tıklayınız. - Veteriner Tavukçuluk Derneği

Transkript

tıklayınız. - Veteriner Tavukçuluk Derneği
Veteriner Tavukçuluk Derneði
BAÞYAZI
Deðerli Meslektaþlar,
Veteriner Tavukçuluk Derneði Mayýs 2009'da 8.
Olaðan Genel Kurulunu yapacaktýr. Geride
býraktýðýmýz üç yýl içersinde tarihsel bir sýralama
ile sektörde yaþanan geliþmelerin ana baþlýklarýný
hatýrlamakta ve yine bu süreçte Dernek Yönetim
Kurulumuzun aktivitelerini gözden geçirmekte
yarar vardýr.
2006 yýlýnýn baþýnda Türkiye olarak "Kuþ Gribi"
salgýnýnýn en hareketli günleri yaþanmýþtýr. Doðu
Ýllerimizde 4 vatandaþýmýzý bu hastalýk nedeni ile
kaybetmemiz, konuya medyanýn populist yaklaþýmý
sonucu sektör tarihsel bir krizle karþýlaþmýþtýr.
Derneðimiz her zaman olduðu gibi bu konuda da
son derece duyarlý davranmýþ gerçekleri kamuoyu
ile paylaþmýþ sektöre destek vermiþtir. Son derece
zor þartlar altýnda tamamlanan 2006 yýlýnda Dernek
Yönetim Kurulumuz yýlda dört sayý yayýmladýðýmýz
"Mektup Ankara" yý iki sayý azaltmakla iki sayýda
tamamlamýþtýr. 2007 ve 2008 yýllarýnda "Mektup
Ankara" yine yýlda dört defa yayýmlanmýþtýr.
Web sayfamýz yeniden düzenlenmiþ ve sýklýkla
güncellenmesine
ö z e n g ö s t e r i l m i þ t i r.
Koþullarý düzelmesi üzerine Genel Kurulda da
yapýlmasýný ifade ettiðimiz sektörü yakýndan
ilgilendiren iki bilimsel toplantý;
-
Kasým 2007'de 120 kiþinin katýlýmý ile Ankara
Bilkent Otelde "Türkiye de Mikoplazma
Ýnfeksiyonlarý ve Önemi",
-
Mayýs 2008'de 220 kiþinin katýlýmý ile Ankara
Büyük Anadolu Otelinde "Türkiye'de ve Avrupa
Birliðinde Kanatlýlarda Salmonella Ýnfeksiyonlarý
ve Kontrol Programlarý" gerçekleþtirilmiþtir.
Salmonella toplantýmýza WVPA'nýn Baþkaný Prof.
Dr. Hafez M. katýlmýþ ve dernek faaliyetlerimizden
övgü ile söz etmiþtir. Derneðimiz bu bilimsel
toplantýlarý kendine yakýþan olgunlukta ve yüksek
katýlýmlarla tamamlanmýþtýr.
VTD olarak 2005 yýlý Aðustos ayýnda Ýstanbul'da
yaptýðýmýz 14. WVPC için kongreyi düzenleyen IT
konsorsuyumdan alacaðýmýz katýlým payý, adý geçen
kuruluþun sürekli olarak ödeyeceði parayý ötelemesi
üzerine Adli Yargýya taþýnmýþtýr. Üç yýl süren
mahkemeler ciddiyetle takip edilmiþ, dava lehimize
sonuçlanmýþ, alacaðýmýz tahsil edilerek Derneðimiz
hesabýna aktarýlmýþtýr.
Deðerli meslektaþlarým, Dernek faaliyetleri takdir
edersiniz ki gerek bilgi ve tecrübe katýlýmý, gerek
zaman ayýrmak ve de mütavazý katýlým payý olan
1 2 T L' n i n a i d a t o l a r a k ö d e n m e s i y l e
yapýlagelmektedir. Derneðimize üye olduðu halde
geçen yýllar içersinde iþ, adres, iletiþim bilgileri vb.
deðiþiklikler nedeni ile bazý üyelerimizle
baðlantýlarýmýz zayýflamýþtýr. Üç ay süren çok sýký
bir çalýþma sonucu üyelerimizin hemen hemen
tamamýna ulaþtýk. Gerekli düzeltmeleri, deðiþiklikleri
kayýt ettik ve bu vesile ile Derneðimize karþý olan
yükümlülüklerini hatýrlattýk. Yýllýk aidat olarak
üyelerimizden topladýðýmýz 12 TL. yine her üyemiz
için WVPA ya aidat olarak ödediðimiz 5€'yu
karþýlamaktadýr. Aidatýný ödemeyen üyelerimizle
ilgili son deðerlendirmeler Olaðan Genel Kurul da
yapýlacaktýr.
Deðerli meslektaþlarým hepiniz yakýndan takip
ettiði ve BESD-BÝR'in temel hedefi olan Türkiye'nin
iþlenmiþ kanatlý eti ihracatý yapmak için yýllardýr
beklediði Avrupa Birliði kapýsý sonunda açýldý. 2003
yýlýndan bu yana yoðun çalýþmalar sonuç vermiþtir
ve 7 entegre firmamýzýn iþlenmiþ kanatlý eti ihracatý
için gerekli izinleri almýþtýr. Sonuç olarak gelinen
nokta bir kalite tescildir. Dernek olarak bu
geliþmelerden gurur duyduk. Darýsýnýn diðer
firmalarýmýza da olmasýný diliyoruz. Bu konudaki
sabýrlý ve karalý çalýþmalarýnýzdan dolayý baþta
BESD-BÝR'in Sayýn Baþkaný Zuhal DAÞTAN olmak
üzere emeði geçen tüm saygýdeðer
meslektaþlarýmýzý kutlarýz.
25 Mayýs 2009'da yapacaðýmýz 8. Olaðan Genel
Kurulun yüksek düzeyde bir üye katýlýmý ile
gerçekleþmesini bekliyor, saygý ve sevgilerimizi
sunuyoruz.
Prof. Dr. Ahmet ERGÜN
Baþkan
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1
1
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Veteriner Tavukçuluk Derneði’nin
yayýn organýdýr.
Yýlda 4 kez 3 ayda bir yayýmlanýr.
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Adýna Sahibi
Prof. Dr. Ahmet ERGÜN
Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü
Prof. Dr. Mehmet AKAN
Yayýn Kurulu
Prof. Dr. U. Tansel ÞÝRELÝ
Doç. Dr. Erol ÞENGÖR
Dr. Serdar ERTAÞ
Uzman Vet. Hek. Mücteba BÝNÝCÝ
Vet. Hek. Ekrem T. YÜCESAN
Ýdare Yazýþma Adresi
Arama Sokak No: 20/D
Aydýnlýkevler - ANKARA
Tel: 0312 517 25 65
Faks: 0312 517 25 65
Banka Hesaplarý
REKLAM GELÝRLERÝ
Türkiye Ýþ Bankasý
Dýþkapý Þubesi 4206 932790
ÜYE AÝDATLARI
Türkiye Ýþ Bankasý
Dýþkapý Þubesi 4206 917468
Dergide yayýmlanan yazýlarýn
sorumluluðu yazarlarýna aittir.
Alýntý Yapýlamaz.
Grafik Tasarým ve Baský
Elma Teknik Basým Matbaacýlýk
Tel: 0312 229 92 65
Faks: 0312 231 67 06
2
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1
Veteriner Tavukçuluk Derneði
KANATLI HAYVAN ÜRETÝM SÝSTEMLERÝNDE HAYVAN
REFAHI: AVRUPA BÝRLÝÐÝ STANDARTLARININ DÜNYA
TÝCARETÝ ÜZERÝNE ETKÝSÝ
P.L.M. VAN HORNE VE T.J. ACHTERBOSCH
1
Tarým Ekonomileri Araþtýrma Enstitüsü (LEI),
Wageningen Üniversitesi ve Araþtýrma Merkezi
(WUR), P.O. Box 29703, 2502 Hague, Hollanda.
Kaynak: World's Poultry Science Journal, Vol.
64, March 2008. p: 40-51.
Çeviri: Dr. Seyda ÞAHÝN
Kanatlý Ar-Ge A.Þ.-Bolu
Avrupa Birliði'nde (AB) Hayvan refahý konusu
dünyanýn diðer pek çok bölgesine göre yasalara
daha fazla baðlýdýr. Kanatlý hayvanlar için AB'de
hayvan refahý standartlarý genellikle AB'ne
ürünlerini ihraç eden ülkelerden özellikle de
geliþmekte olan ülkelerden daha yüksektir.
Avrupa Komisyonu tarafýndan mevzuatýn esasýna
iliþkin hayvan refahý konusunda yapýlacak olan
ilave geniþleme son eylem planýnda tanýtýlmýþtýr.
Bütün Dünya'da broyler üretiminde kanatlýlar
çoðunlukla altlýk üstünde tutulmaktadýrlar. Son
günlerde AB en yüksek kanatlý yoðunluðu için
gerekli standartlarý yeni bir talimatta kabul
etmiþtir. Bununla birlikte, bu konunun küresel
ticaret üzerine muhtemelen büyük bir etkisinin
olmayacaðý düþünülmektedir. Günümüzde,
hayvan yetiþtiricilik koþullarýnýn farklýlýðý bunun
içine kanatlý yoðunluðu da dahil, Brezilya ve
Tayland'da AB ile karþýlaþtýrýldýðý zaman sýnýrlýdýr.
Yumurta üretimi için çoðunlukla ticari yumurtacý
tavuklar kafeslerde tutulmaktadýrlar. Her bir
tavuk için alan konusu oldukça deðiþiktir;
Brezilya'da 300 ile 400 cm2/tavuk baþýna alan,
Ukrayna ve Hindistan'da AB'ne benzer þekilde
tavuk baþýna en düþük alan 550 cm2 dir. 2012
yýlýndan sonra, AB'nde tavuklar için tavuk baþýna
en düþük 750 cm 2 alan olacak þekilde
zenginleþtirilmiþ kafeslerde tutulacaklardýr. Bunun
yumurta üretimi ve özelliklede yumurta tozu
üretimi konusunda dünya ticaretini etkileyeceði
beklenmektedir. Sofralýk yumurta ticareti yerel
bölgelerde sýnýrlý biçimde devam edecektir. AB
üretim standartlarýyla ilgili olarak etiket
kullanarak tüketicilere daha çok bilgi saðlamayý
düþünmektedir. Diðer bir seçenek finans
mekanizmalarýnýn örneðin daha düþük standartlý
diðer ülkelerden ithalatý önlemek için vergiler
veya gümrük vergilerinin kullanýlabilmesidir.
Önlemlere karþý çýkma ihtimaline karþýn AB'nin
dýþýnda ihracatçý ülkelerin AB'nin isteklerini
karþýlamasý ne kadar zor olsa da baðlý olacaklardýr.
Giriþ
Avrupa’da ticari kanatlý hayvan üretiminde
hayvan refahý önemli bir konudur. Dünyanýn
diðer ülkelerinde de ayný þekilde öneme sahip
olup çiftlikteki hayvan refahýna ilgi artmaktadýr.
Bazý ülkeler özellikle Avrupa'ya kanatlý eti ihracat
fýrsatý için konu ile ilgilenmektedirler. Bununla
birlikte, artan gereksinimler güncellenen hayvan
refahý standartlarýnda üretilmeyen veya bu gibi
standartlarla üretildiði garanti edilmeksizin
üretilen etin pazar konumuna muhtemel bir
tehdit oluþturmaktadýr. Bu, sýnýrý korumak için
ithalat vergileri veya diðer araçlar yoluyla
korunabilmektedir. Bu makalede broyler ve
yumurtacý tavuklarýn çiftlik düzeyinde refahýnýn
bütün dünyadaki durumlarýný ve dünya ticareti
üzerine refah düzenlemelerindeki deðiþikliklerin
ve AB'nin gereksinimlerinin etkisini tartýþacaðýz.
Hayvan Refahý Standartlarýnýn Global
Yayýlýmý
AB'de kanatlý hayvan refahý diðer bölgelere göre
daha çok yasalara baðlýdýr. Çevreci üretimin özel
durumlarý AB'nin aldýðý kararlarý etkilemektedir.
Bunun yaný sýra, karar veren yetkililer, AB
tüketicilerinin hayvan refahý konusunda
tercihlerinin arttýðýný iddia etmektedirler (EC,
2006a).
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1
3
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Þekil 1: AB'nde ve ticari ortaklarýnda çiftlikte
hayvan refahý için mevzuat ve özel standartlarýn
güncel durumu
Organik Standartlar
Özel Standartlar
AB Standartlarý
Üçüncü Ülkelerin Standatrlarý
Þekil 1'de güncel durum belirtilmiþtir (Eaton ve
ark., 2005). Dikey çizgi boyunca hayvan refahý
standartlarýnýn düþükten yükseðe doðru
sýralamasý gösterilmiþtir. Yasal olan standartlar
hat boyunca uzaklýða dikkat edilmeksizin
verilmiþtir. Hayvan refahý için organik standart
pazarda en düþük düzenlemenin uzaðýnda üstte,
en yüksek seviyede verilmiþtir. Üretici etiketleri
hat boyunca daðýtýlmýþtýr. Avrupa ve herhangi
baþka yerdeki bazý üreticiler standartlarýný
yukarýdaki en düþük düzenlemelerin üstünde
genellikle yüksek kalite etiketi sayesinde
tutmaktadýrlar. Tüketici araþtýrmalarý AB'nin özel
etiketlerinin istek ve motivasyonlarýnýn geniþ
ayýrýmý olduðunu ortaya çýkarmýþlardýr
(Ingenbleek ve ark, 2007). Geliþmekte olan
ülkelerde bazý üreticiler farklý derecede en düþük
deðerdeki standartlarýn üzerine çýkmayý
baþarmýþlardýr. Geliþmekte olan ülkelerde seçilen
ürün zincirlerinde çiftlikte hayvan refahý için AB
standartlarýný halihazýrda tamamlayan veya
imkan dahilinde uyum saðlayacak olanlarýn AB'ye
ürünlerinin ihracatýna izin verilmektedir.
Dünyada hayvan refahý ile ilgili standartlardaki
farkýn gelir seviyesi, kültür ve inançla iliþkili
olduðu görülmektedir. Hayvan refahý ile ilgili
4
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1
yasalarýn kapsamýnýn sebeplerinden biri genellikle
gelir düzeyini yansýtmasýdýr. Ýlk olarak, çiftlik
hayvaný ürünlerinin tüketiminin artmasýnýn gelir
düzeyinin artmasý ile miktarlar için talep artýþý
ilk olarak gösterilmiþ, daha sonra kalite
gereksinimlerinin artmasý ve iyi kaliteli et ve
diðer hayvansal ürünler için talebin artmasý
þeklinde gösterilmiþtir. Ýkinci olarak da, genel
tüketim mallarý için talepler, özel tüketim mallarý
için talebe baðlý olarak gelirle birlikte artmaktadýr.
Hayvan refahý mevzuatýnýn tipik olarak, genel
tüketim mallarýný saðlamanýn unsurlarýndan
oluþmakta olduðu belirtilmiþtir (McInery, 2004).
Refah uygulamalarý ve gelir düzeyi arasýnda iliþki
konusu bir karþýlaþtýrma yapýlarak gösterilmiþtir.
Ýlk olarak, birçok ülkede kanatlý hayvanlarýn
refahýný düzenlemek için, mevcut olan yasanýn
düzeyinin ne olduðunu araþtýrmak için bir tarama
yapýlmýþtýr. Broylerler için, bu seviye her m2'ye
düþen en yüksek kanatlý hayvan yoðunluðuna
bakýlarak ve yumurtacýlar için ise her bir tavuk
baþýna izin verilen alana göre ve yaralanma
durumuna (örneðin gaga kesme) göre
belirlenmektedir. Bu standartlarýn kanatlý refahý
ile ilgili uygun göstergeler olarak gerekli olmadýðý
belirtilmiþ olup bunlar hayvan refahý ile ilgili
güncel seçilmiþ standartlar deðildir. Kanatlý
hayvan refahýnýn bir göstergesi olarak yumurtacý
tavuklarda, örneðin gagasý kesilmemiþ piliçlerin
tüy yolma seviyesinin daha fazla olmasý ve
kanibalizmin daha yüksek mortaliteye (örneðin;
refahýn daha kötü olmasý) neden olabileceði
gerçeði ile gösterilmiþtir. Kanatlý refahý konusunda
her ülkenin yasa düzeyi 1 ile 5 arasýnda puan
ile çizelgede gösterilmiþtir. Bir ülkenin gelir
düzeyi de ayný çizelgede gösterilmiþtir. Her
ülkenin kiþi baþý milli gelirine ulaþýlabilmektedir
(FAO, 2007). Bu makalede sýnýflandýrma þu
þekilde yapýlmýþtýr; 5 için milli gelir 30.000
dolardan yukarý, 4 için milli gelir 29.999 ile
20.000 arasýnda, 3 için milli gelir 19.999 ile
10.000 arasýnda, 2 için milli gelir 9.999 ile 5.000
arasýnda ve 1 için milli gelir 4.999 dolar ve daha
altýnda þeklindedir. Þekil 2' de sonuçlar gözden
geçirilerek verilmiþtir.
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Þekil 2: Dünyada seçilen bazý ülkelerde kanatlý refahý ile ilgili (yumurtacý tavuklar ve broyler)
mevzuat ve gelir düzeyi
Refah
uygulamasýnýn düzeyi
Gelir
düzeyi
Ülkeler
5
5
Ýsviçre
4
5
Kuzey Avrupa: Danimarka, Finlandiya, Norveç, Ýsveç
4
5
Batý Avrupa: Avusturya, Almanya, Hollanda, Ýngiltere
3
5/4
Güney Avrupa: Fransa, Ýspanya, Ýtalya
3
3
Doðu Avrupa: Polonya, Macaristan
2
5
Avustralya, Kanada, ABD
1
5
Japonya
1
4/3
Orta Doðu: Birleþik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan
1
2/3
Güney Amerika: Arjantin, Brezilya, Þili
1
2/3
Doðu Avrupa: Ukrayna, Rusya Federasyonu
1
1/2
Asya: Çin, Tayland, Hindistan
Þekil 2'de tabloda Ýsviçre'nin kanatlý hayvan
refahý konusunda olaðanüstü yüksek standartlara
sahip olduðu görülüyor. Kuzey ve Batý Avrupa
ülkeleri arasýnda çok ufak farklýlýklar olmasýna
raðmen, bu ülkelerin tamamýnda hem yumurtacý
tavuklarda hem de broylerlerde AB direktifleri
gereksinimlerine göre refah konusunda yüksek
standartlara sahiptir. Genellikle, Güney ve Doðu
Avrupa Birliði Üye ülkelerinin AB direktifleri
gereksinimleri dýþýnda kanatlý refahý ile ilgili
yasalarý yoktur. AB'nin yeni üyesi olan, örneðin
Polonya ve Macaristan orta düzeyde milli gelire
sahip olup fakat AB standartlarý ile çalýþmak
zorundadýrlar. Avrupa'nýn dýþýnda ABD, Kanada,
Avustralya ve Yeni Zelanda'da hayvan refahýna
h e r h a n g i b i r i l g i o l m a d ý ð ý g ö r ü l ü yo r.
pek çok koþulun örneðin stresi önlemek, iyi
kaliteli yem ve su saðlamak ve hijyen gibi
gerçekleþtirilmesinin gerekli olduðunun farkýna
varmýþlardýr. Saðlanan bu koþullarla çiftçiler
hayvan refahýnýn temelini garanti etmiþ
olmaktadýrlar. Bunu yaný sýra, verimlilik ve
saðlýðýn iyi olmasýnýn, refahýn iyi bir göstergesi
BROYLERLER
Broylerler Ýçin Kümes Sistemleri
Broylerler genellikle büyük gruplar þeklinde ya
kontrollü kümes koþullarýnda ya da açýk, doðal
olarak havalandýrýlan veya serbest olarak küçük
gruplar þeklinde yetiþtirilmektedirler. Broylerler
genellikle altlýk üzerinde otomatik olarak saðlanan
yem ve suya ulaþacak biçimde serbest olarak
kümeste yetiþtirilmektedir. Pek çok ülkede, ticari
yetiþtiricilik için hýzlý geliþen ýrklar
kullanýlmaktadýr; daha yavaþ yetiþen ýrklar ise
serbest yetiþtiricilik ve organik üretimde
kullanýlmaktadýr. Dünyadaki bütün yetiþtiriciler
kanatlýlardan en yüksek verimi saðlamak için
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1
5
Veteriner Tavukçuluk Derneði
olarak yeterli olamayacaðý konusunda fikir
birliðine varýlmýþtýr (Jones, 1996).
Broylerler Ýçin Refah Mevzuatý
Üye devletler arasýnda uzun süren tartýþmalar
sonrasýnda Mayýs 2007'de Avrupa Komisyonu
broyler refahýný içeren yeni bir Direktif kabul
etmiþlerdir (Avrupa Komisyonu, 2007). Avrupalý
üreticilerin tamamý Haziran 2010 yýlýna kadar
en düþük düzeyde standartlarý karþýlamak
zorunda olacaktýr. AB Komisyon üyelerine göre,
Direktife "AB tüketicilerinin yoðun tavuk
yetiþtiriciliði konusunda ortaya çýkan refah
problemlerini defalarca belirtmesi nedeniyle
ihtiyaç duyulmuþtur". 2007/43/AB direktifine
göre asýl saðlanan sürü yoðunluðunun azaltýlmýþ
olmasýdýr, en yüksek yoðunluk 33 kg/m2 olacak
þeklinde düzenlenmiþtir. Bazý koþullar altýnda,
iyi bir havalandýrma ve sýcaklýk kontrol sistemi
2
ile yoðunluk en fazla 39 kg/m olabilir.
Olaðanüstü yüksek refah koþullarý altýnda
yoðunluk ayrýca 3 kg/m2 daha artýrýlabilir. Bu
durum düþük mortalite oranlarýnda yapýlabilir.
Direktif ayrýca aydýnlatma, altlýk, yemleme ve
havalandýrma gibi gereksinimlerin karþýlanmasýný
da saðlamalýdýr. Bilim adamlarý broyler refahýný
deðerlendirirken yaklaþýmlarýnýn daha ziyade
yüksek büyüme oraný, bacak ve ayak hastalýklarý,
asites ve solunum problemleri gibi konularý
(Scahaw, 2000) içermesine raðmen, bu
makalede broyler refahý olarak AB direktiflerine
göre ölçülebilen kanatlý hayvan yoðunluðu ve
ölüm oraný kastedilmiþtir.
AB'de önceden broyler refahý konusunda bir
mevzuat yoktu. Fakat, Danimarka ve Ýsveç
kanatlý hayvan kümeslerinde zaten sýrasýyla en
fazla 40 kg/m2 ve 36 kg/m2 yoðunluða sahiptir
(Berg ve Algers, 2004). Almanya ve Ýngiltere'de,
yoðunluk gönüllü olarak koyulan kurallara göre
yapýlmaktadýr. AB üyesi olmayan Ýsviçre'de,
kanatlý hayvan kümeslerinde broyler üretimi için
2
30 kg/m oldukça sýký bir limit koymuþtur.
Avrupa'nýn dýþýnda herhangi bir ülkede en yüksek
broyler yoðunluðu konusuna dair herhangi bir
mevzuat ve yönetmelik bulunmamaktadýr.
ABD'de, Ulusal Tavuk Konseyi (National Chicken
Council) uygun bakým, yönetim ve broylerlerin
yüklemesi konularýný garanti ederek Hayvan
6
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1
Refah Kýlavuzunu geliþtirmiþtir. Fakat bu durum
Ýngiltere kanatlý sektöründe gönüllü uygulanan
bir kuraldýr. Bu rehberde, kümesteki kanatlý
yoðunluðu (canlý aðýrlýk 2 ile 2.5 kg arasýnda
2
ise) 38 kg/m 'dir (Hess ve ark., 2007). Brezilya'da
broylerlerin kümesteki yoðunluðu ile ilgili bir
mevzuat yoktur. Sýcak iklim koþullarýndan dolayý,
Brezilyalý yetiþtiriciler göreceli olarak ortalama
35 kg/m2 yoðunlukta broylerleri tutmaktadýrlar.
Kanatlý Eti Ticareti
Broyler etinin uluslararasý ticareti son yýllarda
hýzla artmýþtýr. Domuz ve sýðýr etinin dünyanýn
büyük dinlerine mensup çoðu kimseleri tarafýndan
inanç gereði tüketim için kabul edilmemesine
raðmen, kanatlý etlerinin pek çok bölgede
hayvansal protein açýðýný karþýlayan kaynak
olduðu için tüketiminde artan bir talep olmuþtur.
Þekil 3, 2004 yýlýndaki global kanatlý eti ticaretini
gözden geçirme imkanýný saðlamaktadýr (PVE,
2007). 2004 yýlýnda, dünya pazarýnda kanatlý
eti üretimi % 12'ye ulaþmýþtýr (Windhorst, 2006).
Kanatlý etinin en önemli ihracatçý ülkeleri ABD,
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Þekil 3: 2004 yýlýnda en önemli kanatlý eti ticaret
akýþý (1.000 ton)
nedeniyle saðlanmaktadýr. Üretim entegrasyonlar
tarafýndan saðlanmaktadýr. Broylerler nispeten
basit ve ucuz kanatlý kümeslerinde
yetiþtirilmektedirler. Bunun yaný sýra, her iki
ülkedeki üretim maliyetleri yönetmelikler ve
mevzuat düzeyinin düþük olmasý nedeniyle daha
düþüktür (örneðin et ve kemik ununun yemde
kullanýmý).
Þekil 4: 2004 yýlýnda Hollanda, Almanya, Fransa,
Ýngiltere, Polonya, ABD ve Brezilya'da çiftlik
düzeyinde broyler (her kg canlý aðýrlýk için
eurocent) üretim maliyetleri
Brezilya ve AB'dir. Ana ithalat yapýlan bölgeler
ise Rusya, Kuzey Afrika ve Orta Doðu, Çin ve
AB'dir.
Pazarýn geniþlemesi ve salgýn hastalýklar (Avian
Influenza gibi) kanatlý ürünleri ticaret akýþý ve
tedariðini olumsuz etkilemiþtir. Salgýnla iliþkili
ticari bozukluklarýn etkilerinin çoðu 1 ve 2 yýl
sonra ortaya çýkmakta, ancak diðer endemik
hastalýklarýn ticaret üzerine uzun süreli bir etkiye
sahip olabilmektedir. Üretim faktörleri ve tüketici
tercihleri konuya iliþkin etkileyen diðer faktörler
arasýndadýr (Dyck ve Nelson, 2003). Bunun yaný
sýra, ticaret politikalarý kanatlý ticaretinin özellikle
belirleyicisidir. Her konu ayrý ayrý tartýþýlacaktýr.
Üretim Maliyetleri
Doðal kaynaklar, yem maliyetleri ve iþgücü,
çiftlik hayvanlarý ve et iþleme sektörlerinde
rekabetin temel belirleyicisidir. Van Horne ve
Bondt (2006) ülkelerin broyler üretiminde üretim
maliyetleri arasýndaki farklýklarý analiz etmiþlerdir.
Çalýþmanýn temelinde, Þekil 4'de bazý AB ülkeleri
ile ABD ve Brezilya'daki üretim maliyetleri
karþýlaþtýrýlmýþtýr. 2004 yýlýnda, ABD'deki broyler
et üretim maliyetleri Hollanda'dan % 36 daha
düþüktür ve Brezilya'daki üretim maliyetleri ise
% 40 daha düþüktür. ABD ve Brezilya'daki daha
düþük üretim maliyetleri AB ülkeleri ile
karþýlaþtýrýldýðý zaman yem fiyatlarýnýn (yem
hammadde tedarikçilerinin bulunmasý) ve uygun
koþullar (örneðin iklim, iþ gücünün düþük olmasý)
Tüketici Tercihleri
Kanatlý eti küresel ticaretinin büyük çoðunluðu,
dünyadaki tüketici tercihlerinin çeþitli olmasý ile
açýklanmaktadýr. ABD ve AB ülkelerinin tüketicileri
büyük çoðunlukla soslu göðüs etini tercih
ederken, Asya ülkelerindeki tüketiciler but ve
kanat etlerini tercih etmektedirler. Ýhracat yapan
üreticiler parça etleri markete çok iyi bir fiyata
satmaktadýrlar (Dyck ve Nelson, 2003). AB bu
ticari çalýþma sayesinde örnek olmaktadýr. AB
kesimhanelerinden saðlanan göðüs etlerinin
tamamý AB pazarýna satýlmakta olup, but ve
kanat etleri ise Rusya'ya satýlmaktadýr. Brezilya
ve Tayland'dan ithal edilen göðüs eti ile AB'nin
artan talebi karþýlanmaktadýr. Benzer þekilde,
ABD kanatlý sektörü kendi pazarýna kemiksiz
göðüs etini saðlamaktadýr, tüketiciler bu ürün
için son derece yüksek para ödemektedirler.
Karkasýn diðer parçalarý ise dýþ pazarlara ihraç
edilmektedir, bu sayede daha yüksek gelir elde
edilmiþ olmaktadýr. Bu durum et üreten ülkelerin
hem ithalat hem de ihracatý niçin yaptýklarýný ve
kanatlý ürünleri ticaretinin niçin büyük
çoðunluðunun bütün karkas olmayýp parçadan
oluþtuðunu açýklamaktadýr.
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1
7
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Ticaret Politikasý
Broyler etinin ticaret politikasýna özellikle de AB
politikalarýnýn ticaretin akýþýna büyük bir etkisi
vardýr. Ýthalatý sýnýrlama yolu ile kümes hayvanlarý
için daha yüksek fiyat düzeyini koymak için,
seçilen bazý ihracatçý ülkelerden en önemlisi
Brezilya ve Tayland olup AB ithalat için kotayý
bölmektedir. AB pazarlarý ABD'den kanatlý etini
hijyen ve bitki saðlýðý nedeniyle (phytosanitary)
yasaklamýþtýr. AB, Tayland'dan 2003-2004 yýlýnda
görülen Avian Influenza salgýnýnýn yan etkisi
olarak yalnýzca piþmiþ kanatlý eti almayý kabul
etmektedir (Eaton ve ark., 2005).
Broylerlerin Refahý Ýle Ýliþkili Olarak Dünya
Ticareti
Kanatlý eti küresel ticareti oluþumu üzerine
A B ' n i n h a y va n r e f a h ý s t a n d a r t l a r ý n ý n
geliþtirilmesinin büyük bir etkisi olacaktýr. AB,
Brezilya ve Tayland ile en yüksek ithalat kotalarý
konusunda uzlaþmaya varmýþtýr. Brezilya, Avrupa
pazarýndaki göðüs eti ile düþük üretim maliyetleri
sayesinde rekabet edebilmektedir. Tayland ise
bölgesel pazarýnda but etinin tercih edilmesi
nedeniyle Avrupa pazarýnda göðüs eti ile rekabet
edebilmektedir. Broyler refahý konusunda AB
direktiflerinin uygulanmasýný takiben AB'nin
üretim maliyetlerinde artýþ beklenmektedir. AB
hayvan refah standartlarýnýn sýnýr korumasýnýn
sürekli saðlayýp saðlamadýðý konusunda artan
sorular, yabancý üreticilerin rekabet baskýsýný
kontrol etmek için sýnýr korumasýnýn devamýndan
dolayý AB'li üreticilerin çaðrýsý broyler direktifinin
u y g u l a n m a s ý i l e g ü ç l e n e b i l m e k t e d i r.
Hayvan refahý gereksinimleri üzerine broyler eti
için sýnýr koruma uygulamalarýnda göz önünde
tutulmasý gereken en azýndan iki ekonomik
tartýþma vardýr. Ýlk olarak, kanatlý yoðunluðu
üzerine güven konusunda belli sýnýrlama olmasýna
raðmen, hayvansal koþullarýn farklýlýklarý
þimdilerde oldukça sýnýrlýdýr. Ýhracat yapan
ülkelerde broyler yoðunluðu zaten AB'nin hedef
deðerindedir. Ýkinci olarak, Brezilya ve Tayland'ýn
artan maliyetleri azaltmasý, kümes ve iþ gücünün
daha düþük olmasý nedeniyle AB'den daha
düþüktür. Ýhracatçý ülkelerdeki üreticiler eðer
gerçekleþtirebiliyorsa AB'nin hayvan refah
8
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1
düzenlemeleri konusunda artan talebine
muhtemelen yanýt verecektir. Et ihraç eden
firmalarýn istekli ve cevap verecek kapasitede
olduðu gösterilmiþtir. Bowlens ve ark. (2005),
AB'nin müþteri taleplerinin deðiþmesine yanýt
olarak broyler eti tedarik zincirlerini Arjantin ve
Tayland'dan yeniden yapýlanmanýn kanýtýný ve
sertifikasyon ile baþlangýçta saðlamalýdýr. Her
iki gözlemde AB'de broyler etinin tüketiminde
hayvan refah düzeyinin iyileþtirilmesini baþarmak
için ekonomik olarak mantýklý bir araç olarak AB
kanatlý hayvan yetiþtiricileri için sýnýr korumasýnýn
devamlý olup olmadýðý konusunda sorular
artmaktadýr. Ayrýca, bu noktalarýn prensipte ithal
kanatlý etinde ihracatçý ülkelere vergi engeli
olarak uygulanmayacaðý fakat ilave katma deðer
imkaný vererek hayvan refahý ile ilgili AB
yönetmelik gereksinimlerinin iyileþtirilmesi
gösterilmiþtir.
YUMURTACI TAVUKLAR
Yumurtacý Tavuklar Ýçin Kümes Sistemleri
Dünyadaki yumurtacý tavuklarýn tamamý ýþýk
kontrollü, güçlü havalandýrmasý olan ve mekanik
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Þekil 5: Dünyanýn çeþitli bölgelerinde 30 ülkede yumurtacý tavuklarýn yetiþtirildikleri
kafes, çiftlik sistemi ve serbest yetiþtirme sistemlerinin daðýlýmý
Ç
in
m
b
H
i
y
in
di a
st
an
Ýra
G Me n
ün
k
ey sik
Af a
ri c
Ta a
yl
an
d
lo
Ko
ja
nt
in
ez
ily
a
Ar
Br
ly
a
na
da
J
a
Ye p
ni on
Ze ya
la
nd
a
AB
D
Ka
Av
us
tra
Ç
A
ek vus
C tur
um ya
hu
D ri y
an et
im i
Fi ar
k
nl
an a
di
ya
Fr
an
Al sa
m
Yu an
na ya
n
M ist
ac an
ar
is
ta
Ýrl n
an
da
Ýt
H alya
ol
la
Sl nda
ov
ak
Ýs ya
pa
ny
a
Ýs
ve
ç
Ýs
vi
ç
Ýn re
gi
l te
re
100
90
80
70
60
50
40
30
20
10
0
% kafes
% çiftlik
yemleme yapýlan kapalý kümeslerde
tutulmaktadýrlar. Ticari kafesler tavuk baþýna
alan doðal olarak görülen eþinme ve kanat
çýrpma hareketlerini yapma imkaný olmayan çok
sýnýrlý biçimde yapýlmýþtýr. Yumurtacý tavuklarýn
refahýný düzeltmek için hayvan refahý hakkýnda
toplumsal konular ile uyumlu, Avrupa'da alternatif
kümes sistemleri geliþtirilmiþtir. Genellikle,
günümüz yumurta üreticileri 3 temel kümes
sistemini seçmiþlerdir;
- Yumurtlama kafesleri. Geleneksel olanlardan
biri olup küçük, etrafý teller ile çevrili, zemin
eðimlidir; daha üst bir model ise hem daha
geniþ ve hem de tünek, folluk ve altlýk gibi
teçhizatlarla donatýlmýþtýr.
- Çiftlik (kümes) sistemleri. Daha geniþ bir
kapalý alan, zeminde altlýk serili ve kümes
içinde kanatlý hayvanlar serbestçe hareket
edebilmektedirler.
- Serbest yetiþtirme (Free range) sistemleri.
Çiftlik sistemine benzer þekildedir fakat açýk
alana çýkma imkaný vardýr.
Yumurta üretiminin en ekonomik ve hastalýðý
önlemenin en iyi yolu hala yumurtlama
kafesleridir (Hulzebosch, 2006).
Dünyanýn çeþitli bölgelerinde 30 ülkede tavuklarýn
yetiþtirildikleri kafes, çiftlik sistemi ve serbest
yetiþtirme sistemlerinin daðýlýmý gözden
geçirilerek Þekil 5'de verilmiþtir. Bilgi üye ülkelerin
Uluslararasý Yumurta Komisyonu (International
Egg Commission-IEC) raporlarýndan saðlanmýþtýr
(IEC, 2007).
% serbest yetiþtirme
Þekil 5'de AB'nde kümes sistemlerinde çok büyük
deðiþiklikler bulunduðu görülmektedir. AB'nin
dýþýnda ise, yalnýzca Avustralya ve Yeni
Zelanda'da ticari bazý kafessiz sistemlere sahiptir.
Diðer bütün ülkelerde ise, yetiþtiriciler çoðunlukla
kafes sistemi ile çalýþmaktadýrlar. Çin, Hindistan
ve Güney Afrika'da kafessiz kümes sayýlarý büyük
olasýlýkla ticari olmayan serbest yetiþtiricilik
sistemleri ile ilgilidir (IEC, 2007). Ayrýca AB'nin
içinde kafessiz sistemlerin yüzdesinde büyük
deðiþiklikler vardýr. Kafeslerde yetiþtirme ile ilgili
hayvan refahý konusunda özellikle Kuzey-Batý
Avrupa'daki yetiþtiriciler alternatif kümes
sistemleri araþtýrmaktadýrlar. AB ülkelerinde
kafes sistemlerinde yetiþtirilen tavuklar Avusturya
(% 30), Ýsveç (% 39) ve Hollanda (% 47) da
olduðundan kýsmen daha azdýr. Yumurtacý
tavuklar Ýspanya, Macaristan, Ýtalya ve
Yunanistan'da büyük çoðunlukla kafes
sistemlerinde tutulmaktadýrlar. AB üye ülkesi
olmayan Ýsviçre, þimdiden geleneksel kafes
sistemini yasaklamýþ ve sonuç olarak bütün
tavuklar alternatif sistemlerde tutulmaktadýrlar.
Yumurtacý Tavuklar Ýçin Refah Mevzuatý
Ticari yumurtacý tavuklarýn refahýný geliþtirmek
için Avrupa standartlarý AB Direktifinde
(1999/74/AB Direktifi) belirlenmiþtir. 2012 yýlýna
kadar, AB'deki bütün geleneksel kafeslerin yerini
zenginleþtirilmiþ kafesler veya alternatif kümes
sistemleri almýþ olmalýdýr. Zenginleþtirilmiþ
kafeslerde, her bir tavuk baþýna 750 cm2 alan,
bir tünek, bir folluk ve altlýk vardýr. Günümüzde,
yumurtacý tavuklar AB tarafýndan tavuk baþýna
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1
9
Veteriner Tavukçuluk Derneði
en azýndan 550 cm2 alan saðlanan geleneksel
kafeslerde tutulmaktadýrlar. Bu bir AB direktifi
kuralý olup ve ülkelerin daha sýký yasalarýna izin
verilmiþtir. Bu durum Avusturya, Almanya ve
Ýsveç'te görülmektedir (Berg ve Yngvesson,
2006). Hollanda'da bütün kafes sistemlerinin
yasaklanmasý konusu tartýþýlmaya baþlanmýþtýr
(2007 Yaz Aylarý). Temel refah bileþenlerini
tanýmlamasý için bu makalede AB direktifi esas
olarak alýnmýþtýr. AB'nin düzenleme yapmak için
tavuk baþýna izin verilen alan, kafeslerin
zenginleþtirilmesi ve uygun gaga kesimi temel
bileþenleridir. Bunun yaný sýra, bilim adamlarý
bastýrýlan doðal davranýþlarý, tüy dökümün
tetiklenmesini, kanibalizm, yaralanmalar,
osteoporozis ve sayý azaltma konusunu hala
tartýþmaktadýrlar (Mazzuco, 2007).
ABD'de bazý fast food zincirleri kendi
tedarikçilerinden kümes yoðunluðu konusunda
en düþük standartlarý talep etmektedirler. 2008
yýlýnda, Birleþmiþ Yumurta Üreticileri (United
Egg Producers-UEP) tavuk baþýna en az 430
cm2 alan olan kümes yoðunluðunu
gerçekleþtirmek için gönüllü bir sertifika programý
baþlatacaktýr. Kanada'da uygulanan kanunda
ayný yoðunluðu tavsiye etmektedir. Brezilya'da
kanatlý refahý konusunda mevzuat yoktur
(Mazzuco, 2007).
Genellikle, Asya ve Güney Amerika ülkelerinde,
yumurtacý tavuklarýn tamamýnýn refahýný
düzenlemek için hiçbir yasanýn olmadýðý
belirtilebilir. Envanterler (Van Horne ve Bondt,
2005) Hindistan, Ukrayna ve Brezilya'daki
tavuklarýn, tavuk baþýna 300 ile 400 cm2 alana
izin verilen kafeslerde tutulmakta olduðunu
göstermiþtir. Çiftçiler, kafes baþýna en yüksek
gelir getirdiði için en ekonomik olarak bu
yoðunluðu seçmektedirler. Amerika'nýn
hesaplamalarýna göre (Bell, 2000) tamamen
ekonomik koþullarda, tavuk baþýna verilen 350400 cm2 alanýn ABD'li yetiþtiricilere en yüksek
gelir saðladýðýný göstermiþtir.
Gaga kesimi gibi yaralanmalar, hala yýllardýr
tartýþýlmaktadýr. Yumurtacý tavuklarda gaga
uygulamalarý AB'nde düzenlenmiþtir. Tüy yolmayý
ve kanibalizmi önlemek için AB, üye devletlere
gaga kesimi için 10 günden daha küçük yaþta
10
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1
civcivlere nitelikli personel tarafýndan
gerçekleþtirmek koþuluyla izin verebilir. Bunun
yaný sýra, Avrupa içinde ülkeler arasýnda hem
yasalar hem de pratikte büyük deðiþiklikler
vardýr (Fiks van Niekerk ve Jong, 2007). Gaga
kesimi Ýsveç, Norveç ve Finlandiya'da tamamen
yasaklanmýþtýr. Gaga kesimi Avusturya, Belçika,
Danimarka, Almanya, Hollanda, Ýsviçre ve
Ýngiltere'de tam anlamýyla uygulanmaktadýr.
Avrupa'nýn pek çok Güney ve Doðu bölgesi
ülkelerinde örneðin Fransa, Ýtalya, Polonya,
Macaristan ve Ýspanya'da yalnýz AB'nin
1999/74/AB Konsey Direktifinin temel
gereksinimleri uygulanmaktadýr.
Yumurta Ve Yumurta Ürünlerinin Ticareti
Yumurtanýn Dünya çapýnda ticareti çok sýnýrlýdýr.
2004 yýlýnda, yumurta dünya pazarýnýn yalnýz
%2'sine ulaþtýðý belirtilmiþtir (Windhorst, 2006).
Hollanda (Dünya ticaretinin % 26'sýný), Ýspanya
(% 10), Çin (% 8), Belçika (% 8) ve ABD (%
7) ana ihracat yapan ülkelerdir. Yumurtalarýn
çoðunlukla Avrupa içinde bölgesel olarak bir o
kadar da Asya ülkelerinde ticareti yapýlmaktadýr.
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Taze yumurta ticareti yanýnda bazý yumurta
ürünlerinin ticareti de vardýr. Yumurta tozu
ticareti özellikle artmaktadýr. Yumurta tozu uzun
bir süre depolanabilmektedir ve düþük nakliye
maliyetleri gerektirmektedir. Yakýn gelecekte
yumurta tozunun düþük maliyet olan ülkelerde
üretilebileceði ve geliþmiþ ülkelerin gýda sanayine
(fýrýn, pasta ve sos fabrikalarýna) ihraç
edilebileceði beklenmektedir (Tacken ve ark.,
2003).
Üretim Maliyetleri
Yumurta ve yumurta ürünlerinin ticareti büyük
çoðunlukla üretim maliyetlerinin farklýlýðýndan
etkilenmektedir. Van Horne ve Bondt (2006)
yumurta üreten ülkeler arasýndaki üretim
maliyetleri farklýlýklarýný analiz etmiþlerdir. Bu
çalýþmada, AB'nin dýþýndaki durumu örneklemek
için ABD ve Brezilya'da seçilmiþtir. 2004 yýlýnda,
Brezilya'daki üretim maliyetleri % 40 daha
düþükken, ABD'de yumurta üretim maliyetleri
Hollanda'dan % 30 daha düþüktür. Þekil 6'da
maliyet bileþenleri analiz edilerek verilmiþtir.
ABD ve Brezilya'da üretim maliyetleri yem (yem
hammaddesinin bölgesel olarak temin edilmesi)
fiyatlarýnýn daha düþük olmasý nedeniyle
çoðunlukla daha düþüktür. Bunun yaný sýra, hem
üretim maliyetlerinin her iki ülkede yasalar ve
mevzuat düzeyinin daha düþük olmasý nedeniyle
toplam maliyeti düþürmektedir. Daha özel olarak
ise a) kümes gereksinimleri ile iliþkin yasanýn
olmayýþý (AB'de en azýnda 550 cm2 alana karþýn
350 ve 400 cm2 arasýnda tavuk baþýna alan
saðlanmasý), b) hayvan yemlerine et ve kemik
unu kullanýmý için izin verilmesi ve c) gaga
kesimi konusunda yasanýn olmayýþý gösterilebilir.
Þekil 6: 2004 yýlýnda Hollanda, Almanya, Fransa,
Ýspanya, Polonya, ABD ve Brezilya'da çiftlik
düzeyinde yumurta (kg yumurta baþýna eurocent)
için üretim maliyetleri
Yumurtacý Tavuklar Ýçin Kümes
Sistemlerinin Üretim Maliyetleri Ýle
Karþýlaþtýrýlmasý
Genellikle yumurtacý tavuklar için üretim
maliyetleri ve alan standardý arasýnda iliþki vardýr.
Þekil 7'de dünyanýn farklý bölümlerinde yumurtacý
tavuklar için maliyetler ve alan standardý arasýnda
iliþki gözden geçirilerek verilmiþtir. Bu
hesaplamalar, Hollanda'daki zenginleþtirilmiþ
kafeslerin muhtemel yasaðýnýn etkisini
deðerlendirmek için yapýlmýþtýr (Van Horne ve
ark., 2007). Eðer zenginleþtirilmiþ kafesler
Hollanda'da 2012 yýlýna kadar tek taraflý
yasaklanmasaydý, yumurtacý tavuklarýn tamamý
hayvan baþýna en düþük 1111 cm2/kanatlý alan
olan çiftlik sistemlerinde tutulmuþ olacaktý. 2003
yýlýndan beri, AB'deki yumurtacý tavuklar en
azýndan 550 cm 2 alan saðlanýrken ve 2012
yýlýndan sonra tavuk baþýna en azýndan 750 cm2
alan olan zenginleþtirilmiþ kafeslerde tutulacaktýr.
ABD'de 2008 yýlýnda yürürlüðe konan gönüllü
kurallar ile 430 cm2/tavuk baþýna alan þeklinde
uygulanmaktadýr. Dünyanýn diðer ülkelerinde,
tavuklar çoðunlukla tavuk baþýna 300 ile 400
cm2 alan saðlanan kafeslerde tutulmaktadýr.
Yumurtalarýn üretim maliyetleri, tavuk baþýna
kafesli kümeslerde alanýn arttýðý zaman dünyada
düzey (350 cm2) ile ABD' de standart (430 cm2)
þimdilerde AB'de en düþük düzey (550 cm2)
artacaðý Þekil 7'de gösterilmiþtir. Zenginleþtirilmiþ
kafes sistemlerinde (750 cm 2 ), Alman
Kleingruppenhaultung (küçük kafes) sistemi
(890 cm2) ve çiftlik/yoðun altlýk sistemleri (1111
cm2) geçildiði zaman üretim maliyetleri ileride
artacaktýr.
Þekil 7: Hayvan refahý (geniþ çizgi; sol eksen)
maliyetleri ve tavuk baþýna (dar çizgi; sað eksen)
alan arasýndaki iliþki
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1
11
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Yumurtacý Tavuklarýn Refahý Ýle Ýliþkili
Olarak Dünya Ticareti
Sofralýk yumurtalarýn uluslararasý ticareti bölgede
sýnýrlý biçimde devam etmektedir. Bu ayrýca likit
yumurta ürünlerinde de uygulanmaktadýr. Bazý
yumurtalar yumurta tozu þekline
dönüþtürülmektedir. Yumurta tozunun uzun süre
tutulabilmesi ve nispeten nakliye maliyetlerinin
düþük olmasý nedeniyle bu ürünün uluslararasý
ticareti vardýr. Bazý ülkeler, örneðin Brezilya ve
Hindistan gibi, yumurtanýn üretim maliyetleri
AB ile karþýlaþtýrýldýðý zaman çok daha düþüktür.
Bu durum yemin (yem hammaddelerinin bölgesel
olarak saðlanmasý) daha ucuz olmasýndan dolayý
ve hayvan refahý yasalarýnýn olmayýþýndan
kaynaklanmaktadýr. Avrupa pazarý þimdilerde
üretim maliyetlerindeki farký kapatmak için
ithalat vergileri yoluyla, nakliye maliyetleri ile
birlikte korunmaktadýr. Diðer taraftan Avrupa'nýn
satýn aldýðý yumurtanýn fiyatý hayvan refahý
önlemleri sayesinde artmýþ ve ayný zamanda
AB, Dünya Ticaret Merkezi (WTO) görüþmeleri
baðlamýnda ithalat vergisini azaltmak
niyetindedir. Bu durumda, gýda sektörü için
AB'nin dýþýndaki ülkelerden yumurta tozuyla
Avrupa'nýn likit yumurta ürününü yer deðiþtirmek
ekonomik olarak daha çekicidir. Sonuç olarak,
üçüncü ülkelerden yumurta ürünleri hayvan
refah standartlarý AB'den önemli ölçüde daha
düþük olsa da satýn alýnabilecektir.
Sonuç
Kanatlý hayvan refahý pek çok diðer bölgeye
göre AB'de daha çok yasalarla iliþkilidir. Bu
özellikle yumurtacý tavuklar için geçerli bir
durumdur. Bazý üretici etiketleri hayvan refah
standartlarýnýn en düþük düzenlemelerinin
yukarýsýnda iþlemektedir. Ayrýca geliþmekte olan
ülkelerde bazý üreticiler farklý derecede AB
düzenlemelerinin en düþük düzeydeki
standartlarýn üzerine çýkmayý baþarmýþlardýr.
AB'ne, geliþmekte olan ülkelerden kanatlý
ürünlerinin ithalatýnda hayvan refahý konusunda
kategorik ticari kýsýtlamalara sebep olmamalýdýr.
Kuzey Batý Avrupa çekirdek üye ülkeler grubu
tarafýndan desteklenen Avrupa Komisyonu, AB
ve AB'nin ticaret yaptýðý ortaklarýnda hayvan
refahýnýn geliþtirilmesi için güçlü bir istek
olduðunu belirtmiþtir (Avrupa Komisyonu,
2006b).
12
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1
AB çeþitli yollarla hayvan refahýna
o d a k l a n m a k t a d ý r. A B ü l k e l e r i , D ü n ya
Organizasyonunun arasýnda hayvan refahý
konusunda çalýþan bir gruba sahip olan Hayvan
Saðlýðý (OIE) içinde hayvanlarý koruma konusunu
tartýþan çalýþma grubunun arasýndadýr. Dünya
Ticaret Organizasyonu (WTO) anlaþmasýnýn
altýnda global ticarette veteriner hekimlikle ilgili
konular belirlenen standartlarýn temeli olarak
Uluslararasý Salgýn Hastalýklar Ofisi (OIE)
tarafýndan kabul edilmiþtir. Þimdilerde, Dünya
Ticaret Organizasyonu (WTO) yasal mesele
olarak örneðin ticarete sekte vurmasý nedeniyle
hayvan refahýný açýkça onaylamamýþtýr. AB, Doha
Turu (Doha Road) altýnda müzakerelerinde
gündemine hayvan refah konusunu bu konuda
son zamanlarda çok küçük bir tartýþma olmasýna
karþýn almýþtýr. 2005 yýllýk toplantýsýndan beri
OIE üye ülkeleri, kesim, nakliye esnasýnda
hayvanlarýn korunmasý ve hastalýklarýn kontrolü
amacýyla hayvanlarýn itlaf edilmesine iliþkin
hayvan refahý için genel ilkelerde anlaþmýþtýr
(OIE, 2004).
Bunun yaný sýra, tüketicilere daha fazla bilginin
saðlanmasý için etiketin ya gönüllü ya da zorunlu
kullanýmý sayesinde üretim standardýnýn
yükseltilmesi bir seçenektir. Tüketicilere daha
sonra, hayvan refahý konularýnda daha iyi
bilgilendirme seçenekleri yapýlabilir. Bu gibi
etiketlemenin amacý hayvan refahý standartlarýný
AB'nin en düþük düzeydeki isteklerinin üstüne
çýkartmak için hem kendi üreticilerini ve hem
de yabancý üreticileri teþvik etmeyi saðlamak
olabilir. Tüketicilere daha fazla bilgi etiketleme
yoluyla saðlanmasýna ilave olarak tüketiciler için
fiyat farkýný azaltan vergiler veya gümrük vergileri
gibi finans mekanizmalarýný kullanma ihtimali
va r d ý r. B ü t ü n ö l ç ü l e b i l e n p e r f o r m a n s
standartlarýný kapsayan hayvan refahý
performanslarýnýn dayandýðý Avrupa etiketi, vergi
veya gümrük vergileri uluslararasý ticaret yasalarý
altýnda tartýþmaya açýktýr. Çiftlik hayvaný ürünlerini
AB'ne ihraç etmek isteyen üreticilere karþý ayrým
yapýldýðý düþünülmüþse, bu gibi bir plan Dünya
Ticaret Organizasyonu kurallarý altýnda meydan
okumaya açýktýr. Önlemlere karþý çýkma olasýlýðýna
karþýn ihracatçý ülkeler için gereksinimleri
karþýlamak ne kadar zor olsa da et pazarý
yelpazesinde etiket veya verginin (sýnýr) beklenen
etkinliðine baðlýdýr.
Veteriner Tavukçuluk Derneði
KÜMES HAYVANLARINDA KIRMIZI TAVUK BÝTÝ
(Dermanyssus gallinae)
Vet. Hekim Cem KESKÝNDÝL
D e r m a ny s s u s g a l l i n a e a k a r ý , ç i f t l e þ i p
Bayer Hayvan Saðlýðý, Pazarlama ve Teknik
Hizmetler Müdürü
yumurtalarýný býraktýðý, tavuklarýn bulunduðu
ortamlarda gizlenir. Modern kafesli kümeslerde
bu gizlenme yerleri kafes telleri, yan ekipmanlar,
metal bölgeler, yem yollarý veya taþýma kayýþlarý
Epidemiyoloji ve Avrupa'daki prevalans
olabilir (Resim 2).
Dermanyssus gallinae bir diðer adýyla kýrmýzý
tavuk biti dönemsel olarak sabit bir kan emen
ve evcil kümes hayvanlarýnda özellikle yumurtacý
tavuklarda görülen bir gece parazitidir (Resim 1).
Resim 2. Enfestasyondan þüphelenildiðinde
tavuklarýn yakýnýnda bulunan toz ve akar kümeleri
Resim 1. Olgun doymuþ akar (Dermanyssus
gallinae)
dikkatli bir þekilde saptanmalýdýr.
Geceleri, akarlar kanatlýlardan kan emmek için
Kýrmýzý tavuk biti, Avrupa ve birçok deniz aþýrý
ülkede üretim sistemlerindeki yumurtacý tavuklarý
etkiler. Enfestasyonlarýn varlýðý Çek Cumhuriyeti,
Danimarka, Fransa, Almanya, Ýrlanda, Ýtalya,
Hollanda, Norveç, Polonya, Rusya, Ýsveç, Ýsviçre,
Ýngiltere, eski Yugoslavya ve Arjantin, Avustralya,
Kanada ve ABD'den bildirilmiþtir (Nordenfors,
gizlenme yerlerini terk eder. Beslenmek için
kanatlýlarda sadece 0.5 ile 1.5 saat arasý kalmasý
yeterlidir. Nimf aþamasýnda geliþme için daha
fazla kana ihtiyaç vardýr. Diþiler genellikle 4 ila
8 yumurtadan oluþan yeni yumurta kümeleri
oluþturmak için yine kanla beslenmeye ihtiyaç
duyarlar.
2000). Dermanyssus gallinae, Avrupa'da
Toplam yaþam süresi, bir larva ve iki nimfal
yumurtacý tavuklarda görülen ekonomik anlamda
aþama dahil en uygun þartlar altýnda bir hafta
en önemli
parazit olarak ele alýnmaktadýr.
içinde (5.5-7 gün) tamamlanabilir (Grafik 1).
Prevalansýnýn ve ekonomik öneminin Avrupa
Yumurta, larva ve nimf geliþimi için 15-35°C
ülkelerinde artmakta olduðu bildirilmektedir
sýcaklýk ile %60 ve üzeri nisbi nem ideal ortamý
oluþturur.
(Chauve,
1998;
Nordenfors,
2000).
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1
13
Veteriner Tavukçuluk Derneði
viyollleri, yumurta ve transport ekipmanlarý
nedeniyle olabilmektedir. (Resim 3.) Yine bunlarýn
yanýnda kemirici hayvanlar ve kuþlar da akarýn
bulaþmasýnda rol oynar.
Grafik 1. Dermanyssus gallinae yaþam siklusu
Klinik belirtiler ve ekonomik zararlar
Klasik kitaplarda kümeste yoðun Dermanyssus
gallinae enfestasyonu sonucu tavuklarda görülen
klinik belirtiler, kanatlýlarda irritasyon ve
huysuzlanma þeklinde anlatýlmaktadýr. Yüksek
sayýda akarýn beslenmesi anemiye ve hatta bazý
vakalarda ölüme dahi yol açabilir. Dermanyssus
gallinae ayrýca, Salmonella spp. (Zeman ve ark.,
1985), Erysipelothrix rhusiopathiae (Chirico ve
ark., 2003), Doðu Equine Ensefalomiyelitis virusu
(Durden ve ark., 1993) gibi bakteriyel ve viral
hastalýklarýn bulaþmasýnda da potansiyel bir
vektördür.
Dermanyssus gallinae infestasyonunun neden
olduðu klinik belirtiler yumurta üretim tesislerinde
ekonomik zarara yol açar. Yumurta üretimi düþer
ve günlük kayýplar artar. Van Emous (2005)
tarafýndan yapýlan bir araþtýrmada kýrmýzý tavuk
bitinin Avrupa Birliði yumurta endüstrisinde 130
Milyon Avro'luk zarara neden olduðu ve tavuk
baþýna kaybýn yaklaþýk 0,43 Avro olduðu
bildirmiþtir.
14
Resim 3. Kýrmýzý tavuk biti, yumurta viyollerinin
altýna saklanarak diðer çiftliklere bulaþmada rol
oynayabilmektedir.
Mevcut Kontrol Stratejileri
Kümeslerde Dermanyssus gallinae'ye karþý
kontrol stratejilerinin en önemlisi kümesin
yeniden doldurmadan önce bir süre boþ
býrakýlmasýdýr. Ancak akarýn 9 ay ve daha fazla
boþ kümeste canlý kalabildiði unutulmamalýdýr.
Bu boþ býrakma periyodu süresince en azýndan
akar yükünü azaltmak amaçlý, kümes mekanik
olarak temizlenmeli ve sonra fiziksel olarak
dezenfekte edilmeli (sýcak buhar) veya akarisit
etkisine sahip bir pestisit kullanýlarak kimyasal
olarak dezenfestasyon iþlemi yapýlmalýdýr. Yeniden
doldurma öncesinde boþ kümes akarlardan
arýnmýþ olmalýdýr. Boþ býrakma periyodu süresinde
hayatta kalmayý baþarmýþ akarlar, temizlenmemiþ
çalýþan ekipmanlarý, yabani kuþlar veya fareler
gibi unsurlar tarafýndan mekanik olarak ortama
Yumurta üretim tesislerinde aðýr Dermanyssus
gallinae enfestasyonu ile ilgili diðer zararlar
arasýnda otomatik taþýma kayýþý yolunda
yumurtalarý çatlatmasý ve akarýn neden olduðu
yumurta kabuðu üzerindeki kýrmýzý lekeleri de
içermektedir. Böylece yumurtalarýn kalitesi düþer.
Bunlardan baþka akarýn kümeslerde çalýþan
personele de saldýrdýðý, irritasyon ve dermatite
neden olduðu bilinmektedir.
giren yeni akarlar reenfestasyonlara sebep
Çiftlikten çiftliðe bulaþma kontamine yumurta
üretimden sonra Dermanyssus popülasyonu,
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1
olabilir. Müdahale gerektiren bir Dermanyssus
popülasyonunun oluþmasý genellikle birkaç ay
alýr (Heine, 2004).
Broyler üretiminde, üretim döngüsü müdahale
gerektiren
bir
düzeyde
Dermanyssus
popülasyonunun meydana gelmesi için çok
kýsadýr, fakat yumurta üretiminde birkaç aylýk
Veteriner Tavukçuluk Derneði
gözle görülür düzeyde saðlýk problemlerine ve
ekonomik zarara yol açan ve dolayýsýyla
müdahale gerektiren bir düzeye ulaþýr (Heine,
2004).
Geçmiþte, dolu bir yumurtacý tavuk kümesinde
boþ bir kümeste kullanýlmak üzere geliþtirilmiþ
olan pestisitlerin kullanýmýna Avrupa'daki bazý
saðlýk otoriteleri tarafýndan mecburen göz
yumulmuþ, kullanýlan kimyasallarýn hedeflenen
hayvan saðlýðý, yumurta ve tavuk etinde insanlar
tarafýndan tüketiminde risk oluþturabilen rezidü
ile ilgili veri azlýðý göz ardý edilmiþtir. Ancak
2000'li yýllarda birçok Avrupa ülkesinde boþ
kümeslerde kullanýma uygun pestisitlerin yeterli
deðerlendirme yapýlmaksýzýn yumurtacý tavuklarla
dolu kümeslerde kullanýlmamasý gerektiði
konusunda bilinç oluþmaktadýr. Ancak son yýllara
kadar bu tür bir uygulama için onaylanmýþ
kimyasal bir ürün bulunmadýðýndan; yumurtacý
tavuklarla dolu kümeslerde onaylanmamýþ
pestisitlerin yasadýþý kullanýmýnýn devamý söz
konusu olmuþtur (Nordenfors, 2000; Liebisch
ve Liebisch, 2001). Ýnsan ve hayvan saðlýðý
açýsýndan tehlikeli olan bu pestitisitlerin kýrmýzý
tavuk biti mücadelesinde bilimsel olarak
kanýtlanmýþ bir dozunun olmamasý sebebiyle
geliþigüzel doze edilmesi sonucu direnç
va k a l a r ý y l a
da
k a r þ ý l a þ ý l a b i l m e k t e d i r.
Ancak son yýllarda Keita ve ark. (2006) ile
Kühling ve ark. (2006) tarafýndan hem tavuklar
hem de insan saðlýðý açýsýndan son derece güvenli
olan (EMEA tarafýndan yumurtada kalýntý süresi
"0" gün olarak belirlenmiþtir), %50'lik foksim'in
(Sebacil Byemite-Bayer) içinde tavuk bulunan
saha þartlarýndaki kümeslere bir hafta arayla 2
kez, 2000 ppm dozda uygulanmasýnýn ardýndan
49 gün süreyle %97-99'luk etkinlik saðlandýðý
bildirilmiþtir.
Referanslar
1. Nordenfors H (2000). Epidemiology and
control of the poultry red mite, Dermanysssus
gallinae. Doctoral thesis. Swedish University of
Agricultural Sciences, Uppsala, Sweden.
2. Chauve C (1998). The poultry red mite
Derrnanyssus gallinae (De Geer, 1778): current
situation and future prospects for control. Vet
Parasitol. 79: 239-245.
3. Zeman P, Zelezny J (1985). The susceptibility
of the poultry red mite Dermanyssus gallinae
(De Geer 1778) to some acaricides under
laboratory conditions. Exp Appl Acarol. 1: 1722.
4. Chirico J, Eriksson H, Fossum O, Jansson D
(2003). The poultry red mite, Dermanyssus
gallinae, a potential vector of Erysipe/othrix
rhusiopathiae causing erysipelas in hens. Med
Vet Entomol. 17: 232-234.
5. Durden LA, Linthicum LO Monath TP (1993).
Laboratory transmission of eastern equine
encephalomyelitis virus to chickens by chicken
mites (Acari: Dermanyssidae). J Med Entomol.
30: 281-285.
6. Van Emous R (2005). Wage war against the
red mite! Poulty International, October issue.
7. Josef Heine Dr. med. vet. (2004). Sebacil
ByeMite, data on file.
8. Liebisch A, Liebisch G (2001) Bekämpfung
der Roten Vogelmilbe. Teil1: Resistenzen und
Prüfung neuer Mittel bei der Bekämpfung von
Roten Vogelmilben (Dermanyssus gallinae).
Schädlingsbekämpfer 3:11-13.
9. Keila A, Pagot E, Pommier P, Baduel L, Heine
J (2006). Efficacy of Phoxim 50 % EC (ByeMite)
for treatment of Dermanyssus gallinae in laying
hens under field conditions. Rev. Med Vet.
157,12,590-594.
10. Meyer-Kühling B, Pfister K, Müller-Lindloff
J, Heine J (2006). Field efficacy of phoxim 50
% (ByeMite) for control of the poultry red mite.
Vet Parasitol, submitted for publication.
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1
15
Veteriner Tavukçuluk Derneði
BROYLER RASYONLARINDA KARNÝTÝN
KULLANIMI
Hande ÖZÇELÝK1, Sakine YALÇIN2
1 Dr.; Mistav Ýlaç-Ankara; 2 Prof. Dr. Ankara
Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme
ve Beslenme Hastalýklarý Anabilim Dalý-Ankara
oynayabileceði yönüyle alternatif yem katký
maddeleri arasýnda yer almaktadýr.
Karnitin
Karnitin (3-hidroksi-4-N-trimetilaminobütirat)
Artan Dünya nüfusu daha fazla hayvansal gýda
üretimini zorlayarak, daha büyük sürülerin
yetiþtirilmesini ve daha yoðun üretim tarzýný
yaþama geçirmiþtir. Ýnsanlarýn hayvansal gýda
gereksiniminin karþýlanmasýnda tavukçuluk
sektörünün önemi tartýþýlmaz bir boyut almýþtýr.
Tavukçuluk sektörü; üretim kayýplarýný
azaltabildiði, kalitesini artýrabildiði ölçüde baþarýlý
olur. Hayvansal ürünlerin miktar ve kalitesini
yükseltmek, hayvanlarý saðlýklý tutmak ve elde
edilen ürünün birim maliyetini daha düþük düzeye
indirmek amacýyla üretim sürecinde bir takým
çalýþmalarý yapmak zorunluluðu ve sorumluluðu
araþtýrýcýlarýn görevleri arasýndadýr.
4-12 saat gibi oldukça kýsa bir zaman dilimi
içerisinde olmaktadýr. Bu nedenle bazý besin
sýnýrlý
düzeyde
yararlanabilmektedir. Ayrýca, tavuklar tükettikleri
yemler ile insan gýdasýna da ortaktýrlar. Tüm bu
özellikler yem hammaddelerinin dolayýsýyla
karma yemlerin daha rasyonel kullanýlmasýný
gündeme getirmiþ, alternatif yem maddeleri ve
16
içerisinde yer alýr. Ýþlevsel olarak vitamine benzer
yönleri olmasýna karþýn vücutta sentez
edilebildiðinden tam bir vitamin özelliði taþýmaz.
Yapýsal olarak aminoasitlere benzemekle birlikte
proteinlerde bulunmadýðýndan gerçek bir
aminoasit olarak da kabul edilmez. Yüksek
miktarda kýrmýzý etlerde ve kümes hayvanlarýnýn
etlerinde bulunur. Bitkisel kaynaklarda miktarý
önemsizdir (Baumgartner ve Blum, 1997a).
Karnitinde "L" formu fizyolojik karnitin olarak
tanýmlanmýþ
olup,
insan
ve
hayvan
beslenmesinde önemlidir. "D" formu "L"
formunun etkilerini inhibe eder ve hatta yüksek
dozlarda toksik de olabilir (Baumgartner ve
Yemlerin, tavuklarýn sindirim sisteminden geçiþi
maddelerinden
kuarterner bir amindir. Vitamin benzeri maddeler
Blum, 1997a).
Metabolizmasý
Karnitinin yemlerle alýnmasýnýn yaný sýra vücutta
da sentezlenmesi söz konusudur. Karnitin
biyosentezi için lizin, metiyonin ve kofaktör
olarak da askorbik asit, nikotinik asit, vitamin
B6 ve demir (Fe++) gereklidir. Yemlerle alýnan
karnitin, aktif transport mekanizmasý ile
yem katký maddeleri arayýþýný hýzlandýrmýþtýr.
duodenum ve jejunumdan emilir. Pik plazma
Yem katký maddelerinden karnitin, rasyonlara
Karnitinin büyük çoðunluðu karaciðerde
katýlarak kanatlýlarýn geliþmesinde, verimlerinin
sentezlenmektedir. Karnitinin sentez iþleminde
artýrýlmasýnda, metabolik hastalýklara karþý direnç
metil grubu metiyoninden saðlanýrken, karbon
oluþturmada hatta bazý metabolik hastalýklarýn
zincirleri
saðaltýmýnda endike olabileceði yanýnda baðýþýklýk
karþýlanmaktadýr. Askorbik asit, karnitin ve
sisteminin güçlendirilmesinde ayrýca organizmada
steroid hormonlarýn sentezinde etkili olan
bazý metabolik ve fizyolojik aktivitelerde rol
hidrolazlarýn kofaktörü olarak görev yapmaktadýr.
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1
konsantrasyonuna emilimden 3 saat sonra ulaþýr.
ve
azot
gruplarý
lizinden
Veteriner Tavukçuluk Derneði
B u n e d e n l e ra s yo n d a k i a s ko r b i k a s i t
yetersizliðinde
karnitin
o l u þ a b i l m e k t e d i r.
yetersizliði
Karnitin
sentez
basamaklarýndan -bütirobetaine kadar olan
aþamalar birçok dokuda -bütirobetainden
karnitine dönüþüm basamaðý ise sadece
karaciðer, böbrek ve beyinde olmaktadýr.
Neonatal dönemde sentez çok düþük düzeyde
iken, bu dönem sonrasýnda sentez artmaktadýr
(Carroll ve Core, 2001; Zeyner ve Harmeyer,
1999).
Karnitinin az bir kýsmý organizmada yýkýma uðrar.
Vücuttan uzun sürede fakat sürekli olarak serbest
ve çoðunlukla asetil karnitin olarak atýlýr. Vücuttan
atýlýmý baþlýca idrar ile olmaktadýr. Memelilerde
sütle de yüksek miktarda atýlýr. Böbreklerde
oluþan karnitinin çoðu (%90 düzeyinde) geri
emilir. Karnitin, vücutta aþýrý miktarda serbest
yað asitlerin vücutta atýlmasýnda rol oynadýðýndan
böbrekten geri emilim oraný, türe göre deðiþiklik
gösterdiði gibi hayvanlara verilen rasyonlarýn
yað veya proteince zengin olmasý veya vücutta
lipolizin yoðun olarak þekillenmesi durumunda
vücudun gösterdiði bir tepki sonucu artar
(Baumgartner ve Blum, 1997b).
Biyolojik Fonksiyonlarý
L-karnitin vitamin benzeri bir etkiye sahip olup
lipit katabolizmasýnda ve enerji üretimini de
içeren bir çok metabolik faaliyette görev
almaktadýr. Baþlýcalarý (Baumgartner ve Blum,
1997b; Coþkun, 1999; Zeyner ve Harmeyer,
1999; Walter, 2000; Carroll ve Core, 2001):
• L-karnitin 12 karbondan daha uzun zincirli
yað asitlerinin mitokondri iç membranýndan
matrikse taþýnmasýný saðlayarak bunlarýn
enerji için deðerlendirilmesine yardýmcý
olmaktadýr.
• Karnitin membran stabilizatörüdür. Hücre
membranýnýn oluþmasý ve korunmasýnda rol
alýr.
• Karnitin, organizmanýn dayanýklýlýðýnýn
artýrýlmasýnda rol oynar. Yað oksidasyonunun
artýþý ile yaðýn hýzlý bir þekilde taþýnmasýna
olanak verir. Böylelikle vücut aðýrlýk kaybýnýn
önlenmesi ve dayanýklýlýðýn artmasýnda etkili
olmaktadýr.
• Karnitinin immunkompetansýn artýrýlmasýnda
rolü vardýr. Son yýllarda yapýlan çalýþmalarda
L-karnitinin spesifik antikor üretimini artýrdýðý
y o l u n d a g ö z l e m l e r b u l u n m a k t a d ý r.
• Karnitin dallý zincirli aminoasitlerin (löysin,
izolöysin, valin) metabolizmasýna yardýmcý
olmakta, bu aminoasitlerin oksidasyonunu
stimule etmektedir.
• Karnitinin peroksimal yað asidi oksidayonunda
rolü vardýr. Peroksizomlardaki ß-oksidasyonla
çok uzun zincirli yað asitlerinin (22 karbondan
daha uzun) zincir uzunluklarýný kýsaltýr. Karnitin
zincir uzunluklarý kýsalmýþ bu yað asitlerini
mitokondriyal ß-oksidasyon için
peroksizomlardan matrikse taþýr.
• Karnitin, açil gruplarý yakalayýcýsý gibi hareket
eder. Açil CoA metabolizmasýnda bir defekt
olduðunda veya açil CoA oluþup daha ileri
metabolize edilemediði durumlarda açil
gruplarý karnitin tarafýndan tutulur. Mitokondri
içinde açil CoA/CoA oranýný sabit tutarak
tampon görevi yapar. Açil CoA esterlerinin
mitokondri matriksinde birikmesi, hücrede
toksik ve bazý enzimler üzerinde inhibitör
etkiye sahiptir. Karnitin açil CoA esterleri ile
karnitin esterleri yaparak onlarý vücutta
uzaklaþtýrýr ve toksik etkilerinin önüne geçer.
Ayrýca karnitin;
• Serbest karnitin havuzunun oluþturulmasýnda,
• ATP biriktirilmesinin saðlanmasýnda,
• Amonyak detoksifikasyonunda,
• Spermatogenezis ve sperm motilitesinin
saðlanmasýnda,
• Kalp fonksiyonlarýnýn düzenli bir þekilde
çalýþtýrýlmasýnda,
• Tr i g l i s e r i d v e k o l e s t r o l
düþürülmesinde,
seviyesinin
• Piruvat dehidrogenazýn inhibe edilmesinde,
• Aminoasit, piruvat ve keton cisimciklerinden
enerjinin saðlanmasýnda rol alýr .
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1
17
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Çizelge 1. Bazý bitkisel ve hayvansal ürünlerin L-karnitin düzeyleri, mg/100 g
Ürün
L-Karnitin
Ürün
L-Karnitin
Sýðýr eti
64
Et kemik unu
10
Tavþan eti
21
Arpa
0,7
Tavuk eti
7,5
Mýsýr
0,5
Ýnek sütü
2,0
Buðday kepeði
1,5
Yumurta
0,8
Soya küspesi
1,5
Balýk unu
8,5-14,5
Ayçiçeði küspesi
0,5
Yað asitlerinin yetersizliði ve fazlalýðýnda karnitine
olan gereksinim artmaktadýr. Yað asitlerinin
yetersizliðinde vücutta depolanmýþ lipidlerin beta
oksidasyon oraný arttýðýndan kaslar ile
karaciðerde karnitine olan gereksinim artar. Yað
asitlerinin fazla olmasý durumunda ise, yað
asitlerinin bir bölümü vücutta birikirken aþýrý
miktarda yað asitlerinin vücutta atýlmasý sýrasýnda
detoksifikasyonun saðlanmasý için karnitine
Karnitin Kaynaklarý
L-Karnitin hayvan türlerinde ve geliþmiþ bitki
türlerinde bulunur. Tüm yem ham maddelerinde
farklý miktarlarda bulunur. Bitkisel kaynaklý yem
gereksinim artar (Baumgartner ve Blum, 1997b).
ham maddeleri ise çok az miktarlarda karnitin
Karnitin Eksikliði
karnitin düzeyleri Çizelge 1'de verilmektedir
Karnitin hem hayvanlar hem de insanlar için
(Baumgartner ve Blum, 1997a).
gereklidir. Endojen sentezi ve yemle birlikte
alýnan miktarýyla vücudun ihtiyacý karþýlanýr.
içerir. Bazý bitkisel ve hayvansal ürünlerin L-
Broyler Rasyonlarýnda Karnitin Kullanýmý
Yalnýz aþaðýdaki durumlarda ihtiyaç, yem
Gropp ve ark. (1994) özellikle L-karnitin
hammaddesi ve sentez yoluyla karþýlanmaz
sentezinin endojen gereksinimini karþýlamada
(Baumgartner ve Blum, 1997b).
yetersiz olduðu genç hayvanlarda rasyonlara L-
• Neonatal dönem
geliþmemiþtir)
(biyosentez
tam
• Stres koþullarý
karnitin ilavesinin, yað asidi ve enerji
deðerlendirilmesini artýrarak, canlý aðýrlýk artýþý
ve yemden yararlanmayý olumlu yönde
etkilediðini kaydetmiþlerdir.
• Yüksek performans
Buyse ve ark. (2001), 17,8 mg/kg L-karnitin
• Güçlü efor sarfý (yarýþ ve spor hayvanlarý)
kapsayan baþlangýç yemlerine ve 22,9 mg/kg
• Karnitin miktarý düþük yemlerin tüketimi
• Yaðlý yemlerin tüketimi
Karnitin eksiklikleri primer ve sekonder olarak
sýnýflandýrýlabilir. Primer eksiklik karnitin
biyosentezindeki kalýtsal bozukluklar ile karnitinin
metabolizma ve taþýnmasýndaki bozukluklardan
kaynaklanýr. Bunlar kaslarda yoðun yað birikimleri
ve genel saðlýk sorunlarý þeklinde ortaya çýkar.
Sekonder eksiklikleri, yetersiz karnitin alýmlarý,
karnitin biyosentezinin azalmasý, metabolizmada
aþýrý karnitin kayýplarý veya endojen ihtiyacýnýn
18
artmasýndan kaynaklanýr. Sekonder eksikliklerde
klinik ya da patolojik belirtiler görülmemesine
raðmen verim düþüklüðü söz konusudur
(Baumgartner ve Blum, 1997b).
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1
L-karnitin kapsayan bitirme yemlerine 100 mg/kg
L-karnitin ilavesinin erkek ve diþi broylerlerde
performans, organ aðýrlýðý, plazma hormon ve
metabolit konsantrasyonlarý üzerine etkisini
incelemiþlerdir. Broyler civcivler normal (30 °C)
ve düþük sýcaklýkta (20 °C) tutulmuþlardýr.
Rasyonlara L-karnitin ilavesi normal sýcaklýkta
tutulan piliçlerin abdominal yaðýnda azalmaya
neden olmuþtur. Düþük sýcaklýktaki broylerlerde
L-karnitin ilavesi kalp aðýrlýðý ve oranýný ve
dolaþýmdaki
plazma
triodotronin
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 4
15
Veteriner Tavukçuluk Derneði
konsantrasyonunu arttýrmýþtýr. Deneme
kolesterol, fosfolipid ve lipoprotein düzeyleri
sonucunda karnitinin broylerlerin performansýný
üzerinde etkisiz olduðu belirlenmiþtir. Broylerlerde
olumlu yönde etkilemediði gözlenmiþtir. Fakat
karnitin ilavesi yað asidi transport oranýný
araþtýrýcýlar, kalp aðýrlýðýnýn canlý aðýrlýða oranýný
arttýrdýðýndan böylece serumda esterleþmemiþ
arttýrdýðýndan L-karnitinin broyler civcivlerde
yað asidi ve triaçilgliserol miktarýnda azalmaya
metabolik hastalýklarýnýn insidansýný azaltan
neden olmuþtur. Rasyonunda karnitin bulunan
potansiyel bir madde olduðu sonucuna
grupta karnitin palmitoyl transferaz aktivitesi,
varmýþlardýr.
ko n t r o l g r u b u n u n k i n d e n d a h a y ü k s e k
Rabie ve ark. (1997a), 18 günlük broylerler ile
yaptýklarý bir çalýþmada; farklý düzeylerde protein
(%18, %20, %22) kapsayan rasyonlara 50
mg/kg L-karnitin ilavesinin performans üzerine
etkisini araþtýrmýþlardýr. Otuz beþ gün süren bu
çalýþma sonucunda karnitin ilavesinin canlý aðýrlýk
artýþý ve yemden yararlanma oranýný olumlu
ilavesi ß-hidroksi açil-CoA dehidrogenaz, açilCoA dehidrogenaz veya enoyl-CoA hydratase
aktiviteleri etkilememiþtir. Araþtýrýcýlar, karnitinin
yað asidi taþýnmasýný arttýrdýðýný, performans ve
karkas özelliklerini ise etkilemediðini
bildirmiþlerdir.
yönde etkilediði kaydedilmiþtir. Ayrýca abdominal
Broyler rasyonlarýna 25, 50, 75 ve 100 mg/kg
yað miktarý ve yüzdesi ile göðüs etindeki ham
düzeylerinde karnitin ilave edilerek yapýlan bir
yað miktarýnýn karnitin ilavesiyle önemli ölçüde
çalýþma sonunda (Xu ve ark., 2003) canlý aðýrlýk
azaldýðý da rapor edilmiþtir.
artýþý ve yemden yararlanmanýn etkilenmediði
Lien ve Horng (2001), 180 adet günlük broyler
civcivler ile yaptýklarý altý haftalýk araþtýrmada,
rasyona 160 mg/kg karnitin katkýsýnýn büyüme
bildirilmiþtir. Buna karþýn sözü edilen karnitin
düzeylerinin abdominal yað miktarýný azalttýðý
(p<0.05) gözlenmiþtir.
performansý, karkas özellikleri, bazý kan
Rabie ve ark. (1997b), 18 günlük broylerler ile
parametreleri ve yað asidi oksidasyonu ile iliþkili
yaptýklarý çalýþmada, rasyonlara katýlan 0, 50,
olan enzim aktiviteleri üzerine etkilerini
100 ve 150 mg/kg düzeylerindeki karnitinin
belirlemiþlerdir. Araþtýrma sonucunda rasyonlara
broylerlerde performans, karkas randýmaný,
karnitin ilavesinin canlý
aðýrlýk
artýþý,
tüketimi,
yararlanma
yem
yemden
oraný,
karaciðer aðýrlýðý ve
abdominal yað aðýrlýðý
bakýmýndan istatistik fark
oluþturmadýðýný
g ö z l e m l e m i þ l e r d i r.
Rasyonunda karnitin
bulunan grupta, serum
triaçilgliserol
ve
esterleþmemiþ
yað
asitleri kontrol grubuna
göre
daha
düþük
(p<0.05) bulunmuþ,
karnitinin
20
bulunmuþtur (p<0,05). Bununla birlikte karnitin
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1
serum
Veteriner Tavukçuluk Derneði
abdominal yað ve karkas bileþimi üzerine etkisini
artmýþ, abdominal yað miktarý ve yüzdesi
araþtýrmýþlardýr. Rasyonlarda karnitin bulunmasý,
azalmýþtýr. Denemenin ikinci haftasý süresince
denemenin birinci ve ikinci haftasýnda canlý
rasyona L-karnitin ilavesi ile rasyondaki enerji
aðýrlýk artýþýný önemli ölçüde olumlu etkilemiþtir.
düzeyi arasýnda canlý aðýrlýk artýþý ve yemden
Karnitin ilavesi ile 46 günlük broylerlerde
yararlanma oraný bakýmýndan önemli iliþki
abdominal yað aðýrlýðý ve yüzdesi önemli
kaydedilmiþtir.
derecede azalmýþtýr. Araþtýrmacýlar, karnitinin
olumlu etkilerinin hayvanlarýn yaþýna baðlý
olabileceðini bildirmiþler ve 50 mg/kg karnitin
ilavesinin etkili olduðunu kaydetmiþlerdir.
Broyler rasyonlarýnda 50 mg/kg karnitini yalnýz
baþýna ve askorbik asitle birlikte yüksek (34-36
°C) ve normal (24 °C) sýcaklýk þartlarýnda
kullanýlarak yapýlan bir çalýþma sonunda (Çelik
Rodehutscord ve ark. (2002) yaptýklarý bir
ve Öztürkcan, 2003), yüksek sýcaklýkta karnitin,
çalýþmada, broyler rasyonlarýna 80 mg/kg karnitin
askorbik asit ve karnitin+askorbik asit ilavesinin
ilave ettikleri çalýþmalarýnda
broylelerin performansýnda
istatistik bakýmdan önem
taþýyan
bir
deðiþiklik
gözlemlememelerine karþýn,
büyümenin ve yemden
yararlanmanýn yaklaþýk % 5
düzeyinde olumlu yönde
etkilendiðini saptamýþlardýr.
Rabie ve Szilagyi (1998),
farklý düzeylerde metabolize
olabilir enerji (3230, 3062
ve 2979 kca/kg) içeren
rasyonlarla beslenen 18
günlük broylerlerde 50
mg/kg karnitin ilavesinin beþ
haftalýk
süre
sonunda
büyüme performansý ve
karkas deðerleri üzerine
etkisini araþtýrmýþlardýr.
Çalýþmanýn ilk iki haftasý
süresince karnitin ilavesinin
canlý aðýrlýk artýþý ve yemden
yararlanma oranýný olumlu
yönde etkilediði belirlenmiþtir.
Ye m d e n ya ra r l a n m a n ý n
denemenin
dördüncü
haftasýnda da olumlu yönde
etkilendiði gözlenmiþtir.
Karnitin ilavesiyle göðüs ve
but eti aðýrlýðý önemli ölçüde
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1
21
Veteriner Tavukçuluk Derneði
canlý aðýrlýk artýþýný önemli derecede artýrdýðý
100 mg/kg L-karnitin, 2.5 g/kg sodyum humat
bildirilmiþtir.
ve 100 mg/kg L-karnitin+2.5 g/kg sodyum
Çakýr ve Yalçýn (2007), düþük ve normal enerji
düzeyli rasyonlara karnitin ilavesinin broylerlerin
performans, karkas parametreleri ve bazý kan
parametreleri üzerine etkisini belirlemek üzere
bir çalýþma yapmýþlardýr. Çalýþmada toplam 288
adet günlük broyler civciv (160 erkek ve 128
diþi) her biri 72 civcivden (40 erkek ve 32 diþi)
oluþan 4 deneme grubuna rast gele ayrýlmýþ ve
her bir grup 4 alt gruba bölünmüþtür. Rasyonlar
düþük (2800-3000 kcal/kg metabolize olabilir
enerji, sýrasýyla broyler büyütme ve geliþtirme
yemlerinde) ve normal (3000-3200 kcal/kg
metabolize olabilir enerji sýrasýyla broyler
büyütme ve geliþtirme yemlerinde) enerji
düzeyine sahip olacak þekilde düzenlenmiþtir.
Karnitin 100 mg/kg düzeylerinde ilave edilmiþtir.
Karnitin ilavesi canlý aðýrlýk, canlý aðýrlýk artýþý,
yem tüketimi, yemden yararlanma oraný, karkas
randýmaný, kalp, taþlý mide ve abdominal yað
aðýrlýklarýný istatistik önem taþýyacak düzeyde
etkilememiþtir. Düþük enerji düzeyli rasyonlara
karnitin ilavesi sonucunda karaciðer aðýrlýðý
(p<0.01), bursa Fabricius aðýrlýðý (p<0.05) ve
bursa Fabricius oranýnýn (p<0.05) arttýðý
belirlenmiþtir. Gruplar arasýnda kan parametreleri
bakýmýndan istatistik önem taþýyacak bir farklýlýk
oluþmamýþtýr. Rasyonlara 100 mg/kg düzeyinde
karnitin katýlmasýnýn broylerlerin performansý
ve immun sistemi üzerinde önemli düzeyde
olumlu bir etki oluþturmadýðý kaydedilmiþtir.
Özçelik ve Yalçýn (2004), rasyonlara L-karnitin
ve sodyum humatýn birlikte veya ayrý
katýlmalarýnýn broylerlerde bazý verim özellikleri
üzerine etkilerine belirlemek amacýyla yaptýklarý
çalýþmada toplam 288 adet günlük Ross 308
erkek broyler civciv kullanmýþlardýr. Deneme
her biri 72'þer civcivden oluþan 1 kontrol, 3
deneme olmak üzere toplam 4 grup halinde
yürütülmüþtür. Gruplarýn her biri 18 adet civciv
içeren 4 tekrar grubuna ayrýlmýþtýr. Birinci, ikinci
ve üçüncü deneme gruplarý rasyonlarýna sýrasýyla
22
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1
humat ilave edilmiþtir. Deneme 42 gün
sürdürülmüþtür. Deneme sonunda gruplar
arasýnda canlý aðýrlýk, canlý aðýrlýk artýþý, yem
tüketimi, yemden yararlanma oraný, mortalite,
karkas aðýrlýðý, karkas randýmaný, taþlýk aðýrlýðý
ve abdominal yað aðýrlýðý bakýmýndan istatistik
açýdan bir farklýlýk görülmemiþtir. Rasyonlarda
L-karnitin, sodyum humat ve L-karnitin+sodyum
humat bulunmasý, 42 günlük deneme süresince
canlý aðýrlýk artýþýný kontrol grubuna göre sýrasýyla
%5.20, 5.55 ve 3.72 düzeyinde arttýrmýþ, bir
kg canlý aðýrlýk artýþý için tüketilen yem miktarýný
ise sýrasýyla %6.10, 1.41 ve 6.10 düzeyinde
azaltmýþtýr (p>0.05). Rasyonlarda L-karnitin
bulunan grupta karaciðer ve yürek aðýrlýðý kontrol
grubuna göre daha düþük (p<0.05) bulunmuþtur.
Deneme sonucunda broyler rasyonlarýna Lkarnitin ve sodyum humatýn birlikte ve ayrý
katýlmalarýnýn canlý aðýrlýk artýþý, yemden
yararlanma, karkas randýmaný ve bazý kesim
özellikleri üzerine olumsuz bir etkisi
gözlenmemiþtir.
SONUÇ
Karnitinin broylerlerde uzun zincirli yað asitlerinin
ß-oksidasyonunu saðlamak amacýyla kullanýmý,
en yaygýn kullaným alanýný oluþturmaktadýr.
Endojen sentez ve yemlerle saðlanan karnitin
hayvanlarýn karnitin ihtiyacýný karþýlamaktadýr.
Ancak metabolik ihtiyaçlarýn arttýðý, karnitin
sentezinin yetersiz olduðu, rasyonla yeterli
düzeyde karnitin, lizin ve metiyoninin alýnmadýðý
durumlarda ve stres koþullarýnda karnitin
kullanýmý ile birçok olumsuz durumun önüne
geçilebilmektedir. Sonuç olarak karnitin, son
yýllarda kanatlý hayvanlarýn geliþmesi, metabolik
hastalýklara karþý direnç oluþmasý ve bazý
hastalýklarýn önlenmesi, baðýþýklýk sisteminin
güçlenmesi, organizmada bazý metabolik ve
fizyolojik olgularda rol oynamasý gibi özellikleri
nedeniyle yaygýn kullanýlan yem katký maddeleri
içerisinde yer almýþtýr.
Veteriner Tavukçuluk Derneði
KAYNAKLAR
composition and plasma L-carnitine concentration
BAUMGARTNER, M., BLUM, R. (1997a). Feeds
of broiler chicks reared under different
without animal meal: is adequate L-carnitine
provision stil safeguarded. LONZA Ltd. Technical
Report. August 1997.
temperature. Arch. Anim. Nutr., 57 (1), 27-38.
GROPP, J.M., SCHUMACHER, A., SCHWEIGERT,
F.J. (1994): Recent research in vitamin nutrition
BAUMGARTNER, M., BLUM, R. (1997d). Carnitinechemistry, biological function and deficiencies.
LONZA Ltd. Technical Report. August 1997.
BUYSE, J., JANSSENS, G.P., DECUYPERE, E.
(2001): The effects of dietary L-carnitine
supplementation on the performance, organ
with special emphasis to vitamin A, ?-carotene
and L-carnitine. In: Proceedings of the Arkansas
Nutrition Conference, pp.:124-134. Fayetteville,
AR: Arkansas Poultry Federation.
LIEN, T.F., HORNG, Y.M. (2001): The effect of
supplementary dietary L-carnitine on the growth
weights and circulating
hormone and metabolite
concentrations of broiler
chickens reared under a
normal or low temperature
schedule. Br. Poultry Sci. 42
(2), 230 - 241.
M.C., CORE, E. (2001).
Carnitine: A Review. Comp.
Cont. Educ. Pract. Vet., 23:
45-52.
COÞKUN, T. (1999). Karnitin:
Klinik
Önemi
ve
Uygulamalarý. In: Pediatride
Geliþmeler. Ed.: Ý. Özalp, M.
Yurdakök, T. Coþkun. Sinem
Ofset. Ankara, p: 477-483.
ÇAKIR, S., YALÇIN, S.
(2007). Effects of L-carnitine
supplementation in diets with
low or normal energy level
on growth performance and
carcass traits in broilers.
Revue Med. Vet. 158, 6, 291296
ÇELÝK, L., ÖZTÜRKCAN, O.
(2003): Effects of dietary
supplemental L-carnitine and
ascorbic
acid
performance,
on
carcass
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1
23
Veteriner Tavukçuluk Derneði
performance, serum components, carcass traits
quality of broiler chickens. Acta Biol. Hung., 48,
and enzyme activities in relation to fatty acid
241-252.
?-oxidation of broiler chickens. Br. Poultry Sci.,
42, 92-95.
RODEHUTSCORD, M., TIMMLER, R., DIECKMANN,
A. (2002). Effect of L-carnitine supplementation
ÖZÇELÝK, H., YALÇIN, S. (2004): Broyler
on utilisation of energy and protein in broiler
rasyonlarýnda L-karnitin ve humat kullanýmý.
chicken fed different dietary fat level. Arch.
Ankara Üniv. Vet. Fak. Derg., 51, 55-62.
Anim. Nutr., 56: 431-441.
RABIE, M.H., SZILAGYI, M. (1998): Effects of
XU, Z.R., WANG, M.Q., MAO, H.X., ZHAN, X.A.,
L-carnitine supplementation of diets differing in
HU, C.H. (2003). Effects of L-carnitine on growth
energy levels on performance, abdominal fat
performance, carcass composition, and
content and yield and composition of edible
metabolism of lipids in male broilers. Poult. Sci.,
meat of broilers. Br. J. Nutr., 80, 391-400.
82: 408-413.
RABIE, M.H., SZILAGYI, M., GIPPERT, T. (1997a):
WALTER, P. (2000). L-carnitine a 'vitamin-like
Effects of dietary L- carnitine supplementation
substance for functional food. Ann. Nutr. Metab.,
and protein level on performance and degree
44:75-96.
of meatness and fatness of broilers. Acta Biol.
Hung., 48, 221-239
ZEYNER, A., HARMEYER, J. (1999). Metabolic
functions of L-carnitine and its effects as feed
RABIE, M.H., SZILAGYI, M., GIPPERT, T.,
additive in horses. A review. Arch. Anim. Nutr.,
VOTISKY, E., GERENDAI, D. (1997b): Influence
52: 115-138.
of dietary L-carnitine on performance and carcass
GENEL KURULA ÇAÐRI
VETERÝNER TAVUKÇULUK DERNEÐÝ BAÞKANLIÐI'NDAN
Veteriner Tavukçuluk Derneði, 2009 yýlý olaðan Genel Kurul toplantýsý, 18.5.2009 Pazartesi günü saat 1200'de
Ziraat Mahallesi Sað Sokak No:2/A Dýþkapý-Ankara adresinde çoðunluk saðlanamadýðý taktirde 25.05.2009
Pazartesi günü ayný saat ve yerde yapýlacaktýr.
Önemle duyurulur.
YÖNETÝM KURULU
GÜNDEM
Açýlýþ
Baþkanlýk ve divan seçimi
Yönetim ve Denetim Kurulu raporlarýnýn okunmasý
Eleþtiri ve öneriler
Yönetim ve Denetim Kurullarýnýn aklanmasý
Yeni bütçenin görüþülmesi
Yeni Yönetim ve Denetleme Kurullarý ile Haysiyet Divanýnýn seçimi
Dilek ve temenniler
Kapanýþ
24
Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1

Benzer belgeler