojili
sektörlerde yoðunlaþtýðý, teknoloji düzeyi bakýmýndan Ýzmir ve Bursa'nýn benzer bir yapýya sahip olduðu,
Kocaeli bölgesinde daha dengeli bir daðýlým olmasýna karþýn ileri teknoloji alanýndaki istihdamda neredeyse
varlýk göstermediði görülmektedir. Ankara ise ileri teknoloji istihdamýnda açýk ara liderliðini sürdürmektedir.
Þekil 6.7. Bölgelerin, Sektörlerde Çalýþanlara Yapýlan Maaþ ve Ücret Ödemelerine Göre Teknoloji Düzeyleri
(2003-2008)
60 %
Türkiye
Ýstanbul
Ýzmir
Bursa
Eskiþehir
Bilecik
50 %
Kocaeli
Sakarya
Bolu, Düzce
Yalova
Ankara
45 %
40 %
30 %
25 %
20 %
15 %
10 %
5%
0%
Düþük
Orta-düþük
Orta-ileri
Ýleri
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Toplam iþgücü ödemeleri bakýmýndan Ýstanbul, Ýzmir, Bursa Türkiye ile benzer bir yapý sergilerken Kocaeli
bölgesi orta-ileri teknoloji sektörlerinde çalýþan iþgücüne yapýlan maaþ ve ücret ödemelerinde ileri
görünmektedir. Ankara ise orta-ileri teknoloji ödemelerinde Kocaeli'nin ardýndan ikinci sýrada yer alýrken,
ileri teknoloji alanýnda istihdam edilen iþgücüne yapýlan maaþ ve ücret ödemelerinde yine ön sýrada yer
almaktadýr.
Þekil 6.8. Bölgelerin, Sektörlerde Faaliyet Gösteren Firmalarýn Yýllýk Gelirleri(Ciro)ne Göre Teknoloji Düzeyleri
(2003-2008)
60 %
Türkiye
Ýstanbul
Ýzmir
Bursa
Eskiþehir
Bilecik
50 %
Kocaeli
Sakarya
Bolu, Düzce
Yalova
Ankara
40 %
30 %
20 %
10 %
0%
Düþük
Orta-düþük
Orta-ileri
Ýleri
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
99
Firma gelirleri bakýmýndan Ankara'daki daðýlým daha dengeli olmakla birlikte, Ankara'daki ileri teknoloji
alanlarýnda faaliyet gösteren iþletmelerin diðer illere göre daha yüksek düzeyde gelir elde ettikleri açýkça
görülmektedir. Yukarýdaki grafikte dikkat çeken bir diðer husus ise, Ýstanbul ve Ankara'da ileri teknoloji
alanlarýna iliþkin bir geliþme süreci gözlenirken Ýzmir, Bursa ve Kocaeli bölgelerinin bir üst teknoloji seviyesinde
çýkmakta zorluk çekmeleridir.
Þekil 6.9. Bölgelerin, Sektörlerde Maddi Mallara Yapýlan Brüt Yatýrýmlara Göre Teknoloji Düzeyleri
(2003-2008)
Türkiye
Ýstanbul
Ýzmir
50 %
45 %
40 %
30 %
25 %
20 %
15 %
10 %
5%
0%
Bursa
Eskiþehir
Bilecik
Kocaeli
Sakarya
Bolu, Düzce
Yalova
Ankara
Düþük
Orta-düþük
Orta-ileri
Ýleri
Kaynak: TUÝK
Yatýrýmlar yönüyle bakýldýðýnda Ankara, bölgesel sanayi içinde ileri ve orta-ileri teknoloji alanlarýnda yine
en çok yatýrým yapan bölge olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Ýleri-teknoloji alanýnda yapýlan yatýrýmlar Kocaeli
ve Bursa bölgelerinde oldukça düþük düzeydedir.
2003-2008 döneminde sözkonusu bölgelerin geliþim trendleri incelendiðinde Ankara'nýn ileri teknoloji
alanýnda varlýðýný ve etkisini giderek artýrdýðý görülmektedir. Aþaðýdaki grafikten görüleceði üzere Ankara'daki
ileri teknoloji alanýnda faaliyet gösteren sanayi iþletmeleri içinde 2003-2008 döneminde hýzlý bir geliþme
süreci yaþanýrken Kocaeli bölgesinde gerileme görülmektedir. Ýzmir ise Ankara'nýn ardýndan ikinci sýrada
gelmektedir.
Þekil 6.10. Bölgelerde Ýleri Teknoloji Ýþletmelerinin Toplam Ýþletmeler Ýçindeki Payý % (2003-2008)
5,0 % Türkiye
4,5 %
4,0 %
Ýstanbul
Ýzmir
Bursa
Eskiþehir
Bilecik
Kocaeli
Sakarya
Bolu, Düzce
Yalova
3,0 %
2003
2,5 %
2004
2,0 %
2006
1,5 %
2007
1,0 %
2008
0,5 %
0,0 %
Kaynak: TUÝK
100
Ankara
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Bursa ve Kocaeli bölgelerinde faaliyet gösteren iþletmelerin %1'inden azý ileri-teknoloji alanýnda faaliyet
göstermekte ve Türkiye ortalamasýnýn gerisinde kalmaktadýr. Türkiye genelinde ve Ýstanbul'da artýþ eðilimi
gözlenmekle birlikte, Kocaeli bölgesinde ileri teknoloji firmalarýnýn payý 2005-2008 döneminde düþüþ eðilimi
göstermektedir.
Þekil 6.11:
Bölgelerde
Sanayi Ýþletmeleri
içinde Ýleri
Teknoloji
Ýstihdam Ýstihdamýnýn
% Oraný (2003-2008)
Þekil
6.11. Bölgelerde
Sanayi Ýþletmeleri
içinde
Ýleri Teknoloji
Toplam Ýstihdam Ýçindeki Payý % (2003-2008)
9,0 %
Türkiye
Ýstanbul
Ýzmir
8,0 %
7,0 %
Bursa
Eskiþehir
Bilecik
Kocaeli
Sakarya
Bolu, Düzce
Yalova
Ankara
6,0 %
5,0 %
2003
4,0 %
2004
3,0 %
2006
2,0 %
2007
1,0 %
2008
0,0 %
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Ýleri teknoloji istihdamýnda Ankara dýþýndaki diðer bölgelerde 2003-2008 döneminde duraðanlýk
gözlenmektedir. Ankara'da imalat sanayi ileri teknoloji istihdamý 2008 yýlý itibarýyla %8,2'ye ulaþmýþtýr.
Ýstanbul ileri teknoloji üretimi bakýmýndan Ankara ve Ýzmir'in gerisinde kalmaktadýr.
Þekil 6.12. Bölgelerde Sanayi Ýþletmeleri içinde Ýleri Teknoloji Ýstihdamýna Ödenen Ücretlerin
Toplam Ücretler Ýçindeki Payý % (2003-2008)
14,0 % Türkiye
Ýstanbul
Ýzmir
12,0 %
10,0 %
Bursa
Eskiþehir
Bilecik
Kocaeli
Sakarya
Bolu, Düzce
Yalova
8,0 %
Ankara
2003
6,0 %
2004
4,0 %
2006
2,0 %
2007
2008
0,0 %
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
101
Maaþ ve ücretler iþletmelerin yer seçimi ve iþgücü mobilitesi bakýmýndan temel unsurlardan birisidir.
Nitelikli iþgücünün ücret esnekliði diðer iþgücü gruplarýna göre daha yüksektir. Ankara'da ileri iþgücüne
ödenen ücretler istihdam oranýnýn üzerindedir. Bu durum ileri teknoloji alanýndaki çalýþanlarýn Ankara'da
diðer bölgelere göre daha yüksek bir ücret aldýðý anlamýna gelmektedir. Ancak, Ýzmir, Bursa ve Kocaeli
bölgelerinde bu durumun tersi söz konusudur. Sanayileþmiþ illerimiz olan Ýzmir, Kocaeli, Bursa'da ileri
teknoloji alanýnda çalýþanlar daha düþük düzeylerde ücret almaktadýr. Diðer bir ifadeyle, ileri teknoloji
alanýnda iþgücü için ücretler bakýmýndan Türkiye'de en uygun bölge Ankara görünmektedir. Ankara'yý
Ýstanbul izlemektedir. Ancak, Ankara nitelikli insan kaynaðýný en verimsiz kullanan kentlerin baþýnda
gelmektedir. En iyi üniversitelerin mühendislik fakültesi mezunlarýnýn önemli bir kýsmý merkezi kamu
kurumlarýnda masa-baþý iþlerde istihdam edilmekte, aldýklarý eðitim ile paralel bir alanda
görevlendirilememektedir. Oysa ki, ülkelerin ve bölgelerin yeniliklçilik kapasite göstergelerinden birisi de
tam zamanlý eþdeðer araþtýrmacý sayýsýdýr.
Biliþim Vadisi projesinin baþarýsý için temel girdilerden birisi insan kaynaðýdýr. Aþaðýdaki tabloda Ýllerin
ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Geliþmiþlik Sýralamasý çalýþmasýnda en üst 6 sýrada yer alan illerde yaþayan
çalýþma çaðýndaki nüfusun eðitim seviyesini ortaya koymaktadýr
Tablo 6.4. Ýllerin Eðitim Düzeylerine Göre Karþýlaþtýrýlmasý (2009)
Yüksek Okul
veya Lisans
Yüksek Lisans
Doktora
15+ Yaþ Nüfus
(Milyon)
Lisans Oraný
(Binde)
Ankara
523.206
50.557
19.430
3,5
150,4
14,5
5,6
Ýstanbul
953.089
97.936
26.384
9,6
98,8
10,2
2,7
Ýzmir
324.333
19.063
8.006
2,8
115,9
6,8
2,9
Kocaeli
94.931
5.089
1.375
1,1
89,4
4,8
1,3
Bursa
154.967
7.661
2.267
1,7
90,7
4,5
1,3
Üniversite Adý
Yüksek Lisans
Oraný (Binde)
Doktora
Oraný (Binde)
NOT: Tabloda iller bazýnda þehirlerdeki (il ve ilçe merkezleri) çalýþma çaðýndaki (+15 yaþ) nüfusla ilgili veriler alýnmýþtýr.
Yukarýdaki tabloda görüldüðü üzere Ankara insan kaynaklarý açýsýndan bakýldýðýnda, yüksek öðrenimin
her alanýnda diðer büyük kentlerimizle karþýlaþtýrýldýðýnda, oransal olarak önde gelmektedir. Eðitim düzeyi
ve sanayinin üretim yapýsý bakýmýndan bir paralellik olduðu da görülmektedir. Tablo 1'de illerin eðitim
düzeyine iliþkin sunulan veriler ile ileri teknoloji istihdamýna ödenen ücretlerin gösterildiði Þekil 10'da sunulan
veriler arasýndaki benzerlik dikkat çekmektedir. Her iki alanda da Ankara açýk ara liderliðini sürdürürken,
ikinci sýrada Ýstanbul gelmektedir. Bu illeri Ýzmir, Bursa ve Kocaeli izlemektedir.
Özellikle de Ar-Ge faaliyetleri için önem arz eden yüksek lisans ve doktora düzeyinde eðitim almýþ kiþi
sayýsýnýn iþgücüne oraný diðer illere göre oldukça yüksektir. Bunun yanýnda, teknopark çalýþmalarý ülkemizde
2001 yýlýnda ilk defa Orta Doðu Teknik Üniversitesi'nde baþlamýþtýr. Bugün ise 28'i faaliyete geçmiþ 39
teknoparktan 6'sýný bulunduran Ankara, bu konuda liderliði elinde bulundurmaktadýr. Nüfus bakýmýndan
Ýstanbul'un çok gerisinde olan Ankara'nýn kiþi baþýna düþen yayýn sayýsý parametresine bakýldýðýnda bu
konudaki liderliðinin daha da açýlarak sürdüðü þehrin bilimsel kapasitesinin baþka bir ispatýdýr. Patent, marka
ve faydalý model baþvurularýnýn illeri göre daðýlýmý incelendiðinde Ankara Ýstanbul'un ardýndan ikinci sýrada
yer almaktadýr. Ýstanbul'un demografik, coðrafi avantajlarý (limaný bulunmasý ve iki kýta arasýnda köprü
olmasý) ve ekonomik ölçeði gözönünde bulundurulduðunda Ankara'nýn iyi bir performans sergilediði
görülmektedir.
102
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Þekil 6.13. Bölgelerde Ýleri Teknoloji Alanýnda Faaliyet Gösteren Ýþletmelerin
Yýllýk Cirolarýnýn Toplam Ýçindeki Payý % (2003-2008)
8%
Türkiye
Ýstanbul
Ýzmir
Bursa
Eskiþehir
Bilecik
7%
6%
Kocaeli
Sakarya
Bolu, Düzce
Yalova
Ankara
5%
4%
3%
2%
1%
0%
2003
2004
2006
2007
2008
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanarak yazarlar tarafýndan üretilmiþtir.
Ýleri teknoloji iþletmelerinin yýllýk ciro geliþmelerine göre seçilen bölgeler karþýlaþtýrýldýðýnda Ankara ve
Ýzmir'de olumlu bir geliþme eðilimi gözlenirken, Ýstanbul'da bir düþüþ söz konusudur. Bursa ve Kocaeli
bölgelerinde ileri teknoloji firmalarý oldukça geride kalmaktadýr.
Bu çerçevede, özellikle yabancý üretici firmalar için bu firmalarýn yerel þubeleri veya iþtirakleri veyahut
yerli küçük firmalar tarafýndan gerçekleþtirilen ar-ge faaliyetlerinin ülke ekonomisine katkýsýnýn sýnýrlý kalacaðý
öngörülebilir. Bu durumda asýl faydanýn ürünün satýþýný gerçekleþtiren ana üretici firmada kalmasý beklenebilir.
Biliþim Vadisi politikasý belirlenirken aðýrlýk verilecek sektörler, firmalar ve yer seçiminde ülke içerisinde
üretimini artýrýp yaygýnlaþtýrma kapasitesi olan ve görece yerli sermaye aðýrlýklý sektörleri destekleyecek
önlemler geliþtirilmesi yerinde olacaktýr. Bu tip öncelikli sektörlere savunma sanayi örnek gösterilebilir. Bu
alanda, özellikle Teknoloji Geliþme Bölgelerinde yer alan ihtisaslaþmýþ Ar-Ge yapan ileri teknoloji firmalarý
TAÝ, Milsoft, Havelsan, Aselsan, Roketsan gibi önemli ölçüde yerli üretici firmalarýn yanýnda ABD ve Avrupa
ülkelerinde de üretici firmalar için de Ar-Ge faaliyeti yürütmektedir. Bu sektörde gelecekte teknoloji ve
üretim kapasitelerini geliþtirerek küresel ölçekte rekabet gücünü artýrma imkaný bulunan yerli firmalarýn
olmasý, yabancý ülke firmalarý için yapýlan çalýþmalarda elde edilen bilginin geliþtirilerek yerli firmalarca
rekabet avantajýna dönüþtürülme fýrsatý sunmaktadýr. Bu anlamda Ankara'da oluþan makine üretimi,
malzeme bilimleri ve bilgi ve iletiþim teknolojilerinin geliþimiyle de beslenen baþta savunma sanayi olmak
üzere, kamu hizmetlerinin ihtiyaçlarýný karþýlamak üzere giderek geliþen, üniversitelerin Ar-Ge altyapýsý ve
becerisini kullanarak güçlenen ve giderek mal ve hizmet üretimi ile daha fazla eklemlenen Ankara'daki ArGe yapýsýnýn bozulmamasýna özen gösterilmelidir. Bu nedenle her ne kadar orta vadede Ankara'da da bir
biliþim vadisi yapýsý öngörülse de kýsa vadede Ýstanbul ve çevresinde Ankara'dakine oranla daha büyük
avantajlarla donatýlmýþ yapýlarýn oluþturulmasý veya bununla ilgili haberlerin çýkarýlmasý firmalarýn yer seçimi
ve yatýrým kararlarýný etkileyebilecek, Ankara'da olgunlaþan ve verimliliði giderek artan Ar-Ge ve üretim
yapýsýný ve dolayýsýyla bu alanda Türkiye'nin rekabet gücünü olumsuz anlamda etkileyecektir. Sonuç olarak;
tüm analizler çerçevesinde; Biliþim Vadisi'nin öncelikle Ankara'da hayata geçirilmesi en doðru seçenek
olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Biliþim Vadisi sadece bir bölgede kurulacak tek bir yapý olarak görülmemelidir.
Ankara'yý bir üst teknoloji seviyesinde sýçramakta sorun yaþayan Ýzmir, Bursa, Kocaeli ve Ýstanbul'un takip
etmesi yerinde olacaktýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
103
6.6. Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova
Türkiye'deki sanayi iþletmelerinin %2'sine sahip olan Kocaeli'nde, ülkedeki imalat sanayi üretiminin %13'ü
gerçekleþtirilmekte ve iþletme ölçeðinin büyük olmasý nedeniyle, imalat sanayi alanýnda iþletme baþýna
çalýþan sayýsýnda ilk sýrada gelmektedir. Ýlk 500'deki firmalarýn 85 tanesi Kocaeli'nde yer almaktadýr. Ýmalat
sanayi istihdamý 140 bin'i bulmuþtur. Bunlardan 4500'ü Ar-Ge personelidir. Motorlu Kara Taþýtlarý,
Otomotiv Sanayi, Petrol Ürünleri, Kimya Sanayi, Tekstil Sanayi, Aðaç Ürünleri ve Mobilya Ýmalatý,
Makine ve Ekipmanlarý, Gýda Sanayi baþta olmak üzere imalat sanayi üretimindeki çeþitlilik göze
çarpmaktadýr. Türkiye'deki en geliþmiþ 4'üncü ildir.
Kocaeli'nde sanayinin ihtiyaç duyduðu enerjinin sürekliði ve maliyeti hususunda sorunlar yaþanmaktadýr.
Bunun dýþýnda büyük ölçekli yabancý sermaye iþletmelerinde Ar-Ge düzeyinin düþük kalmasý, bölgede
yeni spin-off'larýn ortaya çýkmasýný ve ücret düzeylerini kýsýtlamaktadýr. Sanayi'deki üretim gücü ve potansiyeli
ile kýyaslandýðýnda üniversite-sanayi iþbirliðinde Bursa ile birlikte en ciddi sorun yaþanan illerin baþýnda
gelmektedir. Ýl'de biliþim vadisinin kurulmasý yerine teknoloji geliþtirme bölgelerinin mevcut sanayiinin
ihtiyaçlarý çerçevesinde ihtisaslaþmasýnýn saðlanmasý özellikle, mekatronik, elektronik, yarý-iletken, sanayi
odaklý SCADA yazýlýmlarý alanlarýna yoðunlaþýlmasý yerinde olacaktýr. Diðer taraftan, OSB altyapýlarýnda
devam eden sorunlarýn bir an evvel çözülmesi, sanayici dostu bir kent yönetimi anlayýþýnýn benimsenmesi
de uygun olacaktýr.
Sakarya Türkiye'de imalat sanayi geliþmiþ iller arasýnda yer almaktadýr. Bine yakýn sanayi iþletmesinde 50
bin kiþi istihdam edilmektedir. Ýlde motorlu kara taþýtlarý (otomotiv) sanayinin yaný sýra, gýda sanayi,
makine ve ekipman imalatý, aðaç ve orman ürünleri imalatý, tekstil, kauçuk ve plastik, kýrmýzý ve
beyaz et tesisleri, ana metal sanayi ve madencilik ve taþocakçýlýðý önemli sanayi kollarýdýr.
Sakarya ili, ülkenin sanayi merkezine olan yakýnlýðý, buna karþýn uygun coðrafi ve iklim koþullarý ile, ulaþým
akslarý üzerinde yer almasý, enerji kaynaklarýna yakýnlýðý, yatýrýma uygun arazi imkanlarý, liman ve demiryolu
baðlantýlarý, nitelikli insan kaynaklarý öne çýkmaktadýr. Özellikle, kimya sanayi ve lojistik sektörleri önemli
fýrsatlar sunmaktadýr.
Bolu, 400 milyar $'lýk Ankara ve Ýstanbul ulaþým ve yatýrým aksýnýn ortasýnda yer almaktadýr. Ýl'de bulunan
sanayi iþletmeleri arasýnda dericilik, tekstil, elektrikli makine imalatý, gýda sanayi (tahin-helva,
tavukçuluk çoðunlukla), orman ürünleri ve mobilya ilk sýralardadýr. Ýl'de yaklaþýk16 bini bulan sanayi
istihdamýnýn % 36'sý gýda sanayiinde, %15'i ise elektrikli cihazlar imalatý sektöründe çalýþmaktadýr. Tavukçuluk
alanýnda Türkiye'de rekabetçi büyük iþletmelere evsahipliði yapmaktadýr. OSB altyapýlarýnýn geliþtirilmesi,
iletiþim ve enerji altyapýsýnýn güçlendirilmesi (internet, doðalgaz ve elektrik) durumunda Bolu'nun sanayileþme
sürecinin hýzlanacaðý deðerlendirilmektedir. Diðer yandan, tarým ve hayvancýlýðýn desteklenmesi ile turizm
sektörü (doða, termal ve kýþ turizmi) alanýnda ise özellikle Orta-Doðu pazarýna aðýrlýk verilmesi ve saðlýk
turizminin eklemlenmesi durumunda önemli fýrsatlar sunmaktadýr. Bolu'da spor altyapýsýnýn (kürek, kayak,
izcilik, trekking, futbol, salon sporlarý, rafting, atýcýlýk, avcýlýk, yamaç paraþütü, bisiklet, okçuluk vb.) geliþtirilmesi
durumunda ise uluslararasý organizasyonlarý çekme imkaný bulunmaktadýr. Bolu havalimanýnýn bir an evvel
hayata geçirilmesi önem arz etmektedir.
Düzce ilimiz de Bolu gibi Ankara-Ýstanbul ulaþtýrma ve yatýrým aksý üzerinde yer alan ve teþvik uygulamalarýný
iyi deðerlendirebilen illerimizdendir. Son 15 yýlda imalat sanayi alanýnda ildeki üretim düzeyi hýzlý bir geliþim
sergilemiþtir. Yatýrýmcýlar için cazip imkanlar sunan ilde, tekstil, metal, metal ürünleri, makine, gýda,
cam, orman ürünleri sanayileri geliþmiþtir. Ýmalat sanayi istihdamýnýn yüzde 30'u tekstil, dokuma ve
dericilik, yüzde 12'si plastik ve kauçuk üretimi sektörlerinde yoðunlaþmaktadýr. Bunlarýn dýþýnda petrol
ürünleri, plastik ve kauçuk, kimya ve lojistik sektörleri ile dokuma ve tekstil sektörlerinde geliþim
104
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
potansiyeli olduðu deðerlendirilmekte, bu alanlarda kümelenme politikalarý desteklenmelidir. Akçakoca'daki
limanýn faal hale getirilmesi ilin geliþimine önemli katkýlar saðlayacaktýr. Oto yan sanayii'de ilde geliþen
sektörler arasýndadýr. Yatýrýma uygun arsa konusunda sorun yaþanmakta, OSB'lerin geniþlemesine ve
altyapýlarýnýn güçlendirilmesine ihtiyaç duyulmaktadýr. Ýl'de geliþtirilmeye ihtiyaç duyulan diðer alanlar ise;
doðalgaz altyapýsý, kentiçi altyapý kanalizasyon ve içmesuyu arýtma tesisleri ile yüzey sularýnda kirliliðin
önlenmesidir.Düzce'de arýcýlýðýn ve organik tarýmýn yanýsýra, doða turizmi konusunda Avrupa ve OrtaDoðu'dan artan oranda yabancý turist çekme potansiyeline sahiptir.
Yalova ilinde az sayýda olmakla birlikte büyük sanayi kuruluþlarýna dayanan bir imalat sanayi yapýsý
görülmektedir. Ýl'in gayri safi katma deðeri içinde sanayinin payý %40'lar düzeyindedir. Kimya sanayi, petrol
ürünleri ve plastik sanayi, gýda sanayi, kaðýt, makine, metal eþya, otomotiv yan sanayi, orman ürünleri,
tekstil ve ambalaj sektörlerinde faaliyet gösteren kuruluþlar bulunmaktadýr. Turizm sektörünün yansýra fýrsat
barýndýran sektörler arasýnda gemi inþaa sanayi ve tersanecilik ile süs bitkileri sektörleri öne çýkmaktadýr.
Enerji girdi maliyetleri ile ucuz ve uygun finansmana eriþimde güçlükler yaþanmaktadýr. Ýstihdam içinde
yüksek öðrenim mezunu çalýþan sayýsýnýn yüksektir. Ar-Ge alanýnda üniversite-sanayi iþbirliðinin geliþime açýk
olduðu görülmektedir.
6.7. Orta-Gelir Tuzaðý Riski Olmayan Bölgelerde Sektörel Öncelikler
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
105
106
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
-
Kara taþýtlarý
Otomotiv sanayi
Petrol ürünleri
Kimya sanayi tekstil sanayi
Aðaç ürünleri ve mobilya
imalatý
Makine ve ekipmanlarý
Gýda sanayi
Mekatronik
Elektronik
Yarý-iletkenler
SCADA yazýlýmlarý
- Motorlu kara taþýtlarý
(otomotiv)
- Gýda sanayii
- Makine ve ekipman imalatý
- Aðaç ve orman ürünleri
imalatý
- Tekstil sanayii
- Kauçuk ve plastik ürünleri
- Kýrmýzý ve beyaz et üretimi
- Ana metal sanayi
- Madencilik - taþ ocakçýlýðý
- Kimya sanayii
- Lojistik sektörü
- Dericilik ve tekstil
- Elektrikli makine imalatý
- Gýda sanayi (tahin-helva,
tavukçuluk)
- Orman ürünleri - mobilya
- Turizm sektörü (doða, termal,
kýþ, saðlýk, spor turizmi)
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
107
108
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
-
Tekstil sanayii
Dokuma ve dericilik
Metal ve metal ürünleri
Makine sanayii
Gýda sanayii
Cam iþleme
Orman ürünleri
Plastik ve kauçuk üretimi
Petrol ürünleri
Kimya sanayii
Lojistik sektörü
Arýcýlýk
Turizm (doða)
-
Kimya sanayii
Petrol ürünleri
Plastik sanayi
Gýda sanayii
Kaðýt ve kaðýt ürünleri
Makine ve metal eþya
Otomotiv yan sanayii
Orman ürünleri
Tekstil ürünleri
Ambalaj sanayii
Turizm sektörü
Gemi inþa sanayii
Tersanecilik
Süs bitkileri
-
Savunma sanayii
Bilgi ve iletiþim tekn.
Elektronik,
Mekatronik,
Nanoteknoloji,
Yazýlým
Makine sanayii
Mobilya sanayii
Makine üretimi,
Malzeme bilimleri
Jeotermal enerji
Saðlýk turizmi
7 ORTA GELÝR TUZAÐI RÝSKÝ OLAN BÖLGELERE
YÖNELÝK STRATEJÝLER
7 ORTA GELÝR TUZAÐI RÝSKÝ OLAN BÖLGELERE
YÖNELÝK STRATEJÝLER
Orta-Gelir tuzaðý riski olan bölgeler ülkemizin Batý Akdeniz ve Çukurova bölgesi, Güney Ege ve Güney
Marmara, Orta Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde bulunmaktadýr. Söz konusu bölgeler 2000'li yýllara kadar
sanayileþme konusunda güçlük çeken, ancak Kayseri, Konya, Manisa, Denizli gibi Ýstanbul'un hinterlandýnda
olmayan yeni sanayi merkezlerinin ortaya çýkýþýyla birlikte orta gelir seviyesine yükselen illerin yer aldýðý
alanlardýr. Antalya, Muðla ve Aydýn gibi turizm sektörünün geliþmiþ olduðu illerde yabancý turist sayýsý ve
turizm gelirinde artýþ görülmekle birlikte ortalama turist baþýna harcama miktarý deðiþmemektedir. Bu
itibarla, bu illere daha nitelikli turist çekmek üzere turizmde dönüþüme gidilmesi gerekmektedir. Saðlýk,
kongre, golf, kruvaziyer turizm gibi daha yüksek gelir getirme potansiyeli olan alanlara yönelik stratejiler
geliþtirilmesi yerinde olacaktýr.
Zeytinyaðý, beyaz et ve süt ürünlerine dayalý olarak geliþmiþ bir gýda sanayine sahip olan Güney Marmara
bölgesinde turizm, jeotermal enerji ve rüzgar enerjisi gibi sektörlerin de rekabetçilik düzeyi yüksektir. Manisa
ili ileri teknoloji sýnýfýnda üretim yapma kabiliyeti olan bir ildir. Baþta Manisa olmak üzere bölgenin Ýzmir'le
olan ulaþým baðlantýlarýnýn geliþmesi bölgenin geliþmesine ivme katacaktýr.
Adana ve Mersin illeri ekonomik geliþmiþliðine paralel bir sosyal geliþmiþlik performansý gösterememektedir.
Bölgede sosyal geliþmeyi saðlayacak dönüþüm programlarýna ihtiyaç bulunmaktadýr. Konya ve Kayseri illeri
Orta Anadolu bölgesi için yýðýlma ekonomilerinin oluþtuðu illerdir. Bu nedenle, Orta Anadolu bölgesinin
geliþme stratejisi bu iller odaðýnda ele alýnmalýdýr. Doðu Karadeniz bölgesinin ise çay ve fýndýkta katma
deðerin bölgede kalmasýný saðlayýcý stratejiler geliþtirmesi ve çevre dostu bir üretim desenine sahip olmasý
gerekmektedir.
7.1. Nitelikli Turisti Çekmek Ýçin Hangi Alanlara Odaklanmalý?
Türkiye dünya turizm sektörünün önemli merkezlerinden birisidir. 2012 yýlý itibarýyla turizm gelirlerinin
GSYH içerisindeki payý yüzde 3,7 olmuþtur. Son 10 yýllýk dönemde turizm gelirleri yaklaþýk 2,5 kat artýþ
göstermiþtir. 2002 yýlýnda 12,4 milyar $ olan toplam turizm gelirleri 2012 yýlýnda 29,4 milyar $'a ulaþmýþtýr.
Türkiye'ye gelen yabancý turist sayýsý da son dönemde ciddi miktarda artmýþtýr. 2007 yýlýnda ülkemizi 23,3
milyon yabancý turist ziyar et ederken 2012 yýlýnda b u sayý 31,8 milyona çýkmýþtýr.
Gerek ziyaretçi sayýlarý gerekse toplam gelirler bakýmýndan turizmin ekonomi içerisindeki yeri yükselirken
turist baþýna düþen ortalama harcama miktarýnda artýþ görülmemekte, aksine son 10 yýllýk dönemde azalma
olmuþtur. 2002 yýlýnda bir turistin ortalama harcama miktarý 816 $ iken 2012 yýlýnda bu rakam 798 $'a
gerilemiþtir.
Tablo 7.1. Turizm Belgeli Konaklama Tesisi, Oda ve Yatak Sayýlarý
TURÝZM YATIRIMI BELGELÝ (2012)
TURÝZM ÝÞLETMESÝ BELGELÝ (2012)
Tesis Sayýsý
Oda Sayýsý
Yatak Sayýsý
Tesis Sayýsý
Oda Sayýsý
Yatak Sayýsý
Antalya
145
30.689
67.191
710
161.567
346.165
Muðla
131
17.143
38.607
376
42.741
90.947
Aydýn
12
2.073
4.472
75
10.162
20.928
Türkiye
960
126.592
273.877
2.870
336.447
706.019
Kaynak: Kültür ve Turizm Bakanlýðý Verileri, 2012
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
111
Antalya, Muðla ve Aydýn illeri ülkemiz turizminin önde gelen merkezleridir. Özellikle yabancý turistler
için önemli destinasyonlardan olan bu üç ilde turizm sektörünün ayrý bir yeri bulunmaktadýr. 2012 yýlý
Kültür ve Turizm Bakanlýðý verilerine göre, turizm yatýrým belgeli tesislerin yüzde 30'u ve bu tesislerde
bulunan yatak kapasitesinin yüzde 40'ý Antalya, Muðla ve Aydýn illerinde bulunmaktadýr. Turizm iþletmesi
belgeli toplam 2.870 tesisin yüzde 41'i bu üç ilde yer alýrken, toplam yatak kapasitesinin yüzde 65'i bu
illerde bulunmaktadýr.
Kültür ve Turizm Bakanlýðý tarafýndan hazýrlanan "Türkiye Turizm Stratejisi 2023" politika dokümaný
turizm sektöründe sürdürülebilirliði saðlama ve bir bölgesel kalkýnma aracý olarak turizm sektörünü
geliþtirme vizyonu ile hazýrlanmýþtýr. Strateji belgesi Antalya'da þehir turizminin geliþtirilmesi, ÝstanbulAntalya hýzlý tren hattýnýn hayata geçirilmesiyle turizmde büyük kentler arasýnda entegrasyonun
saðlanmasý, Antalya ve Kuþadasý'nýn da içerisinde bulunan 11 noktada kruvaziyer liman projelerinin
gerçekleþtirilmesiyle deniz turizminin canlandýrýlmasý, böylece daha nitelikli turistin ülkemizi ziyaret
etmesi amaçlanmaktadýr.
Aydýn'ý da kapsayan Güney Ege illerinde termal turizmin geliþtirilmesi ile saðlýk ve deniz turizmi
ile entegre biçimde turizm sektöründe katma deðerin artýrýlmasý hedeflenmektedir. Aydýn ili içerisinde
pek çok kaplýca ve termal turizm tesisi bulunmaktadýr. Kuþadasý-Davutlar, Germencik ve Buharkent bu
alanda önemli merkezler olabilir. Farklý turizm türlerine ev sahipliði yapan Muðla'da ise Dalaman,
Girmeler ve Sultaniye Kaplýcalarý ile termal turizmin geliþme imkaný bulunmaktadýr. Bu itibarla, Güney
Ege Termal Turizm Destinasyonu ülkemizin termal turizmdeki dört duraðýndan biridir.34 Bunun yanýnda,
Aydýn ve Muðla yatçýlýk faaliyetleri için önemli potansiyel sunan kentlerdir. Kuþadasý, Bodrum,
Marmaris ve Fethiye'de inþa edilen yatlarýn ürün kalite/fiyat dengesinde rekabetçi oluþu önemli bir
avantajdýr. Yat limanlarýnýn alt ve üst yapýlarý modernize edilmesi, tanýtým ve markalaþma faaliyetlerinin
geliþtirilmesiyle bölgenin yatçýlýk ve yat turizminde potansiyelini daha etkin kullanmasý mümkün olacaktýr.35
Yüksek nitelikli turistin bölgeye çekilmesine yönelik stratejilerden birisi de bölgede golf turizminin
canlandýrýlmasýdýr. Ülkemizde bulunan golf tesislerinin önemli bir bölümünün yer aldýðý Antalya-Belek
bölgesine yalnýzca 2009 yýlýnda 100 bin sporcu gelmiþ ve golf turizminden doðrudan ve dolaylý yollarla
toplamda 130 milyon avro gelir elde edilmiþtir. Ancak bazý ülkelerde golfun turizm gelirleri içindeki payý
yüzde16'lara vardýðý, ülkemizde bu oranýn yüzde 1'in altýnda kaldýðý düþünüldüðünde golf turizminin
önemli bir niþ alan olduðu açýktýr.36
Saðlýk turizmi sektörden elde edilen gelirde artýþ saðlanabilecek bir diðer alandýr. Ülkemizde medikal
turizmde kiþi baþýna düþen ortalama harcama 2.500 $ iken tatil turizminde 650 $ düzeyindedir. Saðlýk
turizmi pazarýnýn 2012 yýlýnda 100 milyar $ seviyesine ulaþtýðý düþünüldüðünde, özellikle Güney Ege
ve Batý Akdeniz illerinin bu sektörden daha yüksek oranda pay almasý mümkündür. Bölgenin yüksek
standartlarda konaklama tesislerine sahip olmasý, hekim, hastane ve donaným altyapýlar ile birlikte
özellikle fiyat avantajý sektördeki geliþme potansiyelini ortaya koymaktadýr.37
Aydýn, Güney Ege bölgesi gýda imalatý istihdamýnýn yarýsýný tek baþýna karþýlamaktadýr. Bu itibarla,
turizme entegre bir gýda sanayii geliþimi mümkün görünmektedir. Özellikle bitkisel ürünler (zeytin,
zeytinyaðý, tütün, yaþ sebze ve meyve, pamuk vb.) il ekonomisinde ön plana çýkmaktadýr.
7.2. TR22 (Balýkesir, Çanakkale) Düzey-2 Bölgesi
Balýkesir ili coðrafi konumu itibarýyla Türkiye'deki en avantajlý iller arasýnda yer almaktadýr. Ýstanbul,
Bursa, Ýzmir, Kocaeli gibi ileri sanayi þehirlerine yakýn olmasý nedeniyle yaklaþýk 300 milyar $'lýk büyük
34
35
36
37
112
GEKA, 2011(a).
GEKA, 2011(b).
BEKA, 2011(a).
BEKA, 2011(b).
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
bir ekonominin ortasýnda yer almaktadýr. Toplam 5 adet olan organize sanayi bölgelerinde aðýrlýklý olarak
25 personele kadar olan KOBÝ'ler üretim yapmakta, makine, gýda ve yem, plastik ve kimya sanayii öne
çýkmaktadýr. Ayrýca, madencilik ve demir-çelik sektöründe faaliyet gösteren iþletmeler de bulunmaktadýr.
Ýlçelerde ise daha çok gýda sanayi aðýrlýk kazanmakta, zeytinyaðý, beyaz et, kýrmýzý et, süt ve süt ürünleri,
orman ürünleri, madencilik ve gübre sanayii yer almaktadýr. Hayvansal üretimde Türkiye'de ilk sýrada
yer alan Balýkesir bulunduðu bölgenin mandýrasý konumundadýr. Maden varlýðý da dikkat çeken Balýkesir'de
Bor ve Mermer öne çýkmaktadýr. Tavukçuluk sektörü de ilin ülke çapýnda rekabetçi olduðu sektörlerdendir.
Balýkesir ili 10 milyon'dan fazla zeytin aðacý ile ülkemizde ilk sýrada yer almaktadýr. Turizm sektörü
oldukça geliþmiþ durumdadýr. Bunlarýn yanýsýra, Bor'u girdi olarak kullanan sanayiler, tekstil ve dokumacýlýk
sektörü, tohumculuk, dondurulmuþ ve kurutulmuþ gýda, jeotermal kaynaklar ile turizm sektörleri
yatýrýmcýlar için cazip durumdadýr.
Çanakkale ilinde öne çýkan sektörler; seramik sanayii, demir-çelik, zeytinyaðý ve zeytincilik, ormancýlýk,
süt ve süt ürünleri ile turizm'dir. Ýmalat sanayi sektörlerinde yaklaþýk 15 bin istihdamý olan Çanakkale'de,
yerel hammaddeye dayalý bir seyir izleyen sanayi sektörlerinin baþýnda seramik, mobilya, gýda sanayi
(deniz ürünleri) ve demir-çelik gelmektedir. Tersaneciliðin özendirilmesi durumunda Türkiye'de önemli
gemi-inþaa merkezlerinden birisi olabileceði deðerlendirilmektedir. Turizm'in yanýsýra, Rüzgar Enerjisi
alanýnda önemli fýrsatlar barýndýran Çanakkale'de, yunan adalarýyla olan gümrük kapýlarýnýn açýlmasý
ihracatý artýrýcý yönde etkide bulunacaktýr. Gökçeada ve Bozcaada'nýn Yeni Teþvik Sistemi'nde 6'ncý
Kademede yer almasý yatýrýmcýlar için cazip avantajlar sunmaktadýr.
7.3. TR33 (Kütahya, Afyon, Manisa, Uþak) Düzey-2 Bölgesi
Manisa konumu ve ulaþtýrma baðlantýlarý itibarýyla Ýzmir'in bir ard-bölgesi olarak geliþmeye açýk bir
yapý sergilemektedir. Manisa ilinde Türkiye'deki sanayi iþletmelerin %1,5'ine karþýlýk gelen yaklaþýk
1250 iþletme yer almakta, bu iþletmelerde 70 bini aþkýn kiþi istihdam edilmektedir. Öne çýkan sanayi
kollarý arasýnda düzey olarak ileri teknoloji grubunda yer alan Elektronik sanayii, kömür ve linyit
üretimi ile gýda sanayii ilk sýralarda gelmektedir. Ýl'de dikkat çeken ve geliþmeye müsait yatýrým
alanlarý arasýnda Aromatik ve Týbbi Bitkiler Üretimi, Hibrit Tohum Üretimi, Arýcýlýk, Besicilik, Mermer
Ýþleme, Jeotermal ve Rüzgar Enerjisi, Beyaz Eþya Üretimi ve Elektronik sanayii sayýlabilir. Rüzgar
Enerjisi bakýmýndan il coðrafi olarak fýrsatlar sunmaktadýr.
Manisa 2012 sonu itibarýyla 4,3 milyar $ ihracat hacmiyle TR33 bölgesinden yapýlan ihracatýn %87'sini
tek baþýna karþýlamakta ve 600 milyon $'lýk dýþ ticaret fazlasý vermektedir. Ýhracat deseninde Manisa
sektör çeþitliliði bakýmýndan ülkemizde önde gelen iller arasýnda yer almaktadýr. Ýhracatçý sektörlerin
baþýnda 26 Bilgisayar, Elektronik ve Optik Ürün Ýmalatý, 27 Elektrikli Cihazlar, 10 Gýda Sanayi
gelmektedir. Bu 3 sektör ihracatýn %95'ine karþýlýk gelmektedir. Teknoloji düzeylerine göre iller arasýnda
Manisa %10'luk ileri teknoloji istihdamýyla Türkiye'de ilk sýrada yer almaktadýr. Bu sektörlerin ekosistem
etkisini artýrmak, yenilikçilik kabiliyetlerini sürekli kýlmak amacýyla Manisa'da teknoloji geliþtirme
bölgesi(leri)nin özendirilmesi, daha fazla altyapý desteði saðlanmasý, yarý-iletken teknolojileri ve
nanoteknoloji konusunda araþtýrma merkezlerinin açýlmasý bu laboratuvarlardan ortaya çýkacak spinnoff'larýn desteklenmesi önem arz etmektedir.
Üretimin çoðunlukla organize sanayi bölgelerinin lojistik merkezlere eriþiminin kolaylaþtýrýlmasý,
ulaþtýrma maliyetlerinin düþürülmesi bakýmýndan büyük önem arz etmekte, özellikle organize sanayi
bölgelerinin demiryolu hatlarýyla Ýzmir Limaný'na olan baðlantý çalýþmalarýnýn bir an evvel tamamlanmasý
önemli görülmektedir. Diðer yandan, sanayinin ihtiyacý olan nitelikli insan kaynaklarýnýn geliþtirilmesi
hususunda sadece kamu kaynaklý örgün eðitim kurumlarý ile deðil, ÝÞKUR ve sektörün ihtiyacýna yönelik
uygulamalý eðitim verebilecek iþçi-personel eðitimine odaklý özel kesim eðitim kuruluþlarýnýn desteklenmesi
de yerinde olacaktýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
113
Manisa çevre bölgeler ve kýrsal kesim dýþýnda en fazla göç veren bölge TRB2 Van, Bitlis, Muþ, Hakkari'dir.
Bu durum, ilde tarým ve sanayi sektörlerinde düþük nitelikli iþgücü talebinin arttýðýnýn göstergesidir. Ayrýca,
bu nüfusun ekonomik ve sosyal entegrasyonu için gerekli sosyal politika uygulamalarý gerçekleþtirilmelidir.
Afyonkarahisar 2012 sonu itibarýyla 310 milyon $'lýk ihracat hacmi ve 251 milyon $'lýk ihracat fazlasý ile
dikkat çeken iller arasýndadýr. Son 10 yýlda ihracat düzeyi 3 kattan fazla artýþ göstermiþtir. Afyonkarahisar'da
dikkat çeken sektörler 23 Diðer Metalik Olmayan Ürünlerin Ýmalatý, 1 Bitkisel ve Hayvansal Üretim
Ýle ve Ýlgili Hizmet Faaliyetleri ve 8 Diðer Madencilik ve Taþocakçýlýðý'dýr. Bu Ýhracat desenine göre
Afyonkarahisar %68'lik deðer ile en fazla Aramalý Ýhraç eden bir dýþ ticaret yapýsýna sahiptir. Sermaye
mallarýnýn oraný ise %2 ile ülke ortalamasý olan %11'in oldukça gerisindedir. Bu durum ilde üretim yapýsýnýn
bir üst teknoloji seviyesine geçiþini ve daha katma deðerli alanlara kaydýrýlmasýný zorunlu kýlmaktadýr.
Afyonkarahisar, büyük ölçüde Orta-Yüksek teknolojili ürünler ithal ederken, orta-düþük teknolojili ürünler
ihraç etmektedir. Ýleri teknolojili ürün ihracatý payý %0'dýr. Orta-yüksek teknolojili ürün ihracatý ise %4 ile
ülke ortalamasý olan %30'un oldukça gerisindedir. Bu durum ilin, görece ileri teknolojili bir sanayi yapýsýna
sahip Manisa ve Ýzmir ile eklemlenecek þekilde strateji geliþtirmesini zorunlu kýlmaktadýr. Türkiye'de önemli
kavþak noktalarýndan birisi olan Afyonkarahisar'da termal turizmin yanýsýra hayvansal üretime dayalý
gýda sanayiinin desteklenmesi yerinde olacaktýr. Afyonkarahisar termal turizmdeki avantajýný daha çok
yerli turist ile saðlarken ili tercih eden yabancý turist sayýsý ilin potansiyelinin oldukça gerisindedir. Bu
hususlarda gereken tedbirler alýnmalýdýr.
Kütahya kapalý bir ekonomi konumundadýr. Mevcut sektörler ve piyasa yapýsý olarak sýkýþmýþ durumdadýr.
Ýl'deki mevcut büyük iþletmeler diðer oyuncularýn piyasa girmesi hususunda kilitlenme etkisi yaratmakta,
ekonomik canlýlýðý saðlayacak ekosistem etkisini oluþturamamaktadýr. Özellikle, geleneksel sektörlerde
çalýþan iþgücünün düþük ücretli ve iþten giriþ-çýkýþý yapýlarak sigortasýz çalýþtýrýlmasý kentte birçok sosyal
problemi tetikleyici rol üstlenmekte, sermaye birikimini, giriþimciliði, yeni sektörlerin ortaya çýkýþýný
engellemektedir. Kütahya bu özellikleri itibarýyla Kalkýnma bakýmýndan özel Batman, Muþ, Kastamonu,
Sinop ve Hakkari gibi özel duruma haiz iller arasýnda yer almaktadýr. Ýl'de eðitim düzeyi özellikle kýrsal
kesimde Türkiye ortalamasýnýn altýndadýr.
Kütahya'da kamu iþletmeciliði statüsünde olan termal turizm tesislerinin bir an evvel özelleþtirilmesi,
yeni sanayi alanlarýna Organize Sanayi Bölgelerinin kurulmasýna imkan verecek alanlarýn tespit edilerek
kamulaþtýrýlmasýnýn saðlanmasý yerinde olacaktýr. Kütahya'da, ayrýca, 36 farklý maden çýkartýlmaktadýr.
Bunlardan öne çýkanlarý; linyit, gümüþ, bor ve mangezit'dir. Dünya bor rezervinin önemli bir kýsmý
Kütahya'da yer almaktadýr.
Seramik sanayiine ve bor madenlerinin sanayide ve katma deðerli alanlarda kullanýmýna iliþkin üniversitesanayi iþbirliði sadece geleneksel alanlarda deðil, ileri teknoloji, uzay teknolojileri gibi alanlara girdi
saðlayacak þekilde ihtisas teknoloji geliþtirme bölgesi oluþturmak suretiyle gerçekleþtirilmelidir. Ýl'deki
üniversitenin eðitim kalitesi özellikle sanayiinin ihtiyacý olan mühendislik alanlarýnda önce ulusal ardýndan
uluslararasý standartlara çýkartýlmalýdýr.
Kütahya Türkiye'de tarihsel derinliði olan önemli iller arasýnda yer almakta, bu yönüyle hem doðasý,
termal kaynaklarý hem de kültürel zenginlik bakýmýndan öne çýkmaktadýr. Saðlýk ve kültür turizmi
geliþtirilebilecek iller arasýnda yer almaktadýr. Kütahya'da jeotermal potansiyel yüksektir. Kütahya ile ardbölgesi konumunda olduðu Eskiþehir arasýnda ulaþtýrma baðlantýlarý güçlendirilmelidir.
Termik santraller nedeniyle Kütahya'da hava kirliliði çevresel sorunlarýn baþýnda gelmektedir. Mevcut
santrallerde gerekli teknolojik iyileþtirmelerin yapýlmasý durumunda önemli oranda bu durumun önüne
geçilebileceði deðerlendirilmektedir.
114
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Uþak ili Ege bölgesindeki önemli sanayi illeri arasýnda yer almaktadýr. Sanayide öne çýkan ilk üç sektör
sýrasýyla tekstil ve dokuma sanayi (battaniye, halý, iplik vb.), deri sanayi ve seramik sanayidir. Bunun dýþýnda,
çocuk bezi fabrikasý, þeker fabrikasý, peynir ve beyaz et fabrikalarý da önemli sanayi kuruluþlarý olarak göze
çarpmaktadýr.
Uþak geçmiþten gelen bir dokumacýlýk ve tekstil kültürüne sahip bir ilimizdir. Bununla birlikte nitelikli
insan kaynaðý ve iþgücünün göreli olarak düþük maliyetli olmasý Uþak ilinin avantajlarý arasýndadýr. Ýl ihracatýnýn
yarýsýndan fazlasýný oluþturan dokumacýlýk ve tekstil ürünleri sektöründe yaklaþýk 400 iþletmede 7000 kiþi
istihdam edilmektedir. Diðer yandan, ilin çimento ve topraða dayalý sanayiler sektöründe de önemli
düzeyde ihracatý mevcuttur. Uþak ilinde faaliyet gösteren üç büyük seramik iþletmesi önemli sanayi kuruluþlarý
arasýnda yer almaktadýr. Ýl'deki üçüncü önemli sektör ise deri ürünleri imalatýdýr. Ulusal pazar Ýstanbul
ile güçlü iliþkisi bulunan bu sektörün 3000'den fazla istihdam oluþturduðu görülmektedir. 160'ý aþkýn
iþletmenin kümelendiði Uþak Deri OSB'nin geliþtirilmesi, bünyesinde tasarým merkezinin açýlmasý, doðrudan
pazarlama ve ihracat imkanlarý konusunda eðitim verecek iþ-geliþtirme merkezlerinin kurulmasý yerinde
olacaktýr.
7.4. Denizli Tekstil Sektöründe Dönüþüm ve Alternatif Sektörler
Türkiye, 2010 yýlý DTÖ verilerine göre, dünya ihracatýnda yüzde 3,6'lýk pay ile tekstilde 8'inci hazýrgiyim
ihracatýnda yüzde 3,6'lýk pay ile dünyada 5'inci büyük ihracatçý ülke konumundadýr. Tekstil ve hazýrgiyim
sektörü birlikte ele alýnýrsa, ülkemiz GSYH'nýn yüzde 10'undan fazlasýný saðlamaktadýr.
2011-2014 dönemini kapsayan "Türkiye Sanayi Strateji Belgesi" nde; Türkiye'deki tekstil ve hazýr giyim
sektörünün, AB'nin yaþadýðý yapýsal dönüþüme paralel þekilde tedarikçi ülke konumundan piyasa yapýcý ülke
konumuna geçmesi gereði vurgulanmakta, AB tekstil sanayileriyle birlikte Teknoloji Platformunda belirlenen
alanlarda yoðun Ar-Ge çalýþmalarý yaparak çok fonksiyonlu, interaktif giysiler ve ev tekstilleri ile yüksek
performanslý teknik tekstillerin üretimine geçilmesinin bir zorunluluk olduðu belirtilmektedir.
Denizli ekonomisinde tekstil sektörünün önemli bir yeri bulunmaktadýr. 2009 yýlý verilerine göre,
TR32 (Aydýn, Denizli, Muðla) bölgesinde yer alan iþyerlerinin yüzde 28,5'i tekstil ve giyim eþyasý sektörlerinde
faaliyet göstermektedir. Bu sektörler ayný zamanda emek yoðun üretim karakteri ile istihdamýn da ana
kaynaðýný oluþturmaktadýr. Ýstihdamýn yüzde 42,5'i tekstil ve giyim eþyasý sektörlerine aittir. Bunun yanýnda
toplam cironun yüzde 31'i, yatýrýmlarýn ise yüzde 20'si bu sektörlerdedir. Güney Ege Kalkýnma Ajansý
tarafýndan, bölgede yer alan imalat sanayii sektörlerinin kümelenme potansiyeli ve rekabet gücü üzerine
yapýlan "Üç Yýldýz Analizi" nde38 tekstil sektörü üç yýldýz elde ederek ilin uzmanlaþma düzeyi en yüksek
baskýn sektörün tekstil olduðu ortaya konulmuþtur. Tekstil sektörünün ayný zamanda yüksek geri ve ileri
baðlantýlarýnýn bulunmasý nedeniyle, ilde sektörün endüstriyel geliþme odaðý olma vasfý devam etmektedir.
2011 yýlý TÜÝK verilerine göre, Denizli'nin tekstil ürünleri ihracatý 920 milyon $'ý bulmuþ, 342 milyon $
düzeyinde ise giyim eþyasý ihraç edilmiþtir. Ancak, burada dikkat çeken bir husus Denizli'nin yaklaþýk
1,5 milyar $ seviyesinde ana metal sanayi ithalatý gerçekleþtirmesidir. Bu itibarla, Denizli bir yandan
tekstile dayalý olarak önemli miktarda ihracat geliri elde ederken diðer yandan üretim için gerekli olan
yatýrým mallarýný ithal etmekte, dolayýsýyla dýþ ticaret açýðýna sebep olmaktadýr.
Tekstil sektörünün düþük katma deðer üreten ve dýþ ticarette rekabetçi olmaktan uzak yapýsýna raðmen,
saðladýðý istihdam ve diðer sektörlerle olan ekonomik baðlantýlarýnýn yüksek olmasý nedeniyle sektörde
yaþanacak dönüþümle bölge ekonomisine katkýsý artýrýlabilecektir. Tekstil sektörünün gereksinim duyduðu
teknoloji yoðun makine ve ekipman ile elektrikli teçhizat sektörlerinde yatýrým malý imal eden firmalarýn
desteklenmesi, sektörün ihtiyacý olan en önemli hammadde kaynaðý konumunda bulunan kimyasal ürünlerin
bölgede üretilmesinin saðlanmasý Denizli ekonomisinin geliþmesine ivme katacak, sektörler arasý yerel
baðlantýlarý güçlendirecektir.
38 2014-2023 Bölge Planý Mevcut Durum Analizi
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
115
Denizli tekstil sektörünün önemli bir sorunu markalaþma ve tanýnýrlýk düzeyinin düþük olmasýdýr. Bursalý
ve Karaman39 Denizli tekstil sektöründe marka deðerine sahip firmalarýn bulunduðunu, bunlarýn uluslararasý
piyasalara açýlma konusunda önemli oranda ilerleme kaydettiðini tespit etmekle birlikte bu firmalardan
bazýlarýnýn henüz yüksek marka deðerlerine sahip olamadýklarý belirtilmektedir. Bu nedenle, uluslararasý
fuarlara katýlýmýn artýrýlmasý ve marka yatýrýmlarýnýn desteklenmesi, firmalarýn kendi geliþtirmiþ olduklarý
farklýlaþtýrýlmýþ ürünlerle fuarlara katýlmalarý marka deðerinin yükselmesine önemli bir katký saðlayabilecektir.
Sektörde rekabet gücünü artýracak bir dizi tedbirin uygulanmasý daha sürdürülebilir bir sektörel yapýnýn
oluþmasýna da katký saðlayacaktýr. Tekstil alanýnda niþ ürünlerin geliþtirilmesi, sektörün ihtiyaçlarýna uygun
mesleki ve teknik eðitim kurumlarýnýn oluþturulmasý, geleneksel ürünlerin yenilikçi bir anlayýþla sunulmasý,
AB ve ABD'ye baðýmlý bir dýþ pazar yapýsýndan sýyrýlarak Kuzey Afrika, Türki Cumhuriyetler gibi farklý bölgelere
yönelik stratejilerin geliþtirilmesi, yenilik, tasarým ve ürün geliþtirme konusunda hem firma içi hem de firmalar
arasý kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi, e-ticaretin geliþtirilmesi gibi stratejik açýlýmlar sektörün
dönüþümüne katkýda bulunacaktýr.40
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlýðý (2012) Denizli ilinde tekstil ve hazýr giyim sektörüne alternatif
sektörler olarak meyve-sebze paketleme tesisi, seracýlýk ve organik tarým, jeotermal enerji, inanç,
kültür ve tarih turizmi, mermer ve traverten iþleme, katý atýk ayýrma ve geri dönüþüm, makine
ve yedek parça üretimini göstermektedir. Denizli ilinin de içerisinde yer aldýðý Güney Ege Kalkýnma
Ajansýnýn yeni dönem Bölge Planýnda metal, gýda, kablo, mermer ve traverten sanayileri önde gelen
sektörler olarak gösterilmektedir.
7.5. Adana ve Mersin'in Sosyo-Ekonomik Sorunlarýnýn Çözümü Ýçin Yapýlmasý Gerekenler
Çukurova bölgesi Türkiye'de ilk imalat sanayi üretiminin yapýldýðý bölgedir. Tarýma dayalý sanayi ve bitkisel
yað sektörleri konusunda geliþim sürecine baþlayan Adana imalat sanayi, organize sanayi bölgelerinin
oluþturulmasýyla birçok sektörde faaliyet gösteren ve önemli ihracat hacimlerine ulaþan iþletmelere evsahipliði
yapmaktadýr. Ýhracat ürünleri çeþitliliðinde Ýstanbul'un 1 inci olduðu sýralamada Adana 5 inci sýrada yer
almaktadýr. Ulaþtýrma ve lojistik altyapýsý, coðrafi ve iklim koþullarýnýn uygunluðu, geniþ-verimli tarým alanlarýna
sahip oluþu, orta-doðu pazarýna yakýn oluþu, güçlü ve köklü üniversite altyapýsýna sahip olmasý vb. þartlar
ile deðerlendirildiðinde Adana ülkemizde ekonomik olarak geliþmiþ illerimiz arasýnda yer almaya devam
edecektir. Enerji üretim ve daðýtým merkezi olma potansiyeline sahiptir. Bunun yaný sýra, otomotiv yan
sanayi, mobilya, plastik ve tekstil ve hazýr giyim, tarým makinalarý, gýda sanayi alanlarýnda
kümelenmelerin desteklenmesi yerinde olacaktýr. Adana'da enerji teknoloji ihtisas teknoloji geliþtirme bölgesi,
araþtýrma merkezleriyle teçhiz edilmiþ, üniversite-sanayi iþbirliðini öne çýkaran enerji (geleneksel ve yenilenebilir)
ihtisas OSB kurulmasýnda fayda görülmektedir.
Ülkedeki sanayi iþletmelerinin %2'sine evsahipliði yapan Mersin, sanayisi geliþmiþ illerimizdendir. Bunun
yansýra liman avantajý sayesinde ticaret hizmetleri de oldukça geliþmiþtir. Gýda sanayi, metal, petrokimya
ürünleri, tekstil, inþaat malzemeleri ve 3 milyar $'a yakýn ticaret hacmine ulaþan Serbest Bölgesiyle
(Türkiye'nin en büyük) ticaret hizmetleri ilinin önde gelen sektörleridir. Ýl'deki ticaret ve sanayi odalarýna
kayýtlý yaklaþýk 30 bin iþletme bulunmaktadýr. Mersin ilinde Tarým Ürünleri Ýhtisas Sanayi Bölgesi ile Lojistik
Ýhtisas Sanayi Bölgelerinin geliþtirilmesi önem arz etmektedir.
Kentsel atýksu konusunda eksiklikler bulunmaktadýr. Mersin-Tarsus-Adana ekonomik aksý üzerinde
sanayinin hizmetinde olacak ve liman baðlantýlý olacak þekilde demiryolu hatlarý güçlendirilmelidir. OrtaAsya-Ukrayna-Samsun Limaný ile demiryolu baðlantýsý saðlanmasý durumunda Mersin'in Liman-Þehir olarak
bölgesindeki Akdeniz'deki lojistik konumu güçlenecektir. Bölgesinde Haifa ve Beyrut limanlarýndan sonra
3'üncü sýrada gelen Mersin limaný 2002-2013 döneminde yaþadýðý hýzlý geliþim süreci dikkat çekmektedir.
Bölgeye yapýlacak her türlü yatýrým, master plan, teþvik-destek ve politika uygulamalarýnda Mersin-TarsusAdana birlikte deðerlendirilmelidir.
39 Yönetsel ve Finansal Açýdan Marka Deðeri: Denizli Tekstil Sektörü'nde Bir Uygulama
40 ABÝGEM, Denizli Ev Tekstil Kümelenmesi Raporu
116
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Tarsus-Adana daha çok üretim, Mersin ise uluslararasý pazarlara açýlým için ticari üs olarak deðerlendirilmelidir.
Mersin'de Gülnar, Mut ve Silifke hattý Rüzgar Enerji Santralleri için uygundur. Ayrýca, Akkuyu Nükleer
santralinin devreye alýnmasý ekonomik olarak bölgeye olumlu etkilerde bulunacaktýr. Adana-Mersin arasýnda
Tarsus'a yapýlmasý planlanan Çukurova bölgesel havalimaný çalýþmalarýna hýz verilmelidir.
Adana ve Mersin Türkiye'nin önemli geliþme merkezleri olmakla birlikte son dönem geliþmiþlik performansý
istenilen düzeyde deðildir. Bölgenin yüksek tarýmsal verimliliði ve 1970'li yýllarda artan sanayileþme ile birlikte
bölge illerinin nüfusunda da artýþ görülmüþtür. 1970 yýlýnda bir milyon olan Adana'nýn nüfusu 2010 yýlýnda
iki milyona, yaklaþýk 600 bin olan Mersin'in nüfusu ise 1,7 milyona yükselmiþtir. Bölgenin çekim merkezi
olmasýndan kaynaklý bu nüfus birikim süreci ekonomik geliþmeye ivme katmakla birlikte, özellikle son
dönemde ekonomik geliþmeyle baþat gitmeyen bir sosyal geliþmiþlik düzeyini ortaya çýkarmýþtýr.
Kalkýnma Bakanlýðý tarafýndan yayýnlanan Ýllerin ve Bölgelerin Geliþmiþlik Sýralamasý Araþtýrmasýna göre
her iki ilde de gerileme görülmektedir. 2003 yýlý çalýþmasýnda en geliþmiþ sekizinci il olan Adana 2011 yýlýnda
16'ncý sýraya, Mersin de 17'nci sýradan 24'üncü sýraya gerilemiþtir. 2004-2008 döneminde TR62 (Adana,
Mersin) bölgesinin GSKD deðerlerine göre bölgenin ülke toplam GSKD içerisindeki payý yüzde 4 düzeyinde
seyretmektedir. Bölgenin kiþi baþýna düþen GSKD miktarý ise beþ yýllýk dönemde ülke ortalamasýnýn yüzde
80'i, Ýstanbul'un 51'i düzeyinde kalmýþtýr. Nitekim bölgenin geliþme temposunun yavaþlamasý cazibesini
de azalttýðýndan bölge illeri son yýllarda göç veren iller konumuna düþmüþtür.
Adana ve Mersin'in sosyal geliþmiþlik göstergelerinde yaþanan sýkýntý bölgenin geliþme performansýný
olumsuz yönde etkilemektedir. 2010 yýlý verilerine göre Adana'nýn iþsizlik oraný yüzde 19,1 ile 81 il içerisinde
ilk sýrada gelmektedir. Mersin'in iþsizlik oraný ( yüzde 14,1) ile 10 uncu sýrada bulunmaktadýr. Bölgede
iþgücüne katýlma oraný da ülke ortalamasýnýn gerisinde kalmýþtýr. 2011 verilerine göre, Adana'da iþgücüne
katýlma oraný yüzde 43,7; Mersin'de yüzde 46 iken ülke ortalamasý yüzde 50 olmuþtur. Adana'da hem
genel hem de kadýn okuryazar nüfus oraný ülke genelinin gerisindedir. Ülke genelinde okuryazar nüfus
oraný yüzde 95, kadýnlarda yüzde 92 iken bu oranlar Adana'da sýrasýyla yüzde 94 ve yüzde 90 seviyesindedir.
Adana ve Mersin'de sosyal geliþme sorunlarýnýn ciddiyetini gösteren verilerden birisi de bölgede yeþilkart
sahipliðinin yüksek olmasýdýr. Adana'da her 100 kiþiden 16'sý, Mersin'de ise 14'ü yeþilkart sahibi iken bu
iki ilin ekonomik geliþmiþlik seviyesinin altýnda yer alan pek çok ilde bu oran yüzde 5'ler düzeyinde
seyretmektedir.
Bölgenin geliþmiþlik göstergelerinin de ortaya koyduðu sosyal sorunlar, fiziksel altyapý ve sosyal donatý
eksikliði, gecekondulaþma ve gettolaþma, kadýnlarýn sosyo-kültürel sorunlarý, kent ve çalýþan yoksulluðu,
kayýtdýþý istihdam, iþ güvenliðinde yaþanan sýkýntýlar, mevsimlik tarým iþçilerinin sorunlarý gibi farklý alanlardaki
sorunlarý beraberinde getirmektedir.41
10. Kalkýnma Planý ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkýnmasý önündeki engelleri kaldýrmak amacýyla
birtakým "Öncelikli Dönüþüm Programlarý" öngörmektedir. Bunlarýn içerisinde sosyal kalkýnmayý hýzlandýrýcý
politikalar da göze çarpmaktadýr. Ýþgücü Piyasasýnýn Etkinleþtirilmesi Programý kapsamýnda kadýnlarýn
iþgücüne katýlýmýnýn artýrýlmasý, esnek çalýþma biçimlerinin hayata geçirilmesi, aktif iþgücü programlarýnýn
ve istihdam teþviklerinin etkinleþtirilmesi gibi tedbirlerin uygulanacaðý belirtilmektedir. Rekabetçiliði ve Sosyal
Uyumu Geliþtiren Kentsel Dönüþüm Programý kapsamýnda da hýzlý þehirleþme ve göç akýmlarýna maruz
kalan yerlerde sosyal uyumun saðlanmasý, yeni kentsel dönüþüm modelleri ortaya konulacaktýr.42
41 ÇKA, 2014-2023 Taslak Çukurova Bölge Planý
42 10. Kalkýnma Planý, sf.186, 218 - http://www.kalkinma.gov.tr/DocObjects/view/15089/Onuncu_Kalkýnma_Planý.pdf
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
117
13 Mart 2013 tarihinde Mersin'de gerçekleþen ÇUKUROVASÝFED (Çukurova Sanayi ve
Ýþ Dünyasý Federasyonu) çalýþtay toplantýsýnda yapýlan öneri ve deðerlendirmeler
1. Bölgenin Stratejik Sektörleri:
• 13 Mart 2013 tarihinde, TÜRKONFED & ÇUKUROVASÝFED iþbirliðiyle düzenlenen "Orta Gelir Tuzaðý'ndan
Çýkýþ: Hangi Türkiye?" çalýþtayýnda katýlýmcýlar aþaðýda bulunan sektörlere vurgu yapmýþ ve görüþlerini
dile getirmiþlerdir:
o Turizm (kültür, doða turizmi, saðlýk turizmi)
o Ýhracata yönelik sektörler: tarým, seracýlýk
o Tarýmsal sanayi, gýda ve ilaç sanayii
o Enerji, yenilenebilir enerji
o Lojistik, liman taþýmacýlýðý
o Balýkçýlýk
o Organik tarým, "yeþil" pazarlama
o Doðu Akdeniz için kritik tersane ve gemi yapýmý sektörü
• "Göreceli üstünlük açýsýndan bölgesel kalkýnmayý hýzlandýracak sektörlerin kamu tarafýndan
tanýmlanmamasý" sorunu üyeler tarafýndan dile getirilmiþtir.
• Tamamlayýcý hizmet sektörünün yetersizliði, belirtilen görüþler arasýndan yer almaktadýr.
• Bölge tarýmsal ürün deseninde avantajlý olmakla birlikte destekleyici (örneðin paketleme, soðuk hava
depolama) sektörlerin yetersiz ve yeterince yaygýn olmadýðý belirtilmiþtir.
• Tarým ve turizm sektörlerinde örgütlenme sorunu (kooperatifleþme eksikliði) yaþandýðý ifade edilmiþtir.
• Lojistik sektöründe eksiklikler yaþandýðý, lojistik firmalarýnýn yeþil ticaret zinciri gibi etkin olabilecek
kampanyalara destek vermemesi ve bu konulardaki bilgi eksikliðinin sorunlara yol açtýðý dile getirilmiþtir.
2. Öneriler ve deðerlendirmeler:
• Bölgeden yaþanan "beyin göçü"nün istihdamda soruna yol açtýðý belirtilmektedir.
• Mesleki eðitimin yetersizliði, nitelikli eleman açýðýna neden olmaktadýr.
• Sermaye birikiminin yetersizliði, finansman kurumlarýnýn yatýrýmlar için uzun vadeli destek saðlamamasý
yatýrýmýn güçsüz kalmasýna neden olmaktadýr.
• Kamunun gerçekleþtirmesi gereken altyapý yatýrýmlarýnýn yavaþ ilerliyor oluþu, örneðin Ceyhan Enerji
Ýhtisas Bölgesi, Çukurova Bölgesel Havalimaný, Liman kapasitesinin yetersizliði, Tarsus Kazanlý bölgesi
altyapýsýnýn hala tamamlanamamýþ olmasý, tarýmsal geliþime yönelik sulama kanal altyapý eksikliði ....
bölgenin altyapý sorunlarý arasýnda yer almaktadýr.
• Yatýrým için küçük sanayi ve organize sanayi bölgesinde yer olmayýþý, yeni alanlarýn ölçekli olarak
planlanamamýþ olmasý, 1/100000 ölçekli çevre düzeni planýnýn yokluðu ve 1/5000'lik imar planýnýn
tamamlanmamýþ olmasý bölgedeki yatýrým ortamý sorunlarý olarak dile getirilmektedir.
• Ulaþýmýn karayolu aðýrlýklý olmasý nedeniyle yatýrým ortamýnýn yetersiz kaldýðý ifade edilmektedir.
• Bölgedeki eðitim düzeyinin düþük kaldýðý bu nedenle giriþimciliðin yerleþik bir hal almadýðý ve bölge
halkýnýn yeniliklere kapalý olduðu belirtilmiþtir.
• Merkez haricinde yüksek öðretim kurumlarýnýn yetersiz kaldýðý ve yönetim tarafýndan desteklenmediði
ifade edilmektedir.
• Bölgesel teþvik sisteminde yapýsal sorunlar olduðu belirtilmektedir (Adana 2., Mersin 3., Kahramanmaraþ
4., Osmaniye 5. Bölgede yer almakta ve 200 km2'lik alana 4 farklý teþvik sistemi uygulanmaktadýr, bu
durumun sorunlara yol açtýðý ifade edilmiþtir).
7.6. Orta Anadolu'da Yýðýlma Ekonomileri Ýçin Yeni Merkezler: Konya ve Kayseri
Belirli bir coðrafi alanda ekonomik faaliyetlerin toplanmasý ile ortaya çýkan ve maliyetlerde azalma saðlayan
etkiler yýðýlma ekonomileri olarak tanýmlanmaktadýr.43 Yýðýlma ekonomileri üç ana baþlýkta toplanabilir;
43 Nakamura 1985.
118
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
1- Þehirleþme ekonomileri; nüfusun yýðýlmasýyla saðlanan faydalar örneðin altyapý tesisleri, ulaþým
kolaylýklarý gibi. Ýþgücüne ve piyasalara kolay ulaþým ve piyasalardaki ve iþgücündeki çeþitlilik yýðýlmadaki
fayda çeþitleridir.
2- Endüstriyelleþme ekonomileri; sanayi faaliyetlerinin belli bir coðrafyada yýðýlmasýyla saðlanan faydalar
örneðin karþýlýklý olarak alýcý-tedarikçi olunmasý, bu ayný zamanda kümelenmenin ortaya çýkmasýna
yardýmcý olmaktadýr.
3- Yerelleþme ekonomileri; bazý faaliyetlerin belirli tesislerin etrafýnda yýðýlmalarý ile saðlanan faydalar
örneðin lojistik köyler, büyük üniversitelerin çevrelerindeki teknokentler vb.44
Konya ve Kayseri Ýç Anadolu'nun önemli sanayi kentlerindendir. Çevrelerindeki illeri etkileyecek potansiyele
sahip olan bu þehirler ulaþým, pazar ve iþgücü bakýmýndan avantajlarý ile yýðýlma ekonomilerinin yeni
merkezleri olmaya aday konumlarýný sürdürmektedirler.
Þekil 7.1. Konya ve Kayseri'nin Yýðýlma Etkisinden Beslenebilecek Ýller
Kaynak: Yazarlarýn çalýþmasý
Konya'nýn coðrafi konum ve yüzey þekli itibarýyla ulaþým kolaylýðý, kara ve demiryolu potansiyeli
bulunmaktadýr. Türkiye'nin büyük altyapý yatýrýmlarýndan hýzlý trenin de seferlere baþlamasý ve Karaman
hattýna uzatýlmasý ile Konya'ya ulaþým daha kolay hale gelmiþtir. Sanayi iþletmelerinin makineleþme seviyesinin
yüksekliði ve makine ve otomotiv sektöründe çok sayýda malýn üretilmesinde ve servisinde kullanýlan
makinelerin imal edilmesi ile Konya güçlü bir altyapýya sahiptir. Kayseri'de ayný þekilde konumu itibariyle,
karayolu ve demiryolu akslarý, havayolu ulaþým imkânlarý ile önemli bir lojistik merkezdir.
Konya ve Kayseri illerinin yer aldýðý TR52 (Konya, Karaman) ve TR72 (Kayseri, Sivas, Yozgat) bölgeleri,
Türkiye'nin Orta Anadolu'da yýðýlma ekonomileri için yeni merkezler olma potansiyeli ürettikleri katma deðer
miktarlarý incelendiðinde daha iyi görülmektedir. 2004-2008 dönemi GSKD verileri itibarýyla, iki bölge
neredeyse birbirine eþit iki ekonomik büyüklük olarak göze çarpmakta, yaklaþýk 50 milyar TL'lik toplam
ekonomik büyüklükleri ile önemli bir pazar ve talep merkezi konumunda bulunmaktadýr. Her iki bölgenin
Türkiye GSKD'si içerisindeki payý yüzde 2,3 - 2,4 düzeyindedir.
44 Jean-Paul Rodriguez, The Geography of Transport Systems, 2013.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
119
Þekil 7.2. TR52 ve TR72 Bölgelerinin GSKD Sanayi Payýnýn Türkiye Ýle Karþýlaþtýrýlmasý
35,0
28,4
30,0
25,0
25,0
28,0
25,2
28,0
24,4
30,0
29,5
28,7
28,2
28,2
23,1
27,8
27,2
22,3
20,0
15,0
10,0
5,0
0,0
2004
2005
Konya, Karaman
2006
Kayseri, Sivas, Yozgat
2007
2008
Türkiye
Kaynak: TÜÝK verilerine dayalý olarak yazarlarýn çalýþmasý
Toplam GSKD içerisinde sanayinin payý 2004 yýlýnda iki bölgede de ülke ortalamasýna yakýn deðerlerde
iken TR52 (Konya, Karaman) bölgesinde sanayinin payý azalarak 2008 yýlýnda yüzde 22,3'e düþmüþ, TR72
(Kayseri, Sivas, Yozgat) bölgesinde artarak yüzde 30'a çýkmýþtýr. Diðer taraftan, son 10 yýllýk dönemde bu
iki il ihracatta büyük bir atýlým göstermiþtir. 2002 yýlýnda 130 milyon $ ihracat yapan Konya 2012 yýlýnda
yaklaþýk 1,3 milyar $ ihracat gerçekleþtirmiþtir. Ayný dönemde Kayseri'nin ihracat miktarý 4,5 kat artarak
350 milyon $'dan 1,6 milyar $'a yükselmiþtir.
Her iki ilin ihracatý içerisinde imalat sanayii ihracatýnýn yüzde 85 oranýnda payý bulunmaktadýr. 2011
yýlýnda Konya bir milyar TL'nin üzerinde imalat sanayii ihracatý yaparken Kayseri 1,36 milyar TL deðerinde
imalat sanayiinde ihracat gerçekleþtirmiþtir.
Kayseri'de üç adet Organize Sanayi Bölgesi, 11 Küçük Sanayi Sitesi, bir Serbest Bölge ve bir teknopark
bulunmaktadýr. Kayseri Ýlinde sanayi siciline kayýtlý sanayi iþletmesi sayýsý 1.160'dir. Toplam sanayi iþletmesi
içerisinde yüzde 2'lik bir oran ile sanayisi geliþmiþ 11. ildir. Kayseri Ýlinde sanayi sektörlerinde çalýþanlarýn
yüzde 44'ü mobilya imalatý, yüzde 12'si tekstil ürünleri imalatý sektöründe istihdam edilmektedir. Ýlin
diðer önde gelen sektörleri gýda ürünleri ve içecek imalatý, makine ve ekipman imalatý ile plastik
ve kauçuk ürünleri imalatýdýr.
Ýstanbul Sanayi Odasý (ÝSO) tarafýndan 2011 yýlý verilerine göre yayýnlanan Türkiye'nin en büyük ilk 500
ve ikinci 500 sanayi kuruluþu verilerine göre; TR52 (Konya, Karaman) bölgesinde faaliyet gösteren 11 sanayi
kuruluþu (sekizi Konya, üçü Karaman'da olmak üzere) ve Kayseri ilinden de 12 sanayi kuruluþu ilk 500
içerisinde yer almaktadýr. 23 þirketin toplam 8,56 milyar TL tutarýnda net satýþ miktarý bulunmaktadýr. Ýkinci
500 sanayi kuruluþu listesinde ise TR52 (Konya, Karaman) bölgesinden 17 ve Kayseri'den de 17 olmak
üzere toplamda 34 sanayi kuruluþu bulunmaktadýr. 34 þirketin 2011 yýlý net satýþ miktarý 3,5 milyar TL'yi
bulmaktadýr.45
45 http://www.iso.org.tr/tr/web/besyuzbuyuk/turkiye-nin-ikinci-500-buyuk-sanayi-kurulusu--iso-500-raporunun-sonuclari.html
120
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Þekil 7.3. Konya, Kayseri ve Türkiye'nin Ýmalat Sanayii Ýhracatýnýn Karþýlaþtýrmasý
1.600.000
140.000.000
1.400.000
120.000.000
1.200.000
1.000.000
800.000
1.071.643
1.061.432
907.649
917.736
827.956
1.077.200
914.747
80.000.000
703.347
657.003
60.000.000
600.000
40.000.000
400.000
20.000.000
200.000
0
100.000.000
0
2007
2008
Konya
2009
2010
Kayseri
2011
Türkiye
Kaynak: TÜÝK verilerine dayalý olarak yazarlarýn çalýþmasý
Konya ve Kayseri'nin GSKD, ihracat ve 1000 sanayi kuruluþu içerisindeki yeri ve bu þirketlerin toplamda
12 milyar TL'yi bulan mal ve hizmet üretiminde bulunduðu düþünüldüðünde, bölgede yýðýlma ekonomilerinin
varlýðýndan söz edilebilir. Orta Anadolu'da yer alan Yozgat, Sivas, Nevþehir, Kýrþehir, Niðde gibi sanayileþme
güçlüðü çeken illerde bu iki ilin saðlayacaðý yayýlma etkisinin geliþmeyi tetikleyeceði öngörülmektedir.
Mevcut sanayi yapýsý Kayseri'nin düþük teknoloji sýnýfýnda üretim yapmasýna neden olmaktadýr. Kayseri
ilinin gelecekte savunma sanayine aðýrlýk vermesi ve mevcut sanayiini Orta Anadolu'nun sanayileþme
güçlüðü çeken illerine transferi gerekecektir. Hava Ýkmal Bakým Merkezi, Anatamir Fabrikasý, Taksan vb.
tesislerin varlýðý savunma sanayii sektöründe potansiyeli göstermektedir. Savunma sanayinin yanýnda ilde
belirli bir potansiyeli bulunan týbbi ve optik aletler, motorlu kara taþýtlarý üretimine odaklanýlmasý
uygun olacaktýr.
Konya son yýllarda kendi yerel dinamikleri ve KOBÝ temelli esnek üretim yapýsýyla imalat sanayinde küresel
piyasalara entegre olmaya baþlayan bir endüstriyel büyüme odaðý olmaya doðru ilerlemektedir. Ýlden yapýlan
ihracatýn neredeyse tamamýna yakýnýnýn imalat sanayiden kaynaklý olmasý bu duruma en çarpýcý örnektir.
Konya Karaman bölgesinin Bölgesel Geliþme Ulusal Stratejisinde de "Endüstriyel Büyüme Odaklarý ve
Dönüþüm Kentleri" politikasýnda yer almasý ilin imalat sanayi açýsýndan önemini açýkça ortaya koymaktadýr.
Bu nedenle Konya planý güçlü ulaþým aðlarýyla hýzlý bir þekilde limanlara inerek küresel ekonomilere entegre
ve üretken bir imalat sanayi altyapýsý oluþturmanýn, yüksek katma deðerli sanayi yatýrýmlarýný ve nitelikli
iþgücünü çekerek orta ve ileri teknoloji gerektiren imalat sanayi kollarýnda uzmanlaþmanýn üzerinde
hassasiyetle durmaktadýr.
7.6.1. Konya'da Hangi Sektörler Stratejik Öneme Sahip?
Türkiye'de yýllar itibariyle yapýlan ithalatýn büyük bir kýsmý ise imalat sanayinden kaynaklanmaktadýr. Bunun
nedeni imalat sanayi sektörlerinin rekabet güçlerini koruyabilmek için ucuz veya uygun ithal girdilere(ara
mallar ve ham madde) yönelmeleri olarak gösterilebilir ki bu durum tüm ekonomiyi etkileyen bir olgu olarak
ortaya çýkmaktadýr. Ýmalat sanayinde de cari açýk artýþýnda en büyük etkiye sahip sektörler gýda, makine
ve ekipman imalatý, otomotiv yan sanayi, ana metal, fabrikasyon metal ürünleri imalatý, kauçuk plastik ile
potansiyel olarak görülen kimya ve enerji olarak ortaya çýkmaktadýr. Yüksek dýþ ticaret açýðý vermesi nedeniyle
ulusal düzeyde cari iþlemler açýðýnýn oluþmasýnýn en büyük nedeni olan bu sektörler ayný zamanda Konya
için yapýlan kümelenme eðilimi, coðrafi yoðunlaþmasý, dýþ ticaret performanslarý ve yatýrýmlar bakýmýndan
yapýlan analiz sonucunda da bölgede öne çýkan sektörlerdir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
121
Yenilenebilir enerji kaynaklarý açýsýndan rüzgâr ve güneþ enerjisi Konya açýsýndan ciddi fýrsatlar
sunmaktadýr. Özellikle Konya'nýn Karapýnar ilçesi Türkiye'de en fazla güneþlenme süresine sahip ilçe
konumundadýr. Konya kýrsalýndaki rüzgâr enerjisini Trakya bölgesine göre en avantajlý yaný süreklilik arz
etmesidir. Diðer bir deyiþle Trakya bölgesinde rüzgâr þiddetli olmasýna raðmen sürekli deðildir. Aksine rüzgâr
tribünlerinden uzun bir süre faydalanýlmasý açýsýndan Konya kýrsalýnda olduðu gibi rüzgârýn süreklilik arz
etmesi önemlidir. Makine ve ekipman imalatý sektöründe bölgede öne çýkan tarým alet ve makineleri
sektörü özellikle tarýmsal faaliyetlerin çok yoðun bir þekilde yapýldýðý Konya'da stratejik bir öneme sahiptir.
Ýlin tarým sektöründe gerçekleþtirmesi gereken teknolojik dönüþümün saðlanabilmesi için bu sektöre özel
önem verilmesi gerekmektedir. Sektörde tarýmsal mekanizasyon araçlarýnýn yüzde 62'sine yakýn bir kýsmý
ekim-dikim-toprak iþleme-gübreleme-iþleme makineleri olarak üretilmekte, ancak katma deðer anlamýnda
yüksek katma deðerli ürünler üretimine yönelik faaliyetlerin yeterli düzeyde olmadýðý görülmektedir.
Savunma sanayi için üretim potansiyeli bu sektör Kalkýnma Bakanlýðý tarafýndan savunma sanayinin
yurtdýþýna baðýmlýlýðýný azaltmak için öncelikli sektörler arasýnda sayýlmýþtýr. Konya özellikle araç üstü
ekipman sanayinde önemli geliþmeler göstermektedir. Sektörde bir diðer alt faaliyet olan deðirmen
makineleri sektöründe dünyanýn birçok ülkesine un, irmik ve makarna fabrikalarý ve donanýmlarý ihraç
edilmektedir.
Ülkemizdeki en önemli motor piston ve gömlek, supap, krank, diþli ve conta fabrikalarý Konya'da
bulunmaktadýr. Otomotiv yan sanayi ayrýca savunma sanayi için gerekli olan þasi, aks, motor bloðu, sindir
kapaðý, diþli, direksiyon, krank mili, þanzýman ve aktarma organlarý gibi ürünleri de üretebilmekte ve bu
nedenle de savunma sanayi için büyük potansiyel arz etmektedir.
Konya'da döküm sanayi üretmekte olduðu pik, çelik, sfero ve alüminyum döküm ile ülkemizin önemli
merkezlerinden biridir. Konya'da döküm sanayinde faaliyet gösteren yaklaþýk 450 firma bulunmaktadýr. 150
bin tonun üzerindeki üretim kapasitesi ile Türkiye'nin toplam döküm üretiminin yüzde 18'ini karþýlamaktadýr.
Ýlde döküm sanayi, yapýlan yatýrýmlar sonucunda hýzla geliþmekte ve ürün çeþitliliði ile kalitesi de artmaktadýr.
Bu çerçevede savunma sanayinin kullandýðý havan parçalarý, mermi, roket baslýklarýnda kullanýlan alüminyum
parçalar ve benzeri Konya'da üretilebilir.
Türkiye tahýl üretiminin yüzde 10'luk kýsmýný karþýlayan Konya tarýmsal sanayi ve buna baðlý olarak gýda
sanayi büyük geliþme göstermiþtir. Bugün birer marka haline gelmiþ Türkiye'nin en önemli ve yüksek kapasiteli
un fabrikalarý Konya'dadýr.
Konya'nýn önde olduðu sektörlerden birisi de ayakkabý imalat sanayidir. Konya ayakkabý sanayinde,
üretim surecinin tamamýnda bütün parçalarý üretebilme kabiliyetine sahiptir. Ayrýca ayakkabý makineleri
imalatý da yapýlmaktadýr. Sektörde yaklaþýk 10 bin kiþi çalýþmakta olup, 70'e yakýn ayakkabý fabrikasý ve
500'e yakýn da imalathane bulunmaktadýr.
7.6.2. Dýþ Ticarette Zayýf Yanlar Nelerdir?
Konya'da ihracatta sektör çeþitlenmesi bakýmýndan ulusal ortalamanýn altýnda kalmaktadýr. Ýlin ihracat
yapýsý belirli sektörlerde yýðýnlaþmakta, çeþitlenme gösterememektedir. Dýþ ticaretindeki kýrýlgan yapýnýn
azaltýlmasý için sektörel çeþitlenmeye gidilmesi büyük önem arz etmektedir. Dýþ ticarette sektörel çeþitlenme
kadar ülke çeþitlenmesi de yeteri kadar saðlanamamaktadýr. Konya geleneksel olarak yýllar itibariyle en fazla
ihracatýný AB üyesi ülkeler ile Irak ve Ýran'a kilitlenmiþ durumdadýr.
Ülkemizde ithalatýnýn çok önemli bir bölümünü ara mallarý oluþturmaktadýr. Üretimin artmasý ile birlikte
ara malý ithalatý da artmakta bu da cari iþlemler açýðýný yükselterek sürdürülebilir büyüme için bir risk
oluþturmaktadýr. Hem cari iþlemler açýðýný azaltmak hem de ihtiyaç duyulan yüksek büyüme oranlarýný
korumak için üretimde, özellikle ara malý üretiminde yerli katký oranýný yükseltmesi gereklidir.
122
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
7.6.3. Konya Tarýmýnda Suyun Önemi Her Geçen Gün Artýyor
Konya Türkiye'nin tarýmsal faaliyetlerinin en yoðun yaþandýðý coðrafyalardan birisi olmasý özelliði ile tarým
konusunda diðer illerden ayýrt edici bir yapý sergilemektedir. Öyle ki ilin yüzölçümünün yarýya yakýnýný tarým
alanlarý oluþturmakta ve bu alan ülkemizdeki toplam tarým alanlarýnýn tek baþýna yaklaþýk olarak yüzde
10'una karþýlýk gelmektedir. Öte yandan yüzölçümüyle birçok Avrupa ülkesinden daha büyük alana sahip
ilin önemli bir kýsmýný kýrsal alanlar oluþturmakta ve il nüfusunun önemli bir kýsmý bu kýrsal alanlarda
yaþamaktadýr.
Konya'nýn kýrsalý kuraklýk tehdidine ve toprak özelliklerine baðlý olarak önemli ölçüde verim
ve kalite sorunlarýnýn yaþandýðý tarýmsal bir yapý sergilemektedir. Sulama konusunda her ne kadar
büyük bütçelere dayalý kamusal yatýrýmlar yapýlsa da bu harcamalarýn su sorununa kökten bir çözüm
getirmesi olasý deðildir. Özellikle son zamanlarda etkisini daha da hissettiren kuraklýk tehdidi kýrsalda
ekonomik faaliyetlerin çeþitlendirilmesi gerekliliðini ortaya koymaktadýr.
Konya topraklarýnýn en geniþ kýsmýný oluþturan tarým alanlarýnda su ve sulama sorunu önemli bir yer
tutmaktadýr. Mevcut su kaynaklarýnýn kýt olmasý nedeniyle suyun verimli kullanýlmasýnýn elzem olduðu ilde
suyun ihtiyaçtan fazla kullanýlmasý toprakta tuzlanma ve çoraklaþmaya neden olmaktadýr.
7.6.4. Konya'nýn Mekânsal Olarak Ýhtiyaç Duyduðu Örgütlenme Biçimi Nasýl Olmalýdýr?
Konya ilini mekânsal olarak diðer illerden ayýran en belirgin ve en temel kýsýt sahip olduðu geniþ yüzölçümü
nedeniyle kýrsal ve kentsel alanlar arasýndaki fiziki eriþim imkânlarýnýn sýnýrlý kalmasý ve buna baðlý olarak
da mal, hizmet ve insan akýmlarýnda kaliteli ve verimli bir hizmetin sunulamamasýdýr. Özellikle Konya
Metropoliten alaný etrafýndaki tek merkezli büyüme eðilimi, beþeri ve ekonomik sermayenin merkezde
yoðunlaþmasýna neden olmakta bu ise bölge içi geliþmiþlik farklarýnýn derinleþmesine neden olabilmektedir.
Dolayýsýyla büyüklüðü AB'deki birçok ülke yüzölçümünden büyük ancak tek merkezli büyüme eðilimi
gösteren Konya'da il merkezine görece daha uzak olan ilçeler talep ettikleri mal ve hizmetleri il dýþýndaki
ilçelerden saðlayabilmekte ve bölge dýþýndaki ilçelerle fonksiyonel iliþkiler kurabilmektedir. Bu nedenle de
diðer komþu bölgeler ile iþbirliklerinin geliþtirilmesi oldukça önem arz etmektedir. Sonuç olarak kaynaklarýn
daha etkin ve etkili kullanýlmasý adýna ilde alt merkez politikasýna gidilmesi, Orta Anadolu'nun sanayileþme
güçlüðü çeken illeriyle iþbirliði aðlarý geliþtirilmesi önemli bir ihtiyaçtýr.
7.7. Orta Anadolu'nun Diðer Ýlleri Bu Geliþmeden Nasýl Faydalanacak?
Karaman: Tarýma dayalý sanayi en önemli sektör konumundadýr. Karaman'da toplam imalat sanayi içinde
tarýma dayalý imalat sanayinin payý yüzde 51,98 gibi yüksek bir oran ihtiva etmektedir.46 Karaman ilinde,
tarýma dayalý imalat sanayinde 32.956 kiþi istihdam edilmektedir. Burada dikkat çekici olan husus, bu kiþilerin
yüzde 97,9'luk kýsmýnýn (32.256 kiþi) gýda ürünleri imalatýnda çalýþmasýdýr. Karaman'da gýda konusunda
faaliyet gösteren en önemli imalat sektörleri bisküvi, gofret, kek, þekerleme ve çikolata üretimi sektörleridir.
Bu sektörlerdeki kümelenme potansiyeli ve iþ birliði kültürünü artýrmak önem arz etmektedir.
Ýlin Mersin Serbest Bölgesine ve limanýna yakýnlýk fýrsatýnýn deðerlendirilmesi gerekir.
Elma üretiminde Türkiye'nin yüzde 20'sini karþýlayan Karaman'da tahýl ürünleri üretimi de ön plandadýr.
Ancak bu ürünlerin daha katma deðerli ürünler haline gelmesine yönelik olarak, dondurulmuþ gýda ve
fonksiyonel gýda üretimine yönelik yatýrým açýðý bulunmaktadýr.47 Bunun yanýnda, Karaman enerji üretim
potansiyelini özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarýný yeterince kullanamamaktadýr. Yeterince faydalanýlamayan
yenilenebilir ve temiz enerji teknolojilerine yatýrým yapýlarak, kalkýnmada önemli bir ekonomik ve
toplumsal geliþme saðlanabilir.48
46 TOBB Sanayi Veritabaný, 2011
47 Karagüney, 2011
48 Karaman Ekonomik Görünüm Bülteni, 2012
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
123
Kýrýkkale: Kýrýkkale, kamu yatýrýmlarý sonucu ekonomide kamunun aðýrlýklý olduðu bir iktisadi yapýya
haizdir. Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) fabrikalarý ile TÜPRAÞ Rafinerisi (savunma, metal
ve petro-kimya sanayi) ilin ekonomik yapýsýnda önemli bir yer tutmaktadýr. Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlýðýnýn "81 Ýl Durum Raporu" na göre, ilde bulunan sanayi iþletmelerinin önemli bir kýsmý gýda sanayi
imalatý ( yüzde 27), fabrikasyon metal ürünleri imalatý ( yüzde 8), diðer madencilik ve taþocakçýlýðý
( yüzde 8) sektörlerinde faaliyet göstermektedir. Bunun yanýnda, ilde tarým makineleri, gýda ve yem
sanayi, toprak, tekstil, aðaç ve mobilya iþleri sanayine yönelik olarak geliþme görülmektedir.49
MKEK tarafýndan üretimi baþlayan monoblok teker üretimi ile TCDD tarafýndan ithal edilen bu ürün
ülkemizde üretime baþlanarak, böylece ülke ekonomisine 100 milyon avroluk bir döviz tasarrufu saðlanacaktýr.
Bu yatýrýmlarla birlikte Kýrýkkale'de lojistik, elektriksiz makine ve demir-çelik sanayii de geliþme
kaydedecektir. Bakanlýk Raporuna göre, MKEK'in yüksek teknolojiye sahip yoðun üretim modeline geçiþi
için yatýrým çalýþmalarý yapýlmasý, ayný zamanda MKEK'in yeni düzenlemeyle uluslararasý kuruluþlarýn sahip
olduðu bir hukuki ve idari yapýya kavuþturulmasý ile birlikte ilde katma deðer, istihdam ve ihracat miktarýnda
artýþ olacak ve ülkemizin dýþ ticaret açýðýnýn azaltýlmasýna katký saðlayacaktýr.
Aksaray: Ýç Anadolu'da ulaþým aðlarýnýn kesiþmesi ile avantajlý konumda bulunan Aksaray doðrudan
yatýrýmcýlar için caziptir. Ýlde bulunan Mercedes Benz firmasý ile otomotiv alanýnda faaliyet gösteren firma
sayýsý artmakta ve bu alanda yatýrýmlar önem kazanmaktadýr. Konya'daki otomotiv yan sanayi ile entegrasyonu
ve iþbirliði halinde çalýþmasý stratejik olan il için kümelenme çalýþmalarýnýn yapýlmasý önerilmektedir. Aksaray'da
otomotiv sektöründen sonra, gýda sektörü giderek önem kazanmakta, özellikle süt ve süt ürünleri ile
et ürünlerine dayalý sanayi ilde ön plana çýkmaktadýr. SÜTAÞ'ýn yatýrýmý ile hayvancýlýk Aksaray'da büyük
geliþme göstermiþ, yem ve et üretimi il ekonomisinde önemli bir paya sahip olmuþtur. Aksaray'da gýda
sektörü ve otomotiv sektörü kapasite kullaným oranlarý itibarýyla ilde yatýrým açýsýndan ön plana çýkmaktadýr.
Kýrþehir: Kýrþehir'de ekonomik yapý genel olarak tarým ve tarýma dayalý sanayiye dayanmaktadýr.
Tarýma dayalý ekonomik yapýnýn sonucu olarak imalat sanayiinde istihdamýn çoðunluðu gýda sanayiinde
yapýlmaktadýr. Ayrýca Kýrþehir'de zengin jeotermal kaynaklar mevcuttur. Bölgede jeotermal örtü altý
yetiþtiricilik yapma olanaðý olan yerlerin sera merkezine dönüþtürülmesinin saðlanmasý önemlidir. Kýrþehir'de
bulunan lastik fabrikasý þehir için önemli itici güçlerdendir. Kýrþehir büyük sanayi yatýrýmlarýnýn yaný sýra,
sahip olduðu güçlü tarýmsal alt yapýsý ve gýda sektörünün birçok alanda çok kolay hammadde saðlayabilmesi
nedeniyle tarýma dayalý sanayinin geliþmesi için elveriþli bir yapýya sahiptir.
Nevþehir: Gýda ve içecek sektöründe ön plana çýkan ekonomik yapýsýnýn yaný sýra inþaat, tekstil,
metal sanayi ilde öne çýkan diðer sektörler arasýnda yer almaktadýr. Gýda sektöründe Nevþehir'de patates
üretimine baðlý olarak patates cipsi üretimi alanýnda yeni firmalar yatýrým yapmaya baþlamýþtýr. Bu sektörde
hala açýk bulunmaktadýr. Nevþehir geçmiþi antik çaða dayanan üzüm yetiþtiriciliði ve buna baðlý içki ve
gýda sanayinde her zaman farklý bir yere sahip olmuþtur. Üzüme baðlý gýda alanlarýnda yatýrým yapýlmasý
önem arz etmektedir.
Ponza taþý Nevþehir sanayisi için hayati önem taþýyan, ihracatý yapýlan ve büyük bir istihdam kaynaðý
olan bir sektördür. Ancak ponza taþý iþlenmeden ve borsasý oluþturulmadan satýldýðý için bölgeye saðladýðý
katma deðeri çok düþük kalmaktadýr. Ponza taþýnýn çok çeþitli kullaným alanlarý vardýr; inþaat sektöründe
binalar için yalýtým sývasý olarak, tekstilde ve daha birçok yerde kullanýlabilmektedir. Buna raðmen çok kaliteli
ponza kaynaklarýna sahip olan Nevþehir'de ponza taþýný iþlenmiþ mamul olarak ihraç edebilen iþletme sayýsý
çok azdýr. Sahip olunan ponza kaynaklarý düþünüldüðünde ponza taþýný iþleyerek katma deðeri fazla ürün
satacak iþletmelere ihtiyaç vardýr.50
49 T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlýðý (Sanayi Genel Müdürlüðü), 81 Ýl Durum Raporu, Ankara, Mayýs-2012.
50 2010-2013 Bölge Planý, AHÝKA
124
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Niðde: Ýlde çimento sanayii önemli yer tutmaktadýr. Ýstihdam konusunda önemli bir sektördür. Niðde'nin
halýcýlýkta Ýstanbul Ticaret Odasýnca yayýnlanan Türkiye'deki ilk 500 sanayi kuruluþuna birkaç kez girmeyi
baþaran firmalarý bulunmaktadýr. Ýlde elma, patates gibi tarým ürünleri bulunmakta ve bu ürünlere dayalý
sanayi üretimi yapýlmaktadýr. Katma deðerli ürünler elde edilmesi için gereken Ar-Ge ve altyapý yatýrýmlarý
ile ilin geliþimi hýzlanabilecektir.
Niðde çok kaliteli kalsit kaynaklarýna sahiptir. Genellikle kalsit hammadde olarak satýldýðýndan fazla
bir katma deðer saðlayamamaktadýr. Eðer modifiye edilerek satýlabilse hem ilde büyük miktarda istihdam
kaynaðý oluþturacak hem de Niðde'ye katma deðeri daha fazla olacaktýr.51
Sivas: Önemli maden zenginlikleri bulunan Sivas'ýn özellikle demir cevheri konusunda merkezde yer
alan entegre demir-çelik tesisinin kurulmasý için çalýþma yapýlmasý önem arz etmektedir. Kurulma çalýþmalarý
devam eden lojistik merkez ve yapýmýna baþlanan hýzlý tren ile lojistik avantaj elde edecek olan Sivas'ta,
maden ürünlerini katma deðeri yüksek ürünlere -mamul veya en azýndan yarý mamule- dönüþtürmeye
yönelik zenginleþtirme ve iþleme tesislerinin desteklenmesi gerekmektedir.
Ayrýca Türkiye'de doðaltaþ denilince Sivas ili öne çýkmaktadýr Sivas'taki doðaltaþ potansiyelinin detaylý
olarak ele alýnmasý ve Kayseri ile beraber doðaltaþ alanýnda kümelenme potansiyelinin araþtýrýlmasý ve katma
deðeri artýrýcý faaliyetlerin yapýlmasý faydalý olacaktýr.
Yozgat: 2000 yýlý Genel Nüfus Sayýmýna göre ‰ -40 civarýnda olan net göç hýzý, 2011 yýlý itibarýyla ‰ 24,75 olup, bu deðerle Van'dan sonra en çok göç veren il konumundadýr. Geliþmiþlik düzeyi ve teknoloji
kullanýmý arttýkça emek yoðun veya hammadde yoðun sektörlerin payýnýn azalmasý beklenirken, 2002-2012
döneminde Yozgat imalat sanayi ihracatýnda emek yoðun sektörler ortalama yüzde 56,5 ve hammadde
yoðun sanayiler de yüzde 26,7 düzeyinde pay almýþlardýr.
Özellikle Yozgat'ta madencilik sektöründe endüstriyel hammaddeler öne çýkmaktadýr. Ýldeki baþlýca
endüstriyel hammaddeler kireçtaþý (kalker), feldspat ve kaya tuzudur. Yozgat'taki endüstriyel hammaddelerin
daha iyi deðerlendirilebilmesi amacýyla pazar araþtýrmalarýnýn yapýlmasý gerekmektedir. Yozgat'ýn tarýmsal
ürünlerinin, yeterli tesis olmamasý nedeniyle il dýþýna katma deðeri düþük ürünler olarak gönderilmesi
problemi bulunmaktadýr. Potansiyel yatýrýmcýlarýn Yozgat ve yöresinde yatýrým yapmaya motive edilmesine
ve tasarruflarýn yeterli oranlarda yatýrýmlara kanalize edilmesine baðlýdýr.52
7.8. Doðu Karadeniz Ýllerinde Yoðunlaþmýþ Sektörler
Türkiye ekonomisinin yüzde 2,5'ini üreten Doðu Karadeniz bölgesi 25 milyar TL düzeyinde bir ekonomik
büyüklüðe sahiptir. bölgenin kiþi baþýna düþen GSKD miktarý 7 bin dolar ile ülke ortalamasýnýn yüzde 75'ine
tekabül etmektedir. Bölgenin son 10 yýlda ihracat performansýnda artýþ görülmektedir. 2002 yýlýnda 500 milyon
dolar olan bölge ihracatý 2012’de 2 milyar dolarý geçmiþtir. Doðu Karadeniz bölgesinin ihracatý içerisinde en
önemli kalemlerden birisi fýndýktýr. 2012 yýlýnda ülkemizden yapýlan 266 bin ton iç fýndýk ihracatýndan 1,8 milyar
dolar gelir elde edilmiþ, bu miktarýn çok büyük bir bölümü bölge illeri tarafýndan üretilmiþtir.
Ülkemizin 33 ilinde üretimi yapýlan fýndýk yoðun olarak Doðu Karadeniz Bölgesinde yetiþtirilen bir üründür.
Trabzon, Giresun ve Ordu illerinde fýndýk üretimi yapan iþletmelerin yüzde 60'dan fazlasýnýn tek geçim
kaynaðýný fýndýk oluþturmaktadýr. Bu itibarla fýndýk bölgede 2 milyondan fazla insanýn ekonomik durumunu
etkilemektedir. Dünyanýn en önemli fýndýk üreticisi olan Türkiye dünya fýndýk üretiminin yüzde 70'ini tek baþýna
gerçekleþtirilmektedir. Fýndýk üretiminde neredeyse monopol olan Türkiye ve özelinde Doðu Karadeniz bölgesi
fýndýk fiyatýnýn belirlenmesinde etkin olamamakta, fýndýðýn fiyatý Almanya - Hamburg'da belirlenmektedir. Bunun
önde gelen nedenlerinden birisi ülkemize ait dünyaca tanýnan bir markasýnýn olmamasýdýr. Fýndýðýn yüzde 7080'inin çikolata endüstrisinde kullanýldýðý düþünüldüðünde, bu alanda ürüne katma deðer
51 2010-2013 AHÝKA Bölge Planý
52 Yozgat Ýli Ýmalat Sanayi Raporu, 2013, ORANKA
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
125
kazandýracak entegre tesislerin kurulmasý gerekmektedir. Ürüne yüksek katma deðer kazandýracak tesislerin
kurulmasý için mevcut sermayedarýn ve dýþarýdan gelecek sermayedarlarýn bu bölgelerde yatýrým yapmaya teþvik
edilmelidir.53
Bunun yanýnda, birim alan baþýna düþen üretim konusunda bölgenin diðer rakip ülkelerin gerisinde kalmasý
ve dünya fýndýk talebinin yüzde 90 oranýnda AB ülkelerinden gelmesi ve ülkemizin ihracatta AB'ye baðýmlý kalmasý
ürünün katma deðerini olumsuz þekilde etkilemektedir.54 Fýndýðýn üretiminden iþlenmesine, markalaþmadan
pazar ülkelerinin analizine kadar strateji çerçevesinin belirlenmesi ürünün ekonomik getirisinin artýrýlmasýna katký
saðlayacaktýr.
Türkiye gerek çay üretimi gerekse tüketimi konusunda dünyanýn önde gelen ülkelerindedir. Çay üretimi yapýlan
tarým alanlarýnýn geniþliði bakýmýndan dünyada 7'nci sýrada gelen ülkemiz kuru çay üretimi yönünden 5 inci, kiþi
baþýna düþen yýllýk tüketim miktarý bakýmýndan 4 üncü sýradadýr. Türkiye'de çay tarýmý Doðu Karadeniz Bölgesinde
Gürcistan sýnýrýndan baþlayarak Ordu ilinin Fatsa ilçesine kadar olan kuþakta yapýlmaktadýr. Baþta Rize olmak
üzere Ordu, Giresun, Trabzon ve Artvin illerinde çay yetiþtiriciliði yapýlmaktadýr. Bu bölgede yýllýk 200 bin tonun
üzerinde kuru çay üretimi yapýlmaktadýr. Doðu Karadeniz bölgesinde 200 binden fazla ailenin geçim kaynaðý
çay üretimidir. Ancak çay üretimi yapan aile iþletmelerinin yaklaþýk yarýsýnýn 2-5 dönüm dekar aralýðýndaki bir
arazide üretim yapmasý üreticinin elde ettiði geliri oldukça düþürmektedir.55 Kaliteli yaþ çay yapraðý üretilememesi,
çay üretimi yapýlan arazinin miras yoluyla sürekli bölünmesi ve uygun ölçeðin altýnda üretim yapýlmasý, kaçak
çay giriþleri nedeniyle arz-talep dengesinin bozulmasý, üretimin her aþamasýnda kayýt-dýþý üretimin varlýðý sektörün
baþlýca sorunlarýdýr.56
Doðu Karadeniz Kalkýnma Ajansý tarafýndan hazýrlanan 2010-2013 Bölge Planýna göre, bölgenin gemi
inþa sanayiinde önemli bir potansiyeli bulunmaktadýr. Trabzon ve Ordu'da bu alanda faaliyet gösteren
firmalar belirli düzeyde istihdam saðlamaktadýr. Artvin dýþýnda bölgenin diðer illerinde geleneksel olarak
üretimi bulunan ve son yýllarda daha modern tesis ve imkânlarla üretimine devam edilen sektörlerden birisi
de hafif silah sanayiidir. El iþçiliðinin geliþmiþ olduðu bölgede ayrýca kuyumculuk, býçakçýlýk, taþ iþlemeciliði
ön planda gelmektedir. Ajans tarafýndan yapýlan analizlerde ise;
-
Trabzon'da gýda ürünleri ve içecek imalatý (ekmek ve taze fýrýn ürünleri, süt ürünleri), makine imalatý,
aðaç ve aðaç mantarý ürünleri imalatý, inþaat kerestesi ve doðrama, bitkisel üretim,
-
Ordu'da gýda ürünleri ve içecek imalatý, bitkisel üretim, metalik olmayan diðer mineral ürünlerin
imalatý, tekstil ve inþaat, kum ve çakýl ocakçýlýðý,
-
Giresun'da gýda ürünleri ve içecek imalatý, bitkisel üretim, hazýr giyim, inþaat kerestesi ve doðrama,
elektriksiz ev aletleri, diðer tarým ve ormancýlýk makineleri imalatý, kaldýrma ve taþýma teçhizatý imalatý,
-
Rize'de gýda ürünleri ve içecek imalatý, süsleme ve yapý taþý imalatý, bakýrýn çýkarýlmasý ve iþlenmesi,
inþaat kerestesi ve doðrama, mýcýr üretimi,
-
Gümüþhane'de gýda ürünleri ve içecek imalatý (unlu mamuller, çayýn iþlenmesi, et imalatý, pestil ve
köme, süt ve süt ürünleri), sandalye ve tabure imalatý, elektrik üretimi, aðaç ürünleri imalatý,
-
Artvin'de hidroelektrik enerji, bakýr iþletmeciliði, aðaç ve aðaç ürünleri imalatý, elektrikli ev aletleri
sektörlerinin bölge ekonomisinde ön planda olduðu, katma deðer ve istihdamýn yoðunlaþtýðý alanlardýr.
53 Deniz, Esma, Fýndýk Sektör Raporu, Enterprise Europe Network - European Comission, 2009.
54 Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO), 2012 yýlý Fýndýk Sektörü Raporu, Ankara-2013.
55 ÇAYKUR, Çay Sektörü Raporu, 2009.
56 Özden, Damla, Türkiye Siyah Çay Sektör Raporu, Enterprise Europe Network - European Union, 2009.
126
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Ancak söz konusu sektörlerin büyük oranda düþük ve orta-düþük teknoloji sýnýfýndaki sektörler olduðu,
bölgeyi 15 bin dolar gelir seviyesinin üzerine taþýmakta yeterli olamayacaklarý göz önünde bulundurulmalýdýr.
Bölgenin coðrafi þartlarý, yerleþme deseni ve doðal güzellikleri nedeniyle sanayi üretiminden ziyade yazýlým
ve bilgi teknolojileri, çaðrý merkezi hizmetleri, doða ve yayla turizmi gibi çevre dostu alanlara odaklanmasý
gerekmektedir.
Doðu Karadeniz Sanayi ve Ýþ Dünyasý Federasyonu DOKASÝFED'in Görüþleri
Fýndýkta üretim ve pazarlama aþamalarýndaki sorun ve önerilere de deðinilmesine karþýn çayda yalnýzca
üretim alanýnda sorunlara deðinilmiþtir. Bunun yanýnda bölgede hem firma sayýsý hem de istihdam
açýsýndan baskýn imalat sanayi sektörü olan gýda sanayiine deðinilmesi ve bir bütün olarak ele alýnmasýnda
fayda görülmektedir.
Sanayii üretiminin düþük ve orta düþük sektörlerde yoðunlaþtýðý bir vakýadýr. Ancak bu sanayi alanýna
odaklanýlmamasý anlamýna gelmemelidir. Teknoloji kullanýmýnýn yapýsal bir sorun olduðu unutulmamakla
birlikte Doðu Karadeniz Bölgesi'nde sanayi geliþimi ve yatýrýmlarýn önündeki en temel engel coðrafi
yapýdan ve yeterli yatýrým arazisinin olmamasýndan kaynaklanmaktadýr. Bunun da çözümü Bölge Planý'nda
belirttiðimiz gibi deniz üzerinde yeni dolgu alanlarýnýn açýlmasýyla aþýlabilecektir.
Doðu Karadeniz Bölgesi'nin orta gelir tuzaðýndan kurtulabilmesi için yazýlým ve bilgi teknolojilerine
odaklanmasý gerektiði hususunda rapordaki tespite katýlmaktayýz. Ancak ayný odaklanmanýn sorunlarýn
tespiti ve alýnacak önlemler çerçevesinde sanayi, tarým ve turizm sektörlerinde de gerçekleþtirilmesi
gerektiði kanaatindeyiz.
Öneriler
Tarým Genel:
Gýda, tarým ve hayvancýlýk konusunda Bölge'de çeþitlilik olmasa dahi Bölge'nin üretiminde veya yetiþtiriciliðinde
uzmanlaþtýðý alanlar vardýr. Bitkisel üretimde fýndýk, çay ve kivi; hayvancýlýkta arýcýlýk, denizde alabalýk
yetiþtiriciliði ve avcýlýk yoluyla su ürünleri üretimi ve organik yem yetiþtiriciliði Bölge'de öne çýkmaktadýr.
Yüksek endemizm oraný, birçok týbbi ve aromatik bitkiye ev sahipliði, envanter çalýþmalarý ile henüz tam
olarak belirlenmemiþ olsa da çeþitli akademik kaynaklarda ve Bölge OGM çalýþmalarýnda tespit edilen
odun dýþý orman ürünleri kaynaklarý ve sýnýrlarý içinde yer alan Türkiye'nin tek biyosfer rezerv alaný ile
TR90 Bölgesi ormancýlýkta da rekabetçi konumdadýr.
Organik Tarým: TR90 Bölgesi iç kesimleri, özellikle de önemli bir kýsmý Kelkit Vadisi üzerinde bulunan
Gümüþhane ili organik tarým için ulusal ölçekte rekabet potansiyeli taþýmaktadýr. Bu baðlamda, bölgelerarasý
iþbirliðini de harekete geçirerek Gümüþhane, Bayburt ve Erzincan illerini içine alan bir organik tarým
vadisinde kurulacak ve organik gýda üretiminde ihtisaslaþacak bir organize sanayi bölgesi, Bölge tarýmsal
ürünlerinin katma deðerini artýracaktýr.
Odun Dýþý Orman Ürünleri:
Hammaddesi sentetik ürünler yerine týbbi bitkilerden saðlanan ilaçlarýn kullanýmý geliþmiþ ülkelerde hýzla
artmaktadýr. Odun dýþý orman ürünleri envanter çalýþmalarý ve hammaddelerin sanayide deðerlendirilmesi
için Ar-Ge çalýþmalarý acilen tamamlanmalý, Bölge'de yeteri kadar bulunduðunun tespit edilmesi durumunda
da geliþmiþ ülkelerde sentetik ilaç hammaddesine getirilen kýsýtlamalar fýrsata çevrilmelidir. Bununla
birlikte, Bölge'de yetiþtiði bilinen ve halý ipliklerinin boyanmasý gibi deðiþik alanlarda kullanýlabilen boyar
bitkiler de endüstriyel amaçlarla deðerlendirilmelidir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
127
Doðu Karadeniz Sanayi ve Ýþ Dünyasý Federasyonu DOKASÝFED'in Görüþleri
Su Ürünleri:
Bölge'de su ürünleri tüketimi Türkiye ortalamasýnýn üzerinde olmasýna raðmen dünya ortalamasýnýn yine
de altýndadýr. Karadeniz'de avlanan balýk miktarýnýn ve tür sayýsýný artýrma olanaklarý kýsýtlýdýr. Ancak Artvin
ili baþta olmak üzere bölgede yapýlmakta olan baraj gölleri yetiþtiricilik için önemli bir potansiyeldir.
Tüketime sunulacak balýkçýlýk ürünlerinin muhafazasýnda henüz teknedeyken soðuk zincirin oluþumunun
saðlanmasý, diðer aþamalarda taþýma ve depolamada muhafaza tekniklerinden yararlanýlmasý sektörün
rekabetçiliðinin artmasý adýna üretimde kaliteyi ve pazar etkinliðini artýrmak için önemli adýmlar olarak
ortaya çýkmaktadýr. Bölgede neredeyse tamamý taze veya soðutulmuþ þekilde pazara sunulan su ürünlerinin
iþlenmiþ ve depolama ömrü geliþtirilmiþ, ambalajlý ürünlerle piyasaya sunulmasý katma deðer artýþý
saðlamakta ve ürünlerin yýl boyu tüketilmesine olanak sunmaktadýr. Taze tüketme eðilimi nedeniyle su
ürünleri iþleme sektörü sadece ihracata dayalý çalýþmaktadýr.
Sanayi:
Bölgede imalat sanayi dallarý firma ve istihdam sayýsý açýsýndan birlikte deðerlendirildiðinde; gýda ürünlerinin
imalatý, diðer metalik olmayan mineral ürünlerin imalatý, giyim eþyasý imalatý, kauçuk ve plastik ürünlerin
imalatý, metal cevherleri madenciliði, aðaç ve mantar ürünleri imalatý sanayi dallarýnýn Bölge'de öne çýktýðý
söylenebilir.
Çay Sektörü:
Bölge'de yetiþen çayýn kalitesinin iyileþtirilmesi için budama çalýþmalarý yapýlsa da ekonomik ömrünü
yitirmekte olan çaylýk alanlarýn modern tekniklere göre yeniden rehabilite edilmesi gerekmektedir. Tohum
serpme yöntemi ile oluþturulan eski çaylýklar sökülmeli, bunlarýn yerine verimleri ve kaliteleri daha yüksek
çay fideleri modern tarýmýn öngördüðü þekilde dikilmelidir. Bu sayede ülkemiz çay tarýmýnda fiyat olmasa
bile kalite açýsýndan diðer ülkeler ile rekabet edebilecek seviyeye gelebilir. Bununla birlikte çayýn rekabet
edebilirliðinin artmasý için ithal çaylara yakýn bir damak zevkine hitap edecek çeþitlere yönelmek
gerekmektedir. Bu açýdan Bölge'de Çay Araþtýrma Enstitüsü'nün varlýðý önemli bir avantajdýr. Bunun yaný
sýra Bölge'nin sosyo-ekonomik koþullarý gözetilerek arazi toplulaþtýrmayý saðlayacak önlemlerin alýnmasý,
üretici örgütlenmelerinin güçlendirilmesi, çayýn pazarlanmasýna yönelik altyapýnýn geliþtirilmesi, çay
borsasýnýn kurulmasý, yeni teknoloji kullanýmýnýn teþvik edilmesi, üreticilere eðitim verilmesi ve nitelikli
iþgücünün yetiþtirilmesi de çaydan alýnacak verimi yükseltecek diðer önlemlerdir. Benzer önlemler Bölge'de
üretilen birçok tarým, hayvancýlýk ve ormancýlýk ürünleri için de geçerlidir. Bu baðlamda fýndýk ve ladin
borsasýnýn kurulmasý da Bölge'nin rekabet edebilirliðini artýracak bir geliþme olacaktýr.
Fýndýk Sektörü:
Avrupa Birliði'nin Ýtalya, Ýspanya, Yunanistan, Fransa ve Portekiz gibi ülkelerdeki korumacý fýndýk tarýmý
politikalarý, bademin uluslararasý pazardaki fiyat istikrarý ve görece ucuzluðu nedeniyle fýndýk fiyatýnýn
yükseldiði dönemlerde güçlü bir ikame ürün olarak pazar payýndaki yükselme seyri bölge fýndýðýnýn
rekabet edebilirliðini düþüren baþlýca uluslararasý etkenlerdir. Uluslararasý piyasada oluþan bu baský
unsurlarýndan bir kýsmý tek baþýna ulusal politikalarla aþýlamayacak nitelikteyken, fiyat dezavantajý nedeniyle
oluþan devir stoklarýnýn, iþlenmiþ fýndýkta ürün çeþitliliði yoluyla azaltýlmasý, ulusal ve bölgesel ölçekte
alýnabilecek etkili önlemlerden biridir.
Ayrýca, Bölge'de tüketici, üretici ve devlet iþbirliði ile oluþturulacak, fiyat belirleme gücü olacak bir
mekanizmaya ihtiyaç duyulmaktadýr. Bölgede fýndýk bahçelerinin ömrü aþýldýðý halde üretime devam
edilmesi de orta ve uzun vadede rekabet edebilirliðini düþürmektedir. Tüm bu etkenler, TR90 fýndýk
üretiminin uluslararasý rekabet edebilirliðini ve pazardaki en büyük üretici olmanýn getireceði ekonomik
kazanýmlarý olumsuz etkilemektedir. Buna karþýn, hâlihazýrda kaynak aktarýlmýþ ve Ordu ilinde baþlangýç
aþamasýnda olan Çikolata Vadisi Projesi, Bölge fýndýðýnýn yüksek katma deðerle iþlenmesi ve ulusal ve
uluslararasý pazara arz edilmesini saðlayacaktýr. Ayrýca, Ordu'da kurulabilecek olan Gýda Teknoparký ve
Lisanslý Fýndýk Deposu ve Giresun'da kurulabilecek olan fýndýk borsasý da bölgesel fýndýk üretim aðýný
güçlendirecektir.
128
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Doðu Karadeniz Sanayi ve Ýþ Dünyasý Federasyonu DOKASÝFED'in Görüþleri
Diðer Sanayi Potansiyeli:
Bölge'de sanayi alanýnda gýda ve içecek imalatý dýþýnda hazýr giyim sektörü rekabet potansiyeli göstermektedir.
Teþvikler ve iþ gücünün görece düþük maliyetli olmasý ve lojistik avantajlarý dolayýsýyla Ordu ve Giresun
illerinde hazýr giyim sanayinin rekabetçiliðini yükseltmektedir. Bunun yaný sýra, gemi inþa sanayi, kuyumculuk
ve silah sanayi Bölge'de mevcut bilgi birikimi ve üretim geleneðine sahip olmasý; Ar-Ge ve teknolojik
kapasite geliþtir me müdahaleleriyle ön plana çýkabilecek potansiyel sektörler dir.
TR90 Bölgesi'ne komþu ülkelerde ki talep tabaný güçlenen sektörler incelendiðinde ise; otomotiv yan
sanayi, inþaat sektörü, izole kablo ve tellerin üretimi sektörleri göze çarpmaktadýr. Bunlarýn yaný sýra;
katma deðeri yüksek olan biyoteknoloji, medikal ürünler ve cihazlar üretimi de ön plana çýkan diðer
sektörlerdir. Bu nedenle orta ve uzun vadede yatýrým tercihlerinde bahsi geçen sektörlerin dikkate
alýnmasýnda fayda görülmektedir. Bölge'de üretim yapan HES'lerin bakým ve onarýmý için ihtiyaç duyulan
yan sanayi faaliyetleri de Bölge sanayisini canlandýracak bir baþka unsurdur.
Alternatif Enerji Kaynaklarý:
Bunlarýn dýþýnda enerji ormanlarý ve özellikle tarýmsal atýklardan (çay ve fýndýk) elde edilecek
biyobriket/biyopeletler Bölge'ye enerji güvenliði açýsýndan yerel ve sürdürülebilir kaynaklar sunmaktadýr.
Ordu ilinde potansiyeli bulunan rüzgâr enerjisi ise Bölge için bir baþka yenilenebilir enerji kaynaðýdýr.
7.9. TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartýn) Düzey-2 Bölgesi
TR81 bölgesi özellikle kömür madenciliðinin ön plana çýktýðý bir bölgedir. Ancak son yýllarda farklý
sektörlerde geliþim eðilimi gözlenmektedir. Zonguldak ili metal ürünleri imalatý ile demir-çelik sektöründe
geliþmiþ bir ildir. Ýlde yer alan ana imalat sanayi sektörleri; tuðla, çimento, haddehane, elektrik
malzemeleri, saç boru üretimi, demir ve çelik, kereste ve parke, makine ve yedek parça, akü
imalatý, kireç taþý ve kireç üretimi, gemi sanayidir. Bunun yanýnda, gýda sanayii (konserve yiyecek,
konserve balýk, un-irmik) kozmetik sanayi, kâðýt ürünleri imalatý, yem sanayi geliþme gösteren sektörlerdir.
Filyos Vadisi Projesi Zonguldak ve çevresini cazibe merkezi haline getirmeyi amaçlayan; taþkýn koruma,
liman, OSB, KSS ve endüstri bölgesi ile Çaycuma havaalanýndan oluþan entegre bölgesel kalkýnma projesidir.
Proje bölgenin kömüre baðýmlý olan istihdam yapýsýný deðiþtirerek yeni iþ alanlarýnýn açýlmasýný saðlayacak,
bunun yanýnda mevcut tesislerin rekabet gücünü yükseltecek bir proje olarak görülmektedir. Proje yalnýzca
TR81 (Zonguldak, Bartýn, Karabük) bölgesi illerini deðil, Ankara'dan Kayseri'ye kadar olan coðrafyada pek
çok ilin geliþmesini ve sektörler arasý etkileþimi de olumlu yönde etkileyecektir.
Karabük ilinde demir-çelik sektörü en çok istihdam saðlayan sektördür. Toplam istihdamýn yüzde 60'lýk
kýsmý bu sektör tarafýndan yapýlmaktadýr. Ancak gerek neden olduðu hava kirliliði gerekse tek sektöre
baðýmlý ekonomik yapýnýn saðlýksýz sonuçlar vermesi nedeniyle ilde farklý sektörlerin geliþmesi gerekmektedir.
Gýda ürünleri, paketleme ve þiþeleme tesisleri, giyim eþyasý imalatý ile aðaç ve mantar ürünleri
imalatýna yönelik yatýrýmlar sektörel çeþitliliði artýracaktýr. Bunun yanýnda, Karabük'e baðlý Safranbolu
ilçesi özellikle iç turizmde adýný duyurmuþ olmakla birlikte uluslararasý turizm potansiyeli de yüksek olan
bir ilçedir. Bartýn ilinde farklý alanlarda kümelenme potansiyeli bulunmaktadýr. Ýle yönelik olarak yapýlan
kümelenme çalýþmalarý sonucu; tekne ve yat imalatý, mobilya imalatý ve orman endüstrisi, turizm
ve tarým sektörlerinin küresel alanda rekabet edebilecek potansiyele sahip olduðu tespit edilmiþtir.57
7.10. TR82 (Kastamonu, Çankýrý, Sinop) Düzey-2 Bölgesi
Orman ve tarým ürünlerine dayalý bir sanayi yapýsý arz eden Kastamonu'da, son dönemde Kürecik'te
ortaya çýkan bakýr rezervleri ili önümüzdeki dönemde madencilik sektöründe öne çýkartma potansiyeline
57 BAKKA, 2009
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
129
sahiptir. Maden varlýðýna dayalý olarak elektrik ürünleri imalatý sektörü yatýrýmcýlara fýrsatlar sunmaktadýr.
Orman ürünleri, gýda, tekstil ve madencilik ilin önde gelen sektörleridir. Ilgaz tünelinin açýlmasý ve Taþköprü
ve Tosya OSB'leri ile Azdavay ve Ýnebolu KSS'leri altyapýlarýnýn tamamlanmasý ile ilin hýzlý bir geliþim sürecine
gireceði tahmin edilmektedir. Diðer yandan, Ýnebolu limanýnýn geliþtirilme ihtiyacý vardýr. Ayrýca, doðal
güzellikleri ve kültürel mirasý ile önemli turizm destinasyonlarýndan birisi olmaya aday bir ilimizdir.
Yeni Teþvik Sisteminde 5'inci kademede yer alan Çankýrý,70 milyar $'lýk Ankara'nýn ard-bölgesi niteliðindedir.
Bu avantajýný iyi deðerlendiren Çankýrý, son dönemde özellikle Þabanözü'ne önemli düzeyde yatýrým çekmiþtir.
OSB'lerin geniþlemesi ve altyapýlarýnýn güçlendirilmesiyle sanayileþme süreci hýzlanacak olan Çankýrý'da gýda,
madencilik ve taþocakçýlýðý, tekstil, makine, fabrikasyon metal ürünleri imalatý, kauçuk ve plastik ürünleri
imalatý ilk sýralarda gelmektedir. Ancak, Çerkeþ'te kurulu Türkiye'nin en büyük entegre gýda tesislerinden
birisi olan iþletmenin (Aytaç) kapanmasý riski bölge ekonomisini olumsuz yönde etkileyecektir.
Emekli kenti konumunda olan Sinop, ortanca yaþ bakýmýndan Türkiye'de ilk sýralarda gelmektedir. Aðaç
ve Orman Ürünleri Sektörleri ile Madencilik sektörünün yaný sýra, doðal güzellikleri ve kültürel
mirasý ile turizm yatýrýmlarýna uygun konumdadýr.
7.11. TR83 (Samsun, Tokat, Çorum, Amasya) Düzey-2 Bölgesi
Önemli liman kentlerimizden birisi olan Samsun sanayileþme yolunda hýzlý ilerleyen illerimizdendir. Özellikle
týbbi cihaz üretiminde dikkat çekmektedir. Ýl'deki en önemli 5 sektör Gýda sanayi, Kauçuk ve plastik
ürünleri imalatý, Diðer Metalik olmayan mineral ürünlerin imalatý, Mobilya imalatý ve Aðaç ve
mantar ürünleri imalatý (Mobilya hariç)'dýr. Organize sanayi bölgesi altyapýlarýnýn geliþtirilmesi, Liman
altyapýsý ile Mersin demiryolu baðlantýsýnýn saðlanmasý durumunda Karadenizin en önemli ticari hub'larýndan
biri olmaya aday bir kentimizdir.
Tokat'ýn ekonomik yapýsýnda sanayi, tarým, hayvancýlýk sektörü önemli rol oynamaktadýr. Baþta gýda
sanayi olmak üzere taþ ve topraða dayalý sanayi, orman ürünleri sanayi ve son yýllarda da tekstil
dokuma ve konfeksiyon sektörü, ilin ekonomisinin bel kemiðini oluþturmaktadýr. Þeker pancarý, tütün,
yaþ sebze ve meyve ile diðer endüstriyel tarým ürünleri, buðday ve diðer tahýl ürünleri, ilde bulunan kamu
ve özel sektör kuruluþlarýnda deðerlendirilmektedir.
Çorum ülkemizde sanayi geçmiþi olan önemli illerimizden birisidir. Sanayi iþletmelerinin sektörel daðýlýmýna
göre il ekonomisindeki önemli sektörler sýrasýyla; Gýda ürünlerin imalatý, Diðer metalik olmayan mineral
ürünlerin imalatý, baþka yerde sýnýflandýrýlmamýþ makine ve ekipman imalatý, motorlu kara taþýtý, treyler
(römork) ve yarý treyler ( yarý römork) imalatý, madencilik ve taþocakçýlýðý ile giyim eþyasý imalatý; kürkün
iþlenmesi ve boyanmasý sektörleridir. Seracýlýk, Arýcýlýk, Süt ve Süt ürünleri imalatý, elektrik motoru
jenaratör üretimi, plastik inþaat malzemeleri, tavukçuluk yatýrýmcýlara fýrsat sunan sektörler arasýnda
yer almaktadýr.
Amasya ili 4 adet organize sanayi bölgesiyle dikkat çeken illerimiz arasýndadýr. Bunlara ilaveden 6 adet
küçük sanayi sitesine sahiptir. Ýlin önde gelen sanayi kollarý arasýnda yer alan Mobilya (Ofis) sektörü sadece
ulusal pazara deðil, uluslararasý pazara yönelerek önemli ölçüde ihracat düzeylerine eriþmiþtir. Ýl'deki sanayi
iþletmelerinin sektörel daðýlýmýnda göre sýrasýyla gýda ürünleri imalatý, madencilik ve taþoçakçýlýðý ürünleri
imalatý, metalik olmayan mineral ürünlerin imalatý, mobilya Ýmalatý sektörleri ilk sýralarda gelmektedir.
Mermer üretimi, paketleme ve ambalajlama tesislerinin yaný sýra, tarým (meyve ve sebzecilik,
Soðuk hava depolarý) ve Hayvancýlýk sektörü yatýrýmcýlar için önemli fýrsatlar sunmaktadýr.
130
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
7.12. Orta-Gelir Tuzaðý Riski Olan Bölgelerde Sektörel Öncelikler
- Makine sanayii
- Gýda (zeytinyaðý, beyaz et,
kýrmýzý et, süt ve süt ürünleri,
dondurulmuþ ve kurutulmuþ
gýda)
- Yem sanayii
- Plastik ve kimya sanayii
- Orman ürünleri
- Madencilik (bor ve mermer)
- Gübre sanayii
- Demir-çelik
- Tekstil ve dokumacýlýk
- Tohumculuk
- Jeotermal kaynaklar
- Turizm sektörleri
-
Seramik sanayii
Demir-çelik
Zeytinyaðý ve zeytincilik
Ormancýlýk
Süt ve süt ürünleri
Turizm
Rüzgâr enerjisi
Tersanecilik ve gemi inþa
sanayii
- Turizm (deniz, saðlýk, termal,
kruvaziyer, yat turizmi)
- Bitkisel üretim (zeytin,
zeytinyaðý, tütün, yaþ sebze
ve meyve, pamuk vb.)
- Tarým makineleri
- Taþýt sanayii
- PVC kapý ve pencere sistemleri
- Ana metal ve makine sanayii
-
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Tekstil ve hazýr giyim
Meyve-sebze paketleme
Seracýlýk ve organik tarým
Jeotermal enerji
Turizm (inanç, kültür ve tarih)
turizmi,
Mermer ve traverten
Katý atýk ayýrma ve geri
dönüþüm
Makine ve yedek parça üretimi
Metal eþya sanayii
Kablo üretimi
131
- Turizm (deniz, saðlýk, yat,
kültür, tarih, SPA turizmi)
- Gýda ürünleri ve içecek imalatý
- Madencilik ve taþ ocakçýlýðý ()
- Seracýlýk ve organik tarým
- Konserve üretimi
- Meyve-sebze paketleme
- Elektronik sanayii ve beyaz
eþya üretimi
- Kömür ve linyit üretimi
- Gýda sanayii
- Aromatik ve týbbi bitkiler
üretimi
- Hibrit tohum üretimi
- Besicilik
- Mermer iþleme
- Jeotermal ve rüzgar enerjisi
- Bilgisayar, elektronik ve optik
ürün imalatý
- Elektrikli cihazlar
- Diðer metalik olmayan
ürünlerin imalatý
- Bitkisel ve hayvansal üretim
- Diðer madencilik ve taþ
ocakçýlýðý
- Termal turizm
- Madencilik (linyit, gümüþ, bor
ve manyezit)
- Turizm (termal, saðlýk ve
kültür)
- Seramik sanayii
- Dokumacýlýk ve tekstil
- Çimento ve topraða dayalý
sanayiler
- Deri ürünleri imalatý
-
Rüzgâr ve güneþ enerjisi
Tarým alet ve makineleri
Araç üstü ekipman sanayinde
Otomotiv yan sanayi
Döküm sanayi
Unlu mamuller
Ayakkabý imalatý
Ayakkabý makineleri imalatý
- Gýda ürünleri (bisküvi, gofret,
kek, þekerleme ve çikolata)
- Elmacýlýk
- Tahýl üretimi
- Yenilenebilir ve temiz enerji
132
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
- Turizm (deniz, golf, saðlýk,
þehir, kruvaziyer, kongre
turizmi)
- Gýda ürünleri ve içecek imalatý
(kurutulmuþ/dondurulmuþ
meyve-sebze, su ürünleri,
meyve ve sebze konserveleri,
susam yaðý, tahin, balýkçýlýk,
et tavukçuluðu)
- Diðer metalik olmayan mineral
ürünlerin imalatý
- Kauçuk ve plastik ürünleri
imalatý
- Gül iþleme ve kozmetik
- Aðaç ve aðaç mantarý ürünleri
imalatý
- Tekstil ve hazýr giyim (kumaþ,
trikotaj ipliði, battaniye, hazýr
giyim)
- Metalik olmayan diðer mineral
ürünleri imalatý
- Mermer iþleme
- Gýda ürünleri ve içecek imalatý
(unlu mamuller, meþrubat,
meyve suyu ve konsantresi,
süt ürünleri, kuruyemiþ, et
mamulleri)
-
Makine sanayii
Metal sanayii
Mermer iþleme
Aðaç ve aðaç mantarý ürünleri
imalatý (mobilya hariç)
- Lata ve lamine parke üretimi
- Gýda ürünleri ve içecek imalatý
(süt mamulleri, bisküvi ve
gofret, makarna, bakliyat)
- Enerji üretim ve daðýtým
merkezi
- Otomotiv yan sanayi
- Mobilya
- Plastik
- Tekstil ve hazýr giyim
- Tarým makinalarý
- Gýda sanayi
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
133
Kýrýkkale
Ticaret hizmetleri
Gýda sanayi
Metal
Petrokimya ürünleri
Tekstil
Ýnþaat malzemeleri
Lojistik
Rüzgâr Enerji
- Savunma sanayii
- Metal eþya ve fabrikasyon ...
metal ürünleri imalatý
- Petro-kimya sanayii
- Gýda ve yem sanayii
- Tarým makineleri
- Aðaç ve mobilya iþleri
- Tekstil
- Lojistik,
- Elektriksiz makine
- Demir-çelik sanayii
-
Otomotiv
Süt ve süt ürünleri
Et ve et ürünleri
Yem üretimi
-
Çimento sanayii
Halýcýlýk
Elma ve patates
Kalsit
- Gýda ve içecek imalatý (özellikle
patates cipsi)
- Üzüm yetiþtiriciliði
- Ýnþaat
- Tekstil
- Metal sanayii
- Ponza taþý
- Tarýma dayalý sanayi
- Jeotermal örtü altý yetiþtiricilik
- Lastik üretimi
-
Savunma sanayii
Týbbi ve optik aletler
Mobilya
Gýda ürünleri ve içecek imalatý
Makine ve ekipman imalatý
Plastik ve kauçuk ürünleri
imalatý
- Tekstil
- Elektrikli teçhizat imalatý
134
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
- Demir cevheri
- Doðaltaþ
- Lojistik
-
Gýda imalatý
Kireçtaþý (kalker)
Feldspat
Kaya tuzu
- Fabrikasyon metal ürünleri
imalatý
- Petrokimya
- Demir-çelik
- Çimento
- Orman ürünleri
- Mobilya imalatý
- Madencilik (linyit ve kömür)
- Gýda ürünleri imalatý
- Makine ve ekipman
- Ana metal sanayii (demir-çelik)
- Gýda ürünleri imalatý (bisküvi
ve gofret, küp seker, su
þiþeleme, makarna üretimi,
patates niþastasý üretimi,
ketçap imalathanesi, çay
paketleme tesisi, hazýr çorba,
sakýz imalatý, reçel, marmelât,
konserve v.s gibi üretim tesisi,
bal ambalajlama tesisi)
- Giyim eþyasý imalatý
- Aðaç ve mantar ürünleri
imalatý
- Diðer metalik olmayan mineral
ürünlerin imalatý
- Tekstil ve hazýr giyim
- Gýda ürünleri imalatý
- Madencilik (linyit ve kömür)
- Turizm (deniz, doða)
Ahþap tekne yapýmý
-
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Orman ve tarým ürünleri
Madencilik (bakýr)
Elektrik ürünleri imalatý
Orman ürünleri
Gýda
Tekstil
135
-
Gýda
Madencilik ve taþ ocakçýlýðý
Tekstil
Makine
Fabrikasyon metal ürünleri
imalatý
- Kauçuk ve plastik ürünleri
imalatý
- Aðaç ve orman ürünleri
sektörleri
- Madencilik
- Turizm
- Týbbi cihaz
- Gýda sanayi
- Kauçuk ve plastik ürünleri
imalatý
- Diðer metalik olmayan mineral
ürünlerin imalatý
- Mobilya imalatý
- Aðaç ve mantar ürünleri
imalatý
-
Gýda sanayii
Taþ ve topraða dayalý sanayi
Orman ürünleri sanayi
Tekstil dokuma ve konfeksiyon
Þeker pancarý
Tütün
Yaþ sebze ve meyve
Diðer endüstriyel tarým
ürünleri
- Gýda ürünleri imalatý
- Diðer metalik olmayan mineral
ürünlerin imalatý
- Baþka yerde sýnýflandýrýlmamýþ
makine ve ekipman imalatý
- Motorlu kara taþýtý, treyler
(römork) ve yarý treyler ( yarý
römork) imalatý
- Madencilik ve taþocakçýlýðý
- Giyim eþyasý imalatý
- Kürkün iþlenmesi ve
boyanmasý
- Seracýlýk
- Arýcýlýk
- Süt ve Süt ürünleri imalatý
- Elektrik motoru jeneratör
üretimi
- Plastik inþaat malzemeleri
- Tavukçuluk
136
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
- Gýda ürünleri imalatý
- Madencilik ve taþoçakçýlýðý
ürünleri imalatý
- Metalik olmayan mineral
ürünlerin imalatý
- Mobilya Ýmalatý
- Mermer üretimi
- Paketleme ve ambalajlama
- Meyve ve sebzecilik
- Soðuk hava depolarý
- Hayvancýlýk
-
Fýndýk ve çay üretimi
Hafif silah sanayii
Gemi inþa sanayii
Gýda ürünleri ve içecek imalatý
(ekmek ve taze fýrýn ürünleri,
süt ürünleri)
Makine imalatý
Aðaç ve aðaç mantarý ürünleri
imalatý
Ýnþaat kerestesi ve doðrama
Bitkisel üretim
-
Fýndýk ve çay üretimi
Gemi inþa sanayii
Gýda ürünleri ve içecek imalatý,
Bitkisel üretim,
Metalik olmayan diðer mineral
ürünlerin imalatý,
- Tekstil
- Ýnþaat
- Kum ve çakýl ocakçýlýðý
-
Fýndýk ve çay üretimi
Gýda ürünleri ve içecek imalatý
Bitkisel üretim
Hazýr giyim
Ýnþaat kerestesi ve doðrama
Elektriksiz ev aletleri
Diðer tarým ve ormancýlýk
makineleri imalatý
- Kaldýrma ve taþýma teçhizatý
imalatý
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
137
-
Fýndýk ve çay üretimi
Gýda ürünleri ve içecek imalatý
Süsleme ve yapý taþý imalatý
Bakýrýn çýkarýlmasý ve iþlenmesi
Ýnþaat kerestesi ve doðrama
Mýcýr üretimi
-
Fýndýk ve çay üretimi
Hidroelektrik enerji
Bakýr iþletmeciliði
Aðaç ve aðaç ürünleri imalatý
Elektrikli ev aletleri
- Gýda ürünleri ve içecek imalatý
(unlu mamuller, çayýn
iþlenmesi, et imalatý, pestil ve
köme, süt ve süt ürünleri)
- Sandalye ve tabure imalatý
- Elektrik üretimi
- Aðaç ürünleri imalatý
138
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
8 ORTA-DÜÞÜK GELÝR GRUBUNDAKÝ
BÖLGELERE YÖNELÝK STRATEJÝLER
8 ORTA-DÜÞÜK GELÝR GRUBUNDAKÝ
BÖLGELERE YÖNELÝK STRATEJÝLER
Doðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgesinin kalkýnamamasýnýn temel nedeni bölgede iktisadi anlamda
bir sektörün bulunmamasýdýr. Tarýmsal faaliyetlerin geçimlik ekonomi düzeyinde yapýlmasý, bu faaliyetlerin
kar etme güdüsünden uzak olmasý bölge tarýmýnýn iktisadi bir faaliyet alaný olarak nitelenmesine engel
teþkil etmektedir. Genel itibarýyla, ülkemizde istatistikî anlamda tarým ve hayvancýlýk sektörü içerisinde
deðerlendirilen faaliyetler gerçekte sektör mantýðýndan uzak geleneksel yaþam biçimi faaliyetleridir. Bir
üretim faaliyetinin iktisadi bir sektör olarak deðerlendirilebilmesi için bazý þartlarý taþýmasý gerekir. Bu þartlarý
taþýmayan üretim faaliyetleri ekonomik olmaktan ziyade sosyolojik nitelik taþýmaktadýr.
Birincisi, üretim faaliyetinde bulunan kiþilerin giriþimci olmasý, yani o faaliyet koluna kar saikýyla
bilinçli bir þekilde girmesi gerekmektedir. Bunun için giriþimcinin farklý sektörlereki farklý üretim faaliyetlerinin
getirisini, yapýlan yatýrýmýn geri dönüþ süresini, üretilen ürün veya hizmetin pazar imkânlarýný analiz etmesi,
elde edilen karýn yatýrým yoluyla mý yoksa farklý finansal enstrümanlar yoluyla mý deðerlendirileceði konusunda
bilgi ve öngörü sahibi olmasý gerekmektedir.
Hem bölge genelinde hem de ülkemizin pek çok diðer bölgesinde yürütülen tarýmsal faaliyetler, insanlarýn
babadan kalma üretim faaliyetini devam ettirmesi þeklinde yürümektedir. Çoðu zaman tarýmsal üretim
bireylerin bilinçli tercihleri ile seçtikleri bir alan deðildir. Geleneksel üretim tarzý nesilden nesile aktarýlmakta,
ne üretilen ürünlerde ne de üretim tekniklerinde deðiþim olmaktadýr. Çalýþmanýn birinci cildinde de ifade
edildiði gibi, Türkiye'de tarýmsal faaliyetin refah ürettiði bölgelerin TR22 (Balýkesir, Çanakkale), TR33 (Manisa,
Afyon, Kütahya, Uþak), TR61 (Antalya, Isparta, Burdur), TR82 (Kastamonu, Çankýrý, Sinop) ve TR52 (Konya,
Karaman) bölgeleri gibi batý kesiminde yoðunlaþmasý, Ýstanbul ve Ankara gibi tarýmsal üretimin artýk terk
edildiði bölgeleri hariç tutarsak, tarýmsal refahý üretimi düþük olan bölgelerin Doðu ve Güneydoðu Anadolu'da
bulunmasý bu durumu desteklemektedir.
Kýrsal nüfus baþýna düþen tarýmsal üretim deðerine bakýldýðýnda da bölgede tarýmýn kar amacýyla
yapýlmadýðý görülmektedir. Bu gösterge itibarýyla ülke ortalamasý yaklaþýk 9.500 TL iken, Bolu, Ýzmir, Eskiþehir
ve Adana'da bu rakam 20 bin TL'nin üzerinde gerçekleþmiþ, baþta Þýrnak, Van ve Bitlis olmak üzere bölge
illerinin pek çoðunda ülke ortalamasýnýn gerisinde kalmýþtýr.
Üretim faaliyetinin uzmanlaþma ve iþbölümüne imkân tanýmasý bölgelerde iktisadi faaliyetlerin
geliþmesinin ikinci göstergesidir. Bir sektörde çalýþan bireyler kendi ihtiyaçlarýný karþýlamaktan öte piyasa
için mal ve hizmet üretiminde bulunmalýdýr. Geçimlik ekonomilerde amaç kendi yaþamsal ihtiyaçlarýný
karþýlama amacýyla üretim yapmak iken iktisadi üretim anlayýþýnýn geliþmesiyle piyasa odaklý üretim mantýðý
geliþmektedir.
Tarýmsal üretimde asýl hedef kendi ihtiyacýný karþýlamak olduðu sürece sektörel bilincin geliþmesi mümkün
olamayacaktýr. Kendine yeter ekonomik yapýda piyasa mekanizmalarýnýn iþlediði söylenemez. Piyasa anlayýþýnýn
olmadýðý bir durumda uzmanlaþma da olmayacaktýr. Ülkemizde bu durumu en güzel þekilde ortaya koyan
veriler iþgücü göstergeleridir. Tarýmsal üretimin yoðun olduðu illerde iþgücü piyasasýnýn geliþmemiþ olmasý
bu illerde düþük iþsizlik-yüksek iþgücüne katýlma oraný gibi bir durum yaratmaktadýr. Ardahan, Artvin,
Bayburt gibi geliþme güçlüðü çeken illerde iþgücüne katýlma oraný yüzde 60'lar düzeyinde, iþsizlik oraný
ise yüzde 5-6'lar seviyesindedir. Bu durumun altýnda yatan neden etkin iþleyen bir tarýmsal istihdam piyasasýnýn
mevcut olmasý deðil, iþgücünde mesleki anlamda uzmanlaþmanýn yok denecek düzeyde olmasý, üretimde
iþbölümünün bulunmamasýndan kaynaklanmaktadýr. Tarýmsal istihdamýn toplam istihdam içerisindeki
oranýnýn yüzde 50-60 düzeyinde olduðu bu bölgelerde iktisadi üretimden bahsedilemez.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
141
Sektörel rekabet, sýfýr kar durumu ve risk faktörünün olmasý; sektörel geliþmede diðer bir unsur
olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Rekabetçi bir piyasada iþletmelerin uzun dönem karý sýfýrdýr. Piyasada bunun
üzerinde bir karýn bulunmasý yeni iþletmeleri sektöre çekerken, bu düzeyin altýndaki bir karlýlýk durumunda
sektörden ayrýlan firmalar bulunur. Bazý firmalar kýsa dönemli kar elde ederken bazýlarý zarar edebilir. Bir
diðer ifadeyle iktisadi her faaliyet bünyesinde risk unsuru taþýr. Üretimin her aþamasýnda belirli kalite
standartlarýnýn bulunmasý ve bu çerçevede devletin söz konusu piyasada düzenleyici rol oynamasý piyasa
mekanizmasýnýn oluþmasý için gerekli koþullardýr. Bölge tarým ve hayvancýlýk faaliyetleri bu kapsamda
deðerlendirildiðinde, rekabetçi bir piyasa için gerekli olan þartlarýn mevcut olmadýðý ortadadýr.
Bunun en güzel göstergelerinden birisi iþletme baþýna düþen hayvan varlýðý sayýlarýdýr. Ülkemizde ortalama
iþletme baþýna 5 büyükbaþ hayvan düþerken, Kuzeydoðu Anadolu'da 9, Güneydoðu Anadolu Bölgesinde
4 hayvan düþmektedir. Danimarka'da iþletme baþýna 75, Almanya'da 36, Hollanda'da ise iþletme baþýna
54 büyükbaþ hayvan düþmektedir. Düþük ölçekte üretim yapýlmasýnýn sonucu ekonomide kullanýlmamýþ
ölçek ekonomileri ortaya çýkmaktadýr. Kullanýlmamýþ ölçek ekonomileri, bir iktisadi faaliyette daha büyük
bir ölçekte yapýlacak bir üretimin getireceði ekonomik katma deðerin, düþük ölçekte üretim yapýlmasý
nedeniyle üretilememesi sonucu ortaya çýkar. Bölgenin gelir düzeyinin batý illerine yakýnsayamamasýnýn bir
nedeni de bu kullanýlmamýþ ölçek ekonomilerinin büyük düzeyde olmasýdýr.
Bu noktada, geleneksel tarýmdan endüstriyel tarýma geçiþte en büyük sorumluluk Gýda, Tarým ve
Hayvancýlýk Bakanlýðýna düþmektedir. Gerek et gerekse süt üretimin tüm aþamalarýnda saðlýk ve kalite
standartlarýnýn uygulanmasý, geçimlik ekonomilerde yapýlan ev içi tarýmsal üretimin endüstriyel mantýkla
ve piyasaya ürün saðlama hedefi doðrultusunda yeniden yapýlandýrýlmasý gerekmektedir. Burada unutulmamasý
gereken husus geçimlik ekonomi tarafýndan üretilen katma deðerin miktarýndan çok üretilen bu gelirin
bireysel ve toplumsal refaha ne kadar yansýdýðýdýr. Ýktisadi bir deyiþle gelirin çarpan etkisi, yani diðer
sektörlerdeki mal ve hizmet talebini ne kadar etkilediði üzerinde durulmalýdýr. Kapalý sistem bir üretim þekli
ile katma deðer üretiminin artýþý zor olduðu gibi yüksek bir gelir çarpanýna ulaþýlmasý daha büyük bir
sorundur. Zira bir ekonomiyi canlý tutacak olan unsur nitelikli talebin yani farklý sektörler için harcama yapan
hanehalklarýnýn var olmasýdýr.
Üretim tarzýnda deðiþim saðlamayan yalnýzca üretilen miktarýnda artýþa odaklanan bir tarýmsal destek
sistemi bölge ekonomisinde istenen deðiþimi saðlamayacaktýr. Bu itibarla, Bakanlýkça saðlanan tarýmsal
destek ve teþviklerde "tarýmsal üretimde katma deðeri nasýl artýrýrým?" sorusunun yanýnda "kapalý sistem
üretim yapýsýný nasýl açýk ekonomiye dönüþtürürüm?" sorusunu da sormasý gerekmektedir. Birlikte iþ yapma
kültürünü artýrýcý tedbirler ve ölçek ekonomilerini saðlayýcý bir destek sisteminin oluþturulmasý üretimde
kurumsallaþmayý da beraberinde getirecektir.58
Doðu ve Güneydoðu Anadolu bölgesinin önemli dezavantajlarýndan birisi de bölgenin talep merkezlerine
uzak oluþudur. Ankara-Konya hattýnýn batýsýnda yer alan dokuz bölge toplam katma deðerin üçte ikisini
üretirken ihracatýn yüzde 85'ini gerçekleþtirmektedir. Türkiye'nin kalkýnma hikâyesi temelinde Ýstanbul'dan
çevreye yayýlan tek merkezli geliþmeye dayanmaktadýr. Ýstanbul'u Türkiye'nin talep merkezi olarak aldýðýmýzda,
diðer illerin geliþmiþlik düzeyleri Ýstanbul'dan uzaklaþtýkça azalmaktadýr. Son 10 yýla kadar geçen dönemde
geliþmenin merkezden çevreye kademeli þekilde yayýldýðý daha net görülmektedir. Bunu test etmek amacýyla,
illerin kiþi baþýna düþen gelir düzeylerinin Ýstanbul'a uzaklýðýna olan duyarlýlýðý incelenmiþ ve þu sonuçlar
elde edilmiþtir.
58 Bu bölüm için bkz. Özsan, Taþcý ve Akpýnar (2012)
142
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Tablo 8.1. Ýllerin Ýstanbul'a Olan Uzaklýðýna Göre Kiþi Baþý Gelir Düzeyinin Esnekliði
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
Esneklik
-0,55
-0,60
-0,54
-0,53
-0,55
-0,52
-0,48
-0,49
Standart-Sapma
0,080
0,072
0,065
0,064
0,062
0,060
0,054
0,059
R2
0,44
0,52
0,50
0,49
0,52
0,52
0,50
0,47
Kaynak: Yazarýn çalýþmasý.
Not: Tüm esneklik deðerleri yüzde 95 güven aralýðý için geçerlidir.
1987-2001 dönemi boyunca illerin Ýstanbul'a olan uzaklýðýnýn yüzde 0.5 - 0.6 aralýðýnda kiþi baþýna düþen
gelir düzeyini olumsuz yönde etkilediði görülmektedir. Yani bir il Ýstanbul'dan ne kadar uzakta ise gelir
düzeyi o derece düþmektedir. Bu durum içsel piyasa etkisinin (home market effect) ülkemiz kalkýnma
sürecinde de geçerli olduðunu gösterir. Teoriye göre üretim faaliyetlerinin belirli bir mekânda yoðunlaþmasý
talebin dýþsallýk düzeyine baðlýdýr. Üreticiler piyasanýn en yoðun olduðu alanlarda üretim yapmayý tercih
ederler, piyasa ise üreticilerin üretim yapmak istedikleri yerlerde yoðunlaþýr. Bu iki durumun birbirini tetiklemesi
ise içsel piyasa etkisinin görülmesine olanak saðlar.59
1987-1995 döneminde katsayý deðerlerinin yüksekliði, Ýstanbul ve çevresinin ülke geneli için talep merkezi
olmasýndandýr. 1995 yýlýndan sonra katsayý deðerlerinin düþmesi ise bu dönemden itibaren Ýstanbul'un
sanayileþmesinin saðladýðý yayýlma etkisinin artmaya baþladýðýna iþaret etmektedir.
Bu dönemde Türkiye'nin Gümrük Birliði'ne dâhil olmasý ve küreselleþmenin etkilerini hissettirmeye
baþlamasý ile birlikte ihracata dayalý büyümenin ithal ikameci büyüme anlayýþýna baskýn gelmeye baþladýðý
söylenebilir. Zira ihracat yapmaya baþlayan yeni illerin Anadolu'da filiz vermesi, Ýstanbul'a baðýmlý kalkýnmadan
küresel rekabete dayalý kalkýnmaya geçiþin göstergesidir. Ülkemizin ihracat düzeyi (Ýstanbul dýþýndaki illerde)
arttýkça sanayi ülke geneline daha dengeli yayýlmaktadýr.
Doðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgesinin Ýstanbul'dan uzak olmasýnýn iki dezavantajlý sonucu bulunmaktadýr.
Birincisi, bölgenin sanayi sektörünün Ýstanbul'un saðladýðý yayýlma etkisinden yararlanamamasýdýr. Ýstanbul'da
üretici maliyetlerinin artmasý, sanayinin çevre illere yayýlmasýna neden olmaktadýr. Böylece, Kocaeli, Sakarya
ve Tekirdað gibi iller konum avantajýndan faydalanarak sanayi üretimini artýrmaktadýr. Ýkinci dezavantajlý
durum ise bölgenin ürettiði tarýmsal ürünlerin pazara uzaklýðý nedeniyle rekabetçi olamamasýdýr. Genel
anlamda rekabetçi olmayan bölge bir de taþýma maliyetleri ile baþ etmek zorundadýr. Zaten üretilen katma
deðeri kýsýtlý olan bölgenin tarýmsal üretimde taþýma maliyetlerinin önemli payýnýn bulunmasý, diðer yandan
Bolu, Balýkesir, Ýzmir, Sakarya gibi konum avantajý olan illerin düþük taþýma maliyetleri ve yüksek tarýmsal
verimlik nedeniyle Doðu ve Güneydoðu Anadolu bölgesinin tarýmsal üretimini artýrmasýnýn bölge ekonomisine
saðladýðý ilave katký tartýþmalýdýr.
Bugüne kadar bölgeye saðlanan teþvikler üretimi ve istihdamý artýrmaya yönelik arz yönlü destekler
olmuþtur. Hâlbuki tarýmsal ürünlerde talep esnekliðinin yüksek olmasý bu ürünleri talep eden firmalarýn
talep merkezlerine yakýn kentlerden daha hýzlý ve uygun maliyette tarýmsal girdi teminini mümkün kýlmaktadýr.
Bu durum, ortada üretimden ziyade pazar sorununun bulunduðunu, teþvik ve destek mantýðýnýn üretim
ve istihdam artýþýný deðil bölgede üretilecek ürünlere talebi artýracak mekanizmalara yönelik olmasýnýn daha
etkili sonuçlar doðuracaðýný göstermektedir. Bu noktada ülkeler arasýnda yapýlan "tercihli ticaret anlaþmalarý"
modeli bir bölgesel kalkýnma aracý olarak da kullanýlabilir. Tercihli ticaret anlaþmalarý ile geliþme düzeyi daha
düþük olan ülkeler geliþmiþ ülkelerin alým gücünden daha imtiyazlý þekilde faydalanarak ürünleri için daha
geniþ ve rekabet edebilir þartlarda pazar bulabilmektedir.
Benzer bir tercihli ticaret sistemi bölgesel kalkýnma aracý olarak ülke içerisinde de geliþtirilebilir. Doðu
ve Güneydoðu Anadolu bölgesi menþeli ürünleri girdi olarak kullanan þirketlere, gerçek üretimi hangi ilde
yaparlarsa yapsýnlar, baþta KDV ve kurumlar vergisi indirimi olmak üzere farklý enstrümanlarla teþvik ve
59 Krugman 1991: 20
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
143
destekler saðlanabilir. Böylece, daha önce de ifade edildiði gibi bölgenin taþýma maliyetlerinden kaynaklanan
dezavantajlarý azaltýlabilecek, talep merkezlerinin az geliþmiþ bölgelerden ara malý talebinin artmasý bölge
ekonomisini canlandýracaktýr. 2012 yýlý sonu itibarýyla yaklaþýk bir trilyon TL büyüklüðünde bir ekonomik
hacme ulaþan ülkenin batý kesiminin ihtiyaç duyduðu girdi mamullerinin bölgeden temininin teþvik edilmesiyle,
doðrudan etkilerin yanýnda dolaylý ve uyarýlmýþ etkileri ile bölge ekonomisine yeni bir geliþme ivmesi katacaktýr.
Bu durum yalnýzca bölgede ekonomik canlanma getirmeyecek, ayný zamanda üretimde standardizasyon
ve kalitenin saðlanmasý, baþta tarýmsal faaliyetler olmak üzere iktisadi faaliyetlerde kurumsal kapasitenin
geliþtirilmesi, batýda bulunan þirketlerin iþ yapma kültürünün bölge þirketleri ve giriþimcileri arasýnda da
yaygýnlaþtýrýlmasý, yeni pazarlara eriþim saðlanmasý, bölgede kayýtdýþý üretimin kayýtlý hale gelmesi gibi
sonuçlar da doðuracaktýr.
8.1. Van, Mardin, Þanlýurfa ve Diyarbakýr'da Hizmet Sektöründe Dönüþüm
Son 10 yýlda, Doðu ve Güneydoðu Anadolu bölgesi nüfusu 1,1 milyon artýþ göstererek yaklaþýk 14 milyonu
bulmuþtur. Bölge nüfus artýþýnýn önemli bir kýsmý cazibe merkezi konumunda olan dört ilde; Van, Mardin,
Þanlýurfa ve Diyarbakýr'da gerçekleþmiþtir. Bu dört ilin nüfusu son 10 yýlda yaklaþýk 800 bin artarak bölge
nüfus artýþýnýn yüzde 72'sini karþýlamýþtýr. Söz konusu nüfus birikiminin bu illerde gerçekleþmesi katma
deðerin sektörel kompozisyonunu da etkileyerek toplam katma deðer ve istihdam içerisinde tarýmýn payýnýn
azalmasý, hizmetler sektörü payýnýn artmasý sonucunu doðurmuþtur.
Þekil 8.1. Dört Ýlin Bulunduðu Üç Düzey-2 Bölgesinde Katma Deðer ve Ýstihdamýn Sektörel Yapýsý (2004-2008)
70
60
50
40
30
20
2004
2008
Ýstihdamýn Sektörel Daðýlýmý
TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkari)
2004
Hizmetler
Sanayi
Tarým
Hizmetler
Sanayi
Tarým
Hizmetler
Sanayi
Tarým
Hizmetler
Sanayi
0
Tarým
10
2008
GSKD Sektörel Daðýlým
TRC2 (Þanlýurfa, Diyarbakýr)
TRC3 (Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt)
Kaynak: TÜÝK verilerine dayalý olarak yazarýn kendi çalýþmasý
TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkâri) bölgesinde, 2004 yýlýnda tarýmsal istihdamýn payý yüzde 54 iken 2008
yýlýnda yüzde 34'e gerilemiþ, tarýmsal istihdamdaki bu azalmanýn önemli bir kýsmý ( yüzde 14'ü) hizmetler
sektörü istihdamýndaki artýþla telafi edilmiþtir. Ýstihdamdaki benzer bir dönüþüm TRC2 (Þanlýurfa, Diyarbakýr)
ve TRC3 (Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt) bölgeleri için de görülmektedir. Ekonominin genel yapýsý itibarýyla
da hizmetler sektörü aðýrlýðýný artýrmýþtýr. Söz konusu bölgelerde hizmetler sektörünün toplam GSKD
içerisindeki oraný yüzde 55-65 aralýðýnda bir paya sahiptir. Ancak tarýmdan hizmetler sektörüne doðru
yaþanan bu dönüþüm bölgelerin refah düzeylerinin en geliþmiþ bölge olan Ýstanbul'a yakýnsamasý sonucunu
doðurmamýþtýr.
144
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
2004-2008 dönemi kiþi baþýna düþen GSKD verilerine göre her üç bölgenin deðeri Ýstanbul'un kiþi baþýna
düþen katma deðerinden yaklaþýk 5000 $ uzaksamýþ, hatta TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkâri) ve TRC2
(Þanlýurfa, Diyarbakýr) bölgelerinde mutlak deðerlerin yanýnda göreli yani oransal anlamda da Ýstanbul'un
kiþi baþýna düþen GSKD miktarýndan uzaksama görülmüþtür. 2004 yýlýnda Ýstanbul için bu deðer 100, TRB2
(Van, Muþ, Bitlis, Hakkâri) bölgesinde 23,6 ve TRC2 (Þanlýurfa, Diyarbakýr) bölgesinde 29,9 iken 2008 yýlýnda
Ýstanbul'da kiþi baþýna düþen GSKD 100 ise bu iki bölgede sýrasýyla 23,4 ve 25,5 olmuþtur. Bu durum, önceki
dönemde refah üretmeyen tarýmsal yapýdan yine refah üretmeyen bir hizmetler sektörü yapýsýna geçiþe
iþaret etmektedir.
Tandýrcýoðlu (2013) tarafýndan hizmetler sektörünün yapýsal analizi üzerine yapýlan bir çalýþmada geliþmiþ
ülkelerde hizmetler sektörü geleneksel, hibrit ve modern hizmet sektörleri olmak üzere üçe ayrýlmýþ ve bu
üç baþlýk altýnda geliþmiþ ülkelerde hizmetler sektörünün GSYH'ye katkýlarýnýn geliþme süreci analiz edilmiþtir.
Tablo 8.2. Geliþmiþ Ülkelerin Geleneksel, Hibrit ve Modern Hizmet Sektörleri
Kaynak: Eichengreen ve Grupta (2009)'a atfen Tandýrcýoðlu (2013), sf. 39
Yukarýdaki tabloya göre, geliþmiþ ülke ekonomileri içerisinde hizmet sektörlerinin payý 1970'li yýllarda
yüzde 42 düzeyindeyken 2000'li yýllarýn ortalarýnda yüzde 45 düzeyine çýkmýþtýr. Hizmetler sektörünün
oransal anlamda çok fazla aðýrlýðýný artýrmamasýna karþýn sektörün kendi içyapýsýnda önemli deðiþimler
görülmüþtür. Modern hizmet sektörlerinin payý 35 yýllýk dönemde yüzde 7,3'ten yüzde 15'e çýkmýþ, özellikle
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
145
finansal hizmetler ve bilgisayar teknolojilerine dayalý hizmetlerde önemli bir yükseliþ olmuþtur. Bölgenin
büyük kentlerinin katma deðerinin yüzde 60'ýný hizmet sektörlerinden üretmesi geleneksel tarýmdan
geleneksel hizmet sektörlerine kaymanýn bir sonucudur. Bunun temel nedeni ise, Doðu ve Güneydoðu
Anadolu'nun büyükþehirlerinin sanayileþmeden bir kentleþme süreci yaþamasýdýr. Bu nedenle, söz
konusu kentlerde öncelikle imalat sanayinin (baþta gýda imalatý ve tekstil sektörü olmak üzere) geliþmesi
saðlanmalýdýr. Ýmalat sanayinin geliþmesiyle paralel biçimde daha yüksek katma deðerli hizmet sektörlerinin
geliþmesi mümkündür.
Doðu Anadolu Kalkýnma Ajansý tarafýndan TRB2 (Van, Muþ, Bitlis ve Hakkâri) bölgesi üzerine yapýlan
Üç Yýldýz Analizi sonuçlarýna göre; iþyeri sayýsý bakýmýndan giyim eþyalarý imalatý, aðaç ve aðaç ürünleri
imalatý, kayýtlý medyanýn basýlmasý ve çoðaltýlmasý ile diðer metalik olmayan mineral ürünlerin
imalatý ön plana çýkan sektörler olmuþtur. Ýstihdam yoðun sektörler itibarýyla, gýda ürünleri imalatý ve
diðer metalik olmayan mineral ürünlerin imalatý sektörleri ilk sýralarda gelmektedir. Kauçuk ve plastik
ürünlerin imalatý ile fabrikasyon metal ürünleri imalatý istihdam yaratan diðer sektörlerdir. Firmalarýn cirolarý
üzerinden yapýlan deðerlendirmelerde gýda ürünleri imalatý ve diðer metalik olmayan mineral ürünlerin
imalatý sektörleri önde gelmektedir. Ayrýca, özellikle Van ve Muþ illerinde güneþ enerjisi santralleri için
uygun yatýrým alanlarýdýr. Güneþ enerjisi santralleri kurulumuna uygun sahalar belirlenip bu sahalarýn yakýnlarýna
trafo merkezi yatýrýmlarý yapýlýrsa TRB2 Bölgesi hem CSP hem de PV yatýrýmlarýnýn merkezinde yer alacaktýr.60
Diyarbakýr ve Þanlýurfa ili imalat sanayii sektörel öncelikleri ve yoðunlaþma alanlarý incelendiðinde de
gýda, tekstil ve madencilik sektörleri gibi düþük teknoloji sýnýfýnda yer alan imalat sanayinin önemli bir payý
olduðu görülmektedir. Bu itibarla, geleneksel tarýmsal yapýdan geleneksel hizmet sektörlerine doðru evrilen
bölge ekonomilerinde öncelikle doðal olarak geliþen düþük teknolojili imalat sanayinde rekabet gücünü
artýracak politikalar geliþtirilmelidir. Bunun yanýnda, ana metal sanayii, plastik ve kauçuk ürünlerin imalatý,
kimyasal madde ve ürünlerin imalatý gibi daha ileri teknoloji sýnýfýnda olan alanlara yönelik altyapý yatýrýmlarýnýn
yapýlmasý, bu alanlarda faaliyet gösteren firmalara özel desteklerin verilmesi faydalý olacaktýr.
2 Þubat 2013 tarihinde Diyarbakýr'da gerçekleþen DOGÜNSÝFED (Doðu ve Güneydoðu Sanayici ve
Ýþadamlarý Dernekleri Federasyonu) çalýþtay toplantýsýnda yapýlan öneri ve deðerlendirmeler
1. Eðitim, Saðlýk ve Sosyal Altyapý Üzerine Öneriler ve Deðerlendirmeler:
• 2 Þubat 2013 tarihinde TÜRKONFED & DOGÜNSÝFED iþbirliðiyle düzenlenen "Orta Gelir Tuzaðý'ndan
Çýkýþ: Hangi Türkiye?" çalýþtayýnda eðitim konusuyla ilgili aþaðýdaki noktalar üzerinde tartýþýlmýþtýr:
o Eðitim kapasitesi
o Sektörlerde yaþanan nitelikli çalýþan eksikliði
o Meslek eðitimi, sanayi eðitimi
o Beþeri sermaye
• Çalýþtaydaki çalýþma gruplarýnda eðitim kapasitesinin artýrýlmasýnýn gerekliliði vurgulanmýþtýr. Özellikle
tekstil sektörü baþta olmak üzere, gýda, madencilik gibi sektörlerde nitelikli eleman eksikliði hissedildiði
dile getirilmiþtir. Dolayýsýyla hem mesleki hem de sanayi eðitiminin saðlanmasýnýn, nitelikli eleman
sisteminin oluþmasýný beraberinde getireceði belirtilmiþ, bahsi geçen eðitimlerin saðlanmasý önerilmiþtir.
• Bölgedeki çalýþanlarýn eðitim seviyesinin Türkiye geneline kýyasla düþük kaldýðý ifade edilmiþtir. Verilen
örneklerden birinde, eðitim verilen 138 kiþilik bir sýnýf olduðu belirtilmiþtir. Böyle bir sýnýfta alýnacak
eðitimin yetersizliðinin altý çizilmiþtir.
• Nitelikli çalýþan yetiþtirmekte yaþanan güçlüklerin Türkiye'de yeterli meslek çeþitliliðinin olmamasýný
beraberinde getirmesi gündeme getirilmiþtir.
• Bölge altyapýsýna yatýrým yapýlmasý, ulaþýmýn geliþmesini saðlayacak yatýrýmýn saðlanmasý önerilmektedir.
60 DAKA, TRB2 Bölgesi Mevcut Durum Analizleri, Temmuz-2013.
146
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
2 Þubat 2013 tarihinde Diyarbakýr'da gerçekleþen DOGÜNSÝFED (Doðu ve Güneydoðu Sanayici ve
Ýþadamlarý Dernekleri Federasyonu) çalýþtay toplantýsýnda yapýlan öneri ve deðerlendirmeler
2. Bölge Ekonomisi Üzerine Öneriler ve Deðerlendirmeler:
• Çalýþtaydaki çalýþma gruplarýnda, bölgenin en önemli sorununun "güvenlik ve barýþ ortamý" olduðu
dile getirilmiþtir. Güvenlik ortamýnýn yaratýlamamasýnýn istikrarýn oluþmasýna engel olduðu ifade edilmiþtir.
• Bölgede süregelen güvensizlik ikliminin yaþatmýþ olduðu psikolojik ve sosyolojik sonuçlarýnýn bölge
ekonomisini olumsuz etkilediði belirtilmiþtir.
• Bölgede güvenlik sorunu nedeniyle istihdam ve iþsizlik sorunu yaþandýðý ifade edilmiþtir. Burada bögeden
diðer bögelere göç özellikle vurgulanmýþtýr. Bu nedenle yüksek iþssizliðin yanýnda istihdam açýðýnýn
da bölgenin yapýsal soruýnlarý haline geldiði ifade edilmiþtir.
• Lojistik sorunu, bölgenin önemli sorunlarý arasýnda yer almaktadýr. Bölge ticaretinde kýsa mesafedeki
illere daha uzun mesafeler üzerinden ticaret yapýlabilmektedir. Ayný zamanda gümrükleme ve navlun
maliyetlerinin yüksek olmasý da sorun teþkil etmektedir.
• Finansmana eriþimde güçlükler yaþandýðý belirtilmektedir. Ýpotek, sigorta poliçelerinin maliyeti ve
kr edilerin maliyetinin yüksek olmasýnýn finansmana yük getir diði belir tilmiþtir.
• Bölge kaynaklarýnýn ve üretilen ürünlerin pazarlamasý konusunda zorluklar yaþandýðý ifade edilmiþtir.
Bölgeye karþý oluþan önyargýlarýn giderilmesi için teþvik ve yasalarýn hayata geçirilmesi önerilmektedir.
• Bölgede kentsel dönüþümün bir an önce hayata geçirilmesinin, kültürel ve tarihi dokunun tanýtýmýnýn
bölgeyi kalkýndýracaðý ifade edilmiþtir.
3. Sektörler Üzerine Öneriler ve Deðerlendirmeler:
• Tekstil sektöründe nitelikli ve kariyerli eleman yetersizliði olduðu dile getirilmiþtir. Bölge özelinde, emek
yoðun ve istihdamý güçlü bir sektör olan tekstil sektörüne pozitif ayrýmcýlýk yapýlmasý önerilmiþtir.
• Bölgede turizm için yeterli kaynak olmasýna raðmen, turizmin yeteri kadar geliþememiþ olmasý sorun
olarak belirtilmiþtir. Bölgede "kültür ve inanç turizmi"nin geliþtirilmesi önerilmektedir.
• Bölgede yer altý kaynaklarýnýn daha verimli kullanýlmasý ile madencilik sektörünün kalkýndýrýlmasý
önerilmektedir.
• Bölge tarýmýnda sanayi aðýrlýklý ürün yetiþtirilmesi önerilmektedir. Tarýma elveriþli topraklarýn kullanýlmasýna
yönelik teknolojinin geliþtirilmesi ile tarým üretiminin artýrýlacaðý ifade edilmiþtir.
• Bölge tarýmýnda üretim þekillerine yönelik: Üniversitelerin ilgili bölümlerinde tarým sektörü ile iliþkinin
daha fazla geliþtirilmesi önerilmektedir.
• Bölgede var olan enerji kaynaklarýnýn yeterince kullanýlamamasý nedeniyle enerji sektöründen yeterli
verim alýnamadýðý ifade edilmiþtir.
• Bölgede "KOBÝ Borsasý"nýn eksikliði dile getirilen sorunlar arasýndadýr.
8.2. Kars, Aðrý, Iðdýr, Ardahan
Kronik kalkýnma sorunu yaþayan ve göç verme baskýsý altýndaki Serhat bölgesinde fýrsat sunan sektörler
sýrasýyla; Kars'ta hayvancýlýk, süt ve süt ürünleri, kýþ ve doða turizmi, Aðrý'da dað turizmi, güneþ enerjisi,
Iðdýr'da meyve ve sebzecilik, imalat sanayi alanýnda her türlü yatýrým, Ardahan'da hayvancýlýk, kýþ ve doða
turizmi'dir. Ayrýca, ulaþtýrma ve lojistik altyapýnýn geliþtirilmesi ve bölgesel sorunlarýn çözülmesi durumunda
Türkiye'nin Kafkaslar ve Orta-Asya'a açýlan kapýsý olan bölgenin hýzlý bir geliþim sürecine gireceði tahmin
edilmektedir. Serhat Kalkýnma Ajansý tarafýndan hazýrlanan bölge planýna göre bölgenin kalkýnmasýný
hýzlandýracak önemli diðer projeler aþaðýdaki gibidir:
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
147
Týbbi ve Aromatik Bitkiler: Özellikle TRA1 ve TR90 bölgeleri ile önemli potansiyel teþkil eden týbbi ve aromatik
bitkilerin katma deðerli ürünlere dönüþtürülmesi
• Doðu Anadolu Bölgesi markasýnýn oluþturulmasý; TRB2 ve TRA1 bölgeleriyle iþbirliði halinde Doðu Anadolu
tanýtým stratejisi ve eylem planý hazýrlanmasý sonrasýnda ulusal tanýtým kampanyasý, uluslararasý pazarlarda
nokta tanýtým kampanyalý düzenlenebilir, info turlar, tanýtým filmleri hazýrlatýlabilir. Ortak web sitesi, telefon
aplikasyonlarý geliþtirilebilir.
• Kýþ Turizmi Koridoru: Özellikle TRA1 ve TR90 bölgeleri için ortak bir kýþ turizmi koridorunun oluþturulmasý
ile ilgili altyapý, fiziki donaným ve ortak pazarlama çalýþmalarýnýn yapýlmasý
• Kültür Turizmi Koridoru; Özellikle TRA1 ve TRB2 bölgeleri için ortak bir kýþ turizmi koridorunun oluþturulmasý
ile ilgili altyapý, fiziki donaným ve ortak pazarlama çalýþmalarýnýn yapýlmasý
• TRA1, TRB2 VE TR90 bölgeleriyle yapýlan iþbirlikleri çerçevesinde hizmet kalitesinin artýrýlmasý ve turizm
ürünü geliþtirilmesine yönelik eðitim faaliyetlerinin yürütülmesi
• Ýnanç Turizmi Altyapýsýnýn geliþtirilmesi; Özellikle TRB2 bölgesi ile birlikte bölgedeki inanç turizmi deðerleri
koridorunun oluþturulmasý ile ilgili altyapý, fiziki donaným ve ortak pazarlama çalýþmalarýnýn yapýlmasý
• Sýnýr Ticareti Ýçin Demiryollarý: Sýnýr ticaretinin geliþtirilmesi maksadýyla Kars, Bakü, Tiflis demiryolunun
Ardahan üzerinden Hopa'ya baðlanmasý ve Erzurum - Trabzon demiryolu hattýnýn saðlanmasý ile BTK
demiryolu hattýnýn Trabzon limanýna baðlanmasý
• Doða ve Macera Sporlarý: TR90 bölgesi de dâhil edilerek ortak bir doða ve macera sporlarý turizmi
koridorunun geliþtirilmesi,
Kaynak: Serhat Kalkýnma Ajansý, 2014-2023 Bölge Planý Taslaðý
Ülkenin ekonomik merkezlerine uzaklýðý nedeniyle görece geliþme hýzý yavaþ olan TRB1 bölgesinde
ekonomik anlamda en geliþmiþ il Malatya'dýr. Malatya'yý sýrasýyla Elazýð, Bingöl ve Tunceli takip etmektedir.
Malatya'da üniversite altyapýsýnýn güçlendirilmesi, saðlýk turizmi imkanlarýnýn geliþtirilmesi yerinde olacaktýr.
Çözüm sürecinin hýzlanmasýyla birlikte Tunceli'de Munzur çayý ve çerçevesinin doða turizmine açýlabileceði
ve önemli ölçüde turist çekebilecek alternatif bir destinasyon olabileceði deðerlendirilmektedir.
Yeni Teþvik Sistemi'nde 6'ncý kademede yer alan Mardin'de inanç ve kültür turizmi, Batman'da petrokimya
sanayi, Þýrnak'ta lojistik ve Siirt'te ise tarýma dayalý sanayi yatýrýmcýlara önemli fýrsatlar sunmaktadýr.
8.3. TRA1 (Erzurum, Erzincan, Bayburt)
Erzurum ilinde kalkýnmayý saðlayacak temel sektör tarým ve kýþ turizmi olup ikinci sýrada sanayi
gelmektedir. Tarýmda sulama sistemlerinin geliþtirilmesi/yenilenmesi ve hayvancýlýk ile ilgili olarak ihtiyaç
duyulan altyapýnýn (hayvan pazarlarý, entegre et kombinalarý, v.b.) iyileþtirilmesi ile bölgede sosyal ve ekonomik
yapýda geliþme saðlanacaðý öngörülmektedir. Bununla birlikte Erzurum'un kýþ turizmi konusunda önemli
bir merkez konumunda olmasý bölge açýsýndan büyük öneme sahiptir. Ancak bu konuda fiziki altyapý
çalýþmalarý ve tanýtým-pazarlama faaliyetlerinin yapýlmasýna ihtiyaç duyulmaktadýr.
Erzincan ilinde kalkýnmayý saðlayacak temel sektör tarým olup, ikinci sýrada tarýma dayalý sanayi ve
madencilik (özellikle krom) gelmektedir. Gerek nüfusun temel geçim kaynaðýnýn tarým olmasý, gerekse
günümüzde tarýmsal üretimin giderek düþüþ eðilimi göstermesi nedeniyle tarýmsal üretimin geliþtirilmesi
il ve bölge düzeyinde büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda tarýmda yapýlmasý gereken çalýþmalarýn
148
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
baþýnda sulama sistemlerinin geliþtirilmesi/yenilenmesi ve hayvancýlýk ile ilgili olarak ihtiyaç duyulan altyapýnýn
(hayvan pazarlarý, entegre et kombinalarý, v.b.) iyileþtirilmesi gelmektedir. Bununla birlikte ilde çok zengin
jeotermal kaynaklar mevcut olup, bu kaynaklarýn turizm ve tarým sektöründe kullanýmý bölgede gelir ve
istihdam artýrýcý etki yaratabilecektir.
Erzincan-Erzurum illeri doðu-batý aksýnda geçiþ noktasý olmalarý nedeniyle önemli uluslararasý projeler
ile birlikte deðerlendirilmesi (ulaþým, enerji, pazarlara eriþim v.b.) kalkýnma açýsýndan büyük öneme sahiptir.
Özellikle önemli uluslararasý enerji ve ulaþým koridorlarý üzerinde yer almalarý kalkýnmaya yönelik yapýlacak
çalýþmalarda göz önünde bulundurulmasý gereken konulardýr. Ayrýca her iki ilde de önemli jeotermal
kaynaklar mevcut olup termal turizm konusunda bölgenin geliþtirilmesine ihtiyaç duyulmaktadýr.
Bayburt ili özellikle gýda ürünleri imalatý ile kauçuk ürünleri imalatýnda faaliyet gösteren iþletmeler
bulunmaktadýr. Ancak ilin coðrafi konumundan kaynaklý dezavantajlarý sektörel çeþitliliðe imkan vermemektedir.
Bu nedenle ilin organik tarým, týbbi aromatik bitkiler, yem bitkileri gibi daha katma deðeri yüksek tarýmsal
ürünlere yoðunlaþmasý gerekmektedir.
8.4. TRB1 (Malatya, Elazýð, Tunceli ve Bingöl)
Bölgedeki tarýmsal ürün çeþitliliði ve bu ürünlerin üretim süreçlerinde yeterince deðerlendirilememesi
gerçeði göz önüne alýndýðýnda, üreticiler arasýnda ekonomik anlamda iþbirliðini saðlayacak kurumsal yapýlarýn
gerekliliði ön plana çýkmaktadýr. Bunun için bölgedeki kooperatiflerin etkinliði arttýrýlmalý ve bu tip sosyal
örgütlenmeler yoluyla özel sektör ve sivil toplum arasýndaki iletiþim güçlendirilmelidir. Bölge için diðer önemli
yerel kaynak olan madenlerin iþletilmesinde de benzer bir yaklaþým uygulanarak, bu kaynaklarýn ekonomiye
katkýsýnýn arttýrýlmasý için üretim ölçeðinin arttýrýlmasý ve pazarlama, nakliye, ihracat gibi süreçlerde ekonomik
iþbirliklerinin geliþtirilmesi önemli bir husustur.
TRB1 Bölgesi, ülkemizin limanlara ve kýyý kesimlere uzak bir kesiminde yer almasýna ve coðrafi yapýdaki
zorluklara raðmen son yýllarda yapýlan altyapý yatýrýmlarý neticesinde bölgenin doðu-batý ulaþým imkânlarý
daha iyi bir noktaya ulaþmýþtýr. Havayolu taþýmacýlýðýna yapýlan yatýrýmlarla ise bölgede havayolu çok
daha yaygýn kullanýlýr hale gelmiþtir. Örneðin, Elazýð ilinde 2003-2012 yýllarý arasýnda uçak trafiðinde
%639 artýþ olmuþ, bunun da bölge ekonomisinin canlanmasý ve geliþmesinde önemli payý olmuþtur. Yakalanan
bu geliþme sürecinin sürdürülebilmesi için, ulaþým alanýnda yapýlmasý gereken önemli çalýþmalar arasýnda
Ýstanbul ve Ankara baðlantýlarýný saðlayan Kayseri-Darende-Malatya-Elazýð-Bingöl-Solhan-Muþ hattýnýn
iyileþtirilmesi (Tünel, köprü ve bölünmüþ yol çalýþmalarý) ve Mersin, Adana ve Gaziantep baðlantýsýný saðlayan
Erkenek-Doðanþehir-Malatya hattýnýn iyileþtirilmesi (Tünel ve bölünmüþ yol çalýþmalarý), böylece bölgede
ulaþým kalitesinin arttýrýlmasý gelmektedir.
Ülkenin ekonomik merkezlerine uzaklýðý nedeniyle görece geliþme hýzý yavaþ olan TRB1 bölgesinde
ekonomik anlamda en geliþmiþ il Malatya'dýr. Malatya'yý sýrasýyla Elazýð, Bingöl ve Tunceli takip etmektedir.
Doðu Anadolu bölgesindeki iller arasýnda sanayisi en fazla gelmiþ olan 2 ilimiz sýrasýyla Malatya ve Elazýð'dýr.
Tüm Doðu Anadolu bölgesindeki sanayi üretiminin yaklaþýk %30'u Malatya'da %17'si ise Elazýð tarafýndan
karþýlanmaktadýr. Bölgenin en önemli sorunlarýndan birisi bölge-dýþýna verilen göçtür.
Malatya'da sanayi üretimi bakýmýndan tekstil ve dokuma ile gýda sanayi önde gelen sektörlerdir.
Bunun yaný sýra, hammaddeye baðlý kimya sanayi, inþaat ve yapý malzemeleri, metal-makine ve
madeni eþya sektörlerinde de önemli düzeyde sanayi üretimi yapýlmaktadýr. Malatya 500 bini kentsel
olmak üzere yaklaþýk 800 bin kiþilik nüfusu, hýzlý geliþen organize sanayi bölgeleri, yaklaþýk 20 bin kiþilik
sanayi istihdamý ile hýzlý büyüme potansiyeli yüksek iller arasýnda yer almaktadýr. Malatya ekonomisinin
temel dinamiklerinden birisi de, ilde bulunan ücretli kamu görevlerinin sayýsýnýn görece fazla olmasýndan
kaynaklanan iç talebin güçlü olmasýdýr. Malatya'da üniversite altyapýsýnýn güçlendirilmesi, gýda sanayinin
desteklenmesi, saðlýk turizmi imkanlarýnýn geliþtirilmesi, 3'üncü OSB'nin hayata yerinde olacaktýr.
149
560 bin nüfusu bulunan Elazýð'da önde gelen sektörler sýrasýyla; gýda sanayi, madencilik, makineteçhizat ve metalik olmayan diðer mineral ürünlerin imalatý sektörleridir. %76'lýk Kentsel nüfus
bakýmýndan Doðu Anadolu'daki iller arasýnda ilk sýralarda gelmektedir. 300'e yakýn sanayi siciline kayýtlý
iþletmesiyle sanayileþme potansiyeli barýndýran iller arasýndadýr. Bitkisel ve hayvansal tarýma dayalý gýda
sanayi, su ürünleri yetiþtiriciliði, tekstil ve dokuma sanayi, mermer sanayi, dokuma-tekstil-ambalaj sektörlerine
yönelik makine sanayi potansiyel barýndýran sektörlerdir.
Görece yüksek eðitim düzeyi, kültürel zenginliði ve doðal güzellikleriyle Tunceli'de çözüm sürecinin
hýzlanmasýyla birlikte Munzur çayý ve çerçevesinin doða turizmine açýlabileceði ve önemli ölçüde
turist çekebilecek alternatif bir destinasyon olabileceði deðerlendirilmektedir. Bunun yaný sýra Munzur
daðlarýna has yaklaþýk 300 endemik bitki varlýðý ile arýcýlýk, baðcýlýk, süt sýðýrcýlýðý, daðcýlýk ve yayla
turizmi ve alabalýk yetiþtiriciliði il ekonomisine önemli katký saðlama potansiyeline sahiptir.
TRB1 Bölgesinin diðer bir ili olan Bingöl'de sanayi üretimi son derece düþük seviyelerdedir. Ancak, son
10 yýlda alýnan tedbir ve teþvik paketleri neticesinde bölgede sanayi üretimine yönelik ciddi bir hareketlenme
söz konusudur. Örneðin, Bingöl'de açýlan Çaðrý Merkezleri genç istihdamý için önemli bir iþ kapýsý
haline gelmiþtir. Diðer yandan, duble yollar ve Bingöl havalimanýnýn açýlmasý ekonomik etkinliði de artýracak
niteliktedir. Bingöl entegre hayvancýlýk tesisleri ve süt sýðýrcýlýðý için uygun bölgelerimizden birisidir.
8.5. Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye
Hatay ilinde demir-çelik, pamuk çýrçýr ve prese, gýda sanayi, makine sanayi, tarým sektörü önde
gelmektedir. Ýlin önde gelen 5 büyük iþletmesi (Ýsdemir, Ekinciler, Nursan, Yazýcý, Tosçelik) demir-çelik
sanayinde faaliyet göstermektedir. Ýlk 1000 büyük sanayi iþletmesi içinde Hatay'dan 13 iþletme yer almaktadýr.
Konum ve iklim avantajý nedeniyle Hatay birçok yatýrým için uygun imkanlar sunmaktadýr. Buna karþýlýk,
ilin ener ji ve ulaþtýr ma (özellikle demir yolu) altyapýsýnda eksiklikler b ulunmaktadýr.
Tarým alanýnda; seracýlýk ve meyvecilik, damýzlýk tohum üretimi, kültür mantarý, baðcýlýk ve þarap üretimi,
soðuk hava depolarý, Hayvancýlýk alanýnda; su ürünleri, arýcýlýk, besicilik, tavukçuluk, Turizm alanýnda; Din
ve Kültür Turizmi, Enerji Sektöründe; Rüzgar Enerjisi ve Fotovoltatik Güneþ Enerjisi ile Sanayi sektöründe;
Tekstil ve Gýda sanayinin yanýsýra, gemi inþaasý ve tersane yatýrýmlarý, ambalaj makineleri, makine sanayi,
motorlu kara taþýtlarý yan sanayi, beyaz eþya üretimi, lojistik sektörleri sayýlabilir. Üniversite-sanayi iþbirliðinin
geliþtirilmesi, baþta Ýskenderun olmak üzere yeni üniversite-fakülte ve araþtýrma merkezleri açýlmasý yerinde
olacaktýr.
Kahramanmaraþ hýzlý sanayileþen illerimizden birisi olarak ilk 1000 sanayi kuruluþu arasýna 10 iþletme
sokmuþtur. 700 sanayi iþletmesiyle, 40 bin sanayi istihdamýyla önemli sanayi merkezlerimizden birisi olma
yolunda ilerlemektedir. 2012 yýlý sonu itibarýyla yaklaþýk 800 milyon $'lýk ihracat gerçekleþtirmiþtir. Ýhracat
pazarlarý olarak Ýtalya, Rusya, Brezilya ve Irak baþta yer almaktadýr. Türkiye'deki iplik üretiminin %28'i
Kahramanmaraþ'ta gerçekleþtirilmektedir. Çelik ve mutfak eþyasý, endüstriyel mutfak ekipmanlarý,
bitkisel yað, tekstil ve dokuma sanayi, termik ve hidroelektrik santralleri, alabalýk üretim tesisleriyle
dikkat çekmektedir. Ýlde istihdam bakýmýndan 5 sektör sýrasýyla, gýda sanayi, tekstil, metal ürünleri imalatý,
madencilik ve taþocakçýlýðý, ana metal sanayi sayýlabilir. Ayakkabýcýlýk ve mobilya Küçük Sanayi Sitelerinin
kurulum çalýþmalarý ve TCCD yatýrým programýnda yer alan Türkoðlu Lojistik Merkezi çalýþmalarý hýzlandýrýlmalýdýr.
Sanayi dýþýnda, hayvancýlýk sektörü bakýmýndan da K ahramanmaraþ dikkat çekmektedir.
Yeni Teþvik Sisteminde 5inci kademede yer alan Osmaniye'nin önümüzdeki dönemde gýda sanayi,
tekstil baþta olmak üzere önemli oranda imalat sanayi yatýrýmlarýný çekebileceði, özellikle Organize Sanayi
Bölgesi altyapýsýnýn geliþtirilmesi neticesinde 6'ncý düzey illerle ayný avantajlardan faydalanacak yatýrýmcýlar
için cazibe merkezi olabileceði deðerlendirilmektedir.
150
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Doðu Akdeniz Sanayici ve Ýþadamlarý Dernekleri Federasyonu DASÝFED'in Görüþleri
Ekonomik yapý olarak tarým, uluslararasý nakliye, ihracat, turizm ve sanayinin aðýrlýklý olarak yer alan
bölgemizde;
• Tarým sulama sorunu nedeni ile pahalý olarak yapýlmakta, verimlilik sorunu bulunmakta, tarým sanayi
istenilen düzeyde olmadýðý için katma deðeri düþük olmaktadýr.
• Uluslararasý nakliye sektörümüz ise Ortadoðu da ki geliþmeler ile birlikte oldukça zor duruma düþmüþ
ve birçok firma iflas durumu ile karþý karþýya kalmýþtýr.
• Ýhracat rakamlarýnda deðiþiklik görülmemekle birlikte karlýlýk oraný azalmýþ ayrýca ihracat deðerlendirmeleri
ihracat yapan firmanýn merkezi olduðu il ele alýnarak hesaplanmakta, ihracatýn nereden yapýldýðýna
bakýlmadýðýndan ihracatýn katma deðer yaratmadýðý dikkatler den kaçmaktadýr.
• Turizm sektörü bölgede 2008 yýlýndan sonra hareketlenmeye baþlamýþ ve bölge turizmi Suriye ile
beraber pazarlanýr duruma gelmiþken geliþen olaylar nedeni ile turizm sektörü bitme noktasýna gelmiþtir.
• Sanayimiz genellikle yassý ve inþaat demiri ve bazý tarýmsal ürünler üzerine inþa edildiðinden katma
deðeri oldukça düþük düzeyde bulunmaktadýr.
• Gerek ülkemizin gerekse bölgemizin orta gelir veya düþük gelir tuzaðýndan çýkmasý ancak eðitim yolu
ile mümkündür.
• AR-GE çalýþma ve harcamalarý sanayide rekabetin temelini oluþturmaktadýr. Türkiye'nin AR-GE harcamalarý
milli gelirin % 0.86'sýdýr. Bunun içinde özel sektörün payý % 43,2'dir. Türkiye'de bin kiþi baþýna düþen
AR-GE personeli sayýsýnýn artýrýlmasý elzemdir.
• Türkiye dünyanýn en büyük 20 ekonomisi arasýnda 851,8 milyar dolar GSYH ile 17.sýrada yer almaktadýr.
Düþük teknoloji ile üretim yapan bölgemizde ise üretimde önemli bir deðiþikliðe gitmek gerekmektedir.
• Türkiye'nin þu anda kiþi baþý geliri 10.000 dolarýn biraz üstündedir. Dünyada kiþi baþý geliri 25.000
dolarýn üstünde olan ülke sayýsý 14 tür. Bu ülkelerin kiþi baþý gelirin 10.000 dolardan 25.000 dolara
sýçramasý incelendiðinden kýsa sürede yükselen 18 yýl en uzun sürede yükselen 55 yýl ortalamasý 33
yýl olarak gözükmektedir. Bu bakýmdan orta gelir tuzaðýndan çýkýþ kolay olmayacaktýr.
• Orta gelir tuzaðýndan çýkmak için toplumun yarýsýný oluþturan kadýnlarýmýzýn ekonomi içinde yer almasý
gerekmektedir. 2012 yýlýnda Dünya Ekonomik Forumu'nun yayýnladýðý Cinsiyet Eþitliði Raporunda
Saðlýk, eðitim, ekonomik ve hukuksal veriler baz alýndýðýnda yapýlan deðerlendirmede Türkiye 132
ülke arasýnda 122.sýrada yer almaktadýr.
• Ekonominin büyümesinde dünyada olduðu gibi ülkemizde de ihmal edilen ve ileride sosyal patlamalara
sebep olabilecek husus gelir eþitsizliðidir.
• Ülkemizin yýllardýr üstünden gelemediði cari açýk sorunu orta gelir tuzaðýndan çýkýþta bir engel olarak
deðerlendirmek gerekmektedir.
• Ucuz ithalat dahili üretimi boðmakta milli gelir artýþýný ters yönde etkileyerek tasarruf açýðýný büyütmekte
ve ters yönde etki yapmaktadýr. Ýthalatýmýzýn % 80 inden fazlasý hammadde, yarý mamul ve tüketim
malýdýr. Yani neticede ithalat tüketim için kullanýlmaktadýr.
• Ekonomiyi siyasetten ayýrmak mümkün deðildir. Ýyi bir siyaset, oluþturulan güven ortamýnýn ekonomiye
olumlu yönde etkileyeceði hepimizin malumudur.
• Ülkemizde iç barýþ tehlikeye girmekte ve toplum gittikçe kutuplaþmaktadýr. Böyle bir ortamda ülkenin
ilerlemesi mümkün deðildir. Toplum enerjisini yitirmekte ve birbirine düþman gözü ile bakmaktadýr.
Toplumun büyük kesiminde algý özel hayata müdahale ediliyor þeklindedir.
• TR 63 bölgesinde yer alan Hatay'ýn yaný baþýnda süren savaþ, oluþan kýrgýnlýklar ve oluþacak ortam kýsa
ve orta vadede Hatay'da fazla bir ilerleme olamayacaðýný bizlere göstermektedir.
• Bölgesel olarak eþitsizliðin giderilmesi için radikal kararlar alýnmasý gerekmektedir. Marmara bölgesine
yapýlacak her yatýrým maliyetleri artýrmakta ve coðrafi bölgenin kaldýramayacaðý yükler yüklenmektedir.
Teknolojik yatýrýmlar ise parasal teþvikler olmadan uzun zaman gerektirecektir. Ve bu yatýrýmlarýn geri
kalmýþ bölgelere yapýlmasý gerekmektedir.
• Sanayi yatýrýmlarý olan þehirlerimizin demiryolu ile limanlara baðlanmasý ve nakliye ücretlerini düþürmemiz
gerekmektedir.
• Bölgesel cazibe merkezlerinin yaratýlamayýþý eðitimli iþgücünün ve giriþimcilerin batý bölgelerine göç
etmesine sebep olmakta ve geri kalmýþ bölgelere verilen teþvikler nitelikli insan azlýðý nedeni ile istenilen
faydayý saðlamamaktadýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
151
8.6. TRC1 (Gaziantep, Adýyaman, Kilis) Bölgesinde Ekonomik ve Sosyal Kalkýnmanýn
Dinamikleri
Gaziantep, Adana ve Mersin gibi iktisadi kalkýnmýþlýðýný sosyal refaha dönüþtürme konusunda zorluk
yaþayan illerdendir. Özellikle son 10 yýllýk dönemde uluslararasý alanda rekabet gücünü artýran Gaziantep'in
ihracatýnda muazzam bir ilerleme göze çarpmaktadýr. 2002 yýlýnda 620 milyon $ ihracat geliri ile ülke
ihracatýnýn yüzde 1,7'sini gerçekleþtiren Gaziantep 2012 yýlýna gelindiðinde 5,6 milyar $ tutarýnda ihracat
gerçekleþtirmiþ ve ülke toplam ihracatýnýn 3,7'sini üretir hale gelmiþtir. Ayrýca, Gaziantep vergi gelirlerine
bir milyar TL'den fazla katký saðlayan 20 il içerisinde yer almaktadýr.
Gaziantep halýcýlýk ve iplik üretiminde Türkiye'de ilk sýrada gelmektedir. Ülkemizde üretilen makine halýsýnýn
yüzde 80'i, çuval ve torba üretiminin yüzde 60'ý, jüt ipliðinin yüzde 74'ünü ve irmik üretiminin yaklaþýk
yarýsýný üretmektedir. Gaziantep sanayisinin sektörel yoðunlaþmasý incelendiðinde, iþletmelerin yaklaþýk yarýsý
tekstil ( yüzde 26) ve gýda sanayinde ( yüzde 20) üretim yapmaktadýr. Sanayi sektöründe çalýþanlarýn yüzde
55'i tekstil sektöründe yüzde 14'ü gýda ürünlerinde istihdam edilmektedir. Bu durum Gaziantep'in sanayi
üretiminde belirli sektörlerde yoðunlaþtýðýný göstermektedir. Ýlin ihracat yapýsý incelendiðinde de daha çok
Ortadoðu ülkelerine ihracat yapan Gaziantep bu ülkelerde yaþanan sosyo-ekonomik çalkantýlardan doðrudan
etkilenmektedir. Ýlin ekonomik yapýsýnýn sektörel ve pazar baðýmlýlýðýnýn azaltýlmasý amacýyla yeni
stratejik açýlýmlar getirmesi önem arz etmektedir. Makine imalat sektöründe belirlenen gerileme,
Uzakdoðu kaynaklý nihai ürünlerin yarattýðý haksýz rekabet, yeni teþvik sisteminin neden olduðu sorunlar
da Gaziantep sanayisini olumsuz biçimde etkilemektedir. Bu nedenle, yatýrým teþvikinin yanýnda üretim
teþviklerinin de yürürlüðe konulmasý, ilin lider konumda olduðu sektörlerde sektörel teþvikler verilmesi
gerekmektedir.61
Ekonomisi aðýrlýklý olarak tarýma dayalý olan Adýyaman'da gýda imalatý, tekstil sektörü ve ham petrol
üretimi ön plana çýkan sektörlerdir. Gýda ürünleri imalatýnýn aðýrlýklý olduðu Kilis ilinde üzüm ve zeytin
yetiþtiriciliði önemli alt sektörler olarak dikkat çekmektedir. Üzüm ve zeytini iþlemeye dayalý sektörler geliþme
potansiyeli göstermektedir. Üzüm suyu, sirke, pekmez, kuru üzüm ve pestil üretimi, rafine zeytinyaðý,
zeytinyaðý þiþeleme ve paketleme tesisleri, sabun üretimi uygun yatýrým alanlarýdýr.
Gaziantep'in ekonomik anlamda rekabet gücünün yüksekliði, ancak sosyal boyutun buna ayak uyduramamasý
farklý kurumlar tarafýndan il bazýnda yapýlan endeks çalýþmalarýna da yansýmaktadýr. Uluslararasý Rekabet
Araþtýrmalarý Kurumu'nun (URAK) "Ýllerarasý Rekabetçilik Endeksi (2009-2010)" çalýþmasýnda62 Gaziantep
genel endekste 10 uncu sýrada yer alýrken beþeri sermaye ve yaþam kalitesi alt-endeksinde 36'ncý sýrada
bulunmaktadýr. Ticaret becerisi ve üretim potansiyeli alt-endeksinde ise sekizinci sýrada yer almaktadýr.
Gaziantep'in iþgücü göstergeleri ekonomik ve sosyal geliþme arasýndaki makasý göstermektedir. Ýlin imalat
sanayi istihdamý (yüzde 42,6) ülke ortalamasýnýn (yüzde 28,4) oldukça üzerindeyken iþsizlik oraný, iþgücüne
katýlma oraný ve istihdam oraný ülke ortalamasýna göre daha olumsuz deðerlere sahiptir. Bu durum,
Gaziantep iþgücü piyasasýna yönelik istihdam programlarýnýn geliþtirilmesi gereðini göstermektedir.
Ýl ekonomisinin refah yaratmada sýkýntý çektiðini gösteren deðiþkenlerden birisi de bir çalýþanýn ortalama
günlük kazanç düzeyidir. Ýstanbul'da bir çalýþanýn ortalama günlük kazancý 51 TL iken Gaziantep'te bu
rakam yalnýzca 36 TL olmuþtur. Türkiye ortalamasýnýn 46 TL olduðu düþünüldüðünde, Gaziantep ekonomisinin
iþgücü maliyetlerini azaltarak rekabetçi olma mantýðýna dayandýðý söylenebilir.
Diðer ilgi çekici bir nokta, Gaziantep'in OSB ve KSS'leriyle birlikte geliþmiþ sanayi altyapýsýna sahip olmasýna
karþýn eðitim ve saðlýk altyapýsýnýn yetersiz oluþudur. Özellikle, mesleki ve teknik liseler okullaþma oranýnýn
yüzde 17 ile ülke ortalamasýnýn neredeyse yarýsý seviyesinde olmasý, iþgücü piyasasýnda yaþanan aksaklýðýn
daha iyi anlaþýlmasýný saðlamaktadýr. Bunun yanýnda yüksek doðurganlýk hýzý, kadýn okuryazarlýðýnýn
düþüklüðü, saðlýkta yaþanan personel sýkýntýsý ve yüksek yeþilkart sahipliði sosyal kalkýnma konusundaki
eksiklikleri ortaya koymaktadýr.
61 Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlýðý, 2012.
62 URAK, 2011
152
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Güneydoðu Sanayi ve Ýþ Dünyasý Federasyonu GÜNSÝFED'in Görüþleri
• Jüt iplik üretimi Türkiye'de mevcut deðildir.
• Gaziantep plastik terlik ayakkabý, bulgur mercimek, un, makarna, PVC kapý pencere üretiminde de
ciddi kapasiteye sahiptir.
• Ýhracatta üçüncü dünya ülkeleri ile rekabet etmeye çalýþan bir üretim parký mevcuttur.
• Teknoloji yatýrýmý sýfýrdýr (son teknoloji makineleri alýyorlar ama yatýrým yaptýklarý sektör ya tekstil ya
halý olduðu için) yoðun iþgücü ve enerjiye dayalý düþük katma deðerli ürünler üretmektedir.
• Sosyal hayatý yeni yeni canlanmaya baþladýðýndan nitelikli beyaz yakalý eleman sýkýntýsý devam etmektedir.
8.7. Orta-Düþük Gelir Grubundaki Bölgelerde Sektörel Öncelikler
-
-
Demir-çelik
Pamuk çýrçýr ve pres
Gýda sanayi
Makine sanayi
Tarým (seracýlýk ve meyvecilik,
damýzlýk tohum üretimi, kültür
mantarý, baðcýlýk ve þarap
üretimi)
Soðuk hava deposu
Hayvancýlýk (su ürünleri, arýcýlýk,
besicilik, tavukçuluk)
Turizm (din ve kültür turizmi)
Rüzgar enerjisi ve Fotovoltatik
güneþ enerjisi
Tekstil
Gemi inþasý ve ter sane
Ambalaj makineleri
Motorlu kara taþýtlarý yan
sanayi
Beyaz eþya üretimi
Lojistik
-
Ýplik üretimi
Çelik ve mutfak eþyasý
Endüstriyel mutfak ekipmanlarý
Bitkisel yað
Tekstil ve dokuma sanayi
Alabalýk üretimi
Gýda sanayi
Tekstil
Metal ürünleri imalatý
Madencilik ve taþ ocakçýlýðý
Ana metal sanayi
Kuyumculuk
Ayakkabýcýlýk
-
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
153
- Gýda sanayi
- Tekstil
154
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
-
Dað turizmi
Güneþ enerjisi
Sýnýr ticareti
Gýda ürünleri imalatý
Diðer madencilik ve taþ
ocakçýlýðý (perlit ve ponza)
Tekstil ve giyim eþyasý
Hayvancýlýk
Süt ve süt ürünleri (kaþar
peyniri, süt, tereyaðý, beyaz
peynir)
Kýþ ve doða turizmi
Diðer madencilik ve taþ
ocakçýlýðý
Derinin tabaklanmasý ve
iþlenmesi
- Gýda sanayi (un, bisküvi,
çikolata, gofret, meyve püresi
ve konsantresi)
- Meyvecilik - sebzecilik
- Diðer madencilik ve taþ
ocakçýlýðý
- Kauçuk ve plastik ürünleri
imalatý
- Tekstil
-
Hayvancýlýk
Kýþ ve doða turizmi
Gýda sanayi
Orman ürünleri imalatý
Mobilya imalatý
Lastik ve plastik sanayi
Tekstil ve konfeksiyon
- Gýda ürünleri imalatý
- Tekstil ürünleri imalatý,
- Diðer Madencilik ve
taþocakçýlýðý,
- Baþka yerde sýnýflandýrýlmamýþ
makine ve techizat,
- Diðer Metalik olmayan mineral
ürünlerin imalatý,
- Giyim eþyasý imalatý; kürkün
iþlenmesi ve boyanmasý
- Kimyasallarýn ve kimyasal
ürünlerin imalatý,
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
155
- Diðer madencilik ve
taþocakçýlýðý
- Gýda ürünleri imalatý
- Diðer metalik olmayan mineral
ürünlerin imalatý
- Baþka yerde sýnýflandýrýlmamýþ
makine ve ekipman imalatý
- Fabrikasyon metal ürünleri
imalatý (makine ve teçhizatý
hariç)
- Mobilya imalatý
- Kimyasallarýn ve kimyasal
ürünlerin imalatý
- Gýda ürünleri imalatý
- Diðer Madencilik Taþocakçýlýðý
sektörleri
- Diðer metalik olmayan mineral
ürünlerin imalatý
- Ana metal sanayi
- Giyim eþyasý imalatý; kürkün
iþlenmesi ve boyanmasý
- Diðer madencilik ve
taþocakçýlýðý
- Diðer metalik olmayan mineral
ürünlerin imalatý
- Baðcýlýk
- Sebze ve meyve yetiþtiriciliði,
- Yem bitkileri üretimi, turizm .
(kayak, daðcýlýk, spor, inanç),
156
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Orman ürünleri
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
157
158
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
TRC2 (Þanlýurfa, Diyarbakýr)
Þanlýurfa
Diyarbakýr
TRC3 (Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt)
- Gýda ürünleri imalatý
- Tekstil ürünleri imalatý
- Diðer metalik olmayan mineral
ürünlerin imalatý
- Pamuk üretimi
- Turizm (inanç ve kültür)
- Güneþ enerjisi
- Gýda ürünleri imalatý (süt ve
süt ürünleri, üzüm suyu, sirke
ve pekmez, ayçiçeði yaðý
üretimi)
- Bitkisel üretim (sert buðday,
mýsýr, renkli pamuk, seracýlýk,
meyve-sebze yetiþtiriciliði,
susam yaðý, tahin, yem
bitkileri, yaðlý tohum)
- Organik tarým
- Diðer madencilik ve
taþocakçýlýðý
- Diðer metalik olmayan mineral
ürünlerin imalatý
- Kimyasal ürünlerin imalatý
- Mermer ve fosfat iþleme
- Rüzgâr ve biodizel enerji
- Elektronik cihazlar
- Katý atýk ayýrma ve geri
dönüþüm
Mardin
-
Batman
-
Gýda ürünleri imalatý
Kimyasal ürünlerin imalatý
Petro-kimya sanayii
Giyim eþyasý imalatý
Ham petrol üretimi
Þýrnak
-
Madencilik
Havalandýrma ekipmaný imalatý
Gýda ürünleri imalatý
Tarým ve hayvancýlýk
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Lojistik ve taþýmacýlýk
Sýnýr ticareti
Gýda ürünleri imalatý
Kimyasal ürünlerin imalatý
Diðer metalik olmayan mineral
ürünlerin imalatý
- Çimento
- Tekstil
- Ýnþaat malzemeleri
159
Siirt
160
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
- Taþ ve topraða dayalý ürünlerin
imalatý
- Metal ürünlerin imalatý
- Gýda ürünleri imalatý
- Tekstil ve konfeksiyon
- Diðer madencilik ve
taþocakçýlýðý
- El sanatlarý
- Tarým ve hayvancýlýk
- Ham petrol ve doðal gaz
9 SONUÇ VE DEÐERLENDÝRME
9 SONUÇ VE DEÐERLENDÝRME
"Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ" ana baþlýðý altýnda sürdürülen bu çalýþma iki ana tema etrafýnda kurgulanmýþtýr:
"Makro/Bölgesel/Sektörel Analiz" baþlýðý taþýyan birinci cilt Türkiye ekonomisinin bir üretkenlik ve kurumsal
inovasyon yorgunluðu içinde olup olmadýðýný, "orta gelir tuzaðý" kavramý içinde ele almaktaydý. Daha çok
makroekonomik ve bölgesel kalkýnma anlamýnda "durum tespiti" içeren birinci ciltteki deðerlendirmeler,
daha somut çözüm önerileri içeren ve Türkiye'nin bölgesel kalkýnma stratejilerini tartýþmaya açmayý hedefleyen
elinizdeki ikinci cilt ile sürdürülmektedir.
Ýktisat yazýný "orta gelir tuzaðý" kavramýný ülkelerin ekonomik geliþme tarihindeki gözlemlere dayandýrarak,
üç ana kýstas aracýlýðýyla deðerlendiriyor: (1) fert baþýna gelir düzeyinin (2005 sabit fiyatlarýyla) 16.000
dolara yükselmesi; (2) fert baþýna gelirin ABD düzeyinin yüzde 58'ine ulaþmasý ve (3) ülke içinde imalat
sanayinin toplam milli gelirin yüzde 23'üne ulaþmasý.
Verilere göre, Türkiye düþük-orta gelir düzeyine 1955'te ulaþmýþ ve ancak 50 yýl sonra 2005'te yüksekorta gelir düzeyini yakalayabilmiþtir. Türkiye orta gelir bandýnda, göreceli olarak en uzun süre kalmýþ olan
üç ülkeden (Bulgaristan ve Kosta Rika ile birlikte) birisi olarak gözlenmektedir.
Ekonomik büyümenin ölçülmesi konusunda yapýlan çalýþmalardan birisi toplam faktör üretkenliðinin ve
verimliliðinin yýllar itibarýyla geliþimini gözlemlemektir. Bulgularýmýz, üretkenlik ve verimlilik artýþlarýnýn
büyümeye katkýsýnýn sadece 1980-89 aralýðýnda görece olarak kýsa bir süre için anlamlý düzeyde olduðunu
göstermektedir. Ulusal ekonominin yeniden bir yapýlanma içine girdiði, ticaretin ve faktör piyasalarýnýn
konsolide edildiði bu dönemi 1990'larýn denetimsiz finansal serbestleþtirilmesi altýnda geçirilen istikrarsýzlýk
ve belirsizlik ortamý izlemiþtir. Türkiye'nin 2005 sonrasý büyüme yolaðý ise göreceli olarak çok yüksek dýþ
açýk ve ucuz ithalatýn yol açtýðý, aþýrý sermaye yoðun teknolojilere sürüklenmesi sonucunu doðurmuþtur.
Özet olarak, Türkiye'nin üretim yapýsýnýn sermaye-yoðun teknolojilere dayalý olduðu izlenmektedir. Ýthal
edilen sermaye, makine teçhizat ve teknoloji ihtiyacý, enerji açýðý ile birleþince Türkiye ekonomisinin
büyümesinin aþýrý ithalata baðýmlý ve emek yerine aþýrý sermaye kullanýmýna dayalý bir üretim yapýsý
sergilemekte olduðu görülmektedir. Bulgularýmýza göre, Türkiye'de birim milli gelir baþýna sermaye kullanýmýnda
özellikle 2005 yýlýndan sonra çok ciddi bir yükselme olduðu görülmektedir. Büyümeye katkýlar açýsýndan
tüm 1980-2010 boyunca sermaye kullanýmýnýn payý %58, emeðin payý %23 düzeyinde gerçekleþmiþtir.
Üretkenlik artýþlarýnýn payý ise sadece %18'de kalmaktadýr.
Ancak, "Orta Gelir Tuzaðý" kavramýnýn Türkiye açýsýndan sadece niceliksel bir eþiðin belirlenmesi ve bu
eþiðin nasýl atlatýlabileceði konularýndan ibaret basit bir nicelik egzersizinden ibaret olmadýðýný vurgulamamýz
gerekmektedir. Orta Gelir Tuzaðýndan çýkýþýn almaþýk stratejik öðelerini belirlemeden önce þu soruyu göz
önünde bulundurmamýz doðru olacaktýr: Hangi Türkiye'nin, hangi gelir eþikleri ve tuzaklarý? Hangi teknoloji
ve hangi ürün deseni ile?...
Nitekim bu çalýþmanýn ana ekseni, Türkiye'de tek bir orta gelir tuzaðý deðil; birbirini yaratan ve besleyen
birden fazla tuzaðýn var olduðu gerçeðidir. Bir yanda yüksek gelirli Türkiye ile eþ anlý olarak diðer yanda
yoksulluk kýskacý içinde bulunan yoksul Türkiye ayný ülke coðrafyasý içinde yer almaktadýr.
Yüksek gelirli Türkiye bir yanda yoksul Türkiye'den ucuz iþgücü ve iktisadi kaynaklarý çekerken, diðer
yandan da sürekli olarak yoksulluk ve dýþlanmýþlýk üreten bir yapý sunmaktadýr. Latin Amerika ekonomileri
ile birlikte Türkiye, hem kiþiler arasýnda gelir daðýlýmý, hem de bölgeler arasýnda geliþmiþlik farklarýnýn en
yüksek olduðu ülkeler arasýnda yer almaktadýr. Ülkemizde uygulanmýþ olan bölgesel geliþme projeleri, il ve
bölge planý deneyimleri, "Kalkýnmada Öncelikli Yöreler" politikasý ve bölgesel teþvikler gibi deðiþik politika
araçlarýnýn istenen düzeyde baþarý elde edemediði gözlenmektedir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
163
Dolayýsýyla, bu çalýþmanýn odak noktasýný bir yanda yüksek gelire ulaþma yolunda olan orta gelir tuzaðýndan
çýkýþ hedefleyen "orta/yüksek gelirli Türkiye" ile yoksulluk tuzaðýndan çýkýþ ve ivmelenme arayýþý içinde
bulunan "yoksul Türkiye"nin farklýlaþmýþ, ancak bir bütünün ayrýlmaz parçalarý olduðunu bildiðimiz, çok
boyutlu kalkýnma stratejisinin ana eksenlerinin tartýþýlmasý oluþturmaktadýr. "Orta/yüksek gelirli Türkiye"
ile "yoksul Türkiye" birbirinden kopuk görünmesine karþýn, aralarýndaki iþgücü ve sermaye göçü, finansal
baðýmlýlýk, ulaþtýrma aðlarýndaki karmaþýk yapýlaþma ve benzeri mekanizmalarla sürekli olarak birbirini
besleyen ve yoksul Türkiye'yi kalýcý olarak yoksulluk tuzaðýna hapseden bir ikili tuzak (duality trap) yapýsý
sunmaktadýr.
Özetlemek gerekirse, orta gelir tuzaðý sorunu sadece bir ülke gelir ortalamasý meselesi deðil, yüksekorta gelirli ve düþük-orta gelirli bölgesel eþitsizliklerin ayýrdýnda olunmasý gereken bir sorun olarak
deðerlendirilmelidir. Bölgesel gelir farklarý yanýnda ürün tuzaðýna düþmeden ileri teknoloji ürünlerine çýkýþ
saðlanabilmesi için "doðru" ürünlerin üretimi ve ihracatýna yönelinmesi gereði, konunun çok önemli diðer
bir boyutunu oluþturmaktadýr.
Yapýlan bu deðerlendirmeler çerçevesinde, önümüzdeki dönemde nasýl bir bölgesel geliþme politikasý
izlenmelidir sorusuna yanýt arandýðýnda þu saptamayý yapmaktayýz: Türkiye'de 2000'li yýllara deðin bölgesel
kalkýnma politikalarýnda yerelde kurumsal kapasite ve nitelikli iþgücünün eksikliði hissedilirken, AB bölgesel
programlarýnýn uygulanmasý, kalkýnma ajanslarýnýn kurulmasý ve teknik kapasitesi yüksek personelin bölgelerde
istihdam edilmesiyle önemli bir aþama kaydedilmiþtir. Ancak, bölgesel kalkýnma politikalarýnda farklýlaþmanýn
olmamasý bölgelerin geliþmesine de ket vurmaktadýr.
Bu nedenle, farklý gelir seviyelerinde ve geliþme evresinde olan bölgeler için farklý politika tasarýmlarýna
ihtiyaç kaçýnýlmaz olmuþtur:
• Orta gelir tuzaðý riski olmayan bölgelerde teknoloji yoðun alanlara odaklanýlmasý, arz yanlý teþvik
politikalarýnýn tercih edilmesi;
• Orta gelir tuzaðý riski olan bölgelerin yüksek gelirli bölgelerle olan ulaþým altyapýlarýnýn geliþtirilmesi
ve orta-düþük, orta-ileri teknolojili üretimin desteklenmesi;
• Diðer bölgelerde ise tarýmda ölçek sorununun çözülmesi yönünde tedbirlerin alýnmasý ve geçimlik
ekonomiden endüstriyel üretime geçiþin saðlanarak bu bölgeler tarafýndan üretilen ürünlere yönelik
talep yönlü teþviklerin saðlanmasý;
• ve kalkýnma ajanslarý gibi bölgesel kurumsal yapýlarýn bölgenin üretim karakterine uygun þekilde
yapýlanmasý gerekmektedir.
Bölgesel geliþmenin temel politika dokümaný olan bölge planlarýnýn hazýrlanmasý aþamalarýnda da köklü
deðiþikliklere gidilmelidir. Merkezi kurum ve kuruluþlar, bölgesel düzeydeki vizyon, amaç ve hedeflerini
ortaya koymak üzere bölgesel düzeyde stratejiler hazýrlamalý, kalkýnma ajanslarý bu stratejilere dayanarak,
ulusal Orta Vadeli Program (OVP) mantýðýnda "bölgesel orta vadeli programlar" üretmelidir. Böylece her
bölgenin ulusal kalkýnmaya ne ölçüde hizmet edeceði görülebilecek, kamu kurum ve kuruluþlarýnýn mekânsal
düzeyde politika tasarýmlarý ve bunlarýn uygulama sonuçlarý izlenebilir ve kamuoyu tarafýndan da takip
edilebilir olacaktýr. Kalkýnma ajanslarý kamu kurumlarýna saðlayacaklarý teknik destek ve bölgesel OVP
çerçevesinde yürütecekleri izleme, deðerlendirme ve etki analizi çalýþmalarý ile kurumlar arasý koordinasyonu
saðlayacak ve uygulamaya yön verebileceklerdir.
Çalýþmanýn ikinci cildinde sunulan tespitler ve çözüm önerileri, bölgeler arasýnda farklýlýklarýn varlýðýný
saptayan ve söz konusu eþitsizliklerin azaltýlmasý yönünde somut adýmlar olarak deðerlendirilmelidir. Burada
öne çýkan öneriler, özellikle yoksul Türkiye'de öncelikle iþ gücünün eðitimini; ulaþým ve iletiþim kanallarýnýn
tüm Türkiye'yi kapsayacak biçimde etkinleþtirilmesini ve dolayýsýyla, ekonomik ve sosyal dýþlanmýþlýðýn önüne
geçilmesini kurgular niteliktedir. Tek bir çözüm reçetesi yerine, farklý bölgelerin gereksinimlerine yanýt
verecek farklý çözüm tasarýmlarýnýn araþtýrýlmasý yolunda bu çalýþmanýn bir baþlangýç olmasýný temenni
etmekteyiz.
164
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
10 KAYNAKÇA
10 KAYNAKÇA
ABÝGEM, Denizli Ev Tekstil Kümelenmesi Raporu, AB Türkiye Ýþ Merkezleri Aðýnýn Yaygýnlaþtýrýlmasý DEKKAT (Denizli,
Eskiþehir, Kayseri, Konya, Adana ve Trabzon).
Ahiler Kalkýnma Ajansý, 2010-2013 Bölge Planý, Nevþehir-2012.
Aiyar S., R. Duval, D. Puy, Y. Wu ve L. Zhang (2013) "Growth Slowdowns and the Middle-Income Trap", IMF Çalýþma
Metni, No: WP/13/71
Batý Akdeniz Kalkýnma Ajansý (2011a), Golf Turizmi Sektör Raporu, Isparta.
Batý Akdeniz Kalkýnma Ajansý (2011a), Saðlýk Turizmi Sektör Raporu, Isparta.
Beaverstock, J.V., R.G. Smith; P.J. Taylor; "A Roster of World Cities", Cities (The International Journal of Urban Policy
and Planning), 1999.
Bursa Eskiþehir Bilecik Kalkýnma Ajansý (BEBKA), Ýlçe R aporlarý, uygulama.iksir.kalkinma.gov.tr, 2013.
Bursa Eskiþehir Bilecik Kalkýnma Ajansý (BEBKA), 2014-2023 Bursa Eskiþehir Bilecik Bölge Planý (Taslak), Bursa-2013.
Bursa Eskiþehir Bilecik Kalkýnma Ajansý (BEBKA), 2014-2023 Bursa Eskiþehir Bilecik Bölge Planý (Taslak), Bursa-2013.
Bursalý, Osman Barlas, Abdullah Karaman, "Yönetsel ve Finansal Açýdan Marka Deðeri: Denizli Tekstil Sektörü'nde
Bir Uygulama", SÜ ÝÝBF Sosyal ve Ekonomik Araþtýrmalar Dergisi.
ÇAYKUR - Çay Ýþletmeleri Genel Müdürlüðü, Çay Sektörü Raporu, 2009.
Doðu Anadolu K alkýnma Ajansý (DAKA), TRB2 Bölgesi Mevcut Durum Analizleri, Temmuz-2013.
Doðu Karadeniz Kalkýnma Ajansý (DOKA), 2010-2013 Bölge Planý, Trabzon-2012.
Deloitte Danýþmanlýk A.Þ. Ýstanbul'un Uluslararasý Finans Merkezi Olma Potansiyelinin Deðerlendirilmesi, Mayýs
2009.2009.
Deniz, Esma, Fýndýk Sektör R aporu, Enterprise Europe Network - European Comission, 2009.
Güney Ege Kalkýnma Ajansý, TR32 Düzey 2 Bölgesi 2014-2023 Bölge Planý Mevcut Durum Analizi,
Güney Ege Kalkýnma Ajansý (2011a), Güney Ege Bölgesi Termal Turizm Araþtýrmasý, Denizli, 2011.
Güney Ege Kalkýnma Ajansý (2011b), TR32 Bölgesi Yatçýlýk Faaliyetleri, Denizli.
Ýstanbul Kalkýnma Ajansý, Ýstanbul Bölgesi'nde Yatýrým ve Yatýrýmýn Önündeki Engeller, Ýstanbul, Haziran-2012.
Ýstanb ul K alkýnma Ajansý, Türkiye ve Ýstanb ul Bölgesinde Turizm, Ýstanb ul, Temmuz-2012.
Ýzmir Kalkýnma Ajansý (ÝZKA), Ýzmir Turizm Mevcut Durum Raporu, Ýzmir, Þubat-2013.
Ýzmir Kalkýnma Ajansý (ÝZKA), Ýzmir 2012 Kültür Ekonomisi ve Kültür Altyapýsý Envanteri ve Ýzmir Kültür Ekonomisi
Geliþme Stratejisi, Ýzmir, Haziran-2013.
Ýzmir Kalkýnma Ajansý (ÝZKA), Ýzmir Giriþimcilik Ekosisteminin Geliþtirilmesi Stratejisi, Ýzmir-Þubat 2013.
Ýzmir Kalkýnma Ajansý, Türkiye Kalkýnma Bankasý A.Þ., Ýzmir Ýli Potansiyel Yatýrým Konularý Araþtýrmasý, Ýzmir, Eylül2012.
Karagüney, Fuat, TR52 Konya - Karaman Bölgesi Ýhracat Yapýsý, 2011.
Kundak, Seda, Mete Basar Baypýnar, The Crazy Project - Canal Istanbul, 2011.
Krugman Paul, Geography and Trade, published jointly by Leuven University Pres Leuven, Belgium and The MIT Pres
Cambridge, Massachussets, London England, 1991.
Mevlana Kalkýnma Ajansý, Karaman Ekonomik Görünüm Bülteni, 2012.
Nakamura, R., "Agglomeration Economics in Urban Manufacturing Industries: A Case of Japanese Cities", Journal
of Urban Economics, 17, 1985.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
167
OECD, Science, Technology and Industry: Scoreboard 2007. Paris.
Oran Kalkýnma Ajansý, Yozgat Ýli Ýmalat Sanayi Raporu, Kayseri - 2013.
Özden, Damla, Türkiye Siyah Çay Sektör Raporu, Enterprise Europe Network - European Union, 2009.
Özsan, Mehmet Emin, Kamil Taþcý, Rasim Akpýnar, "Doðu Anadolu Bölgesi'nde Hayvancýlýk Sektörünün Rekabet
Edebilirliðinin Analizi", Gümüþhane Üniversitesi Sosyal Bilimler Elektronik Dergisi, Ocak-2012.
Özsan, Mehmet Emin, Kamil Taþcý ve Erinç Yeldan (2012) "Türkiye'de Ýstihdam - Büyüme Ýliþkisi Üzerine Bölgesel
Hesaplanabilir Genel Denge Modeli Uygulamasý" Çalýþma ve Toplum, 32(1): 11-50.
Rodrigue, Jean-Paul, "The Geography Of Transport Systems" , 2013.
Taylor, P.J, ve ark., "Advanced Producer Service Centres in the World Economy", Global Urban Analysis: A Survey of
Cities in Globalization, London: Earthscan, 2010.
Tandýrcýoðlu, Ayþegül Þimþek, Hizmetler Sektörünün Geliþimi ve Yapýsal Analizi, T.C. Kalkýnma Bakanlýðý - Yayýn No:
2844, Ankara, Mart-2013.
T.C. Baþbakanlýk Devlet Planlama Teþkilatý, Ýstanbul Uluslararasý Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planý, Ankara, Ekim2009.
T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlýðý (Sanayi Genel Müdürlüðü), 81 Ýl Durum Raporu, Ankara, Mayýs-2012.
T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlýðý, Türkiye Sanayi Strateji Belgesi (2011-2014).
T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlýðý, Türkiye Seramik Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planý (2012-2016), Ankara2012.
T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlýðý, Tekstil, Hazýrgiyim, Deri ve Deri Ürünleri Sektörleri Raporu, Sektörel Raporlar
ve Analizler Serisi, Ankara-2012.
T.C. Çevre ve Orman Bakanlýðý, Ergene Havzasý Koruma Eylem Planý - 2008.
T.C. Ekonomi Bakanlýðý, Ýl Ýl Dýþ Ticaret Potansiyeli, Ankara, 2011.
T.C. Kalkýnma Bakanlýðý, Onuncu Kalkýnma Planý (2014-2018), Ankara, Temmuz-2013.
T.C. Kültür Bakanlýðý, Türkiye Turizm Stratejisi 2023, Ankara, 2007.
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), 2012 yýlý Fýndýk Sektörü Raporu, Ankara-2013.
Türkiye Ýhracatçýlar Meclisi, 2023 Türkiye Ýhracat Stratejisinin Uygulamaya Aktarýlmasý ve Sektörel Kýrýlýmý, Ýstanbul,
2011.
SERPAM, Ýstanbul Bölgesel ve Uluslararasý Finans Merkezi (ÝFM), Ýstanbul Üniversitesi Sermaye Piyasalarý Araþtýrma
ve Uygulama Merkezi Araþtýrma Dizisi-1, Ýstanbul, Ekim-2012.
Uluslararasý Rekabet Araþtýrmalarý Kurumu (URAK) Ýllerarasý Rekabetçilik Endeksi (2009-2010), Ýstanbul - 2011.
Yeldan, Erinç, Kamil Taþçý, Ebru Voyvoda and Emin Özsan (2012) Escape from the Middle Income Trap: Which Turkey?
Turkonfed Publications, Istanbul
Ýnternet Kaynaklarý
1. http://www.iso.org.tr/tr/web/besyuzbuyuk/turkiye-nin-ikinci-500-buyuk-sanayi-kurulusu--iso-500-raporununsonuclari.html
2. Casualties in the Strait." Bosphorus Strait News. 23 June 2010. Accessed: http://www.bosphorusstrait.com/thebosporusstrait/incidents/
3. http://www.todayszaman.com/news-242170-pm-erdogan-unveils-long-awaited-crazy-project-as-kanal-istanbul.html
4. http://www.ebkseramik.org/
5. uygulama.iksir.kalkinma.gov.tr
168
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
11 EKLER
EK-1 : Bölgesel Genel Denge Modelinin
Cebirsel Denklemleri
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
171
172
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
173
174
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
EK-2: Model Denklemleri
"Orta Gelir Tuzaðý"ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
175
176
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
EK-3: Model Parametreleri
"Orta Gelir Tuzaðý"ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
177
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
ORTA GELÝR TUZAÐI’NDAN ÇIKIÞ: HANGÝ TÜRKÝYE? CÝLT 2: BÖLGESEL KALKINMA VE ÝKÝLÝ TUZAKTAN ÇIKIÞ STRATEJÝLERÝ
ISBN: 978-9944-0172-8-2

Benzer belgeler