Benim Babam Da¤d›r - Serhat Kültür Dergisi

Transkript

Benim Babam Da¤d›r - Serhat Kültür Dergisi
2
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
Uluslararas› 10. Ç›ld›r Göl Festivali
Büyük Bir Kat›l›mla Yap›ld›
U y›l uluslararas› 10. Ç›ld›r
Göl Festivali büyük bir kat›l›mla gerçekleflti. Büyük bir
coflkuyla kutlanan festival art›k
sesini sadece Türkiye’ye de¤il
Dünya’ya duyurmaya kararl› oldu¤unu birkez daha gösterdi .
30 bin insan›n kat›l›m›yla gerçekleflen festivalde ev sahipli¤ini yapan Ç›ld›r Belediye Baflkan› Nurettin Aygün yapt›. Festivale kat›lanlar Ana Muhalefet
Partisi Genel Baflkan› Deniz
Baykal, Ardahan Valisi Selim
Cebiro¤lu, milletvekillerimiz
Prof.Dr. Esfender Korkmaz, Ensar Ö¤üt, Ç›ld›r Kaymakam›
Önder Çam, ordu komutanlar›,
komflu il ve ilçelerin belediye
baflkanlar›, Ç›ld›r ve köyleri
dernek baflkanlar› ve çok say›da ifl adamlar›n›n kat›l›m›yla
gerçekleflti.
B
Sunumunu Meryem K›z›l›rmak'›n yapt›¤› festivalde bu
topraklar›n ba¤r›ndan kopan
sanatç›lar›m›z da yer ald›. Sanatç›lar›m›z aras›nda Yudum,
Burhan Y›ld›r›m, Yener Y›lmazo¤lu, Arzu Y›ld›z, Bayram Denizo¤lu, Korkmaz ‹kan, Yavuz
Timur ve Tuncer Gündo¤an
festivale müzik ziyafeti katt›lar..
Adeta haf›zalardan silinmeyen
bir coflkuya dönüfltü. Saz›n ve
sözün bitmedi¤i ve alk›fllar›n
hiç kesilmedi¤i, halaylar›n çekildi¤i festivalde birlik ve beraberli¤in ne demek oldu¤unu
birkez daha görmek isteyenlere göstermifl oldu. Bu festival
Ç›ld›r›m›z›n kalk›nma ve dayan›flma yolunda yar›n ki daha
güzel günlere daha anlay›fll› ve
duyarl› olaca¤›na ve bu güzellikleri gelecek yar›nlara tafl›yaca¤›na can› gönülden inan›yoruz. Kültürün ve sanat›n esti¤i her yerde bilginin ve birikimin hat safada oldu¤u kaç›n›lmaz bir gerçektir. 10. Uluslararas› Ç›ld›r Göl Festivaline bu
güzeliklere eklenen 5. Afl›k
fienlik Kültür Festivali damgas›n› vurmufltur. Saz›n ve sözün
piri olan Afl›k fienlik, kasaba-
Haber: Levent KIZILIRMAK
s›nda binlerce insan›n kat›l›m›yla an›ld›. Festival, ev sahipli¤ini
yapan Afl›k fienlik Belediye
Baflkan› Say›n M.Mülazim Karaçay’›n aç›l›fl konuflmas›yla
bafllad›. Sunumunu Meryem
K›z›l›rmak'›n yapt›¤› Afl›k fienlik
Kültür Festivalinde çok say›da
sanatç›lar›m›z yer ald›. Tarihe
silinmeyen harflerle ad›n› yazd›ran Afl›k fienlik “Can sa¤ iken
yurt vermeyiz düflmana" söznü
birkez daha yaflatman›n ve yar›nlara tafl›man›n onuru ve gururu içerisinde olman›n onurunu ve gururunu yaflatt›. Daha
güzel günler Ç›ld›r’›, Afl›k fienlik kasabas›n› ve Ç›ld›r’›n köylerini beklemektedir. Burada her
iki baflkan›m›za say›n Nurettin
Aygün ve Mülazim Karaçay'a
bu etkinlikleri gerçeklefltirdikleri için Serhat Kültür Dergisi ad›na sonsuz teflekkürlerimizi sunar›z. Nice birlik ve beraberli¤in yafland›¤› festivaller dileriz.
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
3
4
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
5
Karsl›lara Dair...
Neflfle
e DOSTER
[email protected]
AYATIMDA derin izler b›rakan
H
kim varsa Karsl›d›r. Anam, babam, eflim, o¤lum, arkadafllar›m,
dostlar›m. Yol yordam bilen yol arkadafllar›m, yaflam›ma çok fley
katan delikanl› yoldafllar›m. E¤lencesi e¤lence, dostlu¤u dostluk
olan memleketim. Gelen herkese
önce kap›s›n›, sonra evini, yüre¤ini, sofras›n› cömertçe açan hemflerilerim...
‹nanm›yor musunuz? Düflürün yolunuz oralara, oturun sofralar›na
görgünüze, görgü, bilginize bilgi,
Beni memleketimde
göreni ilk çarpan, saran
ve kavrayan fley mimari
kimli¤idir. Balt›k
mimarisi de denilen bu
tarz; çirkin ve çarp›k
yap›laflmadan, rant
h›rs›ndan tabii ki pay›na
düfleni alm›flt›r, hem de
fazlas›yla. Birbirinden
farks›z, birbirinin ayn›
binalar ortal›¤›
doldurmufltur ama yine
de duruflunu koruyan ve
adeta meydan okuyan
kimlikli binalar›m›z hala
flükürler olsun ki vard›r.
kilonuza kilolar kat›n! Tabii ki kendi
elimle kendi memleketimi karalayacak de¤ilim. Güvenmesem yazar
m›y›m? Ne demifller “Halep ordaysa arfl›n burada” gidin görün ve
varsa yalan›m ç›kar›n!
Ne do¤as›n›n muhteflemli¤i, ne
co¤rafyas›n›n mükemmelli¤i...
Beni memleketimde göreni ilk çarpan, saran ve kavrayan fley mimari kimli¤idir. Balt›k mimarisi de denilen bu tarz; çirkin ve çarp›k yap›laflmadan, rant h›rs›ndan tabii ki
pay›na düfleni alm›flt›r, hem de fazlas›yla. Birbirinden farks›z, birbirinin ayn› binalar ortal›¤› doldurmufltur ama yine de duruflunu koruyan
ve adeta meydan okuyan kimlikli
binalar›m›z hala flükürler olsun ki
vard›r.
Sözü uzatmadan öze gelirsek; kaçgöçün yaflanmad›¤› ça¤dafl dünya
görüflü, kad›nlar›n e¤itiminin
önemsendi¤i farkl› yap›s›, kar›, k›fl›,
buzu, tozu, k›z› olmasa da bal›,
peyniri bir fikir verir herkese, hepinize. Haks›z bir veda ile çekip geldi¤im memleketim ne zaman akl›ma düflse “‹flte gidiyorum çeflmi siyah›m” türküsünü okurum. Ne zaman oralardan ayr›l›p geliflimdeki
vefas›zl›¤› düflünsem çocuklar›n›
bir miknat›s gibi kendine çeken havas›n› an›msar›m. Ne zaman özlemiyle bo¤az›m dü¤ümlense çekim
gücü yüksek yemeklerini hat›rlar›m. Ne zaman bat›l› dostlar›ma tan›tmam gerekse, Cenubi Garbi
Kafkas Hükümeti’nden girer, Ani
Harabeleri’nden ç›kar, Sar›kam›fl
Kayak merkezine dalar giderim...
Memleketime özlem duymam ve
onu s›k s›k konu yapmam için çok
nedenim var hele de bugünlerde.
Neden mi? Aç›klayay›m.
Son y›llarda ( Eski baflkan Naif
Alibeyo¤lu’nun kulaklar› ç›nlas›n)
yap›lan festivallerle, film gösterimleriyle, uluslararas› toplant›lara
ev sahipli¤iyle ülke ve dünya
gündemine tafl›nan Kars bugünlerde yine gündemde. Ancak bu
kez vazgeçilen festivalleriyle, kald›r›lan heykelleriyle, içki ruhsatlar› iptal edilen lokantalar›yla ve
müftülü¤e devredilen sanat merkeziyle!
Hep söylerim bizler memleketimize farkl› te¤ellerle ba¤l›y›z. Ne zaman ça¤r›lsak kilometre hesab›
yapmadan koflar›z. Dünyan›n neresinde olursak olal›m bir yolunu
bulur Kars’tan söz açar›z. Oraya
at›lan her ad›m›n, çak›lan her çivinin yan›nda yer al›r ve bundan da
kendimize hemflerilik kontenjan›ndan pay ve payeler ç›kar›r›z. Gün
olur ‹stanbullu bir dostumuza
Kars’›n Selim ilçesinin Gelinalan
köyüne bir okul yapt›rt›r›z. Gün
olur ad›na kitaplar yazar, konuflmalar yapar›z. fiimdi gelelim sözün özüne.
Yetkililer, öncelikle memleketimize
sonra da biz gurbetteki Karsl›lara,
bafllat›lan güzellikleri çok görmesinler. Ve memleketimizin o soylu
bafl›na bir taç gibi yak›flan heykellerimizi yerlerine yerlefltirip, festivalleri sürdürsünler. Söz yanlar›nda
olaca¤›z...
6
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
Kars Ardahan I¤d›r Kalk›nma Vakf› Genel Kurul
Toplant›s› The Marmara Oteli’nde Yap›ld›
ENEL KURUL Toplant›s›
KAI G11.06
2009 tarihinde The
Marmara Oteli’nde Yap›ld›. Toplant›ya Tar›m ve Köy ‹flleri Bakan› Methi
Eker, ‹stanbul Milletvekili Prof.Dr.Esfender Korkmaz, Kars Milletvekili
Mahmut Esat Güven, Ardahan Milletvekili Saffet Kaya, Kars milletvekili Gürcan Da¤dafl, Ardahan Milletvekili Ensar Ö¤üt Kars Sevdal›s›
Vasviye Erifl, Ankara Kars Vakf› Baflkana Zeki Naci Tahran Kars Borsa
Baflkan› ‹smet Çelik, Ardahan Belediye Baflkan› Faruk Köksoy, Susuz
Belediye Baflkan› Ali Ye¤in, Afl›k
fienlik Belediye Baflkan› Mülaz›m
Karaçay, Ç›ld›r Belediye Baflkan›
Nurettin Aygün, Ardahan Dernek
Baflkanlar›, Kars Dernek Baflkanlar›,
Kars Ticaret ve Sanayi Oda Baflkan›
Ali Güvensoy, Ardahan Sanayi ve
Ticaret Oda Baflkan› Latif Tosuno¤lu, Ardahan Ziraat Oda Baflkan› Latifflah Sural, Arpaçay Belediye Baflkan› Enver Akaya,çok kalabal›k
hemfleri toplulu¤u, ifladamlar› bürokratlar bas›n mensuplar› ve vak›f
üyeleri kat›ld›.
Genel Kurul toplant›s›nda divan baflkanl›¤›na Prof.Dr.Esfender KORK MAZ divan baflkan yard›mc›l›¤›na ‹s mail AYTEM‹Z, Y›ld›z LAÇ‹NER ve
Divan Katipli¤ine Av. Mahmut ÖZ TÜRKLER seçildiler.
Genel Kurul’da aç›l›fl konuflmas›n›
yapan KAI Vak›f Baflkan› Y›ld›z LAÇ‹NER yapm›fl olduklar› çal›flmalar
hakk›nda bilgi vererek bundan sonrada birlik ve beraberli¤in artarak
devam edece¤ini söyledi.
KAI Genel Kurulunda tek liste olarak
SERHAT KÜLTÜR HABER
seçim yap›ld›. Turan ÇEV‹K vak›f
baflkan› seçildi.
Genel kurulda bir teflekkür konuflmas› yapan KAI BAfi
fiK
KANI Turan Çevik
özetle flunlar› söyledi: Genel kurulumuza ve vakf›m›z›n düzenledi¤i toplant›ya baflta Say›n Bakan›m Mehdi
EKER’e, Say›n Milletvekillerime, Eski
vak›f baflkanlar›ma, de¤erli bas›n
mensuplar› ve Kars’tan, Ankara’dan
kat›l›mc›lara teflekkür ediyorum. Bu
hizmet yar›fl› Esfender Hocam›zla
bafllayan ‹smail A¤abeyimizle çok
yüksek seviyelere ç›km›flt›r. ‹skender
BOZDEM‹R kardeflimle daha da yükse¤e ç›kan vak›f bayra¤›m›z, Y›ld›z
ablam›z ile bafllayan Avrupa Birli¤i
hibe projesiyle yeni bir boyut kazanm›flt›r. Hepsine teflekkürlerimizi sunuyoruz. Bizde yönetim olarak vakf›m›z›n bayra¤›n› yüksek hedeflere ta-
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
7
Turan ÇEV‹K - KAI Kalk›nma Vakf› Yönetim Kurulu Baflkan›
fl›yaca¤›m›za söz veriyoruz. Pojeler
üretip hayata geçirece¤iz. Bu bayra¤› en yüksek tepeye hep beraber götürelim dedi.
Genel kuruldan sonra eski vak›f baflkanlar›na ve vak›fta h›zmet edenlere
hizmet ödülü verildi. Kurucu Baflkan
Esfender KORKMAZ’a, eski Baflkan
‹smail AYTEM‹Z ve ‹skender BOZDEM‹R’e birer plaket verildi. Daha sonra vakfa hizmetlerinden dolay› Vasviye ER‹fi’e, Arzu Özkan’a, Erdal Polat’a, ve Vakf›n çal›flmalar›nda eme¤i
geçenlere plaket verildi.
Ayr›ca KAI Genel Kurulu ödül töreninde Sar›kam›fl Dayan›flma Grubu
Baflkan› Prof.Dr. Bingür SÖNMEZ ile
Ahmet GÜNAY ve Av.Erkan KARAGÖZ Vakfa hizmetlerinden dolay›
Ünlü Ressam Tayfur SANLIMAN’›n
yapt›¤› “SARIKAMIfi B‹R DESTANDIR” resimlerinden birini Vak›f Baflkan›na sundular.
KARS ARDAHAN I⁄DIR KALKINMA
VAKFI YÖNET‹M KURULU:
Turan Çelik (Baflkan) seçilirken, yönetim kurulana, Ahmet Kara, Ali
Aflan, Arzu Özkan, Bahattin Durmufl,
Bahattin Tafl, Barbaros Buluto¤lu,
Cahit U¤urlu, Celal Kahraman, Celal
Altunel, Celal Uygur, Cemil Mar, Cihangir Koçulu, Cihangir Güngör, Ek-
Tar›m ve Köy ‹flleri Bakan› Mehdi EKER
rem Erda¤›, Ekrem Tany›ld›z, Erdal
Polat, Erhan Y›ld›r›m, Erkan Karagöz,
Erkan Koçali, Feridun Miral, Gülin Alkan, Gürbüz Boy, Hanifi Cücü, Hüseyin Öztürk, Mahmut Öztürkler, Mehmet Ali Karada¤, Memet Korkmaz,
Nergiz Aktafl, Nefle Doster, Nihan
Gündem, Nuri Vatan, Orhan Utan,
Sabri Yi¤it, Selahattin Korkmaz, Selçuk Demirbulak, Seyfettin Aksu, fiahin Hocao¤lu, fienol Demira¤, Tevfik
Kemer, Veyis Görkem, Yahya Göktafl, Yaver Ucal, Yener Kazak, Y›lmaz
Ulubeyi, Zeki Y›lmaz seçildiler.
DENETLEME KURULU:
Mehmet Göl, Yener Ünver, Naci Art››fl›k, Veysel Uçum, Himmet Duman,
Yüksel Ayd›nl›o¤lu seçildiler.
Genel kurul seçimi sonras› Kars - Ardahan Organize Organik Tar›m Ürünleri Bölgesi 1. platform toplant›s›na
geçildi. Toplant›da bir konuflma yapan
Tar›m ve Köyiflleri Bakan› Mehdi
EKER, projeyi desteklediklerini bu
projenin bölge geliflimine önemli katk›lar sa¤layaca¤›n› Kars Ardakan› kalk›nd›raca¤›n› söyledi. Daha sonra bir
konuflma yapan Prof.Dr.Esfender
Korkmaz ise Dünya art›k organik ürünler ça¤›na geçti. Ben bu de¤erli say›n
bakan›m›za açt›m ve bakan›m›zda ilgilendi. Bu projeyi hayata geçirmek için
buraya geldi. Bu projeye bizim kadar
önem verdi¤i ve proje kapsam›nda ki
bu toplant›m›za kat›ld›¤› için kendisine
çok teflekkür ediyorum, dedi
Serhat Kültür Dergisi olarak Kars Ardahan I¤d›r Kalk›nma Vakf›’ na Yönetim kurulu baflkan› Turan Çevik ad›na
Yönetim Kurulunu kutlar birlik ve beraberli¤in sa¤lanmas› ve hizmet bayra¤›n›n en üst seviyeye ç›kmas›n› temenni eder, baflar›lar dileriz.
8
‹smail AYTEM‹Z
Aytemiz fi
fiiirketler Grubu Yönetim Kurulu Baflflkkan›
ÖREM‹Z‹N sayg› de¤er ifladam›
Y
Aytemiz fi
fiiirketler Grubu Yönetim
Kurulu Baflflkkan› ‹smail AYTEM‹Z, Kars
Ardahan I¤d›r Kalk›nma Vakf›n›n genel
kurul toplant›s›nda yöremizin kalk›nmas›yla ilgili çok önemli aç›klamalarda
bulundu.
AYTEM‹Z konuflflm
mas›nda flflu
unlar› söyledi:
Vakf›m›z taraf›ndan düzenlenen KarsArdahan Organize Organik Hayvanc›l›k Sanayi Bölgesi konulu seminerimize hofl geldiniz. Hepinizi sayg›lar›mla
selaml›yorum.
Bildi¤iniz gibi, insanl›k on bin y›ld›r tar›msal üretim yap›yor. Bitkisel ve hayvansal ürünler elde etmek amac›yla
topra¤› ekip-biçiyor ve hayvan yetifltiriyor.
Sanayi devrimine, yani iki yüz elli - üç
yüz y›l önceye kadar, tar›msal üretim,
en önemli ekonomik faaliyetti ve daha
çok üreticinin kendi ihtiyac› için yap›l›rd›. Pazar için yap›lan üretim oldukça
azd›. Tar›m›, ticaret ve zenaatkârl›k ile
tezgâhlarda yap›lan üretim izlerdi.
Sanayi devrimi ile birlikte makine ve
kimyasal ürünler tar›ma girdi. Bununla
tar›msal üretim kat be kat artt›. Tabii s›nai ürünlerin miktar, çeflit ve de¤er bak›m›ndan art›fl h›z› çok daha yüksekti.
O nedenle, tar›m, ekonomik faaliyetler
içinde önce ikinci, sonra da üçüncü
s›raya geriledi.
Bu tarihsel ba¤lam içinde bakarsak,
1877-78 Rus-Osmanl› savafl›na kadar,
yöremizde tar›m, karasaban teknolojisi düzeyindeydi. Savafltan sonra, karasaban yerini pullu¤a, öküz de güçlü
malakan atlar›na terk etti. Bununla
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
Prof. Dr. Esfender KORKMAZ, ‹smail AYTEM‹Z,
Y›ld›z LAÇ‹NER
ekim alan› iki kat›na ç›kt›; pazar için
üretim bafllad› ve geliflti. Kars - Tiflis
demiryolu ile tar›m ürünleri Kafkas ve
Rus pazarlar›na tafl›nd›. Ancak,
1920’den sonra, s›n›rlar kapand›, dolay›s›yla ticaret imkanlar› azald› ve tar›m geriledi.
Kars-Ardahan yöresinde tar›mda ikinci at›l›m 1960’larda bafllad›. Bu kez tar›ma, makine ve kimya sanayisi ürünleri girdi. Bununla, hem ifllenen toprak
10 kat›na ç›kt›, hem de verimlilik artt›.
Kars- Ardahan arazisinin yaklafl›k üçte
biri tar›m alan›, üçte biri mera ve çay›rd›r. Kalan üçte birin küçük bir k›sm› orman ve fidanl›k, geri kalan› da tar›m
d›fl› aland›r. Tar›m alan›nda elde edilen
ürünlerin % 95’i arpa ve bu¤daydan
oluflan tah›l, % 5’i de baklagiller, endüstriyel ürünler ve yumru bitkilerdir.
Yöremizdeki genifl çay›r ve meralar
hayvanc›l›¤a elveriflli bir ortam sa¤lamaktad›r. Türkiye’deki büyükbafl hayvan say›s›n›n % 2,7’si, küçükbafl hayvan say›s›n›n % 2,2’si Kars-Ardahan
yöresinde yetiflmektedir. Bu oranlar ülke ortalamalar›n›n epeyce üstündedir.
Ancak, büyükbafl hayvanlar›n üçte ikisi yerli, dörtte bir kadar› kültür melezi
ve sadece onda biri kültür ›rk›d›r. Küçükbafl hayvan varl›¤› da, büyük ço¤unlukla ›slah edilmemifl yerli ›rkt›r. Bu
da hem sütte hem de ette verimlili¤i
olumsuz etkilemektedir. Yöremizdeki
süt üretimi büyükbafl hayvan oran›n›n
yar›s› kadar, et üretimi küçükbafl hayvan oran›n›n dörtte biri kadard›r.
Kars ve Ardahan’da ar›c›l›k geliflen ve
istikbal vadeden bir tar›m ürünü dal›d›r. Yöremiz, ülkemizdeki kovan say›-
s›n›n ve bal üretiminin yaklafl›k %
1,2’sine sahiptir.
Kaz yetifltirimi yöremizin bir özelli¤idir.
Kars ve Ardahan’da yetifltirilen kaz say›s›, Türkiye’deki kaz say›s›n›n % 20’si
gibi büyük bir orana ulaflmaktad›r.
Bu genel çerçeve, Kars ve Ardahan’da tar›m›n, ça¤dafl teknoloji ve
üretkenlik düzeyinin gerisinde oldu¤unu göstermektedir.
Tar›mda makineleflmeyi ve kimyasal
ürün kullan›m›n› ve sulamay› art›rmak,
hayvanc›l›kta kültür ›rk›na ve ›rk ›slah›na h›z vermek gerekmektedir. Bunun
için tar›msal destekler verimlili¤i art›racak yönde kullan›lmal›d›r.
Öte yandan, Kars-Ardahan nüfusunun
% 55’i k›rsalda yaflamakta, % 25’i de
kentte yaflamas›na ra¤men geçimini
tar›mdan sa¤lamaktad›r. Yani nüfusun
% 80’inin geçimi tar›m ve hayvanc›l›¤a
ba¤l›d›r. Bu afl›r› derecede yüksek bir
orand›r. Bu nüfusun orta vadede %
30’lara, sonra da daha afla¤›lara düflmesi gereklidir. Bunun için de, sanayi
ve hizmet sektörlerinde istihdam›
amaçlayan bir projeye ihtiyaç vard›r.
Kars-Ardahan yöresi, organik tar›m
ürünleri yetifltirmeye elverifllidir. Organize Organik Hayvan Ürünleri Sanayi
Bölgesi Uygulama Projesi, tar›mda bir
üst basama¤a ç›kmay› ve tar›msal sanayinin geliflmesini sa¤layacakt›r.
Prof. Dr. Esfender Korkmaz hocam›z›n
verdi¤i bilgilere göre, Avrupa Birli¤i
deste¤i proje finansman› biçiminde
gerçekleflecektir. Bir baflka deyiflle, finansman yat›r›m›n gerçekleflmesine
paralel olarak verilecektir. Projenin bu
özelli¤i, Özel ‹dare, belediye, sanayi
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
9
Genel Kurul’dan Görünüm
ve ticaret odalar› gibi sivil toplum örgütleri ve özel sektörün el ele vermelerini gerektirmektedir.
Bu iflbirli¤i ile proje hayata geçerse,
çok verimli bir yat›r›m olacakt›r. Çünkü
dünyada organik tar›m ürünleri talebi
sürekli büyümektedir. Bu da organik
ürünlerin daha iyi fiyat bulmas›n› sa¤lamaktad›r. Kars - Ardahan Organize
Organik Tar›m Ürünleri Bölgesi, organik tar›m›n sanayi aya¤›n› oluflturacakt›r. Bu ba¤lamda yem bitkileri, hayvan
gübresi ve hayvanc›l›k ürünleri ifllenerek ilave ve yüksek katma de¤er elde
edilecektir. Böylelikle yörede gelir ve
istihdam artacakt›r.
Sayg›de¤er kat›l›mc›lar,
Biliyoruz ki tek bir alandaki ekonomik
faaliyet yöreyi kalk›nd›rmaya yetmez.
Peki ne yap›lmal›d›r?
Her fleyden önce, ekonomik yap›n›n
tar›m a¤›rl›kl› olmaktan ç›kar›lmas› gerekmektedir. Bunun için, tar›msal sanayinin yan› s›ra; Kafkaslara ve çevre
illere hitap eden,
- Sa¤l›k,
- E¤itim, bilim, kültür,
- Turizm ve
- Ticaret gibi
hizmet sektörü dallar›na yönelmek zorunludur.
Ve yine bu ba¤lamda,
- Kars Besi Organize Sanayi Bölgesi’nin tamamlanmas› ve çal›flt›r›lmas›,
- Ardahan’da bir Besi Organize Sanayi Bölgesi kurulmas›,
- Kars-Ardahan yöresinin Organik Tar›m ve Hayvan Ürünleri Bölgesi ilan
edilmesi,
- Kars - Ardahan’da yem ürünlerinin
gelifltirilmesi ve, Kars-Ardahan ortak
“Organik Hayvanc›l›k Ürünleri Organi ze Sanayi Bölgesi” kurulmas› el at›lmas› gereken bafll›ca konulard›r.
vekillerimize görev düflüyor; yat›r›m
projelerine devlet deste¤i ve bürokratik engellerin kald›r›lmas›nda yard›mc›
olmal›lar; yat›r›mlara öncülük etmelidirler.
Bunlara ek olarak, devlet bürokrasisi nin yat›r›ma ve yat›r›mc›ya elinden gelen deste¤i vermesi gerekmektedir.
Örne¤in Samsun’da valilik bir büro
kurmufl; bu büro yat›r›mc›n›n projesini
al›p elden takip edip sonuçland›r›yor.
Böyle bir yöntemi biz de Kars ve Ardahan’da uygulamal›y›z.
Müsaadelerinizle, bu toplant›y› düzenleyen Kars-Ardahan-I¤d›r kalk›nma
Vakf› Say›n Baflkan›na ve yönetim kurulu üyelerine huzurlar›n›zda takdir ve
teflekkürlerimi sunuyorum.
Tabii, yöre ekonomisinin canland›r›lmas› bak›m›ndan, Ermenistan’la ilifl
fl-kilerin normallefl
flttirilmesinin ve s›n›r
kap›lar›n›n aç›lmas›n›n, can al›c› bir
önemi bulundu¤unu hepimiz biliyoruz. Bu konuda Hükümetler aras› bir
iflbirli¤i anlay›fl›n›n gelifltirilmesine ihtiyaç bulunmaktad›r. 59. Cumhuriyet
Hükümeti konuyu ciddiyetle alm›fl ve
gerekli ad›mlar› atm›fl bulunuyor. Tabii Ermenistan’›n da buna olumlu
yaklaflmas› gerekmektedir. S›n›r kap›lar›n›n aç›lmas› ve iliflkilerin normallefltirilmesi en az Türkiye kadar Ermenistan’›n da yarar›nad›r. Her iki taraf için de yararl› oldu¤u için, bu projenin er-geç gerçekleflece¤ini umuyoruz.
Hepimiz dersimize iyi çal›flmal›y›z;
üzerimize düflenleri bir bir belirleyip
yerine getirmeliyiz.
Kars ve Ardahan’da yat›r›mlar bak›m›ndan flansl› bir durumumuz var:
Kars’tan iki, Ardahan’dan bir milletvekili ile Kars ve Ardahan Belediyeleri de
iktidar partisinden. Say›n Cumhurbaflfl-kan› ve Say›n Baflflb
bakan yöreyi her
onurland›r›fllar›nda “proje getirin, her
türlü deste¤i sa¤layal›m” dediler. Devlet deste¤inin en iyi flekilde sa¤lanabilece¤i bir ortamday›z. Bunu iyi de¤erlendirmeliyiz. Burada özellikle millet-
Ve izninizle, konuflmam› flu sözlerle bitirmek istiyorum:
Bu iflsizlik, bu yoksulluk ancak böylece ortadan kalkar.
Görevlerimizi iyi yaparsak, da¤lar
önümüzde düz olur.
Do¤ru yerinden tutarsak yap›lamayacak bir ifl yoktur.
Bugünden uygunu yok deyip hemen
kollar› s›vamal›y›z.
Bu düflüncelerle hepinize en içten
sayg›lar›m› sunuyorum” diyerek konuflmas›na son verdi.
Serhat Kültür Dergisi olarak, do¤du¤u
yerlere ekonomik ve kültürel katk›lar›yla elinden gelen her türlü yard›m› esirgemeyen, sosyal sorumluluk projelerini hayata geçiren, binlerce ö¤rencilerin e¤itim ve spor yapt›¤› kompleksleri kuran ve daha nice göremedi¤imiz
yard›mlar› yapan; de¤erli ifladam›m›z
Aytemiz fi
fiiirketler Grubu Yönetim Kurulu Baflflkkan› ‹smail AYTEM‹Z’e yöremizin kalk›nmas› için hayata geçirece¤i yeni projelerinde kolayl›klar, baflar›lar sa¤l›k ve mutluluklar dileriz.
10
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
11
Koflulsuz Sevmek
Nevzat ERDA⁄
Mali Müflavir - E¤itimci/Yazar
[email protected]
“Koflflu
ulsuz Sevmek” çok basit söylenen bir kavram de¤il mi? Asl›nda herkesi ve her fleyi neden, yer, zaman,
durum; yani koflul gözetmeksizin “zaten” seviyor olmakt›r. Bir nevi Yunus
Emre’nin dedi¤i gibi “yarad›lan› seve rim yaradandan ötürü” dür. Hayata
karfl› art› iflaretinde durmakt›r. Etkileflti¤iniz her fleye karfl› koflulsuz, nedensiz, kabullenmifl bir sevgi duymak, sonras›nda gere¤ince bunu art›rmak fakat asla sevmemezlik noktas›na getirmemektir.
Günümüz dünyas›nda, b›rak›n herkesi kucaklay›c› biçimde “kofl
flu
ulsuz sev me” yi, art›k ço¤u kimse tan›flt›¤›, daha da ac›s› y›llard›r tan›d›¤› insanlara
sevgi ba¤lam›nda tarafs›z bir yerde,
s›f›r noktas›nda durmay› bile baflaramamaktad›r. Çark›n ve insanl›ktan
ç›kman›n m›? Yoksa vahfli do¤as›na
dönmenin bir getirisi olarak bilemiyorum ama art›k insanlar kuflku üretmektedir. Yaflad›¤›m›z toplumda flüphe her insan›n sosyal hayat›nda kol
gezmektedir ve olumsuz düflünce ve
duygular korunma kalkan› gibi görülmektedir. Zira sevmemek az ac› çekmek için en k›sa ve kolaydan çözümdür. Hatta gerekirse nefret etmek, yok
saymak...
‹çinde yaflad›¤›m›z hayat ve bulundu¤umuz zaman itibariyle insan baflkalar›n› de¤il “kendini” ne kadar koflulsuz sevebilmektedir ki zaten? Yaflanan gözlenen davran›fllar zaman
olur insan› kendinden nefret ettirir,
ben duygusu tüm de¤erlerin yerini almaya bafllar, herkesin asl›nda kendisine itiraf etse de etmese de bencil
bireyler olmas› ve her fleyin temelinde baz› kiflisel menfaatlerin yatmas›
nedeniyle zor hatta imkans›z gibi görünüyor koflulsuz sevmek.
Yaflad›¤›m›z dünyada insanlar inançlar›na, fikirlerine, ›rklar›na göre kümeleniyor Ve, yaln›zl›k, kabul etmedi¤i,
edemeyece¤i ama bilmedikten sonra
gözlerini kapat›p yok sayd›¤› her fley
insanlar› korkutuyor. Bir gazetemizin
köfle yazar›n›n yazd›¤› bir makalede
okudu¤um “fiolohov’un Don K›y›s›nda Hasat kitab›nda, bir köy anlat›l›r.
Zor zamanlard›r, savafl sürmektedir,
köyün erkeklerinin ço¤u savafla gitmifltir, köyde gizli bir hayat bafllam›flt›r, Yaln›z kalm›fl kad›nlarla, erkekler
geceleri buluflmaya, yeni iliflkiler yaflamaya bafllam›flt›r. Bütün köy bunu
bilir. Sadece bir çifte çok k›zarlar. Onlara neden k›z›ld›¤›n› anlat›rken fiolohov, “çünkü” der, “onlar saklam›yordu”. Köylüler, bir fleyin yap›lmas›na
de¤il, onun aç›kça yap›lmas›na sinirlenmifllerdir. Bu aç›kl›k onlara “sayg› s›zl›k” gibi gözükmüfltür. Asl›nda bizim ülkemizde fiolohov’un köyüne
çok benzemiyor mu? Aile aras›nda,
arkadafl çevresinde istedi¤in gibi konufl, ama kalabal›¤a ç›k›nca mutlaka
klifleleri tekrar et.
Hiçbir fley do¤ru gitmiyor, herkes iflini yalan söyleyerek yap›yor, dürüst insan az kald›, ah ben olacakt›m nas›l
her fleyi düzeltirdim diye devam
eden pek çok klifle söz ve duygu. San›r›m, en sevilen kliflelerden biri ise
“vatan sevgisidir.” Bu ülkede, vatan›n› sevmeyen kimse yoktur. Fakat bana çok garip gelen, size de ayn› garip yans›y›fl› uyand›rd›¤› yüksek oranda muhtemel olan düflünce ise flu:
Peki herkes bu vatan› seviyorsa, her
gün televizyonlarda gazetelerde okuduklar›m›z ne oluyor?
Ekonomik güçlerinden dolay› aç›lmaz
kap›lar› açanlar, her ay banka hesaplar›na yatan büyük maafllar›n› kaybetmemek ad›na her fley yapanlar, güç
bende olsunda ne olursa olsun diyenler, bu ülkede yaflayan her bireyin
hakk›d›r demeyip, makamlar›n› bu ülkenin kaynaklar›n› sempatizanlar›n›n,
yandafllar›n›n veya o noktada olmalar›na yard›m eden güçlere kulland›ranlar›n haberlerini sizde okuyup, dinlemiyor musunuz? ‹flte o zaman soruyorum kendi kendime. Peki, neden
ve nas›l seviyorsunuz bu vatan›?
Bunlar› yapabilmek için mi? Sizde bi-
lirsiniz makalemin bafl›nda yazd›¤›m
“kofl
flu
ulsuz sevmek” kavram› san›r›m
burada gerçekten ortaya ç›k›yor vatan aç›s›ndan kimin gerçekten sevip,
kimin sevmedi¤ini. Çünkü, nedensiz,
flarts›z, beklentisiz bizlere sundu¤u
suyuyla, topra¤›yla, havas›yla, sahip
oldu¤u tüm de¤erlerle flu anda biz olmam›z› sa¤layan en önemlisi de bir
yere ait olma, bir dünya vatandafl› olma gere¤ini sa¤layan, “vatan sevgisi” tam anlam›yla “kofl
flu
ulsuz”dur.
E¤er hiçbir makam, flan, flöhret, para, sosyal statü, maddi manevi ç›kar
olmadan neden, nas›l, amaç olmadan yer, zaman, durum; yani koflul
gözetmeden koflulsuz sevebilirsek
vatan› inan›n o off yeter dedi¤imiz,
seyretmekten, okumaktan, s›k›ld›¤›m›z kötü ve bencil olman›n göstergesi olan haberlerin yerine bambaflka
fleyler okuyup, seyredip yaflayaca¤›z.
fiimdi bunlar› okuyan dostlar diyecekler ki: Peki nas›l olacak bu ifl?
‹flte; belki as›l mesele, her canl›da
do¤ufltan var olan sevmek yetisini
hatta sevme refleksini ortaya ç›kar›p
çocukluk y›llar›nda bu yetene¤i doyas›ya beslemek. Ülkesini koflulsuz sevenleri art›rman›n, iyi insan olman›n
koflulsuz sevebilmenin koflulu, yolu
belki de budur
Yeni do¤an bir bebe¤in refleks olarak
henüz hiç bir fley ö¤renmeden anneye sevgiyle yaklaflmas›n› düflünün.
fiahit olanlar takdir edecektir ki; bu
sadece beslenme ihtiyac›ndan dolay›
ortaya ç›kan bir yaklafl›m de¤ildir.
Sevmenin ö¤renilmifl bir davran›fl olmad›¤›na, canl›lar›n do¤as›nda var
oldu¤una inan›yorum. Sonradan ö¤renilen sevmek de¤il sevilmek bence. Hatta koflulsuz sevilmek.
Sevmeyi bilene; bütün hayvanlar, bütün a¤açlar, flu gökyüzü, yeryüzü ve
kendimiz dahil tüm insanlar, hep sevmek için. Kolay ifl de¤il haliyle hakikisinden sevmek, koflulsuz sevmek...
12
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
Kalp Sa¤l›¤› ve Damar Sertli¤inden
Do¤al Ya¤larla Korunma Yollar›
EMOR‹AL Hastanesi Kalp ve
Damar Cerrahisi Bölüm Baflkan› Prof.Dr. Bingür SÖNMEZ, kalp
hastal›klar› ve damar sertli¤inde
korunmak do¤al yollardan üretilen
do¤al ya¤larla mümkündür dedi.
M
Bugüne kadar piyasada bulunan
en mükemmel bitkisel ya¤ zeytin
ya¤›, ayçiçe¤i ya¤›, m›s›r ya¤›na
ilave olarak soya, f›nd›k ve ceviz
ya¤lar› piyasaya ç›km›flken hiç
beklenmedik bir flekilde Konya’da
Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ
Memorial Hastanesi Kalp ve Damar
Cerrahisi Bölüm Baflkan›
bulunan Helvac›zade Ya¤ fabrikas› Prof. Dr. Bingür Sönmez ile yap-
Prof.Dr.Bingür SÖNMEZ do¤al ya¤lar› incelerken
SERHAT KÜLTÜR HABER
t›klar› istiflareler sonunda bugüne
kadar piyasada bulunmayan kalp
sa¤l›¤› için çok yararl› üzüm çekirde¤i ya¤›, nar çekirde¤i ya¤›, keten tohumu ya¤› çörek otu ya¤›
üretmifllerdir. Bu bitkiler kalbin koroner damarlar›n›n iç yüzündeki
parlakl›¤› koruyarak damar sertli¤ini önleyen antioksidanlar ve
omega 3 ihtiva etmektedirler.
Prof.Dr.Bingür SÖNMEZ, bu faydal› ya¤lar›n hangi bitkilerden elde
edilece¤ini ve önerilen günlük tüketim miktarlar› için flu aç›klamalarda bulundu: ”Bu ya¤lar günde
bir çorba kafl›¤› tüketilmelidir. Tüketilme flekli salata üzerine dökerek, çorba üzerine ilave edilerek
ya da kahvalt›da üzerine biber, kekik gibi ilave tadlar ile ekmek bat›rarak al›nabilir.”
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
13
‹htiyaçlar ve De¤erler
‹lhan POLAT
Genel Müdür
[email protected] - [email protected]
NSANLAR Dünyaya gelifllerinden
itibaren ihtiyaç içerisindedirler.
‹Yaflam
boyu bu ihtiyaçlar devam
eder. Çeflitli bilim adamlar› insan ihtiyaçlar› ile ilgili olarak araflt›rma
yapm›fllard›r. Bunlar›n en bilineni
Maslow teorisi veya ‹htiyaçlar hiye rarflfliisi teorisi’dir. Bu insan psikoloji
teorisine göre gereksinimler flu flekilde kategorize edilmektedir.
1. Fizyolojik gereksinimler
2. Güvenlik gereksinimi
3. Ait olma gereksinimi
4. Sevgi, sevecenlik gereksinimi
5. Sayg›nl›k gereksinimi
6. Kendini gerçekleflflttirme gereksi nimi.
‹htiyaçlar›m›z›
kazanman›n temel flart›
olan becerilerin
kazand›r›lmas› her
toplumda e¤itim
ihtiyac›n›n her ne kadar
zorunlu bir ö¤esi olsa da,
neyin mesleki beceri
say›ld›¤› toplumdan
topluma, ça¤dan ça¤a
de¤iflebilir. Sanayi
devrimini tamamlam›fl
bir toplumdaki mesleki
beceriler (elektronik
araçlar›n kullan›m› gibi)
ile bu tür araç gerecin
var olmad›¤› tar›m
toplumundaki mesleki
beceriler ayn›
olmayacakt›r.
Belirli bir kategorideki ihtiyaçlar›n›
tam olarak karfl›layamayan kifli bir
üst düzeydeki kategorinin gereksinimlerini alg›lamaz, böyle gereksinimleri yoktur. Örnek olarak günlük
olarak karn›n› doyurabilen fakat güvenlik içinde bulunmayan, kendini
sürekli olarak olas› bir tehdit alt›nda
alg›layan bir insan›n, dünya görüflünü gelifltirmek için okumak gibi bir
gereksinimi yoktur. Kiflilik kategorileri kendi aralar›nda bir dizilim olufltururlar ve her ihtiyaç kategorisine bir
kiflilik geliflme düzeyi karfl›l›k gelir.
Birey, bir kategorideki ihtiyaçlar› tam
olarak gideremeden bir üst düzeydeki ihtiyaç kategorisine, dolay›s›yla
kiflilik geliflme düzeyine geçemez
‹htiyaçlar›m›z› kazanman›n temel
flart› olan becerilerin kazand›r›lmas›
her toplumda e¤itim ihtiyac›n›n her
ne kadar zorunlu bir ö¤esi olsa da,
neyin mesleki beceri say›ld›¤› toplumdan topluma, ça¤dan ça¤a de¤iflebilir. Sanayi devrimini tamamlam›fl bir toplumdaki mesleki beceriler (elektronik araçlar›n kullan›m› gibi) ile bu tür araç gerecin var olmad›¤› tar›m toplumundaki mesleki
beceriler ayn› olmayacakt›r.
Bizim kültürümüzde insan›n ihtiyaçlar›n› karfl›lamas› ve sorumluluklar›n› yerine getirmesi nin önemini anlatmak için vurgulu birçok nasihat
yap›lm›flt›r. Bunlar›n en bilineni ve
önemlisi, “Kim kazanmazsa bir ek mek paras› dostunun yüzkaras›
düfl
flm
man›n›n maskaras›” veciz sözüyle kamç›lanm›flt›r. Sorululuk
duygusuyla yaflamak mesul oldu¤u
insanlar›n ihtiyaçlar›n› karfl›lad›¤›
gibi, çevresine ve içinde yaflad›¤›
topluma karfl› görevlerini yerine getiren insan makbul ve muteber insand›r.
‹htiyaçlar tamam Problem yok
Problem ihtiyaçlar›m›z› karfl›larken
kulland›¤›m›z k›staslard›r. K›stas› ve
hiyerarfliyi hep baflkalar›m› belirleyecek.
Bizim de;
* Sayg›l› olmak
* Dürüst olmak
* Uzlaflmac› olmak
* Çevreye duyarl› olmak
* Örf adet ve Dini de¤erlerimi
önemsemek
* Sorumluluk bilinci ile yaflamak
* Üretken olmak gibi birçok de¤erlerimizle ne kadar bar›fl›k yafl›yoruz.
Örne¤in kapitalizmin kat› kurallar›ndan olan ne pahas›n olursa olsun
kazanmal›s›n anlay›fl›m› yoksa hak
hukuk baflkalar›n›n haklar›da bizim
hakk›m›z kadar kutsal ve de¤erlidir
anlay›fl›, hareket alan›m›z›n ne kadar›n› kaps›yor. Yaflad›¤›m›z toplumun de¤erleri, inanç dinamiklerimiz kazanc›m›zda al›flverifllerimizde var m› yoksa o de¤erleri kenara
b›rak›p iflten eve giderken bazen
insanlar› onlarla istismar etmek
içinmi kullan›yoruz.
K›sa ve öz olarak de¤erlerimiz bizim için pratik hayat›m›zda bir anlam ifade ediyormu. Yoksa yine atasözlerimizde belirtildi¤i üzere; Para
kazanan insandan de¤il, paran›n
kazand›¤› insandan kork. Sözü bir
anlam ifade ediyor mu yoksa bu
zamanda onlar› uygulamak zormu
geliyor. ‹nsan› insan yapan de¤erlerdir. ‹stesekde istemesek de Dünyan›n yarat›l›fl› ve insanl›¤›n var oluflu ile birlikte k›smen toplumun kendisi taraf›ndan büyük ço¤unlu¤u da
inanç dinamiklerinden kaynaklanan
de¤erlerimiz vard›r.
De¤erlerine ba¤l› toplumlar birey
olarak mutlu olduklar› gibi içinde
yaflad›klar› toplumunda mutlu olmas›na katk› sa¤larlar. De¤erleri ol mayan›n de¤eri olmaz. Gelecek
say›da görüflmek ümidi ile hoflça
kal›n.
14
‹hsan ÖZKÖSEL‹
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
Böyle Gelmifl
Böyle Gitmemeli
Emekli Banka Müdürü
OPLUMDA yaflam›n› sürdüren insanT
lar›n bir ço¤u geçici dünya nimetlerine, adeta dört elle sar›lm›fl, onlar› sa¤l›k
de¤erlerinden daha k›ymetli koruyorlar.
Hatta kasalar›nda sakl›yorlar. Kimileri
zenginli¤ine, kimileri güzelli¤ine ve kimileri ününe s›ms›k› sar›lm›fllar. Bu geçici
de¤erleri elden ç›karmamak için adeta
ç›rp›n›p duruyorlar. Oysa flu üç günlük
yaflamda kal›c› güzellikleri aramak yerine ufkunu ve gönlünü yaratan›n sevgisine adayanlara ne mutlu.
Ne yaz›k ki, birçok insan do¤ru ve yanl›fl
ayr›m› yapmadan bir fleyleri kendisine
dost ediniyor. Adeta ona bütün benli¤i
ile güveniyor ve ba¤lan›yor. Sonuçta ne
yaz›k ki bu tutkular›n hepsi, insanlar› tayyül etti¤i hedeflere ulaflt›rm›yor ve yar›
yolda b›rak›yor. Makul olan insan› kaderde, tasada hiç b›rakmayacak, ölümden
sonra bile onunla an›lmay› sa¤layacak
kal›c› de¤erlere yönelmektir.
Asl›nda birçok insan bu müstesna de¤erleri yanl›fl yerlerde ar›yor. Ancak üstünlü¤ü geçici dünya de¤erlerinde de¤il
ak›l, mant›k ve ahlaksal yükselmekte ve
kötülüklerin her çeflidinde el etek çekip
iyiliklere ve güzelliklere vesile olmakta
aramal›. Toplumu izledi¤inizde bak›yorsunuz ki, insanlar sabahtan akflama kadar birbirleri ile u¤rafl›yor. Kimileri bofl
yere, hatta bir hiç u¤runa yaflamlar›n›
zehir ediyorlar. Bütün bu davran›fllar›n,
benlik ve bencillik yani çekememezlikten kaynakland›¤›n› görmemezlikten gelmek mümkün mü acaba?
‹nsanlar gönüllerini bu kirlilikten ar›tarak, huzur ve güven içerisinde, gerçek
bir özveri ve de insan sevgisinden güç
ve ilham alarak, huzurlu yaflam›n yoluna
en ak›ll› ve geçerli bir seçene¤e yönelebilse, yaflam›n hazz›na doyum olmaz.
‹nsan zaman zaman ellerini flakaklar›na
koyarak, kendisini yarg›lamay›, adeta
kendisini sorgulamaya çal›flmal›d›r. “Neden acaba hatal› davran›fllar›m›n sebeplerini, baflkalar›nda aramay› bir al›flkanl›k haline getiriyorum?” diye düflünebilse... Yani sonuçta insan›n bafl›na ne
gelirse, kendi yüzünden gelir. Ne yaz›k
ki insan suçlulu¤unun örtüsü alt›nda
saklanmay›, bir al›flkanl›k haline getirmifltir. Bunun bilinci ile ilgili yaln›z kendisi ile yani nefsi ile savaflarak do¤ruyu
buldu¤u o an iradesine uymay› baflar›rsa yanl›fllardan soyutlanm›fl ve do¤ruyu
bulmufl olur. ‹nsanlara flu bir lokma ek-
mek geçimi helal, haram demeden; yani meflruluk ile ilgisi olmayan her türlü
hakk› çi¤nemekten çekinmiyorlar. Bu
al›flkanl›klar› ile hem baflkalar›n›n haklar›n› al›p onlar› yoksul b›rak›yorlar, hem
de bu haks›zl›¤›n azab›n› a¤›r bir yük gibi vicdanlar›nda tafl›makla insanlara, iki
kere kötülük etmifl oluyorlar. Oysa do¤ru yaflan›ld›¤›nda ve hakça bölüflüldü¤ünde, dünya nimetleri insanlara yeter
de artar da.
Netice olarak insanlar bir fleylere dayanmak ve güvenmek ihtiyac›ndalar. Örne¤in kimi zenginli¤ine, kimi flöhretine, kimi güzelli¤ine, sonsuz bir güven duymaktalar. Ne yaz›k ki sonuçta bunlar›n
hepsi bir süre sonra bitecek, tükenecek
ve y›k›lacak olan e¤riti ve geçici desteklerdir. Kal›c› olan› yaln›z yaratana s›¤›n›p,
yan›z ondan dilemek ve bunun karfl›l›¤›nda göz toklu¤u, gönül toklu¤una
ulaflmak anlay›fl› ile mutlulu¤un ve huzurun yakalanaca¤›na inanmakt›r.
Bu de¤erlerin yakalanmas› hiç de zor
de¤il. Yeter ki inanmak ve güvenmek,
yaratan› sevmek, insan› sevmek, hayvan› sevmek; hayalinde, düflünde, özünde
ve sözünde dürüstlük de¤erlerin, rehber
edinmek olmal›d›r.
Ayr›ca yaflad›¤›m›z bu dünyada ça¤a
uyum sa¤lamak çok önemlidir. Yani evrensel düflüncelerin oluflmaya bafllad›¤›;
insana insan olarak bak›fl›n önemsendi¤i bir ortamda yaflarken, bilhassa sosyal
sorumlulu¤un tam olarak uygulanmas›
kaç›n›lmazd›r ve çok önemlidir.
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
15
Posof Dönüflü
Av. Halis ÖZDEM‹R
‹stanbul Barosu
LÇELERE davalara gidip dönerken,
‹çoklar›
birçok insan› hastaneye tafl›d›m. Bir
da hasta olmadan yollardan
topland›. Size bir de k›fl günü Posof’tan dönerken arabaya ald›¤›m hamile bir han›m› anlatay›m. Posof Mahkemelerinde duruflmalar ö¤leden sonraya kal›rd›. Onlara girip, ç›k›nca hemen, hemen Ilgar’a do¤ru arabay› hareket ettirdik. Ilgar, bir da¤›n, daha
do¤rusu bir büyük tepenin ad›. Ilgar’›n
ete¤inden geçmekte olan Karayolunun üst kenar›na bitifli¤inden yaz, k›fl
bir bilek kal›nl›¤›nda buz gibi su akar.
Ilgar Da¤›ndan geçen Karayolu, Türkiye’nin en yüksek yolu imifl. K›fl mevsiminde buradan geçmek her babayi¤idin ifli de¤il. Ertesi gün dini bayramlardan birinin arifesi. Arabaya zincirleri
tak›p. floföre hadi gayret o¤lum, akflama kalmadan Ilgar’› aflal›m talimat›n›
verdim. Ilgar’da çeflmeye daha birkaç
kilometre uzal›kta yokufla t›rman›rken,
yolun ortas›nda a¤z›, yüzü kapal› bir
han›m duruyor; yafll› da. Befl yüz metre kadar uzakta, afla¤›dan bize do¤ru,
at üzerinde bir han›m daha getiriyorlar.
Yan›nda da (at› çekmekte olan bir erkek) var. Yafll› kad›n önümüze geçti ve
durun diye ba¤›rd›. Dural›m, fakat Ilgar
taraf›ndan kara bir bulut üzerimize geliyor. Muhtemelen havan›n bozuk yollar›n kapanabilece¤ini gösteriyor. Ilgar’› aflabilirsek gerisi kolay. Dur ihtar›na uyduk. Ve arabay› durdurduk. Bu
kez araban›n kap›s›n› aç›p, bana ‘’ in
afla¤› ve dizlerine sar›l› battaniyeyi
arabada b›rak ‘’ dedi. Battaniyeyi arabada b›rakarak afla¤›ya indim. Afla¤›da atl› kad›n gelene kadar duracaks›n
diye baflka bir emir. O nu da yapt›k.
Birkaç dakika sonra at üzerinde duran
genç bir kad›n getirdiler.
Kad›n hasta, at üzerinde zor durabiliyor. Hemen attan indirdiler, bize sormadan Jeep’in arkas›na bindirdiler. Takat› bitmifl genç bir gelin. Uzak bir
köyde bir hafta kadar önce do¤um için
sanc›lanm›fl; bu süre içerisinde de do¤uramam›fl. Çaresiz kal›nca da ata
bindirip, kaynanas› ve yan›nda bir
adamla at üzerinde yola ç›karm›fllar.
Adam atla geri döndü. Akflam›n alaca
karanl›¤› üzerimize çökmek üzere.
Önümüzde koskocaman Ilgar da¤› ve
kapanmas› olas› yollar var. Benden al›nan battaniyeyi, do¤uracak kad›n›n
bacaklar›na ve üzerine saran kaynana,
hadi o¤lum yürüyün dedi. Bir saatlik
bir çaba ile korku bulutlar›n› ve Ilgar’›
yenerek Damal Buca¤› taraf›na geçtik.
Karanl›k da bast›rd›. Alt›m›zdaki arabaya güveniyoruz. Arazi vitesli ve takviyeli yeni al›nm›fl Amerikan Vilis Jeep’i. Geç vakit de Hanak ilçesine vard›k ve arabay› do¤ruca sa¤l›k oca¤›na
çektik. Genç bir han›m pratisyen doktor var. Evinden getirttik, hastaya müdahalesini istedik. Doktor han›m hastay› kabullenmedi, bu benim olanaklar›m d›fl›ndad›r; Ardahan hastanesine
götürün dedi. Gecenin karanl›¤›nda,
kad›n arabada do¤urmas›n diye dualarla yola düfltük. Çok geç saatlerde
de Ardahan Hastanesine götürdük.
Eve döndüm. Han›m beni her vakit oldu¤u gibi bekliyor. Yolculu¤u, hastay›
eflime anlatt›m. O da, yar›n hastaneye
gidelim, inflallah hasta sa¤l›kl› bir bebek do¤urmufl olur. Onun ad›n› koyar,
masraflar›n› da yapar›z, dedi.
Ertesi gün saat on s›ralar›nda han›mla
birlikte hastaneye gittik; heyecanl›y›z.
Acaba sa¤ m› ölümü geldi, k›z m› erkek mi? Do¤ru baflhekimin odas›na
girdik ve akflam hastaneye getirilen
hastay› sorduk. ‹lgili hemflire ça¤r›ld›,
soruldu ve cevap: Ameliyatla çocuk
ölü al›nd›, ancak anneyi kurtarabildik.
Yap›lacak bir fley yoktu. Baflhekimin,
ikram etti¤i birer çay›n› içtikten sonra,
do¤ru eve gittik. Rahmetli eflim eve
kadar göz yafllar›n› tutamad›.
Kad›nlar›m›z
Ah, Anadolu, Anadolu; Analarla dolu
gerçek analarla dolu diyar. Analar›n
kahr›n› çekti¤i diyar. Çoklar› çocuklar›n› evden ayr›larak, ormanda, tarlada,
çay›rda do¤uran kad›nlar. Alt› ay k›fl
mevsimi olan, bu süre içerisinde hayvanlar›n›n beslendi¤i ah›rlara girerek
onlar›n gübrelerini süpürüp temizliyen
kad›nlar. Ayaklar›na çar›k giyen, çok
kez çar›klar›n›n alt›na çorap takamayan kad›nlar. Harmanda çay›rda, tarlada çal›fl›p, yüzleri past›rma olan kad›nlar. ‹nsafs›z, cahil, sadece zevklerini tatmin için kendilerine yaklaflan kocalara sahip kad›nlar. Hasta oldu¤u
günlerinde dahi çekinmeyerek, s›rf
cehaletleri yüzünden kendilerine sald›rmak isteyen kocalara sahip kad›n-
lar. Biri karn›nda, biri kuca¤›nda, bir
di¤erleri beflikte ve arkalar›nda çocuklar› olan kad›nlar. Sabahdan akflama kadar, da¤dan, yayladan, köye indirilen hayvanlardan süt almaya u¤rafl›rken ete¤inden yap›fl›p a¤layan, evdeki beflikte ba¤›ran çocuklar›na süt
vermeye çal›flan kad›nlar. Daha bunlara benzer onlarca s›k›nt›y› çekenler,
Gerçek ana kad›nlar, ‹flte Anadolu
bunlarla dolu.
Bu mübarek insanlar, analar›m›z, bac›lar›m›z, k›zlar›m›z, her türlü zevkten,
e¤lenceden yoksun kad›nlar.
Bir de cahil kocalar›ndan durmadan
dayak yiyen kad›nlar. K›fl ortas›nda
so¤uk ve tipili bir günün akflam›nda
arabam›za alarak do¤um için Ardahan Hastanesine getirdi¤imiz kad›n
da bunlardan birisi. Gelirken yolda
kaynanas›ndan dinlemifltik. Gelin,
vakti gelince do¤ramam›fl. Köyün yafll› kad›nlar›ndan ebelik yapan han›mlar
gelmifl, do¤urmaya çare bulamam›fllar. Kilimlere koyup sallam›fllar. Aradan birkaç gün geçtikten sonra yukar›da anlatt›¤›m gibi, k›flda k›yametde
yola ç›karm›fllar. Geç vakit olmas›na
ra¤men, Ilgar’›n ete¤inde Ardahan’a
gidecek arabay› beklemifller. Ya biz
de oradan geçmeseydik. Yolun ortas›nda can vereceklerdi.
Do¤up büyüdü¤üm Ardahan’a Avukat
olarak gitti¤im vakit birçok sosyal faaliyet düzenledik, geceler yapt›k. Çoklar› bafllar›na atk›lar›n› takm›fl han›mlarla dolu. Evlenme yafl›nda olan k›zlar›m›z da böyle. Utangaç, çekingen,
a¤›zlar›n› açmaktan çekiniyorlar. Beni
do¤uran anam da öyle. Tüm analar da
öyle.
Keza amaçlar›m›z›n bafl›nda köylere,
evlere bir ›fl›k gibi girecek k›zlar›m›z›
yetifltirecek bir KIZ ENST‹TÜSÜ’nü Ardahan’a açt›rmak vard›. K›sa süre içerisinde onu da baflard›k. K›zlar›m›z
buradan okuyup mezun olmaya bafllad›lar. Bunlar evlere girdiler. Dikiflten,
nak›fltan tutunuzda ev temizli¤inden,
çamafl›rdan ve ütüden daha birçok
yenilikleri getirdiler. Zamanla niflanlarda, dü¤ünlerde daha görmedi¤imiz
bafl› aç›k, medeni k›yafette kad›nlar›m›z› görmeye bafllad›k.
“Bu yaz› Avukat Halis ÖZDEM‹R’in
An›lar kitab›ndan al›nm›flt›r.”
16
Zirvedekiler
USLUINSELSASRADRerAgSisIi FveIRSTÜTBRUK-SOYLA ‹PEKYOLU program›
taraf›ndan bu y›l 4’üncusü düzenlenen
“Z‹RVEDEK‹LER”
ödül töreni 19 Haziran Cuma
günü saat 19.30’da ‹stanbul
Cevahir Hotel’de yap›ld›.
Ekonomi, siyasi, bilim, sanat ve
kültür dünyam›zdan seçkin
temsilciler kat›ld›. Törende kültürel a¤›rl›kl› konuflmalar, folklor
gösterisi, Devlet sanatç›m›z
fieref TAfi
fie
fiL
LIOV saz›yla sözüyle
gönüllerimizi fethetmesi güne
çok önemli bir özellik katt›.
Ülkelerinde ve kardefl ülkelerde yapt›klar› örnek çal›flmalar›yla hizmette ön saflarda olan
ifladamlar›, akademisyenler
plaketle ödüllendirildiler.
De¤erli hemflerimiz Seyfullah
TÜRKSOY’u yüklenmifl oldu¤u
bu önemli misyonundan dolay›
kutlar nice baflar›l› programlar
ve y›l dönümler dileriz.
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
SERHAT KÜLTÜR HABER
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
17
18
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
Karapapah Türkleri - 2
Dr. Yaflflaar KALAFAT
Halk Bilimci-Araflt›rmac›s› Yazar
[email protected]
[email protected]
GEÇEN SAYIDAN DEVAM
ÖREK (ekmek), od (atefl) suya yeÇ
min etmek halk inançlar›m›z›n aras›nda eskiden daha s›k görülürdü. Bu
inanç daha ziyade nimet inanc› ile ilgilidir. Nimet, k›smet, nasip, r›zk kavramlar› giderek eskilerde kalmaya bafllan›nca bir taraftan insan iliflkilerinde yeminler edilmez olunca, bir di¤er taraftan da
bu tür yeminlere rastlan›lmaz olmufltur.
Güney Azerbaycan Karapapahlar›nda
günahkâr insan›n kabre girince kabir
azab›n›n onun anas›ndan emdi¤i sütü
burnundan getirece¤i inanc› vard›r.
Ana sütü Türk halk inançlar›nda baz›
hâllerde bir semboldür. Çok kere hak
etmeyi, pakl›¤› ve helâl olan› temsil
eder. Bu itibarla, “anan›n ak sütü gibi
helâl olsun”, “anan›n sütü sana helâl
olmaz” “sütümü sana helâl etmem”
“anas›ndan emdi¤i süt burnundan gel di” gibi ifadeler kullan›l›r, yavrusuna
anî k›zg›nl›klar sonucu karg›fl eden annenin bedduas› tutmaz “sütü karfl
fl›› gel di” denir.
Sulduz Karapapahlar›nda ölümün birinci günü yani defin günü, üçünde, yedisinde ve k›rk›nda meftan›n evinde ve
camide merasim “devri” yap›l›r. K›rk›ndan sonra “yaslanma” getirilir. Yaslanma veya yastan ç›karmada yastan ç›kar›lacak ailenin kara giysileri ç›kar›l›r. Ziyarete gelenler, yas evine kumafl ve
kelle gant (bütün hâlinde küp fleker)
getirirler.
Yastan ç›kar›lma uygulamas› Anadolu,
Kuzey Irak, Bay›r-Bucak ve Balkan
Türklerinde de özel itina ile yap›l›r. Yak›nlar› yas evinin sakal› uzayan erkeklerini berbere götürürler. ‹lk hamama gidifl de böyle olur. Böylece daha evvel
evinden ç›kmayan yasl›lar evden ç›kar›lm›fl olurlar. 3, 7, 40 ve seneyi devriye
bazen de 52’si ile birlikte yap›l›r.
‹ran Karapapah Türklerinde perflembe
günleri ölü ruhlar›n›n serbest b›rak›ld›¤›
inanc› vard›r. ‹nanca göre bu ruhlar gelin hayatta iken, kendilerine ait olan evlerin dam›nda oturur ve ev ahalisinin tutumunu gözlerler. ‹ntibalar› olumlu olur
ise, tekrar gelirler, olmazsa art›k gelmezler. Bu gecelerde iyi yemekler yap›l›r, mutlu olmaya, iyi fleyler konuflmaya
çal›fl›l›r. G›ybet edilmez. Toylar - dü¤ün-
ler perflembe günleri yap›l›r. Cuma günleri dua edilir. Kur’an-› Kerim okunur.
Cuma geceleri ölülerin ruhlar›n›n evlerini ziyaret ettikleri, ölümün ilk k›rk gününde evinden ayr›lmad›¤› inanc› münasebetiyle Kur’an okutmak, helva kavurmak ve onlar› da¤›tmak gibi inançlar
di¤er Türk ellerinde de görülen bir
inançt›r. Alkolikler dâhi bu gece içki içmemeye çal›fl›rlar. Bir gece küfür edilmifl ve kavga olmufl ise, “aziz mübarek
cuma akfl
fla
am›, ölmüfl
flllerimizin ruhunu
da rahats›z ettik” denilir, tövbekâr olunur. Bu geceler, yaramazl›k yapan çocuklara ecdat ruhlar›n›n kap›da pencerede olduklar›, kendilerini gördükleri
söylenince susmalar› sa¤lan›r.
Borçal› ve yöresinde yaflayan Karapapahlar›, konuya girerken de belirtti¤imiz
gibi Karapapaheli’nin aslî kesimlerindedir. Gürcistan’›n Sadakl› yak›nlar›ndaki
Köhne (eski) kiliseye giden halk burada
kurban kesmektedir. Ansiklopedi Araflt›rma Merkezî Baflkan› Eli fiamil’e göre,
Türkçe konuflan flimdi Müslüman olan
yöre halk› bir dönemin Hristiyan Türklerindendi. Maalesef bölgeye gidip araflt›rma yapamad›k, ancak konuya dair
baz› bilgiler edinebildik. Buraya daha
ziyade fiamnabad bölgesinin Müslüman halk› gitmektedir. Türk olan bu
kimselerin hurafe ve cincilik gibi konularla bir iliflkisi yoktur. Bölge ayd›nlar›n›n
teflhisine göre bunlar›n bir k›sm› geçmiflte Hristiyan iken, flimdi Müslüman
olmufllard›r. Ziya Bünyatov’un 7-9. As›rlarda Azerbaycan Tarihi ve Doç. Dr. Feride Memmedova’n›n Albanlar isimli
eserinde bu konuda genifl bilgi oldu¤unu biliyoruz.* Biz bu kaynaklar› Gregoryan Türkler konulu çal›flmam›z münasebeti ile inceledik.
Halk, bölgedeki Hristiyan Türlere ve
Hristiyan Türk iken Müslüman olanlara
Rum Türkleri, Barzan veya Berzan demektedir. Kelimenin anlam› kam veya
flaman gibi bir fley. Barzan önceden,
bilen keflif sahibi ve Berzan ise yol gösteren anlamlar›na geliyormufl. Bu toplum geçmiflte Zalga’n›n köylerinde yafl›yorlard›. Yörenin %90 halk› bunlardan
meydana gelmifltir. ‹lçe merkezinde
geçmiflte miktarlar› 7 bin iken hâlen
3.500 kifli kalm›flt›r. Bulunduklar› köyler;
Baflköy, Merdiven, Yeddi Kilise, Avranl›,
A¤bulak reyonu, Tiflis’in merkezi, Mar-
neol ilçesinde Titseli ve Sigora’d›r. Türkçe konuflurlar. Göçleri SSCB döneminden sonra bafllad›, hâlâ devam ediyor.
Göç Yunanistan’a yap›lmaktad›r. Yunanistan bunlara Rumca e¤itim veren
okullar açm›flt›r. Evvelce e¤itim dilleri
Rusça idi. Göç edenlerin geriye dönmelerini Gürcistan hükümeti bunlardan
istemifl olup evleri hâlen büyük ölçüde
bofltur. ‹lk göçleri münferit de olsa 1956
y›l›nda olmufltur. Bunlardan Azerbaycan’da da vard›r. Ancak çok da¤›n›kt›rlar. fiu anda göç edemeyenler %40
olup yafll›lar›d›r. Ortadoks Türkler Anadolu’daki kaderlerini, 100 y›l sonra Kafkasya’da yaflamaktad›rlar.
Borçal›’n›n Marnovi / Sarvan ilçesinin
Candar, K›z›lhaçl›, Sarva, Mamgeli,
Mescidli, Görarh›, Tazekent, Hac›lar,
Yuvanal›, Alget, Amborofya, Karakeçeli, Akkeçeli, ‹lmezli, Kepenekçi, Birinci
Kösal›, ‹kinci Kösal›, Boydor, Kürtler,
Kaflmaganl› Leibeddin, Dafltepe, fiülöyür, Kuflçu, A¤memmedli, Kocagan,
Tekeli, Hancagazl›, Kireçmeganl›, Kas›ml›, Beytarafc›, Baytall›, Ulafll› Yukar›
Gullar, Afla¤› Gullar, K›rh›l›, Aflag› Saral,
yukar› Saral, Demye Görarh›, Ah›llele,
Ah›l Mahmutlu, Mamay›, Mollao¤lu Sadakl›, ‹mir, Hallavar, ‹mizcala, Büyük
Beyler, Küçük Beyler köyleri tamamen
Türk halktan oluflmufltur.
Güllüba¤ (Türk ve Ermeni) Zop (Türk ve
Ermeni) Opret (Türkçe konuflan ortodoks / Rum) Hocornu (Türk ve Ermeni)
halktan oluflmufltur. Borhosi ilçesinin
Afla¤› Koflakilise, Yukar› Koflakilise,
Molla Ahmetli, ‹mir Hasan, Koçulu, Fahral›, Saraçl› Balabo¤anl›, Kölay›r, Arh›l›,
Hasan Hocal›, Tafll› gullar, Esmerler,
Ceferli, Deller, Karadiken, Siskala, Arakel, Beyteker, Afla¤› Gülever, Yukar›
Gülever, Zorgöyeç, Babakifliller, Sar›memmetli, Darvoz, Abdall›, Bolus Kenpenekçi, Sorollar, ‹nceo¤lu, halk› tamamen Türktür. Halk› kar›fl›k olan köyler;
fiemsöy (Türk-Ermeni) Çatak (Türk-Ermeni)’dir.
Baflgeçit ilçesinin; Seferli, Deller, Sukala, Dunus, Mahmutlu, Hamaml›, Armutlu, Memiflli, Meflililer, K›z›lkilise, fiindiler,
Azgeyliyen, Dagarh›l›, K›z›lhac›l›, Saca,
Hüsöyüçay, Çopuzral›laz, Y›rgançay,
Afla¤› Karabulak, Yukar› Karabulak,
Lökcandar, Yav›kl›, fiamdarl›, Gödekda¤, Sa¤atl›, Muganl› (Bu son iki köy
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
Ermenine s›n›r›na çok yak›n olduklar›
için can güvenli¤i sebebiyle maalesef
boflalt›lm›flt›r.) Afla¤› Orzuman, Yukar›
Orzuman, Ormeflen tamamen Türk halk› köyleridir. K›rovisi, Türk ve Gürcüdür.
Karayaz› ilçesinin; So¤anl›k Karcalar,
Ahtehle, Karatehle, Sorca, Muganl›, Birlik, Tazekent, Kösal›, Nazarl›, Afla¤› Kenenekçi, (Ulu kiflili- Caferli) Candar,
Zenger, Ulyanafga, Karatepe köyleri
Türk köyledir.
Karaçöp Bölgesinde; Sagarevçov, Keflali, Kaz›lar, Karaba¤lar, Yarmuganl›,
Düzeyram, Lebbeli köylerinin halk› tamamen Türktür.
Lagodehi ‹lçesinin; Kabal, Uzuntolo,
Genceli, Karacalar köyleri, Lelavi ilçesinin; Karacalar köyü, A¤bulak ilçesinin
Kösalar ve fi›hl› köyleri, Zalga ilçesinin;
Enc›van, Tecir, Culuhluve Tecis köyleri,
Kabci ilçesinin; Muhran, Tatufla¤›, Ferma köyleri ve Musteha ilçesinin hepsinin muhtarlar› Türktür. Bu aç›klamalardan sonra halk inançlar›na geçiyoruz.
Bölgedeki Karapapa¤larda yeriklemek
veya aflermek karfl›l›¤› “a¤z› tats›z”,
“a¤z› pis” tabirleri kullan›l›r. Bu durumda olan kad›nlara yemeleri için her arzulad›klar› fley verilmelidir. Bunlar›n
“nefsi körlenmeli” aksi takdirde pis (fena) olur. Uflak (bebek) içerde (ana rahminde) hasta olur. Uflak içerden anay›
emdi¤i için, onun arzusu yerine getirilmemifl olur.
Karapapaklarda “gelinin sonu”, (bebe¤in rahimdeki efli) temiz yere bast›r›l›r.
E¤er dünyaya gelen çocuk k›z ise, “Allah bunun dal›nca o¤ul ver, k›z verme”
denilerek temiz topra¤a gömülür. Göbe¤in parças›n› saklayanlar da olur. Kiflinin göbe¤inin bat›r›ld›¤› (gömüldü¤ü)
yerden zor ayr›ld›¤›na inan›l›r. “Göbe¤ini oraya m› bast›r›plar (gömmüfller) oradan ayr›lam›rsan” denir. Bu inanç ve
söyleyifl Anadolu’da da vard›r.
Yörenin Karapapa¤lar›nda balaya ad›n›
babas› koyar. Babas›n›n babas› da koyabilir. Dedenin ismi toruna konularak,
neslin yaflat›lmas› amaçlanm›flt›r. Sovyetler döneminde Gürcistan’da Türkler,
Orhan, Altay gibi isimleri çocuklar›na
koyamazlard›, yasakt›. Çocu¤a ad konuldu¤u gün çocuk k›z veya erkek olsun fark etmez, kurban› kesilir. Kurbanl›k hayvan›, çocu¤a ad koyan verir. Çocu¤un kula¤›na üç defa ezan okunur.
Do¤du¤u gün, ay ile ilgili veya dinî içerikli bir isim koyulur. ‹kiz çocuklara
Ömer-Osman veya Hasan-Hüseyin adlar› koyulur. Bazen de köhne (eski) ad,
çocuk yaflas›n diye babas›n›n dedesinin ismi de konulur. Gürcistanda yafl
günü yerine “ad günü” yap›l›yor. Ayd›nlar›n bu gününde bas›nda haklar›nda
yaz› yaz›l›yor. Saz flairleri toplan›p kutlamaya renk kat›yorlar. Borçal› yöresinde
19
de çocuklara verilen isimlerle yaflamalar›, k›z veya erkek olmalar› veya yeni
kardefl istemediklerine dair mesajlar
verilir. Meselâ; Tamam, Besti, Yeter, Kifayet, K›z Tamam, K›z Yeter gibi isimler
konulur. Erkek isimlerinin bafl›na çok
kere “gül” gelir. Gül Mehmet, Gül Ali gibi.
Borçal› Türklerinde bebek day duraca¤› zaman; “day dur day›n gelsin, çömçede pay›n gelsin” denir. O esnada çocu¤un day›s› çocu¤a hediye verir. Bu
uygulama Do¤u Anadolu’da da vard›r.
Bebe¤e ad verme gibi uygulamalarda,
baba taraf›n›n etkinli¤i görülmektedir.
Esasen bu gibi tespitler, irdelenilerek
baz› önemli sosyolojik sonuçlar›n ç›kar›lmas› mümkündür. Anaerkil, ataerkil
de gibi.
Difli ç›kan çocu¤a “hedik” yap›l›r. Hedik; bu¤day, karg›dal› (m›s›r), lobiya,
kozlepesi (ceviz içi), mafl, (küçük taneli fasülye) ile yap›l›r. Hedikten konu
komfluya pay verilir. Hedik gönderilmifl
kap bofl iade edilmez. Çocu¤un ç›k›p
düflen difli “halvet yer” e at›l›r. Bu esnada “ay s›çan inci difl
fliimi sana verirem,
balta difl
fliini bana ver” denir. Çocu¤un
ilk saç› bir yafl›nda k›rk›l›r (t›rafl edilir) o
saç terazide çekilir tart›l›r. A¤›rl›¤›nca
delleye (berbere) pul (para) verilir. Çocu¤un ilk t›rafl› sa¤dan bafllanarak yap›l›r
Borçal› yöresi Türklerinde “kirve” çok
önemlidir. Kirve kutsal kabul edilir.
Onun âdeta dokunulmazl›¤› vard›r. Kirvelik kurumu nesilden nesile geçer. Kirvenin o¤lu, onun o¤lu o ailenin kirvesi
say›l›r. Ve kirve ile ayn› itibar› görürler.
Kirve olacak kimseye elçi gider “raz›l›k”
al›r. Sonra konakl›k (ziyafet) verir. Kirvenin dam›n›n üstünden geçme, içeriye
toprak elense k›yamete kadar kirvenin
sende hakk› kal›r, diye bir inanç vard›r.
Kirveden k›z al›p verilerek akrabal›k yap›lmaz. Kirvenin nesilden nesile geçen
miras› bölününce atadan gelen kirveler
aras›nda da bölünür. Bu hep devam
eder ve o aile için baflka kirve tutulmaz.
Ufla¤› olmayan kad›na maliki (derman)
yap›l›r. Kabak ve bal piflirilir; bu ve benzeri ilâçlara “Türke çara” denir. Ana
aday›n›n karn›na belenir. O yak› iki gün
orada kal›r. Ayr›ca cam›fl gübresi piflirilir, gelin ona belenir. ‹çi a¤›r kad›n deriye çekilir. Bir baflka uygulamada da,
petekli bal, darç›n, gülümcan, zencefil,
hil, nuheyl, ›slot (biber) dört adet yel ceviz el makinesinde çekilir. Bir kilo petekli bala kar›flt›r›l›r. Gelin aç karn›na bundan bir yemek kafl›¤› yer, sonra çörek
yiyebilir. Geline kartol (patates), pirinç
verilmez. Düzelir ise beline yak› sar›l›r.
Karn›na köpe yap›l›r, beli çekilir, tekrar
beli çekilir. Üç yumurtan›n sar›s›na alç›
kar›flt›r›l›r. Bir metrelik bir bezle yak› yap›l›r. Bu yak› üç gün belde kal›r.
Çocu¤u sürekli ölen anne, meyve a¤ac›n›n dibine gider ve “ben ham› zat›m›
sana verirem sen de var›n› bana ver”
der. Üç defa a¤ac›n dibine “tu tu tu”
der. Bu uygulama da görüldü¤ü üzere
“a¤aç”, “meyve a¤ac›”; ocak olarak alg›lanm›flt›r.
Karapapa¤larda gelin “ellendirilir” bunun için gelinin bafl›na bir flifl ve ekmek
doland›r›l›r. “Aya¤›n sayal›, bafl
fl››n devletli olsun, yedi o¤lanla bir sofraya el
uzatas›n” denir. Sonra gelin sa¤ taraftan perdenin arkas›ndan gerde¤e girer.
Gelin, kaynana ve kaynatas› ile bir
müddet konuflmaz. Bu bir hürmet ifadesidir. Geline ve çocu¤una dua edilirken “Allah gelinine ve çocu¤una baflacan (bafl›na deyin, bafl›na kadar) versin
hoflbaht eylesin, Allah hoflbaht eylesin,
o¤ullu k›zl› olsun, hoflbaht yaflas›n. Allah r›zk›n› bol eyle özüne can sa¤l›¤›
ver” denir.
“Karapapaklarda eskiden evlenecek
k›z o¤lan›, o¤lan da k›z› görmezdi. Baba-ana gözalt›l›yarlard› (gözalt› yap›yorlard›) Büyüklerin sözünden ç›k›lmazd›.
fiimdi evlilikte gençler karar veriyorlar.
18-22 yafllar›nda evleniyorlar”. “Allah’›
aldatabilmem (yalan söyleyemem); k›z
istemeye gidince iki-üç a¤sakal kifli bir
to¤lu (koç) götürür Allah’›n emri peygamberin fleraatinle senin k›z›n› o¤luna
diliyirem” der. K›z babas› da “o ki Allah
yaz›p kimse bozamaz, bafl›na dönüm
senin” der.
Karapapaklarda k›z istemeye aç karn›na gidilmelidir. Ev sahibi konuklara “açm›s›n›z” der. Görücüler de “Size bir teklifimiz var. Bize flirin bir söz söylemezseniz, ikram›n›z› yemeyiz” derler.
Türklerde erkekler 20-22, k›zlar 18 yafllar›nda evleniyorlard›. Hâlen her ailenin
asgarî üç çocu¤u olmaktad›r. Özellikle
Sovyet döneminde bir Türk ailesinin 1012 çocu¤u olabiliyordu. Ailesi felâkete
u¤ram›fl bir genç, daima ebeveynlerin
yan›nda yer alabilmektedir. Müslüman
Türklerde alkol aileyi çürütememifltir.
Hâlen Türklerle çok evlilik yap›lmamaktad›r. Gürcülere k›z verilmemekte, ancak Gürcülerden k›z al›nabilmektedir.
Bu arada ifade edildi¤ine göre Kafkasya’da ‹ngufllar ve Türkmenlere çok eflli
evlilik hakk› verilmifltir. Eskiden Sunnî
Türkler fiiî Türklerle k›z al›p vermezler
iken, flimdi bu tür evlilikler olmaktad›r.
Ayr›ca, eskiden Ermeni ve Ruslardan
nadiren k›z al›n›rken flimdilerde hiç k›z
al›nmamaktad›r. “Hafla huzurdan bugün bir Ermeni bana selâm verdi” denilmektedir.
Karapapa¤larda aile reisi everece¤i k›z›n›n kanaatini sorar. Bu konuda baba,
anneyi araya sokar. K›z kaç›rma yoluyla
evlilik vard›r. Kan davas› ise, çok nadir
görülür. Berdel usulü evlenmeye Borça-
20
l›’da “al de¤iflfliik” veya “iki bafl
flll› kohum”
deniyor. ‹ki k›z kardefli alan iki erkek
kardefle de çok s›k rastlan›lmaktad›r.
Mahmut Hac› Halil ayn› zamanda bir
halk bilimcidir. Ondan da yöredeki halk
kültürüne dair malûmat toplad›k; Gürcistan Türklerinde geline baba evinden
ç›karken “ocak taflfl››” verilir. Gelin yeni
evinde “a¤›r” olsun bereketi bol olsun
diye Makedonya Türklerinde yeni geline, ilk geldi¤i gün “ocak tafl
fl››” öptürülür.
Bereketi celp etmesi için. Anadolu ve
di¤er baz› Türk yörelerde gelinin cebine tafl konur. Yeni evinde a¤›r olmas›,
akl› baba evinde kalmamas› ve s›k s›k
kaç›p eski evine gelmemesi için yap›l›r.
Borçal›’n›n baz› Türk kesimlerinde gelin
için kesilen kurbana molla nezaret eder.
Gelinin aya¤›n›n alt›nda nelbeki (çay taba¤›) k›r›l›r. Gelinin bafl›na flirni (fleker)
dökülür. fiirniye dü¤ü (bu¤day) kat›l›r.
Gelin eflikten içeri girince bir kapda kor
hâlinde od (atefl) getirilir. Yan›nda demir flifl olur. Gelin od’un etraf›nda befl
defa sa¤dan bafllayarak üç defa dolafl›r. Gelinin kuca¤›na körpe o¤lan ufla¤›
konur. Ayr›ca gelinin çorab›n›n içine baba evinde pul (para) koyarlar. Bu paray› gelinin çorab›n› ç›karan al›r. Gelinin
atas› evinde beline üç defa k›rm›z› lent
(kurdele) ba¤lan›p aç›l›r. Gelin sonra
ere verilir. Gelin, bey evine gelince bey
tüfeng atar. Bey flah›nda muhakkak “alma” olur. Beyin beyli¤i “bey fl
fla
ah›” k›z›n
evine gidince biter, arkadafllar› da onu
dostça döverler. Baz› görevli arkadafllar› da onu korurlar.
Dü¤üne aranmayan bir kimse sitem
ederken “A¤ sakall›n›z› kara sakall›n›z›
y›¤›p hâlvet oldunuz Allah mübarek etsin” (genç yafll› kendi aran›zda eylendiniz...) der. Borçal›’da gelinin eflikten girmeden evvel taba¤› s›nd›rmas› (k›rmas›) evdeki fler ve hatan›n da¤›lmas› içindir. Geline su da¤›tt›r›l›r zira suyun ayd›nl›k oldu¤u inanc› vard›r.
“Toya gidende ayr› yoldan, toydan dönende ayr› yoldan gedilir”. “Bey tutulmufl (ba¤lanm›fl) ise, mollaya gidilir.
Beyin anas›, niflan paltar›ndan c›rar özü
beyi bafltan ba¤l›yar, gelini gelende
açar böylece baflkalar› ba¤layamaz.”
inanc› vard›r. Karapapaklarda k›z ç›kmayan geline “üzü kara” denir. Onu geri göndererler. Böyle gelinin saç› kesilir.
Yenge ve gelin reddedilir. Babas›n›n
evine gönderirken efle¤e ters bindirilir.
Karapapaklarda eskiden kebin (nikâh)
gizli kesilirdi. Nikâhs›z (dinî nikâh olmadan) gelinin “yapt›¤› ekmek yiyilmez,
verdi¤i su içilmezdi.” Nikâh›n gizli kesilmesi, muhtemelen yap›lmas› ihtimali
olan büyüye mani olmak içindir. Burada
nedense nikâh için k›yma veya kesilme
tabirleri kullan›l›r. Bizce, üzerinde durulmal›, kelimenin bat›n› anlam› irdelenme-
lidir. Nikâhs›z kad›n›n elinin de¤ece¤i
fley haram say›l›r. Zira, o cünüp insan
ile efl tutulur. Efli ile birleflmesi zina say›l›r. Hatta cünüpten de onun durumu
daha ötedir. K›rklanma gerekti¤i inanc›
vard›r.
Ufla¤› (çocu¤u) gelini, at›, mal›, davar›
nazardan korumak için molladan nazar
duas› al›n›r. Da¤da¤an a¤ac› üç kulak
(üçgen) biçiminde kesilir. Çocu¤un sa¤
çiyniye omuzuna dikilir. Büyükler sa¤a
nasihat görürler (uygun bulurlar), ayr›ca göy (mavi) gök boncu¤u, gelinin
omuzuna, yakas›na dikilir. At›n sinesine
ve geriyan›na da¤da¤andan yap›lm›fl
üç kulak tak›l›r. Bu a¤ac›n üstü fliflle
yand›r›l›r (yak›l›r). Ev diktirende de evin
anl›na at nal› çak›l›r.
“Nezar kesen” için, mal›n nazardan korunmas› maksad›yla nazar duas› okunarak “tuz” yak›l›r. Nazardan kurtulmas›
istenilen hayvan›n aln›na nazardan hemen sonra yumurta vurularak k›r›l›r. Tuz
Türk halk inançlar›nda önemli bir motiftir. Binalarda ve befliklere nazarl›k yap›l›rken yumurta da nazarl›¤›n içerisine
konulur. Anadolu’nun baz› yörelerinde
gelin eve getirilince evin duvar›na yumurta vurularak k›r›l›r.
Gelin evin efli¤inden içeriye girmeden
aya¤›n›n kaba¤›na (önüne) kurban kesilir. Eflikte aya¤›n›n alt›na bir çini kap konulur. Aya¤› ile s›nd›rmas› istenir. Gelin
aya¤› ile bast›¤› bu taba¤› k›rar. Gelin
atas›n›n evinden ç›k›nca ard› s›ra su dökerler, baht› ayd›n olsun diye; fleker serperler, yeni oca¤›nda flirin olsun diye.
Gelin aya¤›na kurban kesmek, tabak
k›rmak, arkas›ndan su serpmek, Anadolu’da da vard›r. K›r›lan tabakla ç›kar›lan sesin kötü ruhlar›, cinleri korkutup
kaç›raca¤›na inan›l›r. Nitekim, tahtaya
vurulup “fl
fle
eytan kula¤›na kurfl
flu
un” denilmesi de, ayn› inanc›n tezahürüdür. Anadolu’da evin kap›s›na bal sürülerek, gelinin tatl› dilli olmas› dilenilmifl olur.
Borçal› yöresi Türklerinde gelin arabadan düflende (inince) arabac›lar hürmet (bahflifl) isterler. Yolda çocuklar
araban›n kaba¤›n› (önünü) keserler.
Güreflmek ister beyden veya görevlisinden elam, hediye al›rlar.
Gelin bezedilince (süslenince) bafl›n›
yengesi haz›rlar. Kemerini erkek kardefli takar. Bu esnada bir inek veya gebe
verir. Gelini sand›¤›na bir kasip balas›
(fakir çocuk) oturtulur. Onun kalkmas›
için de ona bir hediye veya para verilir.
Buna “kemer ba¤lamak” denilir. “Kazan
açmas›”, o¤lan›n adamlar› k›z›n evinden gelenlere yemek verirler. Bu esnada “kazan›n kapa¤› aç›lm›yor” denilir.
Kapah aç›ls›n diye pul hediye verilir.
Borçal›’da gelin efline ismi ile hitap etmez. Kaynanas›na hitaben evde konu-
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
flurken “o¤lun” der. Efli de ona, “Ayk›z”
veya babas›n›n ismi ile “Yusuf’un k›z›”
veya memleketinden hareketle “Ay
Karsl›” veya “Ay tembel” der. Bu hitap
fleklinde kesinlikle afla¤›lama horlama
yoktur. Bu do¤al ve yayg›n bir uygulamad›r ve hiç yad›rganmaz. Türk dünyas›n›n her kesiminde bilhassa k›rsal kesimde görülür. Anadolu’da bu uygulamaya “ses saklama” denir. Uygulaman›n inanç derinliklerinde erkek çocuklar›n nazardan korumak için pasakl›, f›rt›kl› gibi çirkin isimler koyarlar. Bu uygulama Borçal› yöresinde de var. Ayr›
inanc›n baflka bir tezahür biçimi olmal›.
Bey, sa¤d›ç olarak tayin edece¤i kimseye önceden bir hediye verir. Gelini k›z›n atas› evine ça¤›r›nca, akrabalar› da
ça¤›r›p yemek verir. Geline (k›zlar›na)
hediye al›r. Buna “ayak açma” denir.
Gelini damad›n akrabalar› evine ça¤›r›p
ona hediye verir, onu yeme¤e al›rlar.
Buna “toy görmesi” denir.
fiah muhakkak gece gitmeli, hükmen
Bey fiah’› gece götürülmeli; fiah, sa¤d›c›n evinde bezenir. Tafl›n›rken tezeklere
gaz ya¤› dökülürek flamdan yap›l›r. Bey
fiah’› sa¤l›-sollu olarak ayd›nlat›l›r. Bu
meflaleler flah›n önünde kara zurna eflli¤inde götürülür. Neden buradaki zurna kara’d›r? Neden kara zurna efllik
yapmaktad›r? Zurnalar tasnif edilirken
neden bir k›sm› “kara” d›r? Bize göre
dü¤ün içerisinde ince-derin bir s›z› içeren mutluluktur. “Hem a¤lar›n hem giderim” sözünde bu s›r aç›klanm›flt›r.
Evinden ayr›lmak yeni bir dünyaya girmek âdeta parlak bir karanl›kt›r. Bu zurna aç›k havada çal›nan gür sesli büyük
zurnad›r.
Aras Vadisi dü¤ünlerinden tan›d›¤›m›z
“Bey fi
fia
ah” Kür boyu Türklerinde de yaflamaktad›r. Bey fiah› burada da dokuz
dall› olmakta ve her a¤açtan yap›labilmesine ra¤men daha ziyade çam a¤ac›ndan yap›l›r. Soyulan çam a¤ac›ndan
bazen dal say›s› 30’a kadar ç›kabilir.
Bey fiah›n› iki kifli tafl›r. Bey fiah› sa¤d›c›n evinde gece bezenir. Beyin adamlar› fiah› korurlar. fiah›n dal›ndan gençler
bir elma u¤urlasa (çalsa, kaç›rsa) bey o
elmay› sat›n al›r. Sa¤d›ç subay (bekâr)
olmal›. Bey sa¤d›çl›k yapmas› için evli
kimseyi ça¤›rmaz.
Bize göre sa¤d›c›n bekâr olmas›, k›s›r
gecesi, k›zlar gecesi gibi sadece bekârlara hasredilen gece ve günlerin eski inançlardaki “kifli o¤lu” kültü ile yak›n
ilgisi vard›r. Zira, Altay fiamanizmde sadece evli kad›nlar›n kat›labildi¤i toplant›lar var. Bekârlar veya evlendikten sonraki kifli o¤lunda kuvvelerce bir de¤iflme mi oluyor? Acaba bu niflanl›, evli
bafl› ba¤l›, bafl› bofl sahiplenme sahipsizlik kavramlar› ile mi ilgili?
DEVAM EDECEK
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
21
Erken Teflhis ve Düzenli
Beslenme ile Kanseri Yenin
Op. Dr. Yücel YANKOL
Memorial Hastanesi Genel Cerrahi
ve Organ Nakli Bölümü
TOPLUMDA oldukça s›k
karfl›lafl›lan ve ölüme sebebiyet veren ilk üç kanserden biri Ba¤›rsak Kanseri...
Memorial Hastanesi Genel
Cerrahi ve Organ Nakli Bölümü’nden Op. Dr. Yücel
Yankol, genetik geçiflin ve
beslenme fleklinin etkin oldu¤u ba¤›rsak kanserinin erken teflhisi ve tedavi yöntemleri ile ilgili bilgi verdi.
Her birey 50 yafl›ndan sonra ba¤›rsak kanseri riski alt›nda olabilmektedir. Ancak bu rahats›zl›¤a daha
erken yafllarda da rastlanabilmektedir. 50 yafl›ndan sonra ise her 10
y›lda risk yüzdesi ciddi flekilde artmaktad›r. Tüm bunlarla birlikte
özellikle ailesel risk faktörlerine sahip kiflilerde ba¤›rsak kanserine
yakalanma yafl› oldukça düflebilmektedir.
BESLENME
ALIfi
fiK
KANLIKLARINDAK‹
DE⁄‹fi
fi‹‹KL‹K HASTA SAYISINI
ARTIRIYOR
Ba¤›rsak kanseri genetik geçiflin
ve beslenme fleklinin etkin oldu¤u
bilimsel olarak ispatlanm›fl en
önemli kanser türlerinden biridir.
Özellikle beslenme al›flkanl›klar›ndaki de¤ifliklikler nedeni ile ba¤›rsak kanserine yakalanan kifli say›s›nda son dönemlerde ciddi art›fl
oldu¤u görülmektedir. Ba¤›rsak
kanseri; % 65-85 oran›nda rastlant›sal, % 10-30 oran›nda ailesel
ve %5 oran›nda kal›tsal olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r.
Alkol tüketimi, sigara kullan›m›,
afl
fl››r› k›rm›z› et tüketimi, liften fakir
diyet, aflfl››r› kilo, ba¤›rsakta polip
ve aile hikayesi riski art›ran etken ler olarak görülmektedir.
5 YILDA B‹R KOLONOSKOP‹
fiA
fi
ART
Riski azaltmak için günlük düzenli
egzersiz yap›lmas›, sigara ve alkolden uzak durulmas›, yüksek lifli
ve düflük ya¤ içerikli g›da tüketilmesi, bol sebze ve meyve tüketilmesi, folik asit, selenyum, kalsiyum ve D vitamini tüketilmesi tavsiye edilmektedir.
Fakat bunlar›n uygulanmas› kanser riskinin ortada kald›rmaz. Bu
nedenle özellikle risk alt›nda olanlar›n aral›kl› olarak taranmalar› gerekmektedir. Hiçbir risk faktörüne
sahip olmayanlar›n bile 50 yafl
fl››ndan sonra 5 y›lda bir kolonoskopi
yapt›rmalar› gerekmektedir. Ailesel risk faktörü olanlarda ise bu s›n›r 30-35’li yafl
flllara kadar çekil mektedir.
ERKEN DÖNEMDE BEL‹RT‹
VERMEYEB‹L‹R
Ba¤›rsak kanseri erken belirti vermeyen bir rahats›zl›k olup ba¤›rsa¤›n uç k›sm›na yak›n oldu¤unda
d›flk›da kanama ile ortaya ç›kabilmektedir. Toplumda bu kanamalar
ço¤unlukla hemoroid kanamas›
olarak düflünülür ve hekime gitmekte geç kal›n›r. Kab›zl›k ,ishal,
d›flk›da kanama, a¤r›l› d›flk›lama
ve sebebi belli olmayan kilo kayb›
gibi belirtiler ortaya ç›kt›¤›nda ise
hastal›k ilerlemifl olmabilmektedir.
Bu belirtiler görüldü¤ünde bir cerraha muayene olunmas› gerekmektedir.
D›flk›da gizli kan aranmas›, çift
kontrastl› kolon grafisi, tümör belirteçleri ve kolonoskopi mevcut tarama yöntemleri olmakla birlikte en
ideal yöntem kolonoskopidir. Ayr›ca son dönemlerde Bilgisayarl› Tomografi ile gerçeklefltirilen sanal
kolonoskopi de di¤er bir tarama
yöntemi olarak kullan›lmaktad›r.
Fakat kolonoskopi, lezyonun do¤rudan görülmesi, poliplerin ç›kar›labilmesi ve tan› amaçl› biopsi al›nmas› nedeni ile ilk seçenek olmaya
devam etmektedir.
TEDAV‹ fi
fiA
ANSI EN YÜKSEK
KANSER TÜRÜ
Kal›tsal tipinde iki önemli hastal›k
kansere neden olmaktadir. Ailesel
Adenomatöz Polipozis Hastal›¤›
(FAP) ve Kal›tsal Non-polipozis
Kolorektal Kanser (HNPCC). Özellikle FAP’l› hastalarda ileriki y›llarda
%100’e yak›n kanser geliflme riski
olmas› ve %50 oran›nda hastal›¤›
cocuklar›na geçirebilme özelli¤i olmas› nedeni ile dikkat edilmelidir.
Bu riske sahip oldu¤u düflünülen
kiflilere 10 yafl›ndan itibaren tarama yap›lmas› gerekmektedir. Ba¤›rsak kanseri hastalar›n›n sadece
%1’nin bu guruba girmesi ise di¤er bir flanst›r.
Ba¤›rsak kanserinin özellikle poliplerden geliflmesi durumunda süreç yaklafl›k on y›l kadar sürebilmektedir. fiüpheli poliplerin ç›kar›larak kiflilerin s›k› takip edilmesi
gerekmektedir.
Hastal›¤›n teflhisi sonras›nda, ba¤›rsaktaki yerine göre kanserin cerrahi olarak ç›kar›lmas›, kemoterapi
ve radyoterapiden oluflan tedavi
seçeneklerinin biri veya bir kaç› uygulan›r. Bu tedavi seçenekleri ile
erken teflhis edilmesi durumunda
ba¤›rsak kanseri tedavi flans› en
yüksek olan kanserlerden biridir.
Karaci¤er ve akci¤er’e yay›lma durumlar›nda bile bu tümörlerin ç›kar›lmas› sonras›nda son derece baflar›l› sonuçlar al›nabilmektedir.
Memoriyal Hastanesi Sa¤l›k Grubu Dergisi
22
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
Serhat ‹lleri Kars-Ardahan-I¤d›r
E¤itim Kültür ve Dayan›flma Derne¤i’nin
Düzenlemifl Oldu¤u Afl›klar fiöleni
ve Sanat
16.TEAtkNinTliAkVle‹ri K21ültürHaziran’da
Pazar günü Rafet El ROMAN’›n
konseriyle bafllad›.
Yurdumuzun çeflitli bölgelerinden
etkinli¤e kat›lan dernekler Tantavi’de buram buram Anadolu havas›n› estirdi. Etkinli¤e kat›lan
dernekler s›ras›yla flunlard›: Çemiflgezek, Bilge Çocuk, fiile-A¤va, Serhat ‹lleri Kars-Ardahan-I¤d›r, Çank›r›l›lar, Rizeliler, Gümüflhane, Rumeli Sivasl›lar, Kastamonulular, Erzurumlulular, Artvinliler
ve ayr›ca sünnet flöleni, bilim ve
teknoloji okulu, Canl› el sanatlar›
Performans stand› ile etkinli¤ini
sürdürdü.
26 Haziran Cuma günü saat 21’de
bafllayan Serhat ‹lleri Kars-Ardahan-I¤d›r E¤itim Kültür ve Dayan›flma Derne¤i’nin düzenlemifl oldu¤u Afl›klar flölenine kat›lan yöremiz afl›klar›ndan; Erzade Kapan,
Mürsel Sinan, Tacettin Dursun,
Dursun Do¤an, Bayram Denizo¤lu
ve Maksut Feryadi o güzel sesleriyle yöremiz insan›na güzel bir
müzik ziyafeti çektiler. Ayr›ca dernek stand›nda yöremizin kültürünü
yaflatan güzel sohbetler, afl›klar
at›flmas› ile yöremizin kültürel güzelli¤i yaflat›ld›.
Dernek Baflkan› Tuncay UZUNKA YA konuflmas›nda birlik ve beraberli¤in önemini vurgulayarak
hemflerilerimizi dernek çat›s› alt›nda toplanmaya, derneklerine sahip ç›kmaya ça¤›rd›. “Hemflerilerimizin bu tür etkinliklerde daha duyarl› olup zamanlarlar›n›n baflka
yerde harcamamas› ad›na bu tür
etkinliklere kat›lmalar› en büyük iste¤imizdir. Ayr›ca otuz y›ld›r Ümraniye’de ikamet eden bir kardefliniz
olarak Ümraniye’de bu tür etkinliklerin yani Serhat ‹llerinin flölenlere
kat›l›m› flimdiye kadar olmam›flt›r.
Benim özellikle hemflerilerimizden,
ifladamlar›m›zdan ve bürokratlar›m›zdan iste¤im kendilerini gizle-
SERHAT KÜLTÜR HABER
meden ellerini tafl›n alt›na koymalar›n›n zaman› gelmifltir.
Ümraniye Serhat ‹lleri Kars Ardahan I¤d›r Derne¤i alt› y›ld›r kurulmufl bir derne¤imizdir. Bu alt› y›l
içinde çok ciddi ifller yapm›flt›r, halende yapmaya devam ediyor ve
edecektir. Bu derne¤in ayakta durmas›n›n en büyük etkenlerden birisi dernek yönetiminin çok duyarl›
olup ve elini tafl›n alt›na koymas›d›r.
Ben Serhat Kültür Dergisi arac›l›¤›yla tüm dernek yönetimine ve
katk› sa¤layan duyarl› hemflerilerimize teflekkür ediyorum. Do¤du¤umuz yerleri doydu¤umuz yerde
yaflatmak için Yurdumuz genelinde
derneklerimize sahip ç›kal›m” dedi.
Daha sonra geceye kat›lan de¤erli hemflerimiz Üsküdar Belediye
Baflkan› Mustafa KARA ’ya Dernek
Baflkan› Tuncay UZUNKAYA taraf›ndan derne¤in plaketi sunuldu.
K›sa bir konuflma yapan Mustafa
KARA özetle duygular›n› flöyle ifa-
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
de etti: Erzincan’›n Kurtulufl Gününe kat›lm›flt›m. Muhteflem bir kalabal›k, muhteflem bir program sonras›nda düflündüm bir Karsl› olarak; ne kadar gurur duydum ne kadar onurland›m anlatamam. Düflündüm de; e¤er biz Serhat s›n›r›m›z› koruyamasayd›k Erzincan
Kurtulufl gününü kutlayamazd›,
dedi.
23
Ve ayr›ca birikim Gazetesi imtiyaz
sahibi Mustafa Küpeli’ye Dernek
Baflkan› UZUNKAYA taraf›ndan
dernek plaketi verildi.
Serhat Kültür Dergisi olarak; Serhat ‹lleri Kars-Ardahan-I¤d›r E¤itim Kültür ve Dayan›flma Derne¤i’nin düzenlemifl oldu¤u Afl›klar
flölenine eme¤i geçen baflta
Baflkan Tuncay UZUNKAYA ve
yönetimine ve bu flölen; Tantavi
Kültür ve Sanat Etkinlikleri’ ni haz›rlayanlar›, eme¤i geçenleri kutlar nice böyle birlik ve beraberlik
ad›na yap›lacak hemfleriler aras›ndaki dayan›flmay› güçlendiren
buram buram Anadolu havas›n›
estiren etkinliklerin devam›n›
dileriz.
24
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
Haydi Canlar›m Tatile
Cafer AKYOL
E¤itimci-Yazar
[email protected]
[email protected] [email protected]
“Yüreklere ekilen sevgi tohumlar› bir gün yeflerecek ve
meyvesini verecek”
AYD‹, canlar›m dedim. Evet, onH
lar benim canlar›m yafllar› küçük,
sevgileri büyük, ruhlar› saf özlerle
dolu çocuklar›m. “Sevgi Yumaklar›m”
Yaz tatili bafllad›. Yorucu bir e¤itim
ö¤retimin sonunda, buna s›navlar›
da eklersek, çocuklar›m›z iyi bir tatili
hak ettiler. Yurdumuzun tüm çocuklar›na ve ö¤retmenlerine iyi tatiller dilerim. Nas›l ki gündüzün yorulan bedenimiz gece kendisini yeniliyorsa, bu
yaz tatili de yeni E¤itim Ö¤retim Y›l›na bizleri beyinen ve bedenen haz›rlayacak iyi bir f›rsatt›r. Tatilde imkânlar ölçüsünde dinlenmek ve bilgilerimizi tazelemek için ö¤renilen bilgilerin k›sa bir tekrar› ve bir üst s›n›f
program› hakk›nda bilgi edinmek gerekir. Bunlar› yaparken bir ödev zorunlulu¤unda de¤il de severek yap›lan bir al›flkanl›k halinde olmal›d›r.
Hele son y›llarda internet yoluyla çok
iyi ve yeterli bilgilere ulafl›labilir duruma geldik. Yeter ki interneti do¤ru
yerde bilinçli, bilgi amaçl› kullanal›m.
Oyunlarda olacak elbette ama bu süre uzun olmamal›. Bu konuda benim
ö¤rencilerimin ço¤unlu¤u bilgi ifllemi
çok iyi kullan›yorlar. Benim tüm ö¤rencilere tavsiyem kaynak kitaplar›n
d›fl›nda da bir üst s›n›f için internette-
ki düzeyli sitelerden yararlanabilirler.
Baflö¤retmen Mustafa Kemal ATATÜRK bir sözünde flöyle der: “Benim
as›l kiflfliili¤im ö¤retmenliktir.” Ö¤retmenlik sevgiye dayanan bir meslektir. Tüm Dünya Ülkelerinin Çocuklar›
23 Nisan’da çiçek olup aç›yorlarsa
bu Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder ATATÜRK’ün çocuk sevgisinden kaynaklan›yor. Biz ö¤retmenler çocuklar›n dünyas›na öylesine
al›flm›fl›z ki bu dünyadan ayr›ld›¤›m›zda farkl› bir dünyada al›flamad›¤›m›z bir durumla karfl›lafl›yoruz. Hani
bir söz var; insan yaflland›kça çocuklafl›r diye. Ö¤retmenlerin yafllanmas›na gerek yok. Çünkü tüm yafllar›n›n
her ça¤lar›n› çocukça yafl›yorlar. Bir
fliirimde dedi¤im gibi; “Alternatifi yok
çocukça yaflfla
am›n. Çocuklar›n yaflfl››nda çocuklar gibi yaflfl››yorum.”
Çocuklar›n dünyas›nda hep sevgi
vard›r. Ç›kar iliflkileri çekememezlik
iki yüzlülükten ar›nm›fl saf tertemiz
alternatifi olmayan bir dünya. “Çocuklar›n gözlerinin içine tatl› bir te bessümle bak›n, o tebessüm yanak lar›n›zda an›nda gül olarak açacak t›r.” Gerçek sevgiyle, s›ms›cak yürekleriyle sar›l›rlar. Çocuklar›m›z, o küçücük dünyalar›nda kocaman sevgi yaflat›rlar. Çocuklar› sevmek, çocuklar›
yüreklendirmek, çocuklar› anlamak
ve de¤er vermek en büyük ibadettir.
Peygamber Efendimiz Hz. Muham met secdeye vard›¤›nda çocuklar
oyun oynamak için s›rt›na bindiklerinde; çocuklar› rahats›z etmemek için
secdeyi bir süre uzatm›fl. Bu da bize
çocuklar› sevmenin ne derece
önemli oldu¤unu gösteriyor. Buradan
yola ç›karak çocuklar› sevip de¤er
verelim yüreklendirelim. Empati kurarak kendi çocuklu¤umuzu an›msay›p
çocuklar›n dünyas›na yabanc› olmadan onlarla birlikte yaflayal›m. Yaflayal›m ki; onlarda çocuklar›n›n dünyas›nda yaflama sans›n› bulsunlar.
Yukar›da söyledi¤im gibi “Yüreklere
ekilen sevgi tohumlar› bir gün yefl
fle
erecek ve meyvesini verecek.”
Yeter ki çocuklar›m›z›n ihtiyac› olan
yürekten sevgiyi, çocuklar›m›zdan
esirgemeyelim, fazlas›yla verelim. ‹yi
Tatiller Canlar›m...
Yüre¤inizden sevgi, gözlerinizden
›fl›k eksik olmas›n.
Mutlu kal›n... Sa¤l›kl› kal›n... Hoflça
kal›n...
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
25
“ fi i i r y a z m a k , n e f e s a l m a k t › r ”
Cafer AKYOL
“Gönül Penceresinden Bir Nefes”
HER YERDE SEN OLACAKSIN
Kelebek yine hastaland›
Üstelik
Senide çok özledi
Hasretinden yata¤a düfltü
Ne yapacak bu kelebek
Bilmiyorum
Bu kelebek seni çok seviyor
Ama yine hasta halsiz
Nefessiz sensiz kald›
Kanatlar› k›r›k
Gözleri yolda
Çaresiz
Yüre¤ine sevgine
Hasret
Üstelik atefller içinde
Derman› sende
Ç›k›p gelsen
Gözlerime bakarak
Bana güzel bir fley söylesen
uzun de¤il
Üç kelimelik bir söz söylesen
Dile kolay gelen
Bana yaflama sevinci veren
Hayat›m› flölene çeviren
Nefesimi açan
Normale dönsem
Olmaz m›
Üç kelimelik bir söz söylesen
Hadi ne olur
Yine gökyüzüne bak›yorum
Birden gönlüme
Il›k bir rüzgâr esiyor
Ci¤erlerime nefes
Gözlerime ›fl›k do¤uyor
ALIfiTIRMA NE OLUR
Dedim ya yüre¤im yaral›
Gönlüm yang›n yeri
Vurdu yüre¤imden
Bu deli sevdan
Al›flt›rma ne olur
B›rak öyle kalay›m
Al›flmak istemiyorum
Ac›lar yumruk gibi
Çöktü gö¤süme
Alt›nda kald›m
Çaresiz
Nefessiz
Sensiz
Dayanamam bu saatten sonra
Sensizlik cehennemine
Al›flt›rma ne olur
B›rak öyle kalay›m
Bir sesin bir nefesin
Yeter bana
Bu defa güneflin içindesin
Gözbebeklerinin içinde
kayboluyorum
Bana oradan gülümsüyorsun
Ç›rp›n›yor yüre¤im
Bir serçenin kanatlar› gibi
Dal›ndan düflen yapra¤›n
Hüznü gibi
O günefli
Batana kadar
Seyredicim
K›rpmayaca¤›m gözlerimi
Ç›kmayaca¤›m o görüntüden
Gerekirse tafl olup donaca¤›m
Gözbebeklerinde
Sonra ay do¤acak
Üzülmeyelim diye
Günefl seni aya verdi
Güzel gözlüm
Bu defa sen o ay›n içinden
Bana gülümsüyor olacaks›n
Diyorum
Çünkü bunun sabah› da var
Günefl devralacak seni aydan
Her yerde sen olacaks›n
Her ayd›nl›kta sen olacaks›n
Gece gündüz
Sabah akflam
Ömrümün sonuna dek
Gönlümde yüre¤imde
Oldu¤un gibi
Her yerde sen olacaks›n
HER YERDE SEN OLACAKSIN
Her fley Seninle Güzel
Her fley seninle güzel
Sen varsan nefes al›yorum
Yoklu¤unda yerini dolduracak
Beni hayata ba¤layacak
Yüre¤imi s›ms›k› saracak
Sen vars›n
Sen varsan yafl›yorum
Yaflam›mda her fley olur ama
Sensizlik asla
Yoklu¤unda ne yerin dolar
Ne da yüre¤im
fiu hayatta her fley olur
Ama sen varsan
Sen olmazsan hiçbir fley olmaz
O zaman her fley bofl
Hiçbir fleyin tad› tuzu olmaz
Sen varsan her fley seninle güzel
Dedim ya sen sen
sen vars›n
Günün her saatinde
Bir kalbe iki can s›¤d›rd›m
Sonsuza kadar
Sen hep benim atardamar›m
Öbür yar›m
Herfleyim
Yar›m kal›yorum
Boynum bükük
Kanad›m k›r›k
Sen olmay›nca
Bir 盤 gibi yüre¤imde büyüyorsun
Her bakt›¤›m yer sensin
Gökkufla¤›n›n en güzel renklerini
Takm›fls›n pefline
Geçti¤in her yer
Seninle renkleniyor
Yani güzel gözlüm
Her geçti¤in yer seninle doluyor
HER fiEY SEN‹NLE GÜZEL
KARTOPU O KADAR BÜYÜDÜ K‹
Çakmak çakmak gözleriyle
Bir nefes girdi içeriye
Ayd›nlatt› karanl›k dünyam›
Kartopu o kadar büyüdü ki
Bekliyorum bir ses bir nefes
Can›n›n istedi¤i zamana kadar
Nefessiz ›fl›ks›z umutsuz sensiz
Kartopu o kadar büyüdü ki
Yüzündeki o tatl› tebessüm
Buz gibi duvarlar› eritti
Sevgi dolu o içten bak›fllar
Kartopu o kadar büyüdü ki
Yüre¤im alt›nda kald›
Anlatam›yorum çaresizli¤imi
Sen anlat güzel gözlüm sen
Kartopu o kadar büyüdü ki
Uzun bir zaman dilimi
O kadar az ve s›n›rl› ki
O güzellikler h›zl› çekimde bitti
Kartopu o kadar büyüdü ki
Gelece¤im bekle diyorsun
Söz geçiremiyorum yüre¤ime
Gözbebeklerimde ›fl›k yüre¤imde her
fleyim
Kartopu o kadar büyüdü ki
Rüya ile gerçek aras›nda
Girince gönül bahçeme
Güllerini döküyorsun
Kartopu o kadar büyüdü ki
Gelince ayd›nlan›yor seninle her yer
Gitti¤inde ›fl›klar› kapat›p
‹stersen bekle diyorsun
Kartopu o kadar büyüdü ki
26
Sait KÜÇÜK
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
Afl›klar Sultan›
Afl›k Tüccari - 2
[email protected]
GEÇEN SAYIDAN DEVAM
fiIIK Tüccari’nin ustal›¤›n› ve afl›kfi
A
lar sultan› say›lmas›n› bu m›sralar
ve Kuzeydo¤u Anadolu’daki bu ilk türler ortaya koymaktad›r. Ancak bundan
sonra yap›lacak olan araflt›rmalarda
onun gün yüzüne ç›kacak olan eserleri bu sultanl›¤› daha da pekifltirecektir.
Afl›k Tüccari yapm›fl oldu¤u hikayelerde de fliir ustal›¤›n› en güzel biçimde
ortaya koymay› baflarm›flt›r. Türk Folklor
Araflt›rmalar› dergisinin 181. say›s› ve
Karsl› M. Kuzu’nun bir makalesinde geçen “Budur” redifli divan›nda sevgiliye
olan meram›n› flöyle dile getirmektedir:
Dil ci¤erim intizarda mah ile taban budur
Fehmi flirin lebi gonca lisan› ‹mran budur
Meram› olsa afl›k› mest edüp buse ile
Dahi bofllamam damenin sahibü’l ihsan budur
Afl›k Tüccari fliirlerinde ayr›l›¤a, hasrete, sevdaya, aflka, ac›ya, derde yer
verdi¤i gibi döneminin yaflanan s›k›nt›lar›na, siyasetine, yönetimine de yer
vermektedir.
Yaflad›¤› y›llar›n bir tan›¤› olarak içinde
bulundu¤u durumu m›sralar›yla en güzel flekilde özetlemektedir:
Çerh i gerdunun elinden olmad› flad ortal›k
Zulmle adalet olunca olmaz abâd ortal›k
Yetifl Mehdi Ali Resul oldu berbad ortal›k
Ara yere fitne düfltü tahtta sultan bi haber
Afl›k Tüccari’nin lirik ve destans› fliirlerinin yan› s›ra didaktik fliirlerinde de
sanat gücü bir hayli kuvvetlidir. Baz›
m›sralar› var ki bir atasözü, bir özdeyifl
gibi okkal›d›r.
Yukar›da örnek verdi¤im “Bi haber” redifli divan›n›n orta k›tas›nda geçen
“Zulmle adalet olunca olmaz abad ortal›k” diye geçen bu m›sra ak›ldâr afl›klar›n söyleyebilece¤i dizelerdendir. Tüccari böyle m›sralar›n sahibi bir afl›kt›r.
Tüccari ayn› k›tada, içinde bulundu¤u
durumdan kurtulmak için bir kurtar›c›
ça¤›rmaktad›r. Bu kurtar›c›n›n ismi ise
Mehdi Ali Resul’dur. Bir Türkmen afl›¤›
olarak Alevi-Bektafli inanc›yla “Yetifl
Mehdi Ali Resul” diye seslenerek berbat olan ortal›ktan, kötü düzenden
kurtulma çabas› içindedir.
Afl›k Tüccari’nin elimizde mevcut bulunan fliirlerini inceledi¤imizde iflledi¤i
temalar›n, ayr›l›k, sevda, methiye, yakar›fl, yak›nma, nasihat gibi temalar oldu¤unu görmekteyiz. Tabiat tasvirlerini ise sevgiliye yazd›¤› methiyelerde
bulmaktay›z.
Afl›k Tüccari’nin bütün fliirleri ele geçmifl olsayd› daha araflt›rmac›lar ve edebiyatç›lar onun hakk›nda daha detayl›
makaleler yay›nlarlard›. Böylelikle Tüccari’nin sanatsal baflar›s› daha güzel
izah edilebilirdi. Ne talihsizliktir ki eserlerinin büyük ço¤unlu¤u derlenemeden
kay›p olup gitmifltir. Kalanlar›n ço¤u da
ünlü baflka afl›klara mal edilmifltir.
Afl›k Tüccari’nin anonimleflen türküleri
de mevcuttur. Buna “Güzeller bezenmifl toya giderler” isimli türküyü örnek
gösterebiliriz.
Bu türkünün yöresi Erzurum olarak geçerken kaynak kifli olarak da Afl›k Hüseyin verilmektedir. Mustafa Geceyatmaz taraf›ndan derlendi¤i bilinen türkünün repertuar numaras› ise 3792
olarak kay›tl›d›r.
“Güzeller bezenmifl toya giderler”
ad›yla tan›nan ve okunan bu türkü öykülü bir türkü olup Afl›k Tüccari’ye aittir. Öykünün yafland›¤› yer Kars’›n Selim ilçesinin Büyükdere (Tiknis) köyüdür. Öykünün yafland›¤› tarihler ise
1742-1743 y›llar›d›r.
Erzurum halk afl›klar›ndan Nuri Ç›ra¤›
bu türkünün Erzurum türküsü de¤il bir
Kars türküsü oldu¤unu ve Afl›k Tüccari’ye ait oldu¤unu belirtmektedir.
Yine canl› kaynaklardan Tiknis köyü
do¤umlu ‹zmir’de yaflayan 80 yafl›ndaki Hatun Çiçek ile 90 yafl›ndaki Kazim Durtafl, bu türkünün Afl›k Tüccari’ye ait oldu¤unu, bunu babalar›ndan
ve dedelerinden öyküsüyle birlikte
dinleyerek ö¤rendiklerini araflt›rmac›
Murtaza Çiçek’e kendi a¤›zlar›ndan
beyan etmifllerdir.
Türkünün öyküsü k›saca flöyledir: Tiknis köyünde genç bir k›zla, genç bir
o¤lan›n dü¤ünü olacakt›r. O¤lan taraf›
yeni evli olan Tüccari’nin evine davet
gönderir. Daveti alan aile büyü¤ü,
olumlu yan›t› ertesi gün toy sahibine
bildirir. Ailenin di¤er gelinine de dü¤ün haz›rl›¤› için emir verilir. Hem dü¤ün evinde hem de Tüccari’nin evinde haz›rl›klar yap›l›r.
Dü¤ün yap›lacak günün akflam›, dü¤ün dam› denilen yerde misafirler toplanmaya bafllarlar. Adetten oldu¤u
için yeni gelin olan Tüccari’nin efli ve
refakatçisini dü¤ün dam›na gelmeleri
için toy sahibi taraf›ndan görevlendirilen bir kifli ile Çalg›c›lar Tüccari’nin
evine gelirler.
Haz›rl›klar›n› tamamlayan yeni gelin ile
refakatçisi gitmek için haz›rd›rlar. Davul zurna karfl›lama makam› çalmaya
bafllar. Aile büyü¤ünden gelini götürmek için izin al›n›r, ayr›ca yeni damat
Tüccari den de izin almak adettendir.
Görevli Tüccari’ye var›r, gelini götürüyoruz diye izin ister, Tüccari “durun birkaç söz diyeyim de öyle götürün gelinimi” der ve saz›n› al›r, flunlar› söyler;
Güzeller bezenmifl toya giderler
Sizlere emanet yar oynamas›n
Ben bilirim rica minnet ederler
Yüngüllük edipte tez oynamas›n
Tüccari kar›s› çok güzel oldu¤undan,
fazla dikkat çekmemesi için, dü¤ünde
akl› bafl›nda, a¤›r bafll› bir gelin izi b›rakmas› için, yarini emanet ederken
“ben bilirim oynamak için sizi bara
davet edeceklerdir.” Yüngüllük edipte
hemen oynamay›n, a¤›rdan al›n der.
Tüccari saz›na ve sözüne devam
eder:
Komflular oturur size bakarlar
Gonca güller al yana¤a takarlar
Sonra söyler bafl›m›za kakarlar
Duda¤›n alt›nda dil oynamas›n
Derken; Tüccari yengesi büyük gelinle efline demek istiyor ki; bak›n
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
27
komflular sizi izlerler, yüngüllük ederseniz sonra bafl›m›za kakarlar, bizi
öyle temsil edin ki sonradan söz sohbet olmas›n. Mecbur kalmad›kça da
kimseyle konuflmay›n der.
de o anda mahlaslar› kar›flt›rm›flt›r. Üç
hece ile oluflturulan ve sonu “i” ile bitirilen Sümmani, Ümmani, ‹rfani, ihsani,
Duçari, Esrari, Ekberi, Tüccari gibi bir
çok mahlas bulunmaktad›r.
Tüccari’nin söyleyecekleri henüz bitmemifltir, saza ve söze devam eder;
Kars ve çevresinde bulunan Türkmen
köylerinde ki Türkmen afl›klar›n›n eserleri Ka¤›zman Türkmen köylerinde de
yayg›nl›k kazanm›flt›r. T›pk› Tüccari gibi halk hikayeleri anlatan ve türkü söyleyen Çolak ‹brahim lakapl› Afl›k Erdemi 1960’l› y›llarda Araflt›rmac› Nejat
Birdo¤an’a birçok hikaye, fliir, destan,
mani, türkü yazd›rm›flt›r.
TÜCCAR‹ sevmiflim seni canan›m
Sizlere kurband›r bu flirin can›m
Demem oynamas›n oynas›n han›m
Karakafl alt›nda göz oynamas›n
Der ve saz› duvara asarken son sözlerini tamamlar. Son sözlerini kar›s›na söylemifltir. Kar›s›n› çok sevdi¤ini, hem de
emanet etti¤i yengesi ve toy sahibinin
gönderdi¤i görevli¤e can›n› verecek kadar. Yinede diyemem oynamas›n, oynas›n yarim amma; oynarken de, Karakafl
alt›nda göz oynamas›n, usul, adap dahilinde oynas›n diye de tembihler.
Bu türkünün öyküsüyle birlikteki anlat›m›nda Tüccari mahlas› yer almaktad›r. Oysa repertuarda ve türküde geçen tapfl›rma k›sm›nda Tüccari mahlas›n›n yerine Erzurum lehçesiyle “Ben
seni sevmüflem sevgülü yarim” yak›flt›rmas› yap›lm›fl ve türkünün sahibinin
ad› ç›kart›lm›flt›r.
Tüccari’nin bu türküsü O¤uz boylar›ndan olan Türkmenlerin yaflatt›klar›
Türk gelene¤ini, görene¤ini, örf ve
adetlerini en güzel bir flekilde yans›tmaktad›r. Her fleyin adab›na erkan›na
uygun yap›ld›¤›n› ve yafland›¤›n› göstermektedir.
Yine Tüccari’nin olan ve m›sralar› ve
kafiye düzeni bozulmufl bir flekilde
Sümmani’ye mal edilmifl bir türküsü
vard›r. Bu türkü de Alevi/Bektafli inanc›, düflüncesi ve töresiyle yaz›lan bir
fliirdir ki türküleflerek günümüze kadar
intikal etmifltir. Ancak Tüccari ad› ya
kas›tl› ya kas›ts›z olarak silinmifl ve
Sümmani’ye mal edilmifltir.
Türk halk edebiyat› araflt›rmac›lar› çok
iyi bilirler ki Karacao¤lan’dan sonra,
Karacao¤lan mahlas›n› kullanm›fl olan
ve kullanmam›fl olan bir çok halk flairinin fliiri Karacao¤lan tapfl›rmas› ile derlenmifltir. Yunus Emre’den sonra Yunus
mahlas› ile fliirler yazan ozanlar›n da fliirleri Yunus Emre’ye mal olmufltur.
Tan›nmam›fl bir çok afl›k ayn› hezimete u¤ram›flt›r. Bunlardan birisi de Tüccari’dir. Bahts›z bir çok afl›¤›n eseri
cönklere geçirilirken yanl›fll›kla baflkalar› ad›na geçirilmifltir. Aktaranlar belki
Afl›k Erdemi meclislerde s›k s›k Tüccari’nin Yaral› Mahmut ve Eflref Bey
adl› hikayelerini anlat›r onun derbeder
makam› ile türkülerini icra ederdi.
Afl›k Erdemi’nin söyledi¤i makamlar
ve türküler o¤lu Lütfi Al›c› taraf›ndan
da günümüze kadar tafl›nm›flt›r.
Afl›k Erdemi 1983 y›l›nda ‹zmir’de vefat etmifltir. O¤lu Lütfi Al›c› ise iki y›l
önce hakk›n rahmetine kavufltu.
Lütfi Al›c›, do¤du¤u, ve benim de yaflad›¤›m yer olan Ka¤›zman’a hemen
her y›l ziyarete gelirdi. Onunla görüflürdük. Babas›ndan kalan miras› bana hem sözlü olarak hem ezgili olarak
aktar›rd›.
Lütfi Al›c›, babas› Afl›k Erdemi’nin fliirleri ile birlikte bildi¤i usta mallar›n› da
yazd›r›rd› bana. Yazd›rd›klar› aras›nda
Tüccari mahlasl› bir türkü var. Fakat
Lütfi Al›c› bu türküyü “Yaral› Mahmut
Hikayesi”nde geçen Derbeder makam› ile seslendirdi o zaman.
Türkünün birinci hanesi flöyle:
Sal›na sal›na gelen güzeller
Tanr› selam›n› almaz m›s›n›z
Mevla’m sizi süs için mi yaratm›fl
Hofl bir eda ile gülmez misiniz
Oysa Sümmani’ye mal edilen türkünün sözleri “Ceylan gözlerine kurban
oldu¤um” diye bafllamakta ve ayn› k›tan›n son m›sras› “Biz gel demeyince
gelmez misiniz” diye bitmektedir.
Tüccari’de ikinci k›ta flöyledir:
Gurbete gidenler az›¤›n al›r
Kimisi gitmeyip s›lada kal›r
Kimi sevap için kâbeye var›r
Kâbe kap›n›zda bilmez misiniz
Sümmani’de hemen ayn› sözler yer
al›rken ikinci m›srada “ Kimisi giderken kimisi kal›r” ifadesi yer almaktad›r.
Tüccari’nin üçüncü k›tas› flu sözlerle
kuruludur:
Karad›r kafl›n›z yaydan inc’olur
Bugün dünya yar›n ahret nic’olur
Bir gönül tavaf› yüz bin hac’olur
Gönülleri tavaf k›lmaz m›s›n›z
Sümmani’de ki dörtlük ile Tüccari’deki
dörtlük aras›nda farkl›l›k vard›r. Birinci
m›sra “Karad›r kaflfl››n›z yaydan
nic’olur” diye geçer. “Nic’olur” uyak ve
kafiye olarak ayn› dörtlükte iki kez kullan›lm›flt›r. Üçüncü ve dördüncü m›sralar ise “Bir gönül yapmas› yüz bin
hac olur/Siz gönül yapmas›n bilmez
misiniz” fleklindedir.
Tüccari’nin son ve tapfl›rmal› dörtlü¤ü
ise flöyledir:
Tüccari’yim bunca derdi niderim
Bafl›m al›r diyar diyar giderim
Yar›n mahfler günü dava ederim
Siz mahfler yerine gelmez misiniz
Tüccari, “Tüccari’yim bunca derdi niderim” derken Sümmani’de “Sümmani’yem ey dil yare n’derim” denmifltir.
Di¤er m›sralar ise ayn› sözlerle örtüflmektedir.
fiunu hat›rlatmakta yarar var ki Sümmani her fleyden önce çok usta bir
afl›kt›r. Kafiye ve redif hatalar›na mahal
vermez. Oysa bu türküde ayak kafiyesi olarak “Gelmez misiniz” ile “Bilmez
misiniz” kafiyeleri ikifler kez kullan›lm›flt›r. Bu durum fliirin ve flairinin de¤erini düflürmekte, ustal›¤›na toz kondurmaktad›r. Ama türkünün Tüccari’deki
varyant›na bakt›¤›m›zda durum hiç de
böyle de¤il. fiiirin/türkünün tamam›nda
teknik ustal›¤› görülmektedir.
Bu türkünün Sümmani’nin de¤il Tüccari’nin oldu¤unu kan›tlayacak bir durum daha vard›r. Sümmani Sünni inanca sahip bir Müslümand›r. Tüccari ise
Alevi/Bektafli’dir.
“Kimi sevap için kâbeye var›r/Kâbe
kap›n›zda bilmez misiniz” m›sralar›
söylem olarak bir Sünni Müslümandan
çok, bir Alevi/ Bektafli Müslüman›n
söylemine daha yak›nd›r. Yani bu söylemi Tüccari gönül rahatl›¤› ile hiç çekinmeden söyleyebilir. Ama Sümmani
söyleyemez. Çünkü Sünnilikte hac vazifesi flart bir vazifedir. Sünni, kâbeyi
kap›da aramaz. Hacca gitmekte ve
oray› ziyaret etmekte arar.
DEVAM EDECEK
28
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
Halkevleri
Av. Akay BEfi
fiM
MART
EVLER‹, 19 fiubat 1932’
HAdeLKbirbirine
inanan, birbirini
tamamlayan insanlar›n gerçek
ideallerinin temeli olarak kurulmufltur.
Kars’ta kuruldu¤undan bu yana
halkevlerinin ne kadar yararl› faaliyetlerde bulundu¤undan bahsetmeden evvel halkevlerinin amaç
ve görevlerinden bahsetmekte yarar vard›r.
Halkevleri Atatürkçü düflüncenin
›fl›¤›nda ve Atatürkçülük ülküsüne
ba¤l› olarak ulusu ça¤dafl uygarl›k
seviyesine ulaflt›rmak, toplumsal
dayan›flman›n bu yöndeki geliflmesini sa¤lamak amac›n› güdmektedir.
Halkevlerinin davas› ulus olarak
uygarl›kta lay›k oldu¤umuz seviyeye ulaflman›n yollar›n› bulup
açmakt›r. Bir ulusun yetiflip gelece¤e haz›rlanmas› için, okullar, üniversiteler gibi örgütler
yeterli görülmemektedir. Bu
ça¤da millileflmek milletle kütleleflmek için bu örgütlerin yan›nda halk› e¤itmek zorunlulu¤u
vard›r. Toplumlar devaml› yetiflen ve yetifltiren bir çal›flma iliflkisine ba¤lanmal›d›r.
Halkevlerinin temel amac› ulusu
fluurlu k›l›p, birbirini anlayan, birbirini seven, ulusuna ba¤l› bir toplum yaratmakt›r. Esas olan bu davada yetiflmifl vatandafllar›n bu f›rsat› bulamayanlara yard›mc› olmas› için: Kültür, ideal ve çabalar›n›
yerine getirmeleridir.
Ulusun kalk›nmas› için, güven,
inanç, sevgi, do¤ruluk ve Atatürkçülük yolunda yürümek olmal›d›r.
Halk ile ayd›n› kaynaflt›rmak, yarat›c› bir kültür hareketi sa¤lamak, Türk yurdunun ve Türk tarihinin derinliklerinde uygarl›¤› gün
›fl›¤›na ç›karacak çal›flmalar yaratmak, hoflgörülü, özgür düflünceli, sevgiye dayal› dürüst bir
toplum yaratmak, sa¤l›k yönünden halk› e¤itmek v.s. amaçlar› ile
kurulmufl idi.
Daha çocuklu¤um zaman›ndan
bu yana Halkevlerinin yararl› faaliyetlerine bizzat tan›k olmufl, Kars’
ta halkevlerinin ne denli yaral› çabalar içinde oldu¤u dönemin sonunda da bizzat bu çabalara katk›m nedeni ilede içinde bulunmufl
idim.
Kars’ta tiyatro, edebi toplant›lar,
sportif faaliyetler ve halka yönelik
e¤itimsel faaliyetlere bizzat tan›k
olmufl biri olarak övünç duymakta-
y›m. Tiyatro olay›nda Kars’ ›n ileri
gelenlerinin dahi rol ald›¤› mahalli
ve klasik eserlerin zevk ve baflar›
ile oynand›¤› devri k›vançla hat›rlamaktay›m. Ç›kar›lan ve uzun süre süren dergileri ile yerel yazarlar›n fikir ve önerileri toplumsal yarar› sa¤lar nitelikte idiler. Sportif faaliyetlerde paten ve kayak sporunu amaç edinmeleri de alt› ay k›fl
gören bir yöre için önemli idi
gençlerimiz için.
Daha sonra ise Halk e¤itimlere
devredilen görevin resmi yan› kalk›nca özel dernek halinde Kars’ ta
bu faaliyet yürütülmüfltür.
Halk e¤itim kitapl›¤› resmileflmifl
ancak sair çabalar geri kalmadan
dernek olarak yap›lmaya devam
ettirilmifltir.
Kars’ta halkevlerinin uzun süre çabalar›n› baflkan olarak yürüten Dr.
Budak Demiral› burada rahmetle
anmadan geçemeyece¤im.
Yaflayan insan›n an›lmas› için bir
eser b›rakmas› ne kadar önemli oldu¤unu vurgulamal›y›m. Ya yapt›klar› ile ya da yazd›klar› ile an›lman›n önemini görmekteyiz. Gelin
hep beraber bu ulus için iyi fleyler
yapmaya çal›flal›m...
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
29
San›r›m Buldum!
Oya DEM‹R
Reklam, Halkla ‹liflkiler, ‹letiflim Uzman›
[email protected]
‹R y›l daha yar›land›... Yine s›cak,
B
yine yaz... Hava kadar gündem
de s›cak... Ekonomik kriz - küresel
ekonomik kriz-, ‹ran seçimleri, may›nl› arazilerin temizlenmesi, öldürülen genç k›z, iflsizlik oran› yine artt›,
yeni teflvik yasas›, Bergüzar Korel ile
Halit Ergenç Çeflme’de tatilde, Aflk-›
Memnu’da muhteflem final... Devrim
Arabalar› yeniden vizyonda (hala
seyretmediyseniz lütfen seyredin,
hatta mümkünse seyrettirin :)). Fatih
Sultan Mehmet Köprüsünün 2 fleridi
bak›ma al›nd› ve ‹stanbul’da hayat
durdu!
K›sacas› yine havalar s›cak... Gündem de hangi konuya bakarsan›z bak›n bir o kadar s›cak ve de¤iflken...
Hatta siz bu sat›rlar› okurken, belki
de sabah kalkt›¤›mda yukar›da yazd›¤›m bafll›klar da çoktan gelip geçmifl olacak. Hava o kadar s›cak ki
kimse umurumuzda de¤il! Gündem
bir o kadar s›cak, bir o kadar de¤iflken ve nas›l oldu¤unu anlam›yorum
ama bir o kadar da ayn› ki olaylar
umurumuzda de¤il!
Umurumuzda de¤il, çünkü umurumuzda olursa bir fleyler yapmak zorunda kal›r›z, zor... Zaman zaman
umurumuzda olur ve gerekeni de yapar›z. Birde bakar›z ki yapt›¤›m›z her
fley bofla gitmifl ya da o an için bofla
gitmifl gibi görünür. O zaman umutsuzlu¤a kap›l›r›z, kendimizi hiçe say›lm›fl daha da kötüsü de¤ifltiremedi¤imiz, büyük bir oyunun içinde hissederiz. Evet, bu duygularda zor. Hele
de s›k s›k tekrarlan›yorsa bu daha da
zor. Bir süre sonra olana bitene al›fl›r›z ve o zaman da umursamamaya
bafllar›z.
S›cak sizleri nas›l etkiledi bilmiyorum
ama ben garip bir fark›ndal›¤a kap›ld›m. Herkese bak›yorum, herkesi duyuyorum, her fleyi okuyorum ve seyrediyorum. Ve bakt›m ki uzun y›llard›r
cevap bulamad›¤›m, bilemedi¤im
cevaplar yüzünden zaman zaman
yok sayd›¤›m baz› fleylere Oya’ca cevaplar bulmaya bafllam›fl›m.
Sorulara kulaklar›m› t›kad›m, evet sorular var. Evet cevaplar yok. Evet kötü giden fleyler var. Ama bir yandan
da iyi giden fleylerde var, evet hayat›m›zda olmas› gereken ve çok do¤al
olan fleyler art›k erdem say›lmaya
bafllad› ama dokunabilece¤imiz ve
bir fleylere olmas› gerekti¤i için de¤il
gerçekten “ol”du¤u için sahip olan ve
“insan” olarak var olan kifliler var etraf›m›zda.
Sokakta yürüyorum, trafikte araba
kullan›yorum, çal›fl›yorum, sosyal bir
hayat›m var her gün de¤iflik yafl
gruplar›nda, de¤iflik e¤itim seviyelerinde, de¤iflik alt kültürlere sahip kiflilerle iletiflim halindeyim. Oya’ca fark
ettim ki iletiflim içerisinde oldu¤umu
san›yormuflum, iletiflim tek tarafl› olmaz çünkü. Kimse kimseyi dinlemiyor, herkesin öncelikleri, al›flkanl›klar›
farkl› ve gerisinin hiç önemi yok. Durup düflündüm, çok uzun zamand›r
düflünüyorum asl›nda ve sonunda
san›r›m kendimce buldum.
Hepimiz bu dünyada yafl›yoruz ama
ne yaz›k ki ço¤u zaman kendimizin
bile fark›nda olmadan yafl›yoruz ve
yine ço¤unlukla empati kurmuyoruz.
Evet Empati kurmuyoruz... Vikipedi
Empati’yi söyle tan›ml›yor :
“Empati veya eflfld
duyum, bir baflkas›n›n duygular›, içinde bulundu¤u durum ya da davran›fllar›ndaki motivasyonu anlamak ve içsellefltirmek demektir. Bebekler üzerinde yap›lan incelemelere göre, do¤ufltan empati
yetene¤imiz yüksek olmakla birlikte,
uygun flartlarda h›zla kaybedilebilen
bir yetenektir. Empati yetene¤ini sonradan kazanabilmenin yolu: aç›k uçlu
sorular sormak, yavafl hareket etmek
ve yorumda bulunmak, h›zl› yarg›lara
varmaktan kaç›nmak, kendi davran›fl
ve düflüncelerimizi anlamaya çal›flmak, geçmiflfltten ders almak, olaylar›
ak›fl›na b›rakmak ve kendimiz ve karfl›m›zdakilerin davran›fllar› için belli
s›n›rlar oluflturmakt›r.
Olumlu amaçlar için kullan›ld›¤›nda
iflbirli¤i, üretkenlik, refah ve mutlulu-
¤u art›ran bu yetenek, kötü amaçlar
için kullan›ld›¤›nda manipülasyonculuk fleklini al›r.
Empati, bir insan›n, kendisini karfl›s›ndaki insan›n yerine koyarak onun
duygular›n› ve düflüncelerini do¤ru
olarak anlamas›d›r. Empati sayesinde
insan iliflkileri geliflir. ‹nsanlar aras›ndaki kavgalar azal›r ve zamanla yok
olur. Aile içi empati ise aile bireylerinin karfl›s›ndaki insan› kendi yerine
koymas›d›r. Bu sayede bireyler karfl›ndakinin ne tepki verece¤ini bilir ve
ona göre davran›r.
Empatinin tam olarak gerçekleflmesinin üç kural› vard›r;
1. Bir insan›n kendisini karfl›s›ndaki kiflinin yerine koyarak, olaylara onun bak›fl aç›s›yla bakmak,
2. Karfl›dakinin duygu ve düflüncelerini do¤ru olarak anlamak
ve hissetmek,
3. O kifliyi anlad›¤›n› ona ifade etmek.
Evet, bu kadar basit. Ço¤umuz empati kurmuyoruz ve san›r›m bu toplumda yaflad›¤›m›z ve yaflad›kça yok
sayd›¤›m›z, kan›ksad›¤›m›z her olay›n
çözümü empati kurmak olabilir. Bu
yüzden diyorum ki gelin empati kural›m. K›sac›k bir an bir fley söylemeden, yapmadan önce k›sac›k bir an
durup düflünelim. Dedikleri gibi; içimizden ona kadar sayal›m. Söyleyece¤imiz ya da yapaca¤›m›z fley bize
yap›lsa ya da söylense biz ne hissederiz. San›r›m bunu baflarabildi¤imiz
zaman insan olman›n, toplum olman›n gereklerine gerçekten sahip olaca¤›z ve daha huzurlu, mutlu, baflar›l› kiflilikler olarak gelece¤e güvenle
bakan soran› sorgulayan, varl›¤›n› ortaya koyan, sorun de¤il çözüm üreten yarat›c› çocuklar yetifltirebilece¤iz.
K›sacas› bu dünyada; kendimiz için,
kendimiz gibi yaflfla
arken, baflflkkalar›
için, baflflkkalar› gibi düflflü
ünebildi¤imiz
zaman “insan” oluruz.
Oya’ca
30
De¤erli okuyucular›m›z dergimizin bu bölümünde bundan sonra hepimizin en de¤erli
varl›klar›m›z çocuklar›m›z için bir köfle aç›yoruz çocuklar›m›zdan gelen makaleler, fliirler bu bölümde yer alacakt›r. Tüm çocukla-
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
r›m›z›n makale fliir çal›flmalar›n› afla¤›daki email adresine göndermeleri ve köflelerine
sahip ç›kmalar›n› bekliyoruz.
[email protected]
Benim Babam Da¤d›r
SLINDA baflka bir yaz› yaz›yorAdum.
Ama bilinçalt›m ve duygu-
sendeler aya¤›m›z kayarsa bizi tutup kald›raca¤›n› üflürsek, üzülürsek bizi sevgisi ile sar›p sarmalayaca¤›n› hissetmemizdendir.
Tüm k›zlar›n ilk aflklar› fark etmeseler de babalar›d›r. ‹lerde evlenecek
yafllara da geldiklerinde fark etmeden âfl›k olduklar› ilk insan yani babalar› gibi birini aramaya bafllarlar.
O kategorideki insanlar› seçerler
muhtemelen.
Hani derler ya erkek adam a¤lar
m›? Duygusal olur mu?
lar›m, tutamad›¤›m gözyafllar›m bunu yazmam› sa¤lad› galiba.
Bu güne kadar bende babam›n di¤er babalar gibi oldu¤unu san›rd›m
bu yüzden de fevri tav›rlar içerisindeydim.
Asl›nda flimdi bak›yorum da ben
babam konusunda gerçekten di¤er
yafl›tlar›mdan daha flansl›y›m san›r›m. Düflünüyorum da insan sahip
olduklar›n›n de¤erini anlayamazm›fl
bende sahip olduklar›m›n k›ymetini
flimdiye dek bilemedim, anlayamad›m...
‹nsan kendine tamda büyüdüm derken büyümedi¤inin fark›na var›r.
Bende bazen kendime art›k olgun
bir insan oldum baflaraca¤›m derken eskiden oldu¤um yerin daha da
afla¤›s›na indi¤imi, yükselmek için
Bir fley yapmad›¤›m› fark ettim.
Ben kendimin nas›l bir insan oldu¤umun fark›nday›m san›rken olmad›¤›m kal›plara girdi¤imi anlad›m.
Ve babam›n da yetifltirilme tarz›na
bak›nca da bu kadar toleransl› bir
insan böyle bir aileden nas›l do¤ar?
Biz büyük bir aileyiz. Dedem, amcam, babam, abim, yengemler, ye¤enlerim, ablamlar. Bu ailenin reisi
dedem ve amcam gözükse de be-
Gözde ERDA⁄
9. S›n›f Ö¤rencisi
nim dünyamda asl›nda babamd›r.
Ama günümüzün flartlar›ndan san›r›m ne kadar ba¤l› gözükse de asl›nda bir o kadarda kopuk bir aileyiz.
Birkaç y›la kadar aram›zda çok iyi
bir insan daha vard›; k›sa boylu,
topluca yafll› ama huysuz yafll›lardan de¤il gerçekten çok fleker yanaklar› al al bir insan evet “babaannem”babamlayken asla bizim katta
babaannemin ad› geçmez! Çünkü
babam›n üzülmesinden korkar›z.
Size biraz babamdan bahsedeyim
Benim babam öyle bir insan ki yeri
geldi¤inde sevgisini her yerde gösteren yeri geldi¤inde k›zan ama bizleri k›rmadan do¤rular› ö¤reten belli etmese de çok duygusal biri.
Benim babam ailesi üzülmesin diye
her türlü fedakârl›¤a katlanan ço¤u
zaman bizim için yaflayan biridir,
Benim babam, da¤d›r. Nefesi bile
yeter bizim ayakta kalmam›za. Kolay y›k›lm›yorsak, güçlüysek, baflar›yorsak, hep orada oldu¤unu bizim
hep iyili¤imiz için çaba sarf etti¤ini
Bir flehit haberini televizyonda dinlerken gözlerinden süzülen yafllar›
nas›l bizden saklamaya çal›flt›¤›n›
dizine bafl›m›z› koyup uyurken tüm
sevgisini saçlar›m›z› okflayan ellerine yans›tt›¤›n› tüm kardefllerimle
hep yaflar›z.
Babam, benim babam iflte onu anlatacak kelimeleri bulamad›¤›m
ama okudu¤um bir kitaptaki metnin
asl›nda içimde onu tarif etmeye çal›flt›¤›m duygular›m›n sesi oldu¤unu
gördüm flöyle diyordu okudu¤um
kitapta ;”Ben babam› istiridye kabu¤unun içindeki inci tanelerine benzetiyorum. Çünkü kimse bakmaz istiridyenin içindekinin ne kadar de¤erli oldu¤una, ama öyle bir zaman
gelir ki herkes bir flekilde o kabu¤un içindekini merak edip bakar ve
ne kadar de¤erli oldu¤unu görür”
K›saca sizlere Bu yaz›y› yazd›m
çünkü geç olmadan çözmek laz›m
geçmifli. Bilin ki, hayat›n›zda yaflad›¤›n›z, yapt›¤›n›z çok fazla fleyin alt›nda görünmez imzalar var. Babalar tüm yapt›klar› ile asl›nda k›zlar›n›n hayatlar›n›n görünmez imzalar›d›r. Bu yaz›m tüm babalara ama öncelikle kendi babama arma¤an olsun Tüm babalar›n ama önce kendi
babam›n ellerinden öperim.
Sayg›lar›mla
27.05.09
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
31
15. Türk Dünyas›
Çocuk fiöleni
Yap›ld›
SERHAT KÜLTÜR HABER
ÜRK Dünyas› Araflt›rmalar Vakf› taraf›ndan
düzenlenen; 15. Türk
Dünyas› Çocuk fiöleni 3
Haziran 2009 Çarflamba
günü Türk Dünyas› çocuklar›n›n büyük kat›l›m›yla Galatasaray Ali Sa-
T
mi Yen Stadyumu’nda
yap›ld›.
Türk Dünyas› Çocuklar›
folklor gösterileriyle izleyenleri büyülediler. Bu
flölende eme¤i geçenleri
yürekten kutlar›z.
32
Arflfl.. Gör. Muhammet ARSLAN
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
Kars ‹l ve ‹lçelerindeki
Tafl›nmaz Kültür Varl›klar›-1
Ad›yaman Ünv. Fen-Ed. Fak. Sanat Tarihi Bölümü
[email protected][email protected]
‹R flehrin kültürünü ve sanatsal
B
de¤erlerini en somut biçimde
gösteren tafl›nmaz kültür varl›klar›m›z, hem bulunduklar› co¤rafi bölgenin hem de Anadolu ve Anadolu d›fl›ndaki mimari, sanatsal ve
kültürel faaliyetlerin nas›l yafland›¤› hakk›nda bizleri bilgilendiren en
önemli belge niteli¤indedirler.
Serhat Anadolu Türk kentimiz
Kars ili ve ilçelerinde yer alan
tafl›nmaz kültür varl›klar› da; cami, medrese, han, hamam, türbe, köprü, kilise ve sivil mimarl›k
örnekleriyle yukar›daki aç›klamaya fazlas›yla uyan ve içerisinde tafl›d›¤› eserleriyle âdeta
tarihi konuflturan, ayn› zamanda
Varl›k Ad›
MERKEZ CAM‹‹
TOP TABURU B‹NASI
1. P‹YADE TABUR PAVYON B‹NASI
1.P‹YADE TABUR PAVYON B‹NASI
100.YIL ‹LKÖ⁄RET‹M OKULU VE YEMEKHANES
(CILAVUZ KÖY ENST‹TÜSÜ B‹NALARI)
12 HAVAR‹LER K‹L‹SES‹ (KÜMBET CAM‹‹)
2.P‹YADE TABURU PAVYON B‹NASI
2. P‹YADE TABURU PAVYON B‹NASI
2.TABUR MOTOR KADEME B‹NASI
2.TOP TABURU B‹NASI
28. P‹YADE ALAYI KARARGAH B‹NASI
3.P‹YADE TABUR PAVYON B‹NASI
3.P‹YADE TABUR PAVYON B‹NASI
A⁄ABABA fiEH‹TL‹⁄‹
A⁄ZIAÇIK KÖYÜ MEZARLI⁄I
ALAY KARARGAHI B‹NASI
AL‹A⁄A CAM‹‹
ANADOLU L‹SES‹
ANADOLU Ö⁄RETMEN L‹SES‹ VE YEMEKHANES‹
(CILAVUZ KÖY ENST‹TÜSÜ B‹NALARI)
AN‹ ÖREN YER‹ (1. DERECEDE ARKEOLOJ‹K S‹T ALANI)
AN‹ ÖRENYER‹ (1. DERECEDE ARKEOLOJ‹K S‹T ALANI)
AN‹ ÖRENYER‹ (3. DERECEDE ARKEOLOJ‹K S‹T ALANI)
ARKEOLOJ‹K S‹T ALANI (1. DERECE)
ASKER HASTANES‹ B‹NASI
ASKER‹ CEP
ASKER‹ MAHKEME
AfiKIN LOJMANI
ASKER‹ HASTANE MUTFAK B‹NASI
ATAMANLAR EV‹
AVCI MEHMET fiEH‹TL‹⁄‹
AYDIN LOJMANI
B. ABD‹A⁄A CAM‹‹
B.T. BÖLGE MÜDÜRLÜ⁄Ü
BAfiKÖY VE ZAVOT HARABELER‹ (1.DERECE ARKEOLOJ‹K S‹T ALANI)
BAZ‹L‹KA
BED‹RLER KÖPRÜSÜ
BEHRE HATUN KÖPRÜSÜ
BEKÇ‹ ÇAYIRI HÖYÜ⁄Ü (1.DERECE ARKEOLOJ‹K S‹T ALANI)
BELED‹YE B‹NASI
BENL‹ (AHMET‹Ç‹) KÖPRÜSÜ
BEfi‹K (K‹L‹SE) CAM‹‹
BEfiLER K‹L‹SES‹
B‹RAHANE
da Türk mührünü tafl›yan bir
kentimiz olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r.
Afla¤›daki tafl›nmaz kültür varl›klar› listesi Kültür ve Turizm Bakanl›¤›
Kültür Varl›klar› ve Müzeler Genel
Müdürlü¤ü’nden ifllenerek al›nm›flt›r.
Varl›k
Alt Türü
D‹NSEL
ASKER‹
ASKER‹
ASKER‹
‹l
KARS
KARS
KARS
KARS
‹lçe
ARPAÇAY
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
‹DAR‹
D‹NSEL
ASKER‹
ASKER‹
ASKER‹
ASKER‹
ASKER‹
ASKER‹
ASKER‹
fiEH‹TL‹K
MEZARLAR
ASKER‹
D‹NSEL
‹DAR‹
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
SUSUZ
MERKEZ
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SUSUZ
SARIKAMIfi
MERKEZ
MERKEZ
‹DAR‹
ARKEOLOJ‹K S‹T
ARKEOLOJ‹K S‹T
ARKEOLOJ‹K S‹T
ARKEOLOJ‹K S‹T
‹DAR‹
ASKER‹
‹DAR‹
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
ASKER‹
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
fiEH‹TL‹K
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
D‹NSEL
‹DAR‹
ARKEOLOJ‹K S‹T
D‹NSEL
KÜLTÜREL
KÜLTÜREL
ARKEOLOJ‹K S‹T
‹DAR‹
KÜLTÜREL
D‹NSEL
D‹NSEL
ENDÜSTR‹YEL VE T‹CAR‹
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
SUSUZ
ARPAÇAY
MERKEZ
MERKEZ
MERKEZ
SARIKAMIfi
MERKEZ
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
KA⁄IZMAN
KA⁄IZMAN
SARIKAMIfi
MERKEZ
MERKEZ
SEL‹M
SARIKAMIfi
MERKEZ
MERKEZ
SEL‹M
MERKEZ
MERKEZ
MERKEZ
D‹GOR
MERKEZ
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
33
BÖLÜK KO⁄UfiU
BURÇ
ÇAKIRBABA fiEH‹TL‹K VE ANITI
ÇAKIRBABA fiEH‹TL‹K VE ANITI
CAM‹‹
CELAL BABA TÜRBES‹
CEPHANEL‹K
CEPHANEL‹K B‹NASI
ÇET‹N LOJMANI
CEYLAN LOJMANI
CEZA EV‹
ÇILDIR KÖPRÜSÜ
DEFTERDARLIK
DEKANLIK B‹NASI
DEN‹Z LOJMANI
D‹V‹KDERE KÖPRÜSÜ
DS. KT. HAMAM-BULAfiIKHANE B‹NASI
DS.KT.KH. B‹NASI
DS.KT.SB/ASTSB GAZ‹NO B‹NASI
DÜKKAN
E⁄‹T‹M ODASI B‹NASI
ENG‹N LOJMANI
ERENLER LOJMANI
ERM‹fiLER KÖYÜ MEZARLI⁄I
ESK‹ ADL‹YE B‹NASI
ESK‹ BANDO B‹NASI
ESK‹ EMN‹YET MÜDÜRLÜ⁄Ü B‹NASI
ESK‹ ‹STASYON B‹NASI
ESK‹ K‹L‹SE (YANIK S‹NEMA)
ESK‹ ORTAOKUL B‹NASI
ESK‹ T‹CARET BORSA B‹NASI
EVL‹YA CAM‹‹
FEVZ‹ PAfiA ‹LKOKULU
FIRIN B‹NASI
GAZ‹ KARS ORTAOKULU
GÖL ALANI
GÜL LOJMANI
GÜMRÜK MÜDÜRLÜK B‹NASI
GURBETPINAR KÖPRÜSÜ
GÜVEN LOJMANI
GÜVERC‹N KÖYÜ fiEH‹TL‹⁄‹
HACI SEYF‹ CAM‹‹
HAMAM
HAMAMLI KÖYÜ fiEH‹TL‹⁄‹
HASAN-I HARAKAN TÜRBES‹
HAZ‹RE
HÖYÜK
HÖYÜK 1.DERECE ARKEOLOJ‹K S‹T ALANI
HV.SVN. H‹Z.BRL. B‹NASI
‹BRAH‹M MERT EV‹
‹K‹ KATLI KAG‹R B‹NA
‹LBEY‹O⁄LU HAMAMI
‹LÇE HALK KÜTÜPHANES‹ (CILAVUZ KÖY ENST‹TÜSÜ B‹NALARI)
‹LÇE MEZARLI⁄I
‹LKÖ⁄RET‹M OKULU B‹NASI
‹PEK LOJMANI
‹S. SAVAfi.TB. KAR. B‹NASI
‹S. SVfi.TB. PAVYON B‹NASI
‹S.TB. 3.KAD. VE YEMEKHANE B‹NASI
‹SMET PAfiA ‹LKOKULU
‹STASYON B‹NASI
KALE ETE⁄‹
KAM‹L MERT /DURDA⁄I YERL‹ EV‹
KANLI TABYA
KANLI TABYA'YA A‹T SAVUNMA MEVZ‹LER‹
KARADA⁄ TABYASI
KARAKOL B‹NASI
KARARGAH B‹NASI
ASKER‹
ASKER‹
ANIT VE AB‹DELER
fiEH‹TL‹K
D‹NSEL
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
ASKER‹
ASKER‹
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
‹DAR‹
KÜLTÜREL
‹DAR‹
‹DAR‹
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
KÜLTÜREL
KÜLTÜREL
ASKER‹
ASKER‹
ENDÜSTR‹YEL VE T‹CAR‹
‹DAR‹
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
MEZARLAR
‹DAR‹
ASKER‹
‹DAR‹
‹DAR‹
D‹NSEL
‹DAR‹
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
D‹NSEL
‹DAR‹
ENDÜSTR‹YEL VE T‹CAR‹
‹DAR‹
DO⁄AL VARLIK
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
‹DAR‹
KÜLTÜREL
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
fiEH‹TL‹K
D‹NSEL
KÜLTÜREL
fiEH‹TL‹K
D‹NSEL
MEZARLAR
ARKEOLOJ‹K S‹T
ARKEOLOJ‹K S‹T
ASKER‹
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
KÜLTÜREL
‹DAR‹
MEZARLAR
‹DAR‹
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
ASKER‹
ASKER‹
ENDÜSTR‹YEL VE T‹CAR‹
‹DAR‹
‹DAR‹
ASKER‹
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
ASKER‹
ASKER‹
ASKER‹
‹DAR‹
ASKER‹
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
MERKEZ
MERKEZ
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SUSUZ
MERKEZ
MERKEZ
MERKEZ
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
MERKEZ
MERKEZ
MERKEZ
SARIKAMIfi
MERKEZ
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
KA⁄IZMAN
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SUSUZ
MERKEZ
SARIKAMIfi
MERKEZ
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
MERKEZ
MERKEZ
MERKEZ
SARIKAMIfi
MERKEZ
KA⁄IZMAN
SARIKAMIfi
MERKEZ
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
ARPAÇAY
MERKEZ
MERKEZ
SARIKAMIfi
MERKEZ
MERKEZ
ARPAÇAY
MERKEZ
SARIKAMIfi
ARPAÇAY
MERKEZ
MERKEZ
SUSUZ
ARPAÇAY
ARPAÇAY
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
MERKEZ
AKYAKA
MERKEZ
ARPAÇAY
MERKEZ
MERKEZ
MERKEZ
KA⁄IZMAN
MERKEZ
34
KARARGAH B‹NASI VE LOJMAN
KARS (KARAHAN-TAfiKÖPRÜ) KÖPRÜSÜ
KARS GARN‹ZON fiEH‹TL‹⁄‹
KARS KALES‹
KARS KALES‹ (I. DERECE ARKEOLOJ‹K S‹T ALANI)
KARS KALES‹ DIfi SURLARININ KALINTILARI
(III. DERECE ARKEOLOJ‹K S‹T ALANI)
KARS KAPI
KAYA K‹L‹SES‹
KAYA LOJMANI
KAYA MEZARLARI
KAYA RES‹MLER‹
KEÇ‹VAN KALES‹
K‹L‹SE
K‹L‹SE
K‹L‹SE KALINTISI
KIYAM AKKAYA DÜKKANI
KO⁄Ufi B‹NASI
KOMUTANLIK KÖfiKÜ
KOMUTANLIK LOJMANI VE ESK‹ KOMUTANLIK B‹NASI
KONUT
KÖPRÜ
KÖfiEVENK YAYLASI,K‹L‹SE, ANT‹K KALINTILAR
(1. DE. ARK. S‹T ALANI)
KÖfiK (AV KÖfiKÜ)
KOZCA K‹L‹SES‹
KÜÇÜK ABD‹ A⁄A CAM‹‹
KÜÇÜK KOZCA K‹L‹SE
KÜTÜPHANE
KUYUCUK KÖYÜ CAM‹‹
LAÇ‹N BEY CAM‹‹
L‹SE
LOJMAN
LOJMAN B‹NASI
MAGAZBERT KALES‹
MAL‹YE LOJMAN B‹NASI
MALZEME DEPOSU
MALZEMEL‹K-DEPO- YEMEKHANE
MAZLUMA⁄A HAMAMI
MEHMET KARABA⁄ EV‹
MEHMET TOP DÜKKANLARI
MEHMETÇ‹K ASKER‹ AB‹DE
MEHMETC‹K GAZ‹NOSU
MENEKfiE LOJMANI
MENTEfi DERES‹ I I KÖPRÜSÜ
MENTEfi DERES‹ I KÖPRÜSÜ
MENTEfi DERES‹ III KÖPRÜSÜ
MERKEZ KOMUTANLI⁄I
MESC‹D
MESC‹T
MEZARLIK ALANI
M‹C‹NG‹R KALES‹ (‹NKAYA KALES‹)
M‹C‹NG‹RT (‹NKAYA) KÜMBET‹
M‹LL‹ EMLAK'A A‹T B‹NA
MUHABERE TB.A KH.BL.B‹NASI
MURAT LOJMANI
MÜREN K‹L‹SES‹
NAMIK KEMAL EV‹ (PAfiA KONA⁄I)
OGUZ LOJMANI
OLGUN LOJMANI
OLUKLU KÖPRÜSÜ
ORDU EV‹
ORMANLAR (DO⁄AL S‹T ALANI)
OSMAN ÇAVUfi fiEH‹TL‹⁄‹
OSMANLI EVLER‹
ÖZCAN LOJMANI
ÖZEL ‹DARE LOJMANI
PAPATYA LOJMANI
PAfiA KONA⁄I
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
KÜLTÜREL
fiEH‹TL‹K
ASKER‹
ARKEOLOJ‹K S‹T
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
SUSUZ
MERKEZ
MERKEZ
MERKEZ
MERKEZ
ARKEOLOJ‹K S‹T
KÜLTÜREL
D‹NSEL
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
MEZARLAR
KALINTILAR
ASKER‹
D‹NSEL
D‹NSEL
D‹NSEL
ENDÜSTR‹YEL VE T‹CAR‹
ASKER‹
ASKER‹
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
KÜLTÜREL
KARS
ERZURUM
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
MERKEZ
MERKEZ
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
KA⁄IZMAN
KA⁄IZMAN
KA⁄IZMAN
MERKEZ
MERKEZ
ARPAÇAY
SARIKAMIfi
MERKEZ
SUSUZ
MERKEZ
MERKEZ
ARKEOLOJ‹K S‹T
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
D‹NSEL
D‹NSEL
D‹NSEL
‹DAR‹
D‹NSEL
D‹NSEL
‹DAR‹
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
ASKER‹
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
ENDÜSTR‹YEL VE T‹CAR‹
ENDÜSTR‹YEL VE T‹CAR‹
KÜLTÜREL
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
ENDÜSTR‹YEL VE T‹CAR‹
ANIT VE AB‹DELER
ASKER‹
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
KÜLTÜREL
KÜLTÜREL
KÜLTÜREL
ASKER‹
D‹NSEL
D‹NSEL
MEZARLAR
ASKER‹
D‹NSEL
‹DAR‹
ASKER‹
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
D‹NSEL
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
KÜLTÜREL
‹DAR‹
DO⁄AL S‹T ALANI
fiEH‹TL‹K
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
MERKEZ
SARIKAMIfi
D‹GOR
D‹GOR
D‹GOR
MERKEZ
ARPAÇAY
MERKEZ
SARIKAMIfi
MERKEZ
MERKEZ
D‹GOR
KA⁄IZMAN
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
MERKEZ
ARPAÇAY
ARPAÇAY
MERKEZ
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
MERKEZ
ARPAÇAY
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
MERKEZ
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
D‹GOR
MERKEZ
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
MERKEZ
MERKEZ
SARIKAMIfi
SUSUZ
MERKEZ
SARIKAMIfi
MERKEZ
SARIKAMIfi
MERKEZ
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
35
PLAN TATB‹KAT SALON B‹NASI
POL‹GON VE DERSANE B‹NASI
POL‹S EV‹
POTUK LOJMANI
REV‹R B‹NASI
fiAFAK LOJMANI
SAFFET LOJMANI
fiAH‹NDERE fiEH‹TL‹⁄‹
fiEH‹T YARBAY fiEVK‹ BEY KIfiLASI
fiEH‹TL‹K ALANI
fiEH‹TL‹K ALANI VE ANITI
SIHHIYE ‹LK YARDIM ‹STASYONU
SIHH‹YE TABUR B‹NASI
S‹NCAP LOJMANI
TAM‹RHANE B‹NASI
TAfiINMAZ
TAfiINMAZ
TAfiINMAZ ( DÜKKANLAR)
TAfiINMAZ (923-DRS-KAR-061)
TAfiKÖPRÜ (ORDU EV‹ ARKASI)
TE⁄MEN HULUS‹ BEY fiEH‹TL‹⁄‹
TEK KATLI B‹NA
T‹CARET ODASI
TO BÖLÜK B‹NASI
TOP.TB. MALZEMEL‹K B‹NASI
TOPÇUO⁄LU ( CUMA ) HAMAMI
TUFAN LOJMANI
ÜÇGÖZ KÖPRÜSÜ
U⁄URLU LOJMANI
ULU CAM‹‹
ULUCAM‹
ÜNAL LOJMANI
ÜNLÜ LOJMANI
UZUNZA‹M KÖPRÜSÜ
VA‹ZO⁄LU CAM‹‹
VA‹ZO⁄LU CAM‹‹
VAL‹ KONA⁄I
YALINÇAYIR CAM‹‹
YELGÜN LOJMANI
YEMEKHANE
YEN‹ CAM‹‹
YILMAZ LOJMANI
YUKARI SARIKAMIfi KÖYÜ fiEH‹TL‹⁄‹
YÜKSEL LOJMANI
YUSUF PAfiA CAM‹‹
Z‹RA‹ DONATIM ESK‹ B‹NASI
Z‹V‹N (SÜNGÜTAfiI) KALES‹
S‹V‹L M‹MAR‹ ESERLER
YIKIK K‹L‹SE
KAZAKLAR K‹L‹SES‹(FETH‹YE CAM‹‹)
BE⁄SEK‹S‹ KAPISI
ADSIZ YAPI II
D‹V‹N KAPISI
ADSIZ YAPI -IV
URARTULARA A‹T M‹MAR‹ ESERLER
fiAPEL
ÇARfiI
KONUT
‹ÇKALE
ORTA (ARSLANLI ) KAPI
SARAY K‹L‹SES‹
MI⁄MI⁄ DERE (TATAR ) KAPISI
E⁄R‹BUCAK (O⁄RUN) KAPISI
HIDIR-ELLEZ KAPISI
GÜRCÜ K‹L‹SES‹
ST.GR‹GOR GAG‹K I K‹L‹SES‹(GAG‹K K‹L‹SES‹)
B‹R‹NC‹ HAMAM (MANUÇERH HAMAMI)
ASKER‹
‹DAR‹
‹DAR‹
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
ASKER‹
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
fiEH‹TL‹K
ASKER‹
fiEH‹TL‹K
fiEH‹TL‹K
‹DAR‹
ASKER‹
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
‹DAR‹
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
KÜLTÜREL
fiEH‹TL‹K
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
‹DAR‹
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
ENDÜSTR‹YEL VE T‹CAR‹
KÜLTÜREL
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
KÜLTÜREL
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
D‹NSEL
D‹NSEL
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
KÜLTÜREL
D‹NSEL
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
‹DAR‹
D‹NSEL
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
ENDÜSTR‹YEL VE T‹CAR‹
D‹NSEL
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
fiEH‹TL‹K
S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN.
D‹NSEL
‹DAR‹
ASKER‹
S‹V‹L M‹MAR‹
K‹L‹SE
K‹L‹SE
ASKER‹ M‹MAR‹
YAPI
ASKER‹ M‹MAR‹
YAPI
M‹MAR‹ ESER
D‹N‹ M‹MAR‹
S‹V‹L M‹MAR‹
S‹V‹L M‹MAR‹
KALE SURLARI
ASKER‹ M‹MAR‹
K‹L‹SE
ASKER‹ M‹MAR‹
ASKER‹ M‹MAR‹
AKER‹ M‹MAR‹
K‹L‹SE
K‹L‹SE
SU M‹MAR‹S‹
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
KARS
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
MERKEZ
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
KA⁄IZMAN
KA⁄IZMAN
MERKEZ
MERKEZ
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
MERKEZ
MERKEZ
SARIKAMIfi
MERKEZ
MERKEZ
SARIKAMIfi
SEL‹M
MERKEZ
MERKEZ
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
MERKEZ
SARIKAMIfi
MERKEZ
SARIKAMIfi
MERKEZ
MERKEZ
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
MERKEZ
MERKEZ
MERKEZ
MERKEZ
ARPAÇAY
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
KA⁄IZMAN
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
SARIKAMIfi
MERKEZ
MERKEZ
SARIKAMIfi
AN‹
AN‹
AN‹
AN‹
AN‹
AN‹
AN‹
AN‹
AN‹
AN‹
AN‹
AN‹
AN‹
AN‹
AN‹
AN‹
AN‹
DEVAM EDECEK
36
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
Yaz ve Sa¤l›k
Uzm. Dr. Ercan TUTAK
Memorial Hastanesi Çocuk Doktoru
AZ geldi, s›caklar bast›rd›. Art›k kaY
pal› mekanlarda durmak hele çocuklar için mümkün mü? Al eline dondurman›, bin bisiklete gez dolafl da¤,
bay›r. Sahile in, denize gir, kumsalda
yürü...... Akflama karn›n a¤r›m›fl, güneflten yanm›fls›n, her taraf›n yara bere içinde. Kimin umurunda? Var m› çocuk olmak gibisi? Hani anne-baba
olarak bizlerin de içinden bir gün dahi
olsa böyle coflkulu e¤lenmek geçmiyor mu? O zaman b›rak›n çocuklar›n›z
üstlerini kirletsin, düflsün, kalks›n, yans›n az›c›k güneflten ne olur ki? Bir çocuk doktorundan böyle öneriler duymad›n›z hiç de¤il mi? Nereye baksan›z “Yaz geldi s›caklara dikkat sizi
çarpmas›n! Ar›, böcek sokar, ormanda dolaflmay›n! Bisiklet kazalar›na
dikkat!” gibi uyar› yaz›lar› ile karfl›lafl›rs›n›z. Sald›m çay›ra, Mevlam kay›ra
m› do¤ru olan? De¤il tabi. Yanl›fl olan,
sa¤l›¤› korumak ad›na çocuklu¤u çocuklar›m›za yaflatmamakt›r. Atalar›m›z
ne kadar güzel söylemifller sak›nan
göze çöp batar diye.
Yaz aylar›nda s›k karfl›lafl›lan rahats›zl›klar, kazalar nelerdir? nas›l önlemler al›nmal›? ‹lk yard›mda neler yap›lmal›? sorular›n›n cevab›n› afla¤›da bulabilirsiniz.
÷ En s›k görülen yaz rahats›zl›klar› nelerdir?
En baflta günefl ›fl›nlar›n›n direk etkisi
ile oluflan günefl çarpmas› ve yan›klar› gelir.
S›cakla artan terleme ve bunu karfl›layamayan ter bezleri nedeni ile oluflan
isilik, mantar gibi “fotodermatoz” denen cilt rahats›zl›klar›.
Bisiklet, kaykay paten gibi daha hareketli aktivitelerin yap›lmas› ile karfl›lafl›lan düflme, çarpma sonucu oluflan
travmalar.
Afl›r› ve bazen de temiz olmayan su
tüketimi ile mide asidini aflabilen mikroorganizmalar›n yol açt›¤› mide barsak hastal›klar› sonucu oluflan yaz ishalleri.
Aç›k giysilerin giyilmesi ve a¤açl›k,
aç›k alanlarda piknik, gezinti yap›l›rken s›k karfl›lafl›lan ar›, böcek, y›lan ve
akrep sokmalar›.
Havuzda yüzme sonucu oluflan göz
ve deri enfeksiyonlar›.
÷ Günefl çarpmas› ve yan›¤›na
karflfl›› neler yap›labilir?
Bir rahats›zl›¤›n ortaya ç›kmas›n› önlemek, rahats›zl›k ortaya ç›kt›ktan sonra
tedavi etmekten daha kolayd›r. Bu nedenle öncelikle günefl çarpmalar›ndan korunmak için günefl ›fl›nlar›n›n
yer yüzüne daha dik düfltü¤ü, dolay›s›yla daha etkili oldu¤u 10 ile 15 saatleri aras›nda aç›k havada mümkün ol-
du¤u kadar az dolaflmak, bol s›v› tüketmek ve deriyi güneflin ultraviyole
›fl›nlar›ndan koruyacak losyonlar,
kremler sürülmesi önerilir. Bu losyonlar› seçerken özellikle güneflten koruyucu faktör (SPF)’ünün 30 ve üzerinde
olmas›na dikkat etmek gerekir. Sar›fl›n,
renkli gözlü ve beyaz tenli çocuklar
günefl ›fl›nlar›ndan daha fazla etkilenirler. Günefl yan›¤› e¤er sadece deride k›zar›kl›k ve a¤r› hissi ile kendisini
gösteriyorsa bu birinci derece bir yan›kt›r ve 24-48 saat kadar süren a¤r›,
deride gerilme, yanma hissi devam
edecektir. Deriyi nemli tutacak kremler
ve a¤r›y› kesecek fluruplar tedavide
kullan›labilir. Deride kabarma ve içi su
dolu kesecikler varsa art›k 2. derece
yan›k söz konusudur. Bu durumda bir
doktora baflvurulmas› ve özel yan›k
pansumanlar›n›n yap›lmas› gerekecektir.
÷ Fotodermatozlar›n tedavisi ve
korunmada neler yapmal›?
Çevre ›s›s› artt›kça, deriden ter salg›lanmas› artar ve su kayb› sonucu susama hissi do¤ar, su al›m› ile vücudun
normal s›cakl›¤› koruma alt›nda tutulmaya çal›fl›l›r. Bu dengeyi bozan afl›r›
s›cakl›k hallerinde ter bezleri kanallar›
t›kan›r ve halk aras›nda isilik denen
boyun, omuzlarda daha s›k olmak
üzere vücudun daha fazla terleyen
bölgelerinde küçük k›rm›z› ve kafl›nt›l›
cilt lezyonlar› belirir. Tedavisinde her
gün ›l›k suyla banyo yap›lmas› önerilir.
Cildin nefes almas›n› önleyecek ya¤l›
kremleri vücuda sürmekten kaç›nmak
gerekir.
÷ Düflflm
me, çarpma sonucu
oluflfla
an travmalar
Bisiklet, kaykay, paten gibi aktiviteler
için bafll›k, dizlik, bileklik, dirseklik gibi koruyucular›n kullan›lmas› olas› kaza s›ras›nda travma fliddetini belirgin
ölçüde azaltacakt›r. Travma sonucu
vücudun bir yerinden kanama varsa
öncelikle kanaman›n yerini görebilmek için giysiler dikkatlice ç›kar›l›r, gerekirse kesilir. Kanayan yer görülür ve
üzerine temiz bir bez veya varsa steril
bir tampon yerlefltirilir, kanama olan
uzuv kalp hizas›n›n üzerine kald›r›l›r ve
üzeri s›k›ca sar›larak elle bask› yap›la-
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
rak kanama durdurulmaya çal›fl›l›r. Buna ra¤men kol veya bacakta kanama
devam ediyorsa kanama olan yerin
üzeri bir bez ile sar›larak atar damar
dolafl›m›n› tamamen engellemeyecek
flekilde s›k›l›r. En yak›n sa¤l›k merkezine götürürken ellerde uyuflma, parmaklarda morarma varsa yeterli kan
dolafl›m›n› sa¤lamak için ba¤lanan
turnike gevfletilir.
K›r›k kendisini kol veya bacakta eklem
d›fl›nda anormal hareket, a¤r›, flifllik ve
hareket k›s›tl›l›¤› ile gösterir. Bu durumda k›r›k olmas› muhtemel bölgeyi
bir üstündeki eklemi de içine alacak
flekilde kal›n giysi, karton, varsa atel
ile hareketsiz, sabit bir konuma getirilir ve en yak›n sa¤l›k merkezine götürülür. K›r›ktan flüphe ediliyorsa fliflen
bölgeyi çekip yerine yerlefltirme gibi
bir ifllemi hekim d›fl›nda biri asla yapmamal›d›r.
÷ Yaz ishalleri, mide-ba¤›rsak
enfeksiyonlar›
Yaz ishallerine neden olan mikroorganizmalar›n ço¤u pikni¤e ç›k›lmas› ile,
etrafta yer alan dere, çay ve di¤er temiz olmayan su kaynaklar›ndan su
içilmesi veya yenilen yiyeceklerin bu
suda y›kanmas› sonucu vücudumuza
al›r›z. Kana kana içerek midemize doldurdu¤umuz s›v›lar bir yandan artan
su ihtiyac›m›z› karfl›larken öte yandan
mide asidinin azalmas›na yol açar. Bu
durum mikroorganizmalar›n mide asit
engelini rahatl›kla afl›p ba¤›rsaklara
ulaflmas›na neden olur. ‹flte bu neden-
Bir rahats›zl›¤›n ortaya
ç›kmas›n› önlemek,
rahats›zl›k ortaya ç›kt›ktan
sonra tedavi etmekten daha
kolayd›r. Bu nedenle
öncelikle günefl
çarpmalar›ndan korunmak
için günefl ›fl›nlar›n›n yer
yüzüne daha dik düfltü¤ü,
dolay›s›yla daha etkili
oldu¤u 10 ile 15 saatleri
aras›nda aç›k havada
mümkün oldu¤u kadar az
dolaflmak, bol s›v› tüketmek
ve deriyi güneflin ultraviyole
›fl›nlar›ndan koruyacak
losyonlar, kremler
sürülmesi önerilir.
37
le yaz ay›nda ishal ve kusmaya yol
açan mide-ba¤›rsak enfeksiyonlar›na
s›k rastlan›r. Peki ne yapal›m da bu
durumdan korunal›m? ‹çme sular› ve
yiyeceklerin y›kand›¤› sular›n temiz su
kaynaklar›ndan elde edilmifl olmas›na
özen göstermeli. Mümkün oldu¤unca
d›flar›da bekleyen yiyeceklerden sat›n
almamak, ambalajl› ürünleri tercih etmek gerekir. Aç›kta sat›lan dondurma
özellikle çocuklar için büyük tehlikedir.
Tam pansiyon otellerde aç›k büfelerde
sunulan yiyeceklere de dikkat etmek
gerekir. Uzun süre aç›kta kalan özellikle sütlü, kremal›, mayonezli, etli yiyeceklerde s›ca¤›n etkisiyle ço¤alan
bakterilerin neden oldu¤u g›da zehirlenmesi kendisini kusma, kar›n a¤r›s›
ve ard›ndan ishalle gösterir. Bu flikayetlerle baflvuran ikiden fazla kiflinin
olmas› halinde g›da zehirlenmesi düflünülerek yenilen yiyeceklerin sorgulanmas› ve ayn› yiyecekten yiyen kiflilerin flikayetlerinin ortaya ç›kmas› beklenmeden gözlem alt›na al›nmas› gerekir. Tedavisi kusma ve ishal ile kaybedilen su, tuz, karbonat, potasyum
gibi maddelerin damardan serum
fleklinde yerine konulmas›d›r. Kusma
ve ishal vücudun savunma mekanizmalar›ndand›r. Bu sayede g›da zehirlenmesine neden olan toksinler ve
bakteriler vücuda daha fazla zarar
vermeden d›flar› at›lmak istenir. Bu
yüzden ishal ve kusma giderici ilaçlar›n kullan›lmas›ndan kaç›nmak gerekir.
Yine yaz aylar›nda s›k karfl›lafl›lan bir
di¤er durum da ço¤u kez koli basilinin
neden oldu¤u ve turist ishali olarak bilinen ba¤›rsak enfeksiyonlar›d›r. Kanalizasyon sular› ile sulanan tarlalarda
yetiflen ve iyi y›kanmayan yiyeceklerin
yenmesi sonucu oluflur. Yine bu kirli
sular›n kar›flt›¤› sularda yüzmek veya
bir flekilde bu sular›n bulaflt›¤› yiyeceklerin yenmesi ile al›nan bakteri ve
parazitlerin neden oldu¤u amipli ve
basilli dizanteride d›flk› miktar› çok de¤ildir. Ancak kanl›, mukuslu d›flk›lama
ve fliddetli, kramp tarz›nda kar›n a¤r›s› gözlenir. Korunmak için yukar›da
belirtilen genel önlemlere ilave olarak
içeceklere kat›lan buzlar›n da temiz
sulardan haz›rlanm›fl oldu¤undan
emin olunmal›, bundan emin olam›yorsak kapal› fliflelerde saklanarak so¤utulan s›v›larla serinlemeyi ye¤lemeliyiz.
÷ Böcek, ar›, y›lan, akrep
sokmalar›
Sivrisinek, tatarc›k ve örümcek gibi
eklembacakl›lar›n sokmas› ile deride
k›zar›kl›k ve flifllik oluflabilece¤i gibi
s›tma ve tatarc›k hummas› denilen
enfeksiyon hastal›klar›n›n geliflmesine neden olabilir. Sivrisinek ve tatarc›k sokmalar›na karfl› önlem almak
için pencereler ince tül storlarla kaplanabilir yine çocuk beflikleri cibinlik
de denen tüllerle korunabilir. Kapal›
alanda spray fleklinde böcek öldürücü kimyasallar›n kullan›lmas› küçük
bebekler için zararl› olabilir. Bu
amaçla sivrisinek kovucular› kullan›labilir. Sivrisinek ve tatarc›klar›n ›s›rd›¤› yerde oluflan k›zar›kl›k ve kafl›nt›l›
fliflli¤i hafifletmek için kafl›nt›y› önleyen kremler kullan›labilir. S›tma ise
aral›kl› yükselen titreme ve atefl nöbetleri ile karakterize bir hastal›kt›r.
Bu durumda doktora baflvurmak ve
özel ilaçlarla tedavi görmek gerekir.
Y›lan ve akrep sokmalar›nda zehirin
vücuda yay›lmas›n› önlemek için k›zar›k olan bölgenin üzeri bir sarg› bezi ile atardamar dolafl›m›n› engellemeyecek flekilde s›k›lmas› gerekir.
Özellikle y›lan sokmalar›nda difl izinin
oldu¤u yerdeki deri emilerek d›flar›
tükürmek suretiyle y›lan zehiri vücuttan uzaklaflt›r›labilir. Ancak ifllemi yapacak kifliye y›lan zehirinin zarar vermemesi için a¤z›nda aç›k yara, difl
çürü¤ü gibi bir durumun olmamas›
gerekir. Bu ilk yard›m›n ard›ndan en
yak›n sa¤l›k merkezine baflvurulmas›
ve acilen y›lan veya akrep sokmalar›na karfl› kullan›lan özel serumlarla tedavinin devam› ve geliflebilecek di¤er yan etkiler aç›s›ndan ›s›r›lan kiflinin 24-48 saat süreyle yatarak gözlenmesi gerekir.
÷ Havuzda yüzme ile oluflflaan
enfeksiyonlar
Havuzda yüzme ile bulaflan enfeksiyon hastal›klar› bafll›ca göz ve deriyi tutar. Gözde k›zar›kl›k, çapaklanma, ak›nt› ve sulanma ile seyreden
konjunktivit denen hastal›k, antibiyotikli göz damlalar› ile tedavi edilir.
Bazen de havuz suyunun dezenfeksiyonu için kullan›lan afl›r› düzeydeki klor gözlerde tahrifle ba¤l› alerjik
k›zar›kl›k, yanma ve batma hissine
neden olabilir. Bu durumlardan korunmak için havuz gözlükleri kullan›lmal›. Ayr›ca ultraviyole ›fl›nlar›ndan korunmak için özel günefl gözlükleri kullan›lmal›. Lensle havuza
girmek sak›ncal›d›r. Havuzda yay›lmas› kolay olan bir di¤er enfeksiyon
hastal›¤› da derinin yüzeysel mantar
ve iltahabi enfeksiyonlar›d›r. Bunlara
karfl› önlem almak için havuza girmeden önce ayak mantarlar›na karfl› kullan›lan özel bir solüsyondan
geçmek gerekir.
38
Süreyya Çeflmesi
I⁄DIR Aral›k ‹lçesinin Türkiye‹ran s›n›r›nda bulunan ve yöre
halk›n›n Süreyya Çefl
flm
mesi
ad›yla an›lan çeflme Aral›k
Kaymakam› ve Aral›k II. Hudut
Tabur Komutanl›¤› katk›lar›yla
onar›ld›.
Çeflme tarihi eser özelli¤inde
Ahlat tafl›ndan yap›ld›. Çeflme
Türkiye-‹ran Hududu Devlet
Üretme Çiftli¤i mevkisinde s›f›r
noktada yap›ld›. I¤d›r Vali Sa-
im Saffet KARAH‹SARLI, Garnizon Komutan› Ahmet Can
ÇEV‹K, I¤d›r protokolü, Aral›k
Kaymakam› Hakan HAKYEMEZ, I¤d›r ve Aral›k Savc›lar›,
Daire amirleri ve bas›n önünde
aç›ld›.
Çeflme hakk›nda tarihi bilgileri
Aral›k ‹lçe Milli E¤itim Müdürü
Ziya Zikir ACAR sundu.
Yörede anlat›lanlara göre ‹ran
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
SERHAT KÜLTÜR HABER
fiah› R›za Pehlevi’nin ikinci efli
Süreyya taraf›nda yap›lan çeflme, 1956 y›l›nda Türklere hediye edilmifl. Baz› an›larda anlat›lanlar bu bilgileri do¤rulamaktad›r. Türkiye ve Türkleri
çok seven Süreyya, Türkiye ziyaretlerinde zümrüt gözlü güzelli¤i ile herkesi kendine hayran b›rak›yormufl. O zamanlarda bir çok aile k›zlar›n›n ad›n›
Süreyya koymufllar.
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
39
fiair Fatma ARAS’›n Yeni Kitab› Ç›kt›
SERHAT KÜLTÜR HABER
Sakl›y›m
Sessiz A¤›t
Çerçeveler Çürüdü...
Zamans›z kar bafllad› can dolu ‹stanbul’a
Ayaz hazana düfltü orada soldu gülüm
Uyudu koca flehir sessizlik ya¤d› yola
Sevdam›n öksüz gülü seni mi buldu
ölüm?
Çerçeveler çürüdü resim hep ayn› resim
Kald›r›p atamad›m baflköflede duruyor
Her gece konuflurum acep duyar m› sesim
Hüzünlü mimikleri sanki yüzüm tar›yor
Çocukken oyun sand›k sulara koyarken iz
Delindi gök taban› köpürdü sildi deniz
Gözlerimle çizdi¤im resimlere dedim biz
Alayc› bir ayr›l›k k›rd› kanad›m kolum
Vakitsiz bir zamanda a¤açtan düfltü yaprak
Rüzgâr hoyrat esince üstünü örttü toprak
Renkler yerde solarken saçlar›m oldu ap ak
Ac›lar benli¤imi belem belem sar›yor
Hayat›n pençesinde eridi gitti da¤›m
Sabahlar› olmayan geceye konuk ba¤›m
Yaz› k›fl› ters dönmüfl bilinmez hangi
ça¤›m
F›rt›nayla bo¤uflan sulara hasret çölüm
Savrulunca yüzüme sille oluyor saç›m
A¤lar içimde bebek yok bunda benim suçum
O sevgiye doymam›fl bense ondan çok aç›m
Kederli sefil gönlüm mutlulu¤u ar›yor
Y›llar...
DE G‹TS‹N
Açm›fl›m gö¤sümü gel vur ba¤r›ma
Sonra da olanlar oldu de gitsin
Sevda hançerini sapla bö¤rüme
Ecelin elimden doldu de gitsin
Gören var m› benden akan kanlar›
Hayat›mdan geldi geçti zor y›llar
Y›k›ld› bafl›mda sevda hanlar›
Dumans›z ateflsiz yakt› kor y›llar
Büyükler a¤amd› küçükler paflam
Söz hakk›m olmad› söz ile aflam
Yirminci as›rda öyle bir yaflam
Tüketti ömrümü gözü kör y›llar
Tohumu ekmifltim hasat biçmedim
Bu çorak topra¤› kendim seçmedim
Can›mdan geçtim de senden
geçmedim
Gönülümün da¤›nda çöldü de gitsin
Geceler baykufllar ac› seslendi
Virane gönlümde sanki beslendi
Korkudan dizime bafl›m yasland›
Kimseler görmesin böyle dar y›llar
Sorar›m özüme bu terler kime
Gömerim sevgimi en s›¤ berkime
Art›k almam seni ben de terkime
Bir garip yolcuydu eldi de gitsin
Kimisi avare bofl durdu gezdi
Kimisi sevdaya koflturdu gezdi
Kimi de kalbini coflturdu gezdi
Ellere Cennetken bana nar y›llar
Sende unuttu¤um yürekmifl me¤er
O yürek ki koca bir ömre de¤er
Var git de¤erini bilmezsen e¤er
Zaten k›ymetsizdi puldu de gitsin
Sald›lar çöllere deli divane
Kirpikten akan›n seli divane
Eserdi düzlerin yeli divane
Evirdi savurdu o nankör y›llar
Bu erken ölümün suçlusu sensin
Beni koy mezara ac›lar dinsin
Elinle toprak at kokun da sinsin
Bu bana son görev öldü de gitsin,
Hazan oldu döktü yaprak gazeli
Ayaz vurdu soldu rengin güzeli
Aras unutamaz yaman ezeli
Erkenden saç›ma döktü kar y›llar
Gecenin sessizli¤i bulutlar› sa¤›yor
Koca flehrin üstüne gökten tafllar ya¤›yor
Yar›n bu günden farks›z günefl gaml› do¤uyor
Dertleri vermek için karanl›¤› yar›yor
Kabuk özden soyulsa kurumaya bafllarm›fl
Eline sapan alan oyun gibi tafllarm›fl
Me¤er beni tüketen hazin hazin yafllarm›fl
Hasretim büyüdükçe seller gözüm yoruyor
De¤erli flair, hemflerimiz Fatma ARAS’› ç›karm›fl oldu¤u
bu güzel fliir kitab›ndan dolay› yürekten kutlar›z.Yüre¤i
güzel flairimize Sa¤l›k baflar›
ve mutluluklar diler, gelecekte yeni eserlerini bekleriz.
40
Tamer VARLI
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
Hastaneler ve
Hastane Odalar›
Sendikac›
[email protected]
ASTANE, hastalar›m›z›n yat›r›larak tedavi
H
edildikleri sa¤l›k kurumlar› olarak karfl›m›za ç›kar bakt›¤›m›z
zaman.
Kimin ifli düflmez ki ! bu hastanelere. D›flar›dan bak›ld›¤› zaman bir o kadar so¤uk ve itici, di¤er yanda ise insanlar›n flifa, bazen de
mutlulu¤unun habercisi olur, bu so¤uk hastaneler. Bir ço¤umuz mutlaka bir hastanede
dünyaya gelmifltir. Babalar›m›z, annelerimiz,
çocuklar›m›z ya da bizler. Fakat benim flahsen do¤umum flirin bir sahil köyünde ebe ana
taraf›ndan evde dünyaya getirilmiflim.
Hastanelere bazen hasta ziyaretleri için gitmiflizdir. Kimi zaman ise bir yerimiz kesildi¤i veya k›r›ld›¤›, ç›kt›¤› için yada di¤er bir tedavi ;
ilaç yazd›rmak gerekti¤inden dolay› mutlaka
hastane içi ve d›fl› doktora baflvurmufluzdur.
Hastanelerimiz mutlak surette herkesin derdine flifa olmak için kurulmufllard›r. Ama bazen
istemeyerek’te olsa ; bas›ndan da duydu¤umuz, görsel bas›ndan da izledi¤imiz gibi bir
çok hastanede doktorlardan, hemflirelerden
veya hastanelerin genel iflleyifllerinden dolay›
ölümle sonuçlanabilecek flekilde hatalara
maruz kal›yorlar. Tabiî ki bu, hasta yak›nlar›
için anlat›lamayacak derecede unutulmas›
zor bir tablo ortaya koyuyor.
Hastanelerde doktorlar, hemflireler, hasta bak›c›lar, görevliler ellerinden geldi¤ince mutlaka çaba harc›yorlar. Bunun neticesinde de bir
sürü insan ikna oluyor. Fakat, di¤er yanda insanlar›n hastalar›n›n flifa bulamamalar› yönünde ç›kan olumsuzluklar, hasta yak›nlar›n›
karamsarl›¤a itiyor ve o an dünyas› y›k›l›yor.
Ne kadar teselli edilmeye çal›fl›lsa da mümkün olmuyor, ta ki içine düflen o atefl küllenene kadar.
Daha önce, annemin vefat etmeden son bir
haftay› yo¤un bak›mda geçirdikten sonra onu
kaybetmemiz inan›n bende o hastanenin
önünden geçerken bile, acaba diye! soru
iflaretleri geliyor insan›n akl›na. Di¤er yanda,
ayn› zamanda iki k›z›m›n orada dünya’ya geldi¤ini ve sa¤l›kla taburcu edildi¤ini hat›rlay›nca, kötü düflüncelerden ayr›l›p bütün hastanede hizmet eden doktorun dan en ufak
hizmetlisine kadar, tüm insanlar›n yani görevlilerin isteyerek ve de bilerek bir hata yapt›klar›na inanmak istemiyorum. Bundan dört befl sene önce de kay›nvalidenin alt› ay süren
hastane serüveni ve her fleye ra¤men bütün
u¤rafllardan sonra vefat etmesi ile en son
hastaneler yak›n ilgi alan›m›za girmifl ve günlerce gidip gelmifltik. Geçenlerde, babam›n 4
Mart 2009 tarihinde hastalanmas› ve ard›ndan klinik tedavileri için Devlet hastanesine
yat›rmam›z ve orada geçen on dört günlük bir
hastane yolculu¤u ve de orada yat›fl›, bu sat›rlar› yazmama vesile oldu. Neden, bir sayfa-
m›zda da bu hastanelerin ya da hastane odalar›n›n al›nt›lar› olmas›n diye düflündüm. Yaz›
yazmakla ilgilenen insanlar›n, hep akl›nda
zannederim, daima bir fleyler yaz›p gelecekteki kuflaklara geçmifl tarih yada yaflamlar›m›z ile ilgili belgeler kals›n ve onlara bu yol
gösterici, yön bulan pusula gibi bir eser b›rakma sevdas›ndan kaynaklanmaktad›r. Refakatçi kald›¤›m bu günleri kaleme ald›m ve
siz de¤erli Serhat Kültür okuyucular› ile paylaflmak istedim.
Hastanede kald›¤›m›z k›sa sürede bile, çeflitli
nedenlerden dolay› bir iki oda de¤ifltirmek zorunda kald›k. Bu sürede de hafif yada a¤›r
hastalara ve onlar›n refakatçileri veya ziyaretçileri ile sohbetlerimiz oldu. Bu sohbetlerimiz
aras›nda bir sürü hikayelere (gerçek yaflam’dan) tan›k olduk. Baz›lar›n› da beraber
dinleyerek paylaflt›k. ‹lk odada kald›¤›m›z s›rada bir tarafta seksen befl küsür yafl›nda, gençli¤inde çok uzun y›llar muhtarl›k yapm›fl ve benim bankada çal›flt›¤›m daha önceki y›llardan
emekli bir arkadafl›m›n babas›. ‹flte tesadüf
rastlant›lar demek ki böyle oluyor. Emekli arkadafl›m, Karadenizin Giresun bölgesinden, yar›
yatalak amca ile yine babab›m sa¤ yan›ndaki
yatakta yine bizim bölgemiz Ümraniye’den orta yafllarda hayat›nda çok maceralar yaflam›fl,
daha önce de bir kalp ameliyat› geçirmifl aslen
Kastamonulu a¤aç torna ustas› bir vatandafl›m›z idi. Oda üç kiflilik olunca birde refakatçiler
ve hastalarda fazla a¤›r de¤ilse vaktin nas›l
geçti¤ini anlam›yor hasta yak›nlar›. Ama ya
hastalar, onlara sorarsak vakit hiç geçmiyor.
Bunu babam›n s›k s›k bana saati sormas›ndan
anl›yordum. Çünkü, hastanelerde sabah’ta erken oluyordu, akflam da eken geliyordu. Hakl›
da say›lmaz de¤illerdi hani. Birkaç gün sonra,
bu iki hasta yani babam›n oda arkadafllar› taburcu edilince, babam oda da bir gece yaln›z
kald›ktan sonra ertesi gün tekrar yan›na iki kifli
geldi. Babam odada k›demli hasta olarak terfi
etmiflti (bu iflin tabiî ki flakas›) hasta hastad›r.
Babam›n yan›na gelen, bu hastalar›n ikisi de
çok a¤›r hasta olunca, babam›n da flekeri durmadan yükselmeye
bafllad› ve iki üç gün bu yüzden uyuyamad›.
Odas›nda daha da rahats›z oldu. Neyse ki,
hastane görevlilerinden rica ettik yan odaya
iki kiflilik bir odaya ald›lar. Bu odaya geçince
babam rahatlad›. Hastane personeline bir
kez daha teflekkür etmem gerekti¤ine inan›yorum. Tesadüfler, rastlant›lar devam ediyordu bizim için. Bu odadaki hasta da yine bizim
arka sokakta oturan bir komflumuzun a¤abeyi, benim de uzun seneler tan›d›¤›m bir a¤abeyin kardefliydi. Daha önce kanser olmufl,
befl y›l› rahat geçirmifl ve o dönem iyileflmifl.
Daha sonra hastal›k biraz nüksedince, tekrar
tedavi için hastaneye gelmifl.
Bir gece bu odada, babam›n da kardefli arkadafl› olan bu hastan›n, k›z›n›n babas›na nas›l sevecen, samimi ve bir o kadar da candan
onu sevmesi ve de öpmesi, beni bir o kadar
duyguland›rd› ki ! a¤lamamak için kendimi
zor tuttum. Belki de o ve bizler sevdiklerimize
bu kadar bir daha sar›lamayacak ve göremeyecektik. Allah’tan umut kesilmez, bütün hastalara tüm kalbimle flifalar diliyorum, her nerede hasta var ise.
Bütün doktorlara, baflta bizim dergimizin sayfalar›nda yaz› yazan, daimi yazar kadromuzda olan ve ayn› zamanda yay›n kurulu üyemiz
Prof.Dr.Oktay BELL‹ baflta olmak üzere,
Prof.Dr.Esin DER‹NSU DAYI ve Prof.Dr.Bingür
SÖNMEZ ve de tüm Doktorlara, Hemflirelere
ve hasta bak›c›lara, hastanenin güvenli¤inden sorumlu olan korumalara da sab›r ve baflar›lar diliyorum.
Bir konuya daha de¤inmeden geçemeyece¤im; flöyle ifade etmeye çal›flay›m. Hastanede
oldu¤umuz süre içinde, ziyaret saatinde; bir
gün hastanede, hasta yak›nlar› kendi aras›nda
b›çakla kavga etmesi ve onlar› ay›rmaya gelen
güvenlik görevlisinin kula¤›ndan yaralanmas›na tan›k olmufl ve kendisine 4 - 5 dikifl at›ld›¤›n› ö¤renmifltim. Ne kadar ac› de¤il mi? Korumalar hastalar› korurken, bir bak›yorsunuz
kendileri korunacak duruma düflüyor.
NEREYE G‹D‹YORUZ? NELER OLUYOR B‹ZE D‹YE DE? KEND‹ KEND‹ME SORMADAN
EDEM‹YORUM? SON OLUR ‹NfiALLAH DEMEKTEN BAfiKA !!!
‹flte, maalesef hastanelerde buna benzer tats›z olaylar da oluyor. DOKTORLAR da can
kurtaray›m derken can›ndan bile oluyor. Bazen de ufak s›yr›klarla kurtulabiliyor.
De¤erli Serhat Kültür dergisi okuyucular›, bir
say›y› daha geride b›rak›rken Hastane odas›nda ve koridorlar›nda yazm›fl oldu¤um fiiir’imi sizlerle paylaflmak istiyorum. Sa¤l›kla
kal›n, sa¤olun...
HASTANE ODALARI
Her odada yatar bir hikaye,
Hastalar kendi derdinde,
Refakatçisi gecelere gö¤üs germekte,
Kimi flekerden, kimisi tansiyondan,
Bir ötekisi ci¤erden, kalpten,
Düfltüysen, yatars›n ortopedi’den,
Ya da yolda giden, Trafik canavar›ndan,
Her oda da yatar bir hikaye,
Kimini hasta yazar, kendi kendine,
Ya da, bir yak›n›d›r, girer derine,
Kimisine, çocu¤u bakmaz,
Ötekisinin, kardefli gelmez,
Sorsan ! daha da derindir dertler,
Geçmez saatler, günler, geceler,
Her odada yatar bir hikaye...
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
41
Yeni Dünya Düzeni
Olcay KARSLIO⁄LU
[email protected]
‹LG‹; insanlar›n ferdi, ailevi, icB
timai, toplumsal ve ekonomik
yönden; hukuk, ticari ve sosyal
iliflkilerinin seviyesini belirleyen
önemli bir ak›l kayna¤›d›r.
Genel olarak, eski ça¤lardan bugüne kadar insanlar›n sahip oldu¤u kazan›mlar›, bilgiyi oluflturan
oldukça önemli unsur olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r. Bunlar; ilk zamanlarda, dünyan›n de¤iflik co¤rafyalar›nda kabile, oymak veya
küçük gruplar halinde yaflayan insanlar›n zamanla tekni¤inde gelifl-
Yeni dünya düzeninde
ya oyuncu olaca¤›z;
kukla gibi yönetilen,
bizlere biçilen rolü
görev bilip yapaca¤›z. Ya
da oyun kurucu rol
üstlenerek, yüzy›llaca
dünya muvazenesinde
bar›fla, adalete, e¤itim ve
bilime katk› yapm›fl bir
kültürün varisçileri
olarak bu güzellikleri
tekrar ifa ederek bütün
insanl›¤›n hizmetine
sunaca¤›z.
mesi ile yerleflik toplum düzenine
geçinceye kadar fertlerin kendine
has kültürel, gelenek, görenek,
sosyal ve ailevi yaflant›lar› birbirleriyle s›k› iletiflimde bulunmas›yla
zamanla zengin bir kültür oluflmas›n› sa¤lam›flt›r. ‹flte bizim kültürümüz de böyledir.
Göçebe kabile hayat›ndan yerleflik flehir düzenine geçene kadar,
‹slamiyetle tan›flmas›ndan sonra,
onun katt›¤› ulvi de¤erlerle iliflkide
bulundu¤u her farkl› medeniyetten
bir ruh alm›fl, onu içinde kendine
has uslubuyla özümsemifl ve böylece çok zengin ve farkl› ayn› zamanda hoflgörülü bir medeniyetler
kültürünün oluflmas›n› sa¤lam›flt›r.
Bunun içindir ki birçok savafllar›m›zda, fethetti¤imiz topraklarda o
ülkenin medeniyetini tarih sahnesinden silmek için yok etmek, kültür miras›n› ortadan kald›rmak,
asimilasyona tabi tutmak suretiyle
dillerini ve dinlerini zorla de¤ifltirme yoluna gitmemifllerdir.
E¤er aksi durum sözkonusu olsa
idi; 600 yüzy›l dünya sahnesinde
hüküm sürmüfl Osmanl› Devleti,
Kanuni zaman›na kadar ulaflt›¤›,
sahip oldu¤u topraklar gözönüne
al›nd›¤›nda en az›ndan dünyan›n
yar›s›n›n müslüman ve Türkçe konufluyor olmas› gerekirdi... Yüzy›llarca ekonominin, bilimin, tekni¤in, adalet ve sosyal hukukun kurucusu, koruyucusu ve timsali olmufltur; taa ki son üçyüzy›la kadar... Ne zamanki bizler medeni-
yetler üstü meziyet sahibi k›lan bütün o de¤erlerimizi kendi varl›klar›n› baflkalar›n›n bölünmesi veya ortadan kalkmas› üzerine bina etmifl
birtak›m iç ve d›fl mihraklar›n iflbirli¤inin etkisiyle de flahsi veya etnik
menfaat için ayr›flmaya, çat›flmaya, “biz” yerine “ben” diyene kadar.. Vücudumuzun sahip oldu¤u
organlar›, bir makineyi oluflturan
diflliler gibi düflünelim. fiimdi; hangi organ›m›za üstün vas›flar atfederek iltimas sa¤layaca¤›z; hangi
diflliyi ehemmiyetsiz görüp onu ç›kartma teflebbüsünde bulunaca¤›z.
Maalesef insani vas›flar ayaklar alt›na al›nd›¤› için sosyal adaleti ve
ekonomisi duvara toslam›fl bir
dünyada, kartlar›n ince hesaplar
üzerine yeniden kar›lmaya baflland›¤› flu zamanda adalet, e¤itim ve
f›rsat eflitli¤i, din ve vicdan hürriyeti hakk›na sahip olan fertlerin
kendisini temsil etmek üzere vekil
olarak seçti¤i kurumlar›n bireylerine bu hakk› birtak›m sebeplerle
sa¤lay›p, sa¤lamamas› konumumuzu belirleyecektir.
Yeni dünya düzeninde ya oyuncu
olaca¤›z; kukla gibi yönetilen, bizlere biçilen rolü görev bilip yapaca¤›z. Ya da oyun kurucu rol üstlenerek, yüzy›llaca dünya muvazenesinde bar›fla, adalete, e¤itim ve
bilime katk› yapm›fl bir kültürün
varisçileri olarak bu güzellikleri
tekrar ifa ederek bütün insanl›¤›n
hizmetine sunaca¤›z.
42
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
‹stanbul Anadolu Yakas› Azeri Kültür ve
Dayan›flma Derne¤i
SERHAT KÜLTÜR HABER
Ermeni Sorunu Konulu Panel Düzenledi
STANBUL Anadolu Yakas› Azeri
Kültür Evi son günlerde gündeme gelen Türkiye’nin Ermenistan
s›n›r kap›s›n› açaca¤› yönündeki
konularla ilgili bir panel düzenledi.
Panelde Ermenistan s›n›r kap›s›n›n, Karaba¤ Azerbaycan’a verilmeden ve Ermeni iddialar›n›n ortadan kalkmadan aç›lmamas› gerekti¤inin alt› çizildi. Sunuculu¤unu Sefer Karakoyunlu’nu yapt›¤›
toplant›da konuflan ‹stanbul Anadolu Yakas› Azeri Kültür Evi Baflkan› Erol Göllü, iki kardefl ülke
olan Türkiye ile Azerbaycan’›n sürekli aras›n› açabilmek için politikalar üretildi¤ini söyledi.
‹
Türkiye-Ermenistan s›n›r kap›lar›n›n aç›laca¤› dedikodular›n›n Türkiye ile Azerbaycan’›n aras›n› açt›¤›n› belirten Göllü, “Türkiye Azerbaycan Kültür Evi olarak TürkiyeAzerbaycan ve Ermenistan konulu
bir panel düzenledik. Panelimize
konuflmac› olarak davet etti¤imiz
bilim insanlar›m›z bizleri ayd›nlatacak. Kafan›za tak›lan, ö¤renmek
istedi¤iniz veya size ters gelen
baflkaca konular olursa lütfen panelistlerimize sorunuz” dedi.
Ermeni sorunu kronikleflfltti
Ermeni sorununun çok kapsaml›
oldu¤unu ifade eden ‹stanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi
Araflt›rma Görevlisi Gökmen K›l›ço¤lu, Ermeni sorununun son y›llarda Avrupa Birli¤i sürecinde Türkiye’nin karfl›s›na ç›kan kronik bir
sorun oldu¤unu söyledi. Amerikan’›n da hem iç siyaseti hem de
Kafkasya’ya yönelik aç›l›m› sonucunda Ermeni meselesi ile yak›ndan ilgilendi¤ini belirten K›l›ço¤lu,
“Tarih bizlere gerçe¤i gösteren bir
aynad›r. Bir bilim olan tarihin nas›l
ayna olmaktan ç›karak siyasal
malzeme olaca¤› son günlerdeki
olaylarda görülmektedir. Ermenilerin ortaya att›¤› iddialara bakt›¤›m›zda bu planlar meflhur ‘4T’ plan› üzerinden yürütülüyor. Nedir bu
‘4T’ plan›; tan›t›m, tan›nma, tazminat ve toprak’t›r. Bunlardan ilki
olan tan›t›m› büyük ölçüde terör
olaylar› ile yapt›lar. ‹kinci olan Ermeni soyk›r›m›n›n tan›nmas› vard›
onu da uluslararas› parlementolar
ve uluslararas› örgütler araç›l›¤› ile
yap›yorlar. Daha sonra bunlar kabul olduktan sonra tazminat ve
daha sonra da toprak isteme olaçakt›r” dedi. Daha sonra Ermeni
soyk›r›m iddialar› hakk›nda bilgi
veren K›l›ço¤lu, Ermeni soyk›r›m›n
iddialar›n›n asl›s›z oldu¤unu ve bu
konuda insanlar›n daha duyarl› olmalar›n› istedi.
Bugün s›n›r, yar›n soyk›r›m
tan›ma
Ermeni-Türk iliflkileri tarihi hakk›nda bilgi veren Bilgi Üniversitesi ve
Yeditepe Üniversitesi’nde ö¤retim
görevlisi olarak çal›flan Arif Acalov
ise Ermeni meselesinin ne zaman
ortaya ç›kt›¤› hakk›nda detayl› bilgi verdi. Türkiye ile Azerbaycan’›n
iki kardefl ülke oldu¤unun alt›n› çizen Acalov, “Ermeni meselesi yüzünden iki kardefl ülkenin aras›
aç›lmamal›d›r. Türkiye Ermenistan
s›n›r›n› açarken iyi düflünmeli. Ermeniler bugün s›n›r› açt›racak, yar›n soyk›r›m› tan›y›n diyecek ve ondan sonra yine istekleri devam
edecek. Öte yandan Ermeni katliam›na maruz kalm›fl ve topraklar›
iflgal edilmifl bir Azerbaycan Devleti var. Hocal›’da Azeri kardefllerimiz katledildi. Karaba¤ meselesi
var. Elbette Türkiye büyük bir devlettir ve bu tür oyunlara gelmeyecektir” diye konufltu.
Konuflmas›ndan sonra sorular› yan›tlayan Acalov, Türkiye ve Azerbecan’›n birbirine karfl› daha duyarl› olmas› gerekti¤ini ifade etti.
Panelin bir di¤er konuflmac›s› olan
Dr.Afgan Veliyev ise, Ermeniler’in
Karaba¤ bölgesine nas›l geldi¤i
hakk›nda kat›l›mc›lara detayl› bilgiler verdi.
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
43
Salih fiahin’in Kars
Manileri Kitab› Ç›k›yor
yard›mc› ders kitab› ve kaynak kabul edilen e¤itimci Salih fiahin,
bask›s›na bafllanan Kars Manileri
kitab›n›n, edebiyat, müzik, ozanl›k
ve tarihi geçmiflimizin yaflamas›
aç›s›ndan önemli bir kaynak olaca¤›n› belirtti.
Türkiye’de manilerle ilgili
ilk genifl arafl
fltt›rma ve böl gemizin de ilk mani kitab›
bask›da.
AZETEC‹ ve müzisyen Salih
fiahin’ in y›llarca yapt›¤› çal›flfia
man›n sonucu ortaya ç›kan Kars
ve bölgesine ait manileri kapsayan kitap, bask›ya girdi. Kitap Türkiye’de ilk genifl kapsaml›, konu
anlat›ml› olup, bölgenin de ilk maniler kitab› oluyor.
G
Kars ve çevresine ait geleneklerimizin ifllendi¤i, tarih ve sosyal
Kars, I¤d›r, Ardahan ve yak›n çevresinin kültürünün eseri olan maniler kitab›nda, bu zamana kadar
yay›nlanmam›fl maniler ço¤unlukta olup yaklafl›k 1500 maniye yer
verildi.
S a l i h fi
fiA
AH‹N
olaylar›n zaman›m›za aktar›lmas›nda önemli bir rol
oynayan manilerimiz kitap haline
geldi. Gazeteci,
müzisyen ve derlemeci Salih fiahin’in uzun y›llara
dayanan araflt›rmas› ve derlemesi
sonucu Türkiye’de
ilk defa genifl kapsaml›, konu anlat›ml› ve çeflitlerine
göre grupland›r›lan manilerin yer
ald›¤› kitab›n bask›s›na baflland›.
Baz› kitaplar› Milli
E¤itim Bakanl›¤›
Yay›nlar
Daire
B a fl k a n l › ¤ › ’ n c a
Ankara’da Y›ld›z Kitapç›l›k, Matbaac›l›k ve Yay›nc›l›k taraf›ndan bask›s› yap›lan kitapta düz maniler, cinasl› maniler, bayat›lar, bayat› çeflitleri, horaveller, laylalar, yall›lar,
nenniler, mahn›lar, Kars ile ligili cinasl›lar, bayat›lar, a¤›tlar ve savafl
bayat›lar› yer al›yor. Ayr›ca kitap,
manilerin kullan›m alanlar› ve biçimleri, yöresel kelime anlamlar›
ile birlikte yeni neslin anlayaca¤›
flekilde düzenlenmifl olup, önemli
bir kaynak olarak gösteriliyor.
Kitab›n provas›n› inceleyen birçok
edebiyatç› ve ilgili kifli de kitab›n
Türkiye’de mani konusunun ilk defa genifl kapsaml› ele al›nd›¤›n› ve
Kars, I¤d›r, Ardahan, Erzurum,
A¤r› ile yak›n çevresinin de ilk maniler kitab› oldu¤unu belirttiler. Kitap önümüzdeki günlerde piyasaya ç›kacak. Kitab›n da¤›t›m›
Kars’ta Ölçek Gazetesi’nde, Ankara’da Y›ld›z Ka¤›tç›l›k ve Matbaac›l›k LTD.fiT‹. taraf›ndan yap›lacak. Ölçek
44
BAYRAMLAR
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
SABRET GÖNÜL
Azerbaycan G›z›na
Bayramlar bayramlar›
Arat›r insanlar›
‹flte böyle yaz›yor
‹nsan hayranlar›
Sabret gönül; sabret, Dünya halidir
Bak›p gördüklerin, hepsi fanidir
Yüzü ayna, içi harap canidir
Sabret gönül; sabret, Dünya halidir
El g›z›yd›n yar éyledim,sultan g›ld›m gönlüme
O vaxtt› ki sen mene can, men sene can démifltik
Sen Azerbaycan g›z›,Azerbaycan o¤lu men
‹kimizde Odlar Yurdu'm Azerbaycan démifltik
Bu bayram›n sizlere
U¤ur getirmesini
Tanr›dan diliyorum
Hay›rl› etmesini
Kalpten sevin, bu cihan›n özünü
Nara yand›m ,kimse görmez közümü
Sevdad›r bu kapt›rm›fl›m özümü
Sabret gönül; sabret, Dünya halidir
Sen anam›n gaba¤›nda al duvaxl› gelinken
Gezdik Araz g›ra¤›nda aya¤›m›z yal›nken
Azerbaycan torpaxlar› menim-senin élinken
Biz sizlerle bexdiyar›x ey hemveten démifltik
Sa¤l›klar dile¤iyle
Yazd›m bu kart› sana
Selam sevgi ve sayg›
Hep bayramdan bayrama
Benim sevdi¤imden, haberdar m›d›r
Aflk›m s›¤maz, bu dünyaya dar m›d›r
Uca da¤ bafl›na, ya¤an kar m›d›r
Sabret gönül; sabret, Dünya halidir
Oysa sevgi muhabbet
Hep kalpten do¤mal›d›r
‹nsanlar birbirini
Her zaman anlamal›d›r
Hayat fani diyorlar
Heyhat insan fanidir
Baki kalan dünyada
‹nsanlar bir canidir
Yakup GÜVENÇ
FAK‹R
Fakir bir dede Önümden
geçti
‹çim gitti.
O k›yafetin önceden gitti¤i
belli idi.
Kocaman delik, içinden fil
geçebilirdi
Ac›d›m adamca¤›za
Gittim yan›na,
Dedim ki,
-Nap›yorsun amca
Cevab› belli idi;
-Sana ne git bafl›mdan
Zaten belli idi, kendisi de
cahildi.
Ya¤›z Efe Tükenmez
Sevip sevilmenin, sonu mutludur
Sevilmesen gitme, n’olur yolda dur
Sevenler daima, yapar güzel kur
Sabret gönül; sabret, Dünya halidir
Afl›k oldum, içten sevdim canan›
Sevmek güzel duygu,yaflat›r can›
Sevenler abide, söylenir flan›
Sabret gönül; sabret, Dünya halidir
Felek Dünya ,Dünya felek,söylenir
Güzellikler güzel güzel, be¤enir
Bilmeyenler; bilenlerden ö¤renir
Sabret gönül; sabret, Dünya halidir
Candan sevdaland›m, zalim k›z›na
Sabrederim, sevenimin naz›na
Sevmeyen dayanmaz, aflk›n h›z›na
Sabret gönül; sabret, Dünya halidir
Hal mesel’de, hepsi bundan ibaret
Aflk›n deryas›nda, yapt›m imaret
Dürüst sevdim, etmem asla ihanet
Sabret gönül; sabret, seven bellidir
Sayg› sevgi, bu dünyan›n temeli
Kalp kapal›, belli olmaz ameli
Hayra yorup, çok iyidir demeli
Sabret gönül; sabret,insan halidir
Hasan der a¤lar›m, gözlerim yafll›
Bembeyaz saçlar›m, bedenim yafll›
Yürürüm koflar›m, yollar›m tafll›
Sabret gönül; sabret, Dünya
fanidir!.....
Hasan SUS
06 06 2009
G›z›n Azer,o¤lun Baycan yol ald›xça zamandan
Aç›lmad› Rebin'imin bafl› çenden dumandan
El apard›k dédik bu da¤ bize miras babandan
O yérlerki ata yurdun,élin-oban demifltik
Bes hardad› bu xeyallar,harda gal›p arzular
Cavanl›xdan bu vaxda cen min ucal›p arzular
Kéçen günü,ehtimizi yada sal›p arzular
Azerbaycan,o¤ul-g›z› sene gurban démifltik
‹ller itti,ömür kéçti cavanlaflt› körpeler
Torpax sévgisi dadmad›,yavanlaflt› körpeler
Gabaxlarda el-pençeli divanlaflt› körpeler
Dileyimiz veten bize olsun kefen démifltik
Hikmet ELP
BENDEK‹ SEN
Bir yürek var
Senin için ç›rp›nan
Güneflin do¤uflunda bile
Günefl de¤ildi sanki do¤an
Sanki senin gül yüzündü ortaya ç›kan
Kimsenin göremedi¤i
Görseler bile anlayamayaca¤› bir ›fl›k
‹flte sendin o bendeki beni ayd›nlatan
Her bakt›¤›mda hep orda duran,
Gün bat›m›na kadar seyretti¤im
Batsa bile sönmeyen o ›fl›k
Bu defa y›ld›zlara uzanan
Karanl›kta bile beni yanl›z b›rakmayan
Sanki hiç gece olmam›fl
Gün batmam›fl gibi
Sanki saatler durmufl
Zaman geçmemifl gibi
Sen hep ordas›n
Sen sen sen illede sen
Sen güneflin bat›fl›da
Do¤uflunda
Sen kalbimin at›fl›nda
Sen gündüz hayallerimde
Gece rüyalar›mda
Sen en güzel parlayan y›ld›zlarda
Sen hayat›mda
Ve sen her an ald›¤›m nefeste…
Nurcan AKÜNAL
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
45
Gel de Yüre¤im Dinsin
Her çiçe¤in kokusu var, seninki gül kokusu
Her güzelin bir bak›fl›, seninki ceylan bak›fl
Her sevenin bir yak›fl›, seninki günefl gibi
Her sevdan›n bir tutkusu, seninki hasret dolu
Her müzi¤in bir makam›, seninki seher vakti
Sevdi¤im, gül kokunu, esen rüzgâra ver gelsin
Bak›fl›n ceylan bak›fl›, yükle oklara gelsin
Senin sevgin günefl gibi vur da¤lara da¤ erisin
Tutkun kavuflmak olsun, hasretlik ahu zar çeksin…..
Ç›k gel art›k seher vakti, gel de yüre¤im dinsin
Gel de yüre¤im dinsin…..
Sefer KARAKOYUNLU
M‹MOZA
Yeflilköy’deki evimizin bahçesinde bir
Siyah Gül fidan›m›z vard›. Her aç›fl›nda
hep güllerini severdim. Yine birisinde
açmaya bafllam›flt›, buda sonbahara
rastlam›flt›. O kadar hofl görünümü vard›
ki,zaten güllerin hepsi güzeldir.Ama Siyah
Gülde çok güzeldi.Bende bundan
esinlenerek bu fliiri dilim döndü¤ü kadar
hislerimi dile getirmeye çal›flt›m.
S‹YAH GÜL
Arzuman› her an çeker bu gönlüm
Tüm güllerin aras›nda siyah gül
Taaa do¤ufltan özlemini çekerim
Aç›l›fl›n bir hofl olur siyah gül
Küçücük ellerine
Biçtiler saçlar›n›…
Süngüler çekilmiflti flehrine o sabah
Gününden korkuyordu kasaban
Ya¤mur alt›nda geceler yaklafl›rken hüznüne.
Ah mimoza
Kald›r›m tafl›ndaki küçük k›z!
Arka bahçenin k›r›k tahta kap›s›ndan
Ömrün uzan›yor yapraklar›na
Görmüyor musun?
Perdeler kapanm›flt› a¤›r a¤›r
Uslu bir rüzgâr gözü yafll› bir baban›n
A¤›t›n› tafl›y›p seriyordu dallar›na
Güneflinden düflüyordu kentin
Ifl›ldakl› bir bahar girecekken koynuna.
Sinsice ya¤mal›yorlar isyanlar›n›
Bir hayal kan›yor kirpiklerinde
Kirpiklerinden, umutlar›n ak›yor.
Suçu yok tazecik saçlar›n›n
Ve gözlerine dökülen güzelli¤inin de…
Küçücük ellerine
Döktüler gözyafl›n›…
Ahh mimoza ahh
Taflras›n› bedeninde sarmalay›p
Töresine kalkan olan sen misin?
Deniz ‹nan
Y‹NE SESS‹Z Y‹NE SENS‹Z
B‹R AKfiAM DAHA GEÇT‹ SENS‹Z
B‹R GÜN DAHA EKS‹LD‹ ÖMRÜMDEN
Y‹NE SESS‹Z Y‹NE SENS‹Z
B‹R DAMLA DE⁄‹L B‹N DAMLA AKTI GÖZLER‹MDEN
YAVAfi YAVAfi
Y‹NE DURDU DAMARLARIMDAK‹ KAN
Y‹NE SESS‹Z Y‹NE SENS‹Z
B‹R SABAH DAHA OLDU SENS‹Z B‹R GÜN DAHA…..
B‹R GÜN DAHA EKS‹LECEK ÖMRÜMDEN
Y‹NE SESS‹Z Y‹NE SENS‹Z
EM‹NE YURDAKUL
Yafl›m geldi k›rk› bile afl›yor
Her y›l bu gönlümde güller aç›yor
Beyaz pembe türlü güller saç›yor
Senin yerin bambaflkad›r siyah gül
Bir yara var bu gönlümde çekerim
Tohumunu bula bilsem ekerim
Deste deste sevgilime gönderirim
Hiç solmadan hep gonca kal siyah gül
Fakir Seyfi mezar›n› tafl›n›
Su ederim gözlerimin yafl›n›
Siyah Gülün o tomurcuk bafl›n›
An›k etsem çorbam›za siyah gül
Seyfettin AKSU
Yar sende.
Tutsam saç›n› çekmeye k›yamam,
Dokunsam yana¤›na öpmeye
doyamam.
Sarhofl olurum teniyin kokusuna,
fiafaklar sökse billah ayamam.
Baksan yüzüme yanaklar›m yanar,
Çeksen gözlerini yüre¤im kanar.
Açsan kollar›n› gö¤süne sarsan,
Durur yüre¤im öldü¤ünü sanar.
‹rem ba¤lar›n›n kokusu yar sende,
Binbir renk çiçe¤in dokusu zar sende,
Gönüle anay›-babay› unutturan,
Sar› bal›n özü var yar sende.
‹shak Özlü
46
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
Serhat ‹lleri Kars-Ardahan-I¤d›r E¤itim Kültür
ve Dayan›flma Derne¤i’nin Düzenlemifl oldu¤u
6. Geleneksel Piknik fiöleni
RHAT ‹lleri Kars-Ardahan-I¤d›r
SEE¤itim
Kültür ve Dan›flma Derne-
¤i’nin düzenledi¤i piknik flöleni tüm
hemflerileri buluflturdu. fiölende yok
yoktu. Ozanlar ve davul zurna ekibi
yöresel sanatç›lar çeflitli yar›flmalar
yöresel oyunlar ve dostlu¤un ve kardeflli¤in sembolü halaylar çekildi.
Afl›klar ve davul zurna eflli¤inde yöresel oyunlar oynand›. Yumurta yar›fl› ve
çuval yar›fl› ve ayr›ca iki ayr› ailenin
halat çekme yar›fl› görülmeye de¤erdi. Ayr›ca sponsor firmalar›m›z›n çeflitli hediyeler ile çekilifl yap›larak flölene
renk katm›flt›r. Derne¤e katk› sa¤layan
Torun Yusufo¤lu 6. piknik a¤as› oldu
Dernek baflkan› Tuncay UZUNKAYA
konuflmas›nda özetle flunlar› söyledi:
Ümraniye Serhat ‹lleri Kars-ArdahanI¤d›r E¤itim Kültür ve Dan›flma Derne¤i kendi imkânlar› ile piknik alanlar›n›
kiralam›fl, otobüsleri tutmufl, sanatç›lar›n› temin etmifl ve her sene oldu¤u
gibi hemflerilerimizi piknik alan›n›za
götürülmüfltür. Y›llard›r birbirlerini görmeyen hemflerilerimizi piknikte hem
hasret gidermifl ve birebirlerini tan›mayanlar da tan›flm›fl ve kaynaflm›flt›r.
Tabi ki biz dernek yönetimi olarak
hemflerilerimizin bu tur etkinliklere sahip ç›k›p kat›l›m sa¤lamas›n› diliyorum.
Ümraniye’deki Kars Ardahan I¤d›rl›lar
Ümraniye genelinde memleket baz›nda ikinci s›rada olu¤unu hat›rlat›r›m.
Yirmi yedi bin seçmeni olan Kars Ardahan I¤d›rl›lar›n ne dü¤ün salonu ne
spor salonu ne piknik alan› almalar›
mümkün de¤il. Ama ne yaz›k ki piknik
ve gecelerimizde izledi¤im bir fley var
ayn› insanlar ayn› aileler kat›l›yor bunlarda derne¤in bu tür faaliyetlerini yak›ndan tak›p etti¤i için piknik flölenlerini ve geceleri sab›rs›zl›kla bekliyorlar.
Di¤er hemflerilerimizin ise bu konuda
duyarl› olmas›n› diliyorum. Ümraniye
genelinde ne yaz›k ki siyasi partilerde
ve belediyede, meclis üyelerinden bir
tek dernek baflkan› ve meclis üyesi
olarak tek ben var›m. Neden bizden
baflkan ve baflkan yard›mc›lar› olmas›n memleket baz›nda düflünülürsek
Kars Ardahan I¤d›rl›lar ikinci s›rada
SERHAT KÜLTÜR HABER
olarak oy kulland›k ama ne yaz›k ki tek
bir belediye meclis üyesiyle temsil
ediliyoruz. Hemflerilerimizin özellikle
parti gözetmeyip mutlaka bir yerlerde
yer almas›n› gerekiyor. Ve diliyorum
kendimiz için de¤il Kars Ardahan I¤d›rl›lar için mutlaka temsil noktas›nda
olal›m. Dedi.
Bu etkinliklerde eme¤i geçen baflta
baflkan Tuncay Uzunkaya olmak üzere dernek yönetiminde bulunan Özgür
Kip, Süleyman Onur, Fikret Özdemir
Sebahattin Kalaçay, Adil Çerkez Oruç
Aslan, Ekrem Yusufo¤lu ,Erol Kambir,
Metin Y›lmazer, S.Ayd›n Gönen, ‹smail Güner,‹smail Kastarl› Dursun Köro¤lu, Mehmet Türk ,‹hsan Aslan ,Engin
Aybirdi,Fay›k Yusufo¤lu,Ergin Hava,Ferhat Kuzey,Güner Gönet,Ercan
Gökbulak ve Ümraniye Esnaflar Yard›mlaflma ve Dayan›flma Dernek Baflkan›, Bakalar Odas› Baflkan Vekili olan
Orhan Demir’e ve bu güzel etkinlikte
eme¤i geçen tüm hemflerilerimizi kutlar nice böyle birlik ve beraberlikten
yana flölenler dileriz.
2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür
Nevzat ERDA⁄
Mali Müflavir - E¤itimci/Yazar
[email protected]
VERG‹ DÜNYAMIZDAN
SORULAR VE CEVAPLAR
✓ Soru: Merhaba, iflflvverenin kendisi nin günlük yemek giderleri masraf
yaz›labilir mi? Bu konuda yarg› karar›
veya mukteza var m›? Bu konudaki
görüflflü
ünüzü rica ediyorum. Ayr›ca 10
ar günlük yap›lan mahsupta sat›fl
flllara
ait yevmiye maddesine müfl
fltteriler den al›na cek giriflfllleride yaz›la b›lrm›?
Yoksa her iflflllemin mahsubu ayr› ayr›
yap›lmak zorundam› (Çek girifl
fllleri,
Çek ç›k›flflllar›, Sat›flfla
a ait mahsuplar,al› flfla
a ait mahsuplar). Sskl› ifl
flc
ciler genelde d›flfla
arda yemek yedikleri için fifl
olarak belge ibraz etmektedirler.Bun lar› masraf yazab›l›r m›y›z ? Noter sa t›fl sözleflflm
mesi ile al›nan 2 .el araçlar da gider pusulas› kesilmek zorunda m›? B›lg› ver›sen›z sevinirim Cep telefonuna ait kontörü fifl ile al›p kredi
kart› ile ilintisinide kurdugumuzda
masraf yaz›l›r m›? Sayg›lar›mla,
✓ Cevap: 1-Yap›lan harcaman›n flahsi bir harcama olmas› nedeniyle gider yaz›lamaz.
2-213 Say›l› VUK 219.maddesinde
kay›t nizam›n› düzenleyen hükümlere
göre muhasebedeki yevmiye kay›tlar›
günlük olarak ilgili tarihte ifllemlerin
mahiyetine göre 10 gün veya 45 gün
gecikmeli olarak kay›t yap›l›r. Yevmiye kay›tlar 10 gün fleklinde gruplanarak kay›t edilemez. Her bir ifllem için
ayr› ayr› mahsup, tahsil ve tediye fiflleri düzenlenmesi gerekir.
3-10 TL’ye kadar gider yazabilirsiniz.
10 TL’nin üzerindeki yemek harcamalar›n› bordroya dahil ederek brüt ücretine ilave ederek vergilendirmeniz
gerekir.
4- Vergi mükellefi olmayan kiflilerden
noter sözleflmesi ile sat›n al›nan araçlar için gider pusulas› düzenlemenize
gerek yoktur. Sözkonusu sözleflme
araca iliflkin al›fl belgesidir.
5- ‹flletmenin aktifinde kay›tl› olan cep
telefonuna iliflkin al›nan kontörler gider olarak kaydedilir.
47
✓ Soru: Say›n Yetkili, ‹yi günler, Yurt
d›fl
fl›› al›mlar›ndan kaynaklanan ve fatura düzenlenmemifl kur fark› tutarlar›
BA formlar›na dahil edilmeli midir?
E¤er edilecekse fatura olmad›¤›ndan
dolay› belge say›s› ne olmal›d›r. Gö rüfl
flllerinize arz ederim. Sayg›lar›mla.
✓ Cevap: VUK 381 nolu Genel Tebli¤inde ilgili bölüm afla¤›daki gibidir:
4- D‹⁄ER HUSUSLAR VE CEZA‹
YAPTIRIM 4.6. Herhangi bir mal ve
hizmet al›m›na ba¤l› olarak, ödemenin gecikmesi suretiyle ortaya ç›kan
ve fatura düzenlenmek suretiyle al›c›ya yans›t›lan kur fark› gelirleri/giderleri de bildirimlere dahil edilecektir.
SOSYAL GÜVENL‹K
S‹STEM‹M‹ZDEN SORULAR
VE CEVAPLAR
✓ Soru: Muvazzaf askerlik nedeni ile
ifl
fltten ayr›lan ifl
flç
çi için ifl
flk
kur’a ‹AB veril mesi gerekiyor.Ancak Askerlik nedeni ile ‹AB verilme süresinin 15 gün oldu¤u hususunda tereddüde düfl
flttüm
ve ifl
fl--kur ile görüfl
flttüm. Bana askerlik
nedeni ile ‹AB verilmesinde idari pa ra cezas› uygulanmayaca¤› söylendi.Bu konuyu aç›kl›¤a kavufl
fltturur mu sunuz?
✓ Cevap: De¤erli Meslek Mensubu
Muvazzaf askerlik nedeniyle hizmet
akdi sona erenler için iflverenler ‹AB
düzenleyeceklerdir. Bu durumda
olan sigortal› iflsizlerin terhis tarihinden itibaren 30 gün içerisinde Kuruma baflvurmalar› halinde iflsizlik
ödene¤i ifllemleri bafllat›l›r. ‹yi çal›flmalar
✓ Soru: Üstad›m raporlu birini bord roda raporunu gösterirken raporun
resmi tatil ve hafta sonuna gelen k›s m›n› nas›l göstermek gerekiyor.Du rumu fl
flö
öyle bir örnekle aç›klaya y›m.May›s ay›nda 2 resmi tatil 5 ta nede hafta sonu var fl
fliimdi 10 günlük
rapor alan bir kifl
fliinin bordrosunu dü zenlerken 2 resmi tatil, 5 hafta sonu
tatili 10 gün raporlu 13 gün normal
çal›fl
flm
ma fl
fle
eklinde mi gösterece¤iz.
birde y›ll›k izinin içine gelen resmi ta tilleri y›ll›k izin süresinden düfl
flm
mek
mi gerekiyor.
✓ Cevap: MADDE 55. - Afla¤›daki süreler y›ll›k ücretli izin hakk›n›n hesab›nda çal›fl›lm›fl gibi say›l›r:
a) ‹flçinin u¤rad›¤› kaza veya tutuldu¤u hastal›ktan ötürü ifline gidemedi¤i
günler (Ancak, 25 inci maddenin (I)
numaral› bendinin (b) alt bendinde
öngörülen süreden fazlas› say›lmaz.).
b) Kad›n iflçilerin 74 üncü madde gere¤ince do¤umdan önce ve sonra
çal›flt›r›lmad›klar› günler.
c) ‹flçinin muvazzaf askerlik hizmeti
d›fl›nda manevra veya herhangi bir
kanundan dolay› ödevlendirilmesi s›ras›nda ifline gidemedi¤i günler (Bu
sürenin y›lda 90 günden fazlas› say›lmaz.).
d) Çal›flmakta oldu¤u iflyerinde zorlay›c› sebepler yüzünden iflin aral›ks›z
bir haftadan çok tatil edilmesi sonucu
olarak iflçinin çal›flmadan geçirdi¤i
zaman›n onbefl günü (iflçinin yeniden
ifle bafllamas› flart›yla).
e) 66 nc› maddede sözü geçen zamanlar.
f) Hafta tatili, ulusal bayram, genel tatil günleri.
g) 3153 say›l› Kanuna dayan›larak ç›kar›lan tüzü¤e göre röntgen muayenehanelerinde çal›flanlara pazardan
baflka verilmesi gereken yar›m günlük izinler.
h) ‹flçilerin arabuluculuk toplant›lar›na kat›lmalar›, hakem kurullar›nda
bulunmalar›, bu kurullarda iflçi temsilcili¤i görevlerini yapmalar›, çal›flma
hayat› ile ilgili mevzuata göre kurulan
meclis, kurul, komisyon ve toplant›lara yahut iflçilik konular› ile ilgili uluslararas› kurulufllar›n konferans, kongre
veya kurullar›na iflçi veya sendika
temsilcisi olarak kat›lmas› sebebiyle
ifllerine devam edemedikleri günler.
›) ‹flçilerin evlenmelerinde üç güne
kadar, ana veya babalar›n›n, efllerinin, kardefl veya çocuklar›n›n ölümünde üç güne kadar verilecek
izinler.
j) ‹flveren taraf›ndan verilen di¤er
izinler ile 65 inci maddedeki k›sa çal›flma süreleri.
k) Bu Kanunun uygulanmas› sonucu
olarak iflçiye verilmifl bulunan y›ll›k
ücretli izin süresi. ‹yi çal›flmalar.
48
Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009
Özlü Sözler - K›ssadan Hisseler
●
Haz›rlayan: Nevzat ERDA⁄
TÜRK ATASÖZLER‹
❀ A¤›r kazan geç kaynar.
❀ Dost yüzünden, düflman gözünden belli olur.
❀ A¤lama ölü için, a¤la deli için.
❀ Felek kimine kavun yedirir, kimine kelek.
❀ Ak›ll›y› arkada tutma, ak›ls›z› k›lavuz etme
❀ Alma mazlumun ahini ç›kar aheste aheste.
❀ Ifl›¤›n› akflamdan önce yakan, sabah ç›ras›na
ya¤ bulamaz.
❀ Bakmadan usta olunsayd›, kediler kasap
olurdu.
❀ Kardefl kardefli b›çaklam›fl, dönmüfl yine
kucaklam›fl.
❀ Belefl at›n difline (yafl›na, yular›na, dizginine)
bak›lmaz.
❀ Karga, kekli¤i taklit edeyim demifl; kendi
yürüyüflünü flafl›rm›fl.
❀ Bozac›dan kefil istemifller, fl›rac›y› göstermifl.
❀ Kötü söyleme efline, a¤u katar-afl›na.
❀ Çocu¤a ifl buyuran, ard›na kendi düfler
❀ Merhametten maraz do¤ar
DÜNYADAN ATASÖZLER‹
Alt›n ateflle, kad›n alt›nla, erkek kad›nla
imtihan edilir. (U.S.A atasözü.)
Ne kadar az yüksekten uçarsan, düfltü¤ün
zaman o kadar az incinirsin. (Tibet atasözü)
Dikenler aras›nda güller yetiflir. (Alman
atasözü)
Kad›nlar gülebildikleri zaman gülerler,
istedikleri zaman a¤larlar. (Venezuela atasözü)
Hakiki sevgi ayr›l›kta unutulmaz. (Belçika
atasözü)
Allah’›n gülü dikenli yaratt›¤›na hayret
edece¤iniz yerde, dikenler aras›nda gül
yaratt›¤›na hayret edeniz. (Arabistan atasözü)
KISSADAN H‹SSE
Abbasi'lerin ünlü halifesi Harun Reflid zaman›nda yaflam›fl olan Behlül Dana (VIII. yüzy›l) dönemin evliyas›ndand›. Zaman zaman akl›ndan zoru
olan kimselere has tav›rlar tak›n›r, herkes de bundan dolay› kendisini deli san›rd›.Halbuki kendisi
Allah dostlar›ndand›r.
Behlül bir gün Hârûn Reflîd'in taht odas›n› bofl
buldu ve ç›k›p tahta oturuverdi. Bunu gören askerler onu kamç› ile dövmeye bafllad›lar. Askerler
vurdukça o; "Vah Hârûn Reflîd. Vah Hârûn Reflîd!" diyordu. O esnâda halîfe geldi ve manzara
karfl›s›nda donup kald›. Askerleri uzaklaflt›rd›ktan
sonra;
"Ey Behlül! Bu ne hâl?" diye sordu.
Üç tafl›nma, bir yang›na bedeldir. (Japon
atasözü)
Behlül; "Senin için a¤l›yorum. Burada taht› bofl
bulup bir an oturdum. Bu kadar k›rbaç yedim.
Sen ise senelerdir bu taht›n üzerinde oturuyorsun. Hâlin ne olur diye düflündüm." Hârûn Reflîd;
"Peki ne yapmam lâz›m?" dedi.
Nisan ya¤muru may›s çiçe¤i getirir. (Kanada
atasözü)
Behlül; "Mâdem ki bu yükün alt›na girdin. Zulme
meyletme. Adâlet üzere ol. Böylece taht›nda
otur." buyurdu.
Küçük üzüntüler konuflurlar, büyük dertler
dilsizdir. (Nijerya atasözü)
Kad›n gölge gibidir, kendisini takip edenden
kaçar, önünden gidenin arkas›ndan koflar.
(Kongo atasözü)
Birisi Behlül-i Dânâ'ya gidip; "Ey Behlül! O¤lum
vefât etti. Kabir tafl›na ne yazay›m." dedi. Behlül
hazretleri buna gülüp; "Dün alt›mda olan çimenler bugün üstümde yeflerdi. Ey yolcu, bil ki flu
toprak, günahlardan baflka her fleyi örtmektedir,
yaz." dedi.

Benzer belgeler