Benim Babam Da¤d›r - Serhat Kültür Dergisi
Transkript
Benim Babam Da¤d›r - Serhat Kültür Dergisi
2 Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 Uluslararas› 10. Ç›ld›r Göl Festivali Büyük Bir Kat›l›mla Yap›ld› U y›l uluslararas› 10. Ç›ld›r Göl Festivali büyük bir kat›l›mla gerçekleflti. Büyük bir coflkuyla kutlanan festival art›k sesini sadece Türkiye’ye de¤il Dünya’ya duyurmaya kararl› oldu¤unu birkez daha gösterdi . 30 bin insan›n kat›l›m›yla gerçekleflen festivalde ev sahipli¤ini yapan Ç›ld›r Belediye Baflkan› Nurettin Aygün yapt›. Festivale kat›lanlar Ana Muhalefet Partisi Genel Baflkan› Deniz Baykal, Ardahan Valisi Selim Cebiro¤lu, milletvekillerimiz Prof.Dr. Esfender Korkmaz, Ensar Ö¤üt, Ç›ld›r Kaymakam› Önder Çam, ordu komutanlar›, komflu il ve ilçelerin belediye baflkanlar›, Ç›ld›r ve köyleri dernek baflkanlar› ve çok say›da ifl adamlar›n›n kat›l›m›yla gerçekleflti. B Sunumunu Meryem K›z›l›rmak'›n yapt›¤› festivalde bu topraklar›n ba¤r›ndan kopan sanatç›lar›m›z da yer ald›. Sanatç›lar›m›z aras›nda Yudum, Burhan Y›ld›r›m, Yener Y›lmazo¤lu, Arzu Y›ld›z, Bayram Denizo¤lu, Korkmaz ‹kan, Yavuz Timur ve Tuncer Gündo¤an festivale müzik ziyafeti katt›lar.. Adeta haf›zalardan silinmeyen bir coflkuya dönüfltü. Saz›n ve sözün bitmedi¤i ve alk›fllar›n hiç kesilmedi¤i, halaylar›n çekildi¤i festivalde birlik ve beraberli¤in ne demek oldu¤unu birkez daha görmek isteyenlere göstermifl oldu. Bu festival Ç›ld›r›m›z›n kalk›nma ve dayan›flma yolunda yar›n ki daha güzel günlere daha anlay›fll› ve duyarl› olaca¤›na ve bu güzellikleri gelecek yar›nlara tafl›yaca¤›na can› gönülden inan›yoruz. Kültürün ve sanat›n esti¤i her yerde bilginin ve birikimin hat safada oldu¤u kaç›n›lmaz bir gerçektir. 10. Uluslararas› Ç›ld›r Göl Festivaline bu güzeliklere eklenen 5. Afl›k fienlik Kültür Festivali damgas›n› vurmufltur. Saz›n ve sözün piri olan Afl›k fienlik, kasaba- Haber: Levent KIZILIRMAK s›nda binlerce insan›n kat›l›m›yla an›ld›. Festival, ev sahipli¤ini yapan Afl›k fienlik Belediye Baflkan› Say›n M.Mülazim Karaçay’›n aç›l›fl konuflmas›yla bafllad›. Sunumunu Meryem K›z›l›rmak'›n yapt›¤› Afl›k fienlik Kültür Festivalinde çok say›da sanatç›lar›m›z yer ald›. Tarihe silinmeyen harflerle ad›n› yazd›ran Afl›k fienlik “Can sa¤ iken yurt vermeyiz düflmana" söznü birkez daha yaflatman›n ve yar›nlara tafl›man›n onuru ve gururu içerisinde olman›n onurunu ve gururunu yaflatt›. Daha güzel günler Ç›ld›r’›, Afl›k fienlik kasabas›n› ve Ç›ld›r’›n köylerini beklemektedir. Burada her iki baflkan›m›za say›n Nurettin Aygün ve Mülazim Karaçay'a bu etkinlikleri gerçeklefltirdikleri için Serhat Kültür Dergisi ad›na sonsuz teflekkürlerimizi sunar›z. Nice birlik ve beraberli¤in yafland›¤› festivaller dileriz. 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür 3 4 Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür 5 Karsl›lara Dair... Neflfle e DOSTER [email protected] AYATIMDA derin izler b›rakan H kim varsa Karsl›d›r. Anam, babam, eflim, o¤lum, arkadafllar›m, dostlar›m. Yol yordam bilen yol arkadafllar›m, yaflam›ma çok fley katan delikanl› yoldafllar›m. E¤lencesi e¤lence, dostlu¤u dostluk olan memleketim. Gelen herkese önce kap›s›n›, sonra evini, yüre¤ini, sofras›n› cömertçe açan hemflerilerim... ‹nanm›yor musunuz? Düflürün yolunuz oralara, oturun sofralar›na görgünüze, görgü, bilginize bilgi, Beni memleketimde göreni ilk çarpan, saran ve kavrayan fley mimari kimli¤idir. Balt›k mimarisi de denilen bu tarz; çirkin ve çarp›k yap›laflmadan, rant h›rs›ndan tabii ki pay›na düfleni alm›flt›r, hem de fazlas›yla. Birbirinden farks›z, birbirinin ayn› binalar ortal›¤› doldurmufltur ama yine de duruflunu koruyan ve adeta meydan okuyan kimlikli binalar›m›z hala flükürler olsun ki vard›r. kilonuza kilolar kat›n! Tabii ki kendi elimle kendi memleketimi karalayacak de¤ilim. Güvenmesem yazar m›y›m? Ne demifller “Halep ordaysa arfl›n burada” gidin görün ve varsa yalan›m ç›kar›n! Ne do¤as›n›n muhteflemli¤i, ne co¤rafyas›n›n mükemmelli¤i... Beni memleketimde göreni ilk çarpan, saran ve kavrayan fley mimari kimli¤idir. Balt›k mimarisi de denilen bu tarz; çirkin ve çarp›k yap›laflmadan, rant h›rs›ndan tabii ki pay›na düfleni alm›flt›r, hem de fazlas›yla. Birbirinden farks›z, birbirinin ayn› binalar ortal›¤› doldurmufltur ama yine de duruflunu koruyan ve adeta meydan okuyan kimlikli binalar›m›z hala flükürler olsun ki vard›r. Sözü uzatmadan öze gelirsek; kaçgöçün yaflanmad›¤› ça¤dafl dünya görüflü, kad›nlar›n e¤itiminin önemsendi¤i farkl› yap›s›, kar›, k›fl›, buzu, tozu, k›z› olmasa da bal›, peyniri bir fikir verir herkese, hepinize. Haks›z bir veda ile çekip geldi¤im memleketim ne zaman akl›ma düflse “‹flte gidiyorum çeflmi siyah›m” türküsünü okurum. Ne zaman oralardan ayr›l›p geliflimdeki vefas›zl›¤› düflünsem çocuklar›n› bir miknat›s gibi kendine çeken havas›n› an›msar›m. Ne zaman özlemiyle bo¤az›m dü¤ümlense çekim gücü yüksek yemeklerini hat›rlar›m. Ne zaman bat›l› dostlar›ma tan›tmam gerekse, Cenubi Garbi Kafkas Hükümeti’nden girer, Ani Harabeleri’nden ç›kar, Sar›kam›fl Kayak merkezine dalar giderim... Memleketime özlem duymam ve onu s›k s›k konu yapmam için çok nedenim var hele de bugünlerde. Neden mi? Aç›klayay›m. Son y›llarda ( Eski baflkan Naif Alibeyo¤lu’nun kulaklar› ç›nlas›n) yap›lan festivallerle, film gösterimleriyle, uluslararas› toplant›lara ev sahipli¤iyle ülke ve dünya gündemine tafl›nan Kars bugünlerde yine gündemde. Ancak bu kez vazgeçilen festivalleriyle, kald›r›lan heykelleriyle, içki ruhsatlar› iptal edilen lokantalar›yla ve müftülü¤e devredilen sanat merkeziyle! Hep söylerim bizler memleketimize farkl› te¤ellerle ba¤l›y›z. Ne zaman ça¤r›lsak kilometre hesab› yapmadan koflar›z. Dünyan›n neresinde olursak olal›m bir yolunu bulur Kars’tan söz açar›z. Oraya at›lan her ad›m›n, çak›lan her çivinin yan›nda yer al›r ve bundan da kendimize hemflerilik kontenjan›ndan pay ve payeler ç›kar›r›z. Gün olur ‹stanbullu bir dostumuza Kars’›n Selim ilçesinin Gelinalan köyüne bir okul yapt›rt›r›z. Gün olur ad›na kitaplar yazar, konuflmalar yapar›z. fiimdi gelelim sözün özüne. Yetkililer, öncelikle memleketimize sonra da biz gurbetteki Karsl›lara, bafllat›lan güzellikleri çok görmesinler. Ve memleketimizin o soylu bafl›na bir taç gibi yak›flan heykellerimizi yerlerine yerlefltirip, festivalleri sürdürsünler. Söz yanlar›nda olaca¤›z... 6 Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 Kars Ardahan I¤d›r Kalk›nma Vakf› Genel Kurul Toplant›s› The Marmara Oteli’nde Yap›ld› ENEL KURUL Toplant›s› KAI G11.06 2009 tarihinde The Marmara Oteli’nde Yap›ld›. Toplant›ya Tar›m ve Köy ‹flleri Bakan› Methi Eker, ‹stanbul Milletvekili Prof.Dr.Esfender Korkmaz, Kars Milletvekili Mahmut Esat Güven, Ardahan Milletvekili Saffet Kaya, Kars milletvekili Gürcan Da¤dafl, Ardahan Milletvekili Ensar Ö¤üt Kars Sevdal›s› Vasviye Erifl, Ankara Kars Vakf› Baflkana Zeki Naci Tahran Kars Borsa Baflkan› ‹smet Çelik, Ardahan Belediye Baflkan› Faruk Köksoy, Susuz Belediye Baflkan› Ali Ye¤in, Afl›k fienlik Belediye Baflkan› Mülaz›m Karaçay, Ç›ld›r Belediye Baflkan› Nurettin Aygün, Ardahan Dernek Baflkanlar›, Kars Dernek Baflkanlar›, Kars Ticaret ve Sanayi Oda Baflkan› Ali Güvensoy, Ardahan Sanayi ve Ticaret Oda Baflkan› Latif Tosuno¤lu, Ardahan Ziraat Oda Baflkan› Latifflah Sural, Arpaçay Belediye Baflkan› Enver Akaya,çok kalabal›k hemfleri toplulu¤u, ifladamlar› bürokratlar bas›n mensuplar› ve vak›f üyeleri kat›ld›. Genel Kurul toplant›s›nda divan baflkanl›¤›na Prof.Dr.Esfender KORK MAZ divan baflkan yard›mc›l›¤›na ‹s mail AYTEM‹Z, Y›ld›z LAÇ‹NER ve Divan Katipli¤ine Av. Mahmut ÖZ TÜRKLER seçildiler. Genel Kurul’da aç›l›fl konuflmas›n› yapan KAI Vak›f Baflkan› Y›ld›z LAÇ‹NER yapm›fl olduklar› çal›flmalar hakk›nda bilgi vererek bundan sonrada birlik ve beraberli¤in artarak devam edece¤ini söyledi. KAI Genel Kurulunda tek liste olarak SERHAT KÜLTÜR HABER seçim yap›ld›. Turan ÇEV‹K vak›f baflkan› seçildi. Genel kurulda bir teflekkür konuflmas› yapan KAI BAfi fiK KANI Turan Çevik özetle flunlar› söyledi: Genel kurulumuza ve vakf›m›z›n düzenledi¤i toplant›ya baflta Say›n Bakan›m Mehdi EKER’e, Say›n Milletvekillerime, Eski vak›f baflkanlar›ma, de¤erli bas›n mensuplar› ve Kars’tan, Ankara’dan kat›l›mc›lara teflekkür ediyorum. Bu hizmet yar›fl› Esfender Hocam›zla bafllayan ‹smail A¤abeyimizle çok yüksek seviyelere ç›km›flt›r. ‹skender BOZDEM‹R kardeflimle daha da yükse¤e ç›kan vak›f bayra¤›m›z, Y›ld›z ablam›z ile bafllayan Avrupa Birli¤i hibe projesiyle yeni bir boyut kazanm›flt›r. Hepsine teflekkürlerimizi sunuyoruz. Bizde yönetim olarak vakf›m›z›n bayra¤›n› yüksek hedeflere ta- 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür 7 Turan ÇEV‹K - KAI Kalk›nma Vakf› Yönetim Kurulu Baflkan› fl›yaca¤›m›za söz veriyoruz. Pojeler üretip hayata geçirece¤iz. Bu bayra¤› en yüksek tepeye hep beraber götürelim dedi. Genel kuruldan sonra eski vak›f baflkanlar›na ve vak›fta h›zmet edenlere hizmet ödülü verildi. Kurucu Baflkan Esfender KORKMAZ’a, eski Baflkan ‹smail AYTEM‹Z ve ‹skender BOZDEM‹R’e birer plaket verildi. Daha sonra vakfa hizmetlerinden dolay› Vasviye ER‹fi’e, Arzu Özkan’a, Erdal Polat’a, ve Vakf›n çal›flmalar›nda eme¤i geçenlere plaket verildi. Ayr›ca KAI Genel Kurulu ödül töreninde Sar›kam›fl Dayan›flma Grubu Baflkan› Prof.Dr. Bingür SÖNMEZ ile Ahmet GÜNAY ve Av.Erkan KARAGÖZ Vakfa hizmetlerinden dolay› Ünlü Ressam Tayfur SANLIMAN’›n yapt›¤› “SARIKAMIfi B‹R DESTANDIR” resimlerinden birini Vak›f Baflkan›na sundular. KARS ARDAHAN I⁄DIR KALKINMA VAKFI YÖNET‹M KURULU: Turan Çelik (Baflkan) seçilirken, yönetim kurulana, Ahmet Kara, Ali Aflan, Arzu Özkan, Bahattin Durmufl, Bahattin Tafl, Barbaros Buluto¤lu, Cahit U¤urlu, Celal Kahraman, Celal Altunel, Celal Uygur, Cemil Mar, Cihangir Koçulu, Cihangir Güngör, Ek- Tar›m ve Köy ‹flleri Bakan› Mehdi EKER rem Erda¤›, Ekrem Tany›ld›z, Erdal Polat, Erhan Y›ld›r›m, Erkan Karagöz, Erkan Koçali, Feridun Miral, Gülin Alkan, Gürbüz Boy, Hanifi Cücü, Hüseyin Öztürk, Mahmut Öztürkler, Mehmet Ali Karada¤, Memet Korkmaz, Nergiz Aktafl, Nefle Doster, Nihan Gündem, Nuri Vatan, Orhan Utan, Sabri Yi¤it, Selahattin Korkmaz, Selçuk Demirbulak, Seyfettin Aksu, fiahin Hocao¤lu, fienol Demira¤, Tevfik Kemer, Veyis Görkem, Yahya Göktafl, Yaver Ucal, Yener Kazak, Y›lmaz Ulubeyi, Zeki Y›lmaz seçildiler. DENETLEME KURULU: Mehmet Göl, Yener Ünver, Naci Art››fl›k, Veysel Uçum, Himmet Duman, Yüksel Ayd›nl›o¤lu seçildiler. Genel kurul seçimi sonras› Kars - Ardahan Organize Organik Tar›m Ürünleri Bölgesi 1. platform toplant›s›na geçildi. Toplant›da bir konuflma yapan Tar›m ve Köyiflleri Bakan› Mehdi EKER, projeyi desteklediklerini bu projenin bölge geliflimine önemli katk›lar sa¤layaca¤›n› Kars Ardakan› kalk›nd›raca¤›n› söyledi. Daha sonra bir konuflma yapan Prof.Dr.Esfender Korkmaz ise Dünya art›k organik ürünler ça¤›na geçti. Ben bu de¤erli say›n bakan›m›za açt›m ve bakan›m›zda ilgilendi. Bu projeyi hayata geçirmek için buraya geldi. Bu projeye bizim kadar önem verdi¤i ve proje kapsam›nda ki bu toplant›m›za kat›ld›¤› için kendisine çok teflekkür ediyorum, dedi Serhat Kültür Dergisi olarak Kars Ardahan I¤d›r Kalk›nma Vakf›’ na Yönetim kurulu baflkan› Turan Çevik ad›na Yönetim Kurulunu kutlar birlik ve beraberli¤in sa¤lanmas› ve hizmet bayra¤›n›n en üst seviyeye ç›kmas›n› temenni eder, baflar›lar dileriz. 8 ‹smail AYTEM‹Z Aytemiz fi fiiirketler Grubu Yönetim Kurulu Baflflkkan› ÖREM‹Z‹N sayg› de¤er ifladam› Y Aytemiz fi fiiirketler Grubu Yönetim Kurulu Baflflkkan› ‹smail AYTEM‹Z, Kars Ardahan I¤d›r Kalk›nma Vakf›n›n genel kurul toplant›s›nda yöremizin kalk›nmas›yla ilgili çok önemli aç›klamalarda bulundu. AYTEM‹Z konuflflm mas›nda flflu unlar› söyledi: Vakf›m›z taraf›ndan düzenlenen KarsArdahan Organize Organik Hayvanc›l›k Sanayi Bölgesi konulu seminerimize hofl geldiniz. Hepinizi sayg›lar›mla selaml›yorum. Bildi¤iniz gibi, insanl›k on bin y›ld›r tar›msal üretim yap›yor. Bitkisel ve hayvansal ürünler elde etmek amac›yla topra¤› ekip-biçiyor ve hayvan yetifltiriyor. Sanayi devrimine, yani iki yüz elli - üç yüz y›l önceye kadar, tar›msal üretim, en önemli ekonomik faaliyetti ve daha çok üreticinin kendi ihtiyac› için yap›l›rd›. Pazar için yap›lan üretim oldukça azd›. Tar›m›, ticaret ve zenaatkârl›k ile tezgâhlarda yap›lan üretim izlerdi. Sanayi devrimi ile birlikte makine ve kimyasal ürünler tar›ma girdi. Bununla tar›msal üretim kat be kat artt›. Tabii s›nai ürünlerin miktar, çeflit ve de¤er bak›m›ndan art›fl h›z› çok daha yüksekti. O nedenle, tar›m, ekonomik faaliyetler içinde önce ikinci, sonra da üçüncü s›raya geriledi. Bu tarihsel ba¤lam içinde bakarsak, 1877-78 Rus-Osmanl› savafl›na kadar, yöremizde tar›m, karasaban teknolojisi düzeyindeydi. Savafltan sonra, karasaban yerini pullu¤a, öküz de güçlü malakan atlar›na terk etti. Bununla Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 Prof. Dr. Esfender KORKMAZ, ‹smail AYTEM‹Z, Y›ld›z LAÇ‹NER ekim alan› iki kat›na ç›kt›; pazar için üretim bafllad› ve geliflti. Kars - Tiflis demiryolu ile tar›m ürünleri Kafkas ve Rus pazarlar›na tafl›nd›. Ancak, 1920’den sonra, s›n›rlar kapand›, dolay›s›yla ticaret imkanlar› azald› ve tar›m geriledi. Kars-Ardahan yöresinde tar›mda ikinci at›l›m 1960’larda bafllad›. Bu kez tar›ma, makine ve kimya sanayisi ürünleri girdi. Bununla, hem ifllenen toprak 10 kat›na ç›kt›, hem de verimlilik artt›. Kars- Ardahan arazisinin yaklafl›k üçte biri tar›m alan›, üçte biri mera ve çay›rd›r. Kalan üçte birin küçük bir k›sm› orman ve fidanl›k, geri kalan› da tar›m d›fl› aland›r. Tar›m alan›nda elde edilen ürünlerin % 95’i arpa ve bu¤daydan oluflan tah›l, % 5’i de baklagiller, endüstriyel ürünler ve yumru bitkilerdir. Yöremizdeki genifl çay›r ve meralar hayvanc›l›¤a elveriflli bir ortam sa¤lamaktad›r. Türkiye’deki büyükbafl hayvan say›s›n›n % 2,7’si, küçükbafl hayvan say›s›n›n % 2,2’si Kars-Ardahan yöresinde yetiflmektedir. Bu oranlar ülke ortalamalar›n›n epeyce üstündedir. Ancak, büyükbafl hayvanlar›n üçte ikisi yerli, dörtte bir kadar› kültür melezi ve sadece onda biri kültür ›rk›d›r. Küçükbafl hayvan varl›¤› da, büyük ço¤unlukla ›slah edilmemifl yerli ›rkt›r. Bu da hem sütte hem de ette verimlili¤i olumsuz etkilemektedir. Yöremizdeki süt üretimi büyükbafl hayvan oran›n›n yar›s› kadar, et üretimi küçükbafl hayvan oran›n›n dörtte biri kadard›r. Kars ve Ardahan’da ar›c›l›k geliflen ve istikbal vadeden bir tar›m ürünü dal›d›r. Yöremiz, ülkemizdeki kovan say›- s›n›n ve bal üretiminin yaklafl›k % 1,2’sine sahiptir. Kaz yetifltirimi yöremizin bir özelli¤idir. Kars ve Ardahan’da yetifltirilen kaz say›s›, Türkiye’deki kaz say›s›n›n % 20’si gibi büyük bir orana ulaflmaktad›r. Bu genel çerçeve, Kars ve Ardahan’da tar›m›n, ça¤dafl teknoloji ve üretkenlik düzeyinin gerisinde oldu¤unu göstermektedir. Tar›mda makineleflmeyi ve kimyasal ürün kullan›m›n› ve sulamay› art›rmak, hayvanc›l›kta kültür ›rk›na ve ›rk ›slah›na h›z vermek gerekmektedir. Bunun için tar›msal destekler verimlili¤i art›racak yönde kullan›lmal›d›r. Öte yandan, Kars-Ardahan nüfusunun % 55’i k›rsalda yaflamakta, % 25’i de kentte yaflamas›na ra¤men geçimini tar›mdan sa¤lamaktad›r. Yani nüfusun % 80’inin geçimi tar›m ve hayvanc›l›¤a ba¤l›d›r. Bu afl›r› derecede yüksek bir orand›r. Bu nüfusun orta vadede % 30’lara, sonra da daha afla¤›lara düflmesi gereklidir. Bunun için de, sanayi ve hizmet sektörlerinde istihdam› amaçlayan bir projeye ihtiyaç vard›r. Kars-Ardahan yöresi, organik tar›m ürünleri yetifltirmeye elverifllidir. Organize Organik Hayvan Ürünleri Sanayi Bölgesi Uygulama Projesi, tar›mda bir üst basama¤a ç›kmay› ve tar›msal sanayinin geliflmesini sa¤layacakt›r. Prof. Dr. Esfender Korkmaz hocam›z›n verdi¤i bilgilere göre, Avrupa Birli¤i deste¤i proje finansman› biçiminde gerçekleflecektir. Bir baflka deyiflle, finansman yat›r›m›n gerçekleflmesine paralel olarak verilecektir. Projenin bu özelli¤i, Özel ‹dare, belediye, sanayi 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür 9 Genel Kurul’dan Görünüm ve ticaret odalar› gibi sivil toplum örgütleri ve özel sektörün el ele vermelerini gerektirmektedir. Bu iflbirli¤i ile proje hayata geçerse, çok verimli bir yat›r›m olacakt›r. Çünkü dünyada organik tar›m ürünleri talebi sürekli büyümektedir. Bu da organik ürünlerin daha iyi fiyat bulmas›n› sa¤lamaktad›r. Kars - Ardahan Organize Organik Tar›m Ürünleri Bölgesi, organik tar›m›n sanayi aya¤›n› oluflturacakt›r. Bu ba¤lamda yem bitkileri, hayvan gübresi ve hayvanc›l›k ürünleri ifllenerek ilave ve yüksek katma de¤er elde edilecektir. Böylelikle yörede gelir ve istihdam artacakt›r. Sayg›de¤er kat›l›mc›lar, Biliyoruz ki tek bir alandaki ekonomik faaliyet yöreyi kalk›nd›rmaya yetmez. Peki ne yap›lmal›d›r? Her fleyden önce, ekonomik yap›n›n tar›m a¤›rl›kl› olmaktan ç›kar›lmas› gerekmektedir. Bunun için, tar›msal sanayinin yan› s›ra; Kafkaslara ve çevre illere hitap eden, - Sa¤l›k, - E¤itim, bilim, kültür, - Turizm ve - Ticaret gibi hizmet sektörü dallar›na yönelmek zorunludur. Ve yine bu ba¤lamda, - Kars Besi Organize Sanayi Bölgesi’nin tamamlanmas› ve çal›flt›r›lmas›, - Ardahan’da bir Besi Organize Sanayi Bölgesi kurulmas›, - Kars-Ardahan yöresinin Organik Tar›m ve Hayvan Ürünleri Bölgesi ilan edilmesi, - Kars - Ardahan’da yem ürünlerinin gelifltirilmesi ve, Kars-Ardahan ortak “Organik Hayvanc›l›k Ürünleri Organi ze Sanayi Bölgesi” kurulmas› el at›lmas› gereken bafll›ca konulard›r. vekillerimize görev düflüyor; yat›r›m projelerine devlet deste¤i ve bürokratik engellerin kald›r›lmas›nda yard›mc› olmal›lar; yat›r›mlara öncülük etmelidirler. Bunlara ek olarak, devlet bürokrasisi nin yat›r›ma ve yat›r›mc›ya elinden gelen deste¤i vermesi gerekmektedir. Örne¤in Samsun’da valilik bir büro kurmufl; bu büro yat›r›mc›n›n projesini al›p elden takip edip sonuçland›r›yor. Böyle bir yöntemi biz de Kars ve Ardahan’da uygulamal›y›z. Müsaadelerinizle, bu toplant›y› düzenleyen Kars-Ardahan-I¤d›r kalk›nma Vakf› Say›n Baflkan›na ve yönetim kurulu üyelerine huzurlar›n›zda takdir ve teflekkürlerimi sunuyorum. Tabii, yöre ekonomisinin canland›r›lmas› bak›m›ndan, Ermenistan’la ilifl fl-kilerin normallefl flttirilmesinin ve s›n›r kap›lar›n›n aç›lmas›n›n, can al›c› bir önemi bulundu¤unu hepimiz biliyoruz. Bu konuda Hükümetler aras› bir iflbirli¤i anlay›fl›n›n gelifltirilmesine ihtiyaç bulunmaktad›r. 59. Cumhuriyet Hükümeti konuyu ciddiyetle alm›fl ve gerekli ad›mlar› atm›fl bulunuyor. Tabii Ermenistan’›n da buna olumlu yaklaflmas› gerekmektedir. S›n›r kap›lar›n›n aç›lmas› ve iliflkilerin normallefltirilmesi en az Türkiye kadar Ermenistan’›n da yarar›nad›r. Her iki taraf için de yararl› oldu¤u için, bu projenin er-geç gerçekleflece¤ini umuyoruz. Hepimiz dersimize iyi çal›flmal›y›z; üzerimize düflenleri bir bir belirleyip yerine getirmeliyiz. Kars ve Ardahan’da yat›r›mlar bak›m›ndan flansl› bir durumumuz var: Kars’tan iki, Ardahan’dan bir milletvekili ile Kars ve Ardahan Belediyeleri de iktidar partisinden. Say›n Cumhurbaflfl-kan› ve Say›n Baflflb bakan yöreyi her onurland›r›fllar›nda “proje getirin, her türlü deste¤i sa¤layal›m” dediler. Devlet deste¤inin en iyi flekilde sa¤lanabilece¤i bir ortamday›z. Bunu iyi de¤erlendirmeliyiz. Burada özellikle millet- Ve izninizle, konuflmam› flu sözlerle bitirmek istiyorum: Bu iflsizlik, bu yoksulluk ancak böylece ortadan kalkar. Görevlerimizi iyi yaparsak, da¤lar önümüzde düz olur. Do¤ru yerinden tutarsak yap›lamayacak bir ifl yoktur. Bugünden uygunu yok deyip hemen kollar› s›vamal›y›z. Bu düflüncelerle hepinize en içten sayg›lar›m› sunuyorum” diyerek konuflmas›na son verdi. Serhat Kültür Dergisi olarak, do¤du¤u yerlere ekonomik ve kültürel katk›lar›yla elinden gelen her türlü yard›m› esirgemeyen, sosyal sorumluluk projelerini hayata geçiren, binlerce ö¤rencilerin e¤itim ve spor yapt›¤› kompleksleri kuran ve daha nice göremedi¤imiz yard›mlar› yapan; de¤erli ifladam›m›z Aytemiz fi fiiirketler Grubu Yönetim Kurulu Baflflkkan› ‹smail AYTEM‹Z’e yöremizin kalk›nmas› için hayata geçirece¤i yeni projelerinde kolayl›klar, baflar›lar sa¤l›k ve mutluluklar dileriz. 10 Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür 11 Koflulsuz Sevmek Nevzat ERDA⁄ Mali Müflavir - E¤itimci/Yazar [email protected] “Koflflu ulsuz Sevmek” çok basit söylenen bir kavram de¤il mi? Asl›nda herkesi ve her fleyi neden, yer, zaman, durum; yani koflul gözetmeksizin “zaten” seviyor olmakt›r. Bir nevi Yunus Emre’nin dedi¤i gibi “yarad›lan› seve rim yaradandan ötürü” dür. Hayata karfl› art› iflaretinde durmakt›r. Etkileflti¤iniz her fleye karfl› koflulsuz, nedensiz, kabullenmifl bir sevgi duymak, sonras›nda gere¤ince bunu art›rmak fakat asla sevmemezlik noktas›na getirmemektir. Günümüz dünyas›nda, b›rak›n herkesi kucaklay›c› biçimde “kofl flu ulsuz sev me” yi, art›k ço¤u kimse tan›flt›¤›, daha da ac›s› y›llard›r tan›d›¤› insanlara sevgi ba¤lam›nda tarafs›z bir yerde, s›f›r noktas›nda durmay› bile baflaramamaktad›r. Çark›n ve insanl›ktan ç›kman›n m›? Yoksa vahfli do¤as›na dönmenin bir getirisi olarak bilemiyorum ama art›k insanlar kuflku üretmektedir. Yaflad›¤›m›z toplumda flüphe her insan›n sosyal hayat›nda kol gezmektedir ve olumsuz düflünce ve duygular korunma kalkan› gibi görülmektedir. Zira sevmemek az ac› çekmek için en k›sa ve kolaydan çözümdür. Hatta gerekirse nefret etmek, yok saymak... ‹çinde yaflad›¤›m›z hayat ve bulundu¤umuz zaman itibariyle insan baflkalar›n› de¤il “kendini” ne kadar koflulsuz sevebilmektedir ki zaten? Yaflanan gözlenen davran›fllar zaman olur insan› kendinden nefret ettirir, ben duygusu tüm de¤erlerin yerini almaya bafllar, herkesin asl›nda kendisine itiraf etse de etmese de bencil bireyler olmas› ve her fleyin temelinde baz› kiflisel menfaatlerin yatmas› nedeniyle zor hatta imkans›z gibi görünüyor koflulsuz sevmek. Yaflad›¤›m›z dünyada insanlar inançlar›na, fikirlerine, ›rklar›na göre kümeleniyor Ve, yaln›zl›k, kabul etmedi¤i, edemeyece¤i ama bilmedikten sonra gözlerini kapat›p yok sayd›¤› her fley insanlar› korkutuyor. Bir gazetemizin köfle yazar›n›n yazd›¤› bir makalede okudu¤um “fiolohov’un Don K›y›s›nda Hasat kitab›nda, bir köy anlat›l›r. Zor zamanlard›r, savafl sürmektedir, köyün erkeklerinin ço¤u savafla gitmifltir, köyde gizli bir hayat bafllam›flt›r, Yaln›z kalm›fl kad›nlarla, erkekler geceleri buluflmaya, yeni iliflkiler yaflamaya bafllam›flt›r. Bütün köy bunu bilir. Sadece bir çifte çok k›zarlar. Onlara neden k›z›ld›¤›n› anlat›rken fiolohov, “çünkü” der, “onlar saklam›yordu”. Köylüler, bir fleyin yap›lmas›na de¤il, onun aç›kça yap›lmas›na sinirlenmifllerdir. Bu aç›kl›k onlara “sayg› s›zl›k” gibi gözükmüfltür. Asl›nda bizim ülkemizde fiolohov’un köyüne çok benzemiyor mu? Aile aras›nda, arkadafl çevresinde istedi¤in gibi konufl, ama kalabal›¤a ç›k›nca mutlaka klifleleri tekrar et. Hiçbir fley do¤ru gitmiyor, herkes iflini yalan söyleyerek yap›yor, dürüst insan az kald›, ah ben olacakt›m nas›l her fleyi düzeltirdim diye devam eden pek çok klifle söz ve duygu. San›r›m, en sevilen kliflelerden biri ise “vatan sevgisidir.” Bu ülkede, vatan›n› sevmeyen kimse yoktur. Fakat bana çok garip gelen, size de ayn› garip yans›y›fl› uyand›rd›¤› yüksek oranda muhtemel olan düflünce ise flu: Peki herkes bu vatan› seviyorsa, her gün televizyonlarda gazetelerde okuduklar›m›z ne oluyor? Ekonomik güçlerinden dolay› aç›lmaz kap›lar› açanlar, her ay banka hesaplar›na yatan büyük maafllar›n› kaybetmemek ad›na her fley yapanlar, güç bende olsunda ne olursa olsun diyenler, bu ülkede yaflayan her bireyin hakk›d›r demeyip, makamlar›n› bu ülkenin kaynaklar›n› sempatizanlar›n›n, yandafllar›n›n veya o noktada olmalar›na yard›m eden güçlere kulland›ranlar›n haberlerini sizde okuyup, dinlemiyor musunuz? ‹flte o zaman soruyorum kendi kendime. Peki, neden ve nas›l seviyorsunuz bu vatan›? Bunlar› yapabilmek için mi? Sizde bi- lirsiniz makalemin bafl›nda yazd›¤›m “kofl flu ulsuz sevmek” kavram› san›r›m burada gerçekten ortaya ç›k›yor vatan aç›s›ndan kimin gerçekten sevip, kimin sevmedi¤ini. Çünkü, nedensiz, flarts›z, beklentisiz bizlere sundu¤u suyuyla, topra¤›yla, havas›yla, sahip oldu¤u tüm de¤erlerle flu anda biz olmam›z› sa¤layan en önemlisi de bir yere ait olma, bir dünya vatandafl› olma gere¤ini sa¤layan, “vatan sevgisi” tam anlam›yla “kofl flu ulsuz”dur. E¤er hiçbir makam, flan, flöhret, para, sosyal statü, maddi manevi ç›kar olmadan neden, nas›l, amaç olmadan yer, zaman, durum; yani koflul gözetmeden koflulsuz sevebilirsek vatan› inan›n o off yeter dedi¤imiz, seyretmekten, okumaktan, s›k›ld›¤›m›z kötü ve bencil olman›n göstergesi olan haberlerin yerine bambaflka fleyler okuyup, seyredip yaflayaca¤›z. fiimdi bunlar› okuyan dostlar diyecekler ki: Peki nas›l olacak bu ifl? ‹flte; belki as›l mesele, her canl›da do¤ufltan var olan sevmek yetisini hatta sevme refleksini ortaya ç›kar›p çocukluk y›llar›nda bu yetene¤i doyas›ya beslemek. Ülkesini koflulsuz sevenleri art›rman›n, iyi insan olman›n koflulsuz sevebilmenin koflulu, yolu belki de budur Yeni do¤an bir bebe¤in refleks olarak henüz hiç bir fley ö¤renmeden anneye sevgiyle yaklaflmas›n› düflünün. fiahit olanlar takdir edecektir ki; bu sadece beslenme ihtiyac›ndan dolay› ortaya ç›kan bir yaklafl›m de¤ildir. Sevmenin ö¤renilmifl bir davran›fl olmad›¤›na, canl›lar›n do¤as›nda var oldu¤una inan›yorum. Sonradan ö¤renilen sevmek de¤il sevilmek bence. Hatta koflulsuz sevilmek. Sevmeyi bilene; bütün hayvanlar, bütün a¤açlar, flu gökyüzü, yeryüzü ve kendimiz dahil tüm insanlar, hep sevmek için. Kolay ifl de¤il haliyle hakikisinden sevmek, koflulsuz sevmek... 12 Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 Kalp Sa¤l›¤› ve Damar Sertli¤inden Do¤al Ya¤larla Korunma Yollar› EMOR‹AL Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Baflkan› Prof.Dr. Bingür SÖNMEZ, kalp hastal›klar› ve damar sertli¤inde korunmak do¤al yollardan üretilen do¤al ya¤larla mümkündür dedi. M Bugüne kadar piyasada bulunan en mükemmel bitkisel ya¤ zeytin ya¤›, ayçiçe¤i ya¤›, m›s›r ya¤›na ilave olarak soya, f›nd›k ve ceviz ya¤lar› piyasaya ç›km›flken hiç beklenmedik bir flekilde Konya’da Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ Memorial Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Baflkan› bulunan Helvac›zade Ya¤ fabrikas› Prof. Dr. Bingür Sönmez ile yap- Prof.Dr.Bingür SÖNMEZ do¤al ya¤lar› incelerken SERHAT KÜLTÜR HABER t›klar› istiflareler sonunda bugüne kadar piyasada bulunmayan kalp sa¤l›¤› için çok yararl› üzüm çekirde¤i ya¤›, nar çekirde¤i ya¤›, keten tohumu ya¤› çörek otu ya¤› üretmifllerdir. Bu bitkiler kalbin koroner damarlar›n›n iç yüzündeki parlakl›¤› koruyarak damar sertli¤ini önleyen antioksidanlar ve omega 3 ihtiva etmektedirler. Prof.Dr.Bingür SÖNMEZ, bu faydal› ya¤lar›n hangi bitkilerden elde edilece¤ini ve önerilen günlük tüketim miktarlar› için flu aç›klamalarda bulundu: ”Bu ya¤lar günde bir çorba kafl›¤› tüketilmelidir. Tüketilme flekli salata üzerine dökerek, çorba üzerine ilave edilerek ya da kahvalt›da üzerine biber, kekik gibi ilave tadlar ile ekmek bat›rarak al›nabilir.” 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür 13 ‹htiyaçlar ve De¤erler ‹lhan POLAT Genel Müdür [email protected] - [email protected] NSANLAR Dünyaya gelifllerinden itibaren ihtiyaç içerisindedirler. ‹Yaflam boyu bu ihtiyaçlar devam eder. Çeflitli bilim adamlar› insan ihtiyaçlar› ile ilgili olarak araflt›rma yapm›fllard›r. Bunlar›n en bilineni Maslow teorisi veya ‹htiyaçlar hiye rarflfliisi teorisi’dir. Bu insan psikoloji teorisine göre gereksinimler flu flekilde kategorize edilmektedir. 1. Fizyolojik gereksinimler 2. Güvenlik gereksinimi 3. Ait olma gereksinimi 4. Sevgi, sevecenlik gereksinimi 5. Sayg›nl›k gereksinimi 6. Kendini gerçekleflflttirme gereksi nimi. ‹htiyaçlar›m›z› kazanman›n temel flart› olan becerilerin kazand›r›lmas› her toplumda e¤itim ihtiyac›n›n her ne kadar zorunlu bir ö¤esi olsa da, neyin mesleki beceri say›ld›¤› toplumdan topluma, ça¤dan ça¤a de¤iflebilir. Sanayi devrimini tamamlam›fl bir toplumdaki mesleki beceriler (elektronik araçlar›n kullan›m› gibi) ile bu tür araç gerecin var olmad›¤› tar›m toplumundaki mesleki beceriler ayn› olmayacakt›r. Belirli bir kategorideki ihtiyaçlar›n› tam olarak karfl›layamayan kifli bir üst düzeydeki kategorinin gereksinimlerini alg›lamaz, böyle gereksinimleri yoktur. Örnek olarak günlük olarak karn›n› doyurabilen fakat güvenlik içinde bulunmayan, kendini sürekli olarak olas› bir tehdit alt›nda alg›layan bir insan›n, dünya görüflünü gelifltirmek için okumak gibi bir gereksinimi yoktur. Kiflilik kategorileri kendi aralar›nda bir dizilim olufltururlar ve her ihtiyaç kategorisine bir kiflilik geliflme düzeyi karfl›l›k gelir. Birey, bir kategorideki ihtiyaçlar› tam olarak gideremeden bir üst düzeydeki ihtiyaç kategorisine, dolay›s›yla kiflilik geliflme düzeyine geçemez ‹htiyaçlar›m›z› kazanman›n temel flart› olan becerilerin kazand›r›lmas› her toplumda e¤itim ihtiyac›n›n her ne kadar zorunlu bir ö¤esi olsa da, neyin mesleki beceri say›ld›¤› toplumdan topluma, ça¤dan ça¤a de¤iflebilir. Sanayi devrimini tamamlam›fl bir toplumdaki mesleki beceriler (elektronik araçlar›n kullan›m› gibi) ile bu tür araç gerecin var olmad›¤› tar›m toplumundaki mesleki beceriler ayn› olmayacakt›r. Bizim kültürümüzde insan›n ihtiyaçlar›n› karfl›lamas› ve sorumluluklar›n› yerine getirmesi nin önemini anlatmak için vurgulu birçok nasihat yap›lm›flt›r. Bunlar›n en bilineni ve önemlisi, “Kim kazanmazsa bir ek mek paras› dostunun yüzkaras› düfl flm man›n›n maskaras›” veciz sözüyle kamç›lanm›flt›r. Sorululuk duygusuyla yaflamak mesul oldu¤u insanlar›n ihtiyaçlar›n› karfl›lad›¤› gibi, çevresine ve içinde yaflad›¤› topluma karfl› görevlerini yerine getiren insan makbul ve muteber insand›r. ‹htiyaçlar tamam Problem yok Problem ihtiyaçlar›m›z› karfl›larken kulland›¤›m›z k›staslard›r. K›stas› ve hiyerarfliyi hep baflkalar›m› belirleyecek. Bizim de; * Sayg›l› olmak * Dürüst olmak * Uzlaflmac› olmak * Çevreye duyarl› olmak * Örf adet ve Dini de¤erlerimi önemsemek * Sorumluluk bilinci ile yaflamak * Üretken olmak gibi birçok de¤erlerimizle ne kadar bar›fl›k yafl›yoruz. Örne¤in kapitalizmin kat› kurallar›ndan olan ne pahas›n olursa olsun kazanmal›s›n anlay›fl›m› yoksa hak hukuk baflkalar›n›n haklar›da bizim hakk›m›z kadar kutsal ve de¤erlidir anlay›fl›, hareket alan›m›z›n ne kadar›n› kaps›yor. Yaflad›¤›m›z toplumun de¤erleri, inanç dinamiklerimiz kazanc›m›zda al›flverifllerimizde var m› yoksa o de¤erleri kenara b›rak›p iflten eve giderken bazen insanlar› onlarla istismar etmek içinmi kullan›yoruz. K›sa ve öz olarak de¤erlerimiz bizim için pratik hayat›m›zda bir anlam ifade ediyormu. Yoksa yine atasözlerimizde belirtildi¤i üzere; Para kazanan insandan de¤il, paran›n kazand›¤› insandan kork. Sözü bir anlam ifade ediyor mu yoksa bu zamanda onlar› uygulamak zormu geliyor. ‹nsan› insan yapan de¤erlerdir. ‹stesekde istemesek de Dünyan›n yarat›l›fl› ve insanl›¤›n var oluflu ile birlikte k›smen toplumun kendisi taraf›ndan büyük ço¤unlu¤u da inanç dinamiklerinden kaynaklanan de¤erlerimiz vard›r. De¤erlerine ba¤l› toplumlar birey olarak mutlu olduklar› gibi içinde yaflad›klar› toplumunda mutlu olmas›na katk› sa¤larlar. De¤erleri ol mayan›n de¤eri olmaz. Gelecek say›da görüflmek ümidi ile hoflça kal›n. 14 ‹hsan ÖZKÖSEL‹ Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 Böyle Gelmifl Böyle Gitmemeli Emekli Banka Müdürü OPLUMDA yaflam›n› sürdüren insanT lar›n bir ço¤u geçici dünya nimetlerine, adeta dört elle sar›lm›fl, onlar› sa¤l›k de¤erlerinden daha k›ymetli koruyorlar. Hatta kasalar›nda sakl›yorlar. Kimileri zenginli¤ine, kimileri güzelli¤ine ve kimileri ününe s›ms›k› sar›lm›fllar. Bu geçici de¤erleri elden ç›karmamak için adeta ç›rp›n›p duruyorlar. Oysa flu üç günlük yaflamda kal›c› güzellikleri aramak yerine ufkunu ve gönlünü yaratan›n sevgisine adayanlara ne mutlu. Ne yaz›k ki, birçok insan do¤ru ve yanl›fl ayr›m› yapmadan bir fleyleri kendisine dost ediniyor. Adeta ona bütün benli¤i ile güveniyor ve ba¤lan›yor. Sonuçta ne yaz›k ki bu tutkular›n hepsi, insanlar› tayyül etti¤i hedeflere ulaflt›rm›yor ve yar› yolda b›rak›yor. Makul olan insan› kaderde, tasada hiç b›rakmayacak, ölümden sonra bile onunla an›lmay› sa¤layacak kal›c› de¤erlere yönelmektir. Asl›nda birçok insan bu müstesna de¤erleri yanl›fl yerlerde ar›yor. Ancak üstünlü¤ü geçici dünya de¤erlerinde de¤il ak›l, mant›k ve ahlaksal yükselmekte ve kötülüklerin her çeflidinde el etek çekip iyiliklere ve güzelliklere vesile olmakta aramal›. Toplumu izledi¤inizde bak›yorsunuz ki, insanlar sabahtan akflama kadar birbirleri ile u¤rafl›yor. Kimileri bofl yere, hatta bir hiç u¤runa yaflamlar›n› zehir ediyorlar. Bütün bu davran›fllar›n, benlik ve bencillik yani çekememezlikten kaynakland›¤›n› görmemezlikten gelmek mümkün mü acaba? ‹nsanlar gönüllerini bu kirlilikten ar›tarak, huzur ve güven içerisinde, gerçek bir özveri ve de insan sevgisinden güç ve ilham alarak, huzurlu yaflam›n yoluna en ak›ll› ve geçerli bir seçene¤e yönelebilse, yaflam›n hazz›na doyum olmaz. ‹nsan zaman zaman ellerini flakaklar›na koyarak, kendisini yarg›lamay›, adeta kendisini sorgulamaya çal›flmal›d›r. “Neden acaba hatal› davran›fllar›m›n sebeplerini, baflkalar›nda aramay› bir al›flkanl›k haline getiriyorum?” diye düflünebilse... Yani sonuçta insan›n bafl›na ne gelirse, kendi yüzünden gelir. Ne yaz›k ki insan suçlulu¤unun örtüsü alt›nda saklanmay›, bir al›flkanl›k haline getirmifltir. Bunun bilinci ile ilgili yaln›z kendisi ile yani nefsi ile savaflarak do¤ruyu buldu¤u o an iradesine uymay› baflar›rsa yanl›fllardan soyutlanm›fl ve do¤ruyu bulmufl olur. ‹nsanlara flu bir lokma ek- mek geçimi helal, haram demeden; yani meflruluk ile ilgisi olmayan her türlü hakk› çi¤nemekten çekinmiyorlar. Bu al›flkanl›klar› ile hem baflkalar›n›n haklar›n› al›p onlar› yoksul b›rak›yorlar, hem de bu haks›zl›¤›n azab›n› a¤›r bir yük gibi vicdanlar›nda tafl›makla insanlara, iki kere kötülük etmifl oluyorlar. Oysa do¤ru yaflan›ld›¤›nda ve hakça bölüflüldü¤ünde, dünya nimetleri insanlara yeter de artar da. Netice olarak insanlar bir fleylere dayanmak ve güvenmek ihtiyac›ndalar. Örne¤in kimi zenginli¤ine, kimi flöhretine, kimi güzelli¤ine, sonsuz bir güven duymaktalar. Ne yaz›k ki sonuçta bunlar›n hepsi bir süre sonra bitecek, tükenecek ve y›k›lacak olan e¤riti ve geçici desteklerdir. Kal›c› olan› yaln›z yaratana s›¤›n›p, yan›z ondan dilemek ve bunun karfl›l›¤›nda göz toklu¤u, gönül toklu¤una ulaflmak anlay›fl› ile mutlulu¤un ve huzurun yakalanaca¤›na inanmakt›r. Bu de¤erlerin yakalanmas› hiç de zor de¤il. Yeter ki inanmak ve güvenmek, yaratan› sevmek, insan› sevmek, hayvan› sevmek; hayalinde, düflünde, özünde ve sözünde dürüstlük de¤erlerin, rehber edinmek olmal›d›r. Ayr›ca yaflad›¤›m›z bu dünyada ça¤a uyum sa¤lamak çok önemlidir. Yani evrensel düflüncelerin oluflmaya bafllad›¤›; insana insan olarak bak›fl›n önemsendi¤i bir ortamda yaflarken, bilhassa sosyal sorumlulu¤un tam olarak uygulanmas› kaç›n›lmazd›r ve çok önemlidir. 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür 15 Posof Dönüflü Av. Halis ÖZDEM‹R ‹stanbul Barosu LÇELERE davalara gidip dönerken, ‹çoklar› birçok insan› hastaneye tafl›d›m. Bir da hasta olmadan yollardan topland›. Size bir de k›fl günü Posof’tan dönerken arabaya ald›¤›m hamile bir han›m› anlatay›m. Posof Mahkemelerinde duruflmalar ö¤leden sonraya kal›rd›. Onlara girip, ç›k›nca hemen, hemen Ilgar’a do¤ru arabay› hareket ettirdik. Ilgar, bir da¤›n, daha do¤rusu bir büyük tepenin ad›. Ilgar’›n ete¤inden geçmekte olan Karayolunun üst kenar›na bitifli¤inden yaz, k›fl bir bilek kal›nl›¤›nda buz gibi su akar. Ilgar Da¤›ndan geçen Karayolu, Türkiye’nin en yüksek yolu imifl. K›fl mevsiminde buradan geçmek her babayi¤idin ifli de¤il. Ertesi gün dini bayramlardan birinin arifesi. Arabaya zincirleri tak›p. floföre hadi gayret o¤lum, akflama kalmadan Ilgar’› aflal›m talimat›n› verdim. Ilgar’da çeflmeye daha birkaç kilometre uzal›kta yokufla t›rman›rken, yolun ortas›nda a¤z›, yüzü kapal› bir han›m duruyor; yafll› da. Befl yüz metre kadar uzakta, afla¤›dan bize do¤ru, at üzerinde bir han›m daha getiriyorlar. Yan›nda da (at› çekmekte olan bir erkek) var. Yafll› kad›n önümüze geçti ve durun diye ba¤›rd›. Dural›m, fakat Ilgar taraf›ndan kara bir bulut üzerimize geliyor. Muhtemelen havan›n bozuk yollar›n kapanabilece¤ini gösteriyor. Ilgar’› aflabilirsek gerisi kolay. Dur ihtar›na uyduk. Ve arabay› durdurduk. Bu kez araban›n kap›s›n› aç›p, bana ‘’ in afla¤› ve dizlerine sar›l› battaniyeyi arabada b›rak ‘’ dedi. Battaniyeyi arabada b›rakarak afla¤›ya indim. Afla¤›da atl› kad›n gelene kadar duracaks›n diye baflka bir emir. O nu da yapt›k. Birkaç dakika sonra at üzerinde duran genç bir kad›n getirdiler. Kad›n hasta, at üzerinde zor durabiliyor. Hemen attan indirdiler, bize sormadan Jeep’in arkas›na bindirdiler. Takat› bitmifl genç bir gelin. Uzak bir köyde bir hafta kadar önce do¤um için sanc›lanm›fl; bu süre içerisinde de do¤uramam›fl. Çaresiz kal›nca da ata bindirip, kaynanas› ve yan›nda bir adamla at üzerinde yola ç›karm›fllar. Adam atla geri döndü. Akflam›n alaca karanl›¤› üzerimize çökmek üzere. Önümüzde koskocaman Ilgar da¤› ve kapanmas› olas› yollar var. Benden al›nan battaniyeyi, do¤uracak kad›n›n bacaklar›na ve üzerine saran kaynana, hadi o¤lum yürüyün dedi. Bir saatlik bir çaba ile korku bulutlar›n› ve Ilgar’› yenerek Damal Buca¤› taraf›na geçtik. Karanl›k da bast›rd›. Alt›m›zdaki arabaya güveniyoruz. Arazi vitesli ve takviyeli yeni al›nm›fl Amerikan Vilis Jeep’i. Geç vakit de Hanak ilçesine vard›k ve arabay› do¤ruca sa¤l›k oca¤›na çektik. Genç bir han›m pratisyen doktor var. Evinden getirttik, hastaya müdahalesini istedik. Doktor han›m hastay› kabullenmedi, bu benim olanaklar›m d›fl›ndad›r; Ardahan hastanesine götürün dedi. Gecenin karanl›¤›nda, kad›n arabada do¤urmas›n diye dualarla yola düfltük. Çok geç saatlerde de Ardahan Hastanesine götürdük. Eve döndüm. Han›m beni her vakit oldu¤u gibi bekliyor. Yolculu¤u, hastay› eflime anlatt›m. O da, yar›n hastaneye gidelim, inflallah hasta sa¤l›kl› bir bebek do¤urmufl olur. Onun ad›n› koyar, masraflar›n› da yapar›z, dedi. Ertesi gün saat on s›ralar›nda han›mla birlikte hastaneye gittik; heyecanl›y›z. Acaba sa¤ m› ölümü geldi, k›z m› erkek mi? Do¤ru baflhekimin odas›na girdik ve akflam hastaneye getirilen hastay› sorduk. ‹lgili hemflire ça¤r›ld›, soruldu ve cevap: Ameliyatla çocuk ölü al›nd›, ancak anneyi kurtarabildik. Yap›lacak bir fley yoktu. Baflhekimin, ikram etti¤i birer çay›n› içtikten sonra, do¤ru eve gittik. Rahmetli eflim eve kadar göz yafllar›n› tutamad›. Kad›nlar›m›z Ah, Anadolu, Anadolu; Analarla dolu gerçek analarla dolu diyar. Analar›n kahr›n› çekti¤i diyar. Çoklar› çocuklar›n› evden ayr›larak, ormanda, tarlada, çay›rda do¤uran kad›nlar. Alt› ay k›fl mevsimi olan, bu süre içerisinde hayvanlar›n›n beslendi¤i ah›rlara girerek onlar›n gübrelerini süpürüp temizliyen kad›nlar. Ayaklar›na çar›k giyen, çok kez çar›klar›n›n alt›na çorap takamayan kad›nlar. Harmanda çay›rda, tarlada çal›fl›p, yüzleri past›rma olan kad›nlar. ‹nsafs›z, cahil, sadece zevklerini tatmin için kendilerine yaklaflan kocalara sahip kad›nlar. Hasta oldu¤u günlerinde dahi çekinmeyerek, s›rf cehaletleri yüzünden kendilerine sald›rmak isteyen kocalara sahip kad›n- lar. Biri karn›nda, biri kuca¤›nda, bir di¤erleri beflikte ve arkalar›nda çocuklar› olan kad›nlar. Sabahdan akflama kadar, da¤dan, yayladan, köye indirilen hayvanlardan süt almaya u¤rafl›rken ete¤inden yap›fl›p a¤layan, evdeki beflikte ba¤›ran çocuklar›na süt vermeye çal›flan kad›nlar. Daha bunlara benzer onlarca s›k›nt›y› çekenler, Gerçek ana kad›nlar, ‹flte Anadolu bunlarla dolu. Bu mübarek insanlar, analar›m›z, bac›lar›m›z, k›zlar›m›z, her türlü zevkten, e¤lenceden yoksun kad›nlar. Bir de cahil kocalar›ndan durmadan dayak yiyen kad›nlar. K›fl ortas›nda so¤uk ve tipili bir günün akflam›nda arabam›za alarak do¤um için Ardahan Hastanesine getirdi¤imiz kad›n da bunlardan birisi. Gelirken yolda kaynanas›ndan dinlemifltik. Gelin, vakti gelince do¤ramam›fl. Köyün yafll› kad›nlar›ndan ebelik yapan han›mlar gelmifl, do¤urmaya çare bulamam›fllar. Kilimlere koyup sallam›fllar. Aradan birkaç gün geçtikten sonra yukar›da anlatt›¤›m gibi, k›flda k›yametde yola ç›karm›fllar. Geç vakit olmas›na ra¤men, Ilgar’›n ete¤inde Ardahan’a gidecek arabay› beklemifller. Ya biz de oradan geçmeseydik. Yolun ortas›nda can vereceklerdi. Do¤up büyüdü¤üm Ardahan’a Avukat olarak gitti¤im vakit birçok sosyal faaliyet düzenledik, geceler yapt›k. Çoklar› bafllar›na atk›lar›n› takm›fl han›mlarla dolu. Evlenme yafl›nda olan k›zlar›m›z da böyle. Utangaç, çekingen, a¤›zlar›n› açmaktan çekiniyorlar. Beni do¤uran anam da öyle. Tüm analar da öyle. Keza amaçlar›m›z›n bafl›nda köylere, evlere bir ›fl›k gibi girecek k›zlar›m›z› yetifltirecek bir KIZ ENST‹TÜSÜ’nü Ardahan’a açt›rmak vard›. K›sa süre içerisinde onu da baflard›k. K›zlar›m›z buradan okuyup mezun olmaya bafllad›lar. Bunlar evlere girdiler. Dikiflten, nak›fltan tutunuzda ev temizli¤inden, çamafl›rdan ve ütüden daha birçok yenilikleri getirdiler. Zamanla niflanlarda, dü¤ünlerde daha görmedi¤imiz bafl› aç›k, medeni k›yafette kad›nlar›m›z› görmeye bafllad›k. “Bu yaz› Avukat Halis ÖZDEM‹R’in An›lar kitab›ndan al›nm›flt›r.” 16 Zirvedekiler USLUINSELSASRADRerAgSisIi FveIRSTÜTBRUK-SOYLA ‹PEKYOLU program› taraf›ndan bu y›l 4’üncusü düzenlenen “Z‹RVEDEK‹LER” ödül töreni 19 Haziran Cuma günü saat 19.30’da ‹stanbul Cevahir Hotel’de yap›ld›. Ekonomi, siyasi, bilim, sanat ve kültür dünyam›zdan seçkin temsilciler kat›ld›. Törende kültürel a¤›rl›kl› konuflmalar, folklor gösterisi, Devlet sanatç›m›z fieref TAfi fie fiL LIOV saz›yla sözüyle gönüllerimizi fethetmesi güne çok önemli bir özellik katt›. Ülkelerinde ve kardefl ülkelerde yapt›klar› örnek çal›flmalar›yla hizmette ön saflarda olan ifladamlar›, akademisyenler plaketle ödüllendirildiler. De¤erli hemflerimiz Seyfullah TÜRKSOY’u yüklenmifl oldu¤u bu önemli misyonundan dolay› kutlar nice baflar›l› programlar ve y›l dönümler dileriz. Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 SERHAT KÜLTÜR HABER 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür 17 18 Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 Karapapah Türkleri - 2 Dr. Yaflflaar KALAFAT Halk Bilimci-Araflt›rmac›s› Yazar [email protected] [email protected] GEÇEN SAYIDAN DEVAM ÖREK (ekmek), od (atefl) suya yeÇ min etmek halk inançlar›m›z›n aras›nda eskiden daha s›k görülürdü. Bu inanç daha ziyade nimet inanc› ile ilgilidir. Nimet, k›smet, nasip, r›zk kavramlar› giderek eskilerde kalmaya bafllan›nca bir taraftan insan iliflkilerinde yeminler edilmez olunca, bir di¤er taraftan da bu tür yeminlere rastlan›lmaz olmufltur. Güney Azerbaycan Karapapahlar›nda günahkâr insan›n kabre girince kabir azab›n›n onun anas›ndan emdi¤i sütü burnundan getirece¤i inanc› vard›r. Ana sütü Türk halk inançlar›nda baz› hâllerde bir semboldür. Çok kere hak etmeyi, pakl›¤› ve helâl olan› temsil eder. Bu itibarla, “anan›n ak sütü gibi helâl olsun”, “anan›n sütü sana helâl olmaz” “sütümü sana helâl etmem” “anas›ndan emdi¤i süt burnundan gel di” gibi ifadeler kullan›l›r, yavrusuna anî k›zg›nl›klar sonucu karg›fl eden annenin bedduas› tutmaz “sütü karfl fl›› gel di” denir. Sulduz Karapapahlar›nda ölümün birinci günü yani defin günü, üçünde, yedisinde ve k›rk›nda meftan›n evinde ve camide merasim “devri” yap›l›r. K›rk›ndan sonra “yaslanma” getirilir. Yaslanma veya yastan ç›karmada yastan ç›kar›lacak ailenin kara giysileri ç›kar›l›r. Ziyarete gelenler, yas evine kumafl ve kelle gant (bütün hâlinde küp fleker) getirirler. Yastan ç›kar›lma uygulamas› Anadolu, Kuzey Irak, Bay›r-Bucak ve Balkan Türklerinde de özel itina ile yap›l›r. Yak›nlar› yas evinin sakal› uzayan erkeklerini berbere götürürler. ‹lk hamama gidifl de böyle olur. Böylece daha evvel evinden ç›kmayan yasl›lar evden ç›kar›lm›fl olurlar. 3, 7, 40 ve seneyi devriye bazen de 52’si ile birlikte yap›l›r. ‹ran Karapapah Türklerinde perflembe günleri ölü ruhlar›n›n serbest b›rak›ld›¤› inanc› vard›r. ‹nanca göre bu ruhlar gelin hayatta iken, kendilerine ait olan evlerin dam›nda oturur ve ev ahalisinin tutumunu gözlerler. ‹ntibalar› olumlu olur ise, tekrar gelirler, olmazsa art›k gelmezler. Bu gecelerde iyi yemekler yap›l›r, mutlu olmaya, iyi fleyler konuflmaya çal›fl›l›r. G›ybet edilmez. Toylar - dü¤ün- ler perflembe günleri yap›l›r. Cuma günleri dua edilir. Kur’an-› Kerim okunur. Cuma geceleri ölülerin ruhlar›n›n evlerini ziyaret ettikleri, ölümün ilk k›rk gününde evinden ayr›lmad›¤› inanc› münasebetiyle Kur’an okutmak, helva kavurmak ve onlar› da¤›tmak gibi inançlar di¤er Türk ellerinde de görülen bir inançt›r. Alkolikler dâhi bu gece içki içmemeye çal›fl›rlar. Bir gece küfür edilmifl ve kavga olmufl ise, “aziz mübarek cuma akfl fla am›, ölmüfl flllerimizin ruhunu da rahats›z ettik” denilir, tövbekâr olunur. Bu geceler, yaramazl›k yapan çocuklara ecdat ruhlar›n›n kap›da pencerede olduklar›, kendilerini gördükleri söylenince susmalar› sa¤lan›r. Borçal› ve yöresinde yaflayan Karapapahlar›, konuya girerken de belirtti¤imiz gibi Karapapaheli’nin aslî kesimlerindedir. Gürcistan’›n Sadakl› yak›nlar›ndaki Köhne (eski) kiliseye giden halk burada kurban kesmektedir. Ansiklopedi Araflt›rma Merkezî Baflkan› Eli fiamil’e göre, Türkçe konuflan flimdi Müslüman olan yöre halk› bir dönemin Hristiyan Türklerindendi. Maalesef bölgeye gidip araflt›rma yapamad›k, ancak konuya dair baz› bilgiler edinebildik. Buraya daha ziyade fiamnabad bölgesinin Müslüman halk› gitmektedir. Türk olan bu kimselerin hurafe ve cincilik gibi konularla bir iliflkisi yoktur. Bölge ayd›nlar›n›n teflhisine göre bunlar›n bir k›sm› geçmiflte Hristiyan iken, flimdi Müslüman olmufllard›r. Ziya Bünyatov’un 7-9. As›rlarda Azerbaycan Tarihi ve Doç. Dr. Feride Memmedova’n›n Albanlar isimli eserinde bu konuda genifl bilgi oldu¤unu biliyoruz.* Biz bu kaynaklar› Gregoryan Türkler konulu çal›flmam›z münasebeti ile inceledik. Halk, bölgedeki Hristiyan Türlere ve Hristiyan Türk iken Müslüman olanlara Rum Türkleri, Barzan veya Berzan demektedir. Kelimenin anlam› kam veya flaman gibi bir fley. Barzan önceden, bilen keflif sahibi ve Berzan ise yol gösteren anlamlar›na geliyormufl. Bu toplum geçmiflte Zalga’n›n köylerinde yafl›yorlard›. Yörenin %90 halk› bunlardan meydana gelmifltir. ‹lçe merkezinde geçmiflte miktarlar› 7 bin iken hâlen 3.500 kifli kalm›flt›r. Bulunduklar› köyler; Baflköy, Merdiven, Yeddi Kilise, Avranl›, A¤bulak reyonu, Tiflis’in merkezi, Mar- neol ilçesinde Titseli ve Sigora’d›r. Türkçe konuflurlar. Göçleri SSCB döneminden sonra bafllad›, hâlâ devam ediyor. Göç Yunanistan’a yap›lmaktad›r. Yunanistan bunlara Rumca e¤itim veren okullar açm›flt›r. Evvelce e¤itim dilleri Rusça idi. Göç edenlerin geriye dönmelerini Gürcistan hükümeti bunlardan istemifl olup evleri hâlen büyük ölçüde bofltur. ‹lk göçleri münferit de olsa 1956 y›l›nda olmufltur. Bunlardan Azerbaycan’da da vard›r. Ancak çok da¤›n›kt›rlar. fiu anda göç edemeyenler %40 olup yafll›lar›d›r. Ortadoks Türkler Anadolu’daki kaderlerini, 100 y›l sonra Kafkasya’da yaflamaktad›rlar. Borçal›’n›n Marnovi / Sarvan ilçesinin Candar, K›z›lhaçl›, Sarva, Mamgeli, Mescidli, Görarh›, Tazekent, Hac›lar, Yuvanal›, Alget, Amborofya, Karakeçeli, Akkeçeli, ‹lmezli, Kepenekçi, Birinci Kösal›, ‹kinci Kösal›, Boydor, Kürtler, Kaflmaganl› Leibeddin, Dafltepe, fiülöyür, Kuflçu, A¤memmedli, Kocagan, Tekeli, Hancagazl›, Kireçmeganl›, Kas›ml›, Beytarafc›, Baytall›, Ulafll› Yukar› Gullar, Afla¤› Gullar, K›rh›l›, Aflag› Saral, yukar› Saral, Demye Görarh›, Ah›llele, Ah›l Mahmutlu, Mamay›, Mollao¤lu Sadakl›, ‹mir, Hallavar, ‹mizcala, Büyük Beyler, Küçük Beyler köyleri tamamen Türk halktan oluflmufltur. Güllüba¤ (Türk ve Ermeni) Zop (Türk ve Ermeni) Opret (Türkçe konuflan ortodoks / Rum) Hocornu (Türk ve Ermeni) halktan oluflmufltur. Borhosi ilçesinin Afla¤› Koflakilise, Yukar› Koflakilise, Molla Ahmetli, ‹mir Hasan, Koçulu, Fahral›, Saraçl› Balabo¤anl›, Kölay›r, Arh›l›, Hasan Hocal›, Tafll› gullar, Esmerler, Ceferli, Deller, Karadiken, Siskala, Arakel, Beyteker, Afla¤› Gülever, Yukar› Gülever, Zorgöyeç, Babakifliller, Sar›memmetli, Darvoz, Abdall›, Bolus Kenpenekçi, Sorollar, ‹nceo¤lu, halk› tamamen Türktür. Halk› kar›fl›k olan köyler; fiemsöy (Türk-Ermeni) Çatak (Türk-Ermeni)’dir. Baflgeçit ilçesinin; Seferli, Deller, Sukala, Dunus, Mahmutlu, Hamaml›, Armutlu, Memiflli, Meflililer, K›z›lkilise, fiindiler, Azgeyliyen, Dagarh›l›, K›z›lhac›l›, Saca, Hüsöyüçay, Çopuzral›laz, Y›rgançay, Afla¤› Karabulak, Yukar› Karabulak, Lökcandar, Yav›kl›, fiamdarl›, Gödekda¤, Sa¤atl›, Muganl› (Bu son iki köy 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür Ermenine s›n›r›na çok yak›n olduklar› için can güvenli¤i sebebiyle maalesef boflalt›lm›flt›r.) Afla¤› Orzuman, Yukar› Orzuman, Ormeflen tamamen Türk halk› köyleridir. K›rovisi, Türk ve Gürcüdür. Karayaz› ilçesinin; So¤anl›k Karcalar, Ahtehle, Karatehle, Sorca, Muganl›, Birlik, Tazekent, Kösal›, Nazarl›, Afla¤› Kenenekçi, (Ulu kiflili- Caferli) Candar, Zenger, Ulyanafga, Karatepe köyleri Türk köyledir. Karaçöp Bölgesinde; Sagarevçov, Keflali, Kaz›lar, Karaba¤lar, Yarmuganl›, Düzeyram, Lebbeli köylerinin halk› tamamen Türktür. Lagodehi ‹lçesinin; Kabal, Uzuntolo, Genceli, Karacalar köyleri, Lelavi ilçesinin; Karacalar köyü, A¤bulak ilçesinin Kösalar ve fi›hl› köyleri, Zalga ilçesinin; Enc›van, Tecir, Culuhluve Tecis köyleri, Kabci ilçesinin; Muhran, Tatufla¤›, Ferma köyleri ve Musteha ilçesinin hepsinin muhtarlar› Türktür. Bu aç›klamalardan sonra halk inançlar›na geçiyoruz. Bölgedeki Karapapa¤larda yeriklemek veya aflermek karfl›l›¤› “a¤z› tats›z”, “a¤z› pis” tabirleri kullan›l›r. Bu durumda olan kad›nlara yemeleri için her arzulad›klar› fley verilmelidir. Bunlar›n “nefsi körlenmeli” aksi takdirde pis (fena) olur. Uflak (bebek) içerde (ana rahminde) hasta olur. Uflak içerden anay› emdi¤i için, onun arzusu yerine getirilmemifl olur. Karapapaklarda “gelinin sonu”, (bebe¤in rahimdeki efli) temiz yere bast›r›l›r. E¤er dünyaya gelen çocuk k›z ise, “Allah bunun dal›nca o¤ul ver, k›z verme” denilerek temiz topra¤a gömülür. Göbe¤in parças›n› saklayanlar da olur. Kiflinin göbe¤inin bat›r›ld›¤› (gömüldü¤ü) yerden zor ayr›ld›¤›na inan›l›r. “Göbe¤ini oraya m› bast›r›plar (gömmüfller) oradan ayr›lam›rsan” denir. Bu inanç ve söyleyifl Anadolu’da da vard›r. Yörenin Karapapa¤lar›nda balaya ad›n› babas› koyar. Babas›n›n babas› da koyabilir. Dedenin ismi toruna konularak, neslin yaflat›lmas› amaçlanm›flt›r. Sovyetler döneminde Gürcistan’da Türkler, Orhan, Altay gibi isimleri çocuklar›na koyamazlard›, yasakt›. Çocu¤a ad konuldu¤u gün çocuk k›z veya erkek olsun fark etmez, kurban› kesilir. Kurbanl›k hayvan›, çocu¤a ad koyan verir. Çocu¤un kula¤›na üç defa ezan okunur. Do¤du¤u gün, ay ile ilgili veya dinî içerikli bir isim koyulur. ‹kiz çocuklara Ömer-Osman veya Hasan-Hüseyin adlar› koyulur. Bazen de köhne (eski) ad, çocuk yaflas›n diye babas›n›n dedesinin ismi de konulur. Gürcistanda yafl günü yerine “ad günü” yap›l›yor. Ayd›nlar›n bu gününde bas›nda haklar›nda yaz› yaz›l›yor. Saz flairleri toplan›p kutlamaya renk kat›yorlar. Borçal› yöresinde 19 de çocuklara verilen isimlerle yaflamalar›, k›z veya erkek olmalar› veya yeni kardefl istemediklerine dair mesajlar verilir. Meselâ; Tamam, Besti, Yeter, Kifayet, K›z Tamam, K›z Yeter gibi isimler konulur. Erkek isimlerinin bafl›na çok kere “gül” gelir. Gül Mehmet, Gül Ali gibi. Borçal› Türklerinde bebek day duraca¤› zaman; “day dur day›n gelsin, çömçede pay›n gelsin” denir. O esnada çocu¤un day›s› çocu¤a hediye verir. Bu uygulama Do¤u Anadolu’da da vard›r. Bebe¤e ad verme gibi uygulamalarda, baba taraf›n›n etkinli¤i görülmektedir. Esasen bu gibi tespitler, irdelenilerek baz› önemli sosyolojik sonuçlar›n ç›kar›lmas› mümkündür. Anaerkil, ataerkil de gibi. Difli ç›kan çocu¤a “hedik” yap›l›r. Hedik; bu¤day, karg›dal› (m›s›r), lobiya, kozlepesi (ceviz içi), mafl, (küçük taneli fasülye) ile yap›l›r. Hedikten konu komfluya pay verilir. Hedik gönderilmifl kap bofl iade edilmez. Çocu¤un ç›k›p düflen difli “halvet yer” e at›l›r. Bu esnada “ay s›çan inci difl fliimi sana verirem, balta difl fliini bana ver” denir. Çocu¤un ilk saç› bir yafl›nda k›rk›l›r (t›rafl edilir) o saç terazide çekilir tart›l›r. A¤›rl›¤›nca delleye (berbere) pul (para) verilir. Çocu¤un ilk t›rafl› sa¤dan bafllanarak yap›l›r Borçal› yöresi Türklerinde “kirve” çok önemlidir. Kirve kutsal kabul edilir. Onun âdeta dokunulmazl›¤› vard›r. Kirvelik kurumu nesilden nesile geçer. Kirvenin o¤lu, onun o¤lu o ailenin kirvesi say›l›r. Ve kirve ile ayn› itibar› görürler. Kirve olacak kimseye elçi gider “raz›l›k” al›r. Sonra konakl›k (ziyafet) verir. Kirvenin dam›n›n üstünden geçme, içeriye toprak elense k›yamete kadar kirvenin sende hakk› kal›r, diye bir inanç vard›r. Kirveden k›z al›p verilerek akrabal›k yap›lmaz. Kirvenin nesilden nesile geçen miras› bölününce atadan gelen kirveler aras›nda da bölünür. Bu hep devam eder ve o aile için baflka kirve tutulmaz. Ufla¤› olmayan kad›na maliki (derman) yap›l›r. Kabak ve bal piflirilir; bu ve benzeri ilâçlara “Türke çara” denir. Ana aday›n›n karn›na belenir. O yak› iki gün orada kal›r. Ayr›ca cam›fl gübresi piflirilir, gelin ona belenir. ‹çi a¤›r kad›n deriye çekilir. Bir baflka uygulamada da, petekli bal, darç›n, gülümcan, zencefil, hil, nuheyl, ›slot (biber) dört adet yel ceviz el makinesinde çekilir. Bir kilo petekli bala kar›flt›r›l›r. Gelin aç karn›na bundan bir yemek kafl›¤› yer, sonra çörek yiyebilir. Geline kartol (patates), pirinç verilmez. Düzelir ise beline yak› sar›l›r. Karn›na köpe yap›l›r, beli çekilir, tekrar beli çekilir. Üç yumurtan›n sar›s›na alç› kar›flt›r›l›r. Bir metrelik bir bezle yak› yap›l›r. Bu yak› üç gün belde kal›r. Çocu¤u sürekli ölen anne, meyve a¤ac›n›n dibine gider ve “ben ham› zat›m› sana verirem sen de var›n› bana ver” der. Üç defa a¤ac›n dibine “tu tu tu” der. Bu uygulama da görüldü¤ü üzere “a¤aç”, “meyve a¤ac›”; ocak olarak alg›lanm›flt›r. Karapapa¤larda gelin “ellendirilir” bunun için gelinin bafl›na bir flifl ve ekmek doland›r›l›r. “Aya¤›n sayal›, bafl fl››n devletli olsun, yedi o¤lanla bir sofraya el uzatas›n” denir. Sonra gelin sa¤ taraftan perdenin arkas›ndan gerde¤e girer. Gelin, kaynana ve kaynatas› ile bir müddet konuflmaz. Bu bir hürmet ifadesidir. Geline ve çocu¤una dua edilirken “Allah gelinine ve çocu¤una baflacan (bafl›na deyin, bafl›na kadar) versin hoflbaht eylesin, Allah hoflbaht eylesin, o¤ullu k›zl› olsun, hoflbaht yaflas›n. Allah r›zk›n› bol eyle özüne can sa¤l›¤› ver” denir. “Karapapaklarda eskiden evlenecek k›z o¤lan›, o¤lan da k›z› görmezdi. Baba-ana gözalt›l›yarlard› (gözalt› yap›yorlard›) Büyüklerin sözünden ç›k›lmazd›. fiimdi evlilikte gençler karar veriyorlar. 18-22 yafllar›nda evleniyorlar”. “Allah’› aldatabilmem (yalan söyleyemem); k›z istemeye gidince iki-üç a¤sakal kifli bir to¤lu (koç) götürür Allah’›n emri peygamberin fleraatinle senin k›z›n› o¤luna diliyirem” der. K›z babas› da “o ki Allah yaz›p kimse bozamaz, bafl›na dönüm senin” der. Karapapaklarda k›z istemeye aç karn›na gidilmelidir. Ev sahibi konuklara “açm›s›n›z” der. Görücüler de “Size bir teklifimiz var. Bize flirin bir söz söylemezseniz, ikram›n›z› yemeyiz” derler. Türklerde erkekler 20-22, k›zlar 18 yafllar›nda evleniyorlard›. Hâlen her ailenin asgarî üç çocu¤u olmaktad›r. Özellikle Sovyet döneminde bir Türk ailesinin 1012 çocu¤u olabiliyordu. Ailesi felâkete u¤ram›fl bir genç, daima ebeveynlerin yan›nda yer alabilmektedir. Müslüman Türklerde alkol aileyi çürütememifltir. Hâlen Türklerle çok evlilik yap›lmamaktad›r. Gürcülere k›z verilmemekte, ancak Gürcülerden k›z al›nabilmektedir. Bu arada ifade edildi¤ine göre Kafkasya’da ‹ngufllar ve Türkmenlere çok eflli evlilik hakk› verilmifltir. Eskiden Sunnî Türkler fiiî Türklerle k›z al›p vermezler iken, flimdi bu tür evlilikler olmaktad›r. Ayr›ca, eskiden Ermeni ve Ruslardan nadiren k›z al›n›rken flimdilerde hiç k›z al›nmamaktad›r. “Hafla huzurdan bugün bir Ermeni bana selâm verdi” denilmektedir. Karapapa¤larda aile reisi everece¤i k›z›n›n kanaatini sorar. Bu konuda baba, anneyi araya sokar. K›z kaç›rma yoluyla evlilik vard›r. Kan davas› ise, çok nadir görülür. Berdel usulü evlenmeye Borça- 20 l›’da “al de¤iflfliik” veya “iki bafl flll› kohum” deniyor. ‹ki k›z kardefli alan iki erkek kardefle de çok s›k rastlan›lmaktad›r. Mahmut Hac› Halil ayn› zamanda bir halk bilimcidir. Ondan da yöredeki halk kültürüne dair malûmat toplad›k; Gürcistan Türklerinde geline baba evinden ç›karken “ocak taflfl››” verilir. Gelin yeni evinde “a¤›r” olsun bereketi bol olsun diye Makedonya Türklerinde yeni geline, ilk geldi¤i gün “ocak tafl fl››” öptürülür. Bereketi celp etmesi için. Anadolu ve di¤er baz› Türk yörelerde gelinin cebine tafl konur. Yeni evinde a¤›r olmas›, akl› baba evinde kalmamas› ve s›k s›k kaç›p eski evine gelmemesi için yap›l›r. Borçal›’n›n baz› Türk kesimlerinde gelin için kesilen kurbana molla nezaret eder. Gelinin aya¤›n›n alt›nda nelbeki (çay taba¤›) k›r›l›r. Gelinin bafl›na flirni (fleker) dökülür. fiirniye dü¤ü (bu¤day) kat›l›r. Gelin eflikten içeri girince bir kapda kor hâlinde od (atefl) getirilir. Yan›nda demir flifl olur. Gelin od’un etraf›nda befl defa sa¤dan bafllayarak üç defa dolafl›r. Gelinin kuca¤›na körpe o¤lan ufla¤› konur. Ayr›ca gelinin çorab›n›n içine baba evinde pul (para) koyarlar. Bu paray› gelinin çorab›n› ç›karan al›r. Gelinin atas› evinde beline üç defa k›rm›z› lent (kurdele) ba¤lan›p aç›l›r. Gelin sonra ere verilir. Gelin, bey evine gelince bey tüfeng atar. Bey flah›nda muhakkak “alma” olur. Beyin beyli¤i “bey fl fla ah›” k›z›n evine gidince biter, arkadafllar› da onu dostça döverler. Baz› görevli arkadafllar› da onu korurlar. Dü¤üne aranmayan bir kimse sitem ederken “A¤ sakall›n›z› kara sakall›n›z› y›¤›p hâlvet oldunuz Allah mübarek etsin” (genç yafll› kendi aran›zda eylendiniz...) der. Borçal›’da gelinin eflikten girmeden evvel taba¤› s›nd›rmas› (k›rmas›) evdeki fler ve hatan›n da¤›lmas› içindir. Geline su da¤›tt›r›l›r zira suyun ayd›nl›k oldu¤u inanc› vard›r. “Toya gidende ayr› yoldan, toydan dönende ayr› yoldan gedilir”. “Bey tutulmufl (ba¤lanm›fl) ise, mollaya gidilir. Beyin anas›, niflan paltar›ndan c›rar özü beyi bafltan ba¤l›yar, gelini gelende açar böylece baflkalar› ba¤layamaz.” inanc› vard›r. Karapapaklarda k›z ç›kmayan geline “üzü kara” denir. Onu geri göndererler. Böyle gelinin saç› kesilir. Yenge ve gelin reddedilir. Babas›n›n evine gönderirken efle¤e ters bindirilir. Karapapaklarda eskiden kebin (nikâh) gizli kesilirdi. Nikâhs›z (dinî nikâh olmadan) gelinin “yapt›¤› ekmek yiyilmez, verdi¤i su içilmezdi.” Nikâh›n gizli kesilmesi, muhtemelen yap›lmas› ihtimali olan büyüye mani olmak içindir. Burada nedense nikâh için k›yma veya kesilme tabirleri kullan›l›r. Bizce, üzerinde durulmal›, kelimenin bat›n› anlam› irdelenme- lidir. Nikâhs›z kad›n›n elinin de¤ece¤i fley haram say›l›r. Zira, o cünüp insan ile efl tutulur. Efli ile birleflmesi zina say›l›r. Hatta cünüpten de onun durumu daha ötedir. K›rklanma gerekti¤i inanc› vard›r. Ufla¤› (çocu¤u) gelini, at›, mal›, davar› nazardan korumak için molladan nazar duas› al›n›r. Da¤da¤an a¤ac› üç kulak (üçgen) biçiminde kesilir. Çocu¤un sa¤ çiyniye omuzuna dikilir. Büyükler sa¤a nasihat görürler (uygun bulurlar), ayr›ca göy (mavi) gök boncu¤u, gelinin omuzuna, yakas›na dikilir. At›n sinesine ve geriyan›na da¤da¤andan yap›lm›fl üç kulak tak›l›r. Bu a¤ac›n üstü fliflle yand›r›l›r (yak›l›r). Ev diktirende de evin anl›na at nal› çak›l›r. “Nezar kesen” için, mal›n nazardan korunmas› maksad›yla nazar duas› okunarak “tuz” yak›l›r. Nazardan kurtulmas› istenilen hayvan›n aln›na nazardan hemen sonra yumurta vurularak k›r›l›r. Tuz Türk halk inançlar›nda önemli bir motiftir. Binalarda ve befliklere nazarl›k yap›l›rken yumurta da nazarl›¤›n içerisine konulur. Anadolu’nun baz› yörelerinde gelin eve getirilince evin duvar›na yumurta vurularak k›r›l›r. Gelin evin efli¤inden içeriye girmeden aya¤›n›n kaba¤›na (önüne) kurban kesilir. Eflikte aya¤›n›n alt›na bir çini kap konulur. Aya¤› ile s›nd›rmas› istenir. Gelin aya¤› ile bast›¤› bu taba¤› k›rar. Gelin atas›n›n evinden ç›k›nca ard› s›ra su dökerler, baht› ayd›n olsun diye; fleker serperler, yeni oca¤›nda flirin olsun diye. Gelin aya¤›na kurban kesmek, tabak k›rmak, arkas›ndan su serpmek, Anadolu’da da vard›r. K›r›lan tabakla ç›kar›lan sesin kötü ruhlar›, cinleri korkutup kaç›raca¤›na inan›l›r. Nitekim, tahtaya vurulup “fl fle eytan kula¤›na kurfl flu un” denilmesi de, ayn› inanc›n tezahürüdür. Anadolu’da evin kap›s›na bal sürülerek, gelinin tatl› dilli olmas› dilenilmifl olur. Borçal› yöresi Türklerinde gelin arabadan düflende (inince) arabac›lar hürmet (bahflifl) isterler. Yolda çocuklar araban›n kaba¤›n› (önünü) keserler. Güreflmek ister beyden veya görevlisinden elam, hediye al›rlar. Gelin bezedilince (süslenince) bafl›n› yengesi haz›rlar. Kemerini erkek kardefli takar. Bu esnada bir inek veya gebe verir. Gelini sand›¤›na bir kasip balas› (fakir çocuk) oturtulur. Onun kalkmas› için de ona bir hediye veya para verilir. Buna “kemer ba¤lamak” denilir. “Kazan açmas›”, o¤lan›n adamlar› k›z›n evinden gelenlere yemek verirler. Bu esnada “kazan›n kapa¤› aç›lm›yor” denilir. Kapah aç›ls›n diye pul hediye verilir. Borçal›’da gelin efline ismi ile hitap etmez. Kaynanas›na hitaben evde konu- Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 flurken “o¤lun” der. Efli de ona, “Ayk›z” veya babas›n›n ismi ile “Yusuf’un k›z›” veya memleketinden hareketle “Ay Karsl›” veya “Ay tembel” der. Bu hitap fleklinde kesinlikle afla¤›lama horlama yoktur. Bu do¤al ve yayg›n bir uygulamad›r ve hiç yad›rganmaz. Türk dünyas›n›n her kesiminde bilhassa k›rsal kesimde görülür. Anadolu’da bu uygulamaya “ses saklama” denir. Uygulaman›n inanç derinliklerinde erkek çocuklar›n nazardan korumak için pasakl›, f›rt›kl› gibi çirkin isimler koyarlar. Bu uygulama Borçal› yöresinde de var. Ayr› inanc›n baflka bir tezahür biçimi olmal›. Bey, sa¤d›ç olarak tayin edece¤i kimseye önceden bir hediye verir. Gelini k›z›n atas› evine ça¤›r›nca, akrabalar› da ça¤›r›p yemek verir. Geline (k›zlar›na) hediye al›r. Buna “ayak açma” denir. Gelini damad›n akrabalar› evine ça¤›r›p ona hediye verir, onu yeme¤e al›rlar. Buna “toy görmesi” denir. fiah muhakkak gece gitmeli, hükmen Bey fiah’› gece götürülmeli; fiah, sa¤d›c›n evinde bezenir. Tafl›n›rken tezeklere gaz ya¤› dökülürek flamdan yap›l›r. Bey fiah’› sa¤l›-sollu olarak ayd›nlat›l›r. Bu meflaleler flah›n önünde kara zurna eflli¤inde götürülür. Neden buradaki zurna kara’d›r? Neden kara zurna efllik yapmaktad›r? Zurnalar tasnif edilirken neden bir k›sm› “kara” d›r? Bize göre dü¤ün içerisinde ince-derin bir s›z› içeren mutluluktur. “Hem a¤lar›n hem giderim” sözünde bu s›r aç›klanm›flt›r. Evinden ayr›lmak yeni bir dünyaya girmek âdeta parlak bir karanl›kt›r. Bu zurna aç›k havada çal›nan gür sesli büyük zurnad›r. Aras Vadisi dü¤ünlerinden tan›d›¤›m›z “Bey fi fia ah” Kür boyu Türklerinde de yaflamaktad›r. Bey fiah› burada da dokuz dall› olmakta ve her a¤açtan yap›labilmesine ra¤men daha ziyade çam a¤ac›ndan yap›l›r. Soyulan çam a¤ac›ndan bazen dal say›s› 30’a kadar ç›kabilir. Bey fiah›n› iki kifli tafl›r. Bey fiah› sa¤d›c›n evinde gece bezenir. Beyin adamlar› fiah› korurlar. fiah›n dal›ndan gençler bir elma u¤urlasa (çalsa, kaç›rsa) bey o elmay› sat›n al›r. Sa¤d›ç subay (bekâr) olmal›. Bey sa¤d›çl›k yapmas› için evli kimseyi ça¤›rmaz. Bize göre sa¤d›c›n bekâr olmas›, k›s›r gecesi, k›zlar gecesi gibi sadece bekârlara hasredilen gece ve günlerin eski inançlardaki “kifli o¤lu” kültü ile yak›n ilgisi vard›r. Zira, Altay fiamanizmde sadece evli kad›nlar›n kat›labildi¤i toplant›lar var. Bekârlar veya evlendikten sonraki kifli o¤lunda kuvvelerce bir de¤iflme mi oluyor? Acaba bu niflanl›, evli bafl› ba¤l›, bafl› bofl sahiplenme sahipsizlik kavramlar› ile mi ilgili? DEVAM EDECEK 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür 21 Erken Teflhis ve Düzenli Beslenme ile Kanseri Yenin Op. Dr. Yücel YANKOL Memorial Hastanesi Genel Cerrahi ve Organ Nakli Bölümü TOPLUMDA oldukça s›k karfl›lafl›lan ve ölüme sebebiyet veren ilk üç kanserden biri Ba¤›rsak Kanseri... Memorial Hastanesi Genel Cerrahi ve Organ Nakli Bölümü’nden Op. Dr. Yücel Yankol, genetik geçiflin ve beslenme fleklinin etkin oldu¤u ba¤›rsak kanserinin erken teflhisi ve tedavi yöntemleri ile ilgili bilgi verdi. Her birey 50 yafl›ndan sonra ba¤›rsak kanseri riski alt›nda olabilmektedir. Ancak bu rahats›zl›¤a daha erken yafllarda da rastlanabilmektedir. 50 yafl›ndan sonra ise her 10 y›lda risk yüzdesi ciddi flekilde artmaktad›r. Tüm bunlarla birlikte özellikle ailesel risk faktörlerine sahip kiflilerde ba¤›rsak kanserine yakalanma yafl› oldukça düflebilmektedir. BESLENME ALIfi fiK KANLIKLARINDAK‹ DE⁄‹fi fi‹‹KL‹K HASTA SAYISINI ARTIRIYOR Ba¤›rsak kanseri genetik geçiflin ve beslenme fleklinin etkin oldu¤u bilimsel olarak ispatlanm›fl en önemli kanser türlerinden biridir. Özellikle beslenme al›flkanl›klar›ndaki de¤ifliklikler nedeni ile ba¤›rsak kanserine yakalanan kifli say›s›nda son dönemlerde ciddi art›fl oldu¤u görülmektedir. Ba¤›rsak kanseri; % 65-85 oran›nda rastlant›sal, % 10-30 oran›nda ailesel ve %5 oran›nda kal›tsal olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r. Alkol tüketimi, sigara kullan›m›, afl fl››r› k›rm›z› et tüketimi, liften fakir diyet, aflfl››r› kilo, ba¤›rsakta polip ve aile hikayesi riski art›ran etken ler olarak görülmektedir. 5 YILDA B‹R KOLONOSKOP‹ fiA fi ART Riski azaltmak için günlük düzenli egzersiz yap›lmas›, sigara ve alkolden uzak durulmas›, yüksek lifli ve düflük ya¤ içerikli g›da tüketilmesi, bol sebze ve meyve tüketilmesi, folik asit, selenyum, kalsiyum ve D vitamini tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Fakat bunlar›n uygulanmas› kanser riskinin ortada kald›rmaz. Bu nedenle özellikle risk alt›nda olanlar›n aral›kl› olarak taranmalar› gerekmektedir. Hiçbir risk faktörüne sahip olmayanlar›n bile 50 yafl fl››ndan sonra 5 y›lda bir kolonoskopi yapt›rmalar› gerekmektedir. Ailesel risk faktörü olanlarda ise bu s›n›r 30-35’li yafl flllara kadar çekil mektedir. ERKEN DÖNEMDE BEL‹RT‹ VERMEYEB‹L‹R Ba¤›rsak kanseri erken belirti vermeyen bir rahats›zl›k olup ba¤›rsa¤›n uç k›sm›na yak›n oldu¤unda d›flk›da kanama ile ortaya ç›kabilmektedir. Toplumda bu kanamalar ço¤unlukla hemoroid kanamas› olarak düflünülür ve hekime gitmekte geç kal›n›r. Kab›zl›k ,ishal, d›flk›da kanama, a¤r›l› d›flk›lama ve sebebi belli olmayan kilo kayb› gibi belirtiler ortaya ç›kt›¤›nda ise hastal›k ilerlemifl olmabilmektedir. Bu belirtiler görüldü¤ünde bir cerraha muayene olunmas› gerekmektedir. D›flk›da gizli kan aranmas›, çift kontrastl› kolon grafisi, tümör belirteçleri ve kolonoskopi mevcut tarama yöntemleri olmakla birlikte en ideal yöntem kolonoskopidir. Ayr›ca son dönemlerde Bilgisayarl› Tomografi ile gerçeklefltirilen sanal kolonoskopi de di¤er bir tarama yöntemi olarak kullan›lmaktad›r. Fakat kolonoskopi, lezyonun do¤rudan görülmesi, poliplerin ç›kar›labilmesi ve tan› amaçl› biopsi al›nmas› nedeni ile ilk seçenek olmaya devam etmektedir. TEDAV‹ fi fiA ANSI EN YÜKSEK KANSER TÜRÜ Kal›tsal tipinde iki önemli hastal›k kansere neden olmaktadir. Ailesel Adenomatöz Polipozis Hastal›¤› (FAP) ve Kal›tsal Non-polipozis Kolorektal Kanser (HNPCC). Özellikle FAP’l› hastalarda ileriki y›llarda %100’e yak›n kanser geliflme riski olmas› ve %50 oran›nda hastal›¤› cocuklar›na geçirebilme özelli¤i olmas› nedeni ile dikkat edilmelidir. Bu riske sahip oldu¤u düflünülen kiflilere 10 yafl›ndan itibaren tarama yap›lmas› gerekmektedir. Ba¤›rsak kanseri hastalar›n›n sadece %1’nin bu guruba girmesi ise di¤er bir flanst›r. Ba¤›rsak kanserinin özellikle poliplerden geliflmesi durumunda süreç yaklafl›k on y›l kadar sürebilmektedir. fiüpheli poliplerin ç›kar›larak kiflilerin s›k› takip edilmesi gerekmektedir. Hastal›¤›n teflhisi sonras›nda, ba¤›rsaktaki yerine göre kanserin cerrahi olarak ç›kar›lmas›, kemoterapi ve radyoterapiden oluflan tedavi seçeneklerinin biri veya bir kaç› uygulan›r. Bu tedavi seçenekleri ile erken teflhis edilmesi durumunda ba¤›rsak kanseri tedavi flans› en yüksek olan kanserlerden biridir. Karaci¤er ve akci¤er’e yay›lma durumlar›nda bile bu tümörlerin ç›kar›lmas› sonras›nda son derece baflar›l› sonuçlar al›nabilmektedir. Memoriyal Hastanesi Sa¤l›k Grubu Dergisi 22 Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 Serhat ‹lleri Kars-Ardahan-I¤d›r E¤itim Kültür ve Dayan›flma Derne¤i’nin Düzenlemifl Oldu¤u Afl›klar fiöleni ve Sanat 16.TEAtkNinTliAkVle‹ri K21ültürHaziran’da Pazar günü Rafet El ROMAN’›n konseriyle bafllad›. Yurdumuzun çeflitli bölgelerinden etkinli¤e kat›lan dernekler Tantavi’de buram buram Anadolu havas›n› estirdi. Etkinli¤e kat›lan dernekler s›ras›yla flunlard›: Çemiflgezek, Bilge Çocuk, fiile-A¤va, Serhat ‹lleri Kars-Ardahan-I¤d›r, Çank›r›l›lar, Rizeliler, Gümüflhane, Rumeli Sivasl›lar, Kastamonulular, Erzurumlulular, Artvinliler ve ayr›ca sünnet flöleni, bilim ve teknoloji okulu, Canl› el sanatlar› Performans stand› ile etkinli¤ini sürdürdü. 26 Haziran Cuma günü saat 21’de bafllayan Serhat ‹lleri Kars-Ardahan-I¤d›r E¤itim Kültür ve Dayan›flma Derne¤i’nin düzenlemifl oldu¤u Afl›klar flölenine kat›lan yöremiz afl›klar›ndan; Erzade Kapan, Mürsel Sinan, Tacettin Dursun, Dursun Do¤an, Bayram Denizo¤lu ve Maksut Feryadi o güzel sesleriyle yöremiz insan›na güzel bir müzik ziyafeti çektiler. Ayr›ca dernek stand›nda yöremizin kültürünü yaflatan güzel sohbetler, afl›klar at›flmas› ile yöremizin kültürel güzelli¤i yaflat›ld›. Dernek Baflkan› Tuncay UZUNKA YA konuflmas›nda birlik ve beraberli¤in önemini vurgulayarak hemflerilerimizi dernek çat›s› alt›nda toplanmaya, derneklerine sahip ç›kmaya ça¤›rd›. “Hemflerilerimizin bu tür etkinliklerde daha duyarl› olup zamanlarlar›n›n baflka yerde harcamamas› ad›na bu tür etkinliklere kat›lmalar› en büyük iste¤imizdir. Ayr›ca otuz y›ld›r Ümraniye’de ikamet eden bir kardefliniz olarak Ümraniye’de bu tür etkinliklerin yani Serhat ‹llerinin flölenlere kat›l›m› flimdiye kadar olmam›flt›r. Benim özellikle hemflerilerimizden, ifladamlar›m›zdan ve bürokratlar›m›zdan iste¤im kendilerini gizle- SERHAT KÜLTÜR HABER meden ellerini tafl›n alt›na koymalar›n›n zaman› gelmifltir. Ümraniye Serhat ‹lleri Kars Ardahan I¤d›r Derne¤i alt› y›ld›r kurulmufl bir derne¤imizdir. Bu alt› y›l içinde çok ciddi ifller yapm›flt›r, halende yapmaya devam ediyor ve edecektir. Bu derne¤in ayakta durmas›n›n en büyük etkenlerden birisi dernek yönetiminin çok duyarl› olup ve elini tafl›n alt›na koymas›d›r. Ben Serhat Kültür Dergisi arac›l›¤›yla tüm dernek yönetimine ve katk› sa¤layan duyarl› hemflerilerimize teflekkür ediyorum. Do¤du¤umuz yerleri doydu¤umuz yerde yaflatmak için Yurdumuz genelinde derneklerimize sahip ç›kal›m” dedi. Daha sonra geceye kat›lan de¤erli hemflerimiz Üsküdar Belediye Baflkan› Mustafa KARA ’ya Dernek Baflkan› Tuncay UZUNKAYA taraf›ndan derne¤in plaketi sunuldu. K›sa bir konuflma yapan Mustafa KARA özetle duygular›n› flöyle ifa- 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür de etti: Erzincan’›n Kurtulufl Gününe kat›lm›flt›m. Muhteflem bir kalabal›k, muhteflem bir program sonras›nda düflündüm bir Karsl› olarak; ne kadar gurur duydum ne kadar onurland›m anlatamam. Düflündüm de; e¤er biz Serhat s›n›r›m›z› koruyamasayd›k Erzincan Kurtulufl gününü kutlayamazd›, dedi. 23 Ve ayr›ca birikim Gazetesi imtiyaz sahibi Mustafa Küpeli’ye Dernek Baflkan› UZUNKAYA taraf›ndan dernek plaketi verildi. Serhat Kültür Dergisi olarak; Serhat ‹lleri Kars-Ardahan-I¤d›r E¤itim Kültür ve Dayan›flma Derne¤i’nin düzenlemifl oldu¤u Afl›klar flölenine eme¤i geçen baflta Baflkan Tuncay UZUNKAYA ve yönetimine ve bu flölen; Tantavi Kültür ve Sanat Etkinlikleri’ ni haz›rlayanlar›, eme¤i geçenleri kutlar nice böyle birlik ve beraberlik ad›na yap›lacak hemfleriler aras›ndaki dayan›flmay› güçlendiren buram buram Anadolu havas›n› estiren etkinliklerin devam›n› dileriz. 24 Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 Haydi Canlar›m Tatile Cafer AKYOL E¤itimci-Yazar [email protected] [email protected] [email protected] “Yüreklere ekilen sevgi tohumlar› bir gün yeflerecek ve meyvesini verecek” AYD‹, canlar›m dedim. Evet, onH lar benim canlar›m yafllar› küçük, sevgileri büyük, ruhlar› saf özlerle dolu çocuklar›m. “Sevgi Yumaklar›m” Yaz tatili bafllad›. Yorucu bir e¤itim ö¤retimin sonunda, buna s›navlar› da eklersek, çocuklar›m›z iyi bir tatili hak ettiler. Yurdumuzun tüm çocuklar›na ve ö¤retmenlerine iyi tatiller dilerim. Nas›l ki gündüzün yorulan bedenimiz gece kendisini yeniliyorsa, bu yaz tatili de yeni E¤itim Ö¤retim Y›l›na bizleri beyinen ve bedenen haz›rlayacak iyi bir f›rsatt›r. Tatilde imkânlar ölçüsünde dinlenmek ve bilgilerimizi tazelemek için ö¤renilen bilgilerin k›sa bir tekrar› ve bir üst s›n›f program› hakk›nda bilgi edinmek gerekir. Bunlar› yaparken bir ödev zorunlulu¤unda de¤il de severek yap›lan bir al›flkanl›k halinde olmal›d›r. Hele son y›llarda internet yoluyla çok iyi ve yeterli bilgilere ulafl›labilir duruma geldik. Yeter ki interneti do¤ru yerde bilinçli, bilgi amaçl› kullanal›m. Oyunlarda olacak elbette ama bu süre uzun olmamal›. Bu konuda benim ö¤rencilerimin ço¤unlu¤u bilgi ifllemi çok iyi kullan›yorlar. Benim tüm ö¤rencilere tavsiyem kaynak kitaplar›n d›fl›nda da bir üst s›n›f için internette- ki düzeyli sitelerden yararlanabilirler. Baflö¤retmen Mustafa Kemal ATATÜRK bir sözünde flöyle der: “Benim as›l kiflfliili¤im ö¤retmenliktir.” Ö¤retmenlik sevgiye dayanan bir meslektir. Tüm Dünya Ülkelerinin Çocuklar› 23 Nisan’da çiçek olup aç›yorlarsa bu Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder ATATÜRK’ün çocuk sevgisinden kaynaklan›yor. Biz ö¤retmenler çocuklar›n dünyas›na öylesine al›flm›fl›z ki bu dünyadan ayr›ld›¤›m›zda farkl› bir dünyada al›flamad›¤›m›z bir durumla karfl›lafl›yoruz. Hani bir söz var; insan yaflland›kça çocuklafl›r diye. Ö¤retmenlerin yafllanmas›na gerek yok. Çünkü tüm yafllar›n›n her ça¤lar›n› çocukça yafl›yorlar. Bir fliirimde dedi¤im gibi; “Alternatifi yok çocukça yaflfla am›n. Çocuklar›n yaflfl››nda çocuklar gibi yaflfl››yorum.” Çocuklar›n dünyas›nda hep sevgi vard›r. Ç›kar iliflkileri çekememezlik iki yüzlülükten ar›nm›fl saf tertemiz alternatifi olmayan bir dünya. “Çocuklar›n gözlerinin içine tatl› bir te bessümle bak›n, o tebessüm yanak lar›n›zda an›nda gül olarak açacak t›r.” Gerçek sevgiyle, s›ms›cak yürekleriyle sar›l›rlar. Çocuklar›m›z, o küçücük dünyalar›nda kocaman sevgi yaflat›rlar. Çocuklar› sevmek, çocuklar› yüreklendirmek, çocuklar› anlamak ve de¤er vermek en büyük ibadettir. Peygamber Efendimiz Hz. Muham met secdeye vard›¤›nda çocuklar oyun oynamak için s›rt›na bindiklerinde; çocuklar› rahats›z etmemek için secdeyi bir süre uzatm›fl. Bu da bize çocuklar› sevmenin ne derece önemli oldu¤unu gösteriyor. Buradan yola ç›karak çocuklar› sevip de¤er verelim yüreklendirelim. Empati kurarak kendi çocuklu¤umuzu an›msay›p çocuklar›n dünyas›na yabanc› olmadan onlarla birlikte yaflayal›m. Yaflayal›m ki; onlarda çocuklar›n›n dünyas›nda yaflama sans›n› bulsunlar. Yukar›da söyledi¤im gibi “Yüreklere ekilen sevgi tohumlar› bir gün yefl fle erecek ve meyvesini verecek.” Yeter ki çocuklar›m›z›n ihtiyac› olan yürekten sevgiyi, çocuklar›m›zdan esirgemeyelim, fazlas›yla verelim. ‹yi Tatiller Canlar›m... Yüre¤inizden sevgi, gözlerinizden ›fl›k eksik olmas›n. Mutlu kal›n... Sa¤l›kl› kal›n... Hoflça kal›n... 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür 25 “ fi i i r y a z m a k , n e f e s a l m a k t › r ” Cafer AKYOL “Gönül Penceresinden Bir Nefes” HER YERDE SEN OLACAKSIN Kelebek yine hastaland› Üstelik Senide çok özledi Hasretinden yata¤a düfltü Ne yapacak bu kelebek Bilmiyorum Bu kelebek seni çok seviyor Ama yine hasta halsiz Nefessiz sensiz kald› Kanatlar› k›r›k Gözleri yolda Çaresiz Yüre¤ine sevgine Hasret Üstelik atefller içinde Derman› sende Ç›k›p gelsen Gözlerime bakarak Bana güzel bir fley söylesen uzun de¤il Üç kelimelik bir söz söylesen Dile kolay gelen Bana yaflama sevinci veren Hayat›m› flölene çeviren Nefesimi açan Normale dönsem Olmaz m› Üç kelimelik bir söz söylesen Hadi ne olur Yine gökyüzüne bak›yorum Birden gönlüme Il›k bir rüzgâr esiyor Ci¤erlerime nefes Gözlerime ›fl›k do¤uyor ALIfiTIRMA NE OLUR Dedim ya yüre¤im yaral› Gönlüm yang›n yeri Vurdu yüre¤imden Bu deli sevdan Al›flt›rma ne olur B›rak öyle kalay›m Al›flmak istemiyorum Ac›lar yumruk gibi Çöktü gö¤süme Alt›nda kald›m Çaresiz Nefessiz Sensiz Dayanamam bu saatten sonra Sensizlik cehennemine Al›flt›rma ne olur B›rak öyle kalay›m Bir sesin bir nefesin Yeter bana Bu defa güneflin içindesin Gözbebeklerinin içinde kayboluyorum Bana oradan gülümsüyorsun Ç›rp›n›yor yüre¤im Bir serçenin kanatlar› gibi Dal›ndan düflen yapra¤›n Hüznü gibi O günefli Batana kadar Seyredicim K›rpmayaca¤›m gözlerimi Ç›kmayaca¤›m o görüntüden Gerekirse tafl olup donaca¤›m Gözbebeklerinde Sonra ay do¤acak Üzülmeyelim diye Günefl seni aya verdi Güzel gözlüm Bu defa sen o ay›n içinden Bana gülümsüyor olacaks›n Diyorum Çünkü bunun sabah› da var Günefl devralacak seni aydan Her yerde sen olacaks›n Her ayd›nl›kta sen olacaks›n Gece gündüz Sabah akflam Ömrümün sonuna dek Gönlümde yüre¤imde Oldu¤un gibi Her yerde sen olacaks›n HER YERDE SEN OLACAKSIN Her fley Seninle Güzel Her fley seninle güzel Sen varsan nefes al›yorum Yoklu¤unda yerini dolduracak Beni hayata ba¤layacak Yüre¤imi s›ms›k› saracak Sen vars›n Sen varsan yafl›yorum Yaflam›mda her fley olur ama Sensizlik asla Yoklu¤unda ne yerin dolar Ne da yüre¤im fiu hayatta her fley olur Ama sen varsan Sen olmazsan hiçbir fley olmaz O zaman her fley bofl Hiçbir fleyin tad› tuzu olmaz Sen varsan her fley seninle güzel Dedim ya sen sen sen vars›n Günün her saatinde Bir kalbe iki can s›¤d›rd›m Sonsuza kadar Sen hep benim atardamar›m Öbür yar›m Herfleyim Yar›m kal›yorum Boynum bükük Kanad›m k›r›k Sen olmay›nca Bir 盤 gibi yüre¤imde büyüyorsun Her bakt›¤›m yer sensin Gökkufla¤›n›n en güzel renklerini Takm›fls›n pefline Geçti¤in her yer Seninle renkleniyor Yani güzel gözlüm Her geçti¤in yer seninle doluyor HER fiEY SEN‹NLE GÜZEL KARTOPU O KADAR BÜYÜDÜ K‹ Çakmak çakmak gözleriyle Bir nefes girdi içeriye Ayd›nlatt› karanl›k dünyam› Kartopu o kadar büyüdü ki Bekliyorum bir ses bir nefes Can›n›n istedi¤i zamana kadar Nefessiz ›fl›ks›z umutsuz sensiz Kartopu o kadar büyüdü ki Yüzündeki o tatl› tebessüm Buz gibi duvarlar› eritti Sevgi dolu o içten bak›fllar Kartopu o kadar büyüdü ki Yüre¤im alt›nda kald› Anlatam›yorum çaresizli¤imi Sen anlat güzel gözlüm sen Kartopu o kadar büyüdü ki Uzun bir zaman dilimi O kadar az ve s›n›rl› ki O güzellikler h›zl› çekimde bitti Kartopu o kadar büyüdü ki Gelece¤im bekle diyorsun Söz geçiremiyorum yüre¤ime Gözbebeklerimde ›fl›k yüre¤imde her fleyim Kartopu o kadar büyüdü ki Rüya ile gerçek aras›nda Girince gönül bahçeme Güllerini döküyorsun Kartopu o kadar büyüdü ki Gelince ayd›nlan›yor seninle her yer Gitti¤inde ›fl›klar› kapat›p ‹stersen bekle diyorsun Kartopu o kadar büyüdü ki 26 Sait KÜÇÜK Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 Afl›klar Sultan› Afl›k Tüccari - 2 [email protected] GEÇEN SAYIDAN DEVAM fiIIK Tüccari’nin ustal›¤›n› ve afl›kfi A lar sultan› say›lmas›n› bu m›sralar ve Kuzeydo¤u Anadolu’daki bu ilk türler ortaya koymaktad›r. Ancak bundan sonra yap›lacak olan araflt›rmalarda onun gün yüzüne ç›kacak olan eserleri bu sultanl›¤› daha da pekifltirecektir. Afl›k Tüccari yapm›fl oldu¤u hikayelerde de fliir ustal›¤›n› en güzel biçimde ortaya koymay› baflarm›flt›r. Türk Folklor Araflt›rmalar› dergisinin 181. say›s› ve Karsl› M. Kuzu’nun bir makalesinde geçen “Budur” redifli divan›nda sevgiliye olan meram›n› flöyle dile getirmektedir: Dil ci¤erim intizarda mah ile taban budur Fehmi flirin lebi gonca lisan› ‹mran budur Meram› olsa afl›k› mest edüp buse ile Dahi bofllamam damenin sahibü’l ihsan budur Afl›k Tüccari fliirlerinde ayr›l›¤a, hasrete, sevdaya, aflka, ac›ya, derde yer verdi¤i gibi döneminin yaflanan s›k›nt›lar›na, siyasetine, yönetimine de yer vermektedir. Yaflad›¤› y›llar›n bir tan›¤› olarak içinde bulundu¤u durumu m›sralar›yla en güzel flekilde özetlemektedir: Çerh i gerdunun elinden olmad› flad ortal›k Zulmle adalet olunca olmaz abâd ortal›k Yetifl Mehdi Ali Resul oldu berbad ortal›k Ara yere fitne düfltü tahtta sultan bi haber Afl›k Tüccari’nin lirik ve destans› fliirlerinin yan› s›ra didaktik fliirlerinde de sanat gücü bir hayli kuvvetlidir. Baz› m›sralar› var ki bir atasözü, bir özdeyifl gibi okkal›d›r. Yukar›da örnek verdi¤im “Bi haber” redifli divan›n›n orta k›tas›nda geçen “Zulmle adalet olunca olmaz abad ortal›k” diye geçen bu m›sra ak›ldâr afl›klar›n söyleyebilece¤i dizelerdendir. Tüccari böyle m›sralar›n sahibi bir afl›kt›r. Tüccari ayn› k›tada, içinde bulundu¤u durumdan kurtulmak için bir kurtar›c› ça¤›rmaktad›r. Bu kurtar›c›n›n ismi ise Mehdi Ali Resul’dur. Bir Türkmen afl›¤› olarak Alevi-Bektafli inanc›yla “Yetifl Mehdi Ali Resul” diye seslenerek berbat olan ortal›ktan, kötü düzenden kurtulma çabas› içindedir. Afl›k Tüccari’nin elimizde mevcut bulunan fliirlerini inceledi¤imizde iflledi¤i temalar›n, ayr›l›k, sevda, methiye, yakar›fl, yak›nma, nasihat gibi temalar oldu¤unu görmekteyiz. Tabiat tasvirlerini ise sevgiliye yazd›¤› methiyelerde bulmaktay›z. Afl›k Tüccari’nin bütün fliirleri ele geçmifl olsayd› daha araflt›rmac›lar ve edebiyatç›lar onun hakk›nda daha detayl› makaleler yay›nlarlard›. Böylelikle Tüccari’nin sanatsal baflar›s› daha güzel izah edilebilirdi. Ne talihsizliktir ki eserlerinin büyük ço¤unlu¤u derlenemeden kay›p olup gitmifltir. Kalanlar›n ço¤u da ünlü baflka afl›klara mal edilmifltir. Afl›k Tüccari’nin anonimleflen türküleri de mevcuttur. Buna “Güzeller bezenmifl toya giderler” isimli türküyü örnek gösterebiliriz. Bu türkünün yöresi Erzurum olarak geçerken kaynak kifli olarak da Afl›k Hüseyin verilmektedir. Mustafa Geceyatmaz taraf›ndan derlendi¤i bilinen türkünün repertuar numaras› ise 3792 olarak kay›tl›d›r. “Güzeller bezenmifl toya giderler” ad›yla tan›nan ve okunan bu türkü öykülü bir türkü olup Afl›k Tüccari’ye aittir. Öykünün yafland›¤› yer Kars’›n Selim ilçesinin Büyükdere (Tiknis) köyüdür. Öykünün yafland›¤› tarihler ise 1742-1743 y›llar›d›r. Erzurum halk afl›klar›ndan Nuri Ç›ra¤› bu türkünün Erzurum türküsü de¤il bir Kars türküsü oldu¤unu ve Afl›k Tüccari’ye ait oldu¤unu belirtmektedir. Yine canl› kaynaklardan Tiknis köyü do¤umlu ‹zmir’de yaflayan 80 yafl›ndaki Hatun Çiçek ile 90 yafl›ndaki Kazim Durtafl, bu türkünün Afl›k Tüccari’ye ait oldu¤unu, bunu babalar›ndan ve dedelerinden öyküsüyle birlikte dinleyerek ö¤rendiklerini araflt›rmac› Murtaza Çiçek’e kendi a¤›zlar›ndan beyan etmifllerdir. Türkünün öyküsü k›saca flöyledir: Tiknis köyünde genç bir k›zla, genç bir o¤lan›n dü¤ünü olacakt›r. O¤lan taraf› yeni evli olan Tüccari’nin evine davet gönderir. Daveti alan aile büyü¤ü, olumlu yan›t› ertesi gün toy sahibine bildirir. Ailenin di¤er gelinine de dü¤ün haz›rl›¤› için emir verilir. Hem dü¤ün evinde hem de Tüccari’nin evinde haz›rl›klar yap›l›r. Dü¤ün yap›lacak günün akflam›, dü¤ün dam› denilen yerde misafirler toplanmaya bafllarlar. Adetten oldu¤u için yeni gelin olan Tüccari’nin efli ve refakatçisini dü¤ün dam›na gelmeleri için toy sahibi taraf›ndan görevlendirilen bir kifli ile Çalg›c›lar Tüccari’nin evine gelirler. Haz›rl›klar›n› tamamlayan yeni gelin ile refakatçisi gitmek için haz›rd›rlar. Davul zurna karfl›lama makam› çalmaya bafllar. Aile büyü¤ünden gelini götürmek için izin al›n›r, ayr›ca yeni damat Tüccari den de izin almak adettendir. Görevli Tüccari’ye var›r, gelini götürüyoruz diye izin ister, Tüccari “durun birkaç söz diyeyim de öyle götürün gelinimi” der ve saz›n› al›r, flunlar› söyler; Güzeller bezenmifl toya giderler Sizlere emanet yar oynamas›n Ben bilirim rica minnet ederler Yüngüllük edipte tez oynamas›n Tüccari kar›s› çok güzel oldu¤undan, fazla dikkat çekmemesi için, dü¤ünde akl› bafl›nda, a¤›r bafll› bir gelin izi b›rakmas› için, yarini emanet ederken “ben bilirim oynamak için sizi bara davet edeceklerdir.” Yüngüllük edipte hemen oynamay›n, a¤›rdan al›n der. Tüccari saz›na ve sözüne devam eder: Komflular oturur size bakarlar Gonca güller al yana¤a takarlar Sonra söyler bafl›m›za kakarlar Duda¤›n alt›nda dil oynamas›n Derken; Tüccari yengesi büyük gelinle efline demek istiyor ki; bak›n 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür 27 komflular sizi izlerler, yüngüllük ederseniz sonra bafl›m›za kakarlar, bizi öyle temsil edin ki sonradan söz sohbet olmas›n. Mecbur kalmad›kça da kimseyle konuflmay›n der. de o anda mahlaslar› kar›flt›rm›flt›r. Üç hece ile oluflturulan ve sonu “i” ile bitirilen Sümmani, Ümmani, ‹rfani, ihsani, Duçari, Esrari, Ekberi, Tüccari gibi bir çok mahlas bulunmaktad›r. Tüccari’nin söyleyecekleri henüz bitmemifltir, saza ve söze devam eder; Kars ve çevresinde bulunan Türkmen köylerinde ki Türkmen afl›klar›n›n eserleri Ka¤›zman Türkmen köylerinde de yayg›nl›k kazanm›flt›r. T›pk› Tüccari gibi halk hikayeleri anlatan ve türkü söyleyen Çolak ‹brahim lakapl› Afl›k Erdemi 1960’l› y›llarda Araflt›rmac› Nejat Birdo¤an’a birçok hikaye, fliir, destan, mani, türkü yazd›rm›flt›r. TÜCCAR‹ sevmiflim seni canan›m Sizlere kurband›r bu flirin can›m Demem oynamas›n oynas›n han›m Karakafl alt›nda göz oynamas›n Der ve saz› duvara asarken son sözlerini tamamlar. Son sözlerini kar›s›na söylemifltir. Kar›s›n› çok sevdi¤ini, hem de emanet etti¤i yengesi ve toy sahibinin gönderdi¤i görevli¤e can›n› verecek kadar. Yinede diyemem oynamas›n, oynas›n yarim amma; oynarken de, Karakafl alt›nda göz oynamas›n, usul, adap dahilinde oynas›n diye de tembihler. Bu türkünün öyküsüyle birlikteki anlat›m›nda Tüccari mahlas› yer almaktad›r. Oysa repertuarda ve türküde geçen tapfl›rma k›sm›nda Tüccari mahlas›n›n yerine Erzurum lehçesiyle “Ben seni sevmüflem sevgülü yarim” yak›flt›rmas› yap›lm›fl ve türkünün sahibinin ad› ç›kart›lm›flt›r. Tüccari’nin bu türküsü O¤uz boylar›ndan olan Türkmenlerin yaflatt›klar› Türk gelene¤ini, görene¤ini, örf ve adetlerini en güzel bir flekilde yans›tmaktad›r. Her fleyin adab›na erkan›na uygun yap›ld›¤›n› ve yafland›¤›n› göstermektedir. Yine Tüccari’nin olan ve m›sralar› ve kafiye düzeni bozulmufl bir flekilde Sümmani’ye mal edilmifl bir türküsü vard›r. Bu türkü de Alevi/Bektafli inanc›, düflüncesi ve töresiyle yaz›lan bir fliirdir ki türküleflerek günümüze kadar intikal etmifltir. Ancak Tüccari ad› ya kas›tl› ya kas›ts›z olarak silinmifl ve Sümmani’ye mal edilmifltir. Türk halk edebiyat› araflt›rmac›lar› çok iyi bilirler ki Karacao¤lan’dan sonra, Karacao¤lan mahlas›n› kullanm›fl olan ve kullanmam›fl olan bir çok halk flairinin fliiri Karacao¤lan tapfl›rmas› ile derlenmifltir. Yunus Emre’den sonra Yunus mahlas› ile fliirler yazan ozanlar›n da fliirleri Yunus Emre’ye mal olmufltur. Tan›nmam›fl bir çok afl›k ayn› hezimete u¤ram›flt›r. Bunlardan birisi de Tüccari’dir. Bahts›z bir çok afl›¤›n eseri cönklere geçirilirken yanl›fll›kla baflkalar› ad›na geçirilmifltir. Aktaranlar belki Afl›k Erdemi meclislerde s›k s›k Tüccari’nin Yaral› Mahmut ve Eflref Bey adl› hikayelerini anlat›r onun derbeder makam› ile türkülerini icra ederdi. Afl›k Erdemi’nin söyledi¤i makamlar ve türküler o¤lu Lütfi Al›c› taraf›ndan da günümüze kadar tafl›nm›flt›r. Afl›k Erdemi 1983 y›l›nda ‹zmir’de vefat etmifltir. O¤lu Lütfi Al›c› ise iki y›l önce hakk›n rahmetine kavufltu. Lütfi Al›c›, do¤du¤u, ve benim de yaflad›¤›m yer olan Ka¤›zman’a hemen her y›l ziyarete gelirdi. Onunla görüflürdük. Babas›ndan kalan miras› bana hem sözlü olarak hem ezgili olarak aktar›rd›. Lütfi Al›c›, babas› Afl›k Erdemi’nin fliirleri ile birlikte bildi¤i usta mallar›n› da yazd›r›rd› bana. Yazd›rd›klar› aras›nda Tüccari mahlasl› bir türkü var. Fakat Lütfi Al›c› bu türküyü “Yaral› Mahmut Hikayesi”nde geçen Derbeder makam› ile seslendirdi o zaman. Türkünün birinci hanesi flöyle: Sal›na sal›na gelen güzeller Tanr› selam›n› almaz m›s›n›z Mevla’m sizi süs için mi yaratm›fl Hofl bir eda ile gülmez misiniz Oysa Sümmani’ye mal edilen türkünün sözleri “Ceylan gözlerine kurban oldu¤um” diye bafllamakta ve ayn› k›tan›n son m›sras› “Biz gel demeyince gelmez misiniz” diye bitmektedir. Tüccari’de ikinci k›ta flöyledir: Gurbete gidenler az›¤›n al›r Kimisi gitmeyip s›lada kal›r Kimi sevap için kâbeye var›r Kâbe kap›n›zda bilmez misiniz Sümmani’de hemen ayn› sözler yer al›rken ikinci m›srada “ Kimisi giderken kimisi kal›r” ifadesi yer almaktad›r. Tüccari’nin üçüncü k›tas› flu sözlerle kuruludur: Karad›r kafl›n›z yaydan inc’olur Bugün dünya yar›n ahret nic’olur Bir gönül tavaf› yüz bin hac’olur Gönülleri tavaf k›lmaz m›s›n›z Sümmani’de ki dörtlük ile Tüccari’deki dörtlük aras›nda farkl›l›k vard›r. Birinci m›sra “Karad›r kaflfl››n›z yaydan nic’olur” diye geçer. “Nic’olur” uyak ve kafiye olarak ayn› dörtlükte iki kez kullan›lm›flt›r. Üçüncü ve dördüncü m›sralar ise “Bir gönül yapmas› yüz bin hac olur/Siz gönül yapmas›n bilmez misiniz” fleklindedir. Tüccari’nin son ve tapfl›rmal› dörtlü¤ü ise flöyledir: Tüccari’yim bunca derdi niderim Bafl›m al›r diyar diyar giderim Yar›n mahfler günü dava ederim Siz mahfler yerine gelmez misiniz Tüccari, “Tüccari’yim bunca derdi niderim” derken Sümmani’de “Sümmani’yem ey dil yare n’derim” denmifltir. Di¤er m›sralar ise ayn› sözlerle örtüflmektedir. fiunu hat›rlatmakta yarar var ki Sümmani her fleyden önce çok usta bir afl›kt›r. Kafiye ve redif hatalar›na mahal vermez. Oysa bu türküde ayak kafiyesi olarak “Gelmez misiniz” ile “Bilmez misiniz” kafiyeleri ikifler kez kullan›lm›flt›r. Bu durum fliirin ve flairinin de¤erini düflürmekte, ustal›¤›na toz kondurmaktad›r. Ama türkünün Tüccari’deki varyant›na bakt›¤›m›zda durum hiç de böyle de¤il. fiiirin/türkünün tamam›nda teknik ustal›¤› görülmektedir. Bu türkünün Sümmani’nin de¤il Tüccari’nin oldu¤unu kan›tlayacak bir durum daha vard›r. Sümmani Sünni inanca sahip bir Müslümand›r. Tüccari ise Alevi/Bektafli’dir. “Kimi sevap için kâbeye var›r/Kâbe kap›n›zda bilmez misiniz” m›sralar› söylem olarak bir Sünni Müslümandan çok, bir Alevi/ Bektafli Müslüman›n söylemine daha yak›nd›r. Yani bu söylemi Tüccari gönül rahatl›¤› ile hiç çekinmeden söyleyebilir. Ama Sümmani söyleyemez. Çünkü Sünnilikte hac vazifesi flart bir vazifedir. Sünni, kâbeyi kap›da aramaz. Hacca gitmekte ve oray› ziyaret etmekte arar. DEVAM EDECEK 28 Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 Halkevleri Av. Akay BEfi fiM MART EVLER‹, 19 fiubat 1932’ HAdeLKbirbirine inanan, birbirini tamamlayan insanlar›n gerçek ideallerinin temeli olarak kurulmufltur. Kars’ta kuruldu¤undan bu yana halkevlerinin ne kadar yararl› faaliyetlerde bulundu¤undan bahsetmeden evvel halkevlerinin amaç ve görevlerinden bahsetmekte yarar vard›r. Halkevleri Atatürkçü düflüncenin ›fl›¤›nda ve Atatürkçülük ülküsüne ba¤l› olarak ulusu ça¤dafl uygarl›k seviyesine ulaflt›rmak, toplumsal dayan›flman›n bu yöndeki geliflmesini sa¤lamak amac›n› güdmektedir. Halkevlerinin davas› ulus olarak uygarl›kta lay›k oldu¤umuz seviyeye ulaflman›n yollar›n› bulup açmakt›r. Bir ulusun yetiflip gelece¤e haz›rlanmas› için, okullar, üniversiteler gibi örgütler yeterli görülmemektedir. Bu ça¤da millileflmek milletle kütleleflmek için bu örgütlerin yan›nda halk› e¤itmek zorunlulu¤u vard›r. Toplumlar devaml› yetiflen ve yetifltiren bir çal›flma iliflkisine ba¤lanmal›d›r. Halkevlerinin temel amac› ulusu fluurlu k›l›p, birbirini anlayan, birbirini seven, ulusuna ba¤l› bir toplum yaratmakt›r. Esas olan bu davada yetiflmifl vatandafllar›n bu f›rsat› bulamayanlara yard›mc› olmas› için: Kültür, ideal ve çabalar›n› yerine getirmeleridir. Ulusun kalk›nmas› için, güven, inanç, sevgi, do¤ruluk ve Atatürkçülük yolunda yürümek olmal›d›r. Halk ile ayd›n› kaynaflt›rmak, yarat›c› bir kültür hareketi sa¤lamak, Türk yurdunun ve Türk tarihinin derinliklerinde uygarl›¤› gün ›fl›¤›na ç›karacak çal›flmalar yaratmak, hoflgörülü, özgür düflünceli, sevgiye dayal› dürüst bir toplum yaratmak, sa¤l›k yönünden halk› e¤itmek v.s. amaçlar› ile kurulmufl idi. Daha çocuklu¤um zaman›ndan bu yana Halkevlerinin yararl› faaliyetlerine bizzat tan›k olmufl, Kars’ ta halkevlerinin ne denli yaral› çabalar içinde oldu¤u dönemin sonunda da bizzat bu çabalara katk›m nedeni ilede içinde bulunmufl idim. Kars’ta tiyatro, edebi toplant›lar, sportif faaliyetler ve halka yönelik e¤itimsel faaliyetlere bizzat tan›k olmufl biri olarak övünç duymakta- y›m. Tiyatro olay›nda Kars’ ›n ileri gelenlerinin dahi rol ald›¤› mahalli ve klasik eserlerin zevk ve baflar› ile oynand›¤› devri k›vançla hat›rlamaktay›m. Ç›kar›lan ve uzun süre süren dergileri ile yerel yazarlar›n fikir ve önerileri toplumsal yarar› sa¤lar nitelikte idiler. Sportif faaliyetlerde paten ve kayak sporunu amaç edinmeleri de alt› ay k›fl gören bir yöre için önemli idi gençlerimiz için. Daha sonra ise Halk e¤itimlere devredilen görevin resmi yan› kalk›nca özel dernek halinde Kars’ ta bu faaliyet yürütülmüfltür. Halk e¤itim kitapl›¤› resmileflmifl ancak sair çabalar geri kalmadan dernek olarak yap›lmaya devam ettirilmifltir. Kars’ta halkevlerinin uzun süre çabalar›n› baflkan olarak yürüten Dr. Budak Demiral› burada rahmetle anmadan geçemeyece¤im. Yaflayan insan›n an›lmas› için bir eser b›rakmas› ne kadar önemli oldu¤unu vurgulamal›y›m. Ya yapt›klar› ile ya da yazd›klar› ile an›lman›n önemini görmekteyiz. Gelin hep beraber bu ulus için iyi fleyler yapmaya çal›flal›m... 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür 29 San›r›m Buldum! Oya DEM‹R Reklam, Halkla ‹liflkiler, ‹letiflim Uzman› [email protected] ‹R y›l daha yar›land›... Yine s›cak, B yine yaz... Hava kadar gündem de s›cak... Ekonomik kriz - küresel ekonomik kriz-, ‹ran seçimleri, may›nl› arazilerin temizlenmesi, öldürülen genç k›z, iflsizlik oran› yine artt›, yeni teflvik yasas›, Bergüzar Korel ile Halit Ergenç Çeflme’de tatilde, Aflk-› Memnu’da muhteflem final... Devrim Arabalar› yeniden vizyonda (hala seyretmediyseniz lütfen seyredin, hatta mümkünse seyrettirin :)). Fatih Sultan Mehmet Köprüsünün 2 fleridi bak›ma al›nd› ve ‹stanbul’da hayat durdu! K›sacas› yine havalar s›cak... Gündem de hangi konuya bakarsan›z bak›n bir o kadar s›cak ve de¤iflken... Hatta siz bu sat›rlar› okurken, belki de sabah kalkt›¤›mda yukar›da yazd›¤›m bafll›klar da çoktan gelip geçmifl olacak. Hava o kadar s›cak ki kimse umurumuzda de¤il! Gündem bir o kadar s›cak, bir o kadar de¤iflken ve nas›l oldu¤unu anlam›yorum ama bir o kadar da ayn› ki olaylar umurumuzda de¤il! Umurumuzda de¤il, çünkü umurumuzda olursa bir fleyler yapmak zorunda kal›r›z, zor... Zaman zaman umurumuzda olur ve gerekeni de yapar›z. Birde bakar›z ki yapt›¤›m›z her fley bofla gitmifl ya da o an için bofla gitmifl gibi görünür. O zaman umutsuzlu¤a kap›l›r›z, kendimizi hiçe say›lm›fl daha da kötüsü de¤ifltiremedi¤imiz, büyük bir oyunun içinde hissederiz. Evet, bu duygularda zor. Hele de s›k s›k tekrarlan›yorsa bu daha da zor. Bir süre sonra olana bitene al›fl›r›z ve o zaman da umursamamaya bafllar›z. S›cak sizleri nas›l etkiledi bilmiyorum ama ben garip bir fark›ndal›¤a kap›ld›m. Herkese bak›yorum, herkesi duyuyorum, her fleyi okuyorum ve seyrediyorum. Ve bakt›m ki uzun y›llard›r cevap bulamad›¤›m, bilemedi¤im cevaplar yüzünden zaman zaman yok sayd›¤›m baz› fleylere Oya’ca cevaplar bulmaya bafllam›fl›m. Sorulara kulaklar›m› t›kad›m, evet sorular var. Evet cevaplar yok. Evet kötü giden fleyler var. Ama bir yandan da iyi giden fleylerde var, evet hayat›m›zda olmas› gereken ve çok do¤al olan fleyler art›k erdem say›lmaya bafllad› ama dokunabilece¤imiz ve bir fleylere olmas› gerekti¤i için de¤il gerçekten “ol”du¤u için sahip olan ve “insan” olarak var olan kifliler var etraf›m›zda. Sokakta yürüyorum, trafikte araba kullan›yorum, çal›fl›yorum, sosyal bir hayat›m var her gün de¤iflik yafl gruplar›nda, de¤iflik e¤itim seviyelerinde, de¤iflik alt kültürlere sahip kiflilerle iletiflim halindeyim. Oya’ca fark ettim ki iletiflim içerisinde oldu¤umu san›yormuflum, iletiflim tek tarafl› olmaz çünkü. Kimse kimseyi dinlemiyor, herkesin öncelikleri, al›flkanl›klar› farkl› ve gerisinin hiç önemi yok. Durup düflündüm, çok uzun zamand›r düflünüyorum asl›nda ve sonunda san›r›m kendimce buldum. Hepimiz bu dünyada yafl›yoruz ama ne yaz›k ki ço¤u zaman kendimizin bile fark›nda olmadan yafl›yoruz ve yine ço¤unlukla empati kurmuyoruz. Evet Empati kurmuyoruz... Vikipedi Empati’yi söyle tan›ml›yor : “Empati veya eflfld duyum, bir baflkas›n›n duygular›, içinde bulundu¤u durum ya da davran›fllar›ndaki motivasyonu anlamak ve içsellefltirmek demektir. Bebekler üzerinde yap›lan incelemelere göre, do¤ufltan empati yetene¤imiz yüksek olmakla birlikte, uygun flartlarda h›zla kaybedilebilen bir yetenektir. Empati yetene¤ini sonradan kazanabilmenin yolu: aç›k uçlu sorular sormak, yavafl hareket etmek ve yorumda bulunmak, h›zl› yarg›lara varmaktan kaç›nmak, kendi davran›fl ve düflüncelerimizi anlamaya çal›flmak, geçmiflfltten ders almak, olaylar› ak›fl›na b›rakmak ve kendimiz ve karfl›m›zdakilerin davran›fllar› için belli s›n›rlar oluflturmakt›r. Olumlu amaçlar için kullan›ld›¤›nda iflbirli¤i, üretkenlik, refah ve mutlulu- ¤u art›ran bu yetenek, kötü amaçlar için kullan›ld›¤›nda manipülasyonculuk fleklini al›r. Empati, bir insan›n, kendisini karfl›s›ndaki insan›n yerine koyarak onun duygular›n› ve düflüncelerini do¤ru olarak anlamas›d›r. Empati sayesinde insan iliflkileri geliflir. ‹nsanlar aras›ndaki kavgalar azal›r ve zamanla yok olur. Aile içi empati ise aile bireylerinin karfl›s›ndaki insan› kendi yerine koymas›d›r. Bu sayede bireyler karfl›ndakinin ne tepki verece¤ini bilir ve ona göre davran›r. Empatinin tam olarak gerçekleflmesinin üç kural› vard›r; 1. Bir insan›n kendisini karfl›s›ndaki kiflinin yerine koyarak, olaylara onun bak›fl aç›s›yla bakmak, 2. Karfl›dakinin duygu ve düflüncelerini do¤ru olarak anlamak ve hissetmek, 3. O kifliyi anlad›¤›n› ona ifade etmek. Evet, bu kadar basit. Ço¤umuz empati kurmuyoruz ve san›r›m bu toplumda yaflad›¤›m›z ve yaflad›kça yok sayd›¤›m›z, kan›ksad›¤›m›z her olay›n çözümü empati kurmak olabilir. Bu yüzden diyorum ki gelin empati kural›m. K›sac›k bir an bir fley söylemeden, yapmadan önce k›sac›k bir an durup düflünelim. Dedikleri gibi; içimizden ona kadar sayal›m. Söyleyece¤imiz ya da yapaca¤›m›z fley bize yap›lsa ya da söylense biz ne hissederiz. San›r›m bunu baflarabildi¤imiz zaman insan olman›n, toplum olman›n gereklerine gerçekten sahip olaca¤›z ve daha huzurlu, mutlu, baflar›l› kiflilikler olarak gelece¤e güvenle bakan soran› sorgulayan, varl›¤›n› ortaya koyan, sorun de¤il çözüm üreten yarat›c› çocuklar yetifltirebilece¤iz. K›sacas› bu dünyada; kendimiz için, kendimiz gibi yaflfla arken, baflflkkalar› için, baflflkkalar› gibi düflflü ünebildi¤imiz zaman “insan” oluruz. Oya’ca 30 De¤erli okuyucular›m›z dergimizin bu bölümünde bundan sonra hepimizin en de¤erli varl›klar›m›z çocuklar›m›z için bir köfle aç›yoruz çocuklar›m›zdan gelen makaleler, fliirler bu bölümde yer alacakt›r. Tüm çocukla- Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 r›m›z›n makale fliir çal›flmalar›n› afla¤›daki email adresine göndermeleri ve köflelerine sahip ç›kmalar›n› bekliyoruz. [email protected] Benim Babam Da¤d›r SLINDA baflka bir yaz› yaz›yorAdum. Ama bilinçalt›m ve duygu- sendeler aya¤›m›z kayarsa bizi tutup kald›raca¤›n› üflürsek, üzülürsek bizi sevgisi ile sar›p sarmalayaca¤›n› hissetmemizdendir. Tüm k›zlar›n ilk aflklar› fark etmeseler de babalar›d›r. ‹lerde evlenecek yafllara da geldiklerinde fark etmeden âfl›k olduklar› ilk insan yani babalar› gibi birini aramaya bafllarlar. O kategorideki insanlar› seçerler muhtemelen. Hani derler ya erkek adam a¤lar m›? Duygusal olur mu? lar›m, tutamad›¤›m gözyafllar›m bunu yazmam› sa¤lad› galiba. Bu güne kadar bende babam›n di¤er babalar gibi oldu¤unu san›rd›m bu yüzden de fevri tav›rlar içerisindeydim. Asl›nda flimdi bak›yorum da ben babam konusunda gerçekten di¤er yafl›tlar›mdan daha flansl›y›m san›r›m. Düflünüyorum da insan sahip olduklar›n›n de¤erini anlayamazm›fl bende sahip olduklar›m›n k›ymetini flimdiye dek bilemedim, anlayamad›m... ‹nsan kendine tamda büyüdüm derken büyümedi¤inin fark›na var›r. Bende bazen kendime art›k olgun bir insan oldum baflaraca¤›m derken eskiden oldu¤um yerin daha da afla¤›s›na indi¤imi, yükselmek için Bir fley yapmad›¤›m› fark ettim. Ben kendimin nas›l bir insan oldu¤umun fark›nday›m san›rken olmad›¤›m kal›plara girdi¤imi anlad›m. Ve babam›n da yetifltirilme tarz›na bak›nca da bu kadar toleransl› bir insan böyle bir aileden nas›l do¤ar? Biz büyük bir aileyiz. Dedem, amcam, babam, abim, yengemler, ye¤enlerim, ablamlar. Bu ailenin reisi dedem ve amcam gözükse de be- Gözde ERDA⁄ 9. S›n›f Ö¤rencisi nim dünyamda asl›nda babamd›r. Ama günümüzün flartlar›ndan san›r›m ne kadar ba¤l› gözükse de asl›nda bir o kadarda kopuk bir aileyiz. Birkaç y›la kadar aram›zda çok iyi bir insan daha vard›; k›sa boylu, topluca yafll› ama huysuz yafll›lardan de¤il gerçekten çok fleker yanaklar› al al bir insan evet “babaannem”babamlayken asla bizim katta babaannemin ad› geçmez! Çünkü babam›n üzülmesinden korkar›z. Size biraz babamdan bahsedeyim Benim babam öyle bir insan ki yeri geldi¤inde sevgisini her yerde gösteren yeri geldi¤inde k›zan ama bizleri k›rmadan do¤rular› ö¤reten belli etmese de çok duygusal biri. Benim babam ailesi üzülmesin diye her türlü fedakârl›¤a katlanan ço¤u zaman bizim için yaflayan biridir, Benim babam, da¤d›r. Nefesi bile yeter bizim ayakta kalmam›za. Kolay y›k›lm›yorsak, güçlüysek, baflar›yorsak, hep orada oldu¤unu bizim hep iyili¤imiz için çaba sarf etti¤ini Bir flehit haberini televizyonda dinlerken gözlerinden süzülen yafllar› nas›l bizden saklamaya çal›flt›¤›n› dizine bafl›m›z› koyup uyurken tüm sevgisini saçlar›m›z› okflayan ellerine yans›tt›¤›n› tüm kardefllerimle hep yaflar›z. Babam, benim babam iflte onu anlatacak kelimeleri bulamad›¤›m ama okudu¤um bir kitaptaki metnin asl›nda içimde onu tarif etmeye çal›flt›¤›m duygular›m›n sesi oldu¤unu gördüm flöyle diyordu okudu¤um kitapta ;”Ben babam› istiridye kabu¤unun içindeki inci tanelerine benzetiyorum. Çünkü kimse bakmaz istiridyenin içindekinin ne kadar de¤erli oldu¤una, ama öyle bir zaman gelir ki herkes bir flekilde o kabu¤un içindekini merak edip bakar ve ne kadar de¤erli oldu¤unu görür” K›saca sizlere Bu yaz›y› yazd›m çünkü geç olmadan çözmek laz›m geçmifli. Bilin ki, hayat›n›zda yaflad›¤›n›z, yapt›¤›n›z çok fazla fleyin alt›nda görünmez imzalar var. Babalar tüm yapt›klar› ile asl›nda k›zlar›n›n hayatlar›n›n görünmez imzalar›d›r. Bu yaz›m tüm babalara ama öncelikle kendi babama arma¤an olsun Tüm babalar›n ama önce kendi babam›n ellerinden öperim. Sayg›lar›mla 27.05.09 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür 31 15. Türk Dünyas› Çocuk fiöleni Yap›ld› SERHAT KÜLTÜR HABER ÜRK Dünyas› Araflt›rmalar Vakf› taraf›ndan düzenlenen; 15. Türk Dünyas› Çocuk fiöleni 3 Haziran 2009 Çarflamba günü Türk Dünyas› çocuklar›n›n büyük kat›l›m›yla Galatasaray Ali Sa- T mi Yen Stadyumu’nda yap›ld›. Türk Dünyas› Çocuklar› folklor gösterileriyle izleyenleri büyülediler. Bu flölende eme¤i geçenleri yürekten kutlar›z. 32 Arflfl.. Gör. Muhammet ARSLAN Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 Kars ‹l ve ‹lçelerindeki Tafl›nmaz Kültür Varl›klar›-1 Ad›yaman Ünv. Fen-Ed. Fak. Sanat Tarihi Bölümü [email protected] – [email protected] ‹R flehrin kültürünü ve sanatsal B de¤erlerini en somut biçimde gösteren tafl›nmaz kültür varl›klar›m›z, hem bulunduklar› co¤rafi bölgenin hem de Anadolu ve Anadolu d›fl›ndaki mimari, sanatsal ve kültürel faaliyetlerin nas›l yafland›¤› hakk›nda bizleri bilgilendiren en önemli belge niteli¤indedirler. Serhat Anadolu Türk kentimiz Kars ili ve ilçelerinde yer alan tafl›nmaz kültür varl›klar› da; cami, medrese, han, hamam, türbe, köprü, kilise ve sivil mimarl›k örnekleriyle yukar›daki aç›klamaya fazlas›yla uyan ve içerisinde tafl›d›¤› eserleriyle âdeta tarihi konuflturan, ayn› zamanda Varl›k Ad› MERKEZ CAM‹‹ TOP TABURU B‹NASI 1. P‹YADE TABUR PAVYON B‹NASI 1.P‹YADE TABUR PAVYON B‹NASI 100.YIL ‹LKÖ⁄RET‹M OKULU VE YEMEKHANES (CILAVUZ KÖY ENST‹TÜSÜ B‹NALARI) 12 HAVAR‹LER K‹L‹SES‹ (KÜMBET CAM‹‹) 2.P‹YADE TABURU PAVYON B‹NASI 2. P‹YADE TABURU PAVYON B‹NASI 2.TABUR MOTOR KADEME B‹NASI 2.TOP TABURU B‹NASI 28. P‹YADE ALAYI KARARGAH B‹NASI 3.P‹YADE TABUR PAVYON B‹NASI 3.P‹YADE TABUR PAVYON B‹NASI A⁄ABABA fiEH‹TL‹⁄‹ A⁄ZIAÇIK KÖYÜ MEZARLI⁄I ALAY KARARGAHI B‹NASI AL‹A⁄A CAM‹‹ ANADOLU L‹SES‹ ANADOLU Ö⁄RETMEN L‹SES‹ VE YEMEKHANES‹ (CILAVUZ KÖY ENST‹TÜSÜ B‹NALARI) AN‹ ÖREN YER‹ (1. DERECEDE ARKEOLOJ‹K S‹T ALANI) AN‹ ÖRENYER‹ (1. DERECEDE ARKEOLOJ‹K S‹T ALANI) AN‹ ÖRENYER‹ (3. DERECEDE ARKEOLOJ‹K S‹T ALANI) ARKEOLOJ‹K S‹T ALANI (1. DERECE) ASKER HASTANES‹ B‹NASI ASKER‹ CEP ASKER‹ MAHKEME AfiKIN LOJMANI ASKER‹ HASTANE MUTFAK B‹NASI ATAMANLAR EV‹ AVCI MEHMET fiEH‹TL‹⁄‹ AYDIN LOJMANI B. ABD‹A⁄A CAM‹‹ B.T. BÖLGE MÜDÜRLÜ⁄Ü BAfiKÖY VE ZAVOT HARABELER‹ (1.DERECE ARKEOLOJ‹K S‹T ALANI) BAZ‹L‹KA BED‹RLER KÖPRÜSÜ BEHRE HATUN KÖPRÜSÜ BEKÇ‹ ÇAYIRI HÖYÜ⁄Ü (1.DERECE ARKEOLOJ‹K S‹T ALANI) BELED‹YE B‹NASI BENL‹ (AHMET‹Ç‹) KÖPRÜSÜ BEfi‹K (K‹L‹SE) CAM‹‹ BEfiLER K‹L‹SES‹ B‹RAHANE da Türk mührünü tafl›yan bir kentimiz olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r. Afla¤›daki tafl›nmaz kültür varl›klar› listesi Kültür ve Turizm Bakanl›¤› Kültür Varl›klar› ve Müzeler Genel Müdürlü¤ü’nden ifllenerek al›nm›flt›r. Varl›k Alt Türü D‹NSEL ASKER‹ ASKER‹ ASKER‹ ‹l KARS KARS KARS KARS ‹lçe ARPAÇAY SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi ‹DAR‹ D‹NSEL ASKER‹ ASKER‹ ASKER‹ ASKER‹ ASKER‹ ASKER‹ ASKER‹ fiEH‹TL‹K MEZARLAR ASKER‹ D‹NSEL ‹DAR‹ KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS SUSUZ MERKEZ SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi SUSUZ SARIKAMIfi MERKEZ MERKEZ ‹DAR‹ ARKEOLOJ‹K S‹T ARKEOLOJ‹K S‹T ARKEOLOJ‹K S‹T ARKEOLOJ‹K S‹T ‹DAR‹ ASKER‹ ‹DAR‹ S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. ASKER‹ S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. fiEH‹TL‹K S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. D‹NSEL ‹DAR‹ ARKEOLOJ‹K S‹T D‹NSEL KÜLTÜREL KÜLTÜREL ARKEOLOJ‹K S‹T ‹DAR‹ KÜLTÜREL D‹NSEL D‹NSEL ENDÜSTR‹YEL VE T‹CAR‹ KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS SUSUZ ARPAÇAY MERKEZ MERKEZ MERKEZ SARIKAMIfi MERKEZ SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi KA⁄IZMAN KA⁄IZMAN SARIKAMIfi MERKEZ MERKEZ SEL‹M SARIKAMIfi MERKEZ MERKEZ SEL‹M MERKEZ MERKEZ MERKEZ D‹GOR MERKEZ 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür 33 BÖLÜK KO⁄UfiU BURÇ ÇAKIRBABA fiEH‹TL‹K VE ANITI ÇAKIRBABA fiEH‹TL‹K VE ANITI CAM‹‹ CELAL BABA TÜRBES‹ CEPHANEL‹K CEPHANEL‹K B‹NASI ÇET‹N LOJMANI CEYLAN LOJMANI CEZA EV‹ ÇILDIR KÖPRÜSÜ DEFTERDARLIK DEKANLIK B‹NASI DEN‹Z LOJMANI D‹V‹KDERE KÖPRÜSÜ DS. KT. HAMAM-BULAfiIKHANE B‹NASI DS.KT.KH. B‹NASI DS.KT.SB/ASTSB GAZ‹NO B‹NASI DÜKKAN E⁄‹T‹M ODASI B‹NASI ENG‹N LOJMANI ERENLER LOJMANI ERM‹fiLER KÖYÜ MEZARLI⁄I ESK‹ ADL‹YE B‹NASI ESK‹ BANDO B‹NASI ESK‹ EMN‹YET MÜDÜRLÜ⁄Ü B‹NASI ESK‹ ‹STASYON B‹NASI ESK‹ K‹L‹SE (YANIK S‹NEMA) ESK‹ ORTAOKUL B‹NASI ESK‹ T‹CARET BORSA B‹NASI EVL‹YA CAM‹‹ FEVZ‹ PAfiA ‹LKOKULU FIRIN B‹NASI GAZ‹ KARS ORTAOKULU GÖL ALANI GÜL LOJMANI GÜMRÜK MÜDÜRLÜK B‹NASI GURBETPINAR KÖPRÜSÜ GÜVEN LOJMANI GÜVERC‹N KÖYÜ fiEH‹TL‹⁄‹ HACI SEYF‹ CAM‹‹ HAMAM HAMAMLI KÖYÜ fiEH‹TL‹⁄‹ HASAN-I HARAKAN TÜRBES‹ HAZ‹RE HÖYÜK HÖYÜK 1.DERECE ARKEOLOJ‹K S‹T ALANI HV.SVN. H‹Z.BRL. B‹NASI ‹BRAH‹M MERT EV‹ ‹K‹ KATLI KAG‹R B‹NA ‹LBEY‹O⁄LU HAMAMI ‹LÇE HALK KÜTÜPHANES‹ (CILAVUZ KÖY ENST‹TÜSÜ B‹NALARI) ‹LÇE MEZARLI⁄I ‹LKÖ⁄RET‹M OKULU B‹NASI ‹PEK LOJMANI ‹S. SAVAfi.TB. KAR. B‹NASI ‹S. SVfi.TB. PAVYON B‹NASI ‹S.TB. 3.KAD. VE YEMEKHANE B‹NASI ‹SMET PAfiA ‹LKOKULU ‹STASYON B‹NASI KALE ETE⁄‹ KAM‹L MERT /DURDA⁄I YERL‹ EV‹ KANLI TABYA KANLI TABYA'YA A‹T SAVUNMA MEVZ‹LER‹ KARADA⁄ TABYASI KARAKOL B‹NASI KARARGAH B‹NASI ASKER‹ ASKER‹ ANIT VE AB‹DELER fiEH‹TL‹K D‹NSEL S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. ASKER‹ ASKER‹ S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. ‹DAR‹ KÜLTÜREL ‹DAR‹ ‹DAR‹ S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. KÜLTÜREL KÜLTÜREL ASKER‹ ASKER‹ ENDÜSTR‹YEL VE T‹CAR‹ ‹DAR‹ S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. MEZARLAR ‹DAR‹ ASKER‹ ‹DAR‹ ‹DAR‹ D‹NSEL ‹DAR‹ S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. D‹NSEL ‹DAR‹ ENDÜSTR‹YEL VE T‹CAR‹ ‹DAR‹ DO⁄AL VARLIK S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. ‹DAR‹ KÜLTÜREL S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. fiEH‹TL‹K D‹NSEL KÜLTÜREL fiEH‹TL‹K D‹NSEL MEZARLAR ARKEOLOJ‹K S‹T ARKEOLOJ‹K S‹T ASKER‹ S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. KÜLTÜREL ‹DAR‹ MEZARLAR ‹DAR‹ S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. ASKER‹ ASKER‹ ENDÜSTR‹YEL VE T‹CAR‹ ‹DAR‹ ‹DAR‹ ASKER‹ S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. ASKER‹ ASKER‹ ASKER‹ ‹DAR‹ ASKER‹ KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS MERKEZ MERKEZ SARIKAMIfi SARIKAMIfi SUSUZ MERKEZ MERKEZ MERKEZ SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi MERKEZ MERKEZ MERKEZ SARIKAMIfi MERKEZ SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi KA⁄IZMAN SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi SUSUZ MERKEZ SARIKAMIfi MERKEZ SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi MERKEZ MERKEZ MERKEZ SARIKAMIfi MERKEZ KA⁄IZMAN SARIKAMIfi MERKEZ SARIKAMIfi SARIKAMIfi ARPAÇAY MERKEZ MERKEZ SARIKAMIfi MERKEZ MERKEZ ARPAÇAY MERKEZ SARIKAMIfi ARPAÇAY MERKEZ MERKEZ SUSUZ ARPAÇAY ARPAÇAY SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi MERKEZ AKYAKA MERKEZ ARPAÇAY MERKEZ MERKEZ MERKEZ KA⁄IZMAN MERKEZ 34 KARARGAH B‹NASI VE LOJMAN KARS (KARAHAN-TAfiKÖPRÜ) KÖPRÜSÜ KARS GARN‹ZON fiEH‹TL‹⁄‹ KARS KALES‹ KARS KALES‹ (I. DERECE ARKEOLOJ‹K S‹T ALANI) KARS KALES‹ DIfi SURLARININ KALINTILARI (III. DERECE ARKEOLOJ‹K S‹T ALANI) KARS KAPI KAYA K‹L‹SES‹ KAYA LOJMANI KAYA MEZARLARI KAYA RES‹MLER‹ KEÇ‹VAN KALES‹ K‹L‹SE K‹L‹SE K‹L‹SE KALINTISI KIYAM AKKAYA DÜKKANI KO⁄Ufi B‹NASI KOMUTANLIK KÖfiKÜ KOMUTANLIK LOJMANI VE ESK‹ KOMUTANLIK B‹NASI KONUT KÖPRÜ KÖfiEVENK YAYLASI,K‹L‹SE, ANT‹K KALINTILAR (1. DE. ARK. S‹T ALANI) KÖfiK (AV KÖfiKÜ) KOZCA K‹L‹SES‹ KÜÇÜK ABD‹ A⁄A CAM‹‹ KÜÇÜK KOZCA K‹L‹SE KÜTÜPHANE KUYUCUK KÖYÜ CAM‹‹ LAÇ‹N BEY CAM‹‹ L‹SE LOJMAN LOJMAN B‹NASI MAGAZBERT KALES‹ MAL‹YE LOJMAN B‹NASI MALZEME DEPOSU MALZEMEL‹K-DEPO- YEMEKHANE MAZLUMA⁄A HAMAMI MEHMET KARABA⁄ EV‹ MEHMET TOP DÜKKANLARI MEHMETÇ‹K ASKER‹ AB‹DE MEHMETC‹K GAZ‹NOSU MENEKfiE LOJMANI MENTEfi DERES‹ I I KÖPRÜSÜ MENTEfi DERES‹ I KÖPRÜSÜ MENTEfi DERES‹ III KÖPRÜSÜ MERKEZ KOMUTANLI⁄I MESC‹D MESC‹T MEZARLIK ALANI M‹C‹NG‹R KALES‹ (‹NKAYA KALES‹) M‹C‹NG‹RT (‹NKAYA) KÜMBET‹ M‹LL‹ EMLAK'A A‹T B‹NA MUHABERE TB.A KH.BL.B‹NASI MURAT LOJMANI MÜREN K‹L‹SES‹ NAMIK KEMAL EV‹ (PAfiA KONA⁄I) OGUZ LOJMANI OLGUN LOJMANI OLUKLU KÖPRÜSÜ ORDU EV‹ ORMANLAR (DO⁄AL S‹T ALANI) OSMAN ÇAVUfi fiEH‹TL‹⁄‹ OSMANLI EVLER‹ ÖZCAN LOJMANI ÖZEL ‹DARE LOJMANI PAPATYA LOJMANI PAfiA KONA⁄I Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. KÜLTÜREL fiEH‹TL‹K ASKER‹ ARKEOLOJ‹K S‹T KARS KARS KARS KARS KARS SUSUZ MERKEZ MERKEZ MERKEZ MERKEZ ARKEOLOJ‹K S‹T KÜLTÜREL D‹NSEL S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. MEZARLAR KALINTILAR ASKER‹ D‹NSEL D‹NSEL D‹NSEL ENDÜSTR‹YEL VE T‹CAR‹ ASKER‹ ASKER‹ S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. KÜLTÜREL KARS ERZURUM KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS MERKEZ MERKEZ SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi KA⁄IZMAN KA⁄IZMAN KA⁄IZMAN MERKEZ MERKEZ ARPAÇAY SARIKAMIfi MERKEZ SUSUZ MERKEZ MERKEZ ARKEOLOJ‹K S‹T S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. D‹NSEL D‹NSEL D‹NSEL ‹DAR‹ D‹NSEL D‹NSEL ‹DAR‹ S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. ASKER‹ S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. ENDÜSTR‹YEL VE T‹CAR‹ ENDÜSTR‹YEL VE T‹CAR‹ KÜLTÜREL S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. ENDÜSTR‹YEL VE T‹CAR‹ ANIT VE AB‹DELER ASKER‹ S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. KÜLTÜREL KÜLTÜREL KÜLTÜREL ASKER‹ D‹NSEL D‹NSEL MEZARLAR ASKER‹ D‹NSEL ‹DAR‹ ASKER‹ S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. D‹NSEL S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. KÜLTÜREL ‹DAR‹ DO⁄AL S‹T ALANI fiEH‹TL‹K S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS MERKEZ SARIKAMIfi D‹GOR D‹GOR D‹GOR MERKEZ ARPAÇAY MERKEZ SARIKAMIfi MERKEZ MERKEZ D‹GOR KA⁄IZMAN SARIKAMIfi SARIKAMIfi MERKEZ ARPAÇAY ARPAÇAY MERKEZ SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi MERKEZ ARPAÇAY SARIKAMIfi SARIKAMIfi MERKEZ SARIKAMIfi SARIKAMIfi D‹GOR MERKEZ SARIKAMIfi SARIKAMIfi MERKEZ MERKEZ SARIKAMIfi SUSUZ MERKEZ SARIKAMIfi MERKEZ SARIKAMIfi MERKEZ 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür 35 PLAN TATB‹KAT SALON B‹NASI POL‹GON VE DERSANE B‹NASI POL‹S EV‹ POTUK LOJMANI REV‹R B‹NASI fiAFAK LOJMANI SAFFET LOJMANI fiAH‹NDERE fiEH‹TL‹⁄‹ fiEH‹T YARBAY fiEVK‹ BEY KIfiLASI fiEH‹TL‹K ALANI fiEH‹TL‹K ALANI VE ANITI SIHHIYE ‹LK YARDIM ‹STASYONU SIHH‹YE TABUR B‹NASI S‹NCAP LOJMANI TAM‹RHANE B‹NASI TAfiINMAZ TAfiINMAZ TAfiINMAZ ( DÜKKANLAR) TAfiINMAZ (923-DRS-KAR-061) TAfiKÖPRÜ (ORDU EV‹ ARKASI) TE⁄MEN HULUS‹ BEY fiEH‹TL‹⁄‹ TEK KATLI B‹NA T‹CARET ODASI TO BÖLÜK B‹NASI TOP.TB. MALZEMEL‹K B‹NASI TOPÇUO⁄LU ( CUMA ) HAMAMI TUFAN LOJMANI ÜÇGÖZ KÖPRÜSÜ U⁄URLU LOJMANI ULU CAM‹‹ ULUCAM‹ ÜNAL LOJMANI ÜNLÜ LOJMANI UZUNZA‹M KÖPRÜSÜ VA‹ZO⁄LU CAM‹‹ VA‹ZO⁄LU CAM‹‹ VAL‹ KONA⁄I YALINÇAYIR CAM‹‹ YELGÜN LOJMANI YEMEKHANE YEN‹ CAM‹‹ YILMAZ LOJMANI YUKARI SARIKAMIfi KÖYÜ fiEH‹TL‹⁄‹ YÜKSEL LOJMANI YUSUF PAfiA CAM‹‹ Z‹RA‹ DONATIM ESK‹ B‹NASI Z‹V‹N (SÜNGÜTAfiI) KALES‹ S‹V‹L M‹MAR‹ ESERLER YIKIK K‹L‹SE KAZAKLAR K‹L‹SES‹(FETH‹YE CAM‹‹) BE⁄SEK‹S‹ KAPISI ADSIZ YAPI II D‹V‹N KAPISI ADSIZ YAPI -IV URARTULARA A‹T M‹MAR‹ ESERLER fiAPEL ÇARfiI KONUT ‹ÇKALE ORTA (ARSLANLI ) KAPI SARAY K‹L‹SES‹ MI⁄MI⁄ DERE (TATAR ) KAPISI E⁄R‹BUCAK (O⁄RUN) KAPISI HIDIR-ELLEZ KAPISI GÜRCÜ K‹L‹SES‹ ST.GR‹GOR GAG‹K I K‹L‹SES‹(GAG‹K K‹L‹SES‹) B‹R‹NC‹ HAMAM (MANUÇERH HAMAMI) ASKER‹ ‹DAR‹ ‹DAR‹ S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. ASKER‹ S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. fiEH‹TL‹K ASKER‹ fiEH‹TL‹K fiEH‹TL‹K ‹DAR‹ ASKER‹ S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. ‹DAR‹ S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. KÜLTÜREL fiEH‹TL‹K S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. ‹DAR‹ S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. ENDÜSTR‹YEL VE T‹CAR‹ KÜLTÜREL S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. KÜLTÜREL S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. D‹NSEL D‹NSEL S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. KÜLTÜREL D‹NSEL S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. ‹DAR‹ D‹NSEL S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. ENDÜSTR‹YEL VE T‹CAR‹ D‹NSEL S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. fiEH‹TL‹K S‹V‹L M‹MARLIK ÖRN. D‹NSEL ‹DAR‹ ASKER‹ S‹V‹L M‹MAR‹ K‹L‹SE K‹L‹SE ASKER‹ M‹MAR‹ YAPI ASKER‹ M‹MAR‹ YAPI M‹MAR‹ ESER D‹N‹ M‹MAR‹ S‹V‹L M‹MAR‹ S‹V‹L M‹MAR‹ KALE SURLARI ASKER‹ M‹MAR‹ K‹L‹SE ASKER‹ M‹MAR‹ ASKER‹ M‹MAR‹ AKER‹ M‹MAR‹ K‹L‹SE K‹L‹SE SU M‹MAR‹S‹ KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS KARS SARIKAMIfi SARIKAMIfi MERKEZ SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi KA⁄IZMAN KA⁄IZMAN MERKEZ MERKEZ SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi MERKEZ MERKEZ SARIKAMIfi MERKEZ MERKEZ SARIKAMIfi SEL‹M MERKEZ MERKEZ SARIKAMIfi SARIKAMIfi MERKEZ SARIKAMIfi MERKEZ SARIKAMIfi MERKEZ MERKEZ SARIKAMIfi SARIKAMIfi MERKEZ MERKEZ MERKEZ MERKEZ ARPAÇAY SARIKAMIfi SARIKAMIfi KA⁄IZMAN SARIKAMIfi SARIKAMIfi SARIKAMIfi MERKEZ MERKEZ SARIKAMIfi AN‹ AN‹ AN‹ AN‹ AN‹ AN‹ AN‹ AN‹ AN‹ AN‹ AN‹ AN‹ AN‹ AN‹ AN‹ AN‹ AN‹ DEVAM EDECEK 36 Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 Yaz ve Sa¤l›k Uzm. Dr. Ercan TUTAK Memorial Hastanesi Çocuk Doktoru AZ geldi, s›caklar bast›rd›. Art›k kaY pal› mekanlarda durmak hele çocuklar için mümkün mü? Al eline dondurman›, bin bisiklete gez dolafl da¤, bay›r. Sahile in, denize gir, kumsalda yürü...... Akflama karn›n a¤r›m›fl, güneflten yanm›fls›n, her taraf›n yara bere içinde. Kimin umurunda? Var m› çocuk olmak gibisi? Hani anne-baba olarak bizlerin de içinden bir gün dahi olsa böyle coflkulu e¤lenmek geçmiyor mu? O zaman b›rak›n çocuklar›n›z üstlerini kirletsin, düflsün, kalks›n, yans›n az›c›k güneflten ne olur ki? Bir çocuk doktorundan böyle öneriler duymad›n›z hiç de¤il mi? Nereye baksan›z “Yaz geldi s›caklara dikkat sizi çarpmas›n! Ar›, böcek sokar, ormanda dolaflmay›n! Bisiklet kazalar›na dikkat!” gibi uyar› yaz›lar› ile karfl›lafl›rs›n›z. Sald›m çay›ra, Mevlam kay›ra m› do¤ru olan? De¤il tabi. Yanl›fl olan, sa¤l›¤› korumak ad›na çocuklu¤u çocuklar›m›za yaflatmamakt›r. Atalar›m›z ne kadar güzel söylemifller sak›nan göze çöp batar diye. Yaz aylar›nda s›k karfl›lafl›lan rahats›zl›klar, kazalar nelerdir? nas›l önlemler al›nmal›? ‹lk yard›mda neler yap›lmal›? sorular›n›n cevab›n› afla¤›da bulabilirsiniz. ÷ En s›k görülen yaz rahats›zl›klar› nelerdir? En baflta günefl ›fl›nlar›n›n direk etkisi ile oluflan günefl çarpmas› ve yan›klar› gelir. S›cakla artan terleme ve bunu karfl›layamayan ter bezleri nedeni ile oluflan isilik, mantar gibi “fotodermatoz” denen cilt rahats›zl›klar›. Bisiklet, kaykay paten gibi daha hareketli aktivitelerin yap›lmas› ile karfl›lafl›lan düflme, çarpma sonucu oluflan travmalar. Afl›r› ve bazen de temiz olmayan su tüketimi ile mide asidini aflabilen mikroorganizmalar›n yol açt›¤› mide barsak hastal›klar› sonucu oluflan yaz ishalleri. Aç›k giysilerin giyilmesi ve a¤açl›k, aç›k alanlarda piknik, gezinti yap›l›rken s›k karfl›lafl›lan ar›, böcek, y›lan ve akrep sokmalar›. Havuzda yüzme sonucu oluflan göz ve deri enfeksiyonlar›. ÷ Günefl çarpmas› ve yan›¤›na karflfl›› neler yap›labilir? Bir rahats›zl›¤›n ortaya ç›kmas›n› önlemek, rahats›zl›k ortaya ç›kt›ktan sonra tedavi etmekten daha kolayd›r. Bu nedenle öncelikle günefl çarpmalar›ndan korunmak için günefl ›fl›nlar›n›n yer yüzüne daha dik düfltü¤ü, dolay›s›yla daha etkili oldu¤u 10 ile 15 saatleri aras›nda aç›k havada mümkün ol- du¤u kadar az dolaflmak, bol s›v› tüketmek ve deriyi güneflin ultraviyole ›fl›nlar›ndan koruyacak losyonlar, kremler sürülmesi önerilir. Bu losyonlar› seçerken özellikle güneflten koruyucu faktör (SPF)’ünün 30 ve üzerinde olmas›na dikkat etmek gerekir. Sar›fl›n, renkli gözlü ve beyaz tenli çocuklar günefl ›fl›nlar›ndan daha fazla etkilenirler. Günefl yan›¤› e¤er sadece deride k›zar›kl›k ve a¤r› hissi ile kendisini gösteriyorsa bu birinci derece bir yan›kt›r ve 24-48 saat kadar süren a¤r›, deride gerilme, yanma hissi devam edecektir. Deriyi nemli tutacak kremler ve a¤r›y› kesecek fluruplar tedavide kullan›labilir. Deride kabarma ve içi su dolu kesecikler varsa art›k 2. derece yan›k söz konusudur. Bu durumda bir doktora baflvurulmas› ve özel yan›k pansumanlar›n›n yap›lmas› gerekecektir. ÷ Fotodermatozlar›n tedavisi ve korunmada neler yapmal›? Çevre ›s›s› artt›kça, deriden ter salg›lanmas› artar ve su kayb› sonucu susama hissi do¤ar, su al›m› ile vücudun normal s›cakl›¤› koruma alt›nda tutulmaya çal›fl›l›r. Bu dengeyi bozan afl›r› s›cakl›k hallerinde ter bezleri kanallar› t›kan›r ve halk aras›nda isilik denen boyun, omuzlarda daha s›k olmak üzere vücudun daha fazla terleyen bölgelerinde küçük k›rm›z› ve kafl›nt›l› cilt lezyonlar› belirir. Tedavisinde her gün ›l›k suyla banyo yap›lmas› önerilir. Cildin nefes almas›n› önleyecek ya¤l› kremleri vücuda sürmekten kaç›nmak gerekir. ÷ Düflflm me, çarpma sonucu oluflfla an travmalar Bisiklet, kaykay, paten gibi aktiviteler için bafll›k, dizlik, bileklik, dirseklik gibi koruyucular›n kullan›lmas› olas› kaza s›ras›nda travma fliddetini belirgin ölçüde azaltacakt›r. Travma sonucu vücudun bir yerinden kanama varsa öncelikle kanaman›n yerini görebilmek için giysiler dikkatlice ç›kar›l›r, gerekirse kesilir. Kanayan yer görülür ve üzerine temiz bir bez veya varsa steril bir tampon yerlefltirilir, kanama olan uzuv kalp hizas›n›n üzerine kald›r›l›r ve üzeri s›k›ca sar›larak elle bask› yap›la- 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür rak kanama durdurulmaya çal›fl›l›r. Buna ra¤men kol veya bacakta kanama devam ediyorsa kanama olan yerin üzeri bir bez ile sar›larak atar damar dolafl›m›n› tamamen engellemeyecek flekilde s›k›l›r. En yak›n sa¤l›k merkezine götürürken ellerde uyuflma, parmaklarda morarma varsa yeterli kan dolafl›m›n› sa¤lamak için ba¤lanan turnike gevfletilir. K›r›k kendisini kol veya bacakta eklem d›fl›nda anormal hareket, a¤r›, flifllik ve hareket k›s›tl›l›¤› ile gösterir. Bu durumda k›r›k olmas› muhtemel bölgeyi bir üstündeki eklemi de içine alacak flekilde kal›n giysi, karton, varsa atel ile hareketsiz, sabit bir konuma getirilir ve en yak›n sa¤l›k merkezine götürülür. K›r›ktan flüphe ediliyorsa fliflen bölgeyi çekip yerine yerlefltirme gibi bir ifllemi hekim d›fl›nda biri asla yapmamal›d›r. ÷ Yaz ishalleri, mide-ba¤›rsak enfeksiyonlar› Yaz ishallerine neden olan mikroorganizmalar›n ço¤u pikni¤e ç›k›lmas› ile, etrafta yer alan dere, çay ve di¤er temiz olmayan su kaynaklar›ndan su içilmesi veya yenilen yiyeceklerin bu suda y›kanmas› sonucu vücudumuza al›r›z. Kana kana içerek midemize doldurdu¤umuz s›v›lar bir yandan artan su ihtiyac›m›z› karfl›larken öte yandan mide asidinin azalmas›na yol açar. Bu durum mikroorganizmalar›n mide asit engelini rahatl›kla afl›p ba¤›rsaklara ulaflmas›na neden olur. ‹flte bu neden- Bir rahats›zl›¤›n ortaya ç›kmas›n› önlemek, rahats›zl›k ortaya ç›kt›ktan sonra tedavi etmekten daha kolayd›r. Bu nedenle öncelikle günefl çarpmalar›ndan korunmak için günefl ›fl›nlar›n›n yer yüzüne daha dik düfltü¤ü, dolay›s›yla daha etkili oldu¤u 10 ile 15 saatleri aras›nda aç›k havada mümkün oldu¤u kadar az dolaflmak, bol s›v› tüketmek ve deriyi güneflin ultraviyole ›fl›nlar›ndan koruyacak losyonlar, kremler sürülmesi önerilir. 37 le yaz ay›nda ishal ve kusmaya yol açan mide-ba¤›rsak enfeksiyonlar›na s›k rastlan›r. Peki ne yapal›m da bu durumdan korunal›m? ‹çme sular› ve yiyeceklerin y›kand›¤› sular›n temiz su kaynaklar›ndan elde edilmifl olmas›na özen göstermeli. Mümkün oldu¤unca d›flar›da bekleyen yiyeceklerden sat›n almamak, ambalajl› ürünleri tercih etmek gerekir. Aç›kta sat›lan dondurma özellikle çocuklar için büyük tehlikedir. Tam pansiyon otellerde aç›k büfelerde sunulan yiyeceklere de dikkat etmek gerekir. Uzun süre aç›kta kalan özellikle sütlü, kremal›, mayonezli, etli yiyeceklerde s›ca¤›n etkisiyle ço¤alan bakterilerin neden oldu¤u g›da zehirlenmesi kendisini kusma, kar›n a¤r›s› ve ard›ndan ishalle gösterir. Bu flikayetlerle baflvuran ikiden fazla kiflinin olmas› halinde g›da zehirlenmesi düflünülerek yenilen yiyeceklerin sorgulanmas› ve ayn› yiyecekten yiyen kiflilerin flikayetlerinin ortaya ç›kmas› beklenmeden gözlem alt›na al›nmas› gerekir. Tedavisi kusma ve ishal ile kaybedilen su, tuz, karbonat, potasyum gibi maddelerin damardan serum fleklinde yerine konulmas›d›r. Kusma ve ishal vücudun savunma mekanizmalar›ndand›r. Bu sayede g›da zehirlenmesine neden olan toksinler ve bakteriler vücuda daha fazla zarar vermeden d›flar› at›lmak istenir. Bu yüzden ishal ve kusma giderici ilaçlar›n kullan›lmas›ndan kaç›nmak gerekir. Yine yaz aylar›nda s›k karfl›lafl›lan bir di¤er durum da ço¤u kez koli basilinin neden oldu¤u ve turist ishali olarak bilinen ba¤›rsak enfeksiyonlar›d›r. Kanalizasyon sular› ile sulanan tarlalarda yetiflen ve iyi y›kanmayan yiyeceklerin yenmesi sonucu oluflur. Yine bu kirli sular›n kar›flt›¤› sularda yüzmek veya bir flekilde bu sular›n bulaflt›¤› yiyeceklerin yenmesi ile al›nan bakteri ve parazitlerin neden oldu¤u amipli ve basilli dizanteride d›flk› miktar› çok de¤ildir. Ancak kanl›, mukuslu d›flk›lama ve fliddetli, kramp tarz›nda kar›n a¤r›s› gözlenir. Korunmak için yukar›da belirtilen genel önlemlere ilave olarak içeceklere kat›lan buzlar›n da temiz sulardan haz›rlanm›fl oldu¤undan emin olunmal›, bundan emin olam›yorsak kapal› fliflelerde saklanarak so¤utulan s›v›larla serinlemeyi ye¤lemeliyiz. ÷ Böcek, ar›, y›lan, akrep sokmalar› Sivrisinek, tatarc›k ve örümcek gibi eklembacakl›lar›n sokmas› ile deride k›zar›kl›k ve flifllik oluflabilece¤i gibi s›tma ve tatarc›k hummas› denilen enfeksiyon hastal›klar›n›n geliflmesine neden olabilir. Sivrisinek ve tatarc›k sokmalar›na karfl› önlem almak için pencereler ince tül storlarla kaplanabilir yine çocuk beflikleri cibinlik de denen tüllerle korunabilir. Kapal› alanda spray fleklinde böcek öldürücü kimyasallar›n kullan›lmas› küçük bebekler için zararl› olabilir. Bu amaçla sivrisinek kovucular› kullan›labilir. Sivrisinek ve tatarc›klar›n ›s›rd›¤› yerde oluflan k›zar›kl›k ve kafl›nt›l› fliflli¤i hafifletmek için kafl›nt›y› önleyen kremler kullan›labilir. S›tma ise aral›kl› yükselen titreme ve atefl nöbetleri ile karakterize bir hastal›kt›r. Bu durumda doktora baflvurmak ve özel ilaçlarla tedavi görmek gerekir. Y›lan ve akrep sokmalar›nda zehirin vücuda yay›lmas›n› önlemek için k›zar›k olan bölgenin üzeri bir sarg› bezi ile atardamar dolafl›m›n› engellemeyecek flekilde s›k›lmas› gerekir. Özellikle y›lan sokmalar›nda difl izinin oldu¤u yerdeki deri emilerek d›flar› tükürmek suretiyle y›lan zehiri vücuttan uzaklaflt›r›labilir. Ancak ifllemi yapacak kifliye y›lan zehirinin zarar vermemesi için a¤z›nda aç›k yara, difl çürü¤ü gibi bir durumun olmamas› gerekir. Bu ilk yard›m›n ard›ndan en yak›n sa¤l›k merkezine baflvurulmas› ve acilen y›lan veya akrep sokmalar›na karfl› kullan›lan özel serumlarla tedavinin devam› ve geliflebilecek di¤er yan etkiler aç›s›ndan ›s›r›lan kiflinin 24-48 saat süreyle yatarak gözlenmesi gerekir. ÷ Havuzda yüzme ile oluflflaan enfeksiyonlar Havuzda yüzme ile bulaflan enfeksiyon hastal›klar› bafll›ca göz ve deriyi tutar. Gözde k›zar›kl›k, çapaklanma, ak›nt› ve sulanma ile seyreden konjunktivit denen hastal›k, antibiyotikli göz damlalar› ile tedavi edilir. Bazen de havuz suyunun dezenfeksiyonu için kullan›lan afl›r› düzeydeki klor gözlerde tahrifle ba¤l› alerjik k›zar›kl›k, yanma ve batma hissine neden olabilir. Bu durumlardan korunmak için havuz gözlükleri kullan›lmal›. Ayr›ca ultraviyole ›fl›nlar›ndan korunmak için özel günefl gözlükleri kullan›lmal›. Lensle havuza girmek sak›ncal›d›r. Havuzda yay›lmas› kolay olan bir di¤er enfeksiyon hastal›¤› da derinin yüzeysel mantar ve iltahabi enfeksiyonlar›d›r. Bunlara karfl› önlem almak için havuza girmeden önce ayak mantarlar›na karfl› kullan›lan özel bir solüsyondan geçmek gerekir. 38 Süreyya Çeflmesi I⁄DIR Aral›k ‹lçesinin Türkiye‹ran s›n›r›nda bulunan ve yöre halk›n›n Süreyya Çefl flm mesi ad›yla an›lan çeflme Aral›k Kaymakam› ve Aral›k II. Hudut Tabur Komutanl›¤› katk›lar›yla onar›ld›. Çeflme tarihi eser özelli¤inde Ahlat tafl›ndan yap›ld›. Çeflme Türkiye-‹ran Hududu Devlet Üretme Çiftli¤i mevkisinde s›f›r noktada yap›ld›. I¤d›r Vali Sa- im Saffet KARAH‹SARLI, Garnizon Komutan› Ahmet Can ÇEV‹K, I¤d›r protokolü, Aral›k Kaymakam› Hakan HAKYEMEZ, I¤d›r ve Aral›k Savc›lar›, Daire amirleri ve bas›n önünde aç›ld›. Çeflme hakk›nda tarihi bilgileri Aral›k ‹lçe Milli E¤itim Müdürü Ziya Zikir ACAR sundu. Yörede anlat›lanlara göre ‹ran Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 SERHAT KÜLTÜR HABER fiah› R›za Pehlevi’nin ikinci efli Süreyya taraf›nda yap›lan çeflme, 1956 y›l›nda Türklere hediye edilmifl. Baz› an›larda anlat›lanlar bu bilgileri do¤rulamaktad›r. Türkiye ve Türkleri çok seven Süreyya, Türkiye ziyaretlerinde zümrüt gözlü güzelli¤i ile herkesi kendine hayran b›rak›yormufl. O zamanlarda bir çok aile k›zlar›n›n ad›n› Süreyya koymufllar. 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür 39 fiair Fatma ARAS’›n Yeni Kitab› Ç›kt› SERHAT KÜLTÜR HABER Sakl›y›m Sessiz A¤›t Çerçeveler Çürüdü... Zamans›z kar bafllad› can dolu ‹stanbul’a Ayaz hazana düfltü orada soldu gülüm Uyudu koca flehir sessizlik ya¤d› yola Sevdam›n öksüz gülü seni mi buldu ölüm? Çerçeveler çürüdü resim hep ayn› resim Kald›r›p atamad›m baflköflede duruyor Her gece konuflurum acep duyar m› sesim Hüzünlü mimikleri sanki yüzüm tar›yor Çocukken oyun sand›k sulara koyarken iz Delindi gök taban› köpürdü sildi deniz Gözlerimle çizdi¤im resimlere dedim biz Alayc› bir ayr›l›k k›rd› kanad›m kolum Vakitsiz bir zamanda a¤açtan düfltü yaprak Rüzgâr hoyrat esince üstünü örttü toprak Renkler yerde solarken saçlar›m oldu ap ak Ac›lar benli¤imi belem belem sar›yor Hayat›n pençesinde eridi gitti da¤›m Sabahlar› olmayan geceye konuk ba¤›m Yaz› k›fl› ters dönmüfl bilinmez hangi ça¤›m F›rt›nayla bo¤uflan sulara hasret çölüm Savrulunca yüzüme sille oluyor saç›m A¤lar içimde bebek yok bunda benim suçum O sevgiye doymam›fl bense ondan çok aç›m Kederli sefil gönlüm mutlulu¤u ar›yor Y›llar... DE G‹TS‹N Açm›fl›m gö¤sümü gel vur ba¤r›ma Sonra da olanlar oldu de gitsin Sevda hançerini sapla bö¤rüme Ecelin elimden doldu de gitsin Gören var m› benden akan kanlar› Hayat›mdan geldi geçti zor y›llar Y›k›ld› bafl›mda sevda hanlar› Dumans›z ateflsiz yakt› kor y›llar Büyükler a¤amd› küçükler paflam Söz hakk›m olmad› söz ile aflam Yirminci as›rda öyle bir yaflam Tüketti ömrümü gözü kör y›llar Tohumu ekmifltim hasat biçmedim Bu çorak topra¤› kendim seçmedim Can›mdan geçtim de senden geçmedim Gönülümün da¤›nda çöldü de gitsin Geceler baykufllar ac› seslendi Virane gönlümde sanki beslendi Korkudan dizime bafl›m yasland› Kimseler görmesin böyle dar y›llar Sorar›m özüme bu terler kime Gömerim sevgimi en s›¤ berkime Art›k almam seni ben de terkime Bir garip yolcuydu eldi de gitsin Kimisi avare bofl durdu gezdi Kimisi sevdaya koflturdu gezdi Kimi de kalbini coflturdu gezdi Ellere Cennetken bana nar y›llar Sende unuttu¤um yürekmifl me¤er O yürek ki koca bir ömre de¤er Var git de¤erini bilmezsen e¤er Zaten k›ymetsizdi puldu de gitsin Sald›lar çöllere deli divane Kirpikten akan›n seli divane Eserdi düzlerin yeli divane Evirdi savurdu o nankör y›llar Bu erken ölümün suçlusu sensin Beni koy mezara ac›lar dinsin Elinle toprak at kokun da sinsin Bu bana son görev öldü de gitsin, Hazan oldu döktü yaprak gazeli Ayaz vurdu soldu rengin güzeli Aras unutamaz yaman ezeli Erkenden saç›ma döktü kar y›llar Gecenin sessizli¤i bulutlar› sa¤›yor Koca flehrin üstüne gökten tafllar ya¤›yor Yar›n bu günden farks›z günefl gaml› do¤uyor Dertleri vermek için karanl›¤› yar›yor Kabuk özden soyulsa kurumaya bafllarm›fl Eline sapan alan oyun gibi tafllarm›fl Me¤er beni tüketen hazin hazin yafllarm›fl Hasretim büyüdükçe seller gözüm yoruyor De¤erli flair, hemflerimiz Fatma ARAS’› ç›karm›fl oldu¤u bu güzel fliir kitab›ndan dolay› yürekten kutlar›z.Yüre¤i güzel flairimize Sa¤l›k baflar› ve mutluluklar diler, gelecekte yeni eserlerini bekleriz. 40 Tamer VARLI Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 Hastaneler ve Hastane Odalar› Sendikac› [email protected] ASTANE, hastalar›m›z›n yat›r›larak tedavi H edildikleri sa¤l›k kurumlar› olarak karfl›m›za ç›kar bakt›¤›m›z zaman. Kimin ifli düflmez ki ! bu hastanelere. D›flar›dan bak›ld›¤› zaman bir o kadar so¤uk ve itici, di¤er yanda ise insanlar›n flifa, bazen de mutlulu¤unun habercisi olur, bu so¤uk hastaneler. Bir ço¤umuz mutlaka bir hastanede dünyaya gelmifltir. Babalar›m›z, annelerimiz, çocuklar›m›z ya da bizler. Fakat benim flahsen do¤umum flirin bir sahil köyünde ebe ana taraf›ndan evde dünyaya getirilmiflim. Hastanelere bazen hasta ziyaretleri için gitmiflizdir. Kimi zaman ise bir yerimiz kesildi¤i veya k›r›ld›¤›, ç›kt›¤› için yada di¤er bir tedavi ; ilaç yazd›rmak gerekti¤inden dolay› mutlaka hastane içi ve d›fl› doktora baflvurmufluzdur. Hastanelerimiz mutlak surette herkesin derdine flifa olmak için kurulmufllard›r. Ama bazen istemeyerek’te olsa ; bas›ndan da duydu¤umuz, görsel bas›ndan da izledi¤imiz gibi bir çok hastanede doktorlardan, hemflirelerden veya hastanelerin genel iflleyifllerinden dolay› ölümle sonuçlanabilecek flekilde hatalara maruz kal›yorlar. Tabiî ki bu, hasta yak›nlar› için anlat›lamayacak derecede unutulmas› zor bir tablo ortaya koyuyor. Hastanelerde doktorlar, hemflireler, hasta bak›c›lar, görevliler ellerinden geldi¤ince mutlaka çaba harc›yorlar. Bunun neticesinde de bir sürü insan ikna oluyor. Fakat, di¤er yanda insanlar›n hastalar›n›n flifa bulamamalar› yönünde ç›kan olumsuzluklar, hasta yak›nlar›n› karamsarl›¤a itiyor ve o an dünyas› y›k›l›yor. Ne kadar teselli edilmeye çal›fl›lsa da mümkün olmuyor, ta ki içine düflen o atefl küllenene kadar. Daha önce, annemin vefat etmeden son bir haftay› yo¤un bak›mda geçirdikten sonra onu kaybetmemiz inan›n bende o hastanenin önünden geçerken bile, acaba diye! soru iflaretleri geliyor insan›n akl›na. Di¤er yanda, ayn› zamanda iki k›z›m›n orada dünya’ya geldi¤ini ve sa¤l›kla taburcu edildi¤ini hat›rlay›nca, kötü düflüncelerden ayr›l›p bütün hastanede hizmet eden doktorun dan en ufak hizmetlisine kadar, tüm insanlar›n yani görevlilerin isteyerek ve de bilerek bir hata yapt›klar›na inanmak istemiyorum. Bundan dört befl sene önce de kay›nvalidenin alt› ay süren hastane serüveni ve her fleye ra¤men bütün u¤rafllardan sonra vefat etmesi ile en son hastaneler yak›n ilgi alan›m›za girmifl ve günlerce gidip gelmifltik. Geçenlerde, babam›n 4 Mart 2009 tarihinde hastalanmas› ve ard›ndan klinik tedavileri için Devlet hastanesine yat›rmam›z ve orada geçen on dört günlük bir hastane yolculu¤u ve de orada yat›fl›, bu sat›rlar› yazmama vesile oldu. Neden, bir sayfa- m›zda da bu hastanelerin ya da hastane odalar›n›n al›nt›lar› olmas›n diye düflündüm. Yaz› yazmakla ilgilenen insanlar›n, hep akl›nda zannederim, daima bir fleyler yaz›p gelecekteki kuflaklara geçmifl tarih yada yaflamlar›m›z ile ilgili belgeler kals›n ve onlara bu yol gösterici, yön bulan pusula gibi bir eser b›rakma sevdas›ndan kaynaklanmaktad›r. Refakatçi kald›¤›m bu günleri kaleme ald›m ve siz de¤erli Serhat Kültür okuyucular› ile paylaflmak istedim. Hastanede kald›¤›m›z k›sa sürede bile, çeflitli nedenlerden dolay› bir iki oda de¤ifltirmek zorunda kald›k. Bu sürede de hafif yada a¤›r hastalara ve onlar›n refakatçileri veya ziyaretçileri ile sohbetlerimiz oldu. Bu sohbetlerimiz aras›nda bir sürü hikayelere (gerçek yaflam’dan) tan›k olduk. Baz›lar›n› da beraber dinleyerek paylaflt›k. ‹lk odada kald›¤›m›z s›rada bir tarafta seksen befl küsür yafl›nda, gençli¤inde çok uzun y›llar muhtarl›k yapm›fl ve benim bankada çal›flt›¤›m daha önceki y›llardan emekli bir arkadafl›m›n babas›. ‹flte tesadüf rastlant›lar demek ki böyle oluyor. Emekli arkadafl›m, Karadenizin Giresun bölgesinden, yar› yatalak amca ile yine babab›m sa¤ yan›ndaki yatakta yine bizim bölgemiz Ümraniye’den orta yafllarda hayat›nda çok maceralar yaflam›fl, daha önce de bir kalp ameliyat› geçirmifl aslen Kastamonulu a¤aç torna ustas› bir vatandafl›m›z idi. Oda üç kiflilik olunca birde refakatçiler ve hastalarda fazla a¤›r de¤ilse vaktin nas›l geçti¤ini anlam›yor hasta yak›nlar›. Ama ya hastalar, onlara sorarsak vakit hiç geçmiyor. Bunu babam›n s›k s›k bana saati sormas›ndan anl›yordum. Çünkü, hastanelerde sabah’ta erken oluyordu, akflam da eken geliyordu. Hakl› da say›lmaz de¤illerdi hani. Birkaç gün sonra, bu iki hasta yani babam›n oda arkadafllar› taburcu edilince, babam oda da bir gece yaln›z kald›ktan sonra ertesi gün tekrar yan›na iki kifli geldi. Babam odada k›demli hasta olarak terfi etmiflti (bu iflin tabiî ki flakas›) hasta hastad›r. Babam›n yan›na gelen, bu hastalar›n ikisi de çok a¤›r hasta olunca, babam›n da flekeri durmadan yükselmeye bafllad› ve iki üç gün bu yüzden uyuyamad›. Odas›nda daha da rahats›z oldu. Neyse ki, hastane görevlilerinden rica ettik yan odaya iki kiflilik bir odaya ald›lar. Bu odaya geçince babam rahatlad›. Hastane personeline bir kez daha teflekkür etmem gerekti¤ine inan›yorum. Tesadüfler, rastlant›lar devam ediyordu bizim için. Bu odadaki hasta da yine bizim arka sokakta oturan bir komflumuzun a¤abeyi, benim de uzun seneler tan›d›¤›m bir a¤abeyin kardefliydi. Daha önce kanser olmufl, befl y›l› rahat geçirmifl ve o dönem iyileflmifl. Daha sonra hastal›k biraz nüksedince, tekrar tedavi için hastaneye gelmifl. Bir gece bu odada, babam›n da kardefli arkadafl› olan bu hastan›n, k›z›n›n babas›na nas›l sevecen, samimi ve bir o kadar da candan onu sevmesi ve de öpmesi, beni bir o kadar duyguland›rd› ki ! a¤lamamak için kendimi zor tuttum. Belki de o ve bizler sevdiklerimize bu kadar bir daha sar›lamayacak ve göremeyecektik. Allah’tan umut kesilmez, bütün hastalara tüm kalbimle flifalar diliyorum, her nerede hasta var ise. Bütün doktorlara, baflta bizim dergimizin sayfalar›nda yaz› yazan, daimi yazar kadromuzda olan ve ayn› zamanda yay›n kurulu üyemiz Prof.Dr.Oktay BELL‹ baflta olmak üzere, Prof.Dr.Esin DER‹NSU DAYI ve Prof.Dr.Bingür SÖNMEZ ve de tüm Doktorlara, Hemflirelere ve hasta bak›c›lara, hastanenin güvenli¤inden sorumlu olan korumalara da sab›r ve baflar›lar diliyorum. Bir konuya daha de¤inmeden geçemeyece¤im; flöyle ifade etmeye çal›flay›m. Hastanede oldu¤umuz süre içinde, ziyaret saatinde; bir gün hastanede, hasta yak›nlar› kendi aras›nda b›çakla kavga etmesi ve onlar› ay›rmaya gelen güvenlik görevlisinin kula¤›ndan yaralanmas›na tan›k olmufl ve kendisine 4 - 5 dikifl at›ld›¤›n› ö¤renmifltim. Ne kadar ac› de¤il mi? Korumalar hastalar› korurken, bir bak›yorsunuz kendileri korunacak duruma düflüyor. NEREYE G‹D‹YORUZ? NELER OLUYOR B‹ZE D‹YE DE? KEND‹ KEND‹ME SORMADAN EDEM‹YORUM? SON OLUR ‹NfiALLAH DEMEKTEN BAfiKA !!! ‹flte, maalesef hastanelerde buna benzer tats›z olaylar da oluyor. DOKTORLAR da can kurtaray›m derken can›ndan bile oluyor. Bazen de ufak s›yr›klarla kurtulabiliyor. De¤erli Serhat Kültür dergisi okuyucular›, bir say›y› daha geride b›rak›rken Hastane odas›nda ve koridorlar›nda yazm›fl oldu¤um fiiir’imi sizlerle paylaflmak istiyorum. Sa¤l›kla kal›n, sa¤olun... HASTANE ODALARI Her odada yatar bir hikaye, Hastalar kendi derdinde, Refakatçisi gecelere gö¤üs germekte, Kimi flekerden, kimisi tansiyondan, Bir ötekisi ci¤erden, kalpten, Düfltüysen, yatars›n ortopedi’den, Ya da yolda giden, Trafik canavar›ndan, Her oda da yatar bir hikaye, Kimini hasta yazar, kendi kendine, Ya da, bir yak›n›d›r, girer derine, Kimisine, çocu¤u bakmaz, Ötekisinin, kardefli gelmez, Sorsan ! daha da derindir dertler, Geçmez saatler, günler, geceler, Her odada yatar bir hikaye... 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür 41 Yeni Dünya Düzeni Olcay KARSLIO⁄LU [email protected] ‹LG‹; insanlar›n ferdi, ailevi, icB timai, toplumsal ve ekonomik yönden; hukuk, ticari ve sosyal iliflkilerinin seviyesini belirleyen önemli bir ak›l kayna¤›d›r. Genel olarak, eski ça¤lardan bugüne kadar insanlar›n sahip oldu¤u kazan›mlar›, bilgiyi oluflturan oldukça önemli unsur olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r. Bunlar; ilk zamanlarda, dünyan›n de¤iflik co¤rafyalar›nda kabile, oymak veya küçük gruplar halinde yaflayan insanlar›n zamanla tekni¤inde gelifl- Yeni dünya düzeninde ya oyuncu olaca¤›z; kukla gibi yönetilen, bizlere biçilen rolü görev bilip yapaca¤›z. Ya da oyun kurucu rol üstlenerek, yüzy›llaca dünya muvazenesinde bar›fla, adalete, e¤itim ve bilime katk› yapm›fl bir kültürün varisçileri olarak bu güzellikleri tekrar ifa ederek bütün insanl›¤›n hizmetine sunaca¤›z. mesi ile yerleflik toplum düzenine geçinceye kadar fertlerin kendine has kültürel, gelenek, görenek, sosyal ve ailevi yaflant›lar› birbirleriyle s›k› iletiflimde bulunmas›yla zamanla zengin bir kültür oluflmas›n› sa¤lam›flt›r. ‹flte bizim kültürümüz de böyledir. Göçebe kabile hayat›ndan yerleflik flehir düzenine geçene kadar, ‹slamiyetle tan›flmas›ndan sonra, onun katt›¤› ulvi de¤erlerle iliflkide bulundu¤u her farkl› medeniyetten bir ruh alm›fl, onu içinde kendine has uslubuyla özümsemifl ve böylece çok zengin ve farkl› ayn› zamanda hoflgörülü bir medeniyetler kültürünün oluflmas›n› sa¤lam›flt›r. Bunun içindir ki birçok savafllar›m›zda, fethetti¤imiz topraklarda o ülkenin medeniyetini tarih sahnesinden silmek için yok etmek, kültür miras›n› ortadan kald›rmak, asimilasyona tabi tutmak suretiyle dillerini ve dinlerini zorla de¤ifltirme yoluna gitmemifllerdir. E¤er aksi durum sözkonusu olsa idi; 600 yüzy›l dünya sahnesinde hüküm sürmüfl Osmanl› Devleti, Kanuni zaman›na kadar ulaflt›¤›, sahip oldu¤u topraklar gözönüne al›nd›¤›nda en az›ndan dünyan›n yar›s›n›n müslüman ve Türkçe konufluyor olmas› gerekirdi... Yüzy›llarca ekonominin, bilimin, tekni¤in, adalet ve sosyal hukukun kurucusu, koruyucusu ve timsali olmufltur; taa ki son üçyüzy›la kadar... Ne zamanki bizler medeni- yetler üstü meziyet sahibi k›lan bütün o de¤erlerimizi kendi varl›klar›n› baflkalar›n›n bölünmesi veya ortadan kalkmas› üzerine bina etmifl birtak›m iç ve d›fl mihraklar›n iflbirli¤inin etkisiyle de flahsi veya etnik menfaat için ayr›flmaya, çat›flmaya, “biz” yerine “ben” diyene kadar.. Vücudumuzun sahip oldu¤u organlar›, bir makineyi oluflturan diflliler gibi düflünelim. fiimdi; hangi organ›m›za üstün vas›flar atfederek iltimas sa¤layaca¤›z; hangi diflliyi ehemmiyetsiz görüp onu ç›kartma teflebbüsünde bulunaca¤›z. Maalesef insani vas›flar ayaklar alt›na al›nd›¤› için sosyal adaleti ve ekonomisi duvara toslam›fl bir dünyada, kartlar›n ince hesaplar üzerine yeniden kar›lmaya baflland›¤› flu zamanda adalet, e¤itim ve f›rsat eflitli¤i, din ve vicdan hürriyeti hakk›na sahip olan fertlerin kendisini temsil etmek üzere vekil olarak seçti¤i kurumlar›n bireylerine bu hakk› birtak›m sebeplerle sa¤lay›p, sa¤lamamas› konumumuzu belirleyecektir. Yeni dünya düzeninde ya oyuncu olaca¤›z; kukla gibi yönetilen, bizlere biçilen rolü görev bilip yapaca¤›z. Ya da oyun kurucu rol üstlenerek, yüzy›llaca dünya muvazenesinde bar›fla, adalete, e¤itim ve bilime katk› yapm›fl bir kültürün varisçileri olarak bu güzellikleri tekrar ifa ederek bütün insanl›¤›n hizmetine sunaca¤›z. 42 Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 ‹stanbul Anadolu Yakas› Azeri Kültür ve Dayan›flma Derne¤i SERHAT KÜLTÜR HABER Ermeni Sorunu Konulu Panel Düzenledi STANBUL Anadolu Yakas› Azeri Kültür Evi son günlerde gündeme gelen Türkiye’nin Ermenistan s›n›r kap›s›n› açaca¤› yönündeki konularla ilgili bir panel düzenledi. Panelde Ermenistan s›n›r kap›s›n›n, Karaba¤ Azerbaycan’a verilmeden ve Ermeni iddialar›n›n ortadan kalkmadan aç›lmamas› gerekti¤inin alt› çizildi. Sunuculu¤unu Sefer Karakoyunlu’nu yapt›¤› toplant›da konuflan ‹stanbul Anadolu Yakas› Azeri Kültür Evi Baflkan› Erol Göllü, iki kardefl ülke olan Türkiye ile Azerbaycan’›n sürekli aras›n› açabilmek için politikalar üretildi¤ini söyledi. ‹ Türkiye-Ermenistan s›n›r kap›lar›n›n aç›laca¤› dedikodular›n›n Türkiye ile Azerbaycan’›n aras›n› açt›¤›n› belirten Göllü, “Türkiye Azerbaycan Kültür Evi olarak TürkiyeAzerbaycan ve Ermenistan konulu bir panel düzenledik. Panelimize konuflmac› olarak davet etti¤imiz bilim insanlar›m›z bizleri ayd›nlatacak. Kafan›za tak›lan, ö¤renmek istedi¤iniz veya size ters gelen baflkaca konular olursa lütfen panelistlerimize sorunuz” dedi. Ermeni sorunu kronikleflfltti Ermeni sorununun çok kapsaml› oldu¤unu ifade eden ‹stanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Araflt›rma Görevlisi Gökmen K›l›ço¤lu, Ermeni sorununun son y›llarda Avrupa Birli¤i sürecinde Türkiye’nin karfl›s›na ç›kan kronik bir sorun oldu¤unu söyledi. Amerikan’›n da hem iç siyaseti hem de Kafkasya’ya yönelik aç›l›m› sonucunda Ermeni meselesi ile yak›ndan ilgilendi¤ini belirten K›l›ço¤lu, “Tarih bizlere gerçe¤i gösteren bir aynad›r. Bir bilim olan tarihin nas›l ayna olmaktan ç›karak siyasal malzeme olaca¤› son günlerdeki olaylarda görülmektedir. Ermenilerin ortaya att›¤› iddialara bakt›¤›m›zda bu planlar meflhur ‘4T’ plan› üzerinden yürütülüyor. Nedir bu ‘4T’ plan›; tan›t›m, tan›nma, tazminat ve toprak’t›r. Bunlardan ilki olan tan›t›m› büyük ölçüde terör olaylar› ile yapt›lar. ‹kinci olan Ermeni soyk›r›m›n›n tan›nmas› vard› onu da uluslararas› parlementolar ve uluslararas› örgütler araç›l›¤› ile yap›yorlar. Daha sonra bunlar kabul olduktan sonra tazminat ve daha sonra da toprak isteme olaçakt›r” dedi. Daha sonra Ermeni soyk›r›m iddialar› hakk›nda bilgi veren K›l›ço¤lu, Ermeni soyk›r›m›n iddialar›n›n asl›s›z oldu¤unu ve bu konuda insanlar›n daha duyarl› olmalar›n› istedi. Bugün s›n›r, yar›n soyk›r›m tan›ma Ermeni-Türk iliflkileri tarihi hakk›nda bilgi veren Bilgi Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesi’nde ö¤retim görevlisi olarak çal›flan Arif Acalov ise Ermeni meselesinin ne zaman ortaya ç›kt›¤› hakk›nda detayl› bilgi verdi. Türkiye ile Azerbaycan’›n iki kardefl ülke oldu¤unun alt›n› çizen Acalov, “Ermeni meselesi yüzünden iki kardefl ülkenin aras› aç›lmamal›d›r. Türkiye Ermenistan s›n›r›n› açarken iyi düflünmeli. Ermeniler bugün s›n›r› açt›racak, yar›n soyk›r›m› tan›y›n diyecek ve ondan sonra yine istekleri devam edecek. Öte yandan Ermeni katliam›na maruz kalm›fl ve topraklar› iflgal edilmifl bir Azerbaycan Devleti var. Hocal›’da Azeri kardefllerimiz katledildi. Karaba¤ meselesi var. Elbette Türkiye büyük bir devlettir ve bu tür oyunlara gelmeyecektir” diye konufltu. Konuflmas›ndan sonra sorular› yan›tlayan Acalov, Türkiye ve Azerbecan’›n birbirine karfl› daha duyarl› olmas› gerekti¤ini ifade etti. Panelin bir di¤er konuflmac›s› olan Dr.Afgan Veliyev ise, Ermeniler’in Karaba¤ bölgesine nas›l geldi¤i hakk›nda kat›l›mc›lara detayl› bilgiler verdi. 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür 43 Salih fiahin’in Kars Manileri Kitab› Ç›k›yor yard›mc› ders kitab› ve kaynak kabul edilen e¤itimci Salih fiahin, bask›s›na bafllanan Kars Manileri kitab›n›n, edebiyat, müzik, ozanl›k ve tarihi geçmiflimizin yaflamas› aç›s›ndan önemli bir kaynak olaca¤›n› belirtti. Türkiye’de manilerle ilgili ilk genifl arafl fltt›rma ve böl gemizin de ilk mani kitab› bask›da. AZETEC‹ ve müzisyen Salih fiahin’ in y›llarca yapt›¤› çal›flfia man›n sonucu ortaya ç›kan Kars ve bölgesine ait manileri kapsayan kitap, bask›ya girdi. Kitap Türkiye’de ilk genifl kapsaml›, konu anlat›ml› olup, bölgenin de ilk maniler kitab› oluyor. G Kars ve çevresine ait geleneklerimizin ifllendi¤i, tarih ve sosyal Kars, I¤d›r, Ardahan ve yak›n çevresinin kültürünün eseri olan maniler kitab›nda, bu zamana kadar yay›nlanmam›fl maniler ço¤unlukta olup yaklafl›k 1500 maniye yer verildi. S a l i h fi fiA AH‹N olaylar›n zaman›m›za aktar›lmas›nda önemli bir rol oynayan manilerimiz kitap haline geldi. Gazeteci, müzisyen ve derlemeci Salih fiahin’in uzun y›llara dayanan araflt›rmas› ve derlemesi sonucu Türkiye’de ilk defa genifl kapsaml›, konu anlat›ml› ve çeflitlerine göre grupland›r›lan manilerin yer ald›¤› kitab›n bask›s›na baflland›. Baz› kitaplar› Milli E¤itim Bakanl›¤› Yay›nlar Daire B a fl k a n l › ¤ › ’ n c a Ankara’da Y›ld›z Kitapç›l›k, Matbaac›l›k ve Yay›nc›l›k taraf›ndan bask›s› yap›lan kitapta düz maniler, cinasl› maniler, bayat›lar, bayat› çeflitleri, horaveller, laylalar, yall›lar, nenniler, mahn›lar, Kars ile ligili cinasl›lar, bayat›lar, a¤›tlar ve savafl bayat›lar› yer al›yor. Ayr›ca kitap, manilerin kullan›m alanlar› ve biçimleri, yöresel kelime anlamlar› ile birlikte yeni neslin anlayaca¤› flekilde düzenlenmifl olup, önemli bir kaynak olarak gösteriliyor. Kitab›n provas›n› inceleyen birçok edebiyatç› ve ilgili kifli de kitab›n Türkiye’de mani konusunun ilk defa genifl kapsaml› ele al›nd›¤›n› ve Kars, I¤d›r, Ardahan, Erzurum, A¤r› ile yak›n çevresinin de ilk maniler kitab› oldu¤unu belirttiler. Kitap önümüzdeki günlerde piyasaya ç›kacak. Kitab›n da¤›t›m› Kars’ta Ölçek Gazetesi’nde, Ankara’da Y›ld›z Ka¤›tç›l›k ve Matbaac›l›k LTD.fiT‹. taraf›ndan yap›lacak. Ölçek 44 BAYRAMLAR Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 SABRET GÖNÜL Azerbaycan G›z›na Bayramlar bayramlar› Arat›r insanlar› ‹flte böyle yaz›yor ‹nsan hayranlar› Sabret gönül; sabret, Dünya halidir Bak›p gördüklerin, hepsi fanidir Yüzü ayna, içi harap canidir Sabret gönül; sabret, Dünya halidir El g›z›yd›n yar éyledim,sultan g›ld›m gönlüme O vaxtt› ki sen mene can, men sene can démifltik Sen Azerbaycan g›z›,Azerbaycan o¤lu men ‹kimizde Odlar Yurdu'm Azerbaycan démifltik Bu bayram›n sizlere U¤ur getirmesini Tanr›dan diliyorum Hay›rl› etmesini Kalpten sevin, bu cihan›n özünü Nara yand›m ,kimse görmez közümü Sevdad›r bu kapt›rm›fl›m özümü Sabret gönül; sabret, Dünya halidir Sen anam›n gaba¤›nda al duvaxl› gelinken Gezdik Araz g›ra¤›nda aya¤›m›z yal›nken Azerbaycan torpaxlar› menim-senin élinken Biz sizlerle bexdiyar›x ey hemveten démifltik Sa¤l›klar dile¤iyle Yazd›m bu kart› sana Selam sevgi ve sayg› Hep bayramdan bayrama Benim sevdi¤imden, haberdar m›d›r Aflk›m s›¤maz, bu dünyaya dar m›d›r Uca da¤ bafl›na, ya¤an kar m›d›r Sabret gönül; sabret, Dünya halidir Oysa sevgi muhabbet Hep kalpten do¤mal›d›r ‹nsanlar birbirini Her zaman anlamal›d›r Hayat fani diyorlar Heyhat insan fanidir Baki kalan dünyada ‹nsanlar bir canidir Yakup GÜVENÇ FAK‹R Fakir bir dede Önümden geçti ‹çim gitti. O k›yafetin önceden gitti¤i belli idi. Kocaman delik, içinden fil geçebilirdi Ac›d›m adamca¤›za Gittim yan›na, Dedim ki, -Nap›yorsun amca Cevab› belli idi; -Sana ne git bafl›mdan Zaten belli idi, kendisi de cahildi. Ya¤›z Efe Tükenmez Sevip sevilmenin, sonu mutludur Sevilmesen gitme, n’olur yolda dur Sevenler daima, yapar güzel kur Sabret gönül; sabret, Dünya halidir Afl›k oldum, içten sevdim canan› Sevmek güzel duygu,yaflat›r can› Sevenler abide, söylenir flan› Sabret gönül; sabret, Dünya halidir Felek Dünya ,Dünya felek,söylenir Güzellikler güzel güzel, be¤enir Bilmeyenler; bilenlerden ö¤renir Sabret gönül; sabret, Dünya halidir Candan sevdaland›m, zalim k›z›na Sabrederim, sevenimin naz›na Sevmeyen dayanmaz, aflk›n h›z›na Sabret gönül; sabret, Dünya halidir Hal mesel’de, hepsi bundan ibaret Aflk›n deryas›nda, yapt›m imaret Dürüst sevdim, etmem asla ihanet Sabret gönül; sabret, seven bellidir Sayg› sevgi, bu dünyan›n temeli Kalp kapal›, belli olmaz ameli Hayra yorup, çok iyidir demeli Sabret gönül; sabret,insan halidir Hasan der a¤lar›m, gözlerim yafll› Bembeyaz saçlar›m, bedenim yafll› Yürürüm koflar›m, yollar›m tafll› Sabret gönül; sabret, Dünya fanidir!..... Hasan SUS 06 06 2009 G›z›n Azer,o¤lun Baycan yol ald›xça zamandan Aç›lmad› Rebin'imin bafl› çenden dumandan El apard›k dédik bu da¤ bize miras babandan O yérlerki ata yurdun,élin-oban demifltik Bes hardad› bu xeyallar,harda gal›p arzular Cavanl›xdan bu vaxda cen min ucal›p arzular Kéçen günü,ehtimizi yada sal›p arzular Azerbaycan,o¤ul-g›z› sene gurban démifltik ‹ller itti,ömür kéçti cavanlaflt› körpeler Torpax sévgisi dadmad›,yavanlaflt› körpeler Gabaxlarda el-pençeli divanlaflt› körpeler Dileyimiz veten bize olsun kefen démifltik Hikmet ELP BENDEK‹ SEN Bir yürek var Senin için ç›rp›nan Güneflin do¤uflunda bile Günefl de¤ildi sanki do¤an Sanki senin gül yüzündü ortaya ç›kan Kimsenin göremedi¤i Görseler bile anlayamayaca¤› bir ›fl›k ‹flte sendin o bendeki beni ayd›nlatan Her bakt›¤›mda hep orda duran, Gün bat›m›na kadar seyretti¤im Batsa bile sönmeyen o ›fl›k Bu defa y›ld›zlara uzanan Karanl›kta bile beni yanl›z b›rakmayan Sanki hiç gece olmam›fl Gün batmam›fl gibi Sanki saatler durmufl Zaman geçmemifl gibi Sen hep ordas›n Sen sen sen illede sen Sen güneflin bat›fl›da Do¤uflunda Sen kalbimin at›fl›nda Sen gündüz hayallerimde Gece rüyalar›mda Sen en güzel parlayan y›ld›zlarda Sen hayat›mda Ve sen her an ald›¤›m nefeste… Nurcan AKÜNAL 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür 45 Gel de Yüre¤im Dinsin Her çiçe¤in kokusu var, seninki gül kokusu Her güzelin bir bak›fl›, seninki ceylan bak›fl Her sevenin bir yak›fl›, seninki günefl gibi Her sevdan›n bir tutkusu, seninki hasret dolu Her müzi¤in bir makam›, seninki seher vakti Sevdi¤im, gül kokunu, esen rüzgâra ver gelsin Bak›fl›n ceylan bak›fl›, yükle oklara gelsin Senin sevgin günefl gibi vur da¤lara da¤ erisin Tutkun kavuflmak olsun, hasretlik ahu zar çeksin….. Ç›k gel art›k seher vakti, gel de yüre¤im dinsin Gel de yüre¤im dinsin….. Sefer KARAKOYUNLU M‹MOZA Yeflilköy’deki evimizin bahçesinde bir Siyah Gül fidan›m›z vard›. Her aç›fl›nda hep güllerini severdim. Yine birisinde açmaya bafllam›flt›, buda sonbahara rastlam›flt›. O kadar hofl görünümü vard› ki,zaten güllerin hepsi güzeldir.Ama Siyah Gülde çok güzeldi.Bende bundan esinlenerek bu fliiri dilim döndü¤ü kadar hislerimi dile getirmeye çal›flt›m. S‹YAH GÜL Arzuman› her an çeker bu gönlüm Tüm güllerin aras›nda siyah gül Taaa do¤ufltan özlemini çekerim Aç›l›fl›n bir hofl olur siyah gül Küçücük ellerine Biçtiler saçlar›n›… Süngüler çekilmiflti flehrine o sabah Gününden korkuyordu kasaban Ya¤mur alt›nda geceler yaklafl›rken hüznüne. Ah mimoza Kald›r›m tafl›ndaki küçük k›z! Arka bahçenin k›r›k tahta kap›s›ndan Ömrün uzan›yor yapraklar›na Görmüyor musun? Perdeler kapanm›flt› a¤›r a¤›r Uslu bir rüzgâr gözü yafll› bir baban›n A¤›t›n› tafl›y›p seriyordu dallar›na Güneflinden düflüyordu kentin Ifl›ldakl› bir bahar girecekken koynuna. Sinsice ya¤mal›yorlar isyanlar›n› Bir hayal kan›yor kirpiklerinde Kirpiklerinden, umutlar›n ak›yor. Suçu yok tazecik saçlar›n›n Ve gözlerine dökülen güzelli¤inin de… Küçücük ellerine Döktüler gözyafl›n›… Ahh mimoza ahh Taflras›n› bedeninde sarmalay›p Töresine kalkan olan sen misin? Deniz ‹nan Y‹NE SESS‹Z Y‹NE SENS‹Z B‹R AKfiAM DAHA GEÇT‹ SENS‹Z B‹R GÜN DAHA EKS‹LD‹ ÖMRÜMDEN Y‹NE SESS‹Z Y‹NE SENS‹Z B‹R DAMLA DE⁄‹L B‹N DAMLA AKTI GÖZLER‹MDEN YAVAfi YAVAfi Y‹NE DURDU DAMARLARIMDAK‹ KAN Y‹NE SESS‹Z Y‹NE SENS‹Z B‹R SABAH DAHA OLDU SENS‹Z B‹R GÜN DAHA….. B‹R GÜN DAHA EKS‹LECEK ÖMRÜMDEN Y‹NE SESS‹Z Y‹NE SENS‹Z EM‹NE YURDAKUL Yafl›m geldi k›rk› bile afl›yor Her y›l bu gönlümde güller aç›yor Beyaz pembe türlü güller saç›yor Senin yerin bambaflkad›r siyah gül Bir yara var bu gönlümde çekerim Tohumunu bula bilsem ekerim Deste deste sevgilime gönderirim Hiç solmadan hep gonca kal siyah gül Fakir Seyfi mezar›n› tafl›n› Su ederim gözlerimin yafl›n› Siyah Gülün o tomurcuk bafl›n› An›k etsem çorbam›za siyah gül Seyfettin AKSU Yar sende. Tutsam saç›n› çekmeye k›yamam, Dokunsam yana¤›na öpmeye doyamam. Sarhofl olurum teniyin kokusuna, fiafaklar sökse billah ayamam. Baksan yüzüme yanaklar›m yanar, Çeksen gözlerini yüre¤im kanar. Açsan kollar›n› gö¤süne sarsan, Durur yüre¤im öldü¤ünü sanar. ‹rem ba¤lar›n›n kokusu yar sende, Binbir renk çiçe¤in dokusu zar sende, Gönüle anay›-babay› unutturan, Sar› bal›n özü var yar sende. ‹shak Özlü 46 Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 Serhat ‹lleri Kars-Ardahan-I¤d›r E¤itim Kültür ve Dayan›flma Derne¤i’nin Düzenlemifl oldu¤u 6. Geleneksel Piknik fiöleni RHAT ‹lleri Kars-Ardahan-I¤d›r SEE¤itim Kültür ve Dan›flma Derne- ¤i’nin düzenledi¤i piknik flöleni tüm hemflerileri buluflturdu. fiölende yok yoktu. Ozanlar ve davul zurna ekibi yöresel sanatç›lar çeflitli yar›flmalar yöresel oyunlar ve dostlu¤un ve kardeflli¤in sembolü halaylar çekildi. Afl›klar ve davul zurna eflli¤inde yöresel oyunlar oynand›. Yumurta yar›fl› ve çuval yar›fl› ve ayr›ca iki ayr› ailenin halat çekme yar›fl› görülmeye de¤erdi. Ayr›ca sponsor firmalar›m›z›n çeflitli hediyeler ile çekilifl yap›larak flölene renk katm›flt›r. Derne¤e katk› sa¤layan Torun Yusufo¤lu 6. piknik a¤as› oldu Dernek baflkan› Tuncay UZUNKAYA konuflmas›nda özetle flunlar› söyledi: Ümraniye Serhat ‹lleri Kars-ArdahanI¤d›r E¤itim Kültür ve Dan›flma Derne¤i kendi imkânlar› ile piknik alanlar›n› kiralam›fl, otobüsleri tutmufl, sanatç›lar›n› temin etmifl ve her sene oldu¤u gibi hemflerilerimizi piknik alan›n›za götürülmüfltür. Y›llard›r birbirlerini görmeyen hemflerilerimizi piknikte hem hasret gidermifl ve birebirlerini tan›mayanlar da tan›flm›fl ve kaynaflm›flt›r. Tabi ki biz dernek yönetimi olarak hemflerilerimizin bu tur etkinliklere sahip ç›k›p kat›l›m sa¤lamas›n› diliyorum. Ümraniye’deki Kars Ardahan I¤d›rl›lar Ümraniye genelinde memleket baz›nda ikinci s›rada olu¤unu hat›rlat›r›m. Yirmi yedi bin seçmeni olan Kars Ardahan I¤d›rl›lar›n ne dü¤ün salonu ne spor salonu ne piknik alan› almalar› mümkün de¤il. Ama ne yaz›k ki piknik ve gecelerimizde izledi¤im bir fley var ayn› insanlar ayn› aileler kat›l›yor bunlarda derne¤in bu tür faaliyetlerini yak›ndan tak›p etti¤i için piknik flölenlerini ve geceleri sab›rs›zl›kla bekliyorlar. Di¤er hemflerilerimizin ise bu konuda duyarl› olmas›n› diliyorum. Ümraniye genelinde ne yaz›k ki siyasi partilerde ve belediyede, meclis üyelerinden bir tek dernek baflkan› ve meclis üyesi olarak tek ben var›m. Neden bizden baflkan ve baflkan yard›mc›lar› olmas›n memleket baz›nda düflünülürsek Kars Ardahan I¤d›rl›lar ikinci s›rada SERHAT KÜLTÜR HABER olarak oy kulland›k ama ne yaz›k ki tek bir belediye meclis üyesiyle temsil ediliyoruz. Hemflerilerimizin özellikle parti gözetmeyip mutlaka bir yerlerde yer almas›n› gerekiyor. Ve diliyorum kendimiz için de¤il Kars Ardahan I¤d›rl›lar için mutlaka temsil noktas›nda olal›m. Dedi. Bu etkinliklerde eme¤i geçen baflta baflkan Tuncay Uzunkaya olmak üzere dernek yönetiminde bulunan Özgür Kip, Süleyman Onur, Fikret Özdemir Sebahattin Kalaçay, Adil Çerkez Oruç Aslan, Ekrem Yusufo¤lu ,Erol Kambir, Metin Y›lmazer, S.Ayd›n Gönen, ‹smail Güner,‹smail Kastarl› Dursun Köro¤lu, Mehmet Türk ,‹hsan Aslan ,Engin Aybirdi,Fay›k Yusufo¤lu,Ergin Hava,Ferhat Kuzey,Güner Gönet,Ercan Gökbulak ve Ümraniye Esnaflar Yard›mlaflma ve Dayan›flma Dernek Baflkan›, Bakalar Odas› Baflkan Vekili olan Orhan Demir’e ve bu güzel etkinlikte eme¤i geçen tüm hemflerilerimizi kutlar nice böyle birlik ve beraberlikten yana flölenler dileriz. 2009 Temmuz - A¤ustos • Serhat Kültür Nevzat ERDA⁄ Mali Müflavir - E¤itimci/Yazar [email protected] VERG‹ DÜNYAMIZDAN SORULAR VE CEVAPLAR ✓ Soru: Merhaba, iflflvverenin kendisi nin günlük yemek giderleri masraf yaz›labilir mi? Bu konuda yarg› karar› veya mukteza var m›? Bu konudaki görüflflü ünüzü rica ediyorum. Ayr›ca 10 ar günlük yap›lan mahsupta sat›fl flllara ait yevmiye maddesine müfl fltteriler den al›na cek giriflfllleride yaz›la b›lrm›? Yoksa her iflflllemin mahsubu ayr› ayr› yap›lmak zorundam› (Çek girifl fllleri, Çek ç›k›flflllar›, Sat›flfla a ait mahsuplar,al› flfla a ait mahsuplar). Sskl› ifl flc ciler genelde d›flfla arda yemek yedikleri için fifl olarak belge ibraz etmektedirler.Bun lar› masraf yazab›l›r m›y›z ? Noter sa t›fl sözleflflm mesi ile al›nan 2 .el araçlar da gider pusulas› kesilmek zorunda m›? B›lg› ver›sen›z sevinirim Cep telefonuna ait kontörü fifl ile al›p kredi kart› ile ilintisinide kurdugumuzda masraf yaz›l›r m›? Sayg›lar›mla, ✓ Cevap: 1-Yap›lan harcaman›n flahsi bir harcama olmas› nedeniyle gider yaz›lamaz. 2-213 Say›l› VUK 219.maddesinde kay›t nizam›n› düzenleyen hükümlere göre muhasebedeki yevmiye kay›tlar› günlük olarak ilgili tarihte ifllemlerin mahiyetine göre 10 gün veya 45 gün gecikmeli olarak kay›t yap›l›r. Yevmiye kay›tlar 10 gün fleklinde gruplanarak kay›t edilemez. Her bir ifllem için ayr› ayr› mahsup, tahsil ve tediye fiflleri düzenlenmesi gerekir. 3-10 TL’ye kadar gider yazabilirsiniz. 10 TL’nin üzerindeki yemek harcamalar›n› bordroya dahil ederek brüt ücretine ilave ederek vergilendirmeniz gerekir. 4- Vergi mükellefi olmayan kiflilerden noter sözleflmesi ile sat›n al›nan araçlar için gider pusulas› düzenlemenize gerek yoktur. Sözkonusu sözleflme araca iliflkin al›fl belgesidir. 5- ‹flletmenin aktifinde kay›tl› olan cep telefonuna iliflkin al›nan kontörler gider olarak kaydedilir. 47 ✓ Soru: Say›n Yetkili, ‹yi günler, Yurt d›fl fl›› al›mlar›ndan kaynaklanan ve fatura düzenlenmemifl kur fark› tutarlar› BA formlar›na dahil edilmeli midir? E¤er edilecekse fatura olmad›¤›ndan dolay› belge say›s› ne olmal›d›r. Gö rüfl flllerinize arz ederim. Sayg›lar›mla. ✓ Cevap: VUK 381 nolu Genel Tebli¤inde ilgili bölüm afla¤›daki gibidir: 4- D‹⁄ER HUSUSLAR VE CEZA‹ YAPTIRIM 4.6. Herhangi bir mal ve hizmet al›m›na ba¤l› olarak, ödemenin gecikmesi suretiyle ortaya ç›kan ve fatura düzenlenmek suretiyle al›c›ya yans›t›lan kur fark› gelirleri/giderleri de bildirimlere dahil edilecektir. SOSYAL GÜVENL‹K S‹STEM‹M‹ZDEN SORULAR VE CEVAPLAR ✓ Soru: Muvazzaf askerlik nedeni ile ifl fltten ayr›lan ifl flç çi için ifl flk kur’a ‹AB veril mesi gerekiyor.Ancak Askerlik nedeni ile ‹AB verilme süresinin 15 gün oldu¤u hususunda tereddüde düfl flttüm ve ifl fl--kur ile görüfl flttüm. Bana askerlik nedeni ile ‹AB verilmesinde idari pa ra cezas› uygulanmayaca¤› söylendi.Bu konuyu aç›kl›¤a kavufl fltturur mu sunuz? ✓ Cevap: De¤erli Meslek Mensubu Muvazzaf askerlik nedeniyle hizmet akdi sona erenler için iflverenler ‹AB düzenleyeceklerdir. Bu durumda olan sigortal› iflsizlerin terhis tarihinden itibaren 30 gün içerisinde Kuruma baflvurmalar› halinde iflsizlik ödene¤i ifllemleri bafllat›l›r. ‹yi çal›flmalar ✓ Soru: Üstad›m raporlu birini bord roda raporunu gösterirken raporun resmi tatil ve hafta sonuna gelen k›s m›n› nas›l göstermek gerekiyor.Du rumu fl flö öyle bir örnekle aç›klaya y›m.May›s ay›nda 2 resmi tatil 5 ta nede hafta sonu var fl fliimdi 10 günlük rapor alan bir kifl fliinin bordrosunu dü zenlerken 2 resmi tatil, 5 hafta sonu tatili 10 gün raporlu 13 gün normal çal›fl flm ma fl fle eklinde mi gösterece¤iz. birde y›ll›k izinin içine gelen resmi ta tilleri y›ll›k izin süresinden düfl flm mek mi gerekiyor. ✓ Cevap: MADDE 55. - Afla¤›daki süreler y›ll›k ücretli izin hakk›n›n hesab›nda çal›fl›lm›fl gibi say›l›r: a) ‹flçinin u¤rad›¤› kaza veya tutuldu¤u hastal›ktan ötürü ifline gidemedi¤i günler (Ancak, 25 inci maddenin (I) numaral› bendinin (b) alt bendinde öngörülen süreden fazlas› say›lmaz.). b) Kad›n iflçilerin 74 üncü madde gere¤ince do¤umdan önce ve sonra çal›flt›r›lmad›klar› günler. c) ‹flçinin muvazzaf askerlik hizmeti d›fl›nda manevra veya herhangi bir kanundan dolay› ödevlendirilmesi s›ras›nda ifline gidemedi¤i günler (Bu sürenin y›lda 90 günden fazlas› say›lmaz.). d) Çal›flmakta oldu¤u iflyerinde zorlay›c› sebepler yüzünden iflin aral›ks›z bir haftadan çok tatil edilmesi sonucu olarak iflçinin çal›flmadan geçirdi¤i zaman›n onbefl günü (iflçinin yeniden ifle bafllamas› flart›yla). e) 66 nc› maddede sözü geçen zamanlar. f) Hafta tatili, ulusal bayram, genel tatil günleri. g) 3153 say›l› Kanuna dayan›larak ç›kar›lan tüzü¤e göre röntgen muayenehanelerinde çal›flanlara pazardan baflka verilmesi gereken yar›m günlük izinler. h) ‹flçilerin arabuluculuk toplant›lar›na kat›lmalar›, hakem kurullar›nda bulunmalar›, bu kurullarda iflçi temsilcili¤i görevlerini yapmalar›, çal›flma hayat› ile ilgili mevzuata göre kurulan meclis, kurul, komisyon ve toplant›lara yahut iflçilik konular› ile ilgili uluslararas› kurulufllar›n konferans, kongre veya kurullar›na iflçi veya sendika temsilcisi olarak kat›lmas› sebebiyle ifllerine devam edemedikleri günler. ›) ‹flçilerin evlenmelerinde üç güne kadar, ana veya babalar›n›n, efllerinin, kardefl veya çocuklar›n›n ölümünde üç güne kadar verilecek izinler. j) ‹flveren taraf›ndan verilen di¤er izinler ile 65 inci maddedeki k›sa çal›flma süreleri. k) Bu Kanunun uygulanmas› sonucu olarak iflçiye verilmifl bulunan y›ll›k ücretli izin süresi. ‹yi çal›flmalar. 48 Serhat Kültür • Temmuz - A¤ustos 2009 Özlü Sözler - K›ssadan Hisseler ● Haz›rlayan: Nevzat ERDA⁄ TÜRK ATASÖZLER‹ ❀ A¤›r kazan geç kaynar. ❀ Dost yüzünden, düflman gözünden belli olur. ❀ A¤lama ölü için, a¤la deli için. ❀ Felek kimine kavun yedirir, kimine kelek. ❀ Ak›ll›y› arkada tutma, ak›ls›z› k›lavuz etme ❀ Alma mazlumun ahini ç›kar aheste aheste. ❀ Ifl›¤›n› akflamdan önce yakan, sabah ç›ras›na ya¤ bulamaz. ❀ Bakmadan usta olunsayd›, kediler kasap olurdu. ❀ Kardefl kardefli b›çaklam›fl, dönmüfl yine kucaklam›fl. ❀ Belefl at›n difline (yafl›na, yular›na, dizginine) bak›lmaz. ❀ Karga, kekli¤i taklit edeyim demifl; kendi yürüyüflünü flafl›rm›fl. ❀ Bozac›dan kefil istemifller, fl›rac›y› göstermifl. ❀ Kötü söyleme efline, a¤u katar-afl›na. ❀ Çocu¤a ifl buyuran, ard›na kendi düfler ❀ Merhametten maraz do¤ar DÜNYADAN ATASÖZLER‹ Alt›n ateflle, kad›n alt›nla, erkek kad›nla imtihan edilir. (U.S.A atasözü.) Ne kadar az yüksekten uçarsan, düfltü¤ün zaman o kadar az incinirsin. (Tibet atasözü) Dikenler aras›nda güller yetiflir. (Alman atasözü) Kad›nlar gülebildikleri zaman gülerler, istedikleri zaman a¤larlar. (Venezuela atasözü) Hakiki sevgi ayr›l›kta unutulmaz. (Belçika atasözü) Allah’›n gülü dikenli yaratt›¤›na hayret edece¤iniz yerde, dikenler aras›nda gül yaratt›¤›na hayret edeniz. (Arabistan atasözü) KISSADAN H‹SSE Abbasi'lerin ünlü halifesi Harun Reflid zaman›nda yaflam›fl olan Behlül Dana (VIII. yüzy›l) dönemin evliyas›ndand›. Zaman zaman akl›ndan zoru olan kimselere has tav›rlar tak›n›r, herkes de bundan dolay› kendisini deli san›rd›.Halbuki kendisi Allah dostlar›ndand›r. Behlül bir gün Hârûn Reflîd'in taht odas›n› bofl buldu ve ç›k›p tahta oturuverdi. Bunu gören askerler onu kamç› ile dövmeye bafllad›lar. Askerler vurdukça o; "Vah Hârûn Reflîd. Vah Hârûn Reflîd!" diyordu. O esnâda halîfe geldi ve manzara karfl›s›nda donup kald›. Askerleri uzaklaflt›rd›ktan sonra; "Ey Behlül! Bu ne hâl?" diye sordu. Üç tafl›nma, bir yang›na bedeldir. (Japon atasözü) Behlül; "Senin için a¤l›yorum. Burada taht› bofl bulup bir an oturdum. Bu kadar k›rbaç yedim. Sen ise senelerdir bu taht›n üzerinde oturuyorsun. Hâlin ne olur diye düflündüm." Hârûn Reflîd; "Peki ne yapmam lâz›m?" dedi. Nisan ya¤muru may›s çiçe¤i getirir. (Kanada atasözü) Behlül; "Mâdem ki bu yükün alt›na girdin. Zulme meyletme. Adâlet üzere ol. Böylece taht›nda otur." buyurdu. Küçük üzüntüler konuflurlar, büyük dertler dilsizdir. (Nijerya atasözü) Kad›n gölge gibidir, kendisini takip edenden kaçar, önünden gidenin arkas›ndan koflar. (Kongo atasözü) Birisi Behlül-i Dânâ'ya gidip; "Ey Behlül! O¤lum vefât etti. Kabir tafl›na ne yazay›m." dedi. Behlül hazretleri buna gülüp; "Dün alt›mda olan çimenler bugün üstümde yeflerdi. Ey yolcu, bil ki flu toprak, günahlardan baflka her fleyi örtmektedir, yaz." dedi.