12 eylül - Hacibektaslilar

Transkript

12 eylül - Hacibektaslilar
'Darbeciler yargýlanmadan,
demokratikleþme hayal!'
12 EYLÜL DÖNEMÝNDE ÝDAM EDÝLENLER
» 1- Necdet Adalý (sol görüþlü) 7 Ekim 1980 Ankara
» 2- Mustafa Pehlivanoðlu (sað görüþlü) 7 Ekim 1980 Ankara
» 3- Serdar Soyergin (sol görüþlü) 25 Ekim 1980 Adana
» 4- Erdal Eren (sol görüþlü) 13 Aralýk 1980 Ankara
» 5- Cevdet Karakaþ (sað görüþlü) 4 Haziran 1981 Elazýð
» 6- Veysel Güney (sol görüþlü) 10 Haziran 1981 Gaziantep
» 7- Ahmet Saner (sol görüþlü) 25 Haziran 1981 Ýstanbul
» 8- Kadir Tandoðan (sol görüþlü) 25 Haziran 1981 Ýstanbul
» 9- Mustafa Özenç (sol görüþlü) 20 Aðustos 1981 Adana
» 10- Ýsmet Þahin (sað görüþlü) 20 Aðustos 1981 Ýstanbul
» 11- Seyit Konuk (sol görüþlü) 13 Mart 1982 Ýzmir
» 12- Ýbrahim Ethem Coþkun (sol görüþlü) 13 Mart 1982 Ýzmir
» 13- Necati Vardar (sol görüþlü) 13 Mart 1982 Ýzmir
» 14- Fikri Arýkan (sað görüþlü) 27 Mart 1982 Ankara
Veysel
» 15- Sabri Altay (adli suçlu) 23 Nisan 1982 Adapazarý
» 16- Cengiz Baktemur (sað görüþlü) 30 Nisan 1982 Elazýð
» 17- Þahabettin Ovalý (adli suçlu) 12 Haziran 1982 Sinop
» 18- Ednan Kavaklý (adli suçlu) 18 Haziran 1982 Ankara
» 19- Ali Bülent Orkan (sað görüþlü) 13 Aðustos 1982 Ankara
» 20- Veli Acar (adli suçlu) 13 Aðustos 1982 Isparta
» 21- Eþref Özcan (adli suçlu) 19 Aðustos 1982 Kayseri
» 22- Halil Fevzi Uyguntürk (adi suçlu) 29 Aralýk 1982 Afyon
» 23- Kazým Ergun (adli suçlu) 29 Aralýk 1982 Akþehir
Erdal Eren
» 24- Muzaffer Öner (adli suçlu) 29 Aralýk 1982 Amasya
» 25- Adem Özkan (adli suçlu) 13 Ocak 1983 Balýkesir
» 26- Hüseyin Çaylý (adli suçlu) 13 Ocak 1983 Afyon
» 27- Osman Demiroðlu (adli suçlu) 13 Ocak 1983 Isparta
» 28- Ahmet Mehmet Uluðbay (adli suçlu) 22 Ocak 1983 Akþehir
» 29- Ali Aktaþ (siyasi) 23 Ocak 1983 Adana
» 30- Duran Bircan (adli suçlu) 23 Ocak 1983 Denizli
» 31- Levon Ekmekçiyan (Asala) 28 Ocak 1983 Ankara
» 32- Ramazan Yukarýgöz (sol görüþlü) 29 Ocak 1983 Ýzmit
» 33- Ömer Yazgan (sol görüþlü) 29 Ocak 1983 Ýzmit
» 34- Erdoðan Yazgan (sol görüþlü) 29 Ocak 1983 Ýzmit
» 35- Mehmet Kambur (sol görüþlü) 29 Ocak 1983 Ýzmit
» 36- hmet Kerse (adli suçlu) 30 Ocak 1983 Gaziantep
» 37- Rýdvan Karaköse (adli suçlu) 5 Þubat 1983 Akþehir
» 38- Cavit Karaköse (adli suçlu) 5 Þubat 1983 Akþehir
» 39- Süleyman Karaköse (adli suçlu) 5 Þubat 1983 Akþehir
Hýdýr Aslan
» 40- Fatih Laçinligil (adli suçlu) 24 Þubat 1983 Keþan
» 41- Faik Görünmez (adli suçlu) 24 Þubat 1983 Kilis
» 42- Mustafa Baþaran (adli suçlu) 30 Mart 1983 Edirne
» 43- Hüseyin Üye (adli suçlu) 30 Mart 1983 Nazilli
» 44- Þener Yiðit (adli suçlu) 20 Nisan 1983 Isparta
» 45- Cafer Aksu Altýntaþ (adli suçlu) 20 Nisan 1983 Ordu
» 46 Abdülaziz Kýlýç (adli suçlu) 26 Mayýs 1983 Edirne
» 47- Halil Esendað (sað görüþlü) 5 Haziran 1983 Ýzmir
» 48- Selçuk Duracýk (sað görüþlü) 5 Haziran 1983 Ýzmir
Ýlyas Has
» 49- Ýlyas Has (sol görüþlü) 6 Ekim 1984 Ýzmir
» 50- Hýdýr Aslan (sol görüþlü) 24 Ekim 1984 Ýzmir
1980’de idam edilen
Veysel Güney
CALINAN
ZAMANLAR
Bir sabah açtýðýmda küçük ellerimle
bahceli evimizin kapýsýný, koyu yeþil
elbiseleri ile, oyuncaðýný hayal ettiðim
kocaman bir silah la kapýlarýmýzý kuþatan
askerler di.
Boþ durmamýþ yatmamýþlardý. O
dönem anlamakta zorluk çekmiþtim
kapýmýzda askarlerin ne isi olduðunu ama,
anladým ki özgürlüklerimizi kýsýtlama
adýna gelmiþlerdi.
Televizyonun hala siyah beyaz olduðu
dönemde, seyredilen ajans haberlerinde
TRT de,12 Eylül darbesinin yapýldýðý
kulaklarýmýzda çýnlamýþtý.
Her sabah annemlerin süpürdükleri
kapýlarýmýzýn önünde oturmak, süpürge
çalmak, hal hatýr sormak yasaklanmýþtý.
Þaþkýn bakýþlarýmla sabahlarý toplanan
komþularýmýzý aradým, yoklardý. Kafamý
uzattýðým da komþularýmýzýn da
kapýlarýnýn ardýndan baktýklarýný
görmüþtüm. Baþýmý çýkarmamla birlikte
sert bir ses, gözlerini bana dikerek gir
içeri demesiyle içeriye girdim.
Bir bir evler arandý, bir bir
mahallemizden arkadaþlarýmýzýn
babalarýný aðbeylerýni göremez oluyorduk.
Annemlerin sohbetlerinde duyardým,
tutuklanýp götürülen komþularýmýzýn
isimlerini.
Boþ durmadý askerler, yan gelip
yatmadýlar !
Özgürlüklerimizi alarak insanlarýmýzý
Erzincan iþkence hanelerine taþýdýlar.
Kimileri geri döndüler
büyüklerimizin, kimilerinden haber
alamadýk bir daha !
Geri dönenler eskisi gibi degillerdi,
o gülen yüzleri sevecenlikleri yoktu
yüzlerinde. Evlerimizin önünde duran
kocaman taþlara oturarak yapýlan sohbetler
artýk yaþanamadý eskisi gibi. Sohbetlerde
artýk kimlerin kaç yýl hapise gönderildiði,
kimilerinin sakat kaldýðý konuþuluyordu.
Anladým ki, kapýlarýmýzýn önlerini
tutan askerler özgürlüklerimizle birlikte
geleceðimize dair yarýnlarýmýza dair ne
varsa alýp götürmüþerlerdi. Ýnsan
onurumuzu çiðneyip ne varsa iyiden
güzelden yana zulamýzda talan etmiþlerdi.
3 kiþinin yan yana gezmesinde örgüt
kurma suçlamasýndan korkulduðu günler
, bizleri birbirimizden uzaklaþtýrmýþtý.
12 Eylül darbesi öncesi, Sivas ta
yaþanan katliamý gören gözlerim aramýþtý
o yaþanan katliamda Askerleri , ama
göremiþtim. Hep Katliamdan sonramý
gelmeye ayarlanmýþtý yesil elbiseli
askerler.
Karþý komþumuz Fidan ablamýz Faþiþt
kursunlarýya vurulup, halýnýn üzerinde
boylu boyunca yatarken, mahallemizdeki
, bakkal Zeynel amcanýn dükkanýnýn
yakýlmasýný gördüðümde bunlara dur
diyecek askerleri aradýðýmda gelmeyen
askerler, bugün neden gelmiþlerdi !
Zamanlarýmýzý çalan, hayatlarý alýp
götüren Evren Paþa ressamlýk yapýyor,
bilmem çizermi, çizebilirmi tüm bunlarýn
resimlerini.
Anladim ki !
Boþ durmamýþ , yan gelip
yatmamýþlardý askerler kapýlrýmýzýn
önünde dururken.
Kapýlarýn önünde oynadýðýmýz çelik
çomak oyunumuzu yasaklarken, yaþama
dair nelerimizi çaldýlar.
Çalýnan zamanlarda büyüdük biz.
Çalýnmakta hala zamanlarýmýz. !
Mahmut Akgül
Sulucakarahöyük’ün baþta gelen
gelir kaynaðý ödediðiniz abone
bedelleridir. Gazetemizin yayýn hayatýna
devam edebilmesinin yolu abone
bedellerinin peþin ödenmesinden
geçmektedir. Bu gazete 8 aydýr 20 Ykr.
ederle satýlmaktadýr. Her gün kaðýtçýya,
kalýpçýya, mürekkepçiye olan borcumuz
artmaktadýr. Bu nedenle Hacýbektaþ
içindeki abonelerimiz bir aylýk abone
bedelini (7.5 ytl), Hacýbektaþ dýþýndaki
abonelerimiz ise, üç aylýk ya da altý aylýk
abone bedelini (35 ytl ya da 70 ytl)
Hacýbektaþlýlar
A. Þ. posta çeki :515 67 63 no’lu hesaba
yatýrmalarý gerekmektedir.
Ödemelerini yapan ve gazetelerini
alamayan abonelerimizin
[email protected]
elektronik posta adresine açýklayýcý
bilgi vermeleri ya da
0 384 441 39 47 nolu telefona durumu
bildirmeleri iþlerimizi kolaylaþtýracaktýr.
Hepimize kolay gelsin!
Güney
Ahmet Ateþ (2)
2. AD VE
ADLANDIRMA
ÜZERÝNE
Daha sonra da A. Caferoðlu –Ýstanbul
1958-, T. Tekin –Indiana
University1968-in çalýþmalarý Türkçe
ve Ýngilizce olarak Orhun yazýtlarýndan
bahsetmektedir. Gürcistan/Ahýska
doðumlu Muharrem Ergin yazýtlarýn
tercümesini H.N. Orkun’dan sonra 1970
yýlýnda “Orhun Abideleri” ismiyle yaptý.
Sonraki çalýþmalar bahsi geçmiþ
Sulucakarahöyük
abonelerine!
çalýþmalarýn kaynaklýk ettiði
çalýþmalardýr. Yazýtlarda yer yer
okunamayan satýr ve sözcükler
bulunmaktadýr. Gerek çözümleyiciler
–Thomsen, Radloff...-, gerekse tercüme
edenler –Almanca, Ýngilizce,
Türkçe...tercümeler- birçok cümlede
farklý anlamlar ortaya koymaktadýr.
>4’DE
12 EYLÜL
Nafiz Ünlüyurt
Nafiz Ünlüyurt: Yeniden yapýlanan Hacý
Bektaþ Veli Kültür Derneði Baþkaný.
1980’de Hacýbektaþ Belediye
baþkaný.1977’de Hacýbektaþ’ta solun ve
devrimcilerin desteðini alarak belediye baþkaný
oldu.
12 Eylül 1980 Askeri darbeden her
solcu,muhalif ve devrimci gibi oda payýna
düþeni yaþadý.
Demokrat ve Hacýbektaþlý olmanýn o
dönem aðýrlýðýný ve iþkençesini yaþayan tüm
insanlar gibi oda bir belediye baþkaný olarak
12 Eylülün madurlarýndan.
O dönem yaþadýðý hiç birþeyden piþman
olmayan madurlardan. Ve yaþadýklarýnýn
faturasýný kimseye kesmeyenlerden...
>2’DE
GÜNEÞ ECZANESÝ
Ecz. Tel: 441 29 45
Ev Tel: 441 29 45
2
12 Eylül 2006 Salý
Nafiz Ünlüyurt: Yeniden
yapýlanan Hacý Bektaþ Veli Kültür
Derneði Baþkaný.
1980’de Hacýbektaþ Belediye
baþkaný.1977’de Hacýbektaþ’ta
solun ve devrimcilerin desteðini
alarak belediye baþkaný oldu.
12 Eylül 1980 Askeri darbeden
her solcu,muhalif ve devrimci gibi
oda payýna düþeni yaþadý.
Demokrat ve Hacýbektaþlý
olmanýn o dönem aðýrlýðýný ve
iþkençesini yaþayan tüm gençler
gibi oda bir belediye baþkaný olarak
12 Eylülün madurlarýndan.
O dönem yaþadýðý hiç birþeyden
piþman olmayan madurlardan. Ve
yaþadýklarýnýn faturasýný kimseye
kesmeyenlerden...
12 Eylül Askeri Darbenin 26.
yýl dönümünde Ünlüyurt
Hacýbektaþ’ta yaþananlarý o
dönemin tanýðý ve sanýðý olarak
anlatýyor...
12 EYLÜL
Behzat Kaya
Bu gün 12 Eylül… Önemli bir tarih… yeni bir
dönemin baþlangýcý…
Çaðdaþ düþünceye, laik inanca,devrimci görüþe
karþý duranlarýn korunup kollandýðý,irticaya ,
soyguna, karanlýk güçlere, serpilip büyümesi
için kapýlarýn aralandýðý bir dönemin baþlangýcý
12 eylül…
Ýlçemiz açýsýndanda unutulmamasý gerekli
bir tarih 12 Eylül… O dönemde sorumluluk
üstlenmiþ bir kiþi olarak bu güne dek bir
söylemim olmadý. Bu tür iþlerin içerisinde yer
almamýþ, sorumluluk üslenmemiþ herkes ‘iyi
bildikleri için olacak’ her þeyi söyledi.
12 Eylül’ü iþlerine geldiði gibi kullandý… yeri
Turgay Köse
geldi öðdü, yeri geldi yerdi
… Uzunca bir süre siyasi
malzeme olarak bile
kullanýldý… 12 Eylül
fýrtýnasýna yakalanýp acý
çeken, iþkence gören ,
iþinden aþýndan olan hiç
kimse bu tartýþmalarýn tarafý
olmadý. Birilerine çamur
sýçratmadý. Erdemli , ilkeli
ve de devrimci duruþunu
sürdürdü…
12 Eylül tarihi
ilçemiz için kýrýlma noktasý.
Önemli bir tarih. 12 Eylül
öncesi, 12 Eylül günleri ve 12 Eylül sonrasý olup
bitenleri en küçük ayrýntýlarý ile herkesin bilmesi
son derece önemli. Bu yýllar ilçe tarihinin çok
önemli bir sahifesi… Hacýbektaþ insanýnýn
çaðdýþý bir anlayýþa, taraf olmuþ bir yönetime
karþý göstermiþ olduðu direnç her türlü övgünün
üzerinde… O günlerde sergilenen onurlu duruþ
, ilçeye , ilçe insanýna bir ayrýcalýk kazandýrmýþ.
Hacýbektaþ adý bayrak olup ülkenin her
köþesinde dalgalanmýþtý.
12 Eylül öncesi ilçe olarak zor koþullarla
baþbaþaydý. Biryanda, yað, þeker, mazot,
çimento, demir, kömür gibi en temel mallarýn
yokluðunun yarattýðý sýkýntý . Öte yandan hiç
kimsenin can güvenliðinin olmayýþý. Orta yerde
sýkýþýp kalmýþ bir ilçe. Alabildiðine körüklenen
Alevi Bektaþi düþmanlýðý … Hacýbeksaþlý yada
Alevi olduðunu söyleyebilmenin cesaret
gerektirdiði korkunç günler … Maraþta ,Sivasta
,Çorumda, Erzincan da yapýlan alevi katliamlarý
…Tüm bu olaylarýn insanýmýzda oluþturduðu
gerginlikler… Okuyan, konuþan, tartýþan her
türlü eylemde söz ve karar sahibi olmak isteyen
konturol altýnda tutulmasý olanaksýz bilinçli ve
heyecanlý bir Hacýbektaþ gençliði…
Baþta Mehmet Ali Aðca, Mehmet Þener,
Ömer Ay, Ömer Baðcý , Abdullah Çatlý ,Oral
Çelik, Yalçýn Özbey gibi çete liderlerinin
serbestçe at oynattýklarý Nevþehir… Onlara
kusursuz ev sahipliði yapan dönemin valisi
Fevzi Alaloðlu. Emliyet müdürü Haydar Tek.
Jandarma alay komtaný Kemal Þanlý ve Nevþehir
emliyetinde görevli Ýbrahim Þahinli… Tüm
bunlar ilçe olarak o yýllarda nasýl bir tehlike
içinde olduðumuzun kanýtý..
O dönemde sorumluluk üstlenmiþ bir kiþi
olarak bir þeylerin olacaðýný hep bekliyordum.
Tek çabam ilçe olarak bu kriz döneminden en
az zararla çýkabilmekti. Uykusuz gecelerimiz
oldu.
Yapýlan tüm tahrikleri, kurulan tuzaklarý
boþa çýkarmayý önemli ölçüde baþardýk
O yýllarda yapýlan 16 Aðusdos Hacý
Bektaþ Veli yi anma törenleri belklide
en anlamlý etkinliklerdi. Alevilerin öcü
olarak gösterildiði günlerde Hacýbektaþtan
tüm topluma doðru mesajlar verilmeye
çalýþýldý. hiç kimseye boyun
eðilmedi.Ýlçemiz Ülkenin düþünen , yazan
kiþileri ve önde gelen sanatçýlarý için
Buluþma yeri konumuna ulaþtý.
12 Eylül günü her þey birden
deðiþti...12 Eylül yönetimini arkasýna alan
Nafiz Ünlüyurt
Nevþehirdeki devlet güçleri için artýk gün
doðmuþtu… Yapacklarýný rahatca yaparlar
hýnçlarýný alabilirlerdi. Öylede yaptýlar. Hiçbir
inandýrýcý gerekçe olmadan yüzlerce insanýmýz
iþkenceden geçti… Canýndan, iþinden,
ekmeðinden edildi.
12 Eylül öncesi gösterilen onurlu duruþu, 12
Eylül sonrasýnda da sergilemesini bilebilseydik,
12 Eylül sonrasý yaþanýlan olumsuzluklarýn hiç
birisi yaþanmazdý.
12 Eylül öncesi
sorumluluk taþýyanlar 12 Eylül sonrasýndada
bu sorumluluklarýný tam olarak yerine getirdikleri
söylenemez. Bu anlamda hepimizin bir özeleþtiri
yapmasý, ben nerede yanlýþ yaptým sorusuna
akýlcý bir yanýt bulmasý doðru olacaktýr.
Geçmiþi geri getirme yeniden yaþama
olanaðý yok. Yaþanan olaylarý herkesin doðru
olarak bilmesi gerek. Bu anlamda 12Eylül
öncesi, 12Eylül günlerinin ve 12 Eylül sonrasý
Ýlçede olup bitenlerin bir kitap haline getirilmesi
önemli . O yýllarda Nevþehir valiliði, Emliyet
müdürlüðü ve il jandarma alay komutanlýðýnca
ilçemizle ilgili yazýþmalarýn, komando
taburunda iþkence altýnda alýnan ifadelerin ve
mahkemede yapýlan savunmalarýn bu kitapta
yer almasý doðru olur.
O dönemde yaþadýðýmýz bu olaylarýn tümü
gözlerimin önünden geçiyor…
Yiðit insan Zeki Tekinerin katlediliþi, cenaze
töreninde çýkarýlan savaþý andýran olaylarýn
arkasýndaki güçleri bugün daha iyi görüyorum.
Kafalarýmýza çuval geçirilerek ifadelerimizin
alýnýþýný, urgana baðlý olarak tuvalete
götürülüþümüzün nedenlerini daha iyi
anlýyorum. Yapýlan bu iþkencelerden eziklik
de duymuyorum. O kýritik günlerde görevini
yapmýþ bir
kiþinin rahatlýðý
içerisindeyim.
Hiçbir arkadaþý
mýn bu dönemle
ilgili bize söyleye
ceði sözünün
olacaðýný
düþünmüyorum.
Mehmet Taþdemir
GEREKLÝ TELEFONLAR
Kaymakam
Kaymakamlýk Yazý Ýþ.
Sos. Yar. ve Day.
Özel Ýdare
Nüfus
Belediye Baþkanlýðý
441 30 09
441 34 10
441 39 77
441 31 01
441 31 02
441 37 44
441 30 17
Milli Eðitim Müd.
441 30 16
Halk Eðitim Müd.
441 30 48
Askerlik Þubesi
441 30 10
Kapalý Spor Salonu
441 35 20
Devlet Hastanesi
441 30 15
Ýlçe Saðlýk Grup Bþk.
441 36 32
Tapu Sicil
441 32 49
C.Savcýlýðý
441 30 18
Adliye
441 35 38
Adliye
441 30 18
Kütüphane
441 30 19
Müze
441 30 22
Turizm Danýþma
441 36 87
Emniyet Amirliði
441 26 97
Karakol Amirliði
441 36 66
Jandarma
441 30 52
Ýlçe Tarým
441 30 20
Lise
441 37 74
Kýz Meslek Lisesi
441 31 08
Mal Müdürlüðü
441 30 56
Kadastro
441 35 37
Karaburna Belediye
453 51 30
Kýzýlaðýl Belediye
455 61 29
PTT.
441 35 55
T.M.O.
441 30 11
Ziraat Bankasý
441 33 26
Þoförler Cemiyeti
441 30 74
Esnaf Odasý
441 37 42
Tarým Kredi Koop.
441 32 76
TEDAÞ
441 31 42
Çiftci M . K . Baþkanlýðý 441 36 80
Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47
HABER
12 Eylül 2006 Salý
3
Alevilik müfredatta dipnot Birinci sýnýf öðrencileri erken baþladý
Alevi derneklerinin Avrupa Ýnsan Haklarý
Mahkemesi'ne zorunlu din dersinin
kaldýrýlmasý için yaptýklarý baþvuruda karar
günü beklenirken, Milli Eðitim Bakanlýðý
ortaöðretimde okutulan Din Kültürü Ve
Ahlak Bilgisi ders müfredatýna ilk kez
Aleviliði aldý. Ancak Alevilik AKP hükümeti
döneminde ders kitaplarýnda olmayacak.
Milli Eðitim Bakanlýðý'nýn yenilediði
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders
müfredatýnda, ilk kez Alevilik'e yer verildi.
Ortaöðretim ýo. sýnýf din dersi kitabýnda,
Hacý Bektaþi Veli'nin Kur'an, Hz. Muhammet
ve Allah inancýna dair yaptýðý bir konuþmanýn
metninden oluþan, "Hacý Bektaþ Veli'nin
Makâlât Adlý Eserinde Tevhit ve Ýnanç
Esaslarý" baþlýklý bir okuma parçasýna yer
verildi.
Ders kitabýnda kaynak olarak, Hüseyin
Öz-can'ýn "Alevi-Bektaþi Kültürüne Bakýþlar"
adlý kitabý gösterildi. Bu sayede Alevilik ilk
kez Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders
kitabýna dipnot olarak girmiþ oldu.
'ALEVÝLÝK TASAVVUFÝ YORUM'
ýo. sýnýf din dersi kitabýnda yine "Hz.
Ali'nin Örnek Þahsiyeti ve Ýbadetin Önemine
Dair Sözleri" baþlýðý altýnda, Prof. Dr.
Ýbrahim Sarý-çam'ýn 8 Ekim 2004 tarihinde
Bursa'da düzenlenen Hz. Ali Sempozyumu'
nda "Hz. Ali, Hayatý ve Þahsiyeti" adýyla
sunulan tebliðinden hazýrlanmýþ bir okuma
metnine de yer verilen müfredatta Alevilik
12. sýnýfta tasavvufý yorumlar baþlýðý altýnda
ele alýnýyor MEB ortaöðretim 11. sýnýftaki
din dersi kitabýnda Ýslam Düþüncesinde
Siyasal-Ýktikâdi Yorumlar baþlýðý altýnda
Haricilik, Þiilik, Mu'tecile, Maturîdilik,
Eþ'ârilik'in, Ameli-Fýk-hî Yorumlar baþlýðý
akanda ise Caferilik, Hanefilik, Malikilik,
ve Þafýlik'e yer vermiþ. Alevilik ise "Ýslam
Dünyasýnda Tasavvufý Yorumlar" baþlýðý
altýnda anlatýlacak. Ancak Alevilik'in
anlatýlacaðý ders kitabý liselerin 2 yýl sonra
4 yýla çýkarýlmasýyla, ortaöðretim 12. sýnýfta
öðrencilere okutulacak.
» Zorunlu din dersi yargýlanacak
Avrupa Konseyi (AK) geçtiðimiz yýl
Türkiye'den nüfus cüzdanlarýndaki din
ibaresini çýkarmasýný ve okullardaki zorunlu
din dersi uygulamasýndan vazgeçmesini
istemiþti. AK bünyesinde faaliyet gösteren
Irkçýlýkla ve Ayýrýmcýlýkla Mücadele
Komitesi (ECRÝ) tarafýndan hazýrlanan,
'Türkiye'de Irkçýlýk ve Ayrýmcýlýk' konulu
raporda yer alan bu taleplere AKP hükümeti
o dönemde herhangi bir itirazda bulunma
mýþtý. Din Öðretimi Genel Müdürlüðü'nün
Bakanlar Kurulu'na geçtiðimiz hafta sunduðu
13 sayfalýk raporda, 142 ülkenin 73'ünde din
dersinin okulun ilk 9 yýlý süresince öðrenci
lerin karþýsýna en az bir kere zorunlu ders
olarak geldiðine dikkat çekilmiþti. AÝHM
ise Türkiye'de zorunlu din dersi uygulamasý
nýn kaldýrýlmasý istemiyle Hasan Zengin adlý
Alevi bir babanýn kýzýyla ilgili itirazýný esas
tan inceleme kararý almýþtý. Hasan Zengin'in
avukatlýðýný üstlenen Pir Sultan Abdal
Derne ði Genel Baþkaný Kazým Genç
AÝHM'in kabul ettið davada
mahkemeye din dersi kitaplarýný
sunmuþtu. AÝHM yaptýðý inceleme
sonunda 15 Kasým 2000 tarihinde
hazýrladýðý raporda, ders kitaplarýnýn
tamamen 'islamiye tin temel kurallar
ve ahlak eðitimiyle ilgili olduðunun
anlaþýldýðým' bildirmiþ ve ders
kitaplarýnda "Alevilik öðretisi yok"
demiþti. AÝHM'deki duruþma 3 Ekim'de
görülecek.
Sulucakarahöyük
HACIBEKTAÞ- MEB'in yeni uygulamasý
kapsamýnda ilköðretim 1. sýnýf öðrencileri, dün ilk
defa okulla tanýþtýlar. Milli Eðitim Bakanlýðý’nýn,
ilköðretime yeni baþlayacak olan çocuklarýn okul
korkusunu yenmesi için baþlattýðý uygulama
çerçevesinde 1. Sýnýf öðrencileri için okullar tüm
yurtta olduðu gibi Hacýbektaþ’ta dün baþladý.
Bu uygulamayla öðrenciler bir hafta önce okulla
tanýþmýþ oldular. Program çerçevesindeki faaliyetler,
her gün 09.00-11.40 ve 14.00-16.40 saatleri arasýnda
her okulda yarým gün yapýlacak. Diðer sýnýf
öðrencileri ise 18 Eylül'de derslerine baþlayacak.
Ýlköðretime yeni baþlayacak çocuklarýn yaþadýðý
heyecanýn korkuya dönüþmemesi için, ailelere
önemli görevlerin düþtüðü açýklandý.
Okulla ilk defa tanýþacak çocuklarýn evlerinde
ise ayrý bir telaþ yaþanýyor. Çocuklar yeni
durumlarýna alýþmaya çalýþýrken, aileler ve okullar
bu zorlu geçiþ dönemini kolayca atlatabilmenin
yollarýný arýyorlar. Milli Eðitim Bakanlýðýnýn aldýðý
TAM'ýn Baþkanlýðýna Ödemiþ getirildi
Merkezi Almanya’nýn Essen
Eyaletinde bulunan Türkiye
Araþtýrmalar Merkezi (TAM)Vakfý
Anadolu temsilciliðine Ürgüp
Belediye Baþkaný Bekir Ödemiþ
getirildi.
Sulucakarahöyük
ÜRGÜP- Merkezi Almanya’nýn Essen
Eyaletinde bulunan Türkiye Araþtýrmalar Merkezi
(TAM)Vakfý Anadolu temsilciliðine Ürgüp
Belediye Baþkaný Bekir Ödemiþ getirildi.Merkezin
Anadolu temsilciliði Nevþehir’in Ürgüp ilçesinde
düzenlenen törenle açýldý.
Ürgüp Cumhuriyet meydanýnda düzenlenen
törende konuþan TAM baþkaný Prof. Dr. Faruk
Þen Anadolunun en önemli Kültür Turizm
merkezlerinden Ürgüp’te böyle bir merkezin
hizmete açýlmasýnýn TAM’ýn iþleyiþini
güçlendireceðini kaydetti.
Ürgüp Belediye Baþkaný Bekir Ödemiþ’te
özellikle Avrupadaki gurbetçilerin yaþadýðý temel
sýkýntýlarý bilimsel çerçeveli çalýþmalarla ortaya
koyan TAM’ýn bu sorunlarýn çözümünde özverili
çalýþmalarýnýn sonderece olduðunu kaydetti .Ödemiþ
bu aþamada Ürgüp Belediyesinin de gönüllü olarak
bu çalýþmalar içerisinde her zaman üzerine düþeni
yapmaya hazýr olduðunu belirtti.
12 Eylül faþist askeri darbesi
tüm yurtta protesto ediliyor
Sevgili Eþim, Sevgili Babamýz
Vahit Özçelik seni
unutmadýk.Unutmayaçaðýz.Anýný ve
emeðini bizler yaþataçaðýz.
Ölüm adýn kalleþ olsun...
Eþi Münise
Çoçuklarý, Þenol, Rabiya, Þengül,
VAHÝT ÖZÇELÝK
Ercan
1928 (12 Eylül 1990...)
ÖZÇELiK (Ailesi)
son karar doðrultusunda; ilköðretime yeni kayýt
yaptýran çocuklarýn okula uyum saðlayabilmeleri
için, okullarda `hoþ ortamlar yaratýlacak. Baþlayacak
olan yeni uygulamaya göre; ilköðretime yeni kayýt
olan çocuklar 11-15 Eylül 2006 tarihleri arasýnda,
velileriyle birlikte okula gidecekler. Böylece,
oyunlarla, dramalarla ve okulda oluþturulacak hoþ
ortamlarla çocuklarýn okula uyumu, okula karþý
korku geliþtirmemeleri saðlanacak. Okulun oyunlar
oynanan, arkadaþlarýn bulunduðu, öðretmenlerin
güler yüzle, çocuklarla ilgilendiði bir ortam olduðu
daha ilk adýmda çocuklara hissettirilmeye çalýþýlacak.
Uzmanlar ,ilköðretime yeni kayýt olan çocuklarýn
okula kolayca uyum saðlaya-bilmeleri ve Milli
Eðitim Bakanlýðýnýn gerçekleþtirmiþ olduðu bu
çaðdaþ uygulamayý tamamlamak için ailelerin de
katýlýmýnýn önemli olduðu yönünde birleþiyor. Okulu
ve okumayý daha ilk günden bir korku olmaktan
kurtarmak ve çocuklarýnýzýn bu süreci daha kolay
atlatmalarýný saðlamak için; anne babalar, ve
öðretmenlerin karþýlýklý iþbirliðinin önemsenmesi
belirtildi.
[Sesonline] 12 Eylül 1980
faþist askeri darbesinin
26.yýldönümü aðýrlýklý olarak
"78'liler dernekleri" tarafýndan
bu yýl çok daha yaygýn olarak
protesto ediliyor. 12 eylül'ün
hafta arasýna gelmesi nedeniyle
yurt çapýnda gerçekleþtirilecek
miting ve yürüyüþler " 10 eylül
pazar" gününe
alýndý. Miting
KÝRALIK DÜKKAN
dýþýndaki
etkinliklerin Atatürk Bulvarý Sarraf Albisa Apartmaný
ise; eylül ayý
altý.
boyunca
100m2 dükkan.
süreceði
Müracaat
bildirildi.
Etkinliklerin
Resul Aydoðmuþ
ana temasý
Ýþ Tel: 441 39 35
"Darbeciler
Cep Tel: 0 505 26 29 635
Yargýlansýn..."
12 Eylül 2006 Salý
Ahmet Ateþ
(2)
2. AD VE
ADLANDIRMA
Daha sonra da A. Caferoðlu –Ýstanbul 1958-, T.
Tekin –Indiana University1968-in çalýþmalarý
Türkçe ve Ýngilizce olarak Orhun yazýtlarýndan
bahsetmektedir. Gürcistan/Ahýska doðumlu
Muharrem Ergin yazýtlarýn tercümesini H.N.
Orkun’dan sonra 1970 yýlýnda “Orhun Abideleri”
ismiyle yaptý. Sonraki çalýþmalar bahsi geçmiþ
çalýþmalarýn kaynaklýk ettiði çalýþmalardýr.
Yazýtlarda yer yer okunamayan satýr ve sözcükler
bulunmaktadýr. Gerek çözümleyiciler –Thomsen,
Radloff...-, gerekse tercüme edenler –Almanca,
Ýngilizce, Türkçe...tercümeler- birçok cümlede
farklý anlamlar ortaya koymaktadýr. (Bugün
sayýlarý yüze vuran üniversitelerimizde bu alanda
çalýþmalar yapýlýyorduysa, neden
yayýnlanmýyor?) Metinler üzerine makaleler ise
Türkiye’den Batý üniversitelerine gitmiþ dilciler,
Batýlý dilciler ve tarihçiler tarafýndan
sürdürülmektedir.
Adlandýrmalar, sýnýflandýrmalar, öbek
oluþturmalar sonucunda Türkçe “dil ailesi” UralAltay dil ailesi olarak geçmektedir.
Strahlenberg’den bu yana gelen bu
öbeklendirmeye epeyce çekidüzen verilmesine
raðmen, “Ural-Altay dil ailesinin akrabalýðý
kesin biçimde kanýtlanamaz –F. Bozkurt 2002. Geriye Altay dilleri kalmaktadýr. Moðolca’dan
Korece’ye uzanan bu dillerin akrabalýðý da ne
yazýk ki (!) bütün dilciler tarafýndan kabul
görmemektedir. Akrabalýðý iddia eden
dilbilimcilerin ortak kanýtlarýndan bazýlarý
nerdeyse birçok gruba uymaktadýr. “Eylem tabaný
buyuru, ad tabaný tekil durumundadýr – aktaran
: F. Bozkurt-.”
(Yani gel, komm, come sözcükleri buyuru;
elma, Apfel, appel tekil durumundaysa, ve
binlerce örnek verilebilecekse bu üç dil ayný
aileden mi sayýlacak? Ayrýca dillerin
sözvarlýðýnda birtakým –üç beþ ya da on onbeþortak sözcüðün bulunmasý neden aile teþkiline
kanýt olsun ki! Böyle olsa günümüz “Türkçesi”
ile Arapça ve Farsça daðýlmamýþ aile olmaz mý?
Bir sözcüðün çift ünsüzle baþlamasý kanýtý ise
konuyu karýþtýrmaktan baþka neyi gösterebilir?
Bu kanýt yazýyla ilgili deðil midir? Yazýsýz bir
dil de “aileden” olamaz mý? Ýnsanlýðýn ayný dili
konuþan öbeklerinin binlerce yýl yazýsýz yaþadýðý
unutuluyor mu, ya da bir dilin yazýsýnýn
deðiþtirilmesinin tarihi?..)
Altay Ailesi de iþin ayrýntýlarýna inildiðinde,
“Türkiye Türkçesi” açýsýndan küçülür küçülür
ve Türkçe/Tatarca/Moðolca Ailesiyle =
Hakaniye-Çaðatayca; Oðuzca/Türkmence
ailesine iner. Bu belirlemenin onlarca kanýtýný
yazýlý ve sözlü kaynaklardan bulabiliriz. Bir
belirlemenin tarihe, zamanda kurulmuþ devlete,
o devletlerde verilmiþ yazýlý eserlere; yazýyla
barýþýk olmayan, yazýya günümüzde bile
tamamen geçmemiþ/geçememiþ olan halk
sýnýflarýnýn hikaye, masal, türkü, bilmece,
tekerleme ve hala kullanmakta olduklarý farklý
dile baðlý olduðu, bu, koþullara baðlý olmayan
zaman ve mekanötesi belirlemelerle bu
denemenin ilgilenmediðini belirtmeliyim.
Türkçe açýsýndan yazýn
–Orhun, Yenisey, Turfan/Uygur
metinleri paranteze alýnýrsaKutadgu Bilig ve Divaný Lügat it
Türk’le baþlar. Tarihleri 11.
yüzyýlýn ikinci yarýsýdýr. KB.
“büyük ihtimalle” Karahanlýcadýr.
–Hakaniye Türkçesi- “Daha önceki
uygur metinlerine göre daha arýdýr
–F. Bozkurt-. DLT ise Arapça
yazýlmýþtýr. Karahanlýlar,
Gazneliler, Harezmliler, Ortaasya
emirlikleri, Ýran
Selçuklularý, Rum
Selçuklularý ve Osmanlý
dönemleri dil açýsýndan
hangi mantýkla “Türkiye
Türkçesiyle” ayný hatta
sayýlabilir? Bu devletlerin
tabi etnilerinin –budunkonuþtuklarý dilleri
paranteze alýnýrsa geriye
ne kalýr? O dönemlerin
devletli uygarlýklarýnda
verilen eserlere bugün Türkiye Türkçesi denilen
dilin “tahmini yansýmasý” dýþýnda ne öne
sürülebilir? Köken olarak –aile?- ayný dil grubuna
alýnsa bile devletlerin diliyle onlara tabi halklarýn
dili, devletlerin egemenliðindeki farklý boylara
ve etnilere ait tarihsel geliþin bir kýlýnmasý birçok
sorunu günümüzde bile çözülmemiþ olan “Türk
Tarihi”ni daha da karýþýk kýlmaz mý?..
2.2. Þimdi Türkçe açýsýndan anlamýn
anlaþýlýrlýðýna baðlý olarak, rastgele üç dört
cümlelik parçalar yazýp sorularýmý sýralayacaðým.
Ýlk parça: “...Amga korgan kýþlap yazýnga
Oguzgaru sü taþýkdýmýz. Kül Tigin ebig baþlayu
kýt[t]ýmýz.Oguz yagý ordug basdý. Kül Tigin”
(...Amga kalesinde kýþlayýp ilk baharýnda Oðuza
doðru ordu çýkardýk. Kül Tigini evin baþýnda
býrakarak, müdafaa tedbirleri aldýk. Oðuz
düþman, merkezi bastý. Kül
Tigin –M. Ergin 2003, Kül
Tigin Abidesi-)
Ýkinci parça: “ol
ödin üstinki tengriler bo savýg
körüp angsýz ulug mýngadýp
tanglap Bodýsatva’nýng antag
mungadýnçýg çatýglýg iþinge
iyin ögirip...” ( O zaman
üsteki Tanrýlar bu durumu
görüp ölçüsüz ulu bunlayýp
danlayýp Buda’nýn o denli
bunaltýcý ilahi iþine sevinip
öðerek... –Ceval Kayra,
Uygurca Altun Yaruk-)
Üçüncü Parça :
“saba yili koptu karanful
yýdýn/ ajun barça bütpü yýpar
burdu kin” (Sabah yeli karanfil kokukusuyla
kalktý/dünya baþtan baþa misk gibi koktu. –R.
R. Arat 1959, Kutadgu Bilig-)
Dördüncü parça: “yuwga suwýn suwulma/
Kaptý meninð ‘Kay’ýmý.” (Yufka su ile
sulanma/benim Kay’ýmý- Kay oymaðýndan
kölemi- kaptý. –B. Atalay1998, DLT.-)
Beþinci parça: “Evvel Laz kendü hana elçi
göndürdi: ‘Gel Kösova’da buluþalým ve illâ sen
dahý oðlanlarýñý bile getür.’ didi...” (Sýrp kralý
önce Murad Han’a elçi gönderdi ve ‘Gel
Kosova’da buluþalým, sen de oðlanlarýný yanýnda
getir...- Çok güzel! Dipdedesini sevmese de,
Aþýkpaþazade’nin dili Baba Ýlyas
Oðuzcasý/Türkmencesi esiyor.- K. Yavuz 2003,
Âþýk Paþazade)
Altýncý parça: “...Sultan Alâüd-Din, sûr-i
Konya’yý ve Sivas’ý yapup elkabýnda, en-nasýrlidîn illâh, es-Sultan ül-Â’zam ziyade oldu...”
(Unat-Köymen 1995, Neþrî Tarihi) –Sultan
Alaüddin Konya ve Sivas surlarýný yapýp ‘Allahýn
dinine yardýmcý’ ünvanýný da alarak Büyük Sultan
ünvanýný çoðalttý.Tercüme denemesi benim. -)
Yedinci parça: “...Rikab-ý tedbir ve tasarruf-
SATILIK
2004 Model
Fiat Maria Araba
Karahöyük Sitesi üzeri
çevre yolu bitiþiði 600m2
arsa
Ramazan Danacý
Tel: 0 542 652 62 25
0 384 441 33169
ý þehristan-ý bedenden bi- tevakkuf ayak çeküp
inan-ý teshir-i kiþveri zindeganiyi elden
koyub...indi.” (K. Ýmazawa 2000, Ýbni Kemal
IV) – Trc. denemesi benim: ilk önlem olarak ve
büyük þehre sahip olmaktan vazgeçip oradan
durmaksýzýn ayrýlýp vilayeti yönetim altýna
almaya aldanmadan, bunu elden koyup...indi.Bu yedi parça da devlete ait, ya da devletten
doyan yazarlara ait olup yönetilen sýnýflarla
hiçbir ilgisi yoktur. Parçalar devletler açýsýndan
artsüremli olmalarýna raðmen dil açýsýndan bir
sürekliliðin olduðu hemen göze çarpar. Yedinci
parçada, 12 Arapça+Farsça kelimeye raðmen,
5 kelime Türkçedir. Ama dilin mantýðý, cümle
yapýsýnda özne,tamlama ve yüklemin yeri ve
durumu açýsýndan yukarýdaki parçalarla uyum
içindedir. Bütün parçalara Türkçe denilmesinde
-aralarýndaki 800 yýllýk bir zaman ve 3500-4000
km.lik bir uzaklýk; din farklarý, siyasal
örgütlenme farklarý, yönetilen etni farklarý
olmasýna raðmen, metinler ayný kültür dairesinde
(Kulturkreis) yer aldýklarýndan- bir haklýlýk payý
vardýr. Bu kültür dairesi devletçi, haraç ve vergici,
tabi –baz, baðýmlý- boylara bir din ya da mezhebi
dayatmacý; dil olarak Çinceci, Farsçacý, Arapçacý
ve kendi kültürlerine hýzla yabancýlaþýp
iktidarlarýnýn devamý için sýk sýk din, dil, boysal
dünya anlayýþýný deðiþtiren bir yapýdýr. Devleti
yönetenlerin kendilerine köken olarak
gösterdikleriyle parça metinlerin geçtiði hiçbir
dönemde ilgileri kalmamýþtýr. Eðer 13. yüzyýldan
günümüze Rum’a gelen Türkmenlerin kültürel
bellekleri egemenler tarafýndan dumura
uðratýlabilseydi –ki Rum Selçuklularý ve Osmanlý
tarihi baþtan sona bu etnosidi saðlamayý çok
önemsemiþtir- bugün “Türkiye Türkçesi” olarak
adlandýrýlmýþ –batý Oðuzcasý- dil büyük olasýlýkla
olmayabilirdi.
Þimdi de bu bellekten birkaç parça: ilk parça
Yesili Ahmet Ata’dan “Arif aþýk öz canýný otka
yakmas/Biderdlerge çakmakýn yakýp
çakmas/Dünya kelip cilve kýlsa kýya
bakmas/ýþksýz kiþi behayýndýn beter dostlar”
(Divan-ý Hikmet 1836 Kazan baskýsý,
hazýrlayan:H. Bice)
(SÜRECEK)
12 Eylül 2006 Salý
1997. "Susurluk davasý" sanýðý Ýbrahim Þahin ile
2 özel tim mensubu ve "köstebek davasý" sanýðý
Bülent Orakoðlu tahliye edildi
Susurluk'ta kim
kimdir?
ABDULLAH ÇATLI: 1980 öncesi
Bahçelievler katliamý
sanýðý olarak
tutuklandý. Ancak
parmak izi tespitinden
sonra býrakýldý.
Ölümünden sonra
alýnan parmak
izleriyle bu izlerin
ayný olduðu saptandý.
Ayný parmak izi
Topal'ý öldüren kaleþnikoflardan birinin
þarjöründe bulundu. Doðu Perinçek'in
açýkladýðý MÝT raporunda Mehmet Özbay
sahte kimliðiyle dolaþtýðý bildirilmesinden
bir süre sonra Susurluk'taki trafik kazasýnda
öldü.
SEDAT BUCAK: Bucak aþiretinin
önderi. DYP milletvekili, kanun kaçaðý
Çatlý, polis okulu müdürü Hüseyin Kocadað
ve Çatlý'nýn sevgilisi Gonca Us ile birlikte
ayný araçta kaza yaptýktan sonra, Çatlý'ya
yataklýk yapmaktan yargýlanmasý için
dokunulmazlýðý kaldýrýldý, seçimler
yenilendiðinden fezlekesi hala TBMM'de
bekliyor.
Aðar
Buçak
MEHMET AÐAR: Ýçiþleri ve Adalet eski
Bakaný, Emniyet eski Genel Müdürü.
Susurluk olayýyla birlikte kanun kaçaklarýnýn
üzerinden kendi imzasýyla verilen belgeler
çýktý. Belgelerin sahte olduðunu savundu.
Susurluk Komisyonu'na detaylý bilgi
vermedi, yargýda konuþacaðýný açýkladý.
"Mevzuat dýþý silah taþýma belgesi vermek,
Topal sanýklarýný Ankara'ya getirterek serbest
býrakmak, Yaþar Öz'ün silahlarla
yakalanmasýný örtbas etmek, Tarýk Ümit'in
kaçýrýlmasýna karýþmak" suçlarýndan
yargýlanmasý için dokunulmazlýðý kaldýrýldý,
ancak o da yeniden milletvekili seçilince
bir kez daha dokunulmazlýk zýrhýna büründü.
NECDET MENZÝR: Ulaþtýrma eski
Bakaný Ýstanbul eski Emniyet Müdürü. Yaþar
Öz olayýnda yakalanan belge ve silahlarýn
Bakýrköy Cumhuriyet Baþsavcýlýðý'na
ulaþtýrýlmasýný önlemek amacýyla Ankara'ya
celbini isteyerek görevini kötüye kullandýðý
iddiasýyla yargýlanmasý istendi. Aðar'ýn
emriyle bunu yaptýklarýný bildirdi.
KEMAL YAZICIOÐLU: Ordu Valisi,
dönemin Ýstanbul Emniyet Müdürü. Üç özel
tim görevlisinin Topal'ý öldürdüklerini itiraf
ettiklerini Cumhurbaþkaný'na bildirdi. Bu
iþi çözebileceðini söylerken, "kendilerine
yeterli bilgi vermediði" gerekçesiyle
dönemin
Ýçiþleri Bakaný
Meral Akþener
tarafýndan
açýða alýndý.
HALUK KIRCI
HALUK
KIRCI:
Bahçelievler
katliamcýsý, 7
kez idam
cezasýna
Çatlý
Ýbrahim Þahin
Aðar
Buçak
çarptýrýldý. Nisan 1996'da Ýstanbul'da
gözaltýna alýndýðýnda, üzerinde Aðar imzalý
"uzman belgesinin" bulunduðu, Aðar'ýn
telefonla þubeyi arayarak Kýrcý'nýn
nezarethaneye alýnmasýný engellediði öne
sürüldü. Þubat 1996'da Ýstanbul Asayiþ Þube
Müdürlüðü'nden polislerin yardýmýyla kaçtý.
Drej Ali ile birlikte Mehmet Ali Yaprak'ý
kaçýrdýklarý öne sürüldü.
ÖMER LÜTFÜ TOPAL: Kumarhaneler
Kralý olarak biliniyor. Çatlý tarafýndan
organize edilen bir suikastle öldürüldüðü
öne sürüldü.
ÝBRAHÝM ÞAHÝN: Özel Harekat
Dairesi eski Baþkanvekili. 3 Özel Tim
görevlisini Ýstanbul'da Çamlýca giriþinden
alýp Ankara'ya getirdi. Emniyet Genel
Müdür Yardýmcýsý Halil Tuð'un yanýsýra
Aðar'ýn da kendisini aradýðýný bildirdi. Tarýk
Ümit'in kaçýrýlmasýnda etkili olduðu öne
sürüldü. Kayýp silahlar davasýnda görevi
götüye kullanmaktan ceza aldý, ancak
Yargýtay kararý bozdu.
YAÞAR ÖZ: Meral Çatlý'nýn eþinin
akrabasý, uyuþturucu kaçakçýsý. 1995'te
ABD'de uyuþturucu kaçakçýlýðý yaptýðý için
arananlar listesinde. Evine yapýlan baskýnda
Yeþil Pasaport taþýdýðý saptandý. Aðar imzalý
silah taþýma izin belgesi bulundu.
TARIK
ÜMÝT: MÝT
Ajaný.
Uyuþturucu
ve kara para
aklama
trafiðinin
kilit
isimlerinden
olduðu
söyleniyor.
MAHMUT YILDIRIM 95 Mart'ýnda
arabasý
Çerkezköy yakýnlarýnda terkedilmiþ olarak
bulundu. Susurluk iliþkilerinin en önemli
isimlerinden olduðu sanýlan Ümit'ten bir
daha haber alýnamadý.
AYHAN AKÇA: Ýbrahim Þahin'in
korumasý. MÝT raporuna göre Tarýk Ümit'in
kaçýrýlmasýný Abdullah Çatlý ve Haluk Kýrcý
ile birlikte organize etti. Uyuþturucu ve kara
para aklama trafiðinde görevli olduðu öne
sürüldü. Özel timden ayrýlarak Tokat'a
yerleþti.
MAHMUT YILDIRIM (YEÞÝL):
JÝTEM için çalýþtýðý, bu sýrada görev aldýðý
Güneydoðu bölgesinde köylülere iþkence
yaptýðý ve faili meçhul cinayetlere adýnýn
karýþtýðý iddia edildi. Ahmet Demir
kimliðiyle Topal'dan 17 milyon Dolar aldýðý,
ortaðý (Zinnar) kod adlý PKK itirafçýsý
Alaaddin Kanat'ýn Kalecik Cezaevi'nde,
Yýldýrým'ýn da Hollanda'da gece kulubü
iþlettiði iddia edildi. Bir ara Yýldýrým'ýn
Avrupa'da öldürüldüðü de öne sürüldü.
SERDAR ÖZDAÐ: Çatlý'nýn Topal
cinayetini yönettiði iddia edilen cep
telefonunun sahibi, BBP Genel Baþkaný
Muhsin Yazýcýoðlu'nun Özel Kalem
Müdürlüðünü yaptý.
AYHAN ÇARKIN, ERCAN AKSOY,
OÐUZ YORULMAZ: Bucak'ýn korumalarý,
özel tim görevlileri. Topal cinayeti nedeniyle
Ýstanbul'da 1997'de Arnavut Sami kod adlý
Sami Hoþtan ve Ali Fevzi Bir ile birlikte
gözaltýna alýndýlar. 36 saat süren sorguda
Behçet Cantürk, Savaþ Buldan ve Topal'ý
öldürdüðünü itiraf ettikleri, Cumhurbaþkaný'
na emniyet müdürü Yazýcýoðlu tarafýndan
bildirildi. Mesut Yýlmaz sorgunun kasete
alýndýðýný öne sürdü, ancak Yazýcýoðlu bunu
yalanladý. Dönemin Ýçiþleri Bakaný Aðar'ýn
telefonu ile Ankara'ya getirildiler, Bucak'ýn
isteðiyle korumalýðýna verildiler.
SEDAT DEMÝR: Ýstanbul eski Asayiþ
Þube Müdürü. Söylemezler Çetesi ile birlikte
çalýþtýðý iddia edildi, meslekten atýldý,
firardayken yakalanarak tutuklandý. Kýrcý'nýn
emniyetten kaçýþýný saðladýðý iddiasý ile
yargýlandý.
DENÝZ GÖKÇETÝN: Ýstanbul eski
Emniyet Müdür Yardýmcýsý. Söylemez çetesi
ile birlikte çalýþtýðý, onlardan rüþvet aldýðý
iddia edildi, meslekten atýldý, firardayken
yakalandý.
HALÝL TUÐ: Emniyet Genel Müdür
Yardýmcýsý. Mehmet Aðar'ýn telefonuyla
Ýbrahim Þahin'den 3 özel timcinin Ankara'ya
getirmesini istedi.
MEHMET ALÝ YAPRAK: Gaziantep
Yaprak TV'nin sahibi. Çatlý'nýn adamlarý
tarafýndan kaçýrýldýðýný iddia etti. 25 Mayýs
1996'da polis kimliði gösterenler tarafýndan
kaçýrýldý, 15 milyon DM fidye istendi, 5
gün süren pazarlýkta 3 milyon DM'ta
anlaþýldý. Yaprak, kaçýrýlmasýyla ilgili Yahya
Efe, Turgay Maraþlý, Müfit Semcat ve Haluk
(Kýrcý) isimlerini verdi.
SAMÝ HOÞTAN, ALÝ FEVZÝ BÝR:
Topal'ýn ortaklarý. Özel timcilerle birlikte
Topal'ý öldürmekle suçlanýyorlar.
1937. Dersim isyanýnýn lideri Seyit Rýza teslim oldu.
Seyit Rýza yargýlama sonucu
15 Kasým'da idam edildi.
1953. Sovyetler Birliði'nde Nikita
Seyit Rýza
Kruþçev
Komünist
Partisi 1. sekreterliðine seçildi.
1956. 6-7 Eylül Olaylarý davasý
Nikita Kruþçev baþladý.
1959. Sovyetler Birliði Luna II
roketini aya fýrlattý.
1963. Türkiye ile Avrupa Ekonomik
Topluluðu arasýnda ortaklýk antlaþmasý imzalandý.
1969. Türkiye Ýþçi Partisi, Adýyaman'da bir toprak aðasý
ve Alevi dedesi olan Sabri Tanrýverdi'yi aday gösterdi.
Tanrýverdi'nin adaylýðý parti içinde rahatsýzlýk yarattý.
1970. Filistinli gerillalar, Amerika Birleþik Devletleri,
Ýsviçre, Ýngiltere ve Almanya'ya ait dört uçaðý
kaçýrdýlar. Gerillalar uçaklardan üçünü Ürdün çölünde
havaya uçurdular; yolcularý rehin aldýlar.
1975. Birleþmiþ Milletler Ýnsan Haklarý Komisyonu Kýbrýs
konusunda Türkiye aleyhine karar verdi.
1977. 32. Uluslararasý Halk Oyunlarý Yarýþmasý Fransa'nýn
Dijon kentinde yapýldý. Türkiye 48 ülke arasýnda
birinci oldu.
1980. Ordu yönetime el koydu.
Parlamento feshedildi, siyasi
faaliyetler durduruldu, tüm
yurtta sýkýyönetim ve sokaða
çýkma yasaðý ilan edildi.
12 Eylül askeri darbesi sonrasýnda
7000 kiþinin idamý istendi.
Askeri Yargýtay 124 idam
cezasýný onayladý. 50 kiþi
idam edildi. Askeri
yönetimde, gözaltýnda ya da
Kenan Evren
hapishanelerde, "doðal
olmayan ölüm" sayýsý 229
oldu. Ýnsan Haklarý
Derneði'nin kayýtlarýna göre 12 Eylül döneminde:
650 bin kiþi gözaltýna alýndý. 230 bin kiþi yargýlandý. 1
milyon 683 kiþi fiþlendi. 141,142 ve 163. maddelerden
71 bin kiþi, yasadýþý örgüt üyesi olma iddiasýyla da
98.404 kiþi yargýlandý.
1987. Metris Askeri Cezaevi yönetimi tutuklu ve
mahkumlarýn isteklerini kabul etti; 63 siyasi tutuklu
30 gündür sürdürdükleri açlýk grevine son verdi.
1993. Nurhan Süleymanoðlu Avrupa Boks
Þampiyonasý'nda altýn madalya kazandý. Bu,
Türkiye'nin boksta aldýðý ilk altýn madalya.
1997. "Susurluk davasý" sanýðý Ýbrahim Þahin ile 2 özel
tim mensubu ve "köstebek
davasý" sanýðý Bülent Orakoðlu
tahliye edildi.
Bugün Doðanlar:
1888. Fransýz þarkýcý, sinema
oyuncusu Maurice Chevalier
1921. Polonyalý bilimkurgu
yazarý Stanislaw Lem
Bülent Orakoðlu
Bugün Ölenler:
1977. Güney Afrika'da Siyah
haklarý için mücadele eden Steve
Biko gözaltýnda
1992. Amerikalý aktör Antony
Perkins.
Ayrýntý için:
http://www.bianet.org/diger/arsiv.htm
12 Eylül 2006 Salý
11 Eylül'ü anarken tarihi dikkate almalýyýz
YAZAR: RAMI G. HURI
11 Eylül saldýrýlarýný deðerlendirirken,
tarihe geniþ bir açýdan bakmalýyýz. Sovyetler'in
çöküþünden bu yana Ortadoðu'nun yaþadýðý
deðiþimlerle, Anglo-Amerikan-Ýsrail siyasetinin
kýþkýrtýcýlýðýný göz önünde tutmalýyýz
11 Eylül saldýrýlarýnýn beþinci
yýldönümünde, bu saldýrýlarýn sonrasýna dair
analizlerden geçilmiyor, fakat ne yazýk ki
bunlarýn büyük kýsmý eksik kalýyor. 11 Eylül
sonrasý dünyanýn nasýl birçok yönüyle deðiþtiði
söyleniyor: Terörizm bugün daha kötü, dünya
terör gruplarýyla daha etkin biçimde mücadele
ediyor, ABD öncülüðündeki militarizm
Amerikan karþýtý direniþten menkul güçlü bir
karþý dalga yarattý ve özgürlük ve demokrasinin
en önemli deðerleri, bizzat bunlarý ihraç eden
Britanya ve ABD'de aþýnýyor.
Bunlar faydalý yaklaþýmlar deðil, çünkü 11
Eylül küresel tarihin þahikasý mertebesine
yükseltildi, ama bu yaklaþým durumun gerçek
boyutlarý tarafýndan desteklenmiyor. Bu haftaki
anma, derin ulusal travmaya dair meseleleri,
bütün ülkeler için gerçekten küresel ve tarihi
öneme haiz eðilimlerden ayýrmamýz gerektiðini
hatýrlatmalý.
Bu bakýmdan, Irak'a ABD öncülüðünde açýlan
savaþ muhtemelen 11 Eylül saldýrýlarýndan daha
fazla tarihi öneme sahip. Bu meselede rahatsýz
edici bir yumurta-tavuk unsuru var. 11 Eylül'ü
hatýrlarken hayati öneme sahip bir soruyu
aklýmýzda tutmalýyýz: Kaide tarzý terör mü
Anglo-Amerikan militarizmini, yani 'terörle
savaþý' tetikledi, yoksa Anglo-Amerikan tek
taraflýlýðý ve muzafferliði mi Kaide'nin ve çarpýk
dünya görüþünün güçlenmesine yol açan siyasi
ve psikolojik zemini yarattý?
Þu soru da var: Ortadoðu'daki mevcut
Ýslamcý militan siyaset dalgasýnýn ne kadarý
Anglo-Amerikan-Ýsrail militarizmine tepki
olarak, ne kadarý yerel bir eylemcilik
veya aþýrýlýkçýlýk biçimi olarak doðdu?
11 Eylül'ü, tertipçileriyle tüm imkânlarla
mücadele edilmesi gereken müstakil,
barbarca bir olayýn ötesinde görmeliyiz.
Onu, daha derin bir tarihsel baðlamda
analiz etmeliyiz. Kaide teröristlerinin
2001'den yýllar önce Dünya Ticaret
Merkezi'ni havaya uçurmaya çalýþtýðýný
hatýrlayýn. Bu, Kaide tipi teröristlerle
Batýlý devlet ve toplumlarýn bazý unsurlarý
arasýndaki daha önceki gerilim, saldýrý
ve intikam sarmalýnýn bir hatýrlatýcýsý.
Bu sarmalýn mazisi 1990'larýn baþýna, 11
Eylül'ün gerçekleþmesinden 10 yýl
öncesine dayanýyor. Bu yüzden de tarihi
deðiþtirmesi bakýmýndan daha anlamlý
bir milat bulmalýyýz: O da komünizmin,
Sovyetler Birliði'nin ve imparatorluðunun
1989-90'da çöküþü. Ýngiliz-Amerikan
öncülüðündeki Batý kapitalizminin,
demokrasisinin ve militarizminin bu
zaferi, 1990'dan beri Ortadoðu'da üç kilit
eðilime katkýda bulundu ve ancak bu
eðilimler ýþýðýnda 11 Eylül anlaþýlabilir.
Birincisi, bu bölge dünyanýn geri
kalanýnýn demokratikleþtiði bir dönemde
deðiþime kayýtsýz kaldý ve otokrasilerin
baskýsýný artýrmasýna imkân verdi.
Ýkincisi, Soðuk Savaþ'ýn sona ermesi
Ortadoðu'yu donmuþ halde tutan ideolojik
baðlarý gevþetti ve böylece bazý rejimlerin
Soðuk Savaþ'ta mümkün görünmeyen yeni
maceralara atýlmasýna vesile oldu. Irak'ýn
Kuveyt iþgali, Suriye'nin Lübnan'dan çýkmasý,
ABD ve Britanya'nýn Irak iþgali gibi. Üçüncüsü,
Ortadoðu'daki siyasete silahlarýn hükmettiðine
dayalý Anglo-Amerikan-Ýsrail dünya görüþü,
önleyici rejim deðiþikliði çaðýný getirdi.
1990'dan bu yana Ortadoðu, yerel ve küresel
bir aþýrýlýkçýlýk, terör ve askeri þiddet furyasýna
kapýlmýþ gidiyor. Bölgeyi dünya adýna
tanýmlamaya çalýþan Anglo-Amerikan-Ýsrailli
siyasetçiler bu þiddet furyasýný basitçe teröre
karþý doðrudan bir savaþ çerçevesine hapsetti
ve 11 Eylül'de iþlenen suç da bu savaþý tetikledi.
Ama gerçek o kadar basit deðil. 11 Eylül aslýnda
fikirleri Arap kamuoyunda derin kök salmamýþ,
bu yüzden de Arabistan kentlerinde deðil,
Afganistan'ýn ücra daðlarýnda faaliyet gösteren,
küçük bir terör çetesinin ABD karþýtý saldýrý
furyasýnýn bir devamýydý.
11 Eylül'ü ve sonuçlarýný tam manasýyla
anlamak için daha tarihsel ve doðrusal
bakmalýyýz: Ýþe 1990 civarýnda baþlamalýyýz;
küçük, tecrit edilmiþ çetelerin yükseliþinin izini
sürmeliyiz; Hamas, Hizbullah ve Müslüman
Kardeþler'in Arap kamuoyunu niye yanlarýna
çekebildiklerine dikkat etmeliyiz; Eylemleriyle,
Anglo-Amerikan-Ýsrail militarizminin yarattýðý
öfke arasýndaki etkileþimi görmeliyiz; ve
Ortadoðu'daki ülkelerin ve siyasi sistemlerin,
kendi aþýrýlýkçýlýklarýyla yabancý askeri
müdahalelerin bileþimi nedeniyle yaþadýðý
gerilimi hesaba katmalýyýz.
Kaide bu çirkin mirastan doðdu ve 11 Eylül'ü
kuþatan dinamiklerin de katkýsýyla, bu mirasýn
daha da çirkinleþmesinde önemli rol oynadý.
Bugün toplumlarýmýzý aþaðýlayýp imha eden
militarizm hastalýðýna dair dört çaðlayan var:
11 Eylül, Irak'taki Anglo-Amerikan savaþý ve
Ýsrail'in Gazze ve Batý Þeria'daki
savaþlarý. Bu ve baðlý meseleler tek
bir sürecin parçasý olarak
görülmedikçe hiçbir yönünü
anlamak mümkün deðil. Bu hafta
11 Eylül'ü hatýrlarken yine aþýrý
duygusal bilgi bombardýmanýna
maruz kalacaðýz ve bunun siyasi
bakýmdan anlamý olmayacak; zira
bu yaklaþým dar bir kurguya ve
görüþe dayanýyor.
(Lübnan'da Ýngilizce yayýmlanan
gazete, 9 Eylül 2006)
“Kýrgaz 2006 Yýlý Yatýrýmýný”
Sulucakarahöyük
KIRÞEHÝR-Belediye
Baþkaný Halim Çakýr, Kýrgaz
Genel müdür yardýmcýsý Osman
Kipoðlu ile birlikte “Kýrgaz 2006
Yýlý Yatýrýmýný” törenle hizmete
açtý.
Bu yatýrýmlar çerçevesinde
geçen sene 20.000, konuta cevap
veren yatýrýmýna bu yýl 5.000
konut daha ekledi.Böylece
Kýrgaz Kýrþehir Belediyesi ile
organize bir þekilde toplam
25.000 konutu hemen doðalgaz
verilebilir durumuna getirerek
toplam 4 yýl içersinde yapmasý
gereken yatýrýmýnýn ilk 2 yýlda ve 2006
Eylül’ünde yüzde 70’ini tamamlamýþ oldu.
Medrese mahallesi kümmetaltý civarýnda
düzenlenen Açýlýþ töreninde Kýrgaz Genel müdür
yardýmcýsý Osman Kipoðlu yaptýðý açýklamada
da þöyle dedi:
“ 2 yýl içerisinde Kýrþehir’de yapmýþ
olduðumuz doðalgaz çalýþmalarý sonucunda
Kýrþehir halkýnýn yüzde 70’ine doðalgaz
hizmetini götürmenin baþarýsýný ve onuru
yaþýyoruz.2006 yatýrým programýmýz sonucunda
25.000 abone þuan doðalgaz kullanma aþamasýna
gelmiþtir” dedi.
Bu yýl Kýrþehir’in Medrese Mahallesi ve
yenice Mahallesinin tamamýnda alt yapý
çalýþmalarýnýn bitmiþ olduðunu, Kervansaray
mahallesinin de bir kýsmýnda doðalgaz alt yapý
çalýþmalarý tamamlandýðýný belirten
Kipoðlu.”Hedeflerimizi yakaladýk “dedi.
2006 yýlý 11.250 abonemiz doðalgaz
baðlantýsý yapmýþ olup, bunlardan 7.100
abonemiz doðalgazý kullanmaktadýr. Bu yýlda
ilave abonelere kavuþacaklarýný belirten
Kipoðlu Basýnda çýkan doðalgaz zamlarýyla
ilgilide,”Zamlarýn Büyükþehirler doðalgaz
kullanma fiyatlarýný yansýttýðý. “Kýrþehir’in
Büyükþehirlere nazaran, doðalgazý daha ucuza
tükettiðini” belirti.
2006 yýlý yatýrým töreninde katýlan Belediye
Baþkaný Halim Çakýr yapmýþ olduðu
konuþmada þöyle dedi:
“Deðerli hemþerilerim; Doðanýn dostu,
çevrenin dostu temizliðin ana hedefi olan
doðalgazý Kýrþehir’e getirmiþ bulunuyoruz
Geçen sene yüzde 55’i tamamlanan doðalgaz
çalýþmalarýnýn, bu yýl takriben yüzde 70’i
tamamlanmýþtýr”.dedi
“Kýrþehir Belediyesi ve Kýrgaz iþbirliði
ile gerçekleþen doðalgaz çalýþmalarý son
derece güzel seyrettiðine dikkat çeken Baþkan
Çakýr doðalgaz çalýþmalarý sonucu bozulan
yollarýn en kýsa sürede ve ivedilikle asfaltlama
çalýþmalarýnýn aralýksýz sürdüðünü. Asfalt
yapýlmayan mahallelerinde ise en kýsa sürede
asfaltlama çalýþmalarýnýn baþlayacaðýný ifade
etti.
SATILIK
Meyve ve ceviz bahçesi
KAYIP ÝLANI
Hacýbektaþ Vergi Dairesinden aldýðým
9220596308 nolu vergi levhamý
kaybettim.
Hükümsüzdür.
Sinan Üzümcü
Hacýbektaþ’a 5 km. mesafede Akçataþ
Köyü Kurban Tepesi mevkiinde 20
dönüm üzerinde kurulu ev, havuz, su
kuyusu, depo bulunan
(emekliye uygun) arazi.
Ýbrahim Altýn
Cep Tel: 0 532 777 85 21
iþ Tel: 0 386 712 72 10
12 Eylül 2006 Salý
Ýthalat hevesi tarýmý yok ediyor
Hazal Ateþ
Dýþ ticaret açýðý 4.8 milyar dolara
ulaþan Türkiye tarýmda "ithal cenneti" oldu.
Türkiye, 2005 yýlýnda, 137 ülkeden 3.5
milyar dolarlýk tarým ürünü ithal etti. Bu
yýlýn temmuz ayýnda da ithalat yüzde 19.3
oranýnda yükseldi, yaklaþýk 11.5 milyar
dolar olarak gerçekleþti.
En çok tarým ürünü ithal edilen
ülkelerin baþýnda 515 milyon dolarlýk
ithalatla ABD geldi. Türkiye, Cook
adasýndan kaþar peyniri, Tanzanya'dan öküz
derisi bile ithal etti. TZOB Genel Baþkaný
Þemsi Bayraktar, Hükümet'in açýkladýðý 4
YTL'lik fýndýk alým fiyatý ile 2 milyar
dolarlýk ihracatýn 600-700 milyon dolara
düþeceðine dikkat çekti. Bayraktar,
"Tarýmda yýllýk 45 milyar dolarlýk üretim
kaybý var. Bu uygulamalarla Türkiye net
ithalatçý olmaya devam edecek" yorumunu
yaptý.
AKP ÇÝFTÇÝNÝN SESÝNÝ
DÝNLEMEDÝ
IMF programlarý kýskacýna alýnan ve
2001 krizinde ekonomi tarihinin en büyük
yýkýmýný yaþayan tarým sektörü,
desteklerdeki kesinti, tarýmsal
yatýrýmlardaki gerileme ve ürün
fiyatlarýndaki düþüþle birlikte sancýlý bir
dönem yaþýyor. Girdi fiyatlarý da enflasyon
oranýnýn birkaç katý üzerinde seyrederken,
AKP iktidarý da çiftçinin sesine kulak
týkadý. Türkiye'nin en büyük ticari partneri
olan ABD ile AB gibi ülkeler de tarým
sektörüne desteðin çekilmesi yönünde
baskýlarýný sürdürüyor. Türkiye Ýstatistik
Kurumu verilerine göre, 2006 OcakTemmuz döneminde geçen yýlýn ayný
dönemine göre ihracatyüzde 13, ithalat ise
yüzde 18.8 arttý. Türkiye, 46 milyar 485
milyon dolarlýk satýþ yaparken, 76 milyar
879 milyon dolarlýk alým yaptý.
Dýþ Ticaret Müsteþarlýðý verilerine
göre, Türkiye'nin en çok ithalat yaptýðý
ülkeler arasýnda ilk sýralarda, Brezilya ve
Almanya yer aldý. Brezilya'dan 198 milyon
dolar, Almanya'dan da 185 milyon dolarlýk
tarým ürünü ithalatý yapýldý. Tütün ve
döküntüler ithalatýna 162 milyon dolar,
ithal çaya 6 milyon dolar, sakatata 18
milyon dolar ödendi. Türkiye, Tanzanya
ve Mozambik'ten susam tohumu, Malavi'den tütün ve tütün döküntüsü ithal etti.
Tütün ve döküntüleri ithalatý için 162
milyon dolar, çay ithali için 6.5 milyon
dolar, sakatat için de 18 milyon dolarlýk
ödeme yapýldý.
Türkiye Ziraat Odalarý Birliði Genel
Baþkaný Þemsi Bayraktar, Türkiye'nin net
ithalatçý durumuna geldiðine dikkat
çekerek, sektördeki yýllýk kayýbýn 45 milyar
dolara ulaþtýðýna dikkat çekti. Bayraktar,
tarým ürünleri ithalatý ve sektörün
durumuna iliþkin þunlarý söyledi: 'Daha
önceki yýllarda kurda meydana gelen düþme
sektörü zorladý. Gümrüklerde tarýmý
koruyamaz hale geldik. Kurdaki yükselme
ile birlikte ithal ürünler de pahalandý. Bir
çok ürünün giriþi önlendi. Ancak, hasat
döneminde gerekli tedbirler
alýnmadýðýnda üretici zora giriyor.
Ýhracatýn, 2 milyar dolar fýndýkla ilgiliydi.
Bunu çýkardýðýmýzda net ithalatçý
olduðumuz ortaya çýktý. Fýndýk
fiyatlarýndaki düþüþ ihracatýn düþeceðini
gösteriyor. 600-700 milyon dolara
düþecek. Kalite konusunda önemli
sorunlarýmýz var. Ekonomiye kazandýramýyoruz. Sürdürülebilir üretim
noktasýnda olamýyoruz. Ýthalatý bir ölçüde
bu arttýrýyor. Ürettiðimiz ürünleri
maalesef pazarlayamýyoruz. Fiyatlar
düþüyor. .Tedbirler aðýr bir þekilde
alýnýyor. Bütçeye yeterli kaynak
koyulmuyor. Bu bütçe ile net ihracatçý
olamaz.'
FINDIK ÝHRACATI DÜÞÜRECEK
Tarým Bakanlýðý'nýn verilerine göre,
2003 'te 5 milyar 265 milyon, 2004'te
6 milyar 59 milyon, 2005'te ise 6 milyar
440 milyon dolar tarým ürünü ithal edildi.
Türkiye Ýhracatçýlar Meclis'i rakamlarýna
göre, tarým ürünleri ihracatý geçen yýla göre
yüzde 14.2 oranýnda arttý. Tarým
ihracatýndaki en büyük pay genel ihracatýn
yüzde 3.1'ini oluþturan hububat ve bakliyat
sektöründe oldu. En yüksek ihracat geliri
saðlayan ürün ise fýndýk oldu. Ancak,
Hükümet'in açýkladýðý 4 YTL'lik alým
fiyatýndan sonra fýndýk ihracatýndan elde
edilen 2 milyar dolarlýk gelirin de aþaðý
düþmesi bekleniyor. Tarýmsal gelirlerde
yüzde 16'lýk kayýp olduðuna dikkat çekilen
Dünya Bankasý raporunda, tarým kesimine
kaynak aktarýmýnda da 4.3 milyar dolarlýk
azalma olduðu açýklanmýþtý. Tarýmsal
sübvansiyonlarda 5.5 milyar dolarlýk
azalma, tarýmsal üretimde de yüzde 4
oranýnda azalma gerçekleþti. Tarýmsal
kârlýlýkta düþüþ ve çiftçinin uðradýðý 1.45
milyar dolarlýk net kayýba dikkat çekilirken,
Türkiye OECD ülkeleri arasýnda tarýmý en
az destekleyen ülke konumuna
geldi.(sesonlýne)
Tarýmda ürün çok gelir yok
AKP Hükümeti fýndýðýn
alým fiyatýný kiloda 4 YTL
olarak açýklarken, üreticiyi
gözden çýkardýðýný ortaya
koydu. Uluslararasý Para
Fonu (IMF)'nun verdiði
talimat doðrultusunda,
tütün üretimi hýzla
gerilerken, bundan
geçinen aile sayýsý da 600
binden 250 bine, üretim
miktarý 250 bin tondan 115 bin tona düþtü.
Ürün alým fiyatlarýndaki belirsizlikler çiftçiyi zora soktu.
Türkiye, ABD ve Mýsýr'dan sonra en kaliteli pamuðu üretiyor.
Pamuk fiyatlarýndaki düþüþ nedeniyle çiftçiler geçen yýl mýsýr
ekti. Pamuk fiyatlarý yükselince, bu yýl mýsýrdan tekrar pamuða
dönüldü. Bu nedenle de mýsýr üretimi geriledi. Bu yýl 1 milyon
ton mýsýr fazlasý elde edildi. Fiyatlar düþtü. Mýsýr ekilmeyince
ithalat zorunluluðu doðdu.
Ayçiçeði bu sezon 1 milyon üretim ile son 17 yýlýn en yüksek
rekoltesi beklenirken, Bulgaristan'ýn düþük ihracat fiyatlarý üreticiyi
sýkýntýya soktu. Bu sezon, Bulgaristan'ýn ihracat fiyatý geçen
sezonun 100 YTL altýnda seyretti.
Geçen yýl 400-420 YTL ye denk
gelen Bulgaristan'da yetiþen çiçeði
bugün sanayiciler 300-320
YTL'den ihraç ediyor.
Aþýklar Yolu
Üzüm üreticileri de isyan etti.
üzeri
Geçen yýl üzüm maliyeti 1.15 YTL
800
m2 arsa1
olarak açýklandý. TZOB Baþkaný
150 m2
Bayraktar, üzüm maliyetinin 1.23
evin konumu
YTL olarak belirlendiðine dikkat
çekerken, üreticilere çekirdeksiz
UÐUR KILIÇ
kuru üzümü 1.60 YTL'dan aþaðý
Tel: 0546 289 14 75
satmamalarý uyarýsýnda
0538 856 33 11
bulundu.(Birgün)
SATILIK
Solda birlik arayýþý sürüyor
Rahþan Ecevit'in 'sollu
saðlý ittifak' giriþimi
sonuçsuz kalýrken solda
bütünleþme arayýþlarý
sonbaharla birlikte yeniden
hýzlandý.
Rahþan Ecevit'in 'sollu
saðlý ittifak' giriþimi
sonuçsuz kalýrken solda
bütünleþme arayýþlarý sonbaharla birlikte yeniden hýzlandý.
DÝSK öncülüðünde çalýþmalarýný sürdüren 10 Aralýk Hareketi'nin
parti kurmanýn kolay olmayacaðý deðerlendirmesinin ardýndan
birlik arayan çevrelerin 'güçlü bir adres oluþturma' yönündeki
çabalarý da tekrar hýzlandý.
Türey Köse
ANKARA - Solda ''CHP dýþýnda güçlü bir adres oluþturma''
arayýþlarý sürerken DÝSK öncülüðünde oluþturulan 10 Aralýk
Hareketi'nin DSP'ye katýlmasý kulisleri yoðunlaþtý. DSP Genel
Baþkaný Zeki Sezer 'in DÝSK Genel Baþkaný Süleyman Çelebi
ve TESAV Baþkaný Erol Tuncer ile görüþmeler yaptýðý, bu
çerçevede DSP-SHP-ÖDP seçim ittifakýnýn saðlanmasý
giriþimlerinin de sürdürüldüðü kaydedildi. SHP Genel Baþkaný
Murat Karayalçýn , ''seçime tek baþýna girecekmiþ gibi
çalýþtýklarýný, her an ittifak olacakmýþ gibi de kapýyý açýk
tuttuklarýný'' söyledi.
Rahþan Ecevit 'in ''sollu saðlý ittifak'' giriþimi sonuçsuz
kalýrken solda bütünleþme arayýþlarý sonbaharla birlikte yeniden
hýzlandý. DÝSK öncülüðünde bazý akademisyenler ve
politikacýlarýn katýlýmýyla çalýþmalarýný sürdüren 10 Aralýk
Hareketi'nin bölge toplantýlarý sonunda yeni bir parti kurmanýn
kolay olmayacaðý noktasýna varýldý. Bu süreçte, ''temiz bir
kadro'' su ve ''80 trilyonu'' bulunan DSP çatýsý altýnda bütünleþme
arayýþlarýna hýz verildi. DSP Genel Baþkaný Zeki Sezer'in,
DÝSK Genel Baþkaný Süleyman Çelebi ve Ekonomik Siyasal
Araþtýrmalar Vakfý (TESAV) Baþkaný Erol Tuncer 'le bir araya
geldiði öðrenildi. Bu görüþmelerin süreceði vurgulanýrken 10
Aralýk Hareketi'nin DSP çatýsý altýna girmesi için ''partinin
demokratikleþtirilmesi, tüzükte deðiþiklikler yapýlmasý, üyelik
güvencesinin saðlanmasý'' gibi bazý konular üzerinde durulduðu
öðrenildi. Kürt sorunu konusunda da ortak bir metin oluþturma
arayýþlarýnýn sürdüðü aktarýldý.
Çatý adayý DSP
DSP çatýsý altýnda bütünleþme arayýþlarý, genel baþkanýn
dýþýnda ayrý bir ''baþbakan adayý'' formülleri ile birlikte
deðerlendiriliyor. Kulislerde, Zeki Sezer'in genel baþkan olarak
kalabileceði, Eskiþehir Belediye Baþkaný Yýlmaz Büyükerþen
ya da Þiþli Belediye Baþkaný Mustafa Sarýgül 'ün ''baþbakan
adayý'' olabileceði formülleri üzerinde duruluyor. DSP çatýsý
altýnda güçlü bir bütünleþme adresi oluþturulabilirse CHP
içindeki bazý milletvekillerinin de bu oluþum içinde yer
alabileceði deðerlendirmesi yapýlýyor. 10 Aralýk Hareketi içinde
''Hedefimiz yenileþme, kitleselleþme ve bütünleþme. Bunun
için diyaloða açýðýz. Solda bir bütünleþme olmasý için
demokratikleþme, yenileþme en önemli koþuldur'' görüþü dile
getirildi. DSP Genel Sekreteri Ahmet Tan ise arayýþlarla ilgili
olarak ''çeþitli kesimlerle görüþmeler yapýldýðýný'' söylemekle
yetindi. Tan, her hafta bir miting yaptýklarýný vurgularken 15
Eylül'de Giresun'da fýndýk, 16 Eylül'de Çorlu'da ayçiçeði, 17
Eylül'de de Kilis'te üzüm mitingi yapacaklarýný sözlerine ekledi.
CHP dýþýndaki partilerin seçim ittifaký arayýþlarý da sürüyor.
10 Aralýk Hareketi-DSP yakýnlaþmasý dikkatle izlenirken,
kulislerde buradan somut bir sonuç çýkmasý durumunda ittifak
çerçevesinin daha da geniþletilmesi ve DSP-SHP-ÖDP seçim
ittifakýnýn saðlanmasýnýn önemi üzerinde duruluyor.
Parlamentoda 4 milletvekilinden 3'ünü yitiren SHP'nin Genel
Baþkaný Murat Karayalçýn da geliþmeleri dikkatle izliyor.
''Ýttifaktan kaçan, iktidardan kaçar'' diyen Karayalçýn, son parti
meclisi toplantýsýnda söylemini biraz deðiþtirdi. Karayalçýn,
''Seçime tek baþýna girecekmiþ gibi çalýþmalarý yürütmeliyiz,
ama her an ittifak olacakmýþ gibi de açýk olmalýyýz. Uygun bir
tarihte ittifak saðlanýrsa içinde yer alýrýz. Tek koþulumuz,
yalnýzca sosyal demokrat partilerin ittifaký olmasýdýr. Sað
partileri istemiyoruz'' dedi.
Cumhuriyet, 09.09.06(alevi.com)
Ýmalatçý Toker Mobilye ve Dekarasyon
Mutfak dolabý, banyo, yüklük, vestiyer ve dekor iþleriyle...
Balon pres kapak, laminant kapak, profil kapak çeþitleriyle
MDF lamdan sipariþleriniz itina ile hazýrlanýr.
Kalitemiz tesadüfi deðildir.
Bir telefonla yanýnýzdayýz.
Taþýnmýþ olduðumuz Mucur Sanayi Sitesi’nde size hizmet vermeye
devam ediyoruz.
Toker Mobilya ve Dekarasyon
Recep Toker
Cep Tel: 0 542 716 11 21
MUCUR
Az Bulutlu
En Yüksek 0C 27
En Düþük 0C 11
ANKARA: RADYOEVÝ ÖNÜNDE '
DEMOKRASÝ BÝLDÝRÝSÝ'
Ankara'daki 12 Eylül Mitingi için
katýlýmcýlar sabah saatlerinde Ankara Garý
önünde toplandý. Mitinge, Darbe Karþýtý
Platformu oluþturan, Ankara 78'liler Derneði,
DÝSK, KESK, TMMOB, TTB, Halkevleri, ÝHD,
Pir Sultan Abdal Kültür Derneði, 2 Temmuz
Kültür ve Eðitim Vakfý, 68'liler Dayanýþma
Derneði, ÖDP, DTP, EMEP, ASMMMO üyeleri
ve dergi çevreleri buradan Abdi Ýpekçi Parký'na
doðru ellerinde, 12 Eylül sürecinde hayatlarýný
kaybeden devrimcilerin resimleri ve ayný süreçte
kaybolan kiþilerin isimlerinden oluþan pankartlar
taþýyarak yürüyüþe geçti. Grup, sýk sýk "Faþizme
karþý omuz omuza", "Gün gelecek devran
dönecek darbeciler halka hesap verecek" þeklinde
sloganlar attý. Ankara Radyosu önünde toplanan
darbe karþýtlarý, 12 Eylül bildirisinin okunduðu
radyo önünde bu kez "Demokrasi Bildirisi"
okudu. Grup tek tek arama noktasýndan
geçirilerek Sýhhiye Meydaný'nda toplandý.
'GENERALLERDEN HESAP
SORULACAK'
Polisin geniþ güvenlik önlemleri aldýðý
mitingde korteje katýlmayan Türkiye Komünist
Partisi (TKP), Yüksel Caddesi'nden baþlattýðý
yürüyüþle miting alanýna sonradan katýldý. Miting
katýlýmcýlarýnýn Dil tarih Coðrafya Fakültesi
önünden geçerken TUS sýnavýna giren öðrencileri
rahatsýz etmemek için slogan atmamalarý ise
dikkat çekti.
Ankara 78'liler Derneði Baþkaný Ruþen
Sümbüloðlu, "12 Eylül askeri darbesinin Türkiye
tarihi üzerinde büyük tahribatlara neden
olduðunu dile getirerek, darbeci generallerden
hesap sorulmasý gerektiðini" söyledi.
Sümbüloðlu, "Türkiye'nin sýrtýna bir deli gömleði
gibi süngü zoruyla geçirilen darbe düzenin ülkeyi
emekçi halklar için tam bir cehennem ortamýna
çevirdiðini" vurgulayarak, "faþist darbenin asýl
gerekçesinin emek ve demokrasi güçlerinin hak
ve özgürlük mücadelesinden duyulan korku
olduðunu" belirtti.
VEYSEL GÜNEYÝN MEKTUBU
12 Eylül'den sonra idam edilen Veysel
Güney'in ailesine yazdýðý son mektubun
okunmasý mitinge katýlanlarý duygulandýrýrken,
6 Mart 1984 yýlýnda açlýk grevinde yaþamýný
yitiren Orhan Keskin'in ablasý Ýpek Gül de bir
konuþma yaptý. Gül, Diyarbakýr'da kardeþiyle
birlikte öldürülen 36 devrimci genci özlemle
andýðýný belirterek, 12 Eylül'ün ardýndan yaþanan
kayýplarýn unutulmasýnýn mümkün olmadýðýný
kaydetti. Miting, Grup Vardiya'nýn verdiði
konserle sona erdi.
ÝSTANBUL'DA ENGELLEME
Ýstanbul'da Galatasaray Meydaný'ndan
Dolmabahçe'ye kadar yapýlmasý planlanan
yürüyüþ, polis tarafýndan engellendi. Engelleme
baþta yürüyüþü düzenleyen 78'liler Giriþimi
olmak üzere bir çok sendika, siyasi parti ve sivil
toplum kuruluþu temsilcileri tarafýndan protesto
edildi.
Polisin yürüyüþe izin vermemesi nedeniyle
Galatasaray Meydaný'nda sürdürülen eylemde
konuþan 78'liler Giriþimi sözcüsü Celalettin Can,
"polisin tavrýnýn darbecilerin tavrý ile ayný
olduðunu" söyledi. Can; engellemeyi, "Darbe
kültürü, yaþamýmýzýn her alanýnda varlýðýný
sürdürüyor. Bunun nedeni çok açýk. Türkiye
geçmiþiyle hesaplaþamadý. Darbenin baþý Evren
hâlâ yaptýklarýyla övünebiliyorsa, bunun ayýbý
sorumluluðu hepimizdedir. Toplum olarak
sindirildik. Vicdanlarýmýz uykuya yatýrýldý.
Darbecilerle 26 yýl iþbirliði yaptýk. Aradan ne
kadar zaman geçerse geçsin yeni darbelerin
olmamasýnýn yolu darbecilerin yargýlanmasýndan
geçer," diyerek protesto etti.
Bu antidemokratik süreçte hayatýný
kaybedenler için yapýlan bir dakikalýk saygý
duruþunun ardýndan Özgürlük ve Dayanýþma
Partisi (ÖDP) adýna konuþan Sema Solaklý ise;
12 Eylül hukukunun halen sürdüðüne deðinerek,
"Eðer darbecileri yargýlayamazsak çocuklarýmýza
onurlu bir gelecek býrakamayýz. Ýnanýyorum ki
bir gün 12 Eylül darbesi ders kitaplarýnda,
Türkiye'nin "bir kara lekesi" olarak anlatýlacaktýr"
dedi.
"DARBELER SAYESÝNDE TÜRKÝYE
BÝR ÇÖZÜMSÜZLÜK ÜLKESÝ OLDU"
Eylemde söz alan Demokratik Toplum
Partisi (DTP) Ýl Baþkan Yardýmcýsý Nizamettin
Öztürk de Türkiye'nin bir siyasi çözümsüzlük
ülkesine dönüþtürüldüðünü söyledi. Öztürk,
"Darbe tüm sonuçlarýyla ortadan kaldýrýlmadan
bu çözümsüzlük ortamý da yok olmayacaktýr.
'Kürt sorunu' varlýðýný sürdürdüðü sürece darbe
yönetimi ve mantýðý da deðiþmeyecektir" dedi.
B E L G E : 12 EYLÜL DÖNEMÝNDE
ÝDAM EDÝLENLER
1980’de idam edilen
Veysel Güney
[Sesonline] 12 Eylül faþist askeri
darbesinin 26. yýldönümünde binlerce yurttaþ
"Darbeciler Yargýlansýn" ana temasý etrafýnda
alanlara çýktý. Ýstanbul'daki yürüyüþ ise polis
tarafýndan engellendi. Polis engeli ile ilgili olrak
78'liler sözcüsü, Celalettin Can, "polisin tavrýnýn
darbecilerin tavrý ile ayný olduðunu" söyledi.
Ankara'daki gösteride, Ankara Radyosu önünde
toplanan yurttaþlar, 12 Eylül bildirisinin
okunduðu radyo önünde bu kez "Demokrasi
Bildirisi" okudu.
17'si sol görüþlü olmak üzere 50 kiþinin
idam edildiði binlerce insanýn iþkence görmesine
ve tutuklanmasýna neden olan 12 Eylül faþist
askeri darbesi ve cunta yönetimi, çeþitli kentlerde
düzenlenen mitinglerle protesto edildi. Binlerce
yurttaþýn katýldýðý mitinglerde, darbecilerin
yargýlanmasý için Anayasa'nýn 15. maddesinin
kaldýrýlmasý istendi.
» 1- Necdet Adalý (sol görüþlü) 7 Ekim 1980
Ankara
» 2- Mustafa Pehlivanoðlu (sað görüþlü) 7 Ekim
1980 Ankara
» 3- Serdar Soyergin (sol görüþlü) 25 Ekim 1980
Adana
» 4- Erdal Eren (sol görüþlü) 13 Aralýk 1980
Ankara
» 5- Cevdet Karakaþ (sað görüþlü) 4 Haziran
1981 Elazýð
» 6- Veysel Güney (sol görüþlü) 10 Haziran 1981
Gaziantep
» 7- Ahmet Saner (sol görüþlü) 25 Haziran 1981
Ýstanbul
» 8- Kadir Tandoðan (sol görüþlü) 25 Haziran
1981 Ýstanbul
» 9- Mustafa Özenç (sol görüþlü) 20 Aðustos
1981 Adana
» 10- Ýsmet Þahin (sað görüþlü) 20 Aðustos 1981
Ýstanbul
» 11- Seyit Konuk (sol görüþlü) 13 Mart 1982
Ýzmir
» 12- Ýbrahim Ethem Coþkun (sol görüþlü) 13
Mart 1982 Ýzmir
» 13- Necati Vardar (sol görüþlü) 13 Mart 1982
Ýzmir
» 14- Fikri Arýkan (sað görüþlü) 27 Mart 1982
Ankara
» 15- Sabri Altay (adli suçlu) 23 Nisan 1982
Adapazarý
» 16- Cengiz Baktemur (sað görüþlü) 30 Nisan
1982 Elazýð
» 17- Þahabettin Ovalý (adli suçlu) 12 Haziran
1982 Sinop
» 18- Ednan Kavaklý (adli suçlu) 18 Haziran
1982 Ankara
» 19- Ali Bülent Orkan (sað görüþlü) 13 Aðustos
1982 Ankara
» 20- Veli Acar (adli suçlu) 13 Aðustos 1982
Isparta
» 21- Eþref Özcan (adli suçlu) 19 Aðustos 1982
Kayseri
» 22- Halil Fevzi Uyguntürk (adi suçlu) 29 Aralýk
1982 Afyon
» 23- Kazým Ergun (adli suçlu) 29 Aralýk 1982
Akþehir
» 24- Muzaffer Öner (adli suçlu) 29 Aralýk 1982
Amasya
» 25- Adem Özkan (adli suçlu) 13 Ocak 1983
Balýkesir
» 26- Hüseyin Çaylý (adli suçlu) 13 Ocak 1983
Afyon
» 27- Osman Demiroðlu (adli suçlu) 13 Ocak
1983 Isparta
» 28- Ahmet Mehmet Uluðbay (adli suçlu) 22
Ocak 1983 Akþehir
» 29- Ali Aktaþ (siyasi) 23 Ocak 1983 Adana
» 30- Duran Bircan (adli suçlu) 23 Ocak 1983
Denizli
» 31- Levon Ekmekçiyan (Asala) 28 Ocak 1983
Ankara
» 32- Ramazan Yukarýgöz (sol görüþlü) 29 Ocak
1983 Ýzmit
» 33- Ömer Yazgan (sol görüþlü) 29 Ocak 1983
Ýzmit
» 34- Erdoðan Yazgan (sol görüþlü) 29 Ocak
1983 Ýzmit
Erdal Eren (sol görüþlü)
13 Aralýk 1980 Ankara
'Darbeciler yargýlanmadan, demokratikleþme hayal!'
» 35- Mehmet Kambur (sol görüþlü) 29 Ocak
1983 Ýzmit
» 36- hmet Kerse (adli suçlu) 30 Ocak 1983
Gaziantep
» 37- Rýdvan Karaköse (adli suçlu) 5 Þubat 1983
Akþehir
» 38- Cavit Karaköse (adli suçlu) 5 Þubat 1983
Akþehir
» 39- Süleyman Karaköse (adli suçlu) 5 Þubat
1983 Akþehir
» 40- Fatih Laçinligil (adli suçlu) 24 Þubat 1983
Keþan
» 41- Faik Görünmez (adli suçlu) 24 Þubat 1983
Kilis
» 42- Mustafa Baþaran (adli suçlu) 30 Mart 1983
Edirne
» 43- Hüseyin Üye (adli suçlu) 30 Mart 1983
Nazilli
» 44- Þener Yiðit (adli suçlu) 20 Nisan 1983
Isparta
» 45- Cafer Aksu Altýntaþ (adli suçlu) 20 Nisan
1983 Ordu
» 46 Abdülaziz Kýlýç (adli suçlu) 26 Mayýs 1983
Edirne
» 47- Halil Esendað (sað görüþlü) 5 Haziran
1983 Ýzmir
» 48- Selçuk Duracýk (sað görüþlü) 5 Haziran
1983 Ýzmir
» 49- Ýlyas Has
(sol görüþlü) 6
Ekim 1984
Ýzmir
» 50- Hýdýr
Aslan (sol
görüþlü) 24
Ekim 1984
Ýzmir

Benzer belgeler