anayasa geleceğimize engel oluyor çocuk koltuğu

Transkript

anayasa geleceğimize engel oluyor çocuk koltuğu
SiyahMaviKýrmýzýSarý
OTOLARDA CAN GÜVENLÝÐÝ ÝÇÝN
Okuyucularýmýzdan gelen yoðun talep üzerine, hediye olarak ver di ði miz Ta bi at Ri sa le si
yeniden basýlacaktýr. Yeni talepte
bulunmak isteyen temsilciliklerimiz, 28 Ma yýs Cu ma gü nü sa at
17’ye kadar gazete daðýtým servisimize bildirebilirler.
ÇOCUK KOLTUÐU
ZORUNLU
HALE GELÝYOR
Telefonlarýmýz: 0 (212) 630 48 35,
0 (212) 655 88 59’dan
219-220, (0 532) 267 27 72
Haberi sayfa 15’te
Y
GERÇEKTEN HABER VERiR
ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR
25 MAYIS 2010 SALI / 75 Kr
YIL: 41 SAYI: 14.452
www.yeniasya.com.tr
VÝZE
SKANDALI
ALMANYA’NIN VÝZE KONUSUNDAKÝ SORUMSUZ
VE KEYFÎ UYGULAMALARI HAD SAFHAYA ULAÞTI.
VÝZE ÝÞKENCESÝ AB'DEN SOÐUTUYOR
YENÝ ASYA'YA DA VÝZE ENGELÝ
n Son­dö­nem­de­ba­zý­ül­ke­ler­le­baþ­la­tý­lan­“vi­ze­le­ri
kal­dýr­ma”­sü­re­ci,­Av­ru­pa­için­iþ­le­mi­yor.­AB'de
Tür­ki­ye’yi­al­ma­mak­i­çin­ba­ha­ne­a­ra­yan­lar­“An­ka­ra­bi­zim­vi­ze­po­li­ti­ka­mý­zý­da­tak­mý­yor”­pla­ðý­ça­lar­ken,­Türk­va­tan­daþ­la­rý­na­çek­tir­dik­le­ri­vi­ze­iþ­ken­ce­siy­le­hal­kýn­AB’den­so­ðu­ma­sý­na­se­bep­o­lu­yor­lar.­Böylece­vize­sýkýntýsý,­Türkiye­ile­AB’nin
arasýný­açmak­isteyenlerin­ekmeðine­yað­sürüyor.
n Vi­ze­so­ru­nu,­Ye­ni­As­ya­men­sup­la­rý­nýn­da­ba­þýn­da.­Ge­çen­ler­de,­a­ra­la­rýn­da­Yö­ne­tim­Ku­ru­lu­ü­ye­le­ri­mi­zin­de­bu­lun­du­ðu­çok­sayýda­ar­ka­da­þý­mýz,­vi­ze­a­la­ma­dýk­la­rý­i­çin­Al­man­ya’ya­gi­de­mez­ken,­son
o­la­rak­Ge­nel­Ya­yýn­Mü­dü­rü­müz­Kâ­zým­Gü­leç­yüz,
Konsolosluðun­“Yetiþtireceðiz”­mesajýna­raðmen
vize­baþvurusuna­ce­vap­ve­ril­me­di­ði­i­çin,­Köln'de
ya­pý­lan­top­lan­tý­ya­ka­tý­la­ma­dý.­Yazýsý sayfa 3’te
KONU: VÝZE BAÞVURUSU /
Yazýsý Medya-Politik’te
TÜSÝAD BAÞKANI ÜMÝT BOYNER:
HOLLANDALI RESSAM:
Ýç huzura ihtiyaç var
Camiler
toplumu
birleþtiren
yerlerdir
ADÝL VE ÇOÐULCU SÝSTEME GEÇMEDEN KRÝZ BÝTMEZ
n TÜ­SÝ­AD­Baþ­ka­ný­Ü­mit­Boy­ner,­Kürt­so­ru­nunu­“Tür­ki­ye’nin­de­mok­ra­tik­leþ­me­so­ru­nu­nun­bir­yan­sý­ma­sý”­ol­arak
niteledi.­Boy­ner,­“A­da­le­ti­yük­sek,­ço­ðul­cu­bir­par­la­men­ter
sis­te­me­geç­me­dik­çe­ger­gin­lik­ler,­ça­týþ­ma­lar­de­vam­e­de­cek.
Oy­sa­iç­hu­zur­he­pi­mi­zin­en­bü­yük­ih­ti­ya­cý”­de­di.­Haberi 4’te
HAK-ÝÞ BAÞKANI SALÝM USLU:
Facianýn sorumlularý
cinayetten yargýlansýn
AÇIK BÝR TEDBÝRSÝZLÝK VE KUSUR TESBÝT EDÝLÝRSE
n Ha­k-Ýþ­Ge­nel­Baþ­ka­ný­Sa­lim­Us­lu,­Karadon'daki­ka­za­yý
de­ðer­len­di­rir­ken,­“Ra­por­lar­or­ta­ya­çýk­tý­ðýn­da­a­çýk­ve­net
bir­ted­bir­siz­lik­ve­ku­sur­tes­bit­e­di­lir­se,­so­rum­lu­lar­ta­am­mü­den­ci­na­yet­ten­yar­gý­lan­ma­lý­dýr’’­de­di. Haberi sayfa 3’te
ÝSTANBUL'DA 250 OTOMATÝK TÜFEK MERMÝSÝ
Haberi sayfa 16’da
PARTÝ MECLÝSÝNDE ULUSALCI ÝSÝMLERÝN ÇOKLUÐU DÝKKAT ÇEKTÝ
CHP’de vitrin deðiþti, zihniyet ayný
PARTÝDE AYRIÞMA DEVAM EDÝYOR
SAV’DAN BAÞKA KÝMSE MEMNUN DEÐÝL
n CHP­Ku­rul­ta­yý­son­ra­sýn­da,­CHP­vit­ri­ni­nin
de­ðiþ­me­si­ne­rað­men­zih­ni­ye­tin­de­ðiþ­me­di­ði
be­lir­ti­li­yor.­Pek­çok­CHP’li­ye­ni­yö­ne­ti­mi­e­leþ­ti­rir­ken,­si­ya­sî­uz­man­lar,­PM’ye­gi­ren­ye­ni­i­sim­le­rin­a­ra­sýn­da­u­lu­sal­cý­dü­þün­ce­ye­sa­hip­o­lan­la­rýn­ço­ðun­luk­ta­ol­du­ðu­na­dik­kat­çe­ki­yor­lar.­Bu
a­ra­da,­par­ti­de­ki­ay­rýþ­ma­ya­da­vur­gu­ya­pý­lýyor.
n Ye­ni­ya­pý­lan­ma­da­Ön­der­Sav­i­le­Gür­sel­Te­kin
a­ðýr­lý­ðý­nýn­gö­rül­dü­ðü,­dý­þa­rý­da­ka­lan­De­niz
Bay­kal­e­ki­bi­nin­de­par­ti­de­baþ­ka­bir­hi­zbi­o­luþ­tur­du­ðu­kay­de­di­li­yor.­Sav­dý­þýn­da­hiç­kim­se­nin
ye­ni­du­rum­dan­mem­nun­ol­ma­ma­sý,­CHP’yi
ge­le­cek­gün­ler­de­de­sý­kýn­tý­lý­bir­sü­re­cin­bek­le­di­ði­ni­gös­te­ri­yor.­Haberi sayfa 4’te
Hollandalý ressamlar,
baþkent
Amsterdam’daki
Fatih Camii için
yardým amaçlý sergi
açtý. Hollandalý
ressam ve yazar Irene
van der Linde bir
sanatçý duyarlýlýðý ile
Amsterdam Fatih
Camii için baþlatýlan
bu kampanyaya tüm
kalbiyle katýldýðýný
dile getirerek,
“Camiler birleþtirici ve
bütünleþtirici yerler”
diye konuþtu.
Avustralya’dan
Ýsrail’e tepki
DÖRT DÝPLOMATA SINIR DIÞI KARARI
n A­vus­tral­ya­hü­kü­me­ti,­BA­E’de­Ha­mas­yet­ki­li­si­ne­kar­þý­su­i­kast­­ düzenlerken­sah­te­A­vus­tral­ya­pa­sa­por­tu­­ kul­la­nan­dört­Ýs­ra­il­dip­lo­ma­tý­nýn­ül­ke­den­ay­rýl­ma­sý­ný­is­te­di.
Haberi sayfa 7’de
Zekât Fonuyla
kurtuldular
BORÇLU MAHKÛMLARA ZEKÂT DESTEÐÝ
n BAE’de­ki­Ze­kât­Fo­nunun­gö­rev­li­si­Mu­ham­med­El­Be­lu­þi,­ge­çen­yýl­dan­be­ri­bor­cu­nu­ö­de­ye­me­yip­zor­du­ru­ma­dü­þen­Müs­lü­man
mah­kûm­la­ra­yar­dým­cý­ol­duk­la­rý­ný­söy­le­di.
Haberi sayfa 16’da
Ormanda cephanelik çýktý
DENÝZ POLÝSÝ GÖLDE DE ARAMA YAPACAK
n Ar­na­vut­köy­ Þam­lar­ gö­lü­ ya­kýn­la­rýn­da­ki­ or­man­lýk­ a­lan­da­260­a­det­o­to­ma­tik­tü­fek­mer­mi­si­bu­lun­du,­de­niz
po­li­si­göl­de­de­a­ra­ma­ya­pa­cak.­Haberi sayfa 5’te
ISSN 13017748
ANAYASA GELECEÐÝMÝZE ENGEL OLUYOR
Haberi sayfa 11’de
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý
2
YENÝASYA / 25 MAYIS 2010 SALI
LÂHÝKA
Hayattan cidden
usandýran haller
.
B ediuzzaman
Said Nurs i
Kur’ân’ý ezberleyen, yaþayýþýyla onun hükümlerine ayna olan kimseler, Kýyamet
Günü Cennet ehlinin rehberleridir.
‘‘
B
en iþittim ki, benim iâþeme ve istirahatime buradaki hükûmet müracaat etmiþ,
kabul cevabý gelmiþ. Ben bunlarýn insaniyetine teþekkürle beraber, derim:
En ziyade muhtaç olduðum ve hayatýmda en esaslý düstur olan, hürriyetimdir. Asýlsýz evham yüzünden, emsalsiz bir tarzda hürriyetimin kayýtlar ve istibdatlar altýna alýnmasý,
beni hayattan cidden usandýrýyor. Deðil hapis
ve zindaný, belki kabri bu hale tercih ederim.
Fakat, hizmet-i imaniyede ziyade meþakkat ise
ziyade sevaba sebep olmasý bana sabýr ve tahammül verir. Madem bu insaniyetli zatlar benim hakkýmda zulmü istemiyorlar, en evvel benim meþrû dairedeki hürriyetime dokundurmasýnlar. Ben ekmeksiz yaþarým, hürriyetsiz
yaþayamam.
Evet, on dokuz sene bu gurbette yalnýz iki
yüz banknot ile, þiddetli bir iktisat ve kuvvetli
bir riyazet içinde kendini idare ederek, hürriyetini ve izzet-i ilmiyesini muhafaza için kimseye
izhar-ý hacet etmeyen ve minnet altýna girmeyen ve sadaka ve zekât ve maaþ ve hediyeleri
kabul etmeyen bir adam, elbette iaþeden ziyade, adalet içinde hürriyete muhtaçtýr.
Emirdað Lâhikasý, s. 18
***
Mert olan cinayete tenezzül etmez. Þayet isnad olunsa cezadan korkmaz. Hem de haksýz
yere idam olunsam, iki þehid sevabýný kazanýrým. Þayet hapiste kalsam, böyle hürriyeti lâfýzdan ibaret bulunan gaddar bir hükûmetin en
rahat mevkii hapishane olsa gerektir. Mazlumiyetle ölmek, zâlimiyetle yaþamaktan daha hayýrlýdýr.
Divan-ý Harb-i Örfi, s. 20
***
Ýzzetle mevti, zilletle hayata tercih edenlerdeniz. Eski Said gibi birisi þöyle demiþ: “Biz öyle
insanlarýz ki, bir orta seviyemiz yoktur. Ya herþeyin üstünde, ya da kabirde oluruz.”
Mektûbât, s. 52
***
Eðer medeniyet böyle haysiyet kýrýcý tecavüzlere ve nifak verici iftiralara ve insafsýzcasýna
intikam fikirlerine ve þeytancasýna mugalâtalara ve diyanette lâübâlicesine hareketlere müsait
bir zemin ise, herkes þahit olsun ki, o saadetsaray-ý medeniyet tesmiye olunan böyle mahall-i aðrâza bedel, vilâyat-ý þarkiyenin, hürriyet-i mutlakanýn meydaný olan yüksek daðlarýndaki bedeviyet ve vahþet çadýrlarýný tercih ediyorum. Zira bu mim’siz medeniyette görmedi ðim hür ri yet-i fi kir ve ser bes ti-i ke lâm ve
hüsn-ü niyet ve selâmet-i kal, þarkî Anadolu’nun
daðlarýnda tam mânâsýyla hükümfermadýr.
Divan-ý Harb-i Örfî, s. 53
***
Medeniyetten istifam, sizi düþündürecek. Evet, böyle istibdat ve sefahete ve zilletle memzuç medeniyete, bedeviyeti tercih ediyorum.
Bu medeniyet, eþhasý fakir ve sefih ve ahlâksýz
eder.
Divan-ý Harb-i Örfî, s. 55
LÜGATÇE:
ten yapýlan kötülüklerin
yeri.
vilâyat-ý þarkiye: Doðu illeri.
serbesti-i kelâm: Konuþma hürriyeti.
hüsn-ü niyet: Güzel
niyet.
se lâ met-i kal: Ko nuþma güvenliði.
memzuç: Karýþmýþ,
birbirine mezcolmuþ.
eþhas: Þahýslar.
sefih: Helâl olmayan
zevk ve eð len ce le re
düþkün.
Câmiü's-Saðîr, No: 1985 / Hadis-i Þerif Meâli
Büyükler de ölümlüdür
noktada yüceleþtirme mekanizmasý devreye girecek ve bu mekanizmanýn yürütülme sin de fut bol çok ö nem li bir boþ lu ðu
dolduracaktýr. Bu faaliyetler içinde fanaHAKAN YALMAN tiklik boyutuna varan ölçüde yer alan kiþiler, bir gruba mensubiyetin güven duygusunu, baþarýlarla yaþanan gururu, stresini
[email protected]
toplumun makul karþýladýðý zeminlerde
tezahüratlarla boþaltma imkâný bulacaktýr.
on zamanlarda özellikle siyâsî deðiþimlerin Farkýnda olmadan þuur altýndaki problemönü mü ze koy du ðu tablolar dan biri, bazý lerin cevabýný bulduðu bu faaliyeti içindeki
fertlerin yüceleþtirilmesine yönelik eðilim- savunma mekanizmasý ve dürtüleri yüceler oldu. Çok büyütülen yöneticiler, parti leþtirecektir. Bir kaç yýl önce Arjantin’de
ve ülke liderleri, kahramanlar tarih boyunca insanlarýn hayatýnýn bir parçasý olmuþ. Bu belki de ferdin varlýk karþýsýnda
his set ti ði ac zi ye tin bir çö zü mü o la rak
kendinde olmadýðýný düþündüðü gücü ön
plana çýkan ferde atfederek bir tür güven
arayýþý. Bu aslýnda geçici bir çözüm ve kýsa süreli bir deva gibi gözükmekle birlikte
özellikle bütün fertlerin fani olmasý ve ölüm karþýsýnda herkesin net acziyeti, bir
gün tutunulan bu dalýn da elden gideceðini adeta yüzümüze çarpýyor. ‘O ölmedi!’,
‘Ýçimizde yaþýyor’ türünden ifadeler bu
durum karþýsýnda beyhude çýrpýnýþlar olmalý. Tam bu noktada daha gerçekçi olan
þu ifadeler dilimize geliyor: “Faniyim, fani
o la ný is te mem. A ci zim a ciz o la ný is te mem. Ýsterim fakat bir Yâr-ý Bâkî isterim…”
Varlýk âlemi içinde temel problemi varlýðý ve kendini tanýmlamak olan fert, çevresinin ve olaylarýn ruh boyutunda oluþturduðu fýrtýnalar ve dalgalanmalara karþý
ayakta kalabilmek için kuvvelere tutunacak týr. Ken di si i çin ya rar lý o lan þey le ri
ben li ði ne yö nelt me ye ça lýþ tý ðý “þe he vî” Maradona isimli futbolcunun doðum gükuvveleri, zararlý þeyleri benliðinden uzak nünde taþkýnca kutlamalar ve þahsýn peytutmaya çalýþtýðý “gadabî” kuvveleri ve fay- gamber ilân edilmesine kadar varan ölçüdalý ve zararlý olanlarý ayýrt etmeye yara- süzlükler, ruhlarýn derinliklerinde bu hâli
yan “aklî” kuvveleri varlýk âleminin karga- barýndýrýyor olmalýdýrlar. Yine gençlerin
þasý içinde ferde bir yol çizer. Bu kuvvele- þöh ret ol mak yo lun da ki
rin te za hür gay ret le ri ve bu
le ri, gü nü u ður da ö de nen
müz psi ki be del ler, þöh re ti
yatrisinin
ya ka la mýþ þa hýs ter mi no lo ji larýn oda duvarlasi ne “dür tü rý ný süs le me si
‘O ölmedi!’, ‘Ýçimizde
ler” o la rak
hat ta i lâh çýk lar
yaþýyor’ türünden
girmiþtir.
hâ li ne dö nüþ tü Bunlarýn varül
me le ri, var lýk
ifadeler bu durum
sat ve her iki
fýrtýnalarý ve dalkarþýsýnda beyhude
yön de ki a þý ga lan ma la rý kar çýrpýnýþlar olmalý.
rýlýk noktalaþý sýn da ro ta sý ný
rýndan geçen
þaþýrmýþ çaresizTam bu noktada
fert ler a de le rin ken di le ri ni
daha gerçekçi olan
din ce ki þi lik
sa vun ma me ka þu ifadeler dilimize
tipleri varlýk
niz ma la rý o la rak
â le mi i çin de
or
taya çýkmaktageliyor: “Faniyim,
ve sosyal hadýr.
fani olaný istemem.
yat ta bir yer
Her þey de ol Acizim aciz olaný
e din me gay duðu gibi, bu dure ti i çin de rumda da istikaistemem. Ýsterim
dir. Ar zu lar,
met, Halýk-ý Külli
fakat bir Yâr-ý Bâkî
hýrs lar, ih ti Þey’ ile baðlantýlý,
raslar, sevgiisterim…”
O’ndan ol du ðu
ler, men fa at
bilinen bir varlýk
ça týþ ma la rý,
anlayýþý ile mümmücadele ve kin, nefret, aþk gibi duygular kündür. Mensubiyet duygubu tablonun sosyal hayata yansýmasý ol- sunun en istikametli þekilde
malýdýr.
hissedileceði durum, benliBu yapý içinde her fert önemli olmak, ðin nübüvvet silsilesi ile yani
saygýn konumda olmak, kaale alýnmak is- Haz ret-i  dem’den (as)
ter. Bu aslýnda imtihanýnýn ve insanlýk ta- Haz ret-i Mu ham med’e
nýmýnýn merkezinde yer alan benlik duy- (asm) kadar insanlýk âlemigusunun hayata yansýmasýdýr. Bu taným, ne dal budak salmýþ iyilik aRabb-ý Rahim’den baðlantýsý kopuk ve var- ðacýnýn zamana uzantýsý, aslýk âlemi içinde tek baþýna bir benlik þek- ra uzanan dalýnda bir meyve
linde olursa, yukarýda sýralananlarýn her ol du ðu nu his set mek men biri duygusal çatýþmalara ve stres faktör- subiyet duygusu adýna yaþale ri ne dö nü þe cek tir. Bu kar ga þa i çin de na bi le cek en gü zel hâl ol kendi tanýmýný netleþtiremeyen fert, bir malýdýr. Kendine yansýtarak
topluluk mensubu olma ve grup oluþtur- ve grup psi ko lo ji si i çin de,
maktan kaynaklanan bir güç hissetme eði- men su bu ol du ðu grup tan
limi içine girecektir. Bu þekilde bahsettiði- birilerinin þerefiyle þereflenmiz stres faktörleriyle baþ etmeye çalýþýr. mek ve varlýðýný anlamlanÝç çatýþmalarý, kompleksleri, umduðunu dýrmak için insanlýk nevinbulamama ve zaman zaman çaresizliklerle den Haz ret-i Mu ham med
yüzleþir. Bunlarýn doðurduðu taþkýnlýklar (asm) gibi bir þahsiyetin çýkve sal dýr gan lýk lar ço ðun luk la top lu mun mýþ olmasý yeter. Böyle bir
genel deðer yargýlarý tarafýndan frenlenir. gru ba men su bi yet ve öy le
Bu Freud’un yaklaþýmý ile egonun süper e- bir zatýn (asm) yüceleþtirilgo ta ra fýn dan bas ký lan ma sý dýr. Ýþ te, bu mesi ile kendi varlýðýný an-
34. pencere
Asýlsýz evham yüzünden,
emsalsiz bir tarzda hürriyetimin
kayýtlar ve istibdatlar altýna
alýnmasý, beni hayattan
cidden usandýrýyor.
iâþe: Yaþatma, geçindirme.
izhar-ý hacet: Muhtaç
olduðunu göstermek.
zillet: Aþaðýlýk, horluk, alçaklýk.
ni fak: Ý ki yüz lü lük,
münafýklýk.
mu ga lâ ta: Ya nýl tý cý
söz etme.
saadet-saray-ý medeniyet: Medeniyetin
mutluluk sarayý.
tesmiye: Ýsimlendirme.
mahall-i aðrâz: Kas-
‘‘
[email protected]
‘‘
lamlý kýlmak sosyal hayatýn ve benliðin en
yüce noktasý olmalýdýr. Bu hâl benliðine,
varlýða ve sosyal hayata benlik adýna deðil
Halýk adýna bakmanýn iþaretidir. Varlýðý
kendi içinde ve maddî planda anlamlandýrmakla sahipsiz ve çaresiz, baþýboþ algýlanan bir âlem yerine her þeyin gücünü ve
bütün özelliklerini Kadir-i Külli Þey’den
aldýðý kontrollü ve istikametli bir âlem algýsýnýn ferdî plandaki emniyetini yaþamaktýr.
Fena duygusunun çaresi olarak verilmiþ
savunma duygularý istikametinde kullanýl-
dýðýnda, yani sýrat-ý müstakîm üzerinde olduðunda ferdin maddî ve manevî hayatýný
kolaylaþtýran nimetlerdir. Ancak, mülk âle mi ne sý nýr lý ve mad dî dün ya nýn i çi ne
hapsolmuþ, her þeyin kendi benlik ve var-
lýk alanýna yer açmak için mücadele içinde
olduðu bir algýda bu mekanizmalar hep
savunmanýn, kaçýþýn, kendine ve âleme yabancýlýðýn sonucu hissedilen vahþetten uzaklaþmanýn zemini olacaklardýr. Bu anlamda, büyütülen, yüceleþtirilen ve putlaþtýrýlan ve ardýndan medet umulan hiçbir
dünyevî ilâhýn, maddeden oluþmuþ putun,
vehmî bir güce dayanan unsurun faydasý
olmayacaktýr. Ýnsanlýk tarihi bu türden,
yüceleþtirilmiþ, ilâhlaþtýrýlmýþ nefsin kendinde görmek istediði kudret yansýtýlmýþ
putlarýn enkazlarý ile doludur. Yani, kendile ri ne bi le ha yýr la rý do kun mayan bu yücelerden beklentiler boþa çýkmaya mahkûmdur.
Ö zün de acz ve fakr o lan
fert, bun la rýn o luþ tur du ðu
duygu çatýþmasý ve stresten
kurtulmak için bir anlamda
bü yük gör me, yü ce leþ tir me
me ka niz ma sý na muh taç týr.
An cak yü ce leþ ti ril me ye ve
büyük görülmeye en lâyýk olan, bütün sýfatlarý ile ekber
olan Zat-ý Zül’cemal ve maddî âlemde O’nun güzelliklerini en i yi þe kil de yan sý tan
Haz ret-i Mu ham med’dir
(asm). Ancak ebedî âleme göçü esnasýnda onun (asm) da
fani olduðunu kabullenmekte
zor la nan Haz ret-i Ö mer’e
(ra), itidal ve istikamet insaný
Hazret-i Ebu Bekir’in (ra) net
i ka zý nýn da ku lak la rý mýz da
çýn la dý ðý ve yan ký lan dý ðý
mânâdan anlaþýldýðý gibi, o da (asm) fanidir ve ona (asm) olan muhabbet de Rabbi
nâmýna olmalý ve âlemlere rahmet olan o
zâta (asm) da bakýþ harfî olmalýdýr.
SiyahMaviKýrmýzýSarý
3
YENÝASYA / 25 MAYIS 2010 SALI
HA­BER
Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk
Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi
Yazý Ýþleri Müdürü
Mustafa DÖKÜLER
Mehmet KUTLULAR
Ýstihbarat Þefi
Mustafa GÖKMEN
Genel Müdür
Recep TAÞCI
Genel Yayýn Müdürü
Yayýn Koordinatörü
Kâzým GÜLEÇYÜZ
Abdullah ERAÇIKBAÞ
Spor Editörü
Erol DOYRAN
Haber Müdürü
Faruk ÇAKIR
Ankara Temsilcisi
Mehmet KARA
Reklam
Koordinatörü
Mesut ÇOBAN
Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK
Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.
Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel:
(0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212)
651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410
Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad.
Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14
96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229
Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský:
Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.
Yayýn Türü: Yaygýn süreli
ISSN 13017748
NAMAZ
VAKÝTLERÝ
Hicrî:
11 C.Ahir
1431
Rumî:
12 Mayýs
1426
Ýller
Adana
Ankara
Antalya
Balýkesir
Bursa
Diyarbakýr
Elazýð
Erzurum
Eskiþehir
Gaziantep
Isparta
Ýmsak
3.36
3.29
3.55
3.51
3.43
3.11
3.11
2.56
3.39
3.27
3.51
Güneþ
5.17
5.19
5.36
5.40
5.33
4.55
4.57
4.45
5.29
5.09
5.34
Öðle
12.43
12.53
13.01
13.12
13.08
12.23
12.27
12.19
13.02
12.34
13.02
Ýkindi
16.31
16.46
16.49
17.06
17.02
16.13
16.18
16.12
16.55
16.23
16.51
Akþam
19.56
20.14
20.14
20.33
20.30
19.39
19.45
19.40
20.23
19.48
20.17
Sorumlular cinayetten yargýlansýn
Yatsý
21.29
21.54
21.47
22.12
22.011
21.14
21.22
21.20
22.02
21.21
21.51
Ýller
Ýstanbul
Ýzmir
Kastamonu
Kayseri
Konya
Samsun
Þanlýurfa
Trabzon
Van
Zonguldak
Lefkoþa
Ýmsak
3.38
4.01
3.16
3.26
3.42
3.06
3.21
2.55
2.55
3.23
3.52
Güneþ
5.31
5.46
5.11
5.12
5.26
5.01
5.03
4.49
4.41
5.19
5.29
Öðle
13.08
13.15
12.49
12.42
12.54
12.39
12.29
12.25
12.10
12.57
12.50
Ýkindi
17.04
17.06
16.45
16.33
16.44
16.35
16.17
16.21
16.01
16.53
16.35
Akþam
20.32
20.32
20.14
20.00
20.10
20.04
19.43
19.49
19.28
20.22
19.59
Yatsý
22.16
22.09
21.59
21.37
21.44
21.48
21.16
21.33
21.04
22.08
21.28
TAHLÝL
Vizede keyfîlik
HAK-ÝÞ GENEL BAÞKANI USLU,’’ÝÞ KAZALARININ OLDUÐU ÝÞ YERLERÝNDEKÝ SORUMLULAR TAAMMÜDEN CÝNAYETTEN YARGILANMALIDIR KÝ BU DERS OLSUN’’ DEDÝ.
HAK-ÝÞ Ge­nel­Baþ­ka­ný­Sa­lim­Us­lu,­iþ­ka­za­la­rýn­dan­ders­a­lý­na­bil­me­si­i­çin­so­rum­lu­la­rýn
ta­am­mü­den­ci­na­yet­ten­yar­gý­lan­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ni­söy­le­di.­Us­lu,­ya­pý­ðý­a­çýk­la­ma­da,­Tür­ki­ye­Taþ­kö­mü­rü­Ku­ru­mu­Ka­ra­don­Mü­es­se­se­si­Mü­dür­lü­ðü­ma­den­o­ca­ðýn­da­ki­ka­za­yý­ve
Tür­ki­ye’de­iþ­sað­lý­ðý­ve­gü­ven­li­ði­a­la­nýn­da­ya­pýl­ma­sý­ge­re­ken­le­ri­de­ðer­len­dir­di.­Ted­bir­a­lýn­ma­yýn­ca­ka­za­la­rýn­ka­der­de­ðil­‘’ci­na­yet’’
ol­du­ðu­nu­i­fa­de­e­den­Us­lu,­‘’Ra­por­lar­or­ta­ya
çýk­tý­ðýn­da­a­çýk­ve­net­bir­ted­bir­siz­lik­ve­ku­sur­tes­pit­e­di­lir­se­iþ­ka­za­la­rý­nýn­ol­du­ðu­iþ
yer­le­rin­de­ki­so­rum­lu­lar­ta­am­mü­den­ci­na­yet­ten­yar­gý­lan­ma­lý­dýr­ki­bu­ders­ol­sun’’­de­di.
Us­lu,­e­ði­tim­sis­te­mi­nin­iþ­çi­le­re­ni­te­lik­ka­zan­dýr­mak­tan­yok­sun­sa­de­ce­per­for­man­sý
HAK-ÝÞ Baþkaný Salim Uslu
“BÝR GÜN
MADENDE,
BÝR GÜN
TERSANEDE”
SALÝM Uslu, masum gerekçelerle baþlatýlan taþeron uygulamasýnýn, 25
yýldýr bir türlü deðiþtirilemeyen ve örgütlenmenin
önünde en büyük engel
olan sendikal mevzuatýn,
kamunun denetim zaaflarýnýn, kimi iþçi ve iþveren örgütlerinin sendikal
mevzuatý deðiþtirmek istiyormuþ gibi yapýp mevcut sendikal mevzuatýn
sað la dý ðý sta tü ko dan
vazgeçmemelerinin ve iþ
kazalarýna karþý örgütlü
tedbir almayanlarýn yaþanan ‘’iþ cinayetlerinin’’
sorumlularýnýn adresini
tarif ettiðini söyledi.
‘’Madenlerde yaþananlar göstermektedir ki Türkiye’de iþ saðlýðý ve güven li ði ko nu sun da kör
noktalar bulunmaktadýr’’
diyen Uslu, þunlarý kaydetti:’’Sanayi bölgeleri iþ
saðlýðý ve güvenliði bakýþ
açýsýyla yeniden gözden
geçirilmelidir. Ýþ saðlýðý ve
güvenliði konusundaki ihmallerin, eksikliklerin ve
hatalarýn faturasý doðrudan ölümdür. Bu bir gün
madende, bir gün tersanede, bir gün kimya fabrikalarýnda, bir gün tekstil
fabrikalarýnda görülmektedir. Tersanelerdeki ve
madenlerdeki faciayý, diðer sektör, bölge ve fabri ka lar da ki fa ci a la rýn
habercisi olarak almak
ge rek mek te dir. Ter sa neler ve madenler için
geliþtirilecek bir çözüm
modeli, diðer konulara
da uygulanacak ilkeleri
oluþturabilir ve Türkiye
bir ilerleme gerçekleþtirebilir.’’ Ankara/aa
dik­ka­te­al­ma­sý,­iþ­ve­ren­le­rin­a­þý­rý­kâr­hýr­sýy­la
u­cuz­iþ­çi­lik­a­dý­na­ni­te­lik­siz­ve­ka­yýt­sýz­ta­þe­ron­iþ­çi­le­ri­ni­ter­cih­et­me­ye­de­vam­et­me­si,
ce­za­la­rýn­­cay­dý­rý­cý­lý­ðý­nýn­ol­ma­yý­þý­ve­sos­yal
gü­ven­ce­le­ri­göz­ar­dý­e­den,­is­tih­dam­mey­da­na­ge­tir­me­yen­in­san­sýz­ve­in­saf­sýz­e­ko­no­mi
po­li­ti­ka­la­rý­nýn­a­de­ta­ka­za­la­ra­da­ve­ti­ye­çý­kar­dý­ðý­ný­vur­gu­la­dý.­‘’Ci­na­yet­ler­ya­þan­dýk­tan
son­ra­ya­pý­lan­a­çýk­la­ma­lar­ve­ü­zün­tü­be­yan
et­me­nin­tim­sah­göz­yaþ­la­rý­dök­me­nin­ö­te­sin­de­hiç­bir­an­la­mý­ve­de­ðe­ri­bu­lun­ma­mak­ta­dýr’’­di­yen­Us­lu,­çün­kü­ya­þa­nan­tab­lo­da­pa­yý
o­lan­her­ke­sin,­iþ­ci­na­yet­le­ri­nin­bi­rin­ci­de­re­ce­de­so­rum­lu­su­ol­du­ðu­nu­i­fa­de­et­ti.­Us­lu,
‘’Ö­lüm­ler­ci­na­yet­þek­lin­de­ol­du­ðu­i­çin­bu
kap­sam­da­ye­ni­bir­ba­kýþ­a­çý­sý­ge­liþ­tir­mek­ar­-
týk­zo­run­lu­luk­ha­li­ne­gel­miþ­tir’’­de­di.­Us­lu,
‘’Ýþ­çi­le­rin­ca­ný­pa­ha­sý­na­ça­lýþ­ma­sý­nýn­ö­nü­ne
ge­çil­me­li­dir.­Bi­lin­me­li­dir­ki­ka­za­la­rý­ön­le­mek
i­çin­ya­pý­la­cak­ya­tý­rým­ve­ön­lem­ler­ka­za­lar
so­nu­cu­or­ta­ya­çý­ka­cak­kay­bý­taz­min­et­mek­ten­çok­da­ha­ko­lay­o­la­cak­týr’’­de­di.­Ýþ­Sað­lý­ðý
ve­Gü­ven­li­ði­Ka­nun­ça­lýþ­ma­sý­ný­ve­met­nin
uz­laþ­may­la­so­nuç­lan­dý­rýl­ma­sý­gay­re­ti­ni
mem­nu­ni­yet­le­kar­þý­la­dýk­la­rý­ný­di­le­ge­ti­ren
Us­lu,­bu­ko­nu­da­Ça­lýþ­ma­ve­Sos­yal­Gü­ven­lik
Ba­kan­lý­ðý­nýn­sos­yal­di­ya­log­sü­re­ci­ni­et­kin­bir
þe­kil­de­iþ­let­me­si­nin­mem­nu­ni­yet­ve­ri­ci­ol­du­ðu­nu­i­fa­de­et­ti.
Ka­nu­nun­a­ký­be­ti­he­nüz­bel­li­ol­ma­dý­ðý­ný
be­lir­ten­Us­lu,­bu­ça­lýþ­ma­nýn­ký­sa­­sü­re­de­ya­sa­laþ­ma­sý­ný­bek­le­dik­le­ri­ni­söy­le­di.
KÂZIM GÜLEÇYÜZ
[email protected]
l­man­ya­ Baþ­ba­ka­ný­ Mer­kel­ Mart­ ayý­ so­nun­da­ki­Tür­ki­ye­zi­ya­re­tin­de,­vi­ze­uy­gu­la­ma­sýy­la­il­gi­li­o­la­rak,­þart­la­rý­o­lu­þur­sa,­i­þa­da­mý,­ öð­ren­ci­ ve­ sa­nat­çý­lar­la­ sý­nýr­lý­ ol­mak­ kay­dýy­la­ u­zun­ sü­re­li­ vi­ze­ ve­ril­me­si­nin­ dü­þü­nü­le­bi­le­ce­ði­ni­söy­le­miþ,­ya­ni­ko­nu­yu­ge­çiþ­tir­miþ­ti.
Bu­na­ kar­þý­lýk,­ Tür­ki­ye’den­ Al­man­ya’ya­ gi­diþ­ler­de­ki­vi­ze­prob­lem­le­ri­ar­ta­rak­de­vam­e­di­yor.
Ve­Tür­ki­ye­bu­nok­ta­da­bir­þey­ya­pa­mý­yor.
Çün­kü­ me­se­le­nin­ bu­ bo­yut­la­ra­ u­laþ­ma­sýn­da
Ankara'nýn­da­çok­bü­yük­ih­mal­ve­ha­ta­la­rý­var.
AB­ stan­dart­la­rýy­la­ u­yum­lu­ bi­yo­met­rik­ pa­sa­port­la­rýn­ ba­sý­mýn­da­ki­ ge­cik­me­den,­ ka­çak­ göç­men­le­rin­i­a­de­siy­le­il­gi­li­an­laþ­ma­ya­ka­dar­bir­çok
ko­nu­da­ An­ka­ra­ ü­ze­ri­ne­ dü­þen­le­ri­ yap­ma­yýn­ca,
Türk­le­ri­ al­mak­ta­ za­ten­ is­tek­siz­ dav­ra­nan­ ba­zý
Av­ru­pa­ül­ke­le­ri,­vi­ze­yi­da­ha­da­zor­laþ­tý­rý­yor­lar.
Ve­ bu­ vaziyette,­ son­ dö­nem­de­ baþ­ka­ ba­zý­ ül­ke­ler­le­baþ­la­tý­lan­ve­de­vam­e­den­vi­ze­le­ri­kal­dýr­ma­sü­re­ci,­Av­ru­pa­söz­ko­nu­su­o­lun­ca­iþ­le­mi­yor.
Bu­du­rum­gi­diþ­ge­liþ­ler­de­yol­aç­tý­ðý­so­run­la­rýn
ya­nýn­da,­ i­ki­ ta­raf­lý­ bir­ teh­li­ke­yi­ de­ be­ra­be­rin­de
ge­ti­ri­yor.­AB­i­çerisin­de­Tür­ki­ye’yi­al­ma­mak­i­çin
ba­ha­ne­ a­ra­yan­lar­ “An­ka­ra­ bi­zim­ vi­ze­ po­li­ti­ka­mý­zý­ da­ tak­mý­yor”­ pla­ðý­ ça­lar­ken,­ Türk­ va­tan­daþ­la­rý­na­ çek­tir­dik­le­ri­ vi­ze­ iþ­ken­ce­siy­le­ hal­kýn
AB’den­so­ðu­yup­u­zak­laþ­ma­sý­na­se­bep­o­lu­yor­lar.
Böy­le­ce­ vi­ze­ sý­kýn­tý­sý,­ Tür­ki­ye­ i­le­ AB’nin­ a­ra­sý­ný­aç­mak­is­te­yen­le­rin­ek­me­ði­ne­yað­sü­rü­yor.
Vi­ze­so­ru­nu,­Ye­ni­As­ya­men­sup­la­rý­nýn­da­ba­þýn­da.­ Ni­te­kim­ ge­çen­ler­de,­ a­ra­la­rýn­da­ Yö­ne­tim
Ku­ru­lu­ü­ye­le­ri­mi­zin­de­bu­lun­du­ðu­e­pey­ce­ar­ka­da­þý­mýz,­vi­ze­a­la­ma­dýk­la­rý­i­çin­Al­man­ya’ya­gi­dip
o­ra­da­ki­o­ku­yu­cu­la­rý­mýz­la­bir­a­ra­ya­ge­le­me­di­ler.
Son­bir­o­lay­da­bi­zim­ba­þý­mý­za­gel­di.
Ge­çen­ Cu­mar­te­si­ gü­nü­ Köln’de­ 50.­ ve­fat­ yýl­dö­nü­mün­de­Üs­ta­dý­an­mak­i­çin­ter­tip­le­nen­top­lan­tý­ya­ka­týl­mak­ü­ze­re­11­Ma­yýs’ta­vi­ze­baþ­vu­ru­sun­da­ bu­lun­duk.­ Er­te­si­ gün­ Kon­so­los­luk,­ Al­man­ya’dan,­ im­za­lý­ da­vet­ mek­tu­bu­nun­ faks­lan­ma­sý­ný­is­te­di,­gön­de­ril­di.­Bir­haf­ta­da­ha­geç­ti,­yi­ne­ a­ra­yýp,­ “o­ri­ji­nal­ im­za­lý”­ faks­ is­te­dik­le­ri­ni­ bil­dir­di­ler,­mek­tup­tek­rar­dü­zen­le­nip­gön­de­ril­di.
Ve­ biz­ ay­rý­ca­ hem­ ma­il,­ hem­ de­ faks­ yo­luy­la
Ýs­tan­bul­Baþ­kon­so­los­lu­ðu­na­þu­me­sa­jý­i­let­tik:
“Tür­ki­ye’de­41­yýl­dýr­ya­yýn­la­nan­bir­ga­ze­te­nin
19­ yýl­dýr­ gö­rev­ ya­pan­ Ge­nel­ Ya­yýn­ Mü­dü­rü­ ve
Baþ­ya­za­rý­o­la­rak,­ilk­kez­1996’da­dö­ne­min­Tür­ki­ye­ Cum­hur­baþ­ka­ný­ Sü­ley­man­ De­mi­rel’in­ res­mî­zi­ya­re­tin­de,­da­ha­son­ra­da­2000­yý­lýn­dan­i­ti­ba­ren­Al­man­ya’da­ki­o­kur­la­rý­mý­zýn­da­ve­tiy­le­her
yýl­ en­ az­ bir­ de­fa­ git­ti­ðim­ Al­man­ya’da­ bu­ se­ne
de­22­Ma­yýs­Cu­mar­te­si­gü­nü­Köln’de­ger­çek­le­þe­cek­ bir­ top­lan­tý­ya­ ka­týl­mak­ ü­ze­re­ 11­ Ma­yýs
gü­nü­ Baþ­kon­so­los­lu­ðu­nu­za­ yap­tý­ðým­ vi­ze­ baþ­vu­ru­su­na­ hâ­lâ­ o­lum­lu­ bir­ ce­vap­ a­la­ma­mýþ­ ol­mak­tan­do­la­yý­ü­zün­tü­le­ri­mi­bil­di­ri­yo­rum.
“Da­vet­sa­hip­le­ri,­is­te­ði­niz­ü­ze­ri­ne,­da­vet­mek­tu­bu­nu­ tek­rar­ dü­zen­le­yip­ faks­la­dýk­la­rý­ný­ bil­dir­di­ler.­U­ma­rým,­bu­faks­tan­son­ra­vi­zem­ve­ri­lir.
“An­cak­ bir­ ga­ze­te­ yö­ne­ti­ci­si­ o­la­rak,­ vi­ze­ ta­le­bi­min­Al­man­ya’dan­ge­le­cek­da­vet­ya­zý­sý­þar­tý­na
bað­lan­ma­sý­na­da­bir­an­lam­ve­re­mi­yo­rum.­Gö­re­vim­ge­re­ði,­her­za­man­ül­ke­ni­ze­gi­dip­ge­le­bil­me
im­kâ­ný­na­sa­hip­ol­mam­ge­rek­ti­ði­ni­ve­bu­se­bep­le,­her­gi­di­þim­i­çin­ay­rý­vi­ze­al­ma­kül­fe­ti­ni­or­ta­dan­kal­dý­ra­cak­þe­kil­de,­u­zun­dö­nem­li­vi­ze­ve­ril­me­si­nin­uy­gun­o­la­ca­ðý­ný­dü­þü­nü­yo­rum...”
19­ Ma­yýs’ta­ hem­ ma­il,­ hem­ faks­ yo­luy­la­ gön­der­di­ði­miz­bu­me­sa­ja­ay­ný­gün­þu­ce­va­bý­al­dýk
“Gön­de­ri­niz­i­çin­te­þek­kür­e­de­riz.­Bas­vu­ru­nuz
so­nuç­lan­ma­mýþ,­iþ­lem­ler­de­vam­et­mek­te­dir.­Pa­sa­por­tu­nuz­ 22.05.2010­ ta­ri­hin­de­ki­ top­lan­tý­ný­za
ye­tiþ­ti­ril­me­ye­ça­lý­þý­la­cak­týr.­Say­gý­la­rý­mýz­la.”
A­ma­pa­sa­por­tu­muz­gel­me­di­ve­gi­de­me­dik.
Ý­þin­baþ­ka­de­tay­la­rý­da­var,­on­la­rý­ge­çi­yo­ruz.
Ve­di­yo­ruz­ki:­Ba­sýn­ve­se­ya­hat­öz­gür­lü­ðü­gi­bi
en­ te­mel­ hak­la­rý­ çið­ne­yen­ ve­ dev­let­ cid­di­ye­tiy­le
de­ bað­daþ­ma­sý­ müm­kün­ ol­ma­yan­ bu­ key­fî­ ve
say­gý­sýz­ta­výr,­hiç­bir­þe­kil­de­ka­bul­e­di­le­mez.
Ber­lin­ve­An­ka­ra­bu­na­â­ci­len­ça­re­bu­la­maz­sa,
Türk-Al­man­dost­lu­ðun­dan­söz­et­mek­zor­la­þýr.
A
Zonguldak Karadon Müessesi Taþkömürü maden olacaðýnda
meydana gelen kazada 30 madenci vefat etmiþti. FOTOÐRAF: AA
SiyahMaviKýrmýzýSarý
4
FARK
Vitrin deðiþti, ya zihniyet?
FARUK ÇAKIR
[email protected]
CHP'NÝN yeni genel baþkanýný seçtiði “33. kurultay”ý
sona erdi, ama tartýþmalar sona ermedi. Yeni Genel
Baþkan Kemal Kýlýçdaroðlu’nun CHP’de bir þekilde
baþkanlýða aday olmasý bekleniyordu, ama bu adaylýðýn ve genel baþkanlýðýn bu kadar ani ve ‘yaðdan
kýl çeker gibi’ olmasý beklenmiyordu. “Siyasettte bir
gün bile uzundur” kaidesince hadiseler hýzla geliþti
ve Kýlýçdaroðlu, kendisinin de tahmin etmediði bir
þekilde baþkanlýk koltuðuna oturdu.
Eski Genel Baþkan Deniz Baykal’ýn istifasý sonrasýnda baþlangýçta ‘aday olmayacaðým’ diyen Kýlýçdaroðlu, medyanýn estirdiði rüzgârla birlikte bir anda aday olacaðýný ilân etti. Adaylýðýný ilân ettiði ilk
günden itibaren ‘bir kýsým medya’dan büyük ölçüde destek alan Kýlýçdaroðlu, dün CHP Genel Merkezine giderek baþkanlýk koltuðuna oturdu. ‘Canlý
yayýn’da izlediðimiz Kýlýçdaroðlu’nun baþkanlýk
koltuðuna oturduðunda; “Kim beni buraya itti?”
der gibi baktýðýný düþündük.
Kýlýçdaroðlu’nun genel baþkan olmasýyla birlikte
CHP’nin ‘vitrini’ndeki isimlerin deðiþtiði doðru.
Baykal’ýn kadrosundan sadece 4 isim kalmýþ, diðerleri yenilenmiþ. “Bu isim deðiþikliði CHP’de zihniyet ve anlayýþ deðiþikliðini getirir mi?” sorusuna
müsbet cevap vermek kolay deðil.
Türkiye’de siyaset yapmak isteyenlerin dikkat etmesi gereken temel konular var. Bunlardan biri ve
belki de en baþta geleni, insanlarýn inanç ve deðerlerine saygýlý olunmasý gerektiðidir. Baþta CHP olmak
üzere bazý partilerin bu noktada geçer not almadýðý
da ortada. Keþke CHP, ‘yeni vitrini’ ile birlikte bu
noktada da bir ‘zihniyet deðiþikliðine’ gidebilse...
Arzu ederiz, ama bunun pek de mümkün olmadýðýný ‘uzman’lar da söylüyor. Taraf’ýn sorularýný
cevaplandýran Ege Üniversitesi Ýktisadi ve Ýdari Bilimler Fakültesi Uluslararasý Ýliþkiler Bölümü Öðretim Üyesi Doç. Dr. Tanju Tosun (özetle) þöyle demiþ: “CHP’de vitrin deðiþir ama zihniyet zor deðiþir. Kürt sorunu, Ergenekon, türban, devlet-toplum
iliþkileri üzerine net cevap veremeyecekse, CHP
deðiþmeyecek demektir.” (Konuþan: Neþe Düzel,
24 Mayýs 2010)
Ayný gazetede “Þu bizim çýlgýn CHP” baþlýklý bir
yazý yazan Namýk Çýnar da ‘kongre’yi deðerlendirirken þöyle demiþ: “Hiçbir köklü þey olmadý çünkü. Bu yüzden hiç kimse ne sevinsin, ne üzülsün.
CHP’de ‘deðiþim’ olmaz. Zira ‘deðiþim’ böyle olmaz. (...) Cumhuriyet tarihi boyunca, gerçek bir
sosyal demokrasinin sanki temsilcileriymiþsiniz gibi, bu halký aldatýp durdunuz. Sizin yüzünüzden
karýþmýþ kafalarla hem zaman kaybedildi, hem eksik yaþanýldý, bu ülkede.” (Taraf, 24 Mayýs 2010)
Hiç kimse CHP’nin deðiþmesini istemediðimizi
düþünmesin. Keþke CHP de ‘iyi yönde’ deðiþse. Ama bir asra yaklaþan yanlýþlarda ýsrar etmesi ve geçmiþte yanlýþ yapan ‘bir iki adam’ýn hatalarýný savunmasý onun en büyük ayak baðý...
Dikkat edilsin: Deðerlendirmelerini aktardýðýmýz
kiþiler ‘sað’dan çok, ‘sol’a yakýn isimler. Bizi dinlemeyebilirler, bari onlarý dinlesinler...
“Gazetecilere
Özgürlük” kampanyasý
GAZETECÝ meslek örgütleri, cezaevlerindeki tutuklu gazetecilerin serbest býrakýlmasý ve Türk Ceza Kanunu ile Terörle Mücadele Kanunu’nun basýn ve ifade özgürlüðünü
kýsýtlayan hükümlerinin kaldýrýlmasý talebiyle “Gazetecilere Özgürlük” kampanyasýný baþlattý. Türkiye Gazeteciler
Sendikasý (TGS) Baþkaný Ercan Ýpekçi, Türk-Ýþ Genel
Merkezi’nde düzenlediði basýn toplantýsýnda, 11 gazeteci
meslek örgütünün ortak bildirisini okudu. “Gazetecilere
Özgürlük” kampanyasýný ulusal düzeyde baþlattýklarýný
kaydeden Ýpekçi, kampanyayla konuyu hem kamuoyunun hem parlamentonun, hem de hükümetin gündemine taþýmak istediklerini belirtti. Avrupa Ýnsan Haklarý
Mahkemesi kararlarý çerçevesinde, insanlýðýn evrensel kabul görmüþ deðerleri, temel insan haklarý, demokratik
hukuk devleti ilkeleri dikkate alýndýðýnda, Türkiye’de
“gerçek anlamda basýn ve ifade özgürlüðünün olmadýðýný” kay de den Ý pek çi, ga ze te ci mes lek ör güt le ri nin,
2005’teki Türk Ceza Kanunu deðiþiklikleri sýrasýnda yaptýklarý eleþtiriler karþýsýnda hükümetin ileri sürdüðü, ‘Uygulamaya bakalým, yargýnýn vereceði içtihatlarý görelim’
savunmasýnýn iflas ettiðini söyledi. Aradan geçen 5 yýlýn
sonunda, bugün Türk cezaevlerinde 46 gazeteci ve basýn
çalýþanýnýn bulunduðunu, bunlarýn çoðunun henüz hüküm giymeden tutuklu olarak yargýlandýðýný belirten Ýpekçi, 15 gazeteci ve basýn çalýþanýnýn da ortalama 6 ay
cezaevinde tutuklu kaldýktan sonra tahliye edildiklerini ve
haklarýnda hapis cezasý talebiyle açýlmýþ davalarda tutuksuz yargýlanmalarýnýn sürdüðünü bildirdi. Cezaevlerindeki tüm tutuklu gazetecilerin derhal salýverilmesini talep
ettiklerini belirten Ýpekçi, Türkiye’nin demokratik dünyadan kopmasýna yol açabilecek bu tehlikeli gidiþatýn durdurulabilmesi için hükümeti ve parlamentoyu ilgili yasalarda köklü deðiþiklikler yapmaya çaðýrdý. Ankara / aa
YENÝASYA / 25 MAYIS 2010 SALI
HABER
Ýç huzura ihtiyaç var
Geleceðin
eðitimine hazýrlýk
TÜSÝAD BAÞKANI ÜMÝT BOYNER “ÝÇ HUZUR HEPÝMÝZÝN EN BÜYÜK ÝHTÝYACI’’ DEDÝ.
AKIL MÝSAFÝRÝ
TÜRK Sanayicileri ve Ýþadamlarý Derneði
(TÜSÝAD) Baþkaný Ümit Boyner, adaleti
yüksek, çoðulcu bir parlamenter sisteme
geçmedikçe gerginliklerin, çatýþmalarýn devam edeceðini belirterek, “Oysa iç huzur
hepimizin en büyük ihtiyacý” dedi.
Boyner, Gaziantep’te ilki gerçekleþtirilen
‘’Bölgesel Kalkýnma ve Ýþ Dünyasýnýn Rolü’’
konulu toplantýnýn açýlýþýnda, Türkiye’de
en önemli sorunlardan biri olan bölgesel
kalkýnmýþlýk farklarýný yoðun bir þekilde bu
bölgenin içinde bile görebilmenin mümkün olduðunu söyledi. Bu hafta kendisini
en çok düþündürenin bu farklýlýklarýn nasýl
azaltýlabileceði, hangi boyutlarla ele a-
rti
esi paalara
t
s
i
l
PM artýþm
et
içind abep oldu
s
lýn ma sý ge rek ti ði ol du ðu nu i fa de e den
Boyner, þöyle konuþtu:
‘’Konuyu salt ekonomik kalkýnma perspektifi ile ele almak yeterli deðil. Türkiye’nin çözmesi gereken daha derin siyasîve sosyal sorunlar da ekonomik geliþmenin önünde ciddî engeller yaratýyor.
Tüm Türkiye’nin sorunu olan ama özellikle Güneydoðu’daki ekonomik geliþmenin önünü týkayan Kürt sorununu çözmek zorundayýz. Kaldý ki Kürt sorununa
da bölgesel bir sorun olarak yaklaþmak
son derece yanlýþ olur. Kürt sorunu Türkiye’nin demokratikleþme sorununun bir
yansýmasýdýr. Türkiye ancak demokrasi a-
çýðýný kapattýkça bu soruna çözüm bulmaya yaklaþacaktýr. Artýk Güneydoðu’yu
feodal yapýnýn neden olduðu sorunlar ile,
Kürt sorunu ile, terör, þiddet, töre cinayetleri ile anmak istemiyoruz. Onun yerine Mezopotamya’nýn bereketli topraklarý,
kültürel ve etnik zenginliðinin yarattýðý
potansiyeli ve fýrsatlarý deðerlendirmiþ bir
Güneydoðu hayal ediyoruz. Biliyoruz ki
bütünlüklü bir demokratikleþme anlayýþý
çözüm için gerekli. Türkiye temsil adaleti
yüksek, çoðulcu bir parlamenter sisteme
geçmedikçe gerginlikler, çatýþmalar devam edecek. Oysa iç huzur hepimizin en
büyük ihtiyacý.’’ Gaziantep / aa
CHP PARAMPARÇA
CHP Genel Sekreteri Önder Sav: “Bazý
arkadaþlarýmýzýn henüz nasýl bir liste oluþacaðý
belli olmadan, liste deðerlendirmesi yaptýklarý
anlaþýldý.”
Ýstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek: Ben
liste yapsam farklýlýklar olurdu. Listede, partide
uzun yýllar emeði olan bazý unsurlarýn yeteri
kadar deðerlendirilmediðini gördüm.”
Ýstanbul Ýl Baþkaný Gürsel Tekin: ‘’Ýkinci bir
liste söz konusu deðil. Çift liste yok. Sayýn Genel
Baþkanýmýzýn listesi var, ona oy vereceðiz...’’
Eski MYK Üyesi Savcý Sayan: “Önder Sav,
‘’eski tas, eski hamam, gücüme devam’’ diyerek listede etkili olmuþtur. Ýnþallah bu liste
Sav’ýn direktifleriyle Kýlýçdaroðlu’nun önünü
kapatmaz, Kýlýçdaroðlu’nun iyi çalýþmasý için
listedeki arkadaþlarýn dikkat etmesi lazým.
Sav, yapacaðýný yaptý, Deniz Baykal’ý evine
gönderdi, inþallah Kýlýçdaroðlu’nu evine deðil
iktidara gönderir.’’
CHP Ýstanbul Milletvekili Ali Topuz: “Bir
Baykal’ýn evinde, bir Kýlýçdaroðlu’nun yanýnda yer alarak, her tarafý idare ederek, yenilikçi devrim yapmaya kalkýþmasýnlar. Yalancý
yenilikçilere, kendisini bir yere taþýmak için
yenilikçi gibi görünenlere yaþlarý ne olursa
olsun güvenmeyin.”
Kýlýçdaroðlu makamýna oturdu, Baykal’ý ziyaret etti —CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu, CHP Genel Merkezi’ne gelerek, baþkanlýk
makamýna ilk kez oturdu. Kýlýçdaroðlu, makamýnda gazetecilere yaptýðý ilk açýklamada, elinden geldiðince bu görevi yerine getirmeye çalýþacaðýný ifade ederek, yollarýna
devam edeceklerini söyledi. Kýlýçdaroðlu, eski CHP Genel Baþkaný Deniz Baykal ile de bir araya geldi. Kýlýçdaroðlu’nu taþýyan ‘’TBMM 45’’ plakalý araç, saat 14.25’te
Baykal’ýn evinin bulunduðu Beysukent Angora Evleri’ndeki siteye geldi. Ziyarette CHP Ýstanbul Ýl Baþkaný Gürsel Tekin’in de olduðu belirtildi. Ankara / aa
Vitrin deðiþti, zihniyet ayný
CHP Kurultayý sonrasýnda, Deniz Baykal’ýn
ardýndan ekibi de Parti Meclisi’nden (PM)
ekarte edildi. Baykal’a “dön” diyen 18 MYK
üyesinden 13’ü listeye giremedi. PM’ye
giren yeni isimlerin arasýnda ulusalcý
düþünceye sahip olanlarýn çoðunlukta
olmasý ise deðiþikliðini zihniyete yansýmayacaðý yorumlarýna sebep oldu.
CHP 33. Olaðan Kurultayý’nda seçilen
80 Parti Meclisi (PM) üyesinin 52’si yeni
isimlerden oluþtu. Eski Kýlýçdaroðlu’nun
genel baþkan seçilmesinin ardýndan partide ipleri eline almak isteyen Önder Sav,
Gürsel Tekin’e raðmen PM üyelerinin
belirlenmesinde etkili oldu. Genel
Baþkan Deniz Baykal yönetimindeki
Merkez Yönetim Kurulu’nda (MYK)
görev yapan Mustafa Özyürek, Onur
Öymen, Yýlmaz Ateþ, Cevdet Selvi,
Bihlun Tamaylýgil, Algan Hacaloðlu,
Fevzi Topuz, Nur Serter, Ali Kýlýç, Sýrrý
Özbek, Mehmet Ali Susam, Suat Binici
ve Savcý Sayan liste dýþý kalan isimler
oldu. Eski yönetimden Önder Sav, Mesut
Deðer, Mehmet Ali Özpolat, Faik Öztrak
ve Rýza Yalçýnkaya ise bu dönemde de
PM’de yer aldý. 27 yaþýndaki Ekrem
Oktay, PM adaylarý arasýndaki en genç
isim oldu. PM’deki kadýn üye sayýsý 20,
milletvekili sayýsý ise 29 oldu. Ankara
AB heyecaný Ankara dýþýna taþýnmalý
DEVLET Bakaný ve Baþmüzakereci Egemen Baðýþ, Türkiye’nin AB üyeliðinin sadece Ankara’da, hükümet tarafýndan gösterilen çabalarla
yerine getirilecek bir süreç olmadýðýný belirterek, “Bu heyecaný Ankara’nýn dýþýna taþýmamýz gerekiyor” diye konuþtu.
Ýçiþleri Bakanlýðý ile Ýngiltere’nin Ankara Büyükelçiliðinin ortaklaþa
organize ettiði “Ýçiþleri Bakanlýðý personelin AB fonlarýnýn etkin kullanýmýnda desteklenmesi projesi” seminerinde konuþan Baðýþ, Türkiye’nin 81 ilinde AB iliþkileri irtibat noktalarý olarak atanan vali yardýmcýlarý bulunduðunu hatýrlatarak, “Sizler bizim gözlerimiz, kulaklarýmýz, sesimiz, tüm duyularýmýz olarak varsýnýz. Artýk AB süreci
Ankara’daki, Ýstanbul’daki 5 yýldýzlý otellerin toplantý salonlarýndan
çýkmýþ Türkiye’nin bütün köylerine, ilçelerine, mahallelerine yayýlmýþ
durumdadýr” dedi. Türkiye’nin AB sürecinde ne kadar kararlý ve azimli olduðunu 51 yýldýr gösterdiðini belirten Baðýþ, Türkiye’nin býkmadan, usanmadan, içerideki ve dýþarýdaki direnç odaklarýna raðmen
AB yolunda kararlýlýkla yoluna devam ettiðini söyledi.
ÝNGÝLÝZ ELÇÝ: ÜYELÝK ÝKÝ
TARAFA FAYDA SAÐLAR
ÝNGÝLTERE'NÝN Ankara Büyükelçisi David Reddaway ise programda
yaptýðý konuþmada, Türkiye’nin AB üyeliðine Ýngiltere’nin her zaman
çok güçlü destek verdiðini belirterek, Türkiye’nin üyeliðinden hem
Türkiye’nin hem de AB’nin büyük faydalar saðlayacaðýný ifade etti.
“Bu tip projelere verdiðimiz destekle Türkiye’nin üyelik sürecine katký saðlamaktan memnuniyet duyuyoruz” diyen Büyükelçi, AB üyelik
sürecinin uzun, yorucu ve zor olduðunu kendi tecrübelerinden bildiklerini belirterek, “Fakat gözleri nihai hedefe kilitlemek çok önemli.
Ancak kendi tecrübelerimden söyleyebilirim ki buna deðer” dedi.
ATALAY: ÝÞKENCE DÖNEMÝ BÝTTÝ
ÝÇÝÞLERÝ Bakaný Beþir Atalay da AB reformlarý ve demokratikleþme konularýnda Ýçiþleri Bakanlýðýnýn yürüttüðü çalýþmalara deðindi. “Baðýmsýz Kolluk Denetim Mekanizmasý” ile yeni bir mekanizma kurduklarýný belirten Atalay, þunlarý söyledi:
“Bununla, güvenlik birimleri üzerinde yeni bir denetim, þikâyet mekanizmasý getiriyoruz. Tasarý, bakanlar kurulundan
çýktý, TBMM’de görüþülecek. Bunun yanýnda þunu gönül rahatlýðýyla ifade ediyorum, iþkence, kötü muamele gibi suçlamalar ve bu konularla ilgili ülkenin uluslar arasý gündeme gelmesi dönemi bitti. Þu anda kötü muamele, iþkence gibi konularla ilgili açýlan dâvâ sayýsý artýk bir elin parmaðý kadar sýnýrlý. Türkiye bu lekeden kurtulmuþtur. Uluslar arasý mahkemelere artýk Türkiye bu konularla gitmiyor.” Ankara / aa
AHMET BATTAL
[email protected]
eçen hafta içinde, bendenizin de konuþmacý olarak katýldýðý bilimsel bir toplantýda, gelecekte eðitimin hangi modeller üzerinde þekilleneceði tartý-
G
þýldý.
Yeni Asya okuyucularýnýn, hayatî hedefleri ve bu hedef için kullandýklarý yöntem gereði konu ile ilgili olduðunu bildiðimden bazý notlarý sizlerle de paylaþmayý uygun buldum.
Gelecekte eðitimde neler olacak?
Gelecekte de “marifet iltifata tabi” olacak. Ama “müþterisiz mal-bilgi daha çok üretilecek ve daha çok zayi” olacak.
Bilgi bombardýmaný artarak sürecek ve bilgi býktýracak. Bu sebeple de “cahilane marifet” veya “arifane cehalet” erdem sayýlacak, faydasýz ilimden Allah’a sýðýnma
ihtiyacý þiddetlenecek.
Para etmesi beklenen ve hakikaten de para eden “faydalý ilim” sahipleri ile aslýnda para etmesi gerekirken
“göstermelik film” yaptýðý için ilmi para etmeyen ilim sahipleri ayrýþacak. “Asla paraya tahvil edilmemesi gereken ilim” ve onun sahipleri ise ikisinden de ayrýlacak.
Akademik ünvanlar deðersizleþecek. Hakiki ulema umera kapýsýndan kopacak. Umera yeniden hakiki ulemaya hürmet edecek.
Ömür boyu eðitim, informel eðitim, uzaktan eðitim,
yaygýn eðitim, meslek içinde eðitim gibi eðitim türleri
yaygýnlaþacak.
Eðitimde süre sýnýrý kalkacak, okuldan atýlma bitecek.
Böylece, devam zorunluluðu gibi, samimiyeti kýran ve
öðrenciyi bir mânâda münafýklaþtýran yöntemlerden
vazgeçilecek. Sýnavlarýn sadece yöntemi deðil, amacý da
deðiþecek.
Kopyacýlýk, bilgi hýrsýzlýklarý ve sahtecilikleri (intihaller) bilgisayarlar yardýmýyla daha kolay teþhis edilecek.
Ölçme-deðerlendirme yöntemleri objektifleþecek. Eðitim sürecinin, öðrenci anketleri ve piyasa deðerlemeleri yoluyla ölçümlenmesi ön plana çýkacak.
Bilgisayar kullanýmý eðitimin planlamasýný da kolaylaþtýracak. Kiþilerin kendi taleplerine göre gelecekte kullanacaklarý türden ve somut hedefe yönelik uzun süreli
eðitimler planlanabilecek.
Ulus devletlerin sonu gelecek. Sýnýrlar resmen ya da
fiilen kalkacak. Dil öðrenimi kolaylaþacak. Dil bilmek önemsizleþecek.
Ülkelerin eðitim modelleri birbirine çok benzeyecek,
farklýlýklarý tanýmlayýp denkleþtirecek otomatik sistemler kurulacak ve böylece diploma denkliði kavramý gündemden çýkacak.
Diplomalar ömür boyu geçerli olmayacak, sürücü
belgeleri ya da lisans belgeleri gibi periyodik olarak yenilenecek.
Bilim-din zýtlýðý bittiði gibi bilim-din ayrýmý da bitecek. “En hakiki mürþit” olarak “bilim dini”ne inanan
“Kütüphaneci Hurþit“ler de bitecek.
Disiplinlerarasý çalýþmalar artacak. Bilim dallarý arasýndaki farklar ve kopukluklar azalacak.
Kesretten vahdete geçiþ baþlayacak. Ýnsanlýk umumen, Bir’den gelip Bir’e gittiðini keþfedecek.
Örgün eðitimde karma eðitimin yanlýþlýðý bilimsel olarak da test edilecek ve onaylanacak. Bu yönteme demokratik biçimde son verilecek.
Eðitim süreci içinde iken reþit olma yaþý düþecek. Öðrenci velisi kavramý ilköðretime inhisar edecek. Liseliler
ve üniversiteliler tam reþit olacak.
Böylece eðitimde hürriyet ile disiplin arasýndaki çizgi
ve bað daha önemli hale gelecek.
Öðrenciler herkese ve her þeye karþý “hür olacak” ama
…
Ya “abdullah” olduðunu da öðrenip daima aklýnda tutacak.
Ya da kýyamet ilmen kopacak!
O halde ne yapýlacak?
Bu deðiþiklilere adapte olmak ve kýyameti geciktirmek adýna bize düþeni ifa için neler yapmalýyýz?
Zihniyet deðiþikliði þart. Ailede ve okulda, sadece “araþtýrýcý” eðitime deðil “sorgulayýcý” eðitime de hazýr olalým.
Çaðýn bize ayak uydurmasýný gerektirecek cevherlerimizi ve onlarýn saflýðýný korumalýyýz. Çaðdaþ Mevlânâlar
sadece bizim deðil, evrensel düþünen herkesindir.
Bunun için, sistemi ideallere yaklaþtýrmalý ideolojilerden ise arýndýrmalýyýz. Özellikle sosyal bilimlerde “muhalif düþünme yeteneði”ni geliþtirmeliyiz.
Yine bunun için ise önce, kendi içinde çeliþki içeren
ve fikir hürriyetine engel olan kanunlarý deðiþtirmeliyiz.
Mesela, On iki Eylül düzeninin en önemli ürünlerinden olan 1982 tarihli Yükseköðretim Kanununun 4.
maddesindeki ilk iki amaç çeliþiyor:
Öðrencilerin, “Atatürk Ýnkýlâplarý ve ilkeleri doðrultusunda Atatürk milliyetçiliðine baðlý,” yetiþtirilmesi ile
“Türk milletinin millî, ahlâkî, insanî, manevî ve kültürel
deðerlerini taþýyan, Türk olmanýn þeref ve mutluluðunu
duyan,” kiþi olarak yetiþtirilmesi birbirine açýkça zýt. Zira, devrimlerle devrilen þeyler, manevî ve kültürel deðerlerin önemli bir kýsmýdýr. Hem “devrimci,” hem
“muhafazakâr” olunamayacaðý açýktýr.
Yine YÖK Kanununun 5. maddesinde yer alan “Öðrencilere, Atatürk inkýlâplarý ve ilkeleri doðrultusunda
Atatürk milliyetçiliðine baðlý hizmet bilincinin kazandýrýlmasý saðlanýr” gibi kýsýtlayýcý hükümler de eðitilen kiþinin hizmetini ve himmetini fevkalâde sýnýrlýyor. Bu sýnýrlarýn da kalkmasý için çalýþmak lâzýmdýr.
5
YENÝASYA / 25 MAYIS 2010 SALI
HA­BER
CHP kemâle erdi mi?
BAÞKENT YAZILARI
“Açýlým”a ne oldu?
CEVHER ÝLHAN
[email protected]
eclis’te Anayasa deðiþikliði tartýþmalarý ve peþinden patlak veren
“kaset”le medyanýn âdeta abandýðý CHP kongresi siyasî tartýþmalarý ortasýnda son bir yýlýn en önemli gündemi olan “açýlým” âdete gündem dýþý...
Anamuhalefet, kendini “dizayn” derdinde. Ký lýç da roð lu, kon gre ko nuþ ma sýn da
“eleþtiri” için olsa bile tek kelimeyle “açýlým”ý aðzýna almadý.
Ama ilginç olan referanduma ve diðer iç
ve dýþ siyasî hâdiselere odaklanan hükûmet cânibi de onca büyük iddialarla baþlattýðý “açýlým”ý bir kenara býrakmýþ. “Açýlým koordinatörü” Bakan’dan bu hususta
hiçbir açýklama gelmiyor. Baþbakan’ýn önceki gün “Malatyalýlar gecesi”nde bir-iki
cümle ile bahsetmesi benzeri atýflarýn dýþýnda pek seslendirilmiyor.
Ayrýca “anayasa deðiþikliði paketi”nde
de doðrudan “Kürt açýlýmý”na dair hiçbir
hu sus ek len me di. Re fe ran dum la hal kýn
M
Ergin: Ses kayýtlarý araþtýrýlýyor
n ADALET Bakaný Sadullah Ergin, Yargýtay üyelerine
ait olduðu iddia edilen ses kayýtlarýna iliþkin, ‘’Konu, ilgili organlarca takip ediliyor. Araþtýrmalar devam ediyor’’ dedi. Ergin, Türkiye Adalet Akademisi ve Ýsveç
Mahkemeler Ýdaresince düzenlenen, ‘’Çaðdaþ Demokrasilerde Yargý ve Medya Ýliþkileri’’ sempozyumundan
ayrýlýrken gazetecilerin sorularýný cevapladý. Ergin, bir
gazetecinin ‘’Yargýtay ile ilgili bazý ses kayýtlarý haber olmuþtu. Konuyla ilgili takip açýsýndan bir giriþimde bulunuldu mu’’ sorusu üzerine, ‘’Konu, ilgili organlarca
takip ediliyor. Araþtýrmalar devam ediyor’’ diye konuþtu. Bir baþka gazetecinin ‘’Ses kayýtlarýnýn ilgililer tarafýndan yalanlanmadýðýný’’ ifade etmesi ve ‘’Konuþulanlarý yargýya müdahale olarak deðerlendirip deðerlendirmediðini’’ sormasý üzerine Ergin, þunlarý söyledi:‘’Bütün bunlarla ilgili süreç iþliyor. Þu aþamada iþleyen bir sürece yorum yapmak suretiyle müdahalede
bulunmak istemiyorum. Bu konularda adil yargýlanma
hakkýna ve baðýmsýz, tarafsýz yargý ilkesinin ihlaline dönük olabilecek her türlü yorum ve deðerlendirmeden
kaçýnmak benim birinci görevim.’’ Ankara / aa
desteðini alma peþindeki siyasî iktidar, seçim öncesi millete karþý bir nevi bu meselede bigâne kalmakta, “açýlým”ý ortada býrakmakta.
Keza “açýlým”dan bu yana 80’i aþan ve
son birkaç hafta içinde mayýn tuzaðý ve
ça týþ ma lar la peþ pe þe þe hid ler ge lir ken,
“Kürt açýlýmý”nýn muhatabý olan DTP’nin
“istemezûk” tavrý ise çarpýcý.
þýya kalacaðý tehdidini savurmasý, büyük
þehirlerde orta çaplý isyanlar olacaðý, terörün týrmanacaðý “þantajý”nda bulunmasý,
bundan.
Belli ki Türkiye’nin baþýna terörü belâ eden ifsad þebekeleri ve ecnebi servisler,
terör örgütü üzerinden Türkiye’yi kaos ve
kargaþaya sürükleme tertibine devem etmekteler.
Peki, bu süreçte avukatlarý aracýlýðýyla
“TASFÝYE”NÝN TEPKÝSÝYLE…
Ým ra lý’dan “AKP ken di si ni de mok ra tik
Aslýnda kamuoyuna yapýlan açýklamala- hamleler yapýyor þeklinde gösterip bizi de
rýn aksine bu partinin “demokratik açý- bunun engelleyicisi olarak sunmaya çalýþýlým”ý istemediði, Anayasa deðiþikliði pake- yor!” diyen Öcalan’ýn, “bu konularda oyun
ti oylamasýnda açýða çýktý.
oynanýyor” rahatsýzlýðý, neyin göstergesi?
Di ðer mad de le re beþ mil let ve ki liy le Gerçekten “Kürtlerin temsilcisi” olduðu“sembolik destek” veren ve iktidar partisi- nu iddia eden partinin siyasî geleceðiyle
nin firelerini kapatýp rahatlatan bu parti- yakýndan ilgili bu maddenin oylamasýndanin, öncelikle “siyasî partilerin kapatýlma- ki tavrýnýn nedeni nedir?
sýnýn zorlaþtýrýlmasý”na dair maddeyi redBu sorularýn cevabýnda, 30 bin insanýn
detmesi, bu açýdan dikkate deðer. Mezkur katlinden sorumlu terör örgütünün öteden
“mad de nin geç me me si ba ha ne siy le beri hâmiliðini yapan okyanuslar ötesindeBDP’nin ve kendisinin hedef gösterildiði- ki küresel güçlere karþý “tasfiye tepkisi” ini” söylemesi, enteresan…
çinde olduðu, her halinden anlaþýlýyor…
Tespit þu ki terör örgütü ve terörist baþý, hâricî mihraklarýn dahildeki taþeronlarý
YÝNE “KÝRLÝ PAZARLIK”
de ðiþ tir me si ne tep ki li. “Mi â dý nýn ya vaþ
Dahasý, terör örgütü ile terörist baþýnýn,
yavaþ dolduðu”na ve “görevinin bittiði”ne çeyrek asrý aþkýndýr bölgede ve Avrupa’da
infiâl gösteriyor.
ken di ni bes le yen, her tür lü si lâh, ma lî,
Öcalan’ýn “Haziran baþýna kadar bekle- saðlýk, eðitim lojistik desteði veren, finans
yeceðim eðer çözüm konusunda bir irâde kaynaklarýný, uyuþturucu, para ve silâh kageliþmezse artýk aradan çekileceðim” de- çakçýlýðý, nüfuz ticaretini saðlayan uluslar
yip Ankara’nýn terör örgütü ile karþý kar- arasý mihraklarla kirli bir pazarlýk içinde
Atalay: Tiraj denetimi yapabiliriz
n BASIN Ýlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet
Atalay, ''Tiraj denetimi de yapan bir kurum olabiliriz. Onun da altyapýsýný oluþturmaya çalýþýyoruz'' dedi. Basýn Ýlan Kurumunca Darýca
ilçesindeki Bayramoðlu Tatil Köyü'nde düzenlenen 1. Yerel Basýn Tecrübe Paylaþým Seminerin
açýlýþýnda konuþan Atalay, gazete okuma alýþkanlýðýyla ilgili olarak da þunlarý söyledi: ''70 milyonu
aþan bir nüfusta 4 milyon 800 bin tiraj, tiraj
deðil. Japonya'da bir gazetenin 17 milyon tirajý,
bir baþka gazetenin 13 milyon tirajý varken
Türkiye'de toplam tirajýn bu kadar olmasý izah
edilemez. Okuma oranýmýz çok düþük,” Tiraj
verileriyle ilgili tartýþmalara da deðinen Atalay,
''Tiraj denetimi de yapan bir kurum olabiliriz.
onun da alt yapýsýný oluþturmaya çalýþýyoruz.
Tiraj denetimi yapan firmalara ne yazýk ki güven
yok demeyeyim, haksýzlýk etmiþ olurum. Onlarla
ilgili tartýþmalar bitmiyor bir türlü. Belki bunu
herkesin kabul edeceði kurumlar yapabilir. Basýn
Ýlan kurumu bunun altyapýsýný oluþturursa
böyle bir göreve de soyunabilir'' diye
konuþtu.Kocaeli / aa
olduðunu ortaya çýkarýyor.
Ýmralý ile Kandil’den gelen tâlimatlarla hareket eden partinin, Anayasa deðiþikliði oylamasýnda üç-beþ eksik oyu tamamladýktan
sonra, referandumda “evet” demek için bazý
þartlar ileri sürmeleri bunun göstergesi…
Sonra, Öcalan’ýn “Devlet, AKP’ye göre
çözüme daha yakýndýr. Ben on bir yýl önce
buraya ilk getirildiðimde devletin dört kurumu gelip benimle görüþmüþtü. Sorunun
çözümünden bahsediyorlardý. ‘Sizin gücünüz bu sorunun çözümüne yeter mi?’ demiþtim. Güçlerini yetmediði zamanla ortaya çýktý” çýkýþý ne anlama geliyor? (Radikal, 6.3.2010)
Görünen o ki terör örgütü ve terörist
baþý, her ne kadar zaman zaman serzeniþte bulunsa da, “seçim barajý” ve “terörle
mücadele kanunu” perdesinde hükûmete
yük len me sin de sýr tý ný hâ lâ ABD ve dýþ
mihraklara dayýyor. Bunun içindir ki hükûmete þart koþuyor, meydan okuyor. “Bu
yasa deðiþtirilmeden, kaldýrýlmadan Kürtler bu anayasa paketine destek vermemelidir. Hatta en sert muhalefetini yapmalýdýr” restini çekiyor.
Ve bütün bu çarpýklýklar, AKP’nin “açýlým” saðlam zemine oturtmamasý, yanlýþ
dinamikler üzerine kurmasýndan kaynaklanýyor. “Açýlým”da Ýmralý’nýn ve Kandil’in
muhatap alýnmasýný þart koþan “etnik siyaset”in muhatap alýnmasý, “açýlým”ý içinden çýkýlmaz hale getiriyor…
Gül’e fahri profesörlük unvaný
CUMHURBAÞKANI Abdullah Gül’e, Ahmet Yesevi Uluslararasý Kazak-Türk Üniversitesi tarafýndan fahri profesörlük unvaný verildi. Kazakistan’daki temaslarýna baþlayan Gül, Cumhurbaþkaný Nursultan Nazarbayev’le ülkenin güney batýsýndaki Çimkent’ten, þehrin yaklaþýk 170 kilometre batýsýndaki Türkistan’a helikopterle geçti.
Ahmet Yesevi Uluslararasý Kazak-Türk Üniversitesini ziyaret eden Gül’e, üniversite maketi üzerinde tanýtým yapýldý. Üniversitenin týp fakültesi
hastanesi binasýnýn açýlýþýný Nazarbayev ile yapan
Gül, fahri profesörlük unvaný törenine geçti. Üniversite rektörü tarafýndan cübbesi giydirilen ve
kepi takýlan Cumhurbaþkaný Gül, konuþmasýnda,
‘’Türklerin kutsal yurdu Türkistan’da ve bu üniversitede bulunmaktan büyük heyecan ve mutluluk duyuyorum’’ dedi.Gül, Türkiye ile Kazakistan
arasýnda eðitim konusundaki her türlü iþbirliðini
destekleyeceklerini belirterek, ‘’Bu sadece ülkelerin kalkýnmasý için deðil, dostluk, kardeþlik bilincinin yeni nesillere taþýnmasý için de gerekli’’ diye
konuþtu. Gül, daha sonra üniversite senatosu tarafýndan verilmesi kararlaþtýrýlan beylik tuðunu
Nazarbayev’e takdim etti. Gül, üniversitedeki
programýnýn ardýndan, yerleþkeye yaklaþýk 100
kilometre uzaklýktaki Ahmet Yesevi Türbesi’ni
ziyaret etti. Türkisatan / aa
TEKEL iþçileri,Türk-Ýþ
binasýný iþgal etti
n TEKEL iþçcileri, Türk-Ýþ baþkanlar kurulunun
ve konfederasyonlarýnýn aldýðý kararý protesto için, Türk-Ýþ Ýstanbul 1. bölge temsilciliðini iþgal
ettiler. Taksim Gümüþsuyu Ýnönü Caddesi 28
numaradaki Türk-Ýþ Ýstanbul 1. Bölge Temsilciliðine, öðle saatlerinde gelen aralarýnda TEKEL ve
itfaiye iþçilerinin de yer aldýðý bir grup, binanýn
caddeye bakan ön camýna ‘’Sorumsuz Türk-Ýþ
yönetimi ve Mustafa Kumlu istifa’’ ile ‘’Ýþçiler ölüyor, sendikalar susuyor, 26 Mayýsý satan TürkÝþ’ten hesap soracaðýz’’ yazýlý pankartlar astý. Binanýn balkonuna çýkan ve baþlarýnda siyah bant
bulunan iþçiler megafonlarla ‘’Ýþçiler ölüyor, sendikalar susuyor’’ þeklinde sendika aleyhine slogan attý. Bu arada iþçiler 2 günlük açlýk grevi baþlattý. Öte yandan Türk-Ýþ Ýstanbul 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak da TEKEL ve diðer iþçilerin konfederasyon yönetimini protesto ettiðini belirterek, ‘’Bu, iþçilerin sendikayý iþgali deðil.
Kendi evlerine geldiler. Güvenlik için polisten
destek istemedik’’ dedi.Ýstanbul / aa
SÝ­YAH­BE­YAZ
Üst kurullar etki altýnda
DDK’NIN, DÜZENLEYÝCÝ VE DENETLEYÝCÝ KURUMLARA ÝLÝÞKÝN RAPORUNDA
‘’BAZI ÜST KURULLARIN DÜZENLENMESÝ VE DENETLENMESÝ ÖNGÖRÜLEN
SEKTÖRÜN ETKÝSÝ ALTINDA KALINDIÐI TESPÝT EDÝLMÝÞTÝR’’ DENÝLDÝ.
DEVLET Denetleme Kurulu’nun (DDK), düzenleyici ve denetleyici kurumlara iliþkin raporunda, ‘’Bazý üst kurullarýn asli görevlerini
yerine getirme hususunda kurulduðu günden bu yana baþarýlý sonuçlar ortaya koyamadýðý, özerklik uygulamasý ile oluþturulan
çalýþma ortamýnýn yeterince deðerlendirilemediði, düzenlenmesi ve denetlenmesi öngörülen sektörün ve/veya siyasî tartýþmalarýn etkisi altýnda kalýndýðý tespit edilmiþtir’’
denildi.DDK, ‘’Düzenleyici ve Denetleyici
Kurumlarýn Oluþumu, Teþkilatý, Yetki ve
Görevleri, Denetlenmeleri ve Kurul Üyeleri
ile Çalýþanlarýnýn Statüsüne Ýliþkin Hususlarýn Ýrdelenmesi’’ baþlýklý Araþtýrma ve Ýnceleme Raporunu tamamladý. Raporun sonuç
bölümü Cumhurbaþkanlýðýnýn internet sitesinde yayýmlandý. Baðýmsýz idari otoriteler,
baðýmsýz idari kurullar, üst kurullar, düzenleyici kurullar, düzenleyici ve denetleyici kurullar olarak adlandýrýlan idarelerin, temel
hak ve özgürlükler ile piyasa mekanizmalarýnýn daha düzenli iþleyiþini saðlama ve güvence altýna alma amacýyla kurulduklarý ifade edilen raporda, dünyadaki bu tür kurum
ve kurullarýn yapýlarý, geliþim süreçlerine iliþkin bilgi verildi. Türkiye’deki uygulamalara da deðinilen raporda, DDK’nin, Cumhur
baþkanlýðýnýn talimatý üzerine Radyo ve Te-
levizyon Üst Kurulu, Bilgi Teknolojileri ve Ýletiþim Kurumu, Bankacýlýk Düzenleme ve
Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasasý Kurulu, Rekabet Kurumu, Tütün ve Alkol Piyasasý Düzenleme Kurumu, Kamu Ýhale
Kurumu ve Enerji Piyasasý Düzenleme Kurumu’nun faaliyetlerini incelediði hatýrlatýldý. Çalýþmalar sonucunda, düzenleyici ve
denetleyici kurumlardan bazýlarýnýn etkinlik
ve verimliliði genel olarak olumlu bulunurken bazýlarýnýn ise olumsuz bulunduðu kaydedilen raporda, þöyle denildi:
‘’Bazý üst kurullarýn asli görevlerini yerine
getirme hususunda kurulduðu günden bu
yana baþarýlý sonuçlar ortaya koyamadýðý ve
özerklik uygulamasý ile yaratýlan çalýþma ortamýnýn yeterince deðerlendirilemediði ve
düzenlenmesi ve denetlenmesi öngörülen
sektörün tam olarak kavranamadýðý, düzenlenmesi ve denetlenmesi öngörülen sektörün ve/veya siyasi tartýþmalarýn etkisi altýnda
kalýndýðý, kurul kararlarýnda içtihat birliði ve
istikrarýnýn saðlanamadýðý ve özerkliðin gerektirdiði baðýmsýz ve tarafsýz davranýþlar/uygulamalar ortaya konulamadýðý, zaman içerisinde oluþan hatalý idari ve mali özerklik algýlamasý ile kurum imkanlarýnýn etkili, ekonomik ve verimli þekilde kullanýlmamasýna yol açýldýðý ve hesap verilebilirlikten
uzak bir çalýþma kültürünün geliþtiði tespit
edilmiþtir. Bu nedenle, kamu yararýnýn gerektirdiði bir biçimde ve sektör beklenti ve
ihtiyaçlarý doðrultusunda her bir üst kurulun sorumluluðunda yer alan sektörlerin/faaliyetlerin etkin bir þekilde düzenlenebilmesi ve denetlenebilmesi amacýyla üst kurullarýn yapýsal sorunlarýnýn ve üst kurul uygulamalarýnda ortaya çýkan sorun ve eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir.’’
‘’ÇERÇEVE KANUN HAZIRLANMALI’’
Önerilere de yer verilen raporda, düzenleyici ve denetleyici kurullarýn/kurumlarýn faaliyet ve sorumluluk alanlarý ile varlýk sebeplerinin, uluslararasý uygulamalar ve AB normlarý dikkate alýnarak yeniden deðerlendirilmesi ve belirlenmesi
istendi. Raporda, faaliyetlere iliþkin görevlerin genel ifadeler yerine ayrýntýlý olarak düzenlenmesi gerektiði de vurgulandý.
Kurumsal yapýlardaki eksikliklerin giderilmesi ve zaman içerisinde ortaya çýkan geliþmelerin ve sonuçlarýn kavranmasý amacýyla mutlaka bir çerçeve kanuna ihtiyaç
olduðu kaydedilen raporda, ‘’Üst kurullarla ilgili çerçeve bir kanuni düzenleme yapýlmasý gerektiði düþünülmektedir’’ görüþü ifade edildi. Ankara / aa
AHMET DURSUN
[email protected]
üresel güçlerin çatýþma sahasý içinde
kalan Türkiye siyaseti, kaset manevrasýyla yeni bir perdeyi aralayarak ana muhalefet partisine yeni bir rol biçiyor.
Statükonun katý bir savunucu olan Baykal’ýn tasfiyesi solun siyaset sahnesindeki
yeni rolü için iþaretler sunmaktadýr. Bu rolün ne olduðunu hep birlikte göreceðiz.
CHP’nin yeni lideri artýk Kemal Kýlýçdaroðlu. Kemal’ine kavuþan CHP’nin kemâle erip
ermediðini ise zaman gösterecek. Kemâle ermek, baþta nefis muhasebesi olmak üzere bir
çok ameliyenin gerçekleþtirilmesiyle mümkündür. “Kem alât ile kemâlât olmaz” sözünü
desteklercesine “Memlekete hizmet etmek isteyen zaaflarýndan sýyrýlmalýdýr” diyen Polat
Alemdar’ýn bile diline düþen CHP’nin kemâle
ermesinin yolu Kemallerden deðil; milletle
barýþma, milletin deðerlerine deðer verme,
totaliterciði terk etme, tabulardan uzak durma gibi bir dizi siyasî riyazetten geçiyor.
Kemal Kýlýçdaroðlu’nun verdiði ilk mesajlar iþsizlik, fakirlik ve yolsuzluk gibi Türkiye’nin temel meselelerine aitti. Yýllardan
beri derin iþlerin avukatlýðýný yapmaktan
bun la rý gün de me bir tür lü ta þý ya ma yan
CHP’nin bu halinden akl-ý selim partililer
de rahatsýz olmalý ki, Baykal’ýn gidiþine neredeyse üzülen yok gibi. Kýlýçdaroðlu’nun
“kimse aç yatmayacak, herkese aile sigortasý yapýlacak, kimse iþsiz kalmayacak” gibi
söylemleri siyasetin normal gündemine çekilebilmesi için önem arz etmekteydi; ancak, “deðiþim” beklentisiyle genel baþkanlýk
koltuðuna oturan Kýlýçdaroðlu’nun teþekkür konuþmasýnda “yeni”ye dair bir söylem
geliþtirememesi, Baykal’ýn çizgisini aynen
koruyan bir görüntü sergilemesi farklý beklentiler içine girenleri hayal kýrýklýðýna uðrattý. Ergenekon konusunda Baykal’ýn üstlendiði avukatlýk rolünü sürdüreceði sinyallerini veren Kýlýçdaroðlu; AB, demokratik
açýlým, vb. konularda da Baykal’dan farklý
þeyler söylemedi. Oysa deðiþim beklentileri
CHP’nin temel duruþuyla ilgiliydi. “Kýlýçdaroðlu, milletin yanýnda mý yer alacak; yoksa
totaliter ruhun devlet içinde devam etmesini isteyen militer yapýnýn çizdiði yolda mý iler le ye cek?” so ru su nun ce va bý CHP’nin
bundan sonra siyaset arenasýndaki yerini
de belirleyecektir.
Türkiye’nin kavga ve çatýþma ekseninde kýsýrdöngüye dönüþen siyaseti normalleþtirebilmesi için CHP’nin normalleþmesi gerekiyor. Modernleþme algýsýný din dýþýlýk üzerine
kuran bu partinin otuzlu yýllarýn tavrýný bugün de devam ettirme çabasý yalnýz CHP’nin
deðil Türkiye’nin de önünü týkamaktadýr.
Milletin deðerleriyle çatýþýyor görüntüsü vermek akýllý bir strateji deðildir. Ne yazýk ki, Kýlýçdaroðlu’nun konuþmalarýnda kullandýðý dil
bile bu görüntünün izleriyle doludur. Geçtiðimiz seçimde yolsuzluk üzerinden iktidar
partisine yüklenen ve çýkýþlarýyla halkýn beðenisini toplayan Kýlýçdaroðlu’nun eski solcularýn entellik çabalarý içinde kullandýklarý
“öztürkçe”yi kullanmasý bile, CHP ile milleti
ayrýþtýran kalýn çizginin bir iþaretidir. Bu soðuk dille birlikte milleti takmayan görüntüsünden sýyrýlamayan bir CHP; ne milletin
kapýsýný çalabilir, ne de böyle bir CHP’ye millet kapýsýný açabilir. CHP anlamalýdýr ki, Türkiye’nin hali hazýrdaki problemlerinin çözümü, Ergenekon gibi meseleler üzerinden
kavga etmeye baðlý deðildir. Millete raðmenci yapýlarýn avukatlýðý yerine milletin avukatlýðýna soyunanlar Türkiye’yi yönetecektir.
Türkiye, bürokratik keyfiliðin ve zorbalýðýn
üstesinden gelecek, iç dünyasýndan baþlayarak bütün benliðini esareti altýna alan zinciri
kýrabilecek açýlýmlarý beklemektedir. Bu açýlýmlarýn baþarýya ulaþmasý da “kalb-i millet”
hükmünde olan meclisin önemli bir üyesi olan CHP’nin milletin kalbinde ne olduðunu
hakikaten keþfetmesiyle mümkün olabilir.
K
Baraj kenarýnda 260
Kaleþnikof mermisi
n BAÞAKÞEHÝR Þamlar Köyü baraj gölü
kenarýnda 260 adet Kaleþnikof mermisi bulundu. Edinilen bilgiye göre, bir ihbarý deðerlendiren emniyet güçleri, Baþakþehir Þamlar
Köyü baraj gölü kenarýna geldi. Ekipler, aðaçlýk
alanda 260 adet kaleþnikof mermisi buldu.
Olay yerinde inceleme yapan ekipler, göle
atýlan herhangi bir mühimmatýn olup
olmadýðýný araþtýrma için dalgýç çaðýrdý. Olay
yerine gelen dalgýçlar, gölde mühimmat aradý.
Olayla ilgili inceleme sürüyor.Ýstanbul / cihan
6
YENÝASYA / 25 MAYIS 2010 SALI
YURT HABER
HABERLER
Ölen kiþilerin cesetleri Ýzmir Adli Týp Kurumu'na gönderildi.
Define arayan 2 kiþi
kazdýklarý tünelde öldü
n ÝZMÝR’ÝN Bornova ilçesinde define arayan 2 kiþi,
kazdýklarý tünelde ölü bulundu. Alýnan bilgiye göre,
polisi ve 112 saðlýk ekiplerini arayan Erkan Þahin, aðabeyi Özkan Þahin ile arkadaþý Ýlyas Arabacý’nýn Iþýkkent semtinde boþ arazide define aradýklarýný,
kendisini telefonla arayan aðabeyinin ‘’Kazdýðýmýz
tünelin içinde sýkýþtýk, zehirleniyoruz ve bayýlmak üzereyiz’’ diyerek yardým istediðini bildirdi. Erkan Þahin ile olay yerine gelen ekipler, Özkan Þahin’i (44)
tünelin çýkýþýnda, Ýlyas Arabacý’yý da (46) tünelin içinde ölü buldu. Saðlýk ekiplerinin yaptýðý ilk incelemede, Þahin ile Arabacý’nýn metan gazýndan zehirlenerek öldüklerinin tahmin edildiði öðrenildi. Ölen
iki kiþinin cesedi otopsi yapýlmak üzere Ýzmir Adli
Týp Kurumuna gönderildi. Ýzmir / aa
Ýki paraþüt düþtü,
4 kiþi yaralý kurtarýldý
n MUÐLA’NIN Fethiye ilçesinde önceki gün yoðun
sis nedeniyle meydana gelen, yabancý uyruklu 2 turist ile 2 Türk pilotun yaralandýðý 2 kazadan birinde,
71 yaþýndaki Ýngiliz turist Rocger Parker ile paraþüt
pilotu Serkan Akan, diðerinde ise Avustralya uyruklu 25 yaþýndaki Catherin Diways ve pilot Ramazan
Okþak yaralandý. Paraþüt kazasýnda yaralanan 71
yaþýndaki Ýngiliz turist, askeri personel, AKUT ve
jandarma ekipleri tarafýndan kurtarýldý. Hafif yaralanan paraþüt pilotu Serkan Akan, paraþütçü arkadaþlarýnýn yardýmýyla Babadað’ýn bin 900 metre rakýmlý
tepesine çýkarýldý, oradan ambulansla hastaneye kaldýrýldý. Kazada yaralanan, 71 yaþýndaki Ýngiliz turist
Parker yapýlan ilk müdahalenin ardýndan hastaneye
helikopterle Fethiye Devlet Hastanesine götürüldü.
Kurtarma çalýþmalarýna katýlan paraþütçüler, çalýþmalarýný gece boyunca sürdüren kurtarma ekiplerine teþekkür etti. 2 kazada yaralanan 4 kiþinin hayati
tehlikesi bulunmadýðý bildirildi. Fethiye / aa
YAZARIMIZ LÂTÝF SALÝHOÐLU, “BÝZE HER ÞEYDEN EVVEL
HÜRRÝYET LÂZIM. HÜRRÝYET OLMADIKTAN SONRA NE
MEÞRUTÝYET ÝÞE YARAR, NE CUMHURÝYET” DEDÝ.
HÜRRÝYETSÝZ
CUMHURÝYET OLMAZ
HÜSEYÝN KÜÇÜKOÐLU
MERSÝN
GAZETEMÝZ yazarlarýndan Lâtif Salihoðlu,”Bize
her þeyden evvel hürriyet lâzým. Hürriyet olmadýktan sonra ne meþrutiyet iþe yarar, ne cumhuriyet” dedi. Gazetemizin Mersin temsilciliði
tarafýndan Akdeniz Belediyesi Konferans Salonu’nda düzenlenen “Demokratik Açýlým” semineri “Iþýk Doðudan Yükselir” sinevizyon gösterimi ile baþladý.
Konuþmasýna baþlamadan önce kendisini tanýtan yazarýmýz Latif Salihoðlu, ”Ben gündemde olan demokratik açýlýmdan bahsetmeyeceðim çünkü bir seneye yakýn zamandýr devam eden bu açýlýmýn ciddiyetine ve samimiyetine inanmýyorum. Onun yerine, Hakikat-ý Meþrutiyeti yani hakiki demokrasiyi ve hürriyeti sizlere anlatacaðým” diye konuþtu.
Meþrutiyet ve Ahrar’larýn, geçmiþini ve günümüze kadar geliþ serencamýný anlatan Salihoðlu, Cumhuriyet’in ilk kurulduðu yýllarda koyu bir istibdat döneminin baþladýðýný belirterek, ”Bize her þeyden evvel hürriyet lâzým. Hürriyet olmadýktan sonra ne meþrutiyet iþe yarar,
ne cumhuriyet. 1923'te kurulan Cumhuriyet,
sadece isim ve resimden ibaret. Tatbikata, uygulamaya bakýyorsunuz insanlýk tarihinin görmediði bir eþeddi zülüm ve istibdat. Fikre, parti
kurmaya, inancýný yaþamaya hayat hakký yok.
Ne yapayým ben böyle Cumhuriyeti. Cumhuriyet, cumhura dayanan demektir. Onun için biz
diyoruz ki önce hürriyet lâzým. Bediüzzaman
Hazretleri diyor ki [Ýman ne derece artarsa,
Hürriyet de o derece parlar. Ýþte Asr-ý saadet.]
O, istibdat ve zulüm döneminde insanlar birbirine düþürülüyor ve hâlâ bu düþmanlýðýn etkisi
devam ediyor.”
TÜRK, KÜRDE DÜÞMAN
DEÐÝLDÝR VE OLAMAZ
”Ey Türkler, Kürtler Çerkezler, Lazlar ve bu
milletin insanlarý niye birbirinize düþüyorsunuz?” diye dinleyicileri seslenen Salihoðlu, þöyle
devam etti: ”Size zulmedenler, birbirinize düþürenler ne Türk’türler ne Kürt’türler ne de Müslüman’dýrlar. Adres baþka, damar baþka yerlerde. Kaldýralým þüpheleri, kaldýralým vesveseleri.
Doðrudan doðruya bu fitneler dýþarýdan içimize
sokulmuþtur. Türk Kürde düþman deðildir ve
olamaz. Bin sene bu vatanda kardeþçe yaþamýþlar. Ayný kýbleye yönelmiþler, ayný Kur’ân ve iman ile cephede savaþmýþlardýr.”
“Türkçülük yapanlar emin olun Türk deðildirler” diyen Salihoðlu þöyle devam etti: “Türk
olmayanlarýn yaptýðý Türkçülük yüzünden
baþkasý niye düþman olsun, hangi hakla hangi
vicdanla. ‘Türkçülük yapanlarý hakiki Türk
bilmiyoruz’ diyor Bediüzzaman. Size bunlarý
neden anlatýyorum? Çünkü bunlar ayný zamanda Demokrasi düþmanýdýrlar. Türkiye de
ýrkçýlýk manasýnda milliyetçiliði yaygýnlaþtýrmaya çalýþmaktadýrlar. Ýnsanlarýmýzý kamplaþmaya, zýtlaþmaya birbirlerine düþman etmeye
yönlendiriyorlar. Ýþte Türkiye’de tam demokrasiyi engelleyen muzýr odaklar bunlardýr.”
RÝSALE-Ý NUR IRKÇILIÐA,
ANARÞÝYE GEÇÝT VERMÝYOR
“ALTI bin sayfalýk Risale-i Nur Külliyatý
ýrkçýlýða, bölücülüðe, anarþi ve teröre suret-i katiyetle geçit vermiyor” diyen Salihoðlu, “Cemil Meriç, [Yüz elli senedir batýdan gelen yýkýcý dalgalar her insaný zehirledi, her kaleyi devirdi. Her kaleyi deviren fitne dalgalarý Nur Kalesi önünde geriledi.] diyor Risale-i Nur dengeyi saðlýyor, kardeþliði, muhabbeti ve kucaklaþma yý te min e di yor” þek lin de ko nuþ tu.
“Bi zi bir bi ri mi ze dü þür me ye ça lý þan lar
muaffak olamayacaklar Bunu ümit ve temenni ediyoruz”diyen Salihoðlu,”Mersin
doðudan en çok göç alan þehrimizdir. Zaman zaman patlamaya hazýr bombaya
çevrilmek isteniyor. Onun için siz Mersinlilere ve bu bölgede yaþayan arkadaþlarýmýza daha fazla vazife düþüyor. Yani sizin alacaðýnýz bazý tedbirler sayesinde bu
fitne ateþi sönecektir. ‘Önümüzde neler
Salihoðlu Mersin’de verdiði seminerde, Cemil Mevar
neler görünüyor?’ diye sorarsanýz, tariç'in Risale-i Nur'la ilgili düþüncelerini aktardý.
biî ki bir kargaþa var. Fakat Meþrutiyetin
100'üncü senesinden itibaren Türkiye yeni bir siyasî eksene yani iki eksenli bir yapýlanmaya doðru gidiyor. Önümüzdeki bir ve ya iki sene içerisinde siyasi tablo tamamen deðiþebilir” diye konuþtu.Salihoðlu, bu tartýþmalar çerçevesinde Türkiye’nin yakýn gelecekte Baþkanlýk sistemine geçilebileceðini sözlerine ekledi. Salihoðlu, seminer sonrasýnda dinleyicilerden gelen sorularý cevapladý. Seminere Mersinli okuyucularýn yaný sýra
Silifke ve Adana’dan da katýlýmlarýn olduðu görüldü.
y seri ilânlar
ELEMAN
n PLATÝN MEDÝKAL'de
çalýþacak bayan eleman
alýnacaktýr.
Tel: 0 (356) 212 55 01
ÝÞ ARIYORUM
nSATILIK DAÝRE 100 m2
2+1 banyo sayýsý 1 bina
yaþý 0 binadaki kat sayýsý
3 bulunduðu kat 1 kat
kaloriferi 150.000 TL
Tel: (0543) 902 18 36
SATILIK
ARSA
n ÝSTANBUL AVRUPA
Yakasýnda, sigortalý
þoförlük iþi arýyorum.
Gsm: (0 535) 783 24 42
nFATÝH'te 13.00 ile 17.00
arasý itinayla çocuk
bakýlýr..
Tel: (0 538) 630 82 88
SATILIK
DAÝRE
n YALOVA'da
SAHÝBÝNDEN satýlýk
kelepir. Konut imarlý
arsalar.
(0532) 615 29 16
n 30.000 TL PEÞÝNATLA
Samandýra'da 40 ay sýfýr
faizli daireler.
(0534) 403 40 27
0(216) 451 45 28
nYALOVADA DENÝZ
manzaralý 4.000 m2 net
imarlý arsa içinde bahçeli
yeni yapýlmýþ 400 m2
kullanýmlý villa
Gsm: (0537) 231 67 61
n NURYAPI'dan 40 ay
sýfýr faizli daireler
Gözdaðý'nda, Yakacýk'ta,
Fýndýklý'da, Karlýktepe'de
(0534) 403 40 27
0(216) 451 45 28
nSATILIK DAÝRE 200 m2
3+1 banyo sayýsý 2 bina
yaþý 0 binadaki kat sayýsý
2 bulunduðu kat 2 Kat
Kaloriferli 145.000 TL
Tel: (0535) 231 11 96
n YALOVA'da BURSA
asfaltýna 70m cepheli
3150 m2 heriþe uygun
sanayi arsasý kýsmen
otoyla, daireyle takas
olur. 375.000 TL
(0537) 231 67 61
n YALOVA KURTKÖY'de
4.500 m2 tarla 58.000 TL,
Yalova Sugören köyünde
8.500 m2 çiftlik arazisi
yolu, suyu var. 80.000 TL
(0536) 866 37 27
n YALOVA AKKÖY'de
1.100 m2 süper deniz
manzaralý tarla 45.000 TL
(0537) 231 67 61
n SAHÝBÝNDEN 45.000
m2 Fýndýklýk, 6.600 m2
fýndýklýk, 5.000 m2 Villalýk
araziler. Yarýsý peþin yarýsý
taksitle. Her keseye
uygun yatýrýmlýk araziler.
Otoyla takaslanýr.
(0532) 286 13 37
0(262) 584 80 85
nYALOVADA 440 m2
imarlý arsa 28.500 TL
Gsm: (0537) 231 67 61
nBURSA ORHANGAZÝ
merkeze yakýn kelepir
16.000 m2 bakýmlý zeytin
bahçesi 285.000 TL
Gsm: (0537) 231 67 61
n ÝSTANBUL GÜVEN Arsa
Ofisinden geleceði parlak
projelerle deðeri yükselen
Adapazarý Kaynarca'da
dönümü 7.000 TL'den
baþlayan fiyatlarla
Müstakil Tapulu Araziler.
(0536) 770 04 97
0(264) 871 30 40
nORHANGAZÝ'de
5.000 m2 þeftali bahçesi
göl manzaralý arsalar,
tarlalar.
Gsm: (0532) 416 29 37
(0532) 574 11 15
n ORHANGAZÝ
MERKEZ'de
5.000 m2 Þeftali bahçesi
49.000 m2, 12.000 m2,
3.000 m2, 1.500 m2
Tarlalar. Göl manzaralý
30.000 m2, 1.100 m2,
Villalýk arsalar.
(0 532) 574 11 15
(0 532) 416 29 37
VASITA
n SATILIK 2007 model
Daihatsu Materia (Japon)
orjinal full donanýmlý
ondörtbinbeþyüz km.de
24.000 TL.
Gsm: (O505) 428 14 14
nSATILIK MÝTSUBÝSHÝ
Colt 1.5 DI-D Inform 2006
model 85.000 km Motor
Hacmi 1493 Motor Gücü
95 Mavi renk Dizel
18.750 TL
Tel: (0543) 902 18 36
n SATILIK TOFAÞ Þahin
1.6 1997 model 12.345 km
Motor Hacmi 1301 - 1600
cm3 Motor Gücü 126 - 150
arasý Bordo renk Benzin +
LPG Manuel vites
5.750 TL
Tel: 0(212) 640 58 88
nSATILIK
MÝNÝBÜS & MÝDÝBÜS
60.000 km 2006 model
Motor Hacmi 1801 - 2000
cm3 Motor Gücü 151 - 175
arasý Beyaz renk Manuel
vites Dizel 13.000 TL
Tel: (0535) 231 11 96
nSATILIK MAZDA 929
2.0 GLX 1991 model
12.345 km motor hacmi
1801 - 2000 cm3 motor
gücü 126 - 150 arasý
kahverengi renk benzin +
LPG manuel vites.
7.500 TL
Gsm: (0543) 902 18 36
n HONDA CÝVÝC, 1.4 ÝS
2000 Model, 20.000 km,
Gri, 4 Lastik Yeni, 4 Parça
Boyalý Deðiþeni Yok.
14.500TL
(0505) 645 47 98
n ALTINYILDIZ
OTOMOTÝV
2008 Renault megan 11 Et
2006 Renault Loguno
2008 Ford Fiesta
1994 Skoda Forman
2003 Fiat Doblo
2008 Fiat Doblo
2000 Fiat Mareo
2005 Hyundaý Panelvon
Adres: Yeni Yalova yolu
oto koop. 13. blok No: 50
BURSA
Tel: 0 (224) 211 58 89
0 (224) 211 58 99
Gsm: (0 533) 519 77 00
Her Türlü Aracýnýz Alýnýr.
Satýlýr.
SERÝ ÝLANLARINIZ ÝÇÝN
e-mail: [email protected]
Fax: 0 (212) 515 24 81
ÇEÞÝTLÝ
n DEVREN SATILIK
Minihal
Tel: (0532) 455 68 92
n EVLERE GÜVENÝLÝR
bayan temizlik elemaný
temin edilir.
(0533) 722 70 53
nMARANGOZ USTASI
aranýyor. Arnavutköy
Tel: 681 04 43
ZAYÝ
Silifke Endüstri Meslek
Lisesi diplomamý
kaybettim. Hükümsüzdür.
Ali Örer
Adýma kayýtlý olan 34 TCV
21 plakalý aracýmýn
Belediye Ruhsatý
kaybolmuþtur.
Hükümsüzdür.
Þaban Köse
7
YENÝASYA / 25 MAYIS 2010 SALI
DÜNYA
Avustralya, Ýsrailli diplomatý sýnýr dýþý etti
CANBERRA HÜKÜMETÝ, BÝRLEÞÝK ARAP EMÝRLÝKLERÝ'NDE HAMAS YETKÝLÝSÝNE KARÞI DÜZENLEDÝÐÝ
SUÝKASTTA AVUSTRALYA PASAPORTU KULLANAN ÝSRAÝLLÝ DÝPLOMATLARI ÜLKEDEN GÖNDERDÝ.
AVUSTRALYA, Ha­mas­li­der­le­rin­den­Mah­mut­ El­ Mab­huh’un­ öl­dü­rül­me­si­ o­la­yýn­da
Ýs­ra­il­ par­ma­ðý­ ol­du­ðu­na­ da­ir­ hiç­bir­ þüp­he
kal­ma­dý­ðý­ný­du­yur­du.­Ko­nuy­la­il­gi­li­a­çýk­la­ma­sýn­da­ A­vus­tral­ya­ Dý­þiþ­le­ri­ Ba­ka­ný­ Step­hen­ Smith,­ o­cak­ a­yýn­da­ ger­çek­le­þen­ ci­na­yet­le­il­gi­li­o­la­rak­Ýs­ra­il­li­bir­dip­lo­ma­týn­sý­nýr
dý­þý­ e­dil­me­si­ne­ ka­rar­ ver­dik­le­ri­ni­ be­lirt­ti.
Ci­na­ye­ti­ ger­çek­leþ­ti­ren­ 27­ ki­þi­lik­ ti­min­ ta­ma­mý­ sah­te­ pa­sa­port­lar­ kul­la­na­rak­ Du­ba­i’ye­gir­miþ­ti.­Tim­den­4’ü­de­sah­te­A­vus­tral­ya­ pa­sa­por­tu­ kul­lan­mýþ­tý.­ Ci­na­yet­ ko­nu­sun­da­ Ýs­ra­il­ ya­lan­la­ma­ ya­ da­ ka­bul­ an­la­mýn­da­hiç­bir­a­çýk­la­ma­yap­maz­ken­sa­de­ce
þu­bat­a­yýn­da­Ýs­ra­il’in­ra­di­kal­Dý­þiþ­le­ri­Ba­ka­ný­A­vig­dor­Li­e­ber­man­ci­na­yet­te­Ýs­ra­il’i­suç­lu­gös­te­re­bi­le­cek­her­han­gi­bir­bul­gu­ol­ma­dý­ðý­ný­ö­ne­sür­müþ­tü.
A­vus­tral­ya­ Dý­þiþ­le­ri­ Ba­ka­ný­ Smith,­ yap­týk­la­rý­in­ce­le­me­ve­a­raþ­týr­ma­lar­so­nu­cu­Ýs­ra­il­ is­tih­ba­ra­tý­nýn­ sah­te­ pa­sa­port­la­rýn­ ha­zýr­lan­ma­sý­o­la­yý­nýn­i­çin­de­ol­du­ðu­nu­ke­sin
de­lil­ler­le­is­pat­et­tik­le­ri­ni­be­lir­te­rek,­bu­o­la­yýn­ dost­luk­la­ bað­daþ­ma­dý­ðý­ný­ i­fa­de­ et­ti.
ABD­ gi­bi­ Ýn­gil­te­re­ ve­ A­vus­tral­ya­ da­ Ýs­ra­il’in­ en­ ön­de­ ge­len­ des­tek­çi­le­ri­ a­ra­sýn­da
yer­ a­lý­yor­ ve­ u­lus­la­ra­ra­sý­ mah­fil­ler­de­ Tel
A­viv’e­yö­ne­lik­ger­çek­leþ­ti­ri­len­suç­la­ma­la­ra
kar­þý­ko­yu­yor.­Ýn­gil­te­re­mart­a­yýn­da­Ýs­ra­il­li
bir­dip­lo­ma­tý,­ko­nuy­la­il­gi­li­ol­du­ðu­ge­rek­çe­siy­le­sý­nýr­dý­þý­et­miþ­ti.
Ýs­ra­il­li­dip­lo­ma­týn­bir­haf­ta­i­çin­de­ül­ke­yi
terk­et­me­si­is­te­nir­ken­Ýs­ra­il’in­Can­ber­ra
Bü­yü­kel­çi­li­ði­i­se­o­lay­dan­bü­yük­bir­ü­zün­tü
duy­duk­la­rý­ný­a­çýk­la­dý.­Du­bai­po­li­si­nin­ti­tiz
ça­lýþ­ma­sý­so­nu­cu­ci­na­yet­ti­min­de­yer­a­lan
ki­þi­le­rin­kul­lan­dý­ðý­sah­te­kim­lik­ler­tes­pit­e­dil­miþ­ve­bu­i­sim­ler­il­gi­li­ül­ke­le­re­bil­di­ril­miþ­ti.­Ha­mas’ýn­ön­de­ge­len­i­sim­le­rin­den­o­lan­Mab­huh,­20­O­cak’ta­kal­dý­ðý­o­tel­o­da­sýn­da­ö­lü­o­la­rak­bu­lun­muþ­tu.­Ya­pý­lan­a­raþ­týr­ma­lar­so­nu­cu­bü­yük­bir­ö­lüm­ti­mi­nin­ci­na­ye­ti­ger­çek­leþ­tir­di­ði,­ci­na­yet­te­Ýn­gi­liz,­Ýr­lan­da,­Fran­sýz,­Al­man­ve­A­vus­tral­ya­pa­sa­port­la­rý­nýn­kul­la­nýl­dý­ðý­or­ta­ya­çýk­mýþ­tý.­Smith­a­çýk­la­ma­sýn­da­pa­sa­port­la­rýn­kop­ya­lan­ma­sýn­da­çok­yük­sek­bir­tek­no­lo­ji­kul­la­nýl­dý­ðý­ný,­o­la­yýn­ar­ka­sýn­da­Ýs­ra­il­dev­le­ti­nin­bu­lun­du­ðu­nun­da­a­çýk­ol­du­ðu­nun­al­tý­ný­çiz­di.­Ýs­ra­il­li
a­jan­lar­da­ha­ön­ce­de­baþ­ta­Ka­na­da­ve­Ye­ni
Ze­lan­da­ol­mak­ü­ze­re­pek­çok­ken­di­ne­dost
ül­ke­nin­pa­sa­port­la­rý­ný­kop­ya­la­ya­rak­ben­zer
ci­na­yet­ler­ger­çek­leþ­tir­miþ­ya­da­ger­çek­leþ­tir­me­ye­te­þeb­büs­et­miþ­ti.­Kahire / cihan
AVUSTRALYA’NIN yaklaþýk 4 ay önce Hamaslý Mahmud El-Mebhuh’un Dubai’de öldürülmesinde 4 sahte Avustralya pasaportunun kullanýlmasýyla ilgili olarak sýnýr dýþý
etme kararý aldýðý Ýsrailli diplomatýn, bu ülkedeki Mossad temsilcisi olduðu bildirildi. Haaretz gazetesinin internet sitesinde, ülkeyi
terk etmesi istenen diplomatýn, Canberra’daki Ýsrail Büyükelçiliði’nde çalýþan Mossad temsilcisi olduðu ifade edildi. Ýsrail ordu
radyosuna konuþan Dýþiþleri Bakanlýðý Sözcüsü Yossi Levy, “Avustralya’nýn bizim beklentilerimizi yansýtmayan, Ýliþkilerimizin niteliði ve önemi ile baðdaþmayan adýmýndan
üzüntü duyuyoruz” dedi. Tel Aviv / aa
TUTUKLU ASKER GÝLAD ÞALÝT ÝÇÝN BASKI YAPILACAK.
YOLDAKÝ ENGELLERDEN
YÜZDE 60’I KALDIRILDI
ÖTE YANDAN Ýsrail ile Filistinliler arasýnda
ABD Orta Doðu Temsilcisi George Mitchell’in
aracýlýðýyla baþlayan ilk iki tur görüþmelerde
fazla ilerleme saðlanmamasýna raðmen, ABD yönetiminin Batý Þeria’da Filistinliler için bastýrdýðý iyi niyet
jestlerinden bir kýsmý yürürlüðe giriyor. Filistinlilere
sýnýrlamalarýn bir kýsmý yumuþatýlýrken, Ýsrail, 10 yýldýr
ilk kez Ýsrailli tur rehberlerine Beytüllahim’i açma
kararý aldý. Yürürlüðe gelecek günlerde girmesi beklenen yeni düzenlemeler arasýnda, Batý Þeria’da
Filistinlilerin geçiþlerindeki yol engellerinden 60’ýnýn
daha kaldýrýlmasý bulunuyor. Filistinli üst düzey iþ
adamlarýnýn da tüm askeri kontrol noktalarýndan
rahatlýkla geçmesi saðlanacak. Tel Aviv / aa
TAZÝYE
Ýki güzel insan þehit oldu
Çalýþma arkadaþýmýz
NÜKLEER SÝLÂHLAR BELGELENDÝ
ÝNGÝLÝZ The Guardian gazetesi, Ýsrail’in 1975 yýlýnda Güney Afrika hükümetine nükleer silâh
satmak için yaptýðý anlaþmanýn belgelerini yayýnladý. Belgeler, Güney Afrika ile Ýsrail iliþkileri
üzerine bir kitap çalýþmasý yapan Amerikalý akademisyen Sasha Plakow-Suransky tarafýndan
ele geçirildi. Gazeteye göre devlet sýrrý olan ‘gizli’ ibareli belgelerde Güney Afrika’nýn o
dönemdeki Savunma Bakaný PW Botha, Ýsrail Savunma Bakaný Þimon Peres’yen nükleer silâh
talep ettiði, Peres’in de bu talebe olumlu cevap verdiði görülüyor. Böylece, Ýsrail’in nükleer
silâha sahip olduðunu gösteren somut deliller ilk kez ortaya çýkmýþ oldu. Londra / cihan
Rusya: Azerbaycan’ýn
toprak bütünlüðünü
destekliyoruz
RUS YA Dý­þ iþ­l e­r i­ Ba­k an­l ý­ð ý­ haf­t a
so­nun­da­ Er­me­nis­tan­ iþ­ga­li­ al­týn­da
bu­lu­nan­ A­zer­bay­can­ top­ra­ðý­ Yu­ka­rý­ Ka­ra­bað’da­ ger­çek­le­þen­ söz­de
par­la­men­to­ se­çim­le­ri­nin­ ar­dýn­dan
bir­ a­çýk­la­ma­ ya­yýn­la­dý.­ Yu­ka­rý­ Ka­ra­bað’ýn­ ba­ðým­sýz­lý­ðý­ný­ ta­ný­ma­la­rý­nýn­ müm­kün­ ol­ma­dý­ðý­ kay­de­di­len
a­çýk­la­ma­da,­ A­zer­bay­can’ýn­ top­rak
bü­t ün­l ü­ð ü­n ün­ de­ des­t ek­l en­d i­ð i
kay­de­dil­di.­ ABD,­ Fran­sa­ ve­ Rus­ya’nýn­böl­ge­nin­ba­ðým­sýz­lý­ðý­nýn­ta­nýn­m a­m a­s ý­ ko­n u­s un­d a­ hem­f i­k ir
ol­duk­la­rý­ný­ kay­de­den­ Rus­ya­ Dý­þiþ­le­r i­ Ba­k an­l ý­ð ý­ Söz­c ü­s ü­ An­d rey
Nes­te­ren­ko,­“Rus­ya­A­zer­bay­can’ýn
top­rak­bü­tün­lü­ðü­nü­ve­di­ðer­u­lus­la­ra­ra­sý­ norm­la­rý­ des­tek­li­yor.­ Biz
Yu­ka­rý­ Ka­ra­bað’ýn­ ba­ðým­sýz­lý­ðý­ný
ta­ný­mý­yo­ruz.­Böl­ge­de­her­han­gi­bir
as­ke­ri­ mü­da­ha­le­ye­ ge­rek­ kal­ma­dan­A­GÝT­Minsk­gru­bu­bün­ye­sin­de­ de­vam­ e­den­ mü­za­ke­re­ler­ çer­çe­ve­sin­de­ so­ru­nun­ çö­zü­le­bi­le­ce­ði­ni­ dü­þ ü­n ü­y o­r uz”­ i­f a­d e­l e­r i­n i­ kul­lan­dý.­Moskova / cihan
Faruk Aktaþ
ve gönüllümüz
Bahattin Yýldýz
Afganistan'da yaþanan elim bir uçak
kazasýnda þehit oldular.
Aktaþ ve Yýldýz'a Allah'tan rahmet,
kederli ailesi ve sevdiklerine sabr-ý Cemil
niyaz ederiz.
GENÝÞ AÇI
HAARETZ: DÝPLOMAT
MOSSAD GÖREVLÝSÝ
Tutuklu Hamaslýlara
aðýr þartlar getiriliyor
ÝSRAÝL hükümetinin­yasamayla­ilgili­komitesi,­Ýsrail
cezaevlerindeki­Hamaslý­tutuklularýn­þartlarýnýn­aðýrlaþtýrýlmasýný­öngören­iki­yasa­önerisini­kabul­etti.
Ýsrail,­yeni­yasalarla,­kaçýrýlan­Ýsrailli­asker­Gilad
Þalit’in­serbest­býrakýlmasýyla­ilgili­görüþmelerde
Hamas’a­baský­yapmayý­amaçlýyor.­Ýsrail­Baþbakaný
Binyamin­ Netanyahu’nun,­ birkaç­ hafta­ önce
kamuoyunda­“Þalit­Yasasý”­olarak­adlandýrýlan­yasa
önerisine­itirazýný­çektiði­bildirilmiþti.­Yasa­önerilerinin­ilk­okunma­için­çarþamba­günü­Ýsrail­parlamentosuna­(Knesset)­getirilmesi­bekleniyor.­Öneriler,
Hamaslý­tutuklularýn­uluslararasý­yasalarýn­gerektirdiði
þekilde,­Kýzýlhaç­ve­benzeri­kurumlarýn­temsilcilerinin
dýþýnda,­avukatlarýyla­veya­aile­üyeleriyle­görüþmelerine­yasak­getirilmesini­öngörüyor.­Ayrýca,­tutuklularýn
gazete,­TV­gibi­haklarýnýn­yaný­sýra­akademik­çalýþma
yapmalarýna­da­sýnýrlamalar­getiriliyor.
Hiroþima’dan
iki insan portresi
Suriye Cumhurbaþkaný Esad, Orta Doðu’da yaþanan son geliþmeleri deðerlendirdi.
Esad’dan uranyum takasýna övgü
SURÝYE Cum­hur­baþ­ka­ný­Beþ­þar­E­sad,­Tür­ki­ye,­Ý­ran­ve­Bre­zil­ya­a­ra­sýn­da­va­rý­lan­u­ran­yum­ta­ka­sý­mu­ta­ba­ka­tý­nýn,­“Böl­ge­ül­ke­le­ri­nin­ve­bü­tün­dün­ya­nýn,
fe­la­ke­te­sü­rük­le­ye­bi­le­cek­ça­týþ­ma­lar­dan­u­zak­tu­tul­ma­sý­i­çin­bü­yük­bir­fýr­sat
ol­du­ðu­nu”­söy­le­di.­“An­laþ­ma­nýn­Ý­ran’ýn­nük­le­er­dos­ya­sý­nýn­dip­lo­ma­tik­yol­lar­la­çö­zül­me­si­i­çin­de­bü­yük­bir­fýr­sat­ol­du­ðu­nu”­be­lir­ten­E­sad,­“An­laþ­ma­nýn­o­lum­lu­so­nuç­la­rý­an­cak­ve­an­cak­man­týk­lý­bir­yak­la­þým­la­sað­la­na­bi­le­cek­tir”­de­di.­E­sad,­“ba­zý­ül­ke­le­rin,­Ý­ran’ýn­ba­rýþ­çýl­a­maç­lar­la­kul­la­nýl­mak­ü­ze­re
yü­rüt­tü­ðü­nük­le­er­e­ner­ji­prog­ra­mý­na­i­liþ­kin­yak­la­þým­la­rý­ný­de­ðiþ­tir­me­le­ri­ge­rek­ti­ði­ni”­kay­det­ti.­Res­mî­ha­ber­a­jan­sý­SA­NA’nýn­ha­be­ri­ne­gö­re,­E­sad,­Or­ta
Do­ðu’da­ya­þa­nan­son­ge­liþ­me­le­ri­de­de­ðer­len­di­re­rek,­“Or­ta­Do­ðu­böl­ge­si­nin
ar­týk­de­ðiþ­ti­ði­ni,­da­ha­ön­ce­böl­ge­ye­yö­ne­lik­kul­la­ný­lan­dil,­po­li­ti­ka­ve­yak­la­þým­la­rýn­ar­týk­ka­bul­e­di­le­mez­ol­du­ðu­nu”­söy­le­di.­­Þam / aa
HALÝL ÝBRAHÝM CAN
[email protected]
n­ce­ki­gün­Hi­ro­þi­ma’ya­a­tom­bom­ba­sý­ný­a­tan­u­ça­ðýn­mü­ret­te­ba­týn­dan­se­yir­su­ba­yý
The­o­do­re­Van­Kirk’ün­The­Gu­ar­di­an’da­ki
rö­por­ta­jýn­da­söy­le­dik­le­ri,­in­san­bi­lin­me­zi­nin­bir
baþ­ka­yö­nü­nü­gör­me­me­se­bep­ol­du:­Her­o­lay­da
mut­la­ka­ken­di­si­ni­hak­lý­gör­me­si.
Van­Kirk­“yi­ne­a­tom­bom­ba­sý­a­tar­mýy­dý­nýz?”­so­ru­su­na­“e­vet”­di­ye­ce­vap­ve­ri­yor­so­ðuk­kan­lý­lýk­la.­
A­tom­bom­ba­sý­ný­a­týp­so­nuç­ta­200­bin­ki­þi­nin
öl­me­si­ne­se­bep­ol­duk­tan­65­yýl­son­ra,­89­ya­þýn­da
ve­o­u­çak­ta­ki­ler­den­ha­yat­ta­ka­lan­tek­ki­þiy­di­Van
Kirk.­Hiç­bir­vic­dan­a­za­bý,­ü­zün­tü­duy­mu­yor­gi­bi
ko­nuþ­muþ­tu­mu­ha­bir­le.­
Pe­þin­den­To­mi­ko­Mo­ri­mo­to’nun­öy­kü­sü­nü­o­ku­dum.­O­Van­Kirk’ün­öl­dür­mek­is­te­di­ði­ma­sum­lar­a­ra­sýn­da­13­ya­þýn­da­bir­kýz­ço­cu­ðuy­du.­O­kul­da­ya­ka­lan­mýþ­tý­bu­a­cý­ma­sýz­bom­ba­ya.­A­ta­ný
u­ça­ðýn­da­bü­yük­bir­ba­þa­rý­ya­im­za­at­ma­nýn­gu­ru­ru
i­le­ge­ri­ba­kýp­yal­nýz­ca­yo­ðun­bir­bu­lut­yý­ðý­ný­ve
man­tar­gö­rür­ken,­o­sý­nýf­ar­ka­daþ­la­rýy­la­çýð­lýk­çýð­lý­ða­fýr­la­mýþ­tý­o­kul­dan.­“Her­þey­yý­kýl­ma­ya­baþ­la­dý.
Bi­na­lar­da­ðý­lý­yor,­her­þey­u­çu­þu­yor­du.­Bir­den­ha­va­dan­bir­þey­ler­yað­ma­ya­baþ­la­dý.­Ço­cuk­ak­lým­da
pet­rol­yað­dý­ðý­ný­ve­A­me­ri­ka­lý­la­rýn­bi­zim­he­pi­mi­zi
ya­ka­ca­ðý­ný­dü­þün­düm.”­
U­çak­ta­ki­ler­ra­hat­la­mýþ­tý.­Bom­ba­nýn­sar­sýn­tý­sý­ný
da­at­la­týp­ge­ri­dö­nü­yor­lar­dý.­Kut­la­ma­yý­hak­et­tik­le­ri­ni­dü­þü­nü­yor­lar­dý.­A­þa­ðý­da­ki­kü­çük­To­mi­ko­i­se­in­san­ce­set­le­ri­nin­a­ra­sýn­dan­yol­bul­ma­ya­ça­lý­þý­yor­du.­Tu­haf­gö­rün­tü­ler­var­dý:­“hâlâ­a­tý­nýn­üs­tün­de­du­ran­öl­müþ­bir­as­ker,­bom­ba­a­nýn­da­dur­muþ,
yol­cu­la­rý­h"âlâ­a­yak­ta­a­ma­öl­müþ­o­to­büs…”­Neh­rin­üs­tün­den­geç­mek­i­çin­bul­duk­la­rýn­de­mir­yo­lu
köp­rü­sün­den­a­þa­ðý­ya­bak­tý­ðýn­da­su­de­ðil­in­san­ce­se­di­yý­ðýn­la­rý­gör­dü.­
Van­Kirk­bom­ba­yý­at­tý­ðýn­da­o­la­cak­la­rý­bi­li­yor­du;­bom­ba­nýn­et­ki­le­ri­ni­gör­müþ­tü.­A­ma­yi­ne­de
at­tý.­Î­ro­nik­bir­þe­kil­de­“Kü­çük­Oð­lan”­a­dý­ný­ver­dik­le­ri­a­tom­bom­ba­sý­nýn­öl­dür­dü­ðü­yüz­bin­le­rin
vic­dan­a­za­bý­ný­a­zalt­mak­i­çin­za­ma­nýn­ABD­Baþ­ka­ný­Harry­Tru­man’ýn­1948­yý­lýn­da­kar­þý­laþ­týk­la­rýn­da­söy­le­di­ði­þu­söz­le­re­gü­ve­ni­yor­du:­“Si­zi­gön­de­ren­be­nim.­E­ðer­bi­ri­si­si­zi­yap­týk­la­rý­nýz­dan­do­la­yý­suç­lar­sa,­ba­na­gön­de­rin”.
Pe­ki­To­mi­ko­a­i­le­si­ni­kay­bet­ti­ði­bu­a­cý­o­la­yý­u­nut­mak­i­çin­ki­me­sý­ðý­na­cak?­A­me­ri­ka­lý­la­rýn­bom­ba­lan­ma­ya­ca­ðý­ha­ber­le­ri­ni­ya­ya­rak­da­ha­çok­in­sa­nýn­top­lan­ma­sý­ný­sað­la­dý­ðý­ve­da­ha­çok­za­yi­at­ve­ril­me­si­i­çin­en­yo­ðun­sa­at­o­lan­8.45’i­seç­ti­ði,­as­ke­ri
en­düs­tri­se­be­biy­le­çok­faz­la­iþ­çi­nin­bu­lun­du­ðu
ken­te­ya­pý­lan­bu­sal­dý­rý­nýn­ma­sum­he­de­fi­o­la­rak
ki­mi­suç­la­ya­cak?­
To­mi­ko­þim­di­New­York’ta­ya­þý­yor.­“Bu­o­la­yý
ha­týr­la­dý­ðým­da­ü­zü­lü­yo­rum,­her­þey­ye­ni­den­can­la­ný­yor­göz­le­ri­min­ö­nün­de.­Ve­e­li­mi­kal­dý­rýp­zih­nim­de­ki­bu­res­mi­si­li­yo­rum.­An­cak­böy­le­baþ­e­de­bi­li­yo­rum­bu­a­cý­ha­tý­ra­lar­la”.
Pe­ki­Van­Kirk­na­sýl­ba­þa­çý­ký­yor?­Þu­man­týk­la:
“A­me­ri­ka’nýn­o­ta­rih­te­ki­is­te­ði­ü­ze­ri­ne­a­tom­bom­ba­sý­ný­at­týk.­Za­ten­sa­vaþ­ma­nýn­in­san­öl­dür­me­den
ya­pý­lan­bir­bi­çi­mi­yok”.­­Duy­gu­la­rý­ný­tec­rit­e­dip
nöt­ra­li­ze­et­mek­ü­ze­re­e­ði­til­miþ­ler­di­sa­vaþ­ön­ce­sin­de.­Bu­yüz­den­To­mi­ko­u­yu­ya­maz­ken,­o­ra­hat­ça­u­yu­yor.­Tek­bir­ge­ce­bi­le­uy­ku­suz­kal­ma­dan.
To­mi­ko­da­ha­faz­la­ül­ke­nin­a­tom­bom­ba­sý­na­sa­hip­ol­ma­sýn­dan­kor­ku­yor.­“Bir­baþ­ka­bom­ba­da­ha
a­týl­ma­ma­lý.­He­pi­miz­ba­rýþ­i­çin­ça­lýþ­ma­lý­yýz”­di­yor.­
Bu­gün­si­ze­i­ki­in­sa­nýn­öy­kü­sün­den­ke­sit­ler­an­lat­tým.­Ne­a­cý­dýr­ki;­dün­ya­ta­ri­hin­de­ki­tek­nük­le­er
si­lâh­kul­la­nan­ül­ke­o­lan­ABD,­bu­gün­Ý­ran’ý­sý­kýþ­týr­ma­ya­ça­lý­þýr­ken,­ken­di­geç­mi­þi­ni­ve­ha­len­Ýs­ra­il’in­nük­le­er­bom­ba­la­rý­ný­sað­la­dý­ðý­ný,­bu­yet­mez
gi­bi­NA­TO­ü­ye­si­ba­zý­ül­ke­ler­le­bir­lik­te­ül­ke­mi­ze
de­a­tom­bom­ba­sý­yýð­dý­ðý­ný­u­nu­tu­yor.­Kim­bi­lir­her
a­tom­bom­ba­sý­i­çin­Van­Kirk­ka­dar­a­cý­ma­sýz­a­tý­cý­la­rý­da­ye­tiþ­tir­me­ye­de­vam­e­di­yor.­
Du­â­mýz­baþ­ka­To­mi­ko­la­rýn­að­la­ma­ma­sý.­Bu
yüz­den­he­pi­mi­zin­ba­rýþ­i­çin­ça­lýþ­ma­ya­her­za­man­kin­den­da­ha­çok­ih­ti­ya­cý­mýz­var.­Van­Kirk­le­ri
i­se­Al­lah­ýs­lah­et­sin.
Ö
Kurmanbek Bakiyev
dönmek istemiyor
KIRGIZÝSTAN'DA bir­bu­çuk­ay­ön­ce­ik­ti­dar­dan­u­zak­laþ­tý­rý­lan­ve­a­i­le­siy­le­Be­la­rus’a­sý­ðý­nan­dev­rik­Dev­let
Baþ­ka­ný­Kur­man­bek­Ba­ki­yev,­ül­ke­si­ne­dön­me­yi­plan­la­ma­dý­ðý­ný­be­lirt­ti.­Rus­ya’nýn­RI­A­No­vos­ti­ha­ber­a­jan­sý­na­Be­la­rus’un­baþ­ken­ti­Minsk’te­de­meç­ve­ren
Ba­ki­yev,­Kýr­gý­zis­tan’da­ki­has­sas­du­ru­mu­da­ha­da­ger­me­mek­i­çin­ül­ke­si­ne­dön­me­yi­plan­la­ma­dý­ðý­ný,­bu­nun
da­za­ten­müm­kün­gö­rün­me­di­ði­ni­i­fa­de­et­ti.­Ýk­ti­da­rý­nýn­si­lâh­la­a­lýn­dý­ðý­ný­tek­rar­la­yan­Ba­ki­yev,­Kýr­gý­zis­tan’da­ki­ge­çi­ci­hü­kü­me­tin­al­dý­ðý­ka­rar­la­rýn­hiç­bi­ri­nin
ya­sal­ol­ma­dý­ðý­ný­ve­hak­kýn­da­ki­suç­la­ma­la­rýn­ger­çek
dý­þý­ol­du­ðu­nu­sa­vun­du.­Moskova / aa
8
YENÝASYA / 25 MAYIS 2010 SALI
MEDYA - POLÝTÝK
Liberalizm her zaman
hürriyetperverlik deðildir
DOÐU VEYA BATI
ÞÜKRÜ BULUT
[email protected]
i­be­ra­lizm­ve­ya­“hür­ri­yet­çi­lik”­söz­ko­nu­su­ol­du­ðun­da,
a­çý­ge­niþ­le­ye­rek­gi­di­yor.­Bu­ra­da­fey­le­sof­la­rýn­hür­ri­ye­te­ge­tir­di­ði­ta­rif­ler­ö­nem­li­ol­du­ðu­ka­dar,­do­ðu­i­le­ba­tý
a­ra­sýn­da­ki­“fark­lý­ba­kýþ­lar”­da­li­be­ra­lizm­ve­ya­hür­ri­yet­çi­li­ðe
ge­niþ­bir­a­lan­ka­zan­dýr­mýþ­týr.­Þu­da­ra­cýk­çer­çe­ve­de,­o­ge­niþ­sa­ha­yý­e­le­a­la­cak­de­ði­liz.­Be­di­üz­za­man­Haz­ret­le­ri­nin
in­san­lý­ðýn­öm­rüy­le­mü­te­na­sip­be­lir­le­di­ði­sos­yo­lo­jik­dö­nem­le­ri­vah­þet,­kö­le­lik,­e­sir­lik,­e­cir­lik­ve­hür­ri­yet­o­la­rak­sý­ra­la­ma­sýn­da­ki­ha­ki­ka­tin­in­ki­þa­fýy­la­hür­ri­yet­çi­lik­ve­ya­li­be­ra­lizm­”yük­se­len­de­ðer­ler”­a­ra­sý­na­gir­di­ler.
Av­ru­pa­ve­As­ya’da­ki­ta­ri­hî­sü­reç­ler­i­çin­de­fi­lo­zof­la­rýn­ve
mü­te­kel­li­mî­nin­ses­len­dir­di­ði­fi­kir­le­ri­ö­zet­le­me­nin­de­bi­zi
a­þa­ca­ðý­nýn­far­kýn­da­yýz.­Bil­has­sa­Av­ru­pa’nýn­“En­dü­lüs­ay­dýn­lan­ma­sýn­dan”­son­ra­bu­is­ti­kâ­met­te­kat­et­ti­ði­me­sa­fe­yi
me­rak­e­den­ler,­fel­se­fe­ki­tap­la­rý­na­ba­ka­bi­lir­ler.­Fa­kat­Av­ru­paî­hür­ri­ye­tin­bu­u­zun­se­ren­câ­mý­ný­a­sýr­lar­bo­yu­i­zah­et­me­ye­ça­lý­þan­“fel­se­fî­e­kol­le­rin”­de­me­rak­lý­la­ra­faz­la­bir­þey
ver­me­ye­ce­ði­söy­len­mek­te­dir.­Do­ðu­me­de­ni­yet­le­ri­ni­tem­sî­len­Ýs­lâ­mi­ye­tin­di­rek­Kur´ân­ve­Sün­net­ten­çý­kar­dý­ðý­te­o-­
rik­ve­pra­tik­hür­ri­yet­ta­rif­le­ri­o­ri­ji­nal­lik­le­ri­ni­mu­ha­fa­za­et­ti­ðin­den,­za­ma­ný­mý­za­yan­sý­yan­en­gü­zel­ta­ným­la­rý­Ri­sâle-i
Nur´da­bul­ma­mýz­müm­kün­dür.
Ba­zý­Av­ru­pa­li­be­ral­le­ri­nin­“Hür­ri­yet­te­in­san,­her­ne­se­fa­het­ve­re­za­let­iþ­ler­se,­baþ­ka­sý­na­za­rar­ver­me­mek­þar­týy­la
bir­þey­de­nil­mez”­tar­zýn­da­ki­hür­ri­yet­le­ri­ni­Be­di­üz­za­man,
“Öy­le­le­ri­hür­ri­ye­ti­de­ðil,­bel­ki­se­fa­het­ve­ra­za­let­le­ri­ni­i­lân
e­di­yor­lar…­Yok­sa­se­fa­het­ve­ra­za­let­te­ki­hür­ri­yet,­hür­ri­yet
de­ðil­dir,­bel­ki­hay­van­lýk­týr,­þey­ta­nýn­is­tib­dâ­dý­dýr,­nefs-i
em­mâ­re­ye­e­sir­ol­mak­týr”­cüm­le­le­riy­le­red­de­der.­Kur´ân´ýn
o­ri­ji­nal­ta­ri­fi­ni­i­fa­de­e­der:­“Hür­ri­yet­u­mu­mî­ef­râ­dýn­zer­râtý­hür­ri­yâ­tý­nýn­mu­has­sa­lý­dýr.­Hürr­ye­tin­þe´ni­(ge­re­ði)­o­dur
ki;­ne­nef­si­ne,­ne­gay­rý­ya­za­ra­rý­do­kun­ma­sýn.”­­Pey­gam­be­ri­mi­zin­i­nasn­lý­ða­Kur´ân´dan­ders­ver­di­ði­ve­biz­zat­ha­ya­týy­la­or­ta­ya­koy­du­ðu­“bu­in­sa­nî­de­ðe­rin”­pek­çok­ta­ným­ve
ör­nek­le­ri­ni­bir­Kur´ân­tef­si­ri­o­lan­Ri­sâ­le-i­Nur´un­bir­çok
bö­lüm­le­rin­de­bul­ma­mýz­müm­kün­dür.
Av­ru­pa´da­“hür­ri­yet­çi­lik­ve­li­be­ra­lizm”­ü­ze­ri­ne­ko­nuþ­mak­is­te­yen­“se­ma­vî­din­ler­kar­þýt­la­rý­nýn”­Ýs­lâ­mi­ye­ti­“hak­ve
hür­ri­yet­ler”­bah­sin­de­sor­gu­la­ma­ya­kal­kýþ­ma­la­rý,­a­zý­cýk­ti­ra­ji­ko­mi­ðe­ka­çý­yor.­Zi­ra­ken­di­le­ri­bel­li­bir­ta­rih­ü­ze­rin­de­uz­la­þa­ma­mýþ­ken,­hür­ri­ye­tin­çer­çe­ve­si­ni,­kul­la­ným­bi­çi­mi­ni­ve
ce­mi­ye­te­a­kis­tar­zý­ný­or­ta­ya­ko­ya­ma­mýþ­la­rýn­Ýs­lâ­mi­ye­te
hür­ri­yet­ko­nu­sun­da­lâf­at­ma­la­rý,­ha­kî­ka­ten­a­bes­le­iþ­ti­gal­dir.
Kâ­i­na­tý,­dün­ya­yý­ve­dün­ya­ü­ze­rin­de­ki­in­san­lý­ðý­ya­ra­tan
Al­lah´ý­in­kâr­e­den­bir­ký­sým­li­be­ral­ge­çi­nen­le­rin­hür­ri­yet
ü­ze­rin­de­ki­tar­týþ­ma­la­rý­nýn­ve­ha­kim­ol­duk­la­rý­böl­ge­ler­de­ki
uy­gu­la­ma­la­rý­nýn­in­san­lý­ða­yal­nýz­ca­ka­os,­göz­ya­þý­zu­lüm­ve
a­nar­þi­ge­tir­di­ði­ne­siz­de­þa­hit­o­lu­yor­su­nuz.­
Al­lah´a­i­nan­ma­yan­ve­se­ma­vî­din­le­ri­red­de­den­li­be­ral­le­rin­ka­fa­sýn­da­ki­hür­ri­ye­tin­as­lýn­da­“a­nar­þi”­ol­du­ðu­nu­ya­kýn
geç­miþ­te­ki­ha­di­se­ler­gös­te­ri­yor.­Ku­ral­sýz­hür­ri­ye­tin­a­nar­þi
ve­te­rö­rü­do­ður­du­ðu­na­ge­çen­yüz­yýl­da­þa­hit­ol­muþ­tur.­Yi­ne­Be­di­üz­za­man´ýn­ta­bi­riy­le,­Al­la­ha´a­i­nan­ma­yan­Çin,
çiz­gi­yi­tut­tu­ra­ma­yýn­ca­ko­mi­niz­me­düþ­müþ­tür.­
Ya­ra­tý­cý­ya­i­nan­ma­yan,­O­nun­koy­du­ðu­pren­sip­le­ri­çið­ne­yen­ve­do­la­yý­sýy­la­mü­te­ca­viz­o­lan­bir­dü­þün­ce­nin­ken­di­si­ne­“li­be­ral”­a­dý­ný­tak­ma­sý,­o­nun­vah­þe­ti­ni­a­zal­ta­bi­lir­mi?
Kâ­i­na­tý,­in­sa­ný­ve­kâ­i­nat­i­le­in­san­a­ra­sýn­da­ki­ir­ti­ba­tý­an­la­ma­yan­la­ra­“vah­þî”­de­ni­lir.­Bun­lar­in­san­ha­ya­tý­ný­hi­çe­sa­ya­lar,­in­san­o­nu­ru­nu­bil­mez­ler,­çev­re­yi­tah­rip­e­der­ler;­baþ­ka­la­rý­nýn­mal­la­rý­ný,­ýrz­ve­na­mus­la­rý­ný­mü­bah­gör­dük­le­ri­gi­bi
ah­lâ­kî­norm­da­ta­ný­maz­lar.­Ya­lan­cý­lýk,­kir­li­lik,­hýr­sýz­lýk,
mü­na­fýk­lýk­ve­i­hâ­net­bu­tür­li­be­ral­le­rin­def­ter­le­rin­de­po­zi­tif­o­la­rak­i­þa­ret­len­miþ­tir.
Yol­aç­týk­la­rý­hu­kuk­suz­luk,­ah­lâk­sýz­lýk­ve­ka­os­la­”mo­dern
ko­mü­niz­mi”­an­dý­ran­ba­zý­li­be­ral­ge­çi­nen­ce­re­yan,­par­ti­ve
STK´la­rýn­li­be­ra­liz­mi­mas­ke­o­la­rak­kul­lan­ma­la­rý,­bu­gün­i­çin­yel­ken­le­ri­rüz­gâr­a­lan­“si­ya­sî­li­be­ral­le­rin”­ka­dýr­ga­la­rý­ný
par­ça­la­ya­ca­ða­ben­zi­yor.­Be­lir­li­o­dak­lar­da­top­la­nan­“dün­ya
fi­nan­sý”­ne­o­li­be­ral­le­rin­key­fi­ni­çok­ya­kýn­da­ka­çý­ra­ca­ða
ben­zi­yor.­Ta­ri­hin­te­ker­rü­rü­ne­gö­re­tez­gâh­ku­ran­lar,­ko­mü­ni­kas­yon­da­ki­mu­ci­ze­le­ri­ve­mu­ci­ze­le­rin­bi­zi­yak­laþ­týr­dý­ðý­þef­faf­lý­ðý­da­he­sap­la­rý­na­da­hil­et­me­li­ler.­
L
‘SÝLÂHLI KUVVETLERÝN
DEMOKRATÝK REFORMU’
ÝSPANYOL de­mok­ra­si­si­nin­ mi­mar­la­rýn­dan­Nar­cis­Ser­ra­ge­çen­ler­de­Bah­çe­þe­h ir­ Ü­n i­v er­s i­t e­s i’nde­ ko­n uþ­t u.
1981’de­ se­çil­miþ­ hü­kü­me­te­ kar­þý­ as­ker­l er­ ta­r a­f ýn­d an­ ter­t i­b e­d i­l en­ dar­b e
son­r a­s ýn­d a­ Sa­v un­m a­ Ba­k a­n ý­ o­l u­y or
Ser­ra,­ ar­dýn­dan­ da­ Baþ­ba­kan­ Yar­dým­cý­sý.­ Ser­ra,­ Fran­ko­ dö­ne­mi­nin­ so­nu­ ve
1978­ A­na­ya­sa­sý­ i­le­ si­ya­set­ten­ e­li­ne­ çe­ken­ as­ke­ri­ye­nin­ ko­nu­mu­nu­ ka­lý­cý­ bir
bi­çim­de­ si­ya­set­ dý­þý­na­ çý­kar­tan­ ve­ as­ke­ri­ye­yi­de­mok­ra­tik­il­ke­ler­ý­þý­ðýn­da­ye­ni­den­ ör­güt­le­yen­ i­ra­de­nin­ tem­sil­ci­si.
‘Tran­si­to­logy’­ ya­ni­ ‘ge­çiþ­ dö­ne­mi­ bi­li­mi’­ gi­bi­ bir­ kav­ram­ kul­la­ný­yor.­ Ýn­gi­liz­ce’ye­ The­ Mi­li­tary­ Tran­si­ti­on­ (As­ke­rî
Ge­çiþ­Sü­re­ci)­o­la­rak­çe­vi­ri­len­ki­ta­bý­nýn
alt­baþ­lý­ðý­çok­an­lam­lý­‘Si­lah­lý­Kuv­vet­le­rin­ De­mok­ra­tik­ Re­for­mu’.­ Ki­tap­ ö­nü­müz­de­ki­ son­ba­har­da­ Ý­le­ti­þim­ Ya­yýn­la­rý’ndan­çý­ka­cak.
Ö­zet­le­þu­nu­di­yor:­As­ke­ri­ye­nin­a­na­ya­sal
ve­ ya­sal­ dü­zen­le­me­ler­le­ si­ya­set­ten­ e­li­ni
ko­lu­nu­ çek­me­si­ de­mok­ra­si­nin­ be­ka­sý­ i­çin
ye­ter­li­ de­ðil­dir.­ As­ke­ri­ye­nin­ si­ya­set­ ü­ze­rin­de­ki­ve­sa­ye­ti­nin­do­lay­lý­yol­la­rý­nýn­da­ö­nü­ a­lýn­ma­lý,­ bu­na­ ko­þut­ o­la­rak­ as­ke­ri­ye
de­mok­ra­tik­il­ke­ler­u­ya­rýn­ca­ye­ni­den­ya­pý­lan­dý­rýl­ma­lý­dýr.­ Ge­çiþ­ i­le­ kon­so­li­das­yon
dö­nem­le­ri­a­ra­sýn­da­ki­püf­nok­ta­sý­bu­ra­da.
KONSOLÝDASYON
ÝSPANYA’DA 13-14 YIL ALDI
Fran­ko­dö­ne­min­den­ko­puþ­(rup­tu­ra),
top­lu­mun­ tüm­ kat­man­la­rý­nýn­ mu­ta­ba­ka­týy­la­ ya­pý­lan­ a­na­ya­sa­ yo­luy­la­ ger­çek­leþ­ti.­ Ýlk­ dö­nem­de­ as­ke­rî­ ko­nu­lar­da­ i­ki
baþ­lý­lýk­ha­kim­di.­Pa­ra­pul­iþ­le­ri­de­da­hil
i­d a­r î­ ko­n u­l ar­d a­ hü­k ü­m et,­ salt­ as­k e­r î
ko­nu­lar­da­ i­se­ or­du­ ka­rar­ a­lý­yor­du.­ Ý­ki
baþ­lý­lýk­ge­çiþ­dö­ne­mi­ni­teh­li­ke­ye­a­ta­cak
ma­hi­yet­te­ i­di.­ Ni­te­kim­ 1981’de­ dar­be
ol­du.­ 1982­ se­çim­le­rin­de­ sos­ya­list­ler­ e­zi­ci­ ço­ðun­luk­ el­de­ et­ti­ler.­ Ser­ra,­ Fe­li­pe
Gon­za­les­ baþ­kan­lý­ðýn­da­ ku­ru­lan­ ye­ni
hü­kü­met­te­ Sa­vun­ma­ Ba­ka­ný­ ol­du­ðun­da­ ba­kan­lý­ðý­nýn­ boþ­ du­var­lar­dan­ i­ba­ret
ol­du­ðu­nu­ söy­lü­yor.­ Ýþ­te­ kon­so­li­das­yon
1984’te­ çý­kan­ bir­ ya­say­la­ tam­ bu­ dö­nem­baþ­lý­yor.­Bu,­si­ya­sî­ve­as­ke­rî­iþ­le­rin
bir­b i­r in­d en­ ta­m a­m en­ ay­r ýl­m a­s ýn­d an
gay­ri­as­ke­rî­iþ­le­rin­de­son­tah­lil­de­si­ya­set­ ta­r a­f ýn­d an­ ka­r ar­l aþ­t ý­r ýl­d ý­ð ý­ ‘as­k er
po­li­ti­ka­sý’nýn­ in­þa­sý.­ Di­ðer­ de­yiþ­le­ si­ya­se­ti­ yö­ne­ten­ as­ker­den,­ as­ke­ri­ yö­ne­ten
si­ya­se­te­ge­çiþ.
Kon­so­li­das­yo­nun­ ca­na­lý­cý­ fi­i­li­ya­tý­ as­ke­rî­ ko­nu­lar­da­ si­vil­le­rin­ en­ az­ as­ke­ri­ye
ka­d ar­ bil­g i­ ve­ do­n a­n ým­ sa­h i­b i­ ol­m a­s ý
va­sý­ta­sýy­la­ as­ke­rî­ man­týk­ta­ ger­çek­leþ­ti­ri­len­dö­nü­þüm.­Bu­ra­da­dýþ­ça­týþ­ma­ris­-
‘‘
Demokraside ordunun
tasarrufuna býrakýlmýþ
iç ve dýþ ‘rezerv alanlar’
olmasý baþlý baþýna bir
istikrarsýzlýk kaynaðý.
ki­ni­ne­re­dey­se­sý­fýr­la­yan­AB­ü­ye­li­ði­var.
Ser­ra­ as­ke­rin­ si­ya­set­ten­ ta­ma­men­ çe­kil­me­si­ ve­ si­vil­ o­to­ri­te­nin­ em­ri­ al­tý­na
ta­ma­men­gir­me­si­sü­re­ci­nin­te­mel­ta­þý­yý­cý­la­rý­ a­ra­sýn­da­ si­ya­sî­ i­ra­de,­ or­du­dan
çok­ çek­m iþ­ de­ð i­þ im­ öz­l e­m i­ i­ç in­d e­k i
top­lum­ve­AB­ü­ye­li­ði­ni­sa­yý­yor.
Bun­dan­ böy­le­ Ýs­pan­yol­ top­lu­mu­ or­du­su­nun­as­ke­rî­an­lam­da­ne­iþ­le­uð­ra­þa­ca­ðý­na­ka­rar­ve­rir­ken,­pres­tij­kay­bý­had
saf­ha­da­ o­lan­ or­du­ da­ ül­ke­si­ne­ ya­rar­lý
ol­ma­nýn­en­ma­kul­yo­lu­nun­si­vil­si­ya­se­te­ ta­ma­men­ ta­bi­ ol­ma­sýn­dan­ geç­ti­ði­ni
gö­r ü­y or.­ Bu­g ün­ Ýs­p an­y ol­ or­d u­s u­ ‘iç
teh­li­ke’­ i­le­ uð­raþ­mý­yor,­ ba­rýþ­ o­pe­ras­yon­la­rýn­da­ yer­ a­lý­yor.­ 1980’ler­de­ gö­rev
al­d ýk­l a­r ý­ BM’nin­ La­t in­ A­m e­r i­k a’da­k i
ba­r ýþ­ o­p e­r as­y on­l a­r ýn­d a­ ta­r af­ tut­m a­mak­ta­ zor­lan­dý­ðý­ ve­ hü­kü­met­le­re­ mu­ha­lif­grup­la­ra­fev­ka­la­de­sert­dav­ran­dý­ðý
bi­li­nir.­Ba­rý­þa­a­lýþ­mak­ko­lay­de­ðil!
Tür­k i­y e­ i­l e­ Ýs­p an­y a­ i­l e­ el­b et­t e­ fark
çok.­Ka­to­lik­ki­li­se­si,­ka­dim­bir­böl­ge­ci­lik,­kan­lý­bir­iç­sa­vaþ­son­ra­sýn­da­1939’da
ku­ru­lan­ ve­ an­cak­ 1975’te­ Fran­ko’nun
ö­lü­müy­le­ so­na­ e­ren­ fa­þist­ dö­nem...­ A­ma­ bir­ o­ ka­dar­ da­ ben­zer­lik­ mev­cut.
Her­i­ki­ül­ke­nin­bo­yut­la­rý,­Ým­pa­ra­tor­luk
geç­miþ­le­ri,­kök­lü­bir­as­ke­rî­ve­sa­yet...
Ser­ra’nýn­ göz­lü­ðüy­le­ ba­kýn­ca­ Tür­ki­ye’nin­da­ha­ge­çiþ­dö­ne­min­de­ol­du­ðu­ve
kon­so­li­das­yon­ev­re­si­ne­u­zak­ol­du­ðu­a­çýk.­ Kla­sik­ ge­çiþ­ dö­ne­mi­ ic­ra­at­la­rý­ ‘as­ke­rî­ har­ca­ma­la­rýn­ de­ne­ti­mi’­ ve­ ‘sa­vun­ma­ ba­kan­lý­ðý­na­ bi­at’­ bek­le­me­de.­ De­mok­ra­si­de­ or­du­nun­ ta­sar­ru­fu­na­ bý­ra­kýl­mýþ­iç­ve­dýþ­‘re­zerv­a­lan­lar’­ol­ma­sý­i­se­baþ­lý­ba­þý­na­bir­is­tik­rar­sýz­lýk­kay­na­ðý.
PKK­i­le­mü­ca­de­le,­E­ge­ký­ta­sa­han­lý­ðý­ve
Kýb­rýs­so­run­la­rý­nýn­si­vil­o­to­ri­te­ta­ra­fýn­dan­ ya­ da­ Ýç­ Hiz­met­ Ka­nu­nu­ u­ya­rýn­ca
TSK’ya­ i­ha­le­ e­dil­miþ­ ol­ma­sý­ ge­çiþ­ dö­ne­m i­n in­ da­h a­ ba­þ ýn­d a­ ol­d u­ð u­m u­z u
söy­lü­yor.­Yol­u­zun­ve­zor­lu.
Cengiz Aktar
Vatan, 24.5.2010
Konu: Vize baþvurusu
‘AÞAÐILANDIM, in­san­lýk­o­nu­rum­in­cin­di
ve­ha­ka­re­te­uð­ra­dým.­Ki­þi­sel­ge­li­þi­mim­de
yer­ tu­ta­cak­ kül­tü­rel­ bir­ et­kin­li­ðe­ ka­tý­lý­mým­en­gel­len­di.­Bu­nun­ne­de­ni­ki­þi­sel­ha­ta­la­rým­ de­ðil,­ Ýs­tan­bul­ Al­man­ya­ Kon­so­los­lu­ðu’nda­ o­tu­ran­ ‘bi­ri­le­ri’nin­ ‘ke­ra­me­ti
ken­din­den­men­kul’­de­ðer­len­dir­me­le­ri.’­­
Tan­Mor­gül­ya­zý­yor:­
Ko­n u­ vi­z e­ baþ­v u­r u­s u,­ yer­ Al­m an­y a
Kon­so­los­lu­ðu...
Ta­rih,­ 26­ Ni­san­ 2010,­ sa­at­ 7:30,­ yer
Al­man­ya­ Kon­so­los­lu­ðu,­ vi­ze­ bö­lü­mü.
Git­me­ ne­de­ni;­ St.Pa­u­li’nin­ 100.­ yýl­ et­kin­lik­le­ri.­ Gi­diþ­ ta­ri­hi­ 11­ Ma­yýs,­ dö­nüþ
ta­ri­hi­20­Ma­yýs.
U­çak­ bi­le­ti­ a­lýn­mýþ,­ da­ve­ti­ye­ler­ ha­zýr
(St.Pa­u­li­ku­lu­bü­100.­yýl­et­kin­lik­le­ri­ko­or­di­na­tö­rün­den­ res­mi­ da­vet,­ Al­man­ya
va­tan­da­þý­bir­in­san­dan­ki­þi­sel­‘res­mi­o­nay­lý’­ da­vet).­ A­ra­cý­ þir­ke­tin­ (IKS)­ te­le­fon­da­söy­le­di­ði­ve­e-ma­il­le­is­te­di­ði­bel­ge­ler­ha­zýr.
(I­ki­ haf­ta,­ on­ca­ mas­raf­ ve­ güç­lük­ten
son­ra)
Zar­fý­a­çý­yo­rum,­te­le­fo­num­la­da­ar­ka­da­þý­ma­ha­ber­ver­me­yi­ha­yal­e­di­yo­rum:­‘Ge­li­yo­rum’­ di­ye.­ Ar­týk­ pa­sa­por­tum­ e­lim­de,
he­men­ say­fa­la­rý­na­ ba­ký­yo­rum,­ bir­ da­ha,
bir­ da­ha...­ A­ca­ba­ ben­de­ mi­ bir­ prob­lem
var­ da­ gö­re­mi­yo­rum­ di­ye­ dü­þü­nüp,­ es­ki
Schen­gen­ vi­ze­le­ri­me­ tek­rar­ ba­ký­yo­rum,
on­l a­r ýn­ a­r a­s ýn­d a­ giz­l en­m iþ­ mi­ di­y e...
Nor­mal­ba­ký­yo­rum­ol­mu­yor,­þa­þý­ba­ký­yo­rum­ol­mu­yor.­Vi­ze­yok...
‘Git­m e­ ge­r ek­ç e­m i­ i­n an­d ý­r ý­c ý­ bul­m a­mýþ­lar’,­Ka­la­ca­ðým­on­gün­zar­fýn­da­ken­di
ken­d i­ ba­k a­b i­l e­c e­ð i­m e­ i­n an­m a­m ýþ­l ar’...
Bi­ri­le­ri­çý­ký­yor­ve­si­ze­di­yor­ki;­‘Sen­as­lýn­-
da­de­di­ðin­ye­re,­de­di­ðin­ni­yet­le­git­mi­yor­sun,­ a­ma­cýn­ baþ­ka!’­ Bu­ laf­ so­kak­ta­ söy­len­m i­y or,­ res­m i­ bir­ ku­r um­ ta­r a­f ýn­d an
res­mi­bir­me­tin­de­i­fa­de­e­di­li­yor.
“Ko­nu­ vi­ze­ o­lun­ca,­ i­þin­ do­ða­sý­ ge­re­ði,
“Konu vize olunca, iþin
va­him­ bir­ ‘gay­ri-cid­di­lik’­ ve­ ‘key­fi­lik­le’
doðasý gereði, vahim bir
kar­þý­ kar­þý­ya­yýz.­ Bi­ri­le­ri,­ sa­hip­ ol­duk­la­rý
‘gayri-ciddîlik’ ve
ay­rý­ca­lýk­lý­ve­tar­tý­þý­la­maz­po­zis­yon­la­rý­sa­ye­s in­d e,­ o­t ur­d uk­l a­r ý­ yer­d en,­ ta­m a­m en
‘keyfîlikle’ karþý karþýyayýz.
ken­di­ ‘tah­min’­ ve­ ‘ta­sav­vur­la­rý’­ i­le­ ka­rar
al­mak­ta,­ in­san­la­rýn­ o­nu­ruy­la,­ hay­si­ye­tiy­le
oy­na­mak­ta­dýr.­Ve­tüm­bun­lar­ya­þa­nýr­ken
ben­ ev­ren­sel­ ve­ u­lu­sal­ in­san­ hak­la­rý­ be­- yü­zü­nü­bi­le­gö­re­mi­yo­rum.­Fer­man­yü­zü­yan­na­me­le­rin­de­sýk­lýk­la­vur­gu­la­nan­do­la­- me­ o­ku­nu­yor­ ve­ boy­nu­ma­ yað­lý­ ur­ga­ný
þým­ öz­gür­lü­ðü­ ve­ ö­zel­ ha­ya­týn­ giz­li­li­ði­ni ge­çi­ren­cel­la­dýn­yü­zü­ka­pa­lý.
hak­la­rý­mý­ih­lal­e­den­bu­ka­rar­sa­hip­le­ri­nin
‘’Ben­ Tan­ Mor­g ül,­ Al­m an­y a­ Fe­d e­r al
‘‘
Peray - Thailand
Cum­h u­r i­y e­t i­ Ýs­t an­b ul­ Baþ­k on­s o­l os­l u­ðu’nun,­ Al­man­ya’ya­ gi­riþ­ ‘hak­kým’ýn­ yu­ka­rý­da­ki­ ge­rek­çe­ler­le­ en­gel­len­me­si­ ka­ra­rý­ný­ ah­la­ki,­ vic­da­ni­ ve­ fel­se­fi­ sa­ik­ler­le­ ta­ný­mý­yor,­red­de­di­yo­rum.­Bu­nu­hiç­bir­ki­þi­sel­ çý­kar­ gö­zet­me­den­ ta­ma­men­ öz­say­gým,­ hay­si­ye­tim­ ve­ o­nu­rum­ i­çin­ yap­tý­ðý­mý­da­ö­zel­lik­le­be­lirt­mek­is­ti­yo­rum.
“Son­ söz­ ye­ri­ne:­ Vi­ze,­ sa­de­ce­ ki­þi­sel
bir­ hak­ ih­la­li­ de­ðil­dir.­ Sis­te­ma­tik­ bir
in­san­ hak­la­rý­ ih­la­li­dir.­ Bu­ ne­den­le­ ya­rat­tý­ðý­ki­þi­sel­trav­ma­dý­þýn­da­ta­ma­men
ya­pý­sal­sa­ik­ler­le­i­de­o­lo­jik­tir­de.­Bu­i­de­o­lo­jik­ fa­a­li­yet,­ A­TAD­ (Av­ru­pa­ Top­lu­lu­ðu­ A­da­let­ Di­va­ný)­ ka­rar­la­rý­na,­ il­gi­li
‘ku­ru­cu­ an­laþ­ma­la­ra’­ rað­men,­ gö­rüþ­me­ler­de­ki­ key­fi­li­ði­ ve­ tu­tar­sýz­lý­ðý­ da­ i­çe­ren­ bir­ þe­kil­de­ sür­me­ye­ de­vam­ et­mek­te­dir.­ TC­ Dý­þiþ­le­ri­ Ba­kan­lý­ðý,­ ön­ce­ki­bi­rey­sel­da­va­lar­da­da­ol­du­ðu­gi­bi,
sü­re­ce­ hiç­bir­ þe­kil­de­ mü­da­hil­ ol­ma­mak­ta­dýr.­ Ken­di­ yurt­taþ­la­rý­ a­ra­sýn­da
ay­rým­cý­lý­ða­ne­den­o­lan­‘ye­þil­pa­sa­port’
uy­gu­la­ma­sý­ ne­de­niy­le­ bi­le­ so­run­lu­ bir
ba­kýþ­ a­çý­sý­na­ sa­hip­ bu­ res­mi­ po­li­ti­ka­nýn,­ baþ­ta­ Schen­gen­ pro­se­dür­le­ri­ ol­mak­ ü­z e­r e­ tüm­ vi­z e­ sü­r eç­l e­r in­d e­k i
‘kah­re­di­ci’­ ses­siz­li­ði­ de­vam­ et­mek­te­dir.­ Yurt­ta­þý­ný,­ kon­so­los­luk­ ka­pý­la­rýn­da­ böy­le­si­ key­fi­ pa­sa­port­ sa­hip­le­rin­den­ mü­te­vel­lit­ si­ya­si­ ik­ti­dar­la­rýn­ ü­ze­rin­de­ki­si­ya­si­ve­in­sa­ný­ve­bal­hiç­de­az
de­ðil­dir.­Bu­nu­da­not­düþ­müþ­o­la­lým.
Not: Vize yollarinda yaþananlarý belgele mek, ken di tec rü be ni zi ak tar mak i çin
www.vizesiz.net
Gündüz Vassaf
Radikal, 23.5.2010
TEBRÝK
TEBRÝK
Eski mesai arkadaþým Rýdvan Ercan'ýn
kýzý, Zeynep Betül Alpay ve
Abdülcelil Alpay'ýn
Kardeþlerimiz
Fatma Tuba Uçar ile Suat Uçar'ýn
Yusuf
adýný verdikleri bir yavrularý dünyaya
gelmiþtir.Genç evlileri tebrik eder,
Yusuf Alpay'a saðlýklý, hayýrlý uzun
ömürler ve iki cihan saadeti dileriz.
Recep Ýçli ve ailesi - ÝZMÝT
Rüveyda
ismini verdikleri bir kýz çocuklarý
dünyaya gelmiþtir. Anne babayý tebrik
eder, minik yavruya Cenab-ý Hak'tan
hayýrlý uzun ömürler dileriz.
Ýsmail Tezer & Nurkan Tezer
Taha Tezer, Furkan Tezer
9
YENÝASYA / 25 MAYIS 2010 SALI
MAKALE
Ýsm-i Kayyûm üzerine-3
FIKIH GÜNLÜÐÜ
SÜLEYMAN KÖSMENE
[email protected] - [email protected]
www.fikih.info
0 505 648 52 50
Ab­dul­lah­ Bey:­ “O­tu­zun­cu­ Lem’a’nýn
Al­týn­cý­ Nük­te­si­ne­ gö­re,­ var­lýk­lar­da­ki
baþ­ dön­dü­rü­cü­ fa­a­li­yet­le­rin­ Kay­yûm
is­mi­ve­bu­na­bað­lý­Kay­yû­mi­yet­sýr­rý­i­le
î­za­hý­ný­ya­par­mý­sý­nýz?”­
ay­yû­mi­yet­ sýr­rý,­ bü­tün­ mev­cû­dâ­tý­ yok­luk­tan­çý­ka­rýp­her­bi­ri­si­ni­son­suz­fe­zâ­da;­“Gör­dü­ðü­nüz­gi­bi­gök­le­ri­hiç­bir­di­rek­ ol­m ak­s ý­z ýn­ yük­s elt­t i” 1 â­y e­t i­n in­ sýr­r ýy­l a
dur­dur­mak­ta,­ký­yâm­ve­be­kâ­ver­mek­te­ve­u­mû­mu­nu­Kay­yûm­is­mi­nin­te­cel­lî­si­ne­maz­har
kýl­mak­ta­dýr.­ E­ðer­ bu­ is­ti­nad­ nok­ta­sý­ ol­ma­sa
i­d i,­ hiç­b ir­ þey­ ken­d i­ ba­þ ýy­l a­ dur­m a­y a­c ak;
had­siz­bir­boþ­luk­ta­yu­var­la­nýp­a­de­me­ve­yok­lu­ða­dü­þe­cek­ti.­Mev­cû­dâ­týn­ký­yâm­la­rý­na­sýl­ki
Kay­yûm-u­ Zül­ce­lâl­ i­le­ o­lu­yor;­ mev­cû­dâ­týn
hal­le­ri­nin­ ve­ key­fi­yet­le­ri­nin­ uç­la­rý­ da,­ te­le­fon­la­rý­ ça­lý­þýr­ va­zi­yet­te­ tu­tan­ yan­sý­tý­cý­ di­rek­le­ri­ gi­bi­ Kay­yû­mi­yet­ sýr­rýn­da;­ “Bü­tün­ iþ­ler
O’na­ dön­dü­rü­lür”2 â­ye­tin­de­ki­ dö­nüþ­ sýr­rý­na
bað­lý­dýr.3
Fel­se­fe­ci­le­rin­i­le­ri­sür­dük­le­ri­gi­bi­her­þe­yin
bir­bi­ri­ne­da­yan­dý­ðý­farz­e­dil­se;­bu­de­fa­var­lýk­lar­ a­de­din­ce­ de­vir­ler­ ve­ sil­si­le­ler­ lâ­zým­ ge­le­cek­tir.­ Me­se­lâ­ bu­ þey­ þu­na­ da­ya­na­cak,­ þu­ o­na,­ o­ o­na,­ o­ ö­te­ki­ne...­ Git­ gi­de­ de­vir­ler­ ve
zin­cir­ler­ de­vam­ e­de­cek.­ Zin­cir­ler­ son­su­za
ka­dar­ u­za­yýp­ git­me­ye­ce­ði­ne­ gö­re,­ el­bet­ bir
yer­de­son­bu­la­cak­týr.­Ýþ­te­bü­tün­de­vir­le­rin­ve
sil­si­le­le­rin­ so­nu­ Kay­yû­mi­yet­ sýr­rý­dýr.­ Kay­yû­mi­yet­sýr­rý­an­la­þýl­dýk­tan­son­ra­i­se,­ar­týk­böy­le
mev­hum­ve­ha­yâ­lî­de­vir­le­re,­zin­cir­le­re­ve­sil­si­l e­l e­r e­ hiç­ ge­r ek­ kal­m a­y a­c ak­t ýr.­ Çün­k ü
bütün­ de­vir­ler,­ zin­cir­ler­ ve­ sil­si­le­ler­ or­ta­dan
kal­ka­cak;­ her­ þe­yin­ doð­ru­dan­ doð­ru­ya­ Kay­yû­mi­yet­sýr­rý­na­bað­lý­ol­du­ðu­gö­rü­le­cek­tir.­
Be­dî­üz­za­man,­ böy­le­ce,­ fel­se­fe­nin­ te­sel­sül
ve­ de­vir­ man­tý­ðý­ný,­ Kay­yûm­ is­mi­nin­ sýr­rý­ i­le
çü­rüt­mek­te­ ve­ her­ þe­yin­ doð­ru­dan­ Hayy­ ve
Kay­yûm­o­lan­Ce­nab-ý­Al­lah’a­da­yan­dý­ðý­ný­is­pat­et­mek­te­dir.4
Ü­çün­cü­Þu­â:­“O­her­an­bir­ta­sar­ruf­ta­dýr.”5,
“O­di­le­di­ði­gi­bi­Fa­al’dir.”6,­“O­di­le­di­ði­gi­bi­ya­ra­t ýr.” 7 ,­ “Her­ þe­y in­ iç­ yü­z ü­ ve­ me­l e­k û­t ü
O’nun­ e­lin­de­dir.”8,­ “Þim­di­ bak­ Al­lah’ýn­ rah­met­e­ser­le­ri­ne:­Yer­yü­zü­nü­ö­lü­mü­nün­ar­dýn­dan­ na­sýl­ di­ril­ti­yor?”9 gi­bi­ â­yet­le­rin­ i­þâ­ret­ et­tik­le­ri­baþ­dön­dü­rü­cü­hal­lâ­ki­yet­ve­fa­a­li­yet­i­çin­de­ki­ Kay­yû­mi­yet­ sýr­rý­nýn­ bir­ de­re­ce­ î­zâ­hý
þöy­le­dir:
Za­man­se­lin­de­mü­te­mâ­di­yen­çal­ka­la­nan­ve
kâ­fi­le­kâ­fi­le­ar­ka­sýn­dan­ge­lip­ge­çen­mah­lû­kâ­týn­ bir­ kýs­mý­ bir­ sa­ni­ye­de­ ge­lip,­ he­men­ kay­bol­mak­ta;­ bir­ ta­i­fe­si­ bir­ da­ki­ka­da­ ge­lip­ geç­mek­te;­bir­nev’i,­bir­sa­at­â­lem-i­þe­hâ­de­te­uð­ra­yýp,­ ar­dýn­dan­ â­lem-i­ gay­ba­ gir­mek­te;­ bir
kýs­mý­bir­gün­de,­bir­kýs­mý­bir­se­ne­de,­bir­kýs­mý­bir­a­sýr­da,­bir­kýs­mý­da­a­sýr­lar­da­bu­þe­hâ­det­ â­le­mi­ne­ ge­lip,­ ko­nup,­ va­zi­fe­ gö­rüp­ git­mek­te­dir­ler.
Mev­cû­dâ­týn­bu­hay­ret­ve­ri­ci­se­ya­hat­ve­se­ye­râ­ný,­ mah­lû­kâ­týn­ bu­ baþ­ dön­dü­rü­cü­ se­fer
ve­ se­ye­lâ­ný­ öy­le­ bir­ in­ti­zam,­ mî­zan­ ve­ hik­met­le­ sevk­ ve­ i­dâ­re­ e­di­li­yor­ ve­ on­la­ra­ öy­le
ba­sî­râ­ne,­ha­kî­mâ­ne­ve­mü­deb­bi­râ­ne­ku­man­dan­lýk­e­di­li­yor­ki,­bü­tün­a­kýl­lar­bir­leþ­se­ve­bir
tek­ a­kýl­ ol­sa,­ o­ ha­kî­mâ­ne­ sevk­ ve­ i­dâ­re­nin
kün­hü­ne­ye­ti­þe­mez­ler,­ku­sur­bu­lup­ten­kit­e­de­mez­ler!
Ýþ­te­bu­baþ­dön­dü­rü­cü­ya­ra­tý­lýþ­çer­çe­ve­sin­de,­Zât-ý­Kay­yûm-u­Zül­ce­lâl,­o­se­vim­li­mah­lû­kâ­tý­ hiç­ bi­ri­ne­ göz­ aç­týr­ma­ya­rak­ gayb­ â­le­mi­ne­gön­de­ri­yor;­hiç­bi­ri­ne­ne­fes­al­dýr­ma­ya­rak­dün­ya­ha­ya­týn­dan­ter­his­e­di­yor;­bu­dün­ya­mi­sâ­fir­ha­ne­si­ni­mü­te­mâ­di­yen­mi­sâ­fir­le­rin
rý­zâ­sý­ol­ma­dan­bo­þal­tý­yor;­dün­ya­yý­bir­ya­zarbo­zar­ tah­ta­sý­ hük­mü­ne­ ge­ti­re­rek­ dâ­i­mâ­ ha­ya­ta­ve­ö­lü­me­maz­har­e­di­yor.­­
Bu­son­suz­fa­a­li­ye­tin­ve­bu­mu­az­zam­hal­lâ­ki­ye­tin­üç­mü­him­sýr­rý­ve­þû­be­si­var­dýr:
Bi­rin­ci­ Þû­be:­ Fa­a­li­yet,­ lez­zet­ de­mek­ o­lan
vü­cu­dun­ te­zâ­hü­rü­dür­ ve­ e­lem­ de­mek­ o­lan
yok­luk­tan­ u­zak­la­þa­rak­ sil­kin­mek­tir.­ Her­ bir
is­ti­dâ­dýn­ fa­a­li­yet­le­ or­ta­ya­ çýk­ma­sý­ bir­ lez­zet­ten­ge­lir,­bir­lez­ze­ti­ne­tî­ce­ve­rir.­Her­bir­ke­mâl­sa­hi­bi,­fa­a­li­yet­le­ke­mâ­lâ­tý­nýn­te­zâ­hür­et­me­sin­den­lez­zet­a­lýr.­
Ýn­þa­al­lah­ya­rýn­de­vam­e­de­lim.
K
Dipnotlar:
1- Ra’d Sûresi, 13/2
2- Hûd Sûresi, 11/123
3- Lem’alar, s. 339
4- Lem’alar, s. 339
5- Rahmân Sûresi, 55/29
6- Burûc Sûresi, 85/16
7- Rûm Sûresi, 30/54
8- Yâsîn Sûresi, 36/83
9- Rûm Sûresi, 30/50
YERÝN KULAÐI
CHP’deki deðiþiklikler ve Bediüzzaman’ýn tespitleri
te­har­ri­kiz.­Av­ru­pa­üf­lü­yor,­biz­bu­ra­da­oy­nu­yo­ruz.­O­ten­vim­i­le­tel­kin­e­der,­biz­ken­di­miz­den
ha­yal­e­dip,­a­sam­mâ­ne­tah­ri­bi­miz­de­e­ser-i­tel­ki­ni­ic­ra­e­de­riz.”1 Ya­ni,­biz­ken­di­miz­den­ha­re­ke­te
geç­mi­yo­ruz,­baþ­ka­la­rý­va­sý­ta­sýy­la­ha­re­ke­te­e­di­yo­ruz.­Dýþ­güç­ler­bi­ze­tel­kin­e­di­yor,­biz­de­ken­di­miz­den­zan­ne­de­rek­oy­nu­yo­ruz!­Tan­zi­mat­tan
ALÝ FERÞADOÐLU
bu­ya­na,­bü­tün­iç­ti­mâ­î-si­yâ­sî­ha­re­ket­le­ri­miz
[email protected]
böy­le­ol­ma­dý­mý?
Tür­ki­ye’de­ki­si­ya­se­ti­ye­ni­den­di­zayn­et­me,­bir
i­ya­set­te­bir­haf­ta­nýn­u­zun­bir­za­man­ol­du­- ha­yýr­ge­ti­rir­mi?­A­NAP,­DSP­ve­AKP­ik­ti­dar­ya­pýl­ðu,­CHP­ve­es­ki­ge­nel­baþ­ka­ný­De­niz­Bay­- ma­di­zayn­la­rý­el­le­tu­tu­lur,­göz­le­gö­rü­lür,­te­mel
kal­ha­di­se­siy­le­bir­ke­re­da­ha­an­la­þýl­dý.­Bay­- me­se­le­ler­de­ha­yýr­ge­tir­di­mi?­Þim­di­ler­de­“halk­a­kal­bir­haf­ta­da­bi­ti­ril­di­ve­Ke­mal­Ký­lýç­da­roð­lu­i­le da­mý,­Gan­di”­di­ye­tak­dim­e­di­len­Ký­lýç­da­roð­lu’nun
CHP’si­ne­mi­top­lan­mak­is­te­ni­yor­oy­lar?­O­za­man
CHP­ba­lo­nu­þi­þi­ri­le­rek­ha­va­lan­dý­rýl­dý!
Bu­nu­kim­yap­tý,­ni­ye­yap­tý,­he­de­fi­ne?­Tür­ki­- bu­o­yu­nun­ar­ka­sýn­da­”de­rin­dev­let”­yok­mu?­Me­ye’nin­hay­rý­na­mý?­CHP­ik­ti­da­ra­ge­le­bi­lir­mi? se­le­nin­bu­bo­yu­tu­as­la­göz­ar­dý­e­dil­me­me­li.
“CHP­mu­vaf­fak­o­la­bi­lir­mi?”­so­ru­su­nun­ce­va­Dý­þa­rý­dan­i­çe­doð­ru­me­se­le­nin­çe­þit­li­bo­yut­la­rý­ný,­Be­di­üz­za­man’ýn­tes­bit­le­riy­le­tah­li­le­ça­lý­þa­lým: bý­na­ge­lin­ce:­Bir­ke­re,­zih­ni­yet­ay­ný­zih­ni­yet,­ka­fa
“Biz­mü­te­har­rik-i­biz­zat­de­ði­liz,­bil­va­sý­ta­mü­- ay­ný­ka­fa,­ya­pý­ay­ný­ya­pý­o­lur­sa,­de­ði­þim­o­la­bi­lir
S
mi?­De­ði­þen,­baþ­kan­ve­e­kip­ler;­zih­ni­yet,­sis­tem,
tü­zük,­ka­nun­de­ðil­ki!­Ba­þa­rý­lý­ol­ma­nýn­tek­bir
yo­lu­var:­Ke­ma­list­il­ke­le­ri­ni­terk­et­me­si,­mil­le­tin
de­ðer­le­riy­le­ku­cak­laþ­ma­sý.­CHP,­an­cak­Be­di­üz­za­man’ýn­1948’ler­de­za­ma­nýn­CHP­Ge­nel­Sek­re­te­ri­Hil­mi­U­ran’a­yaz­dý­ðý­tav­si­ye­le­ri­ni­ye­ri­ne
ge­tir­mek­le­kur­tu­lup­mu­vaf­fak­o­la­bi­lir:
“Es­ki­da­hi­li­ye­ve­ki­li,­þim­di­par­ti­kâ­tib-i­u­mu­mi­si­Hil­mi­Bey,­(...)­Bu­mil­le­tin­yüz­de­dok­sa­ný,
bin­se­ne­den­be­ri­an’a­ne-i­Ýs­lâ­mi­ye­i­le,­ruh­ve
kalb­le­bað­lan­mýþ.­Za­hi­ren­mu­ha­lif,­fýt­ra­týn­da­ki
em­re­i­ta­at­ci­he­tiy­le­ser­fü­ru­et­se­de,­kal­ben­bað­lan­maz.­(...)­Bu­as­rýn­Kur’ân’a­þid­det-i­ih­ti­ya­cý­ný
his­set­mek­te­Ýs­veç,­Nor­veç,­Fin­lan­di­ya’dan­ge­ri
kal­ma­mak­si­ze­el­zem­dir.­Bel­ki­on­la­ra­ve­on­lar
gi­bi­le­re­reh­ber­ol­mak­va­zi­fe­niz­dir.­(...)­Siz,­þim­di­ye­ka­dar­ge­len­in­ký­lâp­ku­sur­la­rý­ný­üç­dört­a­dam­la­ra­ve­rip­þim­di­ye­ka­dar­u­mu­mi­harp­ve­sa­ir­in­ký­lâp­la­rýn­ic­ba­rýy­la­ya­pý­lan­tah­ri­bat­la­rý—hu­su­san­an’a­ne-i­di­ni­ye­hak­kýn­da—ta­mi­re­ça­lýþ­sa­-
BEDESTEN
Sorulara cevaplar (11)
ve­den­ge­li­bir­si­ya­set­tar­zý­ný­mes­lek­e­di­nen­ Üs­tad­ Be­di­ü­za­man,­ o­tuz­lu­ yaþ­lar­da
gel­miþ­ol­du­ðu­Ýs­tan­bul'da,­yi­ne­ay­ný­is­ti­M. LATÝF SALÝHOÐLU
ka­met­te­ha­re­ket­et­miþ­tir.
[email protected]
Ni­te­kim,­öl­çü­ve­te­ra­zi­an­la­mý­na­ge­len
"Mî­zân"­ga­ze­te­si­nin­neþ­ri­ya­tý­ný­tak­dir­et­miþ­ ve­ bu­ ga­ze­te­nin­ sa­hi­bi­ o­lan­ Mi­zân­cý
Mu­rad­Bey­le­sa­mi­mi­dost­ol­muþ­tur.
Muktesit meslek
Bu,­öy­le­si­ne­bir­sa­mi­mî­dost­luk­ve­ya­kýn­lýk­týr­ki,­Meþ­rû­ti­yet'in­ilk­za­man­la­rýn­da­ Mu­r ad­ Be­y in­ Fe­r ah­ Ti­y at­r o­s un­d a­k i
Su­âl:­ Mü­na­za­rat'ta­ ge­çen­ "Si­ya­s et­te­ki
kon­fe­ran­sý­ný­sa­bo­te­et­mek­is­te­yen­ko­mi­muk­te­sit­ mes­lek" ne­ de­mek­tir?­ Bu­ nok­ta­cý­la­ra­kar­þý­koy­muþ­ve­Mi­zan­cý'nýn­ra­ta­yý­bi­raz­a­ça­bi­lir­mi­si­niz?
hat­ ko­n u­þ a­b il­m e­s i­ i­ç in­ ca­n ý­n ý­ or­t a­y a
koy­muþ­tur.
Ce­vap:­A­dý­ge­çen­ri­sâ­le­de,­Üs­tad­Be­di­Ya­ni,­ o­ sa­lon­da,­ ge­ri­li­min­ had­ saf­ha­ya
üz­z a­m an'a­ a­i t­ söz­ ko­n u­s u­ i­f a­d e­n in­ yer
var­dý­ðý,­hat­ta­si­lâh­la­rýn­pat­la­ma­ya­ra­mak
al­d ý­ð ý­ pa­r ag­r af­ þöy­l e­d ir:­ "Ýn­k ý­l âp­t an­ on
kal­dý­ðý­ bir­ an­da­ ma­sa­nýn­ ü­ze­ri­ne­ çýk­mýþ
al­tý­se­ne­ev­vel,­Mar­din­ci­het­le­rin­de,­be­ni
ve­ or­t a­m ý­ ya­t ýþ­t ý­r an,­ her­k e­s i­ me­d e­n i­c e
hak­ka­ir­þad­e­den­bir­zâ­ta­rast­gel­dim.­Si­din­le­me­ye­sevk­e­den,­fev­ka­lâ­de­te­sir­li­bir
yâ­set­te­ki­ muk­te­sit­ mes­le­ði­ ba­na­ gös­ter­hi­ta­be­de­ bu­lun­muþ­tur.­ "Meþ­rû­ti­yet,
di.­ Hem,­ tâ­ o­ va­k it­t e,­ meþ­h ûr­ Ke­ev­ve­lâ­ha­ti­bin­sö­zü­nü­kes­me­me­yi­ik­mâl’in­ 'Rü­yâ'sýy­la­ ­ u­yan­dým." (Mü­ti­z a­ e­d er,­ bi­z e­ bu­ ter­b i­y e­y i­ ve­r ir"
nâ­za­rât,­s.­123)
þek­l in­d e­ ko­n u­þ a­r ak,­ hem­ bü­y ük­ bir
Bu­r a­d a­ zik­r i­ ge­ç en­ "in­k ý­l âp",
teh­li­ke­yi­ber­ta­raf­et­miþ,­hem­de­den­1908'de­ki­ hür­ri­yet­ ve­ meþ­rû­ti­ye­tin
ge­li­ko­nu­þan­Mi­zan­cý'nýn­ya­nýn­da­ol­i­lâ­ný­ha­di­se­si­dir.­Bu­ha­di­se,­Os­man­du­ðu­nu­ih­sas­et­tir­miþ­tir.
lý­ ta­r i­h i­n in­ dö­n üm­ nok­t a­l a­r ýn­d an
Mi­z an­c ý­ gi­b i,­ ay­n ý­ ya­k ýn­l ý­ð ý­ "te­bi­ri­ni­teþ­kil­et­mek­te­dir.
þeb­b üs–ü­ þah­s î­ ve­ hiss–i­ re­k a­b et"
O­ ta­rih­te,­ Üs­tad­ Be­di­üz­za­man'da
fik­r i­n in­ sa­v u­n u­c u­s u­ o­l an­ Prens­ Sa­genç­bir­de­li­kan­lý­o­la­rak,­sinn–i­bü­ba­h ad­d in­ Be­y e­ de­ gös­t e­r en­ Üs­t ad
lû­ða­ er­miþ­ ve­ i­lim­le­ ol­du­ðu­ gi­bi,­ si­Be­düz­za­man,­ o­nun­ ba­zý­ a­þý­rý­lýk­la­rý­ya­sî­ ve­ iç­ti­maî­ ha­yat­la­ da­ cid­dî­ sû­ný­ i­se,­ dost­ça­ i­kaz­lar­la­ tör­pü­le­me­ye
ret­te­a­lâ­ka­dar­ol­ma­ya­baþ­la­mýþ­týr.
ça­lýþ­mýþ­týr.
Ni­t e­k im,­ o­n un­ bu­ ya­k ýn­ a­l â­k a­Me­se­lâ,­ o­na­ "a­dem–i­ mer­ke­zi­yet"
dar­l ý­ð ý­ se­b e­b iy­l e­d ir­ ki,­ o­ za­m ank­l i
fik­r i­n in,­ te­o ­r i­d e­ gü­z el­ ve­ i­d e­a l­ ol­Mar­d in­ mu­t a­s ar­r ý­f ý­ ta­r a­f ýn­d an­ tu­mak­l a­ be­r a­b er,­ pra­t ik­t e­ ve­ mev­c ut
tuk­l a­n ýp­ ke­l ep­ç e­l e­n e­r ek,­ Bit­l is'e
þart­l ar­ al­t ýn­d a­ i­s e,­ be­r a­b e­r in­d e­ bir­sür­gün­e­dil­miþ­tir.
ta­k ým­ sa­c ýn­c a­l ar­ do­ð u­r a­c a­ð ý­n ý­ söy­Ýþ­t e,­ mü­k el­l e­f i­y et­ ya­þ ý­n a­ he­n üz
le­y e­r ek,­ o­n u­ bun­d an­ vaz­g e­ç ir­m e­y e
gir­d i­ð i­ Mar­d in­ ha­y a­t ý­ dö­n e­m in­d e,
ça­lýþ­mýþ­týr.
Be­di­üz­za­man,­ si­ya­se­ten­ de­ ken­di­si­Zi­r a,­ "muk­t e­s it"­ de­m ek,­ ay­n ý­ za­ni­hak­ka­ir­þad­i­le­doð­ru­ya­sevk­e­den
man­da­ ha­zým­lý­lý­ðý­ ve­ ih­ti­ya­ca­ uy­gun
ha­ki­kat­li­in­san­lar­la­ve­da­hi­pren­sip­þe­kil­de­ha­re­ket­et­mek­li­ði­de­ik­ti­za­e­ler­le­kar­þý­laþ­tý­ðý­ný­na­za­ra­ve­ri­yor.
Bu­öl­çü­ve­pren­sip­ler­den­en­mü­- Mizâncý Murat Bey, Namýk Kemal'den sonra hür- der.­ Za­m an­s ýz­ ve­ ha­z ým­s ýz­ þe­k il­d e
him­ bir­ ta­n e­s i­n in­ i­s e,­ si­y a­s et­t e­k i riyet ve meþrûtiyet hakikatini en iyi anlatan þah- or­ta­ya­a­tý­lan­dâ­vâ­lar,­iç­ti­maî­ha­yat­i­ti­ba­riy­le­ bir­ta­kým­ ak­sü­la­mel­le­re­ se­"muk­t e­s it"­ mes­l e­ð i­ gös­t e­r ip­ ta­r if siyetlerden biridir.
be­b i­y et­ ver­d i­ð i­ i­ç in,­ bun­d a­ da­ son
et­ti­ði­ni­be­yan­e­di­yor­ki,­bu­da­den­de­r e­c e­ has­s as­ dav­r an­m ak,­ dik­k at­l i
ge­li­ i­sa­ye­tin­ lâ­zý­mý­ o­lan­ va­sat­ yol,­ or­ta­Ay­ný­ ri­sâ­le­de­ zik­re­di­len­ "Meþ­hur­ Ke­- ol­mak,­ya­ni­va­sat­git­mek­ik­ti­za­e­der.
ya­yol­an­la­mý­na­ge­lir.
El­ha­sýl:­Kur'ân'da,­mü­ker­re­ren­"mî­zân,
E­v et,­ "muk­t e­s it"­ ik­t i­s at­t an­ gel­m e­d ir. mâl'in­ Rü­y â­s ý" i­f a­d e­s i­ i­s e,­ Na­m ýk­ Ke­Ýk­ti­sad­ de­mek,­ is­ra­fa­ da­ git­me­yen,­ a­ma mâl'in,­ hür­ri­yet­ ve­ meþ­rû­ti­ye­tin­ ö­zü­nü, mî­zân,­mî­zân..."­de­ni­le­rek,­biz­le­rin­öl­çü­ay­n ý­ za­m an­d a­ ha­s is­l i­ð e­ ve­ cim­r i­l i­ð e­ de ru­h u­n u,­ ha­k i­k a­t i­n i­ öð­r en­m e­y i,­ kav­r a­- lü­ve­den­ge­li­dav­ran­ma­sý­em­re­di­li­yor.
te­nez­zül­et­me­yen­en­doð­ru,­en­i­de­al­bir ma­y ý­ tel­k in­ e­d en­ ha­k i­k u­l â­d e­ ma­k a­l e­s i­NOT:­Dün­kü­ ya­zý­da­ bir­kaç­ tas­hih­ ha­nin­is­mi­dir.
ya­þa­yýþ­tar­zý­dýr.
ta­sý­ol­muþ.­Ö­nem­li­i­ki­ta­ne­si­nin­doð­ru­su
Ni­te­kim,­ ö­mür­ bo­yu­ "â­za­mî­ ik­ti­sad"a
Öl­çü,­den­ge,­mi­z an...
þöy­le:­Baþ­ta­ki­ "1950'li"­i­fa­de­si­faz­la­dan­ve
ri­â ­y et,­ Üs­t ad­ Be­d i­ü z­z a­m an'ýn­ en­ ha­y a­t i
yan­lýþ­lýk­la­ gir­miþ.­ Ay­rý­ca,­ Ne­cip­ Fa­zýl'ýn
ve­ en­ e­h em­m i­y et­l i­ düs­t ûr­l a­r ýn­d an­ bi­r i
Ha­ya­tý­nýn­ ilk­ genç­lik­ yýl­la­rýn­da­ öl­çü­lü do­ðum­ta­ri­hi­ 1904­o­la­cak.­ MLS.
ol­muþ­tur.
Ýþ­te,­ay­ný­ha­ki­kat­li­pren­sip­ve­düs­tû­ra,
si­ya­set­mes­le­ðin­de­de­ri­â­yet­et­me­ye,­â­za­mi­de­re­ce­de­gay­ret­gös­ter­miþ­tir.
Öy­le­ki,­bu­den­ge­li­pren­si­be­uy­ma­yan,
a­þý­rý­ya­gi­den,­ra­di­ka­liz­me­ka­yan­bir­si­ya­sî­an­la­yýþ­tan,­þey­tan­dan­ka­çar­gi­bi­ka­çýn­mýþ­ve­þer­rin­den­Al­lah'a­sý­ðýn­mýþ­týr.
E­s a­s ýn­d a,­ "E­u ­z u­b il­l a­h i­m i­n eþ­þ e­t a­n i
ve'ssi­ya­se­ti"­ de­me­si­nin­ ge­rek­çe­si­ de,­ iþ­te
bu­ ra­d i­k a­l izm­ de­n en­ den­g e­s iz­ ba­k ýþ­ ve
yak­la­þým­lar­la­bað­lan­tý­lý­dýr.
Ken­di­si­nin­ vak­tiy­le­ kar­þý­laþ­mýþ­ ol­du­ðu­u­le­mâ­se­vi­ye­sin­de­ki­ba­zý­si­ya­sî­ta­raf­gir­l e­r in,­ þey­t a­n ý­ me­l ek,­ me­l e­ð i­ þey­t an
gös­te­re­cek­de­re­ce­de­i­le­ri­git­me­si,­Üs­tad
Be­di­üz­za­man'ý­si­ya­set­ten­so­ðu­tup­u­zak­laþ­týr­mýþ­týr.­ O­ da,­ böy­le­si­ bir­ si­ya­set­ten
ha­y a­t ý­ bo­y un­c a­ ka­ç ý­n ýp­ da­i ­m a­ Al­l ah'a
sý­ðýn­mýþ­týr.
*­*­*
GÜN GÜN TARÝH
lTurhan Celkan
[email protected]
nýz,­hem­si­ze­is­tik­bal­de­çok­bü­yük­bir­þe­ref­ve­a­hi­ret­te­bü­yük­ku­su­rat­la­rý­ný­za­ke­fa­ret­o­lup,­hem
va­tan­ve­mil­let­hak­kýn­da­men­fa­at­li­hiz­met­e­de­rek­mil­li­yet­per­ver,­ha­mi­yet­per­ver­nâ­mý­na­müs­te­hak­o­lur­su­nuz.”2Ay­rý­ca,­CHP’nin­ik­ti­da­ra­i­ti­liþ
me­to­du­ga­rip­tir.­Bay­kal’ýn­bi­ti­ril­me­si,­Ký­lýç­da­roð­lu’nun­þi­þi­ril­me­si,­Ön­der­Sav­e­ki­bi­nin­o­ra­da
kal­ma­sý­vs.­ta­biî­ve­fýt­rî­de­ðil­ki,­ba­þa­rý­lý­ol­sun.­Ýç­ti­mâî­ve­si­ya­sî­ha­yat­ta­ki­ba­þa­rý­nýn­sý­rý­ný,­yi­ne­Be­di­üz­za­man’dan­din­le­ye­lim:­
“Ha­yat-ý­iç­ti­mâ­i­ye-i­be­þe­ri­ye­de­(in­san­lý­ðýn
sos­yal­ha­ya­týn­da)­bir­çý­ðýr­a­çan,­e­ðer­kâ­i­nat­ta­ki
ka­nun-u­fýt­ra­ta­(ya­ra­tý­lýþ­ka­nu­nu­na)­mu­va­fýk
ha­re­ket­et­mez­se,­ha­yýr­lý­iþ­ler­de­ve­te­rak­kî­de
mu­vaf­fak­o­la­maz.­Bü­tün­ha­re­ke­ti­þer­ve­tah­rip
he­sa­bý­na­ge­çer.”3
Dipnotlar: 1- Said Nursî, Sünuhat, YAN, s. 6465. 2- Said Nursî, Emirdað Lahikasý, YAN, s. 190.
3- Said Nursî, Lem’alar, YAN, s. 174.
Birinci Kemal’den,
ikinci Kemal’e CHP...
ÝLHAMDAN SATIRA
OSMAN ZENGÝN
[email protected]
1A­ðus­tos-1­ Ey­lül­ 1980­ ta­rih­le­rin­de,­ i­ki
gün­ üst­ üs­te­ de­vam­ e­den­ bir­ ya­zý­mýz­da,
CHP’nin­ bir­ kri­ti­ði­ni­ yap­mýþ­týk.­ O­ gün
ya­zý­nýn­ baþ­lý­ðý­ný­ da­ “CHP­ mi?­ Yok­sa…”­ di­ye
koy­muþ­tuk.­Gi­ri­þi­i­se­þöy­le­baþ­lý­yor­du­ya­zý­nýn:
“Cum­hu­ri­yet­Halk­Par­ti­si,­Cum­hu­ri­yet­Tür­ki­ye’si­nin­ ilk­ par­ti­si­dir.­ Cum­hu­ri­yet,­ gö­zü­nü
Tür­ki­ye’de­ aç­tý­ðý­ za­man,­ kar­þý­sýn­da­ CHP’yi
gör­müþ­tür.­Bu­par­ti,­25­se­ne­ka­dar­a­ziz­mil­le­te—hiç­a­ra­lýk­sýz—hük­met­miþ­tir.­A­ma­ne­hük­me­diþ!­Bu,­za­lim­li­ðin­en­ko­yu­bir­is­tib­dat­la­tat­bik­e­dil­di­ði­gün­le­ri­an­lat­ma­ya­kal­kýþ­sak,­cilt­ler
do­lu­su­ki­tap­yaz­mak­i­cab­e­der…”
Bu­ya­zý­nýn­ya­zý­lý­þý­nýn­ü­ze­rin­den­30­yýl­geç­miþ.­Pe­ki,­fark­e­den­bir­þey­ol­muþ­mu­dur?­Zan­net­mi­yo­ruz.­CHP,­iþ­te­bil­di­ði­niz­CHP.­O,­­öz­de
ve­mil­le­te­yak­la­þý­mýn­da­bir­de­ði­þik­lik­yap­ma­dý­ðý­müd­det­çe,­ne­ka­dar­mak­yaj­vâ­rî­ted­bir­ler­al­sa,­vit­rin­de­ðiþ­tir­se­de;­ka­fa­ve­zih­ni­yet­de­ðiþ­me­dik­ten­son­ra,­ilk­re­is­M.­Ke­mal’den­son­ra
ge­lip­ge­çen­se­lef­le­ri­ne­rað­men,­bu­i­kin­ci­Ke­mal
de­bir­þey­ya­pa­maz.­E­ðer­mil­le­te,­mil­le­tin­de­ðer­le­ri­ne­ters­dü­þen­ic­ra­at­la­rýn­dan­vaz­ge­çer­ve
si­ya­se­ti­din­siz­li­ðin­em­rin­de­kul­lan­ma­mis­yo­nu­nun­tem­sil­ci­si­ol­ma­ko­nu­mun­dan­u­zak­la­þýr­sa,
bel­ki­bi­raz­bir­þey­ler­o­la­bi­lir.
1946­se­çim­le­rin­de­mil­le­tin­bun­la­rý­sars­ma­sý­ ne­ti­ce­si,­ Be­di­üz­za­man­ Sa­id­ Nur­sî­ Haz­ret­le­ri­nin,­ o­ za­man­ki­ ge­nel­ sek­re­ter­ Hil­mi­ U­ran’a­yaz­dý­ðý­mek­tup­ta­ki­na­si­hat­le­ri­ne­uy­gun
ha­re­ket­ et­mez­ler­se,­ yi­ne­ Üs­ta­dýn­ “..a­sil­ Türk
mil­le­ti­nin­ih­ti­ya­rýy­la­o­par­ti­yi­kat’i­yen­ik­ti­da­ra­ ge­tir­me­ye­ce­ði­ni..”­ vur­gu­la­dý­ðý­ný­ bil­me­sin­de­ de­ fay­da­ var­dýr.­ Mil­let­le­ ba­rý­þýk­ ol­ma­yan
bir­par­ti­kat’i­yen­â­bâd­o­la­maz.­He­le­ki­(þart­la­rý­ný­ de­ðiþ­tir­me­di­ði­ müd­det­çe)­ Be­di­üz­za­man­gi­bi­bü­yük­bir­zat­tan­men­fî­bir­re­fe­rans
a­la­rak­bir­ar­pa­bo­yu­yol­a­la­maz.
Hep­men­fî­iþ­ler­de,­mil­le­tin­di­ni­ne,­di­ya­ne­ti­ne­ mu­ga­yir­ iþ­ler­de­ bu­lun­du­ðu­ sü­re­ce;­ va­tan,­ mil­let­ ve­ mem­le­ket­ i­çin­ ya­pý­lan­ her­ ha­yýr­lý­i­þin­kar­þý­sý­na­geç­mek­le­“mu­ha­le­fet­ya­pý­yo­rum”­ veh­min­den­ kur­tul­ma­dý­ðý­ müd­det­çe,
yok,­yok,­bo­þu­na...
Bir­ de­ ken­di­si­nin­ A­le­vî­ ol­du­ðu­nun­ tes­cil­len­me­si­me­se­le­si­var.­70’li­yýl­lar­da­ki­Mus­ta­fa
Ti­mi­si­ ve­ o­nun­ “A­le­vi­le­rin­ Par­ti­si”­ di­ye­ bi­li­nen­“Bir­lik­Par­ti­si”ni­ha­tý­ra­ge­tirt­me­si­de­ga­rip­bir­þey.­O­gün­le­ri­ha­týr­la­yan­lar­bi­lir.­Mus­ta­fa­ Ti­mi­si,­ par­ti­si­ i­çin­ dev­let­ten­ pa­ra­ a­lýr,
rad­yo­da­ ya­pý­lan­ se­çim­ pro­pa­gan­da­la­rýn­da,
ken­di­mes­le­ði­ni­ve­dâ­vâ­sý­ný­i­yi­bir­pro­pa­gan­da­ ya­p ar,­ a­m a­ se­ç i­m e­ bir-i­k i­ gün­ ka­l a­ da
“Oy­la­rý­ný­zý­ CHP’ye­ ve­rin”­ de­mek­ten­ de­ vaz­geç­mez­di.­Ve­biz­bu­nu,­bi­zim­a­kýl­lý­si­ya­set­çi­le­ri­mi­ze,­ di­ni­ si­ya­se­te­ â­let­ e­dip,­ De­mok­rat
gü­cü­za­yýf­la­tan­la­ra­söy­ler­dik­o­za­man­lar,­“Bir
Mus­ta­fa­Ti­mi­si­ka­dar­o­la­ma­dý­nýz”­di­ye.
A­le­vî­le­rin,­Der­sim­kat­li­â­mý­nýn­mü­seb­bi­bi­o­lan­ bir­ par­ti­ye­ te­vec­cüh­ e­dip,­ des­tek­le­me­si­ni
de­an­la­ma­mý­þým­dýr.­O­za­man­lar­ko­nuþ­tu­ðum
din­dar­ A­le­vî­ler,­ ken­di­le­ri­nin­ öy­le­ ol­ma­dý­ðý­ný,
on­la­rýn­ din­dar­ ol­ma­yan­ A­le­vî­ler­ ol­du­ðu­nu­ ve
ko­mü­nist­güç­le­rin­kul­lan­dý­ðý­ta­ba­ka­lar­dan­ol­du­ðu­ söy­le­nen­ o­ kim­se­le­rin,­ ken­di­le­ri­nin­ bo­zuk­kýs­mýn­dan­ol­du­ðu­nu­söy­ler­ler­di.
Öy­le­ ve­ya­ böy­le,­ De­niz­ Bay­kal­ mil­le­te,­ di­ne,­ din­d a­r a­ hoþ­ ge­l e­c ek­ söz­l er­ söy­l e­d i­ ya,
her­hal­de­ “Bi­zim­ par­ti­den­ böy­le­ þey­ler­ na­sýl
su­dur­e­der?“­de­yip,­o­nun­i­pi­ni­çe­ken­ler,­a­le­nen­ ve­ res­men­ de­ a­yý­rým­cý­lýk­ yap­tý­ðý­ bi­li­nen
bir­ þah­sý­ “pat”­ di­ye­ ge­tir­di­ler.­ Ba­ka­lým­ na­sýl
o­la­cak?­Gö­rüp­sey­re­de­ce­ðiz.
3
10
YENÝASYA / 25 MAYIS 2010 SALI
KÜLTÜR-SANAT
Sabrýn ve tahammülün meyvesi
HUZUREVÝ
MUZAFFER KARAHÝSAR
[email protected]
“Be­nim­i­çin­um­re­yol­cu­lu­ðu­Al­lah’ýn­bir­ih­sa­ný­ve­ik­ra­mý.­Ha­yal­le­rim­de,­rü­ya­la­rým­da­da­hi­gör­mem,­u­laþ­mam­çok­zor­o­lan­o­mu­kad­des­bel­de­le­re­yet­miþ­ye­di­ya­þým­da,­çi­le­li­bir
öm­rün­so­nun­da­çek­tik­le­ri­me­be­del­o­la­rak,
Al­lah­ba­na­o­ra­la­ra­git­me­mi­na­sip­ve­mü­es­ser
e­de­rek­mü­kâ­fat­lan­dýr­dý.­Çok­þü­kür,­bin­ler­ce
hamd-ü­se­na­lar­ol­sun.­Do­kuz­on­yaþ­la­rým­da
an­nem­ve­fat­et­ti.­Al­tý­kar­deþ­ök­süz­ve­hi­ma­ye­siz­kal­dýk.­Yok­luk­ve­kýt­lýk­yýl­la­rýy­dý.­Ba­bam
yok­sul­bir­çift­çiy­di.­Kal­dýr­dý­ðý­mýz­mah­sul­e­vin
i­da­re­si­ne­yet­me­di­ði­i­çin,­tar­la­lar­dan­dö­kül­müþ­ba­þak­la­rý­top­la­yýp­e­vi­mi­ze­kat­ký­da­bu­lu­nur­duk.­On­dört­ya­þým­da­ge­lin­ol­dum.­O­za­ma­na­ka­dar­a­yak­ka­bý­giy­me­dim.­Tar­la­da­ça­lý­þýr­ken­a­yak­la­rým­ka­na­dý­ðýn­dan­ba­bam­çör­tük
de­ni­len­ot­tan­a­yak­ka­bý­gi­bi­bir­þey­ya­par,­ya­par­a­ya­ðý­ma­bað­lar­dý.­Bir­ta­raf­tan­yok­sul­luk,
bir­ta­raf­tan­da­ü­vey­an­ne­nin­yok­tan­ye­re­döv­me­le­ri­ne,­ha­ka­ret­le­ri­ne­ma­ruz­ka­lýr­dýk.­Ö­ðün
es­na­sýn­da­he­pi­mi­ze­bi­rer­par­ça­ek­mek­ve­rir­di,­son­ra­ek­mek­le­ri­ki­lit­ler­di.­Biz­de­doy­ma­dý­ðý­mýz­i­çin­o­ra­dan­ek­mek­le­ri­giz­li­ce­a­lýr,­a­hý­ra
sak­la­na­rak­kar­deþ­le­ri­me­ye­di­rir­dim.­Ü­vey­an­nem­ek­mek­le­ri­ki­lit­le­me­den­ön­ce­sa­yar­mýþ
me­ðer.­Be­ni­i­zin­siz,­ki­lit­li­yer­den­ek­mek­a­lýp
kar­deþ­le­ri­me­ye­dir­di­ðim­i­çin­so­pay­la­dö­ver­di.
Ba­bam­ma­sum,­ses­siz,­u­yum­lu­bir­in­san­dý.
Du­ru­mu­mu­za­ba­kar,­boy­nu­nu­bü­ker­ve­hiç­bir­þey­söy­le­mez­di.­Böy­le­de­vam­e­dip­gi­der­ken­ev­len­dim.­E­þim­Ko­re’ye­as­ker­o­la­rak­git­ti,
o­ra­da­ki­sa­vaþ­lar,­pat­la­ma­lar,­ö­len­in­san­ce­set­le­ri,­ya­ra­lý­la­rýn­fer­ya­dý­o­nun­den­ge­si­ni­boz­muþ­tu.­As­ker­lik­dö­nü­þün­de­san­ki­baþ­ka­bi­ri
o­la­rak­gel­miþ­ti.­En­kü­çük­bir­o­lay­da­si­nir­le­nir,
ba­ðý­rýr,­ça­ðý­rýr­ve­be­ni­dö­ver­di.­Ço­ðu­za­man
ge­rek­siz­ve­se­bep­siz­ye­re­so­pa­ye­dim.­Ba­na
sa­hip­çý­ka­cak­kim­sem­yok­tu,­göz­yaþ­la­rý­mý
ten­ha­lar­da­hep­i­çi­me­a­kýt­tým.­‘Ha­yýr­ver,­ha­yýr­gös­ter,­þer­le­ri­ha­yýr­la­ra­teb­dil­ey­le’­di­ye­Al­lah’a­yal­var­dým.­Baþ­ka­da­ya­pa­ca­ðým­bir­þey
yok­tu­za­ten.­Bu­­sü­re­i­çer­sin­de­beþ­ço­cu­ðum
ol­du.­E­vin,­i­þin,­ço­cuk­la­rýn­i­da­re­si­ve­ih­ti­yaç­la­rý­i­çin­ge­ce­gün­düz­de­me­den­ça­lý­þý­yor­dum.
Ka­yýn­pe­de­rim­kan­ser­has­ta­sý­ol­du­ve­ya­ta­ða
düþ­tü.­O­nun­ba­ký­mý­ný­yap­tým,­a­kýn­tý­la­rý­ný­te­miz­le­dim.­Bu­hiz­met,­o­rah­met­li­o­lun­ca­ya­ka­dar­ye­di­se­ne­sür­dü.­Son­ra­ço­cuk­la­rým­ye­tiþ­ti,
ev­len­di­ler,­iþ­sa­hi­bi­ol­du­lar.­Ra­ha­ta­tam­ka­vuþ­muþ­tuk­ki­oð­lum­if­las­e­din­ce­bi­ri­kim­le­ri­miz,­ev­le­ri­miz,­mal­la­rý­mýz­bir­an­da­yok­ol­du.
Hep­‘çi­lem­dol­ma­dý,­Al­lah­bi­zi­im­ti­han­e­di­yor’­de­dim,­ken­di­me.­Her­du­rum­da­O’na
þük­rü­mü­bý­rak­ma­dým.­Tek­rar­es­ki­ye­dön­dük,
fakr-u­za­ru­re­te­düþ­tük.­Ý­le­ri­yaþ­ta­ol­ma­ma
rað­men,­kim­se­ye­muh­taç­ol­ma­mak­i­çin­ça­lýþ­mam­la­zým­gel­di­ði­ni­dü­þün­düm.­Ýþ­a­rar­ken
yaþ­lý,­ya­ta­lak­ve­ba­ký­ma­muh­taç­bi­ri­si­nin­ol­du­ðu­nu,­üc­ret­li­ba­ký­cý­a­ra­dýk­la­rý­ný­ba­na­söy­le­di­ler.­An­cak­ba­ký­mý­ya­pý­la­cak­ki­þi­Meh­met
Yýl­dý­rým­is­min­de­yaþ­lý­bir­has­ta­i­di.­Na­mah­rem­ol­du­ðu­i­çin­ka­bul­et­me­dim.­Ya­kýn­la­rý
çok­ýs­rar­et­ti­ve­‘ni­kâ­hý­ný­zý­ký­ya­rýz­mah­re­mi­yet­kal­kar’­di­ye­söy­le­di­ler.­Hem­muh­taç­lýk­tan,
hem­de­ec­ri­ni,­se­va­bý­ný­dü­þü­ne­rek­ka­bul­et­tim.­Ka­de­rim­de­bu­da­var­mýþ,­an­lý­ma­ya­zýl­mýþ­di­ye­o­ma­su­mun­ba­ký­mý­na­baþ­la­dým.­Ýh­ti­yaç­la­rý­ný­ço­cuk­la­rý­kar­þý­lý­yor,­ba­ký­mý­ný­da
ben­ya­pý­yor­dum.­Bu­o­nun­ve­fa­tý­na­ka­dar­se­kiz­yýl­sür­dü.­Ni­kâh­lý­e­þi­o­la­rak­gö­rül­dü­ðüm­i­çin­mi­ra­sýn­dan,­dün­ya­ma­lý­ný­is­te­me­di­ði­me
da­ir­ço­cuk­la­rý­na­im­za­ver­dim.­Sa­de­ce­e­mek­li
ma­a­þý­ba­na­kal­dý.
Yýl­lar,­gök­yü­zün­de­u­çu­þan­bu­lut­la­rýn­a­kýp
git­ti­ði­gi­bi­geç­ti.­Yok­luk­lar,­sý­kýn­tý­lar,­has­ta­lýk­lar­i­çe­ri­sin­de­Al­lah’a­o­lan­i­nan­cý­mý­ve­i­ba­de­ti­mi­hiç­bý­rak­ma­dým.­Her­sý­kýn­týy­la­kar­þý­laþ­tý­ðým­da,­ön­ce­ki­ler­geç­ti,­bu­sý­kýn­tý­da­ge­çer,­di­-
‘Engelli’
Kur’ân
bülbülleri
yarýþtý
ye­sab­re­di­yor­dum.­Her­sý­kýn­tý­yý­çe­ker­ken­Al­lah’ým­ba­na­sa­býr­ve­da­yan­ma­gü­cü­ver­di;
son­ra­dan­se­la­me­te,­fe­ra­ha­ka­vuþ­tum.­O­çi­le­li
yýl­la­rýn­a­cý­sý­ný­u­nut­tum.­E­le­mi,­ke­de­ri,­a­cý­sý
git­ti;­se­va­bý,­sü­rû­ru­ve­gö­nül­ra­hat­lý­ðý­kal­dý.
Bu­an­lat­týk­la­rý­mýn­sa­ye­sin­de,­bu­ya­þým­da­Ce­nâb-ý­Al­lah­ba­na­um­re­yol­cu­lu­ðu­na­sip­et­ti.­O
mü­ba­rek­yer­le­ri­að­la­ya­að­la­ya­do­laþ­tým.­Taþ­la­rý­ný,­top­rak­la­rý­ný­a­vuç­la­yýp­a­vuç­la­yýp­öp­tüm,
ya­la­dým,­e­li­me­yü­zü­me­sür­düm.­Ýlk­o­la­rak
Mek­ke’ye­var­dýk.­Ka­be-i­Mu­az­za­ma’ya­yak­la­þýn­ca­i­çi­me­bir­a­teþ­düþ­tü.­Að­la­mak­tan­ken­di­mi­a­la­ma­dým.­Ak­lým,­fik­rim,­ru­hum­san­ki­çý­ka­cak­gi­bi­he­ye­can­sar­dý­her­ta­ra­fý­mý.­Kâ­be-i
Mu­az­za­ma’ya­bak­ma­dan­ön­ce­ba­þý­mý­zý­ö­nü­mü­ze­ey­dik­ve­du­â­et­me­miz­söy­len­di.­Ben­de
bes­me­le­çe­ke­rek,­dur­ma­yan­göz­yaþ­la­rým­la­o­ra­ya­ka­vuþ­tu­ran­Al­lah’a­hamd-ü­se­na­lar­et­tim.­O­nun­ke­re­mi,­ih­sa­ný,­ik­ra­mý­ve­mü­kâ­fa­tý
o­la­rak­O’nun­e­vi­ne,­hu­zu­ru­na­mi­sa­fir­o­la­rak
çað­rýl­mýþ­tým.­Du­â­et­tim:­‘Al­lah’ým,­i­ma­ný­mýz
yol­daþ,­ma­ka­mý­mýz­cen­net­ol­sun.­Al­lah’ým,
bay­ra­ðý­mý­zý­in­dir­me,­e­za­ný­mý­zý­din­dir­me,
dev­le­ti­mi­ze­ze­val­ver­me,­düþ­man­la­rý­mý­za­fýr­sat­ver­me,­Tür­ki­ye’mi­ze­ve­dün­ya­Müs­lü­man­la­rý­na­bir­lik,­be­ra­ber­lik­ve­kar­deþ­lik­ver.
Her­tür­lü­fe­lâ­ket­ler­den,­kö­tü­lük­ler­den­biz­le­ri
mu­ha­fa­za­ey­le.­Biz­le­ri­ken­di­ne­kul,­sev­gi­li
pey­gam­be­ri­ne­üm­met­ey­le,­biz­le­ri­dip­le­re­ya­tý­rýp­ka­pý­la­ra­bak­týr­ma.­Hu­zu­re­vin­de­ka­lan
kar­deþ­le­ri­miz­den­sað­lam­o­lan­la­ra­bu­ra­ya­gel­-
KUR’ÂN-I Ke­rim­o­ku­mak­i­çin­ön­le­ri­ne­çý­kan
‘en­ge­li’­aþ­ma­ya­ka­rar­ve­ren­gör­me­en­gel­li­ler,­Ýs­tan­bul­Müf­tü­lü­ðü’nün­dü­zen­le­di­ði­kurs­la­ra­ka­yýt­yap­tý­ra­rak­ka­bart­ma­tek­ni­ði­i­le­Kur’ân-ý­Ke­rim­o­ku­ma­yý­ba­þar­dý.­Bir­bir­le­ri­i­le­ký­ya­sý­ya­ya­rý­þan­gör­me­en­gel­li­ler­den­de­re­ce­ye­gi­ren­le­re­ö­dül
ve­ril­di.­Ýs­tan­bul­Ýl­Müf­tü­lü­ðü­i­le­Be­yaz­Ay­Der­ne­ði’nin­or­tak­gi­ri­þi­miy­le­dü­zen­le­nen­Kur’ân-ý
Ke­rim­o­ku­ma­ya­rýþ­ma­sý­Ye­ni­Ca­mi’de­ya­pýl­dý.
Der­nek­ve­müf­tü­lük­gö­rev­li­le­ri­nin­ver­di­ði­bil­gi­le­re­gö­re,­2­yýl­dan­be­ri­dü­zen­le­nen­ya­rýþ­ma,­en­gel­li­va­tan­daþ­la­rýn­hem­sos­yal­fa­a­li­yet­le­re­ka­tý­lý­-
mý­nýn­sað­lan­ma­sý­hem­de­Kur’ân-ý­Ke­rim­o­ku­ya­rak­en­gel­li­le­rin­ma­ne­vî­do­yum­sað­la­ma­sý­a­maç­lan­dý.­A­çý­lan­kurs­la­ra­de­vam­e­den­30­gör­me­en­gel­li,­ka­bart­ma­ya­zý­o­ku­ma­yý­öð­ren­di.­A­ra­la­rýn­da­ya­pý­lan­e­le­me­ler­le­en­i­yi Kur’ân-ý­Ke­rim­o­ku­yan­8­ya­rýþ­ma­cý­ma­ha­re­ti­ni­gös­ter­mek
i­çin­müf­tü­lük­gö­rev­li­le­ri­i­le­de­ðer­len­dir­me­ku­ru­lu­nun­ kar­þý­sý­na­ çýk­tý.­ Ýs­tan­bul­ Müf­tü­ Yar­dým­cý­sý­Ýr­fan­Üs­tün­dað,­Ýs­lâm’ýn­en­gel­li­ler­i­çin
bir­çok­ko­lay­lýk­ge­tir­di­ði­ni­söy­le­di.­Kur’ân­kurs­la­rýn­da­ba­yan­ve­er­kek­ler­i­çin­ay­rý­sý­nýf­lar­o­luþ­tu­rul­du­ðu­nu­ an­la­tan­ Üs­tün­dað,­ gör­me­ en­gel­li
va­tan­daþ­la­rýn­bu­e­ði­ti­mi­uz­man­e­ðit­men­ler­den
al­dýk­la­rý­ný­be­lirt­ti.­Be­yoð­lu­ve­Kar­tal­il­çe­le­rin­de­3­ay­rý­ca­mi­de­hut­be­le­rin­de­duy­ma­en­gel­li­ler­i­çin­i­þa­ret­di­li­ne­çev­ri­le­rek­an­la­týl­dý­ðý­ný­be­lir­ten­Üs­tün­dað,­gör­me­en­gel­li­ler­i­çin­ha­zýr­la­nan­ 260­ a­det­ Kur’ân-ý­ Ke­rim’in­ de­ ih­ti­yaç­ sa­hip­le­ri­ne­ve­ril­di­ði­ni­i­fa­de­et­ti.­Ya­rýþ­ma­ya­ka­tý­lan­8­ya­rýþ­ma­cý,­sý­ray­la­ka­bart­ma­Kur’ân-ý­Ke­rim­o­ku­du.­Ýs­tan­bul­Mil­let­ve­ki­li­gör­me­en­gel­li
Lok­man­Ay­va­ve­der­nek­yet­ki­li­le­ri­nin­de­ka­týl­dý­ðý­ ya­rýþ­ma­da,­ ya­rýþ­ma­cý­ ve­ iz­le­yen­le­re­ çe­þit­li
he­di­ye­ler­da­ðý­týl­dý. Ýstanbul / cihan
‘‘
Asiye Teyze, umre yolculuðu
dönüþünde duygularýný, hayatýný ve hatýralarýný sade bir dille
anlattý. Sýkýntýlarla geçmiþ, çileli
yetmiþ yedi senelik bir ömrün
insanlara irade, sabýr, tevekkül,
teslimiyet adýna nefsimize ve
yaþantýmýza kazandýrabileceði
güzellikler, ibretler, dersler olabileceðini düþündüm.
me­yi­na­sip­ey­le.­Ya­ta­lak­o­lan­la­rýn­da­ku­sur­la­rý­ný­af­fey­le,­i­man­gür­lü­ðü,­ka­bir­bol­lu­ðu­ver.
Öl­müþ­o­lan­la­ra­rah­met,­me­kân­la­rý­ný­cen­net
ey­le.­Bu­mu­kad­des­yer­de,­se­nin­hu­zu­run­da,
se­nin­mi­sa­fi­rin­o­la­rak­yap­mýþ­ol­du­ðum­du­â­la­rý­mý,­zi­kir­le­ri­mi,­i­ba­det­le­ri­mi­ka­bul­ey­le...’de­dik­ten­son­ra­ba­þý­mý­kal­dýr­dým­ve­a­kan­göz­yaþ­la­rý­mýn­a­ra­sýn­dan­kar­þým­da­si­yah­ör­tü­süy­le,­haþ­met­le­du­ran­Kâ­be-i­Mu­az­za­ma’yý­gör­düm.­A­þýk­ol­du­ðum,­i­la­hi­ler­söy­le­di­ðim,­din­le­di­ðim,­has­re­ti­ni­yýl­lar­ca­duy­du­ðum­bir­yer­dey­dim.­Ý­na­na­ma­dým­o­ra­da­ol­du­ðu­ma,­ka­vuþ­tu­ðu­ma…­Kop­muþ­tum­dün­ya­dan,­ye­mek­ten,­iç­mek­ten.­Al­lah­ra­zý­ol­sun­Ýb­ra­him­Gün­cü­Ho­ca­e­þi­i­le­bir­lik­te­ba­na­sa­hip­çýk­tý.­Be­nim­að­la­ma­la­rý­ma,­his­le­ri­me­ter­cü­man­ol­du.
Ý­ba­det­le­ri­me,­du­â­la­rý­ma­reh­ber­lik­yap­tý.­Be­ni
hiç­u­san­ma­dan,­yo­rul­ma­dan­her­zi­ya­ret­ve­i­ba­det­yer­le­ri­ne­ta­þý­dý,­gö­tür­dü,­an­lat­tý,­söy­le­di.­Gö­nül­a­te­þi­min­yan­dý­ðý,­has­re­ti­ni­ru­hu­mun­de­rin­lik­le­rin­de­his­set­ti­ðim,­sev­gi­li­ler
sev­gi­li­si­nin­me­kâ­ný­ný,­Me­di­ne’yi­U­hud’u­son­ra­an­la­ta­lým...”
A­si­ye­Tey­ze,­um­re­yol­cu­lu­ðu­dö­nü­þün­de
duy­gu­la­rý­ný,­ha­ya­tý­ný­ve­ha­tý­ra­la­rý­ný­sa­de­bir
dil­le­an­lat­tý.­Sý­kýn­tý­lar­la­geç­miþ,­çi­le­li­yet­miþ
ye­di­ se­ne­lik­ bir­ öm­rün­ in­san­la­ra­ i­ra­de,­ sa­býr,­ te­vek­kül,­ tes­li­mi­yet­ a­dý­na­ nef­si­mi­ze­ ve
ya­þan­tý­mý­za­ ka­zan­dý­ra­bi­le­ce­ði­ gü­zel­lik­ler,
ib­ret­ler,­ ders­ler­ o­la­bi­le­ce­ði­ni­ dü­þün­düm.
Bel­ki­sev­da­dün­ya­mý­zýn­dur­gun­luk­la­rýn­dan,
tem­bel­lik­le­rin­den­ o­ ik­sir­le­ ­ kur­tu­la­rak­ ya­nar­dað­lar­ gi­bi,­ a­lev­le­ri­miz­ gök­le­re­ yük­se­le­rek­o­gö­nül­a­te­þi­i­le­lâ­hu­ti­aþk­um­man­la­rý­na,­sev­da­bah­çe­le­ri­ne­u­la­þa­bi­li­riz.
Hollanda’da
‘Bediüzzaman’dan
Çaðýmýza Müjdeler’
konferansý
BEDIÜZZAMAN Sa­id­Nur­sî’nin­50.­ve­fat­yý­lý­mü­na­se­be­tiy­le­Rot­ter­dam­Ýs­lâm­Ü­ni­ver­si­te­si’nde­Be­di­üz­za­man
Haz­ret­le­ri’ni­an­ma­fa­a­li­yet­le­ri­dü­zen­le­ni­yor.­Ga­ze­te­miz­ya­zar­la­rýn­dan­Ha­lil­Us­lu­da­Hol­lan­da’da­“100­Yýl
Sü­reç­te­Be­di­üz­za­man’dan­Ça­ðý­mý­za­Müj­de­ler”­ad­lý
kon­fe­rans­ve­re­cek.­Ay­rý­ca­Ams­ter­dam­A­ya­sof­ya­Kül­tür­Mer­ke­zin­de­de­ic­ra­e­di­le­cek­kon­fe­rans;­28­Ma­yýs
2010­Cu­ma­gü­nü­sa­at­20.00’da­Hol­lan­da­Rot­ter­dam
Ü­ni­ver­si­te­si’nde­ger­çek­leþ­ti­ri­le­cek.­Muhammed Zorlu
BULMACA
1
2
3
4
5
6
7
8
3. Yörük Türkmen Þenliðine Muðla Valisi'nin yanýsýra Aydýn, Antalya, Isparta, Muðla, Milas, Yataðan ve Fethiye’de yaþayan Yörükler ve aileleri katýldý. FOTOÐRAF: AA
Yörükler kültürlerini yaþatýyor
MUÐLA YÖRESÝNDEKÝ YÖRÜKLERÝN SON TEMSÝLCÝLERÝ, YAYLALARA ÇIKMAYA BAÞLADI.
bu­ mil­le­ti­ ta­þý­ma­sý­ müm­kün­ de­ðil­dir.­ O­nun­i­çin­bu­e­me­ðe­te­þek­kür­e­di­yo­rum.­Bu
e­me­ðe­say­gý­o­la­rak,­gel­di­ði­miz­gün­ver­di­ði­miz­ bir­ söz­ var­dý.­ Muð­la­ Yö­rük­ O­ba­la­rý
Der­ne­ði­ni­gü­zel­bir­me­kâna­ka­vuþ­tu­ra­ca­ðý­mý­zý­söy­le­miþ­tik.­Der­ne­ðin­ken­di­me­kâ­nýn­da­hiz­met­ve­re­ce­ði­ni­söy­le­miþ­tik.­Bu­nu­ben­Muð­la’dan­ay­rýl­ma­dan­ger­çek­leþ­ti­re­ce­ðiz.­ Ýn­þal­lah­ ye­ni­ hiz­met­ yer­le­ri­ni
ken­di­le­ri­ne­ tes­lim­ e­de­ce­ðiz.­ Ýn­san­lar
yap­týk­la­rý,­ et­tik­le­ri­ i­le­ de­ðil­ ­ his­set­tik­le­ri
i­le­ ha­týr­la­nýr.­ Ben­ 2­ yýl­dýr­ Muð­la’da­ gö­rev­ ya­p ý­y o­r um.­ Muð­l a’da­ siz­l er­d en
dost­luk,­ gü­zel­lik,­ kar­deþ­lik,­ uz­laþ­ma,
say­gýn­lýk­ve­o­nur­his­set­tim.­Bu­nun­i­çin
her­k e­s e­ te­þ ek­k ür­ e­d i­y o­r um.­ ‘’Muð­l a
Yö­rük­ O­ba­la­rý­ Der­ne­ði­ Baþ­ka­ný­ Nur­han­ Ke­leþ­ i­se­ a­maç­la­rý­nýn­ Yö­rük­ ve
Türk­men­ ge­le­nek­le­ri­ni­ ya­þat­mak­ ol­YÖRÜK TÜRKMEN ÞENLÝÐÝ
du­ð u­n u­ be­l ir­t e­r ek,­ ‘’bu­g ün­ bu­r a­d a
Yö­rük­le­rin­ zor­lu­ yol­cu­lu­ðu­ ön­ce­sin­de,
bin­ler­ce­ ki­þi­ bu­ kül­tü­rü­ ya­þat­mak­ a­Muð­la’nýn­Yý­lan­lý­yay­la­sýn­da,­Muð­la­Yö­rük
ma­cýy­la­bir­a­ra­ya­gel­di.­Dün­ya’da­ya­þa­nan­de­O­ba­la­rý­Der­ne­ði­ta­ra­fýn­dan­‘’3.­Yö­rük­Türk­men­ Þen­li­ði’’­ dü­zen­len­di.­ Þen­li­ðe­ Ay­dýn,­ An­- ol­ma­yan­bir­mil­le­tin­ge­le­ce­ði­nin­o­la­ma­ya­ca­ðý­- ði­þim­es­na­sýn­da­ço­cuk­la­rý­mý­zýn­kül­tür­le­ri­ni­u­tal­ya,­Is­par­ta,­Muð­la,­Mi­las,­Ya­ta­ðan­ve­Fet­hi­- ný­i­fa­de­e­de­rek,­þun­la­rý­kay­det­ti:­‘’Ör­fü,­a­na­ne­si nut­ma­sý­ bi­zi­ çok­ ü­zü­yor.­ Ço­cuk­la­rý­mý­zýn­ kül­ye’de­ya­þa­yan­Yö­rük­ler­ve­a­i­le­le­ri­ka­týl­dý.­Muð­- ve­se­re­mo­ni­si­ol­ma­yan­bir­mil­le­tin­bü­yük­dev­- tür­le­ri­ni­u­nut­ma­ma­sý­i­çin­yo­ðun­ça­ba­har­cý­yo­la­ Va­li­si­ Ah­met­ Al­tý­par­mak,­ þen­lik­te,­ geç­mi­þi let­kur­ma­sý­ve­ge­le­ce­ðe­bu­dev­le­ti,­bu­bay­ra­ðý, ruz’’­de­di.­Muðla / aa
YÖRÜKLER A­na­do­lu’da­bin­yýl­dýr­ya­þa­tý­lan­gö­çer­kül­tü­rü­nün­u­nu­tul­ma­ma­sý
i­çin­mü­ca­de­le­e­di­yor.­Gö­çer­le­rin­son
tem­sil­ci­le­ri­o­lan­ve­yaz­mev­si­mi­ni­Muð­la’nýn­Yý­lan­lý,­Ý­kiz­ce,­Gök­te­pe­ve­Fet­hi­ye’nin­yay­la­la­rýn­da­ge­çi­ren­Yö­rük­le­rin
zor­lu­yol­cu­luk­la­rý­baþ­la­dý.­At,­e­þek­ve­ke­çi­le­riy­le­bir­lik­te­sa­hil­ler­den­yay­la­la­ra,
yay­la­lar­dan­sa­hil­le­re­gö­çe­rek­ge­le­nek­le­ri­ni­sür­dü­ren­Yö­rük­ler,­yý­lýn­ya­rý­sý­ný­yay­la­lar­da,­ka­la­ný­ný­da­sa­hil­ler­de­ge­çi­ri­yor.­An­cak,­es­ki­den­ol­du­ðu­gi­bi­at­ve­de­ve­sýr­týn­da­de­ðil,­trak­tör­ler­le­göç­e­di­yor­lar.­U­zak­lý­ðý­na­gö­re­2­i­la­5­gün­a­ra­sýn­da­yay­la­ya­u­la­þa­cak­Yö­rük­ler,­yak­la­þýk­6­ay­son­ra,­ha­va­la­rýn­so­ðu­ma­ya­baþ­la­ma­sýy­la­sa­hil­ke­sim­le­ri­ne­ye­ni­den­dö­ne­cek­ler.
HAZIRLAYAN:
Erdal Odabaþ
[email protected]
9 10 11 12
1
2
3
4
5
6
7
8
9
SOLDAN SAÐA—
1. Çok iri, toplu, besili.- Kimi yörelerde hikâye. 2. Ýstan-
bul'da bir semt.- Ekili tarlada ürün çýkmamýþ, boþ yerler. 3. Lâle yetiþtirilen yer, lâle bahçesi.- Uygun bulan,
benimseyen, isteyen, kabul eden. 4. Zamanýn en
küçük parçasý.- Genelde, kendinizden yaþça büyük
kiþiler tarafýndan söylenen, kiþiye yol göstermek
anlamý taþýyan sözler. 5. Yermekten emir. Emanet
olarak. 6. Gelinler için özel hazýrlanmýþ oturmalýk.,
taht.- Radiyallahü Anhýn kýsasý.- Yumurtada sarý
olmayan kýsým. 7. Favori sporcu.- Çok ince, çok güzel,
arif.- zamirinin yönelme durumu eki almýþ biçimi. 8.
Üretim iþlerinin yapýldýðý atölye. 9. Halifelik.Antalya'da meþhur bir sahil. 10. Uykuda görülen alem.
YUKARIDAN AÞAÐIYA —
1. Kamu ile ilgili iþlerin yürütülmesi için gerekli gelirleri ve harcanan paralarý düzenleyen kurallarýn bütünü.- Ýhlas Haber Ajansýnýn kýsasý. 2.
Ýspanya'da bir terör örgütü.- Muhtaç ve dul kadýnlar. 3. Açýk mor renk.Akýtma, meylettirme. 4. Tohum ekilen yer, tarla.- mikroskopta kalýn cam.
5. Üç yaþýna girmiþ koyun.- Faydalar, yararlar. 6. Batý toplumlarýnda
bayan ismi olarak kullanýlan kelime.- Karayaðýz at. 7. Ateþler, cehennem.- Tartýþmasýz, kesin. 8. Az soðuk, ýlýk ile soðuk arasý. 9. Coðrafya,
tarih, dil, nüfus vb. konularla ilgili yeryüzünün veya bir parçasýnýn, belli bir
orana göre küçültülerek düzlem üzerine çizilen taslaðý.- Gözde sarýya
çalan kestane rengi. 10. Tanrýça, diþi put.- Alev rengi. 11. Kaybeden
deðil, galip. 12. Önemli bir olayýn veya büyük bir kiþinin gelecek kuþaklarca tarih boyunca anýlmasý için yapýlan, göze çarpacak büyüklükte, sembol
niteliðinde yapý, abide.- Kýrþehir'in bir ilçesi.
10
DÜNKÜ BULMACANIN
CEVAPLARI
SOLDAN SAÐA: 1. KENEVÝR. AÝLE. 2. ASÝMÝLE ETMEK. 3. MAZARAT. LAKA. 4. ATANAN. CELEB. 5. NEBATÝ. 6. ARÝS. NAZÝ. ER. 7. AYET. KEM. 8. EBELEMEK. SET. 9. TA.
ALAMET. TÝ. 10. ATAMAN. TARÝK. YUKARIDAN AÞAÐIYA: 1. KAMARA. ETA. 2. ESAT. RABAT. 3. NÝZAMÝYE. 4. EMAN. SELAM. 5. VÝRAN. TELA. 6. ÝLANEN. MAN. 7. RET.
BADEM. 8. CAZ. KET. 9. ATLETÝK. TA. 10. ÝMALÝ.. ES. 11. LEKE. EMETÝ. 12. EKABÝR. TÝK.
11
YENÝASYA / 25 MAYIS 2010 SALI
EKONOMÝ
Dolaþýmdaki para ilk kez 42 milyar liranýn üzerine çýktý
ÝÞ GÜVENLÝÐÝ
DOLAÞÝMDAKÝ kaðýt para miktarýný gösteren emisyon hacmi 21 Mayýs Cuma günü
ilk kez 42 milyar liranýn üzerine çýktý. Emisyon hacmi 21 Mayýs Cuma günü bir gün
önceki güne göre 632 milyon 714,99 bin lira artarak 42 milyar 48 milyon 685,99 bin
lira olarak gerçekleþti. 20 Mayýs Perþembe günü emisyon hacmi 41 milyar 415 milyon 971 bin lira düzeyindeydi. Bu arada 21 Mayýs Cuma günü interbank iþlemleriyle
361 milyon 425 bin lira piyasaya verilirken, açýk piyasa iþlemleriyle piyasadan 3 milyar 119 milyon 604,48 bin lira çekildi. Ankara/aa
M. FAHRÝ UTKAN
[email protected]
ürkiye Taþkömürü Kurumuna baðlý Karadon Müessese
Müdürlüðü Maden Ocaðýnda 17 Mayýs Pazartesi günü
öðle saatlerinde yerin 540 metre altýnda meydana gelen
grizu patlamasýnda 30’a yakýn maden iþçimizi kaybettik. Ölenlere Allah’tan rahmet dilerken yakýnlarýna sabýr ve baþsaðlýðý dilerim. Allah bu tür kazalardan hepimizi korusun.
Yine GRÝZU (Metangazý) patlamasý, yine iþ güvenliði problemleri aklýmýza geliyor. Ýnþallah kurtarma çalýþmalarý çok kýsa zamanda sonlanýr.
Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý tarafýndan yayýnlanmýþ olan “Patlayýcý Ortamlarýn Tehlikelerinden Çalýþanlarýn
Korunmasý Hakkýnda Yönetmeliði”nin ilgili maddelerine
baktýðýmýzda nelerin yapýlmasý gerektiði nelerin yapýlamadýðýný incelemek gerekiyor.Ýlgili yönetmeliðin Ýþverenin Yükümlülükleri baþlýklý Ýkinci bölümün “Patlamalarýn Önlenmesi ve
Patlamadan Korunma” baþlýðý altýnda yazýlan 5. maddesinde;
“Patlamalarýn önlenmesi ve bunlardan korunmayý saðlamak
amacýyla iþveren, aþaðýda belirtilen temel ilkelere ve verilen
öncelik sýrasýna uyarak, yapýlan iþlemlerin doðasýna uygun olan teknik ve organizasyona yönelik önlemleri alacaktýr” deniliyor. Daha sonra alýnmasý gereken aþaðýdaki tedbirleri sýralanmaktadýr.
a) Patlayýcý ortam oluþmasýný önlemek,
b) Yapýlan iþlemlerin doðasý gereði patlayýcý ortam oluþmasýnýn önlenmesi mümkün deðilse patlayýcý ortamýn tutuþmasýný önlemek,
c) Ýþçilerin saðlýk ve güvenliklerini saðlayacak þekilde patlamanýn zararlý etkilerini azaltacak önlemleri almak.
Bu önlemler, gerektiðinde patlamanýn yayýlmasýný önleyecek tedbirlerle birlikte alýnacaktýr. Alýnan bu tedbirler düzenli
aralýklarla ve iþyerindeki önemli deðiþikliklerden sonra yeniden gözden geçirilecektir.
Madde 6’da ise, iþveren, Ýþ Saðlýðý ve Güvenliði Yönetmeliðinde belirtildiði þekilde iþyerinde risk deðerlendirmesi yapmasý ve bunu yaparken patlayýcý ortamdan kaynaklanan özel
risklerin deðerlendirmesinde þu hususlarýn dikkate alýnmasý
gerektiði bildirilmektedir;
a) Patlayýcý ortam oluþma ihtimali ve bu ortamýn kalýcýlýðý,
b) Statik elektrik de dahil tutuþturucu kaynaklarýn bulunma, aktif ve etkili hale gelme ihtimalleri,
c) Ýþyerinde bulunan tesis, kullanýlan maddeler, prosesler ile bunlarýn muhtemel karþýlýklý etkileþimleri,
d) Olabilecek patlamanýn etkisinin büyüklüðü.
Her bir maden ocaðýnda, “patlama riski”, patlayýcý ortamlarýn oluþabileceði yerlere açýk olan veya açýlabilen diðer yerler
de dikkate alýnarak bir bütün olarak deðerlendirileceði açýktýr.
Madde 7’de ise, Ýþyerinin Güvenli Hale Getirilmesi ve çalýþanlarýn saðlýk ve güvenliðini korumak için, iþverenin:
a) Ýþçilerin ve diðer kiþilerin saðlýk ve güvenliði için tehlikeli
patlayýcý ortam oluþma ihtimali olan yerlerde güvenli çalýþma
þartlarýný saðlanmasý ve
b) Ýþçilerin saðlýk ve güvenliði için tehlikeli patlayýcý ortam
oluþma ihtimali olan yerlerde, yapýlan risk deðerlendirmesi
sonucuna göre çalýþma süresince uygun teknik yöntemlerle
bu kýsýmlarýn gözetim altýnda tutulmasýný saðlanmasý gerektiðini söylenmektedir. Þimdi yetkililere þu sorularý mý sormak
lazým yoksa, herkes üzerine düþeni yaptý mý diye düþünmek
lazým;
• Madenler ne sýklýkla denetleniyor?
• Ýþ güvenliði ve iþçi saðlýðý kurallarý uygulanýyor mu?
• ÝSG uzmaný var mý? Var ise görevlerini eksiksiz yapýyor
mu?
• Sistematik ölçümlerle havalandýrma ve gaz emisyonu takip edildi mi?
• En son hava ve gaz ölçümü ne zaman yapýldý?
• Sonuç ne çýktý ve çalýþma neden durdurulmadý?
• Madendeki diðer teknik unsurlar ne derece yeterlidir?
• Ýþçilerimizin sosyal ve fiziki ihtiyaçlarýyla ilgili alt yapýnýn
yeterliliði nedir?
Bu ve bunun gibi birçok soru akýllara gelebilir. Þimdi yapýlmasý gereken; Her iþ kazasý sonrasý yapýlmasý gerekendir.
Bu iþ kazasýnýn ardýndan ayný ocakta veya benzer ocaklarda, ne gibi tedbirler alýnmalý ki, bir daha ayný veya benzer kazalar tekrarlanmasýn ve insanlarýmýz zarar görmesin.
Ýþ kazasý bir dizi yapýlmayan þeylerin toplamý olduðu bilinmektedir. Bunlar; o iþyerinde yapýlan genel hatalar, alýnan hatalý kararlar, kazanýn olmasý için ön þartlar (güvensiz þartlar),
çalýþanlardan sudur eden emniyetsiz hareketlerdir. Eðer bu
kademelerden ikisi arasýnda daha evvel bir öngörüyle önleyici
tedbir alýnmazsa, yani ‘Þu hareket yapýlýrsa, böyle bir tehlike
oluþur diye düþünüp o göre bir tedbir alýnmazsa, kazanýn olma ihtimali fazladýr.Bu zincirde, hatalý kararlar: iþyeri stratejisini ve politikasýný belirleyen, organizasyona ait, ilk anda olumsuz yönleri görülmeyen kararlardýr. Bunlar için firma,
dikkatli olup, etkin kontrol tedbirleri geliþtirip kaza zincirinin
oluþmasýný önlemelidir.
Genel Hatalar ise, Eðitim, Tasarým, Haberleþme, Organizasyon, Talimat ve prosedürler, Ekipman, donaným ve malzeme, Uyuþmaz, ulaþýlmaz hedefler, Zorlayýcý nedenler, þartlar, Genel düzen/ intizam, temizlik, Bakým onarým planlamasý
ve yönetimi olarak söylenebilir. Birçok iþ kazasý sonucu, kazanýn sebebinin ‘Dikkatsizlik’ olarak kaynaklara geçtiðini görürüz. Aslýnda; Dikkatsizlik, bir kaza nedeni deðildir. Dikkatsizlik; içinde kiþinin güvenliksiz davranýþlarý veya ortamdaki güvensiz durumlardan kaynaklanan pek çok kaza nedenini barýndýran bir tanýmdýr.
EMNÝYETSÝZ HAREKETLER: 1) Bilgi, eðitim, emniyet
bilinci farkýndalýk eksikliði 2) Alýþkanlýklar, ve 3) Hatalý karar
ve yorumlar (daha kolay/çabuk veya daha önce bir þey olmamýþtý)? olarak gruplandýrabiliriz.
Emniyetsiz hareketleri önlemek ve azaltabilmek için; çalýþanlarý, gözlemlemek, denetlemek ve sonrasýnda da motive
etmek gerekir.Ýþ kazalarýndan sonra þunlarý söylememek gerektiðini aklýmýzýn bir köþesine yazalým.
• NE YAPALIM O TEDBÝRÝ ALMAK PAHALIYDI.
• YILLARDIR BÝZ BÖYLE YAPIYORUZ. HÝÇBÝR ÞEY
OLMADI.
• BURADA BU ÝÞ(LER) HEP BÖYLE YAPILIR(DI).
Her yazýmýn sonunda söylediðim gibi kazasýz günler diliyor
ve son bir sloganla yazýmý bitiriyorum.
ÝÞ KAZALARI ÖNCEDEN ÖNLENMELÝ, SONRADAN
ÖDENMEMELÝDÝR.
T
SERBEST PÝYASA
DOLAR
EURO
ALTIN
C. ALTINI
DÜN
1.5750
ÖNCEKÝ GÜN
1.5730
DÜN
1.9510
ÖNCEKÝ GÜN
1.9750
DÜN
60.00
ÖNCEKÝ GÜN
59.65
DÜN
398.000
ÖNCEKÝ GÜN
397.000
p
Maden ocaklarýnda iþ güvenliði
p
p
p
Anayasa geleceðimize engel
MÜSÝAD GENEL BAÞKANI VARDAN, “TÜRKÝYE’DE GELECEÐE YÖNELÝK HER HAMLE, ÖMRÜ DOLMUÞ
BÝR ANAYASA’NIN MUTABAKAT KANALLARINI TIKAMASIYLA SONUÇSUZ KALMAKTA” DEDÝ.
ÜMÝT KIZILTEPE
ÝSTANBUL
MÜSTAKÝL Sanayici ve Ýþadamlarý Derneði
(MÜSÝAD) Genel Baþkaný Ömer Cihad Vardan, ‘’Türkiye’de geleceðe yönelik her hamle,
ömrü dolmuþ bir Anayasa’nýn mutabakat
kanallarýný týkamasýyla sonuçsuz kalmakta ve
bu þekilde Türkiye’nin yeni bir çaðýn eþiðinde kendisini konumlandýrmasý engellenmektedir’’ dedi. Vardan, MÜSÝAD’ýn 2010 Türkiye Ekonomi Raporu’nun açýklandýðý basýn
toplantýsýnda, yeni dýþ ticaret stratejinin güçlendirilmesi ve bu sürecin bileþenlerinden üretim, finans, pazarlama ve istihdam ayaklarýnýn geliþtirilmesi gerektiðini söyledi. ‘’Türkiye’de hala ikinci nesil reformlarýn tamamlanmasý gerektiði ortadadýr. Biz hala yargý reformunun, kamu yönetimi reformunun gerekliliðini ve insan hak ve hürriyetlerini önceleyen katýlýmcý, çoðulcu ve demokratik ye-
gerektiðine iþaret etmektedir. Bunlardan birincisi; büyük oranda miadýný doldurmuþ olan ve geçmiþ çaða ait olan aþýrý Batý yanlýsý,
tek tip modernite kýskacýnda büyütülen nesillerin milli ve manevi deðerlerden kopmuþ
olmasý, bu deðerleri düþman bellemesi, geliþmenin önünde engelmiþ gibi mütalaa etmiþ
olmasýdýr. Bu nedenle, sayýsal olarak küçük,
ancak anti-demokratik yöntemlerle sistemin kritik noktalarýnda güçlü bir þekilde
ör güt len miþ bu züm re, Mi li Ha ki mi yet
kavramýndan aslýnda kaygý duymakta, eli
sopalý birilerinin halkýn baþýnda muhakkak
surette vasi olarak beklemesini istemektedir. Bu meyanda Türkiye’de bu kesimlerdeki ‘millet ve medeniyet korkusunu’ gidermek üzere herkese görevler düþmektedir.
Türkiye’yi ‘yaþamaya çalýþan mazi ile doðmaya çalýþan istikbal’ arasýndaki bir çatýþmadan ancak bu þekilde kurtarmak mümkün olacaktýr. Ýkinci olarak da kartelleþen,
rekabet dýþý düzenden nemalananlar bu yapýnýn deðiþmesini istemediklerinden güçlü
çevrelerle iþbirliði yapýp, bir ahbap çavuþ
kapitalizmine destek vermektedirler.’
fikri ve felsefi düzeydeki düþünce iflasý ile de
yüzleþilmiþ deðildir’’ dedi. Vardan, 2010 yýlýnda yakalanan dünya genelindeki büyüme
ivmesinin saðlam iktisadi temellere dayanmadýðýný, geçici olma riski taþýdýðýný ifade etti. Son kriz dalgasýnýn konjonktürel olmadýðýný ve dünya ekonomisinin en az 10-15 sene
yüksek ve geniþ bir kriz dalgasý üzerinde hareket edeceðini ifade eden Vardan, krizin,
mevcudun tasfiyesini ve yeni bir düzenin kurulmasýný gerektiren ‘yaratýcý yýkýmý’ tetiklediðini, yeni çaðýn sektörlerinin enerji, çevre,
biyo-teknolojiler, nano teknolojiler, bilgi ve
enformasyon teknolojileri ve gýda alanýnda
yoðunlaþacaðýný, bu süreçlerde jeo-stratejik
konumu uygun olan ülkelerin yükselen aktörler olacaðýnýn tahmin edildiðini vurguladý.
ÝKTÝDAR VE MUHALEFET ENGELLERÝ
KALDIRMAK ÝÇÝN ANLAÞABÝLÝR
Konuþmasýnýn ardýndan basýn mensuplarý nýn so ru la rý ný da ce vap la yan Var dan,
ni bir anayasanýn yapýlmasýnýn aciliyetini koCHP’de oluþan deðiþiklik nedeniyle, ülkenin
ruduðunu ifade ediyoruz’’ diyen Vardan,
yeni baþtan bir umut içine girmiþ olacaðýný
Türkiye’nin halen sürüp gitmekte olan yegave bu mutabakat için yeni zeminler oluþacane ve en büyük riskinin, temel ve milli meseðý ihtimalinin belirmiþ olduðunu söyledi.
lelerde mutabakat oluþturamamasý olduðuna
KRÝZÝN ÝKÝNCÝ DALGASININ AVRUPA’DAN Vardan, ‘’Bizim de arzumuz bu yeni oluþan
iþaret ederek, þunlarý kaydetti: ‘’Bunun arkaortamda hem iktidar hem muhalefet bir aGELME ÝHTÝMALÝ VAR
sýndaki temel neden; yasama-yürütme-yargý
Mali Kural’ýn yerinde ve isabetli bir karar raya gelerek, 2023 vizyonuna yönelik olarak
þeklinde güçler ayrýlýðýna dayalý parlamenter
demokrasimizin bilhassa Meclis’te temsil e- olduðunu söyleyen Vardan, yüzde 5’lik bü- Türkiye’nin önündeki engellerin kaldýrýlmadilen Millet Hakimiyeti ayaðýnýn çalýþtýrýl- yüme oranlarýnýn ancak zor dönemler için sý noktasýnda birlikte çalýþma ortamýný bulamamasýdýr. Açýkçasý Türkiye’de geleceðe yö- kabul edilebileceðini, yapýsal dönüþümleri caklar ve bir ortak akýl oluþturma yönünde
nelik her hamle, ömrü dolmuþ bir anayasa- gerçekleþtirmeyi amaçlayan ve geliþmiþ ülke- dünyaya bir örnek gösterecekler” dedi. Ýstihnýn mutabakat kanallarýný týkamasýyla so- ler sýnýfýna terfi etme hedefindeki Türkiye i- damla ilgili MÜSÝAD üyelerine mümkün
nuçsuz kalmakta ve bu þekilde Türkiye’nin çin bu oranýn yeterli olmadýðýný belirtti. Bu- mertebe eleman almaya çalýþmalarýný söyleyeni bir çaðýn eþiðinde kendisini konumlan- güne gelindiðinde, küresel krizin ikinci dal- diklerini ve söylemeye de devam ettiklerini
dýrmasý engellenmektedir. Herkesin net bir gasýnýn Avrupa kýtasýndan gelme ihtimali ol- belirten Vardan, TÜSÝAD-MÜSÝAD buluþþekilde þahit olduðu gibi, temsili demokrasi- duðuna dikkati çeken Vardan, ‘’Esasen krizin masýna iliþkin olarak da, ‘’Bu önemli bir bumiz müteaddit defalar atanmýþ bürokratlarca ilk dalgalarý önlenmiþ olsa da, krizin bozdu- luþmaydý. Türkiye’de ortak akýl oluþturma,
milli irade aleyhine budanýrken, bu sürece ðu diðer yapýlar risk teþkil etmeye devam et- bir araya gelip görüþ bildirme noktasýnda bir
birtakým aydýnlarýn, üniversitenin, medya- mekte olup krize neden olan sisteme ise he- baþlangýcýn yapýlabileceðini gösterdik. Ýlk enýn, hatta milletin reyi ile Meclise giren bazý nüz istenen düzeyde dokunulmuþ deðildir. tapta ön görüþme yaptýk ama tahmin edisiyasetçilerin de aktif bir þekilde çanak tut- Bu baðlamda gerekli kurumsal düzenlemeler yorum önümüzdeki günlerde bazý spesifik
masý, baþka iki sorunun daha konuþulmasý yapýlmadýðý gibi, sistemin arkasýnda yatan noktalarda tekrar bir araya geliriz.”
Toparlanma beklenenden hýzlý
DÜNYA Bankasý Türkiye Direktörü Zachau, imalat sanayindeki kapasite
kullanýmýnýn her ay tutarlý bir þekilde arttýðýný ve ihracattaki toparlanmanýn
beklediklerinden hýzlý olduðunu söyledi. Türkiye ekonomisindeki son geliþmelere iliþkin sorularý cevaplayan Zachau, þöyle dedi: ‘’Geçen yýlýn dördüncü çeyreðinde, ihracat bir önce yýla göre yüzde 6,4 büyümüþtür; bu oran
Türkiye’nin GSYH’daki artýþtan biraz daha hýzlý olmuþtur ve Türkiye için iyi bir iþarettir. Ayný zamanda, Türkiye’nin ithalatý da artmýþtýr. Dolayýsýyla
cari açýk bu yýl yükselecektir (belki de GSYH’nýn yüzde 4’ü seviyesine) ve özellikle yabancý doðrudan yatýrým olmak üzere dýþ finansmanýn çekilmesi
bu açýðýn finansmanýnda kritik öneme sahip olacaktýr.’’ Ankara/aa
CeBIT’e Partner Ülke olduk
TÜRKÝYE, dünyanýn en büyük teknoloji fuarý CeBIT’in 2011 yýlý Partner
Ülkesi oldu. Ýstanbul Ticaret Odasý (ÝTO) tarafýndan yapýlan açýklamada, ÝTO’nun giriþimleri sonucunda Alman Biliþim ve Telekomünikasyon Derneði BITKOM ve CeBIT organizatörü Deutsche Messe’nin,
Türkiye’yi resmen 2011 yýlý partner ülkesi olarak ilan ettiði belirtildi. Almanya, Hannover’de 1-5 Mart 2011 tarihleri arasýnda gerçekleþtirilecek
fuarda þirketler arasý tüm iliþkilerin Ýstanbul Ticaret Odasý ve Deutsche
Messe aracýlýðýyla yürütüleceði kaydedildi. CeBIT’te Türk katýlýmcýlara
önümüzdeki yýl özel bir yer verileceði dile getirilen açýklamada, CeBIT
2011’in ilk günü olan 1 Mart 2011’de Türk-Alman Bilgi ve Ýletiþim Teknolojileri Zirvesinin de düzenleneceði bildirildi. Ýstanbul/ Yeni Asya
Kuveyt’ten, müteahhitlere
24 milyar dolarlýk davet
KUVEYT, önümüzdeki dönem gerçekleþtirilecek büyük altyapý projelerinin Türk firmalarýnca üstlenilmesini istedi. Geçtiðimiz günlerde Arap
Ekonomik Forumu nedeniyle Beyrut’a giden Maliye Bakaný Mehmet
Þimþek, burada Kuveyt Baþbakan Yardýmcýsý Ahmet El Fahd El Cabir El
Sabah ile de bir görüþme yaptý. Þimþek, yaptýðý açýklamada, Kuveyt Baþbakan Yardýmcýsýnýn ülkesinde gerçekleþtirilecek büyük ihalelere Türk
firmalarýnýn katýlmasýný istediðini kayderek þu açýklamada bulundu:
‘’Kuveyt hükümeti, bu ülkede 24 milyar dolarlýk altyapý yatýrýmý planlamýþ. Türk firmalarýnýn aktif olarak bu projelere, ihalelere katýlmasýný istiyorlar. Kuveyt Baþbakan Yardýmcýsý, bu durumu bizzat bana iletti. Biz
de, Türk müteahhitlik firmalarýnýn Kuveyt’te de büyük projeleri üstlenmesi için gereken katkýyý saðlayacaðýz.’’ Ankara/aa
Euro bölgesine destek
EURO bölgesini desteklemek amacýyla oluþturulan toplam 750 milyar euroluk mali yardým havuzunun Almanya
Fonu’ndan, þu ana kadar yaklaþýk 14 bin þirkete 12,4 milyar euroluk garanti verildiði bildirildi. Bild gazetesi, Mayýs
ayý ortalarýna kadar 115 milyar euroluk Almanya Fonu’ndan 10 bin 459 þirkete 5 milyar eurodan fazla devlet
güvencesi verildiðini ve toplam 7,4 milyar euroluk 3 bin
407 adet kredi talebinin kabul edildiðini yazdý. Berlin/aa
T. C. ADANA 1. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ
GEREKÇELÝ KARAR
ESAS NO: 2010/239
KARAR NO: 2010/237
HÜKÜM : Yukarýda izah edilen nedenlerle;
Davanýn KABULÜNE, Balýkesir ili, Burhaniye ilçesi, Memiþ Mahallesi Cilt No: 0006, Aile Sýra No: 00098, Sýra No:
0078 T.C.No: 14323256938’de kayýtlý Zekeriya ve Fatma’dan olma 18/07/1978 Kozan Doðumlu Hayriye OCAKTÜRK’ün nüfus kayýtlarýndaki Hayriye olan isminin yanýna
Esra ismi eklenmek sureti ile HAYRÝYE ESRA OLARAK
DÜZELTÝLMESÝNE,
B: 34812
TAZÝYE
AYDIN
Kermese Davet
Tarih: 25 Mayýs 2010 Salý
Yer : Sevgi yolu AYDIN
Bütün okuyucularýmýzý, dost ve
kardeþlerimizi kermesimize bekliyoruz.
Davet
ANKARA
Konu
Konuþmacý
Tarih
Saat
Yer
: Kâinat Kitabýný Okumak
: Seyfettin Bulut
: 26 Mayýs 2010 Çarþamba
: 20.30
: Dumlupýnar Cad. Fidan Sok.
No: 22 Cebeci/ANKARA
Organizasyon: Fidan Kültür Merkezi
Muhterem kardeþimiz Kemal Tuzcu'nun kayýnpederi
Hacý Mehmet Pekmezci
vefat etmiþtir. Merhuma Cenâb-ý Hak'tan rahmet ve maðfiret
diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder,
taziyetlerimizi sunarýz.
SAMSUN YENÝ ASYA
OKUYUCULARI
ÝSTANBUL
Geleneksel Ýstanbul Pikniði
Tarih : 30 Mayýs Pazar
Yer : Tekirdað - Tekirdað Eðitim Kampüsü
Program:
10:00-12:00 Kahvaltý
12:00-13:00 Tekirdað Olimpiyatlarý (Elma
Yeme, Yumurta Taþýma, Halat Çekme ve
Çuvalla Koþma Yarýþlarý)
13:00-14:00 Öðle Namazý ve Ders
14:00-14:30 Marþ ve Ýlâhiler
14:30-15:15 Tekirdað Eðitim Kampüsü Proje
Tanýtýmý
15:15-17:00 Tekirdað Köfte
17:00-17:30 Ýkindi Namazý ve Dönüþ Hazýrlýðý
Önemli Not: Bölgeler, pikniðe katýlým sayýsýný
acilen bize bildirmeleri gerekmektedir.
Ayrýca toplu taþýma vasýta talebini de bize
yapabilirsiniz.
Yeni Asya Vakfý: 0(212) 513 11 10 - (0555) 996 16 11
Ýstanbul' dan hareket saati ortalama
07:30 - 08:00 arasý olmasý (Birlikte kahvaltý
yapýlabilmesi için) tavsiye olunur.
12
YENÝASYA / 25 MAYIS 2010 SALI
Sayfa Sorumlusu: Zübeyir Ergenekon — Furkan Demir— Muhammed Zorlu
BÝLÝÞÝM-TEKNOLOJÝ
SANAL DÜNYA ÝLE
VAKÝT HARCAYAN
SANAL HAYAT YAÞAR
saatini internette kullanýyorum ikincisi ne kadar rahmanî
kullanýyorum üçüncüsü o boþ odada kullanýlan internetler.
Ýnsanýn en kötü hatalarý yapmýþ olduðu anlar maalesef nefisleriyle baþ baþa olduðu anlardýr.
Röportaj: Muhammed Zorlu
[email protected]
Tv programcýsý Mesut Nurver'le
internet ve tesirleri üzerine konuþtuk:
n Bilgisayar ve interneti Risâle-i Nur hizmetlerine
kullanmak, nasýl katký saðlar?
Bilgisayar ve internet son 15 yýldýr yaygýn olarak kullanýlmakta fakat son yýllarda toplumsal düzeyde daha yoðun olarak ta ilkokul düzeyinde de kullanýldýðýný müþahede ediyoruz. Ýnternet yedi kýtadaki altý buçuk milyar insanýn deðiþik
kültürlerine, bilgilerine ulaþýlabilecek geniþ bir alan. Bu alanda iyiler var kötüler var, iþe yarayan var iþe yaramayan var.
Bu arazide dolaþýrken azami dikkat gerekiyor. Ýnternet aslýnda araþtýrma vasýtasý olarak kullanýlmasý gerektiðini düþünüyorum. Onun baþýnda zaman geçirmenin bir faydasý olduðunu düþünmüyorum. Belirli hedefler belirleyip onlarý tamamladýktan sonra bilgisayarýn baþýndan kalkmamýz lazým. Ýnternet ölçülü kullanýldýðýnda çok güzel, Avrupa standartlarýna
göre iþi olmayan birinin dört saat zamanýný bilgisayar baþýnda geçirenlerin internet baðýmlýlýðý
denilen bir psikiyatrik bir rahatsýzlýðýn olduðu
açýða vuruluyor. Bu baðýmlýlýk kiþinin iþlevselliðini bozuyor, hayat düzenini mahvediyor Allah muhafaza, zararlý içeriklere sahip sitelere görüntüleri izlemek insanýn gadabiye ve þeheviye kuvvetlerinin suiistimali
nedeniyle de çeþitli psikolojik rahatsýzlýklara maruz kalýnabiliyor.
Belki benim büyük bir hastalýk olarak gördüðüm chat odalarýnda
veya þimdi facebook’ta tanýmadýklarý ve resimlerini görüp kendileriyle iletiþime geçmeye
çalýþtýklarý sanal bir flört pazarý var. Bu sanal flört pazarýndan
da Allah’a sýðýnmak lâzým. Ahirzamanýn fitnelerinden biriyle
karþý karþýya olduðumuzu düþünüyorum. Belki tanýdýðýmýz
kiþilerle görüþmek için kullanýrsak doðru olduðunu düþünüyorum. Þu hadisi unutmamak lâzým “Göz bakar, kalp ister,
ferç ise ya yapmak ister ya yapar ya da red eder.” Zinaya yaklaþmayýn gibi… Sosyal paylaþým adý altýndaki sitelerin sosyal
olduðunu zannetmiyorum. Sosyalliði yüz yüze, fýtri olarak
gözlerine bakabildiðimiz bir gerçeklik olarak algýlýyorum. Kiþi ekseriyetle kendi nefsiyle baþ baþa olduðu için nefsin, þehevi, behiminin aðýrlýk olduðu ve kiþinin çok yanlýþ yaptýðý bir
alan olarak görüyorum.
ÝNTERNET HEM NÝMET, HEM NÝKMET
Ýnternet güzel kullanýldýðý zaman Cenâb-ý Hakkýn rahmeti, nimeti… Fakat bunu suiistimal etmemek, perhiz uygulamak günlük kullanmamýz gerekiyorsa sýnýr getirmek, o saati geçirdikten sonra
tekrar gerçek hayata dönmek
gerekir.
ÝNTERNETÝ NE KADAR
RAHMANÝ KULLANIYORUZ?
Evlerimize adsl baðlantýlarý yapýyoruz da, elimizi vicdanýmýza koyup düþünelim. Evimizde adsl var birincisi
gü nün kaç
Mesut Nurver
ÝNTERNET CAFELER MASUMDUR
Ýmkânýmýz varsa eve internet baðlatmayalým, belirli iþleri
internet cafelerden görelim (sanmayýn benim ortak olduðum bir internet cafenin var olduðuna?) Artýk kapalý ortamlarda sigara içme yasaðý da getirildi rahat bir þekilde internet
cafelerde iþler görülebilir. Okuma programlarýnda yaklaþýk
on kiþilik bir gruba evlerinde internet olup olmadýðýný sordum: Bunlardan sekizinin internetinin olduðunu öðrendim.
Sonra günde kaç saat kullanýyorsunuz diye sordum: Günde
üç saatin altýnda olan yoktu. Daha sonra ise ne amaçla kullandýklarýný sordum: Ekseriyeti oyun olarak kullanýyorlar.
Þimdi kardeþlerime sormak istiyorum; siz ders yapma maksadýyla ailelerinizden internet baðlamalarýný istiyorsunuz.
Peki günde kaç dakika ders için interneti kullanýyorsunuz?
Online oyun baðlýlýðý diye bir þey çýktý. Sigara gibi bir baðýmlýlýk oluþuveriyor. Ve internetin baþýndan kalktýðýnýz zaman
sýkýlýyorsanýz, hayattan keyif almýyorsanýz. Böyle kriterler baþ
göstermiþ ise bir an önce psikiyatri uzmanýndan yardým almanýz gerekiyor.
n Ýnternette ki Nur Siteleri hakkýnda
ne düþünüyorsunuz? Sizce bu tip siteler
net ortamýnda yeterli midir?
Özellikle internette görsel öðeler ön planda olduklarý için
canlý Risâle-i Nur dersleri, seminerlerin güzel netice verdiðini düþünüyorum. Yazýlan makalelerin, forumlarda ölçülü
fikri müzakere ortamlarýnýn da olumlu olduðunu düþünüyorum. Daha güzel çalýþmalar yapýlabilir tabiî maddî güç gerektiriyor. Bu alanda da elhamdulillah müspet neticeler var.
Fakat ben bugün videodan bir ders dinledim bana bu
yeter derse gitmeyim, hafta da beþ tane video izliyorum bugün de kitap okumayayým gibi bir
yanlýþ yaparsak hata yapmýþ oluruz.
Sohbette yansýma ve boyanma vardýr bu sanal ortamda yoktur. Tabiî internetin içindeki yararlý polenleri toplayarak bal yapmak
güzeldir, ama zehirli polenlerin
de olduðunu unutmamalýyýz.
Cep telefonu ve kablosuz baðlantý ile sýk uðraþan kiþiler radyasyona çok maruz kalýnýyor.
Birçok manyetik alanýn var olduðu da gözler önündedir.
ÝNSAN MANEVÎ GIDASINI DA ALMAK ZORUNDADIR.
ÝNTERNET GIDAMIZI ÇÜRÜTEBÝLÝR.
“Ey göz, güzel bak! Adi bir kavvad nerede, kütüphane-i Ýlâhînin mütefennin bir nâzýrý nerede?” Küfrün tohumu her
yerde vardýr. Ýnternette günah da maalesef çok olduðu için
ve bu günahlarý iþleye iþleye bir zaman sonra da ona duyarsýz
hale geldiði, zevk aldýðý bir noktadan sonra da telkine imkân
bulamayacak ciddî aþýnmalar yaþadýðýný da göz önüne alýrsak
tahrip her yerdedir.
SANAL ÝLE SADECE SANIYORUZ
Eðer evimizde adsl baðlamamýþ isek; hiç baðlamamaya sebat etmeliyiz. Þayet varsa en tenha bölgeden çýkartmalý ve evin en görünür yerinde salonun orta yerine kurmalýyýz. Ýþlerimiz yoksa bilgisayarý boþu boþuna açmamalýyýz. Gerçek
sohbetler, okumalar, hayatýn güzelliklerinden gerçek bir þekilde istifade etmek lâzým. Yoksa herkes Cennet’e giderken
bizlerde sanal ortamla uðraþa uðraþa sanal cennete gitme ihtimalimiz yüksek olur...
n Mesut Aðabeye, alýþýlmýþýn dýþýndaki o gerçek
söyleþiyi yaþattýðý için teþekkür ediyor. Allah razý olsun diyoruz.
n Mesut Nurver kimdir?
1975 Ankara doðumluyum. Evli ve bir erkek çocuk babasýyým. 1991’de liseden mezun olduk, eðitimimize devam etmedik. 1996 senesinde Risâle-i Nurlarla tanýþtým.
2000’den bu yana da Risâle-i Nur hizmetleri
ile iþtigal ettik, bundan sonra da inþaallah
edeceðiz. Özel bir televizyonda da program yapýmcýlýðýný sürdürmekteyim.
Ayný zamanda panel ve toplantýlarda
program takdimciliði vazifeleri de
yapýyoruz.
[email protected]
Alternatif yazýlým
kullanýn, tehlikeden
uzak kalýn!
WINDOWS’TA en yaygýn kullanýlan
yazýlýmlar, en çok tehlikeye maruz kalan programlardýr. Kötü amaçlý insanlar, insanlarýn en çok kullandýklarý yazýlýmlarda dolaþýrlar. Bunun için virüs
tehlikelerinden ve sanal saldýrýlardan
korunmanýn bir yolu da “alternatif
prog ram lar” kul lan mak týr. Ör ne ðin,WinRar programý en yaygýn kullanýlan sýkýþtýrma programýdýr. Bu yüzden bazý sýkýþtýrýlmýþ WinRar dosyalarýnda virüs olma tehlike-
si vardýr. 7zip programý, açýk kaynak kodlu ve
ücretsiz bir sýkýþtýrma programýdýr. Bunu kullanmayý deneyebilirsiniz.
An lýk ya zýþ ma prog ram la rýn da en çok
kul lan dýðýmýz Windows Live Mes senger
ortamý da sanal saldýrýlarýn en çok olduðu
zemin haline gelmiþtir. Buna alternatif olarak; aMSN, Miranda IM, Pidgin, Trillian, Skype gibi anlýk yazýþma programlarýný kul lan ma yý de ne ye bi lir si niz. Fark lý
programlarla tanýþmanýn keyfini çýkarýn!
Faydalý bir Kur’ân sitesi
www.tanzil.info
BÝLÝÞÝM - HABER
9. Stajokulu
baþlýyor
empatik.net olarak, 5 Temmuz-13 Aðustos 2010 tarihleri arasýnda 9. kez organize
edeceðimiz StajOkulu kayýtlarýmýz baþlamýþtýr. Kimler katýlabilir? Adaylarýn, Endüstri Mühendisliði, Bilgisayar Programcýlýðý, Bilgisayar Mühendisliði, Matematik
Mühendisliði, Elektrik-Elektronik Mühendisliði, MIS gibi bölümlerinde öðrenci olmalarý gerekmektedir. StajOkulu’na öðrenci olmayan referanslý kiþiler de katýlabilirler. Nasýl kayýt olacaðým? www.stajokulu.com adresinden ön kayýt formu dolduran referanslý adaylar, empatik.net tarafýndan mülakata çaðýrýlýrlar. Staj baþvurusu
yapan adayýn baþvurusu 3 gün ile 1 hafta
arasýnda sonuçlanýr. Stajyer olarak kabul
edilen adaylarýn isim listesi www.stajokulu.com sitesinde yayýnlanýr.
ÝNTERNETÝN iyi yollarda kullanýlmasýna örnek bir çok site
vardýr. Özellikle internet nimetini “Kur’ân-ý Kerim” gibi en yüce bir yolda kullanarak nimete þükür ile karþýlýk veren bir çok
güzel Kur’ân sitemiz vardýr. Bunlardan birisi de tanzil.info. Sitede, Kur’ân-ý Kerim’i bir çok farklý
hatta görüntüleyebiliyorsunuz. Ýstediðiniz
sureye, cüze, sayfaya gitme imkânýna sahipsiniz. Sitenin en önemli özelliði ise seçilen sayfayý listedeki herhangi bir karînin
(Kur’ân okuyucusu) sesinden dinlemek.
Listede, El-Minþevi, Ahmet El Acemi, El
Gamidi, Tablavi vb. gibi bir çok karî yer alýyor. Seçtiðiniz karînin sesinden okunan a-
yetleri vurgu rengi ile takip edebiliyorsunuz.
Siteyi daha da orijinal kýlan yön ise, okunan
ayetlerin meallerini, cüz okurken mouse ile görüntüleyebiliyorsunuz. Bir çok
farklý dilde meali seçme
im kâ ný nýz var.
Türkçe olarak Diyanet Vakfý, Süleyman Ateþ, Elmalýlý Hamdi Yazýr,
Ali Bulaç, Abdülbaki Gölpýnarlý gibi seçenekler yer alýyor.
Ayrýca Kur’ân-ý Kerim sayfasýný istediðiniz
ölçüde büyütebiliyorsunuz. Bu gibi Kur’ân
siteleri ile Bediüzzaman Hazretlerinin
“Radyo öyle büyük bir nimet-i Ýlâhiyedir ki,
ona mukabil þükür ise, o radyo milyonlar
dilli bir küllî hâfýz-ý Kur’ân olup zemin yüzündeki bütün insanlara Kur’ân’ý dinlettirsin” ifadelerinin yerini bulduðunu çok daha
iyi görebiliyoruz.
Hadis ve Risâle-i Nur’dan
vecize gösteren program
PROGRAM TANITIMI
PROGRAM belirlediðiniz
aralýklarla Hadis-i Þerif ya
da Risâle-i Nur’dan vecize
göstermeye yarýyor. Programý çalýþtýrýp gösterme aralýðýný ayarladýðýnýzda o
dakika da bir Hadis ya da vecize gösterecektir, isterseniz sadece Hadis ya da vecize göstermesini saðlayabilirsiniz. Ayrýca programý kur duk tan son ra,
programýn kurulu olduðu
di zin de ki ve ri ta ba ný na
kendinizde Hadis ve Vecize ekleyebilirsiniz. Oldukça kullanýþlý olan bu programý indirmek için aþaðýdaki
linki kullanýnýz.
Ýndirme sayfasý:
http://www.ndemir.com/projelerim-my-projects/nur-vecize
LÝNK TURU
Hazýrlayan: Haki Hamitoðlu
Okuyucularýmýza not: Teknik ve
manevi mânâda faydalandýðýnýz siteleri
ve linkleri “[email protected]”
adresine gönderin, sayfamýzda yayýnlayarak faydalý siteleri herkese duyurmuþ
olalým!
nÜlke TV’de canlý olarak yayýnlanan,
Sadýk Yalsýzuçanlar’ýn sunduðu Açýk
Deniz programýnýn (8 Mayýs) konusu
“Yüzyýlýn Büyük Bilgesi” olarak Üstad
Bediüzzaman’dý.
Abdullah Yeðin, Mustafa Sungur ve
Abdulkadir Badýllý da programda video
kayýtlarý ile yer aldýlar. Bu programý izleme yen ler http://www.nur pen ce re si.com/index.php?oku=1536 adresinden programa ulaþabilirler.
nÝstanbul’da iseniz kültür-sanat faaliyetlerini takip etmeniz artýk çok kolay.
http://sanatagaci.com/ adresine girerek
hangi kültür merkezinde hangi faaliyetin olduðunu kolayca öðrenebilirsiniz.
Ayrýca, istediðiniz kültür-sanat dalýnda
(Sergi, söyleþi, edebiyat vs.) arama yapabiliyorsunuz. Kültür merkezleri harita üzerinde gösteriliyor. Herhangi bir
kültür merkezine týklayarak da orada
han gi fa a li ye tin ol du ðu nu öð ren me
þansýna sahipsiniz.
nYabancý dil ile uðraþýyorsunuz ve
söz lü ðe ih ti yaç du yu yor su nuz
http://sozluk.web.tr/ adresi tam size göre. Manasýný öðrenmek istediðiniz sözcüðü yazýn ve “çevir” tuþuna basýn. Site
gayet kullanýþlý ve hýzlý çalýþýyor. Sözlük
Ýngilizce-Almanca-Türkçe dillerinde
hizmet veriyor.
n http://quizy.me/ sitesi yeni bir sosyal soru sorma aracý. “Boþluklarý doldurunuz” sorularý sorabilir ve arkadaþlarýnýzýn cevaplarýný görebilirsiniz. Hem eðlenin, hem de arkadaþlarýnýz hakkýnda
her þeyi öðrenin. Sosyal ve faydalý bir
web aracý.
n http://wordtest.com/index.php sitesi “Bilimsel Onaylý” Ýngilizce kelime
öðrenme hizmeti sunan dünyadaki ilk
ve tek sitedir. Günde sadece yarým saat
çalýþarak ayda 800 yeni Ýngilizce kelime
öðrenirsiniz. (Yani, 15 saatte 800 yeni
Ýngilizce kelime!) Normalde ücretli olan
siteyi “demo” olarak kullanýp, verilen
hizmetleri görebiliyorsunuz.
SiyahMaviKýrmýzýSarý
13
YENÝASYA / 25 MAYIS 2010 SALI
A­Ý­LE­-­SAЭLIK
HABERLER
Parklardaki hastalýk
risklerini araþtýran
gençler ödül aldý
Zehirlenmelerde bunlara dikkat edin
OYUNCAK SEÇÝMÝ NASIL OLMALI
nGÜRCÝSTAN’IN baþ­þeh­ri­ Tif­lis’te­ bil­gi­sa­yar,
fi­zik,­ kim­ya,­ ma­te­ma­tik,­ bi­yo­lo­ji,­ en­düs­tri­yel
ta­sa­rým­ve­e­ko­lo­ji­a­lan­la­rýn­da­ki­pro­je­le­rin­ya­rýþ­tý­ðý­4.­U­lus­la­ra­ra­sý­Genç­Mu­cit­ler­Pro­je­O­lim­pi­ya­tý­ (I­YI­PO)­ so­nuç­lan­dý.­ A­lan­ya­ U­fuk
Li­se­si­öð­ren­ci­le­ri­Ni­ya­zi­Ka­ðan­Mý­sýr­lý­oð­lu­ve
Ýs­ma­il­Boz­ve­li­oð­lu­i­kin­ci­ol­du.­Genç­mu­cit­ler,
bi­yo­lo­ji­ da­lýn­da­ ‘Ço­cuk­ Park­la­rý­nýn­ Has­ta­lýk
O­luþ­tur­ma­ Risk­le­ri­nin­ A­zal­týl­ma­sý­ ve­ Bu­la­þý­cý
Has­ta­lýk­lar­da­ki­Ro­lü’­i­sim­li­ça­lýþ­ma­la­rýy­la­de­re­ce­ye­ gir­di.­ U­fuk­ Li­se­le­ri­ Kim­ya­ Öð­ret­me­ni
Ý­sa­ Cu­ral­ ve­ Ma­te­ma­tik­ Öð­ret­me­ni­ Ek­rem
Kö­roð­lu,­ço­cuk­la­rýn­en­çok­pay­laþ­týk­la­rý­park
ve­o­yun­a­lan­la­rý­da­ha­ste­ril­ha­le­ge­ti­re­bil­me­nin­ yol­la­rý­nýn­ a­raþ­tý­rýl­ma­sý­ fik­rin­den­ yo­la­ çý­ka­rak­pro­je­o­luþ­tur­ma­da­öð­ren­ci­le­re­yar­dým­cý
ol­duk­la­rý­ný­söy­le­di.­Pro­je­ko­or­di­na­tö­rü­Cu­ral,
öð­ren­ci­ler­le­ A­lan­ya’da­ki­ park­la­rý­ ve­ o­yun­ a­lan­la­rý­ný­in­ce­le­dik­ten­son­ra­bu­pro­je­nin­or­ta­ya­çýk­tý­ðý­ný­söy­le­di.­­Park­ve­o­yun­a­lan­la­rýn­da
do­ðal­hal­de­bu­lu­nan­ço­cuk­la­rýn­en­sa­vun­ma­sýz­ ve­ teh­li­ke­le­re­ a­çýk­ ol­du­ðu­nu­ da­ tes­pit­ et­tik­le­rin­ i­fa­de­ e­den­ Cu­ral,­ “Yay­gýn­laþ­tý­rýl­ma­sý
ha­lin­de­bü­tün­il­ve­il­çe­ler­de­ki­park­ve­o­yun­a­lan­la­rýn­da­ kul­la­ný­la­bi­le­cek­ ba­sit­ an­cak­ et­ki­li
ö­ne­ri­ler­le­bü­yük­teh­li­ke­le­rin­ö­nü­ne­geç­miþ­o­la­ca­ðýz”­di­ye­ko­nuþ­tu.­Antalya / cihan
OYUNCAK kaynaklý zehirlenmelere de dikkat çeken Ertek, aðýr metal içerikli, kurþunu
fazla olan oyuncaklardan uzak durulmasý gerektiðini belirtti. Ertek, “Aþýrý boyalý, çok
parlak oyuncaklardan mümkün olduðunca uzak durmak lazým. Çünkü genelde bu aþýrý
parlak boyalý þeyler, saðlýða uygun olmayabilir” diye konuþtu. Oyuncak alýrken CE iþaretine bakmak gerektiðini ancak bazen bu iþaretin de sahtesinin kullanýlabildiðini ifade eden Ertek, “Bunun kontrolü yapýlýyor ancak bazen kaçaklar olabiliyor. Bunlarýn üzerinde
üreticisinin açýk adresi olmasý gerekir. Hangi yaþ grubuna ait olduðu belirtilmesi gerekir,
kullanýmý ile ilgili talimat olmasý gerekir. Ayrýca oyuncaklarýn bilinen bir yerden alýnmasý
da önem taþýyor” diye konuþtu.
BASÝT TEDBÝRLER ALINABÝLÝR
HALKA yönelik bilgilendirme faaliyetlerine de büyük önem verdiklerini belirten Ertek,
bu kapsamda en sýk karþýlaþýlan zehirlenme türleri ile ilgili 750 bin broþür ve afiþin basýlarak daðýtýmýnýn yapýldýðýný anlattý. Söz konusu broþürlerde yer alan bilgilere göre, zehirlenmelere karþý alýnabilecek bazý basit tedbirler þöyle:
- Kozmetikler, aseton, bebek yaðlarý gibi ürünler çocuklarýn ulaþamayacaðý bir yerde
saklanmalý.
- Ýlâçlar her zaman kilitli dolaplarda saklanmalý. Önerildiði þekilde kullanýlmalý.
- Evlere zehirli olmadýðý bilinen bitkiler alýnmalý.
- Boya, badana, tamirat ve temizlik dönemlerinde mümkünse çocuklar evden uzaklaþtýrýlmalý.
- Zehirlenmenin düþünülmesi gereken durumlar: Yakýnlarda aðzý açýlmýþ kutularýn
bulunmasý. Aðýzda pil, ilâç, bitki tohumu ve benzeri maddelerin bulunmasý. Aðýz etrafýnda kýzarýklýk-yanýk olmasý. Nefesteki deðiþik kokular. Bulantý-kusma. Sersemlik hali
veya þuur kaybý. Kasýlmalar.
- Bu belirtilerin görüldüðü durumlarda Ulusal Zehir Danýþma Merkezi aranmadan, hasta
kusturulmamalý. Hastaya herhangi bir yiyecek ve içecek verilmemeli. Ardýndan 114 aranarak,
merkezin tavsiyeleri doðrultusunda hareket edilmeli. Ankara / cihan
"Saðlýk için Ýzmir!"
nÝZMÝR Ti­ca­ret­O­da­sý­(ÝZ­TO)­Yö­ne­tim­Ku­ru­lu
Baþ­ka­ný­Ek­rem­De­mir­taþ,­Ýz­mir’in­2020­EX­PO’su­na­a­day­ol­ma­sý­ha­lin­de­muh­te­me­len­tek­rar­sað­lýk­te­ma­sý­ný­se­çe­ce­ði­ni­be­lirt­ti.­Ýz­mir­Kal­kýn­ma­A­jan­sý’nýn­spon­sor­lu­ðun­da­ES­BAÞ­ta­ra­fýn­dan­E­ge­Ser­best­Böl­ge­si­Kon­fe­rans­Sa­lo­nu’nda­‘’Sað­lýk­Ý­çin­Ýz­mir’’­te­ma­lý­1.­Kü­re­sel­Ý­no­viz­Kon­fe­ran­sý­dü­zen­len­di.­Kon­fe­ran­sýn­a­çý­lý­þýn­da­ko­nu­þan­Ýz­mir­Ti­ca­ret­O­da­sý­Yö­ne­tim­Ku­ru­lu­Baþ­ka­ný­Ek­rem­De­mir­taþ,­me­di­kal­tek­no­lo­ji­si­nin­Ýz­mir­i­çin­ye­ni­bir­a­çý­lým­ol­du­ðu­nu,­þeh­rin
bu­a­lan­da­ö­nem­li­bir­po­tan­si­ye­le­sa­hip­ol­du­ðu­nu­di­le­ge­tir­di.­Ýz­mir’de­sað­lýk­sek­tö­rün­de­ÝZ­TO’ya­ka­yýt­lý­2­bi­ni­ge­çen­sa­yý­da­fir­ma­bu­lun­du­ðu­nu,­E­ge­Ser­best­Böl­ge­si­i­çin­de­de­10­fir­ma­nýn
ü­re­ti­mi­ni­sür­dür­dü­ðü­nü­di­le­ge­ti­ren­De­mir­taþ,
Ýz­mir’in­ta­rih­ten­bu­ya­na­sað­lýk­sek­tö­rü­i­çin­ö­nem­li­bir­mer­kez­ol­du­ðu­na­dik­ka­ti­çek­ti.­Þeh­rin
EX­PO­2015­a­day­lý­ðýn­da­a­na­te­ma­o­la­rak­sað­lýk
sek­tö­rü­nün­be­lir­len­di­ði­ni­di­le­ge­ti­ren­De­mir­taþ,
bu­a­day­lýk­tan­el­de­e­di­len­ders­le­rin­i­yi­bir­þe­kil­de
de­ðer­len­di­ri­le­rek­2020­EX­PO’su­na­da­a­day­o­lun­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ni­i­fa­de­et­ti.­De­mir­taþ,­‘’2020
EX­PO’ya­a­day­o­lur­sak­te­ma­o­la­rak­her­hal­de­yi­ne­sað­lý­ðý­se­çe­riz’’­de­di. Ýzmir / aa
Kronik hepatitler
kansere de yol açabilir
nGASTROENTEROLOJÝ Uz­ma­ný­Prof.­Dr.­Fa­ruk
Me­mik,­kro­nik­he­pa­tit­le­rin­u­zun­yýl­lar­son­ra­si­roz­ve­ya­ka­ra­ci­ðer­kan­se­ri­ne­de­yol­a­ça­bi­le­ce­ði­ni
be­lir­te­rek,­“Bu­du­rum­ta­kip­e­den­he­kim­ta­ra­fýn­dan­dik­kat­le­in­ce­le­nir­ve­ge­rek­li­ön­lem­ler­a­lý­nýr.
Has­ta­la­rýn­al­kol­den­u­zak­dur­ma­la­rý­son­de­re­ce
ö­nem­li­dir”­de­di.­Ka­ra­ci­ðe­rin­vü­cu­dun­en­ö­nem­li
or­gan­la­rýn­dan­bi­ri­ol­du­ðu­nu­vur­gu­la­yan­Prof.
Dr.­Me­mik,­in­sa­nýn­ký­sa­bir­sü­re­da­hi­ka­ra­ci­ðe­rin
ça­lýþ­ma­sý­nýn­dur­ma­sý­ha­lin­de­ya­þa­ya­ma­ya­ca­ðý­ný
kay­det­ti.­Bin­ler­ce­kim­ya­sal­re­ak­si­yo­nun,­ye­ni­len
be­sin­le­rin­dü­zen­le­ne­rek­vü­cu­da­ya­rar­lý­ha­le­ge­ti­ril­me­si,­ba­zý­mad­de­le­rin­de­po­e­dil­me­si,­a­lý­nan
za­rar­lý,­ze­hir­li­mad­de­le­rin­a­týl­ma­sý,­ha­ya­ti­ö­ne­mi
o­lan­hor­mon­la­rýn­ya­pýl­ma­sý­ve­da­ha­bir­çok­iþ­le­min­ka­ra­ci­ðer­de­ger­çek­leþ­ti­ði­ni­di­le­ge­ti­ren­Prof.
Dr.­Me­mik,­“Bu­ha­ya­ti­or­gan­ol­duk­ça­da­ya­nýk­lý
ça­buk­has­ta­lan­ma­yan,­has­ta­lan­dý­ðý­ný­giz­li­tu­tan
fa­kat­bo­zul­du­ðu­za­man­da­te­da­vi­si­zor­bir­or­gan­dýr.­En­sýk­rast­la­nan­has­ta­lý­ðý­vi­rüs­le­re­bað­lý­o­lan
he­pa­tit­ler­dir.­Ka­ra­ci­ðe­ri­sýk­lýk­la­tu­tan­baþ­lý­ca­vi­rüs­ler­A,­B­ve­C­vi­rüs­le­ri­dir­ki­yap­týk­la­rý­he­pa­tit
ken­di­ad­la­rý­i­le­a­ný­lýr.­Bun­lar­dan­A­he­pa­ti­ti­su­lar­la­ve­yi­ye­cek­ler­le­ya­ni­a­ðýz­dan­ge­çen­bu­la­þý­cý­bir
has­ta­lýk­týr.­Ge­nel­lik­le­bü­yük­risk­ta­þý­maz,­ço­cuk­luk­ta­bir­çok­in­san­bu­na­ya­ka­lan­dý­ðý­ný­da­hi­fark
et­me­den­ge­çi­rir­ve­ö­mür­bo­yu­tek­rar­la­maz”­de­di.Teh­li­ke­li­he­pa­tit­le­rin­B­ve­C­he­pa­ti­ti­ol­du­ðu­na
dik­kat­çe­ken­Prof.­Dr.­Me­mik,­i­ki­vi­rü­sün­in­sa­na
kan­dan­bu­laþ­tý­ðý­ný,­kan­na­kil­le­rin­de,­cer­ra­hi­a­me­li­yat­lar­da,­diþ­çe­kim­le­rin­de,­ya­pý­lan­en­jek­si­yon­lar­da,­pan­su­man­lar­da,­döv­me­yap­tý­ran­lar­da,
ku­lak­de­lin­me­sin­de,­ma­ni­kür-pe­di­kür­es­na­sýn­da,
ya­ra­lan­ma­lar­da­bu­mik­rop­lar­la­bu­laþ­ma­ol­du­ðu­nu­söy­le­di.­He­pa­tit­B’nin­uy­gun­a­þý­la­may­la­ön­le­ne­bi­len­bir­has­ta­lýk­ol­du­ðu­nu,­bu­yüz­den­Tür­ki­ye­de­da­hil­ol­mak­ü­ze­re­tüm­dün­ya­da­bu­vi­rü­se
kar­þý­yo­ðun­bir­a­þý­kam­pan­ya­sý­baþ­la­týl­dý­ðý­ný­an­la­tan­Gas­tro­en­te­ro­lo­ji­Uz­ma­ný­Prof.­Dr.­Fa­ruk
Me­mik,­ar­týk­ço­cuk­la­rýn­a­þý­tak­vim­le­rin­de­he­pa­tit­B­a­þý­sý­nýn­ru­tin­o­la­rak­yer­al­dý­ðý­ný­vur­gu­la­dý.
Baþ­ta­risk­al­týn­da­o­lan­lar­ol­mak­ü­ze­re­tüm­bi­rey­le­rin­He­pa­tit­B’ye­kar­þý­a­þý­lan­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ni­be­lir­ten­Me­mik,­a­i­le­de­ki­fert­ler­den­bi­rin­de­ta­þý­yý­cý­lýk­ol­ma­sý­du­ru­mun­da­tüm­a­i­le­bi­rey­le­ri­a­þý­lan­ma­sý­ný­tav­si­ye­et­ti. Bursa / cihan
SAÐLIK Ba­kan­lý­ðý­Re­fik­Say­dam­Hýf­zýs­sýh­ha
Mer­ke­zi­Baþ­ka­ný­Mus­ta­fa­Er­tek,­ze­hir­len­me­le­rin­ba­sit­ted­bir­ler­le­en­gel­le­ne­bi­le­ce­ði­ni­an­cak
bu­na­rað­men­her­yýl­ö­nem­li­sa­yý­da­ze­hir­len­me
vak’a­sý­gö­rül­dü­ðü­nü­be­lirt­ti.­Bu­kap­sam­da­a­þý­rý
bo­ya­lý­ve­çok­par­lak­o­yun­cak­lar­dan­u­zak­du­rul­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ni­di­le­ge­ti­ren­Er­tek,­ev­de­ki­i­laç
ve­de­ter­jan­gi­bi­kim­ya­sal­la­rýn­ço­cuk­la­rýn­u­la­þa­ma­ya­ca­ðý­yer­de­sak­lan­ma­sý­ge­rek­ti­ði­nin­al­tý­ný
çiz­di.­Er­tek,­Ze­hir­Da­nýþ­ma­Mer­ke­zi­114’e­yýl­da
mü­ra­ca­at­e­den­doð­ru­lan­mýþ­vak’a­sa­yý­sý­nýn­100
bi­nin­ü­ze­rin­de­ol­du­ðu­na­dik­kat­çek­ti.­
Ze­hir­len­me­le­re­kar­þý­va­tan­daþ­la­ra­ba­zý­tav­si­ye­ler­de­bu­lu­nan­Er­tek,­bu­kap­sam­da­de­ter­jan,­tuz
ru­hu­gi­bi­te­miz­lik­mal­ze­me­le­ri­nin­ki­lit­li­do­lap­lar­da­sak­lan­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ni­be­lirt­ti.­Bu­kim­ya­sal­la­rýn­ke­sin­lik­le­boþ­þi­þe­ve­yi­ye­cek­kap­la­rý­na­kon­ma­ma­sý­ge­rek­ti­ði­nin­al­tý­ný­çi­zen­Er­tek,­“Ak­si­hal­de­u­nut­ma­ya­bað­lý­o­la­rak­ba­zý­ze­hir­len­me­va­ka­la­rý­gö­rü­le­bi­li­yor.­Geç­miþ­yýl­lar­da­tuz­sa­ný­la­rak,
ta­rým­i­la­cý­kul­la­nýl­ma­sý­so­nu­cu­top­lu­ze­hir­len­me­-
le­rin­ya­þan­dý­ðý­o­lay­lar­la­kar­þý­laþ­mýþ­týk”­de­di.­
Doð­ru­lan­mýþ­100­bin­va­ka­nýn­yüz­de­60’ý­nýn­i­laç­lar­dan­kay­nak­la­nan­ze­hir­len­me­ler­ol­du­ðu­nu
söy­le­yen­Er­tek,­ço­cuk­la­rýn­i­laç­la­rý­þe­ker­o­la­rak
al­gý­la­ya­bil­di­ði­ne­i­þa­ret­et­ti.­Er­tek­bu­se­bep­le­i­laç­la­rýn­ka­pa­lý­do­lap­lar­da,­ço­cuk­la­rýn­u­la­þa­ma­ya­ca­ðý­yer­ler­de­sak­lan­ma­sý­nýn­ö­ne­mi­ni­vur­gu­la­dý.­
Otoda çocuk koltuðu zorunlu hale gelecek
Ka­ra­yol­la­rý­ Tra­fik­ Yö­net­me­li­ði’ne­ gö­re
ço­c uk­l a­r ýn,­ o­t o­m o­b il­l er­d e­ ço­c uk­ kol­t u­ðun­da­yol­cu­luk­et­me­le­ri­1­Ha­zi­ran­dan­i­ti­ba­ren­zo­run­lu­ha­le­ge­le­cek.­Chic­co­Tür­ki­-
ye­Sa­týþ­ve­Pa­zar­la­ma­Di­rek­tö­rü­Er­kin­Ül­ta­nýr,­ Ka­ra­yol­la­rý­ Ka­nu­nu’na­ da­ya­ný­la­rak
çý­ka­rýl­mýþ­ Ka­ra­yol­la­rý­ Tra­fik­ Yö­net­me­li­ði’nin­150.­mad­de­si­ne­gö­re,­a­raç­lar­da­150
san­ti­met­re­den­ký­sa­ve­36­ki­log­ra­mýn­al­týn­da­ki­ ço­cuk­lar­da,­ a­ðýr­lý­ðý­na­ uy­gun­ ço­cuk
bað­la­ma­sis­tem­le­ri­nin­kul­la­nýl­ma­sý­nýn­zo­run­lu­ha­le­ge­le­ce­ði­ni­söy­le­di.­Bu­zo­run­lu­lu­ðun­1­Ha­zi­ran­dan­i­ti­ba­ren­ge­çer­li­o­la­ca­ðý­ný­ be­lir­ten­ Ül­ta­nýr,­ uy­gu­la­ma­ sa­ye­sin­de
ço­cuk­la­rýn­da­ha­gü­ven­li­se­ya­hat­e­de­ce­ði­ni
ve­ muh­te­mel­ ka­za­lar­da­ ö­lüm­ ve­ ya­ra­lan­ma­la­rýn­ö­nü­ne­ge­çi­le­ce­ði­ni­bil­dir­di.
Er­kin­ Ül­ta­nýr,­ ül­ke­de­ yýl­da­ or­ta­la­ma­ 40
bin­ o­to­ kol­tu­ðu­ sa­týl­dý­ðý­ný­ di­le­ ge­ti­re­rek,
Tür­ki­ye’de­her­yýl­1­mil­yon­200­bin­be­be­ðin­dün­ya­ya­gel­di­ði­dik­ka­te­a­lýn­dý­ðýn­da,­o­-
to­kol­tu­ðu­kul­la­ným­o­ra­ný­nýn­yüz­de­3’ler­de
kal­dý­ðý­ný­vur­gu­la­dý.­Ya­pý­lan­ba­zý­a­çýk­la­ma­lar­da,­ül­ke­de­ki­ço­cuk­o­to­kol­tu­ðu­kul­la­ným
o­ra­ný­nýn­ yüz­de­ 20­ ci­va­rýn­da­ ol­du­ðu­nun­ i­fa­de­ e­dil­di­ði­ni­ be­lir­ten­ Ül­ta­nýr,­ þöy­le­ de­vam­ et­ti:­ ‘’Ba­zý­ ki­þi­le­rin­ a­çýk­la­ma­la­rý­ný­ ve
a­raþ­týr­ma­la­rý­ný­bir­da­ha­göz­den­ge­çir­me­le­ri­ni­tav­si­ye­et­mek­is­te­rim.­Bah­se­di­len­yüz­de­20’lik­o­ran,­ço­cuk­la­rýn­o­to­kol­tu­ðu­kul­la­ný­mý­nýn­ ya­nýn­da­ o­to­mo­bil­ler­de­ki­ em­ni­yet­ ke­me­ri­ kul­la­ný­mý­ný­ da­ kap­sar.­ Ül­ke­miz­de­ her­ yýl­ or­ta­la­ma­ 1­ mil­yon­ 200­ bin
be­bek­ do­ðu­yor­ ve­ her­ be­bek­ do­ðu­muy­la
bir­lik­te­po­tan­si­yel­bir­o­to­kol­tu­ðu­kul­la­ný­cý­sý­ ha­li­ne­ ge­li­yor.­ Bu­ra­dan­ yo­la­ çý­ka­rak
yap­tý­ðý­mýz­he­sap­la­ül­ke­miz­de­8­mil­yon­ci­va­rýn­da­ço­cuk,­o­to­kol­tu­ðu­kul­lan­mý­yor.’’
KAZALARDA ÖLÜM VE YARALANMAYI AZALTMA UNSURU
ÜLTANIR, Avrupa Birliði’ne (AB) üye bütün ülkelerde oto koltuðu kullanýmýnýn zorunlu olduðunu vurgulayarak, ABD’de de
eyaletten eyalete göre deðiþkenlik göstermekle birlikte ayný zorunluluðun uygulandýðýný anlattý. Oto koltuðu üretimi ve kullanýmýnda uygulanan Avrupa standartlarýnýn, ABD standartlarýndan daha yüksek olduðunu belirten Ültanýr, þunlarý kaydetti:
‘’Bu nedenle, AB’ye üye ülkelerde, Ameri-
kan standartlarýyla üretilmiþ oto koltuðu
satýþý yasaktýr. Ülkemizde, hayata geçirilecek yeni kanunla birlikte, Avrupa standartlarýna uygun oto koltuðu satýþýna izin verilecektir. Çocuðun çarpýþma anýnda koltuktaki güvenliði, oto koltuðunun otomobile
güvenle monte edilmesi ve konfor gibi kriterlerin göz önünde bulundurulduðu testler yapýlýr. Testler sonucunda oto koltuklarý
standartlara uygunluklarýna göre 1 ile 5 yýl-
dýz arasýnda deðerlendirilirler. 5 yýldýz çok
da sýk rastlanan bir derece olmasa da 4 yýldýz, bir oto koltuðunun satýn alýnabilmesi
için yeterli bir derecedir. 3 yýldýzlý oto koltuklarý da fiyatlarý dikkate alýnarak satýn alýnýlabilir. Ýyi bir oto koltuðu, meydana gelen
trafik kazalarýnda çocuðun ölüm ya da yaralanma riskini yüzde 40 ile 70 arasýnda azaltýyor. Bu açýdan bakýldýðýnda zorunluluk aile
bireylerinde baþlamalý.’’ Bursa / aa
Çocuk ölümleri hýzla azalýyor
DÜNYADA ço­cuk­ ö­lüm­le­ri­nin,­ sa­ný­lan­dan­da­ha­bü­yük­bir­hýz­la­a­zal­dý­ðý,
ya­pý­lan­ bir­ a­raþ­týr­may­la­ or­ta­ya­ çýk­tý.
Ýn­gi­liz­ bi­lim­ der­gi­si­ Lan­cet’ta­ ya­yým­la­n an­ ma­k a­l e­d e,­ bi­l i­m a­d am­l a­r ý­n ýn,
ve­r i­l er­ ve­ ge­l iþ­m iþ­ ör­n ek­l en­d ir­m e
tek­nik­le­ri­kul­la­ný­la­rak­yap­tý­ðý­a­raþ­týr­ma­ya­gö­re­bu­yýl­5­ya­þýn­al­týn­da­ö­len
ço­cuk­ sa­yý­sý­nýn­ 7,7­ mil­yon­ ci­va­rýn­da
o­la­ca­ðý­ be­lir­til­di.­ Beþ­ ya­þýn­ al­týn­da­ki
ço­cuk­ ö­lüm­le­ri­nin,­ 1990­ yý­lýn­da­ 12
mil­yon­ ci­va­rýn­da­ ol­du­ðu­ ha­týr­la­tý­la­rak,­ye­ni­ra­ka­mýn­BM­Ço­cuk­la­ra­Yar­dým­Fo­nu­nun­(U­NI­CEF)­son­tah­min­le­rin­den­ ö­nem­li­ o­ran­da­ dü­þük­ ol­du­ðu­ vur­gu­lan­dý.U­NI­CEF,­ is­hal,­ za­tür­re­e­ve­sýt­ma­gi­bi­ön­le­ne­bi­lir­has­ta­lýk­lar­dan­her­yýl­8,7­mil­yon­ço­cu­ðun­ha­ya­tý­ný­kay­bet­ti­ði­ni­bil­dir­miþ­ti.
Bill&­ Me­lin­da­ Ga­tes­ Vak­fý­ ta­ra­fýn­dan­fi­nan­se­e­di­len­a­raþ­týr­ma­da­yer­a­lan­ Was­hing­ton­ Ü­ni­ver­si­te­si­ Sað­lýk
Öl­çüm­le­ri­ve­De­ðer­len­dir­me­Ens­ti­tü­sü­ Baþ­k a­n ý­ Chris­t op­h er­ Mur­r ay­ ve
ar­ka­daþ­la­rý­nýn,­ 187­ ül­ke­nin­ 1970­ i­la
2009­yýl­la­rýn­da­ki­ve­ri­le­ri­ni­in­ce­le­di­ði,
her­ yýl­ ço­c uk­ ö­l üm­l e­r in­d e­ yüz­d e­ 2
dü­þüþ­ol­du­ðu­nu­tes­pit­et­ti­ði­be­lir­til­di.
An­cak­ bu­ o­ra­nýn,­ BM’nin­ ço­cuk­ ö­lüm­le­ri­ni­2015’e­ka­dar­üç­te­i­ki­a­zalt­ma­ he­d e­f i­ i­ç in­ ye­t er­l i­ ol­m a­d ý­ð ý­ da
kay­de­dil­di.­Mur­ray,­ö­lüm­o­ran­la­rý­nýn
Kon­go,­ De­mok­ra­tik­ Kon­go,­ Li­ber­ya,
An­go­la,­ Ken­ya,­ Le­so­to,­ Ru­an­da,­ Se­ne­gal,­Si­er­ra­Le­o­ne,­Sva­zi­land,­Gam­bi­ya,­ Bots­va­na­ ve­ Ni­jer­ de­ da­hil­ pek
çok­ül­ke­de­hýz­la­düþ­tü­ðü­nü­an­cak­Ýn­gil­te­re­ve­ABD­gi­bi­ge­liþ­miþ­ül­ke­ler­de
bu­ ko­nu­da­ki­ i­ler­le­me­nin­ dur­du­ðu­nu
i­fa­de­ et­ti.­ U­NI­CEF’in­ sað­lýk­ mü­dü­rü
Mic­key­ Chop­ra­ da­ a­raþ­týr­ma­nýn,­ a­þý,
A­vi­ta­mi­ni­ve­has­ta­lýk­la­ra­kar­þý­a­lý­nan
ba­zý­ön­lem­le­rin­i­þe­ya­ra­dý­ðý­ný­gös­ter­di­ði­ni­be­lirt­ti.­Londra / aa
Mangal yapacaksanýz
önce eti terbiyeleyin
nBÝLÝM a­dam­la­rý,­man­gal­yap­ma­dan­ön­ce­e­ti­ba­ha­rat­lar­la­ter­bi­ye­le­me­nin­kan­ser­ris­ki­ni­ö­nem­li­öl­çü­de
a­zalt­tý­ðý­ný­du­yur­du.­Ý­tal­yan­La­Stam­pa­ga­ze­te­sin­de
çý­kan­ha­be­re­gö­re,­ABD’de­ki­Kan­sas­Ü­ni­ver­si­te­si­ta­ra­fýn­dan­ya­pý­lan­a­raþ­týr­ma­da,­man­gal­da­pi­þi­ri­len­et­le­rin­ký­sa­sü­re­de­yük­sek­de­re­ce­li­ý­sý­ya­ma­ruz­kal­dý­ðý­na­ve­kan­se­ro­je­nik­et­ki­gös­te­ren­he­te­ro­sik­lik­a­min
(HCA)­mo­le­kül­le­ri­nin­o­luþ­tu­ðu­na­dik­ka­ti­çe­ken­bi­lim­a­dam­la­rý,­e­ti­çe­þit­li­ba­ha­rat­lar­la­ter­bi­ye­le­me­nin
bu­ris­ki­bü­yük­öl­çü­de­a­zalt­tý­ðý­ný­bil­dir­di.­Kim­yon,
kiþ­niþ,­Çin­zen­ce­fi­li,­roz­ma­rin­ve­zer­de­çal­gi­bi­ba­ha­rat­la­rýn­HCA­o­lu­þu­mu­nun­a­zal­ma­sýn­da­ki­ro­lü­nü­a­raþ­tý­ran­bi­lim­a­dam­la­rý,­ö­zel­lik­le­roz­ma­ri­nin­bu­ko­nu­da­ol­duk­ça­et­ki­li­ol­du­ðu­nu­or­ta­ya­koy­du.­Bi­lim­a­dam­la­rý,­ba­ha­rat­la­rýn­HCA­o­lu­þu­mu­nu­yüz­de­40­o­ra­nýn­da­dü­þür­dü­ðü­nü,­bu­nun­da­doð­ru­dan­a­te­þe
ma­ruz­ka­la­rak­piþ­miþ­et­ler­den­kay­nak­la­nan­kan­ser
ris­ki­ni­a­zalt­tý­ðý­ný­be­lirt­ti.­Di­ðer­ba­ha­rat­la­rýn­et­ki­le­ri­ni
de­a­raþ­tý­ra­cak­la­rý­ný­bil­di­ren­bi­lim­a­dam­la­rý,­man­gal­dan­ön­ce­et­le­ri­en­a­zýn­dan­söz­ko­nu­su­ba­ha­rat­lar­la
ter­bi­ye­et­me­le­ri­tav­si­ye­sin­de­bu­lun­du.­Ankara / aa
Saðlýkta en çok ceza
ilâve ücretten
nSOSYAL Gü­ven­lik­ Ku­ru­mu­ (SGK)­ An­ka­ra­ Ýl
Mü­dür­lü­ðü,­sað­lýk­sek­tö­rü­ne­yö­ne­lik­yap­tý­ðý­de­ne­tim­le­ri­ta­mam­la­dý.­De­ne­tim­ler­de­top­lam­2­bin
612­ ö­zel­ has­ta­ne,­ di­ya­liz,­ týp­ ve­ dal­ mer­ke­zi­ i­le
op­tik­ve­ec­za­ne­in­ce­len­di.­Has­ta­lar­dan­‘i­la­ve­üc­ret­a­lan’­ö­zel­sað­lýk­ku­ru­luþ­la­rý­nýn­yo­ðun­ol­du­ðu
lis­te­de­ top­lam­ 1­ mil­yon­ 350­ bin­ li­ra­ pa­ra­ ce­za­sý
ke­sil­di.­SGK­An­ka­ra­Ýl­Mü­dü­rü­A­li­Pek­ten,­“Ön­ce­ki­de­ne­tim­ler­so­nu­cu­uy­gu­la­ma­da­has­sa­si­ye­tin
art­tý­ðý­ný­gör­dük.­Bu­nun­so­nu­cun­da­ö­ne­ri­len­ce­za­ mik­tar­la­rý­ bek­le­di­ði­mi­zin­ çok­ al­týn­da­ çýk­tý”
bil­gi­si­ni­ver­di.­De­ne­tim­ler­de;­SGK’nýn­ha­zýr­la­dý­ðý­ form­da­ ö­zel­ has­ta­ne,­ di­ya­liz,­ týp­ ve­ dal­ mer­kez­le­ri­i­çin­70,­ec­za­ne­ler­i­çin­29,­op­tik­ler­i­çin­i­se
19­ kri­ter­ baz­ a­lýn­dý.­ Ya­pý­lan­ in­ce­le­me­ler­de­ ö­zel
has­ta­ne,­di­ya­liz,­týp­ve­dal­mer­kez­le­ri­nin­59’u­na
top­lam­1­mil­yon­350­bin­i­da­ri­pa­ra­ce­za­sý­ke­sil­di.
Ce­za­kes­me­ge­rek­çe­le­ri­a­ra­sýn­da­ilk­sý­ra­da­‘i­la­ve
üc­ret­a­lýn­ma­sý’­yer­al­dý.­19­sað­lýk­ku­ru­lu­þu­na­ce­za­ö­ne­ri­len­mad­de­ler­a­ra­sýn­da­ay­rý­ca­sað­lýk­mev­zu­a­tý­na­uy­ma­may­la­il­gi­li­mad­de­ler­de­üst­sý­ra­lar­da­bu­lu­nu­yor.­Ankara / cihan
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý
14
YENÝASYA / 25 MAYIS 2010 SALI
SPOR
F.BAHÇE'DE DEV BÜTÇE
Bir yýllýk hasret sona erdi
29 MAYIS CUMARTESÝ GÜNÜ YAPILACAK OLAÐAN MALÝ GENEL KURULDA, 2010 YILI
ÝÇÝN HAZIRLANAN 345 MÝLYON LÝRALIK BÜTÇE ÜYELERÝN ONAYINA SUNULACAK.
FENERBAHÇE Kulübü'nün 29 Mayýs Cumartesi günü yapýlacak olaðan mali genel
kurul toplantýsýnda, 345 milyon liralýk
bütçe tasarýsý üyelerin onayýna sunulacak.
Sarý-lacivertli kulübün, 310 milyon lira olan 2009 yýlý bütçesi, 35 milyon lira artýþla
345 milyon liraya yükseltildi. Mali genel
kurul öncesi üyelere gönderilen 2009 yýlý
faaliyet raporundaki 2010 yýlý bütçe tasarýsýna bakýldýðýnda, bütçenin giderler bö-
lümünde, profesyonel futbol faaliyet giderleri 171 milyon 850 bin lirayla en büyük yeri tutuyor. Kulüplere ödenen transfer gideri için 44, futbolculara ödenen
transfer gideri için de 94 milyon lira ayrýldýðý görüldü. Sarý-lacivertli kulüp, VIP
kombine kart (40 milyon) ve localardan
(11 milyon) toplam 51 milyon lira gelir
bekleniyor. Þampiyonlar Ligi'nden 18
milyon lira gelir beklenirken, bu gelirin
gerçekleþmesi için futbol takýmýnýn 3. ön
eleme turunu ve play-off maçýný geçmesi
gerekiyor. Sarýlacivertli ekip ''Devler Ligi''ne katýlmasý halinde gelirini bu rakamdan daha yukarýlara da çýkarabilir.
TAÞINMAZLARIN DEÐERÝ
Fenerbahçe Kulübü'ne ait taþýnmazlarýn toplam deðerinin 284.9 milyon lira
olduðu belirtildi. 2009 yýlý faaliyet raporunda yer alan bilgiye göre, 31.12.2009
SEMÝH, FENERBAHÇE
DEFTERÝNÝ KAPADI MI?
(A) Milli Takýmla, Amerika Birleþik Devletleri’nde turnede olan Semih Þentürk kiþisel web sitesi semihsenturk.com.tr’de
bulunan multimedya bölümünde Fenerbahçe formalý resimlerinin tamamýný yayýndan kaldýrdý. Golcü oyuncu sadece
kendine ait sitenin ana sayfasýnda bir kaç
tane Sarý-Lacivertli formalý resmini býraktý.
Ancak bu resimleri de týklayanlarýn karþýsýna sadece milli formalý fotoðraflar çýkýyor.. Semih, sadece Milli Takým formasý ile
çekilen resimleri sitenin galeri bölümüne
koyarken, bu olay ‘’Semih kafasýnda Fener-
bahçe’yi tamamen bitirdi. Artýk bu dakikadan sonra Sarý-Lacivertli kulüpte
kalmayacaðýný göstermiþ oldu’’
þeklinde yorumlandý.. Bilindiði
gibi Fenerbahçe Yönetimi ile
Semih arasýna ‘’Sözleþmedeki
opsiyon maddesi’’ nedeniyle
karakedi girmiþ, golcü oyuncu kulübü TFF’ye þikayet ettiði
için yönetim tarafýndan aforoz edilmiþti..Milli golcünün yurt dýþýnda bir kulüp bulamadýðý takdirde Galatasaray
kulüple sözleþme imzalayacaðý ifade edildi.
tarihi itibariyle Fenerbahçe Spor Kulübü'ne ait 17 taþýnmazýn deðerinin toplamýnýn 284 milyon 970 bin lira olduðu
kay de dil di. De net le me ku ru lu,
01.01.200931.12.2009 tarihleri arasýndaki
faaliyetlerle ilgili raporunda 2009 yýlýnýn
310 milyon lira olan bütçesinde, gelir ve
giderlerde aþým olmadýðýný vurgulayarak,
yönetim kurulunun faaliyet ve hesaplarýndan dolayý ibra edilmesini önerdi.
QUARESMA HAFTA
ÝÇÝNDE ÝMZA ATABÝLÝR
BEÞÝKTAÞ yönetimi son 1 aydýr kadrosuna
katmak için çaba harcadýðý Portekizli
yýldýz futbolcu Ricardo Quaresma transferinde sona yaklaþtý. Baþkaný Yýldýrým
Demirören, Futbol Þube Komitesi Baþkaný
Serdal Adalý ve komite üyesi Cengiz Zülfikaroðlu, 3
gün önce Ýspanya'ya giderek bu futbolcu ve Ýnter
Kulübü yetkilileriyle görüþmelerde bulunacaklardý.
Madrid'de Ýnter ile Bayern Münih arasýnda oynanan
Þampiyonlar Ligi finalinin ardýndan Ýtalyan kulübünün
yetkilileri ve Quaresma'nýn menejerleriyle görüþen siyahbeyazlý heyetin transferde büyük aþama kaydettiði öðrenildi. Ýnter ile büyük oranda anlaþma saðlayan, Portekizli
oyuncuyu da ikna eden Beþiktaþ heyeti önümüzdeki
hafta bu transferle ilgili son noktayý koyacak.
Milliler tekne turunda stres attý
ABD'de kamp çalýþmalarýný sürdüren (A) Milli Futbol Takýmý, Manhattan Adasý çevresinde tekne turu yaparak stres attý. FOTOÐRAF: A.A
MÝLLÝLER GÖKDELENLERÝYLE ÜNLÜ MANHATTAN ADASI ÇEVRESÝNDE DOLAÞTILAR, BROOKLYN
KÖPRÜSÜ VE LÝBERTY ADASINDA BULUNAN ÖZGÜRLÜK ANITI'NI GÖRME FIRSATINI YAKALADILAR.
ABD'DE kamp çalýþmalarýný sürdüren (A) Milli Futbol Takýmý, Manhattan Adasý çevresinde tekne turu yaparak stres attý. New Jersey'de konakladýklarý W Hotel yakýnlarýndaki iskeleden özel olarak kiralanan tekne ile sabah saatlerinde hareket eden (A) Milli Takýmý futbolcularý ve
teknik heyet üyeleri, ilk önce Türk Günü Festivali'nin yapýldýðý Birleþmiþ Milletler karþýsýndaki parka gelerek halkla buluþtu. Festivalin ardýn-
Guss Hiddink teknede “Özgürlük Anýtý” önünde gazetecilere poz verdi. FOTOÐRAF: A.A
dan tekneye binen Milliler, gökdelenleriyle ünlü Manhattan Adasý çevresinde dolaþtýlar, Brooklyn Köprüsü ve Liberty Adasý'nda bulunan Özgürlük Anýtý'ný görme fýrsatýný yakaladýlar. Amerika'da Çek Cumhuriyeti'ne karþý oynadýklarý ilk hazýrlýk maçýndan galibiyetle ayrýlan Milliler,
neþeli tavýrlarýyla dikkat çekerken, teknik direktör Guus Hiddink'in de
çýktýðý ilk karþýlaþmadan galip gelmenin mutluluðunu yaþadýðý gözlendi.
Brooklyn Köprüsü ve Özgürlük Anýtý'nda sýk sýk fotoðraf çektiren futbolculardan Arda Turan, ''Daha önce de New York'a gelmiþtim. Tekrar
buralarý görme imkaný yakalamak sevindirici'' diye konuþtu.
EMRE: BU AKTÝVÝTELER TAKIM RUHU ÝÇÝN ÖNEMLÝ
Emre Belezoðlu ise ABD kampýnýn yeni bir takým oluþmasý açýsýndan kendileri için çok iyi olduðunu vurguladý. Belezoðlu, yapacaklarý
özel maçlar ve antrenmanlar dýþýndaki bu tip sosyal aktivitelerin takým ruhu açýsýndan önemini vurguladý. Guus Hiddink'in sözleþmesi
henüz yürürlüðe girmediði için özel maçlara takýmýn baþýnda çýkan
(A) Milli Takýmlar Sorumlu Yardýmcýsý Oðuz Çetin ise her geçen
gün daha iyiye gittiklerinin altýný çizerek, ''Amerika kampý çok iyi geçiyor. Ýyi düþünülmüþ bir organizasyon oldu. Bu tip uzak kamplar takýmýn kaynaþmasý açýsýndan son derece önem taþýyor'' dedi. Tekne
turunda baþta Emre Belezoðlu olmak üzere bazý futbolcularýn ''sallantýdan dolayý'' kýsa süreli mide bulantýsý yaþadýðý öðrenildi.
F.Bahçe ile Efes
3. maça çýkýyor
n BEKO Basketbol Ligi'nde
Fenerbahçe Ülker ile Efes
Pilsen arasýndaki play-off final serisinin 3. maçý bugün
yapýlacak. Ýki takým arasýndaki serinin 3. karþýlaþmasý
saat 20.00'de Abdi Ýpekçi
Spor Salonu'nda oynanacak. Normal sezonda iki takýmýn da birbirlerine üstünlük saðlamasýndan dolayý 00 baþlayan serinin ilk iki
maçý Ayhan Þahenk Spor
Salonu'nda oynanmýþtý. Ýlk
mücadeleyi 16 sayý farkla
78-62 kazanan Fenerbahçe
Ülker, 1-0 öne geçmesine
raðmen Efes Pilsen, ikinci
maçta rakibine 73-64 üstünlük saðlayarak 1-1 eþitliði saðlama baþarýsý gösterdi.
Bugünkükarþýlaþma
SkyTURK ve Spormax'ten
naklen yayýnlanacak
Yükselme Grubu son maçýnda Altay ile 2-2 berabere kalarak Süper Lig'e çýkmaya hak
kazanan Konyaspor'un bu baþarýsý þehirde adeta bayram sevinci yaþattý. FOTOÐRAF: A.A
Konya'da Süper Lig
coþkusu yaþanýyor
BÝR YIL ARADAN SONRA YENÝDEN SÜPER LÝG'E YÜKSELEN KONYA'NIN BU BAÞARISI HALKI SOKAKLARA DÖKTÜ.
BANK Asya 1. Lig Yükselme Grubu'nun son maçýnda Altay ile 2-2 berabere kalan Konyaspor, grubu Altay'ýn önünde lider tamamladý ve Süper Lig'e yükselmeyi baþardý. Sezona
Hüs nü Öz ka ra i le baþ la yan, da ha
sonra Altay'dan ayrýlan Fuat Yaman
ile yoluna devam eden Konyaspor,
son olarak takýmýn baþýna Ziya Doðan'ý getirdi. Ziya Doðan idaresinde
ligi 55 puanla 6. sýrada tamamlayan
Konyaspor, Ýstanbul'daki Yükselme
Grubu maçlarýna 3-1'lik Adanaspor
galibiyetiyle baþladý. Ýkinci maçýnda
Karþýyaka'yý 1-0'la geçen Konyaspor,
son maçýnda Altay ile 2-2 berabere
kal dý ve top la dý ðý 7 pu an la Sü per
Lig'e yükselmeyi baþardý.
5. PLAY-OFF'TA BAÞARI
1993-1994 sezonundan bu yana 5.
kez Süper Lig'e yükselmek için play-off
oynayan ve baþarýyý beþincide yakalayan Konyaspor, 2000-2001 sezonunda
play-off ilk turunda Altay'a penaltý atýþlarý sonucunda 4-3 yenilerek elenmiþti.
Konya ekibi, 1993-1994'te yarý finalde
Antalyaspor'a 3-2, 1996-1997'de de
çeyrek finalde Adanaspor'a 3-0 yenilmekten kurtulamamýþtý. 1999-2000 sezonunda çeyrek finalde Ankaraspor'u
Konyaspor'un yeniden Süper Lig'e yükselmesiyle birlikte onbinlerce Konyalý araçlarýyla
þehir içinde uzun konvoylar meydana getirdi.
3-1 yenen Konyaspor, yarý finalde Diyarbakýspor'a penaltý atýþlarý sonucunda 8-7 yenilmiþti. 2008-2009 sezonunda Kocaelispor ve Hacettepe ile birlikte
Bank Asya 1. Lig'e düþen Konyaspor,
diðer iki ekibin TFF 2. Lig'e düþtüðü sezonda Turkcell Süper Lig'e yükselmeyi
baþardý. Ligde son beþ sezonda 20082009'da Manisaspor ve Kasýmpaþa,
2007-2008'de An tal yas por, 20052006'da Sakaryaspor, bir sezonun ardýndan tekrar Süper Lig'e yükselmiþti.
Trabzonspor'un
kamp programý
n TRABZONSPOR'UN yeni
sezon öncesi yurt içi ve
yurt dýþý kamp programý
belli oldu. Ýlk olarak 27 Haziran'da Isparta Davraz'a
gidecek olan bordo-mavililer, burada 13 günlük kamp
gerçekleþtirecek. Karadeniz
ekibi, daha sonra 2 günlük
iz nin ar dýn dan yurt dý þý
kampý için Almanya'ya gidecek. Bordo-mavililer, 12
Temmuz-30 Temmuz tarihlerinde Almanya'da 19
gün sürecek kamp yapacak.
Konyaspor'dan
Poljac'a vefa
n YÜKSELME Grubu maçlarýný lider tamamlayarak 1
yýllýk aradan sonra yeniden
Turkcell Süper Lig'e yükselen Konyaspor'da yönetim,
geçirdiði trafik kazasý sonrasý futbol hayatý biten ve
tedavisi ülkesinde devam
eden Hýrvat asýllý Norveçli
futbolcu Branimir Poljac'a
da þampiyonluk primini ödeme kararý aldý. Konyaspor Kulübü Baþkaný Bahattin Karapýnar, takým olarak
Norveçli futbolcularý Poljac'ýn yaþadýðý kazayý unutamadýklarýný söyledi.
Ýstanbul'da gerçekleþtirilen ''9. Bosphorus Cup'' yelken yarýþlarýný Provezza 6 takýmý kazandý.
Zafer Provezza 6'nýn oldu
“SHOP&Miles Sailig Cup” kapsamýnda gerçekleþtirilen ''9. Bosphorus Cup''
yelken yarýþlarýný Provezza 6 takýmý
kazandý. Ýki gün süren organizasyonda
75 tekne, Boðaz ve Caddebostan-Adalar etabýnda yelken açtý. Shop&Miles
Sailing Cup'ýn ilk etabý Bosphorus
Cup, pazar günü gerçekleþtirilen Caddebostan-Adalar etabýnýn ardýndan,
Marmara Yelken Kulübü'nde düzenle-
nen ödül töreni ile son buldu. Bosphorus Cup'ta, tasarýmýný Can Yalman'ýn
yaptýðý Gümüþ Kupa'yý kazanan ekip
Provezza 6 oldu. Shop&Miles Sailing
Cup'ýn ikinci etabý Turgutreis Cup
30–31 Temmuz ve 1 Aðustos tarihlerinde D-Marin Turgutreis ve D-Marin
Didim'in ev sahipliðinde düzenlenecek. Göcek Cup ise 27–29 Aðustos tarihlerinde gerçekleþtirilecek.
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý
15
YENÝASYA / 25 MAYIS 2010 SALI
DÝZÝ
Anadolu'dan aþina olduðumuz esnaf dükkânlarý burada da bizi karþýladý.
Sýrplarýn bombaladýðý pazar yerinde ölenlerin adlarýnýn yazýlý olduðu kitabe.
Mladi Müslümani, komünist dönemde Ýslâmî þuurlanma için çalýþmýþ.
Reyhan Yayýnevi. Boþnakça Risâle-i Nurlarýn neþir ve daðýtýmýný yapýyor.
Saraybosna, Avrupa’nýn Kudüs’ü
FARKLI ÝNANÇLARDAN ÝNSANLARIN BÝR ARADA YAÞADIÐI VE MABETLERÝN YAN YANA YÜKSELDÝÐÝ SARAYBOSNA BU YAPISIYLA AVRUPA'NIN KUDÜS'Ü OLARAK BÝLÝNÝYOR. ANCAK HOÞGÖRÜ ORTAMI OSMANLI'DAN SONRA BÜYÜK YARA ALMIÞ.
-2ABDULLAH
ERAÇIKBAÞ
ÝBRAHÝM
ÖZDABAK
[email protected]
[email protected]
Rehberimiz Salih Bey (saðda) iç savaþa katýlmýþ bir gazi...
REHBERÝMÝZ BÝR SAVAÞ GAZÝSÝ
ört gün süreyle bulunduðumuz Saraybosna’da, bize tevafuk eseri bir savaþ gazisi
rehberlik etti. Aslen Bursa-Ýnegöllü olan
Salih Beyin dedeleri de Osmanlý’nýn bu
topraklardan çekilmesi ile birlikte Anadolu’ya gelmiþler. Salih Bey, Avusturya-Macaristan Ýmparatorluðunun iþgali altýnda yaþanmaz diyerek hicret eden dedelerinin aksine 1992’de baþlayan Sýrp
mezalimine karþý Boþnak Müslümanlarýn yardýmýna
koþmuþ. Boþnak Müslüman direniþçilerle birlikte
katliam yapan Sýrp ve Hýrvat askerlerle savaþmýþ. Savaþ sonrasýnda da Türkiye’ye dönmeyerek dedelerinin yurdunda kalmayý tercih etmiþ.
Boþnak bir hanýmla evli olan rehberimiz Salih Bey
ilâhiyat mezunu ve savaþtan sonra Bosna’da on yýla
yakýn imamlýk yapmýþ. Salih Bey þimdilerde bir turizm firmasýnda rehberlik hizmeti veriyor. Bosna’nýn
tarih ve tabiatýyla tanýtýmýna katkýda bulunyor.
Allah rýzasý için savaþtýklarýný belirten Salih Bey, o
günlere ait hatýralarý konusunde ketum davranýyor. Ýç
savaþýn izlerini taþýyan yerleri—bunlardan biri de havaalaný ile Boþnak mevzilerine arasýnda geçiþi saðlayan tünel idi—gezerken, bize hem o günleri yaþatýyor, hem de kendi yorumlarýna katarak özellikle Saraybosna civarýnda yaþayan Müslüman direniþçileri
yeteri kadar cesur olamadýklarý için eleþtiriyordu.
D
Saraybosna'nýn sembollerinden olan sebilin dört asýrlýk bir mazisi var. Son savaþ sýrasýnda Sýrplar burayý da ateþ altýnda tutarak Ýslâm medeniyetinin izlerini bu topraklardan kazýmak
istemiþlerse de muvaffak olamamýþlar. Boþnak kahvesi ve fincanýn da sembolik bir önemi var. Müslümanlar kulpsuz ve içlerinde ay yýldýz olan fincanlardan kahve içiyorlar.
Leylaklar açarken...
Saraybosna’ya ziyaretimiz çiçeklerin meyveye durduðu bir mevsimde gerçekleþmiþti. Her tarafta Karadeniz’in yeþiliyle karþýlaþtýk.
Her köyde bembeyaz minareleri selâmladýk Sanki
bir Anadolu kasabasýnýn sokaklarýný dolaþýr gibi bir
hisse kapýlýyorduk. Berberi, marangozu, kasabý, bakkalý o kadar tanýdýk geliyor ki. Ýnsanlar birbirlerine
"Selâmünaleyküm, Allah’a emanet" diye hitap ediyorlar. Su þýrýltýlarý, kuþ sesleri, hýzar seslerine karýþýyordu. Herkes kýþlýk odunlarýný hazýrlarken yanlarýndan
geçen bizlerin Türkiye’den geldiðimizi anlýyor ve
hoþgeldiniz diyorlardý.
Hemen her evin bahçe duvarýndan sokaða doðru sarkan mor leylak aðaçlarý
baþýnýzý kaldýrýp bakmasýnýz dahi kokusuyla ben burdayým diyordu. Saraybosna’ya ilk adýmýmýzý attýðýmýz günden
beri bizim sümbül de dediðimiz leylaklar her yerde karþýmýza çýkýyordu.
Hatýrýmýza leylak kokusuyla ilgili
büyüklerimizin bir sözü getiriyordu.
Þöyle diyorlardý: Ceviz kokusu anababa kokusu, keskince; sümbül kokusu kardeþ kokusu, gül kokusu yar
kokusu. Sarybosna’nýn ruhumuzu
kaplayan sevimli sýcaklýðýný hissetmemizde sümbül kokusunun payý
olduðunu düþünmeden edemedik. Biraz sonra oturduðumuz
dere kenarýnda çay bahçesindeki
menünün arasýnda þöyle bir yazýya
Bir sabah namazý sonrasý baþçarþý. Gezerken kendinizi Bursa ya da Edirne'de hissedebileceðiniz çarþýda daha çok hediyelik eþyalar satýlýyor. Gazi Hüsrev Bey Camii ve medresesi de bu sokak içinde yer alýyor.
muþ. Çünkü çarþý herþeyiyle Osmanlýnýn izlerini ve
dolayýsýyla Ýslâmýn mührünü taþýyor.
Dört tarafý, selâtin camilerinin mimarî tarzýnda inþa edilmiþ Osmanlý camileriyle çevrili olan
Baþçarþý’da Bosna Beylerbeyi Gazi
Hüsrev Bey tarafýndan yaptýrýlmýþ bir han, medrese ve çok
sayýda imaret bulunuyor.
(Pekçoðu gibi bu cami de
iç savaþ sýrasýnda tahrip
edilmiþ. Savaþ sonrasý ise
Müslüman ülkelerin
yardýmlarýyla tamir edilerek eski halini almýþ.)
Hem meydanýn, hem
de Saraybosna’nýn sembolü haline gelmiþ çok güzel bir
sebilin yer aldýðý ve Türk bölgesi olarak anýlan Baþçarþý’daki
pek çok eser, Gazi Hüsrev Bey Vakfý
üzerine kayýtlý bulunuyor.
Avlusunda Gazi Hüsrev Bey’in türbesinin bulunBAÞÇARÞI: BURSA’DA GÝBÝYÝZ duðu Gazi Hüsrev Bey Camiinin de yer aldýðý BaþçarBaþçarþý, Saraybosna’nýn merkezinde þý yine Saraybosna’nýn en merkezi mevkilerinden oyer alan ve 16. yüzyýlda kurulmuþ bulu- lan modern Ferhadiye Caddesine baðlanýyor. Sebilinnan meþhur Osmanlý çarþýsý. Bugün hâlâ den su içtiðimiz Baþçarþý’da Gazi Hüsrev Begova (Begözde olup Saraybosna’nýn kalbi hüviye- gova) adýna yapýlmýþ bir medrese þimdilerde imamtinde. Bosna Savaþý sýrasýnda Sýrp ordu- hatip lisesi olarak hizmet veriyor.
sunun imha etmeye çalýþtýðý baþlýca heÇarþýyý dolaþýrken kendinizi Bursa ya da Edirne’de
deflerden biri ol- dolaþýr gibi hissediyorsunuz. Ahþap tek katlý binalarýn
Anadolu evlerinden þahit olduðumuz kiremitlerle
rastladýk. “Türkiye sizi seviyor. BEDAVA-KARÞILIKSIZ. Siz de bizi unutmayýn.” Anladým ki buradan
giden herkes kardeþliði hissediyordu.
Coþkun bir sel gibi, ama dibini gösteren
bir durulukta akan çay ve ýrmaklar,
her tarafý kaplayan yeþil örtü Karadeniz Bölgesini arattýrmadý
bize. Orman içlerine serpilmiþ köy evleri de mimarî
tarzýyla yabancýmýz deðillerdi. Dolaþtýðýmýz her
yerde kendimizi Türkiye’de gibi hissettik desek yeridir. Allah’ýn bahþettiði bol suyuyla,
yeþil örtüsüyle,
herþeyin yetiþebildiði iklimiyle bu coðrafyayý kýskananlar da elbette olacak...
{
YARIN: TEKKELERÝNÝ
SUYUN KAYNAÐINA
KURMUÞLAR
{
SUYU BOL, YEÞÝLÝ KARADENÝZ YEÞÝLÝ
kaplý olduðu çarþýnýn bir bölümü bakýrcý esnafýna ayrýlmýþ. Oklavacýsýndan kasabýna kadar esnaf dükkânlarý sizi karþýlýyor. Yine, çarþý içinde yer alan tarihî bir
hanýn avlusu da çay bahçesi olarak hizmet veriyor.
Hanýn içinde komünist dönemde Ýslâmî þuurlanma için mücadele etmiþ ve bu uðurda can vermiþ üyelerinin de bulunduðu Genç Müslümanlar (Mladi
Müslümani) kuruluþunun bürosu da var. Gençler için çeþitli faaliyetler düzenleniyormuþ.
Çarþýnýn biraz ilerisinde bulunan pazaryeri de acý
bir olayla hatýrlanýyor. Ýç savaþ sýrasýnda Sýrplar tarafýndan bombalanan pazaryerinde elliye yakýn kiþi ölmüþ. Burada ölenlerin adlarý, pazaryerinin karþýsýndaki bir binanýn duvarýna asýlan kitabede bir bir sýralanmýþ. Pazaryerinin yakýnýnda bir katedral var ve caddenin devamýnda Avusturya-Macaristan dönemi
mimarisiyle yapýlmýþ binalar sýralanýyor.
Avrupa’nýn Kudüs’ü sayýlan Saraybosna’da her dine ait mabetleri yan yana görebilmek mümkün. Osmanlý da bu çeþitliliði hoþgörüyle yaþatmýþ. Sonraki
dönemlerde ise özellikle Müslümanlara yapýlan baskýlar, dinler arasý savaþlarýn yaþanmasýna yol açmýþ.
Sönmeyen ateþ. Komünist dönemden beri yanýyormuþ.
Baþçarþý içinde yer alan Gazi Hüsrev Bey Camii ve türbesi. Selâtin camilei tarzýndaki mimarisiyle Osmanlý devrini yaþatýyor.
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý
Ü MÝT VÂR O LU NUZ: ÞU ÝS TÝK BAL ÝN KI LÂ BI Ý ÇÝN DE EN YÜK SEK GÜR SA DÂ ÝS LÂMIN SA DÂ SI O LA CAK TIR
Fazla mesai kalbe zararlý
ÝNGÝLÝZ bilim adamlarýnýn 25 yýldýr sürdürdükleri çalýþma, iki
saati aþan fazla mesainin, kalp damar hastalýklarý bakýmýndan
ciddî risk artýþýna sebep olduðunu gösterdi. 10 binden fazla çalýþanýn 25 yýl izlendiði ‘’Whitehall II’’ adlý araþtýrmanýn sonuçlarý,
‘’Avrupa Kalp Dergisi’’nin 12 Mayýs 2010 tarihli sayýsýnda yayýmlandý. Araþtýrma, normal mesainin üzerinde çalýþanlarýn,
kalp krizine baðlý ölüm, ölümcül olmayan kalp krizi ve kalp risklerini yüzde 60 oranýnda artýrdýklarýný ortaya koydu. Ýzmir / aa
Y
25 MAYIS 2010 SALI
Zekât Fonu ile kurtuldular
BAE'DE BORCUNDAN DOLAYI HAPSE DÜÞEN 49 MAHKÛM, ZEKÂT ÖDEMESÝ ÝLE SERBEST KALDI.
BÝRLEÞÝK Arap Emirlikleri'nin baþþehri Abu
Dabi'de basýlan The National’daki habere göre,
Zekât Fonu görevlileri, tek kiþinin verebileceði
en yüksek zekât miktarý olan 13 bin 600 dolarýn bu yýl için 19 bin dolara çýkarýlacaðýný ve
toplanan zekâtlarýn daha fazla Müslümanýn
serbest kalmasý için tasarruf edileceðini söyledi.
Fon görevlisi Muhammed El Beluþi, programýn
borçlarý temizlemenin de ötesinde amaçlarý
olduðunu ve aile yapýsý ile istikrarý korumak için çalýþtýklarýný belirtti. El Beluþi, borcundan
dolayý hapse düþen kiþinin hapisten çýkar çýkmaz ailesine döneceðini ve aile üyelerine bakmak için bütün gücüyle çalýþacaðýný belirtti.
HABERLER
MUHTAÇLARA DAÐITILIYOR
Zekât Fonu, özellikle borçlular kategorisiyle
ilgileniyor. El Beluþi, borçlu kiþilerin fonun yardým ve desteðine en çok ihtiyaç duyanlar olduðunu ve bu sebeple geçen yýldan beri borcunu
ödeyemeyip zor duruma düþen Müslüman
mahkûmlara yardýmcý olduklarýný vurguladý.
Fon sayesinde 2009’da 49 kiþinin hapisten kurtulduðu kaydedildi. 2003’te kurulan fonun gayesi, maddî durumu iyi her þahsýn malýndan
vermesi gereken yüzde 2,5’lik miktarý toplamak
ve ihtiyacý olanlara daðýtmak. Zekât yardýmlarýnda milliyet gözetilmiyor, genelde Müslüman
kiþilere yardým ediliyor. Dubai / cihan
Amsterdam'daki Fatih Camii için yardým amaçlý sergi açýldý.
Hollandalý san’atçýlardan
cami yararýna kermes
n HOLLANDALI ressamlar, baþþehir Amsterdam’daki
Fatih Camii için yardým amaçlý sergi açtý. Fatih Camii
Ýmamý Mehmet Yürek, ressamlarýn bu hareketini
takdirle karþýladýðýný söyledi. 1929 yýlýnda kilise olarak
inþa edilen ve 1982’de Türk toplumu tarafýndan satýn
alýnarak camiye çevrilen yapýnýn tamiratý ve halýlarýnýn yenilenmesi projesine ressamlardan destek geldi.
Cami yararýna yapýlan kermese destek veren ressamlardan Nicole Segers, camileri ilk olarak Ýstanbul’da
tanýyýp sevdiklerini dile getirdi. Segers, tablolarýyla
camiye destek vermekten mutlu olduðunu kaydetti.
Hollandalý ressam ve yazar Irene van der Linde ise
bir sanatçý duyarlýlýðý ile Amsterdam Fatih Camii için
baþlatýlan bu kampanyaya tüm kalbiyle katýldýðýný dile getirdi. Kilise olarak inþa edilen muhteþem eseri
koruyan Hollandalý Türkleri takdir ve tebrik eden
Van der Linde, “Camiler birleþtirici ve bütünleþtirici
yerler” dedi. Amsterdam / cihan
Urfa, ressamlarýn
yeni adresi oluyor
n DÜNYANIN en eski þehri, tarihin beþiði, medeniyetlerin merkezi olarak bilinen Þanlýurfa, dünya ressamlarýnýn ilgisini çekmeye devam ediyor. Birçok tarihi deðeriyle dikkatleri üzerinde toplayan þehirde
dünyanýn en ünlü ressamlarý bir araya gelerek Þanlýurfa’yý dünyaya resim kareleri ile tanýtacak. Son dönemin en hareketli günlerini yaþayan Þanlýurfa, Ziraat Türkiye Kupasý, Dünya Akrobatik Motokros
Þampiyonasý ve Uluslararasý Halil Ýbrahim Buluþmalarý’nýn ardýndan þimdi de ‘Göbeklitepe Resim Çalýþtayý’nda dünyaca ünlü ressamlarý aðýrlayacak. Þanlýurfa Belediyesi’nin ev sahipliðinde 24-31 Mayýs tarihleri arasýnda düzenlenecek çalýþtayda ünlü ressamlar bir hafta boyunca Þanlýurfa’nýn Göbeklitepe,
Harran, Atatürk Barajý, Halfeti, Tarihi Konaklar ve
Konukevleri gibi tarihi ve turistik mekânlarýnda resim çalýþmalarý yapacak. Þanlýurfa / cihan
ABD’den BP’ye sert tepki
n ABD Ýçiþleri Bakaný Ken Salazar, Meksika Körfezi’ndeki petrol kirliliðinin, Ýngiliz petrol grubu BP için
bir “varoluþ krizi” olduðunu söyledi. Salazar düzenlediði basýn toplantýsýnda, “BP’nin bu sorunu çözmek için
elinden geleni yaptýðýndan þüphe duymuyorum, çünkü bu durum dünyanýn en büyük þirketlerinden birisi
için bir varoluþ krizi haline geldi. Ne yaptýklarýný iyi bildiklerini düþünüyor muyum, hayýr, tam olarak deðil.
BP’nin hampetrol sýzýntýsýný ve kirliliðin yayýlmasýný
durduramamasýndan dolayý öfkeli ve þaþkýným” diye
konuþtu. Kazanýn üzerinden 33 gün geçtiðini, mühlet
üstüne mühlet verildiðini ve Ýngiliz þirketinin denizaltýna sýzan petrolü kontrol edemediðini söyleyen Amerikalý bakan, “Eðer yapmalarý gerekeni yapmadýklarýný
tespit edersek, onlarýn uygun bir þekilde ayaklarýný kaydýrýrýz. Baþta söz verdiðim gibi çizmemizi BP’nin boðazýnda tutmayý sürdüreceðiz” dedi. New Orleans / aa
Kendi protezini
10 liraya mal etti
n GAZÝANTEP’TE, 5 yaþýnda geçirdiði trafik kazasý
sonrasýnda sol bacaðýnýn diz kapaðýndan aþaðýsýný
kaybeden 7. sýnýf öðrencisi Deniz Kazak, 10 liraya
mal ettiði protezle TÜBÝTAK’ýn ‘’Bu Benim Eserim’’ yarýþmasýnda 70 bin proje arasýnda ilk 100’e
girmeyi baþardý. Yavuzeli Ýlköðretim Okulu 7. sýnýfta okuyan 14 yaþýndaki Deniz Kazak, 5 yaþýnda geçirdiði trafik kazasý sonrasýnda sol bacaðýnýn diz kapaðýndan aþaðýsýný kaybettiðini, sað ayaðýnda da çeþitli sorunlar oluþtuðunu ve saðlýklý yürüyemediðini
söyledi. Kazanýn ardýndan birçok operasyon geçirdiðini ve daha sonra sol ayaðý için devletin yardýmýyla
protez aldýðýný ifade eden Kazak, ‘’Protezi bir süre
kullandým. Daha sonra rahatsýzlýk vermeye baþladý.
Bir süre koltuk deðnekleriyle yürüdüm. Daha sonra
bacaðýn alt kýsmýnýn boruya benzediðini fark ederek
plastik boru ile bir protez yapmaya karar verdim. 8
yýldýr bu protezi kullanýyorum ve þimdiye kadar hiçbir sorun yaþamadým’’ dedi. Gaziantep / aa
Deniz dalgalarýndan
elektrik ürettiler
n ÝZNÝKLÝ mucit öðrenciler, “Beyaz Enerji Projesi”
ile deniz dalgalarýndan elektrik üretti. Ýznik Çakýrca
Ýlköðretim Okulu 8. sýnýf öðrencilerinden Emirhan
Balaban ve Cihat Cengiz tarafýndan hazýrlanan
proje büyük ilgi gördü. Projelerinde kaldýraç sistemi, mýknatýs ve bobinlerden yararlanan öðrenciler,
suyun dalga hareketini de kullanarak elektrik enerjisi üretmeyi baþardý. Öðrenciler ‘Beyaz Enerji’ adlý
projeleriyle Bursa Ýl Millî Eðitim Müdürlüðü tarafýndan gerçekleþtirilen Bilim Þenliði’nde de birinci
olma baþarýsýný gösterdi. Projeyi hazýrlarken çok
yönlü düþündüklerini ifade eden öðrenciler, “Ülkemizin enerji bakýmýndan dýþa baðýmlýlýðýnýn azaltýlmasý ve fosil yakýt tüketimi sonucu oluþan çevre
kirliliði, küresel ýsýnma gibi sorunlarýn en aza indirilmesi gerektiðini düþündük” dedi. Bursa / cihan
SiyahMaviKýrmýzýSarý

Benzer belgeler