Topi, Prizren`i zziiiyyyaaarrreeettt eettttttii
Transkript
Topi, Prizren`i zziiiyyyaaarrreeettt eettttttii
Prizren Belediye Baþkanı Ramadan Muya ile “Yeni Dönem” KTM’na Özel Röportaj... Baþkan Muya: “Topluluk partileriyle koalisyon kurmamýz, burada yaþayan halka verilen deðerin göstergesidir” Haber sayfa 8’de KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ SAYI: 413 YIL: 10 Perşembe , 24 Ocak 2008 Fiyatý: 0.50 Bağımsızlığa adım adım ilerliyoruz Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile ilgili sýcak geliþmeler yaþanýyor. Kosovalý üst düzey yetkilileri Baþkan, Baþbakan ve Meclis Baþkaný bir araya gelerek Kosova’nýn baðýmsýzlýk bildirgesini ele almasý, baðýmsýzlýk ilan tarihinin yaklaþtýðýný müjdeler nitelikte. K osova üst düzey yetkilileri Kosova baðýmsýzlýk bildirgesini görüþmek üzere bir araya geldiler. Kapalý kapýlar ardýnda yapýlan toplantýya Baþkan Fatmir Seydiu, Baþbakan Haþim Thaçi ve Meclis Baþkaný Yakup Krasniçi katýldý. Baþbakan Haþim Thaçi, görüþme ardýndan yaptýðý açýklamada görüþmede Kosova’nýn baðýmsýzlýk sürecini ele alýndýðýný söyledi. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn bir an önce tanýmasý gerektiðini savunan Baþbakan Thaçi, “Görüþmede baðýmsýzlýðýn kýsa bir zaman içinde ilan edilmesi gerekliliði üzerinde durduk. Bunun yaný sýra baðýmsýzlýk ilanýndan sonra yapýlacak olan kutlamalarla ilgili de fikir alýþ-veriþinde bulunduk” dedi. Görüþme hakkýnda daha fazla açýklama yapmaktan kaçýnan Baþbakan, baðýmsýzlýk ilanýndan sonra BM Kosova Özel temsilcisi Marthi Ahtisari tarafýndan hazýrlanan Kosova paket önerisini uygulamaya sokulacaðýný söyledi. Thaçi, Priþtine’nin her zaman Avrupa Birliði ve ABD’nin Kosova’da sivil misyonlarýný sürdürmesinden yana olduðunu belirtti. Meclis Baþkaný Yakup Krasniçi konu ile ilgili yaptýðý açýklamada baðýmsýzlýk bildirgesinin kurum baþkanlarý tarafýndan hazýrlanacaðýný belirtirken, düzenlenen toplantýda konunun detaylarýnýn görüþüldüðünü söyledi. Kosova Meclisi Baþkanlýk divaný pazartesi düzenlediði toplantýsýnda 31 Ocakta Kosova Meclisi’nin bir araya gelmesini karar baðladý. Meclisin toplantý gündeminde Kosova statüsü ile ilgili bir nokta yer almýyor. Önümüzdeki günlerde oluþturulacak olan Kosova baðýmsýzlýk bildirgesinin hazýrlanmasýna muhalefet parti liderlerinin katýlmasý da bekleniyor. Kosova baðýmsýzlýk bildirgesi ile ilgili bilgi sahibi olduklarýný belirten AKR Baþkan yardýmcýsý Ýbrahim Makoli, ama bildirgenin hazýrlanmasý ile ilgili hiçbir resmi teklif almadýklarýný söyledi. AAK Basýn sözcüsü Besnik Tahiri partisinin görüþmeye katýlmasý için hiçbir çaðýrý almadýðýný söyledi. Tahiri, “Bugüne kadar bu yönde hiçbir davet almamýza raðmen baðýmsýzlýk ve statü ile ilgili kurulacak olan çalýþma gurubunda yer almak istiyoruz. Biz, bu konuda hiçbir zaman süreç dýþýnda kalmadýk. Biz, parti olarak her zaman Kosova devletinin kuruluþ ve çalýþmalarýna karþýlýk beklemeden katýldýk” dedi. Baþbakan yardýmcýsý Hayredin Kuçi yabancý ajanslara verdiði demeçte Kosova baðýmsýzlýk bildirgesinin hazýr olmadýðýný savunurken, bu bildirgenin bir taraftan Kosova kurum ve siyasi partileri tarafýndan hazýrlanmasý sonradan da uluslararasý toplum tarafýndan kabul edilmesi gerekliliðine dikkat çekti. Kosova statüsünün belirlenmesi ile ilgili siyasi partiler arasýnda Kosova vatandaþlarýnýn iradesinin oybirliði ile saðlanmasý gerektiðini belirten Kuçi, bunun yaný sýra bu konuda uluslar arasý toplumun da desteðine ihtiyaç duyulduðunu söyledi. Topi, Prizren’i ziyaret etti Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bamir Topi, ziyaretinin son gününde Prizren'e geldi. Prizren vatandaşları tarafından sevinçle karşılanan Cumhurbaşkanı Topi, “Kosova için özel önem taşıyan ve her tarafı tarih kokan Prizren’de bulunmaktan çok sevinçli olduğumu açıkça ifade etmek istiyorum” dedi. Haber sayfa 4’te Rozmari Di Carlo Kosova’dan geçti Di Carlo, “Ahtisaari, Priştine ile Belgrat arasında görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra, hazırlamış olduğu çözüm öneri paketi, Kosova ve bölge için barışın sağlanması konusunda en iyi yol olduğunu düşündüğümüz için ABD olarak bu öneriyi destekliyoruz” dedi. Haber sayfa 2’de Sarnýç, Bakan Hocay ile görüþtü Haber sayfa 7’de Prizren’de hayat gün geç tikç e zorlaşıyor Haber sayfa 3’te Kosova Ban ki Mun: Kosova sorunu beni endişelendiriyor BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova konusundaki derin görüş ayrılığının sürmesinden endişe ettiğini belirterek, bu çıkmazın tehlikeli olabileceği uyarısında bulundu. B irleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban ki Mun, Slovenya Başbakanı Janez Jansa ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova sorununa bir yol bulunması konusundaki derin ayrılıkların sürüyor olmasına ilişkin endişelerini açıkladı. Ban, bu yaklaşımın Kosova’daki durum için tehlikeli olabileceğini söyledi. BM Genel Sekreteri, bu kördüğümün sürmesi durumunda koşulların kendi dinamiklerini yaratacağını ve bunun de tehlikeli olacağını bildirdi. Öte yandan Bratislava’da konuşan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban ki Mun, Kosova’daki olayların gelişmelerini takip ettiklerini ancak Kosova’nın geleceğine ilişkin sorunun ilkesel olarak Avrupa’ya ait olduğunu bildirdi. Bu konuda daha fazla yorum yapmak istemediğini belirten Genel Sekreter Mun, Avrupa Birliği’nin Kosova’ya kendi misyonunu gönderme niyetinde olduğunu Birleşmiş Di Carlo, “Ahtisaari, Priştine ile Belgrat arasında görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra, hazırlamış olduğu çözüm öneri paketi, Kosova ve bölge için barışın sağlanması konusunda en iyi yol olduğunu düşündüğümüz için ABD olarak bu öneriyi destekliyoruz” dedi. K Di Carlo, Seydiu ile görüştü Milletler’in dikkatte aldığını kaydetti. Birleşmiş Milletler’in kendi mekanizmaları ile Kosova’daki gelişmeleri takip ettiğini ifade eden Mun, uygun zamanda Kosova konusunda gerekli görülen adımlara atacağını belirtti ancak bu adımların ne olacağı konusunda bir açıklama yapmadı. UNMIK Yönetici Yardımcısı Lari Rosin, uluslararası toplumun Kosova’nın toprak bütünlüğünü korumaya hazır olduğunu ve kuzey bölgede bir bölünmeye izin verilmeyeceğini açıkladı. U Rozmari Di Carlo Kosova’dan geçti 2 osova ziyaretinde bulunan Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı Müsteşar yardımcısı Rozmari Di Carlo üç günlük ziyareti esnasında Kosovalı siyasilerle bir araya gelerek, Kosova’nın geleceği masaya yatırıldı. Rosin: Kosova bir bütündür NMIK Yönetici Yardımcısı Lari Rosin, Kosova’nın bağımsızlığının ilan edilmesi durumunda özel planların mevcut olduğunu ifade etti. Rosin, kuzey bölgedeki Sırp topluluğun ne yapabileceği ve ne yapamayacağı konularının konuşulduğunu öne sürdü. Rosin, bu ç e r ç e v e d e Kosova’nın toprak bütünlüğünün korunacağı ve olası bölünmelere izin verilmeyeceğini söyledi. Kosova’nın bağımsızlığının ilan edilmesinin ardından Sırp toplumunda herhangi bir göç dalgasının beklenmediğini ifade eden Amerikalı diplomat Rosin, ancak olası durumlara müdahale için uluslararası toplumun hazır olduğunu söyledi. Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanlığı Balkan Temsilcisi Aleksandar Botsan Karçenko, Perşembe, 31 Ocak 2008 Kosova’nın tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etmesinin Kosova’da de facto bir bölünmeye sebep olabileceğini bildirdi. Rus diplomat ayrıca, bağımsızlığın ilan edilmesinin ardından ayrı bir göç dalgası ihtimalinin de bulunduğunu kaydetti. Sırbistan’dan gelen açıklamalarda ise Kosova’nın olası bağımsızlık ilanına şiddetle karşılık verilmeyeceği bildirildi. S ı r b i s t a n hükümetinde Kosova’dan sorumlu devlet bakanı Slobodan Samarciç, Kosovalı liderlerin bağımsızlık kararı almaları durumunda Sırbistan’ın şiddet içeren önlemlere başvurmayacağını açıkladı. Samarciç, Belgrat yönetiminin, Kosova’ya Sırbistan sınırları içinde geniş bir özerklik içeren barışçıl bir çözüm önerdiklerini ileri sürdü. Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı Müsteşar yardımcısı Rozmari Di Carlo, Kosova ziyaretinin ilk gününde Başkan Fatmir Seydiu ile bir araya geldi. Görüşme ardından gazetecilere açıklamada bulunan Di Carlo, ABD’nin Kosova ile ilgili tutumunu ortaya attı. Di Carlo “ABD olarak bizim çözüm konusunda tutumumuz belli. Görüşmeler başlamadan önce, eğer taraflar arasında anlaşma sağlayamaz ise Marthi Ahtisaari’nin çözüm öneri paketini destekleyeceğimizi açıkça belli etmiştik. Sorunun çözümü için bizim için tek dayanak Ahtisaari çözüm öneri paketi çerçevesidir. Kosova statüsü ne kadar kısa bir zaman içinde çözüme kavuşturulursa o kadar önemlidir” dedi. Bu hafta içinde Avrupalı müttefikleri ile bir araya geleceklerini belirten Di Carlo, “AB müttefiklerimizle yapacağımız görüşmede Kosova sorununun çözümünü masaya yatıracağız. Sorunun çözümü için diplomatik kanallarla işbirliğimizi sürdüreceğiz. Hepimiz bu sorunun artık sorun olmaktan çıkarılma zamanı geldiğini düşünüyoruz” dedi. Öte yandan Başkan Fatmir Seydiu, ABD’ye bugüne kadar sunduğu desteklerden dolayı teşekkür ederken, ABD’nin Kosova’nın bağımsızlığını tanıyacak ilk devletlerden biri olacağına duyduğu inancı dile getirdi. ABD’nin Kosova sorununun çözümü için desteklediği Ahtisaari çözüm öneri paketini Priştine’nin de benimsediğini belirten Seydiu, Ahtisari’nin paket önerisinden çıkan önerileri yerine getirme sözü verdi. Thaçi, Di Carlo’yu kabul etti Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı Müsteşar yardımcısı Rozmari Di Carlo ziyaretinin ikinci gününde Başbakan Haşim Thaçi ile bir araya geldi. Di Carlo, görüşme ardından ABD’nin Kosova’nın uluslararası denetim altında bağımsızlığını desteklediğini savundu. Başbakan Thaçi ise gerçekleştirdikleri görüşmeyi olumlu olarak değerlendirirken, Kosova’nın bağımsızlığının yakın olduğunu ifade etti ama kesin bir tarih vermekten kaçındı. Washington ve Brüksel’e yapılacak olan kordinasiyon sonucu bağımsızlığın ilan edileceğini dile getiren Başbakan, “Bağımsızlığın ilanı için şu an tüm hazırlıklar tamamlanmış bulunuyor. Bağımsızlık ilanının dostlarımızla danışıp, karar verdikten sonra yapacağız” dedi. Di Carlo’nun Sırp liderleri ile de görüştü Rozmari Di Carlo, Kosova ziyareti çerçevesinde Sırp temsilcileri ile de bir araya geldi. Sırp Liberal parti Başkanı Slobodan Petroviç ve Kosova hükümetinin iki Sırp bakanı ile bir araya gelen Di Carlo, “Sırpların, Kosova hükümetinde temsil edildiğini görmek bizi sevindiren bir gelişme. Biz Kosova Meclisi’nde görev alanlardan Kosova vatandaşlarına yardımda bulunmalarını istiyoruz. Bizler, Kosova’nın çok uluslu bir toplum olmasını istiyoruz. Bu Kosova’nın ve aynı zamanda Avrupa’nın gelişmesine olumlu katkıda bulunacaktır” dedi. Slobodan Petroviç görüşme ardından yaptığı açıklamada, “Görüşmede sadece Sırpların durumuna değil, Kosova’da yaşayan tüm topluluklar ile ilgili önemli konulara değindik. Bildiğiniz gibi biz Kosova kurumlarının bir parçasıyız. Görüşmeye iki Sırp bakanı Raşiç ve Stankoviç’te katıldı. Bizler görüşmede Di Carlo ve ABD Priştine Eşgüdüm Bürosundan açık destek aldığımızı söylemek istiyorum” dedi. Kosova Meclisi’nin bağımsızlık ilan kararı alması durumunda sizler nasıl davranacaksınız sorununa Petroviç, zamanı geldiği zaman Sırp halkı çıkarlarına uygun karar alacaklarını söyledi. 3 Perşembe, 31 Ocak 2008 Kosova Bağımsızlık tarihi halen belli değil A vrupa Birliği’nin merkezi Brüksel'de temaslarda bulunan Başbakan Haşim Thaçi, Avrupa Birliği Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Havier Solana ve Avrupa Birliği’nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn ile görüştü. Kosova’daki son gelişmelerin değerlendirildiği toplantıda, Kosova’nın bağımsızlığını ilan etme tarihi de gündeme geldi. Ancak liderler tarafından net bir tarih ortaya atılmazken, gerek Avrupa Birliği’nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn gerekse Solana'nın basın sözcüleri net açıklamalar yapmadılar. Her iki basın sözcüsü de konunun hassasiyetinden dolayı Sırbistan'ın Şubat ayında netleşecek olan tavrını beklediklerini ifade ettiler. Oli Rehn, Kosova bağımsızlığının ilan edileceği tarih saptandı mı şeklindeki soruyu yanıtlamadı. Avrupalı diplomat, “çok duyarlı bir siyasi konu olduğu için sizlerden anlayış bekliyorum. Şu anda aleni bildirilerden çok, diplomatik araçlarla uğraşmalıyız” dedi. Haşim Thaçi ve Oli Rehn, bu tür görüşmelerden sonra alışılagelmiş basın açıklamasında bulunmadılar. Ancak AB Diplomasi Şefi Haviyer Solana ile gerçekleştirdiği görüşmeden sonra yaptığı açıklamasında Kosova Başbakanı Haşim Thaçi, Kosova bağımsızlığının ilan edilmesi için artık sayılı günlerin kaldığını söyledi. Öte yandan Slovenya Dışişleri Bakanı Dimitrij Rupel Viyana’da yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği’nde Kosova misyonu için hiçbir faaliyet yapılmadığını söyledi. Rupel, Kosova’ya AB misyonunun yerleşmesi tarihiyle ilgili açıklamadan kaçınırken, AB Konseyi’nin Kosova’ya misyon gönderme kararını aldığını ancak pratikte henüz bir gelişme görülmediğini belirtti. Almanya bağımsızlığı tanıma sinyalleri verdi A vrupa Birliği’nin Kosova’nın bağımsızlığını tanıyıp tanımayacağı ile ilgili spekülasyonlar sürerken, Almanya, Kosova’nın bağımsızlığını tanıma sinyalleri verdi. Almanya Dışişleri Bakanı Frank Valter Ştaynmayer, “Deutschlanfunk” radyosuna verdiği demeçte birçok AB ülkesi ile birlikte Almanya’nın da Kosova’nın bağımsızlığını tanıyacağını dikkat çekti. Tarihin durdurulmayacağı üzerinde duran Ştaynmayer, AB’nin Sırbistan ile Kosova’nın geleceği ile ilgili bir anlaşmaya varması gerekliliğine işaret etti. Ştaynmayer, “Bu konuda, hazırlıklarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Kosova’nın bağımsızlığı konusunda bir fikir birliğine yakın olduğumuzu söyleyebilirim” dedi. Almanya’nın Kosova’nın Sırbistan’dan ayrılmasını ve Kosova’nın bağımsızlığını tanımaya hazır olduğunu açıklayan Alman Dışişleri Bakanı, bağımsızlık tarihi ile ilgili konuşarak Sırbistan’da başkanlık seçim kampanyasını etkilemek istemediğini söyledi. G ü ze l s ö zl e r Bilgisiz bir kimse, savaþ davuluna benzer, sesi çok, içi boþtur. Bağımsızlık ne zaman ilan edilecek? Bilmiyorum. Bu sorunun cevabını beyfendi biliyor. ANONİM Çokuluslu Kuzey Komutanlığında devir teslim V uçitırın Macunay askeri kışlasında Çokuluslu Kuzey Komutanlığında devir teslim töreni düzenlendi. KFOR Komutanı General Kvasiye Marnak ve çok sayıda yerel yetkilinin katıldığı devir teslim töreninde TFSHV komutanı General Oliver Jumelet görevini General Christian Dexter’e devretti. Çokuluslu Kuzey Task Force Komutanı General Jumelet’in askerleri ile beraber bölgede istikrarın sağlanmasına olumlu katkıları geçtiğini ifade eden General Marnak, Kosova için büyük önem dönemde herkesi istikrarı bozacak hareketten kaçınmaya davet etti Kosova’da güvenliğin ve istikrarın sağlanmasında tek sorumlunun kendileri olduğuna dikkat çeken General de Marnak, Kosova Polis birlikleri ve UNMIK Polisi ile beraber bu görevi başarıyla sürdürmeye devam edeceklerini belirtti. Çokuluslu Kuzey Task — Force yeni komutanı General Dexter, Kosova’da her tür olumsuz olayı önlemek için KFOR birliklerinin hazırda durması gerektiğini savundu. Görevini devreden General Oliver Jumelet ise yaptığı açıklamada Kosova vatandaşlarının örneksel olduğunu belirtirken, Kosova halkının parlak bir geleceği hak ettiğini söyledi. Prizren’de hayat gün geçtikçe zorlaşıyor Prizren’de yardıma muhtaç ailelerin sayısı her geçen gün artıyor. Prizren Kızılhaç’ından yapılan açıklamada, bir önceki yıla kıyasla söz konusu yardım kuruluşundan yardım alan ailelerin sayısında artış yaşandığı gözlendi. Dolayısıyla 2007 yılında yardım alanların sayısının 1 346’ya çıktığı belirlendi. Kızılhaç yetkilileri yaptıkları açıklamada, her geçen gün yaşam koşullarının zorlaşması ve hayat şartlarının pahalılaşmasıyla ekonomik gelir düzeyi düşük aileleri vurduğunu, Kızılhaç’tan yardım talebinde bulunanların en fazla bu kesimi oluşturduğunu ifade ettiler. Kızılhaç kuruluşunun raporlarına göre bilhassa 2007 yılının son üç ayı içerisinde yardım talep edenlerin sayısında artış gözleniyor. Söz konusu rakamın artışında kaydedilen ailelerin daha önce Kızılhaç’tan yardım talep etmedikleri belirlendi. Kızılhaç yetkilileri, yabancı bağış kuruluşlarının azalmasıyla birlikte gıda ve giyim yardımı sağlamada sıkıntı yaşadıklarını, kuruluşa yardımda bulunan özel kuruluşlar söz konusu olunca da durumun aynı geçerliliği koruduğunu ifade ettiler. 2007 yılı içerisinde başarıyla gerçekleştirilen Prizren Kızılhaçı 2007 verilerini açıkladı. Her geçen gün Prizren’de yardıma muhtaç ailelerin sayısında projeler arasında kötü yaşam koşulları yüzünden okulu terk edenlerin tekrar okula döndürülmesi olduğu kaydedildi. Kan bağışında bulunanların oranında yüzde 50 olduğu belirtilirken, Kızılhaç yetk- artış yaşanırken, yabancı bağış kuruluşlarının azalmasıyla yardımların temin edilmesinde sıkıntı ilileri, bu yardım kuruluşuna desteğini esirgeyenler arasında Prizren Belediyesinin bulunduğunu, Prizren Belediyesinin Kızılhaç yardım deposu için her ay 130 euro değerinde kira istediğini vurgu- yaşanıyor. Bu yardım kuruluşuna desteğini esirgeyenladılar. ler arasında Prizren Belediyesi de bulunuyor. Kosova Arnavutluk, Kosova’nın bağımsızlığını destekliyor K osova’da 3 günlük resmi ziyarete bulunan Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bamir Topi, ziyareti çerçevesinde Kosova Başkanı Fatmir Seydiu, Kosova Meclis Başkanı Yakup Krasniçi, Başbakan Hashim Thaçi ve çok sayıda yetkiliyle bir araya geldi. Ziyaretlerinde Kosovalı liderlere bağımsızlık ile ilgili açıkça destek veren Arnavutluk Cumhurbaşkanı, uzun zamandan beri arzulanan bağımsızlığın artık kaçınılmaz olduğunu savundu. Meclise hitap etti Onuruna mecliste düzenlenen törenli oturumunda konuşan Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bamir Topi, Kosova için hayati önem taşıyan bir dönemde Kosova’da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Arnavutluk’un Kosova’nın bağımsızlığını her zaman desteklediğini ve desteklemeye de hazır olduğunu açıklayan konuk cumhurbaşkanı, Avrupa ilkelerine dayanan çok uluslu bir Kosova toplumunu desteklediklerini söyledi. Arnavutluk’un iki taraf arasında yapılan görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasını üzüntüyle karşıladığına dikkat çeken Topi, kendilerinin çözüm için Ahtisaari’nin çözüm öneri paketini desteklediklerini dile getirdi. Arnavutluk’un Kosova’nın bağımsızlığını desteklediğini tekrarlayan Topi, Arnavutluk’un Kosova’nın bağımsızlığını tanıyacak ilk ülke olmayacağını söyledi. Arnavutluk olarak bağımsız, demokrat ve şimdiki sınırları içinde, Brüksel’den desteklenen, bir Kosova’dan yana olduklarını belirten Topi, Kosova sorununun adil bir çözüme kavuşturulmasının Balkanlarda istikrarın sağlanmasına olumlu katkıda bulunacağını söyledi. Topi, Kosovalıların demokrat kurumlarının oluşturmasını ve bu kurumlara toplulukları da dahil etmesini olumlu bir gelişme değerlendirirken, Kosova’da çok uluslu bir toplum için yasaların üstünlüğünün sağlanması ve topluluk haklarının korunmasının bir zorunluluk oluşturduğunu savundu. Topi, Rüker ve Başkan Seydiu ile bir araya geldi Bamir Topi, Kosova’nın bağımsızlığını ilan ettikten sonra demokratik bir devlet olması gerekliliğine işaret etti. Topi, “Kosova, demokratik ve azınlık haklarına saygılı, AvrupaAtlantik oluşumlarına katılma eğilimi olan bir devlet olmalıdır” şeklinde konuştu. Bağımsızlık ilan sürecinde Kosova kurumlarına büyük sorumluluğun düştüğüne dikkat çeken konuk cumhurbaşkanı, bu süreçte Arnavutluk’un Kosova’ya her tür desteği sunmaya hazır olduğunu söyledi. Başbakan Haşim Thaçi, Arnavutluk Cumhurbaşkanının Kosova için hayati Perşembe, 31 Ocak 2008 Topi, Prizren’i de ziyaret etti A rnavutluk Cumhurbaşkanı Bamir Topi, ziyaretinin son gününde Prizren'e geldi. Prizren bölgesini ziyaret eden Topi, 20 Haziran 1878 yılında "Büyük Arnavutluk" fikrinin temellerinin atıldığı Prizren Birliğini gezmeyi de ihmal etmedi. Prizren vatandaşları tarafından sevinçle karşılanan Cumhurbaşkanı Topi, Prizren Birliği’nde duygulu anlar yaşadı. Topi, “Kosova için özel önem taşıyan ve her tarafı tarih kokan Prizren’de bulunmaktan çok sevinçli olduğumu açıkça ifade etmek istiyorum. Bu tarihi anıt önünde kendimi çok şanslı hissediyorum. Kosova, kısa bir zaman içinde bağımsızlığına kavuşacaktır” dedi. Prizren Belediyesi Başkanı Ramadan Muya, Kosova Demokratik Türk Partisi-KDTP Genel Başkanı ile Çevre ve Alan Planlama Bakanı Mahir Yağcılar ile çok sayıda üst düzey yetkili tarafından karşılanan Topi'ye, müze olarak kullanılan "Prizren Birliği" hakkında bilgi verildi. İçerisinde Osmanlı kararnamelerinin bulunduğu müze ziyareti sırasında Topi'ye "Prizren Birliği" ve Bayraklı Camii işlemeli tahtadan tablo hediye edildi. Topi hediyesini "Büyük Arnavutluk" haritası önünde Prizren Belediye Başkanı Ramadan Muya'dan aldı. Program çerçevesinde daha sonra Osmanlı'dan kalma tarihi Sinan Paşa Camisini ziyaret etmesi beklenen Topi, son anda programını değiştirdi ve sonradan ziyaret edeceği Arnavut Katolik kilisesine doğru hareket etti. Çanlar eşliğinde kilise havlusuna gelen Topi, son anda kararından vazgeçerek kiliseyi ziyaret etmekten vazgeçti. Kilise kapısı önünde gazetecilerle birlikte Arnavutluk Cumhurbaşkanı Topi'yi bekleyen Katolik Kilisesi papazı olaya bir anlam veremedi. Enis TABAK taşıyan bu dönemde Kosova’yı ziyaret etmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirirken, bu güne kadar sunulan destekten dolayı Topi’ye teşekkürlerini iletti. Kosova’nın artık devlet olmaya hazır olduğunu açıkça ifade enen Başbakan, bağımsızlığın çok kısa zamanda ilan edileceğini söyledi. Bağımsızlığın uluslararası toplumun koordinasyonu ilan edileceğini belirten Başbakan, bağımsızlığın tanınması ile ilgili bütün dünyadan destek beklendiklerini söyledi. Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker ve Başkan Seydiu ile ayrı görüşmelerde bulunan Arnavutluk Cumhurbaşkanı Topi, Kosova’da mevcut durum hakkında, özellikle Kosova’nın bağımsızlığının tanıması girişimleri hakkında bilgi aldı. Balkanları içinde barındırmayan bir Avrupa Birliği’nin bir bütünlük arz etmeyeceğine dikkati çeken Topi, birliğin kapılarının bütün Balkanlara açık olması gerektiğini savundu. KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Haftalýk gazete Sahibi ve Genel Müdürü: Mehmet BÜTÜÇ Yazı İşleri Müdürü: Sencar KARAMUÇO Yayýn Koordinatörü: Taner GÜÇLÜTÜRK Balkan ve Ankara Muhabiri: Erhan TÜRBEDAR Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK Muhabirler Koordinatörü: Enis TABAK Muhabir: Yüksel POMAK Spor: Ýsmail MAKASÇÝ, Abdülkadir BIYIKLI Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bamir Topi ARK Başkanı Becet Pacoli, LDD Başkanı Necat Daci, AAK Başkan yardımcısı Ahmet İsufi, Sırp Liberal partisi Başkanı Slobodan Petroviç ile ayrı görüşmelerde bulundu. Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bamir Topi'ye Priştine Üniversitesi tarafından törenle "Fahri Doktora" unvanı verildi. Cumartesi günü düzenlenen başka bir törende, Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bamir Topi Priştine’nin ‘Onur kenttaşı’ olarak ilan edildi ve kendisine Priştine Belediye Meclisi Başkanı İsa Mustafa tarafından ‘Tanrıça Koltukta’ altın madalyası da sunuldu. Ziyaretinin ikinci gününde Başbakan Hashim Thaçi ile bir araya gelen Arnavutluk Cumhurbaşkanı Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO Kültür: Ýskender MUZBEG Topi, muhalefet ve Sırp liderlerini de kabul etti Topi’ye Fahri Doktora Topi, Başbakan Thaçi ile de görüştü : 4 14 ý y a S 4 Yazýlarda ortaya atýlan fikirler, yazarlara aittir. Gazetemizin resmi görüþü deðildir. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlara aittir. e-mail: [email protected] [email protected] Adres: Adem Yaþari No: 8, Prizren/Kosova Tel. 029 623 503 Fax: + 381 (0)29 623 503 Banka: Raiffeisen Bank Yeni Dönem Hesap No: 1502001000171635 Yeni Dönem KTM Þirketi Danýþma Kurulu: Baský: Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý) “SIPRINT” basýmevi Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný) Prizren Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi) Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý) Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný) “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni) yayýnýdýr. 5 Perşembe, 31 Ocak 2008 Kosova Elektrik sorun olmaya devam ediyor K osova son günlerde elektrik kısıtlamalarla ile tekrar karşı karşıya. Kosova B termik santralında yaşanan arızalar yüzünden Kosova’nın büyük bir bölümünde elektrik kısıtlamalarına başvuruldu. Kosova Elektrik Kurumu’ndan konu ile ilgili yapılan açıklamada “Kosova B termik santralı sistemindeki arızalar yüzünden tüketicilere A — B - C sistemi çerçevesinde elektriğin verildiği” duyuruldu. Kosova Elektro Kurumu Basın sözcüsü Nezir Sinani konu ile ilgili yaptığı açıklamada “Tüketicilere ABC kısıtlamaları uygulamaya başladık. A kategorisi içinde yer alan tüketicilere 5 + 1, B kategorisindekilere 2 + 4 ve C kategorisindekilere ise 1 + 5 elektrik kısıtlamaları uyguluyoruz” dedi. Sinani, bu arıza dönemi çerçevesinde Kosova B-1 termik santralinin 260 megavat, A- 3 santralin 130 megavat ürettiğini ifade ederken, komşu ülkelerden de 250 megavat elektrik ihraç edildiği ifade etti. KEK’in Kosova B termik santralında arızayı gidermek için kollarını sıvadığına dikkat çeken Sinani, arızayı kısa bir zaman içinde çözmeyi umduklarını söyledi. Sinani, arızanın giderilmesinden sonra A kategori içindeki tüketicilerin sürekli elektriğe sahip olacağını, B kategorisinde 4 saat elektrik, 2 saat elektriksiz ve C kategoriye ise 3 + 3 elektrik kısıntıları uygulanacağını söyledi. Kosova genelinde uygulanan elektrik kısıtlamaları Kosova’nın bazı kentlerinde tepki ile Sencar Karamuço Hayalleri gerçeðe dönüþtürme zamaný B karşılandı. Uygulanan kısıtlamalar yüzünden Priştine vatandaşları, Priştine - Poduyevo oto yolunu trafiğe kapatarak tepkilerini dile getirdiler. Bir diğer gurup Priştineli ise “Güneş han” yolunu kapatarak, KEK’in siyasetini protesto ettiler. Birkaç saat süren eylem esnasında vatandaşlar elektrik enerjisinin daha sıralı verilmesi isteklerin dile getirdiler. Vatandaşlar, elektrik faturalarını sıralı ödemelerine rağmen, elektrik kurumunun uygulamış olduğu haksız elektrik sistemini dışlandıkları belirtiler. Protestocular Priştine Belediye Başkanı ve KEK yetkilileri ile bir araya gelinceye ve bu semte sıralı elektrik sağlanana dek protestolarını devam ettireceklerini bildirdiler. KEK Basın sözcüsü Nezir Sinani, semt sakinlerinin elektrik faturalarını ödemediklerini savundu ve kısıtlamaların devam edeceğini söyledi. Emekli yardımlarına yeni düzenleme K Kosova gündemi osova’nın savaşın sona ermesinden bugüne dek çözülemeyen en önemli sorunlarının başında hiç kuşkusuz ki emeklilerin sorunu yer alıyor. Emeklilik sistemi halen hayata geçirilemediği için bu boşluk yaşlılara verilen yardımlarla kapatılmaya çalışıldı. Bu yardım sistemi geçen yılın son aylarında yapılan bir düzenleme ile yeniden yapılandırıldı. Bu düzenlemeye göre hükümetten yardım alacaklar iki guruba Emekli maaşı yardımında yeni bir düzenleayrıldı. Birinci gurupta 65 yaşını doldurmeye imza atıldı. Bundan böyle bu yardımmuş ve uzun zaman devlet hizmeti görlar 65 yaşını doldurmuş emeklilere iki müş kişiler 75 avro maaş alacaklar. gurup altında yapılmaya devam edilecek. İş İkinci guruptakiler ise 65 yaşını doldurdeneyimi olanlar 75 avroluk maaş alamuş ama devlet hizmeti yapmamışlar ise cakken, iş deneyimi olmayanlar ise 40 40 avro yardım parası alacak. avroluk maaş alacak. Kosova Çalışma ve Sosyal Bakanlığı, emekli maaşları için 16 milyon avro talep bütçede bu konu ile ilgili bir düzenlemenin ederken, Kosova Ekonomi ve Finans yapılabileceği sinyallerini verdi. Emekliler Departmanı yetkilisi Naim Bakanlığı bu konu ile ilgili 14 milyon Hoday, emekli maaşı ile ilgili iki kategorinin avroluk bir ödenek ayrıldığını duyurdu. Çalışma ve Sosyal Bakanlığı, bakanlık oluşturulduğunu söyledi. Birinci guruba, tarafından emekliler için ayrılan bu miktarın önceki emekli ve engelliler sigortasından yerli olmadığını savunurken, istedikleri yararlananların girdiğini ifade eden Hoday, diğer guruba ise birinci guruba girmeyen ödeneğin artırılmasını talep etti. emeklilerin dahil olduğunu söyledi. Hoday, Başbakanlık Sekreteri Fitim Krasniçi konu ile ilgili yaptığı açıklamada Kosova “Birinci guruptaki kişiler emekli karnelerini Emekli Gelirleri Fonunun Kosova Ekonomi yetkili makamlara sunduktan sonra 75 avro ve Finans Bakanlığı tarafından hazır- emekli maaşı alma hakkını kazanacaklar. Bu landığını belirtirken, hükümetin ortaya maaş artışı ile ilgili Bugüne kadar bizlere çıkan bu boşluğu dolduracağını söyledi. emekli maaşı ile ilgili 8.000 başvuru oldu. Kosova 2008 yılı bütçesinin eski hükümetin 28 Şubata dek bu sayının çok daha fazla artkabul ettiğine dikkat çeken Krasniçi, masını bekliyoruz” dedi. aðýmsýzlýk belki de bu günlerde herkes tarafýndan en çok kullanýlan ve en çok gerçekleþmesi istenilen bir geliþmeye tekabül ediyor. Yýllardan beri sürekli ötelenen Kosova’da baðýmsýzlýk hayalleri, bu günlerde tekrar gündemin ilk sýrasýna oturmuþ bulunuyor. Gündemde baðýmsýzlýk dýþýnda bir geliþmenin olmamasý konunun ciddiyetini açýkça gözler önüne seriyor. Þu an hem Kosova’da hem de uluslararasý arenada en çok tartýþýlan sorunlarýn baþýnda Kosova sorunu bulunuyor. Kosova’nýn Avrupa kýtasý içinde bulunmasý sorunun çözümü ile ilgili Önce Yugoslavya içinde cumhuriyet olma hayalleriyle baþlayan serüven, özerkliliðin alýnmasýyla baðýmsýzlýk hayaline dönüþtü. Miloþeviç’in sert politikasý yüzünden ertelenen baðýmsýzlýk hayalleri, NATO müdahalesinden sonra tekrar yeþererek, bugünlere gelindi. Artýk Kosova sorununun baðýmsýzlýk dýþýnda bir çözülmesi ihtimal dýþý bir geliþme olacaktýr. Kosova nüfusunun yüzde 90’ýndan fazlasýnýn Arnavut olmasý ve onlarýn da baðýmsýz olma iradeleri baðýmsýzlýk dýþýndaki bir çözümü imkansýz kýlmaktadýr. Kosovalý liderler de yaptýklarý açýklamalarda baðýmsýzlýk dýþýnda hiçbir önerinin kabul edilmeyeceðini açýkça ifade ettiler. Çizilen tablo itibari ile Kosova artýk baðýmsýzlýðýna çok kýsa bir zaman içinde kavuþacaktýr. Uluslararasý toplumun da bu gerçeði artýk kabul edeceðini bekleyebiliriz. Çünkü uluslararasý toplum yöneticilerin yaptýklarý açýklamalar tezimizi destekler nitelikte. Uluslararasý toplumda þu an Kosova’nýn baðýmsýzlýðý deðil de bu baðýmsýzlýðýn nasýl bir baðýmsýzlýk olacaðý tartýþýlýyor. ABD’nin baþýný çektiði gurup baðýmsýzlýðýn Ahtisaari’nin önerisi çerçevesinde yani uluslararasý denetim altýnda kazanýlmasýný savunuyor. Yani Kosova baðýmsýzlýðýna kavuþacak ama bu baðýmsýzlýk kýsýtlý olacaktýr. Zamanla Kosova ilerleyeceði liberalleþme ve demokrasi yolunun sonunda bu sýnýrlý baðýmsýzlýðýnsan sýyrýlýp tam baðýmsýzlýðýna kavuþacak. Bu baðýmsýzlýk modelinde (bugüne kadar bu tür bir model olmadý) baðýmsýzlýk þimdiki UNMIK’e benzer bir yapýlanma tarafýndan denetlenecektir. Bu denetleme de Avrupa Birliði tarafýndan yapýlacak. Yani Kosova’yý tam baðýmsýzlýða taþýyacak olan sürecin gözlemciliðini ve hocalýðýný Avrupa Birliði yapacak. Birlik içinde bu konuda halen bir konsensüs saðlanmýþ deðil. Üyelerin bir bölümü çeþitli nedenlerden dolayý bu göreve sýcak bakmýyor. Misyonun UNMIK’ten görevi halen devralamamýþ olmasý bu konuda bir fikir ayrýlýðýn varlýðýný açýkça dýþa vuruyor. Son zamanlara Kosova sorununu bir Avrupa sorunu olarak içine sindirmiþ olan Avrupa Birliði bu fikir ayrýlýklarýnýn üstesinden gelecektir. Dünyanýn ABD ve Rusya’dan sonra bir diðer süper gücü olmayý hedefleyen Avrupa Birliði ister istemez arka bahçesindeki soruna çözüm bulup prestijini korumanýn yollarýný arayacaktýr. *** Hafta içinde Kosova’nýn baðýmsýzlýðý konusunda sýcak geliþmelere imza atýldý. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna en büyük destek veren ABD ve Arnavutluk yetkililerinin bu kritik dönemde Priþtine’yi ziyaret etmeleri ve hafta içinde Baþkan, Meclis Baþkaný ve Baþbakanýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn temelini oluþturan baðýmsýzlýk bildirgesini ele almalarý baðýmsýzlýk ilan tarihinin yaklaþtýðýný açýkça müjdeler nitelikte iki geliþmeye tekabül ediyor. Hepimize hayýrlý olmasý dileklerimle... Kosova Fevzi Karamuço K Sırbistan’da seçim rüzgarı esiyor osova geçen yılın kasım ayında genel ve yerel seçimlerinin üstesinden başarıyla çıktı. Koalisyon ortakları başkan başta olmak üzere bütün konular üzerinde anlaşmaya vararak koalisyon hükümetine kurdular. Rüker’de dıştan koalisyona can vermeyi ihtimal etmedi. Herkeste bu ortaklıktan memnun kaldı. Taraflar arasında kıyılan nikahın uzun süreceğine inanılıyor. Sırbistan da meclis ve yerel seçimleri geçen yıllarda tamamladı. Şimdi sırada Sırbistan Cumhurbaşkanı seçimleri var. Bu seçimler bir bakıma Kosova ile ilgili kilitlenmiş durumda. Kosova statüsünün belirlenmesi gündemi olmasaydı bu seçimler sesiz sedasız geçmeye adaydı. Ama Kosova statüsünün belirlenmesinin popüler olması seçimleri önemli kılan bir gelişme. Sırbistan’da ilk tur seçimlerinde cumhurbaşkanlığı için dokuz aday yarıştı. Sırbistan siyasi sahnesinde boy gösteren bütün büyük siyasi partiler koalisyon yerine kendi adaylarını göstermeyi tercih ettiler. 20 Ocakta yapılan cumhurbaşkanı ilk turunda iki aday ikinci tura katılım için vize kazandı. Beklenildiği gibi seçimlerin birinci raundunu Radikal partisi adayı Tomislav Nikoliç yüzde 39.46 oyla kazandı. İkinciliği ise Sırbistan Cumhurbaşkanı görevinde bulunan Boris Tadiç yüzde 35.4 oyla kazandı. Siyasi yorumcular ikinci tur seçimlerinin karar verici olduğunu belirtiyorlar. Birinci turda elenen partilerin destekleyeceği aday cumhurbaşkanlık koltuğuna oturacak. Siyasi yorumcular Sırbistan Başbakanı Koştuniça’nın iki adaydan kime destek sunacağının kader belirleyicisi olacağını savunuyor. Sırbistan siyasi yorumcuları Koştuniça’nın Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç’i destekleyeceğini belirtiyorlar. Çünkü Koştuniça, Tadiç ile beraber Kosova’nın Sırbistan çerçevesinde kalmasında beraber göğüs gerdiler. İkisi bu güne dek partileri arasındaki farklılıklara rağmen Priştine ile düzenlenenn müzakerelerde Kosova ile ilgili ortak tutum takındılar. İki kilit siyasetçi bu noktada kaybetme durumunda ve lüksünde değiller. Yorumcular Tadiç’in Koştuniça’nın desteğiyle tekrar cumhurbaşkanlık koltuğuna oturacağına kesin gözüyle bakıyorlar. Koştuniça, 2000 yılından beri Sırbistan siyasi sahnesinde değişmeyen bir figür olarak biliniyor. Sırbistan’da yapılan başkanlık seçimlerinin diğer bir özelliği var. Sırbistan’da başkanlık seçimlerinin ilk turunu Radikal partisi adayı Tomislav Nikoliç kazandı. Ama olayın asıl önemli tarafı Radikal Parti Başkanı Voyislav Şeşely, Lahey Savaş Suçluları Mahkemesinde sivil halka karşı işlediği cinayetlerden yargılanıyor olması. Radikal partisi adayı Tomislav Nikoliç’in seçilmesi Sırbistan’ın dünyada reytinginin artmasına etki edecektir. Avrupa Birliği, Lahey’de yargılanan parti başkanın, astbaşkanını Sırbistan Cumhurbaşkanı olarak görmek istemediğinden, Tadiç’i destekliyor. Radikaller seçim kampanyası sırasında Sırbistanı AB’ne üye yapacakları vaadinde bulundular. Nikoliç bunu seçim kampanyası sırasında tekrarladı. Ama Avrupa Birliği Radikalleri kendi aralarında görmek istemiyor. Perşembe, 31 Ocak 2008 6 AB Sırbistan’la İstikrar ve İşbirliği Anlaşmasını imzalamadı B rüksel’de Pazartesi günü bir araya gelen AB Dışişleri Bakanları Sırbistan’la İstikrar ve İşbirliği Anlaşmasını imzalamadı. AB Dışişleri Bakanları Sırbistan ile geçici bir ön anlaşma imzalanma talebini ortaya attı. Bu ön anlaşma Brüksel ve Belgrat arasında siyasi sorunlar, vizelerin hafiflenmesi, ticaret ve eğitim alanında işbirliği öngörülüyor. Sırbistan üst düzey yetkilileri AB’nden Kosova’nın bağımsızlığını tanımadıkları takdirde bu anlaşmayı imzalayacaklarını açıkladılar. Ama Hollanda hükümeti Sırbistan’ın bu şantajına karşı gelerek Sırbistan’ın Lahey Savaş Suçluları mahkemesi ile işbirliğinde bulunmayıncaya dek anlaşmanın askıya alınması önerisinde bulundu. Brüksel’de bir araya gelen AB Dışişleri bakanları Pazar g ü n ü Sırbistan’da yapılacak ikinci tur Başkanlık seçimlerinde batı yanlısı olan Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç’e yardımda bulunmak için bu öneriyi yaptılar. Sırbistan bu öneriyi kabul ederse anlaşmanın 7 Şubatta imzalanması bekleniyor. Brüksel’de düzenlenen AB Dışişleri Bakanları toplantısında Kosova’ya AB misyonu (ESDP) gönderme kararı alınmadı. Siyasi gözlemciler Pazar günü yapılacak olan Sırbistan Cumhurbaşkanı seçimlerinde Boris Tadiç’e destek sunma amaçlı alınmadığı belirtildi. Bir hafta önce Sırbistan’da yapılan birinci tur Başkanlık seçimlerinde Radikal Partisi adayı Tomislav Nikoliç, 70.000 oy daha önde giderek Boris Tadiç’i yenmeye başardı. AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Haviyer Solana, Sırbistan’a geçici bir anlaşmanın önerilmesi Sırbistan’a ve Sırp halkına Avrupa’nın bir parçası olması için önemli bir husus teşkil ettiğini söyledi. Avrupa’nın Sırbistan’da yapılacak başkanlık seçimlerine etki etmek istemediğini belirten Solana, “Sırbistan’a ve Sırp halkına AB üyeleri arasında parlak bir gelecek sağlamayı öneriyoruz” dedi. Hollanda Sırbistan’la İstikrar ve İşbirliği anlaşmasını imzalanmasına karşı gelen devletler arasında bulundu. Hollanda Dışişleri Bakanı Maksim Verhagen, Hollanda Siebistan ile İstikrar ve İşbirliği anlaşmasını savaş suçluları General Mladiç ve Karaciç’in Lahey Savaş Suçluları Mahklemesine teslim edilmesi ardından imzalamaya hazır olduğunu söyledi. H o l l a n d a Dışişleri B a k a n ı , Sırbistan’a karşı vize işlemlerinin de hafiflenmesine karşı olduğunu belirtti. AB Dönem Başkanı ve S l o v e n y a Dışişleri Bakanı Dimitriy Rupel, ülkesinin Sırbistan’ın AB ile İstikrar ve İşbirliği Anlaşmasının imzalanmasından yana olduğunu söyledi. AB dört yıl önce Hırvatistan ile İstikrar ve İşbirliği anlaşmasını imzaladı. Ama AB bu anlaşma imzalamadan önce Hırvatistan hükümetinden Lahey Savaş Suçluları Mahkemesine savaş suçlusu Ante Gotovina’yı teslim etme şartını ortaya koymuştu. Hırvat hükümeti Gotovina’yı Lahey Mahkemesine teslim ettikten sonra AB ile İstikrar ve İşbirliği anlaşmasını imzaladı. Kosova bağımsızlığı ardından Sırp Bakanların tutumu ne olacak Y eni Kosova hükümetinde iki Kosovalı Sırp bakan görev yapıyor. Nenad Raşiç, Çalışma ve Sosyal Bakanlığı Bakanı ve Boban Stankoviç de Dönüş ve Mülteciler bakanı görevinde bulunuyorlar. İki bakan Bağımsız Liberal Partisinin önerdiği kişiler. Bakan Ristiç ve Stankoviç, UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker ile Pazartesi günü bir araya geldiler. Çalışma ve Sosyal Bakanı Nenad Ristiç, Rüker ile yaptığı görüşme ardından, “Bu bağımsızlığın ilan edilmesine bağlıdır. Bunun için düşüneceğiz. Çünkü ben bununla ilgili karar alamam. Daha yüksek bir mertebede karar alacağız. Şu anda tutumumuz yok” dedi. Dönüş ve Mülteciler Bakanı Boban Stankoviç ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, partisinin bu konu üzere kararı olmadığını söyledi. Bakan Stankoviç, “Bir şey bellidir. Marthi Ahtisari’nin planı üzerine alınacak bağımsızlık kararı biz Sırp halkı için en yararlı kararı oluşturacaktır” dedi. Kosova’nın bağımsızlığının ilanı gündemdeyken bu bakanların tutumumun ne olacaği merakla bekleniyor. Bağımsız Liberal Partisi, Kosova Meclisinde üç milletvekili ile temsil ediliyor. Söz konusu parti 17 Kasım’da Kosova’da yapılan yerel ve merkezi seçimlere katılmıştı. 7 Perşembe, 24 Ocak 2008 Sarnýç, Bakan Hocay ile görüþtü Kosova’daki eðitime yýllardýr çeþitli katkýlar saðlayan Türkiye, Kosova’da Ortadoðu Teknik Üniversitesi gibi önemli bir üniversitenin açýlmasý için gayret gösterirken, Kosova Eðitim Bakaný Enver Hocay, Türkçe eðitim gören öðrencilere Türkçe alfabe kitabýnýn bu yýl da basýlamayacaðýný açýkladý. E ðitim Bakaný Enver Hocay, Türkçe alfabe konusunda bu yýl için de söz veremedi. Kosova’lý Türk öðrenciler, savaþtan bu yana 9 yýl geçmesine raðmen, Kosova tarafýndan hazýrlanmýþ Türkçe alfabe kitabýna sahip deðiller. Kosova’nýn yeni atanan Eðitim Bakaný Enver Hocay, Türkçe alfabenin ne zaman Türk öðrencilerinin eline geçeði konusunda da kesin bir söz veremedi. Kosova Türk Eþgüdüm Bürosu Müsteþarý Mustafa Sarnýç’ýn ziyaretinin ardýndan açýklamada bulunan Hocay, Türkçe alfabenin bu yýl çýkýp çýkamayacaðý yönündeki bir soruya kaçamak cevap vermekle yetindi. Kosova’da Türkçe eðitimdeki sorunlarýn da masaya yatýrýldýðýný belirten Hocay, birkaçýnýn basýlmasýna raðmen Türkçe ders kitaplarýnýn büyük bir sorun olduðunu, alfabe hazýrlanmasýnýn geniþ kapsamlý çalýþmalar gerektirdiðini, ayný sorunun Ýngilizce’de de yaþandýðýný söyledi. Gazetecilerin bu sorunun üstüne gitmesi üzerine Bakan Hocay, “Ders kitaplarý, hükümet programýnýn bir parçasýdýr. Geçmiþte ders kitaplarý konusunda yaþanan sorunlarýn tekrarlanmamasý ve kitaplarýn öðrencilerin eline geçmesi için Þubat ayýndan itibaren tüm gerekli tedbirler alýnacak” dedi. Gazetecilerin sorularý öncesinde, görevine yeni baþlamasý nedeniyle Hocay‘ý makamýnda ziyaret eden Sarnýç ise, yaptýðý açýklamada, Kosova ve Türkiye arasýnda köklü tarihi ve geleneksel iliþkilerin bulunduðunu, bu baðlamda da eðitime öncelik verdiklerini belirtti. Yakýn bir gelecekte karþýlýklý ziyaretler ve imzalanacak anlaþmalarla bu iþbirliðini daha ileri bir seviyeye götürmek istediklerinden bahsettiklerini belirten Sarnýç, ODTÜ’yle ilgili projeleri konusunda destek aldýklarýný kaydetti. Ayrýca Kosova’daki Türk toplumunun kesintisiz olarak 57 yýllýk geçmiþi olan eðitimi ve bu çerçevede sorunlarýn çözüm yollarý üzerinde görüþ alýþveriþinde bulunduklarýna iþaret eden Sarnýç, “Türkiye, eðitim alanýnda Kosova’ya her zaman destek olmaya devam edecektir” ifadesini kullandý. Eðitim Bakaný Enver Hocay da bu ziyareti, Türk hükümeti ve devletinin Kosova’ya tüm aþamalarda verdiði desteðin bir parçasý olarak nitelediðini belirterek, eðitim alanýndaki iþbirliðinin, imzalanacak anlaþmalarla daha da geliþtirileceðini söyledi. Bakan Hocay, lider üniversite olarak saydýðý ODTÜ projesinin Kosova’ya büyük yararlar saðlayacaðýna inandýðýnýn da altýný çizdi. Güncel KFOS Brezoviça’da geleneksel yýllýk toplantýsýný düzenledi Etnik topluluk sivil örgütleri 2008 yýlý stratejisini belirledi Bu yýl Türk sivil toplum kuruluþlarýnýn Türk toplumunun içerisinde bulunduðu ve 2008 yýlýnda çözümleri üzerine odaklanacaðý stratejinin ana noktalarýný Türkçe resmiyetinin anayasal garantisi, eðitim, kültür sanat alanýndaki problemler, Türk Sivil Toplum Kuruluþlarýnýn iç teþkilat yapýlandýrýlmasýndaki eksiklikler; dolayýsýyla kapasitelerinin acilen kalkýndýrýlmasý ile istihdama yönelik sorunlar ve çözüm önerileri oluþturdu. K osova Açýk Toplum Vakfý (KFOS), 25 — 26 Ocak tarihlerinde etnik topluluklarýn sivil toplum temsilcileriyle düzenlediði danýþma toplantýsýnda KFOS’un azýnlýk programlarý 2008 stratejisini görüþtü. Toplantýya Kosova çapýndan Türk, Boþnak, Sýrp ve Roman-AþkaliMýsýrlý (RAM) sivil toplum kuruluþlarý ile medya temsilcileri katýldý. KFOS Vakfý Kosova Koordinatörü Luan Þlaku, geleneksel hale gelen toplantýnýn açýlýþýnda 2008 yýlý stratejileri üzerine konuþtu ve desteklemeyi planlaþtýrdýklarý konular üzerine durdu. Odaklanacaklarý noktalarýn temsil edilme (lobicilik yada temel haklarýn korunmasý) ve araþtýrma projelerine destek, sivil toplum aracýlýðýyla topluluklarýn yapýlandýrýlmasý, bölgesel ve uluslararasý sivil toplum örgütleriyle þebekeleþme, pratikte azýnlýk haklarý olarak sýralayan Þlaku, 2008 yýlý stratejilerinin balýca amaçlarýndan birinin de sivil toplum örgütlerinin kapasitelerinin artýrýlmasý olduðunu ifade etti. Pratikte azýnlýk haklarýnýn uygulanmasý, etnik topluluklar arasý iþbirliði ve diyalogun artýrýlmasý, Roman-Aþkali-Mýsýrlý topluluðunun desteklenmesi olarak strateji hedeflerini sýralayan Þlaku, 2008 yýlýnda daha etkin bir sivil toplum için seferber olacaklarýný ifade etti. Þlaku, “Bu amaçlarý topluluklarýn kendilerine özgü sorunlarý belirleyerek, belirlenen sorunlarý tespit ederek, çözümleri konusunda Sivil Toplum Kuruluþlarýnýn rollerini belirleyerek, kolayca gerçekleþtirilebilecek ve baþarý getirecek özel projeleri yürürlüðe koyarak gerçekleþtirmeyi planlaþtýrýyoruz” dedi. Açýlýþ konuþmalarýnýn ardýndan guruplar halinde çalýþmalara geçen Türk, Boþnak, Sýrp ve Roman-Aþkali-Mýsýrlý (RAM) sivil toplum ile medya temsilcileri, baþlýca sorunlarýný tespit ederek, çözümlerine yönelik gerçekleþtirebilecekleri projeleri ve 2008 yýlý stratejilerini belirlediler. Toplantýnýn sonunda her topluluk gerçekleþtirdiði çalýþma sonuçlarýný KFOS yetkilileri ve diðer etnik topluluk temsilcileriyle paylaþtýlar. Bu yýl Türk sivil toplum kuruluþlarýnýn Türk toplumunun içerisinde bulunduðu sorunlar ve 2008 yýlýnda çözümleri üzerine odaklanacaðý stratejinin ana noktalarýný þunlar oluþturdu: Türkçe’nin resmiyeti ve buna baðlý sorunlarý liste baþýnda yerleþtiren sivil toplum kuruluþlarýmýz, bilhassa mevcut haklarýn saðlanmasýna raðmen Türkçe’nin pratikte uygulanmadýðýnýn altýný çizdiler. Belediye düzeyinde saðlanan haklarý hukuki olarak yeterli bulmadýklarýný ve yeni bir yerel iktidarýn yönetime geçiþiyle Türkçe resmiyetinin kaldýrýlabileceði tehlikesini göz önüne alýndýðýnda, toplumsal hayati önem arz eden bu hakkýn anayasa ile garanti alýnmasý gerektiði ifade edildi. Geçerliliðini koruyan sorunlar listesinin ikinci sýrasýnda eðitim, üçüncü sýrasýnda da kültür sanat alanýndaki problemler öne çýktý. Önceki yýllarda belirlenen sorunlar ile onlarýn çözümüne yönelik sivil toplum kuruluþlarýmýzýn ne gibi çalýþmalarýn yaptýðý göz önünde bulundurulduðunda Türk Sivil Toplum Kuruluþlarýnýn iç teþkilat yapýlandýrýlmasýnda büyük eksiklikler öne çýktý; dolayýsýyla kapasitelerinin acilen kalkýndýrýlmasý için projeler üretilmesi karara baðlandý. Ýþsizlik söz konusu olunca istihdama yönelik sorunlar arasýnda, kamu kuruluþlarýnda Türklere ayrýlan kontenjanlarýn ihlali belirlendi. Bu kontenjanlara ne derece saygý gösterildiði ve ihlallerinin tespiti, önlemi için bir denetim mekanizmasýnýn acilen oluþturulmasý 2008 yýlý hedefleri arasýnda yer aldý. Sýrp topluluðu, yeterli bilgi ve iletiþim eksikliði, enklavalarda yaþamak, altyapý sorunlarý, sivil sektör ile Sýrp topluluðu arasýndaki kopukluk, sivil toplum kuruluþlarýnýn ayakta durabilmesi, diðer etnik topluluklarla iþbirliði ve statüden sonra oluþabilecek durumlar karþýsýnda çýkabilecek durumlarý sorun listesinde yer verdi; bunlarýn çözümüne 2008’de odaklanacaklarýný dile getirdiler. Boþnak topluluðunun öne çýkan sorun ve çözüm önerileri arasýnda eðitim, kültür, haberleþme yetersizliði, Avrupa Birliðine entegrasyon sürecinde STÖ’lerin rolü, AB’de topluluk haklarýnýn tanýnmasýna yönelik bilgi eksikliði, sosyal ile ekonomik problemler yer aldý. Roman-Aþkali-Mýsýrlý topluluklarý, sivil toplum kuruluþlarýnýn kalkýndýrýlmasý, diðer etnik topluluklarla karþýlýklý iliþkilerin geliþtirilmesi, medya sorunlarý, eðitim-öðretim sorunlarý ile çatýsý altýnda birleþtikleri KRAEF sivil toplum birliðinin kapasitesinin artýrýlmasýný öncelikli ve 2008’de çözüm üretilmesi gereken sorunlarý arasýnda yer verdiler. KFOS’un, etnik topluluk sivil toplum temsilcileriyle düzenlediði danýþma toplantýsý, 2008 yýlý stratejilerinin karþýlýklý netleþtirilmesi ve ortak bir strateji üzerine hareket ederek, projelerin hazýrlanmasý ve uygulanmasý kararýyla noktalandý. Röportaj Perşembe, 31 Ocak 2008 Prizren Belediye Baþkanı Ramadan Muya ile “Yeni Dönem” KTM’na Özel Röportaj... 8 Baþkan Muya: “Topluluk partileriyle koalisyon kurmamýz, burada yaþayan halka verilen deðerin göstergesidir” belediyenin yapýsal gerekçesi ve Prizren’in çok etnikli belediye olarak tanýnmasý Halký anlamak, onlarýn sorunlarýný halletmek için nedeniyle yerel yönetimde diðer onlar gibi olmak, onlar gibi yaþamak gerek. topluluklardan temsilcilere yer verilirdi. Bunu yapmamýzýn amacý Prizren’de yaþayan halkýn deðiþik etnik topluluklara Geçenlerde yeni hükümet ile ilgili görev alýnmasý ve sorunlarýn çözülmesi için ait olmasýna bakmaksýzýn birlik ve daðýlýmý kamuoyu ile paylaþýldý. Bu anayasa bir devletin en önemli belgesidir. bilgilere göre KDTP’ye birinci baþkan Ýnanýyorum ki Türkçe’nin resmi kullanýmý beraberlik içerisinde yaþamaktýr. yardýmcýlýðý ile Kültür, Gençlik ve Spor diðer etnik topluluklara ait Fakat dediðim gibi bizim Müdürlüðü verildi. Türk toplumu temsilcilerimizin de çabalarýyla gerçekleþtirdiðimiz bu koalisyon gerekliydi. Çünkü KDTP, AKR ve VAKAT sadece bu iki görev ile mi temsil edile- hallolacakatýr. partileriyle siyasi açýdan da ortak cek? 17 Kasým seçim kampanyasý boyunca programlarýmýz var olduðundan bu bizim Muya: Biliyorsunuz yerel yönetimin vaatlerinizi yerine getirebilmek için iki için bir yandan ihtiyaç bir yandan da mecburiydi. Ki bu konuda baþarý elde seçilmesinde koalisyon ortaklarýmýzdan yýllýk sürecin yeterli olduðuna inanýyor musunuz? edeceðimize de inanýyorum. Çünkü Muya: Mutlaka ki vaatlerin yerine getirYüksel POMAK Prizren’de her zaman ilmesi bizim için bir mecburiyettir ve her milli kimliðe zaman vaatlerimizin yerine getirilmesi 17 Kasým seçimleri birçok yeniliði de bakmaksýzýn birlik ve için çaba sarf edeceðiz. Biz seçim içinde berberinde getirdi. Bu yeni dönemde beraberlik kampanyasý boyunca halka karþý þeffaf ve Belediye Baþkaný eski yönetime kýyasla y a þ a n m ý þ t ý r . dürüst olacaðýmýzý vaat ettik. Vaatlerimizi farklý yetkilere sahip, bu yetkiler özet D o l a y ý s ý y l a yerine getirmek için de yeni yönetimde yönetimde diðer olarak nelerdir? uzman kadroyla halkýmýzýn topluluklardan hizmetindeyiz. Bizi halk seçti. Þimdi biz Muya: Kosova Belediyelerinde özyöne- t e m s i l c i l e r i n de halkýmýz için en iyisini yapmak bulunmasý sorunlarýn time ait 2000/45 sayýlý düzenlemenin zorundayýz. Dolayýsýyla halkýmýzýn çözümünde bize deðiþtirilmesi üzerine Prizren Belediyesi beklentilerini karþýlamak, ve çýkarlarýný kolaylýk saðlayacaðý de yeni yönetime ait olan 2007/30 sayýlý korumak için uzman kadrodan oluþan gibi sorunlarýn en aza düzenlemeyle yeni yönetime baþladý. Bu yönetimi seçtik. indirgenmesine de yeni düzenlemeye göre 17 Kasým Ayrýca biz çok defa geçen yönetimi seçimleri ardýndan Belediye baþkanýna yardýmcý olacaktýr. eleþtirdik dolayýsýyla onlarýn yaptýðý Bundandýr PDK, daha fazla yetkiler verildi. Dolayýsýyla yanlýþlarý tekrarlamayarak ve bir o kadar AKR, KDTP ve Herhangi bir etnik topluluða ait resmi geçen yönetime kýyasla iki yýllýk süreç V A K A T da baþarýlý çalýþmalar sergilemek içinde yerel yönetim organizasyonu ayrý dilin kullanýlmasýna hiçbir þahýz veya k o a l i s y o n u n d a n zorundayýz. kalacaktýr. Bunun dýþýnda yeni yönetime Fakat sizde bunun bilincindesiniz ki kurum engel olamaz. göre Belediye baþkaný yerel yürütme oluþan bu denli geniþ çaplý bir koalisyonun herþeyin bir anda deðiþmesini saðlamak þefinin yetkilerine, Prizren polis birlikleri iþlevselliðinin de son derece baþarýlý olan her partiye belli temsilcilikler verildi. zor olacaktýr. Keþke elimizde sihirli bir yetkilerine yaný sýra belediye bütçesini olacaðýný ümit ediyorum. Bunlarýn arasýnda yerel yönetimin deðnek olsaydý da herþeyi anýnda kurulmasýnda müdür yardýmcýlýklarý da deðiþtirebilseydik ama maalesef ki bu 2007/30 sayýlý karara göre KDTP ile koalisyona girmenizin nedeni bulunmaktadýr. Bunlarýn seçilme süreci imkansýz. Bu demek deðildir ki biz ortak iþ yapmak mý? Yoksa dünyaya yapýlmaktadýr. Bu yerlerin vaatlerimizi yerine getirmeyeceðiz. Belediye baþkanýna verilen Prizren Belediyesinin demokratik bir konkurla doldurulmasý için belli bir süre sonra Vaatlerimizin %100’nü gerçekleþtirmek konkur yayýnlanacaktýr. Ki mutlaka için bu süre mutlaka yetersiz olacaktýr, yetkiler baþkanýn bulun- yönetim olduðunu göstermek mi? bunlardan birine KDTP ve ya diðer etnik fakat biz yine de elimizden geldiðince duðu pozisyonu Muya: Kesinlikle uluslararasý camiaya topluluklardan temsilcilerin seçilmesi vaatlerimizin gerçekleþtirmeye çok etnikli bir belediye olduðumuzu mümkün olacaktýr. Bunlarýn dýþýnda çalýþacaðýz. güçlendirmez aksine kanýtlayýp ödül almak için koalisyon var, bu komitelerde de etnik baþkanýn sorumluluklarýný kurmadýk. Bu daha önce de belirttiðim gibi komiteler topluluklara ait en az birer temsilci Seçim kampanyasý boyunca Prizren yapýsal gerekçeler açýsýndan ve belediyeyi bulunmaktadýr. arttýrmaktadýr. için LDK yönetimin yaptýklarýndan tek baþýna idare edecek oy yetersizliðinden Þuan için görünürde sadece KDTP’ye daha fazlasýný yapacaðýnýza dair söz kaynaklanan bir ihtiyaçtý. Bu ayrýca Birinci baþkan yardýmcýlýðý ile Gençlik, verdiniz, yapacaklarýnýz nelerdir? yürütme yetkilerine de sahiptir. yaþadýðýmýz bu bölgenin bir gerçeðidir. Bu yetkilerin baþkanýn pozisyonunu Zaten Prizren Kosova’nýn çok uluslu Kültür ve Spor müdürlüðü olsa da ilerde güçlendirdiðini düþünüyor musunuz yapýsýnýn bir temel taþý olarak kabul mutlaka sektör þefliði veya müdür Muya: Halký anlamak, onlarýn sorunlarýný yardýmcýlýklarý da verilecektir. halletmek için onlar gibi olmak, onlar gibi sorusuna cevap olarak Baþkan Muya “bu ediliyor. Topluluklar ile yapmýþ yaþamak gerekir. Sonuçta bizler de onlaryetkilerin hiçbiri baþkanýn bulunduðu olduðumuz koalisyonla da bunu Türkçe dili Prizren Belediyesi dan biriyiz. Ben Ramadan Muya olarak pozisyonu güçlendirmez aksine baþkanýn kanýtlamýþ bulunuyoruz. bünyesinde resmi dil olmasýna raðmen halkýmýzýn açlýk sýnýrýyla boðuþtuðunu sorumluluklarýný arttýrmaktadýr” diye Ki Prizren Belediyesi çok etnikliliðiyle bugüne kadar kullanýma halen yansýmýþ bildiðim halde kesinlikle 60bin euroluk cevap verdi. tanýnmaktadýr. Dolayýsýyla Türk ve Boþnak deðil. Sizin döneminizde bu konuda makam aracý almaz ve bugün içinde topluluklarýn partileriyle koalisyon bulunduðumuz “Beyaz Saray” diye Prizren Belediyesinde yönetim PDK, kurmamýzýn sebebi onlara daha yakýn olup herhangi bir adým atýlacak mý? adlandýrýlan bu binanýn onarýmý ve AKR, KDTP ve VAKAT’tan oluþtu. Bu sorunlarýný ilk aðýzdan duymak ve birlikte Muya: Hiçbir zaman ve hiçbir yerde resmi donatýmý için de 1 milyon euro denli geniþ çaplý bir koalisyonun çözüm yollarý aramaktýr. Ayrýca bunun dil olarak bir dilin kullanýmýný hiç kimse harcamazdým. Çünkü bizler yönetici iþlevselliði ne derece baþarýlý olur? Bu dýþýndaki amacýmýz ortak iþ yaparak daha engellemeyemez. Bu ister çoðunluk halkýn olarak halkýn yaþadýðý standartlarý iyi konuda herhangi bir endiþeniz var mý? büyük baþarýlara imza atmaktýr. Ki biz dili olsun ister etnik topluluklarýn dili biliriz. Ýþsizlik had safhada olduðundan Kosova Demokratik Partisi PDK olarak dili zaten Prizren dolayý nereye baksanýz iþsiz, güçsüz Muya: Doðal olarak geniþ çaplý bir tek baþýmýza %50’nin üzerinde oylarý olsun. Türk Belediyesinde resmi dil olarak insanlara rastlamanýz mümkün. koalisyonun kurulmasý gerekliydi. Biz kazansaydýk bile yine diðer etnik tanýnmaktadýr. Dolayýsýyla binaya yatýrýlan milyonlarca Kosova Demokratik Partisi PDK olarak topluluklarla koalisyon anlaþmasý yerel yönetimi yürütebilmek için yeterli oy imzalardýk. Çünkü bu burada yaþayan Yeni Dönem olarak dile getirdiðiniz bu euro herhangi bir fabrikaya yatýrýlmýþ sorun 1 Þubatta gerçekleþecek olan olsaydý, azda olsa kentimizde iþsizliðin sayýsýný kazanmýþ olsaydýk bile halka verilen deðerin göstergesidir. anayasa tartýþmasýnda göz önünde düþüþü için bir katkýda bulunulmuþ bulundurularak çözüm yollarý istenecektir. olurdu. Bu yüzden PDK yönetiminde PDK, AKR, KDTP ve VAKAT koalisyonundan oluþan Bununla ilgili yapýlmasý gereken neyse gösteriþ deðil, halkýn yaþam yapýlacaktýr. Çünkü hiçbir kurum her hangi standartlarýnýn düzelmesi ve ekonominin bu denli geniþ çaplý bir koalisyonun iþlevselliðinin de bir etnik topluluða ait resmi dilin geliþmesini güçlendirmek için çaba sarf son derece baþarýlý olacaðýný ümit ediyorum. kullanýlmasýna engel olamaz. Kararlarýn edilecektir. Belediye Baþkanlýk görevini devralmasý ardýndan ilk defa yerel medyaya özel röportaj veren Prizren Belediyesi Baþkaný Ramadan Muya yeni yönetimde 2007/30 sayýlý düzenlemeye göre baþkanýn yetkileri yaný sýra Kosova Demokratik Partisi PDK’nýn Kosova Demokratik Türk Partisi KDTP ile koalisyon anlaþmasýnýn sebebini ve bunlarla birlikte merak edilen birçok soruyu cevapladý. 9 G Perşembe, 31 Ocak 2008 Balkan Tadiç: Nikoliç’e verilmiþ her oy Seþ elj’e verilmiþ oydur örevdeki Cumhurbaþkaný Boris Tadiç, rakibi Sýrp Radikal Partisi (SRS) genel baþkan yardýmcýsý Tomislav Nikoliç’in 3 Þubatta yapýlacak cumhurbaþkanlýðý ikinci tur seçimleri kazanmasý halinde bunun partiyi uzaktan yöneten Vojislav Seselj ve onun Tadiç’in deyimiyle “çatýþma, nefret, yaptýrým ve izolasyon” politikasýnýn zaferi olacaðýný söyledi. Seselj þu anda Lahey’deki BM savaþ suçlarý mahkemesinde savaþ suçlarý ve insanlýk suçlarýndan yargýlanýyor. Nikoliç’in kampanya merkezinden yapýlan açýklamada, Tadiç’in Nikoliç’e karþý sürdürdüðü kampanya “Nazi” kampanyasý ve “Balkan tarihinin en kirlilerinden biri” olarak nitelendirildi. AB: Belgrat‘la anlaþma için erken A vrupa Birliði K o m i s y o n u n u n geniþlemeden sorumlu üyesi Oli Rehn, Sýrbistan’la kýsa zaman içinde bir ön üyelik anlaþmasý imzalanmasý gerektiðini ancak bunun cumhurbaþkanlýðý seçiminden önce gerçekleþmeyeceðini belirtti. Avrupa Birliði’ne üye ülkelerin dýþiþleri bakanlarýnýn Brüksel’de Sýrbistan’ýn nasýl Avrupa Birliði yolunda tutulacaðýyla ilgili olarak yapacaðý toplantý öncesinde konuþan Rehn, “Sýrbistan’a Avrupalý bir gelecek sinyalinin güçlü bir þekilde verilmesi gerektiðini” de söyledi. Ancak, Rehn önümüzdeki hafta sonu yapýlacak seçimler öncesinde bu konuyu konuþmanýn erken olacaðýný da söyledi. Rus-Sýrp Enerji Anlaþmasýna Ýmza R usya ve Sýrbistan 2 milyar dolarlýk bir enerji anlaþmasý imzalarken, Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna kesinlikle karþý olduklarýný ve Sýrbistan’ýn kendilerine güvenebileceðini söyledi. Putin, anlaþma imzalandýktan sonra Sýrbistan Devlet Baþkaný Boris Tadiç ve Baþbakaný Voyislav Koþtuniça ile Kremlin Sarayý’nda görüþtü. Putin, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn uluslararasý hukuk sistemine ciddi zararlar vereceðini, Balkanlar ve dünya ile diðer bölgelerdeki istikrar için kötü sonuçlar doðuracaðýný söyledi. Rusya ile Sýrbistan arasýndaki 2 milyar dolarlýk anlaþmaya göre, Avrupa’ya yönelik Güney Akýmý doðal gaz boru hattýnýn bir bölümü Sýrbistan’dan geçecek. 900 kilometrelik Güney Akýmý doðal gaz boru hattý Karadeniz altýndan Rusya’yý Bulgaristan’a baðlayacak ve Bulgaristan’dan birkaç kola ayrýlacak. E RH AN T ÜR B ED A R Ankara Mektubu E-posta:[email protected] S Sýrplarda “Putin” Sevdasý Artýyor on zamanlarda Sýrbistan’ýn bazý belediyeleri Rusya Federasyonu Devlet Baþkaný Vladimir Putin’i “onursal vatandaþ” olarak ilan ediyor. Kosova konusunda Sýrbistan’ýn toprak bütünlüðünü korumaya çalýþtýðý gerekçesiyle, þimdiye kadar 13 Sýrbistan belediyesi Putin’e onursal vatandaþ unvaný verdi. Niþ ve Novi Sad kentlerinde gerçekleþtirilen kamuoyu yoklamalarý, halkýn Putin’e böyle bir muamelenin yapýlmasýný genellikle desteklediðini gösteriyor. Bu arada, Kosova konusunda Sýrbistan’ýn sözcülüðünü yapmaya devam eden Moskova, 28 Ocak Pazartesi günü, Rusya dýþiþleri bakaný Balkan özel temsilcisi Aleksander Botsan Harçenko aracýlýðýyla, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný destekleyen Batýlý ülkelere yeni bir mesaj gönderdi. Yaptýðý bir konuþmada Harçenko, Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ilan etmesi durumunda, Moskova tarafýndan atýlacak adýmlara iliþkin bir paketin hazýrlandýðýný söyledi. Sýrplarla Ruslar arasýndaki dostluk iliþkisinin, zengin tarihi ve kültürel temellere dayanýyor olmasý, baþlý baþýna Moskova’yý Sýrbistan taraftarý yapýyor. Ancak, Rusya sadece kendi çýkarlarýnýn gerektirdiði dönemlerde Balkanlar’daki geliþmelere karýþtýðý hususu da ayrý bir gerçek. Her þeyden önce, Rusya’nýn bizatihi kendisinin deðiþik etnik bölgeler arasýnda pay edilmiþ olmasý, Moskova’yý, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn Rusya’daki bazý sorunlu bölgelere emsal teþkil edebileceði yönünde endiþeye sevk ediyor. Diðer taraftan, Kosova sorununa yönelik katý tutumuyla Rusya Federasyonu Devlet Baþkaný Vladimir Putin’in aslýnda Moskova’nýn sorunlarýný çözmeye çalýþtýðý söylenebilir. Birincisi; Rusya, tek bir süper gücün hükmetmediði ve çok sesli hüviyeti olan bir uluslararasý sistem istiyor. Bunun için Putin, uluslararasý hukuka dayalý ve Birleþmiþ Milletlerin koordinasyonu altýnda olan çok taraflý bir iþbirliðine vurgu yapýyor. Oysa, Kosova baðýmsýz olursa, Ruslara göre, yerleþmiþ ilkeler gereðince uluslararasý hukuk çiðnenmiþ olacak. Kosova sorununa arabuluculuk etmek maksadýyla oluþturulan ve Amerika, Avrupa Birliði ile Rusya temsilcilerini bir araya getiren Troykayý, Moskova’nýn oldukça önemsediði söylenebilir. Çünkü Moskova açýsýndan Troyka, tek kutuplu dünyadan ziyade, çok kutuplu bir dünyayý simgeliyor. Neticede, dünyanýn diðer sorunlarýnýn da benzer yöntemlerle çözüme kavuþturulmasýna hizmet edebileceði ümidiyle, Rusya Federasyonu, kýsmen de olsa Troykanýn baþarýlý olmasýný arzuladý. Ancak, Troyka’nýn baþarýlý olabilmesi için, Vaþington ve Moskova’nýn Kosova konusunda kendi aralarýnda bir çeþit uzlaþmaya varmalarý gerekiyordu. Oysa füze kalkanýnýn oluþturulmasý ve Ýran’ýn nükleer çalýþmalarý gibi konular nedeniyle Vaþington ile Moskova arasýnda ciddi bir gerilim yaþanýyor. Global konular üzerindeki bu tür anlaþmazlýklar ise, iki büyük gücün Kosova konusunda olasý uzlaþmasýný güçleþtiriyor. Putin’in Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý çýkan tutumundan taviz vermemesinin diðer bir nedeni, dünyaya Rusya Federasyonu’nun önemli bir aktör olduðunu göstermeyi amaçlayan psikolojik faktörlerdir. Soðuk Savaþ’ýn bitmesinin ardýndan aciz bir ülke görüntüsüne bürünen Rusya, Vladimir Putin ile birlikte dünya sistemine güçlü bir aktör olarak dönmeye baþladý. Enerjinin hýzla artan stratejik önemini ustaca kullanan Putin, Kosova ve benzeri sorunlar konusunda da Moskova’nýn fikirlerine ve politikalarýna önem verilmesini bekliyor. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý çýkmasý, Rusya’ya bazý ekonomik çýkarlar da saðlýyor. Örneðin, 25 Ocak 2008 tarihinde Sýrbistan ve Rusya üst düzey yetkilileri arasýnda imzalanan bir anlaþmayla, Sýrbistan petrol sanayisi hisselerinin yüzde 51’inin, Rus enerji devi Gazprom’a satýlmasý taahhüt edildi. Yine, Rusya hava yollarý þirketi Aeroflot’un, Sýrbistan hava yollarý þirketi YAT’ý satýn almaya çalýþtýðý ve Belgrad’ýn bu konuda Moskova’ya bir takým önerilerde bulunduðu biliniyor. Buradan hareketle, Vladimir Putin’in Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna Sýrplara destek olmak için deðil, ülkesinin stratejik çýkarlarýný düþündüðü için karþý çýktýðý söylenebilir. Sýrbistan’ýn Rusya ile ilgili angajmanlarýnýn rahatsýz edici noktalara ulaþmasý ise, Batýlý ülkeleri Kosova için baðýmsýzlýðý desteklemeye daha çok sevk ediyor. Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ilan etmesi durumunda, Moskova tarafýndan atýlacak adýmlara iliþkin bir paketin hazýrlandýðýna iliþkin hususa gelince, Rusya’nýn bu yöndeki sinyallerini daha önce de verdiði hatýrlatýlmalýdýr. Örneðin, Moskova, Kosova baðýmsýzlýðýný ilan ederse, Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi’nden söz konusu baðýmsýzlýðý geçersiz ilan etmesini talep edeceðini daha önce de duyurmuþtu. Diðer taraftan, Rusya ve Sýrbistan’ýn, Kosova’daki Avrupa Güvenlik ve Ýþbirliði Teþkilatý misyonunun süresinin uzatýlmasýný veto etmesi olasýlýðý da yüksektir. Bütün bunlarýn dýþýnda, Kosova baðýmsýzlýðýný tanýmamalarý için, Moskova Avrupa ülkelerine karþý enerji kozunu da kullanabilir. Dünya Turu Sarkozy’ye Hindistan’da silah tanýtýldý Hindistan’a resmi ziyarette bulunan Fransa Cumhurbaþkaný Nicolas Sarkozy, bu ülkenin ulusal günü dolayýsýyla baþkent Yeni Delhi’de düzenlenen görkemli askeri geçit törenine katýldý. Sarkozy’nin Hindistan Devlet Baþkaný Pratibha Patil’in yanýnda oturarak izlediði törenlerde, özellikle sýk sýk denemelerinin yapýldýðý nükleer baþlýk kapasiteli balistik füzelerin de aralarýnda bulunduðu son model silahlar tanýtýldý. Fransa’nýn Türkiye Karþýtlýðý Fransa’da, iktidardaki Halk Hareketi Birliði üyesi 11 milletvekili, Türkiye’nin Avrupa Birliði üyeliðine karþý çýkýlmasý için bir bildiri yayýmladý. Bildiride, “Türkiye’nin entegrasyonunun, birliðin mali bütçesine þok etki yapacaðý” ileri sürüldü. Fransýz parlamenterlerin yayýnladýðý bildiride, “Avrupa Birliði’nin sýnýrlarý olabilmesi ve siyasal açýdan varolabilmesi için Türkiye’nin üyeliðine karþý çýkýlmasý gerektiði” kaydedildi. Fransýzlar’ýn yüzde 71’inin, Almanlar’ýn ise yüzde 66’sýnýn Türkiye’nin tam üyeliðine karþý çýktýðý ifade edilen bildiride, Suriye, Irak ve Azerbaycan ile sýnýrý olan Türkiye’nin, birlik üyesi olamayacaðý öne sürüldü. Bildiride, Türkiye’nin entegrasyonunun, Avrupa Birliði’nin yýllýk bütçesinin 4’te 1’ini oluþturduðuna iþaret edilerek, bu durumun Avrupa Birliði projesini tehlikeye atacaðý savunuldu. Arjantin’de diplomat skandalý Arjantin, yabancý diplomatlarýn baþýný aðrýtan bir vergi dosyasýyla çalkalanýyor. Skandal, bazý diplomatlarýn ayrýcalýklarýný kullanarak, vergi ödemeden ithal ettikleri otomobilleri, Arjantin’in zenginlerine sattýklarý iddiasý üzerine odaklanýyor. Bir mahkeme yargýcý, iddialarý içeren dosyayý, yetkisizlik kararý vererek yüksek mahkemeye iletti. Basýnda yer alan iddialara göre, skandala 40 ülkeden diplomat karýþmýþ. Suçlanan diplomatlarýn, ayrýcalýklý statülerini kullanarak vergi ödemeden lüks otomobiller ithal ettikleri, bu araçlarý daha sonra yüksek karlarla sattýklarý öne sürülüyor. Bu otomobiller arasýnda Lamborgini, Porche ve Hummer cipler de bulunuyor. Bu otomobillerin alýcýlarý arasýnda, futbolcular, televizyon ünlüleri de var. Olaya karýþtýklarý öne sürülen Arjantinli yetkililer görevlerinden azledildi. Tayland’ýn Yeni Baþbakaný Samak Tayland’ýn yeni baþbakaný 72 yaþýndaki Halk Ýktidar Partisi (PPP) lideri Samak Sundaravej oldu. Samak, Parlamentoda yapýlan oylamada, milletvekillerinin yarýsýndan fazlasýnýn oyunu alarak baþbakan seçildi. Samak Sundaravej, televizyondan canlý yayýnlanan oylamada, 241’den fazla oy alarak mutlak çoðunluða ulaþtý. Devrik Baþbakan Thaksin Shinawatra yanlýsý Samak, baþbakanlýk için Demokrat Parti adayý Abhisit Vejjajiva ile yarýþýyordu. Samak’ýn partisi PPP, 23 Aralýktaki genel seçimlerden zaferle çýkmýþtý. Arap Birliði Gazze Krizini Görüþtü Arap Birliði’ne üye ülkelerin Dýþiþleri Bakanlarý, Mýsýr’ýn baþkenti Kahire’de acil bir toplantý yaptý. Toplantý sonrasý yapýlan açýklamada, Gazze Þeridi’ndeki krizin tek sorumlusu olduðu belirtilen Ýsrail’in, bölgeye uyguladýðý ablukayý kaldýrmasý, geçiþ noktalarýný açmasý ve yardýmlarýn ulaþmasýna izin vermesi istendi. Açýklamada, “Ýþgalci güç olarak Dünya New York Times: Türkiye 2016’da süper güç New York Times gazetesi, 2016 yýlýnda ABD’nin eski gücünü kaybedeceðini, ancak AB ve Çin ile birlikte süper güç olmaya devam edeceðini yazdý. Gazeteye göre Türkiye Avrupa Birliði’nin süper gücü haline gelecek. A BD’nin prestijli gazetelerinden New York Times, hafta sonlarý yayýmlanan dergisinde, Yeni Amerika Vakfý’nýn Amerikan Strateji Programý’nda üst düzey araþtýrmacý olan Paraf Khanna’nýn, Mart ayýnda piyasaya çýkacak olan “Ýkinci Dünya: Yeni Küresel Düzende Ýmparatorluklar ve Etki” adlý kitabýndan derlenen bir makalesini yayýmladý. Khanna, “Hegemonyaya Elveda” baþlýklý makalesinde ABD’nin politikalarý ve dünya genelindeki geliþmelere göre 2016 yýlýndaki olasý durum hakkýnda tahminlerde bulundu ve Amerikan dünya yönetiminin, üzerindeki etkisini kaybetmemek için çaba harcamasý gerektiðini, ancak AB ile Çin’in büyümesinin önüne geçme þansýnýn çok az olduðunu belirtti. “Dünyadaki güç dengesi Bush’un iki baþkanlýk döneminde kökten deðiþti. Hem onun politikalarý nedeniyle hem de daha da önemlisi bu politikalara raðmen. Belki de tarihin nasýl hýzla oluþtuðunu görmenin en iyi yolu biraz ileriye bakmaktýr” diyen yazar, ABD’nin, güç daðýlýmýnda farklýlýðý önleyebilmek için, BM ile tam iþbirliðini tercih etmesi, ortak güvenlik ve huzurun saðlanmasýnda liderlik yapabileceðini, yapmasý gerektiðini dünyaya kanýtlamasý gerektiðini kaydetti. ABD’nin Ýmajý Dergideki yazýya göre çoðunluk, Afganistan ile Irak’ýn iþgalini Amerikan emperyalizminin bir sembolü olarak görüyor. Ancak iþgal politikasý, emperyalizme özgü aþýrýlýðýn iþareti ve her harcama, ABD silahlý kuvvetlerini zayýflatýyor. ABD’nin çýkarlarýnýn peþinden koþmasý, terör aðlarýnda direniþi canlandýrýyor, direniþ de intihar eylemleri gibi tarzlar doðuruyor. ABD’nin tek kutuplu dönemi, Washington’un hegemonyasýna karþý diplomatik ve finansal karþý hareketleri ve yeni bir dünya düzenini canlandýrýyor. ABD baþkan aday adaylarý Clinton, McCain veya Obama’nýn bu büyümeye karþý koyma þanslarýysa çok az. 21. yüzyýlýn süper güçleri olarak ABD, Çin ve AB’nin gösterildiði yazýda, Rusya, Hindistan ve savaþlarla boðuþan Ýslam ülkelerinin bu büyüme sürecinde geride kalacaklarý tahmininde bulunuluyor. Yazýda, AB’nin büyüme sürecinde, yabancý öðrencilerin artýk ABD yerine Avrupa’da okumak istemelerinin, yönetim þeklinin ve fakir ülkelerin, artýk Amerikan rüyasý yerine Avrupa rüyasýný tercih etmelerinin etkisi olduðu belirtiliyor. Türkiye Avrupa’nýn Süper Gücü Yazara göre Türkiye’nin durumu, üç büyük süper gücün hemen dýþýndaki halkada kalan “ikinci dünya” ülkeleri açýsýndan bir örnek teþkil ediyor. Yazara göre, “Türkiye, saldýrgan bir yeni-Osmanlýcýlýk içeren gurura sahip ve bu bazý AB standartlarýyla gerginlik yaratsa da, sonuçta Avrupa’nýn Suriye, Irak ve Ýran’da istikrar saðlamasýna hizmet etme imkaný sunuyor.” Ýstanbul’a sadece bir kere bakmanýn, Türkiye’nin AB üyesi olamasa da, giderek daha fazla Avrupalý olduðunu anlamaya yettiðini belirten yazar, yabancý ülkelerde yaþayan Türklerin gönderdiði yýlda 1 milyar dolarýn, kalkýnmayý ülkenin doðusuna doðru yaydýðýný ifade etti. Yazýda, Türkiye’nin, Bulgaristan ve Romanya’nýn da üye olmasýyla AB’ye Yunanistan sýnýrý dýþýnda daha geniþ bir sýnýrla baðlanmasýnýn, Türkiye’nin nasýl Avrupa süper gücünün bir parçasý haline geldiðini gösterdiði belirtildi. Büyük Üçlü Avrupa ve Çin’in moralinin yükseldiði, ABD’nin moralininse zayýfladýðý ileri sürülen yazýda, þöyle denildi: “Küreselleþme aðýnýn þimdi 3 örümceði var. Bu manzarada Amerika’yý benzersiz yapan þey onun liberal demokratik idealleri deðil, aksine coðrafi konumu. Çin ve Avrupa Avrasya karasýnýn iki ucundayken, Amerika izole bir yerdedir. ABD eskiden dünyanýn bir köþesinden bütün dünyayý yönetmeyi becerdi. Ama þimdi AB ve Türkiye’nin uzak durduðu ABD’nin Avrasya’daki varlýðýnýn temelleri zayýf, Orta Doðu’nun büyük kýsmýnda varlýðý istenmiyor ve Doðu Asya’nýn güvenini büyük ölçüde kaybetmiþ durumda. (Tesadüfi imparatorluk) olsun olmasýn, ABD bu durumu hýzla kabul edip bu gerçekliðe uyum saðlamak zorunda. ABD imparatorluðunu devam ettirmek hem kan hem de maliyet olarak ancak daha da pahalý hale gelir ve buna deðmez. Ayrýca, tarih bu çabanýn baþarýsýzlýða uðrayacaðýný gösteriyor. Nitekim oldu da.” Yazýda, ne Çin’in, ne de AB’nin, dünyanýn tek lideri olarak ABD’nin yerini alamayacaðý, bu üçünün sürekli güç kazanmak ve ötekileri dengelemek için mücadele edeceði tahmininde bulunuldu. Yazýya göre, Avrupa ulus üstü bütünleþme modelini Orta Doðu sorunlarýný çözmek için bir model olarak pazarlarken, Çin egemenliðe saygý ve karþýlýklý ekonomik çýkara dayanan “Pekin uzlaþmasýný” öne çýkaracak. Amerika bu oyunun içinde kalmak istiyorsa kendisini direnilmez kýlmak zorunda kalacak. Dünyanýn büyük sorunlarýysa ABD, Çin ve AB’den oluþan üç büyükler arasýnda çözülecek. Perşembe, 31 Ocak 2008 10 Filistin topraklarýndaki durumun kötüleþmesinden tamamen sorumlu olan Ýsrail, toplu cezalandýrma politikasý, abluka ve sivillere karþý acilen son saldýrganlýklarýna vermelidir” denildi. Abadi: Irak’a göre PKK terör örgütü Irak Genelkurmayý 2. Baþkaný Orgeneral Nasier Abadi, ülkesiyle Türkiye arasýndaki buzlarýn eridiðini, artýk PKK’ya karþý iþbirliði için geleceðe yatýrým yaptýklarýný söyledi. Abadi, yaklaþýk iki hafta önce Irak Genelkurmay Baþkanlýðý’nýn daveti üzerine Baðdat’a giden Genelkurmay Ýkinci Baþkaný Orgeneral Ergin Saygun ile, askeri iþbirliði konusunda mutabýk kaldýklarýný belirtti. Kenya’daki Þiddet Önlenemiyor Kenya’da þiddet hýz kesmeden devam ediyor. Birleþmiþ Milletler eski Genel Sekreteri Kofi Annan’ýn arabuluculuk giriþimlerini sürdürmesine karþýn, Kenya’da þiddet, etnik temizliðe dönüþtü. Rift Vadisi’nde muhalif lider Raila Odinga’nýn kabilesi ile Devlet Baþkaný Mwai Kibaki’nin Kikuyu kabilesi arasýnda þiddetle çatýþmalar yaþanýyor. Evlerin yaðmalayarak ateþe verildiði, yollardaki araçlarýn kundaklandýðý bildiriliyor. Baþkent Nairobi’de düzenlenen saldýrýlarda biri muhalif milletvekili, üç kiþi öldürüldü. Kofi Annan‘ýn arabuluculuk çabalarýndan hala bir ilerleme kaydedilemediði haber veriliyor. Mýsýr’da 3 bin Filistinli gözaltýna alýndý Mýsýr’ýn Sina Yarýmadasý’nda bulunan Filistinlilerden son günlerde baþkent Kahire ve diðer þehirlere gitmeye çalýþan 3 bin kiþinin gözaltýna alýndýðý bildirildi. Güvenlik güçleri, Gazze ile Mýsýr arasýndaki sýnýr kapýsýnýn 23 Ocak’ta açýlmasýndan sonra Mýsýrlý yetkililerin Sina’da sýnýr olarak belirledikleri, Gazze Þeridi ile hudut oluþturan Refah geçiþ noktasýna 35 kilometre uzaklýktaki El Ariþ kentini aþan Filistinlilerin geri çevrildiðini belirttiler. Pakistan’da Rehin Krizi Sona Erdi Pakistan’ýn kuzeybatýsýndaki Karak’da bir okula baskýn düzenleyerek öðrencileri rehin alan militanlar, rehineleri serbest býraktý. Olaylar, bir doktoru kaçýrmaya çalýþan 7 militanýn, polisten kaçarken bir okula girmesi ve buradakileri rehin almasý üzerine baþladý.250 öðrenci ve öðretmenin serbest býrakýlmasý için görüþmeler yürüten polis kaynaklarý, rehinelerin serbest býrakýlmasý için “geri çekilme ve militanlarýn okuldan çýkmalarýna izin verme” talimatý aldýklarýný açýkladý. Ellerinde tuttuðu bütün öðrenci ve öðretmenleri serbest býrakan, militanlar yerel aþiret liderlerine teslim oldu. Militanlar daha önce polisle yaptýklarý görüþmede, kendilerine güvenli geçiþ hattý tanýnmasý karþýlýðýnda rehineleri serbest býrakmayý kabul etmiþti. Suharto Devlet Töreniyle Uðurlandý Endonezya’da sol görüþlü binlerce kiþinin öldürülmesinden sorumlu tutulan eski askeri yönetim lideri Suharto, devlet töreniyle topraða verildi. Cakarta’daki evinde düzenlenen törenin ardýndan Solo kentine götürülen Suharto’nun cenazesi, binlerce Endonezyalý’nýn katýlýmýyla aile mezarlýðýna defnedildi. Dünya Turu Türkiye Rehn: Katýlým süreci AK Parti ve MHP maraton koþusu ‘Türban’da Anlaþtý 11 Perşembe, 31 Ocak 2008 AB Komisyonu’nun geniþlemeden sorumlu üyesi, katýlým sürecinin kýsa mesafe deðil, maraton koþusu olduðunu belirtti ve “Önemli olan Türkiye’yi reformlarý sürdürmeye teþvik etmek ve AB’ye entegrasyonu konusunda ortak taahhütlerimize baðlý kalmaktýr” dedi. B elçika Amerikan Ticaret Odasý’nda konuþan AB Komisyonu’nun geniþlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, geniþlemenin AB dýþ politikasýnýn hayati bir parçasý olmaya devam edeceðini vurguladý. Rehn, “Çünkü bu, elimizdeki en güçlü dýþ politika aracýdýr. Fakat bunu tüm komþularýmýz için kullanamayýz. Geniþleme gündemimiz, üyelik perspektifi olan Güney Doðu Avrupa’yý, yani Balkanlar ve Türkiye’yi kapsýyor” þeklinde konuþtu. AB’nin taahhütlerinin gerçek ve güvenilir olmasý gerektiðini anlatan Rehn, üyelik perspektifini bu kapsamdaki ülkelerde demokratik dönüþüm, zorlu reformlar ve özgürlüklerin güçlendirilmesi açýsýndan en iyi þekilde kullanmalarý gereðini dile getirdi. “Türkiye örneðini ele alýrsak, müzakerelerin Ankara, Brüksel ve diðer baþkentlerdeki siyasi krizlerin atlatýlmasýnda mutlaka uzun vadeli etkileri olmuþtur” diyen Rehn, “Katýlým süreci kýsa mesafe deðil, maraton koþusu. Önemli olan bu yolda ilerlemeyi sürdürerek Türkiye’yi reformlara devam etmeye teþvik etmek ve Türkiye’nin AB’ye entegrasyonu konusundaki ortak taahhütlerimize baðlý kalmaktýr” ifadelerini kullandý. Rehn, “Bence bu sürecin en deðerli tarafý, zengin kültürel farklýlýðýyla ve tüm Avrupalýlar tarafýndan paylaþýlan deðerlere güçlü baðlýlýðýyla Türkiye’nin daha açýk topluma dönüþmesi olacaktýr. AB katýlým süreci uzun bir süredir bu ülkenin demokratik dönüþümüne önemli bir dayanak noktasý olmuþtur ve bu, Türkiye’de geçen yýlki cumhurbaþkanlýðý seçiminde ve genel seçimlerde bir kez daha test edilmiþtir” dedi. Olli Rehn, AB’nin Türkiye’ye ortaklaþa verdiði üyelik taahhüdüne baðlý kalarak Türk hükümetinin reform çalýþmalarýna yardýmcý olmasý gerektiðini kaydetti. Ýfade özgürlüðü ve dini özgürlükler konusunda Türkiye’den bu yýl önemli reformlar olacaðý beklentisini dile getiren Rehn, Vakýflar Kanunu’nun geçen hafta TBMM Anayasa Komisyonunda kabul edilmesini örnek göstererek, son zamanlardaki hareketlenmenin ümit verici olduðunu söyledi. Ankara, Clinton ve Obama’ya Tepkili A merikan Baþkan adaylarý Hillary Clinton ve Barack Obama’nýn 1915 olaylarý konusunda Ermeni görüþlerini destekleyen açýklamalarýna Türkiye tepkili... Türkiye Dýþiþleri Bakanlýðý’ndan yapýlan açýklamada, Amerika Birleþik Devletleri Baþkanlýðý’na aday olan kiþilerin dost ve müttefik bir ülkeyi ve halkýný asýlsýz açýklamalarla rencide etmemeye özen göstermeleri ve Türk-Amerikan iliþkilerinin hassasiyetini hatýrda tutmalarý gerektiði belirtildi. Açýklamada, “Parti içi bir mücadele adýna yapýlan tarihimize gölge düþürme çabalarý, Türk milletini rencide etmekte ve üzüntümüzü artýrmaktadýr “ denildi. A K Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi, baþörtüsü konusunda anayasa deðiþikliðinde anlaþtý. Anayasanýn 10 ve 42’inci maddeleri ile Yükseköðretim Kanunu’nun ek 17’inci maddesinde deðiþikliðe gidilecek. AK Parti ve MHP’nin Meclis’te 5 saat süren toplantýsýndan sonra yapýlan yazýlý açýklamada, baþörtüsü yasaðýnýn, sadece yükseköðrenimle sýnýrlý kalmak üzere kaldýrýlacaðý belirtildi. Görüþmede, Anayasa’nýn 10 ve 42’inci maddeleri ile yükseköðretim kanununun ek 17’inci maddesinde deðiþiklik yapýlmasý konusunda anlaþmaya varýldý. Buna göre anayasanýn 10’uncu maddesi, “devlet organlarý ve idare makamlarý bütün iþlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanýlmasýnda kanun önünde eþitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadýr” þeklinde deðiþtirilecek. Anayasanýn 42’inci maddesi ise “Kimse kanunda açýkça yazýlý olmayan hiçbir sebeple, eðitim ve öðrenim hakkýndan yoksun býrakýlamaz. Öðrenim hakkýnýn kapsamý ve kullanýlmasýnýn sýnýrlarý, kanunla tespit edilir ve düzenlenir.” þeklinde deðiþecek. Yükseköðretim Kanunu’nun ek 17’inci maddesi de “Yürürlükteki kanunlara aykýrý olmamak kaydýyla yükseköðretim kurumlarýnda kýlýk ve kýyafet serbesttir. Hiçkimse baþýnýn örtülü olmasý sebebiyle yükseköðrenim hakkýndan yoksun býrakýlamaz ve bu yönde uygulama ve düzenleme yapýlamaz. Ancak baþýn örtülmesi, kiþinin yüzü açýk ve kimliðinin tanýnmasýna imkan verecek ve çene altýndan baðlanacak þekilde olmasý gerekir” þeklinde deðiþtiriliyor. Bu konudaki anayasa ve yasa deðiþiklik teklifleri iki partinin ortak önerisi olarak Meclis’e sunulacak. AB Dýþýndaki 19 Ülkenin Patronu Hisarcýklýoðlu Türkiye Odalar Borsalar Birliði Baþkaný Rifat Hisarcýklýoðlu, AB Üyesi Olmayan 19 Ülkenin Ýlk Temsilcisi Olarak Eurochambres Baþkanlýk Divaný’na Oybirliði ile Seçildi. T ÜRKÝYE Odalar ve Borsalar Birliði (TOBB) Baþkaný Rifat Hisarcýklýoðlu, Avrupa Ticaret ve Sanayi Odalarý Birliði’nde (Eurochambres) yapýlan seçimler sonucu oybirliði ile Baþkanlýk Divaný’na seçildi. TOBB tarafýndan yapýlan açýklamaya göre, Eurochambres toplantýsýnda, TOBB Baþkaný Rifat Hisarcýklýoðlu, oybirliði ile Eurochambres’in Baþkanlýk Divaný’na seçildi. Hisarcýklýoðlu, Baþkanlýk Divaný’nda Türkiye, Rusya, Hýrvatistan, Ukrayna, Bosna Hersek gibi AB üyesi olmayan Eurochambres üyesi 19 ülke iþ dünyasýnýn menfaatlerini savunacak. Toplam 46 ülke, 2 bin ticaret ve sanayi odasý, 19 milyon iþletmenin temsil edildiði Eurochambres, Avrupa’nýn en büyük iþ dünyasý kuruluþu ve Avrupa ticaret ve sanayi odalarý sisteminin çatý örgütü. Eurochambres Baþkanlýk Divaný ise Türkiye’nin katýlýmý ile birlikte 11 ülkeden oluþuyor. Baþkanlýk Divaný, Fransa (Baþkan), Avusturya (Onursal Baþkan), Almanya, Ýtalya, Ýspanya, Ýngiltere, Hollanda, Yunanistan, Slovakya, Ýsveç ve Türkiye’den oluþuyor. AB sürecinde Türkiye TOBB Baþkaný Rifat Hisarcýklýoðlu, Eurochambres Baþkanlýk Divaný’nýn, Avrupa iþ dünyasýnýn temel önceliklerinin belirlendiði ve ana politikalarýnýn oluþturulduðu organ konumunda olduðunu belirterek, Eurochambres’in en üst düzeydeki karar merciinin baþkanlýk divaný olduðuna dikkat çekti. Avrupa Ticaret ve Sanayi Odalarý Birliði’nde AB üyesi olmayan 19 ülkenin menfaatlerini korumaya çalýþacaðýný ifade eden Hisarcýklýoðlu, sözlerine þöyle devam etti: “Türkiye’nin, AB katýlým sürecinde özellikle Avrupa’daki çatý kuruluþlarýnýn karar mekanizmalarýnda olmamýz çok önemli. 2004 yýlýndan beri Eurochambres’in Yönetim Kurulu üyesiyim. Bu dönemde de yine sadece Türkiye adýna deðil, Eurochambres’in 19 üyesi adýna görev yapan 5 üyeden biriydim. Þimdi artýk, 19 ülkenin tamamý adýna görev yapacaðým. Bu Türk iþ dünyasý için büyük bir onurdur. Türk iþ dünyasýnýn dýþa açýlmada ulaþtýðý çok önemli bir aþamadýr.” SOHBET-4 (2) - Çok basit dersem belki de yanýlýrým. Mesela ýþýk hýzýyla göklerde bir uçuþ düþün,ýþýk ,zamaný da bir düþün ,dünyamýzda çok yýllar geçmiþ görmekteyiz oysa evrende çok az bir zaman geçmektedir. -Bunu anlamak çok zor.Eðer zaman kavramýný öyle algýlarsak görmekteyiz ki zaman deðiþmez deðiþemez, ezelden her yerde ve hep Fikri Şişko aynýdýr.Bunu düþündükçe zaman bir þey yok diye anlarýz. -Zaman yoksa ? -Ne soracaðýný anlýyorum.Zaman yoksa o zaman ne var,onu soracaktýn.Dedim ya hesaplama var. -Taþ, bir ricam var benimle böyle alay etme,anlatýrsan anlat dinleyeyim. -Tamam,sen öyle san,ama inan ki ben seninle alay etmiyorum.Sana birþeyler anlatmak istiyorum. Sabrým tükeniyordu,oysa taþý nekadar da dinlemek istiyordum. -Dinliyorum,hadi anlat,benim sabýrsýzlýðýmý afet. -Bak güneþ Samanyolu Galaksisinin etrafýnda 255 milyon senede tamamlar Bu hesaba göre güneþimiz on dokuz yaþýndadýr , ayný bu hesaplamaya göre seksen yaþýnda bir insanýn ömrü sekiz buçuk saniyedir. Vay,ellerimi baþýma koydum.Bu da nasýl olur diye düþündüm,ama iyi biliyordum ki taþ düþüncelerimi okuyordu. -Tamam,ama sen bunlarý nereden biliyorsun ki . - Bunu ben çok iyi biliyorum.Milyonlarca yýl evrende yaþadým, büyük patlamadan sonra dünyaya ait oldum dedim ya.Kim bilir yeni bir patlamada nerelere giderim. -Sen yok olamasýn ha. -Evrende yok olmak diye bir þey yok,yeniden doðuþ gibi bir þey var ve o sonsuzdur. -Ya biz insanlar ? -Dedim ya evrende yok olmak diye bir kanun yoktur,yeniden doðuþ var. -Anlamak çok zor,evren ,zaman,zaman ötesi ,zaman diye bir þey yok ,hesaplama var, oh be herþey o kadar gizemli ki … -Demek ki tahminlerle ömrümüz geçiyor. -Yok,öyle düþünme.Dedim ya yok olmak diye bir þey yoktur,Allah’ýn yaratýðý insan mükemeldir,dünyaya yok olmak için deðil,sýnavý vermesi için gönderilmiþtir,ve o insana ait her þey önceden yüce Allah tarafýndan hesaplanmýþtýr. -Sen yine hesaptan ya,nasýl sýnav ya. -Ýnanmak içten teredütsüz, insana sabir verir ve evrende yok olma diye bir þey olmadýðýnýn anlamasýný saðlar. -Ha anlat þok ilginç ya. - Çok basit,yüce Allah insaný yalýnýz baþýna býrakmamýþ ya , kendilerine kitaplar,peygamberler gönderdi.Evrende belli bir nizam var,insanýn yaratýlýþýnda da.Ýnsan çalýþýp ilim,bilim sahibi olmalý.O zaman her þeyi daha kolaylýka kavrar. Oysa acý ama gerçektir ki insan ne evreni ne de kendini ebediyen yeterince kavramayacak,çünkü insana ait kavramlar da sýnýrlýdýr.Her þey her saniyenin saniyesinde olaylar yüce Allahtan önceden planlaþmýþ ve o plana göre hareket edilmektedir,aksi takdirde kaos olur.Kainatta tesadüfe diye bir þey yoktur. Kalktým taþa eðilip selam verdim.Güldüðünü anladým. Bir baþka dünyada görüþürüz yine,dedi. Tuafýma geldi,senin de mi taþlarýn da mý belli ömürleri var. -Tabi bizimde bu dünyada belli ömrümüz var. Gitmek istedim ama yine de taþa dönüp sormadan geçemedim. -Analamýyorum anlat bana kýsacasýna. -Sen hiç Mimar Sinanýn eserlerini ,tanýdýn mý. Bak Þehzadebaþý camisinin kemerin kilit taþý ardýnda 400 yýl önce dahi Mimar Sinan bir beyaz kaðýta yazmýþtýr,bu taþlarýn ömrü yaklaþýk 400 senedir sonra çürürler.Demek ki bizim de ömrümüz bellidir.Ama yok olmayýz. Utandým taþa bir daha selam verip baþý eðik uzaklaþtým derin derin düþünürken,biz bu evrende neyin nesiyiz... Güncel Perşembe, 31 Ocak 2008 Yrd. Doç. Dr. Mehmet YARDIMCI* 12 TÜRK ÞÝÝRÝNÝN DOÐUÞU VE GELÝÞÝM EVRELERÝ (5) H alk þiiri Türk halkýnýn sosyal ve kültürel yaþamýnýn aynasýdýr. Adý-duru bir dille pek çok tarihi olay ve sosyal olgu âþýklarýn dilinde ve telinde belgeleþir. Bu belge hiçbir zaman tarih deðil, sadece o dönemin ileriki yýllara kalan izleridir. Azgun boðazýnda kavga kuruldu Hain paþalara altýn verildi Þehir talan oldu evler yarýldý Vahki harap oldu güzel Ahýska biçimindeki dizelerden Köse Mehmet Paþa ve yanýndakilerin Ruslardan altýn almak sureti ile savaþmadan þehri düþmana teslim ettikleri gerçeði belgelenmektedir. Osmanlý toplum düzeni âþýklarýn dilinde yeri gelmiþ: Þalvarý þaltak Osmanlý Eðeri kaltak Osmanlý Ekende yok biçende yok Yiyende ortak Osmanlý biçiminde kýyasýya eleþtirilmiþ, yeri gelmiþ devlet görevlilerinin baský, vurgun ve talanýný: Talibî’yim kurtulmadým çileden Mültezimler öþür alýr kileden En doðrusu kaçmak imiþ Zile’den Hiç gelmemek nurun âlâ nur imiþ Daða çýksam ayýsý var kurdu var Düze insem sýtmasý var derdi var Köye gitsem tahsildarda vergi var Þaþtým aðam bu salgýnýn elinden Sayýlmayýz parmak ile Tükenmeyiz kýrmak ile Baþkasýndan sormak ile Herkes bilmez ahvalimiz Tahsilder da çýkmýþ köyleri gezer Elinde kamçýsý fakiri ezer Yorganý döþeði mezatta gezer Hasýrdan serili çulumuz bizim Nesini söyleyim caným efendim Gayrý düzen tutmaz telimiz bizim Arzuhal eylesem deftere sýðmaz Omuzdan kýrýlmýþ kolumuz bizim biçiminde dile getirmiþtir. Düzen tutmaz olmuþ, ekonomik, sosyal ve kültürel bozulmanýn ardýndan 1860’taki Tanzimat fermanýnýn ilaný ile her þeyde olduðu gibi þiirde de yeni açýlýmlar oluþmuþtur. Tanzimat’tan önceki Türk edebiyatýnda manzum tarzýn aðýrlýkta olmasý, Tanzimat’tan sonraki arayýþlarýn da þiir merkezli yapýlmasýna yol açmýþtýr. Eski geleneði sürdürmek isteyenlere yenilik yanlýlarýnýn þiirle ilgili yeni öneriler getirmiþlerdir. Bu da Tanzimat’tan sonraki topluluklarýn þiir alanýnda oluþmasýna neden olmuþtur. Ýlk þiir topluluðu Encümen-i þuara denilen þairler derneðidir. Eski þiir anlayýþýna yeni açýlýmlar getirmek isteyen ve divan þiirinin devam etmesinden yana tavýr alan Hersekli Arif Hikmet, Leskofçalý Galip, Yeniþehirli Avnî olup bunlar Ziya Paþa ve Namik Kemal’i etkileyip þiirde yeniliðin kapýsýnýn aralanmasýna neden olmuþlardýr. Ziya Paþa, Namýk Kemal, Ahmet Vefik Paþa ve Ali Süavi gibi isimlerden oluþan ilk kuþak eski kalýplar içinde kalýp þiirin özünü, içeriðini deðiþtirip yeni fikirler ortaya atan yenilikçi kiþiler olarak edebiyat tarihine geçerler. Toplum için sanat anlayýþý ile: Hakir olduysa millet þanýna noksan gelir sanma Yere düþmekle cevher sakýt olmaz kadr ü kýymetten Ne mümkün cevr ile bidad ile imha-yý hürriyet Çalýþ idraký kaldýr muktedirsen âdemiyetten biçiminde hamasi içerikli þiirler söyleyen ve idealist ilk kuþaðý oluþturan Namýk Kemal ve arkadaþlarýndan sonra bu ilk kuþaðýn tersi bir anlayýþý sanat sanat içindir görüþünü benimseyen ve: Gül hazin, sümbül periþan, baðzarýn þevki yok Derd-nak olmuþ hezar-ý naðmekârýn þevki yok Baþka bir hâletle çaðlar cuybarýn þevki yok Ah edip inler nesim-i bî kararýn þevki yok Geldi amma neyleyim sensiz baharýn þevki yok biçiminde sanatý ön planda tutan Recaizade Mahmud Ekrem, Abdülhak hamit Tahran ve Samipaþazade Sezai grubu þiirimizde etkinliðini hissettirir. Türk edebiyatýnda bir edebi topluluðun doðmasýna ortam hazýrlayan ve topluluða adýný veren Servet-i Fünun dergisi etrafýnda eski edebiyat taraftarlarýna karþý Edebiyat-ý Cedide adý ile güçlü bir grup oluþmuþtur. Bu grubun önde gelen adlarýndan biri: Çiðnendi, yeter, varlýðýmýz cehl ile kahre; Doðrandý mübarek vatanýn baðrý sebepsiz. Birlikte bugün bulmalýyýz derdine çare; Can kardeþi, kan kardeþi, þan kardeþiyiz biz. Millet yoludur, hak yoludur tuttuðumuz yol; Ey hak, yaþa, ey sevgili millet, yaþa… var ol! gibi dillerden düþmeyen þiirlerin sahibi Tevfik Fikret’tir. Bunlarýn faaliyetleri 1895-1900 yýllarý arasýnda olmuþ Ýkinci Meþrutiyet ilan edildikten sonra tekrar yayýna baþlayan Servet-i Fünun dergisi etrafýnda yeni bir genç yazar ve þair grubu toplanarak kendilerine Fecr-i Âti adýný vermiþlerdir. Türk edebiyatýnda bir topluluk tarafýndan kaleme alýnan ilk bildiri Fecr-i Âti Encümen-i Edebîsi Beyannamesi adý ile Ahmet Haþim, Emin Bülent, Tahsin Nihat, Hamdullah Suphi, Faik Ali Ozansoy, Fuad Köprülü vb. tarafýndan ortaklaþa yayýmlanan bir metindir. Fecr-Âti’cilerden Ahmet Haþim bu dönemde yayýmladýðý: Bir Acem bahçesi bir seccade Dolduran havzý ateþten bâde! Ne kadar gamlý bu akþam vakti! Bakýþýn benzemiyor mutade! Gök yeþil, yer sarý, mercan dallar, Dalmýþ üstündeki kuþlar yâda! Bize bir zevk ü tahattür kaldý Bu sönen, gölgelenen dünyada! gibi sanat gücü yüksek þiirleriyle edebiyatýmýzýn unutulmazlarý arasýna girmiþtir. GYncel Türkçenin Kosova’sý Değerli Hocamız Maliç Balkan’ýn Osi’yi kaybettik 13 Perşembe, 31 Ocak 2008 K ısa bir hastalıktan sonra Prof. Dr. Maliç Osi, 72 yaşında aramızdan ayrıldı. Belgrat Üniversitesi Tarih Bölümünden mezun olan merhum Osi, Osmanlı tarihini iyi bilenlerden biriydi. Osi, Türkiye Devlet Arşivlerinde yaptığı araştırmalardan sonra “Osmanlı Mebus Meclisinde Arnavut Sorunu” başlıklı doktorasını savundu. Osmanlı tarihinin iyi bilen Maliç Osi, Osmanlı dönemine ait özellikle Prizren etrafında bulunan etnik gurupların araştıran ender kişiler arasında yer alıyordu. Osmanlı dönemine bağlı konularla çok sayıda seminerlere katılarak tebliğler sundu. Maliç Osi, Arnavut sınıfları dışında Türk dilinde de ortaokul Türk öğrencilerine Tarih dersini verdi. Osi’nin aramızdan ayrılmasını üzüntüyle karşılarken bu gibi bilim adamının Kosova’nın tarihi için daha çok şeylerin verebileceği dönemde aramızdan ayrıldı. Çok sayıda öğrenci yetiştiren Osi, her zaman öğrencilerin hafızlarında dürüst bir öğretmen olarak kalacaktır. Maliç Osi, Prizren Anıtlar Koruma Merkezinde uzun yıllar müdürlük yaptı, bu dönem içerisinde Osmanlı döneminden kalma eserleri Mehmet Paşa Hamamı, Saat Kule gibi diğer tarihi eserlerin onarımını gerçekleştirdi. Merhuma Allah’tan rahmet kederli ailesine başsağlığı diliyoruz. Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka Bulmaca No: 38 Yukardan Aşağıya Sağdan Sola 1. Bir İspanyol futbol takımı 2. Amerikan aktör (Marfi) — Bir İtalyan futbol takımı 3. Sarayevo’nun araba plakası — İtalya’nın başkenti - Efe 4. Titan — Ünlü bayan şarkıcı (Tarner) — Alfabenin 5’ci ve 15’ci harfi 5. Yunan alfabesinde bir harf — Modaya uygun, güzel giyinen 6. Ünlü Hırvat aktris Erjernik — Brezilyalı ünlü futbolcu (Leite) 1. Bir Amerikan Futbol takımı 2. Her tarafı su ile kaplı olan kara parçası — Kuzu bağırışı 3. Rijeka’nın araba plakası — Telegraf’ın kısaltılmışı 4. Alfabenin 3’cü harfi — Letonya’nın körfez kenti 5. Ljublana’nın eski adı 6. Peru’nun başkenti — Potansiyumun imi 7. Alfabenin 18’ci, 15’ci ne 1’nci harfi — Satrançta bir hamle 8. Natriyum’un imi — Amerikan şovmen (Kavet) 9. Fenerbahçe’nin eski Fransız yıldızı Geçen haftaki bulmacanın Türk, tank, asa, tablo, rt, tika, s, k, suna, ro, adana, lav, nora, gana. çözümü NO:38 Ý Düþünen Beyinleri ki ayrý yazý ile bilgimin elverdiði, dilimin döndüðünce anlatmaya çalýþtýðým Yücel Teþkilatý hususuna bu yazýmla beraber (þimdilik) son vereceðim. Yücel Teþkilatý konusunun önemi, bu konuyu rafa kaldýrmayý uygun bulmamama sebep oluyor. O nedenle, Yücel Teþkilatý veya bunla baðlantýlý herhangi bir konuda elde edeceðim bilgileri sizlerle paylaþmaya devam edeceðim. 1955 yýlýnda ilan edilen aftan yararlanarak özgürlüklerine kavuþan Yücelciler, dört dava arkadaþlarýnýn haksýz idamýný, kendilerine yöneltilen haksýz suçlamalarý sineye çekmeyi seçmiþler. Bu büyük ve haklý davalarýndan vazgeçip Türkiye’ye göç etmeyi yeðlemiþler. Bundan daha acý olan da, Türkiye’ye yerleþtikten sonra, uygar bir düzeyde Yücel davasýnýn haklýlýðýný dünya kamuoyuna duyurabilecek herhangi bir etkinliðe teþebbüs bile etmemiþ olmalarýdýr. 1992 yýlýnda, Makedonya devleti nezdinde Yücelcilerin itibarlarýnýn iadesi için gündeme getirilen imza toplama kampanyasýnda da pasif kaldýklarý söyleniyor. Fakat bütün bunlarý kiþisel zaaflar olarak görmek ve kesinlikle 1948 Yücel ruhuna mal etmemek gerekir. Bütün bunlarý yapmanýn artýk bizlere kaldýðýný unutmamak lazýmdýr. Yücel Teþkilatý hususunda, daha önce de dediðim gibi, yapýlmasý gereken þey çoktur. Artýk eski rejim söz konusu olmadýðýna, demokrasi açýsýndan geliþmeler olduðuna göre, bu konunun yeniden deðerlendirilmesi gerekir, bence. Bilgisizlik ve unutkanlýk bizi her zaman yaktý, yýktý. Bu nedenle Yücelcilik konusunda bilgi sahibi olunsa dahi kâr sayýlýr ki sadece bilgiyle yetinme durumunda da deðiliz. Buna dair birçok toplantý tertip edilebilir. Özellikle Makedonya ve Kosova Türkleri, bu adýmlarýn öncüleri olmak durumundadýrlar. Bir Yücelci, vaktinde “Bizleri memlekette türlü mübalaðalar ile de olsa hatýrlayabilecek kaç kiþi olacaktýr? Memlekette yeni nesil bizleri tanýmadan gelip çaðýný yaþamaya baþladý bile!” demiþ. Bu gidiþin kýrýlmasý için zaman, bu zaman deðil de ne zamandýr? 19. asrýn ikinci yarýsýnda birçok Makedonya þehrinde nüfus olarak çoðunluk Türklerden oluþmaktaydý. Ancak, Balkan Savaþlarý ve Birinci Dünya Savaþý yýllarýnda Türklere yapýlan baskýlar sonucunda söz konusu yerlerde Türklerin nüfusu iyice azaldý. Türkler bazý yerlerde azýnlýk durumuna düþtüler. Birinci Dünya Savaþý’nýn neticesinde kurulan Sýrp-Hýrvat-Sloven Krallýðý’nýn 1921’de yaptýðý nüfus sayýmýnda Makedonya’da 150.000, Yugoslavya’da ise 430.000 Türk’ün yaþadýðý tespit edilmiþtir. 1918-1941 yýllarý arasýnda Türkler, Yugoslavya’dan özellikle Vardar Banlýðý adý verilen Makedonya’dan Türkiye’ye göç ettiler. Ýkinci Dünya Savaþý yýllarýnda Ýtalyanlar tarafýndan iþgal edilen Batý Makedonya, Arnavutluk’a devredildi. Arnavut idarecilerin buralarda yaþayan Türklere eðitim, kültür, ekonomi ve benzeri alanlarda uyguladýklarý haksýzlýk ve baskýlarýn neticesinde Türklerin bir kýsmý Arnavutlaþtýrýldý. Ýkinci Dünya Savaþý’ndan sonraki yýllarda Yugoslavya idarecileri Türklere dil, din, eðitim, kültür, sosyoekonomik ve siyasî baskýlar yaptýlar. Bu baskýlarýn neticesinde on binlerce Türk, Türkiye’ye göç etti. Komünist bir Balkan federasyonu kurma hayaline kapýlan Tito ve yandaþlarý, Arnavutluk’u yanlarýna çekmek için Makedonya’nýn batý kesiminde yaþayan Türkleri, Arnavutlarýn ellerine teslim ettiler. Bu fýrsattan yararlanan Arnavut idarecileri, 1941-1944 yýllarý arasýnda Türkleri tamamen eritme politikasý yürütmeye baþladýlar. Bütün bu baský ve haksýzlýklara maruz kalan Türklerin bir kýsmý 1948 nüfus sayýmýnda kendisini Arnavut olarak göstermek mecburiyetinde kaldý. Bu durum, Balkan Türklüðü açýsýndan tarihin çeþitli dönemlerinde tekrarlanmýþ ve bizi eritmek hususunda çok etkili olmuþtur. 1948 nüfus sayýmýnda Makedonya’da toplam 95.940 Türk’ün yaþadýðý tespit edildi. Bu sayýma göre Türklerin çoðu Üsküp’te ve Makedonya’nýn Alpay ÝÐCÝ doðu kesiminde yaþýyordu. Ancak, bu tespit doðru deðildi, çünkü Makedonya’nýn batý kesimindeki birçok þehir, kasaba ve köylerin nüfusunun büyük bir çoðunluðunu Türklerden oluþuyordu. Bu durum, bugünde de geçerlidir. Batý Makedonya Türklerinin azýnlýk durumuna düþürülmesine Makedonya hükümeti tepki göstermeyerek seyirci kaldý. Ancak, Yugoslavya’nýn Mart 1948’de Sovyetler Birliði’yle arasý açýlýnca devlet, Arnavutluk’a ve Makedonya Arnavutlarýna karþý tavrýný deðiþtirdi. Bu sýrada Türkler biraz rahatladý. 1950/51 ders yýlýndan itibaren birçok Batý Makedonya þehrinde Türk ilköðretim okullarý açýlmaya baþlandý. Böylece, o güne kadar çeþitli sebeplerden dolayý kendilerini Arnavut olarak gösteren Türkler yeniden kimliklerine sahip çýkmaya baþladýlar. Ancak, mantýk olarak tahmin edebiliriz ki kimliklerin tekrar Türk’e dönmesi esnasýnda bile bazý kayýplar olmuþtur. 1953 nüfus sayýmýnda, Makedonya’da 203.398 Türk’ün yaþadýðý ve bu sayýnýn Makedonya nüfusunun % 15.6’lýk bir kýsmýný oluþturduðu görülmektedir. Yukarýda verdiðim rakamlarda oynamalar olabilir de olmayabilir de. Ancak, burada rakamlardan ziyade, gidiþ gösterilmeye çalýþýldý. Balkan Türklüðü açýsýndan, Yugoslavya Türkleri tarih içinde sürekli nüfus ve enerji kaybýna uðrayarak bugünlerine geldiler. Burada hem Balkan Türklerinin hem de Türkiye Türklerinin ve idarecilerinin suçu vardýr. Ancak, idarede bulunma ve politika belirleme açýsýndan Türkiye, bana öyle geliyor ki, bu tarihî süreçten baþarýsýzlýkla çýkmýþtýr. Nitekim bugün, Türkiye’nin Balkanlar’daki etkililiði açýsýndan ortaya çýkan sorunlarýn neredeyse tamamý, geçmiþteki hatalardan, yanlýþ politikalardan (politikasýzlýktan) kaynaklanmýþtýr. Bugün, herkes kendisine dönüp o günlerle ilgili özeleþtiri yapmalý. Özeleþtiri yapmalý ki bundan sonra ayný yanlýþlar yapýlmasýn. Balkan Türklüðü, yeni hatalarý kaldýrabilir mi? Ben pek emin deðilim. 1950’lerin baþýnda Makedonya Türklüðü büyük bir tehlikeyi atlatmak üzereyken Türkiye Cumhuriyeti ve Yugoslavya arasýnda “Serbest Göç Anlaþmasý” imzalandý. Buradaki Türk varlýðýna büyük darbe indiren ve tarihte Türkler açýsýndan kýrýlma noktalarýndan biri olarak nitelenebilecek bu anlaþmanýn imzalanmasýyla Makedonya Türklüðü çözüldü. 19521959/60 yýllarý arasýnda Makedonya’dan Türkiye’ye on binlerce Türk göç etti. Birçok aile parçalandý, kalanlar ise periþan oldular. Balkan Savaþlarý kadar feci sonuçlar doðuran bu göç yüzünden Makedonya Türkleri geleceklerine ait tüm umutlarýný kaybederek, bir ölüm kalým savaþý vermeye baþladý. Benzer þeyler, Kosova için, Sancak için de geçerlidir. 1961 nüfus sayýmýnda Batý Makedonya’da yaþayan Türklerin sayýsýnda bir artýþ kaydedildi. Ancak bu artýþ, Makedonya’nýn bu kesiminde yaþayan bazý Arnavutlarýn Türkiye’ye göç etmek için kendilerini Türk olarak göstermelerinden kaynaklanýyordu. Bu nüfus sayýmý Makedonya’da 131.481 Türk’ün yaþadýðýný ve bunun Makedonya nüfusunun % 9.4’ünü oluþturduðunu gösterdi. Üsküp ki Yýldýrým Beyazýt Han diyarýdýr; Evlad-ý Fatihan’a onun yadigârýdýr / Firuze kubbelerle bizim þehrimizdi o; Yalnýz bizimdi, çehre ve ruhýyle bizdi o. / Üsküp ki Þar Daðý’nda devamýydý Bursa’nýn; Bir lale bahçesiydi dökülmüþ temiz kanýn. / Üç þanlý harbin arþa asýlmýþ silahlarý; Parlardý yaþlý gözlere bayram sabahlarý. / Ben girmeden hayatý þafaklandýran çaða; Bir sonbaharda annemi gömdük o topraða. / Ýsa Bey’in fetihte açýlmýþ mezarlýðý; Hulyama ahiret gibi nakþetti varlýðý. / Vaktiyle öz vatanda bizimken, bugün niçin; Üsküp bizim deðil? Bunu duydum, için için. / Kalbimde bir hayali kalýp kaybolan þehir! Ayrýlmanýn býraktýðý hicran derindedir! / Çok sürse ayrýlýk, aradan geçse çok sene; Biz sende olmasak bile, sen bizdesin gene. Böyle demiþ Yahya Kemal. Yücelcilerden ölenlerin ruhlarý þâd ola. Kalanlara da samimi bir selam olsun. Fo t o: N afi z Lo kv i ça Agim Rifat ÞÝÝRÝN ATEÞÝ Teþfik etmek, Kosova Türk þiirinin yolunu açýp tekrar tekrar ateþini yakmak adýna, bundan böyle bu sayfada usta þair Agim Rifat Yeþeren, her hafta bir þiirle çýkacak karþýnýza sevgili okuyucular. Ayrýlýk Gibi Yok Ne sende Ne bende Bütün kabahat ayrýlýkta Ayrýlýk olmasaydý Bugün biz hala beraber Hala öyle rengarenk Öyle denk Ahenk Ve mihenktik Böyle birbirine düþman Birbirinin gözünü çýkarmaya hazýr Ýki cahil mi olurduk þimdi biz Ayrýlýk olmasaydý Ayrýlýk olmasaydý da Baþka bir þey olsaydý keþke Bir þey ki mesela Dur dersin Durur Dinle dersin dinler Bir þey ki bilmez Bir þey ki anlamaz Susar Sorun yapmaz Bir þey ki yani Ne dersen onu yapar Ayrýlýk olmasaydý ya ayrýlýk Þimdi biz Bülbülden Sümbülden Zevkten Neþeden söz edecek yerde Kalkar da Bu pis Bu rezil Bu alçak sözcükle Dünyayý ayaða mý kaldýrýrdýk ha Ne fena þey yahu bu ayrýlýk Pat diye apýþýp kalýyor insan Kültür 14 Perşembe, 31 Ocak 2008 Balkan Türk Þiiri Hazýrlayan: Agim Rifat ALÝKOÇ KOCAALÝ ÝÇÝMÝZDE DERTLER DALI 1. bir tepede alikoç kocaali içimizde dertler dalý vay vay vay çocuklar da çoban kalmýþ gözler de bir tuhaf bakmýþ kýrk yýllýk içimde yaþadým 2. yusufum yusufum bir türküdür dillerden düşmez alikoç’tan kocaali’ye varýr sesi içim rahatlar ne güzel 3. ovanýn yeþili buram buram kokuyor içimde nice acýlar gördüm yaþadým diyar diyar elim gözüm ne olur rahat deðilim 4. memiþim nurcaným tülayým saf yürekli çocuklarým acýnýzý ben bilirim yýllar içinde hep çekerim yetmedi derdimizi açmaya yürekler yetmedi elimizi uzatmaya bu eller yetmedi gözümüzü açmaya bu veliler bizimdi bizim kaldý tüm acýlar kýrk yýl içimde yaþadým 5. pýrnalý’dan çýktýk yaya dedi ozan suat pýrnalýdan geçtik alkoç’a vardýk kocaali’de su yudumladýk sigara da tüttürdük bir güzel dilim dilim dilim yarýna kalan elimde tütünüm hayvancýlýkla meþgulum hey koca yusuf adýmlar zor gelmez bu koca tepelerde aðýrlýk gelir kýrk yýllýk içinden býrakýlmýþ terkedilmiþ köylerden bir de köpek havlamalarý sezmiyoruz þimdi onlar da bu köylerde yaþamayý sevmiyorlar artýk 6. pohçuval’ýn bir eli var alikoç’ta buldum onu gelini var damadý var sanki gözlerimin nuru nice acý derdimde kaplý bir acý da yüreðimde saplý içimde bir acýnýn sancýsý var dengi bulunmaz bunun kýrk yýl içimde al yanaklý kýzlarýn dertleriyle 7. saf yürek var fatma’da koca dertler fýz gelir namusa saf duygu var yüreðimde dilimde dilimde her acýsý aydýnca aydýnca kalýcý 8. bu tepelerde bir hoş ses gelir türküsünden belli türkçesinden belli koyunun melemesinde sütünde bir damga “yýllarýn akýþý” yýllar ki acý dolu yollar ki toprak toprak yýllar ki sevgi var yine sevişen gönüller dolu sevdalanmak sevdalanmak sana kýrk yýl içimde 9. alikoç kocaalim kardeþ payý köylerim oh içim bir duygu ki hep derim acýsýný düþünmeden yollarýný bulmak ister dertlerine dert döker kýrk yýllýk içim 10. sormaz mýyým þiire adýn nedir diye söyle alikoçum kocaaliyim hadi benden sýrrý gizle gizleyemem gizleyemem bütün dertler yüreðimde bütün dertler kýrk yýl içimde Fahri Ali 15 Perşembe, 31 Ocak 2008 Güncel Bir milletin düþünce ve içtimai tarihini aydýnlýða kavuþturma anlamýný taþýyan … Kosova Efsaneleri B ugün Kasým Baba Türbesinin kesin olarak nerede olduðu bilinmez. Yaþlý Prizrenliler bugün eski santral yanýnda bulunan iki kabirden birincisinin Kasým Babaya ait olduðu malumdur. Lakin Kasým Babaya ait daha bir türbenin bugün Rahlin semtindeki merhum Þefik Pala amcanýn evinde bulunduðunu da beyan ederken bu türbede durmaksýzýn her gece mum yandýðýný da söylemek gerekir. O zamanki Prizren’in zengin ailelerinden gelen Kasým Beyin de, diðer iki kardeþi Maksut Paþa ve Seydi Beyle beraber hayýr sever bir kiþi olduðunu, onun XVII. asrýn ortalarýnda (bütün varlýðýný satarak) Prizren’de bir su kanalýnýn inþa ettiði hayratý kanýtlamaktadýr. Bu su kanalý zamanýnda 1,50 km uzunluðundaydý. Bistriça nehrinden alýnan suyun Kurila, Rahlin ve Bajdarhane semtlerinden geçerek Prizren ovalarýna döküldüðünü bütün Prizren halký bilmektedir. çünkü bu kanal o etkin olduðu zamanda 250 kadar evden geçmekteydi. Prizren halký bu kanala “Kasým Baba Deresi” de derler. Bu su kanalý 1970 yýllarýna kadar mevcuttu ve içinden durmaksýzýn temiz suyu akardý. Daha geçlerde Kurila semtinde yeni evlerin inşa edilmesiyle ve zamanla dere bendinin de hasara uðramasý sonucu, kanalýn yavaş yavaş kurumasýna neden olmuþtur. Kasým Baba deresiyle ilgili Prizren halkýnda birçok efsane mevcuttur. Bir efsaneye göre Kasým Bey çok zengin bir kiþiymiþ. Bu su kanalýný yaptýrmak için tüm malýný ve mülkünü satmýþ. Kanalda inþa iþlerinin sona ermesiyle, kanala ilk suyu koy veren de Kasým Bey olmuþ. Suyun kanalýn sonuna kadar deðdiðini anlayan Kasým Bey, müjdeyi getiren kişiye hiç parasý kalmadýðý için elindeki tespihleri vermiþ ve ayný anda ortadan kaybolmuş yani ermişti. Bu dere suyunun çok temiz olduðunu bildiren yaþlýlar, ayný zamanda dere suyundan, ayran, cacýk ve yemeklerin de yapýldýðý, hatta bazýlarýnýn bu suyu içtiðini de ileri sürmektedirler. Suyun temiz tutulmasý için tüm ev sakinleri buna dikkat ediyormuþ. Yani, bu dere suyunun temiz tutulmasý için herkes ilgileniyormuþ ve bu durum her evde bir gelenek halini almýþtý Tabi ki aralarýnda bu kurallara uymayanlar da varmýþ. Günün birinde, adamýn biri suyu kirletmek için suya her türlü çöp ve terslik atýyormuþ. Bunu gören kiþiler adama, “sakýn yapma suyu kirletme yoksa uðrarsýn (çarpýlýrsýn), yani baþýna bir bela gelir diye” seslenmiþler. Buna inanmayan adam, yine suyu kirletmeye devam etmiþ. Ertesi gün komþu ve karþýlar bu adamý dere yanýnda ölü olarak bulmuþlar. Buna benzer daha birçok olaylarýn var olduðunu bildiren yaþlýlar, her kimse bu derenin suyunu kirletmeye kalkýþmýþsa, onu mutlaka bir bela bulmuştur, diye ifade etmektedirler. Bu yüzden yaþlý Kurila sakinleri derenin aktýðý dönemde suyu kirletmemeleri için, çocuklarýna Kasým Babanýn su kanalýnýn bitiminden sonra erdiðini yani evliya olduðunu ve her gün sopasýyla dereyi gözetleyip, temizliðini ve kontrol ettiðini söylermiþ. Kirletenlerin ise cezalandýklarýný hep vurgulamýþlar. Yaþlýlar, zamanýnda kanalýn geçtiði her evde, akþamleyin dere yanýnda temiz bir havlunun býrakýldýðýný bildirmektedirler. Nedeni de, Kasým Babanýn sabah namazýný kýlmak için derede abdest alýp bu havluyu kullanmasý için imiþ. Geceleyin dere yanýnda býrakýlan havlunun her zaman sabahleyin ýslak olduðu da bilinen bir gerçekmiþ. Metnin devamýnda Kasým Baba Türbesi ile ilgili Prizren’de vuku bulan gerçek bir olayý anlatmak istiyoruz: Uzun yýllardan beri Kanada’da, Recep Yaðlý adýnda (bizim de tandýðýmýz) Kurilalý bir Prizrenli yaþamaktadýr. Bundan 40-45 yýl öncesine Kanada’da iken Receb’in rüyasýna Kasým Baba giriyor ve ona tatile Prizren’e gitmesini ve Prizrenlilerin “Eski Mlin” (Eski Deðirmen) bildikleri köprünün biraz aþaðýsýnda, rüyasýnda terif etmiþ olduðu gibi yerde, mezarýnýn bulunduðunu bildirerek orada kuburunun yani türbesinin yaptýrmasýný istemiþ. Gerçekten de tatil zamanýnda Receb Prizren’e geliyor ve bugün hala Kurilada yaþayan ailesine rüyasýný anlatmýþ. Ertesi gün birkaç iþçi kiralayýp tarif edilen yere gitmiþ ve o araziyi temizledikten sonra bir bölümünü az yükseklikte olan taş duvarla sararak Kasým Baba mezarýný-türbesini yaptýrmýþtýr, akabinde birkaç gün Prizren’de kaldýktan sonra Recep yine Kanadaya dönmüþtür. Ailesi ve komþularý Rcepin her Prizren’e geliþinde Kasým Baba Türbesini ziyaret ettiðini ve orada mum yaktýðýný bildirmektedirler. O günden sonra bazý Prizrenliler de Kasým RAÝF VIRMÝÇA Tefrika (14) KASIM BABA EFSANESÝ Baba Türbesini çeþitli sýkýntýlardan dolayý ziyaret eder fatiha okurlar ve mum yakarlar. HEKÝM BABA EFSANESÝ Hekim Baba Türbesi 200 yýldan fazla Prizren’deki Seydi Bey Camii giriþinin solunda bulunmaktaydý. Sanduka biçiminde kabir yeþil örtü ile örtülüydü. Bu kabir yanýnda adý bilinmeyen daha bir kabir de vardý. Hekim Babanýn hüviyeti ilgili kesin malumatýmýz yoktur. Onun Osmanlý ordusunun hekimi ve büyük bir muallim olduðu yanýnda, cesur bir kahraman olarak da çoðu savaþlara katýldýðý, Avusturya-Osmanlý Savaþý esnasýnda Prizreni korurken þehit düþtüðü rivayet edilmektedir. Büyük hayýrsever kiþi olan Hekim Baba vefat ettikten sonra cesedi bu cami giriþinin solunda ve herkesin görebilecek bir yerde defnedilerek kabri yapýlmýþtýr. Daha sonra yanýnda mevcut olan diðer kabirle birlikte bu bölüm az yükseklikte olan bir duvarla çerçevelenmiþtir ve türbeye dönüþtürülmüþtür. Hekim Babaya her namazdan sonra cemaat tarafýndan fatiha okunurdu. Önceki cami imamlarýndan aldýðýmýz bilgilerde ise, bir ermiþ olarak bilinen Hekim Babaya inananlarýn, þifa için buraya geldikleri bildirilir. Bu camide bir dönem imamlýk görevinde bulunan Esat Bütüç bizlere Hekim Baba ile ilgili çok ilginç bir rüyayý anlatmýþtý. Biz bu olayý olduðu gibi aktarmaya çalýþacaðýz. Bundan 25 yýl önce bu camide imam görevinde bulunuyordum. Bir gün müezzinle birlikte camin temizlenmesine giriþtik, müteakiben Hekim Babanýn sandukasýnda ki yeþil örtüyü, havlularý ve sandukayý da temizlemek için ahþap kapaðý çektik. Kýsa zaman olduðu için o gün havlular ve örtü kurutulmadý. Ertesi gün bir iþim de çýkýnca kabir üç gün açýk kalmýþtý. Üçüncü gece de rüyama, yeþil elbiseli, türbanlý ve aksakallý Hakkim Baba çýkýp “bak oðlum beni birkaç gündür çýplak býraktýnýz, beni hemen örtünüz” diyerek uyarýda bulundu. O anda ter üstünde tir tir titreyerek uykum çýktý. Ayný gecede camii müezzini olan merhum Ramadan Þporta da ayný rüyayý görmüþtür. Ertesi gün sabah namazý için camiye geldiðimde cami müezzinini cami önünde gördüðümde, hayýrdýr neden camiye girmedin sorduðumda hemen bana heyecan içinde görmüþ olduðu rüyasýný anlattý. Bitirdikten sonra bende ona ayný rüyayý gördüðümü anlattýktan sonra, dualar okuyarak camiye girdik. Kabir baþýnda fatihalar ve gereken dualarý okuduktan sonra Hekim Babanýn mezarýný örttük ve ondan sonra ki her temizlemede kabri bir daha açýk býrakmadýk. Çok geçlere kadar Hekim Babanýn Türbesi, Seydi Bey Camiin giriþinin solunda bulunmaktaydý. Nitekim 2001 yýlýnýn yaz aylarýnda, bilinmeyen nedenlerden sanduka kaldýrýlarak mezar yerle bir edinmiþtir. KALENDER BABA EFSANESİ Bugün “İslahana” denilen semt meydanlığının tam ortasında yer alan Kalender Baba Türbesi bir metre yükseklikte ve 50 cm genişlikte olan bir duvarla sarılıdır. İçinde kenarları 30 cm yükseklikte üstü açık bir kabir bulunmaktadır. Türbe ve kabir duvarları beyaz kireçle badanalanmıştır. Kalender Babayla ilgili hiçbir bilgimiz yoktur. Sadece onun bir ermiş ve evliya olduğu ve kerametlerinin de büyük olduğu rivayet edilmektedir. Zamanında türbe karşısında Eski Askeri Kışlasının bulunması nedeniyle, türbenin buradan kaldırılması istenmişse de, bütün girişimler başarısız kalmıştır. Çünkü tüm girişimcilerin tuhaf şeylerle karşılaştığı bildirilmektedir. Zamanında kabir başında büyük bir dut ağacı vardı. Daha sonra bir kış gününde bu dut ağaç kesilmiştir, ama aynı yerde gün bugün ağıcın kökü kalmıştır. Biz bu mahalleli olduğumuzdan dolayı ağacın, türbeyle ilgili kesilme olayını anlatmak istiyoruz. 1972 yılında Prizren'de beş gün beş gece durmaksızın kar yağdıktan sonra yollar kapandı büyük soğuklar başladı. Yollar kapalı olduğundan dolayı kasaba dolayısıyla çoğu ailelerde odunsuz kalmıştı. Odunu olmayan aileler ise büyük sıkıntı çekip gazap içindeydi. Böyle bir durumda fakir olan türbe bakıcısı Con Bayramın da ailesiydi. Böyle bir kış gecesinde türbe bakıcısı Con Bayramın rüyasına, Kalender Baba girip, yüz seneden fazla kabir başında mevcut olan dudun kesmesini ve bu soğuk günlerde bu odunlarla ailesinin ısınmasını emret- miş. Con Bayram da ertesi gün erken kalkıp dudu kesip o yılkı ağır kışı bu dut ağacı odunlarıyla geçirmiştir. Dudun kesmesini gören mahalli neden kestiğini sorduktan sonra cevabını da hemen almıştır. Böyle bir olayın daha doğrusu rüyanın Con Bayram tarafından görüp görülmediği konusunda mahalli kesin bir yargı getrime durumunda değildi, çünkü Con Bayram ruhani olarak normal bir kişi olmadığını mahalli biliyordu. Ancak bu rüyanın gerçek olup olmadığını sadece türbe bakıcısı Con Bayram bilmekteydi. Nitekim biz mantığa yakın olan böyle bir olayın ola geldiğine muhtemel inanmaktayız. Çünkü yüz seneden fazla türbe başında dikilen ve kutsal bilinen bir dut ağacını kesmek için ancak o kişide büyük bir sebebin ve cesaretin olması gerekir. Kalender Baba Türbesine ziyaretçiler sihir bozmak için gelirler. Dua okunduktan sonra adaklar, para, eşya ve mum yakmakla gerçekleşir. DALGIN BABA EFSANESİ Dalgın Baba Türbesi bugün Prizren’in “Ortakol” semtinin Ulçin Caddesi başlığında yer almaktadır. Önceleri açık olan türbe, 1978 yılında İpek'ten gelen Şeyh Uka tarafından örtülmüştür. Hiçbir mimari özelliği yoktur. Fakat türbenin insanların şifa bulmakta çok önemli olduğu bilinmektedir. Türbe 3,3 x 5,50 metre boyutundadır, dıştan sıvalı ve beyaz badanadır. Türbe içinde sanduka biçiminde sadece Dalgın Babaya ait kabir bulunmaktadır. 25 cm yükseklikte bir taş kaide üstünde yapılan sanduka yeşil örtü daha üstünde de beyaz avlularla örtülüdür. Türbenin iki yöne akıntısı olan çatısı eternit ile örtülüdür. Adaklar para, eşya ve mum yakmakla gerçekleşmektedir. Zamanında bu türbeye çok sayıda ziyaretçinin geldiğini çok iyi hatırlıyorum, çünkü biz de zamanında ninemle birlikte, aile olarak bu türbeye gelip helva pişirip dualar okurduk. Prizren'de Dalgın Babayla ilgili malum efsanede, Dalgın Babanın zamanında Gazi Mehmet Paşa Medresesinde İslâm Felsefesi Müderrisi olarak çalıştığı bildirilir. Bir sınav öncesi rahatsızlık geçiren Dalgın Baba aniden vefat etmiş. Öyle ki o dönemde sınava çıkmak için bekleyen talebeler sınavdan maruz kalmışlar. Bir kaç gün geçtikten sonra, talebelerden birinin rüyasına giren Dalgın Baba, sınava çıkmak isteyen öğrencileri ertesi gün kabrinin yanına gelmelerini istemiş ve orada sınavın yapacağını bildirmiş. Öyle de olmuş. Ertesi gün öğrenciler Dalgın Babanın mezarına gidip, verilen cevaplara göre kimileri düşmüş kimileri de sınavdan geçmiştir. Bu sınav mezardan gelen ses aracılığıyla gerçekleşmiş, diye rivayet edilmektedir. HACI RAMADAN EFSANESİ Hacı Ramadan hakkında bugün halk arasında birkaç efsane mevcuttur. "Hacı Ramadan çok zengin bir kişiymiş. Barındığı ev, yaptırmış olduğu camiin tam karşısındaymış. Zengin olduğundan dolayı çok sayıda hizmetçisi varmış. Hizmetçiler Hacı Ramadan'ın altınlarını çalmak için uzun zaman plan kurmuşlar. Hacı Ramadan her gece yatmazdan önce, avlu kapısının kapanmasını emrediyormuş ve ondan sonra uyuyormuş. Bir gece de hizmetçileri kapıyı açık bırakıp, Hacı Ramadan'a kapıyı kapattıklarını söylemişler. O gece hizmetçilerin kurdukları plana göre, hırsızlar eve girmiş ve Hacı Ramadan'ı öldürmüşler. Ondan sonra da altınlarını çalıp, ortalıktan kaybolmuşlar" MALKOÇ BABA EFSANESİ Zamanında Malkoç Babanın kerametiyle, bir dervişinin şeytanlar tarafından dövülmesi nedeniyle, topladığı ve sonrada cezalandırdığı şeytanlar tarafından aynı adı taşıyan tekke türbesi yanında bir pınar kazdırmıştı. Bu pınarla ve Malkoç Babayla ilgili günümüze dek çok ilginç bir efsane vardır. Efsaneye göre zamanında pınarda birkaç kilit bulunuyormuş. Keramet ise evlenmeyen ve çocukları olmayan kız ve kadınlar için geçerliymiş. Şeyh Malkoç Baba tarafından özel dualar okunarak, bu kilitler erkek ya da kadınlara açılırsa, o kızın ya da erkeğin bahtı da açılarak isteği yerine gelirmiş. Açılmazsa isteği yerine gelmezmiş. SON Güncel Öðretmenler derneði yeni yönetimini seçti H afta sonu “Motrat Çiriyazi” ilkokulunda düzenlenen Kosova Türk Öðretmenler Derneði meclis seçimi toplantýsýnda, dernek yeni yönetim kurulunu seçti. Toplantýnýn açýlýþýnda sözü alan Kosova Türk Öðretmenler Derneðinin geçen dönem baþkaný Milletvekili Müferra Þinik, derneðin çalýþmalarýndan bahsetti. Ardýndan dernek sekreteri Selver Þantir, derneðin çalýþma ve maliye raporunu sundu. Daha sonra Türkçe eðitim yapýlan her okuldan aday gösterilenlerin isimleri dernek meclisinin onayýna sunuldu. Oylamalar ardýndan Kosova Türk Öðretmenler Derneðinin yeni yönetim kuruluna Kosova’da Türkçe eðitim bütün yerlerden toplam 32 kiþi seçildi. Dernek 9 Þubat tarihinde saat 12:00’de Kosova Türk Öðretmenler Derneði binasýnda derneðin baþkan, baþkan yardýmcýsý ve sekreterinin seçilmesi bekleniyor. Prizren Kültür evi “Nafiz Gürcüali” Türk Tiyatrosunun 30. ve Rumeli Türk Tiyatro Sanatçýlarý Derneðinin 15. yýldönümü kutlamalarý çerçevesinde, “Kedi ile Palyaço” ve “Kadýncýklar” Priþtine’de Ü sküp Türk Tiyatrosu Prizren’de olduðu gibi çocuklara yönelik “Kedi ile Palyaço” ve yetiþkinlere yönelik “ Kadýncýklar” adlý oyununu Priþtine’de sahneliyor. Prizren Kültür evi” Nafiz Gürcüali” Türk Tiyatrosunun 30. ve Rumeli Türk Tiyatro Sanatçýlarý Derneðinin 15. yýldönümü kutlamalarý çerçevesinde Üsküp Türk Tiyatrosunun Priþtine’de sahne almasý, Priþtine’nin “Gerçek” Türk Kültür Sanat ve Spor Derneðinin organizasyonunda gerçekleþmektedir. Özdeþ oyunlar 1 Þubat 2008 tarihinde Priþtine Ulusal Tiyatro Sahnesinde sunulacaktýr. Mert yeniden gülümsüyor RAÝF VIRMÝÇA SUZÝ ÇELEBÝ GAZAVATNAMESÝ - 11 Nasîb olursa cân gavvâsýna dür Bu þûr-engîz deryâdan ne gamdur Virildi kâsýd-ý çâlâke hýl’at Olundý ‘âdet üzre neyse hidmet Revân abdest alup durdý namâza Niyâz itdi Kerîm-i bîniyâza Meded þey’u-llah itdi Mustafâdan Safâyile ‘azmeyledi râh-ý safâya Eðerlenmiþdi atý çün gazaâya Binüp ‘azmeyledi râh-ý safâya Sürüp gitdi revân ol mâh-ý þeb-hîz Güneþ mânendi germ ü berk veþ tîz Giceyi gündüze katup yürürdi Zafer peyki önince leng ururdý Meðer bir þubh ki ol nür-ý Ýlâhî Koca ‘Îsa Beðe irgürdi râhî Ýþitdi aný ol devlet çerâgý Ferahdan tâzelendi ‘ömri bâgý Akýncý vü dovuca vü sipâhî Kamusýn dirdi ol devlet penâhý Süvâý oldý vü istikbâle çýkdý Ne istikbâl kim ikbâle çýkdý Ýriþdi birbirine sâd ü handân Buluþdý Yûsufa san Pir i Ken’ân Hezârân iltifât ü ragbetile Otagýna getürdi ‘izzetile Saçýldý üstine dürr-i fýrâvân Ne dür kim her biri bir necm-i tâbân Döþendi her yana dîbâ vü atlas Yere indi sanasýn çerh-i atlas Salýndý bir hýsât-ý zer-feþânî Ki zeyneylerdi ‘aksi âsmâný Sayfa 27 Severdi çünki aný câný gibi Geçürdi sadrýna sultâný gibi Bezendi gâzîlerle sahn-ý soffa Dirildi anda san Eþhâb-ý soffa Kuruldý anda bu bezm-i dil-efrûz Ki bir hâb idi andan fasl-ý nev-rûz El urdý þevk ile mutrib rubâba Semâ’ itdirdi çerh ü âftâba Gazâ vasfýnda bir þi’r itdi bünyâd Ki kudsîler dilinde oldý evrâd Bu þi’re baglayup zühre terâne Okur bezm-i felekde ‘âþýkâne 16 31 Temmuz 2007’de dünyaya gözlerini açan Mert bebek, diðer akranlarý kadar þanslý deðildi. Doðduðunda doktorlar tarafýndan kalbinde bir delik olduðu tespit edildi. Mert Bebek, Türk KFOR’unun giriþimiyle, Türk Eþgüdüm Baþkanlýðý ve Kosova Saðlýk Bakanlýðý ile koordine edilerek, annesiyle beraber Türkiye’ye gönderildi. 10 Aralýk 2007 tarihinde Türkiye’deki anlaþmalý bir hastanede altý saat süren ameliyata girdiðinde yaklaþýk 4,5 aylýktý. Doktorlarýn tabiriyle çok baþarýlý geçen ameliyat sonrasýnda minik Mert’in kalbindeki delik kapatýldý. Annesi Münevver hanýmla beraber yaklaþýk iki hafta daha hastanede yatan Mert bebek, yeni yýla Kosova’da merhaba dedi. Mert bebek bugünlerde altýncý ayýna girmek üzere. Þu anda diðer akranlarý kadar hayata hazýr. Hafta içerisinde bebeðe pansuman yapacak olan Türk KFOR’u saðlýk personeli ziyaret ettiðinde, Mert’in yüzünde tebessümler vardý. Mert bebek örneði yaný sýra, Türkiye’ye kalp ameliyatý ve stent takýlmasý maksadýyla gönderilen Þüret haným, Prostat ve açýk kalp ameliyatý maksadýyla gönderilen Ali bey ve Göðüs kanseri teþhisi ve meme ameliyatý maksadýyla gönderilen Sebahat haným örneklerinde olduðu gibi, Türk KFOR’u, hayatýn her alanýnda olduðu gibi, saðlýk alanýnda da Kosovalý dost ve kardeþlerimizin yanýnda olmaya devam ediyor. Bilindiði üzere, Türk KFOR’u Kosova halkýnýn yaþam standartlarýný yükseltmek üzere, çeþitli yardýmlarý imkanlarý dahilinde sürdürüyor. Türk KFOR’unun yardýmlarýnýn bir bölümü de saðlýk alanýnda yürütülüyor. Bu kapsamda Türk askeri doktorlarý ve saðlýk personeli sürekli olarak Sultan Murat Kýþlasý’nda bulunan Revirde ve belli aralýklarla da çeþitli bölgelerde bulunan saðlýk ocaklarý ve derneklerde saðlýk muayeneleri gerçekleþtirmekte, hastalara uygun ilaçlarý da ücretsiz olarak veriyor. Osmanlý tarihinin eksik býraktýðý noktalarý tamamlayan önemli belgeler… Velî akýn biyüm deðül sizündür Günündür nûr sanma gündüzündür Senünçün kurdý bu bezmi zamâne Bu arada neyem ben bir bahâne Bu bezmün þekkkerîn nukli sözündür Bu cem’un þem’-i handâný yüzündür Bu bezmün câmý tîg oldý Cemi sen Bu câmile cihânda sür demi sen Nola iy âfâb-ý yek-süvâre Keremden sâye salsan ben gubâra Sana müþtâkam iy dîdâr-ý gâyib Nitekim suya teþne câna kâlýb Bu ibrâm iy güneþ sen meh-likâya Ne lâyým ve’s-selâm ehl-i safâya Okundý nâme ol husrev-nýþâna Dem-i ‘Ýsa gibi cân katdý câna Semâ’ itdi bu savt-ý dil-güþâdan Mey içmiþ gibi mestoldý safâdan Çûn oldý nâmenün sýrrýndan âgâh Cevâbýnda didi elhamdü lillah Ki dün biz gökden isterdük gazâyý Bugün yerde bulup sürdük safâyý Gazâ deryâ vu biz mâhî-i þeydâ Ne dirlik mâhîye olmasa deryâ Göyümüzde uçardý dün bayâlý Bugün ‘arzitdi gâyýbdan cemâli Gönül Hýzr ü gazâ âb-ý hayâtý Nider Hýzr âb-ý hayvânsuz hayâtý Hidâyet hüdhüdi Hâdî olursa Ýrem sîmurga bin vâdî olursa Sayfa 26 Perşembe, 31 Ocak 2008 Transkribi Bu savtý dinledi gökte melekler Bu þevkile semâ’ itdi felekler Mücerred görmeðe ol bezm-i þâhý Yanar odlara girdi mürg u mâhî Buyurdý ol Halîl-i meclis-ârâ Çekildi mâide pür menn ü selvâ Þekerle imtizâc itmiþ ta’âmý Birikmiþ âb-ý hayvânile câmý Melâhat sofrasýnda bir nemek-dân Halâvet hvân-ý þekker-bârýna þân Yiyen cennet ta’âmý dir bu hvâna Bu hvâna geldi mimmâ yeþtehüne Sunuldý saga sola âb-ý hayvân Döküldi cür’alardan meclise kan Yetiþdi gâyet ü pâyâna sohbet Du’â buyruldý vü ref’oldý ný’met Sayfa 28 17 Perşembe, 31 Ocak 2008 Din ve Toplum M. Tevfik Yücesoy [email protected] [email protected] PEYGAMBERLERÝN VE ÞEHÝDLERÝN GIBTA ETTÝÐÝ KÝMSELER- II G ecen hafta üzerinde durduðumuz o güzide insanlarýn vasýflarýna devam edelim. Kýsaca geçen haftaki yazýmýzda açýkladýðýmýz dört vasfý hatýrlayalým sonrada kaldýðýmýz yerden devam edelim. 1) Kýyamet günü Nebiler ve Þehitler gýbta ederler 2) Onlar Ýslam yolunda, Devamlý, Israrlý, Sebatkârdýrlar 3) Þiârlarý el-hubbu fillahtýr: 4) Simalarý Pek Nurludur: 5) Onlar Bir Nur Üzeredirler: “Mutlaka onlar bir nûr üzeredirler”. Kurân-ý Kerim’de nur kelimesi kýrktan fazla yerde geçer. Ýnsanýn gözünün görmesi için saçýlan bir ýþýk gerektiði gibi, uhrevi yönden, akýl gözünün hakikatleri doðru görebilmesi için de, Kuran ve Peygamber güneþine ihtiyaç vardýr. Nisa Suresi 184. ayetinde ve diðer ayetlerde bu açýkça belirtilir. Nur hidayettir, Kurândýr, hakdindir. “Kafirler Allah’ýn Nurunu aðýzlarý ile söndürmek isterler.” Allah dostlarýný zulumâttan çeþit çeþit dalaletlerden nura (doðru yola, hidayete) çýkarýr. Allah’ýn göðsünü islama açtýðý kimse, rabbinden bir nur üzeredir. Bu nurani insanlar da, Rablerinden bir nur, hidayet üzeredirler. “Onlarýn sözleri nur, iþleri nur” dur. Onlar hep nurla ve nurani olanla meþgul olurlar. Nur ve hidayet üzeredirler. Kuran-ý Kerim’in 53 adýndan biri de nûrdur. 6) Halk Korktuðu Zaman Onlar Korkmazlar Demek Hadis-i þerifte sözü edilen, nur üzere olan, þehitlerin ve peygamberlerin imrendiði kimseler, herkesin, toplum genelinin bazý sebeplerini görerek kötülük ve musibetlerin baþlarýna geleceðinden korktuklarý; ayný sebeple iyiliklerin, istenilen þeylerin elden çýkacaðýna üzüldükleri zaman korkmayacaklar. Herhalde bu, onlarýn nimetlere ve musibetlere bakýþ açýlarýndan dolayý olacaktýr. Onlar zahiren kötü görülen ölümlerde, hastalýklarda, musibetlerde de, bir nimet ciheti göreceklerdir. Hem “Kadere iman eden kederden emin olur” prensibini, imanlarýnýn kuvveti ile hayatlarýnda göstereceklerdir. Çok tevekküllü olacaklardýr. Çünkü iman tevhidi, tevhid teslim ve tevekkülü doðurur. Hadiste geçen nur yüzlü, nur üzerinde olan, sözleri iþleri nur olan kimseler, herkesi gamlandýran þeylere, hüzünlenmiyeceklerdir. Etraflarýndaki olumsuzluklar, onlarýn þevklerini, sürûrlarýný, baþkalarý kadar etkilemiyecek, toplumun hüzünlendiði zamanlarda bile onlar, þevkli, sevinebilen, ümitli, ferahlý kimseler olacaklardýr. Bu da onlarýn imanlarýnýn güçlü olmasý ile ilgili olsa gerektir. Onlar her þeyde ilahi Rahmetin izini, iþaretini gördüklerinden üzülmezler. Herþeyde bir hayýr ciheti bulurlar. Allah’ýn hikmetini görürler. Herþeyin güzel tarafýna bakarlar. Güzel düþünürler. Sonuç olarak bu gibi hadis-i þeriflerin yanlýþ yorumlanmasýndan dolayý, bir kýsým insanlar, bidatlarýn revaçta olduðu zamanda, takva ehli müminlerin sahabe derecesine çýkabileceklerini iddia edebiliyorlar. “Onlar da insan, biz de insanýz, onlar da müslüman, bizler de müslümanýz, neden onlar derecesinde veya onlardan daha faziletli olmayalým?” diyorlar. Onlarýn safi niyetli olanlarýna bu gibi hadis-i þerifler cesaret vermiþ olabilir. Fakat bazýlarý bir kýsým art niyetlerini gerçekleþtirmek için bu yola baþvuruyorlar. Ehli sünnetin ittifak ve icmaýyla peygamberlerden sonra insanlarýn en faziletllileri sahabelerdir. Onlarýn baþýnda da sýrasý ile dört halife gelir. Bunlarý Asere-i mübeþþereden diðer altýsý ve derecelerine göre diðer sahabeler takib eder. Bir kýsým hadislerde sahabeleri fazilette geçmekle ilgili sözü edilen husus cüzî fazilet hakkýndadýr, hususi bir kemalde, ehl-i imandan olan ve sahabe olmayan, müminler sahabeleri geçebilir. Fakat fetih süresinin sonunda Kurân’ýn diðer bazý ayetlerinde Allah’ýn Medih ve senasýna mazhar olan sahâbelere küllî fazilette yetiþilemez. Hazırlayan: Tarihi Anıtlar Koruma Enstitüstünden, Mediha Fishekçi, prof Manzumenin Türkçe Transkripsionu 1 .Bir bülbüle oldum mübtela 2.Merhamet etse halıma ne ola 3.Aşk yoluna ölürüm ama 4.Uzak kaçma gel bana civan 5.Bu halıma ağlıyor cihan Uçti giti gelmiyor hala Getirdi sevda başıma bela Ah bu can senden ayrılır sanma Çün gece gündüz idim efgan Sevdim seni aman aman Manzumenin Orijinal sekli şöyledir: ESNAF İşadamları ve Esnaflar Derneği - Prizren DUYURU ESNAF İşadamları ve Esnaflar Derneği Tüzüğü’nün 6.3 ve 8.2 maddesi gereğince, derneğimizin ÜYELER MECLİSİ TOPLANTISI düzenleniyor. Toplantı 03.02.2008 tarihinde /Pazar günü/ saat 11:00’de ELEGANT /Bajdarhane semti, İdriz’de-te Idrizi/ restoranında düzenlenecektir. Üyelerimize toplantıya katılmaları rica edilir. TÜM ÜYELERİMİZE DUYURULUR. Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Burhan CİBO Ayfer EMRUŞ Değerli arkadaşımız, dostumuz, sırdaşımız bu fani dünyadan aniden aramızdan ayrılışın bizleri derinden yaraladı. Dualarımız hep seninle olacak. Mekanının cennette olması için yüce Mevla’ya dua ediyoruz. EMRUŞ ailesine Allah’tan sabır niyaz ediyoruz... Arkadaşların: Feda, Safiye, Güler, Birgül, Birsen ve Nesrin Kadın Perşembe, 31 Ocak 2008 Aðýz kokusu sistemik hastalýklardan kaynaklanýyor 18 Aðýz kokusunun sadece hastalýk sonucu ortaya çýkmadýðýný belirten uzmanlar, dil üzerinde biriken bakteriler, diþ eti ve diþ destek dokularýnýn iltihabý, diþ çürüklerinin yaný sýra, uzun süren kulak burun boðaz enfeksiyonlarý, sindirim sistemi hastalýklarý (mide ülseri), karaciðer, böbrek yetmezliði ve þeker hastalýðýna dikkat çekiyor. A cýbadem Bursa Hastanesi’nden Diþhekimi Beyhan Kasapoðlu ve Acýbadem Kocaeli Hastanesi’nden diþ hekimi Mehtap Uysal, aðýz kokusu konusunda en çok merak edilen konulara açýklýk getirdi. Aðýz kokusuna neden olan hastalýklar hakkýnda bilgi veren Acýbadem Bursa Hastanesi’nden diþ hekimi Beyhan Kasapoðlu, “Aðýz kokusu sadece hastalýk sonucu ortaya çýkan bir olgu deðildir. Aðýz içi ve aðýz dýþý kaynaklý olmak üzere iki baþlýk altýnda incelenebilir. Çoðunlukla aðýz içi sebeplerden kaynaklanýr. Aðýz içi sebepler baþlýca dil üzerinde biriken bakteriler, diþ eti ve diþ destek dokularýnýn iltihabý, diþ çürükleridir. Aðýz dýþý sebepler ise, uzun süre devam eden kulak burun boðaz enfeksiyonlarý (sinüzit, bademcik iltihabý). Sindirim sistemi hastalýklarý (mide ülseri) Karaciðer yetmezliði, böbrek yetmezliði ve þeker hastalýðý gibi hastalýklardýr.” dedi. Kasapoðlu, aðýz kokusunun tedavisinde koku aðýz kaynaklý ise öncelikle aðýz hijyeninin üst seviyeye çýkartýlmasý gerektiðini söyledi. Kasapoðlu, þu önerilerde bulundu: “Diþ ve diþ etlerinin günde en az iki kez fýrçalanmasý, dil üzerindeki bakterilerin fýrçalanmasý, diþ hekimi tarafýndan diþ ve diþeti tedavilerinin yapýlmasý gerekiyor, özel gargaralar da kullanýlabilir, aðýz dýþý kaynaklý olanlarda, daima altta yatan hastalýðýn tedavi edilmesi ile ortadan kaldýrýlabilir.” “AÐIZ KOKUSU KÝÞÝDE ÖZGÜVEN KAYBINA YOL AÇAR” Acýbadem Kocaeli Hastanesi’nden diþ hekimi Mehtap Uysal ise, aðýz içi nedenlere aðýz dýþý nedenlerinde eþlik etmesi halinde kokunun oldukça þiddetli olacaðýný kaydetti. Þiddetli aðýz kokusunun hastanýn psikolojisini etkilediðini ve kiþide özgüven kaybýna yol açtýðýný ifade ederek, þunlarý dile getirdi: “Aðýz Gebelikte alkol zeka geriliði yapıyor kokusunu kiþi kendisi ya da yakýnlarý fark edebilir. Diþ hekimine baþvuran hastalarýn çoðu kendisi ve yakýnlarý tarafýndan fark edilen bir kokudan bahseder. Seyrek aralýklarla da ortaya çýksa bile bu durum hastayý doktora getiren en önemli nedendir. Buna karþýn kiþinin bunun farkýnda olmamasý veya farkýnda olup tolore etmesi de mümkündür.” Uysal, aðýz kokusu olan insana bunun direkt söylenmesinin sakýncalý olabileceðini vurguladý. Uysal, ayrýca eðer hasta baþka bir konu için doktora gelmiþse, doktorun hastanýn dikkatini bu konuya çekmesi, ya da sosyal ortamda yakýnlýk derecesi bulunan insanlarýn bu konuyu hatýrlatmasýnýn yararlý olacaðýný sözlerine ekledi. A lkolden gençyaþlý, kadýn-erkek herkesin saðlýklý bir yaþam sürdürebilmek amacýyla uzak durmasý; alkol tüketimini alýþkanlýk haline getirmemesi gerekli. Özellikle de hamilelik döneminde alkol kullanmak, annenin saðlýðýný tehdit etmenin yaný sýra en büyük zararý bebeðine veriyor. Acýbadem Bursa Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Uzmaný Prof. Dr. Ömer Tarým, “Hamileyken alkol alan annelerde ‘fetal alkol sendromu’ ortaya çýkar. Bu sendromla doðan bebekler küçük ve düþük aðýrlýklý doðarlar, daha ileri yaþlarda ise zeka geriliði görülür” dedi. Fetal alkol sendromunu önlemek için en doðru yöntem hamile kalmayý düþündüðünüz andan itibaren alkolü býrakmak. Alkol için henüz güvenli bir miktar saptanamadýðýndan hamilelik süresince alkolden uzak durulmalý. Hamileyken alkol almak kandaki alkol seviyesini de yükselteceðinden bebeðinize zarar verir. Her gün içmeseniz bile bebeðinizi tehlikeye sokabilirsiniz. Beþ kadýndan biri cinsel þiddet kurbaný D ünya Saðlýk Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Margaret Chan küçük yaþta cinsel istismara uðramanýn takip eden yýllarda kadýn saðlýðý için zararlý sonuçlar doðurduðunu söyledi. Margaret Chan, her 5 kadýndan birinin, 15 yaþýndan önce cinsel þiddet kurbaný olduðunu ve partneri tarafýndan uygulanan þiddetin, kadýnlarýn yaþamýnda, yabancýlar tarafýndan taciz edilmek ya da tecavüze uðramaktan çok daha yaygýn bir þiddet biçimi” olduðunu söyledi. Bu tür þiddetin, saðlýk üzerindeki olumsuz etkilerini de sýralayan Chan, 2006’da Kara Afrika ülkelerinde AÝDS virüsüyle yaþayanlarýn yüzde 74’ünün kadýn olduðuna dikkat çekti. Chan, kadýnlarýn saðlýk gereksinimlerinin hak ettiði ölçüde dikkate alýnmadýðýný da belirterek, her yýl hamilelik ya da doðuma baðlý komplikasyonlar yüzünden yarým milyon kadýnýn öldüðünü ve bu rakamýn 20 yýldýr deðiþmediðini vurguladý. Öte yandan, BM Ýnsan Haklarý Yüksek Komiseri Louise Arbour da “En yaygýn suç baþlýðý olarak nitelendirilen kadýnlara yönelik þiddet, dünyada en az cezalandýrýlan suç türü” dedi. 21 Mart - 20 Nisan Çevrenizdekilere zor gelen problemler size göre cazip gelebilir. Konsantre olun ve dikkatinizi bunun üzerinde toplayýn. Ayný zamanda zoru baþarmak kendinize olan güveninizi de arttýracaktýr. Çevrenizdekilerle olan iliþkilerinizde olumlu geliþmeler elde etmeniz için yakýn dönemde elde ettiðiniz küçük kazançlardan ve birlikte olduðunuz kiþilerden yararlanmalýsýnýz olumlu baðlantýlar kurmanýz mümkün olabilir. 21 Mayýs - 21 Haziran Elinizdeki maddi imkanlarý en iyi þekilde deðerlendirebileceðiniz bir dönemdesiniz. Tecrübelerinizi pratik yaþama aktarabilirseniz, öðrendikleriniz ve eðitiminiz size oldukça yarar saðlayacak. 23 Temmuz - 22 Aðustos 21 Nisan - 20 Mayýs Beklenmedik geliþmeler ve olumlu deðiþiklikler eski güncelliðinizi korumanýzý saðlayacaktýr. Olaylarýn dengesini kurmakta biraz zorlanabilirsiniz ama genelde baþarýlý ve verimli bir dönem geçireceksiniz. 22 Haziran - 22 Temmuz Ýsteklerinizin gerçekleþecek. Beklentileriniz artacak ve maddi geliriniz yükselecek. Ama aceleci olmayýn. Çünkü bu geliþmelerin hýzýný kesebilir. Ýkili iliþkiler gündemde. Baþarýlarýnýzý kýskanan birçok kimse var. Hatta aleyhinize çalýþanlar da. Aceleciliðiniz sonucu yapacaðýnýz bir hata en çok bu kimseleri sevindirecek. Mümkün olduðunca dikkatli adýmlar atmanýz gerekiyor. 23 Aðustos - 22 Eylül Dostlarýnýz arasýndaki bir kadýndan önemli bir sýkýntý görmeniz olasýdýr. Bu sýkýntý dostunuzun size karþý olumsuz tutumlar içinde olmasýndan çok, onun bazý sorunlarýyla ilgileneceksiniz. Yakýn akrabalarýnýzdan, genç bir insanla münakaþa etmeniz mümkündür. Hatalar yapacak ve hakkýnýzda yanlýþ yargýlara varýlmasýna sebep olabilecek zihinsel yorgunluk içinde olabilirsiniz. 22 Kasým - 20 Aralýk Ýþ yerindeki meslektaþlarýnýzla ya da çalýþma ortaðýnýzla hiç de hoþ olmayan tartýþmalara girebilirsiniz. Zamaný ve ortamý iyi seçerek biraz da sezgilerinizle ve yumuþak baþlý tavýrlarla giriþimlerde bulunmalýsýnýz. Haksýzlýða dayanamýyor ve insanlara yardým etmek amacýyla sürekli çabalýyorsunuz. Olumsuz durumlarýn ortadan kalkmasý size yükselme arzusu aþýlayacak. Akýlcýsýnýz ve planladýklarýnýzý hayata geçirebileceksiniz. 20 Ocak - 18 Þubat 23 Ekim - 21 Kasým 21 Aralýk - 19 Ocak Aþk hayatýnda üzücü olaylar yaþayabilirsiniz. Ýstemediðiniz ayrýlýklar olabilir. Ama kendinizi býrakmamanýz ve mücadele etmeniz gerekiyor. Sonra mükemmel denebilecek iliþkiler içinde olacaksýnýz. Uzun zamandýr ihtiyacý olduðunuz mutlu bir döneme giriyorsunuz. Gerçek dostlarýnýzý keþfetmek ayrýca sizi daha çok mutlu edecektir. Ama dikkatli olun. Çünkü yine de bu mutluluðunuzu kýskananlar olacaktýr. 19 Çocuk Perşembe, 31 Ocak 2008 Zeynep’in Köpeði Zeynep bir gün arkadaþlarýyla gezmeye gitmiþ. Arkadaþýnýn bir köpeði varmýþ. Zeynep, kendisinin de bir köpeði olsun istiyormuþ. Eve gelmiþ. Babasýndan kendisine bir köpek satýn almasýný rica etmiþ. Babasý düþündükten sonra bir köpek almaya karar vermiþ. Zeynep, babasýnýn kendisine almýþ olduðu köpeðe Pamuk adýný vermiþ. Pamuk’un ilerleyen zamanda yavrularý olmuþ. Zeynep, Pamuk’u ve yavrularýný besliyormuþ. Bir zaman sonra Pamuk ölmüþ. Zeynep buna çok üzülmüþ. Bu olay üzerine Pamuk’un yavrularý evden kaçmýþ. Zeynep, yavrularý bulmak için sokaklara çýkmýþ. Ama bütün çabalarýna raðmen bulamamýþ. O günden sonra Zeynep, onlarýn resimleri ile hasret gideriyormuþ. Cansel Tan Mati Logoretsi V-6 sýnýf öðrencisi Güler yüzlü, Yeþil gözlü, Pamuk elli, Caným annem. Yeni dönemin gazetesi var Yeni dönemin kanalý var Küçükken beni yürüten, Konuþmayý öðreten, Sensin Caným annem. Dünyayý bize verseler, Dostluðu paylaþýrýz. Dünya çocuklarýyla, Bir arada yaþarýz. Nehir Dýrvar Mati Logoretsi IV. sýnýf öðrencisi Sıla CİBO Dünyayý bize verseler, Neþeyle eðleniriz. Savaþmayý istemeyiz, Yurdumuzu severiz. Yeni dönem kanalýnda Programlar, dizileri, çizgi filmleri Hep oradan izlerim. Yeni dönem gazetesini Her hafta okuyorum Çünkü Yeni Dönem Gazetesi’ni çok seviyorum. Fahriye Þundo Dünyayý Bize Verseler Altın Yağmuru Yeni Dönem Caným Annem Cansu Zurnacý Mati Logoretsi 4. sýnýf öðrencisi Erdal Çukiç Mati Logoreci, IV. Sýnýf öðrencisi Fatih B ir varmış, bir yokmuş. Gülen az, ağlayan çok evvel zaman içinde, kalbur saman içinde. Cinler cirit oynarken eski hamam içinde, birinde bir kız varmış. Zavallı kızcağız önce annesi sonra da babası ölünce, kalmış bir başına. Küçük kıza babasından hiç birşey kalmamış. Başını sokacak bir kulübeciği, içine girip yatacağı bir yatağı yokmuş. Daha da kötüsü, üstündeki eski giysilerden başka elbisesi de yokmuş. Birisi acıyıp bir ekmek vermiş ona. Allah'a sığınan küçük kızcağız; "Benim senden başka hiç kimsem yok Allah'ım!" demiş. "Bana yardım et. Kötülüklerden koru ve iyiliklerimi çoğalt." Küçük kız bu duayı okuduktan sonra, ekmeğini alıp kırlara gitmiş. Yolda karşısına çıkan bir ihtiyar; "Karnım çok aç!" demiş. "Bana yiyecek bir şey verir misin?" İyiliksever kızcağız hiç düşünmeden ekmeğin tamamını fakir adama vermiş. Biraz daha yürümüş. Bu kez karsısına ağlayan bir çocuk çıkmış. "Soğuktan başım donuyor" demiş çocuk. "Bana bir şey ver de başımı Örteyim." Kızcağız hemen başlığını çıkarıp çocuğa vermiş. Çocuk bir sevinmiş, bir sevinmiş ki sormayın. Çocuk oynaya oynaya giderken, bizim iyiliksever kız da keyifle bakmış arkasından.Tekrar düşmüş yola. Az gitmiş, uz gitmiş. Dere tepe düz gitmiş. Derken bir çocuğa daha rast gelmiş. Bu çocuk da soğuktan tir tir titriyormuş. Hemen yeleğini çıkaran iyilik sever kız, onu çocuğa vermiş, Coçuk üşümekten kurtulduğu için çok sevinmiş. İyiliksever kızın yanaklarına Öpücükler kondurarak sevinçle uzaklaşmış ordan. Kızcağız tekrar düsmüs yola. Karşılaştığı başka bir çocuk, çok üşüdüğünü söyleyerek gömleğini istemiş. Hiç düşünmeden gömleğini de veren kızcağız, yoluna devam etmiş. Akşam karanlığı çökmek üzereymis. Bir çocuk daha çıkmasın mı karşısına. "Nasıl olsa karanlık, beni kimse göremez" diyerek eteğini de o çocuğa vermiş. Küçük kız sonunda çırılçıplak kalmış ortada. Öylece beklerken, birden gökyüzündeki bütün yıldızlar kızcağızın üzerine dökülmeye başlamışlar. Yıldızlar, tıpkı bir tüy gibi ye¬re inip altın oluyormuş. Bir süre sonra, dünyanın en güzel elbiselerinin kendi üzerinde olduğunu görmüş. Altınları alan kız, bundan sonraki hayatını zenginlik içinde ve başkalarına iyilik yaparak geçirmiş. Spor Perşembe, 31 Ocak 2008 havasýndaydýlar. Ki öyle de oldu zaten. Hýzlý çýkamayan [email protected] Trabzonspor’un bir baþka eksikliði ileride çoðalamamaktý. Umut, tek baþýna ileride, zaten sýnýrlý olan yetenekleriyle ne yapsýn? Bir de buna Umut’un ortaya ve geriye koþularýný ekleyin manzara ortada. Bu kadar kendini yoran santrafor Farklý galip gelen topa istediði gibi vurabilir mi sizce? ir kere Rizespor Trabzonspor oruz. Sadece Umut deðil, Trabzonsporlu maçýnýn skoru sizi yanýlt- Trabzonspor, yine çok þeyi yanlýþ oyuncular çok fazla boþ koþu yapýymasýn. Hatta böyle bir maç- yapsa da, önceki maçlara göre en or ki bu da takýmýn enerjisini bitiriytan sonra Trabzonspor sevineceðine azýndan iþtahlý oynadý. Maç baþlar or. Rizespor nasýl ligde kalýrým diye baþlamaz oyunu rakip alana yýkmasý düþünsün derim. Trabzonspor Yanal maçý ne kadar istediðini gösteriyorRize maçýnda en dikkat çeken ile ilk deplasman galibiyetini alsa da du zaten. Trabzonspor maçýn ikinci oyuncular Tolga, Mustafa Keçeli ve Rize Trabzon için deplasman sayýl- yarýsýnda bulduðu golleri ilk yarýda Tayfun oldu. Her üç oyuncu da maz. Onun için bu galibiyeti dýþ da bulabilirdi ama o kadar eller arkadaþlarýna göre artý bir daha fazla saha galibiyeti olarak kabul etmiy- belde hücuma çýktýlar ki, gol atarýz AbdülKadir BIYIKLI /ÝSTANBUL B T Stres boþalmasý Derbi Fenerbahçe’nin: 1-4 urkcell Süper Lig’de haftanýn sonucu merakla beklenen 3-2 maçýný Fenerbahçe kazandý. 20. haftada lider Sivaspor’a OFTAŞ - İstanbul BB Beşiktaş Gaziantepspor 3 -1 konuk olan Fenerbahçe, rakibini 4-1 yenerek, ligde ikinci sýraya çýktý. Devrenin son bölümüne doðru orta saha hakimiyetini V. Manisaspor - Denizlispor 3 - 2 0-2 eline geçiren Fenerbahçe, 28. dakikada Alex ve 39. dakikada Kasımpaşa - Kayserispor 1-3 Semih’in golleriyle devreyi 2-0 önde kapadý.Fenerbahçe ikinci Konyaspor - Ankaraspor Sivasspor Fenerbahçe 1-4 yarýnýn ilk 10 dakikasýnda Alex ve Deivid’le farký artýrma Ankaragücü Galatasaray 0-4 þanslarýný kullanamazken, Sivasspor 58. dakikada geliþen atakta 2-1 Musa’nýn golüyle farký 1’e indirdi: 1-2.Golden sonra her iki takým Bursaspor - Gençlerbirliği da top kayýplarýyla oyun kurmakta zorlanýrken, ikinci yarýda Ç. Rizespor - Trabzonspor 0 - 4 Semih’in yerine oyuna giren Kezman, 78. ve 86. dakikalarda geliþen kontrataklarda skoru belirleyen golleri attý: 1-4. Kalan kýsa bölümde ise skor deðiþmedi ve Fenerbahçe 3 puaný 4-1’lik PUAN DURUMU skorla aldý. Ligde son 7 maçýnda 6. galibiyetini alan Fenerbahçe puanýný 44’e çýkardý ve rakibini geride býrakarak ikinci sýraya yükseldi. Bu sezon 1. Galatasaray 45 evinde ilk yenilgisini alan Sivasspor ise 43 puanda kaldý. 2. Fenerbahçe 44 Beþiktaþ, Turkcell Süper Lig’in 20. haftasýnda Gaziantepspor’u 3-1 yendi. 3. Sivasspor 43 Siyah-beyazlýlarda 1 gol - 1 asistle oynayan Cisse galibiyette büyük pay 4. Beþiktaþ 43 sahibi oldu. Turkcell Süper Lig’in 20. haftasýnda Gaziantepspor ile BJK 5. Kayserispor 35 Ýnönü Stadý’nda karþý karþýya gelen Beþiktaþ, 1-0 yenik duruma düþtüðü 6. OFTAÞ 27 maçý Cisse, Nobre ve Rikardinyo’nun golleriyle geçti. 7. Denizlispor 26 Ligin 20. haftasýnda deplasmanda Ankaragücü ile karþýlaþan Galatasaray, 8. Trabzonspor 25 rakibini 4-0 maðlup etti. Bir çok as futbolcusundan yoksun çýktýðý maçta 9. Ankaragücü 25 rahat bir galibiyet alan sarý-kýrmýzýlýlar 4 hafta sonra liderliðe yükseldi. 10. Konyaspor 25 Galatasaray’ýn gollerini Hakan Þükür, Arda, Ümit Karan ve Serkan 11. Gaziantepspor Çalýk’tan geldi. Sivasspor’un Fenerbahçe’ye yenilmesiyle ayaðýna gelen 12. Bursaspor 23 liderlik þansýný tepmeyen Galatasaray, puanýný 45’e çýkardý. Ýkinci yarýda13. Ýstanbul B.Þ.B. 21 ki 3. maçýný da kazanan sarý-kýrmýzýlý takým, ligde 4 hafta aradan sonra 14. Ç.Rizespor 21 liderliðe yükseldi. 15. Ankaraspor 20 Trabzonspor kötü gidiþe Rize deplasmanýnda son verdi. Turkcell Süper 16. V.Manisaspor 20 Lig’de 20. haftanýn son maçýnda Çaykur Rizespor’un konuðu olan 17. Gençlerbirliði 18 Trabzonspor, rakibini 4-0 maðlup etti. Sezonun ilk yarýsýnda da 5-1 18. Kasýmpaþa 9 yendiði rakibini bu kez de 4-0’lýk skorla geçen Trabzonspor, 3 maçlýk yenilgi serisine son verirken, puanýný da 25’e çýkararak 8. sýraya yükseldi. Ýkinci yarýdaki 3. maçýný da farklý kaybeden Çaykur Rizespor ise Gençlerbirliði - Ankaragücü 21 puanla 14. sýrada kaldý. Ýstanbul B.Þ.B. - Ç.Rizespor Kayserispor - Beþiktaþ Galatasaray - V.Manisaspor Trabzonspor - Bursaspor Fenerbahçe - OFTAÞ Gaziantepspor - Sivasspor Denizlispor - Konyaspor Ankaraspor - Kasýmpaþa Gol Krallýðý 1. Semih - Fenerbahçe 11 2. Gökdeniz — Trabzonspor 10 3. Nonda — Galatasaray 10 4. De Nigris — Ankaraspor 9 5. Gökhan Ünal — Kayserispor 9 Rizespor performans gösterdi. açýsýndan birkaç cümle söylemek gerekirse, eðer bu ligde tüm takýmlar takviye yapacaksa, ilk takviye yapmasý gereken takým Rize. Önce kaleci aldýlar ama maalesef Özden maçta hatalý en az iki gol yedi. Bunun yanýnda hem defans, hem de orta alan bölgesinde yeþil mavili ekibe iyi birkaç oyuncu lazým. Herkesin merak ettiði, bu maç kongreyi etkiler mi sorusunu ben de merak ediyorum ama sanýrým o iþ çoktan bitti. Yani Trabzonspor bundan sonra her maçýný 11-0 kazansa da delege deðiþim istiyor; yenilik istiyor. 96. kez düzenlenen toplam 20.6 milyon ödüllü sezonun ilk Grand Slam turnuvasý Avustralya Açýk’ta, tek erkeklerde þampiyonluðu Sýrp raket Novak Djokovic kazandý. F i n a l d e karþýlaþtýðý turnuvanýn sürpriz ismi Jo-Wilfried Tsonga’yý 3-1 maðlup eden 20 y a þ ý n d a k i Djokovic, ikinci kez finalist olduðu bir Grand Slam’de ilk zaferini kazandý. 1-0 geriye düþtüðü maçý 3-1 almayý baþaran Djokovic, ayrýca Avustralya Açýk’ý kazanan ilk Sýrp tenisçi oldu. Turnuvada ilk kez Tsonga’ya set kaybeden Sýrp raket, Avustralya Açýk’ý kazanan en genç 4. raket olurken þampiyonluk ödülü olarak da 1.370.000 dolarýn sahibi oldu.Djokovic, maç sonrasý yaptýðý açýklamada, ilk Grand Slam þampiyonluðunu kazanmasýndan duyduðu memnuniyeti dile getirirken, kalabalýða hitaben de, ‘’Sizi bundan sonraki turnuvalarda da bu pozisyonda görmeyi ümit ediyorum’‘ dedi. 20 yaþýndaki þampiyon, ‘’Beni destelemek için buraya gelen tüm Sýrp taraftarlara teþekkür etmek istiyorum. Grand Slam þampiyonluðunu kazanan ilk Sýrp sporcu olmaktan gurur duyuyorum’‘ diye konuþtu. Þampiyon Djokovic Zafer Sharapova’nýn 20.6 milyon dolar ödüllü sezonun ilk Grand Slam turnuvasý olan 96. Avustralya Açýk’ta, tek bayanlarda zafer Rus Maria Sharapova’nýn oldu. 5 numaralý seri baþý Sharapova, finalde karþýlaþtýðý 4 numaralý seri baþý Sýrp Ana Ivanovic’i 2-0 maðlup ederek zafere ulaþtý. Rus raket 91 dakika süren mücadelede setleri 7-5 ve 63’lük skorlarla aldý. Geçen sene Avustralya Açýk’ýn finalinde ABD’li Serena Williams’a yenilen Sharapova, bu sonuçla Wibledon ve Amerika Açýk’tan sonra üçüncü Grand Slam þampiyonluðuna ulaþtý. 2007 Fransa Açýk yarý finalinde yenildiði Ivanovic’ten rövanþý alan 20 yaþýndaki tenisçi, Avustralya Açýk’ý set vermeden kazandý ve birincilik ödülü olarak 1.370.000 dolarýn sahibi oldu. Sharapova, maçtan sonra yaptýðý konuþmada, “Geçen yýl birisi bana 2008’de sizlerin önünde bu kupayý kaldýracaðýmý söyleseydi asla inanmazdým. Bu sabah Billi Jean King’den bir mesaj aldým, ‘þampiyonlar þanslarý deðerlendirir ve baskýyý kaldýrýr’ diyordu. Þanslarý deðerlendirdiðim için mutluyum” dedi.