Uluslararası Ticarette Arz Zinciri Güvenliği, Ülke Uygulamaları ve

Transkript

Uluslararası Ticarette Arz Zinciri Güvenliği, Ülke Uygulamaları ve
T.C.
BAŞBAKANLIK
GÜMRÜK MÜSTEŞARLIĞI
ULUSLARARASI TİCARETTE
ARZ ZİNCİRİ GÜVENLİĞİ,
ÜLKE UYGULAMALARI
VE TÜRKİYE
UZMANLIK TEZİ
ADEM YAZICI
AB UZMAN YARDIMCISI
ANKARA - 2007
İÇİNDEKİLER
İçindekiler……………………………………………………………………………1
Özet…………………………………………………………………………………...4
Abstract………………………………………………………………………………6
GİRİŞ………………………………………………………………………………...8
BİRİNCİ BÖLÜM
ARZ ZİNCİRİ VE GÜMRÜKLER
1.1 Arz Zinciri ……………………………………………………………………..10
1.2. Arz Zinciri Güvenliğinin Önemi……………………………………………..11
1.3. 21. Yüzyıla Kadar Gümrükler………………………………………………..13
1.4. 21. Yüzyılda Gümrükler………………………………………………………16
İKİNCİ BÖLÜM
ARZ
ZİNCİRİ
GÜVENLİĞİ
KONUSUNDA
ULUSLARARASI
ÖRGÜTLERDE YAPILAN ÇALIŞMALAR
2.1. DÜNYA GÜMRÜK ÖRGÜTÜ………..……………………………………...19
2.1.1. Kuruluş ve Fonksiyonları…………………………………………………...19
2.1.2. Organizasyon………………………………………………………………...20
2.1.3. Faaliyet……………………………………………………………………….21
2.1.4. DGÖ ve Arz Zinciri Güvenliği……………………………………………...22
1
2.1.5. DGÖ Standartlar Çerçevesi………………………………………………...26
2.1.6. DGÖ Standartlar Çerçevesine İlişkin Kendi Kendini Değerlendirme
Formu……………………………………………………………………………….45
2.1.7. Columbus Programı…………………………………………………………47
2.1.8. Johannesburg Sözleşmesi…………………………………………………...50
2.2. ULUSLARARASI DENİZCİLİK ÖRGÜTÜ………………………………..53
2.2.1. IMO’nun Kısa Tarihi……………………………………………………….55
2.2.2. ISPS Kodu…………………………………………………………………...57
2.2.3. Konteyner Güvenliği Konusunda IMO – DGÖ İşbirliği………………….67
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ÜLKE UYGULAMALARI
3.1. AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ……………………………………..69
3.1.1. Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği Programı………………….70
3.1.2. Deniz Taşımacılığı Güvenliği Kanunu……………………………………..76
3.1.3. Konteyner Güvenliği Girişimi……………………………………………...77
3.1.4. Büyük Limanlar Girişimi…………………………………………………...89
3.1.5. Güvenli Taşımacılık Girişimi……………………………………………….93
3.2. AVRUPA BİRLİĞİ……………………………………………………………99
3.2.1. Avrupa Birliği’nin Gümrükle İlişkili Güvenlik Girişimleri……………...99
3.2.2. 648/2005 sayılı Avrupa Topluluğu Tüzüğü ve Uygulama Hükümleri….100
3.2.3. Gümrük Güvenlik Programı……………………………………………...101
3.2.4. Yetkilendirilmiş Ekonomik Operatör…………………………………….102
2
3.2.5. Avrupa Birliği – Amerika Birleşik Devletleri İşbirliği…………………108
3.2.6. Avrupa Birliği – Çin Halk Cumhuriyeti İşbirliği……………………….112
3.3. RUSYA FEDERASYONU…………………………………………………..115
3.3.1. Yeşil Koridor……………………………………………………………….115
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
TÜRKİYE
4.1. Konteyner Güvenliği Girişimi………………………………………………120
4.2. Yeşil Koridor…………………………………………………………………126
4.2.1.Rusya Federasyonu…………………………………………………………126
4.2.2. Ukrayna…………………………………………………………………….130
4.3. Türkiye – DGÖ İlişkileri…………………………………………………….131
4.3.1. DGÖ Standartlar Çerçevesi ve Kendi Kendini Değerlendirme Formu...132
4.3.2. Columbus Programı………………………………………………………..144
4.3.3. Johannesburg Sözleşmesi………………………………………………….145
4.4. Yetkilendirilmiş Ekonomik Operatör………………………………………148
SONUÇ……………………………………………………………………………151
KAYNAKÇA……………………………………………………………………...158
TABLOLAR………………………………………………………………………160
3
ÖZET
Bu çalışma, uluslararası arz zinciri zincirinin güvenliği konusunda Dünya’da
yaşanan gelişmeleri, geliştirilen ulusal ve uluslararası model ve uygulamaları, bu
uygulamaların uluslararası ticarete olası etkilerini ve Türkiye uygulamalarını
incelemeyi amaçlamaktadır.
Bu çerçevede öncelikle gümrük idarelerinin tarihsel gelişimine ve
hammaddenin çıkarılmasından nihai ürünün nihai tüketiciye ulaştırılmasına kadar
oldukça uzun bir süreç olan arz zincirine, arz zincirinin Dünya ticareti için önemine
ilişkin kısa bilgi verilecektir. İkinci bölümde DGÖ bünyesinde konuya ilişkin
yürütülen çalışmalara, SAFE Standartlar Çerçevesi’ne, bu Çerçeve’ye ilişkin kendi
kendini
değerlendirme
formuna,
Columbus
Programı’na
ve
Johannesburg
Sözleşmesi’ne, ayrıca IMO’nun kısa tarihine, IMO bünyesinde hazırlanan ISPS
Kodu’na ve konteyner güvenliği konusundaki DGÖ – IMO işbirliğine değinilecektir.
Üçüncü bölümde ülke uygulamaları değerlendirilerek öncelikle ABD’nin bu alanda
yürüttüğü faaliyet ve programlara yer verilecek, terörizme karşı gümrük – ticaret
işbirliği programı, deniz taşımacılığı güvenliği kanunu, konteyner güvenliği girişimi,
büyük limanlar girişimi ve güvenli taşımacılık girişimi ele alınacak daha sonra
Avrupa Birliği’nde konuya ilişkin yapılan çalışmalara yer verilecek, AB’nin
gümrükle ilişkili güvenlik girişimleri, 648/2005 sayılı AT tüzüğü, gümrük güvenlik
programı, yetkilendirilmiş ekonomik operatör, AB - ABD işbirliği ve AB – Çin
işbirliğine değinilecek son olarak da Rusya Federasyonu’nda uygulanmakta olan
Yeşil Koridor sistemine yer verilecektir. Dördüncü bölümde Türkiye’de arz zinciri
4
güvenliği konusunda yürütülen faaliyetler incelenecek, bu faaliyetler, konteyner
güvenliği girişimi, Türkiye – DGÖ ilişkileri, Yeşil Koridor ve yetkilendirilmiş
ekonomik operatör başlıkları altında değerlendirilecektir. Sonuç bölümünde ise
konuya ilişkin genel bir değerlendirme yapılarak, arz zinciri güvenliği konusunda
yürütülen faaliyetlerin uluslararası ticarete olası etkileri üzerinde durulmaya
çalışılacaktır.
5
ABSTRACT
This study aims to analyze the developments in the field of the security of the
international trade supply chain, the models and applications that are developed on
the national and international basis, the effects of these models and applications on
the international trade and the applications in Turkey.
In this regard, first, a brief information will be given about the historical
developments of the customs administrations and about the supply chain and its
importance. The first chapter will be devoted to the studies that are held in the World
Customs Organization, by giving special emphasis to the SAFE Framework of
Standards, self-assessment checklist of the SAFE Framework of Standards,
Columbus Program and Johannesburg Convention, which will be followed by the
brief history of the International Maritime Organization, the International Ship and
Port Facility Security Code, and IMO – WCO cooperation on container security.
Third chapter will be on country applications in this area: the applications and
programs of the USA in the field of the supply chain security including the Customs
– Trade Partnership Against Terrorism, Maritime Transport Security Act, Container
Security Initiative, Megaports Initiative and the Secure Freight Initiative; the studies
that are held by the EU in this area, including security initiatives of the EU related to
the customs, Council Regulation of 648/2005, customs security program, authorized
economic operator, EU – USA cooperation, and EU – China cooperation; and the
Green Corridor application of Russian Federation. Chapter four will be about the
6
studies in the field of the supply chain security in Turkey that will be stated under the
headings of container security initiative, Turkey – WCO relations, Green Corridor
and the authorized economic operator. Finally, a general evaluation of the subject
will be supported by the estimated effects of the supply chain security activities on
the international trade.
7
GİRİŞ
Özellikle iletişim ve ulaşım alanındaki teknolojik gelişmelere paralel olarak
giderek küçülen ve günümüzde 1990’ların moda deyimiyle ifade etmek gerekirse
“küreselleşen bir köy” haline gelen dünyamızda hiçbir siyasi, ekonomik, sosyal,
askeri, vb. olay diğer alanlardaki gelişmelerden bağımsız olarak tek başına
değerlendirilemez. 2. Dünya Savaşı sonrası dönemde 2 kutuplu, soğuk bir dengede
bulunan uluslararası ilişkiler, 1990’lı yılların başında Doğu Blok’unun çökmesiyle
birlikte sıcak bir dengesizliğin içine düşmüş, Pandora’nın Kutusu’nun açılmasıyla
birlikte sosyal bilimlerin konusu olabilecek tüm alanlarda baş döndürücü bir hızda
cereyan eden bir etkileşim tüm dünyayı sarmaya başlamıştır. Yaklaşık elli yıl
boyunca tüm dünyada biriken enerji birden boşalmış, siyasi, ekonomik, sosyal ve
askeri gelişmeler birbirini tetikleyerek on beş yılda yeryüzünü her alanda farklı bir
dünya haline getirmiştir.
Bu çalışmanın esasını oluşturan ve ilk bakışta sadece ekonomik ilişkileri
ilgilendiren bir sorun gibi görünen “arz zinciri güvenliği” konusu da aslında iç içe
geçmiş siyasi, askeri, sosyal ve ekonomik gelişmelerin neticesinde ve son altı yıldır
tüm dünyayı kana bulamak için meşru ve yeterli bir sebep olarak öne sürülen 11
Eylül 2001 olaylarının hemen akabinde gündeme getirilmiş bir meseledir.
O güne kadar göz ardı edilmiş bulunan ve kitlesel iletişim araçlarının da etkin
kullanımıyla birdenbire tüm dünyanın en önemli meselesi olarak uluslararası
8
ilişkilerin merkezine yerleştirilen “terör” ya da “küresel terör”, uluslararası ticareti de
tüm boyutlarıyla etkisi altına almış ve başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere
dünyanın ekonomik, politik ve askeri açıdan önemli güçleri dünya ticaretine kendi
çıkarları doğrultusunda yeni bir düzen vermek için kolları sıvamışlardır.
Bu çerçevede 2002 yılından itibaren etkin bir şekilde başlatılan çalışmalar
halen devam etmekte ve belirli bir seviyeye ulaşmış bulunmaktadır. İşte bu çalışma,
arz zinciri güvenliği konusunda gümrük alanında bugüne kadar kaydedilen aşamaları
tarihsel bir bakış içerisinde özetlemeyi, DGÖ, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa
Birliği ve Rusya Federasyonu gibi etkili ve söz sahibi kurum ve ülkelerin bu alanda
yaptıkları
çalışmaları
incelemeyi
ve
konunun
değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
9
Türkiye’deki
yansımalarını
BİRİNCİ BÖLÜM
ARZ ZİNCİRİ VE GÜMRÜKLER
1.1. Arz Zinciri
Bir ürün veya hizmetin, fiziksel ya da hakiki (zımni) anlamda,
organizasyonların, faaliyetlerin, insanların, bilginin ve kaynakların içinde yer aldığı
koordineli bir sistem ile tedarikçiden tüketiciye hareketine arz zinciri, lojistik ağı ya
da arz ağı denmektedir.
Arz zinciri faaliyetleri, nihai tüketiciye teslim edilmek üzere ham maddeleri
ve parçaları nihai ürüne dönüştüren faaliyetler bütünüdür.
Günümüzde standart tüketici ürünlerinin giderek artan teknolojik karmaşıklığı
küresel pazarın giderek artan çapı ve derinliği ile birleştiğinde satıcı ile tüketici
arasındaki ilişkinin, uzun ve karmaşık arz zincirinin sadece en son halkasını
oluşturduğu gözlemlenmektedir.
Arz zinciri, hammaddenin çıkarılması ile başlamakta, parça üretimi,
birleştirme, montaj, çeşitli boyutlardaki depolama alanlarına ve en ücra noktalara
kadar sevk etme ile devam etmekte ve nihai tüketiciye ulaştırma ile sona ermektedir.
10
Bugünün küreselleşen dünyasında her ne kadar uluslararası düzeyde faaliyet
gösteren birçok şirket ve kurum mevcut olsa da bunların hiç biri hammaddenin
çıkarılmasından ürünün nihai tüketiciye ulaştırılmasına kadar süren karmaşık ve uzun
arz zincirinin tamamını kontrol edebilecek büyüklük ve yeteneğe sahip değildir.
Dolayısıyla, arz zinciri içerisinde yaşanan ürünlerin el değiştirmesi faaliyetleri,
birbirleriyle doğrudan bağlantılı olan şirketler dışında, karlarını maksimize etmeye
çalışan ama arz zinciri içerisindeki diğer aktörlerin çıkarlarına ilişkin bilgisi çok az
olan veya hiç olmayan şirketler arasında cereyan etmekte ve bu nedenle de arz zinciri
karmaşık ve bir anlamda kaotik bir yapı arz etmektedir.
1.2. Arz Zinciri Güvenliğinin Önemi
Gelişen teknoloji, artan ihtiyaçlar, kolaylaşan iletişim ve ulaşım, ülkelerin
birbirlerine ekonomik olarak giderek daha fazla bağımlı hale gelmeleri gün geçtikçe
Dünya genelindeki uluslararası ticaret hacminin artmasına yol açmaktadır. Büyük
ekonomik durgunluk ve/veya siyasal kriz dönemleri hariç tutulduğunda Dünya ticaret
hacminin düzenli olarak artmakta olduğunu gözlemlemekteyiz (Tablo 1-2).
Bununla birlikte, yukarıda zikredilen ve Dünya ticaret hacminin sürekli bir
şekilde artmasına neden olan sebepler aynı zamanda yasa dışı faaliyetlerin,
kaçakçılığın terörist aktivitelerin de artmasına yardımcı olmaktadır. Bu tip yasal
ticaretin dışında kalan faaliyetler çoğu zaman yasal ticaretin yapıldığı yolları da
kullanarak amaçlarına ulaşmakta veya ulaşmayı denemektedirler. Bu durumda da
ülkelerin hem ticari hem de güvenlik kaygılarıyla ülke sınırlarını korumaya yönelik
11
tedbirler almaları ve var olan tedbirleri artırmaları da doğal karşılanmaktadır. Ancak
11 Eylül 2001 olaylarından sonra ABD öncülüğünde Dünya genelinde güvenlik
konusunda başlatılan faaliyetler ticari sahaya da sıçramış bulunmaktadır. Bu
çerçevede, geleneksel olarak risk grubuna giren vergi kaçakçılığı, uyuşturucu madde
kaçakçılığı, doğrudan eşya kaçakçılığının yanı sıra nükleer ve radyoaktif madde
kaçakçılığı ile terörist saldırı ve faaliyetlere yönelik olarak da artmakta olan Dünya
ticaretinin akışını sağlayan arz zincirlerinin güvenli hale getirilmesine ilişkin çeşitli
çalışmalar yapılmaya, sistemler geliştirilmeye başlanmıştır. Yeni dönemde ülkelerin
sınırlarını ticari faaliyetler açısından korumakla da görevli olan gümrük idarelerine
yeni tehdit alanlarında da görevler yüklenmekte ve ticari kargoların yeni güvenlik
mülahazalarına da uygun bir şekilde kontrol ve sevkiyatlarının yapılması talep
edilmektedir.
Türkiye özelinde de ülkemizin coğrafi konumu ve ticaret yollarının kesiştiği
bir noktada bulunması, bunların yanı sıra içinde bulunulan bölgede son yıllarda
yaşanan savaşlar ve bölge ülkeleri arasında devam etmekte olan siyasi sorunlar
nedeniyle vergi ve eşya kaçakçılığının yanı sıra nükleer ve radyoaktif maddeler,
uyuşturucu maddeler, terörist faaliyetler ile insan kaçakçılığı konuları Türkiye için
önemli risk unsurları olarak arz zinciri güvenliği konusunda ön planda yer
almaktadır. Türkiye’nin yasa dışı faaliyetler konusundaki hassas konumu kaçak
yakalamalarına ilişkin tablodan da anlaşılmaktadır (Tablo 3).
Arz zinciri güvenliğinin Türkiye açısından bir diğer hassas boyutu da
Dünya’nın en önemli TIR filolarından birinin Türk taşımacılık sektörüne ait
12
olmasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle arz zincirinde ve ticari eşya
sevkiyatlarında meydana gelebilecek sorunların Türkiye’ye yansımaları diğer bazı
ülkelerden daha fazla olabilme potansiyelini içinde barındırmaktadır.
1.3. 21. Yüzyıla Kadar Gümrükler
Gümrük idareleri tarih boyunca iki temel işlevi yerine getirmekle sorumlu
olmuşlardır. Bunlardan birincisi dış ticarete ilişkin vergileri toplamak, ikincisi ise
ülke sınırlarında kaçakçılığı önlemek olmuştur. Bu durum bir açıdan bakıldığında
tarih sahnesinde yer aldıklarından bu yana devlet organlarının yürütmekte olduğu iki
temel işlevin (vergi toplamak ve sınırları korumak) aynı yerde toplandığı belki de tek
kurum olarak gümrük idarelerine işaret etmektedir.
Tarih boyunca gümrük idarelerine yüklenen farklı görevler bulunsa da
gümrük idarelerinin esas ilgi alanı yukarıda da belirtildiği üzere vergi toplamak ve
kaçakçılığa karşı ülke sınırlarını korumak olmuştur. Yine bu görevlerle bağlantılı
olarak gümrük teşkilatları ya sınır boylarında ya da limanlarda örgütlenmişlerdir. İç
bölgelerde gümrük idarelerinin tesis edilmesi ise görece yeni bir oluşumdur ve 20.
yüzyılın ilerlemesi ile birlikte artan küresel ticaretin zorlaması ve bilişim
teknolojilerinde kaydedilen ilerlemelerin yardımı ile mümkün olabilmiştir.
Tarih sahnesinde ilk kez yer almalarından 21. yüzyılın başlarına kadar olan
süreçte gümrük idareleri silahlı bir güç olmaktan öte vergi toplayan kurumlar olmuş
ve ülkelerin aralarında yaptıkları anlaşmalar temelinde her bir ülkeyle ticarete konu
13
olan eşyaya farklı vergiler uygulanabilmiştir. Bu nedenle gümrük idareleri için
eşyanın menşeinin belirlenmesi öncelikli bir konu olmuştur. Diğer yandan her bir
ülkede ticarete konu olan eşyanın farklı adlarının ve tanımlarının bulunması eşyanın
tanımlanması sorununu doğurmuş ve bu sorunu çözmek için de ticarete konu olan
eşyanın uluslararası kabul görecek şekilde sınıflandırılması küresel ticaretin 19.
yüzyılın sonlarından itibaren artan hacmi sebebiyle gümrük idarelerinin en önemli
uğraş alanlarından ve sonrasında da işbirliği alanlarından biri olmuştur. Böylece
eşyanın sınıflandırılması yoluyla hazırlanan tarife cetvellerinin hazırlanması ve
eşyanın menşeinin tespiti ile ticarete konu olan eşyanın vergilendirilmesi için geriye
tek bir aşama kalmaktadır: Vergilendirmeye esas olacak eşyanın kıymeti.
20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ülkelerin gümrük idarelerinin ortak bir
zeminde buluşması ve gümrüğün en temel üç konusu olan tarife, menşe ve kıymet
konularında küresel ticareti kolaylaştıracak şekilde uyumlu ve uluslararası kabul
gören çözümlerin bulunabilmesi amacıyla gümrük idarelerinin bir araya gelebileceği
uluslararası bir örgütün kurulması yönündeki çabalar 1952 yılında o zamanki adıyla
Gümrük İşbirliği Örgütü olan Dünya Gümrük Örgütü’nün kurulması ile meyvesini
vermiştir. Kuruluşundan itibaren DGÖ uluslararası ticarete ilişkin genel kabul
görmüş kuralların belirlenmesi ve ticaretin kolaylaştırılması yönünde çabaların
içinde olmuş, küresel ticaretin hızlanmasının önündeki en önemli engellerden biri
olan sınırlardaki fiziki gümrük kontrollerinin azaltılması için de risk analizi
yöntemleri geliştirilmeye çalışılmıştır.
14
DGÖ bünyesinde yürütülen çalışmalar ve ülkelerin de istekli olmaları
neticesinde 20. yüzyılın sonunda, 21. yüzyıla girerken artık gümrük konularında
genel kabul görmüş tarife, menşe ve kıymet uygulama ve kuralları belirlenmiş,
sınırlardaki kontrollerin ve transit eşyaya uygulanan kontrollerin en aza
indirilebilmesi için de gelişen teknolojinin de yardımıyla birçok ülkede risk analizi
ve risk yönetimi metotları uygulanır olmuştur.
Buraya kadar kısaca özetlenen gümrüklerin tarihsel gelişiminde de görüleceği
üzere gümrük idareleri arz zincirinin sadece eşyaların ülke değiştirmeleri
aşamalarında devreye girmiş ve büyük ölçüde de ithalat sırasında yapılan kontroller
ve vergilendirmeler sırasında kendini göstermiştir. Zaten esas yükümlülüğü
kaçakçılığı önlemek ve dış ticarete konu olan eşyaya ilişkin vergileri tespit ve tahsil
etmek olan gümrük idarelerinin hammaddenin ortaya çıkarılmasından nihai ürürünün
nihai tüketiciye ulaştırılmasına kadar çok geniş bir süreci kapsamakta olan arz
zincirine daha fazla müdahil olması da asli görevleriyle uyuşmayacak şekilde görev
ve yetkilerini zorlamak anlamına gelirdi.
Ancak 21. yüzyılın hemen başında 11 Eylül 2001 tarihinde ABD’nin New
York kentindeki Dünya Ticaret Merkezi’nin ikiz kulelerine yapılan saldırılar o
günden sonra dünyadaki pek çok işleyişi ve algılamayı değiştirdiği gibi gümrük
idarelerinin yetki ve sorumlulukları üzerindeki algılamayı da derinden etkilemiş ve
değiştirmiştir. Artık gümrük idareleri geleneksel görevlerinin dışında arz zinciri
güvenliğinin sağlanmasında da rol almaya yönlendirilmişlerdir.
15
1.4. 21. Yüzyılda Gümrükler
Yukarıda da belirtildiği üzere 21. yüzyıla kadar geleneksel misyonlarını
yürütmekte olan gümrük idarelerine 11 Eylül olaylarından sonra yeni görevler
yüklenmiştir. Günümüzde ekonomik, siyasi ve askeri açılardan dünyanın en etkili
ülkesi
konumundaki
pozisyonunu
ve
uluslararası
örgütlerdeki
etkinliğini
sürdürmekte olan ABD, 11 Eylül olaylarından sonra geliştirdiği yeni güvenlik
misyonu çerçevesinde önce kendi gümrük idaresinin yapısını değiştirmiş ve ABD İç
Güvenlik Bakanlığı altında Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi adı altında yeniden
organize edilen ABD gümrük idaresinin en temel misyonu olarak da ABD ana
vatanını ABD sınırlarında ve ABD sınırlarının ötesinde korumak olarak belirlemiştir.
ABD gümrük idaresi de bu yeni misyonu çerçevesinde ve terörist eylemler olarak
nitelenen 11 Eylül saldırılarının Dünya genelinde meydana getirdiği havanın da
yardımıyla hem ABD’de hem diğer ülkeler nezdinde hem de uluslararası örgütlerde
çalışmalara başlamış ve arz zinciri güvenliği projesi kavramının etrafında büyük bir
güvenlik projesine start vermiştir. ABD, hem ikili görüşmeler yoluyla hem de çok
taraflı örgütler vasıtasıyla Dünya genelindeki gümrük örgütlerinin yapılarını veya en
azından ilgi alanlarını değiştirmek ve küresel arz zincirinin güvenliğini tesis etmek
yolunda başlattığı çalışmalarda siyasi, ekonomik ve sosyal gücünün de etkisiyle kısa
sürede mesafe kat etmeyi başarmıştır. Özellikle DGÖ ve Uluslararası Denizcilik
Örgütü (IMO) bünyesinde yürütülen çalışmalar sonucunda ortaya uluslararası
metinler çıkmış ve ikili anlaşmalar ve protokoller yoluyla da arz zinciri güvenliğini
sağlamak adına ABD Gümrük İdaresi personelleri birçok ülkenin önemli
limanlarında çeşitli programlar çerçevesinde görev alır olmuşlardır.
16
ABD’nin önderliği ve teşviki ile 11 Eylül olayları sonrasında Dünya
genelinde oluşturulan havanın da etkisi ile gümrük idareleri arz zinciri güvenliği
konusunun içine çekilmiş, bu konuda çeşitli modeller geliştirilmiş ve ülkemiz de bu
konunun tam olarak içinde yer almasa da uzağında da kalamamıştır.
2001 Eylül’ünden bu yana gümrük alanında yürütülmekte olan çalışmalar
büyük ölçüde birbirleriyle ve arz zinciri güvenliği ile bağlantılı çalışmalardır. Arz
zinciri güvenliğinin artırılmasına yönelik olan çalışmalar ağırlıklı olarak devletler
arasında ya da devlet kurumları arasında yürütülmekle beraber küresel ticaret özünde
özel sektörün uğraş alanı olduğundan özel sektörün de bazen zorlayıcı bazen de
kolaylaştırıcı tedbirlerle sürecin içine çekilmesi için çalışmalar yapılmaktadır.
Yine de resmin geneline bakıldığında 2001 Eylül’ünden sonra gümrük
alanında yaşanan gelişmelerin özel sektör ya da diğer devletlerden çok ABD’nin
çıkarlarına hizmet ettiği, ABD’nin kendi terör algılamasına karşı güvenliğini
artırmaya yönelik çabalar olduğu, diğer ülkelerin ve özel sektörün tüm bu
çalışmalardan elde edecekleri çıkarların netleşmediği, 20. yüzyıl boyunca ticareti
kolaylaştırma ve hızlandırma yolunda atılan adımlardan geriye doğru keskin bir
dönüş olduğu ve gümrük idarelerine geleneksel yetki ve görevleri ile kapasitelerinin
uzağında ve ötesinde yükümlülükler getirdiği düşünülmektedir.
Çalışmanın bundan sonraki bölümlerinde DGÖ, IMO, ABD, AB, Rusya
Federasyonu ve Türkiye’de arz zinciri güvenliği konusunda bugüne kadar kaydedilen
17
gelişmelere seçici bir üslupla temas edilerek yukarıdaki paragrafta yer alan tez ile bu
konudaki gelişmelerin ne derece uyumlu olduğu konusunda bir değerlendirme
yapılmaya çalışılacaktır.
18
İKİNCİ BÖLÜM
ARZ ZİNCİRİ GÜVENLİĞİ KONUSUNDA ULUSLARARASI
ÖRGÜTLERDE YAPILAN ÇALIŞMALAR
2.1. DGÖ (WORLD CUSTOMS ORGANIZATION)
2.1.1. Kuruluş ve Fonksiyonları1
1952 tarihinde Gümrük İşbirliği Konseyi olarak kurulan ve 1994 yılında
çalışma ismi olarak Dünya Gümrük Örgütü adını alan Kuruluş, gümrük idarelerinin
etkinliğini ve etkililiğini arttırmak amacına hizmet eden, 171 üyeli, gümrük
konularında uluslararası alanda tek yetkili, bağımsız, hükümetler arası bir organdır.
Üyeleri itibariyle uluslararası ticaretin % 95’inden fazlasının işleyişinden
sorumludur.
Söz konusu amacın icrası için DGÖ:
-
Malların, insanların ve taşıtların gümrük sınırlarını geçişini ilgilendiren
kolaylaştırılmış ve etkili gümrük sistem ve prosedürlerinin yeknesak
uygulanması ve uyumlaştırılması için uluslararası araçları kurar, korur,
destekler ve teşvik eder.
1
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://members.wcoomd.org Internet adresinden alınmıştır.
19
-
Üye ülkelerin mevzuatla uyumlarını, üyelerin birbirleriyle ve uluslararası
örgütlerle gümrük ve diğer sınır aşan suçlarla mücadelede gerekli işbirliğini
sağlayıcı araç ve politikaları geliştirir,
-
Üyelerin modern iş dünyasının gerekliliklerine ve değişen durumlara uyum
sağlaması konusunda, üyeler arasında ve uluslararası örgütlerle iletişim ve
işbirliğini geliştirir.
-
Dürüstlük, şeffaflık, insan kaynakları gelişimi, gümrük idarelerinde
uygulanan işlem ve çalışma metotları ve örnek uygulamaların paylaşılmasını
temin ve teşvik eder.
2.1.2. Organizasyon2
DGÖ birçok üye ülke delegesinin gümrük meselelerini eşit haklarla
çözümlediği bir forum niteliğindedir. Her üye ülkenin bir temsilcisi ve bir oy hakkı
vardır. Üye ülkeler teknik yardım ve eğitim hizmetlerinden de faydalanabilmektedir.
DGÖ, Yüksek Konsey ve 24 üyeli Politika Komisyonu tarafından, 17 üyeli
Mali Komite’nin mali tavsiyesi yoluyla idare edilmektedir. DGÖ, Konseyce her yıl
onaylanan DGÖ Stratejik Planının temel faaliyetleri çerçevesindeki çalışmaları
yapan Komiteler ve Sekreterlik ile çalışır.
DGÖ’nün ülkemiz tarafından da katılım sağlanan başlıca Komiteleri
şunlardır:
2
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://members.wcoomd.org Internet adresinden alınmıştır.
20
-
Daimi Teknik Komite (Bilgi İşlem Alt Komitesi dahil)
-
Kaçakçılıkla Mücadele Komitesi
-
Armonize Sistem Komitesi (Armonize Sistem Revizyon Alt Komitesi ve
Bilimsel Alt Komite dahil)
-
Gümrük Kıymeti Teknik Komitesi
-
Menşe Kuralları Teknik Komitesi
2.1.3. Faaliyet3
DGÖ uzun yıllardır uluslararası gümrük prosedürlerinin uyumlaştırılması
konusunda çalışmalar yapmaktadır.
Bu çerçevede DGÖ,
-
Malların sınıflandırılmasında dünyaca esas alınan Uyumlaştırılmış Mallar
Tanımı ve Kodlama Sistemi’ni,
-
Gümrük Rejimlerinin Basitleştirilmesi ve Ahenkleştirilmesine İlişkin
Uluslararası Sözleşme (Kyoto Sözleşmesi) ve Revize Sözleşmesi’ni,
-
DGÖ Kıymet Sözleşmesi ve Uyumlaştırılmış Menşe Kuralları’nı,
-
Gümrük Reform ve Modernizasyonu ile Columbus Kapasite Geliştirme
Programını,
-
Gümrük ve uyuşturucu gibi organize suçlarla mücadelede üye ülkelerce
kullanılmak üzere uluslararası veri tabanını,
-
3
Yolsuzluk ve rüşvetle mücadele alanında başlıca yöntem ve prensipleri,
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://members.wcoomd.org Internet adresinden alınmıştır.
21
geliştirmiş ve uygulamaktadır.
2.1.4. DGÖ ve Arz Zinciri Güvenliği4
DGÖ bünyesinde yürütülmekte olan arz zinciri güvenliğine yönelik
çalışmalar 11 Eylül 2001 olaylarının ardından Amerika Birleşik Devletleri’nin
öncülüğünde başlatılmıştır.
DGÖ’nün Haziran 2002’deki Genel Konsey Toplantısı’nda uluslararası arz
zincirinin güvenliği ve küresel ticaretin kolaylaştırılması hakkında bir dizi tedbirlerin
alınmasını içeren bir Karar Genel Konsey tarafından kabul edilmiştir. Bu Karar
uyarınca, Karar’da belirtilen tedbirlerin geliştirilmesi ve uygulanmasında Genel
Sekreter’e yardımcı olmak üzere bir Görev Gücü (Task Force) oluşturulmuştur.
DGÖ’nün Haziran 2003’teki Genel Konsey Toplantısı’nda, üyeleri tarafından
ulusal gerekliliklerin uygulanmasında ve yasal ticaretin akışını hızlandırırken
uluslararası ticari arz zincirinin güvenli hale getirilmesinde kullanılmak üzere
uluslararası en iyi uygulamalar ve standartlar için sağlam bir çerçeve oluşturulmasına
imkan tanıyacak bir tedbirler dizisini kabul etmiştir. Bu tedbirler, uluslararası arz
zincirinin kitle imha silahlarının naklinde kullanılabileceğine dair uluslararası
endişelere cevap olmak üzere hazırlanmıştır.
4
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://members.wcoomd.org Internet adresinden alınmıştır.
22
DGÖ Genel Konseyi tarafından kabul edilen tedbirler aşağıdaki konuları
içermektedir:
-
Gümrük konularında karşılıklı idari yardıma ilişkin yeni bir Konvansiyon ve
izahatların hazırlanması (Johannesburg Konvansiyonu);
-
DGÖ Veri Modeli ve yüksek riskli teslimatların belirlenmesinde gerekli olan
verile ilişkin bir liste hazırlanması;
-
Kargo ön bildirimine ilişkin uluslararası gümrük rehberleri hazırlanması (her
bir sanayi kolu için özel rehberler için çalışmaların da yapılması kaydıyla);
-
Gümrük verilerinin toplanması ve aktarılmasına dair ulusal yasaların
geliştirilmesine yönelik rehberler hazırlanması;
-
Arz zincirinin güvenliğini artırmak için DGÖ üyeleri ile özel sektör arasında
işbirliği düzenlemelerine yönelik yüksek düzeyli rehberler hazırlanması;
-
DGÖ RILO (regional intelligence liaison offices – bölgesel istihbarat irtibat
ofisleri) ağının çalışmalarını da içerecek şekilde DGÖ’nün iletişim ve
istihbarat stratejisinin geliştirilmesi;
-
DGÖ üyelerinin yasa dışı teslimat ve markaların tespitine yönelik ürün ve
hizmetleri tanımlayabilmesi için ileri teknoloji konusunda Internet tabanlı
yeni bir Veri Bankası kurulması.
DGÖ’nün Haziran 2004’teki Genel Konsey Toplantısı’nda ise bir Yüksek
Düzeyli Strateji Grubu (High Level Strategic Group) kurulmasına ilişkin ikinci bir
Karar Genel Konsey tarafından benimsenmiştir. Alınan Karar uyarınca kurulacak
olan Yüksek Düzeyli Strateji Grubu’nun, daha önce kurulmuş olan Görev Gücü’nün
çalışmalarını temel alarak bunları geliştirmesi ve gönüllü üye ülke gümrük
23
idarelerinin Genel Müdürleri’nin (ya da gümrük idaresi başkanları) katılımıyla
oluşturulması benimsenmiştir. Yüksek Düzeyli Strateji Grubu’nun, güvenlik ve
kolaylaştırma konularında DGÖ’nün ve gümrük idarelerinin pozisyonlarını
belirlemede liderlik ve kılavuzluk görevlerini üstlenmesi kararlaştırılmıştır.
Bu çalışmalar sonucunda, DGÖ’nün 24 Haziran 2005’teki Genel Konsey
Toplantısı’nda “Küresel Ticareti Güvenli Kılma ve Kolaylaştırma Standartları DGÖ
Çerçevesi” kabul edilmiştir. Söz konusu Çerçeve, küresel ticarete konu olan yasal
ticari mal hareketlerini kolaylaştırma ve uluslararası arz zincirinin güvenliğini
sağlama konularında gümrük idarelerine ve onların ticari ortaklarına yapısal ve
istekli bir çerçeve temin etmektedir.
Çerçeve aynı zamanda, uluslararası ticarete konu olan malların ticaretini
kolaylaştırırken arz zinciri güvenliğini sağlayan gümrük kontrol standartlarını
yerleştirmeyi amaçlamaktadır. Bu amaca ulaşmak için gümrük idareleri arasındaki
işbirliği düzenlemelerini güçlendirerek yüksek risk taşıyan teslimatların tespit
edilmesi yönündeki kapasitelerini artırmayı ve gümrük idareleri ile ticaret dünyası
arasında
ilk
defa
resmi
işbirliği
düzenlemeleri
yapılmasını
sağlamayı
hedeflemektedir. Çerçeve’nin ayrılmaz bir parçasını oluşturan 17 standart sadece
ticaretin
kolaylaştırılması
ile
güvenlik
ihtiyaçlarına
yönelik
tedbirlerin
dengelenmesini sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda özellikle gelişmekte olan
ülkelerde gümrük vergilerinin daha iyi toplanmasını da sağlayacaktır.
24
DGÖ Üyeleri, Küresel Ticareti Güvenli Kılma ve Kolaylaştırma Standartları
DGÖ Çerçevesi’ni uygulama konusunda tüm DGÖ Üyeleri’nin yetenek ve
kapasitelerini belirlemeye yönelik teşhis çalışmalarını (diagnostic studies) da
içerecek şekilde düşünülen kapasite geliştirme girişimlerini finanse etmekte
kullanılacak bir Fon kurulması konusunda da anlaşmaya varmışlardır. Ayrıca,
Çerçeve kapsamında artık üzerinde uzlaşmaya varılmış olan Standartları karşılamak
için kapasitelerini geliştirmek isteyen her bir üye ülkeye de yardım etme kararı
alınmıştır.
Haziran 2007’deki DGÖ Genel Konseyi sırasında görev süresi Haziran
2007’de sona eren Yüksek Düzeyli Strateji Grubu’nun yerini almak üzere bir SAFE
Çalışma Grubu’nun (SAFE Working Group - SWG) kurulması kararlaştırılmıştır.
SWG, DGÖ SAFE Standartları’nın sürdürülebilirliğinin sağlanmasıyla
görevlendirilen yeni bir çalışma organı olarak kurulmuştur. Her ne kadar SAFE
Çerçevesi DGÖ Genel Konseyi tarafından kabul edilmiş ve DGÖ üyelerinin büyük
çoğunluğu Çerçeve’yi uygulayacaklarına dair niyet beyanında bulunmuş olsalar da
her gün değişen ve gelişen küresel ticari arz zincirinin gereksinimleri karşısında
Çerçeve’nin güncelliğini koruyabilmesini sağlayabilmek için gerekli düzenleme ve
uyarlamaların yapılmasına ihtiyaç duyulacağı düşünülmektedir.
SWG, tüm DGÖ üyelerine, özel sektör danışma gruplarına (private sector
consultative group) ve yetkilendirilmiş DGÖ gözlemcilerine açıktır. SWG,
gündemindeki konunun teknik ya da politik olmasına bağlı olarak Daimi Teknik
25
Komite (Permanent Technical Committee) ya da Politika Komisyonu’na (Policy
Commission) rapor verecektir. SWG’nin ilk toplantı tarihi olarak Ekim 2007
belirlenmiştir.
Yukarıda özetlenen DGÖ bünyesindeki çalışmalar sonucunda bir takım
belgeler ve programlar hazırlanmış ve küresel arz zincirinin güvenliğinin sağlanması
konusunda DGÖ, üyeleri tarafından kendisine verilen görevleri yerine getirebilmek
için belirli kararlar almış ve bir takım yardım programları başlatmıştır. Bundan
sonraki kısımlarda bu belge ve programlardan en belirgin olanları hakkında bilgiler
verilmeye çalışılacaktır.
2.1.5. DGÖ Standartlar Çerçevesi5
DGÖ bünyesinde arz zinciri güvenliği konusunda yapılan çalışmalar
neticesinde ortaya çıkan en önemli belge olması ve diğer çalışmaların da bu belgeye
referans vermeleri nedeniyle Çerçeve’nin ana metnine burada yer verilmiştir.
Çerçeve’nin uygulanması yönünde halihazırda 147 DGÖ üyesi niyet beyanında
bulunmuştur. DGÖ Veri Modeli, Johannesburg Konvansiyonu ve Columbus
Programı gibi çalışmalar da Çerçeve’den yola çıkılarak hazırlanmış, DGÖ üyeleri
arasında arz zinciri güvenliğinin artırılması konusunda işbirliğini geliştirmek ve
DGÖ üyelerinin bu alandaki kapasitelerini tespit etmek amaçlarıyla yapılmış
çalışmalardır.
5
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://members.wcoomd.org Internet adresinden alınmıştır.
26
Aşağıda ana metni verilmiş olan Çerçeve, hem DGÖ üyeleri olan gümrük
idarelerinin kendi aralarındaki işbirliğini hem de gümrük idarelerinin özel sektörle
işbirliğini tesis etmeye ve geliştirmeye yönelik iki ana gövdesi olan bir standartlar
bütünüdür. Küresel ticaretin ve arz zincirinin esas aktörleri olan özel sektörün arz
zinciri güvenliğini sağlamaya dönük çalışmalara dahil edilmemesi halinde sonuç
alınmasının zorlaşacağı aşikar olduğundan gümrük idareleri arasında işbirliğinin
artırılmasına yönelik çalışmaların eş zamanlı olarak özel sektörle de yürütülmesine
karar verilmiştir. Özel sektör devlet gücü ve mekanizmasının kullanılmasıyla bir
taraftan işbirliğine zorlanırken diğer taraftan da işbirliğine gitmesi halinde
yararlanabileceği bir takım kolaylıklar hazırlanmış ve uygulamaya geçirilmesine
çalışılmış ve halen çalışılmaktadır.
DGÖ Standartlar Çerçevesi Metni
1 Önsöz
1.1
Giriş
Uluslararası ticaret, ekonomik refah için elzem bir itici güçtür. Küresel
ticaret sistemi, tüm küresel ekonomiyi ciddi bir şekilde yaralayabilecek terörist
istismarlara karşı hassastır. Eşyaların uluslararası hareketini kontrol ve idare eden
devlet organizasyonları olarak Gümrük idareleri, küresel tedarik zincirini daha
güvenli hale getirmenin yanı sıra, gelir toplama ve ticareti kolaylaştırma yoluyla
27
sosyo-ekonomik kalkınmaya katkıda bulunmak için de eşi bulunmaz bir konuma
sahiptir.
Ticaret hareketlerini engellemeden, aksine kolaylaştırarak küresel ticaret
hareketlerini güvenli kılacak, Dünya Gümrük Örgütünce onay görmüş bir stratejiye
ihtiyaç vardır. Uluslararası ticaret tedarik zincirini güvenli hale getirmek, Gümrük
İdarelerini güçlendirme ve 21. yüzyıla hazırlama sürecinin bütünü içindeki
adımlardan sadece birisidir. Bu bağlamda, mevcut program ve uygulamaları
güçlendirmek ve bunların ötesine geçmek amacıyla, DGÖ Üyeleri, uluslararası
ticaretin güvenliğini ve kolaylaştırılmasını sağlayacak bir rejim geliştirmişlerdir. Bu,
Küresel Ticareti Güvenli Kılma ve Kolaylaştırma Standartları DGÖ Çerçevesidir
(bundan böyle “DGÖ Çerçevesi” veya “Çerçeve” olarak geçecektir). Bu küresel
ticareti güvenli kılma ve kolaylaştırma amaçlı DGÖ Çerçevesi, ilke ve standartlar
ortaya koyarak, DGÖ üyelerince yapılması gerekenler için asgari bir eşik
oluşturacak şekilde, bunları uygulama için sunmaktadır.
DGÖ’nün bu girişim için en uygun platform olduğu açıktır. DGÖ, 171
gümrük idaresinin üyeliğine ve dolayısıyla katılımına sahiptir ve bu da küresel
ticaretin % 99’unu temsil etmektedir. Gümrük İdareleri, devletin başka hiçbir
yerinde bulunmayan önemli güçlere –bir ülkeye, ülkeden veya ülke dahilinde
nakledilen yük ve eşyaları muayene yetkisine- sahiptir. Gümrüğün ayrıca giriş veya
çıkışı kabul etmeme ve girişi çabuklaştırma yetkisi de vardır. Gümrük idareler, ithal
edilen eşyalar hakkında bilgi isterler. Hatta çoğunlukla ihraç edilen eşyalar
hakkında da bilgi isterler. Uygun mevzuat bulunduğu hallerde, bu bilginin önceden
28
ve elektronik olarak temin edilmesini de isteyebilirler. Bu yetki ve uzmanlık mevcut
olduğunda, küresel ticaretin güvenli kılınması ve kolaylaştırılmasında gümrük kilit
bir rol oynayabilir ve oynamalıdır da. Ancak, ticareti kolaylaştırma yolunda
ilerlemeler kaydederken, öte yandan uluslararası ticaret tedarik zincirinin
güvenliğinin de en üst seviyeye çıkarılması için, bütüncül bir yaklaşıma gerek vardır.
Bu nedenle gümrük, diğer devlet kurumlarıyla işbirliği düzenlemeleri yapmak üzere
teşvik edilmelidir.
Her sevkıyatı incelemeye almak kabul edilemez ve gereksiz bir yüktür. Esasen
bunu yapmak küresel ticareti durma noktasına getirir. Sonuç itibarıyla, modern
Gümrük idareleri risk yönetimi için otomasyonlu sistemler kullanmaktadır. Gümrük
idareleri bu ortamda ticareti güvenli kılmak ve kolaylaştırmak için uluslararası
ticaret camiasını türlü türlü gereklerle yük altına sokmamalı, başka uluslararası
standartlar tanınmalıdır. DGÖ tarafından geliştirilen, ancak devletlerin kendi
içlerinde talep ettiklerini tekrarlamayan ve bunlarla zıtlık oluşturmayan, tek bir
uluslararası gümrük standartları seti olmalıdır.
DGÖ Çerçevesinde, ayrıca kapasite geliştirme ve gerekli yasal yetki gibi
kritik unsurlar da ele alınmıştır. Çerçevenin bazı kısımları kapasite geliştirme
yapılmaksızın uygulanabilir olsa dahi, standartları uygulamak için birçok idarenin
yardıma ihtiyaç duyacağı düşünülmektedir. DGÖ çerçevesi kapsamında, Çerçeveyi
kabul eden bu Gümrük idareleri için kapasite geliştirme konusunda gerekli yardımın
sağlanması tasarlanmaktadır.
29
1.2
Çerçevenin amaç ve ilkeleri
Çerçevenin amaçları şunlardır:
•
Kesinlik ve önceden tahmin edilebilirliğin artırılması amacıyla,
küresel seviyede tedarik zincirinin güvenliğini ve kolaylaştırılmasını
sağlayacak standartlar oluşturma
•
Tüm taşımacılık türleri için entegre bir tedarik zinciri yönetimi
sağlamak
•
21. yüzyılın getirdiği zorluk ve fırsatları karşılayabilecek hale
getirilmesi
için
Gümrüğün
rol,
fonksiyon
ve
kapasitelerinin
geliştirilmesi
•
Gümrük idareleri arasındaki işbirliğinin, yüksek riskli sevkıyatları
tespit etme kapasitelerinin artırılması amacıyla güçlendirilmesi
•
Gümrük/ticaret erbabı işbirliğinin güçlendirilmesi
•
Güvenli uluslararası ticaret tedarik zinciri dahilinde eşyaların
doğrudan hareketini artırmak
1.3
DGÖ Çerçevesinin Dört Temel Unsuru
DGÖ Çerçevesi, dört temel unsurdan oluşmaktadır. İlk olarak, Çerçeve;
giren, çıkan ve transit geçen sevkıyatlara ilişkin elektronik kargo ön-bilgi taleplerini
uyumlaştırmaktadır. İkinci olarak, Çerçeveye katılan her ülke, güvenlik tehditleriyle
mücadele için birbiriyle uyumlu bir risk yönetimi yaklaşımı benimsemeyi taahhüt
30
etmektedir. Üçüncü olarak, Çerçeveye göre, kendisine eşya gönderilen devletin
karşılaştırmalı bir risk hedefleme metodolojisine dayanan makul talebi üzerine,
eşyayı gönderen devletin Gümrük idaresi, tercihen büyük ölçekli X-ray cihazları ve
radyasyon detektörleri gibi eşyayı açmadan kullanılan aletler vasıtasıyla yüksek
riskli konteyner ve yüklerin dışarıdan muayenesini yapacaklardır. Dördüncü olarak,
Çerçevede Gümrüğün iş erbabına sağlayacağı ve tedarik zinciri güvenliğinde asgari
gerekliliklerle en iyi uygulamaları mümkün kılan faydalar da tanımlanmaktadır.
1.4
Çerçevenin İki ayağı
Daha önce açıklaması yapılan dört temel unsura dayanan DGÖ Çerçevesi,
Gümrükten-Gümrüğe ağ düzenlemeleri ve Gümrük-iş erbabı ortaklıkları şeklindeki
ikiz ayaklardan güç almaktadır. Bu ikiz ayaklı stratejinin birçok avantajı vardır. Bu
ikiz ayaklar, kolay anlaşılırlığı ve hızlı uluslararası uygulamaları sağlayacak şekilde
bir bütün haline getirilen bir dizi standartlar içermektedir. Ayrıca, Üye idarelerce
geliştirilmiş olan mevcut DGÖ güvenlik ve kolaylaştırma önlem ve programları,
çerçeveye doğrudan esin kaynağı olmuştur.
1.5
Faydalar
Bu Çerçeve, dünya ticaretini kolaylaştıracak, terörizm karşısında daha iyi
güvenlik sağlayacak ve gerek gümrüğün gerekse ticaret erbabının, ulusların
ekonomik ve sosyal refahına olan katkılarını artıracak yeni ve bütünleştirilmiş bir
platform oluşturmaktadır. Bu çerçeve, Gümrüğün yüksek riskli sevkıyatları tespit
31
etme ve bunlarla başa çıkma becerisini geliştirecek ve eşyaların idaresindeki
etkililiğini artıracak, dolayısıyla da eşyaların gümrüklenerek serbest bırakılmasını
hızlandıracaktır.
1.6
Kapasite Geliştirme
Çerçevenin geniş kapsamlı benimsenmesini ve uygulanmasını sağlamak için
etkili bir kapasite geliştirmenin şart ve önemli bir unsur olduğu açıktır. Ancak,
çerçevenin bazı kısımlarının hemen uygulamaya konulabileceği de bir gerçektir. Bu
bakımdan, Çerçevenin uygulanmasını mümkün kılmak için, Üyelere sağlanan
kapasite geliştirme faaliyetlerini artıracak stratejilere ihtiyaç vardır. Kapasite
geliştirmenin başarılı olabilmesi için, siyasi irade ve dürüstlüğün hali hazırda tesis
edilmiş bulunması şarttır. Bu nedenle, Çerçeveyi uygulama konusundaki
kararlılıklarını ve gereken siyasi iradeyi gösteren ülkelere, DGÖ ile ülkeler ve diğer
işbirlikçi ortaklardan oluşan konsorsiyum tarafından yardım sağlanmalıdır.
1.7
Uygulama
Çerçevenin uygulamaya konulabilmesi için sadece kapasite geliştirme gerekli
olmayacak, ayrıca safha safha bir yaklaşıma ihtiyaç duyulacağını da anlamak
gerekecektir. Tüm idarelerin Çerçeveyi hemen uygulamaya koyabileceğini ummak
mantıksız olacaktır. Her ne kadar Çerçevenin asgari bir standartlar dizisi olduğu
kabul edilse de, her idarenin kapasitesine ve gerekli yasal yetkiye göre bu çerçeve
değişik aşamalarda uygulamaya konulacaktır. DGÖ Sekreterliği, Yüksek Düzey
32
Strateji Grubuyla birlikte, Çerçeve standartları için bir Uygulama Planı
geliştirecektir.
Bu çerçeve şu şekilde yapılandırılmıştır:
•
Benimseme ve uygulamanın faydalarının anlatılması,
•
Gümrükten-Gümrüğe
ağ
düzenlemeleri
ve
Gümrük-iş
erbabı
ortaklıkları şeklindeki ikiz ayaklar,
•
Ayrıntılı uygulama şartlarını içeren ekler.
Bu çerçeve daha da geliştirilecektir.
2
Faydalar
Standart Çerçevesinin uygulamaya konulması, devletlere/hükümetlere,
gümrük idarelerine ve iş erbabına faydalar getirecektir.
2.1
Devletler/hükümetler
Çerçevenin temel amaçlarından biri, küresel ticareti güvenli kılma ve
kolaylaştırmadır. Bu, uluslararası ticaretin ekonomik büyüme ve kalkınmaya katkıda
bulunmasını sağlayacaktır. Bu Çerçeve, küresel terörizm tehdidi karşısında ticaretin
güven altına alınmasına yardımda bulunurken aynı zamanda meşru ticaret
hareketlerini kolaylaştıracak ve gümrük idarelerini geliştirip modernleştirecektir. Bu
da, karşılığında, toplanan gelirleri artıracak ve ulusal kanun ve yönetmeliklerin
33
düzgün uygulanmasını sağlayacaktır. Bu çerçeve böylece ekonomik ve sosyal
korumayı destekleyecek ve doğrudan yabancı yatırımları artıracaktır.
Bu Çerçeve ayrıca Gümrükle diğer devlet kurumları arasındaki işbirliği
düzenlemelerini teşvik edecektir. Hali hazırda mevcut bulunan diğer uluslararası
standartların (1.1’e bakınız) da tanınması gerekecektir. Bu, devletlerin bütüncül sınır
yönetimi ve kontrolü uygulamasına yardımcı olacaktır. Gerekli önlemlerin
alınmasıyla, bu Çerçeve ayrıca hükümetlerin bu alanda gümrük idarelerinin yetki ve
sorumluluklarını artırmasına imkan sağlayacaktır.
2.2
Gümrükler
Bu Çerçevenin temel amaçlarından biri de, eşyanın güvenli uluslararası
ticaret tedarik zincirleri kanalıyla doğrudan hareketini sağlayacak Gümrükten
Gümrüğe ağ düzenlemeleri yapmaktır. Bu ağ düzenlemeleri, diğer faydalarının yanı
sıra, zamanında ve doğru bilgi alışverişiyle sonuçlanacak ve bu da Gümrük
idarelerinin daha etkili bir şekilde risk yönetimi yapmalarına imkan verecektir. Bu,
sadece gümrüğün yüksek riskli sevkıyatları tespit etme becerilerini artırmakla
kalmayacak, ayrıca gümrük idarelerinin uluslararası ticaret tedarik zinciri
dahilindeki kontrollerini iyileştirmelerini ve Gümrük kaynaklarının daha iyi ve etkili
bir şekilde tahsisini mümkün kılacaktır. Gümrükten gümrüğe ağ düzenlemeleri
Gümrük idareleri arasındaki işbirliğini güçlendirecek ve idarelerin tedarik
zincirinde önceden kontroller yapmasını sağlayacaktır, yani ithalatçı ülkenin gümrük
idaresi, ihracatçı ülkenin gümrük idaresinden kendi adına bir kontrol yapmasını
34
talep edebilecektir. Bu çerçeve kapsamında, belli şartlar altında kontrollerin
karşılıklı olarak tanınmasına da imkan sağlanmaktadır. Çerçevenin uygulanması,
küresel tedarik zinciri konusunda gümrük idarelerinin daha geniş ve kapsamlı bir
bakış açısı edinmesine ve yapılan iş tekrarlarının ve mükerrer rapor gereklerinin
elimine edilmesine imkan tanıyacaktır.
Yukarıda belirtildiği gibi, bu Çerçeve, Gümrük reform ve modernizasyon
sürecinin üstlenilmesindeki taşları yerine oturtarak Gümrük idarelerinin yeni
uluslararası ticaret ortamının getirdiği zorluklarla başa çıkabilmesini sağlayacaktır.
Ayrıca bu çerçeve, gümrük idarelerinin değişik hızlarda hareket edebilmelerini
sağlayabilmesi için esnek bir biçimde şekillendirilmiştir. Bu da gümrük idarelerinin
bu çerçeveyi kendi gelişim seviyelerine göre ve kendi şart ve ihtiyaçlarına uygun
olarak hayata geçirmelerine imkan vermektedir.
2.3
İş erbabı
Bu Çerçeve, diğer faydalarının yanı sıra, uluslararası ticareti güvenli kılacak
şartlar ihtiva ederken aynı zamanda da uluslar arası ticareti kolaylaştırmakta ve
geliştirmektedir. Bu, alıcı ve satıcıların eşyalarını ülkeler arasında hareket
ettirmelerini kolaylaştırarak bunu teşvik eder. Bu çerçeve, modern üretim ve dağıtım
modellerini göz önünde bulundurmuş ve bu modelleri temel almıştır.
Yetkili Ekonomik Operatörler de, azalan muayene oranları dolayısıyla
eşyaların gümrükte daha hızlı işlem görmeleri gibi yararlar elde edeceklerdir. Bu,
35
zaman ve masraflardan tasarruf anlamına gelecektir. Çerçevenin temel ilkelerinden
biri, tek bir uluslararası standartlar dizisi yaratmak ve böylece tek düzenliği ve
önceden tahmin edilebilirliği sağlamaktır. Bu, ayrıca mükerrer ve karmaşık
raporlama gereklerini de azaltmaktadır.
Bu
işlemlerde,
risk-hedefleme
değerlendirmelerinin
ve
muayenelerin
azaltılması ve eşya işlemlerinin hızlandırılması gibi, Yetkili Ekonomik Operatörlerin
daha iyi güvenlik sistem ve uygulamalarına yaptıkları yatırımdan bir fayda
görmeleri sağlanmalıdır.
3
Küresel Ticareti Güvenli Kılma ve Kolaylaştırma DGÖ Standartları
3.1
Gümrük-Gümrük Ayağı
Gümrük idareleri, kargo ve konteyner yükleri küresel ticaret sisteminin
noktaları arasındaki hareketini devam ettirirken, uluslararası ticaret tedarik
zincirinin güvenliğini ve kolaylığını azamiye çıkartacak, ortak ve kabul görmüş
standartlarla, işbirliği içinde çalışmalıdır. Gümrük-gümrük ayağı bu hedefi
gerçekleştirmektedir. Uluslararası ticaret tedarik zincirini terörizm ve diğer sınır
ötesi suçların etkileri karşısında güvenli kılmak için etkili bir mekanizma
sağlamaktadır.
Geleneksel olarak, gümrük idareleri, kargoları ancak kendi sınırları içindeki
noktalara vardığında muayene ederler. Bugün, bir konteyner veya kargoyu
36
gelişinden önce incelemenin ve izlemenin bir yolu olmalıdır. Ellerindeki eşsiz yetki
ve uzmanlıkla gümrük idareleri, hem küresel ticaretin güvenliğine hem de
kolaylaştırılmasına katkıda bulunmaktadır.
Bu ayağın en temel ilkesi, yüksek riskli konteyner veya kargoların tespiti için
elektronik ön bilgilerin kullanılmasıdır. Gümrük idareleri, otomasyonlu hedefleme
araçları kullanarak, yüksek riske sahip sevkıyatları tedarik zincirinde mümkün olan
en erken yerde, çıkış yerinde veya bundan da önce tespit etmektedir.
Otomasyonlu bilgi değişiminde sağlama yapılmalı, bu nedenle de sistemler
uyumlu mesajlar baz alınarak oluşturulmalı ve sistem üzerinde her iki taraftan da
işlem yapılabilir olmalıdır.
Etkili olabilmek ve bu sürecin ticaret hareketlerini yavaşlatmasını engellemek
için, gümrük idareleri yüksek riskli sevkıyatların tespitinde modern teknoloji
kullanmalıdır. Bu teknoloji büyük ölçekli X-ray ve Gamma-ray cihazlarını ve
radyasyon tespit aletlerini içermektedir ancak bunlarla sınırlı değildir. Modern
teknolojinin kullanımı neticesinde kargo ve konteyner bütünlüğünün korunması da bu
ayağın çok önemli bir unsurudur.
DGÖ Çerçevesine katılan gümrük idareleri, diğerlerinin yanı sıra Revize
Kyoto Sözleşmesi (RKC), Entegre Tedarik Zinciri Yönetimi (ISCM) Kuralları ve
ulusal programlardan ilham alarak, 1. Ayağı standart hale getireceklerdir.
37
3.2
1. Ayağın Standartları
Standart 1 – Entegre Tedarik Zinciri Yönetimi
Gümrük idaresi, DGÖ Entegre Tedarik Zinciri Yönetimi Gümrük Kuralları
(ISCM kuralları) dahilinde belirtilen entegre gümrük kontrol prosedürlerini takip
etmelidir.
Standart 2 – Kargo Muayene Yetkisi
Gümrük idaresi; bir ülke menşeli, ülkeye giriş veya çıkış yapan, transit geçen
(araç üzerinde kalanlar da dahil olmak üzere) veya aktarma yapılan her kargoyu
muayene etme yetkisine sahip olmalıdır.
Standart 3 – Muayene Ekipmanında Modern Teknoloji
Dışarıdan muayene cihazları (NII) ve radyasyon tespit ekipmanı hazır
bulunmalı ve risk değerlendirmesi çerçevesinde muayenelerde kullanılmalıdır. Bu
ekipman, yüksek riskli konteynerlerin ve kargonun, meşru ticaret akışını bölmeden
muayene edilmesi açısından önem taşımaktadır.
38
Standart 4 – Risk Yönetimi Sistemleri
Gümrük idareleri potansiyel yüksek riskli sevkıyatları tespit etmek için bir
risk yönetimi sistemi kurarak bu sistemi otomasyonlu hale getirmelidir. Bu sistem,
tehdit unsuru değerlendirmelerine onay vererek hedefleme kararları alan ve en iyi
uygulamaları belirleyen bir mekanizmayı da içermelidir.
Standart 5 – Yüksek riskli Kargo veya Konteyner
Yüksek riskli kargo ve konteyner sevkıyatları; sevkıyatın düşük riskli
sayılması için yeterli bilgi bulunmayan, düzenli istihbaratın yüksek riskli olduğunu
belirttiği veya güvenlik konusundaki veri unsurlarına dayalı bir risk-skoru
değerlendirme metodolojisinin yüksek riskli olarak tespit ettiği sevkıyatlardır.
Standart 6 – Elektronik Ön Bilgi
Yeterli düzeyde risk değerlendirilmesi yapılabilmesi için, gümrük idareleri
kargo ve konteyner sevkıyatlarına ilişkin olarak önceden elektronik bilgi talep
etmelidir.
Standart 7 – Hedefleme ve İletişim
Gümrük idareleri, ortak hedefleme ve izleme, standart hedefleme kriterleri
dizisi kullanımı ve uyumlu iletişim ve/veya bilgi değişim mekanizmaları için hazırlık
39
yapmalıdır; bu unsurlar gelecekte kontrollerin karşılıklı olarak tanınacağı bir sistem
geliştirilmesine yardımcı olacaktır.
Standart 8 – Performans ölçümleri
Gümrük İdareleri, performans ölçümlerini içeren istatistik raporları
tutmalıdır. Bu raporlarda incelemeye alınan sevkıyatların sayısı, yüksek riskli
sevkıyatların oluşturduğu alt küme, yapılan yüksek riskli sevkıyat kontrolleri, NII
teknolojisiyle yapılan yüksek riskli sevkıyat kontrolleri, NII teknolojisiyle ve fiziksel
araçlarla yapılan yüksek riskli sevkıyat kontrolleri, sadece fiziksel araçlarla yapılan
yüksek riskli sevkıyat kontrolleri, Gümrükleme zamanları ve olumlu ve olumsuz
sonuçlar belirtilmeli, ancak sadece bunlarla sınırlı olmamalıdır. Bu raporlar DGÖ
tarafından birleştirilmedir.
Standart 9 – Güvenlik Değerlendirmeleri
Gümrük idareleri, uluslararası tedarik zincirindeki eşyaların hareketine
ilişkin güvenlik değerlendirmeleri yapmak ve tespit edilen boşlukları hemen
kapatmak amacıyla diğer yetkili idarelerle birlikte çalışmalıdır.
40
Standart 10 – Çalışanların Dürüstlüğü
Gümrük idareleri ve diğer yetkili idareler, çalışanların dürüstlükten
sapmalarını önlemek ve dürüstlüğü bozan hareketleri tespit ederek bunlarla
mücadele etmek amacıyla programlar uygulamaya teşvik edilmelidir.
Standart 11 – Yurtdışı Güvenlik İncelemeleri
Gümrük idareleri, ithalatçı ülkenin makul talebi üzerine, yüksek riskli
konteyner ve kargoların yurtdışı güvenlik incelemesini gerçekleştirmelidir.
3.3
Gümrük-İş Erbabı Ayağı
Her gümrük idaresi, uluslararası ticaret tedarik zincirinin güvenliğinin
sağlanmasına özel sektörü de dahil etmek amacıyla özel sektörle bir ortaklık tesis
edecektir. Bu ayağın temel olarak odaklandığı nokta, tedarik zincirindeki rollerine
göre yüksek düzeyde güvenlik garantisi veren özel işletmeleri tespit etmeye
yarayacak uluslararası bir sistem yaratmaktır. Bu iş ortakları, bu ortaklıklar
sonucunda, hızlandırılmış işlemler ve diğer önlemler gibi gözle görülür faydalar elde
edeceklerdir.
“DGÖ Üyeleri ve Özel Sektör arasındaki Tedarik Zincirinin Güvenliğinin
Artırılması ve Uluslararası Ticaret Akışının Hızlandırılması amaçlı İşbirliği
Düzenlemeleri için Yüksek Seviyeli Yol Gösterici İlkeler”de bulunan şu ifade,
41
uluslararası ticaretin korunmasına başka bir boyut kazandıran, Gümrük ve
İşletmeler arasındaki kritik ilişkiyi şöyle özetlemektedir:
“Ticaret camiasındaki ortaklarının, tehditleri kendi tedarik zincirleri
dahilinde değerlendirip giderdiklerine dair gümrüğün güveni ne kadar artarsa,
gümrüğün karşılaştığı risk de o kadar azalır. Bu nedenle, tedarik zincirinin
güvenliğini artırmak konusunda gerçekten istekli olduklarını gösteren şirketler
kazanacaktır. Bu yolla riskin asgariye indirilmesi, güvenlik fonksiyonlarını yerine
getirmesinde ve meşru ticaretin kolaylaştırmasında Gümrüğe yardımcı olur.”
Bu tip programlar, işe özel sektörü de katarak ve menşe noktasında –yani
yabancı bir üreticinin yükleme limanında daha konteynerin henüz doldurulduğu
noktada ve söz konusu konteyner tedarik zinciri boyunca bir noktadan diğerine
hareket halindeyken- daha fazla güvenlik talebinde bulunarak,
kargo ve
konteynerlerin güvenliği meselesini tedarik zincirinin en başına taşır.
Bu Çerçeve, işletmelerin tedarik zincirinde güvenli partner olarak yetkili
statüsü almalarında kullanılacak kriterleri ortaya koymaktadır. Bu kriterlerde;
tehditlerin değerlendirilmesi, değerlendirilmesi yapılan tehditlere uygulanacak
güvenlik planı, bir iletişim planı, uluslararası tedarik zincirine giren usule aykırı
veya belgesiz eşyaların önüne geçmek için prosedür önlemleri, yükleme yeri veya
antrepo olarak kullanılan bina ve yerlerin fiziksel güvenliği, kargo ve konteynerlerin
güvenliği, taşıma araçları, personel teftişi ve enformasyon sistemlerinin korunması
gibi unsurlar göz önüne alınmaktadır.
42
Katılımcıların yetkilendirilmesi veya onaylanmasındaki öncelikler; ithalat
hacmi, güvenliğe ilişkin anormallikler, belli bazı coğrafi bölgelerin yarattığı stratejik
tehditler ve diğer risk bağlantılı bilgiler gibi birçok faktör tarafından belirlenir.
Hangi faktöre daha çok önem verileceği, oluşan şartlara göre kaçınılmaz olarak
değişecektir.
İşletmelerin yetkili operatör statüsünden sağlayacağı asgari faydalar
konusunda genel bir anlaşmaya varılması da çok önemlidir. Bu faydaların arasında
düşük riskli kargonun Gümrükten daha çabuk geçmesi, artan güvenlik seviyeleri,
güvenlikte etkililik yoluyla tedarik zinciri masraflarının optimize edilmesi, şirketin
ününün artması, iş fırsatlarının çoğalması, gümrüğün taleplerinin daha iyi
anlaşılması ve Gümrük idaresiyle daha iyi bir iletişim içinde olmak sayılabilir.
Uluslararası tedarik zincirinin noktaları arasında faaliyet gösteren birçok
işletme zaten hali hazırda mevcut uluslararası güvenlik gereklerini yerine getirmiş
ve/veya gümrük idarelerinin kaygılarına hitap eden iç güvenlik programları tesis
etmiş olmalıdır. Çerçevenin Gümrük-İş erbabı ayağı dahilindeki sistemler, sınır ötesi
ticaretteki ortak prosedürleri kolaylaştırmak için bilgi teknolojisi kullanan ve gerekli
şartları haiz ithalatçı, ihracatçı, komisyoncu, nakliyatçı, taşıyıcı ve diğer hizmet
sağlayıcılara özel faydalar sağlayan gümrük rutinlerinin kalite akreditasyonları baz
alınarak oluşturulmalıdır.
43
DGÖ Çerçevesine katılan gümrük idareleri ve uluslararası ticaret işletmeleri,
çok sayıdaki mevcut yaratıcı programlardan esinlenerek 2. Ayağı standart hale
getireceklerdir.
3.4
2. Ayağın Standartları
Standart 1 – Ortaklık
Uluslararası ticaret tedarik zincirindeki Yetkili Ekonomik Operatörler, kendi
sevkıyat ve konteynerleri varış noktasında Gümrük kontrolünden geçip çıkıncaya
kadarki tehlikeler karşısında kendi iç politika ve prosedürlerinin yeterli güvenliği
sağlamasını garanti altına almak için, önceden tespit edilen güvenlik standartlarına
ve en iyi uygulamalara göre kendi kendilerinin değerlendirmesini yapabilecekleri bir
sistem kuracaklardır.
Standart 2 – Güvenlik
Yetkili Ekonomik Operatörler, güvenlik konusunda önceden belirlenen en iyi
uygulamaları kendi mevcut iş faaliyetlerine dahil edeceklerdir.
44
Standart 3– Yetkilendirme
Gümrük idaresi, iş camiasından temsilcilerle birlikte, işletmelere Yetkili
Ekonomik Operatör statüleri sayesinde bazı teşvikler sunacak onay işlemleri ve
kalite akreditasyon prosedürleri şekillendirecektir.
Standart 4 – Teknoloji
Taraflardan her biri, modern teknolojinin kullanımıyla kargo ve konteyner
bütünlüğünü sağlayacaktır.
Standart 5 – İletişim
Gümrük idaresi, asgari güvenlik gereklerini ve tedarik zinciri güvenliğindeki
en iyi uygulamaları geliştirmek amacıyla Gümrük-iş erbabı ortaklık programlarını
düzenli olarak güncelleyecektir.
Standart 6– Kolaylaştırma
Gümrük idaresi, kendi gümrük bölgesinden başlayan veya burada hareket
gösteren uluslararası ticaret tedarik zincirinin güvenliğini ve kolaylığını asgariye
çıkartmak için, Yetkili Ekonomik Operatörlerle işbirliği içinde çalışacaktır.
45
2.1.6. DGÖ Standartlar Çerçevesine İlişkin Kendi Kendini Değerlendirme
Formu6
Dünya genelindeki gümrük idareleri, sınır güvenliği, anti terörizm, vergi
toplama ve ticaretin kolaylaştırılması alanlarında çok önemli görevler üstlenmiş
durumdadır. Bu önemli sorumluluklara karşılık olmak üzere ve uluslararası ticari arz
zincirinin güvenliğini sağlamak ve aynı zamanda da ticareti kolaylaştırmak için DGÖ
yukarıda da yer verilen Standartlar Çerçevesi’ni geliştirmiştir. Çerçeve, katılan DGÖ
üyelerinin uyması beklenen 17 güvenlik ve kolaylaştırma standardını içeren 2
sütundan oluşmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde Çerçeve’nin uygulanmasına
yardımcı olmak üzere DGÖ tarafından bir de kapasite geliştirme programı
geliştirilmiştir.
DGÖ
üyeleri,
Çerçeve’ye
katılmaya
ilişkin
ilgilerini,
Çerçeve’nin
uygulanması sürecine başlamak istediklerini beyan eden bir Mektubu imzalayarak
göstermektedirler. Çerçeve’nin bazı kısımları geliştirme yardımı olmaksızın da
uygulanabilir nitelikte olsa da birçok idare Çerçeve’nin prensiplerini tam olarak
uygulayabilmek için kapasitelerini geliştirme ihtiyacı ile karşı karşıya kalacaklardır.
Gümrük idarelerinin Çerçeve ile uyumluluğunu değerlendirmeye yardımcı
olmak üzere DGÖ tarafından bir “Kendi Kendini Değerlendirme Formu” (SelfAssessment Checklist) oluşturulmuştur. Söz konusu form ile Çerçeve’de yer alan
6
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler
Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi, B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).01-002-756 nolu DGÖ Genel
Konsey Toplantıları dosyasından ve http://members.wcoomd.org Internet adresinden alınmıştır.
46
gerekli öğelerin adeta bir fotoğrafının çekilmesi amaçlanmıştır.
Anılan form
aşağıdaki alanları kapsamaktadır:
-
Stratejik yönetim;
-
Kaynaklar;
-
Yasal çerçeve;
-
Sistemler ve süreçler;
-
İletişim ve bilgi teknolojisi;
-
Harici işbirliği, iletişim ve ortaklık;
-
Dürüstlük.
Bir idare formu doldurarak mevcut durumu ile arzu edilen durum arasındaki
farkı analiz edebilecektir. Form, Çerçeve ile “DGÖ Gümrük Kapasite Teşhis
Çerçevesi”nden yola çıkılarak hazırlanmıştır. DGÖ Sekreteryası, teşhis çerçevesini
üyelerin belirlenen problemlerine kapsamlı ve sürdürülebilir şekilde olası çözümler
üretebilmek için geliştirmiştir.
DGÖ, Kendi kendini Değerlendirme Formu’nun nihai amacı gümrük
idarelerine ihtiyaçlarını belirlemede yardımcı olacak ve DGÖ teşhis çalışmasını
kullanmak üzere daha kapsamlı bir gümrük reformu ve modernizasyonuna
başlamalarında temel olacak bir değerlendirme aracı sağlamaktır. Formların
tamamlanmasının ardından DGÖ Sekreteryası gümrük idarelerini teşhis çalışmaları
(diagnostic studies) ile destekleyecektir.
47
2.1.7. Columbus Programı7
1 Ocak 2006 tarihinden bu yana DGÖ bir dizi kapasite geliştirme programı
ve faaliyeti başlatmıştır. Bunların en belirgini Columbus Programı’dır (güvenli
ticaret için yardım). Columbus Programı bugüne kadarki en büyük ve en kapsamlı
gümrük kapasite geliştirme programıdır. Columbus Programı’nın amacı SAFE
Standartlar Çerçevesi’nin tam olarak uygulanabilmesini desteklemektir. Program
ayrıca
Dünya
Ticaret
Örgütü
bünyesinde
yürütülmekte
olan
ticaretin
kolaylaştırılması müzakerelerinin muhtemel sonuçlarına da gümrük idareleri
açısından hazırlık niteliğindedir.
Öte yandan Columbus Programı çerçevesinde yapılacak çalışmaların
finansmanını sağlayabilmek için gelişmiş ülkeler ve uluslararası kuruluşlarla bağışçı
olmaları yönünde görüşmeler yapılmış ve Programa maddi katkı yapmaları
sağlanmıştır.
Columbus Programı üç aşamadan oluşmaktadır:
-
1. aşama, ihtiyaçlar değerlendirmesi aşamasıdır. Gümrük idaresinin
mevcut
durumundaki
ihtiyaçların
değerlendirilmesine
yönelik
kapsamlı bir teşhis çalışmasının yapılması söz konusudur.
7
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler
Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi, B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).02-008-621 nolu Güvenlik ve Sınır
Yönetimi dosyasından ve http://members.wcoomd.org Internet adresinden alınmıştır.
48
•
BM, OECD, Dünya Bankası ve IMF gibi organizasyonlar tarafından
da tasdik edilmiş bulunan DGÖ Gümrük Kapasite Teşhis Çerçevesi
kullanılmaktadır.
•
İhtiyaç değerlendirmesi teşhis çalışması 2 kapasite geliştirme uzmanı
tarafından yürütülmektedir. Teşhis çalışması sırasında uzmanlar
ticaret erbabı da dahil olmak üzere ilgili tüm taraflarla görüşmeler
yapmaktadır.
•
Teşhis çalışması, mevcut durum, tam uygulama için eksikliklerin
analizi ve ileriye yönelik tutulacak yola ilişkin bir takım önerileri
içeren teşhis raporu ile sona ermektedir.
-
2. aşama, uygulama aşamasıdır. Bu aşamada faaliyet planlaması,
bağışçı eşleştirmesi, pilot uygulamaların planlanması ve uygulama yer
almaktadır.
-
3.
aşama,
izleme
aşamasıdır.
Programa
ilişkin
gelişmeler
izlenmektedir. DGÖ Kapasite Geliştirme Genel Müdürlüğü tarafından
bir gelişme izleme sistemi geliştirilmiştir. Gelişme raporlaması, ülke,
bölge ve bağışçı temelinde olmak üzere 3 farklı seviyede yapılacaktır.
Halihazırda;
-
147 DGÖ üyesi SAFE Standartlar Çerçevesi’nin uygulanmasına
ilişkin niyet beyanında bulunmuştur.
-
105 ülke DGÖ’den kapasite geliştirme konusunda yardım talep
etmiştir.
49
-
101 ülkede teşhis çalışması yapılmış veya teşhis çalışmasının
başlaması için tarih belirlenmiştir.
Süreç içerisinde DGÖ tarafından, Columbus Program misyonları sırasında
belirlenen olaylar ve ana bulguların analizini sağlayan DGÖ kapasite geliştirme
trendleri ve modelleri yayımlanmıştır.
Kapasite geliştirme ve teşhis çalışması uzmanları havuzu oluşturmak için
DGÖ tarafından Dünya genelinde 22 eğitim çalıştayı düzenlenmiştir. Çoğunluğu
gümrük idarelerinden olmakla beraber, aralarında özel sektörden ve değişik
kurumlardan kişilerin de bulunduğu 300’den fazla kişi eğitime tabi tutulmuştur.
Oluşturulan havuzda 20’den fazlası DGÖ takım lideri olmak üzere 100’den fazla
onaylanmış kapasite geliştirme uzmanı bulunmakta ve havuz İngilizce, Fransızca,
Rusça, İspanyolca, Portekizce ve Çince bilgisini haiz uzmanlara sahiptir.
Columbus Programı’nın ikinci aşaması için 69 ulusal ve 14 bölgesel görev
tamamlanmıştır.
İkinci
aşama
faaliyet
planlaması
uzmanları
çalıştayı
gerçekleştirilmiştir. 13 görevin bağışçılar ve mali kuruluşlarla irtibatlandırılması
tamamlanmış ve Nisan 2007’de Güney Afrika Cumhuriyeti’nde büyük bir katılımla
bağışçılar konferansı düzenlenmiştir.
50
2.1.8. Johannesburg Sözleşmesi8
Uluslararası ticareti tehdit eden terörizm ve diğer suçlar karşısında gümrük
idareleri arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiği düşüncesiyle hazırlanan
Johannesburg Sözleşmesi, idareler arasında uluslararası seviyede bilgi değişimini
sağlayarak bu işbirliğinin yakın ve etkin olmasını sağlayacak bir enstrüman olarak
ortaya çıkmıştır.
İşbirliğini artırmak amacıyla Johannesburg Sözleşmesi’nde daha önceki
benzer metinlerde yer almayan, kişisel bilgiler de dahil olmak üzere ülkeler arasında
bilgi değişimine gidilmesi, soruşturma ve araştırma konularında tarafların gümrük
yetkililerine geniş haklar tanınması gibi hususlar yer almaktadır. Bunların yanı sıra
sevk edilen malların varış yerine ulaşmasından önce bilgi değişimi yapılması da
öngörülmektedir. Ayrıca Johannesburg Sözleşmesi’nde yer alan kimi hususlar DGÖ
Standartlar Çerçevesi’nde de düzenlenmektedir.
Değerlendirme
-
Gümrük alacaklarının tahsili konusunda idareler arasında yardım
öngörülmüştür;
-
Gönderilecek eşyaya ilişkin, 26 maddelik bir listesi bulunan kapsamlı
bir önceden bilgi değişimi öngörülmüştür;
8
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler
Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi, B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).01-002-756 nolu DGÖ Genel
Konsey Toplantıları dosyasından ve http://members.wcoomd.org Internet adresinden alınmıştır.
51
-
Özel atanmış görevlilere diğer bir ülke gümrük idaresindeki belgeleri
inceleme olanağı getirilmiştir. Talep edilen ülkenin daveti üzerine o
ülkede bulunulması durumunda, bu görevlilerin fonksiyonlarının
danışma fonksiyonunu aşabilmesine imkan tanınmıştır.
-
Sıcak takip, sınır aşan gözetim, gizli soruşturmalar ile ortak kontrol ve
soruşturma ekipleriyle ilgili düzenlemeler yapılmış, bir ülke gümrük
görevlilerinin sahte kimliklerle diğer bir akit tarafta bulunmalarına,
sıcak takip ve sınır aşan gözetim durumlarında ön izin almadan dahi
diğer akit tarafın topraklarına geçiş hakkı verilmiştir;
-
Ülkeler arasında, Sözleşme kapsamı bilgilerin ikili ve çoklu bazda
otomatik
olarak
değişimi
öngörülmüştür.
Bunun
yanı
sıra
oluşturulacak bilgisayarlı bir merkezi bilgi sistemi aracılığıyla kişisel
ve kişisel olmayan bilgilerle diğer bilgilerin tüm akit tarafların
kullanımına açılması öngörülmüştür;
-
Sözleşme’nin yürütülmesi için yılda en az bir kez toplanacak bir idari
komite kurulmaktadır. Komite, merkezi sistemin işleyişi, bilgilerin
kullanımı, Sözleşme’nin uygulanması ve bu nedenle çıkan sorunların
çözümü, Sözleşme’nin değiştirilmesinin önerilmesi gibi konularda
yetkili olmaktadır;
-
Başka bir ülke toprağında bulunan gümrük etkililerine aktif rol
oynama imkanı ve geniş imtiyazlar tanınmıştır. Bilgi değişimi
sırasında gönderilecek orijinal veya kopya belgelere ilişkin bir
düzenleme bulunmamaktadır. Bilgilerin izi dahilinde gümrük idareleri
52
dışında ve cezai soruşturma ve kovuşturmalarda kullanılmasına izin
verilmiştir;
-
Uyuşturucu ve silah gibi hassas mallar hakkında özel düzenleme
yapılmamıştır. Teknik yardım da özel olarak düzenlenmemiştir.
53
2.2.
ULUSLARARASI
DENİZCİLİK
ÖRGÜTÜ9
(INTERNATIONAL
MARITIME ORGANIZATION - IMO)
Büyük miktarlardaki kargoyu fiyat verimliliği, temizlik ve güvenlik içerisinde
taşıyarak küresel ticaretin %90’ından fazlasına hizmet eden gemicilik sektörü belki
de dünyadaki en uluslararası sanayi koludur.
Herhangi bir gemiyi çevreleyen sahiplik ve yönetim zinciri birden fazla
ülkeyi kapsayabilmekte, bir geminin ekonomik hayatı birbirinden farklı mevzuata
tabi ülkelerde ve genellikle de kayıtlı olduğu ülkeden uzakta geçmektedir. Bu
nedenle denizciliği düzenleyen ve denizciliğe dahil olan herkesin kabul edebileceği
ve benimseyebileceği uluslararası geçerliliği olan standartlara ihtiyaç duyulmuştur.
İlk denizcilik anlaşmalarının tarihi 19. yüzyıla kadar gitmektedir. Daha sonraları ise
1912 yılında gerçekleşen Titanik faciası, denizlerdeki hayatın güvenliğine ilişkin ilk
uluslararası konvansiyon olan ve hala denizcilik güvenliğine ilişkin en önemli
anlaşma olan SOLAS (safety of life at sea) Konvansiyonu’nu doğurmuştur.
IMO’yu kuran Konvansiyon ise 1948 yılında Cenevre’de kabul edilmiş ve
IMO ilk kez 1959 yılında toplanmıştır. IMO’nun en önemli görevi denizciliğe ilişkin
kapsamlı bir düzenleyici çerçeve geliştirmek ve bunun devamlılığını sağlamak
olmuştur. Günümüzde denizcilik emniyeti, çevre sorunları, yasal konular, teknik
işbirliği, denizcilik güvenliği ve gemiciliğin verimliliği, IMO’nun ilgi alanları
arasında yer almaktadır.
9
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://www.imo.org Internet adresinden alınmıştır.
54
167 Üye Devleti ve 3 Üye Topluluğu bulunan ve Birleşmiş Milletler’in çatısı
altında bir ihtisas kurumu olan IMO’nun merkezi İngiltere’de yer almakta ve
yaklaşık 300 uluslararası personeli bulunmaktadır.
IMO’nun uzmanlaşmış komiteleri ve alt komiteleri, üye ülkelerin yanı sıra
ilgili hükümet dışı (non-governmental organizations) ve hükümetler arası (intergovernmental organizations) organizasyonlardan uzmanların da katılım sağladığı
toplantılar vasıtasıyla mevcut mevzuatın yenilenmesi ya da yeni düzenlemelerin
geliştirilmesi ve kabul edilmesine yönelik teknik çalışmaların yapıldığı merkezlerdir.
Günümüzde, denizcilik olmasa faaliyet gösteremeyecek olan bir küresel
ekonominin desteklediği toplumlarda yaşamaktayız. IMO, tıpkı temel misyonunda
“temiz okyanuslara emniyetli, güvenli ve verimli gemicilik” şeklinde özetlendiği
üzere denizlerdeki yaşamın tehlikeye atılmaması ve denizlerin kirletilmemesinde
anahtar bir rol oynamaktadır.
2.2.1. IMO’nun Kısa Tarihi
Öteden beri denizlerde emniyeti sağlamanın en iyi yolunun tüm denizci
milletlerce kabul görecek ve uygulanacak uluslararası düzenlemeler geliştirmek
olduğu kabul görmüştür ve 19. yüzyılın ortalarından itibaren de bu alanda birçok
anlaşma imzalanmıştır. Denizcilik emniyetini etkili bir şekilde artırmak için kalıcı bir
uluslararası kuruluşun tesis edilmesi birçok ülke tarafından teklif edilmiş olmasına
55
rağmen bu hedefe ancak BM’nin kuruluşundan sonra ulaşılabilmiştir. 1948 yılında
Cenevre’de düzenlenen uluslararası konferansta IMO’yu resmen kuran Konvansiyon
kabul edilmiştir. IMO’nun kuruluşunda “Hükümetler Arası Denizcilik Danışma
Örgütü” (Inter-governmental Maritime Consultative Organization – IMCO) olan ismi
1982 yılında bugünkü şekline çevrilmiştir.
IMO Konvansiyonu 1958’de yürürlüğe girmiş ve IMO’nun ilk toplantısı
1959’da yapılmıştır.
IMO’yu kuran Konvansiyon’un 1(a) maddesinde özetlendiği üzere IMO’nun
amaçları, “uluslararası ticaretle ilintili gemiciliği etkileyen tüm teknik konularla ilgili
uygulamalar ve hükümet düzenlemeleri alanlarında Devletler arasında işbirliği
mekanizması oluşturmak; denizcilik emniyeti, denizciliğin verimliliği ve gemilerin
sebep olduğu deniz kirliliğinin kontrolü ve önlenmesi konularıyla ilişkili olarak en
yüksek uygulanabilir standartların kabulünü desteklemek ve kolaylaştırmak” olarak
belirlenmiştir. IMO ayrıca, bu amaçlara yönelik olarak idari ve yasal konularla
ilgilenmekle de yetkilendirilmiştir.
IMO’nun ilk görevi, denizcilik emniyetiyle ilgili anlaşmaların en önemlisi
olan SOLAS Konvansiyonu’nun yeni versiyonunu kabul etmek olmuştur. Bu amaca
1960 yılında ulaşılmış ve bir taraftan gemilerin tonajlarını ölçme sistemleri revize
edilirken, IMO da ilgisini uluslararası denizcilik trafiğini, yükleme hatlarını ve
tehlikeli maddelerin taşınmasını kolaylaştırmak gibi konulara yöneltmiştir.
56
2000’li yıllarda ise SOLAS Konvansiyonu’nda 2002 yılında yapılan
değişikliklerle zorunlu hale getirilen, uluslararası denizciliğe ilişkin yeni ve kapsamlı
bir güvenlik rejimi olan ISPS Kodu’nun da 1 Temmuz 2004’te yürürlüğe girmesiyle
beraber denizcilik güvenliğine odaklanıldığı görülmüştür.
2.2.2. ISPS Kodu (International Ship and Port Facility Security Code)
IMO, 11 Eylül olaylarının ardından yenilenmiş bir güvenlik görüşüne sahip
olmuştur. Uluslararası deniz taşımacılığı konusunda kapsamlı bir güvenlik rejimi
2004 yılı Temmuz ayından itibaren yürürlüğe girmiştir. 2002 yılı Aralık ayında
düzenlenen ve bir hafta süren diplomatik konferansın ardından IMO, ISPS Kodu’nu
da içeren kapsamlı bir deniz güvenliği paketini, deniz güvenliğini sağlamak, deniz
taşımacılığına yönelik olası terör saldırılarını engellemek ve bastırmak için kabul
etmiştir.
Uluslararası deniz taşımacılığının küresel terörizm faaliyetlerine karşı hassas
olduğu düşünülmektedir. Terörizm, korsanlık ve diğer suç teşkil eden faaliyetlerin
yol açabileceği kayıpları önlemek için güvenlik yönetimi düzenlemelerinin ve
sağlam tedbirlerin hayata geçirilmesi büyük önem arz etmektedir.
13 Aralık 2002 tarihinde, uluslar arası sularda seyahat eden yolcu gemileri,
500 GT’nin (gross tonnage) üzerindeki kargo gemileri ve limanların güvenliğini
artırmak için geniş bir tedbirler paketi IMO’ya taraf 108 Devlet tarafından kabul
edilmiş
ve
imzalanmıştır.
Bu
tedbirler
57
revize
SOLAS
Konvansiyonu
düzenlemelerinin beşinci ve on birinci bölümleri ile yeni ISPS Kodu’nda yer
almaktadır. ISPS Kodu, 500 GT’nin üzerindeki yolcu ve kargo gemileri ile mobil
sondaj ünitelerine uygulanmak üzere 1 Temmuz 2004 tarihinden itibaren yürürlüğe
girmiştir.
ISPS Kodu nedir?
Uluslararası Gemi ve Liman Güvenliği (ISPS) Kodu, ABD’ye yönelik 11
Eylül saldırılarının ardından muhtemel tehditlere karşı geliştirilen ve limanlar ile
deniz taşıtlarının güvenliğinin artırılmasını amaçlayan bir tedbirler bütünüdür.
ISPS Kodu, SOLAS Konvansiyonu’nun deniz güvenliğini geliştirmeye
yönelik tedbirlerinin yer aldığı XI-2 numaralı bölümü kapsamında hazırlanmıştır.
ISPS Kodu’nun biri zorunlu diğeri ise tavsiye niteliğinde olmak üzere iki bölümü
bulunmaktadır.
ISPS Kodu, deniz taşıtlarının ve liman müştemilatının güvenliğinin
sağlanmasının bir risk yönetimi konusu olduğundan hareketle güvenliği sağlamak
için hangi tedbirlerin uygun olacağının her bir olay için risk değerlendirmesi
yapılarak belirlenmesini esas almaktadır.
ISPS Kodu’nun hedefi, risk değerlendirmelerinde standartlaştırılmış ve
uyumlu bir çerçeve sağlayarak uyumlu güvenlik seviyeleri ve uygun güvenlik
tedbirlerinin
belirlenmesi
yoluyla
Devletlerin
58
deniz
taşıtları
ve
liman
müştemilatlarına zarar verebilecek tehditlerin değişimine uyum göstermelerini
sağlamaktır.
ISPS Kodu’na kimler uymalıdır?
ISPS Kodu, SOLAS Konvansiyonu’nun bir parçası olduğundan SOLAS
Anlaşması’na taraf 148 ülkenin ISPS Kodu’na da uyum sağlaması gerekmektedir.
IMO üyesi olup da SOLAS Konvansiyonu’na taraf olmayan ülkelerin ISPS Kodu’na
uyum sağlaması gerekmemekte, taraf ülkelerin ise bir yandan ISPS Kodu’na uyum
sağlarken diğer taraftan da IMO’ya bilgi aktarması gerekmektedir.
ISPS Kodu’nda yer alan güvenlik seviyeleri
ISPS Kodu’nda 3 farklı güvenlik seviyesi belirlenmiştir.
-
1 numaralı normal güvenlik seviyesi: Deniz taşıtı veya limanın normal
işleyişine devam ettiği güvenlik seviyesi. 1 numaralı güvenlik seviyesinde her
zaman geçerli olan asgari koruyucu güvenlik tedbirleri uygulanmaktadır.
-
2 numaralı artırılmış güvenlik seviyesi: Deniz taşıtları veya liman
müştemilatının güvenliğine ilişkin daha yüksek risklerin algılandığı veya
bulunduğu
durumlarda
uygulanması
gereken
güvenli
tedbirlerini
içermektedir. Söz konusu riskin devam ettiği hallerde uygulanacak ilave
tedbirler tanımlanmaktadır.
-
3 numaralı olağanüstü güvenlik seviyesi: Muhtemel veya yakın bir tehlikenin
bulunduğu hallerde uygulanacak güvenlik seviyesi olarak belirlenmiştir.
59
Kesin hedefin belirlenmesinin mümkün olmadığı durumlar da dahil olmak
üzere muhtemel veya yakın bir tehlikenin söz konusu olduğu hallerde
uygulanacak daha kesin ilave güvenlik tedbirleri tanımlanmıştır.
3 numaralı güvenlik seviyesi yalnızca muhtemel veya yakın bir tehlikenin
olduğuna
dair
inanılır
istihbaratın
olduğu
durumlarda
uygulanacak
olağanüstü, sıra dışı tedbirleri içeren bir güvenlik seviyesidir ve sadece
belirlenmiş tehdit veya gerçekleşen bir olay süresince yürürlükte olmalıdır.
Güvenlik seviyeleri arasında geçiş sırayla olabileceği gibi 1 numaralı
güvenlik seviyesinden 3 numaralı güvenlik seviyesine doğrudan da geçiş yapılabilir.
1 Temmuz 2004 tarihinden bu yana yaşanan değişiklikler
1 Temmuz 2004 tarihinden yani ISPS Kodu’nun yürürlüğe girmesinden bu
yana en önemli değişiklik, SOLAS Konvansiyonu’na taraf devletlerin, SOLAS
Konvansiyonu’nun güvenlik tedbirlerine ilişkin değişikliklerine ve ISPS Kodu’na
uygun bir şekilde deniz taşıtları üzerinde kontrol sağlayabilmeleri olmuştur.
Aynı zamanda Taraf Devletler ISPS Kodu’nun tüm fonksiyonel gereklilikleri
ve hedeflerini belirlemek ve kendi egemenlik sahalarında yer alan su yolları ile
limanlarda uygun güvenlik tedbirleri ve süreçlerini sağlamaları hususunda
zorlanmışlardır.
60
Yeni gereklilikler, Devletlerin, deniz taşıtlarının, liman müştemilatlarının ve
deniz ticareti sektörünün güvenliğini tehdit eden fiillerin tespiti ve önlenmesi
hususlarında uluslararası bir çerçeve oluşturmaktadır.
Yeni düzenleyici güvenlik rejimi, deniz güvenliğine yönelik artan tehditleri
henüz gündemine almamış olan gemi ve liman işletmecileri üzerinde büyük menfi
etkilere yol açacaktır. Bu durumdaki işletmelerin gelişmeleri yakalamak için büyük
gayret göstermeleri gerekecektir.
ISPS Kodu, geliştirilmiş güvenlik tedbirleri uygulayan Devletler ile gemi ve
liman işletmecileri için küresel güvenlik tedbirlerini standartlaştırmakta ve formüle
etmektedir.
ISPS Kodu’nun gerisindeki temel saik, riski azaltarak ve tehdidi karşılayarak
denizcilik sanayinin muhtemel saldırılara karşı hassasiyetini azaltmaktır.
ISPS Kodu’nu uygulamanın denizcilik sektörüne muhtemel ticari faydaları da
mevcuttur. Etkili ve uyumlu bir güvenlik rejiminin uygulanması sayesinde hem
liman kapanmalarına kadar varabilecek ve ekonomik yıkıma yol açabilecek bir dizi
tehdit bertaraf edilebilecek hem de küresel ticaretin içerisinde tam olarak yer almaya
devam edilebilecektir.
61
ISPS Kodu’nun uygulanması neleri içermektedir?
Deniz taşıtları ve liman müştemilatı güvenliği bir risk yönetimi faaliyetidir.
Tüm risk yönetimi faaliyetlerinde olduğu gibi bu konuda da en etkili yöntem tehdit
kaynağını yok etmektir. Burada söz konusu olan terör faaliyetleri ya da gemi ve
liman güvenliğini tehdit edebilecek başka faaliyetler olduğundan, tehdidi ortadan
kaldırmak da bir devlet faaliyeti olmalıdır. Yüzde yüz güvenliği sağlamak nihai
hedef olarak görünse bile bunu garanti etmek mümkün olamamaktadır. Bu nedenle
tehditleri asgariye indirmek için olabilecek riskleri azaltmak en doğru yöntem olarak
değerlendirilmektedir.
Hangi güvenlik tedbirlerinin uygulanacağını belirlemek için Devletlerin tehdit
değerlendirmesi yapması ve kanunsuz bir faaliyetin potansiyel risklerini de bu
değerlendirmeye ilave etmesi gerekmektedir. ISPS Kodu risk yönetimi konusunda ve
Taraf Devletler, şirketler, limanlar ve deniz taşıtları arasında anlamlı bir bili
değerlendirmesi ve değişimini sağlayan standart ve uyumlu bir çerçeve sunmaktadır.
Her bir liman ve deniz taşıtının karşı karşıya kalacağı tehditler farklı
olabileceği
için
ISPS
Kodu’nda
yer
alan
özel
tedbirlerden
hangilerinin
uygulanacağına veya hangi yöntemin tercih edileceğine ilişkin karar ilgili idare ya da
Taraf Devlet tarafından verilmelidir.
Bir liman veya gemiye yönelik tehdidin bildirilmesi ve gerekli karşı
faaliyetlerin başlatılabilmesi için Taraf Devlet uygun güvenlik seviyesini
62
belirlemelidir. Belirlenen güvenlik seviyesi liman ile gemi arasında bir bağ kuracak
ve gemi ile liman işletmesi için doğru güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını
tetikleyecektir.
Tehdit arttıkça yapılabilecek en mantıklı karşı hamle hassasiyeti azaltmaktır.
ISPS Kodu hassasiyeti azaltmaya yönelik çeşitli yollar sunmaktadır. Her bir gemi ve
liman kedi güvenliklerini artırmak için kullanacakları güvenlik tedbirlerini
belirlemelidir.
1 Temmuz 2004 tarihi itibariyle gemiler ve limanlar uygun ve standart risk
yönetimi süreçlerini uyguladıklarını göstermekle yükümlüdür.
Yeni güvenlik tedbirleri etkili midir?
Söz konusu yeni güvenlik tedbirleri Birleşmiş Milletler’in (BM) terörizm ile
mücadeleye yönelik daha geniş bir stratejisinin parçası olup, tek başlarına
değerlendirilmemelidir.
Uluslararası anlaşmalara konu olmuş denizcilikle ilgili diğer konularda
olduğu gibi bu konuda da verimlilik, etkililik söz konusu hükümlerin nasıl
uygulandığına bağlıdır. Bu nedenle yeni güvenlik tedbirlerinin ve gerekliliklerinin
etkili olup olmayacağı Devletlere v denizcilik sektörüne bağlıdır. Eğer denizcilik
güvenliğini geliştirmeye yönelik tedbirler etkili bir şekilde uygulanırsa deniz
63
taşıtlarının ve limanların yasa dışı faaliyetlere karşı korunması mümkün
olabilecektir.
Kökleşmiş, kapsamlı ve etkili bir güvenlik ağının oluşturulması zaman
alabilecektir. Bir gemi veya liman geliştirilmiş güvenlik planlarına göre hareket etse
bile tüm Taraf Devletler ISPS Kodu’nun gerektirdiği tedbirleri tam manasıyla (bil
hakkın) uygulamadıkça gerçek güvenlik ortamını tesis etmek mümkün olmayacaktır.
ISPS Kodu, Taraf Devletlerin güvenlik tehditlerine ilişkin bilgi toplamasını,
bu bilgileri değerlendirmesini ve diğer Taraf Devletler ile bu bilgileri paylaşmasını
gerektirmektedir. Gemi ve liman personeli de güvenliğe yönelik tehditlerin farkında
olmalı ve güvenlikle ilgili endişelerini değerlendirilmeleri için yetkililere rapor
etmelidir. Devletler, güvenlikle ilişkili bilgileri gemi ve liman yetkilileri ile
paylaşmalıdır. Bu nedenle gemicilik ve liman sanayi için tamamıyla yeni bir
güvenlik konsepti oluşturulduğu da düşünüldüğünde, alınan bu yeni tedbirlerin
verimliliği sistemin dünya çapında etkinleşmesi ile test edilebilecek ve yeni sistem
yerleşebilecektir.
Öte yandan ISPS Kodu gerekliliklerine uymayan gemilere 1 Temmuz 2004
tarihi itibari ile Geçici Uluslararası Gemi Güvenliği Sertifikası (interim international
ship security certificate) ya da Uluslararası Gemi Güvenliği Sertifikası (international
ship security certificate) verilmeyecektir.
64
ISPS Kodu’nu kimler uygulamalıdır?
SOLAS’a taraf Ülkeler ISPS Kodu’na uymakla yükümlüdürler ama ISPS
Kodu’nun iç mevzuata aktarılması ulusal hükümetlerin uhdesindedir.
Ancak ISPS Kodu’na uyum sağlamayan Devletlere yönelik IMO veya başka
bir uluslararası örgüt tarafından uygulanacak bir yaptırım bulunmamaktadır. Yine de
ekonomik faktörlerin ve pazar mekanizmasının ticaret sapması ve benzeri yollarla
menfi tepki vermesi olasıdır.
ISPS Kodu’nun uygulanması için IMO tarafından gelişmekte olan ülkelere ne tür
katkılarda bulunulmuştur?
2002 yılında IMO tarafından denizciliği terörist saldırılara karşı korumak için
başlatılan küresel girişime katılmaları için gelişmekte olan ülkelere yönelik olarak ve
IMO’nun Entegre Teknik İşbirliği Programı (Integrated Technical Cooperation
Programme - ITCP) altında büyük bir program başlatılmıştır.
ITCP çerçevesinde denizcilik güvenliği konusunda onlarca bölgesel ve ulusal
seminer ve çalıştay düzenlenmiş, birçok danışma ve değerlendirme görevi
gerçekleştirilmiş ve yenileri de planlanmıştır. Ayrıca bir grup ülke tarafından mali
destek ve yardım sağlanarak Denizcilik Güvenliği Kredi Fonu (Maritime Security
Trust Fund) kurulmuştur.
65
ISPS Kodu’nun geliştirilmesine yol açan sebepler nelerdir?
11 Eylül olaylarından 2 ay sonra 2001 yılı Kasım ayında toplanan IMO 22.
Asamblesi, gemilerin, mürettebatın ve yolcuların terörist saldırılara karşı
korunmasına yönelik tedbir ve süreçlerin gözden geçirilmesine ilişkin A.924 (22)
sayılı Kararı kabul etmiştir. Bu Karar ile denizlerde vuku bulan suç ve şiddet
olaylarına karşı mücadele konusunda mevcut IMO düzenlemelerinin gözden
geçirilmesi çağrısı yapılmıştır.
Söz konusu Asamble’de, gemiciliği uluslararası terörizmin hedefi olmaktan
koruyacak ve gemi ve liman güvenliğini geliştirmek için gerekli görülen yeni
düzenlemeleri belirleyip kabul etmek için 2002 yılı Arlık ayında denizcilik güvenliği
konunda diplomatik bir konferans düzenlenmesi kararı alınmıştır. Ayrıca gelişmekte
olan ülkelere denizcilik güvenliği konularında yardımcı olmak üzere IMO’nun 1.5
milyon poundluk bir teknik yardım programı başlatması da kararlaştırılmıştır.
ISPS Kodu ve denizcilik güvenliğine ilişkin diğer tedbirler IMO bünyesinde
kurulan Denizcilik Emniyeti Komitesi (Maritime Safety Committee – MSC) ve
Denizcilik Güvenliği Çalışma Grubu (Maritime Security Working Group – MSWG)
tarafından geliştirilmiş ve 1 Temmuz 2004 tarihinden itibaren geçerli olmak kaydıyla
Aralık 2002’de düzenlenen Denizcilik Güvenliği Konferansı’nda kabul edilmiştir.
66
2.2.3. Konteyner Güvenliği Konusunda IMO – DGÖ İşbirliği
IMO, 2002 yılındaki SOLAS Konferansı’nda 1974 SOLAS Konvansiyonu
değişiklikleri ve ISPS Kodu’nu kabul ederken, DGÖ’nün aynı alandaki çalışmalarını
da göz önüne alarak bir Karar daha kabul etmiştir. 9 sayılı Konferans Kararı ile
DGÖ’den ivedi olarak kapalı kargo nakliye birimlerinin (closed cargo transport units
– CTUs) uluslararası hareketleri sırasında güvenliği geliştirecek tedbirleri gündemine
alması çağrısında bulunulmuştur. Gelişmiş Sekiz Ülke (G8) ve IMO’nun çağrılarına
yanıt olarak DGÖ, uluslararası arz zincirini terörist saldırılardan korumak için bir
dizi önlemi içeren “arz zinciri güvenliği ve ticaretin kolaylaştırılması” (supply chain
security and trade facilitation) başlıklı bir Karar’ı 2002 yılında kabul etmiştir. Söz
konu Karar’ın kabulünün ardından bir DGÖ Görev Gücü (WCO Task Force)
oluşturulmuş ve bir tedbirler paketi geliştirilmiştir. Anılan tedbirler paketinin ana
temaları aşağıdaki gibidir:
-
Değiştirilmiş DGÖ Veri Modeli ve yüksek riskli nakliyatların tespitinde
gerekli görülen 27 veriyi içeren bir liste hazırlanması.
-
Daha sonra “Entegre Arz Zinciri Yönetimi Rehberi” (Integrated Supply
Chain Management Guidlines) adını alacak olan ve varış öncesi (pre-arrival)
gümrük verilerinin elektronik iletimini sağlayacak olan Kargo Ön Bildirimi
İçin Gümrük Rehberi” (Advance Cargo Informtion Guidelines) geliştirilmesi.
-
Arz zinciri güvenliğini artırmak ve uluslararası ticaretin akışını hızlandırmak
için “Üye Ülkeler ve özel sektör arasında işbirliği düzenlemeleri için DGÖ
Yüksek Düzeyli Rehberleri” (WCO High Level Guidelines for Cooperative
Arrangements between Members and private industry) hazırlanması.
67
-
Gümrük verilerinin öncelikli elektronik iletimini sağlayabilmek için yasal
zemin oluşturmak üzere üyelere yardım etmek için yeni bir “Gümrük
Konularında Karşılıklı İdari Yardıma İlişkin Uluslararası Konvansiyon”
(International Convention on Mutual Administrative Assistance in Customs
Matters) hazırlanması.
Yukarıda zikredilen ana DGÖ enstrümanlarını tamamlayıcı enstrümanlar
geliştirilmesi için DGÖ bünyesinde yapılan çalışmalar devam etmektedir.
Arz zincirindeki tüm aktörlerin (gemici, aracı, terminal işletmecisi, antrepo
işletmecisi, vb.), kapalı kargo nakliye birimlerinin güvenliğini sağlamak için
uygulayacağı tedbirler DGÖ Yüksek Düzeyli Rehberleri’nde (WCO High Level
Guidelines) yer almakta ve her bir sektör için hazırlanacak daha detaylı rehberler için
DGÖ bünyesinde çalışmalar devam etmektedir.
68
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ÜLKE UYGULAMALARI
3.1. AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ
“… verdiğimiz mesaj çok açık: eğer iş dünyası terörizme karşı kendi
kargosunun güvenliğini sağlamak yolunda adımlar atarsa biz de sınır geçişlerinde
onlara yararlanabilecekleri ‘hızlı hatlar’ sunarız … Terörizme Karşı Gümrük –
Ticaret İşbirliği programı hem iş dünyasının hem hükümetlerin hem de en önemlisi
Amerikan halkının kazançlı çıkacağı bir programdır …”
Dönemin Amerika Birleşik Devletleri Gümrük İdaresi Başkanı Robert C.
Bonner’in 16 Nisan 2002 tarihinde Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği
(Customs – Trade Partnership Against Terrorism / C-TPAT) programı konusunda
yaptığı konuşmadan yapılan yukarıdaki alıntıdan da anlaşılacağı üzere, ABD’nin
öncülük ettiği ve sürüklediği arz zinciri güvenliği konusunun öncelikli hedefi ABD
topraklarını ve halkını görünmez terörizm düşmanına karşı korumak ve bu yolda
gerekli tüm önlemleri dünyadaki diğer ülkeleri ve uluslararası örgütleri de kullanarak
hayata geçirmektir. Zaten 11 Eylül 2001 olaylarından sonra güvenlikle ilişkili olarak
yeni bir yapılanmaya giden ABD Federal Hükümeti’nde İç Güvenlik Bakanlığı’na
(Department of Homeland Security) bağlı olarak Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi
(US Customs and Border Protection) adı altında yeniden organize edilen ABD
Gümrük İdaresi’nin “…ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi’nin öncelikli görevi
69
teröristlerin ve terör silahlarının ABD topraklarına girmesini önlemektir. Bu hedefe
ulaşmak sadece sınırlardaki korumayı güçlendirmeyi değil Amerikan sınırlarının
ötesinde de güvenlikle ilgili tedbirler alıp Amerikan topraklarını korumayı
gerektirmektedir…” şeklinde ifade edilen temel misyonu da bu düşünceyi tüm
çıplaklığı ile yansıtmaktadır.
Yukarıda zikredilen hedeflere ulaşabilmek için ABD tarafından 11 Eylül
2001 olaylarından hemen sonra, 2002 yılından itibaren hem uluslararası kuruluşlar
nezdinde hem de ikili ilişkiler bağlamında bir dizi girişim başlatılmıştır. Bu
girişimlerin bir kısmı iş dünyasına yönelik tedbirler, bir kısmı da diğer devletlerle
işbirliği kapsamında yürütülmüştür. Anılan girişimlerin en önemlileri olarak
Konteyner Güvenliği Girişimi (Container Security Initiative) ve Terörizme Karşı
Gümrük – Ticaret İşbirliği programı gibi doğrudan ABD eliyle yürütülen faaliyetler
ile Küresel Ticareti Güvenli Kılma ve Kolaylaştırma Standartları DGÖ Çerçevesi ve
ISPS Kodu (International Ship and Port Facility Security Code) gibi uluslararası
kuruluşlar öncülüğünde yürütülen faaliyetler sayılabilir.
3.1.1. Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği Programı10
ABD tarafından arz zinciri güvenliğini sağlamaya yönelik olarak geliştirilen
ve ticaret erbabıyla ilişkileri kuvvetlendirerek ve ticaret erbabını istenilen güvenlik
tedbirlerini almaya teşvik ederek sonuç almayı hedefleyen “Terörizme Karşı Gümrük
10
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak “Securing the Global Supply Chain, Customs-Trade
Partnership Against Terrorism (C-TPAT) Strategic Plan, US Customs and Border Protection,
Washington DC, November 2004” kitapçığından ve http://www.cbp.gov Internet adresinden
alınmıştır.
70
– Ticaret İşbirliği” (Customs – Trade Partnership Against Terrorism/C-TPAT)
programı, sınır güvenliğini ve arz zinciri güvenliğini güçlendirmeye yönelik
işbirliğini artırmak için hükümet ile iş dünyası tarafından ortaklaşa yürütülen bir
girişim olarak tanımlanmaktadır.
Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı ile ABD Gümrük ve
Sınır Koruma İdaresi, en yüksek güvenlik seviyesini ancak arz zincirinin nihai
sahipleri olan ithalatçılar, taşıyıcılar, aracılar (komisyoncular, brokerler), antrepo
sahipleri ve üreticilerle yakın işbirliği geliştirerek sağlayabileceğini kabul etmektedir.
Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı ile ABD Gümrük ve
Sınır Koruma İdaresi, iş dünyasından güvenlik önlemlerinin bütünlüğünü
sağlamalarını ve arz zinciri içerisindeki iş ortaklarıyla güvenlik tedbirlerini
paylaşmalarını talep etmektedir.
Katılım Şartları:
Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programına katılabilmek için
ticaret erbabının öncelikle ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi’ne başvuruda
bulunması gerekmektedir. Başvurunun ardından ticaret erbabının aşağıdaki
faaliyetleri yerine getireceğine dair bir sözleşmeyi imzalaması gerekmektedir:
-
Gümrük idaresi ve ticaret topluluğu tarafından ortaklaşa hazırlanan ve işlem
güvenliği, fiziksel güvenlik personel güvenliği, eğitim, erişim kontrolü,
manifesto işlemleri ile nakliyat güvenliği konularını içeren Terörizme Karşı
71
Gümrük – Ticaret İşbirliği programı güvenlik rehberini kullanarak arz zinciri
güvenliği konusunda kapsamlı bir kendi kendini değerlendirme formu
hazırlanması,
-
Gümrük idaresine bir arz zinciri güvenliği profili sunulması,
-
Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı güvenlik rehberine
uygun bir şekilde arz zinciri boyunca güvenliği sağlayacak bir programın
geliştirilmesi ve uygulanması,
-
Arz zincirinde yer alan diğer şirketlerle Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret
İşbirliği programı rehberlerinin paylaşılması ve bu şirketlerle ilişkilerde
benzer güvenlik rehberlerinin geliştirilmesi için çalışmalar yapılması.
Avantajları:
Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı iş dünyasına terörizme
karşı savaşta aktif rol oynama fırsatı sunmaktadır. Dünya çapındaki bu arz zinciri
güvenliği girişimine katılarak firmalar çalışanlarına, tedarikçilerine ve müşterilerine
çok daha güvenli bir arz zinciri temin edebileceklerdir. Bu çok önemli güvenlik
faydalarının yanı sıra ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi, Terörizme Karşı
Gümrük – Ticaret İşbirliği programı üyelerine aşağıdaki potansiyel avantajları
sunmaktadır:
-
Daha az sayıda gümrük incelemesi (sınırda azaltılmış süre kaybı),
-
Görevlendirilmiş bir muhasebe yöneticisi (eğer yoksa),
-
Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı üye listesine erişim,
-
Hesap tabanlı süreçlere seçilebilirlik (aylık/2 aylık ödeme yapma imkanı),
72
-
ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi tahkikatı yerine, kendi kendine
kontrole vurgu.
Seçilebilirlik:
Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı halihazırda tüm ithalatçı
ve taşıyıcılara (hava, demir, deniz) açık bir programdır. ABD Gümrük ve Sınır
Koruma İdaresi yakın gelecekte ticaret topluluğunun daha geniş bir bölümünü
programa dahil edebilmeyi planlamaktadır. Böylece Terörizme Karşı Gümrük –
Ticaret İşbirliği programı üyeliği arz zincirinin bütün sektörlerine açık hale
getirilebilecektir. Bu konudaki en etkili yöntemi bulmak için ABD Gümrük ve Sınır
Koruma İdaresi ticaret erbabı ile görüşmelerine devam etmektedir.
Başvuru Şekli:
Başvuru sahipleri, Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı
güvenlik rehberine bağlılıklarını belirten imzalı bir sözleşmeyi ABD Gümrük ve
Sınır Koruma İdaresi’ne sunarlar. Söz konusu sözleşme, sunulan güvenlik profiline
ithalatçının dahil olduğunu gösteren ithalatçı kayıt numarasını da belirtmelidir.
Başvuru sahipleri ayrıca, başvuru anında veya belirlenmiş bir süre içerisinde
arz zinciri güvenliği profili hakkında doldurdukları anketi de ABD Gümrük ve Sınır
Koruma İdaresi’ne sunarlar.
73
Sözleşmenin Takibi:
İmzalanmış Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı
sözleşmesinin ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi’ne sunulmasının ardından on iş
günü içerisinde başvurunun alındığına dair bir bildirim ABD Gümrük ve Sınır
Koruma İdaresi tarafından elektronik posta yolu ile başvuru sahibi şirketin temas
noktasına iletilir.
Şirketler Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı sözleşmesini
imzaladıktan sonraki altmış gün içerisinde güvenlik profillerini ABD Gümrük ve
Sınır Koruma İdaresi’ne bildirmek zorundadır.
Güvenlik profilinin alındığına dair bildirim ABD Gümrük ve Sınır Koruma
İdaresi tarafından on iş günü içerisinde şirketin temas noktasına gönderilir ve
inceleme de altmış gün içerisinde tamamlanır.
Şirketin güvenlik profilinin uygun olduğunun belirlenmesinin ardından
Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı sözleşmesi ABD Gümrük ve
Sınır Koruma İdaresi tarafından da imzalanır.
Güvenlik profilinde sorun çıkması durumunda ABD Gümrük ve Sınır
Koruma İdaresi durumu özetleyen bir yazıyı şirketin temas noktasına gönderir.
Güvenlik profilinin uygun olmadığının belirlenmesi şirketin programa dahil olma
talebinin reddedildiği anlamına gelmez. ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi bu
74
durumdaki şirketlerin güvenlikle ilgili sorunlarının çözülmesi ve üstesinden
gelinmesi için bu şirketlerle çalışmaya devam etme istidadındadır.
Avantajların Başlaması:
Avantajlar ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi’nin ithalatçının Terörizme
Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı başvuru paketini değerlendirmeyi
tamamlaması ve bu durumdan ithalatçıyı haberdar etmesi ile başlar. ABD Gümrük ve
Sınır Koruma İdaresi, arz zinciri güvenliği anketinin tesliminden sonraki otuz ila
altmış gün içerisinde değerlendirmelerini tamamlamayı hedeflemektedir.
İşbirliğinin Sürekliliği:
Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı taahhütlerini yansıtacak
muhasebe faaliyet planlarının hazırlanması veya güncellenmesi için muhasebe
yöneticileri katılımcılarla temasa geçerler.
Faaliyet planları, katılımcıların güvenlikle ilişkili gelişmelerini, ticaret
ortakları ile Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı rehberlerini
paylaşımını ve diğer şirketlerle geliştirilmiş güvenlik ilişkileri kurmasını takip eder.
Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı taahhütlerinin
karşılanmasında başarısızlık Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı
75
avantajlarından yararlanmanın durdurulmasına yol açar. Sorunların giderilmesi
halinde avantajlar iade edilir.
3.1.2. Deniz Taşımacılığı Güvenliği Kanunu11
ABD’de Deniz Taşımacılığı Güvenliği Kanunu (Maritime Transport Security
Act of 2002 - MTSA), 25 Kasım 2002’de kabul edilmiştir. Söz konusu kanunun
uygulanmasına ilişkin sorumluluk Sahil Koruma birimine verilmiş ve kanunun
yürürlük tarihi olarak da 1 Temmuz 2004 belirlenmiştir. Deniz Taşımacılığı
Güvenliği Kanunu’nda yer alan güvenlik gereklilikleri SOLAS Anlaşması
değişikliklerinde ve ISPS Kodu’nda (the International Ship and Port Facility Security
Code) yer alan güvenlik gereklilikleri ile uyumludur.
Bununla beraber Deniz Taşımacılığı Güvenliği Kanunu, SOLAS ve ISPS
Kodu’ndan farklı olarak mahalli deniz taşıtları ve vasıtalarını da kapsamaktadır.
ABD Sahil Koruma birimi SOLAS değişiklikleri ve ISPS Kodu’nda yer alan
güvenlik gereksinimleri paralelinde Deniz Taşımacılığı Güvenliği Kanunu’nu
uygulamaya çalışmaktadır. ABD bayraklı olmayan ve ABD karasularına giren deniz
taşıtlarından da ISPS Kodu’na uyum sağladıklarını ya da ISPS Kodu benzeri
güvenlik gerekliliklerini yerine getirdiklerini ispatlamaları beklenmektedir.
11
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://www.cbp.gov Internet adresinden alınmıştır.
76
Bunlara ilave olarak ABD limanlarının Deniz Taşımacılığı Güvenliği Kanunu
uyarınca
aşağıda
sıralanan
başlıklarda
güvenlik
planlarını
hazırlamaları
gerekmektedir:
-
eğlence gemileri ve beklenmedik yolcu gemileri,
-
denizcilik okul gemileri ve yüzen okul gemileri,
-
ülke içi seyahat eden küçük yolcu gemileri,
-
donanma,
-
gemi tamir vasıtaları,
-
nüfus yoğunluğu çok olan ya da büyük kamu faaliyetlerine ev sahipliği yapan
deniz kıyısı bölgeleri.
3.1.3. Konteyner Güvenliği Girişimi (KGG)12
“Yabancı limanlardan ABD deniz limanlarına hareket etmeden önce
potansiyel güvenlik riski taşıyan konteynerleri ön taramadan geçirmeyi içeren
Konteyner Güvenliği Girişimi (Container Security Initiative - CSI), güvenlik
alanımızı genişleten devrimci bir programdır.” (W. Ralph Balsham, ABD Gümrük
İdaresi Başkanı).
KGG, ABD Gümrük İdaresi’nin kargo güvenliğine yönelik çok katmanlı
yaklaşımının en önemli parçalarından birini oluşturmaktadır. 2002 yılı Ocak ayında
başlayan KGG programı küresel ticareti, özelde de konteyner taşımacılığını
uluslararası terör saldırılarına ya da suiistimallere karşı korumayı amaçlayan
12
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak “Container Security Initiative, 2006-2011 Strategic Plan, US
Customs and Border Protection, Washington DC, August 2006” kitapçığından ve http://www.cbp.gov
Internet adresinden alınmıştır.
77
uluslararası bir programdır. KGG, ABD menzilli deniz kargo konteynerlerinin
hareketinin güvenliğini artırırken bir yandan da anılan konteynerlerin daha hızlı,
daha verimli ve daha öngörülebilir bir şekilde arz zinciri içerisinde hareket etmesini
amaçlamaktadır.
KGG programı, küresel ticaret zincirinin ayrılmaz bir parçası olan deniz
konteyner taşımacılığını güvenli hale getirmeyi hedeflemektedir. 2002 yılı Ocak
ayında başladığından bu yana ABD’yi, deniz kargo konteynerleri kullanılarak
yapılabilecek bir terör saldırısından korumak için ABD hükümetlerinin geliştirdiği
stratejinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır.
KGG programını uygulayabilmek için KGG konusunda ikili anlaşmalar
yapılan ülkelerin seçilmiş limanlarında ABD Gümrük İdaresi personelinden oluşan
KGG takımları yerleştirilmektedir. Söz konusu ülkelerle yapılan ortak çalışmalarla
terörizm açısından yüksek risk taşıyan konteynerler belirlenmekte ve bu konteynerler
ABD’ye
doğru
yola
çıkmadan
önce
hareket
limanlarında
incelemeden
geçirilmektedirler. İleri teknolojinin kullanımı, ticaret verilerinin paylaşımı ve
genişletilmiş işbirliği yoluyla denizcilik güvenliğinin artırılması hedeflenmektedir.
KGG öncelikle ABD’ye ihracatta kullanılan en yüksek hacimli 20 limanda
faaliyete geçirilmiştir. Akabinde, stratejik önemlerine öre diğer limanlara doğru
genişletilmiştir. 2007 yılı Ağustos ayı itibari ile 53 limanda operasyonel haldedir.
78
KGG’nin dört ana bileşeni şunlardır:
1- Yüksek riskli konteynerleri belirlemek. Terörizm için yüksek risk taşıyan
konteynerleri belirlemek için ön bilgi ve stratejik istihbarat temelinde ABD
Gümrük İdaresi tarafından otomatik hedefleme araçları kullanılmaktadır.
2- Yüklemeden önce konteynerleri ön taramadan geçirmek ve değerlendirmek.
Konteynerler arz zinciri içerisinde mümkün olabildiğince erken ve genellikle
hareket limanında taranmaktadır.
3- Ticari hareketleri yavaşlatmadan yüksek riskli kargoları süratle taramak için
teknolojik ekipmanların kullanılması. Bu teknolojik ekipmanlar, büyük
boyutlu X-Ray ve Gamma-Ray cihazlarını (non-intrusive inspection tools –
NII) ve radyasyon tespit cihazlarını içermektedir.
4- Daha akıllı ve güvenli konteynerler kullanarak ABD limanlarına ulaşan ve
transit işlemi sırasında müdahale ya da tahrif edilmiş konteynerlerin gümrük
memurlarınca tanınmasını sağlamak.
Stratejik Plan:
ABD Gümrük İdaresi KGG programının geleceği konusunda bir stratejik plan
geliştirmiştir ve KGG konusundaki gelişmeleri bu plana göre şekillendirmeye
çalışmaktadır. Söz konusu stratejik plan üç ana stratejik hedeften ve bunlara bağlı bir
takım amaçlardan oluşmaktadır:
79
Stratejik Hedef 1: ABD sınırlarını korumak
KGG limanlarında yükleme işlemleri tamamlanmadan önce ABD ile ilişkili
tüm konteynerleri analiz ederek ABD sınırlarını teröristlere ve terör silahlarına karşı
korumak.
-
Amaç 1.1: Ticari verilere ilişkin ön bilgilerin alımını ve bunların kullanımını
sağlayarak yüksek risk taşıyan kargonun belirlenme sürecini geliştirmek.
-
Amaç 1.2: Teknolojinin tüm imkanlarını kullanarak ve bunları geliştirerek
konteynerlerin tarama ve inceleme süreçlerini geliştirmek.
-
Amaç 1.3: Artırılmış incelemeler yoluyla yüksek riskli konteynerlerin
ABD’ye varışlarından önce benzer şekilde tanımlanmalarını sağlamak.
Stratejik Hedef 2: Güçlü bir KGG kargo güvenliği sistemi inşa etmek
Olası bir terör faaliyetine karşı durabilecek ve ticaret akışının kesintisiz
devamını sağlayabilecek veya bir terör olayının vuku bulması halinde KGG
limanlarından yapılan ticaretin hemen devamını sağlayacak sağlam bir KGG kargo
güvenliği sistemi inşa etmek.
-
Amaç 2.1: Veri elemanlarını, ev sahibi ülke incelemelerini, risk yönetimi
tekniklerini ve tarama teknolojisini içeren uluslararası bir standartlar
çerçevesi oluşturulmasını destekleyerek tüm ulusların güvenlik seviyesini
artırmak.
80
-
Amaç 2.2: KGG’ye dahil edilecek en uygun stratejik ticari rotaları ve
limanları belirleyerek kargo güvenliğini ve ticaretin kolaylaştırılmasını
desteklemek.
-
Amaç 2.3: Düşük riskli yüklemelerin arz zinciri içerisindeki hareketini
kolaylaştırmak.
-
Amaç 2.4: diğer kurumlarla denizciliğe ilişkin olasılıklar, telafi planları ve
çalışmalar alanlarında işbirliğine devam etmek.
Stratejik Hedef 3: Ticareti korumak ve kolaylaştırmak
KGG limanlarının verimli işlemesini sağlayarak potansiyel terör riski taşıyan
tüm konteynerlerin belirlenerek incelenmesinde ev sahibi ülke ile işbirliği halinde
çalışmak ve ABD’nin ticari ortaklarının yanı sıra uluslararası kurum ve
organizasyonlara da fayda ve çıkar sunarak yasal ticareti korumak ve kolaylaştırmak.
-
Amaç 3.1: Otomatik hedefleme sistemleri (automated targeting systems –
ATS) yardımıyla ABD gümrük personeli tarafından yüksek riskli olarak
belirlenen tüm yüklemelerin değerlendirilmesi ve incelenmesinin talep
edilmesi için ev sahibi ülke yetkilileriyle görüşmeler yapılarak KGG’nin
verimliliğini artırmak.
-
Amaç 3.2: Limanlardaki personel ve diğer kayak ihtiyaçlarını belirlemek
amacıyla ev sahibi ülkelerle düzenli risk değerlendirme toplantıları
düzenleyerek verimli işbirliğini sağlamak.
81
-
Amaç 3.3: KGG limanlarından derlenen bilgilerin ve ticari verilerin
toplanmasını ve paylaşılmasını sağlayacak bir sistem geliştirerek kurumlar
arası işbirliğini cesaretlendirmek.
-
Amaç 3.4: Denizcilik güvenliği konusundaki uluslararası kurumlar,
uluslararası organizasyonlar, ticaret toplulukları ve diğer organizasyonların
daha geniş katılımını destekleyerek KGG standartlarını sunmak.
-
Amaç
3.5:
KGG
takımlarının
bölgesel
yönetiminin
olabilirliğini
değerlendirerek KGG operasyonlarını geliştirmek.
KGG’nin faydaları ve maliyetleri
KGG programının fayda ve maliyetleri ABD Gümrük İdaresi tarafından
aşağıdaki şekilde özetlenmiştir.
Uluslararası kurum ve organizasyonlara faydaları
-
KGG, dünya çapındaki tüm ulusal ekonomilerin bağımlı olduğu uluslararası
ticaret sistemine günlük bazda ilave güvenlik sunmaktadır.
-
Gümrük idareleri arasındaki işbirliği, gümrük idarelerinin yeteneklerini
geliştirmekte ve hedefleme süreçlerinin genel verimliliğini artırmaktadır.
Ortak amaç, terörizm ile mücadele konusunda potansiyel risk taşıyan kargo
konteynerlerini hedeflemek ve deniz ticaretini terör faaliyetlerine karşı
güvenli hale getirmektir.
82
-
Terörizme karşı caydırıcı olmak ve teyakkuz halini sürdürebilmek için ticaret
topluluğunun deniz kargosu konusunda sağlayacağı ilave ön bilgilere ihtiyaç
duyulmaktadır. Bu ilave bilgiler uluslararası kurum ve organizasyonlar ile
işbirliği halindeki ülkelere aşağıdaki faydaları sağlayacaktır:
•
konteynerler ve olası tehlikelere ilişkin daha önce mevcut olmayan ön
bilgileri alma imkanının geliştirilmesi.
•
Terörizm açısından yüksek risk taşıyan konteynerlerin ortaklaşa
belirlenmesinde
diğer
ülkelerin
gümrük
idareleriyle
işbirliği
yapılması.
-
Uluslararası ticaretin serbest ve kesintisiz hareketinin sağlanması hususunda
güvenli ve sağlam bir ortamın temini için mücadeleye devam ederek kamu
bilincinin artırılması ve psikolojik caydırıcılık oluşturulması sağlanacaktır.
-
Geliştirilmiş deniz aşırı güvenlik yoluyla radyolojik ve nükleer maddelerin
tespiti konusunda genişletilmiş güvenlik imkanları sunulmaktadır.
-
Herhangi bir tahrifatın/müdahalenin tespiti, hareketin izlenmesi ve yer tespiti
konularında geliştirilmiş konteyner teknolojisi alanında daha iyi ekipmanın
kullanımı ve geliştirilmesi için teknolojik kaynakların genişletilmesi
imkanları sunulmaktadır.
-
KGG limanları etkili güvenlik sistemlerine sahip olacaklardır. Terörist bir
saldırının gerçekleşmesi halinde KGG limanlarına ticaretin kesilmemesi için
özel süreklilik imkanları sağlanabilecek ve buralardan gelen kargolara giriş
limanlarında işlem önceliği tanınabilecektir.
83
-
Yükleme
limanlarında
konteynerlere
uygulanacak
olan
deniz
aşırı
incelemeler, ABD giriş limanlarındaki incelemeleri azaltacağından ticareti
hızlandırabilecektir.
-
Terörizmin belirgin tehlikelerine dair uluslararası organizasyonlara ev
sahipliği yaparak ve diğer ülkelerle temas ederek KGG’nin bir dünya
standardı haline gelmesi sağlanabilecektir. DGÖ, Uluslararası Denizcilik
Örgütü, Dünya Bankası gibi uluslararası organizasyonlarla işbirliği ve diğer
mahalli kanallar vasıtasıyla KGG arz zinciri güvenliğinin entegre bir parçası
olmaktadır.
-
KGG, küresel ticaretin emniyetinin sağlanması ihtiyacına yönelik duyarlılığı
ve bilinç seviyesini artırmaktadır.
Sanayi ve ticaret erbabına faydaları
-
KGG, bir taraftan deniz kargo taşımacılığı sistemini güvenli hale getirirken
diğer taraftan da güvenlik mekanizmalarının yasal ticaretin akışını
engellememesini sağlamaya çalışmaktadır. KGG programı, konteyner
inceleme işlemlerini varış limanlarından çıkış limanlarına kaydırarak hem
yasal ticaretin güvenliğini sağlamakta hem de ticareti hızlandırmaktadır.
Böylece yükleme esnasında konteynerin güvenlik mülahazalarıyla kaybettiği
zaman hem güvenliği hem de ticaretin hızlanmasını sağlamaktadır. ABD
Gümrük İdaresi ticaret ve sanayi dünyaları ile işbirliğini artırarak ABD
dışında yapılan incelemelerin sağladığı avantajları desteklemeye devam
84
edecektir. Kayıp zamanın verimli kullanımı diğer devletlerin de desteklediği
bir faydadır.
-
Ticaret topluluğu, ABD Gümrük İdaresi tarafından KGG kanalıyla uygulanan
24 saat kuralı (sevkiyata ilişkin bilgilerin en az 24 saat öncesinden gümrük
idaresine iletilmesi kuralı) ve Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği
programı gibi değişiklikleri kabul ettikçe ve bunlara uyum sağladıkça kargo
hareketinin hızlanması ve azalan incelemeler yoluyla sağlanan faydalar daha
gözle görülür hale gelecektir. Bunlar, sanayi ve ABD ekonomisi üzerindeki
etkileri azaltacak ve ithalatçıların eşyaları pazara daha hızlı sunmasına imkan
sağlayacaktır.
-
Standart ve uyumlu bir güvenlik yaklaşımının uygulanması, şirketlerin
rekabet edebilmesini sağlayacak ve ulusların limanları yoluyla hareket eden
eşyaların güvenliğinden emin olmalarına yol açacaktır. Güvenli arz zincirleri,
arz zinciri içerisinde yer alan her bir katılımcıya uygulanacak öngörülebilir ve
uyumlu
bir
yaklaşım
sağlayarak
terörizm
tehdidine
karşı
deniz
taşımacılığında uygulanması muhtemel farklı güvenlik standartlarının yol
açabileceği maliyetleri ortadan kaldırabilecektir. Tek bir kurallar dizini
oluşabilecektir.
-
KGG limanlarınca sağlanacak arz zinciri güvenliği, bir terör saldırısının vuku
bulması halinde ticaretin süratli bir şekilde yeniden başlamasını temin
edecektir. Mahalli veya uluslararası bir olayın gerçekleşmesi halinde KGG
limanlarına özel güvenlik avantajları tanınabilecek ve buralardan gelen kargo
öncelikle işleme tabi tutulabilecektir.
85
-
Özetle, ABD ya da arz zinciri içindeki bir başka ülkede meydana gelebilecek
bir terör saldırısının etkileri ABD ekonomisi için yıkıcı olabilecektir ve
bunun ekonomik yansımaları tüm dünyada hissedilecektir. Bu nedenle
küresel ticareti ve küresel ekonomiyi korumak tüm devletlerin çıkarınadır.
Maliyetler/külfetler
KGG programının bir çok ana faydası bulunmakla beraber, ABD’de ya da
deniz aşırı ülkelerde uygulanıyor olmasına bakılmaksızın gerek tarama cihazları ile
gerekse fiziki olarak gerçekleştirilecek incelemelerin finansal bir maliyeti
bulunmaktadır. KGG yoluyla inceleme maliyetleri ABD’li ithalatçıdan yabancı
ihracatçıya kaydırılmış olsa bile bu tür incelemelerin nerde ve kim tarafından
yapıldığına bakılmaksın belirli ve ortalama bir finansal külfeti bulunmaktadır. Ancak
konteynerlerin yüklemelerinden önce yapılacak incelemeler nedeniyle kaybedilen
zaman, ticaretin verimli akışını hızlandırabilecek ve bu durum da ABD ekonomisi ve
ilgili sanayi üzerindeki etkileri azaltabilecektir.
KGG dolayısıyla sigorta maliyetleri de düşebilecektir. Nakliyecilerin daha
dikkatli davranmaya mecbur edilmeleri dolayısıyla konteynerlere uygulanacak
çoğaltılmış tetkiklerin incelemeleri azaltması halinde, uygunluk mülahazalarıyla
gümrük idarelerince uygulanan işlemlerin sayılarında ve maliyetlerinde azalmalar
olabilecektir. Bu durum dünya çapında deniz limanlarında uygulanacak sigorta
maliyetlerinde azalmaya yol açabilecekse de bunu bugünden belirlemek kolay
görülmemektedir.
86
KGG’nin geleceği
KGG, ABD Gümrük İdaresi tarafından güvenlik alanını genişletmeyi ve ABD
varışlı kargonun mümkün olan en çok kısmını ön taramadan geçirmeyi hedefleyen
dinamik ve gelişen bir program olarak tanımlanmaktadır.
Gelecekte arz zincirinin gümrük idarelerini ilgilendiren kısmının Terörizme
Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı sertifikası sahibi ithalatçılar ve onların
konteyner güvenliğini sağlamak için geliştirilmiş konteyner teknolojisi kullanan
ihracatçı ortaklarıyla başlaması öngörülmektedir. Daha sonra konteynerler yükleme
limanlarına sevk edilecek ve burada manifesto verileri, mühür verileri, deniz aşırı
güvenlik bilgileri ve 24 saat kuralı gereği temin edilen diğer bilgilerin tamamının
yardımıyla hedefleme ve analiz süreçleri yükleme öncesi tamamlanacaktır.
Konteynerler KGG limanlarına vardıklarında ise radyolojik ve nükleer madde
ölçümleri ABD Enerji Bakanlığı’nın Ulusal Nükleer Güvenlik İdaresi Büyük
Limanlar Girişimi birimince yapılacak ve tahrifat olasılığına karşı elektronik
mühürler gözden geçirilecektir.
Yukarıdaki işlemlerin ardından sevkiyata ilişkin ön ilgileri ATS kanalıyla
inceleyen KGG takımı, ev sahibi ülke gümrük idaresi yetilileri ile işbirliği halinde
terör açısından yüksek risk taşıyan konteynerler ve rasgele seçilmiş (random sample)
konteynerleri inceleme ve tarama işlemleri için belirleyecektir. Daha sonra belirlenen
konteynerler tarama cihazlarından geçirilecek ve gerekli hallerde fiziksel kontrol de
yapılabilecektir. Belirli bir seviyeye ulaşmış KGG limanlarından ABD limanlarına
87
ulaşan
konteynerlere
ise
hızlandırılmış
gümrükleme
imkanı
sunulması
planlanmaktadır.
Uzaktan hedefleme, hareket ve yer tespiti, tahrifat belirleme gibi alanlarda
kullanılacak gelişmiş teknolojilerin, işlemleri ve deniz kargo taşımacılığını
hızlandıracağı düşünülmektedir.
Ayrıca ABD Gümrük İdaresi’nce, KGG operasyonlarında görev almak üzere
özel olarak eğitilmiş personel yetiştirmesi düşünülmektedir.
Öngörülebilir ve standartlaştırılmış bilgi entegrasyonu, ticari istihbarat,
güvenlik süreçleri ve işlemleri, uluslararası işbirliği, mütekabiliyet esasına dayanan
artırılmış katılım ile devletlerin ve ticaret erbabının ortaklığının sağlanması yoluyla
deniz ticaretinin terörizme karşı güvenli hale gelebileceği öngörülmektedir.
ABD Gümrük İdaresi’nce DGÖ gibi uluslararası kuruluşlarla ortak çalışmalar
yaparak gümrük idarelerinin hedefleme ve analiz çalışmalarını genişletecek şekilde
ithalatın yanı sıra ihracat ve transit kargo işlemlerini de göz önünde bulundurması
gerektiği yönünde bir bilinç oluşturulması için çalışmalar yapılmaktadır.
Son olarak da gelecekte sadece terörizme karşı değil, terörizmi destekleyen
uyuşturucu kaçakçılığı, fikri ve sanayi mülkiyet hakları ihlalleri ve kara para
hareketleri gibi olaylara da gümrük idarelerince eğilinmesi gerektiği düşüncesi
dillendirilmektedir.
88
Tüm bu aktivitelerin bir yandan deniz ticaretini güvenli hale getirirken diğer
yandan da deniz ticaretinin hızlanmasını sağlayacağı, ticaret erbabı ile yapılacak
ortak çalışmalar yoluyla dünya çapındaki güvenlik standartlarının yükseltileceği,
terörizme karşı küresel ticaretin güvenli hale getirileceği ve bütün bunların sonucu
olarak küresel ticaretin daha önce hiç olmadığı kadar hızlı, verimli ve öngörülebilir
hale getirileceği iddia edilmektedir.
3.1.4. Büyük Limanlar Girişimi (BLG)13
Büyük Limanlar Girişimi’nin (Megaports Initiative) amacı, dünya gemicilik
ağını tehlikeli kargo ve nükleer maddelerden korumak olarak belirtilmiştir.
Dünya ticaretinin yaklaşık % 90’ı deniz limanlarından yüklenen ve deniz
limanlarına boşaltılan kargo konteynerlerinin gemilerle taşınması sayesinde
gerçekleşmektedir. Korunmasız bırakılmaları Halide dünyanın en büyük ve yoğun
deniz limanlarının teröristler tarafından kaçakçılık ya da nükleer madde taşımacılığı
amaçlarıyla kullanılması tehlikesi bulunmaktadır.
ABD’nin ve dünyanın geri kalanının güvenliği için deniz limanlarında
yüklenen kargonun kirli bir bomba ya da daha kötüsü nükleer bir silah haline
getirilebilecek olan tehlikeli maddeler açısından taramadan geçirilmeleri önem
taşımaktadır. Diğer ülkelerle beraber çalışarak bu tip kargonun ABD limanlarına
13
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://www.cbp.gov ve http://www.nnsa.doe.gov Internet
adreslerinden alınmıştır.
89
girmesinden önce taranmasını sağlamak ABD’yi nükleer bir saldırıdan korumak için
kritik bir önemdedir.
2003 ve 2004 yıllarında ABD ve İngiltere büyük liman ve havaalanlarına
yüzlerce radyasyon detektörü yerleştirmiş ve ABD kendi limanlarında kargoların
radyasyon taramasından geçirilmesini zorunlu kılmıştır.
ABD Enerji Bakanlığı’nın (US Department of Energy) Ulusal Nükleer
Güvenlik İdaresi (National Nuclear Security Administration – NNSA) tarafından
yürütülmekte olan ve 2003 yılında faaliyete geçen BLG programı, diğer ülkelerle
işbirliği yaparak büyük uluslararası deniz limanlarında kargo taraması yeteneklerini
artırmayı hedeflemektedir. BLG kapsamında, programa dahil olan ülkelere
radyasyon detektör cihazları temin edilmekte ve söz konusu ülkelerin ilgili
personelleri özellikle nükleer veya diğer radyoaktif maddeleri kontrol edebilmeleri
için eğitilmektedirler. Bunun karşılığında ise NNSA tarafından temin edilen cihazlar
kullanılarak bulunan ve el konulan nükleer veya radyoaktif maddelere ilişkin
verilerin NNSA’ya iletilmesi talep edilmektedir.
BLG’nin 3 ana hedefi bulunmaktadır:
-
Teröristleri, deniz limanlarını kullanarak yasa dışı malzemeleri yüklemekten
caydırmak,
-
Deniz kargoculuğu yoluyla taşınan nükleer veya radyoaktif maddeleri tespit
etmek,
90
-
ABD veya bir müttefikine karşı kullanılmadan önce zarar verici malzemenin
kullanımını engellemek.
Dünya ekonomisi çok büyük ölçüde küresel gemicilik ağının işleyişine
bağımlı olduğundan bu tip güvenlik incelemelerinin güvenli ve inanılır olmalarının
yanı sıra verimli bir şekilde uygulanmaları da gerekmektedir. BLG sistemleri ayrıca
önemli
liman
işlemlerinin üzerinde
asgari
menfi
etkileri
olacak şekilde
düzenlenmelidir.
BLG temsilcileri, ev sahibi ülke temsilcileri ile işbirliği halinde her bir deniz
limanı
için
radyasyon
tespit
ekipmanlarının
en
etkili
bir
şekilde
nasıl
yerleştirileceğini belirlemektedir. Yerleştirilen tarayıcılar daha sonra kargo
konteynerlerini nükleer veya radyoaktif maddeler açısından taramaktadır. Herhangi
bir tespit yapılması halinde, uygun önlemin alınabilmesini teminen kargonun daha
detaylı incelenebilmesi için tarayıcılar ev sahibi ülke liman görevlilerine uyarı mesajı
göndermektedir.
BLG programı kapsamında limanlara yerleştirilen ekipmanlar ev sahibi
ülkenin ilgili görevlileri tarafından kullanılmakta, kullanıma ilişkin eğitim ve
ekipmanların bakımı konularında ise ABD Enerji Bakanlığı devreye girmektedir.
Programa dahil olan limanlarda konteynerlerin yüklenmelerine konteynerlerin
yüklü olduğu kamyon veya trenlerin sabit radyasyon ölçüm istasyonlarından
geçirilmelerinden sonra izin verilmektedir. Sabit istasyonlar dışında, elde taşınabilir
91
radyasyon detektörleri, radyoizotopik belirleyiciler ve radyasyon ölçüm cihazları da
kullanılmaktadır. Burada önemli olan kendiliğinden radyasyon yayan yasal eşya ve
tıbbi malzemenin kaçakçılığa veya bir başka yasa dışı faaliyete konu olan eşya ile
ayrımının iyi yapılabilmesi ve yasal ticaretinin işleyişini engellemeyecek şekilde
tedbirler alınabilmesidir.
NNSA tarafından yürütülen BLG programı, ABD Gümrük İdaresi tarafından
yürütülmekte
olan
KGG
programını
tamamlayıcı
bir
işlev
görmektedir.
Radyoaktiviteye ilişkin uyarılar limanlardaki ev sahibi ülke görevlilerinin yanı sıra
KGG personeline de iletilmektedir. Ekranlarda beliren uyarının mahiyetine bağlı
olarak KGG personeli ev sahibi ülkeden şüpheli konteynere ilişkin daha geniş bir
inceleme yapılmasını talep edebilmektedir. İncelemeler ABD’li görevliler eliyle
yapılmadığı ve ev sahibi ülke personeli tarafından yapıldığından ve incelemeye
ilişkin nihai kararı da ev sahibi ülke otoriteleri verdiğinden dolayı programın başarısı
büyük ölçüde ev sahibi ülkelerle yapılacak işbirliğine bağlı olmaktadır. Bu nedenle
her iki kurum da diğer ülkelerle uluslararası deniz ticaret hatlarının güvenliğine
yardımcı olmak için ikili ilişkiler geliştirmektedir.
BLG programı halihazırda, Yunanistan, Bahamalar, Sri Lanka, İspanya,
Singapur ve Hollanda’da tam olarak faaliyettedir. Belçika, Çin, Birleşik Arap
Emirlikleri, Honduras, İsrail, Umman, Filipinler, Tayland, Mısır, Jamaika, Dominik
Cumhuriyeti ve Tayvan’da ise BLG programı farklı safhalarda olup, çalışmalar
devam etmektedir.
92
İşbirliği alanını genişletmek için BLG takımları Avrupa, Asya, Ortadoğu ve
Güney Amerika’daki yaklaşık 20 ülke ile müzakerelere devam etmektedir.
3.1.5. Güvenli Taşımacılık Girişimi (GTG)14
Güvenli Taşımacılık Girişimi (Secure Freight Initiative), ABD İç Güvenlik
Bakanlığı, ABD Enerji Bakanlığı ve ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yürütülen
ortak bir girişimdir.
Geliştirilmiş kargo taraması ve ticaret verilerinin ABD devlet bilgi
sistemlerine genişletilmiş entegrasyonunun sağlanması için GTG resmi olarak
07.12.2006 tarihinde başlatılmış ve 21.02.2007 tarihinde de bir program ofisi
kurulmuştur.
GTG, ABD’de çıkartılan Güvenli Liman Yasası’nın (SAFE Port Act of 2006)
anahtar bir hükmü ve ABD’nin uluslararası konteyner güvenliği tarama projesinin bir
parçasıdır. GTG, KGG ile BLG programları arasındaki mevcut işbirliğinin üzerine
yeni bir şeyler koymaktadır. GTG büyük ölçüde KGG’nin geliştirilmiş bir
versiyonudur.
GTG, sadece yüksek riski olarak tanımlanan konteynerlerin değil, tarama ve
görüntüleme cihazlarının kullanımını genişleterek daha çok sayıda ABD bağlantılı
konteynerin incelenmesini hedeflemektedir. Resmi olarak 7 Aralık 2006 tarihinde
14
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://www.cbp.gov ve http://www.nnsa.doe.gov Internet
adreslerinden alınmıştır.
93
başlatılan GTG ile radyasyon tespit cihazları, harici tarama-görüntüleme cihazları ve
optik karakter tanımlama cihazlarını içeren entegre bir tarama teknolojisinin
kullanımının fizibilitesi test edilecektir. Bu teknolojilerin kullanımıyla daha çok
kargonun taranması GTG limanlarının ticaret akışı engellenmeden daha yüksek bir
güvenlik seviyesine ulaşmalarına imkan tanıyacaktır.
GTG’nin aşamalar halinde uygulanması planlanmaktadır. İlk amada 7
limanda pilot uygulama yapılacak ve bu uygulamalardan edinilecek bilgi ve
tecrübelerin ışığında daha geniş bir uygulama yapılabilecektir.
GTG’nin ilk aşamasının, mevcut tarama teknolojisi ile güvenilirliği
kanıtlanmış nükleer ve radyolojik madde tespit cihazlarının kullanımı ile 7 limanda
2007 yılı içerisinde başlaması planlanmıştır. Pilot uygulamaya dahil olan limanlardan
Port Qasim (Pakistan), Puerto Cortes (Honduras) ve Southampton (İngiltere)’de
ABD bağlantılı tüm konteynerler harici ve radyoaktif taramadan geçirilirken, daha
büyük ölçekli limanlar olan Port Salalah (Umman), Port Busan (G. Kore), Singapur
(Singapur) ve Hong Kong (Çin) limanlarında konteynerlerin bir kısmı taramadan
geçirilerek bu durumun büyük limanların işleyişini ne ölçüde etkilediği tespit
edilmeye çalışılacaktır.
Pilot uygulama ilk olarak İngiltere’nin Southampton Limanı’nda 01 Eylül
2007 tarihi itibari ile başlamıştır. Pilot uygulamanın iki yıl sürmesi, altı ayda bir
ABD Kongresi’ne rapor sunulması ve uygulamanın olumlu sonuçlar vermesi halinde
KGG’den vazgeçilerek GTG’ye yönelinmesi düşünülmektedir. Bu değişikliğe ilişkin
94
ABD’deki bir başka zorlayıcı gelişme de 2007 yılında kabul edilen bir başka yasa
(US 9/11 Act of 2007) ile 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren ABD bağlantılı tüm
nakliyatların ABD’ye hareket etmek üzere yüklenmelerinden önce yabancı bir
limanda taramadan geçirilmelerinin zorunlu hale getirilmesi ve bu konuda
hazırlıkların ve çalışmaların yapılması için ABD Dışişleri, Enerji ve İç Güvenlik
Bakanlıkları’nın görevlendirilmeleri olmuştur.
Pilot uygulamanın başlayacağı limanlarda, konteynerler ABD’ye hareket
etmelerine izin verilmeden önce harici ve radyoaktif taramadan geçirileceklerdir.
Herhangi bir anormalliğin tespiti halinde hem o limanda görevli olarak bulunan ABD
Gümrük İdaresi personeli hem de evsahibi ülke yetkilileri aynı anda uyarılacaklardır.
ABD İç Güvenlik Bakanlığı ayrıca elde edilen verilerin ABD’ye aktarılması için
gerekli iletişim altyapısını kurmakla ve ev sahibi ülke yetkilileriyle alarm
durumlarında takip edilecek süreçleri belirlemekle yükümlüdürler.
GTG programına dahil olan limanlarda ABD bağlantılı konteynerlere ilişkin
toplanan veriler eş zamanlıya yakın bir sürede o limanda görevli ABD Gümrük
İdaresi personeline ve ABD’deki Ulusal Hedefleme Merkezi’ne (National Targeting
Center) aktarılacaktır. Bu veriler diğer risk belirleme verileriyle birleştirilerek deniz
aşırı yüksek riskli konteynerlere ilişkin risk analizi, hedefleme ve tetkik faaliyetlerini
geliştirmekte kullanılacaktır.
Radyasyon tespit cihazlarından herhangi bir konteynere ilişkin alınan uyarılar
yine yerel seviyede çözülmeye devam edilecektir. ABD Gümrük İdaresi, ev sahibi
95
ülke yetkilileri ile ABD bağlantılı konteynerlere ilişkin sorunların hızlı çözümü ve
sorunlar tamamen çözülmeden yükleme yapılmamasını temin için Protokoller
hazırlanması için çalışacaktır.
Hedefler ve sorumluluklar
ABD İç Güvenlik ve Enerji Bakanlıkları, denizcilik sanayi ve diğer ülkelerle
işbirliği halinde dünya genelindeki deniz limanlarında uygulanmak üzere küresel ve
entegre bir radyasyon tespit ve konteyner görüntüleme ağı kurmayı hedeflemektedir.
Programın amacı, teröristlerin nükleer ve radyolojik maddeleri kullanarak küresel
deniz arz zincirine saldırmalarını önlemek ya da kargo konteynerlerini kullanarak bu
tip bir saldırıyı yapmaya elverişli kaynakları ABD’ye taşımalarını önlemektir.
Programın nihai amacı ise küresel bir tespit cihazları ağı kurarak konteyner
görüntüleme ve radyasyon tespit verilerinin eş zamanlı olarak deniz ticaretiyle ilişkili
diğer ülkelerle paylaşılmasını sağlamaktır. Ülkeler arası veri paylaşımının küresel
taşımacılık hareketlerine ilişkin risklerin azaltılmasına yardımcı olabileceği ve
uluslararası uyumu sağlayabileceği düşünülmektedir.
Öte yandan, GTG programının uygulanmasında ev sahibi ülkelere, terminal
işletmecisi firmalara ve nakliyecilere önemli roller düşmektedir. GTG’nin başarılı
olabilmesi için konteyner güvenliği artırılırken bu durumun küresel ticareti
kolaylaştıracak ve hızlandıracak adımlarla destelenmesi zorunludur. Bu nedenle
programın uygulanması sırasında özel sektörün operasyonel tecrübesini devlet
96
organlarıyla paylaşması yukarıda bahsedilen güvenlik ve kolaylaştırma arasındaki
dengenin kurulabilmesi için gerekli görülmektedir.
GTG’nin uygulanmasında ABD hükümet birimlerine ve özel sektöre bir
takım sorumluluklar düşmektedir.
ABD hükümet birimlerinin sorumlulukları:
-
İç Güvenlik Bakanlığı, programın yönetilmesi için başında doğrudan ABD
Gümrük İdaresi Balkanı’na rapor vermekle sorumlu bir müdürün bulunacağı
bir GTG program ofisi kuracaktır;
-
Dışişleri, Enerji ve İç Güvenlik Bakanlıkları ev sahibi ülkelerle etkili işbirliği
için yollar arayacak, çalışmalar yapacaktır;
-
İç Güvenlik Bakanlığı, ABD’yle bağlantılı konteynerler ait verilerin
ayrıştırılacağı ve inceleme için ABD Gümrük İdaresi’nin veri merkezine
aktarılacağı bir ağ kuracaktır;
-
İç Güvenlik Bakanlığı, verileri inceleyerek, bir tehlikenin ya da tehlike
şüphesinin bulunması halinde bu endişelerini ev sahibi ülkenin ilgili
birimlerine derhal rapor edecektir;
-
İç Güvenlik Bakanlığı, terminal işletmecileri ve nakliyecilere tehlikenin
çözümünü hızlandırmak ve kolaylaştırmak için doğru ve zamanında bilgi
sağlayacaktır;
-
Dışişleri, Enerji ve İç Güvenlik Bakanlıkları, ev sahibi ülke hükümetleriyle
görüşmelerde bulunarak radyasyon uyarılarına ilişkin sorunların süratle
çözülebilmesi için Protokoller hazırlayacaklardır;
97
-
Enerji ve İç Güvenlik Bakanlıkları, terminal işletmecileri, nakliyeciler, ev
sahibi hükümetler ve diğer ilgililerle birlikte GTG’nin 1. aşamasının etkinliği,
verimliliği ve genel başarısını 2. aşama öncesinde değerlendirecektir.
Özel sektörün sorumlulukları:
-
Yasalara ve operasyonel çerçeveye uygun olarak ve yerel hükümetlerle
koordineli bir şekilde GTG’ye ilişkin tarama ve tespit cihazlarının
uluslararası terminal müştemilatlarında yerleştirilmesini ve kullanımını
sağlamak;
-
Verimli, zamanlı ve etkili işleme için ABD ve ev sahibi ülke hükümetleriyle
koordineli bir şekilde süreçleri geliştirmek;
-
Limanların kendilerine has karakterlerini ve olası maliyetleri göz önünde
tutarak
görüntüleme
işlemleri
için
gerekli
konteyner
hareketlerini
hızlandırmak ve kolaylaştırmak;
-
Uygun personeli görevlendirmek ve eğitimlerine destek olmak;
-
Güvenliğe ilişkin verilere ve operasyonlara ilişkin bilgilere erişimi yalnızca
yetkili personelle sınırlamak;
-
GTG ile uyumlu bir şekilde konteynerlerin incelenmesinde kullanılan
sistemlerin araştırılması, geliştirilmesi ve yerleştirilmesinde işbirliği yapmak.
98
3.2. AVRUPA BİRLİĞİ
Arz zinciri güvenliği konusu Avrupa Birliği’nde daha geniş bir perspektif
içinde ve “gümrük ve güvenlik” başlığı altında ele alınmıştır. Ama Avrupa
Birliği’nin konuya yaklaşımı sadece güvenlik temelinde olmamıştır. 20. yüzyılın son
çeyreğinden itibaren iyice yoğunlaşan ticaretin kolaylaştırılması yönündeki çabalar
artan güvenlik ihtiyaçlarıyla birleştirilmeye çalışılmıştır. Bu konuda Avrupa
Birliği’nde yapılan çalışmalar aşağıdaki şekilde özetlenebilir.
3.2.1. Avrupa Birliği’nin Gümrükle İlişkili Güvenlik Girişimleri15
Avrupa Komisyonu tarafından 2003 yılının Temmuz ayı sonunda Avrupa
Parlamentosu ve Avrupa Konseyi’ne güvenlik konularını işaret eden bir dizi tedbir
paketi sunulmuştur.
Bu önlemler paketiyle beraber Avrupa Birliği’nin dış sınırlarını korumaya
yönelik olarak geliştirilen yeni “güvenlik yönetimi modeli”ne vurgu yapan
“armonize risk yönetimi sistemi” gibi temel kavramlar da gündemde yerlerini
almıştır.
Topluluk
Gümrük
Kodu’nda
güvenlikle
ilgili
değişiklikler
getiren
düzenlemeler (648/2005, 13.04.2005) 4 Mayıs 2005 tarihli Avrupa Birliği Resmi
Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
15
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://europa.eu Internet adresinden alınmıştır.
99
Avrupa Birliği söz konusu düzenlemelerle, uluslararası sınırları aşan eşyalara
ilişkin güvenlik kriterlerini sıkılaştıran bir dizi tedbiri hayata geçirmiştir. Bu tedbirler
daha hızlı ve daha iyi hedeflenen kontroller anlamına gelmekte olup, uygulamanın
bugüne kadarki sonuçları hem gümrük yetkilileri hem kamu hem de sanayi için
olumlu olarak kaydedilmiştir.
Anılan düzenlemeler Topluluk Gümrük Kodunda aşağıda yer alan üç önemli
değişikliği içermektedir:
-
Tacirlerin Avrupa Birliği’nden ihracat ve Avrupa Birliği’ne ithalat
işlemlerinden önce ticarete konu eşya hakkında gümrük idarelerini
bilgilendirmesi (ör. varış ve kalkış öncesi beyanlar);
-
Güvenilir tacirlerin “ticaretin kolaylaştırılması”na yönelik tedbirlerden
faydalandırılması (ör. yetkilendirilmiş ekonomik operatör);
-
Kontroller için bilgisayarlaştırılmış sistemlerle desteklenen ortak Topluluk
risk seçme kriterlerinin belirlenmesine yönelik bir mekanizma oluşturulması.
3.2.2. 648/2005 sayılı Avrupa Topluluğu Tüzüğü ve Uygulama Hükümleri16
648/2005 sayılı Avrupa Topluluğu Tüzüğünün ardından uygulama maddeleri
yayımlanmış ve yukarıda belirtilen tedbirlerin gümrük işlemleri sırasında
uygulanmasına yönelik detaylar belirlenmiştir. Anılan Tüzük 26 Aralık 2006
tarihinde yürürlüğe girmiş ve aşağıda belirtilen zaman dilimlerinde uygulamaya
geçirilmesi kararlaştırılmıştır:
16
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://europa.eu Internet adresinden alınmıştır.
100
1- Gümrük İdareleri tarafından uygulanan geliştirilmiş risk temelli kontrolleri
desteklemek üzere 2007 yılı başından itibaren Topluluk içinde ortak bir risk
yönetimi çerçevesi uygulanmaktadır. Risk yönetimi sisteminin 2009 yılı
itibariyle tamamen bilgisayarlaştırılması hedeflenmektedir.
2- 1 Ocak 2008 tarihi itibari ile “yetkilendirilmiş ekonomik operatör”
programına ilişkin düzenlemeler yürürlüğe girecektir. Yetkilendirilmiş
ekonomik operatör programı giderek artan güvenlik gereklilikleri ile
güvenilir tacirlere sağlanan kolaylıklar arasında bir denge oluşturulmasına
yardımcı olacaktır.
3- 1 Temmuz 2009 tarihi itibari ile tacirlerin Avrupa Topluluğu gümrük
sahasına giriş veya çıkış yapan tüm eşyalar için gümrük idarelerine ön
bildirim yapılması mecburiyeti getirilecektir.
3.2.3. Gümrük Güvenlik Programı17
Avrupa Birliği Gümrük Güvenlik Programı yukarıda belirtilen tedbirlerin
geliştirilmesini ve bu tedbirleri destekleyen faaliyetleri kapsamaktadır. Gümrük
Güvenlik Programı dengeli bir yaklaşımı desteklemektedir:
-
İç pazarın korunmasını sağlamak amacıyla düzenli güvenlik kontrolleri
uygulanması ve dünyadaki büyük ticari ortaklarla yakın işbirliği içerisinde
uluslararası arz zincirinin güvenli hale getirilmesi;
17
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://europa.eu Internet adresinden alınmıştır.
101
-
Uluslararası arz zincirinin kendilerine düşen bölümünün güvenliğini
sağlamak konusunda ciddi gayretler gösteren tacirlere ticarette kolaylıklar
sağlanması.
Girişte de belirttiğimiz üzere arz zinciri güvenliği konusunda Avrupa Birliği
iki ayaklı bir yaklaşım sergilemektedir. Bu yaklaşımlar kontrol standartlarının
belirlenmesi ve yetkili ekonomik operatör programı çerçevesinde ticaretin
kolaylaştırılması başlıkları altında özetlenebilir.
Kontrol Standartları:
-
Ortak kabul görmüş kontrol kriterleri;
-
Ortak kabul görmüş risk göstergeleri;
-
Diğer idarelerle yakın işbirliği;
-
Küresel işbirliği.
Ticaretin Kolaylaştırılması:
-
Basitleştirilmiş gümrük işlemleri;
-
Güvenlik mükellefiyetlerinin kolaylaştırılması.
3.2.4. Yetkilendirilmiş Ekonomik Operatör (Authorized Economic Operator)18
Avrupa Komisyonu tarafından 1 Kasım 2004 tarihinde belirlenen “e-gümrük”
çalışmalarının vizyonu çerçevesinde gerçekleştirilmesi öngörülen unsurlardan biri de
18
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak “ÇALIŞKAN, Özge, Tek İdari Belge Reformu ve Kalkış
Öncesi Beyanlar, Uzmanlık Tezi, TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, Ankara, 2005” uzmanlık
tezinden ve http://europa.eu Internet adresinden alınmıştır.
102
Avrupa Topluluğu mevzuatına yeni giren “yetkilendirilmiş ekonomik operatör”
kavramı olmuştur.
Avrupa Topluluğu Gümrük Mevzuatı’nın modernleştirilmesi çalışmaları
kapsamında oluşturulan, üzerindeki çalışmalar devam eden ve Topluluk genelinde
geçerli olması öngörülen bu statü, Avrupa Komisyonunun 10-11 Mart 2005
tarihlerinde Budapeşte’de düzenlemiş olduğu “Topluluk Gümrük Kodunun
Modernizasyonu Konusunda Gümrük ve Ticaret Konferansı” çalışma gruplarında ele
alınmıştır. Söz konusu toplantıda, “yetkilendirilmiş ekonomik operatör” statüsünün,
arz zinciri içerisindeki her bir halkayı içereceği ve gümrük kontrollerine zarar
vermemek
kaydı
ile
bütün
Avrupa
Topluluğu
kapsamında
tanınacağı;
“yetkilendirme” statüsünün ise bir veya daha fazla üye ülke ile sınırlandırılabileceği
belirtilmiştir.
“Yetkilendirilmiş ekonomik operatör” statüsünün, belli bir yeterlilik
seviyesinde olmak şartı ile her mükellefe açık olacağı; söz konusu statü için aranacak
niteliklerin, ortak standartların ve minimum gereksinimlerin tüm üye ülkelerin ortak
kararı ile alınması gerektiği; söz konusu niteliklerin Avrupa Komisyonu
düzenlemelerinden ziyade, serbest piyasa koşulları tarafından belirlenmesi gerektiği
savunulmuştur.
Oluşturulan bu yeni statü ile güvenilir tacirlere gümrük işlemlerinde
basitleştirmelerden yararlanma imkanı verilmesinin yanı sıra güvenlikle ilgili
yürürlüğe konan önlemlerde de kolaylıklar sağlanması öngörülmektedir.
103
Yetkilendirilmiş yükümlü kavramı 648/2005 sayılı Tüzük ile Topluluk
Gümrük Kodu’na 5(a) maddesi olarak ilave edilmiştir.
Buna göre;
-
Gümrük makamları, gerekli olduğunda ilgili kurum ve kuruluşların da
görüşlerini almak suretiyle, ikinci fıkrada öngörülen koşullara bağlı olarak,
Avrupa Topluluğu’nun gümrük bölgesinde yerleşik ekonomik aktörlere
“yetkilendirilmiş ekonomik operatör” statüsünü verir. Yetkilendirilmiş
ekonomik operatör, güvenlikle ilgili gümrük kontrollerine getirilen
kolaylaştırmalardan
ve/veya
gümrük
kurallarıyla
öngörülen
basitleştirmelerden yararlanır.
-
Yetkilendirilmiş ekonomik operatör statüsü ikinci fıkrada belirtilen kural ve
koşullara halel getirmeksizin, tüm üye devletlerin gümrük makamları
tarafından tanınır. Gümrük makamları, yetkilendirilmiş ekonomik operatör
statüsünün tanınmasına bağlı olarak ve Avrupa Topluluğu Gümrük
Mevzuatı’nda öngörülen özel basitleştirme türüyle ilgili koşulların yerine
getirilmesi
kaydıyla,
yükümlünün
söz
konusu
basitleştirmeden
yararlanmasına izin verir.
Yetkilendirilmiş ekonomik operatör statüsü verilmesine ilişkin koşullar
aşağıdaki hususlardan meydana gelmektedir:
-
Gümrük
yükümlülüklerinin
yerine
bulunmamak,
104
getirilmesinde
ciddi
ihlallerde
-
Gümrük kontrollerinin doğru biçimde yapılabilmesine imkan veren ticari ve
gerektiğinde taşımaya ilişkin kayıtları düzenli bir şekilde tutma yeterliliğine
sahip bulunmak,
-
Gerek görülen hallerde, mali yeterliliğe sahip olduğunu kanıtlamak,
-
Duruma göre, uygun emniyet ve güvenlik standartlarına sahip bulunmak.
İkinci fıkrada belirtilen koşullar ile aşağıdaki hususlara ilişkin usul ve esaslar
Komite prosedürü (yani Yönetmelik) ile belirlenecektir:
-
Yetkilendirilmiş yükümlü statüsünün verilmesi,
-
Basitleştirmelerden faydalanma izninin verilmesi,
-
Bu statü ve izinlerin hangi gümrük idarelerince verileceğinin belirlenmesi,
-
Ortak risk yönetimi kuralları dikkate alınarak, emniyet ve güvenliğe ilişkin
gümrük
kontrollerinde
tanınacak
kolaylıkların
türü
ve
kapsamının
belirlenmesi,
-
Diğer gümrük makamlarıyla istişarelerde bulunulması ve bu makamlara bilgi
temini.
Komite prosedüründen aşağıdaki koşulların oluşması halinde yararlanılır:
-
İzin tek bir ya da daha fazla üye devletle sınırlandırılabilir.
-
Yetkilendirilmiş yükümlü statüsü askıya alınabilir ya da geri çekilebilir;
-
Toplulukta yerleşik olma koşulundan özellikle uluslararası anlaşmalar dikkate
alınarak,
özel
yetkilendirilmiş
vazgeçilebilir.
105
yükümlü
koşullarıyla
ilgili
olarak
Topluluk Gümrük Yönetmeliği değişikliğine ilişkin TAXUD tarafından
hazırlanan 18 Ekim 2005 tarihli Ön Tasarıda yetkilendirilmiş yükümlü statüsü ile
ilgili
düzenlemeler
de
yer
almıştır.
Gümrük
Yönetmeliği
Tasarısında,
yetkilendirilmiş yükümlü statüsünün tanınması için Kanunun 5(a) maddesinde
sayılan gerekli olan koşullardan ne anlaşılması gerektiği detaylı olarak belirlenmiştir.
Kanunun 5(a) maddesinde belirtilen yetkilendirilmiş yükümlü statüsünün,
gelecekte aşağıda yer alan formlardan biri ile tanınması öngörülmüştür:
-
“Yetkilendirilmiş Yükümlü Belgesi-Gümrük Basitleştirmeleri”; Gümrük
kurallarında öngörülen prosedürlerdeki kolaylıklardan yararlanmak isteyen
yükümlüler için,
-
“Yetkilendirilmiş Yükümlü Belgesi-Güvenlik ve Emniyet”; eşyanın Topluluk
Gümrük Bölgesine girişindeki veya Topluluk Gümrük Bölgesini terk
etmesindeki güvenlik ve emniyet ile ilgili gümrük kontrollerine ilişkin
kolaylıklardan yararlanmak isteyen yükümlüler için,
-
“Yetkilendirilmiş Yükümlü Belgesi-Gümrük Basitleştirmeleri/ Güvenlik ve
Emniyet”; gümrük kurallarında öngörülen prosedürlerdeki kolaylıklardan ve
güvenlik ve emniyet ile ilgili gümrük kontrollerine ilişkin kolaylıklardan
yararlanmak isteyen yükümlüler için.
Yetkilendirilmiş yükümlü statüsü ile ilgili başvurular, başvuru sahibinin
Kanunun yetkilendirilmiş yükümlü statüsünün tanınması koşulları arasında saydığı
kayıtlara erişebilecek üye devlet gümrük idaresine verilecektir. Başvurular;
başvurunun yetkilendirilmiş yükümlü statüsü için gerekli kriterlere uyumlu
106
olmaması, gümrük makamları tarafından belirlenen bilgileri içermemesi ya da eksik
ya da yanlış bilgi içermesi halinde reddedilecektir.
Gümrük makamları tarafından verilmiş Yetkilendirilmiş Yükümlü Belgesinin
geçerlilik süresi kısıtlanamaz. Belge tüm üye devletlerce tanınmalıdır. Ancak,
Belgenin tanınması birkaç üye devlet ile de sınırlandırılabilir.
Yönetmelik Tasarısının risk yönetimi ile ilgili maddesinde (madde 4f) risk
analizi çalışması sırasında yetkilendirilmiş yükümlü statüsünün gümrük idarelerince
dikkate alınacağı belirtilmektedir.
Yetkilendirilmiş yükümlü kavramı ile ilgili DGÖ Küresel Ticareti Güvenli
Kılma ve Kolaylaştırma Standartları Çerçevesi’nde de düzenleme bulunmaktadır.
Buna göre, gümrüğün getirdiği kriterleri karşılayan yetkilendirilmiş yükümlülerin
asgari düzeyde bilgi sağlama hususunda basitleştirilmiş ve hızlı eşya salıverme
süreçlerine katılma yetkisinin olması gereklidir. Bu kriterler arasında, gümrük
koşullarına yeterli düzeyde riayet etmiş olma, gümrük-ticaret erbabı ortaklık
programına katılmak suretiyle tedarik zincirine açık bir taahhüt ve ticari kayıtları
yönetmeye ilişkin yeterli bir sistem yer almaktadır. Gümrük idarelerinin, bu statünün
karşılıklı tanınması hususunda mutabık olması gereklidir.
Görüldüğü üzere, onaylanmış kişiden farklı olarak oluşturulan bu yeni statü
ile ilgili düzenlemeler açısından Topluluk ile DGÖ düzenlemeleri arasında paralellik
bulunmaktadır.
107
3.2.5. Avrupa Birliği – Amerika Birleşik Devletleri İşbirliği19
Konteyner Güvenliği konusunda Avrupa Birliği – Amerika Birleşik Devletleri
Arasında Yoğunlaştırılmış Gümrük İşbirliği Anlaşması
Mevcut Avrupa Birliği – Amerika Birleşik Devletleri Gümrük İşbirliği
Anlaşması kapsamı içinde olmak üzere konteyner güvenliği konusunda 22 Nisan
2004 tarihinde Avrupa Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri arasında bir Anlaşma
imzalanmıştır.
Söz konusu Anlaşma mütekabiliyet esası temelinde hem Avrupa Birliği hem
de Amerika Birleşik Devletleri’nde gümrük işlemleri sürecinde güvenlik tedbirlerini
geliştirmeyi hedeflemektedir. Bu Anlaşma aynı zamanda ticaretin kolaylaştırılması
ve güvenlik konularındaki doğru dengeyi; yasal ticarete ilişkin genel gümrük
kontrollerinin güvenlikle ilgili endişeleri karşılamasını ve Avrupa Birliği ve Amerika
Birleşik Devletleri ticaret erbabı için eşit kontrol seviyeleri ve standartları
geliştirmeyi sağlayarak oluşturmayı garanti etmeyi hedeflemektedir.
Anılan Anlaşma ile Konteyner Güvenliği Girişimi Limanları için asgari
standartlar, ortak risk kriterleri ve gümrük – ticaret erbabı işbirliği programları gibi
geliştirilmiş işbirliği alanlarının gerekli operasyonel elemanlarını belirlemek üzere
çalışma grupları oluşturulmuştur.
19
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://europa.eu Internet adresinden alınmıştır.
108
Avrupa Birliği – Amerika Birleşik Devletleri İşbirliği’nin Sonuçları
2004 yılında imzalanan işbirliği anlaşmasının ardından iki çalışma grubu
oluşturulmuştur. Birinci grup güvenlik standartlarını geliştirmek için yapılabilecek
ortak çalışmalara yoğunlaşmıştır. İkinci grup ise her iki tarafın gümrük – ticaret
erbabı
işbirliği
programlarını
karşılaştırmak
amacıyla kurulmuştur.
Anılan
Anlaşma’nın hedeflerini gerçekleştirebilmek için bir dizi toplantı düzenlenmiş, bu
amaçlara ulaşabilmek için yapılacak programlar ve çalışmaların tanımlanmasına ve
belirlenmesine çalışılmıştır.
Bu toplantıların sonucunda, diğer hedeflerin yanı sıra özellikle risk yönetimi
teknikleri konusunda asgari standartların belirlenmesi ile Avrupa Birliği limanlarında
uygulanmak üzere üzerinde uzlaşma sağlanmış gümrük kontrol prosedürleri ve
Konteyner Güvenliği Girişimi gereklilikleri konusunda bir dizi tedbir ve faaliyetin
hayata geçirilmesini içeren ortak bir öneri listesi hazırlanmıştır.
Her
iki
tarafın
gümrük
–
ticaret
erbabı
işbirliği
programlarının
karşılaştırılması, Avrupa Birliği açısından “yetkilendirilmiş ekonomik operatör”
uygulamasının, Amerika Birleşik Devletleri açısından ise “terörizme karşı gümrük –
ticaret erbabı işbirliği” programının derinliğine incelenmesi ve kıyaslanması şeklinde
olmuştur. Bu karşılaştırma, Atlas okyanusu’nun her iki yakasında yasal ticaretin
kolaylaştırılması ve güvenli hale getirilmesi için karşılıklı olarak uygulanacak
standartların ve sistemlerin geliştirilmesi için bir temel teşkil etmiştir. Bu alandaki
Avrupa Birliği – Amerika Birleşik Devletleri gümrük işbirliğinin gelişimi ve
109
sonuçları DGÖ ve OECD gibi uluslararası örgütler tarafından da yakından
izlenmekte ve uluslararası arenada yürütülmekte olan benzer çabaları etkilemektedir.
31 Ocak 2006 tarihinde Brüksel’de düzenlenen yedinci Avrupa Birliği –
Amerika Birleşik Devletleri Ortak Gümrük İşbirliği Komitesi toplantısında,
kurulmuş bulunan her iki çalışma grubunun da faaliyetlerini değerlendirmiş ve bu iki
grubun tek bir grup haline getirilmesinin yanı sıra uzmanlar tarafından geliştirilen
uygulama prosedürleri ve standartların karşılıklı olarak uygulanmasını destekleyecek
çalışmaların yapılmasını kararlaştırmıştır.
22 Ocak 2007 tarihinde Washington D.C.’de düzenlenen sekizinci Avrupa
Birliği – Amerika Birleşik Devletleri Ortak Gümrük İşbirliği Komitesi toplantısında
ise transatlantik arz zincirinin güvenliği konusundaki gümrük işbirliğinin ikinci
aşaması değerlendirilmiş ve üç öncelikli faaliyette yoğunlaşacak üçüncü aşama için
anlaşma sağlanmıştır. Üçüncü aşamadaki bu üç öncelikli faaliyet; Avrupa Birliği
besleyici limanlarında uygulanan Konteyner Güvenliği Girişimi konseptinin
fizibilitesini test etmek amacıyla bir pilot uygulama yapılması, gümrük – ticaret
erbabı işbirliği programları ve ortak risk kurallarının belirlenmesi olarak sayılabilir.
Transatlantik arz zincirinin bir uçtan diğer uca güvenliğini sağlama
noktasında her iki tarafın verdiği statülerin ve gümrük işlemlerinin karşılıklı
tanınması önemli bir öğeyi oluşturmaktadır. Bu ortak anlayış ve Avrupa Birliği
mevzuatında bu yönde yapılan değişiklik temelinde 22 Ocak 2007’de yapılan
sekizinci Avrupa Birliği – Amerika Birleşik Devletleri Ortak Gümrük İşbirliği
110
Komitesi toplantısında, 1 Ocak 2008 tarihinde resmen yürürlüğe girecek olan yetkili
ekonomik operatör düzenlemesi göz önünde tutularak, Avrupa Birliği ve Amerika
Birleşik Devletleri gümrük uzmanları tarafından ticari işbirliği konularında karşılıklı
tanınırlığın tesis edilmesi maksadıyla bir yol haritası üzerinde çalışma yapılması
hususunda anlaşmaya varılmıştır. Bir pilot uygulama yapılmasını da içeren bu yol
haritası üzerindeki çalışmaların, Avrupa Birliği – Amerika Birleşik Devletleri Ortak
Gümrük İşbirliği Komitesi tarafından kurulan çalışma grubunda yer alan ilgili
uzmanlar eliyle yürütülmesine karar verilmiş ve Avrupa Birliği – Amerika Birleşik
Devletleri Ortak Gümrük İşbirliği Komitesi Karşılıklı Tanınma Çalışma Grubu
oluşturulmuştur.
Avrupa Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri arasında arz zinciri güvenliği
alanındaki bir diğer işbirliği ise doğrudan Avrupa Birliği tarafından değil, tek tek üye
ülkeler ile Amerika Birleşik Devletleri arasında yürütülen Konteyner Güvenliği
Girişimi
uygulamasıdır.
Amerika
Birleşik
Devletleri’ne
sevk
olunacak
konteynerlerin çıkış limanında risk analizi yöntemlerinin kullanılmasıyla güvenlik
kontrollerinin yapılmasından sonra sevklerine izin verilmesi esasına dayanan
Konteyner Güvenliği Girişimi Avrupa Birliği’ne üye on ülkenin yirmi bir limanında
ikili anlaşmalar temelinde yürütülmektedir. Konteyner Güvenliği Girişimi’ne dahil
olan Avrupa Birliği üyesi ülkeler ve limanları aşağıda listelenmiştir:
-
Bremerhaven, Hamburg (Almanya),
-
Antwerp, Zeebrugge (Belçika),
-
Le Havre, Marsilya (Fransa),
-
Rotterdam (Hollanda),
111
-
Felixstowe, Liverpool, Southampton, Thamesport, Tilbury (İngiltere),
-
Göteborg (İsveç),
-
Algeciras (İspanya),
-
Cenova, Gioia Tauro, La Spezia, Livorno, Napoli (İtalya),
-
Lizbon (Portekiz),
-
Pire (Yunanistan).
3.2.6. Avrupa Birliği – Çin Halk Cumhuriyeti İşbirliği20
Avrupa Topluluğu ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında imzalanan “Gümrük
Alanında Karşılıklı İdari Yardım ve İşbirliği” Anlaşması 1 Nisan 2005 tarihinde
yürürlüğe girmiştir. İşbirliğini arz zinciri güvenliği alanına da taşımak ve güvenlik
tedbirlerinin mütekabiliyeti ile karşılıklı tanınırlığını sağlamak için Avrupa topluluğu
ve Çin Halk Cumhuriyeti, 19 Eylül 2006’da düzenlenen Ortak Gümrük İşbirliği
Komitesi toplantısında vardıkları uzlaşma çerçevesinde bir pilot proje başlatma
kararı almışlardır. Söz konusu pilot proje, Avrupa Birliği tarafında Hollanda’nın
Rotterdam ve İngiltere’nin Felixstowe Limanları ile Çin Halk Cumhuriyeti tarafında
Shenzhen Limanı’nda deniz taşımacılığında yer alan konteynerlere özel önem
atfedilerek, akıllı ve güvenli ticaret hatlarının kurulmasıyla hayata geçirilmiş olup,
başarılı sonuçlar alınması halinde bu pilot proje ile hedeflenen işbirliğinin adım adım
diğer Avrupa Birliği limanlarına genişletilmesi hedeflenmektedir.
Taraflar, DGÖ Küresel Ticareti Güvenli Kılma ve Kolaylaştırma Standartları
20
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://europa.eu Internet adresinden alınmıştır.
112
Çerçevesi’nde yer bulan standartların daha iyi anlaşılması ve uygulamaya
hazırlanması için her iki tarafın deneyimlerini paylaşması ve en iyi uygulamaların
geliştirilmesi için güvenlik alanındaki işbirliğinin kapsamı konusunda anlaşmaya
varmışlardır. Taraflar ayrıca, güvenlik ve ticareti kolaylaştırma alanlarında
uygulanmak üzere alınan tedbirlerin karşılıklı tanınırlığı ve mütekabiliyeti
hususlarında Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin gümrük idareleri ile Çin Halk
Cumhuriyeti Gümrük İdaresi arasındaki işbirliğini takip etmek konusunda da
anlaşmışlardır.
“Akıllı ve Güvenli Ticaret Hattı Pilot Projesi” alanındaki işbirliği ile diğer
hedeflerin
yanı
sıra
kısa
vadede
aşağıdaki
hedeflerin
gerçekleştirilmesi
amaçlanmaktadır:
-
Bir uçtan diğer uca arz zincirlerinin yükleme noktasından başlayarak nihai
varış noktasına varıncaya kadar konteyner trafiğinin tüm hareketlerinin takibi
ve test edilmesi,
-
Yetkili ekonomik operatör kavramının her iki tarafta karşılıklı tanınması
hususunda uzlaşılacağı düşüncesinden yola çıkarak, yetkili ekonomik
operatör statüsü tanınacak ekonomik operatörlere uygulanacak kriterler
konusunda uzlaşılması ve bu kriterlerin test edilmesi,
-
Kapıdan kapıya arz zincirleri vasıtasıyla yükleme öncesi güvenlikli
gümrükleme için gerekli verilerin belirlenmesi ve test edilmesi,
-
Asgari risk profillerinin belirlenmesi ile gümrükleme için asgari kontrol
standartlarının tanımlanması ve belirlenmesi,
-
Yasal ticareti kolaylaştırırken, güvenliği ve kontrol sistemlerinin etkinliğini
113
artıran iletişim teknolojisi ve diğer teknik çözümlerin değerlendirilmesi ve
test edilmesi.
Pilot projenin başarıya ulaşması halinde, söz konusu işbirliği Avrupa
Birliği’nin ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin diğer limanlarını da içine alacak şekilde
genişletilebilecektir. Bu kuvvetlendirilmiş işbirliğinin uzun vadede Avrupa
Topluluğu ve Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ticaretin kolaylaştırılmasına ve
güvenlikli hale getirilmesine hizmet edeceği düşünülmektedir.
114
3.3. RUSYA FEDERASYONU21
Küresel ticaretin hem ticaret hacmi hem sahip olduğu potansiyel hem de
politik güç olarak önde gelen ülkelerinden biri de Rusya Federasyonu’dur.
Çalışmamızın esasını oluşturan arz zinciri güvenliği konusu Rusya Federasyonu’nda
terör ve teröre bağlı güvenlik hususlarından daha ziyade gümrüğün temel işlevi olan
sağlıklı mali yapının tesisi ve kaçakçılığın önlenmesi saikleriyle bağlantılı olarak ele
alınmaktadır. Arz zinciri güvenliği konusunda Rusya Federasyonu’nda dikkat çeken
en önemli uygulama bu ülkenin İsveç ve Finlandiya ile aralarında oluşturduğu “Yeşil
Koridor” düzenlemesidir.
3.3.1. Yeşil Koridor
Halihazırda Rusya Federasyonu, Finlandiya ve İsveç gümrük idareleri
arasında uygulanmakta olan “Yeşil Koridor” (Green Corridor) uygulaması, özellikle
Rusya’ya mal ihraç eden seçilmiş bazı firmalar için kolaylaştırılmış gümrük
uygulamalarına dayalı bir düzenlemedir.
Düzenleme karşılıklı olarak her üç ülkeye yapılacak olan ihracatı kapsayacak
şekilde hazırlanmış olmakla birlikte pratikte daha çok Finlandiya ve İsveç’ten
Rusya’ya yapılan ihracatta kullanılmaktadır.
21
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler
Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi, B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).20-002-1670 nolu Rusya
Federasyonu İkili İlişkiler dosyasından alınmıştır.
115
Avrupa Birliği ile Rusya arasındaki ekonomik işbirliğinin çerçevesini çizen
“Northern
Dimension”
politikası
çerçevesinde
AB
-
Rusya
ticaretinin
kolaylaştırılması hedeflenmektedir. İskandinav ülkeleri, Baltık ülkeleri ve Rusya’nın
bazı topraklarının bulunduğu Kuzey Avrupa Bölgesi’ndeki ekonomik işbirliğini ve
güvenli ticareti esas alan bir yol haritası niteliğini taşıyan bu politika kapsamında
gümrük konularındaki işbirliği de önemli bir rol oynamaktadır.
Avrupa Birliği ile Rusya arasındaki ticarette vergi kaçakçılığı, gümrük
kıymeti ihlalleri ve çifte fatura gibi unsurlara sıklıkla rastlanılmaktadır. Ticaretin bu
tür ihlallerden arındırılması için muhtelif işbirliği yöntemleri hayata geçirilmektedir.
Yeşil Koridor projesi bu işbirliği unsurlarından birisidir.
Yeşil Koridor projesinin başlangıcı 10 yıl öncesine dayanmakta ve
Finlandiya, İsveç ve Rusya Gümrük İdareleri arasında imzalanan bir protokol
çerçevesinde yürütülmektedir.
Bu sistemde, Finlandiyalı ya da İsveçli ihracatçılar tarafından yapacakları
ihracata ilişkin veriler gümrük işlemleri tamamlanmadan önce hem sınırdaki gümrük
kapılarına hem de malın gümrükten çekileceği gümrük idaresine elektronik ortamda
iletilmektedir.
Yeşil Koridordan geçecek eşyaya ait bilgiler Finlandiyalı ihracatçı tarafından
Finlandiya Gümrük İdaresi’nin Helsinki’deki Bilgi İşlem Merkezi üzerinden
elektronik ortamda Rusya’ya iletilmektedir. Finlandiya Gümrük İdaresi bu elektronik
116
bilgi üzerine bir kimlik numarası eklemekte ve bilgiyi Rus Gümrük İdaresine
göndermektedir. Bilgiler, Rus Gümrük İdaresi ile Finlandiya Gümrük İdaresi
arasında kurulan güvenlik seviyesi yüksek network bağlantısı üzerinden transfer
edilmektedir. Bu bilgi Rus Gümrük İdaresi tarafından elektronik olarak teyit
edilmekte, teyit mesajını alan Fin Gümrük İdaresinin bu mesajı ihracatçı firmaya
iletmesinin ardından eşya sevkiyatı gerçekleştirilmektedir.
Elektronik bilgi değişimi ve teyidinin tamamlanmasının ardından eşyanın
faturası, CMR belgesi ve gümrük idaresine sunulacak olan ihracat belgeleri eşyayı
taşıyacak aracın sürücüsüne teslim edilmektedir. Ülkeler arasındaki uzun kara sınırı
nedeniyle
eşya
sevkiyatları
ağırlıklı
olarak
kara
nakliyesi
şeklinde
gerçekleştirilmekle beraber TIR Karnesi kullanılmamaktadır. CMR belgesi bir
barkod taşımakta; ayrıca sevkıyata ilişkin elektronik bilgi üzerine Fin Gümrük
İdaresi tarafından eklenen kimlik numarasını da içermektedir.
Eşyayı taşıyan aracın sınır geçişinde Fin Gümrük İdaresi normal iş akışlarını
uygulamakta; ancak Rus tarafında Yeşil Koridordan geçen eşyalar ayrı bir bankoda
işleme tabi tutulmaktadır. Burada Rus Gümrük İdaresinin veri tabanından eşyaya
ilişkin elektronik bilgi kontrol edilmektedir. Yeşil Koridordan geçerek Rus tarafına
ulaşan bir aracın gümrükleme işlemleri 5 dakika sürmektedir. Bu kapıdaki normal
gümrükleme ortalama 25 dakikada sonuçlandırılmaktadır. Yeşil Koridor kapsamında
sevk edilen eşyaya, Finlandiya ile Rusya arasındaki karayolunun dar olmasına bağlı
olarak ortaya çıkan araç kuyruklarında da öncelik tanınmaktadır.
117
Yeşil Koridordan faydalanan firmalar güvenli ve itibarı yüksek firmalar
olduklarından Rus tarafı eşya için herhangi bir teminat talep etmemektedir.
Yeşil Koridor uygulaması “kayıt yoluyla beyan” olarak adlandırılan
basitleştirilmiş usul çerçevesinde de değerlendirilebilecek bir uygulamadır.
Yeşil Koridor uygulamasından yararlanma şartlarının tam bir şeffaflığı
gerektirmesi sebebiyle sistemin kullanımı henüz istenilen seviyeye ulaşmamıştır.
2006 verilerine göre ayda ortalama 200 araç bu Hattan geçerek işlem görmektedir. 24
saatlik zaman diliminde 1.000 aracın işlem gördüğü düşünüldüğünde, Yeşil
Koridordan faydalanan araç sayısının yüksek olmadığı ortaya çıkmaktadır.
Finlandiya, Yeşil Koridor sistemini yaygınlaştırmayı amaçlamaktadır.
Sistemden yararlanmak isteyen yeni firmalar başvurularını Finlandiya Gümrük
İdaresi’ne yapmakta ve gerekli koşulları taşıdığı tespit edilen firmalar sistemden
faydalanacak firma adayları olarak Rus tarafına önerilmektedirler. Firmaları bu
sistemden faydalanmaya iten temel faktör ise Rus tarafının sistem dahilindeki
gümrük işlemlerinden teminat aramamasıdır. Sistemden faydalanmak firmalar için ek
bir maliyet gerektirmemektedir. Rus tarafına gönderilen bilgiler Rus Gümrük
İdaresinin talep ve ihtiyaçlarına göre belirlenmekte ve bunlar arasında eşyanın
kıymetine ilişkin bilgiler de yer almaktadır. Sistemden faydalanacak firmaların kayıt
yoluyla ihracat yapması veya basitleştirilmiş usulden yararlanma hakkının olması
gibi ön koşullar aranmamaktadır.
118
Sistemin deniz ve havayolu ile yapılan ticarete de uygulanması mümkündür.
Yeşil Koridor sistemi çifte faturalama problemini ortadan kaldırmıştır. Avrupa
Birliği’nin konuya yaklaşımı çekincelidir. Uluslararası ticaretteki uygulamaların ve
kolaylıkların ülke veya firma bazında ayırımcı olmaması gerektiğinden, hali hazırda
belirli firmalara tanınan bir kolaylık olarak yürütülen Yeşil Koridor uygulaması AB
tarafından eleştirilmektedir. Fin tarafı bu uygulamayı ileride genelleştirilmesi
hedeflenen ve halihazırda “deneysel” nitelik taşıyan bir uygulama olarak
değerlendirilmektedir.
Buraya kadar olan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere sistemin ticarette arz
zinciri güvenliği boyutuna bakan kısmı güvenilir firmalara ticarette kolaylaştırmalar
sağlayarak ve bu şekilde firmaları teşvik ederek arz zinciri üzerinde kontrolün
sağlanmasıdır. Sisteme dahil olmak isteyen firmalar tüm ticari kayıtlarını gümrük
idarelerine tam bir şeffaflıkla açmak zorundadırlar. Bu durum ise yukarıda da
belirtilmiş olduğu üzere hem tedarikçi firmalar üzerinde tam bir mali kontrol
sağlamaktadır hem de çifte fatura kullanımı ile menşe ve tarife sapmalarını
engelleyerek vergi kayıplarını ve kaçakçılığı engellemektedir. Sistemin esas olarak
Rusya Federasyonu’na ihracat yapmak isteyen firmalar tarafından kullanıldığı
düşünüldüğünde arz zinciri güvenliği konusunda en çok vurgu yapılan konulardan
biri olan ihracat esnasında kontrolün de Finlandiya ve İsveç Gümrük İdareleri
tarafından gerçekleştirilen denetimlerle sağlanmış olduğu görülmektedir.
119
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
TÜRKİYE
4.1. Konteyner Güvenliği Girişimi22
Yukarıda da zikredildiği üzere KGG, ilk defa 2002 yılının Ocak ayında ABD
Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi Başkanı Robert C. Bonner’in Strateji ve
Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde yaptığı bir konuşma ile gündeme gelmiştir.
Söz konusu Girişim özet olarak ABD limanlarına deniz yoluyla sevk olunan
konteynerlerin önceden kontrol edilmesini, böylece bir yandan olası terörist saldırı
tehditleri azaltılırken bir yandan da küresel ticaretin aksamadan sürdürülebilmesini
sağlamayı hedeflemektedir. Böylece özellikle kitleler üzerinde etkili olabilecek türde
silahların terörist organizasyonlar tarafından deniz konteynerleri vasıtası ile sevk
edilmesi ve kullanılması tehlikesi önemli ölçüde bertaraf edilirken dünya ticaretinin
ve ekonomisinin felç olmasına yol açabilecek, küresel ticareti durma noktasına
getirebilecek türden riskler de azaltılmaya çalışılmaktadır.
KGG’ye dahil olan limanlar, ABD’ye sevk edilen malların ve bunları taşıyan
konteynerlerin mutlaka uğraması gereken ve son sevkiyat limanları haline
22
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler
Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi, B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).02-008-621 nolu Güvenlik ve Sınır
Yönetimi dosyasından ve TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler Genel
Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi, B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).20-002-1000 nolu ABD İkili İlişkiler
dosyasından alınmıştır.
120
geleceğinden, bu limanların KGG’ye dahil olmayan limanlara nazaran daha cazip ve
rekabetçi olacağı düşünülmektedir.
Aralarında Avrupa Birliği üyesi ülkelerin de bulunduğu onlarca ülke ABD ile
yaptıkları ikili anlaşmalar vasıtasıyla KGG’ye dahil olmuşlardır. Bu çerçevede,
ABD’nin talebiyle İzmir Limanı vasıtasıyla ülkemizin de KGG’ye dahil edilmesi
gündeme gelmiş ve ABD’nin bu yöndeki önerisi ABD Ankara Büyükelçiliği
tarafından 20 Eylül 2004 tarihli bir nota ile Dışişleri Bakanlığımıza iletilmiştir.
Konuya ilişkin Gümrük Müsteşarlığı’nın görüşlerinin oluşturulması amacıyla
30 Eylül 2004 tarihinde düzenlenen toplantı sonucu oluşturulan görüşler Dışişleri
Bakanlığı’na iletilmiştir. Gümrük Müsteşarlığı’nın o tarihte oluşturulan görüşleri,
KGG’yle ilgili diğer kurumların da olumlu görüşlerinin alınması, ulusal hak,
sorumluluk ve yetkilerimizin yanı sıra uygulamanın teknik ve mali boyutlarının ABD
tarafıyla ayrıntılı bir şekilde müzakere edilmesi ve uygulamada mütekabiliyet
esasının gözetilmesi koşullarıyla katılım sağlanması yönünde oluşmuştur.
KGG’ye dahil olan ülkelerdeki gümrük uygulamalarının yerinde görülmesi
amacıyla Gümrük Müsteşarlığı temsilcileri Almanya’nın Hamburg ve Fransa’nın Le
Havre limanlarına inceleme ziyaretleri gerçekleştirilmiş, ayrıca ABD Roma
Büyükelçiliği’nde görevli Gümrük Ataşesi de ülkemize gelerek konuyla ilgili olarak
Gümrük Müsteşarlığı ilgili birimleri temsilcilerine konu hakkında bilgi vermiştir.
121
Dışişleri Bakanlığı tarafından, ülkemizden ABD’ye en çok ihracat
sevkiyatının yapıldığı liman olan İzmir Limanı’nın KGG’ye dahil edilmesi konusuna
ülke olarak prensipte olumlu yaklaştığımız ancak koşulların belirlenmesi amacıyla
Türkiye ile ABD arasında ikili bir Anlaşma imzalanmadan İzmir Limanı’nın
KGG’ye dahil edilmesinin mevzuatımız açısından mümkün olmadığı ve söz konusu
anlaşmaya ilişkin taslak metnin hazırlanarak müzakere edilmek üzere kendilerine
iletileceği hususu ABD tarafına iletilmiştir.
Yukarıda zikredilen gelişmelerin ardından, Gümrük Müsteşarlığı’nın
koordinatörlüğünde gerçekleştirilen ve başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere, Dış
Ticaret Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Devlet Demiryolları Genel
Müdürlüğü gibi ilgili kurumların da katılımıyla gerçekleştirilen toplantılar
sonucunda, İzmir Limanı’nın KGG’ye dahil edilebilmesi için öncelikle iki ülke
arasında bir Anlaşma imzalanmansın gerekli olduğu, ayrıca KGG kapsamında
Türkiye’de görevlendirilecek olan ABD Gümrük İdaresi personelinin Türkiye’deki
çalışma usul ve esaslarını belirlemek üzere Anlaşma’ya ek bir Yönerge
hazırlanmasının uygun olacağı yönünde mutabakata varılmıştır. Bu çerçevede, iki
ülke arasında imzalanması öngörülen Anlaşma Taslağı’nın Dışişleri Bakanlığı’nca,
Anlaşma’ya Ek Yönerge Taslağı’nın ise Gümrük Müsteşarlığı’nca hazırlanması
kararlaştırılmıştır.
Yukarıda zikredilen kararlar uyarınca Gümrük Müsteşarlığı tarafından
hazırlanan Yönerge Taslağı 2005 yılı içerisinde Dışişleri Bakanlığı’na iletilmiş,
122
Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan Anlaşma Taslağı da ilgili kurum ve
kuruluşların görüşlerine sunulmuştur.
Gerek Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan Anlaşma Taslağı gerekse
Gümrük Müsteşarlığı tarafından hazırlanan Yönerge Taslağı’na son şekillerinin
verilebilmesi amacıyla ilgili kurum ve kuruluşların katılımıyla 2005 yılı Eylül ayında
Gümrük Müsteşarlığı’nda bir toplantı daha gerçekleştirilmiştir.
Söz konusu toplantı ve akabinde iletilen ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri
neticesinde son şekli verilen taslak metinler 2005 yılı Ekim ayında Dışişleri
Bakanlığı aracılığı ile ABD yetkili makamlarına iletilmiştir.
Konuya ilişkin olarak 2006 yılı içerisinde ABD Ankara Büyükelçiliği
yetkilileri ve ABD Roma Büyükelçiliği’nde görevli İç Güvenlik Bakanlığı
Ataşesi’nin katılımıyla oluşturulan bir ABD heyeti başta Dışişleri Bakanlığı olmak
üzere Gümrük Müsteşarlığı ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlar nezdinde görüşmeler
yapmışlar ve Türk tarafınca hazırlanan taslak metinlere ilişkin ABD’nin karşı teklif
metinlerini Dışişleri Bakanlığı’na iletmişlerdir.
Söz konusu metinlere ilişkin ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri,
halihazırda koordinasyon görevini üstlenen Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından
toplanmakta ve ABD tarafının sunduğu taslak metinlere ilişkin değerlendirmeler
devam etmektedir.
123
KGG’ye Türkiye’nin de dahil edilmesi yönündeki bu müzakereler devam
ederken ABD tarafından iki ülke arasında 1996 yılında imzalanmış bulunan
“Gümrük Alanında Karşılıklı İdari Yardım ve İşbirliği Anlaşması”nın tadil edilerek
KGG’nin de bu Anlaşma’ya dahil edilmesi veya bu Anlaşma’ya Ek olarak
düzenlenmesi yönünde bir talep 2007 yılı içerisinde Gümrük Müsteşarlığı’na
iletilmiştir.
Ancak ulusal güvenlik ve uluslararası terörizm ile mücadele gibi boyutları da
olan KGG’nin sadece gümrük alanında işbirliği konularını düzenleyen “Gümrük
Alanında Karşılıklı İdari Yardım ve İşbirliği Anlaşması”na dahil edilmesinin uygun
olmayacağı, Bakanlar Kurulu Kararı ile çıkarılmış olan söz konusu Anlaşma’nın bu
durumda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden çıkarılacak bir uygun bulma kanununa
ihtiyaç duyacağı şeklindeki Gümrük Müsteşarlığı görüşü Dışişleri Bakanlığı aracılığı
ile ABD tarafına iletilmiştir.
Öte yandan, ABD Temsilciler Meclisi tarafından 7 Ocak 2007 tarihinde liman
güvenliği konusunda kabul edilen yeni bir yasa ile KGG’nin mevcut haliyle devam
edip etmeyeceği belirsizleşmiştir. Söz konusu yasa ile deniz yolu ile ABD’ye yapılan
sevkiyatların tamamının çıkış limanında tarama cihazlarından ve radyasyon ölçüm
cihazlarından geçirilerek uygun bulunanların mühürlenmesi ve ancak bu işlemlerin
ardından ABD’ye sevklerine izin verilmesi kararı alınmıştır. Bu durumda risk analizi
sistemi temeline dayanan KGG’nin geleceğinin ve ülkemizin KGG’ye dahil olup
olmaması kararının geleceği belirsizleşmiştir.
124
KGG konusunda 2007 yılı Ağustos ayında ABD’nin başkenti Washington
D.C.’de düzenlenen konferansta iki ülke yetkilileri arasında yapılan özel görüşmede
iki ülke arasında müzakereleri devam etmekte olan “Konteyner Güvenliği Girişimi
Mutabakat Zaptı”nın son durumu görüşülmüş, ülkemiz açısından iç inceleme
sürecinin son aşamasına yaklaştığı ve ilgili kurum görüşlerinin tamamlanmasıyla
taslak metne son halinin verilerek kısa dönemde ABD tarafına iletilebileceği ifade
edilmiştir. Bunun üzerine ABD temsilcileri KGG’nin ABD’ye sevk edilen tüm
konteynerlerin taranmasına ilişkin ABD Kongresi’nden geçen 9/11 Yasası uyarınca
askıya alındığı, “Güvenli Taşımacılık Girişimi”nin pilot uygulamasının 1 Eylül 2007
tarihi
itibari
ile İngiltere’nin Southampton Limanı’nda
başlayacağı, pilot
uygulamanın iki yıl süreceği, altı ayda bir ABD Kongresi’ne rapor sunulacağı ve
uygulamanın olumlu sonuçlar vermesi halinde KGG’den vazgeçilerek GTG’ye
yönelineceği ifade edilmiş ve altı ay sonra hazırlanacak ilk raporun ışığında hangi
projenin devam edeceğinin netleşebileceği ve ülkelerimiz arasında imzalanması için
müzakereleri devam etmekte olan Mutabakat Zaptı’nın da bu duruma göre yeniden
yazılmasının gerekebileceği ve müzakerelerin yönünü belirlemek için altı ay sonra
yayınlanacak ilk raporun sonuçlarının beklenmesinin daha uygun olabileceği
belirtilmiştir.
Konuya ilişkin olarak 19.09.2007 tarihinde Dış Ticaret Müsteşarlığı’nda
yapılan ve ilgili tüm resmi kurumların temsilcilerinin katıldığı toplantıda KGG’nin
yerine GTG’nin getirilmekte olduğuna dair ABD tarafından Gümrük Müsteşarlığı
temsilcilerine iletilen bilgiler diğer kurumların temsilcileri ile paylaşılmış ve
125
24.09.2007 tarihinde Dış Ticaret Müsteşarlığı ile ABD Ankara Büyükelçiliği
yetkililerinin yaptığı görüşmede de bu durum teyit edilmiştir.
Bugün gelinen noktada KGG’ye ilişkin sürecin askıya alınması gerektiği
kanaati oluşmuş olmakla birlikte henüz resmi bir irade beyan edilmemiştir.
4.2. Yeşil Koridor
4.2.1.Rusya Federasyonu23
Ülkemiz ile Rusya Federasyonu arasında Yeşil Koridor uygulamasının
başlatılması hususundaki çalışmalar çerçevesinde değerlendirildiğinde, yukarıda
bahsedildiği üzere söz konusu uygulama esas itibariyle kıymet kaçakçılığı ve diğer
gümrük suçlarının önlenmesine yönelik bir sistem olarak karşımıza çıkmaktadır. Zira
elektronik ortamda Rusya Gümrük İdaresi’ne iletilecek bilgiler arasında ihraç edilen
ürüne ilişkin diğer bilgilerin yanında eşyanın kıymetine ilişkin bilgiler de yer
almaktadır.
Bu çerçeveden yaklaşıldığında, söz konusu uygulamanın dürüst, güvenilir ve
tanınmış ticaret erbabını teşvik edici bir yönü olduğu dikkat çekmektedir.
Bununla birlikte, Rusya Federasyonu’nun son dönemlerde gündeme getirdiği
ülkemizle Rusya Federasyonu arasındaki ticarete ilişkin verilerin (kıymet bilgileri ve
23
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler
Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi, B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).20-002-1670 nolu Rusya
Federasyonu İkili İlişkiler dosyasından alınmıştır.
126
istatistiki veri değişimini de içeren) değişimine ilişkin Protokol taslağı ve Mutabakat
Zaptı taslağının da temel amacının iki ülke arasındaki ticarette kıymet kaçakçılığının
sona erdirilmesi olduğu düşünülmektedir.
Söz konusu taslak metinlere gerek Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde
yürütülen çalışmalar sonucunda gerekse Dış Ticaret Müsteşarlığının konuya ilişkin
mütalaaları çerçevesinde Rusya Federasyonu ile olan ticaretimize olumsuz
yansımaları olabileceği düşüncesiyle olumsuz yaklaşılmaktadır. Sonuç itibariyle,
uygulaması da Rusya Federasyonu açısından söz konusu protokol ya da mutabakat
muhtırası gibi temelde kıymet kaçakçılığının önüne geçmeyi amaçlayan bir
uygulamadır.
Konuya teknik yönüne ilişkin olarak görüşlerine başvurulan Gümrük
Müsteşarlığı Muhabere ve Elektronik Dairesi Başkanlığı söz konusu sistemin teknik
olarak uygulanabilir olduğunu belirtmiştir. Bununla birlikte, konu değerlendirilirken
uygulamasının ülkemizin Rusya Federasyonuna yapacağı ticarete olası etkilerinin
neler olabileceği ve söz konusu uygulamanın firmaların başvurularına bağlı olduğu
da düşünüldüğünde Rusya Federasyonu ile ticaret yapan ya da yapacak olan
firmaların söz konusu hattan yararlanma konusunda istekli davranıp davranmayacağı
hususunun da dikkate alınması gerekmektedir.
Bu çerçevede, dönemin Gümrük Müsteşarlığı’ndan da sorumlu Devlet Bakanı
Kürşat TÜZMEN’in talimatları doğrultusunda iki ülke gümrük idareleri arasında
“Yeşil Koridor” uygulamasının hayata geçirilmesine yönelik çalışmalar başlatılmış
127
olup, söz konusu çalışmalar Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde sürdürülmektedir.
Bu çalışmalar çerçevesinde Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde Gümrükler
Genel Müdürlüğü, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü ile Muhabere ve Elektronik
Dairesi Başkanlığı temsilcilerinin katılımlarıyla bir teknik heyet kurulmuştur. Teknik
heyetin yaptığı toplantılar esnasında yukarıda bahse konu mütalaalar çerçevesinde
konu etraflıca ele alınmış ve neticede, Rusya Federasyonu ile Finlandiya ve İsveç
arasında uygulanmakta olan “Yeşil Koridor” uygulamasının yerinde görülmesi
amacıyla Rusya Federasyonu’na bir inceleme ziyareti gerçekleştirilmesi yönündeki
Gümrük Müsteşarlığı talebi Rusya Federasyonu yetkili makamlarına iletilmiştir.
Rusya Federasyonu Gümrük İdaresi ise bu talebi olumlu karşılamış ve anılan ziyaret
2007 yılının Ağustos ayında gerçekleştirilmiştir.
Söz konusu ziyaretin sonucunda:
-
Yeşil Koridor uygulamasının Finlandiya ve Rusya Federasyonu arasında “tek
taraflı (Finlandiya’nın Rusya’ya ihracatlarında uygulanmakta)” bir uygulama
olduğu (sistemin Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında faaliyete
geçirilmesi durumunda bizdeki uygulamanın da tek taraflı olacağı tahmin
edilmektedir) ve Finlandiya ile Rusya arasında sistemin kurulmasından bu
yana sadece 3 firmanın bu kolaylıktan yararlandığı, 2005 ve 2007 arasında
ortalama 2300 aracın bu uygulamadan yararlandığı, bunun da tüm araç
sayısının ortalama % 1.4 üne tekabül ettiği hususları sistemin eksiklikleri
olarak tespit edilmiştir;
128
-
“Yeşil Koridor” sisteminde nakliyat belgesi olarak TIR Karnesi kullanımının
gerekmemesi, transit geçiş teminatı talep edilmemesi gibi kolaylıkların yanı
sıra ön bilgi değişimi ile sınırlarda eşya ve araç trafiğinin hızlı akışını
sağladığı görülmüştür;
-
Sistemin uygulanabilmesi için oluşturulacak mesajların senkronizasyonunun
sağlanmasında gerekli teknik altyapının kurulmasına ihtiyaç duyulacağı
anlaşılmıştır;
-
Diğer taraftan sistemin uygulanmasına karar verilmesi durumunda tarife
bilgisinin İngilizce olarak oluşturulması çözümlenmesi gereken bir sorun
olarak ortaya çıkabilecektir;
-
Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde oluşturulacak bir heyetin konuyu
değerlendirmesinin, söz konusu değerlendirme yapılırken ziyaret esnasında
Rus tarafınca ortaya konulan rakamların göz önüne alınmasının ve konuya
ilişkin olarak sektör temsilcilerinin görüşünün alınmasının uygun olacağı,
değerlendirilmiştir.
Söz konusu ziyaretin ardından, yukarıda anılan teknik heyet tarafından iki
ülke arasında “Yeşil Koridor” kurulmasına ilişkin taslak protokol üzerinde çalışmalar
yapılarak, hazırlanacak taslak metnin Rus tarafına iletilmesi öngörülmektedir.
129
4.2.2. Ukrayna24
Ukrayna ile Türkiye arasında ikili ilişkileri geliştirmeye yönelik çalışmalar,
iki ülke arasında artan ticaret hacmine paralel olarak son dönemde hız kazanmış
bulunmaktadır. Artan ticaret hacmi ile beraber bir takım sorunlar da ortaya çıkmış ve
özellikle Ukrayna’da uygulanmakta olan yüksek gümrük vergilerinin iki ülke
ticaretinde kıymet kaçakçılığına yol açtığı şüphelerinin artması üzerine Ukrayna
tarafı Türkiye ile gümrük verilerinin istatistiklerinin değişimine ilişkin bir Protokol
yapmak için teklifte bulunmuştur.
Son olarak 2007 yılı Ocak ayı içerisinde Dışişleri Bakanlığı aracılığı ile
Ukrayna’nın Türkiye’ye önerdiği “Gümrük İstatistikleri Paylaşımı Protokol
Taslağı”ndan önce de gerek ikili toplantılarda gerekse diplomatik kanallar aracılığı
ile aynı konuda benzer protokol önerileri, Gümrük Müsteşarlığına iletilmiştir.
Ukrayna Gümrük İdaresi’nin istatistik paylaşımı konusunda geçmişte Gümrük
Müsteşarlığına sunduğu protokol önerileri, iki ülke arasındaki ticaret hacmi, ticarete
konu olan ürünler, gümrük mevzuatları ile gümrük vergilerinin yapıları göz önüne
alındığında ve Ukrayna’da yerleşik işadamlarımız ile yapılan görüşmelerle birlikte
değerlendirildiğinde,
söz
konusu
istatistik
değişiminin
ülkemizin
ve
ihracatçılarımızın çıkarları ile örtüşmediği sonucuna ulaşılarak, istatistik paylaşımı
konusunda Gümrük Müsteşarlığının yetkili olmadığı ve ülkemizde bu konudaki
yetkili otoritenin Türkiye İstatistik Kurumu olduğu gerekçeleriyle reddedilmiştir.
24
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler
Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi, B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).20-002-1650 nolu Ukrayna İkili
İlişkiler dosyasından alınmıştır.
130
Benzer önerilerin bulunması ve Ukrayna tarafının bu konudaki ısrarlı tutumu
dolayısıyla iki ülke gümrük idareleri arasında 2006 yılı Eylül ayı içerisinde
Ukrayna’nın başkenti Kiev’de düzenlenen ikili görüşmelerde Türk tarafı Ukrayna
tarafına iki ülke arasında Yeşil Koridor kurulmasına ilişkin ve Rusya Federasyonu ile
Türkiye arasında devam etmekte olan müzakerelerin metni esas alınarak
oluşturulmuş bir Protokol taslağını sunmuştur.
İki ülke arasında diplomatik kanallar aracılığı ile yapılan metin teatilerinin ve
müzakerelerin ardından taslak metin üzerinde büyük ölçüde uzlaşma sağlanmıştır.
Bununla beraber, düzenlemesinin günümüzde sadece Rusya Federasyonu tarafından
uygulandığı dikkate alındığında, Türkiye-Ukrayna Yeşil Koridor Protokolü
görüşmelerinin, Gümrük Müsteşarlığının Rusya Federasyonu ile yürütülmekte olan
müzakerelere paralel bir şekilde sürdürülmesinin daha uygun olacağı yönündeki
Gümrük Müsteşarlığı görüşleri Dışişleri Bakanlığı aracılığı ile 2007 yılı Mayıs ayı
içerisinde Ukrayna tarafına iletilmiş olup, bugün itibari ile Türkiye ile Ukrayna
arasındaki müzakereler askıya alınmış durumdadır.
4.3. Türkiye – DGÖ İlişkileri25
Türkiye’nin Gümrük İşbirliği Konseyi’ne katılımına dair anlaşma 29.01.1953
tarihli, 8321 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Türkiye,
DGÖ’nün kurucu üyeleri arasında yer alıp kuruluş bütçesine katkı payı itibariyle de
%0,042 oranıyla 26’ncı sırada yer almaktadır.
25
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler
Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi, B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).01-002-756 nolu DGÖ Genel
Konsey Toplantıları dosyasından alınmıştır.
131
DGÖ gümrük alanında toplam 17 adet sözleşmeyi yürürlüğe koymuştur.
Ülkemiz bu sözleşmelerden 13 tanesine taraf olmuş olup, bugün için gündemde iki
sözleşme bulunmaktadır.
Uluslararası tedarik zincirini güvenli hale getirmek, Gümrük İdarelerini
güçlendirmek, ticaret hareketlerini engellemeden güvenli bir ortam sağlayabilmek
amacıyla DGÖ Üst Düzey Strateji Grubu tarafından hazırlanan “Küresel Ticareti
Güvenli Kılma ve Kolaylaştırma Standartları Çerçevesi” adlı belge ve belgeye ekli
niyet beyanı ile ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı’nın da görüşü alınarak Gümrük
Müsteşarlığınca yapılan çalışmalar sonucunda, söz konusu belgeye ilişkin niyet
beyanı Haziran 2005 tarihinde gerçekleştirilen DGÖ Gümrük İşbirliği Konseyi’nde
50’den fazla ülke tarafından ve Dışişleri Bakanlığı’nın görüşleri doğrultusunda
“with an understanding to be communicated in a subsequent letter” ibaresini içerecek
şekilde Türkiye adına dönemin Gümrük Müsteşar Vekili tarafından imzalanmıştır.
4.3.1. DGÖ Standartlar Çerçevesi ve Kendi Kendini Değerlendirme Formu
Uluslararası tedarik zincirini güvenli hale getirmek, Gümrük İdarelerini
güçlendirmek, ticaret hareketlerini engellemeden güvenli bir ortam sağlayabilmek
amacıyla DGÖ Üst Düzey Strateji Grubu tarafından hazırlanan “Küresel Ticareti
Güvenli Kılma ve Kolaylaştırma Standartları Çerçevesi” adlı belgeye ilişkin niyet
beyanı Haziran 2005 tarihinde gerçekleştirilen DGÖ Gümrük İşbirliği Konseyi’nde
Türkiye adına Gümrük Müsteşarı tarafından imzalanmıştır.
132
Standartlar Çerçevesinin ilgili gümrük idarelerince uygulanabilirliğini
araştırmak, mevcut durumun analizini yapabilmek amacıyla DGÖ tarafından
hazırlanan “Kendi Kendini Değerlendirme Formu” AB ve Dış İlişkiler Genel
Müdürlüğü eşgüdümünde Gümrük Müsteşarlığının ilgili birimleri ile birlikte
doldurularak DGÖ Sekretaryasına iletilmiştir. Söz konusu çalışma, önümüzdeki
dönemde Türk Gümrüklerinin iyileştirme çalışmaları ve DGÖ teknik yardımlarının
(Columbus) talebi sırasında referans olarak kullanılabilecektir.
Formun tamamlanması sonucunda Gümrük Müsteşarlığının mevcut durumu
hakkında aşağıda özetlendiği şekilde genel bir değerlendirme yapılmıştır;
Stratejik Yönetim
Twinning (Eşleştirme) Projesi kapsamında yapılan çalışmalar sonucunda
İçişleri Bakanlığı’nın koordinasyonunda ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının
görüşlerine başvurularak “Entegre Sınır Yönetimi Eylem Planı” hazırlanmış, söz
konusu “Eylem Planı” 27 Mart 2006 tarihinde Başbakan tarafından imzalanarak
Avrupa Birliği Komisyonu’na iletilmiştir. Ulusal düzeyde sınır güvenlik politikası
oluşturulmasına
ilişkin
çalışmalar
ise
oluşturulan
komisyonlar
tarafından
sürdürülmektedir.
Türk Gümrük İdaresi sınırlarda sağlık, çevre kontrolleri, göç ve güvenlik gibi
konularda işlemleri yürütmek için Mülki İdare Amirinin koordinatörlüğünde diğer
133
ilgili kamu kuruluşları ile işbirliği içerisinde çalışmaktadır, fakat bir gümrükleme
işleminin tamamlanabilmesi için birden fazla kamu kurumuna ait işlemlerin
yapılması zorunluluğu ticaret erbabı için hem maliyet hem de zaman kaybına neden
olmaktadır. “Tek Pencere” uygulaması henüz mevcut olmamakla birlikte, bu konuda
gümrük idaresi olarak çalışmalarda yol alınmıştır.
Arz zincirinin güvenliği ve kolaylaştırılmasına yönelik öncelikleri, hedefleri,
amaçları belirleyen bir “Stratejik Plan” oluşturulmasına ilişkin çalışmalar
sürdürülmekte olup, 2007 yılında yürürlüğe girmesi hedeflenmektedir. Planda risk
yönetiminin yanında, genel bir performans ölçümü ve değerlendirilmesinin yapılması
hedefi ve hedeflere ilişkin olarak aylık, üç aylık, altı aylık ve dokuz aylık olmak
üzere raporlar yayınlanmasını da amaçlanmaktadır.
Türk Gümrük İdaresi tarafından, sınırlarda güvenlik ve kaçakçılığın
önlenebilmesi amacıyla araç giriş ve çıkış takibi ve ‘Kaçakçılık Bilgi Bankası’ gibi
programlar aracılığıyla ticarete ilişkin veri ve bilgiler toplanmaktadır.
Sınırlarda ve gümrüklerde gerçekleştirilmesi planlanan güvenlik politikaları
ve reformlarla ilgili olarak diğer kamu idareleri ile işbirliği içinde çalışılmaktadır.
Standartlar Çerçevesi’nin 1. ayağında yer alan 8. Standartta belirtilen;
“muayeneye alınan sevkiyatların sayısı, yüksek riskli sevkiyatların oluşturduğu alt
küme, yapılan yüksek riskli sevkiyat kontrolleri, NII Teknolojisiyle yapılan yüksek
riskli sevkiyat kontrolleri, NII teknolojisiyle ve fiziksel araçlarla yapılan yüksek riskli
134
sevkiyat kontrolleri, sadece fiziksel araçlarla yapılan yüksek riskli sevkiyat
kontrolleri, teslim süreleri, olumlu ve olumsuz sonuçlar belirtilmeli, ancak sadece
bunlarla sınırlı olmamalı, bu raporlar DGÖ tarafından birleştirilmelidir” koşulunu
sağlayan bir raporlama tam olarak mevcut değildir.
Kaynaklar
-
Fiziksel:
Gümrük Hizmetleri; ISPS Kodu, ICAO Tavsiyeleri gibi uluslararası güvenlik
standartlarını karşılamaktadır. Pek çok limanda ISPS kodu mevcut olup, Türkiye
adına ISPS Kodu’nun uygulaması ile görevlendirilmiş ve yetkilendirilmiş kurum
Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı’dır. “ISPS Kodu Daimi İzleme Komitesi”
Denizcilik Müsteşarlığı Başkanlığında, Genelkurmay Başkanlığı, Deniz Kuvvetleri
Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Gümrük
Müsteşarlığı temsilcilerinden oluşmakta, anılan komite toplantılarına gerektiğinde
diğer kurum ve kuruluşlardan da katılım istenebilmektedir. Şu anda ISPS Kodu
kapsamındaki Türk Bayraklı gemilerin ve liman tesislerinin güvenlik seviyesi (1)’dir.
Türk Gümrük İdaresi Arz Zinciri Güvenliği için gerekli olan ve formda
belirtilen teknik cihaz ve donanımlara nitelik yönünden sahip olmakla beraber,
niceliğin iyileştirilmesi gereklidir.
135
-
Personel:
Ticari Arz Zinciri içerisinde, Türk Gümrük İdaresinin riskleri belirlemede ve
tanımlamada, pratiğe dayalı yeterli münferit uzmanlıklara ulaştığı söylenebilir,
ancak süreçte yer alan personel Arz Zinciri konusunda özel bir eğitime tabi
tutulmadığından hizmette kurumsal uzmanlık sunulamamaktadır. İdari ve teknik
personel eğitim programlarında Arz Zinciri Güvenliği kavramına temel düzeyde yer
verilmekle
beraber,
bu
kapsamda
özel
olarak
istihdam
edilen
personel
bulunmamaktadır.
Yasal Çerçeve
Ulusal mevzuat gereğince Türk Gümrük İdaresi gümrüğe gelen eşyaları,
yolcuları ve taşıma araçlarını kontrol etme, gerektiğinde de alıkoyma yetkisine
sahiptir. Genel olarak gümrük idaresinin kanuni yetkilerinin yeterli ve uluslararası
anlamda önerilen düzeyde olduğu söylenebilirse de, transit ticaretin kontrolündeki
sıkıntıları ve 485 sayılı KHK’da gümrüklere güvenlikle ilgili açık bir görevin
verilmemiş olmasını dikkate almak gerekmektedir.
Gümrük İdaresinin sadece deniz taşımacılığında varış öncesi bilgi edinme
olanağı olmasına rağmen Gümrük Kanunu revizyon çalışmaları kapsamında, Taslak
Gümrük Kanunu’nda, Gümrük İdaresinin kargo ve konteynerlerle ilgili olarak
önceden bilgi talep edebilmesine ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
Ayrıca,
Uluslararası kuruluşlarla, diğer gümrük idareleri ile yapılan anlaşmalara ve ulusal
136
mevzuata dayanarak,
yetkileri çerçevesinde gizlilik esasına dayanarak bilgi ve
istihbarat değişimi yapabilmektedir.
Elektronik imza konusunda gerekli yasa çıkmış olmasına rağmen henüz
uygulama aşamasına geçilmemiştir.
Sistem ve Prosedürler
- Genel:
26 Haziran 1999 tarihinde imzaya açılan ve 28/10/2005 tarihli ve 5426 sayılı
Kanunla katılmamız uygun bulunan “Gümrük Rejimlerinin Basitleştirilmesi ve
Uyumlaştırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme Hakkında Değişiklik Protokolü,
Revize Kyoto Sözleşmesi”ne katılmamız; Bakanlar Kurulu’nca 07/03/2006 tarihinde
kararlaştırılmış ve ilgili Bakanlar Kurulu Kararı 31 Mart 2006 tarih ve 26125 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 03/05/2006 tarihinde DGÖ’ye söz konusu
Değişiklik Protokolüne katılımımıza ilişkin bildirim yapılmış, Sözleşme Türkiye
açısından Ağustos 2006 itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Gümrük kontrolleri eşya, taşıma araçları ve insanları kapsamakta olup, arz
zinciri güvenliğine özel süreç hedefleyen bir kontrol yöntemi uygulanmamaktadır.
Ayrıca, uygulanan gümrük kontrol prosedürlerinin kısmen ISCM’e (Integrated
supply chain management) uygun olduğu söylenebilir.
137
- Fiziksel Güvenlik ve Gözetim;
Türk Gümrük İdaresi sınırlarda ihracat kontrolü için yetkili iken, lisans verme
konusunda yetkiye sahip değildir. Türk Gümrük Bölgesi’ne giriş yapacak eşya ve
insanlar için kamu sağlığı ve güvenliğine yönelik kısıtlama ve yasaklama tedbirleri
uygulanabilmektedir. Ayrıca, gümrük sahasına girişlerde güvenlik amacıyla
sınırlamalar getirilmiş olup, yetkisi olmayanların sahaya girmelerine izin
verilmemektedir.
Ulusal mevzuatta hangi malların antrepoya konulabileceği,
ülkeye hangi
gümrük kapılarından giriş çıkış yapabileceği belirlenmiştir.
-
İstihbarat ve Risk Yönetimi:
Risk Yönetimine ilişkin olarak ulusal düzeyde yürütülen çalışmalar, entegre
ve sistematik değildir. Şu anda uygulanmakta olan risk değerlendirme çalışmaları ile
bütün mallar fiziksel muayeneye tabi tutulmamaktadır. Diğer taraftan malların
kontrollerinde sadece risk yönetimi değil rasgele seçim yöntemi de uygulanmaktadır.
Arz zinciri güvenliği açısından hedefleme yapılmadığı anlaşılmıştır. Sınırda
gümrüklerin yanı sıra yasal sorumlulukları bulunan tüm kurumların risk yönetiminin
bulunmaması da etkinliği azaltmaktadır.
Türk Gümrük İdaresi bünyesinde risk yönetimi kapsamında yeni bir
yapılanmaya yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Hollanda Gümrük İdaresi ile Türk
Gümrük İdaresi arasında yürütülen ve Hollanda Hükümeti’nin AB’ye aday ülkelere
sağladığı katılım öncesi teknik destek kapsamında “Türk Gümrük İdaresindeki
138
Gümrük Muhafaza Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Projesi” kapsamında risk
deposunun geliştirilmesi ve risk analizinde AB standartlarının kullanılması gibi
amaçlarla çalışmalar yürütülmektedir. Ulusal Program’da da Risk değerlendirmeleri
için bir merkez kurulması öngörülmüştür.
Türk Gümrük İdaresinde özellikle son yıllarda otomasyona geçiş konusunda
büyük bir ilerleme kaydedilmiş olup, risk yönetimi konusunda da bilişim
teknolojilerinden yararlanılmaktadır. Kullanılan risk profilleri ve göstergeleri dönem
şartlarına göre güncellenmekte olup, bu konuda daha da ilerleme kaydedilmesi
Gümrük İdaresinin etkinliğini artıracaktır.
Bilgi ve İletişim teknolojisi
Bugün için, gümrük idarelerinin büyük bölümünde otomasyona geçilmiş,
Elektronik Veri Değişimi (EDI) uygulamalarında da veri EDIFACT (İdari, Ticari ve
Nakliyata ilişkin Elektronik Veri Değişimi) adı verilen yapısal bir format
kullanılarak veri transferi gerçekleştirilmektedir.
GİMOP Projesi çerçevesinde geliştirilen, GÜVAS (Gümrük Veri Ambar
Sistemi) ile Türkiye genelindeki Gümrük İdareleri tarafından operasyonel olarak
ithalat, ihracat, transit ve kaçakçılık olaylarına ilişkin bilgiler sisteme verilmekte ve
bu bilgiler Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde oluşturulan merkezdeki bir veri
tabanında toplanmaktadır. Bu şekilde karar vericilere bilginin hızlı ve sağlıklı
iletilmesi sağlanmaktadır.
Sistem, yönetsel kararların alınmasında, kaçakçılık
139
takibatlarında, genel veya bölgesel risk analizi yapılmasında ve gelecekte sonradan
kontrol
planlarının
oluşturulmasında
gerekli
olan
verileri
toplamak
ve
değerlendirmek suretiyle, yöneticilere çok boyutlu analiz yapma olanağını
sunmaktadır.
Mevcut altyapı Tek Pencere uygulamasının temelini oluşturacaksa da, Dış
Ticarette e-Belge Projesi kapsamındaki çalışmalar, bilgi ve iletişimin elektronik yolla
yapılmasını sağlamak üzere diğer kamu idarelerinin de elverişli otomasyon düzeyine
sahip olmaları gerektiğini göstermiştir.
Dış İlişkiler, İletişim ve Ortaklık
Türk Gümrük İdaresi bugüne kadar 45 ülke ile “Gümrük Konularında
Karşılıklı İdari Yardım Anlaşması” imzalamış olup, bunlardan 34 tanesi
yürürlüktedir. Bu Anlaşmalar kapsamında karşılıklı olarak diğer ülkelerle gümrük
konularında bilgi ve istihbarat değişimi yapılabilmektedir, ancak, söz konusu
Anlaşma metinlerinde arz zinciri güvenliğine ilişkin olarak özel bir atıf yer
almamaktadır.
istihbarat
Söz konusu Anlaşmalar çerçevesinde ilgili gümrük idareleri ile
değişimi
yapılabilmekle
beraber,
gümrük
verileri
değişimi
yapılamamaktadır.
“DGÖ Uluslararası Karşılıklı İdari Yardım Sözleşmesi - Johannesburg
Sözleşmesi”ne, geniş kapsamının arz ettiği hassasiyet nedeniyle halen taraf
olunmamıştır.
140
Yürürlükte olan 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerine göre “Onaylanmış
Kişi Statüsü” mevcut olmakla beraber, bu kavram Standartlar Çerçevesinde yer alan
“Yetkili Ekonomik Operatör” kavramını tam olarak karşılamamaktadır. Gümrük
Yönetmeliği hükümlerinde genel şartlar olarak belirlenen güvenilirlik kriterlerine ve
gerçekleştirilen ihracat ve ithalat tutarlarına dayalı dış ticaret performanslarına,
istihdam ve sermaye düzeylerine bağlı olarak “Onaylanmış Kişi Statüsü” verilecek
kişiler A sınıfı, B sınıfı ve C sınıfı olmak üzere üç kategoriye ayrılmıştır.
“Onaylanmış Kişi Statüsü” kazananlar, adlarına düzenlenen belgenin sınıfına göre,
eşyanın ilgili rejime geçişinin kayıt yoluyla yapılması, eksik bilgi ve/veya belgeyle
beyan, basitleştirilmiş kontrol, A.TR düzenleme, onaylama ve vize işlemleri, götürü
teminat uygulaması, kısmi teminat uygulaması, tam beyanlı yaygın basitleştirilmiş
usulden eşya sınırlaması olmaksızın yararlanma gibi hak ve uygulamalardan
yararlanabilmektedir.
Ancak
bu
haklar
güvenlikle
ilgili
kontrollerin
basitleştirilmesini kapsamamaktadır. “Yetkili Ekonomik Operatör” konusunda
AB’de yürütülen çalışmalar takip edilmekte, Türk Gümrük Kanunu değişikliği
çalışmaları kapsamında konu öncelikli olarak ele alınmaktadır.
Gümrüklerde Dürüstlük
1993 yılında gerçekleştirilen 81. ve 82. DGÖ Genel Konseyi oturumlarında,
Politika Komisyonu’nun yaptığı tavsiye ile bazı temel ilkelere dayanarak, Sekretarya
tarafından Arusha Bildirisi hazırlanmış, 2003 yılında ise 101. ve 102. DGÖ Genel
Konseyi oturumlarında Revize Arusha Bildirisi kabul edilmiştir, Türkiye de söz
konusu bildiriye taraftır. Gümrük İdaresi olarak bu konuda DGÖ Modeli veri
141
alınarak diğer ülkelerdeki uygulamaların incelenmesi ile “Gümrük Personel
Dürüstlük ve Davranış İlkeleri” hazırlanmıştır.
25.05.2004 tarih ve 5176 sayılı Kanunla Başbakanlık bünyesinde “Kamu
Görevlileri Etik Kurulu” kurulmuş, söz konusu Kanun 08.06.2004 tarih ve 25486
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ülke çapında hem kamu
idareleri tarafından hem de özel sektör tarafından yolsuzlukla mücadeleye yönelik
çeşitli çalışmalar yapılmaktadır.
Türkiye’de
Saydamlığın
Artırılması
ve
Kamuda
Etkin
Yönetimin
Geliştirilmesi Eylem Planı kapsamında; Başbakanlık Makamı’nın 12/2/2001 ve
16/5/2001 tarihli Onaylarıyla, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı, Hazine
Müsteşarlığı, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı Mali Suçları
Araştırma Kurulu Başkanlığı temsilcilerinin bulunduğu bir Yönlendirme Komitesi ve
bu Komiteye yardımcı olmak üzere bir Çalışma Grubu oluşturularak çeşitli
çalışmalar yürütülmektedir. Yolsuzlukla mücadele çerçevesinde; 3628 sayılı Mal
Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu, Kamu
Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik
gibi düzenlemelerin yanında, 1 Şubat 2000 tarihinde OECD Uluslararası Ticari
İşlemlerde Yabancı Kamu Görevlilerine Verilen Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesi
4518 sayılı Kanunla; 17 Nisan 2003 tarihinde Yolsuzluğa Karşı Özel Hukuk Avrupa
Konseyi Sözleşmesi 4852 sayılı Kanunla; 10 Aralık 2003 tarihinde Yolsuzluğa Karşı
Birleşmiş Milletler Sözleşmesi imzalanarak; 14 Ocak 2004 tarihinde Yolsuzluğa Dair
142
Ceza Hukuku Avrupa Konseyi Sözleşmesi 5065 sayılı Kanunla onaylanarak
yolsuzlukla mücadele konusunda uluslararası düzeyde de çalışmalar yapılmaktadır.
Hem iç hem de dış denetim olmak üzere yapılan işlemleri, personel
davranışlarını kontrol eden ve izleyen mekanizmaların yanında gümrük idaresinin
yaptığı işlemlere karşı yasal mevzuat çerçevesinde itiraz hükümleri mevcut olup,
yargı yolu açıktır. Ayrıca gümrük işlemlerine ilişkin olarak Kanun, Yönetmelik,
Genelge gibi çeşitli yasal düzenlemelere herkes tarafından ulaşılabilmektedir.
Yolsuzlukla mücadeleye yönelik olarak özel sektör ile işbirliği sınırlıdır. 07
Aralık 2005 tarihinde özel sektör temsilcileri ile ilgi kamu kurum kuruluşları
arasında sigara kaçaklığına yönelik olarak bir Protokol imzalanmıştır. Diğer taraftan,
gümrüklü sahada görev yapan gümrük personeli dışındaki personele ilişkin olarak da
gümrüğün herhangi bir kontrol yetkisi yoktur. Ayrıca, yukarıda bahsedilen etik
kurumları ile de ortak bir eylem tespit edilememiştir.
Değerlendirme
DGÖ Standartlar Çerçevesi kriterleri açısından bakıldığında, ticaretin
kolaylaştırıldığının ve gümrük hizmetlerinde etkinliğin sağlandığının en önemli
göstergesinin, gümrüklerde bekleme süresinin kısaltılması ve işlem maliyetlerinin
azaltılması olduğu anlaşılmaktadır. Bu yapılırken güvenlikle ilgili kaygılara da cevap
verecek bir süreç tanımına ihtiyaç olduğu, bu kapsamda arz zinciri kavramının
gümrük muayenesi kavramına içselleştirilmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır.
143
Gümrük İdaresi olarak hem “Yetkili Ekonomik Operatör” konusunda hem de “Tek
Pencere” konusunda ilerlemeler kaydedilmesi ve Arz Zinciri Güvenliği’nin içeriği
konusunda hem idarenin bilgilendirilmesi, hem de özel sektöre ve kamu sektöründeki
çalışmalara Gümrük Müsteşarlığınca yön verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
4.3.2. Columbus Programı
Yukarıda da bahsedildiği üzere Columbus Programı temelde bir kapasite
geliştirme programıdır ve bunu da ülkelerin mevcut hali ile ulaşılmak istenen
durumun tespitine yönelik yapılan teşhis çalışmasının bulgularına dayanarak
yapmayı hedeflemektedir.
AB ile tam üyelik öncesi yardım programlarından faydalanmakta olan
ülkemizde Gümrük Müsteşarlığı’nın Alman Gümrük İdaresi ile ortaklaşa
gerçekleştirdiği “Katılım Öncesi Mali yardım Projeleri”nden biri olan ve 2005-2006
yıllarında gerçekleştirilen Twinning Projesi’nin üç bileşeninden biri de “idari
kapasitenin geliştirilmesi” konusunda idi. Söz konusu proje kapsamında yapılan
çalışmalar ile örtüştüğünden ve idari kapasitenin geliştirilmesine yönelik
çalışmalarda belirli bir seviyeye gelinmiş bulunduğundan Gümrük Müsteşarlığı’nca
Columbus Programı’ndan yararlanmak için başvuru yapmaya gerek olmadığı
değerlendirilmesi yapılmış ve bu durum en son 2007 yılı içerisinde DGÖ’ye
iletilmiştir.
144
4.3.3. Johannesburg Sözleşmesi
Arz zinciri güvenliği konusunda DGÖ bünyesinde yürütülen çalışmalardan
biri olan ve gümrük idareleri arasında elektronik bilgi değişiminin hukuki altyapısını
sağlamayı da amaçlayan DGÖ Gümrük Konularında Karşılıklı İdari Yardım
Anlaşması (Johannesburg Sözleşmesi) Gümrük Müsteşarlığınca incelenmiş ve
değerlendirilmiştir. Değerlendirme aşamasında ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının
da görüş ve önerilerine başvurulmuştur.
Söz konusu Sözleşme’nin gümrük idareleri arasında uluslararası seviyede çok
taraflı bilgi değişimini sağlayarak, işbirliğini artırmak ve etkin hale getirmek için
hazırlanan bir araç olduğu anlaşılmaktadır.
Ancak, değerlendirme aşamasında, Sözleşme ile ülkemizin taraf olduğu diğer
Gümrük Konularında Karşılıklı İdari Yardım Anlaşmalarında yer almayan, kişisel
bilgiler gibi bilgi değişiminin öngörüldüğü, soruşturma ve araştırma gibi konularda
taraflara geniş yetkiler tanındığı tespit edilmiştir. Bilgi değişiminin bazı unsurları ve
gümrük yetkililerinin diğer ülke topraklarında bulunması konularında hem Gümrük
Müsteşarlığının hem de ilgili diğer kurumların çekinceleri bulunmaktadır.
Ayrıca, Sözleşmede,
-
Sıcak takip, sınır aşan gözetim, gizli soruşturmalar, ortak kontrol ve
soruşturma ekipleriyle ilgili düzenlemelerin,
145
-
Bir ülke gümrük görevlilerinin sahte kimliklerle diğer bir akit tarafta
bulunmalarına, sıcak takip ve sınır aşan gözetim durumlarında ön izin
almadan dahi diğer akit tarafların topraklarına geçiş hakkı tanınması gibi
düzenlemelerin yer aldığı,
-
Sözleşme kapsamında sağlanan bilgilerin izin dahilinde, gümrük idareleri
dışında ve cezai soruşturma ve kovuşturmalarda kullanılmasına izin verildiği,
-
Ülkemizce yapılan anlaşmalarda yer verilen uyuşturucu ve silah gibi hassas
mallar hakkında özel düzenlememelerin yer almadığı belirlenmiştir.
Ek olarak, Sözleşme’nin “önceden bilgi değişimi”ni düzenleyen 10. madde 2.
fıkrasında yer alan listede özellikle eşya kıymetine ilişkin bilgilerin daha sonra rejim
beyanındaki bilgilerle karşılaştırılması durumunda sorun yaratabileceği, “Sınır aşan
İşbirliği”ni düzenleyen VI. bölümünde yer alan 19., 20., 21., 22. maddelerde ifade
edilen hususların amacı dışında kullanımlarına sebebiyet verebilecekleri, VIII., XI.ve
X. bölümlerinde yer alan hükümlerin uygulanması için gerekli teknolojik altyapının
ulusal düzeyde mevcut olmaması ve çeşitli bilgilerin ulusal mevzuat uyarınca sır
olarak kabul edilmesi nedeniyle, söz konusu hükümlerin uygulanmasında sıkıntıların
ortaya çıkabileceği düşünülmekte ve “uzman ve tanıklar” başlıklı 15. maddenin adli
yardım kapsamında ilgili makamlar arasında ayrı bir sözleşme ile düzenlenmesinin
daha yararlı olacağı düşüncesi oluşmuştur.
Bu kapsamda, mezkur Sözleşme’de “çekinceler”in düzenlendiği 43. maddede
sayılan ve “otomatik bilgi değişimini” düzenleyen 9., “önceden bilgi değişimini”
düzenleyen 10., “kontrollü teslimatı” düzenleyen 12., “uzman ve tanıkları”
146
düzenleyen 15., “görevlilerin başka bir akit tarafın toprağında bulunmasını”
düzenleyen 16., “talepte bulunulan idarenin daveti üzerine talep eden idarenin
görevlilerin hazır bulunmasını” düzenleyen 17., sınır aşan işbirliğinin genel
hükümlerini” düzenleyen 19., “sıcak takibi” düzenleyen 20., “sınır aşan gözetimi”
düzenleyen 21., “gizli soruşturmaları” düzenleyen 22., “ortak kontrol ve soruşturma
ekiplerini” düzenleyen 23. maddelerinin iç hukuk bakımından sorun yaratabilecek
nitelikte olmalarından dolayı söz konusu maddelere rezerv konularak Sözleşme’ye
taraf olunabileceği, ancak önümüzdeki dönemlerde bu rezervlerin kaldırılmasının
güç olacağı değerlendirilmesi yapılmıştır.
Bu güne kadar Gümrük Müsteşarlığınca 45 ülke ile Gümrük Konularında
Karşılıklı İdari Yardım Anlaşması imzalanmış olup, 22 ülke ile anlaşma taslakları
üzerinde müzakereler devam etmektedir. Mevcut Anlaşmalar çerçevesinde ülkeler ile
ikili olarak gümrük konularında bilgi değişimi yapılmaktadır.
Johannesburg Sözleşmesi’nin halihazırda 2 ülke tarafından onaylanarak taraf
olunduğu, 7 ülke tarafından imzalandığı ancak onay sürecinin tamamlanmadığı göz
önüne alınınca, şu anda anlaşmaya taraf olunmasına gerek olmadığı, Sözleşmeye
taraf olan ülkelerin takip edilerek özellikle ithalatta sorun yaşadığımız ülkelerin taraf
olması halinde tekrar değerlendirilmesinin uygun olacağı düşüncesiyle şimdilik
Johannesburg Sözleşmesi’ne taraf olunması yolunda herhangi bir adım atılmaması
kararı alınmıştır.
147
4.4. Yetkilendirilmiş Ekonomik Operatör26
Yetkilendirilmiş Ekonomik Operatör konusunda Gümrük Müsteşarlığı
bünyesinde yürütülen çalışmalar neticesinde, diğer mevzuat değişikliklerinin de yer
aldığı bir “Gümrük Kanun’unda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
Taslağı” hazırlanmış ve bu taslağın 4. maddesi aşağıdaki şekilde düzenlenerek 2005
yılı sonunda TBMM’ye sevk edilmiştir:
“4458 sayılı Kanunun İkinci Bölüm Birinci Ayrım başlığı “Temsil Hakkı ve
Yetkilendirilmiş Yükümlü” olarak değiştirilmiş ve 5 inci maddesinden sonra gelmek
üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Madde - 5A
1. Müsteşarlık, gerektiğinde ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerini de almak
suretiyle Türkiye Gümrük Bölgesinde ekonomik faaliyette bulunan yerleşik kişilere
2nci fıkrada yer alan koşulları taşımaları halinde “yetkilendirilmiş yükümlü” statüsü
tanır.
Yetkilendirilmiş
kontrollerinin
yükümlüler,
kolaylaştırılmasından
emniyet
veya
ve
gümrük
güvenlikle
ilgili
mevzuatının
gümrük
öngördüğü
uygulamaların basitleştirilmesinden faydalanırlar.
2. Yetkilendirilmiş yükümlü statüsünün tanınması için gereken koşullar
aşağıdadır:
a) Gümrük yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde ciddi ihlallerde
bulunmamak,
26
Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://medbim.gumruk.gov.tr Internet adresinden alınmıştır.
148
b) Gümrük kontrollerinin doğru biçimde yapılabilmesine imkan veren ticari
ve gerektiğinde taşımaya ilişkin kayıtları düzenli bir şekilde tutma yeterliliğine sahip
bulunmak,
c) Müsteşarlıkça gerek görülen hallerde, mali yeterliliğe sahip olduğunu
kanıtlamak,
d) Duruma göre, uygun emniyet ve güvenlik standartlarına sahip bulunmak,
3. 2’nci fıkrada belirtilen koşullar ile aşağıdaki hususlara ilişkin usul ve
esaslar Yönetmelikle düzenlenir:
a) Yetkilendirilmiş yükümlü statüsünün verilmesi,
b) Basitleştirmelerden faydalanma izninin verilmesi,
c) Bu statü ve izinlerin hangi gümrük idarelerince verileceğinin belirlenmesi,
d) Risk yönetimi düzenlemeleri dikkate alınarak, emniyet ve güvenliğe ilişkin
gümrük kontrollerinde tanınacak kolaylıkların türü ve kapsamının belirlenmesi,
e) İlgili kurum ve kuruluşlardan görüş alınması ve bilgi paylaşımında
bulunulması,
f) Yetkilendirilmiş yükümlü statüsünün geçici olarak geri alınması veya
iptali,
g) Uluslararası anlaşmalar dikkate alınarak, belirli yetkilendirilmiş yükümlü
kategorileri
için
Türkiye
Gümrük
Bölgesinde
yerleşik
olma
koşulundan
vazgeçilmesi.”
Kanun tasarısının yasalaşması haline uygulamaya geçişte hazırlıklı olunması
için Gümrük Yönetmeliği’nde yapılması gerekecek değişiklikler üzerinde de
çalışmalar yapılmış ama geçen yasama döneminde yasalaşamayan taslak, TBMM
149
seçimlerinin yenilenmesi üzerine kadük kalmıştır. Bugünlerde yeni oluşan
TBMM’ye sunulmak için hazırlanmakta olan yeni “Kanun Değişikliği Tasarısı”
taslağında yetkilendirilmiş ekonomik operatörler konusuna yine yer verilmesi
planlanmaktadır. Ayrıca AB ile Türkiye arasında var olan Gümrük Birliği sebebiyle,
AB mevzuatına girmiş olan ve 2009 yılı itibariyle tam olarak yürürlüğe girecek olan
yetkilendirilmiş ekonomik operatör kavramının iç hukukumuza aktarılması
gerekmektedir.
150
SONUÇ
Gerek uluslararası örgütler bünyesinde gerekse ABD, AB ve Rusya
Federasyonu gibi dünyanın etkin siyasi ve ekonomik güçlerinin kendi içlerinde arz
zinciri güvenliğini tesis etmeye yönelik gösterdikleri çabaların ve bu yolda üretilen
modellerin birkaç kilit unsuru bulunmaktadır.
Yukarıda zikredilen kilit unsurlardan ilki uluslararası örgütler eliyle bu
örgütlere üye ülkelerin kabul edebileceği ve uygulayabileceği normlar geliştirmek ve
bu normların uygulanmasını teşvik etmektir. Bu konuya örnek olarak IMO
bünyesinde geliştirilen ISPS Kodu ile SOLAS Konvansiyonu’nda yapılan
değişiklikleri ve DGÖ bünyesinde hazırlanan SAFE Standartlar Çerçevesi ile bu
Çerçeve’yi desteklemek üzere hazırlanan Columbus Programı ve Johannesburg
Konvansiyonu’nu gösterebiliriz.
İkinci olarak ise ülkelerin ikili bazda hayata geçirdikleri Protokoller,
Anlaşmalar ve programlar zikredilebilir. Bu konuda en aktif ülke olarak ABD
karşımıza çıkmaktadır. 11 Eylül olaylarının hemen ardından çeşitli bakanlıkları
vasıtasıyla uygulamaya geçirilen BLG, KGG ve GTG gibi programlar sayesinde
ABD sadece ABD bağlantılı konteynerlerin güvenliğine yönelik adımlar atmakla
kalmamış ayrıca bu programlar çerçevesinde pek çok ülkede ve küresel ticaretin en
önemli uğrak limanlarında kendi personelini istihdam etme ve yerleştirme imkanına
kavuşmuştur. Ayrıca ABD bağlantılı konteynerlerin ABD sınırlarına ulaşmalarından
151
önce taramadan geçirilmelerine yönelik başlatılan yukarıdaki programlar, bugüne
kadar enerjilerini ve risk analizi çalışmalarını ithalata konu olan eşya ve sevkiyatlar
üzerinde yoğunlaştırmış bulunan ABD dışındaki tüm gümrük idarelerinin
enerjilerinin ve kaynaklarının önemli bir kısmını ABD’ye yönelik ihracatlara
kaydırmalarına ve bunun maliyetini göğüslemek zorunda bırakılmalarına yol
açmıştır. Buna karşılık olarak ise ABD’nin bu programlara katılan ülkelere avantaj
olarak gösterdiği konular daha güvenli bir ortamda ticaret yapılması ve dünya
genelini tehdit eden terörizme karşı işbirliğine katkı sağlamak olmuştur.
Üçüncü sırada ise özel sektörü yürütülmekte olan bu çalışmaların içine
çekmek ve özel sektörün gönüllü ya da gönülsüz desteğini sağlamak için yürütülen
çalışmalar gelmektedir. Bu konudaki en önemli uygulamalar olarak ABD’nin
“Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği” programı ve DGÖ tarafından da
desteklenen ve AB’de en ileri seviyede hazırlıkları ve yasal altyapısı tamamlanan
“Yetkilendirilmiş Ekonomik Operatör” kavramı gösterilebilir. Her iki uygulamada da
devlet kurumlarına (gümrük idarelerine) güvenilirliklerini ispatlayan firmalara
eşyanın sınır geçişlerinde ve gümrükleme işlemlerinde kolaylıklar ve öncelikler
sunulmaktadır. Böylece artırılmış güvenlik standartlarına uyum göstermek için belirli
maliyetleri göze almak zorunda kalan ticaret erbabının külfetlerinin bir şekilde
tazmin edilmesi sağlanarak güvenlik programlarına katılımlarının ve desteklerinin
devamı temin edilmeye çalışılmaktadır.
Son olarak da bütün bu çalışmaların en temel enstrümanı olarak, elektronik
ortamda işlenmeye hazır ticari verilerin özel sektör tarafından gümrük işlemlerinin
152
gerçekleştirilmesinden belirli bir zaman öncesinde gümrük idarelerine iletilmesi, bu
verilerin risk analizi sürecinde kullanılması ve daha da önemlisi ülkeler arasında
paylaşılmasının öngörülüyor olması dikkat çekmektedir. Bu durum daha önce ticari
sır kavramının içerisine girmeleri ve ülkelerin dış ticaretlerine ilişkin çıkarları
nedeniyle kesinlikle paylaşılmayan ticari verilerin bir anda bu özelliklerini
kaybetmeleri ve ortak kullanıma açılmaları sonucunu doğurmaktadır. Gümrük
işlemlerine ilişkin verilerin ilgili gümrük idarelerine sunulması bugüne kadar devam
etmekte olan rutin bir uygulama olmakla beraber aynı bilgilerin BLG, KGG ya da
GTG gibi programlar dolayısıyla yabancı ülkelerde bulunan ABD görevlilerinin
kullanımına
açılması
ya
da
genel
kabul
görmesi
halinde
Johannesburg
Konvansiyonu’na taraf olan tüm ülkelerin kullanımına sunulması tamamen yeni bir
olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir yandan arz zinciri güvenliğine ilişkin yapılan
çalışmalar kapsamında ticaret erbabından talep edilmekte olan bilgiler her geçen gün
fazlalaşmaktayken, diğer yandan da alınan bu bilgilerin güvenlik amaçları dışında
kullanılmayacağına ve diğer devlet kurumlarıyla paylaşılmayacağına dair herhangi
bir garanti bulunmamaktadır. Ayrıca gümrük ticaret işbirliği programlarına dahil
olan firmalara sunulan kolaylıklar ABD’de 2007 yılı başında kabul edilen ve ABD
bağlantılı tüm konteynerlerin hareket limanlarında % 100 harici ve radyoaktif
taramadan geçirilmelerini içeren yasa ile havada kalmış görünmektedir. Bu konuda
gerek DGÖ bünyesinde gerekse ikili bazda ABD dışındaki ülkelerin gümrük
idarelerinin dillendirdiği itirazlar ise çok fazla karşılık bulamamakta ve ABD kendi
programı doğrultusunda çalışmalarını sürdürmeye ve bu çalışmalara destek
çağrılarına devam etmektedir.
153
Dünya genelinde yürütülmekte olan bütün bu çalışmaların Türkiye’ye
yansımaları ise şimdilik daha çok dolaylı yoldan olmaktadır. AB ile ülkemiz arasında
mevcut Gümrük Birliği dolayısıyla uyum sağlamak zorunda olduğumuz AB
mevzuatının yakın zamanda bir parçası olacak olan yetkilendirilmiş ekonomik
operatör kavramının nihayetinde Türk Gümrük Mevzuatı’na da aktarılacağını
söylemek yanlış olmasa gerektir. Diğer taraftan ABD ile İzmir Limanı’nın KGG’ye
dahil edilmesine ilişkin üç yıldır süren çalışmalar ABD’nin arz zinciri güvenliğine
ilişkin yeni bir programa geçmesi nedeniyle şimdilik askıya alınmış durumdadır.
DGÖ tarafından hazırlanan SAFE Standartlar Çerçevesi’nin uygulanmasına ilişkin
niyet mektubu 2005 yılında imzalanmış olmakla beraber DGÖ’nün bu alandaki
çalışmalarına ilişkin Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde özel bir çalışma yapıldığına
dair elimizde doyurucu veriler bulunmamaktadır.
Bütün bu çalışmaların uluslararası ticarete olası etkilerini belirlemeye yönelik
bir çalışma henüz bulunmamakla beraber, arz zinciri güvenliğini artırmaya yönelik
faaliyetlerin getirdiği yeni güvenlik standartları, artırılmış gümrük kontrolleri ve
ihracat esnasında uygulanacak kontroller dolayısıyla ticaretin kolaylaştırılması ve
hızlandırılmasına matuf çalışmalara menfi tesirleri olacağını kestirmek güç değildir.
Söz konusu çalışmaların yoğun bir şekilde ticari verilerin ön bildirimini içermesi
dolayısıyla da ticaret erbabına ek külfetler getirmesi kaçınılmazdır. Ayrıca arz
zincirini güvenliğini geliştirmeye yönelik programlardan yararlanmak isteyen
firmalardan ilave güvenlik standartlarına uymaları ve firmalarını daha fazla gümrük
denetimine açmaları talep edilmekte, diğer firmaların ise sağlanan kolaylıklardan
yararlanamayacakları gibi gümrük işlemlerinde bekleme sürelerinin artması da
154
kaçınılmaz görünmektedir. Bunlar da firmaların maliyetlerinin artmasına ve ticaretin
engellenmesine yol açacaktır. Diğer yandan istenilen güvenlik standartlarına uyan ve
bu yönde sertifika almaya hak kazanan firmalar diğer firmalara kıyasla rekabet
güçlerini artırabilecek çeşitli kolaylıklardan yararlanabileceklerdir. Bu durumun
ticaret erbabının kayıt altına alınmasına yardımcı olabileceği, firmalardaki gümrük
denetiminin artması ile vergi kayıplarını azaltabileceği düşünülebilir. ABD’nin kendi
sınırları dışında yürüttüğü programlar dolayısıyla gümrük kontrollerine ilişkin
maliyetler ABD’ye ihracat yapacak firmalara yüklenirken, ABD’li ithalat şirketlerine
maliyet avantajı sağlanacak olması ticaretin dengesini bozucu bir sonuç doğurma
olasılığını içinde barındırmaktadır. Genel olarak yeni güvenlik tedbirleri ve
standartlarının küresel ticareti disiplin altına alıcı bir etkisinin olabileceği düşünülse
de ticareti kolaylaştırıcı ve hızlandırıcı etkilerinin olmayacağı; istenilen standartları
sağlamakta daha fazla güçlük çekebileceği tahmin edilen gelişmiş ülkeler dışındaki
firmaların rekabet dezavantajı yaşayabilecekleri ve normal iş akışına ilave olarak
ihracata yönelik kontrolleri de yerine getirmekle görevlendirilecek olan gümrük
idarelerinin artan iş yoğunlukları sebebiyle meydana gelebilecek gecikmelerin
küresel ticaretin akış hızını yavaşlatabileceği öngörülebilir.
Yukarıda da çeşitli kereler bahsedildiği üzere, arz zinciri güvenliği
konusundaki çalışmalarda iki ayaklı bir yaklaşım sergilenmekte ve gümrük
idarelerinin kendi aralarında ve özel sektörle bu alandaki işbirliğini geliştirmek
amaçlanmaktadır. Bununla beraber, konuya ilişkin bugüne kadar yapılan çalışmalar
ve uygulamalar daha ziyade ABD’nin istekleri ve çıkarları doğrultusunda gelişme
göstermiştir.
155
Gümrük
idarelerinin,
tarih
boyunca
yüklendikleri
görevlerin
ve
sorumlulukların ötesinde yeni bir takım görevler üstlenmeleri beklenir olmuştur.
Özellikle 20. yüzyılın tamamında ticaretin kolaylaştırılmasına yönelik atılan
adımlardan keskin bir geriye dönüş olmuş, esasen eşyanın ithalatı ve kaçakçılığın
önlenmesi konularında faaliyet gösteren gümrük idarelerinin eşyanın ihracatı ve
güvenlik konularında daha etkin rol oynamaları talep edilir olmuştur.
ABD bir taraftan kendi topraklarına sevk olunan eşyanın çıkış limanlarında
kontrolü için çalışmalar yapar ve diğer ülkeleri buna zorlarken, diğer taraftan kendi
topraklarından sevk olunan eşya için aynı prosedürleri uygulamamaktadır. Küresel
terörizme karşı mücadele adı altında yürütülen faaliyetler ABD dışındaki ülkelere ek
maliyetler
getirmekte
ve
bu
maliyetler
hiçbir
şekilde
ABD
tarafından
üstlenilmemektedir. Böylece ABD, ticareti yavaşlatan ve maliyetlerin artmasına
neden olan gümrük kontrollerini kendi sınırlarının dışına iterek hem mali çıkar
sağlamakta hem de kendi limanlarındaki işleyişi hızlandırarak kendi firmalarına
haksız rekabet avantajı sağlamaktadır.
Ayrıca elektronik veri değişimi yoluyla toplanan ticari verilerin toplanma
amaçları dışında kullanımını engelleyecek herhangi bir mekanizmanın bulunmayışı
özellikle ekonomik olarak daha geride kalmış ülkelerin dış ticaretlerine zarar
verebilme potansiyelini içinde barındırmaktadır.
156
Sonuç olarak, arz zinciri güvenliği konusunda bugüne kadar yapılan
çalışmalar ve bu çalışmaların sonuçları değerlendirildiğinde, bu yönde atılan
adımların Dünya genelinde belirli bir güvenlik standardını sağlamayı amaçlamakla
birlikte daha ziyade ABD’nin 11 Eylül sonrasında geliştirdiği yeni güvenlik
konseptine ve çıkarlarına uygun faaliyetler olduğu; ticareti zorlaştırıcı etkilerinin
bulunduğu; bu faaliyetlere katılan ülkelere ve özel sektöre sağladığı somut faydaların
bulunmadığı ve sunulan avantajların da her an geri alınabileceği; ABD’nin
uyguladığı programlar yoluyla küresel ticaretin önemli noktalarına kendi
personellerini yerleştirerek ve ev sahibi ülkelerle elektronik veri değişimini
gerçekleştirerek çok kıymetli ticari verilere, şirket ve kişi profillerine sahip olabildiği
ve arz zinciri güvenliğini artırmak amacıyla gümrük idarelerinin geleneksel rollerinin
dışında güvenlik mülahazaları ağırlıklı yeni bir misyona yönlendirilmeye çalışıldığı
anlaşılmaktadır.
Bütün bu çalışmaların ülkelerin kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirilmesi
halinde faydalı olabileceği, aksi takdirde gümrük alanında özellikle son elli yıldır
sağlanan kazanımların kaybedilebileceği, Türkiye’nin de konuyu kendi çıkarlarına en
uygun şekilde değerlendirebilmesi için Gümrük Müsteşarlığı koordinatörlüğünde
ciddi bir çalışma grubunun oluşturularak ülke politikasının belirlenmesinin gerekli
olduğu düşünülmektedir.
157
KAYNAKÇA
1. http://members.wcoomd.org,
2. http://www.wcoomd.org,
3. DGÖ Genel Konsey Toplantıları (B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).01-002-756), TC
Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, Dış
İlişkiler Şubesi Arşivi,
4. Güvenlik ve Sınır Yönetimi (B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).02-008-621), TC
Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, Dış
İlişkiler Şubesi Arşivi,
5. http://www.imo.org,
6. “Securing the Global Supply Chain, Customs-Trade Partnership Against
Terrorism (C-TPAT) Strategic Plan”, US Customs and Border Protection,
Washington DC, November 2004,
7. http://www.cbp.gov,
8. “Container Security Initiative, 2006-2011 Strategic Plan”, US Customs and
Border Protection, Washington DC, August 2006,
9. http://www.doe.gov,
10. http://www.nnsa.doe.gov,
11. http://europa.eu,
12. ÇALIŞKAN, Özge, “Tek İdari Belge Reformu ve Kalkış Öncesi Beyanlar”,
Uzmanlık Tezi, TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, Ankara, 2005,
158
13. Rusya Federasyonu İkili İlişkiler (B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).20-002-1670),
TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü,
Dış İlişkiler Şubesi Arşivi,
14. ABD İkili İlişkiler (B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).20-002-1000), TC Başbakanlık
Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler
Şubesi Arşivi,
15. Ukrayna
İkili
İlişkiler
(B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).20-002-1650),
TC
Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, Dış
İlişkiler Şubesi Arşivi,
16. http://www.gumruk.gov.tr,
17. http://medbim.gumruk.gov.tr.
159
İHRACAT 1995-2005 (Milyon Dolar, DTÖ verilerinden derlenmiştir)
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2005 % Paylar
Dünya
5.164.000
5.401.000
5.589.000
5.499.000
5.709.000
6.452.000
6.186.000
6.486.000
7.578.000
9.203.000
Intra-AB (15)
Intra-AB (25)
Dünya [intra-AB (25) Hariç ]
Dünya [intra-AB (15) Hariç]
1.334.000
...
...
3.830.000
1.359.000
...
...
4.042.000
1.323.000
...
...
4.266.000
1.411.000
...
...
4.088.000
1.427.000
1.609.000
4.100.000
4.282.000
1.446.000
1.645.000
4.807.000
5.006.000
1.436.000
1.650.000
4.536.000
4.750.000
1.524.000
1.764.000
4.722.000
4.962.000
1.818.000
2.125.000
5.453.000
5.760.000
...
2.523.000
6.680.000
...
...
2.673.000
7.758.000
...
-
-
10.431.000 Bölge içi Dünya
-
Kuzey Amerika
856.550
922.775
1.014.095
1.013.975
1.070.690
1.224.975
1.147.545
1.106.240
1.162.965
1.323.360
1.477.530
100,00
14,16
ABD
Kanada
Meksika
584.743
192.197
79.542
625.073
201.633
96.000
689.182
214.422
110.431
682.138
214.327
117.460
695.797
238.446
136.391
781.918
276.635
166.367
729.100
259.858
158.547
693.103
252.394
160.682
724.771
272.739
165.396
818.775
316.547
187.999
904.383
359.399
213.711
61,21
24,32
14,46
8,67
3,45
2,05
Güney ve Orta Amerika
148.900
160.700
175.900
164.400
164.300
195.800
186.600
190.700
219.000
283.800
354.900
100,00
3,40
53
20.967
176
239
162
1.100
46.506
45
3.780
4.307
1.652
22
2.155
455
110
1.522
1.220
1.427
10.056
3.453
1.600
466
625
919
5.575
19
109
42
38
23.811
180
281
168
1.137
47.747
51
4.053
5.199
1.789
20
2.031
546
90
1.269
1.316
1.383
10.587
3.730
2.015
466
623
1.044
5.897
22
80
46
38
26.370
181
283
176
1.167
52.994
53
4.614
5.264
2.416
23
2.344
596
212
1.488
1.446
1.383
11.522
4.268
1.812
577
723
1.089
6.841
41
61
46
36
26.441
300
252
172
1.104
51.140
63
4.989
4.203
2.452
35
2.582
484
320
1.169
1.533
1.312
10.852
5.511
1.512
573
784
1.014
5.757
28
62
50
38
23.333
462
264
186
1.051
48.011
54
5.137
4.451
2.510
36
2.398
523
334
1.451
1.164
1.240
11.576
6.577
1.496
545
822
741
6.113
28
56
49
52
26.341
576
272
218
1.230
55.086
53
5.737
4.927
2.941
48
2.696
498
318
2.009
1.370
1.304
13.040
5.865
1.676
645
859
869
7.028
33
43
47
41
26.543
423
259
169
1.285
58.223
44
5.276
4.678
2.864
43
2.466
478
274
2.398
1.324
1.220
12.290
5.021
1.661
589
911
990
7.013
31
44
41
39
25.650
446
242
169
1.299
60.362
43
5.165
5.042
2.996
38
4.162
487
280
1.609
1.321
1.114
11.911
5.264
1.402
561
846
951
7.714
27
44
38
45
29.566
425
250
205
1.598
73.084
40
5.471
6.223
3.128
38
4.459
523
347
1.161
1.321
1.180
13.080
6.102
1.672
605
864
1.242
9.091
48
62
38
55
34.550
477
278
213
2.146
96.475
40
5.936
7.753
3.302
30
5.036
593
392
1.375
1.537
1.390
16.224
6.297
2.181
756
944
1.626
12.617
47
93
37
75
40.044
523
359
215
2.671
118.308
41
6.133
10.100
3.390
40
5.381
551
470
1.790
1.695
1.500
21.146
7.039
2.682
858
1.010
1.688
17.206
50
120
38
0,02
11,28
0,15
0,10
0,06
0,75
33,34
0,01
1,73
2,85
0,96
0,01
1,52
0,16
0,13
0,50
0,48
0,42
5,96
1,98
0,76
0,24
0,28
0,48
4,85
0,01
0,03
0,01
0,00
0,38
0,01
0,00
0,00
0,03
1,13
0,00
0,06
0,10
0,03
0,00
0,05
0,01
0,00
0,02
0,02
0,01
0,20
0,07
0,03
0,01
0,01
0,02
0,16
0,00
0,00
0,00
Antigua ve Barbuda
Arjantin
Bahamalar
Barbados
Belize
Bolivya
Brezilya
Dominik
Dominik Cumhuriyeti
Ekvator
El Salvador
Grenada
Guetamala
Guyana
Haiti
Hollanda Antilleri
Honduras
Jamaika
Kolombiya
Kosta Rika
Küba
Nikaragua
Panama
Paraguay
Peru
St. Kitts ve Nevis
St. Lucia
St. Vincent ve Grenadiller
Surinam
Şili
Trinidad ve Tobago
Uruguay
Venezuella
Avrupa
Almanya
Arnavutluk
Avusturya
Belçika
Belçika-Luksemburg
Bosna-Hersek
Bulgaristan
Çek Cumhuriyeti
Danimarka
Estonya
Finlandiya
Fransa
Güney Kıbrıs
Hırvatistan
Hollanda
İngiltere
İrlanda
İspanya
İsveç
İsviçre
İtalya
İzlanda
Letonya
Litvanya
Lüksemburg
Macaristan
Makedonya
Malta
Norveç
Polonya
Portekiz
Romanya
Sırbistan Karadağ
Slovak Cumhuriyeti
Slovenya
477
16.024
2.455
2.106
18.457
433
16.627
2.500
2.397
23.060
701
17.902
2.542
2.726
23.871
436
16.323
2.258
2.771
17.707
342
17.162
2.804
2.237
20.963
399
19.210
4.274
2.295
33.529
403
18.272
4.280
2.060
26.667
469
18.180
3.880
1.861
26.781
638
21.664
5.178
2.198
27.170
895
32.215
6.374
2.950
38.748
950
40.574
9.035
3.405
55.487
0,27
11,43
2,55
0,96
15,63
0,01
0,39
0,09
0,03
0,53
2.335.635
2.421.095
2.413.005
2.513.200
2.521.695
2.633.930
2.654.555
2.839.440
3.386.495
4.050.855
4.371.915
100,00
41,91
523.461
202
57.738
178.265
152
5.355
21.335
50.906
1.840
40.490
301.162
1.229
4.633
203.171
237.953
44.705
97.849
80.440
81.641
233.766
1.802
1.305
2.705
12.865
1.204
1.914
41.992
22.895
22.783
7.910
1.531
8.580
8.316
524.649
211
58.222
177.337
336
4.890
22.165
51.415
2.078
41.124
305.509
1.391
4.643
208.999
258.527
48.339
107.243
84.916
79.747
252.293
1.897
1.445
3.355
15.705
1.147
1.731
49.645
24.440
24.618
8.085
2.018
8.830
8.312
512.891
139
59.784
174.531
575
4.940
22.360
49.273
2.936
41.471
302.144
1.250
3.981
207.832
280.406
53.348
100.756
82.757
76.150
240.414
1.851
1.670
3.860
19.100
1.237
1.641
48.541
25.750
23.955
8.431
2.677
9.635
8.372
543.752
208
64.085
181.910
605
4.300
25.855
49.013
3.245
43.752
320.631
1.061
4.517
213.977
273.949
64.330
111.973
84.767
78.856
245.801
1.931
1.810
3.710
23.005
1.311
1.834
40.402
28.230
24.793
8.300
2.858
10.724
9.048
543.529
351
66.060
179.148
751
3.964
26.556
50.295
3.017
42.243
325.520
997
4.303
218.575
272.161
71.238
104.431
84.888
80.300
235.559
2.004
1.723
3.004
8.203
25.032
1.191
1.978
45.479
27.359
24.541
8.505
1.498
10.211
8.560
551.818
258
67.711
188.374
1.069
4.809
29.094
51.293
3.830
46.103
327.616
951
4.432
233.133
285.429
77.414
115.252
87.134
80.500
240.521
1.901
1.868
3.810
8.378
28.192
1.323
2.453
60.058
31.747
24.364
10.367
1.723
11.832
8.770
571.645
307
70.751
190.349
1.032
5.115
33.324
51.705
4.015
43.237
323.379
976
4.666
230.855
272.715
82.835
116.660
75.645
82.144
244.490
2.019
2.001
4.583
9.759
30.436
1.158
1.822
59.191
35.998
24.108
11.391
1.903
12.595
9.267
615.831
340
78.673
216.127
1.005
5.749
38.492
57.495
4.336
45.145
331.719
843
4.904
244.058
280.195
88.265
125.687
81.499
91.699
254.427
2.229
2.285
5.475
10.214
34.517
1.116
2.028
59.662
41.133
25.908
13.876
2.275
14.405
10.366
751.560
448
97.146
255.617
1.340
7.540
48.702
66.512
5.622
53.171
392.039
923
6.187
296.012
305.627
92.755
156.147
102.104
104.822
299.333
2.385
2.893
7.162
13.297
43.094
1.367
2.252
68.321
53.762
31.757
17.619
2.650
21.837
12.766
909.887
605
118.376
306.866
1.790
9.931
68.986
77.079
5.932
61.520
452.106
948
8.024
357.417
347.493
104.788
182.623
123.267
122.844
353.782
2.896
4.009
9.302
16.250
55.567
1.673
2.491
82.527
75.047
35.787
23.485
3.979
27.548
16.361
969.858
658
123.987
334.298
2.402
11.725
78.246
85.137
7.667
66.016
460.157
1.459
8.809
402.407
382.761
109.853
187.182
130.104
130.898
367.200
3.086
5.161
11.813
18.390
62.109
2.041
2.276
103.780
89.288
38.133
27.430
5.065
31.956
18.633
22,18
0,02
2,84
7,65
0,05
0,27
1,79
1,95
0,18
1,51
10,53
0,03
0,20
9,20
8,75
2,51
4,28
2,98
2,99
8,40
0,07
0,12
0,27
0,42
1,42
0,05
0,05
2,37
2,04
0,87
0,63
0,12
0,73
0,43
9,30
0,01
1,19
3,20
0,02
0,11
0,75
0,82
0,07
0,63
4,41
0,01
0,08
3,86
3,67
1,05
1,79
1,25
1,25
3,52
0,03
0,05
0,11
0,18
0,60
0,02
0,02
0,99
0,86
0,37
0,26
0,05
0,31
0,18
Türkiye
Yunanistan
Bağımsız Devletler Topluluğu
Beyaz Rusya
Ermenistan
Gürcistan
Moldovya
Rusya
Tacikistan
Ukrayna
Türk Cumhuriyetleri
Azerbaycan
Kazakistan
Kırgızistan
Özbekistan
Türkmenistan
Afrika
Angola
Benin
Botsvana
Burindi
Burkina Faso
Cezayir
Cibuti
Comoros
Çad
Ekvator Ginesi
Eritre
Etiyopya
Fas
Fildişi Sahilleri
Gabon
Gambiya
Gana
Gine
Guinea Bissau
Güney Afrika
Kamerun
Kape Verde
Kenya
Kongo
21.637
11.054
23.224
11.711
26.261
11.326
26.974
10.867
26.588
11.069
27.775
11.751
31.334
10.244
36.059
10.414
47.253
13.382
63.167
15.308
73.414
17.044
1,68
0,39
0,70
0,16
112.545
123.660
124.860
106.800
106.460
145.725
144.315
153.200
194.595
265.485
340.205
100,00
3,26
4.803
271
151
745
81.095
750
13.128
11.604
5.652
290
199
795
88.600
770
14.401
12.951
7.301
233
240
875
88.330
745
14.232
12.906
7.070
221
191
630
74.884
595
12.637
10.573
5.909
232
238
465
75.665
690
11.582
11.677
7.326
294
323
472
105.565
785
14.573
16.385
7.451
343
318
568
101.884
650
16.265
16.837
8.021
505
346
644
107.301
738
17.957
17.686
9.946
686
461
790
135.929
797
23.067
22.920
13.774
715
647
985
183.207
915
32.666
32.577
15.977
950
867
1.091
243.569
909
34.287
42.552
4,70
0,28
0,25
0,32
71,59
0,27
10,08
12,51
0,15
0,01
0,01
0,01
2,34
0,01
0,33
0,41
635
5.250
409
3.430
1.880
630
5.911
505
4.210
1.695
780
6.497
604
4.025
1.000
605
5.334
514
3.530
590
929
5.872
454
3.235
1.187
1.745
8.812
505
2.817
2.506
2.314
8.639
476
2.708
2.700
2.167
9.670
486
2.513
2.850
2.590
12.927
582
3.189
3.632
3.615
20.093
719
4.280
3.870
4.347
27.849
672
4.749
4.935
1,28
8,19
0,20
1,40
1,45
0,04
0,27
0,01
0,05
0,05
112.000
125.400
127.500
106.000
116.700
147.800
137.400
141.100
176.700
230.000
297.700
100,00
2,85
3.642
420
2.142
105
276
10.258
14
11
243
127
86
422
6.881
3.806
2.713
16
1.724
702
24
27.853
1.651
8
1.878
1.172
5.095
528
2.447
39
233
13.220
29
6
238
232
98
417
6.881
4.446
3.184
21
1.669
709
28
29.221
1.768
13
2.067
1.345
5.007
424
2.842
86
232
13.894
31
6
237
497
57
587
7.032
4.451
3.024
15
1.635
685
48
31.027
1.860
14
2.053
1.668
3.543
407
2.058
65
319
10.209
28
6
262
439
28
561
7.153
4.606
1.916
21
1.795
693
27
26.362
1.671
10
2.008
1.365
5.157
422
2.644
54
255
12.525
28
9
243
709
21
467
7.367
4.661
2.394
12
1.720
636
51
26.707
1.601
11
1.747
1.560
7.921
392
2.713
50
209
22.031
32
14
183
1.097
37
486
7.432
3.888
2.602
15
1.671
666
62
29.983
1.833
11
1.734
2.489
6.534
374
2.510
39
223
19.133
32
17
189
1.834
19
455
7.144
3.946
2.522
10
1.716
731
63
29.258
1.749
10
1.944
2.055
8.328
448
2.425
30
247
18.799
36
19
185
2.217
52
480
7.849
5.275
2.411
12
1.850
709
54
29.723
1.802
11
2.116
2.280
9.508
541
3.159
66
321
23.163
37
29
601
2.801
7
496
8.777
5.788
2.826
8
2.324
609
65
36.482
2.246
13
2.411
2.677
13.475
553
3.516
83
479
31.304
38
19
2.141
4.596
9
678
9.925
6.919
3.620
10
2.485
726
76
46.029
2.478
15
2.684
3.500
23.400
561
4.425
111
493
46.001
40
12
3.065
7.177
10
883
10.641
7.610
4.920
8
2.490
890
101
51.876
2.829
18
3.293
5.000
7,86
0,19
1,49
0,04
0,17
15,45
0,01
0,00
1,03
2,41
0,00
0,30
3,57
2,56
1,65
0,00
0,84
0,30
0,03
17,43
0,95
0,01
1,11
1,68
0,22
0,01
0,04
0,00
0,00
0,44
0,00
0,00
0,03
0,07
0,00
0,01
0,10
0,07
0,05
0,00
0,02
0,01
0,00
0,50
0,03
0,00
0,03
0,05
Kongo Demokratik Cumhuriyeti
Lesetho
Liberya
Libya
Madagaskar
Malavi
Mali
Mauritius
Mısır
Moritanya
Mozambik
Namibya
Nijer
Nijerya
Orta Afrika Cumhuriyeti
Ruanda
Sao Tome
Savaziland
Senegal
Seyşel Adaları
Sierra Leone
Somali
Sudan
Tanzanya
Togo
Tunus
Uganda
Zambia
Zimbabve
Orta Doğu
Bahreyn
Birleşik Arap Emirlikleri
Irak
İran
İsrail
Katar
Kuveyt
Lübnan
Suriye
Suudi Arabistan
Umman
1.563
160
820
8.975
507
405
441
1.538
3.450
499
168
1.409
288
12.342
171
54
5
866
993
52
42
170
555
682
378
5.475
460
1.040
2.118
1.547
187
630
9.903
509
481
433
1.802
3.539
491
217
1.418
325
16.153
147
60
4
856
988
140
47
187
620
784
441
5.516
587
1.037
2.406
1.449
196
430
9.656
516
537
561
1.592
3.921
406
222
1.338
272
15.207
163
88
5
962
905
113
17
177
594
753
424
5.559
555
915
2.541
1.422
194
425
6.659
538
431
556
1.645
3.130
350
230
1.232
334
9.855
151
60
5
973
968
122
7
197
596
589
420
5.738
501
1.032
2.111
809
172
469
7.947
584
453
571
1.554
3.559
373
263
1.234
287
13.856
146
60
2
937
1.027
145
6
191
780
543
391
5.872
519
1.063
1.887
824
220
329
13.380
824
379
545
1.557
4.689
358
364
1.320
283
20.975
161
52
3
910
920
194
13
193
1.807
663
363
5.850
460
666
1.925
901
280
245
10.892
928
449
725
1.628
4.128
348
703
1.179
272
17.261
142
86
3
1.054
1.003
216
29
285
1.699
776
357
6.631
456
985
1.207
1.132
373
235
9.717
486
407
874
1.801
4.708
322
810
1.072
279
15.107
147
65
5
1.029
1.067
228
49
297
1.949
902
427
6.874
481
930
2.012
1.374
480
270
14.525
856
525
928
1.898
6.161
306
1.045
1.260
352
22.605
128
63
7
1.588
1.257
274
92
223
2.542
1.129
598
8.027
563
981
1.670
1.850
707
235
20.600
980
483
977
1.993
7.682
368
1.504
1.829
437
31.148
126
99
4
1.950
1.509
291
139
300
3.778
1.336
601
9.685
705
1.461
1.887
2.050
649
200
30.110
760
520
1.109
2.144
10.654
565
1.745
2.070
502
42.277
128
125
5
2.020
1.641
356
158
300
4.824
1.481
569
10.494
853
1.720
1.820
0,69
0,22
0,07
10,11
0,26
0,17
0,37
0,72
3,58
0,19
0,59
0,70
0,17
14,20
0,04
0,04
0,00
0,68
0,55
0,12
0,05
0,10
1,62
0,50
0,19
3,52
0,29
0,58
0,61
0,02
0,01
0,00
0,29
0,01
0,00
0,01
0,02
0,10
0,01
0,02
0,02
0,00
0,41
0,00
0,00
0,00
0,02
0,02
0,00
0,00
0,00
0,05
0,01
0,01
0,10
0,01
0,02
0,02
151.000
182.700
187.300
144.500
182.300
268.000
239.800
248.200
302.500
399.100
538.000
100,00
5,16
4.112
28.364
496
18.360
19.046
3.651
12.785
816
3.563
50.040
6.068
4.700
37.334
731
22.391
20.610
4.447
14.889
1.020
3.999
60.729
7.346
4.384
40.423
4.600
18.381
22.503
5.570
14.224
643
3.916
60.732
7.630
3.270
33.837
5.500
13.118
22.993
5.030
9.554
662
2.890
38.822
5.508
4.363
36.474
12.800
17.128
25.794
7.214
12.164
677
3.464
50.761
7.238
6.195
49.835
20.603
28.739
31.404
11.594
19.436
715
4.634
77.583
11.319
5.577
48.414
12.872
25.689
29.048
10.871
16.203
1.093
5.248
68.064
11.074
5.794
52.163
12.219
24.440
29.347
10.978
15.369
1.238
6.536
72.453
11.172
6.632
67.135
9.711
33.750
31.784
13.382
20.678
1.813
5.731
93.245
11.669
7.519
90.638
17.810
41.697
38.618
18.684
28.599
2.199
5.383
125.997
13.342
9.866
115.453
24.096
56.252
42.659
25.762
45.011
2.337
5.760
181.440
18.692
1,83
21,46
4,48
10,46
7,93
4,79
8,37
0,43
1,07
33,72
3,47
0,09
1,11
0,23
0,54
0,41
0,25
0,43
0,02
0,06
1,74
0,18
Ürdün
Yemen
Asya
Afganistan
Avustralya
Bangladeş
Bhutan
Brunei
Çin
Endonezya
Fiji
Filipinler
Güney Kore
Hindistan
Honk Kong
Japonya
Kamboçya
Kiribati
Loa Demokratik Halk Cum.
Maldiv Adaları
Malezya
Moğolistan
Myanmar
Nepal
Pakistan
Papua Yeni Gine
Samoa
Singapur
Solomon Adaları
Sri Lanka
Tayland
Tayvan
Tonga
Tuvalu
Vanuatu
Vietnam
Yeni Kaledonya
Yeni Zelanda
1.769
1.945
1.816
2.675
1.836
2.504
1.802
1.496
1.832
2.440
1.899
4.079
2.293
3.374
2.770
3.684
3.082
3.924
3.922
4.676
4.302
6.380
0,80
1,19
0,04
0,06
1.446.800
1.464.900
1.546.500
1.450.000
1.547.200
1.836.200
1.673.500
1.806.800
2.136.100
2.650.500
3.050.900
100,00
29,25
156
53.111
3.501
103
2.402
148.780
45.417
619
17.502
125.058
30.630
173.871
443.116
855
7
311
85
73.914
473
860
345
8.029
2.654
9
118.268
168
3.798
56.439
113.047
14
0
28
5.449
565
13.645
173
60.301
4.249
100
2.481
151.048
49.814
748
20.408
129.715
33.105
180.914
410.901
644
5
323
80
78.327
424
754
385
9.365
2.529
10
125.014
162
4.095
55.721
117.331
11
0
30
7.255
535
14.360
201
62.910
4.832
118
2.467
182.792
56.298
622
24.882
136.164
35.008
188.195
420.957
736
6
359
90
78.740
569
874
406
8.758
2.163
15
124.985
157
4.639
57.374
123.159
10
0
35
9.185
543
14.221
209
55.893
5.121
108
2.058
183.712
50.370
512
29.414
132.313
33.437
174.864
387.927
800
6
370
96
73.305
462
1.077
474
8.514
1.772
15
109.895
118
4.809
54.456
112.467
8
0
34
9.361
378
12.070
167
56.080
5.497
116
2.579
194.931
51.243
609
36.576
143.686
35.667
174.403
417.610
1.129
9
311
91
84.455
454
1.136
602
8.424
1.875
20
114.680
126
4.594
58.440
123.626
13
0
26
11.540
468
12.455
185
63.870
6.389
103
3.903
249.203
65.403
585
39.783
172.267
42.379
202.683
479.249
1.389
4
330
109
98.229
536
1.646
804
9.028
2.096
14
137.804
69
5.430
69.057
151.357
9
0
26
14.449
604
13.272
100
63.387
6.080
106
3.640
266.098
57.361
537
32.664
150.439
43.361
191.066
403.496
1.500
5
331
110
88.005
521
2.381
737
9.238
1.805
15
121.751
47
4.816
64.968
125.900
7
0
20
15.029
443
13.730
250
65.033
6.149
113
3.702
325.596
59.166
515
35.208
162.471
49.250
201.928
416.726
1.923
3
298
132
94.058
524
3.046
568
9.913
1.641
14
125.177
58
4.699
68.108
135.080
15
0
20
16.530
492
14.383
350
70.342
6.990
133
4.421
438.228
64.108
666
36.231
193.817
57.085
228.708
471.817
2.118
3
359
149
104.705
616
2.483
662
11.930
2.207
15
159.902
74
5.125
80.324
150.600
18
0
27
20.176
785
16.527
420
86.564
8.305
183
5.057
593.326
70.768
694
39.681
253.845
75.562
265.543
565.675
2.798
2
361
181
126.511
870
2.380
756
13.379
2.558
11
198.637
97
5.757
96.248
182.424
15
0
37
25.625
1.030
20.344
560
105.825
9.294
250
6.582
761.954
86.226
702
41.255
284.419
95.096
292.119
594.905
3.100
1
510
162
140.949
1.054
2.925
850
15.917
3.192
12
229.649
102
6.347
110.110
197.776
10
0
38
31.625
1.085
21.729
0,02
3,47
0,30
0,01
0,22
24,97
2,83
0,02
1,35
9,32
3,12
9,57
19,50
0,10
0,00
0,02
0,01
4,62
0,03
0,10
0,03
0,52
0,10
0,00
7,53
0,00
0,21
3,61
6,48
0,00
0,00
0,00
1,04
0,04
0,71
0,01
1,01
0,09
0,00
0,06
7,30
0,83
0,01
0,40
2,73
0,91
2,80
5,70
0,03
0,00
0,00
0,00
1,35
0,01
0,03
0,01
0,15
0,03
0,00
2,20
0,00
0,06
1,06
1,90
0,00
0,00
0,00
0,30
0,01
0,21
Kaynak : DTÖ, "International Trade Statistics-2006"
İTHALAT 1995-2005 (Milyon Dolar, DTÖ verilerinden derlenmiştir)
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
Dünya
5.284.000
5.545.000
5.738.000
5.681.000
5.920.000
6.724.000
6.481.000
6.740.000
7.857.000
9.556.000
Intra-AB (15)
Intra-AB (25)
Dünya [intra-AB (25) Hariç ]
Dünya [intra-AB (15) Hariç]
1.338.000
...
...
3.946.000
1.363.000
...
...
4.182.000
1.327.000
...
...
4.411.000
1.415.000
...
...
4.266.000
1.432.000
1.608.000
4.312.000
4.488.000
1.450.000
1.640.000
5.084.000
5.274.000
1.440.000
1.644.000
4.837.000
5.041.000
1.528.000
1.755.000
4.985.000
5.212.000
1.824.000
2.116.000
5.741.000
6.033.000
...
Kuzey Amerika
7.033.000
...
2005 % Paylar
10.783.000 Bölge içi Dünya
...
2.672.000
8.111.000
...
-
-
-
1.015.760
1.091.500
1.215.425
1.282.060
1.426.495
1.687.580
1.583.440
1.605.140
1.727.465
2.011.405
2.284.735
100,00
21,19
ABD
Kanada
Meksika
770.852
168.426
75.858
822.025
175.158
93.674
899.020
200.873
114.846
944.353
206.066
130.948
1.059.440
220.183
146.084
1.259.300
244.786
182.702
1.179.180
227.291
176.185
1.200.230
227.499
176.607
1.303.050
245.021
178.503
1.525.516
278.785
206.060
1.732.348
319.686
231.670
75,82
13,99
10,14
16,07
2,96
2,15
Güney ve Orta Amerika
176.900
183.300
212.400
215.600
186.500
206.300
204.200
179.500
189.700
242.700
297.600
100,00
2,76
346
20.122
1.243
771
257
1.424
54.137
117
5.170
4.152
3.329
124
3.292
527
653
1.841
1.642
2.818
13.853
4.036
2.825
975
2.510
3.144
7.584
133
307
135
365
23.762
1.366
833
255
1.635
56.792
129
5.727
4.284
3.223
152
3.146
597
665
2.519
1.839
2.965
13.683
4.300
3.205
1.154
2.779
3.204
7.947
149
313
131
370
30.450
1.666
996
286
1.851
63.291
124
6.609
4.954
3.739
173
3.851
630
648
2.083
2.149
3.132
15.378
4.924
3.987
1.450
3.002
3.403
8.588
147
332
188
385
31.404
1.873
1.010
295
1.983
61.135
136
7.597
5.576
3.962
200
4.651
540
797
2.062
2.535
3.035
14.635
6.230
4.197
1.492
3.398
2.897
8.220
149
328
193
414
25.508
1.757
1.108
370
1.755
51.909
141
8.041
3.017
4.095
202
4.382
480
1.025
1.745
2.676
2.899
10.659
6.320
4.365
1.862
3.516
1.906
7.404
153
355
201
407
25.154
2.074
1.156
524
1.830
59.053
148
9.479
3.721
4.947
239
4.791
573
1.036
2.862
2.855
3.326
11.539
6.372
4.843
1.805
3.379
2.193
7.415
196
355
163
386
20.320
1.912
1.087
517
1.708
58.640
131
8.779
5.363
5.027
212
5.607
584
1.013
2.826
2.942
3.360
12.834
6.569
4.839
1.775
2.964
2.182
7.316
189
355
186
400
8.990
1.728
1.039
525
1.770
49.716
116
8.838
6.431
5.184
199
7.659
563
1.130
2.268
2.981
3.533
12.711
7.188
4.129
1.754
2.982
1.672
7.493
201
309
174
422
13.834
1.762
1.133
552
1.616
50.845
128
7.627
6.703
5.754
253
8.128
571
1.188
2.606
3.276
3.642
13.889
7.663
4.624
1.879
3.086
2.065
8.414
205
403
200
451
22.445
1.905
1.413
514
1.844
66.433
144
7.888
8.226
6.328
270
9.478
692
1.306
3.050
3.916
3.772
16.746
8.268
5.286
2.212
3.594
3.097
10.101
200
437
228
580
28.692
2.149
1.604
593
2.341
77.585
165
9.614
10.309
6.766
330
10.493
786
1.454
3.620
4.484
4.460
21.204
9.798
7.125
2.595
4.155
3.700
12.502
205
530
241
0,19
9,64
0,72
0,54
0,20
0,79
26,07
0,06
3,23
3,46
2,27
0,11
3,53
0,26
0,49
1,22
1,51
1,50
7,13
3,29
2,39
0,87
1,40
1,24
4,20
0,07
0,18
0,08
0,01
0,27
0,02
0,01
0,01
0,02
0,72
0,00
0,09
0,10
0,06
0,00
0,10
0,01
0,01
0,03
0,04
0,04
0,20
0,09
0,07
0,02
0,04
0,03
0,12
0,00
0,00
0,00
Antigua ve Barbuda
Arjantin
Bahamalar
Barbados
Belize
Bolivya
Brezilya
Dominik
Dominik Cumhuriyeti
Ekvator
El Salvador
Grenada
Guetamala
Guyana
Haiti
Hollanda Antilleri
Honduras
Jamaika
Kolombiya
Kosta Rika
Küba
Nikaragua
Panama
Paraguay
Peru
St. Kitts ve Nevis
St. Lucia
St. Vincent ve Grenadiller
Surinam
Şili
Trinidad ve Tobago
Uruguay
Venezuella
Avrupa
Almanya
Arnavutluk
Avusturya
Belçika
Belçika-Luksemburg
Bosna-Hersek
Bulgaristan
Çek Cumhuriyeti
Danimarka
Estonya
Finlandiya
Fransa
Güney Kıbrıs
Hırvatistan
Hollanda
İngiltere
İrlanda
İspanya
İsveç
İsviçre
İtalya
İzlanda
Letonya
Litvanya
Lüksemburg
Macaristan
Makedonya
Malta
Norveç
Polonya
Portekiz
Romanya
Sırbistan Karadağ
Slovak Cumhuriyeti
Slovenya
585
15.900
1.714
2.867
12.649
501
19.199
2.144
3.323
9.880
658
20.822
2.990
3.727
14.606
552
19.880
2.999
3.811
15.817
486
15.988
2.741
3.357
14.064
526
18.507
3.308
3.466
16.213
461
17.429
3.569
3.061
18.323
492
17.091
3.643
1.964
12.963
704
19.381
3.892
2.190
9.256
740
24.871
4.858
3.114
16.828
895
32.542
5.674
3.879
24.249
0,30
10,93
1,91
1,30
8,15
0,01
0,30
0,05
0,04
0,22
2.334.760
2.415.465
2.418.600
2.559.180
2.596.400
2.774.755
2.732.435
2.876.095
3.461.555
4.160.880
4.542.675
100,00
42,13
463.872
714
66.237
164.934
1.082
5.660
25.085
45.939
2.546
29.470
289.391
3.690
7.510
185.232
267.250
32.340
113.537
65.036
80.152
205.990
1.758
1.815
3.650
15.465
1.719
2.890
32.968
29.050
32.610
10.278
2.666
8.770
9.492
459.098
937
68.505
167.914
1.882
5.075
27.800
45.291
3.224
31.422
294.560
3.979
7.784
190.923
287.332
34.320
121.221
66.930
78.224
208.263
2.042
2.320
4.560
18.145
1.627
2.801
35.615
37.135
35.202
11.435
4.102
11.125
9.423
445.731
646
65.739
161.930
2.333
4.930
27.105
44.902
4.437
31.611
285.027
3.655
9.101
190.731
307.518
37.748
115.670
65.596
75.960
210.132
2.018
2.720
5.645
21.235
1.779
2.552
35.708
42.310
35.055
11.280
4.799
11.725
9.357
471.474
842
69.504
168.995
2.910
4.949
28.340
46.873
4.787
32.960
307.771
3.685
8.276
195.639
321.231
43.191
136.662
68.403
80.094
218.465
2.482
3.190
5.795
25.705
1.915
2.668
37.478
47.055
38.435
11.821
4.849
13.078
10.110
474.038
1.154
71.319
164.807
3.305
5.453
28.463
45.753
4.109
32.114
315.743
3.618
7.799
206.158
324.893
46.768
135.343
68.579
79.857
220.633
2.516
2.954
4.835
11.218
28.015
1.776
2.843
34.173
45.883
39.973
10.392
3.296
11.318
10.102
497.204
1.090
72.395
177.514
3.107
6.505
31.974
45.558
5.052
34.443
338.944
3.846
7.887
218.270
343.781
51.042
156.145
72.881
82.521
238.760
2.589
3.202
5.457
11.278
32.172
2.094
3.413
34.392
49.029
39.953
13.055
3.711
12.760
10.147
486.119
1.327
74.633
178.664
3.354
7.263
36.297
45.322
5.230
32.639
328.608
3.923
9.147
208.638
333.003
50.556
154.650
63.200
84.102
236.220
2.269
3.506
6.353
12.331
33.617
1.694
2.531
32.955
50.184
39.490
15.561
4.837
14.760
10.160
490.283
1.504
78.299
198.311
3.872
7.987
40.656
50.320
5.863
34.218
329.262
4.086
10.722
219.265
346.317
52.399
165.105
66.955
87.189
247.015
2.275
4.046
7.709
12.651
37.755
1.995
2.646
34.873
55.299
40.156
17.862
6.320
16.564
10.944
604.612
1.864
99.532
234.945
4.801
10.902
51.728
57.429
7.967
42.513
398.840
4.466
14.209
264.704
391.964
53.886
208.602
83.540
100.239
297.519
2.789
5.234
9.803
16.165
47.808
2.306
3.227
40.055
68.272
47.200
24.003
7.952
22.523
13.845
715.742
2.309
119.905
285.621
5.908
14.467
69.967
68.157
8.336
51.443
470.945
5.502
16.589
319.669
470.633
61.814
258.331
100.433
115.799
355.301
3.710
7.096
12.387
20.046
60.538
2.932
3.669
48.534
89.696
54.948
32.664
11.752
29.471
17.759
773.804
2.614
126.179
318.658
7.097
18.181
76.707
76.018
10.033
58.999
497.853
6.305
18.547
359.055
510.237
68.007
278.825
111.228
126.524
379.772
4.983
8.696
15.453
21.708
66.045
3.228
3.597
55.495
100.951
61.126
40.463
11.635
35.337
20.090
17,03
0,06
2,78
7,01
0,16
0,40
1,69
1,67
0,22
1,30
10,96
0,14
0,41
7,90
11,23
1,50
6,14
2,45
2,79
8,36
0,11
0,19
0,34
0,48
1,45
0,07
0,08
1,22
2,22
1,35
0,89
0,26
0,78
0,44
7,18
0,02
1,17
2,96
0,07
0,17
0,71
0,70
0,09
0,55
4,62
0,06
0,17
3,33
4,73
0,63
2,59
1,03
1,17
3,52
0,05
0,08
0,14
0,20
0,61
0,03
0,03
0,51
0,94
0,57
0,38
0,11
0,33
0,19
Türkiye
Yunanistan
35.709
25.898
43.627
28.238
48.559
26.919
45.921
30.293
40.671
30.528
54.503
33.480
41.399
28.419
51.554
31.570
69.340
44.852
97.540
52.760
116.553
53.965
2,57
1,19
1,08
0,50
Bağımsız Devletler Topluluğu
93.820
108.720
114.405
95.260
70.570
81.555
94.440
103.960
132.280
172.980
215.960
100,00
2,00
Beyaz Rusya
Ermenistan
Gürcistan
Moldovya
Rusya
Tacikistan
Ukrayna
Türk Cumhuriyetleri
5.564
674
392
840
60.945
810
15.484
9.112
6.939
856
687
1.070
68.830
670
17.603
12.065
8.689
892
944
1.170
73.615
750
17.128
11.219
8.549
902
887
1.018
58.015
710
14.676
10.502
6.674
800
585
585
39.537
663
11.846
9.879
8.646
882
709
777
44.659
675
13.956
11.249
8.286
874
753
892
53.764
688
15.775
13.408
9.092
987
796
1.038
60.966
721
16.977
13.381
11.558
1.280
1.141
1.403
76.070
881
23.020
16.926
16.491
1.351
1.848
1.769
97.382
1.191
28.996
23.950
16.699
1.768
2.491
2.312
125.303
1.330
36.141
29.915
7,73
0,82
1,15
1,07
58,02
0,62
16,74
13,85
0,15
0,02
0,02
0,02
1,16
0,01
0,34
0,28
668
3.807
522
2.750
1.365
961
4.241
838
4.710
1.315
794
4.301
709
4.185
1.230
1.076
4.314
842
3.290
980
1.036
3.655
600
3.110
1.478
1.172
5.040
554
2.697
1.786
1.431
6.446
467
2.814
2.250
1.666
6.584
587
2.425
2.120
2.626
8.409
717
2.662
2.512
3.516
12.781
941
3.392
3.320
4.200
17.353
1.108
3.666
3.588
1,94
8,04
0,51
1,70
1,66
0,04
0,16
0,01
0,03
0,03
126.700
125.600
132.400
132.900
128.200
129.400
134.300
136.000
163.100
210.200
249.300
100,00
2,31
1.468
746
1.911
234
455
10.100
177
63
365
121
454
1.145
10.023
2.931
882
182
1.906
819
133
30.546
1.199
252
2.991
670
2.040
654
1.723
127
647
9.090
172
57
332
292
553
1.401
9.704
2.902
957
258
2.108
648
87
30.182
1.227
234
2.949
1.551
2.597
681
2.258
121
587
8.688
176
55
334
358
525
1.113
9.525
2.781
1.104
278
2.326
620
89
32.998
1.359
235
3.279
926
2.079
736
2.251
158
732
9.400
196
54
356
317
508
1.517
10.290
2.991
1.103
228
2.563
537
63
29.242
1.495
228
3.197
680
3.109
749
2.198
118
678
9.162
194
55
316
425
510
1.538
9.925
3.252
841
192
3.480
556
51
26.696
1.318
246
2.832
821
3.040
613
2.081
148
611
9.171
207
43
317
451
471
1.262
11.534
2.785
994
187
2.973
612
59
29.695
1.489
230
3.105
465
3.179
623
1.809
139
656
9.940
196
51
679
813
423
1.815
11.038
2.418
859
134
3.154
601
62
28.248
1.852
234
3.192
682
3.760
725
1.845
129
739
11.969
197
53
1.646
507
538
1.622
11.864
2.456
942
161
2.720
667
59
29.267
1.866
276
3.245
675
5.480
892
2.594
157
920
12.380
238
70
790
1.235
433
2.119
14.250
3.231
1.043
156
3.210
640
65
39.748
2.021
351
3.725
830
5.832
894
3.368
176
1.265
18.169
261
86
770
1.529
480
3.087
17.822
4.291
1.216
229
4.074
690
83
55.210
2.407
387
4.553
864
8.150
894
3.272
267
1.305
20.357
320
95
770
2.035
495
4.127
20.332
5.350
1.393
235
5.005
820
119
62.304
2.885
438
6.149
1.415
3,27
0,36
1,31
0,11
0,52
8,17
0,13
0,04
0,31
0,82
0,20
1,66
8,16
2,15
0,56
0,09
2,01
0,33
0,05
24,99
1,16
0,18
2,47
0,57
0,08
0,01
0,03
0,00
0,01
0,19
0,00
0,00
0,01
0,02
0,00
0,04
0,19
0,05
0,01
0,00
0,05
0,01
0,00
0,58
0,03
0,00
0,06
0,01
Azerbaycan
Kazakistan
Kırgızistan
Özbekistan
Türkmenistan
Afrika
Angola
Benin
Botsvana
Burindi
Burkina Faso
Cezayir
Cibuti
Comoros
Çad
Ekvator Ginesi
Eritre
Etiyopya
Fas
Fildişi Sahilleri
Gabon
Gambiya
Gana
Gine
Guinea Bissau
Güney Afrika
Kamerun
Kape Verde
Kenya
Kongo
Kongo Demokratik Cumhuriyeti
Lesetho
Liberya
Libya
Madagaskar
Malavi
Mali
Mauritius
Mısır
Moritanya
Mozambik
Namibya
Nijer
Nijerya
Orta Afrika Cumhuriyeti
Ruanda
Sao Tome
Savaziland
Senegal
Seyşel Adaları
Sierra Leone
Somali
Sudan
Tanzanya
Togo
Tunus
Uganda
Zambia
Zimbabve
Orta Doğu
Bahreyn
Birleşik Arap Emirlikleri
Irak
İran
İsrail
Katar
Kuveyt
Lübnan
Suriye
Suudi Arabistan
Umman
871
1.107
510
5.392
628
475
772
1.976
11.760
494
704
1.616
374
8.222
175
236
29
1.008
1.412
233
133
268
1.218
1.675
594
7.902
1.056
700
2.660
1.089
1.126
555
5.873
629
624
772
2.289
13.038
463
759
1.670
448
6.438
141
258
22
1.062
1.436
379
211
295
1.547
1.388
664
7.700
1.191
835
2.803
770
1.140
610
6.123
694
781
739
2.189
13.211
438
739
1.753
374
9.501
141
297
16
1.066
1.335
340
93
313
1.580
1.337
645
7.914
1.316
819
3.092
1.102
941
470
5.466
693
515
761
2.073
16.166
359
790
1.648
471
9.211
146
285
17
1.083
1.455
384
95
280
1.925
1.453
588
8.350
1.416
1.100
2.701
568
866
520
4.158
742
673
824
2.247
16.022
305
1.139
1.610
410
8.588
131
253
38
1.068
1.564
434
81
340
1.415
1.556
597
8.474
1.342
822
2.126
697
809
668
3.732
997
532
806
2.093
14.010
312
1.158
1.550
395
8.721
117
211
30
1.046
1.519
342
149
343
1.553
1.524
562
8.567
1.536
993
1.863
807
743
620
4.397
955
563
990
1.987
12.756
374
1.063
1.547
412
11.586
107
281
28
1.129
1.730
476
182
449
1.958
1.712
553
9.529
1.594
1.307
1.715
1.081
808
620
4.396
603
695
928
2.159
12.552
357
1.640
1.470
468
7.547
120
248
31
955
1.958
420
264
454
2.446
1.660
591
9.526
1.053
1.253
1.751
1.594
1.113
710
4.330
1.109
786
1.248
2.363
10.893
387
1.753
1.980
622
10.853
118
259
41
1.508
2.357
413
303
517
2.882
2.125
775
10.910
1.241
1.574
1.710
1.986
1.430
1.000
6.326
1.467
933
1.291
2.771
12.865
558
1.927
2.420
751
14.164
147
285
41
1.928
2.836
498
286
610
4.075
2.513
880
12.738
1.478
2.017
2.204
2.175
1.390
1.190
7.000
1.550
1.165
1.612
3.160
19.819
750
2.408
2.520
871
17.265
151
403
49
2.080
3.190
676
345
610
6.757
2.659
895
13.177
1.779
2.750
2.330
0,87
0,56
0,48
2,81
0,62
0,47
0,65
1,27
7,95
0,30
0,97
1,01
0,35
6,93
0,06
0,16
0,02
0,83
1,28
0,27
0,14
0,24
2,71
1,07
0,36
5,29
0,71
1,10
0,93
0,02
0,01
0,01
0,06
0,01
0,01
0,01
0,03
0,18
0,01
0,02
0,02
0,01
0,16
0,00
0,00
0,00
0,02
0,03
0,01
0,00
0,01
0,06
0,02
0,01
0,12
0,02
0,03
0,02
132.500
146.700
150.200
149.000
147.500
167.400
175.100
184.300
210.200
275.700
322.100
100,00
2,99
3.716
23.778
665
13.882
29.578
3.398
7.790
7.278
4.709
28.091
4.379
4.273
30.563
950
16.274
31.620
2.868
8.373
7.575
5.380
27.744
4.728
4.026
34.107
4.000
14.196
30.781
3.322
8.246
7.464
4.028
28.732
5.191
3.566
32.588
4.400
14.323
29.342
3.409
8.619
7.070
3.895
30.013
5.826
3.698
31.721
6.900
13.324
33.166
2.500
7.617
6.207
3.832
28.011
4.801
4.633
35.009
13.384
13.898
37.686
3.252
7.157
6.230
3.815
30.238
5.131
4.306
37.293
13.120
16.709
35.449
3.758
7.869
7.380
4.752
31.223
5.933
5.013
42.652
9.817
20.617
35.517
4.052
9.001
6.560
4.488
32.293
6.296
5.657
52.074
9.934
24.798
36.303
4.897
10.987
7.315
5.111
36.915
6.801
6.485
72.082
21.302
31.976
42.864
6.005
12.631
9.609
7.049
44.744
8.796
7.740
80.744
23.430
35.859
47.142
10.061
16.275
9.633
8.106
59.409
8.971
2,40
25,07
7,27
11,13
14,64
3,12
5,05
2,99
2,52
18,44
2,79
0,07
0,75
0,22
0,33
0,44
0,09
0,15
0,09
0,08
0,55
0,08
Ürdün
Yemen
Asya
Afganistan
Avustralya
Bangladeş
Bhutan
Brunei
Çin
Endonezya
Fiji
Filipinler
Güney Kore
Hindistan
Honk Kong
Japonya
Kamboçya
Kiribati
Loa Demokratik Halk Cum.
Maldiv Adaları
Malezya
Moğolistan
Myanmar
Nepal
Pakistan
Papua Yeni Gine
Samoa
Singapur
Solomon Adaları
Sri Lanka
Tayland
Tayvan
Tonga
Tuvalu
Vanuatu
Vietnam
Yeni Kaledonya
Yeni Zelanda
3.697
1.582
4.293
2.038
4.102
2.014
3.828
2.167
3.717
2.008
4.597
2.324
4.871
2.466
5.076
2.921
5.743
3.675
8.128
3.986
10.506
4.260
3,26
1,32
0,10
0,04
1.403.300
1.473.800
1.494.600
1.247.400
1.364.000
1.677.100
1.557.200
1.654.800
1.972.300
2.481.800
2.871.000
100,00
26,63
368
61.283
6.694
112
2.091
132.084
40.630
892
28.341
135.119
34.707
196.072
335.882
1.187
35
589
268
77.691
415
1.348
1.333
11.515
1.452
95
124.507
154
5.306
70.786
103.558
77
6
95
8.155
957
13.957
500
65.427
7.032
128
2.494
138.833
42.929
987
34.126
150.339
37.942
201.284
349.152
1.072
38
690
302
78.418
451
1.371
1.398
12.189
1.741
100
131.338
151
5.442
72.332
103.079
75
6
98
11.144
995
14.724
436
65.892
7.263
137
2.203
142.370
51.304
965
38.622
144.616
41.432
213.297
338.754
1.064
39
706
349
79.030
468
2.056
1.693
11.650
1.711
97
132.437
158
5.864
62.854
114.446
73
8
94
11.592
929
14.519
373
64.630
7.495
134
1.552
140.237
35.280
722
31.496
93.282
42.980
186.759
280.484
1.166
33
553
354
58.319
503
2.695
1.246
9.330
1.240
97
101.732
128
5.905
42.971
105.442
69
10
93
11.500
929
12.495
411
69.158
8.331
182
1.342
165.699
33.321
903
32.568
119.752
46.979
180.711
309.995
1.591
41
525
402
64.966
513
2.323
1.422
10.207
1.188
115
111.060
110
5.961
50.342
111.449
73
8
98
11.742
1.006
14.299
550
71.529
8.883
175
1.107
225.094
43.595
830
37.027
160.481
51.523
214.042
379.511
1.939
40
535
389
81.963
615
2.401
1.573
10.864
1.151
106
134.545
92
7.177
61.924
140.642
70
5
87
15.638
924
13.906
1.000
63.888
9.018
191
1.159
243.553
37.534
886
34.921
141.098
50.392
202.008
349.089
2.094
41
528
393
73.866
638
2.877
1.473
10.191
1.071
130
116.000
90
5.973
61.962
107.944
73
4
90
16.218
931
13.308
1.500
72.690
8.592
197
1.556
295.170
38.340
901
39.236
152.126
56.517
207.969
337.194
2.318
43
431
392
79.869
691
2.348
1.419
11.233
1.137
135
116.441
67
6.105
64.645
113.331
89
11
90
19.000
1.008
15.047
2.300
89.084
10.434
249
1.327
412.760
42.246
1.205
40.470
178.827
71.238
233.249
382.930
2.560
40
482
471
83.300
801
2.091
1.754
13.038
1.356
137
136.218
83
6.672
75.824
128.130
94
16
105
24.863
1.541
18.559
2.700
109.384
12.023
411
1.422
561.229
54.877
1.443
44.039
224.463
97.331
272.893
454.542
3.193
48
506
642
105.283
1.021
2.196
1.870
17.949
1.680
168
173.585
85
7.973
94.410
169.322
105
11
128
31.091
1.637
23.195
3.200
125.280
13.839
395
1.400
660.003
69.498
1.610
47.418
261.238
134.831
300.160
514.922
3.700
55
745
744
114.602
1.149
2.250
1.820
25.331
1.729
187
200.047
143
8.834
118.191
182.569
125
13
150
36.476
1.774
26.239
0,11
4,36
0,48
0,01
0,05
22,99
2,42
0,06
1,65
9,10
4,70
10,45
17,94
0,13
0,00
0,03
0,03
3,99
0,04
0,08
0,06
0,88
0,06
0,01
6,97
0,00
0,31
4,12
6,36
0,00
0,00
0,01
1,27
0,06
0,91
0,03
1,16
0,13
0,00
0,01
6,12
0,64
0,01
0,44
2,42
1,25
2,78
4,78
0,03
0,00
0,01
0,01
1,06
0,01
0,02
0,02
0,23
0,02
0,00
1,86
0,00
0,08
1,10
1,69
0,00
0,00
0,00
0,34
0,02
0,24
Kaynak : DTÖ, "International Trade Statistics-2006"
2002 -2007 YILLARI ARASINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN KAÇAK EŞYA VE
UYUŞTURUCU MADDE YAKALAMALARI GENEL TOPLAMI
TOPLAM OLAY SAYISI
2500
2000
1500
1000
1295
500
0
OLAY SAYISI
582
1888
1980
1581
837
2002
2003
2004
2005
2006
2007
582
837
1295
1581
1888
1980
TOPLAM PARASAL DEĞER
600
500
536,8
400
463,4
300
329,5
200
100
0
MİLYON YTL
525
331,4
146.8
2002
2003
2004
2005
2006
2007
146,8
329,5
536,8
331,4
463,4
525
Kaynak: Gümrük Müsteşarlığı, Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü Arşivi

Benzer belgeler