Ağustos 2012 Sayı:31 Mayıs - Haziran 2012 Sayı:30

Transkript

Ağustos 2012 Sayı:31 Mayıs - Haziran 2012 Sayı:30
MAKRO VİZYON l MAYIS HAZİRAN 2012 SAYI 30
MAKRO SUNUȘ
Değerli Makro Vizyon okurları,
Şeref SONGÖR
Makro Market Yönetim Kurulu Başkanı
Öncelikle siz Makro müşterilerine,
alışverişlerinizde Makro’yu tercih
ettiğiniz için teşekkür ederek
başlamak istiyorum.
Malum, önümüz yaz ve her yıl
olduğu gibi, yaz ayları bizim için
geleneksel hale getirdiğimiz yaz
kampanyamızın başlaması anlamına
geliyor. “Makro’dan 1 Milyon
Hediye” adıyla sunduğumuz ve
müşterilerimize birbirinden güzel
1 milyon hediye dağıttığımız
kampanyamız bu yıl da 21 Mayıs
tarihinde başlıyor. Bu dönemin
müşterilerimiz açısından çok daha
kazançlı geçmesi için tüm
hazırlıklarımızı tamamladık.
Kampanyamızın çok daha faydalı
geçmesi için her yıl konseptimizi
geliştiriyoruz ve bu yaz da Makro,
alışverişlerinizin vazgeçilmezi olacak.
Makro’nun hizmet kalitesini
Türkiye’nin her yanına taşımak için
de çalışmalarımız devam ediyor.
Geçtiğimiz aylarda farklı şehirlerde
yeni mağazalar açtık ve mağaza
sayımızı arttırmaya devam ediyoruz.
Anadolu’nun dört bir tarafını
Türkiye’nin markası Makro’yla
buluşturmaya devam edeceğiz.
Müşteri memnuniyetini en yüksek
seviyeye çıkarmak amacıyla daha
kaliteli hizmet vermek için iletişim,
eğitim ve motivasyon çalışmalarımız
da büyük bir hızla devam ediyor.
Sonuç olarak Makro olarak, yaza
hazırız ve sizin de yazı kazanç
fırsatlarıyla ve keyifle geçirmeniz için
çalışıyoruz.
kuvvetleri tarafından istilaya uğradığı
1. Dünya Savaşı sonrasında, Mustafa
Kemal Atatürk ve kahraman
atalarımız Anadolu’nun bu güzel
topraklarını düşmana yar etmedi ve
Türk’ün mücadeleci ruhunu gösterdi.
Bu sebeple “19 Mayıs” bizler için
sadece bir tarih değil, tarihe
kazıdığımız mücadelemizin ve
kahramanlık hikayeleriyle dolu
zaferimizin bir sembolü. Bu vesileyle,
hepinizin 19 Mayıs Gençlik ve Spor
Bayramı’nı kutluyoruz.
Bir dönüm noktası: 19 Mayıs
Hepinize mutlu ve sağlıklı bir
yaz ve keyifli alışverişler
diliyorum.
19 Mayıs, ulusumuz için bir dönüm
noktası. Yurdun her yanının işgal
MAKRO VİZYON
02
MAYIS-HAZİRAN 2012
30. sayımızla sizlerleyiz
Bu sayımızla beraber Makro
Vizyon’un 30. sayısını sizlerle
buluşturuyoruz. Tam 5 yıldır, Makro
Vizyon evlerinize konuk oluyor.
Sizlere hem kendimizden haberler
hem de güncel konularla ilgili yazılar
sunuyoruz. Güncel konulardan,
sosyal yaşama, kişisel bakımdan
sağlığa, beslenmeden çocuk
psikolojine kadar pek çok farklı
konuya Makro Vizyon’un içeriğinde
yer veriyoruz ve her sayıda içeriğimizi
geliştirmek için çaba sarf ediyoruz.
Her yaştan insanın, içinde
kendisinden bir şeyler bulabildiği,
ilgiyle okunan bir dergi olmaya
devam ediyoruz. 2007 yılından bu
yana, Makro Vizyon’u sizlerle
buluşturmaktaki amacımız,
Makro’nun faaliyet gösterdiği
bölgelerde alışveriş kültürünün ve
tüketim alışkanlıklarının değişmesine
ve gelişmesine, elimizden geldiğince
katkıda bulunmak.
MAKRO İÇİNDEKİLER
34
K A PA K 3 4
KISA KISA 26
Bahar geldi,
piknik keyfi başladı
Beslenme
Güzellik
Sağlık
İlkbaharın en keyifli aktivitelerinden biri hafta sonları, özellikle de pazar
günleri çoluk çocuk pikniğe gitmek. Şehrin boğucu havasından
uzaklaşmak, iş stresini üzerinden atmak ve kırlarda çocuklar gibi
koşmak isteyenlerin dört gözle beklediği piknik mevsimi başladı.
GÜNCEL 32
Anneler Günü ve
Babalar Günü
HABERLER 06
• Türkiye’nin markası,
Türkiye’nin Makro’sundan 4 yeni mağaza daha…
• Makro’yla 23 Nisan bir başka güzel
• Bir Destandır Çanakkale
• Güvenilir zirveden Makro’ya ödül
• Makro’da her şey sağlıklı-güvenilir
• Hayat Eğitim Kurumları ve Makro’dan
10. Altınşah Türkiye Geneli Ödüllü Satranç Turnuvası
• Makro’nun geleneksel yaz kampanyası başlıyor
“Makro’dan 1 Milyon Hediye!”
• Makro kazandırmaya devam ediyor
• Evinizin bahar temizliği Makro ile daha hesaplı
MAKRO VİZYON
GÜNDEM 36
Her bahar gelen konuk:
Bahar yorgunluğu
SAĞLIK 38
Baharla gelen düşman:
Alerji
04
MAYIS-HAZİRAN 2012
GÜZELLİK 40
BEBEĞİM 72
Cildinizde bahar tazeliği
En güzel bebek için
GÜNDEM 44
8 adımda kışa veda,
yaza merhaba
BİR PORTRE 48
“Taşla konuşan deha”
Mimar Sinan
KONUK 54
Sarp Akkaya
en güzel oda
SAĞLIK 76
Oyun oynamayan
çocuklar şişmanlıyor
MAKRO VİZYON
MAYIS-HAZİRAN 2012
SAYI: 30
GEZİ 80
Balkanlardan bir esinti
Sofya
Genel Yayın Yönetmeni
Nuray Erdoğan
SAĞLIK 58
ÇOCUK 86
Kolesterolü düşürecek
10 öneri
Dino’nun eğlence sayfaları
Doğru besinlerle
cildim ışıl ışıl
GÜNDEM 68
Metabolizmayı
hızlandırmanın yolları
Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu)
Hünkar Sibel Görel
[email protected]
TA R İ F 9 0
BESLENME 62
Makro Market Adına Sahibi
Mustafa Songör
İnegöl Köfte
Muska Böreği
Zeytinyağlı Enginar
Vişneli Tart
Yazı İşleri
Bikem Öğünç
Çiğdem Görel
[email protected]
Grafik Tasarım
Mehmet Emin Öztürk
Reklam-PR
Nilgün Tüfekçioğlu
ÖDÜLLÜ BULMACA 94
[email protected]
Reklam Hazırlık
Murat Özdemir
Reklam Tasarım
Zafer Mert
Coşkun Işıkgül
Mücahit Aktaş
Hüseyin Dalkılıç
Fotoğraf
Cenk Atarer
40
Yayına Hazırlık
48
Tel: (0212) 503 88 08
[email protected]
Renkayrım/Baskı ve Cilt
Arkadaş Basım San. Ltd. Şti.
Basım Tarihi: Mayıs 2012
Yayın Türü: Yerel Süreli
72
Yönetim Yeri
Makro Market A.Ş.
Saray Mah. Gıdacılar Cad. No: 11
06980 Sarayköy - Kazan / Ankara
T: (0312) 815 47 05
www.makromarket.com.tr
80
MAKRO VİZYON
05
MAYIS-HAZİRAN 2012
MAKRO HABER
Makro 2012’de yatırımlarına devam ediyor
Türkiye’nin markası, Türkiye’nin
Makro’sundan 4 yeni mağaza daha…
Türkiye’nin en büyük 6. perakendecisi Makro,
2012’de de yatırımlarına hız kesmeden devam
ediyor. Nisan ayını da yeni mağaza açılışlarıyla
geçiren Makro, Samsun, Kayseri ve Amasya’da açtığı
4 yeni mağazayla 13 ilde toplam 159 mağazaya ulaştı
ve 125 kişiye daha iş imkanı sağladı.
MAKRO VİZYON
Anadolu’da başlayan
perakende yolculuğunu
bugün ulusal marka olarak
sürdüren ve uluslararası
marka olma yolunda
ilerleyen Makro,
Anadolu’daki büyümesini
büyük bir hızla devam
ettiriyor. Türkiye’nin dört
bir yanına, halkın özlediği
‘Makro Hizmet Kalitesi’ni
taşımayı hedefleyen Makro,
Kayseri’de 2, Samsun’da 1
ve Amasya’da 1 mağaza
açarak hizmet noktalarına
4 mağaza daha ekledi. 14
06
MAYIS-HAZİRAN 2012
Nisan’da açılışları
gerçekleştirilen Kayseri
Alparslan ve Yunus Emre
mağazalarının ardından 21
Nisan’da Samsun Atakum
ve Amasya Güzel Yalı
mağazaları açıldı. Yeni
açılan mağazalarla beraber
Makro, 125 kişilik
istihdam sağlamış oldu.
Mağazalar zincirine her
geçen gün yeni halkalar
ekleyen Makro,
önümüzdeki günlerde de
yeni mağazalar açmaya
hazırlanıyor.
MAKRO HABER
Makro’yla 23 Nisan bir başka güzel
Çocukların en coşkulu
bayramı 23 Nisan
Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı, her yıl
olduğu gibi bu yıl da
önemli etkinliklere
sahne oldu. TRT’nin
bu yıl Konya’da
düzenlediği
Uluslararası 23 Nisan
Çocuk Şenliği,
Makro’nun ve daha pek
çok kurumun
desteğiyle şehirde, 1
hafta boyunca şölen
havası estirdi.
Dünya çocukları 23 Nisan
Çocuk Bayramı’nı, TRT’nin
bu yıl Konya’da
düzenlediği Uluslararası
23 Nisan Çocuk Şenliği
kapsamında 1 hafta
boyunca Konya’da kutladı.
40 ülkeden gelen 500
çocuk, 1 hafta boyunca,
dansları ve gösterileriyle,
Konyalılara görsel bir
ziyafet sundu. Konya’da
gerçekleştirilen büyük
şölende, 40 farklı ülkeden
gelen çocuklar en güzel
danslarını en güzel
oyunlarını Konya’da,
Mevlana Kültür
Merkezi’nde sergiledi.
Makro’nun da katkıda
bulunduğu gösteriler büyük
bir coşkuya sahne oldu.
Etkinlikler kapsamında,
Makro tarafından, 19 Nisan
günü 1000 kişilik çorba ve
kek ikramı yapıldı.
Ardından binlerce balon,
21-23 Nisan tarihleri
arasında Makro’nun sevimli
maskotu Dino tarafından
etkinliklere katılan
çocuklara hediye edildi.
3 gün boyunca çocukları
eğlendiren Dino, çocuklarla
beraber fotoğraflar çektirdi.
Makro mağazalarında 23 Nisan coşkusu
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, bu yıl da Makro
mağazalarında çocuklara özel indirimler ve kampanyalarla dopdoluydu.
20-24 Nisan tarihleri arasında, çocuklarımıza özel pek çok kazanç fırsatı
sunan Makro, özellikle onların en sevdiği
ürünlerde %50’ye varan indirim yaptı. İndirimlerin
yanı sıra, çocuklar, akülü arabadan boyama
kitabına, bisikletten kumbaraya kadar pek çok
hediyenin sahibi olma şansı yakaladı. İşte
Makro’nun 23 Nisan’a özel hediye ve
kampanyaları:
l 21-27 Nisan tarihleri arasında Makro Kart Gold ile
Ruffles, Doritos, Lays ve Rocco ürünlerinden en
çok alışveriş yapan 15 Makro müşterisi, Shimal
Spider bisikletin sahibi oldu. Ayrıca, aynı ürünlerden
5 TL’lik alışveriş yapan tüm Makro müşterilerine,
çocukları için birbirinden güzel ve eğlenceli ürünler
hediye edildi.
l 5-25 Nisan tarihleri arasında, Makro Kart Gold ile 20
TL’lik Omo alışverişi yapanlar, 30 adet Aliş Willy Off
Road akülü arabadan birini kazanma şansı elde etti.
l 20-24 Nisan tarihleri arasında, Pepsi, Fruko ve
Yedigün ürünlerinden 10 TL’lik alışveriş yapan tüm
Makro müşterilerine, çocukların para biriktirmelerini
sağlayacak sevimli kumbaralar hediye edildi.
l 23 Nisan’da Nestle de çocukları unutmadı ve Makro
çocuklarına, Nesquik boyama kitabı hediye etti.
MAKRO VİZYON
08
MAYIS-HAZİRAN 2012
MAKRO HABER
Bir Destandır Çanakkale
Hayat Eğitim Kurumları, geçtiğimiz yıl olduğu gibi
bu yıl da, Çanakkale Zaferi’nin önemini vurgulamak
için “Bir Destandır Çanakkale” konulu bir resim ve
şiir yarışması düzenledi. Yarışmanın ödül töreni, 16
Mart’ta, Leyla Gencer Sahnesi’nde gerçekleştirildi.
Hayat Eğitim Kurumları
tarafından düzenlenen ve
son başvuru tarihi 2 Mart
olan, “Bir Destandır
Çanakkale” konulu şiir ve
resim yarışması, Ankara
genelindeki 6., 7. ve 8.
sınıf öğrencilerinden yoğun
ilgi gördü ve yaklaşık 600
ilköğretim okulundan
yüzlerce eser yarışmaya
katıldı. 1915 yılında bütün
dünyaya haykırdığımız
“Çanakkale Geçilmez”
sözünü 97 yıl aradan sonra
yüreklerimizde yeniden
hissetmek üzere Hayat
Koleji tarafından
düzenlenen yarışmanın
ödülleri, 16 Mart
tarihinde, Leyla Gencer
Sahnesi’nde muhteşem bir
tören ile sahiplerini buldu.
Makro, Bende, Yayla
Bakliyat, Ülker, Sende ve
Nestle’nin sponsorluğunda
düzenlenen şiir ve resim
yarışmalarında dereceye
giren öğrencilere
birbirinden güzel ödüller
verildi. Yarışmada dereceye
giren öğrencilere iki ayrı
kategoride verilen ödüller
şöyle:
1. Netbook
2. Yarım Altın
3. Çeyrek Altın
4.-6. MP4
7.-10. MP3
11.-20. Hediye Paketi
MAKRO VİZYON
10
MAYIS-HAZİRAN 2012
MAKRO HABER
Güvenilir zirveden
Makro’ya ödül
Uluslararası Güvenilir
Gıda Derneği (UGGD)
tarafından sektörün
gelişimine katkı sağlamak
amacıyla her yıl organize
edilen Uluslararası
Güvenilir Gıda
Zirvesi’nin 3.’sü, Rixos
Grand Ankara Otel’de
düzenlendi. Tarladan
sofraya güvenilir gıdanın
ele alındığı zirvede,
Güvenilir Marka Ödülleri
de sahiplerini buldu.
Yüzde 100
Türk
Sermayeli En
Büyük Gıda
Perakendecisi
Ödülü ise
Makro’ya
verildi.
Yönetim Kurulu Başkanı
Şeref Songör’ün
başkanlığında yapılan
birinci oturumda Kom
Gıda Genel Müdürü
Hasan Hüseyin Demiröz,
Hayat Kimya İş Geliştirme
Direktörü Erdal Tüfekçi ve
Altıparmak Gıda Tedarik
Zinciri Müdürü İsfendiyar
Üzümcü “Tarladan Sofraya
Güvenilir Gıdanın Sektörel
Boyutu”nu ele aldı. Prof.
Dr. Halil İnalcık’ın
Uluslararası Güvenilir Gıda
Derneği (UGGD)
tarafından sektörün
gelişimine katkı sağlamak
amacıyla organize edilen
3. Uluslararası Güvenilir
Gıda Zirvesi, 16 Nisan
tarihinde, Rixos Grand
Ankara Otel’de
gerçekleştirildi. Yurt içi ve
yurt dışından sektör
temsilcilerini buluşturan
zirvede yapılan ilk
oturumda “Tarladan
Sofraya Güvenilir Gıdanın
Sektörel Boyutu” ele alındı.
İkinci oturumda ise
“Osmanlı Türkiye’sinde
Ahilik İhtisap Kanunları ve
Kadı Narhları: Eşya, Gıda
Maddelerinin Kontrolü”
konulu panel
gerçekleştirildi.
Zirvede tarladan
sofraya güvenilir
gıda ele alındı
3. Uluslararası Güvenilir
Gıda Zirvesi’nde Makro
MAKRO VİZYON
12
MAYIS-HAZİRAN 2012
başkanlığında yapılan
ikinci oturumda ise Prof.
Dr. Özer Ergenç ve Yrd.
Doç. Dr. A. Teyfur
Erdoğdu “Osmanlı
Türkiye’sinde Ahilik
İhtisap Kanunları ve Kadı
Narhları: Eşya, Gıda
Maddelerinin Kontrolü”
konusunu masaya yatırdı.
\HOL
7UN6HUPD
ÕGD=LUYHVLQH/D\ÕN*|UOHQ
Õ*YHQLOLU*
GO
8OXVODUDUDV*ÕGD3HUDNHQGHFLVLg
(Q%\N
a
Makro'y
LOHUL]
Q'HYDPÕQÕ'
U%DúDUÕODUÕQÕ
7HúHNNU(GH
.$'ø5*h5%h= ,'$'(51(öø
,*h9(1ø/ø5*
8/86/$5$5$6ø0.858/8%$ù.$1,
<g1(7
Zirvede ödüller de
sahiplerini buldu
Zirvede ayrıca güvenilir
gıda üretimi konusunda
sektör temsilcileri ve
uzman kişilerden oluşan
“seçici kurul” tarafından
değerlendirilip belirlenen
firmalara pek çok farklı
alanda ödülleri verildi.
Bakliyattan bala, sucuktan
çaya pek çok gıda
üreticisinin Güvenilir
Marka Ödülü aldığı
törende Makro da Yüzde
100 Türk Sermayeli En
Büyük Gıda Perakendecisi
Ödülü’nün sahibi oldu.
ro’da Herş
ak
M
Makro’da her şey
sağlıklı-güvenilir
Gıda güvenliği son zamanlarda, özellikle Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın
çalışmalarıyla oldukça önemsenen ve önemsenmesi gereken bir konu haline
geldi. Besin değerini kaybetmemiş, fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik
açıdan temiz olan, bozulmamış gıda maddesi anlamına gelen “güvenli
(sağlıklı) gıda”, her türlü bozulma ve bulaşmaya yol açan etkenden
arındırılarak tüketime uygun hale getirilmiş gıdadır. Makro’da tüketiciye
ulaşan her ürün, bu riskler göz önünde bulundurularak tüketici sağlığına
etkisi bakımından risk değerlendirmesine tabi tutulur. Bu bakımdan,
Makro’da her şey sağlıklı ve güvenilir olarak Makro müşterilerine ulaştırılır.
Gıda güvenliği, gıda
kaynaklı hastalıklara neden
olan biyolojik,fiziksel ve
kimyasal etkenleri
önleyecek şekilde gıdaların
işlenmesi, hazırlanması,
depolanması ve son
tüketiciye sunulmasını
tanımlayan bilimsel bir
sistem döngüsü olarak
tanımlanabilir. Güvenli
gıda ise her türlü bozulma
ve bulaşmaya yol açan
etkenden arındırılarak
tüketime uygun hale
getirilmiş gıdadır.
Hem gelişmiş hem de
gelişmekte olan ülkelerde
insan sağlığı üzerinde
özellikle çocuklar, yaşlılar
ve hamilelerde ciddi bir
tehlike oluşturan gıda
MAKRO VİZYON
14
MAYIS-HAZİRAN 2012
ir
Sağlıklı yaşam için güvenli gıda
Sağ
lı-Güvenil
lık
MAKRO HABER
ey
hastalıkları, güvenilir gıda
politikaları sayesinde
azaltılabilir. İnsanların
sağlığını ve hayatını
kaybetmesi yanında,
yapılan sağlık harcamaları
büyük ekonomik kayıplara
sebep olduğundan gıda
güvenliği programlarının
uygulanmasıyla bu
tehlikeler en aza indirilerek
meydana gelen hatanın
nereden kaynaklandığı ve
çözümü bulunabilir.
Bu açıdan bakıldığında,
gıda güvenliği, 7’den 70’e
tüm tüketicilerin dikkat
etmesi gereken, çok önemli
bir konu. Makro, bu
önemli konuya dikkat
çekmek ve gıda
güvenliğinin insan sağlığı
anlamına geldiğini
vurgulamak için tüm
mağazalarında, “Makro’da
her şey sağlıklı-güvenilir”
kampanyasını başlatıyor.
Çünkü gıda güvenliği,
sağlık, hijyen, kalite ve
çevre bilinci demektir.
MAKRO HABER
Makro satranç sporunu destekliyor…
Hayat Eğitim Kurumları ve Makro’dan
10. Altınşah Türkiye Geneli Ödüllü Satranç Turnuvası
Kurulduğu günden bu
yana eğitimde satrancın
önemine sonuna kadar
inanmış, okulda
satrancı ders olarak
kabul etmiş, spor
kulübü bünyesinde
oluşturduğu
takımlarıyla Türkiye
Kulüpler
Şampiyonalarına
katılmış, Türkiye ve
Avrupa şampiyonlarını
bünyesinde barındıran
Hayat Eğitim
Kurumları, geleneksel
hale getirdiği Altınşah
Satranç Turnuvası’nın
10.’sunu 12-13 Mayıs
2012 tarihlerinde
Ankara Atatürk Spor
Salonu’nda
gerçekleştirecek.
Hayat Eğitim
Kurumları’nın; her yıl
Makro ana
sponsorluğunda, Türkiye
Satranç Federasyonu ile
işbirliği içinde
gerçekleştirdiği Türkiye
Geneli Altınşah Ödüllü
Satranç Turnuvası,
kategorisinde Türkiye’nin
en büyük katılımının
gerçekleştiği, en uzun
soluklu ve en çok ödülün
verildiği turnuva olma
özelliği taşıyor.
Altınşah Satranç Turnuvası,
ilk kez 2003 yılında Ankara
genelinden 150 öğrencinin
katılımıyla düzenlendi ve
her geçen yıl turnuvaya
ilginin artmasıyla katılımcı
öğrenci sayısı binleri buldu.
2011 yılında, 55 ilden
7-14 yaş arası toplam
2.050 ilköğretim
öğrencisinin katılımıyla
MAKRO VİZYON
gerçekleştirilen turnuvaya
bu sene de yoğun bir
katılımın olması
bekleniyor. Gelenekselleşen
Altınşah Satranç Turnuvası,
geçtiğimiz dokuz yıl
boyunca, satranç tutkunu
binlerce ilköğretim
16
MAYIS-HAZİRAN 2012
öğrencisini, anne-babaları
ve antrenörleri ile birlikte
aynı heyecanla, aynı amaç
için buluşturdu. Bu yıl
10.’su düzenlenecek olan
turnuvanın da aynı
heyecana sahne olması
bekleniyor. Bu yıl
turnuvada; kızlarda 3 ve
genelde 4 olmak üzere 7
ayrı kategoride yapılacak
olan yarışmalar sonucunda,
toplam 110 sporcuya
muhteşem ödüller
verilecek.
MAKRO HABER
Makro’nun geleneksel yaz kampanyası başlıyor
“Makro’dan 1 Milyon Hediye!”
Makro’nun geleneksel
olarak her yıl düzenlediği
yaz kampanyası, bu yıl da
21 Mayıs tarihinde
başlıyor. Her zaman
müşterilerinin yaptığı
alışverişlerde kazançlı
çıkması için çalışan ve
çok geniş kitlelerin
faydalanabileceği
kampanyalar düzenleyen
Makro, müşteri
memnuniyetini hizmet
politikasının merkezine
koyuyor. Bu yıl da yaz
kampanyası ile 1 milyon
Makro müşterisi,
birbirinden değerli
hediyeler kazanacak.
Makro, her yıl olduğu gibi
bu yıl da muhteşem bir yaz
kampanyasına imza atıyor
ve Makro müşterilerine,
birbirinden güzel tam
1 milyon hediye dağıtıyor.
Makro Kart Gold ile 21
Mayıs’tan itibaren, 50
liralık alışveriş yapan tüm
Makro Market müşterileri,
kendisine verilen KazıKazan kartını kazıyarak
1 milyon hediyeden birini
anında kazanma şansı elde
edecek. Makro, bu yıl
düzenlediği yaz
kampanyasında 1 milyon
Makro müşterisinin
yüzünü güldürecek.
Makro Kart Gold sahibi
olan ve bu kartı Makro
mağazalarında kullanan her
Makro müşterisi, rekor
sayıdaki hediyelerden birini
kazanma şansı elde edecek.
Kampanyaya, Makro
müşterileri, Makro Kart
MAKRO VİZYON
Gold ile sadece 50 liralık
alışveriş yaparak
katılabilecek. Makro Kart
Gold ile 50 liralık alışveriş
yapan Makro müşterileri,
anında bir Kazı-Kazan
kartı alma hakkı elde
edecek. Kazı-Kazan
kartında ise kadın, erkek,
genç, yaşlı; her gruptan
insanın ihtiyaçlarını
karşılayacak nitelikte
olan tam 1 milyon hediye
Makro müşterilerini
bekliyor olacak.
Makro’nun avantaj kartı
Makro Kart Gold,
kazandırmaya devam
ediyor. “Hep Ucuz, Hep
Kaliteli” ürünleri ve
18
MAYIS-HAZİRAN 2012
sürpriz kazanç
avantajlarıyla Makro,
müşterilerinin yanında
olmaya devam ediyor. 21
Mayıs’tan itibaren, Makro
mağazalarındaki yaz
coşkusunu kaçırmayın!
MAKRO HABER
Bırak sana
Dove baksın
Makro mağazalarından, 10
TL ve üzeri Dove alışverişi
yapan Makro müşterilerine
SPA Seti hediye ediliyor.
Unutmayın! Kampanya,
stoklarla sınırlı.
Ne alırsan 10 TL
Makro, 12-22
Mart tarihleri
arasında,
muhteşem bir
kampanyaya
imza attı.
Deterjandan
gıdaya,
giyimden
oyuncağa,
tüm Makro
mağazalarında,
yüzlerce üründe fiyatlar
10 TL’ye sabitlendi. Tüm
Makro müşterilerinin
genel ihtiyaçları
belirlenerek seçilen belli
başlı ürünler, 10 gün
boyunca 10 TL’den
Makro müşterilerine
sunuldu.
Makro’ya
bi Halley oluyo!
5 Nisan-5 Mayıs tarihleri
arasında Makro Kart Gold
ile 5 TL’lik Halley alışverişi
yapanlar çekilişe kazanma
fırsatı elde ediyor. Siz de
Makro’dan Halley’inizi alın
ve 1 adet LED TV, 1 adet
Exper Easy Pad, 5 adet
Samsung cep telefonu ve 10
adet Sony Walkman’dan
birini
kazanma
şansına
sahip olun.
MAKRO
KAZANDIRMAYA
DEVAM EDİYOR
Makro’da çok özel
bir Kadınlar Günü
8 Mart Dünya Kadınlar Günü, Makro
mağazalarında, her yıl olduğu gibi bu yıl da
büyük bir coşkuya sahne oldu. Kadınlar
Günü’ne özel olarak 8 Mart günü, kozmetik
reyonlarında, %50’ye varan indirim
yapıldı. Etkinlikler kapsamında Kotex de Makro müşterisi
kadınları unutmadı ve 8-11 Mart tarihleri arasında, Makro
Kart Gold ile belli Makro mağazalarından tek seferde 10
TL’lik alışveriş yapanlar, Kotex’in dart aktivitesine katılarak
birbirinden güzel hediyelerin sahibi oldu. 8-11 Mart tarihleri
arasında Makro’dan tek seferde 60 TL’lik, içinde 1 adet P&G
alışverişi olanlar ise anında taş kolye kazandı. Bingo da
Makro mağazalarına özel bir kampanyaya imza attı. 3 farklı
alternatifte Bingo ürünü alan kadınlar, çok güzel bir inci
kolyenin sahibi oldu. Ayrıca Makro, Kadınlar Günü boyunca,
on binlerce karanfil ve oje temizleme mendilini Makro
müşterisi tüm kadınlara hediye etti.
Makro’dan 1 Nisan’da şaka gibi fiyatlar
Makro, 1 Nisan’da pek çok farklı
reyonda ve üründe birbirinden uygun
fiyatlar ve indirimlerle, müşterilerine
şaka gibi fiyatlar sundu. Giyim ve
ayakkabı reyonlarında %50’ye varan
indirim ve gıdadan temizliğe pek
çok üründe %50’ye varan indirim
Makro müşterileriyle buluştu.
Bunların yanı sıra, kozmetik reyonlarından 30
TL’lik alışveriş yapan tüm Makro müşterileri, 15 TL
değerinde hediye çeki kazandı. Atıştırmalık
ürünlerden 5 TL’lik alışverişe ise anında birbirinden
eğlenceli şaka ürünleri hediye edildi.
MAKRO VİZYON
20
MAYIS-HAZİRAN 2012
Makro’dan
hikaye
kitapları
Makro, Nisan ayı
boyunca, çocukları
sevindirecek bir
kampanyaya imza attı.
Abidinpaşa Makro
mağazasından, 9-30
Nisan tarihleri arasında,
Makro Kart Gold ile 30
TL ve üzeri alışveriş
yapan Makro
müşterilerine, çocukları
için 5’li hikaye kitabı
armağan edildi.
Makro’da hediyeli
alışveriş dönemi
başladı
Makro
İstanbul
mağazalarında
yine bir
yeniliğe imza
attı: Hediyeli
alışveriş
dönemi. 15
TL, 30 TL,
50 TL, 75
TL, 100
TL ve 125
TL alışverişe birbirinden
güzel hediyeler veren
Makro, böylece az-çok
demeden tüm Makro
müşterilerine hediyeler
dağıttı.
MAKRO HABER
Doğal lezzet,
doğal
kampanya
Knorr ve Makro
mutfaklarınızı
şenlendiren bir
kampanyaya
imza attı.
Makro Kart
Gold ile 7.5 TL’lik Knorr
alışverişi yapan Makro
müşterileri,
sebze-meyve
reyonunda, anında 2.5
TL’lik indirim kazandı.
Finish
alana
bardak
hediye
11-31 Mart
tarihleri arasında Makro
mağazalarından 25 TL’lik
Finish alışverişi yapan
Makro müşterilerine
anında 3’lü bardak seti
hediye edildi. Makro
müşterileri, tüm Finish
ürünlerinden yaptıkları
her 25 TL’lik alışverişe
karşılık 3’lü bardak setini
evlerine götürdü.
Makro ve Omo’dan
bahar şenliği
Makro mağazalarından
16-25 Mart tarihleri
arasında 6
kilogramlık Omo
veya 1400 ml’lik
Omo Sıvı alışverişi
yapan Makro
müşterileri,
mutfaklarında
çok işe yarayacak bir
sürprizle karşılaştı. Omo
alan Makro müşterilerine
anında, çok amaçlı saklama
kabı hediye edildi.
MAKRO
KAZANDIRMAYA
DEVAM EDİYOR
Makro’dan özel günlere özel kampanyalar
Makro her zaman olduğu gibi Mart
ve Nisan aylarında da müşterileri
için özel olan günleri unutmadı ve
onları pek çok fiyat indirimi ve
hediyeyle hatırladı. 14 Mart Tıp
Bayramı’nda, Makro Kart Gold
sahibi tüm sağlık çalışanları, %10
indirim fırsatından yararlandı. 10
Nisan tarihinde ise, Polis Haftası
vesilesiyle, polis
olarak görev yapan
tüm Makro müşterileri, tüm
alışverişlerinde yine %10 indirimden
faydalandı. 22 Mart Dünya Su Günü
ise tüm Makro müşterileri için oldukça
serin geçti çünkü Su Günü’ne özel
olarak, tüm su
markalarının
ürünleri, %50
indirimli olarak Makro
müşterileriyle buluştu. Bu yıl 14-20
Nisan tarihleri arasında
kutladığımız ve Peygamberimiz
Hz. Muhammed’i (S.A.V.)
tanımak ve daha iyi anlamak
için bir vesile olan Kutlu Doğum
Haftası, Makro’nun tüm müşterilerine
dağıttığı hediyesiyle daha da anlamlı
bir hale geldi. Makro, Kutlu Doğum
Haftası’na özel olarak tüm
müşterilerine, içerisinde hadis-i
şeriflerin bulunduğu, özel olarak
tasarlanmış bir magnet hediye etti.
MAKRO VİZYON
22
MAYIS-HAZİRAN 2012
Makro ve
Algida’yla
gülümseyin!
Makro ve Algida
ailenizle ve
sevdiklerinizle
geçirdiğiniz en
güzel anları unutmamanız
için evinizi renklendirecek
bir kampanyaya imza attı.
Makro mağazalarından
1 litrelik Algida dondurma
alan Makro müşterilerine,
“küçük magnet çerçeve”,
2 litrelik Algida dondurma
alan Makro müşterilerine,
“büyük magnet çerçeve”
hediye edildi. Ayrıca
Ankara’daki Makro
müşterilerine özel olarak, bir
de fotoğraf çekimi vardı.
Belirtilen Algida
ürünlerinden alıp fişiyle
beraber Onstudio’ya giden
Makro müşterileri, ücretsiz
olarak, 0-13 yaş arası çocuk
fotoğrafı çektirme şansı
kazandı.
Mutfaktaki
keyfinize
keyif katın
Pril ve Makro, yemek
yapma keyfinize keyif
katıyor. 13 Mart-13 Nisan
tarihleri arasında, Makro
Kart Gold ile Pril elde
yıkama ve Pril bulaşık
makinesi ürünlerinden
birlikte 10 TL tutarında
alışveriş yapan Makro
müşterileri, 100 adet Tefal
So Tasty 3’lü tencere
setinden birini kazanma
şansı elde etti.
MAKRO HABER
Evinizin bahar temizliği
Makro ile daha hesaplı
Bahar temizliği
için ipuçları
Baharın gelmesiyle
beraber, her evde tatlı
bir telaş yaşanır; bahar
temizliği. Kışın tozunu
ve kirini evin her
köşesinden
uzaklaştırmak ve
güneşli yaz aylarına
hazırlanmak için bahar
temizliği gibisi yoktur.
Bu yılki bahar
temizliğiniz, Makro ile
çok daha hesaplı
olacak. Çünkü
Makro’nun Süper
Bahar Paketi, içerisinde
bulunan her türlü
temizleyiciyle, 45.35
TL yerine sadece 24.90
TL’den Makro
müşterileriyle
buluşuyor.
hatta varsa tabloların
tozunu aldıktan sonra
gerçekleştirin. Böylece
uçuşan tozlar, sizi ikinci
bir zahmetten
kurtaracaktır.
Bahar temizliğinizi bir gün
içinde bitirmek için
kendinizi zorlamayın. Eğer
bu konuda yardım
almıyorsanız, temizliği
birkaç güne yaymanız,
sağlığınız açısından en
mantıklı olan çözümdür.
Bel ve boyun
sakatlanmalarından
kaçınmak için de çok ağır
kaldırmamaya, halı
silkeleyecekseniz mutlaka
yardım almaya özen
gösterin.
Temizlik esnasında, eğer
çocuğunuz varsa, temizlik
maddeleri konusunda
özel bir dikkat
göstermeniz gerektiğini
unutmayın. Temizlik
maddelerini ortalıkta
Bahar temizliğine tül ve
perdelerinizi yıkayarak
başlayın. Ardından
camlarınızı silip tüllerinizi
takabilirsiniz. Böylece bu
konu tamamen kapanmış
olur ve evinizin içindeki
işlerle ilgilenebilirsiniz.
Temizlik yaparken tuvalet
ve banyoyu sona
bırakmaya özen gösterin.
Böylece, kirli suları
buralardaki giderlere
dökeceğiniz için tuvalet
ve banyonuzu tekrar
tekrar temizlemeniz
gerekmeyecek.
Bahar temizliği esnasında
yataklarınızı ve halılarınızı
da havalandırmayı
unutmayın. Balkonda
yapabileceğiniz bu işlem
esnasında bir sopa
kullanarak tozlardan daha
çabuk kurtulabilirsiniz.
Yeriniz ve apartmandaki
durum müsaitse,
halılarınızı çırpmanız da
işinizi çok daha kolay
bir hale getirecektir.
Ayrıca halıları
yıkamak da başka
bir alternatif
olabilir. Yeriniz
müsait değilse,
artık özellikle
büyük şehirlerde
yaygınlaşmış olan
halı yıkama
şirketlerinden yardım
alabilirsiniz.
Yerleri silme işlemini,
tüm büfe ve sehpaların ve
MAKRO VİZYON
24
MAYIS-HAZİRAN 2012
bırakmayın. Bu
maddeleri bilinçsizce
karıştırmaktan uzak
durun. Çünkü
kimyasallar tepkimeye
girerek zehirli gazların
açığa çıkmasına neden
olabilir. Temizlik
maddelerine bağlı
zehirlenmeler,
kimyasalların kazara
içilmesi veya ürünlerin
yanlış kullanılması
sonucu meydana gelir ve
oldukça üzücü bir şekilde
sonlanabilir.
Makro Süper Bahar
Paketi’nde bulunan
ürünler şöyle:
• 810 gram Domestos
• 500 gram Cif Krem
• 750 ml Viking
Mutfak Sprey
• 750 ml Viking
Banyo Sprey
• 500 ml Camsil
• 900 ml Dixi
yüzey temizleyici
• 750 ml Pril
bulaşık deterjanı
• 5’li Banat
bulaşık süngeri
• 3’lü Banat temizlik bezi
• Çamaşır sepeti
• 2’li Familia kağıt havlu
• 200’lü Teno peçete
MAKRO KISA KISA
Zengin içerikli kuşburnu çayı
B1, B2, K ve P vitaminleri, protein, mineral, potasyum ve sodyum gibi pek çok
vitamin ve minerali içerisinde bulunduran kuşburnu çayı, sağlığımız için çok
faydalı bir içecek. İçeriğinde bulunan bu vitamin ve mineraller sayesinde vücuda
dirilik ve direnç sağlayan kuşburnu çayı, aynı zamanda gözlerin de dostu. Sindirim
sorunlarına iyi gelen ve bağışıklığı destekleyen bu bitkisel çayın kansere karşı da
koruyucu etkisi olduğu biliniyor.
800
Yetişkin bir insan için
günlük kalsiyum
ihtiyacı 800
miligramdır.
Beslenme
KISACA
Gözler için ‘yaban mersini’
Yaban mersini Avrupa ve Amerika’da daha
fazla rağbet gören, ülkemizde ise pek
tanınmayan bir meyve. Özellikle dağlık ve
ılıman bölgelerde yetişen yaban mersini,
Karadeniz Bölgesi’nde, yüksek yerlerde
bulunuyor. Özellikle gözler için çok faydalı
olan yaban mersini, gençlerde görülen göz
yorgunlukları için çok faydalı. İleri yaşlarda
görülen kataraktı engellemeye de yardımcı olan
yaban mersini, retinayı güçlendiriyor ve gece
görüşünü de arttırıyor. Çok güçlü bir
antioksidan olan yaban mersini, bunların yanı
sıra, düzenli olarak tüketen kişilerde,
hipertansiyon riskini %10 oranında azaltıyor.
Bir omega-3 kaynağı daha
B vitamini, çalışma hayatınıza iyi gelir
Yüksek stres altında çalışan kişilerin, çalışma hayatında daha
başarılı olabilmeleri ve yükselmeleri için stresle başa çıkabilmeleri
büyük önem taşıyor. Bu noktada da devreye B grubu vitaminleri
giriyor. Stres ve depresyonla başa çıkmaya yardımcı olan B grubu
vitaminleri, meyveler, sebzeler, kabuklu yemişler, baklagiller ve süt
ürünlerinde bulunuyor. Bu gıdaları beslenme programınız için
gerekli düzeylerde alabiliyorsanız, stresten korkmanıza gerek yok.
Ayrıca doktorunuza danışarak B kompleks vitamine ihtiyacınız
olup olmadığını öğrenerek gıda takviyesi de kullanabilirsiniz.
MAKRO VİZYON
26
MAYIS-HAZİRAN 2012
Mutfaklarımızın en çok sev
ilen
yemeklerinden biri kuşku
suz sarma. Bu
nefis sarmaları yaptığımız
üzüm
yaprağının omega-3 yağ
asitleri
bakımından çok zengin old
uğunu biliyor
musunuz? 100 gram çiğ
üzün yaprağında
856 miligram omega-3 yağ
asidi
bulunuyor. A, E ve B gru
bu vitaminleri
bakımından da oldukça zen
gin olan asma
yaprağı, kalsiyum, demir
ve magnezyum
gibi önemli mineralleri de
içeriyor.
MAKRO KISA KISA
Bahar ve yazın en favori renkleri
2012 yılı canlı ve parlak renklerin yılı olarak başladı ve öyle
devam ediyor. Bu yılın dikkat çeken ürünleri arasında
turkuaz farlar var. Özellikle turkuaz kıyafet ve aksesuarlarla
uyumlu turkuaz makyaj, bu yıl, başı çeken favorilerden.
2012’nin favori güzellik detaylarından bir diğeri de ateş
kırmızısı dudaklar. Makyaj uzmanları, bu yıl kırmızı
dudaklar için bir kat daha yoğun ruj kullanmanızı öneriyor.
Ancak bunun için öncelikle bakımlı dudaklara sahip
olmanız lazım. Dudaklarınıza uygulayacağınız bir peeling’le
kışın etkisiyle çatlayan dudaklarınıza acil bakım
yapabilirsiniz. Ayrıca kiraz rengi bir kalemle dudaklarınızı
çerçevelemeniz de uygun olur. Sivri kirpikler ve bol maskara
da 2012’nin trendleri arasında. Bu sezon bir de allığın
yükselişine şahit olacağız. Ama amaç, pembe bir allıkla ‘al
yanaklı olmak’ değil, yüzünüzü şekillendirmek. Tercihinizi
cilde taze bir görünüm veren krem allıklardan yana
kullanabilirsiniz.
Güzellik
KISACA
Cilt dokusuna destek…
Eğer yüzünüzdeki çizgi ve kırışıkları azaltmak
istiyorsanız, hiyaluronik asit güzel bir seçim olabilir
çünkü bu asit insan bedeniyle çok büyük bir
uyumluluk göstererek deri sorunlarını ortadan
kaldırıyor. Aslında, hiyaluronik asit, yaşayan her
organizmada bulunur. İnsanlarda ise, önemli besinleri,
kandan deri hücrelerine taşıyan bir madde olarak görev
yapar. Yaşlanma ve dış etkilere bağlı olarak
elastikiyetini kaybeden cilt, hiyaluronik asit sayesinde
elastikiyet kazanır ve bağ dokusu onarılır. Yaraların da
iyileşmesini çabuklaştıran bu madde, aynı zamanda
eklemlerin onarılmasına ve dayanıklılığının artmasına
da destek oluyor.
20dk.
Bizi gü
neşin z
etkilerin
ararlı
den ko
ruyan g
kremin
üneş
i, dışar
ı çıkma
20 dak
d
an
ika önc
e sürm
ek
gerekiy
or.
Evde saç boyarken
Evde saç boyamak için üretilen saç boyası kitleri, her kadının hayatını
kolaylaştırıyor. Ancak evde saç boyarken dikkat edilmesi gereken bazı
noktalar var. Öncelikle, boya seçiminize dikkat etmelisiniz. Ne olduğunu
bilmediğiniz ürünler, saçınıza olduğu kadar sağlığınıza da zarar verebilir.
l Boya kutusunun üzerinde bulunan kullanma talimatlarını mutlaka uygulayın.
l Eğer saçınızdaki beyaz sayısı fazlaysa, boyayı saçınızda, talimatlarda
yazana göre biraz daha fazla tutabilirsiniz.
l Saçınızın tonu çok koyu olduysa Hindistan cevizi yağı yardımınıza
yetişebilir. Yağı, saçınıza sürün ve 10 dakika boyunca saçlarınızı kurutma
makinesiyle kurutun. Sonra saçlarınızı yıkayın. Rengin yumuşadığını
göreceksiniz.
l Saçınızı boyamadan önce, saç çerçevenize boya gelmemesi için saç
diplerinize krem ya da vazelin sürmelisiniz. Böylece saçınızı yıkadıktan sonra
boya izi kalmamış olacak.
MAKRO VİZYON
28
MAYIS-HAZİRAN 2012
MAKRO KISA KISA
Diyabet düşmanı yeşil
Salatalarımızın ana öğesi yeşilliklerin bir faydası daha ortaya çıktı.
Yapılan bir araştırma, günde 1 porsiyondan biraz fazla yeşil
yapraklı sebze tüketen kişilerin, tip 2 diyabete yakalanma riskini
yüzde 14 düşürdüğünü gösteriyor. Ispanak, lahana, roka, tere gibi
yeşillikler, içeriklerindeki antioksidanlar sayesinde iltihaplanmayı
azaltıyor, magnezyum sayesinde diyabet riskini düşürüyor ve
linoleic asit, insülin direncini kırıyor.
Risk altında olabilirsiniz!
Sağlık
Kanser, modern çağın en korkutucu hastalıklarından biri.
Kadınları yakalayan jinekolojik kanserlerden, erken teşhis
sayesinde tamamen kurtulmak mümkün ancak risk
faktörlerini bilmek ve geç kalmamak çok önemli. Bu
sebeple, düzenli olarak doktor muayenesi yaptırmak,
hayati önem taşıyor.
KISACA
Rahim kanseri riski altında olanlar:
l Obezite hastaları
l Doğum yapmamış kadınlar
l Diyabetliler
l Aile geçmişinde kanser öyküsü bulunanlar
l Meme ve yumurtalık kanseri öyküsü olanlar
l Hipertansiyon hastaları
Meme kanseri riski altında olanlar:
l Birinci derece akrabalarında meme kanseri öyküsü
olanlar
l İlk doğumunu geç yapanlar ya da doğum yapmayanlar
l Menopoz sonrası obez olanlar
l Çocukluk ve gençlik döneminde radyasyona maruz
kalanlar
Rahim ağzı kanseri riski altında olanlar:
l HPV enfeksiyonu pozitif olanlar
l Cinselliğe erken yaşta başlayanlar
l Sigara kullananlar
3-4
Mide d
uvarınız
ın her 3
bir ken
-4 gün
dini yen
de
ilediğin
musun
i biliyor
uz? Ak
si takd
asitleri,
midenin irde, mide
kendin
sindirip
i de
yok ed
ebilir.
Süngerdeki tehlike
Mutfağınızdaki en kirli şeyin bulaşık süngeriniz olduğunu
biliyor muydunuz? Mutfağınızdaki gereçleri temizlemek için
kullandığınız bulaşık süngeriniz, eğer doğru temizlenmediyse,
çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Temizlik yaptıktan sonra 24 saat içinde temizlenmemiş nemli
bir sünger, milyonlarca mikrop üretebiliyor. Hatta süngeriniz
çiğ et ya da çiğ et suyuyla temas ettiyse, salmonella gibi çok
ciddi bakterilerin bulaşmasına da neden olabiliyor. Bu
sebeple, süngerinizi çamaşır suyuyla dezenfekte edin. Ayrıca
süngerinizi sık sık değiştirmeyi de ihmal etmeyin.
MAKRO VİZYON
30
MAYIS-HAZİRAN 2012
MAKRO GÜNCEL
Mayıs ve Haziran ayları,
tüm çocuklar için ayrı bir
anlamı ve önemi olan
Anneler Günü ve
Babalar Günü’nü içinde
barındırıyor. Bu yıl
Anneler Günü’nü 13
Mayıs tarihinde, Babalar
Günü’nü ise, 17 Haziran
tarihinde kutlayacağız.
Annemizin ve babamızın
bizim için önemini bir
kere daha düşünmemize
vesile olacak bu
günlerde, her zaman
yanınızda olan
ebeveynlerinize sevginizi
gösterebilir, onları mutlu
edebilirsiniz.
:
ri
Yılın en anlamlı günle
Anneler Günü ve
Babalar Günü
bir sürprizin onu daha çok
mutlu edeceğine şüphe
yok. Öncelikle banyo
aynasına annenizi ne kadar
önemsediğinizi anlatan bir
not bırakın. Sabah
yataktan kalkan anneniz,
böylece ilk sürprizinizle
karşılaşmış olacak. Daha
sonra annenizin en sevdiği
yiyecekler ve kır
güzel günlerinde yalnız
bırakmamak, onlara
verdiğimiz değeri
göstermek, hepimizin
boynunun borcu…
Aile toplumun yapı taşı ve
kesinlikle yaşayan bir
organizma. Bu
organizmanın içindeki her
bireyin birbirinden farklı
işlevleri var ve bu işleyişte
meydana gelen en küçük
bir sorun diğer bireylerin
hayatını da etkiler. Bu
bakımdan özellikle
çocukların geleceği için
anne ve babanın
çocuklarına verdiği eğitim
çok önemli. Büyümemizde,
eğitimimizde ve sorumlu
bireyler olmamızda büyük
bir yeri olan bu insanları,
anne ve babalarımızı, bu
Anneniz için…
Anneler Günü’nde
annenize küçük de olsa bir
hediye almak elbette güzel
olur ancak emek verilmiş
MAKRO VİZYON
32
MAYIS-HAZİRAN 2012
çiçekleriyle donatılmış bir
kahvaltı sofrası kurun ve
tüm aile, eşsiz bir sohbet
eşliğinde kahvaltı edin.
Emin olun, tüm ailenin bir
arada, mutlu olduğu bir
sabah kahvaltısı kadar
hiçbir şey annenizi mutlu
edemez. Kahvaltı faslını
geçtikten sonra sıra
annenize sizin için ne
kadar değerli olduğunu
anlatmaya geliyor.
Hayatınızın en özel
anlarına dair fotoğrafları,
başarı belgelerinizi ve
çocukluğunuza dair pek
çok şeyi kutulardan ve
albümlerden çıkartın.
Karşılıklı oturarak
fotoğraflara, yazdığınız
yazılara ve karaladığınız
resim kağıtlarına bakarken
annenizin yüzündeki
gülümsemeyi sakın
kaçırmayın.
Tüm bunların sonunda
bugüne gelmenizde size
sağladığı destek için
teşekkür etmeyi unutmayın
ve ona tüm sıcaklığınızla
sarılın.
MAKRO GÜNCEL
Annenizin de bir
annesi olduğunu
unutmayın!
Anneler Günü ve
Babalar Günü,
ebeveynlerimize
olan vefa
borcumuzu
ödeyebileceğimiz,
en anlamlı
günler…
Elbette herkesin bir tane
annesi var ve herkes için
dünyadaki en değerli varlık,
kendi annesi. Ancak aile
büyüklerini de unutmamak
gerekiyor. Özellikle
yaşlandıkça yalnızlaştığını
düşünen, elini-ayağını
sosyal yaşamdan çeken ve
yalnızca bayram gibi özel
günlerde hatırlanmayı
bekleyen babaannelerimiz
ve anneannelerimizin de
Anneler Günü’nü, onları en
mutlu edecek şekilde
kutlamayı ihmal etmemek
gerekiyor. Sizin büyümenize
tanıklık eden, sizin her
mutluluğunuzda içtenlikle
gülen gözlerine ve giderek
çocuklaşan ruhlarına bu
Anneler Günü’nde
dokunmayı sakın ihmal
etmeyin.
Babanız için…
Çocukluğunuzda babanızla
en çok ne yapmayı
severdiniz? Kimimiz onunla
yürüyüşe çıktığı anları,
kimimiz bir el tavla atıp her
seferinde yenildiği
zamanları, kimimizse
birlikte yaptığımız tatlı
şakalarla annemizi
kızdırdığımız zamanları
kafasında canlandırıyordur
şimdi. Özlediğiniz
paylaşımları tekrar
yaşayarak babanıza bu yıl
Babalar Günü’nde
çocukluğunuzdan bir gün
yaşatın. Unutmayın ki, tüm
yaşamımızda değişmez
duruşuyla örnek bir rol
oynayan babalarımız, bugün
mutlu bireyler olarak
yolumuza devam
MAKRO VİZYON
33
MAYIS-HAZİRAN 2012
etmemizde oldukça büyük
bir etken.
Sevgi, deneyim
ve sabır
“Anne- baba olma”, insanda
var olan biyolojik bir
yeterliliktir. Ama “iyi annebaba olma” öğrenilmesi
gereken bir durumdur. Bu
bir sanat, bir meslek ya da bir
beceri olarak düşünülebilir.
Nasıl nitelersek niteleyelim,
artık günümüzde bütün
meslekler ve sanat dalları ya
da herhangi bir alanda beceri
kazanmak uzun bir eğitimi,
bilimsel ilkelerle çalışmayı,
zaman ve enerji harcamayı
gerektiriyor. Anne ve baba
olmak içinse, ne ilkokul
diploması, ne çocuk
yetiştirme ehliyeti, ne de
anne-babalık sertifikası
gerekiyor. İyi anne ve baba
olmak; sevgi, deneyim, sabır
ve bilgilenme işidir. Bizi
büyütmek, eğitmek ve iyi
birer insan olmamızı
sağlamak için ömürlerini
veren anne ve babamızı
unutmayalım.n
MAKRO KAPAK
İlkbaharın en keyifli
aktivitelerinden biri
hafta sonları, özellikle
de pazar günleri çoluk
çocuk pikniğe gitmek.
Şehrin boğucu
havasından uzaklaşmak,
iş stresini üzerinden
atmak ve kırlarda
çocuklar gibi koşmak
isteyenlerin dört gözle
beklediği piknik
mevsimi başladı.
Doğanın tüm
güzelliklerini
keşfedeceğiniz ve
eğlenceli vakit
geçireceğiniz keyifli
piknik kaçamakları
sizleri bekliyor.
Bahar geldi, piknik keyfi başladı
İlkbaharın gelmesiyle
birlikte en sık duyduğumuz
cümlelerden biri “Haydi
bu hafta sonu pikniğe
gidelim” oluyor. Çoluk
çocuk demeden ip
atladığımız, top
oynadığımız, çiçek
topladığımız ve birbirinden
leziz sofralar kurduğumuz
piknik günleri, şehir
yaşamında bizden çok uzak
gibi görünse de aslında
değil. Şehir merkezine
yakın piknik alanlarına
giderek hafta sonlarınızı
eğlenceli, bol güneşli ve
hareketli geçirebilirsiniz.
Üstelik stresten uzak olmak
da cabası...
Piknik sepetinizin
olmazsa olmazları
üzerine koyabileceğiniz
kalın ve büyük bir örtü,
sepetinizde mutlaka
bulunsun. Sinek ve böcek
sokmalarına ve son
zamanların en büyük
sorunlarından biri olan
kenelere karşı koruyucu bir
merhem veya onları uzak
tutacak bir ilaç
bulundurmayı ihmal
etmeyin. Ayrıca güneşe
kendinizi kaptırıp zarar
görebileceğinizi de göz ardı
etmeyin; bu nedenle
yanınızda güneşten
koruyucu bir krem
mutlaka bulunsun. Bol bol
peçete, okumak için kitap
ve gazete de aldığınız
Pikniğe gidiyorsanız
yanınızda mutlaka
bulunması gereken bazı
eşyalar var. Ancak ilk
olarak giyiminize dikkat
etmelisiniz. Oyun
oynayarak
terleyeceğinizden yanınıza
hem kendiniz hem de
çocuklarınız için mutlaka
yedek giysiler ve havlu alın.
Doğada bulunan sinek ve
böceklerden korunmak için
çok kalın olmamakla
beraber kollarınızı ve
bacaklarınızı koruyacak
kıyafetler tercih etmenizde
yarar var. Yiyeceklerinizi
MAKRO VİZYON
34
MAYIS-HAZİRAN 2012
Yanınıza bunları
mutlaka alın:
Yer örtüsü, tuz,
ıslak mendil, peçete,
su, top, ip ve
tabi ki çay…
MAKRO KAPAK
k.
bulaşık derdi yo
Piknikten sonra
n alabileceğiniz
Makro’dan satı
çok
rünlerle piknik
KULLAN-AT ü
hale geliyor.
daha keyifli bir
bulacağınızdan emin
değilseniz yanınızda
mutlaka temiz su götürün.
Kır ortamında, toz toprak
birbirine karışacağı, çiçek
tozları da havayı saracağı
için dikkatli olmanızda
fayda var. Yiyeceklerinizi
doğrayacağınız bıçakları ve
çatal-kaşıklarınızı da her
defasında temiz suyla
yıkayın.
Çevreyi koruyun
zaman, keyifli ve sorunsuz
bir piknik için her şey
tamam demektir.
Piknikte de
beslenmeye dikkat!
Piknik denilince hepimizin
aklına bol bol yemek
yemek ve mangal yapmak
geliyor. Ancak aşırıya
kaçmamakta fayda var. Bu
nedenle piknik sepetinizi
etler, kızartmalar ve hamur
işleriyle doldurmayın.
Daha hafif yiyecekler,
minik sandviçler ve taze
meyvelerle daha sağlıklı bir
piknik yapabilirsiniz.
Yemek yiyerek kendinizi
şişirmeyeceğiniz için de
Piknik mevsiminin en
temel sorunlarından biri,
beraberinde getirdiği
çevresel sorunlar oluyor. Siz
bilinçsiz piknikçilerden
olmayın. Piknik yaptığınız
alanı bulduğunuz gibi
bırakmaya özen gösterin.
Yanınızda mutlaka çöp ve
atıklarınız için ayrıca
torbalarınız olsun. Ateş
yakacaksanız, giderken tam
olarak söndüğünden emin
olun. Unutmayın ki pek
çok orman yangını
unutulan piknik
artıklarından çıkıyor.n
farklı aktivitelerle daha
hareketli zaman
geçirebilirsiniz. Daha
yağsız etler ve taze sıkılmış
meyve sularını tercih edin.
Ayrıca et ve tavuk gibi
besinleri birbirine temas
etmeyecek şekilde
paketlemeyi ihmal
etmeyin. Aksi bir durum,
besin zehirlenmelerine yol
açabiliyor. Et ve süt
ürünleri gibi çabuk
bozulmaya müsait olan
besinleri uygun
sıcaklıklarda saklamak
gerektiğini unutmayın.
Bunun için araba
buzdolaplarını tercih
edebilir veya bu tip
besinleri buz kalıplarına
sarabilirsiniz.
Hijyen önemli...
Her yerde olduğu gibi
piknikte de hijyen önemli.
Sebze ve meyveleri
tüketmeden önce temiz
suyla yıkamak gerekiyor.
Eğer piknik yapacağınız
alanda temiz su
MAKRO VİZYON
35
MAYIS-HAZİRAN 2012
Makro’nun
et ürünleri
reyonundan
alacağınız birbirinden
lezzetli Bende markalı
etlerle piknik
sofralarınızı şölene
dönüştürebilirsiniz.
MAKRO GÜNDEM
Her bahar gelen konuk
Bahar
yorgunluğu
ve günlük adım sayınızı
yükseltmek çok yararlı
olacaktır. Asansör yerine
merdiven, kısa mesafelerde,
taşıt yerine yürümeyi tercih
edebilirsiniz. Ayrıca gün
aşırı yapacağınız 30
dakikalık yürüyüş ya da
bisiklete binme, sizi
canlandırır. Böylece
güneşin antidepresan
Sebze ve meyveler
etkisinden de faydalanmış
olursunuz. Güneş aynı
zamanda ışınlarıyla bizi
daha çok ısıttığından daha
az enerjiye ihtiyaç
duyacaksınız. Bu da
iştahınızı kontrol etmenize
yardımcı olacak.
Dinlenmek lazım
Bahar aylarının en güzel
tarafı zenginleşen ve
lezzetlenen meyve ve sebze
çeşitleri. Mevsim meyve ve
sebzelerini bolca tüketerek
alacağınız vitamin, mineral
ve antioksidanlar sayesinde
yorgunluktan daha kolay
kurtulup güç
kazanabilirsiniz.
Keyfiniz iyi değil, moraliniz bozuk ve hatta
sabah yataktan çıkmaya bile üşeniyorsunuz...
Bu bitkinliğin sebebi bahar olabilir.
Vücudumuz, karanlık ve
kısa kış günlerinde vücut
ritmini ve uyku düzenini
korumak için melatonin
salgılar. Uzun ve aydınlık
günlere geçerken ise
vücudu hızlandırmak için
seratonin salgılanır.
Melatonin miktarının
günden güne azalmasıyla
beraber bir yorgunluk hissi
yaşanır. Bu dönem
genellikle kısa sürer çünkü
vücudumuzda dengeler
yeniden kurulmaya başlar.
Ancak alacağınız küçük
önlemlerle bu dönemi çok
daha kolay
atlatabilirsiniz.
Uzun bir açlıktan uyanan
bedeninizi dengeli bir
kahvaltıyla doyurmanız da
çok önemli. Süt ürünleri ve
tahıl içerikli bir besin, güne
enerjik başlamanızı sağlar.
Tabi ki uzun saatler susuz
kalmış bedeninizin su ve
meyve suyuyla sıvı
dengesini de sağlamalısınız.
Hareket edin
Kış aylarında iyice
hareketsizleşen
bedeninizi
çalıştırmak
Günün
ilk
saatleri
Yataktan
kalktığınızda
hemen
pencereyi açın
ve güneş ışınlarını
hissedin. Bu halde
yapacağınız birkaç
küçük egzersiz ve
ardından alacağınız kısa
bir duş, dolaşımınızı
hızlandırıp gün içinde
eklem ağrısı çekmenizi
engelleyecektir.
Kışın yavaşlayan
vücudunuzun
toksinlerden
arınması, birikintilerini
atması ve
yenilenmesi için su
vazgeçilmezdir.
MAKRO VİZYON
36
MAYIS-HAZİRAN 2012
Bedensel ve zihinsel sağlık
ve yenilenme için dinlenme
vazgeçilmezdir. Bu sebeple
uyku saatlerinizin çok
düzenli olmasına dikkat
etmelisiniz. Düzenli uyku,
biyolojik ritminizin çok
daha çabuk dengelenmesini
sağlar. Her sabah aynı
saatte kalkmaya ve güneşli
bahar sabahlarını
kaçırmamaya özen
gösterin.n
MAKRO SAĞLIK
Baharla gelen düşman
ALERJİ
Bahar gelip de çiçekler
açınca, güneş sıcak
yüzünü yavaş yavaş
göstermeye başlayınca
içimiz pozitif enerjiyle
doluyor. Ancak doğa
kabuğunu yenilerken
gözden kaçırmamamız
gereken bir tehlike var;
alerjiler. Bahara aldanıp
da düşmanınıza gafil
avlanmayın; polenler
havada uçuşurken
hapşırmaya
başladıysanız ve
burnunuz da akıyorsa
çoktan eline düştünüz
demektir.
Bahar aylarıyla birlikte
doğadaki yenilenme süreci
elbette insanda pozitif
etkiler yaratıyor. Kendimizi
kırlara atmak, çiçek
toplamak, güneşi görmek
istiyoruz. Ancak bahar her
zaman bu kadar masum
değil. Eğer alerjik bir
bünyeniz varsa dikkatli
olmanızda fayda var.
Çünkü polenlerle birlikte
çoğu kişi için bahar ayları
alerji ayları demek oluyor.
Alerji, birtakım yiyecek,
ilaç, toz, koku gibi şeylere
vücudun gösterdiği aşırı
tepki olarak adlandırılıyor.
Baharın gelmesiyle birlikte
daha sık
.Hava kirliliğindeki
artış, ultraviyole
ışınları, tüketilen
besinlerdeki katkı
maddeleri, kozmetik
ürünler, sık ilaç
kullanımı, havasız
ortamlar ve sigara,
alerjik reaksiyonların
artmasına neden
olan başlıca unsurlar
arasında.
MAKRO VİZYON
38
MAYIS-HAZİRAN 2012
görülmeye başlayan
alerjilerin belirtileriyse
kişiden kişiye değişebiliyor.
Burun tıkanıklığı,
hapşırma, gözlerde ve
burunda akıntı, kızarıklık,
yaşarma, boğazda gıcık
hissi, öksürük gibi
belirtiler, alerjinin habercisi
olabilir. Alerjiyi tetikleyen,
dışarıdan gelen ve vücudun
tepki gösterdiği
maddeler… Bunlara genel
olarak “alerjen” adı
veriliyor. Vücut, hava
içinde var olan alerjenlerle
karşılaştığı zaman
reaksiyon vermeye başlıyor.
Alerjinin nedeninin tam
olarak ortaya
çıkarılabilmesi için
sorumlu alerjenin tespit
edilmesi gerekiyor. Bunun
için de bir uzmana
başvurmakta ve önlem
almakta fayda
var.
MAKRO SAĞLIK
Alerjiler neden
artıyor?
Son yıllarda alerjik
hastalıklarda çok ciddi bir
artış olduğu gözleniyor.
Hava kirliliğindeki artış,
ultraviyole ışınları,
tüketilen besinlerdeki katkı
maddeleri, kozmetik
ürünler, sık ilaç kullanımı,
havasız ortamlar ve sigara,
alerjik reaksiyonların
artmasına neden olan
başlıca unsurlar arasında.
Bahar alerjisi olanlar varsa dikkat!
Saman nezlesi
zamanı geldi
Kadın, erkek, genç, yaşlı
dinlemeyen alerjiler,
herkesi kendine kurban
olarak seçebiliyor. Baharla
birlikte vücudunuz bir
takım ağaç, çim ve yabani
ot türlerine karşı tepki
vermeye başladıysa halk
arasında bilinen adıyla siz
de “saman nezlesi” oldunuz
demektir. Yani bahar ya da
polen alerjisi… Bahar ya
da polen alerjisinin
belirtileri de bu tepkiler
sonucu meydana geliyor.
Üst solunum yolları bu
maddelere burunda
tıkanıklık ve akıntı,
hapşırma ve öksürük ile
cevap verirken gözlerde
sulanma ve kaşıntı başlıyor.
Ciltte kızarıklık, kaşıntı,
Bahar alerjiniz varsa etkilerini azaltmak için yapmanız
gerekenleri de bilmelisiniz. Bunlar neler mi?
l Polenler sabah saatlerinde daha çok yayılır. Bu
nedenle araba veya evinizin camlarını kapalı turun.
Evinizi öğleden sonra havalandırın.
l Sabah saatlerinde mümkün olduğunca açık
alanlara çıkmayın. Çıkmanız gerektiğinde güneş
gözlüğü veya polen maskesi takın.
l Polenler giysilerinize yapışabileceği için eve
geldiğinizde mutlaka kıyafetlerinizi değiştirin ve
sokakta giydiklerinizi silkeleyip kaldırın.
l Dışarıdan geldiğinizde mutlaka duş alın, bu sizi
çok rahatlatacaktır.
l Bol çiçekli, yeşil alanlardan uzak durun ve piknik
planları yapmayın. Evde de çiçek
bulundurmamanızda fayda var.
l Rüzgarlı havalarda kesinlikle dışarı çıkmayın.
l Ev ve arabanızın klimasındaki polen filtrelerini
değiştirin.
ödem ve ürtiker de sıkça
rastlanan belirtiler
arasında. Vücudu en çok
yoran ve etkileyense
öksürük ve nefes darlığı ile
göğüste hırıltı… Mart
ayıyla beraber başlayan
saman nezlesi mevsimi,
Haziran sonlarına kadar
sürebiliyor. Siz sakın ola ki
soğuk algınlığı veya normal
nezleyle karıştırıp her
zaman kullandığınız
ilaçlara başvurmayın.
Hemen bir uzmana koşun.
Polen alerjisi
genlerden miras
Hele ki o size anne ve
babanızdan mirassa…
Genetik, alerji konusunda
oldukça etkili. Ancak
alerjiyi çevresel etkenler de
tetikliyor. Nemli ve
rutubetli, havası kirli ve
sanayileşmiş şehirlerde bu
tip alerjilere daha sık
rastlanıyor. Düzensiz
beslenme de hastalığın
tetikleyicilerinden
biri. Bu nedenle
beslenmenize dikkat
etmenizde fayda var.n
Boşuna uğraşmayın, bahar
alerjisinden kaçamazsınız.
MAKRO VİZYON
39
MAYIS-HAZİRAN 2012
Düzensiz beslenme de
alerjilerin
tetikleyicilerinden biri
olabiliyor. Bu nedenle
beslenmenize dikkat
etmenizde
fayda var.
MAKRO GÜZELLİK
Bahar temizliği pek çok
kadının aşina olduğu
bir kavram. Her bahar
geldiğinde tüm ev
temizlenir ve kışın kiri
yerini baharın mis
kokusuna bırakır.
Neden aynı şeyi
cildimiz için de
yapmayalım ki?
Mevsim değişimleriyle
birlikte cildimiz de
hassaslaşıyor. Kış ayları
boyunca soğuk havaya
direnen cildimiz,
havaların ısınmasıyla
birlikte kurumaya,
çatlamaya, kızarmaya
başlıyor. Bakımlı ve
güzel görünmenin
birinci koşulu cildi iyi
ve doğru
Cildinizde bahar tazeliği
temizlemekten geçiyor.
Ayrıca doğru yapılan
cilt bakımları da
temizliğin cilası oluyor.
Kendi kendinize
yapacağınız basit
bakımlarla, sağlıklı bir
cilde kavuşabilir ve
gönül rahatlığıyla
baharı ve yazı
karşılayabilirsiniz.
Özellikle kadınların en çok
dikkat ettiği konulardan
biri, cilt güzelliği. Kusursuz
bir görünüme sahip olmak
için cilde çok iyi bakmak
gerekiyor. Ancak özellikle
kış aylarında, olumsuz dış
etkenlere maruz kalan
cildimiz çok daha çabuk
yıpranabiliyor. İşte bu
nedenle mevsim değişimi
yaşadığımız bahar
aylarında cildinizi güneşli
günlere hazırlamanın da
zamanı geldi çattı.
Kurumuş ve çatlamış
dudaklarınızı
canlandırmak, cildinizin
yağ dengesini düzenlemek,
sivilce ve siyah noktalardan
kurtulmak, kızarıklıkları
yok etmek istiyorsanız
MAKRO VİZYON
pratik cilt bakımlarıyla
işinizi kolaylaştırıyoruz.
Cilt tipinizi
doğru tespit edin
Yağlı veya karma ciltlerin
en büyük sıkıntısı, yağ
nedeniyle parlaması. Cilt
yüzeyinde biriken yağ,
sivilcelere sebep olduğu
gibi, siyah noktaları da
çoğaltıyor. Ayrıca
makyajınız da canlılığını
koruyamıyor. Bu gibi
durumlar için ilk etapta
cildinize uygun bir
temizleyici ürün ve
nemlendirici
kullanmanızda fayda var.
Öte yandan kullandığınız
makyaj malzemelerini de
cilt tipinize göre
40
MAYIS-HAZİRAN 2012
seçmelisiniz. Kuru ciltler
ise kuruyup pul pul
döküldüğü için onların da
temizleyici ve nemlendirici
seçimini doğru yapması
gerekiyor.
Yüz temizliği
çok önemli
Cildinizin sağlıklı ve parlak
olması için doğru bir
şekilde temizlenmesi çok
önemli. Özellikle makyaj
yapan kadınların ciltlerini
temizlerken çok daha
büyük bir çaba sarf etmesi
gerekiyor çünkü makyaj
kalıntıları ciltte sivilce,
siyah nokta ve kırışıklık
gibi pek çok soruna neden
oluyor. Bu sebeple her gece
makyaj temizleyici
Cildinizin sağlıklı ve
parlak olması için
doğru bir şekilde
temizlenmesi çok
önemli. Özellikle
makyaj yapan
kadınların ciltlerini
İnce çizgiler
canınızı sıkmasın
temizlerken çok
Zamana öyle ya da böyle
yenik düşünüyoruz ve
yüzümüzde belirmeye
başlayan çizgileri
durduramıyoruz. Özellikle
çok hassas olan göz çevresi
daha büyük bir çaba
sarf etmesi
gerekiyor.
Cilt temizleme
ürünlerinin çeşitleri
Sabun: El temizliği için
kullandığımız sabunların
yüz temizliği için
kullanması doğru değil.
Çünkü bu tip sabunların
içeriğindeki maddeler,
MAKRO VİZYON
41
MAYIS-HAZİRAN 2012
hemen yaşımızı ele veriyor.
Ancak zamanı
durduramasak da çizgilerin
oluşumunu yavaşlatabiliriz.
İnce çizgiler, kuru cilde
sahip olanlarda daha çabuk
beliyor. Bunun önüne
geçmek için dikkat etmeniz
gereken en önemli husus
makyajınızı temizlemeden
yatmamak. Bakım
kremlerinizi ve evde
hazırladığınız basit kürleri,
her gün ya da her hafta
düzenli olarak kullanmayı
ihmal etmeyin.
Cilt kızarıklıklarına
savaş açıyoruz
Mevsim değişimlerinde,
özellikle de soğuk
havalardan sıcak havalara
geçiş döneminde, cilt
yüzeyinizde kuruma ve
kaşıntılar başlayabiliyor. Bu
nedenle özellikle çok sıcak
suyla duş almamaya özen
gösterin. Çünkü bu durum
kızarıklıkların artmasına
sebep oluyor. Cilt
kızarıklıklarını gidermede
yeşil çay ve papatya çayı, en
büyük yardımcılarınızdan
biri. Bir poşet yeşil çayı D
MAKRO GÜZELLİK
kullanarak makyaj
temizlendikten sonra rutin
temizlik işlemine geçilmeli.
Yüz temizliğinize
başlamadan önce mutlaka
ellerinizi yıkamalısınız.
Bakteri ve kirlerden
kurtulmanız gerekiyor.
Cildinizi temizlerken ılık
su kullanmaya dikkat edin.
Çok sıcak su ve çok soğuk
su cildinize zarar verir ve
hassaslaşmasına neden olur.
Daha sonra kullandığınız
temizleyici ürünü cildinize
uygulayabilirsiniz. Tüm
yüzünüze dairesel
hareketlerle uygulama
yaptıktan sonra cildinizi
durulayabilirsiniz.
Kurulama işlemi de
oldukça önemli. Cildinize
zarar vermeyecek yumuşak
bir havlu kullanmalı ve
yüzünüzü bu havluyla
tampon yaparak
kurutmalısınız.
ciltteki kirlerin yanı sıra iyi
maddelerin de
uzaklaşmasına neden
oluyor. Fakat cilt temizliği
için özel olarak üretilen
sabunlar yararlı olabilir.
Likit temizleyiciler: Farklı
cilt tipleri için üretilen bu
tip temizleyiciler, oldukça
faydalı. Her cilt tipi için
üretilen bu temizleyiciler,
cildi temizlerken
nemlendiriyor. Kendi cilt
tipinize uygun bir
temizleyiciyle, her sabah ve
akşam cildinizi kirlerden
arındırmanız oldukça
faydalı olacaktır. Yağlı cilde
sahip olanlar cildi yağdan
arındıran, koruyan ve aynı
zamanda nemlendirici
ürünler kullanmalı. Kuru
ciltler için, cildi
nemlendirici özelliği olan
ürünler kullanılmalı.
MAKRO GÜZELLİK
veya papatya çayını
demleyin. Hafif ılık hale
geldikten sonra masaj
yaparak cildinize sürün. 10
dakika kadar bekledikten
sonra durulayıp,
kullandığınız
nemlendiricinizi cildinize
uygulayın.
Harita gibi
dudaklarla
vedalaşın
Dudak kuruması güzelliğin
önündeki en büyük
engellerden biri. Bunun en
temel sebeplerinden biri
yeterli sıvı alınmaması.
Gün içinde bol bol su
tüketmenizde büyük fayda
var. Öte yandan evde
hazırlayacağınız basit
peelinglerle de dudak
kurumasının önüne
geçmeniz mümkün. Bir çay
kaşığı bal ile yine bir çay
kaşığı toz şekeri karıştırın.
Karşımı dudaklarınıza
uyguladıktan sonra 15
dakika kadar bekleyin.
Daha sonra ılık suyla
durulayın. Dudaklarınıza
da nemlendirici sürmeyi
ihmal etmeyin.
El temizliği için
kullandığımız
Mevsime uygun
doğal kürler
Bir peeling daha...
sabunların yüz
temizliği için
Bir yemek kaşığı Türk
kahvesi ile bir yemek kaşığı
süzme zeytinyağını
karıştırın. Haftada yalnızca
bir gün banyo öncesinde
masaj yaparak, göz çevresi
hariç cildinize uygulayın.
Bu uygulamayla cildinizi
canlandıracak ve
yenileyeceksiniz.
Unutmayın ki, peeling’i
göz çevrenize ve
yüzünüzün sivilce olan
bölümlerine
uygulamamalısınız.
kullanılması doğru
değil. Çünkü bu tip
sabunların içeriğindeki
maddeler, ciltteki
kirlerin yanı sıra iyi
maddelerin de
uzaklaşmasına neden
oluyor.
Salatalık maskesi
Çuha çekirdeğini kurutup
dövün ve toz haline getirin.
Kabukları soyulmuş yarım
salatalığı ve bir fincan
pirinç ununu çuha
çekirdeğiyle birlikte
yaklaşık 10 dakika
kavurun. Karışıma yarım
MAKRO VİZYON
42
MAYIS-HAZİRAN 2012
fincan taze sıkılmış elma
suyu ve bir çorba kaşığı saf
zeytinyağı ilave edin ve
krem haline getirin. Yüz ve
boyun bölgesine
uygulayacağınız bu maske,
cildinizin daha güzel ve
sağlıklı olmasını
sağlayacak. Maskeyi
yüzünüzde yarım saat
beklettikten sonra ılık suyla
yıkayın ve cildinize
havluyla, tampon yaparak
kurutun.
Çilek maskesi
Birkaç tane taze çileği
ezerek yulaf unuyla
karıştırın. Bir adet yumurta
sarısı ve iki çorba kaşığı
yoğurtla çırparak krem
haline getirin. Kuru ciltler
için oldukça faydalı ve
besleyici olan bu maskeyi
cildinizde 20 dakika kadar
tutun ve daha sonra ılık
suyla yüzünüzü yıkayın.
Çilek maskesi, kadınların
başlıca kabusu olan
kırışıkların azalmasında da
büyük rol oynuyor.n
MAKRO GÜNDEM
Kıș mevsimi boyunca
kasvetli havalar ve
soğuklar enerjimizi
düșürüyor. Güneșe
hasret geçen
günlerde, çoğu zaman
evden dıșarı adım
atmak bile istemiyoruz.
İște bu nedenle
baharla birlikte
ruhunuzu tazelemenin
vakti geldi. Haydi,
șimdi derin bir nefes
alın, silkelenin ve kıș
mevsiminin boğucu
etkisini üzerinizden
atın. Güneșli günlere
enerji dolu bir
“Merhaba!” deyin.
2
Dolabınızı yenileyin
Geçmişte annelerimiz her
bahar gelişinde dolapları alt
üst eder, kışlıkları rafa
kaldırır, yazlıkları
yerleştirirdi. Şimdi sıra
sizde... Dolabınızı da
kendiniz ve eviniz gibi
tazeleyin. Kışlıklara uzun
bir süreliğine veda edin ve
yerine yazlıklarınızı çıkarın.
Hatta günün moda
renklerinden yeni birkaç
giysi de alabilirsiniz.
Böylelikle bu baharı daha
renkli ve keyifli
geçirebilirsiniz.
Baharla birlikte yüzünü
gösteren güneş size de iyi
geldi, öyle değil mi? Uzun
ve sert geçen kış
mevsiminin üzerimizde
bıraktığı olumsuz
etkilerden arınmanın şimdi
tam zamanı. Doğanın
kabuk değiştirdiği bu
dönemde siz de kabuk
değiştirin ve her güne
pozitif enerjiyle başlayın...
1
3
Bahar temizliği vakti geldi
Değișiklik her yașta ve
mevsimde insana iyi
gelir. Elbette eski
eșyalarınızı atın ve yerine
yenilerini alın demiyoruz.
Ancak evinizde
yapacağınız küçük
değișikliklerle kendinizi
çok daha iyi
hissedebilirsiniz. Örneğin
koltukların yerini
değiștirin. Duvarınıza
renkli bir tablo asın.
Birkaç farklı dekoratif
objeyle evinize yeni bir
hava katın. D
Bahar gelince hemen hemen
her evde yapılan ilk iş, sıkı ve
derin bir temizlik oluyor.
Ruhunuzu ve evinizi yenilemek
istiyorsanız temizlik yapmak oldukça
etkili bir yöntem. İlk olarak evinizi yeni ve
cıvıl cıvıl renklere boyatarak baharı
karşılayabilirsiniz. Böylece kış boyunca is nedeniyle
kararan duvarlarınız aydınlanacak ve eviniz
ferahlayacak. Aynı şekilde perdelerinizi yıkayarak kır
çiçeklerinin kokusunu evinize getirmek de size iyi
gelecek. Farklı renklerde açmış olan bahar çiçeklerini
evinizin güneş gören köşelerine yerleştirdiğiniz
zamansa bu iş tamam demektir.
MAKRO VİZYON
Dekorasyonu değiştirin
44
MAYIS-HAZİRAN 2012
MAKRO GÜNDEM
4
Güzel
havalarda
kendiniz için
yapabileceğiniz en iyi şey,
güneşin tadını
çıkarabileceğiniz
yürüyüşler yapmak.
7
Bedeninizi tazeleyin
Kış boyunca evden
burnunu bile dışarı
çıkarmak istemeyenler, size
sesleniyoruz! O günler
geçmişte kaldı! Şimdi
seyahate çıkmanın tam
zamanı. Baharın
coşkusuna, doğanın cıvıl
cıvıl renklerine tanıklık
etmek istiyorsanız hafta
sonu kaçamakları
yapabilirsiniz. Küçük
seyahatler sizi kendinize
getirecek ve kışın rehavetini
üstünüzden atmanıza
yardımcı olacak.
Kışın aldığımız kilolar sıcak günlerle beraber
başımıza bela oluyor. Buna bir son vermek için kolları
sıvayın ve bedeninizi tazeleyin. Böylece kendinizi çok
daha iyi hissedeceksiniz. İşe ilk olarak daha fazla su
içerek başlayabilirsiniz. Lifli gıdalar tüketmeye ve yağlı
besinlerden uzak durmaya özen gösterin. Unutmayın,
mevsim sebze ve meyveleri yine sizin yanınızda. Bol
bol sebze ve meyve tüketmeyi ihmal etmeyin. Böylece
vücudunuzdaki toksinleri atacak ve tazelenmiş bir
cilde kavuşacaksınız. Hafiflediğinizi hissedeceksiniz.
6
5 Bol bol yürüyün
Güzel havalarda kendiniz için yapabileceğiniz en iyi
șey, güneșin tadını çıkarabileceğiniz yürüyüșler
yapmak. Fırsat buldukça yürüyüșe çıkın ve
ciğerlerinizi temiz hava ile doldurun. Böylelikle
kendinizi çok daha zinde hissedeceksiniz ve gün
içinde enerjiniz de oldukça yükselecek.
Spora zaman ayırın...
Vaktiniz varsa
kendinizi zorlamadan
da olsa, mutlaka spor
yapın. Spor sayesinde
vücudunuz direnç
kazanacağı için
mevsim değişimi
nedeniyle
yakalanabileceğiniz
hastalıkların riski de
azalıyor. Aynı
zamanda kış boyunca
aldığınız fazla
kilolardan
kurtulmanın da en
etkili yolu, elbette
spor yapmak.
Seyahate çıkın
8
Arkadaş davetleri
Kış boyunca
zamansızlıktan ya da türlü
bahanelerden ertelediğiniz
arkadaş davetleri için en
uygun zaman bahar ayları.
Ilık akşamlarda
arkadaşlarınızla
gerçekleştireceğiniz
keyifli sohbetler,
Değişiklik
yemek davetleri
her yaşta ve
ve
mevsimde insana iyi
organizasyonlar
gelir. Evinizde yapacağınız
size bol bol
küçük değişikliklerle
enerji
verecek.
kendinizi çok daha iyi
Unutmayın
hissedebilirsiniz.
soğuk günler
geride kaldı şimdi
güneşin tadını çıkarma
zamanı!n
MAKRO VİZYON
46
MAYIS-HAZİRAN 2012
MAKRO BİR PORTRE
“Taşla konuşan deha”
Süleymaniye Camisi
Mimar Sinan, Osmanlı
topraklarının dört bir
yanına yayılmış
eserleriyle, dünya
sanat tarihine adını
altın harflerle yazdırmış
bir mimarımız. Kanuni
Sultan Süleyman
döneminde 19 yıl
yeniçeri olarak
Osmanlı ordusunda
çalıştıktan sonra
Osmanlı mimarlığında
altın bir çağa imza
atan Mimar Sinan,
Türk sanatının en
önemli ve en çok eser
veren isimlerinden biri.
Sinan’ın bu kadar özel
olmasının sebebi,
eserlerinin sayıca fazla
olmasından ziyade,
kendi döneminin
mimari kalıplarını
zorlayan evrensel bir
mimarlığa varabilmiş
olmasıdır.
Mimar
Sinan
Her ne kadar
Sinan çok geniş
bir coğrafyada
eserler vermiş
olsa da onu
bir İstanbul
mimarı
olarak
tanımlamak daha
doğru olur. Çünkü
adına kayıtlı 478
yapıdan 337 tanesi
İstanbul’da ve
çevresinde
bulunuyor.
Tam adı Sinan bin
Abdülmennan olan Mimar
Sinan’ın çocukluk ve
gençlik dönemleri ya da
ailesinin kimliği
konusunda fazla bir bilgi
olmamakla birlikte, 1512
yılında Kayseri’nin Ağırnas
köyünden devşirme olarak
Yeniçeri Ocağı’na alındığı
biliniyor. Bu bilgiye
dayanarak Sinan’ın 15.
yüzyıl sonu 16. yüzyıl
başında doğduğunu
söyleyebiliriz.
Mimar Sinan Yeniçeri
Ocağı’nda ilk olarak
Belgrad Sefer-i
MAKRO VİZYON
48
MAYIS-HAZİRAN 2012
Hümayun’una katılmış.
Daha sonra sırasıyla,
Rodos, Mohaç, Almanya,
Irak, Korfu, Pulya ve
Boğdan seferlerine katıldığı
da biliniyor. Mimar olmayı
bu yıllarda kafasına
koyduğu belli olan Sinan,
Yeniçeri Ocağı’nda da
genellikle yapı işlerinde
çalışmış. 1530’lu yıllarda
ilk eserlerini vermeye
başlayan Mimar Sinan,
dönemin hassa başmimarı
olan Acem Ali’nin ölümü
üzerine, 1538 yılında,
İkinci Vezir Damat Lütfi
Paşa’nın önerisiyle bu
göreve atanmış. Bu tarihten
itibaren 50 yıl boyunca
kesintisiz olarak mimarlık
yapan Sinan, emrindeki
hassa mimarlarıyla beraber,
çok geniş bir coğrafyada,
büyük küçük yüzlerce esere
imza atmış.
Eserleriyle yaşayan
bir mimar
Her ne kadar Sinan çok
geniş bir coğrafyada eserler
vermiş olsa da onu bir
İstanbul mimarı olarak
Selimiye Camisi
Mimar Sinan’ın en
büyük eseri, 86 yaşında
yaptığı ve “ustalık
eserim” diye takdim
ettiği, Edirne’deki
Selimiye Camisi’dir
(1575).
büyük eseri ise, 86 yaşında
yaptığı ve “ustalık eserim”
diye takdim
ettiği, Edirne’deki Selimiye
Camisi (1575). Sinan’ın
Osmanlı cami mimarisine
getirdiği yeniliklerin yanı
sıra külliye planlamasında
gerçekleştirdiği yenilikler
de çok önemli.
Bu kadar büyük eserlerin
yanı sıra Sinan’ın
restorasyon, tarihi yapıları
sebeple Zeyrek
Camii ve Rumeli
Hisarı civarına yapılan bazı
ev ve dükkânların yıkımını
sağladı.
İstanbul caddelerinin
genişliği, evlerin yapımı ve
lağımların bağlanmasıyla
uğraştı. Sokakların darlığı
sebebiyle ortaya çıkan
yangın tehlikesine dikkat
çekip bu hususta ferman
yayınlattı. Günümüzde bile
çok büyük bir problem
olan bu konuları o
zamanlar düşünmesi
Sinan’ın ne kadar büyük ve
ileri görüşlü bir sanatçı
olduğunu göstermeye yeter.
Mimar Sinan’ın cami ve
külliyeleri dışındaki
yapıtları arasında dikkati
çeken tek yapıların sayısı
da çok fazladır. Sekizgen
prizma gövdeli Hüsrev Paşa D
Süleymaniye Camisi
olduktan sonra verdiği ilk
büyük yapıtı kabul edilen
Şehzade Mehmet Camisi,
aynı zamanda mimari
olarak yenilikleri denediği
ilk camilerden biri.
Bundan sonra da yaptığı
her eserde bu yenilikleri
kullanarak Osmanlı
mimarisine yepyeni bir
soluk getirdi. İkinci eser
olan Süleymaniye Camisi
ise, Mimar
Sinan’ın İstanbul’daki en
muhteşem eseri. Bu cami,
kendi tabiriyle kalfalık
döneminde, 15501557 yılları arasında inşa
edildi. Mimar Sinan’ın en
koruma gibi konularla da
uğraşması, onun en ilgi
çekici taraflarından biridir.
Mimarbaşı olduğu süreçte
zaman zaman eski eserleri
restore etti. Bu konudaki
en büyük çabalarını
Ayasofya için
harcadı. 1573’te
Ayasofya’nın kubbesini
onararak çevresine takviyeli
duvarlar yaptı ve eserin bu
günlere sağlam olarak
gelmesini sağladı. Eski
eserlerle abidelerin
yakınına yapılan ve onların
görünümlerini bozan
yapıların yıkılması da onun
görevleri arasındaydı. Bu
MAKRO VİZYON
Selimiye Camisi
Mihrimah Sultan Camisi
49
MAYIS-HAZİRAN 2012
MAKRO BİR PORTRE
tanımlamak daha doğru
olur. Çünkü adına kayıtlı
478 yapıdan 337 tanesi
İstanbul’da ve çevresinde
(batıda Edirne’den doğuda
İzmit’e kadar olan
topraklar) bulunuyor.
Mimar Sinan’ın Mimarbaşı
olduktan sonra verdiği üç
büyük eser, onun sanatının
gelişmesini gösteren
basamaklar gibidir.
Sinan’ın Mimarbaşı
MAKRO BİR PORTRE
Șehzade Mehmet Camisi
Türbesi, zevkli bir işçiliğin
eseri olan oyma taş
bezemeleriyle dikkat çeker.
Ayasofya Camisi
haziresinde bulunan II.
Selim Türbesi ise
kullandığı pek çok teknik
bakımından Sinan’ın en
süslü yapılarındandır.
Sinan’ın ayrıca köprü,
hamam, kervansaray,
medrese gibi pek çok farklı
yapısı da bulunmaktadır.
Mimaride
Sinan’ın yeri
Mimar Sinan’ın mimarlık
tarihi içindeki yeri ve
önemi, tasarladığı yapıların
sayısı ya da çeşitliliğinden
değil, onun
yenilikçiliğinden gelir.
Osmanlı mimarlığından
ortaçağ kalıntılarını
kaldıran, mimarlık sanatını
akılcı kurallara bağlayan ve
Osmanlı
mimarlığından ortaçağ
kalıntılarını kaldıran,
mimarlık sanatını
akılcı kurallara
bağlayan ve Osmanlı
Klasik Dönem
mimarlığını doruk
noktasına ulaştıran
Sinan, yüzlerce yıldır
yaşayan eserleriyle
bugünlere ulaşmıştır.
Osmanlı Klasik Dönem
mimarlığını doruk
noktasına ulaştıran Sinan,
yüzlerce yıldır yaşayan
eserleriyle bugünlere
ulaşmıştır. Bunların yanı
sıra geliştirdiği mimarlık
okulunun, ölümünden
sonra 150 yıl daha çırakları
ve onların yanında yetişen
mimarlarca yaşatılmış
olması, etkinliğini açık
olarak ortaya koyar.
Mimar Sinan, vasiyetine
uyularak, Süleymaniye
Külliyesi’nin kuzeydoğu
köşesinde, Mimar Sinan
Caddesi’yle Fetva
Yokuşu’nun kesiştiği yerde
toprağa verilmiştir.
Mimar Sinan ve
Mihrimah Sultan
rivayeti
Mihrimah Sultan,
Osmanlı’nın “Muhteşem”
MAKRO VİZYON
Süleymaniye Camisi
50
MAYIS-HAZİRAN 2012
lakaplı büyük cihan
padişahı Kanuni Sultan
Süleyman’ın Hürrem
Sultan’la olan efsane
aşkının meyvesidir.
Topkapı Sarayı’nda 1522
yılında doğan Mihrimah’a,
Farsça’da Güneş ile Ay
anlamına gelen adını,
babası Sultan Süleyman
koyar.
Mihrimah Sultan, Sinan’ı
bir gün huzuruna çağırarak
İstanbul’da güzel bir yerde
kendi adına bir külliye
yapmasını ister. Mihrimah,
Sinan’ın “Nereye
yapılmasını arzu
edersiniz?” sorusuna
“Yerini sen seç” diye cevap
verir. Bunun üzerine
Mimar Sinan, 1540 yılında
Üsküdar’daki Mihrimah
Sultan Külliyesi’nin
temelini atar. Külliye, 1548
yılında tamamlanır. D
MAKRO BİR PORTRE
Tam 14 yıl sonra,
Mihrimah Sultan 1562
yılında Mimar Sinan’ı bir
kez daha huzuruna çağırır
ve İstanbul’da kendi adına
bir külliye daha yapmasını
ister. Bu külliyenin yerini
de tıpkı ilkinde olduğu gibi
yine Sinan seçecektir. Sinan
da ikinci külliye için
İstanbul’un en yüksek
tepesini seçer. Yeni külliye
Edirnekapı surlarının
dibine inşa edilecektir.
Matematik dehası Sinan,
Mihrimah için yaptığı bu
iki külliyenin içinde yer
alan camilere bir sır da
gizlemiştir. Mihrimah
Sultan’ın “Güneş’le Ay”
anlamına gelen ismine
ithaf edercesine yılın sadece
birkaç gününde (Nisan ve
Mayıs aylarında) bir
caminin arka cephesinden
güneş batarken diğerinden
ay doğmaktadır.
Rivayete göre, Mihrimah’a
aşık olan Sinan, ona
kavuşamadığı için aşkını
tüm güzelliğiyle sanatına
yansıtmıştır.
Her ne kadar, tarihçiler, bu
rivayetin kesinlikle doğru
olmadığını söylese de bizler
için bu iki camiye bakıp,
sanattaki yüksek dehayı
görüp bu hikayeye
inanmak çok heyecan
verici.
Ayrıca, kimi sanat
tarihçilerinin iddialarına
göre, Mihrimah Sultan
adına yapılan külliyelerin
duru, gösterişsiz ve asil
duruşuna rağmen içinin
alabildiğine aydınlık
olmasında da Sinan’ın
duygularının izleri
sürülebilir. Yine iddialara
Üsküdar Mihrimah Sultan Camisi
göre, Sinan’ın Mihrimah
Sultan’ın eşi Rüstem Paşa
için yaptığı caminin
çinileri ve süslemelerinin
tüm ihtişamına rağmen
diğer bütün yapılarının
aksine daha karanlık
olmasının altında da bu
aşkın izleri olabilir. Ancak
söylediğimiz gibi, bunların
tamamı birer rivayetten
ibaret ve konuyla ilgili
herhangi bir kaynak yok.
Yönetmenliğini Cengiz
Özdemir’in yaptığı, 2010
yapımı, “Mimari ve Aşk”
adlı belgeselde Sinan’ın
hayatı ve eserleri ele
alınırken bu konuya da
değinilip pek çok
tarihçinin görüşü alınıyor.
Aralarında en çarpıcı olanı
İskender Pala’nın
söyledikleri… Mimar
Sinan’ın iki cami arasına
gizlediği aşkını anlatan
Süleymaniye Camisi
MAKRO VİZYON
52
MAYIS-HAZİRAN 2012
Prof. Dr. İskender Pala,
filmde mecaz bir anlatım
kullanıldığını söyleyerek
“Mimar Sinan, bir kadına
âşık olsaydı bu kişi
Mihrimah Sultan olurdu.
Bana göre âşıktı ki iki
abidede onun ismini bir
araya getirdi. Adını
kıyamete kadar yaşatacak
iki abideye imza attı. Bunu
yedi-sekiz sene evvel bir
akşamüstü kendi
gözlerimle gördüm. İki
külliyeyi de gören bir yerde
duruyordum, birinden
güneş batarken, diğerinden
ay doğuyordu. O an
gözlerimdeki perde açıldı.
Mimar Sinan, bilim adamı
olduğu gibi aynı zamanda
bir sanatçı. Şairlerle dost.
Baki’yle yakın arkadaş.
Eserlerinde de şiirsel bir
anlatım olması çok doğal”
diyor.n
MAKRO KONUK
Yıllardır pek çok yapımda
yer aldınız ve özellikle son
dönemde, ekranın
aranılan yüzlerinden biri
haline geldiniz. Siz
oyunculuğunuzu nasıl
tanımlarsınız?
Oyuncu, keyifle oyununu
oynayan kişi. Ben de bunu
yapmaya çalışıyorum ve o
yüzden de samimiyetimin
seyirciye geçtiğini
düşünüyorum.
Oyunculuğun en
sevdiğiniz tarafı nedir?
Astronot, karınca, köpek…
Her şey olabiliyorsun.
Daha güzel bir şey olabilir
mi? Kimseyi öldürmeden
katil olabilmek çok acayip
bir duygu değil mi?
Hayatta yapamayacağın her
şeyi zihninde tasarlayıp
yapabiliyorsun.
SARP AKKAYA
“Şöhret benim
için değil, beni
tanıyanlar için bir
şey ifade ediyor”
Sarp Akkaya, yıllardır televizyon ekranlarında gördüğümüz,
son dönemin en yetenekli oyuncularından biri. Tiyatro
sahnelerinde, filmlerde ve televizyon dizilerinde başarısını
ortaya koyan Akkaya’nın yıldızı, özellikle, bir televizyon
fenomeni haline gelen Ezel’le parladı. Bugünlerde, yine
büyük bir ilgi gören ve kitleleri ekran başına toplayan
Suskunlar’da izlediğimiz Sarp Akkaya, bu dizide ise “Bilal”
karakterine hayat veriyor. İkizi Kaya Akkaya ve ablası Esra
Akkaya ile 2010 yılında Akkademi Tiyatro’yu kuran ve bu
oluşumda da workshop programlarında eğitim veren Sarp
Akkaya, son dönemin en başarılı oyuncularından…
Sizce, bir oyuncu
gerçekten oynadığı rolün
etkisi altında kalır mı?
Bende olmuyor. Çünkü
insanın oynadığı rolün
etkisinde kalması ciddi bir
hastalık. Oyunculuğu
abartmasınlar o kadar. Ben
tiyatronun da,
oyunculuğun da
kutsallaştırılması taraftarı
değilim. Kutsallaştırmak,
işe zarar veren bir durum.
“Oyunculuk kutsaldır”,
“Perdeler kapanmaz”.
Hayır, o perdeler kapanır,
kadifedendir, hiçbir kıymeti
de yoktur. Ben 32 yaşında
bir tiyatro oyuncusuyum,
konservatuar mezunuyum.
Hakkını vererek işimi
yaptığımı düşünüyorum.
Bu konuda ehliyetli ve
yetkin biri olarak fikrimi
söylemem gerekirse;
oyunculuğu
kutsallaştıranlar ondan
korkanlardır. Bence
korkmak yerine tadını
çıkarmaya baksınlar.
Ablanız ve ikiz kardeşiniz
de yakından tanıdığımız
isimler. Kardeşlik
ilişkileriniz nasıl?
Çok kuvvetli, ama ikiz
olma durumu anlatılabilir
bir şey değil. İkiz olmak
büyük güven veriyor
insana. Bence dünyanın en
güzel şeyi. Keşke Allah
herkese nasip etseydi.
“Kurtlar Vadisi” dizisi ve
“Kurtlar Vadisi Irak”
filminde rol almış bir
oyuncu olarak; toplumun
şiddete bakış açısını nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Diziler insanları şiddete
mi yönlendiriyor?
Bu durum yapılan dizilerle
ya da işlerle ilgili değil,
izleyenlerle ilgili.
Ülkemizde yapılanın 10-20
kat daha şiddetlisi diğer
ülkelerde yapılıyor. Ama
suç oranlarına bakarsak,
belki bizim daha fazladır.
Hollywood diye bir sektör
var. Neredeyse dünyayı
yöneten bir sektörden
bahsediyoruz. Adamlar
uçak patlatıyor, birbirlerini
öldürüyor. Ama ben bir tek D
MAKRO VİZYON
54
MAYIS-HAZİRAN 2012
MAKRO KONUK
İkiz olmak
büyük güven veriyor
insana. Bence
dünyanın en güzel
şeyi. Keşke Allah
herkese nasip
etseydi.
AKKAdemi Tiyatro
paye. Şöhret olmakla,
tanınmış bir oyuncu olmak
arasında ince bir çizgi var.
Ben tanınmış oyuncu
olmayı çok isteyen biriyim.
Çünkü şöhret olmak için
illa oyunculuk yapmanız
gerekmiyor.
Şöhret benim için değil,
beni tanıyanlar için bir şey
Akkademi Tiyatro, adından da anlaşılacağı gibi
Esra, Kaya ve Sarp Akkaya tarafından kurulan
bir eğitim kurumu ve tiyatro. AKKAdemi
Tiyatro, akademiye teatral bir gözle yaklaşırken
tiyatroya da akademik bir bakış getiriyor.
“Kamera Önü Oyunculuk Atölyesi”,
“Konservatuvara Hazırlık Sınıfı”, “Yaratıcı Drama
Atölyesi”, “Gençlerle Drama Ayölyesi” ve
“Senaryo Yazarlığı Atölyesi” gibi eğitimlerin
verildiği kurumda, workshop’lar da düzenleniyor.
Birbirinden değerli eğitmenler tarafından verilen
eğitimler, tüm dünyayla aynı anda ve aynı yere
bakan bir tarza sahip. Sınırlarınızı keşfedip
aşabileceğiniz ve daha çok merak edip daha
çok öğrenebileceğiniz AKKAdemi Tiyatro,
İstanbul ve İzmir’de eğitimlerine devam ediyor.
Ayrıntılı bilgi için: akkademitiyatro.com
Rol aldığı diziler:
Suskunlar (2012)
Mavi Kelebekler (2011) (Konuk Oyuncu)
Ezel (2009-2011)
Gece Gündüz (2008)
Sürgün Hayatlar (2008)
Kurtlar Vadisi Pusu (2007)
Şöhret Okulu (2007) Ah Be İstanbul (2004)
Bizim Aile (1995)
Kaya Akkaya, Esra Akkaya ve Sarp Akkaya
bizim ülkemizde
mozaikleme diye bir şey
görüyorum. Bir gün
psikopat bir katili
oynadığımda beni bile
mozaikleyebilirler!
Çocukların kötü
etkilendiğini
düşünüyorlarsa buna başka
bir sınırlama, belki bir saat
sınırlaması koymalılar.
Mozaiklenmeyi yapılan işe,
oradaki emeğe saygısızlık
olarak, sansür olarak
görüyorum. Sansüre de
karşıyım!
Tanınır olmak nasıl bir
duygu?
Ün, şan, şöhret gibi şeyler
bana katılmış olarak
gördüğüm sıfatlar değil.
Çünkü şöhret bizim
yarattığımız bir şey değil.
O, insanların bize verdiği
ifade ediyor.
Dolayısıyla hayatımda bir
değişiklik yok. 5-10 sene
önce nasılsam öyle devam
ediyorum.
Rol aldığı filmler:
Suskunlar’daki rolünüzle
ilgili neler söylersiniz?
Bilal’i oynuyorum. Nam-ı
diğer Sarı. Lakabımı çok
seviyorum çünkü herhalde
hayatımda bana bir daha
“Sarı” denmez. Bilal, 10-12
yaşına kadar mahallenin saf
çocuğu. Sonrasında talihsiz
bir kaza sonucu ıslah evine
giriyor. Orada yaşadıkları
şeyler, Bilal’in karakterinde
MAKRO VİZYON
Labirent (2012)
El Yazısı (2012)
Pazar - Bir Ticaret Masalı (2007)
180 derece değişikliğe
sebep oluyor. Bilal hırslı,
düşünmeden hareket eden,
intikamı ilk sıraya
yerleştiren bir adam haline
geliyor.
İbo’yla hiçbir zaman
kopmamışlar. Mahallenin
sevilen, bıçkın delikanlısı.
Düşünmeden hareket
ediyor. O serseri
görüntüsünün ardında
ihtiyaç duyduğu dostluğu
kardeşliği arayan, onu
56
MAYIS-HAZİRAN 2012
bulduğu zaman da sahip
çıkan duygusallığa sahip bir
karakter.
Gönül rahatlığıyla hepimiz
yaptığımız işin altına imza
atıyoruz. İyi ki ben bu
dizide oynuyorum.
Çocukların uğradıkları
haksızlık, o çaresizlikleri
insanı etkiliyor. Böyle
dostluklarınız varsa
geçmişinizde, ister istemez
kendinizi
özdeşleştiriyorsunuz.n
MAKRO SAĞLIK
Kalp ve damar
hastalıklarından
korunmak için
kolesterol
değerlerinin normal
seviyelerde olması
çok önemli. Üstelik
sanılanın aksine,
kolesterol sadece
ileri yaşlarda değil,
hatalı beslenme
sonucu erken
yaşlarda da
görülebiliyor.
Kolesterol seviyenizi
düşürmeniz ve
normal seviyelerde
tutmanız için 10
öneriyi sizlerle
paylaşıyoruz.
KOLESTEROLÜ
DÜŞÜRECEK
2. Bol sebze ve
meyve tüketin
ÖNERİ
1. Kolesterol ölçümü yaptırın
Hiçbir sorununuz olmasa bile, 20
yaşında başlamak üzere her 5 yılda
bir kolesterol ölçümü yaptırmalısınız.
Damar sertliğine yakalanma riski
yüksek olan kişilerinse, doktor
tavsiyesiyle çok daha sık ölçüm
yaptırması gerekiyor. Eğer kolesterol
değerleriniz yüksek çıkarsa, doktor
muayenelerinizi asla
aksatmamalı ve
gerekiyorsa ilaç
tedavisine devam
etmelisiniz. Çünkü
ilaçlar, kalp krizi ve
felç gibi riskleri
oldukça azaltıyor.
Ana ve ara öğünlerinizi
günde 5 porsiyon sebze
ve meyve içerecek
şekilde planlayın. 3-4
kaşık sebze yemeği, bir
adet meyve (örneğin
muz veya elma), 3-4
adet küçük meyve (erik,
kiraz veya kayısı), 1 kase
meyve salatası ve 1
bardak taze sıkılmış
sebze ya da meyve suyu
5 porsiyona denk
geliyor.
3. Kurubaklagiller
ağırlıklı beslenme
Taze sebze ve meyvelerle
beraber kuru baklagiller
ağırlıklı beslenmeye özen
gösterin. Kızartmalardan
olabildiğince kaçının ve
kırmızı et yerine beyaz et
ya da az yağlı kırmızı et
yemeyi tercih edin.
Karaciğer, böbrek gibi
yağ oranı yüksek etlerden
de uzak durun. Ayrıca
kullandığınız tuz miktarını
da olabildiğince
düşürmenizde fayda var.
Tuzlu konserveler,
mayonez, tereyağı,
kuyruk yağı, cips gibi
gıdalardan kesinlikle uzak
durmalısınız.D
MAKRO VİZYON
58
MAYIS-HAZİRAN 2012
MAKRO SAĞLIK
4. Bitkisel sterollerden faydalanın
Beyin, kalp,
Bitkisel steroller, kolesterolle benzer yapıda
olup, bitkisel kaynaklı sterollerdir. Bunlar
kolesterol emilimini azalttıkları için son
zamanlarda adını sıkça duyuyoruz. Bu
steroller, mısırözü yağı, zeytinyağı gibi
bitkisel yağlar ve yağlı tohumlarda doğal
olarak bulunuyor. Yapılan araştırmalara
göre, günlük 2-2,5 gram bitkisel sterol
tüketildiğinde, kolesterol oranı yüzde 10
oranında azalıyor.
bağırsak, sinirler ve
5. Sigaradan uzak durun
Ancak kolesterol
Sigara kalp ve damar
hastalıkları riskini
arttırdığı gibi, kötü
kolesterol seviyesinin
artmasına ve iyi kolesterol
değerlerinin azalmasına
neden oluyor. Pek çok
hastalığa zemin hazırlayan
sigaradan uzak
durmanızda fayda var.
karaciğer başta
olmak üzere tüm
vücudumuzda
bulunan kolesterol,
yaşam için gerekli
olan bir madde.
7. Spor şart
değerlerinin normal
Kolesterol değerlerinizi kontrol etmenin bir başka
yolu da spor yapmak. Çünkü spor, iyi kolesterol
değerlerini yükseltiyor, kötü kolesterol değerlerini
ise düşürüyor. Düzenli egzersiz yapmayı
alışkanlık haline getirirseniz, kolesterol
değerlerinizi kontrol altında tutmanız çok daha
kolay olacaktır. Yürüyüş, koşu, yüzme, bisiklet
gibi sporlar, kolesterol seviyenizi dengede
tutmanızı sağlıyor.
seviyelerde tutulması
gerekiyor.
8. Kronik hastalıklarınız mı var?
6. Alkol de zararlı
Karaciğer, böbrek hastalıkları, diyabet, hipotiroid gibi
kronik hastalıklarınız varsa kolesterol konusunda çok
daha dikkatli olmalısınız. Çünkü bu tip uzun süreli
hastalıklar yüksek kolesterole neden olabiliyor.
Tedavinizi aksatmayın, diyetinizi uygulayın ve düzenli
olarak doktor kontrolüne gidin.
Alkol de aynı sigara gibi,
kötü kolesterolün
yükselmesine neden oluyor.
bu nedenle alkol alımını da
durdurmalısınız.
9. İdeal kilonuzu
koruyun
Kötü kolesterol
seviyenizi düşük
tutmak ve sağlıklı bir
yaşam için, ideal
kilonuzda olmanız çok
önemli. Eğer
kiloluysanız, bir
beslenme uzmanının
önerileri doğrultusunda
diyet yaparak fazla
kilolarınızdan
kurtulmalısınız.
Kolesterol seviyesi,
kişinin sağlığı
için risk
oluşturacak
seviyeye geldiyse
acil olarak
düşürülmesi ve
gerekli önlemlerin
alınması
gerekiyor.
MAKRO VİZYON
60
MAYIS-HAZİRAN 2012
10. Stresten uzak durun
Çağımızın hastalığı olan stres,
sadece ruhsal değil, pek çok
fiziksel hastalığın da nedeni.
Kalp krizi riskini arttıran stres,
kolesterol seviyesini de
dengesizleştiriyor.n
MAKRO BESLENME
Doğru ve dengeli
beslenmenin
sağlığımız için
önemini hepimiz
biliyoruz. Gün
boyunca
tükettiğimiz gıdalar,
hem kısa hem de
uzun vadeli olarak
tüm hayatımızı ve
yaşam kalitemizi
etkiliyor. Bu durum
güzelliğimiz için de
geçerli.
Güzelliğinizle
büyülemek
istiyorsanız, siz de
vitamin ve
minerallerin, sebze
ve meyvelerin
gücünden
faydalanın.
Doğru gıdaları
tüketerek ışıl ışıl
bir cilde, bakımlı
tırnaklara ve parlak
saçlara sahip
olabilirsiniz.
Doğru besinlerle
cildim ışıl ışıl
Cildimizin ve saçlarımızın
güzel görünmesi için pek
çok kozmetik ürünü ve
bakım kürleri kullanıyoruz.
Ancak şunu hatırlamanızda
fayda var: Ne
sürdüğünüzden çok ne
yediğiniz önemli. Çünkü,
cilt ve saç güzelliğinde
dengeli beslenme, sürülen
kremlerden çok daha
önemli.
MAKRO VİZYON
Cilt hücrelerinin dostu:
Omega 3
Cilt sağlığı için en önemli
yağlar olan Omega 3 ve
Omega 6, cilt hücrelerini
saran zarı güçlendiriyor ve
cildin daha genç ve
pürüzsüz görünmesini
sağlıyor. Cilt
üzerindeki
yaraların
enfeksiyon
kapmasını da
62
MAYIS-HAZİRAN 2012
engelleyen
bu yağlar, yaraların çabuk
iyileşmesine yardımcı
oluyor. Omega 3 yağının
eksikliği, cildin
kurumasına ve çabuk
yaşlanmasına neden oluyor.
Cilt güzelliği için hayati
öneme sahip olan Omega
3, yağlı balıklar ve deniz
ürünlerinin yanı sıra, ceviz,
badem, soya filizi, kuru
fasulye, nohut, mısır, mısır
unu, marul, lahana ve
brokolide
bulunuyor. D
MAKRO BESLENME
Sıkı bir cildin sırrı
Cildin sıkılaşması ve kırışık
oluşumunun
yavaşlamasında, C
vitamini, selenyum
ve su,
büyük
role
sahiptir.
Yapılan araştırmalar,
kolojen sentezi için gereken
sinyali C vitamininin
oluşturduğunu gösteriyor.
Doku hücrelerinin
aralarındaki boşlukları
dolduran, son derece esnek
yapıdaki lifsi bir protein
olan kolojen, yaşın
ilerlemesiyle beraber
esnekliğini kaybettiğinden
cilt sarkıp kırışmaya
başlıyor. Kırışık
oluşumunu olabildiğince
geciktirmek için C
vitamini büyük öneme
sahip. Sıklıkla yediğimiz
taze sebze ve meyveler, C
vitamini için çok iyi birer
kaynak.
Koenzim Q10
Vücutta doğal olarak
oluşan Koenzim Q10,
vücuttaki enerji üretimi
için gereklidir ve özellikle
kalp gibi yüksek enerji
tüketen dokularda bolca
bulunur. Bilim adamları,
Koenzim Q10’in diyabet,
Parkinson rahatsızlıkları,
kolesterolü düşürme ve
migren ciddiyetini azaltma
tedavilerinde faydalı
olduğunu söylüyor.
Koenzim Q10, aynı
zamanda bir antioksidan ve
yaşlanmayı geciktirici
özellikleri
bulunuyor.
Bu bakımdan,
özellikle son
yıllarda Koenzim
Q10’i takviye
olarak
almak, pek
çok hekimin
tavsiyesi. Sadece cilt
için değil,
vücudumuzdaki hayati
organlar içinde gerekli olan
Koenzim Q10, yorgunluk
için de birebir.
Bir güzellik mucizesi: Su
Sebze ve
meyveler
sayesinde
ışıldayan bir cilt ve
pırıl pırıl saçlara
sahip
olabilirsiniz.
Bakımlı tırnakların sırrı
Sağlıklı tırnakların formülü
çok basit: Kalsiyum,
magnezyum, D vitamini ve
çinko. Eğer vücudunuzda
bu vitamin ve minerallerin
eksikliği varsa, tırnaklarda
soyulma ve kırılma gibi
problemler ortaya çıkar. Bu
da sağlıksız ve güzelliğinize
gölge düşüren tırnaklar
anlamına gelir. Bakımlı
tırnaklar için güneş ışığı ve
zeytinyağı tüketimi çok
önemli. Bunların yanı sıra,
yeşil yapraklı sebzeler, süt
ürünleri ve bazı
kuruyemişlerin de
beslenme programı içinde
dengeli bir şekilde
tüketilmesi gerekiyor.
MAKRO VİZYON
64
MAYIS-HAZİRAN 2012
Su, vücudumuzdaki her
türlü faaliyet için gerekli
olan temel kaynaklardan
biri ve belki de en
önemlisi. Ancak
unutmayın ki, su cilde en
son ulaşır. Yani vücudunuz
için yeterli miktarda su
tüketmiyorsanız, cildiniz
bu durumdan, diğer
organlara oranla çok daha
fazla etkilenir. Cildinizin
susuz kalmaması için her
gün ortalama 1.5-2 litre su
tüketmeniz gerekiyor. Su,
cildinizin, daha düzgün,
yumuşak ve esnek olmasını
sağlayarak cildinizi
pürüzsüz bir hale getirir.
Işıl ışıl bir cilde sahip
olmak istiyorsanız,
yapmanız gereken ilk iş,
her gün düzenli olarak,
önerilen miktarda su
içmek. D
MAKRO BESLENME
vitamini, bu vitaminlerin
başında geliyor. Çünkü
daha önce de belirttiğimiz
gibi C vitamini, kolojen
dokunun oluşmasında rol
oynuyor ve cildi
sıkılaştırıyor. E vitamini ise
antioksidan etkisiyle kırışık
oluşumunu yavaşlatıyor.
Kozmetik firmalarının da
özellikle kırışık karşıtı
kremlerinde kullandığı E
vitamini, cilt için mucizevi
bir etkiye sahip. Cildin
sıkılaşmasında önemli rol
oynayan A vitamini ile aynı
zamanda kan dolaşımınızı
düzenleyebilirsiniz.
Buzdolabındaki
güzellik mucizeleri
A vitamini ve
Omega 3,
cildi akneye
karşı bir kalkan gibi
koruyor.
Seçtiğiniz besinler, cildiniz
üzerinde tahmin
edemeyeceğiniz bir etkiye
sahiptir. Bu sebeple,
beslenmeye dikkat etmek
güzellik için çok önemli.
Yediğiniz besinler
sayesinde, hiçbir kozmetik
ürününün sağlayamayacağı
kadar parlak ve genç bir
cilde kavuşabilirsiniz. İçten
gelen güzelliğin sırrı
besinlerde gizli.
Göz alıcı saçlar
B grubu vitaminlerinden
olan biotin, özellikle saç ve
tırnak sağlığı için yararlı
bir vitamin. Bu sebeple pek
çok kozmetik ürününün de
içeriğinde bulunan biotin,
diğer B vitaminleri gibi
karbonhidrat proteini ve
yağların enerjiye
dönüşümünde rol alıyor.
Birçok enzimin yapısına
giren biotin, besinlerin
vücut için faydalı olmasını
sağlıyor. Süt, yumurta,
balık, patates, soya, ceviz ve
fındık, biotin içeren
gıdalardır. Ayrıca biotin
eksikliği, saç dökülmesine,
kepeğe ve saçların aşırı
yağlanmasına da neden
oluyor.
Ispanak
Önemli mineraller ve
antioksidanlar bakımından
zengin olan ıspanak, ciltte
kırışık oluşumunu
engelliyor. Mükemmel bir
A vitamini kaynağı olan
ıspanak, cilt hücrelerinin
kendini yenilemesine de
yardımcı oluyor.
Vitamin desteği
Güzel bir cilt için tüm
vitaminlerin pek çok
faydası var ancak C
MAKRO VİZYON
66
MAYIS-HAZİRAN 2012
Yoğurt
Her insanın güçlü tırnak ve
dişler için kalsiyuma
ihtiyacı vardır. En önemli
kalsiyum kaynaklarından
biri olan yoğurt aynı
zamanda çinko da içeriyor.
Çinko ise ciltteki
kızarıklıkları geçirmek için
birebir.
Kivi
C vitamini bakımından en
zengin meyvelerden biri
olan kivinin 1 tanesi,
günlük C vitamini
ihtiyacının neredeyse
tamamını karşılar ve sadece
42 kalori içerir.
Havuç
Beta karoten deposu olan
havuç, cildin pürüzsüz
olmasını sağlıyor.
Domates
Domatesin içeriğinde
bulunan likopenin en
önemli özelliği, cildi pek
çok çevresel faktörden
koruması.n
MAKRO GÜNDEM
Metabolizmayı
hızlandırmanın
yolları
Vücudunuzu aç
bırakmamak,
kaliteli protein
Yaz ayları
yaklaşırken, fazla
kiloların da yası
tutulmaya başlıyor.
Sağlıklı bir şekilde
kilo vermek ve daha
sonra kilonuzu
kontrol altında
tutmaksa
metabolizmayı
hızlandırmakla doğru
orantılı. Yaş
ilerledikçe
metabolizma
yavaşladığı için
aldığınız kilolar da
vücudunuza
yerleşiyor. Ancak bu
durumu tersine
çevirmek elinizde.
Metabolizmanızı
hızlandırmak ve yaza
fit olarak girmek
istiyorsanız size bazı
tavsiyelerimiz var.
Metabolizma hızınız pek
çok faktöre göre
değişebiliyor. Bunda,
yaşınız, cinsiyetiniz,
boyunuz, kilonuz, uyku
düzeniniz ve sağlık
durumunuz oldukça etkili.
Metabolizmanızı
hızlandırarak kilonuzu
kontrol altında tutmak
istiyorsanız işe ilk olarak
kendinizi ve vücudunuzu
tanıyarak başlamalısınız.
kaynaklarından
faydalanarak kas
üretimini arttırmak,
acı tüketmek,
egzersiz yapmak
metabolizmayı
hızlandırmanın en
kolay yolları.
Hızlı
metabolizma=Kilo
kaybı
Sık sık yürüyün
Metabolizmanızı
hızlandırmak istiyorsanız
daha çok hareket etmeye
başlamanız gerekiyor.
Fiziksel aktivitenizi
arttırmadığınız sürece
yağa dönüşecek olan
kalorilerin
yakılmasında zorluk
çekersiniz. Bu nedenle
sık sık yürümenizde,
çoğu yerde
merdivenleri de
yürüyerek çıkmanızda
fayda var. Evde kendi
kendinize minik
egzersizler yaparak güne
başlamayı alışkanlık
haline getirebilirseniz
metabolizmanızı da
harekete
geçirebilirsiniz.D
Kışın günlerin kısalması
ve hareketin azalması
nedeniyle doğal olarak
yavaşlayan
metabolizmamızı
hızlandırmak kilo
vermenin en sağlıklı
yolu ve aslında hiç de
zor değil. Günlük
hayatta
alışkanlık
haline
MAKRO VİZYON
getireceğiniz bazı küçük
davranışlar,
metabolizmanızı
hızlandırmanızı ve kalıcı
olarak kilo kaybetmenizi
sağlıyor. Vücudunuzu aç
bırakmamak, kaliteli
protein kaynaklarından
faydalanarak kas üretimini
arttırmak, acı tüketmek,
egzersiz yapmak
metabolizmayı
hızlandırmanın en kolay
yolları.
68
MAYIS-HAZİRAN 2012
MAKRO GÜNDEM
Sabah kahvaltısı,
öğle yemeği ve
akşam yemeğini her
gün aynı saatlerde
yemeye özen
gösterin. Ara öğün
olarak meyve, kuru
yemiş çeşitleri ve
yoğurt tüketebilirsiniz.
Düzenli ve
az yemek yiyin
Spordan sonra
yemek önemli
Düzenli beslenmek,
sağlıkla ilgili her türlü
konuda hayati önem
taşıyor. Metabolizmayı
hızlandırmak için de
düzenli beslenmek elbette
başrolde. Tabi düzenli
beslenirken her öğün tıka
basa yemek yemekten
bahsetmiyoruz. Sabah
kahvaltısı, öğle yemeği ve
akşam yemeğini her gün
aynı saatlerde yemeye özen
gösterin. Ara öğün olarak
meyve, kuru yemiş çeşitleri
ve yoğurt tüketebilirsiniz.
Düzenli şekilde yemek
yediğiniz zaman
metabolizmanız da sürekli
olarak çalışır ve böylece
daha fazla kalori yakmış
olursunuz.
Eğer spor yapıyorsanız ki
bu metabolizmayı
hızlandırmak adına en
faydalı davranışlardan
biridir; spor yaptıktan
sonra 1-2 saat içinde
yemek yemenizde fayda
var. Spor esnasında
metabolizmanız hızlanmış
olacağından yağ yakımı da
daha fazla olacaktır.
metabolizma hızını kontrol
ettiğinden daha hızlı kilo
vermenize yardımcı olur.
Doğru pişirme,
doğru miktar
Metabolizmayı
hızlandırmak adına doğru
besinleri tüketmek kadar,
besinleri doğru pişirmek ve
elbette doğru miktarda
tüketmek de oldukça
önemli. Bu nedenle
yemeklerin uygun şekilde
pişirilmesi ve küçük
porsiyonlarda tüketilmesi
gerekiyor.
Tiroid değerlerinizi
kontrol ettirin
Ailenizde genetik olarak
tiroid problemi varsa veya
siz tiroidinizin yavaş
çalıştığından
şüpheleniyorsanız mutlaka
kontrol ettirin. Bir sorun
varsa tedavi edilebilir ve
sağlıklı tiroid bezi,
MAKRO VİZYON
Bu besinleri
es geçmeyin
Patates, pirinç, havuç,
mısır, muz ve kuru üzüm,
metabolizmayı hızlandıran
besinler arasında yer alıyor.
Gün içinde bu besinleri
tüketmeye özen gösterin.
Öte yandan acı
seviyorsanız işiniz çok
kolay; yemeklerinizde
kırmızı acı biber kullanarak
avantaj sağlayabilirsiniz.
Kırmızı acı biberin
metabolizmayı
hızlandırdığı uzmanların
da sık sık tekrarladığı bir
gerçek.n
70
MAYIS-HAZİRAN 2012
Unutmamanız
gerekenler
l Günün ilk öğünü olan
kahvaltıyı kesinlikle
ihmal etmeyin.
Kahvaltılık tahıl
gevrekleri ile güne
başlamak, sağlıklı ve
pratik bir tercihtir.
Zenginleştirilmiş
B vitaminleri içeriği ile
hem sizi güne hazırlar
hem de gün içinde
iştahınızı kontrol altında
tutar. Ayrıca yüksek
posa içeriği sayesinde,
sindirim sistemini
hızlandırır.
l Günlük su tüketiminizi
2 litreye çıkarın ve bu
miktarı gün içine yayın.
l Günde iki şişe doğal
maden suyu içmek,
kalori almadan
kalsiyum almanızı
sağlıyor ve kalsiyumla
zenginleşen beslenme
programınız,
metabolizmanızı
hızlandırıyor.
l Basit şeker ve
karbonhidrat
tüketmemeye özen
gösterin.
l Öğün sayınızı 5 ila 7
öğün (Önerilen, 3 ana,
3 ara öğün) arasında
tutun ancak az az ve
sık sık yiyin.
l Farklı besinler tüketerek
beslenin.
l Lifli gıdalar tüketmeye
özen gösterin.
l Ekmek seçiminizi, tam
buğday, kepekli,
çavdarlı, posa içeriği
yüksek olanlardan yana
yapın.
MAKRO BEBEĞİM
En güzel bebek için en güzel oda
Bebek yolda ve sizin
için en güzel dönem
başlıyor. Bir tarafta
minik yavrunuza
kavuşacak olmanın
heyecanı, diğer
tarafta da onu
karşılayacak odanın
hazırlanması…
Bebeğinizi kucağınıza
almak için gün sayarken
diğer taraftan da onun
odasının hazırlıklarını
yapmak çok büyük bir
mutluluk. Yeni gelen
bebekle beraber anne ve
babanın hayatında yepyeni
bir dönem başlar ve daha
önceki hayatlarına veda
ederler. Bu yeni hayata
“merhaba” derken
durumun en eğlenceli
kısmı da bebeğin odasını
hazırlamaktır. Anne ve
babayı bu süreçte tatlı bir
telaş sarar. Çünkü bebekleri
için hem güzel, hem sağlıklı
hem de ergonomik bir oda
hazırlamak isterler.
MAKRO VİZYON
Odanın hangi renge
boyanacağı, karyola,
gardırop ve tekstil
ürünlerinin seçimi… Her
bebek odası, anne ve baba
tarafından ince ince
düşünülerek hazırlanır ve
kuşkusuz sonuç olarak
ortaya en güzel bebek odası
çıkar. Ancak bu telaş içinde
gözden kaçan bazı noktalar
olabiliyor. Bu sebeple biz de
yeni anne-baba adayları
için küçük bir rehber
hazırladık.
Duvarlara
özen gösterin
Bebeğinizin odasının
duvarları için
72
MAYIS-HAZİRAN 2012
kullanacağınız malzemeyi
seçerken dikkat etmeniz
gereken en önemli nokta,
duvarların hava almasını
sağlayacak malzemeler
kullanmanız. Tercihinizi
rengarenk duvar
kağıtlarından yana
kullanmak isterseniz,
duvarlardan en azından
birinin boya olmasına
dikkat edin. Ya da
duvarların alt kısmını duvar
kağıdıyla kaplayıp üst
kısımda boya tercih
edebilirsiniz.
Kullanacağınız boyanın da
doğayla dost, su bazlı bir
boya olmasına dikkat edin
çünkü bu tip boyalar, boya D
MAKRO BEBEĞİM
Güvenlik önlemleri
endüstrisinde standart
olarak kullanılan birçok
malzemeden arındırılmıştır.
Ayrıca boyanın kolay
silinebilir olmasına da
dikkat edin. Duvar kağıdı
seçiminde de dikkat
etmeniz gereken noktalar
var: Öncelikle vinil duvar
kağıtlarından kaçınmaya
çalışın. Onlar yerine
yenilenebilir kaynaklardan
(bambu, rafya, pirinç,
keten) elde edilen duvar
kağıtlarını tercih
edebilirsiniz.
Renk konusuna gelirsek…
Duvarların renginin çok
sert bir renk olmamasına
özen gösterin; pastel tonları
tercih edin.
Bebeğinizin rahat ve
huzurlu hissetmesi için
sadece duvarlar için değil
mobilya ve hatta tekstiller
Bebeğiniz ilk aylarda size
muhtaç olarak yatağında
yatıyor olacak ancak
ilerleyen aylarda hareketleri
artacak ve her yeri
karıştırmaya başlayacak.
Bu sebeple şimdiden bazı
güvenlik önlemleri
almanızda fayda var:
l Duvara monte
edilen aksesuarları, bebeğinizin yatağından
olabildiğince uzak olan
bölümlere yerleştirin.
l Elektrik tesisatınızın
bebeğinizin (günler
geçtikçe
çocuğunuzun) kolayca ulaşamayacağı yerlerden
geçecek şekilde
olduğunda emin olun.
Ama eğer bunu
yaptıramıyorsanız da
kapaklı prizler
seçebilirsiniz. Ayrıca
kablolu elektrik
aksamlarının,
bebeğinizin kolayca çekemeyeceği şekilde
kablolarının saklanmasına
özen gösterin.
l Özellikle bebek odasına
eşya seçerken mobilyaların
tırmanılamayacak
boyutlarda olmasına dikkat
edin. Aksi takdirde,
çocuğunuz, ilk yaşından
sonra bunlara rahatlıkla
tırmanıp düşebilir.
için de yumuşak renkleri
seçmenizde fayda var.
Sağlığı için…
l Bebeğinizin odasının
zemininin parke zemin
olmasını tercih etmenizde
fayda var. Üzerine ise,
temizlemesi kolay,
anti-bakteriyel bir halı
serebilirsiniz. Duvardan
duvara serilen halılar ise,
bebekte alerjik
reaksiyonlara neden
olabileceği gibi, mikrop
oluşumuna da çok
müsaittir.
l Odada kullandığınız
tüm mobilyaların
mümkünse ahşap olmasına
özen gösterin; metal
malzemeden olabildiğince
kaçının. Metal malzemeler,
etraflarında oluşan
manyetik alandan dolayı
insanın kendini yorgun
hissetmesine ve uykusunun
kaçmasına neden olabiliyor.
l Odanın aydınlatması da
önemli bir nokta. Bu
sebeple öncelikle,
olabildiğince bol güneş ışığı
alan bir oda seçmelisiniz.
Böylece bebeğiniz güneş
MAKRO VİZYON
74
MAYIS-HAZİRAN 2012
ışığından bolca
faydalanabilir. Ancak
uykusunun bölünmemesi
için de camlara güneş
ışığını engelleyen perdeler
asmalısınız. Bebek
odasında, çok parlak
olmayan ve direkt bebeğin
gözüne gelmeyecek, beyaz
veya sarı ışık
kullanabilirsiniz. Örneğin
lambaderler bunun için çok
uygun olur.
Karyola seçimi
Karyolanın korkuluklarının
yuvarlak hatlı olması ve
keskin olmaması çok
önemli. Korkulukların
boyunun ise, bebeğin ayağa
kalktığında düşmesini
engelleyecek boyda
olmasına ve çubuklarının
arasının çok geniş
olmamasına dikkat
etmelisiniz. Korkulukları
indirilip-yükseltilebilir olan
karyolalar işinizi
kolaylaştıracaktır. Ayrıca
karyoladaki
mekanizmaların bebeğiniz
tarafından kolayca
sökülmeyecek olduğunu da
kontrol etmelisiniz.
Karyolanın içine, özellikle
anti-bakteriyel
ve doğal kauçuktan
imal edilmiş, orta
sertlikle bir yatak
tercih edebilirsiniz.n
MAKRO SAĞLIK
Oyun oynamayan
çocuklar
şişmanlıyor!
21’inci yüzyılda tüm
dünya obeziteyle savaşıyor.
Sağlıksız beslenme, katkılı
gıda maddeleri,
mevsiminde
tüketilmeyen
meyve ve sebzeler,
yemeklerde
kullanılan yağ
oranı ve yanlış
pişirme
teknikleri, önü
kesilemeyen kilo
sorunlarını
beraberinde getiriyor.
Özellikle çocukluk
döneminde başlayan
obezite, yalnızca
çocukların sağlıksız
beslenmesiyle ilgili bir
durum değil, oyun
alanları daralan
çocuklar hareketsizlik
nedeniyle obezitenin
ellerine düşüyor. Öte
yandan hamilelik
döneminde anne
adayının beslenme biçimi
de bir çocuğun obeziteyle
karşı karşıya kalmasına
sebep olabiliyor.
Uzmanlar 21. yüzyılla
beraber daha az oyun
oynayan çocukların
şişmanladığını
söylüyor. ‘Ne ilgisi
var?’ diye
düşünebilirsiniz,
ancak çağımızda
fiziksel aktivitesi
giderek azalan ve
oyun alanları daralan
çocuklar, sağlıksız
beslenme ve katkılı
gıdaların
tüketimiyle birlikte
önü kesilemez bir
kilo sorunu yaşıyor.
Obeziteye varan bu
sorun, çocukların
geleceğini de riske
atıyor.
Pasif çocuk eşittir
şişman çocuk
Dünya Sağlık
Örgütü’nün (WHO)
MAKRO VİZYON
76
MAYIS-HAZİRAN 2012
yaptığı araştırmalar,
obeziteden muzdarip
çocuklar için çarpıcı bir
gerçeği gözler önüne
seriyor. Özellikle şehirde
yaşayan çocukların giderek
pasifleşmeye başladığı,
bunun da risk faktörü
olduğuna dikkat çekiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü’ne
göre, hem gelişmiş hem de
gelişmekte olan pek çok
ülkede çocukların üçte
ikisinden fazlasının
yeterince aktif olmadığı
tahmin ediliyor. Oysa aktif
olmak, çocukların kas
uyumunu geliştirmelerine,
sağlıklı kemikleri, kasları ve
eklemleri korumalarına,
kilo almamalarına ya da
mevcut kilolarını
korumalarına, kalp ve
bağırsakların da sağlıklı
çalışmasına yardımcı
oluyor.
Birçok neden var!
Elbette her anne-baba
içgüdüsel olarak çocuğuna
yemek yedirme eğilimi
içinde. Hatta hafif toplu
bebeklerin ‘tosun’ diye
sevildiğini düşünürsek zayıf
çocuk makbul bile değil.
Ancak zayıf olmak kadar D
MAKRO SAĞLIK
kilolu olmak da sağlık
açısından oldukça tehlikeli.
Öte yandan çocukların
şişmanlamasına neden olan
etken yalnızca beslenme
değil elbette. Çevresel,
fizyolojik, genetik,
metabolik ve psikolojik pek
çok etken, çocuklarda
obeziteye yol açabiliyor.
Bunun önüne geçmekse
zor değil. Bir uzmana
başvurabilir ve
çocuğunuzun yaşam
biçimini, bu durumu göz
önüne alarak
şekillendirebilirsiniz.
Bilgisayara
sınır koyun!
Çocuklardaki şişmanlığın
en büyük nedenlerinden
biri de alınan fazla
enerjinin harcanamaması...
Oyun alanlarının kısıtlı
olması, bilgisayar ve
televizyon karşısında geçen
saatlerin artması nedeniyle
hareketsizleşen çocuklar
giderek şişmanlıyor. Bu
nedenle çocuğunuza oyun
oynayabileceği alanlar
yaratın, onu harekete teşvik
edebilmek için onunla
birlikte siz de oyun
oynayın. Bilgisayar
kullanımına ise sınır
koyun. Ayrıca, çocuğunuzu
kemik gelişimine de katkı
sağlayacak spor
aktivitelerine yönlendirin.
0-1 yaş dönemi
Bu dönemde yapılan her
şey, bebeğin yaşam boyu
beslenme alışkanlıklarının
temelini oluşturuyor. Anne
sütünün her konuda ne
kadar önemli olduğunu
artık biliyoruz. Bu durum
obezite için de hayati önem
taşıyor. İlk 6 ay sadece
anne sütü alan çocuklarda
şişmanlık daha az
görülüyor. “Tombul çocuk
sağlıklıdır” anlayışıyla aşırı
beslenen bebeklerde yağ
hücre sayısı arttığından
sonuç şişman bir çocukluk
ve sağlıksız bir yetişkinlik
dönemi oluyor.
Hamilelik
dönemine dikkat!
Beslenmede bu
yanlışları yapmayın
Çocuğunuzun obez
olmasını istemiyorsanız
beslenme konusunda
dikkat etmeniz gereken
bazı noktalar var. Örneğin
çocuğun ihtiyacından fazla
enerji almaması gerekiyor.
Öte yandan öğün
atlamamak da oldukça
önemli, öğün atlayan
çocuklar açlık hislerini
abur cubur yiyeceklerle
bastırmaya çalışıyorlar.
Çocuğunuzu fast-food tarzı
aşırı kalorili ve besin değeri
düşük yiyeceklerden uzak
tutmalısınız. Bebeklik
döneminden itibarense bol
sebze ve meyveyle
beslemelisiniz.
Anne karnındaki bir
çocuğun ilerideki sağlık
durumu, anne adayının bu
dönemde nasıl
beslendiğiyle de doğru
orantılı. Hamilelik
döneminde basit şeker
tüketimi yüksek olan bir
annenin çocuğunda
obeziteye daha çok
rastlanıyor. Bu nedenle
anne adaylarının
uzmanlara danışarak
beslenmesi büyük önem
taşıyor.
Genetik de etkili
Anne ve babası şişman olan
çocukların şişman olma
olasılığı elbette ki daha
fazla. Öte yandan
çocukların beslenme
alışkanlıklarının ailesine
göre şekillendiğini de göz
ardı etmemek gerekiyor.
Aşırı yemek yiyen, çok yağ
tüketen bir ailenin çocuğu
da bu şekilde
besleneceğinden şişman
olma olasılığı çok yüksek.
Duygusal açlığın
sonu şişmanlık
Duygusal açıdan aç olan
çocukların daha çok yemek
MAKRO VİZYON
78
MAYIS-HAZİRAN 2012
yediklerini biliyor
muydunuz? Doyma
dürtüsü iki yönlü.
Duygusal açlıkla doyum ve
fiziksel açlıkla doyum
ilişkilerine psikolojide de
geniş olarak yer veriliyor.
Bu konuda yapılan
araştırmalar da, birçok
şişman çocukta ruhsal
açıdan sıkıntılar olduğunu
işaret ediyor. Yaşadığı
ortamda huzursuz ve
mutsuz olan çocuklar daha
çok ve daha sık yemek
yedikleri için şişmanlıyor.
Bu nedenle çocuğunuzdan
ilginizi ve sevginizi
esirgemeyin. Sorunlarını
dinleyin, onunla her zaman
sağlıklı bir iletişim
kurmaya özen gösterin.n
MAKRO GEZİ
Alexander Nevski Katedrali
545 metre rakımıyla
Avrupa’nın en yüksek
başkentlerinden biri olan
Sofya, çok çeşitli
medeniyetlere ev sahipliği
yapmış bir şehir.
Özellikle Osmanlı ve
Bizans döneminden
kalma muhteşem tarihi
mekanları ve
kaplıcalarıyla gezi
tutkunlarının mutlaka
görmesi gereken bir
nokta. Tarih boyunca her
zaman içli dışlı
olduğumuz bu şehirde
kendinizi yabancı
hissetmeyeceksiniz.
BALKANLARDAN BİR ESİNTİ
SOFYA
Banya Bașı Camisi
MAKRO VİZYON
Tarihi M.Ö. 7. yüzyıla
kadar uzanan Sofya, o
zamandan itibaren pek çok
büyük devletin sınırları
içinde yer almış. İlk olarak
Serdi adında Trakyalı bir
kabile, bugünkü merkezi
kendine vatan edinmiş.
Ancak Romalıların ardı
ardına zaferler kazandığı
dönemde Trakyalıların
bağımsızlığı sona ermiş ve
şehir Roma hakimiyeti
altına girmiş. Romalılar
şehre Serdika adını
vermişler ve bu dönemde
bölge, önemli bir ticari ve
idari merkez haline gelmiş.
Romalıların ardından
Slavların hakimiyetine
giren şehir Sredets ismini
almış ve geniş alana
yayılmış olan Orta Çağ
Bulgar Devleti’nin önemli
askeri, siyasi ve kültür
merkezi haline gelmiş.
80
MAYIS-HAZİRAN 2012
Bulgar Devleti’nin
Osmanlı hakimiyetine
girmesiyle Sredets yani
Sofya da 13. yüzyılın
sonlarında, 19. yüzyılın
ortalarına kadar Osmanlı
Devleti’nin egemenliği
altında kalmış. Güzelliğiyle
meşhur olan bu şehir,
Osmanlı’nın büyük
hayranlığını kazanmış.
Osmanlı hakimiyetinin
sona ermesinden sonra,
coğrafi konumundan ve
ekonomik gelişmeye
elverişli olduğundan,
Bulgaristan’ın başkenti ilan
edilen şehrin altyapısının
gelişmesine ulusal önem
verilmiş. Şehirde çok sayıda
bulunan arkeolojik anıtlar,
sanat eserleri ve savunma
tesisatları, eski Serdika’nın
önemli ve gelişmiş bir
merkez olduğunu ortaya
koyuyor. D
MAKRO GEZİ
Görmeden
dönmeyin!
Çeşitli mimari tiplerini bir
arada bulunduran Sofya’da
ilk durak kesinlikle
Alexander Nevski
Katedrali olmalı. Şehrin
sembolü sayılan bu yapı,
1912 yılında Neo Bizans
tarzında inşa edilmiş.
Bulgaristan’ın özgürlüğü
uğruna hayatını kaybetmiş
200 bin Rus askeri anısına
yapılan kilisede, devamlı
yanan meşalesiyle Meçhul
Ulusal Tiyatro
Askerler Anıtı da
bulunuyor. Kilisenin orta
bölümü mozaiklerle, vitray
camlarla, mermer, ahşap
oymalar ve fresklerle dolu.
Yer altı türbesinde ise
9. yüzyıl ile 18. yüzyıl arası
ikonaların
sergilendiği İkona
Müzesi yer alıyor.
Aziz Sofia Kilisesi ise
Balkanlar’daki erken
Hıristiyan döneminin en
önemli örneklerinden biri.
Kilise, 14. yüzyılda şehre
“kutsal bilgelik” anlamına
gelen “Sofia” adını vermiş.
Aziz Sofia Kilisesi, size
hemen Ayasofya’yı
hatırlatabilir. Çünkü bu
kiliseyi de İstanbul’daki
Atasofya’yı yaptıran Bizans
İmparatoru Jüstinyen inşa
ettirmiş. Osmanlı
döneminde camiye
dönüştürülen yapı,
depremlerden etkilenerek
terk edilince tekrar
Ortodoks kilisesine
çevrilmiş.
Rila Dağları’nın kuzey
batısında, başkent Sofya’ya
117 kilometre uzağında
bulunan Rila Manastırı,
10. yüzyıldan kalma Kutsal
İvan’a adanan bir yapı. Rila
Manastırı yüzyıllarca
Bulgar kültürünün merkezi
olmuş. Bugünkü bina
1834-1837 yılları arasında
inşa edilmiş ve 1.200
freskle süslenmiş.
Antik Roma
kenti Serdika’nın kalıntıları
arasında yer alan Aziz
Rila Manastırı
George Rotunda Kilisesi
ise, 4. yüzyıldan kalma bir
başka eski yapı. Kilise, zarif
mimarisi ve Ortaçağ
freskleriyle ünlü.
Muhteşem kubbesi
UNESCO tarafından
koruma altına alınan kilise,
müze olarak hizmet
veriyor.
82
İmparatorluğu’nun
izlerini taşıyan
Sofya’da
Kaplıcalarıyla ünlü
Hıristiyan ve İslam
500 yıl Osmanlı
hakimiyetinde kalmış olan
bu şehirde hala
Osmanlı’nın izlerini
görmek mümkün.
Bunlardan en önemlisi ve
büyüğü, dokuz kubbesi
bulunan Büyük Cami.
1496 yılında inşa edilen bu D
kültürünün iç içe
Sofya
MAKRO VİZYON
Osmanlı
MAYIS-HAZİRAN 2012
geçtiğini
görebilirsiniz
MAKRO GEZİ
Müzesi, Ulusal Tarih
Müzesi, Ulusal Tabiat
Bilimleri Müzesi ve
Etnografya Müzesi’ni gezi
programınıza
ekleyebilirsiniz.
Parlamento Binası, Ulusal
Kütüphane ve Ulusal
Tiyatro da dikkatinizi
çekecek noktalar olabilir.
Ayrıca Sofya’da bulunan
geniş bulvarlar ve parklar,
sadece Sofya halkını değil,
turistleri de ağırlıyor.
Güneşli bir günde,
Borissova Gradina
Parkı’nda güzel bir gün
geçirebilir ya da İskar
Nehri’ne giderek günün
yorgunluğunu atabilirsiniz.
Ne yenir?
Sofya
ortak bir kültürü
paylaştığımız,
mutlaka gidilip
görülmesi gereken
bir şehir.
Uzun bir tarihi
paylaştığımız bu
topraklarda karşınıza
oldukça tanıdık yemekler
çıkıyor ve hatta ortak bir
yemek kültüründen bile
bahsedebilir. Sofya
restoranlarında, bazen
bizim mutfağımızda
bulunan bazen de
kendilerine özgü yemekler
bulmanız mümkün.
Kebabcheta (Kebap),
Kavarma (Kavurma), Sarmi
yapı, tüm görkemiyle
konuklarını ağırlamaya
devam ediyor. Başka bir
Osmanlı eseri olan Banya
Başı Camisi ise,
mimarisindeki zarafetle
dikkat çekiyor. Bu caminin
hemen yanında bulunan
Banya Hamamları,
seramik mozaikleri ve
renkli cepheleriyle sizi
karşılıyor. Banya
Hamamları’nı gördükten
sonra, Bulgaristan’ın en
ünlü kaplıca merkezi olarak
neden Sofya’nın
görüldüğünü hemen
anlayacaksınız.
Farklı alternatifler
Sofya, sadece tarihi
mekanlarıyla değil,
müzeleri bakımından da
zengin bir şehir. Eğer
vaktiniz varsa, Arkeoloji
MAKRO VİZYON
Rila Dağları
84
MAYIS-HAZİRAN 2012
(Sarma), Gyuvech (Güveç),
Shopska (Çoban Salatası),
Tarator, ayran ve boza,
ortak yemeklerimizden.
Tabi Bulgarlara özgü,
“Erik Yahnisi” ve “Tokana
Raztokano” da denenmesi
gereken yemekler
arasında.n
Bunları
unutmayın!
l Bulgaristan’ın
uluslararası telefon
kodu 359, Sofya’nın
alan kodu ise 2.
l Bulgaristan’ın
yaklaşık 8.5 milyonluk
nüfusunun yüzde
10’unu Türkler
oluşturuyor.
l Alışveriş merkezleri
Vitosha Bulvarı, Graf
Ignatiev Caddesi,
Rakovski Caddesi
civarında toplanmış.
Shipka Caddesi,
Oborishte ve Sarı
Stefano civarındaki
küçük butikler yer
alıyor. Pitrotska
Caddesi ise araç
trafiğine kapalı küçük
dükkanların ve
kafelerin olduğu hoş
bir mekan.
l Sofya’ya gitmek için
pek çok alternatifiniz
var. Özel aracınızla,
otobüsle, trenle ya da
uçakla Sofya’ya
gidebilirsiniz.
MAKRO ÇOCUK
MAKRO VİZYON
86
MAYIS-HAZİRAN 2012
MAKRO ÇOCUK
MAKRO VİZYON
88
MAYIS-HAZİRAN 2012
MAKRO TARİF
Muska Böreği
Malzemeler:
2 adet yufka
250 gram kıyma
1 adet soğan
1 tatlı kaşığı dolma fıstığı
1 tatlı kaşığı kuş üzümü
2-3 sap maydanoz
Tuz, karabiber, tarçın
Kızartma yağı
Hazırlanışı:
Bir tavada, küçük parçalar
halinde doğradığınız
soğanları pembeleşene
kadar kavurun. Ardından
fıstıkları ve kıyma ilave
edin. Kıyma iyice pişince,
yıkamış olduğunuz kuş
üzümlerini ve baharatları
ekleyin ve bu harcı bir
kenarda soğumaya bırakın.
Yufkayı önce ikiye sonra da
boyuna şeritler halinde
kesin. Muskaların
büyüklüğünü kendi
arzunuza göre
belirleyebilirsiniz. Şeritlerin
en baş kısmına soğuyan
harçtan bir miktar koyun
ve muska şeklinde sarın.
Yufkaların en ucunu suyla
ıslatarak kapatın.
Hazırladığınız muska
böreklerini, arzunuza göre
kızgın yağda ya da hafifçe
yağlayarak fırında
pişirebilirsiniz.
İnegöl Köfte
Malzemeler:
1 kilo dana kıyma
2 çay kaşığı karbonat
1 tatlı kaşığı tuz
1 orta boy soğan
Hazırlanışı:
Köfteyi yapmadan bir gün önce kıymayı çektirin.
Kıymaya karbonat karıştırarak iyice yoğurun ve
buzdolabında bir gün bekletin. Soğanı rendeleyin ya da
mutfak robotundan geçirin. Buzdolabından çıkardığınız
kıymaya soğanı ve tuzu ekleyip iyice yoğurun. Karışımdan
ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp ince uzun bir şekil
verin. Köftelerinizi ızgarada pişirdikten sonra servis
edebilirsiniz.
MAKRO VİZYON
90
MAYIS-HAZİRAN 2012
MAKRO TARİF
Vișneli Tart
Malzemeler:
1 paket margarin ya da tereyağı
2 adet yumurta
1 su bardağı toz şeker
1 paket kabartma tozu
Aldığı kadar un
Yarım kilo vişne (ayıklanmış; dondurulmuş da olabilir)
Üzeri için: 1 adet yumurtanın sarısı
Hazırlanışı:
Margarini geniş bir kaba alın. Yumurta, toz şeker,
kabartma tozu ve aldığı kadar unla yoğurun.
Hazırladığınız hamurdan portakal büyüklüğünde bir
parça ayırıp kalan hamuru tart kalıbına eşit şekilde yayın.
Üzerine vişneleri dizin. Ayırdığınız hamurdan küçük
parçalar koparıp elinizle yuvarlayarak ince ve uzun şeritler
hazırlayın. Şeritleri tartın üzerine enlemesine ve
boylamasına dizerek kafes şekli verin. Kafes şeklindeki
hamurların üzerine yumurta sarısını sürün. Önceden
ısıtılmış 180-200 derece fırında, üzeri kızarana kadar
pişirin. Tart yaparken dikkat edilmesi gereken pek çok
nokta var. Bunlardan en önemlisi, tartın içine girecek
yumurta, tereyağı gibi sıvı malzemelerin soğuk olması.
Malzemeleriniz ne kadar soğuk olursa sonuç o kadar
başarılı olur. Hamurunuz hazır hale geldikten sonra da,
mutlaka parşömen kağıdına sarıp buzdolabında en az
1 saat bekletin. Ne kadar hızlı yaparsanız yapın, hazırlanışı
esnasında malzemeler yavaş yavaş oda sıcaklığına
yaklaşmaya başlar. Bu dinlendirme esnasında bütün
malzemeler tekrar eski soğukluğuna geri döner ve çok
daha iyi sonuç alırsınız.
Zeytinyağlı Enginar
Malzemeler:
6 adet enginar
1 adet haşlanmış, küp küp doğranmış patates
1 adet haşlanmış, küp küp doğranmış havuç
1 avuç haşlanmış bezelye içi
2 adet orta boy soğan
3/4 su bardağı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı toz şeker
1 adet limon
7-8 dal dereotu ve tuz
Hazırlanışı:
Enginarların saplarını ve kabuklarını soyarak içini iyice
temizleyin. Limon suyuyla ovarak yıkayın ve bir tencereye
yerleştirin.
Küçük parçalar halinde doğradığınız soğanları biraz
zeytinyağı ekleyerek kavurun ve içine bezelyeleri, küp küp
doğranmış havuç ve patatesleri ekleyin. 10 dakika kadar
pişirin. Tencereye yerleştirdiğiniz enginarların üzerine
pişirdiğiniz karışımı ekleyerek toz şeker ve tuz serpin.
Limon suyunu, yarım bardak su ve zeytinyağını ilave
ederek orta ateşte 25-30 dakika pişirin. Enginarlar
yumuşayınca bir tabağa alın. Üzerine kıyılmış dereotu
serpiştirip servis yapabilirsiniz.
MAKRO VİZYON
92
MAYIS-HAZİRAN 2012
MAKRO ÖDÜLLÜ BULMACA
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
SOLDAN SAĞA
1) Tarlada kalan ürün - Genelge,
sirküler - Dingil. 2) Tanrıtanımaz
kimse - İrade kaybı - Türk
müziğinde bir usul.
3) Paranın ticaretteki satın alma
gücü - İri gövdeli bir hayvan Molibden’in simgesi.
4) Elektrik direnç birimi - Asma
familyası. 5) Kale korkuluğu Derviş selamı - Sayıların ilki.
6) Temel besin maddesi - Binek
hayvanı - Kuruyarak içi boşalmış
olan - Merdiven.
7) Canlı bir varlığın içinde
bulunduğu doğal veya maddi
şartların bütünü - Azarlama.
8) Yüce - Arının yaptığı - Bedenin
dış yüzü - Atların tırnaklarına
çakılan demir parçası. 9) Yılaşırı Kayak - Bir nota.
10) Makro’nun Nisan ayında
mağaza açtığı, elmasıyla ünlü
ilimiz - Ülkücülük.
YUKARIDAN AŞAĞIYA
1) Öğrenci - Kuyruk sokumu.
2) Gelecek - Mercanlardan
oluşmuş halka biçimindeki
adacık. 3) Sporda en üstün
derece - Giysi, giyecek, urba.
4) Yazın esen mevsim rüzgarı Duman lekesi.
5) Sevimli, neşeli - Eski
Türklerde vezir. 6) Boyun eğme Anlam. 7) Esir - Bir nota.
8) Bayrak - Bir bitki türü Lityum’un simgesi.
9) Bir nota - Erkek torunlar.
10) Süt çocuğu sesi - Küçük
para torbası. 11) Sıvı - Para
yatırılan ve çekilen yer.
12) Dalkavuk - Vilayet.
13) Arsenik’in simgesi - Dil,
zeban. 14) Görüntüyü
kaydeden cihaz - Tüketicinin
piyasadan mal çekmesi.
15) Sporda durum veya sonuç Yazı yazma aracı.
MAKRO VİZYON
94
MAYIS-HAZİRAN 2012
Bulmacayı
doğru çözüp
gönderen ilk 30
okuyucumuza,
Fa’dan
deodorant,
kolonya ve
roll-on
armağan
ediyoruz.
Ad
Soyadı
Doğum Tarihi
Meslek
Adres
: ........................................
: ........................................
: ........................................
: ........................................
: ........................................
.........................................
.........................................
Telefon (cep) : ........................................
(iş) : ........................................
(ev) : ........................................
E-mail
: ........................................
POSTA ADRESİ:
Makro Market A.Ş.
Saray Mah. Gıdacılar Cad. No:11 PK: 06980
Kazan-Ankara / Tel: (0312) 815 47 05
MAKRO VİZYON l MAYIS HAZİRAN 2012 SAYI 30

Benzer belgeler

Mayıs - Haziran 2010 Sayı:18

Mayıs - Haziran 2010 Sayı:18 Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu) Hünkar Sibel Görel [email protected]

Detaylı

Ocak - Şubat 2010 Sayı:16

Ocak - Şubat 2010 Sayı:16 Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu) Hünkar Sibel Görel [email protected]

Detaylı