Topi, Prizren`i zziiiyyyaaarrreeettt eettttttii

Transkript

Topi, Prizren`i zziiiyyyaaarrreeettt eettttttii
Prizren Belediye Baþkanı Ramadan Muya ile “Yeni Dönem” KTM’na Özel Röportaj...
Baþkan Muya:
“Topluluk partileriyle
koalisyon kurmamýz,
burada yaþayan halka
verilen deðerin
göstergesidir”
Haber sayfa 8’de
KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
SAYI: 413
YIL: 10
Perşembe , 24 Ocak 2008
Fiyatý: 0.50
Bağımsızlığa adım adım ilerliyoruz
Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile ilgili sýcak geliþmeler yaþanýyor. Kosovalý üst düzey yetkilileri Baþkan, Baþbakan ve Meclis Baþkaný bir araya gelerek Kosova’nýn baðýmsýzlýk
bildirgesini ele almasý, baðýmsýzlýk ilan tarihinin yaklaþtýðýný müjdeler nitelikte.
K
osova üst düzey yetkilileri Kosova
baðýmsýzlýk bildirgesini görüþmek
üzere bir araya geldiler. Kapalý
kapýlar ardýnda yapýlan toplantýya Baþkan
Fatmir Seydiu, Baþbakan Haþim Thaçi ve
Meclis Baþkaný Yakup Krasniçi katýldý.
Baþbakan Haþim Thaçi, görüþme ardýndan
yaptýðý açýklamada görüþmede Kosova’nýn
baðýmsýzlýk sürecini ele alýndýðýný söyledi.
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn bir an önce tanýmasý gerektiðini savunan Baþbakan Thaçi,
“Görüþmede baðýmsýzlýðýn kýsa bir zaman
içinde ilan edilmesi gerekliliði üzerinde durduk. Bunun yaný sýra baðýmsýzlýk ilanýndan
sonra yapýlacak olan kutlamalarla ilgili de
fikir alýþ-veriþinde bulunduk” dedi.
Görüþme hakkýnda daha fazla açýklama
yapmaktan kaçýnan Baþbakan, baðýmsýzlýk
ilanýndan sonra BM Kosova Özel temsilcisi
Marthi Ahtisari tarafýndan hazýrlanan Kosova
paket önerisini uygulamaya sokulacaðýný
söyledi. Thaçi, Priþtine’nin her zaman Avrupa
Birliði ve ABD’nin Kosova’da sivil misyonlarýný sürdürmesinden yana olduðunu belirtti.
Meclis Baþkaný Yakup Krasniçi konu ile ilgili
yaptýðý açýklamada baðýmsýzlýk bildirgesinin
kurum baþkanlarý tarafýndan hazýrlanacaðýný
belirtirken, düzenlenen toplantýda konunun
detaylarýnýn görüþüldüðünü söyledi.
Kosova Meclisi Baþkanlýk
divaný pazartesi düzenlediði
toplantýsýnda 31 Ocakta Kosova
Meclisi’nin bir araya gelmesini
karar baðladý. Meclisin toplantý
gündeminde Kosova statüsü ile
ilgili bir nokta yer almýyor.
Önümüzdeki günlerde oluþturulacak olan Kosova baðýmsýzlýk
bildirgesinin
hazýrlanmasýna
muhalefet parti liderlerinin katýlmasý da bekleniyor.
Kosova baðýmsýzlýk bildirgesi ile ilgili
bilgi sahibi olduklarýný belirten AKR Baþkan
yardýmcýsý Ýbrahim Makoli, ama bildirgenin
hazýrlanmasý ile ilgili hiçbir resmi teklif
almadýklarýný söyledi.
AAK Basýn sözcüsü Besnik Tahiri partisinin görüþmeye katýlmasý için hiçbir çaðýrý
almadýðýný söyledi. Tahiri, “Bugüne kadar bu
yönde hiçbir davet almamýza raðmen baðýmsýzlýk ve statü ile ilgili kurulacak olan çalýþma
gurubunda yer almak istiyoruz. Biz, bu konuda hiçbir zaman süreç dýþýnda kalmadýk. Biz,
parti olarak her zaman Kosova devletinin
kuruluþ ve çalýþmalarýna karþýlýk beklemeden
katýldýk” dedi.
Baþbakan yardýmcýsý Hayredin Kuçi
yabancý ajanslara verdiði demeçte Kosova
baðýmsýzlýk bildirgesinin hazýr olmadýðýný
savunurken, bu bildirgenin bir taraftan
Kosova kurum ve siyasi partileri tarafýndan
hazýrlanmasý sonradan da uluslararasý toplum
tarafýndan kabul edilmesi gerekliliðine dikkat
çekti. Kosova statüsünün belirlenmesi ile
ilgili siyasi partiler arasýnda Kosova vatandaþlarýnýn iradesinin oybirliði ile saðlanmasý
gerektiðini belirten Kuçi, bunun yaný sýra bu
konuda uluslar arasý toplumun da desteðine
ihtiyaç duyulduðunu söyledi.
Topi, Prizren’i
ziyaret etti
Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bamir Topi,
ziyaretinin son gününde Prizren'e geldi. Prizren
vatandaşları tarafından sevinçle karşılanan
Cumhurbaşkanı Topi, “Kosova için özel önem
taşıyan ve her tarafı tarih kokan Prizren’de
bulunmaktan çok sevinçli olduğumu açıkça
ifade etmek istiyorum” dedi.
Haber sayfa 4’te
Rozmari Di Carlo
Kosova’dan geçti
Di Carlo, “Ahtisaari, Priştine ile Belgrat arasında
görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasından
sonra, hazırlamış olduğu çözüm öneri paketi,
Kosova ve bölge için barışın sağlanması konusunda
en iyi yol olduğunu düşündüğümüz için ABD
olarak bu öneriyi destekliyoruz” dedi.
Haber sayfa 2’de
Sarnýç, Bakan
Hocay ile görüþtü
Haber sayfa 7’de
Prizren’de hayat gün
geç tikç e zorlaşıyor
Haber sayfa 3’te
Kosova
Ban ki Mun: Kosova sorunu
beni endişelendiriyor
BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova
konusundaki derin görüş ayrılığının sürmesinden endişe ettiğini
belirterek, bu çıkmazın tehlikeli olabileceği uyarısında bulundu.
B
irleşmiş Milletler Genel
Sekreteri Ban ki Mun,
Slovenya Başbakanı Janez
Jansa ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, BM Güvenlik
Konseyi’nde Kosova sorununa bir
yol bulunması konusundaki derin
ayrılıkların sürüyor olmasına ilişkin
endişelerini açıkladı. Ban, bu yaklaşımın Kosova’daki durum için
tehlikeli olabileceğini söyledi. BM
Genel Sekreteri, bu kördüğümün
sürmesi durumunda koşulların kendi
dinamiklerini yaratacağını ve bunun
de tehlikeli olacağını bildirdi.
Öte yandan Bratislava’da konuşan
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri
Ban ki Mun, Kosova’daki olayların
gelişmelerini takip ettiklerini ancak
Kosova’nın geleceğine ilişkin sorunun
ilkesel olarak Avrupa’ya ait olduğunu
bildirdi. Bu konuda daha fazla yorum
yapmak istemediğini belirten Genel
Sekreter Mun, Avrupa Birliği’nin
Kosova’ya kendi misyonunu gönderme niyetinde olduğunu Birleşmiş
Di Carlo, “Ahtisaari, Priştine ile Belgrat arasında görüşmelerin
başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra, hazırlamış olduğu çözüm
öneri paketi, Kosova ve bölge için barışın sağlanması konusunda
en iyi yol olduğunu düşündüğümüz için ABD olarak bu öneriyi
destekliyoruz” dedi.
K
Di Carlo, Seydiu ile görüştü
Milletler’in dikkatte aldığını kaydetti.
Birleşmiş Milletler’in kendi mekanizmaları ile Kosova’daki gelişmeleri
takip ettiğini ifade eden Mun, uygun
zamanda Kosova konusunda gerekli
görülen adımlara atacağını belirtti
ancak bu adımların ne olacağı
konusunda bir açıklama yapmadı.
UNMIK Yönetici Yardımcısı Lari Rosin, uluslararası toplumun
Kosova’nın toprak bütünlüğünü korumaya hazır olduğunu ve
kuzey bölgede bir bölünmeye izin verilmeyeceğini açıkladı.
U
Rozmari Di Carlo
Kosova’dan geçti
2
osova
ziyaretinde
bulunan
Amerika
Birleşik
Devletleri
Dışişleri Bakanlığı Müsteşar
yardımcısı Rozmari Di Carlo
üç günlük ziyareti esnasında
Kosovalı siyasilerle bir araya
gelerek, Kosova’nın geleceği
masaya yatırıldı.
Rosin: Kosova bir bütündür
NMIK Yönetici Yardımcısı
Lari
Rosin,
Kosova’nın
bağımsızlığının ilan edilmesi
durumunda özel planların mevcut
olduğunu ifade etti. Rosin, kuzey
bölgedeki Sırp topluluğun ne yapabileceği ve ne yapamayacağı
konularının
konuşulduğunu öne
sürdü. Rosin, bu
ç e r ç e v e d e
Kosova’nın toprak
bütünlüğünün
korunacağı ve olası
bölünmelere izin verilmeyeceğini söyledi.
Kosova’nın bağımsızlığının
ilan
edilmesinin ardından
Sırp toplumunda herhangi bir göç dalgasının beklenmediğini ifade eden Amerikalı diplomat Rosin, ancak olası durumlara
müdahale için uluslararası toplumun
hazır olduğunu söyledi.
Öte yandan Rusya Dışişleri
Bakanlığı
Balkan
Temsilcisi
Aleksandar
Botsan
Karçenko,
Perşembe, 31 Ocak 2008
Kosova’nın tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etmesinin Kosova’da de
facto bir bölünmeye sebep olabileceğini bildirdi. Rus diplomat ayrıca,
bağımsızlığın ilan edilmesinin ardından ayrı bir göç dalgası ihtimalinin de
bulunduğunu kaydetti.
Sırbistan’dan
gelen açıklamalarda
ise
Kosova’nın
olası bağımsızlık
ilanına
şiddetle
karşılık verilmeyeceği
bildirildi.
S ı r b i s t a n
hükümetinde
Kosova’dan sorumlu devlet bakanı
Slobodan Samarciç,
Kosovalı liderlerin bağımsızlık kararı
almaları durumunda Sırbistan’ın şiddet içeren önlemlere başvurmayacağını açıkladı. Samarciç, Belgrat
yönetiminin, Kosova’ya Sırbistan
sınırları içinde geniş bir özerklik
içeren barışçıl bir çözüm önerdiklerini
ileri sürdü.
Amerika
Birleşik
Devletleri Dışişleri Bakanlığı
Müsteşar yardımcısı Rozmari
Di Carlo, Kosova ziyaretinin
ilk gününde Başkan Fatmir
Seydiu ile bir araya geldi.
Görüşme ardından gazetecilere
açıklamada bulunan Di Carlo,
ABD’nin Kosova ile ilgili tutumunu
ortaya attı. Di Carlo “ABD olarak
bizim çözüm konusunda tutumumuz
belli. Görüşmeler başlamadan önce,
eğer taraflar arasında anlaşma
sağlayamaz ise Marthi Ahtisaari’nin
çözüm öneri paketini destekleyeceğimizi açıkça belli etmiştik.
Sorunun çözümü için bizim için tek
dayanak Ahtisaari çözüm öneri paketi
çerçevesidir. Kosova statüsü ne kadar
kısa bir zaman içinde çözüme kavuşturulursa o kadar önemlidir” dedi.
Bu hafta içinde Avrupalı müttefikleri ile bir araya geleceklerini belirten
Di Carlo, “AB müttefiklerimizle
yapacağımız görüşmede Kosova sorununun çözümünü masaya yatıracağız.
Sorunun çözümü için diplomatik
kanallarla işbirliğimizi sürdüreceğiz.
Hepimiz bu sorunun artık sorun
olmaktan çıkarılma zamanı geldiğini
düşünüyoruz” dedi.
Öte yandan Başkan Fatmir Seydiu,
ABD’ye bugüne kadar sunduğu
desteklerden dolayı teşekkür ederken,
ABD’nin Kosova’nın bağımsızlığını
tanıyacak ilk devletlerden biri olacağına duyduğu inancı dile getirdi.
ABD’nin Kosova sorununun çözümü
için desteklediği Ahtisaari çözüm
öneri paketini Priştine’nin de benimsediğini
belirten
Seydiu,
Ahtisari’nin paket önerisinden çıkan
önerileri yerine getirme sözü verdi.
Thaçi, Di Carlo’yu kabul etti
Amerika Birleşik Devletleri
Dışişleri Bakanlığı Müsteşar yardımcısı Rozmari Di Carlo ziyaretinin
ikinci gününde Başbakan Haşim
Thaçi ile bir araya geldi.
Di Carlo, görüşme ardından
ABD’nin Kosova’nın uluslararası
denetim altında bağımsızlığını desteklediğini savundu.
Başbakan Thaçi ise gerçekleştirdikleri görüşmeyi olumlu olarak
değerlendirirken, Kosova’nın bağımsızlığının yakın olduğunu ifade etti
ama kesin bir tarih vermekten
kaçındı. Washington ve Brüksel’e
yapılacak olan kordinasiyon sonucu
bağımsızlığın ilan edileceğini dile
getiren Başbakan, “Bağımsızlığın
ilanı için şu an tüm hazırlıklar tamamlanmış bulunuyor. Bağımsızlık
ilanının dostlarımızla danışıp, karar
verdikten sonra yapacağız” dedi.
Di Carlo’nun Sırp liderleri ile de
görüştü
Rozmari Di Carlo, Kosova ziyareti
çerçevesinde Sırp temsilcileri ile de
bir araya geldi. Sırp Liberal parti
Başkanı Slobodan Petroviç ve Kosova
hükümetinin iki Sırp bakanı ile bir
araya gelen Di Carlo, “Sırpların,
Kosova hükümetinde temsil edildiğini
görmek bizi sevindiren bir gelişme.
Biz Kosova Meclisi’nde görev alanlardan Kosova vatandaşlarına yardımda bulunmalarını istiyoruz. Bizler,
Kosova’nın çok uluslu bir toplum
olmasını istiyoruz. Bu Kosova’nın ve
aynı zamanda Avrupa’nın gelişmesine
olumlu katkıda bulunacaktır” dedi.
Slobodan Petroviç görüşme ardından yaptığı açıklamada, “Görüşmede
sadece Sırpların durumuna değil,
Kosova’da yaşayan tüm topluluklar
ile ilgili önemli konulara değindik.
Bildiğiniz gibi biz Kosova kurumlarının bir parçasıyız. Görüşmeye iki
Sırp bakanı Raşiç ve Stankoviç’te
katıldı. Bizler görüşmede Di Carlo ve
ABD Priştine Eşgüdüm Bürosundan
açık destek aldığımızı söylemek istiyorum” dedi. Kosova Meclisi’nin
bağımsızlık ilan kararı alması durumunda sizler nasıl davranacaksınız
sorununa Petroviç, zamanı geldiği
zaman Sırp halkı çıkarlarına uygun
karar alacaklarını söyledi.
3
Perşembe, 31 Ocak 2008
Kosova
Bağımsızlık tarihi
halen belli değil
A
vrupa Birliği’nin merkezi Brüksel'de temaslarda bulunan
Başbakan Haşim Thaçi, Avrupa Birliği Ortak Dış Politika ve
Güvenlik Yüksek Temsilcisi Havier Solana ve Avrupa
Birliği’nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn ile görüştü.
Kosova’daki son gelişmelerin değerlendirildiği toplantıda, Kosova’nın
bağımsızlığını ilan etme tarihi de gündeme geldi. Ancak liderler tarafından net bir tarih ortaya atılmazken, gerek Avrupa Birliği’nin
Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn gerekse Solana'nın basın
sözcüleri net açıklamalar yapmadılar. Her iki basın sözcüsü de konunun
hassasiyetinden dolayı Sırbistan'ın Şubat ayında netleşecek olan tavrını
beklediklerini ifade ettiler.
Oli Rehn, Kosova bağımsızlığının ilan edileceği tarih saptandı mı
şeklindeki soruyu yanıtlamadı. Avrupalı diplomat, “çok duyarlı bir
siyasi konu olduğu için sizlerden anlayış bekliyorum. Şu anda aleni
bildirilerden çok, diplomatik araçlarla uğraşmalıyız” dedi. Haşim
Thaçi ve Oli Rehn, bu tür görüşmelerden sonra alışılagelmiş basın açıklamasında bulunmadılar. Ancak AB Diplomasi Şefi Haviyer Solana ile
gerçekleştirdiği görüşmeden sonra yaptığı açıklamasında Kosova
Başbakanı Haşim Thaçi, Kosova bağımsızlığının ilan edilmesi için artık
sayılı günlerin kaldığını söyledi.
Öte yandan Slovenya Dışişleri Bakanı Dimitrij Rupel Viyana’da
yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği’nde Kosova misyonu için hiçbir
faaliyet yapılmadığını söyledi. Rupel, Kosova’ya AB misyonunun yerleşmesi tarihiyle ilgili açıklamadan kaçınırken, AB Konseyi’nin
Kosova’ya misyon gönderme kararını aldığını ancak pratikte henüz bir
gelişme görülmediğini belirtti.
Almanya bağımsızlığı
tanıma sinyalleri verdi
A
vrupa Birliği’nin Kosova’nın bağımsızlığını tanıyıp tanımayacağı ile ilgili spekülasyonlar sürerken, Almanya, Kosova’nın
bağımsızlığını tanıma sinyalleri verdi. Almanya Dışişleri
Bakanı Frank Valter Ştaynmayer, “Deutschlanfunk” radyosuna verdiği
demeçte birçok AB ülkesi ile birlikte Almanya’nın da Kosova’nın
bağımsızlığını tanıyacağını dikkat çekti. Tarihin durdurulmayacağı
üzerinde duran Ştaynmayer, AB’nin Sırbistan ile Kosova’nın geleceği
ile ilgili bir anlaşmaya varması gerekliliğine işaret etti. Ştaynmayer,
“Bu konuda, hazırlıklarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Kosova’nın
bağımsızlığı konusunda bir fikir birliğine yakın olduğumuzu söyleyebilirim” dedi.
Almanya’nın Kosova’nın Sırbistan’dan ayrılmasını ve Kosova’nın
bağımsızlığını tanımaya hazır olduğunu açıklayan Alman Dışişleri
Bakanı, bağımsızlık tarihi ile ilgili konuşarak Sırbistan’da başkanlık
seçim kampanyasını etkilemek istemediğini söyledi.
G ü ze l s ö zl e r
Bilgisiz bir kimse, savaþ davuluna benzer, sesi çok, içi boþtur.
Bağımsızlık
ne zaman
ilan edilecek?
Bilmiyorum. Bu
sorunun cevabını
beyfendi biliyor.
ANONİM
Çokuluslu Kuzey
Komutanlığında devir teslim
V
uçitırın Macunay askeri kışlasında Çokuluslu
Kuzey Komutanlığında devir teslim töreni
düzenlendi. KFOR Komutanı General Kvasiye
Marnak ve çok sayıda yerel yetkilinin katıldığı devir
teslim töreninde TFSHV komutanı General Oliver
Jumelet görevini General Christian Dexter’e devretti.
Çokuluslu Kuzey Task Force Komutanı General
Jumelet’in askerleri ile beraber bölgede istikrarın
sağlanmasına olumlu katkıları geçtiğini ifade eden
General Marnak, Kosova için büyük önem dönemde
herkesi istikrarı bozacak hareketten kaçınmaya davet
etti Kosova’da güvenliğin ve istikrarın sağlanmasında
tek sorumlunun kendileri olduğuna dikkat çeken
General de Marnak, Kosova Polis birlikleri ve UNMIK
Polisi ile beraber bu görevi başarıyla sürdürmeye
devam edeceklerini belirtti.
Çokuluslu Kuzey Task — Force yeni komutanı
General Dexter, Kosova’da her tür olumsuz olayı önlemek için KFOR birliklerinin hazırda
durması gerektiğini savundu. Görevini devreden General Oliver Jumelet ise yaptığı açıklamada Kosova vatandaşlarının örneksel olduğunu belirtirken, Kosova halkının parlak bir geleceği
hak ettiğini söyledi.
Prizren’de hayat gün
geçtikçe zorlaşıyor
Prizren’de yardıma muhtaç ailelerin sayısı her geçen gün artıyor. Prizren Kızılhaç’ından yapılan açıklamada, bir önceki yıla kıyasla söz konusu yardım kuruluşundan yardım alan ailelerin sayısında artış
yaşandığı gözlendi. Dolayısıyla 2007 yılında yardım alanların sayısının 1 346’ya çıktığı belirlendi.
Kızılhaç yetkilileri yaptıkları açıklamada, her geçen gün yaşam koşullarının zorlaşması ve hayat
şartlarının pahalılaşmasıyla ekonomik gelir düzeyi düşük aileleri vurduğunu, Kızılhaç’tan yardım
talebinde bulunanların en fazla bu kesimi oluşturduğunu ifade ettiler. Kızılhaç kuruluşunun raporlarına göre bilhassa 2007 yılının son üç ayı içerisinde yardım talep edenlerin sayısında artış gözleniyor.
Söz konusu rakamın artışında kaydedilen ailelerin daha önce Kızılhaç’tan yardım talep etmedikleri
belirlendi. Kızılhaç yetkilileri, yabancı bağış kuruluşlarının azalmasıyla birlikte gıda ve giyim
yardımı sağlamada sıkıntı yaşadıklarını, kuruluşa yardımda bulunan özel kuruluşlar söz konusu olunca da durumun aynı geçerliliği koruduğunu ifade ettiler. 2007 yılı içerisinde başarıyla gerçekleştirilen Prizren Kızılhaçı 2007 verilerini açıkladı. Her geçen
gün Prizren’de yardıma muhtaç ailelerin sayısında
projeler arasında kötü yaşam koşulları yüzünden okulu terk edenlerin tekrar okula döndürülmesi
olduğu kaydedildi. Kan bağışında bulunanların oranında yüzde 50 olduğu belirtilirken, Kızılhaç yetk- artış yaşanırken, yabancı bağış kuruluşlarının azalmasıyla yardımların temin edilmesinde sıkıntı
ilileri, bu yardım kuruluşuna desteğini esirgeyenler arasında Prizren Belediyesinin bulunduğunu,
Prizren Belediyesinin Kızılhaç yardım deposu için her ay 130 euro değerinde kira istediğini vurgu- yaşanıyor. Bu yardım kuruluşuna desteğini esirgeyenladılar.
ler arasında Prizren Belediyesi de bulunuyor.
Kosova
Arnavutluk, Kosova’nın
bağımsızlığını destekliyor
K
osova’da 3 günlük resmi ziyarete bulunan
Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bamir Topi,
ziyareti çerçevesinde Kosova Başkanı Fatmir
Seydiu, Kosova Meclis Başkanı Yakup Krasniçi,
Başbakan Hashim Thaçi ve çok sayıda yetkiliyle bir
araya geldi. Ziyaretlerinde Kosovalı liderlere bağımsızlık ile ilgili açıkça destek veren Arnavutluk
Cumhurbaşkanı, uzun zamandan beri arzulanan
bağımsızlığın artık kaçınılmaz olduğunu savundu.
Meclise hitap etti
Onuruna mecliste düzenlenen törenli oturumunda
konuşan Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bamir Topi,
Kosova için hayati önem taşıyan bir dönemde
Kosova’da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Arnavutluk’un
Kosova’nın bağımsızlığını her zaman
desteklediğini ve desteklemeye de
hazır olduğunu açıklayan konuk
cumhurbaşkanı, Avrupa ilkelerine
dayanan çok uluslu bir Kosova
toplumunu desteklediklerini söyledi.
Arnavutluk’un iki taraf arasında
yapılan görüşmelerin başarısızlıkla
sonuçlanmasını üzüntüyle karşıladığına dikkat çeken Topi, kendilerinin
çözüm için Ahtisaari’nin çözüm öneri
paketini desteklediklerini dile getirdi.
Arnavutluk’un Kosova’nın bağımsızlığını desteklediğini tekrarlayan
Topi, Arnavutluk’un Kosova’nın bağımsızlığını tanıyacak ilk ülke olmayacağını söyledi. Arnavutluk olarak
bağımsız, demokrat ve şimdiki sınırları içinde,
Brüksel’den desteklenen, bir Kosova’dan yana olduklarını belirten Topi, Kosova sorununun adil bir çözüme
kavuşturulmasının Balkanlarda istikrarın sağlanmasına
olumlu katkıda bulunacağını söyledi.
Topi, Kosovalıların demokrat kurumlarının oluşturmasını ve bu kurumlara toplulukları da dahil etmesini
olumlu bir gelişme değerlendirirken, Kosova’da çok
uluslu bir toplum için yasaların üstünlüğünün sağlanması ve topluluk haklarının korunmasının bir zorunluluk oluşturduğunu savundu.
Topi, Rüker ve Başkan Seydiu ile bir araya geldi
Bamir Topi, Kosova’nın bağımsızlığını ilan ettikten sonra demokratik
bir devlet olması gerekliliğine işaret
etti. Topi, “Kosova, demokratik ve
azınlık haklarına saygılı, AvrupaAtlantik oluşumlarına katılma eğilimi
olan bir devlet olmalıdır” şeklinde
konuştu. Bağımsızlık ilan sürecinde
Kosova kurumlarına büyük sorumluluğun düştüğüne dikkat çeken konuk
cumhurbaşkanı,
bu
süreçte
Arnavutluk’un Kosova’ya her tür
desteği sunmaya hazır olduğunu söyledi. Başbakan Haşim Thaçi, Arnavutluk
Cumhurbaşkanının Kosova için hayati
Perşembe, 31 Ocak 2008
Topi, Prizren’i de
ziyaret etti
A
rnavutluk Cumhurbaşkanı Bamir Topi, ziyaretinin son
gününde Prizren'e geldi. Prizren bölgesini ziyaret eden Topi,
20 Haziran 1878 yılında "Büyük Arnavutluk" fikrinin temellerinin atıldığı Prizren Birliğini gezmeyi de ihmal etmedi. Prizren
vatandaşları tarafından sevinçle karşılanan Cumhurbaşkanı Topi,
Prizren Birliği’nde duygulu anlar yaşadı. Topi, “Kosova için özel
önem taşıyan ve her tarafı tarih kokan Prizren’de bulunmaktan çok
sevinçli olduğumu açıkça ifade etmek istiyorum. Bu tarihi anıt önünde
kendimi çok şanslı hissediyorum. Kosova, kısa bir zaman içinde
bağımsızlığına kavuşacaktır” dedi.
Prizren Belediyesi Başkanı Ramadan Muya, Kosova Demokratik
Türk Partisi-KDTP Genel Başkanı ile Çevre ve Alan Planlama Bakanı
Mahir Yağcılar ile çok sayıda üst düzey yetkili tarafından karşılanan
Topi'ye, müze olarak kullanılan "Prizren Birliği" hakkında bilgi verildi. İçerisinde Osmanlı kararnamelerinin bulunduğu müze ziyareti
sırasında Topi'ye "Prizren Birliği" ve Bayraklı Camii işlemeli tahtadan
tablo hediye edildi. Topi hediyesini "Büyük Arnavutluk" haritası
önünde Prizren Belediye Başkanı Ramadan Muya'dan aldı.
Program çerçevesinde daha sonra Osmanlı'dan kalma tarihi Sinan
Paşa Camisini ziyaret etmesi beklenen Topi, son anda programını
değiştirdi ve sonradan ziyaret edeceği Arnavut Katolik kilisesine
doğru hareket etti. Çanlar eşliğinde kilise havlusuna gelen Topi, son
anda kararından vazgeçerek kiliseyi ziyaret etmekten vazgeçti. Kilise
kapısı önünde gazetecilerle birlikte Arnavutluk Cumhurbaşkanı
Topi'yi bekleyen Katolik Kilisesi papazı olaya bir anlam veremedi.
Enis TABAK
taşıyan bu dönemde Kosova’yı ziyaret
etmesinden duyduğu memnuniyeti dile
getirirken, bu güne kadar sunulan
destekten dolayı Topi’ye teşekkürlerini iletti. Kosova’nın artık devlet
olmaya hazır olduğunu açıkça ifade
enen Başbakan, bağımsızlığın çok kısa
zamanda ilan edileceğini söyledi.
Bağımsızlığın uluslararası toplumun
koordinasyonu
ilan
edileceğini
belirten Başbakan, bağımsızlığın
tanınması ile ilgili bütün dünyadan destek beklendiklerini söyledi.
Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker ve
Başkan Seydiu ile ayrı görüşmelerde bulunan
Arnavutluk Cumhurbaşkanı Topi, Kosova’da mevcut
durum hakkında, özellikle Kosova’nın bağımsızlığının tanıması girişimleri hakkında bilgi aldı.
Balkanları içinde barındırmayan bir Avrupa
Birliği’nin bir bütünlük arz etmeyeceğine dikkati
çeken Topi, birliğin kapılarının bütün Balkanlara açık
olması gerektiğini savundu.
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Yazı İşleri Müdürü:
Sencar KARAMUÇO
Yayýn Koordinatörü:
Taner GÜÇLÜTÜRK
Balkan ve Ankara Muhabiri:
Erhan TÜRBEDAR
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
Muhabirler Koordinatörü: Enis TABAK
Muhabir: Yüksel POMAK
Spor: Ýsmail MAKASÇÝ,
Abdülkadir BIYIKLI
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bamir Topi ARK
Başkanı Becet Pacoli, LDD Başkanı Necat Daci, AAK
Başkan yardımcısı Ahmet İsufi, Sırp Liberal partisi
Başkanı Slobodan Petroviç ile ayrı görüşmelerde
bulundu.
Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bamir Topi'ye Priştine
Üniversitesi tarafından törenle "Fahri Doktora" unvanı
verildi.
Cumartesi günü düzenlenen başka bir törende,
Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bamir Topi Priştine’nin
‘Onur kenttaşı’ olarak ilan edildi ve kendisine Priştine
Belediye Meclisi Başkanı İsa Mustafa tarafından
‘Tanrıça Koltukta’ altın madalyası da sunuldu.
Ziyaretinin ikinci gününde Başbakan Hashim
Thaçi ile bir araya gelen Arnavutluk Cumhurbaşkanı
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
Topi, muhalefet ve Sırp liderlerini de kabul etti
Topi’ye Fahri Doktora
Topi, Başbakan Thaçi ile de görüştü
: 4 14
ý
y
a
S
4
Yazýlarda ortaya atýlan
fikirler, yazarlara
aittir. Gazetemizin resmi
görüþü deðildir.
Yazýlarýn sorumluluðu
yazarlara aittir.
e-mail:
[email protected]
[email protected]
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
Banka:
Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Baský:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
“SIPRINT” basýmevi Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný)
Prizren
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
yayýnýdýr.
5
Perşembe, 31 Ocak 2008
Kosova
Elektrik sorun olmaya devam ediyor
K
osova son günlerde elektrik kısıtlamalarla ile tekrar karşı karşıya.
Kosova B termik santralında
yaşanan arızalar yüzünden Kosova’nın
büyük bir bölümünde elektrik kısıtlamalarına başvuruldu. Kosova Elektrik
Kurumu’ndan konu ile ilgili yapılan açıklamada “Kosova B termik santralı sistemindeki arızalar yüzünden tüketicilere A —
B - C sistemi çerçevesinde elektriğin verildiği” duyuruldu.
Kosova Elektro Kurumu Basın sözcüsü
Nezir Sinani konu ile ilgili yaptığı açıklamada “Tüketicilere ABC kısıtlamaları
uygulamaya başladık. A kategorisi içinde yer
alan tüketicilere 5 + 1, B kategorisindekilere 2 +
4 ve C kategorisindekilere ise 1 + 5 elektrik
kısıtlamaları uyguluyoruz” dedi. Sinani, bu arıza
dönemi çerçevesinde Kosova B-1 termik
santralinin 260 megavat, A- 3 santralin 130
megavat ürettiğini ifade ederken, komşu ülkelerden de 250 megavat elektrik ihraç edildiği ifade
etti. KEK’in Kosova B termik santralında arızayı gidermek için kollarını sıvadığına dikkat
çeken Sinani, arızayı kısa bir zaman içinde
çözmeyi umduklarını söyledi. Sinani, arızanın
giderilmesinden sonra A kategori içindeki
tüketicilerin sürekli elektriğe sahip olacağını, B
kategorisinde 4 saat elektrik, 2 saat elektriksiz
ve C kategoriye ise 3 + 3 elektrik kısıntıları
uygulanacağını söyledi.
Kosova genelinde uygulanan elektrik kısıtlamaları Kosova’nın bazı kentlerinde tepki ile
Sencar Karamuço
Hayalleri gerçeðe
dönüþtürme zamaný
B
karşılandı. Uygulanan kısıtlamalar yüzünden
Priştine vatandaşları, Priştine - Poduyevo oto
yolunu trafiğe kapatarak tepkilerini dile getirdiler. Bir diğer gurup Priştineli ise “Güneş han”
yolunu kapatarak, KEK’in siyasetini protesto
ettiler. Birkaç saat süren eylem esnasında vatandaşlar elektrik enerjisinin daha sıralı verilmesi
isteklerin dile getirdiler. Vatandaşlar, elektrik
faturalarını sıralı ödemelerine rağmen, elektrik
kurumunun uygulamış olduğu haksız elektrik
sistemini dışlandıkları belirtiler. Protestocular
Priştine Belediye Başkanı ve KEK yetkilileri ile
bir araya gelinceye ve bu semte sıralı elektrik
sağlanana dek protestolarını devam ettireceklerini bildirdiler.
KEK Basın sözcüsü Nezir Sinani, semt
sakinlerinin elektrik faturalarını ödemediklerini
savundu ve kısıtlamaların devam edeceğini
söyledi.
Emekli yardımlarına yeni
düzenleme
K
Kosova gündemi
osova’nın savaşın sona ermesinden bugüne dek çözülemeyen en
önemli sorunlarının başında hiç
kuşkusuz ki emeklilerin sorunu yer alıyor. Emeklilik sistemi halen hayata geçirilemediği için bu boşluk yaşlılara verilen
yardımlarla kapatılmaya çalışıldı. Bu
yardım sistemi geçen yılın son aylarında
yapılan bir düzenleme ile yeniden yapılandırıldı. Bu düzenlemeye göre
hükümetten yardım alacaklar iki guruba
Emekli maaşı yardımında yeni bir düzenleayrıldı. Birinci gurupta 65 yaşını doldurmeye imza atıldı. Bundan böyle bu yardımmuş ve uzun zaman devlet hizmeti görlar 65 yaşını doldurmuş emeklilere iki
müş kişiler 75 avro maaş alacaklar.
gurup altında yapılmaya devam edilecek. İş
İkinci guruptakiler ise 65 yaşını doldurdeneyimi olanlar 75 avroluk maaş alamuş ama devlet hizmeti yapmamışlar ise
cakken, iş deneyimi olmayanlar ise 40
40 avro yardım parası alacak.
avroluk maaş alacak.
Kosova Çalışma ve Sosyal Bakanlığı,
emekli maaşları için 16 milyon avro talep bütçede bu konu ile ilgili bir düzenlemenin
ederken, Kosova Ekonomi ve Finans yapılabileceği sinyallerini verdi.
Emekliler Departmanı yetkilisi Naim
Bakanlığı bu konu ile ilgili 14 milyon
Hoday,
emekli maaşı ile ilgili iki kategorinin
avroluk bir ödenek ayrıldığını duyurdu.
Çalışma ve Sosyal Bakanlığı, bakanlık oluşturulduğunu söyledi. Birinci guruba,
tarafından emekliler için ayrılan bu miktarın önceki emekli ve engelliler sigortasından
yerli olmadığını savunurken, istedikleri yararlananların girdiğini ifade eden Hoday,
diğer guruba ise birinci guruba girmeyen
ödeneğin artırılmasını talep etti.
emeklilerin
dahil olduğunu söyledi. Hoday,
Başbakanlık Sekreteri Fitim Krasniçi
konu ile ilgili yaptığı açıklamada Kosova “Birinci guruptaki kişiler emekli karnelerini
Emekli Gelirleri Fonunun Kosova Ekonomi yetkili makamlara sunduktan sonra 75 avro
ve Finans Bakanlığı tarafından hazır- emekli maaşı alma hakkını kazanacaklar. Bu
landığını belirtirken, hükümetin ortaya maaş artışı ile ilgili Bugüne kadar bizlere
çıkan bu boşluğu dolduracağını söyledi. emekli maaşı ile ilgili 8.000 başvuru oldu.
Kosova 2008 yılı bütçesinin eski hükümetin 28 Şubata dek bu sayının çok daha fazla artkabul ettiğine dikkat çeken Krasniçi, masını bekliyoruz” dedi.
aðýmsýzlýk belki de bu günlerde herkes tarafýndan en
çok kullanýlan ve en çok gerçekleþmesi istenilen bir
geliþmeye tekabül ediyor. Yýllardan beri sürekli ötelenen Kosova’da baðýmsýzlýk hayalleri, bu günlerde tekrar
gündemin ilk sýrasýna oturmuþ bulunuyor. Gündemde
baðýmsýzlýk dýþýnda bir geliþmenin olmamasý konunun ciddiyetini açýkça gözler önüne seriyor. Þu an hem Kosova’da
hem de uluslararasý arenada en çok tartýþýlan sorunlarýn
baþýnda Kosova sorunu bulunuyor. Kosova’nýn Avrupa
kýtasý içinde bulunmasý sorunun çözümü ile ilgili
Önce Yugoslavya içinde cumhuriyet olma hayalleriyle
baþlayan serüven, özerkliliðin alýnmasýyla baðýmsýzlýk hayaline dönüþtü. Miloþeviç’in sert politikasý yüzünden ertelenen baðýmsýzlýk hayalleri, NATO müdahalesinden sonra
tekrar yeþererek, bugünlere gelindi. Artýk Kosova sorununun baðýmsýzlýk dýþýnda bir çözülmesi ihtimal dýþý bir
geliþme olacaktýr. Kosova nüfusunun yüzde 90’ýndan
fazlasýnýn Arnavut olmasý ve onlarýn da baðýmsýz olma
iradeleri baðýmsýzlýk dýþýndaki bir çözümü imkansýz kýlmaktadýr. Kosovalý liderler de yaptýklarý açýklamalarda
baðýmsýzlýk dýþýnda hiçbir önerinin kabul edilmeyeceðini
açýkça ifade ettiler. Çizilen tablo itibari ile Kosova artýk
baðýmsýzlýðýna çok kýsa bir zaman içinde kavuþacaktýr.
Uluslararasý toplumun da bu gerçeði artýk kabul edeceðini
bekleyebiliriz. Çünkü uluslararasý toplum yöneticilerin
yaptýklarý açýklamalar tezimizi destekler nitelikte.
Uluslararasý toplumda þu an Kosova’nýn baðýmsýzlýðý deðil
de bu baðýmsýzlýðýn nasýl bir baðýmsýzlýk olacaðý tartýþýlýyor. ABD’nin baþýný çektiði gurup baðýmsýzlýðýn
Ahtisaari’nin önerisi çerçevesinde yani uluslararasý denetim altýnda kazanýlmasýný savunuyor. Yani Kosova baðýmsýzlýðýna kavuþacak ama bu baðýmsýzlýk kýsýtlý olacaktýr.
Zamanla Kosova ilerleyeceði liberalleþme ve demokrasi
yolunun sonunda bu sýnýrlý baðýmsýzlýðýnsan sýyrýlýp tam
baðýmsýzlýðýna kavuþacak. Bu baðýmsýzlýk modelinde
(bugüne kadar bu tür bir model olmadý) baðýmsýzlýk þimdiki UNMIK’e benzer bir yapýlanma tarafýndan
denetlenecektir. Bu denetleme de Avrupa Birliði tarafýndan
yapýlacak. Yani Kosova’yý tam baðýmsýzlýða taþýyacak olan
sürecin gözlemciliðini ve hocalýðýný Avrupa Birliði
yapacak. Birlik içinde bu konuda halen bir konsensüs
saðlanmýþ deðil. Üyelerin bir bölümü çeþitli nedenlerden
dolayý bu göreve sýcak bakmýyor. Misyonun UNMIK’ten
görevi halen devralamamýþ olmasý bu konuda bir fikir
ayrýlýðýn varlýðýný açýkça dýþa vuruyor. Son zamanlara
Kosova sorununu bir Avrupa sorunu olarak içine sindirmiþ
olan Avrupa Birliði bu fikir ayrýlýklarýnýn üstesinden gelecektir. Dünyanýn ABD ve Rusya’dan sonra bir diðer süper
gücü olmayý hedefleyen Avrupa Birliði ister istemez arka
bahçesindeki soruna çözüm bulup prestijini korumanýn yollarýný arayacaktýr.
***
Hafta içinde Kosova’nýn baðýmsýzlýðý konusunda sýcak
geliþmelere imza atýldý. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna en
büyük destek veren ABD ve Arnavutluk yetkililerinin bu
kritik dönemde Priþtine’yi ziyaret etmeleri ve hafta içinde
Baþkan, Meclis Baþkaný ve Baþbakanýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn temelini oluþturan baðýmsýzlýk bildirgesini ele
almalarý baðýmsýzlýk ilan tarihinin yaklaþtýðýný açýkça
müjdeler nitelikte iki geliþmeye tekabül ediyor.
Hepimize hayýrlý olmasý dileklerimle...
Kosova
Fevzi Karamuço
K
Sırbistan’da seçim
rüzgarı esiyor
osova geçen yılın kasım ayında genel ve yerel seçimlerinin
üstesinden başarıyla çıktı. Koalisyon ortakları başkan başta
olmak üzere bütün konular üzerinde anlaşmaya vararak
koalisyon hükümetine kurdular. Rüker’de dıştan koalisyona can
vermeyi ihtimal etmedi. Herkeste bu ortaklıktan memnun kaldı.
Taraflar arasında kıyılan nikahın uzun süreceğine inanılıyor.
Sırbistan da meclis ve yerel seçimleri geçen yıllarda tamamladı.
Şimdi sırada Sırbistan Cumhurbaşkanı seçimleri var. Bu seçimler
bir bakıma Kosova ile ilgili kilitlenmiş durumda. Kosova
statüsünün belirlenmesi gündemi olmasaydı bu seçimler sesiz
sedasız geçmeye adaydı. Ama Kosova statüsünün belirlenmesinin
popüler olması seçimleri önemli kılan bir gelişme.
Sırbistan’da ilk tur seçimlerinde cumhurbaşkanlığı için dokuz
aday yarıştı. Sırbistan siyasi sahnesinde boy gösteren bütün büyük
siyasi partiler koalisyon yerine kendi adaylarını göstermeyi tercih
ettiler. 20 Ocakta yapılan cumhurbaşkanı ilk turunda iki aday ikinci tura katılım için vize kazandı. Beklenildiği gibi seçimlerin birinci raundunu Radikal partisi adayı Tomislav Nikoliç yüzde 39.46
oyla kazandı. İkinciliği ise Sırbistan Cumhurbaşkanı görevinde
bulunan Boris Tadiç yüzde 35.4 oyla kazandı.
Siyasi yorumcular ikinci tur seçimlerinin karar verici olduğunu
belirtiyorlar. Birinci turda elenen partilerin destekleyeceği aday
cumhurbaşkanlık koltuğuna oturacak. Siyasi yorumcular Sırbistan
Başbakanı Koştuniça’nın iki adaydan kime destek sunacağının
kader belirleyicisi olacağını savunuyor. Sırbistan siyasi yorumcuları Koştuniça’nın Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç’i
destekleyeceğini belirtiyorlar. Çünkü Koştuniça, Tadiç ile beraber
Kosova’nın Sırbistan çerçevesinde kalmasında beraber göğüs
gerdiler. İkisi bu güne dek partileri arasındaki farklılıklara rağmen
Priştine ile düzenlenenn müzakerelerde Kosova ile ilgili ortak
tutum takındılar. İki kilit siyasetçi bu noktada kaybetme durumunda ve lüksünde değiller. Yorumcular Tadiç’in Koştuniça’nın
desteğiyle tekrar cumhurbaşkanlık koltuğuna oturacağına kesin
gözüyle bakıyorlar. Koştuniça, 2000 yılından beri Sırbistan siyasi
sahnesinde değişmeyen bir figür olarak biliniyor.
Sırbistan’da yapılan başkanlık seçimlerinin diğer bir özelliği
var. Sırbistan’da başkanlık seçimlerinin ilk turunu Radikal partisi
adayı Tomislav Nikoliç kazandı. Ama olayın asıl önemli tarafı
Radikal Parti Başkanı Voyislav Şeşely, Lahey Savaş Suçluları
Mahkemesinde sivil halka karşı işlediği cinayetlerden yargılanıyor
olması.
Radikal partisi adayı Tomislav Nikoliç’in seçilmesi Sırbistan’ın
dünyada reytinginin artmasına etki edecektir. Avrupa Birliği,
Lahey’de yargılanan parti başkanın, astbaşkanını Sırbistan
Cumhurbaşkanı olarak görmek istemediğinden, Tadiç’i destekliyor.
Radikaller seçim kampanyası sırasında Sırbistanı AB’ne üye
yapacakları vaadinde bulundular. Nikoliç bunu seçim kampanyası
sırasında tekrarladı. Ama Avrupa Birliği Radikalleri kendi aralarında görmek istemiyor.
Perşembe, 31 Ocak 2008
6
AB Sırbistan’la İstikrar ve İşbirliği
Anlaşmasını imzalamadı
B
rüksel’de Pazartesi günü bir araya
gelen AB Dışişleri Bakanları
Sırbistan’la İstikrar ve İşbirliği
Anlaşmasını imzalamadı. AB Dışişleri
Bakanları Sırbistan ile geçici bir ön anlaşma
imzalanma talebini ortaya attı. Bu ön anlaşma Brüksel ve Belgrat arasında siyasi sorunlar, vizelerin hafiflenmesi, ticaret ve eğitim
alanında işbirliği öngörülüyor.
Sırbistan üst düzey yetkilileri AB’nden
Kosova’nın bağımsızlığını tanımadıkları
takdirde bu anlaşmayı imzalayacaklarını
açıkladılar. Ama Hollanda hükümeti
Sırbistan’ın bu şantajına karşı gelerek
Sırbistan’ın Lahey Savaş Suçluları
mahkemesi ile işbirliğinde bulunmayıncaya
dek anlaşmanın askıya alınması önerisinde
bulundu.
Brüksel’de bir araya gelen AB Dışişleri
bakanları Pazar
g
ü
n
ü
Sırbistan’da
yapılacak ikinci
tur Başkanlık
seçimlerinde
batı yanlısı olan
Sırbistan
Cumhurbaşkanı
Boris Tadiç’e
yardımda bulunmak için bu
öneriyi yaptılar.
Sırbistan
bu
öneriyi kabul
ederse
anlaşmanın 7 Şubatta imzalanması bekleniyor.
Brüksel’de düzenlenen AB Dışişleri
Bakanları toplantısında Kosova’ya AB misyonu (ESDP) gönderme kararı alınmadı.
Siyasi gözlemciler Pazar günü yapılacak
olan Sırbistan Cumhurbaşkanı seçimlerinde
Boris Tadiç’e destek sunma amaçlı alınmadığı belirtildi. Bir hafta önce Sırbistan’da
yapılan birinci tur Başkanlık seçimlerinde
Radikal Partisi adayı Tomislav Nikoliç,
70.000 oy daha önde giderek Boris Tadiç’i
yenmeye başardı.
AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik
Yüksek Temsilcisi Haviyer Solana,
Sırbistan’a geçici bir anlaşmanın önerilmesi
Sırbistan’a ve Sırp halkına Avrupa’nın bir
parçası olması için önemli bir husus teşkil
ettiğini söyledi. Avrupa’nın Sırbistan’da
yapılacak başkanlık seçimlerine etki etmek
istemediğini belirten Solana, “Sırbistan’a ve
Sırp halkına AB üyeleri arasında parlak bir
gelecek sağlamayı öneriyoruz” dedi.
Hollanda Sırbistan’la İstikrar ve İşbirliği
anlaşmasını imzalanmasına karşı gelen
devletler arasında bulundu. Hollanda
Dışişleri Bakanı Maksim Verhagen,
Hollanda Siebistan ile İstikrar ve İşbirliği
anlaşmasını savaş suçluları General Mladiç
ve Karaciç’in Lahey Savaş Suçluları
Mahklemesine teslim edilmesi ardından
imzalamaya hazır olduğunu söyledi.
H o l l a n d a
Dışişleri
B a k a n ı ,
Sırbistan’a karşı
vize
işlemlerinin de hafiflenmesine karşı
olduğunu belirtti.
AB Dönem
Başkanı
ve
S l o v e n y a
Dışişleri Bakanı
Dimitriy Rupel,
ülkesinin
Sırbistan’ın AB
ile İstikrar ve İşbirliği Anlaşmasının imzalanmasından yana olduğunu söyledi.
AB dört yıl önce Hırvatistan ile İstikrar
ve İşbirliği anlaşmasını imzaladı. Ama AB
bu anlaşma imzalamadan önce Hırvatistan
hükümetinden Lahey Savaş Suçluları
Mahkemesine
savaş
suçlusu
Ante
Gotovina’yı teslim etme şartını ortaya koymuştu. Hırvat hükümeti Gotovina’yı Lahey
Mahkemesine teslim ettikten sonra AB ile
İstikrar ve İşbirliği anlaşmasını imzaladı.
Kosova bağımsızlığı ardından Sırp
Bakanların tutumu ne olacak
Y
eni Kosova hükümetinde iki Kosovalı Sırp bakan görev yapıyor. Nenad
Raşiç, Çalışma ve Sosyal Bakanlığı Bakanı ve Boban Stankoviç de Dönüş
ve Mülteciler bakanı görevinde bulunuyorlar. İki bakan Bağımsız Liberal
Partisinin önerdiği kişiler.
Bakan Ristiç ve Stankoviç, UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker ile Pazartesi
günü bir araya geldiler.
Çalışma ve Sosyal Bakanı Nenad Ristiç, Rüker ile yaptığı görüşme ardından,
“Bu bağımsızlığın ilan edilmesine bağlıdır. Bunun için düşüneceğiz. Çünkü ben
bununla ilgili karar alamam. Daha yüksek bir mertebede karar alacağız. Şu anda
tutumumuz yok” dedi.
Dönüş ve Mülteciler Bakanı Boban Stankoviç ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, partisinin bu konu üzere kararı olmadığını söyledi. Bakan Stankoviç, “Bir
şey bellidir. Marthi Ahtisari’nin planı üzerine alınacak bağımsızlık kararı biz Sırp
halkı için en yararlı kararı oluşturacaktır” dedi.
Kosova’nın bağımsızlığının ilanı gündemdeyken bu bakanların tutumumun ne
olacaği merakla bekleniyor.
Bağımsız Liberal Partisi, Kosova Meclisinde üç milletvekili ile temsil ediliyor.
Söz konusu parti 17 Kasım’da Kosova’da yapılan yerel ve merkezi seçimlere
katılmıştı.
7
Perşembe, 24 Ocak 2008
Sarnýç, Bakan
Hocay ile görüþtü
Kosova’daki eðitime yýllardýr çeþitli katkýlar
saðlayan Türkiye, Kosova’da Ortadoðu Teknik
Üniversitesi gibi önemli bir üniversitenin açýlmasý
için gayret gösterirken, Kosova Eðitim Bakaný
Enver Hocay, Türkçe eðitim gören öðrencilere
Türkçe alfabe kitabýnýn bu yýl da
basýlamayacaðýný açýkladý.
E
ðitim Bakaný Enver Hocay, Türkçe alfabe
konusunda bu yýl için de söz veremedi. Kosova’lý
Türk öðrenciler, savaþtan bu yana 9 yýl geçmesine
raðmen, Kosova tarafýndan hazýrlanmýþ Türkçe alfabe
kitabýna sahip deðiller. Kosova’nýn yeni atanan Eðitim
Bakaný Enver Hocay, Türkçe alfabenin ne zaman Türk
öðrencilerinin eline geçeði konusunda da kesin bir söz
veremedi. Kosova Türk Eþgüdüm Bürosu Müsteþarý
Mustafa Sarnýç’ýn ziyaretinin ardýndan açýklamada
bulunan Hocay, Türkçe alfabenin bu yýl çýkýp çýkamayacaðý yönündeki bir soruya kaçamak cevap vermekle
yetindi. Kosova’da Türkçe eðitimdeki sorunlarýn da
masaya yatýrýldýðýný belirten Hocay, birkaçýnýn basýlmasýna raðmen Türkçe ders kitaplarýnýn büyük bir sorun
olduðunu, alfabe hazýrlanmasýnýn geniþ kapsamlý çalýþmalar gerektirdiðini, ayný sorunun Ýngilizce’de de
yaþandýðýný söyledi. Gazetecilerin bu sorunun üstüne
gitmesi üzerine Bakan Hocay, “Ders kitaplarý, hükümet
programýnýn bir parçasýdýr. Geçmiþte ders kitaplarý
konusunda yaþanan sorunlarýn tekrarlanmamasý ve kitaplarýn öðrencilerin eline geçmesi için Þubat ayýndan
itibaren tüm gerekli tedbirler alýnacak” dedi.
Gazetecilerin sorularý öncesinde, görevine yeni baþlamasý nedeniyle Hocay‘ý makamýnda ziyaret eden Sarnýç
ise, yaptýðý açýklamada, Kosova ve Türkiye arasýnda
köklü tarihi ve geleneksel iliþkilerin bulunduðunu, bu
baðlamda da eðitime öncelik verdiklerini belirtti. Yakýn
bir gelecekte karþýlýklý ziyaretler ve imzalanacak anlaþmalarla bu iþbirliðini daha ileri bir seviyeye götürmek
istediklerinden bahsettiklerini belirten Sarnýç,
ODTÜ’yle ilgili projeleri konusunda destek aldýklarýný
kaydetti. Ayrýca Kosova’daki Türk toplumunun kesintisiz olarak 57 yýllýk geçmiþi olan eðitimi ve bu çerçevede
sorunlarýn çözüm yollarý üzerinde görüþ alýþveriþinde
bulunduklarýna iþaret eden Sarnýç, “Türkiye, eðitim
alanýnda Kosova’ya her zaman destek olmaya devam
edecektir” ifadesini kullandý.
Eðitim Bakaný Enver Hocay da bu ziyareti, Türk
hükümeti ve devletinin Kosova’ya tüm aþamalarda
verdiði desteðin bir parçasý olarak nitelediðini
belirterek, eðitim alanýndaki iþbirliðinin, imzalanacak
anlaþmalarla daha da geliþtirileceðini söyledi. Bakan
Hocay, lider üniversite olarak saydýðý ODTÜ projesinin
Kosova’ya büyük yararlar saðlayacaðýna inandýðýnýn da
altýný çizdi.
Güncel
KFOS Brezoviça’da geleneksel yýllýk toplantýsýný düzenledi
Etnik topluluk sivil örgütleri
2008 yýlý stratejisini belirledi
Bu yýl Türk sivil toplum kuruluþlarýnýn Türk toplumunun içerisinde bulunduðu
ve 2008 yýlýnda çözümleri üzerine odaklanacaðý stratejinin ana noktalarýný
Türkçe resmiyetinin anayasal garantisi, eðitim, kültür sanat alanýndaki problemler, Türk Sivil Toplum Kuruluþlarýnýn iç teþkilat yapýlandýrýlmasýndaki
eksiklikler; dolayýsýyla kapasitelerinin acilen kalkýndýrýlmasý ile istihdama yönelik sorunlar ve çözüm önerileri oluþturdu.
K
osova Açýk Toplum Vakfý (KFOS),
25 — 26 Ocak tarihlerinde etnik
topluluklarýn sivil toplum temsilcileriyle düzenlediði danýþma toplantýsýnda
KFOS’un azýnlýk programlarý 2008 stratejisini görüþtü. Toplantýya Kosova çapýndan
Türk, Boþnak, Sýrp ve Roman-AþkaliMýsýrlý (RAM) sivil toplum kuruluþlarý ile
medya temsilcileri katýldý.
KFOS Vakfý Kosova Koordinatörü Luan
Þlaku, geleneksel hale gelen toplantýnýn
açýlýþýnda 2008 yýlý stratejileri üzerine
konuþtu ve desteklemeyi planlaþtýrdýklarý
konular üzerine durdu. Odaklanacaklarý
noktalarýn temsil edilme (lobicilik yada temel
haklarýn korunmasý) ve araþtýrma projelerine
destek, sivil toplum aracýlýðýyla topluluklarýn
yapýlandýrýlmasý, bölgesel ve uluslararasý sivil
toplum örgütleriyle þebekeleþme, pratikte azýnlýk
haklarý olarak sýralayan Þlaku,
2008 yýlý stratejilerinin balýca
amaçlarýndan birinin de sivil
toplum
örgütlerinin
kapasitelerinin artýrýlmasý olduðunu
ifade etti. Pratikte azýnlýk haklarýnýn uygulanmasý, etnik topluluklar arasý iþbirliði ve diyalogun
artýrýlmasý, Roman-Aþkali-Mýsýrlý
topluluðunun
desteklenmesi
olarak
strateji
hedeflerini
sýralayan Þlaku, 2008 yýlýnda daha
etkin bir sivil toplum için seferber
olacaklarýný ifade etti. Þlaku, “Bu
amaçlarý topluluklarýn kendilerine
özgü sorunlarý belirleyerek, belirlenen sorunlarý tespit ederek,
çözümleri
konusunda
Sivil
Toplum
Kuruluþlarýnýn rollerini belirleyerek, kolayca
gerçekleþtirilebilecek ve baþarý getirecek özel
projeleri yürürlüðe koyarak gerçekleþtirmeyi
planlaþtýrýyoruz” dedi.
Açýlýþ konuþmalarýnýn ardýndan guruplar
halinde çalýþmalara geçen Türk, Boþnak, Sýrp ve
Roman-Aþkali-Mýsýrlý (RAM) sivil toplum ile
medya temsilcileri, baþlýca sorunlarýný tespit
ederek, çözümlerine yönelik gerçekleþtirebilecekleri projeleri ve 2008 yýlý stratejilerini belirlediler.
Toplantýnýn sonunda her topluluk gerçekleþtirdiði çalýþma sonuçlarýný KFOS yetkilileri ve
diðer etnik topluluk temsilcileriyle paylaþtýlar. Bu
yýl Türk sivil toplum kuruluþlarýnýn Türk
toplumunun içerisinde bulunduðu sorunlar ve
2008 yýlýnda çözümleri üzerine odaklanacaðý
stratejinin ana noktalarýný þunlar oluþturdu:
Türkçe’nin resmiyeti ve buna baðlý sorunlarý
liste baþýnda yerleþtiren sivil toplum kuruluþlarýmýz, bilhassa mevcut haklarýn saðlanmasýna raðmen Türkçe’nin pratikte uygulanmadýðýnýn
altýný çizdiler. Belediye düzeyinde saðlanan haklarý hukuki olarak yeterli bulmadýklarýný ve yeni
bir yerel iktidarýn yönetime geçiþiyle Türkçe
resmiyetinin kaldýrýlabileceði tehlikesini göz
önüne alýndýðýnda, toplumsal hayati önem arz
eden bu hakkýn anayasa ile garanti alýnmasý
gerektiði ifade edildi. Geçerliliðini koruyan
sorunlar listesinin ikinci sýrasýnda eðitim, üçüncü
sýrasýnda da kültür sanat alanýndaki problemler
öne çýktý. Önceki yýllarda belirlenen sorunlar ile
onlarýn çözümüne yönelik sivil toplum kuruluþlarýmýzýn ne gibi çalýþmalarýn yaptýðý göz
önünde bulundurulduðunda
Türk
Sivil
Toplum
Kuruluþlarýnýn iç teþkilat
yapýlandýrýlmasýnda büyük
eksiklikler
öne
çýktý;
dolayýsýyla kapasitelerinin
acilen kalkýndýrýlmasý için
projeler üretilmesi karara baðlandý. Ýþsizlik söz konusu
olunca istihdama yönelik
sorunlar arasýnda, kamu kuruluþlarýnda Türklere ayrýlan
kontenjanlarýn ihlali belirlendi. Bu kontenjanlara ne derece
saygý gösterildiði ve ihlallerinin tespiti, önlemi için bir
denetim
mekanizmasýnýn
acilen oluþturulmasý 2008 yýlý hedefleri arasýnda
yer aldý.
Sýrp topluluðu, yeterli bilgi ve iletiþim eksikliði, enklavalarda yaþamak, altyapý sorunlarý, sivil
sektör ile Sýrp topluluðu arasýndaki kopukluk,
sivil toplum kuruluþlarýnýn ayakta durabilmesi,
diðer etnik topluluklarla iþbirliði ve statüden
sonra oluþabilecek durumlar karþýsýnda çýkabilecek durumlarý sorun listesinde yer verdi; bunlarýn
çözümüne 2008’de odaklanacaklarýný dile
getirdiler.
Boþnak topluluðunun öne çýkan sorun ve
çözüm önerileri arasýnda eðitim, kültür, haberleþme yetersizliði, Avrupa Birliðine entegrasyon
sürecinde STÖ’lerin rolü, AB’de topluluk haklarýnýn tanýnmasýna yönelik bilgi eksikliði, sosyal
ile ekonomik problemler yer aldý.
Roman-Aþkali-Mýsýrlý topluluklarý, sivil toplum
kuruluþlarýnýn kalkýndýrýlmasý, diðer etnik topluluklarla karþýlýklý iliþkilerin geliþtirilmesi, medya
sorunlarý, eðitim-öðretim sorunlarý ile çatýsý altýnda
birleþtikleri KRAEF sivil toplum birliðinin kapasitesinin artýrýlmasýný öncelikli ve 2008’de çözüm
üretilmesi gereken sorunlarý arasýnda yer verdiler.
KFOS’un, etnik topluluk sivil toplum temsilcileriyle düzenlediði danýþma toplantýsý, 2008 yýlý
stratejilerinin karþýlýklý netleþtirilmesi ve ortak bir
strateji üzerine hareket ederek, projelerin hazýrlanmasý ve uygulanmasý kararýyla noktalandý.
Röportaj
Perşembe, 31 Ocak 2008
Prizren Belediye Baþkanı Ramadan Muya ile “Yeni Dönem” KTM’na Özel Röportaj...
8
Baþkan Muya: “Topluluk partileriyle koalisyon kurmamýz,
burada yaþayan halka verilen deðerin göstergesidir”
belediyenin yapýsal gerekçesi ve Prizren’in
çok etnikli belediye olarak tanýnmasý
Halký anlamak, onlarýn sorunlarýný halletmek için
nedeniyle yerel yönetimde diðer
onlar gibi olmak, onlar gibi yaþamak gerek.
topluluklardan temsilcilere yer verilirdi.
Bunu yapmamýzýn amacý Prizren’de
yaþayan halkýn deðiþik etnik topluluklara Geçenlerde yeni hükümet ile ilgili görev alýnmasý ve sorunlarýn çözülmesi için
ait olmasýna bakmaksýzýn birlik ve daðýlýmý kamuoyu ile paylaþýldý. Bu anayasa bir devletin en önemli belgesidir.
bilgilere göre KDTP’ye birinci baþkan Ýnanýyorum ki Türkçe’nin resmi kullanýmý
beraberlik içerisinde yaþamaktýr.
yardýmcýlýðý
ile Kültür, Gençlik ve Spor diðer
etnik
topluluklara
ait
Fakat
dediðim
gibi
bizim
Müdürlüðü
verildi.
Türk
toplumu
temsilcilerimizin
de
çabalarýyla
gerçekleþtirdiðimiz
bu
koalisyon
gerekliydi. Çünkü KDTP, AKR ve VAKAT sadece bu iki görev ile mi temsil edile- hallolacakatýr.
partileriyle siyasi açýdan da ortak cek?
17 Kasým seçim kampanyasý boyunca
programlarýmýz var olduðundan bu bizim
Muya:
Biliyorsunuz
yerel
yönetimin
vaatlerinizi yerine getirebilmek için iki
için bir yandan ihtiyaç bir yandan da
mecburiydi. Ki bu konuda baþarý elde seçilmesinde koalisyon ortaklarýmýzdan yýllýk sürecin yeterli olduðuna inanýyor
musunuz?
edeceðimize
de
inanýyorum. Çünkü
Muya: Mutlaka ki vaatlerin yerine getirYüksel POMAK Prizren’de her zaman
ilmesi bizim için bir mecburiyettir ve her
milli
kimliðe
zaman
vaatlerimizin yerine getirilmesi
17 Kasým seçimleri birçok yeniliði de bakmaksýzýn birlik ve
için
çaba
sarf edeceðiz. Biz seçim
içinde
berberinde getirdi. Bu yeni dönemde beraberlik
kampanyasý
boyunca halka karþý þeffaf ve
Belediye Baþkaný eski yönetime kýyasla y a þ a n m ý þ t ý r .
dürüst
olacaðýmýzý
vaat ettik. Vaatlerimizi
farklý yetkilere sahip, bu yetkiler özet D o l a y ý s ý y l a
yerine
getirmek
için
de yeni yönetimde
yönetimde
diðer
olarak nelerdir?
uzman
kadroyla
halkýmýzýn
topluluklardan
hizmetindeyiz. Bizi halk seçti. Þimdi biz
Muya: Kosova Belediyelerinde özyöne- t e m s i l c i l e r i n
de halkýmýz için en iyisini yapmak
bulunmasý
sorunlarýn
time ait 2000/45 sayýlý düzenlemenin
zorundayýz.
Dolayýsýyla halkýmýzýn
çözümünde
bize
deðiþtirilmesi üzerine Prizren Belediyesi
beklentilerini
karþýlamak,
ve çýkarlarýný
kolaylýk
saðlayacaðý
de yeni yönetime ait olan 2007/30 sayýlý
korumak
için
uzman
kadrodan
oluþan
gibi
sorunlarýn
en
aza
düzenlemeyle yeni yönetime baþladý. Bu
yönetimi
seçtik.
indirgenmesine
de
yeni düzenlemeye göre 17 Kasým
Ayrýca biz çok defa geçen yönetimi
seçimleri ardýndan Belediye baþkanýna yardýmcý olacaktýr.
eleþtirdik
dolayýsýyla onlarýn yaptýðý
Bundandýr
PDK,
daha fazla yetkiler verildi. Dolayýsýyla
yanlýþlarý
tekrarlamayarak
ve bir o kadar
AKR,
KDTP
ve
Herhangi bir etnik topluluða ait resmi
geçen yönetime kýyasla iki yýllýk süreç
V
A
K
A
T
da
baþarýlý
çalýþmalar
sergilemek
içinde yerel yönetim organizasyonu ayrý
dilin kullanýlmasýna hiçbir þahýz veya
k
o
a
l
i
s
y
o
n
u
n
d
a
n
zorundayýz.
kalacaktýr. Bunun dýþýnda yeni yönetime
Fakat sizde bunun bilincindesiniz ki
kurum engel olamaz.
göre Belediye baþkaný yerel yürütme oluþan bu denli geniþ
çaplý
bir
koalisyonun
herþeyin bir anda deðiþmesini saðlamak
þefinin yetkilerine, Prizren polis birlikleri
iþlevselliðinin de son derece baþarýlý olan her partiye belli temsilcilikler verildi. zor olacaktýr. Keþke elimizde sihirli bir
yetkilerine yaný sýra belediye bütçesini
olacaðýný ümit ediyorum.
Bunlarýn arasýnda yerel yönetimin deðnek olsaydý da herþeyi anýnda
kurulmasýnda müdür yardýmcýlýklarý da deðiþtirebilseydik ama maalesef ki bu
2007/30 sayýlý karara göre KDTP ile koalisyona girmenizin nedeni bulunmaktadýr. Bunlarýn seçilme süreci imkansýz. Bu demek deðildir ki biz
ortak iþ yapmak mý? Yoksa dünyaya
yapýlmaktadýr. Bu yerlerin vaatlerimizi yerine getirmeyeceðiz.
Belediye baþkanýna verilen Prizren Belediyesinin demokratik bir konkurla
doldurulmasý için belli bir süre sonra Vaatlerimizin %100’nü gerçekleþtirmek
konkur yayýnlanacaktýr. Ki mutlaka için bu süre mutlaka yetersiz olacaktýr,
yetkiler baþkanýn bulun- yönetim olduðunu göstermek mi?
bunlardan birine KDTP ve ya diðer etnik fakat biz yine de elimizden geldiðince
duðu pozisyonu
Muya: Kesinlikle uluslararasý camiaya topluluklardan temsilcilerin seçilmesi vaatlerimizin
gerçekleþtirmeye
çok etnikli bir belediye olduðumuzu mümkün olacaktýr. Bunlarýn dýþýnda çalýþacaðýz.
güçlendirmez aksine
kanýtlayýp ödül almak için koalisyon
var, bu komitelerde de etnik
baþkanýn sorumluluklarýný kurmadýk. Bu daha önce de belirttiðim gibi komiteler
topluluklara ait en az birer temsilci Seçim kampanyasý boyunca Prizren
yapýsal gerekçeler açýsýndan ve belediyeyi bulunmaktadýr.
arttýrmaktadýr.
için LDK yönetimin yaptýklarýndan
tek baþýna idare edecek oy yetersizliðinden Þuan için görünürde sadece KDTP’ye daha fazlasýný yapacaðýnýza dair söz
kaynaklanan bir ihtiyaçtý. Bu ayrýca Birinci baþkan yardýmcýlýðý ile Gençlik, verdiniz, yapacaklarýnýz nelerdir?
yürütme yetkilerine de sahiptir.
yaþadýðýmýz bu bölgenin bir gerçeðidir.
Bu yetkilerin baþkanýn pozisyonunu Zaten Prizren Kosova’nýn çok uluslu Kültür ve Spor müdürlüðü olsa da ilerde
güçlendirdiðini düþünüyor musunuz yapýsýnýn bir temel taþý olarak kabul mutlaka sektör þefliði veya müdür Muya: Halký anlamak, onlarýn sorunlarýný
yardýmcýlýklarý da verilecektir.
halletmek için onlar gibi olmak, onlar gibi
sorusuna cevap olarak Baþkan Muya “bu ediliyor.
Topluluklar
ile
yapmýþ
yaþamak gerekir. Sonuçta bizler de onlaryetkilerin hiçbiri baþkanýn bulunduðu olduðumuz koalisyonla da
bunu Türkçe
dili
Prizren
Belediyesi
dan
biriyiz. Ben Ramadan Muya olarak
pozisyonu güçlendirmez aksine baþkanýn kanýtlamýþ bulunuyoruz.
bünyesinde
resmi
dil
olmasýna
raðmen
halkýmýzýn
açlýk sýnýrýyla boðuþtuðunu
sorumluluklarýný arttýrmaktadýr” diye Ki Prizren Belediyesi çok etnikliliðiyle
bugüne kadar kullanýma halen yansýmýþ bildiðim halde kesinlikle 60bin euroluk
cevap verdi.
tanýnmaktadýr. Dolayýsýyla Türk ve Boþnak deðil. Sizin döneminizde bu konuda makam aracý almaz ve bugün içinde
topluluklarýn
partileriyle
koalisyon
bulunduðumuz “Beyaz Saray” diye
Prizren Belediyesinde yönetim PDK, kurmamýzýn sebebi onlara daha yakýn olup herhangi bir adým atýlacak mý?
adlandýrýlan bu binanýn onarýmý ve
AKR, KDTP ve VAKAT’tan oluþtu. Bu sorunlarýný ilk aðýzdan duymak ve birlikte
Muya:
Hiçbir
zaman
ve
hiçbir
yerde
resmi
donatýmý
için de 1 milyon euro
denli geniþ çaplý bir koalisyonun çözüm yollarý aramaktýr. Ayrýca bunun
dil
olarak
bir
dilin
kullanýmýný
hiç
kimse
harcamazdým.
Çünkü bizler yönetici
iþlevselliði ne derece baþarýlý olur? Bu dýþýndaki amacýmýz ortak iþ yaparak daha
engellemeyemez.
Bu
ister
çoðunluk
halkýn
olarak
halkýn
yaþadýðý
standartlarý iyi
konuda herhangi bir endiþeniz var mý?
büyük baþarýlara imza atmaktýr. Ki biz
dili olsun ister etnik topluluklarýn dili biliriz. Ýþsizlik had safhada olduðundan
Kosova Demokratik Partisi PDK olarak
dili
zaten
Prizren dolayý nereye baksanýz iþsiz, güçsüz
Muya: Doðal olarak geniþ çaplý bir tek baþýmýza %50’nin üzerinde oylarý olsun. Türk
Belediyesinde
resmi
dil
olarak insanlara
rastlamanýz
mümkün.
koalisyonun kurulmasý gerekliydi. Biz kazansaydýk bile yine diðer etnik
tanýnmaktadýr.
Dolayýsýyla
binaya
yatýrýlan
milyonlarca
Kosova Demokratik Partisi PDK olarak topluluklarla
koalisyon
anlaþmasý
yerel yönetimi yürütebilmek için yeterli oy imzalardýk. Çünkü bu burada yaþayan Yeni Dönem olarak dile getirdiðiniz bu euro herhangi bir fabrikaya yatýrýlmýþ
sorun 1 Þubatta gerçekleþecek olan olsaydý, azda olsa kentimizde iþsizliðin
sayýsýný
kazanmýþ
olsaydýk
bile halka verilen deðerin göstergesidir.
anayasa tartýþmasýnda göz önünde düþüþü için bir katkýda bulunulmuþ
bulundurularak çözüm yollarý istenecektir. olurdu. Bu yüzden PDK yönetiminde
PDK, AKR, KDTP ve VAKAT koalisyonundan oluþan Bununla ilgili yapýlmasý gereken neyse gösteriþ deðil, halkýn yaþam
yapýlacaktýr. Çünkü hiçbir kurum her hangi standartlarýnýn düzelmesi ve ekonominin
bu denli geniþ çaplý bir koalisyonun iþlevselliðinin de
bir etnik topluluða ait resmi dilin geliþmesini güçlendirmek için çaba sarf
son derece baþarýlý olacaðýný ümit ediyorum.
kullanýlmasýna engel olamaz. Kararlarýn edilecektir.
Belediye Baþkanlýk görevini
devralmasý ardýndan ilk defa
yerel medyaya özel röportaj
veren Prizren Belediyesi
Baþkaný Ramadan Muya yeni
yönetimde 2007/30 sayýlý düzenlemeye göre baþkanýn yetkileri
yaný sýra Kosova Demokratik
Partisi PDK’nýn Kosova
Demokratik Türk Partisi KDTP
ile koalisyon anlaþmasýnýn sebebini ve bunlarla birlikte merak
edilen birçok soruyu cevapladý.
9
G
Perşembe, 31 Ocak 2008
Balkan
Tadiç:
Nikoliç’e
verilmiþ
her oy
Seþ elj’e
verilmiþ
oydur
örevdeki Cumhurbaþkaný Boris Tadiç, rakibi Sýrp Radikal Partisi
(SRS) genel baþkan yardýmcýsý Tomislav Nikoliç’in 3 Þubatta
yapýlacak cumhurbaþkanlýðý ikinci tur seçimleri kazanmasý halinde
bunun partiyi uzaktan yöneten Vojislav Seselj ve onun Tadiç’in deyimiyle
“çatýþma, nefret, yaptýrým ve izolasyon” politikasýnýn zaferi olacaðýný söyledi.
Seselj þu anda Lahey’deki BM savaþ suçlarý mahkemesinde savaþ suçlarý
ve insanlýk suçlarýndan yargýlanýyor.
Nikoliç’in kampanya merkezinden yapýlan açýklamada, Tadiç’in
Nikoliç’e karþý sürdürdüðü kampanya “Nazi” kampanyasý ve “Balkan tarihinin en kirlilerinden biri” olarak nitelendirildi.
AB: Belgrat‘la anlaþma
için erken
A
vrupa
Birliði
K o m i s y o n u n u n
geniþlemeden
sorumlu
üyesi Oli Rehn, Sýrbistan’la kýsa
zaman içinde bir ön üyelik anlaþmasý imzalanmasý gerektiðini
ancak bunun cumhurbaþkanlýðý
seçiminden önce gerçekleþmeyeceðini belirtti.
Avrupa Birliði’ne üye ülkelerin
dýþiþleri bakanlarýnýn Brüksel’de
Sýrbistan’ýn nasýl Avrupa Birliði
yolunda tutulacaðýyla ilgili olarak
yapacaðý toplantý öncesinde konuþan Rehn, “Sýrbistan’a Avrupalý bir gelecek sinyalinin güçlü bir þekilde verilmesi gerektiðini” de söyledi.
Ancak, Rehn önümüzdeki hafta sonu yapýlacak seçimler öncesinde bu
konuyu konuþmanýn erken olacaðýný da söyledi.
Rus-Sýrp Enerji Anlaþmasýna Ýmza
R
usya ve Sýrbistan 2 milyar dolarlýk bir enerji anlaþmasý
imzalarken, Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin, Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýna kesinlikle karþý olduklarýný ve Sýrbistan’ýn kendilerine güvenebileceðini söyledi. Putin, anlaþma imzalandýktan sonra
Sýrbistan Devlet Baþkaný Boris Tadiç ve
Baþbakaný Voyislav Koþtuniça ile Kremlin
Sarayý’nda görüþtü. Putin, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn uluslararasý hukuk sistemine ciddi
zararlar vereceðini, Balkanlar ve dünya
ile diðer bölgelerdeki istikrar için
kötü sonuçlar doðuracaðýný söyledi.
Rusya ile Sýrbistan arasýndaki 2 milyar dolarlýk anlaþmaya göre,
Avrupa’ya yönelik Güney Akýmý
doðal gaz boru hattýnýn bir bölümü
Sýrbistan’dan geçecek. 900 kilometrelik
Güney Akýmý doðal gaz boru hattý
Karadeniz altýndan Rusya’yý Bulgaristan’a
baðlayacak ve Bulgaristan’dan birkaç kola
ayrýlacak.
E RH AN
T ÜR B ED A R
Ankara
Mektubu
E-posta:[email protected]
S
Sýrplarda “Putin”
Sevdasý Artýyor
on zamanlarda Sýrbistan’ýn bazý
belediyeleri Rusya Federasyonu
Devlet Baþkaný Vladimir Putin’i
“onursal vatandaþ” olarak ilan ediyor.
Kosova konusunda Sýrbistan’ýn toprak
bütünlüðünü korumaya çalýþtýðý gerekçesiyle, þimdiye kadar 13 Sýrbistan
belediyesi Putin’e onursal vatandaþ
unvaný verdi. Niþ ve Novi Sad kentlerinde gerçekleþtirilen kamuoyu yoklamalarý, halkýn Putin’e böyle bir muamelenin yapýlmasýný genellikle desteklediðini gösteriyor. Bu arada, Kosova
konusunda Sýrbistan’ýn sözcülüðünü
yapmaya devam eden Moskova, 28 Ocak
Pazartesi günü, Rusya dýþiþleri bakaný
Balkan özel temsilcisi Aleksander
Botsan
Harçenko
aracýlýðýyla,
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný destekleyen
Batýlý ülkelere yeni bir mesaj gönderdi.
Yaptýðý bir konuþmada Harçenko,
Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ilan etmesi
durumunda, Moskova tarafýndan atýlacak
adýmlara iliþkin bir paketin hazýrlandýðýný söyledi.
Sýrplarla Ruslar arasýndaki dostluk
iliþkisinin, zengin tarihi ve kültürel
temellere dayanýyor olmasý, baþlý baþýna
Moskova’yý Sýrbistan taraftarý yapýyor.
Ancak, Rusya sadece kendi çýkarlarýnýn
gerektirdiði dönemlerde Balkanlar’daki
geliþmelere karýþtýðý hususu da ayrý bir
gerçek. Her þeyden önce, Rusya’nýn
bizatihi kendisinin deðiþik etnik bölgeler
arasýnda
pay
edilmiþ
olmasý,
Moskova’yý, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn
Rusya’daki bazý sorunlu bölgelere emsal
teþkil edebileceði yönünde endiþeye sevk
ediyor. Diðer taraftan, Kosova sorununa
yönelik
katý
tutumuyla
Rusya
Federasyonu Devlet Baþkaný Vladimir
Putin’in aslýnda Moskova’nýn sorunlarýný
çözmeye çalýþtýðý söylenebilir.
Birincisi; Rusya, tek bir süper gücün
hükmetmediði ve çok sesli hüviyeti olan
bir uluslararasý sistem istiyor. Bunun için
Putin, uluslararasý hukuka dayalý ve
Birleþmiþ Milletlerin koordinasyonu
altýnda olan çok taraflý bir iþbirliðine
vurgu yapýyor. Oysa, Kosova baðýmsýz
olursa, Ruslara göre, yerleþmiþ ilkeler
gereðince uluslararasý hukuk çiðnenmiþ
olacak. Kosova sorununa arabuluculuk
etmek maksadýyla oluþturulan ve
Amerika, Avrupa Birliði ile Rusya temsilcilerini bir araya getiren Troykayý,
Moskova’nýn oldukça önemsediði
söylenebilir. Çünkü Moskova açýsýndan
Troyka, tek kutuplu dünyadan ziyade,
çok kutuplu bir dünyayý simgeliyor.
Neticede, dünyanýn diðer sorunlarýnýn da
benzer yöntemlerle çözüme kavuþturulmasýna hizmet edebileceði ümidiyle,
Rusya Federasyonu, kýsmen de olsa
Troykanýn baþarýlý olmasýný arzuladý.
Ancak, Troyka’nýn baþarýlý olabilmesi
için, Vaþington ve Moskova’nýn Kosova
konusunda kendi aralarýnda bir çeþit
uzlaþmaya varmalarý gerekiyordu. Oysa
füze kalkanýnýn oluþturulmasý ve Ýran’ýn
nükleer çalýþmalarý gibi konular
nedeniyle Vaþington ile Moskova arasýnda ciddi bir gerilim yaþanýyor. Global
konular üzerindeki bu tür anlaþmazlýklar
ise, iki büyük gücün Kosova konusunda
olasý uzlaþmasýný güçleþtiriyor.
Putin’in Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna
karþý çýkan tutumundan taviz vermemesinin diðer bir nedeni, dünyaya
Rusya Federasyonu’nun önemli bir aktör
olduðunu
göstermeyi
amaçlayan
psikolojik faktörlerdir. Soðuk Savaþ’ýn
bitmesinin ardýndan aciz bir ülke görüntüsüne bürünen Rusya, Vladimir Putin ile
birlikte dünya sistemine güçlü bir aktör
olarak dönmeye baþladý. Enerjinin hýzla
artan stratejik önemini ustaca kullanan
Putin, Kosova ve benzeri sorunlar
konusunda da Moskova’nýn fikirlerine ve
politikalarýna önem verilmesini bekliyor.
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý çýkmasý, Rusya’ya bazý ekonomik çýkarlar
da saðlýyor. Örneðin, 25 Ocak 2008 tarihinde Sýrbistan ve Rusya üst düzey yetkilileri arasýnda imzalanan bir anlaþmayla,
Sýrbistan petrol sanayisi hisselerinin
yüzde 51’inin, Rus enerji devi
Gazprom’a satýlmasý taahhüt edildi.
Yine, Rusya hava yollarý þirketi
Aeroflot’un, Sýrbistan hava yollarý þirketi
YAT’ý satýn almaya çalýþtýðý ve
Belgrad’ýn bu konuda Moskova’ya bir
takým önerilerde bulunduðu biliniyor.
Buradan hareketle, Vladimir Putin’in
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna Sýrplara
destek olmak için deðil, ülkesinin stratejik çýkarlarýný düþündüðü için karþý çýktýðý söylenebilir. Sýrbistan’ýn Rusya ile
ilgili angajmanlarýnýn rahatsýz edici noktalara ulaþmasý ise, Batýlý ülkeleri
Kosova için baðýmsýzlýðý desteklemeye
daha çok sevk ediyor.
Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ilan etmesi
durumunda, Moskova tarafýndan atýlacak
adýmlara iliþkin bir paketin hazýrlandýðýna iliþkin hususa gelince, Rusya’nýn bu
yöndeki sinyallerini daha önce de verdiði
hatýrlatýlmalýdýr. Örneðin, Moskova,
Kosova baðýmsýzlýðýný ilan ederse,
Birleþmiþ
Milletler
Güvenlik
Konseyi’nden söz konusu baðýmsýzlýðý
geçersiz ilan etmesini talep edeceðini
daha önce de duyurmuþtu. Diðer taraftan,
Rusya ve Sýrbistan’ýn, Kosova’daki
Avrupa Güvenlik ve Ýþbirliði Teþkilatý
misyonunun süresinin uzatýlmasýný veto
etmesi olasýlýðý da yüksektir. Bütün bunlarýn dýþýnda, Kosova baðýmsýzlýðýný
tanýmamalarý için, Moskova Avrupa
ülkelerine karþý enerji kozunu da kullanabilir.
Dünya Turu
Sarkozy’ye Hindistan’da silah
tanýtýldý
Hindistan’a resmi ziyarette bulunan
Fransa Cumhurbaþkaný Nicolas Sarkozy,
bu ülkenin ulusal günü dolayýsýyla
baþkent Yeni Delhi’de düzenlenen
görkemli askeri geçit törenine katýldý.
Sarkozy’nin Hindistan Devlet Baþkaný
Pratibha Patil’in yanýnda oturarak
izlediði törenlerde, özellikle sýk sýk
denemelerinin yapýldýðý nükleer baþlýk
kapasiteli balistik füzelerin de aralarýnda
bulunduðu son model silahlar tanýtýldý.
Fransa’nýn Türkiye Karþýtlýðý
Fransa’da, iktidardaki Halk Hareketi
Birliði üyesi 11 milletvekili, Türkiye’nin
Avrupa Birliði üyeliðine karþý çýkýlmasý
için bir bildiri yayýmladý. Bildiride,
“Türkiye’nin entegrasyonunun, birliðin
mali bütçesine þok etki yapacaðý” ileri
sürüldü. Fransýz parlamenterlerin
yayýnladýðý
bildiride,
“Avrupa
Birliði’nin sýnýrlarý olabilmesi ve siyasal
açýdan varolabilmesi için Türkiye’nin
üyeliðine karþý çýkýlmasý gerektiði”
kaydedildi. Fransýzlar’ýn yüzde 71’inin,
Almanlar’ýn ise yüzde 66’sýnýn
Türkiye’nin tam üyeliðine karþý çýktýðý
ifade edilen bildiride, Suriye, Irak ve
Azerbaycan ile sýnýrý olan Türkiye’nin,
birlik üyesi olamayacaðý öne sürüldü.
Bildiride, Türkiye’nin entegrasyonunun,
Avrupa Birliði’nin yýllýk bütçesinin 4’te
1’ini oluþturduðuna iþaret edilerek, bu
durumun Avrupa Birliði projesini
tehlikeye atacaðý savunuldu.
Arjantin’de diplomat skandalý
Arjantin, yabancý diplomatlarýn baþýný
aðrýtan bir vergi dosyasýyla çalkalanýyor.
Skandal,
bazý
diplomatlarýn
ayrýcalýklarýný
kullanarak,
vergi
ödemeden ithal ettikleri otomobilleri,
Arjantin’in zenginlerine sattýklarý iddiasý
üzerine odaklanýyor. Bir mahkeme
yargýcý, iddialarý içeren dosyayý,
yetkisizlik kararý vererek yüksek
mahkemeye iletti.
Basýnda yer alan iddialara göre, skandala
40 ülkeden diplomat karýþmýþ. Suçlanan
diplomatlarýn, ayrýcalýklý statülerini
kullanarak vergi ödemeden lüks
otomobiller ithal ettikleri, bu araçlarý
daha sonra yüksek karlarla sattýklarý öne
sürülüyor. Bu otomobiller arasýnda
Lamborgini, Porche ve Hummer cipler
de bulunuyor. Bu otomobillerin alýcýlarý
arasýnda, futbolcular, televizyon ünlüleri
de var. Olaya karýþtýklarý öne sürülen
Arjantinli yetkililer görevlerinden
azledildi.
Tayland’ýn Yeni Baþbakaný Samak
Tayland’ýn yeni baþbakaný 72 yaþýndaki
Halk Ýktidar Partisi (PPP) lideri Samak
Sundaravej oldu. Samak, Parlamentoda
yapýlan oylamada, milletvekillerinin
yarýsýndan fazlasýnýn oyunu alarak
baþbakan seçildi. Samak Sundaravej,
televizyondan
canlý
yayýnlanan
oylamada, 241’den fazla oy alarak
mutlak çoðunluða ulaþtý. Devrik
Baþbakan Thaksin Shinawatra yanlýsý
Samak, baþbakanlýk için Demokrat Parti
adayý Abhisit Vejjajiva ile yarýþýyordu.
Samak’ýn partisi PPP, 23 Aralýktaki
genel seçimlerden zaferle çýkmýþtý.
Arap Birliði Gazze Krizini Görüþtü
Arap Birliði’ne üye ülkelerin Dýþiþleri
Bakanlarý, Mýsýr’ýn baþkenti Kahire’de
acil bir toplantý yaptý. Toplantý sonrasý
yapýlan açýklamada, Gazze Þeridi’ndeki
krizin tek sorumlusu olduðu belirtilen
Ýsrail’in, bölgeye uyguladýðý ablukayý
kaldýrmasý, geçiþ noktalarýný açmasý ve
yardýmlarýn ulaþmasýna izin vermesi
istendi. Açýklamada, “Ýþgalci güç olarak
Dünya
New York Times:
Türkiye 2016’da süper güç
New York Times gazetesi, 2016 yýlýnda ABD’nin eski gücünü kaybedeceðini,
ancak AB ve Çin ile birlikte süper güç olmaya devam edeceðini yazdý.
Gazeteye göre Türkiye Avrupa Birliði’nin süper gücü haline gelecek.
A
BD’nin prestijli gazetelerinden
New York Times, hafta sonlarý
yayýmlanan dergisinde, Yeni
Amerika Vakfý’nýn Amerikan Strateji
Programý’nda üst düzey araþtýrmacý olan
Paraf Khanna’nýn, Mart ayýnda piyasaya
çýkacak olan “Ýkinci Dünya: Yeni Küresel
Düzende Ýmparatorluklar ve Etki” adlý
kitabýndan derlenen bir makalesini yayýmladý.
Khanna, “Hegemonyaya Elveda”
baþlýklý
makalesinde
ABD’nin politikalarý ve
dünya
genelindeki
geliþmelere göre 2016
yýlýndaki olasý durum
hakkýnda
tahminlerde
bulundu ve Amerikan
dünya
yönetiminin,
üzerindeki etkisini kaybetmemek için çaba harcamasý gerektiðini, ancak
AB
ile
Çin’in
büyümesinin önüne geçme
þansýnýn çok az olduðunu
belirtti.
“Dünyadaki güç dengesi Bush’un iki baþkanlýk
döneminde kökten deðiþti.
Hem onun politikalarý nedeniyle hem de
daha da önemlisi bu politikalara raðmen.
Belki de tarihin nasýl hýzla oluþtuðunu görmenin en iyi yolu biraz ileriye bakmaktýr”
diyen yazar, ABD’nin, güç daðýlýmýnda
farklýlýðý önleyebilmek için, BM ile tam
iþbirliðini tercih etmesi, ortak güvenlik ve
huzurun saðlanmasýnda liderlik yapabileceðini, yapmasý gerektiðini dünyaya kanýtlamasý gerektiðini kaydetti.
ABD’nin Ýmajý
Dergideki yazýya göre çoðunluk,
Afganistan ile Irak’ýn iþgalini Amerikan
emperyalizminin bir sembolü olarak
görüyor. Ancak iþgal politikasý, emperyalizme özgü aþýrýlýðýn iþareti ve her harcama,
ABD silahlý kuvvetlerini zayýflatýyor.
ABD’nin çýkarlarýnýn peþinden koþmasý,
terör aðlarýnda direniþi canlandýrýyor,
direniþ de intihar eylemleri gibi tarzlar
doðuruyor.
ABD’nin tek kutuplu dönemi,
Washington’un hegemonyasýna karþý
diplomatik ve finansal karþý hareketleri ve
yeni bir dünya düzenini canlandýrýyor.
ABD baþkan aday adaylarý Clinton,
McCain veya Obama’nýn bu büyümeye
karþý koyma þanslarýysa çok az.
21. yüzyýlýn süper güçleri olarak ABD,
Çin ve AB’nin gösterildiði yazýda, Rusya,
Hindistan ve savaþlarla boðuþan Ýslam
ülkelerinin bu büyüme sürecinde geride
kalacaklarý tahmininde bulunuluyor.
Yazýda, AB’nin büyüme sürecinde,
yabancý öðrencilerin artýk ABD yerine
Avrupa’da okumak istemelerinin, yönetim
þeklinin ve fakir ülkelerin, artýk Amerikan
rüyasý yerine Avrupa rüyasýný tercih
etmelerinin etkisi olduðu belirtiliyor.
Türkiye Avrupa’nýn Süper Gücü
Yazara göre Türkiye’nin durumu, üç
büyük süper gücün hemen dýþýndaki halkada kalan “ikinci dünya” ülkeleri açýsýndan
bir örnek teþkil ediyor. Yazara göre,
“Türkiye, saldýrgan bir yeni-Osmanlýcýlýk
içeren gurura sahip ve bu bazý AB standartlarýyla gerginlik yaratsa da, sonuçta
Avrupa’nýn Suriye, Irak ve Ýran’da istikrar
saðlamasýna hizmet etme imkaný sunuyor.”
Ýstanbul’a sadece bir
kere
bakmanýn,
Türkiye’nin AB üyesi
olamasa da, giderek daha
fazla Avrupalý olduðunu
anlamaya
yettiðini
belirten yazar, yabancý
ülkelerde
yaþayan
Türklerin
gönderdiði
yýlda 1 milyar dolarýn,
kalkýnmayý
ülkenin
doðusuna doðru yaydýðýný ifade etti.
Yazýda, Türkiye’nin,
Bulgaristan
ve
Romanya’nýn da üye
olmasýyla
AB’ye
Yunanistan sýnýrý dýþýnda
daha geniþ bir sýnýrla
baðlanmasýnýn, Türkiye’nin nasýl Avrupa
süper gücünün bir parçasý haline geldiðini
gösterdiði belirtildi.
Büyük Üçlü
Avrupa ve Çin’in moralinin yükseldiði,
ABD’nin moralininse zayýfladýðý ileri
sürülen
yazýda,
þöyle
denildi:
“Küreselleþme aðýnýn þimdi 3 örümceði var.
Bu manzarada Amerika’yý benzersiz yapan
þey onun liberal demokratik idealleri deðil,
aksine coðrafi konumu. Çin ve Avrupa
Avrasya karasýnýn iki ucundayken, Amerika
izole bir yerdedir. ABD eskiden dünyanýn
bir köþesinden bütün dünyayý yönetmeyi
becerdi. Ama þimdi AB ve Türkiye’nin uzak
durduðu ABD’nin Avrasya’daki varlýðýnýn
temelleri zayýf, Orta Doðu’nun büyük kýsmýnda varlýðý istenmiyor ve Doðu Asya’nýn
güvenini büyük ölçüde kaybetmiþ durumda.
(Tesadüfi imparatorluk) olsun olmasýn,
ABD bu durumu hýzla kabul edip bu gerçekliðe uyum saðlamak zorunda. ABD imparatorluðunu devam ettirmek hem kan hem de
maliyet olarak ancak daha da pahalý hale
gelir ve buna deðmez. Ayrýca, tarih bu
çabanýn baþarýsýzlýða uðrayacaðýný gösteriyor. Nitekim oldu da.”
Yazýda, ne Çin’in, ne de AB’nin,
dünyanýn tek lideri olarak ABD’nin yerini
alamayacaðý, bu üçünün sürekli güç kazanmak ve ötekileri dengelemek için mücadele
edeceði tahmininde bulunuldu.
Yazýya göre, Avrupa ulus üstü bütünleþme modelini Orta Doðu sorunlarýný
çözmek için bir model olarak pazarlarken,
Çin egemenliðe saygý ve karþýlýklý ekonomik
çýkara dayanan “Pekin uzlaþmasýný” öne
çýkaracak. Amerika bu oyunun içinde
kalmak istiyorsa kendisini direnilmez kýlmak zorunda kalacak. Dünyanýn büyük
sorunlarýysa ABD, Çin ve AB’den oluþan üç
büyükler arasýnda çözülecek.
Perşembe, 31 Ocak 2008
10
Filistin topraklarýndaki durumun
kötüleþmesinden tamamen sorumlu
olan Ýsrail, toplu cezalandýrma
politikasý, abluka ve sivillere karþý
acilen
son
saldýrganlýklarýna
vermelidir” denildi.
Abadi: Irak’a göre PKK terör
örgütü
Irak Genelkurmayý 2. Baþkaný
Orgeneral Nasier Abadi, ülkesiyle
Türkiye arasýndaki buzlarýn eridiðini,
artýk PKK’ya karþý iþbirliði için
geleceðe yatýrým yaptýklarýný söyledi.
Abadi, yaklaþýk iki hafta önce Irak
Genelkurmay Baþkanlýðý’nýn daveti
üzerine Baðdat’a giden Genelkurmay
Ýkinci Baþkaný Orgeneral Ergin Saygun
ile, askeri iþbirliði konusunda mutabýk
kaldýklarýný belirtti.
Kenya’daki Þiddet Önlenemiyor
Kenya’da þiddet hýz kesmeden devam
ediyor. Birleþmiþ Milletler eski Genel
Sekreteri Kofi Annan’ýn arabuluculuk
giriþimlerini sürdürmesine karþýn,
Kenya’da þiddet, etnik temizliðe
dönüþtü. Rift Vadisi’nde muhalif lider
Raila Odinga’nýn kabilesi ile Devlet
Baþkaný Mwai Kibaki’nin Kikuyu
kabilesi arasýnda þiddetle çatýþmalar
yaþanýyor. Evlerin yaðmalayarak ateþe
verildiði,
yollardaki
araçlarýn
kundaklandýðý bildiriliyor. Baþkent
Nairobi’de düzenlenen saldýrýlarda biri
muhalif milletvekili, üç kiþi öldürüldü.
Kofi
Annan‘ýn
arabuluculuk
çabalarýndan hala bir ilerleme
kaydedilemediði haber veriliyor.
Mýsýr’da 3 bin Filistinli gözaltýna
alýndý
Mýsýr’ýn Sina Yarýmadasý’nda bulunan
Filistinlilerden son günlerde baþkent
Kahire ve diðer þehirlere gitmeye
çalýþan 3 bin kiþinin gözaltýna alýndýðý
bildirildi. Güvenlik güçleri, Gazze ile
Mýsýr arasýndaki sýnýr kapýsýnýn 23
Ocak’ta açýlmasýndan sonra Mýsýrlý
yetkililerin Sina’da sýnýr olarak
belirledikleri, Gazze Þeridi ile hudut
oluþturan Refah geçiþ noktasýna 35
kilometre uzaklýktaki El Ariþ kentini
aþan Filistinlilerin geri çevrildiðini
belirttiler.
Pakistan’da Rehin Krizi Sona Erdi
Pakistan’ýn kuzeybatýsýndaki Karak’da
bir okula baskýn düzenleyerek
öðrencileri rehin alan militanlar,
rehineleri serbest býraktý. Olaylar, bir
doktoru kaçýrmaya çalýþan 7 militanýn,
polisten kaçarken bir okula girmesi ve
buradakileri rehin almasý üzerine
baþladý.250 öðrenci ve öðretmenin
serbest býrakýlmasý için görüþmeler
yürüten polis kaynaklarý, rehinelerin
serbest býrakýlmasý için “geri çekilme ve
militanlarýn okuldan çýkmalarýna izin
verme” talimatý aldýklarýný açýkladý.
Ellerinde tuttuðu bütün öðrenci ve
öðretmenleri serbest býrakan, militanlar
yerel aþiret liderlerine teslim oldu.
Militanlar daha önce polisle yaptýklarý
görüþmede, kendilerine güvenli geçiþ
hattý tanýnmasý karþýlýðýnda rehineleri
serbest býrakmayý kabul etmiþti.
Suharto Devlet Töreniyle Uðurlandý
Endonezya’da sol görüþlü binlerce
kiþinin öldürülmesinden sorumlu
tutulan eski askeri yönetim lideri
Suharto, devlet töreniyle topraða
verildi. Cakarta’daki evinde düzenlenen
törenin ardýndan Solo kentine götürülen
Suharto’nun
cenazesi,
binlerce
Endonezyalý’nýn
katýlýmýyla
aile
mezarlýðýna defnedildi.
Dünya Turu
Türkiye
Rehn: Katýlým süreci
AK Parti ve MHP
maraton koþusu
‘Türban’da Anlaþtý
11
Perşembe, 31 Ocak 2008
AB Komisyonu’nun geniþlemeden sorumlu üyesi, katýlým
sürecinin kýsa mesafe deðil, maraton koþusu olduðunu
belirtti ve “Önemli olan Türkiye’yi reformlarý sürdürmeye
teþvik etmek ve AB’ye entegrasyonu konusunda ortak
taahhütlerimize baðlý kalmaktýr” dedi.
B
elçika
Amerikan
Ticaret Odasý’nda
konuþan
AB
Komisyonu’nun geniþlemeden sorumlu üyesi Olli
Rehn, geniþlemenin AB dýþ
politikasýnýn hayati bir
parçasý olmaya devam edeceðini vurguladý. Rehn,
“Çünkü bu, elimizdeki en
güçlü dýþ politika aracýdýr.
Fakat bunu tüm komþularýmýz için kullanamayýz.
Geniþleme gündemimiz,
üyelik perspektifi olan
Güney Doðu Avrupa’yý,
yani
Balkanlar
ve
Türkiye’yi kapsýyor” þeklinde konuþtu.
AB’nin taahhütlerinin
gerçek ve güvenilir olmasý
gerektiðini anlatan Rehn,
üyelik perspektifini bu kapsamdaki ülkelerde demokratik dönüþüm,
zorlu reformlar ve özgürlüklerin güçlendirilmesi açýsýndan en iyi þekilde kullanmalarý gereðini dile getirdi.
“Türkiye örneðini ele alýrsak, müzakerelerin Ankara, Brüksel ve
diðer baþkentlerdeki siyasi krizlerin atlatýlmasýnda mutlaka uzun vadeli
etkileri olmuþtur” diyen Rehn, “Katýlým süreci kýsa mesafe deðil, maraton koþusu. Önemli olan bu yolda ilerlemeyi sürdürerek Türkiye’yi
reformlara devam etmeye teþvik etmek ve Türkiye’nin AB’ye entegrasyonu konusundaki ortak taahhütlerimize baðlý kalmaktýr” ifadelerini kullandý.
Rehn, “Bence bu sürecin en deðerli tarafý, zengin kültürel farklýlýðýyla ve tüm Avrupalýlar tarafýndan paylaþýlan deðerlere güçlü
baðlýlýðýyla Türkiye’nin daha açýk topluma dönüþmesi olacaktýr. AB
katýlým süreci uzun bir süredir bu ülkenin demokratik dönüþümüne
önemli bir dayanak noktasý olmuþtur ve bu, Türkiye’de geçen yýlki
cumhurbaþkanlýðý seçiminde ve genel seçimlerde bir kez daha test
edilmiþtir” dedi.
Olli Rehn, AB’nin Türkiye’ye ortaklaþa verdiði üyelik taahhüdüne
baðlý kalarak Türk hükümetinin reform çalýþmalarýna yardýmcý olmasý
gerektiðini kaydetti.
Ýfade özgürlüðü ve dini özgürlükler konusunda Türkiye’den bu yýl
önemli reformlar olacaðý beklentisini dile getiren Rehn, Vakýflar
Kanunu’nun geçen hafta TBMM Anayasa Komisyonunda kabul
edilmesini örnek göstererek, son zamanlardaki hareketlenmenin ümit
verici olduðunu söyledi.
Ankara, Clinton ve
Obama’ya Tepkili
A
merikan Baþkan adaylarý
Hillary Clinton ve Barack
Obama’nýn 1915 olaylarý
konusunda
Ermeni
görüþlerini
destekleyen açýklamalarýna Türkiye
tepkili...
Türkiye Dýþiþleri Bakanlýðý’ndan
yapýlan açýklamada, Amerika Birleþik
Devletleri Baþkanlýðý’na aday olan
kiþilerin dost ve müttefik bir ülkeyi ve
halkýný asýlsýz açýklamalarla rencide etmemeye özen göstermeleri ve
Türk-Amerikan iliþkilerinin hassasiyetini hatýrda tutmalarý gerektiði
belirtildi. Açýklamada, “Parti içi bir mücadele adýna yapýlan tarihimize gölge düþürme çabalarý, Türk milletini rencide etmekte ve
üzüntümüzü artýrmaktadýr “ denildi.
A
K Parti ve Milliyetçi
Hareket
Partisi,
baþörtüsü konusunda
anayasa
deðiþikliðinde
anlaþtý. Anayasanýn 10 ve
42’inci
maddeleri
ile
Yükseköðretim Kanunu’nun
ek 17’inci maddesinde
deðiþikliðe gidilecek. AK
Parti ve MHP’nin Meclis’te 5
saat süren toplantýsýndan
sonra yapýlan yazýlý açýklamada, baþörtüsü yasaðýnýn,
sadece
yükseköðrenimle
sýnýrlý kalmak üzere kaldýrýlacaðý belirtildi. Görüþmede,
Anayasa’nýn 10 ve 42’inci maddeleri ile yükseköðretim kanununun ek 17’inci maddesinde deðiþiklik yapýlmasý konusunda
anlaþmaya varýldý.
Buna göre anayasanýn 10’uncu maddesi,
“devlet organlarý ve idare makamlarý bütün
iþlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanýlmasýnda kanun önünde
eþitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek
zorundadýr” þeklinde deðiþtirilecek.
Anayasanýn 42’inci maddesi ise “Kimse
kanunda açýkça yazýlý olmayan hiçbir sebeple, eðitim ve öðrenim hakkýndan yoksun
býrakýlamaz. Öðrenim hakkýnýn kapsamý ve
kullanýlmasýnýn sýnýrlarý, kanunla tespit edilir
ve düzenlenir.” þeklinde deðiþecek.
Yükseköðretim Kanunu’nun ek 17’inci
maddesi de “Yürürlükteki kanunlara aykýrý
olmamak kaydýyla yükseköðretim kurumlarýnda kýlýk ve kýyafet serbesttir. Hiçkimse
baþýnýn örtülü olmasý sebebiyle yükseköðrenim hakkýndan yoksun býrakýlamaz ve bu
yönde uygulama ve düzenleme yapýlamaz.
Ancak baþýn örtülmesi, kiþinin yüzü açýk ve
kimliðinin tanýnmasýna imkan verecek ve
çene altýndan baðlanacak þekilde olmasý
gerekir” þeklinde deðiþtiriliyor.
Bu konudaki anayasa ve yasa deðiþiklik
teklifleri iki partinin ortak önerisi olarak
Meclis’e sunulacak.
AB Dýþýndaki 19 Ülkenin
Patronu Hisarcýklýoðlu
Türkiye Odalar Borsalar Birliði Baþkaný Rifat Hisarcýklýoðlu, AB Üyesi
Olmayan 19 Ülkenin Ýlk Temsilcisi Olarak Eurochambres Baþkanlýk
Divaný’na Oybirliði ile Seçildi.
T
ÜRKÝYE Odalar ve Borsalar Birliði
(TOBB) Baþkaný Rifat Hisarcýklýoðlu,
Avrupa Ticaret ve Sanayi Odalarý
Birliði’nde (Eurochambres) yapýlan seçimler
sonucu oybirliði ile Baþkanlýk Divaný’na seçildi. TOBB tarafýndan yapýlan açýklamaya göre,
Eurochambres toplantýsýnda, TOBB Baþkaný
Rifat
Hisarcýklýoðlu,
oybirliði
ile
Eurochambres’in Baþkanlýk Divaný’na seçildi.
Hisarcýklýoðlu, Baþkanlýk Divaný’nda Türkiye,
Rusya, Hýrvatistan, Ukrayna, Bosna Hersek
gibi AB üyesi olmayan Eurochambres üyesi 19
ülke iþ dünyasýnýn menfaatlerini savunacak.
Toplam 46 ülke, 2 bin ticaret ve sanayi odasý,
19 milyon iþletmenin temsil edildiði
Eurochambres, Avrupa’nýn en büyük iþ
dünyasý kuruluþu ve Avrupa ticaret ve sanayi
odalarý sisteminin çatý örgütü. Eurochambres
Baþkanlýk Divaný ise Türkiye’nin katýlýmý ile
birlikte 11 ülkeden oluþuyor. Baþkanlýk
Divaný, Fransa (Baþkan), Avusturya (Onursal
Baþkan), Almanya, Ýtalya, Ýspanya, Ýngiltere,
Hollanda, Yunanistan, Slovakya, Ýsveç ve
Türkiye’den oluþuyor.
AB sürecinde Türkiye
TOBB Baþkaný Rifat Hisarcýklýoðlu,
Eurochambres Baþkanlýk Divaný’nýn, Avrupa
iþ dünyasýnýn temel önceliklerinin belirlendiði
ve ana politikalarýnýn oluþturulduðu organ konumunda olduðunu belirterek, Eurochambres’in
en üst düzeydeki karar merciinin baþkanlýk
divaný olduðuna dikkat çekti. Avrupa Ticaret
ve Sanayi Odalarý Birliði’nde AB üyesi
olmayan 19 ülkenin menfaatlerini korumaya
çalýþacaðýný ifade eden Hisarcýklýoðlu, sözlerine þöyle devam etti: “Türkiye’nin, AB katýlým
sürecinde özellikle Avrupa’daki çatý kuruluþlarýnýn karar mekanizmalarýnda olmamýz
çok
önemli.
2004
yýlýndan
beri
Eurochambres’in Yönetim Kurulu üyesiyim.
Bu dönemde de yine sadece Türkiye adýna
deðil, Eurochambres’in 19 üyesi adýna görev
yapan 5 üyeden biriydim. Þimdi artýk, 19
ülkenin tamamý adýna
görev yapacaðým.
Bu Türk iþ
dünyasý
için
büyük bir onurdur. Türk iþ
dünyasýnýn dýþa
açýlmada ulaþtýðý
çok önemli bir
aþamadýr.”
SOHBET-4
(2)
- Çok basit dersem belki de
yanýlýrým. Mesela ýþýk hýzýyla göklerde bir uçuþ düþün,ýþýk ,zamaný da
bir düþün ,dünyamýzda çok yýllar
geçmiþ görmekteyiz oysa evrende
çok az bir zaman geçmektedir.
-Bunu anlamak çok zor.Eðer zaman
kavramýný öyle algýlarsak görmekteyiz ki zaman deðiþmez deðiþemez, ezelden her yerde ve hep
Fikri Şişko
aynýdýr.Bunu düþündükçe zaman bir
þey yok diye anlarýz.
-Zaman yoksa ?
-Ne soracaðýný anlýyorum.Zaman yoksa o zaman ne var,onu
soracaktýn.Dedim ya hesaplama var.
-Taþ, bir ricam var benimle böyle alay etme,anlatýrsan anlat
dinleyeyim.
-Tamam,sen öyle san,ama inan ki ben seninle alay
etmiyorum.Sana birþeyler anlatmak istiyorum.
Sabrým tükeniyordu,oysa taþý nekadar da dinlemek istiyordum.
-Dinliyorum,hadi anlat,benim sabýrsýzlýðýmý afet.
-Bak güneþ Samanyolu Galaksisinin etrafýnda 255 milyon
senede tamamlar Bu hesaba göre güneþimiz on dokuz yaþýndadýr , ayný bu hesaplamaya göre seksen yaþýnda bir insanýn
ömrü sekiz buçuk saniyedir.
Vay,ellerimi baþýma koydum.Bu da nasýl olur diye
düþündüm,ama iyi biliyordum ki taþ düþüncelerimi okuyordu.
-Tamam,ama sen bunlarý nereden biliyorsun ki .
- Bunu ben çok iyi biliyorum.Milyonlarca yýl evrende yaþadým,
büyük patlamadan sonra dünyaya ait oldum dedim ya.Kim bilir
yeni bir patlamada nerelere giderim.
-Sen yok olamasýn ha.
-Evrende yok olmak diye bir þey yok,yeniden doðuþ gibi bir þey
var ve o sonsuzdur.
-Ya biz insanlar ?
-Dedim ya evrende yok olmak diye bir kanun yoktur,yeniden
doðuþ var.
-Anlamak çok zor,evren ,zaman,zaman ötesi ,zaman diye bir
þey yok ,hesaplama var, oh be herþey o kadar gizemli ki …
-Demek ki tahminlerle ömrümüz geçiyor.
-Yok,öyle düþünme.Dedim ya yok olmak diye bir þey
yoktur,Allah’ýn yaratýðý insan mükemeldir,dünyaya yok olmak
için deðil,sýnavý vermesi için gönderilmiþtir,ve o insana ait her
þey önceden yüce Allah tarafýndan hesaplanmýþtýr.
-Sen yine hesaptan ya,nasýl sýnav ya.
-Ýnanmak içten teredütsüz, insana sabir verir ve evrende yok
olma diye bir þey olmadýðýnýn anlamasýný saðlar.
-Ha anlat þok ilginç ya.
- Çok basit,yüce Allah insaný yalýnýz baþýna býrakmamýþ ya ,
kendilerine kitaplar,peygamberler gönderdi.Evrende belli bir
nizam var,insanýn yaratýlýþýnda da.Ýnsan çalýþýp ilim,bilim sahibi
olmalý.O zaman her þeyi daha kolaylýka kavrar. Oysa acý ama
gerçektir ki insan ne evreni ne de kendini ebediyen yeterince
kavramayacak,çünkü insana ait kavramlar da sýnýrlýdýr.Her þey
her saniyenin saniyesinde olaylar yüce Allahtan önceden planlaþmýþ ve o plana göre hareket edilmektedir,aksi takdirde kaos
olur.Kainatta tesadüfe diye bir þey yoktur.
Kalktým taþa eðilip selam verdim.Güldüðünü anladým.
Bir baþka dünyada görüþürüz yine,dedi.
Tuafýma geldi,senin de mi taþlarýn da mý belli ömürleri var.
-Tabi bizimde bu dünyada belli ömrümüz var.
Gitmek istedim ama yine de taþa dönüp sormadan geçemedim.
-Analamýyorum anlat bana kýsacasýna.
-Sen hiç Mimar Sinanýn eserlerini ,tanýdýn mý. Bak Þehzadebaþý
camisinin kemerin kilit taþý ardýnda 400 yýl önce dahi Mimar
Sinan bir beyaz kaðýta yazmýþtýr,bu taþlarýn ömrü yaklaþýk 400
senedir sonra çürürler.Demek ki bizim de ömrümüz
bellidir.Ama yok olmayýz.
Utandým taþa bir daha selam verip baþý eðik uzaklaþtým derin
derin düþünürken,biz bu evrende neyin nesiyiz...
Güncel
Perşembe, 31 Ocak 2008
Yrd. Doç. Dr.
Mehmet YARDIMCI*
12
TÜRK ÞÝÝRÝNÝN DOÐUÞU
VE GELÝÞÝM EVRELERÝ (5)
H
alk þiiri Türk halkýnýn sosyal ve
kültürel yaþamýnýn aynasýdýr. Adý-duru
bir dille pek çok tarihi olay ve sosyal
olgu âþýklarýn dilinde ve telinde belgeleþir. Bu
belge hiçbir zaman tarih deðil, sadece o
dönemin ileriki yýllara kalan izleridir.
Azgun boðazýnda kavga kuruldu
Hain paþalara altýn verildi
Þehir talan oldu evler yarýldý
Vahki harap oldu güzel Ahýska
biçimindeki dizelerden Köse Mehmet Paþa ve
yanýndakilerin Ruslardan altýn almak sureti ile
savaþmadan þehri düþmana teslim ettikleri
gerçeði belgelenmektedir.
Osmanlý toplum düzeni âþýklarýn
dilinde yeri gelmiþ:
Þalvarý þaltak Osmanlý
Eðeri kaltak Osmanlý
Ekende yok biçende yok
Yiyende ortak Osmanlý
biçiminde kýyasýya eleþtirilmiþ, yeri gelmiþ
devlet görevlilerinin baský, vurgun ve talanýný:
Talibî’yim kurtulmadým çileden
Mültezimler öþür alýr kileden
En doðrusu kaçmak imiþ Zile’den
Hiç gelmemek nurun âlâ nur imiþ
Daða çýksam ayýsý var kurdu var
Düze insem sýtmasý var derdi var
Köye gitsem tahsildarda vergi var
Þaþtým aðam bu salgýnýn elinden
Sayýlmayýz parmak ile
Tükenmeyiz kýrmak ile
Baþkasýndan sormak ile
Herkes bilmez ahvalimiz
Tahsilder da çýkmýþ köyleri gezer
Elinde kamçýsý fakiri ezer
Yorganý döþeði mezatta gezer
Hasýrdan serili çulumuz bizim
Nesini söyleyim caným efendim
Gayrý düzen tutmaz telimiz bizim
Arzuhal eylesem deftere sýðmaz
Omuzdan kýrýlmýþ kolumuz bizim
biçiminde dile getirmiþtir.
Düzen tutmaz olmuþ, ekonomik, sosyal ve
kültürel bozulmanýn ardýndan 1860’taki
Tanzimat fermanýnýn ilaný ile her þeyde olduðu
gibi þiirde de yeni açýlýmlar oluþmuþtur.
Tanzimat’tan önceki Türk edebiyatýnda
manzum tarzýn aðýrlýkta olmasý, Tanzimat’tan
sonraki arayýþlarýn da þiir merkezli
yapýlmasýna yol açmýþtýr.
Eski geleneði sürdürmek isteyenlere
yenilik yanlýlarýnýn þiirle ilgili yeni öneriler
getirmiþlerdir. Bu da Tanzimat’tan sonraki
topluluklarýn þiir alanýnda oluþmasýna neden
olmuþtur.
Ýlk þiir topluluðu Encümen-i þuara denilen
þairler derneðidir.
Eski þiir anlayýþýna
yeni açýlýmlar getirmek isteyen ve divan
þiirinin devam etmesinden yana tavýr alan
Hersekli Arif Hikmet, Leskofçalý Galip,
Yeniþehirli Avnî olup bunlar Ziya Paþa ve
Namik Kemal’i etkileyip þiirde yeniliðin
kapýsýnýn aralanmasýna neden olmuþlardýr.
Ziya Paþa, Namýk Kemal, Ahmet Vefik
Paþa ve Ali Süavi gibi isimlerden oluþan ilk
kuþak eski kalýplar içinde kalýp þiirin özünü,
içeriðini deðiþtirip yeni fikirler ortaya atan
yenilikçi kiþiler olarak edebiyat tarihine
geçerler.
Toplum için sanat anlayýþý ile:
Hakir olduysa millet þanýna noksan gelir
sanma
Yere düþmekle cevher sakýt olmaz kadr ü
kýymetten
Ne mümkün cevr ile bidad ile imha-yý hürriyet
Çalýþ idraký kaldýr muktedirsen âdemiyetten
biçiminde hamasi içerikli þiirler söyleyen ve
idealist ilk kuþaðý oluþturan Namýk Kemal ve
arkadaþlarýndan sonra bu ilk kuþaðýn tersi bir
anlayýþý sanat sanat içindir görüþünü
benimseyen ve:
Gül hazin, sümbül periþan, baðzarýn þevki yok
Derd-nak olmuþ hezar-ý naðmekârýn þevki yok
Baþka bir hâletle çaðlar cuybarýn þevki yok
Ah edip inler nesim-i bî kararýn þevki yok
Geldi amma neyleyim sensiz baharýn þevki yok
biçiminde sanatý ön planda tutan Recaizade
Mahmud Ekrem, Abdülhak hamit Tahran ve
Samipaþazade Sezai grubu þiirimizde
etkinliðini hissettirir.
Türk edebiyatýnda bir edebi topluluðun
doðmasýna ortam hazýrlayan ve topluluða
adýný veren Servet-i Fünun dergisi etrafýnda
eski edebiyat taraftarlarýna karþý Edebiyat-ý
Cedide adý ile güçlü bir grup oluþmuþtur. Bu
grubun önde gelen adlarýndan biri:
Çiðnendi, yeter, varlýðýmýz cehl ile kahre;
Doðrandý mübarek vatanýn baðrý sebepsiz.
Birlikte bugün bulmalýyýz derdine çare;
Can kardeþi, kan kardeþi, þan kardeþiyiz biz.
Millet yoludur, hak yoludur tuttuðumuz yol;
Ey hak, yaþa, ey sevgili millet, yaþa… var ol!
gibi dillerden düþmeyen þiirlerin sahibi
Tevfik Fikret’tir.
Bunlarýn faaliyetleri 1895-1900 yýllarý
arasýnda olmuþ Ýkinci Meþrutiyet ilan
edildikten sonra tekrar yayýna baþlayan
Servet-i Fünun dergisi etrafýnda yeni bir genç
yazar ve þair grubu toplanarak kendilerine
Fecr-i Âti adýný vermiþlerdir.
Türk edebiyatýnda bir topluluk tarafýndan
kaleme alýnan ilk bildiri Fecr-i Âti Encümen-i
Edebîsi Beyannamesi adý ile Ahmet Haþim,
Emin Bülent, Tahsin Nihat, Hamdullah Suphi,
Faik Ali Ozansoy, Fuad Köprülü vb. tarafýndan
ortaklaþa yayýmlanan bir metindir.
Fecr-Âti’cilerden Ahmet Haþim bu
dönemde yayýmladýðý:
Bir Acem bahçesi bir seccade
Dolduran havzý ateþten bâde!
Ne kadar gamlý bu akþam vakti!
Bakýþýn benzemiyor mutade!
Gök yeþil, yer sarý, mercan dallar,
Dalmýþ üstündeki kuþlar yâda!
Bize bir zevk ü tahattür kaldý
Bu sönen, gölgelenen dünyada!
gibi sanat gücü yüksek þiirleriyle
edebiyatýmýzýn unutulmazlarý arasýna girmiþtir.
GYncel
Türkçenin Kosova’sý
Değerli Hocamız Maliç
Balkan’ýn
Osi’yi kaybettik
13
Perşembe, 31 Ocak 2008
K
ısa bir hastalıktan sonra Prof. Dr.
Maliç Osi, 72 yaşında aramızdan
ayrıldı. Belgrat Üniversitesi Tarih
Bölümünden mezun olan merhum Osi,
Osmanlı tarihini iyi bilenlerden biriydi.
Osi, Türkiye Devlet Arşivlerinde yaptığı
araştırmalardan sonra “Osmanlı Mebus
Meclisinde Arnavut Sorunu” başlıklı doktorasını savundu. Osmanlı tarihinin iyi
bilen Maliç Osi, Osmanlı dönemine ait
özellikle Prizren etrafında bulunan etnik
gurupların araştıran ender kişiler arasında
yer alıyordu. Osmanlı dönemine bağlı
konularla çok sayıda seminerlere katılarak
tebliğler sundu.
Maliç Osi, Arnavut sınıfları dışında
Türk dilinde de ortaokul Türk öğrencilerine Tarih dersini verdi. Osi’nin aramızdan ayrılmasını üzüntüyle karşılarken bu
gibi bilim adamının Kosova’nın tarihi için daha çok şeylerin verebileceği
dönemde aramızdan ayrıldı. Çok sayıda öğrenci yetiştiren Osi, her zaman
öğrencilerin hafızlarında dürüst bir öğretmen olarak kalacaktır.
Maliç Osi, Prizren Anıtlar Koruma Merkezinde uzun yıllar müdürlük yaptı,
bu dönem içerisinde Osmanlı döneminden kalma eserleri Mehmet Paşa
Hamamı, Saat Kule gibi diğer tarihi eserlerin onarımını gerçekleştirdi.
Merhuma Allah’tan rahmet kederli ailesine başsağlığı diliyoruz.
Hazýrlayan:
Abdülhadi Taduþka
Bulmaca No: 38
Yukardan Aşağıya
Sağdan Sola
1. Bir İspanyol futbol takımı
2. Amerikan aktör (Marfi) — Bir İtalyan
futbol takımı
3. Sarayevo’nun araba plakası —
İtalya’nın başkenti - Efe
4. Titan — Ünlü bayan şarkıcı (Tarner) —
Alfabenin 5’ci ve 15’ci harfi
5. Yunan alfabesinde bir harf — Modaya
uygun, güzel giyinen
6. Ünlü Hırvat aktris Erjernik —
Brezilyalı ünlü futbolcu (Leite)
1. Bir Amerikan Futbol takımı
2. Her tarafı su ile kaplı olan kara
parçası — Kuzu bağırışı
3. Rijeka’nın araba plakası — Telegraf’ın
kısaltılmışı
4. Alfabenin 3’cü harfi — Letonya’nın
körfez kenti
5. Ljublana’nın eski adı
6. Peru’nun başkenti — Potansiyumun imi
7. Alfabenin 18’ci, 15’ci ne 1’nci harfi —
Satrançta bir hamle
8. Natriyum’un imi — Amerikan şovmen
(Kavet)
9. Fenerbahçe’nin eski Fransız yıldızı
Geçen haftaki bulmacanın Türk, tank, asa, tablo, rt, tika, s, k, suna, ro,
adana, lav, nora, gana.
çözümü
NO:38
Ý
Düþünen Beyinleri
ki ayrý yazý ile bilgimin elverdiði, dilimin
döndüðünce anlatmaya çalýþtýðým Yücel
Teþkilatý hususuna bu yazýmla beraber
(þimdilik) son vereceðim. Yücel Teþkilatý
konusunun önemi, bu konuyu rafa kaldýrmayý
uygun bulmamama sebep oluyor. O nedenle,
Yücel Teþkilatý veya bunla baðlantýlý herhangi
bir konuda elde edeceðim bilgileri sizlerle paylaþmaya devam edeceðim.
1955 yýlýnda ilan edilen aftan yararlanarak
özgürlüklerine kavuþan Yücelciler, dört dava
arkadaþlarýnýn haksýz idamýný, kendilerine
yöneltilen haksýz suçlamalarý sineye çekmeyi
seçmiþler. Bu büyük ve haklý davalarýndan
vazgeçip Türkiye’ye göç etmeyi yeðlemiþler.
Bundan daha acý olan da, Türkiye’ye yerleþtikten sonra, uygar bir düzeyde Yücel davasýnýn
haklýlýðýný dünya kamuoyuna duyurabilecek
herhangi bir etkinliðe teþebbüs bile etmemiþ
olmalarýdýr. 1992 yýlýnda, Makedonya devleti
nezdinde Yücelcilerin itibarlarýnýn iadesi için
gündeme getirilen imza toplama kampanyasýnda da pasif kaldýklarý söyleniyor. Fakat bütün
bunlarý kiþisel zaaflar olarak görmek ve kesinlikle 1948 Yücel ruhuna mal etmemek gerekir.
Bütün bunlarý yapmanýn artýk bizlere kaldýðýný
unutmamak lazýmdýr.
Yücel Teþkilatý hususunda, daha önce de
dediðim gibi, yapýlmasý gereken þey çoktur.
Artýk eski rejim söz konusu olmadýðýna,
demokrasi açýsýndan geliþmeler olduðuna göre,
bu konunun yeniden deðerlendirilmesi gerekir,
bence. Bilgisizlik ve unutkanlýk bizi her zaman
yaktý, yýktý. Bu nedenle Yücelcilik konusunda
bilgi sahibi olunsa dahi kâr sayýlýr ki sadece
bilgiyle yetinme durumunda da deðiliz. Buna
dair birçok toplantý tertip edilebilir. Özellikle
Makedonya ve Kosova Türkleri, bu adýmlarýn
öncüleri olmak durumundadýrlar.
Bir Yücelci, vaktinde “Bizleri memlekette
türlü mübalaðalar ile de olsa hatýrlayabilecek
kaç kiþi olacaktýr? Memlekette yeni nesil bizleri tanýmadan gelip çaðýný yaþamaya baþladý
bile!” demiþ. Bu gidiþin kýrýlmasý için zaman,
bu zaman deðil de ne zamandýr?
19. asrýn ikinci yarýsýnda birçok
Makedonya þehrinde nüfus olarak çoðunluk
Türklerden oluþmaktaydý. Ancak, Balkan
Savaþlarý ve Birinci Dünya Savaþý yýllarýnda
Türklere yapýlan baskýlar sonucunda söz
konusu yerlerde Türklerin nüfusu iyice azaldý.
Türkler bazý yerlerde azýnlýk durumuna
düþtüler. Birinci Dünya Savaþý’nýn neticesinde
kurulan Sýrp-Hýrvat-Sloven Krallýðý’nýn
1921’de
yaptýðý
nüfus
sayýmýnda
Makedonya’da 150.000, Yugoslavya’da ise
430.000 Türk’ün yaþadýðý tespit edilmiþtir.
1918-1941 yýllarý arasýnda Türkler,
Yugoslavya’dan özellikle Vardar Banlýðý adý
verilen Makedonya’dan Türkiye’ye göç ettiler.
Ýkinci Dünya Savaþý yýllarýnda Ýtalyanlar
tarafýndan iþgal edilen Batý Makedonya,
Arnavutluk’a devredildi. Arnavut idarecilerin
buralarda yaþayan Türklere eðitim, kültür,
ekonomi ve benzeri alanlarda uyguladýklarý
haksýzlýk ve baskýlarýn neticesinde Türklerin
bir kýsmý Arnavutlaþtýrýldý.
Ýkinci Dünya Savaþý’ndan sonraki yýllarda
Yugoslavya idarecileri Türklere dil, din,
eðitim, kültür, sosyoekonomik ve siyasî
baskýlar yaptýlar. Bu baskýlarýn neticesinde on
binlerce Türk, Türkiye’ye göç etti. Komünist
bir Balkan federasyonu kurma hayaline
kapýlan Tito ve yandaþlarý, Arnavutluk’u yanlarýna çekmek için Makedonya’nýn batý kesiminde yaþayan Türkleri, Arnavutlarýn ellerine
teslim ettiler. Bu fýrsattan yararlanan Arnavut
idarecileri, 1941-1944 yýllarý arasýnda Türkleri
tamamen eritme politikasý yürütmeye
baþladýlar. Bütün bu baský ve haksýzlýklara
maruz kalan Türklerin bir kýsmý 1948 nüfus
sayýmýnda kendisini Arnavut olarak göstermek
mecburiyetinde kaldý. Bu durum, Balkan
Türklüðü açýsýndan tarihin çeþitli dönemlerinde tekrarlanmýþ ve bizi eritmek hususunda
çok etkili olmuþtur. 1948 nüfus sayýmýnda
Makedonya’da toplam 95.940 Türk’ün
yaþadýðý tespit edildi. Bu sayýma göre
Türklerin çoðu Üsküp’te ve Makedonya’nýn
Alpay
ÝÐCÝ
doðu kesiminde yaþýyordu. Ancak, bu tespit
doðru deðildi, çünkü Makedonya’nýn batý kesimindeki birçok þehir, kasaba ve köylerin
nüfusunun büyük bir çoðunluðunu Türklerden
oluþuyordu. Bu durum, bugünde de geçerlidir.
Batý Makedonya Türklerinin azýnlýk durumuna düþürülmesine Makedonya hükümeti
tepki göstermeyerek seyirci kaldý. Ancak,
Yugoslavya’nýn Mart 1948’de Sovyetler
Birliði’yle arasý açýlýnca devlet, Arnavutluk’a
ve Makedonya Arnavutlarýna karþý tavrýný
deðiþtirdi. Bu sýrada Türkler biraz rahatladý.
1950/51 ders yýlýndan itibaren birçok Batý
Makedonya þehrinde Türk ilköðretim okullarý
açýlmaya baþlandý. Böylece, o güne kadar
çeþitli sebeplerden dolayý kendilerini Arnavut
olarak gösteren Türkler yeniden kimliklerine
sahip çýkmaya baþladýlar. Ancak, mantýk olarak
tahmin edebiliriz ki kimliklerin tekrar Türk’e
dönmesi esnasýnda bile bazý kayýplar olmuþtur.
1953 nüfus sayýmýnda, Makedonya’da 203.398
Türk’ün yaþadýðý ve bu sayýnýn Makedonya
nüfusunun % 15.6’lýk bir kýsmýný oluþturduðu
görülmektedir.
Yukarýda verdiðim rakamlarda oynamalar
olabilir de olmayabilir de. Ancak, burada
rakamlardan ziyade, gidiþ gösterilmeye
çalýþýldý. Balkan Türklüðü açýsýndan,
Yugoslavya Türkleri tarih içinde sürekli nüfus
ve enerji kaybýna uðrayarak bugünlerine
geldiler. Burada hem Balkan Türklerinin hem
de Türkiye Türklerinin ve idarecilerinin suçu
vardýr. Ancak, idarede bulunma ve politika
belirleme açýsýndan Türkiye, bana öyle geliyor
ki, bu tarihî süreçten baþarýsýzlýkla çýkmýþtýr.
Nitekim bugün, Türkiye’nin Balkanlar’daki
etkililiði açýsýndan ortaya çýkan sorunlarýn
neredeyse tamamý, geçmiþteki hatalardan, yanlýþ politikalardan (politikasýzlýktan) kaynaklanmýþtýr. Bugün, herkes kendisine dönüp o günlerle ilgili özeleþtiri yapmalý. Özeleþtiri yapmalý ki bundan sonra ayný yanlýþlar yapýlmasýn.
Balkan Türklüðü, yeni hatalarý kaldýrabilir mi?
Ben pek emin deðilim.
1950’lerin baþýnda Makedonya Türklüðü
büyük bir tehlikeyi atlatmak üzereyken
Türkiye Cumhuriyeti ve Yugoslavya arasýnda
“Serbest Göç Anlaþmasý” imzalandý. Buradaki
Türk varlýðýna büyük darbe indiren ve tarihte
Türkler açýsýndan kýrýlma noktalarýndan biri
olarak nitelenebilecek bu anlaþmanýn imzalanmasýyla Makedonya Türklüðü çözüldü. 19521959/60 yýllarý arasýnda Makedonya’dan
Türkiye’ye on binlerce Türk göç etti. Birçok
aile parçalandý, kalanlar ise periþan oldular.
Balkan Savaþlarý kadar feci sonuçlar doðuran
bu göç yüzünden Makedonya Türkleri geleceklerine ait tüm umutlarýný kaybederek, bir
ölüm kalým savaþý vermeye baþladý. Benzer
þeyler, Kosova için, Sancak için de geçerlidir.
1961 nüfus sayýmýnda Batý Makedonya’da
yaþayan Türklerin sayýsýnda bir artýþ kaydedildi. Ancak bu artýþ, Makedonya’nýn bu kesiminde yaþayan bazý Arnavutlarýn Türkiye’ye
göç etmek için kendilerini Türk olarak göstermelerinden kaynaklanýyordu. Bu nüfus sayýmý
Makedonya’da 131.481 Türk’ün yaþadýðýný ve
bunun Makedonya nüfusunun % 9.4’ünü oluþturduðunu gösterdi.
Üsküp ki Yýldýrým Beyazýt Han diyarýdýr;
Evlad-ý Fatihan’a onun yadigârýdýr / Firuze
kubbelerle bizim þehrimizdi o; Yalnýz bizimdi,
çehre ve ruhýyle bizdi o. / Üsküp ki Þar
Daðý’nda devamýydý Bursa’nýn; Bir lale bahçesiydi dökülmüþ temiz kanýn. / Üç þanlý harbin
arþa asýlmýþ silahlarý; Parlardý yaþlý gözlere
bayram sabahlarý. / Ben girmeden hayatý þafaklandýran çaða; Bir sonbaharda annemi gömdük
o topraða. / Ýsa Bey’in fetihte açýlmýþ
mezarlýðý; Hulyama ahiret gibi nakþetti varlýðý.
/ Vaktiyle öz vatanda bizimken, bugün niçin;
Üsküp bizim deðil? Bunu duydum, için için. /
Kalbimde bir hayali kalýp kaybolan þehir!
Ayrýlmanýn býraktýðý hicran derindedir! / Çok
sürse ayrýlýk, aradan geçse çok sene; Biz sende
olmasak bile, sen bizdesin gene. Böyle demiþ
Yahya Kemal.
Yücelcilerden ölenlerin ruhlarý þâd ola.
Kalanlara da samimi bir selam olsun.
Fo t o: N afi z Lo kv i ça
Agim Rifat
ÞÝÝRÝN ATEÞÝ
Teþfik etmek, Kosova Türk þiirinin yolunu açýp tekrar
tekrar ateþini yakmak adýna, bundan böyle bu sayfada usta
þair Agim Rifat Yeþeren, her hafta bir þiirle çýkacak
karþýnýza sevgili okuyucular.
Ayrýlýk Gibi Yok
Ne sende
Ne bende
Bütün kabahat ayrýlýkta
Ayrýlýk olmasaydý
Bugün biz hala beraber
Hala öyle rengarenk
Öyle denk
Ahenk
Ve mihenktik
Böyle birbirine düþman
Birbirinin gözünü çýkarmaya hazýr
Ýki cahil mi olurduk þimdi biz
Ayrýlýk olmasaydý
Ayrýlýk olmasaydý da
Baþka bir þey olsaydý keþke
Bir þey ki mesela
Dur dersin
Durur
Dinle dersin dinler
Bir þey ki bilmez
Bir þey ki anlamaz
Susar
Sorun yapmaz
Bir þey ki yani
Ne dersen onu yapar
Ayrýlýk olmasaydý ya ayrýlýk
Þimdi biz
Bülbülden
Sümbülden
Zevkten
Neþeden söz edecek yerde
Kalkar da
Bu pis
Bu rezil
Bu alçak sözcükle
Dünyayý ayaða mý kaldýrýrdýk ha
Ne fena þey yahu bu ayrýlýk
Pat diye apýþýp kalýyor insan
Kültür
14
Perşembe, 31 Ocak 2008
Balkan Türk Þiiri
Hazýrlayan: Agim Rifat
ALÝKOÇ KOCAALÝ
ÝÇÝMÝZDE DERTLER DALI
1.
bir tepede
alikoç kocaali
içimizde dertler dalý
vay vay vay
çocuklar da çoban kalmýþ
gözler de bir tuhaf bakmýþ
kýrk yýllýk içimde yaþadým
2.
yusufum yusufum
bir türküdür dillerden düşmez
alikoç’tan kocaali’ye varýr sesi
içim rahatlar ne güzel
3.
ovanýn yeþili buram buram kokuyor
içimde nice acýlar
gördüm yaþadým diyar diyar
elim gözüm ne olur
rahat deðilim
4.
memiþim nurcaným tülayým
saf yürekli çocuklarým
acýnýzý ben bilirim
yýllar içinde hep çekerim
yetmedi derdimizi açmaya yürekler
yetmedi elimizi uzatmaya bu eller
yetmedi gözümüzü açmaya bu veliler
bizimdi bizim kaldý tüm acýlar
kýrk yýl içimde yaþadým
5.
pýrnalý’dan çýktýk yaya dedi ozan
suat
pýrnalýdan geçtik alkoç’a vardýk
kocaali’de su yudumladýk sigara da
tüttürdük
bir güzel dilim dilim dilim yarýna
kalan
elimde tütünüm
hayvancýlýkla meþgulum hey koca
yusuf
adýmlar zor gelmez bu koca
tepelerde
aðýrlýk gelir kýrk yýllýk içinden
býrakýlmýþ terkedilmiþ köylerden
bir de köpek havlamalarý
sezmiyoruz þimdi
onlar da bu köylerde yaþamayý
sevmiyorlar artýk
6.
pohçuval’ýn bir eli var
alikoç’ta buldum onu
gelini var damadý var
sanki gözlerimin nuru
nice acý derdimde kaplý
bir acý da yüreðimde saplý
içimde bir acýnýn sancýsý var
dengi bulunmaz bunun
kýrk yýl içimde
al yanaklý kýzlarýn dertleriyle
7.
saf yürek var fatma’da
koca dertler fýz gelir namusa
saf duygu var yüreðimde
dilimde dilimde her acýsý
aydýnca aydýnca kalýcý
8.
bu tepelerde bir hoş ses gelir
türküsünden belli
türkçesinden belli
koyunun melemesinde
sütünde bir damga
“yýllarýn akýþý”
yýllar ki acý dolu
yollar ki toprak toprak
yýllar ki sevgi var yine
sevişen gönüller dolu
sevdalanmak sevdalanmak sana
kýrk yýl içimde
9.
alikoç kocaalim
kardeþ payý köylerim
oh içim bir duygu ki
hep derim
acýsýný düþünmeden
yollarýný bulmak ister
dertlerine dert döker
kýrk yýllýk içim
10.
sormaz mýyým þiire
adýn nedir diye söyle
alikoçum kocaaliyim
hadi benden sýrrý gizle
gizleyemem gizleyemem
bütün dertler yüreðimde
bütün dertler
kýrk yýl içimde
Fahri Ali
15
Perşembe, 31 Ocak 2008
Güncel
Bir milletin düþünce ve içtimai tarihini aydýnlýða kavuþturma anlamýný taþýyan …
Kosova Efsaneleri
B
ugün Kasým Baba Türbesinin
kesin olarak nerede olduðu
bilinmez. Yaþlý Prizrenliler
bugün eski santral yanýnda bulunan iki kabirden birincisinin
Kasým Babaya ait olduðu malumdur. Lakin Kasým Babaya ait
daha bir türbenin bugün Rahlin semtindeki merhum Þefik Pala
amcanýn evinde bulunduðunu da beyan ederken bu türbede
durmaksýzýn her gece mum yandýðýný da söylemek gerekir.
O zamanki Prizren’in zengin ailelerinden gelen Kasým
Beyin de, diðer iki kardeþi Maksut Paþa ve Seydi Beyle beraber
hayýr sever bir kiþi olduðunu, onun XVII. asrýn ortalarýnda
(bütün varlýðýný satarak) Prizren’de bir su kanalýnýn inþa ettiði
hayratý kanýtlamaktadýr. Bu su kanalý zamanýnda 1,50 km uzunluðundaydý. Bistriça nehrinden alýnan suyun Kurila, Rahlin ve
Bajdarhane semtlerinden geçerek Prizren ovalarýna
döküldüðünü bütün Prizren halký bilmektedir. çünkü bu kanal
o etkin olduðu zamanda 250 kadar evden geçmekteydi.
Prizren halký bu kanala “Kasým Baba Deresi” de derler. Bu
su kanalý 1970 yýllarýna kadar mevcuttu ve içinden durmaksýzýn temiz suyu akardý. Daha geçlerde Kurila semtinde yeni
evlerin inşa edilmesiyle ve zamanla dere bendinin de hasara
uðramasý sonucu, kanalýn yavaş yavaş kurumasýna neden
olmuþtur.
Kasým Baba deresiyle ilgili Prizren halkýnda birçok efsane
mevcuttur.
Bir efsaneye göre Kasým Bey çok zengin bir kiþiymiþ. Bu
su kanalýný yaptýrmak için tüm malýný ve mülkünü satmýþ.
Kanalda inþa iþlerinin sona ermesiyle, kanala ilk suyu koy
veren de Kasým Bey olmuþ. Suyun kanalýn sonuna kadar
deðdiðini anlayan Kasým Bey, müjdeyi getiren kişiye hiç parasý
kalmadýðý için elindeki tespihleri vermiþ ve ayný anda ortadan
kaybolmuş yani ermişti.
Bu dere suyunun çok temiz olduðunu bildiren yaþlýlar, ayný
zamanda dere suyundan, ayran, cacýk ve yemeklerin de
yapýldýðý, hatta bazýlarýnýn bu suyu içtiðini de ileri sürmektedirler. Suyun temiz tutulmasý için tüm ev sakinleri buna dikkat
ediyormuþ. Yani, bu dere suyunun temiz tutulmasý için herkes
ilgileniyormuþ ve bu durum her evde bir gelenek halini almýþtý
Tabi ki aralarýnda bu kurallara uymayanlar da varmýþ.
Günün birinde, adamýn biri suyu kirletmek için suya her
türlü çöp ve terslik atýyormuþ. Bunu gören kiþiler adama,
“sakýn yapma suyu kirletme yoksa uðrarsýn (çarpýlýrsýn), yani
baþýna bir bela gelir diye” seslenmiþler. Buna inanmayan adam,
yine suyu kirletmeye devam etmiþ. Ertesi gün komþu ve
karþýlar bu adamý dere yanýnda ölü olarak bulmuþlar. Buna benzer daha birçok olaylarýn var olduðunu bildiren yaþlýlar, her
kimse bu derenin suyunu kirletmeye kalkýþmýþsa, onu mutlaka
bir bela bulmuştur, diye ifade etmektedirler. Bu yüzden yaþlý
Kurila sakinleri derenin aktýðý dönemde suyu kirletmemeleri
için, çocuklarýna Kasým Babanýn su kanalýnýn bitiminden sonra
erdiðini yani evliya olduðunu ve her gün sopasýyla dereyi
gözetleyip, temizliðini ve kontrol ettiðini söylermiþ.
Kirletenlerin ise cezalandýklarýný hep vurgulamýþlar.
Yaþlýlar, zamanýnda kanalýn geçtiði her evde, akþamleyin
dere yanýnda temiz bir havlunun býrakýldýðýný bildirmektedirler. Nedeni de, Kasým Babanýn sabah namazýný kýlmak için
derede abdest alýp bu havluyu kullanmasý için imiþ. Geceleyin
dere yanýnda býrakýlan havlunun her zaman sabahleyin ýslak
olduðu da bilinen bir gerçekmiþ.
Metnin devamýnda Kasým Baba Türbesi ile ilgili Prizren’de
vuku bulan gerçek bir olayý anlatmak istiyoruz: Uzun yýllardan
beri Kanada’da, Recep Yaðlý adýnda (bizim de tandýðýmýz)
Kurilalý bir Prizrenli yaþamaktadýr. Bundan 40-45 yýl öncesine
Kanada’da iken Receb’in rüyasýna Kasým Baba giriyor ve ona
tatile Prizren’e gitmesini ve Prizrenlilerin “Eski Mlin” (Eski
Deðirmen) bildikleri köprünün biraz aþaðýsýnda, rüyasýnda terif
etmiþ olduðu gibi yerde, mezarýnýn bulunduðunu bildirerek
orada kuburunun yani türbesinin yaptýrmasýný istemiþ.
Gerçekten de tatil zamanýnda Receb Prizren’e geliyor ve bugün
hala Kurilada yaþayan ailesine rüyasýný anlatmýþ. Ertesi gün
birkaç iþçi kiralayýp tarif edilen yere gitmiþ ve o araziyi temizledikten sonra bir bölümünü az yükseklikte olan taş duvarla
sararak Kasým Baba mezarýný-türbesini yaptýrmýþtýr, akabinde
birkaç gün Prizren’de kaldýktan sonra Recep yine Kanadaya
dönmüþtür.
Ailesi ve komþularý Rcepin her Prizren’e geliþinde Kasým
Baba Türbesini ziyaret ettiðini ve orada mum yaktýðýný
bildirmektedirler. O günden sonra bazý Prizrenliler de Kasým
RAÝF VIRMÝÇA
Tefrika (14)
KASIM BABA EFSANESÝ
Baba Türbesini çeþitli sýkýntýlardan dolayý ziyaret eder fatiha
okurlar ve mum yakarlar.
HEKÝM BABA EFSANESÝ
Hekim Baba Türbesi 200 yýldan fazla Prizren’deki
Seydi Bey Camii giriþinin solunda bulunmaktaydý. Sanduka
biçiminde kabir yeþil örtü ile örtülüydü. Bu kabir yanýnda adý
bilinmeyen daha bir kabir de vardý.
Hekim Babanýn hüviyeti ilgili kesin malumatýmýz yoktur.
Onun Osmanlý ordusunun hekimi ve büyük bir muallim olduðu
yanýnda, cesur bir kahraman olarak da çoðu savaþlara katýldýðý,
Avusturya-Osmanlý Savaþý esnasýnda Prizreni korurken þehit
düþtüðü rivayet edilmektedir. Büyük hayýrsever kiþi olan
Hekim Baba vefat ettikten sonra cesedi bu cami giriþinin solunda ve herkesin görebilecek bir yerde defnedilerek kabri
yapýlmýþtýr. Daha sonra yanýnda mevcut olan diðer kabirle birlikte bu bölüm az yükseklikte olan bir duvarla çerçevelenmiþtir
ve türbeye dönüþtürülmüþtür.
Hekim Babaya her namazdan sonra cemaat tarafýndan fatiha okunurdu. Önceki cami imamlarýndan aldýðýmýz bilgilerde
ise, bir ermiþ olarak bilinen Hekim Babaya inananlarýn, þifa
için buraya geldikleri bildirilir.
Bu camide bir dönem imamlýk görevinde bulunan Esat
Bütüç bizlere Hekim Baba ile ilgili çok ilginç bir rüyayý anlatmýþtý. Biz bu olayý olduðu gibi aktarmaya çalýþacaðýz. Bundan
25 yýl önce bu camide imam görevinde bulunuyordum. Bir gün
müezzinle birlikte camin temizlenmesine giriþtik, müteakiben
Hekim Babanýn sandukasýnda ki yeþil örtüyü, havlularý ve sandukayý da temizlemek için ahþap kapaðý çektik. Kýsa zaman
olduðu için o gün havlular ve örtü kurutulmadý. Ertesi gün bir
iþim de çýkýnca kabir üç gün açýk kalmýþtý. Üçüncü gece de
rüyama, yeþil elbiseli, türbanlý ve aksakallý Hakkim Baba çýkýp
“bak oðlum beni birkaç gündür çýplak býraktýnýz, beni hemen
örtünüz” diyerek uyarýda bulundu. O anda ter üstünde tir tir
titreyerek uykum çýktý. Ayný gecede camii müezzini olan merhum Ramadan Þporta da ayný rüyayý görmüþtür.
Ertesi gün sabah namazý için camiye geldiðimde cami
müezzinini cami önünde gördüðümde, hayýrdýr neden camiye
girmedin sorduðumda hemen bana heyecan içinde görmüþ
olduðu rüyasýný anlattý. Bitirdikten sonra bende ona ayný rüyayý
gördüðümü anlattýktan sonra, dualar okuyarak camiye girdik.
Kabir baþýnda fatihalar ve gereken dualarý okuduktan sonra
Hekim Babanýn mezarýný örttük ve ondan sonra ki her temizlemede kabri bir daha açýk býrakmadýk.
Çok geçlere kadar Hekim Babanýn Türbesi, Seydi Bey
Camiin giriþinin solunda bulunmaktaydý. Nitekim 2001 yýlýnýn
yaz aylarýnda, bilinmeyen nedenlerden sanduka kaldýrýlarak
mezar yerle bir edinmiþtir.
KALENDER BABA EFSANESİ
Bugün “İslahana” denilen semt meydanlığının tam ortasında yer alan Kalender Baba Türbesi bir metre yükseklikte ve 50
cm genişlikte olan bir duvarla sarılıdır. İçinde kenarları 30 cm
yükseklikte üstü açık bir kabir bulunmaktadır. Türbe ve kabir
duvarları beyaz kireçle badanalanmıştır. Kalender Babayla
ilgili hiçbir bilgimiz yoktur. Sadece onun bir ermiş ve evliya
olduğu ve kerametlerinin de büyük olduğu rivayet edilmektedir.
Zamanında türbe karşısında Eski Askeri Kışlasının bulunması nedeniyle, türbenin buradan kaldırılması istenmişse de,
bütün girişimler başarısız kalmıştır. Çünkü tüm girişimcilerin
tuhaf şeylerle karşılaştığı bildirilmektedir. Zamanında kabir
başında büyük bir dut ağacı vardı. Daha sonra bir kış gününde
bu dut ağaç kesilmiştir, ama aynı yerde gün bugün ağıcın kökü
kalmıştır. Biz bu mahalleli olduğumuzdan dolayı ağacın, türbeyle ilgili kesilme olayını anlatmak istiyoruz.
1972 yılında Prizren'de beş gün beş gece durmaksızın kar
yağdıktan sonra yollar kapandı büyük soğuklar başladı. Yollar
kapalı olduğundan dolayı kasaba dolayısıyla çoğu ailelerde
odunsuz kalmıştı. Odunu olmayan aileler ise büyük sıkıntı
çekip gazap içindeydi. Böyle bir durumda fakir olan türbe
bakıcısı Con Bayramın da ailesiydi. Böyle bir kış gecesinde
türbe bakıcısı Con Bayramın rüyasına, Kalender Baba girip,
yüz seneden fazla kabir başında mevcut olan dudun kesmesini
ve bu soğuk günlerde bu odunlarla ailesinin ısınmasını emret-
miş. Con Bayram da ertesi gün erken kalkıp dudu kesip o yılkı
ağır kışı bu dut ağacı odunlarıyla geçirmiştir. Dudun kesmesini gören mahalli neden kestiğini sorduktan sonra cevabını da
hemen almıştır.
Böyle bir olayın daha doğrusu rüyanın Con Bayram tarafından görüp görülmediği konusunda mahalli kesin bir yargı
getrime durumunda değildi, çünkü Con Bayram ruhani olarak
normal bir kişi olmadığını mahalli biliyordu. Ancak bu rüyanın
gerçek olup olmadığını sadece türbe bakıcısı Con Bayram
bilmekteydi. Nitekim biz mantığa yakın olan böyle bir olayın
ola geldiğine muhtemel inanmaktayız. Çünkü yüz seneden
fazla türbe başında dikilen ve kutsal bilinen bir dut ağacını
kesmek için ancak o kişide büyük bir sebebin ve cesaretin
olması gerekir.
Kalender Baba Türbesine ziyaretçiler sihir bozmak için
gelirler. Dua okunduktan sonra adaklar, para, eşya ve mum
yakmakla gerçekleşir.
DALGIN BABA EFSANESİ
Dalgın Baba Türbesi bugün Prizren’in “Ortakol” semtinin
Ulçin Caddesi başlığında yer almaktadır. Önceleri açık olan
türbe, 1978 yılında İpek'ten gelen Şeyh Uka tarafından
örtülmüştür. Hiçbir mimari özelliği yoktur. Fakat türbenin
insanların şifa bulmakta çok önemli olduğu bilinmektedir.
Türbe 3,3 x 5,50 metre boyutundadır, dıştan sıvalı ve beyaz
badanadır. Türbe içinde sanduka biçiminde sadece Dalgın
Babaya ait kabir bulunmaktadır. 25 cm yükseklikte bir taş
kaide üstünde yapılan sanduka yeşil örtü daha üstünde de
beyaz avlularla örtülüdür. Türbenin iki yöne akıntısı olan çatısı
eternit ile örtülüdür.
Adaklar para, eşya ve mum yakmakla gerçekleşmektedir.
Zamanında bu türbeye çok sayıda ziyaretçinin geldiğini çok iyi
hatırlıyorum, çünkü biz de zamanında ninemle birlikte, aile
olarak bu türbeye gelip helva pişirip dualar okurduk.
Prizren'de Dalgın Babayla ilgili malum efsanede, Dalgın
Babanın zamanında Gazi Mehmet Paşa Medresesinde İslâm
Felsefesi Müderrisi olarak çalıştığı bildirilir. Bir sınav öncesi
rahatsızlık geçiren Dalgın Baba aniden vefat etmiş. Öyle ki o
dönemde sınava çıkmak için bekleyen talebeler sınavdan
maruz kalmışlar. Bir kaç gün geçtikten sonra, talebelerden
birinin rüyasına giren Dalgın Baba, sınava çıkmak isteyen
öğrencileri ertesi gün kabrinin yanına gelmelerini istemiş ve
orada sınavın yapacağını bildirmiş. Öyle de olmuş. Ertesi gün
öğrenciler Dalgın Babanın mezarına gidip, verilen cevaplara
göre kimileri düşmüş kimileri de sınavdan geçmiştir. Bu sınav
mezardan gelen ses aracılığıyla gerçekleşmiş, diye rivayet
edilmektedir.
HACI RAMADAN EFSANESİ
Hacı Ramadan hakkında bugün halk arasında birkaç efsane
mevcuttur. "Hacı Ramadan çok zengin bir kişiymiş. Barındığı
ev, yaptırmış olduğu camiin tam karşısındaymış. Zengin
olduğundan dolayı çok sayıda hizmetçisi varmış. Hizmetçiler
Hacı Ramadan'ın altınlarını çalmak için uzun zaman plan kurmuşlar. Hacı Ramadan her gece yatmazdan önce, avlu
kapısının kapanmasını emrediyormuş ve ondan sonra uyuyormuş. Bir gece de hizmetçileri kapıyı açık bırakıp, Hacı
Ramadan'a kapıyı kapattıklarını söylemişler. O gece hizmetçilerin kurdukları plana göre, hırsızlar eve girmiş ve Hacı
Ramadan'ı öldürmüşler. Ondan sonra da altınlarını çalıp,
ortalıktan kaybolmuşlar"
MALKOÇ BABA EFSANESİ
Zamanında Malkoç Babanın kerametiyle, bir dervişinin
şeytanlar tarafından dövülmesi nedeniyle, topladığı ve sonrada
cezalandırdığı şeytanlar tarafından aynı adı taşıyan tekke
türbesi yanında bir pınar kazdırmıştı. Bu pınarla ve Malkoç
Babayla ilgili günümüze dek çok ilginç bir efsane vardır.
Efsaneye göre zamanında pınarda birkaç kilit bulunuyormuş. Keramet ise evlenmeyen ve çocukları olmayan kız ve
kadınlar için geçerliymiş. Şeyh Malkoç Baba tarafından özel
dualar okunarak, bu kilitler erkek ya da kadınlara açılırsa, o
kızın ya da erkeğin bahtı da açılarak isteği yerine gelirmiş.
Açılmazsa isteği yerine gelmezmiş.
SON
Güncel
Öðretmenler derneði
yeni yönetimini seçti
H
afta sonu “Motrat Çiriyazi” ilkokulunda düzenlenen Kosova
Türk Öðretmenler Derneði meclis seçimi toplantýsýnda,
dernek yeni yönetim kurulunu seçti. Toplantýnýn açýlýþýnda
sözü alan Kosova Türk Öðretmenler Derneðinin geçen dönem
baþkaný Milletvekili Müferra Þinik, derneðin çalýþmalarýndan bahsetti. Ardýndan dernek sekreteri Selver Þantir, derneðin çalýþma ve
maliye raporunu sundu. Daha sonra Türkçe eðitim yapýlan her okuldan aday gösterilenlerin isimleri dernek meclisinin onayýna sunuldu. Oylamalar ardýndan Kosova Türk Öðretmenler Derneðinin yeni
yönetim kuruluna Kosova’da Türkçe eðitim bütün yerlerden toplam
32 kiþi seçildi. Dernek 9 Þubat tarihinde saat 12:00’de Kosova Türk
Öðretmenler Derneði binasýnda derneðin baþkan, baþkan yardýmcýsý
ve sekreterinin seçilmesi bekleniyor.
Prizren Kültür evi “Nafiz Gürcüali” Türk
Tiyatrosunun 30. ve Rumeli Türk Tiyatro Sanatçýlarý
Derneðinin 15. yýldönümü kutlamalarý çerçevesinde,
“Kedi ile Palyaço” ve
“Kadýncýklar” Priþtine’de
Ü
sküp Türk Tiyatrosu Prizren’de olduðu gibi çocuklara yönelik
“Kedi ile Palyaço” ve yetiþkinlere yönelik “ Kadýncýklar” adlý
oyununu Priþtine’de sahneliyor.
Prizren Kültür evi” Nafiz Gürcüali” Türk Tiyatrosunun 30. ve
Rumeli Türk Tiyatro Sanatçýlarý Derneðinin 15. yýldönümü kutlamalarý
çerçevesinde Üsküp Türk Tiyatrosunun Priþtine’de sahne almasý,
Priþtine’nin “Gerçek” Türk Kültür Sanat ve Spor Derneðinin organizasyonunda gerçekleþmektedir.
Özdeþ oyunlar 1 Þubat 2008 tarihinde Priþtine Ulusal Tiyatro
Sahnesinde sunulacaktýr.
Mert yeniden
gülümsüyor
RAÝF VIRMÝÇA
SUZÝ ÇELEBÝ GAZAVATNAMESÝ - 11
Nasîb olursa cân gavvâsýna dür
Bu þûr-engîz deryâdan ne gamdur
Virildi kâsýd-ý çâlâke hýl’at
Olundý ‘âdet üzre neyse hidmet
Revân abdest alup durdý namâza
Niyâz itdi Kerîm-i bîniyâza
Meded þey’u-llah itdi Mustafâdan
Safâyile ‘azmeyledi râh-ý safâya
Eðerlenmiþdi atý çün gazaâya
Binüp ‘azmeyledi râh-ý safâya
Sürüp gitdi revân ol mâh-ý þeb-hîz
Güneþ mânendi germ ü berk veþ tîz
Giceyi gündüze katup yürürdi
Zafer peyki önince leng ururdý
Meðer bir þubh ki ol nür-ý Ýlâhî
Koca ‘Îsa Beðe irgürdi râhî
Ýþitdi aný ol devlet çerâgý
Ferahdan tâzelendi ‘ömri bâgý
Akýncý vü dovuca vü sipâhî
Kamusýn dirdi ol devlet penâhý
Süvâý oldý vü istikbâle çýkdý
Ne istikbâl kim ikbâle çýkdý
Ýriþdi birbirine sâd ü handân
Buluþdý Yûsufa san Pir i Ken’ân
Hezârân iltifât ü ragbetile
Otagýna getürdi ‘izzetile
Saçýldý üstine dürr-i fýrâvân
Ne dür kim her biri bir necm-i tâbân
Döþendi her yana dîbâ vü atlas
Yere indi sanasýn çerh-i atlas
Salýndý bir hýsât-ý zer-feþânî
Ki zeyneylerdi ‘aksi âsmâný
Sayfa 27
Severdi çünki aný câný gibi
Geçürdi sadrýna sultâný gibi
Bezendi gâzîlerle sahn-ý soffa
Dirildi anda san Eþhâb-ý soffa
Kuruldý anda bu bezm-i dil-efrûz
Ki bir hâb idi andan fasl-ý nev-rûz
El urdý þevk ile mutrib rubâba
Semâ’ itdirdi çerh ü âftâba
Gazâ vasfýnda bir þi’r itdi bünyâd
Ki kudsîler dilinde oldý evrâd
Bu þi’re baglayup zühre terâne
Okur bezm-i felekde ‘âþýkâne
16
31 Temmuz 2007’de dünyaya
gözlerini açan Mert bebek,
diðer akranlarý kadar þanslý
deðildi. Doðduðunda doktorlar tarafýndan kalbinde bir
delik olduðu tespit edildi.
Mert
Bebek,
Türk
KFOR’unun
giriþimiyle,
Türk Eþgüdüm Baþkanlýðý ve
Kosova Saðlýk Bakanlýðý ile
koordine edilerek, annesiyle beraber Türkiye’ye gönderildi. 10 Aralýk 2007 tarihinde Türkiye’deki anlaþmalý bir hastanede altý saat süren ameliyata girdiðinde yaklaþýk 4,5 aylýktý. Doktorlarýn tabiriyle çok baþarýlý geçen ameliyat sonrasýnda minik
Mert’in kalbindeki delik kapatýldý. Annesi Münevver hanýmla beraber yaklaþýk iki
hafta daha hastanede yatan Mert bebek, yeni yýla Kosova’da merhaba dedi. Mert
bebek bugünlerde altýncý ayýna girmek üzere. Þu anda diðer akranlarý kadar hayata
hazýr. Hafta içerisinde bebeðe pansuman yapacak olan Türk KFOR’u saðlýk personeli ziyaret ettiðinde, Mert’in yüzünde tebessümler vardý.
Mert bebek örneði yaný sýra, Türkiye’ye kalp ameliyatý ve stent takýlmasý maksadýyla gönderilen Þüret haným, Prostat ve açýk kalp ameliyatý maksadýyla gönderilen Ali bey ve Göðüs kanseri teþhisi ve meme ameliyatý maksadýyla gönderilen
Sebahat haným örneklerinde olduðu gibi, Türk KFOR’u, hayatýn her alanýnda olduðu
gibi, saðlýk alanýnda da Kosovalý dost ve kardeþlerimizin yanýnda olmaya devam
ediyor.
Bilindiði üzere, Türk KFOR’u Kosova halkýnýn yaþam standartlarýný yükseltmek
üzere, çeþitli yardýmlarý imkanlarý dahilinde sürdürüyor. Türk KFOR’unun yardýmlarýnýn bir bölümü de saðlýk alanýnda yürütülüyor. Bu kapsamda Türk askeri doktorlarý ve saðlýk personeli sürekli olarak Sultan Murat Kýþlasý’nda bulunan Revirde ve
belli aralýklarla da çeþitli bölgelerde bulunan saðlýk ocaklarý ve derneklerde saðlýk
muayeneleri gerçekleþtirmekte, hastalara uygun ilaçlarý da ücretsiz olarak veriyor.
Osmanlý tarihinin eksik býraktýðý noktalarý tamamlayan önemli belgeler…
Velî akýn biyüm deðül sizündür
Günündür nûr sanma gündüzündür
Senünçün kurdý bu bezmi zamâne
Bu arada neyem ben bir bahâne
Bu bezmün þekkkerîn nukli sözündür
Bu cem’un þem’-i handâný yüzündür
Bu bezmün câmý tîg oldý Cemi sen
Bu câmile cihânda sür demi sen
Nola iy âfâb-ý yek-süvâre
Keremden sâye salsan ben gubâra
Sana müþtâkam iy dîdâr-ý gâyib
Nitekim suya teþne câna kâlýb
Bu ibrâm iy güneþ sen meh-likâya
Ne lâyým ve’s-selâm ehl-i safâya
Okundý nâme ol husrev-nýþâna
Dem-i ‘Ýsa gibi cân katdý câna
Semâ’ itdi bu savt-ý dil-güþâdan
Mey içmiþ gibi mestoldý safâdan
Çûn oldý nâmenün sýrrýndan âgâh
Cevâbýnda didi elhamdü lillah
Ki dün biz gökden isterdük gazâyý
Bugün yerde bulup sürdük safâyý
Gazâ deryâ vu biz mâhî-i þeydâ
Ne dirlik mâhîye olmasa deryâ
Göyümüzde uçardý dün bayâlý
Bugün ‘arzitdi gâyýbdan cemâli
Gönül Hýzr ü gazâ âb-ý hayâtý
Nider Hýzr âb-ý hayvânsuz hayâtý
Hidâyet hüdhüdi Hâdî olursa
Ýrem sîmurga bin vâdî olursa
Sayfa 26
Perşembe, 31 Ocak 2008
Transkribi
Bu savtý dinledi gökte melekler
Bu þevkile semâ’ itdi felekler
Mücerred görmeðe ol bezm-i þâhý
Yanar odlara girdi mürg u mâhî
Buyurdý ol Halîl-i meclis-ârâ
Çekildi mâide pür menn ü selvâ
Þekerle imtizâc itmiþ ta’âmý
Birikmiþ âb-ý hayvânile câmý
Melâhat sofrasýnda bir nemek-dân
Halâvet hvân-ý þekker-bârýna þân
Yiyen cennet ta’âmý dir bu hvâna
Bu hvâna geldi mimmâ yeþtehüne
Sunuldý saga sola âb-ý hayvân
Döküldi cür’alardan meclise kan
Yetiþdi gâyet ü pâyâna sohbet
Du’â buyruldý vü ref’oldý ný’met
Sayfa 28
17
Perşembe, 31 Ocak 2008
Din ve Toplum
M. Tevfik Yücesoy
[email protected]
[email protected]
PEYGAMBERLERÝN VE ÞEHÝDLERÝN
GIBTA ETTÝÐÝ KÝMSELER- II
G
ecen hafta üzerinde durduðumuz o güzide insanlarýn
vasýflarýna devam edelim.
Kýsaca geçen haftaki yazýmýzda açýkladýðýmýz dört vasfý hatýrlayalým sonrada kaldýðýmýz yerden devam edelim.
1) Kýyamet günü Nebiler ve Þehitler
gýbta ederler
2) Onlar Ýslam yolunda, Devamlý,
Israrlý, Sebatkârdýrlar
3) Þiârlarý el-hubbu fillahtýr:
4) Simalarý Pek Nurludur:
5) Onlar Bir Nur Üzeredirler:
“Mutlaka onlar bir nûr üzeredirler”.
Kurân-ý Kerim’de nur kelimesi kýrktan fazla yerde geçer. Ýnsanýn
gözünün görmesi için saçýlan bir ýþýk
gerektiði gibi, uhrevi yönden, akýl
gözünün hakikatleri doðru görebilmesi için de, Kuran ve Peygamber
güneþine ihtiyaç vardýr. Nisa Suresi
184. ayetinde ve diðer ayetlerde bu
açýkça belirtilir. Nur hidayettir,
Kurândýr, hakdindir. “Kafirler
Allah’ýn Nurunu aðýzlarý ile
söndürmek isterler.” Allah dostlarýný
zulumâttan çeþit çeþit dalaletlerden
nura (doðru yola, hidayete) çýkarýr.
Allah’ýn göðsünü islama açtýðý
kimse, rabbinden bir nur üzeredir.
Bu nurani insanlar da, Rablerinden
bir nur, hidayet üzeredirler. “Onlarýn
sözleri nur, iþleri nur” dur. Onlar
hep nurla ve nurani olanla meþgul
olurlar. Nur ve hidayet üzeredirler.
Kuran-ý Kerim’in 53 adýndan biri de
nûrdur.
6) Halk Korktuðu Zaman Onlar
Korkmazlar
Demek Hadis-i þerifte sözü edilen,
nur üzere olan, þehitlerin ve peygamberlerin imrendiði kimseler, herkesin,
toplum genelinin bazý sebeplerini
görerek kötülük ve musibetlerin
baþlarýna geleceðinden korktuklarý;
ayný sebeple iyiliklerin, istenilen þeylerin elden çýkacaðýna üzüldükleri
zaman korkmayacaklar. Herhalde bu,
onlarýn nimetlere ve musibetlere
bakýþ açýlarýndan dolayý olacaktýr.
Onlar zahiren kötü görülen ölümlerde, hastalýklarda, musibetlerde de,
bir nimet ciheti göreceklerdir. Hem
“Kadere iman eden kederden emin
olur” prensibini, imanlarýnýn kuvveti
ile hayatlarýnda göstereceklerdir. Çok
tevekküllü olacaklardýr. Çünkü iman
tevhidi, tevhid teslim ve tevekkülü
doðurur.
Hadiste geçen nur yüzlü, nur
üzerinde olan, sözleri iþleri nur olan
kimseler, herkesi gamlandýran
þeylere, hüzünlenmiyeceklerdir.
Etraflarýndaki olumsuzluklar, onlarýn
þevklerini, sürûrlarýný, baþkalarý
kadar etkilemiyecek, toplumun
hüzünlendiði zamanlarda bile onlar,
þevkli, sevinebilen, ümitli, ferahlý
kimseler olacaklardýr. Bu da onlarýn
imanlarýnýn güçlü olmasý ile ilgili
olsa gerektir. Onlar her þeyde ilahi
Rahmetin izini, iþaretini gördüklerinden üzülmezler. Herþeyde bir
hayýr ciheti bulurlar. Allah’ýn hikmetini görürler. Herþeyin güzel tarafýna
bakarlar. Güzel düþünürler.
Sonuç olarak bu gibi hadis-i þeriflerin yanlýþ yorumlanmasýndan
dolayý, bir kýsým insanlar, bidatlarýn
revaçta olduðu zamanda, takva ehli
müminlerin sahabe derecesine çýkabileceklerini iddia edebiliyorlar.
“Onlar da insan, biz de insanýz, onlar
da müslüman, bizler de müslümanýz,
neden onlar derecesinde veya onlardan daha faziletli olmayalým?” diyorlar.
Onlarýn safi niyetli olanlarýna bu gibi
hadis-i þerifler cesaret vermiþ olabilir. Fakat bazýlarý bir kýsým art
niyetlerini gerçekleþtirmek için bu
yola baþvuruyorlar.
Ehli sünnetin ittifak ve icmaýyla
peygamberlerden sonra insanlarýn en
faziletllileri sahabelerdir. Onlarýn
baþýnda da sýrasý ile dört halife gelir.
Bunlarý Asere-i mübeþþereden diðer
altýsý ve derecelerine göre diðer sahabeler takib eder. Bir kýsým
hadislerde sahabeleri fazilette
geçmekle ilgili sözü edilen husus
cüzî fazilet hakkýndadýr, hususi bir
kemalde, ehl-i imandan olan ve
sahabe olmayan, müminler sahabeleri geçebilir. Fakat fetih süresinin
sonunda Kurân’ýn diðer bazý ayetlerinde Allah’ýn Medih ve senasýna
mazhar olan sahâbelere küllî fazilette
yetiþilemez.
Hazırlayan: Tarihi Anıtlar Koruma Enstitüstünden, Mediha Fishekçi, prof
Manzumenin Türkçe Transkripsionu
1 .Bir bülbüle oldum mübtela
2.Merhamet etse halıma ne ola
3.Aşk yoluna ölürüm ama
4.Uzak kaçma gel bana civan
5.Bu halıma ağlıyor cihan
Uçti giti gelmiyor hala
Getirdi sevda başıma bela
Ah bu can senden ayrılır sanma
Çün gece gündüz idim efgan
Sevdim seni aman aman
Manzumenin Orijinal sekli şöyledir:
ESNAF İşadamları ve Esnaflar
Derneği - Prizren
DUYURU
ESNAF İşadamları ve Esnaflar Derneği Tüzüğü’nün 6.3
ve 8.2 maddesi gereğince, derneğimizin ÜYELER
MECLİSİ TOPLANTISI düzenleniyor.
Toplantı 03.02.2008 tarihinde /Pazar günü/ saat 11:00’de
ELEGANT /Bajdarhane semti, İdriz’de-te Idrizi/
restoranında düzenlenecektir. Üyelerimize toplantıya katılmaları rica edilir.
TÜM ÜYELERİMİZE DUYURULUR.
Dernek Yönetim Kurulu Başkanı
Burhan CİBO
Ayfer
EMRUŞ
Değerli arkadaşımız, dostumuz, sırdaşımız bu fani
dünyadan aniden aramızdan ayrılışın bizleri derinden
yaraladı. Dualarımız hep seninle olacak. Mekanının cennette olması için yüce Mevla’ya dua ediyoruz.
EMRUŞ ailesine Allah’tan sabır niyaz ediyoruz...
Arkadaşların: Feda, Safiye, Güler, Birgül, Birsen ve Nesrin
Kadın
Perşembe, 31 Ocak 2008
Aðýz kokusu sistemik hastalýklardan kaynaklanýyor
18
Aðýz kokusunun sadece hastalýk sonucu ortaya çýkmadýðýný belirten uzmanlar, dil
üzerinde biriken bakteriler, diþ eti ve diþ destek dokularýnýn iltihabý, diþ çürüklerinin yaný
sýra, uzun süren kulak burun boðaz enfeksiyonlarý, sindirim sistemi hastalýklarý
(mide ülseri), karaciðer, böbrek yetmezliði ve þeker hastalýðýna dikkat çekiyor.
A
cýbadem Bursa Hastanesi’nden
Diþhekimi Beyhan Kasapoðlu
ve
Acýbadem
Kocaeli
Hastanesi’nden diþ hekimi Mehtap
Uysal, aðýz kokusu konusunda en çok
merak edilen konulara açýklýk getirdi.
Aðýz kokusuna neden olan hastalýklar
hakkýnda bilgi veren Acýbadem Bursa
Hastanesi’nden diþ hekimi Beyhan
Kasapoðlu, “Aðýz kokusu sadece
hastalýk sonucu ortaya çýkan bir olgu
deðildir. Aðýz içi ve aðýz dýþý kaynaklý
olmak üzere iki baþlýk altýnda incelenebilir. Çoðunlukla aðýz içi sebeplerden kaynaklanýr. Aðýz içi sebepler baþlýca dil üzerinde biriken bakteriler, diþ eti
ve diþ destek dokularýnýn iltihabý, diþ
çürükleridir. Aðýz dýþý sebepler ise, uzun
süre devam eden kulak burun boðaz
enfeksiyonlarý (sinüzit, bademcik iltihabý). Sindirim sistemi hastalýklarý
(mide ülseri) Karaciðer yetmezliði,
böbrek yetmezliði ve þeker hastalýðý
gibi hastalýklardýr.” dedi.
Kasapoðlu, aðýz kokusunun tedavisinde
koku aðýz kaynaklý ise öncelikle aðýz
hijyeninin üst seviyeye çýkartýlmasý
gerektiðini söyledi. Kasapoðlu, þu önerilerde bulundu: “Diþ ve diþ etlerinin
günde en az iki kez fýrçalanmasý, dil
üzerindeki bakterilerin fýrçalanmasý, diþ
hekimi tarafýndan diþ ve diþeti tedavilerinin yapýlmasý gerekiyor, özel gargaralar da kullanýlabilir, aðýz dýþý kaynaklý
olanlarda, daima altta yatan hastalýðýn
tedavi edilmesi ile ortadan kaldýrýlabilir.”
“AÐIZ
KOKUSU
KÝÞÝDE
ÖZGÜVEN KAYBINA YOL AÇAR”
Acýbadem Kocaeli Hastanesi’nden diþ
hekimi Mehtap Uysal ise, aðýz içi
nedenlere aðýz dýþý nedenlerinde eþlik
etmesi halinde kokunun oldukça þiddetli
olacaðýný kaydetti.
Þiddetli aðýz kokusunun hastanýn
psikolojisini etkilediðini ve kiþide
özgüven kaybýna yol açtýðýný ifade
ederek, þunlarý dile getirdi: “Aðýz
Gebelikte alkol zeka
geriliði yapıyor
kokusunu kiþi kendisi ya da
yakýnlarý fark edebilir. Diþ
hekimine baþvuran hastalarýn
çoðu kendisi ve yakýnlarý
tarafýndan fark edilen bir
kokudan bahseder. Seyrek
aralýklarla da ortaya çýksa bile
bu durum hastayý doktora
getiren en önemli nedendir.
Buna karþýn kiþinin bunun
farkýnda olmamasý veya
farkýnda olup tolore etmesi de
mümkündür.”
Uysal, aðýz kokusu olan
insana bunun direkt söylenmesinin sakýncalý olabileceðini vurguladý. Uysal, ayrýca eðer
hasta baþka bir konu için doktora gelmiþse, doktorun hastanýn dikkatini bu konuya
çekmesi, ya da sosyal ortamda
yakýnlýk derecesi bulunan
insanlarýn bu konuyu hatýrlatmasýnýn yararlý olacaðýný sözlerine ekledi.
A
lkolden gençyaþlý, kadýn-erkek herkesin saðlýklý bir yaþam sürdürebilmek amacýyla uzak durmasý; alkol tüketimini alýþkanlýk haline
getirmemesi gerekli. Özellikle de hamilelik döneminde alkol kullanmak, annenin saðlýðýný tehdit etmenin yaný sýra en büyük zararý bebeðine
veriyor. Acýbadem Bursa Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Uzmaný Prof.
Dr. Ömer Tarým, “Hamileyken alkol alan annelerde ‘fetal alkol sendromu’
ortaya çýkar. Bu sendromla doðan bebekler küçük ve düþük aðýrlýklý doðarlar, daha ileri yaþlarda ise zeka geriliði görülür” dedi. Fetal alkol sendromunu önlemek için en doðru yöntem hamile kalmayý düþündüðünüz andan
itibaren alkolü býrakmak. Alkol için henüz güvenli bir miktar saptanamadýðýndan hamilelik süresince alkolden uzak durulmalý. Hamileyken alkol
almak kandaki alkol seviyesini de yükselteceðinden bebeðinize zarar verir.
Her gün içmeseniz bile bebeðinizi tehlikeye sokabilirsiniz.
Beþ kadýndan biri cinsel þiddet kurbaný
D
ünya Saðlýk Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Margaret
Chan küçük yaþta cinsel istismara uðramanýn takip
eden yýllarda kadýn saðlýðý için zararlý sonuçlar doðurduðunu söyledi. Margaret Chan, her 5 kadýndan birinin, 15
yaþýndan önce cinsel þiddet kurbaný olduðunu ve partneri
tarafýndan uygulanan þiddetin, kadýnlarýn yaþamýnda,
yabancýlar tarafýndan taciz edilmek ya da tecavüze uðramaktan çok daha yaygýn bir þiddet biçimi” olduðunu söyledi.
Bu tür þiddetin, saðlýk üzerindeki olumsuz etkilerini de
sýralayan Chan, 2006’da Kara Afrika ülkelerinde AÝDS
virüsüyle yaþayanlarýn yüzde 74’ünün kadýn olduðuna dikkat
çekti. Chan, kadýnlarýn saðlýk gereksinimlerinin hak ettiði
ölçüde dikkate alýnmadýðýný da belirterek, her yýl hamilelik ya
da doðuma baðlý komplikasyonlar yüzünden yarým milyon
kadýnýn öldüðünü ve bu rakamýn 20 yýldýr deðiþmediðini vurguladý.
Öte yandan, BM Ýnsan Haklarý Yüksek Komiseri Louise
Arbour da “En yaygýn suç baþlýðý olarak nitelendirilen kadýnlara yönelik þiddet, dünyada en az cezalandýrýlan suç türü”
dedi.
21 Mart - 20 Nisan
Çevrenizdekilere zor gelen problemler size göre
cazip gelebilir. Konsantre olun ve dikkatinizi
bunun üzerinde toplayýn. Ayný zamanda zoru
baþarmak kendinize olan güveninizi de arttýracaktýr.
Çevrenizdekilerle olan iliþkilerinizde olumlu
geliþmeler elde etmeniz için yakýn dönemde
elde ettiðiniz küçük kazançlardan ve birlikte
olduðunuz kiþilerden yararlanmalýsýnýz olumlu baðlantýlar kurmanýz mümkün olabilir.
21 Mayýs - 21 Haziran
Elinizdeki maddi imkanlarý en iyi þekilde
deðerlendirebileceðiniz bir dönemdesiniz.
Tecrübelerinizi pratik yaþama aktarabilirseniz, öðrendikleriniz ve eðitiminiz size
oldukça yarar saðlayacak.
23 Temmuz - 22 Aðustos
21 Nisan - 20 Mayýs
Beklenmedik geliþmeler ve olumlu deðiþiklikler eski güncelliðinizi korumanýzý saðlayacaktýr. Olaylarýn dengesini kurmakta biraz
zorlanabilirsiniz ama genelde baþarýlý ve verimli bir dönem geçireceksiniz.
22 Haziran - 22 Temmuz
Ýsteklerinizin gerçekleþecek. Beklentileriniz
artacak ve maddi geliriniz yükselecek. Ama
aceleci olmayýn. Çünkü bu geliþmelerin
hýzýný kesebilir. Ýkili iliþkiler gündemde.
Baþarýlarýnýzý kýskanan birçok kimse var. Hatta
aleyhinize çalýþanlar da. Aceleciliðiniz sonucu
yapacaðýnýz bir hata en çok bu kimseleri sevindirecek. Mümkün olduðunca dikkatli adýmlar
atmanýz gerekiyor.
23 Aðustos - 22 Eylül
Dostlarýnýz arasýndaki bir kadýndan önemli
bir sýkýntý görmeniz olasýdýr. Bu sýkýntý dostunuzun size karþý olumsuz tutumlar içinde
olmasýndan çok, onun bazý sorunlarýyla
ilgileneceksiniz.
Yakýn akrabalarýnýzdan, genç bir insanla
münakaþa etmeniz mümkündür. Hatalar
yapacak ve hakkýnýzda yanlýþ yargýlara varýlmasýna sebep olabilecek zihinsel yorgunluk
içinde olabilirsiniz.
22 Kasým - 20 Aralýk
Ýþ yerindeki meslektaþlarýnýzla ya da çalýþma ortaðýnýzla hiç de hoþ olmayan tartýþmalara girebilirsiniz. Zamaný ve ortamý iyi
seçerek biraz da sezgilerinizle ve yumuþak
baþlý tavýrlarla giriþimlerde bulunmalýsýnýz.
Haksýzlýða dayanamýyor ve insanlara yardým
etmek amacýyla sürekli çabalýyorsunuz.
Olumsuz durumlarýn ortadan kalkmasý size
yükselme arzusu aþýlayacak. Akýlcýsýnýz ve
planladýklarýnýzý hayata geçirebileceksiniz.
20 Ocak - 18 Þubat
23 Ekim - 21 Kasým
21 Aralýk - 19 Ocak
Aþk hayatýnda üzücü olaylar yaþayabilirsiniz. Ýstemediðiniz ayrýlýklar olabilir.
Ama kendinizi býrakmamanýz ve mücadele
etmeniz gerekiyor. Sonra mükemmel
denebilecek iliþkiler içinde olacaksýnýz.
Uzun zamandýr ihtiyacý olduðunuz mutlu bir
döneme giriyorsunuz. Gerçek dostlarýnýzý
keþfetmek ayrýca sizi daha çok mutlu edecektir. Ama dikkatli olun. Çünkü yine de bu
mutluluðunuzu kýskananlar olacaktýr.
19
Çocuk
Perşembe, 31 Ocak 2008
Zeynep’in Köpeði
Zeynep bir gün arkadaþlarýyla gezmeye gitmiþ. Arkadaþýnýn bir
köpeði varmýþ. Zeynep, kendisinin de bir köpeði olsun istiyormuþ. Eve gelmiþ. Babasýndan kendisine bir köpek satýn almasýný
rica etmiþ. Babasý düþündükten sonra bir köpek almaya karar
vermiþ. Zeynep, babasýnýn kendisine almýþ olduðu köpeðe
Pamuk adýný vermiþ. Pamuk’un ilerleyen zamanda yavrularý
olmuþ. Zeynep, Pamuk’u ve yavrularýný besliyormuþ. Bir zaman
sonra Pamuk ölmüþ. Zeynep buna çok üzülmüþ. Bu olay üzerine
Pamuk’un yavrularý evden kaçmýþ. Zeynep, yavrularý bulmak
için sokaklara çýkmýþ. Ama bütün çabalarýna raðmen bulamamýþ. O günden sonra Zeynep, onlarýn resimleri ile hasret
gideriyormuþ.
Cansel Tan Mati Logoretsi V-6 sýnýf öðrencisi
Güler yüzlü,
Yeþil gözlü,
Pamuk elli,
Caným annem.
Yeni dönemin gazetesi var
Yeni dönemin kanalý var
Küçükken beni yürüten,
Konuþmayý öðreten,
Sensin
Caným annem.
Dünyayý bize verseler,
Dostluðu paylaþýrýz.
Dünya çocuklarýyla,
Bir arada yaþarýz.
Nehir Dýrvar
Mati Logoretsi IV. sýnýf öðrencisi
Sıla CİBO
Dünyayý bize verseler,
Neþeyle eðleniriz.
Savaþmayý istemeyiz,
Yurdumuzu severiz.
Yeni dönem kanalýnda
Programlar, dizileri, çizgi filmleri
Hep oradan izlerim.
Yeni dönem gazetesini
Her hafta okuyorum
Çünkü Yeni Dönem Gazetesi’ni çok seviyorum.
Fahriye Þundo
Dünyayý Bize
Verseler
Altın Yağmuru
Yeni Dönem
Caným Annem
Cansu Zurnacý
Mati Logoretsi 4. sýnýf
öðrencisi
Erdal Çukiç
Mati Logoreci,
IV. Sýnýf öðrencisi
Fatih
B
ir varmış, bir yokmuş. Gülen az, ağlayan çok
evvel zaman içinde, kalbur saman içinde.
Cinler cirit oynarken
eski hamam içinde,
birinde bir kız varmış. Zavallı kızcağız önce annesi
sonra da babası ölünce, kalmış bir başına. Küçük kıza
babasından hiç birşey kalmamış. Başını sokacak bir
kulübeciği, içine girip yatacağı bir yatağı yokmuş.
Daha da kötüsü, üstündeki eski giysilerden başka
elbisesi de yokmuş. Birisi acıyıp bir ekmek vermiş
ona.
Allah'a sığınan küçük kızcağız; "Benim senden başka
hiç kimsem yok Allah'ım!" demiş. "Bana yardım et.
Kötülüklerden koru ve iyiliklerimi çoğalt." Küçük kız
bu duayı okuduktan sonra, ekmeğini alıp kırlara gitmiş. Yolda karşısına çıkan bir ihtiyar; "Karnım çok
aç!" demiş. "Bana yiyecek bir şey verir misin?"
İyiliksever kızcağız hiç düşünmeden ekmeğin
tamamını fakir adama vermiş.
Biraz daha yürümüş. Bu kez karsısına ağlayan bir
çocuk çıkmış.
"Soğuktan başım donuyor" demiş çocuk. "Bana bir
şey ver de başımı Örteyim." Kızcağız hemen başlığını
çıkarıp çocuğa vermiş. Çocuk bir sevinmiş, bir sevinmiş ki sormayın. Çocuk oynaya oynaya giderken,
bizim iyiliksever kız da keyifle bakmış
arkasından.Tekrar düşmüş yola. Az gitmiş, uz gitmiş.
Dere tepe düz gitmiş. Derken bir çocuğa daha rast
gelmiş. Bu çocuk da soğuktan tir tir titriyormuş.
Hemen yeleğini çıkaran iyilik sever kız, onu çocuğa
vermiş, Coçuk üşümekten kurtulduğu için çok sevinmiş. İyiliksever kızın yanaklarına Öpücükler kondurarak sevinçle uzaklaşmış ordan.
Kızcağız tekrar düsmüs yola. Karşılaştığı başka bir
çocuk, çok üşüdüğünü söyleyerek gömleğini istemiş.
Hiç düşünmeden gömleğini de veren kızcağız, yoluna
devam etmiş. Akşam karanlığı çökmek üzereymis. Bir
çocuk daha çıkmasın mı karşısına. "Nasıl olsa karanlık, beni kimse göremez" diyerek eteğini de o çocuğa
vermiş.
Küçük kız sonunda çırılçıplak kalmış ortada. Öylece
beklerken, birden gökyüzündeki bütün yıldızlar kızcağızın üzerine dökülmeye başlamışlar. Yıldızlar,
tıpkı bir tüy gibi ye¬re inip altın oluyormuş. Bir süre
sonra, dünyanın en güzel elbiselerinin kendi üzerinde
olduğunu görmüş. Altınları alan kız, bundan sonraki
hayatını zenginlik içinde ve başkalarına iyilik yaparak
geçirmiş.
Spor
Perşembe, 31 Ocak 2008
havasýndaydýlar. Ki öyle de oldu
zaten.
Hýzlý
çýkamayan
[email protected]
Trabzonspor’un bir baþka eksikliði
ileride çoðalamamaktý. Umut, tek
baþýna ileride, zaten sýnýrlý olan
yetenekleriyle ne yapsýn? Bir de
buna Umut’un ortaya ve geriye
koþularýný ekleyin manzara ortada.
Bu kadar kendini yoran santrafor
Farklý
galip
gelen topa istediði gibi vurabilir mi sizce?
ir kere Rizespor Trabzonspor oruz.
Sadece Umut deðil, Trabzonsporlu
maçýnýn skoru sizi yanýlt- Trabzonspor, yine çok þeyi yanlýþ
oyuncular çok fazla boþ koþu yapýymasýn. Hatta böyle bir maç- yapsa da, önceki maçlara göre en
or ki bu da takýmýn enerjisini bitiriytan sonra Trabzonspor sevineceðine azýndan iþtahlý oynadý. Maç baþlar
or.
Rizespor nasýl ligde kalýrým diye baþlamaz oyunu rakip alana yýkmasý
düþünsün derim. Trabzonspor Yanal maçý ne kadar istediðini gösteriyorRize maçýnda en dikkat çeken
ile ilk deplasman galibiyetini alsa da du zaten. Trabzonspor maçýn ikinci
oyuncular Tolga, Mustafa Keçeli ve
Rize Trabzon için deplasman sayýl- yarýsýnda bulduðu golleri ilk yarýda
Tayfun oldu. Her üç oyuncu da
maz. Onun için bu galibiyeti dýþ da bulabilirdi ama o kadar eller
arkadaþlarýna
göre artý bir daha fazla
saha galibiyeti olarak kabul etmiy- belde hücuma çýktýlar ki, gol atarýz
AbdülKadir BIYIKLI /ÝSTANBUL
B
T
Stres
boþalmasý
Derbi Fenerbahçe’nin: 1-4
urkcell Süper Lig’de haftanýn sonucu merakla beklenen
3-2
maçýný Fenerbahçe kazandý. 20. haftada lider Sivaspor’a OFTAŞ - İstanbul BB
Beşiktaş
Gaziantepspor
3
-1
konuk olan Fenerbahçe, rakibini 4-1 yenerek, ligde ikinci
sýraya çýktý. Devrenin son bölümüne doðru orta saha hakimiyetini V. Manisaspor - Denizlispor 3 - 2
0-2
eline geçiren Fenerbahçe, 28. dakikada Alex ve 39. dakikada Kasımpaşa - Kayserispor
1-3
Semih’in golleriyle devreyi 2-0 önde kapadý.Fenerbahçe ikinci Konyaspor - Ankaraspor
Sivasspor
Fenerbahçe
1-4
yarýnýn ilk 10 dakikasýnda Alex ve Deivid’le farký artýrma
Ankaragücü
Galatasaray
0-4
þanslarýný kullanamazken, Sivasspor 58. dakikada geliþen atakta
2-1
Musa’nýn golüyle farký 1’e indirdi: 1-2.Golden sonra her iki takým Bursaspor - Gençlerbirliği
da top kayýplarýyla oyun kurmakta zorlanýrken, ikinci yarýda Ç. Rizespor - Trabzonspor 0 - 4
Semih’in yerine oyuna giren Kezman, 78. ve 86. dakikalarda
geliþen kontrataklarda skoru belirleyen golleri attý: 1-4.
Kalan kýsa bölümde ise skor deðiþmedi ve Fenerbahçe 3 puaný 4-1’lik
PUAN DURUMU
skorla aldý. Ligde son 7 maçýnda 6. galibiyetini alan Fenerbahçe puanýný
44’e çýkardý ve rakibini geride býrakarak ikinci sýraya yükseldi. Bu sezon
1. Galatasaray 45
evinde ilk yenilgisini alan Sivasspor ise 43 puanda kaldý.
2. Fenerbahçe 44
Beþiktaþ, Turkcell Süper Lig’in 20. haftasýnda Gaziantepspor’u 3-1 yendi.
3. Sivasspor 43
Siyah-beyazlýlarda 1 gol - 1 asistle oynayan Cisse galibiyette büyük pay
4. Beþiktaþ 43
sahibi oldu. Turkcell Süper Lig’in 20. haftasýnda Gaziantepspor ile BJK
5.
Kayserispor 35
Ýnönü Stadý’nda karþý karþýya gelen Beþiktaþ, 1-0 yenik duruma düþtüðü
6. OFTAÞ 27
maçý Cisse, Nobre ve Rikardinyo’nun golleriyle geçti.
7.
Denizlispor 26
Ligin 20. haftasýnda deplasmanda Ankaragücü ile karþýlaþan Galatasaray,
8.
Trabzonspor
25
rakibini 4-0 maðlup etti. Bir çok as futbolcusundan yoksun çýktýðý maçta
9. Ankaragücü 25
rahat bir galibiyet alan sarý-kýrmýzýlýlar 4 hafta sonra liderliðe yükseldi.
10. Konyaspor 25
Galatasaray’ýn gollerini Hakan Þükür, Arda, Ümit Karan ve Serkan
11.
Gaziantepspor
Çalýk’tan geldi. Sivasspor’un Fenerbahçe’ye yenilmesiyle ayaðýna gelen
12.
Bursaspor 23
liderlik þansýný tepmeyen Galatasaray, puanýný 45’e çýkardý. Ýkinci yarýda13. Ýstanbul B.Þ.B. 21
ki 3. maçýný da kazanan sarý-kýrmýzýlý takým, ligde 4 hafta aradan sonra
14. Ç.Rizespor 21
liderliðe yükseldi.
15.
Ankaraspor 20
Trabzonspor kötü gidiþe Rize deplasmanýnda son verdi. Turkcell Süper
16. V.Manisaspor 20
Lig’de 20. haftanýn son maçýnda Çaykur Rizespor’un konuðu olan
17.
Gençlerbirliði 18
Trabzonspor, rakibini 4-0 maðlup etti. Sezonun ilk yarýsýnda da 5-1
18.
Kasýmpaþa 9
yendiði rakibini bu kez de 4-0’lýk skorla geçen Trabzonspor, 3 maçlýk
yenilgi serisine son verirken, puanýný da 25’e çýkararak 8. sýraya yükseldi. Ýkinci yarýdaki 3. maçýný da farklý kaybeden Çaykur Rizespor ise
Gençlerbirliði - Ankaragücü
21 puanla 14. sýrada kaldý.
Ýstanbul B.Þ.B. - Ç.Rizespor
Kayserispor - Beþiktaþ
Galatasaray - V.Manisaspor
Trabzonspor - Bursaspor
Fenerbahçe - OFTAÞ
Gaziantepspor - Sivasspor
Denizlispor - Konyaspor
Ankaraspor - Kasýmpaþa
Gol Krallýðý
1. Semih - Fenerbahçe 11
2. Gökdeniz — Trabzonspor 10
3. Nonda — Galatasaray 10
4. De Nigris — Ankaraspor 9
5. Gökhan Ünal —
Kayserispor 9
Rizespor
performans gösterdi.
açýsýndan birkaç cümle söylemek
gerekirse, eðer bu ligde tüm takýmlar
takviye yapacaksa, ilk takviye yapmasý gereken takým Rize. Önce kaleci aldýlar ama maalesef Özden maçta
hatalý en az iki gol yedi. Bunun
yanýnda hem defans, hem de orta
alan bölgesinde yeþil mavili ekibe
iyi birkaç oyuncu lazým.
Herkesin merak ettiði, bu maç
kongreyi etkiler mi sorusunu ben de
merak ediyorum ama sanýrým o iþ
çoktan bitti. Yani Trabzonspor bundan sonra her maçýný 11-0 kazansa
da delege deðiþim istiyor; yenilik
istiyor.
96. kez düzenlenen
toplam 20.6 milyon
ödüllü sezonun ilk
Grand Slam turnuvasý
Avustralya
Açýk’ta, tek erkeklerde þampiyonluðu
Sýrp raket Novak
Djokovic kazandý.
F i n a l d e
karþýlaþtýðý turnuvanýn sürpriz ismi
Jo-Wilfried
Tsonga’yý
3-1
maðlup eden 20
y a þ ý n d a k i
Djokovic, ikinci kez finalist olduðu bir Grand Slam’de ilk
zaferini kazandý. 1-0 geriye düþtüðü maçý 3-1 almayý baþaran
Djokovic, ayrýca Avustralya Açýk’ý kazanan ilk Sýrp tenisçi
oldu. Turnuvada ilk kez Tsonga’ya set kaybeden Sýrp raket,
Avustralya Açýk’ý kazanan en genç 4. raket olurken þampiyonluk ödülü olarak da 1.370.000 dolarýn sahibi
oldu.Djokovic, maç sonrasý yaptýðý açýklamada, ilk Grand
Slam þampiyonluðunu kazanmasýndan duyduðu memnuniyeti
dile getirirken, kalabalýða hitaben de, ‘’Sizi bundan sonraki
turnuvalarda da bu pozisyonda görmeyi ümit ediyorum’‘
dedi. 20 yaþýndaki þampiyon, ‘’Beni destelemek için buraya
gelen tüm Sýrp taraftarlara teþekkür etmek istiyorum. Grand
Slam þampiyonluðunu kazanan ilk Sýrp sporcu olmaktan
gurur duyuyorum’‘ diye konuþtu.
Þampiyon
Djokovic
Zafer Sharapova’nýn
20.6 milyon dolar ödüllü
sezonun ilk Grand Slam turnuvasý olan 96. Avustralya
Açýk’ta, tek bayanlarda zafer
Rus Maria Sharapova’nýn
oldu. 5 numaralý seri baþý
Sharapova,
finalde
karþýlaþtýðý 4 numaralý seri
baþý Sýrp Ana Ivanovic’i 2-0
maðlup ederek zafere ulaþtý.
Rus raket 91 dakika süren
mücadelede setleri 7-5 ve 63’lük skorlarla aldý. Geçen sene Avustralya Açýk’ýn finalinde
ABD’li Serena Williams’a yenilen Sharapova, bu sonuçla
Wibledon ve Amerika Açýk’tan sonra üçüncü Grand Slam
þampiyonluðuna ulaþtý. 2007 Fransa Açýk yarý finalinde
yenildiði Ivanovic’ten rövanþý alan 20 yaþýndaki tenisçi,
Avustralya Açýk’ý set vermeden kazandý ve birincilik ödülü
olarak 1.370.000 dolarýn sahibi oldu. Sharapova, maçtan sonra
yaptýðý konuþmada, “Geçen yýl birisi bana 2008’de sizlerin
önünde bu kupayý kaldýracaðýmý söyleseydi asla inanmazdým.
Bu sabah Billi Jean King’den bir mesaj aldým, ‘þampiyonlar
þanslarý deðerlendirir ve baskýyý kaldýrýr’ diyordu. Þanslarý
deðerlendirdiðim için mutluyum” dedi.

Benzer belgeler