12. sayı

Transkript

12. sayı
Sayı 12
Üç aylık EY kurumsal dergisi
EY Türkiye 10 kadın
girişimciyi liderliğe taşıyacak
Yenilenebilir enerjide
Türkiye'nin performansı
yükseliyor
EY Türkiye ile sağlık
sektöründe sürdürülebilir
büyüme
Vergi Maratonu 2016'nın
kazananları belli oldu
İçindekiler
08
24
04
14
4 EY Türkiye,
12 Küresel lüks tüketim
18 Türkiye kitlesel
24 Vergi Maratonu
6 Avrupalı bankacıların
14
20 Yatırımcı finans
26 EY etkinlikleri
30 Bizden haberler
31 Eğitim takvimi
10 kadın girişimciyi
liderliğe taşıyacak
gündeminde büyüme
değil riskler var
8 Yenilenebilir enerjide
ve kozmetik sektörü
büyümede hız kesti
Sağlık sektöründe
sürdürülebilir büyüme
16 Gelişmekte olan
Türkiye’nin performansı
yükseliyor
ülkelerde sağlık
sektörünü dönüştürecek
5 teknoloji
10 Para ve sermaye
17 Siber saldırı ilk 3
piyasası araçlarının
vergilendirilmesi
küresel riskten biri
fonlama alanında
henüz yolun başında
dışı bilgiye her
zamankinden fazla
başvuruyor
22 EY Türkiye
2016'ının kazananları
belli oldu
Liderleri, 8 Mart Dünya
Kadınlar Günü’nde
cinsiyet eşitliğine
dikkat çektiler
EY | Assurance | Tax | Transactions | Advisory
EY Hakkında
EY bağımsız denetim, vergi, kurumsal
finansman ve danışmanlık hizmetlerinde
bir dünya lideridir. Anlayışımız ve kaliteli
hizmetlerimiz dünya ekonomisi ve sermaye
piyasalarında güvenin oluşmasına katkıda
bulunmaktadır. EY, güçlü yönetim ekibiyle
tüm paydaş gruplarına verdiği sözleri yerine
getirmekte ve bu şekilde çalışanları, müşterileri
ve içinde yer aldığı diğer çevreler için daha iyi
bir çalışma hayatı oluşturulmasında önemli bir
rol üstlenmektedir.
EY adı küresel organizasyonu temsil eder ve
Ernst & Young Global Limited’in her biri ayrı
birer tüzel kişiliğe sahip olan, bir veya daha
çok, üye firmasını temsil edebilir. Sınırlı
sorumlu bir Birleşik Krallık şirketi olan
Ernst & Young Global Limited müşteri hizmeti
sunmamaktadır. Daha fazla bilgi için lütfen
ey.com adresini ziyaret ediniz.
© 2016 EY Türkiye.
Tüm Hakları Saklıdır.
Sadece genel bilgi verme amacıyla sunulan bu yayın muhasebe,
vergi veya diğer profesyonel hizmetler alanında geçerli bir
kaynak olarak kullanılması amacıyla hazırlanmamıştır. Belirli bir
konuya ilişkin olarak ilgili danışmana başvurulmalıdır.
ey.com/tr
vergidegundem.com
facebook.com/ErnstYoungTurkiye
instagram.com/eyturkiye
twitter.com/EY_Turkiye
TurkEYnews dergisi ile ilgili yorum ve önerilerinizi [email protected] adresine iletebilirsiniz.
Ülke Başkanı'ndan…
Değerli çalışma arkadaşlarım, değerli EY dostları,
Yaz aylarına girdiğimiz bu günlerde, daha iyi
bir çalışma dünyası oluşturma vizyonumuz
doğrultusunda, gelecekte iz bırakacak birçok
projeye imza attığımızı sizlerle paylaşmak isterim.
Bu projelerimizden ilki, kişisel olarak da
desteklemekten gurur duyduğum, kadınların iş
dünyasında yükselmesini desteklemek amacıyla
başlattığımız Girişimci Kadın Liderler Programı.
Türkiye'nin dört bir yanından yapılan başvuruları
titizlikle inceleyerek işlerini büyütme hedefi, tutkusu
ve potansiyeli olduğuna inandığımız 10 kadın
girişimciyi seçtik ve onları liderliğe taşımak için kolları
sıvadık. 10 kadın girişimcimizi; yatırımcı, danışman
ve birçok başarılı girişimcinin bilgi birikiminden yararlanabilecekleri bir programa aldık.
Girişimcilerimize bu programa katılmalarının ardından, şirketlerini hem ciro hem de istihdam
anlamında büyütme çalışmaları sırasında da destek vereceğiz. Böylelikle, EY Türkiye olarak
gönüllü mentor olan şirket ortaklarımızla birlikte ülke ekonomisine sağladığımız katkıyı artırmış
olacağız.
Kadın girişimcilerimizin yanı sıra gençlerimizi de desteklemeye devam ediyoruz. Gelecek
nesil vergi profesyonellerini bugünden keşfetmek ve ülkemizi vergi alanında temsil edecek
gençlerimize destek olmak amacıyla bu yıl 5'incisini düzenlediğimiz Vergi Maratonu 2016
yarışmasının kazananlarını, Mayıs ayındaki ödül töreninde açıkladık. Türkiye genelinde 500’e
yakın başvuru aldığımız bu yarışma ile vergi düzenlemelerine ilişkin uygulamaların farklı
alanlarında görev alacak gençlerimize kariyerlerinde destek ve yol gösterici olmaktan büyük
mutluluk duyuyoruz.
Yazımı güzel bir haberle noktalamak istiyorum. Dünya çapında 45'ten fazla ülkede "En İyi
İşyerleri" listelerini yayınlayan Great Place to Work® Türkiye’nin En İyi İşverenleri 2016
araştırmasına bu yıl EY Türkiye olarak ilk kez katıldık ve çalışan sayısı 500 – 2000 kişi olan
şirketler kategorisinde ödüle layık bulunduk. Önceliğine insanı alan bir işveren markası olarak,
bu araştırmada yer almanın ortak hedeflerimize ulaşmada son derece faydalı bir katalizör
olacağına inanıyorum.
Nice değerli ödüllere ulaşmak üzere, keyifli okumalar diliyorum.
Mustafa Çamlıca
EY Türkiye Ülke Başkanı
Güncel
EY Türkiye, 10 kadın girişimciyi
liderliğe taşıyacak
EY Türkiye, vizyon sahibi girişimci
kadınların, iş dünyasında yükselmeleri ve
küresel pazarlarda rekabet edebilmelerini
desteklemek amacıyla hayata geçirdiği
Girişimci Kadın Liderler Programı’nın ilk
sınıfına seçilen 10 girişimciyi kamuoyuna
tanıttı. 10 kadın girişimci, bir yıl sürecek
programdan ücretsiz yararlanırken; EY
Türkiye, ülke ekonomisine katkı sağlamayı
amaçladığı bu program ile girişimci kadınların
küresel pazarda liderliğe yükselmelerine
destek olacak.
EY'nin, küresel çapta uyguladığı Girişimci Kadın Liderler
Programı'nın Türkiye seçimleri tamamlandı. KAGİDER Başkanı
Sanem Oktar ile LabX kurucusu ve “BirFikrinMiVar?” programının
yapımcısı Fuat Sami’nin yer aldığı bağımsız jüri, Türkiye'nin dört
bir yanından yapılan yoğun başvuruları titizlikle inceleyerek
işlerini büyütme hedefi, tutkusu ve potansiyeli olduğuna inandığı
10 kadın girişimciyi seçti. 14 – 15 Mart tarihlerinde EY Türkiye
tarafından hazırlanan iki günlük Oryantasyon Konferansı’na
katılan girişimciler, bir yıl boyunca alanında en iyi eğitmenler
tarafından ücretsiz verilecek eğitimlere katılarak, ihtiyaç
duydukları alanlarda EY Türkiye’nin şirket ortaklarından birebir
mentorluk desteği alacaklar. Programın bitiminde ise kadın
girişimciler şirketlerini büyütmek ve pazar lideri olmak için
çalışacak.
Oryantasyon Konferansı’ndaki konuşmasında EY Türkiye Ülke
Başkanı Mustafa Çamlıca, sosyal sorumluluk niteliği taşıyan bu
program ile seçilen 10 kadın girişimcinin, yatırımcı, danışman ve
birçok başarılı girişimcinin bilgi birikiminden yararlanabilecekleri
bir ağa katılacaklarını belirtti. Çamlıca, "Programımız girişimci
kadınlarımızı uluslararası pazarlarda etkin faaliyet göstermeye ve
rekabet etmeye hazır hale getirmeyi hedefliyor. Girişimcilerimizin,
bu programa katıldıktan sonra şirketlerini hem ciro hem de
istihdam anlamında büyütme çalışmalarına destek vermekten
mutluluk duyacağız" dedi.
4
| TurkEYnews
Program ülke ekonomisine katkı sağlayacak
EY Girişimci Kadın Liderler Programı Türkiye Lideri ve EY Türkiye
Kurumsal Finansman Şirket Ortağı Özge Gürsoy da yaptığı
konuşmada şu bilgileri verdi: “Girişimcilerin işlerini büyütmeleri
için başarılı rol modellere ve iş geliştirme çevrelerine erişime
ihtiyaç duyduğunu biliyoruz. Programımız, seçilen girişimcilere
bu olanağı sağlayarak işletmelerini büyütmelerine yardımcı
olacak. Böylelikle biz de EY Türkiye olarak, gönüllü mentor
olan şirket ortaklarımızla birlikte ülke ekonomisine sağladığımız
katkıyı artırmış olacağız. 2 gün süren Oryantasyon Konferansı
boyunca 2016 sınıfımızın katılımcıları arasındaki etkileşim ve
dayanışmadan oldukça etkilendiğimi belirtmek isterim.”
EY Girişimci Kadın Liderler Programı ve Stratejik Büyüyen
Pazarlar EMEIA (Avrupa, Orta Doğu, Hindistan, Afrika) Lideri aynı
zamanda EY Türkiye Kurumsal Finansman Şirket Ortağı Demet
Özdemir de toplantıda bir konuşma yaptı. Global araştırmaların,
kadınlara becerileri konusunda güven aşılanması gerektiğini
ortaya koyduğunu belirten Özdemir, şunları söyledi: "Kadın
girişimcilerimizin, liderlik becerilerini geliştireceği koçluk ve
mentorluk programlarına, yönetimsel yetkinliklerini artıracağı
eğitimlere, finansal ve hukuksal konularda danışmanlığa ve
iletişim ağlarını genişletebileceği programlara ihtiyacı var. Biz de
EY olarak, tüm kaynaklarımızı kadın girişimcilerin şirketleri için
hayalini kurdukları potansiyele ulaşabilmelerinde kullanacağız.
Ayrıca EMEIA bölgesinde, bu programı Türkiye’de başlatmış
olmanın heyecanı içerisindeyiz. Türkiye’den sonra EY Girişimci
Kadın Liderler Programı’nı, Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak
üzere bölgedeki diğer ülkelerde de çok yakında başlatacağız."
Programın EMEIA Direktörü İmge Kaya Sabancı ise önümüzdeki
bir yıl boyunca 2016 sınıfını hangi süreçlerin beklediğinden
bahsetti. Programın katılımcılara sağlayacağı faydalardan da
ayrıca bahseden Sabancı, EY’nin yaklaşık 30 ülkede uyguladığı
program dâhilinde elde edilen sonuçlara göre, programa Kuzey
Amerika’dan katılan şirketlerin 2013 yılı toplam cirosunun önceki
yıllara göre %63'e yükseldiğini, katılımcıların yıllık ortalama ciro
artışının %20’yi bulduğunu ve ikinci yılında büyümelerinin %50’ye
ulaştığının gözlendiğini söyledi.
Sayı 12
10 kadın girişimci hakkında
DEREN ÖZTÜRK / Deren Kimya
Koç Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu.
Bilgi Üniversitesi Pazarlama İletişimi yüksek
lisansı öğrencisi. İstanbul’da kurulu Deren
Kimya A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Üyesi. GYIAD
(Genç Yönetici İş Adamları Derneği) Yönetim
Kurulu Üyesi. PLAT (Özel Markalı Ürünler
Tedarikçileri Derneği) Üyesi. 1984 yılında
faaliyetlerine başlayan Deren Kimya; su şartlandırma kimyasalları,
kozmetik, hijyen ve medikal sektörlerinde faaliyet gösteriyor. Şirket
bünyesinde Kozmetik & Private Label süreçlerini yöneten Öztürk,
yaratıcısı olduğu COSMED ve MİHRİ İstanbul markalarının Türkiye
satışı ve ihracatından sorumlu.
GÖKSUN DEMİREL / Ekinoks Yatçılık ve
İç Mimari
Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi,
İç Mimarlık Bölümü mezunu. İstanbul'da
kurulu Ekinoks Yatçılık ve İç Mimari’nin
Yönetici Ortağı. 2001 senesinden itibaren
yat mobilyası sektöründe faaliyet gösteren
bir firma olan Ekinoks, 50 metre üstü yat
projelerine yurtiçi ve yurtdışında tasarım, mühendislik, imalat ve
montaj hizmetleri sunuyor.
MİNE ŞENYÜRÜK / Ema Tesisat ve End. Cih.
İTÜ İnşaat Fakültesi lisans ve Mimarlık
Fakültesi yüksek lisans mezunu. İstanbul'da
kurulu Ema Tesisat ve Endüstriyel Cihazlar’ın
Yönetim Kurulu Başkanı. Ema Tesisat,
havalimanı ve helikopter pisti aydınlatma
sistemleri imalatı ile silikon izolasyonlu
kablo ve makaron imalatı üzerine faaliyet
gösteriyor. Şirket, İstanbul Kâğıthane’de ve Bolu Organize Sanayi
Bölgesi’nde olmak üzere iki üretim tesisine sahip.
NEVAL KARAGÖZ / Newmed Medikal
Ürünler
Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Yüksek
Okulu, Biyomedikal Cihazlar Teknolojisi
Bölümü mezunu. İstanbul'da kurulu Nevmed
Medikal Ürünler’in Kurucu Genel Müdürü.
2012 yılında kurulan Nevmed Medikal
Ürünler, girişimsel kardiyoloji alanında
inovasyonu takip ederek çok sayıda ürünün satış ve pazarlama
faaliyetlerini sürdürüyor. Koroner ve periferik atardamarların
tedavisinde kullanılan eriyebilen stentleri, kardiyak ritim düzenleyici
sistemleri, ameliyatsız kalp kapak değişimine uygun ürünleri pazara
sunuyor.
NURDAN ALTAY GÜNGÖR / Nurdan Gıda
Marmara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi
ve Endüstri İlişkileri mezunu. Tekirdağ'da
kurulu Nurdan Gıda’nın Yönetim Kurulu
Başkanı. Malkara Ticaret Odası'nın ilk kadın
Meclis Üyesi, Yönetim Kurulu Sayman Üyesi.
2010 yılından beri TOBB Kadın Girişimciler
Kurulu Başkan Yardımcısı. Paketli kuruyemiş
üretimi ve pazarlaması konusunda faaliyet gösteren şirket, tüm
hammaddeleri en iyi yetiştiği bölgelerden, sezonunda temin ediyor,
en iyi koşullarda depolayıp kavurarak paketliyor. Maltay ve Thraki
markalı ürünlerinin satışı 3000’e yakın noktada yapılıyor. Yunanistan,
Bulgaristan, Kosova ve Arnavutluk’ta bulunan bayiler aracılığıyla da
ürünler pazarlanıyor.
ÖZLEM TURHAN / Workcube
İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi, İngilizce İşletme
Bölümü mezunu. İstanbul merkezli Classloom’un
CEO’su, Workcube A.Ş. kurucu ortağı ve Yönetim
Kurulu Üyesi. KAGİDER Yönetim Kurulu Üyesi.
Workcube E‐-İş Sistemleri, temel olarak Kurumsal
Yönetim Yazılımı pazarında faaliyet gösteriyor.
Classloom, eğitim teknolojileri alanında iletişim ve
işbirliği çözümleri sunuyor. Workcube A.Ş. kendi markaları ile geliştirdikleri
yazılım çözümlerinin, katma değerli servisler ile kullanımını ve yaygınlaşmasını
sağlıyor. 2012-2013 yıllarında üst üste Bilişim 500 araştırmasında Yerli
ERP kategorisinde birinci olan şirket bünyesinde Workcube, Boomboss,
Raportman, Classloom gibi farklı markalarda yazılım çözümleri mevcut.
SEZEN SUNGUR SARAL / Selekt Bilgisayar
Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü
mezunu. İstanbul'da kurulu Selekt Bilgisayar’ın
(Reeder) Kurucu Ortağı ve Başkan Vekili. Selekt
Bilgisayar, Reeder markalı tablet bilgisayarları ve akıllı
telefonları geliştirerek Türkiye genelinde dağıtımını
yapıyor. Reeder markası, %12 pazar payıyla tablet
bilgisayar pazarında Türkiye’de 2. sırada bulunuyor.
Şirket tarafından üretilen 4 farklı akıllı telefon modelinden biri, Türkiye’de
satışı yapılan telefonlar arasında, “First 25 List” sıralamasında ilk 25’e girmeyi
başarmış.
SEZİN AKSİN BAŞKAN / C Bebek
Boğaziçi Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü
mezunu. İstanbul'da kurulu C Bebek’in Yönetici
Ortağı. Bebek Araç Gereçleri Üretici, İthalatçı ve
Perakendecileri Derneği (BAGİDER) Yönetim Kurulu
Üyesi. C Bebek, MYCey markalı ürünlerini, zincir
bebek ve oyuncak mağazaları, hipermarketler ve
öncü online siteler aracılığıyla pazarlıyor. MYCey'e ek
olarak iki Avrupa markasının, FREDS SWIM ACADEMY ve Ki Et La'nın Türkiye
distribütörlüğünü yürütüyor. Beslenme, hamilelik konforu, emzirme, banyo,
bakım ve sağlık, bebek odası ve güvenli uyku, güvenlik ve yaz kategorilerinde
82 ürünü bulunuyor.
SÜREYYA KIZILKAN / Erim Kimya
İTÜ Mühendislik Fakültesi, Kimya Mühendisliği Bölümü
mezunu. İstanbul'da faaliyet gösteren Erim Kimya’nın
kurucusu, aynı zamanda Genel Müdürü. Endüstride,
Su Şartlandırma konusunda sunduğu kimyasallar ve
çözüm önerileri ile enerji kayıplarını minimize ederek
hem çevreye hem de işletme sahibine fayda sağlayan
Erim Kimya şirketi, gölet, süs havuzları ve yüzme
havuzlarında önerdikleri dezenfeksiyon metotları ile havuzların hijyenini
sağlayarak, çevreye zarar vermeyecek şekilde kimyasal ve mekanik çözümler
sunmaktadır. Ayrıca hazırladıkları projelerle, atık suların geri kazanılmasına ve
suyun tekrar kullanılmasına katkıda bulunmaktadırlar.
ZEYNEP MANAV / İzmir Mühendislik
ODTÜ Mühendislik Fakültesi, Makina Mühendisliği
Bölümü mezunu. İzmir’de kurulu, İzmir Mühendislik’in
Yönetim Kurulu Üyesi. İnşa uygulamaları ve
endüstriyel tesislere yapısal çelik, makine ve ekipman
üreten; montaj, mühendislik ve tedarik hizmeti veren
şirket, yurtiçi satışlarının yanı sıra ürünlerini 69
ülkeye ihraç ediyor. Çimento, enerji, maden, rafineri
ve petrokimya sektörlerine hizmet veriyor. ISO 9001:2008 Kalite Yönetim
Sistemi sertifikalı firma, ASME (American Society of Mechanical Engineers)
sertifikalarının da sahibi.
TurkEYnews |
5
Güncel
Avrupalı bankacıların gündeminde
büyüme değil riskler var
İş dünyasının gittikçe karmaşıklaşan
yapısı, banka yöneticilerinin gündem ve
görevlerinde önemli değişimler yarattı.
EY’nin gerçekleştirdiği "Avrupa bankaları:
Yönetici öncelikleri araştırması"na göre
banka yöneticilerinin gündeminde en
yüksek payı %71 ile risk yönetimi alıyor.
Avrupa piyasalarının en büyük bankalarının
gündemlerinde ikinci sırada %64 ile
sermaye, likidite ve kaldıraç oranı yer
alırken, itibar riski %61 ile üçüncü sırada
geliyor. Araştırmaya göre Avrupa bankaları
üzerindeki mevzuat değişikliklerine ilişkin
baskılar, risk yönetimi ve regülasyonları
banka yönetimi gündeminin en üst sırasına
çıkarıyor.
Dönüşüm geçiren bir sektör: Bankacılık
Bankacılığın sürdürülebilirliğinde 7 unsur ön plana çıkıyor;
sermaye, maliyet, işletme modelleri, yönetim, kültür,
dengeleme ve yönlendirme. Regülasyon reformlarının
uygulamaya geçileceği bir döneme girilmesi ile birlikte
mevzuata uygunluk konularının banka yöneticilerinin
gündemindeki yeri genişliyor.
Regülasyonlarla ilgili reform gündemi bankacılık sektörü
genelinde değişimin itici gücü haline gelirken, hissedar
baskıları maliyet ve getirileri ön plana çıkarıyor. İşletme
modelleri ise teknoloji ile birlikte yeniden şekilleniyor.
Maliyetleri düşürme, operasyonel verimliliği ve getirileri
artırma ihtiyacı ile birlikte Avrupa bankaları gündemlerini
yeniden şekillendirmeye çabalasa da bu dönüşümün hızı ve
kapsamı farklılık gösteriyor.
6
| TurkEYnews
EY, "Avrupa bankaları: Yönetici öncelikleri araştırması"
sonuçlarını açıkladı. Avrupa’nın en büyük bankaları arasında
gerçekleştirilen araştırmaya göre; yeni regülasyonların
uygulamaya geçirileceği bir döneme girilmesi ile birlikte
yeni dönem ve riskler ile ilgili konular Avrupalı banka
yöneticilerinin gündemindeki ağırlığını koruyor. Banka
yöneticilerinin katıldığı araştırmada sermaye, risk yönetimi
ve itibar riskinin yönetici gündeminde uzun vadeli stratejik
büyüme konularından daha büyük yer işgal ettiği ortaya
çıktı. Yeni pazarlara açılma, bankacılık sektörü dışında satın
alma ve ortaklık girişimleri gibi konuların geri plana düştüğü
görüldü.
Araştırmaya göre, bankacılık sektöründeki dönüşüm ve
teknolojik gelişmelerin de etkisiyle dijital konular, siber
güvenlik ve mevzuata uygunluk gibi gündem maddeleri
bir arada tartışılmaya başlandı. İş dünyasının gittikçe
karmaşıklaşan yapısı, banka yöneticilerinin rollerinin
değişmesine neden oldu. Banka yöneticilerinin bazı
görevleri daha fazla ağırlık kazanırken, yönetim kurulu
düzeyinde temsiliyetleri ön plana çıktı. Öte yandan denetim
komitelerinin sektördeki dönüşümün hızına uyum sağlamak
adına gündemlerini genişlettiği gözlendi. Operasyon,
risk, kontrol ve teknoloji gibi konulara gündemlerinde
yer vermeye başlayarak, geleneksel sınırların dışına
çıkan denetim komitelerinin günümüzünün hızlı iş akışını
yakalayabilmek için zaman kısıtlarına uyması ve teknik
yeterliliğe sahip olması önem arz ediyor.
Sayı 12
Yeni pazarlara açılmak yönetici
gündeminde 17. sırada
EY Türkiye Danışmanlık Bölüm Başkanı ve
Finansal Hizmetler Sektör Lideri
Selim Elhadef:
Araştırmaya katılan yöneticilerden
bankalarının gündem önceliklerini
sıralandırmaları istendi. Ortaya çıkan
sonuçlara göre banka yöneticileri risk
yönetimini %71 ile gündemlerinin ilk
sırasında tutuyor. Sermaye, likidite ve
kaldıraç oranı ile ilgili konular yönetici
gündeminde %64 ile 2. sırada yer alırken,
itibar riski %61 ile yönetici gündeminin 3.
sırasında bulunuyor. Avrupa bankalarının
gündeminde büyümeye yönelik adım
atmak ve yeni pazarlara açılmak %20 ile
17. sırada yer alıyor. Araştırma sonuçlarına
göre bankalar verimliliği artırmak, müşteri
deneyimini geliştirmek ve bilişim güvenliği
güçlendirmek için teknoloji yatırımlarını
gündemlerinde tutmayı sürdürüyor.
"Bankacılıkla ilgili Avrupa Birliği’nde (AB)
yayımlanan düzenlemelerin aynı zaman
diliminde Türkiye’de de yürürlüğe girmesini
bekliyoruz.
Türk banka yöneticilerinin gündeminde risk
ve regülasyonlar en üst sıralarda yer alıyor. Ancak bununla birlikte
karlılığın iyileştirilmesi konusu da gündemlerde çok önemli bir yer
tutuyor. Türk bankalarının mevcut pazar koşullarında hem
yeni düzenlemelere uyum sağlaması hem de hissedar baskılarını
karşılaması gerekiyor. Banka yöneticileri bir yandan düzenlemelere
tam uyum sağlayıp risklerini, sermayelerini ve likiditelerini
yönetmeye çalışırken, diğer yandan artan hissedar baskılarını
karşılayabilmek için gelir arttırıcı yeni hizmet alanlarına yönelmek,
faaliyetlerini daha verimli yürütecek iş modelleri geliştirmek ve
dijital alana yatırım yapmak durumunda.”
Risk yönetimi
Sermaye, likidite ve kaldıraç oranı
İtibar riski
Süreçleri revize etmek
Sermaye piyasası regülasyonları ve uyumluluk
Siber güvenlik / veri güvenliği
Tüketici regülasyonu / iyileştirmeleri ile uyumluluk
Tüketici ile bire bir iletişim teknolojisine yatırım
Giderleri minimuma indirmek / maliyetleri düşürmek
Finansal suç tehdidi
Toparlanma / çözüm planları geliştirmek
Finansal raporlamadaki güncel değişimler / UFRS
Yeni ürün geliştirmek / sunmak
Yönetim kurulunda çeşitliliği teşvik edici politika gütmek
Maliyetleri düşürmek için işletmeyi yeniden yapılandırmak
Regülasyonlarla uyum için işletmeyi yeniden yapılandırmak
Yeni yabancı pazarlar / uluslararası hale gelmek
Banka olmayan kuruluşlarla ortaklıklar geliştirmek
Finansal İşlem Vergisi
Yeni iş alanları kurmak
Yeni ücret sistemleri
Yeni varlık veya işletmeler satın almak
Varlık veya işletme devretmek
Outsourcing
Offshoring
Ürün sayısını azaltmak
71
64
61
57
50
48
48
43
37
36
30
30
28
26
25
25
20
20
18
17
16
15
12
12
7
5
TurkEYnews |
7
Söyleşi
Yenilenebilir enerjide
Türkiye’nin performansı
yükseliyor
Türkiye’deki yenilenebilir enerji yatırımlarını ve
bu konudaki fırsatları EY Türkiye Enerji ve Altyapı
Sektör Lideri Ethem Kutucular ile konuştuk.
• Yenilenebilir enerjide dünyadaki ülkelerle Türkiye’yi
kıyasladığınızda nasıl bir tablo görüyorsunuz?
Türkiye bu anlamda kaçıncı sırada?
IRENA’nın (International Renewable Energy Agency) verilerine
göre Türkiye 2015 yıl sonu itibari ile kurulu yenilebilir enerji
kapasitesi ile (rüzgar, güneş, biokütle, jeotermal) dünyada 20'inci
sıradadır. 2010 yılsonu itibari ile Türkiye 26'ıncı sıradaydı.
Bu açıdan diğer ülkelerle karşılaştırıldığında da Türkiye’nin
performansını iyileştirdiğini söyleyebiliriz. Türkiye’nin diğer
ülkelere kıyasla kurulu güç açısından en öne çıktığı alanın
jeotermal enerji olduğunu söylemek mümkün. 2015 yılı sonu
itibari ile Türkiye dünyanın 8'inci en önemli jeotermal üreticisi
konumunda.
Bilindiği üzere, Yenilenebilir Enerji Eylem Planı ile 2023 yılında
üretilen elektriğin en az %30’unun yenilenebilir kaynaklardan
gelmesi hedefleniyor. Bu hedef 34 GW hidroelektrik, 20 GW rüzgar,
5 GW güneş, 1 GW biyokütle ve 1 GW jeotermal kapasitesine
karşılık geliyor. Mart sonu itibari ile, EÜAŞ ve Katar’lı QSTec firması
arasında imzalanan işbirliği anlaşması gibi ortaklıkların da bu
hedefleri yakalamakta önemli adımlar olduğu söylenebilir.
• Yenilenebilir enerji yatırımları son dönemde artış
eğiliminde. Son beş yılda ne kadarlık bir yenilenebilir
enerji yatırımı devreye girdi?
2010 sonu itibari ile Türkiye’de toplam yenilebilir (hidroelektrik
hariç) kurulu gücü 1.414 MW idi. Mart 2016 itibari ise ile 5.927
MW oldu. Son 5 yılda %33 yıllık birleşik büyüme oranı ile kurulu
gücün 4 katına çıkmış olduğunu söyleyebiliriz. Birleşmiş Milletler’in
"Yenilenebilir enerji yatırımlarında küresel trendler – 2016
raporu"na göre, dünyada hidroelektrik hariç yenilenebilir enerji
üretimine 2015 yılında bir önceki yıla göre %5 artışla 282 milyar dolar
yatırım yapılarak sektör rekoru kırıldı. 2010-2015 yılları arasında
yapılan toplam yatırımlarının değeri 1,3 trilyon dolar seviyesinde.
8
| TurkEYnews
Gelişmekte olan ülkelerde yapılan yatırım ilk kez gelişmiş ülkelerde
yapılan yatırımları geçti. Yine Birleşmiş Milletler’in raporuna göre
Türkiye’de 2015 yılında yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımlar
1,9 milyar dolar olarak gerçekleşti ve kritik görülen 1 milyar barajı
aşıldı. Bu yatırımların bir önceki yıla göre %46 artmış olduğu
görülüyor.
Türkiye’de son yıllara bakıldığında hem yerli ve yabancı hem
de büyük ve küçük oyuncular seviyesinde hareketli bir pazar
görüyoruz. Uluslararası fon şirketleri ve enerji holdingleri
Türkiye’de büyük çaplı varlık yatırımlarında öne çıkarken, yerli ve
yabancı küçük yatırımcılar arasında da özellikle lisanssız yatırımlar
alanında satın almalar meydana geliyor.
• Yenilenebilir enerjide yatırımın çok olduğu
konuşuluyor. Siz de bu fikri paylaşıyor musunuz?
Yatırım fazlası var mı?
Yenilebilir enerjide yatırım değil ancak iştahın çok olduğundan
bahsedilebilir. Lisans ihaleleri için açılan ön lisans başvurularında,
dağıtılacak kapasitenin 13-15 katına kadar başvuru toplandığı
durumlar meydana geldi. 2013’te 600 MW güneş enerjisi kapasite
ihalesi için 9 GW, 2015 Mayıs ayında 3 GW rüzgar enerjisi kapasite
ihalesi için 42 GW başvuru toplandı. Bu durumun proje iştahı
açısından olumlu bir tablo sergilemekle beraber, teklif edilen
şebeke bağlantı ücretlerinin bir hayli yüksek olması verimsizlik
yaratırken, proje karlılıklarını düşüren bir etken haline geliyor.
Güneşte 13,3 cent/kWh seviyesinde olan alım garantisinin,
yatırımcılar için cezbedici olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu
şemanın belirlendiği günden bugüne yatırım maliyetlerinin
düşmüş olması, makroekonomik dengeler ve kur hareketlerindeki
gelişmeler yatırımcıların şemanın sürdürülebilirliğini
sorgulamasına neden oluyor. YEKDEM destekleri genel olarak
yatırımcılar için oldukça cezbedici olmakla beraber bu desteklerin
sürdürülebilirliği herkes için bir soru işareti yaratmaya da devam
ediyor.
Sayı 12
• Türkiye için bu alanda en
çok öne çıkan yatırımlar ve
yatırımcılar hangileri?
Geçtiğimiz yıla baktığımızda, devreye
alınan 170 MW’lık Güriş Efeler jeotermal
enerji santrali son dönemde öne çıkan
en önemli yatırımlardan bir tanesi. Bu
yatırım ile beraber Türkiye’nin en büyük,
Avrupa’nın ise ikinci büyük jeotermal
santrali açılmış oldu. 970 milyon dolar
değerinde olan bu yatırımdaki 200 milyon
dolar Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası
(EBRD) katkısı, Türkiye’nin, özellikle de
jeotermal enerjinin güvenilir bir yatırım
pazarı olarak görülmesinin sonucunda
ortaya çıkan önemli bir hamle oldu. Daha
eski projelere baktığımızda, rüzgar enerjisi
alanında Polat Enerji’nin 240 MW’lık Soma
RES ve 150 MW’lık Geycek RES, güneş
enerjisi alanında Tekno Enerji’nin 18 MW’lık
Konya Karatay Kızören GES ve 17 farklı
lisanssız elektrik üretim tesisinden oluşan
17 MW’lık Derinkuyu GES öne çıkan önemli
yatırımlardandır.
Birleşme ve satın almalara baktığımızda,
EBRD’nin Akfen Holding’e, IFC’nin Gama
Enerji’ye yaptığı yatırımlar, yenilenebilir
enerji alanında en önemli iki yabancı
yatırımcı hamlesi olarak öne çıkmaktadır.
EBRD’nin Akfen Holding’e yaptığı yatırımlar
sonrası firmanın rüzgar ve güneş enerjisi
kapasitesini 500 MW’a kadar çıkartılması
planlanıyor.
• Yabancı yatırımcıların sektöre
ilgisi ne durumda? Son dönemde
azalmadan bahsediliyor…
Enerji sektörü Türkiye’de bir önceki yılda
da olduğu gibi işlem hacmi bazında en
fazla birleşme ve satın alma işleminin
olduğu sektör olmuştur. Enerjide yapılan
yatırımlar içerisinde genel olarak yerel
yatırımcı iştahı daha çok öne çıkmaktadır.
Enerji sektörüne bakıldığında genel olarak
yapılan yatırımların yarısından fazlasının
yerli yatırımcı olduğu söylenebilir. Ancak bu
yıl ve yenilebilir enerji özelinde konuşmak
gerekirse; IFC ve EBRD’nin yenilenebilir
enerji yatırımlarında yabancıların sektöre
olan ilgisinin oldukça yüksek olduğunu
göstermektedir. Hükümetin politika ve
teşviklerinin arkasındaki güçlü duruşunun
yabancılar açısından yatırım kararı alırken
önemli bir faktör olduğu bilinmektedir.
Benzer politikaların devam ettirilmesi
güvencesinin piyasada sürdürülebilmesi
halinde yabancı yatırımcı ilgisinin canlı bir
biçimde devam edeceğini düşünüyoruz.
• Finansman ve teşvikleri
nasıl buluyorsunuz? Bu konuda
değerlendirmeniz nedir?
Türkiye’de politika ve teşviklerin iyi bir
düzeyde olduğunu söyleyebiliriz. EY’nin
"Yenilenebilir enerji ülke çekicilik endeksi
(RECAI)"ne göre, alım garantisi ve teşvik
mekanizmaları Türkiye’nin güçlü bir yatırım
potansiyeli teşkil etmesi açısından önemli
faktörlerden bir tanesi. Halen pek çok
uluslararası finans kuruluşunun Türkiye’ye
yenilenebilir enerji yatırımları açısından fon
sağlamakta olduğu biliniyor. IFC ve EBRD
bu anlamda önde gelen kuruluşlar arasında
yer alıyor. İki kuruluş da yakın dönemde
Türkiye’yi çekici sermaye hedefleri olarak
gördüğü için yenilenebilir enerji yatırımları
alanında fon sağlamaya devam edeceğini
duyurdu. EBRD, Şubat ayı itibari ile
MidSEFF fonunu 500 milyon euro daha
genişleterek toplam 1,5 milyar euroya
çıkartmış bulunuyor.
• Türkiye için yenilenebilirdeki
fırsatlar neler?
EY’nin "Yenilenebilir enerji ülke
çekicilik endeksi (RECAI)"ne göre,
güneş enerjisi özelinde bakıldığında,
yüzölçümü büyüklüğü ve güneşlenme
süresi uzunluğu sebepleriyle Türkiye
oldukça yüksek potansiyel arz eden
pazarlardan biri olarak görülmektedir.
Bunun yanında kurulu kapasitenin
358 MW olması, bu alandaki yatırım
fırsatlarının büyüklüğüne işaret ediyor.
Hükümet tarafından gelecek dönemde
lisanssız güneş yatırımları için belirlenen
kapasite sınırının 1 MW seviyesinden
5 MW seviyesine çıkartılması yönünde
planlar yapıldığı ve bunun güneş enerjisi
yatırımlarının artması ve yenilenebilir
enerji hedeflerinin yakalanması için
olumlu bir gelişme olduğu belirtilmektedir.
Yenilenebilir enerji yatırımları açısından
umut vadeden durumlardan bir diğeri
de 1.500 MW elektrik üretimine uygun
jeotermal potansiyeline sahip olunmasına
rağmen, jeotermalde mevcut kurulu
kapasitenin 635 MW olması. Yapılan bir
başka araştırmaya göre Türkiye’nin 32
GW offshore rüzgar potansiyeli taşıdığı
düşünülüyor. Buna rağmen henüz bu
alanda hiçbir yatırım bulunmuyor. Hükümet
tarafından 2016 yılında 2 GW kapasiteli
rüzgar enerjisi lisansının daha ihaleye
çıkartılması beklenirken, Haziran ayında
yapılan açıklamaya göre TEİAŞ’ın güneş
enerjisi santralleri için 3 GW’lık ek şebeke
bağlantısı hazırlığı içerisinde olacağı
belirtiliyor.
Ethem KUTUCULAR
EY Türkiye
Enerji ve Altyapı Hizmetleri
Sektör Lideri
• Jeotermal enerji yatırımları ilginin
en yoğun olduğu enerji yatırımları
haline geldi. Türkiye’nin bu alandaki
potansiyelini değerlendirir misiniz?
Hangi bölgeler öne çıkacak? Ne
kadarlık bir kapasite artışı söz
konusu olur?
IRENA'nın verilerine göre jeotermalde
1.500 MW elektrik üretimine uygun
potansiyel olduğu tahmin ediliyor
ancak mevcut kurulu kapasite 635 MW.
Türkiye’nin elektrik üretimine uygun
jeotermal potansiyelinin şu an tüm
dünyadaki kurulu gücün %10'una denk
geldiği söylenebilir. Bu anlamda Türkiye’nin
jeotermal potansiyelini küçümsememek
gerektiğini düşünüyoruz. "Birleşmiş
Milletler çevre raporu"na göre Türkiye
2015 yılında jeotermal enerji alanında
büyük varlık finansmanı gerçekleştirilen
ülke oldu. Türkiye’nin en yüksek jeotermal
potansiyeli coğrafi olarak özellikle AydınKütahya hattındadır. Biz de gelecek
dönemde bu bölgede yatırımların artmasını
öngörüyoruz.
• Türkiye yenilenebilir enerjide neyi
ne kadar yapıyor?
Yatırım ortamının geliştirilmesi ve
Türkiye’nin yatırım çekiciliğinin artırılması
için iyileştirilmesi gereken alanlar da
olduğu biliniyor. Birleşmiş Milletler’in
raporuna göre, yerel yasal düzenlemelerde
eksiklerin olması nedeniyle Türkiye
küçük ölçekli güneş enerjisinde istenilen
potansiyele ulaşamamıştır. Lisanslama
ve ihale süreçlerinin basitleştirilmesi ve
kısaltılması bunlara ek olarak şebeke
altyapısı ve bağlantı koşullarının
iyileştirilmesi, yatırım çekiciliğini arttıracak
önemli faktörler arasında yer alıyor.
TurkEYnews |
9
Makale
Para ve sermaye piyasası
araçlarının vergilendirilmesi
EY Türkiye Vergi Bölümü Ortağı İhsan Akar, bireysel yatırımcıların 2016 yılında para ve sermaye piyasası
araçlarından elde ettikleri gelirlerin vergilendirilmesindeki esasları kaleme aldı.
Borsa kazançları
İhsan AKAR
EY Türkiye
Vergi Bölümü Ortağı
Yatırımcıların, Borsa
İstanbul’da (BİST)
gerçekleştirdikleri hisse
senedi işlemlerinden
sağladıkları kazançlar
stopaja (vergi kesintisi)
tabidir. Stopajın oranı
menkul kıymet yatırım
ortaklığı (MKYO) hisse
senedi kazançlarında
%10, diğer hisse
senetlerinde ise %0
olarak uygulanıyor.
Stopaj oranı ister %10,
isterse %0 olsun; BİST’te
gerçekleştirilen hisse
senedi işlemlerinden sağlanan kazançlar, tutarı ne olursa olsun
ayrıca beyan edilmiyor.
Hisse senedi kar payı
Borsadaki veya borsa dışındaki şirketler tarafından gerçek
kişi ortaklara dağıtılan kar payları (temettü) üzerinden %15
oranında vergi kesintisi yapılıyor. Ancak bazı hallerde bu
gelirlerin gelir vergisi beyannamesi ile beyanı da söz konusu
olabiliyor.
Kar payının brüt tutarının yarısı gelir vergisinden istisnadır.
Kalan yarısının 30 bin liradan fazla olması durumunda, istisna
sonrası kalan tutarın “menkul sermaye iradı” olarak beyan
edilmesi zorunludur.
10
| TurkEYnews
Bir diğer deyişle, 2016 yılında brüt 60 bin liradan (net 51 bin
lira) fazla temettü geliri elde eden bir yatırımcının bu gelirini
beyan etmesi gerekiyor. Gelirin beyan edilmesi durumunda
hesaplanan vergiden, kar payını ödeyen kurum tarafından
%15 oranında kesilen verginin tamamı düşülebiliyor.
Devlet tahvili ve hazine bonoları
2006 ve sonrasında ihraç edilen devlet tahvili ve hazine
bonolarından elde edilen faiz ve alım satım kazançları
üzerinden banka veya aracı kurum tarafından %10 oranında
vergi kesintisi yapılıyor. Bu gelirlerin tutarı ne olursa olsun,
ayrıca gelir vergisi beyannamesi verilmesi zorunluluğu
bulunmuyor.
Eurobond faizi
Eurobondlardan elde edilen gelirler vergi kesintisine tabi
değildir. Döviz cinsinden kupon faizinin TL karşılığı, kupon
tarihindeki Merkez Bankası döviz alış kuru ile faiz tutarının
çarpılması suretiyle hesaplanıyor. Bu tutar, 2016 yılı için
geçerli olan 30 bin liralık beyan sınırının altında ise beyanname
vermeye gerek yoktur. Sınırı aşması durumunda ise tamamının
gelir vergisi beyannamesinin “menkul sermaye iradı” satırına
yazılmak suretiyle beyan edilmesi ve hesaplanan verginin
ödenmesi gerekiyor.
Alım satım kazancı
Eurobondların 2016 yılında satılması durumunda kazanç;
tahvilin satış tarihindeki TL karşılığından, alış tarihindeki TL
karşılığının çıkarılması suretiyle hesaplanıyor. Bu hesaplama
yapılırken maliyet bedelinin endekslenmesi de mümkündür.
Sayı 12
Ancak 2006 ve sonrasında ihraç
edilen eurobondların endekslemeye
tabi tutulabilmesi için Yİ-ÜFE (Yurtİçi
Üretici Fiyat Endeksi) farkının %10’dan
fazla olması gerektiği unutulmamalıdır.
2006 öncesinde ihraçlar için böyle bir
sınırlama yoktur.
2006 öncesinde ihraç edilen
eurobondların satışından sağlanan
kazancın 24 bin lirası gelir vergisinden
istisnadır. Buna göre kazanç 24 bin
liradan az ise beyan edilmiyor, aşması
durumunda ise aşan kısmın beyan
edilmesi gerekiyor. 2006 ve sonrasında
ihraç edilen eurobondlar için böyle bir
istisna söz konusu değildir. Hesaplanan
kazancın tutarı ne olursa olsun gelir
vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi
gerekiyor. Kazanç, beyannamenin “diğer
kazanç ve irat” satırında gösteriliyor.
Faiz ve repo
Repo gelirleri üzerinden %15, mevduat
faizleri ile katılım bankalarınca katılma
hesaplarına ödenen kar payları
üzerinden ise vadeye ve döviz cinsine
göre %10 ile %18 arasında stopaj
yapılıyor. Stopaj yoluyla vergilendirilmiş
olan bu gelirlerin tutarı ne olursa olsun
beyan edilmesi söz konusu değildir.
Yurt dışı bankalardan veya Türkiye’deki
bankaların yurt dışındaki şubelerinden
elde edilen faiz gelirleri ise stopaja tabi
değildir. Bu nedenle 2016 yılında bin
580 lirayı aşan faiz gelirinin tamamının,
gelir vergisi beyannamesinin “menkul
sermaye iradı” satırına yazılmak
suretiyle beyan edilmesi gerekiyor.
Yatırım fonları
Portföyünün en az %75’i hisse
senedinden oluşan fonların (hisse senedi
yoğun fon) katılma belgelerinden elde
edilen gelirlerde stopaj oranı %0 olarak
uygulanıyor. 1 yıldan daha fazla süreyle
elde tutulan ve portföyündeki hisse
senedi oranı %51’den fazla olan fon
katılma belgelerinden elde edilen gelirler
ise stopaja tabi değildir.
Bunlar dışındaki menkul kıymet yatırım
fonu katılma belgelerinden elde edilen
gelirler üzerinden %10 oranında vergi
kesiliyor. İster stopaj yapılsın isterse
yapılmasın, yerli yatırım fonu gelirleri
ayrıca beyan edilmiyor.
Foreks kazançları
Foreks işlemlerinden (kaldıraçlı alım satım işlemleri) sağlanan kazançların
vergilendirilme esasları konusunda mevzuatımızda herhangi bir düzenleme
bulunmuyor. Bu nedenle foreks gelirlerinin vergilendirilmesi konusu, genel
vergi prensipleri çerçevesinde ele alınmıştır. Uygulama konusunda tereddütlerin
giderilebilmesi için Gelir İdaresi’nin açıklama yapmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu kazançlar, Gelir Vergisi Kanunu’nun (GVK) geçici 67. maddesi kapsamında vergi
kesintine tabi değildir. Bunun için bireysel yatırımcıların bir ticari organizasyon
olmadan ve devamlılık arz etmeyecek şekilde yaptıkları işlemlerden sağladıkları
kazançların, “arızi ticari kazanç” olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Bu durumda kazancın 24 bin liralık (2016 yılı için) kısmı gelir vergisinden
istisna olarak değerlendirilecektir. Kazanç bu tutardan daha az ise beyanname
verilmeyecek, daha fazla olması durumunda ise aşan kısmın beyan edilmesi
gerekecektir.
Menkul kıymet gelirlerinin vergilendirme esasları aşağıdaki tabloda özet olarak
yer alıyor:
Gelirin türü
Stopaj oranı Beyan durumu
Hisse senedi satış kazancı
(BİST’te)
%0
Beyan edilmez.
MKYO hisse senedi satış
kazancı (BİST’te)
%10
Beyan edilmez.
Hisse senedi kar payı (temettü)
%15
Brüt tutarın yarısı istisna. Kalan tutar,
30 bin liradan fazla ise beyan edilir.
Beyannamede hesaplanan vergiden
stopajın tamamı düşülür.
Devlet tahvili ve hazine bonosu
gelirleri (faiz-alım satım)
%10
Beyan edilmez.
Eurobond kupon faizi
%0
30 bin lirayı aşarsa tamamı beyan
edilir.
Eurobond satış kazancı
(2006 öncesinde ihraç)
---
Endeksleme yapılabilir. Kazanç 24 bin
lirayı aşarsa, aşan tutar beyan edilir.
Eurobond satış kazancı
(2006 ve sonrasında ihraç)
---
Endeks farkı %10’dan fazlaysa
endeksleme yapılabilir. Kazancın
tamamı beyan edilir.
Repo geliri
Mevduat faizi ve katılım bankası
kar payı
Yurt dışı banka mevduat faizi
Kira sertifikası kar payı gelirleri
ve alım satım kazançları
(Türkiye’de ihraç)
%15
Beyan edilmez.
%10-18
Beyan edilmez
---
Bin 580 lirayı aşarsa tamamı beyan
edilir.
%10
Beyan edilmez.
%10, %0
Beyan edilmez.
Varant
(Dayanak varlığı hisse senedi)
%0
Beyan edilmez.
Vadeli işlem ve opsiyon kazancı
(Hisse senedi veya hisse senedi
endeksine dayalı kontratlardan)
%0
Beyan edilmez.
Vadeli işlem ve opsiyon kazancı
(Diğer kontratlardan)
%10
Beyan edilmez.
Yatırım fonu gelirleri
Foreks işlem kazançları
---
Kazanç 24 bin lirayı aşarsa, aşan
tutar beyan edilir.
TurkEYnews |
11
Güncel
Küresel lüks tüketim ve kozmetik
sektörü büyümede hız kesti
EY’nin bu yıl 5.’sini açıkladığı "Lüks tüketim ve kozmetik sektörü finansalları raporu"na göre
sektör üst üste ikinci yılda da büyümede yavaşlama gösterdi. Küresel kişisel lüks tüketim
piyasasının değeri 2014 yılında %3 artış göstererek 224 milyar euro oldu. Küresel kozmetik
piyasası ise %3,6’lık bir büyüme ile 181 milyar euroya ulaştı. EY Türkiye Danışmanlık Bölümü
Kıdemli Müdürü Deniz Turhan, “Geçtiğimiz 10 yıllık dönemde iki basamaklı büyüme kaydeden
küresel lüks tüketim ve kozmetik sektörünün büyümede üst üste ikinci yılda da daralma göstermesi,
sektörün olgunluk periyoduna girdiğine işaret ediyor” dedi.
Dünyanın önde gelen lüks tüketim ve kozmetik markalarının halka açık verilerinin yanı
sıra sektör liderlerinin görüşlerini de içeren raporun sonuçlarına göre sektör genelinde
büyüme 2013 yılının ardından 2014’te de daralma gösterdi. 2013 yılında %7 büyüme
kaydeden küresel kişisel lüks tüketim piyasasının değeri 2014 yılında %3 artış göstererek
224 milyar euro olurken, küresel kozmetik piyasasında büyüme 2013 yılı ile aynı oranda
%3,6 büyüdü ve 181 milyar euroya ulaştı.
Sektörün perakendede yaşanan sıçramanın etkisiyle geçtiğimiz 10 yıllık dönemde iki
basamaklı büyüme kaydettiğini belirten EY Türkiye Danışmanlık Bölümü Kıdemli Müdürü
Deniz Turhan konu ile ilgili şunları söyledi:
Deniz TURHAN
EY Türkiye
Danışmanlık Bölümü
Kıdemli Müdürü
12
| TurkEYnews
“Küresel lüks tüketim ve kozmetik sektörünün büyümede üst üste ikinci yılda da daralma
göstermesi, sektörün olgunluk periyoduna girdiğine işaret ediyor. Şirketler içinde
bulunduğumuz dönemde daha sürdürülebilir büyüme oranları, efektif ve maliyet odaklı
perakende yatırımları ve farklı dağıtım stratejilerine odaklanıyor. Batı ülkelerindeki
görece elverişli görünüme rağmen, ekonomik ortam karmaşık durumunu koruyor.
Para birimlerindeki dalgalanmalar ve seyahat perakendesi öneminin giderek artması
şirketlerin fiyatlama stratejileri üzerinde etkili oluyor. Öte yandan Çin ve Rusya gibi
Sayı 12
önemli gelişmekte olan pazarlarda trendin negatif olduğunu
görüyoruz. Asya-Pasifik ve Latin Amerika bölgeleri 2014
yılında küresel kozmetik piyasasının yaklaşık yarısını
oluşturdu. Japonya ve diğer Asya-Pasifik pazarları ise ivme
kazanıyor.”
Online lüks tüketim piyasası 11 yılda
20 kat büyüdü
Güncel sektör trendlerinin yer aldığı EY raporunda online
lüks tüketim piyasasının son 11 yılda 20 kat büyüme
gösterdiği ve 2014’te total satışların %5’ini oluşturduğu
belirtiliyor. 2013’te bu oran %4,5 seviyesindeydi.
Perakendecilerin online satışlarda halen en iyi performans
gösteren oyuncular olduğunun vurgulandığı raporda,
bireysel markaların online satıştaki yükselişine dikkat
çekiliyor.
Yavaşlamaya rağmen görünüm pozitif
EY’nin bu yıl 5.’sini açıkladığı rapor, lüks tüketim ve kozmetik
şirketlerinin karlılığı ile ilgili önemli veriler içeriyor. Rapora
göre faaliyet karları satışlardaki yavaşlamadan net bir şekilde
olumsuz etkilendi. Borsada işlem gören sektör şirketlerinin
ortalama karı 2013’e oranla %1 puan gerileme gösterdi. Öte
yandan sektör genelinde 2017 itibariyle %4 ile 6 arasında bir
yıllık büyüme kaydedileceği öngörülüyor.
Küresel kozmetik sektöründe uzun vadede pozitif bir
seyir beklediklerini dile getiren Turhan, “Orta segment
müşterilerinin yüksek kaliteli ve inovatif ürünlere olan
talebi kozmetikte istikrarlı büyümeye öncülük edecek”
değerlendirmesini yaptı.
Para birimlerindeki dalgalanmalar ve yerel
regülasyonlar talebi baskılıyor
Lüks tüketim ve kozmetik sektörüne yönelik küresel
talebin turistik tüketimin desteğiyle halen yukarı yönlü bir
trend izlediğinin belirtildiği raporda, para birimlerindeki
dalgalanmalar ve yerel regülâsyonların talebi olumsuz etkiliği
değerlendirmesi yapılıyor. Doların güçlü seyrini korumasının
etkisiyle ABD’lilerin lüks tüketim ürünlerine yönelik talebi
2015’te %6 yükseliş gösterirken, turistik tüketimin de dâhil
edildiği tabloda talep ülke genelinde %2 artış gösterdi.
Euronun Avrupa Merkez Bankası parasal genişlemesi ile
zayıf seyrettiği 2015’te, Avrupa’da lüks tüketim ürünlerine
yönelik talep %1 yükseliş kaydetti. Turistik tüketimin dâhil
edildiği tabloda bölge genelinde talep artışı ise %4 olarak
gerçekleşti. Raporda, eurodaki değer kaybının sektörü tüm
bölgeler genelinde dengesiz bir fiyat yapısına sürüklediği
ifade ediliyor.
Çin en büyük tüketici olmayı sürdürüyor
Küresel lüks tüketim ve kozmetik sektörü piyasasının üçte
birini oluşturan Çin, ekonomisindeki yavaşlamaya rağmen en
büyük tüketici ülke olmayı sürdürüyor. Çin’in lüks piyasasının
değeri 2014 yılında 2013 yılına paralel olarak 15 milyar
euro seviyesinde gerçekleşti. Raporda Çin’deki saat ve
erkek giyimi ve deri ürünlerine yönelik talepte yavaşlama
yaşandığının belirtilmesinin yanı sıra Çinli tüketicilerin
yurtdışından satın alım yapma eğilimlerinin olduğu ifade
ediliyor.
Raporda Çinli tüketicilerin Kore ve Japonya’dan satın alım
yapmayı tercih ettikleri ve 2014 yılında Çinlilerin bu ülkelere
gerçekleştirdikleri ziyaretlerde %61 artış yaşandığı da
belirtiliyor.
TurkEYnews |
13
Güncel
Sağlık sektöründe
sürdürülebilir büyüme
Sağlık
Sektöründe
Sürdürülebilir
Büyüme
EY Türkiye
Sağlık Sektörü Hizmetleri
Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de sağlık sektörüne yönelik
finansman ve hizmet sağlayıcıları, sektörde her geçen gün hızla artmakta
olan sağlık hizmetleri talepleri ile maliyet etkinliğini, kalite ve sağlığa
erişilebilirliği dengelemeye çalışıyor.
Demografik, kültürel ve ekonomik değişimler, aynı zamanda artan karmaşık
ve kronik hastalık yükü, gelecekte sağlık kuruluşlarının sürdürülebilirliğini
zorlayacak; ortaya çıkacak sağlık ihtiyaçları ile beklentileri için yeni ve
inovatif çözümler üretme ihtiyacını tetikleyecektir.
EY Global Sağlık Hizmetleri, organizasyonlarda performans
artışını sağlamak ve riskleri yönetmek için sağlık sektöründe faaliyet
gösteren kamu ve özel sektörden hizmet sağlayıcılara tecrübesiyle destek
oluyor. Sağlık sektöründe uzman danışmanlardan oluşan EY Türkiye
ekibi, sağlık endüstrisinin her seviyesi ile çalışarak en karmaşık sorunların
taktiksel, yenilikçi bir bakış açısıyla ve mümkün olan en düşük maliyetlerle
çözülmesini sağlıyor. Şirketlerin operasyonel süreçlerine katkıda bulunmanın
yanı sıra, dünyaya açılmalarında, şirket birleşme ve satın alma işlemlerinde
ve diğer farklı yatırım opsiyonlarının değerlendirilmesi konusunda da
kapsayıcı ve etkin hizmet veriyor.
EY Türkiye, dünyadaki birçok finansman sağlayıcısı ve stratejik yatırımcılarla
olan güçlü ilişkileri sayesinde hızlı ve sonuç odaklı bir yaklaşımla çalışıyor.
Ekiplermiz, sağlık sektörü genelinde bulunan kamu ve özel sektör, uluslararası kuruluşlar, ilgili meslek kuruluşları, dernekler
ve sağlık hizmeti sağlayıcıları dahil olmak üzere birçok farklı kuruluşla birlikte çalışarak onlara danışmanlık hizmeti veriyor.
Mevcut durumu sorgulayan, yeni bir perspektif ve görüş getiren bir çalışma felsefesine sahip olan EY, müşterilerinin talep ve
beklentilerini derin bir anlayışla kavrıyor, stratejik amaçları doğrultusunda sundukları ana hizmetleri değerlendiriyor ve mali
kısıtlamaların arttığı bir ortamda dahi hastalar ve hizmet kullanıcıları için gelişmiş çözüm önerileri sunuyor.
Yaşlanmakta olan nüfus, büyüyen ekonomiler ve uluslararası bir sorun haline gelen bulaşıcı hastalıklar sonucunda kamu ve
özel sektör, tüm dünyada fark yaratan günümüz dijital teknolojilerini kullanarak sağlık hizmetlerinden doğan maliyeti kontrol
ederken, kaliteyi de en iyi seviyeye çıkaracak operasyonel yeniliklere yatırım yapmak durumunda kalmıştır. EY’nin sağlık
sektöründe uzman ekibi, günümüzün sorunlarını, geleceğin teknoloji ve uygulamaları ile çözmede ihtiyaçlara en iyi hizmet
edecek ürün ve hizmetleri geliştirerek bir çok projeye imza attı.
Sağlıkta sürdürülebilir
mükemmelliği yakalamak
14
| TurkEYnews
Sayı 12
EY’nin önemli projelerinden bazıları
Bulgaristan’ın en büyük özel
hastanesi
Türkiye’nin en büyük hastane
gruplarından biri
Hisse satış danışmanlığı (M&A)
Süreçte EY, geniş iletişim ağı
sayesinde dünyanın çeşitli
ülkelerinden yatırımcılarla görüşmeler
gerçekleştirmiştir. Halihazırda bölgenin
önemli hastane gruplarından Acıbadem
Sağlık Grubu ile son müzakereleri
gerçekleştirmektedir.
Finansal durum tespiti
EY, finansal bir yatırımcının Türkiye’nin
en büyük hastane zincirine yapacağı
yatırım öncesi finansal durum tespit
çalışması hizmeti vermiştir.
Samsun ve Denizli Entegre
Sağlık Kampüsleri Kamu Özel
Ortaklığı İhaleleri
Finansal modelleme hizmeti
İhaleye katılacak konsorsiyuma, ihale
sürecinde kullanılmak üzere iki bölge
için ihale şartnamelerine ve proje
varsayımlarına göre finansal modeller
hazırlanmıştır. Ayrıca konsorsiyuma
ihaleler için hazırlanması gereken
finansal dokümanlar ile ilgili destek
verilmiştir.
Amerikan Hastanesi
Değerleme danışmanlık hizmeti
EY, Amerikan Hastanesi’nin sağlık
sektöründe gerçekleştirdiği yatırım ile
ilgili değerleme danışmanlık hizmeti
sunmuştur.
Karolinska Hastanesi
Lean hastane yönetimi ve tedarik
zinciri optimizasyonu
İsveç’in Stockholm şehri yönetimi,
şehrin yaşlı nüfusunda son 10 yıl
içerisinde görülen artışın %15 seviyesine
ulaşması sonucunda, daha az maliyetle
daha yüksek hasta memnuniyeti
yaratacak bir sağlık hizmetleri
altyapısı oluşturmayı hedeflemiştir. Bu
doğrultuda 1,5 milyar euro değerinde
yeni bir hastane yatırımı ile mevcut
tesislerin geliştirmesi ve sistemlerinin
yenilenmesi için 3 milyar euro değerinde
proje başlatmıştır. EY projenin stratejik
hedeflerinin belirlenmesi, proje
yönetim ofisinin kurulması ve yönetimi,
hasta dostu dijital hastane yönetim
çözümlerinin tasarımı ve uygulaması,
paydaş yönetimi ve proje risk yönetimi
konularında danışmanlık hizmeti
vermiştir. Proje sonunda kapasitenin
%30 daha fazla verimli hale gelmesi
sağlanırken, tüm hastane maliyetlerinde
de %2 oranında bir iyileşme sağlanmıştır.
Akay Hastanesi
Maliyet azaltma projesi
140 yataklı hastanenin finansal
raporlama ve nakit akışı yönetimine
yönelik iç kontrol süreçlerinden
başlayarak, hastanenin operasyon
ve destek birimlerinin sektör
benchmark ve iyi uygulama örnekleri
ile karşılaştırılması yapılmış, iç kontrol
uygulaması gerçekleştirilmiştir.
Yapılan inceleme sonrasında maliyet
azaltıcı kalemler, satın alma stratejisi,
ödeme süreci ve doktor hak edişleri
performansa bağlı olarak yeniden
modellenmiş ve finansal raporlama,
nakit akışının kontrolünü sağlayacak
iç kontrol süreçlerinin optimizasyonu
çalışmaları yapılmıştır. Projenin ilk fazını
takiben hastanenin insan kaynakları,
satın alma, hak ediş, raporlama ve
ödeme süreçleri yeniden tasarlanmış,
uygulama desteği verilerek kurumun
projenin ikinci fazı sonrasında ciddi
oranda kazanç üretmesi sağlanmıştır.
EY Türkiye OHSAD Kurultayı’na
sponsor oldu
Johns Hopkins Üniversitesi
EY’nin ortağı oldu
EY’nin sponsorlarından olduğu ve Özel Hastaneler
ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) tarafından bu
sene yedincisi düzenlenen "Sağlıkta Ortak Çözüm
Toplantıları” 13-17 Nisan tarihleri arasında Antalya'da
gerçekleşti.
EY, Johns Hopkins Üniversitesi ile tüm
dünyada klinik hizmetlerinin iyleştirilmesi,
tedarik zincirlerinin optimizasyonu
ve yap-işlet-devret modeli ile sağlık
sistemlerinin kurulmasında iş birliği içinde
çalışıyor.
Sağlık sektöründeki değişim ve yeniliklerin
değerlendirilmesi, sektörün sorunlarına ortak çözüm
alternatifleri oluşturmak amacıyla düzenlenen
etkinlikte EY Türkiye, Orta, Güney ve Doğu Avrupa
Sağlık Sektörü Kıdemli Danışmanı Ufuk Eren
konuşmacı, EY Türkiye Kurumsal Finansman Kıdemli
Müdürü Cem Günfer ve EY Türkiye Danışmanlık
Hizmetleri İş Geliştirme Lideri Mehmet Gülez ise
katılımcı olarak yer aldı.
TurkEYnews |
15
Güncel
Gelişmekte olan ülkelerde sağlık
sektörünü dönüştürecek
5 teknoloji
x
100
Her 9 kişiden 1’i temiz suya
erişimden yoksun
1.3 milyar kişinin temel sağlık hizmetlerine
erişimi yok
2013 yılında her gün yaklaşık 800 kadın
hamilelik döneminde veya doğumda yaşadığı
komplikasyonlar sonucu hayatını kaybetti
Deniz suyunu
hayat kurtarmak için
nasıl kullanırız?
Doktora
gidemeyen hastalara
nasıl teşhis koyabiliriz?
Yeni hastaneler inşa etmeden
hamile kadınlara nasıl modern bir
sağlık hizmeti sağlayabiliriz?
Kutudaki klinik
16
Tuzdan arındırma
Uzaktan takip teknolojisi
Güneş enerjisi hala hem taşınabilir hem
enerji tasarruflu bir metot olmayı
sürdürüyor. Suyun kaynama noktasına
getirilmesi için kullanılan güneş enerjisi
ile su, tuzdan ve ağır metallerden
ayrıştırılıp arındırılıyor.
Hastaların kötüleşen sağlık durumları
akıllı telefon veya bir tablet yardımıyla
gerçek zamanlı olarak tespit ediliyor ve
uzaktaki başka cihazlar tarafından
doktorlara bildirim gönderiliyor.
| TurkEYnews
Hamilelikte kritik komplikasyonlara yönelik
tanılayıcı testlerin,
gerçekleştirilmesine olanak sağlayan ve
preterm bebekler için önleyici tedbirler
alınmasına yardımcı olan sterilizasyon ve
ultrason aletleri gibi görece düşük
maliyetli cihazlar sağlık hizmetlerinin kırsal
bölgelerde yaygınlaştırılmasında temel yapı
taşı olabilir.
21.8 milyon bebek
zorunlu aşılarını olamıyor
2013 yılında 198 milyon sıtma
vakası görüldü
Aşıları
kötü koşullarda nasıl
güvende tutabiliriz?
Kritik hastalıkları
basit teknolojilerle
nasıl saptayabiliriz?
Aşı nakli
Kâğıt mikroskop
Aşıların güneş enerjisi ile çalışan
soğutucu bir dolapta saklanması
kırsal bölgedeki nüfusun
aşılanmasında kayda değer bir
artış getirebilir.
Kâğıttan yapılmış bir mikroskop
ve hafif bir lens kritik hastalık ve
parazitlerin tespit edilmesinde
kolaylıkla kullanılabilir.
Sayı 12
Siber saldırı ilk 3 küresel
riskten biri
EY tarafından Türkiye’de kriz
yöneticileri düzeyinde yapılan
bir kıyaslama çalışması sonucu
2016 yılı için öncelikli risk,
“Siber saldırı ve devamlılık”
olarak belirlendi. Siber
saldırıların üretim ve karlılığa
yönelik yarattığı riskler
ve korunma yolları konulu
toplantıda konuşan
EY EMEIA Danışmanlık Merkezi
Kriz Yönetimi ve Devamlılık
Program Lideri Ender Bebek,
siber saldırıların en büyük
10 küresel riskten biri haline
geldiğine ve hatta ilk 3 kritik
risk arasında gösterildiğine
işaret etti. Bebek, şirketlerin
siber tehditlerle mücadelede,
sistematik ve stratejik bir
yaklaşım ile kaynak, teknoloji
ve bilinç yatırımı yapması
gerektiğini vurguladı.
EY tarafından Türkiye’de kriz yöneticileri düzeyinde yapılan bir kıyaslama çalışması
sonucu 2016 yılı için öncelikli risk, “Siber saldırı ve devamlılık” olarak belirlendi.
EY EMEIA Danışmanlık Merkezi Kriz Yönetimi ve Devamlılık Program Lideri
Ender Bebek, İstanbul Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen "Siber saldırıların üretim ve
karlılığa yönelik yarattığı riskler ve korunma yolları toplantısı"nda siber saldırıların
en büyük 10 küresel riskten biri haline geldiğinin ve hatta ilk 3 kritik risk arasında
gösterildiğinin altını çizdi. Bebek, siber güvenliğin olası finansal, operasyonel ve
itibar sonuçları ve diğer kritik etkileri itibariyle organizasyonlar için somut ve kesin
detaylarla öngörülemeyen, öncelikli bir risk unsuru olarak gün geçtikçe önem
kazanmakta olduğunu belirtti.
Alanında uzman sektör liderlerinin katılım gösterdiği toplantıda, dünyada ve
Türkiye’deki siber tehditlerin iş hayatı ve sektörel kuruluşlar üzerindeki etkileri
tartışıldı. Bilişim teknolojilerinin kurumsal hayatı temelden değiştirdiğine dikkat
çekilen toplantıda, risklerin tüm sektörler genelinde etkili olduğu ve günümüzde
ekonominin bilgi iletişim teknolojileri üzerinden işlediği ifade edildi.
Marka değeri ve itibar kayıpları tam olarak ölçülemiyor
“I love you” virüsünün dünya çapında yaklaşık 45 milyon bilgisayara bulaştığı ve
tahmini olarak 10 milyar dolarlık iş saati kaybına neden olduğunun belirtildiği
toplantıda Bebek, “Hızla küresel bir risk haline gelen siber güvenlik stratejik bir
yaklaşımla yönetilmelidir. Siber saldırılar sonucu marka değeri ve itibar kayıplarının
net ölçümü yapılamıyor. Oluşan maddi kayıp, zararın kendisinden daha yüklü telafi
gerektiriyor. Dolayısıyla siber saldırı tedbirlerinde şirket içi ve dış faktörler kaynaklı
risklerin profesyonelce analiz edilmesi, teknik önlemler alınması ve siber risklere
yönelik stratejik bir yönetim yaklaşımı zorunlu hale geliyor. Şirketler kendilerine
siber krizlere ne ölçüde hazır olduklarını sormalı, olası krizlerin etkin yönetimine
yönelik vakit kaybetmeden çalışma yapmalı ve kalıntı risklerinin devrine yönelik
sigorta ve benzeri çözümler mutlaka değerlendirmeli” dedi.
Şirketler siber saldırılara karşı savunmasız
Konuşmasında 2015’te yapılan çeşitli küresel araştırmalardan bahseden Bebek, WEF
(Dünya Ekonomik Forum) raporuna atıfta bulunarak, önemli bir gelişmenin altını çizdi.
Bebek, siber risklerin değerlendirildiği iki kriterde (Risk = Etki * Olasılık) hem oluşma
olasılığı hem de etki düzeyinde son yıllarda ciddi bir artış olduğunu ve siber risklerin tüm
profesyoneller ve kurumlar için dikkate değer bir artış trendinde olduğunu vurguladı.
Bilgi teknolojileri profesyonelleri arasında yapılan başka bir araştırmanın bulgularına
dikkat çeken Bebek, araştırmaya katılan bilgi teknoloji profesyonellerinin %60’ının farkına
varamadıkları saldırılara uğradıklarının tespit edildiğini, %56’sının siber bir saldırının
farkına varamayabileceklerini ve %25’inin ise siber saldırılarla mücadele konusunda hiçbir
planları olmadığını belirtti. Ender Bebek, değerli pek çok liderden son dönemde sıkça
duyduğumuz, unutulmaması gereken bir altın kural var diyerek ekledi: "iki tip kuruluş
vardır, birinci grup siber saldırıya maruz kalmış ve diğeri ise siber saldırıya maruz kalacak
olanlardır.”
TurkEYnews |
17
Söyleşi
Türkiye kitlesel fonlama alanında
henüz yolun başında
• Türkiye’de ve dünyada
crowdfund sektör olarak nasıl bir
gelişim gösteriyor?
Levent TOPÇU
EY Türkiye,
Ekonomi ve Piyasa Araştırmaları
Bölüm Müdürü
EY Türkiye, Ekonomi
ve Piyasa Araştırmaları
Bölüm Müdürü
Levent Topçu ile
crowdfund (kitlesel
fonlama) sektörünün
gelişimi üzerine
konuştuk.
18
| TurkEYnews
Dünya’da kitlesel fonlama çok hızlı
büyüyen bir sektör. Verilere baktığımızda
bu büyümeyi rahatlıkla görebiliyoruz.
2013’te 6.1 milyar dolar olan sektör
büyüklüğünün 2014’te 16.2 milyar dolara
çıktığı gözlenirken, 2015 yılı toplam fon
büyüklüğünün 34 milyar dolara yaklaşmış
olduğu tahmin ediliyor. Kuzey Amerika
kıtası fon yaratmakta başı çekmeye devam
ediyor ve 2014 rakamlarına göre global
fonların %60’ı bu bölgeden geliyor. Diğer
taraftan, Asya kıtasında kitlesel fonlama
alanında hızlı bir büyüme olduğu ve
Avrupa’yı geride bıraktığı görülüyor.
Türkiye’de ise kitlesel fonlama alanında
henüz yolun başında diyebiliriz. Çeşitli
kitlesel fonlama platformları faaliyet
gösteriyorlar ancak hem toplanan fonlar
hem de desteklenen proje sayısı açısından
henüz oturmuş ve yerleşmiş bir sistemden
söz etmek için erken. Nisan 2015 tarihli bir
akademik çalışmaya göre, Türkiye’de 2500
kadar yatırımcı yaklaşık 400 bin TL fon
yaratmıştır. Bu rakamlar Türkiye’nin henüz
yolun başında olduğunu göstermektedir.
• Start-up ekosistemi için
crowdfund’ların önemi nedir?
Start-up şirketlerin en önemli
problemlerinden birisi hiç kuşkusuz
büyümek için gerekli olan sermaye
desteği. Pratikte start-up şirketlerin
kuruluş aşamasında maliyetlerini ya
kendi kaynaklarından ya da yakın aile/
arkadaş çevresinden karşılayarak yola
çıktıkları görülüyor. Bunun nedeni ise
girişimcilerin genellikle piyasaya ve
iş hayatına yeni giriyor olmalarından
dolayı iş tecrübesine ve piyasada
tanınırlığa sahip olmamalarıdır. Ayrıca
şirketlerinin finansal geçmişi olmuyor.
Geleneksel bankacılık sistemi açısından
bu tür şirketlere finansman sağlanması
çok zor çünkü kredilendirme koşullarını
ve teminat açısından gerekli şartları
sağlayamıyorlar. Girişimler açısından bir
diğer kaynak olan melek yatırımcılar da
bu alanda yetersiz kalabiliyor. Türkiye’de
Hazine Müsteşarlığının 2014 yılı Aralık
ayı verisine göre sadece 275 tane
lisanslı melek yatırımcı bulunuyor ve
yapılan yatırımların sayısı da oldukça
sınırlı. Dolayısıyla mevcut finansman
kaynaklarına alternatif olabilecek
her yeni model girişimciler açısından
değerli. Kitlesel fonlama yöntemi de,
start-up’lara fon yaratmada destek
olma potansiyeline sahip, alternatif
bir finansman mekanizması olarak
görülebilir.
Sayı 12
• Dünyada bu sistem nasıl
işliyor?
Dünyada şimdiye kadar bu konuda kabul
görmüş üç yaklaşım bulunuyor:
Ödül Kitle Fonlaması:
En çok kullanılan ve sistemi doğuran
metod budur. Bu sistemde, yatırımcılar
projeye destek olmanın karşılığında,
proje gerçekleşirse bir ödül kazanırlar.
Bu ödül, maddi veya manevi olabilir.
Örneğin, üretilen ürüne ilk sahip olan
olmak, indirimli/bedava almak, ismini
ürüne yazdırmak, bilet kazanmak gibi
birçok çeşitleme yapılabilir. Bunun
yanında destekçiler, sosyal fayda
gördükleri bir projeye tamamen içsel
tatmin için veya kendini yapılan işin
bir parçası hissetmek için karşılık
beklemeden de destek olabilirler.
Sermaye Kitle Fonlaması:
Bu sistemde ise, yatırımcılar verdikleri
destek karşılığında ilgili şirketin ufak
bir hissesini alırlar. Şirketin başarılı
olması durumunda hisse değerlerinin
artacağına inanırlar. Bu yöntem
genellikle yeni girişimlere başlangıç
sermayesinin toplanması için kullanılır.
Dünyada çeşitli ülkelerde yapılan
yasal düzenlemelerle özellikle hisse
bazlı çalışan Sermaye Kitle Fonlaması
mümkün hale gelmiş durumdadır.
Özellikle ABD’de kabul edilen “JOBS
Act” bu konuda örnek bir uygulamadır.
Ancak Türkiye’de yasal altyapı müsaade
etmediği için sadece ödül bazlı kitle
fonlaması mümkün durumdadır.
Sermaye Piyasası Kurulunun bu alanda
çalışmalar yaptığı ve konuyu stratejik
planına eklediği de biliniyor.
• Ekosistemin gelişmesi, yeni
fikirlerin hayata geçmesi ve
desteklenmesi için bu sistem
nasıl desteklenmeli?
Bu konuda ilk yapılması gereken, çağdaş
ülkelerde olduğu gibi hisse bazlı kitlesel
fonlamanın önünü açacak olan yasal
düzenlemelerin hayata geçirilmesi
olacaktır. Yasal yapı sağlam bir temele
oturduktan sonra bu alanda faaliyet
göstermek isteyen yatırımcılar ve
girişimciler açısından öngörülebilirlik
artacak ve hareket imkanı
genişleyecektir. Buna ek olarak, kitlesel
fonlamanın büyümesi için ilgili ajanslar,
devlet birimleri, eğitim kurumları ve
sivil/ticari toplum kuruluşları tarafından
tasarlanacak eğitim ve tanıtım
faaliyetleri faydalı olacaktır.
Borç Kitle Fonlaması:
Destekçiler paralarını faizi ile birlikte
geri almak üzere borç verirler. Buna
P2P (peer to peer) fonlama da denir.
Bu sistemde, geleneksel finans piyasası
(bankalar, borsa, vb.) bypass edilerek
doğrudan bireylerden borç alma söz
konusudur.
TurkEYnews |
19
Makale
Yatırımcı finans dışı bilgiye her
zamankinden fazla başvuruyor
EY’nin "Küresel kurumsal yatırımcı 2015 araştırması" sonuçlarına
göre yatırımcılar, çevresel ve sosyal risklerin yanı sıra finansal olmayan
performans bilgilerine her zamankinden daha fazla başvuruyor. 200’den
fazla portföy yöneticisi, hisse senedi analisti, yatırım yetkilisi ve genel
müdür arasında yapılan ankete göre; yönetim kurullarında finansal
olmayan performans raporlarının zorunlu olarak incelenmesinin
“gerekli” veya “önemli” olduğunu ifade edenler 2014’te %36 iken,
2015’te %80’e yükseldi.
Zeynep OKUYAN
EY Türkiye
İklim Değişikliği ve
Sürdürülebilirlik Hizmetleri Lideri
20
| TurkEYnews
Sayı 12
EY, "Yarının yatırım kuralları 2.0: Küresel kurumsal yatırımcı 2015
araştırması"nın sonuçlarını açıkladı. Rapora göre çevresel, sosyal ve
yönetimsel riskler kurumsal yatırımcıların tutumlarını etkilerken, karar
verme aşamasında finansal olmayan bilgilere daha fazla başvurmalarına
neden oluyor. EY’nin İklim Değişikliği ve Sürdürebilirlik Hizmetleri tarafından
hazırlanan ve 211 portföy yöneticisi, hisse senedi analisti, yatırım yetkilisi ve
genel müdür arasında yapılan anketin sonuçlarına göre; yönetim kurullarında
finansal olmayan performans raporlarının zorunlu olarak incelenmesinin
“gerekli” veya “önemli” olduğunu ifade edenler 2014’te %36 iken, 2015’te
%80’e yükseldi. Araştırma sonuçlarına göre pek çok şirket, çevresel, sosyal
ve sürdürebilirlik performansının raporlanması konusunda yatırımcı
beklentilerini karşılamada yetersiz kalıyor. Ankete katılan yatırımcıların %64’ü
işletmelerin finans dışı riskler ile ilgili yeterince bilgi sağlamadığını belirtti.
Yatırımcı daha kapsamlı raporlama istiyor
Finans dışı performans ve yatırımcı tutumu arasındaki bağlantının incelendiği EY araştırmasında, şirketlerin değer yaratımı
süreçlerinde daha kapsamlı bir raporlama gerçekleştirmeleri gerekliliğine vurgu yapılıyor. Araştırma, ankete katılan
yatırımcıların üçte birinden fazlasının 2014 yılında çevresel, sosyal ve yönetimsel riskler barındıran varlıkları azaltma yönünde
adım attıklarını ortaya koyuyor.
Bu durum, halka açık şirketlerde daha belirgin olarak görülüyor. Kurumsal yatırımcıların %36’sı 2014 yılında çevresel, sosyal ve
yönetimsel olarak riskli gördükleri şirketlerdeki paylarını elden çıkarma yoluna gittiklerini ifade ederken, %27’si gelecekte söz
konusu değer kaybı riskini daha yakından takip edebilmeyi talep ediyor.
EY Türkiye İklim Değişikliği ve
Sürdürülebilirlik Hizmetleri
Lideri Zeynep Okuyan: “Finans dışı bilgi
sağlayan şirketler bunu genellikle yatırımcı
perspektifiyle değil, müşteri ve regülatör
perspektifiyle sunuyor. Yatırımcılar, bu
bilgileri yönetim riski perspektifinden
görmek yerine, raporlamalarda şirketin
değerini etkileyen risklere odaklanılmasını
istiyor”
Finans dışı veriler tüm sektörler genelinde etkili
Kurumsal yatırımcı, çevresel, sosyal ve yönetimsel riskleri artık sadece enerji sektöründe etkili olan bir faktör olarak
değerlendirmiyor. EY araştırmasına katılan yatırımcıların %62’si finans dışı verilerin tüm sektörler genelinde etkili olduğunu ifade
etti. 2014 yılında bu oran %34 seviyesindeydi.
Araştırma ayrıca kurumsal yatırımcıların karar verme aşamasında üzerinde durdukları en büyük çevresel, sosyal ve yönetimsel
endişeleri de ortaya koyuyor. Buna göre yatırımcıların %76’sı bir şirketin çevresel performansta riske veya zayıf bir geçmişe sahip
olmasını, yatırımı yeniden gözden geçirme nedeni olarak gördüğünü söyledi. Yatırımcıların %41’i ise kısa, orta ve uzun vadede
değer yaratımı konusunda net bir stratejiye sahip olmayan bir şirkete yatırım kararını hemen göz ardı edeceğini belirtti.
Yatırımcı beklentilerinin daha bütünsel ve sofistike hale geldiğini dile getiren Zeynep Okuyan, “Yatırımcılar şirketin sadece ileriye
dönük performansı, riskleri ve değeri ile ilgili öngörü içeren finans dışı bilgiler talep etmekle kalmıyor; bu bilgilerin sektörler ve
bölgeler genelinde karşılaştırılabilir olmasını ve şirket yönetimi düzeyinde onaylı olmasını da istiyor” diye konuştu.
Finans dışı veriyi en çok Avrupalı yatırımcı kullanıyor
Bölgesel bazda bakıldığında yatırım kararı alırken finans dışı bilgiyi en çok Avrupalı kurumsal yatırımcının kullandığı görülüyor. Bir
önceki araştırmada finans dışı raporlamaya en az ilgiyi gösteren Latin Amerika’nın, Avrupa’nın ardından ikinci sıraya yükseldiği
görüldü.
EY araştırması, Avrupalı kurumsal yatırımcıların %42’sinin karar alma aşamasında çevresel, sosyal ve yönetimsel riskleri
yapılandırılmış ve metodlu bir yaklaşımla, değerlendirmelerine dâhil ettiğini ortaya koyuyor. Asya’da bu oran %41 iken ABD ve
Kanada’da %35, Avustralya’da ise %30 seviyesinde olduğu görülüyor. Dünya genelinde yatırımcıların %71’i şirketler tarafından
yapılan raporlamaların daha kapsayıcı olmasının gerekli veya bir şirket hakkındaki finans dışı bilgilere erişimde önemli olduğunu
düşünüyor. Yatırımcıların %80’i yatırım kararı almada ilk önce şirketin yıllık raporlarına başvururken, %59’u yatırım kararı
almadan önce şirketlerin sosyal sorumluluk raporlarının gözden geçirilmesinin gerekli veya önemli olduğunu düşünüyor.
TurkEYnews |
21
Güncel
EY Türkiye Liderleri,
8 Mart Dünya Kadınlar
Günü’nde cinsiyet eşitliğine
dikkat çektiler!
Bu sene EY, "Women Fast Forward" inisiyatifi kapsamında cinsiyet
eşitliğine dikkat çeken global “PledgeForParity” kampanyasıyla,
"2016 International Women’s Day (IWD)"in resmi sponsorluğunu
üstlendi. Bu kampanyaya, EY Türkiye Bölüm Liderleri ve Şirket
Ortakları'nın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Pledge’leri ile destek
oldu.
Başta EY Türkiye Ülke Başkanı Mustafa Çamlıca’nın Pledge’i olmak üzere,
EY Türkiye Bölüm Liderleri ve Şirket Ortakları'nın posterleri ofis içerisine asılarak
kadın-erkek eşitliğinin önemine bir kez daha dikkat çekildi.
Ayrıca 8 Mart Dünya Kadınlar
Günü etkinlikleri kapsamında
kadın çalışanlar müzik dinletisi
eşliğinde karşılandı ve bugüne
özel olarak kişisel i̇maj danışmanı
Özlem Çakır tarafından verilen
“Profesyonel i̇maj yönetimi:
%100 etkileme sanatı”
seminerine davet edildi.
Kadın çalışanlara, ekonomik
durumları iyi olmayan kadınların
yaşam standartlarını iyileştirmek
amacıyla kurulmuş olan Kadın
Emeğini Değerlendirme Vakfı
(KEDV)’nın cüzdanlarından
hediye edildi. EY çalışanları
ayrıca, KEDV’in EY Cafe’de açtığı
Nahıl Dükkan standına uğrayarak
aldıkları el emeği ürünlerle
bireysel olarak da KEDV’e bağışta
bulundular.
22
| TurkEYnews
Sayı 12
TurkEYnews |
23
Güncel
EY Türkiye geleceğin vergi
profesyonellerini seçti
EY Türkiye’nin vergi alanında kariyer
yapmayı hedefleyen ve başvuru koşullarına
uyan öğrenci ve yeni mezunlar arasında
düzenlediği Vergi Maratonu Yarışması’nın
sonuçları sektörün önde gelen isimlerinin
bir araya geldiği Gala Gecesi’nde açıklandı.
Yarışmanın birincisi 5 bin TL’lik para
ödülünün yanı sıra 27 Kasım - 1 Aralık
2016 tarihlerinde Amsterdam’da
düzenlenecek “Yılın Genç Vergi
Profesyoneli" yarışmasında Türkiye'yi
temsil etme hakkı kazandı.
24
| TurkEYnews
EY Türkiye’nin
Vergi Maratonu’nda
kazananlar belli oldu
EY Türkiye’nin gelecek nesil vergi profesyonellerinin yeteneklerini
bugünden keşfetmek ve kariyer fırsatlarını tanıtmak amacıyla
bu yıl 5’incisini düzenlediği Vergi Maratonu 2016 Yarışması’nın
kazananları açıklandı. Sektörün önde gelen isimlerinin bir araya
geldiği Gala Gecesi’nde birincilik ödülünü Koç Üniversitesi Hukuk
Bölümü öğrencisi Görkem Haraçcı kazandı. İkincilik ödülünü
Marmara Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğrencisi Alper Düzenli,
üçüncülük ödülünü ise ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi
Bölümü öğrencisi Ali Can Şengül aldı.
Sayı 12
Düzenlenen gecede
konuşan EY Türkiye
Vergi Hizmetleri Bölüm
Ortağı Ateş Konca,
finale kalan tüm
adayların EY Türkiye
vergi uzmanlarıyla
birebir çalışma fırsatı
yakaladığını belirterek
şunları söyledi:
“EY Türkiye olarak, vergi
düzenlemelerine ilişkin
uygulamalarının farklı
alanlarında görev alacak
gençlerimize kariyerlerinde destek ve yol gösterici olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.
Son dönemlerde daha geniş kesimlerce de izlenebildiği üzere vergi mevzuatları,
global iş dünyasında yaşanan hızlı dönüşüme bağlı olarak değişim göstermektedir.
Vergi, Türkiye’de faaliyet gösteren tüm şirketleri ve dolayısıyla işgücünü kapsaması
bakımından da ekonominin temel yapı taşlarından birini oluşturuyor. Gelecek kuşağın
yenilikçi bakış açısının, dünyanın 18. en büyük ekonomisi olan Türkiye’yi çok daha
yüksek seviyelere taşıyacağına yürekten inanıyorum.”
Türkiye genelinden 500’e yakın başvuru alındı
Başvuruları 25 Ocak - 31 Mart 2016 tarihleri arasında www.vergimaratonu.com sayfası
üzerinden gerçekleştirilen yarışmaya Türkiye genelinden 500’e yakın başvuru yapıldı.
Tüm Türkiye’deki üniversitelerden gelen yoğun başvuruların ardından; Galatasaray,
İstanbul Teknik, Koç, Marmara, ODTÜ, Sabancı, Yıldız Teknik Üniversiteleri’nden 10
aday finale kalma hakkı elde etti.
Jüri üyeliğini Erdal Çalıkoğlu (EY Türkiye Vergi Hizmetleri Bölüm Başkanı),
Prof. Dr. Billur Yaltı (Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi), Nükhet Erkekel
Irmak (Novartis Grup Vergi Başkanı), Talip Boz (Yapı Kredi Vergi Yönetimi ve Mali
Koordinasyon Direktörü) ve Karl Müller’in (Unilever Vergi Direktörü) üstlendiği
yarışmanın birincisi, 5.000 TL’lik para ödülünün yanı sıra 27 Kasım - 1 Aralık 2016
tarihlerinde Amsterdam’da gerçekleşecek olan “Yılın Genç Vergi Profesyoneli”
(Young Tax Professional of the Year) yarışmasında ülkemizi temsil etme hakkı kazandı.
Yarışmanın ikincisi 3.000 TL, üçüncüsü ise 1.000 TL ile ödüllendirildi. Yarışmada finale
kalan tüm adaylar EY Türkiye'de staj imkanı için değerlendirilecekler.
"Yılın Genç Vergi
Profesyoneli
Yarışması"
hakkında
20’den fazla ülkenin
katılımıyla gerçekleşen
“Young Tax Professional
of the Year” finaline farklı
bilgi birikimi ve tecrübelere
sahip uluslararası vergi
profesyonelleri katılıyor.
Bu açıdan yarışma,
katılımcılar için farklı
kültürlerle tanışma, vaka
analizleri ve mülakatlar ile
deneyim kazanma fırsatı
sunuyor.
Young Tax Professional
of the Year - Yılın Genç
Vergi Profesyoneli
yarışmasına katılacak
ülkeler; Avusturya,
Belçika, Çin, Danimarka,
Mısır, Finlandiya, Fransa,
Almanya, Hong Kong,
Macaristan, Hindistan,
İtalya, Lüksemburg,
Kazakistan, Malezya,
Hollanda, Nijerya, Norveç,
Pakistan, Portekiz,
Romanya, Rusya, İspanya,
Güney Afrika, İspanya,
İsveç, İsviçre, Tayvan,
Türkiye, İngiltere ve
Ukrayna.
TurkEYnews |
25
EY etkinlikleri
Uluslararası Akademik Forum
Uluslararası Akademik Forum 2016 Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) ve Muhasebe Öğretim Üyeleri Bilim ve
Dayanışma Vakfı (MODAV) işbirliğiyle düzenlenen “Uluslararası Akademik Forum 2016” Boğaziçi Üniversitesi
ev sahipliğinde 6 Mayıs 2016 Cuma günü gerçekleşti. TİDE Kurucu ve Onursal Başkanı Ali Kamil Uzun’un
moderatörlüğünü yaptığı, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin de katılımıyla gerçekleşen “Mesleki İnovasyon: Yeni
Nesil İş Dünyasında Mesleki Etkileşim” oturumunda EY Türkiye Ülke Başkanı Mustafa Çamlıca, Deloitte Türkiye
Ülke Başkanı Hüseyin Gürer, KPMG Türkiye Ülke Başkanı Ferruh Tunç ve PWC Türkiye Ülke Başkanı Haluk Yalçın
konuşmacı olarak yer aldılar.
EY Türkiye
"Bankacılık İç Denetim
Gündem Toplantısı"
Bankacılık sektöründeki iç denetim yöneticilerini bir araya getiren
“EY Türkiye Bankacılık İç Denetim Gündem Toplantısı”, 17 Mart
2016 Perşembe günü EY Türkiye İstanbul Ofisi’nde düzenlendi.
Açılış konuşmasını EY Türkiye Danışmanlık Bölüm Başkanı ve
Finansal Hizmetler Sektör Lideri Selim Elhadef ve EY Türkiye
Risk Danışmanlık Hizmetleri Lideri Arzu Pişkinoğlu’nun
gerçekleştirdiği etkinlikte, “Kontrol optimizasyonu, risk, kontrol
ve denetim süreçlerinin dönüşümü” ve “Siber kriz yönetimi”
konuları ele alındı.
26
| TurkEYnews
Sayı 12
7. Bilgi Teknolojileri Yönetişim ve Denetim Konferansı
(BTYD)
EY Türkiye, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu sene
de "Bilgi Teknolojileri Yönetişim ve Denetim Konferansı”nda
“Platin Sponsoru” oldu. 3-4 Mart tarihinde Milli Reasürans
Konferans Salonu’nda 7.'si gerçekleşen konferansta,
alanınla lider birçok ulusal ve uluslararası firmanın üst düzey
yöneticileri bir araya geldi.
EY Türkiye standının da yer aldığı konferansa EY Türkiye
Danışmanlık Bölümü Ortağı Emre Beşli, EY Türkiye
Danışmanlık Hizmetleri Direktörü ve Siber Güvenlik
Hizmetleri Lideri Ümit Şen ve EY EMEIA Danışmanlık Merkezi
Kriz Yönetimi ve Devamlılık Program Lideri Ender Bebek
konuşmacı olarak katıldı.
Sliding Doors Etkinliği TurkishWIN@London ve
EY Turkic Network
EY Turkic Network ve TurkishWIN@
London işbirliğiyle 22 Mart 2016 Salı günü
düzenlenen 'Sliding Doors' etkinliğinde, EY
EMEIA Bölgesi Stratejik Büyüyen Pazarlar
Lideri ve Kurumsal Finansman Şirket Ortağı
Demet Özdemir kariyeri ve başarı öyküsü ile
konuşmacı olarak yer aldı.
TurkEYnews |
27
EY etkinlikleri
EY Türkiye –
Ayşegül İldeniz &
TurkishWIN ve EWW
Program Mentorları
Sohbet Toplantısı
"EY Türkiye Girişimci Kadın Liderler Programı"
mentorları ile TurkishWIN üyeleri ve mentorları,
24 Mart 2016 Cuma günü EY Türkiye ofisinde bir
araya geldi. Intel Yeni Donanım Grubu Başkan
Yardımcısı ve İş Geliştirme ve Strateji Genel Müdürü
Ayşegül İldeniz'in konuşmacı olarak yer aldığı bu
etkinliğin ev sahipliğini, EY Girişimci Kadın Liderler
Programı EMEIA Lideri Demet Özdemir ve programın
Türkiye Lideri Özge Gürsoy ile programın EMEIA
Direktörü İmge Kaya Sabancı üstlendi.
EY Türkiye - SAP GRC Çözümleri Perakende Etkinliği
EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri'nin, EY'nin küresel iş
ortağı olan SAP ile birlikte düzenlediği ve GRC çözümlerinin
perakende sektöründeki farklı uygulamalarına ilişkin
örneklerin ve başarılı projelerin paylaşıldığı “SAP GRC
Çözümleri Perakende Etkinliği”, perakende sektörünün üst
düzey iç denetim, finans ve bilgi teknolojileri yöneticilerinin
de katılımıyla, 23 Mart 2016 Çarşamba günü EY Türkiye
İstanbul Ofisi’nde gerçekleşti.
28
| TurkEYnews
EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı Selim
Elhadef ve EY Türkiye Denetim Hizmetleri Bölüm Başkanı
Dilek Çilingir Köstem’in açılış konuşmasını yaptığı etkinlikte,
EY EMEIA Danışmanlık Hizmetleri Ortağı Füsun Patoğlu
Cengiz ile bölüm kıdemli müdürleri de konuşmacı olarak yer
aldılar.
Sayı 12
Sağlık Sektöründe Şeffaflık Konferansı
EY Türkiye’nin YükselKarkınKüçük Avukatlık Ortaklığı ile birlikte düzenlediği
“Sağlık Sektöründe Şeffaflık Konferansı”, sektörde faaliyet gösteren ve önde
gelen firmaların 60’dan fazla üst düzey yöneticisinin katılımıyla, 22 Mart 2016
Salı günü Four Seasons Bosphorus Hotel’de gerçekleşti.
Açılış konuşmasını EY Türkiye Denetim Hizmetleri Bölüm Başkanı Dilek Çilingir
Köstem’in yaptığı etkinlikte, EY Türkiye Denetim Hizmetleri Kıdemli Müdürü
Oytun Önder ve EY Türkiye Denetim Hizmetleri Müdürü Yiğit Deniz Bulutlar
sunumlarını gerçekleştirdiler. Programda, YKK Avukatlık Bürosu’ndan Gökhan
Gökçe, Sinem Aydın, Zeynep Ergün, Sibel Yılmaz Atik ve Araştırmacı İlaç
Derneği Başkan Vekili Emin Fadıllıoğlu da konuşmacı olarak yer aldılar.
EY Türkiye – Young IFA
Yeni Tezler ve Genç Sesler Seminerleri 3
Uluslararası Vergi Araştırmaları Derneği (IFA) tarafından düzenlenen
"Yeni Tezler, Genç Sesler Seminerleri” serisinin 3. ayağı EY Türkiye’nin
katkılarıyla 24 Mart 2016 Perşembe günü Orjin Maslak Toplantı
Salonları’nda gerçekleşti.
Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi
Doç. Dr. Leyla Ateş’in moderatör olarak yer aldığı seminerde;
Genç IFA Türkiye ve EY Türkiye Vergi ekibi “Vergi Hukuku’nda
Uzlaşmanın Anayasal İlkelere Aykırılığı ve Yükümlü Haklarına
Etkisi (Mülkiyet Hakkı ve Hak Arama Hürriyeti Özelinde İnceleme)”
konularında sunumlarını gerçekleştirdiler.
TurkEYnews |
29
Bizden haberler
Artık Instagram'dayız!
Bizden haberler için
hesaplarımızı takip edebilirsiniz!
https://www.instagram.com/eyturkiye/
https://www.instagram.com/eyturkiyekariyer/
30
| TurkEYnews
Sayı 12
Eğitim takvimi
Şubat - Haziran 2016 eğitim takvimimiz
Eğitim konusu
Eğitim tarihi
Ücret
Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Yasa Tasarısı, Mevzuatın Getirdikleri
26.02.2016
650 TL
Temel Gümrük ve Dış Ticaret Eğitimi
08.03.2016
650 TL
İş Hukukunda Özellikli Uygulamalar
10.03.2016
650 TL
Elektronik Uygulamalarda Güncel Gelişmeler (e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv, e-Saklama, e-Bilet)
14.03.2016
650 TL
Banka ve Finans Kuruluşlarında Kurumlar Vergisi Uygulamaları
17.03.2016
650 TL
Türev İşlemlerin Vergilendirilmesi
25.03.2016
650 TL
Transfer Fiyatlandırması ve Dokümantasyonu
05.04.2016
650 TL
Gümrük Kolaylıklarından Yararlanma Yolları
07.04.2016
650 TL
Banka ve Finans Kuruluşları için BSMV ve Damga Vergisi Uygulamaları
12.04.2016
650 TL
Kurumlar Vergisi Beyannamesi Öncesi Son Hatırlatmalar
14.04.2016
650 TL
Şirket Yöneticilerinin Hukuki ve Cezai Sorumluluğu
04.05.2016
650 TL
Dahilde İşleme Rejimlerinde Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri
26.05.2016
650 TL
TTK Kapsamında Şirketler Hukuku'nda Uyum Yükümlülükleri
07.06.2016
650 TL
Gümrük İncelemelerinde Süreç Yönetimi ve Uyuşmazlıkların Çözüm Yolları
09.06.2016
650 TL
Yurt Dışına Yapılan Ödemelerin Vergilendirilmesi
14.06.2016
650 TL
Hukuki ve Vergisel Açıdan Yabancıların Türkiye’de Çalıştırılması ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
16.06.2016
650 TL
EY Eğitim Takvimi Şubat - Haziran 2016
TurkEYnews |
31
Tek soru
dünyayı
değiştirebilir mi?
© 2016 EYGM Limited. All Rights Reserved. EYG no. FY0031. ED None.
ey.com/betterworkingworld #BetterQuestions

Benzer belgeler