12 eylül - Hacibektaslilar
Transkript
12 eylül - Hacibektaslilar
'Darbeciler yargýlanmadan, demokratikleþme hayal!' 12 EYLÜL DÖNEMÝNDE ÝDAM EDÝLENLER » 1- Necdet Adalý (sol görüþlü) 7 Ekim 1980 Ankara » 2- Mustafa Pehlivanoðlu (sað görüþlü) 7 Ekim 1980 Ankara » 3- Serdar Soyergin (sol görüþlü) 25 Ekim 1980 Adana » 4- Erdal Eren (sol görüþlü) 13 Aralýk 1980 Ankara » 5- Cevdet Karakaþ (sað görüþlü) 4 Haziran 1981 Elazýð » 6- Veysel Güney (sol görüþlü) 10 Haziran 1981 Gaziantep » 7- Ahmet Saner (sol görüþlü) 25 Haziran 1981 Ýstanbul » 8- Kadir Tandoðan (sol görüþlü) 25 Haziran 1981 Ýstanbul » 9- Mustafa Özenç (sol görüþlü) 20 Aðustos 1981 Adana » 10- Ýsmet Þahin (sað görüþlü) 20 Aðustos 1981 Ýstanbul » 11- Seyit Konuk (sol görüþlü) 13 Mart 1982 Ýzmir » 12- Ýbrahim Ethem Coþkun (sol görüþlü) 13 Mart 1982 Ýzmir » 13- Necati Vardar (sol görüþlü) 13 Mart 1982 Ýzmir » 14- Fikri Arýkan (sað görüþlü) 27 Mart 1982 Ankara Veysel » 15- Sabri Altay (adli suçlu) 23 Nisan 1982 Adapazarý » 16- Cengiz Baktemur (sað görüþlü) 30 Nisan 1982 Elazýð » 17- Þahabettin Ovalý (adli suçlu) 12 Haziran 1982 Sinop » 18- Ednan Kavaklý (adli suçlu) 18 Haziran 1982 Ankara » 19- Ali Bülent Orkan (sað görüþlü) 13 Aðustos 1982 Ankara » 20- Veli Acar (adli suçlu) 13 Aðustos 1982 Isparta » 21- Eþref Özcan (adli suçlu) 19 Aðustos 1982 Kayseri » 22- Halil Fevzi Uyguntürk (adi suçlu) 29 Aralýk 1982 Afyon » 23- Kazým Ergun (adli suçlu) 29 Aralýk 1982 Akþehir Erdal Eren » 24- Muzaffer Öner (adli suçlu) 29 Aralýk 1982 Amasya » 25- Adem Özkan (adli suçlu) 13 Ocak 1983 Balýkesir » 26- Hüseyin Çaylý (adli suçlu) 13 Ocak 1983 Afyon » 27- Osman Demiroðlu (adli suçlu) 13 Ocak 1983 Isparta » 28- Ahmet Mehmet Uluðbay (adli suçlu) 22 Ocak 1983 Akþehir » 29- Ali Aktaþ (siyasi) 23 Ocak 1983 Adana » 30- Duran Bircan (adli suçlu) 23 Ocak 1983 Denizli » 31- Levon Ekmekçiyan (Asala) 28 Ocak 1983 Ankara » 32- Ramazan Yukarýgöz (sol görüþlü) 29 Ocak 1983 Ýzmit » 33- Ömer Yazgan (sol görüþlü) 29 Ocak 1983 Ýzmit » 34- Erdoðan Yazgan (sol görüþlü) 29 Ocak 1983 Ýzmit » 35- Mehmet Kambur (sol görüþlü) 29 Ocak 1983 Ýzmit » 36- hmet Kerse (adli suçlu) 30 Ocak 1983 Gaziantep » 37- Rýdvan Karaköse (adli suçlu) 5 Þubat 1983 Akþehir » 38- Cavit Karaköse (adli suçlu) 5 Þubat 1983 Akþehir » 39- Süleyman Karaköse (adli suçlu) 5 Þubat 1983 Akþehir Hýdýr Aslan » 40- Fatih Laçinligil (adli suçlu) 24 Þubat 1983 Keþan » 41- Faik Görünmez (adli suçlu) 24 Þubat 1983 Kilis » 42- Mustafa Baþaran (adli suçlu) 30 Mart 1983 Edirne » 43- Hüseyin Üye (adli suçlu) 30 Mart 1983 Nazilli » 44- Þener Yiðit (adli suçlu) 20 Nisan 1983 Isparta » 45- Cafer Aksu Altýntaþ (adli suçlu) 20 Nisan 1983 Ordu » 46 Abdülaziz Kýlýç (adli suçlu) 26 Mayýs 1983 Edirne » 47- Halil Esendað (sað görüþlü) 5 Haziran 1983 Ýzmir » 48- Selçuk Duracýk (sað görüþlü) 5 Haziran 1983 Ýzmir Ýlyas Has » 49- Ýlyas Has (sol görüþlü) 6 Ekim 1984 Ýzmir » 50- Hýdýr Aslan (sol görüþlü) 24 Ekim 1984 Ýzmir 1980’de idam edilen Veysel Güney CALINAN ZAMANLAR Bir sabah açtýðýmda küçük ellerimle bahceli evimizin kapýsýný, koyu yeþil elbiseleri ile, oyuncaðýný hayal ettiðim kocaman bir silah la kapýlarýmýzý kuþatan askerler di. Boþ durmamýþ yatmamýþlardý. O dönem anlamakta zorluk çekmiþtim kapýmýzda askarlerin ne isi olduðunu ama, anladým ki özgürlüklerimizi kýsýtlama adýna gelmiþlerdi. Televizyonun hala siyah beyaz olduðu dönemde, seyredilen ajans haberlerinde TRT de,12 Eylül darbesinin yapýldýðý kulaklarýmýzda çýnlamýþtý. Her sabah annemlerin süpürdükleri kapýlarýmýzýn önünde oturmak, süpürge çalmak, hal hatýr sormak yasaklanmýþtý. Þaþkýn bakýþlarýmla sabahlarý toplanan komþularýmýzý aradým, yoklardý. Kafamý uzattýðým da komþularýmýzýn da kapýlarýnýn ardýndan baktýklarýný görmüþtüm. Baþýmý çýkarmamla birlikte sert bir ses, gözlerini bana dikerek gir içeri demesiyle içeriye girdim. Bir bir evler arandý, bir bir mahallemizden arkadaþlarýmýzýn babalarýný aðbeylerýni göremez oluyorduk. Annemlerin sohbetlerinde duyardým, tutuklanýp götürülen komþularýmýzýn isimlerini. Boþ durmadý askerler, yan gelip yatmadýlar ! Özgürlüklerimizi alarak insanlarýmýzý Erzincan iþkence hanelerine taþýdýlar. Kimileri geri döndüler büyüklerimizin, kimilerinden haber alamadýk bir daha ! Geri dönenler eskisi gibi degillerdi, o gülen yüzleri sevecenlikleri yoktu yüzlerinde. Evlerimizin önünde duran kocaman taþlara oturarak yapýlan sohbetler artýk yaþanamadý eskisi gibi. Sohbetlerde artýk kimlerin kaç yýl hapise gönderildiði, kimilerinin sakat kaldýðý konuþuluyordu. Anladým ki, kapýlarýmýzýn önlerini tutan askerler özgürlüklerimizle birlikte geleceðimize dair yarýnlarýmýza dair ne varsa alýp götürmüþerlerdi. Ýnsan onurumuzu çiðneyip ne varsa iyiden güzelden yana zulamýzda talan etmiþlerdi. 3 kiþinin yan yana gezmesinde örgüt kurma suçlamasýndan korkulduðu günler , bizleri birbirimizden uzaklaþtýrmýþtý. 12 Eylül darbesi öncesi, Sivas ta yaþanan katliamý gören gözlerim aramýþtý o yaþanan katliamda Askerleri , ama göremiþtim. Hep Katliamdan sonramý gelmeye ayarlanmýþtý yesil elbiseli askerler. Karþý komþumuz Fidan ablamýz Faþiþt kursunlarýya vurulup, halýnýn üzerinde boylu boyunca yatarken, mahallemizdeki , bakkal Zeynel amcanýn dükkanýnýn yakýlmasýný gördüðümde bunlara dur diyecek askerleri aradýðýmda gelmeyen askerler, bugün neden gelmiþlerdi ! Zamanlarýmýzý çalan, hayatlarý alýp götüren Evren Paþa ressamlýk yapýyor, bilmem çizermi, çizebilirmi tüm bunlarýn resimlerini. Anladim ki ! Boþ durmamýþ , yan gelip yatmamýþlardý askerler kapýlrýmýzýn önünde dururken. Kapýlarýn önünde oynadýðýmýz çelik çomak oyunumuzu yasaklarken, yaþama dair nelerimizi çaldýlar. Çalýnan zamanlarda büyüdük biz. Çalýnmakta hala zamanlarýmýz. ! Mahmut Akgül Sulucakarahöyük’ün baþta gelen gelir kaynaðý ödediðiniz abone bedelleridir. Gazetemizin yayýn hayatýna devam edebilmesinin yolu abone bedellerinin peþin ödenmesinden geçmektedir. Bu gazete 8 aydýr 20 Ykr. ederle satýlmaktadýr. Her gün kaðýtçýya, kalýpçýya, mürekkepçiye olan borcumuz artmaktadýr. Bu nedenle Hacýbektaþ içindeki abonelerimiz bir aylýk abone bedelini (7.5 ytl), Hacýbektaþ dýþýndaki abonelerimiz ise, üç aylýk ya da altý aylýk abone bedelini (35 ytl ya da 70 ytl) Hacýbektaþlýlar A. Þ. posta çeki :515 67 63 no’lu hesaba yatýrmalarý gerekmektedir. Ödemelerini yapan ve gazetelerini alamayan abonelerimizin [email protected] elektronik posta adresine açýklayýcý bilgi vermeleri ya da 0 384 441 39 47 nolu telefona durumu bildirmeleri iþlerimizi kolaylaþtýracaktýr. Hepimize kolay gelsin! Güney Ahmet Ateþ (2) 2. AD VE ADLANDIRMA ÜZERÝNE Daha sonra da A. Caferoðlu –Ýstanbul 1958-, T. Tekin –Indiana University1968-in çalýþmalarý Türkçe ve Ýngilizce olarak Orhun yazýtlarýndan bahsetmektedir. Gürcistan/Ahýska doðumlu Muharrem Ergin yazýtlarýn tercümesini H.N. Orkun’dan sonra 1970 yýlýnda “Orhun Abideleri” ismiyle yaptý. Sonraki çalýþmalar bahsi geçmiþ Sulucakarahöyük abonelerine! çalýþmalarýn kaynaklýk ettiði çalýþmalardýr. Yazýtlarda yer yer okunamayan satýr ve sözcükler bulunmaktadýr. Gerek çözümleyiciler –Thomsen, Radloff...-, gerekse tercüme edenler –Almanca, Ýngilizce, Türkçe...tercümeler- birçok cümlede farklý anlamlar ortaya koymaktadýr. >4’DE 12 EYLÜL Nafiz Ünlüyurt Nafiz Ünlüyurt: Yeniden yapýlanan Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneði Baþkaný. 1980’de Hacýbektaþ Belediye baþkaný.1977’de Hacýbektaþ’ta solun ve devrimcilerin desteðini alarak belediye baþkaný oldu. 12 Eylül 1980 Askeri darbeden her solcu,muhalif ve devrimci gibi oda payýna düþeni yaþadý. Demokrat ve Hacýbektaþlý olmanýn o dönem aðýrlýðýný ve iþkençesini yaþayan tüm insanlar gibi oda bir belediye baþkaný olarak 12 Eylülün madurlarýndan. O dönem yaþadýðý hiç birþeyden piþman olmayan madurlardan. Ve yaþadýklarýnýn faturasýný kimseye kesmeyenlerden... >2’DE GÜNEÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: 441 29 45 Ev Tel: 441 29 45 2 12 Eylül 2006 Salý Nafiz Ünlüyurt: Yeniden yapýlanan Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneði Baþkaný. 1980’de Hacýbektaþ Belediye baþkaný.1977’de Hacýbektaþ’ta solun ve devrimcilerin desteðini alarak belediye baþkaný oldu. 12 Eylül 1980 Askeri darbeden her solcu,muhalif ve devrimci gibi oda payýna düþeni yaþadý. Demokrat ve Hacýbektaþlý olmanýn o dönem aðýrlýðýný ve iþkençesini yaþayan tüm gençler gibi oda bir belediye baþkaný olarak 12 Eylülün madurlarýndan. O dönem yaþadýðý hiç birþeyden piþman olmayan madurlardan. Ve yaþadýklarýnýn faturasýný kimseye kesmeyenlerden... 12 Eylül Askeri Darbenin 26. yýl dönümünde Ünlüyurt Hacýbektaþ’ta yaþananlarý o dönemin tanýðý ve sanýðý olarak anlatýyor... 12 EYLÜL Behzat Kaya Bu gün 12 Eylül… Önemli bir tarih… yeni bir dönemin baþlangýcý… Çaðdaþ düþünceye, laik inanca,devrimci görüþe karþý duranlarýn korunup kollandýðý,irticaya , soyguna, karanlýk güçlere, serpilip büyümesi için kapýlarýn aralandýðý bir dönemin baþlangýcý 12 eylül… Ýlçemiz açýsýndanda unutulmamasý gerekli bir tarih 12 Eylül… O dönemde sorumluluk üstlenmiþ bir kiþi olarak bu güne dek bir söylemim olmadý. Bu tür iþlerin içerisinde yer almamýþ, sorumluluk üslenmemiþ herkes ‘iyi bildikleri için olacak’ her þeyi söyledi. 12 Eylül’ü iþlerine geldiði gibi kullandý… yeri Turgay Köse geldi öðdü, yeri geldi yerdi … Uzunca bir süre siyasi malzeme olarak bile kullanýldý… 12 Eylül fýrtýnasýna yakalanýp acý çeken, iþkence gören , iþinden aþýndan olan hiç kimse bu tartýþmalarýn tarafý olmadý. Birilerine çamur sýçratmadý. Erdemli , ilkeli ve de devrimci duruþunu sürdürdü… 12 Eylül tarihi ilçemiz için kýrýlma noktasý. Önemli bir tarih. 12 Eylül öncesi, 12 Eylül günleri ve 12 Eylül sonrasý olup bitenleri en küçük ayrýntýlarý ile herkesin bilmesi son derece önemli. Bu yýllar ilçe tarihinin çok önemli bir sahifesi… Hacýbektaþ insanýnýn çaðdýþý bir anlayýþa, taraf olmuþ bir yönetime karþý göstermiþ olduðu direnç her türlü övgünün üzerinde… O günlerde sergilenen onurlu duruþ , ilçeye , ilçe insanýna bir ayrýcalýk kazandýrmýþ. Hacýbektaþ adý bayrak olup ülkenin her köþesinde dalgalanmýþtý. 12 Eylül öncesi ilçe olarak zor koþullarla baþbaþaydý. Biryanda, yað, þeker, mazot, çimento, demir, kömür gibi en temel mallarýn yokluðunun yarattýðý sýkýntý . Öte yandan hiç kimsenin can güvenliðinin olmayýþý. Orta yerde sýkýþýp kalmýþ bir ilçe. Alabildiðine körüklenen Alevi Bektaþi düþmanlýðý … Hacýbeksaþlý yada Alevi olduðunu söyleyebilmenin cesaret gerektirdiði korkunç günler … Maraþta ,Sivasta ,Çorumda, Erzincan da yapýlan alevi katliamlarý …Tüm bu olaylarýn insanýmýzda oluþturduðu gerginlikler… Okuyan, konuþan, tartýþan her türlü eylemde söz ve karar sahibi olmak isteyen konturol altýnda tutulmasý olanaksýz bilinçli ve heyecanlý bir Hacýbektaþ gençliði… Baþta Mehmet Ali Aðca, Mehmet Þener, Ömer Ay, Ömer Baðcý , Abdullah Çatlý ,Oral Çelik, Yalçýn Özbey gibi çete liderlerinin serbestçe at oynattýklarý Nevþehir… Onlara kusursuz ev sahipliði yapan dönemin valisi Fevzi Alaloðlu. Emliyet müdürü Haydar Tek. Jandarma alay komtaný Kemal Þanlý ve Nevþehir emliyetinde görevli Ýbrahim Þahinli… Tüm bunlar ilçe olarak o yýllarda nasýl bir tehlike içinde olduðumuzun kanýtý.. O dönemde sorumluluk üstlenmiþ bir kiþi olarak bir þeylerin olacaðýný hep bekliyordum. Tek çabam ilçe olarak bu kriz döneminden en az zararla çýkabilmekti. Uykusuz gecelerimiz oldu. Yapýlan tüm tahrikleri, kurulan tuzaklarý boþa çýkarmayý önemli ölçüde baþardýk O yýllarda yapýlan 16 Aðusdos Hacý Bektaþ Veli yi anma törenleri belklide en anlamlý etkinliklerdi. Alevilerin öcü olarak gösterildiði günlerde Hacýbektaþtan tüm topluma doðru mesajlar verilmeye çalýþýldý. hiç kimseye boyun eðilmedi.Ýlçemiz Ülkenin düþünen , yazan kiþileri ve önde gelen sanatçýlarý için Buluþma yeri konumuna ulaþtý. 12 Eylül günü her þey birden deðiþti...12 Eylül yönetimini arkasýna alan Nafiz Ünlüyurt Nevþehirdeki devlet güçleri için artýk gün doðmuþtu… Yapacklarýný rahatca yaparlar hýnçlarýný alabilirlerdi. Öylede yaptýlar. Hiçbir inandýrýcý gerekçe olmadan yüzlerce insanýmýz iþkenceden geçti… Canýndan, iþinden, ekmeðinden edildi. 12 Eylül öncesi gösterilen onurlu duruþu, 12 Eylül sonrasýnda da sergilemesini bilebilseydik, 12 Eylül sonrasý yaþanýlan olumsuzluklarýn hiç birisi yaþanmazdý. 12 Eylül öncesi sorumluluk taþýyanlar 12 Eylül sonrasýndada bu sorumluluklarýný tam olarak yerine getirdikleri söylenemez. Bu anlamda hepimizin bir özeleþtiri yapmasý, ben nerede yanlýþ yaptým sorusuna akýlcý bir yanýt bulmasý doðru olacaktýr. Geçmiþi geri getirme yeniden yaþama olanaðý yok. Yaþanan olaylarý herkesin doðru olarak bilmesi gerek. Bu anlamda 12Eylül öncesi, 12Eylül günlerinin ve 12 Eylül sonrasý Ýlçede olup bitenlerin bir kitap haline getirilmesi önemli . O yýllarda Nevþehir valiliði, Emliyet müdürlüðü ve il jandarma alay komutanlýðýnca ilçemizle ilgili yazýþmalarýn, komando taburunda iþkence altýnda alýnan ifadelerin ve mahkemede yapýlan savunmalarýn bu kitapta yer almasý doðru olur. O dönemde yaþadýðýmýz bu olaylarýn tümü gözlerimin önünden geçiyor… Yiðit insan Zeki Tekinerin katlediliþi, cenaze töreninde çýkarýlan savaþý andýran olaylarýn arkasýndaki güçleri bugün daha iyi görüyorum. Kafalarýmýza çuval geçirilerek ifadelerimizin alýnýþýný, urgana baðlý olarak tuvalete götürülüþümüzün nedenlerini daha iyi anlýyorum. Yapýlan bu iþkencelerden eziklik de duymuyorum. O kýritik günlerde görevini yapmýþ bir kiþinin rahatlýðý içerisindeyim. Hiçbir arkadaþý mýn bu dönemle ilgili bize söyleye ceði sözünün olacaðýný düþünmüyorum. Mehmet Taþdemir GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam Kaymakamlýk Yazý Ýþ. Sos. Yar. ve Day. Özel Ýdare Nüfus Belediye Baþkanlýðý 441 30 09 441 34 10 441 39 77 441 31 01 441 31 02 441 37 44 441 30 17 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 30 18 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 30 52 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M . K . Baþkanlýðý 441 36 80 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 HABER 12 Eylül 2006 Salý 3 Alevilik müfredatta dipnot Birinci sýnýf öðrencileri erken baþladý Alevi derneklerinin Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi'ne zorunlu din dersinin kaldýrýlmasý için yaptýklarý baþvuruda karar günü beklenirken, Milli Eðitim Bakanlýðý ortaöðretimde okutulan Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi ders müfredatýna ilk kez Aleviliði aldý. Ancak Alevilik AKP hükümeti döneminde ders kitaplarýnda olmayacak. Milli Eðitim Bakanlýðý'nýn yenilediði Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders müfredatýnda, ilk kez Alevilik'e yer verildi. Ortaöðretim ýo. sýnýf din dersi kitabýnda, Hacý Bektaþi Veli'nin Kur'an, Hz. Muhammet ve Allah inancýna dair yaptýðý bir konuþmanýn metninden oluþan, "Hacý Bektaþ Veli'nin Makâlât Adlý Eserinde Tevhit ve Ýnanç Esaslarý" baþlýklý bir okuma parçasýna yer verildi. Ders kitabýnda kaynak olarak, Hüseyin Öz-can'ýn "Alevi-Bektaþi Kültürüne Bakýþlar" adlý kitabý gösterildi. Bu sayede Alevilik ilk kez Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitabýna dipnot olarak girmiþ oldu. 'ALEVÝLÝK TASAVVUFÝ YORUM' ýo. sýnýf din dersi kitabýnda yine "Hz. Ali'nin Örnek Þahsiyeti ve Ýbadetin Önemine Dair Sözleri" baþlýðý altýnda, Prof. Dr. Ýbrahim Sarý-çam'ýn 8 Ekim 2004 tarihinde Bursa'da düzenlenen Hz. Ali Sempozyumu' nda "Hz. Ali, Hayatý ve Þahsiyeti" adýyla sunulan tebliðinden hazýrlanmýþ bir okuma metnine de yer verilen müfredatta Alevilik 12. sýnýfta tasavvufý yorumlar baþlýðý altýnda ele alýnýyor MEB ortaöðretim 11. sýnýftaki din dersi kitabýnda Ýslam Düþüncesinde Siyasal-Ýktikâdi Yorumlar baþlýðý altýnda Haricilik, Þiilik, Mu'tecile, Maturîdilik, Eþ'ârilik'in, Ameli-Fýk-hî Yorumlar baþlýðý akanda ise Caferilik, Hanefilik, Malikilik, ve Þafýlik'e yer vermiþ. Alevilik ise "Ýslam Dünyasýnda Tasavvufý Yorumlar" baþlýðý altýnda anlatýlacak. Ancak Alevilik'in anlatýlacaðý ders kitabý liselerin 2 yýl sonra 4 yýla çýkarýlmasýyla, ortaöðretim 12. sýnýfta öðrencilere okutulacak. » Zorunlu din dersi yargýlanacak Avrupa Konseyi (AK) geçtiðimiz yýl Türkiye'den nüfus cüzdanlarýndaki din ibaresini çýkarmasýný ve okullardaki zorunlu din dersi uygulamasýndan vazgeçmesini istemiþti. AK bünyesinde faaliyet gösteren Irkçýlýkla ve Ayýrýmcýlýkla Mücadele Komitesi (ECRÝ) tarafýndan hazýrlanan, 'Türkiye'de Irkçýlýk ve Ayrýmcýlýk' konulu raporda yer alan bu taleplere AKP hükümeti o dönemde herhangi bir itirazda bulunma mýþtý. Din Öðretimi Genel Müdürlüðü'nün Bakanlar Kurulu'na geçtiðimiz hafta sunduðu 13 sayfalýk raporda, 142 ülkenin 73'ünde din dersinin okulun ilk 9 yýlý süresince öðrenci lerin karþýsýna en az bir kere zorunlu ders olarak geldiðine dikkat çekilmiþti. AÝHM ise Türkiye'de zorunlu din dersi uygulamasý nýn kaldýrýlmasý istemiyle Hasan Zengin adlý Alevi bir babanýn kýzýyla ilgili itirazýný esas tan inceleme kararý almýþtý. Hasan Zengin'in avukatlýðýný üstlenen Pir Sultan Abdal Derne ði Genel Baþkaný Kazým Genç AÝHM'in kabul ettið davada mahkemeye din dersi kitaplarýný sunmuþtu. AÝHM yaptýðý inceleme sonunda 15 Kasým 2000 tarihinde hazýrladýðý raporda, ders kitaplarýnýn tamamen 'islamiye tin temel kurallar ve ahlak eðitimiyle ilgili olduðunun anlaþýldýðým' bildirmiþ ve ders kitaplarýnda "Alevilik öðretisi yok" demiþti. AÝHM'deki duruþma 3 Ekim'de görülecek. Sulucakarahöyük HACIBEKTAÞ- MEB'in yeni uygulamasý kapsamýnda ilköðretim 1. sýnýf öðrencileri, dün ilk defa okulla tanýþtýlar. Milli Eðitim Bakanlýðý’nýn, ilköðretime yeni baþlayacak olan çocuklarýn okul korkusunu yenmesi için baþlattýðý uygulama çerçevesinde 1. Sýnýf öðrencileri için okullar tüm yurtta olduðu gibi Hacýbektaþ’ta dün baþladý. Bu uygulamayla öðrenciler bir hafta önce okulla tanýþmýþ oldular. Program çerçevesindeki faaliyetler, her gün 09.00-11.40 ve 14.00-16.40 saatleri arasýnda her okulda yarým gün yapýlacak. Diðer sýnýf öðrencileri ise 18 Eylül'de derslerine baþlayacak. Ýlköðretime yeni baþlayacak çocuklarýn yaþadýðý heyecanýn korkuya dönüþmemesi için, ailelere önemli görevlerin düþtüðü açýklandý. Okulla ilk defa tanýþacak çocuklarýn evlerinde ise ayrý bir telaþ yaþanýyor. Çocuklar yeni durumlarýna alýþmaya çalýþýrken, aileler ve okullar bu zorlu geçiþ dönemini kolayca atlatabilmenin yollarýný arýyorlar. Milli Eðitim Bakanlýðýnýn aldýðý TAM'ýn Baþkanlýðýna Ödemiþ getirildi Merkezi Almanya’nýn Essen Eyaletinde bulunan Türkiye Araþtýrmalar Merkezi (TAM)Vakfý Anadolu temsilciliðine Ürgüp Belediye Baþkaný Bekir Ödemiþ getirildi. Sulucakarahöyük ÜRGÜP- Merkezi Almanya’nýn Essen Eyaletinde bulunan Türkiye Araþtýrmalar Merkezi (TAM)Vakfý Anadolu temsilciliðine Ürgüp Belediye Baþkaný Bekir Ödemiþ getirildi.Merkezin Anadolu temsilciliði Nevþehir’in Ürgüp ilçesinde düzenlenen törenle açýldý. Ürgüp Cumhuriyet meydanýnda düzenlenen törende konuþan TAM baþkaný Prof. Dr. Faruk Þen Anadolunun en önemli Kültür Turizm merkezlerinden Ürgüp’te böyle bir merkezin hizmete açýlmasýnýn TAM’ýn iþleyiþini güçlendireceðini kaydetti. Ürgüp Belediye Baþkaný Bekir Ödemiþ’te özellikle Avrupadaki gurbetçilerin yaþadýðý temel sýkýntýlarý bilimsel çerçeveli çalýþmalarla ortaya koyan TAM’ýn bu sorunlarýn çözümünde özverili çalýþmalarýnýn sonderece olduðunu kaydetti .Ödemiþ bu aþamada Ürgüp Belediyesinin de gönüllü olarak bu çalýþmalar içerisinde her zaman üzerine düþeni yapmaya hazýr olduðunu belirtti. 12 Eylül faþist askeri darbesi tüm yurtta protesto ediliyor Sevgili Eþim, Sevgili Babamýz Vahit Özçelik seni unutmadýk.Unutmayaçaðýz.Anýný ve emeðini bizler yaþataçaðýz. Ölüm adýn kalleþ olsun... Eþi Münise Çoçuklarý, Þenol, Rabiya, Þengül, VAHÝT ÖZÇELÝK Ercan 1928 (12 Eylül 1990...) ÖZÇELiK (Ailesi) son karar doðrultusunda; ilköðretime yeni kayýt yaptýran çocuklarýn okula uyum saðlayabilmeleri için, okullarda `hoþ ortamlar yaratýlacak. Baþlayacak olan yeni uygulamaya göre; ilköðretime yeni kayýt olan çocuklar 11-15 Eylül 2006 tarihleri arasýnda, velileriyle birlikte okula gidecekler. Böylece, oyunlarla, dramalarla ve okulda oluþturulacak hoþ ortamlarla çocuklarýn okula uyumu, okula karþý korku geliþtirmemeleri saðlanacak. Okulun oyunlar oynanan, arkadaþlarýn bulunduðu, öðretmenlerin güler yüzle, çocuklarla ilgilendiði bir ortam olduðu daha ilk adýmda çocuklara hissettirilmeye çalýþýlacak. Uzmanlar ,ilköðretime yeni kayýt olan çocuklarýn okula kolayca uyum saðlaya-bilmeleri ve Milli Eðitim Bakanlýðýnýn gerçekleþtirmiþ olduðu bu çaðdaþ uygulamayý tamamlamak için ailelerin de katýlýmýnýn önemli olduðu yönünde birleþiyor. Okulu ve okumayý daha ilk günden bir korku olmaktan kurtarmak ve çocuklarýnýzýn bu süreci daha kolay atlatmalarýný saðlamak için; anne babalar, ve öðretmenlerin karþýlýklý iþbirliðinin önemsenmesi belirtildi. [Sesonline] 12 Eylül 1980 faþist askeri darbesinin 26.yýldönümü aðýrlýklý olarak "78'liler dernekleri" tarafýndan bu yýl çok daha yaygýn olarak protesto ediliyor. 12 eylül'ün hafta arasýna gelmesi nedeniyle yurt çapýnda gerçekleþtirilecek miting ve yürüyüþler " 10 eylül pazar" gününe alýndý. Miting KÝRALIK DÜKKAN dýþýndaki etkinliklerin Atatürk Bulvarý Sarraf Albisa Apartmaný ise; eylül ayý altý. boyunca 100m2 dükkan. süreceði Müracaat bildirildi. Etkinliklerin Resul Aydoðmuþ ana temasý Ýþ Tel: 441 39 35 "Darbeciler Cep Tel: 0 505 26 29 635 Yargýlansýn..." 12 Eylül 2006 Salý Ahmet Ateþ (2) 2. AD VE ADLANDIRMA Daha sonra da A. Caferoðlu –Ýstanbul 1958-, T. Tekin –Indiana University1968-in çalýþmalarý Türkçe ve Ýngilizce olarak Orhun yazýtlarýndan bahsetmektedir. Gürcistan/Ahýska doðumlu Muharrem Ergin yazýtlarýn tercümesini H.N. Orkun’dan sonra 1970 yýlýnda “Orhun Abideleri” ismiyle yaptý. Sonraki çalýþmalar bahsi geçmiþ çalýþmalarýn kaynaklýk ettiði çalýþmalardýr. Yazýtlarda yer yer okunamayan satýr ve sözcükler bulunmaktadýr. Gerek çözümleyiciler –Thomsen, Radloff...-, gerekse tercüme edenler –Almanca, Ýngilizce, Türkçe...tercümeler- birçok cümlede farklý anlamlar ortaya koymaktadýr. (Bugün sayýlarý yüze vuran üniversitelerimizde bu alanda çalýþmalar yapýlýyorduysa, neden yayýnlanmýyor?) Metinler üzerine makaleler ise Türkiye’den Batý üniversitelerine gitmiþ dilciler, Batýlý dilciler ve tarihçiler tarafýndan sürdürülmektedir. Adlandýrmalar, sýnýflandýrmalar, öbek oluþturmalar sonucunda Türkçe “dil ailesi” UralAltay dil ailesi olarak geçmektedir. Strahlenberg’den bu yana gelen bu öbeklendirmeye epeyce çekidüzen verilmesine raðmen, “Ural-Altay dil ailesinin akrabalýðý kesin biçimde kanýtlanamaz –F. Bozkurt 2002. Geriye Altay dilleri kalmaktadýr. Moðolca’dan Korece’ye uzanan bu dillerin akrabalýðý da ne yazýk ki (!) bütün dilciler tarafýndan kabul görmemektedir. Akrabalýðý iddia eden dilbilimcilerin ortak kanýtlarýndan bazýlarý nerdeyse birçok gruba uymaktadýr. “Eylem tabaný buyuru, ad tabaný tekil durumundadýr – aktaran : F. Bozkurt-.” (Yani gel, komm, come sözcükleri buyuru; elma, Apfel, appel tekil durumundaysa, ve binlerce örnek verilebilecekse bu üç dil ayný aileden mi sayýlacak? Ayrýca dillerin sözvarlýðýnda birtakým –üç beþ ya da on onbeþortak sözcüðün bulunmasý neden aile teþkiline kanýt olsun ki! Böyle olsa günümüz “Türkçesi” ile Arapça ve Farsça daðýlmamýþ aile olmaz mý? Bir sözcüðün çift ünsüzle baþlamasý kanýtý ise konuyu karýþtýrmaktan baþka neyi gösterebilir? Bu kanýt yazýyla ilgili deðil midir? Yazýsýz bir dil de “aileden” olamaz mý? Ýnsanlýðýn ayný dili konuþan öbeklerinin binlerce yýl yazýsýz yaþadýðý unutuluyor mu, ya da bir dilin yazýsýnýn deðiþtirilmesinin tarihi?..) Altay Ailesi de iþin ayrýntýlarýna inildiðinde, “Türkiye Türkçesi” açýsýndan küçülür küçülür ve Türkçe/Tatarca/Moðolca Ailesiyle = Hakaniye-Çaðatayca; Oðuzca/Türkmence ailesine iner. Bu belirlemenin onlarca kanýtýný yazýlý ve sözlü kaynaklardan bulabiliriz. Bir belirlemenin tarihe, zamanda kurulmuþ devlete, o devletlerde verilmiþ yazýlý eserlere; yazýyla barýþýk olmayan, yazýya günümüzde bile tamamen geçmemiþ/geçememiþ olan halk sýnýflarýnýn hikaye, masal, türkü, bilmece, tekerleme ve hala kullanmakta olduklarý farklý dile baðlý olduðu, bu, koþullara baðlý olmayan zaman ve mekanötesi belirlemelerle bu denemenin ilgilenmediðini belirtmeliyim. Türkçe açýsýndan yazýn –Orhun, Yenisey, Turfan/Uygur metinleri paranteze alýnýrsaKutadgu Bilig ve Divaný Lügat it Türk’le baþlar. Tarihleri 11. yüzyýlýn ikinci yarýsýdýr. KB. “büyük ihtimalle” Karahanlýcadýr. –Hakaniye Türkçesi- “Daha önceki uygur metinlerine göre daha arýdýr –F. Bozkurt-. DLT ise Arapça yazýlmýþtýr. Karahanlýlar, Gazneliler, Harezmliler, Ortaasya emirlikleri, Ýran Selçuklularý, Rum Selçuklularý ve Osmanlý dönemleri dil açýsýndan hangi mantýkla “Türkiye Türkçesiyle” ayný hatta sayýlabilir? Bu devletlerin tabi etnilerinin –budunkonuþtuklarý dilleri paranteze alýnýrsa geriye ne kalýr? O dönemlerin devletli uygarlýklarýnda verilen eserlere bugün Türkiye Türkçesi denilen dilin “tahmini yansýmasý” dýþýnda ne öne sürülebilir? Köken olarak –aile?- ayný dil grubuna alýnsa bile devletlerin diliyle onlara tabi halklarýn dili, devletlerin egemenliðindeki farklý boylara ve etnilere ait tarihsel geliþin bir kýlýnmasý birçok sorunu günümüzde bile çözülmemiþ olan “Türk Tarihi”ni daha da karýþýk kýlmaz mý?.. 2.2. Þimdi Türkçe açýsýndan anlamýn anlaþýlýrlýðýna baðlý olarak, rastgele üç dört cümlelik parçalar yazýp sorularýmý sýralayacaðým. Ýlk parça: “...Amga korgan kýþlap yazýnga Oguzgaru sü taþýkdýmýz. Kül Tigin ebig baþlayu kýt[t]ýmýz.Oguz yagý ordug basdý. Kül Tigin” (...Amga kalesinde kýþlayýp ilk baharýnda Oðuza doðru ordu çýkardýk. Kül Tigini evin baþýnda býrakarak, müdafaa tedbirleri aldýk. Oðuz düþman, merkezi bastý. Kül Tigin –M. Ergin 2003, Kül Tigin Abidesi-) Ýkinci parça: “ol ödin üstinki tengriler bo savýg körüp angsýz ulug mýngadýp tanglap Bodýsatva’nýng antag mungadýnçýg çatýglýg iþinge iyin ögirip...” ( O zaman üsteki Tanrýlar bu durumu görüp ölçüsüz ulu bunlayýp danlayýp Buda’nýn o denli bunaltýcý ilahi iþine sevinip öðerek... –Ceval Kayra, Uygurca Altun Yaruk-) Üçüncü Parça : “saba yili koptu karanful yýdýn/ ajun barça bütpü yýpar burdu kin” (Sabah yeli karanfil kokukusuyla kalktý/dünya baþtan baþa misk gibi koktu. –R. R. Arat 1959, Kutadgu Bilig-) Dördüncü parça: “yuwga suwýn suwulma/ Kaptý meninð ‘Kay’ýmý.” (Yufka su ile sulanma/benim Kay’ýmý- Kay oymaðýndan kölemi- kaptý. –B. Atalay1998, DLT.-) Beþinci parça: “Evvel Laz kendü hana elçi göndürdi: ‘Gel Kösova’da buluþalým ve illâ sen dahý oðlanlarýñý bile getür.’ didi...” (Sýrp kralý önce Murad Han’a elçi gönderdi ve ‘Gel Kosova’da buluþalým, sen de oðlanlarýný yanýnda getir...- Çok güzel! Dipdedesini sevmese de, Aþýkpaþazade’nin dili Baba Ýlyas Oðuzcasý/Türkmencesi esiyor.- K. Yavuz 2003, Âþýk Paþazade) Altýncý parça: “...Sultan Alâüd-Din, sûr-i Konya’yý ve Sivas’ý yapup elkabýnda, en-nasýrlidîn illâh, es-Sultan ül-Â’zam ziyade oldu...” (Unat-Köymen 1995, Neþrî Tarihi) –Sultan Alaüddin Konya ve Sivas surlarýný yapýp ‘Allahýn dinine yardýmcý’ ünvanýný da alarak Büyük Sultan ünvanýný çoðalttý.Tercüme denemesi benim. -) Yedinci parça: “...Rikab-ý tedbir ve tasarruf- SATILIK 2004 Model Fiat Maria Araba Karahöyük Sitesi üzeri çevre yolu bitiþiði 600m2 arsa Ramazan Danacý Tel: 0 542 652 62 25 0 384 441 33169 ý þehristan-ý bedenden bi- tevakkuf ayak çeküp inan-ý teshir-i kiþveri zindeganiyi elden koyub...indi.” (K. Ýmazawa 2000, Ýbni Kemal IV) – Trc. denemesi benim: ilk önlem olarak ve büyük þehre sahip olmaktan vazgeçip oradan durmaksýzýn ayrýlýp vilayeti yönetim altýna almaya aldanmadan, bunu elden koyup...indi.Bu yedi parça da devlete ait, ya da devletten doyan yazarlara ait olup yönetilen sýnýflarla hiçbir ilgisi yoktur. Parçalar devletler açýsýndan artsüremli olmalarýna raðmen dil açýsýndan bir sürekliliðin olduðu hemen göze çarpar. Yedinci parçada, 12 Arapça+Farsça kelimeye raðmen, 5 kelime Türkçedir. Ama dilin mantýðý, cümle yapýsýnda özne,tamlama ve yüklemin yeri ve durumu açýsýndan yukarýdaki parçalarla uyum içindedir. Bütün parçalara Türkçe denilmesinde -aralarýndaki 800 yýllýk bir zaman ve 3500-4000 km.lik bir uzaklýk; din farklarý, siyasal örgütlenme farklarý, yönetilen etni farklarý olmasýna raðmen, metinler ayný kültür dairesinde (Kulturkreis) yer aldýklarýndan- bir haklýlýk payý vardýr. Bu kültür dairesi devletçi, haraç ve vergici, tabi –baz, baðýmlý- boylara bir din ya da mezhebi dayatmacý; dil olarak Çinceci, Farsçacý, Arapçacý ve kendi kültürlerine hýzla yabancýlaþýp iktidarlarýnýn devamý için sýk sýk din, dil, boysal dünya anlayýþýný deðiþtiren bir yapýdýr. Devleti yönetenlerin kendilerine köken olarak gösterdikleriyle parça metinlerin geçtiði hiçbir dönemde ilgileri kalmamýþtýr. Eðer 13. yüzyýldan günümüze Rum’a gelen Türkmenlerin kültürel bellekleri egemenler tarafýndan dumura uðratýlabilseydi –ki Rum Selçuklularý ve Osmanlý tarihi baþtan sona bu etnosidi saðlamayý çok önemsemiþtir- bugün “Türkiye Türkçesi” olarak adlandýrýlmýþ –batý Oðuzcasý- dil büyük olasýlýkla olmayabilirdi. Þimdi de bu bellekten birkaç parça: ilk parça Yesili Ahmet Ata’dan “Arif aþýk öz canýný otka yakmas/Biderdlerge çakmakýn yakýp çakmas/Dünya kelip cilve kýlsa kýya bakmas/ýþksýz kiþi behayýndýn beter dostlar” (Divan-ý Hikmet 1836 Kazan baskýsý, hazýrlayan:H. Bice) (SÜRECEK) 12 Eylül 2006 Salý 1997. "Susurluk davasý" sanýðý Ýbrahim Þahin ile 2 özel tim mensubu ve "köstebek davasý" sanýðý Bülent Orakoðlu tahliye edildi Susurluk'ta kim kimdir? ABDULLAH ÇATLI: 1980 öncesi Bahçelievler katliamý sanýðý olarak tutuklandý. Ancak parmak izi tespitinden sonra býrakýldý. Ölümünden sonra alýnan parmak izleriyle bu izlerin ayný olduðu saptandý. Ayný parmak izi Topal'ý öldüren kaleþnikoflardan birinin þarjöründe bulundu. Doðu Perinçek'in açýkladýðý MÝT raporunda Mehmet Özbay sahte kimliðiyle dolaþtýðý bildirilmesinden bir süre sonra Susurluk'taki trafik kazasýnda öldü. SEDAT BUCAK: Bucak aþiretinin önderi. DYP milletvekili, kanun kaçaðý Çatlý, polis okulu müdürü Hüseyin Kocadað ve Çatlý'nýn sevgilisi Gonca Us ile birlikte ayný araçta kaza yaptýktan sonra, Çatlý'ya yataklýk yapmaktan yargýlanmasý için dokunulmazlýðý kaldýrýldý, seçimler yenilendiðinden fezlekesi hala TBMM'de bekliyor. Aðar Buçak MEHMET AÐAR: Ýçiþleri ve Adalet eski Bakaný, Emniyet eski Genel Müdürü. Susurluk olayýyla birlikte kanun kaçaklarýnýn üzerinden kendi imzasýyla verilen belgeler çýktý. Belgelerin sahte olduðunu savundu. Susurluk Komisyonu'na detaylý bilgi vermedi, yargýda konuþacaðýný açýkladý. "Mevzuat dýþý silah taþýma belgesi vermek, Topal sanýklarýný Ankara'ya getirterek serbest býrakmak, Yaþar Öz'ün silahlarla yakalanmasýný örtbas etmek, Tarýk Ümit'in kaçýrýlmasýna karýþmak" suçlarýndan yargýlanmasý için dokunulmazlýðý kaldýrýldý, ancak o da yeniden milletvekili seçilince bir kez daha dokunulmazlýk zýrhýna büründü. NECDET MENZÝR: Ulaþtýrma eski Bakaný Ýstanbul eski Emniyet Müdürü. Yaþar Öz olayýnda yakalanan belge ve silahlarýn Bakýrköy Cumhuriyet Baþsavcýlýðý'na ulaþtýrýlmasýný önlemek amacýyla Ankara'ya celbini isteyerek görevini kötüye kullandýðý iddiasýyla yargýlanmasý istendi. Aðar'ýn emriyle bunu yaptýklarýný bildirdi. KEMAL YAZICIOÐLU: Ordu Valisi, dönemin Ýstanbul Emniyet Müdürü. Üç özel tim görevlisinin Topal'ý öldürdüklerini itiraf ettiklerini Cumhurbaþkaný'na bildirdi. Bu iþi çözebileceðini söylerken, "kendilerine yeterli bilgi vermediði" gerekçesiyle dönemin Ýçiþleri Bakaný Meral Akþener tarafýndan açýða alýndý. HALUK KIRCI HALUK KIRCI: Bahçelievler katliamcýsý, 7 kez idam cezasýna Çatlý Ýbrahim Þahin Aðar Buçak çarptýrýldý. Nisan 1996'da Ýstanbul'da gözaltýna alýndýðýnda, üzerinde Aðar imzalý "uzman belgesinin" bulunduðu, Aðar'ýn telefonla þubeyi arayarak Kýrcý'nýn nezarethaneye alýnmasýný engellediði öne sürüldü. Þubat 1996'da Ýstanbul Asayiþ Þube Müdürlüðü'nden polislerin yardýmýyla kaçtý. Drej Ali ile birlikte Mehmet Ali Yaprak'ý kaçýrdýklarý öne sürüldü. ÖMER LÜTFÜ TOPAL: Kumarhaneler Kralý olarak biliniyor. Çatlý tarafýndan organize edilen bir suikastle öldürüldüðü öne sürüldü. ÝBRAHÝM ÞAHÝN: Özel Harekat Dairesi eski Baþkanvekili. 3 Özel Tim görevlisini Ýstanbul'da Çamlýca giriþinden alýp Ankara'ya getirdi. Emniyet Genel Müdür Yardýmcýsý Halil Tuð'un yanýsýra Aðar'ýn da kendisini aradýðýný bildirdi. Tarýk Ümit'in kaçýrýlmasýnda etkili olduðu öne sürüldü. Kayýp silahlar davasýnda görevi götüye kullanmaktan ceza aldý, ancak Yargýtay kararý bozdu. YAÞAR ÖZ: Meral Çatlý'nýn eþinin akrabasý, uyuþturucu kaçakçýsý. 1995'te ABD'de uyuþturucu kaçakçýlýðý yaptýðý için arananlar listesinde. Evine yapýlan baskýnda Yeþil Pasaport taþýdýðý saptandý. Aðar imzalý silah taþýma izin belgesi bulundu. TARIK ÜMÝT: MÝT Ajaný. Uyuþturucu ve kara para aklama trafiðinin kilit isimlerinden olduðu söyleniyor. MAHMUT YILDIRIM 95 Mart'ýnda arabasý Çerkezköy yakýnlarýnda terkedilmiþ olarak bulundu. Susurluk iliþkilerinin en önemli isimlerinden olduðu sanýlan Ümit'ten bir daha haber alýnamadý. AYHAN AKÇA: Ýbrahim Þahin'in korumasý. MÝT raporuna göre Tarýk Ümit'in kaçýrýlmasýný Abdullah Çatlý ve Haluk Kýrcý ile birlikte organize etti. Uyuþturucu ve kara para aklama trafiðinde görevli olduðu öne sürüldü. Özel timden ayrýlarak Tokat'a yerleþti. MAHMUT YILDIRIM (YEÞÝL): JÝTEM için çalýþtýðý, bu sýrada görev aldýðý Güneydoðu bölgesinde köylülere iþkence yaptýðý ve faili meçhul cinayetlere adýnýn karýþtýðý iddia edildi. Ahmet Demir kimliðiyle Topal'dan 17 milyon Dolar aldýðý, ortaðý (Zinnar) kod adlý PKK itirafçýsý Alaaddin Kanat'ýn Kalecik Cezaevi'nde, Yýldýrým'ýn da Hollanda'da gece kulubü iþlettiði iddia edildi. Bir ara Yýldýrým'ýn Avrupa'da öldürüldüðü de öne sürüldü. SERDAR ÖZDAÐ: Çatlý'nýn Topal cinayetini yönettiði iddia edilen cep telefonunun sahibi, BBP Genel Baþkaný Muhsin Yazýcýoðlu'nun Özel Kalem Müdürlüðünü yaptý. AYHAN ÇARKIN, ERCAN AKSOY, OÐUZ YORULMAZ: Bucak'ýn korumalarý, özel tim görevlileri. Topal cinayeti nedeniyle Ýstanbul'da 1997'de Arnavut Sami kod adlý Sami Hoþtan ve Ali Fevzi Bir ile birlikte gözaltýna alýndýlar. 36 saat süren sorguda Behçet Cantürk, Savaþ Buldan ve Topal'ý öldürdüðünü itiraf ettikleri, Cumhurbaþkaný' na emniyet müdürü Yazýcýoðlu tarafýndan bildirildi. Mesut Yýlmaz sorgunun kasete alýndýðýný öne sürdü, ancak Yazýcýoðlu bunu yalanladý. Dönemin Ýçiþleri Bakaný Aðar'ýn telefonu ile Ankara'ya getirildiler, Bucak'ýn isteðiyle korumalýðýna verildiler. SEDAT DEMÝR: Ýstanbul eski Asayiþ Þube Müdürü. Söylemezler Çetesi ile birlikte çalýþtýðý iddia edildi, meslekten atýldý, firardayken yakalanarak tutuklandý. Kýrcý'nýn emniyetten kaçýþýný saðladýðý iddiasý ile yargýlandý. DENÝZ GÖKÇETÝN: Ýstanbul eski Emniyet Müdür Yardýmcýsý. Söylemez çetesi ile birlikte çalýþtýðý, onlardan rüþvet aldýðý iddia edildi, meslekten atýldý, firardayken yakalandý. HALÝL TUÐ: Emniyet Genel Müdür Yardýmcýsý. Mehmet Aðar'ýn telefonuyla Ýbrahim Þahin'den 3 özel timcinin Ankara'ya getirmesini istedi. MEHMET ALÝ YAPRAK: Gaziantep Yaprak TV'nin sahibi. Çatlý'nýn adamlarý tarafýndan kaçýrýldýðýný iddia etti. 25 Mayýs 1996'da polis kimliði gösterenler tarafýndan kaçýrýldý, 15 milyon DM fidye istendi, 5 gün süren pazarlýkta 3 milyon DM'ta anlaþýldý. Yaprak, kaçýrýlmasýyla ilgili Yahya Efe, Turgay Maraþlý, Müfit Semcat ve Haluk (Kýrcý) isimlerini verdi. SAMÝ HOÞTAN, ALÝ FEVZÝ BÝR: Topal'ýn ortaklarý. Özel timcilerle birlikte Topal'ý öldürmekle suçlanýyorlar. 1937. Dersim isyanýnýn lideri Seyit Rýza teslim oldu. Seyit Rýza yargýlama sonucu 15 Kasým'da idam edildi. 1953. Sovyetler Birliði'nde Nikita Seyit Rýza Kruþçev Komünist Partisi 1. sekreterliðine seçildi. 1956. 6-7 Eylül Olaylarý davasý Nikita Kruþçev baþladý. 1959. Sovyetler Birliði Luna II roketini aya fýrlattý. 1963. Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluðu arasýnda ortaklýk antlaþmasý imzalandý. 1969. Türkiye Ýþçi Partisi, Adýyaman'da bir toprak aðasý ve Alevi dedesi olan Sabri Tanrýverdi'yi aday gösterdi. Tanrýverdi'nin adaylýðý parti içinde rahatsýzlýk yarattý. 1970. Filistinli gerillalar, Amerika Birleþik Devletleri, Ýsviçre, Ýngiltere ve Almanya'ya ait dört uçaðý kaçýrdýlar. Gerillalar uçaklardan üçünü Ürdün çölünde havaya uçurdular; yolcularý rehin aldýlar. 1975. Birleþmiþ Milletler Ýnsan Haklarý Komisyonu Kýbrýs konusunda Türkiye aleyhine karar verdi. 1977. 32. Uluslararasý Halk Oyunlarý Yarýþmasý Fransa'nýn Dijon kentinde yapýldý. Türkiye 48 ülke arasýnda birinci oldu. 1980. Ordu yönetime el koydu. Parlamento feshedildi, siyasi faaliyetler durduruldu, tüm yurtta sýkýyönetim ve sokaða çýkma yasaðý ilan edildi. 12 Eylül askeri darbesi sonrasýnda 7000 kiþinin idamý istendi. Askeri Yargýtay 124 idam cezasýný onayladý. 50 kiþi idam edildi. Askeri yönetimde, gözaltýnda ya da Kenan Evren hapishanelerde, "doðal olmayan ölüm" sayýsý 229 oldu. Ýnsan Haklarý Derneði'nin kayýtlarýna göre 12 Eylül döneminde: 650 bin kiþi gözaltýna alýndý. 230 bin kiþi yargýlandý. 1 milyon 683 kiþi fiþlendi. 141,142 ve 163. maddelerden 71 bin kiþi, yasadýþý örgüt üyesi olma iddiasýyla da 98.404 kiþi yargýlandý. 1987. Metris Askeri Cezaevi yönetimi tutuklu ve mahkumlarýn isteklerini kabul etti; 63 siyasi tutuklu 30 gündür sürdürdükleri açlýk grevine son verdi. 1993. Nurhan Süleymanoðlu Avrupa Boks Þampiyonasý'nda altýn madalya kazandý. Bu, Türkiye'nin boksta aldýðý ilk altýn madalya. 1997. "Susurluk davasý" sanýðý Ýbrahim Þahin ile 2 özel tim mensubu ve "köstebek davasý" sanýðý Bülent Orakoðlu tahliye edildi. Bugün Doðanlar: 1888. Fransýz þarkýcý, sinema oyuncusu Maurice Chevalier 1921. Polonyalý bilimkurgu yazarý Stanislaw Lem Bülent Orakoðlu Bugün Ölenler: 1977. Güney Afrika'da Siyah haklarý için mücadele eden Steve Biko gözaltýnda 1992. Amerikalý aktör Antony Perkins. Ayrýntý için: http://www.bianet.org/diger/arsiv.htm 12 Eylül 2006 Salý 11 Eylül'ü anarken tarihi dikkate almalýyýz YAZAR: RAMI G. HURI 11 Eylül saldýrýlarýný deðerlendirirken, tarihe geniþ bir açýdan bakmalýyýz. Sovyetler'in çöküþünden bu yana Ortadoðu'nun yaþadýðý deðiþimlerle, Anglo-Amerikan-Ýsrail siyasetinin kýþkýrtýcýlýðýný göz önünde tutmalýyýz 11 Eylül saldýrýlarýnýn beþinci yýldönümünde, bu saldýrýlarýn sonrasýna dair analizlerden geçilmiyor, fakat ne yazýk ki bunlarýn büyük kýsmý eksik kalýyor. 11 Eylül sonrasý dünyanýn nasýl birçok yönüyle deðiþtiði söyleniyor: Terörizm bugün daha kötü, dünya terör gruplarýyla daha etkin biçimde mücadele ediyor, ABD öncülüðündeki militarizm Amerikan karþýtý direniþten menkul güçlü bir karþý dalga yarattý ve özgürlük ve demokrasinin en önemli deðerleri, bizzat bunlarý ihraç eden Britanya ve ABD'de aþýnýyor. Bunlar faydalý yaklaþýmlar deðil, çünkü 11 Eylül küresel tarihin þahikasý mertebesine yükseltildi, ama bu yaklaþým durumun gerçek boyutlarý tarafýndan desteklenmiyor. Bu haftaki anma, derin ulusal travmaya dair meseleleri, bütün ülkeler için gerçekten küresel ve tarihi öneme haiz eðilimlerden ayýrmamýz gerektiðini hatýrlatmalý. Bu bakýmdan, Irak'a ABD öncülüðünde açýlan savaþ muhtemelen 11 Eylül saldýrýlarýndan daha fazla tarihi öneme sahip. Bu meselede rahatsýz edici bir yumurta-tavuk unsuru var. 11 Eylül'ü hatýrlarken hayati öneme sahip bir soruyu aklýmýzda tutmalýyýz: Kaide tarzý terör mü Anglo-Amerikan militarizmini, yani 'terörle savaþý' tetikledi, yoksa Anglo-Amerikan tek taraflýlýðý ve muzafferliði mi Kaide'nin ve çarpýk dünya görüþünün güçlenmesine yol açan siyasi ve psikolojik zemini yarattý? Þu soru da var: Ortadoðu'daki mevcut Ýslamcý militan siyaset dalgasýnýn ne kadarý Anglo-Amerikan-Ýsrail militarizmine tepki olarak, ne kadarý yerel bir eylemcilik veya aþýrýlýkçýlýk biçimi olarak doðdu? 11 Eylül'ü, tertipçileriyle tüm imkânlarla mücadele edilmesi gereken müstakil, barbarca bir olayýn ötesinde görmeliyiz. Onu, daha derin bir tarihsel baðlamda analiz etmeliyiz. Kaide teröristlerinin 2001'den yýllar önce Dünya Ticaret Merkezi'ni havaya uçurmaya çalýþtýðýný hatýrlayýn. Bu, Kaide tipi teröristlerle Batýlý devlet ve toplumlarýn bazý unsurlarý arasýndaki daha önceki gerilim, saldýrý ve intikam sarmalýnýn bir hatýrlatýcýsý. Bu sarmalýn mazisi 1990'larýn baþýna, 11 Eylül'ün gerçekleþmesinden 10 yýl öncesine dayanýyor. Bu yüzden de tarihi deðiþtirmesi bakýmýndan daha anlamlý bir milat bulmalýyýz: O da komünizmin, Sovyetler Birliði'nin ve imparatorluðunun 1989-90'da çöküþü. Ýngiliz-Amerikan öncülüðündeki Batý kapitalizminin, demokrasisinin ve militarizminin bu zaferi, 1990'dan beri Ortadoðu'da üç kilit eðilime katkýda bulundu ve ancak bu eðilimler ýþýðýnda 11 Eylül anlaþýlabilir. Birincisi, bu bölge dünyanýn geri kalanýnýn demokratikleþtiði bir dönemde deðiþime kayýtsýz kaldý ve otokrasilerin baskýsýný artýrmasýna imkân verdi. Ýkincisi, Soðuk Savaþ'ýn sona ermesi Ortadoðu'yu donmuþ halde tutan ideolojik baðlarý gevþetti ve böylece bazý rejimlerin Soðuk Savaþ'ta mümkün görünmeyen yeni maceralara atýlmasýna vesile oldu. Irak'ýn Kuveyt iþgali, Suriye'nin Lübnan'dan çýkmasý, ABD ve Britanya'nýn Irak iþgali gibi. Üçüncüsü, Ortadoðu'daki siyasete silahlarýn hükmettiðine dayalý Anglo-Amerikan-Ýsrail dünya görüþü, önleyici rejim deðiþikliði çaðýný getirdi. 1990'dan bu yana Ortadoðu, yerel ve küresel bir aþýrýlýkçýlýk, terör ve askeri þiddet furyasýna kapýlmýþ gidiyor. Bölgeyi dünya adýna tanýmlamaya çalýþan Anglo-Amerikan-Ýsrailli siyasetçiler bu þiddet furyasýný basitçe teröre karþý doðrudan bir savaþ çerçevesine hapsetti ve 11 Eylül'de iþlenen suç da bu savaþý tetikledi. Ama gerçek o kadar basit deðil. 11 Eylül aslýnda fikirleri Arap kamuoyunda derin kök salmamýþ, bu yüzden de Arabistan kentlerinde deðil, Afganistan'ýn ücra daðlarýnda faaliyet gösteren, küçük bir terör çetesinin ABD karþýtý saldýrý furyasýnýn bir devamýydý. 11 Eylül'ü ve sonuçlarýný tam manasýyla anlamak için daha tarihsel ve doðrusal bakmalýyýz: Ýþe 1990 civarýnda baþlamalýyýz; küçük, tecrit edilmiþ çetelerin yükseliþinin izini sürmeliyiz; Hamas, Hizbullah ve Müslüman Kardeþler'in Arap kamuoyunu niye yanlarýna çekebildiklerine dikkat etmeliyiz; Eylemleriyle, Anglo-Amerikan-Ýsrail militarizminin yarattýðý öfke arasýndaki etkileþimi görmeliyiz; ve Ortadoðu'daki ülkelerin ve siyasi sistemlerin, kendi aþýrýlýkçýlýklarýyla yabancý askeri müdahalelerin bileþimi nedeniyle yaþadýðý gerilimi hesaba katmalýyýz. Kaide bu çirkin mirastan doðdu ve 11 Eylül'ü kuþatan dinamiklerin de katkýsýyla, bu mirasýn daha da çirkinleþmesinde önemli rol oynadý. Bugün toplumlarýmýzý aþaðýlayýp imha eden militarizm hastalýðýna dair dört çaðlayan var: 11 Eylül, Irak'taki Anglo-Amerikan savaþý ve Ýsrail'in Gazze ve Batý Þeria'daki savaþlarý. Bu ve baðlý meseleler tek bir sürecin parçasý olarak görülmedikçe hiçbir yönünü anlamak mümkün deðil. Bu hafta 11 Eylül'ü hatýrlarken yine aþýrý duygusal bilgi bombardýmanýna maruz kalacaðýz ve bunun siyasi bakýmdan anlamý olmayacak; zira bu yaklaþým dar bir kurguya ve görüþe dayanýyor. (Lübnan'da Ýngilizce yayýmlanan gazete, 9 Eylül 2006) “Kýrgaz 2006 Yýlý Yatýrýmýný” Sulucakarahöyük KIRÞEHÝR-Belediye Baþkaný Halim Çakýr, Kýrgaz Genel müdür yardýmcýsý Osman Kipoðlu ile birlikte “Kýrgaz 2006 Yýlý Yatýrýmýný” törenle hizmete açtý. Bu yatýrýmlar çerçevesinde geçen sene 20.000, konuta cevap veren yatýrýmýna bu yýl 5.000 konut daha ekledi.Böylece Kýrgaz Kýrþehir Belediyesi ile organize bir þekilde toplam 25.000 konutu hemen doðalgaz verilebilir durumuna getirerek toplam 4 yýl içersinde yapmasý gereken yatýrýmýnýn ilk 2 yýlda ve 2006 Eylül’ünde yüzde 70’ini tamamlamýþ oldu. Medrese mahallesi kümmetaltý civarýnda düzenlenen Açýlýþ töreninde Kýrgaz Genel müdür yardýmcýsý Osman Kipoðlu yaptýðý açýklamada da þöyle dedi: “ 2 yýl içerisinde Kýrþehir’de yapmýþ olduðumuz doðalgaz çalýþmalarý sonucunda Kýrþehir halkýnýn yüzde 70’ine doðalgaz hizmetini götürmenin baþarýsýný ve onuru yaþýyoruz.2006 yatýrým programýmýz sonucunda 25.000 abone þuan doðalgaz kullanma aþamasýna gelmiþtir” dedi. Bu yýl Kýrþehir’in Medrese Mahallesi ve yenice Mahallesinin tamamýnda alt yapý çalýþmalarýnýn bitmiþ olduðunu, Kervansaray mahallesinin de bir kýsmýnda doðalgaz alt yapý çalýþmalarý tamamlandýðýný belirten Kipoðlu.”Hedeflerimizi yakaladýk “dedi. 2006 yýlý 11.250 abonemiz doðalgaz baðlantýsý yapmýþ olup, bunlardan 7.100 abonemiz doðalgazý kullanmaktadýr. Bu yýlda ilave abonelere kavuþacaklarýný belirten Kipoðlu Basýnda çýkan doðalgaz zamlarýyla ilgilide,”Zamlarýn Büyükþehirler doðalgaz kullanma fiyatlarýný yansýttýðý. “Kýrþehir’in Büyükþehirlere nazaran, doðalgazý daha ucuza tükettiðini” belirti. 2006 yýlý yatýrým töreninde katýlan Belediye Baþkaný Halim Çakýr yapmýþ olduðu konuþmada þöyle dedi: “Deðerli hemþerilerim; Doðanýn dostu, çevrenin dostu temizliðin ana hedefi olan doðalgazý Kýrþehir’e getirmiþ bulunuyoruz Geçen sene yüzde 55’i tamamlanan doðalgaz çalýþmalarýnýn, bu yýl takriben yüzde 70’i tamamlanmýþtýr”.dedi “Kýrþehir Belediyesi ve Kýrgaz iþbirliði ile gerçekleþen doðalgaz çalýþmalarý son derece güzel seyrettiðine dikkat çeken Baþkan Çakýr doðalgaz çalýþmalarý sonucu bozulan yollarýn en kýsa sürede ve ivedilikle asfaltlama çalýþmalarýnýn aralýksýz sürdüðünü. Asfalt yapýlmayan mahallelerinde ise en kýsa sürede asfaltlama çalýþmalarýnýn baþlayacaðýný ifade etti. SATILIK Meyve ve ceviz bahçesi KAYIP ÝLANI Hacýbektaþ Vergi Dairesinden aldýðým 9220596308 nolu vergi levhamý kaybettim. Hükümsüzdür. Sinan Üzümcü Hacýbektaþ’a 5 km. mesafede Akçataþ Köyü Kurban Tepesi mevkiinde 20 dönüm üzerinde kurulu ev, havuz, su kuyusu, depo bulunan (emekliye uygun) arazi. Ýbrahim Altýn Cep Tel: 0 532 777 85 21 iþ Tel: 0 386 712 72 10 12 Eylül 2006 Salý Ýthalat hevesi tarýmý yok ediyor Hazal Ateþ Dýþ ticaret açýðý 4.8 milyar dolara ulaþan Türkiye tarýmda "ithal cenneti" oldu. Türkiye, 2005 yýlýnda, 137 ülkeden 3.5 milyar dolarlýk tarým ürünü ithal etti. Bu yýlýn temmuz ayýnda da ithalat yüzde 19.3 oranýnda yükseldi, yaklaþýk 11.5 milyar dolar olarak gerçekleþti. En çok tarým ürünü ithal edilen ülkelerin baþýnda 515 milyon dolarlýk ithalatla ABD geldi. Türkiye, Cook adasýndan kaþar peyniri, Tanzanya'dan öküz derisi bile ithal etti. TZOB Genel Baþkaný Þemsi Bayraktar, Hükümet'in açýkladýðý 4 YTL'lik fýndýk alým fiyatý ile 2 milyar dolarlýk ihracatýn 600-700 milyon dolara düþeceðine dikkat çekti. Bayraktar, "Tarýmda yýllýk 45 milyar dolarlýk üretim kaybý var. Bu uygulamalarla Türkiye net ithalatçý olmaya devam edecek" yorumunu yaptý. AKP ÇÝFTÇÝNÝN SESÝNÝ DÝNLEMEDÝ IMF programlarý kýskacýna alýnan ve 2001 krizinde ekonomi tarihinin en büyük yýkýmýný yaþayan tarým sektörü, desteklerdeki kesinti, tarýmsal yatýrýmlardaki gerileme ve ürün fiyatlarýndaki düþüþle birlikte sancýlý bir dönem yaþýyor. Girdi fiyatlarý da enflasyon oranýnýn birkaç katý üzerinde seyrederken, AKP iktidarý da çiftçinin sesine kulak týkadý. Türkiye'nin en büyük ticari partneri olan ABD ile AB gibi ülkeler de tarým sektörüne desteðin çekilmesi yönünde baskýlarýný sürdürüyor. Türkiye Ýstatistik Kurumu verilerine göre, 2006 OcakTemmuz döneminde geçen yýlýn ayný dönemine göre ihracatyüzde 13, ithalat ise yüzde 18.8 arttý. Türkiye, 46 milyar 485 milyon dolarlýk satýþ yaparken, 76 milyar 879 milyon dolarlýk alým yaptý. Dýþ Ticaret Müsteþarlýðý verilerine göre, Türkiye'nin en çok ithalat yaptýðý ülkeler arasýnda ilk sýralarda, Brezilya ve Almanya yer aldý. Brezilya'dan 198 milyon dolar, Almanya'dan da 185 milyon dolarlýk tarým ürünü ithalatý yapýldý. Tütün ve döküntüler ithalatýna 162 milyon dolar, ithal çaya 6 milyon dolar, sakatata 18 milyon dolar ödendi. Türkiye, Tanzanya ve Mozambik'ten susam tohumu, Malavi'den tütün ve tütün döküntüsü ithal etti. Tütün ve döküntüleri ithalatý için 162 milyon dolar, çay ithali için 6.5 milyon dolar, sakatat için de 18 milyon dolarlýk ödeme yapýldý. Türkiye Ziraat Odalarý Birliði Genel Baþkaný Þemsi Bayraktar, Türkiye'nin net ithalatçý durumuna geldiðine dikkat çekerek, sektördeki yýllýk kayýbýn 45 milyar dolara ulaþtýðýna dikkat çekti. Bayraktar, tarým ürünleri ithalatý ve sektörün durumuna iliþkin þunlarý söyledi: 'Daha önceki yýllarda kurda meydana gelen düþme sektörü zorladý. Gümrüklerde tarýmý koruyamaz hale geldik. Kurdaki yükselme ile birlikte ithal ürünler de pahalandý. Bir çok ürünün giriþi önlendi. Ancak, hasat döneminde gerekli tedbirler alýnmadýðýnda üretici zora giriyor. Ýhracatýn, 2 milyar dolar fýndýkla ilgiliydi. Bunu çýkardýðýmýzda net ithalatçý olduðumuz ortaya çýktý. Fýndýk fiyatlarýndaki düþüþ ihracatýn düþeceðini gösteriyor. 600-700 milyon dolara düþecek. Kalite konusunda önemli sorunlarýmýz var. Ekonomiye kazandýramýyoruz. Sürdürülebilir üretim noktasýnda olamýyoruz. Ýthalatý bir ölçüde bu arttýrýyor. Ürettiðimiz ürünleri maalesef pazarlayamýyoruz. Fiyatlar düþüyor. .Tedbirler aðýr bir þekilde alýnýyor. Bütçeye yeterli kaynak koyulmuyor. Bu bütçe ile net ihracatçý olamaz.' FINDIK ÝHRACATI DÜÞÜRECEK Tarým Bakanlýðý'nýn verilerine göre, 2003 'te 5 milyar 265 milyon, 2004'te 6 milyar 59 milyon, 2005'te ise 6 milyar 440 milyon dolar tarým ürünü ithal edildi. Türkiye Ýhracatçýlar Meclis'i rakamlarýna göre, tarým ürünleri ihracatý geçen yýla göre yüzde 14.2 oranýnda arttý. Tarým ihracatýndaki en büyük pay genel ihracatýn yüzde 3.1'ini oluþturan hububat ve bakliyat sektöründe oldu. En yüksek ihracat geliri saðlayan ürün ise fýndýk oldu. Ancak, Hükümet'in açýkladýðý 4 YTL'lik alým fiyatýndan sonra fýndýk ihracatýndan elde edilen 2 milyar dolarlýk gelirin de aþaðý düþmesi bekleniyor. Tarýmsal gelirlerde yüzde 16'lýk kayýp olduðuna dikkat çekilen Dünya Bankasý raporunda, tarým kesimine kaynak aktarýmýnda da 4.3 milyar dolarlýk azalma olduðu açýklanmýþtý. Tarýmsal sübvansiyonlarda 5.5 milyar dolarlýk azalma, tarýmsal üretimde de yüzde 4 oranýnda azalma gerçekleþti. Tarýmsal kârlýlýkta düþüþ ve çiftçinin uðradýðý 1.45 milyar dolarlýk net kayýba dikkat çekilirken, Türkiye OECD ülkeleri arasýnda tarýmý en az destekleyen ülke konumuna geldi.(sesonlýne) Tarýmda ürün çok gelir yok AKP Hükümeti fýndýðýn alým fiyatýný kiloda 4 YTL olarak açýklarken, üreticiyi gözden çýkardýðýný ortaya koydu. Uluslararasý Para Fonu (IMF)'nun verdiði talimat doðrultusunda, tütün üretimi hýzla gerilerken, bundan geçinen aile sayýsý da 600 binden 250 bine, üretim miktarý 250 bin tondan 115 bin tona düþtü. Ürün alým fiyatlarýndaki belirsizlikler çiftçiyi zora soktu. Türkiye, ABD ve Mýsýr'dan sonra en kaliteli pamuðu üretiyor. Pamuk fiyatlarýndaki düþüþ nedeniyle çiftçiler geçen yýl mýsýr ekti. Pamuk fiyatlarý yükselince, bu yýl mýsýrdan tekrar pamuða dönüldü. Bu nedenle de mýsýr üretimi geriledi. Bu yýl 1 milyon ton mýsýr fazlasý elde edildi. Fiyatlar düþtü. Mýsýr ekilmeyince ithalat zorunluluðu doðdu. Ayçiçeði bu sezon 1 milyon üretim ile son 17 yýlýn en yüksek rekoltesi beklenirken, Bulgaristan'ýn düþük ihracat fiyatlarý üreticiyi sýkýntýya soktu. Bu sezon, Bulgaristan'ýn ihracat fiyatý geçen sezonun 100 YTL altýnda seyretti. Geçen yýl 400-420 YTL ye denk gelen Bulgaristan'da yetiþen çiçeði bugün sanayiciler 300-320 YTL'den ihraç ediyor. Aþýklar Yolu Üzüm üreticileri de isyan etti. üzeri Geçen yýl üzüm maliyeti 1.15 YTL 800 m2 arsa1 olarak açýklandý. TZOB Baþkaný 150 m2 Bayraktar, üzüm maliyetinin 1.23 evin konumu YTL olarak belirlendiðine dikkat çekerken, üreticilere çekirdeksiz UÐUR KILIÇ kuru üzümü 1.60 YTL'dan aþaðý Tel: 0546 289 14 75 satmamalarý uyarýsýnda 0538 856 33 11 bulundu.(Birgün) SATILIK Solda birlik arayýþý sürüyor Rahþan Ecevit'in 'sollu saðlý ittifak' giriþimi sonuçsuz kalýrken solda bütünleþme arayýþlarý sonbaharla birlikte yeniden hýzlandý. Rahþan Ecevit'in 'sollu saðlý ittifak' giriþimi sonuçsuz kalýrken solda bütünleþme arayýþlarý sonbaharla birlikte yeniden hýzlandý. DÝSK öncülüðünde çalýþmalarýný sürdüren 10 Aralýk Hareketi'nin parti kurmanýn kolay olmayacaðý deðerlendirmesinin ardýndan birlik arayan çevrelerin 'güçlü bir adres oluþturma' yönündeki çabalarý da tekrar hýzlandý. Türey Köse ANKARA - Solda ''CHP dýþýnda güçlü bir adres oluþturma'' arayýþlarý sürerken DÝSK öncülüðünde oluþturulan 10 Aralýk Hareketi'nin DSP'ye katýlmasý kulisleri yoðunlaþtý. DSP Genel Baþkaný Zeki Sezer 'in DÝSK Genel Baþkaný Süleyman Çelebi ve TESAV Baþkaný Erol Tuncer ile görüþmeler yaptýðý, bu çerçevede DSP-SHP-ÖDP seçim ittifakýnýn saðlanmasý giriþimlerinin de sürdürüldüðü kaydedildi. SHP Genel Baþkaný Murat Karayalçýn , ''seçime tek baþýna girecekmiþ gibi çalýþtýklarýný, her an ittifak olacakmýþ gibi de kapýyý açýk tuttuklarýný'' söyledi. Rahþan Ecevit 'in ''sollu saðlý ittifak'' giriþimi sonuçsuz kalýrken solda bütünleþme arayýþlarý sonbaharla birlikte yeniden hýzlandý. DÝSK öncülüðünde bazý akademisyenler ve politikacýlarýn katýlýmýyla çalýþmalarýný sürdüren 10 Aralýk Hareketi'nin bölge toplantýlarý sonunda yeni bir parti kurmanýn kolay olmayacaðý noktasýna varýldý. Bu süreçte, ''temiz bir kadro'' su ve ''80 trilyonu'' bulunan DSP çatýsý altýnda bütünleþme arayýþlarýna hýz verildi. DSP Genel Baþkaný Zeki Sezer'in, DÝSK Genel Baþkaný Süleyman Çelebi ve Ekonomik Siyasal Araþtýrmalar Vakfý (TESAV) Baþkaný Erol Tuncer 'le bir araya geldiði öðrenildi. Bu görüþmelerin süreceði vurgulanýrken 10 Aralýk Hareketi'nin DSP çatýsý altýna girmesi için ''partinin demokratikleþtirilmesi, tüzükte deðiþiklikler yapýlmasý, üyelik güvencesinin saðlanmasý'' gibi bazý konular üzerinde durulduðu öðrenildi. Kürt sorunu konusunda da ortak bir metin oluþturma arayýþlarýnýn sürdüðü aktarýldý. Çatý adayý DSP DSP çatýsý altýnda bütünleþme arayýþlarý, genel baþkanýn dýþýnda ayrý bir ''baþbakan adayý'' formülleri ile birlikte deðerlendiriliyor. Kulislerde, Zeki Sezer'in genel baþkan olarak kalabileceði, Eskiþehir Belediye Baþkaný Yýlmaz Büyükerþen ya da Þiþli Belediye Baþkaný Mustafa Sarýgül 'ün ''baþbakan adayý'' olabileceði formülleri üzerinde duruluyor. DSP çatýsý altýnda güçlü bir bütünleþme adresi oluþturulabilirse CHP içindeki bazý milletvekillerinin de bu oluþum içinde yer alabileceði deðerlendirmesi yapýlýyor. 10 Aralýk Hareketi içinde ''Hedefimiz yenileþme, kitleselleþme ve bütünleþme. Bunun için diyaloða açýðýz. Solda bir bütünleþme olmasý için demokratikleþme, yenileþme en önemli koþuldur'' görüþü dile getirildi. DSP Genel Sekreteri Ahmet Tan ise arayýþlarla ilgili olarak ''çeþitli kesimlerle görüþmeler yapýldýðýný'' söylemekle yetindi. Tan, her hafta bir miting yaptýklarýný vurgularken 15 Eylül'de Giresun'da fýndýk, 16 Eylül'de Çorlu'da ayçiçeði, 17 Eylül'de de Kilis'te üzüm mitingi yapacaklarýný sözlerine ekledi. CHP dýþýndaki partilerin seçim ittifaký arayýþlarý da sürüyor. 10 Aralýk Hareketi-DSP yakýnlaþmasý dikkatle izlenirken, kulislerde buradan somut bir sonuç çýkmasý durumunda ittifak çerçevesinin daha da geniþletilmesi ve DSP-SHP-ÖDP seçim ittifakýnýn saðlanmasýnýn önemi üzerinde duruluyor. Parlamentoda 4 milletvekilinden 3'ünü yitiren SHP'nin Genel Baþkaný Murat Karayalçýn da geliþmeleri dikkatle izliyor. ''Ýttifaktan kaçan, iktidardan kaçar'' diyen Karayalçýn, son parti meclisi toplantýsýnda söylemini biraz deðiþtirdi. Karayalçýn, ''Seçime tek baþýna girecekmiþ gibi çalýþmalarý yürütmeliyiz, ama her an ittifak olacakmýþ gibi de açýk olmalýyýz. Uygun bir tarihte ittifak saðlanýrsa içinde yer alýrýz. Tek koþulumuz, yalnýzca sosyal demokrat partilerin ittifaký olmasýdýr. Sað partileri istemiyoruz'' dedi. Cumhuriyet, 09.09.06(alevi.com) Ýmalatçý Toker Mobilye ve Dekarasyon Mutfak dolabý, banyo, yüklük, vestiyer ve dekor iþleriyle... Balon pres kapak, laminant kapak, profil kapak çeþitleriyle MDF lamdan sipariþleriniz itina ile hazýrlanýr. Kalitemiz tesadüfi deðildir. Bir telefonla yanýnýzdayýz. Taþýnmýþ olduðumuz Mucur Sanayi Sitesi’nde size hizmet vermeye devam ediyoruz. Toker Mobilya ve Dekarasyon Recep Toker Cep Tel: 0 542 716 11 21 MUCUR Az Bulutlu En Yüksek 0C 27 En Düþük 0C 11 ANKARA: RADYOEVÝ ÖNÜNDE ' DEMOKRASÝ BÝLDÝRÝSÝ' Ankara'daki 12 Eylül Mitingi için katýlýmcýlar sabah saatlerinde Ankara Garý önünde toplandý. Mitinge, Darbe Karþýtý Platformu oluþturan, Ankara 78'liler Derneði, DÝSK, KESK, TMMOB, TTB, Halkevleri, ÝHD, Pir Sultan Abdal Kültür Derneði, 2 Temmuz Kültür ve Eðitim Vakfý, 68'liler Dayanýþma Derneði, ÖDP, DTP, EMEP, ASMMMO üyeleri ve dergi çevreleri buradan Abdi Ýpekçi Parký'na doðru ellerinde, 12 Eylül sürecinde hayatlarýný kaybeden devrimcilerin resimleri ve ayný süreçte kaybolan kiþilerin isimlerinden oluþan pankartlar taþýyarak yürüyüþe geçti. Grup, sýk sýk "Faþizme karþý omuz omuza", "Gün gelecek devran dönecek darbeciler halka hesap verecek" þeklinde sloganlar attý. Ankara Radyosu önünde toplanan darbe karþýtlarý, 12 Eylül bildirisinin okunduðu radyo önünde bu kez "Demokrasi Bildirisi" okudu. Grup tek tek arama noktasýndan geçirilerek Sýhhiye Meydaný'nda toplandý. 'GENERALLERDEN HESAP SORULACAK' Polisin geniþ güvenlik önlemleri aldýðý mitingde korteje katýlmayan Türkiye Komünist Partisi (TKP), Yüksel Caddesi'nden baþlattýðý yürüyüþle miting alanýna sonradan katýldý. Miting katýlýmcýlarýnýn Dil tarih Coðrafya Fakültesi önünden geçerken TUS sýnavýna giren öðrencileri rahatsýz etmemek için slogan atmamalarý ise dikkat çekti. Ankara 78'liler Derneði Baþkaný Ruþen Sümbüloðlu, "12 Eylül askeri darbesinin Türkiye tarihi üzerinde büyük tahribatlara neden olduðunu dile getirerek, darbeci generallerden hesap sorulmasý gerektiðini" söyledi. Sümbüloðlu, "Türkiye'nin sýrtýna bir deli gömleði gibi süngü zoruyla geçirilen darbe düzenin ülkeyi emekçi halklar için tam bir cehennem ortamýna çevirdiðini" vurgulayarak, "faþist darbenin asýl gerekçesinin emek ve demokrasi güçlerinin hak ve özgürlük mücadelesinden duyulan korku olduðunu" belirtti. VEYSEL GÜNEYÝN MEKTUBU 12 Eylül'den sonra idam edilen Veysel Güney'in ailesine yazdýðý son mektubun okunmasý mitinge katýlanlarý duygulandýrýrken, 6 Mart 1984 yýlýnda açlýk grevinde yaþamýný yitiren Orhan Keskin'in ablasý Ýpek Gül de bir konuþma yaptý. Gül, Diyarbakýr'da kardeþiyle birlikte öldürülen 36 devrimci genci özlemle andýðýný belirterek, 12 Eylül'ün ardýndan yaþanan kayýplarýn unutulmasýnýn mümkün olmadýðýný kaydetti. Miting, Grup Vardiya'nýn verdiði konserle sona erdi. ÝSTANBUL'DA ENGELLEME Ýstanbul'da Galatasaray Meydaný'ndan Dolmabahçe'ye kadar yapýlmasý planlanan yürüyüþ, polis tarafýndan engellendi. Engelleme baþta yürüyüþü düzenleyen 78'liler Giriþimi olmak üzere bir çok sendika, siyasi parti ve sivil toplum kuruluþu temsilcileri tarafýndan protesto edildi. Polisin yürüyüþe izin vermemesi nedeniyle Galatasaray Meydaný'nda sürdürülen eylemde konuþan 78'liler Giriþimi sözcüsü Celalettin Can, "polisin tavrýnýn darbecilerin tavrý ile ayný olduðunu" söyledi. Can; engellemeyi, "Darbe kültürü, yaþamýmýzýn her alanýnda varlýðýný sürdürüyor. Bunun nedeni çok açýk. Türkiye geçmiþiyle hesaplaþamadý. Darbenin baþý Evren hâlâ yaptýklarýyla övünebiliyorsa, bunun ayýbý sorumluluðu hepimizdedir. Toplum olarak sindirildik. Vicdanlarýmýz uykuya yatýrýldý. Darbecilerle 26 yýl iþbirliði yaptýk. Aradan ne kadar zaman geçerse geçsin yeni darbelerin olmamasýnýn yolu darbecilerin yargýlanmasýndan geçer," diyerek protesto etti. Bu antidemokratik süreçte hayatýný kaybedenler için yapýlan bir dakikalýk saygý duruþunun ardýndan Özgürlük ve Dayanýþma Partisi (ÖDP) adýna konuþan Sema Solaklý ise; 12 Eylül hukukunun halen sürdüðüne deðinerek, "Eðer darbecileri yargýlayamazsak çocuklarýmýza onurlu bir gelecek býrakamayýz. Ýnanýyorum ki bir gün 12 Eylül darbesi ders kitaplarýnda, Türkiye'nin "bir kara lekesi" olarak anlatýlacaktýr" dedi. "DARBELER SAYESÝNDE TÜRKÝYE BÝR ÇÖZÜMSÜZLÜK ÜLKESÝ OLDU" Eylemde söz alan Demokratik Toplum Partisi (DTP) Ýl Baþkan Yardýmcýsý Nizamettin Öztürk de Türkiye'nin bir siyasi çözümsüzlük ülkesine dönüþtürüldüðünü söyledi. Öztürk, "Darbe tüm sonuçlarýyla ortadan kaldýrýlmadan bu çözümsüzlük ortamý da yok olmayacaktýr. 'Kürt sorunu' varlýðýný sürdürdüðü sürece darbe yönetimi ve mantýðý da deðiþmeyecektir" dedi. B E L G E : 12 EYLÜL DÖNEMÝNDE ÝDAM EDÝLENLER 1980’de idam edilen Veysel Güney [Sesonline] 12 Eylül faþist askeri darbesinin 26. yýldönümünde binlerce yurttaþ "Darbeciler Yargýlansýn" ana temasý etrafýnda alanlara çýktý. Ýstanbul'daki yürüyüþ ise polis tarafýndan engellendi. Polis engeli ile ilgili olrak 78'liler sözcüsü, Celalettin Can, "polisin tavrýnýn darbecilerin tavrý ile ayný olduðunu" söyledi. Ankara'daki gösteride, Ankara Radyosu önünde toplanan yurttaþlar, 12 Eylül bildirisinin okunduðu radyo önünde bu kez "Demokrasi Bildirisi" okudu. 17'si sol görüþlü olmak üzere 50 kiþinin idam edildiði binlerce insanýn iþkence görmesine ve tutuklanmasýna neden olan 12 Eylül faþist askeri darbesi ve cunta yönetimi, çeþitli kentlerde düzenlenen mitinglerle protesto edildi. Binlerce yurttaþýn katýldýðý mitinglerde, darbecilerin yargýlanmasý için Anayasa'nýn 15. maddesinin kaldýrýlmasý istendi. » 1- Necdet Adalý (sol görüþlü) 7 Ekim 1980 Ankara » 2- Mustafa Pehlivanoðlu (sað görüþlü) 7 Ekim 1980 Ankara » 3- Serdar Soyergin (sol görüþlü) 25 Ekim 1980 Adana » 4- Erdal Eren (sol görüþlü) 13 Aralýk 1980 Ankara » 5- Cevdet Karakaþ (sað görüþlü) 4 Haziran 1981 Elazýð » 6- Veysel Güney (sol görüþlü) 10 Haziran 1981 Gaziantep » 7- Ahmet Saner (sol görüþlü) 25 Haziran 1981 Ýstanbul » 8- Kadir Tandoðan (sol görüþlü) 25 Haziran 1981 Ýstanbul » 9- Mustafa Özenç (sol görüþlü) 20 Aðustos 1981 Adana » 10- Ýsmet Þahin (sað görüþlü) 20 Aðustos 1981 Ýstanbul » 11- Seyit Konuk (sol görüþlü) 13 Mart 1982 Ýzmir » 12- Ýbrahim Ethem Coþkun (sol görüþlü) 13 Mart 1982 Ýzmir » 13- Necati Vardar (sol görüþlü) 13 Mart 1982 Ýzmir » 14- Fikri Arýkan (sað görüþlü) 27 Mart 1982 Ankara » 15- Sabri Altay (adli suçlu) 23 Nisan 1982 Adapazarý » 16- Cengiz Baktemur (sað görüþlü) 30 Nisan 1982 Elazýð » 17- Þahabettin Ovalý (adli suçlu) 12 Haziran 1982 Sinop » 18- Ednan Kavaklý (adli suçlu) 18 Haziran 1982 Ankara » 19- Ali Bülent Orkan (sað görüþlü) 13 Aðustos 1982 Ankara » 20- Veli Acar (adli suçlu) 13 Aðustos 1982 Isparta » 21- Eþref Özcan (adli suçlu) 19 Aðustos 1982 Kayseri » 22- Halil Fevzi Uyguntürk (adi suçlu) 29 Aralýk 1982 Afyon » 23- Kazým Ergun (adli suçlu) 29 Aralýk 1982 Akþehir » 24- Muzaffer Öner (adli suçlu) 29 Aralýk 1982 Amasya » 25- Adem Özkan (adli suçlu) 13 Ocak 1983 Balýkesir » 26- Hüseyin Çaylý (adli suçlu) 13 Ocak 1983 Afyon » 27- Osman Demiroðlu (adli suçlu) 13 Ocak 1983 Isparta » 28- Ahmet Mehmet Uluðbay (adli suçlu) 22 Ocak 1983 Akþehir » 29- Ali Aktaþ (siyasi) 23 Ocak 1983 Adana » 30- Duran Bircan (adli suçlu) 23 Ocak 1983 Denizli » 31- Levon Ekmekçiyan (Asala) 28 Ocak 1983 Ankara » 32- Ramazan Yukarýgöz (sol görüþlü) 29 Ocak 1983 Ýzmit » 33- Ömer Yazgan (sol görüþlü) 29 Ocak 1983 Ýzmit » 34- Erdoðan Yazgan (sol görüþlü) 29 Ocak 1983 Ýzmit Erdal Eren (sol görüþlü) 13 Aralýk 1980 Ankara 'Darbeciler yargýlanmadan, demokratikleþme hayal!' » 35- Mehmet Kambur (sol görüþlü) 29 Ocak 1983 Ýzmit » 36- hmet Kerse (adli suçlu) 30 Ocak 1983 Gaziantep » 37- Rýdvan Karaköse (adli suçlu) 5 Þubat 1983 Akþehir » 38- Cavit Karaköse (adli suçlu) 5 Þubat 1983 Akþehir » 39- Süleyman Karaköse (adli suçlu) 5 Þubat 1983 Akþehir » 40- Fatih Laçinligil (adli suçlu) 24 Þubat 1983 Keþan » 41- Faik Görünmez (adli suçlu) 24 Þubat 1983 Kilis » 42- Mustafa Baþaran (adli suçlu) 30 Mart 1983 Edirne » 43- Hüseyin Üye (adli suçlu) 30 Mart 1983 Nazilli » 44- Þener Yiðit (adli suçlu) 20 Nisan 1983 Isparta » 45- Cafer Aksu Altýntaþ (adli suçlu) 20 Nisan 1983 Ordu » 46 Abdülaziz Kýlýç (adli suçlu) 26 Mayýs 1983 Edirne » 47- Halil Esendað (sað görüþlü) 5 Haziran 1983 Ýzmir » 48- Selçuk Duracýk (sað görüþlü) 5 Haziran 1983 Ýzmir » 49- Ýlyas Has (sol görüþlü) 6 Ekim 1984 Ýzmir » 50- Hýdýr Aslan (sol görüþlü) 24 Ekim 1984 Ýzmir